Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
NK & Vizyon
NK Koçluk Hizmetleri ve Marmaris Vizyon Cimnastik Kulübü işbirliği ile aylık olarak hazırlanmaktadır.
Mart 2020
Yıl: 1 Sayı: 1
Vizyon Spor Kulübü
Vizyon’da NK Koçluk Hizmetleri
Vizyon Veli Akademimiz
Çalışmalarına Başladı
Sporda Cimnastik
Sporcu Başarılarımız
Bu ay konuğumuz:
Efsane cimnastikçi
Nadia
Comaneci
Editörden
İmtiyaz Sahibi
VİZYON CİMNASTİK SPOR
KULÜBÜ / MARMARİS
Adına Mert BAKIRSİNİ
Genel Yayın Yönetmeni
Nermin KURT
Eğitmen Nermin KURT / Yaşam Koçu
Yönetim yeri:
Armutalan 554. Sk. No:22
48706 Marmaris / Muğla
T: 0507 937 82 38
Tasarım
7Piksel
www.yedipiksel.com
Baskı
Armutalan 554. Sk. No:22
48706 Marmaris / Muğla
Marmaris Vizyon
Cimnastik Spor Kulübü’nün
Aylık Yayın Organı
1. Sayı Mart 2020
Spor Time, Marmaris Vizyon
Cimnastik Kulübü tarafından
tanıtım amacıyla hazırlanmaktadır
ve T.C. yasalarına uygun olarak
yayınlanmaktadır. Derginin
isim ve yayın hakkı Marmaris
Vizyon Cimnastik Kulübü adına
Mert Bakırsini’ye aittir. Dergide
yayınlanan yazı, fotoğraf ve
ilustrasyonların her hakkı saklıdır.
İzinsiz alıntı yapılamaz. Yazıların
sorumluluğu yazarlara, yayınlanan
reklamların sorumluluğu ise
reklam verene aittir.
Hayatımızın en kıymetlileri, ülkemizin aydınlık
yarınları olan çocuklarımız ve gençlerimizin
çevik, sağlam, sporu seven ve spor kültürüne
sahip olan, duygularını doğru ifade edebilen
kişiler olarak yetiştirebilmek en büyük
hedeflerimizden biridir.
Bu hedefe doğrultusunda kulübümüz
bünyesindeki sporcularımızın gerek okul, gerek
sosyal ve gerek kulüp yaşamlarında farkındalık
oluşturmak ve yaptığımız bu çalışmalara da
ebeveynlerini de katmak adına “Vizyon Veli
Akademisini” kurduk.
Kulübümüzde sporcularımız ve ailelerimiz
ile yaptığımız tüm çalışmaları paylaşmak,
her ay verdiğimiz eğitimler, yaptığımız atölye
çalışmaları ve oluşturacağımız spor kültürü
için çalışmalarımızı da Mart 2020 den itibaren
yayına hazır olan Vizyon Spor Time dergisi ile
sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
Ailemiz bünyesinde olan sporcu-ebeveyneğitmenlerimize
spor ile iç içe bir ay olmasını
diliyoruz.
2
Marmaris Vizyon
Kulübümüz 2016 yılında
VİZYON CİMNASTİK SPOR KULÜBÜ
olarak kurulmuş.
2019 yılının ağustos ayından bu yana da
Marmaris’te yeni spor salonumuzda hizmet
etmeye başlamıştır ve çalışmalarına hala devam
etmektedir. Kulübümüzün aynı zamanda
Adana, Muğla, Gökova,
Ortaca ve Selimiye
şubeleri bulunmaktadır.
Muğla Vizyon
Cimnastik
Kulübü
Marmaris
Vizyon
Cimnastik
Kulübü
Adana Vizyon
Cimnastik Kulübü
Selimiye
Vizyon
Cimnastik
Kulübü
Göksu Vizyon
Cimnastik
Kulübü
Ortaca Vizyon
Cimnastik Kulübü
Marmaris Vizyon
3
Marmaris şubemizde
çalışmalara ana branşımız
olan Cimnastik ile
başlamış olup şu an;
4 Marmaris Vizyon
Tenis, Zumba, Satranç,
Zumba Kids ve Kaeografi
alt branşları ile çalışmalarına
devam etmektedir.
MARMARİS VİZYON CİMNASTİK KULÜBÜ
SALONUMUZ
500 m 2
alan
12x12 m
mnder
Tens
Kortu
00 m 2
alan
150 m 2
Zumba
Odası
500 m 2
2
Tens
12 m
alan
tramboln
sünger
Kortu
havuzu
12 m
tramboln
sünger
12 m
havuzu
tramboln
sünger
500 m 2
havuzu
12x12 m
mnder
alan
150 m 2
12x12 m
Zumba
Odası
mnder
150 m 2
Zumba
Odası
2
Tens
Kortu
12x12 m
mnder
150
Zum
Odas
6 Marmaris Vizyon
Marmaris Vizyon
7
KADROMUZ
Kadromuz alanında başarı elde etmiş kişilerden oluşmaktadır.
Nebil BAKIRSİNİ
Vizyon Cimnastik Spor Kulübü Onursal Başkanı
Gülbahar YILMAZ
Adana Vizyon Cimnastik
Spor Kulübü Müdürü
Duygu AKBULUT
Marmaris Vizyon Cimnastik
Spor Kulübü Müdürü
Evgeniya KAPLAN
Zumba ve Kaeografi Antrenörümüz
Mert BAKIRSİNİ
Artistik Cimnastik Jimnastik
Antrenörümüz
8 Marmaris Vizyon
Pembe BAŞBUNAR
Tenis Antrenörümüz
Nermin KURT
Takım ve Kulüp Koçumuz
Vizyon Veli Akavvvademisi Eğitmenimiz
NK & Vizyon Spor Time Dergisi Editörü
Vizyon Veli Akademisi ve
Koçluk Çalışmaları
NK KOÇLUK HİZMETLERİ bünyesinde takımımıza
koçluk hizmeti sunan Nermin KURT ile kurduğumuz
“Vizyon Veli Akademisi” çalışmaları başladı.
Vizyon Veli Akademisi Marmaris'te ve kulübümüzde
örneği ilk olan veli akademisidir.
VİZYON VELİ AKADEMİSİ HİZMETİMİZ
Sporcularımızın yanı sıra ailelerimizin de bilinçli ebeveynler olması ve spor
konusunda daha bilinçli hale gelmesini hedefliyoruz. Bunun için sporcularımız ve
ebeveynlerine planladığımız eğitimler ve atölye çalışmaları yapmaktayız. Eğitim
ve atölyelerimiz sonunda ebeveyn ve sporcularımızdan karma olarak oluşan spor
faaliyetleri düzenliyoruz.
Marmaris Vizyon
9
Günlük
Su Tüketm
(Bardak / Ltre)
10
TAKIM KOÇLUĞU
"BİZ” OLMAK İÇİN “BEN” ÖNEMLİDİR.
Özünde “insanı anlamanın” yattığı, zihinsel
süreçlerin “nasıl” çalıştığının aktarıldığı, takıma
“ne şekilde” yansıdığının paylaşıldığı ve bütün
olarak başarıya “nasıl ışık tutabileceği” yönünde
bir çalışmadır.
Sporcularımıza yaptığımız koçluk çalışmaları
ile;
• Bireyi takımın üyesi yapmaya yönelik
dönüşümü sağlamayı,
• Etkili koçluk becerileri ile gerçek liderlik ve
takım sinerjisini harekete geçirmeyi,
• Etkin takımların ve ilişkilerin kurum
bünyesinde performansını artırmayı,
• Takımı daha yüksek düzeyde bir performansa
taşımayı hedeflemekteyiz.
BİLİNÇLİ SPORCU BESLENME KARTI
Marmaris Vizyon
VİZYON AKADEMİ
Pazartes Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartes Pazar
Günlük
Meyve
Tüketm
(Sayı)
Günlük
Yemek
Tüketm
Günlük
Salata
Tüketm
Günlük
Süt Tüketm
Antrenman
Günler
(Antrenman
günlernz
şaretleynz.)
Marmaris Vizyon
Cimnastik
SPORCU ÇOCUKLARDA BESLENME
Takım koçluğunun yanı sıra sporcularımızla
yapacağımız atölye çalışmaları ve
eğitimlerimizde asıl amacımız bilinçli, kültürlü
bireyler yetiştirebilmek.
Sporcu yaşamanı bilen, sporcu beslenmesine
dikkat edebilen, alanında spor bilgisi ve
kültürüne sahip, donanımlı bireyler yetiştirmek
en büyük hedeflerimiz arasındadır. Her ay ele
alacağımız bir spor dalı ve o spor dalında başarı
elde etmiş bir sporcunun hayat hikâyesini
inceliyor olacağız.
Sadece takım olarak değil aynı zamanda
bireysel olarak ta gelişimimizi sağlamak,
başarı ile ilgili bir kaygımız var ise bu kaygıyı
yönetebilmek adına bireyselde desteğe ihtiyaç
duyan her sporcumuza dokunmak temel
amaçlarımızdan bir diğeridir.
“Bilinçli Sporcu Kartları” ile sporcularımızın
kulüp dışı hayatlarındaki davranışların da
gözlemleyerek/ geri bildirimler vererek
gelişimlerini sağlamakta ve gelişimlerini takip
etmekteyiz.
VİZYON AKADEMİ
www.nkkoclukhzmetler.com
Bunları Blyor musunuz?
Okul çağındak sporcu çocuklarda, hem büyüme ve gelşmenn devamı, hem de sporla harcanan enerjnn yerne konablmes
çn doğru beslenme programı şart! Sporcu çocuklar, gün çnde tüm besn gruplarını almalı. Böylece; karbonhdratla erken
yorulmazlar, protenle enerj alırlar, demrle de performanslarını artırablrler!
SPORCU ÇOCUKLARDA BESLENME
VİZYON AKADEMİ
Bunları Blyor musunuz?
Okul çağındak sporcu çocuklarda, hem büyüme ve gelşmenn devamı, hem de sporla harcanan enerjnn yerne konablmes
çn doğru beslenme programı şart! Sporcu çocuklar, gün çnde tüm besn gruplarını almalı. Böylece; karbonhdratla erken
yorulmazlar, protenle enerj alırlar, demrle de performanslarını artırablrler!
• SUSUZ SPOR OLMAZ: Tüm yaş gurubu sporcularda; spor önces, sırası ve sonrasında, sıvı alımı, performansı etkleyen
en öneml noktadır. Vücudun sıvı kaybetmes sporcunun performansını düşürür. Sıvı htyacının karşılanması çn her
15 – 30 dakkada 100 – 200 ml sıvı tüketm yeterl olacaktır. Egzersz sırasında karbonhdrat ve elektrolt çeren sporcu
çecekler de sıvı htyacını karşılamada terch edleblr
• SUSUZ SPOR OLMAZ: Tüm yaş gurubu sporcularda; spor önces, sırası ve sonrasında, sıvı alımı, performansı etkleyen
en öneml noktadır. Vücudun sıvı kaybetmes sporcunun performansını düşürür. Sıvı htyacının karşılanması çn her
15 – 30 dakkada 100 – 200 ml sıvı tüketm yeterl olacaktır. Egzersz sırasında karbonhdrat ve elektrolt çeren sporcu
çecekler de sıvı htyacını karşılamada terch edleblr
• ARTAN ENERJİ İHTİYACI İÇİN EN AZ 6 ÖĞÜN: Çocuk sporcuların, yetşknlere göre klo başına duydukları enerj
htyacı fazladır. Br de bu dönemn alışkanlıkların kazanıldığı, sağlıklı beslenmenn öğrenldğ br dönem olduğu
düşünülünce; bu htyacın doğru kaynaklardan karşılanması ve bu konuda sporcu çocuğa doğru eğtm verlmes çok daha
büyük br önem kazanıyor. Çocukların artmış olan bu htyacı karşılayablmes çn mutlaka ana öğünler ve ara öğünler
atlamaması gerekr. Beslenme; günlük 3 ana öğün, 3 ara öğün ve hatta gerekyorsa 4 ara öğün şeklnde planlanmalı.
• ARTAN ENERJİ İHTİYACI İÇİN EN AZ 6 ÖĞÜN: Çocuk sporcuların, yetşknlere göre klo başına duydukları enerj
htyacı fazladır. Br de bu dönemn alışkanlıkların kazanıldığı, sağlıklı beslenmenn öğrenldğ br dönem olduğu
düşünülünce; bu htyacın doğru kaynaklardan karşılanması ve bu konuda sporcu çocuğa doğru eğtm verlmes çok daha
büyük br önem kazanıyor. Çocukların artmış olan bu htyacı karşılayablmes çn mutlaka ana öğünler ve ara öğünler
atlamaması gerekr. Beslenme; günlük 3 ana öğün, 3 ara öğün ve hatta gerekyorsa 4 ara öğün şeklnde planlanmalı.
• ANTRENMAN PERFORMANSI İÇİN KAHVALTI: Sadece sporcular çn değl tüm çocuklar çn hatta tüm nsanlar çn kahvaltı öneml br
öğündür. Gece boyunca aç kalan vücudun, düzenl çalışablmes çn kan şekernn bell br düzeyde olması gerekmektedr. Güne znde
başlamak, antrenman/müsabaka performansı, okul başarısı, anlama ve hatırlama noktasında kahvaltının önem çok fazladır. Ama tüm bunların
sağlanması çn dengel ve besleyc br kahvaltı etmek gerekr. Ayrıca sabah erken saatlerde antrenmana gden sporcular çn de bunu göz
önünde bulundurarak br beslenme düzen oluşturulmalı.
• MÜSABAKA VE ANTRENMAN ÖĞÜNLERİ: Antrenman veya müsabakadan 2 – 4 saat önce ana
öğün tüketmek ve antrenman veya müsabakaya kadar bol sıvı tüketmek gerekr. Bu sıvıları
karbonhdrat ve mneralden zengn sporcu çecekler le de desteklemek uygun olacaktır. Müsabaka
veya antrenmandan hemen sonra da karbonhdrattan zengn ve hemen ardından da karbonhdrat ve
rotenden zengn br öğün terch edlmeldr.
Marmaris Vizyon
Cimnastik
• ANTRENMAN PERFORMANSI İÇİN KAHVALTI: Sadece sporcular çn değl tüm çocuklar çn hatta tüm nsanlar çn kahvaltı öneml br
öğündür. Gece boyunca aç kalan vücudun, düzenl çalışablmes çn kan şekernn bell br düzeyde olması gerekmektedr. Güne znde
başlamak, antrenman/müsabaka performansı, okul başarısı, anlama ve hatırlama noktasında kahvaltının önem çok fazladır. Ama tüm bunların
sağlanması çn dengel ve besleyc br kahvaltı etmek gerekr. Ayrıca sabah erken saatlerde antrenmana gden sporcular çn de bunu göz
de bulundurarak br beslenme düzen oluşturulmalı.
ĞÜNLERİ: Antrenman veya müsabakadan 2 – 4 saat önce ana
kadar bol sıvı tüketmek gerekr. Bu sıvıları karbonhdygun
olacaktır. Müsabaka veya
a karbonhdrat ve
Marmaris Vizyon
Cimnastik
Dergimizin İçeriği
Kulübümüzdeki çalışmalarda ve dergimizde
de yaptığı alan ile değil diğer alanlarda
da bilgi sahibi olmaları açısından ve onlarda
spor kültürünü oluşturmak adına her ay bir
spor dalını ele alacağız.
Her ay kulübümüz bünyesinde çıkartılacak olan spor vizyon dergisinde
bir spor dalını ele alacağız.
Bu ay kulüp eğitimlerimizde ve dergimizde ele aldığımız spor dalımız
kulübümüzün aynı zamanda ana branşı olan “CİMNASTİK” sporudur.
Her kulüp sporcumuz ve ailesinin spor dalları ile ilgili bu sporun tarihçesi
hakkında bilgi sahibi olması oluşturmak istediğimiz ilkelerden bir tanesidir.
Ayrıca “Artistik Cimnastik’te
“Bir Peri Masalı Hikayesi” olan
Nadia COMANECİ’nin
hayatını ele alacağız.
12 Marmaris Vizyon
DERGİMİZDE BU AY ELE
ALACAĞIMIZ SPOR DALIMIZ
CİMNASTİK
CİMNASTİK NEDİR?
Cimnastik, çoğunlukla kapalı salonlarda
aletsiz ya da belirli aletler kullanılarak yapılan
beden hareketleridir. Vücuda esneklik sağlayan
jimnastik, aynı zamanda çeviklik, uyum
ve güç kazandırır. Jimnastik 19. yüzyılda
çağdaş sporlar arasına girdi. Eski Yunanlıların
kurduğu spor salonlarında erkek sporcular
çıplak olarak spor yaparlardı. Bu yüzden
salonlara "çıplak" anlamındaki gymnos
sözcüğünden kaynaklanan gymnasion adı
veriliyordu. Bu salonlarda yapılan bütün
spor çalışmalarına da gymnastike denirdi.
Pek çok dile girmiş olan jimnastik sözcüğü
buradan gelir.
CİMNASTİK SPORUNUN TARİHİ NEREYE DAYANMAKTADIR?
Cimnastik 18. yüzyıl sonu ile 19. yüzyılın
ilk yarısında özellikle iki eğitimcinin çabalarıyla
yaygınlaştı. İsveçli Peter Henrik Ling
(1776-1839) cimnastik hareketlerini akıcı
ve ritmik bir hale getirdi. Alman Friedrich
Ludwig Jahn (1778-1852) ise barfiks, paralel
bar ve halka gibi bugün de kullanılan
cimnastik aletlerini geliştirdi. İlk cimnastik
kulübü 1850'de ABD'de kuruldu. Uluslararası
Jimnastik Federasyonu (FIG) ise
1881'de kurularak çalışmalarına başladı.
1896'da Pierre Coubertin'in öncülüğünde,
1.500 yıllık bir aradan sonra başlatılan
Olimpiyat Oyunları'ndaki cimnastik yarışmalarında
başlangıçta yalnızca erkekler
yer aldı. Kadın cimnastikçiler ilk kez 1928
Amsterdam Olimpiyatları'nda yarışabildiler.
1950'lerden beri olimpiyatlarda ve dünya
şampiyonaların da SSCB, Japonya ve bazı
Doğu Avrupa ülkelerinden gelen cimnastikçilerin
çok başarılı oldukları gözlenmektedir.
CİMNASTİK SPORU KAÇA AYRILIR?
Çağdaş cimnastik sporu aletsiz ve aletli olarak ikiye
ayrılır. Aletsiz cimnastik herhangi bir alet kullanmaksızın
yer minderinde yapılan dans benzeri ritmik ve
kesintisiz hareketleri içerir. Yer hareketleri de denen
aletsiz cimnastikte zarafet, denge ve esneklik gibi
özellikler öne çıkar. Aletli cimnastikte ise ya ip, çember,
top, lobut ve kurdele gibi hafif aletler ya da barfiks,
halka, kulplu beygir gibi vücudun bütün yükünü
çeken ağır aletler kullanılır.
İyileştirme ve öğrenme amaçları güden tıbbi cimnastik
ve eğitim cimnastiğiyse sanat olmaktan çıkıp bilim
sayılmaktadır.
İnsanın fizik ve moral yetilerini eğitmek fiziksel ve
ruhsal verimini arttırmak amacıyla beden çalışmalarından
yararlanan ‘’fiziksel eğitim’’ cimnastikten ayrı
bir daldır.
Marmaris Vizyon
13
ÜLKEMİZDE CİMNASTİK
SPORUNUN TARİHİ
Modern anlamda cimnastiğin ülkemizde uygulama kaynağı,
Galatasaray Mekteb-i Sultaniiyesi’dir ve okulun kuruluşu ile başlar.
1868 yılında okul, tamamen batılı programla faaliyete
geçerken, Fransa’dan getirilen öğretmen kadrosu
içinde bulunan beden eğitimi öğretmeni Monsieur
Curel, modern cimnastik Türkiye’ye getirilen
kişi olmuştur.
Ülkemizde modern anlamda cimnastik
ve halter çalışması, özellikle
ilk iki dönemde, iç içe
birlikte sürdürülmüştür. Zira
ülkemizde benimsenen ilk
cimnastik türü aletli olanıdır.
Bu nedenle cimnastik salonunda
halter çalışmalarında
gereksinimi duyulan araçlar
kullanılmış, böylece vücut esnekliğinin
yanı sıra adale gelişimi
ve kuvvetlenmesi, bu
ağırlık çalışmalarıyla
sağlanmıştır.
Aletli cimnastik
ülkemizde uzun
yıllar uygulanmıştır.
Curel, okulda
görev aldığı ilk
iki yıl içerisinde okul
binasının bir salonunu
cimnastikhane biçimine
gelmiştir. Fransa’dan beraberinde
getirdiği araç ve gereçlerin bu salona yerleştirmiştir.
Bazı öğrenciler beden eğitiminin yararlarını,
olimpiyat yıllarda tam kavrayamadıkları için bu hareketlere
katılmamamışlar ve cimnastik çalışmalarını
da bulunan arkadaşlarını da şaşkınlıkla izlemişlerdir.
Curel’in ülkemizden ayrılmasından sonra Monseiur
Moiroux adında bir başka Fransız beden eğitim
öğretmenliğine atanmıştır. Curel’in ilk sevgisini aşıladığı
cimnastik çalışmalarına yeni öğreticinin ilk
günlerinde daha çok sayıda öğrenci katılmaya başlamıştır.
Hatta Curel’in yetiştirdiği birkaç Türk genci
çeşitli hareketlerde Moiroux un dikkatini çekecek
kadar başarılı olmuşlardır.
Galatasaray Sultaniyesi’nde beden eğitimi öğretmen
olarak Monseiur Martinetti görev almıştır.
Martinetti de öteki meslektaşları gibi aletli cimnas-
14 Marmaris Vizyon
tiğe çok önem vermiştir. Bu Fransız öğretmen,1878
yılında Galatasaray Sultaniyesi neden ayrılarak harbiye
mektebine cimnastikci olarak atanmıştır. Daha
sonra Harbiye Nezareti tarafından Selim Sırrı Bey,
yakından izlediği ve incelediği İsveç beden eğitim
ve spor anlayışı Şehbal’e yazmıştır.
23 Temmuz 1908 günü II. Meşrutiyetin ilanı ile Türk
gençleri de daha rahat spor yapabilme olanağı elde
ederken cimnastik dalında da büyük gelişmeler olmuştur.
Meşrutiyeti in ilanından sonra Mazhar Bey
İstanbul’a dönmüştür. Birkaç yıl sonra aletsiz cimnastik
olarak bilinen İsveç cimnastiğini benimsemiş
olan Selim Sırrı Bey’de İstanbul’a gelmiştir. Selim
Sırrı Bey ülkemize olimpiyat yıllarda yabancı olan
ve büyük bir topluluk tarafından yadırganan aletsiz
cimnastiğin ateşli bir savunucusu ilk uygulayıcısı
olmuştur. Bu nedenle, yıllar yılı aletli cimnastiğin yararlarını
anlatan ve bunu öğrencilerine anlatan Faik
Bey’le görüş ayrılığına düşmüş ve bu ayrılık aralarında
kırgınlık yaratmıştır.
Selim Sırrı Bey, cimnastik ile halter kaldırmanın birlikte
yapılacağını kanıtlarıyla ortaya koymuştur. Bu
görüş 1911 yılından sonra çeşitli yayınlarda yazdığı
makale ve kitaplarda öne sürmüştür. Bu nedenle
de klasik cimnastiğe bağlı olan, başta Faik Bey
olmak üzere çok sayıda sporcunun şimşeklerini
üzerine çekmiştir. İstanbul’da aletli cimnastiğin yanı
sıra Selim Sırrı Bey çalışmalarıyla İsveç cimnastiğinin
okulu bitiren genç öğretmenler aracılığıyla tüm
okullarda yayılmasına neden olmuştur. Bu akımda
aletli cimnastiğin baltalanmasına yol açmıştır. Ancak
belirli bir gurubun korumasıyla aletli cimnastik
çalışmaları da sürdürülmüş ve küçük Faik Bey,
Mehmet Fetgeri, İlhami Bey ve Şefik Bey’in çabalarıyla
sonraki kuşaklara da aktarılmıştır. O yıllarda
cimnastik çalışmalarının yapıldığı okulların başında
Kuleli İdadisi, Mektebi Bahriye ve Galatasaray Mektebi
Sultani’si gelmiştir.
Bir sonraki eğitim döneminde okulun beden eğitim
öğretmeni olarak bu kez Stangelli görülmüştür.
Komple bir sporcu olan yeni öğretmen, gelişinden
kısa bir süre sonra 1880 yılında Maarif Nazırı Münif
Paşa’nın yardımıyla Beyoğlunda Hacaboğlu Pasajı’nda
açtığı özel cimnastikhane de bu sporun
okul dışındaki yayılma çalışmalarında da yardımcı
olmuştur. Salon kısa sürede büyük ilgi toplamış
ve düzenlenen bir gösteri de Maarif Nazırı Münif
Paşa’da bulunmuştur. Münif Paşa Stangelli’nin öğrencilerinin
attığı geriye saltoları hayretle izlemiştir
Satngelli’nin öğrencisi Faik Üstün idman adında
başarılı bir sporcuydu. Morioux un teşvikiyle cimnastiğe
başlayan Faik Bey kısa sürede büyük gelişme
göstermiştir. Nitekim bir yıl sonra Stangelli’nin
yerine Galatasaray Sultanisine ilk kez bir Türk beden
eğitimi öğretmeni olarak Faik Bey atanmıştır.
1859 yılında doğan Faik Bey
Türkiye’nin ilk idmancısı olarak
kabul edilir.
1879 yılından sonra çok sayıda spor yetiştiren Faik
Bey kendisini bu göreve tam 42 yıl atamıştır. Olağanüstü
yetenekli kuvvetli ve komple bir spor olan
aletli cimnastikte ki bu ilk isim cimnastikte de Faik
Bey denilen bir ekol yaratmıştır.
Bu arada 1899 yılında cimnastik yahut Riyaziyatı
Bedeniye adıyla birde kitap yayınlamıştır. Bu modern
Türk sporuna geçişte ilk spor kitabı olması
nedeniyle çok büyük önem taşır. Faik Bey okullardaki
çalışmaları yanı sıra Beyoğlu’nda özel olarak
açtığı salonda Türk gençlerinin bu sporda yetişmesine
yardımcı olmuştur. Bu yıllarda kendisi gibi
cimnastik tutkusu olan Mazhar Bey sivil okullarda
çalışma yaparken Faik Bey’de askeri okullarda bu
sporun gelişmesine çaba göstermiştir.
Faik Bey’in Galatasaray Sultanisi’nde öğrencileri;
Selim Sırrı, Rıza Tevfik, Doktor Hikmet Ali Rana,
Şefki Kamil ve Mehmet Ali Beyler, Erdekli Miltiyadi
ve Aleko Mulos Efendilerdi. Bu arada Sultan II.
Abdülhamid in devlet yönetimindeki katı tutumu
nedeniyle Mazhar Kazancı Bey Almanya ya giderek
cimnastik ile çalışmalarına bu ülkede devam
etmiştir.
1903 yılında temelinde cimnastik hareketlerinin
ağırlık kazandığı Beşiktaş Osmanlı Kulübü bu sporun
çok sayıda genç tarafından uygulanmasına ve
yayılmasına ortam hazırlamıştır . Mazhar Bey bu
okulda yaptığı çalıştırıcılık ile çok sayıda genç yetiştirmiştir.
Türk cimnastiğinin ilk uluslar
arası teması 1906 yılında Atina
da yapılan ara olimpiyatlarıyla
olmuş, Selim Sırrı Tarcan’ın sınıf
arkadaşı Yorgo Abritanis iki elle
onmetrelik ipe tırmanma yarışında
dünya rekoru kırarak altın
madalya kazanmıştır.
Fenerbahçe kulübünde ise cimnastik çalışmaları
1914 yılında başlamıştır. Cumhuriyetin ilanından
sonra okullarda, cimnastik derslerine yön verme
çalışmaları için Selim Sırrı Bey görevlendirilmiştir.
Selim Sırrı, bu görevden yararlanarak eğitim için
İsviçre ye gençlerin gönderilmesini sağlamıştır. Bu
gençlerin İsviçre cimnastiğine göre eğitilmelerine
yardımcı olmuştur.
Dr. Hamit Hüsnü Beyin 16 altın liraya satın aldığı
barfix ve paralel, bu sporun sarı-lacivertli kulüpteki
gelişimine kaynak olmuştur. Bu arada Fenerbahçe
kulübünde İlhami Asım tüccar, General Nuri, Albay
Kadri ve Tüccar Necati Beyler gibi başarıla cimnastikçiler
yetiştirmiştir. Arka arkaya gelen Balkan
ve Kurtuluş Savaşları nedeniyle gelişmekte olan
öteki sporlarda olduğu gibi, cimnastikte de bir duraklama
dönemi yaşanmıştır
Daha sonra aletli cimnastik konusunda da Mehmet
Fetgeri, Şevket Kuğul, Esat Kazancı, Fikret
Korkmaz, Atıf Gençsoy ve Nihat Yılbar gibi başarılı
sporlar yetişmiştir.
Bir önceki kuşağın başarılı cimnastikçilerinden Nihat
Yılbar 1960 da Almanya da bulunduğu zaman
dünya da gelişen cimnastik tekniğini inceleme imkânı
bulmuştur.
Marmaris Vizyon
15
Almanya Deutsche Turn Schule
teknik direktörü Albert
Dickhut ve Alman cimnastikçi
Doktor Jozef Köhler ile yaptığı
temasların neticesinde Türkiye
ye dönünce, ilk defa öğretim
ve yardım usülleriyle aletli cimnastik
kitabını yazmıştır.
Daha sonra FİG nin yarışma kurallarını tercüme ederek
Türkiye de artistik cimnastik yarışmalarının bu
kurallara uygun olarak yapılmasını sağlamıştır.
Türkiye cimnastik federasyonunu
1957 yılında kurulmuştur.
1960 yılında FİG’in üyeliğine
kabul edilmiştir.
1957 yılından itibaren bölgeler arası yarışmalar organize
edilmiş, 1960 yılından itibaren cimnastikçilerimiz
uluslar arası yarışmalara katılmaya başlamıştır.
Romanya da yapılan talebe oyunları, 1962 yılda Prag
dünya şampiyonası,1967 yılında Tunus Akdeniz
Oyunları bu dönemde cimnastikçilerimizin katıldığı
yarışmalardır.
1970 yılında Ankara, Çankırı, Manisa ve Adana bölgelerinde
ilkokul çocuklarına yönelik çalışmalar başlatılmıştır.
1972 yılında ilk antrenör kursu açılmıştır.
1973 yılında ilk kez bireysel olarak büyüklerde 1975
yılında ise ilk kez bayan sporcularında iştirakiyle
takım olarak gençlerde Balkan şampiyonasına katılım
sağlanmıştır. İsveç Cimnastiginin beden eğitimi
öğretmeni olan S. Sırrı Tarcan tarafından Türkiye’de
yayılmasına karşılık, Artistik Cimnastik uzunca bir
süre eğitim alanında gelişimini tam olarak sağlayamamıştır.
Ancak 1977 yılında eski Cimnastik federasyonu
Başkalarından Nihat Yılbar ile birlikte Kamil Özer ve
Sami Mengütayın İstanbul Spor Akademisinde görev
almalarıyla, bu spor dalının beden eğitimi öğretmeni
olacak öğrencilere tam anlamıyla öğretim
ve eğitiminin verilmesi mümkün olmuştur.
Buna benzer uygulama, daha sonra Manisa Spor
Akademisinde Seyhan Hasırcı, Metin Sayın ve
Hasan Onmuş, Ankara Gazi Üniversitesi Beden
Eğitimi ve Spor Bölümünde Salih ve Sibel Suveren
ile devam ederek, mezun olan öğrencilerin
Türkiyenin çeşitli yörelerine atanarak bu sporun
gerçek anlamda tanınması ve yaygınlaşması sağlanmıştır.
Türkiye de cimnastik, özellikle 80’li yıllardan
sonra atak yapmış, yine bu dönemde, iki Bulgar
antrenörü ülkemize gelmesiyle ritmik cimnastik çalışmaları
da başlanmıştır.
1990 yılından itibaren sporcularımız Bakan Şampiyonasında
yer, atlama beygiri, paralel ve barfiks
aletlerinde birincilikler kazanmaya başlamışlardır.
1990 ve 1992 yılları da Suat Çelen, 1992de Murat
Canbaş dünya okullar şampiyonasında birincilik
elde etmişlerdir. 1991 yılında yapılan Balkan Cimnastik
Şampiyonasında ve 1993 yılında İsviçrede
düzenlenen Avrupa Gençler Şampiyonasında atlama
beygirinde Murat Canbaşın paralelde Suat Çelenin
altın madalya almalarıyla, cimnastik sporu ile
ilgili umutları arttırmış, aynı yıl Akdeniz oyunlarında
Murat Canbaş atlama beygirindeki başarısını tekrarlamış
ve birinci gelmiş, Romanya da yapılan Balkan
Gençler Şampiyonasında Bahadır Altay paralelde
bronz madalyaya ulaşmıştır.
1994 ün sevindirici gelişmesi ise 1970 yılından beri
katılmadığımız dünya cimnastik şampiyonasına Murat
Canbaş, Bahadır Altay ve Hakan Ünal’dan kurulu
bir ekiple katılımımız olmuştur. Avustralya da düzenlenen
bu şampiyonada Murat Canbaş atlama beygirinde
dünya 7. liğini elde etmiştir.
Bolu’da yapılan Balkan Büyükler Artistik ve Ritmik
Cimnastik Şampiyonasında sporcularımız bir altın,
iki gümüş ve yedi bronz madalya alınmış; ritmik
cimnastikte Aslı Saadet Balkanlardaki ilk bronz madalyamızı
kazanmış, cimnastikçilerimiz erkeklerde
takım halinde 3. , bayanlarda2. , ritmik cimnastikte
3. olmuştur. Aynı yıl Murat Canbaş bir trafik cezasında
hayatını kaybetmiştir. 1995 Uluslararası Boğaziçi
Cimnastik Turnuvasında bir altın (Suat Çelen-yer
minderi), 2 gümüş, 2 bronz madalya kazanmışlardır.
1996 yılında yapılan Boğaziçi Turnuvasında ise Bahadır
Altay bir altın madalya almıştır.
16 Marmaris Vizyon
CİMNASTİĞİN
BÖLÜMLERİ
Artistik Jimnastik
Modern Ritmik Jimnastik
Atletizm Öncesi jimnastik
Cambazlık Jimnastiği
Düzeltici Jimnastik
Eğitici Jimnastik
Tıbbi Jimnastik
Marmaris Vizyon
17
ARTİSTİK JİMNASTİKTE
BİR PERİ MASALI HİKÂYESİ
NADIA
COMANECI
Henüz 14 yaşındayken, 1976
Montreal Olimpiyatları‘nda
10.0’lık tam puanı alan
ilk artistik jimnastikçi
ünvanını alarak ilk defa
adını duyuracak olan Nadia
Elena Comaneci, 12 Kasım
1961’de Romanya’nın Onesti
kentinde dünyaya gözlerini
açtı. Kariyeri boyunca birçok
başarıya imza atacak olan
Nadia, göreceği destek ve
bununla gelen popülariteyle
beraber artistik jimnastik
için önemli bir basamak
olmayı da başarmıştır.
En iyi olma yoluna çok
erken başlamış olan Nadia
Comaneci’nin hayatına ve
başarılarına daha yakından
bakalım.
18 Marmaris Vizyon
ARTİSTLİK JİMNASTİĞE BAŞLANGIÇ
HİKÂYESİ
Romanya’nın küçük şehirlerinden biri olan Onesti‘de
dünyaya gelen Nadia Comaneci‘nin bir efsane
haline geleceği artistik jimnastiğe başlangıç
hikâyesi aslında bir hayli enteresan başlıyor. Çünkü
anne Stefania Comaneci, Nadia’yı çok enerjik
ve kontrol edilmesi zor bir çocuk olduğu için jimnastiğe
yollama kararı aldığını söylüyor. Ünlü Rumen
antrenör Bela Karolyi tarafından anaokulunda
keşfedilen iki çocuktan biri olan Comaneci, Karolyi’nin
Onesti kentinde kurduğu jimnastik okulunun
ilk öğrencilerinden biri olmuştur. Comaneci kentte
yaşadığı için bu okula yıllarca evden gidebilmiştir.
Keşfedilen diğer bir isim olan Viorica Dumitru da
Romanya tarihinin en iyi balerinlerinden biri olacaktır.
YAZ OLİMPİYATLARI
Henüz 14 yaşında olmasına rağmen Kanada’daki
1976 Montreal Olimpiyatları’na katılan Nadia Comaneci,
ilk olimpiyat deneyimini yaşayacağı yerde
tarihe geçmeyi de başaracaktı. Modern olimpiyat
jimnastiğinde daha önce kimseye verilmemiş olan
mükemmel 10, yani tam 10 puanı alan ilk jimnastikçi
olarak tarihe geçen Comaneci, bunun yanısıra
bu başarıyı 6 defa daha tekrarlayarak ayrı bir rekora
daha imza attı ve hala herkes tarafından tebessüm
edilerek anılan “All Seven Perfect 10’s” performansıyla
önce Montreal, daha sonra dünyada
adını duyurmayı başardı. Ayrıca genç jimnastikçi
Romanya’ya ilk olimpiyat madalyasını getirerek
ülke tarihine de geçmeyi başarmıştı.
Henüz 14 yaşında tarih yazmaya başlayan Nadia
Comaneci, 9 olimpik, 4 dünya şampiyonası, 12 avrupa
şampiyonası madalyası ve kırdığı birçok rekorla
kuşkusuz artistik jimnastik ve spor tarihine
adını altın harflerle kazımayı bildi. Yeni düzenlemelerle
birlikte jimnastiğe gelen 16 yaş sınırı şartıyla
birlikte bir daha kırılamayacak rekorlara da sahip
olan Nadia, halen gelmiş geçmiş en ünlü ve başarılı
artistik jimnastikçi olarak anılmaktadır. Son olarak
2000 yılında Laureus Dünya Spor Akademisi
tarafından 20. yüzyılın en iyi atletlerinden biri olarak
onurlandırılan Nadia Comaneci, günümüzde
yaşamına Amerika Birleşik Devletleri’nde devam
etmektedir.
13 YAŞINDA AVRUPA ŞAMPİYONASI
ALTIN MADALYALARI…
1970’de ilk defa milli takım için yarışmaya başlayan
Nadia, ulusal şampiyonayı kazanan en genç
jimnastikçi olmayı başarmıştır. Daha sonra birçok
ulusal şampiyonada madalyalar kazanmaya devam
eden Rumen jimnastikçi, ilk uluslararası başarısını
13 yaşındayken Norveç’te düzenlenen 1975
Avrupa Şampiyonası’nda her alanda kazandığı
altın madalyalarla adeta turnuvayı süpürerek duyurmayı
başarmıştır. Bunun devamında New York
Madison Square Garden’da çıktığı Amerika Kupası
müsabakalarında adını dünyaya ilk kez duyuracak
olan Comaneci, artık 1976 yılında düzenlenecek
olan yaz olimpiyatlarına hazırım mesajını herkese
vermeyi başarmıştı.
Marmaris Vizyon
19
SPORCU
BESLENMESİ
Sporcuların performansını etkileyen temel faktörlerin başında
genetik yapı, uygun antrenman ve beslenme gelmektedir.
Beslenme, sporcuların bilgi sahibi oldukları takdirde kontrol
altında tutabilecekleri ve performanslarını etkileyen en önemli
etkenlerden sayılmaktadır.
Sporcu beslenmesi son yıllarda üzerinde çok
fazla çalışma yapılan ve gittikçe de dikkat çekmeye
başlayan bir bilim dalı olup, spor bilimcilerinin
olduğu kadar, sporcuların, antrenörlerin,
kondisyonerlerin, sporcu ailelerinin ve spor ile ilgili
tüm meslek mensuplarının bilgi sahibi olması
gereken bir konudur.
SPORCULAR İÇİN
TEMEL BESLENME İLKELERİ
Yeterli ve dengeli beslenmenin bir sporcunun
başarısını garanti etmediği, ancak yetersiz ve
dengesiz beslenmenin bazı sağlık problemlerine
ve performans düşüklüklerine neden olduğu
kabul edilmektedir. İyi beslenen bir sporcunun,
kötü beslenen bir sporcuyla kıyaslandığında
bazı avantajlara sahip olduğu bilinmektedir.
İyi beslenen bir sporcunun avantajları
nelerdir?
• Performansı yüksektir.
• Yapılan antrenmanın etkinliği maksimum
düzeydedir
• Üst düzey konsantrasyon ve dikkate
sahiptir.
• Hastalık ve sakatlanma oranı düşük, bu durumlarda
toparlanma süresi kısadır, • Büyümesi
ve gelişmesi beklenen düzeydedir.
• Vücut ağırlığı ve vücut yağı önerilen sınırlarda
veya bu sınırlara yakındır.
Sporcular için en iyi beslenme şekli
hangisidir?
Sporcuların enerji ve besin öğeleri gereksinimleri
yaş, cinsiyet ve spor dalları açısından
farklılık göstermekle birlikte, temel beslenme
kuralları tüm sporcular için benzerdir.
Beslenme; sporcunun gereksinimi olan enerji ve
besin öğeleri ile yeterli sıvı alımını içermelidir.
Sporcular için önerilen mucize bir beslenme
şekli veya besin yoktur.
Genel olarak sporcuların karbonhidrattan zengin
20 Marmaris Vizyon
diyetle beslenmesi önerilirken, protein, vitamin
ve mineralleri yeterli tüketmesi, yağdan sağlanan
enerjinin spor yapmayan bireylerden biraz düşük
olması önerilmektedir.
Ayrıca sporcuların tükettikleri sıvı miktarı da fazla
olmalıdır.
Sporcuların enerji gereksinimini etkileyen etmenler
nelerdir?
Enerji gereksinimi; cinsiyet, yaş, vücut cüssesi ve
bileşimi (boy, ağırlık, vücuttaki yağ miktarı, yağsız
doku miktarı), yapılan egzersizin türü, şiddeti ve
sıklığı gibi etkenlere bağlı olarak değişmektedir.
Tüm bunlara bağlı olarak bir sporcunun, diğer bir
sporcuyla kıyaslandığında enerji gereksinimi farklılık
göstermektedir.
Sporcuların enerji gereksinimi günlük 2000 kkal.
ile 5000 kkal. arasında değişmekte olup, çok yoğun
antrenman yapan ve genellikle yarışlara hazırlanan
dayanıklılık sporcularında (günde 4-5
saat antrenman yapan) daha yüksek düzeylere de
çıkmaktadır.
MÜSABAKA/ANTRENMAN ÖNCESİ, SIRASI
VE SONRASI BESLENME
Müsabaka/Antrenman öncesi beslenme neden
önemlidir? Müsabaka / antrenman öncesi beslenmenin
amacı; açlığı önleme, gerekli sıvıyı sağlama
ve müsabaka/antrenman sırasında gereksinim
duyulan ek enerjiyi (özellikle karbonhidratlardan)
sağlamaktır.
Sıvı Tüketimi ile İlgili Öneriler
• Sıvı tüketimi için susamayı beklemeyin.
• Özellikle sıcak ve nemli havalarda sıvı tüketiminizi
daha da arttırın.
Müsabaka/Antrenman Öncesi Yemek Ne Zaman
Yenmelidir?
Bir çok sporcu müsabaka öncesi 2-4 saat önce
yemek yemeyi tercih ederken, bazı sporcular 60
dakika önce miktarı fazla olmayan yiyecekleri tercih
etmektedir. Egzersiz öncesi öğünün ölçüsü ve
zamanı birbiriyle ilişkilidir. Mide boşalmasını sağlamak
için müsabakaya yakın son öğünün hacmi
az olmalıdır. Eğer egzersiz ve müsabakadan önce
yeterli süre varsa, son öğünün miktarı ve yoğunluğu
daha fazla olabilir. Çalışmalar, müsabakadan
3-4 saat önce tüketilen öğünün 200-300 g
karbonhidrat içermesinin, performansı artırdığını
göstermektedir.
Müsabaka Sırasında Beslenme
Uzun süreli müsabakalarda, saatte 0.7 g/kg karbonhidrat
(yaklaşık saatte 30-60 gram) tüketiminin
dayanıklılık performansını artırdığı yapılan
çalışmalarda gösterilmiştir. Sporcuların bu karbonhidrat
tüketimine, aktivite başlangıcından kısa
bir süre sonra başlamaları önerilmektedir. Egzersiz
sırasında, hem sıvı hem de karbonhidrat sağlamaları
nedeni ile sporcu içeceklerinin tüketilmesi
önerilmektedir.
Müsabaka Sonrasında Beslenme
Kaslardaki glikojen depoları 1.5-2 saatlik bir egzersiz
sonrasında boşalabilmekte bu depoların yerine
konmasında en etkin yol, egzersiz sonrasında en
kısa sürede (ilk 2 saat içinde) yüksek karbonhidratlı
yiyeceklerin tüketilmesidir. Egzersiz sonrası
tüketilen karbonhidratın zamanı, glikojen sentez
oranını etkilemektedir. Egzersizden hemen sonra
karbonhidrat tüketimi (1.5 g/kg/ - 2 saat arayla), 2
saat sonra tüketime başlamaya göre daha yüksek
glikojen deposuna sahip olmayı sağlamaktadır.
Egzersiz sonrası en yüksek glikojen sentezi; glikojen
boşalımına neden olan egzersizden hemen
sonra tüketime başlayan, her 15 dakikada 0.4 g
karbonhidrat/kg tüketenlerde saptanmıştır.
Marmaris Vizyon
21
BAŞARILARIMIZ
22 Marmaris Vizyon
Marmaris Vizyon
23
BAŞARILARIMIZ
24 Marmaris Vizyon