21.04.2020 Views

calisma_kitapcigi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

7 Haziran seçimlerinde %40 ile 13 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti adeta şok etkisiyle 8 Haziran’a

merhaba dedi. %60 oy oranını paylaşan 3 parti ile halk adeta AK Parti’ye bir ders verdi.

Verilen mesaj ’da halkın kendini ve yandaşlarını düşünen iktidarı değil, esnafı ve vatandaşını

düşünen partilere oylarıyla destek oldukları görüldü. Peki, %40 ile AKP, %25 İle CHP, %13 ile HDP,

%16 ile MHP’ye verilen oylar Türkiye’de hükümetin tek parti ile kurulamayacağının habercisiydi.

Peki, ne olacaktı? Türkiye’de %100 sandıklar açıldığında tek parti yerine çok partili yönetim çıktı.

Fransızca kökenli bir kelime olan “koalisyon” iki veya daha çok sayıda siyasi partinin iktidarı paylaşmak

üzer ortak bir kabine oluşturmalarını, yani çoğulcu yönetimi ifade ediyor. Koalisyon demokratik

sistemin sebeplerinden biri olarak da görülüyor.

Tıkanıp kalan siyasi ortamların çıkış noktası olarak da değerlendiriliyor. Dünyada ileri ekonomiye

sahip 40 ülkenin 30’u koalisyonla yönetiliyor. Demokratik kültür birbirlerinin fikirlerine düşüncelerine

çözüm yollarına itibar etmektir. Biliyorsunuz belki, İtalya sürekli bir koalisyonla yönetildi.

Çoğunlukla koalisyon hükümetleri ile yönetilen İtalya, geçtiğimiz haftalarda koalisyon hükümeti

kurulmasını zorlaştıracak bir seçim yasası çıkarmıştı. Ancak muhalefetteki tüm partiler, tek partinin

iktidarını destekleyen “ Italicum “ adlı bu yasayı, “faşizm yasası” olarak nitelemişti. Her partinin

kırmızı çizgileri olarak ortaya konan değerler koalisyonda geri olabilir. Ancak toplumun kırmızı

çizgileri vardır. Bunlar Toplumsal iç barışta ayrıştırıcı her türlü eylemden her türlü düşüncenin seslendirilmesinden

uzak durmalarıdır. Dini duygularımızla oynamamaktır. Mezhepsel bir farklılaşmayla

birbirinin diğerine baskı zulüm uygulamamasıdır. İnanç evlerinin asla siyasete alet edilmemesidir.

Laik bir devletin inançlara eşit olma durumu ile ilgili tüm inanç evlerinin yasallaştırılması

ile ilgili bir yasal düzenleme getirerek cemevlerinin yasal haklarıyla tanımlanmasıdır. Etniksel yapıda

ayrıştırmayı değil kardeşliği ve eşit vatandaşlığı ve haklarını mutlaka yaşar hale getirmektir.

Yapılan onca haksızlığa dur demektir. Uluslararası hukuk düzeni ile yargının bağımsızlığını ve Adaletini

yaşar hale getirmektir. Çalışma hayatında mutlaka Emeğin karşılığının alınmasıyla birlikte

örgütlenme hakkının gerçek anlamıyla yaşam bulmasıdır.

İşsizlikle ilgili ülkede yabancı işçilerin yaratığı emek hırsızlığı yerine (ucuz işçilik) ülke vatandaşlarının

istihdamına yönelik bir anlayışın ve yönetimin kurulması yerinde olacaktır. İş hayatında bürokratik

oligarşinin sonlandırılarak adi vergi sisteminden gerçek vergi sistemine geçilmesidir. Yatırımların

ve yatırımcıların ülkede güvenli bir ekonomik anlayışla buluşması sağlanarak sermayenin ülkemizde

kalması ve yatırımların arttırılmasına özen gösterilmelidir.Yeni Türkiye yerine Merkez Türkiye

projesiyle ülkemizin güçlendirilmesine tam destek verilmelidir. Eşit vatandaşlık ilkesiyle her türlü

hizmetin alınmasıyla ile ilgili tüm özgürlüklerin sağlanması ve anayasada güven altına alınmasıdır.

Sorgusuz sualsiz suçlu yaratan hâkim güçler yerine insanı daha güvenli bir yaşam alanında koruyarak

onun hak ve özgürlüklerinin korunmasıdır. Eğitimde fırsat eşitliği ile birlikte halkın mutlu ve

barış içerisinde yaşam duygusuna artıracak bir duyguyla eğitimde birlik sağlanmalıdır.

Eğitimimi birilerinin eline bırakılacak kadar önemsiz değildir. Eğitimin amacı ülke içinde farklı

gruplar yetiştirmek olmamalıdır. Böyle bir eğim sakıncalıdır. Eğitim vicdanı hür ilmi hür insanlar

yetiştirmelidir. Bu ülkede eğitim yoluyla kendine asker yetiştiren paralel olmakla suçlanmaktadır.

Öğrencilere yurt yaparak bu vatanda kendine asker yetiştirenler bu ülkede din eksenli bir eğitimde

daha lüks okullar açarak asıl amacı imam yetiştirmek olan liseleri kin ve nefretle donatarak

kendilerine yandaş üretmek olan siyasi emellere asla izin verilmemelidir. Vatandaşın dini duyguları

ve gelenek görenekleriyle siyasal bir güç elde edenler diğer benzemeyenlere karşı tahammülsüz

olurlar. Kendilerine özel moda yaratarak kutuplaştırmaya çalışanlar bilmelidirler ki, bu modayla

kendilerini kurtaramazlar. Diğer modalara kötü gözle bakanlar Yukarıda belirttiğim düşüncelerin

yanı sıra partimin İstanbul’da 1. Bölgede 12 sırasında seçilebilir bir sırasındaydım.

66

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!