You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Karbon emisyonlarının azalması geçici bir sonuç
Virüs ve iklim değişikliği arasında diğer kurulan bağlantı ise geçici de olsa Çin ve
İtalya gibi virüsten en çok etkilenen ülkelerin sera gazı emisyonlarının azalması.
Corona virüsü sebebiyle endüstriyel çalışma saatlerinin azaltılması, dükkânların
kapalı tutulması ve değişen yaşam alışkanlıklarımız sebebiyle küresel
emisyonlarda azalma meydana geldi. Guardian Küresel Çevre Editörü Jonathan
Watts’a göre karbon salınımındaki bu azalma trendi devam ederse, 2008 mali
krizinden bu yana küresel emisyonlarda ilk kez düşüşe şahit olabiliriz.
Birçok uzman ise corona virüsünün iklim krizine olumsuz etkisi olacağını söylüyor.
Örneğin Stanford Üniversitesi Öğretim Üyesi Rob Jackson’a göre; corona virüs
krizi küresel karbon emisyonlarında geçici bir düşüşe yol açmış olsa da, salgın
sonrası ekonomik toparlanmaya ihtiyaç duyacak olan devletler temiz enerjiye
yapılan küresel yatırımlardan, iklim dostu politikalarından ödün verecek ve bu
durum uzun vadede iklim değişikliği mücadelesi için ciddi bir tehdit oluşturacak.
Üstelik, karbon emisyonlarındaki bu azalma salgın sonrasında bu şekilde devam
etse dahi, Paris Anlaşması hedeflerini tutturmamız olası görünmüyor. UNEP’in
hazırladığı rapora göre, küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlayabilmek için, global
karbon emisyonlarımızda her sene %7.6 düşüş yaşanması gerekiyor. Fakat pek
çok işletmenin kapandığı ve insanların mümkün olduğunca evlerinden çıkmadığı
bu olağanüstü durumda dahi, emisyonlar ancak %5.5 azalabildi. Bu da Paris
Anlaşması hedeflerine ulaşabilmek için ne kadar geç kaldığımızı ve harekete bir
an önce geçmemiz gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kriz bir “sosyal işbirliği” duygusunu tetikleyebilir
Kimi uzmanlar, corona virüsünün iklim değişikliği ile alakalı bazı olumlu sonuçları
da olabileceğini düşünüyor. Örneğin çevre aktivisti Bill McKibben’a göre, salgın
sonrasında devletler içinde yaşadığımız Dünya ve onun getirdiği birtakım
risklerden bir ders çıkarabilir ve iklim kriziyle mücadelede daha radikal, daha
uzun vadeli planlar yapabilirler. Aynı şekilde Stockholm Çevre Enstitüsü ABD
Direktörü Michael Lazarus’a göre, bir tehdide yanıt olarak ortaya çıkan bir sosyal
işbirliği duygusu kamuoyunun iklim krizi için de bir araya gelmesi için bir işaret
olabilir.
Evden çalışma pratikleri yaygınlaşabilir
Öngörülen bir başka olası olumlu sonuç ise, salgın sonrası dönemde evden
çalışma pratiklerinin artması ve bu durumun kişisel karbon ayak izimizi azaltması.
Coronavirüs salgınının tüm dünyayı etkisi altına almasıyla birçok kurumun