You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
febisa dergisi
Çıkar-4
Giriş
Bu sayıdaki yazımda varlığı inceleyip buna bağlı olarak çıkar çatışmalarını ele alacağım. Buradaki
konulara göre sonraki sayıda tanrıyla ilgili bazı çıkarımlara ulaşabilirim. Tanrı için ayrı
bir sayı ayırmayı tercih ettim.
Varlık
Varlık bir temeldir. Dil açısından bir özellik gibi gözükse de tam anlamıyla özellik olamaz.
Özelliğin verilebilmesi için zaten “var olma” gereklidir. Yok olana özellik veremezsiniz, verdiğiniz
her özellik onu var eder. Hakkında düşünmek de onu var edecektir. Yokluğu düşünemezsiniz,
düşündüğünüz anda hem “düşünülebilir” özelliğini verdiğiniz için hem de özellik verdiğiniz için
var olur. Özetle varlık dilsel olarak özellik gibi gözükse de özellik değil onu var eden temeldir.
İki çeşit varlık türü vardır. İlki düşünsel, bilinçsel anlamda var olmak; diğeri ise en temel
anlamda maddesel, enerjisel her türlü var olmak. İkincisi diğerini de kapsayan büyük bir ağdır.
Çıkar felsefesinde ilkine ihtiyacımız olduğu için onu da sınıfsal olarak belirtmek istedim.
Bilinçsel Varlık ve Değer
Yalnızca canlıları ilgilendiren varlık türüdür. Herhangi bir şeyin, herhangi bir canlının kendi
çapındaki zihninde var olmasıdır. Bilinçsel olarak var olmayı istemek insanın en temel içgüdülerinden
birisidir. Ve bu yöndeki korkuları onun birçok kavramı oluşturmasını sağlamıştır. Bu
korku sayesinde kitaplar yazılmış, resimler çizilmiş, müzikler bestelenmiştir. Bahsettiklerimin
çoğu, bu türdeki varlığımızı koruyabilmek içindir. Bu türdeki varlığını sürdürmek, insanın en
temel çıkarlarından birisidir. Hiyerarşi kısmında bahsettiğim gibi bu çıkar da tam anlamıyla bir
çıkar türüne sığdırılamaz. Hem mantıksal çıkardır hem de duygusal. Bu varlık türünün insan
gibi gelişmiş zihinler için oldukça temel ve gerekli olması, buna yönelik korkuları da çok güçlü
kılabilmektedir. Ölüm korkusu bu yüzden çok güçlüdür.
Her canlının zihninde başka bir canlının bilinçsel varlığı olmasa da her canlının bilinçsel
varlığı vardır. Bir mikrop atasının ölümünü zihninde bulunduramazken insan dedesinin ölümünü
zihninde bulundurabilir. Bu örnekte her iki canlı da bilinçsel olarak varken yalnızca insan
zihninde başkasının bilinçsel varlığını da bulundurabilmektedir. İnsan ölenin bilinçsel varlığını
zihninde bulundurduğu sürece bilinçsel olarak o kişi yok olmaz. Ancak ölenin kendisine ait bir
bilinci olmadığı için kontrolsüz, gözlemsiz ve akılsız bir yaşam sürer.
3