Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
KÖŞE YAZISI ÇALIŞMASI
Sessiz Gemi
Şiirler edebiyatımızda önemli bir yeri olan duygu ve düşünceleri
yansıtan yazılardır. Şiiler de birçok duygu anlatılır. Cumhuriyet
Dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden biri olan Yahya
Kemal Beyatlı'nın Sessiz Gemi adlı şiirini inceleyelim. Şiir beyitler
halinde yazılmıştır. Sade, akıcı bir dille yazılmıştır. Şair
sembolizm akımından etkilenmiştir. Şiirin bir hikâyesi vardır ve
şöyledir. “ Türk Edebiyatının önemli isimlerinden olan Nazım
Hikmet’in annesi Celile hanım ile babası Hikmet bey arasında
yaşanan olumsuzluklar sonucu anne baba evlerini ayırır. Daha
sonra Celile hanım Yahya Kemal ile tanışır ve Yahya Kemal
Nazım Hikmet‘in hocalığını yapmaya başlar.Yahya Kemal Nazım
Hikmet’in evine gidip geldikçe Celile Hanım ile aralarında bir sevgi
bağı oluşmaya başlar. Celile hanım eşinden boşanır. Ancak
Yahya Kemal’in eve sık gelip gitmesinden rahatsız olan Nazım
Hikmet Yahya Kemal’in cebine bir not bırakır. Notta ”Hocam
olarak girdiğiniz bu eve, babam olarak giremezsiniz...” yazar.
Yahya Kemal bu nota çok üzülür ama yine de Celile Hanım ile
Yahya Kemal arasındaki bu sevgi giderek büyümektedir. İki isim o
zamanlar Adalar’da yaşar ama Celile hanım sürekli
Nişantaşı’ndaki evi için Avrupa yakasına gidip gelir. Yahya Kemal,
her seferinde CelileHanım’ın Adalar iskelesinden vapura binip
Adalar’dan uzaklaşmasını acıyla, hüzünle izler.” Şiirin beyitlerine
baktığımızda şunları gözlemleyebiliriz.
Şiirin birinci beytinde insan ömrünün dolması ve ölüm anı
anlatılmaktadır.
Şiirin ikinci beytinde ölen bir insanın tabutunun taşınması anı
anlatılmaktadır.
Şiirin üçüncü beytinde ölen insanın yakınlarının durumu dile
getirilmiştir.
Şiirin dördüncü beytinde insanın ölüm karşısındaki çaresizliği
anlatılıyor. İnsanın yaşamı boyunca pek çok derdi ve sıkıntısı
olabilir. İnsanlar, gerek sabırla gerek çalışarak gerekse
yakınlarının yardımıyla bu sıkıntılarının üstesinden gelebilir.
Ancak ölümün çaresi yoktur ve her insan bir gün o meçhule
giden gemiye binecektir. Bu umutsuzluk ya da karamsarlık
değil hayatın bir gerçeğidir.
Şiirin beşinci beytinde geride kalanların beklemesinin boşa
olduğu, ölenin bir daha gelmesinin mümkün olmadığı dile
getirilmiştir.
Şiirin altıncı beytinde ölüm karşısında çaresiz kalan insanlara
bir avuntu olması bakımından, ölenlerin daha güzel bir âleme
gittikleri varsayılıyor. Gidenlerin geri dönmemesi güzel bir
nedene bağlanıyor.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Yahya Kemal Beyatlı
Nazlıcan Nadir
Genel olarak şiirde ön planda olan olay ölümdür.
Nedir mi ölüm? Bir canlı varlığın hayati
faaliyetlerinin kesin olarak sona ermesidir. Kesin bir
bilgidir ölüm. Her canlının muhakkak tadacağı
çözümü olmayan hadisedir. Ölüm hayatımızda
gerçekleşirken yapılan olaylar ve hissedilen duygular
vardır. Şiirde ölümden sonra son yolculuk yani tabut
taşıma anından bahsediliyor diyebiliriz. Bununla
beraber ölen kişinin arkasından duyulan üzüntüden
de bahsediyor. Her ne kadar ölüm gerçek olsa da
insanlar ölümü bilse de ölüm gerçekleştiğinde
üzülüyorlar. Ama üzülürken şunu biliyorlar hayat
devam ettiği sürece mutlaka birileri ölecek ve bu
sevdikleri canlılar olabilir. Ayrıca ölenin de geri
dönmeyeceğini biliyorlar. Şiirin son mısralarında ölüm
karşısında üzülen insanlara biraz olsun
üzüntüleri gitsin diye ölenlerin daha güzel bir aleme
gittikleri varsayılıyor. Bunun dışında şiirin
hikayesini okuduğumuzda acıklı ve hüzünlü bir aşk
hikayesi olduğunu görüyoruz. Aslında ölüm
hayatımızın her ne kadar gerçeği olsa da insanları
üzen bir olaydır. Şiirin hikayesinde de iki aşığın
çaresizliği vardır. Yahya Kemal Beyatlı Celile
Hanım’ın adalardan vapurla uzaklaşmasını hüzünle
izlediği için hislerini ölüm hadisesi ile şiirine yansıtmış
olabilir. Kesin olarak bir anlam çıkaramayız çünkü
sonuç olarak bu şiir sembolizmin etkisi ile
yazıldığından dolayı her okuyucu tarafından farklı
duygular ve anlamlar içerebilir.
Gamze Yapan
11