Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
- hatırlanan zaman -
1 orantes’in yolculuğu
ANTAKYA KÖPRÜBAŞI KENT MEYDANI VE YAKIN ÇEVRESİ
KENTSEL TASARIM PROJE YARIŞMASI
62580
.a
FİKİR .
hafızanın boşlukları arasında bir soluklanma durağı
Coğrafyalar üstü bir tarih akıp gidiyor yanımızdan. Bu sudan sebeplenen niceleri oldu. Çok medeniyetler kuruldu
burada, çok diller konuşuldu. Yerin sesi bir hayli kalabalık. Bu su komşu memleketlerden çok şeyler getirdi,
buralardan da oralara, bir hayli...
2 orantes’in yolculuğu
Hiç bir iz var mı ?
Bu su kenti ikiye bölüyor. Eski kent ile yenisi karşı karşıya geliyor. Geçmiş kaçınılmaz şekilde şimdiki zamanla üst
üste geliyor. Hatırlanan zamanla hatırlama zamanı çakışıyor.
Dönülemeyecek geçmişle gerçekleşmeyecek geleceğin birbirine bağlandığı,
bağlanırken birbirine omuz verdiği nadir bir şimdi burası.
Burası Asi’nin soluklanması için bir yer. Diyar memleketlerden taşıdıkları
tekrar buraya armağan olsun diye.
Asi taşacak, taşıdıklarını bırakacak. Onlar can bulacak yükselecek. Ne gelecek
Asi’den?
Kısmet...
Ne gelirse baş üstüne.
Humus Gölü’nden başlayan heyecanlı bir yolculuğu var Asi’nin. Çeşit çeşit coğrafyalardan geçip
nice akarsularla beslenip Antakya’ya geliyor.
3
4 orantes’in yolculuğu
Humus Gölü’nden başlayan heyecanlı bir yolculuğu var Asi’nin. Çeşit çeşit
coğrafyalardan geçip nice akarsularla beslenip Antakya’ya geliyor. Kıvrım kıvrım
yolculuğu ne oluyorsa medeniyet(!)le buluşunca zapturapta alınıyor. Beton
kanallar içinde bize dokunmadan aksın gitsin, biz de üstünden geçelim, kafi.
Fakat su medeniyet taşıyor. Su coğrafyalar üstü bir hazine barındırıyor. Ki bu
da tohum. Lübnan’dan başlayan yolculuğu Suriye’den devam ederken geçtiği
tüm coğrafyalardan taşıdığı tohumlar coğrafyalar üstü bir fırsat sunuyor.
Antakya’nın kadim tarihinde suyun taşıdıklarının, suyun sebep olduklarının
yeri ne kadar da önemli.
Asi ile Antakya’nın ilişkisi son derece hırpalanmış durumda. Yüzlerce yıldır
medeniyet taşıyan su durgun ve kokar vaziyette. Dolayısıyla meseleyi sınırları
tariflenmiş bir proje alanı olarak değil, suyu örgütlemek olarak görüyoruz.
Öncelikli olarak suyu akar ve sağlıklı hale getirmek, sonrasında ise tasarlanmış
ve seçilmiş bir peyzaj değil, Asi’nin armağan ettiği tohumlara güvenmeyi
tercih ediyoruz. Bu su yüzlerce yıldır tohum, kültür, lisan, medeniyet taşıdı. Bu
noktada gerekli sistemleri kurup çekiliyoruz. Asi’nin taşmasında bir beis yok,
taşdığı zaman bıraktığı tohumlar için gen havuzlarımız oluşturduk. Taşmasını
bir nimet olarak görüyoruz. 571 km boyunca taşıdıklarını bırakması için bir
fırsat veriyoruz.
01 Tohumların Toplanması
02 Filtreleme
03 Çiçeklenme
5
.b
DÜŞÜNCELER . analizler
6 orantes’in yolculuğu
.Kentsel Problemler
7
Asi Nehri Antakya’ya ulaşana kadar birçok medeniyet
ve çoğrafyaya değmektedir. Bu coğrafyalarda Asi
Nehri’ nin kullanımına dair birçok ilişki program ve
popülasyon tanımlanabilmektedir. Eski çağlardan
beri süregelen suyun kullanımı ise bu coğrafyaların
sosyolojik , kültürel , ekolojik yapısının şekillenmesinde
büyük rol oynamaktadır. Asi Nehri’ nin Lübnan’dan
Antakya’ya kadar uzanan farklı biçimlenmeleri doğal
coğrafyasında oldukça kendine özgü bir şekilde
hareket ederken , beşeri ve coğrafyalar da ise
yer yer bu hareketi kısıtlanmaya başlamıştır. Bu
kısıtlama sadece suyun hareketini değil zamanla
insanların su ile olan birçok ilişkisini de zayıflatmıştır.
Antakya Nehir’in Lübnan’dan Akdeniz’e kadar
sürdürdüğü bu yolculukta bir dinlenme noktası olarak
yorumlanmaktadır. Değdiği coğrafyalardan getirdiği
çeşitlik yönüyle oldukça önemli olmasının aksine su ile
kullanımı ise birçok kentte olduğu gibi, suyun belli sınırlar
altında tutulmaya çalışılması ile fazlaca zayıflamıştır.
Sınırların çok net tanımlanması ise zamanla kent içinde
bir eşiğin oluşmasına sebep olmuştur. Bu eşik eski ve
yeni Antakya olarak tanımlanan aynı kentin içinde farklı
iki bölünmeye yol açmıştır. Zamanla sosyo-demografik
, kültürel verile veya yaşayış biçimleri arasındaki fark
giderek açılmıştır. Asi Nehri ise bu aralıkta önemini
oldukça yitirmiş ve yeni gelişen kentin hafızasında
bir iz bırakmaktan çokça uzaklaşmıştır. Eski ve yeni
kentin birbirine değdiği en önemli noktadaki meydan
ise etkileyiciliğini kaybederek hızla geçilen bir düzene
evirilmiştir.
.Bağlamsal Potansiyeller
8 orantes’in yolculuğu
Eşik üzerindeyiz. Eski şehir ile yeni şehir birbirine
temas ediyor. Aradan geçen Asi eşik etkisini
güçlendiriyor. Eşikler iki tarafta da olmayan
unsurları barındırmaları bakımından bir hayli
potansiyellidirler. Eski kent, eski çarşı, eski doku
kendi dinamikleriyle var oluyor, yeni kent de ona
keza. Bu etkileşimi tariflemeye çalışmak yerine
varolabilecekleri altyapıyı kurup, gerisini eşik
karakteri gösteren bu dokuya bırakmayı tercih
ediyoruz.
9
.c
ULAŞIM. nokta ve süreç
10 orantes’in yolculuğu
ANA ULAŞIM ŞEMASI
Kent merkezinin iç ulaşımını örgütlemesi ve eski kent ile yeni kent ilişkisini yaya nitelikli olarak düzenlemesi için etrafı eski kent dokulu
ticari işlevlerin gerçekleştiği, yönlendirilmiş bir geometrik aks üzerinde yaya, bisiklet, tramvay ve tek taşıt trafiğinin olduğu “etkin aks”
Kurtuluş Caddesi üzerinde tanımlanmıştır.
İç trafiği toplayıp, çepere ulaştırmak üzere bir “örgütleyici aks” önerilmiştir. Fiili durumda bulunan Kemal Paşa Caddesi üzerinde
geometrik düzenleme yapılarak Asi Nehri boyunca uzanan İstiklal Caddesi ve İzzet Güçlü Caddesini Kurtuluş Caddesine bağlayan
kontrollü bir kurguyla örgütleyici aks şekillendirilmiştir. Bu kurguda İstiklal Caddesi çift yönlü bir trafiğe hizmet edecektir.
İzzet Güçlü Caddesinin Küçük Sanayiyle kesişimine kadar olan kısmında bir “prestij aksı” kurgulanmıştır.
Asi Nehri’nin iki yakası bundan sonra tarihi kent çekirdiğine baskı kuracak bir noktadan değil, yapı ve yapı kullanımı ve çeşitliği daha
az olan bir alanda tanımlanan yeni bir “geçiş aksıyla” buluşacaktır. Bu geçiş aksı Asi Nehri vistasına baskı kurmayacak bir sanat yapısı
karakterinde tasarlanmış İzzet Güçlü Cad. ile Küçük Sanayi Cad. kesişimindeki kavşaktan doğan küçük ölçekli, tek yönlü yeni bir köprü
aksıdır. Bu aks, geometrisi düzenlenmiş ve tek yön kullanımda Abdülgani Türkmen Sokak’ı canlı kılarak Atatürk Cad.’ne bağlanacaktır.
Atatürk Caddesi Antakya’nın yeni kent markası içerisinde yeni kentin düzenlenmiş bulvarı olarak kentsel hayata bağlanacaktır. Bulvar
belediye hizmet alanlarında yapılacak otoparklarla desteklenecektir.
Bir kavşak, bir meydan; Cumhuriyet Meydanı. Eskiye uzanan Antakya kent planının ışınsal dokusu bozulmadan meydan üzerindeki
çok yönlü trafik akışı hafifletilmiş ve Ata Köprüsü araç trafiğine kapatılarak Cumhuriyet Meydanını desteklemesi hedeflenmiştir.
YOL KESİTLERİ
ETKİN AKS (Kurtuluş Cad.): tarihi dokusu ve yüklendiği işlevle kentin en etkiliyici aksıdır.
Eski yerleşim dokusu, eski ticaret dokusunda bulunan tüm yollar etkin aksla birleşse
de bu birleşme mutlak surette kontrollüdür. Yolun kendi en kesiti 12 m ile 12.50 m
arasında değişmektedir. Dolayısıyla bu en kesit, yaya-bisiklet-tramvay-taşıt şeklinde
kurgulanmıştır. Etkin akstaki tramvay hattı tıpkı meri imar planlarında da ön görüldüğü
gibi tarihi kentin tamamına ve Asi Nehri ile meydana erişimi sağlamaktadır. Tramvay
ray hattı tek şerit olup, çift yön için ray geçiş noktası Sermaye Cami önü Kutlu Sok. giriş
kısmıdır.
Bu aks mevcut durumda tarihi kentin stratejik bir erişim aksı olduğundan ötürü
bütünüyle taşıt trafiğinden vazgeçilebilir bir nitelikte değerlendirilmemiştir. Bu stratejik
kimliğini kaybettirmeden, trafik baskısı hafifletilmiştir.
Örgütleyici Aks (Kemal Paşa Cad. ve İstiklal Cad.): çevresi zemin kotunda ticaretle
işlevlendirilmiş, yaya-bisiklet ve aracın bir arada hareket ettiği akstır. Meri imar planlarda
Kemal Paşa Cd. Üzerinde ortalama 17 m, İstiklal Cad. üzerinde 22 m en kesite sahip bu
aks; yaya-bisiklet-araç (çift yön)-yaya şeklinde kurgulanmıştır. Bu kurgu tek cephede
kısmi şekilde yer yer yol üzeri paralel parklanmaya da izin vermektedir. İstiklal Cad.
üzerinde refüjle bölünme sağlanacaktır.
Prestij Aksı (İzzet Güçlü Cad.): yüzünü Asi Nehri’ne dönen bir Antakya cephesine ve
kullanıcıyı suya daha sıkı bağlayacak şekilde İzzet Güçlü Cad. araç trafiğinden arındırılarak
yaya ve tramvay hareketi için kurgulanmıştır. Prestij aksı kullanıcıyı kuzeyden itibaren
Köprü Başı kent meydanında suyla ilişki kurmaya hazırlayacak olan akstır.
Geçiş Aksı (yeni köprü): tek yönlü, araç ve yaya kullanımlıdır. Köprü yol genişliği 8 m’dir.
İki araçlık geçişe ve yaya hareketine imkan verecektir. Köprü devamında hareket; batı
yönünde tek yön Atatürk Bulvarına, kuzey yönünde mevcut şekilde çift yön ve güney
yönünde mevcut şekilde tek yön gerçekleşecektir.
Çeper Yolu (M. Kemal Şeyhoğlu Cad): Kurtuluş Caddesinin yayalaştırılmasını destekleyecek
ve kent için yeni bir ana artere dair Hatay Valiliği, HBB ve ilçe Belediyelerinin ortak
uygulama kararı projeyi destekler nitelikte kabul edilmiştir. Bu yolun uygulanmasıyla
akarsu barındıran pek çok eski kentte olduğu gibi araç trafik yükü eski kent dokusundan
uzaklaştırılmış olacaktır. Yukarıda bahsi geçen tüm akslar da iç erişimi örgütlenmesini
sağlayacaktır. 32 m en kesite sahip bu çeper yolu tüm kente ulaşımı sağlayacaktır.
11
TASARIMA GİRİŞ HİKAYESİ
12 orantes’in yolculuğu
Yerleşmeler tarihine bakıldığında akarsular kentlerin bir ulaşım ve güç kaynağı olmuştur. Nehri
olan kentler, yerleşmeler tarihi içinde ekonomik, kültürel ve hüküm açısında her zaman en güçlü,
en canlı ve en çekici alanlar olmuştur.
Bu çekicilik günümüz kentlerinde evrilerek görsel çekicilik şeklinde devam etmiştir. İster eski bir
kent ister yeni bir kent; bugün, içerisinden akarsu geçen kentler kullanıcı açısından daha cazip
görülmektedir. Bu çekicilik turizm açısından da büyük imkanlar sunmaktadır.
Ancak,bu çekim gücü kentlerin sahip olduğu akarsuyla kurduğu ilişkiye sıkı çekilde bağlıdır. Maalesef
ki kentler endüstrileştikçe, kentli nehirler belirgin şekilde yapılarında biyofiziksel bozulmalara
maruz kalmıştır. Pek çok şehirde kentli nehirler ve dereler kirlenmiş alanlara dönüştü, yönleri
değiştirildi, üstü örtüldü, yeraltına gömüldü, betona çevrildi.
Bugün iklim krizine rağmen nehirleri kurtarmak, nehirleri değil kentsel mekanları suya uyumlu
hale getirmek şehir planlama disiplininin en büyük ödevi olmuştur. Nehir iyileştirme projeleri,
insan ölçekli yeni kent mekanlarını yaratılmasını teşvik ederken, kentsel yenileme için de bir araç
olmaktadır.
BIR KENTSEL EŞIK OLARAK AKARSU
Kelime olarak eşik, bir konumdan, durumdan, noktadan, süreçten; bir başka konuma, duruma, noktaya, sürece geçişi ifade eder. Toplumlarda
eşikte durmak pek hoş karşılanmaz ve bir an evvel de geçilmesi gereken bir yerdir.
Bundan dolayı mıdır kentlerimizin büyük kısmında akarsularımız ıslah edilip yok edilmiştir bilinmez ama kentin içerisinden geçen bir akarsu
mekanı acilen geçilmesi gereken bir yer midir? Sorusu hayati önem taşır.
Bir kent için doğal ve yapay eşikler, yataydaki yerleşmeleri sınırlandıran faktörlerdir.
Oysa doğada eşik niteliği gösteren alanlar farklı ekosistemlerin, farklı yaşamların karşılaştığı ve etkileştiği alanlardır.
TASARLAMAK
Orontes’in yani Asi’nin 571 km’lik medeniyetler yolculuğunun bitimine
yakın, denize kavuşmadan önceki mola noktasında hem onun hem de
Antakya’nın hikayesini mekana yazdık.
Doğanın eşiklerinden ilhamla farklı yaşamları yeniden birleştirmek üzere
yayalaştırma ve suyun kentsel mekana katıldığı bir kamusal alan tasarladık.
Bu alan Antakya kentlisini Asi’nin geçmişten süre gelen ürkütücü gücü ve
üzücü kirletilmiş ekosistemiyle barıştırıyor ve suyla yeniden temas ettiriyor.
Alana farklı üç noktada yerleştirilmiş yazıt değirmenler Orontes (Asi’nin)’in
üç büyük medeniyetten taşıdığı tohumları Antakya’nın kalbinde ayrıştırıyor.
Değirmenler çevresinde ayrılmış yeşil alanlarda bu tohumlar filizlenerek
Asi’nin can veren yanını temsil ediyor. Tohumların gelmediği zamanlar
Asi’nin kırılganlığıdır, 571 km’lik yolculuğun sabrıdır. Bu hikaye değirmenin
yazıt kısmında resmedilerek kentliyle sembolleşir, anlam kazanır.
Asi hafızalarda yeniden güçleniyor.
Antakya’nın kalbi tarihi kiliselerden tarihi camiye uzanan bir yolun
bitiminde tasarlanan bir alanda Asi’nin suyu içerisinde atacak ve hikaye
yeniden böyle başlayacaktır.
Bu tasarım hikayesi sırf romantizmle yazılmamış, çağın yaratılan popülist
ihtiyaçlarına da doğru şekilde, eski kente, hafızaya ve suya saygılı biçimde
cevap verir nitelikte yazılmıştır.
Bu yaklaşımla kentin ulaşım şeması yeniden şekillendirilmiş, su hattı
boyunca motorlu araç trafiği tek cephede sudan uzaklaştırılmış ve bir
tramvay hattı kıyı boyunca Asi’ye eşlik eder şekilde kurgulanmıştır. Bu hat
Asi’nin uzun yolculuğunu sembolize edecek şekilde tasarlanmış, yolculuğun
hikayesi tramvay yolculuğu boyunca kullanıcıyla buluşturulacaktır.
13
.d
EŞİK. suyun örgütlenmesi
14 orantes’in yolculuğu
Su tarafından Asi’nin doğal akışı ile, kent tarafından da gündelik hayatın olağan akışı ile beslenen, alt yapısı oluşturulmuş ve gerisi
ekoton karakteri gösteren bu zengin dokuya bırakılmış bir hafıza masatları kurguluyoruz.
Coğrafyalar üstü kadim Asi, çeşitli siyasi konjüktürel durumlar ve denetimsizliklerden ötürü niteliksiz bir halde. Fakat kentin doğal
altyapısı, vadileri, dağları, ara sokaklarından Asi’ye yönelen kanalları nehri tekrar canlı ve akar hale getirmek için oldukça uygun bir
altyapı sağlıyor. bkz. suyun örgütlenmesi
Habib Neccar Dağı ile Asi Nehri arasında var olan bir örüntü. Çok
değil 40 yıl öncesini bilenler Asi’nin yanına inebildiklerini, temizce
akan suyu, dağlardan gelen ve ara caddelerinden Asi’ye yönelen
su yolu sistemlerini hatırlarlar.
Suyun örgütlenmesi iki konjünktürel senaryoyu barındırıyor. İlki
Suriye’deki Hama kapaklarının şu an olduğu gibi kapalı tutulduğu
takdirde bir eylem planı. Kentin Antik Roma döneminden
başlayarak bir liman kenti olma niteliğinden ötürü su altyapısı
nitelikli fakat kullanışsız bir durumda. Bu altyapı halen mevcut
olmasına rağmen daha da iyileştirilirerek kentte ciddi miktarda
su hasadı yapmak mümkün. İlk durumda önerimiz kentin farklı
büyüklüklerdeki caddelerde farklı tekniklerle su hasadı yaparak
Antakya sınırları içerisinde Asi’yi akar ve canlı hale getirmek
üzerine. (bkz. I, II ve III [pafta1])
15
16 orantes’in yolculuğu
Tasarım alanının üst kotunda kalan dağ zonunda karların
erimesi ile inen su, kent içerisine (2.zon) a geçtiğinde
kentin atık suları (sokaklarda yıkanan halı suları, kapı
önlerinin yıkandığı sular, bahçelerin sulanmasında oluşan
artık sular vb.) ve yağmur suları ile birlikte geçirimli sert
zeminler ve bioswale aracılığıyla tasarım alanı zonuna
ulaşacaktır. Bu aşamalarda suyun arazinin kendi eğimi ve
geçirimli sert zemin -yeşil alan- perfore borular ile tasarım
alanına gelmesi sağlanır, tasarım alanında filtrelenir ve
Asi nehrine katılır.
17
Tasarım alanındaki su değirmenleri dağ, vadi ve ova
ekosisteminde birikmiş tohumları üst kotlara çıkararak
ön bitkilenme senaryosunu oluşturur.
.e
MİMARİ YAKLAŞIM. kentsel tasarım kararları
18 orantes’in yolculuğu
01 MEVCUT DURUM
02 GERİ ÇEKİLME
Mevcut kıyı hattında Asi boyunca yer alan yüksek beton duvarlar, kentlinin
su ile ilişkisi tamamen kesmekte, oluşan tanımsız kent boşlukları ise alanın
“durulan” bir mekandan ziyade “geçip gidilen” bir hat olmasına sebebiyet
vermektedir.
Suyu kentliye armağan etmek adına ilk aşamada kıyı hattı Ulu Cami
Meydanı tarafına doğru geri çekilmiş, bir nevi kentin içine alınarak su
örgütlenmelerine ve çeşitli peyzaj alanı tasarımlarına zemin hazırlanmıştır.
M5
M4
M3
M2
M1
03 KENTE GÖRE ŞEKİLLENME
04 ÖNERİ TASARIM
19
İnsan yoğunluğunun fazla olduğu yeme-içme alanları, ticari Alanlar, Ulu
Cami, Müze ve Arkeopark gibi alanlara göre hat yeniden düzenlenmiş,
daralıp genişleyerek ihtiyaca cevap verecek hale getirilmiştir.
Asi Nehri’nin sınırlarının ötesine geçmeyecek şekilde, kentlinin suya temas
edebildiği kamusal alanlar tasarlanmış, peyzaj karakteri suyun dönemsel
hareketleriyle şekillenecek gen havuzu setleri oluşturulmuştur.
M1
M2
M3
M4
M5
Yer Altı Müzesi Meydanı | Balkon
Yeme - İçme Alanları Meydan Genişlemesi
Ulu Cami Meydan Genişlemesi
Çarşı Alanı Yol Genişlemesi
Arkeopark Alanı Geri Çekilmesi
20 orantes’in yolculuğu
ASİ MEDENİYETLER SERGİSİ
Asi tarihi, getirdiği tohumların filizlendiği gen
havuzları ve üst kotlara kadar çıkan su yolları
ile zenginleştirilen bu yolculuk kot farkından
faydalanılarak kesintisiz şekilde bağlanılan yer altı
müzesi - Asi Medeniyetler Sergisi ile sonlanır.
ARKEOPARK
Çeşitli uzman görüşlerine göre yıkılan Vakıf İşhanı
temelinin altında Roma dönemi antik limanla ilişkili
dükkan kalıntıları çıkması kuvvetle muhtemeldir.
Bu alan, kentin tarihle içiçe olan fakat gündelik
hayatta hissedilmekten çok uzak olan varlığını
kentliye hatırlatmak için önemli bir anı mekandır.
Bu alana basan Değirmen-Yazıt üzerinde Asi’nin
hikayesi Latince anlatılır. Bunu takip eden diğer
değirmenlerde bu hikaye, Ermeni, Rum, Arap, Farsi,
Osmanlı ve Türk dilleri ile ziyaretçileri karşılar.
KÜLTÜR ROTASI
Asi sayesinde bu topraklarda varolmuş tüm
insanlar, tüm dinler ve konuşulan tüm dillerle
örülü etnik ve özgün bir coğrafya. Antakya
Portesta Kilisesi ile başlayan yaya promenadı,
tarihi konut dokusu içinden geçerek, Aziz Paul
Ortodoks Kilisesi’ne varır. Yolun devamı kentin en
önemli akslarından biri olan Hürriyet Caddesi’ne
varır. Antik liman kalıntısının yanından geçerek ise
kentin merkezi olan Ulu Cami’ye gelinir.
Tarih ve kültür dolu bu yolculuk sonrası tasarım
alanı bir açık hava Asi Medeniyetleri sergisi olarak
çalışır. Alana konumlandırılmış değirmen-yazıtlar
etnik alfabelerle yazılmış Orontes yani Asi tarihini
anlatır. Asi’nin tarihini anlatırken suyunu da kent
kotuna taşır, tohumunu ise Antakya topraklarına
yeniden kavuşturur.
21
Asi nehrindeki taşkınlar doğal durumlardan kaynaklanmaz.
Taşkınların sebebi aşırı yağmur ve kar değil, aşırı yağmur ve kardan
dolayı Hama kapaklarının açılmasından gelen sudan kaynaklanır.
A
A’
Proje alanındaki ıslah üst kotu korunarak geri çekilmiştir. Bu sayede
B
taşkında suyun üzerine çıkacağı gen havuzları olarak çalışan setler
C
B’
tasarlanmıştır. Taşkınla gelen tohumlar sular çekildikten sonra ön
bitkilendirmeye katkı sağlayan bir diğer unsudur.
D
22 orantes’in yolculuğu
E
E’
C’
D’
1. KESİT A-A
Suyun örgütlenmesindeki ileri senaryo ise konjünktürel durumun değişip Hama kapaklarının açıldığındaki durumu
kapsar. Bu durumda Asi doğal haliyle akıcı ve temiz bir su niteliğini kazanır. Kent ölçeğinde yapılan ve biyolojik
filtrelemeden geçerek depolanan tüm su, bu sefer kentin mümkün olan en fazla kamusal alan sulaması için kullanılır.
Antakya genelindeki park ve bahçeler, cami avluları vs. gibi kentin kamusal su ihtiyacı, proje alanındaki depolanan
hasat suyu ile karşılanır.
2. KESİT B-B 3. KESİT C-C
23
24 orantes’in yolculuğu
Asi doğal durumuna kavuştuğunda ise değirmenler coğrafyaya özgü tohumları toplamaya
başlarlar. Bu öngörülemeyen bir bitikilendirme tasarımıdır. Bu sene Asi’den ne gelecek?
merak edilmesi ve kentlinin bunu dert edinmesi önemsenmektedir. Tekrar niteliksiz haline
dönmemesi için Asi’nin temas edilebilir olması, kent hayatının vazgeçilmez bir parçası
olması, bir merak unsuru olması ve suyun tekrar kent kotuna kavuşturulmuş olması
amaçlanmıştır.
4. KESİT D-D
5. KESİT E-E
25
26 orantes’in yolculuğu
27
28 orantes’in yolculuğu
29
30 orantes’in yolculuğu
31
32 orantes’in yolculuğu
33
34 orantes’in yolculuğu
35
.f
PEYZAJ. kentsel tasarım kararları
36 orantes’in yolculuğu
-Peyzajda Tohum, Yolculuk ve Kültür Üzerine
Tasarım alanının Asi’nin komşusu olması, su ile gelen kültürün taşınması halini de birlikte getirmektedir. Tohumun tüm su hattı
boyunca yolculuğu, uğradığı yerlerden yeni katılımlarda bulunması, bazı noktalarda durması ve yetişmesi-kültürünü devam ettirmesi
hali projenin şekillenmesinde büyük etkide bulunmuştur.
Asi’nin tohumlarını taşıması, uğradığı noktalardan biri olan tasarım alanında da bırakması, değirmenlerle üst kotlara çıkması ve
toprakla buluşması hali yeni bir kültürün de gelişini gösterir.
-Tohumun Toprakla Buluşması Üzerine
Tohumun suyla taşınmasının hemen ardından toprakla teması için değirmenlerin varlığı ile birlikte, tasarlanmış setlenmeler de
bulunmaktadır. Asi’de suyun yükselmesi ile tohumların üst kotlara taşınması ve sonrasında su kotunun düşüşüyle tohum ve toprağın
buluşması ve yetişme olanağı bulması söz konusudur.
-Tohumun Taşınması ve Asi’nin Akış Devamlılığı İçin Su Yönetimi Üzerine
Tohumun taşınması, Asi’nin kendi suyunun ve su değirmenlerinin hareketi ile yükselmesi, setlenmelere gelmesi, Asi’nin
su akışı normal iken mümkündür. Fakat günümüzde Asi nehrinin geldiği su aksında baraj kapağı kapatılmış olması su
akışını ve yüksekliğini etkilemektedir. Bu su akışının engellenmiş olması Asi nehri tabanında biyolojik birikimler sebebiyle
kirlilik ve koku yapmakla birlikte tohumların taşınmasını da engellemektedir. Bu nedenle tasarım alanı yakın çevresinde
sert ve geçirimli yüzeyler oluşturularak, bioswaleler ekleyerek yağmur suyu ve kent suyu ıslahı yapılmaktadır. Bu su
ıslahı sonucu filtrelenmiş su Asi nehrine verilmekte ve akışı devam ettirilmektedir.
Gelecekte Asi’nin kapaklarının açılması, su oranının artması durumunda ise ıslah edilen su; yeni oluşturulmuş setlerin
altında bulunan su deposunda toplanacak ve tasarım alanında bulunan plantasyon dokusunun sulanmasını sağlayacaktır.
37
38 orantes’in yolculuğu
Tüm Tasarımda Bioswale, Plantasyon ve Fauna Varlığı Üzerine
Tüm tasarım çizgisine tek bir bakış yapıldığında ticari akslarla olan ilişkiler, kent ile olan ilişkiler, ıslah edilen
suyun bazı yerlerde açığa çıkması, bioswale lerin yeşil alan varlığı ile birlikte aynı zamanda su toplayarak
filtreleme yapması hali kentin eski kesitini değiştirmektedir. Bu oluşumlar, geçmişte tamamaen sert zeminden
oluşan tasarım alanında, ısı adası oluşumunu azaltmaktadır. Sebebi ise su ögeleri, yeşil alanlar ve saçakların
alana konumlandırılmasıdır.
Bioswale ve diğer yeşil alanlarda Antakya iklimine uygun ve minimum su ihtiyacı ile yetişebilecek plantasyon
seçimleri yapılmıştır. Seçilen bitki dokusunun, 4 mevsim renklenmesi üzerine de çalışılmış ve tasarım
dokusunun 4 mevsim nasıl olacağına dair yaklaşımlarda bulunulmuştur. Bu renk geçişi kullanıcıyı psikolojik
olarak mevsime hazırlamak ile birlikte, tasarım alanına keşfedilme merakı ile yaklaşılmasını sağlamakta ve
bu alanda yaşayan fauna varlığına da mevsimsel yaşam alanı oluşturmaktadır.
39