Coğrafya

BİR GÜNEY ASYA ÜLKESİ HİNDİSTAN
DEVLETİN ADI: Hindistan Cumhuriyeti
Federal devlet yapısına sahip olan Hindistan, 29 Eyalet ile 7 Birlik Toprağından oluşmakta
olup, eyaletler kendi Hükümetlerine ve Parlamentolarına sahiptirler. Yönetim Merkezi
Hükümet ve Eyalet Hükümeti arasında bölünmüştür. Birlik Toprakları ise Merkezi Hükümet’in
yönetimi altında olup, Cumhurbaşkanı tarafından atanan valilerce yönetilmektedir. Sadece
Puducherry ve Federal Başkent olan Delhi, Birlik Toprakları olmalarına karşın, diğer 5 Birlik
Toprağı’ndan farklı olarak kabineye ve seçilmiş bir meclise sahiptirler.
( https://www.mfa.gov.tr/hindistan-siyasi-gorunumu.tr.mfa)
BAŞŞEHRİ: Yeni Delhi
Egzotik yemekleri ve kalabalık nüfusuyla aşina olduğumuz Hindistan, hava kirliliği konusunda
rekor kırmış bir başkente sahip; Yeni Delhi… 18,9 milyon insanın yaşadığı Yeni Delhi, hava
kirliliği konusunda dünya üzerindeki diğer şehirler arasında başı çekiyor. Yeni Delhi’nin
havasının bu denli kirli olmasının altında sürekli artan nüfus, fabrikalar tarafından havaya
salınan zararlı kimyasallar ve çiftçilerin anız yakması gibi birçok sebep yatıyor.
(https://listelist.com/yeni-delhi-hakkinda)
YÜZ ÖLÇÜMÜ VE NÜFUSU:
3.287.590 km2 yüz ölçümüne sahip Hindistan Dünya’nın 7.ci büyük yüz ölçümüne sahip olan
ülkesidir. Nüfusu yaklaşık 1.376.238.018 dir. Nüfusu çok yüksek olduğu için metrekare başına
çok fazla insan düşüyor. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ülkesinde kontrol edilemeyen
bir nüfus patlaması riskine karşı ilk kez uyarı yaptı. Modi ülke çapında aile planlaması
önlemlerinin alınmasının zamanı geldiğini duyurdu.
1,3 milyar insanın yaşadığı Hindistan Çin'den sonra dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi ve
Birleşmiş Milletler tarafından yapılan öngörülere göre 2024 yılında 1,4 milyar nüfusu olan Çin'i
de yakalayıp geçmesi bekleniyor.

RESMİ DİLİ: Hindu dili ve İngilizce
Hindistan'da konuşulan diller birkaç dil ailesine aittir , Bunların başlıcaları Kızılderililerin
%78.05'i tarafından konuşulan Hint-Aryan dilleri ve Hintlilerin %19.64'ü tarafından
konuşulan Dravidian dilleridir . Nüfusun geri kalan % 2,31'inin konuştuğu
diller, Austroasiatic , Sino-Tibetan , Tai-Kadai ve diğer birkaç küçük dil ailesi
ve izolatına aittir .
(https://stringfixer.com/tr/Languages_of_India)
DİNİ: Hinduizm ve İslam
Hindistan, bütün dünyada tanınmış olan çeşitli dinlerin beşiğidir. Ortaya çıkığı tarih sırasıyla
saymak gerekirse Vedizm, Brahmanizm, Hinduizm, Cainizm, Buddhizm, Sikh dini
Hindistan'da ortaya çıkmış en önemli dinlerdir. Parsilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık gibi
dışarıdan dinler vardır ki, günümüzde Hindistan nüfusu içerisinde hiç de azımsanmayacak bir
paya sahiptirler. Örneğin Hindistan nüfusunun yaklaşık %12'si Müslümanlardan oluşmaktadır,
bu Hindistan'da Türkiye nüfusundan daha fazla Müslüman yaşadığı anlamına gelmektedir.
PARA BİRİMİ: Rupee
Hindistan'ın para birimi Hint rupisi, ülkenin yer altı ve üstü zenginliklerine rağmen değersizdir.
Öyle ki güncel kur üzerinden 1 Türk lirası 7.68 Hint rupisine eşittir (04.11.2021). Ülkede gelir
grupları arasında uçurum vardır ve bir taraf çok zenginken, diğer taraf günlük 2 dolar gibi bir
miktarla geçinmeye çalışmaktadır. Dünyanın en pahalı evi olarak görülen Antilia, Hindistan'da
bulunmaktadır ve sahibi 42 milyar dolarlık serveti ile ülkenin en zengin ismidir. Bu durum
size gelir grupları arasındaki farkı, en iyi anlatacak örnektir.

COĞRAFİ KONUMU;
Güney Asya’da, 6-37° kuzey enlemleri ve 68-97° doğu boylamları arasında konumlanmaktadır.
Doğu – Batı uzunluğu 2900 km, Kuzey – Güney genişliği ise 3200 km’dir. Toplam sınırlarının
uzunluğu 13888 km’dir; Sınır komşuları ile problem yaşadığından kesin bir sayı söylemek zor
olsa da CIA Factbook’a göre; Bangladeş ile 4142, Bhutan ile 659, Burma ile 1468, Çin ile 2659,
Nepal ile 1770 ve Pakistan ile 3190 km’lik sınır paylaşmaktadır. Hindistan’ın kıyı uzunluğu
7000 km’dir. Bu Güney Asya ülkesi, Güneybatı ve Güneydoğu kıyılarını kaplayan Hint
Okyanusuna ismini vermiştir. Hemen güneyinden de ada ülkesi olan Sri Lanka ile deniz
komşusu sayılabilir.
https://www.akademikcografya.com/hindistan-cumhuriyeti
https://www.aa.com.tr/tr/ulke-profilleri/hindistan/902411
DOĞAL COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Hindistan rölyefi farklılıkları içinde barındırır, Kuzey Hindistan’daki Himalaya dağ sırası
Dünya’nın en yükseklerini içinde barındırırken hemen onun güneyindeki Ganj ovası (veya
Hindistan Ovası) alçak ve düz bir satha sahiptir. Sulak olmasından kaynaklı Dünya’nın en
kalabalık ve yoğun nüfus yerlerinden biridir. Ayrıca kuzeydoğudan Brahmaputra nehri gelir ki
geçtiği Assam bölgesi yoğun yağış alır, burası da yoğun nüfusludur.

Hindistan Fiziki Haritası
https://www.uyduharita.org/hindistan-haritasi/hindistan-fiziki-haritasi-jpg/
Ganj Ovası’nın güneyinde Vindiya ve Aravadi dağları gibi diğer dağlar arasında silik kalan bazı
yer şekilleri vardır. Güney kısımda ise “V” şeklinde kuzeydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan
Gatlar bulunur. Bunlar konumuna göre Doğu Gatlar ve Batı Gatlar olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Gatların arasında ise ünlü Dekkan Platosu yer alır. Batı Hindistan’da ise Pakistan sınırı boyunca
uzanan (kuzey kısımlar hariç) Tar Çölü bulunur, Gucerat’da ise çölün ardından bataklıklar
başlar.
Saydığımız bu bölgelere göre Hindistan’ı 3 bölüme ayırabiliriz; bunların ilki Himalayaların
Himalaya Dağları
Ganj nehri
https://www.bilimseldunya.com/
oluşturduğu kuzey kısımdır, bu kısım ülkenin en yüksek noktası olan 8586 m’lik Kanchenjunga
dağını içinde barındırır. Himalayalar buzulları, karları ve bol yağışları ile, ülkenin can damarı
durumundaki büyük akarsuların kaynak ve beslenme alanı olarak Hindistan’ın hayatında çok
büyük rol oynar.

II. kısım ise Ganj nehri ve kollarının suladığı dağlardan beslenen Hindistan Ovası. III. kısım
ise yaklaşık 700m’lik Dekkan platosu bölgesidir. Hindistan’ın ortalama yükseltisi 160m’dir.
İKLİMİ
Hindistan’ın farklı bölgelerinde farklı iklimler görebilse bile ülke tam olarak bir muson
ülkesidir. Kurak ve sert geçen kışın ardından yaz ile okyanustan gelen nemli havanın
Himalayaları geçememesi ile yağış oluşumu ve havanın ısınmasıyla buzların erimesiyle birlikte
ülke su bolluğuna kavuşur, taşkınlar yaşanır. Ancak ovalık bölgeler yıl boyunca nemli ve
sıcaktır. Yıllık sıcaklık ortalaması 25-35° arası değişir. Yağış ortalaması ise Assam’da
10.000mm’den, Tar çölünde 254 mm’ye kadar değişebilmektedir. Diğer bir iklim tipi ise
Himalayalar’da görülen dağ iklimidir. Burada yıl boyunca yaprak dökmeyen iğne yapraklı
ağaçlar bulunur. Oldukça yüksek olan bölge genel olarak oldukça serindir. Yağış ortalaması
508 mm civarındadır. Hindistan’ın en önemli akarsuları bu bölgeden doğar. Bu bölge olmadan
Hindistan’ın iklimi bugünkü durumunda olamazdı. Ülkenin batısı ise yıl boyu sıcak ve kurak
olan çöl iklimi altındadır. Bu bölgede Tar çölü bulunur bitki sayısı ve yağış bakımından fakirdir.
BİTKİ ÖRTÜSÜ :
Ülkenin sınırları içinde tesbit edilebilmiş tür sayısı 20.000 dolayındadır. Başlıca bitki
formasyonlarının fizyonomik ve fizyolojik özellikleri esas itibariyle bölgesel iklim farklarını
yansıtır. Hemen hemen bütün yıl boyunca yağış alan güney ve güneybatı kıyı kesimlerinde
daima yeşil olan yağmur ormanları gelişmiştir. Bu kesimin dağlık alanlarında tik ve sandal gibi
kerestesi çok kıymetli ağaçlar içeren ormanlar yer alır.
Teak Ağacı https://www.gardenstar.com.tr/ Sandal Ağacı
İç kesimlerinde en yaygın bitki örtüsü kuru ormanlar, savan tipi yüksek ot toplulukları ve
bambulardır. Biraz daha yağışlı bölgelerde tropikal ve subtropikal muson ormanları ile
karşılaşılır. Doğu kıyılarının bataklık kesimleriyle Ganj deltasında mangrove formasyonları
geniş yer kaplar. Himalaya yamaçlarında ise eteklerde başlayan sık ormanlarda yükseklere
doğru çıkıldıkça orman altı güllerinin yaygın olarak görüldüğü yayvan yapraklı
orman (huş, akçaağaç, kızılağaç vb.), daha yükseklerde de iğne yapraklı orman katları yer alır.
Buna karşılık Pencap kuru ormanlarla, Thar çölüne komşu alanlar ise steplerle kaplıdır.

EKONOMİSİ
Hindistan bağımsızlığını kazandıktan sonra sömürge yapılarını kendi için kullanmaya
başlayarak hızlı bir gelişim sürecine girdi. Bu hızlı ekonomik gelişime rağmen Hindistan halkı
genel olarak fakir kaldı ve bazıları günümüzde hala yeterince iyi beslememektedir. Bu durumun
sebebi ekonomik büyümenin nüfus artışı karşısında eriyip gitmesinden kaynaklanmaktadır.
Hindistan, günümüzde önemli bir sanayi gücü bulunsa bile tarım ülkesi olmaya devam
etmektedir. Ancak bu tarım ülkesi büyük problemlerle boğuşmuştur ve boğuşmaya devam
etmektedir. Bu problemlerden ilki beslemek zorunda olduğu dev nüfustur. Kuşkusuz yakın
zamanda en kalabalık ülke olması beklenen Hindistan için nüfusunun besinini sağlamak zor bir
iştir. Bu zor işi daha da zorlaştıran en büyük unsurlardan diğerleri uzun zamandan beri yaşanan
verimsiz işleyiş, planlı olmayan bir yapı, toprak sahiplerinin büyük bir kısmının az toprağa
sahip olması ve çoğu çiftçi ailenin topraksız olmasıdır. Uzun zamandan beri devlet tarımı
verimli bir hale getirmeye çalışmaktadır. Bunun için kimi toprak reformlarının yanında “yeşil
devrimi” başlatarak önemli atılımlar yapmıştır. Bu Üçüncü Tarım Devrimi, küresel gıda talebini
karşılamak için laboratuvarlarda üretilen daha verimli, dayanıklı ve hızlı yetişen ürünler elde
edilmesi ve bunlara ek olarak makineleşmeyle birlikte yüksek verim elde edilmeye başlanması
olarak kısaca özetlenebilir. Bu kapsamda Endonezya’dan pirinç, Meksika’dan buğday
tohumları getirilmiş ve çok yüksek verim elde edilmiştir. Ancak büyük yapısal problem
sürmeye devam etmektedir. Hindistan’ın verimli tarım alanlarında pirinç, şeker kamışı, çay,
susam, mercimek, yerfıstığı, nohut, soğan, mısır, keten, portakal, patates, baharat ve pamuk
yetiştirilmektedir. Hindistan bu ürünlerin pek çoğunda Dünya çapında önde gelen
üreticilerdendir. Hayvan varlığı açısından çok zengin bir ülke olan Hindistan, Hinduizm
inancından kaynaklı olarak büyükbaş hayvanlardan yeterince yararlanamamaktadır ancak
hayvanların gücünden ve sütünden yararlanılır. Bu durum halkın büyük bir bölümünün
yeterince protein almaması ve nüfusun çeşitli hastalıklara açık bir hal almasına neden olmuştur.
Ayrıca Müslüman ve Hindu nüfus arasında İneklerin kesilmesinden kaynaklı olarak çeşitli
kavgalara ve olaylara neden olmaktadır.
http://kanalb.com.tr/haber.php?HaberNo=137482

Hindistan’da; dokuma, demir-çelik ve makine sanayi gelişmiştir. Bu sanayi üretiminin yapıldığı
tesisler daha yakın zamana kadar sömürge dönemi geçmişini yansıtıyordu. Bombay ve Kalküta
merkezi iki sanayi kutbunu oluşturmuştu. Son yıllarda bu merkezlerin iç bölgelere doğru
genişlemesi ve yeni sanayi bölgelerinin (Pakistan sınırı ve güney bölgeleri) doğması çalışmaları
sayesinde değişikler yaşanmıştır.
Hindistan yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin bir ülkedir. Dünya demir rezervlerinin
%25’ine, mika rezervlerinin %80’ine sahip ülke ayrıca zengin manganez krom, kurşun, kömür,
altın, gümüş, bakır ve boksit kaynaklarına sahiptir.
https://www.akademikcografya.com/hindistan-cumhuriyeti
HİNDİSTAN’DA DOĞAL AFETLER
Hindistan , Hint okyanusuna çok uzun bir kıyısı olan yüzölçümü büyük bir ülke olması
nedeniyle Yaz musonlarının getirdiği aşırı yağışlardan en çok etkilenen ülkelerden biridir.
Nüfusun fazlalığı ve insanların yaşam standartlarının çok düşük olması aşırı yağışlar ile oluşan
sellerden insanların ciddi zararlar görmesine neden oluyor ve maalesef ki can kayıpları da
yaşanıyor. Aşağıda 2018 yılında medyaya yansımış olan sel felaketi ile ilgili bir haberden bir
alıntı bulacaksınız.
Hindistan'da son yüzyılın en büyük sel felaketi 400 can aldı….
•
Hindistan yüzyılın en ölümcül sel baskınıyla karşı karşıya. Son 10 gündür şiddetli yağışların
hiç durulmadığı Kerala eyaletinde doğal afet yüzünden 400 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi
kayıp.
1 Milyon 2 yüz bin kişi kamplara sığındı
Ülke genelinde acil durum kamplarındaki sığınmacı sayısı 2 milyonu geçerken, sadece
Kerala'da yaklaşık 1 milyon 2 yüz bin kişi kurulan 3 bin 500 insani yardım kampına sığındı.
Sel felaketinin evlerini
kullanılmaz hale getirdiği,
tarlalarını
bastığı
sığınmacılara içme suyunu
dezenfekte için klor tozu, 5
günlük yiyecek malzemesi,
hijyen ürünleri ve
kıyafetlerden
oluşan
yardım paketleri dağıtıldı.
(https://tr.euronews.com/2018/08/21/hindistan-da-son-yuzyilin-en-buyuk-sel-felaketi-400-
can-aldi- )

Depremler ve Tsunamiler…
Hindistan’ın kuzey bölgeleri Hindistan levhasının sınır bölgesi olması nedeniyle genç faylara
sahiptir ve kuzey bölgelerinde çok ciddi depremler olabilmektedir. Nüfusun fazla olması ve
binaların depreme uygun yapılmamış olması nedeniyle can kayıpları da yaşanmaktadır.
Özellikle Hint okyanusu içinde
meydana gelen güçlü
depremler de Hindistan kıyılarında zaman zaman tsunamilere neden olmaktadır.
1993 Hindistan Depremi
EĞİTİM :
Kadim zamanlarda Hindistan; çalışmak isteyen herkesin bir öğretmenin (Guru) evine gittiği ve
öğretilmesini talep ettiği Gurukula eğitim sistemine sahipti. Guru tarafından öğrenci olarak
kabul edilirse o zaman guru'nun evinde kalır ve evdeki tüm faaliyetlere yardımcı olurdu. Bu
sadece öğretmen ve öğrenci arasında güçlü bir bağ oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda
öğrenciye bir evi çekip çevirmesi hakkında her şeyi öğretirdi. Guru; Sanskritten kutsal
metinlere ve matematikten metafiziğe kadar çocuğun öğrenmek istediği her şeyi öğretirdi.
Öğrenci istediği kadar veya guru öğretebileceği her şeyi öğrettiğini hissedene kadar kalırdı.
Tüm öğrenme doğa ve yaşamla yakından ilişkiliydi ve bazı bilgileri ezberlemekle sınırlı değildi.
Günümüzde ise eğitim anayasalara göre 6 yaşından 14 yaşına kadar temel bir hak olarak
görülüyor. Ancak eğitime katılım ülkede çok düşük, sadece %10’u üniversite mezunu ve
okur-yazarlık oranı ise %75 civarında. Dünyada en çok okuma yazma bilmeyen insanın
olduğu yer.
Bununla birlikte NASA çalışanlarının %36’sı, Amerika’daki toplam doktorların %38’i ve
bilim insanlarının da %12’si Hintlilerden oluşuyormuş. Bu durum Hindistan akıl almaz
tezatlarından biridir

ETNİK ÇEŞİTLİLİK ÜLKESİ HİNDİSTAN
Kültürel çeşitlilik konusunda Hindistan ile yarışabilecek ülke muhtemelen yok. O kadar dev bir
ülke ki coğrafyadan coğrafyaya, fiziksel görüntü, kültür, dil, mutfak her şey değişiyor. Bu da
buraya gelenlere bir ülke içinde yüzlerce kültür deneyimleme şansı sunuyor.
Yani bir bayrak altında birleşmiş ama her biri bir ülke olabilecek kadar birbirinden farklı birçok
toplumdan bahsediyoruz. Zaten ülke içinde 565 prenslikten bulunuyor. 1947’de İngilizlerden
özgürlüklerini alana kadar prensler ülkeyi yönetmeye devam etmiş, bugün ise sembolik
kurumlar olarak bulunuyorlar.
Karın 365 gün eksik olmadığı Himalaya tepelerinden, kupkuru Rajastan çöllerine, içinden kuş
uçamayacak yoğunluktaki tropik ormanlara yer yüzündeki tüm coğrafya çeşitlerine ev sahipliği
yapıyor. Bu coğrafyalara göre insanları tipleri, giyimleri, dilleri ve yaşam tarzları çok değişiyor.
https://www.bilgiyegel.com
Hindistan kültürünün bazı ilginç özellikleri ;
Hindistan’da 7 yaşına gelen her kız bir köpek ile
evlendirilir
Hindistan kültürünün oldukça ilginç bir başka
geleneği de 7 yaşını dolduran her kızın bir
köpek ile temsili olarak evlendirilmesidir. Her
ne kadar temsili evlilik de olsa kız ile köpek
arasında gerçekleşen evlilik merasimi
geleneksel Hindistan düğünlerine uygun bir
şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu inanışın arkasında yatan sebep ise kızın gerçek evlilik çağına
gelene kadar evlendirildiği köpek tarafından korunacağıdır.
Yaşlı dul kadınların Sati geleneğine göre yakılması
Hindistan’da kocası ölüp de dul kalan yaşlı kadınların Sati geleneğine göre yakılarak
öldürülmesi gerekiyor. Eğer bir erkek karısından önce ölmüşse o kadının kötü bir kadın olduğu
inancına dayanan bu gelenekle eğer kocası ölen kadın yakılarak öldürülürse kendisini kötü
yapan günahlarından arındığı ve kocasının yanına gittiğine inanılmaktadır.

Dul kadınların yakılması olan Sati
geleneğine göre kocası ölen kadın kendini
yakabilir veya bir başkası tarafından
yakılabilir.
Holi Festivali
Ülke genelinde baharın
gelişinin kutlandığı Holi
festivalinde genç yaşlı bütün
Hintliler doyasıya eğlenirler.
Birbirlerine boya atma Holi
festivalinin alametifarikası
olmuş durumda. Dünyanın
pek çok ülkesinden Holi
festivaline gelmek için her yıl
milyonlarca kişi Hindistan’a
akın ediyor. Hatta bu festivale
özel olarak turlar düzenlenmektedir.
Holi festivalinin bir diğer amacı da festival kapsamında ülkedeki yaşlıların yalnızlıklarını biraz
da olsa gidermek ve onları eğlendirmektir.
Hindu geleneklerine göre matemin rengi beyazdır.
Bizim geleneklerimize tam ters olacak şekilde Hindu geleneklerine göre cenaze merasimlerine
katılan kişiler beyaz giymektedir. Hinduizme göre ölüm bir arınma şekli olduğu için saflığın
rengi olan beyaz, matem rengi olarak kabul görmüştür.
Dünyanın en geniş katılımlı festivali Hindistan’da yapılır
Her ne kadar dünyanın en meşhur festivali Brezilya’da bilinse de dünyanın en geniş katılımlı
festivali Hindistan’da yapılan Kumbh Mela festivali dünyanın en çok katılımcıya sahip
festivalidir.

Ülkenin kutsal nehirlerinde özel tarihlerde yıkanmak ve arınmak için her yıl Hindistan’a
milyonlarca kişi gelmektedir. En çok katılımcıya sahip festival rekoru da 2001 yılında 60
milyon kişi ile Kumbh Mela’ya aittir.
Festival, her sene oldukça renkli anlara sahip olmaktadır. Sadece festival fotoğraflarına
bakmak bile oldukça tuhaf bir deneyim olan Kumbh Mela’nın atmosferini solumak için gelen
turistlerin sayısı her yıl daha da artmaktadır.
Kültürel özellikler yazı ve fotoğraflar:
https://gaiadergi.com
Hint Sineması:
https://www.perspektif.online/hint-sinemasinin-arka-plani

Hindistan anayasasına göre ülkede 22 resmî dil ve ülkenin farklı bölgelerinde kullanılan
844 lehçe vardır. Muhtemelen film endüstrisi de bu zenginlikten payını aldığından, Hint
sineması yıllık üretimde dünyada birincidir. Ülkede 10.000 adet sinema salonu
bulunmakla birlikte, bir milyar nüfuslu Hindistan’da günde on beş milyon Hintli
sinemaya gider. Ve film endüstrisinin, halkı üzerinde bu kadar etkili olduğu neredeyse
başka bir ülke sinemasından bahsedilemez. Buna rağmen gerek kendi içinde
gerekse New York Times gibi bazı medya kuruluşlarınca hep küçümsenir: “Sadece
Hintlilerin bayıldığı dünyanın en kötü filmleridir” hepsi. Satyajit Ray ve onun kopyası
olan yapımcıların filmlerini “gerçek sinema”, Bollywood sinemasını da basmakalıp
romantik/intikam konulu, sabit 6 şarkılı ve sonunda melodramla sonuçlanan birkaç
numaradan ibaret “masal” türü şeklinde algılayacak kadar içler acısı bir bakıştır bu. Batı
dünyasının büyük bir kısmı aşağı yukarı bu düşünceye sahiptir; hatta kitaplar, makaleler ve
Bollywood sineması yayını yapan dergiler bile bu sinemayı sıradan, sıkıcı, özensiz kurgulanmış
ve birbirine mantıksızca bağlanmış olaylar bütünü olarak tasvir eder. Bu eleştiri doğru
olmamakla beraber, Bollywood sinemasını Batı sinemasının anlatım tarzı perspektifiyle
incelemek ve tüm dünya sinemasının bu tarz film anlatı metotlarına uymasını beklemek
mantıksız ve saçmadır. Zira Bollywood sineması da kendi içinde bir derinliğe sahip, Hint
mitolojisi ve kimliği, gelenek-görenekler, dini hikâye, aile bağları ve karakterlerin güçlü şekilde
tematize edilerek, tüm bu kültürel kodların topluma sunulduğu ve geleneği olan bir ülke
sinemasıdır.
Hint Yemekleri:
https://kulturveyasam.com
Bazı kültürlerin mutfağını duyar duymaz birkaç saniyelik duraksama yaşarız hani… Çok acı
olduğunu düşündüğümüzden, pişmemiş ete karşı yargılarımızdan veya tanımadığımız besinler
içerdiğinden olabilir bu duraksama… Hindistan mutfağı da genellikle çok baharatlı olduğu
düşünülen ve karmaşık sanılan mutfaklardan biri. Hint mutfağına ilişkin yanlış bilinenlerden
biri yemeklerin köri sosuyla yapıldığıdır. Oysa Hindistan’da herhangi bir restoranda köri
isminde tek bir sosla karşılaşmanız pek de olası değil. Genellikle doğru bilinen şey ise şu:
Kokusu keskin baharatların sıklıkla kullanıldığı bir mutfağa sahip Hindistan. Tohum
baharatların ya da taze otların ağırlıklı kullanımı ise bölgeden bölgeye değişiyor. Ülkenin
genelinde en çok kullanılan baharatlar kimyon, kişniş, zencefil, zerdeçal, kakule. Hindistan
mutfağını tek kelime ile tanımlamak doğru olmaz çünkü sulak ve kurak yerleşimlere göre
değişen bir yaklaşıma sahip. Hint mutfağında acı da var ekşi ve tatlı da. Sofraların değişmezi
ise masala ismi verilen karışımlar, yani soslar… Masalanın onlarca farklı içeriği olabilir ve tabii

ki yiyeceğiniz yemeğe en uygun olanını seçmek bu kültürü tanımayı gerektirir. Ya da
siparişinizi verdiğiniz garsondan yardım almayı…Hindistan mutfağında sokak lezzetleri de
önemli bir yer tutar. El arabalarında satılan ve chaat ismi verilen atıştırmalıklar alabildiğine
çeşitli malzemelerle yapılır ve oldukça da doyurucudur. Örneğin kızarmış hamurun içine
doldurulan patates, bezelye, et ve mercimek samosa adıyla satılırken bir öğün rahatça
doymanızı sağlar. Hatta samosaların kuru, tatlı ve Hindistan cevizli versiyonları da bulunmakta.
HİNDİSTAN’A GİDERSENİZ MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN YERLER
Borra Caves mağaraları
Mağaraların keşfi üzerine, mağaraların çevresindeki köylerde yaşayan kabile anlatılan birkaç
efsane var. Popüler efsane, mağaraların tepesinde otlayan bir ineğin çatıdaki bir delikten 60 m
düşmesidir. çoban
ineği ararken
mağaralara geldi.
Mağaranın içinde,
ineği koruyan Lord
Shiva olarak
yorumladığı Lingam
'ye benzeyen bir taş
buldu. Hikayeyi
duyan köy halkı buna
inanıyordu ve o
zamandan beri
mağaranın dışında
Lord Shiva için küçük
bir tapınak inşa ettiler.
İnsanlar ibadet için
tapınağa ve Lingam'a bir göz atmak için mağaraya akın ediyor .(tr.wikipeluangusaha.com)
Kalküta

Zıtlıklarla dolu bir şehir olan Kalküta, ziyaretçilerini gerçeklerle yüzleştirmekten hiçbir zaman
çekinmez. Şehirdeki yüksek düzeylerdeki fakirlik; özellikle de birinci sınıf golf alanları, polo
sahaları ve zenginlere yönelik kulüplerin arka planını oluşturduğu bir zeminde bir tokat gibi
yüze çarpar.
Fakirliğine rağmen – veya belki de bu sebeple – burası bir kültür şehri olarak bilinir ve Nobel
de dâhil olmak üzere, dünyaya ödül kazanmış sayısız yazar, şair ve saygın kişi kazandırmıştır.
Nehir kenarında, yerel kriket sahası Eden Gardens’ın çevresinde dolaşarak günlük hayatın
zıtlıklarına şahit olabilir, ocak ayında düzenlenen, dünyanın en çok katılımcıya sahip
yıllık kitap fuarını ziyaret edebilir veya kasım ayındaki Kalküta Film Festivali’nde film
izleyebilirsin.
https://www.momondo.com.tr/discover/hindistanda-ziyaret-edilecek-en-iyi-yerler
Kerala
Booker ödüllü Küçük Şeylerin Tanrısı romanının da geçtiği Kerala, Hindistan’ın güneyinde yer
alan muhteşem güzellikte bir tropikal cennettir. Parıldayan sular, uzun plaj şeritleri ve
meyvelerle dolup taşan “jackfruit” ve kaju ağaçları…
Hindistan’ı kuşatan genel kalabalıktan ve gürültüden uzakta bir vaha arıyorsan, olman gereken
yer kesinlikle burası.
Burayı ziyaretinde, Batı Gat Dağları arasındaki Mavi Dağlar’da yürüyüş yaparak,
Athirappilly’deki şelaleye hayran kalabilirsin. Set göllerini gezmek veya ağustosta düzenlenen
Vallam Kali tekne yarışını izlemek de burada yapabileceğin bir başka aktivitedir.
Pune

Yemyeşil ve kültürlü Pune, “Doğu’nun Oxford’u” olarak anılır ve bisiklet yoğunluğu da
lakabını aldığı yerden hiç geri kalmaz. Şehir üniversite ve kolejler açısından oldukça zengindir.
Şehrin öğrenci nüfusunu cumartesi akşamları şehirdeki pek çok kafeden birinde, güçlü
kahveler eşliğinde kitaplarını okurken görebilirsin.
Şehri ziyaretinde, ülkenin en eski üniversitelerinden tarihi Pune Üniversitesi’ni gezebilir, Bund
Garden’da ata binebilir veya yangında büyük zarar görmüş Shaniwar Wada Sarayı’na göz
atabilirsin.
Farklılıklarıyla var olan Hindistan
Hindistan dünya üzerinizde görülebilecek en renkli, en farklı yer olabilir. 3 tarafını saran deniz,
ve yukarıdaki Himalayalar’ın oluşturduğu fiziksel engeller ülkenin kültürünü bin yıllarca dış
etkilerden korumuş ve bugüne kadar pek değişmeden gelmesini sağlamış. Bugün hala elleriyle
yemek yiyor, geleneksel sarileri giyiyor, sarık takıyorlar, ve eski zamanlardan kalan
alışkanlıklarına göre yaşıyorlar. Bunun eğitim seviyesi ya da sosyo-ekonomik sınıf ile bir
alakası yok, atom bombasını yapan, uzaya uydu gönderen Hintli mühendisler, Bollywood
ünlüleri, hatta prens ve prensesler için de durum aynen geçerli.

Kaynaklar:
The Handbook of India, New Delhi 1958.
W. B. Cornish, Asia, Foxton 1972, s. 97-118.
The Gazetteer of India, Indian Union, Land and People, Faridabad 1973, I, tür.yer.
India (ed. S. Israel – B. Grewal), Singapore 1985.
Abdurrahman Hamîde, Coġrâfiyyetü Âsyâ, Beyrut 1408/1988, s. 480-576.
The Cambridge Encyclopedia of India (ed. F. Robinson), Cambridge 1989, s. 11-65.
Quid 1991 (ed. R. Laffont), Paris 1990, s. 989-995.
Census of India 1991, New Delhi 1991.
B. H. Farmer, “India, Physical and Social Geography”, The Far East and Australasia 1993,
London 1993, s. 275-276.
Sanjaya Baru, “Economy”, a.e., s. 286-293.
“Indian Muslims: Spatial Distribution and Demographic Features”, The Muslim World League
Journal, IX/4, Makkah 1982, s. 20-24.
Ramashray Roy, “India in 1993. The Struggles of Economic Reform”, Asian Survey, XXXIV/2,
California 1994.
J. Sion, “L’Inde”, Géographie universelle, Paris 1929, IX, 35-386.
T. W. Arnold – M. Mujeeb, “Hindistan”, İA, V/1, s. 518-519.
EBr., XXI, 1-21.
ABr., XV, 291-299.
S. Maqbul Ahmad, “Hind-The Geography of India According to the Mediaeval Muslim
Geographers”, EI 2 (İng.), III, 404-409.
A. C. Mayer, “Hind-Ethnography”, a.e., III, 409-412.
Hindistan siyasi - httpswww.mapsofindia.com
Hindistan fiziki haritası - https://depo.sosyal-bilgiler.com/
Himalaya dağları - https://www.bilimseldunya.com/
Ganj nehri - https://www.goldenbaytour.com/
Brahmaputra nehri - https://en.populationdata.net/
İkim haritası - https://geography4u.com/
Teak ağacı - https://www.gardenstar.com.tr/
Okonomi - https://www.mfa.gov.tr/
Genel yazılar - https://islamansiklopedisi.org.tr/