11_TYT_Erken_Hazirlik_Turkce
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TEMEL YETERLİLİK TESTİ
YENi
ÖĞRETiM
PROGRAMI
KAPSAMINA GÖRE
HAZIRLANMIŞTIR
TYT
11. SINIFTAN
KONU ANLATIMLI
SORU BANKASI
(Temel Konular)
TÜRKÇE
AKILLI
TAHTAYA
UYGUNDUR
www.sinavdem.com
Bu yayın, Millî Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı öğretim programlarına uygun olarak Sınav Yazar Kadrosu
tarafından yayıma hazırlanmıştır. Tüm basım ve yayın hakları Sınav Basın Yayın Dağıtım Org. San. Tic. A.Ş. ye aittir.
İzni alınmadan yayının tamamı ya da herhangi bir bölümü mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka
yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz.
Yayın Sahibi: Sınav Basın Yayın Dağ. Org. San. ve Tic. A.Ş. Adına Metin ÖZER
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Orhan ÖZER
Yayın Koordinatörü: Musa IŞILAK
Yayın İdare Merkezi Adresi: Alınteri Bul. Uzayçağı Cad. 1249. Sok. No: 5 Tel: 0312 3854003 (Pbx) Faks: 0312 3855003 Ostim-Ankara
Url: www.sinav.com.tr e-mail: info@sinavdergisi.com.tr / yayin@sinavdergisi.com.tr
Baskı: Ankara Özgür Web-Ofset Matbaacılık San. Tic. LTD. ŞTİ. Ostim OSB. 1250. Cad. No:24 Yenimahalle-Ankara
Tel: 0312 3857077
Baskı: ANKARA-2020 Sertifika No: 46821
11. SINIF TYT ERKEN HAZIRLIK İÇİNDEKİLER
KONU TEST NO SAYFA
BÖLÜM 1 • Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam.................................................................................................... 5
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi...................................................... 1-10................................. 21
BÖLÜM 2 • Yapı (Biçim) Bilgisi.............................................................................................................................. 41
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi....................................................... 1-4.................................. 49
BÖLÜM 3 • Ses Bilgisi............................................................................................................................................ 57
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi....................................................... 1-4.................................. 64
BÖLÜM 4 • Yazım Kuralları.................................................................................................................................... 72
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi....................................................... 1-4.................................. 81
BÖLÜM 5 • Noktalama İşaretleri............................................................................................................................. 89
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi....................................................... 1-4.................................. 99
BÖLÜM 6 • Cümlede Anlam ve Anlatım............................................................................................................... 107
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi...................................................... 1-12............................... 125
BÖLÜM 7 • Paragraf - Anlatım Yöntemleri, Anlatım ve Özellikleri....................................................................... 149
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi...................................................... 1-18............................... 187
BÖLÜM 8 • Sözcük Türleri.................................................................................................................................... 227
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi...................................................... 1-13............................... 248
BÖLÜM 9 • Fiiller.................................................................................................................................................. 274
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi....................................................... 1-8................................ 286
BÖLÜM 10 • Cümlenin Ögeleri............................................................................................................................... 302
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi....................................................... 1-4................................ 308
BÖLÜM 11 • Fiilde Çatı.......................................................................................................................................... 316
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi....................................................... 1-2................................ 320
BÖLÜM 12 • Cümle Türleri..................................................................................................................................... 324
• Konu Kavrama ve Değerlendirme Testi....................................................... 1-5................................ 329
Doğru Seçenekler. ......................................................... . . . . . . . . . 339
TÜRKÇE
BÖLÜM
1
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
DİLİN YAPI TAŞI
Dilbilim çal›şmalar›nda bir dilin sözcükleri, terimleri, yabanc›
dillerden gelme ögeleri, atasözleri, deyimleri, kalıplaşmış sözleri,
birtak›m özdeyişleri bir bütün olarak söz varl›ğ› ad› alt›nda
ele al›n›r. Bu terimle an›lan varl›k, ayn› zamanda o dili konuşan
ulusun maddi ve manevi kültürünü, dünya görüşünü, yaşam
koşullar›n› ve deneyimlerini de yans›t›r.
Bu aç›klama çerçevesinde dilin yap› taşları olarak sesler, heceler
ve sözcükler ortaya ç›kar.
Söz cük: Tek baş›na bir anlam› olan ya da anlam› olmad›ğ› hâlde
cümle kurmaya yarayan ses ya da ses topluluğudur.
I. SÖZ CÜK LER DE AN LAM
ÖZEL LİK LE Rİ
A. TE MEL AN LAM
Bir sözcüğün ilk anlamıdır; sözcüğün konuluş anlamıdır; aklımıza
gelen ilk anlamıdır. Bu anlamı örneklerle ifade edelim:
Örneğin:
Diş
: Ağz›m›zdaki sert ve ›s›r›p koparmaya yarayan organ
K›zmak : Is› verecek kadar s›cakl›ğ› artmak
Taş
: Doğadaki sert nesne
Ör ne ğin:
“Eğitim, kişiye sayg› ile başlar.” cümlesindeki “eğitim, kişiye,
sayg›, başlar” sözcükleri belirli kavramlar› karş›lad›ğ› için anlaml›d›r;
“ile” sözcüğü ise tek baş›na bir anlam taş›mad›ğ› hâlde
diğer sözcükler aras›nda “birliktelik ilgisi” kurma anlam› üstlenmiştir.
Cümle içinde sözcükler aras›nda anlam ilişkisi kurmak
ya da sözcükleri birbirine bağlamak için kullan›lan böyle
sözcüklere “görevli sözcükler” denir.
Demek ki sözcükler anlaml› ve anlams›z olmak üzere ikiye ayr›l›r.
Dil bilim çal›şmalar›nda göreceğimiz isim, fiil, s›fat, zarf,
zamir olarak kullan›lan sözcükler anlaml›d›r. Edat, bağlaç, ünlemler
ise görevli sözcüklerdir.
B. YAN AN LAM
Sözcüğün, temel anlamının yanı sıra temel anlama bağlı olarak
kazandığı yeni anlamlardır. Bir sözcüğün birden çok yan
anlamı olabilir. Yan anlam, temel anlamın anlam özelliğinden
kopmaz.
Örneğin, “okumak” eylemi temel anlamı dışında “öğrenim görmek”,
“şarkı ya da ezgiyi yorumlamak” gibi yan anlamlar kazanır.
Sözcüğün bir temel anlamı vardır ama birden fazla yan anlamı
olabilir. Sözcük, böylece çok anlamlı olur.
Doğadaki varlıkların çıkardığı sesleri ifade eden sözcükler de (küt,
pat, çıt ...) anlamsızdır. Cümle içinde ve dışında ses olarak algılanır.
Böyle sözcüklere “yansıma sözcükler” denir oysa anlamsız ancak
görevli sözcükler dediğimiz “ile, ama, ya, ah...” cümle dışında
hiçbir şey ifade etmez.
Örnek
I. Zavall›y› boğaz›ndan tutmuş, boğacakt›.
II. Kuralc› yaklaş›m›n›zla şiiri boğuyorsunuz.
III. Kahverengi perdeler oday› boğdu.
IV. Hava s›cakl›ğ› herkesi boğdu.
V. Iş›k oday› alaca bir loşluğa boğdu.
Ör ne ğin:
“Bir arslan miyav dedi ama çocuklar buna şaşırmadı.” cümlesindeki
sözcüklerin türlerini inceleyelim:
bir
: İsmi belirten sıfattır, anlamlıdır.
arslan, çocuklar : Canlı varlığın adıdır, anlamlıdır.
dedi, şaşırmadı : Eylemdir, anlamlıdır.
a m a : G ö r e v l i s ö z c ü k t ü r , a n l a m s ı z d ı r , b a ğ l a ç t ı r .
miyav
: Yansıma sözcüktür, anlamsızdır.
buna
: İşaret anlamlıdır, cümlenin yerine kullanılmıştır.
Bu örnekten de anlaşılacağı gibi yansımalar ve görevli sözcükler
karşıladıkları anlam bakımından farklı özelliklere sahiptir.
Nu ma ra lan m›ş cüm le ler de ge çen “boğmak” söz cü ğü kaç
fark l› an lam da kul la n›l m›ş t›r?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
Çözüm
I. de temel anlamda, yani bir canl›y› soluk almas›na engel olarak
öldürmek anlam›nda
II. de gelişmesine engel olmak anlam›nda
III. de uygun düşmemek anlam›nda
IV. de bunaltmak anlam›nda
V. de tamam›yla kaplamak, sarmak anlam›nda kullanılmıştır.
Doğru Seçenek E
5
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Örnek YGS / 2011
Aşa ğı da ki le rin han gi sin de ve ri len cüm le, ay raç için de ki
sö zün an la mı nı içer me mek te dir?
A) Öykünüzdeki bilinmeyenlerden kurtulmak için öyküdeki
kadının kim olduğunu, nasıl bir yaşam sürdüğünü, ne iş
yaptığını görünür kılın. (belirginlik kazandırmak)
B) Sizin yaptığınız gibi, bir dönemi küçük bir öyküye sığdırmak
herkesin üstesinden gelebileceği bir iş değildir. (zorluğu
yenmek)
C) Öykünüzün kahramanı olan kadını, içimizden biri gibi gösterebilmişsiniz.
(inandırıcı olmak)
D) Öykünüzü, yaşamın akışını düşündüren bir doğallıkla yazın,
bunu yapabilecek güçlü bir kaleminiz var. (yazarlık yeteneği
olmak)
E) Öykülerinizde ayrıntılardan kaçınmanızı, yalınlığa bağlı
kalmanızı çok beğendim; bu, sizin yoğunluğa verdiğiniz
önemi gösterir. (çığır açıcı olmak)
Çözüm
E seçeneğinde parantez içinde verilen “çığır açıcı olmak” söz
öbeği alışılmış olanın dışına çıkmak, farklılık yaratmak anlamına
gelmektedir. Cümlenin anlamında ise sadece yazarın öykülerinde
kullandığı üslubun değerlendirildiğini görmekteyiz.
Doğru Seçenek E
Mecaz anlam sözcüklerde olabildiği gibi değişik söz gruplarında
da görülebilir:
Deyim Düzeyinde Mecaz: Anlatt›klar›n› duyunca ağz›m aç›k
kald›, duyduklarıma inanamad›m. (şaş›rmak)
Atasözü Düzeyinde Mecaz: Keçinin uyuzu suyun gözünden
su içer. (Değersiz kişiler kendilerini değerli ve güzel olana lay›k
görür.)
Ar go Dü ze yin de Me caz: Adam› bir kalaylad› ki hepimiz şaş›rd›k.
(sövme)
Örnek YGS / 2013
L. Frank Baum, bu dünyadan geçerken öyle derin
I
izler bıraktı ki yaşamanın değerini milyonlarca kez
II
III
kanıtlamış oldu. Bu ölümsüz yazarın eli değdiği anda
IV
çocuk edebiyatı yeşermeye başladı.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinde mecazlı
bir söyleyiş yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
Altı çizili ifadelerden
I. yaşamak,
C. MECAZ (DEĞIŞMECE) ANLAM
Sözcüğün bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamının dışında,
başka anlamda kullanılmasıdır. Mecaz anlamda kullanılan
sözcükler genellikle soyut anlam kazanır.
Hiçbir sözcük cümle dışında mecaz anlam kazanamaz.
II. kalıcı olmak,
IV. o alanda, çalışmaya başlamak,
V. gelişme, ilerleme anlamlarıyla mecazlı ifadelerdir.
III numaralı “yaşamanın değeri” ifadesi gerçek anlamlı bir söz
öbeğidir.
Doğru Seçenek C
Örneğin, “kuru” sözcüğünün gerçek anlam› “suyu, nemi olmayan”d›r.
Bu sözcük “Yanaklar› kuruydu fakat gözleri tamamen
yaşla doluydu.” cümlesinde gerçek anlamdad›r. Ayn› sözcük
“Kuru, zevksiz bir hayat yaş›yordu.” cümlesinde “heyecan› olmayan,
tekdüze” anlam›yla kullan›lm›ş ve gerçek anlamdan
uzaklaşarak mecaz anlam kazanm›şt›r. Mecaz›n kullan›ld›ğ›
yerler aşağ›da örneklerle verilmiştir. Örneklerde alt› çizili sözcük
veya sözcük gruplar› mecaz anlaml›d›r:
Cengiz Aytmatov’un “Beyaz Gemi” adl› roman› oldukça sürükleyicidir.
(ilgi uyand›ran)
Bu tak›m›n koyu taraftarlar›ndan biriyim. (içten, aş›r› desteklemek)
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bilmek” sözcüğü “sorumlu
tutmak” anlamında kullanılmıştır?
A) Karşı taraf hakkında bildiklerimi size tek tek anlattım.
B) Marangozluktan anlamam ama camcılığı iyi kötü bilirim.
C) Ben, onu bunu bilmem seni bilirim çünkü sözleşmeyi seninle
yaptım.
D) İnsan, kendi dilini bilmeden başka bir dili bilemez.
E) Ben adamın gözünden bilirim, korkup korkmadığını.
6
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Çözüm
Seçeneklerde “bilmek” sözcüğü
A’da “öğrenmek, öğrenmiş olmak”
B’de “bir işi yapabilme becerisine sahip olmak”
C’de “sorumlu tutmak, sorumluluk yüklemek”
D’de “bir dalda yeterli olmak”
E’de “anlamak” anlamında kullanılmıştır.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2010
(I) Kim ne derse desin, eleştirmenler, özelde edebiyatın, genelde
sanatın üvey evlatlarıdır. (II) İki kere ikinin dört ettiği
kadar kesin bir gerçektir bu. (III) Şairler ve yazarlar, onları pek
sevmezler, soğuk bir iş ilişkisidir eleştirmenlerle aralarındaki.
(IV) Överseniz mesele yok, kupkuru bir teşekkürle yetinir çoğu.
(V) Ama beğenmezseniz hemen çıkarırlar acımasız eleştiri
oklarını ve saplamaya başlarlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde mecazlı
bir söyleyiş yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
I. cümledeki “üvey evlatlarıdır”, III. cümledeki “soğuk”, IV. cümledeki
“kupkuru” ve V. cümledeki “oklarını ve saplamaya” sözcüklerinde
mecazlı söyleyiş görülmektedir. II. cümlede mecaz
anlamda kullanılan sözcük yoktur.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2017
Son zamanlarda genç yetişkin edebiyatının hızla filizlendiği
I
söylenebilir. J. K. Rowling’in Harry Potter kitaplarıyla canlanan
II
ve S. Meyer’in Alacakaranlık serisinin, kelimenin tam anlamıyla
parlattığı kahramanlarla devam eden süreç, özellikle S. Collins’in
III
Açlık Oyunları’yla taçlandırdığı yoldan ilerliyor. Bu sürece
IV
yüksek bütçeli ve beyaz perdenin genç yıldızlarıyla renklenen
uyarlama filmlerin etkisi inanılmaz...
V
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisi mecaz anlamda
kullanılmamıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
I, II, III ve IV numaralı sözcükler gerçek anlamının dışında, soyut
bir anlama gelecek şekilde yani mecaz anlamda kullanılmıştır.
V numaralı sözcük ise inanılması çok güç veya imkânsız
olan anlamında yani gerçek anlamıyla kullanılmıştır.
D. TERIM ANLAM
Doğru Seçenek E
Bilim, teknik, sanat, spor ile ilgili sözcüklere denir. Terim anlaml›
sözcükler gerçek anlaml› sözcüklerolarak kabul edilir.
Örnek YGS / 2016
“Kullanmak” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde
“sarf etmek” anlamında kullanılmıştır?
A) Ali, otomobildeki yedek lastiği şu ana kadar hiç kullanmadı.
B) Yasin, uzun süre bilgisayar kullanmanın olumsuz etkilerini
araştıracak.
C) Hatice, kendisine gönderilen parayı idareli kullanması gerektiğini
biliyordu.
D) Sema, sabahları evinden işine giderken toplu taşıma araçlarını
kullanıyordu.
E) Eymen, elindeki şemsiyeyi on yıldır kullandığına kimseyi
inandıramadı.
Çözüm
“Kullanmak” sözcüğü A, D ve E’de belli bir amaçla bir şeyden
yararlanmak; B’de bir aleti işletmek, C’de ise sarf etmek anlamında
kullanılmıştır.
Doğru Seçenek C
Örnek
Kimi durumlarda bir cümlede yanlış terim kullanılabilir. Bu da
anlatım bozukluğuna neden olur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamanın örneği
vardır?
A) Basketçilerimiz üç sayı farkla ilk kez mağlup oldular.
B) En genç güreşçi olarak ringe çıktığımda tir tir titriyordum.
C) Gol atmak her futbolcunun en büyük hayalidir.
D) Edirne’nin çayırlarından sonra salonların minderlerinde
güreş tutmak iyi gelmedi bana.
E) Nakavt olan boksör hep “Ben de nakavat edeceğim.” diyerek
güç kazanır.
Çözüm
B’de “güreşçi - ring” yanlıştır. “güreşçi - minder” olmalıdır.
Doğru Seçenek B
7
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Bilgi Notu
Bir sözcük birçok dalda terim olabilir. Örneğin, “Bitkiyi toprağa
bağlayan kökleridir.”, “Diş köklerimiz, kalsiyum deposudur.”, “Yapım
eki almamış sözcüklere kök denir.” cümlelerinde “kök” sözcüğü
farklı dallarda terim olmuştur.
II. AN LAM AK TAR MA LA RI
A. AD AKTARMASI (MECAZIMÜRSEL)
Bir sözün benzetme ilgisi güdülmeksizin ilgili olduğu başka bir
söz yerine kullan›lmas›na ad aktarmas› denir. Söylenen söz
başka, anlat›lmak istenen başkad›r.
Ör ne ğin: Bardağı bir dikişte bitirdi.
Örnek
(I) Uzak diyarlardan geldim. (II) Anadolu’nun birçok yerini gezdim,
gördüm. (III) Köylerden, kasabalardan geçtim; esnafından
çobanına kadar birçok kişiyle konuştum. (IV) Türküler dinledim,
âşıkların atışmalarını izledim. (V) Dillerdeki türküleri ezberledim,
geleneklerimizi öğrendim.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde ad aktarması
vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
V. cümlede “diller” sözcüğüyle “insanlar” anlatılmaktadır; ad
aktarması yapılmıştır.
Doğru Seçenek E
“Bardak” sözcüğü su yerine kullanılmıştır.
Günlük dilde çok kullandığımız bu mecaz türünde şu ilişkiler
görülür:
Par ça söy le nir, bü tün kas te di lir.
Bir çift göz sürekli bizi izliyordu. (Göz insan yerine kullanılmıştır.)
B. DEYİM AKTARMASI
Bir kavramla ilgili bir özelliği başka bir kavrama aktarmakt›r.
De yim ak tar ma s› oluş tur ma yol la r›:
Bü tün söy le nir, par ça kas te di lir.
Ayten Hanım yan apartmanda oturuyordu. (Apartman, daire yerine
kullanılmıştır.)
İç söy le nir, dış kas te di lir.
Turşuları rafa dizmeye başla istersen.
(Turşu, kavanoz yerine kullanılmıştır.)
1. Do ğa dan İn sa na Ak tar ma
Doğadaki varl›klarla ilgili kavramlar›n insan için kullan›lmas›d›r.
Ör ne ğin:
Kalabal›k birden dalgaland›.
Dalgalanmak suyun özelliğidir, insana verildiği için doğadaki bir
varl›ğ›n özelliği insana aktar›lm›şt›r.
Dış söy le nir, iç kas te di lir.
Sanırım tencere kaynamaya başladı.
(Tencere, tenceredeki yemek yerine kullanılmıştır.)
Sa nat çı söy le nir, eser kas te di lir.
Şu duvarda asılı olan Picasso değil mi?
(Picasso, tablo yerine kullanılmıştır.)
2. İn san dan Do ğa ya Ak tar ma
İnsanlarla ilgili kavramlar›n doğa için kullan›lmas›d›r.
Ör ne ğin:
Birazdan hüzünlenir deniz.
Rüzgâr şark› söylemeye başlar.
Rüzgâr ve deniz insana benzetilerek insandan doğaya aktarma
yap›lm›şt›r.
Yer söy le nir, yö ne tim kas te di lir.
Ankara, Paris’i uyardı.
(Ankara, Türkiye Cumhuriyeti yönetimi yerine; Paris, Fransa
yönetimi yerine kullanılmıştır.)
Yer söy le nir, in san lar kas te di lir.
Anadolu, özgürlük mücadelesinde artık yalnız değildi.
(Anadolu, insanlar yerine kullanılmıştır.)
3. Doğadan Doğaya Ak tar ma
Doğadaki varlıklarla ilgili kavramların yine doğa için kullanılması,
doğadaki başka bir varlığa aktarılmasıdır.
Ör ne ğin:
Bir arslan miyav dedi, minik fare kükredi.
Ayakkabımın burnu patladı.
8
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
4. Du yu Ak tar ma s›
Bir duyuyla ilgili kavram›n başka bir duyu yard›m›yla anlat›lmas›d›r.
Ör ne ğin:
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar.
Kapan›rd› daha gün doğmadan kap›lar.
Alt› çizili sözcüklerde “keskin” dokunma duyusuyla ilgili, “koku”
koklama duyusuyla ilgilidir. Koklama duyusu, dokunma duyusuyla
anlat›lmak istenmiş ve duyular aras› aktarma yap›lm›şt›r.
Bilgi Notu
1. Herkes tarafından bilinen yaygın (kalıplaşan) anlatım, dolaylama
değeri taşır. Yaygın olmayan kullanım dolaylama olmaz.
2. Dolaylamada benzetme ilgisi varken ad aktarmasında benzetme
olmaz.
B. KİNAYE
Bir sözün, aynı cümlede hem gerçek hem de mecaz anlama
gelecek biçimde kullanılmasıdır.
Örnek
I. Yaşlı adam horul horul uyuyordu koca çınarın altında.
II. Akdeniz, yine suspus olmuş; masmavi uzanıyor sonsuzluğa.
Bilgi Notu
Kinayede amaç mecaz anlamı düşündürmektir.
III. Balkona çıktım, hava soğuktu; üşüdüm ve içeri girdim.
IV. Tomurcuklar yakında patlar, çiçeğe döner.
V. Keskin gözleriyle ipi, iğnenin deliğinden geçirdi.
Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) I. cümlede doğadan insana aktarma yapılmıştır.
B) II. cümlede insandan doğaya aktarma yapılmıştır.
C) III. cümlede dokunma duyusuna yer verilmiştir.
D) IV. cümlede doğadan doğaya aktarma yapılmıştır.
E) V. cümlede dokunma duyusundan görme duyusuna aktarma
yapılmıştır.
Çözüm
I. cümlede doğadan insana aktarma örneği yoktur. “Horul horul”
yansıma sözcüğün tekrarıyla kurulmuş bir ikilemedir.
Doğru Seçenek A
Ör ne ğin;
“Niçin hâlini sorunca birden yüzün k›zar›r?” cümlesinde “yüzü
k›zarmak” deyimi hem gerçek anlamda hem de “utanma” anlam›na
gelerek mecaz anlamda kullan›lm›şt›r.
Ayn› şekilde,
“Araba kullan›rken gözün aç›k olsun.”
“Hasan’›n gözü karad›r.” cümlelerinde alt› çizili sözler kinayelidir.
Kinaye söz öbeğinde ya da cümlede görülebilir.
C. TARİZ (İĞNELEME, DOKUNDURMA)
Bir kişiyi, bir olay› ya da durumu, alayc› ve iğneleyici bir dille
eleştirmek amaçlan›r. Sözün söylenip tam tersinin kastedilmesidir.
Ör ne ğin:
“Önlüğün ne kadar temiz, sofra bezine benziyor.” cümlesinde,
önlüğün çok pis olduğu kastedilmektedir.
III. SÖZCÜKLERDE ANLAM
OLAYLARI
A. DOLAYLAMA
Tek bir sözcükle anlat›labilecek bir kavram› kal›plaşan birden
fazla sözcükle anlatmaya dolaylama denir.
– İşinden neden ayrıldın?
– Çok para(!) veriyorlardı.
cümlelerinde, kişinin işinden çok az para aldığı için ayrıldığı dile
getirilmiştir.
Not: Tarizli olan sözcüklerden ya da cümlelerden sonra ünlem
işareti parantez içinde (!) kullanılır.
Ör ne ğin:
Turizm – Bacas›z sanayi
Kaleci – File bekçisi
Pamuk – Beyaz alt›n
H›rs›z – Kasa faresi
Top – Meşin yuvarlak
D. BENZETME (TEŞBİH)
Anlat›m› güçlendirmek için aralar›nda nitelik ortakl›ğ› bulunan
varl›klar›n birinden diğerine nitelik aktar›lmas›d›r. Aktar›lan nitelik
bak›m›ndan güçlü olana kendisine benzetilen, zay›f olana
benzeyen denir.
9
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
• Gül gibi güzel yüzü büyüledi beni.
Kendisine Benzetme Benzetme Benzeyen
Benzetilen Edatı Yönü
Gülün “güzellik” özelliği “yüz”e aktarılmıştır. Yukarıdaki benzetme,
dört ögesi de kullanılmış “tam benzetme” örneğidir. Asıl
ögeler “benzeyen” ve “kendisine benzetilen” dir. Yardımcı ögeler
“benzetme yönü” ve “benzetme edatı”dır.
“O kömür gözleri unutamam.” cümlesinde sadece asıl ögeler
olan benzetilen ve benzeyen kullanılmıştır.
IV. SÖZ CÜK LER ARA SI AN LAM
İLİŞ Kİ LE Rİ
A. EŞ ANLAMLI (ANLAMDAŞ)
SÖZCÜKLER
Her cümlede aynı anlamda kullanılabilen sözcüklerdir.
Bilgi Notu
Bir dilin kendi içinde anlamdaş sözcükleri olmaz.
E. KİŞİLEŞTİRME (TEŞHİS)
İnsana ait özelliklerin başka varl›klara aktar›lmas›d›r.
• Gün geçer zaman ağlar
Yay geçer keman ağlar
(“Zaman” ve “keman” “insan”a benzetilmiş, insana ait “ağlama”
özelliği bu varlıklara aktarılmıştır. “İnsan” sözcüğü
kullanılmadığı için kapalı eğretileme de söz konusudur.)
Bilgi Notu
Her kişileştirmede kapalı eğretileme vardır.
Di li miz de eş an lam lı lık di ye ni te len di ri len an la mın ne denle
ri şun lar dır:
1. Farkl› köklerden gelmelerine rağmen eş anlaml› olarak
düşünülen sözcükler asl›nda yak›n anlaml›d›r. Bunlara eş
anlamlı denmesi yanlıştır.
Acı - Ağrı
B›kmak - Usanmak
Dar›lmak - Küsmek
2. Bir dilde eş anlaml›l›ğ›n bulunmas›, yabanc› dil etkisinden
kaynaklan›r. Dildeki bir sözcüğü karş›layan yabanc› sözcük
kullan›lmas› eş anlaml›l›ğa yol açar.
F. MÜBALAĞA (ABARTMA)
Bir şeyin olduğundan fazla ya da az gösterilmesidir.
Arapça
123
Tecrübe – Deneyim
Lisan – Dil
İhtiyaç – Gereksinim
123
Türkçe
• Bu ne hâl, iğne ipliğe dönmüşsün.
• Gözyaşım deniz olmuş, haberin yok.
Örnek
(I) Şehrin göbeğine kötü bir mimariye sahip bir AVM diktiler.
(II) Bilim kurgu filmlerindeki bir canavar gibi bu bina. (III) Oradan
her geçişte ben, ona bakarım; o da bana bakar. (IV) Yere
göğe sığmıyorum, bu köşede sıkışıp kaldım diyor bana. (V) Ve
ekliyor, her gün meraklı gözlerin bana nefretle bakmalarından
sıkılmadım mı sanıyorsun?
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) I. cümlede dolaylama yapılmıştır.
B) II. cümlede benzetme yapılmıştır.
C) III. cümlede kişileştirme yapılmıştır.
D) IV. cümlede abartma yapılmıştır.
E) V. cümlede ad aktarması yapılmıştır.
Çözüm
I. cümlede, dolaylama yoktur. “Şehrin göbeği” kalıplaşmış bir
sözcük değildir, belli bir kavramın, varlığın adı değildir.
Doğru Seçenek A
B. YAKIN ANLAMLI SÖZCÜKLER
Benzer kavramları karşılayan kelimelerdir. Bu türden kelimeler
eş anlamlı gibi gözükse de aralarında az da olsa anlam farklılığı
vardır.
– Küsmek – darılmak – kırılmak
– Dilemek – istemek
– Uğraşmak – didinmek
Örnek ÖSS / 2001
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükler anlamca
birbirine en yakındır?
A) Bir süre sonra kendisi de bu akımın bu tartışmanın içinde
yer almıştı.
B) Bu kitapları, belirlediğiniz ölçütlere göre seçin, ayırın.
C) Kendisine yapılan bu haksızlığı, bu saygısızlığı, içine sindiremiyordu.
D) Bütün bunları, kendisinin yerine, önüne geçmek isteyenler
düzenliyordu.
E) Bu makineler ötekilere göre daha kullanışlı, daha pahalıdır.
10
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Çözüm
A, C, D, E seçeneklerindeki sözcükler farklı anlamlar içermektedir.
B seçeneğindeki altı çizili sözcüklerse “belirli ölçütler esas
alınarak tasnif etmek” anlamıyla kullanılmıştır.
Doğru Seçenek B
Ör ne ğin:
I. Dosyan›n ön yüzünü bize göstermedi.
II. Sen yüz, ben birazdan geliyorum.
III. Yüzündeki sivilceler onu rahats›z ediyordu.
IV. Bu kitaplar için yüz milyon ödedim.
II, III ve IV. cümlelerde kullanılan “yüz” sözcüklerinin arasında
C. ZIT (KARŞIT) ANLAMLI
SÖZCÜKLER
sesteşlik ilişki vardır. I. cümlede geçen “yüz” sözcüğü ise III.
cümledeki “yüz” sözcüğünün yan anlamıdır.
Anlam bak›m›ndan birbirinin karş›t› olan sözcüklere z›t anlaml›
sözcükler denir.
canl›
ölü
zengin fakir
kolay
zor
Olumsuzluk zıtlık değildir.
Akıllı - akılsız
gelmek - gelmemek
Zıt anlamlı sözcükler kullanılırken sözcükler arasında anlam ilişkisi
olmalıdır. Gerçek ve mecaz anlam arasında zıtlık ilişkisi olmaz.
Örneğin:
İnceltme veya uzatma işareti bulunduran Arapça, Farsça sözcükler
Türkçedeki benzer seslerden oluşmuş sözcüklerle sesteşlik oluşturmaz.
Yâr - Yar
Âdet - Adet
Kâr - Kar
Bilgi Notu
Bir sözcüğün temel ve mecaz anlam› aras›nda sesteşlik olmaz.
“Sıcak karşılandığımız bu ortamda soğuk çaylar ikram edildi.” Bu
cümlede:
Sıcak: Mecaz anlamdadır.
Soğuk: Gerçek anlamdadır.
Bu iki sözcük birbiriyle zıt anlamlı değildir.
Üçüncü kattan inen bu adam›n benim kat›mda hiçbir değeri yok.
Gerçek anlam
Mecaz anlam
D. EŞ SESLİ (SESTEŞ) SÖZCÜKLER
Dil içinde birbirinden ayr› iki ya da daha çok kavram›n ses aç›
s›ndan ayn› nitelikteki göstergelerle dile getirilmesidir. Yani
sesleri ayn›, anlamlar› tümüyle farkl› olan sözcüklerdir.
Eş ses li liğe ne den olan olay lar şun lar d›r:
• Zaman içinde farkl› sözcüklerin ses değişimi yoluyla ayn›
seslerden oluşmalar›
• Yabanc› dillerden al›nan sözcüklerin dilde ayn› seslerle
farkl› anlam› karş›lamas›
Bilgi Notu
Kökteş (ortak kök) sözüklerle sesteş sözcükler birbiriyle karıştırılmamalıdır.
Kökteş sözcükler, aynı kökten türemiş farklı türdeki sözcüklerdir.
Örneğin:
“Boya” sözcüğü sesteş değil, kökteştir.
Al bir kutu boya
Şu duvarı boya
dizelerinde “boya” sözcüğü I. dizede isim, II. dizede fiil görevinde
olduğu hâlde aynı anlamı taşımaktadır.
Ör ne ğin:
Yüz
Yüz
: Yüzme eylemi, suda hareket edebilme
: Sima, çehre
Bilgi Notu
Sesteş sözcükler türce aynı veya farklı olabilir.
Gez : Ayakta hareket etme hâli
Gez : Silahların üzerinde nişan almaya yarayan kısım
İki sözcük aras›nda sesteşlik olmas› için bu sözcükler aras›nda
anlam ilişkisi olmamal›d›r.
“Bir bardak çay içelim.” cümlesinde “çay” aynı türde sesteşliği
“Daha derine dal.” cümlesinde “dal” sözcüğü farklı türde sesteşliği
örnekler.
11
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Örnek
“Kaç kişi gelecek.” cümlesinde “kaç” sözcüğü, türce farklı sesteşliği
örnekler.
Aşağıdakilerin hangisinde bu tür sesteş bir sözcük yoktur?
A) Çorbadan kıl çıkınca midesi bulandı.
E. SOMUT VE SOYUT ANLAMLI
SÖZCÜKLER
1. So mut Söz cük ler
Duyularla alg›lanabilen varlıkları tanıtan sözcüklerdir. Varl›klar›
kan›tlanabilir.
Ör ne ğin: hava, ›s›, ses, ›ş›k, ağaç, keskin...
B) Sanırım ben de senin gibi düşünüyorum.
C) Ekmeğe yağ ve reçel sürdü.
D) Kapıyı aç, dışarısı çok soğuk.
E) Kar geliyor, umarım tipiye çevirmez.
Çözüm
A’da “kıl”, C’de “yağ”, D’de “aç”, E’de “kar” farklı türde hem isim
hem fiil sesteşliği örneklerken B’de “ben” sadece isim türüyle
sesteştir.
Doğru Seçenek B
Örnek
I. Ağaçlar, bazı binalar fırtınada yıkıldı.
Dağ gibi adam kötü haberi alınca yıkıldı.
II. Çok ince bir fiziği olduğu için kıyafetler bol gelirdi.
Kalın kafalı biri, beni asla anlayamaz.
III. Hayvanat bahçesini gezerken görmüştüm o garibi; bir kayanın
üstüne oturmuş dalmış gitmiş ormanlardaki hayatına.
IV. Ege’nin incisi gittikçe kirleniyor ve bozuluyor.
V. İçimde nefret tohumları birikiyor.
Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi doğrudur?
A) I. de “yıkıldı” sözcükleri birbirinin sesteşidir.
B) II. de “ince” ve “kaba” sözcükleri karşıt anlamlıdır.
2. So yut Söz cük ler
Duyularla algılanamayan kavramları tanıtan sözcüklerdir. Bu
sözcüklerin karş›lad›ğ› kavramlar›n var olduğuna inan›r›z.
Ör ne ğin: korku, öfke, elem, telaş, kıskançlık…
3. So mut la ma
Temel anlam›yla soyut olan bir kavram›n, anlam genişlemesi
yoluyla somut bir varl›ğ› anlatarak somut anlam kazanmas›d›r.
Genellikle benzetmelerle, kişileştirmelerle, aktarmalarla yapılır.
Ör ne ğin:
“İpi eliyle iyice kavrad›ktan sonra t›rmanmaya başlad›.” cümlesindeki
“kavramak” sözcüğü “eliyle s›k›ca tutmak” anlam›ndad›r.
Oysa ayn› sözcük “Konuyu kavramak için çok uğraşt›.”
cümlesinde “bir şeyi zihinde ayd›nlatarak iyice anlamak” anlam›nda
kullan›lm›şt›r. Böylece somut sözcükle soyut anlam kastedilerek
somutlama yap›lm›şt›r.
Somutlamanın en belirgin örneklerini deyimlerde görürüz. Aşağıdaki
deyimler somutlama örnekleridir:
Akıntıya kürek çekmek
Öküz altında buzağı aramak
Etekleri tutuşmak
C) III. de kapalı eğretileme yapılmıştır.
D) IV. de ad aktarması yapılmıştır.
E) V. de “nefret” sözcüğü anlam genişlemesiyle soyut anlam
kazanmıştır.
Çözüm
I. de “yıkıldı” sözcükleri gerçek ve mecaz anlamda kullanılmıştır.
Bir sözcüğün gerçek ve mecaz anlamları arasında sesteşlik
olmaz.
II. de karşıtlık aynı kavram içinde olacağı için “ince” ve “kaba”
sözcükleri karşıt değildir.
III. de insandan doğaya aktarma yapılmıştır, bu bir tür kapalı
eğretilemedir.
IV. de “Ege’nin incisi” sözüyle dolaylama yapılmıştır.
V. “Nefret” sözcüğü benzetmeyle somutlanmıştır.
Doğru Seçenek C
So mut la ma n›n Gö rü le bi le ce ği Yer ler
• Söz cük dü ze yin de so mut la ma:
“Bu kafalar değişmedikçe toplum olarak ilerlememiz mümkün
değildir.” cümlesinde, tek baş›na anlam› somut olan “kafa” sözcüğü
soyut olan “düşünce” sözcüğünün yerini tutarak somutlama
yap›lm›şt›r.
• Söz öbe ği dü ze yin de so mut la ma:
Genellikle deyimlerde görülür. “Siz gelene dek diken üstünde
oturdum.” cümlesinde geçen “diken üstünde oturmak” deyimi
“huzursuzluk” anlam›n› vererek somutlaşt›r›lm›şt›r.
• Cüm le dü ze yin de so mut la ma:
Genellikle atasözlerinde görülür. “Körle yatan şaş› kalkar.”
cümlesinde her sözcük somuttur. Ancak, cümle “etkilenme”
anlam›n› vererek soyut sözcük yerine kullan›lm›ş ve cümle somutlaşt›r›lm›şt›r.
12
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somutlama yoktur?
A) İçimizde sevgi yeşertelim.
B) Evin önündeki boş alanda oynayın.
C) Sözlerime çok kırılmış, ne yapayım?
D) Sefalet bu garip aileyi de parçaladı.
E) Bu yoldan dön, hayatını hiç etme.
Çözüm
A’da sevgi, doğaya benzetilerek,
G. NİCELİK VE NİTELİK BİLDİREN
SÖZCÜKLER
1. Ni ce lik Be lir ten Söz cük ler
Kavramlar›n say›labilen, ölçülebilen durumunu belirten sözcüklerdir.
“Birçok sene geçmişti onu görmeyeli.” cümlesinde “birçok” sözcüğü
belirsiz bir niceliği belirtir. Ölçülebilecek, say›labilecek
kavramlar› ifade etmektedir.
“Okulun geniş s›n›flar› vard›.” derken “geniş” sözcüğü yine niceldir.
C’de üzülme, “kırılma” eylemiyle,
D’de çok kötü duruma düşme, “parçalanma” eylemiyle,
E’de davranış, tutum, “yol” sözcüğüyle görünür kılınarak somutlaştırılmıştır.
F. ÖZEL VE GENEL ANLAMLI
SÖZCÜKLER
1. Özel An lam
Tek bir varl›ğ› karşılayan sözcükler özel anlaml›dır.
Doğru Seçenek B
“Bu çelimsiz çocuğa, her gün eziyet ediyordu.” cümlesinde “çocuk”
özel anlaml›d›r.
2. Ge nel An lam
Bir varlığın tüm örneklerini karş›layan sözcüklere genel anlaml›
sözcükler denir.
“Şiirdir insan›n en derin duygular›n› aç›ğa vuran.” cümlesinde
“şiir” genel anlaml›d›r.
“Uçak en hızlı araçtır.” cümlesinde “uçak” sözcüğü bütün uçakları
kapsadığı için genel anlamlıdır.
Sözcükler cümlede genel ya da özel anlam ilgisi kazanır.
varlık - canlı - hayvan - kuş - serçe
“Bu hayvanı çok sevdim, alıyorum.” cümlesinde “hayvan” sözcüğü
özel anlamlıdır.
“Hayvan sevgi ve ilgi bekler.” cümlesinde ise “hayvan” genel
anlamlıdır.
Bir anlatım, genelden özele veya özelden genele olabilir. “Hayvanları
sevdiğim için evde tavşan besliyorum.” cümlesinde genelden
özele bir anlatım sırası, “Menekşe, karanfil derken evim çiçek bahçesine
döndü.” cümlesinde özelden genele bir anlatım sırası izlenmiştir.
2. Ni te lik Be lir ten Söz cük ler
Kavramlar›n veya nesnelerin özelliklerini, nas›l olduklar›n› belirtir.
Genel olarak sayılamayan ve ölçülemeyen özellikleri belirtir.
“Ben güzel günlerin habercisiyim.” cümlesinde “güzel” sözcüğü
nitelik belirten sözcüktür. Say›lamaz, ölçülemez.
Örnek
(I) Çiçek kurumuştu. (II) Uzun sapı da onu kurtaramamıştı.
(III) Suya aspirin koyarsanız çiçek uzun süre solmadan kalır,
demişti çiçekçi bana. (IV) Hatta çiçeği, erken solmasın diye,
dar ağızlı bir vazoya koymuştum. (V) Ama çiçek er geç solacaktır,
sözünde olduğu gibi çiçek iki günde kurumuştu ve söz
gerçekleşmişti.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili, aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) I. cümledeki “çiçek”, genel anlamlıdır.
B) II. cümledeki “uzun”, nicel anlamlıdır.
C) III. cümledeki “uzun”, bir kavramın sayılabilen, ölçülebilen
durumunu belirtmektedir.
D) IV. cümledeki “dar” sözcüğü, “Dar kafalının tekisin.” cümlesindeki
“dar” sözcüğüyle farklı anlam içermektedir.
E) V. cümlede kullanılan “çiçek” sözcüklerinden biri “genel”,
biri “özel” anlamlıdır.
Çözüm
I. cümledeki “çiçek” sözcüğü belli bir çiçeği gösterdiği için özel
anlamlıdır. Genel anlamlı olsaydı tüm çiçekleri anlatan bir anlama
sahip olurdu.
Doğru Seçenek A
13
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
H. YANSIMA SÖZCÜKLER
Doğadaki çeşitli varl›klar›n ç›kard›ğ› ya da doğa olaylar› sonucu
ortaya ç›kan seslerdir. Bu sesler taklit olarak yazıya geçirilir.
Küt - pat - ş›r - gür - miyav - hav (yans›m›ş sözcükler)
• Bu seslerden isim ya da eylemler türetilebilir.
pat›rt› - c›z›rt› - gürültü (Yans›madan türemiş isimlerdir.)
horla - (Yans›madan türemiş fiildir.)
fokurda - (Yansımadan türemiş fiildir.)
Örnek
I. Kuşların ötüşmelerini dinlemek, ağaçların gölgesinde dinlenmek
için bu parka her sabah gelirim.
II. Dün iyi yürüdüm, ayaklarıma kara sular indi.
III. Doğanın süsü olan çiçek, aynı zamanda birine verilecek
en güzel hediyedir.
IV. Olaylara ne kadar geniş bakarsan, olayların nedenini daha
rahat anlarsın.
V. Kolum acımıştı, o nedenle arabayı kullanamamıştım.
Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden
hangisi yanlıştır?
A) I. de “ötüşmek” yansıma sözcüktür.
B) II. de “iyi” sözcüğü nicel anlamlıdır.
C) III. de “çiçek” sözcüğü genel anlamlıdır.
D) IV. de “geniş” sözcüğü nitel anlamlıdır.
E) V. de “acımıştı” sözcüğü kökteştir.
V. SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM
Söz öbeği en az iki sözcüğün birleşmesiyle oluşmuş söz gruplarıdır.
Dilimizdeki başlıca söz öbekleri şunlardır:
A. DE YİM LER
Belli bir kavram› ya da durumu dile getiren sözcüklerin genellikle
mecaz anlam kazanmas›yla oluşan söz öbeğidir. Dile zenginlik
katan, yoğun anlat›mlard›r. Deyimlerin özelliklerini şöyle
s›ralayabiliriz:
• Deyimler kal›plaşt›ğ› için deyimlerdeki sözcüklerin yerleri
değiştirilemez. Ayn› anlama gelse bile deyimdeki sözcüğün
yerine başka sözcük kullan›lamaz.
Örneğin “yüzüne gülmek” yerine “surat›na gülmek” denemez.
• En az iki sözcükten oluşur.
Deyimlerdeki herhangi bir yanlışlık, anlatım bozukluğuna yol açar.
• Deyimler öğüt vermez.
• Tek başlar›na kullan›lmaz, cümle bile olsalar bir anlamla ilgili
kullan›lmal›d›r.
• Deyimlerin çoğu mecaz anlaml›d›r:
Öküz alt›nda buzağ› aramak, içi kan ağlamak, üç nalla bir
ata kalmak...
• Baz› deyimler bir öyküye ya da olaya dayan›r:
Ye kürküm ye.
Selamün aleyküm kör kad›.
(Bu sözler Nasrettin Hoca fıkralarından al›nm›şt›r.)
• Baz› deyimler âdetleri ve inan›şlar› belirtir:
Gelin ata binmiş, ya k›smet demiş.
Çözüm
I. cümlede yansıma sözcük yoktur. “Ötüşmek” yansıma sözcük
değildir. Çünkü ses değildir.
II. cümledeki “iyi” sözcüğü “çok” anlamındadır ve sayılabilir, ölçülebilir
özelliktedir.
III. cümledeki “çiçek” sözcüğü, türün tamamını kapsadığı için
genel anlamlıdır.
IV. cümledeki “geniş” sözcüğü “bakma” nın nasıl olması gerektiğini
vermiş, özellik ortaya koymuştur; nitel anlamlıdır.
V. cümledeki “acı” sözcüğü kökteştir. Aynı anlam içinde hem
isim hem fiil özelliği gösterir.
Doğru Seçenek A
• Baz› deyimler eksiltili cümle şeklindedir:
Allah bana, ben sana…
Bugün yar›n...
• Baz› deyimler ikileme şeklindedir:
Delik deşik, s›k› f›k›, z›rt p›rt
• Kimi deyimler kişilerin olumsuz yönlerini anlat›r:
Sokak süpürgesi
• Kimi deyimler kişilere övgü için söylenebilir:
Çöpsüz üzüm
İki dirhem bir çekirdek
• “Bir yıl önce, evde iğneden ipliğe kadar satılmadık bir şey
bırakmadığı için şimdi satacak bir şeyi de kalmamıştı.”
cümlesinde deyim anlamca cümleye uygun kullanılmıştır.
• “Kimsesizdi, kafa kola alıp onu teselli ediyor, ona sahip çıkıyorduk.”
cümlesinde deyim cümleye anlamca uymadığı
için anlatım bozukluğu oluşmuştur.
14
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Örnek TYT / 2020
Eğer cebinde akrep var diyorsanız birinin cimri
I
olduğunu uzun uzadıya anlatmanıza gerek yoktur. Aynı
biçimde görmüş geçirmiş sözü, kastettiğiniz kişinin çok
II
tecrübeli olduğunu veya iyi günler yaşadığını belirtmekte
işinizi kolaylaştırır. Biri için helal süt emmiş demeniz
III
insanların ona olan güvenini artırırken hinoğlu hin
IV
demeniz insanları ondan uzaklaştıracaktır.
Paraya kıymak sözünü kullandığınızdaysa insanların
V
gözünde savurgan bir kişilik canlanacaktır.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
I, II, III ve IV numaralı sözlerin kullanımı doğrudur. “Paraya kıymak”
gereken yerde para harcamaktan kaçınmamak anlamında
olduğundan yanlış kullanılmıştır.
Doğru Seçenek E
Örnek
Keşke seninle bu işe girmeseydim. İyi bir dostsun ama iş arkadaşı
değilsin. İki aylık iş arkadaşlığımızda anamdan emdiğim
süt burnumdan geldi. Bir daha seninle asla iş ortaklığı
yapmam.
Bu parçada geçen “…anamdan emdiğim süt burnumdan geldi.”
söz öbeği deyimdir. Çünkü…
Bu cümle aşağıdakilerden hangileriyle sürdürülebilir?
I. sadece mecaz anlamlıdır.
II. kendi anlamı dışında başka bir anlam oluşturmuştur.
III. “burnumdan” sözcüğü yanlış kullanılmıştır.
IV. sözcükler bir araya gelip yeni bir anlamla kalıplaşmıştır.
A) I ve III B) I ve V C) II ve IV
D) II ve V E) III ve IV
B. İKİ LE ME LER
Anlat›m gücünü art›rmak için anlaml› ya da anlams›z sözcüklerin
farkl› şekilde yan yana getirilmesiyle yapılan kal›plaşm›ş
söz öbeğidir.
Biçimsel ve anlamsal kuruluşlar› bak›mdan ikilemeler:
• Ayn› sözcüğün yinelenmesiyle yapılır:
güzel güzel, ad›m ad›m, çabuk çabuk...
• Eş ya da yak›n anlaml› say›labilecek sözcüklerle yapılır:
eksik gedik, kol kanat, kir pas, k›r›k dökük, kanl› canl›, ezile
s›k›la…
• Karş›t anlaml› sözcüklerle yapılır:
bata ç›ka, sağ sol, gide gele, az çok, er geç…
• Yans›ma sözcüklerle yapılır:
z›r›l z›r›l, fosur fosur, hüngür hüngür, f›k›r f›k›r…
• Biri anlaml› biri anlams›z sözcüklerle yapılır:
kalem malem, y›rt›k p›rt›k...
• İkisi de anlams›z sözcükle yapılır:
m›r›n k›r›n, eciş bücüş, palas pand›ras...
• İkilemeler cümlede; yüklem, özne, nesne, tümleç olabilir:
Ağ›r ağ›r ç›kacaks›n bu merdivenlerden.
zarf tümleci
Evini bark›n› terk edip gitti.
belirtili nesne
Mavi maviydi gözleri.
yüklem
• Unutulduğu hâlde baz› sözcükler yaşam›n› deyimlerde
devam ettirir:
Bet beniz, yar›m yamalak (Bet ve yamalak)
• Baz› deyimlerde ikilemelere yer verilir:
Etliye sütlüye kar›şmamak, elde avuçta kalmamak, fellik
fellik aramak...
• Ünlemlerle ikilemeler kurulur:
tüh tüh, vah vah...
Çözüm
Deyimler, sözcüklerin bir araya gelip kaynaşması ve yeni bir
anlam oluşturmasıyla yapılır. Bu açıklama II ve IV. ifadelerde
verilmiştir.
İkilemeler ayrı yazılır, ikilemeler arasına herhangi bir noktalama
işareti getirilmez:
art arda, yan yana, diz dize, göz göze ...
Doğru Seçenek C
15
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki ikilemeyi oluşturan sözcükler
tek başlarına kullanılamaz?
A) Eğri büğrü çizmişsin çizgileri.
B) Abur cubur yiyerek iştahımı kesme.
C) Eski püskü eşyalarla döşemişti evi.
D) İyi kötü geçinip gidiyoruz.
E) Sigara migara içmem.
Çözüm
B’deki “abur cubur” ikilemesini oluşuran sözcüklerin, ikisi de
anlamsız olduğu için bu sözcükler tek başına kullanılamaz.
C. ATASÖZLERİ
Doğru Seçenek B
Uzun gözlem ve deneyimler sonucu ortaya ç›km›ş yarg›lar›, genel
bir kural ya da öğüt biçiminde yans›tan, bilgece düşünceleri
dile getiren, halk›n ortak mal› niteliğinde, çoğu mecazl›, kal›plaşm›ş
özlü sözlerdir.
Ge nel Özel lik le ri
1. Atasözleri, deyimler gibi kal›plaşm›ş sözlerdir. Söz diziminin
bozulmas›, sözcüklerin yerine başka sözcük getirilmesi
atasözünü bozar. Bu da anlatım bozukluğuna neden
olur:
• “Korkunun ecele faydası yoktur.” Bu sözü “Korkunun ölüme
faydası yoktur.” biçiminde söylersek anlam değişmez
ancak atasözünün yapısıyla oynandığı için ortada atasözü
kalmaz.
2. Atasözleri kesin yarg›, öğüt, ders içerir:
• Yoldan kal, yoldaştan kalma.
• Bin bilsen de bir bilene danış.
• Büyük lokma ye büyük söz söyleme.
3. Atasözleri cümle biçiminde kal›plaşm›şt›r:
5. Anlamca birbirine yak›n, birbiriyle ayn› doğrultuda atasözleri
vard›r:
• Gün doğmadan neler doğar.
• Kara gün kararıp kalmaz.
(Her iki atasözünde de sıkıntıların devamlı olmadığı, bir
gün mutlaka biteceği anlamı vardır.)
6. Anlamca birbirleriyle çelişen, birbiriyle karş›t görünen atasözleri
de vard›r:
• Fazla mal göz çıkarmaz.
• Azı karar çoğu zarar.
(Bu iki atasözü birbiriyle anlamca çelişmektedir. Birinci
atasözünde fazla malın kişiye zarar vermeyeceği vurgulanmış
ikincide ise çok malın insana zarar vereceği söylenmiştir.)
7. Sosyal olaylarının nasıl olageldiğini uzun gözlem ve deneylerle
yansıtan atasözleri vardır:
• Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
• Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
8. Doğa olaylarının nasıl olageldiklerini belirten atasözleri
vardır:
• Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.
9. Töre ve gelenekleri bildiren atasözleri vardır:
• Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
• Kızını dövmeyen dizini döver.
10. Kimi inanışları bildiren atasözleri vardır:
• Ananın bahtı kızına…
• Akacak kan damarda durmaz.
Atasözlerinde olumsuz davran›şlar yüceltilmez. Ancak baz›lar›nda;
kötüleri, kötülükleri yermek, yine dolayl› olarak erdem say›lacak
davran›şlar› yüceltmek amac›yla olumsuz öğüt veriliyormuş gibi
yap›l›r. Örneğin; “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.” atasözünde,
baz› durumlarda doğru söyleyenlerin d›şland›ğ›na dikkat
çekilip d›şlayanlar yerilmektedir.
• El kazanı ile aş kaynamaz.
• Gök gürlemeden yağmur yağmaz.
Birçok atasözü, devrik cümle biçimindedir. Bunlar›n kurall›
(düz) hâle getirilerek kullan›lmas›, kal›b› bozmak olur.
4. Atasözlerimizin bazıları mecazlı, bazıları mecazs›z, bazıları
da hem gerçek hem mecazl› anlam›yla yarg› bildirir:
• Mızrak çuvala sığmaz.
• Ağaç yaş iken eğilir.
Mecazs›z atasözleri de vard›r.
• Sabreyle işine, hayır gelsin başına.
• Zararın neresinden dönülse kârdır.
Örnek
Türkçede kimi atasözleri içerik olarak birbiriyle çelişir.
Aşağıdaki atasözlerinden hangisi içerdiği anlam yönünden
“Her koyun kendi bacağından asılır.” sözüyle çelişir?
A) Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur.
B) Taşıma suyuyla değirmen dönmez.
C) Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
D) Kurunun yanında yaş da yanar.
E) Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaçtır.
16
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Çözüm
“Her koyun kendi bacağından asılır.” sözünde herkesin kendinden
sorumlu olduğu anlatılmaktadır.
D’deki sözde; etkileşim, birliktelik, toplu etkilenim anlamı vardır.
Çözüm
Gerçek eleştirinin amacının ortaya konduğu parçada altı çizili
sözle sanat dünyasındaki kısa süreli yönelimler (güncel kıpırdanış)
anlatılmak istenmiştir.
Doğru Seçenek C
Doğru Seçenek D
Etkinlik
Örnek YGS / 2015
Aşağıdaki atasözlerini tamamlayınız.
1. Arı söğüdü..................................
2. Biri yer biri bakar ...........................
3. Ecel geldi cihana ............................
4. Güvenme varlığa .............................
5. Herkesin aklı bir olsa ........................................
6. Akılsız köpeği .....................................
İçtenlikle yaşama sevinci içinde olan, güler yüzlüAnadolu insanı
günlük hayatını, sevincini, hasretini türküyapar kendisine.
Kimsenin bilmesini istemediği inancı, sevdası; gönlünde
buram buram tüten umudu... Hepsi türkülerin görünmez heybesinde
taşınır.
Bu parçadaki altı çizili sözle türkülerle ilgili olarak anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Halkın sırlarını ve yaşadıklarını saklaması
B) Güncel sosyal olaylara tanıklık etmesi
D. KA LIP LAŞ MA MIŞ SÖZ ÖBE ⁄İN DE
AN LAM
Bazı anlam ayrıntılarının ifadesinde deyim, atasözü gibi
kalıplaşmış söz öbekleri isteneni yeterince karşılamayabilir.
Bu durumda yazarların, konuşmac›lar›n kişisel buluşu
olan çoğu mecazl› sözcük öbekleri cümlelere güçlü ve
kapsaml› anlamlar kazand›r›r, yarg›lar›n daha güçlü ifade
edilmesini sağlar. Bunlar; ikilemeler, deyimler ve atasözlerinden
farkl› olarak kal›plaşmam›ş durumdad›r. Toplumun
ortak mal› değil, kullan›c›n›n kişisel buluşunun, tercihinin
ürünüdür. Bu tür sözcük öbeklerinin anlam›n› çözerken
kilit konumundaki sözcüklere, bu sözcüklerin çağr›ş›mlar›na,
cümlenin bütünündeki hatta paragraftaki yarg›larla
bağlant›lar›na özellikle dikkat edilmelidir.
Örnek TYT / 2020
Gerçek eleştirinin amacı; bir sanat görüşünü örneklendirmek,
bir sanat yapıtının sanat değerini belirlemek, bir örnekten kalkarak
çözümlemeler ve incelemeler yapmak ve bir görüşü temellendirmek
olmalıdır. Böyle bir eleştiri anlayışıyla kaleme
alınmış yazıların amacı; falancayı yüceltmek, onurlandırmak
veya filancayı ezmek, yerin dibine batırmak olamaz. Edebiyat
çevrelerindeki güncel kıpırdanışlara değil, felsefi bir temelden
hareketle edebiyat olaylarına eğilir bu tür eleştiriler.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanatçıların bir sanat görüşüne ağırlık vermesi
B) Sanatçılar arasında rekabet ortamının oluşması
C) Sanat dünyasındaki kısa süreli yönelimler
D) Eleştiri yazılarının artış göstermesi ve sevilmesi
E) Eleştirmen yorumlarının tartışmaya açıklığı
C) Gelenek ve görenekleri günümüze aktarıp koruması
D) Halkın duygu ve düşüncelerinden beslenmesi
E) Dilden dile gönülden gönüle dolaşması
Çözüm
Altı çizili bölümdeki “görünmez heybe” ifadesi ile parçanın tamamındaki
gizlilik ifadeleri A seçeneğini doğrulamaktadır.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2013
Bazı insanlar yapabileceklerinin farkında olmadan, sürekli bir
öz güven eksikliği içinde yaşarlar. Bazıları da abartılı bir özgüvenle,
hayatta her şeyi başarabileceklerine, her alanda en iyi
olduklarına inandırırlar kendilerini. Oysa insan kendisine içbükey
veya dışbükey aynada değil, düz aynada bakmalıdır.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsanın kendisine güvenerek başladığı her işte başarılı olması
mümkündür.
B) İnsan, her alanda kendisinden daha üstün birilerinin olabileceğini
unutmamalıdır.
C) Yaşamda mutlu olmak için olumsuzluklar karşısında direnmeli,
önüne çıkan engelleri sabırla aşmaya çalışmalıdır.
D) İnsan, yeteneklerinin sınırlarını gerçekçi bir tutumla belirlemeli,
kendisini tarafsız bir gözle değerlendirmelidir.
E) İnsanlar, hayattaki olumsuz durumları da olumlu durumlardaki
gibi olgunlukla karşılamalıdır.
17
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Çözüm
Parçada altı çizili ifadeden önce kimi insanlarda öz güven eksikliği,
kimilerinde de fazla öz güven olduğu belirtilmiştir. Bu durum
içbükey ve dışbükey ayna sözcükleriyle somutlaştırılmıştır.
Her iki durumun da yanlış olduğu ve doğru olanın insanın kendisiyle
ilgili objektif değerlendirmede bulunması gerektiği D seçeneğinde
verilmiştir.
Doğru Seçenek D
Örnek YGS / 2011
Turgut Uyar’ın “Şiir çıkmazda çünkü insan çıkmazda.” sözüne
katılmadığımı belirtmek isterim. Bu iki durum arasında karşıtlık
ilişkisi var bence. Yani insan çıkmazdaysa şiir çıkmazda olamaz.
Aksine, şiir çıkmazdan beslenir. Bu zaman zaman varoluşsal,
bireysel çıkmazlar olur; zaman zaman da savaşlar, felaketler
gibi toplumsal çıkmazlar… Peki bu hep böyle olmak zorunda
mıdır? Tabii ki değildir. Çıkmazlar olmadan da yazılabilir
çok iyi şiirler.
Aşa ğı da ki ler den han gi si bu par ça da ge çen “Şiir çıkmazdan
beslenir.” sö zü ne an lam ca en ya kın dır?
A) Büyük ve eskimeyen şiirler, insanın dış dünyasıyla iç dünyasını
kaynaştırarak anlatanlardır.
B) Şiirin evrenselliği insanın duygu dünyasına odaklanmasına
bağlıdır.
C) Çözümsüz durumlar şiire kaynaklık eder.
D) Yeni şiir türlerinin oluşturulmasında, yaşananların payı
vardır.
E) İyi şiirler, şairlerinden zengin bir birikim ister.
Çözüm
Parça dikkatli okunduğunda şiirin ve insanın bir çıkmazda olduğu
üzerinde durulmuştur. “Çıkmazda olmak” söz öbeği çözümü
bir türlü bulunamayan durumları ifade etmek için kullanılır. Seçenekler
incelendiğinde bu anlamı “C”de görmekteyiz.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2011
Bir sanatçımız şöyle diyor: “Dergiler, edebiyatın yeraltı haritasıdır.”
Nitekim bu dergilerde ilk ürünleri yayımlanan genç şairlerin
çoğu, bir süre sonra çalışmalarını kitaplaştırarak şairliklerinin
ilk kilometre taşlarını koyarlar.
Bu parçada geçen “edebiyatın yeraltı haritasıdır” sözüyle,
dergilerin hangi özelliği belirtilmek istenmiştir?
A) Sanatçıları, farklı algılama kalıpları içinde düşündürme
B) Gizli yeteneklerin gün ışığına çıkmasına olanak sağlama
C) Yazarları, yeni yazınsal türlere yönlendirme
D) Şiiri öteki türlerin önüne geçirme
E) Sanatçıların birbirlerinden yararlanmasına ortam hazırlama
Çözüm
Bu parçada geçen “yeraltı” sözcüğüyle gizli cevherlerden bahsedilmiş,
“edebiyatın yeraltı haritasıdır” sözüyle de dergilerin
bu cevherlerin gün ışığına çıkmasında önemli bir rolünün olduğu
belirtilmiştir.
Örnek YGS / 2011
Doğru Seçenek B
Yahya Kemal’i ve Nazım Hikmet’i ayrı tutarsak küçük mutluluklar
Türk şiirine Garip döneminde bir uğrayıp geçmiştir, diyebiliriz.
Biraz Ziya Osman, çok az Cahit Sıtkı … Onun dışında “Hüzün
ki en çok yakışandır bize.” anlayışı egemendir. Cemal Süreya’nın,
Garipçilerin izine basarak yürüdüğü kimi şiirlerinde de
bu anlayışın yansımalarını görürüz. Ne var ki onun şiirlerinde
genel olarak ince bir hüzün söz konusudur.
Bu par ça da ge çen “izine basarak yürüme” sö züy le an la tılmak
is te nen aşa ğı da ki ler den han gi si dir?
A) Herkesçe anlaşılmama
B) Yeni biçimler arama
C) Kalıcı olmayı amaçlama
D) Benzer duyguları işleme
E) Karamsarlığı yeğleme
Çözüm
“İzine basmak” bir kişiyi takip etmek, izinden gitmek anlamında
kullanılır. Soruda ise “izine basarak yürüme” duyguların benzerliğini
ifade etmiş; Cemal Süreya’nın Garipçilerle benzer duyguları
işlediği anlatılmıştır.
Örnek TYT / 2019
Doğru Seçenek D
Kemalettin Tuğcu bizlere yoksulluğu, yaşamla savaşmayı, acımayı,
yardımlaşmayı ve paylaşmayı öğretti. Kahramanları hiç
yüzüstü, umarsız bırakmadı. Eserleriyle Tuğcu okurlarına bir
bakıma acı aşısı yaptı.
Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kitaplarıyla acılara, zorluklara göğüs germe becerisi kazandırmak
B) Yaşanan acıların okurla paylaşılarak azalmasını sağlamak
C) Odağına acıyı alarak kalemini edebî yönden güçlendirmek
D) Acıyla yoğrulmuş hayatların kendi yönünü bulacağını göstermek
E) Toplumun yaşadığı acıları yalın hâliyle eserlerine aktarabilmek
Çözüm
Söz konusu parçadaki altı çizili sözde yer alan “aşı” sözcüğü
bağışıklığı karşılamaktadır. Dolayısıyla altı çizili sözle anlatılmak
istenenin “acılara, zorluklara göğüs germe becerisi kazandırmak”
olduğu söylenebilir.
Doğru Seçenek A
18
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Örnek TYT / 2018
Yüksel Pazarkaya, ülkemizde eşine az rastlanan (ender görülen)
I
bir titizlikle, Rainer Maria Rilke’nin tüm şiirlerini toplam on iki kitap
hâlinde dilimize kazandırdı. Bu külliyat (toplu eserler), Rilke’nin
II
yazın çalışmalarını içeren Kâmuran Şipal çevirileriyle birlikte
değerlendirildiğinde (aynı kitapta toplandığında) önemli bir
III
kazanım niteliğinde. Çeviri eylemi, çoğu kez (genellikle), farklı
IV
kültürler arasında köprü kurmakla (bağ oluşturmakla) kalmıyor,
V
yeni imgesel yorumların kapısını da aralayabiliyor.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı
parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
I, II, IV ve V numaralı sözler parantez içinde verilen açıklamayla
uyuşmaktadır. III numaralı söz “beraber ele alıp incelemek”
anlamı taşıdığından parantez içindeki açıklamayla örtüşmemektedir.
Doğru Seçenek C
Çözüm
“Aynı tornadan çıkmış” sözüyle, kişisel farklılığı yok sayma,
“masal anlatılmayacaktır” sözüyle, gerçekler dünyasıyla sınırlı
kalma, “salt akıllarının buyruğuna uyarak davranmaları” sözüyle,
duyguları önemsemeyip dışlama, “yararlı olmaları beklenen
robotlar sayılan çocuklara” sözüyle başkalarının isteklerine
göre yaşama anlamı kastedilmiştir. E seçeneğindeki “her şeyi
olumsuz yönleriyle değerlendirme” ile “şiir okumak kadar ayıp
bir eğlencedir.” sözü arasında bir anlam bağı yoktur.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2016
Sina Akyol, şiir yaşamına Su Tadında’yla başladığı günden bu
yana daima okurunu da işin içine katmış, hatta okurunu şair yapacak
boşluklar bırakmaya başlamıştır. Dizelerinde avazı çıktığı
kadar susması bundan. Bu suskunluk, okur için bir sağaltım
süreci aynı zamanda. Akyol’u okumak; okuru besleyen, koruyan
ve düşündüren bir uğraş...
Bu parçada geçen “avazı çıktığı kadar susmak” sözüyle anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anlamı oluşturmada okurun da sorumluluk almasını sağlamak
B) İlk şiirlerinden itibaren okurun düşüncesine uygun yazmak
C) Şiirinin anlam derinliklerini yüksek kültüre mensup okurlara
açmak
D) Kısa şiirler yazarak okuru dinginleştirmek
Örnek YGS / 2012
Bir yazara göre çocuk beyinleri aynı tornadan çıkmış küçük
kaplara benzer, bunların ancak algılarla doldurulması gerekir.
İşte bu yüzden onlara masal anlatılmayacaktır. Hatta çiçek desenli
halılar ya da kuşlu kelebekli tabaklarla fincanlar görmeleri
de engellenecektir. Çünkü onlara göre çiçekler halılarda yetişmez;
kuşlarla kelebekler, tabaklara ve fincanlara yapışıp kalmaz.
Çocukların her şeyi dört işlem yoluyla değerlendirebilmeleri,
yaşamları boyunca salt akıllarının buyruğuna uyarak davranmaları
sağlanacaktır böylece. Birer insan değil de ileride yararlı
olmaları beklenen robotlar sayılan çocuklara ancak gözle
görülen, akılla kavranan, olaylar öğretilecektir. Yazar, bu yönteme
göre yetiştirdiği çocukları bir tahta perdenin deliğinden sirk
gösterilerini izlerken yakalayınca neredeyse fenalık geçirmiştir.
Çünkü bu, akılla ve çarpım tablosuyla hiçbir ilişkisi olmayan, şiir
okumak kadar ayıp bir eğlencedir.
Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler arasında
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Kişisel farklılığı yok sayma
B) Gerçek dünyasıyla sınırlı kalma
C) Duyguları önemsemeyip dışlama
D) Başkalarının isteklerine göre yaşama
E) Her şeyi olumsuz yönleriyle değerlendirme
E) Edilgen bir okur kitlesi oluşturmaya çalışmak
Çözüm
Parçada geçen “avazı çıktığı kadar susmak” sözüyle şairin “anlamı
oluşturmada okurun da sorumluluk almasını sağlamak” istediği
anlatılmak istenmiştir.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2016
Pek çok sanatçı, bayağılaşmak korkusuyla hâlâ çoğunluğu yok
sayarak eski yollarında ayak diriyor. Hâlbuki çoğunlukla anlaşmak,
mutlaka bayağılaşmak demek değildir. Yunan tragedyası
çoğunluğun dilediği veya beğendiği gibi olmakla bayağılaşmamıştı.
Değerini düşürmeden büyük kalabalıklarla uzlaşabilen bir
sanattı. Zamanımızın istediği de bu olsa gerek.
Bu parçada geçen “çoğunluğu yok saymak” sözüyle anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her zorluğa göğüs germek
B) Yaygın kanaatleri değiştirmek
C) Geniş kitleleri görmezlikten gelmek
D) Sanatı; sanat için değil, halk için yapmak
E) Sosyal hayatı gözden geçirmek
19
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Çözüm
“Çoğunluğu yok saymak” sözündeki “yok saymak” ifadesi görmezlikten
gelmek anlamında kullanılmıştır. “Çoğunluk” sözcüğü
de “geniş kitleler”i karşılamaktadır. Buna göre soru kökündeki
sözü “geniş kitleleri görmezlikten gelmek” olarak yorumlayabiliriz.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2010
Sanatta ve edebiyatta etkilenme doğaldır. Çünkü sanatçının en
önemli özelliği, sürekli arayış içinde olması, kendini yeterli görmemesidir.
Nitekim yazar André Gide, kendine yettiğini söyleyen
sanatçıyı “zekâsına diyet yaptıran insan”a benzetir.
Bu parçada geçen “zekâsına diyet yaptırmak” sözüyle sanatçılara
özgü hangi özellik belirtilmek istenmiştir?
A) Düşünce ve duygu dünyasını besleyerek geliştirmeme
B) Öz eleştiri yapma alışkanlığı olmama
C) Görüşlerini başkalarıyla paylaşmak istememe
D) Başkalarını taklitten kaçınma
E) Yaratıları üzerinde gerektiği ölçüde çalışmama
Çözüm
Parçada sanattaki etkileşimin doğallığından bahsedilmiş. Buna
ters düşen sanatçı “zekâsına diyet yaptıran” insan olarak nitelendirilmiş
yani sanat yönünü beslemeyen kişi olarak tanıtılmıştır.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2017
Kimi filmlerde klişe bir sahne (basmakalıp bir görüntü) vardır:
I
Daktilosunun başına oturup yaratma sancıları çeken (bir şey
II
üretmeye çabalayan) bir yazar... Bu sahnede aktör, aklındakileri
bir an evvel dışarı vurmak (yazıya dökmek) için daktiloya
III
heyecanla beyaz bir kâğıt takar. Tuşların sert sesleri eşliğinde
birkaç satır yazar. Bu arada, yardım umarcasına (ne yapacağı-
IV
nı bilmeden) kahvesinden birkaç yudum alır. Yazdıklarının içi-
V
ne sinmediği (yazdıklarından hoşnut olmadığı) yüzündeki ifadeden
anlaşılır.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı,
ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
Parçadaki IV numaralı “yardım umarcasına” sözü “yardım bekler
gibi” anlamında olduğundan ayraç içinde verilenle anlamca
örtüşmemektedir.
Doğru Seçenek D
Örnek YGS / 2017
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen durum, “içi içine
sığmamak” deyimiyle uyuşmamaktadır?
A) Çocuk, babasının elindeki oyuncağı görünce avuçlarını
birbirine vura vura ona koştu.
B) Yerinde duramıyor, ne zaman gelecekler diye gözlerini saatten
bir an olsun ayıramıyordu.
C) Okullar kapandıktan sonra ailesiyle geziye çıkacağı günü
iple çekiyordu.
D) Uzun bir süredir amirine söylemek isteyip de söyleyemedikleri
için fırsat kolluyordu.
E) Kalabalığın içinde gözleri ona ilişince kalbi yerinden çıkacak
gibi atmaya başladı.
Çözüm
“İçi içine sığmamak” deyimi “telaş, sabırsızlık, coşkunluk göstermekten
kendini alamamak” anlamında olduğundan D seçeneğindeki
durumla uyuşmamaktadır.
Doğru Seçenek D
Örnek YGS / 2017
Bilim ve toplum hayatındaki gelişmeler, şairleri kendi şiir sözlüklerini
genişletmeye mecbur kılmıştı. Bu değişimin yarattığı
yaşam tarzı, dünyayı şiir içinde yeniden kurmak isteyen şairlere,
eskimiş imgelerden yararlanma imkânını kapatmıştı. Öte
yandan çağlarının gerisinde kalmakta ısrar eden şairlerin kendi
kişisel şiir sözlükleriyle ilgili bir problemleri zaten yoktu.
Bu parçada geçen “şairlerin kendi şiir sözlüklerini genişletmesi”
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her sözcüğe farklı anlamlar yüklemesi
B) Kullandığı sözcüklerle çağını peşinden sürüklemesi
C) Yeni imgelerle anlatımını zenginleştirmesi
D) İmge üretmek için sözlüklerden yararlanması
E) Özgün düşünce dünyasını şiirine taşıması
Çözüm
Parçada geçen “şairlerin kendi şiir sözlüklerini genişletmesi”
sözüyle yeni imgeler kullanarak anlatımı zenginleştirmeleri anlatılmak
istenmiştir. Bu da C seçeneğinde verilmiştir.
Doğru Seçenek C
20
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
1. Aşağıdakilerden hangisinde “doğru” sözcüğünün anlamıyla
kullanımı birbirine uymamaktadır?
Anlam
Kullan›m
A) Eğri ve çarp›k karş›t› Çizgiyi doğru çekti hem
de cetvelsiz.
B) Gerçek, yalan olmayan O bize her zaman doğru
söyler.
C) Yasa, yöntem ve ahlaka Otobüs ağaçl›kl› bir debağlı,
dürüst, namuslu
reye doğru ağ›r ağ›r,
bay›rdan iniyor.
D) Gerçeğe, akla, mantığa Her şeyi vaktinde konuşya
da kurala uygun
mak daha doğrudur.
4. Son yıllarda, her alanda olduğu gibi, sinemamızda da nice
değerlerin art arda ilgisizlik batağında yok olduklarını görmek
insanı isyan ettiriyor, işin ilginci sesimizi yine kendimiz
duyuyoruz.
Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) ‹lgililerin işlerini yeterince iyi yapmad›ğ›
B) Sanatç›lar›n haklar›n› aramada yetersiz kald›ğ›
C) Yetkililerin ilgisizliği, itirazlar›n duyurulamad›ğ›
D) Kaliteli sanatç›lar›n yetişmediği
E) Sanat yaşam›n›n ç›kmazda olduğu
E) Yanl›şs›z, eksiksiz Çocuk, Han Duvarla
r›’n› kâğ›da bakmadan
doğru okudu.
2. Oğlu, ihtiyarın üç aylık maaşını aldığı günlerde çıkagelir;
allem edip, kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar.
Bu cüm le de ge çen “allem edip, kallem edip” sö züy le anla
t›l mak is te nen aşa ğ› da ki ler den han gi si dir?
A) Her şeyi altüst etmek
B) Türlü sözlerle aldatmak
C) Olanlar› anlatmaya çal›şmak
D) ‹nsanlara yararl› olmak
E) Farkl›l›klar› yakalamaya çal›şmak
5. Şiirini kurarken kullandığı dilsel malzemeyi yani sözcükleri
imbikten süzmek, haddeden geçirmek onun en sevdiği
şeydir çünkü o, gerçek şiire ancak böyle ulaşılabileceğini
bilir.
Bu cümlede geçen “sözcükleri imbikten süzmek” sözüyle
şairin hangi özelliği belirtilmiştir?
A) Mecazlı sözlere sıkça başvurarak şiirlerde anlam zenginliği
yaratmak
B) Açık bir dil kullanarak halkın her kesimine seslenebilmek
C) Şiirde biçim güzelliğini her şeyden üstün tutmak
D) Şiiri sıradan ve gereksiz tüm sözcüklerden arındırmak
E) Anlatım kurallarına uygun olarak yazmaya çalışmak
3. O, ömrünü sanat ve edebiyat çalışmalarına vakfetmiş (adamış)
I
bir isim. Özellikle Batı şiirinden yaptığı nitelikli (kaliteli)
II
çevirilerle dikkatleri çekti. Çevirinin kendi iç sorunları ve
özellikle (buna ek olarak) dil estetiği bağlamında
III
süregiden (aynı biçimde devam eden) tartışmalara dair
IV
yoğun şekilde mesai harcadığını (çalıştığını) biliyorum.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı,
ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. 1965 yılının Aralık ayında bir şairler gecesi vardı. Salon
tıklım tıklım doluydu, sahnenin önünde, aralarda yerlere
oturmuş insanlar vardı. Birçok şair vardı. Bu insanlar
gazete, dergi ve kitap sayfalarından çıkıp gelmişler ve
burayı doldurmuşlardı.
Bu par ça da ki al t› çi zi li söz le an la t›l mak is te nen aşa ğ›
da ki ler den han gi si dir?
A) Sanat yaşam›ndan kopmak
B) Belli bir amaç için bir araya toplanmak
C) Yaz›n dünyas›nda bulunup yay›nlarda yer almak
D) Sanatç› kişiliklerini bir yana b›rakmak
E) Roman kahramanlar›na benzemek
21
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
7. Gerçek anlamıyla somut olan bazı sözcükler anlam genişlemesi
yoluyla mecaz bir anlama gelerek soyutlaşabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük bu
açıklamaya örnek gösterilebilir?
A) Bahçedeki çiçekler filizlenmeye başlad›.
B) Kavak ağacının dalları pencereye değiyor.
C) Aramızdaki duvarları yıkıp sorunlarımızı hallettik.
D) Yolun ortasında durup gelene geçene bağırdı.
E) Boş odalarda gezinip anılarına sığındı.
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde karşıt kavramlar bir
arada kullanılmıştır?
A) Niçin düşman görünürsünüz
Y›llar y›l› dost bildiğim aynalar
B) ‹nsan bir yan›nca Kerem gibi yanmal›
Uykudan bile mahşer gününde uyanmal›
C) Sevincinden bir büyük geleceği
Muştulayan içki, bin y›l›n k›m›z›
D) Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce al›r yol
Sallanmaz o kalk›şta ne mendil ne de bir kol
E) Sende kalm›şt› al›nm›ş, k›rg›n
Mustarip gönlümün son umudu
8. Sivas yollarında geceleri
Katar katar kağnılar gider
Tekerleri meşeden
Ağız dil vermeyen köylüler
Odun mu, tuz mu, hasta mı götürürler
Ağır ağır kağnılar gider
Sivas yollarında geceleri
Bu dizelerdeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
11. Aşa ğ› da ki cüm le le rin han gi sin de al t› çi zi li söz cü ğün
ses te şi yok tur?
A) Sol kapı uzun bir koridora açılıyordu.
B) Gittiğin yol seni yanl›ş yere götürecek.
C) El k›z› değil mi, bizi anlam›yor işte!
D) Her yaş insana çok şey katar.
E) Bar›ş içinde yaşayal›m kardeşçesine.
A) Konuşmamak, susmak
B) Yalvarırcasına istemek
C) Gereksiz sözler söylemek
D) Öncekinin tersini söylemeye başlamak
E) Yarım yamalak bilgiler vermek
12. Bir yapıtımı tamamladıktan sonra onu hemen yayımlatmayı
düşünmem, beklerim. Yapıtı daha sonraları tekrar
tekrar okurum. Yapıttaki bir paragrafı, bir cümleyi ya da
bir sözcüğü beğenmediğimde en uygununu bulana kadar
beklerim. Yapıtı kendi çocuğum gibi görür, üzerine titrerim.
Çok titiz çalışmalar sonunda yayımlatırım yapıtımı.
Kendisinden böyle söz eden bir sanatçı aşağıdakilerden
hangisiyle nitelendirilebilir?
9. Anadolu, hiçbir zaman dilenci olmamıştır kendi toprağında.
Çalınmış, talan edilmiş, yağmalanmış, pay edilmiş,
yine güler yüzle karşılamış, kendinden olmayanları potasında
eritmiştir.
Bu parçadaki “kendinden olmayanları potasında eritmek”
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Başka kültürlerin etkisinde kalmak, onlara benzemek
B) Başka kültürlerin etkisinde kalarak yok olmak
C) Başka kültürleri benimseyerek onlara kendi değerlerini
katmak
D) Başka kültürleri reddetmek, onlarla hiçbir alışverişe
girmemek
E) Kendi kültürünü kaybetmek, yeni bir kültür ortaya koyamamak
A) Saman altından su yürüten
B) Kılı kırk yaran
C) İşi başından aşkın
D) İşini bilen
E) İşin içinden çıkan
13. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde “aracını iyi kullananın
kötü duruma düşmediği” vurgulanmıştır?
A) At›na bakan ard›na bakmaz.
B) Aş taş›nca kepçeye paha olmaz.
C) Aşure yemeye giden kaş›ğ›n› taş›r.
D) Kör testere bahç›van› kocat›rm›ş.
E) Çivi çiviyi söker.
22
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
1. Simon Cuper’in “Futbol asla sadece futbol değildir.” sözünün
çeşitli sosyolojik (toplum bilimsel) tabanlarda farklı
I
karşılıklarının (bedellerinin) olduğunu biliyoruz. Katmanlar
II
arası sirayet ediş (yayılış) şekillerinin bu bağlam üzerinden
III
değerlendirilmesi (nitelik ve niceliğinin belirlenmesi) de çok
IV
normal. Futbol zaten sadece futbol olamayarak- daha
meşru bir alana doğru kendini konumlandırmış (yerleştir-
V
miş) ve kabul ettirmiştir aslında.
4. Behçet Necatigil, şiirimizin vazgeçilmez ışıklarından biri
olarak ayrıldı aramızdan.
Altı çizili sözcüğün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yol gösterme, kendinden sonrakileri ayd›nlatma
B) Getirdiği yeniliklerle etraf›ndakileri etkileme
C) Özgün şiirleriyle çevresine birçok kişiyi toplama
D) Gelenekten yola ç›karak evrensele ulaşabilme
E) Hiç eskimeyen, y›llarca var olacak şiirler yazma
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi anlamca
ayraç içindeki sözle uyuşmamaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
5. I. Kapıları açmak için bizim elimizin tokmağa dokunmasını
bekliyorlardı.
II. Buğday, bulgur ne varsa kimse dokunmuyor, daha zor
günlere sakl›yordu herkes.
2. Bazı yazarlar kimseye benzemeyeceğim, diye yola çıkarlar
ama bu sefer de hiçbir şeye benzemeyen yapıtlar ortaya
koyarlar.
Bu cümlede geçen altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kalıcı olmayan yapıtlar
B) Niteliksiz eserler
C) Özgün yapıtlar
D) Dil ve anlatımı özensiz ürünler
III. Kar›ncaya dokunmayan çocuk o kocaman adam›n
orac›kta pestilini ç›karacakt›.
IV. Çok hat›rl› adamm›ş, belki sana bir yard›m› dokunur
da işe alınırsın.
V. Bu zamana kadar hiçbir şeyden etkilenmezdim, onun
gözyaşlar› bana fazla dokundu.
“Dokunmak” söz cü ğü nu ma ra lan m›ş cüm le ler de kaç
fark l› an lam da kul la n›l m›ş t›r?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
E) Sanatlı bir söyleyişe sahip yapıtlar
3. I. ‹ki maaş›m› hastal›ğ›na harcad›ğ›m öğrenci, sonbaharla
beraber iyileşti.
II. Bilgisayar programlar›n› öğrenmek için üç ay›m› harcad›m.
III. Çoluk çocuğu uğruna kendini harcad›, kötü işlerde çal›şt›.
IV. Sizlere bu güzel yemekleri hazırlamak için tam üç saatimi
harcad›m.
V. Onun yakalanmasına bu grup sebep oldu, çocuğu onlar
harcad›.
Nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi le rin de “harcamak” söz-
cü ğü ay n› an lam da kul la n›l m›ş t›r?
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
6. Bu konuşmalar üzerine bütün salon ayağa kalktı.
Bu cümlede “salon” sözcüğüyle oradaki kişiler kastedilmiştir.
Aşa ğ› da ki cüm le le rin han gi sin de altı çizili sözcükte
buna benzer bir kullanım vardır?
A) Kendisi yar›n cehennem olur gider, kabak bizim baş›
m›za patlar.
B) Ahmet kabakulak oldu, üç hafta evden d›şar› ç›kamad›.
C) Çocuğun kabal›ğ›n› içinde bulunduğu duruma bağlad›k.
D) Bardağ›n içinde maden suyu kabarc›klar›n›n p›t›r p›t›r
söndüğü bile duyuluyordu.
E) Dağlar›n aras›nda kalm›ş köylerin memlekette olup bitenlerden
haberi yoktu.
23
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
7. Aşa ğ› da ki cüm le le rin han gi sin de so mut la ma ya baş vurul
muş tur?
A) Bir şeye can› s›k›l›nca saçlar›n›n bukleleriyle oynard›.
B) Film izlerken sessiz bir ortam olmalı.
C) Çocuklar derslerine iyi çal›şm›şlar, çok başar›l›lar.
D) Tencereyi, bak›r› ç›kt›ğ› için kalayc›ya verdi.
E) Düşüncelerinizin kanatlanmas›na izin verin.
11. İnsanın olgunlaşması için mutlaka acılarla yoğrulması
gerekir çünkü hem taş hem de heykeltıraştır o.
Bu cümlede yer alan altı çizili bölümde insanla ilgili
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) ‹şleyen ve işlenen bir yap›da olduğu
B) Zamanla eğitilebildiği
C) Doğaya hükmettiği
D) Değişen bir varl›k olduğu
E) Yaşam deneyimine sahip olmayan›n olgunlaşmad›ğ›
8. Toplumsal ve politik hiciv yapan her kabare tiyatrosu,
bulunduğu ortamın zekâ ve yüreklilik kanıtıdır.
Bu cümlede geçen altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tiyatrolar›n geniş bir araşt›rma sonucu oluştuğu
B) Bu türden tiyatrolara halk taraf›ndan ilginin büyük olduğu
C) Bu tarz tiyatrolar› sergilemenin bir bilgi ve cesaret gerektirdiği
D) Tiyatronun halk› eğlendirirken eğitmesi gerektiği
E) Tiyatrolar›n toplumsal meselelere ilgi duymas› gerektiği
12. Aşağıdakilerin hangisinde “çok nazlı davranmak, ağırdan
almak” anlamında bir deyim kullanılmıştır?
A) O kadar haval›yd› ki kendini dev aynas›nda görüyordu.
B) Annesiyle, k›sa kesmek istediği konuşmalar› hep kap›
dan ç›karken ayaküstü yapard›.
C) Bu hâldeyken bile bilmeyenlere karş› kendini dirhem
dirhem satar.
D) Ne diye herkes bu kadar rahat›n› sever, kendini düşünür.
E) Muhtar olduğu için, bekleme salonunda birkaç dakika
kalmak bile kibrine dokunmuştu.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklamasıyla
verilmiştir?
A) Biz eşyalar› toplarken en önemli kitaplar›m k›y›da köşede
kalm›ş.
B) Kehanette bulunup can›m› s›kma herkes gibi sen de
işine bak!
C) Burada yaln›z baş›ma kald›ğım süre içinde kafadinledim.
D) Tehlikeli ortamlarda hiçbir işe kar›şmam, kenara çekilirim.
13. Hayatın onun için belirlediği sınırları aşmaya çalışırken
tökezledi, sarsıldı, çabaladı, yüceldi. Yapıtları hayatın çemberinin
dışına taştı, o kendi çemberi içinde savrulup durdu;
hüzünle ironiyi bir arada yaşadı ve çok güzel yansıttı.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yap›tlar›yla halk›n sorunlar›n› dile getirmek
B) Halk konuşmas›n› eserlere yans›tmak
C) Yap›tlar›nda yaşam gerçeklerinin s›n›rlar›n› aşmak
D) Eserlerde düş ve gerçeği başar›yla birleştirmek
E) Yaşamdaki gerçekleri sapt›rmak
E) Bu borcun alt›ndan nas›l kalkacağ›m diye kendini yiyip
bitirmiş.
10. I. Ad›n› anmaz olmak, dost saymaz olmak
II. Çok eziyet vermek
III. Aras› kesilmeksizin, arka arkaya olmak
IV. Bir işi çok zor yapmak, zor bir durumla karş›laşmak
Aşa ğ› da ki de yim ler den han gi si nin aç›k la ma s› numaralı
cümlelerde ve ril me miş tir?
A) Güçlük çekmek B) Durup dinlenmeden
C) Defterden silmek D) ‹liğini kurutmak
E) Hizaya gelmek
14. “Ağız” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim
içinde kullanılmamıştır?
A) Onca seneden sonra arkadaşını birden karşısında
görünce ağzı açık kaldı.
B) Adam ağız kalabalığına getirip yok pahasına nasıl da
aldı malları?
C) Çocuklar masal anlatan yaralı adamın neredeyse ağzına
gireceklerdi.
D) İstanbul’da büyümüş ama Karadeniz ağzıyla konuşuyor.
E) Şunların güzelliğine bak, ağzının tadını da biliyorsun
hani.
24
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
1. Sözcüklerin herkesçe bilinen ve yaygın olarak kullanılan
anlamlarına gerçek anlam denir. Gerçek anlamın sınırları
içinde yan anlam da vardır.
Bu açıklamaya göre, aşağıdakilerin hangisinde altı
çizili sözcük gerçek anlamının dışında kullanılmıştır?
A) Sıcak bir yaz günü, bu şehirden anılarımızla ayrılmıştık.
B) Dağın tepesine vardığımızda gördüğümüz manzara
yürek ısıtıyordu.
C) Ülkemizdeki nehirler iklime bağlı olarak düzenli bir
rejime sahip değildir.
D) Ateşin kenarındaki insanların gülmeleri gecenin sessizliğini
bozuyordu.
E) Evdeki bu hararetli tartışma komşuları da rahatsız etmişti.
2. “için” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde cümleye
“amacıyla” anlamı katmıştır?
A) Her Türk genci vatan için canını seve seve verir.
B) Senin için, “Çok sinirli bir insandır.” diyorlar.
C) Çok uyuduğu için gözünün etrafında şişlikler oluşmuştu.
D) Yaşamına yeni renkler katmak için bir yolculuğa çıkmıştı.
E) Seven insan için hiçbir mesafe engel değildir.
3. Temel anlamının dışında mecaz ya da yan anlamıyla
kullanılabilen sözcükler çok anlamlıdır.
Bu açıklamaya göre, aşağıdaki cümlelerde geçen
altı çizili sözcüklerden hangisi çok anlamlılık özelliği
göstermez?
A) Burada herkes onu “satranç kralı” olarak tanır.
B) Masanın gözündeki anahtarı kimse fark etmedi.
C) Günümüzde modern insanın sorunlarına yönelik kitaplar
yazılıyor.
D) Vadinin derinliklerinde iki el silah sesi duyulmuştu.
E) Davranışlarındaki bu soğukluk hemen belli oluyordu.
4. Aşağıdakilerin hangisinde “kör” sözcüğü akla gelen
ilk (temel) anlamıyla kullanılmıştır?
A) Kör bir bıçakla halatı kesmeye çalışıyordu.
B) Odanın ortasında kör bir kandil yanıyordu.
C) Âşık Veysel çok küçük yaşta kör olmuştu.
D) Şehri bilmediğimiz için kör bir sokağa girmiştik.
E) Kör talih yakamızı bir türlü bırakmıyordu.
5. I. Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla
konaktan çıktık.
II. Bu hayvandan ancak 50 kg et çıkar.
III. Ablası hukuk fakültesinden çıkmış ve hemen işe başlamış.
IV. Büyük ikramiye yaşlı bir adama çıkmış.
V. Uzun, soğuk ve karlı gecelerden sonra kış çıkmış,
bahar gelmişti.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde “çıkmak” sözcüğü
kaç değişik anlamda kullanılmıştır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük
“yan anlam”da kullanılmıştır?
A) Yorgun askerler, tüfekleri omuzlarında kışlaya dönüyordu.
B) Nehrin kollarından biri bu köyün arazisini sulamaya
yetiyordu.
C) Ağzındaki yaralar, yemek yerken ona çok acı veriyordu.
D) Şekildeki çizgileri birleştirince ortaya güzel bir resim
çıkmıştı.
E) Ağaçların gölgesinde otlayan kuzular oldukça keyifli
görünüyordu.
7. Bir bilim, sanat, meslek ya da spor dalıyla ilgili belirli ve
özel anlamı olan sözcükler vardır.
Bu açıklama aşağıdakilerin hangisiyle ilgilidir?
A) Çok anlamlılıkla B) Terim anlamla
C) Mecaz anlamla D) Yan anlamla
E) Gerçek anlamla
25
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
8. Orada kaldığımız sürece bizi rahat ettirebilmek için çırpınıp
duruyordu.
Bu cümlede geçen “çırpınmak” sözcüğünün cümleye
kattığı anlam aşağıdakilerin hangisidir?
A) Aşırı derecede çaba harcamak
B) Acı ile kımıldamak
C) Kasları istemsiz bir şekilde kımıldatmak
D) Üzüntülü bir şekilde hareket etmek
E) Ses çıkararak dalgalanmak
9. Lale Devri çocuklarıyız zamanımız geçmiş
I
Aşk şarabından kim bilir en son hangi şanslı içmiş?
II III IV V
Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerden hangisi
mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
10. “Boy” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ortak
bir atadan türediklerine inanan, birbirleriyle kan akrabalığı
bulunan geleneksel topluluk, kabile” anlamında kullanılmıştır?
A) Fideleriniz boy verip yapraklandıkça neşeniz yerine
gelecektir.
B) Sokaklarda diz boyu kar vardı ve yürümek gittikçe
zorlaşıyordu.
C) Sınır boylarındaki köylerde savaş nedeniyle tedirginlik
vardı.
D) Türk boyları başlangıçta dağınık hâldeydi.
E) Türkler hangi sebeple yüzyıllar boyu yollara dökülmüştü?
12. Aşağıdakilerin hangisinde “bölme” sözcüğünün anlamıyla
cümledeki örnek kullanımı arasında uygunluk
yoktur?
A) Bölmek işi, ayırma, parçalama: Ekmekten bir parça
bölüp küçük köpeğe verdi onu.
B) Büyük bir yeri küçük oda veya kısımlara ayıran ince
duvar: Tahta bir bölme ile ayrılan yan odadan sesler
geliyordu.
C) Matematikte dört işlemden biri: Bölme işlemini geç
öğrenmişti.
D) Gemilerin içinde yangın veya su baskınının yayılmasını
önlemek için ayrılan yer: Geminin makine dairesindeki
bölmeler de faciayı önleyememişti.
E) Cins kavramlarını tür, alt tür kavramlarına ayırmak
işi: Oturduğumuz yerden telefon bölmesini görebiliyorduk.
13. Aralarında yurt çapında ün yapmış kadın erkek seçkin
aydınlar vardı.
Bu cümlede geçen altı çizili sözcüğün cümleye kattığı
anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Sıradan insanların konu edildiği olağanüstü bir yapıttı.
B) Gerçeklik, kurmacaya dönüştürülerek veriliyor bu
eserde.
C) İstanbul’un kalburüstü zenginleri, basın mensupları
eşliğinde salona girmişti.
D) Camın buğusundan sokaktaki insanları seçmek
mümkün olmuyordu.
E) Böyle güzel bir gecede zamanın nasıl geçtiğini kimse
anlayamamıştı.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük
gerçek anlamının dışında kullanılmıştır?
A) Bu yaştaki biri için bunlar çok çiğ hareketlerdi.
B) Sert bir cisimle başına vurulunca kötü yaralanmış.
C) Ocaktaki yemeği belli aralıklarla kontrol etmesi gerekiyordu.
D) Genç memur, kızı dikkatle dinledikten sonra biraz
düşündü.
E) Dişlerindeki çürükler geceleri onu rahatsız ediyordu.
14. “Göre” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde
“uygun” anlamında kullanılmıştır?
A) Şöyle kafama göre bir iş bulsam çok iyi olacak.
B) Duyduklarıma göre yakında buraya bir iş merkezi yapılacakmış.
C) Babama göre kardeşim hiçbir zaman yeteri kadar çalışmıyor.
D) Şiirin, roman ve öyküye göre daha özlü bir anlatımı
var.
E) Ahmet Haşim’e göre şiir, duyulmak için yazılır.
26
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
1. Bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir
sözcük yerine kullanılmasına “ad aktarması” denir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktarmasını
örnekleyebilecek bir anlatım vardır?
A) Tepsiyi elinden düşürünce iki bardak kırıldı.
B) Kimse okul bahçesinden ayrılmasın, diye anons yapıldı.
C) Yaşlılarımıza hürmet etmeli ve onları sevmeliyiz.
D) Ormanlarımız bilinçsizce yok ediliyor.
E) Fakir de olsak her akşam iyi kötü bir tencere kaynatıyorduk.
5. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde insana ait özellikler
insan dışında bir varlığa verilmiştir?
A) Her gün böyle gelip dünyadaki yerini alıyor
Zor olan diyor, şairin hayatını yaşamaktır.
B) Fazıl Hüsnü diyor ki, o koca şair,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni
C) İnsansız yaşayabildim türküsüz hiçbir zaman…
Hiçbir zaman beni aldatmadı ki türküler
D) Bahar pınarlarından içime damlayan su
Bembeyaz çiçeklerin ıslak, temiz kokusu
E) Belki bir resmi düşünürüz
Eski bir duvarda kaybolmuş
2. Tam (ayrıntılı) bir benzetmede, benzetmenin dört unsuru
da bulunmalıdır.
Aşağıdakilerin hangisinde tam (ayrıntılı) benzetme
yapılmıştır?
A) Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.
B) Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda.
C) Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
D) Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık.
E) Noktadır benlerin sayamadım ben.
3. I. Filenin sultanları bu maça çok iyi hazırlanmışlardı.
II. Coşkulu kalabalıkları kontrol altına almak zordur.
III. Yediğiniz tabakları masadan kaldırmayı düşünüyor
musunuz?
IV. Bacasız sanayi Nevşehir’in ekonomisinde önemli bir
yer tutuyor.
V. Bilgi anahtarını elinde bulunduranlar çok kazanıyor.
Yukarıda nu ma ra lanmış cümlelerin hangilerinde
“dolaylama” yapılmıştır?
A) I ve II B) II ve III C) I ve IV
D) II ve IV E) IV ve V
4. Geceleri ay bir ekmek gibi büyürdü gökyüzünde
Kavrulmuş susam ve yeni biçilmiş buğday kokardı
Bu dizelerde “benzeyen” ve “kendisine benzetilen” kavramlar
aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
A) gece - gökyüzü B) ay - ekmek
C) susam - buğday D) ay - susam
E) ekmek - buğday
6. Anlam genişlemesi yoluyla somut anlamlı sözcükler
soyut anlam kazanabilir.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya örnek olabilecek
bir sözcük kullanılmıştır?
A) Onurunu kaybeden insan aslında her şeyini kaybetmiştir.
B) Sıkıntılı günlerimizde hep yanımızda olur, bize moral
verirdi.
C) Korkusuzca düşmanın üstüne atıldık yedi koldan.
D) Boyu uzamıştı, giysilerinin kolları ve paçaları kısa geliyordu
artık.
E) Yıllarca onun gölgesinde yaşamak, benliğini unutturmuştu
yaşlı adama.
7. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde insandan doğaya
aktarma (kişileştirme) yapılmıştır?
A) İnerdi gün doğarkan sürüyle bağdan
Koyunlar çıngıraksız, çoban kavalsız
B) Yoktu artık beni buraya bağlayan
Derdi anlayan rüzgârdan başka
C) Bugün bizim içimizde siz varsınız
Ey bizi bu yolda destekleyenler
D) Burada yüzyıllara dayanmak
Sadece içimi yakan bir düşünceydi
E) Evim büyük istasyona benziyor sanki
Ama yolcu binemiyor bir kez daha trene
27
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
8. Bir şeyi olduğundan çok fazla veya çok az göstermeye
abartma (mübalağa) denir.
Aşağıdakilerin hangisinde abartma yapılmıştır?
A) Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın!
B) Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
C) Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.
D) Yırtarım dağları enginlere sığmam, taşarım.
E) Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı.
12. Şüphe insanın içini kemiren bir kurttur.
Bu cümlede soyut bir kavram olan “şüphe”, somut bir
varlık olan “kurt”a benzetilerek somutlaştırma yapılmıştır.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamadakine benzer
bir somutlaştırma yapılmıştır?
A) Korku, çığ gibi büyüyordu içimizde.
B) Ormanlar havayı temizleyen akciğerlerdir.
C) Kin ve nefret insanda olmaması gereken duygulardır.
D) Düşüncelerimiz her geçen gün değişiyordu.
E) Sevgi, paylaştıkça çoğalan bir duygudur.
9. Sözcüklere mecaz anlam kazandırma yollarından biri de
doğadan insana aktarma yapmaktır.
Aşağıdakilerin hangisinde bu yolla oluşturulmuş bir
mecaz anlamlı sözcük vardır?
A) Kurbağaların söylediği şarkılar uykumuzu kaçırmıştı.
B) Ay, altın bir madalyon gibi parlıyordu gökyüzünde.
C) Gecenin sessizliğini bozan acı bir çığlık duyulmuştu.
D) Onu beklemekten sonunda kök salmıştım olduğum
yere.
E) Kartallar avlarını metrelerce yukarıdan görüp saldırıya
geçiyordu.
13. Benzetmenin sadece temel ögeleriyle yapılan benzetmelere
“teşbih-i beliğ” denir. Bu benzetmede benzetme
edatı ve benzetme yönü bulunmaz.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya örnek olabilecek
bir kullanım vardır?
A) Yalnızlığın yankılanır derinden derine.
B) Bir yolcu gemisi dokunup geçiyor hayallerime.
C) Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen.
D) Servi boylum, akça sevdam dile düştü.
E) Kor ateşlerde yolum sahraya düştü.
10. Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlama gelebilecek
şekilde kullanmaya kinaye (değinmece) denir.
Aşağıdakilerin hangisinde kinaye vardır?
A) Tilki gibi kurnazın tekidir o.
B) Yağmurlar tarlalara bereket getirir.
C) Boş çuval dik durmaz, derler.
D) Dünya değirmeninde bir buğday tanesidir insan.
E) Zamanla her şeyi unutur insan.
14. (I) Kapının tunç tokmağı gecenin sessizliğinde soğuk bir
ses çıkardı. (II) Bunun üzerine köpek acı acı havladı.
(III) Kapının aralandığını hayretle gördüm. (IV) İçeri
girmeyi göze alamıyordum. (V) Sonunda bezgin bir ses
“Kim o?” dedi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
“duyu aktarması” yapılmıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V
11. Duyulduğunda uğursuzluk, korku, tiksinti gibi durumlara
neden olacağına inanılan bazı sözcüklerin yerine daha
güzel ve başka sözcükler söylemeye ---- denir. “Cin”
yerine “üç harfli” denmesi, buna örnektir.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi
getirilmelidir?
A) dolaylama B) anlam genişlemesi
C) somutlaştırma D) güzel adlandırma
E) tariz
15. Bir sözü karşıt anlamını düşündürecek biçimde kullanmaya
tariz denir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya örnek
olabilecek bir kullanım vardır?
A) Havanın aniden soğuması çiftçileri endişelendiriyor.
B) Çok zor şartlar altında hayatımızı kazanıyoruz.
C) Olanları görünce öfkeden deliye dönmüştü.
D) O kadar dürüsttür ki yalana hile katmaz.
E) Bu suçları işleyenlerin artık yüzleri de kızarmıyor.
28
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
5
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
1. “Klasik” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde
olumsuz bir anlama gelecek şekilde kullanılmıştır?
A) Klasik arabaların sergilediği bir otomobil fuarında
onunla tanışmıştım.
B) Klasik edebiyatımızı anlamak için Arapça ve Farsçaya
hâkim olmak gerekir.
C) Klasik müziği günümüzün popüler müziğinden daha
çok seviyordum.
D) Konuşma sırasında yine klasik benzetmeler yaparak
dinleyicinin tepkisini aldı.
E) O sanatçıları klasik yapan şey, sanırım sıra dışı anlatımlarıydı.
4. “Masa tenisi en sevdiğim spor dalıdır.” cümlesindeki altı
çizili sözcükler arasında, özel-genel anlam ilişkisi vardır.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcük ikililerinden
hangisi bu açıklamayı örneklemez?
A) “Yalan Dünya” bugünlerde en çok izlenen dizi olmuş.
B) Laledeki güzelliği nedense başka çiçeklerde bulamıyorum.
C) “Simyacı” 90’lı yılların en çok okunan kitapları arasındadır.
D) LCD televizyonlar artık evlerimizin demirbaş eşyaları
arasına girdi.
E) Meyve denince herkes gibi benim de aklıma önce kiraz
gelir.
2. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisi, aslında somut olduğu hâlde soyut anlamda
kullanılmıştır?
A) Bu işte senin parmağının olduğunu bilmeyen yok.
B) Düşüncelerimizi ifade edemezsek gerçek anlamda
özgür olamayız.
C) Bir mumun ardında titreyen rüzgâr, ışıksız ruhumu
sallar da durur.
D) Aşk fidanını sevgiyle sulamazsan büyütüp yeşertemezsin.
E) Geceleyin bir gölge düştü odamın sessiz duvarlarına.
5. Nihayet kış da çıktı, artık baharın sevimli yüzü herkese
gülümseyecek.
“Çıkmak” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde
bu cümledeki anlamına karşıtlık oluşturacak biçimde
kullanılmıştır?
A) Erik çıkmış, bugün manavda gördüm ama çok pahalıydı.
B) Afrikalı çocukların açlıktan neredeyse kemikleri çıkmıştı.
C) Dışarı çıkarken şemsiyeni de yanına almayı unutma.
D) Sabaha karşı hafif bir rüzgâr çıkmış, tüm bulutları dağıtmıştı.
E) Üst kata çıkınca gördüğü manzara karşısında çok etkilenmişti.
3. Aynı türden varlıkların tamamını karşılayacak şekilde
kullanılan sözcükler “genel” anlamlıdır.
Buna göre, aşağıdakilerin hangisinde geçen altı çizili
sözcük daha genel anlamlıdır?
A) Çocuk bir köşeye çekilmiş sessizce ağlıyordu.
B) Rafın en üstünde duran kitap, yaklaşık 40 yıllıktı.
C) Şiir, duyguların özlü bir şekilde anlatıldığı bir türdür.
D) Elmayı yere düşürünce ağlayarak annesinin yanına
gitti.
E) Bu yol çok bozuk, bu yüzden başka bir yoldan gidin.
6. Cezayir menekşesi - menekşe - çiçek - bitki - varlık
Varlık sözcüğü bu sıralamada en genel anlamlı sözcüktür
ancak Türkçede sözcüklerin kullanıldığı cümleye göre bir
anlam kazandığı da unutulmamalıdır. Yani “varlık” sözcüğü
kullanıldığı cümleye göre özel anlamlı da olabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “varlık” sözcüğü bu
açıklamayı örneklendirecek biçimde kullanılmıştır?
A) Onun varlığı bütün gün boyunca beni hep rahatsız etti.
B) Evimi, arabamı, hisselerimi, tüm varlığımı ona vermiştim.
C) Bitkiler de tüm canlı varlıklar gibi doğar, büyür ve
ölür.
D) İnsan, düşünen bir varlıktır; o hâlde hep düşünmek
zorundadır.
E) Bu roman, varlık ve yokluk arasında bocalayan insanı
anlatıyor.
29
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
5
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
7. Elindekileri tezgâhın üzerine koy, sonra mutfağa git ve
I II
oradan bir bıçak alıp yanıma gel. Sana patatesin nasıl so-
III IV
yulacağını uygulamalı olarak göstereceğim.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisinin
sesteşi vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ağır” sözcüğü nicel
anlamda kullanılmamıştır?
A) Paketlerden daha ağır olanı ben taşıyordum.
B) Böylesine ağır sözler işiteceğini o da tahmin etmemiş.
C) Ağır taşıtların yolun sağ tarafını kullanması gerekir.
D) Küçük kedicik üzerine düşen çantanın ağırlığı altında
ezilecekti.
E) Naim Süleymanoğlu’nun kaldırdığı ağırlık tüm rekorları
altüst etmişti.
8. Aydınlarımız bu meselelerin üzerinde durmadığı için yetki-
I II
liler de bunları es geçiyor. Aslında çok can alıcı bir noktayı
III
da dillendirmeden edemeyeceğim. Bu ülkede kimse düşün-
IV
ce özgürlüğü konusunda görüş belirtmiyor. Herkes istediği
gibi düşünebiliyor ama bunu ifade etmeye gelince kim-
V
seden ses soluk çıkmıyor.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangileri
anlamca birbirine yakındır?
12. Farklı seslerden oluşmasına rağmen aynı temel anlamı
karşılayan sözcüklere ---- sözcükler denir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) sesteş B) anlamdaş
C) terim D) karşıt anlamlı
E) genel anlamlı
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V
9. Varlıkların sayılabilen, ölçülebilen özelliklerini gösteren
sözcükler nicel anlamlıdır.
Bu açıklamaya göre, aşağıdaki cümlelerden hangisinde
geçen altı çizili sözcük nicel anlamlıdır?
A) Sınıfımızın en uzun boylusu Mehmet’ti.
B) Büyük düşüncelerin insanları küçük işlerle uğraşmaz.
C) Ona karşı gerçekten çok temiz duygular besliyormuş.
D) Bir insan bu kadar geniş olabilir mi, hiçbir şeye aldırış
etmiyor.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, altı çizili sözcükler
anlamca birbirine en yakındır?
A) Başkalarıyla olan ilişkilerinde hep mesafeli ve ölçülü
bir tutum sergilerdi.
B) Annesi, bütün gün onun için endişelenir, meraklanır
dururdu.
C) Sizlere karşı saygı ve sevgide kusur ettiklerini sanmıyorum.
D) Eğitim hayatımız ailede başlayıp okulda devam ediyor.
E) Kaderimizi değiştiremediğimiz için yaşadıklarımızı
hemen kabulleniyoruz.
E) Sonunda ikimiz de ayrı dünyaların insanları olduğumuzu
anladık.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir
sözcük kullanılmamıştır?
A) Pozisyondan sonra hakem penaltı noktasını göstermişti.
B) Suratına yediği kroşe, maçı kaybetmesine neden oldu.
C) Olaylara farklı açılardan bakamazsan çok zarar görürsün.
D) Son şiirlerinin ölçüsüz ve uyaksız olması dikkat çekti.
E) Sözcüğün köküne getirilen bu ekler sözcükte anlam
değişikliği yapıyor.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıt (zıt) anlamlı
sözcükler bir arada kullanılmamıştır?
A) Akıllı insanlar enine boyuna düşünürken deli, suyu
geçiveriyor.
B) Geldiği günün akşamı, bir otobüse atlayıp sessizce
gitmişti.
C) Ona inanıp inanmamak konusunda bir türlü karar veremiyordu.
D) Hayatım boyunca yaşlılarla gençler arasındaki kuşak
çatışmalarına şahit oldum.
E) Mademki ayrılığa hüküm giymiş bu yürek, artık ölmek
için yaşamak gerek.
30
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
6
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ikileme cümleye
“yaklaşık” anlamı katmıştır?
A) Bahçede aşağı yukarı yüz öğrenci vardı.
B) Eninde sonunda sen de benim dediğime geleceksin.
C) Salonda herkes er geç yerini alacak, merak etme.
D) Yavaş yavaş yola çıksak iyi olur, hava kararmak üzere.
E) Herhâlde hepimiz böyle bir konuda seve seve
fedakârlık yaparız.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen ikilemenin
oluşumu diğerlerinden farklıdır?
A) Her insan şiir konusunda az çok söz söyleyebiliyor.
B) Kendisi ufak tefek bir insan ama büyük işler başarıyor.
C) Aşağı yukarı on yıldır bir özel okulda çalışıyor.
D) Beğendiği şairler hakkında ileri geri konuşulmasına
kızıyor.
E) Meydanda toplanan büyük küçük herkes hep bir
ağızdan bağırıyordu.
2. Tatil zamanları yaklaştığında öğrencilerin kabına sığmayan
davranışlarını hatırladıkça hep o yıllara dönmeyi
hayal ederdim.
Bu cümlede geçen altı çizili deyimin cümleye kattığı
anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Onlara yardım edememek içine dert olmuştu.
B) Böyle zamanlarda karamsarlığa düşmekten bir türlü
kendini alamıyordu.
C) Taşkın davranışlarda bulunmak gençlik çağının gereklerindendir.
D) Telaşlı bir şekilde kapıyı çalıp bir süre kapının açılmasını
bekledi.
E) Yaklaşık iki saat boyunca salonda bekledikleri için öfkeliydiler.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemeyi oluşturan
sözcüklerin ikisi de tek başına kullanılamaz?
A) Ekonomik krizden sonra ev mev kalmamış, her şeyi
satmıştı.
B) Borçlu olduğu kimselerden yıllarca köşe bucak kaçtı.
C) Sırtındaki eski püskü hırka, aslında onun hakkında
her şeyi anlatıyordu.
D) Abur cubur yiyerek sadece kendi sağlığımızı tehlikeye
atıyoruz.
E) Annesi, babasına “Bu çocuk iyiden iyiye zayıflamaya
başladı.” demişti.
3. Deyimlerin kalıplaşmış bir yapıları vardır. Bu yüzden
deyimin sözcükleri, eş anlamlılarıyla bile değiştirilemez.
Aksi takdirde anlatım bozukluğu olur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendirecek
bir kullanım vardır?
A) Üzerimize gelen köpekleri görünce dizlerimin bağı
çözülmüştü.
B) Bu konuda bütün öğrenciler ayak diremiş ve kimse
ikna olmamıştı.
C) Söz konusu şairlik olunca kimse ocakta kül bırakmıyor.
D) Keşke biraz sözünüzün eri olsaydınız da biz de size
itimat etseydik.
E) Bu sorunu çözene kadar herkes akla karayı seçmişti.
6. I. Elden ne gelir, ne kadar uğraştıysak da onu yolundan
döndüremedik.
II. Ucuz olduğu için alınan tonlarca patates tüccarın elinde
kalmıştı.
III. Elden düşme bir kamyonet bulabilirse şehir içi taşımacılık
yapacaktı.
IV. Gazetedeki haberi, elden ele dolaştırarak herkese
okutmuştu.
V. Gençlik de elden gidince artık daha dingin bir hayata
atılmaya karar verdi.
Yu ka rı da ki cüm le le rin han gi sin de “bir şeyin isteklisi
olmadığından satılamaması” anlamında bir deyim kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
31
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
6
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklamasıyla
verilmiştir?
A) Her gün bu sokakları geze geze ayaklarıma kara
sular iniyor.
B) Bunları ona anlatana kadar akla karayı seçtim.
C) Çocuk o kadar çok konuşuyor ki sanki dil otu yemiş.
D) Yalan söylediği anlaşıldıktan sonra o da gözden düştü.
E) Sen de istiyorsun ki armut piş, ağzıma düş bu kadar
da olmaz ki.
8. Her güzel şeyin hoşa gitmeyen yönü de bulunur. Güzel
şeyi elde etmek isteyen ya da elde eden kimse bunun
getirdiği rahatsız edici şeyleri de hoş görmelidir.
Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu parçada anlatılan
durumu anlamca karşılar?
A) El ile gelen düğün bayram.
B) Gönül kimi severse güzel odur.
C) Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
D) Aş taşınca kepçeye paha olmaz.
E) Gül dikensiz olmaz.
11. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi hem gerçek hem
de mecaz anlama gelebilecek şekilde kullanılabilir?
A) Kılıç kendi kınını kesemez.
B) Kısmetsiz köpek, sabaha karşı uyuyakalır.
C) Kırkından sonra saz çalan kıyamette çalar.
D) Kırlangıcın zararını biberciden sor.
E) Kedinin kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı.
12. Atasözleri her ne kadar mecazlı anlatımlar olsa da bazı
atasözlerinde hiç mecaz anlam yoktur.
Aşağıdaki atasözlerinden hangisi tamamen gerçek
anlamlıdır?
A) Bugünün işini yarına bırakma.
B) Minareyi çalan, kılıfını hazırlar.
C) Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz.
D) Dokuz at bir kazığa bağlanmaz.
E) Göç dönüşü topal eşek öne geçer.
9. Bazı atasözleri konuya bakış açısı yönünden başka atasözleriyle
çelişebilir.
Aşağıdaki atasözlerinden hangisi konuya bakış açısı
yönünden diğerlerinden farklıdır?
A) Doğruluk dost kapısıdır.
B) Doğru söz yemin istemez.
C) Doğrunun yardımcısı Allah’tır.
D) Doğru söz katarından belli olur.
E) Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
10. Aşağıdaki atasözlerinden hangisinin anlamı yanlış
açıklanmıştır?
A) Kendi düşen ağlamaz: Yanlış davranışı yüzünden
zarara uğrayan kimsenin bu durumdan yakınma
hakkı yoktur.
B) Keseye danış, pazarlığa sonra giriş: Ödeyecek paranız
yoksa bir şey satın almaya girişmeyin.
C) Yuvarlanan taş yosun tutmaz: Durmadan yer, yurt
değiştiren kimse, eşya, varlık edinemez.
D) Yanlış hesap Bağdat’tan döner: Düzgün işler arasında
yapılan bir yanlış, bazen tekdüzeliği gideren bir
süs olur.
E) Veren eli herkes öper: Yardımı esirgemeyen, eli açık
olan kimseye herkes saygı gösterir.
13. Dilimizde içinde “baş” sözcüğü geçen onlarca deyim vardır:
Baş köşe, bir toplantıda büyükler için ayrılan yer; baş
I II
kaldırmak, buyruğa, yönetime karşı gelmek; başı yumu-
III
şak, uysal, inatçı olmayan; baştan çıkarmak, bunaltacak
IV
kadar çok olmak; baş koymak, bir amaca ulaşmak için
V
ölümü göze almak anlamında kullanılır.
Bu parçadaki numaralanmış deyimlerden hangisi
yanlış açıklanmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
14. Atasözleri genel yargılar içerir, öğüt verir; deyimler ise
anlık ve değişken durumları ifade eder.
Bu açıklamaya göre, aşağıdakilerden hangisi bir atasözü
değildir?
A) Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
B) Şubatın sonundan, martın onundan kork.
C) Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.
D) Al malın iyisini, çekme kaygısını.
E) Kötü söyleme eşine, zehir katar aşına.
32
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
7
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
1. Realist romancıların eserlerinde kahramanların ete kemiğe
bürünmüş, nefes alıp veren kişiler olduğunu görürsünüz.
Bu cümlede geçen altı çizili sözcük öbeğiyle roman
kahramanlarının hangi özelliği anlatılmak istenmiştir?
A) Güçlü kuvvetli kişiler oldukları
B) Gerçek hayatta rastlanabilecek kişiler oldukları
C) Tamamen hayal ürünü kişiler oldukları
D) Göründüklerinden farklı kişiler oldukları
E) Romanı sürükleyen ve yönlendiren kişiler oldukları
4. Zekâ ile elin birlikte çalışmadığı yerde sanat da yoktur,
sanatçı da.
Bu cümlede geçen altı çizili bölümün cümleye kattığı
anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Gerçek zekâ, zaten ortada duran bir şeyin farkına
varabilmektir.
B) Talih kuşu bazen yeteneğin, bazen de zekânın peşinde
koşar.
C) Duygular düşüncelerle birleşirse sanat eseri bütün
ihtişamıyla ortaya çıkar.
D) Zekâ parıltısı bir kere söndü mü çalışmak fayda etmez
artık.
E) Kavrama ve anlama yeteneği el becerisi ile birleşince
sanat eseri ortaya çıkar.
2. Halk türkülerimizi dinlerken hep bir yaşanmışlığa tanık
oluyorsunuz. Hepsinin içinde Anadolu insanını görebilirsiniz.
O türkülerde yürekleri titreten bir tını var.
Bu parçada geçen altı çizili söz öbeğinin cümleye
kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Televizyonun karşısındakiler sahneyi ağzı açık bir
şekilde izliyorlardı.
B) Kimse, yalnızlığını öne sürerek duygu sömürüsü
yapmasın.
C) Konuşmacı öyle etkili sözler sarf etti ki herkes duygulandı.
D) Yüzümüzü ağartacak, Batı ile boy ölçüşebilecek sinema
filmlerimiz son yıllarda çekiliyor.
E) Böyle bir tepkiyle karşılaşacağı sanki içine doğmuştu.
5. Edebiyat dünyasında öyle sanatçılar var ki onlar çok kısa
sürede şöhreti yakalamalarına rağmen kendilerinden
bekleneni veremedikleri için, bir yıldız kayması parlaklığı
kadar hatırlanabilmişlerdir.
Bu parçada geçen altı çizili söz öbeğinin cümleye
kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Televizyonlarda bazen genç yeteneklerin çok kısa
sürede parladığını sonra da aynı şekilde unutulup
gittiğini görüyoruz.
B) Zahmet çekilmeden, emek harcanmadan elde edilen
başarılar insanı bazen şımartıp yoldan çıkarabiliyor.
C) Çocukların televizyon karşısında uzun süre kalmaları,
zihinsel gelişimleri kadar ruhsal gelişimleri açısından
da zararlı.
D) Umutlarını yitiren nice insan vardır ki küllerinden yeniden
doğarak başarıyı yakalamıştır.
3. Her sanatçı aslında bir parça kendini anlatır, sözü belki
doğrudur ama eğer sanatçı bunu yaparken dozu iyi
ayarlayamazsa yaptığı iş bir süre sonra anı yazarlığına
dönüşür. Oysa roman, gerçeklerin yazarın hayal dünyasındaki
imbikten geçirilerek kurmacaya dönüştürülmesiyle
oluşur.
Bu parçada geçen “imbikten geçirilerek” sözüyle anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gerçeğin olduğu gibi aktarılması
B) Okurun beklentilerine cevap vermesi
C) Yazarın bir parçasıymış izlenimi vermesi
D) Hayal edilenler arasından seçilmesi
E) Gerçeklerin hayaller üzerinde baskı kurması
E) İçinde kendimizden bir şeyler bulabildiğimiz yapıtlara
yaklaşımımız daha taraflı ve özneldir.
6. Fuzuli, yaşadığı dönemde kendini çağının üstüne çıkaracak
sesi yakalayabildiği için bugün de çok sevilerek
okunuyor.
Bu cümledeki altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kendini herkesin üstünde görmek
B) Özgün bir söyleyişle kalıcılığı yakalamak
C) Lirik bir anlatımla genç şairlere örnek olmak
D) Eserde içerikten çok üsluba önem vermek
E) Çağın gereklerine göre hareket etmek
33
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
7
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
7. Fuzuli’nin: “Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge /
Ne çalar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı.” dizeleri
neredeyse herkes tarafından bilinir. Onun sesi yüzyıllar
öncesinden gelen tanıdık bir sestir.
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Çok önceden söylenmiş olmasına rağmen bilinen
duyguları anlatmak
B) Geçmişe tanıklık edecek şekilde anlatmaya çalışmak
C) Halkın duygularına tercüman olmak
D) Geçmişle bağını koparmak ama alışılmışın dışına da
çıkamamak
E) Gelecek kuşaklara uzanacak kadar uzun soluklu olmak
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yaşadığı dönemde
kendinden söz ettiren, çok konuşulan, ekol hâline gelmiş”
anlamlarını karşılayabilecek bir söz öbeği kullanılmıştır?
A) Geçmişle dirsek temasını koparan sanatçılar geleceğe
güvenle bakamaz.
B) Osmanlı Devleti 600 yıl boyunca üç kıtaya huzur dağıtmıştır.
C) Servetifünun Edebiyatı’na damgasını vurmuş şairlerden
biri de Tevfik Fikret’tir.
D) Bir sanatçının öldükten sonra da adından söz ettirebilmesi
için yalın bir anlatım seçmesi gerekir.
E) Halkın da sanatçıdan birtakım beklentileri vardır, sanatçı
bunlara karşılık vermelidir.
8. Okuduğunuz her kitap size farklı dünyaların kapılarını
aralayacağı için her kitapta siz farklı bir kişi olur, farklı
yaşamlara tanıklık edersiniz.
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Gerçek zenginlik sağlıklı olmaktır, diyenler meğer ne
kadar haklıymış!
B) Gittiği her yerde, o yörenin meşhur yemeklerini mutlaka
tadıyormuş.
C) Dünyanın hiçbir ülkesinde sanatçılar o yörenin en
varlıklı kişileri değil.
D) Bir romanı okunur kılan şeylerden biri de romanın dil
ve anlatımıdır.
E) Şiirin satır aralarında yeni bir coğrafyanın varlığını
keşfetmek beni şiire çekiyor.
11. Öğretmen edasıyla yazılan eserlerde konu birinci, üslup
ikinci plandadır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bu cümledeki altı
çizili söz öbeğinin anlamı vardır?
A) Otoriter bir kişiliği olduğu için hep liderlik taslamıştır.
B) Okullarımızda verilen dersler gençleri hayata hazırlamaya
yetiyor mu?
C) Didaktik kaygılarla kaleme alınan şiirler daha az okuyucu
buluyor.
D) Lisedeki tarih öğretmenimizle aynı apartmanda oturuyorduk.
E) Duyguların yoğun bir şekilde anlatılması eseri etkileyici
hâle getiriyor.
9. Sürekli bireysel konuları yazan bir sanatçıda bile satır
aralarına serpiştirilmiş bir “toplumculuk, toplumsallık”
vardır.
Bu cümledeki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam
aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) İyi şiirler, her okuyuşta okuyucuya farklı tatlar verebilir.
B) Şairi ölümsüz kılan, hiç kimseye benzemeyen anlatımıdır.
C) Şiirin vermek zorunda olduğu bir mesajı yoktur.
D) Edebiyatımızın bazı örneklerinde üstü kapalı bir şekilde
siyasete değinilmiştir.
E) Kübizme bağlı sanatçılar nesnelerin görünmeyen taraflarını
ele almak isterler.
12. Auguste Comte, getirdiği ilkelerle Avrupa’nın durağan
düşünce dünyasına ivme kazandırmıştır.
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Edebiyat dünyasındaki tartışmalar edebiyatımızı
geriye götürecek gibi görünüyor.
B) Yurt dışından getirilen bu elektronik eşyalar Maltepe
Pazarı’na hareketlilik getirmişti.
C) Freni boşalan kamyon düzlükte yavaşlamaya başlamıştı.
D) Sınıfa yeni gelen öğrencinin zekâ bakımından herkesten
üstün olduğu söyleniyor.
E) Yağışlar iki hafta sonra ülkemizi terk edecekmiş.
34
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
8
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
1. Yürek ve kafa iş birliğiyle ortaya çıkan eserler en müstesna
sanat eserleridir.
Altı çizili söz öbeğinin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Sanatta asıl olan hissetmektir, hissetmeden yazılan
eserler yarına kalamaz.
B) Duygu ve düşüncenin sentezlenmesiyle ortaya çıkan
romanlar daha çok tutuluyor.
C) Düşünce yanı ihmal edilen yapıtlar süslü, gösterişli
bir oyuncak bebek gibi kalıyor.
D) Her sanatçının hayalini süsleyen şey, elbette kalıcılığı
yakalama düşüncesidir.
E) Eleştirmenlerimiz nesnel kriterlere göre eleştiri yapmadıkları
için yapıtı yönlendiremiyorlar.
4. Reşat Nuri de birçok yazarımız gibi kalemiyle geçinmeye
çalışanlardandı.
Bu cümlede geçen “kalemiyle geçinmek” sözünün
anlamı aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Bir sanatçı mutlaka yazdıklarını akıl süzgecinden
geçirmelidir.
B) Kalemi eline alır bir şair, yazdıklarından utanır bir
gün.
C) İyi şeyler yazmak isteyen yazarlar boş zamanlarını
karalayarak geçirmelidir.
D) Ekmeğini taştan çıkarma gücüne sahip bu insanları
saygıyla anmalıyız.
E) Sanat erbabı olan kişiler, yazdıklarıyla hayatlarını kazandıkları
için güçlü bir kaleme sahip olmalıdır.
2. Âkif’e göre “edepli” olma zorunluluğu olan edebiyatın
sınırlarını zorlayan sözde birçok yazar, edebiyatın yasak
meyvesini yemeye çalışıyor.
Altı çizili söz öbeğinin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Edebiyatın alanına girmemesi gereken konular
B) Edebiyatta ve sanatta hiçbir kuralı tanımamak
C) İnsanlara utanma gibi yüce bir duyguyu öğreten konular
D) Okuyanda merak duygusu uyandırmayan konular
E) Sanatçının üretkenliğine sınır koyan bir yaklaşım
5. Sanatçının ilk şiirlerinde kendi kabuğunu kırmaya çalışan
bir şairin çabasını görürsünüz.
Altı çizili söz öbeğinin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Öze inemeyen birçok sanatçının, sanat değeri düşük
yapıtlar vermesi kaçınılmazdır.
B) Sanatçı sürekli biçimle uğraşırsa ortaya koyduğu yapıtlar
bekleneni veremez.
C) Belli kurallar çerçevesinde yazmak ve bunun dozunu
iyi ayarlamak gerekir.
D) Sanatçı salt gerçekleri anlatma çabasında olmamalı,
kurmacaya da yer vermeli.
E) Kendi kişiliğini bulmak isteyen sanatçıların artık belli
ön yargılarını aşması gerekir.
3. Çağının tanığı olmayı başaran sanatçılar hem yaşadıkları
dönemde tutulacak hem de sonsuzluk burçlarına bayrak
dikebilecektir.
Altı çizili söz öbeğinin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Özgün bir anlatıma sahip olmak
B) Duru ve yalın anlatıma değer vermek
C) Zamanın ötesine geçerek kalıcı olmak
D) Çağdaşlarından bir adım önde olmak
E) Akıcı bir anlatımla okuyucuyu sıkmamak
6. Sanatçının ve sanatın asıl görevi toplumun nabzını tutmak
olmalı.
Bu cümlede altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nabza göre şerbet vermek
B) Toplum üzerinde baskı kurmak
C) Topluma yol göstermek
D) Toplumun ilgi ve ihtiyaçlarını bilmek
E) Kendini topluma kabul ettirmek
35
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
8
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
7. Öyküyü bir kalem alıştırma deneyimi sanan yazarlar,
öykünün ne denli hassas bir tür olduğunu bilmiyorlar.
Bu parçada geçen altı çizili söz öbeğinin anlamı aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Birçok bilim insanının tecrübe kazanma alanı, okul
laboratuvarları olmuştur.
B) Sorumsuz sürücüler kendilerine zarar verdikleri gibi
başkalarını da tehdit ediyorlar.
C) Öğretmenlerin, yeni anlattıkları konu ile ilgili alıştırma
yapmaları son derece önemlidir.
D) Yaklaşan tatil nedeniyle öğrencilerin hepsinde tarifsiz
bir heyecan başlamıştı.
E) Bazı bilim adamlarının insanları kobay olarak kullanması
dünyanın tepkisini çekiyor.
8. Gözlemci yazarlar, gördükleri ayrıntıdan bir öykünün
tomurcuklanmasını isterler.
Bu cümledeki altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öyküye renkli ayrıntılar katmak
B) Ayrıntılardan öykü ortaya çıkarmak
C) Öykünün zamanla olgunlaşmasını beklemek
D) Öykünün ayrıntılarında gerçek hayatı anlatmak
E) Öyküyü bağımsız bir tür olarak ele almak
11. Bir mumun ardında titreyen rüzgâr
Işıksız ruhumu sallar da durur
Bu dizelerde geçen “ışıksız ruhum” sözüyle anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Karanlıkta yolunu kaybetmek
B) Mutluluğun peşinden koşmak
C) Yaşama sevincini kaybetmek
D) Yardıma muhtaç olmak
E) Giderek yalnızlığa gömülmek
12. Okuyucunun beğenisi turnusol kâğıdı gibidir. Ölümsüz
olanla sıradan olanı birbirinden ayırır.
Altı çizili bölümün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Film eleştirmeni olacak kişi, bir süzgeç gibi iyi filmle
kötüsünü ayırabilmeli.
B) Eserin, sanatçıdan izler taşımasını yadırgamamak
gerekir.
C) Dünyayı kucaklayamayan eserlerin yarına kalırlığı da
tartışılır.
D) Niçin bir eser değerlendirilirken sadece eserin biçimine
bakılır ki?
E) Eserin değerini anlamada, beğenilirlik de bir mihenk
taşıdır.
9. Son kırk beş yıl içinde düşünme çilesine soyunmuş,
doğrularla hayatını yoğurmuş, ulaştıklarını başkalarıyla
paylaşma cesareti göstermiş birçok dost kazandık.
Bu cümledeki altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sıkıntılı olmasına rağmen fikir üretmeye talip olmak
B) Düşüncelerini ifade etmekten kaçınmak
C) Düşünce üretmeye ara vermek
D) Düşünceleriyle topluma yön vermek
E) Düşünceyi soyutluktan kurtarıp somutlaştırmak
13. Şiirin uçsuz bucaksız ovalarında epey süre at koşturmuş,
sonra öyküyle tanınmış biriydi o.
Bu cümledeki altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Birbirinden güzel şiirler yazmak
B) Şiiri öyküye geçişte araç olarak kullanmak
C) Şiirin bütün anlatım olanaklarından yararlanmak
D) Uzunca bir süre şiirle ilgilenmek
E) Şiirde hep bir arayış içinde olmak
10. Sanatçı, farklı çağrışımlar arasında gezinirken kendi
sesini bulur.
Altı çizili söz öbeğinin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Eserlerinde hep kendinden söz eden bir sanatçı, bir
süre sonra kendini yenileyemez.
B) Yıllardır yazdıklarıyla hep gündeme gelmiş, sonunda
özgün bir söyleyişe ulaşmıştı.
C) Kendi iç dünyasından doğan bu dizeler, okuyanda
hep yaşanmışlık hissi uyandırıyor.
D) Eserin zengin bir içeriğe sahip olmasını isteyen sanatçılar
çok iyi gözlemci olmalıdır.
E) Sanatçının değişik türlerde yazabilecek hâle gelebilmesi
için birikimli olması gerekir.
14. Günümüz meselelerine at gözlüğüyle bakan sözde
aydınlarımız var.
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Özgün bir bakış açısı getiren sanatçıları toplum da
beğenir.
B) Üzerindeki sorumlulukların farkında olmayanlar topluma
yük olur.
C) Olayları tek taraflı yorumlayanlar ön yargılı olmaktan
kurtulamazlar.
D) Her sanatçının hayalini süsleyen şey, elbette kalıcılığı
yakalama düşüncesidir.
E) Aydın olmak, olaylar karşısında duyarsız kalmamayı
zorunlu kılar.
36
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
9
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
1. Sait Faik, Türk öykücülüğünü geleneğin kozasından
çıkarmayı başarmıştır.
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Öykü, roman, tiyatro gibi türler belli bir disipline göre
yazılır.
B) Biçim ve öz şiirde birbirini destekleyen unsurlardır.
C) Günümüze eleştirel ve özgün bir şekilde bakabiliyor.
D) Makale, denemeye göre daha kesin ve genel yargılar
içerir.
E) Deneme yazarı alışılmış kalıpların dışına çıkmak zorundadır.
4. Test çözerken günümde olursam neredeyse hiç hata
yapmıyorum.
Bu cümledeki altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İş için antrenman yapmak
B) Uygun zamanı beklemek
C) Moral ve motivasyon bakımından hazır olmak
D) O iş için özel bir gün ayarlamak
E) Çözüme gitmek için stresten uzaklaşmak
2. “Deneme yazarı, yazmaya kendisinden yola çıkarak başlar.”
cümlesindeki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kendi yaşamını anlatarak yazmaya başlaması
B) Yazma eyleminin kendiliğinden başlaması
C) Kendi yaşamını başkalarının yaşamı gibi anlatması
D) İç dünyasını hesaba katmadan anlatması
E) Başkalarının hayatını yok sayması
5. Bizde tiyatro uzun yıllar üvey evlat muamelesi gördü, bağımsız
bir tür olarak ortaya çıkışı gerçek anlamda
Cumhuriyet’e kadar uzanır.
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Mehmet Âkif, çileli hayatının son demlerini Ankara’da
geçirir.
B) Edebiyat sahasında birçok ünlü vardır ki onların çoğu
ızdırapla beslenmiştir.
C) Yaşadığı dönemde hak ettiği değeri bir türlü bulamamış,
hep geri planda kalmıştı.
D) Temiz bir edebiyat istiyorsak gençlerimize temiz bir
edebiyat eğitimi vermeliyiz.
E) Bir solukta okunan bu eser, usta bir kalemden çıktığı
için hemen dikkat çekiyor.
3. Çocuk edebiyatını basit görüp onu bir sıçrama tahtası gibi
kullananlar, büyük bir yanılgı içindeler.
Altı çizili söz öbeğinin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Edebiyat dünyasında çok kısa sürede parlayıp sonra
da kayan birçok yıldız olmuştur.
B) Şirketteki pozisyonunu, genel müdürlüğe giden yolda
bir basamak olarak görüyordu.
C) Sanat ve bilim insanları bir noktada aynı işi yapıyor
olabilirler.
D) Yükselmenin en alçakçası başkalarının sırtına basılarak
yapılandır.
E) Sanat eserinin olgunlaşması da meyvelerin olgunlaşması
gibi zamanla olur.
6. Karizmatik liderler, sosyal yapıdaki mahallî kimlik eğilimlerini,
yabancılaşma tezahürlerini, ayrılıkçı çabaları ılımlılıkla
karşılamak ve çözüme ulaştırmak zorundadır.
Bu parçada geçen altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kişilerin duygusal yaklaşımları
B) Kişilik arayışları ve bunalımlar
C) Varlık nedenlerini sorgulama
D) Yerel etnik farklılıklar
E) Toplumu yönlendirebilme gücü
37
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
9
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
7. Divan şairleri arasında da heceyle yazmaya çalışanlar,
dillerini sadeleştirmek isteyenler bilinçli bir şekilde ötekileştiriliyordu.
Altı çizili bölümün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Yasakların dayatmalarla çoğaltılması toplumu tedirgin
ediyordu.
B) Şehrin varoşlarında yaşayan insanlarla elit tabakasının
bir araya geldiği bir konserdi bu.
C) Demokrasilerde, herkesin düşündüğünü özgürce ifade
etme hakkı vardır.
D) Kanunlar, zenginler için ayrı, fakirler için ayrı yorumlanamaz.
E) İnsani değerlere ve kültürüne sahip çıkan bu düşünürler
kasıtlı olarak dışlanıyorlar.
8. Ön yargılar, zihinlerimize atılmış kör düğümlerdir.
Bu cümledeki altı çizili söz öbeği “ön yargı”ların hangi
özelliğine dikkat çekmektedir?
A) Temelinin çok eskilere dayanmasına
B) İnsanları çözümsüz sorunlara sürüklemelerine
C) Düşünceyle birlikte aşılabilmelerine
D) Sahibini sürekli geriye götürmesine
E) Özgür düşünmeyi engellemesine
9. Aydınlarımızın çoğu artık köşelerine çekilmiş ve üç maymunu
oynuyor.
Bu cümledeki altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İşi hokkabazlığa vurarak sorunlarla ilgilenmemek
B) Sorunları bilmek fakat görmemiş, duymamış gibi yapmak
C) Başkalarını taklit ettiğinden özgün çözümler ortaya
koyamamak
D) Sorunların çözümünü hep başkalarından beklemek
E) Kendilerini eğlence, zevk ve sefaya vererek sorunlara
kayıtsız kalmak
10. Şiirlerini, oyuncaklarıyla oynayan bir çocuk edasıyla kaleme
alıyor.
Altı çizili söz öbeğinin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Ressam, fırçasını kullanırken içinden geldiği gibi,
yapmacıksız ve samimi davranmalıdır.
B) Çocukların bayram sevinci gerçekten görülmeye değerdi.
C) Yazdıklarım bir süre sonra benim olmaktan çıkıyor
ve okuyucunun malı oluyor.
D) Şiir öyle duygu yüklüydü ki onu okuyan hiç kimse
gözyaşlarına hâkim olamıyordu.
E) O gece değişik yörelere ait türküler ve oyun havaları
dinlemiştik.
11. En büyük korkum, yazdıklarımın zamanla birbirini yinelemesidir.
Bu cümledeki altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Oluş sırasıyla devam etmek
B) Öyküleri yenileyip geliştirmek
C) Beklentilere cevap verememek
D) Özgünlüğü kaybedip tekrara düşmek
E) Zamanla unutulmaya yüz tutmak
12. Bazı romanları okurken kitap âdeta elinize yapışıyor.
Altı çizili söz öbeğinin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) O kadar sıkıcı bir üslupla kaleme alınmış ki hiç okumak
istemiyorsunuz.
B) Eleştirmen olarak keyif almadığınız yapıtları da okumak
zorundasınız.
C) Sabırsızlıkla beklediğim son romanı da bir çırpıda
okunuverecek, sürükleyici bir eserdi.
D) İlk yazdığıyla bir başyapıt ortaya çıkaran sanatçı yok
denecek kadar azdır.
E) İçindekileri merak etmiyorsanız bir gerilim romanı
okumanın ne anlamı var?
13. Edebiyat sosyolojisi alanında fazla çalışma yok ne yazık
ki, olanlar da tercüme kokulu işler gibi duruyor.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Çevrildiği dilin bütün özelliklerini taşıyan iş
B) Okuyucuya kendini yabancı hissettirecek iş
C) Çeviriyle hiçbir ilgisi olmayan özgün iş
D) Yazarın hiç emek harcamadan ortaya koyduğu iş
E) Telif eser olduğu hâlde çeviri olduğu hissedilen iş
14. Namık Kemal de çağının rüzgârına kapılmış ilk şiirlerini
divan geleneğiyle yazmıştı.
Altı çizili söz öbeğinin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Her dönemi, o dönemin siyasi ve sosyal şartları içinde
değerlendirmek gerekir.
B) Yaşadığı dönemin moda sanat anlayışına uyan yazanlardan
biri de odur.
C) Geçmişin izlerini silebilmek, yeni bir akım oluşturmak
kararlılık gerektirir.
D) Bir sanatçının sempatik veya antipatik olması okuyucuyu
etkilememelidir.
E) Onun öykülerinde sıradan insanların hayatlarına tanıklık
edersiniz.
38
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
10
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
1. I. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
II. Doğrunun yardımcısı Allah’tır.
III. Hak deyince akan sular durur.
IV. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
V. Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek.
Yukarıdaki atasözlerinden hangileri anlamca birbirine
yakındır?
4. Aşağıdaki cümlelerde geçen ikilemelerden hangisi
cümleye “en fazla” anlamı katmıştır?
A) Bunu yapsa yapsa Furkan yapmıştır.
B) Burası yavaş yavaş gecekondulaşıyor.
C) Sizin araba etse etse 50 bin lira eder.
D) Er geç bizim haklılığımızı anlayacaksınız.
E) Aşağı yukarı on yıldır kalıyoruz burada.
A) I ve III B) I ve V C) II ve IV
D) II ve III E) IV ve V
2. I. Bu işi başarabilmek için bir hayli çaba harcadı.
II. Onunla genellikle bu kahvede buluşuyoruz.
III. Eninde sonunda söylediklerimize hak vereceksin.
IV. Yaz aylarında nadiren seyahate çıkıyoruz.
V. Çok fazla emek verilerek bitirilmiş bir işti bu.
5. (I) Buradaki insanların çoğu içinde bulunduğu durumdan
şikâyetçi. (II) Herkesin yüzünde bir asabiyet var. (III) Çoğu,
komşusunun elindekine göz dikmiş durumda. (IV) Böyle
bir yerde yaşamak kimin aklından geçerdi ki? (V) İşte
ben böyle bir yerde yaşıyorum.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
deyim kullanılmıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V
Yukarıdaki altı çizili sözlerden hangileri anlamca birbirine
en yakındır?
A) I ve II B) II ve III C) III ve V
D) I ve V E) IV ve V
6. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi “akıllıca davranmanın
her zaman yarar sağlayamayacağı” anlamındadır?
A) Akçe akıl öğretir, don yürüyüş.
B) Acıklı başta akıl olmaz.
C) Akıl için yol birdir.
3. Değerlendirme ekibimizi ortak projelerde çalışma imkânı
I
(olanağı) bulduğumuz kalem erbaplarından, aynı yolda
yürüdüğümüz dostlarımızdan ve aynı hedeflerin bir araya
getirdiği (buluşturduğu) meslektaşlarımızdan oluşturduk.
II
İdeallerine inandığımız, uzmanlığına itimat ettiğimiz (güven-
III
diğimiz), bilgilerini paylaşmak (benimsetmek) için heyecan
IV
duyan dostlarımızla bir araya geldik. Onlara bize destek
olmalarından (yardım etmelerinden) ötürü minnettarız.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
D) Akıl olmayınca ne yapsın sakal?
E) Akıllı, köprü arayıncaya dek deli suyu geçer.
7. Deyimler genel yargılar içermez, anlık durumları ifade
eder. Atasözleri ise genel yargılar bildirir, öğüt verir.
Bu açıklamaya göre, aşağıdakilerden hangisi atasözü
değildir?
A) Elini veren kolunu alamaz.
B) Veren el, alan elden üstündür.
C) Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar.
D) Doğru söyleyenin tepesi delik olur.
E) Herkes kaşık yapar ama sapını ortaya getiremez.
39
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
10
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
8. Türk ekonomisi bu tarihten sonra biraz nefes aldı.
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Son günlerde edebiyat üzerindeki tartışmalar yeniden
alevlendi.
B) Romandaki karakterlerin hiçbiri de soluk alıp veren
karakterler değil.
C) Binbir güçlükle ortaya konan bu tür yapıtlara sahip
çıkmalıyız.
D) Nisanı da atlatırsa iş yoğunluğu azalacak, biraz rahatlayacaktı.
E) Öğrencilerinin sorunlarıyla yakından ilgilenen, onları
takip eden biriydi.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemenin kuruluşu
diğerlerinden farklıdır?
A) Büyük küçük herkes televizyonun karşısında maça
kilitlenmişti.
B) Gece gündüz demeden çalışıyor, evin geçimini sağlıyordu.
C) Hayatı acı tatlı yönleriyle kabullenmek gerekir.
D) İlerlemiş yaşına rağmen güçlü kuvvetli bir adamdı.
12. I. Deveyi yârdan uçuran bir tutam ottur.
II. Yazın başı pişenin kışın aşı pişer.
III. Cambaz ipte, balık dipte gerek.
IV. Hesabı pak olanın yüzü ak olur.
Aşağıdakilerden hangisi, numaralanmış atasözlerinden
biriyle ilişkili değildir?
A) Uzmanlık B) Hırs C) Doğruluk
D) Çalışkanlık E) Kibir
13. Romanı yazarken hayatımın çok yoğun (hareketli) bir
I
döneminden geçiyordum, olur da yazacağım metni yarıda
bırakırsam (unutursam) çok kritik (ciddi) bir süre boyunca
II
harcayacağım (sarf edeceğim) o emeğin bir nevi heba
IV
olmasından (boşa gitmesinden) korktum.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi anlamca
ayraç içindeki sözle uyuşmamaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
III
E) Varını yoğunu bu işi kurabilmek için harcamıştı.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklamasıyla
verilmiştir?
A) Kısa sürede sermayeyi doğrultmuş, ortaya koyduğu
parayı batırmadan işletmiş, para kazanmıştı.
B) Biri elbise askısı yapıyor, diğeri de yapılanları satıyor;
böylece geçimlerini doğrultuyorlardı.
C) Yaptığı son girişimlerde galiba biraz belini doğrultmayı
başarmıştı.
D) Bunları asla yapmayacağımı biliyorsun, ben doğru
bildiğim yoldan ayrılmam.
E) Çöp tenekeleri modernleşip metal sandıklara dönüşünce
bu zavallıların çöplerden de kısmeti kesildi.
14. Sanatçı, mesajını iletirken dolambaçlı yollara sapmadan
anlatmayı tercih etmelidir.
Altı çizili söz öbeğinin bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Özgünlük, sanatçıyı yarına taşıyacak basamaklardandır.
B) Ayrıntılarda gizlenen ustalık, yetenekle birleşirse şaheser
ortaya çıkar.
C) Sanatçı, doğrudan anlatmayı seçtiğinde hedef kitlesine
daha kolay ulaşır.
D) Sorumluluk sahibi sanatçı ülke menfaatlerini düşünerek
yazar.
E) Evrensel nitelikler taşıyan eserlerin dilleri arı ve akıcı
olmalıdır.
11. I. Bana akıl öğretecek bir sen mi kaldın?
II. Söylediklerimi sakın ola aklından çıkarma.
III. İnsanlara akıl vermek, boşuna bir çabadır.
IV. Herkes kendince akıl yürütüyor, bir sonuç çıkarıyor.
V. Akıllı geçinen insanlarla hiç anlaşamam.
Yukarıdaki cümlelerde geçen deyimlerden hangileri
anlamca birbirine yakındır?
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
15. Aşağıdakilerin hangisinde “bir konu hakkında haber
almak, bilgi edinmek” anlamında bir deyim kullanılmıştır?
A) Kardeşinin yaşadıklarından hiç ders almamış, aynı
hataları yapıyor.
B) Onun anlattıklarına inanmak zorundayız, o hiç boş
konuşmaz.
C) Avrupa’da alanında uzman hocalardan ders görmüş.
D) Burada dünyaca ünlü bir starın konser vereceği yönünde
duyum aldık.
E) Komşusunun iki çocuğuna da o göz kulak oluyordu.
40
TÜRKÇE
BÖLÜM
2
Yapı (Biçim) Bilgisi
SÖZCÜĞÜN YAPISI
İKİ TÜR KÖK VARDIR
I. KÖK
II. EK
A. ‹SİM KÖKÜ B. FİİL KÖKÜ
Var lık la rı ve kavramları Ey lem le ri kar şı lar, mas tar
İsim
Kökü
Fiil
Kökü
İkili
Kök
(Ortak
kök)
Yapım
Ekleri
Fiil Çekim
Ekleri
Çekim
Ekleri
İsim Çekim
Ekleri
eki (-mek, -mak) alır.
yü rü (mek)
kal-
bak-
uyu-
kar şı lar, mas tar
eki (-mek, -mak) al maz.
kuş
çi çek
kır mı zı
ben
bil-
I. KÖK
iri
Bir söz cüğün tüm ek le ri atıl dığın da an lam lı ola rak ka la bi len en
kü çük par çasıdır.
Ör nek: Gözlükleri çok pahalıymış.
göz - lük - ler - i
Kök YE. ÇE. ÇE.
1452443
Ekler
Kök Bulunurken Dikkat Edilmesi Gerekenler
1. Sözcüğün anlamlı en küçük parçası her zaman kök olmayabilir.
Sözcüğün anlamlı en küçük parçası ile sözcüğün
tamamının bir anlam ilişkisi olması gerekir.
“Yenilik” sözcüğünün anlamlı en küçük parçası “ye-” değildir.
“ye-” ile “yeni” arasında bir anlam ilişkisi yoktur. “Yeni”
köktür.
2. Sözcüğün kökünü ararken sözcüğün cümleye kattığı anlam
çok önemlidir.
Soluk almadan konuşuyor.
Bu soluk perdeyi atın.
Selvi boylum, al yazmalım.
Kökü : solu-
Kökü : sol-
Kökü : al (isim kök)
Kendime yeni bir kaban aldım. Kökü : al- (eylem kök)
3. Kök bulunurken gerçek ve mecaz anlamlara dikkat etmek
gerekir.
Hem isim hem ey lem ola rak kul la nı lan, ara la rın da an lam iliş ki si
olan kök le re or tak kök (iki li kök) de nir.
Ör nek:
ba rış, ek şi, tat, bo ya, acı, ku ru, es ki, sı va, ya ma, toz, ...
Sa na gü ven miş tim an cak gü ve ni mi bo şa çı kar dın.
gü ven - miş + idi - m gü ven - im - i
fi il kip ek fi il şa hıs isim iye lik hâl
kö kü eki
––––––––––––––
eki eki kökü
––––––––––––––
eki eki
fi il çe kim ek le ri
isim çe kim ek le ri
“gü ven” hem isim hem fi il ola rak kul la nı la bi len bir söz cüktür.
Ses teş söz cük ler, aralarında anlam ilişkisi bulunmadığından ikili
kök değildir.
Ör nek:
yaz, kız, kaz, gül...
Gül, en sev diğim çi çek tir.
ad kö kü
Bi raz da gül, ne bu su rat?
ey lem kö kü
Ses teş söz cük ler ya zı lış la rı ay nı an lam la rı fark lı söz cüklerdir.
4. Bazı kökler türetme ya da çekimlenme esnasında ses değişikliklerine
uğrar.
çok - al † çoğal (ünsüz yumuşaması)
sarı - ar † sarar (ünlü düşmesi)
yumurta - la † yumurtla (ünlü düşmesi)
ben - e † bana (ünlü değişimi)
Yan sı ma lar, ad kö kü ola rak de ğer len di ri lir. Yan sı ma kök le re yapım
eki ge ti ri le rek söz cük tü re ti lir.
Ör nek: horlamak
hor - la (mak)
yan sı ma İFYE
41
Yapı (Biçim) Bilgisi
Kök ve göv de ara sın da ki an lam ba ğı nı be lir ler ken yan ve me caz
an lam la rı göz ar dı et me me li yiz.
Ör nek:
yat - ak,
fi il kö kü fi il kö kü
123 123
te mel an lam yan an lam
baş - la -
yat - ır - ım (Her iki sözcü€ün kökü aynı ey-
öz - gür
baş - lık öz - le -
baş - ar -
öz - el
baş - kan öz - gü
isim
123
isim
123
ay nı kök ay nı kök
Örnek YGS / 2013
lemdir.)
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ıntı,-untu/-üntü” ekinin
kullanıldığı sözcük, kökü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Bu bölgede yapılan kazılarda arkeologlar, eski uygarlıklara
ait yeni buluntulara rastladılar.
B) Kişi yersiz kuruntularından kurtulmak için dostlarına, arkadaşlarına
daha fazla güvenmeli ve inanmalıdır.
C) İçi süprüntü dolu küreği merdivenlerin dibindeki çöp kutusuna
boşaltmak için dışarı çıktı.
D) Kelimeyle kavram, dille düşünce arasındaki bağıntı üstüne
yapılan tartışmalar eski çağlara kadar gider.
E) Bozuntuya vermeden yanına gittim ve olanları bütün çıplaklığıyla
kendisine anlattım.
Çözüm
A) bul - untu † Fiil kökü
B) kur - untu † Fiil kökü
C) süpür - üntü † Fiil kökü
D) bağ - ıntı † İsim kökü
E) boz - untu † Fiil kökü
ÖRNEK
Doğru Seçenek D
Aşağıdaki sözcüklerden kökü isim olanlara (İ), fiil olanlara
(F) yazınız.
( ) Sevda ( ) Yaşadı ( ) Sararmak
( ) Kitaplık ( ) Kaşıntı ( ) Doğu
( ) Görüldü ( ) Saçıldı ( ) Yağmurluk
( ) Uzaklarda ( ) Telaşlı ( ) Yapıt
( ) Bakıcı ( ) Yaralı ( ) Anıt
( ) İzcilerin ( ) Kaçıncı ( ) Başarı
II. EK
Tek baş la rı na an lam la rı ol ma dığı hâl de söz cük kök ve göv de leri
ne ge ti ril diğin de on la rın an lam la rı nı değiş ti ren, ba zen de tür leri
ni değiş ti ren ya da söz cük le rin cüm le için de ki gö rev le ri ni be lirle
yen he ce ya da ses le re ek de nir. Ekler yapım ve çekim ekleri
olmak üzere iki ye ay rı lır:
YAPIM EKLERİ
1. ‹sim den ‹sim Yapan Ekler
2. ‹sim den Fi il Yapan Ekler
3. Fi il den ‹sim Yapan Ekler
4. Fi il den Fi il Yapan Ekler
ÇEKİM EKLERİ
1. ‹sim Çe kim Ek le ri
a) Hâl Ekleri
b) İyelik Ekleri
c) Çokluk Eki
d) Tamlama Ekleri
e) İlgi Eki
f) Ek Eylem
Bilgi Notu
Ek eylem aynı zamanda fiillere de getirilen eklerdendir.
2. Fi il Çe kim Ek le ri
a) Kip Eki
b) Şahıs Ekleri
Bilgi Notu
Olumsuzluk eki olan -ma / -me TDK sözlüğünde fiilden fiil türetme
eki olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu ekin çekim eki mi yapım eki
mi olduğuna dair tartışma hâlen uzmanlar arasında sürmektedir.
A. YAPIM EKLER‹
Ek len dik le ri söz cük le rin her za man an la mı nı, ki mi za man an lamıy
la bir lik te tü rü nü değiş ti ren, on lar dan ye ni söz cük ler tü re ten
ek ler dir. Bu ekler ya isim soylu köklerden ya da fiil köklerinden
farklı türde ve anlamda sözcükler türetir.
Bilgi Notu
Söz cü ğün kök an la mı ile ya pım eki al dık tan son ra ki an la mı arasın
da mut la ka bir bağ var dır. Kökün yapım eki almış hâline “gövde”
denir.
42
Yapı (Biçim) Bilgisi
Örnek: Bir söz cüğe ge len ek ler değiş tik çe söz cük tür ve an lam
ba kı mın dan deği şir.
Göz-le-mek (Beklemek)
Göz-cü (Gö zet le yen kim se)
Göz-lük (Gö ze ta kı lan nes ne)
ÖRNEK
“İşler bir çırpıda yapıldı.” cümlesinde “yapıldı” sözcüğünü kök
ve ek olarak incelediğimizde şu sonuca varırız:
yap - ıl - dı † Fiilden türemiş fiil
Fiil
kök
Fiilden
fiil türeten
yapım eki
Çekim
eki
Örnek
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün aldığı
yapım eki, sözcüğün türünü değiştirmemiştir?
A) Yapıcı eleştirilerde bulunmalıyız.
B) Beni çok güldürdün, sağ ol!
C) Benim için bir dilek tut.
D) Bana mı seslendiniz?
E) Birazdan sayım başlar.
Çözüm
A’da “-ıcı”, C’de “-k”, D’de “-len”, E’de “-m” eki sözcüğün türünü
değiştirmiştir. B’deki “-dür” yapım eki fiilden fiil türetmiştir; sözcüğün
türünü değiştirmemiştir.
ÖRNEK
Doğru Seçenek B
“Kendime giyecek almalıyım.” cümlesinde “giyecek” sözcüğünü
kök ve ek yönünden incelediğimizde şu sonuca varırız:
giy -
Fiil
kök
ÖRNEK
ecek † Fiilden türemiş isim
Fiilden isim
türeten
yapım eki
“Çiçekleri de sula.” cümlesinde “sula” sözcüğünü kök ve ek
olarak incelediğimizde şu sonuca varırız:
su - la † İsimden türemiş fiil
İsim
kök
İsimden
fiil türeten
yapım eki
ÖRNEK
“Simitçi geliyor.” cümlesinde “simitçi” sözcüğünü kök ve ek olarak
incelediğimizde şu sonuca varırız:
Simit - çi † İsimden türemiş isim
İsim İsimden
kök isim türeten
yapım eki
Türkçede yapım eki, kökten sonra, çekim ekinden önce gelir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, bu kuralı
örneklemez?
A) Yıkanacakları sepete koy.
B) Gidenlere selam söyleyin.
C) Damdaki Kemancı oyununu okudum.
D) Eğlenceye zaman ayırmalısınız, dedim.
E) Beni mi izledin buraya kadar?
Çözüm
A) Yık - an - acak - ları-ı
Kök
fiil
Yapım eki Çekim
eki
B) Gid - en - ler - e
Kök
fiil
Yapım
eki
Çekim
eki
C) Dam - da - ki
Kök
isim
Çekim
eki
Yapım
eki
D) Eğlen - ce - y - e
Kök
isim
Yapım
eki
Kaynaştırma
ünsüzü
Çekim
eki
E) İz - le - di - n
Kök Yapım Çekim
isim eki eki
Örnek
Doğru Seçenek C
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi farklı
işlevde bir yapım eki almıştır?
A) Askerler kaçak avına çıkmıştı.
B) Çıkıntıları zımparayla yok et.
C) Korkuttun beni, diye azarladı.
D) Ekinler başak verdi.
E) Kaygan zemine dikkat et!
Çözüm
A’da “-ak”, B’de “-ıntı”, D’de “-in”, E’de “-gan” eki fiilden isim
türeten yapım ekidir. C’deki “-( )t” eki fiilden fiil türeten yapım
ekidir.
Doğru Seçenek C
43
Yapı (Biçim) Bilgisi
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili ek, sözcüğe farklı
bir anlam katmıştır?
A) Genç, denizde onlarca metre açılmıştı.
B) Ağaçların dalları çatır çatır kırıldı.
C) Önümüze ipek halılar serildi.
D) Çeşit çeşit yemekler yapılmıştı.
E) Ev çok ucuza satıldı.
Çözüm
-( ) l eki sözcüğe A’da dönüşlülük; B, C, D, E’de edilgenlik anlamı
katmıştır. Yani A’da işi yapanla işten etkilenen aynı varlıktır.
B, C, D, E’de işi yapan belli değildir.
Doğru Seçenek A
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-dan, -den; -tan, -ten” eki,
eklendiği sözcüğe farklı bir anlam katmıştır?
A) Zavallı, korkudan konuşamıyordu.
B) Pencereden içeri girmişler.
C) Sesler, uzaktan geliyordu.
D) İşten az önce ayrılmış.
E) İstanbul’dan ne zaman dönecek?
Çözüm
“-dan, -den; -tan, -ten” eki B, C, D ve E’de “nereden” sorusuna
yanıt verdiğinden durum ekidir. A’da sebep bildirir.
Doğru Seçenek A
B. ÇE K‹M EK LE R‹
Ek len diği söz cüğün an la mın da, ya pı sın da ve tü rün de deği şiklik
yap ma yan, söz cüğün cüm le de ki gö re vi ni be lir le yen ek ler dir.
1. ‹sim Çe kim Ek le ri
a) Du rum (Hâl) Ek le ri
‹sim le rin, cüm le için de, yük le me gö re öge ol ma du ru mu nu belir
ler.
I. -i (Be lirt me) du rum eki: ev-i, öğ ren ci-y-i / Cüm le de be lirti
li nes ne ya par.
II. -e (Yö nel me) du ru m eki: ev-e, öğ ren ci-y-e / Cüm le de
do lay lı tüm leç veya zarf tümleci ya par.
III. -de (Bu lun ma) du ru m eki: ev-de, öğ ren ci-de / Cüm le de
do lay lı tüm leç veya zarf tümleci ya par.
IV. -den (Ay rıl ma) du ru m eki: ev-den, öğ ren ci-den / Cüm lede
do lay lı tüm leç veya zarf tümleci ya par.
-i durum eki, “y”; -i iyelik eki, “s” kaynaştırma ünsüzünü alır.
b) ‹ye lik (Ait lik) Ek le ri
(Be nim) Ev-im, ara ba-m...
-m : 1. te kil ki şi iye lik eki
- n : 2. te kil ki şi iye lik eki
- s - i : 3. te kil ki şi iye lik eki
- mız : 1. ço ğul ki şi iye lik eki
- nız : 2. ço ğul ki şi iye lik eki
- la rı : 3. ço ğul ki şi iye lik eki
3. te kil ki şi iye lik ekiyle be lirt me du rum eki nin ayrımına dik kat edilme
li dir.
Ki tab - ı yırt tı.
Be lirt me hâ l eki
(Onun) Ki tab - ı yır tıl dı
İye lik eki
İye lik eki ile hâl eki ni bir bi rin den ayır mak için söz cükten önce
“Onun” söz cü ğü nü ko ya rız. “Onun” söz cü ğü nü alan, iye lik eki dir;
al ma yan ise hâl eki dir.
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili ekin işlevi, diğerlerinden
farklıdır?
A) İzmir’i çok severim.
B) Gözleri beni çok etkilemişti.
C) Sesi biraz daha kıs.
D) Evi de satacakmış.
E) Duvarları yıkalım.
Çözüm
Altı çizili sözcükler A’da “nereyi” sorusunu; C, D ve E’de “neyi”
sorusunu yanıtlar dolayısıyla durum ekidir. B’de “nesi” sorusunu
yanıtlar dolayısıyla iyelik ekidir. İyelik eki (Onun gözleri
anlamındadır.)
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2013
Eserlerinde kullandığı özgün biçimler ve canlı renklerle, değişimin
birey üzerindeki etkilerini yansıtıyor.
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Çatısı bakımından etkendir.
B) Nesne, isim tamlamasından oluşmaktadır.
C) Fiilden isim yapma eki almış sözcük vardır.
D) Bulunma durumu eki almış sözcük vardır.
E) İyelik eki alan sözcük yoktur.
Çözüm
E seçeneğinde “İyelik eki alan sözcük yoktur.” denmektedir.
Oysa “eserlerinde” sözcüğünde 3. tekil şahıs iyelik eki kullanılmıştır.
Doğru Seçenek E
44
Yapı (Biçim) Bilgisi
c) Tam la ma Ek le ri
Okul-un
Tam la yan
ka pı-sı
Tam la nan
- ın / -in / -un / -ün
1442443
-ı / -i / -u / -ü
1452543
Tam la yan eki
Tam la nan eki
I. 1. te kil ve ço ğul ki şi za mir le riy le tam la yan ve tam la nan ek le ri
1. te kil -im / -im
1. ço ğul -im / -imiz
II. 2. te kil ki şi za mir iy le tam la nan eki, -in
2. ço ğul ki şi za mir iy le tam la nan eki, -iniz
II I. Tam la nan ek le ri as lın da iye lik ek le ri dir. Bu ek ler tam la ma
gru bun da “tam la nan eki” iş le vi üst le nir.
f) Ek Eylem (Ek Fiil)
Mastarı -i(mek) olan ek fiilin iki farklı görevi vardır:
1. Dört farklı kipiyle ad soylu sözcükleri yüklem yapar.
Ad + ek fiil † Yüklem
a) -di’li geçmiş zaman kipi † idi
b) -miş’li geçmiş zaman kipi † imiş
c) Koşul kipi † ise
d) Geniş zaman kipi † dir.
(Ek fiilin geniş zaman çekimi şahıs ekleri ve “-dir” eki ile
yapılır.)
d) Çok luk Eki: -ler
Bu ek, kullanıldığı sözcüğe farklı anlamlar verebilir.
I. Çok luk an la mı:
ev ler, ara ba lar, ço cuk lar...
Sı nıf ta ki Ali ler ayağa kalk sın. (‹s mi Ali olan lar)
II. Abart ma an la mı:
Ço cuk ateş ler için de ya nı yor.
Sa bah la ra ka dar ders ça lış tım.
III. Ai le an la mı:
Ahular ya rın bi ze ge le cek.
IV. Say gı an la mı:
Ha nı me fen di ler şöy le bu yur sun.
Mü dür Bey ler he nüz gel me di.
V. “Her” bel gi siz sı fa tı nın an la mı nı üst le nir.
Sa bah la rı er ken kal ka rım.
VI. Soy, ırk an la mı:
Türk ler, Hun lar, Avar lar...
VII. Ben zer le ri an la mı:
Ata türkler, Fa tihler, Ya vuzlar...
VI II. Top lu luk, grup an la mı:
Bak, Ay ten ler gecikti. (Ay ten ve ar ka daşla rı)
IX. Si tem an la mı:
Hanımefendiler bu ra ya ge lip bi zi ara ma mış.
X. Kü çüm se me, alay an la mı:
Be ye fen di ler oku yup adam ola cak lar.
XI. Do lay la rın da an lamı:
Si zi el li yaş la rın da bi ri ara mış tı.
e) İl gi Eki: -ki
İl gi eki, tam la yan eki -in ile bir lik te kul la nı lır; “-inki” biçimindedir.
Dü şen tam la nan söz cü ğün ye ri ni tu tar, aynı zamanda ilgi
zamiridir.
Bıçağın ağzı kesmiyor, makasınki daha keskin.
Ben öğretmen-im
Sen öğretmen - sin
O öğretmen - dir.
ad ek fiil geniş zaman kipi
–––––––––––––––
yüklem
Sen kralsan, ben de prensim.
ek fiil,
II. şekil kişi
koşul kipi
ek fiil
I. tekil kişi
geniş zaman kipi
Murtaza, fabrikanın bekçisiydi.
Ek fiil,
III. tekil kişi
Yüklem: fabrikanın bekçisiydi.
belirtili isim tamlaması
Ek fiilin olumsuzu “değil” sözcüğüdür.
Ben tembel değilim.
–––––––––––––––
yüklem
Biz öğretmen-iz
-di’li geçmiş zaman kipi
Siz öğretmen-siniz,
Onlar öğretmen-dirler
2. Üç farklı kipiyle basit çekimli (zamanlı) fiilleri birleşik çekimli
(zamanlı) yapar.
Gid - er - im † Basit zamanlı fiil
kök geniş kişi eki
zaman eki
Gid - er - di - m † Birleşik zamanlı fiil, (geniş zamanın
kök geniş ek kişi eki
hikâyesi, I. tekil kişi)
zaman fiil
eki
a) Hikâye † idi
b) Rivayet † imiş
c) Koşul † ise
Ceylan, hızlı koşuyordu.
–––––––––
Şimdiki zamanın
hikâyesi, III. tekil kişi
Onu görürseniz bize haber verin.
––––––––
Geniş zamanın
koşulu II. çoğul kişi
45
Yapı (Biçim) Bilgisi
Sen de gelmeliydin.
Gereklilik kipinin hikâyesi II. tekil kişi
2. Fi il Çe kim Ek le ri
“-dir” eki, filleri birleşik zamanlı yapmaz; fillere kesinlik, olasılık gibi
anlamlar katar.
Şimdi bizim oralara kar yağıyordur. Æ Basit zamanlı fiil, olasılık
anlamı
a) Kip Ek le ri
Haber (Bildirme) Kipleri
Fiil Kipleri
Dilek Kipleri
Çocuklar, ders bitmiştir; çıkın!
–––––––––
kesinlik anlamı
Örnek
I. Şimdi çok uzaklardasın.
II.
Beni özlersen şarkımızı dinle.
III. Öğretmenim, ben buradayım.
IV. Her şeyi biliyorsun.
V. Beni sinemada görmüşmüş!
Numaralı cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) I. cümlede ek eylem yoktur.
B) II. cümlede ek fiil vardır.
C) III. cümlede iyelik eki vardır.
D) IV. cümledeki fiil basit zamanlıdır.
E) V. cümledeki fiil öğrenilen geçmiş zamanın rivayeti III. tekil
kişi biçiminde çekimlenmiştir.
Çözüm
I. cümlede ek eylemin geniş zaman çekimi vardır: uzaklardasın
Doğru Seçenek A
-di’li geçmiş zaman kipi: -di
(Görülen, bilinen geçmiş)
-miş’li geçmiş zaman kipi: -miş
(Duyulan geçmiş)
Şimdiki zaman kipi: -yor
Gelecek zaman kipi: -ecek
Geniş zaman kipi: -r
Örnek
Dilek - koşul kipi: -se
İstek kipi: -e
Gereklilik kipi: -meli
Emir kipi:
“Gel-” eyleminin görülen geçmiş zaman kipi çekimi:
Tekil
Gel - di - m
Gel - di - n
Gel - di - -
kip kişi
Çoğul
Gel - di - k
Gel - di - niz
Gel - di - ler
kip kişi
“Bak-” eyleminin geniş zaman çekimi
Olumlu
Olumsuz
I. Bak - ar - ım Bak - ma - m
II. Bak - ar - sın Bak - maz - sın
III. Bak - ar
Bak - maz
I. tekil kişi olumsuz çekiminde kip eki düşer.
Emir kipi çekimi kişi ekleriyle yapılır çünkü emir kipinin eki yoktur.
Tekil
I. –––
II.
Bak
III. Bak - sın
Çoğul
I. –––
II.
Bak - ın - ınız
III. Bak-sınlar
Etkinlik
Aşağıdaki parçada ek eylem almış sözcükleri belirtiniz.
Bütün gün Mısır Çarşısı’nı dolaşmıştık. Çarşı o kadar büyüleyiciydi
ki insan oradan ayrılmak istemiyordu. İnsan huzurlu
bir hayat istiyorsa böyle bir ortamda yaşamalıydı. Her dükkân
buram buram baharat kokuyordu. Her yer tertemizdi. İnsanların
yüzünde mutluluk vardı. Çarşıdan ayrılmak gerçekten çok
zor olmuştu.
……………………………………………………………………
……………………………………………………………………
……………………………………………………………………
……………………………………………………………………
……………………………………………………………………
Örnek
I. Ben burada uyuyamam.
II.
Bu konuyu tekrar düşün.
III. Ben de seviyorum.
IV. Keşke sen de katılsan.
V. Çok üşüyeceksin.
Numaralanmış cümlelerin hangilerinde fiiller haber kipleriyle
çekimlenmemiştir?
A) I ve II B) I ve IV C) II ve IV
Çözüm
D) III ve IV E) IV ve V
II ve IV. cümlelerdeki fiiller dilek kipleriyle, diğerleri ise haber
kipleriyle çekimlenmiştir.
Doğru Seçenek C
46
Yapı (Biçim) Bilgisi
Kip ek le rin den ba zı la rı sıfat-fiil (or taç) ek le ri ile ka rış tı rı la bi lir.
Oku ya cak ço cuk ders le ri ne ça lı şır. (Sı fat ya ptı.)
yapım eki
O ço cuk mut la ka oku ya cak. (Ey le mi çe kim ledi.)
kip eki
b) Şa hıs (Ki şi) Ek le ri
1. te kil / -im, -m geldi - m
2. te kil / -sin, -n geldi - n
3. te kil / – – -sin geldi -
1. ço ğul / -iz, -k geldi - k
2. ço ğul / -si niz, -niz, -iz / -iniz geldi - niz
3. ço ğul / -ler, -ler, -sin ler geldi - ler
Örnek TYT / 2020
Her sene, zamanı gelince İstanbul’un mahallelerinden
I
Boğaz’ın köylerine göçler başlardı. Eski İstanbullular;
II
Boğaziçi’nin kenarlarına yapılmış ve eski erkân
III
sedirleriyle, kerevet, şilte ve halılar üstünde yer
minderleri gibi eski eşyalarla döşenmiş geniş odalı,
IV
gönül ferahlatıcı yalılara taşınırlardı.
V
Bu parçada altı çizili sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) I. sözcük belirtme durumu eki almıştır.
B) II. sözcük iyelik eki almıştır.
C) III. sözcük sıfat-fiil eki almıştır.
D) IV. sözcük çokluk eki almıştır.
E) V. sözcük geniş zaman eki almıştır.
Çözüm
II → köy - ler - i - n - e
Çokluk III. Kaynaştırma Yönelme
eki tekil ünsüzü hâli eki
kişi eki
III → yap - ıl - mış
Fiilden Sıfat-fiil
fiil eki
yapım eki
IV → minder - ler - i
Çokluk III. tekil kişi
eki iyelik eki
V → taşın - ır - lar - dı
Geniş Şahıs Geçmiş
zaman eki zaman
eki
eki
Örnek TYT / 2019
Dede Korkut anlatılarının üçüncü hikâyesi olan
I
Bey Böyrek, neredeyse tüm Türk halklarının sözlü
II
edebiyatında yer almaktadır. Bu anlatı, Oğuz boylarının
III
arasında Bamsı Beyrek, Altay Türklerinde ise
Alıp Manaş, Başkurt ve Tatarlarda Alıpmenşen olarak
bilinir. Bu destanın birbirine yakın biçimlerinin bu
IV
kadar geniş bir coğrafyada yaşaması, bu toplulukların
ortak bir düşünce tarihine sahip olduklarının güzel bir
V
göstergesidir.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi “üçüncü çoğul
kişi iyelik eki” almıştır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
Çözüm
I, II, III ve IV numaralı sözcükler çokluk eki (-ler/-lar), üçüncü tekil
şahıs iyelik eki (-i) ve tamlayan eki (-ın, -in) almıştır. V numaralı
sözcük ise üçüncü çoğul şahıs iyelik eki (-leri) ile tamlayan
eki (-ın) almıştır: sahip olduk-ları-n-ın
Doğru Seçenek E
Örnek TYT / 2019
Oyuncular, herhangi bir rolü canlandırdığında
izleyicilerinden gözleri önüne serilen sahneleri ciddiye
I
II
almalarını beklerler. Kendilerinden, izledikleri
III
karakterlerin sahipmiş gibi görünen niteliklere
gerçekten sahip olduklarına, yapmakta oldukları işin
IV
yol açacağı sonuçların gerçekleşeceğine ve genelde
her şeyin göründüğü gibi olduğuna inanmaları istenir.
V
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi, “belirtme
durumu eki” almıştır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
Çözüm
I, III, IV ve V numaralı sözcüklerdeki “-ları / -leri” eki üçüncü çoğul
şahıs iyelik ekidir. II numaralı sözcükteki “-ler” çokluk, “-i”
ise belirtme durumu ekidir.
I. sözcük (zaman-ı) iyelik eki almıştır.
Doğru Seçenek A
Doğru Seçenek B
47
Yapı (Biçim) Bilgisi
III. YAPI BAKIMINDAN SÖZCÜKLER
Sözcükler yapılarına göre üçe ayrılır.
A. BAS‹T YAPILI SÖZCÜKLER
Hiç bir ya pım eki al mamış ve başka bir sözcükle birleşmemiş
söz cük ler dir. Çekim eki alabilirler.
Ör nek:
çocukların, okumuşlar, açıyor, insanımız…
B. TÜREM‹Ş YAPILI SÖZCÜKLER
(GÖV DE)
İsim ya da fiillere getirilen yapım ekleriyle oluşturulan yeni sözcüklerdir.
Bunlara “gövde” de denir. Bir sözcük kökten veya
gövdeden türer. Bir sözcük birden çok yapım eki almışsa gövdeden
türemiştir.
Meydanda top - la - n - dı - k † Gövdeden türemiş sözcük
isim kök YE YE
bilgi
† bil - gi † Tek yapım eki aldığından kökten türemiş sayılır.
fill kök fiilden isim yapan ek
sözlük † söz - lük
isim kök isimden isim yapan ek
Yazı yazı-yor. † yaz - ı
fill kök fiilden isim yapan ek
olay † ol - ay
fiil kök fiilden isim yapan ek
seçtir- † seç - tir
fiil kök fiilden fiil yapan ek
C. BİRLEŞİK YAPILI SÖZCÜKLER
İki ya da da ha çok söz cük bir ara ya ge le rek baş ka bir var lığı
ya da kav ra mı an la tı yor sa böyle söz cük le re “bi rle şik sözcük”
de nir.
Ka ba ku lak, bu gün, bir kaç, ko nuk se ver, yar dım et mek, af fetmek,
söy le ne gel mek, ya zı ver mek
Bi rle şik söz cük ler an lam ba kı mın dan, bi çim ba kı mın dan ve ses
ba kı mın dan in ce le nir.
2. Bi çim le ri ne (Ya pı lış la rı na) Gö re
• ‹ki ya lın isim den olu şur: Fe ner bah çe, De mir ka zık, an nean
ne, ana ya sa, diş bu dak...
• Sı fat tam la ma sı bi çi min de (sı fat+isim) olu şur: Ulu da€, ön
söz, siv ri si nek, Ak de niz, kır ka yak, açık göz, ka ra yel...
• Be lir ti siz isim tam la ma sı bi çi min de (isim+ isim) olu şur: yayı
ne vi, kö pek ba lığı, buz do la bı, pa zar te si, kuş ba şı...
• Bir isim + bir ey lem bi çi min de olu şur: ko nuk se ver, Erol,
ge ce kon du, sanatsever...
• ‹ki çe kim li ey lem den olu şur: uyur ge zer, de di ko du, Vu ral,
bi çer dö ver…
• Yan sı ma lar dan olu şur: çıt çıt, fır fır...
3. Ses Düşmesi ya da Türemesi Yo luy la
Bir le şik söz cük olu şur ken ki mi za man söz cük ler de ses düş mesi
gö rü lür. Bu düş me ya bi rin ci söz cüğün son he ce sin de ya da
ikin ci söz cüğün ilk he ce sin de gö rü lür.
ne asıl / na sıl
ne için / ni çin
ka yın ana / kay na na
ka yın ata / kay na ta
pa zar er te si / pa zar te si
süt lü aş / süt laç
ka hır ol mak / kah rol mak
sa bır et mek / sab ret mek
kah ve - al tı / kah val tı
hal ol- / hallolzan
- et- / zannet-
his et- / hisset
ÖRNEK
Aşağıdaki cümlelerde geçen birleşik sözcüklerin nasıl
oluştuklarını belirtiniz.
1. Beni kendine kul ettin.
…………………………………………………………………
2. Bayrampaşa semtinde oturuyor.
…………………………………………………………………
3. Kızıldeniz dalgıçların uğrak yeridir.
…………………………………………………………………
4. Lokantada aşçıbaşıyım.
…………………………………………………………………
5. İmambayıldı olsa da yesek!
…………………………………………………………………
6. Şu yıldız kümesine “Büyükayı” deniyor.
…………………………………………………………………
1. An lam Ba kı mın dan
• Her iki söz cük an la mı nı yi ti rir: su çi çeği, de ve ta ba nı, demir
baş, imambayıldı…
• Birinci söz cük an la mı nı yi ti rir: ada mo tu, dül ger ba lı ğı, ku ş
ü zü mü, bit pa za rı,...
• İkinci söz cük an la mı nı yi ti rir: rüz gâr gü lü, ba sı me vi, ye r elma
sı, ka ra fat ma,...
ÖRNEK
Aşağıdaki sözcüklerin yapılarını altlarına yazınız.
gülüştük susmalısınız oturun bomboştu
............... ............... ............... ...............
kaybolduk yağış varsay yalnız
............... ............... ............... ...............
seninki tenceredeki yanlış birkaç
............... ............... ............... ...............
48
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Yapı (Biçim) Bilgisi
1. Aşa €› da ki di ze le rin han gi sin de al t› çi zi li söz cük bir var l›-
€›n ne ye ya da ki me ait ol du €u nu bil di ren bir ek al m›ş t›r?
A) Ben ge mi olu rum, sen kap tan ol
B) Gös ter sen ada na gi den yo lu
C) Yol cu luk, der ken ada m›z da y›z
D) Yel ken aça r›z bir sa bah vak ti
E) Al›p gö tür sen be ni ora ya
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansımadan türemiş
bir sözcük vardır?
A) Bo zu lan rad yo nun se siy le he pi miz ir kil dik.
B) Makinelerin tı k›r t› s› yaş l› ka d› n› ra hat s›z et ti.
C) Ye re dü şen sak s› pat di ye ses ç› kar d›.
D) Onun ko nuş ma la r› hâ lâ zih nim de yan k› la n› yor.
E) Sa bah kuş la r›n ötü şüy le uyan d›m.
2. Türkçede önce yapım eki sonra çekim eki gelir.
Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de bu duruma uy ma yan
bir kul la n›m var d›r?
A) Ora lar da an nem siz ne ya pa r›m bil mi yo rum.
B) Y›l lar ca ça l›ş t› €› iş ten yok ye re ç› ka r›l d›.
C) Eli ne al d› €› işi b› ra k›p ka p› ya yö nel di.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcük ilgi zamirinden
sonra yönelme hâl eki almıştır?
A) Ya n› m›z da ki ler den biz de te dir gin ol duk.
B) Elim de ki im kân la r› kul la na rak on la ra yar d›m et tim.
C) Bi zim ki nin prog ra m› çok yo €un.
D) Kol tuk la r›n ren gi es ki ara ba n›n ki ne ben zi yor.
E) Si zin kin de pek çok ha ta var.
D) Dün ya ya gel di €im ilk an dan be ri o ya n›m day d›.
E) Yal n›z l›k içi miz de dir, ne re ye git sek onu ta ş› r›z.
7. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de “ol -” sözcüğü birleşik
eylem oluşturmamıştır?
3. Merhaba yeni gelen gün
Gökyüzünde belirsiz aydınlık
I
II
Denizde çivit mavisi
III
Merhaba yaşama gücüm
IV V
A) Üni ver si te ye yap t› €› baş vu ru ka bul ol du.
B) Bu ra ya ta ş›n ma m›z bi zim için iyi ol du.
C) Gir di €im ya r›ş ma da bi rin ci ol dum.
D) Ben evi te miz ler ken ye mek ler ol du.
E) K› sa sü re de onun la iyi dost ol duk.
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükler yapılarına göre eşleştirildiğinde
hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
8. Aşa €› da ki le rin han gi sin de bir den çok birleşik fi il vard›r?
A) Aça maz m› san d›n gü lü
Hal let tik her sıkıntıyı
4. Bi lim sel içe rik li ya z› lar la ma ka le, eleş ti ri gi bi dü şün ce a€›rl›k
l› ya z› lar da sa y› sal ve ri ler den ge rek du yul du €u öl çü de
ya rar la n› l›r.
Bu cüm le de ya p›m eki al m›ş kaç söz cük var d›r?
A) 8 B) 9 C) 10 D) 11 E) 12
B) Es ne yip se nin gi bi her an
Pen ce re ler den ba ka dur sun
C) Ne ba har dan ç› ka ge lir
Bu yo lun dö ne me cin den
D) D› şar da ya€ mur ya €a dur sun
Ve içer dey se bü tün eş yan
E) Din le öten bül bü lü
Gö nül za vi ye sin den
49
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Yapı (Biçim) Bilgisi
9. Göl de yü zen ör dek ler ço cuk la r›n il gi sin den s› k›l m›ş.
Bu cüm le de aşa €› da ki ler den han gi si yok tur?
A) Ço€ul eki
B) Hâl eki
C) Ba sit ya p› l› ad
D) Ba sit ya p› l› ey lem
E) Ey lem den tü re miş ey lem
13, ‹n san dal ga s› na tu tul muş bir ge mi yim
I II
Sa €a so la sal la n›p ba k›n ç›r p› n› yo rum
III IV V
Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisi kökünün
türü bakımından ötekilerden farklıdır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi, yapısı bakımından
diğerlerinden farklıdır?
A) Pek çok kişi itiraz etse de hâlâ kendi görüşünü savundu.
B) Ha yat ta önem ver di €im bi rin ci şey ki şi nin ken di ne ve
kar ş› s›n da ki ne duy du €u say g› d›r.
C) Sanat, gerçeği olduğu gibi değil biraz değişime uğratarak
vermelidir.
D) Ço cuk la r› se vdiğimden, on la r›n söy le di €i hiçbir şeye
al›n mam.
E) Bu ra da yaşı birbirine yakın olan ki şi le ri ça l›ş t› r› yor.
14. Aşa €› da ki le rin han gi sin de yük lem ey lem den tü re miş
bir ey lem dir?
A) Ta til yak laş t›k ça uzak ta ki ak ra ba la r›n yo lu nu göz leme
ye baş l› yo rum.
B) Se ne için de ya şa nan ger gin lik ler ba şa r› is te €im de beni
y›l d›r ma d›.
C) ‹n san la r› ba r› şa ve hu zu ra gö tü re cek en önemli şey
sev gi dir.
D) Son za man lar da is te di €im şey bu yo €un iş tem po sundan
kaç mak t›.
E) Bi zi kar ş› la mak için on ca yo lu te pip bu ra ya gel diğin
için teşekkür ederim.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük,
işlevi bakımından ötekilerden farklı bir ek almıştır?
A) Be nim ya z›n dün ya s›y la ta n›ş mam il ginç tir.
B) Ki tap la r› tek rar ba s›n di ye emir gel miş.
C) Ya y›n iş le riy le uzun za man d›r u€ raş m› yo rum.
D) Ye ni ge lin gi bi bir ke nar da du ru yor du.
E) Halk mey dan la ra ak›n et miş ti bu gün.
15. Yok ol ma teh di diyle boğuşan ba z› bit ki tür le ri var l›k la r› n›
ko ru maya çalışıyor.
Bu cüm le de aşa €› da ki ler den han gi si yok tur?
A) Ey lem den tü re miş ad
B) Ad dan tü re miş ad
C) Ba sit ya p› l› ad
D) Türemiş ey lem
E) Gövdeden türemiş sözcük
12. “Ayak ka b›, buz do la b›, tah ta ku ru su” bir le şik söz cük leri
aşa €› da ki yön tem ler den han gi siy le yapılmıştır?
A) Her iki söz cük de ger çek an la m› d› ş›n da kul la n›l m›ş t›r.
B) ‹ki fii lin tür de €iş ti rip isim leş me siy le oluş muş tur.
C) Bir isim ve bir fii lin bir leş me siy le oluş muş tur.
D) Be lir ti siz isim tam la ma s› n›n an lam ca kay naş ma s›y la
oluş muş tur.
E) S› fat tam la ma s› yo luy la oluş muş tur.
16. Kuş lar ba ş›m da top lan m›ş
I II II I
Per de le ri aç› l› yor sa ba h›n
IV
V
Bu di ze ler deki nu ma ra lan m›ş söz cük ler den han gi si
ya p› ca fark l› d›r?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
50
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Yapı (Biçim) Bilgisi
1. Alan araştırmasına çıkmadan önce araştırmacının veya
I
II
araştırma ekibinin bazı hazırlıklar yapması gerekir.
III IV V
Bu cümledeki altı çizili sözcüklerden hangisi kökünün
türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
5. Yazıların sonundaki dipnotlara dikkat etmediğinden
ayrıntıları yakalayamıyor.
Bu cümledeki sözcükler için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Hem yapım hem çekim eki almış sözcük vardır.
B) Türetilirken ünlü düşmesine uğramış sözcük vardır.
C) Hâl eki almış birden çok sözcük vardır.
D) “ayrıntıları” sözcüğünün kökü fiildir.
E) “yakalayamıyor” sözcüğü birden çok yapım eki almış
bir türemiş fiildir.
2. Sözcükleri hiçbir bağdaştırmaya sokmadan şiiri yakalaması,
belirgin bir özellik olarak kendini gösteriyor.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Çoğul eki B) Belirtme durum eki
C) Fiil kökü D) İsim gövdesi
E) Ayrılma hâl eki
3. Sözcüklerin yapım eki almamış şekillerine “kök” denir.
Kök, anlamlı olarak daha küçük parçalara bölünmez.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisi kök durumundadır?
A) Yazım kurallarını iyi bilmediğinden çok hata yapıyor.
B) Göçün yarattığı sıkıntıları aşabilmek için yıllarını vermişti.
C) Sözcükleri bir kuyumcu titizliğiyle dizmeyi başarıyor.
D) Sanatçı olmak, kimseye hakaret etme hakkı vermez
ona.
E) Kaç dize yazarsa yazsın, her şiiri tek dize kabul edilebilir.
4. Aşağıdaki sözcüklerden hangisinin, aldığı ekle hem
yapısı hem de türü değişmiştir?
A) görgü B) üzülüyoruz C) evcildi
D) durdurmuş E) arabacılar
6. Dışarıdan yorgun bir savaşçıyı andıran bu ahşap konak,
I II III IV
çamların içinde, yemyeşil bir âlemin bekçisiydi sanki.
V
Bu cümledeki altı çizili sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) I. sözcüğün kökü fiildir.
B) II. sözcüğün kökü, ortak kök özelliği gösterir.
C) III. sözcük birden çok yapım eki almıştır.
D) IV. sözcük isimden isim yapım eki almıştır.
E) V. sözcükte iki tane çekim eki vardır.
7. Kalp gönülde bir nur küre
I
Ay denizde gül çiçeği
II
Yanık sesli içli bülbül
III IV
Her kalbe yazar sevgiyi
V
Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerden hangisi
kökünün türü yönünden diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
51
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Yapı (Biçim) Bilgisi
8. Astronomi, her geçen gün teoriler üreten, günümüzden ön-
I
II
ceki teorilere ise yeni yorumlar getiren bir bilim dalıdır.
III IV V
Bu cümledeki altı çizili sözcüklerden hangisi bir varlığın
kime veya neye ait olduğunu gösteren bir ek
almıştır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
9. Aşağıdaki sözcüklerden hangisi kök ve eklerine yanlış
ayrılmıştır?
A) Işık - sız - lık - tan B) Çalış - kan - dı - k
C) Ser - gi - le - y - ici D) Böl - üm - ler - de - ki
E) Oyun - a - y - ıp
10. Türkçede hem isim hem de fiil kökü olarak kullanılabilen
ve aynı temel anlamdan gelen sözcük köklerine “ortak
kök” denir.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisi ortak kök özelliği gösterir?
A) Her yaz Ayvalık’a gidince mutlaka Cunda’ya uğrarız.
B) Durakta beklerken onunla karşılaşmak beni âdeta
şok etmişti.
C) Hiç kimse konuşmacıdan böyle sevimsiz sözler duymayı
beklemiyordu.
D) Sırlarımızı paylaşırsak onların esiri hâline geliriz.
E) Ekşiyi seven insan sayısı nedense çok az.
13. Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında
Yürüyorum arkama bakmadan yürüyorum
Yolumun karanlığa saplanan noktasında
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) “Sokaktayım” sözcüğünde iyelik eki yoktur.
B) “ortasında” sözcüğünde birden çok çekim eki vardır.
C) “arkama” sözcüğünde hem şahıs eki hem de hâl eki
vardır.
D) “Yolumun” sözcüğünde iyelik ve tamlayan eki kullanılmıştır.
E) “karanlığa” sözcüğünde hem yapım hem de çekim
eki kullanılmıştır.
14. Düşmek için denizi arıyor yıldızlar
Ölümü inanılmaz kılan denizi
Bu dizelerde türemiş yapılı kaç sözcük vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
15. Türkçede sözcüklere önce yapım eki, sonra çekim ekleri
getirilir.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bu açıklamaya
aykırı bir kullanım vardır?
A) Tüm soruları bilgece cevaplıyordu.
B) “Yalnızız” romanındaki zekâ pırıltısı beni mest etti.
C) Yazılarınız çok iyi anlaşılıyor.
D) Türkçenin zenginliklerinden biri de fiilimsilerdir.
E) Bulutsuz bir gökyüzünü kim istemez ki?
11. Sözcüklerin yapım eki almış biçimlerine “gövde” denir.
Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcüklerin ikisi
de gövde durumundadır?
A) Kısa zamanda başarılı olacağına inanıyorum.
B) Birkaç dakika içinde salon boşalmıştı.
C) Yayın dünyasına bir şiir kitabıyla girdi.
D) Köy, ağaçlık bir alana kurulmuştu.
E) Yağmur çiselerken uykun eriyor trenlerde.
16. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisi “gövdeden” türemiştir?
A) Bu ülke, bölgenin en güçlü ordusuna sahipti.
B) Günlük işlerde çalışarak geçimini sağlıyormuş.
C) Çocuk, bakıma ve sevgiye muhtaçtır.
D) Bu küçük salon gösteriye uygun değildi.
E) Korkulu rüya görmektense uyanık kalmak yeğdir.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bulunma” hâl eki
almış bir sözcük yoktur?
A) Geçen yaz ailece İstanbul’daydık.
B) Yakında döner buraya, diyordu.
C) Fısılda sen de rüzgârın kulağına.
D) Kadın, toplumumuzda önemli bir yere sahiptir.
E) Çevrede olan bitene karşı kayıtsız kalamayız.
17. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisi sadece çekim eki almıştır?
A) Bencilliğinizin faturasını ağır ödüyorsunuz.
B) Birikimlerinizi nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?
C) Sızlayan parmağını soğuk suyun altına tut.
D) Kalemlerinizden birkaçını ödünç verir misiniz?
E) Şaşkınlığımızı hiçbirimiz gizleyememiştik.
52
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Yapı (Biçim) Bilgisi
1. (I) O yazar edebiyatımızda çok aniden parladı.
(II) Sanatıyla ilgili birtakım yazılar yayımlandı. (III) Ne
var ki eserlerinden tek sayfa bile dilimize çevrilmedi.
(IV) Onu tanıtabilecek bir örnek yoktu elimizde.
(V) Başvuru kitaplarından da doyurucu bilgi edinemiyorduk.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde geçen altı
çizili sözcüklerden hangisi basit yapılıdır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
5. Çağımızın önemli buluşlarından biri de akıllı telefonlardır.
I
II
Artık onlarla neredeyse yorgunluğumuzu bile atabiliyor,
III
IV
İnternet’te gezinti yapıyoruz.
V
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi
addan türeyerek başka bir adın sıfatı olmuştur?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi türemiş bir
fiildir?
A) Yüzü bugün her zamankinden daha solgundu.
B) Bu şarkı bana çok eski anılarımı hatırlatıyor.
C) İşine her gün bu patika yoldan giderdi.
D) Tanrı istemezse, dalından yaprak bile düşmezmiş.
E) Babası, çok yetenekli bir oyuncak tamircisiydi.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-acak/-ecek” ekinin
işlevi diğerlerinden farklıdır?
A) Bu yıl kış olimpiyatları Kayseri’de yapılacak.
B) Yeniden programlanacak bu eski bilgisayarlar.
C) Çekilecek elimiz bir gün tüm dünyalık işlerden.
D) Sabah, güneşin ilk ışıklarıyla yola çıkılacak.
E) Kazadan sonra yüzü tanınmayacak bir hâldeydi.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik yapılı bir
sözcük yoktur?
A) Adamın neler düşündüğü yüzünden anlaşılıyor.
B) Romanda köyden kente doğru yaşanan göçü izleyebilirsiniz.
C) Duvara dayanmış, yoldan geçenleri seyrediyordu.
D) Üç öykü de aslında karanlıkta sanatseverlere sesleniyor.
E) Hiçbir zorluk zahmetsiz aşılmamıştır şu dünyada.
7. Bu ihtiyarın, evinin temizlenmesi, kırık camlarının onarıl-
I II
ması, akan çatının aktarılması hep bize bakıyordu.
III IV V
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi
yapı bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansımadan türetilmiş
bir sözcük yoktur?
A) Çok uzaklardan fırtına kuşu geliyor uğuldayarak.
B) Mangalın üstündeki köfteler cızırdamaya başlamıştı.
C) Bağırarak çağırarak bir şey elde edemeyeceğini o da
anladı.
D) Çayı karıştırırken duyduğum şıngırtı beni çocukluğuma
götürür.
E) Fısıltı gazetesinde çıkan haberlere asla inanmamalısın.
8. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisinde “-r, -ar, -er” eki yapım eki olarak kullanılmıştır?
A) Önce anlatılanları dinle, sonra yazarsın.
B) Radyoda güzel parçalar çıktığında coşardı.
C) Biter mi bu hasret acaba bir gün?
D) Koşar adımlarla yanımızdan ayrılmıştı.
E) Anlatır bir gün çocuklarımız ormanlarımıza olanları.
53
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Yapı (Biçim) Bilgisi
9. I. Bu olay kamuoyunun ilgisini çok çeker.
II. Hayatını hep dolu dolu yaşadı.
II I. Beştaş oynayan çocukları izliyordum.
IV. Avrupa artık mutfağımıza da karışıyor.
V. Sen gidince hepimiz çok üzüldük.
Yu ka rı da ki cüm le le rde geçen altı çizili sözcükler yapı
bakımından eşleştirilirse hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
13. Aşağıdaki cümlelerde geçen birleşik sözcüklerden
hangisi diğerlerinden farklı bir yolla oluşmuştur?
A) Çocukluğunda geçirdiği suçiçeğinin izleri hâlâ yüzünde
duruyordu.
B) Bahçedeki hanımellerinin kokusu akşamları herkesi
büyülerdi.
C) Bir saksı dolusu aslanağzı susuzluktan kurumuştu.
D) Karadeniz’i hiç bu kadar sakin ve dingin görmemiştim.
E) Vezirparmağı da bizim geleneksel tatlılarımız arasındadır.
10. Bazı birleşik sözcükler, bir isimle bir çekimli fiilin kaynaşıp
kalıplaşmasıyla oluşur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya
örnek olabilecek bir birleşik sözcük kullanılmıştır?
A) Bu iki gökdelen şehrin âdeta simgeleri olmuştu.
B) Kervankıran yıldızı birçok çöl insanına yol göstermiştir.
C) Geçen hafta çok güzel bir hünkârbeğendi tarifi öğrendim.
D) Adana’dan gelen biçerdöverler, Anadolu’yu tıraş ediyor
gibiydi.
E) Şu bastıbacağın yaptıkları, inanılmaz şeylerdi.
14. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisi hem yapım hem çekim eki almamıştır?
A) Buralar, kentsel dönüşüm projesinde yeşil alan için
ayrılmış.
B) Sıradanlıktan kurtulamayan sanatçılar yarına kalamaz.
C) Ölümü inanılmaz kılan denizi seyrediyorduk.
D) Kimse, duygularını belli etmeden şiir yazamaz.
E) Mesafelerin uzaklığı engel teşkil etmemeli, sevenler
için.
11. Yazar, sık sık romanın akışını keserek okuyucularına
seslenir, sorular sorar, izlenimlerini aktarır.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İsimden isim yapan ek
B) İsimden fiil yapan ek
C) Fiilden isim yapan ek
D) Fiilden fiil yapan ek
E) Tamlayan eki
12. İsim veya fiil gövdelerinden yeni sözcükler türetilebilir.
Buna göre aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi
gövdeden türemiştir?
A) Bebeğin pespembe yanaklarına bir öpücük kondurdu.
B) Uykulu gözlerle karşısında beni görünce çok şaşırdı.
C) Konuklar için sandıktan temiz çarşaflar çıkarıldı.
D) Bir demet mutluluk açar yüreğimin dal uçlarında.
E) Televizyonun görüntüsü birden bozulmuştu.
15. Şairler ve yazarlar aslında birer dil işçisidir. Onlar yazdık-
I II III
larıyla geleceğe yön verirken bir yandan da çağlarına ta-
IV
V
nıklık ederler.
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi
addan türemiş bir addır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
16. Aşağıdaki dizelerin hangisinde birleşik sözcük kullanılmıştır?
A) Söğüdün yaprağı narindir narin
İçerim yanıyor dışarım serin
B) Ben de türküsünü söylemek istedim
O sonsuz saadetin
C) Bin atlı o gün akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
D) Sen de geçebilirsin yârdan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezberden
E) Biz yoksul bir milletiz
Gözlerimizde solgun ışıklar yanar
54
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Yapı (Biçim) Bilgisi
1. I. Bu ormanda en çok rastlayacağınız kuş türü ağaçkakandır.
II. Eskiden evlerimizde elektrikli süpürgelerin yerine gırgırlar
vardı.
II I. Nükleer denizaltılar az bir uranyumla binlerce mil yol
alabiliyor.
IV. Günebakan tarlasının içinde sanki yolumuzu kaybetmiştik.
V. Adamotu sözcüğünün bitişik yazılmasında geleneğe
bağlı kalınmıştır.
Bu cüm le le rdeki altı çizili birleşik sözcükler oluşumları
bakımından eşleştirilirse hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
4. Yağlı bir kandilin ara sıra titreyen isli alevi odayı dalgalı bir
I II III
ışıkla dolduruyordu.
IV V
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi
farklı bir kökten türemiştir?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
5. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi
birden çok yapım eki almıştır?
A) Çalışanlar artık paydos saatini bekliyorlardı.
B) Günün bu saatleri bir türlü bitmek bilmezdi.
C) Herkes yorgunluktan bitmiş bir vaziyette saatine baktı.
D) Aletler bir kenara bırakılıp hazırlıklar yapıldı.
E) Evlerindeki sıcak çorbanın hayaliyle yola düştüler.
2. (I) Geçmiş günlere dair yazıları okumak, iyisinden bir
emniyet duygusu verir insana. (II) Tehlikesiz bir yolda
yürüme rahatlığına benzer bu. (III) Elden çıkmıştır ve
zararsızdır, o günlerde olup bitenler. (IV) Nasıl olsa
geçmiştir, acılar, kırılmalar… (V) Elemler gitmiş, lezzetler
kalmıştır geride.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
altı çizili sözcüğün yapısı diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik yapılı bir
sözcük yoktur?
A) Hiç beklemediğimiz bir anda çıkageldi.
B) Türk dili, olağanüstü bir zekânın ürünüdür.
C) Çocuklarını bir özel okula yazdırmayı düşünüyor.
D) Dizinin başrol oyuncularından biri kaza geçirmiş.
E) Onu nasıl ikna edeceğimizi bilemiyorduk.
3. Eylemsi ekleriyle türetilen bazı sözcükler, yargı bildirme
niteliğini kaybederek bir varlığa kalıcı isim olabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya
örnek olabilecek bir sözcük vardır?
A) Dondurulmuş gıdalarda ürünleri dondurma işi son
derece hijyenik olmalıdır.
B) Kulaktan dolma bilgilerle meseleleri çözmeye çalışmak
akıllıca değildir.
C) Dilekçenizin altına imza atmadığınız için dilekçeniz
işleme alınmadı.
D) İşçiler ellerindeki kazmaları bir hışımla toprağa saplıyorlardı.
E) Birilerine danışmadan bir şeyler yapmaya kalkarsan,
olacağı budur işte!
7. Yatak sanki diken olmuş sırtıma batıyordu.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ak/-ek” eki bu
cümledekinden farklı bir işlevde kullanılmıştır?
A) Kaçak mazot ticareti yapan bir şebeke çökertildi.
B) Havada, karada, denizde, batakta, çatakta her zaman
ve her yerde görevi başında ordumuz.
C) Yağmurlardan sonra büyürmüş başak, meyveler sabırla
olgunlaşırmış.
D) Havanın kapalı olması nedeniyle hiçbir uçak alandan
kalkamadı.
E) “Kiralık Konak” üç neslin anlatıldığı bir nesil çatışması
romanıdır.
55
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Yapı (Biçim) Bilgisi
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bütün sözcükler
basit yapılıdır?
A) Sakin bir insandı dedem.
B) Bahçesi büyük bir ev alacağım.
C) Hiçbir sözcük dilimi zorlamıyor.
D) Güvendiğimiz dağlara karlar yağdı.
E) Yıldızlar, yeryüzünde sizin kadar yalnızım.
9. “Padişahım sen çok yaşa!” diye bağırıyordu meydandaki
kalabalık.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-a, -e” eki bu cümledeki
altı çizili sözcükteki göreviyle özdeş kullanılmıştır?
A) Söylediklerine artık kimse inanmıyor senin.
B) Dize sonlarındaki ses benzerliği uyaktır.
C) Güle oynaya onun yanına vardılar.
D) Sana olan güvenim tamamen yok oldu.
E) Küçük kardeşinle biraz oyna sonra ders çalış.
10. Gözü yükseklerde olanların gideceği adres bellidir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen “-ı, -i, -u, -ü”
eki bu cümledeki göreviyle özdeş kullanılmıştır?
A) Sinemayı yıkıp yerine AVM yaptılar.
B) Issız çöllerde kaybetmiştim bütün benliğimi.
C) Ne tür romanları daha akıcı buluyorsunuz?
D) Arabayı park edecek bir yer bulamamıştık.
E) Vadinin yamacı ters lalelerle turuncuya bürünmüştü.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün
aldığı “-m” eki sözcüğün yapısını değiştirmemiştir?
A) Dergim okulda kaldığı için ödevleri yapamamıştım.
B) Hayvanlara yem alabilmek için de krediye ihtiyacımız
var.
C) Realist sanatçıların hepsi çok iyi gözlem yapar.
D) Bugün ülkemizde ciddi bir kavram kargaşası yaşanıyor.
E) Haşim’in şiirlerinde anlam her zaman ikinci planda
kalmıştır.
13. İnsanlar artık her şeyi sorguluyorlar.
Bu cümledeki altı çizili sözcüğün yapısı aşağıdakilerin
hangisinde doğru verilmiştir?
A) Fiil kökü + fiilden isim yapan ek + isimden isim yapan
ek + kip eki + çoğul eki
B) Fiil kökü + fiilden isim yapan ek + isimden fiil yapan
ek + kip eki + kişi eki
C) İsim kökü + isimden isim yapan ek + isimden isim yapan
ek + kip eki + çoğul eki
D) Fiil kökü + fiilden fiil yapan ek + kip eki + çoğul eki
E) İsim kökü + isimden fiil yapan ek + kip eki + kişi eki
14. Veryansın, bilirkişi, vurdumduymaz
Bu birleşik sözcükler aşağıdaki yöntemlerden hangisiyle
oluşturulmuştur?
A) Birleşen sözcüklerin ikisi de gerçek anlamlarını korumuştur.
B) Birleşik sözcükler ses kayması yoluyla oluşmuştur.
C) Birleşen sözcükler tür kayması yoluyla isim veya sıfat
olmuştur.
D) Sözcüklerin ikisinde de anlam kayması olmuştur.
E) Sözcüklerden sadece birinde anlam kayması olmuştur.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-in” eki farklı görevde
kullanılmıştır?
A) İnsanların çoğu hoşgörüden habersiz bir şekilde
yaşıyor.
B) Bu çiçeklerin sadece Ağrı Dağı’nın eteklerinde yetiştiği
söyleniyor.
C) Sanatçıdan beklentilerin artması doğal olarak çıtayı
yükseltiyor.
D) Kışın, her yer karlarla örtülünce bu kadar hayvan nasıl
beslenir?
E) Gecenin karanlığı yeryüzüne abanalı çok olmuştu.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden çok birleşik
sözcük kullanılmıştır?
A) Efsanelerin çoğu bugün masallarla karıştırılıyor.
B) Nereye gidersen git, geçmişin seni asla bırakmaz.
C) Dünyayı değiştirebilecek dehalar bin yılda bir gelir.
D) Eve niçin geç geldiğimi ona bir türlü anlatamıyordum.
E) Rahat bir yuva özlemiyle yıllarca yanıp tutuşmuştu.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün
yapısı farklıdır?
A) İzlediğim her filmde bir acayiplik vardır.
B) Şarkının sonlarına doğru salon sessizleşti.
C) İyi kitaplar konusunda önemli olan onlara ulaşmaktır.
D) Depodaki sızıntı tüm yakıtın boşalmasına yol açmış.
E) Çoğumuzun geleceğe dair bir planı yoktu.
56
TÜRKÇE
BÖLÜM
3
Ses Bilgisi
I. SES BİL Gİ Sİ
Türkçenin Ses Özellikleri
Ses düzeni bakımından Türkçe sözcüklerde görülen başlıca
özellikler şunlardır:
1. Türkçe sözcüklerde ilk heceden sonraki hecelerde “o”
ve “ö” ünlüleri bulunmaz: Doktor, horoz, motor, balon,
maydanoz, koro, sigorta, kozmopolit, balkon, biyografi,
fizyoloji, konsol, konsültasyon, monitör, otomobil, profesör,
traktör gibi sözcükler Türkçe değildir.
8. Türkçede sözcük köklerinde aynı ünsüz yan yana bulunmaz:
bakkal, hakkı, hisse, kıssa, millet, şeffaf, şiddet,
zimmet…
9. Türkçede, bir hecede ancak bir ünlü bulunur. Aynı hecede
iki ünlünün bulunduğu kelimeler alınmadır: kau-çuk, kuaför,
koo-peratif, sua-re...
10. Türkçede uzun ünlü yoktur. İçinde uzun ünlü bulunan kelimeler
yabancı asıllıdır: câhil, nâhoş, perişân, şâir, târih,
vazîfe…
2. Türkçe sözcüklerde “f, h, j” sesleri yoktur. Ancak yansıma
sözcükler bu kuralın dışındadır.
Fiil, fayda, faal, fakir, fasıl, misafir, ihsan, saf, final; hafta,
haber, hüküm, hasır, hisar; jandarma, jilet, jokey …
3. Türkçe sözcüklerin başında c, ğ, l, m, n, r, v, z sesleri yansıma
dışında bulunmaz: cahil, can, cebir, lamba, lazım,
leğen, nane, rapor, renk, rezil, rosto, ruh, vakum, vasıf,
vazo, vezin, vize, zil…
Bu sözcüklerden bazılarını halk, yöresel söyleyişe uydurmaya
çalışır: ilazım, ileğen, ilimon, ıramazan, irezil…
Yansıma olan durumlar: melemek, mırıltı, mışıl mışıl,
miyav, ninni, vınlamak, vızır vızır gibi sözcükler Türkçedir.
4. Türkçede sözcük sonunda b, c, d, g ünsüzleri bulunmaz:
hesab, kitab, tac gibi sözcükler yabancı kökenlidir.
5. Türkçe sözcüklerde sona gelen ç, k, p, t ünsüzleri iki ünlü
arasında kalınca yumuşar: çocuk † çocuğu, dolap †
dolabı, genç † genci, sevinç † sevinci, tat † tadı, yurt
† yurdu...
Ancak tek heceli bazı sözcükler yumuşamaz: aç - açık,
ek - eki, iç - içim - ip - ipi, süt - sütü, top - topu gibi. Bunun
dışında çok heceli yumuşamayan sözcük varsa büyük
olasılıkla o Türkçe değildir: sepet - sepeti.
6. Türkçe sözcüklerde bir hecede iki ünlü yan yana gelmez:
aile, arkeolog, fuar, kaos, kuaför, matbaa, realizm, saat,
ziraat…
7. Türkçe sözcüklerde başta birden fazla ünsüz yan yana
bulunmaz: Fransa, kral, kraliçe, kravat, kreş, gram, granit,
plan, slav, spor...
A. TE MEL KAV RAM LAR
Ses (dil bil gi si te ri mi): İn sa nın ağ zın dan bi çim le ne rek çı kan
ve ku lak la al gı la nan en kü çük dil bi ri mi.
Harf: Se sin ya zı da ki işa re ti, sem bo lü.
Ses yo lu: Ak ci ğer de baş la yıp du dak ta so na eren, se sin oluşu
mu nu ve bi çi mi ni sağ la yan or gan la rın ta ma mı.
Çı kak: Se sin son bi çi mi ni sağ la yan nok ta, or gan. (Du dak, diş,
da mak, gırt lak, ge niz…)
Ya zı: Ses le rin, işa ret ler le gös te ril me si sis te mi.
Al fa be (abe ce): Bir dil de ki harf le rin ta ma mı.
Ya zım (im la): Söz cük le rin ya zıl ma sıy la il gi li ku ral lar bü tü nü.
B. ÜN LÜ HARF LER
Di li miz de ki ün lü le rin tab lo hâlin de gös te ri li şi şöy le dir:
Düz Yuvarlak
Geniş Dar Geniş Dar
Kalın
İnce
a
e
ı
i
o
ö
u
ü
C. ÜN LÜ UYUM LA RI
• Bü yük Ün lü Uyu mu (Ka l›n l›k-‹n ce lik Uyu mu)
Ku ral: Türk çe de bir söz cü ğün ilk he ce sin de ki ün lü ka lın sa di ğer
he ce ler de ki ün lü ler de ka lın dır. İlk he ce nin ün lü sü in cey se sözcük
te ki bü tün ün lü ler in ce olur. Ek ler, söz cü ğün son hecesindeki
ünlüye genellikle uyar.
57
Ses Bilgisi
• Uzak köyle ri miz de kuşlar gi bi
Her sa bah ço cuklar si ze uçar
• Siz ka ra gökle rin yıld ızla rı
Işı tın yurd u mu zu sa ba ha ka dar
Di ze ler de ki söz cük ler de ün lü le rin ya tü müy le ka l›n ya da
tü müy le in ce ol du €u nu gö rü yo ruz.
Etkinlik
Aşa ğı da ki sözcükle rin bü yük ün lü uyu mu na uyup uy madı
ğı nı kar şı la rı na ya zı nız.
1. bekliyor ...............................................................
2. kalabalık .............................................................
3. pencere ..............................................................
4. pratisyen .............................................................
5. sözcüklerin .........................................................
Ku ra la ay kı rı du rum lar:
a) Türk çe nin ba z› söz cük le ri za man la ses de ği şik li ği ne
uğ ra dık la rı için ku ra la ay k› r› du ru ma gel miş tir.
ana > an ne, kan gı > han gi
ka rın daş > kar daş > kar deş
ta kı > da hı > da hi...
alma > elma
b) Yabanc› kaynakl› sözcük ler bü yük ün lü uyu mu ku ra l› na
uy ma ya bi lir. Ba zı ya ban cı söz cük le rin ku ra la uy ma la r›, bu
söz cük le rin Türk çe ol du €u an la m› na gel mez.
televizyon
mahalle
enstrümantal
fakülte
sanayi
akademi
profesör
c) “-(i)yor, -ken, -ki, -le yin, -(i)mtı rak, -gil, -daş” ek le ri ka lın laşıp
in cel me di ği için de ğiş mez, ay nen kul la nı lır; bu yüz den
bu ek ler den bi ri ni al mış söz cük ler ku ra la ay kı rı dü şe bi lir.
Bu ne den le bu ek le re “bü yük ün lü uyu mu na ay kı rı ek ler”
de riz.
alı yor Æ uyar
ge li yor Æ uy maz
ge zer ken Æ uyar okur ken Æ uy maz
ev de ki Æ uyar bağ da ki Æ uy maz
geceleyin Æ uyar ak şam le yin Æ uy maz
sa rım tı rak Æ uyar ye şi lim tı rak Æ uy maz
tey zem gil Æ uyar ha lam gil Æ uy maz
d) Birle şik söz cük ler de ve tek he ce li söz cük ler de büyük ün lü
uyu mu aran maz.
dedi ko du, Ka ra de niz, kay na na di li, Türk, göç, bil- ...
Etkinlik
Aşa ğı da ki söz cü kleri büyük ünlü uyumuna göre inceleyiniz.
1. hanımeli: ………………………………………………………
2. bakteri: ………………………………………………………...
3. söylüyor: ………………………………………………………
4. pencere: ………………………………………………………
5. yüz: ……………………………………………………………
6. koğuşlarda: ……………………………………………………
7. yardımcı: ………………………………………………………
8. pilotların: ………………………………………………………
9. sincap: …………………………………………………………
10. kedimiz: ……………………………………………………….
Örnek
Aşa €› da ki cüm le ler de yer alan al tı çi zi li söz cük ler den
han gi si, fark lı bir se bep ten bü yük ün lü uyu mu ku ra lı na
uymamaktadır?
A) Evi mi zin ya kı nın da bir ta ne bi le ki tap çı yok tu.
B) Gök ten mi ge li yor bu uğul tu lar?
C) Bu dün ya yı ya şa na cak hâl de bı rak mak he pi mi zin gö re vi dir.
D) Onun por tre si ni söz cük ler le çi ze bil mek çok zor.
E) Ma vi gök le re de has re tiz ar tık.
Çözüm
A’da “ki tap-çı” söz cü ğü nün kö kü (ken di si) ay kı rı dır (ya ban cı
kö ken li); C’de “dün ya”; D’de “por tre”; E’de “has ret” söz cük le ri
de ay nı özel li ği ta şı mak ta dır. B’de ise “gelmek” söz cü ğü Türkçe
kö ken li ol du ğu hâl de “-yor” eki, uyu ma ay kı rı lık ya rat mış tır.
Doğru Seçenek B
Örnek
Aşa ğı da ki cümlelerin hangisinde büyük ünlü uyumuna
aykırı bir sözcük kullanılmıştır?
A) Küçük dere, bir yılan gibi kıvrıla kıvrıla akıyordu.
B) Bu dağların başından kar hiç eksik olmaz.
C) Batık gemiyi çıkarma çalışmaları yakında başlayacak.
D) Bu derme çatma kulübede yıllarca yaşadı.
E) Vitrinde her renkten pek çok elbise vardı.
58
Ses Bilgisi
Çözüm
D seçeneğindeki “kulübede” sözcüğü büyük ünlü uyumuna
aykırıdır.
Doğru Seçenek D
• Küçük Ün lü Uyu mu (Düz lük-Yu var lak lık Uyu mu)
Ku ral: Türk çe söz cük ler de,
a) Düz ün lü den (a, e, ı, i) son ra düz ün lü ler (a, e, ı, i) ge lir.
D. ÜNLÜLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI
1. Ünlü Türemesi
• Ün süz le bi ten ba z› tek he ce li söz cük le re “-cik” kü çült me
eki ge ti ri lir ken iki ün süz ara s›n da bir ün lü tü rer.
az+c›k > az› c›k, dar+c›k > da ra c›k, bir+cik > bi ri cik, genç
+cik > gen ce cik
• Pe kiş tir me ön e kin den son ra ba z› du rum lar da, ün lü tü reme
si gö rü lür.
sa€ lam > sap(a)sa€ lam, gün düz > güp(e)gün düz, düz >
düp(e)düz
b) İlk he ce de ki yu var lak ün lü ler den (o - ö - u - ü) son ra ya
dar - yu var lak (u, ü) ya da düz-ge niş (a, e) ün lü ler ge lir.
“Ev de ki ler” söz cü ğün de ki ün lü le rin hep si düz dür. (Küçük ünlü
uyumu kuralına uyar.)
“Göz le rim” söz cü €ün de ilk he ce de ki yu var lak ün lü den son ra
düz-ge niş (e) ün lü; ikinci hecedeki “e” ünlüsünden sonra düzdar
(i) ün lü gel miş tir. (Ku ra la uy gun dur.)
Bilgi Notu
Küçük ünlü uyumunda her hece, kendinden önceki heceye göre değerlendirilir.
Örnek
Aşağıdaki cümlelerde, altı çizili sözcüklerin hangisinde
ünlü türemesi olmamıştır?
A) Gencecik görünüyordu bu yaşta.
B) Biricik çocuğundan ayrı kalmak onu üzmüştü.
C) Azıcık aşım, ağrısız başım, dedi.
D) Daracık yolda zor ilerliyorduk.
E) Kısacık ömrüne çok şey sığdırdı.
Çözüm
Ku ral la il gi li özel du rum lar:
1. Ba zı Türk çe söz cük ler de “a” düz ün lü sün den son ra “u”
yu var lak ün lü sü gel mek te ve söz cük ler ku ra la ay kı rı düşmek
te dir: ar mut, ça mur, sa vur(mak), sa vun(mak), ka buk,
ka vun, ka vur(mak)...
genç - e - cik Æ ünlü türemesi
bir - i - cik Æ ünlü türemesi
az - ı - cık Æ ünlü türemesi
dar - a - cık Æ ünlü türemesi
kısa - cık Æ herhangi bir ses olayı yoktur.
Doğru Seçenek E
2. Bir le şik söz cüklerde küçük ünlü uyumu bozulmuş olabilir:
de di ko du, ge ce kon du, İnö nü, Ak su, ba şöğ ret men...
3. Ün lem ler ku ral dı şı söz cük ler dir: Öhö! Oho! Abo o! ...
4. Türkçe sözcüklerde “o-ö” sesleri sadece ilk hecede
bulunur. Bu yüzden “-yor” eki küçük ünlü uyumuna hiçbir
zaman uymaz: diyor, geliyor, almıyor...
5. Ya ban cı kay nak lı söz cük ler de bu ku ra la ay kı rı lık çok
rast la nan bir özel lik tir: ümit, mü him, cum hu ri yet, ka bul,
rad yo, oto mo bil, mo no ton...
6. “-ki” ekinde de ğişkenlik olmadığı için ço ğu kez ku ra la
ay kı rı dü şer: onun ki (Hem bü yük hem kü çük ün lü uyu muna
ay kı rı.)
Ömür’ün ki (Kü çük ün lü uyu mu na ay kı rı.)
“-ki” eki bir kaç söz cük te ku ra la uya cak bi çim de de ği şir:
dün kü, o gün kü, bu gün kü, öbür kü.
2. Ünlü Düşmesi
• Bi rin ci he ce si açık, ikin ci he ce si ka pa lı ba zı iki he ce li
söz cük le re, ün lüy le baş la yan bir ek ge ti ril di ğin de, ikin ci
he ce de ki dar ün lü dü şer. Bu ses ola yı na “or ta he ce düşme
si” de de nir:
ağız + ı > ağ zı, ba ğır + ına > bağ rı na, be niz + im > benzim,
alın + ım > al nım, ka rın + ın > kar nın, gö ğüs +ü > göğsü,
oğul + u > oğ lu, ka yın + ı > kay nı...
• Arap ça dan gelmiş ba zı söz cük le re ün lü ile baş la yan bir
ek ya da söz cük (yar dım cı ey lem) ge ti ril di ğin de, ay nı ses
ola yı or ta ya çık mak ta dır:
sa bır + ın > sab rın, şü kür + et > şük ret, zi kir + i > zik ri, fe tih
+ i > fet hi, fi kir + imiz > fik ri miz...
• Bir le şik söz cük olu şu mu sı ra sın da da ün lü düş me le ri
gö rül mek te dir:
cu ma er te si > cu mar te si, ne için > ni çin, ne as›l > na s›l,
ka y›n ana > kay na na, ka y›n ata > kay na ta, kah ve al t› >
kah val t›, bi ri bi ri ne > bir bi ri ne, süt lü aş > süt laş > süt laç
59
Ses Bilgisi
• Ba zı söz cük ler tü re ti lir ken ün lü düş me si ola bi lir:
yu mur ta-la-mak > yu murt la mak, oyun-a-mak > oy na mak,
sı zı-la-mak > sız la mak, kıvır-ım > kıvrım, savur-uk > savruk,
yalın-ız > yalnız, yanıl-ış > yanlış, ayır-ı > ayrı, çevir-e >
çevre...
Bilgi Notu
İkilemeye giren sözcüklerde bu kurala uyulmaz.
Burun buruna, şehirden şehire, babadan oğula…
3. Ünlü Daralması
a) “-yor” eki nin dar laş tır ma et ki si: Düz-ge niş
(a-e) ün lü ler le bi ten bir ey le me getirilen “-yor” şim di ki
za man eki ken din den ön ce ge len bu ge niş ün lü le ri (“a”
ve “e”yi) dar laş tı rır, “ı, i, u, ü”ye dö nüş tü rür. Bu dö nüşüm
ya zı da gös te ril mez se ya zım yan lışı olur.
baş la + yor > baş lı yor (“baş la yor” yan lış tır.)
din le + yor > din li yor (“din le yor” yan lış tır.)
de + yor > di yor (“de yor” yan lış tır.)
de me + yor > de mi yor (“de me yor, di me yor, di mi yor” bi çimle
ri yan lış tır.)
Bilgi Notu
Ünlü düşmesi kuralına aykırılık yazım yanlışı olur. Onun bu tavırı hoş
değil. (Yazım yanlışı)
Örnek TYT / 2018
Ben, sisi zihnin bazı hâllerine benzetirim. Sis içindeyken
I
sanki başka bir dünyada, başka bir nizam içinde
oynayan muhayyilem, beni daima şaşırtır. Kimi zaman
II
temel karakterler üzerinde kalıp ayrıntılardan
III
uzaklaşmanın mutluluğunu yaşarım. Kimi zaman da
zihnim ayrıntılara dalıp çevreyi kolaçan etmeye başlar.
IV
Birkaç gündür İstanbul’un üstünü bütünüyle örten sis de
zihnim gibi oyunlar oynuyor ve görülen, işitilen her şeyi
V
farklı bir şekle sokuyor.
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerin hangisinde ünlü düşmesi
yoktur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
I Æ beniz Æ benzetirim
II Æ oyun Æ oynayan
III Æ ayır Æ ayrıntılardan
IV Æ çevir Æ çevreyi
V. sözcükte ünlü düşmesi yoktur.
Doğru Seçenek E
b) “y” kay naş tır ma ün sü zü nün dar laş tır ma
et ki si: Düz - ge niş (a - e) ün lül e r le bi ten bir söz cü ğe
ün lüy le baş la yan ek ge ti ril di ğin de, iki ün lü ara sın da kulla
nı lan “y” kay naş tır ma ün sü zü nün ken din den ön ce ge len
“a” ve “e” ün lü le ri üs tün de bir dar laş tır ma bas kı sı var ise
de bu darlaşma birkaç istisna dışında yazıda gösterilmez,
gösterilirse yazım yanlışı olur.
gel me + (y) en > gel me yen (“gel mi yen” yan lış tır.)
oy na + (y) alım > oy na ya lım (“oy nu ya lım” yan lış tır.)
Bilgi Notu
“de-”, “ye-” fi il le ri nde ve “ne” sözcüğünde ba z› kul la n›m la rda dar laşma
ya z› da gös te ri lir.
* di yen, di ye cek (“de yen”, “de ye cek” bi çim le ri yan l›ş t›r.) (Emir
ki pin de de dar laş m›ş bi çim yan l›ş olur; “de yin” bi çi mi doğ ru dur.)
* “deyip” ve “deyince” sözcüklerinin yazımı doğrudur.
* yi yen, yi ye cek (“ye yen”, “ye ye cek” bi çi mi yan l›ş t›r.)
* “niye” sözcüğünde de kaynaştırma harfinin oluşturduğu daralma
yazıda gösterilir.
Bilgi Notu
Ün lü da ral ma la rı hem kök te hem göv de de gö rü le bi lir.
Etkinlik
Aşağıdaki sözcüklerde ünlü daralması olup olmadığını
inceleyiniz.
ağlıyor: ...................................................................
kızıyor: ...................................................................
sevmiyor: ...................................................................
ışıyor: ...................................................................
yağıyor: ...................................................................
bekliyor: ...................................................................
izliyor: ...................................................................
siliyor: ...................................................................
çözüyor: ...................................................................
anlıyor: ...................................................................
okuyor: ...................................................................
60
Ses Bilgisi
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü daralmasına örnek
yoktur?
E. ÜN SÜZ HARF LER
Türkçedeki ünsüzler ve özellikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
ÜNSÜZLER Süreksiz Sürekli
A) Emekli olunca köye yerleşmeyi düşünüyor.
B) Çocuklar bahçede top oynuyor.
Sert
p, ç, t, k
f, h, s, ş
C) Ne diye ona böyle davranıyorsun?
D) Başını kaldırarak boşluğu dinliyor.
Yumuşak
b, c, d, g, ğ
j, l, m, n, r, v, y, z
E) Ne yazık ki sözlerime önem vermiyor.
Çözüm
B seçeneğinde, oyna - yor Æ oynuyor
C seçeneğinde, de - y - e Æ diye
D seçeneğinde, dinle - yor Æ dinliyor
E seçeneğinde, verme - yor Æ vermiyor
A seçeneğinde ünlü daralması yoktur, “düşünüyor” sözcüğündeki
son “ü” sesi yardımcı sestir.
Doğru Seçenek A
F. ÜNSÜZLERLE İLGİLİ SES
OLAYLARI
1. Ünsüz Yumuşaması (Ün süz De ği şi mi)
Ku ral: Süreksiz sert ün süz (p, ç, t, k) ile biten bir söz cü ğe,
ün lü ile baş la yan bir ek geldiğinde, söz cü ğün so nun da ki sert
ün süz yu mu şar. “p”, “b” ye; “ç”, “c” ye; “t”, “d” ye; “k”, “ğ” veya
“g”ye dö nü şür.
p Æ b: ki tap + ın > ki ta bın
ç Æ c: ağaç + a > ağa ca
t Æ d: dört + ümüz > dör dü müz
4. Ünlü Değişimi (Kalınlaşması)
• Söz cük kö kün de ün lü de ğiş me si: “ben” ve “sen” za mir le rine
yö nel me eki (-e, -a) ek le nir ken gö rü lür.
k Æ g: renk + i > rengi
k Æ ğ: çok + u > ço ğu
ç Æ c: taç + ın > ta cın
ben - e > ba na
sen - e > sa na
• Bun la rın da ün lü de ği şi mi adı al tın da so ru la bi le ce ği ni unutma
yı nız.
Ku ral la il gi li özel du rum lar:
a) Özel ad lar da mey da na ge len yu mu şa ma oku nuş ta uy gula
nır ama ya zı da gös te ril mez: Va hap’ın, Zon gul dak’a,
To kat’ın...
b) Tek he ce li söz cük le rin ço ğun da yu mu şa ma ol maz:
iç > için, içe, içe ri (isim)
5. Ulama
Ün süz le bi ten bir söz cü ğün ar dın dan ün lüy le baş la yan bir
söz cük gel di ğin de, ikin ci söz cü ğün ba şın da ki ün lü, ön ce ki nin
so nun da ki ün sü zü ken di he ce si ne çe ker. Böy le ce iki söz cük
bir leş miş (ulan mış, ek len miş) gi bi oku nur. Ay rı ca, ön ce ki sözcü
ğün so nun da ki ka pa lı he ce açık hâ le ge lir.
Ula ma ya pı la cak yer de no kta la ma işa re ti ol ma ma lı dır. Var sa
ula ma ya pı la maz.
• Ne ler al dın ona sen?
• Bakkaldan üç ekmek aldım.
• Hayatımda birçok olaya tanık oldum.
iç > için, içe lim, içer (fi il)
Ko çum be nim! Sa pı ko puk.
Eti ne bu du ne! Kır kın cı ka ta ka çın.
c) Fi il ta ban la rın da (tü re miş fii ller de) çoğunlukla yu mu şa ma
ol maz:
bi ri ken, bi ri kim; top la tı rız...
d) Ba zı ya ban cı kö ken li söz cük ler de yu mu şa ma olmaz:
Cum hu ri ye ti, hu ku kun, mil le ti miz, no tu nuz, ka naa tin,
ban kın, de mok ra tı, dip lo ma ta...
Bilgi Notu
Yukarıdaki durumlar ünsüz yumuşamasına aykırılık olarak adlandırılır.
61
Ses Bilgisi
2. Ünsüz Benzeşmesi
(Ün süz Sert leş me si - Uyumu)
Ku ral: “f, s, t, k, ç, ş, h, p” sert ünsüzleriyle biten sözcüklere “c,
d, g” ile başlayan bir ek geldiğinde “c, d, g” ünsüzleri “ç, t, k”ye
dönüşür.
• süt + cü > süt çü, aş + c› > aş ç›, çift + ci > çift çi
• Ah met + den > Ah met’ten, do lap + da > do lap ta
• bit + gi > bit ki, şaş + g›n > şaş k›n...
Sa y› la ra ge ti ri len ek ler de bu ku ra la uyar.
1975’ten, 1983’te
3. Ünsüz Düşmesi (Kaybı)
“k” ün sü züy le bi ten ba zı söz cük le re bazı yapım ekleri ge ti ril diğin
de, söz cü ğün so nun da ki “k” ün sü zü dü şer.
kü çük+cük > kü çü cük, bü yük+cek > bü yü cek
ufak+cık > ufa cık, ça buk+cak > ça bu cak
yu mu şak+cık > yu mu şa cık, sı cak+cık > sı ca cık...
yüksek + l > yüksel-, ufak + l > ufal-...
Ben zer bir düş me de “as teğ men”, “üs teğ men”, (ast + teğ men,
üst + teğ men) söz cük le rin de gö rül mek te dir.
Örnek YGS / 2013
Eskiden ülkelerin zenginliğinin ölçütü, sahip olunan toprak ve
doğal kaynakların miktarıydı; zenginleşmenin yolu, daha geniş
topraklara hükmetmekten geçiyordu. 20. yüzyılın ikinci yarısında
bilimsel araştırmalara ağırlık verilmesiyle bu anlayış değişti,
bilgi üretimi önem kazandı.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz yumuşaması
C) Ulama D) Ünsüz benzeşmesi
Örnek
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisinde
farklı bir ses olayı vardır?
A) Sıcacık bir gülümseme yayıldı yüzüne.
B) Küçücük sorun bu kadar büyümemeliydi.
C) Büyücek bir kasabadan geçtik.
D) Daracık sokakları vardı şehrin.
E) Çabucak hazırlandı yola çıkmak için.
E) Ünlü türemesi
Çözüm
“hükmetmekten” sözcüğünde hem ünlü düşmesi hem de
ünsüz benzeşmesine örnek vardır. “Zenginliğin” sözcüğünde
ünsüz yumuşaması, “sahip olunan” kelimeleri arasında ulama
vardır. E’deki ünlü türemesinin örneği yoktur.
Doğru Seçenek E
Çözüm
sıcak - cık Æ sıcacık Æ ünsüz düşmesi
küçük - cük Æ küçücük Æ ünsüz düşmesi
büyük - cek Æ büyücek Æ ünsüz düşmesi
çabuk - cak Æ çabucak Æ ünsüz düşmesi
dar - cık Æ daracık Æ ünlü türemesi
Doğru Seçenek D
Örnek YGS / 2011
Bir u€ultu başl›yor söz da€arc›€›mda, sözcükler
üşü şü yor zih ni me; ac› l›, ezik, bu ruk, yor gun,
I II II I
çe kin gen, k›r g›n, suç la y› c›, küs kün…
IV
Bu cüm le de ki al t› çi zi li söz cük le rin han gi sin de ün süz benzeş
me si var d›r?
A) I. B) II. C) II I. D) IV. E) V.
Çözüm
“Küskün” sözcüğünde ünsüz ben zeş me si (sert leş me) gö rülmek
te dir.
küs-gün Æ küskün
V
Doğru Seçenek E
4. Ünsüz Türemesi
“Di li mi ze Arap ça dan gel miş ba zı söz cük ler ün lüy le baş la yan
bir ek al dık la rın da ya da ün lüy le baş la yan bir sözcükle birleştiklerinde,
son da bu lu nan ün sü zün bir eşi da ha or ta ya çı kar:
his+i > his si, his+et > his set
zan+›m > zan nım, zan+et > zan net
red+i > red di, red+olun > red do lun
zıt + ı > zıttı
af + ı > affı
tıp + a > tıbba
sır + ım > sırrım
62
Ses Bilgisi
Örnek
Öğretmen olmanın, o küçücük çocukların hayatlarına dokunmanın
benliğinde bıraktığı derin iz, zaman ilerledikçe onu daha
mutlu eder olmuştu. Öğrencilerine yeni şeyler öğretme hazzı,
geçmişine olan özlemini çoktan alıp götürmüştü.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz düşmesi B) Ünsüz türemesi
C) Ünlü daralması D) Ünsüz benzeşmesi
Çözüm
A seçeneğinde Æ kullanma - y - ı
C seçeneğinde Æ yirmi - ş - er
D seçeneğinde Æ koku - s - u
E seçeneğinde Æ sultanı - n - ı
B seçeneğinde kaynaştırma ünsüzü kullanılmamıştır.
Doğru Seçenek B
Örnek TYT / 2019
E) Ünlü düşmesi
Çözüm
A Æ küçük Æ küçücük
B Æ haz + ı Æ hazzı
D Æ götürmüş - dü Æ götürmüştü
E Æ ileri - le - dikçe Æ ilerledikçe
Parçada ünlü daralması yoktur.
Bilgi Notu
Doğru Seçenek C
Tüm hayvanların vücudu dokulardan ve dokuların birleşmesiyle
meydana gelen organlardan oluşur. Dokular vücudun çeşitli
kısımlarını ve organlarını oluştururken küçücük, kıvrımlı ve
karmaşık yapılara dönüşür. Epitel hücreler bu yapıların oluşmasında
temel bir işleve sahiptir. Bu hücreler sıkı bir şekilde
istiflenerek derinin, kan damarlarının ve organların dış tabakalarını
meydana getirir.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz yumuşaması B) Ünsüz benzeşmesi
C) Ünlü düşmesi D) Ünsüz düşmesi
Çözüm
E) Ünlü daralması
Türk çe de bir söz cük te iki ün lü yan ya na bu lu na ma ya ca ğı için iki
ün lü ara sın da “y, ş, s, n” ün süz le rin den bi ri kul la nı lır. Bun la ra
“kay naş tır ma ün süz le ri” de nir.
“y” kay naş tır ma ün sü zü
• ma sa(y)ı, ör tü(y)ü, su(y)u, or du(y)u, ça lış-ma(y)ı
• ma sa(y)a, ör tü(y)e, su(y)a, or du(y)a, ça lış-ma(y)a
• baş la(y)an, baş la(y)ış, baş la(y)ın, gelme(y)ecek
“n” kay naş tır ma ün sü zü
A: vücut Æ vücudu
B: sahip-dir Æ sahiptir
C: kıvır-ım-lı Æ kıvrımlı
D: küçük-cük Æ küçücük
Parçada ünlü daralması yoktur.
Bilgi Notu
Doğru Seçenek E
• tar la(n)ın (sı nı rı), ma sa(n)ın (ke na rı), ör tü(n)ün ren gi
tar la(n)ın sı nı rı(n)da, ke na rı(n)a, ren gi(n)den, o(n)a
“s” kay naş tır ma ün sü zü, tam la nan eki ile iye lik II I. te kil ki şi ekin den
ön ce kul la nı lır.
• ya zı ma sa(s)ı, Türk or du(s)u, ki ta bın ge ti ri(s)i
“ş” kay naş tır ma ün sü zü
• ye di(ş)er, al tı(ş)ar, el li(ş)er, on iki(ş)er
Sözcük içinde, dudak ünsüzü olan “b”nin, kendinden önce gelen
“n”yi, bir başka dudak ünsüzü olan “m”ye dönüştürmesine, n-m değişimi
denir. Bu durum, Türkçe ses özelliklerine göre sözcük içinde
“nb” seslerinin yan yana gelmesinin söyleyiş zorluğu oluşturmasından
kaynaklanır.
anbar > ambar çenber > çember
tenbel > tembel canbaz > cambaz
Bu sözcüklerin “n” ile yazılması, yazım yanlışıdır.
Birleşik sözcükler bu kuralın dışındadır: İstanbul, Safranbolu, onbaşı…
Örnek
Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de kay naş tır ma ün sü zü kulla
nıl ma mış tır?
A) Sö zü et ki li ve gü zel kul lan ma yı öğ ren mek ge re kir.
B) Kü çük ken ma ki ne mü hen di si ol mak is ter dim.
C) Bay ram da ço cuk la ra yir mi şer li ra harç lık ver di.
D) Ek mek ko ku su bi ze ka dar ge li yor du.
E) Gön lü mün sul ta nı nı ara dım yıl lar ca.
Bilgi Notu
Sözcük içindeki seslerin konuşma esnasında yer değiştirmesi “göçüşme”
olarak adlandırılır. Konuşmada ortaya çıkan bu değişimin yazıya
geçirilmesi yazım yanlışıdır.
Doğru Yanlış
sarımsak sarmısak
yalnız yanlız
ekşi
eşki
yaprak yarpak
perhiz pehriz
63
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Ses Bilgisi
1. I. Tavuk
II. Rüya
III. Korkunç
IV. Ödlek
V. Menü
Yukarıdaki numaralanmış sözcüklerden hangileri
hem büyük hem küçük ünlü uyumuna uyar?
A) I ve II B) I ve III C) II ve V
D) III ve IV E) IV ve V
4. (I) Bu asırda yapılandırılmış, her ayrıntısı düzenlenmiş
verili bir dünyamız ve hayatlarımız oldu. (II) Artık kafa yormaya,
bir şey üretmeye gerek kalmadı. (III) İstediklerimiz
tuşların ucunda ya da bir dokunmalık uzaklıkta. (IV) Bugün
büyük kentlerde, yalnız yaşayan insanlar çoğalmaktadır.
(V) Bu yalnızlaşmanın en büyük sebebi de teknoloji
olarak karşımıza çıkar.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangilerindeki
sözcüklerin tümü büyük ünlü uyumuna uymaktadır?
A) I ve III B) I ve IV C) II ve III
D) II ve V E) IV ve V
2. I. Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana gelemez.
II. Hece sonunda üç ünsüz yan yana bulunmaz.
III. Türkçe sözcükler büyük ve küçük ünlü uyumuna uyar.
IV. Türkçede sözcük sonlarında “b, c, d, g” ünsüzleri bulunmaz.
V. Türkçe sözcüklerde birinci heceden sonraki hecelerde
“u” ve “ü” ünlüleri bulunmaz.
Türkçenin ses özellikleriyle ilgili verilen yukarıdaki
numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aldığı bir ek yüzünden
büyük ünlü uyumuna uymayan bir sözcük kullanılmıştır?
A) Bir bir çağırdık arkadaşlarımızı parkta maç yapmaya.
B) Bahçedeki çiçekleri toplardık evimizi süslemek için.
C) Çocukken yaşadıklarımız şimdi çok gerilerde kaldı.
D) Geceleyin oturup da masanın başına birkaç dize dökmek
kadar güzel bir şey yok.
E) Sonsuzluğun içinde gezinen sözcükler, iyi ki yanımdasınız.
A) I B) II C) III D) IV E) V
3. Aşağıdaki dizelerin hangisinde büyük ünlü uyumuna
uymayan sözcük kullanılmıştır?
A) Barış umdum şu yolların kaçından
Kan döküldü bulutların saçından
6. Aşağıdakilerden hangisinde geniş ünlüler (sesli) doğru
verilmiştir?
A) a, e, o, ö B) ı, i, u, ü C) e, i, ö, ü
D) o, ö, u, ü E) a, ı, o, u
B) Yollarıma tuzak konmuş bir kere
Güvenim yok haftalara, günlere
C) Şu bendeki çölün suya çağrısı
Fecir vakti yıldızların ağrısı
D) Bütün bir evrene yazıladursun
Türkiye ne yolcu ne yolda handır
E) Gözler al bayraktan ışık aldıkça
Yürek yangınını sere saldıkça
7. Aşağıdakilerden hangisi dudakların düz bir şekil almasıyla
oluşan ünlü (sesli) harflerden biri değildir?
A) a B) e C) u D) ı E) i
64
Ses Bilgisi
TEST
1
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükteki
ünsüz harflerin tümü serttir?
A) Bütün gün peşimde dolaşıp durdun.
B) Her yılın sonunda bu tür sorunları yaşıyoruz.
C) Kitapları sadece kitaplıklarda bulundurmakla kültürlü
insan olunmaz.
D) Psişik sorunlarla ilgilenmesi çok tuhaftı.
E) Yıllar önce bu yaprakları kitaplarımın arasına koymuştum.
12. Ağız boşluğunda seslerin oluştuğu noktaların her birine ----
denir.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) ses bilgisi (fonetik)
B) boğumlanma noktası
C) ses yolu
D) boğumlanma
E) vurgu
9. Seslerin oluşumları için akciğerlerden gelen havanın gırtlak,
burun ve ağızda izlediği yola ---- denir.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) boğumlama
B) boğumlanma noktası
C) ses bilgisi (fonetik)
D) ses yolu
E) telaffuz
13. Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük büyük
ünlü uyumuna uymaz?
A) Birkaç gün önce oğlumun arkadaşları geçmiş olsuna
geldi.
B) Belki de bir süre beklersin diye ummuştum.
C) İçimize attığımız sorunlar biriyle paylaşmadığımız sürece
hep büyür.
D) Adamcağızın sonunda istediği olmuş, kızı yanına gelmişti.
E) Tören yerindeki askerleri gördüğümde gençliğim aklıma
geldi.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde küçük ünlü uyumuna
uymayan bir sözcük kullanılmıştır?
A) Yıllar su gibi akıp gitti, geçmişe dönmek mümkün mü?
B) Hızla yaşlandık işte, bir düşün bakalım, şimdi ne var
elimizde?
C) Zaman sabun gibi kayıp giderken elimizden iz mi kalır
senden, benden?
D) O zamanlar mutlu birer çocuktuk, o günleri hemen
unuttuk.
E) Zamanın kollarına bırakmak zorunda mıyız kendimizi?
14. Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük Türkçenin
ses özelliklerine uymaz?
A) Kim bilir kaç yolcu durup da dinlenmiştir bu handa?
B) Akşama doğru tüm konuklar birer birer ayrıldı evden.
C) İnsan kendi sonunu nasıl getirebilir diye düşünüyorum.
D) Çocukları bakkaldan aldığı çeşitli oyuncaklarla eğleniyordu.
E) Yaşlı adam dilinin döndüğü kadar derdini anlatmaya
çalıştı.
11. Yazın dünyamızda bir yokluk yaşanıyor, müzikteki gibi
I II III
özgün eserler göremiyorum; onlar birbirinin kopyası
sanki, yazarlarımız salonlarından dışarı çıkmalı.
V
Yukarıdaki cümlede numaralanmış sözcüklerden hangileri
küçük ünlü uyumuna uymaz?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
IV
15. Yetişkinler kendi çocukluklarını hatırlasınlar; her çocuk
I
II
hayalindeki oyun menüsünden kendi oyununu kurar,
kendi oyuncağını üretir veya tasarlardı.
III
Yukarıdaki cümlede numaralanmış sözcüklerden hangisi
küçük ünlü uyumuna uymaz?
A) I B) II C) III D) IV E) V
V
IV
65
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Ses Bilgisi
1. (I) Bir akşam mevsim üşüyor İzmir’de. (II) Düne dair yaşanmış
hasrete bürünen dakikalar üşüyor. (III) Ayrılığa
meydan okuyan dörtlükler üşüyor. (IV) Beklenmeyen saatlere
teslim olduğu anları yeniden yaşamak adına yürüyen
her şey üşüyor. (V) Hasretinden yalnız kalan hayallerim
üşüyor.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde
ünlü düşmesine uğramış bir sözcük vardır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
4. Ardımda uçurum, önümde kuyu
Cefa çöllerinde sevdim korkuyu
Derin gecelerde tatlı uykuyu
Gözlerimden kova kova yoruldum
Yukarıdaki dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi
vardır?
A) Ünsüz düşmesi B) Ünlü daralması
C) Ünsüz türemesi D) Ünlü düşmesi
E) Ünlü türemesi
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü daralmasına
uğramış bir sözcük vardır?
A) Bu tür konularla ilgili konuşmayacağımı sen de biliyorsun.
B) Akşam oluyor, haydi toplanalım artık, geç kalmayalım.
2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ulama yoktur?
A) Sevgiye yalnızlık ilişmez
Yüreklerin pasını silmek gerek
B) Tuna boylarında can olmak, ölümüne
Götür beni Karlofça öncesine
C) Yaptığın hataların farkındasın ama yine de aynı hataları
yapıyorsun.
D) Sana diyecek bir sözüm yok, gerçekleri sen de görüyorsun.
E) Babamın verdiği işlerin, akşama kadar bitirilmesi gerekiyor.
C) Ağlayıp başımı çaldım bir taşa
Çaresiz dolanıp geldim ilk başa
D) Yüreğimde yanardağ sanki canıma değdi
Gözlerimden çağladı lav dalgası akmadan
E) Kime âşık oldumsa dinmedi acım
Her gelen biraz dert bırakıp gider
6. Vatanın bir köşesinde
Şehit kabrinin çiçekleri solmasın
Yukarıdaki dizelerde görülen ses olayı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ünsüz benzeşmesi B) Ünlü değişimi
C) Ünlü daralması D) Ünlü türemesi
E) Ünlü düşmesi
7. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ulama yoktur?
A) Birdenbire nehirler birbirine boşalsa
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü değişimine uğramış
bir sözcük vardır?
A) İçimden koparıp atsam yalnızlığımı, gecenin karanlığına
inat.
B) Bütün gün oturdum da kalemi bir anlığına oynatamadım.
C) Yolcuyum, şimdi gidiyorum, ne olur dokunmayın bana.
D) Sonsuzluğa doğru yol alırken düşünceler, onların esiridir
sözcükler.
E) Çevremde kim varsa teslim olmuştu gecenin karanlığına.
Zap ve Fırat suları coşkuyla bayramlaşsa
B) Hasret sızısı sezdim gündüz dileklerinde
Bir esaret damgası durur bileklerinde
C) Mehtabın olayım da şavkım üstüne düşsün
Haydi tutuver beni gülden gamzelerinle
D) Verme kuşağına verme maviden öte
Ne olursun bırakma gitme vakitlerine
E) El ele dolaşıp gezsek seninle
Önceden sevdiğim kızlar kıskanır
66
Ses Bilgisi
TEST
2
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kökte ünlü değişimine
uğramış bir sözcük vardır?
A) Yarınlar bizim olacak, kimse buna engel olamaz.
B) Sorunun nereden kaynaklandığını bulabilirsem her
şey hallolacak.
C) Sözcükler her ne derse desin, gözlerin bana yalan
söyleyemez.
D) Ne kadar uğraşsan da geçmişin bıraktığı izi silemezsin.
E) Size kimsesizliğin ne olduğunu anlattı mı bu taş duvarlar?
12. Gönlünün sözünü yabana atma
Peşinden geleyim, elimden tutma
Değersiz diyerek hesaba katma
Bu dizelerde;
I. ünlü daralması,
II. ünlü düşmesi,
III. ünlü türemesi
olaylarından hangilerine örnek gösterilebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
9. Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sözcük ünlü
düşmesine örnektir?
A) Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir
İspanya neşesiyle bu akşam zildedir
B) Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri
İşveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri
C) Her rengi istemez, gözümüz şimdi aldadır
İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır
D) Altın kadeh her elde güneş her gönüldedir
İspanya varlığıyla bu akşam bu güldedir
E) Gönlümde hep o zanla beraber çağıldadı
Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü türemesine uğramış
bir sözcük vardır?
A) Başkalarının önünde küçülmüş insanlarla işim olmadığını
biliyorsun.
B) Yazın dünyasının bu minicik kalemleri çocuk edebiyatının
gelişmesine katkı sağlayacaktır.
C) Yazarlar kalemleriyle karın doyurmaz, zihin doyurur.
D) Anlatılmayan dertleri kâğıda dökmezsen yenilik yapmış
sayılmazsın.
E) Son zamanlarda ne yazık ki yazın dünyasında azıcık
bir hareketlilik bile yok.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü düşmesine uğramış
bir sözcük görülmez?
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükte
ünlü daralması vardır?
A) Ne hayaller kuruyorum, yalnız kaldığım akşamlarda.
B) Kendini geliştiriyor, yeniliyor; görmüyor musun?
C) Yavaş yavaş çekiliyor yüreğimden yalnızlık.
D) Sana seni anlatacak sözcükleri bulmakta zorlanıyorum.
E) Gidiyorsan git ama bana bıraktığın anıları benden alma.
A) Şimdi doğanın kollarına kendini bırakıp derin bir uyku
çekmek vardı.
B) Çevredeki insanların sana zarar vermesi beni oldukça
üzüyor.
C) Programın ikinci kısmına katılamayacağımı ilettim.
D) Derlediğimiz atasözlerinin hepsi zihnimde değil şimdi.
E) Daha güzel yarınlar için küçücük dünyamızı genişletelim.
11. Yüreğimiz birleşip türküye tutuluyor kenetlenerek. Onu
I
ne zaman dinlesem doluyorum, akıyorum, titriyorum
II III IV
ve daha doyuyorum.
V
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinde
ünlü daralması görülür?
A) I B) II C) III D) IV E) V
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükteki
ünlü düşmesinin sebebi diğerlerinden farklıdır?
A) Yetmez mi çektiğim bu ayrılık, söyle bana!
B) Aralarında bir benzerlik bulmak için uğraşıyordu.
C) Sen yine de gönlünü ferah tut, her şeyin düzeleceğinden
eminim.
D) İlerideki kavşaktan döndüğünüzde belediye binasını
görürsünüz.
E) Köyün çamurlu yollarında ilerlemek dakikalar geçtikçe
zorlaşıyordu.
67
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Ses Bilgisi
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz düşmesine
uğramış bir sözcük kullanılmıştır?
A) Kimse bugüne kadar ufacık bir sorun çıkarmadı.
B) İnsanın kendi dünyasıyla barışık olması işiyle de barışık
olmasını sağlar.
C) Her şeyi bildiğini zannediyorsun, bir bak bakalım çevrene.
D) Onun dizelerinde her sözcüğün, her sesin bir anlamı
vardır.
E) Duygular olmadan yazılan bir eserde hiçbir heyecan
bulamazsın.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz türemesine
örnek bir kullanım yoktur?
A) Bu tür işlerde kuvvetli bir adama ihtiyacımız olabilir.
B) Eğer sorunlarını halledersen bu arkadaşlığı devam ettirebilirsiniz.
C) Başkalarının sırrını söylememen konusunda seni birçok
defa uyarmıştım.
D) Geçen akşam yaptıklarım yüzünden beni asla affetmez.
E) Yiğidi öldür ama hakkını inkâr etme, der atalarımız.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem ünsüz yumuşamasına
hem de ünsüz benzeşmesine uğramış bir sözcük
vardır?
A) Her insanın özel bir hayatı vardır ve buna kimse karışımaz.
B) Yarınlara merhaba demek istiyorsan geçmişinle barışmalısın.
C) İnsan kendi hırslarının mahkûmu olduğu sürece asla
özgürleşemez.
D) Yaptıklarımızla övünmemeli, yapacaklarımızı düşünmeliyiz.
6. Can dostum, ben utanmayayım diye, beni yalnız bırakmamak
için saçlarını kazıtmış, yine şen gülüşüyle beni karşılamıştı.
Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi görülmez?
A) Ünlü düşmesi
B) Ünlü daralması
C) Ünsüz benzeşmesi
D) Ulama
E) Ünsüz yumuşaması
E) Şimdi geri getirebilir misin kaybettiğin zamanı?
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz yumuşamasına
örnek bir sözcük yoktur?
A) Ülkemde rengârenk çiçekler varken yazarlarımız neden
başka diyarlara gidiyor?
B) Edebiyatın uzun süren bu yolculuğuna yazarlardan
bazıları fazla dayanamamıştı.
C) Yazın dünyasında ipi göğüslemesi gereken bazı yazarlar
nedense geri çekildi.
D) Bir yazar olarak toplumdaki değişime öncülük etmem
gerektiğini düşünüyorum.
7. Bir esnaf istiyorum
Bilmeli esnaflığı ve bilmeli ahiliğin kadrini
Ve bilmeli veli nimettir müşteri
Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi görülmez?
A) Ünsüz yumuşaması B) Ünlü düşmesi
C) Ünsüz türemesi D) Ünlü daralması
E) Ünsüz benzeşmesi
E) İnsanlığın ortak hafızasındaki deniz kavramı, bu şiirlerde
öne çıkıyor.
4. Dediler ki vakit kılıçtır keser
Davranıp ortadan biçtim zamanı
Yukarıdaki dizelerde altı çizili sözcükte görülen ses
olayı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz benzeşmesi
C) Ünsüz değişimi D) Ünsüz türemesi
E) Ünlü daralması
8. Sabah yine yorgun uyanmıştım ama bunu umursamadım
çünkü üç ay aradan sonra ilk defa okula gidiyordum.
Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangileri vardır?
A) Ünsüz türemesi - Ünlü daralması
B) Ünsüz benzeşmesi - Ünsüz değişimi
C) Ünlü türemesi - Ünsüz benzeşmesi
D) Ünlü daralması - Ünlü türemesi
E) Ünsüz yumuşaması - Ünlü düşmesi
68
Ses Bilgisi
TEST
3
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Sessiz gelen akşamlarda vurgun yedi kelimeler, söz sustu;
dakikalar yarı açık yarı kapalı yamaçlarda geziyor.
Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi vardır?
A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz benzeşmesi
C) Ünsüz türemesi D) Ünlü değişimi
E) Ünsüz yumuşaması
13. Aşağıdaki cümlelerden hangisindeki altı çizili sözcükte
ünsüz benzeşmesi gerçekleşmemiştir?
A) Attığım her adımda başkalarına zarar vermediğimden
emin olmalıyım.
B) Son yüzyıl içinde sadeliği ve içtenliğiyle en önemli kalemlerden
biri olmuştur.
C) Bu şehirden gittiğin günden beri ne gün ne dost yüzü
gördüm.
D) Ağır ağır yanarken mumlar zaman işçilerinin hızla çalıştığını
fark ettim.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükte
kaynaştırma ünsüzü görülmez?
E) Daha üç gün önce dostça ayrıldık seninle, şimdi bu
düşmanlık niye?
A) İnsanın tek dostu, tek başına kaldığı zamanlarda sarıldığı
kitaplarıdır.
B) Dertler gece gibidir, bir anda insanın üstüne çöker
ama güneş doğunca kaybolur.
C) Onu ne kadar çok sevdiğimi sen de biliyorsun, ne olur
ona söyle.
D) Bazı çocuklara babasının mesleği sorulmaz.
E) Biliyorum ki senin de dertlerin var ve paylaşacak birini
arıyorsun.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükte
diğerlerinden farklı bir ses olayı meydana gelmiştir?
A) İnsan, hayatında bir defa olsun çocukluğunu özlemez mi?
B) Bahçedeki rengârenk çiçeklerin arasında gezinmenin
mutluluğunu hiçbir yerde bulamazsın.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz düşmesine
uğramış bir sözcük kullanılmıştır?
A) Dertlerini paylaşacak birini arıyorsan sana kitaplığına
sarılmanı tavsiye ederim.
B) Çocukların hayal dünyası bizim düşünce dünyamızdan
daha zengindir.
C) Bu dizeler hoşuna giderse bunların devamını getirebilirim.
D) Yalın ayak dolaşacaksın yaratıldığın toprağın üstünde.
E) Birbirinden farklı bitkilerin burada ne işi olduğunu anlayacaksın.
C) İnsan kitaba sarılınca içinde bulunduğu zaman ve
mekândan kopar.
D) İlkokul yıllarımda tanıştığım kitaplarla küçücük hayal
dünyamı zenginleştirdim.
E) İşte bu kapı insanı dertlerinden sıyırıp başka âlemlere
götürür.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz türemesine
örnek bir kullanım vardır?
12. Süreci özetleyen bir yazı okuyorum.
Yukarıdaki cümlede altı çizili sözcükte görülen ses
olayı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz yumuşaması
C) Ünsüz türemesi D) Ünlü türemesi
E) Ünsüz benzeşmesi
A) Bana yaşattığın bu kadar acıya rağmen seni bağışlıyorum.
B) Sıkıntımı atlattıktan sonra dediğin konulara bakabilirim.
C) Toplumun yaşadığı değişimin gerisinde kalmamalıyım.
D) Elli lira için babanın kalbini kırmaya utanmadın mı?
E) O adamın yaptığı işin sırrını öğrenmen lazımdı.
69
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Ses Bilgisi
1. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de al tı çi zi li söz cük te öte ki lerden
fark lı bir ses ola yı ger çek leş miş tir?
A) Kal bi te miz bir ar ka da şı mız dı.
B) Bü tün ka zan cı nı ai le si ne har ca dı.
C) Atı nı koş tur du de ni ze doğ ru.
D) Çi çe ği bur nun da bir ge lin di.
E) Ça lışm ad ı ğım için çok piş ma nım.
5. Aşa ğı da ki cüm le ler in hangisinde ünlü daralması olmamıştır?
A) “Ağaç yaşken eğilir.” diyor atalarımız.
B) Şiirlerimin anlamsız olduğunu sanmıyorum.
C) Romanlarında bu tür konuları çok işliyor.
D) Olaya farklı bir açıdan bakmamız gerekiyor.
E) Olup bitenleri ona neden anlatmıyorsun?
2. Türkçede tamlayan ekinden (-ın, -in, -un, -ün) önce genellikle
“n” kaynaştırma ünsüzü kullanılır.
Aşağıdaki ad tamlamalarının hangisinde bu açıklamaya
aykırı bir uygulama söz konusudur?
A) Suyun içi B) Kalenin surları
C) Arabanın motoru D) Gecenin sessizliği
E) Ayşe’nin derdi
6. Sak lı yor için de yü zen ha ya li
I
II
Di ye mem boy nu na ol sun ve ba li
II I IV
Sev di ğin o gü zel ço ban sa Ay şe
V
Bu di ze ler deki nu ma ra lan mış söz cük le rin han gi sin de
hiçbir ses ola yı yok tur?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
3. Şim di ki za man eki “-yor”, ken din den ön ce ge len ge niş
ün lü le ri (a, e) da ral tıp “ı, i, u, ü”ye dö nüş tü rür. Buna ün lü
da ral ma sı de nir.
Aşa ğı da kilerin han gi sin de bu ku ra lın dı şın da ger çekle
şen bir ün lü da ral ma sı var dır?
A) Na sip ol maz kim se ye böy le bah ti yar lık.
B) Ge zi yor mev si min yor gun rüz gâ rı.
C) Bir ya nar da ğa ben zi yor du söz le rin.
D) Beni aramadı diye çok üzüldüm.
E) Ay na lar söy lü yor ba na kim le rin öl dü ğü nü.
7. Kay det ti ler iş çi li ği za rif ve eğ ri
Vu ku at sız par mak lar la
Bu di ze de ki al tı çi zi li söz cük te ger çek le şen ses olay la rı,
aşa ğı da ki le rin han gi sin de doğ ru ve ril miş tir?
A) Ün lü düş me si - yu mu şa ma - ün süz ben zeş me si
B) Kay naş tır ma - ün lü düş me si - ün lü da ral ma sı
C) Ün lü düş me si - yu mu şa ma - ün süz düşmesi
D) Ün lü düş me si - yu mu şa ma - kaynaştırma harfi
E) Yu mu şa ma - ün süz tü re me si - kaynaştırma harfi
4. Ki mi ya ban cı söz cük le rin so nun da ki ün sü zün, söz cü ğün
ün lüy le baş la yan ek al ma sı ya da “et-, ol-” yar dım cı ey lemle
riy le bir leş me si hâ lin de ikiz leş ti ği gö rü lür.
Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bu açık la ma ya
ör nek oluş tu ra cak bir söz cük kul la nıl ma mış tır?
A) Hak kı nı ala bil mek için yıl lar ca hu kuk mü ca de le si ver di.
B) Tam o sı ra da so kak ta çok şid det li bir pat la ma ol du.
C) Zan ne di yo rum ki o da olup bi ten ler den he nüz ha ber siz.
D) Ben had di mi bi li rim, di ye rek hiç bir iti raz da bu lun ma dı.
E) Tıb bın he nüz ça re si ni bu la ma dı ğı has ta lık lar da var.
8. Türkçede sözcük köklerinde ünlü değişmesi olmaz. Bunun
Türkçede yalnız birkaç istisnası vardır.
Bu açıklamada sözü edilen istisnalardan biri, aşağıdakilerin
hangisinde örneklenmiştir?
A) Senden uzakta olmak beni üzüyor.
B) Aklına geleni söyleme huyundan vazgeç.
C) İnsan, yaşlanınca sağlığını çok önemsiyor.
D) Bana bu yardımı niçin yapıyor acaba?
E) Beni görünce sevinçle kucağıma atıldı.
70
Ses Bilgisi
TEST
4
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Okumaktan sıkıldığım bir zamanda, yazmaya başladım.
Bu cüm le de ki al tı çi zi li söz cük ler de ger çek le şen ses
olay la rı, aşa ğı da ki le rin han gi sin de doğ ru ve ril miş tir?
A) Ün süz yu mu şa ma sı - ün süz tü re me si
B) Kay naş tır ma - ün süz ben zeş me si
C) Ün süz ben zeş me si - ün süz yu mu şa ma sı
D) Ün süz yu mu şa ma sı - ün lü düş me si
E) Ün lü düş me si - ün süz ben zeş me si
13. Uy ku la rın ka çar ge ce le ri, bir tür lü sa bah ol ma yı bil mez.
Di ki lir göz le rin ta van da bir nok ta ya,
De li eden bir uğul tu dur baş lar ku lak la rın da
Ne çar şaf hâl den an lar ne yas tık.
Bu di ze ler de, aşa ğı da ki ler den han gi si nin ör ne ği yoktur?
A) Ula ma
B) Ün süz yu mu şa ma sı
C) Kay naş tır ma ünsüzü
D) Ün süz türemesi
10. Ko nuş ma di lin de, “y” kay naş tır ma ün sü zü de “-yor” eki gi bi
ün lü da ral ma sı na ne den olur. An cak bu tür den ün lü darlaş
ma la rı, “de-” ve “ye-” ey lem le rin de ger çek le şen ler ha riç,
ya zı di lin de gös te ril mez.
Bu açık la ma ya gö re, aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sinde
ya zım yan lı şı ya pıl mış tır?
A) Ondan böyle bir davranış beklemiyordum.
B) Ayşe Hanım aylardır konuşmuyor benimle.
C) Yemeklerin en sevilmiyenidir karnabahar.
D) Dolaptaki yiyeceklerin çoğu bozulmuştu.
E) Açım diyenden korkma, tokum diyenden kork.
E) Ünlü düşmesi
14. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bir sözcükte hem yumu
şa ma hem de ben zeş me var dır?
A) Sı cak gün ler de ka lın el bi se giymek de ney miş?
B) Onu her za man bu ra da mı bek ler sin?
C) Ağaç la rın göl ge sin de bir ka nat tır yal nız lık.
D) Ka na dı kı rık kuş sen den mer ha met di ler.
E) Sa nat çı la rın geç ti ği yer den biz de geç tik.
11. Ün süz le bi ten ey lem le re “-yor” eki ge ti ril di ğin de ey lem le
ekin ara sı na “ı, i, u, ü” dar ün lü le rin den bi ri gi rer.
Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de böyle bir durum söz
konusudur?
A) Kardeşim kanepeye uzanmış uyuyordu.
B) Ondan herkes çok iyi bir başarı bekliyor.
C) Yaşlı adam ayakta güçlükle duruyordu.
D) Belli ki kitap da gazete de okumuyorsunuz.
E) Bazı çocuklar beni dikkatle dinliyor.
15. Göz le rin göz le ri me de ğin ce
Fe la ke tim olur du ağ lar dım
Be ni sev mi yor dun bi lir dim
Bir sev di ğin var dı du yar dım
Çöp gi bi bir oğ lan ipin ce
Ha yır sızın bi riy di fik rim ce
Bu di ze ler de, aşa ğı da ki ler den han gi si nin ör ne ği yoktur?
A) Ünsüz benzeşmesi
B) Ulama
C) Ün lü da ral ma sı
12. Aşa ğı da ki di ze le rin han gi sin de he ce düş me si ör neklenmiştir?
D) Ün lü düş me si
E) Ün süz yu mu şa ma sı
A) Do lan ka ra top ra ğı do lan
Ulaş yer yü zü ne ak to hum
B) Ge niş si yah göl ge si ha ya tı mı kap la yan
Te pem de ka nat ger miş bir kar tal dır yal nız lık
C) İş te kı rık cam lı pen ce re le rin bi rin de
Kim bi lir ka çın cı al da nı şı nı ha tır lı yor
D) Bir çift gü ver cin ha va lan sa
Ya nık ya nık kok sa ka ran fil
E) Uğul tu lu bir sar hoş luk için de yıl lar için
Ba şı mı alıp gi de ce ğim
16. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de ün süz le rin yu mu şama
sı na ör nek ola cak bir söz cük kul la nıl mış tır?
A) Değ di saç la rı ma ba har rüz gâ rı.
B) Suç lu ço cuk, ses siz ce ba şı nı önü ne eğ di.
C) Bü tün bir gün, hiç dur ma dan kar yağ dı.
D) Onu bir den kar şım da gö rün ce so lu ğum ke sil di.
E) Bu ha be ri sa nı rım şim di her kes duy du.
71
TÜRKÇE
BÖLÜM
4
Yazım Kuralları
I. YA ZIM KU RAL LA RI
A. BÜ YÜK HARF LE RİN KUL LA NI LI ŞI
1. Cüm le bü yük harf le baş lar:
• Bi zim için, yurt top ra ğı kut sal dır.
• 1938 son ba ha rın da, Ha tay ba ğım sız bir il ol du. (“son bahar”,
cüm le ba şı ol ma dı ğı için kü çük harf le baş la tıl mış tır.)
2. Di ze le rin ilk harf le ri bü yük olur:
• Per de ler, hep per de ler...
Her yer de, her yer de ler.
Pen ce re de, ka pı da,
Ge çit te ke mer de ler...
Per de ler, hep per de ler...
(Gü nü müz şa ir le rin den ba zı la rı, di ze baş la rın da büyük harf
kul lan mamaktadır, bu durum kişisel bir tercih olarak değerlendirilmelidir.)
5. Ga ze te, der gi, ki tap ad la rı, ya zı baş lık la rı; tab lo, yon tu
(hey kel), anıt ad la rın da her söz cük bü yük harf le baş lar:
• Sa bah, Hürriyet, Milliyet (ga ze te adla rı), Türk Di li (der gi
adı), An ka ra Ni çin Baş kent Ol du? (ya zı baş lı ğı), Dağ lar da
Şar kı Söy le (şi ir baş lı ğı), Kap lum ba ğa Ter bi ye ci si (tab lo
adı), Dü şü nen Adam (hey kel adı), Za fer Anı tı (anıt adı),
Sa fa hat (ki tap adı)...
6. Der gi ve ga ze te ad la rın dan söz edi lir ken asıl özel adın
ya nın da kul la nı lan “der gi si”, “ga ze te si” gi bi söz cük ler kü çük
harf le ya zı lır:
• Mes le ğe, 1957’de Son Ha va dis ga ze te sin de baş la mış tı.
• O yıl lar da Ak ba ba der gi sin de mi zah öy kü le ri ya zı yor du.
• Ben her gün Milliyet gazetesi okurum.
• Milliyet Gazetesi dün yeni başyazarını seçti. (kurum adı)
• Bu kanun Resmî Gazete’de yayımlandı. (gazetenin adı)
YALNIZLIK ŞİİRİ
karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
bu gece dağ başları kadar yalnızım
çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
dudaklarımda eski bir mektep türküsü
karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
gözlerim gözlerini arıyor durmadan
nerdesin
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin han gi sin de bir ya zım yan lı şı ya pılmış
tır?
A) An ka ra Ka le si, ge ce kon du lar ta ra fın dan ku şa tıl mış.
B) 19 May ıs Türk hal kı için önem li dir.
C) Er ci yes Da ğı, ya kın za man da yep ye ni bir çeh re ye ka vu şacak.
D) Pe ya mi Sa fa’nın Yal nı zız Ro ma nı okun ma ya değer.
E) Haç lı lar, Do ğu’nun zen gin lik le ri ne sal dır mış tı.
Attila İlhan
\ Şiirin özgün yazımı değiştirilmemiştir.
3. Mektupların, di lek çe le rin, konuşma metinlerinin hi tap la rında
her sözcüğün baş har fi bü yük olur:
• Ta lim ve Ter bi ye Ku ru lu Baş kan lı ğı na
AN KA RA
• Sa yın Ba kan,
• Sa yın Pro fe sör,
• Sev gi li Kar de şim,
• De ğer li Dos tum Ah met,
4. Tır nak için de ve ri len ve cüm le du ru mun da olan ak tar malar
bü yük harf le baş lar:
Çözüm
D seçeneğindeki “roma nı” söz cü ğü kü çük harf le baş la ma lıy dı.
Doğru Seçenek D
Bilgi Notu
Kitap ve şiir adlar›nda geçen “ile, ve, ki, mi” gibi sözcükler büyük harfle
başlat›lmaz:
• Leyla ile Mecnun, Turfanda m› Turfa m›? (Kitap)
Suç ve Ceza (Kitap)...
• Yaz› başl›klar›nda, kitap ve şiir adlar›nda tamamen büyük harfler
de kullan›labilir:
• TÜRK D‹L‹, DAĞLARDA ŞARKI SÖYLE, SAFAHAT, LEYLA ‹LE
MECNUN...
• Ata türk “İlim ter cü me ile ol maz, tet kik le olur.” demiştir.
72
Yazım Kuralları
7. Ay ve gün ad la rı, tek baş la rı na kul la nıl dık la rın da kü çük
harf le; ta rih bil dir mek üze re her han gi bir sayının ya nın da
kul la nıl dıklarında bü yük harf le baş la tı lır:
• Ki tap la rın da ğı tımı şu bat so nun da bit me li.
• 25 Ara lık ta rih li di lek çe niz iş le me kon muş.
• 19 Ma yıs 2019 Pa zar gü nü ol muş tu o ka za.
• Yi ne böy le ılık bir ni san gü nüy dü ve sa nı yo rum cu ma idi.
• Biz önümüzdeki eylüle erteledik toplantıyı.
Bilgi Notu
Mevsim adlar› küçük harfle yaz›l›r.
• 2004 sonbahar›nda oğlumu askere göndermiştim.
• Düş gördüm ilkbahar, uyand›m ki k›ş.
8. Mil lî ve di nî bay ram la rın ad la rın da ki her söz cük bü yük
harf le baş la tı lır:
• Kur ban Bay ra m›, Ra ma zan Bay ra m›, Nev ruz Bay ra m›, 19
Ma y›s Ata türk’ü An ma Genç lik ve Spor Bay ra m›, Cum huri
yet Bay ra m›...
9. Din ve mi to lo ji kav ram la rı nı kar şı la yan özel ad lar bü yük
harf le baş lar:
• Al lah, Tan rı, Az ra il; Ze us, Apol lon, Osi ris, Ki be le...
“Tan rı” söz cü ğü özel ad ola rak kul la nıl ma dı ğın da kü çük
harf le baş lar.
Av ru pa lı top lum la rın Hris ti yan lık ön ce si inanç la rı, tan rı lar
ve tan rı ça lar la il gili ef sa ne le re da ya nır.
10. Bay ram ni te li ği ka zan mış özel gün le rin ad la rı bü yük harf le
baş lar: 27 Mart Ti yat ro lar Gü nü, Hı dı rel lez, Anneler Günü,
Tıp Bayramı...
• Önem li ba zı di nî gün ler de şöy le dir:
Mi raç Kan di li, Ka dir Ge ce si, Re ga ip Kan di li...
11. Bel li za man lar da dü zen le nen fes ti val le rin, ya rış ma la rın,
ve ri len ödül le rin ad la rı özel ad sa yı lır:
• Al tın Por ta kal Film Fes ti va li, No bel Ede bi yat Ödü lü, Ömer
Sey fet tin Öy kü Ya rış ma sı, Yu nus Na di Ar ma ğa nı...
12. Mil let, boy, oy mak, ai le ve leh çe ad la rı bü yük harf le başlar:
• Türk, Arap, Ta tar, Kı nık, Köp rü lü ler...
• Türk çe, Ta tar ca, Uy gur ca, Arap ça, Al man ca...
13. Din, mez hep, ta ri kat ve ben ze ri di nî top lu luk la rın ad la rı
bü yük harf le baş lar:
• İs la mi yet, Müs lü man lık, Müs lü man, Ha ne fi, Ale vi; H ris tiyan
lık, Or to doks, Bu dizm...
Bilgi Notu
Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen
diğer ekler kesme işaretiyle ayrılmaz:
• Türklük, Avrupalı, Hristiyanlık, Türkçenin, Ahmetlerden...
Örnek YGS / 2012
Mudurnu, Abant’ın merkezine 18 km mesafede ve Arnavut
I II III
kaldırımlı sokakları, eski evleri, köprüleriyle çok çekici.
Çarşısında Ahilik geleneği yaşatılıyor ve her Cuma tören
IV
yapılıyor. Ayrıca buradaki tarihî yapıları da seyretmeye doyum
V
olmuyor.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı
yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
Parçanın I, II, III ve V numaralı yerlerinde herhangi bir yazım
yanlışı yoktur. IV numaralı “cuma” sözcüğü belirli bir tarihle
kullanılmadığı için küçük yazılmalıdır.
Doğru Seçenek D
14. Ba zı di nî kav ram la rın ad la rı nın kü çük harf le baş la ma sı
ge le nek sel leş miş tir:
• cen net, ce hen nem, sı rat köp rü sü...
15. Özel ad lar dan tü re miş ve o özel adı çağ rış tı ran ad lar da
özel ad dır, bü yük harf le baş lar:
• Trab zon lu, Van lı, Er zu rum lu, İran lı lar; Türk çü lük, İs lam cılık,
Ba tı lı laş ma, Dar vi nizm...
16. Yer, mil let ve ki şi ad la rıy la öbek le şe rek bir le şik ad ni te li ği
ka za nan söz cük ler de asıl özel ad bü yük harf le baş la tı lır:
• Beh çet has ta lı ğı, An ka ra ke çi si, Amas ya el ma sı, Van
kedisi...
17. Ki şi ad la r› ve so yad la r›, un van lar, say g› söz le ri, tak ma
ad lar (la kap lar) bü yük harf le baş la t› l›r:
• Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, Kâzım Karabekir
Paşa, ‹l Millî E€i tim Mü dü rü Mu am mer Gür büz, Ata türk
‹l kö€ re tim Oku lu Mü dür Yar d›m c› s› Sa t›l m›ş Gö ko€ lu; Sa y›n
Se çil Ko çak, Ko ca Yu suf, Bi ti rim Hur şit, To pal Ah met...
• Bizim komşunun oğlu Ahmet, öğretmen oldu.
Dün Ahmet Öğretmen’le görüştük.
Unvan
Meslek adı
73
Yazım Kuralları
Bilgi Notu
Akrabalık bildiren sözcükler büyük harfle başlamaz: Nazım amcam,
Coşkun ağabeyim, Nezaket teyzem.. Akrabalık bildiren sözcükler başa
geldiğinde lakap yerine kullanıldığı için büyük harfle başlar: Nene
Hatun, Baba Kemal, Dayı Ömer...
18. Hay van la ra özel ola rak ve ri len ad lar bü yük harf le baş la tılır:
• Fın dık, Pa muk, Ka ra baş, Fır tı na...
• Sobanın yanında uyuklayan Pamuk’a dokunmayın.
19. Ana ka ra (kı ta), böl ge, ül ke, dev let, il, il çe, kent, ka sa ba,
köy ad la rı bü yük harf le baş la tı lır:
• As ya, Or ta Do ğu, Yu ka rı Me zo po tam ya, Do ğu Ana do lu Bölge
si, Or ta Ka ra de niz Bö lü mü, Sam sun ili Lâ dik ilçesi, Yu ka rı
Bal cı lar kö yü...
24. Ku rum, kurul, ku ru luş, iş yeri ad la r› bü yük harf le baş la t› l›r:
• Hâ kim ler ve Sav c› lar Yük sek Ku ru lu, Türk Dil Ku ru mu,
Süt çü ‹mam Üni ver si te si, An ka ra Sınav Koleji, El ma da€
Çi men to Fab ri ka s›, Ta r›m Kre di Ko ope ra tif le ri Bir li €i,
Tür ki ye Av c› lar ve At› c› lar Fe de ras yo nu... (Kurum, kurul,
kuruluş ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz.)
25. Dağ, de niz, göl, akar su, va di, bo ğaz gi bi coğ ra fi yerlerin özel
ad la rı ve yan la r›n da yer alan te rim ni te li €in de ki söz ler bü yük
harf le baş la t› l›r:
• Er ci yes Da €›, Mar ma ra De ni zi, Tuz Gö lü, Aras Neh ri, Ih lara
Va di si, Ça nak ka le Bo €a z›...
26. Ge ze gen ler, burç lar ve gök ci sim le ri nin ad la r› özel ad d›r:
• Uta rit, Züh re, Me rih, Bü yü ka y›, Kü çü ka y›, Ül ker, Sa manyo
lu, Yen geç dönencesi...
27. Tarihî olay, çağ, dönem adları büyük harfle başlar:
• Kurtuluş Savaşı, Cilalı Taş Devri, Millî Edebiyat Dönemi,
İlk Çağ’ın...
28. Kanun, tüzük, genelge, yönetmelik adlarının baş harfleri
büyük yazılır:
• Medeni Kanun, Amasya Genelgesi…
Bilgi Notu
“ili”, “ilçesi”, “köyü”, “kasabas›” gibi sözcükler as›l özel adla birlikte
olsalar bile, cümlede küçük harfle; adreslerde, zarf üstlerinde,
tabelalarda vb. yerlerde büyük harfle yaz›l›r.
• Balc›lar köyü, eski ‹stanbul asfalt›na 13 kilometre mesafededir.
• Balc›lar Köyü Muhtarl›ğ› (Tabela yaz›s›)
• Kızılcahamam ilçesinde üç yıl yaşadım.
Bilgi Notu
“Dünya, güneş, ay” sözcükleri bilimsel anlamda birer gök cismi
olarak bu varl›klar› anlatt›ğ›nda özel add›r. Diğer kullan›mlarda
cins ad› say›l›r, küçük harfle başlat›l›r.
• Sistemimizin merkezi Güneş’tir; Dünya bir gezegen, Ay ise Dünya’n›n
uydusudur.
• Bu dünya böyledir; kimini ağlat›r, kimini güldürür.
• Meşelerin üstünden tepsi gibi bir ay doğdu.
• Bulutlar araland›, güneş yüzünü gösterdi.
20. Yön ad la rı bir özel ad la bir bütün olduğunda bü yük harf le,
özel addan sonra gelip sadece yön bildirdiğinde küçük
harfle baş lar:
• Do ğu Ana do lu Böl ge si, Ku zey Ame ri ka, Gü ney ba tı As ya...
• Ka na da’nın gü ney böl ge le ri ku ze ye gö re ılı man dır.
21. Yer bil di ren özel isim ler de de kı salt ma lı söy le yiş söz ko nu su
ol du ğu za man, bu söz cük bü yük harf le baş lar: Bo ğaz’dan,
Hi sar’da, Bul var’a...
22. Ma hal le, alan, bul var, cad de, so kak ad la rı bü yük harf le başla
tı lır:
• Bah çe li ev ler Ma hal le si, Cum hu ri yet Cad de si, Ka ran fil So kağı,
Ulus Mey da nı, Atatürk Bulvarı’nda…
23. An›t la r›n, an›t sal ya p› la r›n, tören yer le ri nin ad la r› bü yük
harf le baş la t› l›r:
• An ka ra Ka le si, Gor di on Ha ra be le ri, ‹n ce Mi na re...
Örnek
Türk çe de özel ada bağlı say gı ke li me le ri, san lar ve tak ma
ad lar bü yük harf le baş lar.
Bu ku ra la gö re, aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bir
ya zım yan lı şı var dır?
A) Yola çıkarken arabayı Rıfat Usta’ya gösterseniz iyi olur.
B) İkinci Dünya Savaşı’nda cephede gönülsüz bir subaydı
Gaetano Landini.
C) S› n› f› m›z da ki iki Ali’den bü yük ola n› iyi bir spor cu dur.
D) Selim, doktor arkadaşlarıyla dükkânın önünde laflıyordu.
E) Büyük bir ordu hazırlayan Bizans imparatoru Kayzer,
Malatya’ya doğru yola çıkar.
74
Yazım Kuralları
Çözüm
A seçeneğindeki “usta” sözcüğü özel isimle birlikte kullanılarak
unvan olmuş ve büyük harfle yazılmıştır. B’de “subay”, C’de
“sporcu”, D’de “doktor” sözcükleri unvan değildir, küçük harfle
başlamaları doğrudur. E’de “Bizans İmparatoru” sözü “Kayzer”in
unvanı olduğu için “imparator” sözcüğü de büyük harfle başlatılmalıdır.
Doğru Seçenek E
Örnek TYT / 2020
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin yazımı
ile ilgili yanlışlık yapılmıştır?
A) Bu konuyla ilgili kanun, Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girdi.
B) Leyla İle Mecnun, Türk edebiyatında en çok işlenen anlatılardandır.
C) Bahar mevsiminde bu tepeden Çanakkale Boğazı’nın seyrine
doyum olmaz.
D) Kültigin Anıtı, uçsuz bucaksız Orhun Vadisi’nin orta yerinde
ziyaretçilerini bekler.
E) XII. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu bu yıl
Ankara’da yapılacak.
Özel ad ol ma yan tek söz cük k› salt ma la r›n da söz cü €ün ilk
har fi ya da bir kaç har fi al› n›r, ge nel lik le k› salt ma n›n so nuna
nok ta (.) ko nur:
• a. (ad), s. (say fa), sf. (s› fat), tlf. (te le fon)…
Yön ad la r› n›n k› salt ma la r›n da bü yük harf ler kul la n› l›r ve
nok ta (.) kon maz.
• D (do €u), B (ba t›), GB (gü ney ba t›)
Öl çü bi rim le ri kü çük harf le k› sal t› l›r.
• g (gram), l (lit re), kg (ki log ram), km (ki lo met re)...
Bilgi Notu
Tek sözcükten oluşan bazı özel adlar kısaltılırken ilk harf büyük,
diğerleri küçük yazılır: İng., Fr., Ank., İst.
Bu kısaltmalara getirilen ekler, sözcüğün tamamı düşünülerek
kullanılır:
İst.dan, İng.den, Fr.yı, Onuncu km’den sonra…
Bilgi Notu
Kurum, kuruluş adlarının kısaltımında sondaki “k” harfi “ka”
şeklinde değil “ke” şeklinde okunur.
SSK’ya (yanlış)
SSK’ye (doğru)
Çözüm
TDK’ya (yanlış)
TDK’ye (doğru)
B seçeneğinde “İle” bağlacının yazımı yanlıştır. Doğru yazılış
“Leyla ile Mecnun” biçimindedir.
Doğru Seçenek B
Bilgi Notu
K› salt ma la ra ge ti ri len ek ler k› salt ma n›n harf harf oku nu şu na; sözcük
gi bi oku nan lar da ise son he ce nin harf le ri ne uyar.
B. KI SALT MA LA RIN YA ZI LI ŞI
Ku rum ve ku ru luş ad la rı, her söz cü ğün ilk har fi alı na rak kı saltı
lır ve bu harf ler bü yük ya zı lır. Bu tür kı salt ma lar da nok ta
kul la nıl ma z. [T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T. (Türkçe) hariç.]
• TÜ B‹ TAK’›n büt çe si tak vi ye edil me li dir.
• Onun TÜ TAV’da ki ça l›ş ma la r› dik kat çek miş ti.
• TCDD’nin h›z l› tren pro je le ri ni des tek li yo ruz.
“... TCDD’nın”, “TÜ TAV’nda ki” bi çi min de ki kullanım yan l›ş t›r.
• AA (Ana do lu Ajan s›), AOÇ (Ata türk Or man Çift li €i)
OD TÜ (Orta Doğu Tek nik Üni ver si te si), AB (Av ru pa Bir li €i)
Ba z› ku rum ad la r› n›n k› salt ma la r›n da, söz cük gi bi ko lay
oku na bil me le ri için, ba z› söz cük ler den bir den faz la harf
al› na bi lir:
• TÜ B‹ TAK (Tür ki ye Bi lim sel ve Tek nik Araş t›r ma la r› Ku rumu),
TÜ TAV (Türk Ta n› t›m Vak f›)
C. “-DE” EKİ VE “DE” BAĞLACI
“-de” du rum eki, ad soy lu söz cük le re ek le nir; ün lü uyu mu ve
ün süz ben zeş me sin den et ki le ne rek “-da, -de, -ta, -te” bi çi mi ne
ge ti ri le bi lir. Cüm le den çı ka rıl dı ğın da an lam ve cüm le ku rulu
şu bo zu lur. Ek len di ği söz cü ğü ve ya söz öbe ği ni, yük le me
so ru lan “ne de, kim de, ne re de, han gi za man da, kaç ta” so ru la rına
cevap verecek biçime getirir.
Bu özel lik le ri ta şı yan “-de” bi ti şik ya zı lır. Özel ad lar dan kesme
işa re ti ile ay rı lır.
• Bu ki tap tan Ah met’te var. (Kim de var? Ahmet’te)
• Can kor ku su gez mez ova mız da da ğı mız da. (Ne re de gezmez?
Ovamızda, dağımızda)
• Sa at 18.30’da yo la çık tı lar. (Sa at kaç ta? On sekiz otuzda)
• Ser ma ye nin üç te bi ri onun du. (Kaç ta ka çı? Üçte biri)
75
Yazım Kuralları
“de” bağ la cı, ay rı bir söz cük tür, bi tiş mez. Ad soy lu bü tün
söz cük ler le ol du ğu gi bi fi il ler le de kul la nı lır. Bü yük ün lü uyumun
dan et ki le ne rek “da” bi çi mi ne gi rer, ün süz ben zeş me sin den
et ki len mez. Ya ni “te, ta” bi çi mi yok tur.
Cüm le den atıl dı ğın da cümlenin an lam ında ek sil me ol sa
da cüm lede anlam bo zul maz.
Cüm le ye “da hi, bi le, fa kat, üs te lik” gi bi söz cük le rin an la mı nı
ka tar.
• Bu ki ta bı Ah met de oku du.
• Ova mız da da da ğı mız da da can kor ku su gez mez.
• Sa at 18.30’da da yo la çı ka bi lir ler.
• Ser ma ye nin de üç te bi ri onun.
• Gel miş de bi ze uğ ra ma mış.
• Ya çan ta yı sırt la ya da su kap la rı nı.
• Ne pi şi rir ne de sof ra yı ku rar.
• Hem ça lış kan dır hem de be ce rik li.
Örnek TYT / 2018
(I) Kişiye odaklı söyleşilerde amaç; soru sorulan kişinin yaşamını,
yaptıklarını veya fikirlerini gündeme getirmektir. (II) Bu
tür söyleşilerin öznesi, toplumda merak uyandıran ünlü şahsiyetler
olabilir. (III) Örneğin sporcular, sanatçılar ve politikacılar
bu söyleşilerde sıklıkla yer alır. (IV) Kimi zamanda tanınmamış
ancak yaşamı ve yaptıklarıyla dikkatleri çekmiş kişiler seçilir.
(V) Sorular aracılığıyla onların iç dünyalarında neler yaşadıkları
okura aktarılmak istenir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde “de”
bağlacının yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
Çözüm
I, II, III ve V numaralı cümlelerde “de” bağlacının yazımıyla
ilgili bir yanlışlık yoktur. IV. cümlede “kimi zamanda” ifadesindeki
da (de) bağlaçtır, ayrı yazılmalıdır: kimi zaman da.
Doğru Seçenek D
Bilgi Notu
Bir sözcük birden fazla “de” (da) ald›ysa birincisi bitişik yaz›l›r,
durum ekidir; ikincisi bağlaçt›r, ayr› yaz›l›r.
• Arad›klar›m› okul kitapl›ğ›nda da bulamad›m. (Ayr› yaz›lan “de”,
“bile” sözcüğünün yerini tutar, at›ld›ğ›nda anlam biraz etkilense
de cümlede anlam bozulmaz.)
Bitişik yaz›lan “-de”yi att›ğ›m›zda cümle kuruluşu ve anlam bozulur.
• Arad›klar›m› okul kitapl›ğ› bulamad›m. (Cümle bozuldu.)
Arad›klar›m› okul kitapl›ğ›nda bulamad›m. (Cümle bozulmadı,
anlamda eksilme oldu.)
D. “-Kİ” EKİ ve “Kİ” BAĞLACI
Bi ti şik ya zı lan “-ki”, ad soy lu söz cük le re ek le ne rek on la rı sı fat
ya par ya da ken di si za mir gö re vi üst le nir. Ün lü uyum la rın dan
et ki len mez.
• Kü mes te ki ta vuk, dağ da ki tav şan dan iyi dir.
(Sı fat tü re ten “-ki” eki, “-de” du rum eki nin yar dı mıy la “kümes”
ve “dağ” ad la rı na ek len di, on la rı “ta vuk” ve “tav şan”
ad la rı nın sı fa tı yap tı.
• aklımdaki mesele, yüzündeki tebessüm, sözlerindeki ima,
raftaki kitaplar... (Sıfat yapan -ki)
• Bi zim ki si zin ev den ge niş tir.
“Bi zim ev” tam la ma sın dan düş müş olan “ev” söz cü ğü nün
ye ri ni tut muş tur, za mir dir.
• Masadakilerin hepsini kendim hazırladım. (Bir ismin yerinde
kullanılmıştır.)
• Ben size evdekilerden getiririm, bunları bırakın. (Bir ismin
yerinde kullanılmıştır.
Bilgi Notu
“de” bağlacı, kullanıldığı cümleye yukarıdaki anlamların dışında “eşitlik,
benzerlik, katılma, yakınma, neden, beğenme, küçümseme…”
anlamları da katabilir.
• Kar yağdı da köy yolları kapandı. (Neden)
• Şiir de şiir olmuş, bunu hemen yayımlayalım. (Beğenme)
• Bu yıl sınavı kazanayım da… (İstek)
• Kocaman adam elbise de elbise diye tutturdu. (Pekiştirme)
Bilgi Notu
“de, da” bağlacı ikilemeli bağlaçlarla öbekleştiğinde de ayrı yazılır:
• ne ... ne de ...
• hem ... hem de ...
• ya ... ya da ...
Bağ laç olan “ki”; cüm le le ri bir bi ri ne bağ lar, açık la ma amaç lı dır,
ge nel lik le yük lem ler den son ra kul la nı lır. Cüm le den çı ka rıl dı ğın da
an lam ve cüm le ku ru lu şu et ki len mez.
Bağ laç olan “ki”nin de ün lü uyum la rıy la il gi si yok tur.
• Bir de bak tım ki ağa be yim kar şım da du ru yor.
Bir de bak tım, ağa be yim kar şım da du ru yor. (Bağlaç olan
“ki” cümleden çıkarıldığında cümle bozulmadı.)
• An la dık ki bu ço cuk bu işi be ce re cek.
• Or han, ki beş al tı yıl dır oy nu yor, ar tık iyi ce us ta laş tı.
(Ara cümlenin başında kullanılarak açıklama yapıldı.)
• Ben onun şi i ri hak kın da ko nuş ma dım ki...
(İkin ci cüm le söy len me miş tir.)
76
Yazım Kuralları
Bilgi Notu
“ki” bağlacı özellikle özneyi vurgulamak için kullanılabilir:
* Sen ki dünyalara bedelsin, senin için her şeyi yaparım. (Özne
vurgulandı.)
Örnek YGS / 2013
Diller yeşerdikleri kültürle büyüyor, onunla zenginleşiyor. Öyleki
I
dillerin ölümüyle kültürler de yitip gidiyor ve bu yok oluş yalnızca
II
III
Bilgi Notu
“ki” bağlac› ile kurulmuş kal›plaşm›ş sözcükler bitişik yaz›l›r.
• çünkü, hâlbuki, mademki, oysaki, meğerki, belki, illaki.
Ayr› yaz›lan “ki”li öbekleşmiş bağlaçlar da vard›r:
• yeter ki, ne var ki, kald› ki, öyle ki...
“ki” bağlacı da, “de” bağlacı gibi kullanıldığı cümleye değişik anlam
ilgileri katabilir:
• O, bize hiç güvenmez ki… (yakınma)
• Sesini yükseltmişsin ki sana kırılmış. (Neden)
• Yola erken çıkalım ki akşam olmadan köye varalım. (Şart)
• İhtiyar kadın, buzdolabının kapısını açmış ki bir de ne görsün?
(Şaşırma)
o dili konuşan insanları değil, dünyayı da etkiliyor. Her on dört
IV
günde bir içlerinden biri daha sessizliğe doğru uğurlanan diller,
dünya mozaiğinin bir parçasını da beraberinde götürüyor.
V
Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
I numaralı “öyleki” sözcüğündeki “ki” bağlaç olduğu için ayrı
yazılmalıdır. (öyle ki)
Doğru Seçenek A
Örnek
Örnek YGS / 2011
Top pe şin de ko şan ço cuk la rı, pen ce re den sar kıp ça ma şır
asan genç kız la rı çe kin me den fo toğ raf la mak mı is ti yor su nuz?
I
O za man Ba lat vaz ge çil mez me kâ nı nız dır. Hele ak şa müs tü
II
es ki sem tin dar so kak la rı na öy le bir ışık dü şer ki hay ran ka lır sı nız.
Son yıl lar da ya pı lan res to ras yon ça lış ma la rıy la gü zel le şen
IV
Ba lat Kül tür Evi ni de gör me den ede mez si niz.
V
Bu par ça da ki nu ma ra lan mış söz le rin han gi sin de bir ya zım
yan lı şı var dır?
A) I. B) II. C) II I. D) IV. E) V.
III
Baharın damarlarımızdaki onsekiz yaş kanını alevlendirdiği
I
günlerden birin de, hızlı ve iddaalı bir maçın ortasında zilin
II
III
çaldığını duydum. Öğleden sonra ki ilk saat Salih Hoca’nın
dersiydi.
IV
Yukarıdaki altı çi zi li söz cük le rin han gi sin de bir ya zım
yan lı şı ya pıl ma mış tır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
“Onsekiz” sözcüğü ayrı yazıl ma lıdır. Æ on se kiz
“Bi rin de” söz cü ğün de ki “-de” ek tir, bi ti şik ya zıl ma lıdır. Æ
bi rin de
V
III. söz cü ğün doğru yazımı, “id dia lı” şek lin dedir.
Çözüm
“ki” bağ laç ola rak kul la nıl dı ğın da ay rı ya zı lır. II I. söz cük te “ki”
bağ laçtır ve “düşer ki” şeklinde ay rı ya zıl ma sı ge re kir.
Doğru Seçenek C
“Son ra ki” söz cü ğün de ki “-ki” ek tir, biti şik ya zıl ma lıdır. Æ
son ra ki
V. bölümde ya zım yanlışı yoktur, unvan sıfatları büyük harfle
başlar.
Doğru Seçenek E
77
Yazım Kuralları
E. “Mİ” NİN YAZILIŞI
So ru eki “mi” dai ma (so ru an la mı nı yi tir se bi le) ay rı ya zı lır.
“mi”den son ra ki ek ler ona bi ti şir.
Ay rı ya zıl sa da ün lü uyum la rın dan et ki le nir.
• Bi raz da ha yaklaşır mısınız?
• Şu yazıyı bitirdim mi gidebiliriz. (Zaman anlamı kattı.)
• Kar şı mız da şi rin mi şi rin bir çocuk duruyordu. (Pekiştirme
göreviyle kullanıldı.)
• Siz bu ra la rı da ha ön ce gör dü nüz mü?
• O da bi zim le gel mi yor mu?
Olum suz luk eki “-me, -ma”, “-yor” eki nin et ki siy le dar laş tı ğın da
“-mi, -mı, -mü, -mu” bi çi mi ne gi rer ve “mi” so ru ekiyle ka rış tı rıla
bi lir. Kök ve ek le rin sı ra sı na dik kat edil me li dir:
• Bek le - mi - yor mu - y - du - nuz?
1 2 3 4 5 6 7
3. Ek ey le min ay rı ya zıl ma sı da doğ ru dur. Bu kul la nım da
ün lü düş mez; ün lü uyum la rın dan, ben zeş me den et ki lenmez.
• Ço cuk lar ger çek ten çok be ce rik li imiş ler.
• O sı ra da Kül tür Sa ra yı’na gir mek te idi.
• Bi zi du yu yor ise niz bize kar şı lık ve rin.
Ek ey le min ula c› “iken” de ben zer bi çim de kul la n› l›r.
• Ben o yol lar dan dö ner ken siz ye ni gi di yor du nuz.
• Tam ateş sö ne cek iken han cı bir ku cak odun la ye tiş ti.
“ile” sözcüğü, ya zım yö nün den ek ey le me ben zer. Ay rı da
ya zı la bi lir, bi ti şik de.
• Ah met’le git ti. (“i” ün lü sü düş tü.)
• Ay şe’yle ça lı şa ca ğız. (“i” ünlüsü düştü, “y” ünsüzü geldi.)
1. Ey lem ta ba nı
2. Olum suz luk eki
3. Za man eki (şimdiki zaman)
4. So ru eki
5. Kaynaştırma sesi
6. Za man eki (ek eylemin geçmiş zamanı)
7. Kişi eki
F. EK EY LE MİN YA ZI LI ŞI (İDİ, İMİŞ, İSE)
1. As lın da ay rı bir söz cük olan ek ey lem, ün süz le bi ten bir
söz cü ğe ge ti ril di ğin de baş ta ki “i” ün lü sü dü şer ve söz cük,
ek gi bi bi ti şik ya zı lır; ün lü uyum la rı na ve ün süz ben zeşme
si ne uya cak bi çim de de ği şir:
• çalışacak idi > çalışacaktı
• uyukluyor imiş > uyukluyormuş
• geçmiş idi > geçmişti
2. Ün lüy le bi ten bir söz cük le kul la nıl dık la rın da ara ya “y”
ün sü zü gi rer, baş ta ki “i” ün lü sü dü şer; olu şan ek, ün lü
uyum la rı na uya cak bi çim de kul la nı lır.
• İyi oyun cu idi. >... oyun cuy du.
• Pen ce re ler ka pa lı imiş. > ... ka pa lıy mış.
• Ha ber al dı ise... > ... al dıy sa...
G. Bİ RLE ŞİK SÖZ CÜK LE RİN YA ZI LI ŞI
1. Ses düşmesi görülen birleşik adlar bitişik yazılır.
kayın ana > kaynana, pazar ertesi > pazartesi, biri biri >
birbiri, ne asıl > nasıl...
Ses düşmesi olmadığı hâlde, kaynaşıp kalıplaşan adlar
bitişik yazılır:
kayın birader > kayınbirader, anne anne > anneanne
baba anne > babaanne, büyük baba > büyükbaba
süt nine > sütnine, süt an ne > sü tan ne...
2. An lam kay ma sı gö rü len bir le şik ad lar, bi ti şik
ya zı lır:
yer kü re > yer kü re, ka ra ta vuk > ka ra ta vuk (bir kuş tü rü)
rüz gâr gül > rüz gâr gü lü (araç), adam ot > ada mo tu (bitki)
yalı çapkın > yalıçapkını (kuş), dana burun > danaburnu
(böcek)
keçi boynuz > keçiboynuzu (bitki), gelin parmak > gelinparmağı
(üzüm)
as lan pen çe > as lan pen çe si (bit ki), kaz ayak > ka za ya ğı
(bit ki)...
78
Yazım Kuralları
3. “et mek, ol mak, ey le mek” yar dım cı ey lem le ri nin
kul la nıl dı ğı bir le şik ey lem ler de ses düş me si ya
da ses art ma sı (tü re me) gö rü lü yor sa bu sözcükler
bi ti şik ya zı lır. Ses ola yı gö rül mü yor sa ay rı
ya zı lır.
emir et mek > emret mek
zan et mek > zan net mek
ka hır ol mak > kah rol mak
na kil et mek > nak let mek
ka yıp ol mak > kay bol mak
his etmek > hissetmek
Bilgi Notu
• Bitişik yazılan yardımcı eylemler ayrı yazılırsa yazım yanlışı olur:
Bilgi Notu
“birebir, birtakım, şıpşıp, fırfır…” gibi sözcükler taşıdıkları anlama
göre bitişik de yazılabilir ayrı da:
• Bu ilaç baş ağrısına birebir diyordu. (“Etkili” anlamında bir sözcüktür,
bitişik yazılır.)
Seninle bu konuyu bire bir konuşmak istiyor. (İkileme olduğu için ayrı
yazılır.)
• İki çift şıpşıpa on lira vermiş. (Bir terlik çeşidi olarak kullanılmıştır.)
Musluk, şıp şıp damlıyordu. (ikileme)
• Rüzgârgülü fır fır dönüyor. (ikileme)
Etekteki fırfır güzel olmuş. (“Büzgülü süs” anlamında bir sözcüktür.)
• Okulumuzda öyle bir takım kurduk ki… (“Ekip” anlamında bir
sözcüktür.)
Kendime bir takım almak istiyorum. (“Elbise” anlamındadır.)
Birtakım sorunları hiç dert etmiyorum. (“Bazı” sözcüğünün görevini
üstlenip sıfat olarak kullanılmıştır.)
Kayıp ettik her şeyimizi. (yazım yanlış)
Kaybettik her şeyimizi. (yazım doğru)
Her sabah şükür ediyorum Allah’a. (yazım yanlış)
Her sabah şükrediyorum Allah’a. (yazım doğru)
• Ses artması, düşmesi görülmeyen birleşik eylemler ayrı yazılır:
İyi ile kötüyü ayırdedemiyordu artık. (yazım yanlış)
İyi ile kötüyü ayırt edemiyordu artık. (yazım doğru)
Herkesi sözleriyle altedeceğini sanıyor. (yazım yanlış)
Herkesi sözleriyle alt edeceğini sanıyor. (yazım doğru)
Örnek YGS / 2017
Yazma sadece Orta Doğu’nun Mısır ve Mezopotamya gibi
I
oldukça büyük uygarlıklarına özgü bir eylem olagelmişken
II
III
Homeros denen dev; MÖ IX. veya VIII. yüzyıl içinde, tarihin
derinliklerinden gelen tüm destanlardan, efsanelerden ve masallardan
aldıklarını bir senteze kavuşturdu ve bize daha önce
hiç kimsenin kapılarını aralamadığı sıradışı insanlık serüvenleri
IV
V
anlattı.
Bilgi Notu
• Özel birleşik eylemlerde ses artması görüldüğü için bitişik yazılır:
yap - a - bil-miş > yapabilmiş
çöz - ü - ver-ir > çözüverir
düş - e - yaz-dı > düşeyazdı
bak - a - kal-acak > bakakalacak
sür - e - gel-en > süregelen
Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
Çözüm
I, II, III ve IV numaralı sözlerin yazımı doğrudur. V numaralı
söz “sıra dışı” biçiminde yazılmalıdır.
Doğru Seçenek E
Bilgi Notu
Belirtisiz tamlamalar, sıfat tamlamaları, isnat grupları (sıfatların
Bilgi Notu
• “varsay-, vazgeç-, öngör-, başvur-, elver-, katet-, defet-, defol-,
hamdet-” eylemleri de -anlamca kalıplaşma görüldüğü için- bitişik
yazılır.
addan sonra gelmesiyle oluşan ve genellikle deyim olarak kullanılan
kelime grupları), birleşik fiiller, kısaltma grupları ve kalıplaşmış
çekimli fiillerden oluşan dil birlikleri yeni bir kavramı karşıladıklarında
birleşik kelime olurlar: yer çekimi, ses bilgisi, açıkgöz, gözü
kara, eli uzun, başı açık, söz etmek...
79
Yazım Kuralları
Özel Du rum lar
• Benzetme yoluyla yapılan gök cisimlerinin adları bitişik
yazılır, özel addır:
Üçkardeş (yıldız kümesi), Kervankıran (yıldız kümesi),
Demirkazık (yıldız)
• Üst, alt, se ver (per ver), baş, ha ne, name, zade… söz cükle
riy le ku ru lan bi rle şik söz cük ler bi ti şik ya zı lır:
aya küs tü (ko nuş mak), di züs tü (bil gi sa yar), yü züs tü (düşmek),
su çüs tü, ak şa müs tü, ko nuk se ver, ha yır se ver,
ha yal pe rest, Han zâ de, Re ca izâ de, mi sa fir ha ne, beyanname,
gö zal tı, bi lin çal tı, şu u ral tı, baş kah ra man, ba şal tı
(gü reş), baş fi yat, baş ma ka le, baş şe hir, on ba şı, us ta ba şı,
aş çı ba şı…
• Oğ lu, kı zı, ağa, bey, efen di, ha nım… gi bi söz cük ler le
ku ru lan lar bi ti şik ya zı lır:
eloğ lu, hi noğ lu hin, el kı zı, ağa ba ba, efen di ba ba, pa şa baba,
ha nı man ne, ha nı me fen di, beybaba...
• Ara yön ler bi ti şik ya zı lır: ku zey ba tı, gü ney do ğu, içbatı…
Bilgi Notu
Bilgi Notu
Sayılar, banka dekontlarında, senetlerde, bonolarda bitişik yazılabilir:
Rakamla: ≠1250≠TL
Yazıyla: Yalnız binikiyüzelli TL
Çok sıfırlı büyük sayıların yazımında ana sayılardan sonraki
basamaklar yazıyla gösterilebilir:
• 10 milyar
• 800 bin
Sayılar metin içerisinde sözcük hâlinde yazılır:
• Onları on beş gündür görmedim.
Sıra sayılar yazıyla ya da rakamla gösterilebilir. Rakamla gösterilmesi
durumunda rakamdan sonra nokta konabildiği gibi
kesme işareti getirilerek ek de yazılabilir.
• ikinci, II., 2., 2’nci...
Üleştirme sayıları yazıyla yazılır.
• altışar, ikişer
Yön, ara yön adları ülke, kıta, bölge halkı anlamlarında ise büyük
harfle; yön belirtirse küçük harfle başlar.
Dün, Kuzeydoğu Avrupa’yı inceledik.
Bugün, Avrupa’nın kuzeydoğusunu inceledik.
Sizler, Batı’yı dost kabul edenler…
Bilgi Notu
• “Her” sözcüğü, “herhangi”, “herhâlde (olasılık)” sözcüklerinde
bitişik, diğer kullanımlarda ayrı yazılır: her an, her olay, her bir,
her biri, her şey…
• “Bu” sözcüğü, “bugün (zaman)” sözcüğünde bitişik, diğer kullanımlarda
ayrı yazılır: bu an, bir bu olay…
• “Şey” sözcüğü her yerde ayrı yazılır: bir şey, çok şey, o şey…
• “Bir” sözcüğü; “birkaç, birçok, hiçbir, biraz, birbiri, birdirbir
(oyun), birdenbire, birtakım (bazı)…” kullanımlarında bitişik,
diğer kullanımlarda ayrı yazıl›r: bir an, bir ara, bu bir…
H. SAYILARIN YA ZI MI
Harfle yazılan sayıların her rakamını, basamağını gösteren
sözcük ayrı yazılır:
• Yüz bin kere maşallah sana!
• İki yüz elli liram kalmış.
• Bunu on iki liraya aldım.
I. DÜ ZELT ME (İNCELTME) İŞA RE Tİ
a) Ya zı lış la rı ay nı, an lam la rı ve oku nuş la rı ay rı ba zı söz cükler
de bu işa ret kul la nı lır.
• alem (bay rak) âlem (dün ya, ev ren)
adet (sa yı)
âdet (alış kan lık, gö re nek)
ha la (ba ba nın kız kardeşi) hâ lâ (he nüz, şim di ye dek)
yar (uçu rum)
yâr (sev gi li, dost)
b) Arap ça - Fars ça kay nak lı ba zı söz cük ler de in ce okunma
sı ge re ken “k, g” harf le ri ni ta kip eden “a” ve “u”la rın
üze ri ne ko nur.
• dük kân, kâ ğıt, kâ fir, me kân, sü kûn, sü kût, rüz gâr, ya di gâr,
ze kâ, mah kûm, ca me kân...
c) Arap ça, Fars ça ve Ba tı kay nak lı söz cük ler de “l” ün sü zünden
son ra ge len “a” ve “u” ün lü le ri üze ri ne işa ret kon maz.
• bil lur, klak son, kla sik, la zım, la kin, plan, plaj, plak, rek lam,
se lam, üs lup, la ik...
d) Nispet ekinin (î) belirtme hâ li ve iye lik ekiy le ka rış ma sı nı
ön le mek için kul la nı lır.
(Türk) askeri - askerî (konular), (arkada şı mın) res mi - res mî
(ya zış ma lar), (İs lam) di ni - di nî (meseleler)
80
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Yazım Kuralları
1. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bü yük harf le rin kulla
nı mıy la il gi li bir ya zım yan lı şı ya pıl mış tır?
A) Fat ma Öğ ret men, bir ay da kö yün en se vi len in sa nı
ol muş tu.
B) Ka ra ca oğ lan, 17. yüz yıl da Gü ney Ana do lu’da ya şamış
bir ozan dır.
C) Mülakatın, 1 Nisan Pa zar gü nü ya pılacağını daha
yeni duyurdu yetkililer.
D) Bu, Af ri ka’nın Ku ze yin de ya şa yan bir hay van ola rak
bi li ni yor.
E) Tey ze min oğ lu İs tan bul’a ağus tos ta gi dip orada iki ay
kalacakmış.
4. (I) 1935 senesinde idi. (II) Atatürk’ün Çanakkale’ye geleceği
rivayetleri dolaşıyordu. (III) O zamanlar dünyanın
bazı yerlerinde olduğu gibi memleketimizin de bazı bölgelerinde
Yahudiler aleyhinde bir ayaklanma başlamıştı.
(IV) Bu hâl karşısında bütün Museviler mallarını ve mülklerini
satarak yolculuğa hazırlanıyorlardı. (V) İşte bu sıralarda
“Atatürk Çanakkale’ye geliyor!” Dediler.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
yazım yanlışı vardır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
5. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bir ya zım yan lı şı
var dır?
A) Top lan tı ya son ra dan ka tı lan Me lek ha nım, öne ri le ri ni
ya zı lı ola rak sun du.
B) Za fer Bey bir du ruş maya katılmak için mah ke me ye
git ti.
2. Türk çe de özel ada bağ lı say gı söz cük le ri, un van lar ve takma
ad lar bü yük harf le baş lar.
Bu ku ra la gö re, aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bir
ya zım yan lı şı var dır?
A) Has ta mı zın iyi leş me si için Dok tor Hik met Bey elinden
ge le ni yap tı.
B) Yüz ba şı Sa mim, o gün her yer de On ba şı Ali’yi aratmış
tı.
C) Mu ni se Ha nım, kar de şi Meh met’in hay laz lık la rın dan
şi kâ yet çiy di.
D) Eniş te si, Avu kat Nec mi’nin ke di si Mi yav’ı çok sev miş.
E) Bu he di ye yi ba na ka pı kom şu muz Ve li efen di ver di.
C) Zi ya Pa şa’nın şi ir le ri ni okur ken kelimeleri anlamak için
yanımda bir sözlük bulunduruyorum.
D) Pik nik ala nın da unu tu lan mangal ve örtü me ğer teyzemlere
ait miş.
E) Gar so na, kar şı ma sa da otu ran be ye fen di yi işaret parmağıyla
gös ter di.
6. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de ya zım yan lı şı vardır?
A) Bu yıl ko mis yon, ye ni ça lış ma dö ne mi ne er ken baş laya
cak.
B) Ömer Sey fet tin, “Ye ni Li san” ad lı ya zı sıy la Türkçenin
sadeleşmesine öncülük etmiştir.
C) Doğ ru yü rü sen, bu so kak az iler ide ana cad dey le kesi
şi yor.
D) Yunus Emre mahallesi sakinleri böyle durumlara alışık
değildi.
3. Tiyatrocu arkadaşlarla Ankara Gençlik parkındaki
I
II
E) Daha çocukken ileride başbakan olmayı kafama koymuştum.
bir çay bahçesinde oturuyorduk. Bir yere telefon et-
III
IV
mem gerektiği için sürekli karşıdaki genel telefona
gidiyordum. Fakat telefondan ses gelmediği için geri gelip
yerime oturuyordum. Gide gele iyice yorulmuş
V
ve sinirlenmiştim.
Yukarıdaki altı çizili bölümlerin hangisinin yazımında
yanlışlık yapılmıştır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
7. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de bir ya zım yan lı şı var dır?
A) Lis te de ki ler in hep si nin so ya dı “Ka ra pı nar”dı.
B) Hü kû met, de niz ci lik le il gi li bir Ba kan lık kur mak is ti yor.
C) İn gi liz ler bu tek no lo ji yi 50 yıl da an cak ge liş tir diler.
D) Na tü ra lizm ile rea lizm ara sın da faz la bir an la yış far kı
yok tur.
E) Ba bam doktorasını es ki Türk ede bi ya tı ala nın da yapı
yor.
81
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Yazım Kuralları
8. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de, bir ya zım yan lı şı
var dır?
A) Be ni, An ka ra’dan ça ğı rı yor lar.
B) Bugün TOBB’nin konferansına katılacak.
C) 1992’de üni ver si te sı na vı na girdi.
D) Sa bah la rı Çam lı ca’ya uğ rar.
E) Bo ğaz’ın gü zel li ği, gö ren le ri bü yü lü yor.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Son günlerde çıkan haberlere göre TDK de kendini
yenilemeye karar vermiş.
B) Stajımı TÜBİTAK’ta yapmak için belgeleri hazırlayıp ilgili
birime teslim ettim.
C) Geçenlerde kaybettiğimiz Prof. Dr. Kazım Mirşan’ın çalışmalarına
sen de bakmalıydın.
D) AVM’ye giriş üç kapıdan sağlanmasına rağmen yoğunluk
yandaki kapıda.
E) STK’lar resmî kurumların dışında kalan ve onlardan
bağımsız çalışan kuruluşlardır.
9. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de ya zım yan lı şı yok tur?
A) Her ayın ilk Sa lı gü nü si ne ma ya gi der.
B) Pa zar gü nü nü Pa zar te si gü nü ne bağ la yan ge ce doğ du.
C) 27 Mart sa lı gü nü De ne me Sı na vı ola cak sı nız.
D) Ara sı ra bu ra la ra ge lir di.
E) Her han gi bi ri si zi bu ra ya ge lir ken gör dü mü?
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Seninle iyi kötü günlerimiz geçti, bunu bana nasıl yaparsın?
B) Hani o mektubu sen aps ile gönderecektin, beni kandırmaya
ne hakkın var?
C) Yolculuğum boyunca gördüklerim karşısında sinirlerim
allak bullak oldu.
D) Şu maraton bittiğinde uzun bir tatile çıkmayı düşünüyorum.
E) Başlangıçta onun, böyle bir işe kalkışacağını hiç düşünmüyordum.
10. “Dünya, güneş, ay” sözcükleri yalnızca coğrafya terimi
olarak kullanıldıklarında özel adlar gibi yazılır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uyulmamıştır?
A) Babam güneşte fazla kalmama izin vermedi.
B) Unutma ki bu dünya kimseye kalmaz, oğlum!
C) Eskiden Ay’a gitmek insan için bir hayaldi.
D) Bu yapıtıyla dünya kısa sürede tanıdı onu.
E) Uydunun sinyalleri dünyaya anında ulaşıyor.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin kullanımıyla
ilgili bir yazım yanlışı vardır?
A) Ülkemizde Hint kenevirinin belirli şartlar altında yetiştirildiğini
sen de biliyorsun.
B) Lise yıllarında okuduğum “Sodom ve Gomore”yi sizin
de okumanızı tavsiye ederim.
C) Ablam 2015 Temmuz’unda üniversiteyi kazandığında
büyük bir mutluluk yaşadık.
D) Sınavların önümüzdeki hafta Salı günü yapılacağını
arkadaşlarımdan duydum.
E) Yıllar önce Adanalı bir arkadaşımla bu konuyu görüştüğümü
hatırlıyorum.
11. Bir den çok söz cük ten olu şan özel ad la rın kı salt ma la rında
kı salt ma ya ge ti ri len ek, kı salt ma nın oku nu şu na gö re
yazılır.
Bu ku ra la gö re, aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bir
ya zım yan lı şı var dır?
A) Üni ver si te yi bi ti rin ce yük sek li sans için ABD’ye git ti.
B) THY’nın An ka ra ve İs tan bul ara sın da se fer ya pan
uça ğı rö tar yap tı.
C) AÜ’nün İk ti sa di ve İda ri Bi lim ler Fa kül te sin den ge çen
yıl me zun ol muş.
D) Kar de şim iki yıl dır İTÜ’de öğ re nim gö rü yor.
E) TCDD’nin za rar et me si ne bir tür lü akıl er di re mi yo rum.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Hatırlar mısın bir zamanlar Van Gölü’nde canavar var
diye yayılan haberleri?
B) Yaşanan sıkıntılardan beni sorumlu tutmayın, ne yapayım,
kafdağına mı gideyim?
C) O zamanlar yaşadıklarımızı “Yol ve Yolcu” adlı romanımda
anlatmıştım.
D) Oğuz Atay, “Bir Bilim Adamının Romanı” adlı eserinde
kendi hocasını anlatır.
E) Yadigârlar Malikânesi’ne gitmek için ne yapabilirim, diye
bana sordu.
82
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Yazım Kuralları
1. (I) Bilmem, farkındamısınız; İstanbul artık daha ziyade
yeşil, daha çok ağaçlı. (II) Çeyrek yüz yıl öncesinin Boğaziçi
şartlarını hatırlıyorum, neredeyse baştan sona çıplak
tepeler silsilesiydi. (III) Şimdi binalarla dolu ama ağaçlarla
da dolu. (IV) Boğaziçi’nde ağaçlar, çeşitli sebeplere bağlı
olarak hep öyle belli aralıklarla bir var, bir yok olmuş.
(V) İstanbul’lular bazen çıplak tepelere bakmış, bazen
yeşil yamaçları seyre dalmışlardır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
yazım yanlışı yapılmamıştır?
A) I ve III B) I ve IV C) II ve III
D) III ve IV E) IV ve V
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Bugüne kadar birçok sorunla uğraştım ama böylesini
ilk defa görüyorum.
B) Çocuğun içinde bulunduğu yalnızlığı şu an kimse anlayamaz.
C) Herkesin görüşünü alacağınımı söylemiş sana, bunu
anlayamadım.
D) Bu konuda niçin sana yardım edeyim, bana bunu söyler
misin?
E) Dediklerimi o da anlasaydı bu tür sıkıntıları asla çekmezdi.
2. Bir adam vardır ki hiçbir düşüncesinde ve hiçbir
I
hareketin de “kendi kendisi” olamaz. Ne düşünse, ne
II
yapsa, ne söylese kendi değil, mensup olduğu toplu-
III
luktur. Kendiliğinden hiçbir şey bulamamıştır. Başka
IV
birinin sisteminden aldığı fikirleri ve akideleri, o sistemin
sahibinden daha softaca savunur.
V
Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisinde yazım
yanlışı vardır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
5. Yaşadıkça insan kendinin ne olduğunu öğrenirmi bilmem
ama ben hem yaşadıklarımla hem de annemin sözleriyle
ne olduğumu öğrendim. Zaten oda bana hep aynı şeyi
söylerdi: “Oğlum, hayat öyle bir süreçtir ki tecrübe tek başına
asla yeterli olmaz.”
Yukarıdaki parçayla ilgili olarak
I. “ki” nin yazımı yanlıştır.
II. “da/de”nin yazımı yanlıştır.
III. Soru ekinin yazımı yanlıştır.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
3. Bir dilin geleceğinden aydınlar sorumludur. Nitekim geçmişindende
aydınlar sorumlu oldu. Halk sevdiği,
I
bildiği, meramını anlatan sözcükleri tutmakda, kullan-
makta ve sözcük kadrosunu her yüz yılda değiştir-
mektedir. Ne yazık ki aydınlarımız, eskiden beri dil
IV
konusun da bir karara varamamışlardı. Bugün de va-
V
ramadıklarını görmekteyiz.
Bu metindeki altı çizili sözlerin hangisinde yazım
yanlışı yoktur?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
III
II
6. Birkaç gün önce bir arkadaşım yanıma geldi, dostum
I
bana bir konu da yardım etmelisin, dedi.
II
Şaşırmıştım, hangi konuda yardımcı olacağımı sordum.
III
Bilmiyormusun, diye sordu; donup kalmıştım çünkü
IV
gerçekten de bilmiyordum.
V
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerin hangilerinin
yazımı yanlıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
83
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Yazım Kuralları
7. Bugüne kadar ki sorunlar hakkında pek fazla bir şey demedim,
diyemezdimde çünkü karşımda bu sorunlarla ilgilenecek
kimse yoktu.
Yukarıdaki cümleyle ilgili olarak
I. “pek fazla” söz öbeği bitişik yazılmalıdır.
II. “de” bağlacının yazımı yanlıştır.
III. “şey” sözcüğü kendinden önceki sözcükle bitişik yazılmalıdır.
IV. “bugün” sözcüğü ayrı yazılmalıdır.
V. “ki” bağlaç olmadığı için ayrı yazılmamalıdır.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) I ve III B) I ve IV C) II ve III
D) II ve V E) IV ve V
10. Türkçedeki “ki”lerden birincisi ilgi zamiri olan “-ki”, ikincisi
sıfat yapan “-ki”dir ve bunlar ek oldukları için kendisinden
önceki sözcüğe bitişik yazılır. Üçüncüsü ise bağlaç olan
“ki”dir, bu ise bazı özel durumlar dışında kendisinden önceki
sözcükten ayrı yazılır.
Yukarıdaki bilgiye göre, aşağıdaki cümlelerin hangisinde
“ki” ile ilgili yazım yanlışı vardır?
A) Bugünlerde sanki bütün dünya üstüme geliyor, lütfen
beni yalnız bırakmayın.
B) Bana kırgınsın oysaki ben senin hep iyiliğini isterim.
C) Tutki aynı olay senin de başına geldi, o zaman ne yapacaksın?
D) Bir dahaki sefere kimseyi uyarmayacağım, bunu bilmenizi
istiyorum.
E) Söyle bakalım, bahçedeki çiçeklerin sana ne zararı
var?
8. Sakin ol sevgili dostum, seni bilmezmiyim; bana karşı hiçbir
kötü söz söylemezsin. Çünkü sende kötülük adına hiçbir
şey yok. Oysa ki çevremizde kötü olan o kadar çok şey
var ki bunlar anlatmakla bitmez.
I. Soru ekinin yazımı yanlıştır.
II. “şey” sözcüğü kendisinden önceki sözcükle bitişik yazılmalıdır.
III. “hiçbir” sözcüğü ayrı yazılmalıdır.
IV. “oysa ki” sözünün yazımı yanlıştır.
V. “de” bağlaç olduğu için “sen” sözcüğünden ayrı yazılmalıdır.
Yukarıdaki parçayla ilgili olarak numaralanmış ifadelerden
hangileri doğrudur?
A) I ve III B) I ve IV C) II ve III
D) III ve V E) IV ve V
11. Sana bir şey anlatayım, otur da dinle. Çocukluğum da
I
yine böyle bir olay yaşamıştım ama çok korktuğum için o
zaman ki yaşadıklarımı hiç kimseye anlatamadım.
II
III
Bugün ise böyle bir şey asla söz konusu olamaz.
IV
V
Yukarıdaki parçada altı çizili yerlerden hangilerinin
yazımı yanlıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
9. Haklılığımı biliyordun ama yinede beni haksız çıkarmak
I
için elinden geleni yaptın. Demekki senin için haklı
II
olmamın hiçbir önemi yok oysaki kendimi sana çok yakın
III
IV
hissetmiştim.
V
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangilerinin
yazımı yanlıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde herhangi bir yazım
yanlışı yoktur?
A) Bazen insan kendisiyle baş başa kalmak isterde bunu
kimseye anlatamaz.
B) Anlayamıyorum, çocukluğun da böylesine hareketli
olan bir insan şimdi nasıl bu kadar durgun olabilir?
C) Son sözünü söylediysen artık git ancak şunu bil, bir
daha ki sefere sana bu kadar yumuşak davranmam.
D) Gün olur insan bir dost arar ve o dostu bulduğun da
ömrü boyunca ona yoldaş olur.
E) Beni sakın yanlış anlama, sendeki cevheri fark ettiğimi
sana söyleyecektim.
84
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Yazım Kuralları
1. (I) Gözlerimizden ırak olduğunuz bugünlerde, sanmayınız
ki kalplerimizden de ıraksınız. (II) Düşmanın zincirini
eritmek için gereken ateşi, uzak sahillerden siz getirdiniz.
(III) Düşman elleri irili ufaklı ne kadar harp gemimiz
varsa bizden aldığı vakit, zan etti ki sizi vasıtasız bıraktı.
(IV) Hâlbuki çare sizin kararınızda, kalbinizde idi.
(V) Başkalarının bir gezintiye bile çıkmaya cesaret edemeyeceği
tekneler içinde denizle oynadınız.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir yazım yanlışı yapılmıştır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
4. Son yirmi beş yıldan beri dilimiz yüzsüzleştirilmeye başlandı.
Günümüzde alıcıları hep batıyı, batı dillerini çeken
bir çeşit sömürge vatandaşı kimliğindeki kişiler, konuşmaları
ile yazıları arasına İngilizce sözcükleri serpiştirmekten
kendini alıkoyamıyor. Bu kişiler etkili yerlerde oldukları
için, toplumumuza çok kötü örnek olmaktadır. Son yıllarda
dilimize o kadar yabancı sözcük girdiki sıradan bir
kentin ana caddelerindeki satış yerlerinin adlarına baktığımız
zaman bunu kolayca anlayabiliriz.
I. Sayıların yazımıyla ilgili yanlışlık
II. Özel isimlerin yazımıyla ilgili yanlışlık
III. “ki”nin yazımıyla ilgili yanlışlık
IV. Birleşik sözcüklerin yazımıyla ilgili yanlışlık
Yukarıdaki parçada numaralanmış yazım yanlışlarından
hangilerine örnek yoktur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III
2. (I) Yazılarımın can sıkıcı olduğunu söyleyen arkadaşlarım
da oldu bazen. (II) Onlara neden can sıkıcı geldiğini sorduğumda
bana gündelik sorunlara değindiğimi söylediler.
(III) Ağustos’ta kar yağdı deselerdi bana onların bu cevabı
kadar şaşırmazdım. (IV) Yine de gülümsedim, köşeyazıları
zaten gündelik konuları ele alır, dedim. (V) Şimdi bu
türden eleştirilere gülmeyeyim de ne yapayım?
D) I ve IV E) III ve IV
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde
yazım yanlışı vardır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve V
D) III ve IV E) IV ve V
3. Bu konuyu ona 2019 mayısında da anlattığımı hatırlıyorum,
o zaman bana inanmamıştı fakat birkaç gün sonra
apartopar yanıma geldi. Çok telaşlıydı, konuşmak istediğini
söyledi ama iş işten çoktan geçmişti. Ona artık bir şey
yapamayacağımı söyleyince çok üzüldü, hiçbir şey demeden
gitti.
I. Sayıların yazımıyla ilgili yanlışlıklar vardır.
II. Tarihlerin yazımıyla ilgili yanlışlık yapılmıştır.
III. “da/de”nin yazımıyla ilgili yanlışlık vardır.
IV. İkilemenin yazımında yanlışlık vardır.
V. Birleşik eylemlerin yazımıyla ilgili yanlışlık vardır.
Yukarıdaki parçayla ilgili numaralanmış ifadelerden
hangileri doğrudur?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
5. Yazıyorum ama başkaları gibi nedenini bilmeden yazıyorum
demiyorum. İçimdeki yazma isteğiyle yazdığımı biliyorum
çünkü, bu istekle ben dahi baş edemiyorum. Yemek,
içmek gibi bir ihtiyaç bendeki yazma tutkusu. Bildiklerimin
ve düşüncelerimin sadece bende kalmasını istemiyorum,
bunun için yazıyorum. Bu yüzdende sevabı ve günahı
bende kalsın, yazdıklarımı kimseye zorla okutamam.
Yukarıdaki parçayla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur?
A) “demiyorum” sözcüğü “demeyorum” biçiminde yazılmalıdır.
B) “isteğiyle” sözcüğü “isteği ile” biçiminde yazılmalıdır.
C) “bu yüzdende” söz öbeğindeki “de” bağlaç olduğu için
ayrı yazılmalıdır.
D) “baş edemiyorum” fiili anlamca kalıplaşmış olduğu için
bitişik yazılmalıdır.
E) “içimdeki” sözcüğündeki “ki” bağlaç olduğu için ayrı
yazılmalıdır.
85
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Yazım Kuralları
6. İnsanların küçük veya büyük çıkarları için yanıma zırtpırt
I
gelmelerinden hiç mi hiç hoşlanmıyorum. Çünkü
II
başkalarının hakkını gaspederek yanıma gelenlerin
III
vicdanından şüphe duyarım. Onların kalpleri bencillikleri
IV
için atar, başkaları onların umurlarında değildir.
V
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözlerden hangilerinin
yazımı yanlıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
9. Sana birkaç gün daha müsaade veriyorum, bu işi
I
bitirmelisin dostum. Pazar’a kadar bitireceğini düşünü-
II
yorum, beni mahcup etme. Bu işin bel kemiği sensin
III
IV
çünkü. Sapasağlam bir çalışma çıkarmalısın ortaya.
V
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangilerinin
yazımı yanlıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
D) III ve V E) IV ve V
7. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Benimle böyle senli benli konuşma hakkını nereden
aldığını anlayamıyorum, buna tahammül edemem.
B) Düşüncelerin nasıl sunulduğu benim için hiç de önemli
değil, önemli olan bu düşüncelerin açık ve anlaşılır olmasıdır.
C) Bir takım insanların önünde ikide bir eğilmeyi hiç sevmem,
lütfen bana bunlarla gelmeyin.
D) Fark edilmiş olmaktan mutluydu, “Ne kadar da şanslıyım.”
diye geçirdi içinden.
E) Marketin önünde ağlayan çocuğun gözyaşları aklıma
geldikçe hüzünleniyorum.
10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde büyük harflerin
kullanımıyla ilgili yazım yanlışı vardır?
A) Üreticiler bu yıl Antep fıstığı üretiminin az olduğunu
söylüyorlar.
B) Ereğli İlçesinde oturduğunu açıkça belirtmelisin.
C) Çocukluğumdan beri hayalimdi İstanbul’a gidip Topkapı
Sarayı’nı görmek.
D) Bazı ülkelerin Hazar Denizi’nde petrol ve doğal gaz
aradıkları söyleniyor.
E) Açıklamaları ve bilgileri Resmî Gazete’den takip etmeni
tavsiye ederim.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Birkaç şiir yazmakla şair olunmuyor dostum diyenlere
söylüyorum, beğenmediğin o birkaç şiiri belki de sen
ömrün boyunca yazamazsın.
B) Beni anlayamıyorsan suç belki de bende değil, senin
anlayışındadır; bu olamaz mı?
C) Yazılarıma lütfen birkaç ıvırzıvır deyip geçmeyin, onları
bir inceleyin, hevesimi kırmayın.
D) İnsanları yazmaya teşvik etmeden önce okumaya teşvik
ediyorum çünkü yazmak için gerekli bilgiler okuduklarımızda
bulunur.
E) Şairlerin dünyasını hiçbir zaman anlayamazsınız, onlar
bizim gördüklerimizi kendi düşünce ve hayalleriyle
yoğurur.
11. (I) Yazın dünyamızda kaybedilenler kadar kazanımlar da
var, hiçkimse bunu görmezden gelemez. (II) Yıkıcı eleştiriler
yüzünden birçok genç yazar ve şair daha ilk adımlarında
yazın dünyasından çekildi. (III) Lütfen, eleştirilerimiz
yıkıcı olmasın, yapıcı olsun; bu türden eleştirilerle yazın
dünyamıza girecek olan değerli eserleri de kayıpediyoruz.
(IV) Bu gençler kaçarsa yazın dünyamıza taze kanı
kim getirecek, ithal ürünlerle mi bunu sağlayacağız?
(V) Bu konuda ciddi olalım, sadece kendi ünümüzü düşünmeyelim.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangilerinde
yazım yanlışı vardır?
A) I ve III B) I ve IV C) II ve III
D) II ve V E) IV ve V
86
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Yazım Kuralları
1. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de yazım yanlışı yoktur?
A) Kırk beş ya şı na gel me den birçok kitap çıkardığını anlatıyordu
bu röportajda.
B) Bütün gece kondu sahipleri tapularını haftaya alacak.
C) İlk sal dı rıyı yo ğun uçak sa var ate şiy le püs kür tünce
rahat bir nefes aldı komutan.
D) Onun la ayak üs tü bi raz soh bet et tik ten son ra oda ma
git tim.
E) Sak sı da ki ren gâ renk çi çek le ri gö rün ce göz le ri bir den
par la dı.
5. Yardımcı eylem ad soylu bir sözcükle bir araya geldiğinde
ünlü düşmesi ya da ünsüz türemesi olursa oluşan
birleşik eylem bitişik yazılır.
Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bu açık la may la çelişen
yazım söz konusudur?
A) Bü tün gün kar de şi nin öde vi ne yar dım et ti.
B) Dün kü yan lı şı nı bu se fer lik af fet tik.
C) Onun be nim ka dar ça lış ma dı ğı nı far ket tim.
D) Ba zı so run la rı sa de ce o hal le de bi lir.
E) Bi zim de onun la gi de ce ği mi zi zan net miş.
2. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de ya zım yan lı şı ya pılma
mış tır?
A) Pos ta hane nin önü ne var dı ğım da şem si ye mi unut tuğu
mu anladım.
B) Öğ ren ci le ri ara sın da ayı rım yap tı ğı na hiç şa hit ol madım
onun.
C) Bu kra va tı ba na Es ki şe hir’li bir ar ka da şım he di ye etmişti
geçen yaz.
D) Önümüzdeki hafta Zon gul dağ’a git mek ten vaz mı
geç tin yok sa?
E) Onun ola ğa nüs tü ye te nek le ri ol du ğu nu bi li yor dum.
6. Aşa ğı da ki cüm le ler de ge çen al tı çi zi li söz cük ler den
han gi si nin ya zı mı doğ ru dur?
A) Sa na git me, de mi ye ce ğim ama yi ne de git me.
B) Pa rağ ra fın so nun da, konu net li ğe kavuşuyor.
C) Hoş ça kal, diyerek yanımızdan ayrıldı.
D) Ya za rın or ji nal tes pit le ri ol du ğu nu söy le miş tim.
E) Bu söz cü ğün doğru yazımı için kla vu za bak.
3. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de yön ad la rı nın ya zımıy
la il gi li bir yan lış lık ya pıl mış tır?
A) Ara ba mız do ğu ya doğ ru iler li yor du.
B) An tal ya’nın ku ze yi hiç de gü zel de ğil.
C) Ku zey Do ğu Ana do lu’yu pek bilmiyoruz.
D) Ba tı’nın il gi si ni çek mek çok kolaydı.
E) Ku zey Ana do lu fay hattı tam buradan geçiyor.
7. Aşa ğı da kilerin hangisinde altı çizili sözcüğün yazımında
yanlışlık yoktur?
A) Onun karekterinin bu kadar sağlam olduğunu bilmiyordum.
B) Biyoğrafi yazmak, sanıldığı kadar kolay bir iş değildir.
C) Ankara’nın trafiğine alışmam sandığım kadar kolay
olmadı.
D) O gün kardeşimin üstünde sarımtrak bir gömlek vardı.
E) Romantizim akımı klasisizme tepki olarak doğmuştur.
4. Aşa ğı da kilerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?
A) Kapıyı sertce çekip çıkması bize çok kızdığını gösteriyordu.
B) Bu kışta kıyamette evden dışarıya çıkmak akıllı işi
değil bence.
C) Buraya kadar gelip te beni aramamasına çok üzüldüm
doğrusu.
D) Firene yüz metre önce basmama rağmen arabayı bir
türlü durduramadım.
E) Hem işi ni ya pı yor hem de ona bu na laf ye tiş tir me ye
ça lı şı yor du.
8. Sabah altıda evden çıktım. Bom boş sokakları dolaş-
I
II
tım durdum. Başımda bir uğultu... Tuhaf da bir
III
heyecan. Rıhtımda saatlerce yürüdüm.
IV
V
Bu metindeki altı çizili sözcüklerden hangisinin yazımı
yanlıştır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
87
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Yazım Kuralları
9. (I) Televizyonda Edip Cansever’in ölüm haberi verildi.
(II) Bu haber inanılmaz ölçüde sarstı beni. (III) Raslanmadık
bir biçimde ve yüksek sesle ağlamaya başladım.
(IV) Oğlum fazla kaygılanmış, gelip avutucu şeyler söyledi.
(V) Turgut’ta da bu kadar sarsılmıştım.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
yazım yanlışı yapılmıştır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?
A) Ailemiz her mayısta bir araya gelir.
B) Gök yüzünün rengi birçok şaire ilham olmuştur.
C) Onun söylediklerini zor da olsa anlaya bildim.
D) Geçmişdeki hataları tekrarlamamak lazım.
13. Ormanlık alanlarda kendiliğinden yetişen yabani mantarların
yenile bilenlerini zehirlilerinden ayırmak
I
zordur. Zehirli mantarları kolayca tanımak için pıratik
II
ayrım noktaları yoktur. Kulakdan dolma, yanlış, kalıp-
III
laşmış ve bilimsel değeri olmayan bilgilerle mantarları tanımaya
ve yorumlamaya çalışmak ölümcül sonuclar
doğurmaktadır. Hemen hemen bütün mantar zehirlenmelerine
“Amanita Muscarina” adı verilen zehirli mantar yol
açmaktadır.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisinin
yazılışında yanlışlık yapılmamıştır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
IV
E) Öğrencilerin problemlerinin kaynağı MEB’nca araştırılıyor.
14. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisinin yazımı yanlıştır?
A) İlk görev yerinde stajyer olarak çalışmış.
11. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de yazım yanlışı vardır?
A) TOBB’un iki yıl ön ce kur du ğu üni ver si te de yak la şık
beş bin öğ ren ci var.
B) Sait Faik, “Son Kuşlar”da çevreci bir yazar olarak çıkar
karşımıza.
B) Bu kış karnabahar fiyatları el yakıyordu.
C) Üzerindeki eşofman çok dikkat çekiyordu.
D) Şohben açık kaldığı için tüp bitmiş.
E) Sporcular antrenman sonrasında yemek yediler.
C) Ak şam ye me ği ni Se vinç’ler de ye dik ten son ra eve dön dük.
D) 1973’te hazırlıklarına başlanan bu yasa, ancak on yıl
sonra çıkarılabildi.
E) “N’olur beni bırakıp gitmeyin!” diye yalvarmasına dayanamadım.
15. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bir ya zım yan lı şı
var dır?
A) Her ayın on be şin de ba na ki ra yı ek sik siz ge ti rir di.
B) 15 ara lık 1984 do ğum lu ol du ğu mu, formda belirttim.
12. Filozof Alain hiddetin bir hastalık olduğunu söyler.
I
Hem de hiddeti öksürüğe benzetir. Nasıl ki öksürük
II
III
C) He pi miz cu ma gü nü nün gel me si ni dört göz le bek liyor
duk.
D) Bir ak si lik ol maz sa 20 Ka sım’da ma ğa za mı zı aça cağız.
E) 2011 Nisan’ı bü tün yurt ta yağ mur lu geçti.
bir gıcıkla gelir, hiddette öyledir. Bir kere başladı mı
IV
bir kere ile kalmaz; öksürüğünüz gibi ikide bir hiddetlenir,
sağa sola çatarsınız. Bu hastalığın tek tedavisi
V
ise sakin ortamlarda bulunmaktadır.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerin hangisinde
yazım yanlışı vardır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
16. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de “ki”nin ya zı mı yanlışt
ır?
A) Ne söy ler sen söy le, se ni din le mez ki...
B) Şim di ki genç le ri an la mak pek ko lay de ğil.
C) Se nin ki yi ne bir şey ler ka rış tı rı yor.
D) Öy le bir yer ki gö ren ba yı lı yor.
E) Gö rü yor sun ki bu ko nu da ben hak lı yım.
88
TÜRKÇE
BÖLÜM
5
Noktalama İşaretleri
I. NOK TA LA MA İŞA RET LE Rİ
Noktalama işaretleri, yazı içinde harflerin ve sözcüklerin
önemli yardımcılarıdır. Cümlelerin ve bütünüyle yazının kolayca
ve doğru okunup anlamlandırılmasında bu işaretler önemli
bir rol oynar. Yanlış ya da eksik kullanılmaları, cümledeki anlamın
kaybolmasına ya da değişmesine, anlatımın bozulmasına
yol açabilir. Bir düzyazının veya şiirin güzel okunmasında,
doğru vurgulanmasında da bu işaretlerin rolü büyüktür.
A. NOK TA (.)
1. Cümlelerin sonuna konur:
• Deneyimlerime göre şiir, insanı ya ilk anda etkiler ya da
hiç etkilemez.
• Spor, yalnız beden yeteneklerinin bir üstünlüğü değildir.
2. Bazı kı salt ma lar ın sonunda kullanılır:
• Prof. (profesör), Dr. (doktor), Çvş. (çavuş), mat. (matematik),
Cad. (cadde), Sok. (sokak)...
Kurum adlarının kısaltmalarında her harften sonra nokta kullanılması
usulü terk edilmiştir.
• TBMM, UNESCO, UEFA, TSK, KKTC
• ASELSAN, BOTAŞ, DTCF, DSİ
Bu tür kısaltmalarda en sona nokta konması yanlıştır.
• RTÜK (Doğru) RTÜK. (Yanlış)
3. Sı ra sa yı sı fat la rın da “-(i)nci” yapım ekinin yerine kullanılır:
• Dünkü testte I. soru, beni uğraştırdı.
5. Dört ve dörtten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak
üzere üçlü gruplara ayrılır ve araya nokta konur:
• 42.726, 3.700...
Örnek YGS / 2011
Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Medet Köyü’nde yaşayan “sırsız
seramik” ustasını bu sanatın meraklıları tanır. Usta , derme
I
çatma köy evinde yumurta kabuğu inceliğinde seramikler üretir,
bunların üzerine desenler çizer sonra … Bu desenlerin
II
büyüleyiciliği nereden geliyor ? Besbelli tarihten süzülmüş
III
türlü hayatlardan …Ya yolu Tavas’a düşürüp görmeliyiz onları
IV
ya da Türkiye’nin çeşitli müzelerini dolaşıp raflara daha dikkatli
bakmalıyız .
V
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işa ret le rin den
han gi si yan lış kul la nıl mış tır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
II numaralı noktalama işaretinin yer aldığı cümle, devrik bir eylem
cümlesidir ve yargı tamamlanmıştır. Tamamlanmış yargıların
sonuna nokta (.) konur.
Doğru Seçenek B
• XXI. yüzyılın, insanlık için güzellikler getirmesini diliyoruz.
• Ablamlar bu apartmanın 2. katında oturuyorlar.
• Testteki 5. soruyu sınıftaki hiç kimse çözemedi.
4. Ta rih ler de ve saatlerin arasında kullanılır:
• 13.30’da
• 29.10.1923 29.X.1923
“Ay” yazıyla belirtildiğinde nokta kullanılmaz:
• 29. Ekim. 1923 (Yanlış)
• 29 Ekim 1923 (Doğru)
B. VİR GÜL (,)
Cümle içi işaretidir. Cümle sonuna gelmez.
1. Cümlede sıralanan eş gö rev li söz cük le ri ya da sözcük
gruplarını ayırmada kullanılır:
• Ağaçlar, çayırlar, sebzeler susuzluktan kuruyacak. (Özne
olan yalın adları ayırdı.)
• Evini, eşini, çocuklarını çok özlüyordu. (Nesne görevi
yapan, “-i” durum eki almış adları ayırdı.)
• Evde, okulda, sokakta huzur arıyordu. (Dolaylı tümleç
görevindeki “-de” durumunda adları ayırdı.)
89
Noktalama İşaretleri
Bilgi Notu
Niteleme s›fat› ile belirtme s›fat› aras›nda; s›fatla, nitelediği ya da belirttiği
ad aras›nda virgül ya da başka işaret kullan›lmaz:
... Üfürsen y›k›lacakm›ş gibi zay›f, bir, adamd›. (‹ki virgül de gereksizdir.)
2. Eş gö rev li söz cük öbek le ri ni ayırır:
• Milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını,
yaratılıştan gelen zekâsını, ilme bağlılığını, millî birlik
duygusunu durmadan besleyerek geliştireceğiz. (Nesne
görevindeki sözcük öbeklerini ayırdı.)
• Çok uzun boylu, çiçek bozuğu yüzlü, üfürsen yıkılacakmış
gibi zayıf bir adamdı. (Sıfat görevindeki söz öbeklerini
ayırdı.)
Örnek YGS / 2017
Büyük İskender… Kimileri , onu insanlığın iyiliği uğruna
I
zaferden zafere koşan bir ülkü adamı olarak görmüştür. Kimileri
de davranışlarının , nedeninin katıksız bencillik olduğunu ,
II III
ateşli tutkusunun onun yolunu aydınlattığını düşünmüştür. Bazıları,
oynamış olduğu büyük oyunda sürdüğü her taşın , yap-
IV
tığı her hamlenin ona muazzam bir zekâ tarafından dikte edildiği
görüşündedir. Bazılarıysa onun, düşünmeden , kendine
V
çok güvenerek talihini güle oynaya izlediğine inanmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış virgüllerden hangisi yanlış
kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
3. Birleşik cümlelerde eş gö rev de ki yan cüm le cik ler virgülle
ayrılır:
• Babasının ölmesi, oğlunun askere gitmesi, kızının doğum
yapması peş peşe gelince işleri aksadı.
I, III, IV ve V numaralı virgüller doğru kullanılmıştır, isim tamlamalarında
tamlayanla tamlanan arasına herhangi bir noktalama
işareti getirilemeyeceğinden II numaralı virgül yanlış kullanılmıştır.
Doğru Seçenek B
Bilgi Notu
Eş görevli sözcükler aras›nda birden fazla virgül kullan›ld›ğ›nda son
virgülün yerini “ve” bağlac› alabilir:
• Alev, Arzu, Çetin, Ahmet geldiler.
• Alev, Arzu, Çetin ve Ahmet geldiler.
4. Sı ra lı cüm le le ri ayırır:
• Bizim başka milletlerden hiçbir eksiğimiz yok. Cesuruz,
Bilgi Notu
Yinelemelerin arasında virgül kullanılırken ikilemelerin arasında hiçbir
işaret kullanılamaz:
• Annesinin ilgilenmediğini anlayan çocuk ağladı, ağladı. (yineleme)
• Atlarımız yokuşu tırmanıyordu ağır ağır. (ikileme)
• Git, git bitmiyor bu yollar. (virgül gereksiz)
zekiyiz, çalışkanız, yüksek maksatlar uğruna ölmeyi biliriz.
• Çocuk büyüdükçe huyu değişir, davranışları olgunlaşır,
kavrama yeteneği artar.
5. Anlatıma güç katmak için tek rar la nan söz le ri, ara söz ve
ara cüm le le ri ayırır:
• Telaşla frene bastı; bir daha, bir daha, bir daha bastı.
• Kardeşim, zavallı masum kardeşim, gün geçtikçe sararıp
soluyordu. (ara söz)
• O çocuk, hani dün kütüphanede rastlamıştık, bizim okulun
basket yıldızıdır. (aracümle)
6. Yüklemden uzakta kalmış öz ne den son ra konur. İlk öge
özne değilse bile bu amaçla virgül kullanılabilir:
• Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek
Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.
7. Cümlenin neresinde olursa olsun vur gu lan mak, dik kat
çe kil mek is te nen öge den son ra kullanılır:
• Onu ben iki gün önce, Kızılay’da bir arkadaşıyla görmüştüm.
90
Noktalama İşaretleri
8. Bir ad dan ön ce kul la nı lan işa ret adıl la rı nın, o adın sıfatı
sanılmasını önlemek amacıyla kullanılır:
• Bu, olaydan sonra bir daha mahalleye uğramadı.
(“Bu” adılı öznedir.)
9. “Evet, ha yır, yok, el bet te” gibi sözcüklerden sonra
cümle devam ediyorsa kullanılır:
• Evet, ben de duydum. Hayır, o gelmiyormuş.
• Yok yok, öyle bir şey söylemediler.
• Elbette, roman daima öyküden hacimlidir.
Bilgi Notu
Cevap niteliği taşıyan sözcük, tek başına cümle niteliği taşıyorsa sonuna
nokta (.) konur:
– Bu işleri de mi sen yapacaksın?
– Evet.
Örnek TYT / 2020
Anadolu’da hangi büyücek kasabaya (I) adım atsanız tuluat tiyatrolarından
birine rast gelirsiniz. Hiç değilse çarşı duvarlarında kafilenin
yakın zamanda buraya konup göçtüğünü gösteren (II) solmuş
ve yırtık bir ilana tesadüf edersiniz. Oyunlar kasabanın tiyatrosunda
(III) köy meydanında yahut en büyük kahvede sergilenir.
Ahali için arkalıksız kahve iskemleleri (IV) üç beş masa;
oyuncular için yerden birkaç karış yüksek bir sedir (V) delik
deşik iki boyalı perde yeter de artar bile.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine virgül getirilemez?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
I numaralı yere virgül veya herhangi bir noktalama işareti konmasına
gerek yoktur. II, III, IV ve V numaralı yerlere eş görevli
sözcük ya da sözleri ayırmak için virgül konmalıdır.
Doğru Seçenek A
10. Tırnak içine alınmayan alıntı sözlerin sonuna konur:
• Kanadı altınla kaplanan kuş, artık göklere yükselemez,
diyor Tagor.
11. Mektuplarda, söylevlerde ve diğer türlerde hitap sözlerinden
sonra kullanılır:
• Sayın Bakan, (resmî mektup)
Bilgi Notu
Metin içinde zarf - fiil eki almış kelimelerden sonra virgül (,) kullanılmaz:
• Eve gidip, eşyalarımı almalıyım.
• Onu görünce, mutlu oldum.
Bu cümlelerdeki virgüller yanlış kullanılmıştır.
• Efendiler, tek bir şeye ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak.
(söylev)
• Aysel, şu şiiri biraz duygulu oku kızım!
12. Ondalıklı sayıların yazımında kullanılır.
3,5 2,4 100,49
C. NOK TA LI VİR GÜL (;)
1. İçin de vir gül bu lu nan söz öbek le ri ni birbirinden ayırmak
için kullanılır:
Bilgi Notu
Virgül (,), “ve” bağlacının yerini tutan bir noktalama işareti olduğu
için, “ve”, “ya”, “ya da”, “veya”, “yahut” bağlaçlarının bulunduğu
yerlerde kullanılmaz:
• Su ve elektrik faturalarıyla bugün ilgileneceğim.
• Su ya da elektrik faturasıyla bugün ilgileneceğim.
• Vali Bey, sizlerle bugün; Ayşe Hanım’la, Selim Bey’le
yarın görüşecekmiş.
• Bugünkü toplantıya Mithatpaşa, Çankaya ve Bulvar şubeleri;
yarınkine Ümitköy, Çukurambar, Keçiören şubeleri
katılacaktır.
91
Noktalama İşaretleri
2. Ögeleri virgülle ayrılmış sıralı cümleleri birbirinden ayırmak
için kullanılır:
• Bir şeye karar vermeden önce, gözlerini bir insana, ağaca,
buluta, kuşa, çiçeğe, ateşe diker; saatlerce kımıldamadan,
konuşmadan öylece dururdu.
• Ayda bir gel dostuna, kalksın ayak üstüne; günde bir gel
dostuna, yatsın sırtı üstüne.
Çözüm
Verilen cümlede noktalı virgül özne görevindeki isimden sonra
kullanılmış, böylelikle diğer virgüllerden görevce farklılığı belirtilmiştir.
Bu görevin benzeri B seçeneğinde vardır.
Doğru Seçenek B
3. Öz ne nin ken disin den son ra ge len bir ögey le görev
yö nün den ka rış ma sı ola sı lı ğı var sa; bu ögeler arasında
virgül kullanılıyorsa özneden sonra noktalı virgül (;) kullanılır:
• Güzellik; yapıcı, yaratıcı, üretici, olumlu bir kişilikle birleşmedikçe
“erdem” sayılamaz.
(“Güzellik”ten sonra işaret kullanılmazsa “güzellik yapmak”
gibi bir anlam var sanılabilir.)
• Ahmet, Ali, Sezgin ve Ayşe’yi çağırdı.
(Çağıran ve çağrılanların kim olduğu anlaşılmıyor. Özellikle
“Ahmet” özne midir, çağrılanlara mı dâhildir belli
değil.)
• Ahmet; Ali, Sezgin ve Ayşe’yi çağırdı.
(Çağıran Ahmet; çağrılanlar Ali, Sezgin ve Ayşe’dir.)
D. İKİ NOK TA (:)
1. Kendisinden sonra ör nek ve ri le cek, açık la ma ya pı la cak
cüm le nin so nu na konur:
• Dilde sadeleşmenin gereğini belirtenler arasında bazı
Tanzimat Dönemi yazarları da sayılabilir: Şinasi, Namık
Kemal, Ahmet Mithat…
• Amasya Genelgesi ile Erzurum ve Sivas kongrelerinde
alınan kararlarda, dikkat çeken ortak bir nokta vardı:
“Esas olan, Türk’ün onurlu bir millet olarak yaşamasını
sağlamaktır.”
• Düşünceleri, duyguları yazıya dökmenin iki ana biçimi
vardır: düzyazı ve nazım.
2. Baş ka sın dan ak ta rı lan söz ler de ve ko nuş ma lı ya zı larda
tır nak tan ya da ko nuş ma çiz gi sin den ön ce kullanılır:
• Yüzbaşı, cebinden çıkardığı düdüğü bana uzattı:
Örnek LYS 3 / TDE / 2013
Göreve yeni başlayan Uğur; Mehmet, Engin ve Hatice gibi
üniversite mezunuydu.
Aşağıdakilerin hangisinde noktalı virgül (;) bu cümledeki
işleviyle kullanılmıştır?
– Saim, bunu sana versem ister misin?
• Ablam yukarıdan:
– Ahmet, buraya gel, diye seslendi.
• Koca Yusuf daima şöyle derdi: “Ben karşımdaki ile ciddi
güreşmezsem aldığım ödülü haram sayarım.”
A) Aylar geçti, yıllar geçti; çocuklar büyüdü, insanlar değişti.
B) Genç şairimiz; özgün, samimi ve doğal bir üslupla yazdığı
şiirlerinden oluşan ilk kitabını yayımladı.
C) Bugün gelecek misafirleri 1, 2 ve 3. kattaki odalara; yarın
gelecek misafirleri 4, 5 ve 6. kattaki odalara yerleştirelim.
D) İzlediğim filmler, tiyatrolar, gösteriler; okuduğum romanlar,
hikâyeler, denemeler bende bir iz bırakır.
E) Geçen hafta şirket yetkilileriyle uzun uzun görüştük, tartıştık;
bu hafta onlarla sözleşme, ödeme, nakliye gibi işlemleri
gerçekleştireceğiz.
E. ÜÇ NOK TA (...)
1. Herhangi bir nedenle bit me miş (eksiltili - kesik) cüm leden
son ra kullanılır:
• Dağlarda, bellerde, yollarda kalabalık kafileler... Her kafilenin
önünde iri inekler, öküzler; yüklü kısraklar, taylar;
sevimli kuzular, köpekler...
92
Noktalama İşaretleri
• Ya Rabbi, ne heyecanlı günler geçirmiştik! Hele Bursa’nın
düştüğü gün... Ya Sakarya günleri... Ne topumuz vardı ne
tüfeğimiz.
• Mavi gökler, yeşil sular, şehirler;
Bize şeref fısıldayan nehirler,
“Uyan!” diye uğuldayan korular...
• Hancı, dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu’nu?
Soru lu yar gı, te mel yar gı nın öge si ola rak kul la nıl mışsa
-yan cüm le ci ğin için de kal mış sa- so ru işa re ti kulla
nıl maz:
• Kimdir, nereden gelmiştir, ne iş yapar; kimse bu konuda
bir şey bilmezdi.
• Ona, niçin ödevini yapmadın, diyen olmadı.
2. Sa yı lan ör nek le rin sür dü rü le bi le ce ği ni gös ter mek
üze re kul la nı lır:
• Bu köyde her şey yetişiyordu: arpa, buğday, yulaf; kayısı,
vişne...
2. Bir bil gi nin doğ ru lu ğun dan şüp he edil di ği ni ya da o
ko nu da bil gi bu lun ma dı ğı nı gös ter mek üze re pa rantez
için de kul la nı lır:
• Enderunlu Vasıf (D. ? - Ö. 1824) (Doğum tarihi bilinmiyor.)
• Fuzuli’nin Farsça Divan’ı Bağdat’ta (?) kaleme alınmıştır.
(Bilgi, kesin değildir.)
3. Alın tı lar da, alın ma sı na ge rek gö rül me yen yer le ri göster
mek üze re kullanılır:
• “... Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti,
dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”
4. Ka ba sa yıl dı ğı için ya da baş ka bir ne den le söy len meyen
söz cük ya da bö lüm le rin ye rin de kullanılır:
• Kılavuzu karga olanın burnu ...tan kurtulmaz.
• Bu arada, mağazanın içinde bu adamı gördüm; küçük
...’yi de kapıya gözcü dikmişti.
5. Karşılıklı konuşmalarda bi ri ne ce vap ve ril me di ği ni ya
da ve ri len ce va bın ye ter siz ol du ğu nu gös ter mek üzere
kullanılır:
• – Adını ve soyadını söyle.
– Hüsmen...
– Soyadını da...
– ...
– Söylesene be adam!
F. SO RU İŞA RE Tİ (?)
Cümle sonu işaretidir. Soru işaretinden sonra büyük harfle
yeni bir cümle başlar.
1. So ru an la mı ta şı yan cüm le le rin, cüm le de ğe rin de ki
so ru söz le ri nin sonu na konur:
• – Kimsin sen?
– Esat.
– Esat? (Hatırlanamamıştır; “Hangi Esat?” anlamında
kullanılıyor.)
Örnek LYS 3 / TDE / 2015
Bu eserle ilgili çok şey duymuştum ( ) Bizans İmparatorluğu’ndan
kalma bir eser olduğunu ( ) içinde değerli fresklerin
bulunduğunu, binanın yıllar önce müzeye çevrildiğini ( )
Ama bir türlü yolum düşmemişti bu tarihî anıta. Bu anıtı ziyaret
etmeyen bir tek ben mi kalmıştım şu koca İstanbul’da ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere, aşağıdakilerin
hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (:) (,) (...) (?) B) (.) (,) (.) (.) C) (;) (,) (.) (.)
D) (,) (;) (...) (?) E) (:) (;) (.) (...)
Çözüm
Bu parçadaki birinci ayraca sonrasında gelecek açıklamaya
işaret edildiği için iki nokta (:) konmalıdır. İkinci ayraç, eş görevli
sözcük gruplarının arasında yer aldığı için buraya virgül (,)
getirilmelidir. Üçüncü ayraç, devamı gelebilecek izlemini veren
açıklayıcı ifadelerin sonunda olduğundan bu ayraca üç nokta
(...) uygundur. Son ayraç, soru anlamı içeren bir cümlenin sonunda
bulunduğu için soru işareti (?) gerektirir.
Doğru Seçenek A
Bilgi Notu
“ne, ne kadar” sözleri soru anlamı değil de “çok”, “çok fazla” gibi aşırılık
anlamı taşırsa cümle sonuna soru işareti yerine ünlem ya da nokta
kullanmak daha doğrudur:
• Ne güzel bir manzarası varmış buraların!
• Ne kadar ilginç bir resim yapmışsınız!
93
Noktalama İşaretleri
G. ÜN LEM İŞA RE Tİ (!)
Cümle sonu işaretidir. Ünlem işaretinden sonra büyük harf
kullanılır.
1. Sevinme, şaşırma, acıma, korkma, öfkelenme gibi duy gulan
ma la rı ifa de eden ün lem söz cük le rin den ve cüm lele
rin den son ra kullanılır:
• Eyvah! Ne yer, ne yâr kaldı!
• İmdat! Çocuk boğuluyor! (İmdat, çocuk boğuluyor!)
• Ha şöyle! Tuş dediğin böyle olmalı işte!
• Ah, nerede eski günler!
2. Bir cüm le de hem so ru hem ün lem an la mı var sa baskın
olan özel liğin dik ka te alı ndığı da olur:
• Böyle bir teklife kim hayır diyebilir!
Çözüm
A: İlk cümle yüklemsiz (eksiltili) cümledir. Tam bir yargısı
yoktur. Üç nokta (...) ile bitirilmesi doğrudur.
B: İkinci cümle, soru ya da ünlem anlamı taşımayan tam bir
cümledir. Yüklemi vardır: “ürktü”. Sonuna nokta (.) konması
yerindedir.
C: “mi” soru eki “girdi” yüklemiyle ilgili olduğundan III. cümle
soru cümlesidir. Cümlenin soru işaretiyle bitirilmesi doğrudur.
D: IV. cümlede, ünlem sözcüğü kullanılmadığı gibi güçlü bir
duygulanma anlamı da yoktur. Cümlenin sonuna ünlem işareti
(!) konması uygun olmamıştır.
E: V. cümlenin sonunda nokta kullanılması yerindedir.
Doğru Seçenek D
• Ha, nasıl yani! (Şaşırma anlamı baskındır.)
3. Yer gi, alay gi bi duy gu la rı ifa de eden söz cük ler den
son ra pa ran tez için de kullanılır. Bu durumda cümle içi
işaretidir, devamında bü yük harf ge rek mez:
• Sayın uzman (!) şimdi düzeltsin hesapları da görelim
bakalım.
4. Hi tap ve ko mu ta söz le ri duygulu ve canlı söylendiğinde
ün lem de ğe ri ka za nır:
• Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!
• Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın!
• Ulusun! Korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!
H. KES ME İŞA RE Tİ (’)
1. Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri
kesme işaretiyle ayrılır:
• Ankara’nın Çankaya’sı daha güzeldir.
• Hafta sonu tatilini değerlendirmek için Örencik’e gidiyor.
• Öğrendiğime göre, adı Oktay’mış.
• Orhan’la Rabia geliyorlar.
Özel ad la ra ge ti ri len ya pım ek le ri ve çokluk eki kesme
işaretiyle ay rıl maz:
• Ankara’lı (yanlış) - Ankaralı (doğru)
• O arkadaşım Vanlıydı.
• Hiçbir yere Osmansız gitmez, onu o kadar sever.
• Türkçeleşmiş Türkçedir; kullandığı dil.
Örnek ÖSS / 2005
Bir güvercin... Beni görünce ürktü . Acaba aç›k kalan pencere-
I
den mi girdi içeriye ? Oradan oraya uçuyor, d›şar› ç›kacak bir
III
yer ar›yor ! Mavili€i, belki de çok uzaklardaki gemileri görüyor .
IV
V
Bu par ça da ki nu ma ra lan mış yer le rin han gi sin de ki nok tala
ma işa re ti ye rin de kul la nıl ma mış tır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
II
• Türklerin misafirperver olduğu söylenir eskiden beri.
• Osmanlar bu sokakta oturuyordu.
Bilgi Notu
Yap›m ekini takip eden çekim eki de kesme işaretiyle ayrılmaz:
Türkçedir, Atatürkçüler, Türkçenin, Antalyalılar.
2. Kı salt ma la ra ge ti ri len bü tün ek ler kesme işareti ile ayrılır:
• TBMM’de, BM’de, TÜBİTAK’ın, ASELSAN’a...
94
Noktalama İşaretleri
3. Ra kam la ra ge ti ri len her tür lü ek de (yapım ekleri dâhil)
kesme işaretiyle ayrılır:
• 1967’nin Haziran’ında öğretmen olmuştum.
• 10’uncu madde, 2’nci Cadde, 2000’li yıllar...
Bilgi Notu
Ek getirildiğinde “Avrupa Birliği” kesme işareti ile kullanılır.
• Avrupa Birliği’ne üye ülkeleri araştırın.
4. Seslerin ölçü ve söyleyiş gereği düştüğünü göstermek için
kesme işareti kullanılır:
• N’eyledim, n’ettim sana ey Padişah!
• N’oldu bu gönlüm? / N’oldu bu gönlüm
Derd ü gamınla / Doldu bu gönlüm.
(Bu tür kullanımlar halk şiirinde sıkça görülür. Özellikle
hece ölçüsüne uydurmak amacı vardır.)
5. Bir harf veya eke getirilen bütün ekler kesme işaretiyle
ayrılır:
• b’nin m’ye dönüşümü incelenecek.
• A’dan Z’ye bütün kataloğu elden geçirdik.
• Türkçede -sel’li sözcük çok azdır. (“-sel” eki “-li” yapım ekiyle
kullanıldı.)
• -daş’ın kullanımı ise oldukça yaygındır.
6. Kurum, kuruluş, iş yeri, kurul adlarına gelen ekler kesmeyle
ayrılmaz:
Türk Dil Kurumuna, Gazi Üniversitesine
7. Kişi adlarından sonra gelen unvanlar da özel ada dâhildir,
bunlara gelen çekim ekleri de kesme işaretiyle ayrılır:
• Mustafa Kemal, Damat Ferit’in yerine sadrazam olarak
getirilen Ali Rıza Paşa’ya çektiği telgrafta...
• Nihat Bey’e iletmek istediğiniz bir şey var mı?
Örnek YGS / 2010
1204-1261 yılları arasındaki Latin işgali sırasında harap olan
I
kilisenin eski hâline kavuşması için çalışmalar yapıldı. Kilise
genişletildi ve mozaiklerle süslendi. Binanın kuzeyine ve güne-
II
yine eklemeler yapıldı. Orta bölümü ise Türkler’in egemen ol-
III
duğu dönemde onarıldı. 1511’de de Vezir Ali Paşa tarafından
IV V
camiye çevrildi.
Bu par ça da ki al tı çi zi li söz ler den han gi si nin ya zı mı yanlış
tır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
Altı çizili sözlerden III numaralı yerde yazım yanlışı yapılmıştır.
Çünkü özel ada gelen “-ler”, “-lar” çokluk eki kesme ile
ayrılmaz. Bu ekten sonra gelen ekler de kesmeyle ayrılmaz.
Sorudaki “Türkler’in” ifadesindeki tamlayan eki “-in” kesme ile
ayrılmamalıdır.
Bilgi Notu
Doğru Seçenek C
Sat›r sonuna, bölme çizgisiyle birlikte kesme işareti de rastlarsa ikisi
birden kullan›lmaz; kesme işareti (’) konur. Böyle durumlarda hecenin
doğal durumu değiştirilmez.
8. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak
için kesme işareti kullanılır:
• Sizden 9 Ocak’a kadar haber bekliyorum.
• İddialarınızla ilgili açıklamayı 17 Mayıs 2019 Cuma’dan
önce yapmayacağım.
9. Ek aldıklarında sesteş duruma gelen, birbirine karışmaolasılığı
doğan sözcüklerin ayırt edilmesi için kullanılabilir:
• Çekil önümden, ay’ı göremiyorum.
………………………………………………………… Atatürk’-
ten biraz çekiniyordu. (Yanl›ş)
………………………………………………………… Atatürk’
ten biraz çekiniyordu. (Doğru)
………………………………………………………… İstanbul’-
daki turistler... (Yanl›ş)
………………………………………………………… ‹stanbul’
daki turistler... (Doğru)
• Öğrenmenin de öğretme’nin de yaşı yoktur.
95
Noktalama İşaretleri
I. TIR NAK İŞA RE Tİ (“ ”)
1. Bir kimseden, bir yazıdan ay nen ak ta rı lan söz le rin ba şına
ve so nu na konur:
• Şair şöyle diyor: “Özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek
yasak.”
(Tırnak işareti içindeki alıntının sonunda bulunan işaret -
nokta, soru işareti, ünlem... - tırnak içinde kalır.)
• Âkif’in bahsettiği “... yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi”
insanlar kimlerdir?
(Tırnak içine alınan kısım cümle değerinde olmadığından
büyük harfle başlaması, sonuna nokta konması yanlış
olur.)
• Atatürk bakın ne diyor: “Dünyada en hakiki mürşit ilimdir,
fendir. Başka mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.”
Örnek
Aşağıdakilerin hangisinde “tırnak işareti” yanlış kullanılmıştır?
A) Yemekten sonra “Her şey için teşekkür ederim.” diyerek
masadan kalktı.
B) “İstanbul üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar.
C) Yeni bir “barış taarruzu” başladı.
D) I. Dünya Savaşı “1914 - 1918” pek çok cana mal oldu.
E) Yahya Kemal’in bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında
çıktı.
Çözüm
Bir olayın başlangıç ve bitiş yılı ayraç içinde verilir.
Doğru Seçenek D
Bilgi Notu
Başkas›na ait düşünceler aynen değil, dolayl› anlat›m biçiminde verilirse
t›rnak kullan›lmaz:
• Atatürk, dünya işlerinde gerçek yol göstericinin ilim ve fen olduğunu;
başka yol gösterici araman›n bilgisizlik olduğunu belirtiyor.
İ. TEK TIR NAK (‘ ’)
Tırnakla aktarılan bir parçanın da içinde, yine tırnak içinde
verilmesi gereken bir bölüm varsa içte “tek tırnak” kullanılır:
• Bir gün kendisine sordum: “Peki hocam, ne zaman iyi
insan olmuş sayılabilirim?” Şu karşılığı verdi: “Akşam,
2. Dik kat çek me si is te nen her han gi bir söz cük ve ya
öbek de tırnak içine alınabilir:
• Orta Anadolu’nun pek çok köyünde “yunak” adı verilen
çamaşır yıkama yerleri vardır.
• Tarihçiler, “tımarlı sipahi” sisteminin Selçuklulardan geldiğini
söylüyorlar.
3. Ki tap ad la rı ve ya zı baş lık la rından söz edilirken tırnak
kullanılır:
• O günlerde Arif Nihat Asya’nın “Kökler ve Dallar”ını okuyordum.
• Yaşar Kemal, “Ağrı Dağı Efsanesi” adlı romanında da
folklor ögelerine bolca yer verir.
Bilgi Notu
Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme
işareti kullanılmaz:
• Bülent Parlak’ın şiir kitabı, “Yalnızlığın İcadı”nı okumuştum.
yatağına girerken ‘Bugün ben insanlık için şunları, şunları
yaptım.’ diye en azından beş altı kalem sayabildiğin
zaman.”
J. YAY AYRAÇ ( ( ) ) (PARANTEZ)
1. Cüm le nin ya pı sı na gir me yen açık la yı cı söz cük, sözcük
öbe ği, ra kam ve işa ret ler ayraç içine alınır:
• Kutadgu Bilig’i ilk inceleyenler Rus bilim adamlarıdır.
(Vambery ve Radloff, 1891-1910)
• Muallim Naci, (1850-1893) eleştiri türünün bizdeki ilk
ustalarındandır.
• Nef’î, hiciv (yergi) türündeki şiirlerini topladığı eserine
Siham-ı Kaza (Kaza Okları) adını vermiştir.
• Çeşitli dillerin karışımı hâlinde ortaya çıkan böyle dillere
“karma dil” (Osm: lisan-ı muhtelif; İng: mixed language)
adı verilir.
96
Noktalama İşaretleri
2. Ti yat ro eser le rin de oyun cu la rın ha re ket le ri ayraç içinde
belirtilir:
• Tapduk Emre – (Eliyle Yunus’un başını, omuzlarını yoklayarak)
Kimdir bu vakitte toprağımıza kapanıp aranan?
Yunus – (Ümit ve endişeyle şeyhinin yüzüne bakar.) Benim
efendim, Yunus! Talebeniz, tâlibiniz, hizmetkârınız, oduncunuz!
2. Satıra sığmayan sözcüğün en son yazılan hecesinden
sonra konarak alt satıra geçilir:
Bu uygulamada heceyi yanlış bölmemeye dikkat edilmelidir.
• .............................................................................. Beşikten
mezara kadar bilimi
arayınız.
Özel adın, kesme işareti konan yerinden bölünmesi gerektiğinde
çizgiye gerek yoktur; sadece kesme işareti kullanılır.
Bilgi Notu
Parantez (ayraç) içindeki söz, sözcük asıl cümlenin bir ögesi ise ve o
kısım okunmadığında anlatım bozuluyorsa, parantez yanlış kullanılmış
demektir:
• Ahmet Bey’in (küçük oğlu Sinan) hukukta okuyormuş. (Yanlış)
• Sinan (evde) ders çalışıyor. (Yanlış)
• ......................................................... Ahmet Yesevi’
den alınmıştır.
3. Birbiriyle ilişkili iki tarih veya saat arasında kullanılır:
• 1914-1918 arası yoğun savaş yılları idi.
• Kemal Atatürk (1881 - 1938)
• Birinci ders: 09.00-09.40
K. KÖ ŞE Lİ AY RAÇ [ ]
Ayraç için de ayraç aç mak ge rek ti ğin de dış ta ki, “köşeli
ayraç” olur:
• Kutadgu Bilig, [Yusuf Has Hacib (11. yüzyıl) tarafından
yazılmıştır.] edebiyatımızın vazgeçilmez temel eserlerindendir.
Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek
için kullanılır:
• Reşat Nuri [Güntekin] Çalıkuşu, Dersaadet, 1922.
4. İki ad arasındaki ilişkiyi göstermek üzere kullanılır. “...den
...e, ve, ile, ila, arasında” gibi anlamlar katar:
• Türkçe-Fransızca sözlük
• Türkiye-Rusya ilişkileri
• Ankara-Bakü hattı
• Ankaragücü-Gençlerbirliği karşılaşması
• Dede Korkut Kitabı’nda “il-töre-bey” üçgeni...
• Ural - Altay dil ailesi...
5. Dil bilgisinde fiil kök veya gövdelerinin sonunda, eklerin
başında ve heceleri göstermede kullanılır:
L. KI SA ÇİZ Gİ ( - )
1. Arasöz ve aracümleleri ayırmakta kullanılır:
• gör-, söyle-, anlat-, otur-, düş- ...
• Fiilden fiil türeten başka ekler: -ele, -dür, -r, -t, -iş, -il, -in...
• Türk - leş - mek; çağ - daş - laş - mak; gör-ün-tü-le-mek...
• Orhan Gazi - Osmanlı Devleti’nin ikinci hükümdarı - Bursa’yı
aldığında ilk iş olarak medreseler açtı.
• Safahat -Mehmet Âkif’in tek şiir kitabıdır- birçok güzel öyküyü
de içerir.
97
Noktalama İşaretleri
M. UZUN ÇİZ Gİ (–)
Roman, öykü, tiyatro ve diğer türlerde, karşılıklı konuşmaların
yazılışında kullanılır:
• Dostu, Celal Sahir’e:
– Nasıl yani? Dünyada hiç mi, sözünün eri, doğru adam yoktur
üstadım, dedi.
Celal Sahir, gülümseyerek:
– Olmaz mı, hem de pek çoktur ama onların da iki yüzleri
vardır: Biri doğal yüzleri, öbürü makyajlısı.
Örnek YGS / 2012
Necip Fazıl ( ) şair oluşunun öyküsünü şöyle anlatıyor: “Şairliğim
on iki yaşımda başladı. Annem hastanedeydi. Ziyaretine gitmiştim.
Beyaz yatak örtüsünde, siyah kaplı, küçük ve eski bir defter ( )
Bitişikte yatan veremli hasta kızın şiirleri varmış defterde. Bunu
söyleyen annem, bir an gözlerimin içini tarayarak ‘Senin, şair
olmanı ne kadar isterdim!’ dedi. Annemin dileği bana, içimde
besleyip de on iki yaşıma kadar farkında olmadığım bir şey gibi
göründü. Gözlerim hastane odasının penceresinde ( ) savrulan
kar ve uluyan rüzgâra karşı uzun uzun düşünerek içimden şöyle
bir karara vardım ( ) ‘Şair olacağım, hem de büyük bir şair ( )’
Ve oldum.”
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin
hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (;) (.) (;) (:) (.) B) (,) (.) (;) (;) (.)
C) (,) (...) (,) (:) (!) D) (,) (...) (;) (,) (.)
E) (;) (...) (;) (:) (!)
N. NOK TA LA MA İŞA RE Tİ
KUL LA NIL MA YAN YER LER
1. Tamlamayı oluşturan sözcükler arasında noktalama işareti
kullanılmaz:
Çözüm
Parçada ayraçlarla gösterilen yerlere sırasıyla (,) (...) (,) (:) (!)
işaretleri getirilmelidir.
Doğru Seçenek C
• Ahmet’in, babasıyla görüştüm. (Yanlış)
• Kitabın, kapak resmini siz mi çizdiniz? (Yanlış)
(Birden fazla tamlayan arasına virgül konur, sonuncu sıradaki
ile tamlanan arasına konmaz.)
2. İkilemeler arasına noktalama işareti konmaz:
Siz de er, geç hatanızı anlayacaksınız. (Yanlış)
3. “-se, -sa” şart ekinden sonra virgül kullanılmaz:
Hava iyi olursa, dışarı çıkalım mı? (Yanlış)
Örnek TYT / 2018
Annesi şaşırarak şöyle dedi ( ) “Ne var ( ) neyi düşünüyorsun?”
Şen şakrak kızının yüzündeki durgunluğa bir anlam verememişti
( ) “Bez bebeğimi, dedemin aldığı bisikleti, kırmızı uçurtmamı,
parlak ayakkabılarımı ( ) Aslında ne kadar güzelmiş benim
çocukluğum ( ) değil mi anne?”
Bu parçada parantezle ( ) belirtilen yerlere, aşağıdaki noktalama
işaretlerinden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (:) (;) (.) (...) (,) B) (!) (,) (:) (.) (,)
C) (!) (;) (...) (.) (;) D) (:) (,) (.) (...) (,)
4. Cümle içindeki bağ-fiil eki almış kelimelerden sonra virgül
kullanılmaz:
• Olanları güzelce düşünüp, karar verecek. (Yanlış)
• Bu suçlayıcı tavırla konuşarak, bir yere varamazsınız.
(Yanlış)
E) (,) (?) (:) (.) (!)
Çözüm
İlk paranteze tırnak içindeki aktarma cümleden önce yer aldığı
için iki nokta, ikinci ve beşinci parantezlere sıralı cümleleri
ayırmak için virgül, üçüncü paranteze cümle tamamlandığından
nokta, dördüncü paranteze örneklerin devam edebileceğini
belirtmek için üç nokta getirilmelidir.
Doğru Seçenek D
98
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Noktalama İşaretleri
1. Edebiyatımızda sembolizmden etkilenen birçok şairden
söz edilebilir ( ) Ahmet Haşim ( ) Cenap Şahabettin ( ) Ahmet
Hamdi Tanpınar ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) gösterilen yerlere, sırasıyla
aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri
getirilmelidir?
A) (:) (,) (,) (...) B) (;) (,) (,) (...)
C) (:) (;) (;) (...) D) (:) (,) (,) (.)
E) (;) (;) (;) (...)
4. Bir şair “İlimsiz şiirden (l) ruhsuz kalıplardan tiksindiğim
kadar tiksinirim.” der. Şairin yaşamı bilimsel olarak gözlemesi
(ll) izlemesi gerektiği artık yaygın bir gerçek sayılıyor.
Yetenek (lll) sanatçıyı bir yere kadar getirip (lV) bırakır.
Yetenekler üzerinde oynamaya devam etmenin sanatçıya
bir yararı yoktur. Sanatını bilimsel gözlemlerle beslemeyen
şair (V) yetenekli de olsa başarılı olamaz.
Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine virgül
(,) konması yanlış olur?
A) l B) ll C) lll D) lV E) V
2. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bir nok ta la ma yan lışı
söz ko nu su dur?
A) Klasik trajedilerin en temel özelliği şudur; üç birlik kuralı.
B) Şair, “Yüreğim Yangın Yeri” adlı şiiriyle dikkatleri üzerine
çekmeyi başardı.
C) Tutuklunun Günlüğü, okudunuz mu bilmem, sıradan
sayılabilecek bir roman değil.
D) Ne zaman bir araya gelsek “Sen heykeli dikilecek
adamsın.” der ve benimle şakalaşırdı.
E) İki şiir yazıp dergilerde yayımlatmak şairlik değildir;
gerçek şairlik, ömür boyu şair kalabilmektir.
5. Bizim bir şairimiz, bir dostuna hediye ettiği resmin altına
( ) Çiçekler her bahar açacak ( ) ( ) diye yazmış ( ) Bu
da güzel sözdür ( )
Bu parçada ayraçlarla gösterilen yerlere aşağıdaki
noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A) (–) (–) (,) (.) (!) B) (“) (.) (”) (.) (.)
C) (“) (!) (”) (:) (...) D) (“) (”) (,) (.) (?)
E) (,) (,) (;) (,) (.)
3. Ne yazık ki Türkiye garip bir ülke ( ) Öyle yazarlar var ki
çıkıp şunu diyebiliyor ( ) “Yazmaktan okumaya zaman bulamıyorum
ki kimin ne yazdığını ( ) edebiyatımızın nerede
olduğunu bileyim ( )” Olacak şey mi bu ( )
Bu parçadaki ayraçlarla ( ) gösterilen yerlere, sırasıyla
aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri
getirilmelidir?
A) (!) (:) (,) (.) (?) B) (!) (:) (;) (.) (?)
C) (!) (:) (;) (!) (?) D) (.) (;) (,) (.) (!)
E) (!) (:) (,) (,) (?)
6. Türkiye ’ nin üçüncü geri dönüşüm işletmesi olarak ,
I
II
hayata geçirilen PAGÇEV, çalışmalarına eğitimle başladı.
“Geri Dönüşümle Büyüyoruz” projesi için Küçükçekmece
İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü ’ yle imzalanan protokol çer-
III
çevesinde ilk etapta 115 okulda 100 bin öğrenciye eğitim
verilecek . Küçükçekmece’nin ardından eğitimler İstanbul
IV
ve tüm Türkiye’ye yayılacak .
Yukarıdaki numaralanmış noktalama işaretlerinden
hangileri yanlış kullanılmıştır?
A) I ve II B) II ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V
V
99
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Noktalama İşaretleri
7. Bilgisini (l) görgüsünü okuruyla paylaşmayan (ll) yaşama
(lll) insana ilişkin özgün düşünceleri olmayan (lV)
kendisini yaşamdan (V) insan gerçeğinden soyutlayan bir
yazar düşünemem ben.
Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangilerinde
noktalı virgül kullanılmalıdır?
A) l ve lll B) ll ve lV C) lll ve lV
D) lll ve V E) lV ve V
11. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de kı sa çiz gi (-) ye rin de
kul la nıl ma mış tır?
A) Kızılay-Balgat otobüsleri bu durakların hiçbirinde durmaz.
B) Bazen ileri-geri konuşup babamı çok kızdırırdı.
C) Küçük kardeşim 1982-1984 yılları arasında burada
çalıştı.
D) İran-Irak Savaşı, bölge ülkelerinden en çok Türkiye’yi
etkiledi.
E) Sıralı cümlelerde özne-yüklem uyuşmazlığına sık rastlanır.
8. Ey talip ( ) Görüşünden ( ) bilişinden değil ( ) görüşünde
( ) bilişinde ısrar etmekten utan ( )
Bu par ça da ayraçla ( ) gösterilen yer le re, sı ra sıy la
aşa ğı da ki le rin han gi sin de ve ri len nok ta la ma işa ret le ri
ge ti ril me li dir?
A) (;) (,) (,) (;) (!) B) (!) (;) (,) (;) (.)
C) (!) (,) (;) (,) (.) D) (:) (;) (,) (,) (!)
E) (.) (:) (,) (,) (!)
12. Ben yaradılışımdan güzel değilim ( ) deyip de boynunu
bükmek olur mu ( ) Medeniyet dediğimiz bir bakıma tabiatla
savaşmak ( ) tabiatı olduğu gibi bırakmayıp düzeltmek
( ) insanoğlunun istediği hâle getirmek değil midir ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) gösterilen yerlere sırasıyla
aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A) (;) (?) (,) (;) (?) B) (.) (?) (;) (;) (?)
9. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de vir gül (,) fark lı bir gö rev de
kul la nıl mış tır?
C) (,) (?) (,) (,) (?) D) (,) (!) (,) (.) (?)
E) (:) (?) (,) (,) (!)
A) Ceketini duvardaki askıya astı, salona geçti.
B) Avrupa’ya gidecek, orada yeni bir hayat kuracak.
C) Hırsızlar paramızı, altınlarımızı çalmışlar.
D) Lokantaya girdi, güzel bir yemek yedi.
E) Bugün suskundu, belli ki bir şey olmuştu.
10. Aşa ğı da ki cümlelerin hangisinin sonunda ünlem kullanılamaz?
A) Bırak ona buna laf yetiştirmeyi de işini yap sen
B) Lütfen, bana bu konudan bir daha söz etmeyin
C) Bundan sonra herkes haddini bilecek
D) Yoo, işte bunu yapmanıza asla izin veremem
E) Dertlerini dostlarıyla paylaşmayı sevmezdi hiç
13. Akıllı olmak , belki size garip gelecek ama , aklın üs-
I II
tüne çıkmak isteyenlerin ayağını bağlayan bağdır.
Akıl , akıl dairesi içinde dolaşacaklar için destek ,
III IV
onun üzerine çıkmayı , talep edenler içinse köstektir.
V
Bu parçadaki numaralanmış virgüllerden hangisi yanlış
yerde kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
100
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Noktalama İşaretleri
1. Yazar yalnızca görüneni (I) denenmişi (II) hesaplanabiliri
değil (III) bilinmezi (IV) geleceği (V) olabileceği de anlatmayı
amaçlamalıdır.
Bu cüm le de ay raç lar la ( ) be lir ti len yer ler den han gi sine
fark lı bir nok ta la ma işa re ti ge ti ril me li dir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de kes me işa re ti (’)
yan lış kul la nıl mış tır?
6. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de ayraçla gösterilen
yere iki nokta (:) getirilemez?
A) Önce bir yutkundu, “Haklısınız ( ) suçluyum.” dedi.
B) Montaigne şöyle diyor ( ) “Gitmiyoruz, götürülüyoruz.”
C) Hırs, iki şeyle açıklanır ( ) para, güç.
D) Öğrencilere seslendi ( ) “Geleceğe güvenmek, size
güvenmektir.”
E) Babam, ağabeyime şunu dedi ( ) “Kardeşine yardım
et.”
A) Saat 16.55’ten beri bu durakta seni bekliyorum.
B) Peyami Safa’nın “Yalnızız”ını okuyunca çok etkilendim.
C) Öğretmen 5’inci soruda çoğumuzun hata yaptığını
söyledi.
D) Dediğine göre, dedem 1940’lı yıllarda askerlik yapmış.
E) Bu yatakhanede daha çok Afyonlu’lar kalıyordu.
3. Türkiye ( ) dünyanın en güzel ülkelerindendir ( ) yeter ki
bu güzellik ( ) bu çeşitlilik korunsun.
Bu cüm le de ayraçlarla ( ) be lir ti len yer le re, sı ra sıy la
aşa ğı da ki le rin han gi sin de ve ri len ler ge ti ri le bi lir?
7. Aşağıdakilerin hangisinde bir noktalama yanlışı yapılmıştır?
A) Yurtta bütün ışıklar kapatılmış, öğrenciler yataklarına
girmişti.
B) Bu şehirde -İzmir’de- beni bağlayan hiçbir şey kalmamıştı.
C) Niçin söylediklerime değer vermiyorsun? diye bağırmıştı.
D) Sınavda iki soru beni şaşırttı: 1 ve 2. sorular.
E) O kadar çok sevinmiştim ki...
A) (...) (,) (,) B) (!) (;) (;) C) (,) (,) (,)
D) (,) (;) (,) E) (;) (;) (;)
4. Sanatsız (l) süssüz bir dil (ll) akıcı (lll) özlü bir anlatım (lV)
insanı şaşırtan (V) meraktan meraka sürükleyen bir kurgu
ustasıydı o.
Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangilerinde noktalı
virgül (;) kullanılmalıdır?
8. Öykülerini okuyanlar şunu çok iyi bilir (l) Çehov, her öyküsünde
gizli bir kameraman gibi davranır (ll) Öykü kişilerine
öyle bir ışık tutar ki (lll) öykü kişilerinden hiçbiri o ışığın
farkına varmaz (lV) Bu nedenle de (V) kişilerinin bir teki
bile rol yapmaz Çehov’un.
Bu par ça da ki nu ma ra lan mış yer le rin han gi sin de iki
nok ta kul la nıl ma lı dır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) l ve lll B) ll ve lV C) ll ve V
D) lll ve lV E) lll ve V
5. Aşa ğı da ki cüm le ler den han gi si nin so nu na üç nok ta (...)
getirilmelidir?
A) Şu işleri en kısa sürede bitirelim
B) Evde boş oturmak beni öyle bunalttı ki
C) Ne arayanım var bu şehirde, ne soranım
D) Şehrin her tarafında parklar, bahçeler vardı
E) Yaşamak ne kadar anlamlı ve güzeldi
9. (I) Tebriz, 16. yüzyılda yeniden kurulup gelişen bir şehir
(II) İran’ın en güzel ve en büyük şehirlerinden biri (III) Diğer
şehirlerle kıyaslandığında, yağışlı bir ilkbahar izlenimi
veren ılıman bir iklimi var (IV) Birçok devletin ve bu arada
Türk asıllı Safevilerin mimari örneklerini şehirde görmek
mümkün (V) Kaleler, saraylar, camiler, bir zamanlar çok
işlevsel olan büyük kervansaraylar
Bu parçadaki nu ma ra lan mış cüm le ler den han gi si nin
so nun a üç nok ta (…) getirilmelidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
101
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Noktalama İşaretleri
10. 1902’de doğdum , doğduğum yere dönmedim bir da-
I
ha . Çünkü geriye dönmeyi hiç sevmem. Üç yaşımda
II
da Halep ’ te paşa torunluğu ettim, on dört yaşımdan
III
beri de şairlik ederim. Kimi insan otların, kimi insan balıkların
türlerini bilir ; ben ayrılıkların türlerini bilirim.
IV
Hapislerde yatarken , haksızlıklara karşı açlık grevi
V
yaptım. Bu açlık grevi içinde tatmadığım yemek yok gibidir.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden
hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
13. Konya’dayken merkezden aldığı bir emir üzerine Ulukışla,
Niğde, Arapsun, Bor ve Ürgüp’ün iaşe işlerini denetlemek
üzere bir arkadaşıyla yola çıkan Haşim, Ulukışla’da
tahmininin aksine altı güzel gün geçirir. Edebiyat yaşamına
yön verecek bambaşka insanlarla tanışır, ilham kaynağı
olacak çok güzel yerler tanır.
Bu parçada virgülün;
I. eş görevli sözcükleri ayırma,
II. ara söz ve ara cümleleri ayırma,
III. özneyi, cümlenin geri kalanından ayırma,
IV. cümleleri ayırma
görevlerinden hangileri örneklenmiştir?
A) I ve II B) II ve IV C) I, III ve IV
D) III ve IV E) I, II, III ve IV
11. Ankara Kalesi ( ) telsiz direkleri ve bir tünel ( ) Yarım dakika
karanlık oldu her yer ( ) Ankara geride kaldı artık. Bu
yol bütün bozkırı geçer ( ) Karadeniz’e kadar ulaşır.
Bu parçada ayraçlarla ( ) gösterilen yerlere, aşağıdaki
noktalama işaretlerinden hangileri sırasıyla getirilmelidir?
A) ( , ) ( . ) ( . ) ( ; ) B) ( ; ) ( ... ) ( ! ) ( , )
C) ( ; ) ( : ) ( . ) ( , ) D) ( , ) ( . ) ( . ) ( ... )
E) ( , ) ( ... ) ( . ) ( , )
14. (I) Makinenin ve tekniğin dokunduğu yer; gölün ortasında
bile yepyeni bir uygarlığı fışkırtıveriyor. (II) Kırıkkale işte
böyle bozkırın ortasında baca, fabrika, asfalt, geometri,
boyalı ev, sağlam tavan, iş gömleği giyen alın terli insan
demektir. (III) Kırıkkale bana, kopmuş bir film parçasının
sarı bakkal kâğıdına yapıştırılması etkisini yaptı.
(IV) Kırıkkale, başlı başına minnacık bir fabrika yuvasıdır.
(V) Sağı solu, önü arkası bozkırdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir noktalama yanlışı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
12. Babam genellikle sessiz , az konuşan , içe dönük
I
II
bir insandı. Onun rahat görünebilmesi , üstündeki o çe-
III
kingen görüntüyü atabilmesi için havasını bulması gerekirdi;
bu da çok sık yaşanan bir durum değildi. Annem ,
IV
nişan gecesi babamın nasıl sıkıldığını anlatmıştı bize.
Babam, o gece yerinde duramamış; dışarı çıkmak , so-
V
kakta volta atmak için sürekli fırsat aramış; fırsatı bulur
bulmaz da dışarı fırlamış.
Bu parçadaki numaralanmış virgüllerden hangisi farklı
bir görevde kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
15. (I) Bu yazının çerçevesinde benim size anlatmak istediğim
eleştirmen, tamamen Türkiye dışından biri? (II) Bugün
Amerikada hakkında en çok konuşulan, hem en çok
ciddiye alınan hem de yıldırımları üzerine en sık çeken
bir edebiyat eleştirmeninden bahsetmek istiyorum; Michiko
Kakutani. (III) Time dergisinden sonra 1983’te The
New York Times’ta edebiyat eleştirmeni olarak yazmaya
başlıyor. (IV) O tarihten bu yana bu gazetede yazıyor: ona
“edebiyatın kamikazesi” diyorlar. (V) Övdü mü tam övüyor,
yerdi mi tam yeriyor…
Bu parçadaki numaralanmış cüm le le rin han gi sin de
noktalama yanlışı yapılmamıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
102
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Noktalama İşaretleri
1. Bazı insanlar ( ) konuşmaları gerekirken susar ( ) yürümeleri
gerekirken dururlar ( ) susmakla konuşmak ( ) durmakla
yürümek arasında gidip gelirler.
Yukarıdaki cümlede ayraçlarla ( ) gösterilen yerlere,
sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama
işaretleri getirilmelidir?
A) (,) (,) (;) (,) B) (:) (,) (,) (,)
C) (;) (,) (,) (;) D) (,) (,) (,) (,)
E) (:) (:) (;) (;)
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ayraçla ( ) gösterilen
yere noktalı virgül (;) getirilmelidir?
A) Yemek masasından ağlayarak kalktı ( ) hıçkırıklarla
odasına çekildi.
B) Annesi ( ) “Derslerine yeterince çalışmıyorsun.” diye
çok kızıyormuş.
C) Vatanın her karış toprağı kutsaldır ( ) diyerek sözlerine
başlamıştı.
D) Şiiri, romanı ve öyküyü seviyor ( ) boş zamanlarını hep
bunlarla uğraşarak değerlendiriyordu.
E) Yazar ( ) 1950’de bir edebiyat dergisi çıkarmıştı.
2. Anı yazmak zor bir iştir ( ) anı okumak ise zevkli ( ) Anı
yazanlar çeşitli biçimleri tercih ederler ( ) gün gün yazanlar
( ) memleketin hâlini anlatanlar ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) gösterilen yerlere sırasıyla
aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A) (,) (.) (;) (,) (.) B) (;) (!) (,) (:) (.)
C) (;) (...) (,) (;) (...) D) (,) (.) (:) (,) (...)
E) (,) (...) (!) (,) (.)
5. Kitaplar yalancı durumuna düşüyor çocuklar karşısında ( )
Şiirler, öyküler, romanlar ( ) Göğün mavi mavi gülümsediği
yok ne zamandır ( ) Bir gün çocuklar isyan edecek bu
yalanlara ve şöyle diyecekler ( ) “Hani mavi gök, hani dalın
yeşili, masmavi deniz nerede ( )”
Bu par ça da ayraçlarla ( ) gös te ri len yer le re, sı ra sıy la
aşa ğı da ki le rin han gi sin de ve ri len nok ta la ma işa ret le ri
ge ti ril me li dir?
A) (.) (...) (.) (:) (?) B) (.) (.) (.) (;) (?)
C) (...) (...) (.) (:) (?) D) (.) (...) (.) (;) (.)
E) (.) (.) (.) (,) (.)
6. Ankara düz oyunları , akıcılık ve ahenk yönlerinden dik-
I
3. Kitaptan niçin korkarlar ( ) bunu bir türlü anlayamadım ( )
Kitaptan korkmak ( ) insanoğlunu kabul etmemektir. Kitaptan
korkan adam ( ) insanı mesuliyet hissinden mahrum
ediyor demektir ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere sırasıyla
aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A) (,) (.) (,) (,) (.) B) (,) (?) (,) (;) (.)
C) (?) (.) (,) (;) (...) D) (?) (!) (;) (,) (.)
E) (,) (?) (:) (,) (!)
kat çeker. Bu oyunların en önemli özelliği, yere eğilmeden
ve çömelmeden oynanması ... Düz oyunlar
II
içinde en çok bilineni “misket”tir. Bu oyun yıllar önce
III
yaşanmış gerçek bir aşk hikâyesini günümüze taşıyor .
IV
Ankara ’ nın en eski oyunlarından bir diğeri de
V
“hüdayda”dır.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden
hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
103
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Noktalama İşaretleri
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin sonuna soru işareti
getirilemez?
A) Onu yeterince tanıdığını düşünüyor musun
B) Bu muydu her yerde arayıp da bulamadığın
C) Bu durumu siz nasıl değerlendiriyorsunuz
D) Kitabı kimin aldığını bilmiyorum ki
E) Bu yaşta böyle bir işi yapmak size zor gelmiyor mu
10. Otobüsle Ankara’dan İzmir’e gidiyoruz (l) Direksiyonun başında
yaşlı, kır saçlı bir adam (ll) Yanındaki koltukta kısa
boylu, zayıf bir genç (lll) Aralarında konuşuyorlar (lV) Belli
ki mola yerinde unutulan bir yolcu var (V) Molanın üzerinden
yarım saat geçtiği hâlde ancak şimdi farkına varmışlar
otobüsteki eksikliğin (Vl)
Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangilerinde üç
nokta kullanılmalıdır?
A) l ve II B) II ve III C) III ve lV
D) III ve V E) V ve VI
8. Aynı sorunlarla bir daha karşılaşmak istemiyorum .
—
I
Çünkü sorunlar beni bitirdi , mahvetti . Artık rahat ,
— — —
II III IV
bir nefes almak istiyorum ; çalışmanın, didinmenin
—
V
anlamı yok.
Bu parçadaki nu ma ra lan mış nok ta la ma işa ret le rin den
han gi si gereksiz kul la nıl mış tır?
11. Kemal Sayar (I) Anlaşılmak için zaman gerekir (II) Konuşmanın
yanında susmak da gerekir (III) birinin söylediğine
dikkat kesilebilmek (IV) kalbini dostunun kalbine yaklaştırmak
gerekir (V) (VI) diyordu bir yazısında.
Bu cümledeki numaralanmış ayraçların hangilerine
noktalı virgül (;) getirilmelidir?
A) Yalnız III B) I ve III C) III, IV ve VI
D) I, II ve VI E) IV ve V
A) I B) II C) III D) IV E) V
9. Aşağıdakilerin hangisinde ayraçla ( ) belirtilen yere
virgül getirilemez?
A) Küçük ( ) çocuğa yaklaşarak yavaşça elini uzattı.
B) Tarih ( ) halkıyla barışık olmayan sanatçıların hazin
sonuna tanıklık etmiştir.
C) Bütün olanları enine boyuna düşünüp ( ) bir karara
varmak istiyordu.
D) Bu bitkiler ( ) Cezayir menekşeleri, çok bakım isteyen
bitkilerdir.
E) Yağmur hızını yavaş yavaş artırıyor ( ) sokaklar giderek
sessizleşiyordu.
12. 1901 ’ de, tüccar bir babayla ev hanımı bir annenin oğlu
I
olarak St. Petersburg’da dünyaya gelen Boloşev , orta
II
hâlli bir yaşam sürmüş . Üniversitede iktisat eğitimi
III
aldıktan sonra orduya yazılmış . Ancak Bolşevik Dev-
IV
rimi’nin ardından patlayan iç savaş sebebiyle ordudan ayrılıp
, Moskova’da memuriyete başlamış.
V
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden
hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
104
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Noktalama İşaretleri
1. Aşa€ıdakilerden han gi si kı sa çiz gi nin (-) özel lik le rinden
bi ri de €il dir?
A) Satır sonuna sı€mayan kelimeleri bölmede kullanılır.
B) Konuşma çizgisi olarak kullanılır.
C) Birbiriyle ilgisi bulunan kelimeler arasında kullanılır.
D) Ek ve köklerin ayrılmasında kullanılır.
E) Ara sözlerin ve ara cümlelerin başında ve sonunda
kullanılır.
5. Yirmi birinci yüzyıl ( ) on üçüncü yüzyıldan o kadar da
farklı değil aslında ( ) Her iki yüzyılın da kaydı şöyle düşülecek
tarih kitaplarına ( ) kültürel çatışmalar ( ) ön yargılar ( )
yanlış anlamalar ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) gösterilen yerlere, aşağıdakilerin
hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla
getirilmelidir?
A) (,) (...) (:) (,) (,) (...) B) (;) (.) (:) (,) (,) (.)
C) (,) (.) (:) (,) (,) (...) D) (:) (.) (;) (,) (,) (.)
E) (,) (.) (;) (,) (,) (...)
2. Yazarımız ( ) tadı ( ) kurgusu ( ) dili birbirinden farklı on
öyküyü bir araya getiriyor bu kitabında ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere sırasıyla
aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A) (:) (,) (,) (…) B) (,) (;) (,) (.)
C) (,) (,) (,) (…) D) (,) (,) (:) (.)
E) (;) (,) (,) (.)
6. Güneş iyice ısıtmaya başlamıştı ( ) Bozkırın tepeleri yavaş
yavaş yeşeriyordu ( ) Masallardaki şu tablo gönüllere
hitap ediyordu ( ) Bir tarafa gidersin sağ yanın yeşermiş ( )
öbür yana gidersin sol yanın yeşermiş ( )
Bu par ça da ayraçlarla ( ) gösterilen yer le re, sı ra sıy la
aşa ğı da ki le rin han gi sin de ve ri len nok ta la ma işa ret le ri
ge ti ril me li dir?
A) (.) (:) (.) (,) (…) B) (.) (.) (:) (;) (?)
C) (:) (:) (.) (,) (.) D) (.) (.) (:) (,) (.)
E) (.) (.) (:) (:) (…)
3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin sonuna soru işareti
(?) konmalıdır?
A) Bu havada içilmez mi bir çay sahilde
B) Neden bize haber vermediğini sordum
C) Bu kadar işin altından nasıl kalkarım diye düşündüm
D) Ben ancak bu kadarını yapabildim
E) Söz verdiğin hâlde niçin yapmıyorsun, anlamadım
7. ( ) Tabiat Haklıdır ( ) kitabının belediye başkanı olan yazarı
şöyle diyor ( ) Kuşsuz ( ) çiçeksiz ( ) ağaçsız yaşıyoruz
( ) doğaya mı yabancıyız ( )
Aşa ğı da ki nok ta la ma işa ret le rin den han gi si, bu parça
da ki boş luk lar dan herhangi birine getirilemez?
A) Virgül B) İki nokta C) Nokta
D) Noktalı virgül E) Tırnak
4. Duymak ( ) düşünmek ( ) zengin bir hayal gücüne sahip
olmak şüphesiz önemli bir şey ( ) Zaten sanatçı dünyayı
başkalarından farklı gören insan değil midir ( ) Doğaldır ki
duygularını dile getiremeyen birine sanatçı denemez ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere sırasıyla
aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
A) (,) (;) (.) (?) (.) B) (,) (,) (.) (?) (.)
C) (;) (;) (…) (…) (…) D) (,) (,) (…) (?) (…)
E) (,) (,) (…) (!) (!)
8. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de kes me işa re ti (’) yan lış kulla
nıl mış tır?
A) Mehmet’çik her konuda destek olur bize.
B) Yasemin Hanım’a çok selam söyleyin.
C) Bu sorun’un çözümüne yardımcı olun lütfen.
D) Orhan Veli’nin (Kanık) şiir kitabını kaybettim.
E) Toplantı yarın 16.15’te başlayacak.
105
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Noktalama İşaretleri
9. Noktalama işaretleriyle ilgili aşağıdaki yargılardan
hangisi yanlıştır?
A) Karşılıklı konuşmalarda konuşma çizgisinden önce iki
nokta (:) kullanılır.
B) Satır sonuna sığmayan sözcükler uygun hecelerinden
kısa çizgi (-) ile ayrılır.
C) Cümle içinde yapılan ek açıklamalar parantez içinde
verilir.
D) Ara söz ve ara cümlelerin başında ve sonunda virgül
(,) kullanılabilir.
E) Kendisinden sonra bir açıklamayı işaret eden cümlelerden
sonra noktalı virgül (;) kullanılır.
12. Eleştiri ( ) en genel anlamda edebî bir tür değil ( ) bugün
belki en çok gereksinim duyduğumuz şey ( ) Karşılaştığımız
kurumları, olayları, düşünceleri, gelenekleri eleştirmek
( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) gösterilen yerlere sırasıyla
aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri
getirilmelidir?
A) (,) (,) (:) (...) B) (;) (,) (,) (.)
C) (,) (;) (.) (...) D) (:) (,) (;) (...)
E) (;) (,) (;) (.)
10. Aşağıdakilerin hangisinde kısa çizgi yanlış kullanılmıştır?
A) Siz - kim ne derse desin - tüm soruları çözün.
B) İstanbul - Ankara arasında yeni bir otoyol yapımı başlatıldı.
C) Atatürk, 1881 - 1938 yıllarında yaşamıştır.
D) Yanında kitap - mitap taşımayı hiç sevmez.
E) “-de” eki bitişik, “de” bağlacı daima ayrı yazılır.
13. Günümüzde yeni bir moda doğdu ( ) ( ) Ne bulursam okurum
( ) ( ) Bu sözü çok sık duyar olduk ama ben buna katılanlardan
değilim ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) gösterilen yerlere sırasıyla
aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A) (;) (“) (.) (”) (;) B) (:) (“) (.) (”) (,)
C) (:) (“) (.) (”) (.) D) (.) (“) (!) (”) (!)
E) (;) (“) (!) (”) (;)
11. Ünlü filozof Konfüçyüs şöyle yakarırmış ( ) “Tanrım ( ) bana
kitap dolu bir ev ( ) çiçek dolu bir bahçe ver ( )”
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdaki
noktalama işaretlerinden hangisi getirilemez?
A) Virgül B) Soru işareti
C) Noktalı virgül D) İki nokta
E) Ünlem işareti
14. Arjantinli yayıncı Jorge Luis ( ) bir sabah kapısının alışık olmadığı
bir biçimde çalınmasıyla huzursuz oldu ( ) Kahvesini
hızla masaya bıraktı ( ) kapıya yöneldi ( ) karşısında elinde
bir dosyayla bir çocuğu buldu ( )
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere sırasıyla
aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A) (,) (.) (,) (,) (.) B) (:) (;) (,) (,) (.)
C) (;) (,) (,) (,) (...) D) (,) (,) (,) (,) (.)
E) (,) (;) (;) (;) (...)
106
TÜRKÇE
BÖLÜM
6
Cümlede Anlam ve Anlatım
I. CÜMLEDE ANLAM
Çözüm
Cümle, türlü biçimlerde tanımlanabilir:
• Bir duyguyu, dileği, düşünceyi anlatan söz dizisidir.
• Yargı bildiren sözcük veya söz öbeğidir.
• Anlam yönünden tamamlanmış söz ya da söz topluluğudur.
Cümlenin yargı bildirmesi; sözcükleri kurgulamaya, sözcüklerin
şahıs ve kip bildirecek biçimde çekimlenmesine bağlıdır. Bu
özelliğe sahip tek bir sözcük veya söz grubu bir cümle olabilir:
– Buradayım.
– Geliyorum.
– Sus!
15253
Tek sözcük biçiminde cümle
– Durakta beklerken üşütmüş. (Sözcüklerin bir araya gelerek
oluşturdukları cümle.)
A. EŞ YA DA YAKIN ANLAMLI
CÜMLELER
Bildirdikleri anlam bakımından aynı ya da yakın olan cümlelerdir.
Konu ortaklığı olan cümlelerdir. Bu tür cümlelerin vermek
istediği mesaj aynıdır.
“Anlatımı nesnel bir nitelik taşıyor” cümlesiyle “Anlatımında
duygularına yer vermiyor.” cümlesi aynı anlamda, doğrultuda
cümlelerdir.
Soru kökünde tekrara düşen bir yazarın, klasik eserleri okuyarak
bunu aştığı vurgulanmıştır. Aynı anlam E seçeneğinde görülmektedir.
Seçenekteki “çağını aşmış eserler”den kasıt klasik
eserlerdir.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2010
I. Sanat çı, top lum sal iliş ki le ri öy le bir bi çim de or ta ya koy malı
dır ki baş ka la rı da o iliş ki le ri gö re bil sin.
II. Ça ğın dan so rum lu olan bir sa nat çı, ger çe ği di le ge tir mek le
ye tin mez, ay nı za man da onu ye ni den bi çim len dir me amacı
nı gü der.
II I. De ğer le ri ni yi tir miş bir top lum da sa nat, doğ ru sö zü söy leye
cek se yi ti ri len de ğer le ri de yan sıt mak zo run da dır.
IV. Top lum cu dün ya gö rü şü nü be nim se yen sa nat, dün ya nın
de ği şe bi le ce ği ni gös ter me li, de ğiş me si ne yar dım et me li dir.
V. Sa nat çı ya gö re vi ni anım sat mak ve onu uyar mak top lumsal
bir so rum lu luk tur.
Yu ka rı da ki nu ma ra lan mış cüm le ler den han gi le ri an lam ca
bir bi ri ne en ya kın dır?
A) I. ve II. B) II. ve IV. C) II. ve V.
D) II I. ve IV. E) IV. ve V.
Çözüm
Seçenekler incelendiğinde II ve IV. cümlelerin aynı doğrultuda
olduğu görülür. Bu cümlelerde yazar, sanatçının topluma bir
şeyler vermesi gerektiğini, toplumun değişimine, şekillenmesine
öncülük etmesi gerektiğini anlatıyor.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2013
Klasik eserleri okumaya en çok, kendi yazdıklarımı tekrar ettiğimi
hissettiğim zamanlarda ihtiyaç duyarım.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A) Kimi eserlerin her dönemde okunurluğunu sürdürdüğü
bilinir.
B) Bir yazarın, okuduklarından etkilenmeden yazması mümkün
değildir.
C) Her eser, başka metinlerden alınan parçalarla renklenen
bir tablodur.
D) Yazar, benzer ürünler ortaya koymaktan kaçınmak istiyorsa
yazdıklarını ara sıra gözden geçirmelidir.
E) Çağını aşmış eserleri okuma, yaratıcılığı besleyen bir
etkinliktir.
Örnek ÖSS / 2003
(I) Ju les Ver ne’in se rü ven tut ku su, de niz ci lik, ta rih, coğ raf ya
gi bi alan lar dan al dı ğı öge ler le bes le ne rek yaz dık la rı nın çe kirde
ği ni oluş tu rur. (II) Sa yı sı iki yü ze yak la şan ro man la rı çe şitli
bi lim dal la rı üze ri ne te mel len miş tir. (II I) Ya zar bu bi lim dal ları
na iliş kin bil gi le ri ni, sa at le ri ni ge çir di ği kü tüp ha ne ler de ki binler
ce ki ta ba borç lu dur. (IV) Hiç bir bi lim da lın da uz man ol ma dığı
hal de ya şa dı ğı dö nem de ki her tür lü ge liş me yi ve de ğiş meyi
ya kın dan iz ler. (V) Böy le ce hem ça ğı nı çok iyi ta nır hem de
ça ğı nın ge tir di ği ye ni lik le ri özüm se ye rek ge le ce ğe yö ne lik öngö
rü ler de bu lu nur.
Bu par ça da ki nu ma ra lı cüm le ler den han gi le ri an lam ca birbi
ri ne en ya kın dır?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve IV.
D) II I. ve V. E) IV. ve V.
107
Cümlede Anlam ve Anlatım
Çözüm
I ve II. cüm le ler de Ju les Ver ne’nin ya pıt la rın da bir çok bi lim dalın
dan bah set ti ği, ya pıt la rı nın ko nu su nun fark lı bi lim dal la rı ol duğu
an la mı var dır. Par ça da sa de ce I ve II. cüm le an lam ca bir biri
ne en ya kın dır.
Doğru Seçenek A
II. CÜMLEDE KONU VE ANA
DÜŞÜNCE
Bir cümlede yazarın, hakkında söylediği, bahsettiği duruma konu;
vermek istediği mesaja, özellikle anlatmak istediğine ana
düşünce denir.
Örnek YGS / 2012
Etkinlik
Aşağıdaki cümlelerin eş ya da yakın anlamlılarını altlarına
yazınız.
• Çok ahlaklı ve güzel sözcüklerle de çok ahlaksız cümleler
kurulabilir.
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
• Sokağın fotoğrafını çekerek sokağı anlatan kişi, sanatçı
değildir.
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
• Evrensele giden yol, sanatçının öz benliğinden geçer.
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
• Eserine başka eserlerin gölgesini düşürmeyen sanatçı
özgündür.
(I) Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın 1940’ta yayımladığı, ikinci şiir kitabı
olan Çocuk ve Allah okurla yeniden buluşuyor. (II) Türk şiirinin
dil ve yapı bütünlüğü bakımından en sağlam yapıtlarından
biri. (III) Bin yıllık Türk şiirinin yüzyılımızdaki son halkası olarak
varlığını koruyor. (IV) Şair; kitapta, insanın evrendeki yerini, doğanın
görkemi karşısındaki sarsılış ve duyuşlarını dile getiriyor.
(V) Bunları çocuklara özgü bir düş gücüyle yansıtıyor.
Bir şair ve yapıtından söz edilen bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
A) I. cümlede, anlatılan kitabın daha önce de basıldığından
söz edilmiştir.
B) II. cümlede, şiirlerin benzerlerinden ayrılan yönlerine değinilmiştir.
C) III. cümlede, şiirleri güzel ve etkileyici kılan etkenler üzerinde
durulmuştur.
D) IV. cümlede, işlenen temalara değinilmiştir.
E) V. cümlede, şiirlerin nasıl bir bakış açısıyla oluşturulduğu
belirtilmiştir.
Çözüm
III. cümlede şiirleri güzel ve etkili kılan etkenlerden değil, şiirlerin
kalıcılığından bahsedilmiştir.
Doğru Seçenek C
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
• Özgür kafalar sanat üretebilir.
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
Örnek YGS / 2012
Yazar; karşıtlıkların üst üste yığıldığı, ucu açık, kesin bir yargıya
götürmeyen, tam bitmeyen metinleriyle, okuru düşüncelerin
eşiğinde bırakıyor.
Bu sözlere göre yazarın, okura yönelik olarak gerçekleştirmek
istedikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Okuduklarını tamamlatıp onu bütünselliğe kavuşturtma
B) Düş gücünü geliştirme
B. KARŞIT ANLAMLI CÜMLELER
Anlamca, içerik olarak, yargı olarak birbirinin zıddı olan cümlelerdir.
• Edebiyat insanı duygulandırmaktan çok eğitmeyi hedeflemelidir.
• İnsanı duyguların etkisinde bırakmak edebiyatın amacı olmalıdır.
C) Çok boyutlu düşündürme
D) Yorumlamaya yönlendirme
E) Söylenenlerin kanıtlanmasını isteme
Çözüm
Sözlere göre yazar okura yönelik A, B, C ve D seçeneklerinde
verilenleri gerçekleştirmeyi istemektedir. Bu durumda söylenenlerin
kanıtlanması bunların arasında yoktur.
Doğru Seçenek E
108
Cümlede Anlam ve Anlatım
Örnek YGS / 2013
(I) Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlanan bir şairimiz… (II) İkinci
kitabıyla tekrar okuyucunun karşısında. (III) Açık ve yalın anlatımlı,
kısa dizelerden oluşan şiirlere imza atmış. (IV) Sanatçının
bu kitabındaki tüm şiirleri yine okuyucunun duyumsama ve düş
kurma yetilerini harekete geçiriyor. (V) Şair, şiirleriyle okuyucuyu
kimi zaman yoğun karanlıkların içine, kimi zaman da aydınlık
gündüzlere götürüyor.
Bir şairden ve şiirlerinden söz edilen bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
A) I. cümlede, okurların beğenisini kazandığı üzerinde duruluyor.
B) II. cümlede, kimi ürünlerini bir araya topladığı belirtiliyor.
C) III. cümlede, şiirlerinin dil ve biçim özellikleri dile getiriliyor.
D) IV. cümlede, işlev yönünden önceki şiirleriyle benzerliği
olduğu sezdiriliyor.
E) V. cümlede, şiirlerde birbirine karşıt durumların işlendiğinden
söz ediliyor.
Çözüm
A seçeneğinde, I. cümlede beğeni anlamı olduğu söylenmektedir.
Oysa beğeni cümlelerinde kişi - eser üzerinde olumlu/subjektif
değerlendirmeler yapılır. A seçeneği nesnel bir cümledir
dolayısıyla beğeni anlamı içeremez.
Doğru Seçenek A
Örnek LYS / 2012
(I) Yazarak yaşamak, güçlüklerine karşın insanın kendi kendisine
yetmesini sağlıyor. (II) Boş bir iyimserlik değil bu; eğer
bir amacınız varsa onun peşinden gider, sizi bundan alıkoyacak
her şeyi dışlarsınız. (II I) Bu dışlama, yazma eyleminin doğasından
gelir çünkü yazmak tek başına gerçekleştirilen bireysel
bir eylemdir. (IV) Yazan kişi duygularını ve zamanını iyi yönetmek
durumundadır. (V) Bunu gereği gibi yapmadığı, çevresindeki
insanlarla ilişkiyi ustalıkla düzenleyemediği için yazın
alanında çok iyi başlangıçlar yapmış birçok insanın yitip gittiği
söylenebilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cüm le de, yazmanın olumlu etkisinden söz edilmiştir.
B) II. cüm le de, düşünülüp tasarlananları gerçekleştirmek için
takınılacak tutum belirtilmiştir.
C) II I. cüm le de, yazma işinin nasıl bir düşünsel donanım gerektirdiği
üzerinde durulmuştur.
D) IV. cüm le de, yazma eyleminin kimi gerekleri dile getirilmiştir.
E) V. cüm le de, yazmaya yönelen kimi kişilerin başarılı olamayışlarının
nedenlerine değinilmiştir.
Çözüm
Numaralı cümlelerle ilgili A, B, D ve E seçeneklerinde verilenler
doğrudur. III. cümlede yazma işinin nasıl bir donanım gerektirdiğinden
değil, yazmanın bireysel bir eylem oluşundan söz
edilmiştir.
Doğru Seçenek C
Örnek LYS / 2012
(I) Fotoğraf sanatçılarının Anadolu’daki antik kentleri, o kentlerdeki
kalıntı ve buluntuları, birer sanat nesnesi olarak ele aldıklarına
genellikle tanık oluyoruz. (II) Bu tür çalışmalar yapan bu
sanatçı da Düş Kentleri adlı fotoğraf albümünde özellikle Batı
Anadolu uygarlığını oluşturan kentlerden bugüne kalanları sunuyor.
(II I) Sanatçı, antik kentlerin kalıntı ve buluntularını âdeta
izlenimci bir ressam gibi, ışığı ve rengi öne çıkararak okuyor.
(IV) Burada sanatçının, salt antik kentleri belgelemekten, dolayısıyla
bunları geçmişten bugüne ve geleceğe taşımaktan, tarihsel
yorumlamadan kaçındığını görüyoruz. (V) Çünkü sanatçı,
bu kentlerin, şimdinin daha doğrusu o fotoğrafların çekildiği
zamanın kendinde bıraktığı izlenimleri ustaca onlara yansıtıyor.
Bir fotoğraf sanatçısının anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
A) I. cüm le de, bilinen ve görülen bir durumdan söz edilmiştir.
B) II. cüm le de, sözü edilen çalışmanın neleri içerdiği üzerinde
durulmuştur.
C) II I. cüm le de, gördüklerini, nasıl bir bakış açısıyla algıladığı
belirtilmiştir.
D) IV. cüm le de, sanatçının farklı konu alanlarına yöneldiği
vurgulanmıştır.
E) V. cüm le de, çekim anında zihninde oluşan görüntüleri aktardığına
değinilmiştir.
Çözüm
Numaralı cümlelerle ilgili A, B, C ve E seçeneklerinde verilenler
doğrudur. IV. cümlede sanatçının farklı konu alanlarına yöneldiğinden
söz edilmemiştir. Bu cümlede fotoğraf sanatçısının
uzak durduğu bir durumdan söz edilmiştir.
Doğru Seçenek D
109
Cümlede Anlam ve Anlatım
Örnek LYS / 2011
(I) İddialı konuşmayı sevmem. (II) “Türkiye’de ilk gerilim romanı
yazarı benim.” demedim, “Sanırım…” diye başladım cümleye.
(II I) Bir yazarın “Bu şahane bir yapıt oldu, edebiyatın âlâsını
yaptım.” gibi sözler söylemesini doğru bulmuyorum. (IV) Yazmak,
bir kitabı bastırmak zaten kendini beğenmişlik değil de
nedir? (V) Bütün bunların üzerine bir de yazdığını övmek, dayanılmaz
geliyor bana.
Bir yazarın görüşlerini belirttiği bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
A) I. cüm le de, kişiliğiyle ilgili bilgi veriyor.
B) II. cüm le de, bir yanlış anlamayı düzeltmek için gerekli
açıklamayı yapıyor.
C) II I. cüm le de, benimsemediği bir tutumu ortaya koyuyor.
D) IV. cüm le de, bir yorum yapıyor.
E) V. cüm le de, başarısız yapıtları beğenmenin yanlışlığını
belirtiyor.
Çözüm
Numaralı cümlelerle ilgili A, B, C ve D seçeneklerinde verilenler
doğrudur. V. cümlede ise yazar, bir yazarın kendi eserini övmesinden
hoşlanmadığını belirtiyor.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2011
(I) Gü nü müz de, ye ni ye ti şen genç ya zar lar ken din den ön ce kile
ri ta nı ma dık la rı, oku ma dık la rı için bir ek sik lik duy mu yor sanki.
(II) Bun lar de ne yim li, us ta ya zar la rın önün de yap rak gi bi titre
mi yor ar tık, ken di ne çok gü ve ni yor. (II I) Bu nun la bir lik te yapıt
la rı il giy le kar şı la nan ge niş okur kit le le ri ne ses le nen sa nat çının
çok iyi ya zar ol du ğu ya nıl gı sı na dü şü yor. (IV) Ye ni ku şa ğın
“Ne ola cak sa ça bu cak ol sun.” dü şün ce sin den do ğan bu gö zü
ka ra ya rış, ben ce ol duk ça teh li ke li. (V) Çün kü bu, bi rey ci li ğin,
“ben ben” ci li ğin ege men li ği an la mı na ge lir.
Bu par ça da ki nu ma ra lan mış cüm le ler le il gi li ola rak aşa ğıda
ve ri len ler den han gi si yan lış tır?
A) I. cüm le de, us ta ya zar la rın, ede bi yat dün ya sın da ki ge lişme
ler den kay gı lan dık la rı di le ge ti ri li yor.
B) II. cüm le de, genç ya zar la rın de ği şen tu tum la rı hak kın da
bil gi ve ri li yor.
C) II I. cüm le de, yan lış bir ka nı ya de ği ni li yor.
D) IV. cüm le de olum suz bir du rum la il gi li ki şi sel gö rüş be lir ti li yor.
E) V. cüm le de, ön ce ki cüm le de be lir ti len le il gi li yo rum ya pılı yor.
Çözüm
Se çe nek ler in ce len di ğin de “A”da ki de ğer len dir me nin yan lış oldu
ğu gö rül mek te dir. I. cüm le de us ta ya zar la ra iliş kin hiç bir değer
len dir me ye yer ve ril me miş; genç ya zar la rın, es ki le ri ta nı mama
la rı eleş ti ril miş tir.
Doğru Seçenek A
Örnek LYS / 2011
(I) Bu yapıtı yalnızca bir anı sanmayın. (II) Yazar, bir psikiyatr
ve siyaset adamı gözüyle kendi öyküsüne paralel olarak son
elli yıllık siyasi tarihimizi de ayrıntılarıyla ele alıyor. (II I) Bunları
kendi özgün yorumlarının yanı sıra sayısal bilgilerle de destekliyor.
(IV) Anlatımını, roman kahramanı olabilecek ilginç kişilerle
zenginleştiriyor. (V) Her biri başlı başına bir yaşam dersi diyebileceğimiz
anekdotlara da yer veriyor.
Bir yapıtın anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle
ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cüm le de, uyarı söz konusudur.
B) II. cüm le de, konuyla ilgili bir açıklama yapılıyor.
C) II I. cüm le de, öznellikle nesnelliğin iç içe olduğu söyleniyor.
D) IV. cüm le de, duygusal yönleri öne çıkaran bir tutum izlendiği
belirtiliyor.
E) V. cüm le de, söyleme öğreticilik ve çeşitlilik boyutu katıldığı
belirtiliyor.
Çözüm
Numaralı cümlelerle ilgili A, B, C ve E seçeneklerinde verilenler
doğrudur. IV. cümlede eserin anlatımına değinilmiştir.
Doğru Seçenek D
Örnek YGS / 2015
(I) Tire’ye gidince camileri görmeden sakın dönmeyin. (II) Çoğu
XV. yüzyıla ait olan camilerin gerek kubbelerinde gerekse
minarelerinde tuğla işçiliğinin en güzel örneklerini bulabilirsiniz.
(III) Bu minarelerin kimi “zencirek formu”yla kimi de “çam kozalağı”
tarzında yapılmış. (IV) Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim:
Tire’nin daracık sokakları “el sanatları müzesi”
sanki. (V) Bu yaşıma rağmen bazı eşyaların nasıl yapıldığını ilk
kez orada gördüm. (VI) Örneğin semerin, urganın ve keçenin
yapılışını, bunların son ustalarını izleyerek öğrendim.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, ziyaretçilere yönelik bir öneride bulunulmuştur.
B) II. cümlede, bazı yapılarda hangi malzemenin kullanıldığı
belirtilmiştir.
C) III. cümlede, yapılarda kullanılan yapım tekniklerinden söz
edilmiştir.
D) IV. cümlede, tarihî yapılarla ilgili bilgi verilmiştir.
E) VI. cümlede, önceki cümlede belirtilenle ilgili bir açıklama
yapılmıştır.
110
Cümlede Anlam ve Anlatım
Çözüm
IV. cümlede tarihî yapılarla ilgili bilgi değil, Tire sokaklarıyla ilgili
bir tespit ortaya konmuştur.
Doğru Seçenek D
Örnek YGS / 2015
(I) Çocuk, anne babasını örnek alarak, onlarla özdeşleşerek kişilik
geliştirir. (II) Gerçekten çocuklukta anne babaya benzemek
çocuğa yetmektedir. (III) Çünkü çocuğun gözünde anne babası
en akıllı, en yanılmaz kişilerdir. (IV) İlkokul çağında ise öğretmen
en iyi, en üstün örnektir onun için. (V) Ergenlik döneminde
anne baba artık kusursuz örnek olmaktan çıkar. (VI) Genç;
eleştirici gözle baktıkça beğenmediği, kendine aykırı gelen pek
çok özellik bulmaya başlar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren
çocukta, anne babasıyla ilgili düşünce değişikliğinden
söz edilmektedir?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Çözüm
Anne babanın, çocuk üzerindeki örnek olma rolü üzerinde IV.
cümleye kadar durulmakta, burada ilkokulla birlikte bu rolü öğretmenin
üstlendiği belirtilmektedir.
Doğru Seçenek C
Örnek ÖSS / 2006
Bir yö net me ni miz şöy le di yor: “Ger çek bir film, ayak ka bı nın içine
ka çan bir ta şa ben ze me li dir.”
Bu cüm le de, film le il gi li ola rak be lir til mek is te nen aşa ğı daki
ler den han gi si dir?
A) Bir du ru mu eleş ti rel yak la şım la ele alıp olum lu ve olum suz
yön le riy le yan sıt ma lı dır.
B) ‹n sa nı ve top lu mu te dir gin eden so run lar üze rin den bi zi düşün
me ye zor la ma lı dır.
C) ‹n sa nın duy gu dün ya sı nı et ki le ye cek ni te lik te ol ma lı dır.
D) ‹z le yen le rin, ya şa mı da ha iyi ta nı ma sı na ola nak sağ la malı
dır.
E) De ği şik yol la ra baş vu ra rak iz le yi ci nin il gi si ni kam çı la ma lı dır.
Çözüm
Bu cüm le de film ile ilgili olarak in sa nı tıp kı ayak ka bı sı nın içine
gi ren bir taş gi bi ra hat sız et me li, in sa nı ba zı so run lar üze rine
dü şün dür me li dir anlamı çıkmaktadır. Bu an lam da B se çene
ğin de var dır.
Doğru Seçenek B
Örnek TYT / 2019
Çocuk, aklının doğal işleyişi sonucu her an ortaya çıkan tuhaf
sorulardan birine yanıt bulma amacıyla gerçekleştirdiği her samimi
girişim sayesinde, o amacın sonucuyla kıyaslanamayacak
oranda kalıcı kazanımlar edinir.
Bu cümlede çocuklarla ilgili olarak asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tuhaf sorular sorma davranışlarının çocuklarda istemsiz
biçimde gerçekleştiği
B) Merak ettikleri konunun iç yüzünü öğrendikleri sürece bilgi
birikimlerinin arttığı
C) Kendi hâllerine bırakıldıklarında tuhaf sorular sorma alışkanlıklarının
sona erdiği
D) Cevabını samimi biçimde merak ettikleri soruların yetişkinlerce
cevaplandırılması gerektiği
E) Sorularına cevap arayışlarının gelişimleri üzerinde cevaplardan
daha etkili olduğu
Çözüm
Cümlede çocuğun, aklının işleyişi sonucu ortaya çıkan tuhaf
sorulardan birine yanıt bulma amacıyla gerçekleştirdiği her samimi
girişim sonucunda önemli ve kalıcı kazanımlar elde ettiği
belirtilmiştir. Buna göre cümlede asıl anlatılmak istenen E’de
verilmiştir.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2015
Şair, geleneğin sürüp giden hazır düşünme kalıplarını parçaladığı
zaman gerçek parıltıyı yani iyi şiiri elde edebilir.
Bu cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirde sesini duyurmak isteyen bir genç sanatçı, kendinden
öncekileri aşmalıdır.
B) İyi şair olmanın yolu, başkalarını besleyecek kaynaklar ortaya
koymaktır.
C) Şiirde yerleşik olan anlayışları yıkmak, genç sanatçılar
için zordur.
D) Bir şair için nitelikli ürünler ortaya koymanın yolu, alışılmışın
dışına çıkmaktır.
E) Şiir alanında sağlam bir yer edinebilmenin ön şartı, kendini
geliştirmektir.
Çözüm
Öncüldeki “geleneğin sürüp giden hazır düşünme kalıplarını
parçalamak” bölümü, D seçeneğinde “alışılmışın dışına çıkmak”,
“iyi şiiri elde etmek” bölümü de “nitelikli ürünler ortaya
koyma” ifadesiyle karşılanmıştır.
Doğru Seçenek D
111
Cümlede Anlam ve Anlatım
Örnek ÖSS / 2003
Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de öte ki ler den fark lı bir düşün
ce di le ge ti ril miş tir?
A) Üs lup, in sa nın ko nuş tuk la rı nı ve yaz dık la rı nı bi çim len diren
ki şi sel bir öge dir.
B) Bir sa nat çı nın üs lu bu, o sa nat çı nın ken di si dir.
C) Sa nat çı, söz cük le ri se çip yan ya na ge ti rir ken on la ra ken di
dam ga sı nı vu rur.
D) Üs lup, sa nat çı nın ki şi li ği ni yan sı tan bir ay na dır.
E) Bir sa nat çı, ya rat tı ğı ya pı tın tü rü ne gö re üs lup kul la nır.
Çözüm
A, B, C ve D se çe nek le rin de üs lu bun bi rey sel lik ni te li ğin den ve
sa nat çı ya öz gü lü ğün den söz edi lir ken E’de sa nat çı nın oluş turdu
ğu ese rin çe şi di ne gö re üs lup be nim se me si ne de ği nil miş tir.
E’de üs lu bun öz gü nlü ğü ne de ği nil me miş tir.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2016
(I) Yahya Kemal’in şiirlerini ikiye ayırarak yarısına eski, yarısına
yeni demek garip bir hatadır. (II) Bir ruh nasıl hem yeni hem eski
olabilir, özellikle Yahya Kemal gibi kişiliği bilinen bir şairde birbirine
karşıt iki dünya nasıl bir arada yaşayabilir? (III) Herhâlde
bu yanlışlık, onun gazellerini birer taklit olarak görmekten, Yahya
Kemal’i taklitçi olarak değerlendirmekten ileri geliyor. (IV) Belki
birçok kişi taklit yapabilir, taklitçi olabilir ama onun bu sınıflandırmaya
girmediği kesinlikle doğrudur. (V) O, yeni şiir anlayışıyla
oluşturduğu gazellerinde Türkçenin lezzetine ve öz şiire susamış
bir şair olarak çıkar karşımıza.
Yahya Kemal’in anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, şiirlerine yönelik oluşmuş bir yanılgıdan söz
edilmiştir.
B) II. cümlede, kişiliğiyle ilgili araştırmaların yetersizliğine değinilmiştir.
C) III. cümlede, şaire ilişkin bir görüşün sebebi belirtilmiştir.
D) IV. cümlede, kimi şairlerden ayrılan yönüne dikkat çekilmiştir.
E) V. cümlede, şairin dil ve şiir anlayışındaki duyarlılık ifade
edilmiştir.
Çözüm
I, III, IV ve V numaralı cümlelerle ilgili olarak verilenler doğrudur.
II numaralı cümlede Yahya Kemal’de birbirine karşıt iki durumun
nasıl var olabileceği sorgulanmakta, onun kişiliğiyle ilgili
araştırmaların yetersizliğine değinilmemektedir.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2016
Son yirmi yılda akıllı teknolojik cihazların ---- tasarımları ile ilgi
çekici ---- stratejileri, bu cihazların bir önceki sürümlerinin değerini
kaybetmesine ve çöp ---- için potansiyel atık hâline gelmesine
neden olmaktadır.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere, düşüncenin akışına göre,
aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) gösterişli - pazarlama - alanları
B) güzel - piyasa - bölgeleri
C) uygun - reklam - tesisleri
D) resmî - tanıtım - kutuları
E) sevimli - satış - merkezleri
Çözüm
Seçenekler incelendiğinde A seçeneğindeki “gösterişli” sözcüğü
ile ilk boşluğun sonundaki “tasarımları” sözcüğünün, “pazarlama”
sözcüğü ile ikinci boşluğun sonundaki “stratejileri” sözcüğünün,
“alanları” sözcüğü ile de üçüncü boşluğun başındaki
“çöp” sözcüğünün birbiriyle anlamca uyumlu olduğu görülür.
Buna göre cümledeki boşluklara sırasıyla A seçeneğindeki sözcükler
getirilmelidir.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2017
(I) Genç şairin kitabını, “Acaba son dönem şiirimizde ne yönde
gelişmeler görülüyor, gençler nelere ilgi duyuyor, ne tarz şiirler
yazmaya çabalıyor?” diyerek merakla okudum. (II) Öncelikle
söylemek gerekirse şiirlerini hem teknik hem biçim bakımından
hatasıza yakın yazıyor şair. (III) Bu hatasızlığın içinde okuyanı
etkileyen özgün bir ifadeye rastlamak zor. (IV) Teknik ve
biçim bakımından kusursuz olan bu dizeler, öğrenilmiş bir şiir
hissi uyandırıyor. (V) Hâlbuki şiirde bir şair trajedisine, şairin
varlığına ihtiyaç var.
Genç bir şairin eserinin değerlendirildiği bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) I. cümlede genç kuşaklarca beğeniyle takip edildiği vurgulanmıştır.
B) II. cümlede yapı yönünden olgun bir düzeye eriştiği dile
getirilmiştir.
C) III. cümlede anlatım bakımından kendine özgülükten uzak
olduğu söylenmiştir.
D) IV. cümlede kimi yönleriyle eskiyi tekrar eden özelliklere
sahip olduğu sezdirilmiştir.
E) V. cümlede şairin kendi şiiriyle iç içe olması gerektiği ifade
edilmiştir.
112
Cümlede Anlam ve Anlatım
Çözüm
II, III, IV ve V numaralı cümlelerle ilgili olarak verilenler doğrudur.
I. cümlede genç şairin kitabının merakla okunduğundan
söz edilmiş, genç kuşaklarca beğeniyle takip edildiğine değinilmemiştir.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2015
Tarihi XVIII. yüzyıla kadar uzanan ve UNESCO tarafından
Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Safranbolu Evleri, Türk
mimarisinin önemli örneklerindendir.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) UNESCO, tarihî Türk mimarisine her geçen gün daha fazla
ilgi göstermektedir.
B) Safranbolu Evleri’nin geçmişi birkaç yüzyıl öncesine kadar
uzanmaktadır.
III. CÜMLEDEN KESİN OLARAK
ÇIKARILABİLECEK YARGI
Bir cümlede verilenlerden yola çıkarak ya bir yargıya varmak ya
da cümledeki yargıdan farklı bir yargı çıkarmaktır.
C) UNESCO, geleneksel Türk mimarisini araştırmak için
önemli projeleri desteklemektedir.
D) Safranbolu, Türk mimarisinin en önemli örneklerine ev sahipliği
yapmaktadır.
E) Safranbolu Evleri, Dünya Kültür Mirası Listesi’ne yeni dâhil
edilen mimari yapılar arasında yer almaktadır.
Çözüm
Örnek
Sherlock dizisinde Sherlock Holmes rolüyle karşımıza çıkan,
beyaz perdede ise en son Alan Turing’i canlandıran İngiliz aktör
Benedict Cumberbatch, BBC Radyo 4 için Franz Kafka’nın
ölümsüz eseri “Dönüşüm”ü dört bölüm hâlinde seslendirdi.
Bu cümleden kesin olarak çıkarabilecek yargı, aşağıdakileden
hangisidir?
A) Alan Turing, Sherlock dizisinde oynamıştır.
B) Sherlock dizisiyle Kafka’nın “Dönüşüm”ü eş zamanlı olarak
çekilmiştir.
C) BBC hem Sherlock dizisinin hem “Dönüşüm”ün yayımlandığı
kanaldır.
D) Benedict Cumberbatch en son Alan Turing’in beyaz perde
için yönettiği filmde oynamıştır.
E) Benedicd Cumberbatch hem dizi hem film oyunculuğu
hem de seslendirme yapmaktadır.
Çözüm
Sherlock dizisinde oynayan Benedict Cumberbatch’tır (A yanlış).
Diziyle “Dönüşüm”ün çekim zamanları verilmemiştir (B
yanlış). BBC’nin “Dönüşüm” dışında hangi dizi veya filmleri yayımladığı
verilmemiştir (C yanlış). Alan Turing filmin yönetmeni
değildir (D yanlış). Cümlede Benedict Cumberbatch’ın oynadığı
dizi ve filmle, seslendirdiği roman belirtilmiştir (E doğru).
Doğru Seçenek E
A seçeneği, UNESCO’nun, tarihî Türk mimarisine değil Safranbolu
evlerine ilgisinden bahsedildiğinden; C seçeneği,
UNESCO’nun herhangi bir projeye sağladığı destekten söz
edilmediğinden; D seçeneği, Safranbolu evlerinin, Türk mimarisinin
en önemli örnekleri olduğu belirtilmediğinden; E seçeneği,
Safranbolu evlerinin, ne zaman dünya mirası listesine dâhil
edildiği belirtilmediğinden yanlıştır. Bu evlerin tarihinin 18. yüzyıla
uzandığı belirtildiğinden B seçeneği doğrudur.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2014
1769’da Nicholas Cugnot adında bir Fransız askeri tarafından
karada yol alan ilk mekanik taşıt yapılıncaya kadar kara taşımacılığı;
katır, at gibi hayvanlar tarafından çekilen arabalarla
sağlanıyordu.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Karada yol alan ilk mekanik taşıt askerî amaçlarla üretilmiştir.
B) Mekanik taşıtlar, hayvan taşımacılığını sona erdirmiştir.
C) Hayvan gücüyle çekilen kara araçları çok uzun süre kullanılmıştır.
D) Mekanik taşıtlar, XVIII. yüzyılda yalnızca Fransa’da kullanılmıştır.
E) Profesyonel taşımacılık faaliyetleri, XVIII. yüzyılda Fransa’da
başlamıştır.
Çözüm
A) Taşıtın bir asker tarafından yapılması onun bir askerî araç
olduğunu göstermez.
B) Taşıt yapılana kadar hayvanlarla sağlanan ulaşımın taşıttan
sonra sona erdiği belirtilmemiş.
113
Cümlede Anlam ve Anlatım
C) 1769’da taşıt yapılana kadar hayvan taşımacılığının sürmesi,
uzun süre taşımacılıkta hayvanların kullanıldığını
gösterir.
D) Araç Fransız bir asker tarafından yapılmıştır ancak nerede
kullanıldığı cümlede belirtilmemiştir.
E) Cümlede profesyonel taşımacılıkla ilgili hiçbir ibare bulunmamaktadır.
Doğru Seçenek C
2. Öznel Anlatım
Kişiye göre değişebilen bir yargı bildiren anlatımdır. Tartışmalıdır,
doğruluğu ya da yanlışlığı kanıtlanamaz; yoruma açıktır.
• Sanatın en önemli görevi güzeli ortaya çıkarmaktır.
• Yorucu bir günün akşamında böyle bir film izlemek keyif
vericiydi.
Örnek YGS / 2016
Türk edebiyatının önemli sanatçılarından Yaşar Kemal’in, düşlerine
sığınarak hayata tutunmaya çalışan sokak çocuklarının
unutulmamaya mühürlenen hayat hikâyelerini anlattığı Neredesin
Arkadaşım, büyük ustanın çocuklarla yaptığı söyleşilerden
oluşmaktadır.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Neredesin Arkadaşım adlı eser, Yaşar Kemal’in sokak çocuklarıyla
yaptığı röportajların bir seçkisi olarak yayımlanmıştır.
B) Yaşar Kemal’in sokak çocukları üzerine yaptığı araştırmalar
okurlarca beğenildiği için bir araya getirilmiştir.
C) Sokak çocuklarından edindiği izlenimlerle Yaşar Kemal,
Neredesin Arkadaşım adlı öyküyü sokak çocuklarına ithaf
etmiştir.
D) Neredesin Arkadaşım adlı eseriyle Yaşar Kemal, ilk defa
sokak çocuklarının sorunlarını bir öykü kitabında işlemiştir.
E) Sokak çocuklarının hayat hikâyelerini konu edinen Neredesin
Arkadaşım adlı öykü kitabı üzerine Yaşar Kemal’le
yapılan röportajlar bir kitap hâline getirilmiştir.
Örnek YGS / 2012
(I) Tanpınar’ın yarım kalmış son romanı Ay’daki Kadın bir rüyadan
uyanışla başlar ve içinde “rüya” sözcüğünün geçtiği bir
cümleyle yarıda kalır. (II) Kitapta en çok yinelenen sözcüktür
rüya; roman da adını, edebiyatımızda benzeri az bulunur bir
mizahla kurulmuş eşsiz bir rüyadan alır. (III) Tanpınar’ın roman
ve şiirlerini yakından tanıyanlar için Ay’daki Kadın’ın baştan
aşağı bir rüya dili ve atmosferiyle kurulduğunu söylemek
de şaşırtıcı olmayacaktır. (IV) Ay’daki Kadın, daha ilk sayfasından
anlaşılacağı gibi okuyucuyu Tanpınar’ın o bilinen dünyasının
hazlarına hemen götüren bir roman. (V) Öte yandan,
tamamlanmamış kitabın dünyası, çok belirgin düzeltmeleriyle
Tanpınar’ın kimi romancı sırlarını ve kararsızlıklarını açığa vuran
bir dünya.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde kişisel
düşünceye yer verilmemiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
I. cümle tartışmasız, kanıtlanabilir özelliktedir, nesneldir.
Doğru Seçenek A
Çözüm
Öncüldeki cümlede geçen “…çocuklarla yaptığı söyleşilerden
oluşmaktadır.” ifadesi A seçeneğindeki “…sokak çocuklarıyla
yaptığı röportajların bir seçkisi olarak…” sözüyle anlamca örtüşmektedir.
Onun için öncülden çıkarılabilecek kesin yargı A
seçeneğinde verilmiştir.
Doğru Seçenek A
V. CÜMLELER ARASI ANLAM
ILIŞKILERI
1. Neden - Sonuç İlişkili Cümleler
Yargının gerçekleşme nedeniyle birlikte verildiği cümlelerdir.
• O kadar mutluydu ki, sevinçten ağladı bile…
• Kar yolları kapadı, şehirde iletişim kesildi.
IV. CÜMLEDE ANLATIM
NESNEL VE ÖZNEL ANLATIM
1. Nesnel Anlatım
Kişiye göre değişmeyen bir yargı bildiren anlatımdır. Tartışmasızdır,
kanıtlanabilir; yoruma kapalıdır.
• Dergide bilimsel yazılar ve bunlarla ilgili resimler var.
• Sanatçı eserlerinde “ve” bağlacını kullanmamış.
• Malzeme zamanında gelmediğinden işi bitiremedik.
• Navigasyon bozulunca adresi de bulamadık.
• Çatılar fırtınadan dolayı uçtu.
• Senin için ölemem çünkü yaşamak güzel.
• Her zaman enerjik, ne de olsa spor yapıyor.
Bilgi Notu
Neden - sonuç cümleleri “… diği için …” biçiminde kurgulanabilen
cümlelerdir.
114
Cümlede Anlam ve Anlatım
• Beni gördü geldi.
• Beni gördü de geldi.
• Beni gördüğü için geldi.
(I. cümle) neden (II. cümle) sonuç
• Çok yorgundum, erken yattım.
(I. cümle) gerekçe II. cümle (sonuç)
• Erkenden yattım, çok yorgundum.
(I. cümle) sonuç (II. cümle) gerekçe
• Sözümü dinledi de başarılı oldu.
(I. cümle) gerekçe (II. cümle) sonuç
• Bütün derim yandı, yarım saat güneşte kalınca.
(I. cümle) sonuç
(II. cümle) gerekçe
• “Jaws” romanını okuduktan sonra denizde açılamaz oldum.
(I. cümle) gerekçe
(II. cümle) sonuç
Örnek ÖSS / 2001
(I) Ya şa m öy kü sü yaz ma, bir ta k›m ön ça l›ş ma lar yap ma y› ge rekti
rir. (II) ‹l kin, ya şa m öy kü sü ya z› la cak ki şiy le il gi li kay nak lar, belge
ler sap ta n›r; bun lar de ğer len di ri lir. (II I) Bu yön den bel ge sel boyut
lu dur ya şa m öy kü le ri. (IV) Ki şi nin mek tup la r›n dan, gün lük lerin
den an› la r›n dan ya rar la n› l›r. (V) Ay r› ca, o ki şi nin eşin den, dostun
dan, onu ta n› yan lar dan bil gi al› n›r. (VI) Bun lar ya p›l ma dan
oluş tu ru la cak bir ya şam öy kü sü hem il gi çe ki ci ol maz hem de kişi
nin ya şam se rü ve ni nin tüm bo yut la r› n› ku şat maz.
Bu par ça n›n I nu ma ra l› cüm le sin de be lir ti len dü şün ce nin
ne de ni, ka ç›n c› cüm le de aç›k lan m›ş t›r?
A) II. B) II I. C) IV. D) V. E) VI.
Çözüm
Seçeneklere bak tı ğı mız da yal nız ca C’de ey lem ne de niy le belir
til miş tir. Çün kü ke de ri ya şa ma nın gerekliliğinin ne de ni olarak
kederin in sa nı ol gun laş tır ma sı verilmiştir.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2017
(I) Öğrenmeyi öğrenme adı verilen sürecin temeli, merakla ve
merak edilen şeyi tecrübe etmekle başlar. (II) Farklı yaş gruplarındaki
kişilerin ilgi duydukları şeyler değiştiğinden edindikleri
bilgilerle onlara ulaşma yolları da farklılık gösterir. (III) Örneğin
çocukların oynayarak, dokunarak ulaştıkları yeni bilgiler belleklerinden
kolay kolay silinmez. (IV) Yetişkinlikteki kalıcı bilgiler
ise görerek, okuyarak, araştırarak kazanılır. (V) Fakat bu iki
öğrenme düzeyinde dikkati çeken ortak yön, merak ve keşfetme
arzusudur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde neden-sonuç
ilişkisi vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
I, III, IV ve V numaralı cümlelerde neden-sonuç ilişkisi yoktur. II
numaralı cümlede ise “farklı yaş gruplarındaki kişilerin ilgi duydukları
şeyler değiştiğinden” ifadesi neden, “…farklılık gösterir.”
ifadesi sonuç bildirmektedir.
Doğru Seçenek B
Çözüm
I. cüm le de ya şa m öy kü sü yaz mak için bir ta k›m ön ça l›ş ma lar
yap mak ge rek ti ğinden; II, IV ve V. cüm le ler de bu ön ça l›ş mala
r›n ne ler ol du ğun dan söz edil mek te dir. II I. cüm le ise I. cümle
de ki yar g› n›n so nu cu dur. VI. cüm le de de bü tün ha z›r l›k la r›n
ne de ni be lir til mek te dir.
Doğru Seçenek E
Örnek LYS / 2010
Aşa ğı da ki di ze le rin han gi sin de, ey lem, ne de niy le bir likte
ve ril miş tir?
A) İn san ba lık la ma dal ma lı içi ne ha ya tın
Bir ka ya dan züm rüt bir de ni ze at lar ca sı na
B) Uzan dın mı bir kez sım sı cak kum la ra
Din le ne cek sin bir kum ta ne si, bir yap rak gi bi
C) Ke de ri de ya şa ma lı sın bü tün ben li ğin le
Acı lar da se vinç ler gibi ol gun laş tı rır in sa nı
D) Ya şa dın mı yo ğun lu ğu na ya şa ya cak sın bir şe yi
Kok la mak tan bit kin düş müş çe si ne bir çi çe ği
E) İn san bü tün gü zel mü zik le ri din le me li ala bil di ği ne
Tüm ben li ği ses ler le, ez gi ler le do lar ca sı na
2. Amaç - Sonuç İlişkili Cümleler
Eylemin yapılma amacını bildiren cümlelerdir. Bu cümleler
“… mek için …” biçiminde kurgulanabilir.
ÖRNEK
Buraya beni görmeye gelmiş.
Buraya beni görmek üzere gelmiş.
Buraya beni görmek amacıyla gelmiş.
Buraya beni görmek için gelmiş.
3. Koşul İlişkili Cümleler
Bir yargının gerçekleşebilmesini bir koşula bağlayan cümlelerdir.
Dolayısıyla bu tür cümlelerde sonuç yoktur. “… se / sa …”
biçiminde kurgulanabilen cümlelerdir.
• Çalışırsan kazanırsın.
• Pencereyi açarsan üşütürsün.
• Bu resimlere baktıkça aklıma geliyorsun.
• Sahneye çıkarım ama şarkılarımı kendim seçerim.
115
Cümlede Anlam ve Anlatım
4. Karşılaştırma İlişkili Cümleler
Karşılaştırma, kişi ve nesnelerin benzer veya ayrı yanlarını incelemek
için kıyaslanması, mukayese edilmesidir.
• En kı sa kro ki, in sa na en uzun ra por dan da ha faz la bil gi
ve rir.
“Da ha” ve “en”, de re ce len dir me zarf la rı kar şı laş tır ma il gi si ku rar.
• Ka ra de niz Böl ge si, yıl bo yun ca di ğer böl ge le ri miz den daha
çok ya ğış alı yor.
• Türkiye’nin en yüksek noktası Ağrı Dağı’nın zirvesidir.
• Hiçbir şey, kişinin öz saygısından önemli değildir.
Kar şı laş tır ma, ben zer lik - zıt lık ya da üs tün lük ba kı mın dan var lıklar
ara sın da ya pı la bi lir.
Bilgi Notu
Kar ş› laş t› r› lan en az iki kav ram ve “kar ş› laş t›r ma yö nü” bu lunma
s›, “kar ş› laş t›r ma”y› “ben zet me”ye yak laş t›r mak ta d›r. Kar ş› laşt›r
ma, ge nel lik le ben zer lik ler aç› s›n dan ya p›l d› ğ› için de ben zet meyle
ka r›ş t› r› la bi lir. Ben zet me de güç lü olan dan za y›f ola na özel lik aktar
ma s› ya p› l›r, özel lik ler eşit le nir; kar ş› laş t›r ma da ya p› lan sa de ce
var olan özel li ğin be lir len me si dir ki ge nel lik le kar ş› laş t› r› lan öge lerden
bi ri öte kin den (ya da öte ki ler den) üs tün du rum da d›r. Çoğunlukla
şu ku ral ge çer li dir: Her ben zet me kar şı laş tır ma dır; her kar şılaş
tır ma ben zet me de ğil dir.
• Bu ra s› da ge çen haf ta gez di ği miz yay la gi bi gü zel. (Ben zet me)
• Bu ra s› ge çen haf ta gez di ği miz yay la dan gü zel. (Kar ş› laş t›r ma)
Örnek LYS / 2012
(I) Yaşamın özüne ayna tutan çağdaş öyküler, eskiden yazılanların
çoğundan farklı olarak öykülemeden çok, göstermeye; anlatmadan
çok, sezdirmeye başvurur. (II) Anlatıcı, bir kişide herkesi
görmeye ve göstermeye çalışırken geleneksel anlatıcılardan
farklı olarak dili, bütün çağrışım değerlerini hesaba katarak
kullanır. (III) Kısa, özlü ve özgün yapısı, yoğunluklu anlatımıyla
okuyucunun ilgisini çekecek bu öykülerde düz bir anlatım kullanılır.
(IV) Bu yönden, çağdaş öyküyle şiir arasında oylum açısından
bir benzerlik kurulabilir. (V) Bu nedenle eksiltili anlatıma
en çok çağdaş öykülerde yer verilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma
yapılmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
I. cümlede, eski öykülerle çağdaş öyküler; II. cümlede, geleneksel
anlatıcılarla çağdaş anlatıcı; IV. cümlede, çağdaş öyküyle
şiir; V. cümlede, çağdaş öykülerle diğer öyküler karşılaştırılmıştır.
III. cümlede karşılaştırma yoktur.
Doğru Seçenek C
Etkinlik
Aşa ğı da ki cüm le le rin ne den - so nuç, amaç - so nuç, ko şul -
so nuç, ge rek çe cüm le le rin den han gi si ne ör nek ol du ğu nu
alt la rı na ya zı nız.
• Sağlıklı, enerjik yaşamak güzel, bunu biliyorum ne sigara
ne içki içiyorum.
.........................................................................................
• Millet olarak doğaya acımadık, doğa küstü ve kendini değiştirdi.
..........................................................................................
• Daha başarılı olabilmek için günde üç saat antrenman yapıyorum.
..........................................................................................
• O taş plakları dinledikçe yetmiş yıl geriye gidiyorum.
..........................................................................................
• Gezi yazıları, yerini belgesel filmlere bıraktı; görmek daha
akılda kalıcı oluyor.
..........................................................................................
• Caddede koşmak zararlıdır, ciğerlerinize egzoz gazı dolar.
..........................................................................................
VI. CÜMLEDE YARGI BİLDİRME
YÖNTEMLERİ
A. TANIMLAMA
Tanımlama; bir kav ra mı, bir nes ne yi en ge nel ve de ğiş mez
özel lik le riy le ta nıt mak, ta rif et mek tir. Ta nım “...ne dir?” “… neye
denir?” “...kimdir?” so ru su na ce vap ve rir. Bi lim sel-öğ re ti ci
ta nım lar nes nel dir. Sa nat ve so yut kav ram lar la il gi li ta nım lar
öz nel ola bi lir.
Öznel tanım örnekleri:
• Şi ir; duy gu, dü şün ce ve ha yal le rin gü zel ve et ki le yi ci biçim
de söz ve ya zıy la an la tıl ma sı dır.
• Şi ir, dü şün ce yi duy gu hâ li ne ge ti rin ce ye ka dar yo ğur mak tır.
• Şi ir, bir akıl has ta lı ğı dır.
• Şi ir, aş kın ilk he ce si; şa ir onun ke ke me si dir.
Nesnel tanım örnekleri:
• İsimleri niteleyen, belirten sözcüklere sıfat denir.
• Dört tarafı suyla çevrili kara parçasıdır, ada.
116
Cümlede Anlam ve Anlatım
Örnek ÖSS / 2007
(I) Bi linç akı şı yön te mi, öy kü ve ro man lar da ka rak ter le rin, geçmi
şe ve bu gü ne iliş kin duy gu, dü şün ce ve anı la rı nın ak ta rı mında
kul la nı lan bir tek nik tir. (II) Söz ko nu su duy gu ve dü şün ce lerin
hiç bir de ne tim ya da sı nır la ma ol mak sı zın olan ca do ğal lı ğıyla
ak ta rıl ma sı, an la tı yı zen gin leş ti rir. (II I) Bu tek nik le ya zar, okura
ken di duy gu la rı nı an la ya bil me ola na ğı su nar. (IV) Bir başka
an la tım la oku run, ger çe ği fark lı bo yut lar da gör me si ni sağ lar.
(V) Böy le ce ya zar, yü zey sel ola nın an la tı mıy la ye tin me ye rek yarat
tı ğı kah ra man la rın iç dün ya la rı nı da yan sıt tı ğı için an la tı mı na
de rin lik ka zan dır mış olur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi tanımsal
bir nitelik taşımaktadır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
Çözüm
Bi rin ci cüm le de “Bi linç akı şı yön te mi ne dir?” so ru suna ya nıt verilerek
tanım yapılmıştır. Cüm le nin “... bir tek nik tir.” bi çi min de
“-tir” ek fii liy le ku rul muş ol ma sı da önem li bir ipu cu dur. Tek tek
kon trol et ti ği miz de di ğer cüm le ler de “.... ne dir?” so ru su na ya nıt
ola bi le cek bir ifa de ye rast lanmaz.
B. BE T‹M LE ME (TAS V‹R)
Doğru Seçenek A
Bir in sa nı, nes ne yi, ye ri ya da her han gi bir var lı ğı be lir gin özellik
le riy le söz le ya da ya zıy la ta nıt mak tır. Be tim le me de beş duyudan
yararlanılır. Ni te le me sı fat la rı na, ni te lik zarf la rı na, benzet
me le re, ben zet me li me caz la ra (eğ re ti le me le re) yer ve ri lir.
• Ses siz bir öğ le üs tü, ha va iyi ce sı cak. Gök ten par ça par ça
ay dın lık ya ğı yor. (İşit me, do kun ma, gör me du yu la rın dan
ya rar la nıl mıştır. Ka pa lı eğ re ti le me-me caz ya pıl mıştır.)
• Sa rı saç lar; sol gun, sap sa rı bir yüz, göm le ği nin ya ka sı
açık... (Bir insanın fi zik sel por tre si nin ilk ba kış ta gö rü nen
çiz gi le ri ve ril miştir. Göz le me da ya lı ya lın, me caz sız bir betim
le me ya pıl mıştır.)
• Bir sü rü kü çük, kır mı zı tuğ la dan ev; yol lar as falt kap la malı,
or ta yer de uzun bir cad de... (Göz le me da ya lı bir yer betim
le me si yapılmıştır.)
Örnek YGS / 2013
(I) Antakya’daki kazılarda Geç Hitit Dönemi’ne ait olduğu düşünülen
kalıntılar ortaya çıkarıldı. (II) Buluntular arasında eşsiz,
anıtsal boyutlarda bir insan figürüyle kabartmalı bir sütun altlığı
yer alıyor. (III) Bazalttan yapılan her iki eserin de kaleye girişi
sağlayan yapı kompleksi boyunca uzanan, yüzeyi taş döşeli
koridorun altına gömüldüğü düşünülüyor. (IV) Bel hizasının hemen
üstünden baş kısmına kadar olan yüksekliği 1,5 metreye
ulaşan figür, dik duran bir insanı canlandırıyor. (V) Toplam boyu,
büyük olasılıkla 3,5-4 metreyi bulan sakallı erkek figürünün,
gözleri siyah ve beyaz taşlardan yapılmış.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betimleyici
ögelere yer verilmemiştir?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
Çözüm
Betimleme bir insanı, nesneyi, yeri ya da herhangi bir varlığı
belirgin özellikleriyle sözle ya da yazıyla tanıtmadır. B, C, D, E
seçeneklerinde betimleme yapılmıştır. A seçeneğinde betimleme
yoktur.
Doğru Seçenek A
C. AÇIKLAMA
Bilinmeyeni bilinir kılan; bir kavram, bir durumla ilgili bilgi veren
cümlelerdir.
• A, D, E, K vitaminleri yağda erir.
D. ÖYKÜLEME
Sa de ce olay an lat ma ama cı gü den cüm le ler de öy kü le me yönte
mi uy gu lan mış sa yı lır. Öykülemede eylemler devinim hâlinde
verilir. Kişi, zaman, yer ve olay unsurları yer alır.
• O sa bah baş la dı fab ri ka da grev. / ‹ş çi le rin hep si bah çe de
top lan dı. / Sa bah işe ge len bir kaç me mur hem kay tar mak
hem de be la nın içi ne gir me mek için ka pı dan dön müş ler di.
Ba zı cüm le ler de “be tim le me” ile “öy kü le me” iç içe geç miş
ola bi lir.
• Ba sık ve eğ ri bu run lu ama uzun boy lu ve gös te riş li bir
genç, ka la ba lı ğın önü ne çık tı. (Be tim le nen gen cin ha re kete
geç me si, ka la ba lı ğın önü ne geç me si nin an la tıl ma sı öykü
le me dir.)
• Bir kaç me mur, bah çe ka pı sın dan ses siz ce gi rip hiç kim seyi
ür küt me den baş la rı ön le rin de, bi raz da çe ki ne rek yö netim
bi na sı na gir miş ler di. (“Bir kaç me mur bah çe ka pı sın dan
gi rip yö ne tim bi na sı na gir miş ler di.” den sey di sa de ce öy küle
me ya pıl mış olur du. Cüm le ye “ses siz ce”, “başları önlerinde”,
“bi raz da çe ki ne rek” gi bi be tim le me öge le ri gir miştir.)
E. ÖRNEKLEME
An la tıl mak is te nen bir dü şün ce yi açık la mak, so mut laş tır mak,
an la şı lır kıl mak için il gi li kav ram la rı, ki şi le ri, eser le ri söy le mek,
say mak tır. Ge nel lik le ön ce yar gı söy le nir, son ra ör nek (ve ya
ör nek ler) ve ri lir.
Ör ne ğin, me se lâ, söz ge li mi gi bi söz ler yar gıy la ör nek ler arasın
da kul la nı la bi lir.
• Sa hi li bir sü rü atık dol dur muş tu: pet şi şe ler, cam şi şe ler,
po şet ler, si ga ra pa ket le ri, şi şe ka pak la rı, es ki pa buç lar...
• Renk le rin in san psi ko lo ji si üze rin de ba zı et ki le ri ol du ğu belir
len miş tir. (Ör ne ğin) Be yaz, açık sa rı in sa nı din len di rir;
pem be, ma vi can lan dı rır; mor, kah ve ren gi gi bi ko yu renkler
yo rar, ka ram sar laş tı rır.
117
Cümlede Anlam ve Anlatım
F. TÜMEVARIM
Ba zı yar gı lar ge nel bir ni te lik ta şır. Bu tür yar gı lar tek ola rak
göz le nen le rin, bil gi ola rak edi ni len le rin zi hin de bir leş ti ri lip genel
so nuç lar/dü şün ce ler bi çi mi ne dö nüş tü rül me siy le olu şur. Bir
baş ka de yiş le “özel”den “ge nel”e gi di şin so nu cu dur.
• Sı cak ül ke le rin in san la rı yu mu şak baş lı olur.
• Bü tün dün ya da, hal kı et ki le me de te le viz yo nun bü yük et kisi
var dır.
• Bü yük res sam lar öl dük ten son ra üne ka vu şur lar.
G. TÜMDENGEL‹M
Ge nel den öze le, bü tün den par ça ya gi di le rek yar gı oluş tu rul ması
dır. Ge ne lin ya da bir “cins”in özel li ği nin öze le ya da bi rey le re
yan sı tıl ma sı yön te mi dir de di ye bi li riz.
• Bü tün sı cak ül ke le rin in san la rı öy le dir ya; Ga na lı ar ka daşım
bir baş ka uy sal dı.
• Dün ya nın her ye rin de ol du ğu gi bi Türk hal kı da ilk de fa
gör dü ğü te le viz yon kar şı sın da âde ta bü yü len miş ti.
• Hep öy le olur ya; onun da de ğe ri tah ta ata bin dik ten sonra
an la şıl dı.
Bilgi Notu
Bazı kaynaklarda “tümevarım” olarak adlandırılan bir başka uygulama
da parça niteliğindeki nesne, kavram, olgu ya da olayları sayıp
sonra hepsini içine alacak genel bir kavramı kullanmaktır. Bunun
tersi yapılırsa “tümdengelim” uygulanmış olur.
• Yatağı yorganı, kabı kacağı, evdeki her şeyi traktörün römorkuna
yüklediler. (Tümevarım) (Özelden genele)
• Duygularında, hayallerinde, düşüncelerinde, inançlarında, ruh
dünyasında dedesinden dinlediklerinin belirgin izleri vardır. (Tümevarım)
(Özelden genele)
• Ozanlığın temelini; saz çalmayı, türkü söylemeyi, deyiş düzmeyi
akrabası olan bu Âşık Rızaî’den öğrenmişti. (Tümdengelim) (Genelden
özele)
• Köyde gezerken çocukluğunda yaşadıklarını; annesini kaybedişini,
ablasının hastalığını, babasının sık sık gurbete gidişini bir
bir hatırladı. (Tümdengelim) (Genelden özele)
H. DOĞRUDAN VE DOLAYLI
ANLATIM
Aktarma baş ka sı na ait sö zün, baş ka ki şi le re ile til me si dir. Bir
söz, hiç de ğiş ti ril me den söylendiği gibi, öy le ce ak ta rı lır sa “doğru
dan”; içe ri ği de ğiş ti ril me yip bi çim sel de ği şik li ğe uğ ra tı la rak bizim
cüm le miz için de yer alır ve öy le ak ta rı lır sa “do lay lı” an la tım
(ak tar ma) adı nı alır.
Ör nek le ri in ce le ye lim:
• Ali: -Türk çe der si ni çok se vi yo rum. (Ali’ye ait söz, ak tar ma
yok.)
Ali “Türk çe der si ni çok se vi yo rum.” de di. (doğ ru dan)
Ali, Türk çe der si ni çok sev di ği ni söy le di. (do lay lı)
• Na sıl sı nız, de di. (doğ ru dan)
Na sıl ol du ğu mu zu sor du. (do lay lı)
Doğ ru dan an la tım lı cüm le le rin yük le mi “de di”, “de miş”, “di yor”;
do lay lı an la tım lı cüm le le rin yük le mi ise “söy le di”, “ifa de et ti”, “belirt
ti”, “di le ge tir di” vb. şekillerdedir.
• Ya rın 8.00’de bu ra da olmaya çalışın, de di. (doğ ru dan)
Ya rın 8.00’de bu ra da ol ma mı istedi. (do lay lı)
I. SA DE (YA LIN, SÜSSÜZ) VE
SA NAT LI (ÖR TÜ LÜ, ME CAZ LI)
AN LA TIM
Sü se, söz ve an lam sa nat la rı na, me caz la ra faz la yer ver meyen,
sa de an la tım dır. Sa nat lı an la tım da sü se, söz ve an lam sanat
la rı na, me caz la ra özel bir önem ve faz la ca yer ve ri lir.
• Mer yem ce’nin için de kor kuy la karışık bir şüp he var dı. “Ya
sak la dık la rı mı bi ri alır sa?” di ye dü şü nü yor du. (Ya lın anlatım)
• Mer yem ce’nin içi ne bir kurt düş müş, için için onu ke mi riyor
du. Pat la ya cak tı san ki. “Ya sak la dık la rı mı bi ri alır sa?”
di ye di ken üs tün de otu ru yor du. (Sa nat lı anlatım)
• Gü neş ya vaş ya vaş uf ka yak laş tı, ni ha yet iki da ğın, Kop
Da ğı ve Bal ka ya’nın ara sın da kay bol du. (Ya lın anlatım)
• Gü neş sa kin, ha re ket siz, te laş sız al ça lı yor du. Ni ha yet iki
da ğın, Kop da ğı ve Bal ka ya’nın ara sın da kay bo lur ken son
bir ışık, bu lun du ğu muz ye re ka dar uzan dı; top rak de rin
de rin ür per di; ova ya vaş ya vaş saf gü müş ten al tın ren gine,
on dan da ak şam sa at le ri nin es mer li ği ne geç ti. (Sa natlı
an la tım)
İ. KINAYELI ANLATIM
Bir fikrin kapalı söylenmesidir. Sözün açık söylenmesinin hoş
olmadığı zamanlarda alay ya da sitem için başvurulur. Bir sözün
hem hakiki hem mecaz anlamına gelecek şekilde kullanılmasıdır.
Asıl söylenmek istenense mecaz anlamdır.
Yahya Kemal bir gün yokuş çıkarken terlemiş, şişman ve ağır vücudunu
taşımakta zorlanıyormuş. O ara bir bakkalın önündeki sandalyeyi
görüp kendini bırakıvermiş. Yağlı bir müşteri bulduğuna sevinen
bakkal kibarca sormuş:
– Ne alırsınız efendim?
– İzin verirseniz biraz nefes alacağım.
Bu hikâyede bakkalın “yağlı müşteri” sözü hem şişman (gerçek)
hem paralı (mecaz) müşteri anlamlarıyla kinayelidir. Yahya
Kemal’in “nefes alacağım” ifadesi de hem yorgunluk (gerçek) hem
de rahat bırakılma isteği (mecaz) anlamlarıyla kullanıldığı için kinayelidir.
118
Cümlede Anlam ve Anlatım
Kinaye kimi zaman övgü içerebilir.
– Alnının akıyla bu işi bitirdi.
• Tut ki şu sı ra lar sen as ker de sin.
• Var sa ya lım ki böy le...
J. MÜBALAĞALI (ABARTILI)
ANLATIM
Mübalağa; bir konu, iş, hareket veya sözde lüzumundan fazla
ileri gitme, büyütme, abartmadır. Bir duyguyu kuvvetle dile getirme,
bir hâl ve hareketi şiddetle vurgulama, bu yoldan okuyucu
veya dinleyici üzerinde etki yaratma amacıyla başvurulan
bir anlatım şeklidir.
ÖN YARGI (PEŞİN HÜKÜM)
Bir kim se ve ya bir şey le il gi li elde yeterince veri olmadan edinilen
olum lu ve ya olum suz yar gı, pe şin hü küm.
• Bü tün bu ba şa rı la rım rast lan tı, bir da ha ay nı ba şa rı yı göste
re mem.
• Böy le si ne ge niş büt çe li bu film, ye te rin ce il gi gör me ye cek.
Geç kalan birine:
– İki saattir seni bekliyoruz.
Susadığında:
– Ciğerim yandı.
Üşüdüğünde:
– Bu soğuk nedir, dondum.
‹K‹LEM (KARARSIZLIK, DİLEMMA)
Herhangi bir konuda kararsız kalma, karar verememedir.
• Akşama tiyatroya mı sinemaya mı gitsek, bilemedim.
• Ona uğrasam mı, uğramasam mı, ne yapsam?
Neşelendiğinde:
– Gülmekten öldük.
demek, birer mübalağalı söyleyiş örneğidir.
VII. DEĞİŞİK DUYGU, DÜŞÜNCE
YA DA DURUMLARI YANSITAN,
YARGILARI DEĞİŞİK
BİÇİMLERDE BİLDİREN
CÜMLELER
Bazı cüm le ler de ka lıp laş mış an lam lar var dır. Bu cüm le le rin çoğu,
dü şün ce den çok, duy gu de ğe ri ta şır. Bu ni te lik te ki cüm lele
ri yo rum lar ken cüm le nin ta şı dı ğı duy gu nun ta nı mı nı da çok
iyi bil mek ge re kir.
OLASILIK (İHTİMAL)
Bir yar gı nın ger çek le şe bil me du ru mu nun an la tıl dı ğı cüm le ler dir.
• An nem ler bu sa at ler de An ka ra’ya var mış tır.
• Bel ki de gi din ce se ni arar lar.
• Bel bağladığım tepelerden gün doğmayabilir bir daha.
ÖNER‹ (TAVSİYE)
Bir so ru nu çöz mek üze re öne sü rü len gö rüş, dü şün ce, tek liftir.
• Ya zı la rı nız da bol bol be tim le me ler yap sa nız çok iyi ola cak.
• So ru la rı çö zer ken en kı sa yo lu de ne yi niz.
Örnek YGS / 2016
(I) Dizüstü bilgisayar ekranları çaprazlama, bir köşeden ters köşeye
genellikle 12 ile 20 inç arasında boyutlara sahiptir. (II) Büyük
ekranların çözünürlükleri daha yüksek olduğundan görüntü
daha keskin olur. (III) Büyük ekranlar daha çok yer kaplar, daha
ağır olur ve pil ömrünü kısaltır. (IV) Dizüstü bilgisayar; film izlemek,
oyun oynamak veya video izlemek için kullanılır. (V) Temel
işlemler için kullanacak veya sıkça yanınızda taşıyacaksanız
daha küçük ve hafif bir ekran tercih etmelisiniz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde hem
bir karşılaştırma hem de öneri söz konusudur?
A) V. B) IV. C) III. D) II. E) I.
Çözüm
VARSAYIM
Ger çek leş me miş bir du ru mu, bir an için ger çek leş miş gi bi ka bul
et mek tir.
• Di ye lim ki bu olay ger çek de ğil.
V numaralı cümlede “daha küçük ve hafif bir ekran” sözüyle
karşılaştırma yapılmış, bunun tercih edilmesi konusunda da
öneride bulunulmuştur.
Doğru Seçenek A
119
Cümlede Anlam ve Anlatım
Örnek YGS / 2017
(I) Türkiye’de bazı alanlarda olduğu gibi yayıncılıkta da ekonomik
ve kültürel pek çok sorundan söz etmek mümkün ama bu
sorunlar, yayıncılar dâhil, kimin umurunda! (II) Sanırım, burada
herkes şikâyet etmekten ve dinlemekten yorulduğundan birtakım
yanlışların değişmesi için küçük de olsa bir şeyler yapmak,
çözümler üzerine düşünmek gerek. (III) Butik yayıncılığın işlevi,
tam da bu “bir şeyler yapma” ihtiyacıyla örtüşüyor. (IV) Sadece
onunla da değil; birey olmayla, edebiyat ve sanatın geçirdiği
dönüşüm ve başka dünya arayışlarıyla da... (V) Yeri gelmişken
ülkemizde, pek çok konuda olduğu gibi, butik yayıncılıkla ilgili
de bir kavram karmaşası bulunduğunu belirtelim.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde öneri
vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
S‹TEM (KIRGINLIK)
Bir kim se nin yap tı ğı bir ha re ke tten ve ya söy le di ği sö zden dolayı
duyulan üzün tü, alın gan lık, kır gın lık gi bi duy gu lardır.
• Gü ya be ni de ya nın da gö tü re cek tin.
• Kitabımı okumuşsun ama hâlâ fikirlerini söylemiyorsun.
UYARI (‹KAZ)
Her han gi bir ko nu, so run üze ri ne il gi çek me, ih tar, tem bih.
• Üzerinize kalın kıyafetler almadan bu yaylaya çıkmayın.
KINAMA (AYIPLAMA)
Ya pı lan bir ey le mi uy gun gör me me, ayıp la ma.
Çözüm
Öneri, bir sorunu çözmek üzere öne sürelen görüş, düşünce
veya teklife denir. Parça incelendiğinde II numaralı cümlede
birtakım yanlışların değişmesi için küçük de olsa bir şeyler yapılması,
çözümler üzerine düşünülmesi önerilmektedir.
Doğru Seçenek B
P‹ŞMANLIK
Ya pı lan bir işin ve ya dav ra nı şın olum suz so nu cu nu gö re rek
üzül me. Pişmanlıkta kişi yaptığı şeyden dolayı üzgündür.
• İzmir’e kadar gitmişken Efes’i görmeliydik.
• Çok para kazanmayı değil, ilgi alanlarımı öncelik olarak alsaydım
şu an işimde daha mutlu olurdum.
• İnsanları dinlemeden böyle kolayca yargıladığına inanmıyorum.
ÖVGÜ/ÖVÜNME
Bi rin den ya da bir şey den abar tı lı bir bi çim de söz et mek, övgü
dür.
Ken di ni yü celt mek, ken din den söz et mek, kendisiyle if ti har etmek,
övün me dir.
• Bugüne kadar kimsenin önünde eğilmedik, eğilmeyiz de.
(Övünme)
• En kötü gününde bile iyimserlikle çözüm üretmeyi bildi.
(Öv gü)
HAYIFLANMA
Ki şi nin bir şe yi za ma nın da elin de im kâ nı var ken ya pa ma maktan
do la yı duy du ğu üzün tü dür.
• ‹m kânım var ken bir okul da ha bi tir me dim ya!
• Bü tün bun lar ger çek ten ya pıl ma lıy mış.
ÖZLEM (HASRET)
Bir şe yi ve ya kim se yi gör me, ka vuş ma is te ği, has ret.
• Şim di ‹s tan bul’da ol mak var dı.
YAKINMA (ŞİKÂYET)
Bu lu nu lan du rum dan hoş nut ol ma ma ya da birinden, bir şeyden
şikâyetçi olma durumu.
• Bu or tam da da ders ça lı şıl maz ki...
• Bir de al dı ğı gi bi ge tir me yi bil se...
KÜÇÜMSEME (BEĞENMEME)
De ğer ve önem ver me mek, bi ri nin yap tı ğı işi ye ter li gör me mek,
ni te lik te ki ye ter siz li ği or ta ya koy mak.
• Üç beş şi ir yaz mak la ken di ni şa ir san dı.
120
Cümlede Anlam ve Anlatım
AZIMSAMA (AZ BULMA)
Ni ce lik te ki ye ter siz li ği or ta ya koy ma, az gör me.
• Bu ka dar ye mek ki me ye ter?
• Ko ca bir yaz üç ki tap mı oku dun sa de ce?
YORUM
Her han gi bir ko nu da de ğer len dir me ya pa rak ki şi sel gö rüş belirt
me.
• Ada mın ba kış la rın dan si nir li ol du ğu an la şı lı yor du.
• Çocukların yüzü gülüyor, belli ki sınavları iyi geçmiş.
AŞAMALI DURUM
Bir du rum dan baş ka bir du ru ma ge çi şin ni te lik sel ge li şi mini belirt
me.
• Has ta, tedaviye başladığından beri gi de rek iyi le şi yor.
• ‹ş le ri miz ekonomik kriz yüzünden gün den gü ne kö tü leş ti.
GERÇEKLEŞMEM‹Ş BEKLENT‹
Bek len ti nin, umu lan bir du ru mun ger çek leş me me si. (Yük lem
geç miş za man lı olur.)
• Madonna’nın bu yıl Türkiye’de de konser vereceğini ummuştuk.
• Gü ya be ni ça lış tı ra cak tı.
Y‹NELENEN DURUM
Bir du rum ya da ola yın tek rar lan ma sı. (Yi ne le me du rum zar fı ve
geç miş za man bu lun du rur.)
• Lise arkadaşlarımla yıllar sonra yeniden bir araya geldik.
• Ana haber bülteniyle bir kez daha karşınızdayız.
BİR DURUMU KABULLENME
Be nim sen me si ola nak sız bir du ru mu ka bul et me, bu na rı za
gös ter me.
• İki deprem fayının arasında bulunan bir ülkede yaşıyoruz,
yapacak bir şey yok.
ELEŞTİRİ
Bir ya pı tın ya da ki şi nin olum lu ya da olum suz yön le ri nin or taya
kon ma sı.
• Nes nel lik de yin ce san ki fo toğ raf çı lık al gı lan mış bu ro man da.
• Bu ese rin de öz gün lü ğün en gü zel ör ne ği ni ver miş ya za rımız.
TASARI (PLAN)
Ya pıl ma sı dü şü nü len şey, ol ma sı ve ya ya pıl ma sı is te nen şe yin
zi hin de al dı ğı bi çim, pro je.
• Se ne ye ye ni bir der gi çı kar ma yı dü şü nü yo rum.
• Öl mez sek ye ni ki ta bı mız da fark lı bir bi çim kul la na ca ğız.
ÜS LUP VE İÇE RİK
Bir sa nat çı nın di li kul lan ma bi çi mi ne, an la tım tar zı na üs lup denir.
An lat tı ğı ko nu ya, ola ya da içe rik de nir.
• Romandaki uzun ve karmaşık cümleler okuyucuyu sıkıyor.
(Üslup)
• Reşat Nuri’nin “Acımak”ı bir öğretmenin hayatını anlatmıştır.
(İçerik)
Örnek YGS / 2011
(I) Yaşa dı ğı dö ne min şi ir an la yı şın dan uzak la şa rak uç lar da dola
şan, alı şıl ma dık bağ daş tır ma la rı ve im ge le riy le za man za man,
bi li nen söy le min dı şı na ta şan şa ir, sü rek li ye ni lik ler pe şin de koşmuş
tur. (II) Kar şı laş tı ğı in san lık du rum la rı na ye ni duy gu ve anlam
lar yük le ye rek on la rı ye ni den yaz mış tır. (II I) Şi ir le ri ni oluş turur
ken boş alan lar bı rak mış, uzun di ze le ri kır mış tır. (IV) Şi ir de
bir ye ni lik ger çek leş tir mek için di lin yer le şik söz de ğer le ri ni ol duğu
gi bi kul lan mak tan ka çın mış, di li ye ni den kur ma ya yö nel miş tir.
(V) Şi ir le ri nin ço ğun da, çok an lam lı söz cük ler kul la na rak de ği şik
çağ rı şım lar uyan dır mış tır.
Bu par ça da ki nu ma ra lan mış cüm le le rin han gi si, sö zü edilen
şa i rin şi ir le ri nin içe ri ğiy le il gi li dir?
A) I. B) II. C) II I. D) IV. E) V.
Çözüm
II. cüm le de karşılaştığı insanlık durumlarını, onlara yeni duygu
ve anlamlar yükleyerek anlattığından söz edilmiştir, yani içerikle
ilgili ayrıntı verilmiştir.
Doğru Seçenek B
121
Cümlede Anlam ve Anlatım
DEĞERLENDİRME
Bir eserin veya başka bir şeyin özünü nitelik veya nicelik gibi
özelliğini saptayan cümlelerdir. Yoruma dayalı olduğu için öznel
yargıyı da içerir.
Örnek YGS / 2011
(I) Berna Moran’ın deyişiyle “huzursuzluğun romanı”, Fethi
Naci’ye göre de “Türkçenin en güzel aşk romanı” olan Huzur’un
yayımlanışının üzerinden yaklaşık elli yıl geçti. (II) Bu romanda
olaylar, bir ağustos günü başlar ve radyodan İkinci Dünya
Savaşı’nın başladığını haber veren bir anonsla biter. (III) Her
ne kadar ilk bakışta aşk romanı gibi görünse de günahın ve kavuşmanın
değil, Doğu’yla Batı’nın, huzursuzluğun, zaman ve
müziğin romanı olarak kabul edilir. (IV) Huzur, hiçbir zaman
Madam Bovary’nin yarattığı etkiye benzer bir etki yaratmamıştır.
(V) Madam Bovary gibi can sıkıcı taşranın romanı değildir
Huzur; tam tersine çok eski, çok köklü bir kentin, İstanbul’un,
Boğaziçi’nin romanıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde değerlendirme
söz konusu değildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
Örnek YGS / 2016
(I) Bugünlerde bazı eleştirmenler tarafından şiirin, şiirimizin
geçmişe göre gerilediği iddia ediliyor. (II) Hatta günümüzde büyük
şairlerin de artık çıkmadığı, insanları derinden etkileyen
güçlü şiirlerin de yazılmadığı söyleniyor. (III) Ben bu iddialara
ve onun delillerine inanmadığım gibi aslına bakılırsa inanmak
da istemiyorum. (IV) Fakat bu iddiayı hazırlayan pek çok nedenin
sorgulanmasını ve konunun mutlaka aydınlığa kavuşturulmasını
istiyorum. (V) Aslında roman ve öyküde ortaya çıkan
çalışmaların niceliksel artışı düzyazıyı ön sıraya taşımışa benziyor.
(VI) Şiirde ise niceliksel artışın onun niteliğine katkı sağlaması
her zaman mümkün olmamasına rağmen bu alanda bir
gerileme varmış gibi görünüyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde çıkarım
yapılmıştır?
A) I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV.
D) IV. ile V. E) V. ile VI.
Çözüm
Bir önerinin, yargının doğruluk veya yanlışlıklarından yola çıkarak
farklı yargılara ulaşmaya çıkarım denir. Buna göre, parça
incelendiğinde V. cümlede “…düzyazıyı ön sıraya taşımışa
benziyor.”, VI. cümlede ise “…gerileme varmış gibi görünüyor.”
ifadeleriyle çıkarım yapıldığı görülür.
Doğru Seçenek E
II. cümlede değerlendirme yapılmamış, nesnel anlatım yapılmıştır.
Doğru Seçenek B
KANIKSAMA
BEĞENME
Bir şeyi güzel bulmak, görmek demektir. Bu yargıyı veren cümle
beğeni bildiren cümledir.
• Özgünlüğü yakaladığı eseriyle evrenselliğe açıldı.
Bir duruma -çok yinelenme nedeniyle- alışmak, o durumdan etkilenmemek
demektir.
• İlk başlarda gürültüden uyuyamıyordum, zamanla gürültüyü
duymaz oldum; sen de sabret!
• Sokaktaki ağaçlarla çiçeklerin uyumu görülmeye değer.
ÇIKARIM
Bir önerinin, yargının doğruluk veya yanlışlıklarından yola çıkarak
farklı yargılara ulaşmaktır.
• Ödül alan filmlerin gişede iş yapamaması, onların halktan
uzak olduğunu gösterir.
YADSIMA
Bir durumu reddetme, inkâr etmedir.
• Çevremizin hızla kirlendiğini kim söylemiş?
• Sevgili olduğumuz iddiaları gerçeği yansıtmıyor, sadece
arkadaşız.
122
Cümlede Anlam ve Anlatım
PEKİŞTİRME
Anlatımda herhangi bir şeyi güçlendirmek, anlamı kuvvetlendirmek
demektir. İkilemelerle veya “m, p, r, s” ünsüzleriyle yapılır.
• Eğri büğrü yollar midemi ağzıma getirmişti.
• Güzelliğine güzellik, endamına endam katılmıştı.
5. Soru Cümlesi
a) Gerçek Soru Cümlesi: Yanıt isteyen soru cümlesidir.
• Edebiyatın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
• İfade özgürlüğünün kullanılması engellenebilir mi?
• Tertemiz bahçeler ruhumu dinlendiriyor.
b) Sözde Soru Cümlesi: Yanıt istemeyen, türlü duygu
ve düşünceleri anlatmaya çalışan cümlelerdir.
• Nerede o eski Ankara? (özlem)
VIII. ANLAMINA GÖRE CÜMLELER
• Ben hiç yalan söyler miyim? (söylemem, ret anlamı)
1. Olumlu Cümle
Cümlenin bildirdiği iş, oluş, durumun vb. gerçekleştiğini ya da
gerçekleşeceğini bildiren cümlelerdir.
• İyi edebiyatın her zaman söyleyecek sözü vardır.
• Bizim evde her zaman çok roman okunurdu.
6. Ünlem Cümlesi
Çeşitli duyguları ifade eden cümlelerdir.
• Ah içim yanıyor! (dertlenme)
• E sıktın ama! (sıkılma, bıkkınlık)
2. Olumsuz Cümle
Cümlenin bildirdiği iş, oluş, durumun vb. gerçekleşmediğini ya
da gerçekleşmeyeceğini bildiren cümlelerdir.
• Vay be, şuna bak! (şaşkınlık)
• Sakın çıkma patika yollara! (uyarı)
• Elimizde size göre bir ceket, ne yazık ki yok.
• Bugünkü şiir var mı yok mu bilmiyorum.
• Çok tezcanlı olduğundan roman yazmak sana göre değil.
3. Biçimce Olumsuz, Anlamca Olumlu
Cümle
• Bu yaz tatile gitmek istemiyor değilim.
• Evimizde sizi ağırlayacak kadar oda yok değil.
7. Emir Cümlesi
Yaptırma anlamlı veya talep içeren cümlelerdir.
• Bu iş hemen bitecek!
• Bana hemen bir çay yap!
4. Biçimce Olumlu, Anlamca Olumsuz
Cümle
• Böyle bir orkestra ne duydum ne de gördüm. (“ne … ne”
bağlacıyla “duymadım, görmedim” anlamı çıkar.)
• Bu trafikte ilerle de göreyim. (“ilerleyemezsin” anlamı çıkar.)
• Bu fabrikalar boşuna mı çalışıyor sanıyorsun? (Sözde soru
cümlesidir. “Çalışmıyor” anlamı çıkar.)
8. İstek Cümlesi
İstek kipiyle, dilek - koşul kipiyle çekimlenen veya istek anlamı
içeren cümlelerdir.
• Ahmet gelse de sinemaya gitsek.
• Bana yardım eder misin?
• Keşke yanımda olsan.
123
Cümlede Anlam ve Anlatım
Örnek YGS / 2013
(I) Ülkemizde çoğu zaman mühendislikle birlikte anılan mimarlığın,
nedense sadece teknik bir disiplin veya bir fen bilimi olduğu
düşünülür. (II) Oysa aynı zamanda bir sanat dalıdır ve bu
yönüyle felsefeyle de doğrudan ilgilidir. (III) Nitekim mimarlık,
ait olduğu toplumun estetik ve etik anlayışını, dünya görüşünü
en belirgin biçimde yansıtan eserlerin ortaya konulmasını sağlar.
(IV) Bunun gerçekleştirilebilmesi için mimarların, toplumun
kültürel mantığını iyice özümsemiş olmaları gerekir. (V) Yoksa
bu meslekte, herhangi bir anlamdan ve zevkten yoksun beton
yapılardan başka bir şey üretilemeyecektir.
Mimarlığı konu alan bu parçadaki numaralanmış cümlelerle
ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, yanlış bir algının söz konusu olduğu sezdirilmiştir.
B) II. cümlede, önceki cümleyle ilgili açıklama yapılmıştır.
C) III. cümlede, niteliği karşılaştırma yoluyla anlatılmıştır.
D) IV. cümlede, öteki mesleklerden ayrılan yönü üzerinde
durulmuştur.
E) V. cümlede, bir sonuç ortaya konulmuştur.
Çözüm
Parçanın numaralı cümleleriyle ilgili A, B, C ve E’de söylenenler
doğrudur. IV. cümlede mimarlığın diğer mesleklerden ayrılan
yönüne değinilmemiştir, mimarların yapması gerekenlerden
söz edilmiştir.
Doğru Seçenek D
Örnek YGS / 2017
(I) Uykusuzluk hastalığı; uykuya dalmada sorun yaşama, uyuduktan
kısa bir süre sonra uyanıp yeniden uykuya dalamama,
ışığa aşırı duyarlı olma ve uykuda dinlenememedir. (II) Teşhisi
için henüz tıbbi bir test kullanılmasa da sıklıkla rastlanan hastalıklardandır.
(III) İlerleyen yaşlarda ortaya çıkma ihtimali artan
bu hastalık, gençlerde de görülebilmekte ayrıca kadınlarda erkeklere
oranla iki kat fazla ortaya çıkmaktadır. (IV) Uykusuzluk
hastalığı; hafıza problemleri, sinirlilik ve dikkat dağınıklığı gibi
sorunlara yol açmaktadır. (V) Uzun yıllar hastalığın başlıca nedeninin
tansiyon ve stres olduğu düşünülmüşse de son araştırmalar,
hastalığın ortaya çıkmasında fizyolojik ve psikolojik pek
çok etkenin olabileceğini göstermektedir.
Bu parçada “uykusuzluk hastalığı”yla ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede bir tanım yapılmıştır.
B) II. cümlede bir nedenden söz edilmiştir.
C) III. cümlede saptamaya yer verilmiştir.
D) IV. cümlede yarattığı etkiler sıralanmıştır.
Çözüm
A, C, D ve E seçeneklerinde numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
verilenler doğrudur. II. cümlede “teşhisi için” sözüyle neden
değil, amaçtan söz edilmiştir.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2017
(I) İnsan ilişkilerinin pek çoğu akılla kavranamayacak, kavransa
bile açıklanamayacak kadar karmaşıktır. (II) Hayranlık, nefret,
sevgi ve kıskanma gibi duygularla biçimlenen ilişkileri; sebebi
ve sonucuyla açıklayamıyoruz. (III) Bu konuyla ilgili olarak
hemen her dilde ve kültürde pek çok eser yazıldı, pek çok
değerlendirme yapıldı. (IV) Ne var ki okuduklarımızın ve dinlediklerimizin
çoğu, kişisel bir görüş olmaktan öteye gitmiyor.
(V) Tüm kültürlerde bunları tanımlayan ve sınıflayan değer yargıları
oluşmadan, söylenenlerin hiçbirini geçerli sayamayız.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) I. cümlede öznel bir değerlendirme yapılmıştır.
B) II. cümlede, I. cümledeki düşünce örneklendirilmiştir.
C) III. cümlede bir çıkarım yapılmıştır.
D) IV. cümlede bir genelleme yapılmıştır.
E) V. cümlede bir durum koşula bağlanmıştır.
Çözüm
A, B, D ve E seçeneklerinde numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak verilenler doğrudur. III. cümlede konuyla ilgili yapılanlar
açıklanmış, çıkarım yapılmamıştır.
Doğru Seçenek C
Etkinlik
Aşağıdaki parçada yer alan aşamalı durum, karşılaştırma,
sözde soru, beğeni, övgü, yorum cümlelerini ve aynı
cümlenin birden fazla anlam özelliği taşıyıp taşımadığını
tartışınız.
Gövdeler uzuyor, kısalıyor, kaslar büzülüyor, açılıyor. Genç
yüzlerde yarışma ortamının gerginliği okunuyor tüm saydamlığıyla
ve geleceğe umutla bakmanın güveniyle. Bu kadar ince
ve uyumlu çizgilere nasıl ulaşıyor insan gövdesi. Özellikle selvi
boylu genç kızların devinimleri ve davranış biçimleri bir düş
görünümünde. Binlerce sporcu yarışıyor çimenlerde, minderlerde,
havuzlarda, salonlarda, ringlerde, sokaklarda, caddelerde,
ağaçlı alanlarda; kimi bisikletle, kimi kayıkla, kimi atla, kimi
yaya. En çok yaya yarışanları seviyorum. Kızak gibi dimdik,
kalçadan kırmadan atıyorlar adımlarını ve sallıyorlar kollarını
koşuyormuş gibi. Yaya yürümenin yarışı bu. Kimi gülle
atıyor, kimi halter kaldırıyor bağırarak, kimi disk vuruyor ıkınarak,
kimi cirit. Kimi yüksek atlıyor, kimi alçak, kimi tek adım atlıyor,
kimi üç adım. İlerliyoruz adım adım.
E) V. cümlede güncel bilgilere değinilmiştir.
124
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. Güney Afrika’nın en eski doğa koruma alanlarından olan
Hluhluwe-Imfolozi Ulusal Parkı’nda zürafaları günün her
saatinde görmek mümkündür.
Bu cümleden Hluhluwe-Imfolozi Ulusal Parkı’yla ilgili
aşağıdakilerden hangisine kesin olarak ulaşılabilir?
A) Sadece zürafaların yaşadığı bir parktır.
B) Günün bazı saatlerinde ziyarete açıktır.
C) Güney Afrika’nın ilk doğa koruma alanıdır.
D) Güney Afrika’da zürafaların barındığı tek alandır.
E) Zürafa dışındaki hayvanların nadiren görüldüğü bir
yerdir.
4. Dün ya ca ün lü ya zar, “Bir ya zar ha ya ta ne ka dar yak la ş›r sa
sa na t› o de re ce değerli olur.” di yor.
Aşa €› da ki ler den han gi si ya za r›n bu sö züy le ör tü şür?
A) Bir ki şi nin sa nat ta ba şa r› y› ya ka la yabilmesi için öz gün
dü şün ce le r or ta ya at ma s› zo run lu dur.
B) Ya şa m›n için den se çil miş ki şi le ri ve olay la r› iş le yen bir
ya zar sa nat ta ba şa r› y› ya ka lar.
C) Ba şa r› l› ol mak is te yen her sa nat ç› düş ile ger çe €i harman
la ya rak ese ri ni oluş tur ma l› d›r.
D) Her bi re yin ken din den bir par ça bul du €u eser ba şa r› y›
ya ka lar.
E) Top lum so run la r› na de €i nen, bun la ra çö züm ara yan
eser ler ka l› c› l› €› ya ka la ya cak t›r.
2. “De ha n›n yüz de bi ri hü ner, yüz de dok san do ku zu ter dir.”
der Tho mas Edi son.
Bu cüm le de an la t›l mak is te nen aşa €› da ki ler den han gisi
dir?
A) Ya ra t› c› l› €a ka vu şan in san için önem li olan as›l şey
gay ret et mek de €il, ze kâ s› n› kul lan mak t›r.
B) Ba şa r› y› ya ka la m›ş ki şi le rin ya şam ko şul la r› çok zor ludur.
C) Ye ni bir şe yi icat ede bil mek için üs tün ze kâ ya ih ti yaç
var d›r.
D) ‹n san zih ni ni ge liş tir mek is ti yor sa onun ka bi li ye te ulaşma
s› için ye te nek ten çok, ça l›ş ma ya ih ti ya c› var d›r.
E) Ya ra t› c› ye te ne €e sa hip ol ma yan ki şi ne ka dar ça l› ş›rsa
ça l›ş s›n na fi le dir.
5. (I) El li y›l ön ce özel lik le bi lim dal la r›n da Türk çe nin ne
öl çü de ye ter li ola bil di €i ni ha t›r la ya l›m. (II) Bir de bu gün
bu ko nu lar da en son ge liş me le ri bi le Türk çe an la ta bi len
öz gün araş t›r ma la ra, çe vi ri le re göz ata l›m. (II I) Ara da gördü
€ü müz ay r›m Türk Dil Dev ri mi’nin ba şa r› s› d›r. (IV) Bundan
bir el li y›l son ra ek le necek ye ni lik ler le Türk çe nin da ha
da ge liş me si ni dur dur mak dü şü nüle bi le cek bir şey de €il dir.
(V) Bir ta k›m ka fa lar dur sa bi le ge liş me dur maz.
Bu par ça da nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin de “öngö
rü” söz ko nu su dur?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
3. E€er yü rü dü €ü nüz yol da güç lük ve en gel yok sa bi lin ki o
yol si zi bir ye re ulaş t›r maz.
Aşa €› da ki ler den han gi si bu cüm le de an la t›l mak is tenen
ler le çe liş mek te dir?
A) Ba şa r› ya gi den yol da mut la ka zor luk lar var d›r.
B) S› k›n t› la r›n ya şan ma d› €› hiç bir yol da ba şa r› dan söz
edi le mez.
C) ‹s te di €i ye re ulaş mak is te yen in san la r›n güç lük le ri aşma
s› ge re kir.
D) He de fi ne ulaş mak is te yen le rin yo lu en ge be ler le do ludur.
E) En gel le ri gör mez den ge le rek he de fe ula ş› la ma ya ca €›
için in san ken di ne baş ka he def ler be lir le me li dir.
6. (I) Yal n›z l› €›n kay na €›n da ön ce lik le in sa n›n ken di si vard›r.
(II) Ken diy le kur ma y› ba şar d› €› ba €a ve ken din den
kop tu €u an la ra en deks li ruh hâ li nin dal ga lan ma la r›n da d›r
yal n›z l›k. (II I) Bu ra dan d› şa r› ya tu tu lan ay na ki şi yi ya şama
pa muk ip lik le riy le ba€ la d› €› gi bi, coş kuy la ilin ti len di rir.
(IV) Do€ ru ve ya yan l›ş de €er ler le do na t›l m›ş ol ma s›
se çe nek le ri ne ba€ l› ola rak yal n›z ka l›r ve ya ço €ul ya şar.
(V) Ken di si ni ku şa tan dün ya ile ara s›n da kur du €u ba €›n
de rin li €in ce ve ya s›€ l› €›n ca ya şar.
Bu par ça da nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin de karş›t
l›k lar dan ya rar la n›l ma m›ş t›r?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
125
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Cümlede Anlam ve Anlatım
7. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de kinayeli bir söyleyiş
vardır?
A) Ha ya lin; zi hin de ta sar la nan, can lan d› r› lan, ger çek leşme
si müm kün ol ma yan bir du rum ol du €u nu ka bul etmi
yor.
B) Dü şün ce le rin de sa bit fi kir li ol ma s›n dan do la y› de €i şime
ka pa l› bir ya şam sü rü yor.
C) Duy gu yo €un lu €u faz la olan ki şi ler le an laş mak ta güçlük
çek ti €i mi her kes bi li yor.
D) Gül dikensiz olmaz, onu her hâliyle sevmelisin; kusurlarını
görmezden gelmelisin, diyordu.
E) Eli öy le ağır ki al d› €› her işi, iş iş ten geç tik ten son ra biti
re bi li yor.
10. (I) Ger çe €i, bil gi yi ya şan t› ya dö nüş tür me si bir zo run lu luktur
de ne me ci nin. (II) Bu da bü yük öl çü de onun ya ra t› c›
ol ma s› na ba€ l› d›r. (II I) Di lin, an la t› m›n in ce lik le ri ni ta n›
ma s›, an lat t›k la r› n› özen le iş le me si ge re kir de ne me ci nin.
(IV) Ma ka le den, f›k ra dan ay r› lan yö nü de bu dur de ne menin.
(V) On la r›n ço €u ga ze te ya z› s› ola rak öm rü yir mi dört
sa at le s› n›r l›y ken us ta işi de ne me le rin ka l› c› l› €› da bu radan
ge lir iş te.
Bu par ça daki nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin de
“ko şul” an la m› var d›r?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
8. (I) Namık Kemal’in “Son Pişmanlık” adıyla yazdığı bu
romanının adı, daha sonra “Sergüzeşt-i Ali Bey” olarak
değiştirilmiştir. (II) İntibah, ufak tefek kusurlarına rağmen
Batılı roman tekniğiyle yazılan ilk eserlerden biri sayılır.
(III) Ayrıca edebiyatımızda yazılan ilk edebî roman olarak
kabul edilir. (IV) Tasvirlerde eski edebiyatımızın etkisi
kendini kuvvetle hissettirmektedir. (V) Namık Kemal, bu
eserinde Ali Bey adındaki bir gencin, kötü yola düşmüş bir
kadına tutulmasını ve başından geçenleri anlatır.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde içerikle ilgili bir yargı
vardır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
11. Sa na t›n tem sil et ti €i man za ra n›n ger çe €e uy mak tan baş ka
bir me zi ye ti yok sa, onun sa nat ola rak on pa ra l›k k›y me ti
ola maz.
Aşa €› da ki ler den han gi si bu cüm le de an la t›l mak is tene
ne an lam ca en ya k›n d›r?
A) Bir eser ger çe €i yan s›t t› €› öl çü de sa nat de €e ri ta ş›r.
B) Bir eser de sa nat ç› do €a y› bir ay na gi bi ese ri ne yan s›tma
l› d›r.
C) Bir ese rin sa nat de €e ri ta ş› ma s› için ger çe €i yan s›tma
s› ya n›n da baş ka özel lik le ri de ba r›n d›r ma s› ge rekir.
D) Sa nat ç› gör dük le ri ni ha yal gü cüy le ta mam la ma d› €› süre
ce be €e ni len bir eser or ta ya ç› ka ra maz.
E) Ger çe €i ol du €u gi bi yan s› tan eser le rin ba şa r› s›z olma
s› bek len me me li.
9. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de bir ta sa r› dan söz
edil miş tir?
A) Ya z›n yap t› €›m ça l›ş ma la r›n çok ve rim li so nuç lar do
€ur ma d› €› n› şim di fark edi yo rum.
B) Gün ler geç tik çe ne ya pa ca €› m› bi le me me, han gi yo la
sa pa ca €› ma ka rar ve re me me kor ku su ço €a l› yor.
C) Önü müz de ki yaz plan l› bir ça l›ş may la ya ban c› dil aç›
€› m› ka pa ta ca €›m.
D) Kar ş› ma ç› kan olum suz luk la r›n be ni y›l d›r ma ya ca €› na
söz ve re mi yo rum.
E) Kim se kar ş› s›n da ki in sa n› tam ola rak an la ya maz,
onun içi ne nü fuz ede mez.
12. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi si, söy le ye nin ki şi sel düşün
ce si ni içer mek te dir?
A) Ab dül hak Şi na si Hi sar, eser le ri nin pek ço €un da ‹s tanbul’u
ve Bo €a zi çi’ni ko nu ola rak seç miş tir.
B) Ya za r›n de ne me le rin de ‹s tan bul ve Bo €a zi çi’nin mede
ni ye ti miz de ki ye ri ya za r›n us ta üs lu buy la göz ler
önü ne se ril miş tir.
C) ‹s tan bul üze ri ne bir çok şi ir ve şar k› ya zan Yah ya Kemal
de Bo €a zi çi’ni eser le ri ne ko nu edin miş tir.
D) Ede bî eser ler de ‹s tan bul’un lüks semt le ri ya n›n da fakir,
üc ra semt le ri de gös te ril mek te dir.
E) Şi ir ler de yer alan ‹s tan bul tas vir le ri, bu şeh rin es ki görü
nü mü hak k›n da bi ze bil gi ver mek te dir.
126
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. Şim di ye ka dar olum suz dü şünerek sürekli ba şa r› sağlayan
bir in san gör me dim.
Bu cüm le de an la t›l mak is te ne ne an lam ca en ya k›n
yar g› aşa €› da ki ler den han gi si dir?
A) Olum suz bir an lam ta ş› ma yan dü şün ce ler da ha ko lay
be nim se nir.
B) Güç lü bir ki şi li €e sa hip in san lar dü şün ce le rin de olumsuz
luk ba r›n d›r maz.
C) Ba şa r› da de vam l› l› €› amaç la yan in san la r›n olum lu düşün
me si zo run lu dur.
D) Ba şa r› y› ya ka la ya ma yan in san olum lu da dü şün se
olum suz da dü şün se de €i şen bir şey ol ma ya cak t›r.
E) Olum suz luk lar la ba şa ç› ka ma yan in san la r›n ba şa r› ya
ulaş ma s› müm kün de €il dir.
4. I. ailece uygun bir
II. iki gün boyunca avlanmaz
III. aslanlar başarılı geçmiş
IV. yerde dinlenmeye çekilip yaklaşık
V. bir avdan sonra
Yukarıdaki numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir
cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan dördüncü olur?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
2. Bir dönem nesli tükenme noktasına gelen beyaz gergedanların
sayısı artmış durumda ama boynuzlarının peşindeki
avcılar hâlâ büyük bir tehdit.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisine kesin olarak
ulaşılabilir?
A) Beyaz gergedanlar nesli koruma altına alınmış türlerden
biridir.
B) Beyaz gergedanların nesillerinin tükenme tehlikesi ortadan
kalkmıştır.
C) Beyaz gergedanların boynuzları çeşitli araç gereç yapımında
kullanılmaktadır.
D) Beyaz gergedanlar boynuzları için avlanmaktadır.
E) Aşırı avlanma sonucu beyaz gergedanların nesli bir
dönem tükenme tehlikesi yaşamıştır.
5. “Dü şün me de önem li olan...” söz le ri aşa €› da ki ler den
han gi siy le ta mam la n›r sa cüm le fark l› l› €a aç›k bir in san›n
tu tu mu nu yan s› t›r?
A) de ne me, f›k ra, eleş ti ri gi bi ede bî tür ler den ge niş öl çüde
ya rar lan mak t›r.
B) ak l›n ba €›m s›z ve ken di ne öz gü hâl le ri ni s› n›r la mak t›r.
C) kar ş› laş t›r ma lar yap ma, ay›r ma, bir leş tir me, ola y› kavra
ma ye ti si ni ka zan mak t›r.
D) gö rüş le rin bi rey üze rin den top lu mu yan s›t ma s› d›r.
E) olay la ra, du rum la ra dar bir aç› dan de €il, ge niş ve yeni
lik çi bir göz le bak mak t›r.
3. (I) Ben ya za r›m, ben şa i rim di ye bi len her kes dil le il gi lenmek
du ru mun da d›r. (II) Onun tek ge re ci dil dir, di le özen
gös ter me si işi nin ge re €i dir. (II I) Di li ne özen gös ter me yen
bi rey ve top lum eko no mi si ni düz lü €e ç› ka ra maz; bi lim,
tek nik üre te mez. (IV) Öz gün sa nat ya p›t la r› oluş tu ra maz.
(V) Ba €›m s›z l› €› n› ko ru ya maz. (VI) Kir len miş, bo zuk bir
dil le ku ru lan düş, bu la n›k; ya ra t› lan ütop ya lar, s› n›r l› d›r.
Bu par ça daki nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin den
baş la na rak I. cüm le de be lir ti len du ru mun ge rek çe le ri
s› ra lan m›ş t›r?
A) II B) II I C) IV D) V E) VI
6. (I) Ba z› la r› var d›r ki tap se ver dir ama bel ki on lar çok ya k›n
bir ge le cek te, bel ki de 21. yüz y› l›n son la r›n da mü ze lik olacak
lar d›r. (II) Ki mi le ri ki tap se ver dir ve on lar yan la r›n da,
ki tap ol ma dan uyu ya maz lar bi le. (II I) ‹ki üç say fa da ol sa
bü tün gü nün yor gun lu €u üzer le rin dey ken göz ka pak la r›
uy ku suz luk tan ka pan sa bi le okur lar. (IV) Ger çi ba zen alay
ko nu su olur lar ama ki ta ba ba€ l› l›k la r› sev gi li le ri ne ba€ l› l›kla
r› gi bi dir. (V) Bü yük bir aşk la se ver ler ki ta b›.
Nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin de ki ta ba ba€ l› l›ktan
kay nak la nan bir olum suz luk di le ge ti ril miş tir?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
127
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Cümlede Anlam ve Anlatım
7. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de ya za r›n üs lu bun dan
söz edil miş tir?
A) ‹s tan bul’un ar ka so kak la r› n› ka r›ş ka r›ş do la ş›r, bunla
r› ese ri ne yan s› t›r d›.
B) Yan l›ş Ba t› l› laş ma n›n so nuç la r› n› eser le rin de di le getir
me yi amaç la d›.
C) Ai le içi kav ga lar, ku şak ça t›ş ma la r› onun il gi si ni çekmiş
tir.
D) İstanbul’u ve İstanbul insanını yansıtmakta çok başarılı
olmuş biridir.
E) Cum hu ri yet Dö ne mi ‹s tan bul ko nuş ma la r› n› ve Türkçe
si ni eser le ri ne ba şa r›y la ta ş› m›ş t›.
11. Aşa €› da ki ler den han gi si bir “ta n›m” cüm le si dir?
A) Ro man, oku yan her ki şi yi fark l› dün ya la ra gö tür me li,
on la r›n so run la r› n›n söz cü sü ol ma l› d›r.
B) Şi ir de an lam aran ma ma l›, şi i rin yal n›z ahenk için var
ol du €u unu tul ma ma l› d›r.
C) Duy gu sal şi ir le rin me saj ver me kay g› s› n›n ol ma d› €› n›
dü şün mek çok yan l›ş olur.
D) Öy kü de ak› c› l› €›n en önem li un sur ol du €u ve öy kü nün
bu na gö re kur gu lan ma s› ge rek ti €i bi lin me li dir.
E) Bir dü şün ce yi faz la de rin li €e kaç ma dan kar ş› m›z da kiyle
ko nu şu yor mu şuz duy gu su nu ve re cek bi çim de an latan
ya z› tü rü dür söy le şi.
8. “Ö€ ren me ama c›y la oku ma...” söz le ri aşa €› da ki ler den
han gi siy le ta mam la n›r sa “öğrenme amacıyla okumanın
ki şi ye olan kat k› la r›” di le ge ti ril miş olur?
A) ki tap se çi mi nin do€ ru lu €u na ba€ l› d›r.
B) e€ len me ya da va kit ge çir me için ya p› lan oku ma dan
da ha yo ru cu dur.
C) her han gi bir ko nu hak k›n da bil gi edin mek, ge nel kül tür
dü ze yi ni ge liş tir mek için ya p› l›r.
D) ko nuy la il gi li sap ta ma la r›n ye ter li li €iy le do€ ru oran t› l› d›r.
E) yön te mi ni uy gu lar ken not al ma ve fiş le me nin öne mi ni
ha t›r la mak ge re kir.
9. (I) Öğretmen olunca kalemimi büyük bir istek ve coşkuyla
çocuk kesimine adadım. (II) Çünkü sürekli çocukların içinde
bulunarak inanılmaz şekilde besleniyordum. (III) Daha
sonra gençlik romanları da yazmaya başladım. (IV) Fadiş,
Akıllı Pireler, Dünya Çocukların Olsa… gibi kitaplarım
çocukluk ve gençlik dönemleri üzerinedir. (V) Neredeyse
tüm edebiyat ve yazarlık deneyimimi bu türden kitaplar
oluşturdu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde örneklemeye
başvurulmuştur?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
10. “Bir ko nu da bil gi ver mek, bir şey ler ö€ ret mek...” söz le ri
aşa €› da ki ler den han gi siy le ta mam la n›r sa bir ama ca
yö ne lik gi ri şim den söz edil miş olur?
A) ba şa r› l› ve inan d› r› c› bir ko nuş may la müm kün olur.
B) din le yi ci yi, oku yu cu yu ay d›n lat mak, kuş ku la r› ve merak
la r› gi der mek için ya p› lan an la t›m lar d›r.
C) ön ce lik le de rin bir bil gi bi ri ki mi ge rek ti rir.
D) bi lim sel içe rik li ya z› lar, ders ki tap la r› baz al› na rak ya p› l›r.
E) an la ş› l›r bir üs lup la müm kün ola bi lir.
12. Bir kaç y›l ön ce şi ir ku yu su nun a€ z› n› ken di is te €im le
çi men toy la s› va d›m, şi ir gö zü nü le him le dim.
Bu cüm le de ya za r›n an lat mak is te di €i aşa €› da ki ler den
han gi si dir?
A) Şi ir yaz ma ko nu sun da ki ye te nek le ri mi kay bet tim.
B) Genç li €im de şi ir ya zar ken il ham ge lir di an cak za manla
bu nu yok et tim.
C) Şi ir le bir sü re il gi len dim ama ken di ira dem le şi ir den tamamen
vaz geç tim.
D) Yaz d› €›m şi ir le ri yal n›z ken di me sak l› yo rum, baş ka lar›
n›n gör me si ni is te mi yo rum.
E) Şi ir üze ri ne eleş ti ri yap ma y› bir sü re ön ce b› rak t›m.
13. Mut lu luk top gi bi dir; yu var lan d› €›n da ar ka s›n dan ko şar,
dur du €un da onu tek me le riz.
Aşa €› da ki ler den han gi si bu cüm le de an la t›l mak is tene
ne en ya k›n d›r?
A) Mut lu luk in san la r›n her za man is te yip ulaş mak için en
az ça ba sarf et tik le ri duy gu dur.
B) Mut lu lu €u ken di mi zin d› ş›n da ara mak de niz dey ken suyu
ara mak gi bi dir.
C) Mut lu lu €un k›y me ti ni bil mek ve onu elin de tut mak için
ça ba la maz, yi tir di €in de pe şin den ko şar in san.
D) ‹n san lar hü zün lü ol ma d›k la r› za man za ten mut lu dur,
önem li olan bu nun far k› na var mak t›r.
E) Mut lu lu €un diz gin le ri ni el de tut mak kay bet mek ten
kork mak la de €il, do ya do ya onu ya şa mak la olur.
128
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. (I) Hint Okyanusu’nda yaşayan ve tropik bir tür olan aslan
balığı artık tüm Akdeniz’de görülmeye başlandı. (II) Yeleli
bir aslana benzeyen ve etkileyici bir güzelliğe sahip olan
bu balık bulunduğu ortamı istila ediyor. (III) Diğer türleri
yok ediyor, deniz yaşamı için büyük bir tehdit oluşturuyor.
(IV) Aslan balığı hızlı vakumlama yeteneğine sahip.
(V) Balıkların yavrularıyla besleniyor, bu nedenle yavrular
daha büyümeden besin zincirinin kurbanı oluyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde aslan balıklarıyla
ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, yayıldığı alanlardan söz edilmiştir.
B) II. cümlede, karşıt özelliklerine yer verilmiştir.
4. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de ki şi nin ken di si ne yöne
lik eleş ti ri si da ha a€›r bas mak ta d›r?
A) O yaş lar da, Fran s›z ca şi i rin çe ki ci li €i ne ka p›l m›ştım;
sü rek li şi ir okur dum.
B) O za man lar in sa n›n, yaş lan d›k ça de €i şe bi le ce €i ne, fikir
le ri nin farklılaşacağına inandım.
C) Ar ka daş la r›m la bir ara ya gel di €im de ede bi ya t› bir ta rafa
b› ra k›r gün lük ha ya ta yö ne lir dim.
D) Sem bol ler le yük lü olan şi ir le ri de €il, duy gu sal şi ir le ri
ter cih eder dim.
E) Ya şa d› €›m mad di im kân s›z l›k la r›n yal n›z be nim baş›m
da ol du €u nu sa na rak zen gin ya şam la ra öze nir dim.
C) III. cümlede, deniz yaşamını tehlikeye attığı vurgulanmıştır.
D) IV. cümlede, başka balıklarda bulunmayan bir özelliğe
değinilmiştir.
E) V. cümlede, balık yavrularına verdiği zarar açıklanmıştır.
2. (I) Ki şi le ri ro man se ven ler le ro man oku ma y› sev me yen ler
di ye iki ye ay› ra bi li riz. (II) Ro man oku ma y› sev me yen ler den
bir ha y›r gel mez de mi yo rum, bü yük iş le re as›l on la r›n gi rişti
€i ni söy le se ler, ona da ina n› r›m. (II I) Ama ben hoş lanmam
on lar dan. (IV) Ken di le rin den ç› ka maz, baş la r›n dan
geç me miş şey le ri geç miş sa ya maz, ken di le ri ni baş ka kimse
nin ye ri ne ko ya maz lar. (V) Ro man oku ma y› sev me yenler
ara s›n da ma sal dan, des tan dan tat alan lar bu lu na bi lir.
Bu par ça da ya za r›n ki tap oku ma yan lar dan hoş lan mama
s› n›n se be bi nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin de
be lir til miş tir?
5. (I) Ke mal Bil ba şar’›n üçün cü ro ma n› olan Ce mo, ko nu su nu
Do €u Ana do lu’da ki ha yat tan al m›ş t›r. (II) Ro man, bir kit le
hi kâ ye si ni an lat mak ta d›r. (II I) Do €u Ana do lu ’da ki a€a l›k
sis te mi, et nik grup lar, si ya si ge liş me ler ve ka d›n er kek ilişki
le ri or ta ya kon muş tur. (IV) Ro man da kul la n› lan halk di li
ro ma n›n ak› c› l› €› n› ve ger çek çi li €i ni ar t›r ma s› ba k› m›n dan
önem li dir. (V) Eser de or ta ya ko nan ye rel üs lup dik kat le ri
ese rin üze ri ne çek miş tir.
Bu par ça daki nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi le rin de
ese rin bi çim özel lik le riy le il gi li bil gi ve ril miş tir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
A) I B) II C) II I D) IV E) V
3. (I) De ne me ci an lat t› €› n› iç ten lik le tam bir aç›k yü rek li likle
an la tan ki şi dir. (II) An lat t›k la r› n›n inan d› r› c› l› €› onun bu
yö nün den ge lir. (II I) Yok sa bel ge sel ka n›t la ra yas la nan
bir düz ya z› bi çi mi de €il dir de ne me. (IV) Öne sü rü len her
dü şün ce ya da sa v› do€ ru la ma, ka n›t la ma gi bi bir kay g› s›
yok tur. (V) De ne me bir sa v› ma ka le gi bi ke sin so nuç la ra
ba€ la maz; eleş ti ri gi bi de yar g› la r› do€ ru la ma, ör nek le me
yo lu nu seç mez.
Bu par ça daki nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin de
kar ş› laş t›r ma ya p›l m›ş t›r?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
6. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de bir ey le min en az iki
kez ya p›l d› €› an la m› var d›r?
A) Eli mi ze al d› €› m›z işi bu gün de ku sur suz bir bi çim de
bi ti re ce €i mi ze yü rek ten ina n› yo rum.
B) Bu gün den son ra oku la da bir lik te mi gi de ce €iz?
C) Bü tün s› n›f si ne ma ya gi der ken Ay şe de bi zim le bir likte
gel di.
D) Bu gün de hiç bir olum suz luk ç›k ma dan bü tün iş le ri mi zi
hal let tik.
E) On ca sa at bek le dim de bir ke re cik bi le yü zü nü gö reme
dim.
129
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Cümlede Anlam ve Anlatım
7. (I) De ne me ye öz gü bir ko nu yok tur. (II) De ne me öz gür ce
se çer ko nu su nu. (II I) Ölüm, dü şün ce, öz gür lük, do €a sevgi
si, her şey de ne me ye ko nu ola bi lir. (IV) Okur lar da ro man
gi bi öy kü gi bi hoş ça va kit ge çi rir ken bir yan dan da de neme
nin dü şün sel ya p› s›n da çok şey ö€ re nir ler. (V) De ne me
bi lim sel bir as›k su rat l› l› €a bü rün me yen a€›rbaş l› bir ya z›
tü rü dür de on dan. (VI) De ne me ci bu ya z› la r› kar ş› s›n da bi ri
var m›ş da onun la dert le şi yor muş gi bi ya zar.
Bu par ça daki nu ma ra lan m›ş cüm le ler den han gi si kendin
den ön ce ki cüm le nin ge rek çe si dir?
A) II B) II I C) IV D) V E) VI
10. Sergilediğimiz oyunlarda masallara değinmeyi ya da görsel
olarak masallardan ---- seviyoruz. Masal derken onları
yeniden ----, onlara yeniden bakarak günümüz gerçekliğiyle
sunmak elbette. Örneğin, Pamuk Prenses’e o nahiflikte
değil, başka bir gözle bakılması gerektiğine inanıyoruz.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde
verilenler getirilmelidir?
A) yola çıkmayı - eleştirerek
B) yararlanmayı - biçimlendirerek
C) bahsetmeyi - ezberleyerek
D) yol göstermeyi - düzenleyerek
E) başlamayı - değiştirerek
8. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de “baş ka s› n›n dü şün cesi
ne ka t›l ma” an la m› var d›r?
A) Ki tap la r›n ba s› m› s› ra s›n da bi lin dik yön te mi kul lanm›ş
t›m ama ar t›k çok mo dern yön tem le rin ol du €u nu
ö€ ren dim.
B) Bi lim ve kül tü rün ge ri sin de ka l›r sak iş ya şa m› m›z da ki
zor luk la r› de vam et tir miş olu ruz.
C) Da ha ön ce de vur gu la d› €›m gi bi uy gar me de ni yet le rin
se vi ye si ne ulaş mak, ter si ne be yin gö çü nün ger çek leşme
siy le müm kün dür.
D) Ün lü ya za r› m› z›n da be lirt ti €i gi bi ge liş miş lik sü re ci ni
ta mam la ya ma yan bir ül ke de tam ba €›m s›z l›k tan söz
edi le mez.
E) Y›l lar geç se de ne ka dar yaş lan sam da tek no lo ji nin
ge ri sin de kal ma ya ta ham mü lüm yok.
11. (I) Ta rih çi le ri miz Sel çuk lu Dev le ti ile Os man l› ara s›n da ki
far k› bir ha ne dan de €iş me si ola rak gö rü yor. (II) Biz ise bu
far k›n an la y›ş tan üs lu ba, in san ve zev ke ka dar de rin li €i ne
ina n› yo ruz. (II I) Sel çuk lu ve Os man l›, bi ri öbü rün de az çok
de vam eden iki ay r› üs lup tur. (IV) Biz bu gün Sel çukluyu
ge çen as r›n baş la r›n da Av ru pa’n›n Go tik ve ya Ro men
sa nat la r› n› keş fet me si gi bi keş fet miş bu lu nu yo ruz. (V) Onu
gö re bil mek için Os man l› n›n için den ç›k ma m›z ge re ki yor du.
Bu par ça daki nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin de
ko şu la ba€ l› l›k söz ko nu su dur?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
12. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de “var sa y›m” an la m›
var d›r?
A) Ki ta b›n ya y›m lan ma s› na bir haf ta ka la bir kaç bö lü mün
kay bol du €u nu dü şün, ne ya par d›n?
B) K‛t ka lem den ay r› kal d› €›m her an›n be nim için işken
ce ol du €u nu şim di an l› yo rum.
C) Gi den ge mi nin ar d›n dan piş man l›k la ra bo €ul ma n›n
hiç bir an la m› yok.
D) Kar ş› ko ya ma d› €› n›z zor luk la ra kar ş› di renç li ol mak
için, kü çük zor luk lar la ken di ni zi güç len dir me li si niz.
E) Ki lo met re ler ce yo lu yü rü ye rek gel dik ten son ra bo şu na
gel di €i mi du yun ca si nir te pe me ç›k t›.
9. (I) Beş Şe hir’de an la t› lan şey, ha ya t› m›z da kay bo lan
de €er le rin ar d›n dan du yu lan üzün tü ile ye ni ye kar ş› du yulan
hay ran l›k. (II) ‹lk ba k›ş ta bir bi riy le ça t› ş›r gö rü nen bu iki
duy gu yu sev gi söz cü €ün de bir leş ti re bi li riz. (II I) Bu sev ginin
ken di si ne çer çe ve ola rak seç ti €i şe hir ler, be nim ha yat›
m›n te sa düf le ri dir. (IV) Bu iti bar la on la r›n ar ka s›n da ken di
in sa n› m› z›, ha ya t› m› z› gö re bi li riz. (V) Va ta n›n ma ne vi çehre
si olan kül tü rü mü zü iz le riz.
Bu par ça daki nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin de
ese rin ko nu suy la il gi li bir bil gi ve ril miş tir?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
13. (I) ‹n san; du yan, dü şü nen bir var l›k t›r. (II) Olay lar, du rumlar
kar ş› s›n da gü len, se vi nen, a€ la yan, duy gu ve dü şünce
le ri ni baş ka la r›y la pay la şan bir ya p› ya sa hip tir. (II I) Bir
bi rey ola rak top lum için de ki ye ri ni bi lir, bu bi linç le ha reket
eder; bi rey sel ben li €i ni ko ru du €u gi bi ulu sal ben li €i ni
de yü re €in de his se der. (IV) Za man za man bu duy gu ve
dü şün ce le ri ni d› şa vur ma ge rek si ni mi du yar, bu da onu
ede bi ya ta yön len di rir. (V) Bu nun için tek an la t›m ara c› vard›r
o da dil dir.
Bu par ça daki nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin de insa
n›n ni çin yaz d› €› be lir til miş tir?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
130
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. (I) Dağ kayağı tek başına yapılmaması gereken sporlardan
biri. (II) Kayakçılar bu bilinçle hareket etmeli ve hiçbir
zaman güvenlik faktörünü göz ardı etmemeli. (III) Güç ve
kondisyonu birbirine yakın olan üç ya da dört kişilik gruplar
dağ kayağı için ideal. (IV) Türkiye’de dağ kayağı yakın
zamana kadar çok bilinen bir spor dalı değildi. (V) Yabancı
sporcuların dağlara tırmanışıyla başladı, bu nedenle
önceleri tur kayağı olarak biliniyordu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde dağ kayağı
ile ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bireysel bir spor olmadığı vurgulanmıştır.
B) II. cümlede, güvenliğe önem verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
C) III. cümlede, aynı özelliğe sahip kimselerin oluşturduğu
gruplarla yapılabileceği söylenmiştir.
D) IV. cümlede, Türkiye’de geçmişinin çok eski olmadığı
açıklanmıştır.
E) V. cümlede, Türkiye’de başlamasında öncü olan etkinliğe
değinilmiştir.
2. I. Üslubun öne çıkmadığı yapıtların kalıcı olma şansı
yoktur.
II. Sanatçının nasıl anlattığı kadar neyi anlattığı da
önemlidir.
III. Yapıtın içeriği özgün olursa yapıt daha çok okuyucuya
ulaşabilir.
IV. Sanatçı, zamanın ötesine geçmek istiyorsa anlatım
biçimine, sözcük seçimine daha ağırlık vermelidir.
Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine
en yakındır?
4. Yanlışın ya da eğrinin ilgi gördüğü bir dünyada, siz ısrarla
kirletilmemiş bilgiyi, bilinci savunuyorsanız başarıya
ulaşmanız kolay değildir.
Bu cümleyle ilgili aşağıdaki genellemelerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Günümüzde olumsuzluklar daha çok rağbet gördüğünden
saf bilgiyi elde etmek çok zordur.
B) Yanlış da olsa her bilginin insana öğretebileceği bir
şey mutlaka vardır.
C) Ön yargılardan arınmış bilinç düzeyine ulaştığımızda
hayat daha çekilebilir olacak.
D) Hiçbir başarı emek harcanmadan elde edilemez.
E) Dünya genelinde yanlışa olan ilginin temelinde eğitimsizlik
vardır.
5. I. Başarıda şansın da biraz yeri vardır ancak şans, yeteneğin
peşinden koşar.
II. Emek ve zahmet olmadan elde edilen başarıların kalıcı
olduğu görülmemiştir.
III. Başarıda tesadüf diye bir şey asla yoktur.
IV. Başarıda şansın yeri, yetenekler ölçüsünde vardır.
Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine
en yakındır?
A) I ve III B) I ve IV C) II ve III
D) I ve II E) III ve IV
A) I ve II B) I ve III C) I ve IV
D) II ve III E) III ve IV
3. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi, “Bir iş üzerinde söz
söyleme yetkisi çok fazla kişideyse o iş çok kolay neticelendirilemez.”
cümlesine anlamca en yakındır?
A) Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.
B) Akılları pazara çıkarmışlar, herkes kendi aklını beğenmiş.
C) Bin bilsen de bir bilene danış.
D) Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.
E) Hamama giren terler.
6. (I) İnsan, kendini ve çevresini daha değerli kılmak ve belli
değerlere göre inşa etmek üzere yaratılmıştır. (II) Hayvanlar
ve bitkiler ise çevresini değerlere göre inşa eden
varlıklar değildir. (III) Onların birbirlerini beslemek ve hizmet
etmek dışında büyük bir rolleri yoktur. (IV) İnsan dışındaki
varlıkların dünyanın güzelleşmesine katkıda bulundukları
söylenebilir. (V) İnsan ise hem kendini yavaş
yavaş değerlere göre yapılandıracak hem de çevresini inşa
edecektir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri
birbiriyle anlamca özdeştir?
A) I ve II B) II ve III C) III ve V
D) IV ve V E) I ve V
131
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Cümlede Anlam ve Anlatım
7. Zekâ, yeni durumlar karşısında uygun ve uyumlu davranışı,
sözü veya aleti ortaya koyma sanatıdır.
Bu açıklamaya göre, aşağıdakilerden hangisi zekâya
örnek olamaz?
A) Bir kişinin yeni geldiği bir çevreye kısa sürede uyum
sağlaması
B) İnsanın zaman zaman geçmişteki anılarını hatırlayarak
duygulanması
C) Öğrencinin yeni tanıştığı sınıf arkadaşlarıyla çok kısa
bir zamanda samimiyet kurması
D) İnsanın bir engelle karşılaştığında o engeli aşacak
çözüm yolları bulması
E) İnsanın, yaşamını kolaylaştıracak teknolojik cihazlar
yapması
10. Edebiyat eleştirisi, edebî eserin, zamanın karşısında yaşayabilecek
ve yok olacak yönlerini görebilen kişilerin
yaptığı bir değerlendirmedir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en
yakındır?
A) Eleştirmenler iyi bir eğitim almadan eser eleştirmeye
kalkışmamalıdır.
B) Eleştiride nesnel kriterleri esas almak gerekir ama bu
çok zordur.
C) Yapıtın içeriğinden çok üslubuyla ilgili eleştiri yapmak
daha doğru olur.
D) Eleştiri, bir eserin yarına kalırlığını sezebilen kişilerce
yapılmalıdır.
E) Bir eserin yok olmaya, çürümeye yüz tutmuş yanlarını
düzeltmek eleştirmenin görevidir.
8. Hiçbir yol, önüne bir dağ, ırmak veya deniz çıktığında son
bulmaz ya tünel açılır ya da köprü kurulur ama yol devam
eder.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu cümleye anlamca
en yakındır?
A) İnsan, önüne çıkan ilk engelde pes ederse hayat
boyu kaybetmeye mahkûm olur.
B) Sorunlarımızı görmezden gelerek onları çözmüş olmayız.
C) İnsanoğlu hayat boyunca bazı engellerle karşılaşır
fakat insanda bu engelleri aşacak zekâ ve azim mutlaka
vardır.
D) Hedefe yürürken bizi yolumuzdan alıkoyacak birtakım
engellerle karşılaşmak istemeyiz.
E) Bir problemi çözmek için o kadar uğraşmak yerine
onu boşverip başka problemi çözmek daha iyidir.
11. Bir kayaya tırmanırken kertenkele kadar kayayla bütünleşmeniz
gerekir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle
aynı doğrultudadır?
A) Başarmak için gerekli olan malzemeler önceden
temin edilmelidir.
B) Hedefe ulaşamasak bile o hedefe giden yolda yürümek
de başarı sayılır.
C) Başarıyı elde edebilmek için hedefin bir parçası olmak
zorundayız.
D) Hedefe giderken seçim yapmak gerekirse içgüdülerimizi
dinlemeliyiz.
E) Hedefe ulaşmak için asla aceleci davranmamak gerekir.
9. I. Sanat eseri didaktik kaygılar taşımamalı aksi takdirde
ansiklopedi olmaktan öteye geçemez.
II. Sanat eserlerinin önemli özelliklerinden biri de biricik
olmasıdır.
III. Estetik kaygılarla oluşturulmuş bir eser, sanatçısına
para da kazandırabilir.
IV. Sanat eserinin bir şeyi öğretme amacı olamaz, böyle
olursa onu bir başvuru kitabı saymak gerekir.
V. Sanat eserinin herkesçe bilinen belli bir formu, kalıbı
yoktur.
Yukarıdaki cümlelerden hangileri anlamca birbirine
yakındır?
A) I ve III B) I ve IV C) II ve V
D) III ve V E) II ve IV
12. Gerçekten aklı olanlar, “Zamanla yarışıyoruz.”, “Zamanı
yeniyoruz.” demezler; düşünen insan ise “Zamanın eteğinden
veya elinden bir yakalayabilsem…” der.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak isteneni
en iyi özetler?
A) Zaman göreceli bir kavram olduğu için kişilerce
algılanması farklıdır.
B) İnsanın ölümsüz eserler ortaya koymasında zamanı
yenme düşüncesi vardır.
C) Zamanı hoşça geçirebilmek için sevdiğimiz şeylerle
uğraşmalıyız.
D) Zaman sürekli aktığı için akıllı insan onunla boğuşmak
yerine onu iyi değerlendirebilmenin hesabını yapar.
E) Zamanı yenmek düşünen insanın sürekli gündeminde
olan bir şeydir.
132
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
5
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. Yayıncılıkta köşeler oluşturmaya değil, kolektif bir çalışma
alanı oluşturmaya gayret ediyoruz. Dijital alandaki çalışmalarımız
da ulaşılabilir olma ---- ifadesi. Böylece mekân,
zaman, mesafe ---- ortadan kaldıracağız.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde
verilenlerin getirilmesi uygun olur?
A) yeteneğinin - ihtiyaçlarını
B) çabasının - bolluğunu
C) karmaşasının - mücadelesini
D) düşüncesinin - yakınlığını
E) gayretinin - engellerini
2. Sinema oyunculuğunun beni en çok ---- tarafı kalıcı olması.
Bir oyuncu olarak son derece detaylı bir karakter çalışması
yapıp o çalışmada bir dönüşüm yaratarak ---- bir
karakter ortaya çıkartmak da ilgimi çekiyor. Çıkan karakterin,
oyuncunun kendisini de şaşırtması ---- bir şey.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde
verilenlerin getirilmesi uygun olur?
A) endişelendiren - sıradan - güzel
B) heyecanlandıran - beklenmedik - rahatsız edici
C) cezbeden - yeni - muhteşem
D) umutlandıran - vasat - iyi
E) yoran - sürpriz - ürkütücü
4. Yaşamı öğrenerek geçirenler suskun, boş geçirenler konuşkan
olur.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en
yakındır?
A) Hayatın tadı bilinmezliklerde gizlidir, bilinmezlikler
kişiyi susturur.
B) Öğrenilerek edinilen bilgiler, kişiye yerine göre konuşmayı
öğretir.
C) Buğday olgunlaşmaya başladıkça başak boynunu
büker.
D) Suskun insanlar, konuşkan insanlara nazaran yaşamdan
çok şey öğrenmişlerdir.
E) Çok konuşanların bilmediği şey, karşılarındaki insanların
onları yeterince anlamadığıdır.
5. Biz iki hırsız arasında kendimizi feda ederiz: Düne ait
üzüntüler ile yarına ait korkular.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak isteneni
en iyi özetler?
A) Gelecekle ilgili düşünceler doğal olarak kaygı vericidir.
B) Geçmişin üzüntüleri insanın duygularını körelten hırsızlardır.
C) Yaşadığı zamanı iyi değerlendiremeyenlerin hayatı
pişmanlıklarla doludur.
D) Üzüntü ve korku gibi duyguları, kişi bilinçaltında üretir.
3. (I) Dünyayı gezmek zor iş, özellikle pek fazla bilgi sahibi
olmadan yollara düşerseniz yolculuk eziyete dönüşebilir.
(II) “Dünya Turuna Nası Çıkılır?” adlı kitap işte tam da
bu noktada biçilmiş kaftan. (III) Kitap raflardaki yerini aldı.
(IV) Elli gezginin maceraları üzerine yapılan söyleşi ve
yazılardan oluşuyor. (V) Bu kitapta dünya turu ile ilgili neredeyse
her sorunun cevabını bulacaksınız.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir gereklilik dile getirilmiştir.
B) II. cümlede, I. cümlede belirtilenle ilgili bir açıklama
yapılmıştır.
C) III. cümlede, söz konusu kitabın satışa sunulduğu
belirtilmiştir.
D) IV. cümlede, söz konusu kitabın içeriğinden söz edilmiştir.
E) V. cümlede, dünya turuyla ilgili çoğu şeyin söz konusu
kitaptan öğrenilebileceği açıklanmıştır.
E) Geçmişe ait pişmanlıklar ve geleceğe ait kaygılar
arasında insan, yaşamını heba eder.
6. Hayattan ne istediğinizi bilirseniz başarı için en önemli
adımı attınız demektir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle anlamca aynı
doğrultudadır?
A) Başarı yolunda ilerleyen insan asla geriye bakmamalıdır.
B) Başarı için yapılması gereken ilk iş bir hedef belirlemektir.
C) Hedefini bilen insan ona ulaşmak için her yolu dener.
D) İnsan hayattan hep bir şeyler bekler, hayat ise daima
ondan kaçar.
E) Başarmak emek istediği kadar şansa da muhtaçtır.
133
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
5
Cümlede Anlam ve Anlatım
7. Eleştirmen yargılayan ama yanılıyor muyum diye korkan,
bunun için de hem beğendiği hem de beğenmediği eserlere
tekrar tekrar dönen insandır.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene
anlamca en yakındır?
A) Bir eleştirmen eleştirisini yaptığı eserler hakkında
hüküm verirken defalarca kendini kontrol eder.
B) Hiçbir eleştirmen eleştirdiği eseri tarafsız biçimde değerlendiremez.
C) Eleştirmenlerin en önemli görevi, sanat ortamına
canlılık getirmektir.
D) Bir eleştirmenin gereksiz yaptığı övgü ve yergi eleştiriyi
amacından uzaklaştırır.
E) Eleştirmen, yargıları kesin ve net olan, yargılarından
geri adım atmayan kişidir.
8. Yazar, romanında gelenekten yararlandığında değil, gelenekten
yararlanmayı basite indirgediği için başarısızdır.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılanı en iyi
özetler?
A) Bir yazar gelenekleri tam anlamıyla yıkmadığı sürece
başarılı olamaz.
B) Önceki şairlerin açtığı yoldan gitmek sanatçıyı başarıya
götürür.
C) Basit ve geleneksel bir kurguyla kaleme alınan yapıtlar
başarısızdır.
D) Her romanın bir yazı geleneği vardır, sanatçı bu yazı
geleneğini iyi bilmelidir.
E) Sanatçı gelenekten yararlanmayı hafife alırsa işte o
zaman başarısız olur.
9. Başarımın sırrı, saçlarımı tararken saçlarımdan başka bir
şey düşünmememdir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en
yakındır?
A) Başarılı insanlar, en sıradan şeyleri yaparken bile
hedefe odaklanırlar.
B) Başarmak için birtakım ön hazırlıkların yapılması gerekir.
C) Bir insanın inanmadığı bir şeyi başarması imkânsızdır.
D) Pozitif düşünce, başarıyı artıran en önemli faktörlerden
biridir.
E) Basit bir şey üzerinde saatlerce düşünmek, zaman
kaybından başka bir şey değildir.
10. Şimdi zamanımız varken gül goncalarını toplayalım, yoksa
onlar kuruyup dikene dönüşebilir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle aynı bakış açısına
sahip değildir?
A) Hayat bir gündür o da bugündür.
B) Kaçan fırsatlar ne de olsa yine ele geçer.
C) Talih kuşu, insanın omzuna her gün konmaz.
D) İnsan, her gününü, son günüymüş gibi yaşamalı.
E) Fırsatların ömrü, kelebeklerin ömründen daha kısadır.
11. Hepimiz hayatın kısalığından söz ederiz ama boşa geçen
zamanı nasıl değerlendireceğimizi bilemeyiz.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en
yakındır?
A) Boş zamanları değerlendirmenin en iyi yolu gelecekle
ilgili planlar yapmaktır.
B) Hayatın ne kadar yaşandığı değil, nasıl yaşandığı
daha önemlidir.
C) Pek çok insan, ömrün kısalığından hayıflanırken değerlendiremediği
zamanın farkına varamaz.
D) Bazı şeylerin değeri, onu kaybedince anlaşılır; bunlardan
biri de boş vakittir.
E) Mutluluğu yakalamak için çok uzun zamana ihtiyaç
vardır, bunun için her saniye kıymetlidir.
12. Bazen sesini duyurabilmen için susman gerekir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en
yakındır?
A) Konuşmak birçok sorunun çözülmesinde en etkili yoldur.
B) Söz gümüşse sükût altındır.
C) Susmak, söylenenlerin kabul edildiği anlamına gelir.
D) Susmak bazen meseleyi en iyi anlatmanın yoludur.
E) Konuşmak ve susmak yerinde ve zamanında olursa
etkilidir.
13. Geçmişte olanları telafi edebilmenin bir yolu varsa o da
gereken dersleri alıp yolumuza devam etmektir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en
yakındır?
A) Geçmişteki hatalar, bir daha tekrarlanmazsa telafi
edilmiş olur.
B) İlerlemenin gerçekleşebilmesi için geçmişle boş yere
zaman kaybetmemek gerekir.
C) Geçmişi, o günün değer yargılarıyla değerlendirmek
en akıllıca olandır.
D) Yaşam en iyi öğretmendir, önemli olan onun verdiği
dersi yorumlayabilmektir.
E) Geçmişle bağını koparanlar, geleceğin yaldızlı sayfalarına
adlarını yazdıramazlar.
14. Size yokmuşsunuz gibi davrananlara kızmayın, bu durumda
siz öyle davranmaları gerektiği mesajını veriyorsunuz
demektir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en
yakındır?
A) Öfkenizi yenemediğiniz için karşınızdakilerden saygı
görmüyor olabilirsiniz.
B) Öfkelendiğiniz zaman sakinleşmeyi bekleyin ve ondan
sonra bir karar verin.
C) İnsanların size karşı davranışlarının temelinde sizin
kendinizi karşıya ifade etme şekliniz yatar.
D) Bir insan sizi hiçe sayıyorsa boş yere öfkelenip kendinizi
üzmeyin.
E) Yaşadıklarından ders çıkarmayanlar karşılarındaki
insanlardan saygı görmezler.
134
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
6
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. Çevremde kendi edebiyatımıza ---- yaklaşıldığına; yabancı
yapıtlardaki ruhsal ve felsefi derinliğin yerli edebiyat yapıtlarında
bulunmadığına dair birçok yoruma tanık oluyor; bu
durumdan üzüntü duyuyor ve edebiyatımıza ---- düşünüyorum.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde
verilenler getirilmelidir?
A) ön yargıyla - haksızlık edildiğini
B) eleştirel - müsamaha gösterildiğini
C) iyi niyetle - destek verildiğini
D) özensiz - paha biçildiğini
E) öz eleştiriyle - sahip çıkıldığını
4. Alabalık Yaylası, Karadeniz Bölgesi genelinde artık sık
gördüğümüz yoğun yapılaşmanın, betonlaşmanın tersini
temsil eden yaylalardan biri.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisine kesin olarak
ulaşılabilir?
A) Karadeniz Bölgesi’nde çarpık yapılaşma giderek
artmaktadır.
B) Karadeniz Bölgesi’nde betonlaşmaya uğramamış
yerler bulunmaktadır.
C) Karadeniz Bölgesi’nin bozulmayan tek yaylası Alabalık
Yaylası’dır.
D) Karadeniz Bölgesi’nin tamamında yapılaşma ve betonlaşma
başlamıştır.
E) Alabalık Yaylası, Karadeniz Bölgesi’nin doğal güzellikleriyle
dikkat çeken yerlerindendir.
2. (I) Halit Ziya Uşaklıgil’in günümüz yazarlarınca da ilgi duyularak
okunduğunu inkâr edemeyiz. (II) Onu bilimsel bir
yöntemle değerlendirmek için hazırlanan bu çalışma ilk
kez 1965 yılında kitap olarak basıldı. (III) Yayımlandığı
zaman, yazarımızı yitireli yirmi yıl olmuştu. (IV) Bu yıl ise
sanatçıyı kaybedişimizin ellinci yılı. (V) Kitabın ikinci baskısını,
yazarın ölümünün ellinci yılına denk getirmek için
bunca yıl bekledik.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
“amaç” anlamı vardır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve V
D) III ve V E) IV ve V
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden farklı
bir anlam ilgisi vardır?
A) Okuyucunun gönlüne hitap ettiğinde hak ettiği yere
gelecektir.
B) Sözlerime değer vermiyorsunuz diye ortalığı birbirine
kattı.
C) Saatini kurmayı unuttuğundan okul servisini yine kaçırdı.
D) Anlatılanları bilmediği için konuyla ilgili bir yorum yapamadı.
E) Geleceğini düşünmesi onu temkinli konuşmaya zorluyordu.
3. (I) Ne var ki Türkçe romanın yeterince incelendiğini,
irdelendiğini söylemek olanaksızdır. (II) Romanlarımızı
yeterince bilmiyoruz, açıkçası tanımıyoruz. (III) En iyi
bildiğimiz romancılarımızın yapıtlarını ise bulamıyoruz.
(IV) Oysa onları irdelemeden, kuşakları birbirine bağlama
bilincimizin bağlantı ve kopma noktalarını saptama
olanağımız yok. (V) İşte bütün bunlar bu kitabın yazılma
sebepleridir.
Bu parçadaki numaralı cümlelerin hangisinde “koşul”
anlamı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi
yoktur?
A) Çok duygusal olman seni bu hâle getiriyor.
B) Bizi üzmemek için konuşurken çok dikkatli davranıyor.
C) Rahat nefes alamayışımız, havanın fazla nemli olmasındandır.
D) Bu aralar, sağlıklı düşünemediğinden onun fikirlerinden
yararlanamıyoruz.
E) Size güvendiğim için sözleşmeyi okuma gereği duymuyorum.
135
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
6
Cümlede Anlam ve Anlatım
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin gerçekleşmesi
koşula bağlanmıştır?
A) Keşke biraz odana çekilip ders çalışsan.
B) Özür dilesen de seni affedeceğini sanmıyorum.
C) Sürekli antrenmanlar yapması iyi sonuçlar almasını
sağlıyor.
D) Sanatçının başarılı olması, yaşamdaki detayları yakalayabilmesiyle
mümkündür.
E) İki hafta sonra aynı saatte, aynı yerde görüşmek üzere
diyerek ayrıldılar.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde koşul gerçekleşse
bile eylemin gerçekleşmeyeceği anlamı vardır?
A) Çocukluğumda ablalarımdan biri her akşam roman
okur, biz de dinlerdik.
B) Seni yanımıza almamız, arabada yer olmasına bağlı.
C) Saatlerce ağlayıp yalvarsan da sana inanmaz.
D) Kucağındaki öküzlerden kurtulursan yarışı kazanırsın.
E) İnsanlara karşı hoşgörülü olursan senin de görüşlerin
saygı görür.
9. (I) Yüz yıllık bonzai ağaçları sadece 30-40 cm yüksekliğindedir.
(II) Normalde bu süre içinde dev bir ağaca
dönüşmeleri gerekir. (III) Ama bonzai ustaları ağacın
köklerini düzenli olarak budarlar. (IV) Kökleri gelişirse
ağaç bonzai olmaktan çıkıp büyümeye başlar çünkü.
(V) Bonzailer Uzak Doğu ülkelerinde bugün de yetiştiriliyor.
(VI) Ülkemizde de yavaş yavaş rağbet görmeye
başladı.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden
önceki cümlenin gerekçesidir?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yargı gerekçesiyle
birlikte verilmiştir?
A) İnanmak, bir şeyin nasıl olduğu konusunda emin
olmaktır ve bakış açımıza göre oluşur.
B) Annenizden kalan bir vazoyu gözünüz gibi korursunuz
çünkü o sizin için değerlidir.
C) Gelecekte ne olacağımız zihinlerimizin içeriğiyle belli
olacaktır.
D) Geçmişiniz eksilerle doluysa geleceğinizin artılarla
dolu olacağını düşünün.
E) Olumsuz düşüncelerinizin sizinle kalmasına izin verirseniz
savaşı baştan kaybedersiniz.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikinci yargı birincinin
gerekçesidir?
A) Zihniniz allak bullak ise hayatınız da allak bullak
olacaktır.
B) Kararlı bir çabayla hayatınızı bir yerden alır, başka
bir yere taşırsınız.
C) Bahçeye, gecenin serin karanlığına çıktılar, biraz dolaştılar.
D) Odanın kapısını kapatır kapatmaz ona sıkıca sarıldım,
gözyaşlarımı tutamıyordum.
E) Zihninizi olumsuz düşüncelerden arındırın, bu düşünceler
sağlıklı düşünmenizi engeller.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “aşamalı bir durum”
söz konusudur?
A) Kendinizi kötü düşüncelerden kurtardıkça daha iyi
hissedeceksiniz.
B) Olumsuz şartlar içinde olsan bile bunu değiştirme
şansın her zaman var.
C) Yalnız kalmaktan korkmaz ve sürekli birileriyle birlikte
olma ihtiyacı hissetmezdik.
D) Bazen kendinizi iyi hissetmezsiniz ama tam olarak
ne olduğuna da bir anlam veremezsiniz.
E) Hayatla barışırsak hayat boyunca taşıdığımız bütün
yükleri üzerimizden atmış oluruz.
13. (I) Etiketleme genellemenin uç noktasıdır. (II) “Hata yaptım.”
diyeceğimize, “Ben başarısızım.” deriz. (III) Kendimize
kötü isimler verir, o kötü yönlerimizle bütünleşiriz.
(IV) Başkaları bir hata yaparsa onları bir canavar gibi
görmeye başlayabiliriz. (V) Onları, hoşumuza gitmeyen
davranışlarıyla bütünleştiririz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
yargının gerçekleşmesi koşula bağlanmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
136
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
7
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde koşul-sonuç ilişkisi
vardır?
A) Çok erken evlendiği için evin sorumluluğunu üstelenebiliyordu.
B) Bu kadar yoğun çalışan herkesin kendine zaman
ayırması gerekir.
C) Müzik dinlerken daha verimli çalıştığını iddia edenler
haklı olabilir.
D) Araç kullanırken gözünü yoldan ayırmadığı hâlde az
kalsın kaza yapıyordu.
E) Bulunduğunuz anı yaşamaya başlamadıkça hayatınızın
zenginliğini fark edemezsiniz.
4. Aşağıdakilerin hangisinde I. dize II. dizenin gerekçesi
durumundadır?
A) Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
Yaşadın mı yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
B) Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi
C) İçinden tanırım ben o elleri
Onlar ki zahirde viran olurlar
D) Biz güzel şeyler düşünelim diye
Yemyeşil oluvermiş ağaçlar
E) Yokuşlar kaybolur çıkarız düze
Kavuşuruz sonu gelmez gündüze
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birinci yargı ikinci
yargının nedeni durumundadır?
A) Akşamları eve yorgun argın dönüyor çünkü bütün
enerjisini işine harcıyor.
B) Güler yüzlü olduğundan, çevresindekilerce çok kısa
sürede seviliyor, sayılıyor.
C) Bu ne çatık kaş, bu ne asabi bir bağırış…
D) Sanat eserini ölümsüzleştiren, onun biricik olması ve
sanatçıdan izler taşımasıdır.
E) Hayallerinize asla gem vurmayın çünkü onları özgür
bıraktıkça yükselirsiniz.
5. (I) İstediklerine neden bir türlü ulaşamadığını anlayamasan
da güvenmelisin. (II) Her şeyin sana bir şeyler katarak
hayatını zenginleştirmek için yollandığına güvenmelisin.
(III) Yaşadığın zorlukların her birinin ardına gizlenmiş
hazineyi bulmaya çalış. (IV) Hiç zorluk yaşamamış olsaydık
ruhsuz insanlar olurduk. (V) Başkalarının kanatları
altında yaşayan böyle insanların zayıf olduklarını fark
etmişsindir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde
amaç-sonuç ilişkisi vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir öneri gerekçesiyle
birlikte verilmiştir?
A) İnsanlara elinizden geldiğince yardım edin, bunu
yapmak size huzur verecektir.
B) Aldığın ikramiyeyi de çar çur et, kal sonra ortada
dımdızlak!
C) Bence her derste, çözemediğin soruları öğretmene
sıcağı sıcağına sormalısın.
D) Sağlığına çok dikkat eder, hazır gıdalarla beslenmezdi.
E) Şairin gönlündeki aşk olmasa ne güzelliğin para eder
ne de eğlenecek yer bulursun.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “değişerek yeni bir
görünüm kazanma” anlamı vardır?
A) Şairler, toplumun nabzını tutarken aynı zamanda
çağlarına da tanıklık ederler.
B) Ülkenin birçok yeri yoksuldu ama okulumun olduğu
mahalle daha yoksuldu.
C) Yılların emektar ustası Tahsin amcanın saçları artık
iyice ağarmıştı.
D) Cumhuriyet yönetimi birçok konuda olduğu gibi dilde
de bunu başarmıştı.
E) İmara açılan arazilerin satışı için açık artırma yapılacağı
söyleniyor.
137
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
7
Cümlede Anlam ve Anlatım
7. (I) Bir gün alışveriş yaparken manav reyonunda yaşlı bir
hanım dikkatimi çekti. (II) Erik paketlerinin başındaydı;
birini aldı, sonra bıraktı. (III) Tekrar alıp sepetine koydu.
(IV) Biraz duraksadıktan sonra paketi reyondaki yerine
koydu ve oradan uzaklaştı. (V) Görünüşünden ve sepettekilerden
maddi olarak sıkıntıda olduğu belliydi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
“sezgi, tahmin” anlamı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
11. I. Hayattan zevk alman, ona bir anlam yüklemene bağlı.
II. Daha yaşanabilir bir dünya kurmak için iyiliği yaymaya
çalışıyoruz.
II I. Sözünü tutacakmış ancak uslu durmanız gerekiyormuş.
IV. Kendi farkını ortaya koymak için yepyeni şiir teknikleri
deniyor.
V. Ders çalışmak zahmet gerektirdiğinden pek sevilmez.
Yukarıdaki cümleler anlam ilişkilerine göre eşleştirilirse
hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
8. (I) İnsan yalnızca fizyolojik güdülerini doyuma ulaştırmak
için çalışmaz. (II) Merak sahibi bir canlı olarak insan,
bireysel ve evrensel varlığın gizemini çözmeye çalışır.
(III) “İyi-kötü, güzel-çirkin nedir?” sorularına cevap arar.
(IV) Felsefe işte bu merakı giderme çabasıdır. (V) Felsefe
bu gizemi çözmek için doğmuştur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisi yanlıştır?
A) I. cümle neden-sonuç cümlesidir.
B) II. cümlede anlatılanlar I. cümleye açıklık getirmiştir.
C) III. cümlede karşıt anlamlı sözcüklere yer verilmiştir.
D) IV. cümle bir tanım cümlesidir.
E) V. cümlede felsefenin doğuşunun amacı belirtilmiştir.
9. Farklı ve nitelikli bir kişiliğe sahip olman -----
Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa
koşul-sonuç ilişkisi kurulmuş olur?
A) sürekli eleştirilmene sebep oluyor bence.
B) seni toplum içinde kıskanılacak biri hâline getiriyor.
C) evreni farklı bir gözle görmene bağlı.
D) sana bazı sorumluluklar da yüklüyor.
E) kanımca, meselelere kayıtsız kalmana engel oluyor.
12. Borçka’ya 25 kilometre uzaklıktaki Karagöl, bir heyelan
sonucu Karçal Dağlarından doğan Klaskur Deresi’nin
önünün tıkanmasıyla oluşmuştur.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisine kesin olarak
ulaşılabilir?
A) Karagöl’ün oluşmasına bir doğa olayı sebep olmuştur.
B) Klaskur Deresi, Borçka’nın ortasından geçmektedir.
C) Borçka’da zaman zaman doğa olayları yaşanmaktadır.
D) Heyelanlar, doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi sonucu
gerçekleşmektedir.
E) Borçka ile Karagöl’ün arası 25 km’den fazladır.
10. Aşağıdakilerden hangisi bir tanım cümlesi değildir?
A) Psikoloji, insan davranışlarını inceleyen bilim dalıdır.
B) Felsefi yöntem, zihinsel bir çabadır.
C) Şüphe, insanın içini kemiren bir kurttur.
D) Filozof, somut olguları doğrulamaya çalışır.
E) Cesaret, gerektiğinde gemileri yakmaktır.
13. (I) Sanat eseri izlenirse yaşarken bir yandan da izleyeni
yaşatır. (II) Sanatçı yasaklar yüzünden güdülerini bilinç
dışına atar. (III) Bu güdülerle yaratılmış olan eseri izleyen
de kendi komplekslerini onda duyarsa büyük zevk
alır. (IV) Başka bir deyişle heyecanın ve zevkin doğması
komplekslere bağlıdır. (V) Sanatçıyla izleyicinin kompleksleri
örtüşmediğinden bazen sanatçı kalıcı olamaz.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
“neden-sonuç” ilişkisi vardır?
A) I ve II B) III ve IV C) I ve III
D) II ve V E) IV ve V
138
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
8
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. Bilimin yargıları herkes için ortak, nesnel ve genelgeçerdir.
---- estetik yargılar, bizim bir tuvalden ya da harika bir
doğa manzarasından haz alma durumumuzu dile getiren
---- görüşlerdir.
Bu parçadaki boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bu yüzden - gerçek B) Ne var ki - nesnel
C) Oysaki - bize özgü D) Aslında - değişken
E) Gerçekte - sorgulayıcı
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “hayıflanma” anlamı
vardır?
A) Şu insanları hiç anlamıyorum, hiçbir şeyden mutlu
olamıyorlar.
B) Eskiden bana karşı daha samimi ve sıcak davranırdı.
C) Çocuk böyle mi yetiştirilir, ne yapıyorsunuz siz?
D) Yeni yetme gençler, üç şiir yazınca şair olduklarını
sanıyorlar.
E) En güzel zamanlarımı boşa geçirmişim, şimdi anlıyorum.
2. İzmir’in Bayındır ilçesindeki permakültür köyünde zeytin
hasadı doğa takviminin kayması nedeniyle artık kasım
ayının son günlerinde yapılıyor.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisine kesin olarak
ulaşılabilir?
A) İzmir’in Bayındır ilçesinde farklı türde pek çok tarım
ürünü yetiştirilmektedir.
B) İzmir, zeytin ağaçlarından en fazla verimin alındığı ilimizdir.
C) Doğa takviminin kayması ülkemizde tarımsal üretimi
azaltmıştır.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öneri söz konusudur?
A) İlişkilerinizin sağlıksız yürüdüğünü düşünüyorsanız
önce aynaya bakıp kendinizi değiştirin.
B) Kolayca varılabilen bir hedef gerçekte pek büyük bir
hedef değildir.
C) İyi bir anlatıcı oluşu, konuşur gibi yazması da başarısını
pekiştirmekteydi.
D) Yıllara meydan okumanın yolunu bulmuş olmalı ki
çok rahat hareket ediyor.
E) Öfke anında söylenen sözler, bazen telafisi mümkün
olmayan yaralar açıyor.
D) Permakültür köylerinde tarım ürünlerinin hasadı diğer
köylerden farklı zamanlarda yapılmaktadır.
E) Doğa takviminin kayması İzmir’in Bayındır ilçesindeki
permakültür köyünde zeytin hasadı zamanının değişmesine
yol açmıştır.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “aynı varlığın karşıt
durumları” bir arada verilmiştir?
A) Bu gece sinemaya mı yoksa tiyatroya mı gidelim?
B) Zenginler fakirlerin dünyasından hiç anlamıyorlar.
C) Soğuktan donan ellerimiz, sobanın yanına gelince
ısınmıştı.
D) İyilik meleği kötülerin yanına pek fazla uğramıyor.
E) Son günlerde hep odasında yalnız kalmayı tercih ediyor.
7. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir “yanılgı”dan
söz edilmiştir?
A) Gençken dünyanın sadece benim etrafımda döndüğünü
sanırdım, meğer kazın ayağı öyle değilmiş.
B) Gençlerin hayata bakışları, yaşlıların hayata bakışlarından
elbette farklı olacaktır.
C) Zamanı geriye döndürecek bir sihirli sopam olsaydı
doğruca gençlik yıllarıma dönerdim.
D) Deneme yazarı olarak ele aldığım düşüncelerin çoğunda
sosyal hayata bir gönderme vardı.
E) Makalelerde ortaya atılan düşünceleri kanıtlama zorunluluğunun
olması, makaleyi nesnel olmaya zorluyor.
4. (I) Geçen ay yeni bir işe girdim. (II) Bu dönemde böyle
iş bulmak kolay mı diye düşünüyordum. (III) Ay başı
geldi ve zarfın içinde maaşımı verdiler. (IV) Görünce şok
oldum, bu kadarcık parayla geçinilir mi? (V) Alın işinizi
başınıza çalın, dedim ve ayrıldım işten.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
“azımsama” anlamı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçekte öyle olmadığı
hâlde öyle sanılan bir durum söz konusudur?
A) Ağaçların dökülen yaprakları her yerden görülebiliyordu.
B) Denizin ortasındaki ada gittikçe gözden kayboluyordu.
C) Kızgınlığı el ve yüz hareketlerinden anlaşılıyordu.
D) Yaz sıcakları öyle bastırmıştı ki sanki dünya güneşe
iyice yaklaşmıştı.
E) Onun bu soruları nasıl kolayca çözebildiğini bir türlü
anlayamıyorum.
139
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
8
Cümlede Anlam ve Anlatım
9. (I) Vakit öğle olmuştu ve hâlâ görünürde kimse yoktu.
(II) Herkes birbiriyle göz göze geliyor ama kimse bir şey
söylemiyordu. (III) Günün ilk ışıklarıyla başlayan bu bekleyiş
hâlâ devam ediyordu. (IV) Kimseden çıt çıkmıyordu.
(V) Bu kadar gecikmezlerdi, başlarına bir şey gelmiş
olmasın sakın!
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
“kaygı” anlamı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
10. Aşağıdakilerin hangisinde “ikilem” anlamı vardır?
A) Yolum ikiye ayrıldığında, ben tereddütsüzce az kullanılmış
olanı seçtim.
B) Her yazar gibi o da işe önce öyküyle başlamıştı.
C) Çocukluğundaki hırçınlığı ve uçarılığı büyüyünce yok
olmuştu.
D) Ankara’ya gidince teyzemde mi yoksa dayımda mı
kalsam?
E) Şirkette yıllık bilanço henüz hazırlanmadığı için çalışanların
ücretleri belirlenmedi.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yadsıma anlamı
vardır?
A) Gençlerimizin kitaba zaman ayırmamalarını bir türlü
kabul edemiyorum.
B) Bardağı kırdığı hâlde, pişkin pişkin: “Ben mi kırmışım
onu?” diyordu.
C) Şiirin duyulmak için yazıldığı görüşüne katılmıyorum.
D) Eleştirilerde nesnel olabilmek gerçekten de mümkün
müdür?
E) Okuyucu, romanda kendinden bir şeyler bulmazsa
romana ilgi duymaz.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yakınma” anlamı
vardır?
A) Diyelim ki bütün isteklerinizi yerine getirdik, mutlu
olacak mısınız?
B) Yazara yönelik eleştiriler, sanatçıyı ileri götürmez;
aksine geriletir.
C) Sürücülerin hepsinin sanki bir acelesi var, daha sarı
ışık yanar yanmaz kornaya basıyorlar.
D) Her mevsimin bir güzelliği olur da kışın güzelliği olmaz
mı?
E) Ağaçların çiçek açtığını görmeden ilkbaharın geldiğine
inanmam.
11. (I) On altı yıl oldu memleketimden ayrılalı. (II) Baba ocağından
ayrılıp gurbete düşeli koskoca on altı yıl… (III) Annemin
yemekleri hâlâ burnumda tütüyor. (IV) İlkbaharda
dağlarımız yemyeşil olurdu, kuzuları otlatırdık o dağlarda.
(V) Şimdi o dağların zengin ve kekik kokulu oksijeniyle ciğerleri
doldurmak vardı.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
“özlem” dile getirilmiştir?
A) I ve II B) III ve V C) II ve IV
D) I ve V E) IV ve V
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yadırgama” anlamı
vardır?
A) O gün gökten çamur yağdığına şahit olduk.
B) Baharın gelişiyle doğa ana tüm cömertliğini sergilemişti.
C) Çocuklar, üzerlerindeki sınav kaygısını bir türlü atamıyorlar.
D) Kütüphanelerimize giden gençlerin sayısında artış
bekleniyor.
E) Günümüzde insanların yolda yürürken sigara içmeleri
çok tuhaf.
12. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “gerçekleşmemiş
bir beklenti” söz konusudur?
A) O yıllarda hepimiz iki üç günde bir kitap okurduk.
B) Yokluk da vardı ama insanlar ellerindekilerle mutlu
olurdu.
C) Evlerde televizyon bile yoktu, olanlar da siyah beyazdı.
D) Oysa teknolojik gelişmeler hayatımızı kolaylaştırır
sanmıştık.
E) Gelişen teknolojiyle birlikte insanın yalnızlaştığına
şahit olduk.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öneri gerekçesiyle
birlikte verilmiştir?
A) Çocuklarımıza şanlı tarihimizi mutlaka öğretelim.
B) Çoğumuz yaşamın telaşı içinde yılları geçiririz.
C) Banyodan çıkarken ayaklarınıza soğuk su dökün,
kendinizi zinde hissedersiniz.
D) Ödevlerini zamanında yapan öğrencilerin, çalışma
alışkanlıkları oturmuş oluyor.
E) Dişlerini düzenli fırçalamadığın için dişlerin sarı görünüyor.
140
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
9
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. Bilinçaltlarındaki korku yüzünden kendisine saygı duygusunu
yitirmiş nicelerimiz; dışarıda amirlerine, patronlarına
ve şeflerine hangi oranda “evet efendimci” iseler ----
Bu cümle düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle tamamlanabilir?
A) kendi yakınlarına karşı o kadar zalim, o kadar kabadayı
ve özellikle ailenin zayıf kişilerine karşı o kadar
gaddardırlar.
B) o oranda işlerinde yükselir, etrafları tarafından sevilir,
toplumda saygın bireyler olurlar.
C) amirleri, patronları ve şefleri de onlara karşı aynı
uyumlu ve anlayışlı tavrı gösterecektir.
D) kendilerine duydukları saygı o oranda artacak, içlerindeki
korku yavaş yavaş yok olacaktır.
E) bilinçaltının yönlendirmesi yani farkında olmadıkları
duyguların etkisiyle hareket ediyorlar demektir.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bir fikre katılma”
anlamı vardır?
A) Gittiğim tatil yerleri arasında Bozcaada’nın yeri ayrıdır,
der dururdu.
B) İster kabul edin ister etmeyin okumuyoruz ve her geçen
gün cehaletin kara kuyusunda daha derine gidiyoruz.
C) Okul tercihlerini ilgi alanları doğrultusunda yapmak
gerektiğini söylemesi çok mantıklıydı.
D) Sabır, bizleri geleceğin mutlu günlerine taşıyacak bir
erdemdir; sakın ondan vazgeçmeyin!
E) Çabalar ile amaçları birbirine karıştırmayın.
5. I. kervanlarının ve hac kafilelerinin güzergâhlarında
II. Hatay’ın Payas ilçesinde yer alan
III. çok önemli bir kesişme noktasındadır
IV. Halep, Şam, Hicaz, İpek Yolu gibi ticaret
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ön yargı” anlamı
vardır?
A) Bu işin sonunda zarar edeceğinizi adım gibi biliyorum.
B) Son olaylardan sonra aramızın düzeleceğini umuyorum.
C) Şiirle uğraşan herkesin bir imge dünyası olmalıdır.
D) Kenar semtlerde yaşayan insanları anlatması alışıldık
bir şey değil.
E) Önümüzdeki yıl ekonomik sıkıntılarımız son bulabilir.
V. Mimar Sinan’ın eseri Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci
olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. (I) Vücudunuzdan yayılan pozitif enerji, hayatı sizin için
kolaylaştıracak. (II) Bu, size bir mıknatıs gibi çekim gücü
verecek ve insanlar çevrenizde toplanacaktır. (III) Hayalleri
ve amaçları olan insanları hayatınıza çekmeye başlayacaksınız.
(IV) Hayatınız bundan sonra daha anlamlı
olacak. (V) Çünkü hayatınız, bütün hünerlerinizi sergileyebileceğiniz
bir dansa dönüşecek.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
düşünce benzetme yoluyla anlatılmıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve V
3. (I) Türk romanı, yazınsal üretim alanının en zorlu bölümlerindendir.
(II) Bu, romanın dokusundan, yapısal özelliklerinden
kaynaklanan bir durumdur. (III) Roman, dünyanın
her yerinde insanların toplumsal, tarihsel ve evrensel
durumlarını, var oluşlarını kavrayan en etkili, en kapsamlı
yazınsal üretimdir. (IV) Romanın doğuşuyla ortaya çıkan
bu özellik dikkat çekicidir. (V) Türkçe, yüzyıllar boyunca
oluşan bu yazılı anlatımı, kendine özgü bir doku içinde
geliştirmiştir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
“karşılaştırma” yapılmıştır?
A) I ve II B) I ve III C) III ve IV
D) II ve V E) IV ve V
D) III ve IV E) IV ve V
7. I. ve Keldağ arasında oluşturduğu yatakta
II. Küçük Asi’yi de alarak Samandağ yakınlarında
III. El Bekaa Vadisi’nden doğan Asi Irmağı Amanos Dağları
IV. yaşamın binlerce yılını barındıran Akdeniz’e dökülüyor
V. irili ufaklı pek çok akarsudan sonra
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi ilk sırada yer
alır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
141
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
9
Cümlede Anlam ve Anlatım
8. Ön yargılar olumsuz olabileceği gibi olumlu da olabilir.
Aşağıdakilerden hangisi olumlu bir ön yargıdır?
A) Ne yaparsa yapsın, bir baltaya sap olamaz.
B) Biliyorum, bütün filmleri gibi bu da çok beğenilecek.
C) Zor şartlar altında çalıştıkları için onların kazancı kutsaldır.
D) Sizi duymuş olmalı ki davranışlarında bir düzelme
var.
E) Kirpiklerinin ıslaklığına bakılırsa yine biri onu ağlatmış
galiba.
11. (I) Hayatımızın dönüm noktaları vardır. (II) İlk adımımız,
okula başlamamız, üniversite sınavı, ilk işimiz…
(III) Şimdi bugün burada hayatınızın en önemli dönüm
noktasını oluşturabilirsiniz. (IV) Bazı kararlar alın ve kendinize
yemin edin. (V) Ettiğiniz yeminin sonsuza kadar
arkasında durun. (VI) Onun bozulmaması için mücadeleyi
elden bırakmayın.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden
önceki cümleyi örneklendirmektedir?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
9. “Hoş” olan bir şey, onu izleyen insana göre değişir;
bundan dolayı o, tümüyle ---- ve bir süre sonra insana
tokluk verir. Gerçekten “güzel” olan bir şey ise kendisini
anlayacak düzeyde olan insanlar için ---- güzeldir; güzel
olan bir şeye insan hiçbir zaman doyamaz.
Düşüncenin akışına göre, boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangilerinin getirilmesi uygun olur?
A) hayalidir - gerçek
B) bir aldatmacadır - aldatıcı
C) nesneldir - daima
D) doğaldır - sürekli
E) özneldir - her zaman
12. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, içerdiği düşünce
bakımından diğerleriyle çelişmektedir?
A) Yapmak istemediğiniz bir iş olduğunda ondan kaçmak
ya da onu ertelemek yerine, önce ondan başlayın.
B) Sabah işe gittiğinizde en sevmediğiniz işleri en önce
yapmak, sizi psikolojik yönden rahatlatır.
C) Hoşlanmadığınız bir işi ilk önce yapmayı, iki hafta boyunca
tekrarlarsanız hayatınız boyunca faydalanabileceğiniz
bir şey kazanırsınız.
D) Ertelediğiniz işler, zamanla üzerinizde güce sahip
olacağı için sizin hırslanmanıza yardımcı olarak sizi
başarıya götürebilir.
E) Erteleme alışkanlığınızı yenemezseniz ulaşmayı düşündüğünüz
hedefe asla varamazsınız.
10. Sevdiğimiz bir kişiye duyduğumuz kırgınlığı o kişinin yüzüne
söylemeye “sitem” denir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi bir “sitem” cümlesidir?
A) Aşk olsun, aylardır ne telefon ediyorsun ne mektup
yazıyorsun.
B) Böyle çocukların, ülkemizin geleceği açısından ne
kadar önemli olduğunu biliyor musunuz?
C) Bu kadar kolay bir soruyu nasıl çözemediğine hâlâ
şaşırıyorum.
D) Dolmuş şoförlerinin trafiği hiçe sayarak araç kullanmasına
kimse dur demiyor.
E) Sıcakların artmasıyla benim sıkıntılı günlerim de
başlamış oluyor.
13. “Hedefler saptayıp onları gerçekleştirmek için detaylı
planlar yapmalısınız.” cümlesi, aşağıdakilerden hangisini
örneklemektedir?
A) Olasılık B) Öneri C) Ön yargı
D) Eleştiri E) Varsayım
14. “Ana haber bültenlerinde her gün kaza ve ölüm haberleri
izleye izleye artık acıma duygumuzu kaybettik.” cümlesi,
aşağıdakilerin hangisine örnek gösterilebilir?
A) Sitem B) Sezgi C) Şaşırma
D) Tahmin E) Kanıksama
142
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
10
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. Aşağıdaki cümlelerden hangisi nesnel anlatımlıdır?
A) Telefon kulübesinin yanındaki adamın elinde siyah
deri bir çanta vardı.
B) Okuduğunuz zaman yeni tatlar bulamayacağınız, sıradan
dizeler bunlar.
C) Hep aynı sözleri duymak, doğrusu insanı çok sıkıyor.
D) Öğrencilerin kolaylıkla çözemediği soru, iyi soru sayılır.
E) Minibüs yolculuğu, yolculukların en sıkıcı ve katlanılmaz
olanı bence.
4. (I) “Gesi Bağları” türküsünü ilk dinlediğimde liseye gidiyordum.
(II) Aslında ilk defa o zaman hissedebildim bu
türküyü tam anlamıyla. (III) Sevdiğini kaybetmiş birinin
derin ızdıraplarının dillendirilmesiydi bu türkü. (IV) Belki
de bizim ilk platonik aşk deneyimlerimizle örtüşüyordu.
(V) Belki de sırf bu yüzden ilk kez o yıllarda ağlayarak
dinledim bu türküyü.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
sözü edilen türkünün içeriği ile ilgili bir ipucu verilmiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. (I) Son dönemin en içten, en tutulan sanatçılarından biri
o. (II) Söylediği şarkılar hem söz hem müzik açısından
birbiriyle son derece uyumlu. (III) Sesi her ne kadar rock
müziğe yatkın gibi görünse de slow parçalara daha iyi
uyuyor bence. (IV) Bazı şarkılarında, müzik kulak tırmalayıcı
bir boyuta geliyor ancak bunlarda bile gizli bir içsellik
var. (V) Önümüzdeki yıllarda yeni neslin gönlüne taht
kuracak gibi görünüyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde söz
konusu sanatçıyla ilgili hem olumlu hem olumsuz
eleştiri yapılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öznel bir tanım yapılmıştır?
A) Özne, cümlede yüklemin bildirdiği işi yapan ögedir.
B) Plato, yüksek rakımlı yerlerdeki düzlüklerdir.
C) Su, iki hidrojen ve bir oksijenden oluşur.
D) Tonlama, şiirdeki temaya göre sesin yükseltilip alçaltılmasıdır.
E) Huzur, Kafdağı’nın ardındaki çiçeği koklamaktır.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “gözlem”e dayalı bir
anlatım vardır?
A) Her güzelliğin çirkin bir yanı da olabilir.
B) Sonbaharın hüznü yine içime çöktü.
C) Yalancı bahara aldanan ağaçlar çiçek açmıştı.
D) İçimde tarifi imkânsız bir sevinç vardı.
E) Türlü türlü düşünceler zihnimde cirit atıyor.
3. (I) “Hayatın İçinden” günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz
olayların anlatıldığı bir öykü kitabı. (II) Bazen gözümüzden
kaçan bir detay, bazen burnumuzun dibindeki
acı gerçekler anlatılmış. (III) Cüneyt Suavi bu öyküleri,
içinden geldiği gibi ve konuşma dilinin sıcaklığıyla anlatmış.
(IV) Özellikle insanların birbirleriyle olan ilişkilerinin
anlatıldığı öykülerde sıcak bir Türkçe ve duru cümleler
dikkati çekiyor. (V) Cüneyt Suavi çocukluk yıllarına ait
ayrıntıları da anlatmış bu öykülerde.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
söz konusu öykülerin hem üslubu hem de içeriği ile
ilgili bilgi verilmiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
7. (I) Bu kitapta hayatınıza yön vereceğini düşündüğüm
hikâyelere yer verdim. (II) Kitapta birçok sorunun cevabını
bulacaksınız. (III) Zaman zaman çağımızın “yalnızlaşan
insan”ının sesini duyacaksınız bu kitapta. (IV) Ama
çoğu yerde anlattığım, aslında sizdiniz. (V) Dilediğimce
yazdım, kelimelerle fazla oynamamaya çalıştım.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
sadece üslupla ilgili bir cümledir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
143
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
10
Cümlede Anlam ve Anlatım
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilir bir yargı
değildir?
A) Sanatçı, romanda geriye dönüş teknikleri kullanarak
geçmişe dönüyor.
B) Ömer Seyfettin yazdıklarıyla kendinden sonrakilere
ışık tutacak gibi görünüyor.
C) Bir kasaba hayatının anlatıldığı bu romanda olaylar
Akyazı’da geçiyor.
D) Tabloda iki büklüm vaziyette çalışan köylü kadınlar
resmedilmiş.
E) 6645 beyitten oluşan Kutadgu Bilig, alegorik bir mesnevidir.
9. (I) Şiirde biçimin özden daha önemli olduğunu savunanlar
yanılıyor. (II) Çünkü şiir aslında özle biçimin ahenkli
bir birleşimidir. (III) Öz, şiiri olgunlaştırırken biçim şiiri
süsler; bu iki parça birbirini tamamladığında şiir ortaya
çıkar. (IV) Şair de işte bu iki parçayı ustaca bir araya
getirebilendir. (V) O, bir kaya yontucusu gibi duygu ve
düşünce yığınını şiire dönüştürür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde
“tanım” yapılmıştır?
12. (I) Yakup Kadri, bir gün İnebolu yoluyla Anadolu’ya
geçer. (II) Büyük heyecan içindedir. (III) Aynı vapurda,
Heybeliada Deniz Mektebi öğrencilerinin de gizlenmiş
olduğunu sonradan anlar. (IV) Bu da onu son derece
heyecanlandırır. (V) Bu gençleri dinlerken içimdeki sevincin
destansı bir hamleye dönüşüp beni zafer naralarıyla
çınlayan bir âleme sürüklediğini hissettim, der.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
“doğrudan anlatım”a başvurulmuştur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
13. (I) Cengiz Erşahin’in “Kafesin İçindeki Hayat” adlı kitabını
okuyorum. (II) Kitap 57. baskısını yapmış. (III) İçindeki
hikâyelerin bazıları, başka kişisel gelişim kitaplarında
da geçen hikâyeler. (IV) Bu durum, kitabın özgünlüğüne
gölge düşürüyor. (V) Kitabın kapağında da “kitap iade
garantisi” diye bir etiket var.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
“yorum” yapılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I ve II B) I ve II I C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
10. Başkasına ait sözler biçimce değiştirilmeden aktarılıyorsa
“doğrudan anlatım” değiştirilerek aktarılıyorsa “dolaylı
anlatım” olur.
Bu açıklamaya göre, aşağıdakilerden hangisi “dolaylı
anlatım”a örnek olur?
A) Ünlü şair, bir şiirinde kelimelerin kifayetsiz olduğunu
dile getirir.
B) Robert Bosch, “İnsanların güvenini kaybetmektense
para kaybetmeyi yeğlerim.” diyor.
C) Bir gün bana “Edepsizliğin başladığı yerde, edebiyat
biter.” demiştin.
D) Hiç merak etme, ben hep senin yanında olacağım,
demişsin.
E) Büyük ideallerin insanı olmak, taşlanmayı göze almaktır,
derdi.
11. (I) “Çalıkuşu” romanının başkahramanı olan Feride’yi
anlamaya çalışıyorum. (II) Bir yanım onu anlasa da bir
yanım fazlasıyla yapmacık buluyor. (III) Zorlama bir
karakter, dayatılmış bir ülküydü Feride. (IV) Bugünün
çalışan kadınında Feride örneği yok, olamaz da. (V) Her
şeyden önce hayat, Feride’ye davrandığı kadar yumuşak
davranmıyor bugünün kadınına.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
“yorum” yapılmamıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
14. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından
diğerlerinden farklıdır?
A) Yazdığı her şiir, onu biraz daha kişilikli bir şair hâline
getiriyor.
B) İlk öykülerinin neredeyse tamamında çocukluk yıllarından
yola çıkmış.
C) Batan günün ardından, yıldızlarla birlikte hüzünler
doğuyor dünyamıza.
D) On sekiz yaşına geldiğinde dünyayı bambaşka gözlerle
göreceksin.
E) İyi bir şiir, her okuyuşta seni farklı iklimlere götürebilen
şiirdir.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “karşılaştırma” yapılmıştır?
A) Gece yarısında iki kişi ulu çınarın altında buluşmuştu.
B) II. Yeni sanatçıları, sokak dilinin şiirin sanat yönüne
uygun olmadığını söylerler.
C) Bazı insanların yıllara meydan okurcasına genç kaldıklarını
görüyoruz.
D) İklimin, insan karakteri üzerindeki etkisi daha netlik
kazanmadı.
E) Bilim adamlarının hayata bakışları, şairlerinkinden
farklıdır.
144
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
11
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. Yaratıcımız bize iki kulak ve bir ağız vermiştir, büyük bir
ihtimalle kullanabileceğimiz en iyi oran budur, yani ----
Bu cümle düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle tamamlanabilir?
A) konuşmak kadar dinlemek de önemlidir.
B) konuştuğumuzun iki katı kadar dinlemeliyiz.
C) konuşmak dinlemekten daha önemlidir.
D) yerine göre konuşmalı, yerine göre dinlemeliyiz.
E) dinlemek kadar dinletebilmek de önemlidir.
4. Sonun gelecekse bunun dizlerinin üzerinde olmasındansa
ayakta olması daha iyidir çünkü ----
Anlam akışına göre bu cümlenin aşağıdakilerden
hangisiyle tamamlanması uygundur?
A) ne uğruna öldüğün çok daha önemlidir.
B) ölüm asla bir son değildir.
C) cesur davrandığında aldığın yara, korkaklıktan alacağın
yaradan daha az acıtır.
D) cesur da olsan korkak da olsan sonuç değişmeyecektir.
E) ayakta durmak karşındakinin acıma duygularını harekete
geçirebilir.
2. Eğer daima düşündüğümüz yerde olmuşsak bugün olduğumuz
yer ----
Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa
anlamca bir bütünlük sağlanmış olur?
A) aslında asla hayal edemeyeceğimiz bir yerdir.
B) hayallerimize bile sığmayacak bir yerdir.
C) yaşamın kıyısındaki yerlerdir.
D) düşüncelerimizin erişemeyeceği bir noktadır.
E) şu ana kadarki düşüncelerimizin toplamıdır.
5. ----, sen korktuğun için zorlaştırıyorsun.
Bu cümlenin başına aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi
en uygundur?
A) Yapmaya korktuğun şeyler zor değil
B) Yalnız yaşamanın da iyi tarafları var
C) Şiire bir yerlerden başlamak gerekir
D) Dünyada hiçbir şeyden korkmayan adam yoktur
E) Korkuyu zihinden söküp atmak zordur
3. Geçmişten günümüze birçok sanatçı aynı konuları ele
almış, buna rağmen her biri ayrı güzelliğe ulaşmıştır
çünkü asıl beceri ----
Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa
“özgün üslubun önemi” vurgulanmış olur?
A) kendine özgü biçimde söylemek ve yazmaktır.
B) zamanın ötesine geçebilmektir.
C) az sözle çok şey söyleyebilmektir.
D) sözü fazla uzatmadan anlatabilmektir.
E) yazdıklarınla okuyucuyu etkileyebilmektir.
6. Kalıcı olmayı başarabilecek özgün sanatçılar, ---- anlatımlarıyla
dikkat çekerler.
Düşüncenin akışına göre, bu cümlede boş bırakılan
yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) başkalarına hiç benzemeyen
B) dönemlerine yeni bir ses getiren
C) sıra dışı oluşuyla dikkat çeken
D) geçmişin ayak izlerini takip eden
E) kendine özgü ve farklı
145
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
11
Cümlede Anlam ve Anlatım
7. “Gerçek sanatçı, ----” ifadesi aşağıdakilerden hangisiyle
tamamlanırsa “evrensellik” vurgulanmış olur?
A) okuyucusunun yüreğini titretebilendir.
B) sanatını söz oyunlarına boğdurmayandır.
C) yeni yollar açmayı başarabilendir.
D) ölümsüzler sayfasına adını yazdırabilendir.
E) şöhretini sınırların dışına taşıyabilendir.
8. Erdemli başarıların peşinden koşmak gerekir, başarının
erdemli olması ise ----
Düşüncenin akışına göre, bu cümle aşağıdakilerden
hangisiyle en uygun şekilde tamamlanabilir?
A) size yardım edenlerin çok olmasına bağlıdır.
11. “Gözlemlerindeki bu alkışa değer başarısı ----” cümlesi
aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa olumlu
başlayan cümle olumsuza dönüşmüş olur?
A) sanki aşırı süslü ve sanatlı söyleyişinin yanında gölgede
kalmış.
B) romanın son sayfasına kadar eksilmeden devam ediyor.
C) okuyucuda büyülü bir etki bırakarak okuyucuyu atmosferine
çekiyor.
D) anlatılanların gerçek hayattan alınmış şeyler olduğunu
kanıtlıyor.
E) onun iyi bir gözlemci ve usta bir dil işçisi olduğunu
gösteriyor.
B) kişilere göre değişen, göreceli bir kavramdır.
C) inancınızın ve beklentilerinizin insaniliği ölçüsünde
gerçekleşir.
D) başardıktan sonra da çok önemli değildir.
E) sizin büyük başarıdan ne anladığınıza bağlıdır.
9. “Bir eseri şaheser yapan ----” ifadesi aşağıdakilerden
hangisiyle tamamlanırsa “içeriğin” önemli olduğu
anlaşılır?
A) onun eşsiz bir şekilde anlatılmasıdır.
B) onun, sanatçısından izler taşımasıdır.
C) onun nasıl kaleme alındığıdır.
D) onun, nelerden söz ettiğidir.
12. ---- çünkü nereye giderseniz gidin bütün sanat eserlerinin
odağında insanın olduğunu görürsünüz.
Düşüncenin akışına göre, bu cümlenin başına aşağıdakilerden
hangisinin getirilmesi uygun olur?
A) Her milletin kendine özgü, kendi değer yargılarını
yansıtan bir sanatı vardır
B) Dinlenen bir müzik parçası gönülleri birbirine açar
C) Sanatın, hiçbir yerde sanat ilkelerinden taviz vermemesi
gerekir
D) Dünyanın her yerinde sanatın ortak konusu insandır
E) Sanat, dünyanın hiçbir yerinde tercüman gerektirmeyen
bir ifade aracıdır
E) onun okuyucuyu içine çekip sürüklemesidir.
10. Sanatçı, hayattaki bütün ayrıntıları çok iyi izlemelidir
çünkü sanatçının başarılı olması ----
Bu cümle düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisiyle en uygun şekilde tamamlanabilir?
A) üslubuna son derece titizlik göstermesine bağlıdır.
B) çok iyi bir gözlemci olmasıyla mümkündür.
C) toplumun sorunlarına çözüm üretmesine bağlıdır.
D) yapıtına duygularını da katmasına bağlıdır.
E) başaracağına yürekten inanmasına bağlıdır.
13. İnsanın istekleri ---- gittikçe büyür ve önüne gelen her
şeyi yok eder.
Düşüncenin akışına göre, bu cümlede boş bırakılan
yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en
uygundur?
A) denize atılmış bir ağ gibi
B) bardaktan boşalırcasına yağan bir yağmur gibi
C) bir dağın yamacından düşen çığ gibi
D) patlamaya hazır bir volkan gibi
E) bir vadide yankılanan ses gibi
146
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
12
Cümlede Anlam ve Anlatım
1. Aşağıdaki cümlelerden hangisi hem üslup hem de
içerikle ilgilidir?
A) Köşe yazılarında yazar kişisel görüşlerini dile getirir.
B) Yazar, akıcı, bazen sanatsal anlatımıyla okuyucuyu
etkilemeye çalışır.
C) Fıkralarda yazar, etkiyi artırmak için güldürüden yararlanabilir.
D) Fıkralarda, okuyucuyu ikna etme çabası belirgin değildir.
E) Yazar, güncel olayları, gazetedeki köşesinde halkın
diliyle ele alır.
4. I. Şehrin arka tarafından bir kaya dimdik yükselmektedir.
II. Şehrin en büyük tapınağı sanat, zekâ ve savaş tanrıçası
Athena için yapılmıştır.
II I. İlk çağlarda birçok şehir, ele geçirme hevesi yüzünden
talan edilmiştir.
IV. Bazı şehirlerde tarihî eserler daha iyi korunduğu için
daha sağlam kalmıştır.
V. Anadolu, bu tarihî eserlerle doludur.
Yu ka rı da ki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
“karşılaştırma” yapılmıştır?
A) I ve II B) I ve II I C) III ve V
D) II ve IV E) IV ve V
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “gözlem”e yer
verilmiştir?
A) Korku, içimizde bir çığ gibi büyümeye devam ediyor.
B) Düşüncelerimiz, zihnimizde barınamaz hâle gelince
anlatmaya başlıyoruz.
C) Toprak çok yumuşak, biz de yassı taşlara basarak
yürümeye çalışıyoruz.
D) Çehov’un öykülerini okurken içimi tarifsiz bir heyecan
kaplar.
E) II. Yeni şiirinde anlam, hep kapalı kapıların ardında
kalmıştır.
5. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “gerçekleşmiş bir
beklenti” vardır?
A) Ona, olanları anlatınca bizi anlayışla karşılayacağını
biliyordum.
B) Önümüzdeki yıl uzun bir tatile çıkmayı düşünüyorum.
C) Şairlik çizgisini hiçbir zaman değiştirmez sanmıştım.
D) Zamanında ona karşı hissettiklerim meğer gelip geçici
şeylermiş.
E) En zor günümde, gerçek dostlarımı yanımda görmek
isterdim.
3. I. Böyle olaylar karşısında tepkisiz kalmayacağımız
herkesçe bilinsin.
II. Diyelim ki bu yaptığınız hatayı görmezden geldik.
II I. Ailene karşı bu kadar duyarsız kalman çok şaşırtıcı.
IV. Dönem sonuna kadar ödevlerinizi tamamlayacağınızı
umuyorum.
V. Tutarsızlık, bir yazarı en çok zor duruma düşüren
özelliktir.
Yu ka rı da numaralanmış cümlelerden hangisi bir
“uyarı” cümlesidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “yaşama sevinci” ele
alınmıştır?
A) Hâlden perişanım gönülden hasta
Hasret kalmışım sevdiğim dosta
B) Beni böyle üzgün bırakıp gidersin
Bilmem beni neden kahredersin
C) Yaramazın dili zehirli oktur
İşledi kalbime çaresi yoktur
D) Nefes almak, her sabah uyanık
Ağaran güne penceren açık
E) Bu ayrılık kâr eyledi canıma
Birkaç aydır gelmiyorsun yanıma
147
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
12
Cümlede Anlam ve Anlatım
7. (I) Ben yalnızlıktan yakınmıyorum. (II) Gün geçtikçe yalnızlığı
seviyorum. (III) Çünkü yalnızken daha çok düşünüyor,
daha çok üretiyorum. (IV) “Korkmuyor musun?”
sorusunu duyar gibiyim. (V) Her insanın korktuğu gibi ben
de korkuyorum.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
“aşamalı bir durum” söz konusudur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
8. (I) Çocuk psikolojisini çok iyi bilen yazar, yapıtında
çocukluk heyecanlarını, çekişmelerini başarıyla veriyor.
(II) Yapıtına çocukların ilgisini çekecek, onları saracak
nitelik kazandırmayı başarıyor. (III) Bu başarıda, yetiştiği
aile çevresinin de payı olsa gerek. (IV) Büyüklerin, çocuklarla
ilişkilerinde nerelerde hata yaptıklarını fark ettiriyor.
(V) Dolayısıyla çocuklarla ilişkilerin nasıl olması gerektiği
noktasında yol gösteriyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde
“tahmin” yapılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
9. (I) Bir genç bana “Sanatımla hayatımı kazanabilir miyim?”
diye sordu. (II) Üzüldüm doğrusu çünkü söylediklerim
acıydı. (III) Ülkemizde sanat, sahibine kazanç sağlamıyor,
onu yüceltmiyor. (IV) Aksine sanata bağlandığınız
için elinizdeki birkaç kuruş da gidiyor. (V) Sanat adamları
ikinci bir iş yapmazsa yaşamlarını idame ettiremeyecek
hâle geliyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
“koşul” anlamı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
11. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından
diğerlerinden farklıdır?
A) Hikâyede çevre betimleri her bölümün başında yer
alıyor.
B) Yazar, anılarından yola çıktığı romanlarında daha
başarılı.
C) Kitapta yaklaşık olarak kırk kısa öykü var.
D) Köy yaşamını anlatan öykülerde sokakta konuşulan
dilden örnekler bulunuyor.
E) Son denemelerinde, yaşadığımız son çeyrek asrın
izlerine rastlıyorsunuz.
12. (I) Edebiyat ürünlerini oluşturan sanatçılar, işledikleri
konuları toplumsal yaşamdan seçerler. (II) İster bu
toplumsal yaşama boyun eğsinler ister onu değiştirmek
istesinler gerçekte çağlarının tanıklığını yaparlar.
(III) Ancak bu tanıklık sanata özgü yasalar içinde olursa
kalıcılık kazanır. (IV) Birçok sanatçı çağına tanıklık ettiği
hâlde unutulmuştur. (V) Onlar sanata özgü yasaları yok
saymışlardır da ondan. (VI) Sanatçının varlığı sanatın
yasalarına uyup uymamasına bağlıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden
önceki cümlenin gerekçesi durumundadır?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
13. I. Okuduğunuz bir yazının sizi sıkması yazıdaki gereksiz
cümlelerdendir.
II. Yeni yazarlar vardır, üstün zekâlarıyla ilginç konular
bulurlar.
II I. Yazıda işlevi olmayan doldurmaca cümleler, onun
okunmasını engeller.
IV. Usta yazarlar az ve öz biçimde güzel cümlelerle anlatır.
V. En sıkıcı yazılar roman eleştirisi üzerine yazılmış
olanlardır.
Yu ka rı da ki numaralanmış cümlelerden hangileri birbirine
anlamca en yakındır?
A) I ve II B) I ve II I C) II ve IV
10. (I) Sohbet ortamlarında benzer hikâyeler anlatılır.
(II) Anlatmayı da severim, dinlemeyi de. (III) Ama anlatılan
hikâye, bildiğiniz bir hikâyeyse içimize fenalık gelir.
(IV) Bazen de bilmediğiniz hâlde hikâye iyi anlatılmadığı
için bıkmışlık duygusu yaşarsınız. (V) Hikâye güzel de
olsa anlatıcının kötü anlatımı yüzünden hikâye heder olur
gider.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
söyleyenin kişisel görüşlerine yer verilmemiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
D) III ve V E) IV ve V
14. (I) Her yazar, yapıtında anlatacağı konuyu önceden belirlemelidir.
(II) Çünkü yapıtın değeri, ele aldığı konunun
güncel olmasından gelir. (III) Bir de içinde kendimizi bulduğumuz
yapıtlara değer veririz. (IV) Çünkü onlar aslında
bizi anlatır. (V) Öte yandan yazar, yapıtına değer katmak
için sesleri, sözcükleri, söz dizimini yoklar; onlardaki incelikleri,
güzellikleri bulur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi üslup
(biçem) ile ilgilidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
148
TÜRKÇE
BÖLÜM
7
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
PA RAG RA F
Paragraf, bir düşünce birimidir. Ayn› konu hakk›nda söz söyleyen,
ayn› düşünceyi geliştiren, kan›tlayan, aralar›nda dil ve
düşünce bak›m›ndan bağ bulunan cümleler topluluğudur. Her
paragrafta sadece bir konu ve bir ana fikir bulunur.
Paragraf, bir metindir; kendi içinde giriş, gelişme, sonuç
bölümleri vardır.
Paragrafta düşünceler hem kendi arasında birbirine bağlı hem
de ana düşünceye bağlıdır.
Çözüm
Parçada, “okuyanın kolayca kavrayamayacağı sözcükleri yaratan”
sözüyle I numaralı özellik; “tanık olduklarını kendi algılayışına
göre değiştirip büyüterek yansıtan” sözüyle de III
numaralı özellik anlaşılır. Doğru seçenek “B” dir.
Doğru Seçenek B
Paragraf sorularını doğru çözebilmek için;
I. Paragraf› doğru anlamak,
II. Paragraf›n içerik özelliklerini iyi bilmek,
III. Paragraf›n biçimsel özelliklerini iyi bilmek gerekir.
PARAGRAFI DO⁄RU ANLAMAK ‹Ç‹N
I. Metnin diline hâkim olmak gerekir. Anlam› bilinmeyen
sözcükler öğrenilmeli, metin kendi sözcüklerimizle yeniden
oluşturulmal›d›r.
II. Okunan metin örneklerle somutlaştırılarak metnin kolay
anlaş›lmas› sağlanmal›d›r. Kavramlar, durumlar, olgular
zihinde canland›r›lmal›d›r.
III. Okuma belirli bir h›zda olmal›d›r; ne çok h›zl› ne de
yavaş... Anlama zorlaşt›ğ›nda h›z düşürülmeli, okuma
h›z›n› düşürecek sesli okumadan kaç›n›lmal›d›r. En doğru
okuma gözle yap›lan okumad›r.
I. ANLATIM VE ÖZELL‹KLER‹
Bir insan›n her konuda bilgi sahibi olmas› mümkün değildir.
Özellikle günümüzde teknolojik ve bilimsel gelişmelerin baş
döndürücü bir h›zda seyretmesi bunu imkâns›z k›lm›şt›r. Kişinin
anlatacak bir sözünün olmas› için de belli düzeyde bilgi
birikimine sahip olmas› gerekir. Bilginin de unutulmamas› için
tekrarlanmas› gerekmektedir. Amaca dönük bir okuman›n
gerçekleşmesi için şu aşamalar›n gerçekleştirilmesi gerekir:
Örnek YGS / 2012
10 ciltlik Seyahatname, Evliya Çelebi’nin 40 yıllık seyahatlerinde
aldığı notlardan oluşuyor. Doğudan batıya, kuzeyden
güneye 17. yy. Osmanlı ülkesini anlatıyor. Yazarın son derece
renkli ve sıra dışı kişiliği nedeniyle yapıt, hem tarih hem filoloji
dalları hem de edebiyat açısından taşıdığı önem dolayısıyla
bir dünya klasiği sayılıyor. Ne var ki yine aynı nedenle yapıtın
“yazma”dan basıma geçiş evresi de zorluklar içeriyor. Çünkü
günümüzde onu “doğru okumak” da doğru anlamak da başlı
başına bir uzmanlık işi. Evliya Çelebi gerek gördüğü fakat dilde
bulunmayan, okuyanın kolayca kavrayamayacağı sözcükleri
yaratan, tanık olduklarını kendi algılayışına göre değiştirip
büyüterek yansıtan bir kişi. Bu yüzden önce onun dilinin şifrelerini
çözmek, kişilik özellikleriyle tanışmak ve düşünce yapısını
öğrenmek gerekiyor.
Evliya Çelebi’yi anlayabilmek için onun
I. yeni sözcükler oluşturması,
II.
yapıtının dünyada kabul görmesi,
III. gördüklerini düş gücüyle abartarak yansıtması,
IV. karşılaştığı olayları anlatması
özelliklerinden hangileri nedeniyle özel bir donanım gereklidir?
A) I. ve II. B) I. ve III. C) I. ve IV.
D) II. ve IV. E) III. ve IV.
A. ANLATIMA HAZIRLIK
Haz›rl›k aşamas›nda bilgi toplamak, deneyimlerimizi toplad›
ğ›m›z bilgilerle zenginleştirmek, düşüncelerimizi grupland›rmak,
anlat›m türünün okuyucu ve dinleyici üzerindeki etkisini
belirlemek gerekir. Bilgi toplamak için okumak, araşt›rmak, not
almak, özet ç›karmak, al›nt› yapmak gerekir. Anlat›c›, konuyu
belirledikten sonra, onu nas›l ve niçin anlatacağ›na karar verir.
Gazete, dergi, kitap, ansiklopedi, bilirkişi gibi kaynaklardan
konu ile ilgili bilgileri toplar ve bu bilgileri not eder. Benzerlik
ve farkl›l›klar›na göre tasnif eder ve anlat›m esnas›nda üzerinde
önemle durulacak ifadeleri belirler. Anlatıcı anlat›ma
başlamadan önce:
a) Anlat›m›n amac›n› belirlemeli.
b) Ne anlatacağ›na karar vermeli.
c) Bilgi kaynaklar›ndan faydalanmalı.
d) Toplanan bilgileri k›sa notlar hâline getirmeli.
e) Üzerinde önemle durulacak ifadeleri önceden tespit
etmeli.
149
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2012
Yazmaya yeni başlayanların ilk ürünlerini, kuşların kanat alıştırmasına
benzetirim. İlk uçuşlarla, kanat alışmalarıyla ilgili ne
güzel belgeseller yapılmıştır. Bu belgesellerde yavru kuşlar
uçma aşamasına gelince ilkin başlarını yuvalarından dışarı
çıkarır, şöyle bir bakarlar mavi boşluğa; uçma güdüleri uyanmıştır,
cıvıldayıp dururlar. Ama göze alamazlar uçmayı. Sonra
annelerinin kılavuzluğu başlar; birlikte birkaç metreyi geçmeyen
kısa uçuşlar yapar, yuvaya dönerler. Bu belgesellerde ilk
uçuşlardan duyulan heyecandan, sevinçten de söz edilir. Cıvıldaşmalar,
cıvıldaşmaların tınısındaki değişmeler örnek gösterilir
buna. Yazar, şair adayları için de gerçekten böyledir bu.
İlk ürününü basılı görmekten duyulan sevince sınır çizilemez.
Sıradan bir benzetme olacak ama tay tay duran, ardından ilk
adımını atan çocukların duydukları bir sevinç vardır ya tıpkı
ona benzer.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Olayları oluş sırasına göre verme
B) Örnekten hareketle asıl düşünceye ulaşma
C) Görsel ve işitsel ögelerden yararlanma
D) Nitelendirmelere başvurma
E) Karşıtlıklardan yararlanma
Örnek YGS / 2016
Doğaya tıpatıp uygun! -amma da yalan:
Sığdırılabilir mi doğa küçücük bir resme?
Doğanın en ufak parçası bile sonsuzdur!
Öyleyse ressam neyi çizer? Doğada görüp sevdiğini.
Peki ya neyi sever? Resmedebildiğini!
Bu mısraların bir bütün olarak içerdiği anlam aşağıdaki
cümlelerden hangisiyle ifade edilemez?
A) Ressamlar aslında eserlerinde kendi seçtikleri ögeleri resmederler.
B) İki ayrı ressamın aynı yere odaklanıp aynı resimleri üretmeleri
beklenemez.
C) Ressamlar gördükleri yeri kendi tarz ve ruh hâllerinin süzgecinden
geçirerek kâğıda aktarırlar.
D) Ressamların görsel dünyayı birebir tuvale aktardıkları tartışma
götürmez.
E) Ressamın kendi yaptığı resmi beğenme nedeni, resim için
seçtiği ögeleri sevmesidir.
Çözüm
Dördüncü dizeye göre A, C ve E seçenekleri; beşinci dizeye
göre B seçeneği ifade edilebilir. D seçeneği ifade edilemez.
Doğru Seçenek D
Çözüm
Parçada kuşların uçma aşamaları verilmiştir. A, B seçenekleri
buradan çıkar. “Cıvıldaşmalar” ifadesinden “C” seçeneğine
ulaşılır. Parça genelinde niteleyici ifadeler olduğundan D seçeneğine
ulaşılır. E seçeneğinde verilen karşıtlıklar parçada
yoktur.
Doğru Seçenek E
B. ANLATIMDA TEMA VE KONU
Ana teman›n belirlenmesi, anlat›c›n›n konuyu ele alma sebebiyle
ilgilidir. Tema, anlat›c›n›n metinde üzerinde durduğu
kavram ya da olgudur. Konu, bir metinde anlat›lanlar›n çeşitli
yollarla somutlaşt›r›lmas›d›r. Gurbet, aşk, ayr›l›k birer temad›r
ve bunlar somutlaşt›r›larak konu hâline getirilir.
Tema bir anlat›m›n en önemli ögesidir. Ana düşüncenin tespiti,
okuyucu ve dinleyiciye yol göstererek onun konuyu daha iyi
anlamas›na yard›mc› olur.
Anlat›m›n amac›na ulaşabilmesi için konunun hitap edilecek
kitlenin ilgi, beklenti ve seviyesine uygun olmas› gerekmektedir.
Konu belirlendikten sonra anlat›m›n dili ve ifade şekli
yavaş yavaş zihnimizde şekillenir.
C. ANLATIMDA SINIRLANDIRMA
Baz› konular içerikleri itibarıyla çok geniştir. Böyle konular› alt
başl›klara (konulara) ayırmadan ele almak hem konuyu dağ›
n›kl›ğa sürükler hem de amac›n d›ş›na ç›k›lmas›na sebebiyet
verebilir. Baz› konular da içerikleri itibarıyla tek bir başl›k alt›nda
ele al›nabilir. Konunun içeriği, anlat›c›n›n tavr› ve amac›
anlat›m›n s›n›rland›r›lmas›nda etkilidir. Anlat›mda s›n›rland›rma,
yaz›n›n ve anlat›m›n başl›ğ› ile gerçekleşir. Başl›k yaz›n›n
konudan uzaklaşmas›n› önler, yazar› konunun içine çeker.
Başl›ğ›n konu bütünlüğü ile göstereceği uyum, anlat›m›n daha
anlaml› ve tesirli olmasına katk›da bulunur.
“Divan Edebiyat›” ana başl›ğ› aşağ›daki gibi alt başl›klara
ayrılıp s›n›rland›r›labilir:
a) Divan Şiirinin Beslendiği Kaynaklar
b) XVIII. Yüzy›l Divan Şiirinde Gündelik Hayat
c) Fuzulî’nin Şiirlerinde Aşk
d) Fuzulî’nin Leyla ile Mecnun Mesnevisinde Aşk Manzaralar›
150
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
D. ANLATIMIN VE ANLATICININ AMACI
Ele al›nan her konunun kendince bir amac› vard›r ve anlat›m
ile anlat›c›n›n amaçlar› bu noktada birleşir. Konu seçilirken
her şeyden önce konunun ilgi çekici olmas› ve muhataplar›n›n
beklentilerine cevap vermesi gerekir. Bu gerçekleşince hedeflenen
amaç doğrultusunda anlat›m şekillenecektir.
E. ANLATIMDA ANLATICININ TAVRI
Anlat›m›n amac›, hedefi, al›c›lar›n konumu (sosyal statüleri,
eğitimleri, bilgi birikimleri vb.) anlat›c›n›n tavr›n›n şekillenmesinde
rol oynar. Konu benzer olmas›na rağmen sayd›ğ›m›z
bu özellikler anlat›m›n farkl› boyutlarda ortaya ç›kmas›n› etkilemiştir.
Yüzy›llard›r aşk, gurbet, ölüm, ayr›l›k vb. konular ele
al›nm›şt›r. Buna rağmen ayn› temada ortaya konan metinler
farkl› olmuştur. Edebiyat›m›zda birçok şair taraf›ndan “Leyla
ile Mecnun” mesnevisi yaz›lm›ş olmas›na rağmen şairlerin
konuya yaklaş›mlar› farkl› olduğu için farkl› eserler vücuda
gelmiştir.
Yazarlar eserlerinde kişiden kişiye değişmeyen, kan›tlanabilen
nesnel yarg›lara başvurduğu gibi kişisel duygu ve düşüncelerini
ifade edeceği öznel (subjektif) yarg›lara da başvurabilir.
Anlat›c›n›n tavr› konunun; öznel-nesnel anlat›m, doğrudan-dolayl›
anlat›m, somut-soyut anlat›m ekseninde şekillenmesini
sağlar.
• Etkileyicilik: Anlatımın okurda iyi yönde düşünce ve
duygu değişikliğini sağlamasıdır.
• Tutarlılık: Anlatımda çelişkili ifadelere yer verilmemesidir.
• Evrensellik: Anlatım ve konunun tüm insanlığa hitap
etmesidir.
• Ulusallık (Yerellik): Hem anlatımda hem üslupta bir
ulusa ait unsurlara yer verilmesidir.
Örnek YGS / 2012
(I) Servetifünun temsilcileri içinde Tevfik Fikret’ten sonra “en
büyük şair” olarak nitelendirilen Cenap Şahabettin ile okul
kitaplarında ilk karşılaşmam hançer gibi keskin bir Erzurum
kışına rastlar. (II) Zaten büyük bir çoğunluğumuz şair ve yazarlarla
ancak okul kitaplarında tanışmışızdır. (III) Ne gariptir
ki o büyük şairin o büyük şiirleriyle Erzurum’un kan donduran,
kasıp kavuran soğuğu yüzünden bir türlü ısınmayan sınıfında
tanışınca içim ısınmıştı. (IV) Şiir sevenler bilir; şiir insanın içini
ısıtır, yerine göre serinletir, düşüncelerin ağırlığından kurtarır,
alır götürür insanları bir yerlere gönlünün elinden tutarak.
(V) Elhân-ı Şitâ, soğuk kış mevsiminde, o yatılı okulda yalnızlığımın
ve özlemlerimin üzerine örtülüveren sıcacık bir battaniye
etkisi yaratmıştı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yalın
bir anlatım söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
F. ANLATIMIN ÖZELLİKLERİ
• Ak›c›l›k: İfadenin hiçbir engele uğramadan ak›p gitmesi,
gereksiz söz tekrar›ndan kaç›n›lmas› ve ses ak›ş›n›
bozan, söylenmesi güç seslere ve kelimelere yer verilmemesi
ile anlat›m ak›c› hâle getirilir.
• Duruluk: Anlat›mda gereksiz sözcüklere yer verilmemesi
ile duruluk gerçekleşir.
• Yal›nl›k (Sadelik): Anlat›mdaki dil ve ifadenin sade, gösterişsiz,
süssüz olmas›; duygu ve düşüncelerin k›sa ve
kesin ifadelerle dile getirilmesi yal›nl›ğ›n temel koşuludur.
• Açıklık: Bir anlatımdan herkesin aynı şeyi anlamasıdır.
Anlatımda anlam belirsizliklerine yer vermemektir.
• Derinlik (Yoğunluk): Bir anlatımda birden fazla düşünceye
ulaşabilmektir. Anlatımın üzerinde düşünmektir.
• Özlülük: Az sözle çok şey anlatmaktır.
• Özgünlük: Hiç kimseye benzememe, kendine has olmadır.
• Doğallık: Anlatımın samimi olmasıdır.
Çözüm
II numaralı cümle dışındaki bütün cümlelerde, yazar süslü ve sanatlı
bir dil kullanmıştır. B seçeneğinde yalın bir anlatım vardır.
Doğru Seçenek B
G. ANLATIMIN OLUŞUMU
‹letişimi meydana getiren ögeler, anlat›m›n gayesi, al›c›da
uyand›r›lmak istenen etki ve anlat›c›n›n anlat›lan konu karş›s›ndaki
tavr› anlat›m›n türünün şekillenmesinde belirleyici
rol oynar. Takip edilecek yolun belirlenmesi, metnin vermek
istediği ileti ve özellikleri anlat›m›n şekillenmesinde etkilidir.
Hikâye, masal, makale, f›kra ve deneme vb. metin türlerinde
farkl› anlat›m birimleri bir araya gelir. Bir makalede; aç›klama,
tan›mlama, tart›şma, örnekleme, karşılaştırma, sayısal verilerden
yararlanma gibi anlatım biçimleri ve düşünceyi geliştirme
yolları kullan›l›rken romanda; betimleme, öyküleme, kişileştirme
ve benzetme gibi anlatım biçimleri ve düşünceyi geliştirme
yolları anlat›m çerçevesinde bir araya gelerek metni oluşturur.
151
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2016
I. Evet, İzmit ve Bursa gibi büyük sanayi şehirlerini ve körfezdeki
dev fabrikaları hatırlatan bir görüntü bu.
II. Sabaha karşı şehre girerken yolun solunda sis, duman
ve alevler içindeki Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın silo
şeklindeki dev bacaları hafızalarımızı yokluyor.
III. Gece yollara düşüyoruz, sabahın erken saatlerinde Safranbolu’dayız.
IV. Yolda birkaç dakika seyrettiğimiz bu devasa fabrikayı geçtikten
sonra Karabük şehir merkezine giriyoruz.
V. Yalnız Safranbolu’dan önce Karabük’ten kısaca bahsetmek
istiyorum.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü
olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
Numaralanmış cümleler III - V - II - I - IV biçiminde sıralandığında
anlamlı bir bütün oluşturmaktadır. Buna göre, baştan üçüncü
II numaralı cümledir.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2016
I. Kehribar, bir ağacın milyonlarca yılda oluşan reçinesidir.
II. Sadece iki ülkede olduğunu bildiğimiz ve ileriki yıllarda artık
kalmayacağını düşündüğümüz bu malzemenin yurt dışına
çıkarılması yasak.
III. Bu pahalı reçinenin; sarılık, guatr ve stres başta olmak
üzere çoğu hastalığa ciddi faydası vardır.
IV. Bu nedenle doktorların guatr hastalarına kehribar kolyesi
tavsiye ettiği bilinir.
V. Bu kadar uzun sürede oluştuğu için fiyatı oldukça yüksektir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün
oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle
yer değiştirmesi gerekir?
A) I. ile III. B) II. ile III. C) II. ile IV.
D) II. ile V. E) III. ile IV.
Çözüm
Numaralanmış cümlelerde kehribarın oluşum sürecinden, hangi
hastalıklara iyi geldiğinden, sınırlı sayıda ülkede yer aldığından,
yurt dışına çıkarılmasının yasak olduğundan ve fiyatının pahalılığından
söz edilmektedir. Böyle bir konunun giriş cümlesi olmaya
I numaralı cümle uygundur. I numaralı cümleyi de V numaralı
cümle anlamca tamamlamaktadır. Dolayısyla II ve V numaralı
cümleler yer değiştirmelidir.
Doğru Seçenek D
1. Bağlaşıklık
Bir metinde dil bilgisi ögelerinin dil bilgisi kurallar›na uyularak
yan yana getirilmesine “bağlaş›kl›k” denir.
ÖRNEK
• Sen beni, ben seni sevdim. (Yanlış)
• Sen beni sevdin, ben seni sevdim. (Doğru)
• Sigarayı hiç, çayı az içerim. (Yanlış)
• Sigarayı hiç içmem, çayı az içerim. (Doğru)
Yukar›daki örneklerde de görüldüğü gibi ögelerin veya eklerin
dil bilgisi kurallar›na uyulmadan kullan›lmas› veya eksik
kullan›lmas› anlat›m bozukluğuna yol açmaktad›r.
2. Bağdaş›kl›k
Dil ögelerinin aralar›ndaki anlam bağlant›s›na “bağdaş›kl›k”
denir. Kelimeler bir anlam birliği içerisinde bir araya gelir.
Cümlede bağdaş›kl›k ilkesine uyulmamas› anlama dayal›
anlat›m bozukluklar›na neden olur.
ÖRNEK
• Arı sokması kişinin ölmesini sağlayabilir. (Yanl›ş)
• Arı sokması, kişinin ölmesine neden olabilir. (Doğru)
• Birbirine yaklaşık duran ağaçlar görüşü bozuyor. (Yanl›ş)
• Birbirine yakın olarak dikilmiş ağaçlar görüşü engelliyor.
(Doğru)
Kelimelerin yeni bir anlam ifade etmek için yan yana gelerek
oluşturduğu söz gruplar›na “bağdaşt›rma” denir. Bağdaşt›rmalar,
dilde yayg›n olarak kullan›lan ifadelerle oluşturulabildiği
gibi birbiriyle uyuşmayan kelimelerden de oluşabilir. Bu ifadeler;
“al›ş›lm›ş” ve “al›ş›lmam›ş bağdaşt›rma” olmak üzere
iki çeşittir.
Gün ›ş›ğ›yla y›kanm›ş küskün bir y›ld›z
Gibi ak›p geçtin
Sessizliğimizin üstünden
Oyalanacak bir şey b›rakmadan
Tozlanm›ş dalg›n bak›şlar›m›za
(Murathan Mungan)
Bu şiirde geçen “küskün bir y›ld›z, sessizliğimizin üstünden,
tozlanm›ş dalg›n bak›şlar›m›za” ifadeleri al›ş›lmam›ş bağdaşt›rmalara
örnektir.
“sağ›r insan”, al›ş›lm›ş bağdaşt›rma; “sağ›r ruhlar” al›ş›lmam›ş
bağdaşt›rmad›r.
Kelime, kelime grubu ya da cümlelerin metinde bulunduğu
yere bağl› olarak farkl› anlamlar kazanmas›na “bağlam” denir.
152
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
ÖRNEK
• Seni görünce içim ısınırdı.
bağlamdaki anlam
• Sobayı biraz yakınca oda ısınırdı.
temel anlam
• Kuşlar uçuşuyor oradan oraya.
temel anlam
• Rüzgârlarda çamaşırlar, yapraklar uçuşuyor.
bağlamdaki anlam
Bu amaçlar ve anlatım yöntemleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
Anlat›m Yöntemi
Amaç
• Aç›klama
• Öğretme, bilgi verme
• Tart›şma • Düşünce ve kan› değiştirme
• Betimleme
• ‹zlenim kazand›rma
• Öyküleme
• Olay içinde yaşatma
H. ANLATIM TÜRLERİNİN
SINIFLANDIRILMASI
‹letişimi sağlayan ögeler, anlat›m›n amac›, al›c›n›n beklentileri,
anlat›c›n›n anlat›m karş›s›ndaki konumu anlat›m›n türünün
şekillenmesini sağlar. Değişik parçalar›n metinde yer almas›,
metnin geniş bir boyutta ele al›nmas›, anlat›m›n farkl› türde
ortaya ç›kmas›nda etkilidir. Bir yaz› çoğu zaman baş›ndan
sonuna kadar ayn› anlat›m biçimi ile yaz›lamaz. Yaz›n›n amac›
doğrultusunda değişik anlat›m biçimleri kullan›l›r. F›kra,
makale, deneme, eleştiri, seyahatname, röportaj vb. yaz›larda
konu ayn› olsa da konuyu ele al›ş ve işleyiş tarzlar› farkl›d›r.
Anlat›c›n›n amac›, al›c›y› bilgilendirmek ise “aç›klay›c› anlat›m”;
ele alınan konu ile al›c›y› buna inand›rmak ise “kan›tlay›c›
anlat›m”; al›c›n›n hayal dünyas›n› harekete geçirmek ve anlat›lanlar›
göz önünde canland›rmak ise “betimleyici anlat›m”
kullanılır. Amaç sadece al›c›y› heyecanland›rmak ve ele al›
nan konuyu olaylar yoluyla olay› yaşatacak şekilde edebî zevk
vermek ise “öyküleyici anlat›m”a (hikâye etme) başvurulur.
Bir roman veya hikâyede betimleme, öyküleme türleri yer
alabilirken bir öğretici metin türü olan makalede çoğunlukla
aç›klama, tan›mlama, tart›şma, kan›tlama türlerine yer verilir.
II. ANLATIM YÖNTEMLERİ
ANLATIM YÖNTEMLERİ
Anlatım yöntemlerinde yazının edebî türü de belirleyicidir.
Buna göre fıkra, makale, eleştiri gibi edebî türlerde kullanılan
anlatım yöntemi ile hikâye, roman, tiyatro gibi edebî türlerde
kullanılan anlatım yöntemleri farklıdır. Yazar, birden fazla
anlatım yöntemini aynı yazıda kullanabilir. Daha etkili olmak,
düşüncelerinin gücünü artırabilmek için anlatımını değiştirebilir,
konunun işleniş amacına uygun olarak bu yöntemlerden biri
yazının genelinde ağır basar.
Şimdi, verilen amaçlar doğrultusunda anlatım biçimlerini açıklayalım:
A. ANLATIM BİÇİMLERİ
1. Açıklama
Bir konuyu öğretmek, bir konuda bilgi vermek, kapalı ifadeleri
anlaşılır kılmak amacıyla yazılan yazılarda kullanılan anlatım
biçimidir. Ansiklopediler, ders kitapları, makaleler bu anlatım
yönteminin kullanıldığı yerlerden bazılarıdır. Açıklama paragraflarında
“Neden?”, “Nasıl?” gibi sorulara ayrıntılı yanıtlar
verilir.
Anlatım Biçimleri Düşünceyi Geliştirme Yolları
Açıklama
Tanımlama
Tartışma
Karşılaştırma
Öyküleme
Örnekleme
Betimleme
Alıntı Yapma (Tanık gösterme)
Benzetme
Sayısal Verilerden Yararlanma
Duygular›n, düşüncelerin dilin kurallar›na uygun olarak sözle ya
da yaz›yla ifadesine anlat›m denir. Burada temel amaç anlaş›lmakt›r.
Bu doğrultuda, anlat›lmak istenen konunun özelliklerine
ve anlat›c›n›n amac›na uygun olarak baz› yollara başvurulur. Bu
da anlat›m yöntemidir. Anlat›m yöntemini belirleyen “amaç”t›r.
Amaca uygun bir anlat›m yöntemi belirlenir.
ÖRNEK
Dirençli olmamızın, yaşamın zorluklarına katlanmamızın,
mikroplarla, virüslerle mücadele etmemizin yolu aldığımız
kaloriden geçer. İyi beslenmenin kalori demek olduğunu unutmamak
gerek. Tıbbi bulgulara göre normal bir insan günde
2000 kalori almalıdır. Gelişmiş ülkelerde alınan kalori 2500.
Gelişmemiş, yoksul ülkelerde 1000 kaloriye kadar düşebiliyor.
Hızla kalabalıklaşan ülkelerde bir kişinin aldığı kalori de hızla
düşmekte.
Bu parçada yazar düşüncelerini sayısal kanıtlarla açıklıyor ve
okuru bilgilendirmeyi amaçlıyor.
153
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek
Edebiyatımız da diğer kurumlar gibi, Tanzimat’la birlikte değişime
uğrar. Bu değişimin ışığını da Şinasi verir. Sonraki tüm
edebiyatçılarımız Şinasi’nin açtığı yolda ilerlemiştir. Gazete,
tiyatro, cümle yapımız, noktalama işaretleri Şinasi’yle edebiyatımıza
girmiş; Batılı türler, teknikler Şinasi’yle başlamış ve
bugüne çok geliştirilerek gelmiştir.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Edebî bir metinden alınmıştır.
B) Öyküleme anlatım biçimiyle yazılmıştır.
C) Açıklama yapılarak öğretme amaçlanmıştır.
D) İzlenim kazandırma amaçlanmıştır.
E) Türk edebiyatının başlama döneminden beri gelişimi anlatılmıştır.
Çözüm
Parçada edebiyatımızın Tanzimat’la değişimi ve değişiminin
Şinasi’yle başladığıyla ilgili açıklamayla bilgi verme amaçlanmıştır.
Doğru Seçenek C
2. Tartışma
Bir yarg›y›, bir düşünceyi, bir öneriyi çürütmek, değiştirmek
amac›yla yaz›lan yaz›larda görülür. Dolay›s›yla birbirine karş›t
iki görüşten birini doğrulamaya, benimsetmeye çal›şma yöntemidir.
Önce ele al›nan, ispatlanmak veya çürütülmek istenen
düşünce aç›klan›r. Sonra bunun doğruluğu ya da yanl›şl›ğ›
gerekçeleriyle anlat›l›r. Daha sonra da savunulan görüşün
hakl›l›ğ› ispatlanmaya çal›ş›l›r. Yazar, okuru, kendi düşüncesine
göre yönlendirmeyi amaçlar.
Bazen sorular sorulur ve bu sorulara cevaplar verilir. Bu tür
paragraflarda tez ve antitez vard›r. “Tez” yazıda sözü edilen
hâkim görüş; “antitez” yazar›n geliştirdiği karşıt görüştür.
Yazar hâkim görüşü çürütmeye çal›ş›r.
Bu bilgileri şimdi örnek üzerinde inceleyelim.
ÖRNEK
“İngilizce biliyor musun ki İngilizce şarkılar dinliyorsun?” sözünü
çok kez duymuşuzdur. Müzikte sözleri anlamanın önemli
olduğunu düşünmüyorum. “Olur mu öyle şey?” diyorsanız
ben de “Mozart, Bach vb. sanatçıların müziklerinde söz yok
ama dünya bunları dinliyor!” diye yanıtlarım! Müzikte söz değil
duygu önemlidir. Duygularıma seslenen, beni farklı dünyalara
götüren müziğe sözleri ben içimden yazarım zaten. Yeter ki
damarlarımızdaki kanı hareketlendiren müzik olsun, “söz”
teferruattır.
Bu parçada yazar müzikte sözün önemini savunanlara karşı
karşıt bir tez savunarak tartışmaya girmekte ve kendi tezini
kabul ettirmeye çalışmaktadır.
Örnek YGS / 2013
Dünyanın yedi harikası olur da üç kıtada yüzyıllarca hüküm
sürmüş, altı yüzyılı aşan varlığından geriye olağanüstü bir kültür
hazinesi bırakmış Osmanlının yedi harikası olmaz mı? Gerçi
tarihçiler, sanat tarihçileri ve mimarlar varken en önemli yedi
Osmanlı eserinin hangileri olduğuna ben karar verecek değilim.
Ancak okuduklarımdan ve gördüklerimden hareketle tamamen
kişisel bir beğeni listesi oluşturmamın önünde bir engel yok
sanırım. İşte benden Osmanlının yedi harikası: Süleymaniye
Külliyesi, Selimiye Camisi, Mostar Köprüsü, Mağlova Kemeri,
Kavalalı Mehmet Ali Paşa Camisi, Kubbetü’s-Sahra, Hamidiye
Çarşısı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Öyküleyici anlatım B) Tartışmacı anlatım
C) Betimleyici anlatım D) Tanımlamadan yararlanma
E) Kanıtlayıcı veriler kullanma
Çözüm
Parçada yazar, düşüncelerini ispatlamaya çalışmıştır. Bunun
için de örneklere başvurmuştur. Bu nedenle parçada tartışmacı
anlatım ağır basmaktadır.
Doğru Seçenek B
Örnek LYS / 2010
Uzakta bir sürü gördük. Bizim yaklaşt›ğ›m›z› anlay›nca otlamak
için yere eğilmiş olan başlar, hep birden dikildi. Ceylanlar
hiçbir tayda görmediğim ince, çevik, zemberekli bir hareketle
koşmaya başlad›. Arka ayaklar› pervane gibi işledi, kumu
birden köpürttü. Biraz ötede askerce bir düzenle yine durdu.
‹çlerindeki teke aralar›ndan ayr›ld›, geriye döndü, dikildi ve
bekledi. Bu, sürüsüne kaçma f›rsat› vermek için kendisini feda
etmek istediği anlam›na geliyordu. Biz de onun kaç›p rahatça
sürüsüne kat›lmas› için otomobili durdurduk.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır?
A) Betimlemeye B) Öykülemeye C) Aç›klamaya
D) Benzetmeye E) Kan›tlamaya
Çözüm
Parçada birçok varl›ğ›n tasvir edilmesi, gözleme yer verilmesi
betimlemeye örnektir. Olay›n oluş s›ras›na göre verilmesi ve
bir olay›n olmas› öykülemeye örnektir. Gözlemlenen varl›klar
hakk›nda bilgi verildiği için aç›klamadan yararlan›lm›şt›r. “Arka
ayaklar› pervane gibi işledi.” derken de benzetmeye başvurulmuştur.
Bu parçan›n anlat›m›nda kan›tlamaya başvurulmam›şt›r.
Doğru Seçenek E
154
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek LYS / 2011
Bir süredir yeni bir çalışmanın içindeyim. İtalio Calvino’nun
yarattığı ama Görünmez Kentler arasına almadığı bir başka
kentte, Kurmaca Kişiler Kenti’nde yaşayan kimi roman kişilerini
ziyaret ediyor, onlarla söyleşiyorum. Soylu Şövalye Don
Kişot’la başladım bu söyleşilere; onu Emma Bovary, Anna
Karenina, Zebercet, Kaptan Ahab, Doktor Kien izledi. Birbirine
eklenen kurgu denemeler yazmayı sürdürüyorum. Nasıl
bir yer mi anlatılıyor Kurmaca Kişiler Kenti’nde? Adından da
anlaşılacağı gibi gerçekler üzerine temellenmiş düşsel bir
kent. Ölümün, kapısını çalmadığı, gelecek zamanın olmadığı,
geçmiş zamanın şimdiki zaman içinde yaşandığı bir kent...
Bu parçan›n anlatımında aşağ›dakilerden hangisi yoktur?
A) Kişileştirme
B) Betimleme
C) Kanıtlama
D) Farklı cümle türleri
E) Birinci kişili anlatım
Çözüm
Yazarın roman kişileriyle söyleştiğini söylemesi A, son bölümde
kurmaca kentleri anlatması B, birinci cümlenin isim, ikinci
cümlenin eylem cümlesi olması D, yazarın kendi ağzından
anlatımı E seçeneklerine işaret etmektedir. Parçada kanıtlayıcı
anlatım kullanılmamıştır.
3. Betimleme (Tasvir)
Doğru Seçenek C
Varl›klar›n belirleyici niteliklerini alg›lama, bu nitelikleri belirterek
onlar› görünür k›lma, benzerlerinden ayr›lan özelliklerini
anlatma yöntemidir. K›saca sözcüklerle resim çizmedir.
Olay ve mesaj bulunmaz. Duygularla alg›lanan nitelikler göz
önünde canland›r›l›r. Betimleyici anlat›mda daha çok s›fatlar
kullan›l›r.
Betimleme ikiye ayr›l›r:
a) Aç›klay›c› Betimleme
Amaç, okura bilgi vermektir. Yazar, betimlenen ögenin tan›t›c›
özelliklerini kendi alg› ve yorumlar›n› katmadan okura aktar›r.
Nesnel olmaya çal›ş›r.
ÖRNEK
Ankara Kalesi... Tepede. Ankara’nın her yanı kalenin surlarından
görülebiliyor. Taşlarla döşenmiş bir yol… Yokuş…
Yokuşun sonunda bir meydan ve kalenin giriş kapısı…
Görkemli ve göz alıcı. Kapıdan girince taş kaplamalı sokaklar
ve konaklar. Daracık sokaklar bir labirent gibi. Her sokak
başka bir sokağa bağlanıyor. Konaklar sokakların her iki
tarafına dizilmiş. Oymalı tahta kapılar konakları dışarıya hem
açıyor hem kapıyor.
Bu parçada açıklayıcı betimleme yapılmıştır. Yazar bir kamera
gibi, gördüklerini olduğu gibi aktararak okurun da görmesini
sağlamaya çalışmıştır.
b) Sanatsal - ‹zlenimsel Betimleme
Yazar, betimine kişisel alg› ve yorumlar›n› katar. Genel nitelikler
değil; anlatana özgü duyumlar, gözlemler ön plandad›r.
Bütünüyle öznel bir nitelik taş›r.
ÖRNEK
Zigana Dağları, Karadeniz’in damıyım diyor. Zirvede bulutlarlasınız.
Bulutlar, yumuşaklığımı hisset, dercesine sizi kucaklıyor.
Yemyeşil ormanlar. Yeşilin onlarca tonu size yaşama
sevinci katıyor. Daracık dağ yolu. Aşağılar ister uçurum ister
sonsuzluk deyin ama baş döndürücü. O uçurumlara atlamak,
kendinizi boşluğa bırakmak hissine kapılıyorsunuz.
Bu parçada yazar betimleme yaparken gördüklerinin kendi
üzerinde bıraktığı izlenimleri, duyguları anlatmıştır.
4. Öyküleme
Bir olay› okuyucunun gözü önünde canland›rmak, varl›klar›n
başlar›ndan geçenleri aktarmak amaçland›ğ›nda başvurulan
anlat›m yöntemidir. Okuyucuyu olay içinde yaşatma amaçlan›r.
Anlat›lanlar belli bir zaman dilimi içinde geçer. Kişilerin
olaylar› yarat›p yaşad›klar› doğal ya da toplumsal bir ortam
yani çevre vard›r. Olaylar›n bir amaca göre düzenlendiği olay
örgüsü de çok önemlidir. Olay kahramanlar›, olay örgüsü,
yer, zaman temel ögeleridir. Öykü, roman, masal, biyografi
gibi türlerde kullan›lan bir yöntemdir.
Öyküleme ile betimlemede ortak olan yön, hareket ögesidir.
Ancak olay, ay›r›c› bir unsurdur. Olay sadece öykülemede
görülür.
B. DÜŞÜNCEY‹ GEL‹ŞT‹RME YOLLARI
Paragraf, bir anlatım birimidir. Yazar bu birimi oluştururken
anlatacağı konuya, yazı türüne, ulaşacağı kitleye uygun bir
anlat›m biçimi belirler. Başka bir söyleyişle biçim, yaz›n›n türünü
ve ayn› zamanda amac›n› ortaya koyar. Yazar, ileri sürdüğü
düşünceyi geliştirmek, okuyucuyu ikna etmek için birtak›m
yollar benimser. Yani düşünceyi geliştirmek, onu okuyucunun
kolayca kavrayabileceği bir duruma getirmek ister.
Düşünceyi geliştirme yollar›ndan baz›lar› şunlard›r:
1. Tanımlama
Bir kavram›n, temel özellikleri arac›l›ğ›yla ne olduğunu belirtmektir.
Aç›klama ve tart›şma yöntemleri içinde başvurulabilen
bir yoldur. Bir anlat›m›n tan›m olup olmad›ğ› “... nedir?, …kimdir?”
soruları sorularak anlaş›labilir. Nesnel veya öznel olabilir.
ÖRNEK
İsim olmadığı hâlde ismin yerini tutan, ismin bütün özelliklerini
taşıyan sözcüklere zamir denir. Zamir, bir tür gizlenmiş
isimdir.
Bu parçada yazar zamiri tanımlamıştır. “Zamir nedir?” sorusunu
yanıtlar.
155
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
2. Karşılaştırma
Aralar›nda benzerlikler ve ayr›l›klar bulunan iki şeyin birbiriyle
kıyaslanmasıdır. Karş›laşt›rmada hem benzer yönler hem de
karş›t yönler ele al›n›r.
Karş›laşt›rma, üstünlük bak›m›ndan da yap›labilir.
ÖRNEK
Divan şiiri de halk şiiri de şiirdir ama divan şiirinin nefesi tükenmiştir.
Halk şiiri ise halkın içinde bilinmez yolculuğunu sürdürmektedir.
Divan şiiri, eğitimli şairlerin kaleminden çok ritmik,
çok teknik olarak kâğıda dökülürken sonsuz çağrışımlarla
duygusal birikimler oluşturmuş fakat halktan kopuk olması bu
güzelliği görünmez hâle getirmiştir. Halk şiiri ise halkın sesi,
nefesi, acısı, mutluluğu olmuştur.
Bu parçada yazar divan ve halk şiirini karşılaştırmış, her iki
şiirin birbirine benzemeyen yönlerini ele alıp anlatmıştır.
Örnek YGS / 2012
Doğu Karadeniz’in yaylalarını mutlaka görün. Kıyılarda hiç
oyalanmadan kartpostallardaki kadar güzel ormanların üzerindeki
muhteşem yaylalara çıkın. Her biri ötekinden farklı olan
yaylaların birinden ötekine yürüyün. Ahşap yayla evlerinde
konaklayıp yöresel yemeklerin tadına bakın. Yamaçlarda horon
tepin; vadilere çökmüş, denizi andıran sis bulutlarına karşı
tembel tembel yatın.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Betimleyici ögelere yer verilmiştir.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Benzetmeden yararlanılmıştır.
D) Öneri nitelikli cümleler kullanılmıştır.
E) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
Çözüm
Parçada ...görün, ...bakın, ... yürüyün ifadeleri, öneri nitelikli
cümleye; “kartpostallardaki kadar güzel” ifadesi karşılaştırmaya;
“... vadilere çökmüş denizi andıran sis...” ifadesi benzetmeye
örnek olur. Parça zaten betimleme paragrafıdır. Kişileştirme
yapılmamıştır.
Doğru Seçenek E
3. Örnekleme (Örnek Gösterme)
Düşünceye ya da anlatılanlara somutluk ve görünürlük katmak;
söylenmek isteneni okurun zihninde canland›rmak için
başvurulan bir yoldur. K›saca örnekleme, bir somutlamad›r.
“Örneğin, mesela, sözgelimi” gibi bağlay›c› ögeler örneklemede
her zaman bulunmayabilir.
ÖRNEK
Halk şiiri sadece aşkı mı anlatmış? Karacaoğlan maddi aşkı,
Yunus Emre ilahî aşkı anlatmış ama toplumsal sorunlar da
fazlaca işlenmiştir. Köroğlu, Dadaloğlu, Pir Sultan Abdal şiirlerinde
toplumun dili olmuştur.
Yazar parçada halk şiirinin içerik özelliklerini aktarırken farklı
anlayışla şiirler söylemiş sanatçıları da örnek olarak vermiştir.
Örnek TYT / 2020
Kentsel düş gücünü heceleyenler, kentin karakteri olan nesnelerdir.
Bu nesneler, kentin tarihine tanıklık eden ve onunla
bütünleşen varlıklar olarak kendilerini kabul ettirir. Dilsiz güçler
rolünde hep sahnededirler. Galata Kulesi, Beyoğlu’nun yıkık
dökük evleri, bir avlunun gölgesindeki zarif bir kuyu, kim bilir
güneşin yakıcılığında hangi sohbetlere siper olmuş görkemli
asırlık çınarlar, yüzyıllık bir çeşme, küçük bir fotoğrafçının
vitrinini süsleyen eski aile fotoğrafları… Bu nesnelerin işlevi;
varlıklarıyla kentin romanını yazmak, varlıklarını sürdürürken
çağın yüklediği yeni anlamlara rağmen kente sahip çıkmaktır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır?
A) Öyküleme B) Örneklendirme
C) Tanık gösterme D) Tanımlama
E) Karşılaştırma
Çözüm
Kentin karakteri olan nesnelerle ilgili düşüncelerin desteklenip
somutlaştırılabilmesi için parçada “Galata Kulesi, Beyoğlu’nun
yıkık dökük evleri…” örnek gösterilmiştir.
Doğru Seçenek B
4. Tanık Gösterme
Belirtilmek istenen düşünceyi, başkalar›n›n görüşlerinden ve
sözlerinden yararlanarak geliştirmektir. Al›nt›, doğrudan ya
da dolayl› yap›labilir yani tan›ğın sözünü aynen veya kendi
cümlelerimizle de aktarabiliriz. Yazar, tanıkla ayn› görüşte
olmal›d›r.
ÖRNEK
Tiyatro eğitimi almayı çok isterdim. Hatta bu, okullarda eğitim
olarak verilmeli. Neden mi? Hayat, tiyatronun bir versiyonudur.
Yani hayat, tiyatronun; tiyatro, hayatın kendisidir.
Toplumun ocak başıdır tiyatro. Nefesler birbirine değer tiyatroda.
Hayatı anlatan oyuncular bir el uzatımlık mesafededir.
Ulusaldır tiyatro. Büyük eğitim kurumudur. Namık Kemal
tiyatro için “Faydalı bir eğlencedir.” derken yanılmış olabilir
mi? Bu sözle tiyatronun eğlendirirken eğiten bir okul olduğunu
açıkça ifade etmiştir.
Yazar, parçada tiyatroyla ilgili düşüncelerini Namık Kemal’in
sözüyle destekleyerek tanık gösterme yöntemini seçmiştir.
156
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2012
Alışkanlıklar, basmakalıp sözler en derin gerçeklerin anlamını,
en güzel duyguların ürpertisini unutturabilir. Bunları
yeniden canlandırmak, yeniden yaşatmak için sanatçı olmak
gerekir. Ancak şairler, milyonlarca yıllık güneşin ışığını, bize
yeni açmış binbir renkli bir çiçeğin parıltısı gibi gösterebilirler.
Yunus’un söyleyişiyle, her gün yeniden doğan şairler olmasaydı
insanlık; öğrenmiş ezberlenmiş gerçeklerin kabuğu içinde
sıkışıp kalacaktı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Abartmaya başvurma
B) Yinelemelere yer verme
C) Koşul öne sürme
D) Yansız bir söyleme dayanma
E) Tanık göstermeden yararlanma
Çözüm
Parçanın yazarı kişisel görüşlerini aktardığı için parçada genellikle
öznel bir hava vardır. Bu yüzden “D” seçeneğindeki
“yansız bir söyleme dayanma”dan söz edemeyiz.
5. Benzetme
Benzeyen ve benzetilenle kurulan anlat›m yoludur.
Aslan gibi adams›n, taş› s›ksan suyunu ç›kar›rs›n.
Kedi gibi nankör bir çocuksun.
Örnek YGS / 2014
Doğru Seçenek D
Buzdolabının icadı, kuşkusuz dondurma yapımını da etkiledi.
Buzdolabı ülkemizde kullanılmaya başlamadan önce bir alaturka
bir de alafranga dondurma vardı. Alafranga dondurmaya
“kalıp dondurma” da denirdi. Bu dondurma gerçekten de buz
kalıbı gibi kaskatı olurdu. Önce içine kar doldurulmuş bir fıçıya
silindire benzer bir kalıp yerleştirilir, bu kalıbın içine de dondurma
malzemesi konurdu. Kar eridikçe yenisi ilave edilerek
malzemenin bu kalıpta donması sağlanırdı. Çikolatalı, çilekli ve
kremalısı yapılırdı. Alaturka dondurma ise buz katılığında değil,
kar yumuşaklığında olurdu. Kenarları oluk oluk, yaldızlı veya
çiçekli, iç içe geçmiş küçük kayık tabaklarda yenirdi. En çok
kaymaklı ve vişneli türleri tercih edilirdi.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) İkileme kullanılmıştır.
C) Benzetmeden yararlanılmıştır.
D) Tahminde bulunulmuştur.
E) Açıklama yapılmıştır.
Çözüm
Parçada alaturka ve alafranga dondurma karşılaştırılmaktadır.
(A)
“Oluk oluk, iç içe” birer ikilemedir. (B)
“Buz kalıbı gibi, silindire benzer bir kalıp” ifadeleri birer benzetmedir.
(C)
Metnin tamamı geçmişteki dondurma alışkanlığını açıklamaktadır.
(E)
Parçada herhangi bir tahmine rastlanmamaktadır. (D)
6. Sayısal Verilerden Yararlanma
Doğru Seçenek D
Genellikle bilimsel yaz›larda, ortaya konan düşünceyi inand›
r›c› k›lmak için istatistiklerin verilmesidir. Çünkü okur, istatistiklere
her zaman güvenir. Aç›klama ya da tart›şma paragraflar›nda
s›kça başvurulan bir yöntemdir.
ÖRNEK
Türkiye kitap fukarası bir ülke. 70 milyonluk ülkede kütüphanelerdeki
kitap sayısı 5 milyonmuş. 6 milyonluk Finlandiya’da
60 milyon, Amerika’da ise 1,5 milyarmış. Bu ülkede ya kitap
okuma alışkanlığı az olduğu için kitap sayısı da az ya da kitap
az olduğu için okur da az.
Yazar bu parçada Türkiye’deki kitap sayısının azlığını başka
ülkelerle karşılaştırırken nesnel, rakamsal verilerden yararlanmıştır.
Örnek YGS / 2016
Bolu’nun bence en güzel ilçesi Göynük, İstanbul’la Ankara’nın
tam ortasındadır. Görünüşü ilk bakışta bile etkiler insanı: vadinin
tabanında akan incecik dere, kıyı ve yamaçlarında eski
Türk evleri, tepede yenilenmiş saat kulesi, ağaçlar, çiçekler...
Usta ressamın elinden çıkmış resim gibidir Göynük. Bu tablodaki
her şey çok dengeli. Abartılı renk, güzelliği bozan çirkinlik
yok. Friglerden Osmanlıya birçok uygarlık bu topraklardan geçmiş,
hepsi de iz bırakmıştır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Karşıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır.
B) Betimlemelerden yararlanılmıştır.
C) Benzetme yapılmıştır.
D) Sayısal verilere yer verilmiştir.
E) Öznellik söz konusudur.
Çözüm
A → güzellik - çirkinlik
B → vadinin tabanında akan incecik dere, kıyı ve yamaçlarında
eski Türk evleri…
C → …resim gibidir
E → Parçanın genelinde anlatıma kişisel duygu ve düşünceler
hâkimdir.
Parçada sayısal verilerden yararlanılmamıştır.
Doğru Seçenek D
157
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2016
Orhan Veli Kanık kendisiyle yapılan ve öykülerinin toplandığı
Hoşgör Köftecisi ’nde yer alan söyleşide sanatla edebiyatı birbirinden
ayırdığını söyler. Şiiri sanata sokar, öyküyü ise roman
ve tiyatroyla birlikte edebiyata. Orhan Veli, “Fikir sanatta yer
alamıyor ama edebiyat fikre dayanıyor.” diye açıklar edebiyatla
sanatın farkını. Ve şöyle de devam eder: “Bu itibarla edebiyatın
halk kitlelerine bir şeyler söylemesi lazım. Okur ve yazarları
halka doğru götüren bir edebiyat isterim. Yani edebiyatın
çoğunluğa hitap etmesini istiyorum. Çoğunluk okuyup anlamalıdır.”
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Alıntıya yer verilmiştir.
B) Tanık gösterilmiştir.
C) Nesnel anlatımdan yararlanılmıştır.
D) Karşılaştırma yapılmıştır.
E) Tahminde bulunulmuştur.
Çözüm
A ve B Orhan Veli, “Fikir sanatta yer alamıyor ama edebiyat fikre
dayanıyor.” diye…
C → “Orhan Veli… söyleşide sanatla edebiyatı birbirinden ayırdığını
söyler.”
D → “Şiiri sanata sokar, öyküyü ise roman ve tiyatroyla birlikte
edebiyata.”
Parçada tahminde bulunulmamıştır.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2017
Her iki yanı ağaçlarla kaplı bir ırmağın ve gitgide silinen gecenin
kıyısında sessiz sedasız yürüdük. Acı bile duyulamayacak
kadar soğuk, çöllerden daha ıssız bozkırda ışığın gülümseyişini
bekledik. Sırlarla dolu ama her günü bayram şehirlerde yitirdik
kendimizi. Serçeler gibi uzaktan izledik bu güzelliği.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Açıklama B) Benzetme C) Kişileştirme
D) Betimleme E) Karşılaştırma
Çözüm
B → serçeler gibi
C → ışığın gülümseyişini
D → Her iki yanı ağaçlarla kaplı bir ırmağın
Örnek YGS / 2017
Dün akşam genç bir şairin evinde toplandık. Misafirlerden biri
elindeki kitabı karıştırıyor, bir başkası da odanın köşesindeki
gösterişli piyanonun tuşlarına dokunuyordu. Bu sırada ev sahibi,
bana taslak hâlindeki şiirini okudu ve ne düşündüğümü sordu.
Ben, şiir bitmeden bir şey dememe imkân olmadığını söyledim.
Arkadaşım da şiiri değil de içindeki düşünceleri nasıl bulduğumu
sordu. Ben de şiir, sözcüklerle resim yapma sanatıdır,
dedim ve Mallarme’nin Degas’ya verdiği “Şiir düşüncelerle değil,
sözcüklerle yazılır.” yanıtını hatırlattım.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Tanımlama yapılmıştır.
B) Örneklemeden yararlanılmıştır.
C) Öykülemeye başvurulmuştur.
D) Betimlemeye yer verilmiştir.
E) Tanık gösterme vardır.
Çözüm
A → …sözcüklerle resim yapma sanatıdır.
C → Parçada bir olay kişiler, zaman ve yer çerçevesinde anlatılmıştır.
D → odanın köşesindeki gösterişli piyanonun tuşlarına
E → Mallarme’nin Degas’ya verdiği “Şiir düşüncelerle değil,
sözcüklerle yazılır.” yanıtını…
Parçada örneklemeden yararlanılmamıştır.
Doğru Seçenek B
Örnek LYS / 2010
“İnsanların işine yaramayan bir mesleği yapmaktan utanç duyardım.”
Bana bu sözü, Aşağı Fırat Bölgesi’nde MÖ 4000 yıllarını
araştıran Çinli bir arkeolog söyledi. Kazıdan çıkardıklarını
bilgisayara göndermek üzere kodlamaktaydı o sırada. İlk
bakışta binlerce yıl öncesinin bir çömlek parçasını ya da bozkır
toprağını araştırmayı amaçlayan bir çalışmanın, bilim çevreleri
dışındaki insanların ne işine yarayacağı sorulabilir. Tıpkı
sözcükleri yan yana, alt alta sıralayarak şiir yazmanın ne işe
yaradığının sorulabileceği gibi. Ama günümüzden 6000 yıl önce
Sümerlerin kumlu toprakta bitki yetiştirmenin gizini bulduğunu
ortaya çıkarmak, arkeolojinin insanlığa bir armağanıdır. Bunun
gibi ben de sıkıntılı günlerimde Neruda ve Nazım’la konuşarak
yaşamımı yönlendirirken şiirin bu yararını nasıl göz ardı
edebilirim.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tanımlama B) Alıntı C) Nesnel veriler
D) Karşılaştırma E) Terimler
Çözüm
E → çöllerden daha ıssız
Parçanın anlatımında açıklama yoktur.
Doğru Seçenek A
Parçada “…nedir?”, “…neye denir?”, “…kimdir?” sorularına yanıt
olmadığından tanım yapılmamıştır.
Doğru Seçenek A
158
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
C. PARAGRAFIN YAPISI
Bir yaz›n›n bütününde giriş, gelişme ve sonuç paragraflar›
vard›r. Ayn› şekilde bir paragrafta da giriş, gelişme ve sonuç
cümleleri bulunur. Bu cümlelerin aralar›nda dil ve düşünce
bak›m›ndan bir bağ bulunur. Önce bu dil-düşünce bağ›n› kurmak,
paragraf sorular›n›n çözümünü de kolaylaşt›r›r.
Örnek LYS / 2015
(I) Yıllar önce bu adam, Çanlar Kimin İçin Çalıyor’un, kendi
yazdığı basılmamış bir film senaryosundan çalındığını iddia etmişti.
(II) Söylediğine göre bu senaryoyu Hollywood’da bir partide
okumuş. (III) O sırada benim de orada bulunduğuma Ernie
isimli birisi tanıklık etmiş. (IV) Bu da hakkımda bir milyonluk dava
açılması için yeterli olmuş. (V) Mahkemeye gittik, eserin çalıntı
olmadığını ispat ettik ve doğal olarak davayı biz kazandık.
(VI) Adamın iflas etmiş bir iş adamı olduğunu da ortaya çıkardık
ama önceki davaların sonucu hakkında bilgim yok.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra,
düşüncenin akışına göre, “Öğrendiğime göre o, bu tutumu
alışkanlık hâline getirmiş ve başka yapımcılara da senaryolarının
çalıntı olduğu iddiasıyla dava açmış.” cümlesi getirilmelidir?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Örnek:
(I) Eleştirmen, eleştirilerinde nesnel bir tav›r sergilemelidir.
(II) Bu, onun en temel niteliğidir.
İkinci cümledeki işaret zamiri ilk cümlenin yerini tutmuştur.
3. Cümle Baş› Bağlant› Ögeleriyle
“ama, çünkü, yani, öyleyse, demek ki, oysa...” gibi bağlaçlar
ve “buna göre, bu nedenle, bu yüzden...” gibi edatlar bağlant›
ögeleridir. Bu bağlaç ve edatlar›n anlamsal özellikleri de dikkate
al›nmal›d›r. Örnek:
(I) Eleştirmen, eleştirilerinde nesnel bir tav›r sergilemelidir.
(II) Çünkü, okur eserle ilgili olarak bilimsel değerlendirmeleri
merak eder.
4. Özne Ortakl›ğ›yla
Bir cümlenin öznesi sonraki cümle için de ortak olabilir.
(I) Eleştirmen, eleştirilerinde nesnel bir tav›r sergilemelidir.
(II) Duygu ve düşünceleri esere yans›tmaktan olabildiğince
kaç›nmal›d›r.
Cümlelerde özneortakt›r.
Çözüm
Parçada sözü edilen konuda açılan davadan ilk olarak IV.
cümlede söz edilmektedir. O nedenle sorudaki bölüm IV. cümleden
önce olamaz. V ve VI. cümleler de mahkeme süreciyle ilgili
olduğundan, yeniden bir dava açma konusuna dönülemez.
Bu nedenle sorudaki cümle IV. cümleden sonra gelmelidir.
Doğru Seçenek C
D‹L VE DÜŞÜNCE BA⁄I
Paragrafta cümleler aras›ndaki dil ve düşünce bağ› dört şekilde
kurulur:
1. Düşünce Tekrar›yla
Bir önceki cümlede yer alan düşüncenin, bir yönüyle sonraki
cümlede de yer almas›d›r.
Örnek:
(I) Eleştirmen, eleştirilerinde nesnel bir tav›r sergilemelidir.
(II) Eleştiride kişisel duygulara, düşüncelere yer yoktur.
Bu cümlelerde düşünce tekrar› söz konusudur. Anlamlar birbiriyle
ilgilidir.
2. Zamirler ve ‹şaret S›fatlar›yla
Bir önceki cümlede geçen kavramlar›n yerini bir sonraki cümlede
s›fatlar veya zamirler tutar.
Örnek LYS / 2010
(I) Geçmiş çağlardan günümüze kalan büyük yapıtlar, örneğin
Tolstoy’un Savaş ve Barış, Stendhal’ın Parma Manastırı,
Dostoyevski’nin Budala adlı yapıtları çağlarının birer tanığıdır.
(II) Ama yazarlar bu yapıtları çağın tanığı olmak isteğiyle
yazmamıştır. (III) Çağlarının havasını kendi kişiliklerinde erittiklerinden
ister istemez çağın etkileri yapıtlarında belirir. (IV)
Ne var ki çağına tanıklık etmenin çeşitli yolları vardır. (V) Bu
yollara başvurulmadan yazılanlar bu işlevi yerine getiremez,
kısa zamanda unutulur, öte yandan yaratma isteğiyle yazılan
yapıtlarsa kalıcılığa ulaşır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra
“Kızıl ve Kara’yı okuyan günümüz insanının, Napolyon
çağının anlayışını bu kitapta bugün de bulması, yapıtın kalıcılığını
sağlayan sanatsal ve dilsel değerinin bir göstergesidir.”
cümlesi getirilebilir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
Soru kökünde verilen cümle, parçadaki V. cümleden sonra
getirilmelidir. Çünkü V. cümledeki “yaratma isteğiyle yaz›lan
yap›tlar kal›c›l›ğ› yakalar” cümlesinin örneği, soru kökündeki
cümledir.
Doğru Seçenek E
159
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2011
(I) ‹nsan ilişkilerinin öneminin yeterince kavranmam›ş olmas›,
çocuk gelişimiyle ilgili birtak›m sorunlar› da beraberinde getirdi.
(II) Söz gelimi günümüzde, kendi kendine oyun kuramad›ğ›
için üretken olamayan, edilgen, çevreye karş› ilgisiz, evlere
hapsolmuş çocuklar yetişiyor. (III) Bunlar›n hayal güçleri,
erken yaşta tan›şt›klar› ve hayatlar›n›n doğal bir parças› olan
televizyonla ve bilgisayar oyunlar›yla s›n›rlanm›ş durumda.
(IV) Televizyondaki reklamlar çocuklar› ticari birer araç olarak
görüyor. (V) Kaba kuvveti ve silah kullanmay› özendiren,
sanat değeri düşük filmler ve kimi yay›nlar yüzünden özellikle
çocuklar, çeşitli psikolojik sorunlarla yüz yüze geliyorlar. (VI)
Bu parçadaki numaralanm›ş yerlerden hangisine düşüncenin
ak›ş›na göre “Bütün bunlardan daha da önemlisi, bu
türden olumsuzluklar tekrar tekrar yaşan›yor.” cümlesi getirilebilir?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Çözüm
Paragrafın ilk cümlesinden son cümlesine kadar insan ilişkilerinin
öneminin kavranmaması ve bunun çocuklarda doğurduğu
sorunlar üzerinde duruluyor. Düşüncenin akışına göre yerleştirilmesi
istenen cümle ise paragrafta anlatılanları özetler
nitelikte olduğu için VI. cümleden sonra getirilmelidir.
Doğru Seçenek E
Örnek LYS / 2013
(I) Bu eser, otobiyografik özellikler taşıdığı duygusu uyandırıyor.
(II) Okurun böyle bir kanıya varmasında, anlatının içine
serpiştirilen eski aile fotoğraflarının da payı var. (III) Alttan alta
oluşturulan bu otobiyografi duygusu, anlatıya sahicilik katıyor.
(IV) Bu da bizim gibi sıradan okuru esere sıkıca bağlayan bir
özellik olarak çıkıyor karşımıza. (V) Ayrıca anlatıcının; merkeze
ailesini, kendisini ve çocukluk yıllarını geçirdiği sokakta
yaşananları yerleştirmesi, birinci tekil kişiyi kullanarak sohbet
havasında anlatması da okurda oluşan “sahicilik” duygusunu
güçlendiriyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra düşüncenin akışına göre, “Çünkü okudukça anlatının
bir katmanının anılardan oluştuğunu veya anıların yazara yol
gösterdiğini düşünüyor insan.” cümlesi getirilmelidir?
Örnek YGS / 2017
(I) Dinlemeyle ilgili bütün incelemeler, dinleyicinin, mesajın
içeriğine odaklanmasının önemine işaret eder. (II) Çoğu zaman
konuşmacıyı dinlemez yalnızca dinlemiş gibi görünürler.
(III) Buna karşılık iyi dinleyiciler söylenen her şeyde ilginç ve
faydalanılacak bir şey bulmaya çalışırlar. (IV) Burada benim
ihtiyacım olan hangi bilgiler var? (V) Söylediklerinde yeni bir
şey var mı? (VI) Bu tür sorular bizim ana yoldan ayrılmamamızı
sağlar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra,
“Fakat kimi dinleyiciler bir konuşmacının mesajını aktarmasına
nadiren fırsat verirler.” cümlesi getirilmelidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
Soru kökünde verilen cümle I numaralı cümlede belirtilenin
karşıtını içermektedir. Dolayısıyla I numaralı cümleden sonra
getirilmelidir.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2017
(I) Bir süredir takip ettiğim eleştirmen, eser değerlendirmelerinde
genellikle nesnel ölçütler kullanmıyor. (II) Bir eser hakkında
ulaştığı yargılar havada kalıyor. (III) Bir gün beğendim dediğine
başka bir gün beğenmedim demesine, bu yüzden şaşırmıyorum.
(IV) Okur, bunları örnekleriyle görmek ister. (V) Ne var
ki son zamanlarda dergiler, eleştiri dünyasına hiçbir katkısı olmayan
yazılarla dolu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra
“Oysa gerçek eleştirmen eserle ilgili yargılarını gerekçelere
dayandırır.” cümlesi getirilmelidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
Soru kökünde verilen cümle III numaralı cümleye karşıtlık
ilgisiyle bağlıdır. Dolayısıyla III numaralı cümleden sonra
getirilmelidir.
Doğru Seçenek C
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
Soru kökünde verilen cümle, I. cümleden sonra getirilmelidir.
Çünkü soru kökündeki cümle I. cümlenin gerekçesidir.
Doğru Seçenek A
III. PARAGRAFIN BÖLÜMLER‹
1. Giriş Cümlesi
Paragrafta ele al›nan konunun belirtildiği cümledir. Aç›klanmaya,
örneklenmeye uygun bir cümledir. Kendisinden önce bir
cümlenin varl›ğ›n› gerekli k›lacak bağlant› ögelerini içermez.
160
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2012
----. Örneğin Rubens, yüzünün güzelliğiyle övünç duyduğu küçük
oğlunun resmini yaparken ona bizim de hayran kalmamızı
bekliyordu. Elbette bu çok doğal bir istekti. Ancak, bu türden
konulara duyulan ilgi, ilk bakışta daha az çekici gelen konuları
dışlamamıza yol açarak beğenimizi sınırlayabilir. Bunu aşmak
için, Albrecht Dürer’in annesinin yaşlı yüzünü resimlediği tabloda,
gençlikten kaynaklanan güzellikten başka şeyler arama
sabrını göstermemiz gerekli. Çünkü bu tablonun başarısı,
konu aldığı figürün yüzündeki güzellikten gelmez. Nitekim tabloyu
sevdiren, yüzdeki güzelliğin önüne geçecek kadar etkili
olmuş ifadedir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) Sanatçı, genellikle yarattığı tablolarda insanların gerçek
hayatta görmekten hoşlandıkları şeyleri yansıtmak ister
B) Gördüğümüz bir tablonun, geçmişte yaşadığımız güzellikleri
çağrıştırması onun olumlu bir özelliğidir
C) Gerçek bir sanatçı, tablolarının sanattan anlamayan kişilerce
değerlendirilmesini önemsemez
D) Duyguları anlatan her çalışmanın, sanatsal bir yön içermesi
gerekmediğini baştan kabul etmek gerekir
E) Sanat tarihinde dış gerçekliği kendi algılama yetisine göre
değiştirip yansıtan ressamlar da vardır
Çözüm
Parçada Montaigne ve Bacon karşılaştırmasıyla “denemenin
yazarına göre farklılık gösterebilmesi gerekir” düşüncesi
vurgulanmak istenmektedir. A’da “yazardan yazara”, B’de
“kendine özgü”, C’de “dilin kullanımı”, E’de “kişisellik” ifadeleri
ana düşünceyle örtüşmektedir. D seçeneğindeki cümle,
parçanın ana düşüncesiyle örtüşmediğinden parçanın başına
getirilemez.
Doğru Seçenek D
2. Gelişme Cümleleri
Paragraf›n giriş cümlesinde ortaya konan konunun aç›kland›ğ›,
tart›ş›ld›ğ›, örnek ve tan›klarla desteklendiği bölümdür.
Giriş cümlesi ile sonuç cümlesi aras›nda köprü görevi görür.
Ana düşüncenin desteklendiği yard›mc› düşünceler, burada
verilir. Bağlant› ögeleriyle yüklü cümlelerdir bunlar, tek başlarına
kullanıldıklarında belirsizlik taş›yabilir. Kendilerinden
önceki ve sonraki cümlelerle dil ve düşünce bak›m›ndan s›k›
bir bağ kurar.
Çözüm
Parçanın başında verilen örnek dikkatle incelendiğinde, bunun
A seçeneğinde ifade edilenleri örneklediği anlaşılır.
Doğru Seçenek A
Örnek ÖSS / 2009
----. Montaigne’in kendine dönük, söyleşi havasında, gelişigüzel
yazılmış duygusu uyandıran; Bacon’ın ise nesnel, özlü,
betimleyici denemeler yazdığı söylenir. İki denemecinin yalnızca
biçeminin değil, bakıp yorumladıkları dünyanın da farklı
olduğu görülebilir. Montaigne’in, denemelerini, “kendi benliğini
anlamak için” oluşturan, Bacon’ınsa “değişik alanlarda edindiği
gözlem ve deneyimleri insanların yararlanabileceği bir
bilgelikle” yazdığı, denemelerinden anlaşılmaktadır.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisi getirilemez?
A) Denemenin dokusu yazardan yazara değişir
B) Her denemecinin anlatım biçimi kendine özgüdür
C) Denemenin konuşma tadı taşıması dilin kullanımıyla ilgili
dir
D) Her denemecinin bir çıraklık bir de ustalık dönemi vardır
E) Deneme, kişiselliğe dayalı, rahat okunan bir yazı türüdür
Örnek
Ölümü unutma sürecinde hareket serbestimizi yitiriyoruz. Hep
yaşayacakmışız gibi yaşayarak miskinleşiyor ----. Yani eyleme
geçmeyi, keşfetmeyi, soru sormayı ve araştırmayı beceremiyoruz;
cesur olmayı beceremiyoruz. Ölümü unutmakla kendi
yarattığımız monoton standartlaştırılmış varoluşun parçası
hâline geliyoruz.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre,
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) ama ne yapacağımızı bilemiyoruz
B) ve uyuşuyoruz
C) oysa ölümü hatırlamak zorundayız
D) ölümsüz eserler bırakıyoruz
E) yaşama aktif biçimde katılmayı beceremiyoruz
Çözüm
Parçadaki boşluktan sonra “yani” bağlacı, açıklama bağlacıdır.
Açıkladığı bölümün ana cümlesi E’de verilmiştir.
Doğru Seçenek E
161
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2011
Şairler aras›nda öteden beri süregelen aç›k ya da gizli bir
yar›ş vard›r. Oysa ayn› gözeden su içen, ayn› güneş alt›nda
›s›nan, ayn› ağac›n gölgesinde oturan insanlard›r onlar.
Birbirlerine, san›ld›ğ›ndan daha çok ihtiyaçlar› vard›r. Ölmüş
şairlerle, onlar›n an›lar› üzerinde yaşat›lan dostluklar da dâhildir
buna. ----? K›skanmalar, görmezden gelmeler, kara çalmalar…
Neyi paylaşamazlar? Herkesin kab› kendine göredir,
alacağ› su miktar› bellidir oysa. Paylaşman›n, el ele vererek
yaratacaklar› eleştiri ortam›n›n sağlayacağ› yararlar üstünde
durmak ve bunu geliştirmek varken nedir bu yok edici yar›ş?
Bu parçada boş b›rak›lan yere düşüncenin ak›ş›na göre
aşağ›dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Oysa her şair, şiirini kendi yaşam serüveninden ç›karmaz m›
B) Bunu bilmelerine karş›n nedir bu sevgisizlik şairler aras›nda
C) Şairler aras›ndaki bütün bu çat›şmalar gerçekte şiirimizin
tematik haritas›n› daralt›r m›
D) Öyleyse neden şiirin kolaya kaçma sanat› olduğu izlenimi
yarat›l›yor
E) Şairler, birbirlerini değerlendirirken şiirsel ölçütler kullan›rlar
m›
Çözüm
Paragrafta boş bırakılan yere B seçeneğindeki ifade getirilmelidir.
Çünkü boşluğa kadar olan cümlelerde şairler arasındaki
yarıştan ve bunun olumsuzluğundan söz edilmektedir.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2011
Sokrates’ten önceki ilk Batılı filozoflar, geçmişten iki büyük
kopuşu aynı anda gerçekleştirdiler. İlk önce, kendi akıllarını
kullanarak dünyayı anlamaya çalıştılar. Bu tek başına, tümüyle
yeni bir şeydi ve insanın gelişmesinde en önemli köşe taşlarından
birini oluşturdu. Aynı zamanda insanlara, akıllarını
nasıl kullanacaklarını ve kendi başlarına nasıl düşüneceklerini
de öğrettiler. ---- Onlar bilgi birikimlerini olduğu gibi öğrencilerine
aktarmak yerine, onları tartışmaya, düşünce alışverişinde
bulunmaya, kendi düşüncelerini ileri sürmeye ve savlarını
kanıtlamaya özendiren öğretmenlerdi.
Bu parçada boş b›rak›lan yere, düşüncenin ak›ş›na göre
aşağ›dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ayrıca insanın düşünce yapısını çözmeye çalıştılar, gözleme
ve deneye dayanan psikoloji biliminin temellerini de
attılar.
B) Düşünce tarihinde bu yaklaşımlar, çok büyük tartışmalara
konu oldu.
C) Dolayısıyla, öğrencilerinin de kendileriyle tıpatıp aynı
düşüncede olmasını beklemediler.
D) Bu tutum, günümüz düşünce dünyasında da varlığını sürdürmektedir.
E) İnsanlığın zihinsel serüveninde ortaya çıkan bu iki yöntem
birbirini etkileyen bir gelişim süreci izlemiştir.
Çözüm
Paragraftaki boşluğa getirilecek cümlede filozofların öğrencilerine
yaklaşımları ile ilgili bir ifade olmalıdır. C seçeneğindeki
“Dolayısıyla öğrencilerinin de kendileriyle tıpatıp aynı düşüncede
olmasını beklemediler.” cümlesi anlam akışına uygun olan
cümledir.
Örnek YGS / 2017
Doğru Seçenek C
En basitinden en karmaşığına kadar birçok buluş, hayata geçmeden
önce uzak bir hayalden ibarettir. Bu noktada yapılamaz,
gidilemez gibi sınırlamalar insanları bir anlamda tahrik eder.
----. Çünkü olanaksıza boyun eğmeme, meydan okuma içgüdüsel
bir davranıştır. Kuşkusuz cesaret, bilimde olmazsa olmazlardan
biri ve bilim insanlarında itici güç oluşturan bir unsur.
Popper, olanaksızı deneyen bilim insanlarını “cesur tahminler
yapan ve kendi tahminlerini çürütme yolunda ciddi çabalar gösteren
kişiler” olarak tanımlar.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Olmaz deneni gerçekleştirme isteği, insan doğasındaki temel
unsurlardandır
B) En uzak ihtimaller bile yoğun bir çabayla günün birinde
gerçeğe dönüşür
C) Çok bilinen bir atasözü, talihin cesur insanlardan yana olduğunu
söyler
D) Bilimdeki her buluş ve yenilik, doğanın engellerine bir
meydan okumadır
E) Bilimsel başarının temelinde öğrenme isteği ve kişisel gayret
vardır
Çözüm
Parçadaki boşluğun sonunda yer alan cümle A seçeneğindeki
cümlenin gerekçesi durumundadır. Dolayısıyla parçadaki boşluğa
A seçeneği getirilmelidir.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2016
Durmadan artıyor edebiyata ilişkin tutarsızlıklar. ----. Bir yandan
da belgesiz savlar, yanlış anlamalar, aldatıcı ön yargılar
kaplıyor ortalığı.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre,
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Şiir, hikâye ve roman okuyanların sayısı büyük bir hızla
artıyor
B) Yazarın kimlik arayışını doğal olarak bu arayışın bunalımı
izliyor
C) Masum umutlarla yola çıkmış yeni kalemler yaşatıyor dergileri
D) Yazarların magazin programlarına nesne olacağı günler
geliyor
E) Kitap satışları ve dergi abonelikleri gün geçtikçe düşüyor
162
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
A, B, C ve E seçenekleri boşluktan önceki ve sonraki ifadelerle
anlamca ilişkili değildir. Onun için parçadaki boşluğa D
seçeneği getirilmelidir.
Doğru Seçenek D
3. Sonuç Cümlesi
Paragrafın genellikle ana düşüncesinin verildiği cümledir. Konunun
özetlendiği, sonuca bağlandığı bir cümledir. Giriş cümlesi
ve kendisinden önceki cümleyle dil ve düşünce bakımından
ilgilidir. Kendisinden sonra bir cümlenin varlığını gerekli kılacak
bağlantı ögeleri taşımaz.
Örnek YGS / 2015
Bir sanatçının doğal çevresi, elbette içinde yaşadığıülkedir.
Onun bu çevreyle içten bağlantılı olmaması düşünülemez kuşkusuz.
Ancak konu, tek başına estetik bir değer taşımadığından,
nereden alınırsa alınsın sanatçının yaratıcı kişiliğiyle kaynaşarak
sanat eserine dönüşür. ----.
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Dolayısıyla yabancı bir konuyla yerli bir eser vermek her
zaman mümkündür
B) Yani estetik yaratımı besleyen güç, sanatçının bağlı olduğu
gelenektir
C) Başka bir deyişle, eserin belirleyeni yazarın yaşadığı çevredir
D) Kaliteyi elde etmek ancak bu yolla mümkündür
E) Bu bakımdan sanatçının başarılı olması işlediği konuya
bağlıdır
Çözüm
Parçanın ilk iki cümlesi yerliliğe, son cümlesi de “nereden
alınırsa alınsın” ifadesiyle evrenselliğe vurgu yapmaktadır.
Sonuç cümlesi de bu iki vurguyu sentezlemelidir. Buna göre,
parçanın sonuna A seçeneği getirilmelidir.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2013
“Edebiyat dergilerinde sevmediğin, sıkılarak okuduğun yazılar
hangisidir?” diye sorsalar hiç düşünmeden “Belli bir şiir kitabı
üzerine yazılmış tanıtım yazılarıdır.” derim. Sorun belki de
bendedir ama bu tür yazıların neye göre yazıldığını anlayamıyorum.
Tanıtımı yapan iyi niyetli yazar, genellikle ilgili şairin
söz konusu kitabındaki dizelerden esinle bir şeyleri duyumsatmaya,
şairin şiir dünyasına kendisi ile birlikte katılmaya çağırır
bizi. Kendince eklemeler de yapar o şiirlerde oluşturulmaya
çabalanan etkileyici havaya. Ama söz konusu kitap, okurca
önceden okunmadığı, belki de tanıtıcı, üzerine aldığı işi
gerektiği gibi yapmadığı için kitaba yönelik ilgi oluşturulamaz
çoğu zaman ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) Bu yazılarda şairi, şiir yazmaya yönlendiren etkenler üzerinde
de durulmalıdır
B) Bu nedenle okuyucunun şiir bilgisini zenginleştirecek açıklamalara
yer verilmelidir
C) Oysa tanıtma yazıları şiire dönük olmayan sorunlarla şişirildiği
için ilginçliğini yitirir
D) Edebiyat dergilerinde tanıtım yazılarına az yer verilmesi kitaplara
duyulan ilgiyi azaltmaktadır
E) Böylece okuyana eziyet eden, onu yoran, anlamsız ve sıkıcı
bir metin ortaya çıkar
Çözüm
Parçada, edebiyat dergilerinde tanıtım amaçlı yazılan yazıların
sevilmediği, okuru sıktığı anlatılıyor. Bu nedenle parçanın
E seçeneğindeki ifadeyle tamamlanması daha uygun olur.
Doğru Seçenek E
Örnek TYT / 2018
Bir anaokulundaki çocukların ebeveynleri, bazen işleri nedeniyle
çocuklarını okulun kapanma saatinden sonra almaya gider.
Böyle zamanlarda okul personelinden bazıları çocuklarla
birlikte beklemek zorunda kalır. Bu durum birtakım sorunlara
yol açar. Yöneticiler de çözüm olarak geciken ebeveynlere
bir yaptırım uygulamaya karar verir. Ancak bir süre sonra
ailelerin daha çok gecikmeye başladığı görülür. Çünkü aileler
artık cezalarını çektikleri için kendilerini rahat hisseder. Diğer
bir deyişle ----.
I. daha önce yaşadıkları mahcubiyet duygusundan uzaklaşarak
kendilerini haklı gördükleri bir konuma gelirler
II. okulda bekleyen çocukların aileleri davranışlarıyla cezalardan
hoşnut olmadıklarını gösterirler
III. yöneticiler uyguladıkları yöntemle asıl cezayı ailelere
değil, okul personeline verdiklerini fark ederler
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden
hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
163
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
Söz konusu parçada cezanın ebeveynler üzerindeki etkisinden
söz edilmektedir. Parçanın konusu ve boşluktan önceki
cümle göz önünde bulundurulduğunda I numaralı ifadenin parçanın
sonuna getirilebileceği görülür.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2011
Gerek edebiyat dergilerinde gerekse gazetelerin sanat-edebiyat
sayfalar›nda yer alan söyleşilerde, nedense hep ayn›
konular konuşuluyor ve bundan bir türlü vazgeçilmiyor. Bir
yazar›n yeni bir roman› m› ç›km›ş, sorusu hemen haz›r: “Bu
yap›t›n›z› yazarken neyi amaçlad›n›z?” ya da “Yap›t›n›z yaşad›klar›n›zdan
izler taş›yor mu?” Cevaplar da üç aşağ› beş
yukar› ayn› düşünceler etraf›nda dönüyor. Peki neden bu s›
n›rl›l›k? Bence bu, yazardan değil, soruyu sorandan kaynaklan›yor.
Çünkü söyleşilerde as›l yönlendirici, soruyu sorand›r. Bu
nedenle sanatç›n›n düşünce üreterek sanat›n› geliştirmesinde
ve yap›tlar›n›n değerlendirilmesinde ona sorulacak sorular›n
önemli bir pay› vard›r. ----.
Bu parçan›n sonuna düşüncenin ak›ş›na göre aşağ›dakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Bütün bunlara bakarak eleştirel yaklaş›m›n ne denli
önemli olduğunu söylemek hiç de yanl›ş olmaz
B) Bu sorun bence temelde birbirini izleyen ayn› nitelikteki
durumlar›n art arda s›ralanmas›ndan doğuyor
C) Hangi yazara sorarsan›z sorun, hepsi kendine özgü yazma
yöntemlerinin olduğunu söyleyecektir
D) Üstelik yap›t›n niteliğini yazar›n donan›m› belirler ve
bunun üzerine söylenebilecek çok söz vard›r
E) K›saca hem eleştirmenlerin hem de sanatç›larla söyleşi
yapanlar›n, her düzeyden insan›n ilgisini çekecek nitelikte
sorular sormas› gerekiyor
Çözüm
Paragrafta, yazarlara doğru soru sorulmamasından ve sanatlarının
doğru eleştirilmemesinden yakınılıyor. Bu da son cümlede
açıklanıyor. A seçeneğinde de eleştirel yaklaşımın önemine
vurgu yapılmaktadır. Paragrafı özetleyen, bütünleyen ifadeler A
seçeneğindeyer almaktadır.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2014
Büyük İskender’in, yastığı altından hiç eksik etmediği iki silah
varmış derler: kılıcı, bir de İlyada. Bilge Aristoteles’in bu ünlü
öğrencisi, o kılıçla çok kesmiş biçmiş ama o kitabı kılıca kırdırmamış
hiçbir zaman. Günümüzdeyse “Neler okursunuz?” türünden
bir soruyu, adı okumaza çıkmasın diye yanıtlayan birçok
kimse arasında, Pekos Bill, Red Kit benzeri şeyler okumaya
bayıldığını söyleyenler bile var. İlyada nere, Red Kit nere diyeceksiniz
ama gene de aradaki yüzyıllar boşa geçmiş sayılmaz.
Kitapları üstünkörü suçlayan, okuyana için için öfke duyanların
bile, “Ben okumam.” demeyi kendilerine yedirememeleri
ilginçtir. ----.
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Dolayısıyla günümüzün gerçek anlamda çağdaş ve düşünen
insanı, az da olsa okuyan insandır
B) Okumanın tükenmez kaynağından, herkes kendi istediği
kadar pay alır
C) Çağlar boyunca insanoğlu hep kitaplarla düşünegelmiş, kitaplar
aracılığıyla ortaya koymuştur düşüncesini
D) Okumaya dair bütün bu olumlu düşüncelere rağmen ülkemizde
okuma oranının düşük olması da bir başka çelişkidir
E) Arka kapıdan da olsa okumaya bir yerden bulaşmış olmanın
onuru, böylelerine yeter de artar bile
Çözüm
Parçada Büyük İskender örneğinden yola çıkılarak kitap okumanın,
kitaba en uzak kimseler arasında bile saygın bir uğraş
olduğu anlatılmakta, bu kimselerin okudukları çizgi romanları
anlatarak “arka kapıdan da olsa okumaya bulaştıkları” belirtilmektedir.
Örnek YGS / 2017
Doğru Seçenek E
Sevgili arkadaşlarım, öykülerinizde güzel bir cümle bulup sonra
onun sürüklediği yere gitmek gibi bir illet tespit ettim. Öncelikle
şunu söylemek zorundayım: Cümlelerinize âşık olmamalısınız!
Sözlerimi tuhaf bulmayın. Her yazar, bulduğu bir sözcüğe
hatta kurduğu bir cümleye âşık olmaz mı? Olur. Bazen hoştur
bu ama iyi yazar, silkinip kendine gelendir. Haydi diyelim ki
kendinize gelemediniz, o hâlde kaybolacağınızı bilin. Kaybolmayın!
Ha, kaybolmak da bir tercih dediniz. O zaman da keşiflerle
dönün. ----.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Genç kalemlerin bu yaygın hastalığa tutulması olağan bir
durumdur
B) Zaten edebiyat, daha önce duyulmamış, özgün parçaların
bileşimidir
C) Ulaşmayı hedeflediğiniz eseri sevmek zorunda olduğunuzu
da aklınızdan çıkarmayın
D) Uyandırmak istediğiniz imgeye hizmet edecek şekilde sunun
ayrıntıları
E) Dilin size verdiği gücün büyüsüne kapılıp gitmemeye de
gayret edin
164
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
Parçada yazarların öykülerinde buldukları güzel bir cümleye
takılıp kalmaması ve yeni ifadeler keşfetmesi gerektiğinden
söz edilmektedir. B seçeneği parçada üzerinde durulanları en
iyi özetlemektedir.
Örnek YGS / 2016
Doğru Seçenek B
Türkiye’nin programlı modernleşme çabalarıyla Türk romanının
ortaya çıkışı eş zamanlı olmuştur. Batı Avrupa’nın doğusundaki
kimi ülkelere ait romancılar gibi Türk romancıları da çoğu
zaman aşağılık duygusuna varan bu gecikmişlik duygusunu,
yakın zamanlarda roman küresel bir yönelime girinceye kadar
üstlerinden atamadılar. ----.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre,
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ne yazık ki aradan koca bir yüzyıl geçmesine rağmen
Türk romanı beklenen atılımı henüz gerçekleştirememiştir
B) Çağdaş Türk romanının sorunlarını ve içinde bulunduğu
durumu daha iyi anlayabilmek için Tanzimat yıllarına kadar
gitmek gerekmektedir
C) Gecikmişlik hissini uzun süredir üzerinden atamayan Türk
romancısı, çağdaşlarına yetişmiş bir durumda ve Türk romanı,
Batı romanından daha parlak bir vaziyettedir
D) Türk romancıları çağdaş romanın anlatı stratejilerini yeniden
işleyerek dünyaca benimsenen tema ve üsluplarla
çağdaşlarına önceden olduğu gibi yol göstermektedir
E) Böylelikle, Türkiye’de romanın ilk evresindeki bocalama,
bir uygarlığın dönüşüm yaratma çabalarını gösteren bir
sorun olarak değerlendirilebilir
Çözüm
Parçada Türk romancılarının aşağılık duygusunu romanın yakın
zamanda küresel bir yönelime girmesiyle atmaya başladığından
söz edilmektedir. C seçeneği de parçada sözü edilenleri
tamamlar niteliktedir.
Doğru Seçenek C
IV. DÜŞÜNCEN‹N AKIŞINI BOZAN
CÜMLE
Paragraf›n cümlelerinin gelişigüzel bir araya gelmediğini,
cümleler aras›nda dil ve düşünce bütünlüğünün olduğunu
öğrendik. Anlat›lan olay veya düşünce giriş, gelişme ve sonuç
cümleleriyle, belirli bir s›ra dâhilinde başlayan, devam eden
ve biten bir süreç içinde verilir. Bu düzenin bozulduğu durumlarda
anlat›m›n ak›ş› da bozulur. Paragraf›n cümlelerinden
herhangi biri, olmas› gerektiği yerde kullan›lmam›ş, başka bir
konu ile ilgili cümle paragrafta yer alm›ş olabilir.
Bu tip sorular›n çözümünde paragraf›n konusunu ve cümleler
aras›ndaki dil ve düşünce bağ›n› göz önünde bulundurmak
gerekir.
Örnek LYS / 2013
(I) Sanatçı, eserini oluştururken gerçeklerden hareket eder.
(II) Çünkü duygu ve düşüncelerinin hepsini, yaşadığı dünyadan
edinmiştir. (III) Aslında sanatçı daha çok yaşamı güzelleştirmek,
değiştirmek isteyenler arasından çıkar. (IV) Ne var
ki sanatçı, gördüklerini olduğu gibi anlatmaz; seçer, büyütür,
değiştirir, istese de istemese de kendi kişiliğini katar onlara.
(V) Gerçekle yetinmez; gerçeği alır, kendi düşleriyle, düşünceleriyle
yoğurur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin
akışını bozmaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
Parçanın genelinde, sanatçının eserlerini oluştururken gerçek
ile kendi düşüncelerini, duygularını harmanladığı anlatılmaktadır.
III. cümlede ise sanatçıların nereden ve hangi amaçla
geldiği anlatılmıştır.
Doğru Seçenek C
Örnek TYT / 2019
(I) Geçmişten bugüne uçaklara yıldırımlar kadar türbülanslar
da ciddi hasarlar verir. (II) Uçaklar genellikle tırmanır veya alçalırken
yıldırım çarpmasına maruz kalırlar. (III) Yıldırım ilk olarak
uçağın burun veya kanat ucu gibi sivri bir kısmına temas
eder. (IV) Temasın gerçekleştiği noktada havadaki moleküllerin
iyonlaşması nedeniyle oluşan bir parlama görülür. (V) Ardından
elektrik yüklü parçacıklar iletken dış yüzey boyunca ilerler
ve uçağın bütünlüğüne zarar vermeden kuyruk gibi bir başka
sivri kısmından gökyüzüne dağılır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin
akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
II, III, IV ve V numaralı cümlelerde uçağın yıldırıma maruz
kaldığı konuma ve bunun sonucunda gerçekleşenlere değinilmiştir.
Dolayısıyla bu cümleler anlamca birbirleriyle bütünlük
içindedir. I numaralı cümlede türbülanslardan da söz edilerek
konu dışına çıkıldığından parçanın düşünce akışı bozulmuştur.
Doğru Seçenek A
165
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2011
(I) Çocuklar şiire pek ilgi duymaz; onlar, metinlerde geçen
sözcüklerin ve yans›tt›klar› anlam›n büyüsünden çok, anlat›lanlara
odaklan›r. (II) Çocuk şiiri denen bir türün varl›ğ›n›
hep sorgulam›ş›md›r. (III) Çünkü “olay” onlar için neredeyse
her şeydir. (IV) Nitekim, çocuklar için yaz›lm›ş iyi şiirleri bulup
getirmeme, okutup ezberletmeme karş›n, benim k›z›m da bu
şiirlerde olay› arad›ğ›ndan iyi bir şiir okuru olamad› henüz.
(V) Bu da bize, Borges’in de dediği gibi, şiirin öğretilemeyecek
ama duyumsat›labilecek bir tür olduğunu gösteriyor.
Bu parçadaki numaralanm›ş cümlelerden hangisi düşüncenin
ak›ş›n› bozmaktad›r?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
I, III, IV ve V. cümlelerin özneleri çocuklardır. Bu cümlelerde
çocukların düşüncelerinden bahsediliyor. B seçeneğinde
çocuklardan bahsedilmiyor. Özne anlatıcıdır. II. cümle düşüncenin
akışını bozmaktadır.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2017
(I) Bir oyun ya da senaryo, bir hamlede yaratılmaz; yazarının
zihninde, birdenbire ve bütünüyle belirmez. (II) Yazarın ilk çabalarıyla
ortaya çıkan, en fazla, ilkel bir taslaktır. (III) Yazar,
göstermeye dayalı eserini adım adım geliştirerek ona son biçimini
verir. (IV) En ilkel kurgu bile bir birikimin ürünüdür. (V) Bu
sürecin uzunluğu, yazarın hazırlığına ve çalışma tarzına bağlıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin
akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
Parçanın I, II, III ve V numaralı cümlelerinde bir oyunun ya da
senaryonun yaratılış sürecinden söz edilmektedir. Onun için
bu cümleler anlamlı bir bütün oluşturur. IV numaralı cümlede
en ilkel kurgunun bile bir birikimin ürünü olduğundan söz edilerek
konu dışına çıkıldığından düşüncenin akışı bozulmuştur.
Doğru Seçenek D
V. METN‹N İKİ PARAGRAFA
BÖLÜNMES‹
Örnek YGS / 2016
(I) XIX. yüzyılda dışarıdan gelebilecek herhangi bir salgın hastalık
tehlikesine karşı karantina idaresi kurulmuş. (II) Karantina,
İtalyancadan alınmış ve “kırk, kırklık, kırktan ibaret” anlamına
gelen bir sözcük. (III) Salgın hastalık tehlikesine karşı
İstanbul’dan sonra ikinci karantina idaresi 1840’ta İzmir’de
kurulmuş. (IV) Önce gemiler İzmir Karantina İdaresinin bulunduğu
sahilde kırk gün bekler ve yolcular barakalarda kalırmış.
(V) 1846’da Mithat Paşa Meslek Lisesinin yanındaki yerde bir
karantina binası inşa edilmiş ve o günden sonra semtin adı Karantina
olarak kayıtlara geçmiş. (VI) 1863’te Karantina İdaresi
Urla’ya taşınsa da semt sakinleri arasında bu ismin kullanımı
günümüze kadar devam etmiş.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin
akışını bozmaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Çözüm
Parçanın I, III, IV, V ve VI numaralı cümlelerinde salgın hastalıklara
karşı kurulan karantina idarelerinden söz edilmektedir.
Bu cümleler anlamlı bir bütün oluşturmaktadır. II numaralı
cümlede “karantina” sözcüğünün anlamından söz edilerek
konu dışına çıkıldığından anlatımın akışı bozulmuştur.
Doğru Seçenek A
Paragrafta ele al›nan konu farkl›laşt›ğ›nda ya da ayn› konu
farkl› bak›ş aç›s›yla ele al›nd›ğ›nda ikinci paragrafa geçmek
gerekir.
Bu konu, ak›ş› bozan cümle konusuyla kar›şt›r›lmamal›d›r.
Ak›ş› bozan cümleden sonra paragraf daha önce kald›ğ› konudan
devam eder. Paragraf›n ikiye bölünmesi konusu ise ayn›
konunun farkl› boyutlar›n›n ya da tamamen farkl› iki konunun
ayn› paragrafta anlat›lmas›yla ortaya ç›kan bir bozukluktur.
Örnek YGS / 2011
(I) Editör, bir yay›nevinin olmazsa olmazlar›ndand›r. (II) Ya-
y›mlanacak bir yap›t› düzenlemek, yay›ma haz›rlamak ve
yay›mlamak gibi birçok işi ve işlevi var. (III) Yazar›n ve eserinin
seçilmesinden, nas›l yay›mlanacağ›na değin yay›mlama
işinin bütün aşamalar›n› kapsayan zorlu bir iştir bu. (IV) Günümüzde
editörlük, yay›nc›l›k alan›nda kurumsallaşamam›ş
işlerden. (V) Yazarlar›n çoğu, editörün yapt›ğ› işi küçümseyip
onu yaln›zca bir düzeltmen olarak alg›l›yor. (VI) Bu yüzden de
editörlüğü böyle alg›layan birçok yazar›n yay›mlanan kitaplar›nda
yanl›şlardan geçilmiyor.
Bu parça iki paragrafa ayr›lmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
166
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
Paragrafın ilk cümlesinde editör ve editörlük hakkında bilgi
verilmektedir. Dördüncü cümleden itibaren günümüzde editörlüğün
ne durumda olduğu ile ilgili bilgi verilmektedir. İkinci
paragraf IV. cümle ile başlamalıdır.
Örnek TYT / 2019
Doğru Seçenek C
(I) Max Weber, meşhur Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu
adlı eserinde Protestan ahlak anlayışının kapitalizmin doğuşunda
oynadığı rolü ortaya koymaya çalışmıştır. (II) Weber’in
iktisadi zihniyetle dinî inançlar arasında kurduğu bu ilişki hâlâ
ilgiyle takip edilmektedir. (III) Siyaset alanında Weber, çağdaş
siyaset biliminin temel konularından olan iktidar, egemenlik,
otorite ve meşruiyet gibi olgularla ilgilenmiş, bürokrasi ve siyaset
arasındaki ilişkilere dikkat çekmiştir. (IV) Siyasal iktidarın
meşruluğunun temellerini bir model çerçevesinde açıklamaya
çalışmıştır. (V) Ona göre siyaset kişinin diğer kişiler üzerinde
egemenlik kurmasıdır. (VI) Söz konusu egemenlik farklı
olabilmekte ve meşrulaştırılırken farklı argümanlara dayanabilmektedir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış
cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
Çözüm
I ve II numaralı cümlelerde Weber’in bir eserinden söz edilmektedir.
III. cümleden itibaren ise Weber’in siyaset alanındaki
çalışmalarından söz edilmektedir. Konu akışı III. cümleyle birlikte
değiştiğinden ikinci paragraf III. cümleyle başlar.
Örnek YGS / 2013
Doğru Seçenek B
(I) İngiliz şairi Browing; sayfa sayfa, her kelimesini ayrı ayrı
inceleyerek sözlük okurmuş. (II) Sözlükte öğütler, eğlendirici
şeyler de bulurmuş. (III) Hatta bu çalışmaya romantik bir yön
de katar, ay ışığında oturup bir bir çevirirmiş sözlüğün sayfalarını.
(IV) Bizde sözlükler, kütüphanelerin en kuytu köşelerinde
uyuklayarak ömür tüketir. (V) Günler ve geceler boyu
“Bilinmeyen bir kelime çıksın da hatırlanalım.” diye dua ederler
âdeta. (VI) Sözlüklerin bu uzun ve sessiz bekleyişleri iki kapak
arasında geçer.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Çözüm
I, II ve III numaralı cümlelerde İngiliz şairi Browing’in sözlükleri
nasıl okuduğundan söz edilmiştir. IV numaralı cümleden itibaren
ise bizdeki sözlüklerin ne durumda olduğu anlatılmıştır. Bu
nedenle IV numaralı cümleden itibaren ikinci paragraf başlar.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2016
(I) Hikâye etme ve masal anlatma, Doğu kültüründe önemli
bir yere sahiptir. (II) Yakın Doğu ve Orta Doğu ülkelerinin halk
edebiyatları; efsane, hikâye ve masallarının çokluğuyla bunu
ispatlar. (III) Bunların derlenmesiyle oluşturulmuş kitaplar da
birçok ailenin kütüphanesinde bulunur. (IV) Olağanüstü ögelerin,
hikâyelerde önemli bir yer tuttuğu inkâr edilemez. (V) Ama
Türkler, Orta Asya bozkırlarında yaşadıklarını hikâye, masal ve
efsane olarak İslam dünyasına taşımıştır. (VI) İşte bu nedenle
Türk edebiyatında hikâyenin, başlangıçtan itibaren daha “gerçekçi”
bir söyleyiş kazandığı görülür.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Çözüm
I, II ve III numaralı cümlelerde hikâye etme ve masal anlatmanın
Doğu kültüründeki yerinden söz edilmiştir. IV numaralı
cümlede ise olağanüstü ögelerin hikâyelerdeki önemine değinilerek
farklı bir konuya geçilmiştir. Buna göre ikinci paragraf
IV. cümleyle başlar.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2017
(I) Türkiye’nin konut mimarisine yönelik farkındalığı 1970’lerde
kurumsallaşmaya başladı. (II) 1973 yılında çıkarılan Eski Eserler
Kanunu ile cami, kervansaray, hamam gibi yapıların yanı sıra
yöresel konutlar ve kentsel sit alanları da koruma altına alındı.
(III) Ardından 1976 yılında, eski evlerin korunması için Türkiye
Tarihî Evleri Koruma Derneği kuruldu. (IV) Derneğin amacı,
tarihî evlerin ortak bir kültürel mirasın parçası olduğunu halka
göstermekti. (V) Evlerin bakımına katkı sağlamak adına ev
sahiplerine yardımda bulunmak da derneğin öncelikleri arasındaydı.
(VI) Türkiye Tarihî Evleri Koruma Derneği için son derece
anlamlı bir logo tasarlandı. (VII) Osmanlı Dönemine ait tipik
ahşap bir evin kolonlarla desteklenmiş üst katının silüeti logoda
yer almaktaydı.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
Çözüm
Parçanın I, II, III, IV ve V numaralı cümlelerinde Türkiye’nin
konut mimarisine yönelik farkındalığından söz edilmektedir.
VI. cümlede ise Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği için bir
logo tasarlandığından söz edilerek farklı bir konuya geçildiğinden
ikinci paragraf VI. cümleyle başlar.
Doğru Seçenek E
167
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2017
(I) Egzistansiyalizm bir felsefe sistemidir. (II) Alman filozofu Heidegger
tarafından ortaya atılmış, İkinci Dünya Savaşı yıllarında
Fransız düşünürü ve romancısı Sartre’ın benimsemesi ve
edebiyata uygulamasıyla bütün dünyaya yayılmıştır. (III) Egzistansiyalist
eserlerde standart karakterler yoktur, durumlarla karşı
karşıya kalmış insanlar vardır. (IV) Karar verme özgürlüğüne
sahip olan bu insanlar, karşılaştıkları durumlarda yaptıkları işlerle
kendi özlerini yaratırlar. (V) Egzistansiyalist eserlerdeki insanların
belirli davranış biçimleri olmadığı için yapacakları işler
önceden kestirilemez. (VI) Bu bakımdan roman örgüsü, okurların
merakını sürekli uyanık tutacak şekilde düzenlenir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
Çözüm
Parçanın I ve II numaralı cümlelerinde egzistansiyalizmin ne
olduğundan ve nasıl yayıldığından söz edilmektedir. III numaralı
cümlede ise egzistansiyalist eserlerin özelliklerinden söz
edilerek farklı bir konuya geçilmiştir. Onun için ikinci paragraf
III. cümleyle başlar.
VI. PARAGRAFTA KONU,
ANA DÜŞÜNCE, YARDIMCI
DÜŞÜNCELER, BAŞLIK
1. Konu
Doğru Seçenek B
Paragrafta üzerinde durulan, hakk›nda söz söylenen duygu,
düşünce, olay, kişi, kavram, nesne vb.dir. Konu, konu maddesi
ve bak›ş aç›s› birlikte değerlendirilerek elde edilir.
Genellikle paragraf›n giriş cümlesi, konu cümlesi olarak adland›r›l›r.
Dolay›s›yla ilk cümleden paragraf›n konusuna da ulaş›
labilir. ‹lk cümledeki konu ile paragraf›n konusu ayn›d›r.
Paragraf›n konusu ile ilgili soru tipleri şunlardır:
• Paragraf›n konusu aşağ›dakilerden hangisidir?
• Paragrafta aşağ›dakilerin hangisinden yak›n›lmaktad›r?
• Paragrafta aşağ›dakilerin hangisinden bahsedilmektedir?
• Paragrafta ele al›nan konu aşağ›dakilerden hangisidir?
• Paragrafta üzerinde durulan konu aşağ›dakilerden hangisidir?
• Bu paragraf hangi soruya verilmiş bir yanıttır?
Ayr›ca, paragrafta biçim özellikleri konusunda göreceğimiz
soru tipleri de konunun belirlenmesi ile çözülebilecek sorulard›r.
Eğer so ru “Pa rag raf ta ‘ne’ an la tı lı yor?” şek lin de ise paragrafın
konusu, “Pa rag raf ta ne an la tıl mak is ten miş tir?” biçiminde ise
paragrafın ana düşüncesi so ru lu yor dur.
Bilgi Notu
Yanıt paragrafları ve paragrafta başlık ile ilgili sorular da paragrafın
konusuyla ilgilidir:
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş
olabilir?
Bu parçaya getirilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
Örnek
Torosların yamacından başlayıp zirvesine dik uzanan bir
yayladır Tekir Yaylası. Bu yaylanın evleri yaylaya özgü özellikler
taşır. Hemen hepsinin çatıları yüksektir ve çatılarda
kiremit yerine metal levhalar kullanılmıştır. Amaç, karın çatıdan
kayarak inmesi, eve ağırlık vermemesidir. Evler iki katlıdır.
Birçoğunun altı odunluk veya garajdır. Odunluk mis gibi çam
kokar, reçine kokar. Evlerin bahçelerini taş duvarlar değil, çam
ağacının çite dönüşmüş biçimleri çevirir. Bu da insanın doğadan
kopmak istememesinin nedenidir.
Bu paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toros yaylaları
B) Toros yakınlarındaki yaşam
C) Tekir Yaylası’ndaki evler
D) Tekir Yaylası’ndaki yaşam
E) İnsan ve doğa
Çözüm
Paragrafa Tekir Yaylası’ndaki evler anlatılarak başlanmıştır.
Yazar, yayladaki evleri türlü özellikleriyle anlatmıştır. “Yazar
neden bahsediyor?” sorusu sorulduğunda “Tekir Yaylası’ndaki
evlerden” yanıtı alınır.
Örnek YGS / 2010
Doğru Seçenek C
Okuduğum kitaplardan birinde, “Yayımlanan ilk yazı bir bilettir,
bir yolculuğa çıktığınızı söyler.” deniyordu. Ben de onlardanım,
bir kez çıktım yola; durmayı, bırakmayı, durakların birinde
inmeyi, vazgeçmeyi, geri dönmeyi hiç düşünmedim. Biletin
hakkını vermek ve onu yolun sonuna kadar kullanmak istedim.
Yolun buraya kadar olan bölümünde işlerin fena gitmediğini
düşünüyorum. Yol beni haksız çıkarmadı, sanırım ben de
onun saygınlığını korudum, hakkını ödedim.
Kendisinden böyle söz eden bir yazarla ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisi söylenebilir?
A) Herkesin anlayabileceği düzeyde yapıtlar ortaya koyduğu
B) Yapıtlarının odağına kendini yerleştirdiği
C) Yapıtlarını gözlem gücüyle biçimlendirdiği
D) Anlatımda yeni yöntemler denediği
E) Kararlılıkla nitelikli yapıtlar ortaya koyduğu
168
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
Yazarın “... bir kez çıktım yola; … dönmeyi hiç düşünmedim.”,
“Biletin hakkını vermek… istedim.” biçimindeki düşünceleri ve
yazıyı “... onun saygınlığını korudum, hakkını ödedim.” biçiminde
sonuçlandırması E’deki düşünceyi verir.
Örnek YGS / 2013
Doğru Seçenek E
Gombrich, “Sanat ve Bilim” başlıklı incelemesinde, sürekli
soru sormayı ve sordurmayı bilimsel tutumun doğal bir gereği
sayar. Soru sorulmadan yapılan sanat eğitiminin, kendini yinelemeye
yol açabileceğinden söz eder. Ünlü sanat kuramcısına
göre, sanat alanındaki bilimsel çalışmalar, yapılmışı yineleyerek
değil, sanata özgü olan bir tür serüven ruhundan, “bilinmeze
adım atabilme ruhundan” kendine yeni besin kaynakları
bulabilir. Buna karşılık sanatçıya da sanatta cesaretin her şey
demek olmadığını ancak eleştirel bir tutuma eşlik eden cesaretin
kişiyi gerçek başarıya götürebileceğini öğretebilir.
Bu parçada, sanat alanındaki bilimsel çalışmalarda aşağıdakilerden
hangisi önerilmektedir?
A) Yenilikler ortaya koymak ve irdeleyerek çalışmak
B) Daha önceki bilimsel araştırmaları rehber edinmek
C) Sanatçının, ileriye yönelik girişimlerini desteklemek
D) Sıra dışı konularda yazılmış eserlere gereken değeri
vermek
E) İyi eserle yetersiz eserin farkını tarafsız biçimde ortaya
koymak
Çözüm
Parçanın genelinde, Gombrich’in sözünden de yararlanılarak
sanatla ilgili çalışmalarda yenilikler ortaya koymak ve
irdeleyerek çalışmak önerilmiştir. Bu nedenle doğru cevap A
seçeneğindeki ifadedir.
Konunun Sınırlandırılması
Doğru Seçenek A
Konunun hangi aç›dan ele al›nd›ğ›n›, konunun hangi yönünün
incelendiğini gösterir. Yaz›l› anlat›m›n başar›l› olabilmesi için
önce konunun saptanmas›, sınırlarının belirlenmesi gerekir.
ÖRNEK
Türkiye’yi anlatan bir paragraf yazmayı düşünelim. Bunun için
konu sınırlaması yapmak paragrafın bütünlüğü için yararlı
olacaktır.
I. Türkiye’nin coğrafi konumu
II.
Türkiye’nin kültürel yapısı
III. Türkiye’nin tarihi
IV. Türkiye’nin bölgeleri
V. Türkiye’nin kaynakları
VI. Türkiye ve Türkiye’deki eğitim sistemi
Örnek YGS / 2012
Umberto Eco’nun Genç Bir Romancının İtirafları adlı deneme
kitabı yayımlandı. “Genç romancı” nitelemesini kendisi
için kullanıyordu Eco. İlk romanı Gülün Adı yayımlandığında
50’sine bastığı düşünülürse edebiyat ölçeğinden bakıldığında
yaşı 30’larda olmalıydı. Jose Saramago’nun yeni yayımlanan
Kabil’i üzerine yazarken Eco’nun bu muzip kitabı geldi aklıma.
Eco’nun ironisinden hareketle, yazar olarak tanınmasını
1988’de 66 yaşındayken yayımlanan Baltasar ve Blimunda’ya
borçlu olan Saramago da genç sayılabilirdi. 20. yy. edebiyatının
bu iki büyük yazarı arasındaki benzerlik yalnızca “gençliklerinden”
kaynaklanmıyor; resmî gerçekleri sorgulayan yapıtlarındaki
düş gücü, derinlik ve ironi de birleştiriyor onları.
Bu parçada sözü edilen iki yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Alaycı ve yergiye dayanan bir tutum izlemişlerdir.
B) Yüzeysel anlatımdan kaçınmışlardır.
C) Yaşananları eleştirel bir yaklaşımla ele almışlardır.
D) Yazarlığa başlayışları yönünden birbirlerini andıran yanları
vardır.
E) Kendilerinden öncekilerin izlerini sürmüşlerdir.
Çözüm
Parçada, “…iki büyük yazarı arasındaki benzerlik yalnızca
‘gençliklerinden’ kaynaklanmıyor…” sözünden D seçeneği;
“derinlik” ve “ironi” sözcüklerinden A ve B seçenekleri; “resmî
gerçekleri sorgulayan” sözünden de C seçeneği çıkarılabilir.
Parçada E seçeneği ile ilgili bir ifade yoktur.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2013
Bir yanda, insanların yalnızca hırslarıyla büyüyebildiği, kişisel
reklam ve promosyon yöntemini benimsememişse görünmez
olduğu, içindekini saklayarak hayatta kaldığı bir dünya… Öbür
yanda, her şeyi bir milyona (şimdiki bir TL) satan “bir milyoncu”
gibi hepimizin gününü kolaylaştıran, kalıcı olmasa bile her
gün bir yenisinin edinilebileceğine dair umut doğuran, küçük
sevinçlere kaynaklık eden bir öykücü dükkânı… Yazar böyle
bir tablo çizmiş. Aslında öykücülük de bir tür “bir milyonculuk”
değil mi zaten: Çok satışlı, az kârlı, küçük dertlere çare…
Bu parçada, sözü edilen yazarın değindiği konular arasında
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Bazı tutkulara aşırı ölçüde bağlanarak değer ve önem kazanmaya
çalışma
B) Özel tanıtım yöntemleriyle ön plana çıkmaya çabalama
C) Kendi gerçeklerini ortaya dökmekten kaçınarak yaşamda
bir yer edinme
D) İnsanlarda gelecekte güzel şeyler olacağı duygusu uyandırma
E) Olumsuz koşullar içinde yaşayabilmenin kişiyi güçlendireceğine
inanma
169
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
“...insanların yalnızca hırslarıyla büyüyebildiği…” cümlesiyle
A’ya; “... promosyon yöntemini…” ifadesiyle “B”ye; “... içindekini
saklayarak hayatta kaldığı bir dünya…” cümlesiyle C’ye;
“... umut doğuran…” cümlesiyle D’ye ulaşılır yani bunlar yazarın
değindiği konulardır.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2010
Önce kendilerine beğendirmeye çal›ş›rlar şiirlerini. Seçicidirler.
Bir şiir üzerinde haftalarca, aylarca uğraşt›klar› olur.
Yetkinlik midir bu? Sanm›yorum, titizlik diyeceğim ben, şiir
dilini gereğince çapaks›z kullanma titizliği. Şiirin boşluklarda,
susmalarda, eksiltmelerde olduğunu bilen, has bir şair tavr›.
Vitrinde olman›n her şeyden önemli olduğu günümüzde hâlâ
var m›d›r böyle ad›n› s›k s›k duyurmaktan, ortal›kta görünmekten
kaç›nan şairler? Neyse ki var!
Bu parçada sözü edilen şairler aşağıdakilerden hangisiyle
nitelendirilemez?
A) Verimsiz olarak tan›nan
B) Çok dikkatli ve özenli çal›şan
C) Gerçek şiirin ne olduğunu bilen
D) Geri planda kalmay› yeğleyen
E) Zor beğenen
Çözüm
Parçay› dikkatle okuduğumuzda sözü edilen şairlerin dikkatli
ve özenli çal›şan, gerçek şiirin ne olduğunu bilen, geri planda
kalmay› yeğleyen, zor beğenen kişiler olduklar›n› ç›kar›r›z
fakat verimsiz olarak tan›nmalar› gibi bir özellikleri yoktur.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2011
Modayı sevmem. Örneğin herkesin aynı anda, aynı şeyleri
giymesi, bana nedense ters gelir. Benim puslu, gözlerden
uzak ve reklamı çok yapılmamış olan hoşuma gider her
zaman. Çünkü yönlendirilmeyi değil, özgürce keşfetmeyi
severim. Bilinçaltıma baskı yapılmasını istemem.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak
söylenmiş olabilir?
A) Popüler edebiyat ürünleri arasında romanın yeri nedir?
B) Yayımlandığında uzun süre gündemden düşmeyen bu
romanı neden bu kadar geç okudunuz?
C) Okurlarınız, romanlarınızdaki fantastik dokuyu nasıl karşılıyor?
D) Bir romanın üst üste baskı yapması, değerli olduğunu
gösterir mi?
E) Anlatt›klar›n›z› niçin kendi çocukluğunuzla s›n›rland›r›-
yorsunuz?
Çözüm
Paragraftaki açıklama ve verilen örnek, yazarın moda olan,
reklamı çok yapılan romanlara niçin rağbet göstermediğini
anlatmak içindir. Paragrafın, B seçeneğinde sorulan “Yayımlandığında
uzun süre gündemden düşmeyen (yani moda olan)
bu romanı neden bu kadar geç okudunuz?” sorusuna karşılık
olduğu kolayca bulunabilir.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2011
Yayınevlerinin tercihi her zaman romandan yana olmuştur.
Yalnız bizde değil, dünyada da böyle. Öykü ise daha çok
dergilerde varlıklarını sürdürüyor. Öykü kitabı yayımlamakta
direnen genç yeteneklere olanak sağlayan yayınevleri -neyse
ki- var. Şu da bir gerçek ki beş altı yıldır durağan bir ortamda
kendini yineliyor öykü ama yenileyemiyor. Bu nereye kadar
sürer, kestirmek güç; ardından bir yükselişin, belki de sıçramanın
yaşanacağı kesin.
Bu sözler aşağ›daki sorulardan hangisine karşılık olarak
söylenmiş olabilir?
A) Öykücülerin soyut konulara ağırlık verişini neye bağlıyorsunuz?
B) Yayınevleri öykü seçiminde hangi ölçütlere bağlı kalıyor?
C) Genç yazarları öykü yazmaya yönlendirmek için neler
yapılabilir?
D) Türk edebiyatında romanın yükselişi karşısında öykünün
konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
E) Roman türündeki kalıplaşmaya gidiş konusunda ne düşünüyorsunuz?
Çözüm
Paragrafın ilk üç cümlesinde romanla öykü karşılaştırılmakta,
yayınevlerinin romanı tercih ettiği belirtilmektedir. Öykülerin
ise dergilerde varlığını sürdürdüğü anlatılmaktadır. Böyle bir
açıklama, roman karşısında öykünün ne durumda olduğu
sorusunun cevabıdır. Ayrıca A, B, C ve E seçeneklerinde
sadece öykü ya da romana dönük bir soru vardır. D seçeneğinde
ise paragrafta olduğu gibi romanla öykünün karşılaştırıldığını
görüyoruz.
Doğru Seçenek D
170
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2012
Neyi, neden yazacağımız sorusu ilk adımdır. Konu bulmada
işaretleri değerlendirmek, koku alabilmek ve iz sürebilmek
önemlidir. Merak, içgörü, zengin bir düş gücü de temel ögelerdir.
Yazar uyanıkken düş gören insandır. Yazacağımız romanı
nasıl, hangi dil ve yapı içinde anlatacağımıza karar vermeli,
uzun süre kafamızda taşımalı ve olgunlaştırmalıyız. Bunun
için de ben bir romanın kapısını çalarken kendime şu soruyu
sorarım: Ne anlatmak istiyorum? Soruyu bir cümleyle yanıtlayamıyorsam
kafam henüz karışık demektir. Beklerim. Bu
arada neyi anlatmak istediğim netleşirken nasıl anlatacağım
üzerinde düşünürüm. Yine de niyetlerimin nesnellik kazanarak
bir biçim alması için hemen her zaman sayısız giriş denemesi
yapmışımdır.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Bir yazıda bulunmasını zorunlu saydıklarınız nelerdir?
B) Yapıtlarınız genellikle nasıl bir çalışmadan sonra ortaya
çıkar?
C) Yapıtlarınızda hangi türden sonuçları yeğlersiniz?
D) Roman yazanlara neleri önerirsiniz?
E) Yazmaya başlarken çıkış noktanız nedir?
Çözüm
Parçada geçen “Merak, içgörü, zengin bir düş gücü temel
ögelerdir.” cümlesi A seçeneğinin, “Yazacağımız romanı nasıl,
hangi dil ve yapı içinde anlatacağımıza karar vermeli...”
cümlesi D seçeneğinin, “Neyi, neden yazacağımız sorusu ilk
adımdır.” cümlesi E seçeneğinin cevabıdır. Parça genelinde B
seçeneğine cevap vardır. Ancak C seçeneğinin cevabı yoktur.
Doğru Seçenek C
Çözüm
Parçada Ahmet Telli’nin duygu dünyasına değinilmiştir. Parçada
geçen “…kalbiyle yazar…”, “…yazdıkları kalbe ulaşır.”,
“…Telli’nin kalp coğrafyasının büyüklüğü…” ifadeleri buna dayanmaktır.
Doğru Seçenek A
2. Ana Fikir (Ana Düşünce)
Paragrafta ele alınan konu ile ilgili asıl söylenmek istenen
düşüncedir. Kısaca, yazının yazılış amacı olarak değerlendirilebilir.
Yazının düşünce yapısı, bu ana düşünce üzerinde
kurulur; diğer bütün düşünceler ana düşünceye bağlı, onu
destekleyen düşüncelerdir. Bütün yardımcı düşünceler ana
düşünceye ulaşmada basamaktır.
AnaDüşünce Cümlesinin Nitelikleri
• Kesin bir yarg› bildirir (Cümle hâlinde olmalıdır.).
• Aç›k, özlü ve yal›nd›r.
• Belirli anahtar sözcükler taş›r.
• Gelişmeye, tart›şmaya, karş›laşt›rmaya uygundur.
• Anlat›lanlar› bünyesinde taş›ma özelliğine sahiptir.
• Genelde ilk veya son cümlede verilir.
Pa rag raf so ru la rı an la ma, kav ra ma ve yo rum la ma ya da ya lı
ol du ğu için özel lik le ana dü şün ce so ru la rı nı çö zer ken pa rag raf
dik kat le okun ma lı, an lam ca ağır lık ta şı yan cüm le le rin al tı çi zilme
li dir. Pa rag raf iyi ce kav ran dık tan son ra pa rag ra fın an lat ma yı
amaç la dı ğı dü şün ce sap tan ma lı, sap ta ma ya pıl ma dan se çe nekle
re ge çil meme li dir.
Örnek YGS / 2015
Örnek YGS / 2017
“Kalbim Unut Bu Şiiri” diye yazarken bile “Kalbim Unutma
Bu Şiiri” diyen bir ses duyulur sözcüklerin arasından. Neşet
Ertaş’ın “Kalpten kalbe bir yol vardır, görünmez.” dediği gibi...
Ahmet Telli, kalbiyle yazar, kalbe yazar ve yazdıkları kalbe ulaşır.
Gönül adamı dedikleri türden bir genişlik değildir bu. Tüm
yaşadıklarına ve acılara rağmen hüzünle gülümseyen bir şiirin,
düşünceyi ihmal etmeden genişlemesi, soluk almasıdır, sözünü
ettiğim. Bu, olsa olsa Telli’nin kalp coğrafyasının büyüklüğü
ve enginliğinden kaynaklanır.
Bu parçada Ahmet Telli’yle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine
değinilmiştir?
A) Duygu dünyasına B) Sözcük evrenine
C) Yenilikçi tavrına D) Şiirinin kurgusuna
E) Sanatsal tutumuna
Gençken, yazdıklarına daha bir güvenir, onları önemser şair,
ayıklamak değil çoğaltmak ister dizelerini: “Biraz daha yazmalıyım…
Daha, daha…” diye düşünür. Sanır ki ne kadar çok yazarsa
o kadar ağırlıkla kanıtlayacaktır kendisini. Şiirini önemserken
kendini önemsemektedir aslında: Bütün güzel dizeleri
o yazmıştır! Oysa yaşlandıkça yazdıklarını daha fazla irdeleyip
onlarüzerinde daha çok düşünür.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şair olgunlaştıkça daha titiz ve seçici bir kimliğe bürünür.
B) Şairler kendi şiirleriyle ilgili gerçekçi değerlendirmeler yapamazlar.
C) Şairi şiir yazmaya iten asıl neden kendini benimsetme
düşüncesidir.
D) Gençlik döneminde yazılan şiirlerin kalıcılık oranı yüksektir.
E) Şairlerin okur kitleleri dönemsel olarak değişmektedir.
171
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
Parça, şairlerin olgunluktaki titizliğini, gençlikteki tam tersi durumları
üzerinden anlatmaktadır.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2011
Çözüm
Parçada yazar, sinemanın tekniği üzerinde durmuş. A’da da
romandaki biçim üzerinde durulmuş. Her ikisinde de biçimsel,
teknik özellikler vurgulanmıştır.
Doğru Seçenek A
Don Kişot ve Don Kişotluk üstüne şimdiye değin ciltler dolusu
yazı yazıldı ve hâlâ yazılıyor. Ünlü bir filozof, “İnsan bu yapıtı
hayatında üç kez okumalıdır: Duyguların hemen kolaylıkla
harekete geçtiği gençlikte, mantığın egemen olmaya başladığı
orta yaşta, her şeye felsefe açısından bakıldığı yaşlılıkta.”
diyor. Bu sözleriyle yapıtın klasik bir yapısının olduğunu
belirtiyor.
Bu parçada sözü edilen yapıtla ilgili olarak asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Roman türünün ilk ve temel örneği olduğu
B) Tadına, eleştirel bir okumayla varılabileceği
C) İnsanoğlunun değişik hâllerini yansıttığı
D) Düş dünyası geniş okurlara seslendiği
E) Yaşamın farklı dönemlerine özgü bakış açılarıyla okunmasının
gerekliliği
Çözüm
Paragrafta Don Kişot’un üç kez okunması gerektiği belirtilmiş:
“... gençlikte, ... orta yaşta, ... yaşlılıkta.” Yapıtla ilgili asıl
anlatılmak istenen, yapıtın yaşamın farklı dönemlerinde farklı
bakış açılarıyla okunması gerektiğidir.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2013
Özellikle ilgi duyduğum için sinema konusu üzerine çok düşünürüm.
Bana göre, birisi bir ürün ortaya koyuyorsa ilk koşul
ürünün teknik açıdan başarılı olmasıdır. Ancak ondan sonra
ürünün sanat açısından iyi mi, kötü mü olduğu tartışılabilir.
Bu parçadaki düşünceye en yakın görüş aşağıdakilerden
hangisinde vardır?
A) Yayımlanan romanlardan zaman ayırabildiklerimi ilk on
sayfasına kadar okuyor, onları üç ana özellik olan dil, anlatım
ve zaman bakımından değerlendiriyorum. Olmamışsa
devamını okuma gereği duymuyorum.
B) Her kuşak, edebiyatı biraz daha çağdaşlaştırmıştır. Çünkü
dünya değişirken edebiyat da değişir. Buna ayak uydurabilmek
gerekir.
C) Bir dönemin sanatçıları güçlüyse oluşturdukları ürünler de
yankı uyandırır, eleştirmenlerin süzgecinden geçerek edebiyat
tarihindeki yerlerini alırlar.
D) Yazmaktan başka hiçbir şey düşünmedim ve kendimi geliştirmekten
başka bir amacım olmadı hiç. Bu kadar çok
ödül almamı buna borçluyum.
E) Yazmaya yeni başlayan bir insanın, beğendiği sanatçılara
kurgu bakımından öykünmesi çok doğaldır. Önemli olan,
yazdıklarının içerik bakımından yenilikler taşımasıdır.
Örnek YGS / 2014
Küresel ısınma, çağımızın sorunu. Bu sorun yüzünden yok olma
tehlikesiyle karşı karşıya olan canlı türlerini ve ekosistemleri
korumak oldukça pahalı bir iş. Zira bu, o arazinin başka
amaçlar için kullanımının önlenmesi, koruma için insan kaynağı
ve altyapı oluşturulması, korunan alanın bilimsel olarak izlenmesi
gibi pek çok alanda çalışmayı gerektiriyor. Habitatların
küresel ısınmadan nasıl etkileneceğine, bunun canlılar açısından
ne gibi sorunlar oluşturacağına dair araştırmalar sürüyor.
Varılan bazı sonuçlar, türlerin iklim değişiminden etkilenmemesi
için koruma alanlarının genişletilmesi gerektiğini ve koruma
maliyetlerinin ikiye katlanacağını gösteriyor.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Türlerin devamını sağlamak için yapılacak tek iş insanları
bilinçlendirmektir.
B) Canlı türlerini ve ekosistemleri korumak, gelecekte de insanlığın
uğraşı alanlarından biri olacaktır.
C) Türlerin korunmasıyla ilgili araştırmaların üniversiteler tarafından
desteklenmesi gerekmektedir.
D) İnsanlara alternatif yaşam alanları oluşturmak, canlı türlerinin
korunmasına katkı sağlayacaktır.
E) Araştırmalar daha çok, yetersiz olan kaynakların korunması
üzerine yoğunlaşmıştır.
Çözüm
Parçada genel olarak çevreyle ilgili çeşitli gereklilikler ve bunlarla
ilgili çalışmalar anlatılmakta, en sonda da bütün bunlardan
çıkarılan sonuç belirtilmektedir.
Doğru Seçenek B
172
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2011
Ödüller, genç bir şairin adının altı fosforlu bir kalemle çizilerek
şiirlerinin tanınmasına olanak sağlıyorsa az şey mi bu? Ya da
usta bir şairin, şiire verdiği emeğin ödülle taçlandırılmasının
ne sakıncası olabilir ki? Üstelik şiir kitaplarının hemen hemen
hiç satılmadığı, dolayısıyla kitapçıların, bu kitapları raflarına
koymaya yanaşmadığı ve dağıtımcıların, “şiir” sözcüğünü
duyduğunda yüzlerini buruşturduğu günümüzde... Şiirin bu
konumuna gönlü razı olmayan şairlerin verdiği emekleri, bütün
şiirseverlerin takdirle karşılaması gerektiği kanısındayım.
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
A) Ödüllere karşı çıkılmasından
B) Ödüllerin gelişigüzel dağıtılmasından
C) Günümüzde değer yargılarının değişmesinden
D) Genç şairlerin ödül alınca ustalaştıklarına inanmalarından
E) Sanatçıların, yaratılarını oluştururken gerekli özeni göstermeyişlerinden
Çözüm
Paragrafta yazar, “.... usta bir şairin ödülle taçlandırılmasının
ne sakıncası olabilir ki?” diyerek ödüllerin yararını ve gerekliliğini
savunmaktadır. Dolayısıyla “ödüllere karşı çıkılmasından”
yakınmaktadır.
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2012
Yazar, kitaptaki resimler ve ilginç bilgilerle okuyucuyu, Eski Yunan
ve Roma Uygarlıklarına uzanan bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.
Rengârenk, parlak sayfalar arasında gidip geldikçe ve
biraz da hayal gücünüzü kullandığınızda kendinizi Eski Mısır’da
“papirüs” terliklerle gezerken ya da Roma’da “toga” giymiş olarak
bulmanız mümkün. Toga nasıl giyiliyor diye endişeleniyorsanız
merak etmeyin kitapta o da yazıyor. Kitabı okuduğunuzda Antik
Çağ ile şimdiki yaşantınız arasında öyle bir köprü kuracaksınız
ki hem kendi yaşantınızdaki ögeleri Antik Çağlarda hem de Antik
Çağlardaki yaşantılarda kendinizi bulacaksınız.
Bu parçada sözü edilen kitabın asıl özelliği aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Görsellik yönünden etkileyici bir nitelik taşıma
B) Tarihsel bilgileri, ortaya çıktığı dönemi içinde yargılama
C) Okuyucuda, anlatılanları yaşıyormuş duygusu uyandırma
D) Çok eski yaşam biçimlerini karşılaştırarak anlatma
E) Okuyanların belirli bir düşüncede yoğunlaşmasını sağlama
Çözüm
Parçada geçen, “... biraz da hayal gücünüzü kullandığınızda
kendinizi Eski Mısır’da papirüs terliklerle gezerken ya da
Roma’da ‘toga’ giymiş olarak bulmanız mümkün...” ifadesinden
C seçeneği çıkarılır.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2013
Sera gazlarının sıvılaşarak okyanuslara karışmasıyla okyanuslardaki
asit oranının gittikçe arttığı belirtiliyor. 1751 yılındaki
tahminî okyanus yüzeyi pH’sinin 8,25 ve 2004 yılında
ölçülen değerin 8,14 olduğu, 2100 yılında ise 7,85 olacağı
tahmin ediliyor. Peki bu, sudaki hayatı nasıl etkileyecek? Uzmanlar,
asitleşen okyanuslardaki balıkların, tehlikeli seslere
karşı kayıtsız kalacağını belirtiyor. Özellikle genç balıkların
korkutucu sesten uzaklaşma içgüdüsünün sekteye uğrayacağı
vurgulanıyor. Yapılan bir çalışmada, gittikçe asitleşen okyanus
suyunun kimyasal yapısına benzer yapıya sahip bir ortamda
yetiştirilen genç palyaço balığının, okyanusa yerleştirilen, sesler
yayan bir hoparlöre doğru kayıtsızca yüzdüğü gözlemlendi.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Asit oranı yüksek okyanus suları, deniz canlılarında fiziksel
değişime neden olur.
B) Palyaço balığı, sese duyarlılık bakımından deniz canlıları
içinde en zayıf olanıdır.
C) Asit oranı yüksek okyanus suyu, balıkların ses algılama
yeteneklerini dolayısıyla savunma reflekslerini olumsuz
yönde etkilemektedir.
D) Sera gazları, atmosfere zarar verdiği gibi okyanuslara
karışarak deniz canlılarını da zehirlemektedir.
E) Her balığın vücut yapısının, yaşadığı ortama göre şekillendiği
ileri sürülmektedir.
Çözüm
Parçada, asit oranı yüksek okyanus suyunda yaşayan balıkların
seslere karşı kayıtsız kaldığını ve bu nedenle savunma
reflekslerinin olumsuz etkilendiği anlatılmaktadır. Bu da genç
palyaço balığı üzerinde yapılan deneyle örneklenmektedir. Bu
ifadeye C seçeneğinde ulaşabiliyoruz.
Doğru Seçenek C
173
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2016
Genelde mistik Doğu’nun, özelde Türk edebiyatının en büyük
mutasavvıflarından biridir Mevlana. Halk ve Hak âşığı olan
Mevlana, kişisel gelişim serüvenini “Hamdım, piştim, yandım.”
ifadesiyle özetler.
Mevlana bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini anlatmak
istemiştir?
A) Bu dünyanın geçici olduğunu
B) Her insanın kendine özgü bir serüveninin olduğunu
C) Olgunluğun aşamalar sonucu gerçekleştiğini
D) İnsan ruhunun mükemmelleşmek zorunda olduğunu
E) Hiçbir gelişmenin sebepsiz olmayacağını
Örnek YGS / 2016
Dünyada arasanız da benden daha küreselini bulamazsınız.
Hangi memlekete gitsem yalnız orada oturduğumu sanıyorlar.
Küreselim ve bütün insanların dostluk, kardeşlik, barış içinde
sevgi ve saygıyla yaşamasını, yardımlaşmasını istiyorum.
Bu parçada yazar, aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır?
A) Farklı ülkeleri gezmeyi çok sevdiğini
B) Her memlekette bir evi olduğunu
C) Farklılıklara saygı duyulması gerektiğini
D) Bütün dünyayı kendi evi gibi hissettiğini
E) Her insanın bir bütünün parçası olduğunu
Çözüm
Mevlana söz konusu sözleriyle olgunluğun aşamalar sonucu
gerçekleştiğini anlatmak istemiştir.
Doğru Seçenek C
Çözüm
Parçada geçen “Küreselim ve bütün insanların… istiyorum.”
ifadesine dayanarak parçada vurgulanmak istenenin E seçeneğinde
verildiğini söyleyebiliriz.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2016
Çok defa bir romancı, romanına girerken hatta bir şair, şiirine
başlarken kelimeler onu takar peşine ve götürür götüreceği yere.
Ne konu kalır ne plan. Yazarlar ve şairler her zaman konularına
tam hâkim olamaz. Ben bir saniye sonra kullanacağım
cümlenin bir kelimesini şimdiden size söyleyebilir miyim?
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kelimeler, sanatçının varacağı noktayı belirleyen esas unsurlardır.
B) Yazıda plan yapmak, yazarın düş dünyasını sınırlandırır.
C) Üslup kaygısı edebî metnin temel dinamiğidir.
D) Plan, kurgunun sağlamlığı açısından yazarın vazgeçilmez
rehberidir.
E) Sanatçı temel yapıyı kurduktan sonra yazma işi kolaylaşır.
Örnek YGS / 2016
Reşat Nuri Güntekin’e atfedilen güzel bir söz var: “Niye kitap
okumuyor demek, niye piyano çalmıyor demek gibi bir şeydir.
Kafayı kitap okumaya alıştırmak, parmakları piyanoya alıştırmaktan
daha kolay değildir.”
Bu parçada kitap okumayla ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zihinsel yönüyle öne çıkan bir edinim olması
B) Okuma becerisinin zaman ve çaba gerektirmesi
C) Küçük yaşta kazanılabilecek bir davranış olması
D) İnsanın sonradan geliştirdiği bir eylem olması
E) Uzun zamanda edinilecek bir alışkanlık olması
Çözüm
Parçada kelimelerin sanatçının varacağı noktayı belirleyen
esas unsurlar olduğu anlatılmak istenmiştir.
Doğru Seçenek A
Çözüm
Parçada kitap okumayla ilgili olarak okuma becerisinin zaman
ve çaba gerektirdiği anlatılmak istenmiştir.
Doğru Seçenek B
174
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2017
Fotoğrafçının işi, sürekli bir seçim yapmaktır. Seçtiği ya da seçmediğidir,
başarısını belirleyen. Seçmek bir zorunluluktur onun
için. Kadraja dâhil ettikleri ve etmedikleri, çekeceği an, hareket
etkisi... Seçtiklerinin oluşturacağı duygu ve düşünce tercih sebebidir
fotoğrafçı için.
Bu parçada fotoğrafçının yaptığı işle ilgili olarak vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Konularını etkileyici olaylardan ve kişilerden çıkarma
B) Zaman içerisinde belirli bir deneyim düzeyine erişme
Bilgi Notu
Ko nu ve ana dü şün ce, en be lir gin ve ge nel ni te lik li özel lik le, yarg›y
la; yar d›m c› dü şün ce ler ise ay r›n t› lar la il gi li dir.
“... han gi si ne de ği nil me miş tir?” “... söz edil me miş tir?” gi bi sözler
le bi ten so ru kök le ri, da ha çok, kul la n› lan ifa de le rin gö rü nürde
ki an lam la r›y la il gi li dir.
“... han gi si ç› ka r› la maz?”, “han gi si ne ula ş› la maz?” gi bi ye ter lik
fii liy le dü zen len miş so ru kök le ri ise söz cük le rin / söz le rin yap t›rd›
ğ› çağ r› ş›m lar la, me caz l› an lam la r›y la il gi li ol du ğun dan da ha
faz la yo rum is ter.
C) Dış dünyaya sürekli bir ayıklama eylemiyle yaklaşma
D) “An”ı yakalarken insanda etkili hareket hissi uyandırma
E) Fotoğraflar aracılığıyla tarihin kadrajına notlar düşme
Çözüm
Parçada fotoğrafçının yaptığı işle ilgili olarak vurgulanmak istenen
dış dünyaya sürekli bir ayıklama eylemiyle yaklaştığıdır.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2015
Kendisini yazdıracak olan şeyi bulduktan sonra iç içe geçen
3. Yardımcı Düşünceler
Yard›mc› düşünce, anadüşünceyi destekleyen, anadüşüncenin
daha rahat anlaş›l›p kabul edilmesini sağlayan düşüncedir.
Yard›mc› düşünce sorular› şu şekilde gelmektedir:
• Paragrafta aşağ›dakilerden hangisine değinilmemiştir?
• Paragrafla ilgili aşağ›dakilerden hangisi söylenemez?
• Aşağ›daki sorulardan hangisinin yan›t› paragrafta yoktur?
• Aşağ›daki yarg›lardan hangisine ulaş›lamaz?
• Bu paragraftan aşağ›dakilerden hangisi ç›kar›lamaz?
• Aşağ›dakilerden hangisi sözü edilen yazar›n özelliklerinden
değildir?
Yukar›daki örneklerde görüldüğü gibi yard›mc› düşünce sorularının
kökleri çoğunlukla olumsuz sözcüklerle biter.
iki sorun yaşıyorum. Birincisi öykünün ilk cümlesi, diğeri bu
öyküyükim anlatacak? Yazar mı, tanık olan mı, yaşayan mı?
Genellikle birinci tekil kişi ağzından anlatmayı tercih ediyorum.
Yazdıklarıma asla acımıyorum. Bu yüzden bir öyküiçin
yüzlerce sayfa yazsam da geriye pek az sayfa kalıyor. Benim
için öykünün başlangıcını yazmak bir işkence, sonunu yazmak
ise gerçek bir haz. Galiba sondaki hazzı yaşamak için baştaki
işkenceye katlanıyorum.
Bu parçada kendisinden böyle söz eden bir yazar için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Üslup konusunda hassas davranmaktadır.
B) Yazdıklarına karşı eleştirel bakabilmektedir.
C) Bireysel konulara ağırlık vermektedir.
D) Anlatıcı kimliğini önemsemektedir.
Bilgi Notu
Bir pa rag raf ta yar dım cı dü şün ce ler le il gi li so ru tip le rin de so ru
kö kün de ki ifa de ye dik kat edil me li dir. So ru kö kün de “ula şı la maz,
çı ka rı la maz, va rı la maz” ifa de le ri var sa par ça yı parçadaki ifadelerden
hareketle de ğer len dir me niz is ten mek te dir. So ru kö kün de
“de ği nil me miş tir, yok tur” ifa de le ri var sa bu se fer de sö zü edi lenle
rin par ça da olup ol ma dı ğı na ba kı lır.
Bu so ru tip le rin de ifa de le rin olum lu ola bi le ce ği de unu tul mama
lı dır.
E) Amacına ulaşma yolunda sıkıntılara katlanmaktadır.
Çözüm
Metinde, konuşan kişinin ne tür konulara ağırlık verdiği belirtilmemiştir.
Doğru Seçenek C
175
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek LYS / 2014
Bilginin hızla arttığı, bilgiye erişimin kolaylaştığı, yeni teknolojilerin
laboratuvarları zenginleştirdiği bilgi çağında; fizik, kimya,
biyoloji gibi bilim dallarında büyük bir dönüşümün yaşandığına
şahit olduk. Genlerin, atom altı parçacıkların ve gezegenlerin
bilgileri kaydedildi; bunlar İnternet aracılığıyla dünyanın dört
bir yanındaki bilim insanlarına ve ilgili kitlelere ulaştı, bilgisayar
programlarıyla analiz edildi. Bu verilerin elektronik ortamda toplanması
ve analiz edilmesi yalnızca fen bilimlerine özgü değil.
Özellikle son yıllarda sosyal bilimlerde de benzer bir gelişme
yaşanıyor. Toplum bilimciler elektronik cihazları, İnternet’i ve
sosyal paylaşım sitelerini kullanarak insan ilişkilerinden doğan
toplumsal ağı tanımaya çalışıyor. Bu süreçte bilgisayar mühendisleri
ve istatistikçilerin katılımıyla “hesaplamalı sosyal bilimler”
denen disiplinler arası bir alan doğuyor. Doğru bir eğitim
ve doğru kişilerle çalışarak sosyal bilimcilerin alanlarında köklü
değişiklikler yapabileceği belirtiliyor. Ancak bu değişimin gerçekleşmesi
için bazı engellerin aşılması gerekiyor.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Günümüzde, teknoloji sayesinde bilgiye ulaşmak ve bunları
yorumlayabilmek oldukça kolaylaşmıştır.
B) Toplum bilimciler verileri depolayan elektronik cihazlardan,
İnternet gibi sosyal paylaşım sitelerinden yararlanmaktadırlar.
C) Sosyal bilimciler bugün ulaştıkları başarı düzeyini İnternet
ağı, bilgisayar gibi bilgi depolama ve ayıklama aygıtlarını
kullanmalarına borçludurlar.
D) Teknolojik gelişmeler, kimi bilim dallarında önemli değişiklikler
sağlamıştır.
E) Bilgiye erişim ve bilgiyi analiz etmede teknolojik araçlar,
pek çok alanda büyük bir kolaylık sağlamaktadır.
Çözüm
Parçanın ilk cümlesi A ve D seçeneklerini, “Toplum bilimci…
sosyal paylaşım sitelerini kullanarak…” ifadesi B seçeneğini,
ikinci cümlesi ise E seçeneğini işaret etmektedir. Parçada İnternet
sayesinde kazanılan başarılar değil, İnternet’in çeşitli faydaları
anlatılmaktadır.
Doğru Seçenek C
Örnek LYS / 2015
Roman yazmayı hiç düşünmedim. Bunun nedeni, mükemmel
olma isteği değil. Birkaç kez denedim ancak hiçbir zaman iyi
bir anlatıcı olamadım. Bu yüzden roman yazmaktan özellikle
kaçındım. Kimi dönemlerde şiir yazdım, hâlâ yazdığım oluyor
fakat bunlar, kendim için yazdığım şiir denemeleri. Yayımlanacak
değerde değil.
Bu parçada kendisinden böyle söz eden kişi aşağıdakilerin
hangisiyle nitelendirilemez?
A) Yetersiz olduğunu düşünen
B) İçinde bulunduğu durumdan yakınan
C) Ürettiklerini ortaya çıkarmayan
D) Öz eleştiri yapabilen
E) Açık sözlübir tutum sergileyen
Çözüm
Konuşan kişi metin boyunca roman yazamayışını açık bir şekilde
anlattığından A, D, E seçenekleri bu kişi için söylenebilir.
Parçanın son cümlesinde yazdıklarını yayımlamadığını söylediği
için C seçeneği de söylenebilir. Ancak yazar yetersizliklerini
ortaya koymakla birlikte bu durumdan bir rahatsızlık duyduğunu
söylemediği için B seçeneği bu kişi için doğru değildir.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2011
Çocukluğumuzda kaç kez duyduk kim bilir: “Çok okuyan mı
bilir, çok gezen mi?” Cevaptan çok, sorunun kendisi önemliydi
sanki. Ortada derin bir ikilem varmış gibi ciddiyetle yöneltilir
soru. Her seferinde “Çok okuyan!” dememiz beklenirdi. Galiba
ilköğretimdeki öğretmenlerimiz, okuma sevgimizi böyle
artırmaya çalışırdı. Çok okumakla çok gezmek asla yan yana
gelemezmiş gibi.. Bense okumayı da gezmeyi de tutkuyla
seven biri olarak ikiye bölünürdüm. Hiçbir zaman ısınamadım
bu yapay ikileme, okumanın da içten içe bir seyahat olduğuna
inandığımdan, her kitabın bizi başka bir yolculuğa çıkardığını
düşündüğümden. Okuyarak gezmek, her kitabı başlı başına
bir serüven sayarak bir başka ortama, bir başka yaşama uzanan
bir yolculuk yapmak mümkündür çünkü. Gezerken de her
insanı ve her hayatı bir kitap gibi düşünerek dünyayı okumak
da mümkün. Okumak ve gezmek aslında o kadar iç içe ki...
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Yaşamdaki olgular kalıplaşmış sorulara sığdırılamaz.
B) Bilgi edinmenin farklı yolları vardır.
C) Kitaplar dünyayı tanımamıza olanak sağlar.
D) Merak ögesi içermeyen kitaplar gezip görme isteği de
uyandırmaz.
E) Okuma ve gezme birbirini besleyen iki eylemdir.
176
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2011
Benim ansiklopediyle tanışmam ortaokulda ödev yapmak
için kütüphaneye gittiğim günlere rastlar. Bir ansiklopediye
sahip olmak o yıllarda, hayal edilemez bir şeydi. O, ancak bir
kütüphanede bulunur ve belli bir süreliğine alınıp bakılabilir,
dokunulabilir bir nesneydi. Kocaman cüssesiyle bir ansiklopediyi
kucaklamak, sayfalarını karıştırmak, bir maddeyi arayıp
bulmak, başka bir gezegene inmek ve orada keşiflerde bulunmaktan
farksızdı. Ne yazık ki şimdiki çocuklar ansiklopedi bile
karıştırmıyorlar. O büyülü dünyadan, o heyecandan habersiz
yaşıyorlar. Öğretmenler ödev verirken “İnternet’ten bulun.”
diyorlar. Onlar da hiçbir çaba göstermeden İnternet’ten buldukları
bilgiyi kopyalıyor; okuyup değerlendirmeden, hiçbir
şey öğrenmeden götürüp veriyorlar.
Bu parçada belirtilenler arasında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Sürdürülen bir tutuma tepki
B) Öğrenme coşkusunu tadamayış
C) Bilgiyi özümseyememe
D) Kolaycılığa yönlendirme
E) Duygularını başkalarıyla paylaşamama
Çözüm
Paragrafta, “duygularını başkalarıyla paylaşamama” gibi bir
durumdan söz edilmemiştir.
Çözüm
Paragrafta “Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi?” sorusundan
yola çıkılarak, yaşamdaki olguların kalıplaşmış sorulara sığdırılamayacağı,
okumayla da gezmeyle de bilgi edinilebileceği
üzerinde durulmaktadır.
Ancak “Merak ögesi içermeyen kitaplar”la ilgili bir ifadeye yer
verilmemiştir.
Doğru Seçenek D
Örnek YGS / 2011
Hemen hepimiz yazılarımızda, yerli yersiz alıntılar yapmaktan,
özellikle sözü, alçakgönüllülükle yabancı ozanlara, çağdaş
düşünürlere bırakmaktan fazlasıyla hoşlanıyoruz. Kimi zaman
bunu öyle abartıyoruz ki yazar olarak konuyla ilgili ne düşündüğümüz
anlaşılmıyor. Ayrıca aynı alıntıların değişik yazarlarca
da kullanıldığını görüyoruz. Böylece tekrarın tekrarı bir
okuma, zaman kaybına, okuma ediminin yavanlaşmasına yol
açıyor. Bu nedenle kendi özgün düşüncemizi dayanaklarıyla
işlemeliyiz yazılarımızda. Yüzeysellikten olabildiğince kaçınmalıyız.
Kendi düşüncelerimizin de örneğin bir Valéry’ninki,
Deleuze’ünki kadar önemli olduğuna inanarak bir öz güven
geliştirmeliyz.
Bu parçada, alıntıyla ilgili olarak aşağ›dakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Yazılarda kullanılırken aslına bağlı kalınmadığına
B) Belirli örneklere sık sık başvurulduğuna
Örnek TYT / 2018
Doğru Seçenek E
C) Yazarlarda düşünsel sığlığa yol açtığına
D) Okuma zevkini azalttığına
E) Kullanımının, yazarların kendi düşüncelerini önemsemeyişlerinden
kaynaklandığına
Çözüm
B seçeneğine, “... aynı alıntıların değişik yazarlarca da kullanıldığını
görüyoruz.” cümlesinden; C seçeneğine “... bunu öyle
abartıyoruz ki yazar olarak konuyla ilgili ne düşündüğümüz
anlaşılmıyor.” cümlesinden; D seçeneğine “Böylece tekrarın
tekrarı ... okuma ediminin yavanlaşmasına yol açıyor.” cümlesinden;
E seçeneğine “Kendi düşüncelerimizin de ... önemli
olduğuna inanarak bir öz güven geliştirmeliyiz.” cümlesinden
ulaşılabilir. Paragrafta alıntıları kullanırken aslına bağlı kalınmadığına
değinilmemiştir.
Doğru Seçenek A
Edebiyatımızın unutulmaz eseri Hababam Sınıfı, dünün video
izleyicisinden bugünün üç boyutlu sinema tutkunlarına, milyonların
gönlünde taht kuralı 40 yılı geçiyor. Her zaman zevkle
izlediğimiz, kahkahalar attığımız, içimizi ısıtan Hababam
Sınıfı, hepimizden bir parça bulundurur. Filmin bu başarısında
yazarı Rıfat Ilgaz kadar yönetmeni Ertem Eğilmez’in de rolü
büyüktür. Belirtilmesi gereken bir husus da filmin hepimizin
aşina olduğu müziğidir. Yavaş çalındığında insana hüzün,
hızlı çalındığında coşku veren ve Hababam Sınıfı’nı zihnimize
kazıyan müzik, Melih Kibar’ın bestesidir. Müzisyen bu eseriyle
Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Film Müziği Ödülü”nü
almıştır.
Bu parçada Hababam Sınıfı’yla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Başarısında nelerin etkili olduğuna
B) Seyircinin iç dünyasındaki tesirine
C) Türk sinemasında yarattığı etkilere
D) Edebî bir eserden sinemaya uyarlandığına
E) Farklı kuşaklara hitap ettiğine
177
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
Parçadaki “Filmin bu başarısında yazarı Rıfat Ilgaz kadar…
rolü büyüktür.” cümlesinde A’ya, “içimizi ısıtan” ifadesinde
B’ye, “Edebiyatımızın unutulmaz eseri Hababam Sınıfı” ifadesinde
D’ye, “dünün video izleyicisinden bugünün üç boyutlu
video tutkunlarına” ifadesinde E’ye değinilmiştir. Parçada C’ye
değinilmemiştir.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2013
Ülkemizde; alanında uzman, yetişmiş birçok çevirmen var.
Ancak bu, çeviri alanındaki yetersizliğimizi gidermez. Giderilmesi;
okulların yetiştirmesine, editörlerin sabredebilmesine,
yayıncıların da, çevirmenin emeklerinin karşılığını vermesine
bağlıdır. Bununla birlikte bir başka yönü daha var bu konunun.
Günümüzde herkes yorulmadan para kazanma derdinde. Yalnızca
iyi bir çeviri yapmış olmanın hazzı peşinde koşanların
sayısı sanırım çok değil. Sözcüklerin kokusunu, derdini, derinliğini
bilmeyenler için nedir ki çeviri!
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi bir çevirmenden beklenenler
arasında sayılmamıştır?
A) İyi bir eğitimden geçmiş olma
B) İstenilen nitelikte eserler seçme
C) Çeviriyi zevk alarak yapma
D) Hak ettiği ücreti alabilme
Örnek YGS / 2012
Çehov’un çocukluk ve ilk gençlik yıllarında yaşadığı ağır koşullara,
serinkanlı duruşuna rağmen karşılaştığı her trajik
durum ve olguyu alaycı bir dille yansıtması, incelemeye hâlâ
muhtaçtır. Tolstoy’un diliyle söylersek Çehov, özellikle izlenimci
yanıyla, çağdaşları, öncülleri, ardılları arasında öne çıkar:
“Çehov bir sanatçı olarak önceki Rus yazarlarla Turgenyev,
Dostoyevski veya benimle karşılaştırılamaz. Çehov’un kendi
biçemi var. Bakarsınız, adam hiçbir seçim yapmadan eline
hangi boya geçerse onu gelişigüzel sürüyor. Bu boyalar arasında
hiçbir ilgi yokmuş gibi görünüyor. Ama bir de geri çekilip
bakıyorsunuz ki ne göresiniz! Karşınızda parlak büyüleyici bir
tablo duruyor.”
Bu parçada Çehov’la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Özgünlüğünü belirleyen yönlerine
B) Kahramanlarının iç dünyasına
C) Anlatım niteliklerine
D) Kişisel özelliğine
E) Yaratıcı gücüne
E) Çalışmalarını titizlikle sürdürme
Çözüm
B seçeneğindeki “istenilen nitelikte eserler seçme” ile ilgili bir
ifade parçada yoktur.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2013
Her dize veya satır, yazıldığı andan başlayarak insanlara gönderilmiş
bir ileti niteliği taşır. Üreten kişinin, onun nasıl okunacağını
denetleme, nasıl anlaşılması gerektiğini dayatma
gibi bir hakkı yoktur. Yazar bu hakkı, daha eserini yayımladığı
anda yitirmiştir veya kendi isteğiyle başkalarına bırakmıştır.
Okuma; okuyanın kişiliğine, bilgisine, anlama ve yorumlama
yeteneğine, beğenisine göre değişiklik gösterir; yazılırken
amaçlananların gerisinde de kalabilir, ötesine de geçebilir. Bu
son durumda, yeniden üretme söz konusudur artık. Elbette,
ortaya çıkan ve eleştiriler içeren metnin bir edebî değer taşıması
koşuluyla.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Yazarlar, okurları yönlendirmemelidir.
Çözüm
Parçada, Çehov’un kahramanlarının iç dünyasıyla ilgili herhangi
bir ifadeye yer verilmemiştir.
Doğru Seçenek B
B) Farklı okuyucular yazarın anlatmak istediğini kendilerince
yorumlayabilirler.
C) Her metin, çözümü yazarında olan birtakım gizler içerir.
D) Okurun bir eser karşısında tutumu, birikimiyle ilgilidir.
E) Bir metnin, okur tarafından değerlendirilebilmesi için sanatsal
nitelikler barındırması gerekir.
178
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
Parçanın; ilk üç cümlesinden A seçeneğindeki ifade, dördüncü
ve beşinci cümlelerinden B, D, E seçeneklerindeki ifadeler
çıkarılabilir. C seçeneğindeki “Her metin, çözümü yazarında
olan birtakım gizler içerir.” ifadesi parçadan çıkarılamaz.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2013
Yazar, röportaj yapacağı kişileri, Türk edebiyatının temel
taşlarını oluşturan önemli yenilikçi isimleri nesnel bir bakışla
seçiyor. Ortak noktaları edebiyat olan, hemen her kesim ve
görüşü temsil eden, edebiyatımızın önde gelen şair, yazar ve
edebiyat tarihçilerini bir araya getiriyor. Yazar bu röportajlarında
özellikle iki nokta üzerinde duruyor. Onların Türk edebiyat
tarihine bakışları ve bunun içinde kendilerini konumlandırışları.
Bu röportajlarda konuşan kimi şair ve yazarlar, kendilerini
anlatmanın yanı sıra akademisyenleri kıskandıracak düzeyde
edebiyat tarihimizi yorumluyor. Böylece edebiyatımızın farklı
yönleri ortaya çıkıyor. Anlatılan tarih aynı olsa da bambaşka
açılardan ele alınarak derinleşiyor, okuyucunun ufkunu açan
farklı renkler seriliyor ortaya.
Bu parçada, sözü edilen röportaj ve yazarıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Konuşacağı kişileri yansız bir biçimde belirlediğine
B) Görüştüğü kişilerin söylediklerini, kanıtlama kaygısı taşıdığına
C) Konuştuğu kişilerden, yaptıkları çalışmalarla ilgili bir değerlendirme
istediğine
D) Edebiyata yönelik değişik anlayışların ortaya konmasını
sağladığına
E) Düşünceleri değil, edebî tutumları ölçüt aldığına
Çözüm
A seçeneğindeki ifadeye birinci cümledeki “... yenilikçi isimleri
nesnel bir bakışla seçiyor.” ifadesiyle, C seçeneğindeki ifadeye
“Bu röportajlarda konuşan kimi şair ve yazarlar, kendilerini...”
ifadesiyle başlayan cümlede, D seçeneğindeki ifadeye
“Anlatılan tarih aynı olsa da ...” ifadesiyle başlayan cümlede,
E seçeneğindeki ifadeye “Ortak noktaları edebiyat olan ...” ifadesiyle
başlayan cümlede değiniyor. B seçeneğindeki ifadeye
parçanın hiçbir yerinde değinmiyor.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2017
Toplum ile sanat arasında öyle bir bağ vardır ki bir toplumun
bütün özelliklerini onun sanatsal birikiminde okumak mümkündür.
Sanat, sanatçının iç dünyasını dışa yansıtan ayna olduğu
gibi, toplumların da aynasıdır. Sanatçı içinde bulunduğu toplumu
etkilemekle kalmaz, toplumsal koşullardan da büyük ölçüde
etkilenir. Bu dengenin kurulup işlediği toplumlarda, birikim
ve değerler gelecek kuşaklara sanat aracılığıyla taşınabilir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz?
A) Her sanat eseri bir ruhun ifadesi, bir şahsiyetin göstergesidir.
B) Sanatçı toplumun değişim ve dönüşümüne öncülük edebilecek
bir konumdadır.
C) Toplumların geçmişine ait özellikler ve gelişmeler sanat
eserlerinde gözlemlenebilir.
D) Sanat ve toplum arasında göz ardı edilemeyecek kadar
güçlü bir ilişki vardır.
E) Gelecek nesillerin beğenisi sanat eserinin tasarımında belirleyicidir.
Çözüm
Parçadaki “sanatçının iç dünyasını dışa yansıtan ayna” ifadesine
göre A seçeneğindeki, “Sanatçı içinde bulunduğu toplumu
etkilemekle kalmaz…” ifadesine göre B seçeneğindeki, “…
toplumun bütün özelliklerini onun sanatsal birikiminde okumak
mümkündür.” ifadesine göre C seçeneğindeki; “Toplum ile sanat
arasında öyle bir bağ vardır ki…” ifadesinden D seçeneğindeki
yorum yapılabilir. E’ye parçada dayanak yoktur.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2017
Yaşı ilerledikçe insan çocukluğunun bahçelerini nerede arar?
Belleğimiz bizi ninnilere, saklambaç oyunlarına, uçurtmaların
iplerine nasıl götürür? Nasıl canlanır çocukluktaki eski çarşılar,
panayır yerleri, bayram sabahları? Bizi bir yerlerde bekler
mi buğday başakları arasına yuvasını yapan tarla kuşu? Yoksa
büyüdüğümüz için ödediğimiz bedel kaybetmek midir doğduğumuz
evi, sokağı, köyü? Yitirdiysek eğer, nasıl yaşatmalı onları
anılardan çıkarıp?
Bu parçada;
I. sitem,
II. hüzün,
III. özlem
duygularından hangileri belirgindir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III
179
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
Parçadaki “Yitirdiysek eğer, nasıl yaşatmalı onları anılardan
çıkarıp?” ifadesine göre parçada hüzün ve özlem vardır. Sitem
yoktur.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2017
Genlerimizde kayıtlı olan göz ve saç rengi gibi özelliklerin kodları
kesindir. Herhangi bir travma veya sıkıntı hâlinde yakalanma
riskine sahip olduğumuz rahatsızlıklar da genlerimizde yer
alır. Örneğin aynı olay karşısında kimimiz kalp krizi geçirme riskine
sahipken kimimiz depresyona girme eğilimindedir. Burada
dikkat edilmesi gereken, genlerimizde kayıtlı olan şeyin “risk”
veya “eğilim” olup olmadığıdır. Yani mutlaka kalp krizi geçirilecek
diye genlerimizde kesin bir kod yoktur. Yaşadığımız herhangi
bir olumsuzluk sonrasında yakınlarımızdan göreceğimiz
destek, peşi sıra gelen güzel bir olay, bakış açımızın değişmesiyle
olaya yüklediğimiz yeni anlam; bizi karamsarlıktan uzaklaştırarak
farklı bir tarafa da yönlendirebilir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
Örnek YGS / 2017
Andy Weir aslında bir bilgisayar programcısı ama hayat
hikâyesinin bizi daha çok ilgilendiren yanı, çocukluğundan beri
bilim kurgu edebiyatına tutkun olması. Yazıp çizmeye de genç
yaşlarda başlıyor. Tamamladığı ilk roman taslağı yayınevinden
ret cevabı alınca bu kitabı kendi sitesinde yayımlıyor. Sonrası
tam bir başarı hikâyesi. Büyük ilgiyle karşılanan kitaba yayınevlerinden
teklifler yağıyor. Okurlar tarafından 2014’ün en iyi
bilim kurgu romanı seçilen kitap, bol övgü ve birçok ödül alıyor.
En nihayetinde, romanın yayın hakları da satın alınıyor ve sinemaya
uyarlanıp dünyanın birçok ülkesinde gösterime giriyor.
Bu parçada Andy Weir ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Esas mesleği dışında başka bir işle meşgul olduğuna
B) İlk yazma denemelerine erken yaşlarda başladığına
C) Karşılaştığı sorunu aşmak için bir çözüm geliştirdiğine
D) Okumaktan hoşlandığı türde başarılı bir yazar olduğuna
E) Eserini sinema izleyicisini düşünerek kaleme aldığına
Çözüm
Parçadaki “aslında bir bilgisayar programcısı…” ifadesiyle
A’ya, “…genç yaşlarda başlıyor.” ifadesiyle B’ye, “…ret cevabı
alınca bu kitabı kendi sitesinde yayımlıyor.” ifadesinde C’ye,
“sonrası tam bir başarı hikâyesi” ifadesiyle D’ye değinilmiştir.
Parçada E’ye dayanak yoktur.
Doğru Seçenek E
A) Bazı fiziksel özellikleri taşıyan genlerin değişmeyen kodları
bulunabilir.
B) Benzer durum karşısında kişilerin yaşayacakları olumsuzluklar
farklılık gösterebilir.
C) Genlerde risk olarak kodlanan özellikler, çevre etkileşimi
sonucunda değişebilir.
D) Üzücü olaylar sonucunda oluşabilecek durumlar, genlerden
kaynaklanabilir.
E) Genlerde yer alan risk faktörleri insanların olaylara bakışını
etkileyebilir.
Çözüm
Parçadaki “…kodları kesindir.” ifadesinden A’ya, “kimimiz
kalp krizi geçirme riskine sahipken kimimiz depresyona girme
eğilimindedir.” ifadesinden B’ye, “…farklı bir tarafa da yönlendirebilir.”
ifadesinden C’ye, “Herhangi bir travma veya sıkıntı
hâlinde…” ifadesinden D’ye ulaşılabilir. Parçada E’ye dayanak
yoktur.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2017
Günümüzde kara parçalarının sekizde biri gibi önemli bir kısmı
koruma altına alınmış durumdadır. Dünyada yüz binin üzerinde
koruma alanı bulunmaktadır. Bunların kapladığı alan, Çin
ve Hindistan’ın toplam büyüklüğüne eşittir. Bu alanların tarihte
hiç görülmediği kadar büyük olması, yaşama alanlarını korumanın
bir zorunluluk olduğu anlayışının geliştiğine işaret ediyor.
Dahası bu genişleme, endüstriyel gelişmeye de bir engel
teşkil etmiyor. Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği, bir
raporunda yaşam alanlarını koruma altına almayı, doğanın korunmasına
yönelik yapılmış en önemli yatırım olarak gösteriyor.
Bu parçada koruma alanlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Dünyanın dikkate değer bir bölümünü içine aldığına
B) Doğayı korumada uygun bir yol olarak görüldüğüne
C) Sanayi üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmadığına
D) Toplumların geçmişte bu konuya önem vermediğine
E) Dünyayı koruma gerekliliğinin bir sonucu olduğuna
180
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Çözüm
Parçadaki “Bu olanların tarihte hiç görülmediği kadar büyük
olması…” ifadesinde A’ya, “…doğanın korunmasına yönelik
yapılmış en önemli yatırım olarak gösteriyor.” ifadesinde B’ye,
“…endüstriyel gelişmeye de bir engel teşkil etmiyor.” ifadesinde
C’ye, “yaşama alanlarını korumanın bir zorunluluk olduğu”
ifadesinde E’ye değinilmiştir. Parçada D seçeneğine dayanak
yoktur.
Doğru Seçenek D
Örnek YGS / 2017
Yakın zamanda hiç Balkan kökenli bir yazarın romanını okudunuz
mu? Veya Balkan kökenli bir yazar ismi sorulsa bir çırpıda
cevaplayabilir misiniz? Muhtemelen sayacağınız isimlerin
çoğu eserlerini ya İngilizce ya Fransızca ya da Almanca yazmıştır.
İsmail Kadare, Herta Müller, Norman Manea, Elias Canetti,
Miroslav Penkov... Listeyi daha da uzatabiliriz. Aralarında
ödüllü hatta Nobel ödüllü yazarlar da var. Fakat kendi dillerinde
eser veren Balkan kökenli yazarlar gölgede kalmıştır. Kendi
içindeki bütünlüğü ve çeşitliliği ile Balkan edebiyatını temsil etseler
de yabancı okurlar için hâlâ bilinen yazarlar arasında değiller
maalesef.
Bu parçada Balkan edebiyatı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Yazarların kültürel zenginliği sergileme kaygısı taşıdığına
B) Kimi yazarların ana dillerinden başka dillerde yazmayı tercih
ettiğine
C) Dünya çapında başarı kazanmış yazarların bulunduğuna
Örnek YGS / 2017
Erteleme, zor veya istenmeyen işlerden kaçınma, hepimizin zaman
zaman içine düştüğü bir durum. Belirli işleri “sonra” yapmaya
karar veririz. “Sonra” geldiğinde ise bir sonraki “sonra”ya
geçeriz. Bu durum, her erteleme kararının verdiği anlık ferahlamayla
bir süre böyle devam eder. Ancak öyle bir an gelir ki erteleyecek
“sonra”mız kalmaz. İşte o zaman bir sıkıntı kendini
gösteriverir ve panik içinde çalışmaya koyuluruz.
Bu parçadan hareketle “erteleme”yle ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisi söylenemez?
D) Yabancı okur kitlesi tarafından yeterince tanınmadığına
E) Yerel dillerde yazılmış eserlerin gerekli ilgiyi görmediğine
Çözüm
Parçadaki “…ya İngilizce ya Fransızca ya da Almanca yazmıştır.”
ifadesinde B’ye, “…Nobel ödüllü yazarlar da var.” ifadesinde
C’ye “…yabancı okurlar için hâlâ bilinen yazarlar arasında
değiller…” ifadesinde D’ye, “…gölgede kalmıştır.” ifadesinde
E’ye değinilmiştir. Parçada A’ya dayanak yoktur.
Doğru Seçenek A
A) Yaygın görülen bir davranış biçimi olduğu
B) Kısa süreli bir rahatlık sağladığı
C) Önüne geçilemeyen bir rahatsızlık olduğu
D) Kişiler üzerinde benzer etkiler yarattığı
E) Belli bir sürecin ardından son bulduğu
4. Başlık
Çözüm
Parçadaki “…hepimizin zaman zaman içine düştüğü bir durum.”
ifadesine göre A ve D, “anlık ferahlamayla” ifadesine
göre B, “Ancak öyle bir an gelir ki erteleyecek ‘sonra’mız kalmaz.”
ifadesine göre E, söylenebilir. Parçada C’ye dayanak
yoktur.
Paragrafta üzerinde durulan, anlatılmak istenen düşünceyi
veren, özetleyen sözcük veya söz grubudur. Anlatılanlarla ilgili
olmak zorundadır. Ana düşünceyle doğrudan ilgilidir.
Doğru Seçenek C
181
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek
Şehirden bunalmıştım. Köye yerleşmeye karar verdim. Köy
muhtarıyla görüşmem çaylı kahveli olmuştu. Sohbet, çay,
sıcak bakışlar... Bir köy evine yerleştirdiler beni. Toprak, basit
bir ev. İki oda ve bir giriş. Eve yerleşmemden ancak bir saat
sonra kapım çaldı. Bir çocuk. Elinde küçük bir tencere “Anam
bu çorbayı sana gönderdi.” dedi. Şaşırmıştım. Akşama kadar
mutfak denen yerdeki tezgâhım dolmuştu. İstanbul’da alışmadığım
bir durumdu. İkinci gün kahveye gittim. Herkes hâl hatırımı
sordu. Hepsine teşekkür ettim. “İnsanız, komşu komşunun
külüne muhtaçır; elbette yardım edecez birbirimize.” demişlerdi
bana. Tanrım neler duyuyordum, bu ne büyük mutluluktu.
Çözüm
Parçadaki “Oturma pozisyonundayken kalbe kan pompalayan
gevşek kaslar yeterince kasılmıyor.” cümlesinde A’ya, “…damarların
genişleme özelliğini olumsuz etkileyebiliyor.” cümlesinde
B’ye, “…yeterince kasılmıyor. Kan bacaklarda birikebiliyor…”
ifadelerinden C’ye, “…saatte bir beş dakika yürümesi
bacak atardamarının zarar görmesini önlüyor.” cümlesinde
D’ye değinilmiştir. Parçada E’ye dayanak yoktur.
Doğru Seçenek E
Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya en uygun başlık olabilir?
A) Mutluluk
B) Köy Yaşamı
C) Yardımlaşma
D) Şehir ve Bunalım
E) Yardımlaşmanın Nedenleri
Çözüm
Parçada yazar, köyde karşılaştığı durumlardan, köylülerin
kendisine yaklaşımından bahsederken “yardımlaşma” üzerinde
durmuştur, yani köylülerin kendisine yardımları üzerinde
durmuştur.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2016
Indiana Üniversitesinden bir grup araştırmacının gerçekleştirdiği
çalışmaya göre uzun süre oturma durumunda kalanların saatte
bir beş dakika yürümesi, bacak atardamarlarının zarar görmesini
önlüyor. Oturma pozisyonundayken kalbe kan pompalayan
gevşek kaslar yeterince kasılmıyor. Kan, bacaklarda birikebiliyor
ve bu durum artan kan akışından dolayı damarların genişleme
özelliğini olumsuz etkileyebiliyor. Araştırmaya göre uzun
süreli oturmanın, damarların artan kan akışına karşı genişleme
özelliğini bozduğu, bunun da kalp ve damar hastalıklarının işaretçisi
olduğu belirtiliyor.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Duruş pozisyonunun insan sağlığına olan etkisine
B) Kalp ve damar hastalıklarını tetikleyen bazı nedenlere
C) Bacaklarda meydana gelen kan birikiminin sebeplerine
D) Yürüyüşün damar sağlığı açısından önemine
E) Bacaklarda meydana gelen kas erimesinin nedenlerine
Örnek YGS / 2016
Erkek diliyle yazan kadınlara rastladığım da oluyor, eserlerini
okuduğumda kadın olduklarına yemin edebileceğim erkekler
de tanıyorum. Cinsiyetin yazıdaki yansımaları özellikle dikkatimi
çekiyor. Erkeklerin erkeklikleriyle, kadınların kadınlıklarıyla
nasıl hesaplaştığını izlemek, cinsel kodların nasıl da kolayca
sızıp yazıda kendine yer açtığını görmek hem can sıkıcı
hem öğretici. Bunun farkında olabilmek ve ötesine geçerek yazabilmek
benim için çok önemli.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek bir
yargı değildir?
A) Yazarın cinsel kimliğiyle dilsel seçimleri arasındaki ilişkiyi
çözümlemek, okur için ilginç olabilir.
B) Bir metinde, cinsiyete ait kodlar bilinçli ya da bilinçsiz bir
şekilde kendine yer bulabilmektedir.
C) Yazarlar dil ve söylemleriyle kendi cinsel kimliklerini eserlerine
yansıttıklarını fark etmeyebilirler.
D) Eserlerinde karşı cinsin hassasiyetlerini dikkate alan bir
yazar, ustalığa ulaşmış sayılmalıdır.
E) Yazarın eserini yaratırken kendi cinsel kimliğinin dışına çıkabilmeyi
başarması, pek kolay değildir.
Çözüm
Parçadaki “Cinsiyetin yazıdaki yansımaları özellikle dikkatimi
çekiyor.” cümlesinde A, “…cinsel kodların nasıl da kolayca sızıp
yazıda kendine yer açtığını…” ifadesinden B ve C, “Erkeklerin
erkeklikleriyle, kadınların kadınlıklarıyla nasıl hesaplaştığını
izlemek… hem can sıkıcı hem öğretici.” ifadesinden E, çıkarılabilir.
Parçada D’ye dayanak yoktur.
Doğru Seçenek D
182
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2016
Çözüm
Edebiyat eleştirileri, edebiyat tarihlerine öncülük etmek gibi ciddi
ve önem gerektiren bir işlevi yerine getirir. Bunun bilincine
varmamış birçok uzman eleştirmenimizin de amatörce eleştiri
yazanlar gibi ideolojik bir tavır sergilemeleri gözden kaçmayan
bir gerçektir. Bunun acı sonucu; eleştirmenlerin yazarları
ve eserleri kamplara bölüp etiketleyerek kendi ideolojileri doğrultusunda
olmayanları yok saymaları ve bu etiketlemenin sağlıklı
olup olmadığını dahi araştırma zahmetine girmeyişleridir.
Parçadaki “Herkes, her yerde ve her zaman bu riski göze alamaz.”
cümlesinden A ve D’ye, “maskelerimizin arkasına sığınıp”
ifadesinden, B ve E’ye ulaşılabilir. Parçada C’ye dayanak
yoktur.
Doğru Seçenek C
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Edebiyat eleştirmenleri okurları yönlendirirken büyük bir
sorumluluk üstlenmiş olurlar.
B) Usta eleştirmenlerin de sıradan eleştirmenlerle aynı hatalara
düştükleri yadsınamaz bir gerçektir.
C) Kimi eleştirmenlerin zaman zaman eleştirilerinde tarafsız
olmadıkları gözlemlenmektedir.
D) Eleştirmenlerin, bir eseri kendi dünya görüşlerine göre değerlendirmeleri
yanlış bir tutumdur.
E) Yaptığı işin ciddiyetini kavrayan eleştirmenlerin sayısı her
geçen gün artmaktadır.
Çözüm
Parçadaki “… ciddi ve önem gerektiren bir işlevi yerine getirir.”
cümlesinden A, “Bunun bilincine varmamış birçok uzman
eleştirmenimizin de…” ifadesinden B’ye, “ideolojik bir tavır sergilemeleri”
ifadesinden C ve D, çıkarılabilir. Parçada E’ye dayanak
yoktur.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2016
Hiç kimse yalancı veya sahtekâr olmak istemez. Fakat başkalarıyla
iletişimimizde, içimizden geçenleri olduğu gibi açıkça
söylersek iç dünyamızın reddedilme tehlikesini de göze almışız
demektir. Herkes, her yerde ve her zaman bu riski göze
alamaz. Onun için çoğu kez maskelerimizin arkasına sığınıp
bir korunma davranışı içine gireriz. Bunu öylesine sık yaparız
ki bu göstermelik davranışımız bizim artık ikinci doğamız olur.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Bizim dışımızdaki insanların gerçek düşüncelerimizi bilmesini
istemeyiz.
B) İç dünyamızı, farklı davranışlarla başkalarından saklamaya
çalışırız.
C) Başkalarına baskı uygulayarak eleştirilmekten kurtulacağımızı
sanırız.
D) Eksik ve noksanlarımızın başkaları tarafından bilinmesinden
hoşlanmayız.
E) Dışlanmaktan korktuğumuz için olduğumuzdan farklı görünmeye
çalışırız.
Örnek YGS / 2016
1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) Barnum Müzesi’ndeki öykülerin zengin bir hayal gücü,
dünyaya epey farklı bakan bir göz ve keskin bir zekâyla
yazıldıkları aşikâr. (II) Ancak öykülerin esas ayırıcı özelliği;
hayal, düş ve gerçeklik arasındaki o kalın ve tozlu perdeleri
kaldırıp yerine ince birer tül çekmelerinde. (III) Bu
bakımdan Barnum Müzesi’ni kütüphanelerinizdeki Borges
ve Poe külliyatının yanına yerleştirmek yerinde olacaktır.
(IV) Hem Poe Eureka’nın başında, “Bu kitabı düşlerin
tek gerçeklik olduğuna inananlara adıyorum.” demiyor
muydu? (V) Sahiden soruyorum o zaman, nedir bu gerçek?
1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra, düşüncenin akışına göre, “Nitekim bu yazarlar
rüya ile gerçek arasındaki sınırda gezinir dururlar.” cümlesi
getirilebilir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
Parçada III numaralı cümleden sonra düşüncenin akışına göre
soru kökünde verilen cümle getirilebilir. Bu cümle III. cümlede
adı geçen yazarlara bir açıklama niteliğindedir.
Doğru Seçenek C
183
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
2. Bu parçada geçen “kalın ve tozlu perdeleri kaldırıp yerine
ince birer tül çekmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Benzerlikleri ortaya koymak
B) Birbirine yaklaştırmak
C) Anlamları somutlaştırmak
D) Kapsamı belirginleştirmek
E) Farklılığa dikkat çekmek
Çözüm
Parçadaki “…gibi türlerin ilk örneklerini verirken…” ifadesine
göre B, “eskiye bağlı olan ilk Tanzimat kuşağının” sözüne göre
C, “Fransız edebiyatının… ürünlerini model aldılar.” ifadesine
göre D, “…toplumsal düşüncelerini yaymak için bir ‘araç’tı.” ifadesine
göre E, Tanzimat Dönemi yazarlarının özelliklerindendir.
Parçada A’ya dayanak yoktur.
Doğru Seçenek A
Çözüm
Söz konusu parçada geçen “kalın ve tozlu perdeleri kaldırıp yerine
ince birer tül çekmek” sözüyle hayal, düş ve gerçekliğin birbirine
yaklaştırılması anlatılmak istenmiştir.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2016
1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Tanzimat Dönemi’nde eleştiri yapanların amaçları estetik
değerlendirmeler ve metin çözümlemesi yapmak değildi
kuşkusuz. Bu dönem yazarları roman, tiyatro ve anı gibi
türlerin ilk örneklerini verirken nasıl “bakir” bir alanda ilerliyor
idiyseler eleştiri alanında da önlerinde örnek olabilecek
çalışmalardan yoksun olarak işe başladılar. Fransız edebiyatının
çoğu zaman gelişigüzel olarak seçtikleri ürünlerini
model aldılar. Ancak bir yanlarıyla da eskiye bağlı olan
ilk Tanzimat kuşağının Fransız eleştirisinden gerektiği gibi
yararlanmadığını, kendilerine özgü birer eleştiri anlayışı
geliştirdiklerini de belirtmek gerekir. Çünkü onlar için sanat
yapıtı “kendi için” incelenecek, çözümlenecek bir yaratı
değil; toplumsal düşüncelerini yaymak için bir “araç”tı.
1. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Tanzimat
Dönemi yazarlarının özelliklerinden biri değildir?
2. Bu parçaya göre, Tanzimat Dönemi sanatçılarını Fransız
sanatçılardan ayıran en önemli özellik aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Fransız edebiyatında görülmeyen türleri üretmeleri
B) Eserlerinde işledikleri konuları farklı alanlardan seçmeleri
C) Sanattan toplumsal fayda beklemeleri
D) Her edebî türü aynı yaklaşımla incelemeleri
E) Eski sanat anlayışına bağlı kalmaları
Çözüm
Parçaya göre, sanattan toplumsal fayda beklemeleri Tanzimat
Dönemi sanatçılarını Fransız sanatçılarından ayıran en önemli
özelliktir.
Doğru Seçenek C
A) Çok yönlü bir eleştiri kültürüne sahip olmaları
B) Pek çok edebî türün ilk örneklerini vermeleri
C) Edebiyat anlayışlarında geçmişin izlerinin de olması
D) Genellikle Fransız edebiyatından esinlenmeleri
E) Mesaja odaklı bir sanat anlayışı geliştirmeleri
184
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2016
1 - 3. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
2. Bu parçada geçen “eylemle düşü kardeş saymak” sözüyle
vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatın barış için en güçlü araç olması
B) Sanat eserlerinin hayale dayanması
C) Sanatçının gerçeklerden uzak durması
Çıkarcı yani reklamcı bir çağda yaşıyoruz. Buzdolapları
ve çamaşır makineleri gibi edebiyat ürünlerinin de sürüm
yöntemleri var. Bunların en sahteleri bile gerek televizyon
aracılığıyla gerekse okunmadan yazılan tanıtımlarla
yaldızlanırsa hele ki bilmem kaçıncı baskıyı yaptığı abartıyla
anlatılırsa satış rekoru kırmaları işten bile değildir.
Gerçekler ne kadar çalkantılı ne kadar bulanık ne kadar
çıkarcı olursa olsun, insanoğlu gene de düşten vazgeçmiyor.
Bakınız, ne güzel ne doğru söylemiş Baudelaire:
D) Edebî eserin kendi kurallarına göre şekillenmesi
E) Çıkar amaçlı sanat faaliyetlerinden arınılması
Çözüm
Parçada geçen “eylemle düşü kardeş saymak” sözüyle sanat
eserlerinin hayale dayandığı vurgulanmak istenmiştir.
Doğru Seçenek B
“Bana gelince, elbet çıkacağım sevinçle
Eylemle düşü kardeş saymayan bu dünyadan.”
Gerçekten de edebiyatın dorukları düşlerden doğmamış
mıdır?
1. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?
A) Nitelikli sanat eseri sayısında belirgin bir düşüş olmasından
B) Bilinçli eleştirmen ve düzeyli eleştiri ürünlerinin yokluğundan
C) Edebî eserlerin güncel olaylara kayıtsız kalmasından
D) Sanatçıların eserlerini piyasa kaygısı ile kaleme almalarından
E) Edebî eserlerin, birtakım yollarla olduğundan farklı
gösterilmesinden
3. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Edebî eserlerin esin kaynağına
B) Modern hayatın edebî eseri sunuş biçimine
C) Eserin baskı adedinin satış taktiği olarak kullanılmasına
D) İnsanlığın her ortamda hayale ihtiyaç duymasına
E) Sanat eserlerinin gerçeklik ve düş çatışmasından doğmasına
Çözüm
Parçada edebî eserlerin birtakım yollarla olduğundan farklı
gösterilmesinden yakınılmaktadır. “…edebiyat ürünlerinin de
sürüm yöntemleri var.”, “Bunların en sahteleri bile… okunmadan
yazılan tanıtımlarla yaldızlanırsa… satış rekoru kırmaları
işten bile değildir.” ifadeleri bunu desteklemektedir.
Doğru Seçenek E
Çözüm
Parçadaki “…edebiyatın dorukları düşlerden doğmamış mıdır?”
ifadesinde A’ya, “…okunmadan yazılan tanıtımlarla yaldızlanırsa…”
ifadesinde B’ye “bilmem kaçıncı baskıyı yaptığı abartıyla
anlatılırsa” ifadesinde C’ye, “…insanoğlu genede düşten vazgeçmiyor.”
ifadesinde D’ye değinilmiştir. Parçada E’ye dayanak
yoktur.
Doğru Seçenek E
185
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Örnek YGS / 2017
Örnek YGS / 2017
1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) XV. yüzyılın ikinci yarısında Erzgebirge ve Alp Dağları
ile Schneeberg’de gümüş yatakları bulundu. (II) Böylece
gümüş miktarında muhteşem bir artış oldu ve dönemin
pek çok darphanesi bu madenle dolup taştı. (III) Gümüş
bolluğu Avrupa’da para basımının çehresini değiştiren
bir reforma da öncülük etti. (IV) 1472 yılında Venedik’te
başlayan bu reformla birlikte ilk kez ince, yassı Orta
Çağ sikkelerinden daha kalın ve sağlam sikkeler basıldı.
(V) Orta Çağ boyunca Avrupa’daki sikkelerin tümü altın
veya gümüş üzerine basılıyordu. (VI) Hatta bu sikkeler
öylesine inceydi ki bir elin parmakları arasında kolayca
kırılabiliyordu. (VII) Oysa Venedik’teki yeni sikkeler kesinlikle
kıvrılıp bükülemeyecek kalınlığa sahipti.
1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlatımıyla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede nesnel bir anlatım vardır.
B) II. cümlede öznellik söz konusudur.
C) III. cümlede genelleme yapılmıştır.
D) IV. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.
E) VI. cümlede neden-sonuç ilişkisi vardır.
Çözüm
Parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak A, B, D ve E
seçeneklerinde verilenler doğrudur. III. cümlede genelleme yapılmadığından
C’de verilen yanlıştır.
Doğru Seçenek C
2. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Farklı bölgelerde bulunan gümüş kaynaklarına
B) Gümüş madeninin para basımındaki rolüne
C) Venedik’te basılan paraların niteliklerine
D) Darphanelerin teknik açıdan özelliklerine
E) Avrupa’da basılan paralardaki değişikliklere
Çözüm
Parçada I. cümlede A’ya, II. cümlede B’ye, VII. cümlede C’ye,
III ve IV. cümlelerde E’ye değinilmiştir. Parçada D seçeneğine
dayanak yoktur.
Doğru Seçenek D
(I) Dünyada bilinen en eski halı, Orta Asya’da Pazırık
Kurganı’nda bulunan halıdır. (II) Bugün Rusya’daki
Hermitage Müzesi’nde korunan bu halı, Türklerin göçebe
alışkanlıklarını açıkça gözler önüne seriyor. (III) Yaklaşık
2600 yıl önce dokunan bu halıdan günümüze kadar binlerce
çeşit halı dokundu. (IV) Bu halılar sadece ihtiyaçlarımızı
karşılamakla kalmadı, aynı zamanda her bir ilmeğinde
insana ait tüm duyguları desenlerle, renklerle veya
sembollerle ortaya koydu. (V) Bugün hâlâ duyguların tercümanı
olmaya devam eden Türk el dokuma halıları ilk
kez 1843 yılında Sultan Abdülmecit tarafından Hereke’de
kurulan fabrika ile adını tüm dünyaya duyurdu.
1. Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sultan Abdülmecit Türk halısını dünyaya tanıtmada
öncü rol oynamıştır.
B) Pazırık’ta bulunan halı, dünyada dokunmuş ilk Türk
halısıdır.
C) Türk halıları, XIX. yüzyıla kadar Rusya haricindeki ülkelerde
bilinmiyordu.
D) Türk halı dokumacılığında işlevsellikten çok estetik ön
plandadır.
E) Halı dokumacılığının, Türk göçebe kültüründe vazgeçilmez
bir yeri vardır.
Çözüm
Parçanın V. cümlesine dayanılarak A seçeneği kesin olarak çıkarılabilir.
Doğru Seçenek A
2. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
kişisel görüşe yer verilmemiştir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
D) II ve IV E) III ve V
Çözüm
I ve III numaralı cümlelerde kişisel görüşe yer verilmemiştir. II.
cümlede “açıkça”, IV. cümlede “insana ait tüm duyguları”, V.
cümlede “duyguların tercümanı olmaya devam eden” ifadeleriyle
anlatıma kişisel görüşler dâhil edilmiştir.
Doğru Seçenek B
186
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. I. Gül suyu üretiminde “Isparta gülü” adıyla bilinen Rosa
Damascena cinsi gül tercih edilir.
II. Isparta gülü Türkiye ve Bulgaristan olmak üzere iki
bölgede yetiştirilir.
Yukarıdaki iki cümlenin anlam bakımından doğru biçimde
birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) “Isparta gülü” adıyla bilinen ve gül suyu üretiminde
kullanılan Rosa Damascena cinsi gül, en çok Türkiye
ve Bulgaristan’da yetiştirilmektedir.
B) Yalnızca gül suyu üretiminde kullanılan ve Rosa Damascena
adıyla bilinen Isparta gülü, Türkiye ve Bulgaristan
dışında bir yerde yetişmemektedir.
C) Diğer adı Rosa Damascena olan Isparta gülü, Türkiye
ve Bulgaristan’da gül suyu üretiminde kullanılmaktadır.
D) Türkiye ve Bulgaristan olmak üzere iki bölgede yetiştirilen
Rosa Damascena cinsi gül, gül suyu üretiminde
tercih edilen Isparta gülüdür.
E) Türkiye ve Bulgaristan’da yetiştirilen ve gül suyu üretiminde
kullanılan Rosa Damascena, en çok Isparta’da
görülen gül cinsidir.
2. (I) Çehov, “Gerçek bir yaşamın olmadığı bir yerde onun
yerini düşler alır.” der, yani ütopya. (II) Bu çerçevede
ütopya, yaşanan gerçekliğin insana yetmediği, insanı
tükettiği yerde, bu ağır ve acımasız gerçekliğe karşı insanın
geliştirdiği karşı yaşam tasarımıdır. (III) Kabul eden
değil başkaldırandır. (IV) Korku değil sevgi ister; bilgi,
işini kolaylaştırır ama can suyunu düş gücünden alır.
(V) Bu yanıyla yaşanan gerçekliğe yaslanır ama yaslandığı
gerçekliği sorgulayıp reddeder.
4. Benim yaşadığım yerde, ısınabilmek için sık sık odun toplamamız
gerekir. Dondurucu poyrazla birlikte karlı, yağmurlu
günlerin ardından güneş yüzünü gösterdiğinde eldivenlerimizi
takıp traktörün römorkunu odunla doldurmak
üzere yola çıkıyoruz. Ege’nin bir dağ köyünde yaşıyoruz
ve çevremiz işletme ormanlarıyla kaplı. Aslında orman
görünümünde bir ağaç tarlası da denebilir. Tarladaki
domatesler gibi olgunlaşması beklenen ağaçlar günü geldiğinde
kanepe, masa, defter, sandık, pencere doğraması
ya da bunun gibi yüzlerce eşya için kesiliyor. Nüfusunun
%80’inden fazlası kentlerde yaşayan bir ülkede ısınma
ihtiyacını çevredeki kurumuş ya da yıkılmış ağaçlardan
sağlayan ender topluluklardan biriyiz.
Bu parçada sözü edilen yerle ilgili;
I. çevresine göre yüksek bir bölgede bulunduğu,
II. bazı günlerinin soğuk ve yağışlı geçtiği,
III. ısınmak için ağaçlardan yararlanıldığı
belirlemelerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
Bu parçadaki anlam karışıklığını gidermek için aşağıdaki
değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) I. cümleyle II. yer değiştirmeli.
B) II. cümleyle III. yer değiştirmeli.
C) III. cümleyle IV. yer değiştirmeli.
D) IV. cümle I. den sonra gelmeli.
E) V. cümle II. den sonra gelmeli.
3. (I) Büyük ozan, dünyaya Türkçenin eşsiz bir şiir dili olduğunu
kabul ettiren, şiirleri yetmiş iki dilde okunan şair,
“Türkçem kadar güzelsin der.” sevgilisine. (II) Ustalığıyla
ekip biçtiği, altın hasatlar kaldırdığı dilinin toprağını sevgilisiyle
özdeşleştirir. (III) Güzelliktir, sevgidir, barıştır
her şeyiyle yaşamdır Türkçe onun için. (IV) Yurdundan
uzaklara düşmüş olabilir ama asıl yurdu Türkçedir onun.
(V) Yıllarca uzak diyarlarda memleketine hasret yaşamıştır.
(VI) “Kuvayı Milliye Destanı”nda, “Memleketimden
İnsan Manzaraları”nda gürül gürül çıkan halkın ezgilenmiş
soluğudur Türkçe.
Bu parçadaki anlam akışını bozan cümle aşağıdakilerden
hangisidir?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
5. Duvarların ve zeminin renkli küçük taş ya da cam küplerle
(tessera) kaplanması mıdır mozaik? Teknik olarak
böyledir. Peki ya söyledikleri; bu sanatın bir kentin sözcüklerine,
davranışlarına sinerek o kentin bir insan mozaiğine
dönüşmesindeki rolü? Bütün bunu nasıl anlatmalı
diyenlerin Türkiye’de gidebileceği en güzel yer Hatay’dır.
Bu parçada Hatay’la ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çok fazla tarihî yapı barındırdığı
B) Farklı özelliklere sahip insanların bir arada yaşayabildiği
C) Mozaikleriyle adından söz ettirdiği
D) Kültürel değerleriyle öne çıktığı
E) Geçmişte yaşananları resmeden tarihî eserlere sahip
olduğu
187
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
6. Eleştirmen bir şakşakçı değildir. Ne sanatçıdır ne de
onun övgü memuru. Kendi yaratmadığı bir eseri onun
yazarı gibi görmesi hem güç hem de yersizdir. Bunu
kavrayan bir eleştirmen yazarın gözüyle bakmaz esere.
Enine boyuna inceler onu, başka eserlerle karşılaştırır.
Ayrılıklarıyla önceliklerini, erdemleriyle kusurlarını belirlemeye
çalışır. Bunun için yazarın açıklamalarından da
yararlanır ama ona göre yargıda bulunmaz. Araştırma ve
çözümlemeleri sonucunda değer biçer esere.
Bu parçada eleştirmenle ilgili olarak vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eseri inceledikten sonra objektif biçimde onu değerlendirdiği
B) Eserin tanınması için onu halkla buluşturduğu
C) Eleştirmenlerin yazarların görüşlerine önem verdiği
D) Bazı eleştirmenlerin yalnız belli gruptaki yazarların
eserlerini tanıttığı
E) Eleştirmenlerin bir eseri eleştirirken onu tekrar yarattığı
7. İnsan zekâsının bir çift kanadı vardır. Bu kanatlardan biribilim,
öteki de sanattır. Bu kanatların biri güdük kalırsa
insan zekâsı havalanamaz. En güzel çağlarda, en mutlu
topluluklarda bu kanatlar, tüyü tüyüne birbirine eşittir.
Sanatın zerresinden yoksun bir toplulukta, ilmin i’sinden
habersiz kimseler arasında sanatın alabildiğine geliştiği
görülmüş şey değil. Bugün dünyanın en süratli uçağını,
en konforlu otomobilini yapan ulus, sanat alanında da
aynı ölçüde ileri, aynı ölçüde yenidir.
9. Varlıkların en üstünüdür insan. Nedir insanı üstün yapan;
düşünebilmesi mi, duyguları mı, içgüdülerini kontrol altına
alabilmesi mi, medeniyet kurabilmesi mi, iyiyle kötüyü
ayırt edebilmesi mi? Bunların hepsine evet diyebilir ve
listeyi daha çok uzatabiliriz. İnsan bütün bunları yapabilir
ama gerçekten insan olmak deyince anladığımız sadece
bunlarla sınırlı kalmayacaktır. Çalışması, üretmesi, kendinden
sonrakilere yararlı olabilecek icatlarda bulunması
bunlardan bazılarıdır.
Bu parçada insanlıkla ilgili asıl vurgulanmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kardeşlik duygusu içinde bir arada yaşayabilmesi
B) Düşünce gücü sayesinde olaylar arasında bağıntı
kurabilmesi
C) Diğer canlılarda bulunmayan birçok özelliğin yanı
sıra çalışması, yaratması, başkalarına faydalı olmaya
uğraşması
D) Paylaşım özelliği sayesinde diğer varlıkları da koruması
E) Doğaya egemen olarak canlı ve cansız varlıklara
hükmedebilmesi
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilim insanlarının aynı zamanda sanatçı olduğu
B) Sanatın ilerlemesiyle birlikte toplumun her kesiminde
ilerleme yaşandığı
C) Bilimle sanatın birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğu
D) Bilimsel çalışmaların anlaşılmasında sanattan faydalanıldığı
E) Sanatları gelişmiş toplumların mutlu olduğu
8. (I) Bugün ülkemizde özlü sanata, planlı ve yaygın bir
biçimde ağırlık verilmediğinden hemen her alanda göze
çarpan bir yozlaşma var. (II) Bunun kökenini okullarımıza,
kurumlarımıza, ilişkilerimize yerleşmemiş olan
hümanizm kültürünün eksikliğinde aramak gerekiyor.
(III) Bu yüzden toplumca hemen parlayan, olaylar karşısında
serinkanlılığımızı koruyamayan, hoşgörüsüz bir
yanımız var. (IV) Bu yanımızı düzeltmek için hümanist
bir kültüre, yazına ihtiyacımız var. (V) Kısacası bu yozlaşmadan
kurtulmak için özlü sanata planlı ve yaygın bir
biçimde ağırlık verilmesi gerekiyor.
Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cümlelerin
hangisinde belirtilmiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
10. Tarancı’ya göre şiir, sözcüklerle güzel şekiller kurma
sanatıydı. Şiirde ses, anlam ve biçim bütünlüğü şarttı.
Tarancı şiirlerinde açık ve sade olmaya çalıştı. Çok
korktuğu ölümü anlatmaya çalıştı ama yaşama sevincine
olan bağlılığını göstermeyi de unutmadı. Sevdalar, kandil
sarısı yalnızlıklar, alıp başını gitmeler, anne kucağına
dönme gibi duyguları şiirlerinde harmanlayıp durdu.
Karacaoğlan’ı da Orhan Veli’yi de Verlaine’i de Baudelaire’i
de aynı ölçüde seviyordu.
Bu parçadan Cahit Sıtkı Tarancı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
A) Şiirlerinde ölümü de yaşamın güzelliklerini de işlemiştir.
B) Şiir ses, mana ve üslubun birleşimiyle oluşmuştur
diye düşünür.
C) Türk ve dünya edebiyatının bazı şairlerinden etkilenmiştir.
D) Sade ve anlaşılır bir dille şiirler oluşturmuştur.
E) Ölüm korkusunu içinden atamadığı için korkusunu
şiirlerle gidermeye çalışmıştır.
188
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
TEST
1
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
11. (I) Halk yığınlarını kuran bireyler birtakım yerleşmiş
düşüncelerin, alışılagelmiş kanıların çevrelediği bir dünyada
yaşarlar. (II) Okudukları kitaplar, gördükleri eğitim
onları belirli bir anlayış seviyesine getirmiştir. (III) Dünya
görüşlerini kökünden yıkacak, inançlarını sarsacak herhangi
yeni bir fikir huzurlarını kaçırır. (IV) Alışkanlıkları
değiştirmek çok zor bir iştir. (V) Bu yüzden özgür düşünceden
korkulur. (VI) Yeni akımlara karşı gösterilen şiddetli
tepki, yeni düşüncelere karşı gösterilen karşı koyma
direnci bu korkunun sonucudur.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
14. Yazmak, sevmeye benzer. Her insan ilk ve son kezmişçesine
sever, derin âşık olur. Ama bir zaman sonra anlar
ki yeni bir aşk kendisinden öncesini unutulmaya doğru
götürebilir. Bunun gibi her öykü de yeni bir öykü, yeni
bir sevmedir, yeni bir kişi ve dünyadır. Bu yüzden ben
öykülerimizi, severek yazarım.
Böyle düşünen bir öykücüden aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenir?
A) Sadece öykü yazarları okurları derinden etkileyen
yazılar yazabilir.
B) Yazmayı sevmeyen bir sanatçının yapıtları kalıcı
olamaz.
C) Nitelikli yapıtta son nokta vardır, her yapıtı geçecek
bir yapıt mutlaka oluşturulmaz.
D) Bir yazar, yeniliğe kapılarını açık tutarak büyük çaba
harcayarak yapıt vermemelidir.
12. Dilin tarihsel evriminin, bir noktada yaptırımlarla kesilemeyeceği
su götürmez bir gerçek. Dil, dışarıdan müdahaleleri
kabul etmez. Onun özelliklerini bilmek gerekir.
Dilin görevi yalnız geçmişi şimdiye bağlamak, şimdiki
dünyamızı açıklamak değildir. Bir toplumun kültür ve
düşünce varlığının sürebilmesi için dilin geleceğe de köprü
olabilmesi gerekir.
E) Çok beğenilen bir yazar, zamanla bu niteliğini kaybetmez.
Bu parçada dil ile ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İnsanlar arasında iletişimi sağlamada birinci derecede
etkili olduğu
B) Geçmişi anlayıp yorumlamada insana yol gösterdiği
C) Günümüz koşullarını yorumlarken etkili olduğu
D) Kültür ve fikir varlığının devam ettirilmesinde bir araç
olduğu
E) Gelişiminin kimse tarafından durdurulamayacağı
13. (I) Unuttuk bir topumun küçük bir parçası olduğumuzu.
(II) Çevremizdeki insanlarla ilgilenmeyi bıraktık artık,
kendimize ulaşılmaz dünyalar kurduk. (III) Bakamaz
olduk etrafımızdakilerin dünyalarına, soramaz olduk
onların hatırlarını. (IV) Yalnız kaldık onun için, mutsuzluğun
esiri olduk. (V) Şimdi kurtulmak için bu esaretten,
mutluluğa yelken açmak için açalım yüreklerimizi etrafımızdaki
insanların yüreklerine.
Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cümlelerin
hangisinde belirtilmektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
15. Ben zayıfım demenin başka bir tehlikesi de karşıdakini
kendi zayıflığıyla yüzleştirmesidir. (I) İnsanlar savunma
güdüsüyle, başkasındaki zayıflığı kendinde test etme
alışkanlığındadır. (II) Örneğin arkadaşında bir hastalık
çıktığında bu hastalığın kendisinde de olduğu kuşkusuna
kapılır kişi. (III) Bu durum en çok tıp öğrencilerinde olur,
öğrenciler okudukları her hastalıktan sonra o hastalığın
kendilerinde de olduğu kuşkusuyla soruşturma yaparlar.
(IV) Günümüzdeki tıp eğitiminde öğrencilere öz gü-
venlerini geliştiren bir yaklaşım ne yazık ki yok. (V) İnsan
sağlığının önemini kavrayan doktor adayları ellerine bir
iğne almaktan bile korkuyorlar.
Bu parçada numaralanm›ş cümlelerin hangisinden
sonra yeni bir paragrafa geçilebilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
189
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
16. Sanatçı siyasal, felsefi alanlardaki düşünceleri gözetilmeksizin
sanat ortaya çıkarma alanında tam bir özgürlüğe
sahip olmalıdır. Sanat yapıtının en acımasız ve
yanılgısız yargıcı, halk ve zamandır. Dünyanın bütün
ülkelerinde ve bütün yüzyıllarda yaşarken nice baskılara
uğramış, itilip kakılmış sanatçıların daha sonraki zamanlarda
insanlığın kültür ve özgürlük tarihinde hakları olan
yeri aldıklarını görüyoruz. Buna karşılık ----
Bu parçanın sonuna anlam akışına göre aşağıdakilerden
hangisinin getirilmesi uygun olur?
A) uzun zamandır bekledikleri ama kavuşamadıkları
maddi güce de artık kavuşacaklardır.
B) zamanında göklere çıkarılmış niceleri de gerçek bir
değere sahip değillerse zamanla unutulup gitmişlerdir.
C) bu değerli sanatçıların yüzyıllar sonra tekrar ilgisizlikle
karşılanmaları olağan dışı değildir.
18. Ercümend Behzad Lav; şiirlerinin asla sayıklama ürünü
olmadığını, dizelerinde akıl dışı unsurlar bulunmadığını,
yazdıklarında hece, ses uyumu gibi unsurların, ince
hesapların yapıldığını bildirdi. Türk şiirinin ilk gerçeküstücü,
bilim kurgucu, gelecekçi şairiydi. O bir öncüydü. Ama
çoğu kez bu öncülüğünün alkışını alamadı.
Bu parçada Ercümend Behzad’ın şiir anlayışıyla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Serbest şiir tekniğini edebiyatımıza kazandırdığına
B) Şiirde ölçü ve ses gibi unsurlar üzerine ciddiyetle
eğildiğine
C) Farklı şiir akımlarıyla ülkemizde şiir yazmaya çalıştığına
D) Şiirlerini bilinçle mantık çerçevesi içinde yazdığına
E) Pek çok alanda ilk olma özelliğini taşımasına rağmen
birçok kez bunun övgüsünü alamadığına
D) bazı sanatçılarımız ne kadar değerli olurlarsa olsunlar
kendilerini anlayacak üst algılama seviyesine
sahip bir toplum bulamayacaklardır.
E) halkın bu sanatçılara gösterdiği ilgi ne kadar yoğun
olursa olsun yine de yeterli değildir.
17. I. Safranbolu’nun nüfusu yaklaşık altmış bindir.
II. Karabük ilinin en büyük ve merkeze en yakın ilçesi
Safranbolu’dur.
Bu iki cümlenin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş
hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Merkeze en yakın ve en büyük ilçesi Safranbolu olan
Karabük ilinin nüfusu yaklaşık altmış bindir.
B) Nüfusu yaklaşık altmış bin olan Safranbolu, Karabük
ilinin merkeze en yakın olan ve en büyük ilçesidir.
C) Yaklaşık altmış bin nüfusa sahip Safranbolu, merkeze
en yakın ve en büyük ilçe olan Karabük’ten sonra il olmuştur.
D) Nüfusu yaklaşık altmış bin olan Karabük, Safranbolu’da
merkeze en yakın olan ilçedir.
E) Karabük ile Safranbolu, yaklaşık altmış bin nüfuslu ilin
merkeze en yakın ve en büyük ilçeleridir.
19. (I) Attila İlhan yazınımıza birçok güzel şiir, birkaç anlatı
kazandırmış, değerli bir sanatçıdır. (II) İlk bakışta insana
ilginç gelen düşünce yazıları da yazar. (III) Ama yetiştirilme
tarzı gereği, her yerde kendi alanında olduğunu
sandığı için çocuksu yanlışlar yapar. (IV) Üstelik dayandığı
bilgi kırıntılarının her şey olduğuna, bunların da kendisinden
başka kimsede bulunmadığına inanır. (V) Gene
yetiştirilmesi gereği el attığı konunun uzmanlarının hiç mi
hiç önemsemedikleri basit el kitaplarından yola çıkarak
her soruna kendi özgün çözümünü getirmek ister.
Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek
için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?
A) I. cümleyle II. yer değiştirmeli.
B) II. cümleyle III. yer değiştirmeli.
C) III. cümleyle IV. yer değiştirmeli.
D) IV. cümle I. den sonra gelmeli.
E) V. cümle III. den sonra gelmeli.
190
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. “Yaban”, gerek Yakup Kadri’nin romanları içinde gerekse
Türk edebiyatı tarihi açısından ayrı bir önem taşır.
Yayımlandığı yıldan bu yana da en çok tartışılan, yazarını
ölümsüzleştiren romanların başında gelir. Bu hem
Türkiye tarihinin belli bir dönemine tanıklık etmesinden
hem de bir tez romanı olmasındandır. Nitekim, ne zaman
halk-aydın kopukluğundan söz edilse akla hemen “Yaban”
gelir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
A) Açıklama B) Betimleme C) Öyküleme
D) Örnekleme E) Tanık gösterme
4. Şiir ille realiteye uymalı, ille bir davayı gütmeli diyenler,
hayır şiir asla davalı konulara el sürmemeli diyenler
kadar yanılıyorlar. Sadece realitenin, sadece davanın,
insanı şair etmesi mümkün olsaydı, ciltler dolusu davalı
şiir yazmış olan Jean Richepin’in bugün en büyük şair
sayılması lazımdı. Buna rağmen hayal ülkelerinde pupa
yelken dolaşmış, bir zamanlar gönüllere hükmetmiş pek
çok şairden de bugün iz yok. Albert Samain’in o büyük
şöhretinden geriye ne kaldı?
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmamıştır?
A) Açıklama B) Örnekleme C) Karşılaştırma
D) Tartışma E) Öyküleme
2. Halide Edip Adıvar biz okuyuculara, süslü, şık cümleler
vermek merakında değil. O da Hamid gibi, yazdığını
olmuş bitmiş farz edenlerden. Kelimeler üzerinde kuyumculuk
etmiyor. Onun için Halide Hanım’da ne demek
istediği anlaşılmayan sözler, yorucu dönemeçler, karanlık
köşeler var. Yakup Kadri gibi temiz kelime ve ahenkli
cümle meraklısı nesir yazarlarını çok zaman itirazlara
sevk eden bir üslubu var.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
A) Açıklama - betimleme
B) Tartışma - öyküleme
C) Tartışma - karşılaştırma
D) Tanık gösterme - benzetme
E) Öyküleme - betimleme
5. Boğaz vapuruna epey vakit vardı. Kitapçının önünde
durdular. Nuran bir iki gazete, roman aldı. Mümtaz onun
çantasını açmasını, para çıkarmasını seyrediyordu. Her
gün tekrarlanan bu hareket ona farklı geliyordu. Zaten
köprü değişmiş, kitapçı değişmiş, kitap alma, okuma
denen şey değişmişti. Sanki bir masal dünyasında, canlı
çizgilerin ve parlak renklerin her şeyi dirilttiği, her şeye
mana verdikleri bir dünyada yaşıyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım yöntemlerinden
hangisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama B) Betimleme C) Tartışma
D) Tanımlama E) Öyküleme
3. Profesör gözlerini açtı, şafak söküyordu. Bu saatlerde
denizin rengi soluk, beyazımsı bir uçuk maviye çalardı.
Denizle birleşen ufuk çizgisi lacivertten maviye, maviden
kül rengine doğru kat kat açılıyor; sonra yükseldikçe kızıllaşıyor
ve arkasından tekrar gökyüzünün uçsuz bucaksız
maviliği başlıyordu. Gökte tek bir lacivert bulut görünmekteydi,
yatağan biçimli, kırık bir lacivert bulut.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisiağır
basmaktadır?
A) Açıklama B) Öyküleme C) Betimleme
D) Tartışma E) Karşılaştırma
6. Ağrı Dağı’nın yamacında, dört bin iki yüz metrede bir
göl vardır, adına Küp Gölü derler. Göl bir harman yeri
büyüklüğündedir. Çok derinlerdedir. Gölün dört bir yanı
fırdolayı kırmızı, keskin, bıçak ağzı gibi ışıltılı kayalarla
çevrilidir. Kayalardan göle kadar daralarak inen yumuşak
bakır rengi toprak belli bir aşıntıyla yol yoldur. Bakır rengi
toprağın üstüne yer yer taze bir yeşil çimen serpilir. Sonra
gölün mavisi başlar. Bu görüntü insanı büyüler.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım yöntemlerinden
hangisine başvurulmuştur?
A) Açıklama B) Örnekleme C) Öyküleme
D) Betimleme E) Tanımlama
191
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
7. Toplumsal çalkantıların son haddinde yaşandığı zamanlar,
Sait Faik toplumsal sorunların dışında bir öykücü
olarak görülüp yadsınmıştır. Onun karşısına başka öykücüler
çıkarılmıştır. Sabahattin Ali ile yapay bir karşıtlığın
içine çekilirken aslında ona büyük bir haksızlık yapılıyordu.
Kimilerinin Sait Faik’e bir seçenek olarak gördüğü
Bekir Yıldız da Sabahattin Ali’yi bir ekmeğe benzeterek
yüceltirken Sait Faik’i pastaya benzeterek eleştiriyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
A) Açıklama - öyküleme
B) Tanık gösterme - benzetme
C) Açıklama - karşılaştırma
D) Karşılaştırma - betimleme
10. Batı Anadolu’da ne yeşil, ne güzel bostanlar görmüştüm.
Ortalarında bir dolaplı kuyu vardı. Gözleri bağlı bir
hayvan bu dolabı çevirir, ortadaki çıkrık kâh bir çocuk
gülmesine kâh bir kadın hıçkırığına benzer sesler çıkarır.
Sıra sıra demir kovalardan sular boşanır, dolar. Vakit bir
yaz akşamıdır, kavak ağaçlarında ağustos böceklerinin
sesi henüz dinmemiştir. Kuyunun dört bir tarafından düz,
uzun, küçük toprak kanallar, serin ve berrak suyu marul
tarlalarına doğru götürür, halkın geçim kaynaklarını beslerdi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmamıştır?
A) Örneklemeden B) Betimlemeden
C) Öykülemeden D) Benzetmeden
E) Değişik duyulara seslenmeden
E) Tartışma - tanık gösterme
8. Şiirde deyiş güzelliği diye bir şey tutturmuş gidiyoruz.
Sadece güzel deyişe özenmek şiire yeter mi acaba?
Aslolan akıldır, yürek gücüdür. Şiir; akılla, yürek gücüyle
beslenen içeriktir. Sanatta, sağlam, mantıklı yol, içeriğin
şekle değil şeklin içeriğe bağlı kalmasıdır. Ancak şekil ve
içerik bakımından birbirine uygun, halk hizmetinde halkın
yücelmesi, aydınlığa çıkması için çabalayan eserler
başarılıdır, ölümsüzdür.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
A) Açıklama B) Tartışma C) Öyküleme
D) Örnekleme E) Karşılaştırma
11. Konya, bozkırın tam bir çocuğudur. Onun gibi kendini
gizleyen, esrarlı bir güzelliği vardır. Bozkır, kendine bir
serap çeşnisi vermekten hoşlanır. Konya’ya hangi yoldan
girerseniz girin sizi bu serap hayali karşılar. Çok arızalı
bir arazinin arasından ufka daima bir ışık oyunu, bir rüya
gibi takılır. Serin gölgeleri ve çeşmeleriyle bir kaybolur bir
belirir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım yöntemlerinden
hangilerine başvurulmuştur?
A) Açıklama - betimleme
B) Karşılaştırma - örnekleme
C) Açıklama - tanımlama
D) Öyküleme - açıklama
E) Betimleme - kişileştirme
9. Ankara’da Çankaya sırtlarını, Etlik, Keçiören bağlarını,
cam gibi keskin bir ışık altında bütün araziyi hep aynı
sessizlik içinde görürsünüz. Bazen geniş sağrısını rüzgâra
vermiş bir harp gemisi gibi zaman ve olayların denizinde
çevik ve kuvvetli yüzer. Bazen bir iç kale, bütün
ümitlerin kendisinde toplandığı son sığınak olur. Bazen
bir kartal yuvası gibi erişilmesi imkânsız yükselir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
A) Betimleme - benzetme
B) Öyküleme - tanımlama
C) Açıklama - örnekleme
D) Tanımlama - benzetme
E) Açıklama - karşılaştırma
12. Bir İstanbullunun günlük hayatında bir yerdeyken
İstanbul’un başka bir yerini özlemesi doğaldır. Göztepe’de
hışırtılı bir ağaç altında etrafı seyrederek bir yaz
sabahını tadarken bir özlemle, teninizde gezinen bir
ürperme veya bir balık kokusu hatta birdenbire duyduğunuz
bir çocuk şarkısı sizi daha dün ayrıldığınız bir Boğaz
köyüne çağırır. İstanbul’da işinizin gücünüzün arasında
iken birden Nişantaşı’nda olmak istersiniz veya başka bir
yerde.
Bu parçada aşağıdaki duyulardan hangisine ait bir
özellik verilmemiştir?
A) Görme B) Dokunma C) Koklama
D) Tatma E) İşitme
192
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
TEST
2
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
13. Odam, ovaya bakan iki küçük pencereli, tavanından
kuru otlar sarkan, tabanı toprak bir hücreyi andırır. Önce
yatak takımını ve seyyar karyolamı saran iki harar beziyle
bu tavanı örtmek, sonra şehirden getirdiğim tahta ve
muşambalarla bu toprak zemini kaplamak, döşemek
gerekti. Ceviz kitap sandığımı bir masa hâline soktum,
kapağından da bir nevi raf yaptım. Ben uzun süreli planlar
yaparken burada bu kadar az kalacağımı bilemezdim
ki...
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine
başvurulmuştur?
A) Örnekleme - açıklama
B) Tartışma - karşılaştırma
C) Benzetme - örnekleme
D) Öyküleme - betimleme
E) Tanımlama - öyküleme
16. Edebiyatta sözcük yasağı bilgisizce çıban dağlamaya
benzer. Kaş yapayım derken göz çıkar, burada sönen
başka bir yerde yalımlaşır. Alabildiğine serbest bırakmalı
sözcükleri. Başıboşluk değil, özgürlük. Her birinin renk
renk, boy boy çiçeklenişini görüp sevinmek gibisi var mı?
Sözcüklerin boynunu bükük tutmaya savaş açalım. Başlı
başına bir genişlik olanağıdır sözcük özgürlüğü.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmamıştır?
A) Kişileştirmeye
B) Benzetmeye
C) Deyime
D) İkilemelere
E) Örneklemeye
14. Dil ile tarih ve kültür arasındaki ilgiyi bilen bir kimse dili
tek başına almaz. Çünkü dilde her sözcüğün yazılış, ses,
biçim ve anlamını tayin eden, tarih ve kültürdür. Yunus
Emre’nin şiirlerinin dilini, yazıldığı dönem ve çevreden
ayrı ele alamazsınız. Çünkü o ağacın kökleri gelenek ile
beraber, yetiştiği topraklara sımsıkı bağlıdır. Bu da gösterir
ki filolog sadece dilci değil geniş kültürlü, yaşamın
bütün olanaklarına açık bir insan olmalıdır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
A) Öyküleme B) Betimleme C) Tartışma
D) Tanık gösterme E) Benzetme
17. Her doğruyu söylemeye gelmezmiş, birtakım doğruları
yaymamak, kamudan gizlemek gerekirmiş. Peki ama bir
doğruyu söylememek, yayılmasını önlemeye çalışmak o
doğrunun yerinde duran yalanı sürdürmek demek değil
midir? Yalanın yalan olduğunu bilerek gene sürmesine
göz yummaya hakkınız var mıdır? Bazı yalanlar kutsalmış,
onlara dokunmaya gelmezmiş. Bir şeyin yalan olduğunu
anladık mı kutsallığına artık inanmıyoruz demektir. Bunun
için “kutsal yalan” sözü bir şeyin hem köşeli hem yuvarlak
hem sıvı hem katı olduğunu söylemek kadar saçmadır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
A) Açıklama B) Tartışma C) Öyküleme
15. Yaşam, yaşamayı bilmeyene sıkıntı verir. Çokları için
yaşam tüketilesi bir sıkıntı dönemidir. Yaşama eğildikçe
sıkıntıyı, ölüme eğildikçe korkuyu görür kimileri. Oysa
yaşam güzeldir ve sevinçle karşılanması gereken şeydir.
Onu ancak bilgeler sevinçle yaşayabilir. Yaşam sevincini
duyabilmek için gerçek anlamda bilge olmak gerekir. Bilge
olmak yaşamın anlamına ulaşmış olmaktır. “Bilgeliğin
en sağlam belirtisi kalıcı bir sevinçtir.” der Montaigne.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
A) Açıklama - örnekleme
B) Tanımlama - tanık gösterme
C) Tartışma - öyküleme
D) Öyküleme - tanımlama
E) Karşılaştırma - örnekleme
D) Karşılaştırma E) Tanık gösterme
18. Ay, güneşten ödünç aldığı ışığıyla gecemi aydınlatıyor.
Bulutlarsa ayın buğusuna gölge düşürüyor. Tam bu sırada
denizin üzerindeki yakamozlar canlanıyor. Sonunda
denize düşüyorum. Özgürlüğün satın alınamadığı, mutlulukla
dolaştığım sularda salınıyorum. Güneşin sıcağını
sırtımda duyuyorum sulara batıp çıktıkça. Daha önce hiç
böyle hissetmediğimi hatırlıyorum birden.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
A) Açıklama B) Tartışma C) Betimleme
D) Tanımlama E) Örnekleme
193
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. Nereye gitsek, kiminle konuşsak, genel bir yakınma paydasıdır
yalnızlık. Söz gelip de oraya dayandığında göz
bebeklerindeki parıltı yerini bir hüzne bırakır. Sesin sonbaharı
başlar. Sözcükler sararmış yapraklar gibi titrer.
Sessizlik başlar, yalnızlık ağaçların yeşil dünyasında her
daim hazan mevsimidir.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kalabalık ortamlarda dahi insanın kendini yalnız hissedebilmesi
B) Yalnızlığın ne olduğu ve nasıl yansıdığı
C) Yalnızlıktan kurtulmanın yolları
D) Yalnız kalan insanların ruh hâli
E) Yalnız insanların içinde bulunduğu çaresizlik
2. Kahramanlar hayalî kişiler. Orada pek otobiyografik bir
şey yok. Otobiyografik özelliklerin çoğu mekânlarda ve
manzaralarda. Ben sanatçıların deneyimlerinin ne kadar
sınırlı olduğunun anlaşılmadığını düşünüyorum. İnsanlar
onların sınırsız deneyimlere sahip olduklarını hayal
ediyorlar. Eğer ele aldığınız şeyi kendi deneyimlerinizle
sınırlandırırsanız hayat hakkında ne kadar az şey bildiğinizi
görüp şaşırırsınız.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olamaz?
A) Roman gerçeğin yansıması mı olmalı, yoksa kurgudan
mı ibaret olmalı?
B) Eserde ortaya çıkan karakterler hayalî kişiler mi yoksa
gerçek insanlar mı?
C) Eserde kendi hayat hikâyenizi mi işlediniz?
D) Bu eserinizde hayalle gerçeği birleştirdiğinizi söyleyebilir
miyiz?
E) Eserinizde yaşamın gerçeklerini mi işlediniz?
3. İnsanların yaşadıkları hayal kırıklıkları ve bunun karşısında
geriye çekilip kabuklarını tercih etmeleri, yalnızlığın
en yoğun yaşandığı biçimlerdir. Güven yitirmelerde içe
kapanma, kendi koridorlarında yakınmalarla kalma seçimi,
zamanla çığ gibi büyür. Dışarıya açılan pencereler
bir bir kapatılarak ortalık karartılır. Sesler silinmek istenir.
Kulaklardaki uğultu beyni törpülemeye başlar.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yalnız
kalan insanın içinde bulunduğu ruh hâllerinden biri
değildir?
A) İçe dönüp kendileriyle baş başa kalmak
B) Bulunulan durumdan yakınmak
C) Dış dünya ile teması yavaş yavaş koparmak
D) Hayata, başkalarına güvenduymamak
E) Konuşmak istemesine karşın sesi çıkmamak
4. Her şeyin hızla değiştiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu
değişime ayak uyduramaz ve değişime direnirsek özgür
irademizle mutsuzluğu seçmiş oluruz. İnsanın düşünme
yeteneği çok güçlüdür ancak insan düşünmeyi pek sevmez.
Gelişmek ister ama okumaya vakit ayırmaz. Birçok
şeye sahip olmak ister fakat bunun için hiçbir çaba göstermez.
Kendisinin ve başkalarının emeğini tüketir ama
mutlu olamaz. İnsan ancak üreterek ve bir şeyler için
çabalayarak mutlu olabilir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Mutlu olmak, bir şeyler başarmak isteyen kişinin
harekete geçmesi, bunun için uğraşması gerekir.
B) Sorunların çözüme kavuşmasını isteyen insan mutluluğu
yakalar.
C) Hayatta hiçbir şey şans eseri oluşmamıştır.
D) Üretime katkısı olmayan kişilerin elde edilende bir
hakkı yoktur.
E) Tembellik insanların yenmesi gereken bir hastalıktır.
5. Soğuk odanın içinde bir tek yaşama umudum koruyor
beni. On sekiz yıldır öğretmenlik yaptığım kasabalarda,
toprak yollarda, damı olmayan evlerde çocukluğumun
umutsuzluğu çarpıyor yüzüme. Ben kendimce dünyayı
değiştirmek için uğraşıyorum. Nerede yoksulluk görürsem
ben oradayım. Kimse benim köküme su vermedi.
Eğri büğrü bir susam bitkisi gibi hep az suyla yetinerek
büyüdüm. Bu yüzden köylerde öğretmenlik yapıyorum.
Bu parçada kendinden böyle söz eden biri için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Elinden geldiğince yaşamın değişmesi için çaba göstermektedir.
B) İçinde bulunduğu zor şartlara rağmen hâlen içindeki
umudu yitirmemiştir.
C) Maddi güçlükler içinde geçen bir çocukluk geçirdiği
için muhtaç olanlara yardım etmek istemektedir.
D) Yıllarca değişik mekânlarda öğretmenlik yapmıştır.
E) Yalnızlığını, öğrencilere yardım ederek onlarla gidermektedir.
6. Sevdiklerimin sesini duymak, asıl istediğim odur. Sesini
duymadığım insan yüzüme bakışı ne kadar tatlı, elimi
tutuşu ne kadar sıcak olursa olsun, nasıl söyleyeyim bir
resim gibi benden uzaktır. Bana yabancıdır. Karşımdakilerin
gerçekten var olduklarına, yüzlerinden, vücutlarından
çok sesleriyle inanırım. Bunun için konuşmayı
severim. Bana, “Ya görme ya işitme kabiliyetini kaybedeceksin,
hangisinden geçebilirsin?” deseler hiç düşünmeden
gözlerimi feda ederim.
Bu parçanın yazarının kişilerde önem verdiği durum
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Doğallık B) Güzellik C) Konuşma
D) Sanat ruhu E) Okuma
194
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
TEST
3
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
7. “Gökyüzünü küflü demiri andıran bulut yığınları kaplamıştı.
Sürü sürü geçen kargalar eski hisarın üstünden
uçuyordu. Kargalar, acı acı bağırıyordu. Palanga kapısının
sağında, beden siperinde ayakta duran ihtiyar,
yavaşça kımıldadı. Sisler içinde görünen kulelere bakmaya
başladı.”
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
A) İkilemelere yer verilmiştir.
B) Benzetmeden yararlanılmıştır.
C) Duyular arası aktarma yapılmıştır.
D) Nesnel anlatım yapılmıştır.
E) Üçüncü kişili anlatım yapılmıştır.
10. Düşünme süreçlerinde kendini baskı altında hisseden
insanın, üretimin bütün alanlarında başarısız, uyumsuz
olacağını söyleyebiliriz. İnsanı makineden, robottan ayıran
başlıca özelliği, yapacağı işe kendi dışındaki güçlerin
zorlamasıyla değil, kendi özgür istenciyle inanması,
karar vermesidir. Üretimin bütün alanlarında başarının
gizi ---- Özgür istenç, ancak özgür düşünme ve tartışma
ortamında söz konusu olabilir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz?
A) çok çalışmaya ve doğru bilgi tekniklerinin kullanılmasına
bağlıdır.
B) kişilerin sevdikleri meslekleri yapmasındadır.
8. Ben öğrencilerime, nokta arka arkaya giden iki aracın
arasındaki aralıktır, diyorum. Aralığı kaldırdınız mı araç
gider önündeki araca çarpar. Cümlenin sonundaki noktayı
kaldırırsanız o da gider sonraki cümleye çarpar. Anlam
birbirine karışır. Soru işaretini kaldırırsanız yeni bir şey
yaratamazsınız. Her yeni buluşun altında bir soru işareti
vardır. Her yanıt bir yeni buluşu müjdeler bize. Trafik ışıklarında
sarı renk bir ünlemdir, dikkat ediniz demektir. Ona
uyup uymamaya göre sonunda sevinç ya da acı vardır.
C) insanların düşüncelerini baskıların ötesinde rahatça
kullanabilmesindedir.
D) en modern teknolojinin kullanılmasındadır.
E) küçük yaşta alınmış iyi bir eğitim ve azimle olmaktadır.
Bu parçanın yazarı bu sözlerle aşağıdakilerden hangisini
belirtmek istemiştir?
A) Noktalama işaretlerinin günlük hayatımızdaki yerini
B) Dil bilgisi kurallarının öğrenilmesi gerektiğini
C) Vurgu ve tonlamanın yerinde yapılması gerektiğini
D) Düzenli bir cümlenin önemini
E) Noktalama işaretlerini kullanmanın önemini
9. Ruhi Su’da duyarlılık duygusallığa düşmüyor. En yanık,
en dokunaklı, duygusallığa en elverişli ögeler, neredeyse
müziksel heceleri sayılabilir bir vurgu denetimiyle,
şaşmaz bir şiir ölçüsüne yüceliyor. Tanıdığımız türküler,
alışılmış kılıfını bırakıyor; yeni bir yorum evresinde Ruhi
Su oluyor. O, sanatçı özelliği baskın çıkan, ezen, birleştiren,
barıştıran ve sakinleştiren bir yapıdadır.
Bu parçada Ruhi Su ile ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bakış açısında duygusallığı barındırdığı için farklı bir
sanat anlayışı oluşturduğuna
B) Duygu unsurlarını şiirselleştirdiğine
C) Türküleri geniş kitlelere sevdirdiğine
D) Farklı özellikleri kendinde barındıran sanatçı ruhlu
biri olarak türküleri kendine has yorumladığına
E) İnsanların ortak duygularını türkülerinde yansıttığına
11. Fazıl Hüsnü Dağlarca yenilikleri yalınlıkla başarmış klasik
bir şairdir. Deyişleri, ilk destanlarda kullanılan, uygarlık
öncesi bir hava taşır. Bu yazış yönteminin sonucunda
da onda edebî sanatlar, süsler bir yalınlık kazanır. Süsün
göze batıcılığı onda en aza indirgenir. Dağlarca şiiri, edebiyat
akımları ve olayları dışında bütün olan bitene tanıklık
eden bir şiir niteliği taşır. Geniş anlamda çağının, dar
anlamda bütün ulusunun, hele toplumsal olayların tanığı
olmak kendince kaçınılmaz gördüğü işlevlerinden biridir.
Bu parçada Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şiiriyle ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Söz sanatlarını abartıya kaçmadan sade bir şekilde
kullandığına
B) Çağının modalarından uzak, tüm olanlara tanıklık
eden bir şair olduğuna
C) Şiirindeki söyleyiş özelliklerinin destansı nitelikler taşıdığına
D) Toplumsal konuları, sorunları işleyerek milletinin ve
zamanının tanığı olduğuna
E) Halk edebiyatının nazım tekniklerinden yararlanarak
şiirlerini oluşturduğuna
195
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
12. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde
yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır.
Uzanır, bir şeylere tutunmak ister. Kimi zenginliğine
tutunur, kimi müdürlüğüne, kimi işine, sanatına. Çocuklarına
tutunanlar vardır. Böyle tutamaklara sarılan insanlar
bir boşluğu yakaladıklarının farkında bile değiller. Kimsesizliği,
tek başınalığı onu bırakmaz.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Dünyanın zor koşullarında hayatlarını devam ettirmeye
çalışan insanlar farklı şeylerden destek almaya
çalışsa da hep yalnızdır.
B) Yalnızlığımızı gidermek için pek çok yola başvururuz.
C) İnsanlar yaşamdaki tutumlarıyla toplumdaki yerlerini
belirleyebilmektedir.
D) İçimizdeki hırs doğrultusunda farklı koşullara ayak
uydururuz.
E) Zor yaşam koşullarında insanın destek alacağı,
güvenebileceği birilerinin olması gerekir.
13. Yahya Kemal’in şiiri gibi yazmak için elbet büyük bir
dil ve sanat bilgisine, ayrı bir ihtisasa ihtiyaç var. Öyle
bir ihtisas ki ancak uğruna bir ömür harcanarak elde
edilebilir. İşte o şiiri herkes anlar, biraz okumuşluğu ve
anlayışı olan herkes ondan zevk alır. Hâlbuki bazı genç
sanatçılar, ileri sürdükleri kuram ile öyle şiirler meydana
getirdiler ki büyük halk kitlesi, bir cebir muamması karşısındaymış
gibi şaşırakaldı. Sonuçta da ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisi getirilemez?
A) Yahya Kemal’in yakaladığı başarıyı yaşayamadılar.
B) halk bu şiiri anlamadı ve ondan tabii ki zevk de duymadı.
C) büyük halk kitleleri tarafından değil bir grup tarafından
beğenildiler.
D) ileri sürdükleri kuramı geliştirip şiir anlayışlarını ona
uydurmaya çalıştılar.
E) kısa zamanda yazın dünyasından silinip gittiler.
14. Şiir manadadır diyenlerle de sestedir diyenlerle de anlaşamam.
Çünkü ikisi de doğrudur ama ayrı ayrı doğru
değil, bir araya gelince doğrudur. Gençliğimde mana-şekil
kavgasının bir aslı olduğunu sanırdım; şimdi anlıyorum
ki ----
Bu sözler düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A) sandığımın üstünde, daha derin manalar yüklüymüş
onda.
B) şiir yalnız anlamla var olabiliyormuş.
C) yokmuş, ne şekilsiz mana olur ne de manasız şekil.
D) şekli kusurlu olan şiire şiir denemezmiş.
E) her düşüncenin kendine göre bir gerçeklik payı varmış.
15. Romandan çalar öykü. Kimi kez romanın karnında gizlenir.
Denemeden aşırır biraz. Şiiri barındırır dokusunda,
kumaşında düz şiir de vardır. Doğrudan insan yaşamından,
duyumsamalarından örülü olmak, öyküyü sıradan
insana bile yakın kılar. Kavgalı okurla bile barışa yatkındır.
Bu parçada öykünün özellikle hangi yönü belirtilmiştir?
A) Diğer türlerden daha çok sevildiği
B) Edebî türlerin birçoğuna ve insanlara yakın olduğu
C) İnsanı en ayrıntılı biçimde inceleyen tür olduğu
D) Şiirsel bir anlatımının olduğu
E) Sade, yalın bir dilinin olduğu
16. Bir kişiyi odak almış, bir kişinin ağzından konuşuyormuş
gibi görünse de kendinizi kolay bulursunuz denemenin
içinde. Özel alanı yok sanırsınız, bütün alanlara giriş
vizesi vardır elinde. Özgür yapı onun omurgasıdır, kurallara
takılmaz, sizi de özgür kılar okudukça. Genelgeçer
olarak kesinlemeden, özel görüş ve düşüncelerini sunar
kabulümüze. Buyurganlık taslamayan tutumunun altında
düşüncelerimizi boyutlandırma amacı vardır.
Bu parçada denemeyle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Kural tanımadığına, bağımsız olduğuna
B) Bir insanda pek çok insanı yansıttığına
C) Herhangi bir alana bağlı kalmadığına
D) Zamanla düşüncelerimizi sistemleştirmeye çalıştığına
E) Bir görüş veya düşünce hakkında derinlemesine
inceleme yaptığına
17. Epikuros’a göre insanlar felsefeyle u€raşmal›yd›. Böylece
insan gençli€inde gelece€e karş› korku duymaz,
yaşl›l›€›nda ise geçmiş günlerin hoş an›lar›n›n verdi€i
keyifle gençleşirdi. Mutluluk sa€layan şeylerle ilgilenmesini,
yiyece€in en bol olan›n› de€il en lezzetli olan›n› seçmesini
sa€lard›. Felsefe zaman›n en uzunundan de€il en
hoş olan›ndan yararlanmay› anlamas›na yard›mc› olurdu.
Ölümün boş bir kuruntudan başka bir şey olmad›€›n›,
ölümden korkman›n anlams›z oldu€unu anlat›rd›.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi felsefenin
insana sağlayacağı faydalardan biri değildir?
A) Doğru tercihler yapmasını sağlayarak onu daha mutlu
hâle getirmek
B) Gençliğinde korkudan arındırmak, yaşlılığında tekrar
gençlik tazeliğine kavuşturmak
C) Hayatı ve insanları daha iyi anlamasına yardımcı olarak
onu huzura kavuşturmak
D) Ölüm korkusunun anlamsızlığını kavratarak bu
kuruntudan uzaklaştırmak
E) Zamandan doğru ve verimli yararlanmayı öğretmek
196
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. I. Yazarın; hitap edeceği toplumun eğitim seviyesi üzerinde
bir araştırma yapması
II. Konuyu ele alırken kullanacağı anlatım türlerini belirlemesi
III. Anlatımda öznel ifadelere bolca yer vermesi
IV. Anlatımın yazılı mı sözlü mü yapılacağına karar verilmesi
Yukarıda verilen özelliklerden hangileri “anlatımın
sınırlandırılması” ile ilgilidir?
A) I ve II B) II ve III C) II ve IV
D) I ve III E) III ve IV
4. İnsanların başına gelen kazaların yol açtığı sakatlanmaları
ve hastalıkları giderme çabasından tıp doğmuştur.
Tıp, bunları teşhis ve tedavi etme hatta baştan engelleme
çabasını sürekli sürdürmüştür. Ama yine de vücudun
bazı kısımlarının şekil ve işlevini kaybetmesine engel olamamıştır.
Israrla sürdürülen çabalar, özellikle son elli yıldaki
gelişmelerle bu alanda önemli başarıların elde edilmesi
sağlanmıştır.
Bu parçanın yazılış amacı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okuyucuya bilgi vermek
B) Okuyucuyu olay içinde yaşatmak
C) Okuyucuya izlenim kazandırmak
D) Okuyucunun yorum gücünü artırmak
E) Okuyucunun kanılarını değiştirmek
2. Şiirde ele alınanların tek başına güzel olması yetmez. Şiir
bir form işidir, yani o güzel duyguların güzel bir şekilde
ölçülü ve uyaklı verilmesi de zorunludur.
Böyle düşünen biri, şiirle ilgili aşağıdakilerden hangisinin
önemini vurgulamıştır?
A) Ele alınan konunun güzelliğini
B) İçeriğin biçimden önemli olduğunu
C) Yaşanmış duyguları aktarmanın önemini
D) Şiirin biçim yönünden de güzel olması gerektiğini
E) Ölçü ve uyağın tek başına yeterli olmadığını
5. Şairle oyun yazarlığı, şiirle tiyatro arasında fark edilmeyen
ama kesinlikle var olan bir paralellik olduğu kanısındayım.
Hem bizim edebiyatımızda hem de dünya, özellikle
Batı edebiyatında yazılan oyunları göz önüne aldığınızda
buna siz de inanacaksınız. Başarılı oyunların, tiyatronun
başyapıtlarının altında usta şairlerin imzasını göreceksiniz.
Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdaki belirlemelerden
hangisi yanlıştır?
A) Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
B) Okuyucuyla konuşur gibi anlatılmıştır.
C) Birinci tekil kişi ağzıyla anlatılmıştır.
3. Akşam vakti Haliç kıyısında veya Boğaz’da güneşin kızıl
ışıklarının sudaki aksini izlemenin tadına doyamam. Fakat
bunu sık sık yapabilmem mümkün değil. İstanbul trafiğinde
akşamları yollar tıkanır, arabayla bir yerden bir yere
gitmek sabır ister. Bende de bu olmadığı için bunu gerçekleştirdiğim
akşamlar çok nadirdir.
Bu metinle ilgili aşağıdaki belirlemelerden hangisi
yanlıştır?
A) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
B) Yinelemeye yer verilmiştir.
C) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
D) Yargıların bir kısmı nedenleriyle anlatılmıştır.
E) Benzetmeye başvurulmuştur.
D) Gözlemlere yer verilmiştir.
E) Öznel ifadelere yer verilmiştir.
6. “Bir yapıt gerçekleri olduğu gibi aktarırsa tarih kitabı ya
da ansiklopedi olmaktan öteye geçemez. Onun sanat
eseri sayılabilmesi için gerçeklerin ---- ile verilmesi gerekir.”
Düşüncenin akışına göre, bu parçada boş bırakılan
yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) gerçeklik B) kurmaca C) yalınlık
D) gözlem E) özveri
197
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
7. (I) Yazarın yapıtlarında geleneksel anlatım sanatımızın
tadına rastlıyorsunuz. (II) Salt bu anlatımla kalmayan
yapıtlarının, biçimle de bütünlük sağladığını görüyorsunuz.
(III) Dede Korkut dil geleneğinin şiirsel özüyle yıkanmış
öyküleri var. (IV) Türkçenin geçmişten bugüne kadarki
yolculuğunu izliyorsunuz. (V) Öte yandan bütünüyle onaylayacağımız,
gözlemleyebileceğimiz gerçekleri anlatmış.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi sadece
içerikle ilgilidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
8. II. Yeni şairleri empresyonizmin etkisiyle imgelerle yüklü,
soyut ve ---- şiirler yazdılar. Bu şiirleri ilk okuyuşta anlamak
bu yüzden zordur.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) yalın B) duru C) kapalı
D) açık E) akıcı
9. Aşağıdakilerden hangisi anlatımdan önce yapılması
gerekenlerden biri değildir?
A) Hangi anlatım türünden faydalanılacağının belirlenmesi
B) Anlatılacak konunun sınırlarının belirlenmesi
12. Yazarın portrelerini, sıradan bir anılar birikiminin yarattığı
portreler saymamalı. Onlar, son kırk yılımızın eleştirisidir,
panoramasıdır. Gazetelerimizden tutun, sanatçılarımıza,
siyasilerimize kadar her tabakadan insanın sergilendiği
bir panayırdır. Okuyucusuna çok şey öğreten bir yaşantı
belgesidir.
Bu metin, aşağıdaki anlatım türlerinden hangisiyle
yazılmıştır?
A) Düşsel anlatım B) Destansı anlatım
C) Öyküleyici anlatım D) Açıklayıcı anlatım
E) Betimleyici anlatım
13. Bir parçadan çıkarılabilecek en geniş kapsamlı yargı ----,
bizi bu en kapsamlı yargıya götüren, ipucu niteliğindeki
yargılar ise ---- .
Bu parçada boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) ana düşüncedir - yardımcı düşüncelerdir
B) başlıktır - konudur
C) temadır - yardımcı düşüncedir
D) yardımcı düşüncedir - temadır
E) konudur - ana düşüncedir
C) Okuma ve araştırma yapılması
D) Okuyucuya yönelik amacın belirlenmesi
E) Okuyucunun tepkisinin ölçülmesi
10. “Sanat eserinde estetik ön plandadır, zanaatta ise faydacılık
esastır. Zanaatçı, birbirinin benzeri olan, alışılmış ve
yinelenen biçimler üretirken sanatçının ortaya koyduğu
eser ---- .
Bu parçada boş bırakılan yer aşağıdakilerden hangisiyle
tamamlanırsa sanat eserinin “eşinin ve benzerinin
olmadığı” vurgulanmış olur?
A) standarttır B) biriciktir C) kurmacadır
D) yapmacıktır E) yalındır
14. Öğretici metinleri yazanlar, anlattıklarını kanıtlamak zorundadır.
Aynı zamanda bunlar kişilere göre değişkenlik
gösteren anlatımlar olmamalı. Öğretici metni okuyan herkes
ondan aynı şeyi anlayabilmeli çünkü bu metinlerde
amaç okuyucuya bir şeyler öğretmektir.
Bu parçaya göre, öğretici metinler aşağıdakilerden
hangisiyle yazılmalıdır?
A) İzlenimci anlatım
B) Öznel anlatım
C) Fantastik anlatım
D) Nesnel anlatım
E) Öyküleyici anlatım
11. Bir metnin anlatımında, yazarın bazen yüklemi olmayan
---- cümlelerle, yüklemi sonda olmayan ---- cümleler kullanması
metni tekdüzelikten kurtarır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) devrik - sıralı B) eksiltili - devrik
C) kurallı - devrik D) kurallı - olumsuz
E) eksiltili - kurallı
15. Aşağıdaki cümlelerden hangisi “kahraman anlatıcı bakış
açısıyla” kaleme alınmıştır?
A) Birden önüne bir duvar çıkmış gibi durdu.
B) Aklından türlü türlü düşünceler geçiyordu.
C) Bu sorunu çözecek gücü kendimde bulamıyordum.
D) Sokağın sonuna gelince sola dönüp yola devam etti.
E) İçini bir korku sarmıştı, ne yapacağını bilemiyordu.
198
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
5
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. Bir şiirin gerçek değeri, çok fazla söze gerek duymamasındadır.
Bu yüzden iyi bir şiirin ---- olması gerekir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilirse ilk cümlede anlatılanlar desteklenmiş
olur?
A) yalın B) kalıcı C) etkili
D) özgün E) özlü
4. Okuyucusunu içine alan, ona roman kahramanlarının
acılarını, sevinçlerini hissettirebilen, yaşatabilen romanlar
nitelikli romanlardır.
Bu cümlede “nitelikli roman” sayılma özelliği aşağıdakilerden
hangisine bağlanmıştır?
A) Özgünlük B) Etkileyicilik C) Akıcılık
D) Doğallık E) Kalıcılık
2. Büyük şair olmak, zamanın ötesine sesini duyurmakla
mümkün olabilir. Her şair çağını aşıp ölümsüzler listesine
adını yazdırmak ister ama bunu ancak sıra dışı anlatımı
olanlar başarabilir. Şöhreti, sınırlarını aşıp dünyaya
ulaşan böyle şairler az sözle çok şey söylemeyi de başarabilmişlerdir.
Onların dizelerinde fazla sözcük bulamazsınız,
her sözcük yerli yerinde kullanılmıştır.
Bu parçada aşağıdaki anlatım ilkelerinden hangisiyle
ilgili bir özellik verilmemiştir?
A) Özgünlük B) Kalıcılık C) Duruluk
D) Özlülük E) Sürükleyicilik
5. Özgün anlatımları olan sanatçılar zaman çarkında ezilmezler.
Bu cümlede geçen “zaman çarkında ezilmemek” sözüyle
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kalıcılık B) Evrensellik C) Özlülük
D) Ulusallık E) Doğallık
6. Deneme edebiyatın söz ışıldağıdır. Yazar denemede samimi
bir şekilde, yalana dolana kaçmadan anlatır anlatacağını.
Deneme hakkında böyle düşünen biri, aşağıdakilerden
hangisini vurgulamak istemiştir?
A) Özgünlüğü B) Özlülüğü C) Açıklığı
D) Doğallığı E) Yalınlığı
3. “Sanatçının neyi anlattığı değil, nasıl anlattığı önemlidir.”
Bu şekilde düşünen birinin, aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenmez?
A) Sözcük seçimine dikkat etmeyen yazarları okumak
sıkıcı oluyor.
B) Romanın birçok yerinde sokakta konuşulan Türkçeye
rastlamak sevindirici.
C) Hiç kimsenin ele almadığı konuları işlemesi, okuyucunun
ilgisini çekiyor.
D) Devrik cümlelerin araya serpiştirilmesi şiirsel bir lezzet
katmış.
E) Öyküde kısa ve duru cümlelerin varlığı öykü için olmazsa
olmazlardandır.
7. Çok genç yaşta yazdığı ölçülü, uyaklı şiirlerinde kendine
has bir söyleyiş yakaladı. Eski İstanbul’un bahçeli, bol
ağaçlı mahallelerinden buruk görünümler çizdiği şiirlerinin
neredeyse tamamında az sözle çok şey söyleyebilme
becerisini gösterdi.
Bu parçada sözü edilen şairin en belirgin özellikleri
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Açıklık - Yalınlık B) Özgünlük - Özlülük
C) Açıklık - Evrensellik D) Kalıcılık - Özgünlük
E) Özlülük - Yalınlık
199
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
5
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
8. Kimileri içi boş sözcüklerle sanat yapmayı, söz tüccarlığını
yazarlık sanıyor. Ben böyleleriyle hiçbir zaman biçim
ve içerik kavgasına tutuşmadım, tutuşmam da. Ben dilimi
sanatkârane söyleyişten kurtarmak istiyorum. Süslü
dili yeğleyen sanatçılar gibi unutulmak istemiyorum.
Bu parçaya göre, yazarın ulaşmak istediği anlatım
ilkesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özgünlük B) Açıklık C) Yalınlık
D) Evrensellik E) Sürükleyicilik
13. Onu, yıllar öncesinden günümüze taşıyan belki de en
önemli özellik, onun dizelerinin biraz da “biz” kokmasıdır.
Türk kültürünü buluruz her dizesinde, bu dizeler kilimlerimizin
motifleri gibidir. Kısaca o dizeler bizdendir “biz” kokar.
Bu parçaya göre, sanatçıyı günümüze taşıyan en
önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Evrensellik B) Özgünlük C) Ulusallık
D) Yalınlık E) Sürükleyicilik
9. Bazı kitaplar âdeta elinize yapışır. Daha ilk sayfasını okuduğunuzda
sizi, o büyülü atmosferine çeker. Kitabın rüzgârına
kapılırsınız ve bir türlü elinizden bırakamazsınız.
Bir solukta okuyup bitirirsiniz o kitapları.
Bu parçada sözü edilen kitapların en belirgin özelliği
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özgünlük B) Özlülük C) Doğallık
D) Sürükleyicilik E) Yalınlık
10. Haşim’e göre iyi şiir, ilk okuyuşta kendini ele vermeyen
şiirdir. Yani iyi şiiri her okuyuşta ondan yeni tatlar almak,
yeni anlamlar çıkarmak gerekir. İyi şiir, her okuyanın ondan
farklı dünyalara yolculuk yapabileceği çağrışım zenginliğine
sahip olmalıdır.
Bu parçaya göre “iyi şiir” aşağıdaki anlatım ilkelerinden
hangisine sahip olmalıdır?
A) Yoğunluk B) Özlülük C) Özgünlük
D) Açıklık E) Akıcılık
11. Konuları ele alırken bir çocuk parkında oyuna dalmış çocuk
saflığıyla hareket ediyor. Yapmacıksız, kendiliğinden
ve içinden geldiği gibi davranıyor.
Bu parçada sözü edilen sanatçının en belirgin özelliği
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özgünlük B) Doğallık C) Kalıcılık
D) Yoğunluk E) Yalınlık
14. Divan şairlerimizin şiirlerini okurken hep bir aşinalık, tanıdıklık
veya daha önce yaşanmışlık gibi duygular hissediyorum.
Onların çoğu önceki yüzyıldan izler taşıyor gibi geliyor
bana. Belki de bu yüzden o şairlerimizin şiirlerinde ----
olmadığını söylemekten hiç çekinmiyorum.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) kalıcılık B) özgünlük C) sıradanlık
D) evrensellik E) yalınlık
15. Eleştirilerini okurken bulanık suda balık avlıyormuş hissine
kapılıyorsunuz. Cümleleri berrak değil, paragraflarına
gri renk hâkim. Âdeta bir kaos yaşıyorsunuz. Ne demek
istediğini asla ilk seferde anlayamıyorsunuz.
Bu parçada sözü edilen eleştirilerde aşağıdaki anlatım
ilkelerinden hangisinin olmadığını söyleyebiliriz?
A) Özlülük B) Kalıcılık C) Etkileyicilik
D) Yalınlık E) Açıklık
12. Sanat eserinin ayırt edici özelliklerinden biri de onun mutlak
gerçekleri ve doğruları anlatma zorunluluğu taşımamasıdır.
Sanat eseri sanatçısından izler taşımalı, onun
kişisel özelliklerini yansıtmalı, herkese göre aynı değil kişilere
göre farklı algılara zemin hazırlamalıdır.
Bu parçada “sanat eseri”nin hangi yönü vurgulanmıştır?
A) Özlülük B) Evrensellik C) Kalıcılık
D) Öznellik E) Nesnellik
16. Öğretici metinlerin, sanat metinlerinden ayrılan yanlarından
biri de öğretici metinlerde doğruların kişilere göre
farklı algılanmaması, ortaya atılan düşüncelerin kanıtlanabilir
olmasıdır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi öğretici metinleri
sanat metinlerinden ayıran en önemli özelliktir?
A) Nesnellik B) Etkileyicilik C) Yalınlık
D) Özgünlük E) Evrensellik
200
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
6
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. Güzelköy, Gesi bağlarının bulunduğu vadinin başına kurulmuş
bir köydür. Ancak güzellik onun sadece adında
değildir, gerçekten güzel bir köydür. Evlerin çoğu taştan
yapılmıştır ve bahçelidir. Yüksek ve mağrur ceviz ağaçları,
elma, armut ve kayısı ağaçları köyün bitki örtüsünü
oluşturuyor. Köyü sulayan çayın kurumasıyla kuraklaşma
tehlikesi yaşayan bu şirin Anadolu köyü aynı zamanda
güvercinlikleriyle de meşhurdur.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Gözlemlerden yararlanılmıştır.
B) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
C) Kişileştirme yapılmıştır.
D) Anlatımda öznel ifadelere de yer verilmiştir.
E) Tanımlamaya başvurulmuştur.
4. Güzel, kendisinden karşılıksız hoşlanılan şeydir. Estetik
nesneye karşı tavrımız onu elde etmeye yönelik değil,
sadece onun güzelliğinden haz almaya yöneliktir. Sanat
eseri karşısındaki durumumuz sadece bir şeyin durumudur.
Bir tablodaki çiçeği koklamaya kalkmaz, yalnızca çiçeğin
güzel görünümünden haz almaya çalışırız. İşte estetik
budur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerinden
yararlanılmıştır?
A) Fantastik anlatım - Karşılaştırma
B) Açıklama - Tanımlama
C) Öyküleme - Benzetme
D) Betimleme - Örnekleme
E) Destansı anlatım - Tanımlama
2. Gülmeyi oldum olası sevdim. Öyküde, romanda, şiirde diğer
türlere bakılırsa gülmeceyle ilgili bambaşka değerlendirme
ölçüleri kullanılıyor. Gülmecenin de sınırları kişiden
kişiye değişiyor. Kimileri Çehov’u bu türün ustası sayıyor,
kimileri James’i bile “fazla ciddi” buluyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
A) Tanımlama B) Tanık gösterme
C) Benzetme D) Karşılaştırma
5. Epictetus şöyle demektedir: Ölmek mi, ölürüm ama inleyerek
değil! Hapiste yatmak mı, yatarım ama yakınarak
değil! Sürgün mü giderim, kim beni tebessümle yola çıkmaktan
alıkoyabilir? Bildiğimi açıklamazsam zincire mi
vurulacağım? Kimse bana istemediğim bir şeyi açıklatamaz!
İrademi değil, ayaklarımı zincire vurabilirler ancak.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öyküleme B) Açıklama C) Tartışma
D) Betimleme E) Tanımlama
E) Sayısal verilerden yararlanma
3. Hava, insanların bunaldık diyeceği kadar sıcaktı. Toprak,
âdeta etrafa yanık kokusu yayıyordu. İnsanlar yollara
düşmüş, tarlalarına gidiyorlardı. Fatma nine sarı öküzleri
kağnıya koşmuş, son hazırlıklarını tamamlıyordu. Tekir
bir köşeye sinmiş, bahçeye konan kuşları izliyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
ağır basmaktadır?
A) Öyküleme B) Açıklama
C) Tartışma D) Örnekleme
E) Benzetme
6. Lalesi, sümbülü sarıda kalmış
Kovanı oğulsuz arıda kalmış
Bir kilim örneği yarıda kalmış
Emel toprağında çözülü toprak
Bu dizelerde, aşağıdaki anlatım türlerinden hangisine
özgü nitelikler ağır basmaktadır?
A) Heyecana bağlı anlatım
B) Söyleşmeye bağlı anlatım
C) Emredici anlatım
D) Destansı anlatım
E) Mizahi anlatım
201
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
6
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
7. Sembolizm, sadece bir şiir akımı olması yönüyle diğer
akımlardan ayrılır. Şiirde biçim kaygısı güdülmemiştir.
Vezin, kafiye her zaman arka plana itilmiştir. “Şiir, kulaktan
çok ruha hitap ettiği müddetçe amacına ulaşır.” görüşü
savunulmuştur. Şiirin “sözden ziyade musikiye yakın
bir lisan” olduğunu belirten bu akımın en önemli temsilcileri
Baudelaire, Verlaine ve Mallarme’dir. Türk edebiyatında
bu akımın etkileri en fazla Ahmet Haşim’de kendini
gösterir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri
ağır basmaktadır?
A) Öyküleme - Örnekleme
B) Açıklama - Örnekleme
C) Tartışma - Karşılaştırma
D) Betimleme - Karşılaştırma
E) Tanımlama - Tanık gösterme
8. Genel hazla estetik hazzı ayırmak gerekir. Estetik haz,
genel hazdan daha karmaşıktır. Düzeyi aşarak düşünselliğe
açılır. Genel haz, estetik hazzın belirleyenidir. Haz,
belli bir duyumla ya da duyumlar dizisiyle elde edilen bir
duygular karmaşığıdır. Tek, yalın ve apaçık bir duygu olarak
belirmez çoğu zaman.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki belirlemelerden
hangisi doğrudur?
A) Okuyucu meraklandırılarak bir olayın içine çekilmek
istenmiştir.
B) Karşılaştırma ve tanımlarla bir kavram açıklanmaya
çalışılmıştır.
C) Gelecekten söz eden anlatım biçimiyle oluşturulmuştur.
D) Gözlemlerden yararlanılarak renk ve biçim ayrıntıları
verilmiştir.
E) Niteleyici sözcüklerden yararlanılmamıştır.
10. Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:
– Hocam dünyanın merkezi neresi?
Hoca, bulunduğu yeri göstererek:
– İşte, tam burası, demiş.
– Hocam, nereden biliyorsun?
– İnanmıyorsanız, buyurun ölçün, demiş.
Bu parçanın anlatım türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Destansı anlatım B) Lirik anlatım
C) Mizahi anlatım D) Kanıtlayıcı anlatım
E) Betimleyici anlatım
11. İnsanlar ana dillerinde bile tam olarak anlaşamıyorlar.
Ünlü İngiliz şairi Auden de böyle düşünüyor. Bir yazısında:
“Âşık olduğunu bana söyleyen arkadaşımla tam olarak
anlaştığımı hiç de söyleyemem çünkü ‘aşk’ sözcüğünün
onda ve bende uyandırdığı duygu ve düşünceler arasında
benzerlik olduğunu söyleyemem.” diyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmuştur?
A) Tanımlama B) Benzetme C) Betimleme
D) Tanık gösterme E) Örnekleme
12. Soğuk bir kış gecesiydi. Bir önceki gece yağan kar her tarafı
bembeyaz örtmüştü. Sokağın başındaki lambanın cılız
ışığı altında hafif tombul görünümlü bir çocuk, pişirdiği
kestaneleri satmaya çalışıyordu. Çocuğun üşüdüğü belliydi.
Usulca çocuğun yanına vardı, şefkatli bir ses tonuyla
“Üşüyor musun?” diye sordu. Çocuğun iri mavi gözleri
nemlenmişti bile.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
A) Açıklama - Benzetme
B) Betimleme - Açıklama
C) Kişileştirme - Örnekleme
D) Açıklama - Tartışma
E) Öyküleme - Betimleme
9. Bir ara durdu, bir sese kulak kabartmış gibi hiç kıpırdamadan
öylece dikildi. Sonra başını arkaya çevirdi, bana
doğru baktı. O zaman fark ettim gözlüklü olduğunu.
Ağaçlar arasında beni görmesi mümkün değildi. Yine de
bana saatlerce sürmüş gibi gelen bu bir anlık bekleyişte
beni görecek diye yüreğim ağzıma geldi. Başını öne eğdi
ve hızlı adımlarla oradan uzaklaştı.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki belirlemelerden
hangisi yanlıştır?
A) Okuyucu olay içinde yaşatılmak istenmiştir.
B) Gözlemler aktarılmıştır.
C) Olaylar, oluş sırasına göre verilmiştir.
D) Deyimlerden yararlanılmıştır.
E) Anlatılanlar örneklerle desteklenmiştir.
13. “Çeviri yapılamaz.” sözünden yana değilim. Neden derseniz,
bu etkinlik Roma’dan beri sürüp geliyor ve insanların
birbirini anlamalarına yardımcı oluyor. Tam bir anlaşma
mıdır bu? Hayır, anlaştığımızı sandığımızda başka
başka imgeler, başka başka dünyalar canlanıyor zihnimizde
ama bunu niçin kötü görelim, küçümseyelim? Çeviri
yoluyla, imgelerimiz yani dünyamız daha da zenginleşiyor,
renkli bir biçim alıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmamıştır?
A) İkilemeden
B) Niteleyici ögelerden
C) Soru cümlelerinden
D) Öznel ifadelerden
E) Öykülemeden
202
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
7
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. Hemen her ülkede, edebiyatla ilgili gruplar, toplaşmalar,
topluluklar, ekoller, akımlar, edebiyat dergileri ve gazeteler
vardır. Bu da edebî nüfusun ayrı bir göstergesi, ayrı bir yönüdür.
Edebî nüfus, edebiyat ile kendisi arasında düzenli
ve devamlı bağlar kurabilen insanlardan meydana gelen
özel bir topluluğun adıdır. Edebiyat nüfusu, kitabı veya
dergiyi para vererek alan, onu okumayı ihtiyaç sayan insanlardan
oluşur. Tabii, biz edebiyat araştırıcıları, edebiyat
bilimcileri edebî nüfusun sayıca en az olan alt grubuyuz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmamıştır?
A) Açıklayıcı ifadelerden
B) Niteleyici sözcüklerden
C) Tanımlamadan
D) Karşılaştırmadan
4. Bir ülkede ihtiyaç duyuluyorsa kavramlar, ihtiyaç duyuluyorsa
terimler hatta ihtiyaç duyuluyorsa eşyaların adları
ve fiiller, o dilin imkânları ile üretilmeyecek de ne yapılacak?
Böyle bir üretimin haklılığı, mutlak gerekliliği üzerinde
bir grup, bunlar uydurukçadır diye rest çekti, külliyen
rest! Öbür taraf da bizim bin yılda kazandığımız, bin yıldır
kullandığımız, kalbimizin, düşüncemizin ve hayalimizin
anlatılmasına yarayan kelimeleri, aslı Arapçadır veya
Farsçadır diye kovdu!
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Açıklama B) Fantastik anlatım
C) Tartışma D) Öyküleme
E) Betimleme
E) Duyularla ilgili ayrıntılardan
2. Assuan kenti çok ilginç, renkli bir yer. Hele bir çarşısı var!
Sürekli bağıran seyyar satıcılar… Boy boy yılan derilerinden,
telli pullu kumaşlara kadar her şey satılıyor. Çarşıda
aşçı dükkânları da var, önlerinden geçerken bir sıcaklık
vuruyor yüzünüze. Yöreye özgü yemeklerin kokusu arasında
insan, kalabalığa akıp gidiyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyuların hangisine
yer verilmemiştir?
A) Tatma B) Görme C) Dokunma
D) İşitme E) Koklama
5. 1996 yılı Kasım ayının 21’i Perşembe günüydü. Her günkü
gibi sabahleyin işe gidiyordum. Kulağıma zayıf bir ses
geldi. Kedi sesi değildi bu. Yakınımdaki bir bidona baktım.
Ne göreyim? Küçük bir çocuk, bir bebek… O yoksul
mahalleden bir manzaraydı bu. Ülkenin birçok yeri yoksuldu
ama okulumun bulunduğu mahalle daha da yoksuldu.
Üzüntü şokunu atlattıktan sonra bir yaşamı kurtarmanın
sevincine kapıldım, onu aldığım gibi karakola götürdüm.
Şimdi yuvanın sevimli bir çocuğudur o.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Destansı anlatım B) Öyküleyici anlatım
C) Betimleyici anlatım D) Tartışmacı anlatım
E) Gelecekten söz eden anlatım
3. (I) Cahit Sıtkı Tarancı 4 Ekim 1910’da Diyarbakır’da
doğdu. (II) İstanbul’da Galatasaray Lisesini bitirdikten
sonra öğrenim için Paris’e gitti. (III) Yakalandığı ağır hastalık
yüzünden 1956 yılında Viyana’da öldü. (IV) Büyük
üzüntü yaratan erken ölümü üzerine yazılan şiirlerin
sayısı bir çığ gibi büyüdü. (V) Kişiliği ve sanatıyla ilgili
kitapların sayısı altıyı bulmuştur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
“öznel anlatım”a başvurulmuştur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. Kanun, yönetmelik, tüzük ve uyarı levhalarında ---- anlatım
kullanılır. Bu anlatım biçiminde dil genellikle alıcıyı
harekete geçirme ve göndergesel işlevinde kullanılır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi
getirilmelidir?
A) destansı B) emredici C) mizahi
D) öyküleyici E) kanıtlayıcı
203
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
7
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
7. High Dam Barajı, yerin bağrına oyulmuş ters bir piramit
şeklindeymiş. Bunu duyunca Mısır’da tarihten bu yana piramitlerin
ne denli önemli olduğunu düşünmekten kendimi
alamadım. Gerçekten, High Dam Barajı, yere gömülü,
içi su dolu bir piramit. Gize’deki dünya harikalarından biri
olan Keops Piramidi de âdeta göğü delen bir burgu gibi.
Söylendiğine göre, baraj yapılırken en büyük piramit olan
Keops için kullanılan taşların on yedi katı kadar taş kullanılmış.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmamıştır?
A) Gözlemlerden B) Açıklayıcı ifadelerden
C) Benzetmeden D) Yinelemelerden
E) Niteleyici sözcüklerden
8. Bazılarına göre opera en değerli sanat dalıdır, bazıları ise
operayı çekilmez bulur. Erkeklerin çoğu kadınların takıya
gösterdikleri ilgiyi değersiz bulma eğilimindedir. Buna
karşılık kadınların çoğu da erkeklerin hızlı araba kullanma
tutkularını tamamen değersiz bulur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangileri
kullanılmıştır?
A) Öyküleme - Betimleme
B) Açıklama - Tartışma
C) Tartışma - Benzetme
D) Betimleme - Karşılaştırma
E) Açıklama - Karşılaştırma
9. Kızgın güneş ışınları altında koşmamızın nedeni, göreceğimiz
yerin saat on yedide kapanma kuralı. Aramızda bu
amansız koşudan vazgeçip serin bir gölgede çevreyi seyretmeyi
yeğleyenler de var. Ama ben koşanlar arasındayım.
Nihayet geldik. Burası Mayaların geleneksel sporu
olan basket oyununun yapıldığı alan. Burada karşılıklı
olarak taştan oyulma dev basket potaları var. Ancak bu
potalar, yere dikey olarak yerleştirilmiş.
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyulardan hangilerine
ait ayrıntılar ön plandadır?
A) Dokunma - İşitme B) Tatma - Görme
C) Görme - Dokunma D) Koklama - İşitme
E) Tatma - Dokunma
10. Aşağıya ulaştığımda sanki yüzyıllar süren bir yolculuktan
dönmüş gibi oluyorum. Birkaç dakika, benliğimi tanımsız
bir boşluk sarıyor. Birden, yine ağlamak geliyor içimden.
Ama bunu yapmıyorum. Ele güne ayıp olur diyerek kendimi
tutuyorum. Ne var ki doruktan yere indiğimde içimi
saran o boşluk ve hiçlik duygusunu kolay kolay atamıyorum.
Ama geziyi sürdürme kararım toparlanmamı sağlıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
daha ağır basmaktadır?
A) Kişileştirme B) Duygu anlatımı
C) Örnekleme D) Karşılaştırma
E) Nesnel ifadeler
11. Gün batımında Nil’in görkemini yeterince anlatabilmem
olanaksız. Yeşil Nil altın rengine bürünüyor. Sadece Nil
mi? İnsanlar da sanki altın suyuna batmış çıkmış gibi görünüyorlar.
Kızıllığın sarmallaştığı anla bütünleşmek…
Bu olay sadece görsel değil, insanın içine de işliyor. Kısacası,
Nil’de gün batımı beş duyuyla yaşanıyor denebilir.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Düşsel ögelerden yararlanılmıştır.
B) Benzetmeye başvurulmuştur.
C) Anlatımda nesnel bir yol izlenmiştir.
D) Niteleyici sözcüklere başvurulmuştur.
E) Eksiltili cümleye yer verilmiştir.
12. Biz Türkler, on bir kişiyiz. Bizi iki arabaya dağıtıyorlar. On
kişilik minibüse beşer altışar, bir güzel yayılıyoruz. Başkalarıyla
birlikte minibüslere dolmaktan hoşlanmayan
zenginler için, ikişer üçer kişilik, özel safari düzenleniyor.
Hatta bazı kişiler, son model lüks binek arabalarıyla yapıyorlar
bu işi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
daha ağır basmaktadır?
A) Tanımlama
B) Karşılaştırma
C) Tanık gösterme
D) Sayısal verilerden yararlanma
E) Örnekleme
13. Afrika fili, karada yaşayan memelilerin en büyüğü oluyor.
Yetişkin bir filin boyu bazen, yedi metreyi buluyor. Hortumu
bir buçuk metre kadar. Yerden omuzlara yüksekliği üç
dört metre, ağırlığı ise altı buçuk ton. Afrika fillerinin kulakları
çok gelişmiş. Her bir kulağının çapı bir metreyi aşıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerinden
yararlanılmıştır?
A) Açıklama - Karşılaştırma - Sayısal verilerden yararlanma
B) Tartışma - Benzetme - Örnekleme
C) Öğretici anlatım - Sayısal verilerden yararlanma -
Tanık gösterme
D) Öyküleme - Tanımlama - Örnekleme
E) Kanıtlayıcı anlatım - Karşılaştırma - Örnekleme
204
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
8
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. I. Ananas, Karayip Adaları’nda 1493’te keşfedilmiştir.
II. Ananas, Türkiye’de en çok Akdeniz ve Marmara
Bölgesi’nde yetiştirilmektedir.
Bu iki cümlenin doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Karayip Adaları’nda keşfedilen ananas, Türkiye’de
1493’ten beri Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yetiştirilmektedir.
B) Türkiye’de Akdeniz ve Marmara bölgelerinde 1493’te
keşfedilen ananas, en çok Karayip Adaları’nda yetiştirilmektedir.
C) Türkiye’de en çok Akdeniz ve Marmara Bölgesi’nde
yetiştirilen ananas, 1493’te Karayip Adaları’nda keşfedilmiştir.
4. (I) Felek’in “Geçmiş Zaman Olur Ki” adı verilen altıncı kitabı,
haftalık gazete yazılarından oluşuyor. (II) Bu yazılarda
Cumhuriyet öncesi İstanbul yaşamından kesitler sunuluyor.
(III) İstanbul’da yaşama tutunmak ne kadar zordur!
(IV) Yazılarda bazı tarih bilgilerinin yanında toplumsal yaşama
ve İstanbul’un geleneklerine ilişkin gözlemlere de
yer veriliyor. (V) Bunların dışında İstanbul’un sanat ve edebiyat
yaşamı, diğer yazıların da konusunu oluşturuyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
D) Karayip Adaları’nda keşfedilen ananas, Türkiye’de Akdeniz
ve Marmara bölgelerinde 1493’ten önce de yetiştirilmiştir.
E) 1493’te keşfedilen ananas en çok Karayip Adaları’nda,
Türkiye’de ise Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yetiştirilmektedir.
2. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi
olamaz?
A) Aksini yapanlar, bilerek veya bilmeyerek Türkçenin
kuyusunu kazanlardır.
B) Güzellik, sadece duygusal alanla ilgili bir kavramdır.
C) Her insan, bilinçlenmeye başladığı andan itibaren
yaşamın kaynağını sorgular.
D) Bilimin yargıları herkes için ortak, nesnel ve genelgeçer
yargılardır.
5. Her zaman haksız olmadığımız bir konu var. (I) O da inanmayı
ve kolayca inandırılmayı saflığa ve bilgisizliğe vermemiz.
(II) Etrafımızdaki çabuk inanan insanları saflıkla
itham ederiz. (III) İnanç, ruhumuza bastırılan bir damga
gibidir. (IV) Ruh ne kadar yumuşak olur, ne kadar az karşı
koyarsa ona bir şeyi mühürlemek o kadar kolay olur.
(V) Hele ruh bomboş olursa ilk inandığının altında daha
da kolaylıkla eğilir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) I B) II C) III D) IV E) V
E) İnsan, en azından gününün yarım saatini okumakla
geçirmelidir.
3. Günümüzde çok değişik araştırmalar yapılıyor. (I) Bilimin
evrensel olduğu söyleniyor, bu genel anlamda doğrudur.
(II) Yani matematik her yerde matematiktir. (III) Ama buna
rağmen bir Alman matematiğinden, Fransız matematiğinden
ya da Amerikan fiziğinden söz edebiliyoruz. (IV)
Bilim, ancak bu şekilde gelişir. (V) Araştırılacak konu o
kadar çok ki, bunların hepsini Amerika gibi bir ülke bile
tek başına yapamaz.
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine
düşüncenin akışına göre “Çünkü bilimde ekoller vardır,
belli yerlerde ekipler oluşmuştur.” cümlesi getirilebilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. (I) Eleştirmen ne yaparsa yapsın, yazıcının asıl işlevinin
yaratmak olduğu düşüncesi bugün benimsenmiyor.
(II) Gerçekten de yazının rolü üzerinde düşünmek gerekiyor.
(III) Çünkü her ciddi eleştiri bununla başlar. (IV) Bu
rolü aydınlatmak eleştirinin ilk yapması gereken şeydir.
(V) Böylece edebiyatın ciddi bir eleştirinin omuzları üzerinde
yükseldiğine şahit oluruz.
Bu parçanın anlam bütünlüğünün sağlanması için
numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
A) I ve II B) III ve IV C) II ve V
D) I ve IV E) IV ve V
205
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
8
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
7. Genç Kalemler dergisi çevresinde birleşen sanatçılar, şiir
anlayışı konusunda Fecriâti şairlerinden pek ayrılmadılar.
Şiirde, konu seçimini şaire bırakmaları, onları sanat
anlayışları bakımından çelişkiye düşürdü. Yeni edebiyatçıların
ve Fecriâti şairlerinin ferdiyetçi sanat anlayışından
bütünüyle ayrılmadılar. Nitekim I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş
Savaşı sırasında genç şairler, kendi duygu ve hayallerini
işlemekten kendilerini alamadılar. Aruzun yerine
heceyi getirmeleri, sadece ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) biçim yönünden yapılmış bir değişiklik olarak kaldı.
B) iki grup arasındaki kavgayı büyüttü.
9. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi
olamaz?
A) İnsanımızın kitap okumadığı, kitabın futbol kadar ilgi
görmediği bir gerçektir.
B) Yazmak, öteden beri çok değişik yollarla tanınagelmiş
bir etkinliktir.
C) Eleştirmenler, okuyacağı kitabı seçmede okura yol
göstermelidir.
D) Son asrın kültürel yaşamdaki en önemli sapmalarından
biri, yapıtlarda kişilerin öne çıkarılması oldu.
E) Edebiyat çevreleriyle olan ilişkilerini hep bu düzeyde
sürdürmüştür.
C) Fecriâticileri değil, Servetifünuncuları da çok etkiledi.
D) halkın haklı tepkisine yol açtı.
E) onlardan sonrakileri etkiledi ve günümüze kadar ne
yazık ki ulaşamadı.
8. İnsanın büyüdüğü yeri sevmesi ne toprağa, ne gökyüzüne
ne de etrafındaki insanlara bağlıdır. Bu sevgi içinizden
---- Doğduğunuz, büyüdüğünüz yerlerden bahsedildiğinde
o kalbinizin kuytu köşelerinde bulunan duygular öyle
bir sıçrayış yapmalı ki sizi titretmeli ve o titretmeden sonra
içinizde tarifi imkânsız bir duygu fırtınası kopmalı, içinizi
bir huzur, bir mutluluk sarmalı. Bu hissi yaşamanızdaki
asıl etken, büyüdüğünüz yerdeki tüm anılarınıza, tüm
geçmişinize sahip çıkabilmenizde gizlidir.
Bu parçada boş bırakılan yer, aşağıdakilerden hangisiyle
en iyi tamamlanır?
A) hiçbir zaman çıkmamalı ve kimseyle paylaşılmamalı.
B) geldiği gibi karşınızdakine iletilemeyebilir.
C) çıkmazsa size ait olur, çıkarsa başkalarıyla paylaşmanız
gerekir.
D) koptuğu gün, sizin doğduğunuz, büyüdüğünüz yerlerle
de bağınızı koparır.
E) kalbinizin en gizli, en kuytu köşelerinden gelmeli.
10. Klasisizm, Racine, Corneille ve Fenelon’la 17. yüzyılda
Antik Yunan kültürünü yeniden canlandırdı. (I) Akıl ve
sağduyu ekseninde insanı ve tüm hayatı soylulaştırmak…
(II) Trajedi ve komedi mantığını daha da sabitleştirerek
aklın gücünü egemen kılmaktı asıl amaç.
(III) 18. asırdan sonra yeni bir şekil aldı edebiyat dünyası.
(IV) Soyluluğu ve katıcılığı yıkmaktı amaç bu kez.
(V) Çünkü manevi değerler, kimi zaman akla hükmedebiliyordu.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) I B) II C) III D) IV E) V
11. (I) Gezilerim sırasında konuştuğum insanlardan bu izlenimi
edindim. (II) Çevre konusu tüm insanlığı ilgilendirdiğinden
bu konu dil, milliyet, ırk, cins, renk gibi kavramların
üstünde görülüyor. (III) Bu izlenimi edinirken aslında bir
yandan da seviniyorum. (IV) Çünkü insanlar, belki savaşlarını
bir kenara bırakıp dünyayı her türlü kirlilikten kurtarma
amacı çevresinde birleşebilirler. (V) O zaman yaşam
ne güzel olur kim bilir?
Bu parçanın anlam bütünlüğünün sağlanması için
numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V
206
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
9
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi
olmaya en uygundur?
A) Sanatçının böyle davranması, halkın beklentileriyle
hiçbir zaman örtüşmez.
B) Bazı toplumlarda suç oranlarındaki artışın bir nedeni
de budur.
C) Bence böyle yerlerde, eş dost, arkadaşla birlikte olmak
çok güzel.
D) Bu gezintiler sırasında tanışıp konuştuğum yolcular
da en az benim kadar coşku ve merak içinde.
E) Kenya, Orta Afrika’nın doğusunda, vahşi hayvanların
kol gezdiği, dünyaca ünlü bir av beldesi.
4. (I) Absürt tiyatro türü, klasik tiyatronun bütün kural ve düzenlerini
hiçe sayar. (II) Bu anlayışa göre tiyatro, her şeyi
anlamaya çalışmak, canlandırmaktan çok bir ses ve hareket
düzeni olmalıdır. (III) Absürt tiyatroda olaylar arasında
bağ kurma gereği duyulmadığı gibi; absürt tiyatro,
hiçbir zaman insanın duygularını mükemmelleştirmeyi
amaçlamaz. (IV) Çünkü önemli olan, izleyicinin bir olayın
ve duygunun biçimine, oluşumuna tanıklık etmesidir.
(V) Bu yüzden, eser bilinmeyen sembollerle ve saçma
kurgularla doludur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra düşüncenin akışına göre “Amaç sadece duyguların
oluşumunu göstermektir.” cümlesi getirilebilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. (I) Çok ünlü olmak isteyen bir yazar için gaye, daima büyük
ödül kazanmaktır. (II) Fakat büyük ödüllerin ülkemizde
her yazara verilmediğini biliyoruz. (III) Ödül kazanmaktaki
en büyük amaç yarınını garanti altına almaktır.
(IV) Ülkemizdeki yazarlara ödül verilirken yazarın ortaya
koyduklarına hiç bakılmıyor neredeyse. (V) Siyasi kimliği
nedir, basında reklamı yapılıyor mu, yurt dışına çıkmış
mı, ne yazık ki işte bunlara bakılıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
5. Okuyucu ile bir yapıtın yazarı birbirini bütünleyen iki parça
gibidir. (I) Okuyucu, yapıttan bir şeyler alırken aynı zamanda
yapıta bir şeyler de ilave eder. (II) Bu aslında yazarın
bile hayal edemeyeceği bir yerdir. (III) Bu noktada
sanatçı artık başladığı işi başkasına devretmiş olur.
(IV) Okuyucu, böylece sanatçıdan bayrağı devralan bir
bayrak koşucusu olmuştur. (V) Eser de bu koşunun yapıldığı
stadyum…
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine
düşüncenin akışına göre “Okur, yapıtı okurken daha
ileri bir yere götürebilir.” cümlesi getirilebilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
3. Kendimden bir şeyler anlatayım. (I) Gençliğimde en çok
istediğim şey Saint-Michel şövalyesi olmaktı. (II) O zamanlar
şövalyelik ülkede çok tehlikeliydi. (III) Çünkü şövalyelik
Fransız soyluları arasında çok az kişinin ulaşabildiği
en büyük şeref payesiydi. (IV) Kader, bu isteğimi garip
bir şakayla yerine getirdi. (V) Ona ulaşmak için beni
yüceltmek yerine, sanki o şerefi alçaltıp benim omuzlarıma
kadar indirdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. (I) Bu sanatçı, çağımızın iyi bir tanığıdır. (II) Bildikleri,
içinde yaşadığımız bu dönemle sınırlı değildir. (III) Osmanlı
tarihini ve tüm dünyada olup bitenleri birçok kimseden
daha iyi bilir. (IV) Bu bilgi daha çok onun uygarlık bilincinden
kaynaklanmaktadır. (V) İnsanımızı en iyi biçimde
aydınlatmak, onun eğitimine katkıda bulunmak için hiç
durmadan çalışmıştır. (VI) Zevkle okunan günlükler, ustaca
hazırlanmış denemeler ve eleştiriler bırakmıştır.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
207
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
9
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
7. (I) Alman yazarlar bizimkiler gibi gösteriş meraklısı değildir.
(II) Bizdeyse imzalar, inadına büyük yazılır ve bunlar
da yetmez bir de yazarın fotoğrafı vardır. (III) Yazarların
imzaları yazının altında iki harften ibarettir, bunlar adının
ve soyadının baş harfleridir. (IV) Örneğin “Peter Müller”
adındaki bir yazar yazısının altına “pm” şeklinde bir imza
atar. (V) Bu fotoğraf da genellikle makyajlı, montajlı bir fotoğraftır.
Bu parçadaki anlam bütünlüğünün sağlanması için
aşağıdaki değişikliklerin hangisi yapılmalıdır?
A) I. cümle çıkarılmalıdır.
B) II numaralı cümle, IV numaralı cümleden sonra getirilmelidir.
C) III. cümle ile I. cümle yer değiştirmelidir.
D) IV ve V. cümle yer değiştirmelidir.
E) V. cümle çıkarılmalıdır.
8. Şiirimizde, varlıkların nitelikleriyle anlatılması dönemlere
göre bazı değişiklikler gösterir. (I) Divan şairi, düşlerinde
oluşturduğu varlıkları gerçeğe uygun olmayan soyut niteleme
sıfatlarıyla anlatır. (II) Tanzimat sanatçıları, sıfatları
süsleyici bir unsur olarak kullanır. (III) Servetifünuncular
ise gerçek yaşamdan aldıkları varlıkları değişik sıfatlarla
belirtmişlerdir. (IV) Romanımızda da tarihsel süreç
içinde bazı değişiklikler yaşanmıştır. (V) İlk romanlarımız,
teknik yönden kusurlu bulunurken bugünkü romanımız
Batı’yı geçmiştir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) I B) II C) III D) IV E) V
10. (I) Şiir üzerine düşüncelerin ve teorilerin bütünüdür poetika.
(II) Eskiden Fransızcada yalnız şiirin değil, güzel sanatların
teorisini, güzelliğin felsefesini bir bakıma estetiğini
ifade ederken bugün şiir sanatı anlamına gelen bir terim
olmuştur. (III) Batı dillerinde poetika konusuna giren
birçok eser vardır. (IV) Doğu kültürü Avrupa karşısında
şiirde çok ileri bir seviyededir. (V) Türkçede ise bazı şiirlerin
ve grupların bildiri niteliğindeki, genellikle savunmaya
dayalı birkaç poetika ön sözü görülür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
11. (I) Çevre düzenlemesinde özgün bir kültürel kimliğin ifadesini
aramak şimdiye kadar sorun olmamıştı. (II) Batı
teknolojisinin olanakları ve Batı’dan ithal edilen mimarlık
tarzıyla çevre düzenlemesi yapılıyordu. (III) Bu savaşın
en önemli bölümlerinden birini ise mimari oluşturuyor.
(IV) Ama bağımsızlıklarını II. Dünya Savaşı’ndan sonra
kazanan ülkeler, oldukça yüksek sesle bir kültür savaşı
vermeye başladılar. (V) Bu ülkeler artık, kentleri Batı mimarisiyle
oluşturmak istemiyorlar, kentler kendi kimliklerini
yansıtsın istiyorlar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir
bütün oluşturabilmesi için hangileri yer değiştirmelidir?
A) I ve II B) III ve V C) II ve V
D) I ve IV E) III ve IV
9. (I) Sanatçı, kendisiyle eseri arasına okuyucunun girmesine
kızmıyor, okuruna eseri okutamıyorsa o eserin tam
olarak anlatılmadığını söyleyebilirim. (II) Bu doğrultuda
oluşturulan hiçbir eser okuyucuyla bağ kuramaz.
(III) Okunmadığı için okura darılan sanatçı, bu kez var
olan bağı da koparır. (IV) Değerli bir yapıtın oluşması zamana
bağlıdır. (V) Bu sürecin kapsamı okuyucuyu sabırsızlandırabilir.
(VI) Yine de özgün kalmak isteyen yazar
bu gecikmeyi göze alacaktır.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
12. (I) Türkiye, dört mevsimin yaşandığı orta kuşağın en güzel
ülkelerinden biri. (II) Güneyinde sıcak iklim ve buna
özgü bitkiler, kuzeyinde yağışlı hava ve orman ısrarla buradayız
diyor. (III) Büyük kasabalarına ve konaklarına
gittiğinizde içinizi ayrı bir duygu kaplar. (IV) İnsanlar da
bu doğada öylesine barışık yaşıyor ki mevsimler onlarla
doğmuş gibi. (V) Bir kır gezisi yapmak veya ailece denize
açılmak, buradaki insanın yaşantısının da orta kuşakla
şekillendiğini gösteriyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
208
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
10
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. ---- Bu nedenle algılayabildiğimiz kadarı, bizim de başkasına
aktarabilme ölçümüzdür. Sözlerimiz, görüştüğümüz
kişiyle uyuşuyorsa sorunun çoğunu hallettik diyebiliriz.
Fakat o kişi bizim sözlerimizi algılayamıyorsa bizi anlamadığından
şikâyet etmeye başlarız. Oysa herkesin
anlatımı, karşıdakinin anladığı kadarıyla sınırlıdır. Doğal
olarak anlaşılmayı beklemek de mümkün olmayacaktır.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Karşımızdaki insanın bizi anlayıp anlamadığını
önceden kestirebiliriz.
B) Bir insanın anlatım yeteneği, karşısındakinin algılama
yeteneğine bağlıdır.
C) Bir insanın anlama ve anlatma yetisi, çevresiyle uyumuna
bağlıdır.
D) Bazı sabırsız konuşmacılar, sözcüklerin sırasını kaçırabilir.
E) Her insan, anlattıklarının doğru anlaşılması için çaba
harcar.
3. ---- Çünkü her şeyden önce kaleme aldığı insanı kendisinin
daha iyi anlayabilmesi gerekiyor. Herkes, herkesi anlatamaz;
zira herkes, herkesi anlayamaz ki anlatabilsin.
Yazar, anlattığı kişiyi tüm yönüyle çözüp anlayamamışsa
sanat ağırlıklı yaşam öyküleri meydana gelir. Açıklamalarına
güvenilmeyen, objektif olmaktan uzak yaşam öyküleridir
bunlar. Dolayısıyla başarıyı yakalamış bir yaşam öyküsünün
çıkış noktası tanıdık kişilerdir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Bir yaşam öyküsü yazmak, belli bir birikim gerektirir.
B) Yaşam öyküsü yazılacak kişinin gizli yönleri ele alınmalıdır.
C) Bir yaşam öyküsü yazarı, tanıdığı kişileri daha iyi anlatır.
D) Bazı yaşam öyküleri nesnellikten oldukça uzaktır.
E) Yaşam öyküsü yazarı sıradan insanların hayatıyla ilgilenmez.
2. ---- Pişmanlıklarınız mı kaplardı tüm satırlarınızı, yoksa
yaptıklarınızın sonunda avucunuzdaki o tatlı ağırlık mı?
Hayat bir hediyedir desek yeridir. Reenkarnasyon gerçek
değilse bu, hayata ilk ve son gelişimiz. Gün içinde yaptıklarımı
düşünüyorum da “keşke”lerim azalmış sanki. Demek
ki ben de aptalca hatalar yapsam da mutlu olabiliyorum.
İyi ki en mutsuz anlarda bile gülümseyebiliyorum.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Hayata yeniden başlasaydınız ileriki yaşamınız için
neler hazırlardınız?
B) Sadece iç dünyamıza göre yaşasaydık neler olurdu
acaba?
C) Sizce hayatın kaygıya değer yanları var mıdır?
D) Hayatınızı anlatmak isterseniz en çok hangisiyle dolu
olurdu cümleleriniz?
E) Yaşadıklarınızı günlük defterinize yazmayı düşündünüz
mü hiç?
4. ---- Şinasi, yazın hayatına başladığı zaman döneminden
çok ilerideydi. Yeni edebî türlere yolu o açtı. Bugünün sanatçısı
da yenilik peşinde koşuyor ancak kendilerine güvenmiyorlar.
Şinasi’yi örnek alan birçok sanatçı, onun atılımlarını
şimdilerde bile hayretle övüyor. Günümüzde sanatçı
geçinen birçok insan görüyoruz ki halkın rehberi
olacaklarına, geriden geliyorlar.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) İnsanlara kılavuzluk eden bir sanatçı elbette kalıcılığı
yakalayacaktır.
B) Günümüz sanatçısı üretkenlikten çok ünlü olmak istiyor.
C) Gerçek sanatçı, içinde yaşadığı topluma yol gösteren
ve sanat alanında çığır açandır.
D) Bazı sanatçıların okurlar tarafından beğenilmesi
uzun zaman alabilir.
E) Ancak başarılı sanatçılar, eserlerini sanat kaygısıyla
oluştururlar.
209
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
10
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
5. Edebî kültür, genellikle dilin kurallarıyla anlatılır. Bu nedenle
bir yapıt eleştirme uğraşının çıkış noktası dildir.
Eleştirmen bu yüzden dile çok dikkat etmelidir. ---- çünkü
romancı ve öykücü eserlerinde hayat gerçeğini, sevincini,
bağlılıklarını kendi dilinin imkânlarıyla bize sunar. Burada
etkin olan ve yapıtı yönlendiren dildir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bu, romancı ve öykücüler adına da dikkat gerektiren
bir durumdur
B) Okuyucu dilin farkını anlama görevini yerine getirmelidir
C) Edebî eserler, dildeki bir yozlaşma yüzünden okunmuyor
D) Roman ve hikâye yazarı da dilin sadeliğinden yana
olmalıdır
E) Yazar, hayatın esere yansımasını sağlamalıdır
8. ---- Daha çok okunması için bu şart. Ancak bireysel sorunları
ve aşkları dile getirerek şiir yazılırsa o şiir günümüze
bile ulaşamaz. Öncelikle genç şairlerin büyük ve
eski ustaları okumaları gerekir. Bunlar gerçekleştiğinde
şiirin az okunma sorunu da kendiliğinden sona erecektir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre, aşağıdaki
cümlelerden hangisi getirilmelidir?
A) Genç şairlerin şiir kitapları çok satılmamaktadır.
B) Nitelikli bir romanın uymak zorunda olduğu birtakım
kurallar vardır.
C) Bir şiir okuru, beğendiği şiirin biçiminden çok içeriğiyle
ilgilenir.
D) Sanatçı, şiirini yazarken üslup kaygısını ikinci plana
itmemelidir.
E) Şiirin, yaşadığımız günleri aktarması hatta o günleri
de geçmesi gerekiyor.
6. Sanatçı, kendinden öncekilere göre çok farklıydı. Şiiri, sıradan
insanlara bile samimi bir dille seslenen iç dökme,
dertleşme ve olayları hafife alma havası taşıyordu. Kalıplaşmış
edebî sanatlara uzak duruyordu. Sokakta konuşulan
dili, sokaktaki adamın serüvenini, yaşama sevincini,
güncel sorunlarını gündeme getiriyordu. ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Bu çabalar daha önce de yaşanmıştı.
B) Böylece, sokak hayatını şiire sokmayı başarıyordu.
C) Bu sorunlara zamanla evrensel nitelikler de kazandırdı.
D) Hep bilinen yoldan gittiği için kalıcı olamadı.
E) Böylece yaşama farklı bir bakış açısı getiriyordu.
9. Hiçbir şey kendiliğinden ne o kadar üzücü ne de zordur.
Ona bu niteliği veren bizim gevşekliğimiz, güçsüzlüğümüzdür.
Yüksek şeyleri görebilmek için onlara göre bir
ruhumuzun olması gerekir. Yoksa kendi çamurumuzu görürüz
onlarda. Doğru bir kürek, suda eğri görünür. Önemli
olan bir şeyin sadece görülmesi değildir. ----
Bu parça düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisiyle tamamlanabilir?
A) nasıl görüldüğüdür.
B) dayandığı kaynaktır.
C) niçin ortaya çıktığıdır.
D) etkileyici olmasıdır.
E) farklı nitelikler taşımasıdır.
7. Kimi yazarlar dikkat çekmek ve yazılarının okunması için
ilginç yöntemlere başvuruyorlar. Mesela köşelerinde ilginç
olaylara, fıkralara, karikatürlere veya fotoğraflara yer
veriyorlar. Sonra yazı yöntemlerini değiştiriyor ve belki de
biraz aykırı yazıyorlar. Tabii yazılar artık böyle olmak zorunda.
Bir yazıda her ne kadar içerik önemli olsa da değişik
bir biçim olmadan o yazı zor okunur. ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilemez?
A) O hâlde her yazar biçimle içeriği yoğurarak vermelidir.
B) Bu da gösteriyor ki okuyucu artık sadece özle ilgilenmiyor.
C) Köşe yazısı, sıradan da olsa sonunda aradığı değeri
bulur.
D) Okuyucu, zor okunan böyle bir yazıya doğal olarak
rağbet göstermez.
E) Günümüz yazarları, okunmak için böyle değişiklikleri
bu yüzden yapıyorlar.
10. Dikkati bir nokta üzerinde toplamak, yoğunlaştırmak savaşın
yarısını kazanmak demektir. Kötü dinleyiciler dikkatlerini
çabuk kaybederler. İyi bir dinleyici içgüdüsel olarak
dikkatinin dağılmasıyla mücadele eder. O bir kapıyı
kapar, radyoyu susturur ve konuşmacının sözünü, yalnız
bir noktanın daha açık seçik anlaşılmasını sağlamak ve
ondan sonra sözüne devam etmek için keser. Bu titizlik
ve üzerine titreyiş ----
Düşüncenin akışına göre, bu parçanın sonuna aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) konuşmanın akıcılığına ve anlaşılırlığına gölge düşürür.
B) dinleyenin anlatılanlara yoğunlaştığını ve konuşana
saygıyı ifade eder.
C) kötü dinleyicilerin de arada sırada yaptığı bir şeydir.
D) iyi bir konuşmada konuşanla dinleyen arasındaki etkileşimi
zedeleyebilir.
E) başka dinleyicilere de farklı bir algı zevki tattırır mı,
bilinmez.
210
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
11
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. ---- Onun kalemindeki veya fırçasındaki tek baskı, sanatın
baskısıdır. Sanatçı, duygu ve düşüncelerine özgürce
biçim veremedikçe huzura kavuşamaz. Yazara, şöyle veya
böyle yazacaksın denirse ne sanattan ne de sanatçıdan
eser kalır. Sanat, sanatçının yaptığını dilediğince ve
sanat kaygısıyla ortaya koymasıdır.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Özgün sanatçılar, hayranlarının beklentisini iyi bilir.
B) Sanat, sanatçıya sorumluluğunu hep hissettirmiştir.
C) Hiçbir yazar ve ressam gerçeklikten uzaklaşmamalıdır.
D) Gerçek sanatçı, yapıtını şu veya bu yasanın baskısıyla
ortaya koymaz.
E) Bir sanatçı, eserini oluştururken bazı kurallara uymalıdır.
3. ---- Bunun için çaba harcayanlar, melek olacaklarına iyice
hayvanlaşır, yükselecek yerde alçalırlar. İnsanın
benliğine aykırı hareket etmesi böyle bir şeydir işte.
İskender’in en küçük, en bayağı yanı tanrılaşma ve göklere
çıkma hevesine kapılmasıdır.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) İnsanların bencillikten yakındığını biliriz.
B) Sıra dışı yaşayan insanlar hayata yenik düşer.
C) İnsanın kendi benliğinin dışına çıkması çılgınlıktır.
D) İnsanın içinde melek de şeytan da bir aradadır.
E) Önemli olan yükselmek değil, orada kalabilmektir.
4. Platon, “Devlet” adlı eserinde bir haydutlar topluluğunun
bile bir kurallar bütünü, üyelerine kabul ettirdiği ve sert
yaptırımlarla kendisine uyulmasını sağlayan bir ödevler
şebekesi olmaksızın varlığını sürdüremeyeceğine işaret
eder. Bu da gösteriyor ki ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) bir düzene ait olma, insanın yaratılışına aykırıdır.
B) her toplumsal yapı aslında bir çeşit kurallar sistemidir.
C) adalet eşit şekilde dağıtılmazsa anarşi ve terör doğabilir.
2. ---- Mekanik ve analitik ilme dayanan bir ideolojidir bu.
Felsefecilerin amaçları, farklı görüş ve ideolojileri sorgulamaktır.
Organik entelektüel olmak bunu gerektirir. Görevleri,
sınıfların zihniyet dünyasını ifade etmek ve bir anlamda
yönlendirmektir. Bu zihniyetin sahip olduğu nitelikler
şöyle sıralanabilir: Otorite prensibinin reddi, serbest ticareti
güçleştiren engellerin yok edilmesi, bilimsel konuların
dünyaca geçerliliği, ayrıcalıklara karşı insanın evrensel
değeri.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) Dünyada ideolojileri belirleyen belli bir grup var.
B) Fiziğin en zor alanlarından biri mekaniktir.
C) Felsefeyle, mekanik arasında bir ayrım yapılıyor günümüzde.
D) Filozoflar, bugünkü entelektüeller gibi bir ideoloji kurucusudur.
E) Bir aydının görevlerini yerine getirmesi entelektüel
olmanın gereğidir.
D) bütün insanlar mevcut sistemlere karşı çıkmak ister.
E) düzensiz yaşamak bazen düzenli yaşamaktan iyidir.
5. Evrendeki olayların sayıca çok olması bilimlerin, konularını
bölerek incelemesine neden olmuştur. Örneğin, fen
bilimleri doğayı, sosyal bilimler insan ve toplumu, fizik
atomu, kimya elementleri ele alır. Bu bölünme, her konu
en ince ayrıntısına kadar ele alınacak şekilde devam
eder. Bilimde amaç ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) evrendeki bu bilinmeyenleri çözmeye çalışmaktır.
B) belli bir konuyu bütün içinde ele almaktır.
C) sorunları bütünsel bir yaklaşımla çözmektir.
D) parçaları bir araya getirerek bütüne ulaşıp dünyayı
anlamaktır.
E) çağın problemlerine kafa tutan bilim adamları yetiştirmektir.
211
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
11
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
6. İnsanlara maddi yardımda bulunmaktan haz duyarım.
Omuzlarımdan bir yük atmış, bir çeşit kölelikten kurtulmuş
gibi olurum. Ayrıca doğru bir iş yapmanın, başkasını
memnun etmenin keyfini duyarım. Pazarlık isteyen
alışverişlere yanaşmam. Bu türlüsünü benim yerime yapacak
kimse olmadı mı işin uzamasına meydan vermem.
Tabiatıma çok ters gelen o sevimsiz konuşmalara düşmektense
bırakır kaçarım. ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Dünyada pazarlık kadar beni rahatsız eden bir şey
yoktur.
B) Pazarlıktan kaçmayı kendime yediremeyişimin nedeni
budur.
C) Bu konuşmalar uzadıkça bendeki alışveriş isteği azalır.
D) Yerime birinin pazarlık etmesi için dua ederim.
E) Alışverişte pazarlığın olması bence de şaşırtıcı bir
durum.
7. ---- O, başkalarının yapabilecekleri veya yapamayacakları
işlere hoşgörülü yaklaşmalıdır. Çalıştırdığı insanlar
kendisi kadar zeki, tecrübeli, bilgili olmayabilir. Fakat insanlar,
türlü türlüdür: İşten şikâyet edenler, sosyal hayatının
düzensiz olduğunu söyleyenler, iş arkadaşlarıyla anlaşmazlık
yaşayanlar... Kısacası öncü olanlar, tüm olaylara
ve kişilere uzlaştırıcı yaklaşmalıdır.
Düşüncenin akışına göre, bu parçanın başına getirilebilecek
cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Patronlar, maddi ve manevi gücü elinde tutmalıdır.
B) Bir iş yerindeki liderin en önemli özelliği toleranstır.
C) Çalışanla çalışmayanın farkını, yaptığı iş belirler.
D) Hoşgörü, çalışan insanın en önemli silahıdır.
E) Bir iş yerinde verimin artması, sosyal güvencenin
sağlanmasına bağlıdır.
9. Her öykücünün gerçek coğrafyası gibi bir de öykü coğrafyası
olmalıdır. Burası onun öznel dünyası ve yurdudur.
Öykücü buraya egemendir. Öykü insanları burada yaşam
bulur. Okurun bu dünyaya ve insanlara müdahale şansları
yoktur. ---- Bu sonuçlar okurun düş ve gerçek dünyasını
zenginleştirir böylece. Öykücü doğduğu, yaşadığı ve
yolculuk yaptığı ortamlardan bir şeyler alarak öykü dünyasını
sürekli genişletir ve diğer insanlardan soyutlar.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Çünkü bu dünya gerçek dünyadan tamamen izole
edilmiştir.
B) Yazar, bu dünyaya okurun girmesini hiçbir zaman istemez.
C) Okur, bu dünyadan kendisine bazı sonuçlar çıkarabilir
ancak.
D) Çünkü bir öykücü okurun ne istediğini önceden bilir.
E) Her öykücünün, okuruyla bir araya gelip öyküyü birlikte
yönlendirdikleri bir dünyadır bu.
10. Okuyucuya bilgi vermek veya onu bir düşüncenin doğruluğuna
inandırmak için yazılan gazete ve dergi yazısıdır.
Makalede bilgi vermek temel amaç olduğundan anlatım
nesneldir; senli benli sözlere yer verilmez. Dile getirilen
düşünceleri güçlendirmek için kanıtlara başvurulur. Okuyucu
sanatsal sözlerle değil; kanıtlarla düşünceye inandırılmaya
çalışılır; bu yönüyle makale, ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) bilime hizmet eden, bilimsel yönü ağırlıklı olan bir
yazı türüdür.
B) yazarın kişisel duygularıyla yoğrularak yazılır.
C) Türk edebiyatına ilk kez Tanzimat’ta girmiştir.
D) kişisel yanı da olan öznel bir anlatım türüdür.
E) öznel yanı ağır basan denemeyi de beraberinde getirir.
8. Romanda ilk cümle çok önemlidir. Öncelikle okurun romana
girebilmesi için ilk cümlenin okuru yakalaması, onu
sarması lazımdır. ---- Beğenmezse bırakır. Yazarın da roman
yazarken bunu bilmesi gerekir. Bir yazar bana “Ben,
öykümün ilk cümlesi için sekiz ay bekledim.” demişti. Romanda
ilk cümlenin öyküye göre daha önemli olduğunu
düşünürsek daha titiz bir çalışma sağlarız.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre, aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) İlk cümle bazen romanı okumanızı kolaylaştırır.
B) Böylece okuyucuyla yazar diyalog kurmuş olur.
C) Bu yüzden yazarlar okuru suçlamamalıdır.
D) Bu nedenle her eserin beğenilmeyen bir yanı vardır.
E) Çünkü okurun, kitabı okuma zorunluluğu diye bir şey
yoktur.
11. Dertlerimizle dostlarımızı acındırmak gibi çocukça, anlamsız
bir duygumuz vardır. Başımıza gelenleri abartır,
neredeyse karşımızdakinin de ağlamasını isteriz. ---- fakat
aynı soğukkanlılığı bizim dertlerimize karşı gösterdiler
mi kırılırız, kızarız. Dertlerimizi anlamaları yetmez, onların
da yakınmalarını isteriz.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Kendini yok yere acındırmaktansa dertli olup yalnız
kalmak daha cesurca bir davranıştır
B) Bu dertlerin herkeste var olduğunu düşünmeyiz hiç
C) Çevremizdeki diğer insanları, kendi dertlerini çözmede
soğukkanlı gördüğümüzde takdir ederiz
D) Derdin etkisini hafifletmek için yapılmış hamlelerdir
bunlar
E) Bizimle ağlamayan dost, gerçek dost değildir
212
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
12
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. Dadaloğlu bir dağ ozanıdır. Onun güzellemelerinde dağlar,
bir başka güzeldir. Köroğlu gibi onun da en büyük aşkı
dağlardır. Çünkü dağlar, ona özgürlük duygusunu ve
asaleti yoğun şekilde yaşatır. Bunların yanı sıra Dadaloğlu,
şiirlerinde aşka da yer vermiş bir şairdir. O, cenk şairliği
yanında aşk şairidir de.
Bu parçada üzerinde durulan konu, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Dadaloğlu’nun üslup özellikleri
B) Dadaloğlu’nun şiirlerinde ele aldığı başlıca temalar
C) Ozanlık geleneğinde Dadaloğlu’nun yeri
D) Dadaloğlu ile Köroğlu’nun üsluplarındaki farklılıklar
E) Dadaloğlu’nun şiirlerinde görülen biçimsel özellikler
3. Biri diyor ki kürsüden: “İnsan dürüst olmalı, ben dürüst,
düzgün, yiğit bir adamım.” Biz de inanıyoruz. Hâlbuki
adam hırsız, yalancı, hâlbuki adam dürüst olmadığı gibi
fitne, fesat ve kıskançlık dolu. Bıraksalar peygamber olduğunu
ilan edecek.
Bu parçada yazar, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
A) Çağımızda insan ilişkilerinin, giderek içinden çıkılmaz
hâle gelmesinden
B) Dürüstlük ve doğruluk gibi kavramların toplumda
doğru anlaşılmamasından
C) Kıskançlığın ve fesatlığın toplumu yavaş yavaş
kamplara ayırmasından
D) Bazı insanların çok çabuk bir şekilde kandırılabilmesinden
E) Bazı insanların kendilerini, olduklarından çok farklı
ve üstün gösterme çabalarından
2. “Türk cumhuriyetlerine Atatürk’ü yeterince tanıtamadık.”
dediniz, biz başta kendi insanımıza Atatürk’ü tanıtamadık
ki! Bugün çektiğimiz sıkıntıların onu yeterince tanıtamamış
olduğumuzdan kaynaklandığını biliyoruz. Evet,
henüz bağımsızlıklarını yeni kazanmış Türk cumhuriyetlerinde
ve diğer Türk topluluklarında biz Atatürk’ü yeterince
tanıtamadık maalesef! Gerçekten de Türk cumhuriyetlerinin
ve Türk topluluklarının en az Türkiye Türkleri kadar
Atatürk’e ihtiyacı var.
Bu parçada yazar, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
A) Atatürk’le ilgili, kapsamlı bir akademik çalışmanın
olmamasından
B) Türkiye’de ve Türkiye dışındaki Türk topluluklarında
Atatürk’ün yeterince tanıtılamamasından
C) Millî eğitim sistemimizin Atatürk ilkelerinden yavaş
yavaş kopmasından
D) Türk dünyasında kültürel ve etnik bir birliğin henüz
kurulamamasından
E) Günümüz devlet adamlarının, Atatürk’ü dış dünyada
yeterince tanıtamamasından
4. Elli yıl önce yayımlanmış iki deneme kitabının yeni baskılarını
okuyorum. Kitapları bugünün heyecanıyla, güncelliğiyle
okuduğumu söyleyemem. Çünkü anlatılanlar sadece
o yılların değerleri olarak kalmış, bugüne hitap etmeyen
düşünceler; deyim yerindeyse modası geçmiş görüşler...
O yıllarda bu görüşler gerçekten değerliydi ancak
zaman, bir yapıtın en önemli değer ölçütü olduğu için, bu
görüşler günümüzün modasına uymuyor.
Bu parçada sözü edilen denemelerin, değerini kaybetme
nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özgün bir üslupla kaleme alınmamaları
B) Tüm zamanlara hitap edebilecek görüşler içermemeleri
C) Yazarlarının ustalık dönemlerinde yazılmış olmamaları
D) Günümüz edebiyatında dil anlayışının değişikliğe uğraması
E) Okuyucuların tercih ettiği yazınsal tür profilinin değişmesi
213
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
12
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
5. Masallarımız, ninnilerimiz ve bilmecelerimiz çocuk edebiyatında
yararlanılabilecek en önemli türlerdir. Günümüzde
birçok bilim insanı tarafından derlenen bu ürünler belli
bir külliyatta toplanabilir. Bu daha genel bir çalışma ile
Türk dünyasını içine alacak biçimde genişletilebilir. Gerekli
düzenlemelerle bu malzemeler çocuk edebiyatı
hâline gelir. Ortak kültürümüzün örneği bu ürünler, eğitimde
de ilerlememizi sağlayacaktır.
Bu parçanın konusu, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilim insanlarının edebiyata karşı ilgisiz kalmaları
B) Türk dünyasının günümüzdeki sorunları
C) Masal, ninni ve bilmecelerin çocuk edebiyatındaki
yeri
D) Halk edebiyatı alanındaki çalışmaların yetersizliği
E) Çocuk edebiyatını bağımsız bir alan hâline getirme
çalışmaları
8. Divan edebiyatının toplumsal yaşantıdan, sosyal çevreden,
günlük hayattan büsbütün kopuk olduğuna inanmıyorum.
Bazı şairlerimiz halk söyleyişlerine, atasözlerine
ve günlük yaşantılarına, doğal çevreye yer vererek
divan edebiyatına “millî” bir nitelik kazandırmışlardır.
“Mahallîleşme” de denilen bu akımın 15. yüzyılda başladığını,
18. yüzyılın güçlü bir şairi tarafından da sürdürüldüğünü
görüyoruz.
Bu parçanın konusu, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Divan edebiyatının aslında tamamen halktan kopuk
bir edebiyat olmadığı
B) Toplumsal hayatı ele almayan bir edebiyatın millî
olamayacağı
C) Deyim ve atasözlerinden yararlanmanın gerekliliği
D) 18. yüzyılda divan geleneğinin tamamen son bulduğu
E) Mahallîleşme akımının edebiyatımızda çok taraftar
bulmadığı
6. Bir cümleyle söylemek gerekirse Yahya Kemal, bizim
medeniyetimizdir. Onda bizim medeniyetimizin bütün unsurlarını
bulmak mümkündür. Gençler Yahya Kemal’i incelerse
onda dilimizin, kalbimizin, tarihimizin bütün özelliklerini
bulacaklardır. Onun Türkçenin zevkine nasıl erdiğini,
tarihimizin derinliklerine nasıl girdiğini anlayacaklardır.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Yahya Ke-
mal’in en belirgin özelliğidir?
A) Çok büyük ve usta bir şair olması
B) Türkçeyi çok iyi kullanması
C) Medeniyetimizin tüm ögelerini kendinde taşıması
D) Birçok genç şair ve yazara ilham vermesi
E) Yaşadığı döneme yeni bir renk katması
9. Şiirde öz ve biçim uyumu, şiire yönelen okuyucunun etkilenmesi
açısından büyük önem taşımaktadır. Bir yazın
türü olarak şiir, okurda bu iki nokta etrafında anlam kazanmaktadır.
Okur, içerik dediğimiz duygu ve düşüncelerle,
biçim dediğimiz söyleyiş özellikleriyle şiire yakınlaşmakta
ya da ondan uzaklaşmaktadır. Bu da gösteriyor ki
içerik biçimden ya da biçim içerikten daha önemli değildir.
Önemli olan, bu ikisinin bir ahenk içinde bir arada olmasıdır.
Bu parçanın konusu, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirde biçimin içerikten daha özenli olması gerektiği
B) Büyük şairlerin, üsluplarına daha çok önem verdikleri
C) İçerik yönünden zengin olan şiirlerin kalıcılığı yakalayabileceği
D) Şiirde, biçimle içeriğin mutlaka uyum içinde olması
gerektiği
E) Şiirde anlam ve söz sanatlarının yeri ve önemi
7. İnsanların çoğu, söz “aşk”tan açılınca mangalda kül bırakmaz.
Aşkı için dağları delen, Kafdağı’nın ardındaki çiçeği
getirmekten hiç korkmayan hatta canını bile seve seve
verebilecek kişiler çıkar karşımıza. Peki, aşk gerçekten
bütün bunlara değer mi? Aşk, bir çeşit tutsaklık değil
midir? Bence gerçek kahramanlar özgürlük için aşklarını
bile feda etmeyi göze alabilenlerdir.
Bu parçada, yazarın üzerinde durduğu iki temel kavram
aşağıdakilerden hangileridir?
A) kahramanlık - ölümsüzlük
B) aşk - gerçekler
C) aşk - fedakârlık
D) özgürlük - cesaret
E) aşk - özgürlük
10. Öğrenmenin ve öğretmenin hedefleri doğru belirlenmemişse
iletişimin adı ne olursa olsun kimseye faydası yoktur.
Eğer Türkçe öğreneceksek ya da öğreteceksek mutlaka
düşünerek, severek, bilinçle ve sorumluluk duygusuyla
bir hedef belirlemeliyiz. En son teknolojileri dilimiz
için kullanarak Türkçenin birleştirici, bütünleştirici gücünün
imkânlarını her alanda işleyişe sokmak zorundayız.
Bu yüzden eğitimin her alanında hedef belirlemek son
derece önemlidir.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eğitimde hedef belirlemenin önemi
B) Türkçenin günümüzdeki sorunları
C) Teknolojik gelişmelerin doğurduğu sorunlar
D) Türkçenin birleştirici rolü
E) Öğrenme ve öğretmede yaşanan sorunlar
214
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
13
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. Edebiyatı yalnızca güzel sanatların bir parçası olarak
görmemek lazımdır. Edebiyat, güzel sanatların tanınmasında,
yayılmasında en önemli görevi üstlenir. Edebî gelişmişlik
aynı zamanda gelişmişlik demektir. Türkiye’deki
Türk edebiyatının gelişmesi, Türk dünyasındaki kültürel
birliğin ve ilerlemenin örneği sayılacaktır. Türk ülkeleri
arasında ilişkilerimiz istenen düzeyde olmamasına rağmen
biliyoruz ki onlar birçok bakımdan Türkiye’yi örnek
almaktalar. Bu sebepledir ki edebî gelişmişlik Türk dünyasında
geniş yankılar uyandıracaktır.
Bu parçada, aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
yoktur?
A) Edebiyat, sadece güzel sanatların bir parçası mıdır?
B) Edebiyatın görevi, halka doğruyu ve yanlışı göstermek
midir?
C) Edebî gelişmişlikle, gelişmişlik arasında bir bağ var
mıdır?
D) Türkiye’nin diğer Türk ülkelerine yol gösterdiğini söyleyebilir
miyiz?
E) Türk edebiyatındaki gelişmeler, Türk dünyasında nasıl
algılanacaktır?
3. Karacaoğlan’ı bir güzelleme şairi olarak tanıtmak en doğrusudur.
Şiirlerinde aşk duygusunu, sevgilisinin özelliklerini;
Torosların suyu kadar berrak, ırmakları kadar coşkulu,
yörük ayağından başka insan ayağı değmemiş dorukları
kadar doğal bir Türkçeyle işlemiştir. İçtenliği ve güzel
Türkçesi, ona halk ozanları arasında ayrı bir konum
kazandırmıştır. Toplum, söyleyicisini bilmediği her güzel
koşmayı ona ait sayacak kadar onu sevmiştir.
Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
olabilir?
A) Karacaoğlan, tam olarak hangi bölgede yaşamıştır?
B) Karacaoğlan’ın şiirleri üzerinde bir akademik çalışma
yapılmış mıdır?
C) Karacaoğlan, koşma dışında başka şiirler de söylemiş
midir?
D) Karacaoğlan’ın âşık edebiyatındaki ve halkın gözündeki
yeri nedir?
E) Karacaoğlan’ın anlattığı sevgililerle divan şairlerinin
anlattığı sevgililer arasında benzerlik var mıdır?
2. Okullarımızda yabancı dillerin iyi öğretilmediği bir gerçek,
1953’ten sonra eğitim dili İngilizce olan okullar açıldı. Yabancı
dil bir araç olmaktan çıkıp ön amaç hâline gelmeye
başladı. Matematik, fizik gibi zaten çoğu öğrenciye zor
gelen dersleri aynı anda, aynı derste İngilizce olarak öğretmek
doğru değil. Sonuç olarak yabancı dil ek olarak iyi
öğretilmeli fakat ana dilin yerini almamalıdır.
Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiştir?
A) “Bir lisan, bir insan” sözüne katılıyor musunuz?
B) Matematik ve fizik gibi derslerin yeterince anlaşılamamasının
nedenleri nelerdir?
C) Okullarımızda yabancı dille eğitim hakkında neler
düşünüyorsunuz?
D) İngilizcenin gramer yanının ağırlıklı olarak öğretilmesi
sizce doğru mudur?
E) Üniversiteyi bitiren öğrencilerin bile bir turistle anlaşamaması
sizce doğal mıdır?
4. Hoşgörü denince aklıma, yüzlerce yıl yurdumuzda yaşamış
büyüklerimizden Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş
Veli ve Nasrettin Hoca gelir. Onların diğer alanlarda
olduğu gibi hoşgörü konusundaki sözleri de bizler için
yol gösterici olmaya devam ediyor. Yunus Emre, “Kamu
âlem birdir bize.”; Mevlana, “Ne olursan ol, gene gel!”;
Hacı Bektaş Veli, “Yetmiş iki millete aynı can gözüyle
bakmalı.” derken aynı hisleri paylaştırmıştır bizlere.
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiştir?
A) Hoşgörünün toplumları birleştirici rolü olduğuna inanıyor
musunuz?
B) Türk büyüklerinin hoşgörüde bu denli şöhretli olmalarının
nedenleri nelerdir?
C) Atalarımızın hoşgörü konusunda yaptıklarını yeterli
buluyor musunuz?
D) Türk büyüklerinin evrensel değerlere katkıları olmuş
mudur?
E) Hoşgörü denince zihninizdeki ilk çağrışım ne oluyor?
215
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
13
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
5. Oburluk yalnızca yemekte olmaz. Her şeyin oburları vardır.
Mesela, Napolyon’un karısı İmparatoriçe Josephine’in
elbiseye karşı bitmez tükenmez bir oburluğu vardı. Napolyon
kızsa da Josephine bu iştahı yüzünden bütçedeki
tahsisatın dibine darı ekmiş hatta rivayete göre. Fransızlar
Cenova’yı bu yüzden kaybetmişler.
Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabıdır?
A) Oburluk hakkında neler söyleyeceksiniz?
B) Fransızlar Cenova’yı neden kaybetmişlerdir?
C) Napolyon’un obur olduğunu düşünüyor musunuz?
D) Josephine’in elbise merakının temelinde neler vardı?
E) Fransız bütçesinin açık vermesinin başlıca nedenleri
nelerdir?
6. Bir orijinal tarihçi vardır bir de taklitçi tarihçi. Okuyucuyu
tedirgin etmekten çekinen bazı tarihçiler, birbirlerini taklit
ederler. Böylece hem çalışıp yorulmaktan kurtulur hem
de küstahlık yakıştırmasından uzak kalırlar. Sonra da yeni
görüşler sokuştursaydım bu saygıyı (!) göremezdim,
derler. Orijinal bir tarihçi ise tüm insanlığın güvensizliğine,
küçümseyişine, eleştirisine hatta nefretine uğrar.
Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabıdır?
A) Siz tarihçileri nasıl sınıflandırıyorsunuz?
B) Bazı tarihçilerin okuyucuyu tedirgin etmesini doğru
buluyor musunuz?
C) Size göre, orijinal tarihçi olmak zor mudur?
D) Bir tarihçi, tüm insanlığı karşısına almak zorunda mıdır?
E) Tarihle uğraşmak isteyen gençlere neler tavsiye
edersiniz?
7. Eskiden benim konularım özgürlük, aşk, mutluluk, baskıya
karşı koyma ve Anadolu’ydu. Sonra bunların yerini sadece
“aşk” aldı. Aşka da yalnızlık karıştı. Şimdilerde konularım
somut varlıklar. Hamsiyi anlatacaksam hamsi
üzerine yüzlerce yazı okumam gerekti. Bir yüz kadar da
hamsi resmi yaptım. Haftalarca hamsiler bir tabakta ve
masanın üstünde durdu. Bir aya yakın zaman ev balık
koktu.
Bu sözleri söyleyen biri, aşağıdaki sorulardan hangisine
cevap vermiştir?
A) Neden yazarlık hayatınızda soyut konuların yerine
somut konulara yöneldiniz?
B) Aşk, özgürlük ve mutluluk sizin için neyi ifade ediyor?
C) Sanat hayatınız boyunca ele aldığınız konularda bir
değişiklik oldu mu?
D) Bir sanatçı ele alacağı konuyla ilgili bir araştırma
yapmalı mıdır?
E) Realist yazarların, sadece yaşadıkları olayları konu
edinmelerini doğru buluyor musunuz?
8. Edebiyat eseri, edebî değer taşıyan yazılı metin demek.
Edebiyat eseri, malzemesi dile dayanan ve dilin imkânları
ile okuyucuda birtakım estetik uyarımlara yol açan, yüksek
bir haberleşme kuran, yapıları bakımından özel metinlerin
her birine verilen addır. Edebiyat alanının ilk asli
unsuru edebiyat eseridir.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabıdır?
A) “Edebiyat eseri” ifadesinden ne anlıyorsunuz?
B) Bir metnin, özgün bir üslupla yazılması niçin önemlidir?
C) Edebî eser kavramının kişilere göre değişkenlik gösterdiğine
katılıyor musunuz?
D) Bir sanatçının yazdıkları, ne zaman edebiyat eseri
kapsamına girer?
E) Sanatçının bir edebiyat eseri vücuda getirmesi için
ne tür aşamalardan geçmesi gerekir?
9. Edebiyat bilimi veya edebiyat ilmi ifadesi, Türkiye’de çok
kullanılan, tercümeler yoluyla dilimize giren bir kavram fakat
bu kavramın üzerinde ortak bir anlaşma sağlandığını,
terim seviyesine çıktığını söylemek de henüz mümkün
değil. Edebiyat bilimini tarif etmeden önce bu ilme esas
olan edebiyat kavramını doğru tanımlamak lazım. Edebiyat
kavramı, içinde başka ilimleri de barındıran bir yapıya
sahipti, 20. yüzyılın başlarında bu yapısından kurtularak
bağımsız bir kavram hâline geldi.
Bu sözleri söyleyen biri aşağıdaki sorulardan hangisine
cevap vermiştir?
A) Edebiyatın bağımsız bir bilim dalı olduğunu düşünüyor
musunuz?
B) Sizce dilimize çeviri yoluyla giren kavramlar, doğru
algılanabiliyor mu?
C) Edebiyat bilimi dediniz, bu kavramı biraz daha açar
mısınız?
D) 20. yüzyılın başlarında edebiyat dünyasındaki çalkantıları
nasıl yorumluyorsunuz?
E) Edebiyat bilimi üzerinde ortak bir tanımlamanın yapılamaması
sizce normal mi?
10. Edebiyat hayatı, edebî nüfusu oluşturan insanların birbiri
hakkında verdikleri hükümlerin ve birbirleriyle kurdukları
ilişkilerin meydana getirdiği bir dünyadır. Edebiyat nüfusu
edebiyat hayatının âdeta bir göstergesidir. Edebî nüfusu
oluşturan unsurlar ne kadar güçlü olursa o ülkede edebiyat
hayatı ile ilgili hususlar da edebiyat hayatından beklenenler
de o ölçüde geniş ve etkili olur.
Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabıdır?
A) Edebiyat hayatının, gerçek hayattaki yeri hakkında
neler söyleyeceksiniz?
B) Sanatçının, edebiyat hayatını istediği gibi şekillendirmesi
mümkün müdür?
C) Edebî nüfusu oluşturan unsurlar hakkında bilgi verebilir
misiniz?
D) Nasıl bir edebiyat hayatı düşlediğinizi açıklar mısınız?
E) Edebiyat hayatı ve edebiyat nüfusu arasında nasıl bir
ilişki vardır?
216
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
14
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. Bir yapıttaki karakterler, romancının baş düşüncesini
oluşturur. Çünkü bir romanın başarılı olmasının ilk koşulu
karakterlerin gerçek olmasıdır. Bize, yalnız yaşadığımız
bu mükemmel olmayan dünyada teselli veren, bizi
huzura götüren onlardır. Okuyucu, romancının yarattığı
karakterlerle ilgili birtakım ipuçlarını bir araya topladığı
zaman aralarında tanıdık biri olsun veya olmasın gerçeklere
eğilir ve onlarla bütünleşir. Ağlaması veya gülmesi
onlarla birlikte olur.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Romancıyı meşgul eden konulardan biri de kahramanları
nasıl ve nereden seçeceğidir.
B) Bir romanın değeri, roman karakterlerinin gerçeği ve
bizi yansıtmasıyla ortaya çıkar.
C) Kahramanların gerçek yaşamla örtüşmemesi okurun
yadırgamayacağı bir şeydir.
D) Bir romancının başarısı, yazdıklarının çokluğu ile ilgili
değildir.
E) Sanatçının bireysel çabası sayesinde okuyucu, karakterlerle
kendini kıyaslamaya çalışır.
3. Ruh bilimciler uzun süreden beri, “zekâ” olarak adlandırılan
tek bir insan yetisinin var olup olmadığını ve eğer varsa
bunun doğuştan gelen farklılıklara ne ölçüde dayandığını
tartışmaktadırlar. Zekânın tanımlanabilmesi güçtür
çünkü kavram birbirinden çok farklı ve çokluk ilişkisi gibi
nitelikleri kapsamaktadır. Örneğin, zekânın en saf biçiminin
soyut matematiksel bilmeceleri çözme yeteneği olduğunu
varsayabiliriz. Ne var ki böyle bilmeceleri çözmekte
çok başarılı olan kişilerin kimi zaman tarih ve sanat gibi
alanlardaki yetenekleri daha çok olabilir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Ruh bilimcilerin zekânın sınırları üzerinde yaptıkları
araştırmaların zor olduğu
B) Matematiksel zekâya sahip olanların sanat ve tarih
gibi alanlarda başarılı olamadıkları
C) Zekânın doğuştan gelen bir yetenek olduğu ve çevre
etkisiyle geliştirilebildiği
D) Zekâ kavramının farklılık ve çokluk ilişkisi gibi niteliklerinden
dolayı tam bir tanımının yapılamadığı
E) Zekâ üzerinde yapılan çalışmaların son yıllarda hız
kazandığı
2. Bir dalkavuk nezaketi vardır ki güzel değildir. Zaten bu
nezaket değildir. Bana öyle geliyor ki bile bile yapılan
şeylerin hepsi nezaketin dışında kalır. Mesela, gerçekten
nazik adam, kötü ve huysuz bir adama kötü davranırsa
bu nezaketsizlik değildir; hesaplı övmeler nezaket değildir.
Nezaket sadece düşünmeden yapılan ve bizim ifade
etmeyi düşünmediğimiz bazı imgeler uyandıran hareketlerdir.
Daha ne hissettiğini bile anlamadan iğrenme, hayret
veya haz hislerini ifade eden kişi nezaketsizdir ki daima
özür dilemek zorunda kalır.
Bu parçada “nezaket”le ilgili olarak asıl vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilmeden ve yorumsuz yapılan davranışların nezaket
sayılabileceği
B) Nezaket kavramının yeterince anlaşılmadığı
C) Özür dilemenin nezaketli bir davranış olduğu
D) İnsanın nazik olabilmesi için birtakım kurallara uymak
zorunda olduğu
E) Nezaketsiz kişilerin toplum tarafından daima dışlanacağı
4. Âşıklar, Türk toplumunda yüzyıllarca önemli bir yere sahip
olmuşlar, birçok etkinlikte saz çalıp şiir söylemiş,
hikâyeler anlatmışlardır. Günümüzde ise birçok alanda
yeniliklerle tanıştığımız gibi müzik alanında da yenilikler
toplumumuza girmiş, bu süreçte âşıkların önemi azalmıştır.
Bu yüzden günümüzde âşıklara pek rastlanmamaktadır.
Varsa da toplum içinde eskisi kadar etkin değildirler.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Âşıklar günümüzde en fazla eser veren sanatçılardır.
B) Âşıklar eskiden beri birçok etkinlikte aktif rol almıştır.
C) Müzikteki gelişmeler, âşıklık geleneğinin önemini yitirmesine
yol açmıştır.
D) Toplumsal değişim hayatın birçok alanında etkili olmuştur.
E) Âşıklar, günümüzün yaşam koşulları içinde geri planda
kalmışlardır.
217
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
14
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
5. Fowles’i okuyalı on yılı geçti, belki daha fazla. Fowles, roman
yazarken gizemli bir eyleme karıştığını söylüyordu.
Düşünsel yazıların illa bir plan çerçevesinde yazıldığını,
kurmaca metinlerinse birçok belirsizlikle, pusla, bulanıklıkla
çıkageldiğini söylüyordu. “Yazar, ilk taslak çıkıncaya
kadar rotasız bir yoldadır. Anlatmaya koyulduğunda önüne
bir sürü yol, imkân ve olasılık çıkar.” Bayılmıştım bunları
duyunca. Çünkü ben de üç aşağı beş yukarı böyle çalışırım.
İlk taslak çıkıncaya kadar aynı sayfalar üzerinde
gider gelirim. Bir yabancıdır yazdığım roman. Birbirimize
zamanla alışırız.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kimi yazarlar, yazılarını gereksiz ayrıntılarla boş yere
uzatır durur.
B) Yazarlar, bir eseri oluştururken birkaç tane taslak
yapmalıdır.
C) Kurmaca metinler plansız bir şekilde başlar ve yazıldıkça
şekillenir.
D) Romanlar başlangıçta akıcı bir dille yazılıp sonradan
durgunlaşabilir.
E) Her sanatçı, yaşadığı çağın değer yargılarını romanına
yansıtır.
6. Öykü yazarları, bir öyküyü yazmaya başlarken genellikle
sıradan bir planla yola koyulur. Anlatılmak istenenler ve
kişiler tam belirginleşmemiştir. Öykünün oluşum süreci,
bir iç dinamiğin gelişme sürecidir. Yazının bitiminde,
baştaki plandan farklı bir neticenin ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Zira öykü, yazıya aktarılıncaya kadar kavram
aşamasında soyut bir çabadır. Fakat öykücü, öyküsünü
yazmaya başlayınca somut bir üretimde bulunur. Burada
olaylar ve karakterler zamanla yazarın düş dünyasından
çıkıp başka şekil alır.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen düşünce, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Öykü yazmak için yazarın önceden çok kapsamlı bir
plan hazırlaması gerekir.
B) Öykü karakterlerinin zamanla yazarın düş gücünü
yansıtmaya başlaması doğal bir sonuçtur.
C) Öykücünün yazmaya başlamadan önce hangi konuyu
ele alacağını belirlemesi gerekir.
D) Öykünün evrensel nitelikler kazanabilmesi için zaman
içinde yazardan uzaklaşması gerekir.
E) Yazarın planladığı öykü soyut, yazdığı öykü ise somut
olduğundan bunların birbiriyle tamamen aynı olması
beklenemez.
7. Kuşlar arasında yarasa ne ise düşünceler arasında kuşku
odur; ikisi de hep alacakaranlıkta uçar. Kuşkularımızı
baskı altına almak, hiç değilse gözümüzün önünde tutmak
zorundayız. Çünkü kuşkular kafamızı bulandırır, arkadaşlarımızı
yitirmemize yol açar, işimizi altüst eder ve
çığrından çıkarır. Gönlümüzün değil, kafamızın yetersizliğidir
kuşkular; en yiğit yaratılışta bile kendini gösterir.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kuşkucu yaklaşım, her insanda görülebilecek normal
bir durumdur.
B) Kuşkular cesur yaklaşımlarla giderilebilir, önemli olan
ilk adımı atabilmektir.
C) Kuşku, insanı bazen belirsizliğe sürüklese de sahip
olunması gereken bir duygudur.
D) Kontrol altına alınmayan kuşku, insanın hayatında
birçok olumsuzluğa yol açar.
E) Kuşku, gönülle kafanın birlikte hareket etmemesinden
doğar.
8. Türklerde matematiğe karşı büyük bir yatkınlık vardır.
Türk tarihini ve Cumhuriyet Dönemi’ni incelersek bunu
açıkça görürüz çünkü Türk dilinin yapısı matematikseldir.
Ayrıca Türkçe, okunduğu gibi yazılan, yazıldığı gibi
okunan bir dil olduğundan bilgisayar için de en yatkın dildir.
Bilimi Türkçe yapar, yanımıza da bilgisayar teknolojisinin
olağanüstü olanaklarını alırsak matematik gibi olan
bu dille harikalar yaratabiliriz.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türk tarihine bakılırsa çok büyük matematikçilerin
Türk olduğu görülür.
B) Türkçenin matematiksel yapısı, Türkçeyi aynı zamanda
mükemmel bir sanat dili yapar.
C) Bilim yapmaya uygun, matematiksel bir yapısı olan
Türkçe, bilgisayarla da desteklenince ortaya mükemmel
bir bileşim çıkar.
D) Türkçeye gereken önemi verir ve sahip çıkarsak yakın
gelecek, Türklerin asrı olmaya adaydır.
E) Bilim insanlarımızın Türkçeye gereken önemi vermemesi,
Türkçenin bilim dili olmasını engellemektedir.
9. Dillerin en kolay değişen bölümü söz dağarcığıdır. Bir
yandan iç gelişmeler, bir yandan da yabancı etkiler sonunda
dillerin söz dağarcığı sürekli olarak gelişir. Buna
karşılık dillerin gramer yapısı kolay kolay değişmez. Bu
kurala uygun olarak Türkçenin söz dağarcığı gerek iç gelişmeler,
gerekse yabancı etkiler sonunda birçok yeni değer
kazanmış ancak gramer yapısı eski ana özelliklerini
olduğu gibi saklamıştır. Dilimizde Arapça ve Farsça alıntıların
çok arttığı bir çağda bile gramer kurallarımız bozulmamıştır.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Birçok dil gelişmeye ve değişmeye kapalı olduğu için
Türkçenin zenginliğini yakalayamamıştır.
B) Bir dilin gramer yapısı o dilin temelini teşkil eder ve
kolay kolay değişmez.
C) Arapça ve Farsça sözcüklerle dilimiz daha zengin bir
hâl almıştır.
D) Dilimiz her türlü yabancı sözcüğe açık olmasına rağmen
istenen gelişmeyi sağlayamamıştır.
E) Dillerin gelişmesinde kültürel etkileşimin payı tartışma
götürür bir konudur.
218
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
15
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. İnsan tek başına yaşayabilir mi diye hep düşünürüm. Zaman
zaman kuytu köşelere kaçsak da bu yalnızlık kendimize
verdiğimiz en büyük cezadır. Oysa beraber yaşamak,
yalnızlık şarkılarını dinlemekten farklıdır. Ailemiz,
arkadaşlarımız, akrabalarımız, mahallemiz, şehrimiz gibi
birbirinin alt kümesi olan gruplar ortak bir paydada birleşir.
Bizler, bireysel olarak bir basamak daha yukarıda olmak
istesek de özgürlük ipini bu paydadan ayrı tutmamalıyız.
Çünkü ben özgürsem toplum da özgürdür ya da toplum
özgürse ben de özgürüm.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsan, kendini fert olarak toplumun üstünde görse de
özgürlük konusunda toplumdan ayrı tutulamaz.
B) İnsanın toplumsal hayattaki yeri ve rolü birçok aydının
zihnini meşgul etmiştir.
C) Sosyal hayatımızı düzene sokan bir kurallar manzumesi
vardır, fert olarak bu kuralları yok sayamayız.
D) Özgürlük algısı, toplumu meydana getiren her fert
için ayrı bir anlam taşır.
3. Edebiyat bir ferdin damgasını taşımakla birlikte, içinde
doğduğu toplumun fikir, his ve estetik ihtiyaçlarına cevap
vermek için doğmuş, dile dayalı bütünlüklerin her birinin
oluşturduğu bir iletişim dünyasıdır. Bu dünyanın sınırları
bazen felsefenin sınırlarına kadar dayanır. Felsefe varlığı
sorgularken sanat sıradan olanın, her gün her yerde rastlananın,
herkesin ağzından çıkabilenin üstünde bir yakalayış
ve ifadelendiriştir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Her sanat eseri, oluşturucusundan mutlaka izler
taşır.
B) Felsefeyle sanatın birçok ortak yönü vardır.
C) Sanat, her zaman rastlanabilecek şeylerden farklı,
sıra dışı ve özgün bir buluş yapmaktır.
D) Fayda amacı güdülerek oluşturulan her eser, sanat
niteliği taşır.
E) Edebiyat, içinde doğduğu toplumun her türlü sorununa
çözüm üretmek zorundadır.
E) Kendini toplumdan soyutlamaya çalışan insanlar,
yalnızlık şarkıları söylemeye mahkûm olurlar.
2. Eskiden “münakaşa” adı verilen tartışma, belli bir konunun
olumlu ve olumsuz yönleri üzerinde durarak gerçek
nedenleri ortaya çıkarmak için yapılan karşılıklı konuşmaydı.
Demokrasinin geliştiği uygar toplumlarda esas,
birbirinin düşüncesine saygılı olmaktır. Birbirine hakaret
etmemek ve küçültücü fiillerde bulunmamaktır. Söylenenleri
sabırla, sinirlenmeden dinlemek gerekir. Bu, aynı
zamanda tartışmadan başarılı çıkmanın da bir gereğidir
çünkü kızan, bağıran ve uygunsuz hareketlerde bulunan
taraf genellikle yenilmiş sayılır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Tartışmaya giren her insanın amacı, elbette haklı
çıkmaktır.
B) Tartışmada, konuyu sürekli tartışma dışına çeken biri
başarıya ulaşamaz.
C) Bir tartışmanın başarı ölçütü, saygı ve tartışma kurallarına
uygun davranmaktır.
D) Tartışmayı yöneten kişilerin, tartışmacılara eşit konuşma
süresi vermesi gerekir.
E) Demokrasinin gelişebilmesi için tartışmanın da gelişmesi
gerekir.
4. Sanatçının kendi kendisiyle baş başa kalabilmesi öyle
pek kolay işlerden değildir. Bir yandan toplumun tepkilerine
uğrama, öbür yandan kendi boşluğuna yuvarlanma
korkusu birçok yazarı “kendi” olmaktan alıkoymuştur. Bu
yüzden yalnız kalmak, kahramanlık ister. Bu satırları yazarken
Mallarme hayalimde canlanıverdi. Öyle ya, kim
onun kadar yalnız kalma cesaretini gösterebilmiştir ki?
Okuyucuya göre şiir değil, şiire göre okuyucu tasarlayarak
geleceğe demir atmıştır.
Bu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Her sanatçı, toplumun beklentilerini göz önünde
bulundurarak eser vermelidir.
B) Sanatçının yalnız kalarak kendi iç yolculuğuna çıkabilmesi
cesaret isteyen bir iştir.
C) Kalıcı olmak isteyen sanatçılar, okuyucu kitlesinin
beğenilerini hesaba katmalıdır.
D) Toplumun bir sanatçıya hak ettiği değeri verebilmesi
için zamana ihtiyacı vardır.
E) Okuyucuya göre şiir yazan şairlerin kalıcı olma şansı
daha yüksektir.
219
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
15
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
5. Bir devletin ve milletin kurtuluşu gazetelerle olur çünkü
bilginlerin görüşleri ve bazı kişilerin sözleri herkese onunla
bildirilir. Zulme uğrayanların durumu ilan edilip herkesin
dikkati o noktaya çekilir, yardım toplanır. İşte bu sebepten,
gazetesi çok olan memleketlerde hiçbir şey gizli
tutulamaz. İlim de kimseden esirgenemez.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Gazetesi çok olan ülkelerde birtakım sosyal problemlerin
çözümü daha kolaydır.
B) Gazete, bir ülkenin gelişmişliğinin tek başına göstergesi
olamaz.
C) Gazete yazarları, köşelerinde yazdıklarıyla gündemi
belirlemek zorundadır.
D) Bilim insanlarının ürettiği her şey gazete kanalıyla
halka ulaşır.
E) Bir ülkenin halkıyla hesaplaşabilmesi için kullanacağı
en uygun araç gazetedir.
6. Bir başkadır edebiyatta aşk. Edebiyat, bir sevgilinin gözleridir;
edebiyatta aşk bir sevgilinin tatlı sözleridir. Bazen
bir öyküdeki karakterle bağdaşır ruhumuz. Kendimiz yaşamış
kadar etkilenir ve örnekler alırız, zaten film olan
hayatımıza. Bir romandaki oluşumu gerçek kadar içimize
sindiririz. Bir şarkıda anlatılan aşka dalarız, yüreğimiz kıpır
kıpır olur, heyecanlanırız. Kimi zaman hüzünlenir, kimi
zaman da mutluluk hisleriyle dolup taşarız.
Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Okuyucu bazen kendini romana öyle kaptırır ki
zamanın nasıl geçtiğini fark edemez.
B) İnsan, kendi ruhundan izler bulduğu eserleri okumaktan
büyük keyif alır.
C) Romanlar ve öyküler gerçek hayatı olduğu gibi anlatırsa
başarılı olamaz.
D) Roman yazarı, hiçbir zaman romanın sonunun nereye
varacağını kestiremez.
E) İnsan, bazen özlemini çektiği, hayal ettiği aşkı edebiyat
eserlerinde bulur.
7. Bir incelemeyi değerli kılan, incelemenin gerçekçi kaynaklardan
yararlanmasıdır. Bir inceleme, bu noktadan
bakıldığında eşine az rastlanır hazinelerdendir. Zira yazarın
eserinde anlattığının tamamı çağın düşünce tarihine
ışık tutar niteliktedir. Böylece araştırmacının elindeki
nesneler, ait oldukları döneme açılan kapıya dönüşmektedir.
Bunları inceledikçe de kendimizi tamamen, düşünce
tarihimizde mühim yeri olan bir olayın tanığı sanırız.
Bu parçada incelemeyle ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İncelemenin değerinin özgün bir üslupla artırılabileceği
B) İncelemenin, farklı edebiyat ekollerini birleştirici rolü
olduğu
C) İncelemelerde kullanılan dilin halkın diline yakın olması
gerektiği
D) Gerçekçi kaynaklardan beslenen incelemenin düşünce
tarihimizi aydınlattığı
E) İnceleme yazarlarının gelecek çağlara yol gösterici
rollerinin olduğu
8. Sanatçıların ele aldıkları konuları nereden bulduklarını
hep merak ederiz. Bu konularla bizi etkileyip duygulandırmanın
üstesinden nasıl geldiklerini de düşünür dururuz.
Ruhumuzda uyanabileceğine hiç ihtimal vermediğimiz
heyecanların içimizde doğmasını nasıl sağladıklarını
bilme tutkusuyla hep yanıp tutuşmuşuzdur. Konu seçimini
belirleyen koşulları çok iyi tanımamızın, sanatsal yarıştaki
özün derinliklerine eni konu girmemizin bizleri sanatçı
yapmada hiçbir rol oynamayacağını bilmemiz de duyduğumuz
bu merakı asla azaltmamıştır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanatçı bazen romana nasıl başlayacağına bir türlü
karar veremez.
B) Yazarın, bir romanı kaleme alırken aklında bir tek düşünce
vardır: meraklandırmak.
C) Okuyucu, içinde kendini bulduğu romanların oluşumuyla
ilgili, önlenemez bir merak duygusuna sahiptir.
D) Romanda karşılaştığımız olaylardan bazılarını gerçek
yaşamda yaşama ihtimalimiz vardır.
E) Konu seçimini belirleyen koşulları bilirsek romanın
sonuyla ilgili merakımızı gidermiş oluruz.
9. En açık görüşlü nesir yazarı bile ne demek istediğini bütünüyle
bilemez. İstediğinin ya azını ya da çoğunu söyler.
Her cümle ortaya atılmış bir tez, bir tehlikedir. Sözcük
debelendikçe garipleşir. Hiç kimse bir sözcüğü köküne
kadar anlayamaz. Nesir yazarı da sözcüklere fazla
özen göstermeye başladıkça yazı bozulur ve insan saçma
sapan sözler söylemeye başlar. İşte eleştirinin var olma
nedenlerinden biri burada devreye girer: Yapıtın kendisinin
bile bilemeyeceği sırlarını ortaya çıkarmak.
Bu parçada eleştirinin hangi yönü vurgulanmıştır?
A) Eleştirinin her zaman nesnel kriterlere göre yapılması
gerektiği
B) Eleştirinin, bir yapıtın yazarının bile aklından geçmeyen
yanlarını ortaya çıkardığı
C) Eleştirinin, yapıtta tamamlayıcı rolünün hep ihmal
edildiği
D) Eleştirinin, yazarın kişiliğine yönelik yapıldığında
amacından uzaklaştığı
E) Eleştirinin, alanında uzman kişilerce yapılması gerektiği
10. Sanatçılar taklitçiliğe düşmekten kaçarlar, böylece gelenekten
uzaklaşırlar. Yenilik düşkünü halk bir zaman onların
peşinden gider fakat sonunda usanır. Ardından kendini
beğendirmeye çalışan başka sanatçılar ortaya çıkar.
Bunlar da birbirini taklitten uzaklaşır. Böyle böyle zevk
kaybolur. Etrafımızı kırıp geçiren yenilikler çıkar. Halk neye
uğradığını bilemez. Sanat zevki, artık halktan uzak birkaç
kişinin elindeki emanetten başka bir şey olamaz.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, yeni
sanatçıların eserlerinde yenilik arayışının bir sonucudur?
A) Yeni eserlerin hemen değer kaybetmesi
B) Geleneğin ve ortak zevkin yok olması
C) Sanatçıların yeniyi doğru algılayamaması
D) Taklidin edebiyatı çıkmaza sürüklemesi
E) Eski sanatçıların sürekli eleştirilmesi
220
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
16
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. Çok kimse tanırım, çalışmadan duramaz. Bütün gün uğraşır,
didinir. Eğlenmeyi geçtim, dinlenmeyi bilmezler.
Sonra da çalışmanın başlı başına bir değer olduğunu uydururlar:
“Çalışsın da ne olursa olsun!” Sanki böyle öğütlüyorlar
çevrelerindekileri. Çalışkan bir kişinin bir şey becerememesine
de aldırmıyorlar. Çalışıyorlar ya yeter!
Sonra da dudak bükerek bakıyorlar başkalarına. Sürekli
de yakınıyorlar. Kendileri çok çalışıyormuş ama hep başkaları
alkışlanıyormuş.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Bazı insanlar çalışmadan duramaz.
B) Bazı insanlar çalışmayı başlı başına bir değer kabul
eder.
C) Çalışmayı değer kabul edenler beceriye pek dikkat
etmezler.
D) Çalışmadan duramayan insanlar eğlenmenin de hakkını
verirler.
E) Çalışmayı seven insanlar, çalışmalarına karşın takdir
edilmediklerine inanmaktadırlar.
2. Anadolu’da Türkçe 13. yüzyılın ilk yarısında yazıya geçmeye
başlamış, ilk edebî eserler Anadolu Selçuklularının
son döneminde ve Beylikler Dönemi’nin ilk yarılarında yazılmıştır.
Bu yüzyılda Horasan’dan Anadolu’ya gelen dervişler,
beraberlerinde Orta Asya Türk edebiyatı geleneğini
de getirmişlerdir. Anadolu’ya yayılan bazı Yesevi ve
Bektaşi dervişleri tasavvuf edebiyatının Türk diliyle meydana
çıkıp gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bu yüzyılda
yaşayan Yunus Emre, tasavvuf edebiyatını yaygınlaştırmış
ve kendinden sonra gelen sanatçıların yolunu açmıştır.
Bu parçada, aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Beylikler Dönemi’nin tasavvuf edebiyatının en verimli
dönemi olduğuna
B) Türkçenin Anadolu’daki ilk yazılı örneklerinin 13.
yüzyılın başlarına rastladığına
C) İlk edebî eserlerin Anadolu Selçuklularının son döneminde
yazıldığına
D) Orta Asya’dan gelen dervişlerin, beraberlerinde oradaki
Türk edebiyatı geleneğini de getirdiğine
E) Yunus Emre’nin, tasavvuf edebiyatını yaydığına ve
yol gösterici olduğuna
3. Dil seçmesi gibi bir zorunluluğun başladığı noktada, şair
de romancı da hikâyeci de tiyatro yazarı da eleştirmen de
mahvolmuş demektir. Büyük düşünürün, büyük şairin, büyük
romancının ve hikâyecinin çıkması için, sizin sözlüğünüz
zengin olacak, oturmuş olacak, tartışmasız olacak ve
hangi dille yazmak gibi abeslerin abesi bir endişeyle önünüz
tıkanmamış, ayağınız bağlanmamış olacak. Biz hakikaten
bu çıkmaz davadan, bu çıkmaz didişmeden ne kazandık?
Öz Türkçe, üvey Türkçe iddiasından ne kazandık?
Bu parçada, aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Sanatçının, halka hitap ediyorsa halkın dilini; aydınlara
hitap ediyorsa seçkinlerin dilini kullanması
gerektiğine
B) Bir ülkede büyük düşünce ve sanat adamlarının
yetişmesi için zengin bir sözlüğe ihtiyaç olduğuna
C) Sanatçıları en çok engelleyen şeyin, dil seçme
zorunluluğu olduğuna
D) Bugüne kadarki dil tartışmalarının dile bir şey kazandırmadığına
E) Dildeki tartışmalar son bulup dil oturmadığı müddetçe
büyük şair, romancı ya da öykücülerin yetişmeyeceğine
4. Amasya’da 550 yıl önce bir adam tarafından yazılmış Mücerrebname
(Tecrübeler Kitabı) adlı bir kitap var. Bu kitabı
görünce çok şaşırdım. Rönesans ve Reform hareketleri
Avrupa’da başlamamışken böyle bir deneysel tıp kitabı
yazılmış. Bu kitabı yazan kişi yazdığı her şeyi tecrübe etmiş,
tecrübe etmediği hiçbir şeyi kitabına almamış, ayrıca
yapılan denemelerde çevreye ve diğer varlıklara zarar
vermeme gibi çok yüksek bir duyarlılık da mevcut. Hâlbuki
bugün atıklarla çevreyi kirleten de kobaylarla deney yapacağız
diye binlerce canlıyı yok eden de yüksek teknolojidir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Batı, henüz reform hareketlerini tamamlamamışken
Doğu’da bilimsel çalışmalar yapıldığına
B) Sözü edilen kitabın yazarının, kitaptaki her şeyi test
ederek yazdığına
C) Bugünkü yüksek teknolojinin geçmişteki çalışmaların
üzerine yeni bilgiler koyarak bu hâle geldiğine
D) Sözü edilen kitapta, bugün neredeyse rastlayamayacağımız
bir çevre bilincinin olduğuna
E) Bugünkü yüksek teknolojinin, bilimsel gelişmeler uğruna
birçok canlıyı yok ettiğine
221
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
16
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
5. Düşünce, başkalarıyla paylaşılmak üzere ya kitaplaşır ya
dergileşir. Kitaplar açtığı tek kapıdan insanı davet ederken
dergiler farklı görüşleri bir araya getirerek birçok kapıyı
aynı anda bize açar. O kapıyı beğenmezsek diğer
kapıdan gireriz. O sandalyeyi beğenmezsek başka sandalyeye,
o koltuğu beğenmezsek başka koltuğa otururuz.
Bu yüzden ben dergileri daima kitaplar kadar mühim sayarım.
Bu parçada, değinilmeyen düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kitaplar ve dergiler, düşüncelerin başka insanlarla
paylaşılmasında birer araçtır.
B) Kitaplar insanlara farklı dünyalara gidebilecekleri bir
kapı açar.
C) Kitapların insanlara sunduğu imkânlar dergilere kıyasla
daha fazladır.
D) Okuyucu, dergilerde farklı görüşleri bir arada bulabilir.
E) Dergi, okuyucusuna seçenekler sunduğu için en az
kitap kadar öneme sahiptir.
6. Siz hatırlar mısınız? Bu memlekette bir ansiklopedi furyası
vardı. Bunun için gazete tirajları arttı, kâğıt kullanımı
arttı, çabuk eskiyen %90’ı tercümeye dayalı bu ansiklopediler
için çok para ödedik yurt dışına. Okutmak üzere
değil, insanların eline bir şey vermek üzere hareket eden
gazeteler arası tiraj artırma anlayışı, bu nasıl okutulur diye
düşünen bir anlayış değil.
Bu parçadan, aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Bir dönem, gazeteler ansiklopedi verdikleri için
tirajlarını artırdı.
B) Gazetelerin çok olması, ülkenin gelişmişlik seviyesinin
göstergesiydi.
C) Ansiklopedilerin büyük bir kısmı çeviri yoluyla dilimize
kazandırılmıştı.
D) Gazetelerin ansiklopedi vermesinin arkasında tiraj
kaygısı vardı.
E) O dönemde kâğıt tüketiminin artması da gazetelerin
ansiklopedi vermesinin sonuçlarındandı.
8. Eski edebiyatlar dörde ayırır zamanı: altın çağ, gümüş
çağ, tunç çağ, demir çağ. İsa’dan beş yüz yıl önce yaşayan
Yunan komedi yazarlarına inanmak gerekirse
Kronos’un hüküm sürdüğü altın çağda insanlar mutluymuş.
Ne efendi varmış ne köle. Şarap akıyormuş derelerden,
balıklar kendi kendilerine kızarıyormuş. Hesiodos
da altın çağı Kronos’a bağlar: “Ölümlüler de Tanrılar gibi,
kaygılardan uzaktı.” Pindaros, bahtiyarların yaşadığı hayal
ülkesini şöyle anlatır: “Meltemlerin okşadığı bir ada.
Zümrüt ağaçlarda altın meyveler...” Purunalarda da aynı
çocukça inanç: Altın çağ, altı bin yıl sürmüş. Sonsuz bir
mutluluk içinde yaşamış altı bin çift. Ne kıskançlık ne doğum
sancısı...
Bu parçadan, aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Zaman, eski edebiyatta dörde ayrılmıştır.
B) Kronos’un saltanat ülkesi, hayallerle süslüdür.
C) Eski edebiyata göre en parlak zaman altın çağdır.
D) Purunalar, altın çağı Yunanlardan daha iyi anlatmışlardır.
E) Purunalara göre altın çağda sonsuz bir mutluluk
hâkimdir.
9. Millî tiyatromuzda orta oyunu esaslı bir yer tutmaktadır.
Açık yerlerde, meydanlarda oynandığı için bu şekilde
isimlendirilmiştir. Ortaya çıkması oldukça yenidir: 18. yüzyılın
sonu. Türklerde daha Selçuklular zamanında bile
temsillerin, oyunların bulunması ve köy tiyatrolarının günümüze
kadar gelmesi, orta oyununun bunlardan çıkıp
ayrı bir kol hâlinde geliştiğini düşündürmektedir. Orta oyununun
başlıca şahısları Pişekâr ve Kavuklu’dur. Oyunlar
yazılı metinlere dayanmaz. Konular değişkendir. Şive taklitlerine,
cinaslı ve terbiyeli gülmece unsurlarına önem verilmiştir.
Bu parçada, orta oyunuyla ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Açık yerlerde oynanan bir oyun olduğuna
B) 18. yüzyılda ortaya çıktığına
C) Taklitlere dayanan yönü bulunduğuna
D) Başkahramanlarının Kavuklu ve Pişekâr olduğuna
E) Oyunların eğitici bir yönünün olduğuna
7. En tehlikeli şey dilin ve dinin ideolojileşmesidir. Dilin ve
dinin ideolojileştiği yerde bütünlük bozulur. Ana bütünlük
gevşer. Sık ve iyi örülmemiş bir kazak gibi, iyi dokunmamış
bir dokuma gibi olan toplum yapısı büzülür, çözülür
ve düğümler arası bağlar kopar. Kamplaşma başlar. O
zaman bütün insanların aynı metinden zevk almasını nasıl
beklersin?
Bu parçadan, aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Dilin bir düşüncenin buyruğu altına girmesi tehlikeli
bir durumdur.
B) Dil ve din, bir düşünceye hizmet etmeye başlarsa bütünlük
bozulur.
C) Herkesin okuduğu metinden aynı zevki alması metnin
özgün bir üslupla yazıldığını gösterir.
D) Toplumdaki birlik ve beraberliğin bozulmaması için
dilin ve dinin ideolojiden uzak durması gerekir.
E) Toplumun yapısını sağlamlaştıran şeylerden biri de
dildir, yeter ki ideolojileşmesin.
10. Son zamanlarda medya pompalaması ile oluşturulmuş
birkaç romancıyı bırakırsak Peyami Safa, Yakup Kadri
gibi sosyopsikolojik derinliği anlatırken ideolojinin çukuruna
düşmemiş kaç romancı var? Reklam ve ödüllü medya
desteklilere gelirsek onların bir süre sonra, ana kaynağı,
asıl kopyaları, master kopyaları ortaya çıkar. Ne zaman
derseniz, otuz kırk sene sonra.
Bu parçada, aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Bazı romancıların medyanın desteğini alarak gündeme
geldiğine
B) Peyami Safa ve Yakup Kadri gibi romancıların dünya
görüşlerini romanlarına yansıtmadığına
C) Yakup Kadri ve Peyami Safa’nın sosyal ve psikolojik
derinliği olan romanlar yazdığına
D) Bazı romancıların reklamla parladığına ama yakın bir
gelecekte onların da aslının ne olduğunun anlaşılacağına
E) Medyanın desteğini alamayan romancıların dünyaca
tanınmasının çok zor olduğuna
222
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
17
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1. Sanayileşmiş ülkelerde iş hayatının doğası ve organizasyonunda
çok önemli değişiklikler olduğu su götürmez bir
gerçektir. Giderek daha çok insanın, “birikim”i vurgulayan
üretimcilikten hoşlanmamaya başlaması olası gözükmektedir.
İşsizliği, tamamen olumsuz açıdan değil, kişinin
kendi becerilerini geliştirebileceği bir fırsat olarak görmek
önemlidir. Ancak en azından şimdiye kadar bu yönde bir
gelişme çok azdır. Kadınların daha büyük iş fırsatları için
uğraşmaları sonucunda bir artış vardır. Kimileri için ücretli
iş, değişikliklerle dolu bir yaşamın kaynağı olacaktır.
Bu parçadan, yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Birikime önem veren üretim anlayışının zamanla
değişebileceği öngörülmektedir.
B) Sanayileşmiş ülkelerde, iş hayatında son yıllarda
önemli değişiklikler yaşanmaktadır.
C) İşsizlik, kişisel gelişime fırsat veren bir olgu olarak
görülmelidir.
D) Kadınların iş hayatında daha büyük projelerde yer almasında
bir artış vardır.
E) Birikim, üretimi aşarsa ülkedeki gelir dağılımında belli
bir düzelme yaşanacaktır.
2. Temelde Osmanlıcı ve gelenekçi olan Yahya Kemal,
farklı bir bileşimin peşine düşmüştür. Ona göre, “Türkçülük
davası, Türkiye meselesidir ve 1071’deki Malazgirt
Savaşı’yla yeni bir vatandaş, yeni bir millet doğmuştur.
Bu milletin dil ve kültürü bu yeni vatanın malıdır.” Böylece
tarih anlayışı onu Osmanlıcılıkla Türkçülüğün birleşimine
götürür. Mallarme, Valery gibi Fransız şairlerine bağlayabileceğimiz
sanat anlayışını bu görüşleriyle birleştirerek
neoklasik bir şiir geliştirir.
Bu parçada Yahya Kemal’le ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Tarih anlayışının Osmanlıcılık ve Türkçülükle birleştiğine
B) Sanat anlayışında Batılı ozanların sanat anlayışlarından
izler olduğuna
C) Mallarme, Valery gibi sanatçılardan daha özgün şiirler
yazdığına
D) Malazgirt Savaşı’nı yeni bir milat kabul ettiğine
E) Şiirlerinin hem gelenekten hem de yeniliklerden yararlanan
neoklasik bir çizgide olduğuna
3. Artık bir insanın namuslu olup olmadığına değil, bir sanat
kabiliyeti olup olmadığına bakılıyor. Bir kitabın faydalı olması
değil, iyi yazılmış olması isteniyor. Parlak zekâ, insanı
bütün nimetlere kavuşturmuyor. Fazilet ise hiçbir şeref
getirmiyor. Bahçelerimiz heykellerle, galerilerimiz tablolarla
doludur. Yunan mitolojisinden özentiyle alınmış,
halka beğendirilmek istenen bu sanat eserlerinde neler
tasvir ediliyor dersiniz? Vatan mı, vatanı koruyanlar mı?
Hayır, insan aklının esarete düştüğü duygular anlatılıyor.
Bu parçadan, aşağıdaki düşüncelerin hangisi çıkarılamaz?
A) Günümüzde, insanların sanata yatkınlığı, namuslu
olmasından daha çok ilgi görmektedir.
B) Fazilet ve zekâ gibi değerli kavramlarda günümüzde
bir değer kaybı yaşanmaktadır.
C) Bir eserin faydasından çok, estetik değerinin ve özgün
bir üslupla yazılmasının önemi ön plandadır.
D) Batı’ya özenti sonunda evlerimize giren sanat eserlerinde
vatanın gerçek sahiplerinden izler yoktur.
E) Yunan mitolojisinin öğretileri, zenginliği ve güzelliği
halkımıza öğretilirse gelişme sağlanacaktır.
4. Atatürk “tevhiditedrisat” yani “eğitimde birlik” ilkesiyle iki
ayrı eğitim düzenini ve kültürünü birleştirip bir tek eğitim
düzeni çıkardı. Ancak tam bu başarılmışken arkasından
eğitimde yeni bir ikilik, üçlük, dörtlük ortaya çıkmıştır. Bugün
yabancı tip okullar ve bir de Türk okulları vardır. Kaynaklar
ve imkânlar bakımından yabancı okullar ağır bastığı
için Türk okulları ikinci planda kalmakta ve çocuğunu
Türk okullarına gönderen veliler âdeta utanç duymaktadır.
Oysa Atatürk’ün ortaya koyduğu en önemli ilke,
eğitimin tam anlamıyla bağımsız düşüncede, ruhta Türk
gençleri yetiştirilmesini amaçlıyordu.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek
bir düşünce değildir?
A) Atatürk, tevhiditedrisat ilkesiyle millî bir eğitim oluşturmayı
amaçlamıştır.
B) Türk okullarında yetişen çocuklar hayata atılmaktan
korkmakta ve öz güvensiz bireyler olarak yetişmektedir.
C) Yabancı okulların kaynakları ve imkânları Türk okullarınınkinden
fazladır.
D) Yabancı okulların varlığı, bugün eğitim sisteminde yine
ikiliklerin doğmasına yol açmaktadır.
E) Atatürk’ün eğitim sistemimiz için ortaya koyduğu ilkenin
temelinde hür düşünen gençler yetiştirmek vardı.
223
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
17
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
5. Edebî çalışmasından önce fizik alanında tanıdığımız
Pascal, büyük bir matematik bilgini, bir fizik âlimi, o ölçüde
büyük bir filozof, şair ve yazardır. Fizik derslerinde
gördüğümüz havanın ağırlığı, sıvıların basıncıyla ilgili konular,
Pascal kanunlarıdır. Onun çokça beğenilen sözleri
dünya dillerine çevrilmiştir. Büyük bir icat, düşünüş ve
inanış hayatını 39 yıl gibi kısa bir zamana sığdırmıştır.
Bu parçadan Pascal’la ilgili aşağıdakilerden hangisi
çıkarılamaz?
A) Pascal bütün ömrü boyunca sadece bilimle ilgilenmiştir.
B) Özdeyiş niteliğindeki sözleri birçok dünya diline çevrilmiştir.
C) Kısa ömründe üretkenliğiyle dikkat çekmiş ve takdir
toplamıştır.
D) Fen ve matematik alanında, bugün kanun niteliğinde
buluşları olmuştur.
E) Birçok alanda yeteneği olan çok yönlü bir kişiliğe sahiptir.
6. Sanat zevki, maddi zevkten ziyade terbiye edilmeye
muhtaçtır. Çünkü maddi zevke insan, önce nefret ettiği
şeylerden sonra başlayabilir. Fakat manevi zevkin mükemmelleşmesi
daha fazla zamana muhtaçtır. Duygulu
fakat bilgisiz bir genç, büyük bir musiki korosundaki partileri
ayıramaz. Nitekim onun gözleri de bir tablodaki renk
derecelerini, ışık ve gölgeyi, resmin kıymetini önce fark
edemez. Ancak yavaş yavaş kulakları işitmeyi, gözleri
görmeyi öğrenir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek
düşüncelerden biri değildir?
A) Bireyde sanat zevkinin olgunlaşabilmesi için zamana
ihtiyaç vardır.
B) Maddi zevklerimiz sanat zevkimizden önce gelişirse
mükemmel bir insan olamayız.
C) Sanat zevkinin, maddi zevke göre ehlileştirilmeye ihtiyacı
vardır.
D) Sanat eserindeki ayrıntılara gizlenmiş güzelliği fark
edebilmek için zamana ihtiyaç vardır.
E) Duyguları yoğun olan biri, sanat zevkine yönelik bilgiye
sahip olmadan sanattan zevk alamaz.
7. Felsefe hakkında ne tür belirlemeler yapılırsa yapılsın,
onun anlamlandırılmasında tarihinden yararlanılmaktadır.
Bu durum felsefenin dışında kalınarak anlamının belirlenemeyeceğini
göstermektedir. Felsefe, hiçbir şeyi dışarıda
bırakmadan her şeyi konu edinebildiğine göre,
onu ancak kendi içinde veya kendi tarihiyle birlikte belirlemek
mümkün görünmektedir.
Bu parçadan, aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Felsefeyi anlamlandırmak için onu kendi tarihiyle
birlikte belirlemek gerekir.
B) Felsefe, hiçbir şeyi dışarıda bırakmadan her şeyi konu
edinebilir.
C) Felsefeye, felsefenin dışından bakmak onu anlamlandırmaya
yetmez.
D) Felsefeyi, tarihinden ayrı düşünürsek felsefenin anlamını
daha tarafsız belirleyebiliriz.
E) Felsefe, hiçbir varlığı kendi ilgi alanının dışında görmez.
8. Klasik akımdaki bir sanatçı kendini mutlaka gizler. Ona
göre edebiyat eseri, sanatçının iç dökme yeri değildir.
Okuyucunun ya da izleyicinin dikkati sanatçı üzerine değil,
konu üzerine çekilmelidir. Eser, biçimce mükemmel
olmalıdır. Dolayısıyla daha önce işlenmiş bir konu yoktur.
Konu gerçeğe uygun olmalıdır. Kahraman, çevresiyle değil;
iç dünyasıyla tanıtılmalıdır. Evrensel nitelikler üzerinde
durulmalıdır.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Klasik sanatçıya göre eser, sanatçının duygularını
ortaya koyma yeri değildir.
B) Okuyucu, klasik eserlerde sanatçıya değil; konuya
çekilebilmelidir.
C) Klasik eserlerde biçimden çok konunun mükemmel
olması önemlidir.
D) Klasik eserlerde konunun gerçeğe uygun olması gerekir.
E) Kahramanın yaşadığı çevreden çok, iç dünyası ön
plandadır.
9. Sanatçı hemen her romanında toplumun belli kesimlerinden
gelen insanları toplumsal sarsıntılar yüzünden acılar
içinde kıvranırken yakalar. Romanlarında belli başlı tipler
arasında; havai, zayıf ruhlu, akıllı, ciddi kadın ve erkekler;
saf ve masumca, sakin bir hayat yaşarken ya da hayatta
sığınacak bir yer bulmak için çırpınırken kötü yola düşenler;
keyif verici maddelerin tesiriyle harap olanlar ve özellikle
fedakârlar vardır. Kısaca sanatçı, insan hayatının ayaklar
altına alındığı bir toplumsal bölümü yansıtır eserlerinde.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen
sanatçının romanlarına seçtiği kahramanların özelliklerinden
biri değildir?
A) Genellikle toplumsal sarsıntılar yüzünden acı çeken
kişilerdir.
B) Toplumun bir bölümünü yansıtan kişilerdir.
C) İçlerinden bazıları madde bağımlısıdır.
D) Hepsi toplumun elit tabakasından seçilmiş kişilerdir.
E) Bazıları zayıf karakterli kişilerdir.
10. Leonardo Da Vinci, tabloları ve mimarlığıyla bir Rönesans
sanatçısı olarak anılsa da kaşif, mühendis, geometrici,
anatomist ve müzisyen olması yönüyle de dikkat
çeker. Dizginleyemediği dehası ve eserlerinin derinliklerinde
kendini ele veren aykırı ruh hâli yüzyıllardır merak
edilmiş; pek çok kitaba, belgesele ve filme konu olmuştur.
Buna rağmen “Son Akşam Yemeği” ile “Mona Lisa”
gibi birçok eseri, hâlâ gizemini koruyor ve Leonardo hakkındaki
soru işaretlerine her geçen gün yenileri ekleniyor.
Bu parçada Da Vinci ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Ressamlığın dışında birçok alanda etkin olduğuna
B) Bazı eserlerinin günümüzde bile gizemini korumaya
devam ettiğine
C) Aykırı ruh hâli ve dehasının yüzyıllardır merak edildiğine
D) Birçok kitap, belgesel ve filme konu olduğuna
E) Geometrici ve anatomist yönünün diğer yönlerine göre
daha başarılı olduğuna
224
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
18
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
1 - 3. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Alp disiplini kayakta “snow track” adı verilen araçla kar
ezilerek bir pist oluşturuluyor ve mekanik tesislerle yukarı
çıkılarak yukarıdan aşağı kayılıyor. Yani alp kayağında
tamamen düzenlenmiş ve sınırlandırılmış bir alanda
kayma durumundasınız. Mukavemet kayağında ise ezilmiş
piste ihtiyaç duyulmamakla birlikte karın “bol kar” adı
verilen şekilde derin olmaması gerekiyor. Ayrıca mukavemet
kayağında fazla tırmanış gerektirmeyen düzayak
parkurlar kullanılıyor. Dağ kayağı ise derin ve her çeşit
karda yapılan, tamamen pist dışı, yerine göre uzun tırmanışların
bulunduğu koşulsuz ve bağımsız bir doğa sporu.
Dağ kayağı, günübirlik geziler şeklinde yapılabileceği gibi
birkaç gün sürecek etkinlikler şeklinde gerçekleştirilebiliyor.
Dağ kayağı ile dağlarda ayaklarınıza kayaklarınızı
takıp, çadırınızı ve sırt çantanızı yüklenip istediğiniz gibi
özgürce dolaşabilirsiniz. İstediğiniz zaman uçsuz bucaksız
yamaçlardan kayabilir, beğendiğiniz yere çadırınızı kurup
kamp yapabilir ve bir gün sonra tırmanışınıza kaldığınız
yerden devam edebilirsiniz. Dağ kayağı aynı zamanda kış
kampçılığı ile de birleşiyor.
3. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Dil göndergesel işlevdedir.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Örneklemeden yararlanılmıştır.
D) Tanıma yer verilmiştir.
E) Öğretici yönü ağır basmaktadır.
4. Gerçek şairler şiirle birlikte doğarlar. İsteseler de yaratılışlarından
sıyrılamazlar. Onlar şiiri bırakmak isteseler de
şiir onları bırakmaz. Birçoğu gençliklerinde takdir edilmez
ancak yaşlandıklarında hatta bazen ancak ölümlerinden
sonra halkın saygısını görür. İlk eserlerini verdikleri zaman,
çok güç olarak şairler arasında kendilerine bir yer
bulabilirler.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pek çok şiir heveslisi vardır ama çok azı gerçek şair
olabilir.
B) Gerçek şairler şiirle bütünleşmişlerdir.
C) Sanatçıların kıymeti hiçbir zaman anlaşılmamaktadır.
1. Bu parçaya göre, dağ kayağı ile mukavemet kayağı;
I. parkur eğimi,
D) Usta şairler, genç şairlere fırsat tanımalıdır.
E) Şiir yeteneği zamanla kazanılır.
II. pist sınırı,
III. kar kalınlığı
unsurlarından hangileri yönüyle birbirinden ayrılmaktadır?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
2. Bu parçada dağ kayağı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Özgürce hareket edebilme imkânı sunduğuna
B) Kış kampçılığıyla bir arada gerçekleştirilebildiğine
C) Günübirlik ya da birkaç günü kapsayacak biçimde yapılabildiğine
D) Her türlü zeminin kullanılabildiğine
E) Uzun tırmanışlara elverişli bir etkinlik olduğuna
5. Bestelerimde orijinal olmak, romantik olmak, rasyonalist
olmak ya da herhangi bir şey olmak için bilinçli hiçbir çaba
yoktur. İçimde duyduğum müziği olabildiğince doğal
bir şekilde kâğıda yazarım. Müziğimi yaparken yapmaya
çalıştığım şey, besteyi yaparken kalbimden geçen şeyi
basit ve doğrudan anlatmaktır.
Bu parçadaki gibi konuşan ünlü besteci Rahmaninov
kendiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini anlatmak
istemektedir?
A) Romantizmden uzak durmaya çalıştığını
B) Bilinçsiz bir şekilde hareket ettiğini
C) Herhangi bir görüşe bağlı kalmadan doğal bir biçimde
beste yaptığını
D) Basit ve sıradan besteler yapmaya çalıştığını
E) Anlatmak istediğini lafı dolandırmadan dinleyiciye aktardığını
225
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
18
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
6. Şairlerin şiirlerindeki acı, mutluluk, üzüntü gibi duygular
yaşadıklarından ileri gelir elbette. İnsan, duygularını şiire
yansıtmadan yazabilir mi tek bir mısra? Günlük yaşamımızda
bile sözlerimize, davranışlarımıza yansıyor içimizdekiler.
Zaten şiir bir ruh hâli değil midir? Onu nasıl karıştırırız
makale, fıkra gibi türlerle? Bilgi arayan, görmek
isteyen varsa şiiri hayatından silsin.
Şiirle ilgili görüşlerini bu şekilde belirten bir kişiden,
aşağıdakilerin hangisini söylemesi beklenemez?
A) Şair, bir şeyi öğretmeye kalkarsa ortada şiir kalmaz.
B) Şiir his işidir, duygulardan arındırılmış bir şiir, şiir
sayılmaz.
C) Geçmişin tozlu sayfaları, öğreticilik kaygısıyla yazan
birçok şaire mezar olmuştur.
D) İnsan, iç dünyasında hissettiklerinden bir şiir dünyası
oluşturur.
E) İçinde bilgi olmayan bir şiir, temelsiz duvara benzer.
7. Duygularını baskı altına alan insanlar, doğal olarak hislerini
kelimelerle ifade etmekte zorlanacaklardır. Duygularını
kendilerine yaklaştırmamakla, duyguların ortaya çıkmasını
önleyerek kendi duygusal dünyalarını tanımaz
hâle getireceklerdir. Bu insanlar duygularını açıkça ifade
edemeyecekleri için hayat boyunca gerçek anlamda mutlu
olamayacaklardır.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Duyguların bastırılarak ortaya çıkmasının engellenmesi
birçok insanın mutsuzluk nedenidir.
B) Duygularını kontrol edip dizginleyemeyen insanlar
çok kez hayal kırıklığı yaşarlar.
C) İnsan yaşamına hem duygular hem düşünceler yön
verir, önemli olan bunları dengeli kullanmaktır.
D) Mutluluk, kalpte barınır; onun bazen ortaya çıkıp
duygulara hükmetmesi gerekir.
E) Bastırılmış duygular, ileriki dönemde bireye karmaşık
hâller yaşatabilir.
8. “Edebiyat nedir?” sorusuna yüzyıllar boyunca değişik cevaplar
verilmiştir. Gerçekten de nedir edebiyat? Bir söz,
bir dil etkinliği midir sadece? Nasıl ve neden başlamış,
kültürün içindeki yeri ne olmuştur? İnsan ve toplum hayatındaki
yeri nedir? Yazar kimdir; okurun, yazar ve ürünüyle
ilişkisi nasıl kurulur? Kuşkusuz bu soruları bir bu kadar
daha uzatabiliriz. Ancak şimdiye dek sanatın ya da edebiyatın
tanımı üzerinde anlaşmaya varılamamıştır. Çünkü
bir kavramın anlamını bilmek, kavramın işaret ettiği bütün
şeyleri bilmek demek değil, kavramı yerinde kullanmak
ve işaret ettiği şeyleri tanımak demektir.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Edebiyatın kapsamı ve içeriği ile ilgili tartışmalar
uzun yıllar yapılmıştır.
B) Edebiyatın tanımı konusunda herkesin ortak bir kanaati
oluşmamıştır.
C) Bir kavramı bilmek, o kavramın bütün çağrışımlarını
bilmek anlamına gelmez.
D) Edebiyatın sınırları kesinlikle belirlenmelidir.
E) Bir kavramı yerinde kullanmak ve işaret ettiği şeyleri
tanımak o kavramı bilmekle mümkündür.
9. Yahya Kemal’in derslerinden -fakültede hocamdı- eski şiirlerin
lezzetini tattım. Galib’i, Nedim’i, Baki’yi, Naili’yi ondan
öğrendim ve sevdim. Yahya Kemal’in üzerimdeki asıl
etkisi şiirlerindeki dil güzelliğidir. Dilin kapısını bize o açtı.
Millet ve tarih hakkındaki fikirlerimde bu büyük adamın
mutlak denecek etkisi vardır. “Beş Şehir” adlı kitabım
onun açtığı düşünce yolundadır hatta ona ithaf edilmiştir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
A) Yahya Kemal sadece bir edebiyatçı değil aynı
zamanda bir fikir adamıdır.
B) Yahya Kemal kendinden sonraki pek çok sanatçıya
ilham vermiştir.
C) Yahya Kemal, edebiyatımızda yepyeni ve modern bir
dönem başlatmıştır.
D) Yahya Kemal, sanatta eski ile yeniyi birleştirebilmiş
ender edebiyatçılardan biridir.
E) Yahya Kemal salt şiirleriyle değil, fikirleriyle de geniş
kitlelerin sevgi ve saygısını kazanmıştır.
10. Osmanlıca, Batı’nın yeni düşüncelerini karşılamak için
kelimeler uydurmamış mı? Neden Türkçe de uydurmasın?
Elbette her dil yeni bir kavrama karşılık bulmaya
çalışacaktır. Çılgınlık, dilin öz malı olmuş sözleri, kökleri
Arapça ve Farsçadır diye kovmaya çalışmak. Birincisi
yapmak, ikincisi yok etmek. Ceddimiz, buldukları yeni kelimeleri
devlet zoruyla kabul ettirmedi. Çünkü ----
Düşüncenin akışına göre bu parçanın son cümlesi
aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir?
A) eski Türkçeyi bu şekilde Batı’dan soyutlamak daha
doğru olurdu.
B) Batı’da olduğu gibi biz de her türlü gelişmeye kapımızı
açmıştık.
C) her buluş bir teklifti, Osmanlı bu kelimeleri halkın beğenisine
teklif ederdi.
D) her kelimenin kazanımı ve yok oluşu yeni nesille şekillenir.
E) sözcüklerin dille uyuşması değişimi hızlandırmıştır.
11. Türk edebiyatı araştırmacısı, toplumumuzun benliğinin,
kimliğinin ve kişiliğinin göstergesi olan edebî faaliyetleri
takip eder. Bu faaliyetleri halkın gözüyle değil, bir akademisyen
kimliğiyle yürütür. Edebiyat hayatını tarih içindeki
yerine oturtmak üzere edebî eserlerden hareketle aydınlatıcı,
kıymetlendirici çalışmalar yapar. Daha sonra, yaptığı
bu çalışmaları sistematik bir şekilde kitaplaştırır.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
niteliğindedir?
A) Yakın tarihimize ışık tutan bir edebiyat araştırması
gerekli midir?
B) Türk edebiyatı üzerine yapılan araştırmaları yeterli
buluyor musunuz?
C) Türk edebiyatı araştırmacısı neler yapar?
D) Türk edebiyatı araştırmacıları, yaptıkları çalışmaları
neden kitaplaştırmıyorlar?
E) Edebiyat araştırmacıları inceleme yaparken halkın
beğenisini göz önünde bulundurmalı mıdır?
226
TÜRKÇE
BÖLÜM
8
Sözcük Türleri
SÖZCÜK TÜRLERİ
2. Var l›k la ra Ve ri liş le ri ne Gö re Ad lar
AD SOYLULAR
İsim (Ad)
Zamir (Adıl)
Sıfat (Ön ad)
Zarf (Belirteç)
Edat (İlgeç)
Bağlaç
Ünlem
EYLEMLER
a) Özel Ad
Tek bir varl›€a verilmiş, o varl›€› karş›layan sözcüklerdir. Özel
adlar› şöyle bölümlendirebiliriz:
• Kişi adlar›: Köro€lu, Leyla, At›f Y›lmaz...
• Hayvan adlar›: Karabaş, Tekir, Pamuk...
• Yer adlar›: Gaziantep, Nizip, Toydemir köyü...
• Dil, din, mezhep, tarikat adlar›: Türkçe, Müslümanl›k,
Hanefilik, Bektaşilik...
I. SÖZCÜK TÜRLERİ
Cümlede sözcükler, yerine ve anlam›na göre farkl› türde kullan›
l›r. Sözcük türünü belirleyebilmek için sözcü €ü cümlede görmek
gerekir.
Bunu şu örneklerle daha iyi açıklayabiliriz:
• Yalnız taş duvar olmaz.
İsmi nitelemiştir. (sıfat)
• Beni rahat bırak, yalnız kalmak istiyorum.
Fiilimsiyi nitelemiştir. (zarf)
• Bu konuya çalışın yalnız soru çözmeyi unutmayın.
Cümleleri bağlamıştır. (bağlaç)
• “Yalnız”, türemiş bir sözcüktür.
Tek başına bir kavramın karşılığıdır. (isim)
A. AD (İSİM)
Evrendeki bütün canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri,
bunların birbiriyle ilişkilerini karşılayan sözcüklerdir:
kuş, ağaç, yastık, kap, sevgi, yargı, öfke, cesaret...
Adlar, üç farklı açıdan incelenmektedir:
1. Gö rev ve An lam la r› na Gö re Ad lar
a) So mut Ad
• Ulus adlar›: Türkler, Araplar...
• Ülke adlar›: Türkiye, ‹talya, Yunanistan...
• “Dünya, güneş, ay” sözcükleri ve gezegen adlar›, co€rafi
te rim ise özel dir.
Jüpiter, Mars...
• Kitap, dergi, gazete adlar›: Varl›k, Hürriyet, ‹nce Memed...
b) Tür Ad› (Cins Adı)
Ayn› türden varl›klara verilen adlardır.
• Vücut bölümleri, organ adlar›: baş, gövde, ayak...
• Akrabal›k adlar›: anne, baba, day›...
• Hayvan, bitki adlar›: kedi, köpek, kuş, ›hlamur...
• Araç adlar›: tarak, çekiç...
• Giyecek, yiyecek adlar›: gömlek, reçel...
Tür adı biçimce tekil olduğu hâlde anlamca o türün tümünü
kapsayabilir. Yani genel anlam içerir.
Tren, gara girdi.
tür adı
özel anlam
Tren, en güvenilir araçtır.
tür adı
genel anlam
• Cins ad ları cüm le de özel ad gö re vi üst le ne bi lir.
Pı nar, bu so ru la rın hep si ni çö zer.
özel ad
Pa muk, so ba nın ya nı na ge lin ce uyu du.
özel ad
Duyularımızla alg›layabildi€imiz varl›klara verilen adlard›r:
›s›, ›ş›k, masa, kuş, hava, merdiven...
b) So yut Ad
Duyularla alg›lanamayan, ak›l ve sezgi yoluyla kavranan, ispat
edilemeyen, tasar›mlar› olmayan kavramları karşılayan sözcüklerdir:
sayg›, iyimserlik, inat, aşk, hayal, rüya…
3. Var l›k la r›n Sa y› la r› na (Ni ce li €i ne) Gö re
Adlar
a) Te kil Ad
Tür adlar›ndan sadece birini karş›layan adlard›r.
ev, kalem, taş, pencere...
227
Sözcük Türleri
b) Ço €ul Ad
Ayn› türden birden çok ad› karş›layan adlard›r. Ço€ul anlaml›
isim yaln›zca ”-ler” ço€ul eki ile yap›l›r.
“-cık” eki kü çült me an la mın dan sıy rı lıp ka lı cı isim de ya pabilir.
ar pa cık, ba dem cik, gelincik, maymuncuk (alet)…
evler, kalemler, taşlar…
“- ler” eki nin isme kazandırdığı an lam lar şunlardır:
• İsme abartma anlamı katar:
Göklere feryadım çıksa duyar mısın acaba?
• “Benzerleri” anlam› katar:
Korkma, Mustafa Kemaller yetişiyor!
• Aile, soy, sülale anlam› katar:
Abbasiler, Metinler, Osmanl›lar ...
• Sayg› anlam› katar:
Vali Beyler, henüz gelmedi.
• “Aşa€› yukar›” anlam› katar:
Gülhan otuz yaşlar›ndad›r.
• Adaş anlam› katabilir:
S›n›ftaki Aliler yan›ma gelsin.
• “Her” anlam› katar:
Akşamlar› erken yatmay› severdi.
• Tekil adlar›n sonuna gelerek ona sahip olanlar› ço€ullar:
Muhsin ve Tahsin; babalar›na, annelerini beklediklerini
söy le di ler.
• Za man be lir ten söz cük le re gel di €in de sü rek li lik an la m›
katar:
Bir zamanlar senin için deli oluyordum.
Örnek
I. Kadıncağız, her yerde çocuğu arıyordu.
II. Bu derecik yazın kurur, kışın canlanır.
III. Camdaki damlacıkların hareketlerini seyrediyor.
IV. Kedicik, bakışlarıyla bizi çok etkiledi.
V. Çocuğun bademcikleri, sürekli şişiyormuş.
Numaralanmış cümlelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisi
küçültme adı değildir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
“Bademcik” kalıcı ad olduğundan küçültme adı değildir.
Doğru Seçenek E
ADLARDA DU RUM (HÂL)
Adlar›n di€er sözcüklerle ilişki kurmas›n›, cümlede görev üstlenmesini
sa€layan eklere “ad durum (hâl) ekleri” denir. Adın
durumları şunlardır:
c) Topluluk Adı
Biçimce tekil göründü€ü hâlde çokluk ya da topluluk anlam›
veren adlardır.
• kurul, sürü, ordu, bölük, aile, tak›m, millet, halk...
Yer adlar› mecaz›mürsel (ad aktarmas›) yoluyla topluluk anlam›
kazanabilir.
S›n›f, zil çal›nca d›şar› ç›kt›. - S›n›f, üç gün önce boyand›.
topluluk ad›
tekil ad
(ö€renciler)
ADLARDA KÜÇÜLTME
Küçültme adlar› “-cik, -ceğiz, -cek” ekleriyle yapılır. Bu ekler,
küçültme anlam› d›ş›nda cümleye sevgi, ac›ma anlamlar› da
ka ta bi lir.
Yav ru cak, d›şar›da ›sland›.
(ac›ma)
Et ra f› m›z da bir tepecik bile yoktu.
(küçültme)
An ne ci €im, seni çok özledim.
(sayg›, sevgi)
1. Ya l›n Du rum
• Ad›n ad durum eki almam›ş şeklidir.
• Ad, yalın hâldeyken iyelik, ilgi, ek fiil ve ço€ul eklerinden
birini alabilir:
vapur, kayal›k, geceler, s›n›f›m›z...
2. Be lirt me Du ru mu (-i)
• “-i” ekinin, adın sonuna getirilmesiyle oluşur.
• Cümlede eklendiği sözcü€ü belirtili nesne yapar:
En çok bahar› se ver di.
Düşüncemi söyledim.
Sözleşmeyi imzalıyorum.
3. Yö nel me Du ru mu (-e)
• “-e” ekinin, adın sonuna getirilmesiyle oluşur.
• Eklendiği ada yönelme anlam›n› verir:
Sa ate bakmay› unutmuşum.
Topu ona atacaktın.
• Cümlede amaç ilgisi kurar:
Bu sorular› size haz›rlad›k.
• Cümlede fiyat ilgisi kurarak ad aktarmas›oluşturabilir:
Evi ni yir mi bi ne satm›ş.
• Zaman ilgisi kurar:
‹şler yine akşama kal d›.
• Yer ilgisi kurar:
Kitaplar› masaya yerleştirdi.
228
Sözcük Türleri
• Baz› sözcüklerle ve iyelik ekiyle kal›plaşarak deyim kurar:
baş›na kak mak, su yu na git mek...
• ‹kileme kurar:
s›rt s›r ta, baş başa, göz gö ze, art ar da, koşan koşana...
• Ya pım eki olan “-e, -a” hâl eki de ğil dir.
Sen çok yaş-a!
Ço cu ğun di zi kan-a-mış.
• İs tek ki pi gö re vin de ki “-e, -a” hâl eki de ğil dir.
gel-e-y-im, koş-a-lım...
4. Bu lun ma Du ru mu (-de)
• “-de” ekinin, adın sonuna getirilmesiyle oluşur.
• Eklendi€i ada “kalma, bulunma” anlam› verir:
En güzel düşünceler kitaplarda kalm›ş.
(Dolayl› tümleç yaptı.)
Antrenmana sa at dokuzda gel di.
(Zarf tümleci yaptı.)
• Yap›m eki görevindeki “-de”, hâl eki de€ildir:
S› n› f›n göz de ö€ ren ci si Ha ti ce’ydi.
(Yap›m ekidir, s›fat türetmiştir.)
5. Ç›k ma, Ay r›l ma Du ru mu (-den)
• “-den” ekinin, adın sonuna getirilmesiyle oluşur.
Eklendiği ada “ayrılma, çıkma” anlamı verir.
Bu ek şu anlam ve görevlerde kullan›l›r:
Kö yün gü zel li €i topraktan ge lir.
(ç›kma anlam›)
Toroslardan ovaya indim.
(dolayl› tümleç)
Geleceksen akşamdan haber ver.
(zarf tümleci)
Örnek
Meyve ağaçları soğuktan kurumuştu.
Aşağıdakilerin hangisinde “-den, -dan” eki bu cümledeki
göreviyle kullanılmıştır?
A) Bu akşam Ankara’ya hafiften bir yağmur yağdı.
B) Günden güne ona olan ilgim artıyordu.
C) Her gün yeniden doğuyor gibiyim burada.
D) Sabahtan beri ders çalıştığımdan iyice yorulmuştum.
E) Söylediklerinin hiçbirini aklımdan bile geçirmemiştim.
Çözüm
“Meyve ağaçları soğuktan kurumuştu.” cümlesinde “-tan” eki
cümlede sebep - sonuç ilgisi kurmuştur. Çıkma hâl eki “-den,
-dan” D seçeneğindeki cümlede de aynı görevde kullanılmıştır.
“-ce” eki, isimlere şu anlamları verir:
Akıllıca bir iş yapın ve sınavı kazanın.
(nitelikte eşitlik)
Aklınca beni alt edecek!
(görelik ilgisi)
Milletçe sevindik gol atılınca.
(birliktelik anlam›)
– Yer ad›: Çaml› - ca
– Hayvan adı: Kokar - ca
– Dil ad›: Türk - çe
Doğru Seçenek D
• Ada “ne”den (hangi malzemeden) yap›ld›€› anlam›n› katar:
De ri den çanta imal etmeye başlad›.
• Karş›laşt›rma anlam› katar:
Bal dan tat l› söz le rin le gel ba na.
• Fiilimsiyle öbekleşerek birleşik s›fat yapar:
Ba ba dan kal ma bir evi var d›.
• Bölümün parças› anlam›n› verir:
Ten ce re den ken di ne de bir ta bak ay›r d›.
• Çıkma durumu eki ile sıfat türeten “-den” eki karıştırılmamalıdır.
Top tan sa tış
ya pım eki
Su dan ba ha ne
ya pım eki
• -den” eki tam la yan eki gö re vi ni üst le nebilir.
Ço cuk lar dan bi ri se ni sor du.
-ın
AD TAM LA MA LA RI
Ad›n bir başka adla kurdu€u öbe€e tamlama denir. Birden fazla
ad›n bir araya gelerek bir ad› karş›lamas›d›r.
Tamlayan -ın (-in, -un, -ün / -dan) ekini al›r.
Tamlanan -ı (-i, -u, -ü; -sı, -si, -su, -sü) ekini alır.
a) Be lir ti li Ad Tam la ma s›
• Tam la yan da tam la nan da ek al›r.
• Tamlayan “-in”; tamlanan, “-i” ekini alır.
‹stanbul - un bahar - › yoktur.
Ø
Ø
tam la yan eki tam la nan eki
229
Sözcük Türleri
Belirtili isim tam la ma sında şu özel lik le re dik kat edil me li dir:
• Tamlanan ortak olabilir.
‹nsan›n, canl›n›n görevleri nelerdir?
• Tamlayan ortak olabilir.
A€açlar›n rengine, meyvesine, yeşiline bakt›kça dinlenirim.
• Tamlayan ile tamlanan aras›na başka sözcükler girebilir.
Bahçenin, onar›lmas› gereken bir kap›s› var.
Sokağın dar ve çamurlu yolu yürümeyi zorlaştırıyordu.
• Za mir ler de tam la ma ku rar.
Ben - im s› n›f - ›m
Ø
Ø
tam la yan tam la nan eki
eki görevinde
• Za mir ler le ku ru lan ad tam la ma la r›n da tam la yan gö re vindeki
zamir düşebilir.
Gözlerim gözlerinde erisin b›rak. (benim gözlerim)
• Cevap cümlelerinde tamlanan düşebilir.
– Bu telefon kimin?
– Nursel’in. (telefonu- Tamlanan düştü.)
• Tamlanan eki düşebilir.
Bizim k›z(-mız) bu sene s›nav› kazanır diye umuyoruz.
• Tamlayan ile tamlanan yer de€iştirebilir.
Saçlar›na ak düştü ya€an kar›n. (karın saçları)
Sözleri k›r›c› olmamal› sevgilinin. (sevgilinin sözleri)
• Sıfat ya tamlayanı ya da tamlananı etkiler.
eski defterin yırtık sayfası
sıfat sıfat
• Tamlama sıfat aldığında bu sıfat, tamlamanın hepsine
ait tir.
Ucuz inşaat malzemeleri
sıfat
Tereyağlı su böreği
sıfat
• Belirtisiz ad tamlaması bir adın sıfatı olabilir.
Set üs tü ocak, el yazması eser...
sıfat
sıfat
c) Ta k› s›z Ad Tam la ma s›
Tam la yan da tam la nan da ek al maz. Bu tam la mayı sıfat tamlaması
olarak kabul edenler de vardır.
• Tamlayan tamlanan›n neden yap›ld›€›n› bildirir:
yün çorap, alt›n bilezik…
• Tamlayan tamlanan›n neye benzedi€ini bildirir:
kiraz dudaklar, elma yanaklar…
d) Zin cir le me Ad Tam la ma s›
‹kiden çok ad›n ya da ad soylu sözcü€ün kurdu€u tamlamalard›r.
Tamlayan veya tamlananı ad tamlaması olan ad
tamlamasıdır.
Kuş seslerinin korosu eşli€inde çay›ra inildi.
b) Be lir ti siz Ad Tam la ma s›
• Sadece tamlanan›n ek aldığı tamlamad›r.
Borç korkusu, açl›k korkusu, k› sa ca yaşama korkusu içinde
geçmişti günleri.
• Belirtisiz ad tamlamalar›nda tamlayanla tamlanan aras›nda
farkl› anlam ilgileri görülebilir.
Çam a€ac› (Tür gösterir.)
Domates çorbas› (Tamlanan›n hangi malzemeden yap›ld›
€›nı göstermiş.)
Amasya elmas› (Tamlananın yetiştiği yeri göstermiş.)
Sel felaketi (Sebep belirtmiş.)
Ayva çürü€ü (Renk bildirmiş.)
Edebiyat ö€retmeni (Meslek ad› yapm›ş.)
Belirtisiz ad tamlamalarında:
• Tamlanan ortak olabilir.
Hint, Avrupa dilleri
• Tamlayan ortak olabilir.
Hint kül tü rü ve me de ni ye ti
• Tam la yan, bir yargıdan oluşabilir.
Dur em ri
Sigara içilmez tabelası
tamlayan
(belirtisiz ad
tamlamas›)
tam la nan
(ad)
ceketin deri düğmeleri
tamlayan
(ad)
tamlanan
(takısız ad tamlaması)
an ne min am ca s› n›n k› z›
(tamlayan) tamlanan
(belirtisiz isim
tamlamas›)
Anadolu halk›n›n yaşam şekli
tamlayan tam la nan
(belirtisiz ad tamlamas›) (belirtisiz ad tamlamas›)
Ad tam la ma la rın da kay naş tır ma har fi “n” ve “s”dir. Ün lü ile
bi ten tam la ma lar da ara ya “n”, tam la nan lar da ise ara ya “s”
kay naş tır ma har fi gi rer.
göz le ri nin ren gi
An cak “su” ve “ne” söz cük le riy le tam la ma ku rul du ğun da ara ya
“y” kay naş tır ma har fi gi rer.
suy un ren gi , ne yin ne si
230
Sözcük Türleri
Örnek YGS / 2013
Yeşil, upuzun kavaklıklar geride kalıyor. Uzaktan, kaleye
I
sırtını dayayan kocamış konaklar, çıplak, boz renkli tepeler
II
görünüyor. Konak balkonlarının korkulukları, Doğu masalla-
IV
rından ödünç alınmışçasına büyüleyici. Renkler her ayrıntıyı
V
belirginleştiriyor sanki; ağaçlar yeşil, şehir kahve, kale siyah.
Bu parçadaki altı çizili tamlamalardan hangisi, tür bakımından
ötekilerden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
I, II, III, V numaralı söz grupları, sıfat tamlamasıdır. IV numaralı
söz grubu zincirleme ad tamlamasıdır.
Örnek ÖSS / 2008
III
Doğru Seçenek D
Tamlayan› düşmüş ad tamlamalar›nda, tamlanana getirilen
-ler, -lar tak›s›, kimi durumlarda, sonuna geldi€i sözcü€ün
de€il, tamlayan›n ço€ul oldu€unu gösterir.
Aşa€›dakilerin hangisinde bu kurala uygun bir durum
vard›r?
A) Tatilden dönmüşler galiba, çarş›da annelerini gördüm.
B) Kendisine kalsa eşyalar›n› hemen toplayacakt›.
C) Onun yapt›klar›n› duyunca çok üzülmüşler.
D) Dostlar›mdan ayr›lmak, bana çok a€›r gelecek.
E) Y›llard›r görüşemedi€i arkadaşlar›n› ar›yor.
Çözüm
A seçeneğinde “anneleri” sözcüğündeki -ler, -lar takısı tamlayanın
çoğul olduğunu gösterir.
Örnek YGS / 2010
Doğru Seçenek A
Eski y›llarda oldu€u gibi, “bi zi bi ze an la tan sa nat” yani tiyatro,
I
iz le yi ci ta ra f›n dan bu dö nem de de ilgiyle karş›land›. Özellikle
II
Devlet Tiyatrolar›, hem düzenledi€i festivaller hem de
III
sahneledi€i oyunlarla ve rim li bir y›l ge çir di.
IV
V
Yu ka r› da ki al t› çi zi li tam la ma lar dan han gi si tür ba k› m›ndan
öte ki ler den fark l› d›r?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
I, II, IV ve V numaralı tamlamalar sıfat tamlamasıdır. III numaralı
tamlama, iki sözcüğü de isim olduğundan bir isim tamlamasıdır.
Doğru Seçenek C
AD LAR DA YA PI
Yap› bak›m›ndan tüm sözcükler gibi adlar da üçe ayrılır:
1. Ba sit Ad lar
Yap›m eki almam›ş adlard›r. Bunlar çekim eki alabilir.
Ay, Dünya, Ankara, gülüm, mektuplar, duvar›m›z...
2. Tü re miş Ad lar
Yap›m eki alm›ş adlard›r.
a) Fi il den türemiş adlar: uç-ak, uyu-ku (uyku),
dik-iş, gör-gü, gez-i…
b) ‹sim den türemiş adlar: tuz-luk, vatan-daş,
çam-l›k, oyun-cak…
İsimler, yan sı ma lar dan da tü reyebilir: cı zır tı, pa tır tı...
3. Bir le şik Ad lar
‹ki ya da daha çok sözcü€ün birleşip kaynaşmas›yla oluşan
ad lar d›r.
a) Ya p› l›ş la r› na gö re bi rle şik ad lar:
• Belirtisiz isim tamlamas› şeklinde olabilir.
dilbilgisi, han›meli, zeytinya€›...
• S›fat tamlamas› şeklinde olabilir.
Karadeniz, Gaziantep...
• Bir ad ve bir eylemin birleşip kaynaşmas›yla olabilir.
Erol, bilgisayar...
• ‹ki eylemin birleşip kaynaşmas› sonucu oluşabilir.
çekyat, Vural, kapkaç...
• Baz› birleşik adlar›n oluşumunda ses düşmesi olabilir.
kay›n-ana (kaynana)
kahve-alt› (kahvalt›)
• Aş›nm›ş ad tamlamas› yoluyla oluşur.
Kad›köy (ü) Topkap› (s›)
• Yans›ma anlaml› sözcüklerden oluşur.
g›r g›r, f›r f›r, ç›t ç›t...
231
Sözcük Türleri
b) An lam la r› na gö re bir le şik ad lar:
• Baz› birleşik adlar oluşurken her iki sözcük de gerçek
an la m›n da kul la n› la bi lir.
uyurgezer, bilirkişi…
• Baz› birleşik adlar oluşurken ilk sözcük gerçek anlam›n›
kay be der.
ateşbö ce €i, siv ri si nek...
• Baz› birleşik adlar oluşurken ikinci sözcük gerçek anlam›
n› kay be der.
aşç›baş›, yer ka bu €u...
• Baz› birleşik adlar oluşurken her iki sözcük gerçek anlam›
n› kay be der.
kuşburnu, aslana€z›...
1. Sözcük Hâlindeki Adıllar (Zamirler)
a) Kişi Adılları
Kişi adlarının yerini tutan adıllardır.
Tekil
Çoğul
1. Ben 1. Biz
2. Sen 2. Siz
3. O 3. Onlar
• “Kendi” sözcü€ü kişi ad›n›n yerine kullan›l›r, bu durumda
dö nüş lü lük adılı adını alır.
• Kişi adılları ad tamlamasında sadece tamlayan olur.
be nim işim bi zim işimiz
se nin işin si zin işiniz
onun işi onların işleri
tam la yan
tam la yan
Tam la yan eki “-in” ki şi adıllarına gel di ğin de “-im” şek li ne dö nüşe
bi lir: be nim aş kım, bizim duyarlılığımız...
B. ZA M‹R (ADIL)
• Ad›n ye ri ni tu tan söz cük ler dir.
Bodrum’u sevdiğim için oraya yerleştim.
isim
zamir
• Zamirler ad›n gös ter di €i tüm özel lik le ri gös te rir, ad çe kim
eklerini al›r, tamlama kurar:
ondan, buna, benim, bizler...
Senin sesin de güzelmiş.
zamir
Belirtili isim tamlaması (senin sesin)
ken di miz, şuna buna, be nim için
İyelik eki İkileme Edatla öbekleşir.
alır. kurar.
Ki şi adılları cümleye fark lı an lam lar ve re bi lir.
Siz da ha iyi bi lir si niz ta bi...
(say gı, in ce lik an la mı)
Pe ri han’a dön dü:
– Siz de bir kah ve içer mi si niz?
(res mî ol ma an la mı)
• “Kendi” dönüşlülük adılı di€er ad›llarla birlikte kullan›l›rsa
cümleye pekiştirme anlam› katar.
Bu ye me €i ben ken dim yapt›m.
• Kişi ad›llar›n›n bazen söylenmemesi anlam belirsizli€ine
yol açabilir.
Ad›n› henüz bilmiyorum.
Sözcük Hâlindeki
Adıllar
ADILLAR (ZAMİRLER)
Ek Hâlindeki
Adıllar
Bu cümlenin baş›na hem “senin” hem “onun” adılı gelebilir.
İkisinden biri kullanılmadığı takdirde meydana gelen
anlam belirsizli€i anlat›m bozuklu€una neden olur.
Otobüsten iner inmez gelip boynuna sar›lmıştı.
Kişi
Zamirleri
İşaret
Zamirleri
Belgisiz
Zamirler
Soru
Zamirleri
İyelik
Zamiri
İlgi
Zamiri
Bu cümlede “gelip” sözcüğünden sonra “senin” veya
“onun” adılı gelmelidir. Çünkü kimin boynuna sarıldığı
ben
sen
o
biz
siz
onlar
Uyarı: kendi
(dönüşlülük
zamiri)
bu
şu
o
bunlar
şunlar
onlar
öteki
beriki
diğeri
herkes
hepsi
kimi
çoğu
biri
falan
başkası
hiçbiri
bazısı
bazıları
ne
kim
hangisi
kaça
neye
kime
nereye
-im
-in
-i
-imiz
-iniz
-leri
-ki
-(in)ki
belli değildir.
b) İşaret Adılları
Varl›klar›n yerini işaret yoluyla tutan adıllardır. Bu adıllar
şunlard›r:
bu bunlar öteki şöylesi bura
şu şunlar beriki öylesi şura
o onlar diğeri böylesi ora
232
Sözcük Türleri
d) Soru Adılları
• Bu, şu, o söz cük le ri bir adı belirtirse sı fat olur.
O evi ka çır ma yıp al ma lıy dım.
sı fat
• İs min ye ri ni tu tar sa adıl olur.
Bu, namustur künyemize kazınmış.
• “O” söz cü ğü in san ye ri ni tu tar sa ki şi adılıdır.
O böy le iş ler le il gi len mez, sı na vı dü şü nür.
• “O” sözcüğü in san dı şı bir var lı ğın ye ri ni tu tar sa işa ret adılıdır.
O an cak uzun sü re do lap ta dur duk tan son ra içi lir.
“Bu, şu, bun lar, şun lar” in san isminin ye ri ni tut sa bi le işa ret
adı lı dır.
Bu da si zin le si ne ma ya gel sin mi?
işa ret adı lı
• ‹şaret ad›l› ad tamlamas› kurar.
Şunun der di be ni de bi ti re cek.
tam la yan
Şehrin bu ra s› n› hiç gezmemiştim.
tam la nan
Şunun şuras› s› na va ne kal d› ki...
tam la yan tam la nan
‹simlerin yerini soru yoluyla tutan adıllardır. Türkçede as›l soru
adılları “kim” ve “ne”dir. Bunlar›n d›ş›nda “kaç”, “hangi” sözcüklerinin
kimi kullan›mlar› da soru adılı olur.
• Soru adılları yalın hâlde olduğu gibi isim çekim eki de
alabilir:
Kim, kimi, kime, kimde, kimden, kimler, ne, neyi, neye,
neyde, neyden, neyle, neler, kaç›, kaç›n›, kaç›na, kaç›nda,
kaç›ndan, kaç›m›z, kaç›n›z, hangisi, hangisini, hangisine,
hangisinde, hangisinden, neredekini, neredekinde, neredekinden,
kimdekini, kimdekine, kimdekinden
Nereye gideceksin?
Bunu kimden aldın?
Ayın kaçında gideceksin?
Sana neler aldım, bir görsen!
Kaçınız gelecek?
Hangisini istedin?
Beni kim aramış?
Kitaptan kaç soruyu çözebildin?
soru İsim
sıfatı
Kitaptan kaçını çözebildin?
soru adılı
c) Belgisiz Adıllar
Kişi veya sayı göstermeksizin adlar›n yerini kesin olmayacak
bi çim de tutan söz cük ler dir.
herkes
kimse
hiçbiri
hepsi
Her zaman belgisiz adıl
ki mi, kiminiz, kimimiz, kimileri, baz›, baz›n›z, baz›lar›,
birço€u, birço€unuz, birço€umuz, falan, biri, biriniz...
• Belgisiz adıl ad tamlaması kurabilir.
Köy ev le ri nin hepsi kamıştan, sazdan, çitten yapılmıştı.
tam la nan
Yaşlı köylü, kimsenin yüzüne bakmadan söylendi.
tam layan
Be lir siz lik bil di ren söz cük ler is mi be lir tir se sı fat, is min ye ri ni tu tarsa
adıl olur .
Ki mi in san lar umut pe şin de, ki mi de iş pe şin de.
sı fat
adıl
Hangi sporcu dereceye bile giremedi?
soru isim
sıfatı
Hangisi dereceye bile giremedi?
soru adılı
Yukar›daki örneklerden de anlaş›laca€› üzere soru anlam›
taş›yan sözcük isme ba€lan›rsa soru s›fat›, cevap isim ya da
zamir olursa soru adılıdır.
• “Ne” soru ifadesi, adıl, s›fat ve zarf görevini üstlenebilir.
ne
soru adılı (ne olduğu)
soru sıfatı (hangi)
soru zarfı (niçin)
Buna ne gülüp duruyorsunuz?
soru zarfı → (niçin)
Bu saatte ne dolaşıyormuş dışarıda?
soru zarfı → (niçin)
Bize ne gün geleceksiniz?
soru isim
sıfatı → (hangi)
233
Ne işle meşgul olduğumu anlamaya çalışıyor.
soru isim
sıfatı → (hangi)
soru zarfı → (niçin)
Sözcük Türleri
Bize ne gün geleceksiniz?
soru isim
sıfatı → (hangi)
Ne işle meşgul olduğumu anlamaya çalışıyor.
soru isim
sıfatı → (hangi)
Bakkaldan ne istiyorsun?
soru adılı
(istediği şeyin ne olduğu)
Anlatılanlardan ne kaldı ki aklında?
soru adılı
(akılda kalanların ne olduğu)
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı adılla (zamirle)
sağlanmıştır?
A) Parayı nereye koyduğumu gördün mü?
B) Bana hâlâ ne bakıyorsun?
C) Hanginiz daha hızlı koşabilir?
D) Buraya kadar nasıl gelebildin?
E) Kaçıncı sokakta oturuyor?
Çözüm
Soru adılı adın yerini tutar. Yanıtı da ad ya da adıl olur. Bu
koşullar C seçeneğinde sağlanmaktadır.
2. Ek Hâlindeki Adıllar (Zamirler)
a) ‹yelik Adılı
Doğru Seçenek C
Bir varl›€›n kime, neye ait oldu€unu gösteren iyelik ekleri, ek
hâlindeki adıllar olarak kabul edilebilir.
I. tekil şah›s iyelik adılı: -( )m
II. tekil şah›s iyelik adılı: -( )n
III. tekil şah›s iyelik adılı: -( )i
I. ço€ul şah›s iyelik adılı: -( )miz
II. ço€ul şah›s iyelik adılı: -( )niz
III. çoğul şahıs iyelik adılı: -leri, -ları
(bizim)
(sizin)
(onun)
(senin)
Evimiz çok ferah oldu.
Sözleriniz anlaşılır değil.
Ağladığı çok belliydi.
Filmlerin bende kalmış.
Mutfa€›nkini takt›m, balkonunki duruyor.
ilgi
adılı
ilgi
adılı
Sizin s›n›f›n›z çok kalabal›km›ş.
Sizinki çok kalabal›km›ş.
ilgi
adılı
Bilgi Notu
“ki” eki, TDK’nin güncel Türkçe Sözlük’ünde isim soyundan
kelimelere getirilerek o ismin kimle, neyle ilişkili olduğunu
belirten ve eklendiği ismi sıfat ve zamir durumuna getiren
ek, ilgi eki olarak tanımlanmaktadır.
C. SI FAT (ÖN AD)
İsimleri belirtmeye ya da nitelemeye yarayan sözcüklerdir.
Bir sözcü€ün s›fat olabilmesi için:
• Ad› ya ni te le me si ya da be lirt me si ge re kir.
tedirgin çocuk
şu makine
• Tamlama hâlinde olmas› gerekir.
• S›fat›n oldu€u yerde isim de olaca€› için s›fat tamlamas›
oluşur.
• S›fat›n çekim eki almamas› gerekir. Al›rsa adlaş›r.
Asıl Sayı
Sıfatı
Daha da serinlemiştik ma vi su lar da.
s› fat
Daha da serinlemiştik ma vi de.
Niteleme Sıfatı
Kesir Sayı
Sıfatı
Sayı Sıfatları
Üleştirme
Sayı
Sıfatı
ad
SIFAT (ÖN AD)
Belirtme Sıfatı
İşaret
Sıfatları
Topluluk
Sıra Sayı Sıfatı
Sayı
Sıfatı
Belgisiz
Sıfatlar
Soru
Sıfatları
b) ‹lgi Adılı
“-ki” eki, ismin yerini tutarsa ilgi adılı olur. İlgi eki adıl görevinde
kullanılırken tamlayan ekinden sonra gelir: -inki
Bak sizinkiler geliyor.
Benim arabam bozuldu, seninkiyle gidelim.
Mutfa€›n cam›n› takt›m, balkonun cam› duruyor.
1. Niteleme Sıfatları
Ad›n biçimini, durumunu, rengini karş›layan sözcüklerdir.
Niteleme s›fatlar› ada sorulan “nas›l” sorusuyla bulunur.
Peki bu yaşl› gözler niye?
O geniş yüzlü adam beni korkuttu.
Gün ilerledikçe uzakta ma vi sular görünmez oldu.
234
Sözcük Türleri
2. Belirtme Sıfatları
Adlar› say› belirterek, soru sorarak, gösterme yoluyla kimi
zaman da belgisiz olarak belirten s›fatlard›r. “Nasıl” sorusuna
yanıt vermedikleri görülür.
Bu tan›ma göre belirtme s›fatlar› dörde ayr›l›r:
a) Sa y› S› fat la r›
Bir ad›n say›s›n›, ölçüsünü, s›ras›n›, paylaş›m›n› belirten s›fatlard›r.
Farklı türleri vardır:
As›l sa y› s› fat la r›, kesin say› belirtir. ‹sme “kaç” sorusu sorula
rak bu lu nur.
Kim der di ki otuz y›l sonra hâlâ aynı kalacaksın?
Üleş tir me sa y› s› fat la r›, varl›klar›n eşit payların› belirtir. “-er,
-ar” ekini al›r. ‹sme “kaçar” sorusu sorularak bulunur.
Her de fa s›n da ikişer üçer ay kal d›m.
Ke sir sa y› s› fa t›, bir bütünün parças›n› bildirir, isme “ne kadar”
sorusu sorularak bulunur.
Bir ay da ben zi ne yüz de yir mi zam yap›ld›.
Bu savaşlar çeyrek yüzyıl devam etmiştir.
Şimdi bir yarım ekmek kokoreç olmalıydı ki…
S› ra sa y› s› fa t›, ad›n s›ras›n› belirtir, isme “kaç›nc›” sorusu
sorularak bulunur.
Üçün cü şah›slar›n aram›zda işi yok.
Sa yı sı fat la rı da çe kim eki al dı ğın da ad la şır.
İki ki şi bu ra ya gel sin. İki si bu ra ya gel sin.
sı fat
ad
c) So ru S› fat la r›
Adlar› soru yoluyla belirten sözcüklerdir.
Han gi kahramanl›€›ndan dolay› haber oldu gazetede?
Kaç liral›k makbuz kesilecek?
Kim se ne iş yapacağın› bilmiyor.
Nas›l bir isim takm›şlar çocu€a?
Si ze na s›l bir çözüm önerdiler?
So ru sı fat la rı tüm sı fat lar gi bi ada yö ne lik tir. Ce va bı da bir
sı fattır.
– Ka çın cı kat ta otu ru yor su nuz?
– İkin ci kat ta otu ru yo rum.
Sı ra sa yı sı fa tı “ka çın cı” so ru su na kar şı lık gel miş tir. O hâlde
so ru sı fa tı dır.
– Han gi ev de otu ru yor su nuz?
– Şu ev de...
d) Bel gi siz S› fat lar
Bir ada ke sin lik ka zan d›r mak s› z›n ad› be lir ten s› fat la ra “bel gisiz
s›fat” denir.
birtak›m baz› falanca başka
birkaç ço€u bütün hiçbir
her kimi nice herhangi bir
bi raz
fi lan
Çoğu zaman eve yalnız giderim.
Meseleyi bütün yönleriyle ele alalım.
“Bir” söz cü ğü “her han gi bir” söz cü ğü nün ye ri ni tu tar sa bel gi siz
sı fat, “tek” sözcüğünün ye ri ni tu tar sa sa yı sı fa tı dır.
Bir gün mut la ka dö ne cek sin, bi li yo rum.
bel gi siz sı fat
Sı na va bir gün kal dı.
sa yı sı fatı
Bir bay ram gü nü bü tün ai le biz de top lan dı.
bel gi siz sı fat
b) ‹şa ret S› fat la r›
Varl›klar› işaret yoluyla belirten s›fatlard›r.
Bu, şu, o, öteki, beriki...
Bu gü rül tü, şu evden geliyor.
İşa ret be lir ten söz cük, adın ye ri ni tu tar sa işa ret adı lı olur.
Şu ba zen bi ze ka fa tu tu yor.
za mir
Öte ki evi da ha çok be ğen dim.
sı fat
Bu nu ya nım dan gö tü rün, gö züm gör me sin.
za mir
Bel gi siz söz cük, adın ye ri ni tu tar sa za mir; adı be lir tir se sı fat olur.
Toplumda birçok sorunun çözümüne birçoğumuz kayıtsız
bel gi siz
bel gi siz
sı fat
za mir
kalıyoruz.
Bel gi siz sı fat lar çe kim eki al dık la rın da za mir olur .
Bazı günler çok hareketliyken bazısı çok sıkıcı olabiliyor.
bel gi siz
bel gi siz
sı fat
za mir
235
Sözcük Türleri
Örnek YGS / 2013
I. Hepimiz onu çocukça hareketlerine karşın çok severdik.
II. Anlatacaklarımı güzelce dinle de ondan sonra işini yapmaya
başla.
III. Daha önceki çalışmaları incelemedikleri sürece iyi bir proje
hazırlamaları imkânsız görünüyor.
IV. Alfabesinin zorluğu, Japonca öğrenmeyi güçleştiren bir etken.
V. Konuyla ilgili genişçe bir rapor hazırlayıp önümüze getirmişti.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerindeki altı
çizili sözcükler tür bakımından aynıdır?
A) I. ve III. B) I. ve V. C) II. ve III.
D) II. ve V. E) IV. ve V.
Çözüm
I ve V. cümlelerde geçen altı çizili sözcükler kendilerinden
sonra gelen isimleri nitelediğinden sıfattır.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2010
K›y›köy’ün eski ad› Midye. Kazandere ile Pabuçdere’nin denize
dö kül dü €ü yer de, yük sek bir kaya l› €›n üze rin de ku ru lu. Bu
I
ilginç konumunun yan› s›ra darac›k sokaklar›, eski ahşap
evleri ve bal›kç› yaşant›s›, buray› büyüleyici hâle getiriyor. Bir
zamanlar›n zor ulaş›l›r ba l›k ç› kö yü, ar t›k keşfedilmiş bir yer.
II
III
K› y› y› iz le yen orman yollar›, K›y›köy ve ‹€neada aras›nda da
IV ayn›
şekilde uzay›p gidiyor.
V
Bu par ça da ki nu ma ra lan m›ş fii lim si ler den han gi si s› fat
ola rak kul la n›l ma m›ş t›r?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
I, II, III ve IV numaral› fiilimsiler s›fat - fiil eki alm›şve s›fat olarak
kullanılmıştır. V numaral› sözcük ise “-›p, -ip” zarf - fiil ekini
almış ve zarf olarak kullan›lm›şt›r.
Doğru Seçenek E
Örnek YGS / 2012
İletişim konusunda çağımızda teknolojinin bize sunduğu ola-
I
naklardan olabildiğince yararlanmaya çalışırken öte yandan
en yakınımızdaki kişilerin seslerini duymakta, dilleri anlamakta
zorlanıyoruz. Giderek daha az göz göze geliyoruz. Sevgimizi
II
III
daha az dile getiriyoruz. Büyük kalabalıklar içinde yaşayan
IV
“yalnız”ların sayısı günden güne artıyor böylece.
V
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. sözcük, yönelme durumu eki almış bir zamirdir.
B) II. sözcük, dönüşlülük eki almıştır.
C) III. sözcük, hem yapım eki hem çekim eki almıştır ve
cümlede belirtili nesne görevinde kullanılmıştır.
D) IV. sözcük, ad soyludur ve bulunma durumu eki almıştır.
E) V. sözcük, belgisiz sıfattır.
Çözüm
V numarayla gösterilen “yalnızların” sözcüğü belgisiz sıfat
değil, adlaşmış sıfattır.
Doğru Seçenek E
SI FAT TAM LA MA SI
Bir s›fat ve bir adla oluşan tamlamad›r.
“S›fat + isim” biçiminde oluşur.
yeşil giy si ak gü ver cin
s› fat isim s› fat isim
o yer ba z› in san lar
s› fat s› fat
Özel lik le ri:
• Bir ad bir den faz la s› fat ala bi lir.
Soluk, süz gün, zayıf bir yüz, renk siz, ince du dak lar...
• S› fat bir den faz la ada ge le bi lir.
Orada ze ki k›z lar ve er kek ler var d›.
s› fat ad ad
• Bir ad hem niteleme hem belirtme s›fat› alabilir.
Be yaz bir çan ta bu lun du.
niteleme belirtme
sıfatı sıfatı
236
Sözcük Türleri
Örnek LYS / 2013
(I) Küçücük bir bahçem olsaydı duvar dibine pembeli, mavili
ortancalar dikerdim. (II) Çünkü ortancalar gölgede büyümek
ister. (III) Bir de saksılar alırdım; küpe, sardunya, yılbaşı çiçekleri,
kaktüsler yetiştirmek için. (IV) Sulak yerleri seven Japon
şemsiyelerini de kuyunun veya fıskiyeli mermer havuzun yanına
dikerdim. (V) İnsanda, evinin bahçesinde cennet oluşturma
düşüncesi bazen bir tutku hâline geliyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
nesne, sıfat tamlaması durumundadır?
Ç›r-›l-ç›plak bir vadiyle karş›laşt›k aniden.
hece artmas›
3. “mi” soru ekiyle sa€lan›r.
Güzel mi güzel bir araba gördüm.
4. Sözcük tekrar› (ikilemeler) pekiştirme anlam› kazan›r.
Ka ra ka ra kaşlar ve gözler beni büyüledi.
Se rin se rin Kapal›çarş›
C› v›l c› v›l Mahmutpaşa
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve V.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
Çözüm
I. cümledeki “pembeli, mavili ortancalar” sözü belirtisiz nesne,
IV. cümledeki “sulak yerleri seven Japon şemsiyelerini” sözü
belirtili nesnedir. Bu iki nesne de sıfat tamlaması şeklindedir.
Doğru Seçenek B
SI FAT LAR DA KÜ ÇÜLT ME
Küçültme ekleriyle s›fatlar›n anlamlar›nda k›sma, azalma,
küçülme, daralma görülebilir.
-c›k: Yol bizi ufa c›k bir kahveye götürdü.
-ce: Hiç unut mam, se rin ce bir akşamd›.
-(i) m si: Yeşilimsi limonlar›n sat›lmayaca€›n› söyledi.
-(i) mt› rak: Sa r›m t› rak yapraklar dökülmeye başlad›.
ADLAŞMIŞ SIFAT
Niteleme s›fatlar›nın, önündeki ismi düşürmesiyle ortaya
ç›kan sözcüktür. Adlaşm›ş s›fat ya isim çekim ekiyle ya da
s›fattan sonra virgül (,) getirilerek oluşturulur.
Yaşl›lara say g› gös ter me li yiz.
Gençler ge le cek gün le ri ay d›n la ta cak t›r.
Genç, a€aca yaslanm›ş bizi bekliyordu.
‹htiyar, Ha san Bey’i ara d›.
UNVAN SIFATLARI
Unvan bildirerek isimleri tamlar. Bu sıfatlar tamlayan veya
tamlanan olabilir.
Ona Ayşe teyze derdi.
Gazi Mustafa Kemal Paşa ile ilgili bir yazı okuyorum.
Sultan Murat, Cingöz Recai…
SI FAT LAR DA YA PI
Kü çült me sı fa tı ya pan -cik eki, ba zı söz cük lere gel di ğin de ün süz
kay bı na ne den olur.
Mi ni cik el le ri var dı, kü çü cük kı zın.
minik-cik küçük-cük
SIFATLARDA PEKİŞTİRME
Ba z› s› fat lar, ni te le dik le ri ad›n an la m› n› güç len dir mek ama c›yla
pekiştirme görevinde kullan›l›r.
Pe kiş tir me şu yol lar la ya p› l›r:
1. S›fat›n ilk ünlüsüyle biten k›sma m, p, r, s ünsüzlerinden
biri getirilir. Daha sonra s›fat›n hepsi yaz›l›r.
Yaz dan kal ma s›m s› cak bir gün dü.
Masmavi göz le riy le be ni iz le di.
2. Ünlü ya da hece artmas›yla s›fat pekiştirilir.
Sap-a-sa€lam bir genç ti.
ün lü tü re me si
S› fat lar ya p› ba k› m›n dan üç gruba ay r› l›r:
1. Ba sit S› fat lar
• Yap›m eki almam›ş s›fatlard›r.
Düz bir yoldan geçtik.
Bir yap›t, sanatç›sının bakış açısını verir.
Her an gelecekmiş gibi talih kuşu.
2. Tü re miş S› fat lar
• Yap›m ekleriyle kurulmuş s›fatlard›r.
Dö nek insanlar› hiç sevmem.
Uy ku cu çocuklar, tembelli€e al›ş›r.
Tuz lu yemekler, bana dokunur.
Fi il le re ge len -an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş sıfat-fiil, ek le ri
tü re miş sı fat ya par.
Sa rar mış yü zü nü gö ren dok tor şa şır dı.
Çıkmaz sokaklarda kayboldum.
237
Sözcük Türleri
3. Bir le şik S› fat lar
Birleşik sözcüklerle veya birden fazla sözcü€ün bir araya gelerek
s›fat görevinde kullan›lmas›yla oluşur.
a) Ku ral l› Bir le şik S› fat lar
• S› fat tamlamasına -l›k, -lı, -sız eklerinin gelmesiyle oluşur.
Geniş salonlu bir ev almışlar.
K›rm›z› şapkal› k›z kurda yem olmaktan son anda kurtuldu.
Üç gün lük dünya için de€mez bu telaşa.
Beş paras›z adam birden zengin oldu.
Örnek YGS / 2017
Her zamanki gibi bir sabahtı. O gün de yandaki taş binanın
yüksek tavanlarına ve eskimiş pencerelerinden odaya sızan
renk renk ışıklara merhaba demişti.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İlgi ekiyle türemiş sıfat
B) İkilemeyle oluşmuş sıfat
C) Belgisiz sıfat
D) İşaret sıfatı
E) Sıra sayı sıfatı
• S› fat tam la ma s› ters çev ri lip isme -i iyelik eki getirilerek
yapılır.
Temiz hava in san sa€ l› €› na ya rar l› d›r.
s› fat tam la ma s›
Ha va s› te miz yer in sa na iyi ge lir.
birleşik s›fat
Al n› aç›k , baş› dik bir genç ti.
birleşik birleşik
s› fat s› fat
Bahçesi geniş, penceresi büyük bir ev di.
birleşik s›fat birleşik s›fat
Tavanı basık odada daha fazla duramadım.
• Ad tam la ma s› na -li eki ge ti ri le rek yapılabilir.
Bu kuralda “-l›” eki belirtisiz isim tamlamas›na eklenecekse
tamlanan eki “-i” düşer.
yosun kokusu Æ yosun kokulu göl
birleşik s›fat
asker tıraşı Æ asker tıraşlı çocuk
birleşik s›fat
Çözüm
A → yandaki taş binanın
B → renk renk ışıklara
C → Her zamanki
D → O gün
Parçada sıra sayı sıfatı yoktur.
D. ZARF (BE L‹R TEÇ)
Doğru Seçenek E
Ey lem le rin, ey lem si le rin, s› fat la r›n ya da gö rev ce ken di ne
benzeyen sözcüklerin anlamlar›n› etkileyen, onları kimi zaman
güçlendirip kimi zaman k›s›tlayan sözcüklere “belirteç” denir.
Durum
Zarfları
Zaman
Zarfları
ZARF (BELİRTEÇ)
Miktar
Zarfları
Yer-yön
Zarfları
Soru
Zarfları
• Hâl ek le riy le (-e, -de, -den) ku ru lan ku ral l› bir le şik
s› fat lar.
Cana yak›n dost
Meydanda kazanılan savaşlar
Ba badan kal ma ev
“Nasıl”
sorusuna
yanıt
veren
zarflar
“Ne
zaman”
sorusuna
yanıt veren
zarflar
“Ne kadar”
sorusuna
yanıt veren
zarflar
Yalın
durumdaki
yer-yön
anlamlı
sözcükler
Neden
Ne diye
Niçin
Ne
Hani
Nasıl
b) An lam ca Kay naş m›ş Bir le şik S› fat lar
Bu birleşik s›fatlarda sözcükler, gerçek anlamlar›n› kaybeder.
Genellikle deyim görevini üstlenir.
Boşbo€az Ha luk
Vurdumduymaz Abi din
Aç›k göz Recai
‹kiyüzlü, so€ukkanl›, dikbaşl›...
Sı fat lar da zarf lar da et ki le me gö revin de ki söz cük ler dir. Sı fat lar
is me yö ne lik; zarf lar fi ile, fii lim si ye, sıfata veya zarfa yö ne lik
söz cük ler dir.
Ör ne ğin; “Ki ta bın so ru la rı na iyi ce ba kın.” cüm le sin de “iyi ce” sözcü
ğü “ba kın” ey le mi nin du ru mu nu be lirt miş tir. “İyi ce bir ro ma na
ben zi yor.” der ken aynı “iyi ce” söz cü ğü bu defa is mi et ki le miş tir.
O hâlde:
Sı fat isim le il gi li dir.
Zarf; fi il, fii lim si, sı fat, zarf la il gi li dir.
238
Sözcük Türleri
Zarf çe şit le ri şun lar d›r:
1. Du rum Zarf ›
Fii lin, fii lim si nin ni te li €i ni, du ru mu nu be lir ten zarf lar d›r. Fi illere
ve fiilimsilere “nas›l” sorusu sorularak bulunur.
Aşa€›daki örneklerde alt› çizili sözcükler durum zarf›d›r.
Öfkelenmedi€i zaman herkese iyi dav ra n›r.
Ne gü zel yapt›n da buralara kadar geldin.
Sen her şeyi in ce den in ce ye düşün.
Sen böy le konuşamazs›n.
El bet te gün gelir, uğrarım sana.
Ba ri seninle dost kalal›m.
Örnek YGS / 2016
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz, eylemin nasıl
gerçekleştiğini bildirmektedir?
A) Zaman hızla akarken çoğu kez, çevremizdeki güzelliklerin
farkına varamıyoruz.
B) Güvercinler yiyecek bulmak için her zaman buraya gelirlerdi.
C) İşinin akşama kadar biteceğini umuyordu ama düşündüğü
gibi olmadı.
D) Genleriyle oynanmış tohumların kullanımı hızla yaygınlaşıyor.
E) Biraz sonra, yaklaşık iki saat sürecek maceralı bir yolculuğa
çıkacağız.
Çözüm
Eylemin nasıl gerçekleştiğini bildiren sözcükler durum zarflarıdır.
Eyleme sorulan “nasıl” sorusunun cevabı durum zarfıdır.
Buna göre, D seçeneğindeki altı çizili söz durum zarfıdır.
Doğru Seçenek D
Bel ki onun da mazereti vard›r.
Yemek kokuları herhâlde yan daireden geliyor.
2. Za man Zarf ı
Bu tür belirteçler, etkiledikleri yargıları zaman aç›s›ndan belirtir.
Fiile veya fiilimsiye “ne zaman” sorusu sorularak elde edilir.
Gün do€madan önce, binlerce kuş ötmeye başlad›.
Köy de ya z›n kuzular› otlat›rd›k.
Örnek ÖSS / 2003
Evin bahçesine dikilecek çamlar›n üzerine konmuş bir serçe,
durmadan cik cik edip şark›s›n› söylüyordu. Evin tekir kedisi
eşi€e uzanm›ş, bir yandan örselenmiş tüylerini düzeltmek için
yalarken bir yandan da az ilerideki çöplükte sallana sallana
gezinen kargaya bak›yordu.
Bu parçada geçen aşa€›daki sözcüklerden hangisi sözcük
türü bak›m›ndan ötekilerden farkl›d›r?
A) dikilecek B) konmuş C) durmadan
D) örselenmiş E) gezinen
Çözüm
A, B, D, E seçeneklerinde verilen sözcükler sıfat olarak kullanılmıştır.
C seçeneğindeki “durmadan” sözcüğü zarftır.
Doğru Seçenek C
Artık kısa cümleler kuruyorum.
Otuz yaşında dünya evine girmiş.
Örnek YGS / 2010
Aşa ğı da ki le rin han gi sin de al tı çi zi li söz cük ler, tür ba kımın
dan ay nı dır?
A) Gelirken ne ge ti re ce €i ni söy le me di.
Bu ra da ne ailemden biri var ne de arkadaşlar›m.
B) Görüşmelerimizi ar t›k tamamlamam›z gerekiyor.
Bu şehirde yaşamak ar t›k iyice zorlaşt›.
C) Belle€ime kaz›nm›ş o ac›l› günü hiç unutur muyum?
Kitapta bu konuyu işlememi özellikle o istemişti.
D) O kadar dosyay› bir günde na s›l inceleyecek?
Ken di sin den na s›l bir çal›şma beklendi€inden haberi yok.
E) Oraya yal n›z gitmeni do€ru bulmuyorum.
Ara d›, yal n›z ne za man ge le ce €i ni söy le me di.
239
Sözcük Türleri
Çözüm
A seçeneğinde I. cümledeki “ne” soru zamiri, II. cümledeki
“ne” ise bağlaçtır.
B seçeneğindeki “artık” sözcüklerinin ikisi de zaman zarfıdır.
C seçeneğinde I. cümledeki “o” sıfat, II. cümledeki “o” şahıs
za mi ri dir.
D seçeneğinde I. cümledeki “nasıl” soru zarfıdır. II. cümledeki
“nasıl” soru sıfatıdır.
E seçeneğinde I. cümledeki “yalnız” sözcüğü zarf, II. cümledeki
“yalnız” sözcüğü bağlaçtır.
Doğru Seçenek B
“Ne za man dan be ri, ne za ma na ka dar” so ru la rı na yi ne za man
zar fı ce vap ve rir.
Ak şam dan be ri se ni bek li yo rum.
Çi çek ler so la na ka dar se ve ce ğim se ni.
Örnek ÖSS / 2003
Aşa€›daki cümlelerin hangisinde yer-yön belirteci, tamlayan
oldu€u için adlaşm›şt›r?
A) D›şar›n›n gürültüsü hepimizi rahats›z etti.
B) Kap›n›n önüne oturmuş, geleni geçeni izliyor.
C) Yukar›ya ç›k›p arkadaş›mla da görüşeyim.
D) Beş yüz metre ileriden sa€a döneceksiniz.
E) Çocu€un üstüne kocaman bir battaniye örtmüşler.
Çözüm
A seçeneğinde “dışarı” sözcüğü çekim eki alarak isim tamlamasında
tamlayan (dışarının gürültüsü) olmuştur.
Doğru Seçenek A
“Za man” anlamlı söz cük le r her za man, za man zar fı ol maz. İsim
gö re vin de de kul la nı la bi lir. Bunlar, “ne zaman” sorusunu yanıtlamaz.
Ak şam hü zün ve rir in sa na her za man.
isim
Dünü ol ma yan in san lar, an lam sız ya şar.
isim
Örnek LYS / 2010
Okuma al›şkanl›€›n›n gelişmemiş olmas›, bireylerin, yaşam›
yeterince kucaklayamamas›, olup bitenleri anlayamamas› ve
takvim yaşlar›n› dünyada birkaç yüzy›l yaşam›şças›na engin
bir zenginlikle donatamamas› sonucunu do€urur.
Bu cüm le de aşa ğı da ve ri len ler den han gi si yok tur?
A) Yer yön belirteci
B) Kalma durumu eki alm›ş sözcük
C) Adlaşm›ş s›fat
3. Yer - Yön Zarf la r›
Fiil ya da fiilimsiyi belirten yalın hâldeki zarflard›r. Fiile veya fiilimsiye
“nereye, ne tarafa” sorusu sorularak bulunur. Yer - yön
zarf› olarak kullan›labilecek sözcüklerden baz›lar› şunlard›r:
aşa€›, yukar›, ileri, geri, içeri, d›şar›, öte, beri...
İçeri gir, bir köşeye otur.
Öte git, rahatsız oluyorum.
Öfkeli bir şekilde dışarı çıktı.
D) Yeterlik fiilinin olumsuzuyla çekimlenmiş sözcükler
E) Belgisiz s›fat
Çözüm
Bu cümlede yer-yön zarf› yoktur. “Dünyada” sözcü€ü kalma
durum ekialmış sözcüğe, “bitenleri” sözcü€ü adlaşm›ş s›fata,
“kucaklayamamas›, anlayamamas›” sözcükleri yeterlik fiilinin
olumsuzuna, “birkaç” sözcü€ü ise belgisiz s›fata örnektir.
Doğru Seçenek A
Yer - yön be lir ten zarf lar iye lik ya da du rum ek le ri ni alır sa isim,
is mi be lir tirse sı fat olur.
Aşa ğı sı si ze gö re de ğil efen dim.
isim
Yukarıya çıkalım.
isim
Yu ka rı kat tan gü rül tü ler ge li yor du.
s› fat
4. Mik tar Zarf›
Bir eylemin, s›fat›n ya da başka bir zarf›n ölçüsünü gösterir.
“Ne kadar” sorusuna yan›t verir. Bu ölçünün içinde azl›k - çokluk,
derece, karş›laşt›rma gibi anlamlar vard›r.
Faz la uyuyunca hemen rahats›zlan›r›m.
mik tar zar f›
240
Sözcük Türleri
Se ni çok me rak et tim.
mik tar zar f›
Mik tar zarf la rı di ğer zarf lar dan fark lı ola rak sı fat ve zar fı de rece
len dir mek için kul la nı la bi lir. Bu zarf lar sı fat la rı ya da zarf la rı
be lir tir se de re ce len dir me zarfı adını alır.
5. So ru Zarf la r›
Eylemleri, eylemsileri soru yoluyla belirten zarflard›r.
Bu gün be ni ne di ye ça€›rd›n?
Bu nu ba na na s›l yapars›n?
Ne zaman seninle buluşaca€›z?
De re ce len dir me zarf la r› şun lar d›r:
a) Üs tün lük zar f›: daha
Bu yar›ş› hangimiz daha erken kaybedecek?
zarf zarf
Daha gü zel günler yaşayacaks›n.
zarf s› fat
‹lk örnekte “daha” sözcü€ü zarf›, ikinci örnekte s›fat› derecelendirmiştir.
“Da ha” söz cü ğü “he nüz” an la mı nı ve rir se za man zar fı olur,
“baş ka” an la mı nı ve rir se sı fat olur.
Da ha gün gör me miş ta ze ge lin di.
(he nüz)
Neden saçlar›n beyazlam›ş arkadaş?
Ha ni bir gün sinemaya gidecektik?
“Ne” so ru söz cü ğü; “niçin” anlamındaysa zarf, is mi be lir tir se
sı fat, is min ye ri ni tu tar sa za mir olur.
Ne dö nüp du ru yor sev dan ba şım da?
zarf
Bu yaş tan son ra ne iş ya pa cak sın?
sı fat
Ba na ne an la ta cak tın?
za mir
Da ha ne kal dı, ge ri ye ya pa cak?
(baş ka)
b) En üs tün lük zar f›: en
En gü zel gün le ri niz üni ver si te de ge çe cek tir.
En iyi yaşad›€›m zamanlar›m› kaybettim birer birer.
“En” sözcüğü ilk örnekte s›fat›; ikinci örnekte zarf› derecelendirmiştir.
c) Aş› r› l›k zarf la r›: çok, pek, gayet, çokça, epey...
Gayet k›z g›n ay r›l d›m siz den.
Örnek YGS / 2010
Mimarinin, inanc›n ve çok kültürlülü€ün şehri Mardin, şimdilerde
güncel sanat›n do€udaki merkezi olmaya haz›rlan›yor.
Bu cümlede aşa€›da verilenlerden hangisi yoktur?
A) Ünlü düşmesi B) Zaman zarf›
C) S›fatlaşt›ran -ki D) Türemiş sözcükler
E) Dönüşlülük zamiri
Pek uzun konuşuyorsun.
Oldukça zeki bir çocuktu.
Birinci ve ikinci örnekte alt› çizili sözcükler zarf›; üçüncü
örnekte s›fat› derecelendirmiştir.
“Ga yet, pek, çok” gi bi söz cük ler fi ili ya da fii lim si yi be lir tir se miktar
zar fı olur. Sı fa tı ve ya zar fı de re ce len di rir se aşı rı lık zar fı olur.
Sa na olan la ra çok üzül düm.
mik tar zar fı
Çözüm
Cümlede “şehri” sözcüğünde ünlü düşmesi vardır. “Şimdilerde”
sözcüğü zaman zarfıdır. “Doğudaki” sözcüğünün aldığı “-ki”
eki sıfatlaştıran ektir. Türemiş sözcüklere de yer verilmiştir
(kültürlülüğün, hazırlanıyor…). Ancak dönüşlülük zamiri yoktur.
Doğru Seçenek E
Çok iyi et tin bi ze uğ ra mak la.
de re ce len dir me
zar fı
241
Sözcük Türleri
E. EDAT (İLGEÇ)
• Cümlede tek baş›na anlam› olmayan, başka sözcüklerle
anlam ilgisi kurarak kullanılan sözcüklerdir.
• Çekim eki almaz, al›rsa isim olur.
• Kendinden önceki ifadeye ço€u zaman hâl ekleriyle
ba€lan›r.
• Tek başlar›na cümle ögesi olmaz.
• Edatlar, kendinden önceki ifadeye ba€lanarak edat öbe€i
oluşturur.
• Edat öbe€i, s›fat ya da zarf görevinde kullanılabilir.
Arkadaşlar›na karş› buz gibi davran›yordu.
14243
isim edat fiil
edat öbe€i
(zarf)
Onun gibi arkadaş yoktur bu dünyada.
zamir edat isim
14243
edat öbe€i
(s›fat)
Kimse onun gibi yüzemez bu nehirde.
zamir edat fiil
14243
edat öbe€i
(zarf)
Edat grubu
zarf (Fiile bağlanır.)
sıfat (İsme bağlanır.)
Onun gibisi az yakalan›r bu nehirde.
zamir isim
14243
edat öbeği + (-si) † isim
Türkçedeki belli başl› edatlar şunlard›r:
ile için üzere
-den dolay› -den ötürü gayri
gibi -den başka kadar
-e göre nazaran evvel
ait -e ra€men de€in
-den beri -den önce -e do€ru
-e dek -den sonra -e kadar
-e karş›
“ile” söz cü ğü ye ri ne cüm le de “ve” bağ la cı kullanıla bi li yor sa “ile”
bağ laç tır, kullanılamı yor sa “ile” edat tır.
Annesiyle babas› tatile gitmiş.
ve
ba€laç
Annesi babas›yla tatile gitmiş.
edat
Edat olarak kabul edilen bazı sözcükler TDK Türkçe Sözlük’te edat
olarak görülmemektedir. Durum şu şekildedir:
ile
bağlaç
ile (-la / -le)
bağlaç (ve)
edat
araç anlamı
beraberlik anlamı
nitelik anlamı
sebep anlamı
göre, sadece, -e karşı, ancak, dolayı, zarf
yalnız, ötürü, bir, sanki, tek, âdeta
mi
soru eki
Ancak dil bilgisi kaynaklarında bu sözcüklerin edat olarak ele alınmasından
dolayı aşağıda klasik anlatım uygulanacaktır.
Elini b›çakla kesmiş.
edat
(araç anlamı)
Kardeşiyle gitar kursundan dönüyor.
edat
(birliktelik anlamı)
Annesine sevgiyle sar›ld›.
edat
(nitelik / durum anlamı)
Buz gibi ayran ikram ettiler.
isim edat isim
14243
edat grubu
(s›fat)
Havalar›n ›s›nmas›yla herkes tatile ç›kt›.
edat
(sebep anlamı)
242
Sözcük Türleri
Örnek ÖSS / 2002
“ile” söz cü €ü aşa €› da ki le rin han gi sin de ba€ laç ola rak kulla
n›l ma m›ş t›r?
A) Do€du€u kentle yaşad›€› kent aras›nda, y›llarca gidip geldi.
B) Bir roman›yla bir öyküsü filme al›nd›.
C) Elindeki uzun sapl› f›rçayla tavan› boyad›.
D) Kitaplar›yla defterlerini ayn› çantaya yerleştirdi.
E) Şapkas›yla kahverengi paltosu uyum içindeydi.
Borcunu ödemek için kredi almıştı.
edat belirtili
nesne yüklem
edat öbeği
edat tümleci
zarf tümleci
Adam çocuk gibi ağlıyordu.
özne edat yüklem
edat öbeği
edat tümleci
zarf tümleci
Çözüm
C seçeneğinde “ile” sözcüğü cümleye araç anlamı katarak
edat görevinde kullanılmıştır.
Doğru Seçenek C
Edat olan sözcüklerle görünümü aynı olan, başka söz cük türü
olarak kullanılabilen sözcükler de vardır. Bunları edattan ayırabilmek
için şunlara dikkat edilmelidir:
• Edatların anlamı yoktur.
• Edatlar daima kendisinden önceki sözcüğe bağlanır.
• Bazı edatlar kendinden önceki sözcüğe durum ekleriyle bağlanır.
Örnek ÖSS / 2005
Yalnız yapıtlarının içeriğiyle değil, anlatımındaki ustalık, kullandığı
dil ve hareketli anlatım tekniğiyle de edebiyatımızın büyük
ustalarından biridir o.
Bu cüm ley le il gi li ola rak aşa ğı da ve ri len ler den han gi si
yan lış tır?
A) “Yapıtlarının” sözcüğü, hem yapım hem çekim eki almıştır.
B) Ünsüz yumuşamasına uğramış sözcükler vardır.
C) Bağlaç kullanılmıştır.
D) Ad tamlamasının arasına sıfat girmiştir.
E) “Yalnız” sözcüğü sıfat olarak kullanılmıştır.
Çözüm
Benden başka kimseye güvenmiyor.
edat
A, B, C ve D seçeneklerinde verilenler doğrudur. E seçeneğinde“yalnız”
sözcüğü sıfat olarak verilmiştir. “Yalnız” sözcüğü
“sadece” anlamında kullanıldığı için edattır.
Doğru Seçenek E
Salonda başka davetliler de vard›.
s›fat
isim
Salonda başkalar› da vard›.
zamir
• Edatlar bulundukları cümlelere değişik anlam özellikleri
katar.
Gibi:
Sözcüğe benzetme, karşılaştırma, zaman anlamları katar.
S›nava girmeden önce çok heyecanl›yd›.
edat
Mülakata önce sen gireceksin.
zarf fiil
Sabaha karş› eve vard›k.
edat
Evimizin karş›s› zeytinlikti.
isim
Onu, karş› sokakta gördüm.
s›fat isim
Kutu gibi bir evde yaşıyordu. (benzetme)
Ben, öğretmen gibi konuyu anlatamam. (karşılaştırma)
Haberi aldığı gibi yola çıktı. (zaman)
İçin:
Sözcükler arasında amaç, sebep - sonuç, özgüleme,
görecelik gibi anlam ilgileri kurar.
Evi havalandırmak için pencereyi açtı. (amaç)
Ehliyeti olmadığı için araba kullanamıyor. (sebep - sonuç)
Sizler için bir film seçtim. (özgüleme)
Benim için değişik bir insandı. (görecelik)
243
Sözcük Türleri
İle:
Araç bildirir, cümleye birliktelik, durum, sebep anlamı
katar.
Babamla dün yürüyüşe çıktık. (birliktelik)
Uçakla seyahat edecekmiş. (araç)
Çözüm
E seçeneğinde verilen bilgi yanlıştır çünkü verilen cümlede hiç
edat kullanılmamıştır.
Doğru Seçenek E
Dosyaları öfkeyle yere fırlattım. (durum)
Çiçeklerin açmasıyla etrafımız renklendi. (sebep)
• “ile”, sözcüğe bitişik yazılabileceği gibi sözcükten ayrı da
yazılabilir.
F. BAĞLAÇLAR
• Tek baş›na anlam› yoktur.
• Çekim eki almaz.
• Öge görevi üstlenmez.
Göre:
Cümleye görecelik ve karşılaştırma anlamları katar.
Bu sınav, bir öncekine göre daha zordu. (karşılaştırma)
Ona göre herkes başarısızdı. (görecelik)
Kadar:
Cümleye karşılaştırma, ölçü, nitelikte benzerlik, zaman
anlamları katar.
Onun kadar başarılı değilim. (karşılaştırma)
Bu kadarı da çok artık. (ölçü - derece)
Saçları altın kadar sarıydı. (nitelikte benzerlik)
Sabaha kadar gözüme uyku girmedi. (zaman)
• Sözcükleri, söz öbeklerini ve cümleleri birbirine bağlar ya
da cümlelere belirli anlamlar katar.
Türkçede belli başl› ba€laçlar şunlard›r:
ile, ve, veya, ya da, da, ama, fakat, lakin, ancak, yalnız, bile,
üstelik, mademki, hâl bu ki, oy sa ki, ki, çün kü, da hi, ya...
ya..., hem...hem..., ne...ne..., is ter...is ter..., ge rek…ge rek…
1. S›ralama Ba€laçlar›
Bu ba€laçlar s›ralanm›ş ifadeleri birbirine ba€lar.
ilâ - rakamlarda kullan›l›r.
ile her türlü
4
ve s›ralamada kullan›l›r.
Karşı:
Yönelme durumu bildirir, cümleye zaman anlamı katar.
Çocuklara karşı çok sevecen bir öğretmen. (yönelme)
Sabaha karşı fırtına başladı. (zaman)
S›ralanan unsur say›s› iki ise “ve” de “ile” de kullan›labilir.
S›ralanan unsur ikiyi geçerse sadece “ve” kullan›l›r.
Bana saat ve gömlek alm›şt›.
ile
Bana saat, gömlek ve ayakkab› alm›şt›.
Örnek ÖSS / 2002
‹nsanlar› e€itmeyi amaçlayan bu yazar›n öykü ve romanlar
yazarak ulaşmaya çal›şt›€› nokta, ça€daş uygarl›€a uymayan
düşünme ve yaşama biçimlerini de€iştirmekti.
Bu cüm ley le il gi li ola rak aşa €› da ki yar g› lar dan han gi si
yan l›ş t›r?
2. Denkleştirme Ba€laçlar›
Birbirine denk olan ögeleri ba€lamak için kullan›l›r. Bunlardan
bazıları: veya, yahut, veyahut, ya da ...
• Bu ba€laçlar cümleye seçme ve tercih etme anlam› da
katar.
Yan›na kitap veya dergi almal›s›n.
isim ba€laç isim
(nesne) (nesne)
A) Fiilimsiler kullan›lm›şt›r.
B) Birden çok s›fat tamlamas› vard›r.
C) Özne, birden çok sözcükten oluşmuştur.
D) Ba€laç kullan›lm›şt›r.
E) ‹lgeçlere yer verilmiştir.
3. Karş›laşt›rma Ba€laçlar›
Karş›laşt›rma ba€laçlar›n›n en önemli özelli€i ikili olarak
kullan›lmas›d›r.
Bu ba€laçlar içinde en çok kullan›lanlar› şunlard›r:
hem... hem... (hepsi)
244
Sözcük Türleri
...de ...de (hepsi)
ya... ya... (aralarından biri)
ne... ne... (hiçbiri)
Bakkaldan hem gazete hem ekmek al.
Bakkaldan gazete de ekmek de al.
Bakkaldan ya gazete ya ekmek al.
Bakkaldan ne gazete ne ekmek al.
(Bu cümle şekilce olumlu oldu€u hâlde anlamca olumsuzdur.)
Bunlar›n d›ş›nda ikili olarak kullan›labilen ve ba€lama görevi
üst le nen tüm ifa de ler ba€ laç t›r.
ister... ister...
bir ... bir ...
baz› ... baz› ...
gerek... gerek...
ha ... ha...
Beni ister sev ister terk et.
› ›
(ba€laç)
5. “ki” Ba€lac›
Ayr› yaz›lan “ki” ba€laçt›r. “ki” ba€lac›n›n iki görevi vard›r.
Kendisinden önceki ifadeyi vurgulad›€› gibi, kendisinden
önceki yarg› ile sonraki yarg›y› birbirine ba€layabilir.
Vurgu
ki
Bağlama
Kedi ki en sevdiğim hayvandır.
(vurgu)
Çok çal›ş ki başar›l› olas›n.
I. yarg› ba€laç II. yarg›
• “ki” bağlacı cümleye farklı anlamlar katabilir.
Beni de ça€›r›r m› ki?
(şüphe anlamı)
• Kötü bir söz söylemedim ki?
(yak›nma anlamı)
6. “ise” Bağlacı
Bu bağlaç cümleye karşılaştırma anlamı katar. “ise” ek fiili
eyleme, ada ve ad soylu sözcüğe koşul anlamı katar. Bu
nedenle ikisi karıştırılmamalıdır.
ise † bağlaç: karşılaştırma anlamı
4. Vurgulama Ba€laçlar›
Bu ba€laçlar ba€lama görevinin yan›nda cümle vurgusu
da yapar.
de
dahi
bile
de
Bu s›nav› ben de kazan›r›m.
Bu s›nav› ben dahi kazan›r›m.
Bu s›nav› ben bile kazan›r›m.
Ma€azadan ayakkab› da alm›ş.
• “de, da” bağlacı cümleye gibilik ve eşitlik anlamı katar.
Gazeteyi ben de okumuştum. (eşitlik)
özne yüklem
• “de” bağlacı cümleye farklı anlamlar katabilir:
Çok ba€›rm›ş da sesi k›s›lm›ş. (sebep)
‹yi bir iş bulmuş da çal›şmam›ş. (aykırılık)
Ava gittin de beni çağırmadın. (sitem)
Gelmiş de bizi evde bulamamış. (fakat anlamında)
Artık şu borcunuzu ödeseniz de gitsem. (diretme)
Babas› ö€retmen, annesi ise doktordu.
ba€laç
(karş›laşt›rma anlamı)
7. Ayk›r›l›k Ba€laçlar›
ama, fakat, lakin, ancak, yalnız, ne var ki
• Aykırılık bağlaçları, yargıları arasında karşıtlık bulunan
cümleleri bağlamak için kullanılır.
Hava çok güzeldi ama d›şar›da kimse yoktu.
(ayk›r›l›k anlamı)
Bu işe başlar›m fakat biraz vakit alır.
(koşul anlamı)
Yard›m ederim ancak işime kar›şmayacaks›n›z.
ba€laç
(fakat anlamı)
8. Sebep Ba€laçlar›
çünkü, zira
Sebebe dayal› aç›klama yapmak için kullan›lan ba€laçlard›r.
Arabay› çal›şt›ramad› çünkü arabanın benzini bitmiş.
Burada bekleyelim zira birazdan otobüs gelir.
245
Sözcük Türleri
9. Di€er Ba€laçlar
Bu ba€laçlar cümleye vurgulama, pekiştirme, aç›klama gibi
farkl› anlamlar katabilir.
madem hâlbuki hatta
mademki demek ki şöyle ki
me€er belli ki oysaki
me€erki yani oysa
Seninle konuşmuyorum yani seni hiç önemsemiyorum.
(aç›klama)
Misafir gelmedi oysa ne kadar da haz›rl›k yapm›şt›. (beklememezlik)
Meğer ne zor imiş ayrı kalmak.
Örnek ÖSS / 2003
Ata türk’ün bir sö zü var d›
Ye di ve ren gül gi bi açar d›
Ata türk’ün bir at› var d›
Etiler’den beri yaşard›
Ata türk’ün bir res mi var d›
Bu€ day tar la s› gi bi a€ar d›
Çözüm
A, B, C ve E seçeneklerine cümlede yer verilmiştir. Ancak
cümle fiil cümlesi olmadığı gibi basit yapıda da değildir.
Doğru Seçenek D
Örnek ÖSS / 2008
(I) Ankara’da kendini hemen göstermeyen bir güzellik vard›r.
(II) Bundan dolay›, kentin kimilerine hiç de çekici gelmeyen
do€as›yla ilgili ilginç izlenimler aktar›l›r. (III) Örne€in şair Yahya
Kemal Beyatl›’n›n “Ankara’n›n en çok ‹stanbul’a dönüşünü
severim.” sözü de bunlardan biridir. (IV) ‹stanbul’dan gelmiş
ö€rencilerin dillerinde de henüz bu şehri keşfedememişlikten
gelen, “çorak”, “bozk›r” sözleri dolaş›r. (V) Oysa Ankara, kendili€inden
de€il, ancak dikkatli bak›şlarla gizini a盀a ç›kar›r.
Bu parçadaki numaralanm›ş cümlelerle ilgili olarak aşa-
€›da verilenlerden hangisi yanl›şt›r?
A) I. cümlede dönüşlülük zamiri kullan›lm›şt›r.
B) II. cümlede belirtme s›fat› kullan›lm›şt›r.
C) III. cümlede azl›k - çokluk zarf› kullan›lm›şt›r.
D) IV. cümlede -miş ekiyle türetilmiş bir s›fat - fiil vard›r.
E) V. cümlede birden fazla ba€laç kullan›lm›şt›r.
Bu di ze ler de aşa €› da ki le rin han gi si yok tur?
A) Bileşik sözcük B) Çekimli fiil
C) Ad tamlamas› D) Ba€laç
E) Ek eylemli yüklem
Çözüm
A, B, C ve E seçeneklerinde verilen bilgiler şiirde örneklendirilmiştir.
Fakat bu dizelerde hiç bağlaç kullanılmamıştır.
Doğru Seçenek D
Çözüm
A, C, D ve E seçeneklerinde verilen bilgiler doğrudur. B seçeneğinde
verilen bilgi yanlıştır. II. cümlede belirtme sıfatı
kullanılmamıştır.
Doğru Seçenek B
G. ÜNLEM
• Seslenmeleri, his ve heyecanları, tabiat taklitlerini karşılayan
sözcüklerdir.
Örnek ÖSS / 2004
•
•
Çekim eki almaz, alırsa isim olur.
Cümle ögesi olmaz, cümle dışı unsur olur.
Renk renk çiçeklerle kaplı yaylaları ve ahşap evlerden oluşan
dağ köyleriyle Yalnızçam, büyük şehirden kaçmak isteyenler
için bu lun maz bir yer.
Bu cüm ley le il gi li ola rak aşa ğı da ve ri len ler den han gi si
yan lış tır?
A) Birden çok sıfat tamlaması vardır.
Vay be, araba alm›ş!
Öf, her gün ayn› sözleri söylüyorsun!
Yahu, sen ne yap›yorsun!
Selim, d›şar› ç›k!
Yaşas›n, yar›n okul tatil!
B) Bağlaç vardır.
C) Birleşik ad kullanılmıştır.
D) Basit yapılı bir fiil cümlesidir.
E) İlgeç tümleçleri vardır.
Ad, sıfat, zarf, fiil türünden bazı sözcükler vurgu ve tonlama
yoluyla çeşitli duygular yüklenerek ünlem olarak kullanılabilir.
Dua, ilenç, sesleniş, komut amacıyla kullanılan bazı sözler de
ünlem değeri kazanır.
246
Sözcük Türleri
• Allah Allah! Ağzımızı açmayalım mı yani!
• Allah’ım, sen bana sabır ihsan eyle!
• Canım babacığım! Benim için nelere katlanıyor.
• Alçak! Ben sa na gös te ri rim.
• Vallahi bilmiyorum, neden ısrar ediyorsun?
• Allah kahretsin! Yine ağlar parçalanmış.
• Gençler! Sizler, yeni Türkiye’nin genç evlatları…
• Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
• 4. Bölük! İstikamet Tavşantepe, marş marş!
• Durun! Kımıldamayın!
Ünlemler, asıl ünlemler ve başka türden ünlemleşen sözcükler
olmak üzere ikiye ayrılır.
Yuh bu kadarı da olmaz!
E sıktın ama!
Vay canına!
Ay, canım yandı!
• Ünlemler isim çekim eklerini alarak adlaşabilir.
Kimsenin ah›n› almam›şt› bu dünyada.
isim
belirtili nesne
yüklem dolayl› tümleç
Bu cümlede “ah” ünlemi çekim eki ald›€› için ünlem özelli€ini
kaybederek isim görevi üstlenmiştir.
• Ünlemler cümleye duygu de€eri taş›yan anlamlar kazand›r›r.
Vah vah, yazık olmuş kadına! (acıma)
(ünlem)
Tüh, keşke ben de gitseydim! (pişmanlık)
(ünlem)
O, siz de buradaymışsınız! (şaşırma)
(ünlem)
Öf, her gün aynı şey! (bıkkınlık)
(ünlem)
Ah, neydi o günler! (özlem)
(ünlem)
E, daha neler olmuş! (merak)
(ünlem)
Vay, elbise de elbiseymiş! (beğenme)
(ünlem)
Ha gayret, başaracaksın! (isteklendirme)
(ünlem)
Örnek
Asıl ünlem olmadığı hâlde duygu ya da seslenme anlatmak
için ünlem olarak kullanılan sözcükler vardır. Bunlar tür değişimi
yoluyla ortaya çıkar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örnekleyen
bir ünlem vardır?
A) Oh, içim rahatladı!
B) Oraya gitme şimdi!
C) A, bu ne güzel şey!
D) Sus, sesini duymayayım!
E) Yuh! bu gol de kaçmaz ki…
Çözüm
D seçeneğinde “sus” fiili duygu değeri taşıdığı için ünlem anlamı
kazanmıştır.
Doğru Seçenek D
Örnek YGS / 2017
Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcükler tür bakımından
aynıdır?
A) Bu yaşıma kadar dedemin hasta olduğunu hiç görmedim.
Tek başına kaldığı zamanlarda hasta düşünceler beynini
kemiriyordu.
B) Bütün bu sorumlulukları yalnız göğüslemen işini zorlaştırır.
Yarınki toplantıyla ilgili düşüncelerimi yalnız sen biliyorsun.
C) Akşamüzeri tepeler uzaktan bakır bir zirve gibi görünüyordu.
Güneşin ışıkları vurdukça ışıl ışıl parlıyordu bakır saçları.
D) Ahmet’le Hüseyin’i yan yana gördüğünü akşam söylemişti.
Akşam, günün bütün telâşını bitirmiş; şehre bir sakinlik getirmişti.
E) Nasıl olur da bana yapılanları bildiği hâlde hâlâ beni suçlar?
Atandığım yerin nasıl bir ortamı olduğunu merak ediyordum.
Çözüm
A → 1. cümlede isim
2. cümlede sıfat
B → 1. cümlede zarf
2. cümlede edat
C → 1. cümlede sıfat
2. cümlede sıfat
• Seslenme ünlemleri bir isme bağlanarak ünlem grubu
oluşturur.
Hey
seslenme isim
ünlemi
şaşkın, insan etrafına bakmaz mı?
D → 1. cümlede zarf
2. cümlede isim
E → 1. cümlede zarf
2. cümlede sıfat
Doğru Seçenek C
247
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Sözcük Türleri
1. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de ger çek te so mutken,
me caz an la ma ge le rek so yut la şan bir isim vard›r?
A) Yıllarca ağabeyinin gölgesinde yaşadıktan sonra
kendi ayakları üzerinde durmaya karar verdi.
B) Kalbinden peş peşe ameliyatlar geçiren yaşlı adam
tedaviyi alternatif tıpta buldu.
C) Kapalı ortamlarda kalmaktan korktuğu için bu mesleği
seçmiş.
D) Kimsenin sözüne aldırış etmeden evi çok düşük bir
fiyata satmış.
5. Aşa ğı da ki cüm le ler de al tı çi zi li söz cük ler den han gi si
ad tam la ma sı nın sı fa tı ola rak kul la nıl mış tır?
A) Mavili bir elbiseyi çok beğendim ama alamadım.
B) Çocuklar sonunda ye ni televizyon sehpasını da kırdı.
C) Suyun içinde büyüyen cılız fi dan lar ayak ta dur ma ya
çalışıyor.
D) Bir saatliğine buradan uzaklaştım, her şey birbirine
girmiş.
E) Ekinlerin olgunlaşması için kızgın güneşe ihtiyaç var.
E) Kışın soğuğuna, yazın sıcağına dayanamaz, hep
mızmızlık ederdi.
2. Cins isimler bazen özel isim olarak kullanılabilir.
Aşa ğı da ki le rin han gi sin de böy le bir kul la nım var dır?
A) Eski eve güneş girmediği için onu satıp bu evi aldık.
B) Yağmur bu dönem de şiir yarışmasında birinci oldu.
C) Ülkenin, içinde bulunduğu sıkıntıları aşması için millî
beraberliğe ihtiyacı var.
D) Arkadaşım lise son sınıftayken yarım gün bir işte
çalışmaya başladı.
E) Kuyunun etrafında dolaşan çocuklar büyük bir tehlike
atlattı.
6. Aşağıdakilerin hangisinde tamlayanı düşmüş bir ad
tamlaması vardır?
A) Bahçeyi yeniden düzenlemeyi düşünüyor.
B) O güzel, şirin çocuk kardeşiymiş.
C) Orhan Kemal’in eserlerini okudum.
D) Çocuğun kayıp olan kitabı bulundu.
E) Kedinin pamuk gibi tüyleri vardı.
3. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de top lu luk is mi yok tur?
A) Kadın bahçeden topladığı maydanozları demet yapmış,
sepete dolduruyordu.
B) Bizim aile de diğer sıradan aileler gibi tatilleri köyde
ge çi rir.
C) Orman yangınlarına karşı toplumu bilgilendirici reklamlar
yayımlandı.
D) Sınıftan bir grup dersten kaçarak maça gitmiş.
E) Raflardaki kitapların ne zamandır orada olduğu üzerlerindeki
tozdan belliydi.
7. “Kitaplardan hangisini daha çok beğendin?” cüm le sin de
ge çen “-den” eki nin gö re vi aşa ğı da ki le rin han gi siy le
öz deş tir?
A) Bizden izin almadan gitmiş.
B) İşten daha yeni geldim.
C) Sudan bahanelerle bana küstü.
D) Yüzünden düşen bin parça yine.
E) Arkadaşlarımdan bazıları bize geldi.
4. Gecenin siyahı tüllenmişti. Yoğunluğa su katılmıştı. Gri,
sonra uçuk, çok uçuk bir karanlık... Gölgelere şahsiyet
verecek ışık arandı. Şafak bahçesinin gülleri devşirildi.
Bu par ça da aşa ğı da ki ler den han gi si yoktur?
A) Yaklaşma durum eki alm›ş bir ad
B) Belirtili ad tamlamas›
C) Zincirleme ad tamlamas›
D) Belirtme durum eki alm›ş bir ad
E) Eylemden türemiş bir ad
8. Senelerce sana hasret taşıyan
Bir gönülle kollarına atılsam
Ben de bir gün kucağında yaşayan
Bahtiyarlar arasına katılsam
Bu dizelerde kaç sözcükte hâl (durum) eki kullanılmıştır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
248
Sözcük Türleri
TEST
1
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. İsim tamlamalarında zamirler de tamlayan olur.
Aşa ğı da ki ler den han gi sin de bu açık la ma ya uy gun bir
ör nek kul la nıl mış tır?
A) Bu sokaklarda eskiden ahşap evler vardı.
B) Meydanın ortasına bir havuz yaptılar.
C) Senin arkadaşın bu kitapların hepsini okumuş.
D) Öğrencilerden birkaçı kütüphanenin düzenlenmesine
yardım etti.
E) Eve giderken bu çiçeklerden bir demet de ben aldım.
13. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de isim tam la ma sı bir
is min sı fa tı ola rak kul la nıl mış tır?
A) O zamanlar gül kurusu yalnızlıklar içindeydim.
B) Masa örtüsünün desenlerinden yeni baskılar oluşturdum.
C) Okulun basketbol takımı çeyrek finalde elendi.
D) Sınıf arkadaşlarımın ısrarları üzerine pastaneye gittim.
E) Eski nüfus müdürlüğü bu semtte değildir.
10. Aşa ğı da ki di ze le rin han gi sin de tam la yan la tam la na nı
yer de ğiş tir miş bir isim tam la ma sı var dır?
A) Tanıştığım günden beri enginle
Bir taşın üstünde hayale daldım
B) Ses topladım, renk topladım derinden
Geniş his ve hayal bahçelerinden
C) Üç gün süren poyrazın lodosun
Attıklarıyla dolmuş kumsalları Kilyos’un
14. Aşa €ı da ki cüm le ler de ge çen bir le şik söz cük ler den
han gi si, be lir ti siz ad tam la ma s› n›n kay naş ma s›y la
oluş muş tur?
A) Kuzu leşinin baş›nda birkaç hayvan bekliyordu.
B) Yorgunluktan çekyatta uyuyakalmış.
C) Bu yörede kabakulak hastal›€›na pek az rastlan›r.
D) Annem tavukgöğsünü çok güzel yapar.
E) Bu iri sivrisineklerden ancak ilaçlamayla kurtulabiliriz.
D) Geçiyor geceler, günler bir örnek
Bir koku veriyor işte her çiçek
E) Taşların boşluğa açılan kolu
Sev me ye kan ma dan ölen le rin dir
11. Aşağıdakilerin hangisinde tamlayanı ortak bir isim
tamlaması kullanılmıştır?
A) Kış güneşinin ürkek bakışları altında biraz gezindik.
B) Dağların tepelerinden kopan kar yığını yerleşim yerlerini
tehdit etti.
C) Buranın havasıyla suyu insana yaşama sevinci veriyor.
D) Okul ve kurs masraflarını karşılamak için yazın çalıştım.
E) Yavaş ve bilinçli bir çalışmayla hedefime kolayca
ulaştım.
12. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de bir den faz la tam la ya nı
olan bir isim tam la ma sı kul la nıl mış tır?
A) Arabanın tekerlekleriyle evin pencerelerini yenilemeyi
düşünüyorum.
B) Elimde öğretmenlerin ve öğrencilerin öz geçmişleri
bulunuyor.
C) Bahçede kantin sahibinin köpeği bizi korkuttu.
D) Düğün konukları arasında tartışma çıktı.
E) Güzel ve akıcı anlatımıyla dinleyicileri sıkmadan
sunumunu tamamladı.
15. Mektuplar baş›m›n tac› mektuplar
Biraz tatl›, biraz ac› mektuplar
Sizsiniz gönlümün gücü mektuplar
Si zin le yaşını si ler göz le rim
Bu di ze ler de ki al t› çi zi li söz cük için aşa €› da ki ler den
han gi si söy le ne mez?
A) Tamlayan› düşmüş bir ad tamlamas›d›r.
B) İkinci tekil kişi iyelik eki alm›şt›r.
C) Kaynaşt›rma ünsüzü kullan›lm›şt›r.
D) Belirtme durum ekini alm›şt›r.
E) Ad soylu bir sözcüktür.
16. (I) Yazar›n yetene€inden hiç kuşku duymuyorum.
(II) “Mucizevi Mandarin” bir dönemin, yaz›lm›ş en güzel
öyküleriyle doluydu. (III) Daha sonra okudu€um “K›rm›z›
Pelerinli Kent” de edebiyat çevrelerinde olumlu karş›lanan
bir yap›tt›. (IV) Son yap›t› da ola€anüstü güzellikte
bölümler içeren bir kitap fakat bu metinler fazla titizlikle
bir araya getirilmemiş bence. (V) Han›meli kokusunu
and›ran şiirsel anlat›m› da bu özensizlik içinde zarar görmek
te dir.
Bu par ça da ki nu ma ra lan m›ş cüm le lerin han gi sin de,
“basit, türemiş, birleşik” ya p› l› ad la r›n tümü ör nek lenmiş
tir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
249
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Sözcük Türleri
1. Duyu organları aracılığıyla algılanamayan ancak varlıklarını
sezgi veya inanç yoluyla kabul ettiğimiz kavramları
karşılayan isimlere ---- denir.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi
getirilmelidir?
A) topluluk adı B) somut ad
C) özel ad D) soyut ad
E) tür adı
2. Tür adları tek ve özel bir varlığa verilirse özel ad olur.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya örnek olabilecek
bir özel ad vardır?
A) Çankırı, bu kışı en yoğun yaşayan illerden biriydi.
B) Bu soruları Mehmet’e çözdürmeyi hiç düşündünüz
mü?
C) Japonya’dan gelen misafirleri sen mi gezdireceksin?
D) Deniz’in teyzesi çok güzel elmalı turta yapıyormuş.
E) Kayseri sadece pastırma ve sucuğuyla ünlü değildir.
5. Dergiler elime geçtikçe onlarda yer verilen eleştiri yazılarını
okurum. Eleştirmenlerin benim hakkımda ve diğer yazarlar
hakkında ne düşündüklerini anlamaya çalışırım.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Belirtisiz ad tamlaması
B) Çoğul ad
C) Zincirleme ad tamlaması
D) Somut ad
E) Durum eki almış ad
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük,
“bir varlığın kime veya neye ait olduğunu gösteren bir ek”
almamıştır?
A) Dostun attığı taş baş yarmaz, derler.
B) Cebinde yalnız yirmi beş lirası kalmış.
C) Sırası gelince herkes gibi o da uçacak yuvadan.
D) Kalemi, bugüne kadar gördüğüm en güzel kalemdi.
E) Gözlerinde tüm dünyayı görüyorum senin.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen bütün isimler
yalın hâldedir?
A) Sanat yönü ağır basan filmleri hiç izleyemiyorum.
B) Yaklaşan treni görünce, yolcular kıpırdamaya başladı.
C) Kitap, insan elinin değdiği en mucizevi şeydir.
D) Çocuğun çantasına bakınca gözüne bir şey ilişti.
E) Kardeşi Amerika üniversitelerinin ikisinden burs kazanmış.
4. Çoğul eki almadığı hâlde çoğul anlamı taşıyan sözcüklere
“topluluk adı” denir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir topluluk adı kullanılmamıştır?
A) Eskiden bu uçsuz bucaksız çöller deve kervanıyla
geçilirmiş.
B) Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan.
C) Hacıları karşılamak için köyün girişinde konvoy oluşturulmuştu.
D) Bu kalemlerin bir düzinesini bir haftada kaybediyorsun.
E) Sürünün içindeki o iri çoban köpeğini kimse fark edememişti.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı ortak
kullanılan bir ad tamlaması vardır?
A) Beyaz bir gömlek ve ceket giyip düğüne gelmiş.
B) Eski eşyaları, halıları müzayede ile satışa çıkardılar.
C) Bugünkü derslerin konularını şu an hatırlamıyorum.
D) Bundan sonra ben sizin gözünüz, kulağınız olurum,
demiştin.
E) Baharın gelişiyle cennete dönen ada, menekşe kokuyordu.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı ile tamlananı
yer değiştirmiş bir ad tamlaması vardır?
A) Nedir masalların, arzuların arkası?
B) İstanbul deyince aklıma bir martı gelir.
C) Benim, kalabalıklar içinde kimsesiz kalan.
D) Yürürüm, çıkarım yücesine bu dağların.
E) Ne hâlimi soran var ne derdimi bilen.
250
Sözcük Türleri
TEST
2
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem tamlayanı hem
de tamlananı sıfatla nitelenmiş bir belirtili ad tamlaması
vardır?
A) Köşede, çatlak bir su testisinin yanında ayakta
duruyordu.
B) Evimiz vadinin dik yamacına doğru, sarp bir kayanın
yanına yapılmıştı.
C) Uzun kış gecelerinde bize anlattığı o ilginç hikâyeleri
hiç unutamadım.
D) Kentin kapısına dayanan düşmanı durduracak kimse
yoktu.
E) Öğle vaktinde hepimiz yaşlı çınarın serin gölgesinde
yemek yerdik.
10. Tür adları, bazen türün tamamını, bazen de bir kısmını
karşılayacak biçimde kullanılabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili tür adı,
türün bir kısmını karşılayacak bir şekilde kullanılmıştır?
A) Vazodaki çiçek solmuştu.
B) Kalem, yazı yazma aracıdır.
C) Çekirdek aile anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan
oluşur.
D) Okul, insanların bir şeyler öğrendiği yerdir.
E) Deniz, içinde değişik canlıların yaşadığı büyük su birikintileridir.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde herhangi bir ad
tamlaması yoktur?
A) Tomrukların uç tarafına bir kanca çakar, onları iple
sürüklerdi.
B) Sözünden dönmeseydi bugün onunla kır çiçekleri
toplamaya gidecektik.
C) Kaledeki gizli kapıdan, kimseye görünmeden çıkıp
gitmişler.
D) Turşu, domates ve biber salçası gibi gıdaların kavanozlarda
saklanması gerekir.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen altı çizili tamlamanın
türü farklıdır?
A) O yıllarda devlet daireleri cumartesi günü de
çalışıyordu.
B) Gezilerimizde genellikle otel odalarında kalıyorduk.
C) Oda kapısı açılınca içeri ılık bir esinti hücum etmişti.
D) Ağaç yapraklarını sarartan sonbahar birçok şaire ilham
verir.
E) Başında köşeli bir kasket vardı ve çok ıslak görünüyordu.
14. “-den” eki belirtili isim tamlamalarında bazen tamlayan
ekinin (-ın, -in, -un, -ün) yerini tutabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya ör-
nek olabilecek bir kullanım vardır?
A) Senin çocuklardan öğrendim bu güzel dondurmanın
yerini.
B) Öğrencilerden biri, kantinden aldığı tosttan zehirlenmiş.
C) Bunun sonunu düşünmeden böyle bir şey yapman
çok yanlış.
D) Okuldan gelen habere göre, toplantı cumartesi yapılacakmış.
E) Şirketteki ortaklığından ayrılmak için notere gitmesi
gerekiyor.
15. Belirtili isim tamlamalarında bazen tamlayan bazen de
tamlanan ortak kullanılabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlananı ortak bir
ad tamlaması vardır?
A) Şiirlerinin ve öykülerinin başlıca teması yalnızlaşan
insandır.
B) Çağının tanığı olmak, her sanatçının başlıca görevlerindendir.
C) Akşamları evlerimizde ekranların hâkimiyetini kırmak
için okumalıyız.
D) Oysa aramızda senin de bilmediğin bir şeyler vardı.
E) Gömleğin yakası ve ceketin cebi sökülmüştü.
E) Sehpanın tozunu küçük bir bez parçasıyla sildi.
12. Aşağıdakilerin hangisinde soruya verilen cevap, tamlananı
düşmüş bir ad tamlamasıdır?
A) – Bileti kimden aldın?
– Ali’den.
B) – Neyin kayboldu?
– Saatim.
C) – Şu çanta kimin?
– Ayhan’ın.
D) – Buranın nesini beğendin?
– Çayını.
E) – Sana ne almış?
– Evrak çantası.
16. İsim tamlamalarında zamirler de tamlayan veya tamlanan
olabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem tamlayanı hem
de tamlananı zamir olan bir ad tamlaması vardır?
A) İnsanların çoğu, nasıl yaşadığından çok ne kadar
yaşadığına bakar.
B) Benim insanım, ekmeğini taştan çıkarabilecek kudrete
sahiptir.
C) Bazı günler, seni düşünürken gözlerimin nemlenmesine
engel olamam.
D) Bunların birkaçı bana büyük babamdan miras kalmıştı.
E) Herkesin bir derdi var, durur içinde, diyen şaire hak
vermek gerek.
251
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Sözcük Türleri
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir ad tamlaması
vardır?
A) Siyah zeytinin lezzeti hiç unutulacak gibi değildi.
B) Elma ağacının gölgesinde biraz uyumak istiyordum.
C) Evimizin yaşlı kedisi artık tüylerini döküyordu.
D) Çocukların merakını giderebilmek için çok uğraştık.
E) Uzun boyun avantajları kadar dezavantajları da var.
5. Aşağıdakilerin hangisinde tamlayanı ile tamlananı
yer değiştirmiş bir ad tamlaması vardır?
A) Bu kitapların hepsini senin için aldım.
B) Yankısı hâlâ kulaklarımda o ilahî sesin.
C) A kitapçığının soruları daha kolaydı.
D) Bu şerefli bayrak hepimizin.
E) Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi seni hatırlatır bana.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde arasına sözcükler
girmiş belirtili ad tamlaması vardır?
A) Çocukların ne yapsak da bitmiyor istekleri.
B) Kar üstünde gezip izini belli etmeyen bir adamdı.
C) Sıra dışı olayların yaşandığı bir kasabaydı.
D) Durakta bekleyenlerin gözü yollarda kalmıştı.
6. Aşağıdakilerin hangisinde tamlayan ile tamlanan arasında
farklı bir anlam ilgisi vardır?
A) Yaprak sarması B) Çilek reçeli
C) İrmik helvası D) Ayva tatlısı
E) Saç tokası
E) Zekâ sınırlarını zorlayan bu çocuğa imrenmiştim.
3. I. Şeker hastalığının tedavisi çok masraflı oluyormuş.
II. Bu benim hikâyem, dolayısıyla kimse kendine pay çıkarmasın.
III. Cep telefonları çok radyasyon yaymaya başladı.
IV. Eskiden kirazlar, yazın ortasında biterdi.
V. Üçgenin iç açılarının toplamı 180 derecedir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde geçen ad tamlamaları
türleri bakımından gruplandırılırsa hangisi
dışarıda kalır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem tamlayanı hem
de tamlananı zamir olan ad tamlaması vardır?
A) Çocukların bazıları etüt saatinde yurtta değilmiş.
B) Birinin derdiyle ilgilenirken yakınlarını ihmal etmemelisin.
C) İnsanların çoğu yaz gelince kışı, kış gelince yazı ister.
D) Bunların hiçbiri bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır.
E) Senin bu konudaki endişelerini biliyor ve sana hak
veriyorum.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem tamlayanı hem
de tamlananı sıfatla nitelenmiş bir ad tamlaması vardır?
A) Kızıl gezegenin büyüsüne kapılmamak mümkün mü?
B) Bursa’da, eski bir cami avlusunda ona rastladık.
C) Soylu kişilerin de hazin sonları olabiliyor bu dünyada.
D) Acıklı bir aşk hikâyesi daha dinlemiştik onun büyülü
sesinden.
E) Yıldırımlar yaratan bir milletin torunlarıyız.
8. Belirtili isim tamlamalarında tamlayan şahıs zamiri olduğunda
bazen tamlanan (iyelik) eki düşebilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya örnek
olabilecek bir kullanım vardır?
A) Bu şarkı bana serin Akdeniz akşamlarını hatırlatır.
B) Sizin düşüncelerinize katıldığımı söyleyemeyeceğim.
C) Bu yaz hepinizi bizim köye götürmeyi düşünüyorum.
D) Yurdun ışıkları kapatılınca tüm öğrenciler yatardı.
E) Sizin mahallenizden geçerken bir olaya tanık oldum.
252
Sözcük Türleri
TEST
3
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Sıfat - fiiller başka sözcüklerle öbekleşerek sıfat - fiil grubu
kurar. Bunlar cümlede sıfat göreviyle kullanılır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya
örnek olabilecek bir kullanım vardır?
A) Saldırgan tavırlarıyla dikkatleri üzerine çekmişti.
B) Üstünlük taslamak seni yüceltmez, aksine alçaltır.
C) Durgun bakışlarıyla, etrafındakilerin zihninde şüphe
uyandırıyordu.
D) Meydandaki büyük çınarın altında saat 12.00’de buluşalım.
E) Konunun enine boyuna tartışılacak bir yanının olmadığı
anlaşıldı.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sıfat, bir ad
tamlamasının sıfatı durumundadır?
A) Dağcı tehlikeli bir tırmanışı daha başarıyla tamamladı.
B) Soğuk nar suyu içmek ister miydiniz?
C) Köyün dar yollarında kıvrıla kıvrıla ilerliyorduk.
D) Yüksek bir dağın zirvesinden bakarken her şey küçük
görünür.
E) Sırtındaki pahalı elbiseler sana asalet katmaya yetmiyordu.
13. Aşağıdakilerin hangisinde tamlananı ortak bir ad
tamlaması vardır?
A) Soyadınızın ilk ve son harfini lütfen kodlayın.
B) Bu köyde tarlaların sınırlarını birer taş dikerek belirliyorlar.
C) Osmanlı süsleme sanatlarından biri de ebrudur.
D) Fındığın ve dutun yaprakları şekilce birbirine benzer
mi?
E) Bu çiçeklerin kokusuna ve güzelliğine hayran olmamak
mümkün değil.
14. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili tamlamalardan
hangisinin türü farklıdır?
A) Kimse senin hayallerine ortak olmak istemiyor.
B) Yaşlı kadın bir an durakladı, sonra etrafına bakınmaya
başladı.
C) Sınıftaki tebeşir tozu herkesi öksürtmeye başlamıştı.
D) Sofradaki servis takımı ailenin varlıklı olduğunu gösteriyordu.
E) Davulun sesi uzaktan hoş gelir, diye bir söz vardır.
11. Kimi sıfat tamlamalarında adla sıfatın yeri değiştirilip ada
iyelik eki (-ı, -i, -u, -ü) getirilerek kurallı birleşik sıfat yapılabilir.
Aşağıdakilerin hangisinde bu yolla oluşturulmuş bir
kurallı birleşik sıfat vardır?
A) Kanadı kırık kuş merhamet ister senden.
B) Kırmızı kravatlı genci sanki daha önce görmüştüm.
C) “Yedi Kocalı Hürmüz” yeniden sahnelenecekmiş.
D) Bu, bin yıl dinmeyecek zannedilen bir sesti.
E) Domates soslu makarnayı yemeye doymazdı.
12. Belirtisiz ad tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasında
benzerlik, ham madde, sebep ve çeşit gibi anlam
ilgileri bulunur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanla tamlanan
arasında “sebep” ilgisi olan bir belirtisiz ad tamlaması
vardır?
A) Annemin yaptığı sigara böreği çok mükemmel olur.
B) Ramazanda, iftarda üzüm hoşafı oldu mu başka bir
şey istemem.
C) Çınar ağacı, görkemli bir ağaç olduğundan Osmanlı’yı
temsil eder.
D) Vitrinde gördüğü kol saatini alabilmeyi çok istiyordu.
E) Sınav korkusu birçok öğrencinin başarısını olumsuz
etkiliyor.
15. Küçültme eklerini (-cık, -ca, -msi…) alan sözcükler cümlede
ad, sıfat veya zarf olarak kullanılabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde küçültme ekini alan
sözcük sıfat tamlaması kurmuştur?
A) Kızılcık şerbeti, sindirim sistemine çok iyi geliyormuş.
B) Köyün tam ortasından geçen dereciğin iki kenarında
serviler vardı.
C) Çocuğun ağzında çıkan pamukçuk, çocuğu rahatsız
ediyordu.
D) Fırından yeni çıkmış sıcacık ekmeklerin kokusu mahalleye
yayılmıştı.
E) Bademcik ameliyatından sonra artık boğazı şişmiyordu.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı belirtili
ad tamlaması olan bir zincirleme ad tamlaması vardır?
A) Şarkının herkesi etkileyen melodisine kendimizi
kaptırmıştık.
B) Kar araçlarının paletlerini lastikten yapıyorlarmış.
C) Binanın kapısının kilidi artık iyice paslanmıştı.
D) Yol bilgisayarının bozulması, yolculuğu tatsız hâle
getirmişti.
E) Fıstık ezmesi denince aklımıza hemen Gaziantep
geliyor.
253
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Sözcük Türleri
1. I. Her günün bir dert oldu€unu kendi kendime ö€rendim.
II. Kaç yaş›nda olursam olay›m, onun yan›nda hep
çocuk kalaca€›m.
III. Konuyu ayr›nt›lar›na inmeden anlat›nca, kimse bir
şey anlamad›.
IV. Kim bilebilirdi ki yolda kaza yapaca€›m›z›?
V. Çantam›n köşesinde bir y›rt›k oluştu€undan kalemlerim
düşmüş.
Nu ma ra la nm›ş cüm le ler de aşa €› da ki ler den han gi sinin
ör ne €i yok tur?
A) Soru zamiri B) ‹yelik zamiri
C) İşaret zamiri D) Belgisiz zamir
E) Kişi zamiri
5. Belgisiz sıfatlar iyelik eki alırsa belgisiz zamir olur.
Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bel gi siz sı fat bel gisiz
za mir ola maz?
A) Bu yazarın birçok makalesini daha önce okumuştum.
B) Her şiirin ardından yazın dünyasının birbirine girdiği
gö rül dü.
C) Yazarların bazı televizyon programlarında haklarını
savunmaları doğal.
D) Ki mi şairler eleştirmenlerin bakış açılarını haksız
buluyor.
E) Tüm soruları yüksek sesle cevaplıyordu.
2. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de il gi za mi ri kul la n›lm›ş
t›r?
A) Konunun buralara varaca€›n› kimse tahmin edememiştir.
B) Akşamki maç›n ard›ndan gençler meydanlarda coşkular›n›
paylaşt›.
C) Bugünkü ya€murdan sonra birçok evin bodrum kat›n›
su bas t›.
D) Testin sorular›n› çözdüm ama kitab›nkileri çözemedim.
E) Seni arad›m ki olaylar›n iç yüzünü anlayabilesin.
6. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de bir za mir bir sı fat ta ra fından
ni te len miş tir?
A) Eskiden kar yağdığında bir ay toprağı göremezdik.
B) Son yıllarda yaşanan kuraklık kötü olayların habercisi
gi bi.
C) Orada birbirinden iyi kimselerle karşılaşacağımızı
biliyordum.
D) Bizi karşılamak için başka birinin geleceğinden haberim
yoktu.
E) Böyle kazaların hepimizin başına gelebileceği muhakkak.
3. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de fark lı tür de za mir lere
yer ve ril miş tir?
A) Benim de sizden beklentilerim çok farklı değil.
B) Kendimi eleştirirken çok katı bir yargıç gibi oluyordum.
C) Limonata satan bir ihtiyar bana çarşının tarihini anlattı.
D) Kimseye karşı önyargılı değildim ama onunla iletişim
kuramamıştım.
E) Kuşak çatışmalarının yaşandığı o yılları ben de zor
atlattım.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı ve tamlananı
zamir olan bir isim tamlaması vardır?
A) Adamın konuşmasından sonra herkesin kafası karıştı.
B) Çocuklardan bazıları evlerine dönmek istedi.
C) Kimi yazarlar eserlerinde gerçek yaşama bağlı kalır.
D) Birilerinin gönlü olsun diye kendini yıpratma.
E) Bu çocuğun kimin nesi olduğunu kimse bilmiyordu.
4. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de iye lik za mi ri kul lanıl
ma mış tır?
A) Yolun sonuna doğru adımlarım ağırlaşmaya başladı.
B) Kitabın sayfaları arasında kurutulmuş bir gül buldum.
C) Karar vermem gerektiğinde seçeneklerin bol olması
benim tercihimdir.
D) Okulun basket takımından bazı arkadaşlarımla
yemeğe gittik.
E) Kaç gün sonra bir araya gelip çalışabiliriz bilmiyorum.
8. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de al tı çi zi li söz cük ad ye ri ne
kul la nıl ma mış tır?
A) Sessizliğin içinde hepimiz kendi içimize dönmüştük.
B) Bunların işimize hiçbir katkısı yok.
C) Yazılanlar üzerinde konuşmak için be nim de araştırma
yapmam lazım.
D) Oraya gitme fikri benden çıkmamıştı.
E) O sorunun cevabını ben de bulamadım.
254
Sözcük Türleri
TEST
4
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. İşaret zamirleri, isimlerin yerini tuttukları gibi bir cümlenin
ye ri ni de tu ta bi lir.
Aşa ğı da ki le rin han gi sin de böy le bir kul la nım var dır?
A) Konukların hiçbiri nelerle karşılaşacağını bilmiyordu.
B) Tek başına yapılan çalışmalarda kendine güven çok
önem li dir.
C) Heyecanlandığımızı karşımızdakine hissettirirsek
bizim hata yapma olasılığımız artar.
13. O gitmiş diyerek ağardı saçlar
O gitmiş diyerek günler kısaldı
Sapsarı kesildi bütün yamaçlar
Rüzgârın elleri dizinde kaldı
Bu di ze ler de ge çen adıl aşa ğı da ki ler den hangi si dir?
A) Kişi adılı B) Soru adılı
C) İşaret adılı D) Belgisiz adıl
E) Dönüşlülük adılı
D) Ona güvenmiyorum, bunu onun yüzüne söylemekten
de çekinmiyorum.
E) Mutluluğumu anlatmak için birilerinin beni dinlemesini
istiyorum.
14. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bel gi siz za mir vurgu
lan mış tır?
A) Kimse bizden habersiz hisselerimizi alamaz.
10. “Bu” söz cü ğü aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de di ğerle
rin den fark lı bir gö rev de kul la nıl mış tır?
A) Bu, kitabın bir bölümünün dilimize çevrilmiş kısmından
alındı.
B) Benim eleştiride öğrenmek istediğim gerçek buydu.
B) Hayatta kalan tek arkadaşım sendin.
C) O da bizimle beraber geziye katılsaydı ne güzel olurdu.
D) Kadı’nın bu ani çıkışına hepimiz şaşırdık.
E) Kim böyle bir suçlamada bulunabilir, bilmiyorum.
C) Sunucu bu gösteriyi bir kez daha izleme şansınız
yok, dedi.
D) Başlamak bitirmenin yarısıdır, bunu en iyi anlayan
be nim.
E) Bu daha önce gördüğüm filmlerin hiçbirine benzemiyor.
11. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bir den faz la za mir
kul la nıl ma mış tır?
A) Benim hiç kimsenin işinde gözüm yok, memnunum
işimden.
B) Bazılarının düşüncelerime uymasını beklemem çünkü
ben, başkasının her düşüncesine uymuyorum.
15. Aşa ğı da ki cümlelerin han gi sin de, za mir ler den oluşmuş
bir ad tam la ma sı var dır?
A) Böyle gizli bir olay› kimden, nas›l ö€rendiniz merak
ediyorum do€rusu.
B) Bunların çoğu, aynı sorunun farklı görünümleridir
aslında.
C) İyi niyetli biri olmad›€›n›z› ve bizi küçümsedi€inizi
hemen anlam›şt›k zaten.
D) Uzun süre şuradan buradan söz edip bizi oyalad›lar.
E) Gözlerini aç da bir kez olsun gerçekleri gör, derken
karş›s›ndaki adam› süzüyordu.
C) Bu yarışmanın sonuna doğru kendim yarışıyormuşçasına
heyecanlandım.
D) Kimilerinin hayata küsüp kendilerini bir köşeye çekmelerine
anlam veremiyorum.
E) Yaşamın zorluklarına katlanmak için ben de herkes
gibi çok çalışıyorum.
12. Çok yorgunum beni bekleme kaptan
Seyir defterini başkası yazsın
Kubbeli, çınarlı, mavi bir liman
Beni o limana çıkaramazsın
Bu di ze ler de za mir gö re vin de kul la nıl mış kaç söz cük
var dır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
16. Bir şey var aramızda
I II
Onu buldukça kaybediyoruz
II I
Se nin gözlerinde ışıldıyor
IV
Be nim di li min ucun da
V
Bu di ze ler deki numaralanmış söz cük ler den han gi leri
za mir değildir?
A) I ve II B) I ve IV C) II ve III
D) III ve IV E) IV ve V
255
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
5
Sözcük Türleri
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde şahıs zamiri kullanılmamıştır?
A) En güzel günlerimi onunla geçirdim.
B) Buna fazla güvenmeyin diye herkesi defalarca uyarmıştım.
C) Böyle bir ödülün bana verilmesi, hiç beklemediğim
bir şeydi.
D) Yaşamdan koptuğum her saniyede, yanımda olan
tek kişi sendin.
E) Eğer gerçekten inanırsak günün sonunda zafer bizimdir.
4. “O” ve “onlar” sözcükleri insan için kullanılırsa şahıs zamiri,
insan dışı varlıklar için kullanılırsa işaret zamiri olur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “o” sözcüğü işaret
zamiri görevinde kullanılmıştır?
A) Ona şiire daha çok zaman ayırmasını öneriyorum.
B) Onu neden arayıp sormadım diye düşündüm durdum.
C) O, edebiyatımızın gördüğü en mükemmel tiyatro
eseriydi.
D) Ona bir mektup yazarak hemen buraya gelmesi gerektiğini
söyledim.
E) Onu sahnede izlerken “Böyle bir ses yok.” diyorum
kendi kendime.
2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde belgisiz zamir vardır?
A) Bilsem uzaklarda kimler ağlıyor
Kimlerin kalbini aşk dağlıyor
B) Şimdi başkasına meyli var mı ki
Yoksa eskisinden bahtiyar mı ki
C) Bendim semada dolanan
Bendim orada ney çalan
D) Çay taşı süslenmiş yeşil yosundan
Sevgi içelim hep dost taşından
E) Ne güzeldi başımın içli, yavaş dönmesi
Şimdi anlamıyorum bu dönme neyin nesi
5. İlgi zamiri olan -ki, ad tamlamalarında tamlanan durumundaki
adın yerini tutar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ki”nin yerine bir ad
yazılabilir?
A) Mahalledeki kavgayı başlatan çete, polislerce yakalanmış.
B) Sıranı bekle ki sana da yardımcı olabilelim.
C) Belindeki ağrı günlerce devam etmiş.
D) O zamanlar bendeki çalışma azmini görecektiniz.
E) Gördüğüm kadarıyla sizinki biraz daha güzel olmuş.
3. Aşağıdaki dizelerin hangisinde zamir yoktur?
A) Zamandan zamana konar göçerim
Göçmen kuşlar gibi yüksek uçarım
B) Yedi iklimin çiçeği, seni görüp açıldı gel
Binlerce güzellik cihan cihan saçıldı gel
C) Ne zaman nereye gitmedimse
Hiç kimseyi de incitmedimse
D) Ve kaybeder kendini gündüzün
Selamlar içinde herkes
E) Kimi koyun diye tekeyi sağar
Ne ölçüye sığar ne akla sığar
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem işaret zamiri
hem de belgisiz zamir kullanılmıştır?
A) Bu adam, kimseyle tartışmak, kavga etmek istemezdi.
B) Bir arkadaşı bundan dolayı ona, sen bir ermişsin, demişti.
C) Bunun yanında bazıları bu adamın fazla iyimser olduğunu
düşünürdü.
D) Yaşıtlarından farklı olarak onda olgunluk, ermişlik izleri
bulurdunuz.
E) Kimsesiz birinin hakkı yenirse o sakin, uyumlu insan
hırçınlaşırdı.
256
Sözcük Türleri
TEST
5
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
7. Herkes, sizinki gibi bir arabayı nereden alacağını biliyor
ama kimse böyle bir şeye yanaşamıyor.
Bu cümlede aşağıdaki zamir çeşitlerinden hangisine
örnek yoktur?
A) İşaret zamirine B) Belgisiz zamire
C) Şahıs zamirine D) İlgi zamirine
E) Soru zamirine
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir
zamirle sağlanmıştır?
A) Hangisinin seni çağırdığını öğrenebildin mi?
B) Arabasını satılığa çıkaran kimmiş?
C) Hangi ilaç dindirebilir bu kalp acısını?
D) Neden biz de deniz kıyısında tatil yapmıyoruz?
E) Kaç şiir kitabı okudun bugüne kadar?
9. I. Kimi aradığınızı söylerseniz yardımcı olabilirim.
II. Bazıları, ekmeğini taştan çıkaracak güçte.
III. Herkesin yetenekli olmasını bekleyemeyiz.
IV. Orası Peyami Safa’nın hayal ülkesidir.
V. Bugünkü derse kaçı gelmemiş, söylesene.
Numaralanmış cümlelerdeki altı çizili zamirler tür bakımından
gruplandırılırsa hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
10. “Kendi” zamiri, asıl şahıs zamirleriyle kullanılarak özneyi
pekiştirir. Bu durum anlatım bozukluğu oluşturmaz.
Aşağıdakilerin hangisinde “kendi” zamiri bu açıklamayı
örnekleyecek biçimde kullanılmıştır?
A) Annemin en meşhur lafı: Kendin ettin, kendin buldun.
B) Kendi kendine konuşan çocukların ileri düzeyde
zekâya sahip olduğu bilinir.
C) Kendime güzel bir çay demleyip televizyonun karşısına
geçeceğim.
D) Kendisi de gelecekti ama çok önemli bir toplantıya
katılması gerekiyordu.
E) Bu bahçede gördüğünüz eşsiz güzellikteki çiçekleri
ben kendim yetiştirdim.
11. “Ne” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir
göreviyle kullanılmıştır?
A) Ne hâlden anlayan bulunur ne derdime derman olan.
B) Ne zaman geleceğinizi neden bize de söylemediniz?
C) Ne güzel bir ev almışsınız! Hayırlı olsun.
D) Gece yarısı seni buraya getiren nedir, anlat bakalım.
E) Ne ağlıyorsun güzel yüzlü sevgili, seni üzen mi var?
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik yapılı bir
zamir kullanılmıştır?
A) Hepsi kendi savaşını sürdürüyor aslında.
B) Sonra rüzgâr arka mahallelerden yapılma şehri taradı.
C) Biz dünyanın omzundayız, dünya bizim omzumuzda.
D) Birkaç kötü gün geçirdin diye böyle karamsarlığa kapılma.
E) O yıllarda birçoğumuz daha kalem tutmadan kürek
tutmayı öğrenmiştik.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz zamir kullanılmamıştır?
A) Masaya çağırdığım birkaç öğrenciye düşüncelerini
sordum.
B) Birkaçı dışında bütün jüri üyeleri “hayır” oyu kullanmıştı.
C) Bazı geceler kimseye görünmeden bir köşeye sinmek
istiyorum.
D) Vatanını sürekli düşünen biri, böyle talihsiz bir açıklama
yapabilir mi?
E) Öğrencilerin çoğu, hangi derse nasıl çalışılacağını
biliyor.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir sayısı diğerlerinden
daha fazladır?
A) Kimseyle bir çift laf konuşmadan odadan çıkıp gitti.
B) Ben, senin beni sevebilme ihtimalini sevdim.
C) Aslında bunu ona kimin anlattığını ben de biliyorum.
D) Bunların tanesine ne kadar ödediğinizi hangisine
söylediniz?
E) Sizce, böyle birine “zeki” demek doğru olur mu?
15. Zamirler, yapım eklerini aldıklarında tür değiştirerek ad,
sıfat veya zarfa dönüşür.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya örnek
olabilecek bir kullanım vardır?
A) Kendine bir iyilik yap, evine git ve hemen uyu.
B) Senden bana kalan son hatıra, elimdeki solgun gül
yaprakları.
C) Gençliğimiz, bu çağda bir kimlik sorunu yaşıyor.
D) Bunlardan uzakta yaşamak nasıl bir duygudur?
E) Çoğumuz bu işin nasıl sonuçlanacağını tahmin edememiştik.
257
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
6
Sözcük Türleri
1. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de al tı çi zi li söz cük sı fat
de ğil dir?
A) Yumuşak yüzünde bir hüzün vardı.
B) Üzdü bu acı söz ler be ni.
C) Karşı mahallenin uy ku lu evleri karanlıktı.
D) Ha zin bir hikâye dinliyorduk ondan.
E) Senden başka hiçbir sırdaşım yok.
5. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de “kimi” söz cüğü
di ğer le rin den fark lı bir tür de kul la nıl mış tır?
A) Kimi yalnızlıktan hoşlanır benim gibi.
B) Çocuğa kimi aradığını sorduğumda cevap vermek
is te me di.
C) Kimi akrabalarım eğitime gereken önemi vermiyor.
D) Kimi gördüğümü onlara söylemedim.
E) Onun kimi kayırdığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
2. Bir akşam uykuya dalmışım erken
Henüz genç başımda yeller eserken
Bu sabah gözlerim açıldı derken
Baktım ki ağarmış saçım gün gibi
Bu di ze ler de aşa ğı da ki ler den han gi si yok tur?
A) Sayı sıfatı B) Edat
C) Niteleme sıfatı D) İşaret sıfatı
E) Belgisiz sıfat
3. (I) Çamlıbel’in ölümünden sonra kalan iki defteri şairin
kızına teslim edilmiş. (II) Kızı defterleri babasının yakın
dostu olan N. Sami Banarlı’ya vermiş. (III) Banarlı’nın
ölümüyle defterler yine kızına iade edilmiş. (IV) Kitaplık
dergisinin Mart 2003 tarihli sayısında yeni yazıya geçirilmiş
şekliyle yayımlanmıştır. (V) Ancak bu yayımda şiirlerle
ilgili birtakım değişiklikler yapılmıştır.
Bu par ça daki nu ma ra lan mış cüm le le rin han gi sin de
sı fat (ön ad) kul la nıl ma mış tır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de ad laş mış sı fat kulla
nıl mış tır?
A) Yolda rastladığım öğrencilerimden biriyle bir kahve
iç tim.
B) Kazanın olduğu yerde yaralılar da vardı ama birçok
can kaybı oldu.
C) Elindekiyle yetinmeyi bilmeyen insanın başarılı olması
çok zordur.
D) Dersten kaçan öğrenciler, yok yazılmalarının yanında
bir başka cezaya daha çarptırıldı.
E) Ek kontenjanların yeni bir umut olduğu gerçek.
7. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de unvan sı fa tı kul lanıl
mış tır?
A) Birkaç hafta önce sinemaya gitmiştim.
B) Hasta yattığım günlerde bana baktı.
C) Hemşire Fatma bize orada çok iyi davrandı.
D) Üç yıl sonra uzmanlığımı kazanacağım.
E) En kısa zamanda çalışmaya başlamanız lazım.
4. Aşa ğı da ki ler in han gi sin de bir sı fat bir den faz la is mi
ni te le me gö re vin de kul la nıl mış tır?
A) Çocuğun sert bakışları etrafındakilerin umrunda
değildi.
B) Kalemle defterin ücretini ödeyip kitabı geri bıraktı.
C) Yolun sonu göründüğü için herkes iyi bir iş aramaya
başladı.
D) Eğitim seferberliği küçük köyler ve kasabalarda daha
erken başlatıldı.
E) Yaş sınırının düşürülmesi yetenekli ve eğitimli gençlerin
işine yaradı.
8. (I) Geçen gün kırlarda iki bahçe arasında, harap bir yoldan
geçiyordum. (II) Birden, burnum incir yapraklarının
kokusunu aldı. (III) Bir mucize ile birden iki gözü açılmış
bir kör gibi bütün duyularımın bir karmaşa içinde kaldığını
hissettim. (IV) Yaz, bir sevgili gibi yüzüme saçlarını yaklaştırmış,
ruhuma sarılmıştı. (V) Senelerden sonra yazın
çehresini o gün tekrar görebildim.
Bu par ça daki nu ma ra lan mış cüm le le rin han gi sin de
sı fa ta yer ve ril me miş tir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
258
Sözcük Türleri
TEST
6
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de “-ki” eki ek len di ği
söz cü ğü sı fat yap mış tır?
A) Anlaşılıyor ki sen beni dinlememişsin.
B) Bizimki işe gitmek bir yana, evden bile çıkmıyor.
C) En güzel şiir Ayça’nınkiydi bence.
D) Gözümdeki bu ışığı ömür boyu kaybetmemeye çalışacağım.
E) Fark ettim ki değişmeyen tek şey değişimin kendisiymiş.
13. Aşa €› da ki cümlelerin han gi sin de, tam la na n› s› fat
tamlaması olan bir be lir ti li ad tam la ma s› var d›r?
A) Irmak, da€›n ete€inden büyük bir gürültüyle ak›p gidiyordu.
B) Yeşil yeşil dallar aras›ndan, güneş, s›cac›k gülümsüyordu.
C) Buralar›n belirgin özelli€i, ormanla denizin iç içe
olmas›d›r.
D) O gül renkli ayd›nl›ktaki gölgeler, bir rüyadan uyan›rca
s› na k› m›l da d›.
E) Gökyüzü, kül rengi bulutlar›yla denizin üstünü kapatmak
istiyordu.
10. Serçenin yüreğinde gizli bir sızı
Bulurdu avutmak için genç kızı
Her sabah yeni bir neşe eğlence
Bu di ze ler de sı fat gö re vin de kul la nıl mış kaç söz cük
var dır?
A) 3 B) 4 C) 5 D) 6 E) 7
14. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de “-den” eki ni al mış
söz cük ni te le me sı fa tı gö re vin de kul la nıl mış tır?
A) Kadın, heyecandan ne yapacağını bilemedi.
B) Çocuk birden yerinden kalkıp kapıya koştu.
C) Elimden geldikçe onun sorunlarıyla ilgilenmeye çalıştım.
D) Diğer sınıftan gelen sesler, çocukların ilgisini dağıttı.
E) Onun içten anlatımı hepimizi hikâyeye bağladı.
11. Bir sıfat tamlamasında, tamlayanla tamlananın yeri
değiştirilir ve tamlanana iyelik eki getirilirse kurallı birleşik
sıfat elde edilir.
Aşa ğı da ki le rin han gi sin de, bu açık la ma yı ör nek le yen
bir kul la nım var dır?
A) Bu adam, bir zamanlar çok ac› çekmiş.
B) Kimse, bu konuda hakl› oldu€unu söylemesin.
C) Müdürümüz uzun boylu, genç biriydi.
D) Demir kap›l›, kocaman bir evleri vard›.
E) Bugün yakas› dar bir gömlek giymişti.
15. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de al t› çi zi li s› fat, isim
düş tü €ün de za mir gö re vi ni üst le nir?
A) Es ki düşünceleri tamamen b›rakmadan onlar› yenileriyle
harmanlamal›y›z.
B) Onun bu asil tav›rlar› herkesi etkiledi.
C) Ki mi insanlar yaln›z kalmaktan çok korkar.
D) Si mit çi çocuk, derslerinden geri kalmamak için geceleri
çal›ş›yor.
E) Eki li alanlar› su bas›nca ümitlerimiz boşa ç›kt›.
12. I. Bak›ml› ve geniş bir ev istiyordu.
II. Adam, bir konuştu, pir konuştu.
III. Yaln›z bir kalemim vard›, o da yazm›yor art›k.
IV. Nas›l olsa bir gün bir yerde karş›laş›r›z.
V. Sen söyleyeceklerini bir söyle bakal›m.
Yu ka r› daki nu ma ra lan m›ş cümlelerin han gi sin de “bir”
sözcüğü sa y› s› fa t› d›r?
A) I B) II C) III D) IV E) V
16. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de işa ret bil diren sözcük
di ğer le rin den fark lı tür de dir?
A) Ağacın bu tarafa bakan dallarını budadık.
B) İşlerin diğerlerini de eve götüreceğim.
C) Böylelerinin ne yapacağı hiç belli olmaz.
D) Şunların sözüne bakıp bizi üzme!
E) Çocuklardan bunu daha önce almıştım.
259
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
7
Sözcük Türleri
1. Aşağıdaki dizelerde geçen altı çizili sözcük gruplarından
hangisi sıfat tamlaması değildir?
A) Bir huzur şelalesi aydınlık
Yeni bir çağdır başlar seninle
B) İşte bir terazi, bir yığın kefe
Uşak beye bağlı; bey, büyük şefe
C) Ve o gece vakti vardık Cezayir’e
Geldik silahlar çatılan geniş yere
D) İlk defa gülüştü sabahla rüzgâr
Kâğıttan helvalar dizildi günden güne
E) Saadet benziyor hoş bir seraba
Düşüyor her seven gönül azaba
4. Belirtisiz isim tamlamaları bazen başka bir adın sıfatı olabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya örnek
olabilecek bir kullanım vardır?
A) Yeşil gözlü, kıvırcık saçlı, sempatik bir kız çocuğuydu.
B) Babası ona bir dağ bisikleti alacağına söz vermişti.
C) Kayısı kurusu sarılık için çok faydalıymış.
D) Munzur Dağı’nda yetişen ters laleleri gördün mü?
E) Buğday sarısı teniyle âdeta bir güzellik abidesiydi.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bileşik sıfat yoktur?
A) Üzerinde yakası kirli bir gömlek vardı.
B) Hiçbir başarının tesadüf olmadığını bilmelisin.
C) Etrafında birkaç iyi insan kalmıştı.
2. Sıfatlar çekimsiz sözcüklerdir, isim çekim eklerini alamaz,
alırsa adlaşır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde adlaşmış sıfat kullanılmıştır?
A) Babam kadar, soğuğa dayanıklı bir adam görmedim.
B) Güzellik ve çirkinlik senin bakış açınla ilgili bir şeydir.
C) Okulun önündeki parkta birçok öğrenci toplanmıştı.
D) Sunuculuk, Türkçeyi güzel ve doğru kullanmayı gerektirir.
E) Etkili bir konuşmanın çözemeyeceği sorun yoktur.
D) Soruların birçoğunun cevabını biliyorduk.
E) Vurdumduymaz tavırları, beni çileden çıkarıyor.
6. Aşağıdaki dizelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisinin türü diğerlerinden farklıdır?
A) Saflar ardında saflar vardı, saflar
B) Kırk ulustan insan dolu taraflar
C) Sevgi dağ zirvesi, kin dipsiz kuyu
D) Balık oldum denizinde savaşın
E) Bir ölü bıraktık ardında her taşın
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sıfatın
yapısı diğerlerinden farklıdır?
A) Brecht, tiyatro için önemli hatta kutsal sayılan
adlardan biridir.
B) Tiyatrolarıyla ilgili denemeleri ve yenice bir romanı
da dilimize çevrildi.
C) Biraz ekmekle biraz suyun mutlu olmak için yettiğine
inandı.
D) Ne var ki on yıl süren çabalarının karşılığını alamadı.
E) Bir söylemin oluşması için yetkin kalemlere ihtiyaç
yoktur.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde pekiştirilmiş sıfat
kullanılmıştır?
A) Yazgınızın peşinden dosdoğru gitmek zorundasınız.
B) Kader bizi ipince bir çizgide yürümek zorunda bırakıyor.
C) Burayı tertemiz bıraktıkları için onlara teşekkür etmeliyiz.
D) Yaşlıca bir adam, köşedeki masada tek başına oturuyordu.
E) Şu koca dünyada yapayalnız yaşıyorum.
260
Sözcük Türleri
TEST
7
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
8. Bazı sıfat tamlamalarının sonuna “-lı, -lık, -sız” eklerinden
biri getirilerek kurallı birleşik sıfat yapılabilir.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya örnek olabilecek
bir kurallı birleşik sıfat kullanılmıştır?
A) Gönlü zengin insanlardan kimseye zarar gelmez.
B) Çok akıllı bir insan olduğunu hepimiz biliyoruz.
C) İki günlük yoldan geldiği için yatar yatmaz uyudu.
D) Uykulu gözlerle etrafına bakınıyor, olanları anlamaya
çalışıyordu.
E) Böyle seviyesiz sohbetlere katılman, senin de seviyeni
tartışılır hâle getiriyor.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde küçültme sıfatı kullanılmıştır?
A) Adamcağız, kimseye görünmeden sıranın en sonuna
geçti.
B) Şu tepeciği aşınca köyün ilk ışıklarını göreceksiniz.
C) Öğretmenimiz konuyu güzelce anlatmıştı.
D) Ufacık bir tepsinin içinde ikram edilen Türk kahvesini
içtik.
E) Çocuğun gözleri, kardeşlerininkinden biraz daha iriceydi.
10. Ne ak karanfiller güldürür beni
Ne dallarda açan yeşil yapraklar
Gece ışıklara sordum gölgeni
Sensiz cevap verdi yorgun sokaklar
Aşağıdakilerden hangisi bu dizelerde geçen sıfatlardan
biri değildir?
A) ak B) açan C) yeşil
D) gece E) yorgun
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir
sıfatla sağlanmıştır?
A) Kaybettiğin telefon gerçekten pahalı mıydı?
B) Bunu ona nasıl anlatacağımı söyler misin?
C) Böyle bir palavraya kim inanır?
D) Kaç işçiyle çalışacağınızı biliyor musunuz?
E) Nasıl bir gelecek hayal ediyorsun?
12. “Bir” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden
farklı türde bir sıfattır?
A) Bir çiçekle bahar gelmeyeceğini biliyorsun.
B) Bir gün tütmez olursa ocağım…
C) Bir çocuk ağlıyor parkın çiçekli köşesinde.
D) Bir insan bu kadar mı vurdumduymaz olur?
E) Bir taksi çağır da otobüsü kaçırmayalım.
13. Şu masadan birkaç bardak alıp susayanlara biraz soğuk
su verir misin?
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) İşaret sıfatı B) Belgisiz sıfat
C) Adlaşmış sıfat D) Niteleme sıfatı
E) Sayı sıfatı
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme, sıfat göreviyle
kullanılmıştır?
A) Yerinden ağır ağır kalktı, kapıya doğru yürüdü.
B) Yazdıkların ne yazık ki zar zor anlaşılıyordu.
C) Çocuğun ateşi yüksekti fakat çocuk yine de soğuk
soğuk terliyordu.
D) Bildiği bütün duaları tek tek okumaya başladı.
E) Sepetteki iri iri elmalar “Beni ye!” dercesine bakıyordu.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim hem niteleme
hem belirtme sıfatı almıştır?
A) Sıcak rüzgâr eser bulut kayar gibi.
B) Solgun bir gül oluyor dokununca.
C) Tutuşsak el ele bir yaz sabahı.
D) Yaylalardan topladım mis kokar kekik.
E) İnce hesaplarla biz bizi yerken…
16. Sıfatlar, cümlede mutlaka bir isimle kullanılmalıdır. Sıfatlar
tek başına kullanılırsa adlaşır.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde bu açıklamaya örnek
olabilecek bir adlaşmış sıfat vardır?
A) Güzel, ne güzel olmuşsun görülmeyi görülmeyi
B) Bu sessiz yığın vatan kalbinin attığı yerdir
C) Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın
D) Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi
E) Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem pekiştirme
hem küçültme sıfatı kullanılmıştır?
A) Uzun soluklu eserler verebilmek için uzun soluklu
çalışmalar yapmak gerekir.
B) Uzunca bir aradan sonra yıllar önce terk ettiğim topraklara
dönmüştüm.
C) Ipıssız çöllerde yetişen minicik bir kaktüs gibi yalnız
kaldım şu dünyada.
D) Çağın gereklerine uymayanları çağ dışı olarak nitelemek
ne derece doğrudur?
E) Yemyeşil vadilere sahip olan ülkemiz bir cenneti andırır.
261
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
8
Sözcük Türleri
1. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de bir den faz la zarf
(belirteç) var dır?
A) O kitabın en güzel tarafı üslubunun sadeliğidir.
B) Yazın dünyasının çok yetenekli şairlerinin arasında
yetiştim.
C) Hayatın acımasızlığı karşısında ayakta durma çabası
pek kolay değil.
D) Böyle konuşacağına, işin nasıl yapıldığını göstersen
daha iyi olur.
E) Derginin son sayısı iyi hazırlanmamıştı.
5. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de fark lı tür de zarf lar
bir ara da kul la nıl mış tır?
A) Misafirleri yukarıya çıkardıktan sonra onlara pasta
ik ram et ti.
B) Bugün neler olduğunu eve gelince anneme bir bir
anlattım.
C) Dönem sonu sınavlarına çok çalışmam gerekiyor.
D) Bulunduğum yere oturarak değil çalışarak geldim.
E) Çocuklar hızla içeriye girdi, annelerine sevgiyle sarıldı.
2. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de yük le min an la mı nı du rum
ba kı mın dan ta mam la yan bir söz cük kul la nıl mış tır?
A) Parlak cümleler gözünüzü boyamasın.
B) Fotoğraflarımızı gizlice çoğaltmışlar.
C) Sabahtan beri onu beklediğimizi biliyor.
D) Lise diplomasını üniversiteye verdi.
E) Okullar açılınca öğrencilere neşe geldi.
6. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de yer-yön zar fı yoktur?
A) Şu arabayı biraz geri alır mısınız?
B) Sokaktan gelen seslerin ne olduğunu anlamak için
aşağı indim.
C) Kuzey yarım kürede kutup ayıları kış uykusundan
erken uyandı.
D) Öğrencileri sınıfta bırakıp bir süreliğine dışarı çıktı.
E) Kadın, çocuğa hemen yukarı gelmesini söyledi.
3. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de üs tün lük bil di ren
bir be lir teç var dır?
A) Çok zaman oldu onunla oturup konuşmayalı.
B) Daha biz yemeğe başlamadan zil çaldı.
C) Eve doğru ilerlerken büyük marketlerin önünden geçtik.
D) Binanın üçüncü katından bir sepet sarkıttılar.
E) Baharın en güzel günlerini yaşıyorduk.
7. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de sı fat tam la ma sı zarf
gö re vin de kul la nıl mış tır?
A) Başvurduğum işyerinden haber gelmesi için üç gün
bek le dim.
B) Güzel günlerin çabuk geçtiğini biliyordum zaten.
C) Sınıfın en yaramaz öğrencisi bile sınavdan geçti.
D) Bu çocukların kaç yaşında olduğunu bilmiyoruz.
E) Kısa boylu öğrencileri öne oturtmaya önem veriyor.
4. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de ey le min du ru mu so rulmak
ta dır?
A) Bu kadar işin arasında bu yemekleri nasıl yaptınız?
B) Ne diye bizi bekletiyorsun da yanımıza gelmiyorsun?
C) Yaşanan olaylardan bizim niye haberimiz yok?
D) Son zamanlarda nasıl bir sosyal ortamın var?
E) Ne zaman onun sözleri bu kadar önemli oldu?
8. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de “kadar” söz cü ğü
za man an la mı içer mek te dir?
A) Bu kadar başarılı bir ressam olduğunu bilmiyorduk.
B) Yolun sonuna kadar bizimle geldi, sonra bizden ayrıldı.
C) Biz gelene kadar bütün işleri bitirmişti.
D) Ben onun kadar rahatına düşkün bir kişi değilim.
E) Bu kadar tepki göstermene bir anlam veremiyorum.
262
Sözcük Türleri
TEST
8
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de iki le me di ğer le rin den farklı
bir gö rev de kul la nıl mış tır?
A) Bin kilometrelik yolculuğumuzu güle oynaya tamamladık.
B) Yaşadıklarını hızlı hızlı anlatıyor, heyecanını atamıyordu.
C) Çocuklar yataklarında fısır fısır konuşuyorlardı.
D) Kocaman televizyon merdivenlerden paldır küldür
yuvarlandı.
E) Akıllı uslu bir çocuk olmasına rağmen hataları yok
değildi.
13. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de zarf, ih ti mal bil dirmek
te dir?
A) Ben de herkes kadar bu işten az çok anlarım.
B) Bizim camı bu çocuklar kırmış olabilir.
C) Bu soruları belki ben cevaplarım.
D) Onların fikrini almadan karar veremeyiz.
E) Bu işin sorumluluğunu elbette üzerime alıyorum.
10. I. Oldukça yorucu bir dönem atlattık.
II. Bizi görür görmez, yolunu değiştirdi.
III. Ne diye bu anlamsız kitapları okuyorsun?
IV. İki gün sonra bizi unutacağından şüphem yok.
V. İçeri girdiğimde bütün gözler üzerime çevrilmişti.
Aşa ğı da ki zarf çe şit le rin den han gi si nu ma ra lan mış
cüm le ler de yok tur?
A) Zaman zarfı B) Yer-yön zarfı
C) Miktar zarfı D) Durum zarfı
E) Soru zarfı
11. Dün gece parçaladı bir aslan kafesini
Bir gönül sonsuz ufka yol aldı kartal gibi
Fırtınam, baş ucunda duyunca nefesini
Otuz yıllık bir ağaç eğildi bir dal gibi
Bu di ze ler de zarf gö re vin de kul la nıl mış kaç söz cük
ve ya söz öbe ği var dır?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
14. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de so ru an la mı bir zarf la sağlan
mış tır?
A) Hangi ay sınavlar başlıyor?
B) Ne tür şarkıları dinlersiniz?
C) Bu kaçıncı kavganız böyle?
D) Neden bu kadar çok konuşuyorsunuz?
E) Niye beni aramadığını biliyor musun?
15. Bu gün su yun yü zün de, yarın kumsal kenarında
I
II
Her gün ölümsüzlüğü anardık dalgalarda
II I
Sahilleri kadınla çiçekleyen bahar aylarında
IV
Bir çift elâ göz gibi ruhuma ruhun uydu
V
Bu di ze ler deki numaralanmış söz ler den han gi si fark lı
tür de bir be lir teç tir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
12. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de zarf yok tur?
A) İki gün içinde eksikleri tamamlarız.
B) Yaptığını bir maharetmiş gibi anlatma.
C) Eski çınarın serin gölgesinde sohbet ettik.
D) Yaşadıklarımı günlüğüme düzenli olarak aktarıyorum.
E) Geçen hafta çok yoğundu, hepimiz çok çalıştık.
16. Demokritos gülerek çıkarmış her gün evinden. Ona gülen
filozof derlermiş. Herakleitos ise ağlayarak başlarmış
gününe. Ona da ağlayan filozof adını takmışlar.
Bu parçada zarf gö re vin de kul la nıl mış kaç söz cük
var dır?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
263
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
9
Sözcük Türleri
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük
zarf görevinde kullanılmamıştır?
A) Senden büyük biriyle tartışman doğru değil.
B) Büyük elmaları seçip teraziye koydum.
C) Bir ağaca dayanarak hırçın dalgaları seyrettim.
D) Akşamlar hep böyle sessiz geçer.
E) Bir yanımız yaprak dökerken bir yanımız çiçek açar.
5. I. Yukarı kattaki çocuklar çok gürültü yapıyor.
II. Biraz öte git, diyerek omzuma dokundu.
III. Dışarısı buz gibi soğumuş, yerdeki sular donmuş.
IV. Çocukları böyle havalarda dışarıya çıkarın.
V. İki adım daha ileri gidince birden durdu.
Bu cümlelerdeki yön bildiren sözcükler tür bakımından
eşleştirilirse hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde zarf görevli bir sözcük
kullanılmamıştır?
A) Birden işitilmez doğru bir haber
Kara haber tez duyulur, demişler
B) Bulutlar dağılsın, bahar olsun artık
Duyulsun bir engin seher musikisi
C) Adı şanı duyulmadık yerlere
Gitmeyince gönül yardan ayrılmaz
D) Bir ses duyulur, sahibi belli değil
Yalnızlığa çağırır, kalabalıktakileri
E) Bir coşku avutur insanı belki birkaç gün
Sonra, duyulur derin bir acı yürekte
6. Zarflar; fiilleri, fiilimsileri, sıfatları ve başka zarfları niteleyip
derecelendirebilir.
Aşağıdakilerin hangisinde “çok” sözcüğü sıfatı derecelendirmiştir?
A) Çok severek yediğim bir yemek beni mutlu eder.
B) Çalışırken çok titiz davranır, âdeta kılı kırk yarar.
C) Bizim evde her zaman babam çok konuşurdu.
D) Çok geniş bir ev alıp da ne yapacaksın?
E) Soruyu çok zor çözdüğünü söylememiş miydin?
3. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili zarflar tür bakımından
eşleştirilirse hangisi dışarıda kalır?
A) Bu sözleri hiç düşünmeden söylemişti.
B) Şimdi cennette gülleri açmış görürüz de…
C) Nehrin karşı kıyısına taşlardan zıplayarak geçti.
D) Sizi böyle sahnelerde ne zaman göreceğiz?
E) Yeni dergimiz yakında yayımlanacak.
7. Cümlede vurgulanmak istenen öge yükleme yaklaştırılır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “zaman” kavramı
vurgulanmıştır?
A) Hafta sonu arkadaşlarla birlikte bir doğa yürüyüşündeydik.
B) Bu kır çiçeklerinin hepsi ilkbaharda açar.
C) Şu dünyanın yükünü çeken var mı benim gibi?
D) On yıl yurt dışında yaşamış, sonra ana vatana dönmüş.
E) Klasik trajedide, sahnede kaba sözler söylenmez.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme zarf göreviyle
kullanılmıştır?
A) İrili ufaklı evlerin arasından geçerek ilerliyorduk.
B) Benim haklı olduğumu er geç sen de anlayacaksın.
C) Yeni doğmuş bebeğin gözleri yumuk yumuktu.
D) Yaslı yaslı anneler kalmıştı, bu kanlı savaştan geriye.
E) Sorgu başlayınca soğuk soğuk terler dökülüyordu alnından.
8. (I) Fıkra, güncel konuları yorumlayan gazete yazılarıdır.
(II) Yazar kişisel görüşlerini dile getirir. (III) Amaç, okuyucuyu
sıkmadan görüş aktarmaktır. (IV) Yazar, güldürüden
yararlanabilir. (V) Bu türde, okuyucuyu ikna etme çabası
yoktur.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
durum zarfı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
264
Sözcük Türleri
TEST
9
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. I. Gün geçtikçe yalnızlığı seviyorum.
II. Yalnız kaldıkça daha çok düşünüyorum.
III. Elbette yalnızlıktan korktuğum da oluyor.
IV. Korku, çoğu zaman insanın en üretken olduğu andır.
V. Ben yalnızlıktan ve korkudan besleniyorum.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde zarf
yoktur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
14. Reklam, basın hayatının vazgeçilmezidir; basın hayatı
I
II
onsuz yaşayamaz. Bunu biliyorum ancak reklamcılar işin
III IV
tadını kaçırıyorlar.
V
Bu cümledeki altı çizili sözcüklerin hangisi zarftır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
10. Aşağıdakilerin hangisinde soru anlamı bir zarfla sağlanmıştır?
A) Ananası nasıl soyacağını biliyor musun?
B) Resimde gördüğümüz bu yer nerede acaba?
C) Türkçe öğretmeniniz konuyu nasıl anlatıyor?
D) Bu kadar parayı kimden aldın?
E) Hangi çiçekten bal alacağını bilir mi?
11. Durum zarfları cümleye olasılık, kesinlik ve yineleme gibi
anlamlar da katar.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili zarflar anlam
bakımından eşleştirilirse hangisi dışarıda kalır?
A) Bu soruyu da galiba bana çözdürecek.
B) Onunla bu konuyu mutlaka görüşeceğim.
C) Bunlar bizi herhâlde çocuk sanıyorlar.
D) Yıl sonunda onunla yine görüşeceğiz.
E) Buraya döneceğini kesinlikle biliyordum.
12. Miktar (azlık - çokluk) zarfları; sıfatları ve zarfları da derecelendirebilir.
“Daha” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde farklı türde
bir sözcüğü derecelendirmiştir?
A) Bu işe girince daha çok yorulmaya başladı.
B) Daha fazla ağlayıp da kendini perişan etme.
C) Daha fazla yersen ambulans çağırmak zorunda kalacağız.
D) Geç yattığı için bugün daha beter görünüyordu.
E) Daha güzel bir iş bulana kadar bu işe devam et.
13. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük yer-yön
zarfı değildir?
A) Küçük kız, biraz ötede, kitaplığın yanında duruyordu.
B) Koşarak içeri girince tüm gözler ona çevrilmişti.
C) Arabayı park edemeyince biraz geri gitmesi gerekti.
D) Sen bir an önce yukarı çık, ben de ardından gelirim.
E) Aşağı bakınca birden gözlerinin karardığını hissetti.
15. I. Beklediğimiz paketler bugün gelecekmiş.
II. Sizinle sanırım çok iyi anlaşacağız.
III. Bugünlerde gözüme yaslı görünüyorsun.
IV. İnsanlara bu şekilde vurdumduymaz davranmamalısın.
V. Ne zaman görsem sürekli ders çalışıyor.
Yukarıdaki altı çizili zarflar yapı bakımından eşleştirilirse
hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
16. Aşağıdaki sorulardan hangisine verilen cevap zarf
görevindedir?
A) – İzlediğiniz nasıl bir filmdi?
– Güzel.
B) – Bugün ne kadar çalıştın?
– İki saat.
C) – Kardeşin nasılmış?
– İyiymiş.
D) – Kaç öğrenci derse gelmedi?
– Beş.
E) – Seni kim sormuş?
– Öğretmen.
17. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili bölüm zarf değildir?
A) Ona defalarca sabahı beklememiz gerektiğini söyledim.
B) Yarın bu konuyu detaylı bir şekilde görüşeceğiz.
C) İki gün önce seni telefonla aramışlardı.
D) Eylülün başında yeni şubeyi açacağız.
E) Teyzemlere geçen hafta gittik ama onlarda çok kalamadık.
265
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
10
Sözcük Türleri
1. (I) “Sizin Hiç Baban›z Öldü mü?” başl›kl› şiirimi, babam›n
ölümü üzerine yazd›€›m› sananlar var. (II) Hâlbuki bu şiir,
benim ilk şiirlerimdendir. (III) Babam›n ölümünden y›llar
önce yay›mlam›şt›m onu. (IV) “Kars” başl›kl› şiiri de Kars’›
görmeden, Paris’te yazd›m. (V) İşin tuhaf›, yurda döndü
€ümde teftiş için gönderildi€im ilk yer de Kars oldu.
Bu par ça da ki nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi le rin de,
hem edata hem bağlaca yer ve ril miş tir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
4. Ba€laçlar yap› bak›m›ndan basit, türemiş, birleşik ve
öbekleşmiş olmak üzere dörde ayr›l›r.
Aşa €› da ki cümle lerin han gi sin de ba€ laç, ya p› ba k›-
m›n dan di €er le rin den farklıdır?
A) Akşam, bu eşyalar› almaya ister siz gelin ister eşiniz
gel sin.
B) Dizide oynayan çocu€u hem dövmüşler hem de polise
şikâyet etmişler.
C) Bu işin sonunun buraya varaca€›n› o hepimizden
önce söylemişti hâlbuki.
D) Yarışmayı kazanan öğrenciye gerek ailesi gerek
öğretmenleri çok destek olmuş.
E) “Ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin.”
derken işe yeni giren memura bak›yordu.
2. Aşa €› da ki le rin han gi sin de “şaşma” bil di ren bir ün lem
kul la n›l m›ş t›r?
A) Hayret verir vay can›na vay
Bülbül ile gülün kaynaşmamas›
B) Bir kişiyi sa€›r eder lal eder
Dudak ile dilin kaynaşmamas›
C) Ne görülmüş şeydir ne duyulmuş
Yaprak ile dal›n kaynaşmamas›
D) Dereleri vadileri susuz kor
Damla ile selin kaynaşmamas›
E) Ey sefil Selimi bozuk ses verir
Teller ile elin kaynaşmamas›
5. I. Hah, aradığım tam da buydu! (Onaylama)
II. Haydi, işinizin başına dönün! (Harekete geçirme)
III. Ne eğlenceli günlerdi onlar, ah be! (Özlemi ifade etme)
IV. Of, bekle bekle fenalık geldi bana! (Sıkıntı hâlini aktarma)
V. Yahu, onunla ne işim olur ki benim? (Telaş durumunu
belirtme)
Bu cümlelerin hangisinde yer alan ünlem, ayraç içindeki
durumla ilişkili değildir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
3. Asl›nda ünlem olan kimi sözcükler, ad tamlamalar›nda
tam la yan ya da tam la nan gö re vin de kul la n› la bi lir.
Aşa €ı da ki cümle lerin han gi sin de, bu aç›k la ma ya ör -
nek ola bi le cek bir kul la n›m yoktur?
A) “Mazlumun ah›, indirir şah›” diyerek bitirdi€i konuşmas›,
izleyiciler taraf›ndan uzun uzun alk›şland›.
B) “İmdat” sözcüğü, dilimizde çok farkl›, çok boyutlu bir
kullan›m özelli€ine sahiptir.
C) Kumsaldaki herkes, “Yetişin arkadaşlar!” diye ba€›
ran genç k›z›n şaka yapt›€›n› sanm›şt› önce.
D) Faz›l Hüsnü Da€larca’ya ait olan “Of” şiiri, k›sa ve
çarp›c› dizelerle örülmüş bir üründür.
E) Girişten öyle bir “heeyt” nidas› yükseldi ki akl›ma bir
an Malkoço€lu filmleri geldi.
6. Aşa €› da ki cümlelerin han gi sin de, edat (ilgeç) yoktur?
A) Konargöçerlik mayas›nda var bu adam›n, can› s›k›ld›ğı
gibi bulundu€u yeri terk eder.
B) Çocuklar, ipi kopan uçurtman›n ard›ndan gözlerini
karş› tepelere dikmişlerdi.
C) Şimdi kahveden ç›km›yor ama küçükken sanattan
başka şeyle neredeyse hiç ilgilenmezdi.
D) Cami y›k›lm›ş ama mihrap yerinde, sesi de dedikleri
kadar varm›ş bu kad›n›n.
E) Müzi€e heveslenen ablam, sabaha dek hem şark›
söyledi hem de fikrimizi almak için s›rayla bizleri
uyan d›r d›.
266
Sözcük Türleri
TEST
10
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
7. Aşa€›daki cümlelerden hangisinin yüklemi, ek eylem
alm›ş bir iIgeçtir?
A) Ne yapal›m, seninle de yolumuz buraya kadarm›ş
kardeşim.
B) K›rtasiyeci çocuk, güler yüzlü ve yard›msever biriydi.
C) Olay ayd›nlanana kadar hiç kimse bu odadan d›şar›
ç›kmayacakm›ş.
D) O, inan›lmaz derecede azimli ve çal›şkan bir arkadaş›m›zd›r.
E) Yeni ald›€›m›z evin balkonlar›, sand›€›mdan daha da
darm›ş.
8. Aşa €› da ki cümlelerin han gi sin de, “do€ru” söz cü ğü,
edat ola rak kul la n›l m›ş t›r?
A) Do€ruyu e€riden ay›racak yaşa çoktan geldiler ama
ak›llar› hep şeytanl›kta bu haytalar›n.
B) Kulüp yönetiminin do€ru kararlar›, son iki ayd›r
sonuçlar›n› göstermeye başlad›.
C) Do€ru söylüyorsunuz da bunlar› bana de€il dünkü
tart›şmada bize yüklenenlere anlatmal›yd›n›z.
D) Bak o€lum, koltukta do€ru oturmazsan, berber amca
yanl›şl›kla kula€›n› keser.
E) Ben a€z›m› açmaya f›rsat bulamadan, koca araç
köprünün üstünden denize do€ru süzülmeye başlad›.
11. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de “de / da” bağ la cı cümle ye
“koşul yerine gelse de eylemin gerçekleşmeyeceği” an lamı
nı kat mış tır?
A) Oturdu€umuz daire güzel olmas›na güzel de bu ekonomik
koşullarda fazla para etmez.
B) Onlar da giderken sana eşlik edeceklerse bizim cümbür
cemaat gelmemize gerek yok.
C) Gönlümü alsa da bu saatten sonra onunla eskisi gibi
samimi olamay›z.
D) Kar sabaha kadar yollar› kapasa da biz eniştemi arama
ya er ken den gi de riz.
E) Bu güzelim yaylaya, çal›şmaktan bunalan bizim
damat da gelse, ne iyi olurdu.
12. Sokrates, şairlerin bilgelikleri hakk›nda konuşurken şöyle
diyordu: “Titizlikle ve bilinçle yazdıkları şiirleri alarak,
bu şiirlerin ne anlama geldiklerini şairlerine sordum. Ne
yazık ki, bu şairler kendi yazdıkları şiirleri, hayranlarından
daha iyi anlatmak ve daha geniş yorumlamak yeteneğini
gösteremediler.”
Bu parçada, farklı kaç bağlaç kullanılmıştır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
9. (I) Kutsal metinlerin bildirdi€ine göre “Büyük Tufan”dan
kurtulanların sığındığı, Nuh Peygamber’in gemisi, aylarca
sular üzerinde bir çöp gibi sürüklenir. (II) Sonra,
içindekilerin korku dolu bakışları eşliğinde, yüksek
bir dağın tepesinde karaya oturur. (III) Dağ başında
geçen bu günlerde, başta kadınlar, çocuklar ve yaşlılar
olmak üzere gemidekilerin sıkıntı ve çaresizlikleri artar.
(IV) Yiyecek ve içecekleri de zamanla azalan bu insanlara,
yeryüzünde suların çekilip hayatın başladığının müjdesi,
bir güvercin ağzındaki zeytin dalı ile gelinceye kadar
ulaşmaz. (V) O günden beri; hayata dönüşün, umudun,
iyiliğin ve barışın sembolü olmuştur zeytin dalı.
13. Dün, komşunun çocuklar› ile gece yar›s›na dek kafam›
za göre e€lendik, sonra da kar›ncalar gibi sabaha kadar
ders çal›şt›k.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Ünlem B) Bağlaç C) Edat
D) Zaman zarfı E) Çoğul ad
Bu parçadaki numaralanm›ş cümlelerin hangisinde,
edat kullan›lmam›şt›r?
A) I B) II C) III D) IV E) V
14. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de “yalnız” söz cü ğü
bağlaç gö re vin de kul la nıl mış tır?
10. Aşa€›daki cümlelerin hangisinde, ünlem türünde bir
sözcük kullan›lmam›şt›r?
A) Gel be güzelim, bu kadar inat etme
B) İsterim ki bu dostluk sonsuza kadar yaşas›n
C) Aman aman, sen uzak dur çocuktan
D) Öyle bir belaya çatt›m ki, ya sab›r, der dururum
E) Of ya, sabahtan beri şu koltukta oturmaktan s›k›ld›m
A) Yalnız bir ağaç gibi kaldım dünyada.
B) Yıllardır yalnız yaşamaktan bıkıp usandım.
C) Oraya gittim yalnız beklediğim ilgiyi göremedim.
D) Ben yalnız onun düşüncelerini önemsiyorum.
E) Çocukluğunu yalnız geçiren kişiler çoğunlukla mutsuz
bireyler olurlar.
267
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
11
Sözcük Türleri
1. Edatlar çekim eklerinden bazılarını alınca adlaşır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya
örnek olabilecek bir kullanım vardır?
A) Bir çocuk gibi ağlamak sana yakışıyor mu?
B) Duyduklarıma göre iki gün sonra geliyorlar.
C) Çok yorulduğu için çabucak uyudu.
D) Bu kadarını da beklemiyordum, pes doğrusu!
E) Sabaha karşı yağmur başlamış, sokaklar ıslanmıştı.
5. (I) Bana göre dil beğenisinin dille uğraşan kimselerde bulunabileceğini
sanmak bir yanılgıdır. (II) Dil beğenisi, ana
dilini öğrenme çağında başlayan ve yerleşen bir duygudur.
(III) Yazarlar bu duyguyu incitmemek için çaba göstermelidir.
(IV) Dil beğenisine ters düşecek kullanımdan
kaçınmalıdırlar. (V) Yazar, bunu bilirse en geçerli notu
eleştirmenden çok okuyucusundan alacağını da kavrar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
birden çok edat kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili bağlacın
yapısı farklıdır?
A) Onu ikna edeceğiz fakat hiç göremedik ki.
B) Sana güveniyorum ama şu an durumum iyi değil.
C) Seni yanıma alacağım yalnız uslu duracaksın.
D) Anladım ki artık bana hiç güveni kalmamış.
E) Bu yatırımdan kârlı çıkarız lakin risk alamayız.
3. I. Aha, sizi yakaladım işte
II. Bu çocuk beni öldürecek
III. Tüh, bu fırsatı da kaçırdık
6. Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
I
II
O kadar müteessir değildi
III
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah’ın adını
IV
Günahkâr da sayılmazdı
Yazık oldu Süleyman Efendi’ye
V
Bu şiirdeki numaralanmış sözcüklerden hangisi edat
ya da bağlaç değildir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
IV. Vay, benim bu hâlime
V. Savulun bre düşmanlar
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde ünlem türünde
sözcük yoktur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
7. “Bir” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç
göreviyle kullanılmıştır?
A) Bir kalemi bir de şiiri özledim gurbette.
B) Bir babanın, oğluna bırakacağı en iyi mirastır güzel
ahlak.
C) Bir değil bin defa uyardım seni ama nafile.
D) İki noktadan bir doğru geçtiğini bilmeyen mi var?
4. I. Annem kadar özverili olabilmeyi çok isterdim.
E) Bir çocuk yarım saattir seni soruyor buralarda.
II. Çocukları için nelere katlanmıyordu ki?
III. Bu denli vurdumduymaz bir insan olamaz.
IV. Dün de anlattığım üzere gitmem gerekiyor.
V. Üstelik bizim teknolojimiz onlarınkinden ilerideydi.
Yukarıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi edat değildir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
8. Şiirlerimi nasıl ve nerede bitireceğimi bilirim. Çünkü ben
şiirimi sondan başa doğru yazarım. Yani şiirin dünyası
hazırdır. Kelimeler bütünüyle değişse bile şiir değişmez.
Bu parçada kaç bağlaç kullanılmıştır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
268
Sözcük Türleri
TEST
11
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. “Ancak” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde
bağlaç göreviyle kullanılmıştır?
A) İki saatte şehrin merkezinden ancak çıkabildik.
B) Bu yemek üç kişiye ancak yeter.
C) Ancak anneler böyle bir fedakârlık yapabilir.
D) Yetkililere derdimizi anlattık ancak bize yardım eden
olmadı.
E) Ancak seninle olduğumuz zamanlar huzur buluyorum.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “da, de” bağlacı,
cümleye “eylemin en az iki kez yapıldığı” anlamını katmıştır?
A) Geç gel de babam sana gününü göstersin.
B) Teyzem de yazın Almanya’ya gidecek.
C) Alışverişimizi bugün de aynı marketten yaptık.
D) Ayhan da Nahit de bana hiç inanmıyor.
E) Bugünlerini iyi değerlendir de geleceğin parlak olsun.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “edat, bağlaç ve
ünlem” türünde sözcükler kullanılmıştır?
A) Yahu, bu nasıl iştir ki hep zarar ediyoruz?
B) Öyle üzülmüştü ki dokunsan ağlayacak gibiydi.
C) Aa, bu kadar da olmaz, siz ne yapıyorsunuz?
D) Yarına dek sana mühlet veriyorum, parayı bul.
E) Yazık ki artık hiçbir genç bu değerlere sahip çıkmıyor.
14. I. Herkes bilir ki aklın yolu birdir.
II. Bir şiir mi yazdın şimdiye dek?
III. Bu kadar işi bir sen yaparsın.
IV. Hiç, bilenle bilmeyen bir olur mu?
V. Biri, artık bu haksızlığa dur desin.
Bu cümlelerin hangisinde edat ya da bağlaç kullanılmamıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
15. “Kadar” edatı aşağıdaki cümlelerin hangisine diğerlerinden
farklı bir anlam katmıştır?
A) İki hafta öncesine kadar buradan gitmek istiyordu.
B) Öğleye kadar çalışıp yarım kalan işini bitirdi.
C) Yarım saate kadar herkes toplantı odasında olsun.
D) Her sabah onun okuluna kadar birlikte yürüyoruz.
E) Otobüsün, beş dakikaya kadar geleceğini söylediler.
16. Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
I II
Yorgun kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin bir şey vardı, sevgilim
III IV
Ben sende bütün aşklarımı temize çekmiştim
V
Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerden hangisi
bağlaçtır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
12. Ünlemler çekim eki alarak adlaşabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya örnek
vardır?
A) Mehmet, hemen odanı topla ve sofraya gel!
B) Amanı eyvahı bırakın da bir çözüm yolu bulun!
C) Hey, sana daha kaç kere söyleyeceğim?
D) Çocuğum, neden böyle yapıyorsun?
E) Ee, anlat bakalım, neler oldu başka?
17. “Gibi” edatı aşağıdaki cümlelerin hangisine, “yaklaşıklık”
anlamı katmıştır?
A) Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz.
B) Kitaplara gözüm gibi bakacağım, için rahat olsun.
C) Saat iki gibi gelirsen programı yaparız.
D) Ben de bu konuda senin gibi düşünüyorum.
E) Çocuğu kolundan tuttuğu gibi içeri çekti.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç, eş görevli
sözcükleri bağlamıştır?
A) Babam da aynı yerden alışveriş yapmış.
B) Kızı ve gelini ona güzel bir hediye almış.
C) O şiiri okudum fakat pek beğenmedim.
D) Yani, artık ortaklığımız bitiyor, öyle mi?
E) Demek ki baba olmak öyle kolay bir şey değilmiş.
18. Aşağıdaki dizelerin hangisinde edat yoktur?
A) Her şey karton burada, keyifler bile karton
B) Beni ateşinle koru, su içip geleceğim
C) Bir yalnızlığı kovmadım, tunç kapımdan
D) Bir cam gibi kırılıyor hayat
E) Çünkü yalnızlık benimledir sonsuza dek
269
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
12
Sözcük Türleri
1. Düzensiz dönen çark dişini kırar
I II
Ne yapsan o zaman olmaz ki yarar
Sen seni bilip de bir adil karar
III IV
Vermezsen başına dünya yıkılır bir gün
V
Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisi ad
görevindedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zincirleme ad tamlaması
vardır?
A) Doğru bilgilere ulaşmak ancak bilimsel yapıtları okumakla
mümkündür.
B) O, kuşağının yazarları gibi bir dünya görüşünün sözcülüğünü
yapmaz.
C) Sanatçı, olaylara kişiselliğin dar penceresinden bakamaz.
D) Öykülerinden tat almak için tarih bilgisine sahip olmak
gerekir.
E) Onun okuru hep belli bir düzeyin üzerindedir.
2. I. Çocuk izlencelerinde kukla kullanılabilir.
II. Kukla insanın yerini almamalı, izleyiciyi yalnız bırakmamalı.
III. Sunucunun yanında var olmalı daima.
IV. Sunucu onunla konuşur, tartışır, ona şarkılar söyler.
V. Sunucu, kuklayı izlenceyi renklendiren bir öge olarak
kullanır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde sıfat
tamlaması vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
3. I. Malaparte tok sözlü ve insancıl bir yazar.
II. Söyleyeceğini en kestirme yoldan, hiç çekinmeden
söylüyor.
III. Oyuna, izleyicinin katılmasını kolay sağlıyor.
6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde azlık - çokluk zarfı
vardır?
A) Eski geceler, sevdiklerimle dolu odalar
Temiz yürekli uysal çocukluğum
B) Beni yanında görmekti tek derdin
Seni görmezsem ölürüm, derdin
C) Az yanımda kal, çocukluğum
Yalnız bırakmayın beni hatıralar
D) Ah, ümit dolu gençliğim
İlk şiirim, ilk arkadaşım, ilk sevgim
E) Açılın, açılın tekrar
Çocuk dizlerimdeki yaralar
IV. İzleyici onun oyunlarında oyuncularla tartışıyor.
V. Hiçbir izleyici, onun oyunlarında kendini rahat hissetmiyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde birden
çok zarf kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer-yön zarfı kullanılmıştır?
A) Söz konusu insansa gerisi teferruattır.
B) Üst kata çıkarken şunu da yanına al.
C) Evin iç odaları salon kadar geniş değil.
D) Dışarı çıkarsan bana bir gazete alır mısın?
E) Aşağı yoldan gidersen çabuk varırsın.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türlerde zamirler
bir arada kullanılmıştır?
A) Gerçek sanatseverin kim olduğunu nasıl anlayacağız?
B) Benim, gerektiğinde ne kadar öfkeli biri olabildiğimi
yakında anlarsınız.
C) Herkesin yapması gereken bir işi kimse üzerine almıyordu.
D) Buraya gelirken böyle sorunlarla karşılaşacağımı düşünmemiştim.
E) Kimileri çevre kirliliğiyle mücadeleyi kişisel çıkarı için
kullanmaktadır.
270
Sözcük Türleri
TEST
12
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman zarfı yoktur?
A) Yarına ümitle bakan bir gençlik yetiştiriyoruz.
B) Bu kararlar dün toplantıda tartışılmış.
C) Soruları önce okuyun, sonra cevaplayın.
D) Kursun bitiminde bir yerde yemek yiyelim.
E) Geçen yaz, tatilimizi Balıkesir’de geçirdik.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirsizlik (belgisiz)
anlamı taşıyan sözcüğün türü farklıdır?
A) Hepsi öğretmenden çok korkmuştu, kimseden çıt
çıkmıyordu.
B) Öğretmen arka sırada oturanlardan birini dersten çıkardı.
C) Çocuğun yüzünde, her insanda rastlanabilecek bir
ifade vardı.
D) Herkes şaşkınlık içinde, öğretmenin ne yapacağını
merak ediyordu.
E) Bazısı ise kendine engel olamamış, ağlamaya başlamıştı.
10. I. Sergideki fotoğrafların hangisi sana ait?
II. Daha kaç asır bekleyeceğim seni?
III. Sizin evinizde genellikle kimin sözü geçer?
IV. Niye artık hiçbir şey eskisi gibi değil?
V. Haftada kaçar gün nöbet tutuyorsunuz?
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
soru anlamı sıfatla sağlanmıştır?
A) I ve II B) I ve III C) III ve IV
D) II ve V E) IV ve V
11. I. Öteki kutunun içinde daha ağır bir şey var.
II. Bu, benim ilk işim olduğu için heyecanlıyım.
III. Bir süre uğraştıktan sonra öbür soruya geçti.
IV. Burada eskiden İzmirli bir aile kalıyordu.
V. Şöyle bir evimin olmasını çok isterdim.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
işaret sıfatı kullanılmamıştır?
A) I ve III B) II ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük
tamlayanı düşmüş bir ad tamlamasıdır?
A) Senin de destanını okuyalım, ezberleyelim.
B) Şehrin bütün çöpleri bu vadiye taşınıyor.
C) Kokusu bambaşkadır Anadolu’da çiçeklerin.
D) Zambaklar en ıssız yerlerde açar.
E) Babam bu konuda beni defalarca uyarmıştı.
13. Ad aktarması (mecazımürsel) yoluyla topluluk adı yapılabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu yolla yapılmış
bir topluluk adı vardır?
A) Maden işçileri bir haftadır göçük altındaydı.
B) Her sabah işe giderken toplu taşıma araçlarını kullanıyor.
C) Ormanın derinliklerine doğru gidildikçe korkunç sesler
artıyordu.
D) Bütün köy, ellerinde kazma ve küreklerle, kapanan
yolu açmaya çalışıyor.
E) Şehir meydanındaki şenlikler üç gün sürecektir.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik sıfat yoktur?
A) Dik kafalı insanları kendinden uzak tutmaya çalış.
B) Yamaçtan köye doğru inerken taş duvarlı bir ev görmüştüm.
C) Üç ayaklı sehpaların devrilme riski, dört ayaklılardan
daha azdır.
D) Bilgisayar klavyesinin kirliliği hastalıklara davetiye çıkarıyor.
E) Güzel sesli bir şarkıcıyı dinlerken kendimden geçerim.
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen belgisiz zamirin
yapısı farklıdır?
A) Ülkemize gelen turistlerin çoğu Kapadokya’yı görmek
istiyor.
B) Bazısı çayı seviyor, bazısı kahveyi.
C) Hepsi buna itiraz etmeyi düşünüyormuş.
D) Ona verdiğim kitapların birçoğunu kaybetmiş.
E) Desteğimizden ötürü hepimize teşekkür etti.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat yoktur?
A) Hâkimin son sözlerini duyunca olduğu yere yığıldı.
B) Küçükken babam bana çocuk hikâyeleri alırdı.
C) Bilgisayarın hızını artırmak için pahalı bir parça gerekiyor.
D) Hava yolları şirketlerinin ucuz tarifeleri sayesinde
halk uçuyor.
E) Dağın zirvesine yaklaştıkça yüksek ardıçlar karşılıyor
bizi.
271
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
13
Sözcük Türleri
1. Benim ilk gösteri deneyimim müzikli oyunlarda oldu. O
oyunlar, fotoğraflı sahnelerde bol müzik ve şiir eşliğinde
oynanırdı.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine örnek yoktur?
A) Şahıs zamiri B) Niteleme sıfatı
C) Bağlaç D) İşaret zamiri
E) Ad tamlaması
5. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcüğün türü
farklıdır?
A) Büyük bir bahçe içinde köşk tarzında yapılmış bir ev
verilmişti bize.
B) Babam o yıllarda Gönen’de genç bir subaymış.
C) Önüne çıkan herkese büyüklük taslaman çok yanlış.
D) Yazarın, iki türde de ürün vermiş olması oldukça şaşırtıcıdır.
E) Son sayfayı da çevirdiğinde artık uyku gözlerinden
akıyordu.
2. Çok saatler geçince hicranda
I
II
Düşülür bir hayale zevk alınır
III IV V
Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerden hangileri
türce aynıdır?
A) I ve II B) I ve IV C) II ve III
D) III ve IV E) IV ve V
6. Musiki, her şeyden önce musiki
Onun için tekli mısradan şaşma
Kıvrak olur, erir havada sanki
Ağır aksak söyleyişe yanaşma
Bu dörtlükle ilgili aşağıdaki belirlemelerden hangisi
yanlıştır?
A) Belgisiz sıfat vardır.
B) Bağlaç görevli sözcük vardır.
C) Edat görevli sözcük vardır.
D) Ad tamlaması yoktur.
E) Zarf görevli sözcük vardır.
3. “O” ve “onlar” sözcükleri insan dışındaki varlıkların yerini
tutarsa ---- olur.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) işaret zamiri B) şahıs zamiri
C) dönüşlülük zamiri D) belgisiz zamir
E) soru zamiri
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı zamirle
sağlanmıştır?
A) Kimin haklı olduğuna nasıl karar vereceksin?
B) Olur böyle şeyler, ne üzülüyorsun?
C) Gerçekleri ona ne zaman anlatacaksın?
D) Hangi arabayı alacağınızı biliyor mu?
E) Seni gecenin bu saatinde arayan kimmiş?
4. Sıfatlar, çekim eki alınca adlaşır.
Aşağıdakilerin hangisinde bir isim tamlamasının tamlayanı
adlaşmış sıfattır?
A) Manava gidince hep elmaların iyisini seçerdi.
B) Binanın arka bahçesine bir oyun alanı yapılacak.
C) Geçmiş günlerin izlerini silmek neredeyse imkânsızdı.
D) Bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır, demiştin.
E) Uzaklık kavramı, kişiden kişiye değişkenlik gösterir.
8. Zarflar cümledeki kullanımlarına göre ---- türündeki sözcükleri
niteleyip derecelendirebilen sözcüklerdir.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi
getirilemez?
A) fiil B) fiilimsi C) zamir
D) zarf E) sıfat
272
Sözcük Türleri
TEST
13
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad tamlaması zarf
göreviyle kullanılmıştır?
A) Konser izleyicisi, güzel bir müzik dinlemeyi ister.
B) Günümüzde televizyon her evin vazgeçilmez bir parçası
oldu.
C) Eskilerin, ölümün kardeşi dedikleri uyku beni birden
yakaladı.
D) Öğretmen, dersin bitiminde tüm soruları tek tek cevapladı.
E) Yaz tatili, tüm öğrencilerin dört gözle beklediği bir
şeydir.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad tamlaması yoktur?
A) Eski hikâyelerimizin bugünün öyküsünü etkilediği
son yıllarda yaygınlaşan bir görüştür.
B) Böyle bir özü aktarabilmek için zaman zaman biçimi
gözden çıkarır.
C) Türk öykücülüğünün derinliklerine inmeyenler öyle
bir sonuca varmıştır.
D) Onun zorlama bir tarih sevgisinden doğduğuna ve
serpildiğine inanıyorum.
E) Necati Cumalı Türk şiir serüveni içinde kimseyi etkilememiş,
kimseden etkilenmemiştir.
10. Ey neşeli ve bahtiyar tayfalar
Deniz şarkılarını söyleyin bana
Kapansın şu lanet dolu sayfalar
Gidelim bir limandan bir limana
Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Edat B) Bağlaç C) Ünlem
D) Zamir E) Ad tamlaması
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük
edat göreviyle kullanılmıştır?
A) Bu acımasız bekleyiş sonsuza dek sürecek mi?
B) O, kedi ile köpeği bile birbirinden ayıramaz.
C) Ne yazık ki çok az kişi çevreye karşı duyarlı.
D) Hiçbir insan yaşamın her alanında sınırsız bir özgürlüğe
sahip değildir.
E) Sanat olmadan gerçek bir gelişmeden söz etmek
mümkün değildir.
12. Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Zarf görevli sözcük vardır.
B) Adlaşmış sıfata örnek vardır.
C) İşaret sıfatı kullanılmıştır.
D) Soyut ad kullanılmıştır.
15. I. Bugün sinemamız dünya sinemasının konumunda olmasa
bile yolunda.
II. Yirmi yıldan beri görmediğim o kasaba hayalimde artık
seraplaştı.
III. İnsanlar, komşularını ziyaret etmektense televizyon
izlemeyi tercih ediyorlar.
IV. Bundan dolayı onunla ilgili değerlendirme yapmak
doğru değildir.
V. Kısa süre içinde yükselip iş yerinde müdür oldu.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde edat kullanılmıştır?
A) I ve II B) II ve IV C) III ve V
D) I ve IV E) III ve IV
16. Son şanlı macerasını tarihe anlatın
Zincir içinde bağlı duran kahraman atın
Gittikçe yükselen başı Allah’a kalkıyor
Asrın baş eğdi sandığı at, şaha kalkıyor
Bu dörtlükle ilgili aşağıdaki belirlemelerden hangisi
yanlıştır?
A) Birden fazla niteleme sıfatı vardır.
B) Birden çok sözcük hâl eki almıştır.
C) Tamlayanı ile tamlananı yer değiştirmiş ad tamlaması
vardır.
D) Zarf türünde sözcük vardır.
E) Zamir türünde sözcük vardır.
E) Zamir görevli sözcük kullanılmıştır.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir edat öbeği sıfat
göreviyle kullanılmıştır?
A) Parmak kadar çocuğa bunlar yapılır mı hiç?
B) Bu kavga bitene dek, iki aile yan yana gelmeyecek.
C) Ne olur bana yardım edin der gibi bakıyordu.
D) Senin için aldım bu hediyeyi, niçin kabul etmedin?
E) Senin gibisini bulabilseydim, zaten başkasını aramazdım.
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “tek” sözcüğü edat
göreviyle kullanılmıştır?
A) Tek katlı, beyaz badanalı, şirin bir evde oturuyorlardı.
B) Tek başına yaşadığı bu evde kendini bazen yalnız
hissediyordu.
C) Tek sen mi hissedersin ayrılık acısını en derinden?
D) Sokağın ortasında tek kaldığını anlayınca çok üzüldü.
E) Söz konusu el becerisiyse o bu bölgede tektir.
273
TÜRKÇE
BÖLÜM
9
Fiiller
I. FİİL (EYLEM)
Bir durumu, oluşu, işi, kılışı, hareketi belli bir kip ve kişiye bağlı
olarak anlatan sözcüklerdir.
A. ANLAMINA GÖRE FIILLER
• Kılış Bildiren Fiiller: İş, kılış, hareket anlamı taşıyan
fiillerdir. Nesne alabilir. İş, bir nesne üzerindedir.
Bulaşıkları yıkıyor.
Evi de onaracakmış.
Kimi bekliyorsunuz?
Aslında iş, kılış, hareket anlamı farklı anlamlardır.
İş; yapılan ve enerji sarf edilerek ortaya çıkan fiillerdir.
tamir etmek, yıkamak, temizlemek...
Ha re ket: Hareket hâlinde olup enerji sarf etme anı olarak nitelendirilebilir.
koşmak, oynamak...
Kılış: Kuvvet uygulayarak bir cismin başka bir cisim üzerinde etki
yapmasıdır.
çarpmak, dövmek...
• Oluş Bildiren Fiiller: Fiil, öznenin iradesi dışında, belli
bir zaman diliminde gerçekleşir. “Kendi kendine” anlamı
vardır. Nesne almaz.
Yapraklar sarardı.
Saçları uzadı.
İyice şişmanladın.
Sular dondu.
Çözüm
V. cümledeki “anlatmak” fiili nesne alabildiği için kılış fiilidir.
Doğru Seçenek E
Örnek
- Uzun zamandır bekliyorum.
- Beklediğin nedir?
- Gençtin, yaşlandın ve hâlâ umutlusun.
- Evet bunca yıl güldüm, ağladım fakat umudumu kaybetmedim.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) “bekliyorum” fiili kılış anlamlıdır.
B) “yaşlandın” fiili oluş anlamlıdır.
C) “kaybetmedim” fiili durum anlamlı bir fiildir.
D) “güldüm, ağladım” fiilleri durum anlamlıdır.
E) “beklediğin, gençtin, umutlusun” sözcükleri çekimli fiil değildir.
Çözüm
“kaybetmedin” fiili nesne alan fiildir, kılış anlamlıdır.
Doğru Seçenek C
• Fiiller “-mek” eki alabilen sözcüklerdir: koş-, otur-, gel-...
-mek eki almış sözcük mastardır, fiilin adıdır; addır ve fiil değildir
çünkü çekimli değildir.
koş † Emir kipi, II. tekil kişi, çekimli fiil
koşmak † Mastar, fiilin adı, ad
• Durum Bildiren Fiiller: Öznenin bulunduğu durumu anlatan
fiillerdir. Nesne almaz.
Divanda uyudum.
Çok güldük.
Neden ağlıyorsun?
Örnek
I. Gökyüzü bulutlanıyor, yağmur yağabilir. (Oluş fiili)
II. Sözlerimi yineliyorum, dinleyin. (Kılış fiili)
III. Geniş imkânlara kavuşacağız. (Durum fiili)
IV. Bayırlar iyice çiçeklendi. (Oluş fiili)
V. Her duyduğumu anlatamam. (Durum fiili)
Bu cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün ayraç içindeki
açıklaması yanlıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem fiil değildir?
A) Çocuklar da uyumuştu.
B) Eve tam saatinde vardık.
C) Ekinleri sulayacağım.
D) Köpeğim iyice yaşlandı.
E) Demek planın bizi şaşırtmakmış.
Çözüm
“uyumuştu † uyumak”, “vardık † varmak”, “sulayacağım †
sulamak”, “yaşlandı † yaşlanmak” biçimindedir, fiildir. “şaşırtmakmış”
† şaşırt- sözcüğü fiildir ancak “-mek” mastar ekini
alınca artık adlaşmıştır. İsimdir.
Doğru Seçenek E
274
Fiiller
B. FİİL ÇEKİMİ
• Fiil, çekimlidir. Bir fiilin belli bir kip içinde kişi sırasına göre
söylenmesine, çekimlenmesine fiil çekimi denir.
“Koş-” fiilinin -di’li geçmiş zaman çekimi:
Tekil
(I. kişi) koş - tu - m
(II. kişi) koş - tu - n
Çoğul
koş - tu - k
koş - tu - nuz
(III. kişi) koş - tu __
koş - tu - lar
Fiil kökü kip kişi Fiil kökü kip kişi
Örnek
Bakmak ve görmek farklı kavramlardır. Gözümüz açık olduğu
sürece görürüz her şeyi fakat gördüğümüz her şeye bakmayız.
Bakmak, bilinçli bir eylemdir.
Bu parçada çekimli kaç fiil vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
Örnek
Aşağıdakilerin hangisinde “-mış, -miş, -muş, -müş” duyulan
geçmiş zaman kipi cümleye “sonradan fark etme” anlamı
katmıştır?
A) Soruları okula gelince çözmüş.
B) Çocukları Kızılay’da gezerken görmüş.
C) Pürüzleri de hâlledince bizimle anlaşacakmış.
D) Son bir yılda saçlarım çok beyazlamış.
E) Eve gider gitmez yemek yapmaya başlamış.
Çözüm
Duyulan geçmiş zaman kipi A, B, C ve E seçeneklerinde “başkasından
duyma” anlamı, D seçeneğinde ise sonradan fark
etme anlamı katmıştır.
2. Şim di ki Za man: -( )yor ekini alır.
Doğru Seçenek D
Eylemin anlat›mla ay n› an da ya p›l d› ğ› n› ifa de eden kiptir.
Dö nü yor ba ş›m yi ne.
Çok gü zel şar k› söy lü yor.
Çözüm
“gör - ür - üz, “bak -, ma - y - ız”
fiil kip kişi fiil olumsuzluk kişi
kökü eki kökü eki eki
sözcükleri çekimli fiildir. Bu fiiller geniş zamanla çekimlenmiştir.
Fiilde Kip
Fi il le re za man ve ya di lek an la m› ka tan öge dir.
a) Ha ber Kip le ri
Za man bil di ren kip ler dir.
Doğru Seçenek B
1. Geç miş Za man: ‹şin anlatımdan ön ce ya p›l d› ğ›nı ifade
eder.
• Gö rü len (Bilinen, Belirli) Geç miş Za man: -dı (-di, -du,
-dü) ekini alır.
So kak ta sa de ce ço cuk lar oy na d›.
• Du yu lan (Öğretilen) Geç miş Za man: -m›ş (-miş, -muş,
-müş) ekini alır.
Onu si ne ma da gör müş.
Görülen geçmiş zaman ve duyulan geçmiş zaman ekleri, bu
anlamları her zaman vermeyebilir.
Türkler Anadolu’ya 1071’de girdi. (Eylem görüldüğü için değil,
kesinlik anlamıiçerdiği için.)
Takılıp kalmışım yalnızlığa. (Farkında olmadan yapılan iş anlamını
verdiği için.)
Saçların uzayınca ne güzel olmuşsun. (Görülen bir durumu ifade
ettiği için.)
3. Ge le cek Za man: -ecek (-acak) ekini alır.
Eylemin anlatımdan son ra ya p› la ca ğ› n› ifa de eden kiptir.
Ace mi ba l›k gi bi ağ la ra do la na cak s›n.
4. Ge niş Za man: -( )r ekini alır.
Eylemin sü rek li ya p›l d› ğ› an lamı nı ve ren kiptir.
Bir da ha onun la gi der mi yim?
Sal lan maz, o gi den ge mi nin ar dın dan ne men dil ne de bir kol.
(olum suz çekimi)
Geniş zaman kip eki, 1. tekil kişi olumsuz çekiminde düşer:
Şarkı söyle - r - im † olumlu
Şarkı söyle - me - m † olumsuz
“-mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” ekleri aynı zamanda sıfat-fiil (ortaç)
yapan eklerdir. Kip ekleriyle karıştırılmamalıdır. Bu ekler sıfat
tamlaması yapıyorsa sıfat - fiil ekidir.
Ortaç ekleri yapım eki, kip ekleri çekim ekleridir.
Çalar saati bozulur.
y.e. ç.e.
Utanmaz adam buraya gelmez.
y.e.
ç.e.
Geçmiş günleri artık unutmuş.
y.e.
ç.e.
İyi olacak hasta, doktora gidecek.
y.e.
ç.e.
Tanıdık yüzleri gördükçe sevindik.
y.e.
ç.e.
275
Fiiller
b) Di lek Kip le ri (Ta sar la ma Kip le ri)
Fi il le re, ge nel ola rak istek, gereklilik, emir an la m› ve ren
kip ler dir. Fi il le re za man an la m› n› kat maz . Bu kip ler şunlar
d›r:
1. Di lek - Şart Ki pi: -se, -sa ekini alır.
Eylemin gerçekleşmesi dileğini anlatır veya eylemi bir
şarta bağlar.
a) Hi kâye Birleşik Çe kim: (idi)
Ba sit çe kim li fi il le re “idi” ek fiili ge ti ri le rek yapılır.
“Gidecek idim.” veya “Gidecektim.”
ka la cak t›m, ça l›ş ma l›y d›m, bil mez dim…
ge le cek ge rek li lik ge niş
za ma nın ki pi nin za ma nın
hikâye si hikâye si hikâye si
Şu s› na v› bir ka zan sam.
Ça l› ş san ka za n›r s›n.
† di lek anlamı
† şart anlamı
2. ‹s tek Ki pi: -e, -a ekini alır.
Ey le me is tek an la m› ka tar.
Al lah sa na zi hin aç›k l› ğ› ve re.
Am ba r› na buğ day ya ğa.
Size yardım edeyim.
3. Ge rek li lik Ki pi: -me li, -ma l› ekini alır.
Ey le min ya p›l ma s› ge rek ti ği ni ifa de eder. Ba zen cüm le ye
ih ti mal an la m› da ka ta bi lir.
Bu k›z be ni gör me li.
Ba na ka zak ör me li.
ge rek li lik anlamı
Bu sü re zar f›n da işi bi tir miş ol ma l›.
ih ti mal anlamı
4. Emir Ki pi: Kip eki yok tur. Çekimde şahıs eklerinden
yararlanılır.
Çe ki mi şöy le dir: (I. te kil ve I. ço ğul kişi çe ki mi yok tur.)
ben –– biz ––
sen koş siz ko şun
o koş sun onlar koş sun lar
Fiillerde Kip Kayması (Anlam Kayması)
Bir kipin kendi anlamı dışında kullanılmasıdır.
• Haf ta ya ko nu la rı bi ti ri rim. † Kip: Geniş zaman
Anlam: Gelecek zaman
• Öğ ren ci de di ğin ders ça lı şa cak. † Kip: Gelecek zaman
Anlam: Gereklilik
• Ah met An ka ra’ya gi der, kar de şi ni bu lur, eve ge lir.
† Kip: Geniş zaman
Anlam: Geçmiş zaman
Basit Çekimli Fiil
Tek kiple çekimlenmiş fiillerdir.
Gel - di - m.
Sen de gel - se - n.
Bir le şik Çe kim li Fi il ler
Basit çekimli fiile, ek fiilin eklenmesiyle yapılır. Ek fiil, üç farklı
kipiyle birleşik çekimli (zamanlı) fiil yapar.
Örnek YGS / 2010
(I) Doğduğum yer olan Malatya’da k›şlar çetin geçerdi. (II) Beş
alt› yaşlar›ndayken köyde yollar›m›z›n kardan kapand›ğ›n›
an›msar›m. (III) Komşular kazma kürek ile yollar› açard›,
boyumuzu aşan kar tünelinden geçerek okula zor giderdik.
(IV) ‹nsan›n doğa karş›s›ndaki korunmas›zl›ğ›na yoksul luk da
ek le nin ce ha yal le re, ma sal la ra, söy len ce le re s› ğ› n›r d›k. (V) ‹lk
şi ir le ri mi o gün ler de yaz ma ya baş la d› ğ› m› sa n› yo rum.
Bu parçadaki nu ma ra lan mış cüm le ler le il gi li ola rak aşa ğıda
ve ri len ler den han gi si yan lış tır?
A) I. cümlede, birden fazla fiilimsi vard›r.
B) II. cümlede, yüklem etken ve geçişlidir.
C) III. cümledeki “ile” edatt›r.
D) IV. cümlede, yüklem belirli geçmiş zaman›n hikâyesiyle
çekimlenmiştir.
E) V. cümlede, işaret s›fat› kullan›lm›şt›r.
Çözüm
Par ça da ki nu ma ra lı cüm le ler le il gi li ve ri len bil gi ler den D seçeneğindeki
bil gi yan lış tır. Çün kü IV. cüm le de yük lem be lir li
geç miş za ma nın hi kâ ye siy le de ğil, ge niş za ma nın hi kâ ye siy le
çe kim len miş tir.
b) Ri va yet Birleşik Çekim: (imiş)
Doğru Seçenek D
Ba sit çe kim li fi il le re “imiş” ek fiili ge ti ri le rek yapılır.
“Gelecek imiş.” veya “Gelecekmiş.”
oku say m›ş, oku ya cak m›ş, oku yor muş...
di lek-şar t ge le cek şim di ki
kipinin za ma nın za ma nın
ri va ye ti rivayeti rivayeti
276
Fiiller
Örnek YGS / 2014
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-yor” eki, diğerlerinden
farklı bir zaman anlamı katmıştır?
A) Astronomlar, evrenimizi giderek artan bir hızla genişleten
gizemli hızlandırıcıyı “karanlık enerji” olarak adlandırıyor.
B) Piri Reis’in Dünya haritasını yıllarca araştıran ve bu konuda
kitap yazan, ünlü erken dönem kartografya tarihi uzmanı,
bir derginin konuğu olarak İstanbul’a geliyor.
C) Genetik ve çevresel faktörler etkileşerek otizmin ortaya
çıkmasında rol oynuyor.
D) Bataklık yakınlarında yaşayan sülün boyutundaki hoatzin
kuşu, yiyeceklerini fermente ederek sindiriyor.
E) Her defasında ne bulacağımı hiç bilmeden suya dalıyor ve
her defasında gördüklerim karşısında büyülenmiş olarak
sudan çıkıyorum.
Çözüm
A, C, D ve E seçeneklerinde “-yor” kipiyle geniş zaman anlamı
kastedilmiştir. B’de ise “-yor” kipi gelecek zaman anlamıyla
kullanılmıştır.
Doğru Seçenek B
c) Şart Birleşik Çe kim: (ise)
Ba sit çe kim li fi il le re “ise” ek fiili ge ti ri le rek el de edi lir.
“Uyuyor ise” veya “Uyuyorsa”…
ka zan ma l›y sam, ka za na cak sanız…
gereklilik ge le cek
kipinin za ma n›n
şartı şar tı
Çözüm
E se çe ne ğin de ve ri len bil gi yan lış tır. Çün kü
yük lem olan
“yorumluyor”, “buluyor” ve “seslendiriyor” sözcükleri bi rle şik
de ğil, ba sit za man lı dır.
Fi il de Şa h›s
Doğru Seçenek E
Ey le min kim ta ra f›n dan ya p›l d› ğ› n› gös te ren öge dir. Ek
olarak fiile eklenir. Eyleme, za ma na gö re fark l› şe kil ler de
ge le bi lir.
Şa h›s ek le ri
I. tekil kişi (ben) iz le - di - m iz le - r - im
II. tekil kişi (sen) iz le - di - n
iz le - r - sin
III. tekil kişi (o) iz le - di - iz le - r -
I. çoğul kişi (biz) iz le - di - k iz le - r - iz
II. çoğul kişi (siz) iz le - di - niz
III. çoğul kişi (onlar) iz le - di - ler
iz le - r - si niz
iz le - r - ler
Fi il de Olumsuzluk
-me, -ma olumsuzluk ekiyle fiillere olumsuzluk anlamı
verilir.
Koş - tu - m.
Koş - ma - dı - m.
C. EK EY LEM
Ek ey lem, “-i(mek)” ey le mi nin gü nü müz de ek hâlin de ki
kul la n› m› d›r. Gü nü müz de ek ey lem ola rak ni te len dir di ğimiz
ek ler de ek ey le min çe kim le ri dir.
EK EYLEM
Örnek ÖSS / 2004
Dün ya n›n en ta n›n m›ş or kes tra la r›n dan bi ri olan bu grup, 18.
yüz y›l bes te ci le ri nin ya p›t la r› n› yo rum lu yor; ay r› ca, unu tul muş
ve ya az ta n› nan bes te ci le rin ya p›t la r› n› bu lu yor ve ses len diri
yor.
Bu cüm ley le il gi li ola rak aşa ğ› da ve ri len ler den han gi si
yan l›ş t›r?
A) ‹şa ret s› fa t› var d›r.
B) S› fat-fi il ler kul la n›l m›ş t›r.
C) Zarf tüm le ci yok tur.
D) Tü re miş söz cük ler kul la n›l m›ş t›r.
E) Yük lem ler bi le şik za man l› d›r.
Ek eylemin
geniş zaman
çekimi
-im
-sin
-dir
-iz
-siniz
-dır-lar
Ek eylemin
hikâye
çekimi
(idi)
Ek ey le min iki te mel gö re vi var d›r:
Ek eylemin
rivayet çekimi
(imiş)
Ek eylemin
şart çekimi
(ise)
1. Ek ey lem, ad ve ya ad soy lu söz cük le ri dört farklı
kipiyle (-di’li geçmiş zaman kipi, -miş’li geçmiş zaman
kipi, koşul kipi, geniş zaman kipi) yük lem ya par.
Y›l lar d›r has re tiz bir yu dum sev gi ye.
Ben de hastaydım.
277
Fiiller
2. Üç farklı kipiyle (hikâye, rivayet, koşul) ba sit çe kim li
fi il le ri bir le şik çe kim li fi il ya par.
Y›l lar bit mek bil mi yor du.
Uyursan dinlenirsin.
Ek ey le mi dört grup ta in ce li yo ruz:
1. Ek Ey le min Ge niş Za man Çe ki mi:
• Ek eylemin geniş zaman eki olan “-dir” I ve II. tekil ile I ve
II. çoğul kişilerde genellikle görünmez. Çekim ad ve ya ad
soy lu söz cük le re çoğunlukla ki şi ek le ri nin getirilmesiyle
gerçekleştirilir. Bu ek ler gel di ği söz cük le ri yük lem ya par.
He nüz çi çek aç ma m›ş gon ca bir gü lüm.
I. te kil ki şi
He nüz çi çek aç ma m›ş gon ca bir gül sün.
II. te kil ki şi
He nüz çi çek aç ma m›ş gon ca bir gül dür.
III. te kil ki şi
He nüz çi çek aç ma m›ş gon ca gül le riz.
I. ço ğul ki şi
He nüz çi çek aç ma m›ş gon ca gül ler si niz.
II. ço ğul ki şi
He nüz çi çek aç ma m›ş gon ca gül ler dir ler.
III. ço ğul ki şi
• Al t› çi zi li söz cük ler ek ey le min ge niş za man çe kim le ri dir.
Beş yıldır bu mahallede muhtarım.
Oldukça anlayışlı biridir.
Yardımsever ve fedakârsın.
Biz elbette sözümüzün eriyiz.
Görevli misiniz siz de bu hastanede?
Şahıs ekleri diğer eklerle karıştırılmamalıdır.
Günlerim böyle yorgun ve telaşlı.
(iyelik eki)
Sen gelmesen de yine seni özlerim. (çekimli fiil)
şahıs eki
Yorgunsanız size bir çay yapayım. (çekimli fiil)
şahıs eki
şahıs eki
(ek eylem almış isim)
Her zaman iyiliğimi isterdi öğretmenim.
iyelik eki
Yıllardır meslek lisesinde öğretmenim. (Ek eylem almış isim)
şahıs eki
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem kullanılmamıştır?
A) Ben buyum, sevgilim!
B) Bugünlerde çok rahatsın.
C) Karanlıkta çok korkmuş.
D) Sen de bizdensin, dedi.
E) Ben kralım, sen kimsin?
Çözüm
Ad soylu sözcüğün yüklem olduğu her yerde ek fiil vardır. A, B,
D ve E seçeneklerinin yüklemleri (buyum, rahatsın, bizdensin,
kralım, kimsin) ad soylu sözcükler olduğundan bunlarda ek fiil
vardır. C seçeneğindeki “korkmuş” yüklemi basit çekimli fiildir;
sadece kip eki almıştır.
Doğru Seçenek C
• Ek ey le min ge niş za man çe ki mi “-dir” fi ile gel di ği za man
olasılık ya da ke sin lik an la m› ve rir, ba sit za man l› fiili birleşik
za man l› yap maz.
O tarihte Türkiye’nin başkenti Ankara olmuştur. (Basit çekimli fiil)
ke sin lik
an la mı
Eski evimizi de yıkmışlardır. (Basit çekimli fiil)
olasılık
an la mı
• Ek ey le min ge niş za man çe ki min den II I. te kil ki şi si “-dir”,
isim soy lu söz cük le rin yük lem ol du ğu cüm le ler de dü şe bilir.
En kalabalık şehrimiz İstanbul. (dur)
Ek ey lem düş müş tür.
Ak akçe kara gün için. (dir)
En sevdiğim hayvan köpek. (tir)
Örnek YGS / 2012
Hiçbir söz, hiçbir varsayım, hiçbir kuram yaşanan somut gerçeklerin
yerini tutamaz; bin kez söylenen yağmur sözcüğünün
bir damla yağmurun yerini tutamayacağı gibi.
Bu cümlede aşağıda verilenlerden hangisi yoktur?
A) Ek fiil almış sözcük
B) Benzetme edatı
C) Sayı sıfatı
D) Birleşik sözcük
E) Yeterlik fiili
Çözüm
Parçada geçen “gibi” benzetme edatı, “bin kez” sıfat tamlamasındaki
“bin” sayı sıfatı, “hiçbir” birleşik sözcük, “tutamaz”
yeterlik birleşik fiilinin olumsuzudur. Ek fiil yoktur.
Doğru Seçenek A
278
Fiiller
2. Ek Ey le min Hikâye Çe ki mi: (idi)
• Ad ve ya ad soy lu söz cük le re ge le rek onları yük lem
ya par.
Ka p› lar ka pa l›y d›, per de ler ör tük
Oda lar ka ran l›k t›, ›ş›k lar sö nük
Sabahtan beri evdeydik.
• Ba sit çe kim li fi il le re ge le rek bu fiilleri bir le şik çe kim li fi il
ya par.
Öl de sen bel ki öle cek tim.
‹ş te ko ca bir gü nün yor gun lu ğu so na er miş ti.
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem, işlevi bakımından
ötekilerden farklıdır?
A) Beni bırakıp gidersen üzülürüm.
B) Onunla kalmalıydın, dedi.
C) Biliyorum, çocukça davranmıştım.
D) Beni sinemada görmüşmüş!
E) Tek zevki spor yapmaktı.
3. Ek Ey le min Ri va yet Çe ki mi: (imiş)
• Ad ve ya ad soy lu söz cük le re ge le rek on la r› yük lem ya par.
Çocukken biraz gevezeymişim.
Tuğ ba’n›n ba ba s›, ol duk ça genç bi ri y miş.
Bil di ğim ka da r›y la her ke se borç luy muşsun.
• Ba sit çe kim li fi il le re ge le rek on la r› bir le şik çe kim li fi il
ya par.
Öğ ret me ni ne yap t› ğ› say g› s›z l›k tan do la y› uta n› yor muş.
Ge le cek se ne Ni zip’e yer le şe cek miş.
Çözüm
Ek eylem A, B, C ve D seçeneklerinde çekimli eyleme gelerek
onları birleşik çekimli eylem yapmış; E seçeneğinde ise ismi
yüklem yapma görevinde kullanılmıştır.
Doğru Seçenek E
Ek Ey le min Olum su zu
Ek ey le min olum su zu “de ğil” sözcüğü ile yapılır.
4. Ek Ey le min Şart Çe ki mi: (ise)
• Ek ey le min şart çe ki mi “-se” yan cüm le nin yük le mi ni oluştu
rur.
Söy le dik le rin doğ ruy sa onun la he sap la şa ca ğ›z.
Ba na k›r g›n san bu nu he men söylemelisin.
Sa na vur gun lu ğum göz le ri nin ren gin den de ğil.
Söz le ri niz le davranışlarınız ay n› doğrultuda de ğil.
Bu işte pek tecrübeli değilim.
Sanırım dün Ankara’da değildiniz.
Uyanık değilmişsin o vakitlerde.
• Ba sit çe kim li fi il le re ge le rek on la r› bir le şik çe kim li fi il
ya par.
Seni üzdüysek özür dileriz.
Borç ço ğa l›r sa ka l›r, dert uza y›n ca al›r.
“-ise” cümlede karşılaştırma anlamı verirse ek eylem değil, bağlaç
olur.
Aldığım kazağı babam beğendi, annemse hiç beğenmedi.
bağlaç
Ek eylemin hikâye çekimi “-di”, rivayet çekimi “-miş”, şart çekimi
“-se”; “idi, ise, imiş” şeklinde ayrılarak okunabilir. Ayrılamıyorsa
ek eylem değil kip ekidir.
Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu.
ek eylem
Birinciliği beyaza verdiler.
kip eki
Örnek
Aşağıdakilerin hangisinde “değil” sözcüğü ek fiilin olumsuzu
olarak kullanılmıştır?
A) Beni değil, seni seçti.
B) Bodrum’a değil, Kaş’a gidelim.
C) Seni değil ben, kimse kurtaramaz.
D) Paraya değil, sevgiye ihtiyacı varmış.
E) Sözün söz değil ama yine de seni dinliyoruz.
Çözüm
“değil” sözcüğü E seçeneğinde yüklemin anlamını olumsuz
hâle getirdiğinden ek fiilin olumsuzu görevindedir.
Doğru Seçenek E
279
Fiiller
D. Fİ İL DE YA PI
Fi il ler şe kil de de gö rül dü ğü gi bi ya pı ba kı mın dan üçe ay rı lır:
Basit fiiller
(Yapım eki
almaz.)
FİİLDE YAPI
Türemiş Fiil
(Yapım eki alır.)
Yardımcı
Fiille
Oluşmuş
Birleşik Fiiller
Birleşik Fiil
Kurallı Birleşik
Fiiller
• Yeterlik fiili
• Tezlik fiili
• Yaklaşma fiili
• Sürerlik fiili
Anlamca
Kaynaşmış
Birleşik
Fiiller
Deyimleşme
Yoluyla
Oluşmuş
Birleşik
Fiiller
Örnek
I. Eleştirmenler, bir eserin içeriğinden çok biçimini değerlendirmelidir.
II. Çağdaş sanat anlayışı, klasik sanat anlayışının egemenliğini
bitirdi.
III. Özgünlüğü yakalayamamış sanatçılar, ustalarından öğrendiklerini
aynen geçirir eserlerine.
IV. Bir sanatçının adını, kendi çağına ve ileriki çağlara hitap
eden eserler yaşatır.
V. Geleceğe kalma kaygısı sanatçılara, özgün bir anlatım ve
içerik buldurur.
Numaralanmış cümlelerden hangisinin yüklemi, farklı bir
kökten türemiş fiildir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
1. Ba sit Fi il ler
Ya pım eki al ma mış fi il ler dir. Basit fiiller çekim eki olan kip, kişi
ve ek eylem eklerini alabilir.
otur - du - k Æ ba sit fi il
fiil kip şa hıs
kökü eki eki
dol - uyor Æ ba sit fi il
fiil kip eki
kökü
Çözüm
I. cümlede “değ-”, II. cümlede “bit-”, III. cümlede “geç-” ve V.
cümlede “bul-” fiillerinden yüklemler türemiştir. IV. cümlede ise
yüklem “yaş” isim kökünden türemiştir.
Doğru Seçenek D
is te - yor - um Æ ba sit fi il
fiil kip şa hıs
kökü eki eki
koş Æ ba sit fi il
fiil kökü
gül - üyor - du - k † basit fiil
fiil kip ek şahıs (birleşik çekimli fiil)
kökü eki fiil eki
2. Tü re miş Fi il ler
Ya pım eki al mış fi il ler dir.
İsim (kök) + yapım eki † Türemiş fiil
Fiil (kök) + yapım eki † Türemiş fiil
Örnek
Maç başlamıştı. Heyecan doruktaydı ve ben de çok heyecan-
I
II
lanmıştım. İlk gol atıldı. Stad yıkılıyordu. Ben de çılgınca
III
IV
bağırıyordum anlamsız anlamsız.
V
Bu parçadaki altı çizili fiillerden hangisi yapısı yönüyle diğerlerinden
farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
baş - la- (türemiş fiil)
isim isim den
kökü fi il ya pan ek
hor - la- (tü re miş fi il)
isim isim den
kökü fi il ya pan ek
Çözüm
sev - dir- (tü re miş fi il) gör - ün- (tü re miş fi il)
fi il fi il den fi il fi il den
kökü fi il ya pan ek kökü fi il ya pan ek
I, II, III, IV. fiiller türemiştir (baş-la-, heyecan-lan-, at-ıl-, yık-ıl-),
V. fiil ise basittir.
Doğru Seçenek E
280
Fiiller
3. Birleşik Fi il ler
Bir den faz la söz cü ğün bir ara ya ge le rek bir ey le mi kar ş›-
la ma s› yla oluşan yeni sözcüğe “birleşik fi il” de nir.
a) Yar d›m c› Ey lem le Ku ru lan Birleşik Fi il ler
‹sim soy lu bir söz cük le “etmek, eylemek, olmak, kılmak”
yardımcı fiillerinden birinin kul la n›l ma s›y la olu şan birleşik
fi il ler dir. Bu durumda anlam, isme bağlıdır.
mutlu olmak
et mek
dert etmek
ey le mek
arz etmek
isim + kıl mak
fark etmek
ol mak
memnun olmak
yar dım cı fi il
hasta eylemek
Birleşik fiil
aşikâr kılmak
Yar dım cı ey lem ler (fii ller) bir lik te kul la nıl dı ğı isim le öbek le şir,
cüm le de tek öge ola rak kul la nı lır.
Gön lü mü çal dı ğın için se ni af fet me ye ce ğim.
Zan net me ki göz le rin be ni et ki le ye cek.
“etmek, eylemek, kılmak, olmak” yardımcı eylemleri asıl eylem
görevini de üstlenebilir. Bunu şu yolla anlarız:
• Yardımcı eylem olarak bildiğimiz eylemlerin yerine başka bir
eylem gelebiliyorsa bu eylemler yard›mc› eylem değil, as›l
eylemlerdir.
• Yard›mc› eylem olarak bildiğimiz eylemlerin yerine başka bir
eylem gelemiyorsa, bu eylem kendisinden önceki isimden ayr›
düşünülemiyorsa yard›mc› eylemdir.
Şu örnekleri inceleyelim:
Dünya tatl›s› bir oğlu oldu. (Dünyaya geldi.)
asıl eylem
Ben ettim sen etme, diye yalvardı.
asıl eylem asıl eylem
(yaptım)
(yapma)
Dışarıda oyun oynayıp soğuk su içince hasta oldu.
yardımcı eylemle
Desem ki sen beni affetsen.
yardımcı eylemle
kurulmuş birleşik fiil
kurulmuş birleşik fiil
Bu hak sız lık la rı kimse hak et mi yor ben ce.
Al tı çi zi li söz cük ler isim + yardımcı fi il şek lin de oluş muş tur.
Dik kat edi lir se ba zı la rı ay rı, ba zı la rı bi ti şik ya zıl mış tır. Çün kü
yar dım cı ey lem le ku ru lan bir le şik fi il ler, ses düş me si, ses tü reme
si olur sa bi ti şik; bu ses olay la rı ol maz sa ay rı ya zı lır.
Yardımcı eylemler kimi zaman Türkçede “-leş, -len” gibi eylem
türeten eklerin yerini tutar.
iyi olmak Æ iyileşhasta
olmak Æ hastalan-
zan etmek † zannetmek (ses türemesi)
ret etmek † reddetmek (ses türemesi)
sabır etmek † sabretmek (ses düşmesi)
şükür etmek † şükretmek (ses düşmesi)
hal olmak † hallolmak (ses türemesi)
af olunmak † affolunmak (ses türemesi)
his etmek † hissetmek (ses türemesi)
kasıt etmek † kastetmek (ses düşmesi)
Ses olayı gerçekleştiği için bitişik yazıldı.
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yardımcı eylemle kurulmuş
birleşik eylem yoktur?
A) Bütün sevdiklerini terk etti.
B) Bana yardımcı ol.
C) Aynı saatte durakta olduk.
D) Geçen yıl terfi etmişti.
E) Beni mutlu kıldınız, dedi.
hak et ti
park et ti
fark et ti
arz ey le di
na zar kıl dı
ya zı lır.)
(Her han gi bir ses ola yı ol ma dı ğı için ay rı
Çözüm
A, B, D ve E seçeneklerinde yardımcı eylemle kurulmuş birleşik
fiil kullanılmıştır. C seçeneğinde ise “olmak”, “bulunmak”
anlamına gelen asıl eylem olarak kullanılmıştır.
Doğru Seçenek C
281
Fiiller
b) Ku ral l› Birleşik Fi il ler
Fiil + fiil biçiminde yapılır.
Kurallı birleşik fi il le ri şöy le sınıflandırabiliriz:
1. Ye ter lik Fi ili: Fiil + -ebilmek
Bir işi yap ma ya gü cü yet mek, izin ver mek, ola s› l›k an lamla
r› n› ka zan d› ra bi lir.
Bu sı na vı ben ka za na bi li rim çün kü çok ça lış tım.
gü cü yet me anlamı
Ders zi li çal dı, dı şa rı çı ka bi lir si niz.
izin ver me anlamı
Si ze ya rın planlarımı an la ta bi li rim.
ola sı lık anlamı
Değişik biçimlerde olumsuz yapılır:
İçeri giremeyebilirim.
İçeri girmeyebilirim.
İçeri giremem.
‹şin ya p›l mak ta ol du ğu nu, de vam et ti ği ni ifa de eden fi il ler dir.
Eği tim an la y› ş›mız hiç değişmeden süregelmektedir.
Sen gi de dur, ben sa na ye ti şi rim.
Vit rin le rin önün de ka la kal d›.
• Bir le şik yapılı fi il ler ile birleşik çe kim li fi il ler ka rış tı rıl ma malı
dır.
Birleşik Yapılı Fi il: affetko
nu şa bil-
Birleşik Çe kim li Fiil: affet - miş - ti
ko nu şa bil - ecek - se
Birleşik çe kim li fi il, iki kip eki bu lun du ran fi il dir. Bu fi il ler ya p›
ba k› m›n dan ba sit, tü re miş, birleşik ola bi lir.
koş - acak - tı - m (ba sit ya pı lı, birleşik
fi il kip kip şa hıs çe kim li fi il)
kö kü (ge le cek (hikâye) eki
za man)
gez - dir - me li - y - di (tü re miş ya pı lı, birlefi
il ya pım kip kip şik çe kim li fi il)
kö kü eki (ge rek li lik) (hikâye)
koş - a - bi li rim Æ olum lu (yeterlik bir le şik fi ili)
koş - a - mam Æ olum suz (yeterlik bir le şik fi ili)
Ba ka mam, el sal la ya mam, gü le mem gi den le rin ar d›n dan
ye ter lik ye ter lik ye ter lik
fi ili nin fi ili nin fi ili nin
olum su zu olum su zu olum su zu
ba ka bil - ir - se (birleşik ya pı lı, birleşik çekimli fi il)
birleşik ge niş di lek
fi il za man şart
ki pi ki pi
14444244443
ge niş za ma nın şar tı
2. Tez lik Fi ili: Fiil + -ivermek
Bir işi ace ley le yap ma an la m› n› ve ren birleşik fi il dir.
Bir gü lü ver sen ba na ne olur san ki?
Kovayı balkondan döküverdi.
Film hiç beklenmedik bir anda bitiveriyormuş.
3. Yak laş ma Fi ili: Fiil + -eyazmak
Bir işin ger çek leş mek üze re ol du ğu nu an cak ger çek leşme
di ği ni ifa de eder.
Si ze ge lir ken mer di ven ler den dü şe ya z› yor dum.
(Az kal d› dü şü yor dum.)
Öle yaz d›m. (Az kal s›n ölü yor dum.)
• Yaklaşma fiili gü nü müz de pek kul la n›l ma mak ta d›r.
4. Sü re rlik Fi ili: Fiil + -egelmek
-ekalmak
-edurmak
Örnek YGS / 2011
Us ta şa ir le rin şi ir hak k›n da ki ya z› la r› n› oku mak, yal n›z ca on lar›n
şi i re iliş kin gö rüş le ri ni öğ ren me mi zi, ken di şi ir le ri ni an la mam›
z› de ğil, bir dev rin şi ir an la y› ş› n› sor gu la ma m› z› ve ya p› lan
tar t›ş ma la r› de ğer len di re bil me mi zi de sağ lar.
Bu cüm le de aşa ğ› da ki ler den han gi si yok tur?
A) Bağ laç gö re vin de kul la n›l m›ş “de”
B) S› fat laş t› ran -ki
C) Sü rer lik fii li
D) Ün lü düş me si
E) Dö nüş lü lük za mi ri
Çözüm
C se çe ne ğin de ve ri len bil gi yan lış tır çün kü cüm le de sü rer lik
fi ili ne yer ve ril me miş tir.
Doğru Seçenek C
282
Fiiller
c) An lam ca Kay naş mış Birleşik Fi il ler
Bu fi il ler, isim ve ya isim soy lu bir söz cü ğe ey lem ge ti ri le rek
el de edi lir. An cak bu söz cük ler ger çek an lam la rın dan sıy rı larak
ka lıp la şır.
vazgeçmek, öngörmek, varsaymak...
Çözüm
Parçanın ilk cümlesi isim, son cümlesi eylem cümlesidir.
“uyanıveriyor” tezlik birleşik fiilidir. “Yaşlanmak” sözcüğündeki
“-lan” eki isimden fiil yapmıştır. “Kendi” sözcüğü dönüşlülük
zamiridir. Parçada geçişli yüklem yoktur.
Doğru Seçenek D
d) De yim leş me Yo luy la Ku ru lan Birleşik Fi il ler
İsim ve fi il bir le şe rek ger çek an lam la rı nın dı şın da de yim leş me
yo luy la da birleşik fi il ku ra bi lir.
II. EY LEM S‹ LER
Ey lem si ler, kök ba k› m›n dan ey lem olan an cak cümlede çekimli
eylem olmayan sözcüklerdir.
Ey lem si iş, oluş, du rum bil di rir an cak kip ve ki şiye bağlı olarak
çekimlenmez; cüm le de isim, s› fat, zarf gö re vinde kul la n› lır.
el ele ver mek, baş ba şa kal mak, ku lak ka bart mak...
Örnek
Aşağıdaki cümlelerde birleşik fiiller yapılışı bakımından
eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?
Eylem
hareket
iş, oluş
durum
kip
kişi
bildirir.
Eylemsi
EYLEMSİLER
hareket
iş, oluş
durum
kip
kişi
bildirir.
bildirmez.
A) Sen gidedur, ben gelirim.
B) Elbisene göz koydum, onu bana ver.
C) Bana yemek hazırlayıver, acıktım.
D) Bu güzel günde eve hapsolduk.
E) Yaptıklarıma pişman oldum.
İsim - Fiiller
-me
-mek
-iş
Sıfat - Fiiller
-an
-ası
-mez
-ar
-dik
-ecek
-miş
Zarf - Fiiller
-ip
-ken
-eli
-erek
-dikçe
-meden
-a
-ince
-meksizin
-diğinde
Çözüm
A ve C’de “fiil + fiil” şeklinde oluşmuş kurallı birleşik fiile yer
verilmiştir. D ve E’de “isim + yardımcı fiil” biçiminde birleşik fiil
oluşturulmuştur. B seçeneğindeki birleşik fiil ise deyimleşme
yoluyla kurulmuştur.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2017
Hayatta çalışmaktan hiç korkmadım ama yaşlanmak zor iş. Her
gün yeniden kurulan dünyaya biraz daha eskimiş olarak uyanıveriyor
kendi içinde insan.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İsim ve fiil cümleleri vardır.
B) Tezlik fiili kullanılmıştır.
C) İsimden fiil yapan ek vardır.
D) Geçişli yüklem vardır.
E) Dönüşlülük zamiri kullanılmıştır.
1. İsim - Fiil (Mastar)
• Ey lem kök ve göv de le ri ne “-me, -mek, -iş” ek le ri ge ti ri lerek
el de edi lir.
Be ni an la mak sev da s›n dan vaz geç me di.
Men di li ni ç› ka r›p ce ke tin ya ka s› n› sil me ye baş la d›.
Bir bo şa n›ş bu, di yo rum, bir din me yen yağ mur se li. Bel ki
bir ka 盺...
• Türk çe de -me (-ma), -mek (-mak), -iş (-›ş, -uş, -üş) ek leri
söz cü ğü fi il an la m›n dan sıyırarak ka l› c› isim ya pa bi lir .
‹sim - fiil le rin olum su zu ya p›l d› ğ› hâlde ka l› c› isim le rin
olum su zu ya p›l maz. Bun lar fii lim si değil, ka l› c› isim dir:
dol ma, sar ma, k› zart ma, çak mak, kay mak, tok mak, di kiş,
gös te riş ...
• ‹sim - fi il ler isim le rin bir çok özel liğini gös te rir. Tam la ma
ku rar, iye lik eki al›r.
Ev den ay r›l ma işi uzun sü re cek.
tam la yan
S› na v› ka zan mam her ke si se vin di re cek.
iye lik eki
283
Fiiller
2. Sıfat - Fiil (Ortaç)
Ey lem kök ve göv de le ri ne “-en, -ası, -mez, -er, -dik, -ecek,
-miş” ek le ri ge ti ri le rek el de edi lir.
Or taç lar cüm le de s› fat ya da adlaşmış sıfat gö re vin de kulla
n› l›r.
Kar puz lar gö rül me dik bir iri lik te ol gun laş t›. (Sıfat görevinde)
sıfat - fiil
Bek le mek ten baş ka ya pa cak şey kal ma d›. (Sıfat görevinde)
sıfat - fiil
Ba z› uzun, bi rer ağaç gi bi uza m›ş saz lar, ba z› k› sa c›k dallar...(Sıfat
görevinde) sıfat - fiil
Bü tün ta nı dık la rı nı ara mış. (Adlaşmış sıfat görevinde)
sıfat - fiil
Az ve ren can dan, çok ve ren mal dan... (Adlaşmış sıfat görevinde)
sıfat - fiil
sıfat - fiil
Gü le ni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar. (Adlaşmış sıfat görevinde)
sıfat - fiil
sıfat - fiil
• S› fat -fi il ler de fi il an la m›n dan s›y r› la rak ka l› c› isim ola bi lir.
Bun lar s› fat - fi il de ğil, isim dir:
yi ye cek, ya ka cak, çe ke cek, ya zar, ge lir, gi der, dol muş ...
S› fat - fi il ler s› fa t›n tüm özel lik le ri ni gös te rir ve çeşitli ekler
alabilir.
‹yelik eki alabilir: anlamad›ğ›m insanlar
Çat› eki alabilir: y›kanacak bulaş›k
Olumsuzluk eki alabilir: görmediğim olaylar
Örnek YGS / 2017
(I) Küçük Asya’nın en fark edilemeyen noktası Anamur...
(II) Dâhil olduğu bölgenin sanki dışında, karadaki ada misali
yalnız kalmış bir yer. (III) Hakkında etraflı bilgi edinmek için
kaynakları karıştıran birine küçük çapta bir hayal kırıklığı da
yaşatabilir. (IV) Çünkü keşfedilmemiş gibi gizemli. (V) Kimsenin
tanımadığı ama anlatacak çok şeyi olan bir yabancı gibi...
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede derecelendirme zarfı vardır.
B) II. cümlede sıfat-fiil kullanılmıştır.
C) III. cümlede kişi zamiri bulunmaktadır.
D) IV. cümlede edat kullanılmıştır.
E) V. cümlede bağlaç yer almaktadır.
Çözüm
Parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak A, B, D ve E
seçeneklerinde verilenler doğrudur. III. cümlede kişi zamiri
bulunmadığından C, III. cümleyle ilgili olarak yanlıştır.
Doğru Seçenek C
3. Zarf - Fiil (Ulaç / Bağ - Fiil)
Ey lem den tü re yen, an cak cüm le için de ço ğun luk la be lirteç
gö re vi ni üst le nen söz cük le re “zarf-fiil” de nir.
Fi il le re “-ip, -erek, -e, -in ce, -me den, -mek si zin, -dik çe, -eli,
-ken, -ar… -maz, -di ğin de” ek le ri ge ti ri le rek el de edi lir .
Yel gi bi ak›p git ti kur şun se li nin için den.
Hiç bir ye re eli ni ko lu nu sal la ya sal la ya gir me me li.
Çift li ğe doğ ru is te me ye rek yü rü dü.
‹ş te yi ne far k› na var mak s› z›n ayrı ayrı yollara düştük.
Fii lim si le rin Ge nel Özel lik le ri
• ‹sim - fi il ler ad gö re vin de kul la n› la rak ad›n özel lik le ri ni
gös te rir.
• S› fat - fi il ler s› fat ve ya ad laş m›ş s› fat gö re vin de kul la n› l›r.
• Ulaç lar cüm le de zarf gö re vin de kul la n› l›r ve zarf tüm le ci
olur.
• Fii lim si ler cüm le de yan cüm le cik ku rar.
• Fii lim si bu lun du ran cüm le, yan cüm le ta ş› d› ğ› için yapıca
bir le şik cüm le dir.
• Bir cüm le de kaç fii lim si var sa o ka dar yan cüm le var d›r.
• Cüm le de fii lim si yan cüm le ku rar ve fi ilim si han gi öge nin
için dey se yan cüm le o gö rev de dir.
Örnek LYS / 2013
Bugüne kadar eserleri 42 dile çevrilen, Japonya’nın en büyük
I
II
yazarlarından biri olarak anılan ve yaşayan en büyük 100 yazar
arasında gösterilen Murakami; 1991 yılında ABD’yi ziyaret edip
III
IV
burada ilk imza gününü gerçekleştirdiğinde kitap imzalatmaya
V
sadece 15 kişi gelmişti.
Bu cümledeki numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. sözcük, edattır.
B) II. sözcük, üstünlük bildiren zarftır.
C) III. sözcük, sıfat - fiil eki almıştır.
D) IV. sözcük, birleşik sözcüktür.
E) V. sözcük, fiil soyludur.
Çözüm
I, II, III ve IV. sözcüklerle ilgili verilenler doğrudur. V. sözcük
“gerçek” isim kökünden türediğinden fiil soylu değildir. Bu
nedenle V. sözcükle ilgili verilen yanlıştır.
Doğru Seçenek E
284
Fiiller
Örnek ÖSS / 2009
(I) Şu ana ka dar tüm öy kü le ri ne öv gü ler dü ze ce ğim bir seç kiy le
kar şı laş ma dım. (II) Özel lik le bu seç ki ta ma men ye ni öy kü ler den
olu şu yor sa böy le bir bek len ti ye hiç gir me me li. (II I) Ya zar lar birbir
le rin den fark lı ede bi yat an la yış la rı na sa hip tir ler. (IV) Say fa la rı
çe vir dik çe çok fark lı me tin ler le kar şı la şır sı nız. (V) Eğer çok yönlü
bir in san de ğil se niz bu öy kü le rin si ze ses len me si pek ola sı
de ğil dir.
Bu par ça da ki nu ma ra lan mış cüm le ler le il gi li ola rak aşa ğıda
ve ri len ler den han gi si yan lış tır?
A) I. cüm le nin yük le mi be lir li geç miş za ma nın olum su zuy la
çe kim len miş tir.
B) II. cüm le de ko şul eki al mış bir söz cük var dır.
C) II I. cüm le de öz ne isim den isim yap ma eki al mış tır.
D) IV. cüm le de zarf - fi il var dır.
E) V. cüm le nin yük le mi ek ey le min olum suz bi çi miy le çe kimlen
miş tir.
Çözüm
C se çe ne ğin de ve ri len bil gi yan lış tır çün kü öz ne (ya zarlar)
isim den isim yap ma eki de ğil, fi il den isim yap ma eki (-ar)
al mış tır.
Doğru Seçenek C
Örnek ÖSS / 2004
Aşağ›daki cümlelerin hangisinde geçen bağ - fiil, ötekilerden
farkl› bir sorunun yan›t›d›r?
A) Düşüncelerini hiç çekinmeden söylerdi.
B) Sorular› bütün yönleriyle düşünerek yan›tl›yordu.
C) S›navdan hemen sonra güle oynaya evine gitti.
D) ‹şi zaman›nda bitirmek için ölesiye çabal›yordu.
E) Bence o buraya geleli çok değişti.
Çözüm
A, B, C ve D seçeneklerinde kullanılan bağ - fiiller “nasıl”
sorusuna cevap verirken E seçeneğindeki bağ - fiil “ne zaman”
sorusuna cevap vermektedir.
Örnek YGS / 2013
Doğru Seçenek E
“Rüyaları gerçekleştirmenin yolu, uyanıvermektir uykulardan.”
demiş bir düşünür. Öyleyse ne duruyoruz, hemen silkinip kalkalım
yumuşak yataklarımızdan!
Bu parçada, aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tezlik fiili
B) Zarf-fiil
C) Sıfat-fiil
D) İstek kipiyle çekimlenmiş fiil
E) Şimdiki zamanla çekimlenmiş fiil
Çözüm
“uyanıvermektir” sözcüğündeki “-iver-” tezlik fiilidir.
“silkinip” sözcüğü “-ip” zarf - fiil ekini alarak zarf - fiil görevini
üstlenmiştir.
“kalk - a - lım” çekimli eylemi “-a” istek kipiyle çekimlenmiştir.
“dur - uyor - uz” çekimli eylemi “-yor” şimdiki zaman kipiyle
çekimlenmiştir.
Parçada sıfat - fiil yoktur.
Örnek YGS / 2011
Doğru Seçenek C
Ba z› sa nat ç› lar, ya ra t› c› l›k la r› n› kam ç› la yan büyülü anları
I
“be yaz an” di ye ad lan d› r›r m›ş. Ya ka lan d› ğ› s› ra da “Son ra de-
II
vam ede rim.” di ye rek as la ke sin ti ye uğ ra t›l ma ma s›, er te lenmeme-
II I
si ge re kir miş bu an›n. Çün kü dö nüp ba k›l d›ğında yerinde bulu-
IV
nama ya bi lir miş. Tü ke nin ce ye de ğin hak k› n›n ve ril me si ge re kir -
miş her za man kar ş› la ş› la ma yan bu be yaz an la r›n.
Bu par ça da ki nu ma ra lan m›ş söz cük ler den han gi si fii lim si
de ğil dir?
A) I. B) II. C) II I. D) IV. E) V.
Çözüm
V nu ma ra lı söz cük “ge re kir miş” fii lim si de ğil, çe kim li ey lem dir.
Örnek ÖSS / 2007
V
Doğru Seçenek E
(I) Kı şı he nüz üze rin den ata ma mış top rak lar da ot lar ye şe riyor
du. (II) Gök bir açı lıp bir ka pan dık ça çi çe ğe dur muş ağaçla
rın da yap rak la rı na yağ mur dü şü yor du. (II I) Bö cek ler gü ne şi
gö rün ce or ta ya çı kı yor, gü neş gi din ce de lik le ri ne ka çı şı yor du.
(IV) Arı lar bu run la rı nı ta ze çi çek le rin gö be ği ne so ku yor, on ların
ko ku la rıy la sar hoş olu yor du. (V) Gö ğün ma vi li ği ni ka rar tan
ha va lar ar tık ge ri de kal mış tır.
Yu ka rı da ki nu ma ra lan mış cüm le le rin han gi sin de öz ne,
tam la ya nı sı fat - fi il gru bu olan sı fat tam la ma sı dır?
A) I. B) II. C) II I. D) IV. E) V.
Çözüm
I ve II. cüm le ler de sı fat - ey lem gru bu do lay lı tüm leç gö re vinde
kul la nıl mış tır. III ve IV. cüm le ler de sı fat - ey lem yok tur. V.
cüm le de sı fat-ey lem gru bu öz ne gö re vin de kul la nıl mış tır.
Doğru Seçenek E
285
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Fiiller
1. Aşa €› da ki le rin han gi sin de, du rum, oluş ve kı lış ey lemle
ri bir ara da ve ril miş tir?
A) çir kin leş mek - oku mak - yı ka mak
B) al mak - ta şı mak - yaz mak
C) durmak - olgunlaşmak - koru mak
D) gö rüş mek - uğ ra mak - bu luş mak
E) sil mek - oku mak - bil dir mek
2. “An nem, bir haf ta son ra bu ra ya ge li yor.” cüm le si nin
ey le mi için aşa ğı da ki yar gı lar dan han gi si yan lış tır?
5. I. Bi zim gi bi o da re sim yap ma yı se ver miş.
II. Bah çe ye dik ti ğin fi de le ri su lu yo rum.
II I. Anah ta rı bul mak için her ye re bak tım.
IV. Gün geçtikçe iyileşiyorum.
Yu ka r› da nu ma ra lan m›ş cüm le le rin yük lem le ri, an lamla
r›na gö re aşa €› da ki le rin han gisin de do€ ru s› ra lanm›ş
t›r?
A) kı lış, kı lış, du rum, oluş
B) kı lış, du rum, ol uş, oluş
C) oluş, du rum, kı lış, oluş
D) kı lış, oluş, du rum, kı lış
E) oluş, kı lış, du rum, oluş
A) 3. te kil ki şi ile çe kim len miş tir.
B) Yapıca basittir.
C) Ey lem ki pin de an lam kay ma sı var dır.
D) Basit çekimli fiildir.
E) Di lek ki piy le çe kim li dir.
6. Aşa €› da kilerin hangisinde eylemsi kullanılmamıştır?
A) Sırlarıma or tak ol ma ma la rı için kim sey le ko nuş mazdım.
B) Ağlayanın malı gülene hayır etmezmiş.
C) Anlatılmamış bir destan gibidir Anadolu’muz.
D) Şimdi çalışma zamanıdır, boşa geçirecek vakit yoktur.
3. De niz, ma vi bir at las gi bi göz ala bil di ği ne uza nı yor, bu
ma vi li ğin üze rin de bem be yaz le ke ler gi bi mar tı lar uçuyor
du. On lar, kuz gun ağ zı na ben ze yen ga ga la rıy la de ni zi
di dik ler ken dal ga lar ara sın da ak kö pük ler bı ra kı yor du.
Ge ce nin ser in ne fe si de niz kız la rı nı aşk fı sıl tı la rıy la uyandı
rı yor du, ok ya nus ej der le ri ise de rin uy ku la rı na da lı yorlar
dı. Ay, gü müş göz yaş la rı nı de ni zin üze rin de bı ça ğın
ucu gi bi gez di ri yor du.
Bu par ça da, ço ğul ki şiy le çe kim len miş kaç ey lem
var dır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
E) Hijyenik ortamlardan yoksun iş yerlerinin dondurucuları
insan sağlığına zararlıdır.
7. Aşa ğı da ki di ze le rin han gi sin de çekimli fiillerin hepsi
emir kipindedir?
A) Gü ven me genç li ği ne gü zel li ği ne
Se nin de saç la rın ta ru mar olur
B) Tren ge lir hoş ge lir
Oda la rı boş ge lir
C) Ay rı lık tan zor bel le me ölü mü
Gör me yin ce se zil mi yor Mih ri ban
D) Ben yâ ri me gül de mem
Gü lün öm rü az olur
E) Su la rın du rul du ğu bir sa at ol sun
Gör de ni zin eş siz gü zel li ği ni
4. Aşa €› da ki le rin han gi sin de, yük lem çe kim li ey lem
de ğil dir?
A) Unut ma, faz la naz âşık usan dı rır.
B) Yal nız kal mak tan ol sa ge rek, en ufak tı kır tı lar dan bi le
kor ku yor.
C) Bu yu mur ta nın sa rı sı di ğer le rin den da ha ko yuy du.
D) Sak lam baç ta hep kol tu ğun ar ka sı na sak la nır dı.
E) Ara dık la rı mı zın hiç bi ri ni bu ra da bu la ma dık.
8. Bir ıs lık tut tu ru rum gül dü ğü nü dü şü nüp
De rim, bir ışık vur muş tur şim di göz le ri ne
Ben den söz edi yor dur, dik kat et me li yim
Çe ki dü zen ve re yim he men giy dik le ri me
Bu di ze ler de, aşa ğı da ki kiplerden han gi si nin örneği
yoktur?
A) Ge niş za man B) Geç miş za man
C) Şim di ki za man D) ‹s tek ki pi
E) Ge le cek za man
286
Fiiller
TEST
1
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. An lam ca kay naş mış birleşik ey lem ler, genellikle sözcüklerin
ilk anlamını kaybedip mecazlaşmasıyla oluşur.
Aşa ğı da ki le rin han gi sin de bu açık la ma ya ör nek olabi
le cek bir bir le şik ey lem yok tur?
A) Ona bun la rı an la tın ca ya ka dar di lim de tüy bit ti.
B) Bu gün ler de yaş lı po li ti ka cı nın çe ne si düş tü.
C) Ken di si ne öne ri len bu işin so rum lu lu ğu nu gö ze alama
dı.
D) So nun da bu ko nu hak kın da bi zim le ko nuş ma ya mecbur
ol du.
E) Üç ar ka daş, yıl lar ön ce bu yo la hep bir lik te baş koymuş
tuk.
10. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de, kurallı birleşik eylem
ye ter li lik an la m› ta ş› mak ta d›r?
A) Bi zim oyun cu lar bu ak şam ki ma ça ç›k ma ya bi lir ler.
B) Ara ba böy le gi der se, eş ya la r›n bü yük bir k›s m› k› r› labi
lir.
C) Bu ada m›n ne ya pa ca €› bel li ol maz, her an, her yerde
kar ş› m› za ç› ka bi lir.
D) Hiç me rak et me yin, us ta m›z bu bil gi sa ya r› ta mir edebi
lir.
E) Yol cu lar bu uzun yol cu luk tan s› k›l m›ş ola bi lir ler.
13. Aşa €› da ki cümlelerden hangisinin yükleminde anlam
kayması yoktur?
A) Fatih, İstanbul’u 1453’te fetheder.
B) Hafta sonunda öğretmenin verdiği ödevleri yapacağım.
C) Yarın akşam tatile gitmek için yola çıkıyoruz.
D) Bu sene bir sıkıntı olmazsa köye gideriz.
E) Bu çocuk her gece yatmadan önce kitap okuyor.
14. (I) Bu ki tap ta Ve dat Gün yol’un ye ni de ne me le ri yer alı yor.
(II) Gün yol, ay dın lık bir dün ya nın öz le mi ni çe ken ve bu
yön de ya zan bi ri dir. (II I) Sev gi, aşk, gün lük ya şam ko nula
rı nı iş ler ken oku yu cuy la se vin ci ni, üzün tü sü nü pay la şır.
(IV) Gü zel Türk çe siy le, ya lın an la tı mıy la dik kat le ri üs tü ne
çe ken bu eser, si zin ba ş u cu ki ta bı nız ol sun. (V) Ge çen
yıl kay bet ti ği miz bu bil ge den he pi mi zin öğ re ne ce ği çok
şey var.
Bu par ça da ki nu ma ra lan mış cüm le ler le il gi li olarak
aşa ğı da verilenlerden hangisi yan lış tır?
A) I. cüm le nin yük le mi üçün cü te kil ki şiy le çe kim len miş tir.
B) II. cüm le de çe kim li ey lem yok tur.
C) II I. cüm le nin yük le mi ba sit za man lı dır.
D) IV. cüm le nin yük le mi ha ber ki pin de çe kim len miş tir.
E) V. cüm le de ek ey lem kullanılmıştır.
11. Aşa €› da ki cüm le ler den han gi si nin yük le mi, is tek kipin
de çe ki me gir miş tir?
A) İn san dü şün ce si nin ge li şi mi “fel se fe” ile başlamıştır.
B) Ge rek bil gi ala nın da ge rek se ey lem ala nın da ön
yar gı lar dan kur tu la lım.
C) Te ker le ğin bu lu nu şu nun, uy gar lık ta ri hin de önem li bir
ye ri var dır.
D) Öklid, MÖ II I. yüz yıl da yaz dı ğı geo met ri ki ta bıy la
ün lü dür.
E) Ko per nik’ten ev re nin doğ ru lu ğu na iliş kin sa yı sız kanıt
sun ma sı is te nir di.
15. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de, di lek kip le rin den
bi riy le çe kim len miş bir ey lem var dır?
A) Eleş ti ri ile di ğer ya zın tür le ri ni ayı ran özel lik eleş ti rinin
gün ce le bağ lı kal ma sı dır.
B) Ede bî ürün ler ön ce der gi ler de ya yım lan ma lı, son ra
ki tap hâline ge ti ril me li dir.
C) Eleş ti ri ya zı la rı, genellikle di ğer ya zın tür le ri ne gö re
da ha gün cel olur.
D) Eleş ti ri, ma ka le, öy kü gi bi ede bî tür le rin de ğer ka zanma
sı, bu eser ler de önem li gün cel ko nu la ra de ğinmek
le müm kün dür.
E) Ça ğı nın so run la rı na çö züm ge ti re me yen eleş ti ri ya zıla
rı nın, okur lar ta ra fın dan be ğe nil me si bek le ne mez.
12. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de ulaç (bağ-fi il) öte kiler
den fark lı bir so ru nun ya nı tı dır?
A) Karşıma geçmiş, utanmadan hesap soruyor.
B) Bu uğurda seve seve ölüme bile gidermiş.
C) Hırsızın yüzüne tiksinerek bakıyor.
D) Para kazanmaya başlayalı ona bir hâl oldu.
E) Yavrularını korumak için ölesiye savaştı.
16. Aşa €› da kilerin hangisinde bir ünlem ek eylem alarak
yüklem olmuştur?
A) Gökleri inleten bu feryatlar, ahlardır.
B) Heyhat, gençlik terk edip gidiyor bizi!
C) Tüh, yine aynı hatayı yaptık!
D) Aa, ne var bu kadar kızacak canım!
E) Yaşa be, sen de olmasaydın ne yapardım ben!
287
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Fiiller
1. Aşa €› da ki cüm le lerin han gi sin de ek ey lem kul la nılma
mış tır?
A) Hayati Ho ca yan oda ya geç ti ğin den ko nuş ma yı du -
ya ma dı.
B) Hiç bir şe ye ka rış ma yan iki hiz met çi da ha var dı.
C) O duy gu lu, ne şe li, coş ku lu ve gü zel bir in san mış.
D) Ki tap la rın da do ğa gü zel lik leri ni bık ma dan usan madan
an la tır dı.
E) “Ateş ten Göm lek”, ya şan mış olay la ra da ya nan gerçek
çi bir ro man dır.
4. (I) Bir kaç adam ken di ara la rın da ko nu şa rak yü rü yor, cadde
bo yun da ki dük kân la rın ço ğu ka pa lı. (II) Vit rin ler de tek
tük eş ya var. (II I) Sağ ta raf ta ki bü yük ma ğa za da, ya rım
bir göv de ye ge çi ril miş göm lek ler du ru yor. (IV) Ha tır la yabil
di ğim ka da rıy la, az ile ri de ki bü yük çı na rın ya nın da bir
ke bap çı ol ma lıy dı. (V) İçim cız edi yor is ter is te mez, ge ce
ya rı sı bir oteli bi le ol ma yan bu yer de hem aç hem açık ta
kal ma kor ku suy la ür pe ri yo rum.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde,
birleşik zamanlı bir eylem kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. “Birleşik za man lı ey lem ler”le il gi li ola rak aşa ğı da ki lerden
han gi si söy le ne mez?
A) Kip ve ki şi eki ala rak çe ki me gir miş ey lem le re, ek
ey le min ge ti ril me siy le ya pı lır.
B) Emir ki pi nin ikin ci te kil ki şi çe ki mi, birleşik za man lı
ya pı la maz.
C) Ek ey le min “idi” şek li hi kâ ye, “imiş” şek li ri va yet, “ise”
şek li şart birleşik za ma nı oluş tu rur.
D) Ek ey le min geni ş za man çe ki min deki ek ler le birleşik
za man ya pı la maz.
E) Birleşik za man çe ki min de, bi rin ci za man la ikin ci
za man ara sı na hiç bir ses gir mez.
5. I. Onu sevgiyle kucakladı.
II. Buraları yıllar önce görmüştüm.
III. Kimsenin âhını almak istemem.
IV. Hayat bize uzaktan gülerek bakıyordu.
V. Güller açar açmaz oradayım.
Numaralanm›ş cümlelerin hangisinde hem eylemsi
hem birleşik çekimli eylem vard›r?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. (I) Ge çen haf ta onun la an ne si ni zi ya ret et tik, ka dın üz gün
gö rü nü yor du. (II) Lot te’yi gö rür gör mez can la nı ver di, ona
doğ ru koş tu. (II I) Lot te de ko şup ona sa rıl dı, yaş lı an ne sini
mem nun et mi şe ben zi yor du. (IV) Bu na rağ men git meli
yiz di ye rek an ne sin den ay rıl mak zo run da kal dı. (V) Yaş lı
ka dın gi de ne kal di ye mez di, gö zü yaş lı bak mak tan baş ka
bir şey ya pa ma dı.
Bu par ça da ki nu ma ra lan mış cüm le le rin han gi le rin de
ad laş mış sı fa t - ey lem var dır?
A) I ve II B) I ve V C) II ve IV
D) II ve V E) III ve V
3. Bir yer var bi li yo rum
Her şe yi söy le mek müm kün
Epey ce yak laş mı şım du yu yo rum
An la ta mı yo rum
Bu di ze ler le il gi li ola rak aşa ğı da ve ri len ler den han gisi
söy le ne mez?
A) Çe kim li ey le me yer ve ril miş tir.
B) Üçün cü di ze de, bir den faz la bil dir me ki pi ne ör nek
gös te ri le bi lir.
C) Şim di ki za ma nın bi rin ci te kil ki şi siy le çe ki me gir miş
ey lem var dır.
D) Di lek kip le rin den bi riy le çe kim len miş bir ey le me
ör nek gös te ri le bi lir.
E) “-dır” ek eyleminin düşmesi örneklenmiştir.
7. (I) Leonar do da Vin ci’yi bü yük kı lan ya nı, sa na tı için
yap tı ğı ön ça lış ma ve sa na tındaki yüceliktir, diyebiliriz.
(II) Leo nar do’nun ama cı ol gun sa nat ürün le ri or ta ya
koy mak. (II I) Re sim de, do ğa da ki bi çi min te mel alın dı ğı
Rö ne sans Dö ne mi’n de ol gun ürün ler ver mek iç in kol la r›
s› v› yor. (IV) Bu nun la bir lik te il k ön ce do €a y›, do €a da ki
iş le yi şi ve iliş ki ler bü tü nü nü hem de tam an la m›y la kavra
mak ge rek ti €i ni gö rü yor. (V) Bu nun için de pers pek tif le
baş l› yor ça l›ş ma s› na.
Bu par ça da ki nu ma ra lan mış cüm le le rin han gisin de,
yüklemin aldığı ek ey lem düşmüştür?
A) I B) II C) III D) IV E) V
288
Fiiller
TEST
2
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
8. (I) Nehir, kucakladığı ka ra par ça sı nı tür lü yön ler den
gü zel leş ti rip zen gin leş ti ren bir var lık tır. (II) Neh ri olan
şe hir, iki de fa şe hir dir bana göre. (II I) Çün kü o ma vi
su küt le si, top ra ğa bam baş ka bir ki şi lik ka zan dı rır.
(IV) Za man za man ne hir le ri mi zi gör dük çe içi min bur kuldu
ğu nu his se de rim. (V) Gü ze lim kı yı ve neh rin di bi ar tıkla
rı mız la, at tık la rı mız la do lu dur.
Bu par ça da ki nu ma ra lanmış cüm le le rin han gilerinde
ek ey lem yok tur?
A) I ve II B) II ve III C) III ve IV
D) III ve V E) IV ve V
11. I. Fark lı ko nu la rı, her ke sin kul lan dı ğı söz cük ler le şi i re
ak ta ran lar, ger çek şa ir ler dir.
II. Epik şi ir le rin de ğiş mez ko nu la rın dan bi ri de köl ele rin
çek ti ği ezi yet ler dir.
II I. Söz cük le re fark lı an lam lar yük le me ye ça lış mak tan sa
yeni söz cük ler tü ret mek da ha doğ ru dur.
IV. Alı şı la ge len de yim le ri şi ir de kul lan mak bir şa i ri kü çültmez;
ak si ne onun ulu sal du yar lı lı ğı nı gös te rir.
V. Bir ki şi yi şa ir ya pan özel lik, onun söz cük le re her ke sin
yük le di ği an la mın dı şın da bir an lam yük le me sin de
giz li dir.
Yu ka r› daki nu ma ra lan m›ş cüm le le rin han gi sin de,
üçün cü te kil ki şiy le çe ki me gir miş bir den çok ey lem
var d›r?
A) I B) II C) III D) IV E) V
12. Aşa €› da ki le rin han gi sin de “-ecek” ta kı sı ek len di ği
söz cü ğün tü rü nü de ğiş tir miş tir?
9. Aşa €› da ki cümlelerin hangisin de or taç (sı fat- fi il) iye lik
eki al mış tır?
A) İşi me ya ra ya cak ki tap la rı as la bir baş ka sı na vermem.
B) İz mir’de otu rur ken ge le nim gi de nim hiç ek sik ol maz dı.
C) Anlatılacakları can kulağı ile dinlemen gerekiyor.
D) “De ni ze dü şen yı la na sa rı lır mış.” di ye rek mek tu bu
yaz ma ya baş la dı.
E) Atı la cak la rı ay rı bir se pe te yer leş tir me mi is te di.
A) Dö nü şü ol ma ya cak bir ka rar ver mek is te mi yo rum.
B) El bet te Sa lih de öğ re ne cek Yu suf’un şir ket ten ay rıldı
ğı nı.
C) Bir leş miş Mil let lere bağlı bir he ye t, ey lül ayın da bölge
ye gi de cek.
D) O da an la ya cak bir gün, so ru nun çö züm süz lü ğü nü.
E) Önü müz de ki yıl pa muk üre ti ci si ne de kre di ve ri le cek.
13. I. Her hayal kırıklı ğı nın so nun da ye ni bir umu da sa rılmak
tır.
II. Ya şa mak ve ha yat, her gün ye ni den ya zı lan bir roman
dır.
Bu cüm leler için aşa ğı da ki yar gı lar dan han gi si yan lış tır?
A) Birincinin yüklemi ek eylem almış bir ad - eylemdir.
B) İkincinin yüklemi söz öbeği durumundadır.
C) Birincide basit zamanlı fiile yer verilmiştir.
10. Ey le min ta şı dı ğı iş ya da olu şun kim ta ra fın dan gerçekleştirildiğini,
ey lem çe ki min de kul la nı lan ki şi bil di rir.
Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de ki çe kim len miş ey lemde
bu açık la maya uy gun bir kul la nım yok tur?
A) Bu ka dar ağır, bu ka dar sı cak bir ha va da dı şa rı çı kı lır
mı hiç?
B) Ak şam olun ca, iki kar deş or ma na doğ ru yo la ko yulmuş
lar.
C) Der se geç ka lan öğ ren ci ler den bi ri, anah tar de li ğinden
sı nı fa ba kı yor du.
D) Bu ola yı, di ğer kö şe ya zar la rı gi bi siz de abar tı yor sunuz
sa nı rım.
E) Her ke sin göz le ri önün de hem döv dü ler hem de pa rası
nı al dı lar ada mın.
D) İkincide isim tamlaması vardır.
E) İkincide sıfat - eylem kullanılmıştır.
14. I. Bir köy gör düm ta uzak tan
Dağ lar ar dın da kal mış, bil mez si niz
II. Gö re rek ah gö re rek, bi le rek bir yı ğın
Ka ran lık gün dü zün üs tün de ya şa rım
II I. Bu acı dan son ra nas ıl gü le cek tim
Na sıl dö nec ek tim ay nı ye re
IV. Gör me di niz, an la ta mam, ür pe ri yo rum
Bir şey de mek için açıl mış du dak la rı
V. Ya siz ne gör dü nüz, ko nu şun, an la tın
Bir şey söy le yin, bir şey söy le yin uzak tan
Yu ka r› da ki di ze le rin han gi sin de hem bil dir me hem de
di lek ki piy le çe kim len miş ey lem le r ör neklenmiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
289
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Fiiller
1. I. Gelişmek insan›n kendi elindedir.
II. Yürüyüş yapmaya ne dersin?
III. Ölçülü davranmak zorundas›n.
IV. Görünen köy k›lavuz istemez.
V. Bir hafta uzaklaşt›rma cezas› ald›.
Yu ka rı da ki cüm le le rin han gi sin de di ğer le rin den fark lı
bir ey lem si var dır?
5. Aşa €› da ki cüm le ler den han gi si nin yük le mi, birleşik
za man lı bir ey lem dir?
A) Bek len me dik ge liş me ler, so nu cu de ğiş ti re bi lir.
B) Ger çek le ri, kim se yi in cit me den di le ge tir di.
C) Böy le dav ra na ca ğı nı zı bil sey dim, gel mez dim.
D) O ka dar ko nuş ma ma rağ men be ni din le mi yor.
E) Ak şa ma ar ka daş lar la bir lik te o da gel se.
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Oto büs ten inip sa ğa dö nün ce es ki Ulus ev le ri nin ol du ğu
bir cad de ye ge li rim. İki kat lı, ge niş pen ce re li, bah çe si
ol ma yan, yan ya na di zil miş es ki An ka ra ev le ri dir bun lar.
Bo ya la rı çok tan sol muş, ah şap la rı çü rü mek te olan bu
ev le rin her bi ri nin al tın da renk li ha lı ve ki lim sa tan dükkân
lar var dır.
Bu par ça da kaç çe kim li ey lem var dır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
6. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de bir ey lem si ek ey lem le
çe kim len me miş tir?
A) Can sı kın tı sı na en gü zel ilaç boş dur ma mak tır.
B) Onu en çok yo ran sa bah la rı koş ma sıy dı.
C) Bı kıp usan mış tı ar tık, kı rı lan her şe yi onar mak tan.
D) Bu program gün ler ce bek le nen di.
E) O, bu ma hal le ye en son ge len ler den di.
3. Aşa ğı daki lerin hangis inde, dilek kipleri nden bi riy le
çe ki mlenmiş bir ey lem var dır?
A) Işık la rı sön müş odam da
Ya rım kal mış şar kı mı du yu yor mu sun
B) Kar mı yağ dı gü ven di ğin dağ la ra
Se ni de bir tür lü on dur ma dı mı ka der
C) Boş ka lan gön lü nü baş ka sı mı dol dur muş
El le ri ni tu tan o ya ban cı kim
D) Üz me ken di ni her şe ye rağ men
Dün ya her şe ye rağ men ya şa ma ya de ğer
7. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de, ek ey lem di ğer lerin
den fark lı bir gö rev de kul la nıl mış tır?
A) El de et ti ğim ba şa rı lar la hiç gu rur lan ma mış tı.
B) Ba na inan say dı nız şim di bu du rum da ol maz dık.
C) Yol cul uğu muz, sa ba hın ilk ışık la rıy la bir lik te baş la yacak
tı.
D) Es ki den öğ ret men ler le kar şı laş ma mak için kö şe
bu cak ka çar dık on lar dan.
E) Bi zim de ev re ne mut lu luk vadeden pro je le ri miz var dı.
E) O kent te ge ne şar kı lar söy le ni yor dur
Kar şı lık görme miş sev da lar üs tü ne
4. Oyun, sa at ler ce ayak ta al kış lan dı.
Aşa ğı da ki ler in han gi sin de yük lem, ya pı sı ba kı mından
bu cüm le nin yük le miy le öz deş de ğil dir?
A) Cad de de ki tüm ma ğa za la ra on on beş da ki ka ta kıl dı.
B) Bu bi na da ki son dai re de dün sa tıl dı.
C) Yal nız kal mak tan ol sa ge rek, epey sı kıl dım.
D) Top lan tı ya ken di is te ğim le ka tıl dım.
E) Aynı şeyleri dinlemekten yıldım artık.
8. Aşa €› da ki le rin han gi sin de, yük lem “Her ak şam be nimle
bir lik te ko şar dı yıl dız lar.” cüm le sin de ki yük lem le
ya pı ca öz deş tir?
A) Çocuk ellerini annesinin eline yapıştırdı.
B) Oku mak için ai le si nin ona ola nak ta nı ma dı ğı nı an latır
dı hep.
C) Elim de ki pa ra la rı gö rün ce di len ci nin göz le ri ışıldadı.
D) Yü zü mü ze ka pa nan ka pı lar bun dan son ra bi rer bi rer
açı la cak.
E) Her yaz yü re ği mi zi bir umut dal ga sı sa rar dı bu ra da.
290
Fiiller
TEST
3
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de “ol mak” söz cü ğü
yar dım cı ey lem ola rak kul la nıl mış tır?
A) Ye mek he nüz ol ma dı, bi raz bek le me niz ge re ki yor.
B) Bu el bi se inanın siz den baş ka sı na ol maz.
C) Dün An ka ra ve çev re sin de 5.3 şid de tin de bir dep rem
ol muş.
D) Bu olay size iyi bir ders olsun.
E) Bir saate kalmaz köyde oluruz.
10. İşit me so ru nu nu zu bi zim le pay laş mak is te me niz, bu ra da
bu lu nan her ke si mem nun et ti.
13. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de “-mez/-maz” eki öteki
ler den fark lı bir gö rev de kul la nıl mış tır?
A) “Afe rin sa na çıl gın ço cuk, yi ne ina nıl maz bir iş yaptın!”
di ye da ki ka lar ca al kış la dık.
B) Bit mez tü ken mez bir çi le nin içi ne düş tü ğü nü ve bundan
na sıl kur tu la ca ğı nı bi le me di ği ni söy le di.
C) Bu ya pı tın an la şıl maz bir di li nin ol ma sı, ya za rın ter cihi
ola rak de ğer len di ri le bi lir.
D) San ki bir an da gö rün mez adam olup or ta dan kay bolu
yor du.
E) Dö nül mez gi di len her se fer den, bu nu ak lın dan çı karma
sa kın!
Bu cüm le de bu lun ma yan ey lem si tü rü, aşa ğı da ki le rin
han gi sin de var dır?
A) An la ma dı ğın iş ler le uğ raş mak tan vaz geç me li sin.
B) Ağır sözler söylememek için öfkemi yutup kenara
çekildim.
C) Kendisini sevenlerin kıy me ti ni bil me di ği için bu du ruma
düş tü.
D) Fil min son sah ne le ri nin çok zor çe kil di ği ni an lat tı.
E) Öy le yor gun dum ki otur du ğum yer de uyu ya kal mı şım.
11. Aşa €› da ki le rin han gi sin de, sı fa t - ey lem ve zar f -
ey lem kul la nıl mış tır?
A) Göy nek siz Meh met denilince par la yan göz ler le et rafı
na ba kar dı.
B) Ba ba sı öl dü ğün de kim sey le ko nuş mak is te me di.
C) Bun lar bi zim için ka za nıl mış bi rer hak tır, di yor du.
14. I. Bu işe yaramaz adamlar, bir an önce ortalığı toplayıp
gitsinler.
II. Suç sende; herkesle dalga geçen o adamın sözlerini
bu kadar ciddiye almamalıydın.
III. Yeni müdür, masadaki bütün dosyaları akşama kadar
incelememizi istiyordu.
IV. Her zaman olduğu gibi, yağmurun başlamasıyla
elektrikler de kesilmişti.
V. Uzun süre, kahvenin önündeki yaşlı çınar ağacının
gölgesinde dinlendik.
Yukar›daki numaralanm›ş cümlelerin hangisinde,
yüklem görevindeki eylemler birleşik zamanl› de€ildir?
A) I ve II B) I ve III C) I ve V
D) II ve IV E) III ve V
D) Ken di acı la rı nı ko nu edi nen ya zar, hal kın acı la rı nı
bil mez.
E) Ya za rın ken di ne has an la yı şı ve tav rı, ese rin de
gö rül mü yor.
15. Aşa €› da ki cümlelerden hangisinin yükleminde anlam
kayması yoktur?
12. Ya zıl ma sı bit me ye cek sa nı lan ki tap bit ti. O ağır yük git ti.
Ar tık su kı yı la rı, or man lar der ken ki ta bın so nu na geldik.
Saç la rı nı hep iki ta rak la te pe si ne to puz ya pan, hep
an lam sız ba kan bir ar ka da şın hi kâ ye si so na er di. Üs te lik
ma zi tü ne li nin an la şıl maz bo ğu cu lu ğu da bu hi kâ ye ile
or ta dan kay bol du. De mek ki yaz mak ge re ki yor muş.
Bu par ça da ge çen aşa ğı da ki söz cük ler den han gi si
söz cük tü rü ba kı mın dan öte ki ler den fark lı dır?
A) ya pan B) sa nı lan C) der ken
D) ba kan E) an la şıl maz
A) Sabahları, ilk derse yetişebilmek için, bir arkadaşın
arabasına biniyorum.
B) Unutmayın, bu hafta sonu pikniğe çocuklarla birlikte
siz de geliyorsunuz.
C) Yan ma sa da ki şu göz lü klü ba yan, iki sa at tir bi ze
ba kı yor.
D) Siz önden gidersiniz, ben de işlerimi halledip akşama
kalmadan gelirim.
E) Babam kırk yıl önce bu simsarla tanışıyor, onunla bir
iş kurmayı düşünüyor.
291
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Fiiller
1. Aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla “iş (kılış), oluş ve
durum” fiilleri bir arada verilmiştir?
A) solmak - uyumak - vermek
B) çözmek - almak - solmak
C) bilmek - ölmek - sararmak
D) inanmak - beklemek - anlamak
E) kırmak - yaşlanmak - gülmek
2. Fiillerin kip ve kişi eki almış hâllerine çekimli fiil denir.
Aşağıdakilerin hangisinde birden çok çekimli eylem
kullanılmıştır?
A) Sinemamızın sorunlarından hiçbiri çözülmüş değil.
5. Oluş fiilleri genellikle özne üzerinde, “değişerek yeni bir
görünüm kazanma” anlamı taşır.
Bu açıklamaya göre, aşağıdakilerden hangisinin yüklemi
bir oluş fiilidir?
A) Çocukken geçirdiği ateşli bir hastalıktan sonra çok
zayıflamış.
B) Annesi hastalık boyunca ona hep kitap okumuş.
C) Edebiyat tutkusu insanda bazen çok ilginç bir şekilde
başlar.
D) Okuduğunuz bir kitap size yeni bir dünyanın kapısını
aralar.
E) Sanatçı olmak için karşınıza çıkan fırsatları iyi değerlendirmelisiniz.
B) Ne sansürde ne de tanıtımda çözüm görünüyor ufukta.
C) Yıllık yapım sayısı azalıyor, yabancı filmler artıyor.
D) Sinema endüstrisi ağırlaşan bir bunalım geçiriyor.
E) Yani anlaşılan, tablo karanlık görünüyor.
3. Söylediklerime hiçbir zaman değer vermezsin.
Bu cümledeki altı çizili eylemin kipi ve kişisi aşağıdakilerin
hangisinde doğru verilmiştir?
A) Şimdiki zamanın olumsuzu, 3. tekil kişi
B) Geniş zamanın olumsuzu, 3. tekil kişi
6. Kılış fiilleri nesne alabilen fiillerdir.
Bu açıklamaya göre, aşağıdakilerden hangisinin yüklemi
bir kılış fiili değildir?
A) Herkes, bu kötü günlerin hemen geçmesini istiyordu.
B) Teknolojik gelişmelerin, hayatı kolaylaştıracağına
inanıyorlar.
C) Depodaki bütün eski sıraları bahçeye çıkarıyorlar.
D) Bu filmi, yurtta öğrencilerle izlemeyi düşünüyordu.
E) Yolun karşısındaki otobüs durağında onu bekliyorduk.
C) Gelecek zamanın olumsuzu, 2. tekil kişi
D) Geniş zamanın olumsuzu, 2. tekil kişi
E) Şimdiki zamanın olumsuzu, 2. tekil kişi
4. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi istek kipinin
olumsuzunun hikâyesi, I. tekil şahsa göre çekimlenmiştir?
A) Sözlerimi dinleseydin bunlar başına gelmezdi.
B) Çok iyi iş çıkardılar, keşke sen de görseydin.
C) Şu tepenin ardında küçük bir köy olmalıydı.
D) Zamanında iyi çalışsaydım şimdi rahat ederdim.
E) Keşke oraya gidip de bu olaya tanık olmayaydım.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklemin kişisi yanlış
belirtilmiştir?
A) İnsanlarımız yurt meselelerinin çoğunu bilmiyorlar.
(3. çoğul kişi)
B) Dosyaları öğleden sonraki toplantıya mutlaka yetiştirsin.
(2. tekil kişi)
C) Yetişmenizde ailenizin mi okulun mu daha çok etkisi
oldu? (3. tekil kişi)
D) Yaşadığımız bu dünyada başkalarının da yaşama
hakkının olduğunu unutmamalıyız. (1. çoğul kişi)
E) Konferans başlamadan bir açılış konuşması yapacaktı.
(3. tekil kişi)
292
Fiiller
TEST
4
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi çekimli
eylem değildir?
A) Gelenekten büyük ölçüde ayrı düşmüştü.
B) Orada iyi şiirler yazdığımı da söyleyemem.
C) Ana dilin kokusu ancak ana vatanda şiire siner.
D) İnsan bir yönüyle alışkanlıklarının tutsağı gibidir.
E) Her yeniliğin başlangıçta ağır görülmesini doğal karşılamak
gerekir.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, eylem kipinde anlam
kayması yoktur?
A) Kardeşim doğunca ailem Antalya’ya göç eder.
B) Kimsenin hakkına asla el uzatmayacaksın.
C) Akşam Burcu da bizimle oraya geliyor.
D) Hayri amcam her sabah erken uyanıyor.
E) Geçtiğimiz yıl başkanlık koltuğuna oturmuş.
10. Bazı kipler zaman anlamı taşırken bazıları tasarlama anlamı
taşır.
Aşağıdakilerden hangisinin yükleminde zaman anlamı
yoktur?
A) İki saat içinde elindeki işi bitirmelisin.
B) Okul yönetimi, bir toplantı davetiyesi göndermiş.
C) Vatanımdan ayrı yaşamak bana zor geliyordu.
D) Öğrenciler etüt salonuna alınmıştı.
E) Bütün gazetelerin köşe yazılarını mutlaka okurdu.
11. Aşağıdakilerden hangisinin yükleminde zaman kayması
vardır?
A) Dergimiz bu sayısında Mehmet Âkif’i ele alacak.
B) Mehmet Âkif Ersoy 1873-1936 yılları arasında yaşadı.
C) İstiklal Marşı’nı yazdığı yıllarda biraz yokluk çeker.
D) “Safahat” yedi şiir kitabının bir araya getirilmesiyle
oluşturulmuştur.
E) Çanakkale Destanı’nı ondan daha iyi yazacak biri çıkamaz.
12. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi “-yor” eki
almadığı hâlde şimdiki zaman anlamı taşımaktadır?
A) Müzik, bir ömür yeter ancak bir ömür müziğe asla
yetmez.
B) Dışarıda bardaktan boşalırcasına bir yağmur yağmakta.
C) Çocukların her birini dikkatlice dinliyordu.
D) Sobanın üstündeki çaydanlığı deviriyor ve ayaklarını
yakıyor.
E) Okuyucusunun anlayamadığı bir yapıt başarıya ulaşmış
sayılmaz.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-mış, -miş, -muş,
-müş” eki yükleme başkasından duyma anlamı katmamıştır?
A) Bu yılın sonunda yurt dışına gidecekmiş.
B) Doktorlar, çocuğun ateşini düşüremiyorlarmış.
C) Yeni aldığın bu ceket sana çok yakışmış.
D) Bütün öğretmenleri ona tepki göstermiş.
E) Yoğun kar nedeniyle yola yarın çıkacaklarmış.
14. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi farklı bir
kiple çekimlenmiştir?
A) Okulun bahçesine yeni çam fidanları dikiliyor.
B) Bu yaz, okulun bütün sınıfları boyandı.
C) Bir gece biri size hikâyesini anlatmaya koyulur.
D) Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
E) Sınav başlamadan önce notlarınızı sıradan alın.
15. I. O yıl bütün inekler ikiz buzağılıyor.
II. Çocuklar dersi çok dikkatli dinliyorlar.
III. Bir gün, ne kadar haklı olduğumu anlarsın.
IV. Tren, bu istasyona zaten hiç uğramaz.
V. İleride çok büyük bir adam olacaksın.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangilerinin
yüklemlerinde zaman (kip) kayması vardır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
16. Gereklilik kipi aşağıdaki cümlelerin hangisine “gereklilik”
anlamı katmamıştır?
A) Yemek yerken başkalarını rahatsız etmemelisin.
B) İnsanlara karşı daha duyarlı olmalıyız.
C) Öğrenci, dersine günü gününe çalışmalıdır.
D) Biz içeride konuşurken bizi duymuş olmalı.
E) Yağmurlu havalarda şemsiyeni yanına almalısın.
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-sa, -se” eki cümleye
koşul anlamı katmamıştır?
A) Sınıfını geçersen sana güzel bir telefon alacağım.
B) Dersi dikkatli dinlemezsen konuyu öğrenemezsin.
C) Bizim de şöyle kendimize ait bir evimiz olsa.
D) Gençliğin kıymetini bilmezsen yaşlanınca pişman
olursun.
E) Bana biraz güvenirseniz sizi asla yanıltmam.
293
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
5
Fiiller
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem yoktur?
A) Ömer Seyfettin, kısa yaşamına yüz otuzun üstünde
öykü sığdırmıştı.
B) Öykülerinden bazıları, sıradan bir hikâyeden başka
bir şey değildi.
C) Bazı öyküleri ise gerçekten üstün nitelikteydi.
D) İnsan o öykülerde bazen kendinden bir şeyler bulabiliyor.
E) Bugün o öyküler kitaplıklarımızın en baş köşesindedir.
4. (I) Kırlangıçlar, havada hızla süzülerek böcekleri yakalar.
(II) Baharla birlikte kışı geçirdikleri Afrika’dan göçe başlarlar.
(III) Bir dişi bir erkek dolaşırlar. (IV) Eğer bir önceki
yıl yaptıkları yuva duruyorsa oraya yerleşirler. (V) Yuvası
olmayan çiftler çamurdan yuva yapmak için harekete
geçerler.
Bu parçadaki numaralı cümlelerin hangisinde ek
eylem kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir edat ek eylem
alarak yüklem olmuştur?
A) Sana göre, gerçek bir şiir hangi nitelikleri taşımalıdır?
B) Sabahtan beri yapılan koşturmacaların hepsi senin
içindi.
C) Zambezi’yi o yıllarda bir televizyon belgeselinden hatırlıyordum.
D) Burayı ilk gördüğümdeki korku yerini tatlı bir heyecana
bıraktı.
E) Köydeki evlerin çoğu, tarihî eser yıkıntılarından alınan
taşlarla yapılmış.
5. “-dır, -dir…” ek eylemi basit zamanlı fiillere gelerek cümleye
“olasılık” veya “kesinlik” anlamı katar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-dır, -dir” ek eylemi
cümleye kesinlik anlamı katmıştır?
A) Bence olan biten her şeyi biliyordur.
B) Sınavımız 13.30 itibarıyla başlayacaktır.
C) Şimdiye kadar çoktan ülkeyi terk etmiştir.
D) Belki söylediklerimizden bir şeyler anlamıştır.
E) Bakarsınız bize biraz para da göndermiştir.
6. Zaten sanat da kişinin, bir kişi üzerinden toplumu anlatmasıdır.
Göreceksiniz bu roman çıkacak ve uzun süre
gündemde kalacak kadar ilgi toplayacaktır.
Bu parçada kaç sözcükte ek eylem vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
3. Misafirsin bu hanede ey gönül
I
II
Umduğunla değil, bulduğunla gül
III
Hane sahibi ne isterse o olur
IV
Ne kimseye sitem eyle ne de üzül
V
Bu dizelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangileri
ek eylem almıştır?
A) I ve II B) II ve III C) I ve IV
D) III ve V E) IV ve V
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem farklı bir
görevde kullanılmıştır?
A) Yaptığım çalışmaların bir gün sonuç vereceğini biliyordum.
B) Gençliğimde önüme çıkan engellerle hiç baş edemezdim.
C) Teknolojik gelişmeler kültürün doğal etkileyicisidir.
D) Bir söz söylerken karşımızdaki insanın seviyesini
dikkate almazdık.
E) Çözülmesi gereken bir yığın sorun beni bekliyordu.
294
Fiiller
TEST
5
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
8. Ek eylemin geniş zaman 3. tekil kişi eki olan “-dır, -dir” ad
cümlelerinde bazen düşebilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya
uygun bir kullanım vardır?
A) Sevgi, biraz güneş görünce açıveren bir kardelen.
B) Yokuşlar kaybolur, çıkarız düze.
C) Bakışlarınla bir yaz güneşi kadar sıcaktın.
D) Belki de ıssız bir köşeye çekilmiş ağlıyordur.
E) Onu son gördüğümde boyu kısa, cılız bir çocuktu.
9. Fiilimsiler de ek eylem alarak yüklem olabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sıfat - fiil ek
eylem alarak yüklem olmuştur?
A) Kaderimiz, böyle bir arada bir derede yaşamakmış.
B) Gerçek kahraman, kendini ülkesi için feda edebilendir.
C) Bizi en çok duygulandıran, titrek sesiyle şiir okumasıydı.
D) Bu tombul ve şirin bebeğin gözleri de mavi maviydi.
E) Karadeniz, şaşırtıcı bir şekilde her zamankinden daha
durgundu.
10. Azimliyseniz yol ne kadar kapansa da siz onu bir şekilde
I II III
aşmayı başarırsınız.
IV V
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi
ek eylem almıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
11. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi ek eylem
almış bir ad tamlamasıdır?
A) Yaz tatili beklediğimden daha hareketli geçmişti.
B) Beni en çok sevindiren, sınıfı zayıfsız geçmemdi.
C) Bütün trafik levhaları seni gösteriyordu.
D) Yeni doğmuş bir çocuk, evin neşe kaynağıdır.
E) Sınav sorularını çözerken iki soruda hata yapmıştı.
12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ek eylem kullanılmamıştır?
A) Sensin beni hep böyle sevdalara salan
Komadın aklımı hep ettin talan
B) Hayale sarılırdık gerçek yerine
Resmi koklardık çiçek yerine
C) Sevgi dağ zirvesi, kin dipsiz kuyu
Karıştan kısadır hayatın boyu
D) Yattı, bir ses duyuyormuş gibi lâl
Yattı, devam etti bu hâl
E) Acele gel diye çağırdım seni
Şimdi iş değişti, dur, dinle beni
13. Biz okuma yazma alışkanlığının çok az olduğu bir toplumuz.
Televizyon da hayatımıza girince artık sonucu görmek
için kâhin olmaya gerek yoktur.
Bu parçada kaç sözcükte ek eylem kullanılmıştır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
14. (I) Şiirde anlatımın yoğun olması gerektiğine inanıyordum.
(II) Şairlik, zaten az sözle çok şey söyleyebilmekti.
(III) Başka bir deyişle dünyayı bir kavanoza sığdırmaktı.
(IV) Biliyorum zordu bunu başarmak. (V) Ama bir şair
olarak başka şansım da yoktu zaten.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ek
eylem diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
15. I. Bir tutam ottur, deveyi yardan uçuran.
II. Çocukların yolda buldukları şey eski bir paraydı.
III. Geri vermeyeceksen bu kitabı alma.
IV. Sen miydin geceleri uykumu bölen?
V. İnsanın kafasını en çok meşgul eden şey ölümsüzlüktür.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükteki
ek eylemin işlevi farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem kullanılmamıştır?
A) Dağdaki kızıl otun içinde keklik öter.
B) Üzerindeki siyah takımla tam bir beyefendiydi.
C) Sarı, herkesin bildiği gibi hüznün rengidir.
D) Evindir, kendini huzurlu hissettiğin tek yer.
E) Aşinayım beni davet eden bu gizemli sese.
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem kullanılmıştır?
A) Bence söylediğimiz her şeyi duymuş.
B) Bundan sonra bu krallık senindir.
C) Sana verilenlerden, düzenli bir dosya oluştur.
D) Boş yere gitmeyelim, otobüs kalkmış olabilir.
E) Vatan, böyle kahramanlara minnet duyar.
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-sın, -sin” eki ek
eylemin geniş zamanıyla çekimlenmiş bir sözcükte
bulunmaktadır?
A) Söyleyin ona, odasını hemen toplasın.
B) Üzülme, sen de diğer yarışmayı kazanırsın.
C) Sen yaprak yaprak açılan bir gülsün.
D) Bütün olanları anlatacağım ama bana inanmazsın.
E) Ön sıradakiler bir adım daha ileri çıksın.
295
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
6
Fiiller
1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi basit yapılıdır?
A) Adam korkudan olduğu yere düşeyazdı.
B) Biraz sonra sizinle görüşebilir.
C) Bu mahallede yaklaşık dört yıl oturdular.
D) Atatürk, bu ülkeyi bizlere emanet etti.
E) Bütün iş hayatı boyunca bir ev parası biriktirmişti.
5. I. Bu sözleri duyunca öfkesinden küplere binmişti.
II. Yurt dışındaki kardeşine biraz para yollamıştı.
III. İki saattir bu odada bekletiliyoruz.
Bu cümlelerin yüklemlerinin yapı özelliği sırasıyla
aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Basit - birleşik - basit
B) Birleşik - türemiş - türemiş
C) Birleşik - basit - basit
D) Basit - türemiş - türemiş
E) Basit - birleşik - türemiş
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi birleşik
yapılıdır?
A) Çok değişik bir dönemde yaşıyoruz.
B) Sorunlarımız giderek daha da çoğalıyor.
C) Aramızdaki bazı meseleler sonunda halloldu.
D) Yaz gelince sigarayı bırakmayı düşünüyor.
E) Evin bütün odalarına parke döşendi.
6. Türkçede yardımcı eylemler “et-, ol-, eyle-, kıl- ve buyur-”
fiilleridir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “et-” fiili yardımcı
eylem değildir?
A) Başına gelen bu felaketlere sabretmelisin.
B) Onu aramıyoruz diye bize hep kahrediyor.
C) Kazaya neden olan sürücü olay yerini terk etmiş.
D) Düşmanlarından intikam almaya yemin etmişti.
E) İnsan ne ederse kendine eder.
3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi türemiş
yapılı değildir?
A) Resim Heykel Müzesini ne zaman geziyorsun?
B) On yaşındayken spor yapmaya başlamıştı.
C) Son zamanlarda şehrimizde dolandırıcılar türedi.
D) Konunun önemli kısımlarını öğrencilere yazdırıyor.
E) Yeteri kadar katılımcı olmadığından kursu sonlandırdılar.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi yansımadan
türemiş bir fiildir?
A) Yaprakların çıkardığı hışırtı sessizliği bölüyordu.
B) Bu dağ başında geceleri sadece baykuşlar ötüşürdü.
C) Buradan gitmek istediğimi kulağına fısıldadım.
D) Bir yol buldum öteye, geçerek gözlerinden.
E) Deli gönül yine çağlayanlar gibi coştu.
4. I. Elini kapıya sıkıştırınca parmağı kanadı.
II. Her sorunun cevabını hemen görebiliyordu.
III. Geçirdiği soğuk algınlığı başka hastalıkları tetikledi.
IV. Çözemediği bütün soruları öğretmene soruyordu.
V. Büyük marketler açılınca bakkalı devretti.
Yukarıdaki cümlelerin yüklemleri yapı bakımından
gruplandırılırsa hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “olmak” eylemi, yardımcı
eylem olarak kullanılmıştır?
A) Bu yaptığınız gerçekten hiç iyi olmadı.
B) Çocukların kopardığı eriklerin hiçbiri olmamıştı.
C) Babam, okuldaki olaydan haberdar olmuştu.
D) Söylediğim gibi, saat 2’de herkes orada olsun.
E) Hiç unutamayacağımız bu deprem 1999’da olmuştu.
296
Fiiller
TEST
6
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi yanlış
gösterilmiştir?
A) Kadınlardan birinin çantasını gözüne kestirmişti.
B) Yurtta gizemli bir şekilde eşyalar kayboluyordu.
C) Nasıl yapıyor bilmem ama her işi kılıfına uydurur.
D) Aslında sen de onlara biraz yardım edebilirdin.
E) Bu eski kitap maalesef o kadar etmez.
14. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi birleşik
fiil değildir?
A) Öğretmenin, kendisini çağırdığını duyamamıştı.
B) Bu büyük sevda sonunda göze gelmişti.
C) Sınav günü her geçen gün yaklaşıyordu.
D) İnsan, kötü alışkanlıklarını hemen terk etmeli.
E) Seminerde bize sağlıktan uzun uzun söz ettiler.
10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi farklı
yolla oluşmuş bir birleşik fiildir?
A) Grubumuz, sabah erkenden yola koyulmuştu.
B) Başkan yolun bir an önce açılmasını emretti.
C) Davranışlarıyla etrafındakileri tedirgin etmişti.
D) Girdiği her işte nedense hep zarar ediyordu.
E) Çocuğu o hâlde gördükçe üzüntüden kahroluyordu.
11. Orada neler hissettiğimi asla anlatamam.
Bu cümlede geçen altı çizili fiilin olumlusu aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) İsterseniz size bir hikâye anlatırım.
B) Konunun devamını yarın anlatacağım.
C) İki haftadır sıfat tamlaması anlatıyorum.
D) Ona, neler hissettiğimi daha rahat anlatabilirim.
E) En zor konuyu bile kolayca anlatabiliyorum.
12. Deyimler yüklem olduğunda birleşik fiil kabul edilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya örnek
olabilecek bir birleşik fiil vardır?
A) Gittiğimiz otelde verilen hizmetten memnun olmuştuk.
B) Onun kadar inatçı görmedim, hep burnunun dikine
gidiyor.
15. Aşağıdaki dizelerin hangisinde birleşik fiil yoktur?
A) Toprağı boyadım, otlar ağladı
Oturdum, kalkamadım otlar ağladı
B) Görmediğim şeyi asla seçemem
Korku bilmem, hiç yalnız gezemem
C) Solgun tarlaları kederli akşamlarda
Seyrettim trenlerin penceresinden
D) Benim için kıymetlidir her sözün inciden
Gözyaşlarım akıtma gel, odur beni inciten
E) Doru atları tımar etti
Giyinip kuşanıp gitti
16. (I) Fazıl Hüsnü’nün şiir macerasında üç ayrı Türkçe birbirine
bağlanır. (II) Melih Cevdet’le Oktay Rifat dil sorununu
sarsılmadan atlattı. (III) Onlar başından beri saf Türkçeyi
benimsediler. (IV) Türkçeyi konuşma dilinden koparmadan
değerlendirdiler. (V) Özellikle Melih Cevdet’in düzyazılarındaki
arı Türkçenin bir bölümü, şiirde kendini gösterdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde,
yüklem durumundaki fiil diğerlerinden farklı yapıdadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
C) Yasa teklifi 150’ye karşı 200 oyla reddedildi.
D) Bir sıkıntın olduğunda beni telefonla arayabilirsin.
E) Tüm öğrencilere, soru çözerken yardımcı olurdu.
13. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi kurallı
birleşik fiildir?
A) Gazeteler iki gündür borsanın düştüğünü yazıyordu.
B) Millî takımımız bir dakikada iki gol atıvermişti.
C) Hastayı tam teşekküllü bir hastaneye sevk ettiler.
D) Rahat olun, onların hiçbiri böyle bir riski göze almaz.
E) Ondan bize bir kötülük geleceğini hissetmiştim.
17. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi türemiş
yapılı değildir?
A) Yola çıkarken yanınıza mutlaka bir kitap veya bir
dergi almalısınız.
B) Su gibi akıp giden yıllar bu çilekeş adamın saçlarını
ağartmıştı.
C) İnsanları bir kalemde silmekten kaçınmalısınız.
D) İlçenin bütün ara yolları ve kaldırımları seçimden
sonra yenilenecekmiş.
E) Öğretmenlerimiz, akıllı tahta kullanımı konusunda
yetkililer tarafından bilgilendirilmiş.
297
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
7
Fiiller
1. Eylemsiler de gerçek eylemler gibi yargı bildirir ve yan
cümlecik kurar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yargı sayısı diğerlerinden
daha çoktur?
A) Romanımızda çok köklü bir değişim yaşanıyor.
B) Roman, hiçbir dönemde olmadığı ölçüde kitlesel
ürün hâline geliyor.
C) Kitabın ortalama bin adet basıldığı, yıllarca tükenmediği
bilinen bir gerçek.
D) Yüz binlik tirajlar, birkaç ayda aşılıveriyor.
E) Yıllardır roman eleştirisi yapan eleştirmenlerimizden
bu romanlarla ilgili ses çıkmıyor.
5. Ufuklarda solarken altın şafak gülleri
I
II
Yabancı özlemlerden saadetler, emeller
İhtiras bekleyen kimsesiz gönülleri
III
Gizlice sıkıyordu kızgın demirden eller
IV
V
Bu dörtlükteki altı çizili sözcüklerden hangileri eylemsidir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve V E) IV ve V
2. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisi eylemsi değildir?
A) Yol almış hayatın ufuklarınca, diyor şair.
B) İnce bir gülüş belirmişti oval yüzünde.
C) İşten çıkınca mutlaka dostlarıyla buluşurdu.
D) Şiir yazarken kendini dünyadan soyutlarmış.
E) Dışarı çıktığında tuhaf bir şeyle karşılaştı.
6. Sıfat - fiiller de sıfatlar gibi, çekim eki aldığında adlaşır.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya örnek olabilecek
bir kullanım vardır?
A) Şu sönen, gölgelenen dünyada bir tek hatıralarımız
kaldı.
B) İyilerin dünyasında, kötülere de yer var mıdır?
C) Halka hitap eden kitapları yayımlamayı tercih ediyorlar.
D) Geçtiğimiz yıl bütün öğrenciler mezun olabilmişti.
E) Senin bildiklerin, yanıldıklarına yetmez, demiştin.
3. Herhangi bir alandaki eserleriyle ün kazanmış, sanata ve
kültüre hizmet etmiş kişilerin yaşamını inceleyerek okuyucuya
bilgi vermeyi amaçlayan yazılardır.
Bu cümlede kaç tane fiilimsi vardır?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
4. Aşağıdakilerin hangisinde “-acak, -ecek” ekini almış
sözcük eylemsi değildir?
A) Hafta sonunda yapılacak bir yığın işim vardı.
7. I. Hiç konuşmadan saatlerce oturmuştuk.
II. Hırsızların kaçması tüm moralleri bozmuştu.
III. Sokağın başına gelince birden durdu.
IV. Bir şemsiye alıp kalabalık caddeye çıktı.
V. Eve varır varmaz uyumak istiyordu.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde isim - fiil kullanılmıştır?
A) I ve II B) II ve V C) I ve III
D) III ve IV E) IV ve V
B) O eski masa, atılacak eşyalar arasına girmişti bile.
C) Dinmeyecek gözyaşlarım sen gelene kadar.
D) Koyunlara verilecek yemlerin hazırlanması gerekiyor.
E) Öyle yorgundu ki başını oynatacak hâli kalmamıştı.
8. Toplum olarak yaşamak bazı kurallara uymayı zorunlu kılar.
Bu kurallar ikiye ayrılır: yazılı olanlar ve yazılı olmayanlar.
Bu parçada kaç tane fiilimsi vardır?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
298
Fiiller
TEST
7
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşağıdakilerin hangisinde isim - fiille kurulmuş yan
cümlecik, temel cümlenin nesnesi görevindedir?
A) Ben de herkes gibi okumaya çalışıyorum.
B) Şimdiki gençler hayatla oyun oynamaya kalkıyor.
C) Yeni ve geniş bir ev almak istiyormuş.
D) Karlar eriyince yolların ne kadar bozulduğu anlaşıldı.
E) Anlattığı hikâyeler herkesi derinden etkiliyordu.
10. Eylemsiler yargı bildirme özelliğini kaybederek bir varlığa
kalıcı isim olabilir.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya örnek olabilecek
bir kullanım vardır?
A) Dışarı çıkarken mutlaka annesinden izin isterdi.
B) Trajedide, öldürme ve yaralama gibi olaylar sahnede
gösterilmez.
C) Bir bilene danışması, insanı her zaman doğruya götürür.
D) Dolmaları tepsiye özenle yerleştiriyordu.
E) Kapanan yolları açma işi aralıksız devam ediyor.
11. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisi fiilimsi değildir?
A) Keseyi açıp kendisini arayan polise uzattı.
B) Kimsenin tırmanamadığı tepelere tırmanıyoruz.
C) Yamaç yürüyüşünde yassı taşlara dikkat edilmelidir.
D) Yol boyunca kimse tek çift laf etmiyor.
E) Bata çıka yürüdüğümüz bu yol, sonunda düzeldi.
12. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi bir sıfat -
fiildir?
A) Makale, bugün gazete dışında da yaygınlık kazanmıştır.
B) Tarih, bizi bir gün elbette haklı çıkaracaktır.
C) Tabi ki en iyi gülen, son gülendir.
D) Bu geceki en ilginç şey Ay tutulmasıydı.
E) Makalede öne çıkan amaç, okuyucuyu bilgilendirmektir.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde üç eylemsi (sıfat -
fiil, isim - fiil, bağ - fiil) türüne de örnek vardır?
A) Kitabı bitirince altını çizdiğim birçok dizeyi ezberlemem
gerekir, diyorsunuz.
B) Anı, yazarın geçmişte yaşadıklarını anlattığı bir yazı
türüdür.
C) Anılar, yalnızca yazarın yaşadıklarını değil; çevresinde
gelişen olayları da anlatır.
D) Anılar, aynı zamanda tarihçiler ve edebiyat tarihçileri
için kaynak niteliğindedir.
E) Atatürk’ü yakından tanımak isteyen birçok araştırmacı
bu türden yararlanmıştır.
14. (I) Planınızı çok iyi çizip sonuca kadar o plana bağlı kalacaktınız.
(II) Eserinizi yazarken görüş değiştirirseniz başa
dönerek yeni plan yapacaktınız. (III) Bu, yazarı yorarak
verimsizleştiren bir çalışma biçimiydi. (IV) Montaigne
bu türü geliştirince yazarların önü açıldı. (V) Onlara diledikleri
gibi yazma olanağı verdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
zarf - fiil yoktur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
15. Aşağıdakilerin hangisinde eylemsi kullanılmamıştır?
A) Kimsenin görmediği bir yerde doya doya ağladı.
B) Coşkun bir nehir gibi kabımıza sığmıyorduk.
C) Gidenlerin ardından yaşlı gözlerle el sallamıştık.
D) Eserlerini günlük konuşma diliyle yazmış.
E) Ardına bakmadan gideceksin, ayrılmaya karar verdiysen.
16. Bağ - fiillerin bir kısmı cümlede zaman bildirirken bir kısmı
durum bildirir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağ - fiil zaman bildirmektedir?
A) İnsan, sevince gizlice sevmeli, derdin.
B) İşte şimdi düşünmeden konuştun.
C) Çocuklar, okul bitiminde koşa koşa eve gelirdi.
D) Roman, okuyucuyu kendine çekerek zenginleştiriyor.
E) Kelebek, bir gül bahçesine girercesine ateşe daldı.
17. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir ad tamlamasının
tamlayanı eylemsidir?
A) Yalnızlığın cenderesinde sıkışan insan, bunalıma
sürükleniyor.
B) Onun yanımıza gelişi, hepimizin cesaretini yerine getirmişti.
C) Mehmet Âkif, “Gelenin hatırı için geçmişe sövemem.”
diyor.
D) Yaşamın kıyısında biraz soluk almaktır şiir okumak.
E) Gezegenimizin sorunlarını görmezden gelerek kendi
sonumuzu hazırlıyoruz.
18. I. Gazeteci olarak okuyucularımı her gün bilgilendiririm.
II. Onlara günün gelişmeleri ile ilgili yorumlar sunarım.
III. Yazılarımı herkesin anlayacağı bir dille kaleme alırım.
IV. Kendimi, çalışan sanatçıya yakın bulurum.
V. Kendimi kurallarla sınırlandırmak istemem.
Yukarıdaki cümlelerde geçen eylemsiler tür bakımından
gruplandırılırsa hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
299
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
8
Fiiller
1. (I) Bu yıl ağaçlar erken çiçek açtı. (II) Tabiat ana yemyeşil
bir kıyafet kuşandı. (III) Her yerde bir yaşam kıvılcımı
ortaya çıktı. (IV) Dallar çok kısa sürede yeşerdi. (V) Bir
süre sonra arılar da iş başı yaptı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
altı çizili sözcük “oluş” eylemidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi yapı bakımından
türemiştir?
A) Yaşam bazen insanı birtakım güçlüklerle karşılaştırıyor.
B) Akıllıca davranırsanız işinizi kısa sürede ilerletebilirsiniz.
C) Bu sıkıntılarla baş edecek gücümüz ve olanaklarımız
var.
D) Halkı aydınlatmak bazıları için bir anlam taşımıyor.
E) Sorunlarla boğuşmanıza rağmen azminizi kaybetmediğinizi
görüyoruz.
5. Aşağıdakilerin hangisinde hem sıfat - fiil hem de zarf -
fiil vardır?
A) Uyumlu bir insandı, kimseyle tartışmak, kavga etmek
istemezdi.
B) Kanımca bütün şiiri bir iki dizede toplayıp yoğunlaştırmaya
çalışıyor.
C) Yıllar önce Kayseri’nin bir kasabasında tanıştığım bir
öğretmen arkadaşım vardı.
D) Onu neden arayıp sormadım diye kendi kendime düşündüm.
E) Sanat dergilerinin bunlar olmadan eksik kaldığına
inanırım.
6. Ozanın ilk kitabına göre, bu yeni şiirleri yunup arınmış
dizelerle dolu; yaşantısındaki fırtınalı gelişmelere karşın,
bakışında bir dinginlik, olgunluk var.
Bu parçada kaç eylemsi vardır?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
3. (I) Toplumun ileri gelenleri tavırlarını netleştirmeli ki
toplum onları örnek alsın. (II) Bakıyorsunuz ülke meselelerine
karşı kayıtsız kalıyorlar. (III) Örnek olacakları
yerde problem çıkarıyorlar. (IV) Toplum böyle ileri gelen
istemez. (V) Çünkü toplumun da birtakım beklentilerinin
olması gerekir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinin
yüklemi haber kiplerinden biriyle çekimlenmemiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen altı çizili sözcük
eylemsi değildir?
A) İş yerinde olan her şey iş yerinde kalmalı.
B) Ben öğrenciyken not sistemi 10’luktu.
C) Güneş doğduğunda ben yola çıkmış olacağım.
D) Yediğin, içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat.
E) Ben nefes aldıkça sana bu dünyada kimse zarar veremez.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylem “yapılmakta
olan bir işi” anlatmaktadır?
A) O yıl ülkemizde çok büyük bir kuraklık oluyor.
B) Akşamları 5 km yürüyorum.
C) O zamanlar böyle şeyler ayıp sayılmıyordu.
D) Söylediklerinizi şu an tek tek not ediyorum.
E) Sabah kahvaltılarını 7.30’da yapıyorum.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük
farklı yapıda bir eylemdir?
A) Son günlerde etrafta, duvarları boyayan bir grup türedi.
B) Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya.
C) Bu işin sonunun nereye varacağını bilemiyorum.
D) Bizi, köydeki evinde iki gün konuk etti.
E) Siz filmi seyrededurun, ben de size çay demleyeyim.
300
Fiiller
TEST
8
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem, birleşik
yapılı ve birleşik zamanlı fiildir?
A) Hayat, her geçen gün bizi biraz daha tüketiyordu.
B) Yahya Kemal, şiirdeki başarısını toplumu temel alarak
elde etmişti.
C) Öğrenci yetiştirmekten çok kendilerini etkin kılmanın
savaşını verdiler.
D) Festivallerde kutlamalar, birilerini göklere çıkaran
sözler cömertçe savruluyordu.
E) Okuyucu o görüşlerden yararlanarak kendisine bir
yol çizebilir.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem farklı bir
görevde kullanılmıştır?
A) Birazcık kızsam hemen gözleri doluyordu.
B) Kar çiçekleri baharı müjdeleyen ilk çiçektir.
C) Gitmeseydi ona ilginç bir sürpriz yapacaktım.
D) Kelimeleri bir türlü doğru söyleyemezdi.
E) Bakanlıktaki üst düzey bürokratların çoğunu tanıyormuş.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik eylem ötekilerden
farklı bir şekilde oluşturulmuştur?
A) Arkasından öylece bakakaldım.
B) Bir aydır bu eve hapsolduk.
C) Akşamki yemek beni çok rahatsız etti.
D) Gelmeden önce telefon ederim.
E) Kötü bir şeyler olduğunu hissetmiştim.
12. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi istek kipiyle
ve I. tekil şahsa göre çekimlenmiştir?
A) Oraya giderken beni de yanınıza alsanız.
B) İsterseniz hafta sonu birlikte sinemaya gidelim.
C) Biliyorum, günde en az dört saat çalışmalıyım.
D) Biraz kenara çekilin de ben de kediyi göreyim.
E) Yazılarınızı baskıya vermeden önce mutlaka inceleyin.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman anlamı taşıyan
bir zarf - fiil kullanılmıştır?
A) Her sabah, öğrencilerini gülümseyerek selamlardı.
B) Ondan bir haber gelmeyince seni aramaya karar verdim.
C) Büyüklerine danışmadan yeni bir işe girmemelisin.
D) Konuyu etraflıca araştırıp bir karara varacağız.
E) Şarkı söylercesine şiirler okuyordu.
14. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi bir eylemsi
değildir?
A) Hayatındaki en önemli şey, sınavı kazanmasıydı.
B) Bu, insanı çıldırtan sonsuz bir bekleyişti.
C) O zamanlar şehre gidebileceğimiz bir araç yoktu.
D) Konuyla ilgili kapsamlı bir çalışma bizden istenendi.
E) İyi insan, çevresindeki diğer insanlara zarar vermeyendir.
15. Konuştukça soluğunu duyarlardı sanki
Cepheden cepheye sürüklenenlerin
Kimi göğsünden resimler çıkarır
Rüyalarını anlatır kimi
Bu dörtlükle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Zarf - fiil ve sıfat - fiile örnek vardır.
B) Sıfat - fiil çekim eki alarak adlaşmıştır.
C) Ek eylem kullanılmamıştır.
D) Üç çekimli eylem vardır.
E) Birleşik çekimli eyleme yer verilmiştir.
16. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi farklı yolla
oluşmuş bir birleşik eylemdir?
A) Siz burada kendinizi değil, devleti temsil ediyorsunuz.
B) Kendisine sürekli muhtaç kalacağımızı zannediyordu.
C) Bu haber, salonda bekleyen herkesin ağırına gitmişti.
D) Tatil haberi yurttaki bütün öğrencileri mutlu etmişti.
E) Hacı Ziya, kasabadaki herkese yardım ederdi.
17. Ek eylem isimlere ya da isim soylu sözcüklere gelerek
onları yüklem yapar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem bu göreviyle
kullanılmıştır?
A) Yazar, yapıtlarındaki kahramanlarını yaşadığı çevreden
seçmişti.
B) Eskiden karanlıktan çok korkardım, artık cesur davranıyorum.
C) Buraya gelenlere yolu ayrıntılı tarif etmeliydiniz.
D) Bu olay Türkiye’nin ekonomisini etkileyen önemli bir
göçtü.
E) Bugün yanına gitmedik hiç, herhâlde bize küsmüştür.
301
TÜRKÇE
BÖLÜM
10
Cümlenin Ögeleri
I. CÜMLENİN ÖGELERİ
CÜMLENİN ÖGELERİ
Benim de görmeyi çok istediğim bir oyundu bu.
yüklem
(sıfat tamlaması)
Temel Ögeler
Yardımcı Ögeler
Yüklem Özne Dolaylı Tümleç
Zarf Tümleci
Nesne
(Yargı bildirir.) Kim?
Ne?
Nereye?
Nerede?
Nereden?
Kime?
Kimde?
Kimden?
Neye?
Neyde?
Neyden?
Nereye?
Ne zaman?
Nasıl?
Neden?
Niçin?
Ne kadar?
Niye?
Ne diye?
Kimi?
Neyi?
Ne?
Edat Tümleci
Ne ile?
Kim ile?
Duvarı yıkık bu bahçe, çocukların oyun yeriydi.
yüklem
(isim tamlaması)
Şairleri haykırmayan bir millet, sevenleri toprak olmuş
öksüz bir çocuk gibidir.
yüklem
(edat grubu)
Selim, okulumuzun en çalışkan öğrencisidir.
yüklem
(isim tamlaması)
A. YÜKLEM
Cümlenin temel ögesidir. Cümlede iş, oluş, durum bildiren
ya da cümleyi bir yargıya bağlayan sözcük ya da sözcük
grubudur. Bir cümlenin yüklemi ya bir çekimli fiildir ya da
ek eylem almış isim soylu bir sözcük veya sözcük grubudur.
1. Çekimli Fiil
Bir fiilin kip ve şahıs eki almasıyla oluşur. Yüklemi çekimli
fiil olan cümlelerde birleşik yapılı fiillere dikkat etmek
gerekir. Bu fiiller birden çok kelimeden oluştuğu için grubu
bir bütün olarak yüklem almak gerekir.
Kolyesini çatlak bir kutuda saklıyordu.
yüklem
Çok yürüdüğümüz için yorgun düştük.
yüklem
Aşırı yağışlardan pek çok iş yeri zarar gördü.
yüklem
Kara kara bulutlar gökyüzünü kaplamıştı.
yüklem
Kızgın güneşin ışıkları gözlerimi rahatsız ediyordu.
yüklem
2. Ek Fiil Almış Sözcük veya Sözcük Grubu
İsim soylu bir sözcük tek başına yüklem olabildiği gibi son
kelimesi isim soylu bir sözcükten oluşan sözcük grupları
da yüklem olabilir. İsim soylu kelimelerin yüklem olduğu
cümlelerde yüklem çok uzun da olabilir. Kelime sınırı
yoktur. Bu yüzden isim soylu kelimelerin yüklem olduğu
cümlelere dikkat edilmelidir.
Hayata iyiliği ve kötülüğü veren sizsiniz.
yüklem
Yu ka rı da ki cüm le le re dik kat et ti ği miz de yük lem le rin uzun
ol du ğu nu gö rü yo ruz. Bu cüm le le rin yük lem le ri bi rer söz
öbe ği ol du ğu için bun la rı bö le me yiz.
B. ÖZ NE
• Cüm le de işi ya pan ve ya ola n› kar ş› la yan unsura denir.
‹sim cüm le le rin de öz ne “olan”, fi il cüm le le rin de ise “yapan”
söz cük tür.
Bu te mel ki ta b› oku mak, Türk ay d› n› ol ma n›n ilk şart la r›n -
dan d›.
öz ne
yüklem
Türk ay d› n› ol ma n›n ilk şart la r›n dan olan ne? “Bu te mel
ki ta b› oku mak” (öz ne)
Gur bet çe ken gö nül ler ku şat m›ş t› oca €›.
öz ne
yüklem
Ku şa tan ne? “Gur bet çe ken gö nül ler” (öz ne)
Genç k›z, her ge çen gün bi raz da ha iyi le şi yor du.
öz ne
‹yi le şen kim? “Genç k›z” (öz ne)
yüklem
Ka ran l› €›n, ya€ mu run, rüz gâ r›n için de dört na la uzak laş t›.
Uzak la şan kim? “O” (öz ne)
yüklem
• Gerçek öznenin dışında sözde özne ve örtülü özne de
vardır. Yüklemi edilgen çatılı cümlelerde, etken fiilin nesnesi,
edilgen fiilin sözde öznesi olur.
Rıh tım dan ya lı ya doğ ru mer mer üç ba sa mak yer leş ti rildi.
sözde özne
yüklem
302
Cümlenin Ögeleri
Yer leş ti ri len ne? “Mer mer üç ba sa mak” (söz de öz ne)
Ey le mi ger çek leş ti re nin bel li ol ma dı ğı yer de nes ne, söz de
öz ne gö re vin de kul la nı lır. Çün kü bu cüm le ler de işi ya pan bel li
de ğil dir.
Çiğ nen miş ka ra kal pak lar, te miz du vak lar.
yüklem
sözde özne
Çiğ ne nen ne? “Ka ra kal pak lar, te miz du vak lar” (söz de öz ne )
• Yük le mi isim olan cüm le ler de söz de öz ne bu lun maz.
Söz de öz ne fi il cüm le le rin de olur.
• Edilgen çatılı cümlelerde “-ce / tarafından” biçiminde
ifade edilen ve işi yapan varlığa da örtülü özne denir.
Hırsızlar polislerce yakalandı.
Yemekler aşçılar tarafından yapıldı.
Giz li öz ne ola rak bi li nen öz ne de ger çek öz ne dir.
İki si de ağ la ya ağ la ya ora dan uzak laş tı.
yüklem
Uzak la şan kim? “İki si de” ger çek öz ne dir. Çün kü ey le mi biz zat
ger çek leş tir miş tir.
Be nim uya rı la rı mı iyi din le yin!
yüklem
Dinleyecek olan kim? “Siz” gizli öznedir.
CÜMLEDE VURGU
Vurgulanan öge, cümlenin en önemli ögesidir. Yüklemi fiil
olan cümlelerde vurgu, yükleme en yakın ögede; yüklemi
isim ve isim soylu kelimelerle kurulan cümlelerde ise vurgu
yüklemdedir.
Dün gece sinemaya gitmişler.
dolaylı tümleç yüklem
(vurgulanan öge) (fiil)
Sinemaya dün gece gitmişler.
zarf tümleci yüklem
(vurgulanan öge) (fiil)
Bu cümlelerde yüklem “fiil” olduğu için yükleme yakın olan
öge vurgulanmıştır.
Bu başarının mimarı bizdik.
yüklem
(isim soylu)
(vurgulanan öge)
Sınavdaki sorular zordu.
yüklem
(isim soylu)
(vurgulanan öge)
Bu cümlelerde yüklem “isim soylu” bir kelime olduğu için
vurgulanan öge yüklemin kendisidir.
Örnek ÖSS / 2003
Söz le rin den çok, ad› n›n önem ka zan ma s›, bir eleş tir me nin en
bü yük kor ku su dur.
Bu cüm le nin öge le ri, aşa €› da ki ler den han gi sin de s› ra s›yla,
do€ ru ola rak ve ril miş tir?
A) Nesne - yüklem
B) Özne - yüklem
C) Özne - zarf tümleci - yüklem
D) Özne - zarf tümleci - nesne - yüklem
E) Nesne - özne - zarf tümleci - yüklem
Çözüm
“Bir eleştirmenin en büyük korkusudur” bölümü yüklem,
“sözlerinden çok, adının önem kazanması” bölümü öznedir.
Cümlenin ögeleri özne ve yüklemden oluşmaktadır.
Doğru Seçenek B
C. NES NE
Cüm le de öz ne nin yap t› €› iş ten et ki le nen un surdur.
Yükleme yöneltilen “ne, neyi, kimi” sorularına cevap verir.
Bu ra da son f›r t› na son da l› k› r› yor du.
K› ran ne? “Son f›r t› na” (öz ne)
yüklem
Son f›r t› na ne yi k› r› yor du? “Son da l›” (nes ne)
• Nes ne be lirt me hâli ni ( -ı, -i, -u, -ü) al m›ş sa be lir ti li, al mam›ş
sa be lir ti siz nes ne dir.
Bü tün bu eski ya l› lar Bo €a zi çi ha t› ra la r› n› sa y›k lar.
yüklem
Sa y›k la yan ne? “Bü tün bu es ki ya l› lar” (öz ne)
Bü tün bu es ki ya l› lar ne yi sa y›k lar? “Bo €a zi çi ha t› ra la r› n›”
(be lir ti li nes ne)
303
Cümlenin Ögeleri
Hü se yin ona ka le mi uzat t›.
yüklem
Uza tan kim? “Hü se yin” (öz ne)
Hü se yin ne yi uzat t›? “Ka le mi” (be lir ti li nes ne)
K›ş, ley lek gös ter mez in sa na.
yüklem
Gös ter me yen ne? “K›ş” (öz ne)
K›ş ne gös ter mez? “Ley lek” (be lir ti siz nes ne)
Yük le mi isim olan cüm le ler de nes ne aran maz.
Ge çiş siz fi il ler de nes ne aran maz.
Örnek ÖSS / 2004
De niz ar ke olog la r› n›n Si nop k› y› la r›n da bul du €u ba t›k kent
(I) yö re nin bin ler ce y›l l›k bir yer le şim ye ri ol du €u nu (II) de €i şik
yön le riy le (II I) inan d› r› c› bir bi çim de (IV) ka n›t l› yor (V).
Yu ka r› da ki cüm le de, han gi nu ma ra lar ara s›n da ka lan öge
cüm le nin nes ne si dir?
A) I. ile II. B) l. ile lll. C) II. ile V.
D) II I. ile IV. E) IV. ile V.
Çözüm
I ve II numaralar ara sın da ka lan öge be lir ti li nes ne gö re vinde
dir. Çünkü yükleme (kanıtlıyor) yöneltilen “neyi” sorusunun
cevabıdır.
(-den hâli) (-e hâli) (-de hâli)
Dün gece sokaklarda dolaştım.
dolaylı
tümleç
(-de hâli)
yüklem
Kime bahsetmişler?
Nerede bahsetmişler?
Nerede dolaştım?
Kadınlar renkli taşlardan kolye yapıyorlardı.
özne dolaylı belirtisiz yüklem
tümleç nesne
(-den hâli)
Kütüphaneye ders çalışmaya gitti.
dolaylı zarf tümleci yüklem
tümleç (-e hâli † amaç)
(-e hâli)
İlkbaharda Antalya’da denize girilir.
zarf tümleci dolaylı dolaylı yüklem
(-de hâli Æ zaman) tümleç tümleç
(-de hâli)
(-e hâli)
Gelecek kaygısından yaşadığı şehirden ayrıldı.
zarf tümleci
(-den hâli Æ sebep)
dolaylı tümleç yüklem
(-den hâli)
İşçiler dört bir koldan başlamıştı inşaata.
özne zarf tümleci yüklem dolaylı
(-den hâliÆdurum) tümleç
(-e hâli)
D. DOLAYLI TÜMLEÇ
Doğru Seçenek A
Misafirler ayakta karşılandı.
özne zarf tümleci yüklem
(-de hâli Æ durum)
Yüklemdeki yargıyı yer bakımın dan ta mam la yan öge dir.
-e / -de / -den eklerini alarak cümleye yönelme, bulunma,
ayrılma anlamları katar.
• Do lay l› tüm leç tek bir söz cük ten olu şa bil di €i gi bi bir sözcük
gru bun dan da olu şa bi lir.
Dolaylı tümleci bulduran sorular şunlardır:
neye, kime, nereye, hangisine
neyde, kimde, nerede, hangisinde
neyden, kimden, nereden, hangisinden
“-e, -de, -den” eklendiği sözcük veya sözcük grubuna “amaç,
zaman, sebep, durum, miktar” anlamlarından birini katarsa o
sözcük veya sözcük grubu zarf tümleci görevi üstlenir.
Konudan babama okulda bahsetmişler.
dolaylı dolaylı dolaylı yüklem
tümleç tümleç tümleç
Neyden bahsetmişler?
Örnek LYS / 2013
(I) Benim için futbol, bir gencin kendisine meslek seçinceye
kadar zaman ayırabileceği bir eğlence, bir spor dalı olarak
kaldı. (II) Hayatımda futbola çocukluğumdan gençliğe geçiş
döneminde yer verdim. (III) Zevk ve istekle oynadım. (IV) Ama
tiyatroyu seçtikten sonra futbolu bir an bile düşünmeyi mesleğime
ihanet saydım. (V) Bu bakımdan, gereğini zamanında
yapıp son vermeyi başardığım için kendimi çok beğenirim.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle, birleşik yapılıdır.
B) II. cümle, fiil cümlesidir.
C) III. cümle, zarf tümleci ve yüklemden oluşmuştur.
D) IV. cümlede, dolaylı tümleç türemiş bir sözcüktür.
E) V. cümlede, isim - fiil ile zarf - fiil aynı edat grubu içinde
yer almıştır.
304
Cümlenin Ögeleri
Çözüm
IV. cümledeki “mesleğime” dolaylı tümleci basit bir sözcüktür.
Bu nedenle D seçeneğindeki ifade yanlıştır.
Doğru Seçenek D
E. ZARF TÜMLECİ
• Yüklem de ki yar gı yı za man, se bep, mik tar, şart, du rum ba kımın
dan ta mam la yan öge dir.
Zaman: ne zaman
Sebep : neden, niçin, niye
Yargı
Miktar: ne kadar
Durum: nasıl
Yer-yön: nereye
• Zarf gö re vin de ki söz cük ve söz cük gru bu do€ ru dan yük leme
ba€ la n›r sa zarf tüm le ci olur.
Örnek YGS / 2012
(I) Işığın Anadolu’ya dokunduğu yerde ilk karşılaşacağınız,
Harranlı çocukların yüzleridir. (II) Gölgenin ve ışığın uyumunu
yakalamaya çalıştığınız sırada, küçük bir çocuğun size yolun
kenarından el salladığını görürsünüz. (III) Irmakta tuttuğu balığı,
ağaçtan topladığı elmayı ya da otların arasından derlediği
yaban çiçeklerini, almanız için size uzatır. (IV) Oradan geçen
bir yolcu olarak onların dünyasında nasıl bir umut olduğunuzu
bütünüyle bilemezsiniz. (V) Çocukların büyüklere kızdığı bir
dünyayı hayal bile edemediklerinden, arabanız üstlerine tozlar
savursa da size hiç içerlemezler.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde ögelerin
sıralanışı “Duvarın dibindeki kızı görünce Harran Kalesi’nde
bir akşamüstü karşılaştığım o esmer kızın büyüleyici yüzünü
anımsadım.” cümlesiyle aynıdır?
A) I. B) II. C) II I. D) IV. E) V.
Nehir
özne
şırıl şırıl akıyordu.
zarf tümleci yüklem
(durum)
Çözüm
Duvarın dibindeki kızı görünce Harran Kalesi’nde bir akşazarf
tümleci
belirtili nesne
Bu soruyu toplantı biterken cevaplayacağım.
belirtili zarf tümleci yüklem
nesne (zaman)
Bu sınavdan geçerse okulu bitirecekti.
zarf tümleci belirtili yüklem
(şart) nesne
Sabahleyin dışarı çıktım.
zarf zarf yüklem
tümleci tümleci
(zaman) (yer - yön)
Samsun’dan soğuk bir kış akşamında, içim kan ağlayarak
dolaylı zarf tümleci zarf tümleci
tümleç (zaman) (durum)
ayrıldım.
yüklem
• Eşitlik ekini (-ce / -ca) alan sözcük veya sözcük grubu
do€rudan yükleme ba€lan›rsa zarf tümleci olur.
Bu işi bence kimse yapamaz.
nesne zarf
tümleci
özne yüklem
Günlerce evden dışarı çıkmamıştı.
zarf
tümleci
dolaylı
tümleç
zarf
tümleci
yüklem
müstü karşılaştığım o esmer kızın büyüleyici yüzünü
anımsadım.
yüklem
Bu cümledeki öge sıralaması II. cümlede de vardır.
Gölgenin ve ışığın uyumunu yakalamaya çalıştığınız sırada,
zarf tümleci
küçük bir çocuğun size yolun kenarından el salladığını görürbelirtili
nesne
yüklem
sünüz.
Doğru Seçenek B
Örnek YGS / 2014
(I) Seyahat etme, gezip tozma insanoğlunun temel ihtiyaçlarından
biridir. (II) İnsanların bildikleri yerlerden kalkıp bilmedikleri
fakat merak ettikleri yerleri gidip görme arzusu, onlara yeryüzünün
meçhul yerlerini öğrenme ve keşfetme yolunu açmıştır.
(III) İnsanoğlu, öyle tahmin edilebilir ki başlangıçta rızkını arama
mecburiyetinden kaynaklanan bir güdüyle çevresini keşfe
çıkmıştır. (IV) Kendi çevresinin dışında başka zenginliklerin bulunabileceğini
öğrendikçe ondaki içgüdü gitgide bilinçli bir keşfetme
arzusuna dönüşmüştür. (V) İçinde yaşadığımız çağa gelinceye
kadar seyahat etme, gidip görme, görüp öğrenme, başka
dünyalar keşfetme; insanın söz konusu ihtiyaçlarının bir dışa
vurumuydu denebilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ögelerin
dizilişi “özne, dolaylı tümleç, belirtili nesne, yüklem” biçimindedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
305
Cümlenin Ögeleri
Çözüm
II † Açmıştır † yüklem
“Açan ne?” † insanların bildikleri yerlerden kalkıp bilmedikleri
fakat merak ettikleri yerleri gidip görme arzusu †
özne
“Kime açmıştır?” † onlara † dolaylı tümleç
“Neyi açmıştır?” † yeryüzünün meçhul yerlerini öğrenme
ve keşfetme yolunu † belirtili nesne
Doğru Seçenek B
F. EDAT TÜMLECİ
• Edat öbe €i nin yük le me ba€ la na rak oluş tur du €u ögeye
edat tüm le ci de ne bi lir. Bu öbeklerin genel olarak zarf
tümleci kabul edildiği görülür.
Okul gezisine arkadaşımla gitmiştim.
dolaylı edat tümleci yüklem
tümleç
(zarf tümleci)
Arkadaşım ile gitmiştim.
edat
edat öbeği
Birden fazla ke li me den olu şan so ru gru bu nun so nun da ki
söz cük edat ise so ru, edat tümlecini buldurmaya yöneliktir.
kimin ile neye göre kime ra€men
ne ile ne zamana kadar neye ra€men
kime göre kimin için neyden ötürü
kime do€ru
nereye do€ru
Yolcular çıkışa doğru yürüyordu.
özne zarf tümleci yüklem
(edat tümleci)
Çıkışa doğru
edat
edat öbeği
Fırtınaya rağmen sahilde uzun süre dolaştım.
zarf tümleci dolaylı zarf yüklem
(edat tümleci) tümleç tümleci
Fırtınaya ra€men
edat
edat öbeği
Sen telefona cevap verinceye kadar aramaya
zarf tümleci
dolaylı
(edat tümleci)
tümleç
devam edeceğim.
yüklem
Sen telefona cevap verinceye kadar
edat
edat öbeği
Bir cümleyi ögelerine ayırırken sözcükleri hem biçim yönünden hem
de anlam yönünden değerlendirmeliyiz. Anlam yönünden giderken
önce yüklemi buluruz, daha sonra yükleme sorduğumuz sorulara
karşılık gelen kelime ve kelime gruplarının oluşturduğu öbekleri
tespit ederiz. Şekil yönünden giderken önce yüklemi buluruz, daha
sonra yükleme bağlanan kelime ve kelime gruplarını tek tek ayırarak
bunların hâl durumlarını göz önüne alıp cümle içindeki öge
görevlerini tespit edebiliriz. Öge bulurken en çok dikkat edilmesi
gereken şey, söz öbekleridir. Çünkü söz öbekleri öge görevinde
bölünmez bir bütün olarak ele alınmalıdır. Söz öbeğinin öge
görevini en son kelimenin hâl durumu belirler.
CÜMLE DIŞI UNSURLAR
Cüm le nin ku ru lu şun da gö rev al ma yan (öge ol ma yan), do lay l›
ola rak cüm le nin an la m› na yar d›m c› olan un sur lar d›r. Ünlemler,
ara sözler, bağlaçlar, hitaplar buna örnektir.
Ey! Mer me ri na kış na kış iş le yip ko nuş tu ran
ün lem
(Ses len me)
Ulu la rım, ner de si niz?
ün lem
(Ses len me)
Sa na dün bir te pe den bak tım Aziz İs tan bul
ün lem
(Ses len me)
Ru hu mun sen den İla hî şu dur an cak eme li
ün lem
(Ses len me)
Oy sa ne ma sal ne ef sa ne din le dim.
bağ laç
Al tı çi zi li söz ler cüm le dı şı un sur dur.
ARA SÖZ
Cüm le için de bir öge nin açık la yı cı sı olan söz ler dir.
Ara söz ler her han gi bir öge yi açık la dı ğın da açık la dı ğı öge nin
gö re vi ni üst le nir. Her han gi bir öge yi açık la mı yor sa cüm le dı şı
un sur olur.
Yaş lı ka dın kar şı kom şu ya, Se vinç Ha nım’a,
git miş ti.
dolay lı tüm leç
ara söz
(do lay lı tüm lecin açıklayıcısı)
Üni ver si te sı na vı - ki be nim için önem li - her ge çen gün
yak la şı yor.
cüm le dı şı un sur
• Ara söz ler iki vir gül (,) ya da iki k› sa çiz gi (-) ara s›n da gösterilir.
306
Cümlenin Ögeleri
Kitaptan bir nüsha alıp o gece, perşembe gecesi, inceledim.
zarf tümleci
ara söz
(zarf tümlecinin açıklayıcısı)
Öğrencilerim bu kelimelerin anlamını, çoğu yetişkin de bilmez,
cümle dışı unsur
bilmiyorlardı.
Örnek TYT / 2020
Kromofor adı verilen pigment molekülleri fotosentez sırasında
güneş enerjisini tepkime merkezlerine hızlı taşıdığından güneş
enerjisinin hemen hepsi arada hiç ısı kaybı olmadan kimyasal
enerjiye dönüşür.
Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı aşağıdakilerin hangisinde
verilmiştir?
A) Belirtisiz nesne - zarf tümleci - zarf tümleci - özne - yer
tamlayıcısı - yüklem
Öge le re yan lış ay rı lan cüm le le ri şu yol la an la ya bi li riz: Ay rı lan
her bö lü mü yük le me bağ la yan söz cük yük le mle anlam bütünlüğü
oluşturuyorsa öge ler doğ ru ay rıl mış tır. Ay rı lan söz ler yük le me
uy mu yor sa cüm le yan lış ay rıl mış tır. Baş ka bir de yiş le öge ler yan lış
ay rıl mış sa ya söz öbe ği par ça lan mış tır ya da söz öbe ği ol ma yan
söz cük ler yan ya na ge ti ri le rek ay nı ögey miş gi bi gös te ril miş tir.
B) Belirtili nesne - zarf tümleci - zarf tümleci - özne - yer tamlayıcısı
- yüklem
C) Özne - zarf tümleci - yer tamlayıcısı - zarf tümleci - yüklem
D) Zarf tümleci - özne - zarf tümleci - yüklem
E) Zarf tümleci - özne - zarf tümleci - yer tamlayıcısı - yüklem
Çözüm
Örnek TYT / 2018
Sırf kendi için okuyan, gezen, eğlenen bir aydın kendini yaşarken
öldürmüyor mu?
Kromofor adı verilen pigment molekülleri fotosentez sırasında
güneş enerjisini tepkime merkezlerine hızlı taşıdığından güneş
Zarf Tümleci
enerjisinin hemen hepsi arada hiç ısı kaybı olmadan kimyasal
Özne
Zarf Tümleci
enerjiye dönüşür.
D.T. Yüklem
Doğru Seçenek E
Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı aşağıdakilerden
hangisinde verilmiştir?
A) Belirtisiz nesne - özne - zarf tümleci - yüklem
B) Zarf tümleci - belirtili nesne - yüklem
C) Özne - belirtili nesne - zarf tümleci - yüklem
D) Özne - zarf tümleci - yüklem
E) Belirtisiz nesne - zarf tümleci - yüklem
Çözüm
Sırf kendi için okuyan, gezen, eğlenen bir aydın kendini
özne (kim?)
belirtili nesne
(kimi?)
yaşarken öldürmüyor mu?
Örnek YGS / 2017
(I) Arkeologlar yeni kalıntılar ortaya çıkarmak ve daha fazla
bilgi elde etmek için teknolojik gelişmelerden yararlanıyorlar.
(II) Ama geçmişte olup bitenler hakkındaki her şeyi tam olarak
bilemeyecekler. (III) Zira eski kalıntıların önemli bir bölümünün,
zamanın yok edici gücüne dayanamadığını görebiliyoruz.
(IV) Geçmişe ait düşünceler ve inançlar gibi çok önemli şeyler,
hemen hemen hiç iz bırakmadan yitip gidebiliyor. (V) Bu yüzden
arkeologlar, buldukları en küçük parçalar üzerinde büyük
bir dikkatle çalışıyorlar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinin öge sıralanışı
“özne - zarf tümleci - yüklem” şeklindedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
zarf tümleci
(ne zaman?)
yüklem
Doğru Seçenek C
Çözüm
IV. cümle:
Geçmişe ait düşünceler ve inançlar gibi çok önemli şeyler,
özne
hemen hemen hiç iz bırakmadan yitip gidebiliyor.
zarf tümleci
yüklem
Doğru Seçenek D
307
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Cümlenin Ögeleri
1. Aşa ğı da ki so ru lar dan han gi si nin ce va bı öz ne de yüklem
de de ğil dir?
A) – Ora dan ne al dın?
– El bi se.
B) – Kim ara dı?
– Ay şe.
C) – Parayı gönderdiniz mi?
– Gönderdim.
D) – Bu film de ne an la tı lı yor?
– İha net.
E) – Be nim le ça lış mak is te yen kim di?
– O.
5. Es ki bir İs tan bul so ka ğı nı an dı ran, gü rül tü süz, ten ha,
te miz ve loş bir so kak taki es ki bir İs tan bul ko na ğı nın tokmak
lı ka pı sı önün de dur arak elek trik zi li nin düğ me si ne
do kun duk.
Bu cüm le nin öge le ri aşa ğı da ki le rin han gi sin de sı rasıy
la doğ ru ola rak ve ril miş tir?
A) Öz ne - do lay lı tüm leç - yük lem
B) Zarf tüm leci - do lay lı tüm leç - yük lem
C) Do lay lı tüm leç - yük lem
D) Nes ne - öz ne - yük lem
E) Öz ne - zarf tüm le ci - yük lem
2. Fabl, kah ra man la rı in san dı şın da ki var lık lar, ge nel likle
hay van lar olan ve so nun da in san la ra ders ver me yi
amaç la yan ya zı lar dır.
Bu cüm le nin öge le ri aşa ğı da ki le rin han gi sin de sı rasıy
la doğ ru ola rak ve ril miş tir?
A) Öz ne - nes ne - yük lem
B) Öz ne - yük lem
C) Öz ne - zarf tüm le ci - yük lem
D) Nes ne - do lay lı tüm leç - yük lem
E) Yük lem
3. Ka fi le ye kıla vuz luk eden me mur, üs tü baş tan ba şa
mü rek kep le ke le riy le kap lı es ki bir ya zı ma sa sı önü ne
eğil miş ti.
Bu cüm le nin öz ne si aşa ğı da ki ler den han gi si dir?
A) ka fi le ye kılavuzluk eden
B) kılavuzluk eden memur
C) üs tü baştan başa mürekkep lekeleriyle kaplı
D) es ki bir ya zı ma sa sı önüne
E) ka fi le ye kıla vuz luk eden me mur
6. Es ki bir şa ir olan Go et he’yi ölü mün den yüz se ne son ra
zi ya ret ede cek iki ki şi bi le bu lun ma ya ca ğı nı dü şü nü yordum.
Bu cüm le de al tı çi zi li söz ler cüm le nin han gi öge sidir?
A) Yük lem B) Öz ne C) Be lir ti li nes ne
D) Do lay lı tüm leç E) Zarf tüm le ci
7. Aşa ğı da ki cümlelerden hangisinin özne ve yüklemi
içinde isim tamlaması bulunan söz öbeklerinden
oluşmuştur?
A) De di ko du cu, tüc car gi bi al dı ğı la fı he men sat mak
zo run da dır.
B) Ya lan çi çek le nir ama mey ve ver mez.
C) Her ay rı lık ölüm, her ka vuş ma ya şam gi bi dir.
D) Düş ma nın sa na bo yun eği yor sa mut la ka ken di gü cünü
ar tır mak için dir.
E) Bü yük adam la rın hey kel le ri, ha yat tay ken üze ri ne atılan
taş la rın ese ri dir.
4. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi si yal nız ca yük lem den oluşmuş
tur?
A) Bu şi ir, çok de ğer li bir ödül al ma mı sağ la dı.
B) Öğ ren ci ler den bi ri, ar dı ar ka sı ke sil me yen so ru lar la
der si böl me ye ça lış tı.
C) Ya za rın kar şı sın da ki bi riy le ko nu şu yor muş ça sı na
yaz dı ğı sı cak, iç ten lik li ya zı lar dır.
D) Bu ma ka ley le ya zar, dik kat le ri üze ri ne çek me yi
ba şar dı.
E) Öy kü nün ana te ma sı as lın da baş lı ğın için de giz liy di.
8. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de yük lem, be lir ti li isim
tam la ma sın dan oluş muş tur?
A) Üzün tü sü sah te ola nın ağ la ma sı gös te riş li olur.
B) En mut suz in san, ha ya tı bo yun ca hiç bir dert le kar şılaş
ma yan dır.
C) Zor ba lık bir öğ ret men, dün ya nın en bü yük adam la rı
onun hiz met kâ rı dır.
D) Sı kın tı lar ge ce nin ka ran lı ğın da bi le yo lu nu bu lur.
E) Dert li le rin gü lüm se me si, bi ze ağ la ma la rın dan faz la
acı ve rir.
308
Cümlenin Ögeleri
TEST
1
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. İs tan bul’un kök lü iki üç ai le sin den bi ri onun ye tiş me si ve
iyi bir eği tim al ma sı için çok ça ba la dı.
Bu cüm le nin öz ne si aşa ğı da ki ler den han gi si dir?
A) bi ri
B) ai le sin den bi ri
C) iyi bir eği tim
D) İs tan bul’un kök lü iki üç ai le sin den bi ri
E) onun
13. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de isim tam la ma sı
fark lı bir öge ola rak kul la nıl mış tır?
A) “Yüzyıl lık Yal nız lık” ro ma nı nı bu yaz il gi ve he ye canla
oku dum.
B) Kar de şi min ba kış açı sı be nim için çok önem li ol muştur.
C) Okul da bu dö ne min et kin lik le ri ni göz den ge çir dik.
D) Sa ba h sabah se nin so run la rı nı din le ye mem.
E) Yaz ta ti li min ço ğu nu sa hil ler de ge çir dim.
10. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de ve ri len ce vap yük lem olmaz?
A) Onun ne re ye gi de ce ği ni bi li yor muy dun?
B) Be ni dün ara yan kim di?
C) Alı şa bil di niz mi bu zor şart la ra?
D) On la ra ne ler an lat tı nız ba ka lım?
E) Bu saa te ka dar ne re dey din?
14. Aşa ğı da ki cüm le ler den han gi sin de öge le re ayır ma da
bir yan lış lık ya pıl mış tır?
A) Kim se / pen ce re den / ken di / yü rü yü şü nü / gö re mez.
B) Bir ki şi de azim ol maz sa / bil gi si / ölü dür.
C) Harp te za fer, iş te başarı / yıl ma ya nın dır.
D) Güç lük ler, / ba şa rı nın de ğe ri ni ar tı ran süs ler dir.
E) Hiç bir biçimde ta mir edi le me ye cek şey / ce sa ret sizlik
tir.
15. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de vur gu lu öge, di ğer le rinden
fark lı dır?
11. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de söz de öz ne var dır?
A) An ne min gön der di ği mek tup be ni çok üz dü.
B) Bu ola ya bü tün ma hal le tep ki gös ter di.
C) So kak ta ki çöp ler, ak şam dan alın mış.
D) So ru la rın doğ ru ce va bı nı on dan öğ ren dim.
E) Su yun ida re li kul la nıl ma sı ge rek ti ği ni so nun da an ladık.
A) Ter te miz bir evin ge niş bah çe sin de dü ğün ya pıl dı.
B) Kim se nin kat la na ma dı ğı bu acı la ra kim da yan sın?
C) Bi zim kar şı koy ma la rı mı za rağ men bi na la rın yı kıl ması
nı on lar is te di.
D) Es ki bi na la rın ye ni den ta mir edi lip gün yü zü ne çı karıl
ma sı nı bu ku rum üst len miş.
E) Eli mi ze ge çen tüm fır sat la rı de ğer len dir me yi ba şa rama
dık.
12. Aşa ğı da ki le rin han gi sin de so ru, işi ya pa nı bul dur maya
yö ne lik tir?
A) Bu ra da ne yi bek li yor su nuz?
B) Yaş lı ka dı na mı ara ba çarp mış?
C) Bu top lu luk mu kar ga şa çı kar mış?
D) Es ki eş ya la rı ne re ye bı ra ka lım?
E) So ru la rı mı zı ki me so ra lım?
16. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de öz ne, açık la yı cı sıyla
bir lik te ve ril miş tir?
A) Bu ra ya ge len le ri, genç olan la rı, ta nı mı yo ruz.
B) Yol da ya şa dı ğı mız du rum he pi mi zi et ki le di.
C) Ya şa ma, dip siz ku yu ya, dön düm.
D) Ki tap la rım, ha ya tı mı renk len di ren tek şey, bir bir
da ğıl dı.
E) Evi mi zi, ka pa lı tu tul ma sın dan ol ma lı, ru tu bet li bulduk.
309
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Cümlenin Ögeleri
1. Şöh ret ten hoş la nan ki şi, ken di mut lu lu ğu nu baş ka la rı nın
coş ku sun da arar.
Bu cüm le nin öge di zi li şi aşa ğı da ki le rin han gi sin de
sı ra sıy la ve ril miş tir?
A) Öz ne - nes ne - yük lem
B) Öz ne - nes ne - do lay lı tüm leç - yük lem
C) Do lay lı tüm leç - öz ne - yük lem
D) Nes ne - do lay lı tüm leç - öz ne - yük lem
E) Öz ne - do lay lı tüm leç - yük lem
5. Aşa ğı da ki so ru lar dan han gi si nin ya nı tı öz ne de yüklem
de de ğil dir?
A) – Onu gör dün mü?
– Gör düm.
B) – Bu gün na sıl sın?
– İyi yim.
C) – Evi kim te miz le di?
– Ben.
D) – Bu so ru zor mu?
– Zor.
E) – Ona ne al dın?
– Ki tap.
2. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de ki vir gül kal dı rı lır sa
cüm le nin öge sin de de ği şik lik olur?
A) Be nim ka dar, onun da bu iş te kat kı sı var.
B) Bu, hi kâ ye mi zin te me li ni oluş tu ra cak.
C) He pi miz, onun gö rüş le ri ne önem ve ri riz.
D) Ola ya, bü tün ül ke ler tep ki gös ter di.
E) İşin so nun da, yük lü bir ge lir edin dik.
6. (I) Davut kadar bencil bir adamın, kendisini köpeklerin
hizmetine sunması ilginç. (II) Dünyaya yararlı olmanın
daha farklı, daha verimli yolları olmalı. (III) Örneğin, klinikte
daha uzun saatler çalışabilir. (IV) Çöplükteki çocukları,
bedenlerini uyuşturucu zehiriyle doldurmamaları
konusunda ikna etmeye çalışabilir. (V) Yazmaya çalıştığı
operanın başına oturup onu bitirebilir.
Numaralanmış cümlelerden hangilerinin öge dizilişi
benzerdir?
A) I ve II B) I ve III C) III ve IV
D) III ve V E) IV ve V
7. Aşa ğı da ki cüm le ler den han gi si nes ne, do lay lı tümleç,
zarf tüm le ci ve yük lem den oluş muş tur?
3. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de so ru öz ne yi bul durma
ya yö ne lik tir?
A) Bu ola yın so rum lu su nu kim den öğ re ne yim?
B) Si zi mi ti yat ro ya gö tü re ce ğiz?
C) Ben yok ken ne ko nu şul du?
D) Bu olay lar dan ne den be nim ha be rim yok?
E) Ço cuk la rın han gi si ni ya nı nız da gö tür dü nüz?
A) Bun ca sı kın tı ya ni çin kat lan dı ğı mı çev rem de ki hiç
kim se ye açık la ya ma dım.
B) Gör me di ğim bir ola yı, ko nuy la il gi si ol ma yan bi ri ne
nasıl anlatırım?
C) Ki ta bı mın böy le bü yük bir il gi gö re ce ği ni hiç tah min
et mi yor dum.
D) Eve ge len mi sa fir le ri en iyi şe kil de ağır la ma ya ça lıştık.
E) Kim se yi kır mak is te me di ğim için ağır bir söz söy leme
dim.
4. Bun ca yıl lık ar ka daş lı ğı mı saç ma sa pan bir ne den
yü zün den kay bet tim.
Yu ka rı da ki al tı çi zi li bö lüm cüm le nin han gi öge si dir?
A) Öz ne B) Nes ne C) Yük lem
D) Zarf tüm le ci E) Do lay lı tüm leç
8. (I) Yaşlı kadın eşyalarını toplayıp içe ri gi rer. (II) İçe ri ye
gi rin ce içerinin küflü ağır kokusundan midesi bulanır.
(II I) Bir pen ce re nin önü ne oturup temiz hava alırken
dı şa rı yı sey re der. (IV) Çam lı ca sırt la rı nı iz ler ken art ar da
ışıl tı lar gö rür. (V) Bu ışıl tı la rın ar dı ar ka sı ke sil mez.
Bu par ça daki nu ma ra lan mış cüm le le rin han gi sin de
do lay lı tüm leç var dır?
A) I B) II C) II I D) IV E) V
310
Cümlenin Ögeleri
TEST
2
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de öge le re ayır ma da
yan lış lık ya pıl mış tır?
A) Uzun ve so nu be lir siz yol la rın ba şın da / bu lu nu yordum.
B) İçim de / ha yal kı rık lı ğı na ben ze yen duy gu lar / canlan
dı.
C) Ben de / iki ar ka da şım la / be ra ber / yo la / çık tım.
D) Köy de ni len şey, / boz kı rın boş luk la rın da kay bol muş
bir ta kım ko vuk lar dır.
E) Arap cep he le ri ne gi de cek olan lar / gü ne ye doğ ru /
yol la rı na / de vam et ti ler.
13. Felsefe, bir işin anlamının, işlevinin bilinçli bir şekilde
belirlenmesine yardım eder.
Bu cümlenin öge dizilişi aşağıdakilerin hangisinde
doğru olarak verilmiştir?
A) Özne - belirtili nesne - yüklem
B) Zarf tümleci - özne - yüklem - nesne
C) Özne - dolaylı tümleç - yüklem
D) Belirtisiz nesne - dolaylı tümleç - özne - yüklem
E) Belirtili nesne - dolaylı tümleç - yüklem
14. I. Bu ra la rın top rak ko ku su na bir çok ki şi alı şa ma dı.
10. Ka dın, pa zar tor ba sı nı...
Bu söz ler aşa ğı da ki ler den han gi siy le sür dü rü lür se
cüm le nin öge le ri öz ne, nes ne, do lay lı tüm leç ve yüklem
den olu şur?
A) al dı ğı gi bi ev den dı şa rı fır la dı.
B) ağ zı na ka dar dol du ra rak evin yo lu nu tut tu.
C) sır tın da kü çük bir kü fe ta şı yan ço cu ğa ta şıt tı.
D) çe şit çe şit mey ve ve seb ze ler le dol dur du.
E) al ma dan pa za ra çık tı ğı için zor an lar ya şa dı.
11. Ba şa rı lı bir ta kı mın pek çok eli ama bir tek bey ni var dır.
Aşa ğı da ki cümlelerden han gi sin in öge le rinin sı ra lanı
şı bu cüm le de kiy le ay nı dır?
A) Al çak yer de te pe cik ken di ni dağ sa nır.
B) Ce vi zi kı rıp özü ne ine me yen, hep si ni ka buk zan neder.
C) Taş ve so pa lar ke mik le ri, söz ler kalp le ri kı rar.
II. Bi ze ge lir ken ge tir di ği niz tat lı yı çok be ğen dik.
II I. Bu mev sim de seb ze ye me ye ağır lık ve ril me li dir.
IV. En son yıl lar ön ce gör dü ğüm ar ka da şı mı dün ak şam
gör düm.
Yu ka rı da ki nu ma ra lan mış cüm le ler den han gi le ri,
öge le ri ve öge le ri nin sı ra la nı şı yö nün den ay nı dır?
A) I ve II B) I ve II I C) II ve II I
D) II ve IV E) II I ve IV
15. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de de yim, di ğer le rinden
fark lı bir öge oluş tur muş tur?
A) Bü tün iş ler den eli ni ete ği ni çe ke ce ği ni söy le me si ne
rağ men hâ lâ git me di.
B) Ça lış ma la rıy la par mak la gös te ri len bi ri ol ma yı ba şar dı.
C) Bu işe gi rer ken göz den dü şe ce ği mi tah min etmiyordum.
D) İşin için den çık mak için ak la ka ra yı seç ti ği mi bil me lisin.
E) İn san bu yaş tay ken el den ayak tan dü şe ce ği ni he sap
et mi yor.
D) Top ra ğı altüst et me den bir şey eki le mez.
E) Kal be hitap et me ye ni tek rar la mak bo şu na dır.
12. Ava re in san la rın an lık ya şam la rı, ai le için de ki sar sın tıla
rı, ya kın la rın ölü mü, iha ne ti, ço cuk lu ğun da ve iler leyen
ya şa mın da göz lem le di ği olay lar Sa ba hat tin Kud ret
Ak sal’ın hi kâ ye le ri nin ko nu su dur.
Bu cüm le nin öge di zi li şi aşa ğı da ki ler den han gi si dir?
A) Öz ne - yük lem
B) Nes ne - do lay lı tüm leç - yük lem
C) Öz ne - nes ne - zarf tüm le ci - yük lem
D) Nes ne - öz ne - yük lem
E) Öz ne - do lay lı tüm leç - nes ne - yük lem
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne, açıklayıcısıyla
birlikte verilmiştir?
A) Bu akşam Samsun’a, doğduğum şehre, annemle
gideceğim.
B) Halit Ziya, Türk romanının babası, Cumhuriyet
Dönemi’nde birçok eserini sadeleştirmeye çalışmıştır.
C) Ercan Usta’yı, paragöz adamı, bu mahallede hiç
kimse sevmez.
D) Babasına, iyilik meleğine, bu sene çok güzel bir hediye
almak istiyordu.
E) Geçen sene, hiç hatırlamak istemiyorum, o kadar
çalışmama rağmen istediğim puanı alamadım.
311
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Cümlenin Ögeleri
1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi yanlış
gösterilmiştir?
A) İçeri girip vitrindeki gömleğin fiyatını sordu.
B) Önemli olan, anlattıklarımdan kaçının size ulaşabildiğidir.
C) Bir çıkış ya da başlangıç noktası arıyorsunuz.
D) Umarım benim yazarken hissettiklerimi siz de okurken
hissedersiniz.
E) Yolculuğumuz bunların üstesinden gelebilmenin yolculuğudur.
5. Fiil cümlelerinde, vurgulanmak istenen öge yükleme yaklaştırılır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemi gerçekleştiren
kişi vurgulanmıştır?
A) Öğretmenim dersten çıkar çıkmaz beni sormuş.
B) Başından geçenleri büyük bir soğukkanlılıkla anlatmıştı.
C) Romanda anlatılanlar küçük bir Anadolu kasabasında
geçiyor.
D) Yaşadıklarını çok kısa bir sürede bize de anlatacakmış.
E) Çok iyi hatırlıyorum, o gün bu şiiri sen okumuştun.
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisi sadece özne ve yüklemden
oluşmuştur?
A) Anlamsızca uzun süre televizyon seyrediyorsunuz.
B) Nüfus cüzdanınız aksini söylese de yaşlandığınızı
hissediyorsunuz.
C) Kaderim belki de bu diye düşündüğünüz zamanlar
var.
D) Hiçbir şey yapmaya enerjiniz yok.
E) Bu hisler şimdiye kadar sizinle yaşadı.
3. Görünümünüz hem size hem başkalarına çok güçlü mesajlar
yollar.
Bu cümlede aşağıdaki ögelerden hangisi yoktur?
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bütün ögeler söz
öbeği biçimindedir?
A) Öğrenim durumunuzu gösteren bir belge getirmelisiniz.
B) Başarı ve mutluluk önce yüreğinizde ve zihninizde
başlar.
C) Hiçbir zaman iyi bir işe sahip olamayacağım, demeyin.
D) Tarih öğretmenimizin son derste anlattıkları aklıma
yatmamıştı.
E) Oyuncular serbest atış sırasında önce nefeslerini tutarlar.
A) Özne B) Nesne C) Yüklem
D) Dolaylı tümleç E) Zarf tümleci
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “sözcükler” kelimesi
cümlenin farklı bir ögesidir?
A) Sözcükler, insanın iç dünyasını yansıtan aynalardır.
B) Böyle hüzünlü anlarda, sözcükler meramı anlatamaz.
C) Sözcükler düşünce gücünün en somut göstergesidir.
D) Sözcükler seçilir sözlerden, gerisi unutulur.
E) Kitabın içinden sözcükler beğenmiştim senin için.
7. Bir gün, okuduğum bir kitabın yazarının benden sadece
iki yaş büyük olduğunu fark ettim.
Bu cümlenin öge sıralaması aşağıdakilerin hangisinde
doğru verilmiştir?
A) Zarf tümleci - belirtili nesne - yüklem
B) Zarf tümleci - belirtili nesne - dolaylı tümleç - özne -
yüklem
C) Özne - belirtili nesne - yüklem
D) Zarf tümleci - özne - yüklem
E) Özne - dolaylı tümleç - belirtili nesne - yüklem
312
Cümlenin Ögeleri
TEST
3
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi, tamlayanı
sıfatla nitelenmiş belirtili ad tamlamasıdır?
A) Çocukların okulu, meydandaki büyük çınarın
yanındaydı.
B) Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra, Akdeniz’in ılık
sularındaydık.
C) Otobüs durağının yanındaki büfenin önünde, tost ve
çay sırası oluşmuş.
D) Televizyon programlarının çocuklar üzerindeki etkileri
tartışılıyor.
E) En küçük kardeşimin gözleri deniz mavisiydi.
9. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ögelerine yanlış ayrılmıştır?
A) Yeni çıkan dergileri / takip etmek / benim en sevdiğim
şeydir.
B) Şairin katlandığı zorlukları / okuyucu / hissedebiliyor.
C) Oturduğu yerden kalkıp / dışarı / çıktı.
D) Romanın giriş kısmında / okuyucunun zihninde / soru
işaretleri / oluşuyor.
E) Dışarıyı seyrederken / içimde / hep / bir hüzün / belirir.
10. Aşağıdaki sorulardan hangisine verilen cevap özne
değildir?
A) – Sıranın gözünde ne var?
– Bir kitap.
B) – Seni o saatte soran kimmiş?
– Komşumuz.
C) – Kaçı bugünkü derse katılmadı?
– Dördü.
D) – Hangileri soruyu yanlış çözmüş?
– Şunlar.
E) – Kimler bu sorunun cevabını biliyor?
– Biz.
11. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin ögeleri “zarf tümleci,
özne, nesne ve yüklem” şeklinde sıralanmıştır?
A) Dün başladığım işi bitirmek beni zorlayacak.
B) Güzel görünen şeylerin de çirkin yanları olabilir.
C) İki yıl önce, yaşlı bir adam bunları nasıl yetiştireceğimi
öğretmişti.
D) Sağlıklı düşünemeyenler, toplumu daha ileriye taşıyamazlar.
E) Okuldan erken çıktığım bir gün, öğretmenim bana
bunları anlattı.
12. I. Tesadüf, işleyen bir sürecin parçasıdır.
II. Şairin 1950’lerde yazdığı bir şiirdi.
III. Sürekli işleyen bir çarkın parçalarıyız.
IV. Rüzgâra tüküren kendi yüzüne tükürür.
V. Sevimli, sempatik bir çocuktu o.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri
sadece yüklemden oluşmuştur?
A) I ve II B) II ve III C) I ve III
D) III ve IV E) IV ve V
13. Kardeşimin mezuniyet gününde ona güzel bir bilgisayar
aldım.
Bu cümlenin ögeleriyle aşağıdakilerden hangisinin
ögeleri özdeştir?
A) Sorunlarımızı dinleyeceği yerde bize sürekli hakaret
ediyordu.
B) Sınava giderken yola erken çıkmayı sakın unutmayın.
C) Hiç kimseyi rahatsız etmeden odadan çıkmaya özen
gösterirdi.
D) Okulun açıldığı ilk gün, yeni kaydolan öğrencilere etkili
bir konuşma yaptı.
E) Toplantıdan çıkarken bana her şeyi ayrıntılarıyla anlattı.
14. Senelerdir hiçbir şeyin asılı olmadığı duvarda bir levhayı
fark eder.
Bu cümlenin öge sıralaması aşağıdakilerin hangisinde
doğru verilmiştir?
A) Zarf tümleci - dolaylı tümleç - nesne - özne - yüklem
B) Özne - zarf tümleci - dolaylı tümleç - nesne - yüklem
C) Dolaylı tümleç - özne - nesne - yüklem
D) Nesne - dolaylı tümleç - nesne - yüklem
E) Dolaylı tümleç - nesne - yüklem
15. “Öğrencilerini başarılı görmek kadar onları hiçbir şey
mutlu edemez.” cümlesinde aşağıdaki ögelerden hangisi
yoktur?
A) Özne B) Nesne C) Dolaylı tümleç
D) Yüklem E) Zarf tümleci
16. “Evdeki Öğretmen” kitabına gösterdiğiniz sıcak ilgi, beni
bugün çok duygulandırdı.
Bu cümlede aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
yoktur?
A) Neye B) Ne C) Kimi
D) Ne zaman E) Ne kadar
313
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Cümlenin Ögeleri
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne, açıklayıcısıyla
birlikte verilmiştir?
A) Türkiye’nin bu iki şehrini, İzmir ve Bursa’yı, hatıralarımdan
asla çıkaramam.
B) Okul müdürü, Özgür Bey, bu mesele karşısında sessiz
kalamazdı.
C) Bu meyveler -portakal, limon, greyfurt- C vitamini
açısından zenginmiş.
D) Savaşların bitmezliğine, yaşamın zorluğuna rağmen
insanda yaşama isteği bitmiyor.
E) İnsan, yenilgilerden sonra kırılan dalları bırakıp tutunacak
yeni dallar bulur.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde herhangi bir ögenin
açıklayıcısı olmayan bir ara söz kullanılmıştır?
A) Yaz meyveleri -erik, kiraz, vişne- çok ilaçlandığı için
iyice yıkanmalıdır.
B) Uyaklı şiiri şiir saymayanlar, şiir yazma yeteneği olmayan
kişilerdir.
C) Eleştirmek, olumsuzlukları belirtmek, artık hakaret
etmek anlamına gelmeye başladı.
D) Eleştiri, özünde bir edebî ürünün değerini -pek inandırıcı
gelmiyor ama- yerli yerine oturtma faaliyetidir.
E) Modern toplumlar için eksikleri düzeltme aracı olan
eleştiriyi de kendimize benzettik.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklemden önceki
bölümün tamamı nesne görevindedir?
A) Bu, insanda sürekli ilerleme isteği de doğurmuştur.
B) Bazı yazarların böyle sözcükler seçmesini yadırgıyorum.
C) Her şeye yeniden başlayabilmenin altında, yenilgiyi
kabullenmeme vardır.
D) Günlük yaşamı sezgilere göre düzenlememek gerekir.
E) Sezgisi güçlü kişilerin başarılı şiirler yazdığına inanıyorum.
5. Romanda anlatılanları okuyunca yaşadığım dönemleri
zihnimde tasarladım.
Bu cümlenin öge dizilişi aşağıdakilerin hangisinde
doğru verilmiştir?
A) Dolaylı tümleç - nesne - zarf tümleci - yüklem
B) Zarf tümleci - özne - dolaylı tümleç - yüklem
C) Nesne - dolaylı tümleç - yüklem
D) Özne - nesne - dolaylı tümleç - yüklem
E) Zarf tümleci - nesne - dolaylı tümleç - yüklem
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögelere ayırmada
bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Günlük yaşamımızın düşüncelerimize göre şekillenmesi
/ doğaldır.
B) Şiirde / yaşamımızdan beslenen ögeler / vardır.
C) Sezginin şiirdeki payının / yaşamdakiyle aynı oranda
olduğuna / inanmıyorum.
D) Bazı şehirlerin zamanla güzelliklerini yitirmesi / bilinen
bir gerçektir.
E) Ağaoğlu’nun romanı / bir yönüyle / beni / çok / etkiledi.
6. Aşağıdakilerin hangisinde ikinci dizenin tamamı
birinci dizenin öznesi durumundadır?
A) Bir dikili ağacım bile yok yeryüzünde
Ama bir memleketim var sevilecek
B) Ben senin hasretinle
Yanar dururum ömrüm boyunca
C) Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
D) Bir küçük ev görünür uzaktan
Kütükten duvarlı, özünde çeşme akar
E) Kar içindeydi yüzün saçların
Kışın kokusu yanaklarında
314
Cümlenin Ögeleri
TEST
4
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
7. Aşağıdakilerin hangisinde cevap cümlesi nesne (düz
tümleç) veya yüklem değildir?
A) – Sana neyi sordu?
– Evrak dolabının yerini.
B) – Yanına kimi alacakmış?
– Üvey kızını.
C) – Eve gelirken ne getireyim?
– Yumurta ve ekmek.
D) – Dün akşam neredeydiniz?
– Sinemada.
E) – Arabayı nereye park ettiniz?
– Bahçenin önüne.
8. I. Dün sabah okulda bana gizlice bir şey anlattı.
II. Bunları söylediğime defalarca pişman oldum.
III. Sana işin detaylarından söz edeyim biraz.
IV. Mutfakta birinin olduğuna az daha inanacaktım.
V. Eskiden bayramlar köyde çok keyifli geçerdi.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangilerinde
birden çok dolaylı tümleç (yer tamlayıcısı) kullanılmıştır?
11. İsim cümlelerinde vurgu yüklemdedir.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde vurgulu öge yanlış
gösterilmiştir?
A) Her yaz ailece bu yaylaya göçüyoruz.
B) İkinci kez karşılaştığım bu kişi, tarih öğretmenimdi.
C) Tartışma eksik olduğundan roman, kitlesel tüketim
boyutu kazanıyor.
D) Tıpkı resim ve müzik gibi şiir de insan “ben”inin ifadesidir.
E) Bir yıl gündemde kalıp ikinci yıl unutulan kitaplar edebiyat
ürünü sayılıyor.
12. Yaz aylarında güneş batarken balkonda kahve içmek, tadına
doyamadığım bir şeydir.
Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla
verilmiştir?
A) Zarf tümleci - dolaylı tümleç - özne - yüklem
B) Özne - zarf tümleci - yüklem
C) Özne - yüklem
D) Zarf tümleci - belirtisiz nesne - yüklem
E) Nesne - yüklem
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru, “işi yapanı”
buldurmaya yöneliktir?
A) Bu projeyi hangisine verdiniz?
B) Senden mi korkacakmış bu çocuklar?
C) Ne zaman aklın başına gelecek?
D) Dünkü toplantıya kimler katılmış?
E) Polisler, mahallede kimi arıyorlarmış?
10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde aynı özne, birden
çok yüklem tarafından ortak kullanılmıştır?
A) Şairler duygularını dile getirir, toplum yaralarına parmak
basarlar.
B) Futbol çok rağbet gören bir spor dalı, herkes futbolu
çok seviyor.
C) Ormanlarımız yurdumuzun akciğerleridir, onlara sahip
çıkmalıyız.
D) Baharda yemyeşil olan ağaç, kışın yapraklarını döker.
E) Sağlığımızı korumak bizim için olduğu kadar yakınlarımız
için de önemlidir.
13. Eleştirmenler romandan kalemini çekeli, romanla okuyucuyu
buluşturan bir köprü kalmadı.
Aşağıdakilerden hangisi ögelerinin sıralanışı bakımından
bu cümleyle özdeştir?
A) İşten çıkıp eve gelirken kuruyemiş aldım.
B) Liseye başladığımda kitaplar pahalıydı.
C) Okuyucuların romana ilgi göstermemesi çok kötü.
D) Romanla okuyucu arasında bir bağ kurulamıyor.
E) Kişinin kendini düşünsel bakımdan zorlaması gerekir.
14. Geçişsiz fiillerin yüklem olduğu cümlelerde ve isim cümlelerinde
nesne bulunmaz.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde
nesne yoktur?
A) Gözünden bile esirgediği hâlde onu kırmışlardı.
B) Bir gün sıranın kendisine geleceğini biliyordu.
C) Belli etmemeye çalışsa da o kızı seviyordu.
D) Hep birlikte oturup akşama kadar yeni filmleri izlemiştik.
E) Evi, arabası hatta bisikleti bile yoktu.
315
TÜRKÇE
BÖLÜM
11
Fiilde Çatı
I. FİİLDE ÇATI
Yük le mi fi il olan cüm le ler de yük le min öz ne ye ve nes ne ye gö re
aldığı biçime “çatı” denir.
Yüklemi isim olan cümlelerde çatı özelliği aranmaz çünkü çatı,
eylemin, onu gerçekleştiren kişi ve onun yöneldiği varlıkla
ilişkisi demektir.
Örneğin;
Kırk elli kişi kadar ya var ya yoktuk. (Çatı özelliği aranmaz.)
yüklem
Her biri bir yerde, başları öne eğik gidiyorlardı. (Çatı özelliği aranır.)
Örnek
yüklem
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çatı özelliği aranmaz?
A) Bu olumsuz düşünceleri kafana takma!
B) Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca.
C) Hava çok soğuktu; her yer kar ve buzdu.
D) Seni geçen yıla göre daha iyi gördüm.
E) Biri konuşurken söze girme!
Çözüm
A, B, D ve E seçeneklerinde yüklemler eylem olduğu için çatı
özelliği aranır. C seçeneğinde yüklem isim olduğundan çatı
özelliği aranmaz.
FİİLDE ÇATI
Doğru Seçenek C
A. ÖZNE - YÜKLEM İLİŞKİSİ
Fiilin özneye göre gösterdi€i durumdur. Fiiller öznelerine
göre şöyle s›n›fland›r›l›r:
1. Etken Fiiller
Etken fiillerle kurulan cümlede özne bellidir. Eyleme konu
olan kişi ya da varl›k gerçek öznedir. Öznesi belli olan,
aktif olan fiillerdir.
Konu dön dü dolaştı, Irak olaylarına geldi.
öz ne yüklem yüklem
yüklem
Sınav sisteminde ciddi değişiklikler oldu.
2. Edilgen Fiiller
öz ne
yüklem
Gerçek öznesi belli olmayan, sözde öznesi olan fiillerdir.
Eylem “-l, -n” eklerinden birini al›r. Bu fiillerde “başkası
tarafından gerçekleştirilme” anlamı vardır.
Çöp ler Nalan Hanım tarafından döküldü.
söz de öz ne
yüklem
Cümlenin öznesi (çöpler) yüklemdeki işi (dökülmek eylemini)
gerçekleştirmemiş, eylemden sadece etkilenmiştir.
Cümlede “başkası tarafından gerçekleştirilme” anlamı
vardır.
Öğrencilere sınav sonuçları bildirildi.
söz de öz ne yüklem
Edilgen çatılı fiillerde “sözde özne” aslında “nesne”dir.
Özne olmadığı için nesne, öznenin yerini tutmuştur. O
hâlde edilgen fiillere geçişsiz (nesne almayan) fiiller diyebiliriz.
Birbirine açılan iki odada masa tenisi oynanıyor.
söz de öz ne yüklem
Geçişsiz fiiller edilgen yapıldığında cümlede özne olmaz.
Otobüse binildi.
dolaylı
tümleç
yüklem
Etken
Fiiller
Özne - Yüklem
İlişkisi
Edilgen
Fiiller
–l
–n
Dönüşlü
Fiiller
–l
–n
İşteş
Fiiller
–ş
Geçişli
Fiiller
Nesne - Yüklem
İlişkisi
Geçişsiz
Fiiller
Oldurgan
Fiiller
–dir
–r
–t
Ettirgen
Fiiller
–dir
–r
–t
“Kim” ve “ne” sorularına cevap olmadığı için cümlede özne
yoktur.
3. Dönüşlü Fiiller
Öznenin işi hem yapt›€› hem de yapt›€› işten etkilendi€i
fiillerdir. Bu fiillerde özne yine gerçek öznedir. Eylem “-l,
-n” çat› eklerinden birini al›r.
Dönüşlü çat› eki kimi zaman dönüşlü ad›l (zamir) olan
“kendi” sözcü€ünün yerini tutar.
Huriye Han›m’›n bizde olduğunu ö€renince sevinmiştim.
(Ben gizli özne) yüklem
Genç kad›n, avluya bakan pencerenin önünden çekildi.
özne
yüklem
316
Fiilde Çatı
• Do€a olaylar› ve kendi kendine olma anlam› veren fiiller
de dönüşlü fiillerdir.
Yi ne yeşillendi f›nd›k dallar›.
yüklem
özne
Çocuğun elindeki paralar birden yere döküldü.
özne
Binanın sıvaları güneş çıkınca döküldü.
özne
yüklem
yüklem
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin yapılışı diğerlerinden
farklıdır?
A) Zoru görünce kaçıştılar.
B) Ringde yumruklaşıyorlar.
C) Ozanlar programda atıştı.
D) Sevgi ve saygıyla selamlaştık.
E) Uzun uzun bakıştık.
Örnek ÖSS / 2002
Anneleri yaramazlık yapan çocuklara söylendi.
Bu cümlenin yüklemiyle aşağıdaki cümlelerden hangisinin
yüklemi arasında çatı yönünden benzerlik vardır?
A) Toplantıda önemli kararlar alındı.
B) Bayram bu yıl daha coşkulu kutlandı.
C) Okul arkadaşını karşısında görünce çok sevindi.
D) Üyelere verilen kartların tümü yenilendi.
E) Törende çağdaş ozanlardan şiirler okundu.
Çözüm
Soru kökünde verilen cümlenin yüklemi dönüşlü çatılıdır. Bu
cümleyle özdeş çatı özelliği gösteren yüklem C seçeneğinde
vardır. Bu seçenekteki “sevindi” yüklemi dönüşlü çatılıdır. A,
B, D ve E seçeneklerindeki yüklemler edilgen çatılıdır.
Çözüm
“A” seçeneğindeki “kaçıştılar” fiilinde birlikte gerçekleştirme
anlamı vardır. Diğer seçeneklerdeki fiiller karşılıklı yapılmaktadır.
Doğru Seçenek A
B. NESNE - YÜKLEM İLİŞKİSİ
Fiille nesne arasındaki ilişkidir. Nesneye göre fiiller şöyle
sınıflandırılır:
1. Geçişli Fiiller
Nesne alabilen fiillerdir. “Neyi, kimi” sorular› soruldu€unda
yüklemden cevap al›nabiliyorsa ya da eylemin baş›na
“onu”, “bir şeyi” kelimeleri getirilip okunabiliyorsa eylem
geçişlidir.
Çocuklar› e€lenmeleri için TV program›na gön der dik.
4. ‹şteş Fiiller
Doğru Seçenek C
Eylemin birden çok özne taraf›ndan yap›ld›€›n› göstermek
üzere geçişli ya da geçişsiz eylem kök ya da gövdelerine
“-ş” çat› ekini getirerek elde etti€imiz fiillerdir.
‹şteş çat›l› fiillerde iki farklı anlam özelliği olur.
a) Birliktelik anlam›n› verir:
Oturup sabaha kadar a€laşt›lar.
Dondurmayı gören çocuklar koşuşurdu.
b) Bir işi karş›l›kl› yapma anlam› verir:
Uzun süre onunla mektuplaşt›lar.
Seninle saatlerce tartışırız bunu.
İşteş fiillerde önemli olan öznenin işi kendi başına yapmamasıdır.
Çoğul şahıs ekini alan fiillere işteştir demek yanlıştır.
Zor bir işi kabul etmiştik.
Özne işi tek başına da yapabildiği için bu fiil işteş olmaz.
Bu cümlede “gönderdik” yüklemdir. “Kimi gönderdik” sorusunun
cevabı “çocuklar›” olur. Öyleyse bu fiil geçişlidir.
Nesnenin belirtili veya belirtisiz olmas› önemli de€ildir.
Dal ga lar kö pük b›rakt› bu sahillerde.
belirtisiz yüklem
nesne (geçişli)
Gayretlerinizi elbette önemsiyorum.
belirtili nesne yüklem (geçişli)
Örnek ÖSS / 2004
(I) İçine kapanmış olan Anadolu dağları, sessizliğini, bilge
dalgınlığında sürdürür zamanın akışı içinde. (II) Kendi dilince
söyler türküsünü, kendi gönlünce sürer yaşamını. (III) Dağlar
vardır, yüreğinde eski uygarlıklar gülümser çağımıza. (IV) İşte
bundan dolayı birçok efsaneyi bağrında yaşatır bizim Anadolu
dağları. (V) Anadolu’nun en eski sahiplerinden şimdikilere
değin onları anlatır bize.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinin yüklemi,
çatısı bakımdan geçişsizdir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
317
Fiilde Çatı
Çözüm
I. cümlede “sürdürür”, II. cümlede “söyler”, IV. cümlede “yaşatır”
ve V. cümlede “anlatır” eylemleri nesne alan ve alabilen
geçişli eylemlerdir. III. cümledeki “gülümser” eylemi nesne
alacak durumda olmayan “neyi, kimi, ne” sorularına cevap
vermeyen geçişsiz bir eylemdir.
Doğru Seçenek C
3. Oldurgan Fiiller
Geçişsiz eylemlere “-d›r, -r, -t” eklerinden biri getirilerek geçişsiz
eylemlerin geçişli yapılmasıdır.
Geçişsiz
Oldurgan
uyudu Æ uyu - t - tu
kaçmış Æ kaç - ır - mış
ge cik eceksin Æ gecik- tir - ecek - sin
Geçişli fiillerin nesne alma zorunlulukları yoktur. Fiil, geçişli olduğu
hâlde nesne kullanılmayabilir.
Neden mi, merakımdan sormuştum.
yüklem
Müdür Bey, güler yüzle karşıladı.
yüklem
Bu cümlelerde yüklemlere “neyi, kimi” sorusu sorulabilir. Cevap
verebilecek öge cümlede yoktur fakat fiiller nesne almaya uygundur.
O hâlde bu fiiller geçişlidir.
O sözler şimdi sana yakıştı mı?
geçişsiz
Bu sözleri kendine yakıştırıyor musun? (yakış - tır-)
oldurgan
Örnek
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi oldurgan fiil
değildir?
A) Balonların hepsini ben şişirdim.
2. Geçişsiz Fiiller
Nesne alamayan fiillerdir. Bu eylemler “neyi, kimi” sorularına
cevap vermez.
Dinlenebilmek için erkenden uyudum.
geçişsiz fiil
Edilgen fiillerin hepsi geçişsizdir ama tüm geçişsizler edilgen
değildir.
Uzun süre kendisinden haber alınamadı.
edilgen olduğu
için geçişsiz
B) Yemeği güveçte pişirdim.
C) Çocuğa yemek yedirdim.
D) Sporcuları on tur koşturdum.
E) Suyu bidona doldurdum.
Çözüm
A, B, D ve E’de “-r, -t, -dır” çatı ekleri geçişsiz fiillere geldiğinden
yüklemler oldurgan olmuştur. C’de ise “-dir” çatı eki geçişli
fiile gelip onun geçişliliğini artırmıştır; fiili ettirgen yapmıştır.
Doğru Seçenek C
Örnek YGS / 2012
Bilgisayar teknolojisiyle yetişen kuşaklarda ekrandan kitap
okumanın yaratacağı hazzı, bilgisayarla ileriki yaşlarda tanışan
insanlar tadamayacaktır.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İyelik eki almış sözcük
B) Geçişsiz çatılı yüklem
C) İsim - fiil eki almış sözcük
D) Belirtisiz ad tamlaması
E) Sıfat tamlaması
Çözüm
Cümlenin yüklemi olan çekimli eylem “tadamayacaktır” sözcüğüdür,
o da geçişli bir eylemdir.
Doğru Seçenek B
4. Ettirgen Fiiller
Geçişli eylemlere “-dir, -r, -t” eklerinden biri getirilerek fiilin
geçişlilik derecesinin artırılmasıdır.
(bir şeyi) yazd› Æ yaz - d›r - d›
(bir şeyi) söylesin Æ söyle - t - sin
Geçişli olan fiilleri ettirgen yapmak için birden fazla ek getirilebilir.
Böylece her ek al›ş›nda ettirgen eylemin geçişlilik
derecesi artar.
Şark›y› bir de arkadaşlar›na söylettirdi. (söyle - t - tir-)
Ettirgen eylemlerde işi başkas›na yapt›rma anlam› vard›r.
Dereden kum bulup ele di, y›kad›.
geçişli geçişli
Dereden kum bulup eletti, y›katt›.
ettirgen ettirgen
318
Fiilde Çatı
Bazı fiiller, cümledeki kullanımlarına göre geçişli ya da geçişsiz
olabilir.
Sıkıntılarımızın hepsi geçti.
geçişsiz
Taksi, minibüsü iki saatte geçti.
geçişli
Çözüm
I, III ve V numaralı cümlelerin yüklemleri nesne aldığından
geçişlidir. II. cümle nesne almamış olsa da “sevmek” eylemi
yapısı itibarıyla nesne alabilen bir eylemdir. IV numaralı cümlenin
yüklemi nesne almadığından geçişsizdir.
Doğru Seçenek D
Geçişsiz olan fiiller, edilgenlik eki aldığında ne özne ne de nesne
bulundurur.
Sağdan dönülünce bizim eve gidilir.
edilgen
geçişsiz
Örnek
Aşağıdaki cümlelerden hangisi özne - yüklem ilişkisi yö-
nüyle diğerlerinden farklıdır?
A) Tavşan, ne yazık ki vuruldu.
Bir eylemin geçişli mi geçişsiz mi olduğunu eylemin önüne “onu”
sözcüğünü getirerek anlayabiliriz. Eğer “onu” sözcüğü eyleme
uyuyorsa eylem geçişli, uymuyorsa eylem geçişsizdir.
B) Köyde bir kıza vuruldu.
C) Düğün dernek kuruldu.
D) Çadırlar meydana kuruldu.
E) Çavuş savaşta vuruldu.
Örnek
Aşağıdaki cümlelerden hangisi özne - yüklem ilişkisi bakımından
diğerlerinden farklıdır?
A) Ben bu derinlikte yüzemem.
B) Burada ne olsa bilinir.
C) Kimse bana karışmasın!
Çözüm
A, C, D ve E seçeneklerindeki yüklemler edilgen, B seçeneğindeki
yüklem ise dönüşlü fiildir.
Doğru Seçenek B
D) Beni buralarda arama!
E) Hiçbir şeyden korkma.
Çözüm
B seçeneğinde eylem öznesine göre edilgendir, diğer seçeneklerde
eylemler etken çatılıdır.
Doğru Seçenek B
Örnek
I. Bu çiçekleri kim ekti?
II. Ben de sevmiştim.
III. Arabamı sen mi bozdun?
IV. Gün erken kararıyor.
V. Konuşulanları dinliyorum.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde eylem
geçişsiz çatılıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çatı özelliği aranmaz?
A) Balıklar neşeyle yüzüyor.
B) Tek isteğimdi seni son kez görmek.
C) Kuşlar cıvıldaşıyorlar dallarda.
D) Gideceğin yere beni de götür.
E) Kapıyı kim çalıyor!
Çözüm
A, C, D ve E’de, yüklem fiil olduğu için, çatı aranır. B’de yüklem
“tek isteğimdi” sıfat tamlamasıdır; fiil olmadığı için çatı
özelliği aranmaz.
Doğru Seçenek B
319
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Fiilde Çatı
1. Yüklemi edilgen çatılı fiillerin öznesi sözde öznedir.
Aşağıdakilerin hangisinde “roman” sözcüğü sözde
özne olarak kullanılmıştır?
A) Roman okumayı herkes sevmez.
5. Tarlalar erkenden ekildi ama çiftçiler tarlayı sulayamadı.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Etken fiil B) Edilgen fiil C) Geçişli fiil
D) Geçişsiz fiil E) Dönüşlü fiil
B) Roman, bilgi birikimi isteyen bir türdür.
C) Roman, beni zannettiğimden fazla etkiledi.
D) Roman, eleştirmenlerce çok beğenildi.
E) Roman, insanları farklı bir dünyaya çekmelidir.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözde özne kullanılmamıştır?
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisi nesne - yüklem ilişkisi
bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Planlarımı yaptıktan sonra yola çıkacağım.
B) Eşitliği sağlamak için çocuklar çok çabaladı.
C) Biz de bir süre kaldıktan sonra işe döndük.
D) Kimseye söylemeden buradan ayrıldı.
E) İşlerin bir bölümünü dün teslim ettik.
A) Bazı konuşmalar yanlış anlaşıldı.
B) Her gün bu ağaçlar sulanıyor.
C) İşe gitmeden önce ona uğradım.
D) Bize sorulmadan birtakım kararlar alınmış.
E) Sergide birçok tablo satıldı.
3. Aşa€›daki cümlelerin hangisinde işi başkas›na yapt›rma
anlam› vard›r?
A) Dün senden aldığım kitabı bugün bitirdim.
B) İyi bir çalışmayla bu işin altından kalkılır.
C) Genç kız saçlarını kısacık kestirdi.
D) İstemediği hâlde kardeşini darılttı.
E) Karpuz keserken elimi kanattım.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylem yapılışı yönünden
diğerlerinden farklıdır?
A) Bütün parayı aralarında paylaştılar.
B) Yolda karşılaşınca mecburen selamlaştılar.
C) Uzun süre sonra barıştılar.
D) Çok acıktıkları için biraz atıştırdılar.
E) İki yıl önce bizde tanıştılar.
4. Konuşmak isteyen genci annesi susturdu.
Bu cümlenin yüklemi, geçişsiz bir fiilin ekle geçişli yapılmasıyla
oluşmuştur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi bu cümlenin
yüklemiyle özdeştir?
A) Yaşlı kadını eski bir kâğıt parçasıyla kandırmış.
B) Bu ağır paketleri onlara taşıttım.
C) Ben de kaza geçirmekten çok korktum.
D) Yaşlandıkça gerçekleri daha iyi gördüm.
E) Elimdekilerle yetinmeyi biliyorum.
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi edilgen
bir fiildir?
A) Adamın saçları bu yaşta döküldü.
B) Kızgın güneşte yapraklar sarardı.
C) Hediyeler çocuklara dağıtıldı.
D) Yeni bir kişisel gelişim kursuna yazıldım.
E) Bu kitabı bitirmek için çok uğraştım.
320
Fiilde Çatı
TEST
1
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi dönüşlü
bir fiildir?
A) Kapıları hızla çarparak dışarı çıktı.
B) Bu haberi alınca âdeta yıkıldım.
C) Yaptığımın yanlış olduğunu çok geç anladım.
D) Onun böyle davranması hepimizi şaşırttı.
E) Birden sinirlenince kendini kaybetti.
13. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi geçişli olduğu
hâlde cümlede nesne kullanılmamıştır?
A) Bu kötü düşüncelerden kurtulamadık.
B) Çok çabalamama rağmen hâlâ anlayamadım.
C) Eksiklerini dün otobüsle gönderdim.
D) Sokak ortasında kavgaya karıştı.
E) Bilmediği konular hakkında konuşmayı sevmezdi.
14. Yüzyıllık çınar kesildi, herkes bu olayı tartıştı.
10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi çatı bakımından
diğerlerinden farklıdır?
A) Pazardan biraz sebze, meyve alınmış.
B) Evin her yeri temizlenmiş.
C) Sokaklar bayraklarla süslenmiş.
D) Bu durum herkese söylenmiş.
E) Yazın bir güzel dinlenmiş.
11. “İki arkadaş yıllar sonra buluştu.” cümlesinde görülen
özne - yüklem ilişkisi aşağıdakilerin hangisinde vardır?
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Etken fiil B) Edilgen fiil C) Geçişli fiil
D) Geçişsiz fiil E) İşteş fiil
15. Yüklemi geçişli oldu€u hâlde nesne kullan›lmam›ş
cümle aşa€›dakilerden hangisidir?
A) Aradan bunca zaman geçmesine rağmen unutamadım.
B) Yıllar önce bu filmi görmüştüm.
C) Elimde olmadan arkadaşımı kırdım.
D) Kimse söylemese de ben olanları biliyordum.
E) Biraz geç oldu ama sonunda gelebildik.
A) Otobüse son anda yetiştim.
B) Araba yavaş yavaş garaja yanaştı.
C) Eski kâğıtları yenileriyle değişti.
D) Şekerli yüzeye ellerimiz yapıştı.
E) Hiçbir sebep yokken tartıştılar.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi etken fiil
değildir?
A) Bana bakmadan kâğıtları imzaladı.
B) Annesine gidecek paketler sıkı sıkı sarıldı.
C) Hiçbir konuda fikir bildirmedik.
D) Yağmurun başlamasıyla eve koştum.
12. Kadın o gün söylenen sözlere alındı.
Bu cümlenin yüklemiyle aşağıdaki cümlelerden hangisinin
yüklemi arasında çatı yönünden benzerlik
vardır?
A) Törende birçok şiir okundu.
B) Eski eşyaların hepsi kaldırıldı.
C) Öğrencilere yeni kartları verildi.
D) Sıcağa dayanamayan genç bayıldı.
E) Herkes binadan dışarı çıkarıldı.
E) Günlerdir onu bir kere bile görmedim.
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük
çatı bakımından ötekilerden farklıdır?
A) Bu yazıyı daha önce okudum.
B) Onu durdurmaya çalışmadım.
C) Onlar bize daha önce gel di.
D) Bu konuya daha fazla karışmamalısın.
E) Bizi görünce o da yü rü dü.
321
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Fiilde Çatı
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çatı özelliği aranmaz?
A) Saçaklardan bir metre uzunluğunda buzlar sarkmıştı.
B) Karlar eriyince doğa ana yeşil bir örtüye bürünecekti.
C) Beklenenin aksine havalar yine soğudu.
D) Bu beyaz örtünün de kendine has bir güzelliği vardı.
E) Kış uzayınca aç kalan vahşi hayvanlar şehre inmişti.
5. Geçişli fiillerin geçişlilik derecesi “-r, -t, -dir” ekleriyle artırılabilir.
Buna ettirgen fiil denir.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi ettirgen
çatılıdır?
A) Çocuklarını her akşamki saatte uyutmuştu.
B) Türkçe öğretmenimiz bize Türkçeyi sevdirmişti.
C) Verdiği örnekler sayesinde konuyu iyice anlamıştık.
D) O kadar yükü kısa sürede arabadan indirdiler.
E) Sıcacık salona girince kazağını çıkarmıştı.
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi geçişsiz
bir fiildir?
A) Onun zayıf noktalarını çok iyi bilirdi.
B) O gece kimseye görünmeden evden çıkmıştı.
C) Bu gençler eski şairlerimizin çoğunu tanımıyor.
D) Beni hiç dinlemez, hep bildiğini yapar.
E) Yere, çok güzel bir Bünyan halısı serdiler.
6. Geçişsiz fiiller “-r, -t, -dır” ekleriyle geçişli hâle getirilebilir.
Bu fiiller oldurgandır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya
örnek olabilecek bir kullanım vardır?
A) Ninemin Tarabya’daki evini geçen yıl sattık.
B) Görüşmeye kapalı olan telefonumu yarın açtıracağım.
C) Üzerimizde baskı kurarak hepimizi sindirdiler.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem geçişli olduğu
hâlde nesne kullanılmamıştır?
A) Bu şiirleri yazmaya başladığımda liseyi yeni bitirmiştim.
B) Evimizin bahçesinde yaşlı ve heybetli bir ceviz ağacı
vardı.
C) Sabah erkenden bahçeye gidip bir sepet elma topladım.
D) Elindeki süpürgeyle büyük bir özen göstererek temizledi.
E) Gönderdiğiniz yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaşmış.
D) Gittikçe bana daha sevimsiz görünmeye başlamıştı.
E) Edebiyattan çözemediğim soruları öğretmenime çözdürdüm.
7. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi çatı bakımından
farklıdır?
A) Etüt salonunda çözemediği sorulara bakıyordu.
B) Milletçe sevgi ve hoşgörüye inanıyoruz.
C) Parlak bir yaz güneşi tepelerin ardından gülümsüyordu.
D) Televizyonda her akşam yarışma programları seyrediyormuş.
E) Eve geldiğimizde babam hâlâ köşesinde oturuyordu.
4. I. Fizikte iki soruyu çözerken çok zorlandık.
II. Ustaları, yaptıkları işten dolayı tebrik ediyorum.
III. Rahatına düşkünlüğü her hâlinden belli oluyordu.
IV. Kızıyla olan ilişkilerinde daha dikkatli davranıyor.
V. Onu, hayatımın sonuna kadar defterden sildim.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangilerinin
yüklemi nesne - yüklem ilişkisi bakımından farklıdır?
A) I ve III B) I ve II C) III ve IV
D) II ve V E) IV ve V
8. (I) Şiir eleştirisi, diğer türlerin eleştirisine benzemez.
(II) Ömründe bir tek şiir yazmamış yazarlar, yılların şairlerini
kıyasıya eleştiriyor. (III) Oysa bir şairin boyu bosu
ancak bir şair tarafından ölçülebilir. (IV) Bu iş başkasına
kalırsa eleştirinin niteliği düşer. (V) Böylece şiirin önünü
kapatmış oluruz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinin
yüklemi özne - yüklem ilişkisi bakımından diğerlerinden
farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
322
Fiilde Çatı
TEST
2
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi etken
çatılı değildir?
A) Yazar, bu eserinde son otuz yılın panoramasını
çıkarmış.
B) Romanımız köklü bir biçimde değişime uğruyor.
C) Son yapıtında, ele aldığı yazarların gelişim haritasını
çizmiş.
D) Hiçbir eleştirmenimizden, bu romanla ilgili bir ses çıkmadı.
E) Edebiyatın bir yaşam desteği olduğu söylenir.
10. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi özne -
yüklem ilişkisi bakımından farklıdır?
A) Okulumuzda, engelli öğrenciler için bir kermes
düzenlenecek.
B) Kapıda servisin beklediğini görünce aceleyle hazırlandı.
C) Kendini böyle bir meydanda bulunca etrafına şaşkın
şaşkın bakındı.
D) Dedem, akşam kahvesi gecikince hemen söylenirdi.
E) Üniversiteyi kazandığımı öğrenince tüm ailem sevinmişti.
11. Edilgen fiillerin öznesi, yapılan işten etkilendiği için sözde
öznedir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kitap” sözcüğü
sözde özne göreviyle kullanılmıştır?
A) Kitap, Osmanlı’dan günümüze kültürel değişimimizi
içeriyor.
B) Yerinden öfkeyle kalktı ve kitabı bir kenara fırlattı.
C) Kitap, insana hayal edemeyeceği ufukların penceresini
açar.
D) Her kitap, bir tek kitabı daha iyi anlayabilmek için
okunur.
E) Kitap, bilinmezlere yapılan gizemli bir yolculuktur.
12. I. Tahtayı silen öğrencisine teşekkür etmişti.
II. Kırık not aldığı için saatlerce dövündü.
III. Hep iyi bir futbolcu oluşuyla övünürdü.
IV. İlk romanı daha çok beğenilmişti.
V. Yapılan operasyonda yüzlerce kilo kaçak et ele geçirildi.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangilerinin
yüklemi edilgen çatılıdır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
13. Eylemsiler de eylemler gibi çatı özelliği gösterir.
Aşağıdaki altı çizili eylemsilerden hangisi edilgen
çatılıdır?
A) Sevgilim, gündüzün akşamla buluştuğu saatte gel.
B) Sonra veriyor elini sürgün edildiğimiz kasaba.
C) Konuyu anlatmadan mı soru soruyormuş?
D) Gün boyunca çalışıp birkaç kuruş para kazandım.
E) Kurumuş ekmekleri yumuşatmak zoruma giderdi.
14. “-l, -n, -ş” ve “-r, -t, -dir” ekleri eylemlerin çatı özelliğini değiştirir
ve bunlara “çatı ekleri” denir.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi birden
çok çatı değiştirme eki almıştır?
A) Yeni yaptığı uçurtmayı, rüzgâr çıkınca hemen uçurdu.
B) Ekmek almak için üst kattan bir sepet sarkıtmıştı.
C) O günkü davette ünlü bir eleştirmenle tanıştırıldım.
D) Şu hayatın ardından hiç yılmadan koşturuyoruz.
E) Sınav yaklaştıkça velilerin de heyecanı artıyordu.
15. İşteş çatılı eylemlerde iş, “birlikte” veya “karşılıklı” yapılır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işin “karşılıklı” yapıldığı
anlamı yoktur?
A) Edebiyatta üslup konusunu sabaha kadar tartıştılar.
B) Niçin karşımda anlamsız bir şekilde iki saattir gülüşüyorsunuz?
C) Daha bu sabah onunla apartmanın girişinde selamlaşmıştık.
D) Enerji Bakanlığı yetkilileri, elektrik zammı konusunu
görüşüyorlar.
E) Raşit’le askerliği bitirdiğimizden beri mektuplaşırız.
16. Geçişsiz fiiller edilgen çatılı yapıldığında özne almaz.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya
örnek olabilecek bir kullanım vardır?
A) Merdiven altından geçmenin uğursuzluk getireceğine
inanılır.
B) Sırtımızdaki hafif çantalar, yolculuk ilerledikçe ağırlaşıyordu.
C) Anadolu’da yaşlılar, yetiştirdikleri bitkilerle de konuşurlardı.
D) Tarih, ibret alınırsa tekerrür etmez.
E) Bu konu, birkaç defa tekrar edildi.
D) III ve IV E) IV ve V
323
TÜRKÇE
BÖLÜM
12
Cümle Türleri
I. CÜMLE TÜRLERİ
CÜMLE TÜRLERİ
Cüm le ler bi çim ce olum lu, an lam ca olum suz ola bi lir.
Ne şa ir yaş dö ker ne âşık ağ lar. (dök mez, ağ la maz)
Hü kû met ten tü tün ek me iz ni al mak ko lay mı! (kolay de ğil)
Anlamına
Göre Cümleler
– Olumlu cümle
– Olumsuz cümle
Yüklemin Yerine
Göre Cümleler
– Soru cümlesi
Kurallı Devrik
– Şart cümlesi cümle cümle
– Emir cümlesi
– Ünlem cümlesi
Eksiltili
cümle
Yüklemin Türüne
Göre Cümleler
Fiil
cümlesi
İsim
cümlesi
Basit
cümleler
Yapısına Göre
Cümleler
Sıralı Bağlı cümleler
cümleler
Birleşik
cümleler
- Girişik birleşik cümle
- İç içe birleşik cümle
- Şartlı birleşik cümle
- ki’li birleşik cümle
- mi’li birleşik cümle
A. AN LA M BA KI MIN DAN CÜM LE LER
1. Olum lu Cüm le
‹sim cüm le le rin de sö zü edi len kav ra m›n bu lun du €u nu, fi il
cümlelerinde yarg›n›n gerçekleşti€ini ya da gerçekleşece
€i ni ifa de eden cüm le ler dir.
Gece, yaşl› genç hepimiz topland›k.
yük lem / fi il
Seni sebepsiz yere azarlamışlar.
yük lem / fi il
Sorular›n hepsini çözmeniz müm kün dü.
yük lem / isim
Hayat›n› başkalar›n›n s›rt›ndan geçinerek devam ettirirdi.
yük lem / fi il
Açıklamayı başkan yardımcısı yapacak.
yük lem / fi il
2. Olum suz Cüm le
Fiil cümlelerinde yarg›n›n gerçekleşmedi€ini ya da gerçekleşmeyece€ini,
isim cümlelerinde sözü edilen kavram›n
olmad›€›n› ifade eden cümlelerdir.
‹sim cümlelerinde “-s›z” eki ve “yok, de€il” gibi kelimeler;
fiil cümlelerinde “-me, -mez” ekleri cümleyi olumsuz
yapar.
Bu gü ler yüz lü adam ben de €i lim.
Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok.
Özlemem vaktini da€ da€ k›zaran erguvan›n.
Anlamak için yeterince çaba göstermiyoruz.
İki olumsuz unsur cümlenin anlamını olumlu hâle getirir. Bu tür
cümleler biçimce olumsuz olduğu hâlde anlamca olumludur.
Burada yok yok. (Her şey var.)
Sizi ciddiye almayacak değilim. (Ciddiye alacağım.)
Her şeye rağmen umutsuz değildik. (Umutluyduk.)
3. So ru Cüm le si
Soru yoluyla bilgi almay› amaçlayan cümle, soru cümlesidir.
Soru anlam› s›fat, zarf, zamir türünde sözcüklerle
veya soru ekiyle sa€lanabilir.
Tren saat kaçta hareket edecek?
Sen de gelecek misin?
Bazı cümleler, soru anlamı taşıdığı hâlde cevap bekleyerek
oluşturulmaz. Bu tür cümlelere sözde soru
cümlesi adı verilir.
Bin bir başl› kartal› nas›l taş›r kanarya?
Seni sevmez olur muyum?
Ben hiç yanılır mıyım?
Sormaz m›y›m şimdi hesab›n›?
Oldu mu şimdi yapt›€›n?
4. Ünlem Cüm le si
Duygu anlatan cümlelerdir.
Ah be evladım! Neden büyük sözü dinlemezsin ki?
Çok güzelsin!
Oh be, kendime geldim!
Vay, şuna bak!
B. YÜK LE M‹N YE R‹ NE GÖ RE
CÜM LE LER
1. Ku ral l› (Düz) Cüm le
Yüklemi sonda olan cümledir.
An s› z›n bir 盀 l›k işitilmişti.
yüklem
Yeşilin hasretini çiniye işledi.
yüklem
El yazması eserlerin bir kısmı bu kütüphanedeydi.
yüklem
324
Cümle Türleri
2. Dev rik Cüm le
Yüklemi sonda değil, cümlenin başında ya da ortalarında
olan cümledir. Daha çok şiir dilinde ve duygusal ifadelerde
rastlan›r.
Çok insan an la ya maz es ki mu si ki miz den.
yüklem
Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden.
yüklem
Bir kor düşer kalbime
yüklem
Ama yoksun sen
Örnek
yüklem
I. Medeniyet korkusuz insanların omuzlarında yükselecektir.
II.
İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliği aklıdır.
III. Yeni bir şeyler keşfetmek, insanlığa yardım etmekti amacı.
IV. Sesten hızlı giden uçaklarla dünya daha da küçüldü.
V. Zorluklar insana güç verir, insanı mücadeleye zorlar.
Si zi gör mek mutlu etti be ni.
yüklem
Yaşamı akışına bırak.
yüklem
2. ‹sim Cüm le si
Yüklemi ek eylemle çekimlenmiş bir isim veya isim grubu
olan cümlelerdir.
Kitap fuarı için İstanbul’daymışlar.
yüklem
Körfezde bizim Haliç suyunun koyu durgunlu€u var.
yüklem
Sessiz bir gemidir yaşam; durmayan, konuşmayan.
yüklem
Gezi boyunca güvenliğinizi sağlamak bizim görevimizdir.
yüklem
Numaralanmış cümlelerden hangisi yükleminin yerine
göre diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
III. cümle devrik, diğerleri kurallı cümledir.
3. Ek sil ti li Cüm le
Doğru Seçenek C
Herhangi bir nedenle bitirilmemiş, yüklemi olmayan, belirtilmeyen
cümlelerdir. Bu tür cümlelerin sonuna üç nokta
(...) getirilir.
Yine yağmurlu bir sabah ve kuşlar...
Koşuşan insanlar ve İstanbul...
Denizde belli belirsiz kıpırtılar, ürkek martılar...
Öyle güzeldi ki...
C. YÜK LE M‹N TÜ RÜ NE GÖ RE
CÜM LE LER
Örnek ÖSS / 2008
Aşa ğı da ki ata söz le rin den han gi si yük le mi ne gö re öte kiler
den fark lı dır?
A) Gönül kimi severse güzel odur.
B) Göz görür, gönül ister.
C) Her damardan kan alınmaz.
D) Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez.
E) İşten artmaz, dişten artar.
Çözüm
B’deki “ister”, C’deki “al›nmaz”, D’deki “bilmez” ve E’deki “artar”
yüklemleri çekimli eylem olduğu için bu seçeneklerdeki cümleler
eylem cümlesidir. A’da yüklem 3. tekil kişi zamirinin ek eylemle
çekimlenmesi şeklinde oluşmuştur (odur). Dolayısıyla bu
cümle isim cümlesidir.
Doğru Seçenek A
1. Fi il Cüm le si
Yüklemi çekimli bir eylem veya eylem grubu olan cümlelerdir.
Her türlü hareket, iş, oluş eylem cümleleri ile karş›
la n›r.
Seni unutmuş değilim.
yüklem
Tenha sokaklarda kal d›m suçsuz ve neşesiz.
yüklem
Yük le mi fii lim si olan cüm le ler de isim cüm le si dir.
As la nın ca na kas tı gü le rek tir.
yüklem (zarf - fiil)
Bu olayı en son duyandım.
yüklem (sıfat - fiil)
Şimdiki planı yeni bir iş kurmakmış.
yüklem (isim - fiil)
Bun la r› söy le me ye dilim varm›yor.
yüklem
325
Cümle Türleri
Örnek YGS / 2016
(I) Çiğdemlerden sonra gök rengindeki elbisesiyle yeni açmış
sümbül görünür. (II) Gözleri yaşlı, saçları dağınık ve hâli perişandır.
(III) Güzel kokusundan sarhoşa dönen şair, ona bu
gönül okşayıcı kokuyu nereden, hangi aktardan aldığını sorar.
(IV) Sümbülün verdiği cevap çiğdemin cevabına karşılık gelmektedir.
(V) Önceleri ezel bağında henüz açılmadık bir gonca
olan ve güzel kokusunu sevgilinin rüzgârından alan sümbül, bu
bahar ülkesinden hicran sahiline atılmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, yüklemin
türü bakımından ötekilerden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Çözüm
I, III, IV ve V numaralı cümleler yüklemleri (görünür, sorar,
karşılık gelmektedir, atılmıştır) eylem olduğundan eylem
cümlesidir. II numaralı cümle ise yüklemleri (yaşlı, dağınık,
perişandır) isim olduğundan isim cümlesidir.
Doğru Seçenek B
D. YA PI SI NA GÖ RE CÜM LE LER
Yap›lar›na göre cümleler basit, birleşik, s›ral› ve ba€l›
olmak üzere dörde ayr›l›r.
1. Ba sit Cüm le
İsim veya fiil cinsinden tek yüklem bulunduran ve yaln›zca
temel yarg›yla kurulan cümledir. Basit cümlelerde yüklem
dışında bir çekimli fiil, eylemsi ya da ek eylemle çekimlenmiş
isim bulunmaz.
Her sabah en az bir saat koşarım.
yüklem
Simsiyah tüyleri, yemyeşil gözleriyle bana bakmakta
kedim.
yüklem
Bu ıssız yerler de bir gün dolar.
yüklem
Artık geriye bakma!
yüklem
Çocuğun yüzü sapsarıydı sabahtan beri.
yüklem
Bir sıcaklık yayıldı o an içime.
yüklem
‹şte böyle bir ac›y d› bi zim ki.
yüklem
2. Bi rle şik Cüm le
Birleşik cümle bir temel cümle ve cümlenin anlam›n› tamamlayan
bir veya daha fazla yan cümle ile kurulur.
Bu cümlelerde de yüklem tektir. Ancak yan yarg› kurarak
yüklem olma özelli€ini taş›yan fiil, fiilimsi bulunur. Bu fiil, fiilimsi
veya ek eylem almış isim, yükleme, yüklem d›ş›nda bir
öge olarak ba€lan›r ama yüklem olmaz. Birleşik yap›l› cümle
oluşturur.
Birleşik yapılı cümle çeşitleri şunlardır:
a) Gi ri şik Bi rle şik Cüm le ler
Yüklem dışında en az bir fiilimsi bulunduran cümlelerdir.
Ser çe den korkan / darı ek mez. (Yan cümle özne görevinde)
sıfat - fiil yüklem
özne
El, elin eşeğini türkü çağırarak arar.
zarf - fiil yüklem
zarf tümleci
(Yan cümle zarf tümleci görevinde)
Kırgınlığı, onu önemsememenizden kaynaklanıyordur.
isim - fiil
yüklem
dolaylı tümleç
(Yan cümle dolaylı tümleç görevinde)
b) ‹ç İçe Bir le şik Cüm le
Bir cümlenin başka bir cümlenin içinde yer ald›€› cümledir.
Doğ ru dan an la tım özel li ği ta şı yan cüm le ler iç içe bir le şik cümle
ler dir.
Dün gece seni düşündüm, dedi.
iç cümle (nes ne)
Bu filmi beni anlatıyor, demişti.
iç cümle (nesne)
Atalarımız, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar, demiş.
iç cümle (nesne)
Altı çizili cümleler iç cümledir. Temel cümleye nesne olarak
bağlanmışlardır.
c) Şart l› Bir le şik Cüm le
Bir cümlenin şart cümlesiyle tamamland›€› cümledir.
Temel cümleye ba€lanan şart cümlesi yüklem d›ş›nda
farkl› bir öge (zarf tümleci) olur.
Cihan›n yurdu hep çi€nense senin yurdun çi€nenmeyecek.
zarf tümleci
326
Cümle Türleri
Maksadınız beni üzmekse bunu başardınız.
zarf tümleci
İlgiyi üzerinde toplayamazsa öfkelenirdi.
zarf tümleci
Kitabın yazarı sizseniz sizi tebrik ederim.
Çözüm
II. cümle kurallı bir cümledir fakat ögelerinin dizilişi özne - zarf
tümleci - nesne - dolaylı tümleç - yüklem şeklinde olduğundan
B seçeneğindeki ifade yanlıştır.
Doğru Seçenek B
zarf tümleci
d) “ki”li Bir le şik Cüm le
Yan yargının temel yargıya “ki” bağlacı ile bağlandığı
cümlelerdir.
Keki fırına verecektim ki misafirler geldi.
Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.
Fikrini sakince savun ki ortam gerilmesin.
Çok çalışmış ki kazanmış.
“ki” bağ la cıy la ku ru lan cüm le le ri Türk çe cüm le ya pı sı na uy dur duğu
muz da “ki” kay bo lur. Te mel cüm le ile yan cüm le yer de ğiş ti rir.
Ta nı yan lar bi lir ki Yah ya Ke mal ile be ra ber ol mak, onu din le mek
bir lez zet tir.
Yah ya Ke mal ile be ra ber ol ma nın, onu din le me nin bir lez zet ol duğu
nu onu ta nı yan lar bi lir.
e) “mi”li Bir le şik Cüm le
“mi” soru edatının zaman anlamı katmasıyla meydana
gelen cümledir. Burada yan cümlecik temel cümleye “mi”
soru edatıyla bağlanır.
Kendi dilini iyice öğrendin mi diğer dilleri de öğrenebilirsin.
zarf tümleci
yüklem
3. S› ra l› Cüm le
Tek baş›na yarg› bildiren cümlelerin, anlam bütünlü€ü içinde
s›ralanmas›yla meydana gelen cümleler toplulu€udur.
Bu cümleler birden fazla yüklemin bir arada oldu€u cümlelerdir.
Bu yüklemler virgül (,) ya da noktalı virgül (;) ile
ayr›l›r.
“Herkes”e hitap etmeye çalışan kimselerden uzak durdum,
“herkes”i ciddiye almadım, “herkes” için bir şey
yapmaya uğraşmadım.
a) Ba €›m l› S› ra l› Cüm le
Herhangi bir ögesi ortak olan sıralı cümlelerdir.
Tozlu ve soluk k›rm›z› perdelerden yak›c› bir güneş taş›
yor, bütün oday› dolduruyor. (Özne ortaktır.)
Tamircinin adresini bir kâğıda yazdım, karşılaştığımızda
ona verdim. (Nesne ortaktır.)
b) Ba €›m s›z S› ra l› Cüm le
Ortak ögesi olmayan s›ral› cümlelerdir.
Sen eve dön, ben maça gideceğim.
Ben yüzdüm, o güneşlendi.
Örnek YGS / 2013
(I) Almanya’nın Berlin kentinde bir kooperatif “Devrilen Ağaçlardan
Halk Kitaplığı Yapma Kampanyası” başlattı. (II) Bu
kampanyaya katılmak isteyenler, fırtınadan veya yağmurdan
devrilen ağaçların gövdelerini raf şeklinde oyup bunları kaldırımlara
yerleştiriyorlar. (III) Raflara, takas edilecek kitapları
koyuyorlar. (IV) Berlin halkı da içlerinden okumak istediklerini
alıp yerine kendi kitaplarından birini bırakıyor. (V) Bu, “Eğitim
İçin Sürdürülebilir Gelişme Projesi”nin bir parçası olarak devlet
tarafından desteklenen bir kampanyadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle, içinde belirtisiz nesne olan bir fiil cümlesidir.
B) II. cümle, özne ve yüklemden oluşan kurallı bir cümledir.
C) III. cümle, nesnesi sıfat tamlaması olan birleşik bir cümledir.
D) IV. cümle, içinde isim tamlaması bulunan olumlu bir cümledir.
E) V. cümle, yüklemi ek eylemle çekimlenmiş bir cümledir.
Örnek YGS / 2010
Ba€›ms›z s›ral› cümlelerde her cümlenin öznesi, tümleci,
yüklemi ayr›d›r. Cümleler yaln›zca anlam ilişkisi nedeniyle bir
ara da bu lu nur.
Aşa €› da ki ler den han gi si yu ka r› da ki aç›k la ma y› ör nek lendi
ren bir cüm le dir?
A) Adam, durmadan öfkeli öfkeli konuşuyor, masada oturanlarsa
sessizce onu dinliyorlard›.
B) Mendiliyle gözlerini kurulad›, yaşam öyküsünü kaldığı
yerden anlatmaya başlad›.
C) Sordum soruşturdum, sonunda arad›€›m nitelikte bir usta
bul dum.
D) Ali, kitaplar›n› çantas›ndan ç›kard›, s›ras›n›n üzerine yerleştirdi.
E) Müşteri, getirilen kahveden bir yudum ald›, sonra yeniden
gazetesine dald›.
327
Cümle Türleri
Çözüm
A seçeneğinde bağımsız sıralı cümle vardır:
I. cümle
Adam, durmadan öfkeli öfkeli konuşuyor,
özne zarf t. zarf t. yüklem
II. cümle
Masada oturanlarsa sessizce onu dinliyorlardı.
özne zarf t. nesne yüklem
Doğru Seçenek A
Örnek YGS / 2012
(I) Gül kokusu bana hep çocukluğumu hatırlatır. (II) Babam
Akdeniz’e yaptığı seyahatlerinden her dönüşünde tenekeler
dolusu gül reçeli getirirdi. (III) Sabahın erken saatlerinde uykulu
gözlerle onu karşıladığımızda algıladığımız ilk şey, evin içini
saran gül kokusu olurdu. (IV) Kahvaltı soframız birkaç çeşit
gül reçeliyle bezenir, gül reçellerinden hangisinin daha güzel
olduğu konusunda sohbetler edilirdi. (V) Yıllar sonra Gül Festivali
için Isparta’ya gittiğimde çocukluğumun gül kokulu günleri
gözlerimin önünde canlanıverdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle, yüklemi geniş zamanlı basit bir cümledir.
B) II. cümle, içinde zarf tümleci olan birleşik bir cümledir.
C) III. cümle, kurallı bir fiil cümlesidir.
D) IV. cümle, olumlu ve sıralı bir cümledir.
E) V. cümle, yüklemi sürerlik fiiliyle oluşturulmuş girişik bir
cümledir.
Çözüm
V numaralı cümlenin yüklemi olan “canlanıverdi” fiili sürerlik
fiili değil, tezlik fiilidir.
Doğru Seçenek E
Örnek LYS / 2010
(I) Yaşl›l›€›n erdemleri üzerine bugüne de€in neler söylenmemiş
neler yaz›lmam›ş… (II) Cicero, Yaşl›l›k adl› yap›t›nda nas›l
da över, yüceltir yaşl›l›€›; insan›n bilgeleşti€i, yaratma gücünün
doru€a ulaşt›€› bir dönem diye adland›r›r. (III) Yaşam›n gerçek
anlam›na ancak bu dönemde ulaş›rm›ş kişi. (IV) Çünkü yaşl›l›k,
deneyime dayal›, kavrama ve alg›lama gücünü keskinleştirip
geliştiren bir okulmuş. (V) Bundan da öte, insan› de€işik yönlerden
durultup dinginleştiren, tutkular›n her türünden ar›nd›ran
sessiz bir güçmüş yaşl›l›k.
Bu par ça da ki nu ma ra lan m›ş cüm le ler le il gi li ola rak aşa €›
da ve ri len ler den han gi si yan l›ş t›r?
A) I. cümle, biçimce olumsuz fiil cümlesidir.
B) II. cüm le, ba €›m l› s› ra l› cüm le dir.
C) III. cümle, bileşik cümledir.
D) IV. cümle, olumlu, kurall› cümledir.
E) V. cüm le, dev rik isim cüm le si dir.
Çözüm
C seçeneğindeki saptama yanlıştır. III. cümle bileşik cümle
değildir (yan yargısı yoktur), basit cümledir.
Doğru Seçenek C
4. Ba€l› Cümle
“çünkü, ama, fakat, yaln›z, ve, de…” ba€laçlar›yla ba€lanan
cüm le ler dir.
‹yi bir insand› yaln›z çok gevezeydi.
Sizinle orada görüşemeyiz çünkü tatile ç›k›yorum.
Çalıştım ve kazandım.
Öge ortaklığı olan bağlı cümleler bağımlı bağlı, öge ortaklığı
olmayan bağlı cümleler bağımsız bağlıdır.
Örnek
Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapısı yönüyle diğerlerinden
farklıdır?
A) Kaçan balık büyük olur.
B) Sen sor, ben yanıtlarım.
C) Kimse kimseyi dinlemiyor, herkes konuşuyordu.
D) Sev beni, seveyim seni.
E) Çok çalıştı, bugünlere geldi.
Çözüm
B, C, D ve E seçeneklerindeki cümleler sıralı cümledir. A
seçeneğindeki cümle ise yan cümleciği fiilimsi olan birleşik
cümledir.
Doğru Seçenek A
Örnek
(I) Burada ne yüzerim ne de güneşlenirim. (II) Sahil çok kirli ve
taşlıktı. (III) Deniz dalgalı olduğu için bütün atıkları getirmişti.
(IV) Ben ancak incecik kumların sıcacık uzandığı bir sahilde
güneşlenirim, dedi. (V) Sahile baktım; sahil, sahilden başka
her şeye benziyordu gerçekten.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) I. cümle biçimce olumlu, anlamca olumsuz cümledir.
B) II. cümle yapıca bağlı, yüklemin türüne göre isim cümlesidir.
C) III. cümle birleşik cümledir.
D) IV. cümle iç içe birleşik cümledir.
E) V. cümle bağımlı sıralı cümledir.
Çözüm
A, B, C ve D seçeneklerindeki ifadeler doğrudur. E seçeneğindeki
ifade ise yanlıştır. Çünkü V. cümle, öge ortaklığı olmadığı
için bağımsız sıralı cümledir.
Doğru Seçenek E
328
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Cümle Türleri
1. Yüklemi olumsuz olan kimi cümleler, olumlu bir yarg› bildi
re bi lir.
Aşa€›daki cümlelerin hangisinde bu aç›klaman›n
örne€i vard›r?
A) Parmak kadar bir çocuk, üç kişi taraf›ndan hiç dövülür
mü?
B) Sizin söylediklerinizin yalan oldu€unu anlamad›€›m›
zannetmeyin.
5. Aşa €› da ki cüm le ler den han gi si, bir ün lem cüm le sidir?
A) Sandal, k›sa süre içinde sahilden oldukça uzaklaşm›şt›
B) Bana, yolculuk boyunca ailesinden söz etti
C) Bu sabah, işçiler beklenenden erken başlad›lar işe
D) Ev sahibi kap›y› öfkeyle yüzümüze kapad›
E) Çocuklar, sak›n demir yolunda oynamay›n
C) Ne k›z› veriyor ne de dünürü küstürüyor.
D) Biz, bu masallar› daha önce de çok dinledik, bundan
emin olabilirsiniz.
E) Y›llard›r s›k›nt› çeken bu adam›n, asl›nda sizin yard›m›n›za
ihtiyac› yok.
2. Aşa €› da ki cüm le le rin han gi sin de so ru an la m› yoktur?
A) En son ne zaman konuştunuz onunla
B) Hangi mevsimlerde yazars›n›z en güzel şiirlerinizi
C) Anlam›yorum ki bizimle niçin anlaşamadığını
6. O yılmaz savaşçı; insano€lunun nice yetenekli, nice
dayanakl›, nice yenilmez oldu€unu gösteren güç ve umut
kay nak la r› m›z dan bi ri dir.
Bu cümleyle ilgili olarak aşa€›da verilenlerden hangisi
yanl›şt›r?
A) Yükleminin türüne göre ad cümlesidir.
B) Yükleminin yerine göre kurall› cümledir.
C) Girişik birleşik cümledir.
D) Özne ve yüklemden oluşmuştur.
E) Biçimce olumlu, anlamca olumsuz bir cümledir.
D) Söylediklerime siz de mi inanm›yorsunuz gerçekten
E) Üç saattir nerelerdeydiniz ey yaramaz çocuklar
3. I. Bu kitabı okuyan herkes bilir onun nasıl yazıldığını.
II. Abartı sanmayın, ben bu kitabı tam beş yılda bitirdim.
III. Kitabı yazarken elbette bazı kaynaklardan yararlandım.
IV. Yapıtımın, kadınların dünyasına fazlasıyla ışık tuttuğunu
söyleyebilirim.
V. Tüm bunları anlatabilmem, tam beş yılımı aldı.
7. (I) Romanlar›m›n ardiye dokulu, zerzevat kokulu
megamarketlerde sat›lmas›ndan şikâyetçi de€ilim.
(II) Ama “Annemin Ö€retmedi€i Şark›lar”a Akmerkez’de
rastlay›nca sevindi€imi itiraf ediyorum. (III) Hani kendimi
yazardan saysam “butik yazar”›m diye sevinece€im.
(IV) Oysa, iyi kitaplar›n marketlerde ne işi var diye düşünüyorum.
(V) Bari, şimdi oturup bu konuyla ilgili bir kitap
ya za y›m.
Bu parçadaki numaralanm›ş cümlelerden hangisi
“istek cümlesi”dir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi, yükleminin
yerine göre ötekilerden farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
8. Aşağıdaki cümlelerden han gi si bi çim ce olum lu, an
lam ca olum suz dur?
A) Yaz gelince dolaptaki tişörtlerin yerlerini değiştirdi.
4. Kendisinden büyük bir erkekle evlendirilen genç bir kadının,
başkasını severek onun peşinden gitmesi, birbirinden
ilginç olayları hazırlamış.
Bu cümlede kaç yan cümlecik vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
B) Tartışmalarımız, çoğu zaman incir çekirdeğini bile
doldurmazdı.
C) Kim, böyle mükemmel bir teklifi geri çevirir ki?
D) Ağaçtan düşen yapraklar, havuzun yüzünü kaplamıştı.
E) Ben istemez miydim şimdi kumsalda güneşleniyor
olmayı?
329
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
1
Cümle Türleri
9. (I) Farklı düşünceler taşıyor olmamızın önemli olduğu
kanısında değilim. (II) Her olayın sonunda yaptığımız
hataları anlıyor olabilmemiz önemli bence. (III) Her kafadan
bir ses çıkıyor diye yargılanmamızı anlayamıyorum
doğrusu. (IV) Bir gün bizim tarzımızın doğruluğu anlaşılacaktır
kesinlikle. (V) İşte o zaman, iş işten geçmiş olacak,
demekten korkuyorum.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, tek
yargı bildiren bir eylem cümlesidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
13. I. Bana “Geç kalma.” dedi defalarca.
II. Onu öyle çok sevmişim ki tüm bunlara katlanmışım.
III. Kazadan sonra çok farklı bir insan oldu.
IV. Siz otobüsle gidin, biz yarın arabayla geleceğiz.
V. Yağmur yağıyor, gidilmez artık oraya.
Bu cümlelerle aşağıdakilerden hangisi ilişkilendirilemez?
A) Sıralı cümle
B) Ki’li birleşik cümle
C) İç içe birleşik cümle
D) Girişik birleşik cümle
10. Borges, “Duvar Kitaplar” adlı denemede Çin Seddi’nin
yapılmasını emreden ilk imparator Sihih Huang Ti’nin
aynı zamanda kendi döneminden önce yazılmış kitapların
yakılmasını da buyurduğunu anlatıyor.
Bu cüm le ile il gi li ola rak aşa ğı da ki ler den han gi si söyle
ne mez?
A) Girişik birleşik cümledir.
B) Eylem cümlesidir.
C) Dört ögelidir.
D) Devrik cümledir.
E) Basit cümle
14. Aşa ğı da ki cüm le le rden han gi si ya pı ca di ğer le rin den
fark lı dır?
A) Bugün geleceğimi kimseye söyleme.
B) Bana inan ki bu işi birlikte başaralım.
C) Onun yanında tartışırsak bize güveni kalmaz.
D) Bu durumda olgun davranmak en doğrusu.
E) Hava çok sıcak, bugün dışarı çıkmayalım.
E) Birden çok yan cümle vardır.
11. Aşa ğı da ki cümlelerden han gi si yük le mi nin tü rü ne
gö re di ğer le rin den fark lı dır?
A) Seni tanımak benim için güzel bir masaldı.
B) Tek istediğim huzurlu yaşamaktı.
C) Ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlamamıştım.
D) Bence konuşma şekli çok kabaydı.
E) Asıl beğendiği kazak mavi olanmış.
15. “Duygular her kişi için farklı olduğundan duyguların
doğru ya da yanlışlığından söz edilemez.” cümlesinin
özellikleri, aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
A) Devrik - olumlu - ad - basit
B) Kurallı - olumlu - eylem - basit
C) Kurallı - olumsuz - eylem - birleşik
D) Devrik - olumsuz - eylem - birleşik
E) Kurallı - olumlu - ad - birleşik
12. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi sin de vur gu yük lem dedir?
A) Ben hayatımı yaşayacağım.
B) Seni hiçbir zaman unutmayacağım.
C) Kuşku, bilim adamının ışığıdır.
D) Durakta buluşuruz.
E) Dün seni gördüm rüyamda.
16. Aşağıdaki cümlelerden hangisi biçimce olumlu, anlamca
olumsuzdur?
A) Köye turistler akın ediyor.
B) Araba düz yolda kaza yapmış.
C) Söylediklerine inandım sanki!
D) İngilizceyi bilmiyor değilim.
E) Aradığı mutluluğu onda buldu.
330
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Cümle Türleri
1. Bağımlı sıralı cümleler, ortak ögesi olan sıralı cümlelerdir.
Aşağıdakilerden hangisi öznesi ortak bağımlı sıralı
cümledir?
A) İçeri usulca girdi, pencerenin önüne doğru yürüdü.
B) Dışarıda kar yağıyordu, küçük bir kuş karın altında
üşüyordu.
C) Kar, ağaçları beyaza bürüyor; rüzgâr, ağaçları
yavaşça sallıyordu.
5. “Kolay değildi, onunla aynı yerde çalışmak.” cümlesiyle
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İsim cümlesidir.
B) Olumsuz bir cümledir.
C) Birleşik yapılı cümledir.
D) Kurallı cümledir.
E) Tek yan cümlecik vardır.
D) Bursa’da bilindik bir kış günü gene bilindik bir biçimde
yaşanıyordu.
E) Böyle günlerde sokağın sahibi, köpeklerle çocuklar.
6. Aşağıdakilerin hangisinde, yüklem olumsuz olduğu
hâlde cümlenin anlamı olumludur?
A) Onun bu saatte nereye gittiğini hiç mi merak etmezsiniz?
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden çok yargıya
yer verilmemiştir?
A) Eski dostlarla paylaşılanları kolay unutmak mümkün
değil.
B) Sigarayı bırakınca sağlığına kavuştu.
B) Geleceğinizi önceden haber veremez misiniz?
C) Onun nasıl biri olduğunu hiç bilmez miyim?
D) Bunları paranız olsa da mı almazsınız?
E) Siz de bir kahve içmez misiniz?
C) Tatil boyunca Orhan Veli şiirlerini heyecanlanarak
okudu.
D) Beklemekten sıkılınca söylenmeye başladı.
E) Bir öğünde bir ata ekmeğini yiyebilir.
7. Sanatçı olabilmek için bazı niteliklere sahip olmak gerekir.
3. Aşa ğı da ki cüm le le rin han gi si iç içe bir le şik cüm ledir?
A) “Adı Aylin” Ayşe Kulin’i sevmemi sağlayan romandı.
B) Bize, beni burada bekleyin, deyip gitti.
C) Kimsenin geleceğini tahmin etmiyorum.
D) Öğrencilerin sorunlarını anlattı durdu tüm gün.
Bu cüm le için aşa ğı da ki ler den han gi si söy le ne mez?
A) Olumlu cümledir.
B) Devrik cümledir.
C) Birleşik cümledir.
D) Eylem cümlesidir.
E) Kurallı cümledir.
E) Sana anlatmaya çalıştığım “insanlık” meselesiydi.
4. Aşa€›daki cümlelerden hangisi, buyruk (emir) cümlesidir?
A) Daha çok çal›şabilmek için biraz dinleneyim.
B) Hayra yormamal›s›n gördü€ün her düşü.
C) Sen de bizimle yola çık di€erleri gibi.
D) Biliyorum, beni de yolda b›rakacaks›n›z daha önce
yapt›€›n›z gibi.
E) Sen de e€riyi do€rudan ay›racak yaşa ulaşt›n.
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapıca diğerlerinden
farklıdır?
A) Doğan her yeni gün yeni bir umut demektir.
B) Yağmur bastıracak, bir an önce eve dönelim.
C) Bu yaz tatile çıkmayı düşünmüyorum.
D) Senden bana hayır gelmeyeceğini anladım.
E) Bu iş uzarsa canımız sıkılacak.
331
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
2
Cümle Türleri
9. Aşağıdakilerden hangisi olumlu yargı bildirmektedir?
A) Bu gürültüde anla anlayabilirsen okuduklarını.
B) Onun hakkında duyduklarımdan sonra gel de ona
teslim et hesapları.
C) Yıllardan beri ne arayanı var ne de soranı.
D) Askerden gelince de yoluna girmedi hiçbir şey.
E) Oraya kadar gitmişken onlara uğramamak olmaz.
13. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yükleminin türüne
göre diğerlerinden farklıdır?
A) Çalışmasını da hayat tarzını da beğenmiyorum.
B) Kitle iletişim araçları halkın bilinçlenmesinde önemli
bir rol oynuyor.
C) Hat sanatı kıymetini nereye dayandırır?
D) Onun anlattıklarına bir anlam veremedim.
E) Adam sizi suçlamakta son derece haklıymış.
10. I. Önce darılır, sonra da gülüşüp barışırdık.
II. Binlerce kuş, silah sesiyle bir anda havalanıverdi.
III. Bahçıvan çiçekler için toprağı havalandırdı.
IV. Akşama doğru yağmur bastırdı, herkes evine çekildi.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde, birden çok yargı
vardır?
A) I ve II B) I ve III C) I ve IV
D) II ve III E) III ve IV
14. Aşağıdakilerden hangisi birleşik yapılı, devrik bir ad
cümlesidir?
A) Gideli bir ay oldu, hâlâ haber yok.
B) Spor yapmaktı sevdiği tek şey.
C) Anlatamazsın içinde yaşattığın garip duyguları.
D) Maalesef soramadım kimlerle geleceğini.
E) Oturduğumuz bu ev bize göre biraz küçük.
11. Aşa ğı da ki ler den han gi si, bi çim ce de an lam ca da
olum lu bir cüm le dir?
A) Gücüme gidiyor, bayram sabahı bile taş kalbinizin
yumuşamaması.
B) İnsanlar çiçeklerle kucaklaşamadı bu bahar.
C) Bu mevsimde kuşların güneye uçması, görülmüş şey
değildir.
D) Aile kurmak istemiyor çünkü doğru düzgün bir işi bile
yok.
E) Bana verdiğin hediyeleri saklamıyorum sanma.
15. Aşağıdakilerin hangisinde, yüklem olumsuz olduğu
hâlde cümlenin anlamı olumludur?
A) Bazen nasıl davranacağımı bilmiyorum.
B) Sakın anlattıklarımı kimseye anlatma.
C) Bir anda bu kadar çok yenir mi?
D) Sanki o gün sizi çağıran ben değildim.
E) Ne demek istediğini anlamış değilim.
12. Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her sabah bir gül açar, her gece bir bülbül öter
Bu di ze le ri oluş tu ran cüm le için, aşa ğı da ki ler den
han gi si söy le ne mez?
A) Eylemler geniş zaman, üçüncü tekil kişiyle çekimlenmiştir.
B) Dolaylı tümleçleri ortak bir sıralı cümledir.
C) Yüklemlerine göre her iki cümle de eylem cümlesidir.
D) Anlamına göre her iki cümle de olumludur.
E) Eylem kiplerinde anlam kayması vardır.
16. Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca olumludur?
A) Ben her insanın ayrı bir kokusu olduğuna inanırım.
B) Epeydir kimseyi rahatsız etmiyormuş.
C) Bugün ortalıkta kimseler yoktu.
D) Senin hakkında konuşan ben değilim.
E) Ben ders çalışırken gürültü olmasını sevmiyorum.
332
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Cümle Türleri
1. Bir şeyi öğrenmek için değil de onaylatmak için sorulmuş
sorularla kurulmuş cümlelere “sözde soru cümlesi” denir.
Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamaya örnek olabilecek
bir cümledir?
A) Kaç yaşındayken evden ayrılmıştınız?
B) Şair, toplumun önünde mi yürümelidir?
C) Böyle bir havada hiç dışarı çıkılır mı?
D) Bana neden sinirlendiniz?
E) Romanı mı yoksa öyküyü mü seversin?
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-sa, -se” eki cümleye
koşul anlamı katmamıştır?
A) Çalışmalarını bir sisteme koyarsan sonuca daha
rahat ulaşırsın.
B) Üzerinden uzun yıllar geçmezse bir sanat eserinin
değeri bilinmez.
C) Sanatçı, toplumdan koparsa yarına kalamaz.
D) Babam artık şu eski arabayı satıp yeni bir araba alsa.
E) Zincir takmazsan buzlu yollarda kaza yapma riskin
artar.
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisi emir cümlesidir?
A) Ülke çıkarlarını kendi çıkarlarımızın üstünde görmeliyiz.
B) Eti pişirmeden önce bir gün dinlendirmen gerekir.
C) Okuldan çıkar çıkmaz oyalanmadan eve gelsin.
D) Tarih bizi bir gün haklı çıkaracaktır.
E) Keşke o ihtiyar adama yerini verseydin.
6. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ünlem cümlesidir?
A) Bak ya, bu şimdi mi söylenir Suat
B) Sorumsuz davranışları görünce çok öfkeleniyor
C) Bu sabahki dersten çok sinirli çıktı
D) Çocuklarınızı televizyon karşısında uzun süre bırakmayın
E) Verimli çalışmayı bilmediğimizden böyle sonuçlar alıyoruz
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “istek” anlamı vardır?
A) Bu projeyi hafta sonuna kadar hazırlamam gerekiyor.
B) Ümitlerimiz olmasa şu hayata tutunamayız.
C) Bu akşam televizyonu kapatıp kitap okuyalım.
D) Başkalarına değer vermezsen başkaları da sana değer
vermez.
E) İnsan, onca çabaya rağmen bazen isteklerini elde
edemez.
7. Aşağıdakilerden hangisi anlamca olumsuz bir gereklilik
cümlesidir?
A) Bence verdiğin sözden dönmemeliydin.
B) Her şeye itiraz etmen gerekiyor mu?
C) Birazcık da derslerine çalışsan…
D) Okul öncesi öğretmenleri daha güler yüzlü olmalıdır.
E) Yaşadıklarından ders almazsan olacağı buydu.
4. Aşağıdakilerden hangisi olumsuz soru cümlesidir?
A) Bu haksızlıklara nasıl katlanıyorsun?
B) Hangi soruyu çözerken zorlandın?
C) Ödevlerini neden zamanında yapmadın?
D) Dün, sana yaptığımız teklifi düşündün mü?
E) Yaşadıklarını bir kitaba dönüştürecek misin?
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisi biçimce olumsuz
olduğu hâlde anlamca olumludur?
A) Bütün bir kış boyunca karlar erimedi.
B) Anlattıklarına hiç inanmaz olur muyum?
C) Testte çözemediği soruları mutlaka boş bırakır.
D) Ne kadar zorlasan da onun ağzından laf alamazsın.
E) Kara yolları ekipleri yoğun mücadelelerle yolları açıyor.
333
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
3
Cümle Türleri
9. Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca olumsuz
değildir?
A) İşlerin yoğunluğundan kendimize zaman ayıramıyoruz.
B) Ne yaptıklarımızı beğeniyor ne de kendi bir şeyler
yapıyor.
C) Ekipteki arkadaşlarını dinlemeyip bildiğini okuması
hoş değil.
D) Kışın uzun geçmesi binlerce yaşlıyı ve çocuğu hastanelik
etti.
E) O büyük kazada şükürler olsun ki kimsenin burnu bile
kanamadı.
10. Yaşam şartları hem şehirde hem kırsalda gitgide daha da
çekilmez hâle gelirken kendimize katlanabilmek için
elektrik prizlerine bağımlı hâle geldik. Mesela televizyonlar…
Televizyon dizilerine romantikçe değil, çaresizce
bağlanıyoruz artık. Bulamadığımız zenginliği, tadamadığımız
dostlukları, çekemediğimiz görkemdeki ve bilemediğimiz
büyüklükteki acıları hep dizilerden biliyoruz.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Birleşik cümle B) Olumlu cümle
C) Eksiltili cümle D) Öznel yargı
E) Emir cümlesi
11. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “istek” anlamı vardır?
A) Dur yolcu! Bilmeden geçip bastığın bu toprak
Bir devrin battığı yerdir
B) Ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim
Gündüzler size kalsın verin karanlıkları
C) Yolumun karanlığa saplanan noktasında
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum
D) Ak tolgalı beyler beyi haykırdı: İlerle!
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle
E) İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar ya
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya
12. Aşağıdakilerin hangisinde verilen cümle, parantez
içindeki anlamı içermemektedir?
A) Polisiye romanlara bayıldığımı itiraf etmeliyim.
(Gereklilik)
B) Hayatımız boyunca önce ceza, sonra suçla büyüdük.
(Olumlu)
C) Cehennemde doğan, günahı tanımak için uğraşırken
cenneti de unutmaz mı? (Soru)
D) Sürüden ayrılanların bazıları bile bile kurt kimliğine
bürünmesin artık. (Emir)
E) İyi, her zaman kaybedebilir, kötünün kendisi kayıptır
zaten. (Ünlem)
13. (I) Eleştirmenlerle okuyucu arasında bugün artık bir köprü
yok. (II) Akademik birkaç çalışmayı dışta tutarsak okurun
romanla ilgili kanısını basın-yayın kuruluşları oluşturuyor.
(III) Niteliksel inceleme olmadığı için de roman ilerleyemiyor.
(IV) Yeni roman yazarlarının da önü açılmıyor.
(V) Böylece yarın kaygısı taşımayan niteliksiz romanlar
ortaya çıkıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
olumsuz bir ad cümlesidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
14. (I) Gazinoları, kumpanyaları, müzikli oyunları unuttuk
çoktan. (II) Tiyatro olmasın. (III) Sinemaya ne gerek var,
diyoruz. (IV) Yayıncılık ölü sektör zaten, dergicilik ise bitti
biter. (V) Kültür dediğimiz şeyin yapı taşları, gereksiz
birer kıymık gibi ayrılıyor içimizden yavaş yavaş.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi emir
cümlesidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
15. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapı bakımından
diğerlerinden farklıdır?
A) Domuz gribinden şüphelenen yüzlerce kişi hastanelere
akın etti.
B) Kirlenen çevre konusunda her birey duyarlı olmalı.
C) Sinem, üzerine düşen tüm vazifeleri layıkıyla yerine
getiriyor.
D) Doğum günüme gelmeyeceğini söyleyerek beni çok
şaşırttı.
E) Seninle bu konuyu daha fazla tartışmayacağım.
16. I. Yolda giderken karşımıza hiçbir canlı çıkmadı.
II. Evden çıktığımızı gören olmamıştı.
III. Aranızda bir kırgınlık olduğunu bilmiyor değilim.
IV. Burada neler olduğunu hâlâ anlamış değilim.
V. Yardıma ihtiyacın olur da sana nasıl yardım etmem?
Yukarıdaki cümlelerden hangileri anlamca olumludur?
A) I ve II B) I ve III C) III ve V
D) II ve IV E) IV ve V
17. Ne zaman Nabakov’un bir metnini ya da ona ilişkin
bir yazıyı okusam, Rusya’dan ABD’ye yaptığı göçün
hikâyesini düşünürüm.
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Koşul ilgisiyle kurulmuştur.
B) Olumlu bir yargıdır.
C) Yüklemi haber kipindedir.
D) Tasarlama kiplerinden biriyle çekimlenmiş bir eylem
kullanılmıştır.
E) Gereklilik anlamı içermektedir.
334
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Cümle Türleri
1. Yüklemi sonda olan cümleler kurallı, sonda olmayan
cümleler ise devrik cümledir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki dizelerden hangisi
devrik cümledir?
A) Eşrefoğlu al haberi.
B) Bahçe biziz, gül bizdedir.
C) Biz de Mevla’nın kuluyuz.
D) Yetmiş iki dil bizdedir.
E) Elif Hakk’a doğru yoldur.
4. I. İlk kez hesaplaşıyorum kendimle.
II. İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar.
III. Türkçe, ağzımda annemin ak sütüdür.
IV. Döner şanlı şanlı çarkımız bizim.
V. Heba oldu sandığın gözyaşların hesaplanır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri devrik
cümledir?
A) I ve II B) II ve III C) I ve IV
D) III ve V E) IV ve V
2. (I) Biz bir Gök Tanrı’ya inanıyorduk. (II) Bizim anlayışımızda
şeytana benzeyen, adı Erlik veya Yerlik olan bir
varlık vardı. (III) Bizim din saydığımız şey düzensiz bir
sözlü kültürden oluşuyordu. (IV) Aynı zamanda bazı totemlerimiz
de bulunuyordu. (V) Oysa İslamiyet, tam ve
kâmil manada bir sistemdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri
ad cümlesidir?
5. “Türkçem benim ses bayrağım.” cümlesi için aşağıdaki
nitelemelerden hangisi doğrudur?
A) Fiil cümlesi B) Devrik cümle C) Eksiltili cümle
D) İsim cümlesi E) Sıralı cümle
A) I ve II B) II ve III C) I ve III
D) II ve V E) IV ve V
3. Yüklemi söylenmemiş cümlelere eksiltili (kesik) cümle
denir.
Bu açıklamaya göre aşağıdakilerden hangisi eksiltili
(kesik) bir cümledir?
A) Ülkemizde birçok bilim dalına ait kavramlar henüz
netleşmemiştir
6. (I) Laf lafı açıyor. (II) İnsan, bir çırpıda, güzel ve yararlı
bilgilerle donanıyor. (III) Gezi arkadaşlığı, bambaşka bir
arkadaşlık çeşididir bence. (IV) Birbirimizin ailesi oluyoruz.
(V) Sorunlarımızı birlikte çözüyoruz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
devrik cümledir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
B) Doğruları destekleme, yanlışlara karşı çıkma düşüncesi
kökleşir zihinde
C) Eğer birine sinirlenmişseniz sakinleşmeye çalışmanın
bir anlamı yok
D) Okuyucu onları okurken algılamaya çalışır yaşamın
gerçeklerini
E) Odamın penceresinden, nazlı nazlı yağan karı seyretmek
7. (I) Biz orada gruptan ayrılıyoruz. (II) Sokaklara dalıp kenti
iyice geziyoruz. (III) Sonra otele dönüyoruz. (IV) Oradan
teleferiğe gidiyoruz. (V) Bu yolculuk çok keyifli.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi,
yükleminin türüne göre diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
335
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
4
Cümle Türleri
8. (I) Her yıl belli tarihlerde başlıyor yağmurlar. (II) Halk, bu
tarihleri deneye deneye öğrenmiş iyice. (III) Tarla olarak
kullanılacak bölümdeki ağaçlar, yağmur başlangıcından
bir iki gün önce veriliyor ateşe. (IV) Yangının üstüne
yağmur yağınca ateş sönüyor. (V) Kalın bir kül katmanı
oluşuyor, yangın alanında.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
yüklemin yerine göre diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
9. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, ögelerinin dizilişi bakımından
diğerlerinden farklıdır?
A) Biz, dünya haritası üzerinde, izleyebiliyoruz uçuş
yolumuzu açık seçik.
B) Biz, dünya haritası üzerinde uçuş yolumuzu izleyebiliyoruz
açık seçik.
C) Dünya haritası üzerinde, uçuş yolumuzu açık seçik
izleyebiliyoruz biz.
D) Biz, dünya haritası üzerinde, uçuş yolumuzu açık seçik
izleyebiliyoruz.
E) Biz uçuş yolumuzu açık seçik izleyebiliyoruz, dünya
haritası üzerinde.
10. I. Eski Mayalar, bilim alanında pek çok buluşa sahip.
II. Bilim adamları, sürekli olarak bilimsel araştırmalar yapıyorlar.
III. Gök bilim ve matematikte, bugünkü bilimin temellerini
oluşturacak buluşlar gerçekleştiriyorlar.
IV. Tarımla ilgili sorunların çözümüne yönelik bir çalışma
yapılmıyor.
V. Gübreleme işlemi bilinmediğinden çoraklaşan topraklar
olduğu gibi bırakılıyor.
Yukarıdaki cümlelerden hangisi, yüklemin türüne göre
diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
11. Aşağıdakilerden hangisi, kurallı cümleye örnek gösterilebilir?
A) Gerçekten, İspanyol tipi mimarisiyle göz kamaştıran,
koca bir saray beliriyor karşımızda.
B) Rehberimiz elleriyle, kollarıyla artistik pozlar vererek
soldaki yamacı gösteriyor bize.
C) Rehberimiz bu kez sağda deniz tarafına bakmamızı
istiyor.
D) Doğrusu böyle puslu, kapalı bir havada denize girmek
gelmiyordu içimden.
E) Rehber olmadan şehri gezersem otelimi bulamama
riskim de var kuşkusuz.
12. “O anda gözümün önünde Fethiye’deki Belceğiz Koyu ---”
sözü, aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa isim
cümlesi oluşur?
A) belirmişti. B) canlanmıştı.
C) bulunuyordu. D) kirletiliyordu.
E) vardı.
13. (I) Bildiğiniz gibi, bazı filmlerde, Amerika’da suç işleyen
biri, kapağı hemen Meksika’ya atmaya bakar (II) Sınırdan
geçince genellikle kaktüslerle, korkutucu doğa parçalarıyla
hatta tarantula türü örümceklerle karşılaşır (III) Beş
on evlik köyler, gizemli yıkıntılar (IV) İşte biz de bu film
setlerini andıran yerleri görüp geçtik (V) İnsan böyle bir
yerde kendini film setinde gibi hissediyor
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
eksiltili cümledir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
14. (I) Merdivenin ilk basamaklarını çıkarken içimi bir anda
garip bir korku sarıyor. (II) Çünkü doruğa tırmanmanın
sandığım kadar kolay olmadığını anlıyorum. (III) Üstelik
hiç de güven içinde değilim. (IV) Alabildiğine dik, birbirinden
uzak ve dar olan basamaklar, insanın gücünü kesiyor.
(V) Çok dikkatli olup dengemi korumam gerekiyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi,
yüklemin türüne göre diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
15. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, devrik bir isim cümlesidir?
A) İnsan, bir süre anne karnında yaşadıktan sonra başlar,
bu dünyadaki hayata.
B) Dünya’nın kendi etrafında dönmesi bir birim,
Güneş’in etrafında dönmesi ayrı bir birimdir.
C) Beş duyu ve ona bağlı şartlanmalar, insanı “gerçek”lere
bağlı ve bağımlı kılıyor.
D) Ölümlüyle ölümsüzü birbirinden ayıran gözleri vardır
zamanın.
E) Yaratılmışlar içinde sadece insanda, özellikle de şairlerde
geçmişe özlem vardır.
16. (I) Bazı aydınlarımız dilde de değişim istiyor. (II) Örneğin
Ataç, Türk dilini baştan aşağı değiştirmek üzere, kendi
başına bir savaş verdi. (III) Onun davası tutmadı.
(IV) Yalnız bir noktayı belirtmek lazım. (V) Ataç’ın eski
edebiyatımızın bütün inceliklerini de bildiği bir gerçektir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri,
yüklemin türüne göre diğerlerinden farklıdır?
A) I ve II B) II ve III C) II ve IV
D) I ve III E) IV ve V
336
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
5
Cümle Türleri
1. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, basit yapılı bir cümledir?
A) Birçok aydın bu noktada Türk sanatçısının cesaretini
takdir ediyor.
B) İncelediğim şiirlerin çoğunda öyküleme ağır basıyor.
C) Bugün Türkiye’de “Çalıkuşu”nu, “Han Duvarları”nı
anlamayacak hiç kimse yoktur.
D) Uydurma, bazı insanların bir araya gelerek mevcut
bir kelime karşısında yeni kelime bulmasıdır.
E) Azerilerin en sevilen şairlerinden Bahtiyar Vahapzade’nin
şiirleri yayımlandı.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan cümlecik, temel
cümlenin öznesi durumundadır?
A) Halk, yılın belli dönemlerinde piramitlerin bulunduğu
yere alınıyor.
B) Nefes verirken omzundaki kasların gevşediğini hissetti.
C) Geçmişle bugün arasında, elle tutulur gidip gelmeler
yaşıyorum.
D) Uçağın bagajının boşaltılması, saat yirmi ikiyi bulacakmış.
E) Müzede hissettiğim coşkuyu tam olarak ifade edemiyorum.
2. (I) Bu kez şoför paralı yola giriyor. (II) Dümdüz asfalt
üstünde, hızla yola koyuluyoruz. (III) Yol boyunca hep
Mayalar konuşuluyor. (IV) Harabeleri herkes kendine
göre algılamış. (V) Bu öznel görüşleri dinlemek hoşuma
gidiyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
yapıca diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
5. (I) Yolculuğumuz bir saat sonunda bitti. (II) Otobüsümüz
de istasyonun yanında bizleri bekliyordu. (III) Hepimiz
yorgunluktan ayaklarımızı sürüyerek otobüse doluştuk.
(IV) Sıcak, insanı âdeta eritiyor. (V) Saatlerdir güneş altındayız.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
yapısı bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
3. Aşağıdaki cümlelerden hangisi hem öznesi hem de
nesnesi ortak “sıralı” cümledir?
A) Şiirleri, dün kardeşim, bugün de annem okudu.
B) Öğrenciler, soruları önce dikkatle okudu, sonra cevapladı.
C) Koyu siyah, parlak kömür yığını önünde durdu, yerden
bir şey aldı.
D) Obsidyen taşı stresi yok ediyor, insanı sakinleştiriyor.
E) Odaları geziyoruz; duvarlar, tabandan tavana kadar
resimlerle bezenmiş.
6. Aşağıdaki dizelerden hangisi, sıralı cümledir?
A) Şu karşıma göğüs geren
Taş bağırlı dağlar mısın
B) Gönül sevdiğinden soğur
Görülmeyi görülmeyi
C) Yatıyor can evimde hep o sonsuz emeller
Gönlüme dokunmadı göğsümü yırtan eller
D) Tam otların sarardığı zamanlar
Yere yüzükoyun uzanıyorum
E) Gölgesinde dinlendiğim
Koca çamlar yerinde mi
337
KONU KAVRAMA VE DEĞERLENDİRME
TEST
5
Cümle Türleri
7. “Hava bulutlu olursa bu gece Venüs’ü gözlemleyemeyiz.”
cümlesinin yapısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
doğrudur?
A) Şartlı birleşik cümledir.
B) Sıralı cümledir.
C) Bağlı cümledir.
D) Girişik birleşik cümledir.
E) İç içe birleşik cümledir.
11. (I) Herkes içeriye girince ben de piramide dıştan tırmandım.
(II) Basamaklar arası fazla yüksek olduğundan bu
işte zorlandım. (III) Gücümün yettiğince yükseğe çıkıp
çevreme bakıyordum ki yanımda dikilen jandarmanın
sesiyle irkildim. (IV) Sıtma görmemiş sesiyle “Oradan
in!” diyordu. (V) Meğer taşlarda çatlamalar olduğundan
yukarı çıkmak yasakmış.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi iç
içe birleşik cümledir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
8. (I) Bu rasathanede yıldızlarla ilgili önemli bilgiler ediniliyor.
(II) Bu bilgi ve buluşlar, taşlar üzerine kazınmış yıldız
haritalarıyla ölümsüzleşip günümüze kadar ulaşmış.
(III) Bu rasathaneden edinilen bilgiler sonucunda, dünyaca
ünlü Maya takvimi oluşmuş. (IV) Bu takvimin ilki, daire
şeklinde büyük bir taşın yüzeyine, kabartma yöntemiyle
işlenmiş. (V) Bu takvimden takılar, panolar yapılmış; kilimler
dokunmuş.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
sıralı bir cümledir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
12. (I) Kraliçeler Vadisi’ndeki mezarlar da çok iyi korunmuş.
(II) Oradaki gömütlerin planları da birbirine benziyor.
(III) Bu mezarlardan birinde, altı aylık bir bebek mumyası
görüyoruz. (IV) Hindi iskeleti kadar bir şey. (V) Bugüne
kadar hiç bozulmadan durmuş.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
girişik birleşik cümle niteliğindedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
9. Aşağıdakilerden hangisi bağlı cümledir?
A) Şair, sözcükleri seçer, onlara yeni anlamlar yükler.
B) Küçük kardeşim çizgi film izlemeyi, ablam da dizi film
izlemeyi seviyor.
C) Yağmur aniden bastırmış ve sokaklar sessizleşmişti.
D) Usta sanatçıları yakından tanıyor, mutlaka takip ediyor.
E) Hayatına yön veren sanatçıların eserlerinden bir koleksiyon
yaptı.
13. “Bu olaydan sonra anladık ki şirkette işler pek de iyi gitmiyormuş.”
cümlesi yapı bakımından aşağıdakilerden
hangisine örnek gösterilebilir?
A) ki’li birleşik cümleye B) Sıralı cümleye
C) Bağlı cümleye D) Eksiltili cümleye
E) Basit cümleye
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan cümleciğin
görevi diğerlerinden farklıdır?
A) Az ötede, kasırga sırasında batmış bir gemi var.
B) Dev dalgalar, batan geminin parçalarını sahile sürüklemiş.
C) Dal budak salmış mercan ağaçları, deniz dibinde gizemli
bir ortam oluşturmuş.
D) Dalgıçlardan birinin elinde, yarıdan kesilmiş bir balık
var.
E) Palmiyeye benzeyen deniz bitkileri, her yeri kaplamış.
14. “Halk bu sesleri, heykellerin içinde bulunan kötü ruhların
çıkardığına inanırmış.” cümlesiyle ilgili aşağıdaki belirlemelerden
hangisi doğrudur?
A) Bağımsız sıralı cümledir.
B) Şartlı birleşik cümledir.
C) Birden fazla yan cümleciği olan girişik birleşik cümledir.
D) Kurallı bir isim cümlesidir.
E) Nesnesi ortak bağımlı sıralı cümledir.
338
11. SINIF TYT ERKEN HAZIRLIK DOĞRU SEÇENEKLER
BÖLÜM 1
Sözcükte ve Söz Öbeklerinde Anlam
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
1. C 2. B 3. C 4. C 5. D 6. C 7. C
8. A 9. C 10. A 11. E 12. B 13. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 9
1. E 2. A 3. B 4. C 5. C 6. D 7. E
8. E 9. B 10. A 11. D 12. C 13. E 14. B
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 10
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. B 2. B 3. C 4. A 5. E 6. E 7. E
8. C 9. D 10. E 11. A 12. C 13. C 14. D
1. B 2. D 3. D 4. C 5. D 6. E 7. A
8. D 9. D 10. A 11. B 12. E 13. B 14. C
15. D
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1. E 2. D 3. C 4. C 5. E 6. B 7. B
8. A 9. C 10. D 11. A 12. E 13. C 14. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
1. E 2. A 3. C 4. B 5. C 6. E 7. B
8. D 9. D 10. C 11. D 12. A 13. D 14. A
15. D
BÖLÜM 2
Yapı (Biçim) Bilgisi
1. C 2. A 3. A 4. E 5. B 6. D 7. D
8. A 9. D 10. C 11. B 12. D 13. C 14. B
15. D 16. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 5
1. D 2. A 3. C 4. E 5. D 6. B 7. B
8. E 9. A 10. C 11. B 12. B 13. B 14. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 6
1. A 2. C 3. C 4. B 5. D 6. B 7. C
8. E 9. E 10. D 11. A 12. A 13. D 14. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 7
1. B 2. C 3. D 4. E 5. A 6. B 7. A
8. E 9. D 10. C 11. C 12. B
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. C 2. E 3. B 4. A 5. E 6. D 7. C
8. B 9. A 10. E 11. A 12. C 13. C 14. D
15. B 16. E 17. D
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1. E 2. B 3. A 4. C 5. B 6. E 7. E
8. D 9. D 10. C 11. A 12. B 13. D 14. A
15. B 16. D
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 8
1. B 2. A 3. C 4. E 5. E 6. D 7. A
8. B 9. A 10. B 11. C 12. A 13. D 14. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
1. B 2. E 3. D 4. A 5. C 6. C 7. C
8. A 9. E 10. E 11. A 12. D 13. B 14. C
15. D 16. E
339
DOĞRU SEÇENEKLER
11. SINIF TYT ERKEN HAZIRLIK
BÖLÜM 3
Ses Bilgisi
1. D 2. E 3. C 4. C 5. C 6. A 7. C
8. D 9. D 10. C 11. D 12. B 13. E 14. D
15. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
1. D 2. D 3. C 4. D 5. D 6. E 7. A
8. C 9. B 10. B 11. D 12. D 13. E 14. E
15. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. E 2. E 3. C 4. B 5. C 6. C 7. C
8. B 9. C 10. A 11. C 12. D 13. E 14. D
15. B 16. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
BÖLÜM 5
Noktalama İşaretleri
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
1. A 2. A 3. A 4. D 5. B 6. B 7. B
8. C 9. C 10. E 11. B 12. C 13. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1. A 2. E 3. C 4. B 5. A 6. E 7. C
8. B 9. B 10. E 11. D 12. B 13. B 14. E
15. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
1. C 2. A 3. D 4. B 5. D 6. B 7. A
8. D 9. C 10. C 11. C 12. B 13. D 14. E
15. A 16. D
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. C 2. E 3. D 4. B 5. B 6. A 7. C
8. A 9. E 10. E 11. E 12. D 13. C 14. A
15. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1. A 2. D 3. A 4. D 5. A 6. B 7. D
8. D 9. C 10. B 11. A 12. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
1. B 2. E 3. A 4. B 5. C 6. D 7. C
8. A 9. E 10. D 11. B 12. C 13. C 14. A
BÖLÜM 4
Yazım Kuralları
1. D 2. E 3. B 4. E 5. A 6. D 7. B
8. B 9. E 10. E 11. B 12. E 13. B 14. D
15. B
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
BÖLÜM 6
Cümlede Anlam ve Anlatım
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
1. C 2. D 3. E 4. B 5. D 6. A 7. D
8. E 9. C 10. B 11. C 12. B
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. D 2. B 3. D 4. C 5. E 6. C 7. D
8. B 9. A 10. C 11. A 12. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. C 2. D 3. A 4. D 5. E 6. D 7. E
8. C 9. D 10. B 11. E 12. C 13. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1. C 2. D 3. C 4. D 5. C 6. B 7. C
8. C 9. C 10. B 11. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1. D 2. D 3. E 4. C 5. E 6. D 7. D
8. D 9. A 10. B 11. E 12. A 13. D
340
11. SINIF TYT ERKEN HAZIRLIK DOĞRU SEÇENEKLER
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
1. C 2. C 3. D 4. A 5. B 6. E 7. B
8. C 9. B 10. D 11. C 12. D
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 5
1. E 2. C 3. A 4. D 5. E 6. B 7. A
8. E 9. A 10. B 11. C 12. D 13. A 14. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 6
1. A 2. C 3. D 4. B 5. A 6. B 7. D
8. C 9. C 10. A 11. B 12. E 13. D
BÖLÜM 7
Paragraf - Anlatım Yöntemleri,
Anlatım ve Özellikleri
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
1. D 2. E 3. D 4. E 5. B 6. A 7. C
8. A 9. C 10. E 11. C 12. D 13. A 14. B
15. C 16. B 17. B 18. A 19. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. A 2. C 3. C 4. E 5. E 6. D 7. C
8. B 9. A 10. A 11. E 12. D 13. D 14. C
15. B 16. E 17. B 18. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 7
1. E 2. B 3. A 4. D 5. B 6. C 7. E
8. A 9. C 10. D 11. E 12. A 13. D
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1. B 2. A 3. E 4. A 5. E 6. C 7. D
8. E 9. D 10. C 11. E 12. A 13. D 14. C
15. B 16. E 17. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 8
1. C 2. E 3. C 4. D 5. E 6. A 7. A
8. D 9. E 10. D 11. B 12. D 13. B 14. C
15. E 16. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
1. C 2. D 3. E 4. A 5. D 6. B 7. E
8. C 9. E 10. B 11. B 12. D 13. A 14. D
15. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 9
1. A 2. A 3. B 4. C 5. E 6. C 7. C
8. B 9. E 10. A 11. A 12. D 13. B 14. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 10
1. A 2. D 3. D 4. C 5. E 6. C 7. E
8. B 9. C 10. A 11. A 12. E 13. D 14. B
15. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 5
1. E 2. E 3. C 4. B 5. A 6. D 7. B
8. C 9. D 10. A 11. B 12. D 13. C 14. B
15. E 16. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 6
1. E 2. D 3. A 4. B 5. C 6. A 7. B
8. B 9. E 10. C 11. D 12. E 13. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 11
1. B 2. E 3. A 4. C 5. A 6. D 7. E
8. C 9. D 10. B 11. A 12. D 13. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 12
1. E 2. C 3. A 4. D 5. A 6. D 7. B
8. C 9. E 10. A 11. B 12. D 13. B 14. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 7
1. E 2. A 3. D 4. C 5. B 6. B 7. D
8. E 9. C 10. B 11. C 12. D 13. A
341
DOĞRU SEÇENEKLER
11. SINIF TYT ERKEN HAZIRLIK
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 8
1. C 2. A 3. D 4. C 5. C 6. B 7. A
8. E 9. E 10. C 11. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 17
1. E 2. C 3. E 4. B 5. A 6. B 7. D
8. C 9. D 10. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 9
1. E 2. C 3. B 4. C 5. B 6. D 7. B
8. D 9. C 10. D 11. E 12. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 18
1. E 2. D 3. C 4. B 5. C 6. E 7. A
8. D 9. A 10. C 11. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 10
1. C 2. D 3. C 4. C 5. A 6. B 7. C
8. E 9. A 10. B
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 11
1. D 2. D 3. C 4. B 5. D 6. A 7. B
8. E 9. C 10. A 11. C
BÖLÜM 8
Sözcük Türleri
1. A 2. B 3. E 4. D 5. B 6. B 7. E
8. D 9. C 10. C 11. C 12. B 13. A 14. D
15. B 16. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 12
1. B 2. B 3. E 4. B 5. C 6. C 7. E
8. A 9. D 10. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. D 2. D 3. C 4. B 5. C 6. A 7. D
8. D 9. E 10. A 11. C 12. C 13. E 14. B
15. A 16. D
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 13
1. B 2. C 3. D 4. E 5. A 6. A 7. C
8. A 9. C 10. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 14
1. B 2. A 3. D 4. E 5. C 6. E 7. D
8. C 9. B
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 15
1. A 2. C 3. C 4. B 5. A 6. E 7. D
8. C 9. B 10. B
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 16
1. D 2. A 3. A 4. C 5. C 6. B 7. C
8. D 9. E 10. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1.B 2. A 3. C 4. C 5. B 6. E 7. D
8. C 9. E 10. B 11. A 12. E 13. D 14. B
15. D 16. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
1. C 2. D 3. D 4. E 5. B 6. C 7. E
8. E 9. D 10. C 11. C 12. C 13. A 14. D
15. B 16. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 5
1. B 2. B 3. A 4. C 5. E 6. C 7. A
8. B 9. D 10. E 11. D 12. E 13. A 14. C
15. C
342
11. SINIF TYT ERKEN HAZIRLIK DOĞRU SEÇENEKLER
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 6
1. E 2. A 3. C 4. D 5. C 6. B 7. C
8. B 9. D 10. D 11. E 12. C 13. C 14. E
15. C 16. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 13
1. D 2. B 3. A 4. D 5. C 6. B 7. E
8. C 9. D 10. A 11. A 12. E 13. A 14. B
15. B 16. E 17. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 7
1. A 2. A 3. C 4. E 5. D 6. B 7. B
8. C 9. D 10. D 11. E 12. A 13. E 14. E
15. B 16. A 17. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 8
1. D 2. B 3. E 4. A 5. B 6. C 7. A
8. C 9. E 10. D 11. C 12. C 13. C 14. D
15. E 16. B
BÖLÜM 9
Fiiller
1. C 2. E 3. A 4. C 5. A 6. E 7. E
8. E 9. D 10. D 11. B 12. D 13. B 14. D
15. B 16. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. A 2. E 3. D 4. D 5. D 6. E 7. B
8. C 9. B 10. A 11. D 12. A 13. C 14. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 9
1. A 2. D 3. D 4. B 5. A 6. D 7. B
8. C 9. E 10. C 11. D 12. E 13. A 14. C
15. B 16. B 17. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1. D 2. B 3. D 4. E 5. C 6. C 7. E
8. E 9. D 10. B 11. A 12. C 13. E 14. C
15. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 10
1. E 2. A 3. C 4. C 5. E 6. B 7. A
8. E 9. B 10. B 11. C 12. B 13. A 14. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
1. E 2. C 3. D 4. E 5. A 6. B 7. B
8. D 9. E 10. A 11. C 12. B 13. C 14. E
15. B 16. D 17. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 11
1. D 2. C 3. B 4. E 5. A 6. E 7. A
8. D 9. D 10. C 11. C 12. B 13. B 14. E
15. D 16. C 17. C 18. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 5
1. D 2. B 3. C 4. D 5. B 6. B 7. C
8. A 9. B 10. A 11. D 12. E 13. B 14. A
15. C 16. A 17. B 18. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 12
1. D 2. E 3. B 4. D 5. B 6. C 7. B
8. A 9. C 10. D 11. C 12. E 13. D 14. D
15. D 16. B
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 6
1. C 2. C 3. A 4. D 5. B 6. E 7. C
8. C 9. A 10. A 11. D 12. B 13. B 14. C
15. D 16. E 17. A
343
DOĞRU SEÇENEKLER
11. SINIF TYT ERKEN HAZIRLIK
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 7
1. C 2. A 3. D 4. C 5. B 6. E 7. B
8. D 9. C 10. D 11. D 12. C 13. A 14. E
15. B 16. A 17. C 18. A
BÖLÜM 11
Fiilde Çatı
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
1. D 2. E 3. C 4. A 5. E 6. C 7. D
8. C 9. B 10. E 11. E 12. D 13. B 14. A
15. A 16. B 17. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 8
1. D 2. A 3. A 4. D 5. E 6. C 7. B
8. A 9. B 10. B 11. A 12. D 13. B 14. C
15. C 16. C 17. D
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. D 2. B 3. D 4. D 5. B 6. C 7. D
8. C 9. E 10. A 11. D 12. E 13. B 14. C
15. B 16. A
BÖLÜM 10
Cümlenin Ögeleri
1. A 2. B 3. E 4. C 5. B 6. C 7. E
8. C 9. D 10. D 11. C 12. C 13. B 14. A
15. E 16. D
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
BÖLÜM 12
Cümle Türleri
1. B 2. C 3. A 4. C 5. E 6. E 7. E
8. C 9. D 10. D 11. C 12. C 13. D 14. E
15. C 16. C
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 1
1. A 2. E 3. B 4. C 5. D 6. C 7. B
8. B 9. E 10. C 11. A 12. E 13. E 14. B
15. D 16. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 2
1. B 2. B 3. C 4. B 5. E 6. A 7. B
8. B 9. C 10. C 11. E 12. A 13. C 14. D
15. A 16. B
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1. C 2. C 3. C 4. C 5. D 6. A 7. A
8. B 9. D 10. E 11. B 12. E 13. A 14. B
15. E 16. C 17. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 3
1. B 2. C 3. E 4. E 5. E 6. D 7. A
8. A 9. A 10. B 11. C 12. B 13. D 14. E
15. C 16. A
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
1. A 2. D 3. E 4. C 5. D 6. C 7. E
8. D 9. D 10. A 11. C 12. E 13. C 14. C
15. D 16. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 4
1. A 2. B 3. C 4. D 5. E 6. C 7. E
8. B 9. D 10. A 11. D 12. C 13. B 14. E
Konu Kavrama ve Değerlendirme Test 5
1. A 2. E 3. B 4. D 5. C 6. C 7. A
8. E 9. C 10. B 11. D 12. E 13. A 14. C
344