yeterince temsil edilmemesi sorununun altını çizdi.Cam tavanların kırılması konusunda güç birliği yaptı. İşdünyamızda ve toplumumuzdaki farkındalık ve kararlılıkda bu süreçte ciddi şekilde yükseldi.Türkiye’nin ilk ve tek sertifika programı olan YönetimKurulunda Kadın Derneği Programı nedir? Programabaşvuran mentee adaylarını seçerken kriterlerinizarasında yer alan etkenler nelerdir? Türkiye’nin ilkkoçluk ve mentorluk şirketi olan Mentor’u kurmaya nasılkarar verdiniz, kurarken ne gibi zorluklar yaşadınız?Bize biraz bu süreçten bahseder misiniz? Mentorkurumunu diğer şirketlerden ayıran özellikler nelerdir?Mentorluk kavramının Türkiye’deki öncülerindenbiri olarak mentorluğun Türkiye’deki gelişimini nasıldeğerlendirirsiniz?Ocak 2017’de kurulan Yönetim Kurulunda KadınDerneği’nin (YKKD) temel amacı, yönetim kurullarındakadın temsilini artırarak toplumsal kalkınmayıdesteklemektir.YKKD, Yönetim Kurullarında eşit cinsiyet temsilinintoplumsal ve ekonomik faydası konusunda tümpaydaşlar nezdinde savunuculuk rolü̈ üstlenmek vekadınları bu yolda geliştirmek misyonu ile çalışmaktadır.Programın ana unsurlarından bir diğeri de ülkenin enetkin iş insanları ve kanaat önderlerinden Mentorlukalma imkanı tanıyan şirketler arası Mentorluk sistemidir.18 ay süren her dönemde Mentorlarımız yeni bir kadınMenti ile çalışıp onların Yönetim Kurulu rollerinehazırlanmasında önemli bir rol üstlenmektedirler.Temel prensiplerimiz çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılıküzerine kurulmuştur.Farkımız elbette ki Yönetim Kurulunda kadın temsiliniartırarak toplumsal kalkınmayı destekleme amacınahizmet eden ilk program olmamızdır.Yönetim Kurulu üyeliği bir terfi değil, bir davet, bir atamaolduğu için burada en büyük seçilme kriterinin tecrübeolduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda da şirketlerdentalepte bulunuyoruz ve ilk adımı şirketler atarak YönetimKurulu görevine hazır olduğunu düşündükleri kadın tepeyöneticilerini öneriyorlar.Mentor Yönetim Danışmanlığı Ltd Şti’ni de aynı bakışaçışıyla kurdum YKKD’de de bunu devam ettirdim.Mentor, “Türkiye'de daha çok lider yetişmesine katkıdabulunmak” misyonunu değiştirmeksizin yöneticikoçluğu ve liderlik gelişimi alanlarında hızla büyüdü.Mentor’u iş hayatına kişilerarası ve organizasyonelpsikoloji gözlüğüyle bakan, kendisini işletme ve psikolojidisiplinlerinin arasında bir köprü olarak konumladık,kurumlarla, kurumların mevcut ve gelecek liderleriyle,onların başarısı ve gelişimi için çalışıyoruz.Mentor’u kurarken ve geliştirirken yaşadığımız süreçhiç şüphesiz kurumların bizden beklentisiydi. MentorLiderliğin "yapmak kadar olmak" olduğu inancıylaşirketlere hazır sistemler sunmaz. Her kurumun liderlikihtiyacı, anlayışı ve modeli birbirinden farklıdır ve farklıolduğu sürece başarıyı getirir. Mentor, geniş uluslararasıbağlantıları sayesinde liderlik gelişimi alanında dünyanınönde gelen iş okulları ve danışmanlık şirketleri ile işbirliğiiçerisinde çalışarak, ortak projeler yürüterek müşterilerinemaksimum değer yaratmaktadır.“Siz yaşadığınız için bu dünya bugündendaha güzel bir yer olsun. Yönünüzükaybettiğiniz zaman hep bunu düşünün. ”Ülkemizin her noktasında Yönetim Kurulu rolünehazır, eğitimli, donanımlı, başarılı, aydınlık iş kadınlarıolduğunu bilerek bu iş kadınlarına yönelik mentorlukprogramı düzenliyorsunuz. Kadınlar, cinsiyet eşitliği içinyıllardır büyük bir mücadele vermekte. Buna rağmenkadın yönetici oranları Türkiye’de hatta dünyadaoldukça az. Bu durumun en temel sebebi nedir?Bilinçdışı önyargılarımız var. İcra rollerinde ve yönetselrollerde oldukça başarılı olan kadınlar, şirketlerin enüst karar mercileri olan Yönetim Kurullarında varlıkgösterebileceğinin farkında olmayabiliyorlar. Toplumsalcinsiyet anlayışı, kadını ikinci plana ve yönetilen rollereitiyor. Maalesef kurum kültürü de bunu destekliyor. Bizde programımızda aslında bu önyargıları, kaygıları yokediyoruz.Nüfusun ve yeteneğin yarısının kadın olduğu bir dünyadaeğer Yönetim Kurullarında yeterince kadın yok ise, buuygun kadın olmadığını değil, sistemin iyi çalışmadığınıve sürecin bir yerinde kadınların takıldığını gösteriyor.Sistemin yarattığı bu sorunu tek başına kadınlar çözemez,gene sistemin kendisi çözmelidir. Dolayısıyla YKKD biryandan yönetim kurullarına güçlü aday hazırlayan birplatform olup, diğer yandan bu sorunun çözümündeaktif rol oynayan, sistemin etkin çalışması için paydaşlarıbir araya getiren ve çözüm yollarını diyaloğa açan güçlübir organizasyon.Yönetim Kurullarında eşit temsiliyet için gönüllü vehaklı çabanızı sürdürürken katıldığınız bir programdagençken yaşadığınız zorluklardan ve bu süreçtehayatınıza etki eden üç kadından bahsetmiştiniz.Günümüzde yürüttüğünüz bu başarılı işlerin başlatılmasebebinin bu yaşadığınız zorluklar olduğunu söyleyebilirmiyiz? O isimlerden ve sizde bıraktığı etkilerdenbahsedebilir misiniz? Bu alanda sizleri rol model alangelecek nesile nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine dairverebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?Bu işlerin başlatılma sebebi yaşadığım o zorluklardiyemem, bu işlerin başlatılma sebebi benim tümhayatımın bileşkesi. Zorluklar da var ama aynı zamandayaşadığım bana yapılmış büyük yatırımlar, iyilikler vekarşıma çıkan güzel fırsatlar da var. Her şeyden önemlisiiyi bir eğitim var. İstanbul Üniversitesi’nde aldığımtemel üniversite eğitimi, hayat görüşümü geliştirirken,değerlerimi oluştururken elbette bu çabaların datohumlarını attı. Beni ben yapan, hayatımı bugüne kadargetirdiğim tüm olumlu, olumsuz, zor, kolay her şeyin birbütünü bu işlerin başlatılma sebebi.Bir konuşmamda 3 kadından bahsetmemihatırlatmışsınız. Zevkle anlatabilirim.O isimlerden ilki Türkan Saylan, hepimizin saygıduyduğu, hayranlıkla izlediği ve onun açtığı yoldaarkasından yürümek istediği muhteşem bir Cumhuriyetkadını. Kendisi özel hayatından ve birçok önceliğindenvazgeçerek bütün hayatını Çağdaş Yaşamı DesteklemeDerneği’ne ve imkanı olmayan kız çocuklarınınokumasına adayan bir insan. Ben de kendisiyle çalışmafırsatı bulmuştum, benim için çok kıymetlidir. Onunbendeki izi ‘asla yetinmeyindir.’ 100 kıza mı burs verdinizneden 150 kız olmasın diye sorardı her zaman. TürkanSaylan’a göre başarının sırrı yetinmemektir. Her zamandaha fazlasını yapabiliriz.Şimdi bunu biz YKKD’de yapıyoruz. 50 Menti ile mi yolaçıktık neden 60 olmasın daha çok çalışacağız diyoruz?Beni etkileyen diğer isimlerden biri Duygu Asena.‘Kadının Adı Yok’ kitabı yayınlandığında ben ergenlikdönemindeydim. Onun bahsettiği konulardanbahsetmek büyük bir devrimdi o zamanlar Türkiyeiçin. Türkiye’de feminizmin anlaşılmasını, tanınmasınısağlayan en önemli insanlardan biridir. Düşüncelerini,yumuşacık sesi ve tarzıyla keskin ve net olarak ifade eder.Çok erken yaşta kaybettiğimiz bir insan onun bendekimesajı da ‘Eğer size doğru gelmiyorsa kabul etmeyin,boyun eğmeyin, katlanmayın’dır.Üçüncü isim ise sevgili arkadaşım Ece Temelkuran.Türkiye’de yetişmiş en başarılı, en güçlü kalemlerdenbiri. Hem gazeteci hem yazar hem de fikir lideri. O dauzunca bir zamandır özgürce istediğini yazabilmek içinyurtdışında yaşayıp birçok şeyden fedakarlık ederekhem mesleğini yerine getiriyor hem de aynı zamandaülkesi için müthiş bir şey yapıyor. O da devrimci bir kadın.Ece’nin bendeki mesajı ‘Bütün dünya sizi susturmayaçalışsa da inandığınız şey için susmayın.’Beni rol model alacak gelecek yeni nesile mesajım şu:Siz yaşadığınız için bu dünya bugünden daha güzel biryer olsun. Yönünüzü kaybettiğiniz zaman hep bunudüşünün. Bu hayatta bu dünya için neyi daha güzel ve iyiyapmak istiyorsanız onun için mücadele etmekten aslavazgeçmeyin ve tutkunuzun peşinden gidin.18
19