08.03.2022 Views

Toplu Ulaşımda Kadın Çalıştay Raporu

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TOPLU ULAŞIMDA KADIN

ÇALIŞTAYI

23 Aralık 2021


Giriş

Toplu Ulaşım Planlamasında Kadın Katılımı projesi İstanbul’da toplu

ulaşımı kullanan kadınların karşılaştıkları sorunları ve problematik rotaları

belirlemek amacıyla Kainak, Erişilebilir Kent Atölyesi, İTÜ İstanbulON ve İBB

Ulaşım Dairesi Başkanlığı Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Ofisi işbirliği ile

tasarlanmıştır.

“Toplu ulaşım nasıl daha kapsayıcı olabilir ve özellikle kadınların güvenli

ve konforlu kullanımı için nasıl iyileştirilebilir?” sorularından yola çıkarak

başlattığımız “Toplu Ulaşım Planlamasında Kadın Katılımı Projesi”, katılımcı

yöntemlerle toplu ulaşımdaki sorunları tespit etmeyi ve bu sorunlara yerinde

çözümler üretmeyi hedeflemektedir. Çalışma sonucunda kadınların toplu

ulaşım deneyimlerinin iyileştirilmesi, güvenli ve konforlu bir ulaşım için

çözüm önerileri geliştirilecektir.

Odalar ve Konu Başlıkları Hakkında Bilgi

Kadınların toplu ulaşım kullanırken karşılaştıkları sorunların sebepleri 4 farklı

grupta değerlendirilmek üzere ayrılmıştır. Oda başlıkları şu şekildedir:

1. Akıllı ulaşım sistemleri: Mobil ulaşım uygulamaları, istasyonlardaki akıllı

bilgilendirme panoları, panik butonları ve diğer güvenlik sistemlerinin

incelenmesi. Akıllı sistemlerin ve mobil uygulama çözümlerinin incelenmesi.

2. Birlikte ulaşım deneyimi: Toplu ulaşım kullanıcıların ve görevlilerin

davranışlarının değerlendirilmesi. Farkındalık çalışmalarının planlanması

ve deneyim paylaşımı ile iyileştirmelerin yapılması.

3. Güvenlik: Yol, sokak, durak ve araçlardaki güvenlik sorunlarının incelenmesi.

Güvenlik sistemleri, aydınlatma yerleşimleri ve toplu ulaşıma erişilebilirliğin

değerlendirilmesi.

4. Yönetişim: Kurumsal kapasite artırılması ve kurumların birlikte iş yapma

becerisinin geliştirilmesi üzerine tartışmalar. Kurumların sorumlulukları,

yasaların koruması üzerine değerlendirmeler ve uygulanabilecek katılımcı

yaklaşımlar üzerine bir değerlendirme.

5. Kapsayıcı tasarım elemanları: Araç içi tasarımlarının, istasyon ve sokak

tasarımlarının incelenmesi. Kapsayıcı tasarım anlayışı ve uygulama

pratiklerinin tartışılması. Toplu ulaşım rotalarındaki hizmet alanı

tasarımlarının iyileştirilmesi.


Program

Toplu Ulaşım Planlamasında Kadın Katılımı Çalıştayı 23 Aralık günü saat:

09.00 ile 12:45 arasında İBB Bakırköy Ek Hizmet binasında gerçekleşmiştir.

Program akışı şu şekildedir:

09:00 - 09:30 Kayıt

09:30 - 10:00 Açılış Oturumu

10:00 - 11:00 I. Oturum

11:00 - 11:15 Ara

11:15 - 12:15 II. Oturum

12:15 - 12:45 Genel Değerlendirme ve Kapanış


Masa 1:

Akıllı Ulaşım Sistemleri

Moderatör ve Raportör:

Atalay Akpınar & Tahircan Yarımoğlu

Katılımcılar:

Engin Aktürk – İBB Ulaşım Daire Başkanlığı

Serhan Ünalan – University of Portsmouth

Aysun Keçeli – Şehir Plancısı

Zeynep Ceylan - Metro İstanbul

Akıllı ulaşım konulu masada akıllı ulaşım sistemlerinin kullanımında

karşılaşılan zorluklara, çeşitli yanıltıcı bilgilerin yayınlanması sebebiyle

çıkan anlaşmazlıklara ve yolculuk uzunluğunu buna göre belirleyen

kadınların bu sebeple karşılaştıkları sorunlara değinildi. Akıllı sistemlerin

güvenli yolculuk için geliştirilmesi ve haberleşmeyi kolaylaştırması

önerileri sunuldu.

Toplu ulaşımda akıllı ulaşım sistemleri denilince aklınıza neler geliyor?

Otonom araç, akıllı ulaşım sistemleri ulaşım araçlarının elektronik olarak

izlenmesi ve bunun sonucunda sistemin iyileştirilmesi, ulaşımın daha

kapsayıcı ve pratik hale getirilmesi. ulaşımdan insan faktörünün çıkarılması,

güvenlik, kapsayıcılık, otomasyon, BIT, enerji, çevrecilik, teknoloji, eşitlik,

dakiklik, sürdürülebilirlik, çevreci, çözüm odaklı , entegrasyon, ihtiyaçlara

cevap verme…

Güvenlik

Bilgi işlem teknolojilerinin güvenlik sorunları üzerinden değerlendirilmesi

gerektiğine değinildi. Metronun diğer ulaşım sistemlerine göre daha

güvenli bir ortam oluşturduğundan ve metro sistemlerinde kullanılan

akıllı ulaşım sistemleri yolcuların güvenli hissetmelerini sağladığından

bahsedildi. Marmaray ve metro duraklarının çevresi güvenli hale

getirilmesi gerektiğine ve bütün toplu ulaşım sistemlerinden çıktıktan

sonra güvenlik sorunlarıyla karşılaşabileceğine dikkat çekildi. Metrolar

güvenli bir alan oluştururken metroya giden yol güvenli olmadığından

ve bunun için de altyapı sistemlerinin organize edilmesi gerektiğinden

bahsedildi. Bu sebeple bütün sistemleri düşünerek bir çözüm önerisi ve

güvenli rotalar oluşturulabileceği önerildi. Güvenlik problemlerinin


izlenmeyen bölgelerde daha çok karşımıza çıkması sebebiyle bu sorunla

mücadele için interaktif güvenlik haritalarının oluşturulabilceğinden

bahsedildi. Ayrıca aydınlatma sistemlerinin bu noktada bir çözüm

basamağı olabileceğinden bahsedildi. Bunlara ek olarak metro

durakları arasında ailelerin çocuklarını takip edebileceği bir sistemin

geliştirilebileceği değinildi.

Sistem Arayüz Tasarımları

Mobil uygulamaların hayatımıza girmesi olumlu sonuçlar doğururken

uygulama içerisinde gerekli güncellemelerin yapılmaması ve

uygulamaların gerçeğe uygun olmayan bilgilendirme yapması güvensiz

hissettirdiğine dikkat çekildi. Mobil uygulamalar dışarıdan gelen

kullanıcılarda negatif bir deneyim oluşturabildiğinden gerekli önlemlerin

alınmasının önem taşıdığından bahsedildi. Herkes için uygulanabilir

ve erişilebilir çözümler gerektiği için uygulamalarda kolay bir arayüz

oluşturulması ve erişilebilirliğin arttırılması gerektiğine değinildi. Gerekli

geri dönüşlerin alınabilmesi için QR teknolojisi ile ulaşım araçlarında

yorumlarla geri dönüş sağlanabileceği önerildi.

Veri Kullanımı

Toplu Ulaşımı kapsayıcı hale getirilmesi gerektiğinden ve bisiklet

ve yayanın dahil edildiği entegre ulaşım sisteminin gerekliliğinden

bahsedildi. Bunu gerçekleştirmek için de veriyi denetlemek ve veriyi

doğru kullanmanın önemli olduğuna dikkat çekildi. Kapsayıcı uygulama

için bilgi akışı sürecinin doğru şekilde organize edilmesi,konuya dair

birimlerin bilgi paylaşım süreçlerinin doğru yönetilmesi ve ortak şekilde

hareket edilmesi gerektiğine değinildi. Alanlardaki problemlerin tespit

bilinci geliştirilmesi gerektiği ve verilerin bir araya toplanabilineceğinden

bahsedildi. Toplu ulaşımda edinilen bilgiler ve analizlerin toplum için

kullanılması, bu bilgilerin erişilebilirliğine izin verilmesi, kullanılması ve

kullanımına teşvik edilmesi gerektiğinden bahsedildi. CBS sistemleri

aracılığı ile erişilebilirlikle ilgili verilerin tanımlanabileceğine değinildi.

Sosyo-Ekonomik

Sistemlere erişilebilirlik konusunda sosyo ekonomik açıdan farklı grupların

farklı şekilde etkilendiğiden ve bunun önüne geçmek gerektiğinden

bahsedildi. Maddi problemler sebebiyle insanların ulaşım süreçlerine

dahil olamadığına dikkat çekildi. Yolculuklarda sesli bilgilendirmelerde

kapsayıcı bir dilin kullanılmasının erişilebilirliği artırabileceğinden

bahsedildi.


Bilgi ve donanıma sahip bireylerin yetiştirilmesi ve teknolojiye adapte

edilmesinin önemine değinildi. Bu amaç doğrultusunda teknoloji tabanlı

çözümlerin erken yaşta farkındalıkla uzun vadede çözüm süreçlerini

geliştirebileceğine dikkat çekildi.

Bunların yanı sıra toplu ulaşım sistemlerinde kadın çalışanların artırılması

ve kadın çalışanların süreçlere dahil edilmesinin önyargıların kırılması

yolunda önemli bir adım olacağına değinildi. Konuyla ilgili Metro İstanbul

tarafından çalışmalar yürütüldüğünden bahsedildi.

Akıllı ulaşım sistemlerinde girişimcilik çalışmalarının geliştirilmesi öncelikli

olarak ele alınması gerektiğine değinildi. Bunların yanı sıra otonom

araçların sosyal ve psikolojik olarak bir kaygı durumu oluşturduğuna ve

bu açıdan da değerlendirilmesi gerektiğine değinildi.

Çözüm Önerileri

Dijital sistemlerin erişilebilirliği için alternatif sistemlerin birlikte hizmet

edebileceğine dikkat çekildi. Metrolarda sefer sıklıklarında uzun aralıklar

yerine daha az vagonlu sık seferler gerçekleştirilmesi önerildi. Bununla

birlikte Bisiklet ve Metro entegrasyonunun sağlanmasının öneminden

bahsedildi. Bisikletli ulaşımın kadınlara daha güvenli bir hareketlilik

sağlayabileceği, scooter ve diğer mobil ulaşım sistemlerinin bisiklet

yolları üzerinden ulaşım sağlayabileceği ve bu sayede mobilitenin

arttırılabileceği önerildi. Erişilebilir bisiklet istasyonları ve e-bike gibi

teknolojiler ile sürdürülebilir mobilitenin artırılması önerildi. Kadınların

katılımı ile bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğinden

bahsedildi. Ayrıca bisiklet kullanımının öğretilmesi için gerekli eğitimlerin

verilmesinin önemine değinildi. “Park Et Devam Et” projesi ve bisiklet park

yerleri ile toplu ulaşımdaki yolcu yoğunluğunu azaltmak adına İSPARK ve

Metro İstanbul işbirliği ile tanımlı iş ortaklıkları geliştirilmesi önerildi.

Dolmuş ve taksilerde teknolojik altyapıların geliştirilmesi oldukça önemli

olduğu söylendei ve bununla birlikte uçan taksiler ve diğer girişimlerin

İBB tarafından desteklenmesinin önem taşıdığından bahsedildi.

Olası Paydaşlar: Toplu ulaşımda kadınlara yönelik daha iyi bir hizmet verilebilmesi

adına işbirliği yapılabilecek olası paydaşlar sıralanmıştır. Bunlar; Metro İstanbul, Özel

teşvikler, İTÜ Çekirdek, ISPARK, IBB Ulaşım, Zemin İstanbul, İstanbul Planlama Ajansı,

Dolmuş Şoförleri Odaları,Taksi Şoförleri Odaları, Eğitim kurumları.


Masa 2:

Birlikte Seyahat Deneyimi

Moderatör ve Raportör:

Müge Yaylacık & Nurşah Kavi

Katılımcılar:

Esra Gayretli - Değiştiren Adımlar Derneği

Handenur İpek - İBB

Zeynep Pınar Mutlu - İETT

Büşra Boysan - İETT

Deniz Uyanık - İBB

Toplu ulaşımda birlikte seyahat deneyimi konulu masada 5 katılımcı

ile şoförler ve tutumları, farkındalık ve şikayetler, taksi kullanımı, kırılgan

gruplar, araçların varış sürelerinin mobil uygulamalardaki doğruluğu,

şoförlerin ve diğer kullanıcıların davranışları, kamu spotları, yönetim

birimlerinin görevleri ve ulaşımı güvenli hale getirmek için yapılabilecek

önlemler konuşuldu.

Toplu ulaşımda birlikte seyahat deneyimi denince aklınıza

neler geliyor?

Güvenlik, taksi sorunları, durak mesafeleri, şoförlerin davranışları,

şikayet bildirimleri, farkındalık, kıyafet tercihleri, farklı yolcu tutumları,

pandemi, yaşlılar ve engelliler

Şoförler ve tutumları

Şoförlerin yolculara karşı tutumu ilk konuşulan konulardan birisidir. Kaba

ve somurtkan şoförlerin kadınlar üzerinde daha güvensiz bir tutum

sergilediklerinden bahsedildi. Katılımcılarımız günaydın veya merhaba

gibi tepkiler aldığında şoförlerden daha rahat hissettiğinden bahsetti.

Bu psikolojik etkisinin yanında aynı zamanda otobüs şoförlerinin araç

kullanım şekillerinin de kadınlar için zorluk yarattığı durumlara değinildi.

Örnek olarak ani fren yapan veya fazla hızlı araç kullanan şoförlerin

hamileler ve diğer bireyler için sorun oluşturabileceğine değinildi.

Zeynep hanım şoförlerin de yolcuların kaba davranışlarından rahatsız

olduğundan bahsetti. Minibüslerin otobüs veya metrobüslerden daha

güvensiz olduğu düşünülüyor.


Otobüslerde ve ya minibüslerde kadın şoförün bulunması daha rahat

hissettirmektedir. Bu durum hem farkındalığı arttıracak hem de güvenli

hissettirecektir. Toplu ulaşım şoförlerinin var olan kötü imajlarını silecek

ve toplu ulaşımı halka güvenli hisettirecek çalışmalar yapılmalıdır. Bunlar

gönüllülük çalışmalarında şoförlerin kullanılması veya şoförlerle iletişim

kuran yolcuların başlarından geçen iyi olayların daha fazla tanıtılması

olabilir. Bu konuda örnek olarak; karlı ve rüzgarlı havalarda metrobüs

şoförlerinin boğaz köprüsünden geçerken motorlara yardım etmesi

verilebilir. Diğer bir çözüm olarak da belediyelerin onlara gelen şikayetleri

çözüme ulaştıracağına dair güveni vermesi gerekmektedir. Vatandaş bir

problemle karşılaştığında bunu kendi gücüyle değil şikayetle çözmeyi

öğrenmesi gerekmektedir. Bunun için eğitimler ve ya reklam çalışmaları

yapılabilir. Aynı zamanda eğitimler ve psikolojik yardımlar şoförlere de

düzenli olarak verilmelidir. Çünkü tüm gün seyahat halinde olan şoförler

bir zaman sonra duygularını yöneltmede sorun yaşamaktadır. Bu durum

düzenli terapilerle azaltılabilir. Bu gibi öneriler katılımcılar tarafından

paylaşılmıştır.

Güvenlik ve Ulaşımda Yönlendirme

İnsanların birlikte ulaşım deneyiminde varacakları noktaya ulaşmak adına

bencilce davranabildiği düşünülüyor Toplu ulaşım farkındalığının sözlü

olarak herkeste bulunduğunun fakat bu durumun işe geç kalındığında

veya sabah okula gidildiğinde önemsenmediğinden bahsedilmişitir.

Metrobüs ve otobüs duraklarında indikten sonra yürüme mesafesinde

yeterli ışıklandırma olmaması güvenlik açığına sebep olmaktadır. Bu

durum sosyo-ekonomik durumu düşük olan bölgelerde risk olmaktadır.

Katılımcılardan birisi bu konuda ‘Giydiğim kıyafete göre kullanacağım

ulaşım aracını tercih ediyorum’ yanıtını verdi. Toplu ulaşımda indikten

sonra veya ulaşım esnasında yol bulmak, yönlendirilmek ne kadar

düzgün yapılıyor sorusu üzerine tartışıldı. Toplu ulaşımda kişisel alan

diye bir şeyin kalmamasından bahsedildi. Bu durumun taciz olaylarını

artırdığı düşünülüyor. Kadınların toplu taşımada sırt çantası takarak

tacize uğramaktan korunmaya çalışmasından özellikle bahsedildi.

Çözüm önerilerine bakıldığında; ulaşım içerisine kamu spotlarının daha

fazla yerleştirilmesi gerektiğinden bahsedildi. Örnek olarak erkeklerin

bacaklarını açarak oturmalarının kamu spotları sayesinde azaldığı bilgisi

verildi. Bunun gibi spotların artırılması ve toplu taşıma araçlarındaki

küçük ekranlarda verilmesi farkındalığı artırıcaktır.


Sunulan önlemler şu şekildeydi: Yolculara teknolojik okur-yazarlık eğitimleri

verilmelidir. Bunlar kamu-spotu veya afiş baskıları ile detaylı anlatılmalıdır.

Bu sayede akıllı durak sistemleri geliştirilebilir ve kullanımı arttırılabilir.

Bunun yanında yolcuların beyaz masaya erişimlerinin artırılmasının

sağlanması gerekliliğinden bahsedildi. Sebep olarak insanların bu gibi

kurumlara başvurularının sonuç olmayacağını düşünerek başvurmadığı

söylendi ve ek olarak beyaz masada sorunların büyük çoğunluğu çözüme

kavuşturulduğu belirtildi. Toplu ulaşımda davranış eğitimi verilirken

hikayeleştirilerek veya afişlerle desteklenmesi gerekliliğinden bahsedildi.

Taksi kullanımı

Taksicilerin kaçırma, kötü davranma veya olması gerekenden daha fazla

para isteme ihtimali taksi kullanımından kaçınmalara sebep olmaktadır.

Taksi kullanıldığında bir güç etkisi kullanma gereksinimi duyulabiliyor

dendi. Katılımcılardan biri taksi denetmeni olduğu için bu konuda

başına bir çok sorun gelebildiğinden bahsetti. Güvensiz hissedilen

durumlarda özellikle geç saatlerde taksiden çok metrobüs, metro gibi

kalabalık ulaşım araçları tercih edilebiliyor. Taksi kullanılırken istenilen

yerde indirilmemesi sorun olarak görüldü. Taksicilerin normal yoldan

farklı bir yola girmesinin güvensizlik yarattığından bahsedildi. Kadınların

kendi aralarında desteklerinden bahsedildi, örneğin bi kadının geç bir

saatte taksiye binerken tanımadığı bir kadın tarafından indiğin zaman

bize haber ver veya seni ineceğin yerde babam bekliyor gibi uyarılarla

destek olmasından ve bunun kullanıcılar arasında bir farkındalığının

olmasından bahsedildi.

Gece taksi kullanımı kadın şoförlerin artırılarak daha güvenli hale

getirilebileceği düşünüldü. Bir mobil uygulama ile paylaşımlı taksi

kullanılabileceği konuşuldu. Taksilerde panik butonunu hem taksiciler

hem de yolcular için konulması gerekliliğinden bahsedildi.

Dezavantajlı gruplar

Konu ilk olarak pusetle yolculuk yapan kadınlar üzerinden açılmıştır.

Pusetle yolculuk yapan bireyler veya tekerlekli sandalye kullanan

bireylerin bulundukları yerde diğer yolcuların bulunması birlikte seyahat

deneyiminde karşılaşılan zorluklardandı. Kırılgan gruplara karşı bir

alan ihlalinin mevcudiyetinden bahsedilmiştir. Toplu taşımada bulunan

asansör veya sarı çizgilerinin amacına uygun kullanılmamasına

değinilmiştir. Metrobüs veya otobüslerin durağa yakın durmaması,

kırılgan gruplar ve pusetli ve tekerlekli araç kullanan bireyler için zor bir

durum oluşturmaktadır.


Ayrıca hamile kadınlarda nefes alma probleminin yaşandığından

bahsedildi. Metro kullanılırken bir kaç durak sonra nefes alma sorunu

sebebiyle inmek isteniliyor. Bunun yanında ageism(yaş ayrımcılığı) üzerine

tartışıldı. İş çıkış saatlerinden yaşlı bireylerin kullanımına gelen eleştiriler

veya genç kadınların giyimlerine gelen eleştiriler ve sebepleri üzerine

düşünüldü. Otobüste gençlerin yaşlılara yer verilmemesi sebebiyle

oluşturulan psikolojik baskılar konuşuldu.

Çocuklu kadınların toplu ulaşımda daha çok sosyalleştiğinden bahsedildi.

Bu kimi zaman pozitif bir şey olabilirken kimi zaman da negatif bir durum

yaratabiliyor. Çocuk ağladığında anneye karşı yapılan tavırlarla annenin

yetersiz hissettirilmesi, toplu alanlarda karşılaşılan negatif örneklerden

birisidir.

Kırılgan gruplarda çözüm önerileri konuşulmaya başladığında

metrobüs ilk konuşulan konulardan birisidir. Metrobüs durakları hamile,

çocuklu veya yaşlı kadınlara uygun olarak şekillendirilmelidir. Metrobüs

durakları erişilebilirlik açısından zayıf kalmıştır. Hamile kadınlar için

hamile koltuklarının kapılara daha yakın bir yerde konumlandırılması

önerisi yapılmıştır. Bunun yanında otobüslerde rampa kullanımının

çok uygulanmamasına karşın bu konuda hem şoförler hem de halkın

bilinçlenmesi önerildi. Bu konuda kapılarda etiketlendirme çalışmaları

yapılabilir. Dezavantajlı grupların hayatlarını kolaylaştırmak için gerek

toplu taşıma içinde gerekse asansörlerde afişler ve sesli ikazlar ile

farkındalığın artırılmasının gerekliliği konuşuldu.

Olası Paydaşlar: Dernekler, IETT, Yerel Yönetimler, Şoförler Odası, MEB, Üniversiteler,

STK’lar, Beyaz Masa, Sosyologlar, Psikologlar, Halk, Muhtarlar.


Masa 3:

Güvenlik

Moderatör ve Raportör:

Gamze Kazancı Altınok & İzem Balık

Katılımcılar:

Dilara Karaman – Şehir Dedektifi

Kamer Babatutmaz – Şehre Doğru İnisiyatifi

Şeyma Savaş – Şehre Doğru İnisiyatifi

Toplu ulaşımda güvenlik konulu masada 6 katılımcı ile ulaşım

rotalarının aydınlatılması, güvenlik sistemleri, kalabalık ulaşım araçları,

araç aktarma sıklığı, araçların varış sürelerinin mobil uygulamalardaki

doğruluğu, şoförlerin ve diğer kullanıcıların davranışları, kamu spotları,

yönetim birimlerinin görevleri ve ulaşımı güvenli hale getirmek için

yapılabilecek önlemler konuşuldu.

Toplu ulaşımda güvenlik denince aklınıza neler geliyor?

Kalabalık, şoförler ve davranışları, aktarma, güvenlik birimleri,

uygulama doğruluğu, ulaşım saatleri, bekleme süreleri, kameralar,

aydınlatma, toplu taşımaya teşvik, evsizler, turistler, özgürlük, kalabalık,

vapurun güvenli olması, mekan kullanımı ve tercihleri etkilemesi,

kamu denetimleri, belediyenin görevleri, tesettür, toplu taşımada

ses, merdivenler ve asansörler, kırılgan gruplar için tasarım, çocuk ve

yaşlılar için anonslar, duyarlılık, çocukların davranışları, televizyondaki

kamu spotları, STK’lar, bilinçlendirmenin sivil toplumla yapılması,

kültürel farklılıklar, kentsel fonksiyonlar, yürüme rotaları, bilinçlendirme,

ataerkil sistem, erkeklerin bilinçlendirilmesi, empati, sosyal medyada

farkındalık yaratılması.

Fiziksel mekân anlamında güvenlik

En rahat hissedilen toplu ulaşım aracı vapur olurken en rahatsız

hissedilen toplu ulaşım aracının tramvay olması konuşuldu.Bunun

sebebinin vapurun deniz manzaralı olması, açık alanlarının olması ve

kişisel alana müdahalenin en az olması olarak yorumlandı. Özellikle

pandemi döneminde metro, tramvay gibi dar ulaşım araçlarında

maske kullanımının olmamasının kullanıcıları rahatsız hissettirdiği, bu


hissin vapurda daha az olduğu konuşuldu. Toplu ulaşım kullanırken ses

faktörünün güvende hissetmeyi sağlayabileceği belirtildi. Amerika’da

yapılan bir araştırma örnek olarak gösterildi; konuşan kadınların ölüm

oranlarının suskun, içine kapalı kadınlara göre daha düşük olması

belirtildi. Yüksek sesle konuşulması ve sohbet edilmesinin kadınlarda

güveni arttıracağı düşünüldü.

Kırılgan gruplar için güvenlik hissini sağlamanın değişkenlik gösterebileceği

vurgulandı ve engelli bireyler için önceliğin güvenlik kameraları

olmayacağı örneği verildi. Aktarma alanlarında erişilebilirlik için gerekli

olan rampa ve yürüyen merdiven gibi elemanların bulunmasının önemi

vurgulandı. Engelliler için hazırlanmış bu elemanların konumlandırıldığı

alanların köşelerde veya uzak mesafelerde olmasının güvenli olmadığı

belirtildi.

Kent ölçeğinde yapılan müdahalelerin önemi vurgulandı. Yürünebilir

mekanların olmasının önemi belirtildi. Akşam saatlerinde iş yerlerinin

önünden geçerken rahatsız hissedildiği ancak yaşam alanlarının,

kafelerin önünden geçerken daha rahat hissedildiği vurgulandı. Bunun

sebebinin insanların varlığının güvensizliği ortadan kaldırması olarak

yorumlandı.

Güvenlik masasında fiziksel mekâna yönelik altyapı önlemleri üretildi.

Aydınlatma ve kameraların iyileştirilmesi, metro duraklarındaki atıl

alanlara bisiklet park alanları konumlandırılması, merdivenlerin erişilebilir

şekilde tasarlanması kısa vadede uygulanabilecek çözüm önerileri idi.

Uzun vadede ise aktarma yollarının iyileştirilmesi, araçların yeterli sayıda

olması, toplu taşıma istasyonlarından geçen yolların biçimlendirilmesi,

iyileştirilmesi, kentsel fonksiyonlara ulaşan rotaların yürünebilir

tasarlanması, araç yerine yürümenin teşvik edilmesi, insanların ev-iş

rotalarında bisiklet istasyonlarının oluşturulması, kırılgan gruplar için

merdiven, asansör gibi elemanların geliştirilmesi önerilmiştir.

Akıllı sistemler

Otobüs seferlerinin mobil uygulamalarla eş zamanlı şekilde güncellenmesi

ve doğru süreleri göstermesinin önemi belirtildi. Doğru saatlerin

gösterilmesi ve ulaşım hesaplamalarının gerçeği yansıtmasının kadın

yolcularda güveni arttıracağı konuşuldu. Kırılgan grupların bu sistemleri

kolayca anlayabilmesi gerektiği söylendi ve durak bilgilerinin doğru ve

net bir şekilde açıklanması gerektiği belirtildi. Durağa gelen aracın hangi

durakta olduğunun net bir şekilde anons edilmesi gerektiği söylendi.

Katılımcılar toplu ulaşımda güvenliği arttırmak adına akıllı sistemler

özelinde bazı önlemler geliştirdi. “Mobiett” gibi uygulamaların


doğruluğunun arttırılması, ulaşım saatleri ve bekleme sürelerinin doğru

yansıtılması, uygulamalara hattın yoğunluğu ile ilişkili ek rotalar önerisinin

entegre edilmesi, website ve uygulamalar arasındaki entegrasyon

eksikliğinin giderilmesi gibi öneriler sunuldu.

Sosyal yapı

Şoförlerin toplu ulaşımdaki hal ve hareketlerinin güvende hissetmeyi

doğrudan etkilediği konuşuldu. Kadın yolcuların karşılaştıkları rahatsız

edici durumlarda şoförlerin bilinçli bir şekilde duruma müdahale

etmesi ve kadın yolcuların şoförlerden şüphe etmeden rahat yolculuk

edebilmesinin önemi belirtildi. Başka kültürlerden gelen insanların toplu

ulaşım ahlakına uygun olmayan davranışlarının yolcuları rahatsız ettiği

düşünülüyor. Diğer yolcuların kişisel alanlarına müdahale etmek, gürültü

ve özellikle pandemi döneminde maske kullanılmaması farklı kültürden

gelen yolcuların diğer yolcuları rahatsız ettiği davranışlar olarak sıralandı.

Özellikle farklı kültürlerden gelen turistlerin yoğun olduğu zamanlarda

o bölgelere giden ulaşım araçlarının katılımcılar tarafından tercih

edilmediği vurgulandı. Hedeflenen mekâna giden ulaşım araçlarının

kalabalık olup olmamasının ulaşım tercihlerini etkilediği söylendi.

Kadınların toplu ulaşımda hemcinslerini görmesinin ulaşımda rahat

hissetmesine sebep olacağı belirtildi. Kadınların ve diğer kırılgan grupların

toplu ulaşımda güvende seyahat etmesi için diğer vatandaşların

bilinçlendirilmesi gerektiği belirtildi. Örnek olarak engelli ve tekerlekli

araç kullanan yolcuların rahat erişimini sağlamak adına planlanmış

asansörlerin diğer yolcular tarafından kullanılmasının olumsuz etki

bıraktığı söylendi. Toplu ulaşımın bir dili olduğu belirtildi ve özellikle yaşı

büyük kullanıcıların bu dili doğru şekilde kullanmadığı belirtildi. Aynı

şekilde çocuklarının davranışlarının da sorumlu olan kişilerce kontrol

edilmesi gerektiği vurgulandı. Bu kontrol sırasında çocuklara karşı yapılan

yanlış tutumlar sebebiyle travma yaratabileceği vurgulandı.

Sosyal yapıyı geliştirirken sosyal medyanın aktif kullanılması gerektiği

vurgulandı. Örnek olarak erkek yolcuların genelde bacaklarını yayarak

oturmalarına karşı başlatılan bacaklarını topla hareketinden bahsedildi.

Sosyal medyanın insanların kendileriyle aynı probleme sahip diğer

insanlarla buluştuğu ve seslerini duyurduğu bir ortam sunmasına

değinildi. Kötü davranışları uyaran reklamların, kamu spotu veya uyarıların

bulunmasının dikkat etmeden yapılan davranışları düzeltmeye yönelttiği

belirtildi. Belirli bir yaş üzerine ulaşmak için de televizyonun kullanılması

önerildi.


Kadınların giyim tarzlarına yönelik saldırılar konuşuldu. Toplu ulaşımda

“açık” olarak nitelendirilen kıyafetlerin kullanımının güvenlik sorunun

arttırdığının düşünülmesi konuşuldu ve bu tarz giyinen kadınların hedef

olarak gösterilmesine değinildi. Ancak “kapalı” giyinen kadınların da

toplu ulaşımda tacizlere uğradığı ve cinayet ve tecavüzlerin giyiniş

tarzıyla ilgili olmadığı vurgulandı. Giyim tarzları farklı iki kadının toplu

ulaşımda karşılaştıkları sorunların benzerlik gösterdiği belirtildi. “Kapalı

veya açık” olarak yorumlanan giyim tarzlarının hepsinde kadınların

dikkat çektiği ve taciz edici davranışlara maruz kaldığı belirtildi. Yapılan

anket sonucunda erkekler tarafından verilen yanıtlarda kadınların toplu

ulaşımda karşılaştıkları sorunların sebebinin çoğunlukla hamilelik olduğu

düşünülmesi bu sorunun daha çok erkekleri rahatsız etmesi olarak

yorumlandı. Erkeklerin bacaklarını toplandıklarında kadınların güvenlik

sorunlarını çözeceklerine inandıkları düşünüldü.

Bilgilendirmeler yapılarak güvenli ortamın sağlanması için kısa vadede

anonsların çocuklar ve yabancılar için iyileştirilmesi, yabancılar için ikonlu

uyarıların oluşturulması önerileri geldi. Toplu ulaşımda güvenliği artırmak

adına uzun vadede etkili olacak önlemler ise; televizyonlarda bilgilendirici

reklamlar yapılması, çocuk ve ebeveynlerin bilinçlendirilmesi, sosyal

medyada “hashtag”lerin oluşturulması ve kampanyaların yürütülmesi

gibi öneriler sunuldu.

Davranış değişikliğini sağlamak adına yapılacak önlem önerilerinde ise

farklı kültürden gelmiş insanlar için toplu ulaşım ahlakını anlatan tanıtım

broşürleri ve videoları hazırlanması, bilinçlendirmek adına ekran, tabela

ve anonslarla bilgilendirmeler yapılması, kadınlarla empati kurabilmek

için mekanlar yaratılması, etkinlikler yapılması, olumsuz davranışta

bulunanların toplu ulaşıma hizmet erişiminin kısıtlanması için sistemler

geliştirilmesi, yoğun mekanların haritasını çıkararak ihtiyaca göre en

uygun rotaları belirleyen sistemlerin geliştirilmesi olarak belirlendi.

Kontrol & kurallar ve sivil toplum

Metroda daha öncesinde gerçekleşmiş bıçaklı saldırı konuşuldu.

Kadınların toplu ulaşım araçları içerisindeki güvenliklerinin sağlanması

amacıyla kontrollerin ve yolcuların üst aramalarının daha dikkatli

gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulandı. Halkın bilinçlendirilmesinden

çok yönetim kademelerinin bilinçlendirilmesi önerildi. Belirli aralıklarla

anketler yapılması ve bu anket sonuçlarının gerekli yönetim birimlerine

iletilmesi konuşuldu.

Sivil toplumun toplu ulaşımda güvenliği sağlamak için yapabilecekleri

konuşuldu. Çocuklarla atölyeler yapılması ve toplu taşımaya dahil

edilmesi konuşuldu.


Şehir dedektifi tarafından hazırlanan çocuklarla şehir haritaları yapma

atölyelerine değinildi ve buralardan çıkan haritaların çocuklar tarafından

kullanıldığı eklendi. Ulaşım planlamasında bölgeleme yapılabileceği

konuşuldu. Örnek olarak Ümraniye’deki ulaşım hatlarında yaşanan

sorunların o bölgedeki STK’larca çözülmesi önerisi verildi. Her sorunun

her bölgede farklı olabileceği vurgulandı ve çözüm için STK’lara rol

verilebileceği belirtildi. Toplu Ulaşımda Kadın Katılımı Çalıştayı gibi

çalıştayların yapılmasının toplu ulaşım kullanan kadınlarda güvenliği

arttıracağı belirtildi.

Hizmet kalitesini artırarak güvenli ulaşımı sağlamak adına çeşitli

önlemler geliştirildi. Güvenlik birimlerinin, güvenlik görevlilerinin

bilinçlendirilmesi, şoförlerin davranışlarını iyileştirmek adına eğitimlerin

verilmesi, kadın şoförlerin teşvik edilmesi, mobil uygulamalarda doluluk

oranının, erişilebilirliğin göstergelerinin olması ve kırılgan gruplar için

kolaylaştırılması, toplu ulaşım kullanıcılarının denetimlerinin arttırılması,

uzun yürüme rotaları olan istasyonlarda güvenlik birimlerinin arttırılması

(kulübe yerleştirilmesi, devriye gezilmesi...) gibi önlemler belirlendi.

Fiyatlandırma uygulamalarıyla güvenli ortamlar yaratabilmek adına

toplu ulaşım istasyonlarına giderken tercih edilen mikro mobilite

araçlarının uygun fiyatlı olmasının sağlanması, kamuya ait paylaşımlı

araçların hazırlanması önerisi sunulmuştur. Sosyal aktivitelere katılan

toplu ulaşım kullanıcıların bu aktivitelere gidiş gelişlerde indirim alması

ve bunun mobil uygulamalarla takip edilmesi önerilmiştir.

Yönetim birimlerinin toplu ulaşımı güvenli kılmak için teşvik edebileceği

girişimcilik ve araştırma önlemleri önerilmiştir. Toplu ulaşım araçlarında

güvenli hissetme algısının neden ve nereye göre değiştiğinin analizlerinin

yapılması, STK’lar ile iş birliklerinin yapılması, çözümlerin yerele özgü

olması, ulaşımdaki sorunları çözmek adına kadınlara başvurulması, toplu

taşımaya teşvik paketlerinin oluşturulması, belirli mesafe yürüyenlerin

indirim alması gibi kampanyaların düzenlenmesi, işbirlikçi firmalar ile

ihtiyaca yönelik servis paketlerinin oluşturulması (gıda, sinema, konser

vb.) önerileri sunulmuştur.

Olası Paydaşlar: Toplu ulaşımda kadınlar için daha güvenli ortamlar yaratmak adına

işbirliği yapılabilecek olası paydaşlar sıralanmıştır. Bunlar; üniversiteler, şoförler, İBB,

Stk’lar, yatırımcılar, gönüllü katılımcılar, ulaşım, kadın ve erişilebilirlikle ilgilenen sivil

kuruluşlar, merkezi hükümet, kent konseyleri, EKA, kadın dayanışma dernekleri, tüm

kadınlar ve erkekler, toplu taşımayı teşvik edici STK’lar.


Masa 4:

Yönetişim

Moderatör ve Raportör:

Ebru Hanna Balık & Yeşim Özer

Katılımcılar:

Ece Tümer Ergün - İBB Akıllı Şehir Birimi

Deniz Altuntaş - Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve

Kadın Çalışmaları Merkezi

Sevinç Aksüt - Bağımsız Katılımcı / Bisikletli

Bengül Ergül - İBB

Toplu ulaşımda yönetişim konulu masada paydaş varlığı ve bu

paydaşların koordineli bir biçimde çalışmalarının önemi, yerel ve

merkezi yönetimlerin ilgili aktörleri sürece dahil etme noktasında yeterli

çalışma/çabayı göstermediği, planlama süreçlerinde katılımcılık

ilkesinin önemi vurgulandı, “akıllı” kavramının tanımı üzerine duruldu,

yasaların yönetişim konusunda sahip olduğumuz önemli araçlardan

biri olduğu vurgulandı, doğru çözüm önerileri ve uygulamalar

yapılabilmesi için kullanıcılardan doğru verilerin elde edilmesi ve bu

verilerin de planlama süreçlerine dahil edilmesi gerektiği konuşuldu.

Toplu ulaşımda yönetişim denince aklınıza neler geliyor?

Koordinasyon, farklı paydaşlar, katılımcı, kapsayıcı, vatandaş odaklı,

nitelikli yaşam sunmak, insan odaklı yaklaşım, veri odaklı, paydaşlar

arasında koordinasyon, yasal düzenleme, makro politikalar, sosyal

sorunlar, hizmet alan, hizmet veren, denetleyen, hukuk, ceza, yasalardaki

yaptırımlar, iletişim, eğitim, bireylerin eğitimi, yerel yöneticilerin ve

hizmet edenlerin eğitimi, kurumların eğitimi, kurumlar arası uyum, farklı

ihtiyaçlara yönelik çözüm üreten bir sistem.

Aktörler Arası İşbirliği

Yönetişim kavramının kendi içinde büyük bir paydaş varlığını

barındırdığı ve bunun herkese dokunan bir kavram olduğu söylendi.

Başta yerel ve merkezi yönetim, sivil toplum aktörleri, üniversiteler, özel

sektör çalışanları olmak üzere farklı paydaşların bir araya gelerek belirli

bir koordinasyon içerisinde çalışması gerektiğinin önemi vurgulandı.


Paydaşların doğru ve eksiksiz bir şekilde belirlenmesinin önemi vurgulandı.

Bu gruba sistemi kullananların da dahil olduğu ve insanların sisteme

adapte olabilmesinin oldukça önemli olduğu; dolayısı ile hem hizmet

alanın hem de hizmet verenin iletişiminin ve iş birliğinin önemi vurgulandı.

Bu paydaşların koordineli bir şekilde çalıştığı veya çalışacağı projelerin

daha başarılı sonuçlar elde edeceği veya sonucuna bakılmaksızın

daha başarılı bir proje olacağından bahsedildi. Tam da bu noktada

katılımcılık ilkesi ile ilgili bütün paydaşların sisteme katılıp, yönetişim

noktasında bu paydaşların sürece dahil edildiği bir planlama sürecinin

uygulanabileceği/ uygulanmasının daha iyi olacağı belirtildi.

Paydaşların doğru ve eksiksiz tespitinin önemi vurgulandı. Belirlenen tüm

paydaşların katılımcılık ilkesi ile sisteme dahil edilip planlama sürecinin

de bu şekilde ilerletilmesi gerektiği vurgulandı.

Teknoloji / Akıllı Sistemler

Akıllı ulaşım konusunda karşı tarafın konuyu ne kadar anladığının kapsamlı

bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kavramın anlamının iyi

bir şekilde aktarılamadığı için kentlinin bu konuda bilgilendirilmesinin ve

eğitilmesinin oldukça önemli olduğu vurgulandı.

Ulaşım sistemlerinin akıllı olarak nitelendirilmesinin, ilgili sistemin ve

uygulamanın yalnızca teknolojik hale getirilmesinden ziyade; sisteme

bulunan çözümün niteliği ile de olabileceği belirtildi. Buna örnek olarak

örneğin kişilere araçların nasıl kullanılacağının ve uygulamaların

hayatlarını nasıl kolaylaştıracağının anlatılmasının da bir noktada akıllılık

olduğu belirtildi. Fakat akıllı sistem kullanımını öğretmenin ülkemizde

oldukça zor olduğu çünkü her bireyin internete veya akıllı cihazlara

erişiminin olmadığı; olduğunun düşünülmesinin de oldukça yanlış olduğu

belirtildi. Sistemlere erişimin artırılması gerektiği vurgulandı. Örneğin İBB

tarafından yapılan Dijital Uçurum Araştırması’nda elde edilen sonuçlara

göre İstanbul’da 3 farklı dijital okur-yazarlık oranının olduğu; bunlardan

düşük oran olarak nitelendirilen %17’lik kesimin %59’unun kadınlar

olduğu belirtildi. Bahsi geçen grubun iletişim teknolojilerine ve internete

erişimlerinin çok kısıtlı olduğu belirtildi.

Konuyla ilgili üretilen çözüm önerilerinden biri; mobeselere bir uyarı

sisteminin yerleştirilebileceği ve bu sistemin bir çığlık veya başka bir

uyaran ile harekete geçebileceği önerildi. Özellikle bu tür uygulamaların

akıllı telefona erişimi olmayan bireylere de erişebilme noktasında

mümkün olduğundan bahsedildi.


Yönetimsel Yaklaşım

Konuyla ilgili teknik konuya ek olarak bir de makro ölçekte düşünüldüğünde

kurallar bütünün önemi vurgulandı. Yapılan araştırma çıktılarının

planlama süreçlerine dahil edildiği bir yönetişimin önemi vurgulandı.

Taleplerin bilinmesi ve bunlara yönelik oluşturulacak çözümlerle daha

kaliteli bir yaşam sunmanın mümkün olduğu belirtildi. Fakat bu kaliteli

yaşamı sunabilmek adına başta yerel yönetim birimleri olmak üzere

tüm birimlerin uyumlu bir şekilde çalışmasının gerekliliği vurgulandı. Bu

noktada hem yöneticilerin hem de şehir sakinlerinin / hizmet alıcılarının /

kullanıcıların eğitiminin önemi belirtildi.

Yasalardaki yaptırımların da yönetişim konusunda eldeki önemli

araçlardan biri olduğu belirtildi. Örnek olarak ehliyet sınavlarında

özel soruların yer alabileceği; böylece daha kontrollü bir sistemin

yaratılabileceğinden bahsedildi. Bireylerin eğitiminin yalnızca bireylerle

sınırlı kalmadığı; zamanla bunun kurumların eğitimine dönüştüğü ve bu

eğitim sayesinde süreç içerisinde kurum kültürü ve devamında da kent

kültürü haline gelebileceğinden bahsedildi.

Konuyla ilgili eyleme geçme noktasında yöneticilerin, asıl karar alıcıların

niyetlerinin önemi vurgulandı ve eğer ilgili konuda gerçekten harekete

geçip bir şeyler yapmaya niyetli olmamaları halinde konuyla ilgili

herhangi bir ilerleme kaydetmenin mümkün olmadığı, yöneticilerin bakış

açılarının ve desteklerinin önemi vurgulandı.

Toplu ulaşım planlamasından bahsedildiğinde; toplumun bütün renk ve

gruplarının görüldüğü ve kabul edildiği bir planlama sürecinin yapılması

gerektiğinden bahsedildi. Yolcu güvenliğinin önemi vurgulandı ve bu

noktada örnek olarak bisikletin bir toplu ulaşım aracı olarak varlığının

kabulünün kadınları özgürleştirebileceğinden bahsedildi.

Altyapı önlemleri için detaylandırılmış toplantılar yapılmalı gruplarla,

örgütlerle. Öznelerle asıl iletişimde olanların kitle toplum örgütleri olduğu,

dolayısıyla bu örgütlerle iletişime geçilerek çözümlerin üretilmesinin ve

süreçlerin birlikte planlanmasının önemi vurgulandı.

Etkin ve bütünlüklü bir uygulama elde edilebilmesi adına bütün kurum ve

grupların bir arada olduğu çalışmaların yapılması gerektiği vurgulandı.

Örnek olarak mahalle örgütlenmelerinin ve bunların en küçük noktası

olarak muhtarlıkların önemi vurgulandı ve bu birimler ile iletişimde olmanın

daha fazla kişiye ulaşma noktasında etkin rol oynayabileceğinden

bahsedildi.


Çözüm Önerileri

Kullanıcılardan doğru veri elde edilmesinin önemi vurgulandı ve bu konuda

çözüm önerisi olarak toplu ulaşım kullanan kadınlarla (özellikle gerçekten

bu hizmete muhtaç olan ve başka alternatifi olmayanlar) anketlerin,

röportajların ve derinlemesine görüşmelerin yapılabileceği söylendi.

Özellikle sorunların tespit edilmesi noktasında bu uygulamaların önemi

vurgulandı. Örneğin toplum tarafından tanınan bireylerle yapılabilecek

röportajların vatandaşları etkileme noktasında başarılı olacağı ve

farkındalık yaratma noktasında da etkili olabileceğinden bahsedildi.

Vatandaşlardan veri toplama noktasında kent konseylerinin belediye

ve yurttaşlar arasında bir köprü görevi üstlenebileceği önerildi.

Toplanan verilerin birleştirilerek, devamında mahalle endekslerinin

oluşturulabileceği önerildi.

İstanbulkart’lardan toplanılacak veriler ile; hangi saatlerde hangi rota

ve istasyonların daha çok kullanıldığı gibi verilerle kullanıcı profillerinin

çıkarılabileceği önerildi. Bu uygulamanın gerçekleştirilebilmesi için

yolcuların bindikleri istasyon bilgisine ek olarak indikleri istasyon verilerinin

de toplanması gerektiği belirtildi.

Yeterli aydınlatmanın yapılmadığı karanlık bölgelerde fotoselli sistemlerin

kullanılabileceği önerildi. Kent laboratuvarları ile vatandaş-yerel yönetim

arasındaki iletişimin, hem de fiziksel bir ortamda, sağlanmasının oldukça

önemli olduğu vurgulandı.

Yalnızca eğitimlerin yeterli olmayacağının, dolayısı bunlar ek olarak

bilgilendirme kampanyalarının yapılabileceği önerildi. Mahalle ölçeğinde

hackathon ve ideathonlar düzenlenebileceği ve karşı tarafın daha aktif

bir şekilde yer aldığı ve kendi sorununa kendi çözümünü üretebildiği bir

yöntem uygulanabileceği vurgulandı. Böylece karar alma süreçlerine

katılımın da artabileceği belirtildi.

Olası Paydaşlar: Toplu ulaşımda kadınlara yönelik daha iyi bir hizmet verilebilmesi

adına işbirliği yapılabilecek olası paydaşlar sıralanmıştır. Bunlar; kent konseyleri,

yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek odaları, mahalle örgütleri,

muhtarlıklar, kamu kurumları, üniversiteler, araştırma merkezleri, kadın kuruluşları.


23 Aralık günü “Toplu ulaşımda kadınların karşılaştıkları sorunları

belirlemek amacıyla konunun uzmanı 25 katılımcı ile gerçekleştirdiğimiz

çalıştaya katkılarınız için teşekkür ederiz!


İletişim:

eka.kainak@gmail.com

kainak

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!