27.06.2023 Views

GİGT DERGİ SON 26.06

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

GİGT

GÜLNAZ İBRAHİM GÜNGÖR TARA MESLEKİ ve TEKNİK ANADOLU LİSESİ

Güzellik

2022-2023

Murat ÖZARSLAN

Dilek GEREDELİOĞLU

Sektör Gezisi

Aymira KOÇAKLI

Yaşam Merkezi

Protez Tırnak Eğitimi

Neslihan TAŞDELEN

Oya UYSAL

Yeşim DERECİ


Gİgt mtal

Antikite dönem toplumlarda süslenme

Kapak

Saç:OYA UYSAL

Foto:Yeşim DERECİ

Makyaj:Rabia KAYA

Hazırlayan

Oya UYSAL

Onbinlerce yıl önceden beri süslenme ve güzel

görünme isteği hayatın önemli bir parçası olmuştur

.Erkekler de kadınlar kadar makyaj yapıp kişisel süs

eşyası kullanmışlardır.Boyanma ilk erkek yüzünde ve

bedeninde başlamıştır.Kişisel süslemeler insan

vücuduyla en yakın ilişki içinde olan arkeolojik

buluntulardır.İnsanların kendilerini diğerlerine nasıl

takdim ettiğini,temas içinde oldukları yerleri,statüleri,

hangi sosyal ve kültürel bağlantıları olduğu, belkide

inanış ve batıl inançlarını bize bu öğeler

gösteriyor.Kişisel süs eşyaları ve makyaj bir çok farklı

amaçla kullanılmıştır.Yetişkinliğe adım atma

ayinlerinde,zenginliği ya da yaşamın bir evresini

simgeleyen statü ve güç göstergesi olarak,kötü güçlerden,

hastalık gibi spesifik olaylardan ve tehditlerden

korunmak,savaşlarda düşmanı korkutmak için

kullanılmıştır.

Gösterişli bir takı başkalarına sergilenen bir

performans olabiliyorken,belki de sadece özel/kişisel

nedenler için kullanılan ve boyuna asılan ipin ucundaki

bir boncuk görünür olmayacaktır.Kraliçe 1.Elizabeth

gücünün güzelliğinden geldiğine inanıyordu.Kimi soylu

kadınlar statü ve güç göstergesi olarak makyaj yaparken,

Japon soylu kadınların makyajla kalabalık arasına

çıkılmasına izin verilmiyordu.Yüzlerine beyaz,

dudaklarına siyah sürüyorlardı.Bu makyajla yüzlerinde

maske varmış gibi görünüyorlardı.Boyanmanın ve

Süslenmenin nedenini sorgularken başka insanlar

tarafından görülüp görülmemesinin mi amaçlandığı

önemlidir.Yani seyircisi kimdi?...

Oya Uysal

Güzellik Hizmetleri Bölümü

Öğretmeni

Yeşim DERECİ


Merhaba,

Okulumuz Güzellik Hizmetleri Alanında yapılan etkinlikler ve birlikte

başardığımız tüm güzel işlerin içinde yer aldığı bir dergiyi beğeninize sunuyoruz.

Sevgili öğrenciler, biz öğretmenler, ailelerinizden aldığınız “milli ve manevi

duyguları, görgü ve toplumsal bilinci” eğitim ile daha çok pekiştirmek için

buradayız. Amacımız “lise mezunu” öğrenciden öte “doğru insan” olarak sizi

topluma kazandırmaktır. Unutmayınız ki hayat, her daim öğreniyorsak

anlamlıdır. 4 yıl bu okulda beraberiz ve birbirimizden yeni şeyler öğreniyoruz.

Her yeni öğrenci okulumuza yeni bir hayat getiriyor. Eğer hayatlarınıza

dokunabiliyorsak ne mutlu bizlere…

Okulumuz, hayata bilinçli insan kazandırma yolunda gerek okul yöneticilerinin

gerek öğretmenlerimizin özverili çalışmaları ile üzerine düşen görevi en iyi

şekilde yapmaktadır. Dergimizin sayfalarında göreceğiniz başarı örnekleri

bunun en güzel kanıtıdır.

Bu derginin hazırlanmasında katkı sağlayan başta Güzellik Hizmetleri Alanı

Öğretmenleri Oya UYSAL'a ve Yeşim DERECİ'ye , tüm öğretmen ve

öğrencilerimize teşekkür ederim.

Canan YAVUZ

Okul Müdürü


Gİgt tara

Gülnaz ibrahim güngör tara mesleki ve teknik anadolu lisesi YIL:2022-2023

İçindekiler

Protez Tırnak Eğitimi

Sektör Buluşması

Öğretmenlerimiz

Alan Gezisi

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı

Defile

Mezuniyet Töreni

Karne Töreni

Psikolojik Danışma Rehberlik

Foto:Yeşim DERECİ

Oya UYSA

Makale:Oya UYSAL

Saç-makyaj :öğrenciler

Beyza Nur AYDEMİR

Tuana N.DOĞANLAROGLU

Rabia KAYA

Rahime EMEKSİZ

Ceyda Nur UTLU

Yadigar ARAS

Şilan ÇETİN

Şirvan KARABACAK

Yıldız ÇAPAŞ

Neslihan TAŞDELEN son teknoloji ve

tekniklerle protez eğitimi verdi

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA GENÇLİK VE

SPOR BAYRAMI.24 öğretmen 70 öğrencinin

katılımıyla gerçekleşti


Dilek GEREDELİOĞLU, Bilgen AKSOY

ve Murat ÖZARSLAN sektörle ilgili

tavsiyelerde bulundu.

Aymira Koçaklı Yaşam Merkizini ziyaret eden

öğrenciler işlemleri yerinde uygulamalı

olarak gördüler.



D

A

R

K

N

E

S

S

Foto:Yeşim Dereci

Styling:Oya Uysal


Saç:Rabia Kaya

Makyaj:Rabia Kaya

Foto:Yeşim Dereci

Styling:Yeşim Dereci


Mısırlı kadın ve erkekler çöl sıcağı, böcekler

ve güneşten korunmak için aynı zamanda

kötü ruhlardan korunmak için gözlerini büyük

çekici göstermek amacıyla kurşun ve bakırdan

elde ettikleri siyah renkte olan mehtşemek

adı verilen boyalarla göz kapaklarını kuyruklu

kıvrımlı şekilde boyamışlardır. Antik mısır

döneminde erkeklerin kadınlar kadar makyaj

yaptığı görülmüştür.Gözlerin süslenmesinde

başlıca iki renk tercih edilmiştir; üst göz

kapağı için siyah, alt göz kapağı için ise

malaşit yeşili veya bakır karbonatla yeşil

renkler. Bu maddelerin tedavi edici özellikleri

olduğuna inanılıyordu. Gerçekten de

sülfürlerin kötü kokuları bu bakımdan işe

yaramıştır, sinekler göze yaklaşamadığı için

trahom etkeni olan virüsler vücuttan

uzaklaşıyordu

İLK KOZMETOLOG - KLEOPATRA

VII. Kleopatra Filopator MÖ 51ʼden 30ʼa kadar Mısır Ptolemaios Krallığıʼnın kraliçesi ve

son etkin hükümdarıydı.

• Kozmetoloji tıp tarihinde kraliçe Kleopatra’nın önemli bir yeri vardır. Onun çağında

İskenderiye Tıp Okulu son parlak devrini yaşamıştır. “Kosmetikon” adlı kozmetiğe ait

eserin Kleopatra tarafından yazıldığı iddia edilmektedir. Bunun yanında Komanos ve

Komarios adında iki rahipten ders alarak kimyaya ait bir eser de yazmıştır. Kleopatra’nın

incinin sirkede erimesini ve ilk damıtma aletlerini keşfettiği ileri sürülmektedir. Monte

Casino Kütüphanesi’nde bulunan “Antidotum Kleopatra Regina ad Theodotem” (veya

Codex 69) olarak bilinen eseri onun toksikoloji ile de uğraştığının kanıtıdır).

Kleopatra’nın, formülü kendisine ait olan ünlü bir kremi vardı. Saçlarına şekil vermek için

Nil nehrinin çamuruyla özel kamışlar kullanırdı. Hazırladığı güzellik maskesi, idrarla

karıştırılmış Nil çamuru ihtiva ediyordu. Epilasyon için sünger taşı ve penslerden

faydalanır, omuzlarını parlatmak için toz haline getirilmiş sedef ve kaymak taşı kullanırdı.

Meşhur formülü “Kifi” tüm Roma’yı ayağa kaldırmıştı. “Kifi”yi hazırlamak için bal, şarap,

kına, üzüm, mürrüsafi, gül ağacı, horozgözü bitkisi, safran, kuzu kulağı, ardıç üzümü,

kakule ve sümbül bitkilerini kullanmıştır.

Kleopatra'nın ölümüne dair birçok rivayet var ama en ünlü efsanelerden biri kendini bir

yılana sokturarak intihar ettiğiydi. Antik tarihçi Strabo, Kleopatra’nın yanında sürekli

zehirli bir tarak taşıdığını yazıyor. Yani kendisini muhtemelen onunla öldürmüştür. Ama

sürekli yanında bir yılanla gezmeyecek kadar zeki bir kadın olan Kleopatra'nın intihar

etmek için kendi zehrini yanında taşıdığı düşünülüyor. 39 yaşında ölmüştür.

Bugün kozmetik hakkında bildiklerimizin ve tıbbi uygulamalarının büyük bir kısmı eski

Mısırlılardan gelmektedir. İnsan sağlığı üzerinde çalışma, eski Mısır toplumunda ciddiye

alınan bir uğraştı. Eski Mısır kültüründe ve gelişiminde kozmetik sanatı iki şeye

dayanırdı.. İlki, sert ve nemli iklimi ile güneşli ve kuru iklimiydi. Kozmetikler ile ilgili

çalışmalarının temeli de özellikle iklim koşullarından kaynaklı, cilt ve saç problemlerine

çözüm bulmak, cildi korumak içindi. Kozmetiklerin dayandığı ikinci şey ise, dinsel

törenler, inançlar ve diğer geleneklerdi.. Kozmetiklerin kullanımı ve parfümler hakkındaki

bilgiler, M.Ö. 4000 yıllarından öncesine kadar dayanmakta, arkeolojik kalıntılardan ele

edilen bulgular bu tarihlerde Mısır toplumunda bu uğraşın var olduğunu göstermektedir.


Makyaj:Fatma Nur FİLİZ

Foto:Yeşim Dereci



Saç:Tuana N.Doğanlaroğlu

Makyaj:Rabia Kaya

Foto:Yeşim Dereci


Saç:Rabia Kaya

Makyaj:Rabia kaya

Foto:Yeşim Dereci


Tırnak kılıfı

Tırnak kılıfı ,Tırnak bakımı, eski

zamanlarda, özellikle zengin ailelerin

kadınları için bir modaydı. İnce ve kırılgan

tırnaklarını korumak için özellikle tırnaklar

için bir kılıf tasarlandı. Yay şeklindeki kılıf,

daima yüzük parmağına ve küçük parmağa

ve bir parmağın üst kısmına takılırdı.

Resim eski dönem bir kadının uzun tırnaklarını

gösteriyor.(saray müzesi taobao'sının fotoğraf/resmi

wechat hesabı

Qing Hanedanlığı döneminde,

tırnak kılıfı çoğunlukla altın,

gümüş, yeşim, şahin gagası ,

inci ve altın yaldızlı bakırdan

yapılmıştır.

Saray müzesi koleksiyonundan 5,2cm

uzumluğundan altın oymalı tırnak kılıfı

Saray müzesi koleksiyonundan 9cm

uzumluğunda telkari ve taş süslemeli iki altın

yaldızlı gümüş tırnak kılıfı

İlk ojeyi keşfedenler Çinlilerdir.

Tırnak renklendirmenin tarihte

ilk olarak Çin’de görüldüğü

biliniyor. Çinliler tırnaklarını

renklendirmek için damla sakızı,

balmumu, jelatin ve yumurta

beyazı ile doğadan elde ettikleri

kök boyalarını karıştırarak oje

elde ediyorlarmış. Soylular ait

oldukları hanedanın renklerine

göre tırnaklarını

renklendirirken, soylu

olmayanların oje sürmesi

yasakmış.


Saç:Rabia Kaya

Makyaj:Rabia Kaya

Foto:Yeşim Dereci

Syling:Oya Uysal

Model:Ülkü Işık

Çocuk gelişimi öğretmeni


Makyaj:Rabia Kaya

Foto:Yeşim Dereci

Styling:Beyz Nur Aydemir


Makyaj:Rabia Kaya

Saç:Tuana N.Doğanlaroğlu

Foto:Yeşim Dereci



Saç:Rahime Emeksiz

Makyaj:Aleyna Keleş

Foto:Yeşim Dereci

Syling:Oya Uysal



Saç:Rüveyda Nur Özbek

Makyaj:Rahime Emeksiz

Foto:Yeşim Dereci



Saç/makyaj/styling:Oya Uysal


Lotus ayak

Güzellik uğruna yapılan en acı verici ve zararlı uygulama,

şüphesiz Çin’ de uygulanmaya başlanan “Ayak Bağlama Geleneği”

dir. Ayağın gelişimini durdurmayı amaçlayan bu uygulamaya,

Çinli kadınlar, yaklaşık bin yıl boyunca maruz kalmışlardır. Ayak

bağlama uygulamasında temel amaç, ayağın büyümesini

engellemekti. 3 yaşına gelen kız çocuklarının ayakları sıkı bir

biçimde bağlanır ve bu şekilde ayakların doğal büyüme süreci

engellenmiş olurdu. Yetişkin çağa geldiklerinde, ayakları kırılan

ve deforme olan kız çocukları, enfeksiyon, felç ve kaslarda

körelme gibi pek çok olumsuz ve ciddi rahatsızlıkla karşı karşıya

gelirlerdi

Bu geleneğin, tam olarak hangi dönemde ortaya çıktığına dair pek

çok efsane ve halk öyküsü bulunmaktadır. Ancak en akla yatkın ve

mantıklı hikaye, 10. yüzyılda Tang Hanedanlık dönemine ait

olanıdır. Dönemin hükümdarı Li Yu’ nun gözde cariyesinin, küçük

ayaklarıyla, inciler ve değerli taşlarla süslü, altından yapılmış lotus

şeklinde bir platformun üzerinde sergilediği dans, Çin’ de yeni bir

moda başlattı. Başta saray içindeki kadınlar olmak üzere, tüm

Çinli kadınlar, bu güzel cariyenin, imparatorun gözüne giriş

sebebini ayaklarının küçüklüğüne bağladılar. Küçük ayaklar bir

süre sonra, kadınsı güzelliğin simgesi haline geldi

Başta saray içindeki kadınlar olmak

üzere, tüm Çinli kadınlar, bu güzel

cariyenin, imparatorun gözüne

giriş sebebini ayaklarının

küçüklüğüne bağladılar. Küçük

ayaklar bir süre sonra, kadınsı

güzelliğin simgesi haline geldi.

Kızların ayaklarının küçük kalması

için çareler aranmaya başlandı ve

sonunda, 3 – 5 yaşındaki kızların

ayak parmaklarının kırılıp, ipekten

sargılarla iyice bağlanması şeklinde

bir metot geliştirildi.


Yaklaşık 4,5 milyar

kadın, yüzlerce yıl

boyunca, bu

uygulamaya tabi

tutuldu ve bütün

bir ömürlerini acı

içinde geçirdiler.

‘Yaban Kuğuları’ adlı romanda,

kızının ayaklarını bağlayan bir

anne ve kızı arasında

yaşananlar, şu cümlelerle

aktarılmıştır: “Küçük kız,

dayanılmaz ızdıraplar içinde,

annesine bağlarını çözmesi için

yalvardığında, anne hüngür

hüngür ağlardı ve ona,

ayaklarının bağlanmaması

halinde, tüm yaşamının kötü

geçeceğini ve bunu, onun

gelecekteki mutluluğu için

yaptığını söylerdi.” Bazen,

anneler, kızlarının çektiği bu

korkunç acıya katlanamaz ve

kızlarının ayaklarına

bağladıkları sargı bezlerini

çıkarırlardı.

Pek çok kadın, Konfüçyanizmin ve toplumsal estetik

yargılarının verdiği güçle bu durumdan şikayetçi

olmazdı. Çektikleri acının karşılığında, yüksek

toplumsal statü, zenginlik, saygınlık ve iyi bir evlilik

elde edeceklerini düşünürlerdi. Ayağı bağlanan her

kız çocuğunun, hükümdarın karısı olmaya aday

olduğu söylenirdi. Bu küçük ayaklı kadınlar, bu

nedenle kendilerini ayrıcalıklı hissederlerdi. Bağlı

ayaklarıyla cinsel cazibenin ve namusun timsali

sayılırlardı. Ayrıca, bu dönemde, Çinli erkekler ayağı

bağlı olmayan kızlarla evlenmezlerdi. Normal ayak

ölçülerine sahip kızlar, evlendiklerinde, kocalarının

aileleri için bir utanç kaynağı olurlardı. Bu nedenle,

anne, oğlunu evlendirmeyi düşündüğü kızın ayağının

bağlı olup olmadığını bilmek isterdi.


moment

Pearl

Saç:Oya Uysal

Foto:Yeşim Dereci


Saç:Oya Uysal

Foto:Yeşim Dereci


KaşlAR

"Shi Wu Ji Yuan" adlı bir tarihi kayıtta,

Çin'i birleştiren ilk fedoal imparatorluk

olan Qin'in imparatoru Qin Shihuan'ın

sarayındaki kadınların hepsi yanağına

kırmızı sürer kaşlarını

şekillendirimiş.Han hanedanındaki

kadınlar arasında kaşları traş edip,

yerine güzel kaşlar çizerlermiş.Tang

Hanedanı'nın refah döneminin yaratıcısı

Li Longji'nin cariyelerin kaşlarına

tutkusu varmış.İmparator Li Longji en

sevdiği 10 çeşit kaş şeklini çizdirmiş

sonra bu kaş modelleri saraydaki

cariyelere gösterilmiş.Kavisli ve

yay,üçgen,ucu aşağı doğru,ark

biçiminde...On ayrı kaş biçimide kısa

süre içinde yayılmış.Kadınların gözlerine

ve bakışlarına göre değişik kaş biçimleri

tercih edilmiştir.

Eski çinlilerin çok özel bir 'klasik

güzellik'anlayışı vardı.Çin geleneksel

güzelliği genellikle hassas bir

cilde,küçük gözlere ve kulaklara,uzun

parmaklara,soluk bir yüze,biraz

yuvarlak bir ağza ve yumuşak avuç

içlerine sahip olarak tanımlanırdı.Çin

saç stilleri ile ilgili olarak Konfüçyüsçü

değerler saçın ebeveynlerden bir

hediye olarak görülmesi nedeniyle

uzun süre saklanmasını zorunlu

kılılıyordu.Saç kesmek kişinin ailesine

karşı bir suç olarak görülüyordu.Çin

kültüründe saç aileden gelen bir

mirastır ve kesilmesi çirkin kabul

edilen bir davranıştı.


Makyaj:Tuana N.Doğanlaroğlu

Styling:Yeşim Dereci

Foto:Oya Uysal


NESLİHAN TAŞDELEN

PROTEZ TIRNAK

PROTEZ TIRNAK, GÜNLÜK HAYATIN

YOĞUNLUĞU İÇİNDE TIRNAK

BAKIMINA ZAMAN AYIRAMAYAN

KADINLARIN KALICI, GÜÇLÜ VE

BAKIMLI TIRNAKLARA SAHİP

OLABİLECEKLERİ ÖZELLİKLE DE SON

YILLARDA BAKIM SEKTÖRÜNÜN

GELİŞMESİYLE POPÜLERLİĞİ ARTAN

BİR UYGULAMADIR. KİŞİNİN

TIRNAKLARINA DAHA SAĞLIKLI VE

ESTETİK BİR GÖRÜNÜM

KAZANDIRAN, DAHA UZUN SÜRELİ,

KİŞİNİN KENDİ TIRNAKLARI ÜZERİNE

ÖZEL

KORUYUCULAR

UYGULANDIKTAN SONRA YAPILAN

TIRNAK UYGULAMALARIDIR.


PROTEZ TIRNAK NASIL YAPILIR

1. Protez tırnak; her el ve tırnak cinsine

uygulanabilir.

2. Protez tırnak yaptıracak kişilere öncelikle

tırnaklarının yapısında bir takma tırnak

yerleştirilir. Fakat bu tırnak bütün yüzeye

yapıştırılmaz. Uç kısmını kaplayacak

şekilde uca doğru yapıştırılır.

3. Tırnak yapıştırıldıktan sonra; takılan

tırnağın, kendi tırnağınızın seviyesinde

törpülenmesi gerekir. Arada yükseklik

farkı olmamalıdır. Yüzeyin eşit hale

gelmesi gerekir.

4. Tırnak yüzeyi törpü ile eşitlendikten

sonraakrilik kullanılır. Akrilik ve jel olmak

üzere 2 çeşit uygulama vardır. Fakat en

çok kullanılan akrilik işlemdir.

5. Tırnak yüzeyine akrilik uygulamasından

sonra; pürüzlü bir hale gelir. Bu yüzden

tırnak yüzeyine tekrar törpü işlemi

yapılmalıdır. Törpü yapılarak parlatılması

sağlanır.

6. Tırnaklarınız canlandırıldıktan sonra; oje

sürüp günlük hayatınıza dönebilirsiniz.

Bu işlem 1,5 saat sürebilir.

7. Protez tırnak uygulandıktan sonra; 1 ay

süre içerisinde yenilenmesi gerekir.

Yenilenme yapılmasının nedeni; dipten

kendi tırnaklarınızın uzamasıdır. Bu

yüzden tekrar dolgu maddeleri yapılarak

yenilenmelidir.

PROTEZ TIRNAĞI KİMLER YAPTIRABİLİR

1. Özellikle tırnak yeme probleminiz var ve kendinize

hakim olamıyorsanız protez tırnak yaptırabilirsiniz.

2. Kırılgan tırnaklara sahip kadınlar için idealdir.

3. Tırnak uzatmaya zaman ayıramayan iş kadınları için

idealdir.

4. Müzik, dikiş gibi tırnakların yoğun olarak kullanılacağı

işlerde çalışanlar yaptırabilir.


Saç/Foto/styling:Oya Uysal


Saç/makyaj/styling:Oya Uysal


Saç:Oya Uysal

Makyaj:Ceyda Nur Utlu

Foto:Oya Uysal

Styling:Yeşim Dereci



Saç/makyajStyling:Oya Uysal


Makyaj:Rabia Kaya

Foto/styling/tasarım:Oya Uysal

Model:Yeşim Dereci

Güzellik hiz.bölümü öğretmeni


Dövme yazı öncesi

dönemden itibaren

insanın kendisini

sembolik olarak ifade

etmesinin belkide en eski

yöntemi.

Dövme

Tarih boyunca, birçok kültür çeşitli

amaçlar için dövmelerden

yararlanmıştır . Cilde açılan deliklere

mürekkep uygulanması, her

toplumda farklı amaçlarla

yapılmıştır.Aristokrasi,alt tabaka,

kabile totemi, kötülüklerden koruyan

tılsım,suçluları belli etmek,kölenin

satın alındığını gösteren mülkiyet

belgesi, soyluluk işareti,cesaret

kahramanlık nişanesi ve tedavi

amaçlı.

Buz adam ÖTZİ

Ötzi, Avrupa’da bulunmuş en eski dövmeli

insan.MÖ 3250 civarında ölen ve bir Alpine

buzulunda donarak binlerce yıl çürümeden

kalan Ötzi, bu doğal koruma sayesinde bir

mumya gibi günümüze kadar vücut formunu

korudu. Ötzi vücudunun üzerinde 61 dövmeye

sahip.

Ötzi'nin sırt, diz, baldır, ayak ve ayak bileği

üzerinde 15 grup mavi renkli dövme tespit edildi.

Basit bir doğrusal geometrik desenleri vardı.

(paralel çizgiler ve haçlar kümesi) Estetik

kaygılar taşımadan yapıldığı düşünülen bu

dövmeler aynı zamanda vücudun görülmeyecek

bölümlerindeydi.

Araştırmacılar, bu dövmelerin yerlerinin

geleneksel Çin akupunktur noktalarıyla

karşılaştırdıklarında, çoğu dövme noktasının,

akupunkturda kullanılan noktalarla çakıştığını

gördüler. Sol ayak bileği üzerinde X şeklinde bir

dövme de dahil olmak üzere çeşitli dövmeler, alt

omurganın artrozunun tedavisinde kullanılan

akupunktur noktalarına denk geldi.

Ötzi'nin sağ dizindeki artı şeklindeki bir

dövmede dahil olmak üzere diğerleri, karın

hastalıklarını tedavi etmek için kullanılan

akupunktur noktalarına karşılık geldi.

Gerçekten, Ötzi üzerinde yapılan incelemeler çok

sayıda bağırsak paraziti taşıdığını göstermişti.


Tasarım:Oya uysal

Foto:Yeşim Dereci


Makyaj:Beyza Nur Aydemir

Styling:Yeşim Dereci

Model:Selda Anıl Yassıbaş

Edebiyat Öğretmeni



Yüz süsleme

Tang Hanedanı'nın son döneminde

kadınlar makyaj yaparken, alınlarına,

kaşlarının arasına, iki yanaklarına

çiçek desenli süs yapıştırırlarmış. Bu

alışkanlık, hanedana ait ressam Zhang

Ying'in çizdiği bir resim ve Dunhuang

Mağaralarındaki duvar resimlerinde

görülür. • Yüze süs yapıştırma

alışkanlığı, Song Hanedanı'nda

kadınlar arasında da korundu. Bu

dönemde kadınlar renkli ipek veya

dövülerek elde edilen incecik altın

parçalarını makasla keserek, erik

çiçeği haline getirdikten sonra

yüzlerine yapıştırırlardı.


Saç/makyaj:Beyza Nur Aydemir

Foto:Yeşim Dereci



Saç/makyaj/fotostyling:Oya Uysal


Takma saç dokuma:Oya Uysal

Makyaj:Beyza Nur Aydemir

Foto:Yeşim Dereci


Takma saç

Takma sakal:Oya Uysal



Plan hayallerinizin hedefe dönüşmesi için en

önemli adımdır.Beynin öğrenme ve geliştirme

biçimi algıda seçiciliktir.Oluşum ise planla

başlar.Her zaman ısrarla anlatmamın sebebi bir

şeyleri değiştirmek istiyorsak,değişimi

somutlaştırmak gerekir.

Kendinize bir soru sormanızı istiyorum."Bir hafta

sonraki planım nedir?".Aynı şeyi 1 ay,1 yıl, 10 yıl

içinde geçerli.Eğer ki bilmiyorsak üzgünüm ki

hiç bir şey değişmeyecek.

Kazara kimse başarılı olmadı.Gelmeyi

beklediğin durak, zihninde koyduğun hedeflerin

aslında.An'larını kaybetme!Hayatı dolu dolu

yaşa.Zevk al,öğren,geliştir.Tekrarı yok!Kendin

olmaktan vazgeçme!

Fabbrikadarte

Picasso’nun güzel bir sözü var “Hayatın

anlamı yeteneğini bulmaktır. Hayatın amacı

onu vermektir” amacım ise tam olarak bu.

Güzelliğin bilinen standartlarda bir tanımı

vardır sizin gibi özerk bakış açısına sahip

birinin güzellik tanımı nedir?

İnsanı 3 boyutta tanımlıyorum, akıl, beden ve ruh.

Güzellik tanımımda ise 2 kavrama

indirgeyeceğim. Bence, soyut ve somut

kavramlarından türeyen çocuktur güzellik.

Murat Özarslan


Sektör

buluşması

Dilek GEREDELİOĞLU Bilgen AKSOY Murat ÖZARSLAN


Kariyer Planlaması etkinliği kapsamında Akademi, Özel Sektör ve Girişimcilik

alanlarında profesyonellerle, öğrenci buluşmaları gerçekleştirildi.Geleceğin

Lider Çalışanı Olmaları için Dilek GEREDELİOĞLU,Bilgen AKSOY ve Murat

ÖZARSLAN güzellik sektörüne yönelik öğrencilerimize tavsiyelerde bulundu.


antik yunan dönemi

peruklar

Eski Mısır sanatına baktığımızda Mısırlıların

başlarını sürekli tıraş ettiklerini,

papazlarında kaşlarını düzenli aralıklarla

tıraş ettiklerini bilmekteyiz. Kullanılan

peruklar ve bu peruklarda kullanılan stiller

kişiler arasındaki statüyü de

göstermekteydi. Ama kadınların kullandığı

peruklar omuza kadar inerdi. Perukların

çoğu, insan saçı, hayvansal kıllar ve bitki

liflerinden yapılmaktaydı.

Yüksek tabakadaki kişilerin

kullandığı perukların bakımı

zahmetli bir işti ve buda bu iş için

birer hizmetçi gerektiriyordu

Havanın sıcak oluşu, bit salgının hızla

yayılması sebebiyle saçlarını

kazıtarak bitki, siyah koyun yünü ve

gerçek saçlardan balmumu ile

sertleştirilerek yapılan sınıflara göre

çeşitlilik gösteren peruklar

kullanılmıştır

Kadınlar peruklarını altın bant, mücevherli iğneler, tarak ve boncuklarla süslemişlerdir.

Bekar kadınlar uzun peruklar kullanmışlar ve özel günlerde etrafını lotus çiçeği ile

süsleyip, ağrı parfümler sürmüşlerdir. Evli kadınlar ise peruklarını kulak hizasında

kullanmışlardır


Makyaj:Rabia Kaya

Styling:Yeşim Dereci

Model:Hediye Küçükseymen

Coğrafya öğretmeni

Foto:Yeşim Dereci


Makyaj:Rabia Kaya

Model:Ülkü Işık

Çocuk gelişimi öğetmeni


Yüz boyama

“İnsan olmak için mutlaka

boyanmak gereklidir; doğal haliyle

kalanın hayvandan farkı olmaz.

Eski kavimlerde erkek nüfus savaşlarda göz göze ve

beden gücüyle karşılaştıklarında, önce gözlerin

dikkat çektiğinin farkında olduklarından, göz

etrafarını koyu renk (genellikle siyah) malzemelerle

boyayarak, bakışlarına sertlik, keskinlik kazandırıp,

bahsedildiği üzere düşmanları üzerinde korkutucu,

doğadışı ve insanüstü bir etki yaratmayı

amaçlamışlardır. Özellikle sözel iletişimin imkânsız,

anlamsız olduğu durumlarda “göz, iletişimin

başladığı ilk organ olduğundan, makyaj tarihinde

süslemeler, renklendirmeler öncelikle göz üzerinde

olmuştur”

İnsan cildinin mavi, kırmızı, siyah ve beyaz gibi doğal dışı

renklere boyanması doğaüstü etkisi nedeniyle,

bilinmezlik ve bu bilinmezlikten kaynaklanan korku

yaratacağından az gelişmiş/ gelişmemiş topluluklarda

tercih edilmiştir.

Boyanmaların erkek yüzünde ve bedeninde başlamış

olması çoğu kez şaşırtıcı gelmektedir. Savaşan

ilkeller düşmanlarıyla göz göze gelmek zorunda

olduklarından hasımlarını korkutup savuşturmak

için teknolojik savaşların güç ve olanaklarından

yoksun olduklarından, gözlerini ve yüzlerini doğal

dışı renk ve biçimlerle boyayarak yanılsama

yaratmaya çalışmışlardır.

Afrika kabilelerinde yüzde kullanılan beyaz renk “yeni bir

başlangıç” ı simgelerken, Arjantin’de yaşayan yerlilerin

yaptıkları vücut boyamaları, kabileler arasındaki sınır ve

yetki alanlarını çerçeveleyerek, sosyal düzenin işleyiş

mekanizmasını belirlemekte kullanılmaktadır.

Asur, Babil ve Mısır gibi medeniyetlerde

toplumsal statüyü belirleyen, hatta doğaüstü

değerler katan uygulamalar olarak yüzün

boyandığı bilinmektedir


Makyaj

“Yüzler insan davranışında önemli rol oynar. Bu

nedenle, erkek zihninin genel olarak meşgul olduğu

şeylere rağmen, Truvalı Helen’in ‘uğruna bin gemi

kaldırılacak bir yüzü’ olduğu

söylenmiştir.Yüzlerin öneminin bir yansıması da

şudur: Erkeklerin dişi vücuduna o denli, güçlü

çekim hissetmelerine yahut kadınların erkeğin

fiziksel görünümüne onca önem vermelerine

rağmen, insan beyninde kadınların sıkı vücudu

yahut erkeklerin güçlü kaslarındaki nüansları

ayırt etmeye adanmış bir kısmın bulunmadığı

gerçeği, yüzlerin ne kadar önemli olduğunu

yansıtır. Çünkü insan beyninde insan

yüzlerini analiz etmekte olan ayrı bir bölüm

vardır.” Boyanmamış solgun bir yüzün cazibeyi

arttırması kadar, kişiye asil bir ifade kazandırması

da olasılıklar içindeyken, aynı boyasız

yüzün bakımsızlık telkin eden ve hastalık

çağrıştıran tarafından da söz etmek aynı anda

mümkün olabilmektedir.

“Yüz üzerine

tasarlanan yeni bir

yüz”

Önay Sözer’in ifade edişiyle

“Kadının günlük yaşamda

amaçladığı güzelliğin, etkileyici

olmanın (yalnız erkekler üzerinde

değil,kendi üzerinde de) yollarından

biri

“makyaj”dır.”Ancak

“Baudelaire, Kozmetiğe Övgü

yazısında Madame Dubarry’nin Kral

XV. Louis’in yanına gelmemesini

istediği zamanlar boyanıp

süslendiğini anlatmıştır. Büyük

tutkusunun kadının doğallığı olan

Kralı uzaklaştırmak için,

Dubarry’nin kırmızı ruj

kullandığından

bahseden

Baudelaire, “normal olarak

erkekleri çekmek için kullanılan

makyaj ve süsün, tam tersine onu

kaçırmak için kullanılması

kültürümüzün derinliğinde yatan

temel bir çelişkiyi” gösterdiğine

dikkat çekmiştir.

Boyanmayla ulaşılan aldatmacanın insanın ortak beğenisine etkisi

vardır. Kadın ve erkek için, insan yüzlerine bakmak, beynin hazla

alakalı bölümünü tetikleyerek sinirsel devrelerin harekete geçmesini

sağladığından, cinsler arasında fark olmaksızın, insanda güzel yüzlere

bakmayı sevmek gibi bir ortak özellikten söz edilmektedir. “Cildin

pürüzsüzlüğü, simetrisi, duru gözler, sağlam dişler ve güzel saçlar gibi

faktörler, sağlık ve gençliğin açık işaretleridir ki bunlar, eş arayan

herkesin dikkate aldığı şeylerdir. Özellikle de simetri söz konusu

olduğunda da bu durum önem kazanır. Simetrik olmak zordur ve

yetersiz beslenme, parazitler ve basitçe, zamanın yıkıcı etkisi,

simetriyi aşındırır. Simetri bir başarı işaretidir.



19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI

Hediye KÜÇÜKSEYMEN ve Osman Selçuk AKINCI'nın

sunumuyla 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor

Bayramı 15 Temmuz Şehitleri ve Demokrasi Müzesi’nde

kutlandı.


Programda oratoryo ve koro, tekvando ve halkoyunları gösterileri ile

mehteran konseri yer aldı.

Milli Egemenlik Parkındaki Atatürk Anıtına çelenk konulması

ve saygı duruşuyla başlayan kutlamalara Gülnaz İbrahim

Güngör Tara Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin hazırladığı

gösterilerle devam edildi.Hazırlıkları 3 hafta süren

programda 24 öğretmen, 70 öğrenci görev aldı.


Saç/makyaj/styling:Rabia Kaya

Foto:Yeşim Dereci


Saç:Tuana N.Doğanlaroğlu

Makyaj:Rabia Kaya

Foto:Yeşim Dereci

Model:Esra Karakuş

Çocuk gelişimi ögretmeni


KAMERA


ARKASI


Saç/makyaj:Ceyda Nur Utlu

Foto:Yeşim Dereci



Öğretmenlerimize

Teşekkür Ederiz


Esra KARAKUŞ

Selda Anıl YASSIBAŞ

Serap KURŞUN

Ülkü IŞIK

Hediye KÜÇÜKSEYMEN

Yeşim DERECİ

Oya UYSAL


Saç/makyaj:Ceyda Nur Utlu

Foto:Yeşim Dereci

Kostüm:Moda tasarım bölümü


Başlıklar

Hitit Çağına ait bazı kadın heykel ve

kabartmalarda baş örtüsü görünmektedir. Hititli

kadınlarda alnı açıkta bırakan, arkaya doğru

taranmış, düz saçlar kullanılmıştır. Bu saçların

üzerinde mutlaka bir başlık kullanılmış. Bunun

altında da bele kadar inen kalın bir örgü

görülmektedir. Bazı modellerde de yanak

üzerinde spiral bukleler Hitit saç modasını

tamamlar. Hitit döneminde insan figürlerinde

görülen omuzdan sırta doğru inen spiral saç

topuzu ile figürlerin bıyıksız işlenmesi Hitit

kültürünün başlıca unsurudur.

Antik Yunan sanatını etkileyen doğulu motifler saç yapma

şekilleri, örgüler, ondüleler dikkat çekmektedir. Sivri

külah ve pilos (bir çeşit şapka) Hitit Döneminde sıkça

kullanılan başlıklardır. Hitit dönemine ait iki mezar

taşındaki kabartmalardan karı-koca sahneli olanda kadın

fese benzer pullarla süslü bir polos (pilos) taşımaktadır

Pilos



Saç/makyaj/styling:Oya Uysal

Model:İrem Erceğiz


Saç boyası

Eski Yunan kadınları,saç boyasını saçları sarılaştırmak, kızıla ya da

siyaha boyamak, hem saç rengini değiştirmek hem de ilk beyazları

kapatmak için kullanmışlardır. Sherrow’a göre, en erken boyalar

meyveler, çiçekler, sebzeler, papatya, çivit, bakkam bitkisi ve cevizin

kabuğunun özünden elde edildi. İ.Ö.400’lerde Yunan kadınları saçlarını

boyadılar veya üzerine renkli tozlar serpiştirdiler. Özellikle sarı saç, çok

beğeniliyordu. Safran çiçeklerinden elde edilen bir madde, güneş

ışınlarının da etkisiyle saçı sarartıyordu.

Mısır toplumunda insanın yaşlılıktan korkması ve

yaşadığı zamana meydan okuyarak genç kalmaya

çalışması toplumsal bir davranıştı. Saçların

beyazlaması yaşlılığın göstergesi olduğu için,

Mısırlılar bunu saklamak, için ya saçlarını boyar yada

saçlarını kestirirlerdi. Saçlara bakım yapmak ve kötü

kokuları maskelemek için aloe vera gibi zengin

yağlardan ve merhemlerden faydalanırdı.

Antik yunan

Antik dönemlerde gerek

kadınlar gerek erkekler

tarafından kullanıldığı

düşünülen boyalar, saç

renginin daha koyu ya da

daha açık hale getirilmesi

için kullanılabiliyordu. Saç

rengini koyulaştıran boya,

sülükleri 40 gün boyunca

şarabın içinde çürümeleri

için bırakarak üretiliyordu.

Saç rengini açan boya ise,

kayın kerestesi külü ve keçi

yağının karıştırılması ile elde

ediliyordu.


Saç :Oya Uysal

Renklendirme:Tuana N.Doğanlaroğlu

Makyaj:Rabia Kaya

Foto:Yeşim Dereci


Makyaj:Şirvan Karabacak

Styling:Yeşim Dereci


İkonik makyajın doğuşu

I. Elizabeth (7 Eylül 1533 – 24 Mart 1603), 17

Kasım 1558'den 1603'teki ölümüne kadar

İngiltere ve İrlanda Kraliçesi idi. Bazen

Bakire Kraliçe olarak da anılan Elizabeth,

Tudor Hanedanı'nın beş hükümdarının

sonuncusudur.

O yıllarda çiçek hastalığı çağın vebasıydı. Kraliçe 1. Elizabeth

çiçek hastalığını yenmiş fakat yara izleriyle yaşamağa mahkum

olmuştur.

Gücünün güzelliğinden kaynaklandığına inanan bir

kraliçe.Yüzündeki izleri gizlemek için sirke ve kurşun

karışımından elde edilen bir pudra kullanmaya başladı.

Kraliçe’nin yüzü bembeyaz bir tabakayla kaplanıyor izler

görülmüyordu. Elizabeth’in saltanatında kadınlar beyaz bir yüz

için çabaladılar. Beyaz yüz gençliği, doğurganlığı ve kadının açık

havada çalışmak zorunda olmadığına işaretti. Bir statü

göstergesiydi.

Makyaj uzun kullanımda çıkarıldığında cildin gri ve kırışık görünmesine neden oluyordu. O dönemde beyaz

makyaj çok uzun süre yıkanmadan ciltte bırakılırdı; en az 1 hafta. Yaygın olarak kullanılan cilt temizleyiciler gül

suyu, cıva, bal ve yumurta kabuklarıydı. Gül suyu ve bal ilk aşamada iyi hissettirse de cıva cildi içten içe tahrip

ediyordu.

Görünümünü tamamlamak için Elizabeth dudaklarında ek ağır metaller içeren parlak kırmızı pigmentler

kullanırdı. Ayrıca gözlerin siyah kalemle hizalanması ve göz bebeklerini genişleten “belladonna” olarak bilinen

özel göz damlaları kullanıyordü.Kaşlar, ince ve kemerli olana kadar koparılır ve yüksek bir alın yaratılırdı, bu da

kadınların sadece zeki değil, üst sınıftan görünmesini sağlardı. Bitkiler allık için kullanılır, yanakların parlaması

sağlanırdı.

1603’te 69 yaşında hayata veda eden kraliçenin ölüm nedeni tartışmalı.Nedenler arasında kan zehirlenmesi,

kanser bulunuyor. Son yıllarında kurşun zehirlenmesi belirtilerinden saçlarının çoğunu kaybettiği, hafıza kaybı

ve sindirim sorunları yaşadığı ve sürekli yorgun olduğu biliniyor.

Yazar Lisa Eldridge ”Makyajın Öyküsü” adlı kitabında;

arkeolojistlerin, izleri Antik Yunan dönemlerine kadar

uzanan varlıklı kadınların mezarlarında da bu maddenin

izlerinden bulunduğunu yazmıştır. Bu fondöten benzeri

maddenin Çin’de Antik Shang Hanedanında da

kullanıldığına inanılmakta. Özellikle 18. yüzyılda beyaz

yüz pudrası kullanılarak yapılan bu ironik makyaj tarzı

yüzünden birçok kadının kurşun zehirlenmesi yaşadığı

bilinmektedir


Saç:Rüveyda N.Özbek

Foto:Yeşim Dereci



Mısır dönemi

Bundan 3,300 yıldan daha uzun bir süre önce, Mısır’da özenle

hazırlanmış postişleri ile gömülmüş bir kadın bulunmuştur.

Mumyalanmış ve bedeni bir hasıra sarılmış halde

bulunmuştur. Arkeologlar bedeninin kalıntılarından

kafasının farklı yerlerine eklenmiş yaklaşık 70 adet saç ile

özenle tasarlanmış karmaşık bir saç modeline sahip olduğunu

anladılar. Arkeologların incelediği diğer kafataslarında da

benzer şekilde eklenmiş saçlar bulunmaktadır. Bir

kafatasında gri ve koyu siyah renkte saçlar bulunmuştur. Bu

da birden çok insanın postişlere kendi saçları ile katkıda

bulunmuş olduğuna işaret etmektedir

İnsanların saç örgülerini de kullanıldığı anlaşılmakta. Makalede “saç

modellerinde görülen bütün örgüler basitti ve üç tutamdan oluşuyordu,

örgüler çoğunlukla 1 cm genişliğinde ve her bir tutamın sıkıca örülmüş

halleri ortalama 0.5 cm genişliğindeydi” diye İfade edilmektedir.

100 adet kafatası

analiz edildi (28

tanesinde

hala

sonucunda antik

şehirde yaşamış olan

insanların çok çeşitli

saç tiplerine sahip

olduğu sonucu ortaya

çıkmaktadır.

Bu saç tiplerinin “Çok kıvırcık, düz,

siyahtan kahverengiye kadar kadar

çeşitlediğini bunun da bir etnik çeşitlilik

düzeyini yansıttığı ifade edilmiştir.

Makalede, insanların kısa saç modelinden

hoşlandığı, örgülerin çoğunlukla 20cm den

uzun olmayıp omuzlara inecek uzunlukta

olduğu, en uzun saçın yaklaşık 30 cm

uzunluğunda ve çok katlı saç eklerinin

kullanıldığı belirlenmiştir


Saç:Oya Uysal

Makyaj:Beyza Nur Aydemir

Foto:Yeşim Dereci


SEKTÖR GEZİSİ

Aymira koçaklı

YAŞAM MERKEZİ


S E N B E N İ M T I R N A Ğ I M O L A M A Z S I N

Yapmak 1. istedikleri işin önemini anlamaları, kendilerini geliştirebilecekleri alanları

tanımaları amacıyla Aymira Koçaklı Yaşam Merkezini ziyaret eden öğrencilerimiz

2.

protez tırnak,ipek kirpik,vücut bakımı ve zayıflama cihazları ile ilgili yapılan çalışmaları

uygulamalı olarak yerinde inceleme ve öğrenme fırsatı buldular.

4.

5.

7.

8.


Saç:Rüveyda N.Özbek

Makyaj:Rabia Kaya

Styling:Oya Uysal

Foto:Yeşim Dereci

Model:Serap Kurşun

Çocuk gelişimi öğretmeni


Saç maşaları

Çin'in eski çağlarında saç şekillendirmeye

özen gösterilirmiş. Han Hanedanı'na ait bir

evrakta, "kent içinde yüksek saç lülesi

modadır, saç lülesi 7 cun'a (yaklaşık 23

santim) ulaşır" diye yazılı. Hunan eyaletinin

merkezi Changsha'daki Mawangdui adlı

tarihi sit alanında çıkarılan bir kadın

cesedinin saç şekli, Han Hanedanı'ndaki

kadınların perukla saç lülesi yapmayı

becerdiklerini kanıtlamıştır. O dönemde

peruk, mahkûmların saçlarından yapılırmış.

Yunan kadınlar, saçlarını biçimlendirmek

için taraklar, saç ütüsü ve lüle maşası da

kullandılar. Saç ütüsü ve lüle maşası ile alnı

çevreleyen spiral biçimli küçük lülelerin

yansıra uzun kıvırcıklar da yapılıyordu. Ege

Bölgesi’nde kullanılmış olan ilk tarakların

ahşap olduğu sanılmaktadır. Ancak, iklim

koşulları nedeniyle günümüze

ulaşamamışlardır.


Saç/makyaj:Yıldız Çapaş

Foto:Yeşim Dereci


Makyaj:Şirvan Karabacak

Foto:Yeşim Dereci


Makyajlar

rabia kaya


Makyöz rabia kaya


Makyaj:Beyza Nur Aydemir

Foto:Oya Uysal




Saç/makyaj/foto/Syling:Oya Uysal


Makyaj:Rahime Emeksiz

Styling:Yeşim Dereci


Yunan saç eşarpları

Homeros destanlarından, her iki cinsin de

o dönemlerde uzun saçlı olduklarını

öğreniyoruz. Bu özellik, bütün Arkaik

Dönem boyunca devam eder. Bu zaman

diliminde iki temel biçim görülür: 1. Saç,

kulakların arkasından enseye, sırta

bırakılır. 2. Kulak arkasından öne verilen

saç, göğüse düşürülür. Her iki temel

biçimde de saç, ya olduğu gibi bırakılır, ya

da birkaç örgüye ayrılır.

Helena'nın saçı

yapılırken

Sakkos ve bantlarla yapılmış saç şekilleri

Kadınlar, saçlarına bantlar, atkılar, eşarplar, torbalar (mitra, sakkos) ve sargılar yardımı ile pek çok biçim

verdiler. Pers Savaşlarından önce, bantlar veya şeritlerle bağlamalarına karşın, büyük bir kısmı saçlarını

serbest bırakıyordu. Zaman ilerledikçe saçlar, genellikle bir şerit ile toplandı ve sık sık‘’ampyks’’ veya

‘’stephane’’ olarak bilinen, olasılıkla altından yapılmış, önde epeyce yüksek ve arkaya doğru daralan bir süs de

takıldı. Ampyks, dar ve kısa bir çemberdir ve arkadan bağlanması gerekir. Stephane ise geniş ve tüm başı

çevreleyen bir süstür. Bazen rüzgârdan uçmasını önlemek için saçı, bir torbacık içinde topladılar(file ).

İ.Ö.IV y.y. modası olan topuz, küçük bir eşarpla bağlanıp

başın üzerinde yer aldı; bu saç biçiminde eşarbın geniş

tarafı arkaya getirildi ve uçları başın ön tarafında bağlandı

Schmidt ve diğerleri, ‘’kredemnon’’dan bir başörtüsü

olarak söz eder. Keten ya da pamuklu kumaştan, sonraları

da ipekten yapılan kredemnonlar, bazen başa sarılıyor,

bazen alında, alnın üzerinde ya da başın arkasında

düğümleniyordu. Çoğu kez renkli bantlarla başta süs

olarak kullanılmıştır

Kredemnonlu saç

biçimleri


2 0 2 2 - 2 0 2 3

Mezuniyet


2 0 2 2 - 2 0 2 3

Karne günû


OKul halleri

# 9 7 9 0 8 3 # 7 D 7 D 7 A

# 7 B 6 9 5 9

# 6 4 6 3 5 F

# 7 0 6 F 6 D

# A 2 9 1 8 1

# 9 8 9 2 8 4

# 5 B 5 8 4 E


OKULUMUZDA REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ

En geniş anlamda rehberlik; bir insanın başka bir insana ya da

gruba, o insanın ya da grubun en iyi şekilde yaşamasına, insanların

kendilerini gerçekleştirme süreçlerinde en elverişli yolları

bulabilmelerini sağlamak için yapılan yardımdır. Psikolojik danışma

ise; kişisel, sosyal, eğitsel ve mesleki konularda kişilerin amaçlarını

belirleme, karar verme, var olan problemlerini çözme vb. konularda

tarafsız, kişilik haklarına saygılı, güven ve gizliliğe önem veren

eğitimli danışmanlardan yardım aldığı bir gelişim sürecidir.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri eğitimin ayrılmaz ve tamamlayıcı bir parçasını oluşturur. Çünkü

merkezinde birey vardır ve bireylerin bir bütün olarak gelişmesine yardımcı olmak esastır. Okul ortamında

rehberliğin ilgilendiği birey, öğrencidir ve rehberlik hizmetleri okulda öğrenci ile ilişkili tüm kişilerin işbirliği ile

gerçekleşir, ayrıca bireye ve onun kendine ilişkin konularda karar verme hakkına saygı esastır. Etkili bir

rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmeti sunabilmek için bireysel farkların dikkate alınması gereklidir.

Rehberlik hizmetlerinde yer alan teknikleri kullanmak ve uygulamak bir uzmanlık işidir. Rehberlik ve Psikolojik

Danışma Hizmetleri planlı, programlı, örgütlenmiş, profesyonel düzeyde planlanır ve uygulanır. Tek tip bir

rehberlik programı yoktur, rehberlik programı öğrencilerin gereksinimlerini ve olanaklarını göz önüne alınarak

hazırlanır. Bu gereksinimlerin belirlenmesi içinse her yıl Mayıs ayı içinde öğrenci, öğretmen ve velilere Rehberlik

İhtiyaç Belirleme Anketleri (RİBA )uygulanır. Elde edilen veriler bağlı bulunulan Rehberlik ve Araştırma

Merkezleri ile paylaşılır. Bu veriler ile ülke genelinde çalışılacak genel hedefler, il bazında çalışılacak yerel

hedefler ve okulumuz için çalışılacak özel hedefler belirlenir. Belirlenen bu hedeflere ilişkin grup çalışmaları

öğrenci, veli ve öğretmenler için ayrı ayrı planlanır ve uygulanır. Bireysel çalışmalar ise, öğrenci risk haritaları ya

da öğrencinin ihtiyacına dönük olarak haftalık randevularla planlanır ve uygulanır. Sunulan bireysel ve grup

rehberlik çalışmalar ise destek hizmetler (öğretmen ve velilere sunulan), gelişimsel ve önleyici hizmetler (bilgi

verme çalışmalar: akademik, kariyer, sosyal duygusal gelişim; bireyi tanıma çalışmaları ve yöneltme izleme) ve

iyileştirici hizmetler (psikososyal müdahale, sevk yönlendirme, bireysel psikolojik müdahale) olarak

sınıflandırılır. Ayrıca ksek Öğretim Kurumlarına geçiş sürecinde öğrencilere tercih danışmanlığı hizmeti de

sunulur ve servis tarafından sunulan tüm bu hizmetler Milli Eğitim Bakanlığı MEBBİS sisteminde yer alan e-

Rehberlik modülüne günlük olarak işlenir.

Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisi tarafından sunulan hizmetler öğrencilerimizin problem çözme, karar

verme, uyum sağlama, çatışma çözme, etkili iletişim için gerekli olan bilgi ve becerileri kazanmasını; özelliklerini

(ilgi, yetenek, istek, değer, kişisel özellikleri vb.) ve gizil güçlerini tanımasını, farkında olmasını ve en üst düzeyde

geliştirmesini, bireysel özellik ve gizil güçlerini toplum içinde değerlendirebilmesini, yaşamını, geleceğini

planlamasını, kararlarının sorumluluğunu alabilmesini sağlamaya yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Bu

uygulamalar hem bireysel hem de grup çalışmalarıyla yürütülmektedir. Çalışmalarımızın nihai amacı;

öğrencilerimizin yaşamında akademik bilgi ve başarının yanı sıra düşünce, duygu ve davranışların da önemli bir

etken olduğunun bilincinde olmalarını sağlamak ve onları akademik, kariyer ve sosyal duygusal gelişim

alanlarında bir bütün olarak desteklemektir.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi, eğitim yılı boyunca öğrenciler, veliler ve öğretmenlerin serbestçe

başvurabileceği bir birimdir. En önemlisi GİZLİLİK, GÖNÜLLÜLÜK, GÜVEN esastır. Servisten yararlanmanın

herhangi bir prosedürü yoktur. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisinden randevu alarak istediğiniz

hizmetten yararlanabilirsiniz. Unutmayın “Rehberlik ve Psikolojik Danışma eğitimin ruhudur. “ hepinizi

okulumuzun PDR Servisine bekleriz .

Burcu İLGÜ YALDIZ

REHBER ÖĞRETMEN


Kaynakça

• https://www.tarihlisanat.com/cin-sanati/

• https://onedio.com/haber/antik-zamanlara-dair-7-makyaj-aliskanligi486828

• http://turkish.cri.cn/794/2010/12/20/1s130213.htm

• https://gorgondergisi.com/antik-cinde-kadinlar/

• https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/511584

• https://arkeofili.com/cinde-erkekler-icin-2-700-yillik-yuz-kremi-bulundu/

• http://m.chinaculture.org/2017-06/22/content_1024901.htm

• https://www.uralakbulut.com.tr (Prof. Dr. Ural Akbulut ODTÜ

Kimya Bölümü)

• https://acikders.ankara.edu.tr

• http://ozelmisir.blogspot.com/2007/09

• http://www.tarihpedia.com/misir_genel_saglik_ilac

• https://arkeofili.com/antik-misirin-ozenle-tasarlanmis-sac-modeller

•https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/3340

8/sedef_kapanoglu.pdf?sequence=1

• https://www.tarihlisanat.com/cin-sanati/

• https://onedio.com/haber/antik-zamanlara-dair-7-makyajaliskanligi486828

• http://turkish.cri.cn/794/2010/12/20/1s130213.htm

• https://anadoluuygarliklarii.weebly.com/hattiler.html

• https://aktuelarkeoloji.com.tr/kategori/bir-uygarlik/hattiler

• https://kulturelcisi.com/hatti-uygarligi

• https://www.corumkulturturizmdernegi.com/tarihte-hititler

• https://arkeofili.com

• https://acikders.ankara.edu.tr

• https://www.academia.edu

• https://www.academia.edu/31499007/Antik_Anadolu_Medeniyeti_Frigya_


OKULUMUZ ÖĞRETMEN KADROSU

OKUL MÜDÜRÜ

CANAN YAVUZ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA

BURCU ILGI YALDIZ

MÜDÜR YARDIMCISI

AYHAN ESKİMEZ

MÜDÜR YARDIMCISI

KENAN EMET

GÜZELLİK HİZMETLERİ

OYA UYSAL

GÜZELLİK HİZMETLERi

Yeşim DERECİ

GÜZELLİK HİZMETLERİ

TUBA GÖNÜL

EDEBİYAT

SEDA ÖZBEK

MATEMATİK

EMEL EREN

ZAFER

ÇOCUK GELİŞİMİ

SERAP KURŞUN

MODA TASARIM

HAFİZE GÖK

MATEMATİK

HAKAN GÜRLER

ÇOCUK GELİŞİMİ

TEVRİYE KAYA

BİYOLOJİ

GÜLİZAR GÜNAYDIN

FİZİK

O. SELÇUK

AKINCI

DİN KÜLTÜRÜ

M. ZAFER

BİRTÜRK

ÇOCUK GELİŞİMİ

ÜLKÜ IŞIK

İNGİLİZCE

CEYDA ORAL

ÇOCUK GELİŞİMİ

ESRA KARAKUŞ

ÇOĞRAFYA

HEDİYE

KÜÇÜKSEYMEN

GÖRSEL SANATLAR

MÜŞERREF YETİM

TARİH

SİBEL PALAS


gulnazibrahimgungortara.mtal

https://kazantarakml.meb.k12.tr/

(0318 814 6007)

Adres Gülnaz İbrahim Güngör Tara Mesleki ve

Teknik Anadolu Lisesi, Kayı Mahallesi, Ahievran

Caddesi KAHRAMANKAZAN / ANKARA

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!