27.11.2023 Views

SEKTÖRMADEN DERGİSİ

Madencilik, Enerji, kömür, Maden, Kongre, Teknoloji, yenilik, dünyadan ve Türkiye"den Madencilik Haberleri

Madencilik, Enerji, kömür, Maden, Kongre, Teknoloji, yenilik, dünyadan ve Türkiye"den Madencilik Haberleri

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

VAKIF’TAN HABERLER

40. Uluslararası Pittsburgh Kömür

Kongresinin ardından

KÖMÜRÜN RAFİNASYONUNA DOĞRU

Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik

İTÜ Maden Fakültesi

Uluslararası Pittsburgh Kömür Kongresi’nin 40.’sını

gerçekleştirirken aslında 50. yaşını da kutladık. Zira

1973’teki kuruluşunun üzerinden tam 50 yıl geçmiş.

Kongre, ikinci kez İstanbul’da düzenlendi, ilk kez

2010 yılında yine bu şehirde buluşmuştuk.

250 katılımcının yer aldığı, 110 bildiri ve 29 poster

sunumunun yapıldığı 40. Uluslararası Pittsburgh Kömür

Kongresi, tarihinde ilk kez 12 çağrılı konuşmacı

ile bir rekora da imza attı.

Türkiye Kömür İşletmeleri Ar-Ge Daire Başkanı

Ayşe Tarakçıoğlu’nun çağrılı bildirisinde verdiği bilgilere

göre, dünyanın toplam kömür rezervi bir trilyon

tonun üzerinde, küresel kömür üretim kapasitesi

ise yıllık 8,3 milyar ton. Türkiye ise 22 milyar ton rezervi,

110 milyon tonluk üretimi ve 30 milyon tonluk

ithalatı ile enerjisinin yaklaşık % 34’ünü kömürden

üretiyor.

Küresel olarak kömür değer zincirinde 6.3 milyonu

madencilik, geri kalanı enerji üretimi ve demir-çelik

gibi bağlı sektörlerde olmak üzere 8,4 milyon kişi çalışıyor.

Avrupa’da kömürün enerjideki payı ortalama

%37 iken, Polonya’da bu oran %72 olarak gerçekleşiyor.

Avrupa yıllık yaklaşık 630 milyon ton kömür tüketiyor.

Enerjisinin önemli kısmını kömürden üreten Polonya

ile Slovenya’da kömür madenlerinin kapatılması

planlanıyor. Konferansta verilen bilgiye göre, kömür

bazlı metan üretimi de muazzam bir artış gösteriyor.

Kömürde yol ayrımındayız

Kömür dediğimiz bu kıymetli fakat yanlış anlaşılan

kaynak ile ne yapacağımız konusunda bir yol ayrımına

gelmiş bulunuyoruz. Önümüzde iki hatta üç yol

var: Kömürle çalışan elektrik santrallerini ham kömür

yerine iyileştirilmiş kömür kullanarak güncellemeli/

modernleştirmeli, mümkün olduğunca fazla miktarda

kömürü gazlaştırarak Hidrojen, Karbonmonoksit ve

Karbondioksit (monoksitler) içeren sentetik gazlar elde

etmeli ve ardından ihtiyaca bağlı olarak gübre uygulamaları

için metanol ve amonyak üretmeliyiz. Genel

olarak görünen o ki, iki seçeneğimiz var; biri kömürü

gazlaştırmak, diğeri ise sıvılaştırmak. Sıvılaştırmada

elde edilen kömür katranı rafine edilerek kömür zifti

ve/veya karbon karası, ağır kısımda mezofaz karbon

ve hafif ürünlerden de ham naftalin rafinasyonu ile

karma naftalin, Beta naftalin ve floren üretmeliyiz.

Hindistan 2030 yılına kadar kömürünün yaklaşık 100

milyon tonunu gazlaştırmayı planlıyor. Bu ülkedeki

kömür şirketleri 2030 yılında üretimlerinin %10’unu

gazlaştırmaya mecbur tutulacak, bu oranın üzerine çıkıldığında

da özel kredi teşvikleri verilecek.

Çin’de kömür katranı üretimi dev bir endüstri haline

geldi. Yılda yaklaşık 27 milyon ton kömür katranı üretiliyor

ve bu da 2022 yılında yaklaşık 20 milyar dolarlık

bir piyasa değerine tekabül ediyor. Bu da gösteriyor

ki petrol, benzin ve daha da önemlisi karbon fiber, değerli

kimyasallar ve çoğu petrokimyasallar dahil olmak

üzere petrol rafinerilerinde üretilen katma değerli

ürünleri kömürden üretmek mümkün hale geliyor. Şu

an itibarıyla Kömür Rafinerilerinin gelmekte olduğunu,

hatta faaliyette olduğunu söylemek mümkün.

Kömür gazlaştırmanın yanı sıra biyokütle veya rafineri

artıkları gibi diğer karbon bazlı kaynakların neredeyse

tamamının gazlaştırılması, enerji sistemlerine esneklik

katan çok yönlü bir dönüşüm teknolojisi. Hidrojen artık

neredeyse tümüyle doğal gaz ve kömürden üreti-

liyor. Günümüzde üretilen yaklaşık 70 Mt hidrojenin

%76’sı doğal gazdan, geri kalanı (%24) ise kömürden

elde ediliyor. Bu da küresel doğal gaz üretiminin %

6’sına ve kömür üretiminin % 2’sine tekabül ediyor.

Yapılan projeksiyonlara göre, uzun vadede kömürden

üretilen hidrojen, özellikle ulaşım için enerji sağlamada

önemli bir rol oynayacak. 2000 yılından bu yana

dokuz tesis, endüstriyel uygulamalar için fosil yakıt

bazlı hidrojen üretiminden kaynaklanan karbondioksiti

tutmaya başladı, ne var ki önümüzdeki birkaç yıllık

gelecekte bu türden yeni projelerin başlaması beklenmiyor.

Bu dönemde, karbon yakalama, kullanma ve

depolama (CCUS) teknolojilerini de içeren kömür gazlaştırma

prosesleriyle üretilen %100 hidrojeni yakacak

türbinler de geliştirildi. Bu projelerin çoğu Kuzey

Amerika’da bulunuyor fakat Fransa, Japonya ve Abu

Dhabi’de de örnekleri var. Bazıları yakalanan karbondioksiti

endüstriyel kullanım için satarken, diğerleri ya

gelişmiş petrol geri kazanımı ya da özel jeolojik depolama

yoluyla yeraltında depoluyorlar.

Karbonsuzlaştırma değil

karbon yakalama

İklim savaşçılarının kömürü şeytanlaştıran fantezilerine

rağmen önümüzdeki yol şu: ekonomiklik ve sürdürülebilirlik

odaklı bir enerji dönüşümü. Bu doğrultuda

kongrenin genel olarak sunduğu formül ise şu:

karbonu yakalayacağız, izleyeceğiz, kullanacağız ve

fazlasını depolayacağız.

Mevcut veriler karbon yakalama ve depolamanın maliyetinin

bugün itibarıyla 40-120 $/ton seviyelerinde

olduğunu gösteriyor. Pek çok örnek, pilot çalışma,

araştırma birbirini izliyor: Japonya’da Mitsubishi

karbonu yakalıyor, sıvılaştırıyor ve gemi ile taşıyor.

400 o C sıcaklık ve 30 atm basınç altında 1 ton/gün

kapasiteli kömür sıvılaştırma pilot tesisindeki üretim,

günümüz fiyatlarına göre petrolden %11 daha ucuza

geliyor. Karbonun süper kritik koşullarda elektrik

üreten bir türbinde çalışma sıvısı olarak kullanıldığı

bir genleştirici olan karbon türbinleri test ediliyor.

Öte yandan, tüm bu çabalara ve kaydedilen ilerlemeye

rağmen henüz yolun başındayız. Atmosfere

salınan 50 milyar ton sera gazına karşılık şu an için

sadece 50 milyon ton karbon yakalayıp depolayabiliyoruz.

Daha gidecek çok yolumuz var. Kongrenin

verdiği mesaj ise şu: karbon emisyonlarını azaltmak

için yapılması gereken şey karbon yakalama, karbonsuzlaştırma

değil!

Yeni yeşil mutabakat metni kapsamında iklim değişikliğiyle

ilgili artan endişeler ve enerji tedarikinin

maliyetleri sıvı hidrojen gibi temiz teknolojilerin

geliştirilmesini kaçınılmaz kılıyor. İyi düzenlenmiş

karbon fiyatı, CO 2 emisyonlarını azaltmaya yönelik

doğrudan teşviklerin sağlanması ve yeni temiz enerji

teknolojilerinin geliştirilmesiyle gerekli enerji dönüşümünün

gerçekleştirilmesi mümkün olabilir.

Başta gazlaştırma, karbonizasyon, sıvılaştırma ve

karbon fiber ya da değerli kimyasallar gibi katma

değerli ürünlerin üretimi olmak üzere kömür dönüştürme

teknolojileri artık teknik olarak güvenilir, çevresel

ve ekonomik olarak uygulanabilir hale geldi.

Bu teknolojiler kömürün geleceği için büyük umut

vadediyor. Gelmekte olan Kömür Rafinerileri, kömürün

adeta yeniden doğacağını ve kesinlikle parlak bir

geleceği olduğunu müjdeliyor.

14 SEKTÖRMADEN SEKTÖRMADEN 15

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!