24.03.2016 Views

10-11 4-5 26-27 14-15 26-27 26-27 26-27 26-27 26-27 26-27 26-27 14-15 14-15

Mart_2016

Mart_2016

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“…Ölüler dini değil, sen de bilirsin ki bu din<br />

Diri doğmuş, duracak, dipdiri durdukça zemin<br />

………….<br />

İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyla bilin<br />

Ne mezarlıkta okumak, ne de fal bakmak için…”<br />

Şiir bittiğinde “Dedemin ne gür sesi var” diye düşünüyordu Mehmet. Bazı<br />

akşamlar bütün aile toplanır sohbet eder en çok da dedesinin anlattıklarını ilgi<br />

ile dinlerlerdi. Dedesi yaşadıklarından, öğrendiklerinden bahseder, konuşmasını<br />

Kur’an ve dua ile bitirirdi. Bazen Kur’an okuma görevini Mehmet üstlenirdi, dedesi:<br />

“Hafızımın sesini duyalım” deyince Mehmet okurdu ayetleri. Mehmet’in dedesi<br />

de hafızdı. O “demir hafız”dı. Kur’an ezberi çok güçlü, hafızlığını tamamladıktan<br />

sonra ezberini hiç kaybetmemiş olanlara böyle denildiğini öğrenmişti dedesinden<br />

Mehmet. Bu akşam da bir demir hafızı anlatmıştı dedesi. Ve onun şiiri ile bitirmişti<br />

sözlerini. Adaşı İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif’in de hafız olduğunu yeni<br />

öğrenmişti Mehmet. Çocukken başlayıp tamamlayamadığı hafızlığını yirmili yaşlarında<br />

bitirdiğini ve “demir hafız” olarak anılacak kadar güçlü bir hafız olduğunu<br />

da yeni duymuştu.<br />

Mehmet’in dedesi hafız olmanın sadece Kur’an’ı ezberlemek olmadığını söylerdi<br />

hep. Bu akşam da Kur’an ayetlerini anlamak ve yaşamak üzerine konuşmuştu. O<br />

konuşurken, Mehmet Kur’an’dan öğrendiklerini düşünüyordu. Öğrendiği her ayetle<br />

büyüdüğünü, anlayışının ilerlediğini hissediyordu. Okulda notları bile yükselmişti.<br />

Dedesinin dediği gibi aklının, zihninin Kur’an’la daha da güçlendiğini fark ediyordu.<br />

Ama anlamaya çalışırsan demişti dedesi. Anlamak için de düşünmelisin, üzerine<br />

kafa yormalısın, bu ayet bana ne anlatıyor, diye…<br />

Herkes yatsı namazını kılıp uyumak için yataklarına çekildiğinde Mehmet yarınki<br />

Kur’an ezberini tekrar etmek için bahçeye çıktı. Kamer Suresi de tekrar<br />

edeceği sayfaları arasındaydı. Surenin adını kendisinden aldığı ay ışığı ile geceyi<br />

aydınlatırken 32. ayet durdurdu Mehmet’i. Tam da bugün dedesinin anlattığı konuydu<br />

ayette bahsedilen. “Andolsun biz, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık.<br />

Var mı düşünüp öğüt alan?”<br />

Soruyu sormuştu Yüce Allah: “Var mı düşünüp öğüt alan?” Belli ki cevabı insanlar<br />

verecekti. Ben evet, diyorum diye düşündü Mehmet, kafasını gökyüzüne kaldırıp<br />

aya bakarken. Mehmet Akif de evet diyenlerdendi besbelli. İçi mutlulukla<br />

doldu, bir ayeti daha anlamaya başlamıştı.<br />

Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 428 Mart<br />

7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!