08.01.2017 Views

sayi1

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bir “Merhaba” Sayfası…<br />

Bana "bırak milletin dilini de kendi şiirini yaz" diyenler oldu.<br />

Dilleriniz bileniyor mu?<br />

En büyük şiiri birlikte yazacağız, İskoçlar!<br />

Ulaş NİKBAY<br />

Şiirin işçileri birleşin!<br />

Kuzey GENÇ<br />

Şiirim'<br />

izinde<br />

gel'<br />

işime<br />

ih(ti)ya'<br />

acı var...<br />

Şiir<br />

d'ilimi<br />

gel'iştir<br />

İbrahim İLHAN<br />

Gel<br />

Tokuşturalım şiirlerimizi<br />

Yaşamak tozlanmasın...<br />

İnci ERKAN<br />

denize uzun uzun susuyor bir dilek<br />

Dilek BİLGE


Bu Sayının Şarkısı…<br />

Ey Sârebân<br />

Ey Kervâncı<br />

Ey sârebân, ey kârevân, Leylâ-yi men kocâ mî berî;<br />

Ey kervâncı, ey kervân! Leylâ'mı nereye götürüyorsun;<br />

Bâ borden-i, Leylâ-yi men, cân u dil-i merâ mî berî?<br />

Leylâ, canım ve yüreğim olduğu halde?<br />

Ey sârebân kocâ mî revî Leylâ-ye mân çerâ mî berî<br />

Ey kervâncı, Leylâ'mı niçin götürüyorsun?<br />

Der besten-i peymân-e mâ tenhâ govâh-e mâ şod hodâ,<br />

Birbirimize yalnızken verdiğimiz sözlere Allah şahitken,<br />

Tâ în cehân ber pâ boved in aşk mâ bemâned be câ?<br />

Ve aşkımızın karar kılmadığı hiçbir yer yokken?<br />

Ey sârebân, ey kârevân, Leylâ-yi men kocâ mî berî;<br />

Ey kervâncı, ey kervân! Leylâ'mı nereye götürüyorsun;<br />

Ey sârebân kocâ mî revî Leylâ-ye mân çerâ mî berî<br />

Ey kervâncı, Leylâ'mı niçin götürüyorsun?<br />

Temâmî-ye dînem be donyâ-ye fânî: şerâr-i aşkî ki şod zendegânî!<br />

İnancımın tamamı, geçici dünyaya dâir: Aşkın kıvılcımları, yaşamın kendisi olmuş!<br />

Be yâd-i yârî hoşâ katre eşkî, be sûz-e eşkî hoşâ zindegânî.<br />

Oysa yârin hâtırâsı, aşkın bir katresinden (damlasından) bile güzeldir. Aşık<br />

olmanın ateşi, yaşamdan daha özgedir!<br />

Hemîşe hodâ yâ mehebbet-i dilha, be dilhâ bemâned besân-e dil-i mâ<br />

Allah'ım, kalplerdeki sevgiyi daima o kalplerde bırak, benim kalbimde bıraktığın gibi;


Ki Leylî u Mecnûn fesâne şeved; hikâyet-i mâ câvidâne şeved<br />

Leylâ ile Mecnûn, efsâne oldular; Oysa bizim hikâyemiz, sonsuzluğa erişti!<br />

To eknûn ze aşkem girîzânî gamem râ ze çeşmem nemî hânî<br />

Sen, şimdi aşkımın tek göstergesisin; Hüznümün, güzümden okunmayan hâli.<br />

Ez in gam çe hâlem nemî dânî<br />

Bu hüznün elinden hangi hâllerdeyim, bilmiyorsun.<br />

Pes ez tô nebûdem berâye hodâ to merg-e dilem râ bebîn u berû<br />

Senden sonra var olmadım ben, Allah biliyor; kalbimin yapraklarını gör ve git!<br />

Çû tûfan sehtî ze şâhe-i gam gol-e hestîem râ be-çîn o berû<br />

Tûfân gibi inşâ et hüznün dallarını; gül idik, gülleri derip git.<br />

Ki hestem men ân direhtî, ki der pây-e tûfân nişesti<br />

Ki ben gül ağacıydım, tûfânın ayakları dibinde oturan…<br />

Heme şâhehâ vucûdeş ze heşm-e tebiet şikeste<br />

Vücûdunun bütün dallarını, tabiatın hışmıyla kır!<br />

Muhsin Namjoo – Farsça Şarkı


c e m<br />

1. yeryüzü sirkesi dil bize<br />

hızarı tanrı naipleri kesimi<br />

kesildik körpe sürgün göz ardı iyilik filizi nişansız<br />

temsilî leylâlar vurgunu bağrımız çağsız ağıt er horoz<br />

kopmuş et ele kelem sarması balı hemhâl uyur gezmez<br />

halkı zindanımızın palalı halalar halat çeker orta<br />

âlem kara cennet yolcusu selefi bomba anahtar kast<br />

canına tanrının çöl akrebi kurumlu vahap hâbı<br />

kafa esrar kafası yaradan eylemiş neylerse güzel<br />

hatırı kurban yaratılan insantanrı elinde din sırtında<br />

tanrı adına tanrısız in eş koşma aşka ki b i r<br />

Resim: Nezihe GÖKÇE


2. perdeli gözün arkası gönül bize<br />

darağacı sallanır cunta esimi<br />

akacaktık geceden yıldız çavlandan ırmak duraksız<br />

çanımız otlu kardeşler çıngırağımız suskun<br />

hukuk unutulan zakkum ağısı yinelemeli yenilgi tarih<br />

akıl yolu zor kolayın kuzgununa azgın güç sahibi ilençli<br />

dar aldık daraldık eksiğiz kaç can ağdık abasız sopa<br />

abalı tetikçi hüneri kavilli düzen günler geçerken yakar<br />

ak geleceği külünde türkülerimiz kalır yarına sancılı<br />

gönül dili köz yurt insanı yunus kasımı uğru molla<br />

eylülü zül mülkünde mülksüz mülteci<br />

zindanı karanlık ağacı kuru<br />

3. melamet hırkası gül bize<br />

yadigâr ehli koca nesimi<br />

bana mehmet süreyya’yı getirin yanında esmer<br />

murat bir fıçı boğazkere karışık öküzgözü şiir<br />

içelim mezesi geçmiş aşklar kavruk yürek<br />

kavurması yanık ülke gökyüzü çalınmış<br />

bahtsız çocuklar tahtında gözümüz babamın<br />

şarap çanağı değil kan çanağı uçurtma sesi<br />

dinmesin uyuruz belki gece şiirin kutsal<br />

gecesi yetişsin gaflet basmadan hızır aziz kemal<br />

usta kurtulsun zindan buğzumuzun şerrinden<br />

M.Gıyasi AYDEMİR


CİRİM<br />

Her baş ağrımda<br />

erken öleceğim sanırım<br />

dişlerim dökülür<br />

söndürmem sigaramı<br />

Ben mi istemedim yaşamayı<br />

sorabildim mi kimseye<br />

neden böyle burası?<br />

Ne kelim ne sıska<br />

birileri gibi solgunum tek<br />

yalnız öksürük belasına<br />

kaparım ağzımı<br />

Her başarısızlıkta<br />

bir nebze azalır<br />

güzel bilmediğim ömrüm<br />

35'ime gelebilirsem<br />

İsveç'i görürüm<br />

Havalar kararır<br />

hemen bakmamla<br />

penceremden<br />

Ağzımdan dumanlar tüter<br />

bir tek ne güzel dumanlar tüter<br />

duyarım çoktan ölmüş<br />

bir adamı içimden<br />

Bu mudur bizim<br />

dünyadan alacağımız?<br />

Bu kadar mıdır<br />

bizim yediğimiz<br />

içtiğimiz?<br />

Cirmim<br />

şuncacık benim<br />

bir yağmura ıskalanmış<br />

dün de ağrılı bugün de<br />

Nasıl yaşıyorum ben?<br />

Süleyman Berç HACİL


Bir Kitap Tanıtım Bülteni…<br />

RUANDA KIRSALI - Şiir<br />

Ruanda Kırsalı; yazardan derin izler taşıyan ilginç bir kitap. Şiirlerden yola<br />

çıkarak yazarın, hayatından, gözlemlerinden, yaşadığı anılardan ve hayatında<br />

iz bırakanlardan yola çıkarak bu eseri oluşturduğunu rahatlıkla<br />

anlayabiliyorsunuz. Seksen sayfa uzunluğunda ve editörlüğünü yazar Janset<br />

Karavin’in yaptığı; Düşülke Yayınları’ndan çıkan kitap, elinize aldığınız andan<br />

itibaren hiç soluksuz bir çırpıda okunarak inceliğine karşıt bir dolulukla<br />

damakta hayli keyifli bir tat bırakıyor. Yazarın kitabının başına paraf attığı,<br />

hayatının belirli dönemlerini geçirdiği ayrı ayrı şehirlerde yaptığı gözlemler,<br />

hayatına girip çıkan insanlar ve en önemlisi kitabı okudukça kolayca anlaşılan<br />

şairin büyük bir iştahla başvurduğu kendisini anlatma arzusu, bir çeşit<br />

haykırışı ve o önüne geçemediği genç bir adamın deli isyanları Ruanda<br />

Kırsalı’nın temel içeriğini oluşturmakta. Bireysel üslubu yönünden Edip<br />

Cansever, Turgut Uyar, İlhan Berk gibi İkinci Yeni şairlere, anlatım olarak<br />

yalın olan bazı şiirlerle Garip Akımına mensup Orhan Veli ve Muzaffer Tayyip<br />

Uslu gibi Garipçi Şairlere ve şairin en sevdiği şairlerden olan Metin Eloğlu’nun<br />

eserlerine de göz kırpan bir eser Ruanda Kırsalı.<br />

Garipçilerin yalın ve sert anlatımına uyan şiirler var kitapta. Yazarın her<br />

noktaya parmak basan bir tavrı da yok değil. Şiirlerinde kah eski sevgiliden<br />

bahsediliyor, kah beklenilen bir yâre yazılan mektup şiirleştiriliyor; kah<br />

Tahsin Amcanın oğluyla olan hikayesine göz atılıyor, kah bir anneye söylemek<br />

istenilen en duygusal itiraflardan bahsedilebiliyor. Eskiye ve yeniye duyulan<br />

bir özlem okuyucunun iliklerine kadar işliyor. Okuyan insanların kendinden<br />

izler bulabileceği, bazı şiirlerde bulunan ince mizahla yer yer keyiflendiren,<br />

Yeraltı Edebiyatının, Bukowski Whitman şiirlerinin arasında muzip bir tavırla<br />

gezinen, ayrıca eski sevgilileri, eski yaşanmışlıkları aklınıza getirecek bazı<br />

şiirlerle de yer yer hüzünlendirebilmeyi başarabilen ve en önemlisi de; yapıtı<br />

çıkaran yazarın kim olduğunu merak ettiren, şiir dünyasına yeni bir soluk<br />

kazandıracak bir eser Ruanda Kırsalı. Rafınızda her daim kalmayı başaracak<br />

ve hayatınızın belki de en gergefli anlarında tekrar tekrar başa sararak<br />

okuyabileceğiniz; her okuyuşunuzda ise damağınızda farklı tatlar bulup,<br />

kitabın anlattığı hüzünlü yaşanmışlıklara kanmadan, okuyana incelikle<br />

aşıladığı o umut veren ruh haline bürünebileceğiniz, genç bir şairin kaliteli bir<br />

başlangıç eseri.<br />

Yazar: Süleyman Berç HACİL<br />

Yayınevi: Düşülke Yayınları<br />

Sayfa Sayısı: 80<br />

Baskı Yılı: 2016


TURNA ŞARKISI<br />

şarkımı söylüyor bir kuğu<br />

turna sanmıştım kuğuymuş<br />

gölsüz bir su kuşuymuş<br />

yavaş güzel ve derin<br />

biraz da kuyu suyuymuş<br />

o kuğu şarkımı söylüyormuş<br />

koyu karanlıklara<br />

tüylerini bırakıyormuş<br />

her sabah bir abajuru<br />

ucuza satıyormuş<br />

turna sanmıştım kuğuymuş<br />

kapı zilini söküyormuşum<br />

şiir yazıyorum sanıyormuş<br />

hastanede bir refakatçi<br />

yastığımızı yükseltiyormuş<br />

aynı yatakta milyonlar<br />

bir siyah kuyuda<br />

koridor petekleri<br />

turna sandığım kuğu<br />

şarkı mı söylüyormuş<br />

Şiir: Ulaş NİKBAY<br />

Resim: Nezihe GÖKÇE


ŞDG - Dosyalar


ŞDG – Dosyalar


Üyemiz Kuzey GENÇ ile söyleşi…<br />

DE Kİ: Şiir size ne ifade ediyor? Hayatınızdaki yeri nedir?<br />

Kuzey GENÇ: Şiir, harflerle yepyeni alfabe yaratma sanatıdır. Benim için ne ifade<br />

ettiğini öğrenmek istiyorsanız, hep şiirlerimi okuyunuz. Çünkü cevabımı orada<br />

göreceksiniz.<br />

DE Kİ: Şiirle tanışmanız nasıl oldu? Ne zamandır yazıyorsunuz? Nasıl yazıyorsunuz?<br />

Yazarken sizi neler etkiliyor?<br />

Kuzey GENÇ: Çoçukluğumda, yataklık olduğumda Nâzım Hikmet Belgeseli<br />

ile tanıştım şiirle. Lise 2'deyken, Edebiyat öğretmenim (Özlem Önal) ders<br />

sırasında bize bir konu pekiştirme idmanı yaptırdı. Kompozisyon yazmamızı<br />

istemişti. -İçinde beş zarf ve beş zamir olacak şekilde.- Ama kompozisyonu<br />

çok iyi yazamazdım. Bana, sen şiir yaz, dedi... Ben de mecburen şiir yazdım<br />

ve hoşlandığım kız çok beğenmişti. Ben de hep yazdım! Nasıl mı yazıyorum?<br />

İmgesel şiir taraftarıyım. Serbest ölçüyle yazıyorum. Yazarken, beni<br />

yaşadığım şeyler, gördüğüm şeyler, okuduğum şeyler ve çok sevdiğim şairler<br />

etkiliyor.<br />

DE Kİ: En çok etkilendiğiniz şiir, şair ve şiir kitabı?<br />

Kuzey GENÇ: Üvercinka, Nâzım Hikmet, Hasretinden Prangalar Eskittim.<br />

Çünkü, özgünlüğün hat safhasında ve cesur sesli oldukları için!<br />

DE Kİ:Şiirde kolektivist gelişimcilik manifestosu hakkında düşünceleriniz<br />

nelerdir?<br />

Kuzey GENÇ: Şair kendisiyle barışmadıkça, bir grup şairle asla barışmaz!<br />

Hep münakaşa içinde olur ve körelir! Onun için ilk önce kendisinde başlamalı<br />

manifesto. Sonra dahil olduğu toplulukta. Ve sonra da bunu hem kendisi<br />

olmak üzere hem de dahil olduğu toplulukla beraber geliştirmeli ve<br />

güçlendirmeli. Şiir'e örtü değil de.. meze olunacak gibi olmalı!<br />

DE Kİ: ŞDG nasıl bir oluşum? Farkı nedir? Katılımınızdan beklentiniz nedir?<br />

Kuzey GENÇ: ŞDG, kolektif bir girişim. Diğer gruplarından tek farkı ise, çok<br />

çeşitlilik ve birlik anlayışı var. Beklentim şudur; inansınlar ve çabalasınlar!


Yalancı Eylül<br />

Solgun bir camdan bakıyorum sana<br />

Saçlarını dışarıya sarkıtmışsın denize doğru<br />

Öpemiyorsun beni tenimin hazan noktasından<br />

Ağaç önümde eğiliyor<br />

Sarışın yapraklarının merasimini hazırlıyor sessizce<br />

Ruhum kırılgan bir çocuk ıssız sahilde<br />

Ve sen gelmedin!<br />

Adın yüzlerce kez<br />

Eski bir gramofondan<br />

Kulaklarıma doğuyor<br />

Sabah ölen şafak kırıntısında.<br />

Sevdalar ötesinde<br />

Kırılmış bir ruhun gizinde başlar<br />

Dokuzuncu ay senfonisi<br />

Sen gelmeyince<br />

Düğümleniyor yüreğim özlem notasında<br />

Solgun bir camdan bakıyorum sana<br />

Her yanım eylül kokuyor<br />

Kuşlar, balıklar, banklar ve her şey<br />

Seni bekliyor!<br />

Haydi Eylül!<br />

Getir bana onu<br />

Öpsün solgun yanımı<br />

Kuzey GENÇ


Resim: Nezihe GÖKÇE


TETRAKROMAT<br />

parçalanan göğün akortsuz<br />

gülüşlerinden sonra<br />

gökkuşağı altından koşar adım<br />

geçmiştik<br />

arı olmuştuk<br />

su renginde<br />

her şeyde hiçbir şeycesine<br />

gölgelerimizi öldüren karanlıklara<br />

siper edilmişti beyazın yüzü<br />

sonra flu bir ölüm avurtlarımıza<br />

mavi kelebekler saçtı<br />

saat kaçtı yörüngesi eşiğe düşmüş<br />

dünyanın telaşlarına<br />

şimdi yürüyor sayıyor biçiyor<br />

olmalıydım birimi keşfedilmemiş<br />

bir ölçü ile<br />

renk çekimleyen kelebeğin<br />

gözünden baktıkça<br />

o tarafta bir şeyler tıkırdıyordu<br />

diğer yakada boynumuza farazi<br />

hüzünler asılıyordu<br />

sandalyemizi tekmeliyordu griler<br />

korkak elimizi gördükçe<br />

bu ters yüz bir maskeydi<br />

dual<br />

dünyayı kendi pandomiminde<br />

mimleyen mağara kâtipleri var<br />

dağılıyoruz çil eskisi gibi dört yana<br />

herkeslerden ve kendimizden<br />

Schopenhauer!<br />

sen haklı olabilirsin...<br />

Ayfer KARAKAŞ<br />

Resim: Nezihe GÖKÇE


BAYKUŞ<br />

Gecenin ağıt yüklü ozanıdır baykuş<br />

Onu bekler<br />

Ondan bilirdik akşamı<br />

Son kez açılır kapanırken kapılar<br />

Perdeler çekilirken yüzlere<br />

Biz henüz uyanırdık geceye<br />

Ayrı yönden gelen trenlerin<br />

Aynı raydaki yolculuğu<br />

Sessizdik bütün gizler kadar<br />

O çıkarıp yalnızlığını sererdi üzerime<br />

Ben biriktirdiğim özlemi<br />

Bölüşür eşitlenirdik<br />

İrfan BULUT


Ateşle Suyun Birleştiği Çizgi<br />

olmasın ayak izleriniz<br />

tek başıma yürümek istiyorum<br />

uçurumun yanı başındaki dar patikada<br />

ne bir hayal ne fısıltı<br />

ya aranızda kalıp sizler gibi ölümü seçeceğim<br />

ya kırk yaşına gelen kartal gibi<br />

alabildiğine gözü pek bir kararla<br />

yeniden doğacağım<br />

artık uçmaya gerek olmayan bir yerde<br />

dibinden kanayan son meczubun sığınağındayım<br />

ve kayalardaki pıhtı kadar kararlıyım bu yolda<br />

bırakın beni, gölge kahramanlıklarınızı alıp uzaklaşın usulca<br />

kendi türümü yeniden yaratacağım<br />

kanata kanata<br />

kayalara vura vura parçalayacağım gagamı<br />

tek tek sökeceğim pençelerimi<br />

nefesimi tutup öyle sıfırlayacağım ölü duygularımı<br />

zihnimde ne varsa sözcük sözcük vuracağım yüzünüze<br />

ateşle suyun birleştiği o çizgide<br />

yıkanmış cilalanmış sancılı bir sevinçle<br />

doğmaya hazırlanacağım<br />

Belkıs KIVILCIM<br />

Resim: Nezihe GÖKÇE


GEL<br />

Ömrümden<br />

gün çaldı geceler,<br />

sensiz geçen her an için<br />

benden bir asır aldı.<br />

Haberi yok suskunlukların,<br />

çığlıklarımın haberi yok.<br />

Sensiz geçen baharları<br />

düşemedim ömrümden.<br />

Geriye döndüremedim<br />

yokluğunda üşüdüğüm<br />

mevsimleri.<br />

Gel!<br />

Nefesinin buğusuyla<br />

ısıt şimdi<br />

adını anarken<br />

titreyen sesimi...<br />

Şiir: Oğuzcan NEBİOĞLU<br />

Resim: Nezihe GÖKÇE


Kara Taylar<br />

Açlar kadınlarım<br />

Onlara birer ak<br />

ve birer kara tay<br />

kara en güzeli<br />

Toprağı titreştiren sesim<br />

bağırıyorum aaaa<br />

Suyumun tadına baksınlar<br />

orası bir bal çölü<br />

İçimdeki atlar ovalarında<br />

Sürpüştürüyorlar kuyruklarını<br />

elalem ne der<br />

soksun onlara<br />

eşşek arıları<br />

Bırak dedi adam bırak onları<br />

Buğulu muydu sesi<br />

Kadınların açlar<br />

Onlara birer ak<br />

ve birer kara tay<br />

kara en güzeli<br />

ne zaman geçecek bu kara kış<br />

ne zaman soyunup dökülecek<br />

Sus ~~~~ sus<br />

bilemezdim


koynunda dağılıyor cümlelerim<br />

gerçeğin olmak isterdim<br />

- Ah benim perim gerçekle şiir yazılmaz<br />

- Böyle buyurdu üstad<br />

Kara tayları saldım<br />

Koynundan uyandım<br />

üstadlar yavşaklar<br />

her şeyi karıştırırlar<br />

bana iyi bir haber ver<br />

Narin AKTAŞ


Bir diyalog sayfası…<br />

bir rüzgar esiyorum<br />

bir yaprak uçuyorum<br />

bir hayali örüyorum<br />

dudaklarımı açıyor ve kapatıyorum<br />

balıklar gibi<br />

kamburu çıkmış ihtiyar bir ezgi<br />

hatırlayan yok sözlerini<br />

Bahar MONKUL<br />

yetim kentler kalabalık ve kimsesiz<br />

uğulduyor kesildiği yerden coğrafyasına<br />

atlas kırmızı maviler mülteci<br />

kefenler utanırken beyazından<br />

tanrıyı arıyorum mor topraklar arasında<br />

yakamda takılı ölü çocuklar<br />

Özlem ÖZBEK<br />

Resim: Nezihe GÖKÇE


Kısa kısa…<br />

…<br />

Bir siyah kedi<br />

örter üstünü denizin<br />

duru ve sessizce.<br />

…<br />

Gürhan DURSUN<br />

…<br />

sen dilimin eksik hecesi<br />

…<br />

ahını yollama ahıma sarılacağım<br />

…<br />

korkma dünyadan geçiyoruz<br />

…<br />

Dilek BİLGE<br />

…<br />

Teninden günaydın kuşları öperdi!<br />

…<br />

Kuzey GENÇ<br />

…<br />

Yeğ idi çünkü yaşamak<br />

Çevgenli azrailin ustalığında<br />

Yeğ idi çünkü<br />

Ard kalmak ölüme<br />

…<br />

Murat DEMİRCİ


Şiirde Kolektivist Gelişimcilik Manifestosu<br />

Bizler oyuk bir gövdenin içerisine hapsolan ruhumuzu bulutlara çıkarmak özlemi<br />

ile elini şiire bulamış, kafası değişik, kafası özel, kafası kafatasından taşarak yüreği<br />

güzel insanlara ulaşan, şiirde yeni bir çağın - Çığlık ve Uyanış Çağı- kapılarını<br />

aralayan yaratıcı, özgün ve idealist yapılı bir topluluğuz.<br />

Amacımız günümüz şiirini; şiirden anlamayan, şiir nedir bilmeyen, yozlaşmış,<br />

köhne düşüncelere hapsolmuş tüm popülasyonlardan ve bu popülasyonlara ayak<br />

uydurmuş tüm sistem şairlerinin elinden kurtararak şiire layık olduğu değeri<br />

yeniden vermek, şiir dilinin etkin, doğru ve güncel kullanılmasına katkı<br />

sağlamaktır. Yaşama açılan penceresini şiir olarak gören, şiire tutkuyla bağlı,<br />

şiirini geliştirmek isteyen, öğrenmeye ve eleştiriye açık olan herkese seslenmek<br />

istiyoruz.<br />

Kimsenin kimseyi okumadığı, kimsenin kimin ne yazdığı ile ilgilenmediği bir şiir<br />

ortamı içinde, hiç kimse geleceğe ulaşacak eserler bırakamaz. Yüreğinde ufak da<br />

olsa bir heves barındıran herkes şiir yazmaya soyunuyor ve şiir nedir bilmeden<br />

sadece hissiyatını meşgul eden duyguları olduğu gibi kalemine aktarıyor. Bizler -<br />

yani yazmaya gönül verenler - okumayarak, eleştirmeyerek, internet ortamında<br />

takipleşerek ve beğeni sayılarımızla çok güzel yazdığımızı iddia ile kendimizi tatmin<br />

ederek kendi ellerimizle şiirin yozlaşmasına ve belki de giderek yok olmasına neden<br />

oluyoruz. Herkes yazmak istiyor ve fakat kimse okumak istemiyor. Tam da bu<br />

noktada şimdiye değin anlatmak istediklerimiz çok yoğun bir derinlik kazanıyor ve<br />

bizi bir kum tanesi kadar küçültüyor. Önümüzde taşlar var, biz denize atlamak<br />

istiyoruz. Önce o taşları temizleyelim, emek verelim ve öylece yüzmeye çalışalım.<br />

Yetersiz de olsa içinde şiir yazma tutkusu olan insanlar aşağılandı, şiir kitlelerden<br />

yalıtıldı ve bir entellektüel oyuncağı haline getirildi. Ama artık bu devir bitti. Çığlık<br />

ve Uyanış Çağı, "Şiir Dilimi Geliştiriyorum" ile başlıyor. Herkesin birbirinin<br />

şiirini okuyarak eğitici, bilgilendirici ve geliştirici temaslarda bulunacağı ayrıcalıklı<br />

bir ortam yaratıyoruz. Bir akademik program gibi hazırladığımız konu içerikleriyle<br />

yazdığımız şiirleri hep birlikte geliştireceğiz. Başlangıçta çok zor olabilir, su soğuk<br />

gelebilir. Yine de yüzdükçe derinlere, en derinlere ulaşacağız. Bu nedenle asla<br />

vazgeçmeden yazın, her zamankinden daha çok yazın ve bizimle birlikte yazın.<br />

Yüreğini şiire kocaman açan tüm tutkunları aramızda görmekten mutluluk<br />

duyacağız. Öyle bir çoğalmalıyız ki dağlar, bulutlar dize olmak için dize durmalı.<br />

Şiiri pasivize eden tüm söylemlere karşın yola çıkıyoruz. Bize ütopyadır diye<br />

sunulup böyle benimsetileni, yaşamlarımıza tohum tohum ekeceğiz. Günü gelince,<br />

şiirden gelen yine şiire dönecektir. Kalbimize ektiğimiz güzel tohumları hep birlikte<br />

yeşerteceğimiz aydınlık günlere inanıyoruz.<br />

Narin AKTAŞ, Ulaş NİKBAY


Şiir Dilimi Geliştiriyorum, Kolektivist Gelişimci Grup<br />

Alo! Merhaba, ben gruba bakmıştım?<br />

Merhaba, ŞDG Kolektivist Gelişimci Grup. Şiir Dilimi Geliştiriyorum; kafası değişik, kafası<br />

özel, eleştiriye açık, zaten özeleştiri yapabilen, birlikte sürekli gelişmeyi hedef edinmiş<br />

idealist yapılı bireylerden oluşur. Kolektivist ve girişimci bu bireyler, bir rivayete göre<br />

susarak da iyi konuşuyorlarmış. Size nasıl yardımcı olabiliriz?<br />

DE Kİ; İkisi de Ayrı. Bu nasıl bir fanzin ismi? İlgimi çekti.<br />

Hem söyleyecek şeylerimiz var. Hem de bolca yapılan yazım yanlışlarına bir gönderme.<br />

Ben de şiir gönderebilir miyim?<br />

Gönderemezsiniz. Öncelikle ŞDG'ye üye olmanız gerekiyor.<br />

Aa, neden?<br />

Biz şiirlerini yayınlamak için dergi dergi dolaşan, sadece kendi şiirinin çıktığı sayıları alan,<br />

takip eden şair tipine karşıyız. Biz bir yazın grubuyuz ve sadece grubumuzun kolektivist<br />

gelişimci üyelerinin eserlerini yayınlıyoruz.<br />

Kolektivist ne demektir?<br />

Birlikte, hep birlikte demektir.<br />

Gelişimci ne demektir?<br />

İyiye, hep daha iyiye demektir.<br />

Kolektivist Gelişimci ne demektir?<br />

Bu bir toplama işlemidir.<br />

Grubunuz bir manifesto ile kurulmuş? Doğru mu?<br />

Doğrudur. Bir önceki sayfada okuyabilirsiniz.<br />

Bu grup neden kurulmuştur?<br />

Şiirde yozlaşmaya neden olan tüm yapı ve anlayışlara karşı, manifestomuzda belirtilen<br />

amaçları gerçekleştirmek, şiire yeni bir soluk getirmek için kurulmuştur.<br />

???<br />

Grubumuzda herkes öğretmen, herkes öğrenci. "herkesin herkesten öğrenmesi"<br />

yaklaşımını savunuyoruz. Samimiyetle paylaşmak ana ilkemiz. Bilgi, paylaşıldığında sizde<br />

eksilmeden karşındakinizde çoğalan tek şeydir.<br />

Neler yapılıyor bu grupta?<br />

Dosya konusu olarak açtığımız şairleri inceliyoruz. Hayatlarını, şiirlerini, poetikalarını<br />

didik didik ediyoruz. Gelişime uygun samimi bir ortam yarattık. Birbirimizin şiirlerini<br />

eleştiriyoruz. Yazım yanlışlarımızı düzeltiyoruz. Yapıcıyız. Şiirde hep birlikte gelişmek için<br />

özenle çalışıyoruz.


İnternet dışında da grup etkinlikleri olacak mıdır?<br />

Burada anlatılamayacak kadar çok düşlerimiz var. Siz biraz yaklaşın.<br />

Bir yazar blog sayfanız varmış?<br />

Blog sayfamıza eklenen her şiir, fanzinimizde yayınlanmaya aday. Grubumuzda paylaşılan<br />

her şiir de öyle. Yorumlarla, değerlendirmelerle yolunu buluyor o şiirler.<br />

"Grubunuz" ne yaparsak "grubumuz" olur?<br />

Hareket etmeye başlayan vagonlardan elimizi uzatıyoruz sizlere. Sadece şiir yazanları<br />

değil, şiir okumalarını derinleştirmek isteyen okurları da aramıza bekliyoruz.<br />

Gruba nasıl üye olabilirim?<br />

İki çeşit üyeliğimiz var; fahri üyelik ve üyelik.<br />

Nasıl "fahri üye" olabilirim?<br />

İki yayınlanmış şiir kitabınız varsa fahri üye olabilirsiniz. Bir yayınlanmış şiir kitabınız ve<br />

ayrıca beş farklı dergide yayınlanmış şiir kitabınız varsa fahri üye olabilirsiniz. Başvuruda<br />

kitap kapak görsellerinizi ve referansınız olacak matbu dergilerdeki şiirlerinizin<br />

fotoğraflarını e-posta adresimize iletiniz.<br />

Nasıl "üye" olabilirim?<br />

Gelişim Kumbarası’na otuz tl katkı ile üye olabilirsiniz. Bu katkı ilk girişte bir kere yapılır.<br />

Üyeliğinizin süre sınırı yoktur. Katkı payı dekontunu e-posta adresimize iletiniz.<br />

Gelişim kumbarası da nedir?<br />

Şiirden gelen şiire dönecektir. Grubun kolektif yararına kullanılacak birikimi ifade<br />

etmektedir. Düşlerimizi gerçekleştirmek için aklımızın kafatasını açtık biz.<br />

Neden ücretli?<br />

Gelişmek için küçük de olsa fedakarlıklara katlanmayan insanların samimiyetine<br />

inanmıyoruz. Onlarla aramıza sevgi duvarı örüyoruz.<br />

Diğer gruplardan temel farkınız nedir?<br />

Biz misyonu ve hedefleri olan bir grubuz. Kolektivist gelişimciyiz. Biz, diğer gruplar gibi<br />

üyelerini istemleri dışında ekleyenlerden değiliz. Bize katılanlar, hayatlarındaki bir<br />

eksikliği gidermek için bir idealist, bir gelişimci olarak kendi iradeleriyle katılırlar.<br />

Peki katılacağım. Ne yapayım şimdi?<br />

https://www.facebook.com/groups/1841466952767550/<br />

Bu adresten öncelikle "ŞDG başvuru yapanlar" grubuna katılarak diğer sorularınıza yanıt<br />

alabilir ve bize katılmak için ilk adımı atabilirsiniz.


Katılım Kampanyası<br />

“DE Kİ: İkisi de Ayrı.” sadece ŞDG: Şiir Dilimi Geliştiriyorum Kolektivist<br />

Gelişimci Grup üyelerinin şiirlerini yayınlar, yine sadece üyelerinin ve onların<br />

kitaplarının tanıtımını yapar.<br />

https://www.facebook.com/groups/1841466952767550/<br />

adresinden siz de bize katılım isteğinizi gönderebilirsiniz. Katılacağınız bu<br />

grup, katılım başvuru yapanlar için oluşturulmuş, bilgilenme ve tanışma<br />

işlevi gören bir ön gruptur. Yeni sayılarımız çıktığında bilgilendirilmek<br />

isterseniz lütfen yine bu gruba katılım isteği gönderiniz.<br />

Gelişim grubumuza fahri üyelik ve üyelik koşulları bu sayının SSS: Sıkça<br />

Sorulan Sorular sayfasında belirtilmiştir. Dilediğiniz zaman orada belirtilen<br />

şekilde üye olabilirsiniz.<br />

Ayrıca, 2. sayımız yayınlanana kadar geçerli olmak üzere bir katılım<br />

kampanyamız var. Üyelerimizin aşağıdaki kitaplarından 1’er adet D&R<br />

kitap satış sitesinden sipariş verebilirsiniz. Size teslim edilen kitapların<br />

görselini bizimle paylaştığınızda, ŞDG kolektivist gelişimci grubumuza<br />

üye olarak kabul edilirsiniz.<br />

http://www.dr.com.tr/Kitap/Cukurova-Sila-Ben-Gurbet/M-Giyasi-<br />

Aydemir/Edebiyat/Turk-Oyku/urunno=0000000727401 8, 60 TL<br />

http://www.dr.com.tr/Kitap/Ruanda-Kirsali/Suleyman-Berc-<br />

Hacil/Edebiyat/Siir/Turk-Siiri/urunno=0000000698908 7,30 TL<br />

http://www.dr.com.tr/Kitap/Aort/Ulas-Nikbay/Edebiyat/Siir/Turk-<br />

Siiri/urunno=0000000707831 10, 95 TL<br />

İletişim:<br />

gelisim.manifesto@gmail.com


Ressam Nezihe GÖKÇE’ye teşekkür ederiz…

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!