You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Pskiyatris Dr. Tanju Sürmeli<br />
BEYNİNİZİ KONTROL ETMEYİ ÖĞRENİN<br />
En basit düzeyde, düşünceleriniz nörondan<br />
nörona kafanızdan geçen elektrik sinyallerinden<br />
başka bir şey değildir. Bir nöron bir sonraki<br />
harekete geçirir ve birkaç bin kez daha uyarılabilir<br />
ve bu böyle devam eder. Sırayla defalarca ateşlenen<br />
nöronlar fiziksel olarak beyninizde bir yol olarak<br />
birbirine bağlanırlar. “ Nöronların birlikte ateşleyip,<br />
birlikte birbirlerine bağlanması”, olarak açıkladığı<br />
Hebb’in Yasası, nöroplastisiteye dayalı düşünceleriniz,<br />
duygularınız, davranışlarınız ve deneyimlerinize<br />
beyninizin şekli ve işlevini değiştirmenizi sağlar.<br />
Hayatın anlamı ile beyniniz bu şekilde adeta<br />
heykeltraş gibi şekillendirilir. Büyüdükçe ilişkisel<br />
öğrenme yoluyla, çevrenizden beyniniz koşullanır,<br />
nötr düşünceler ve olaylar başlangıçta birbiriyle ilgisi<br />
olmayabilen korku ve endişe ile ilişkilendirilir, ve<br />
sinir ağınızda kaygılı bir beyin ve sinirlilik yaratacak<br />
şekilde birbirlerine bağlanırlar. Beyin ortam da<br />
hayatta kalmak ve daha uygun olmak için sürekli<br />
olarak uyarlamayı öğrenirken, şartlandırma olarak<br />
adlandırılan bir süreçle davranışını pekiştirir”.<br />
Yönetici size geldiği andan<br />
itibaren ne olur?<br />
Klasik koşullama da, beyniniz Pavlov’un bilinen<br />
deneylerindeki gibi iki uyaranı köpekle ilişkilendirmeyi<br />
öğrenir. Pavlov, bir zil sesi ile köpeklerin salgılamasına<br />
neden olan yiyecek vermesi ile eşleştirdi.<br />
Kısa süre sonra, sadece çan sesi ile köpeğin salyasının<br />
aktığını fark etti. Köpek beyini, bir zil sesini bir<br />
sinir yolunda fiziksel olarak yiyecek ile birleştirmek<br />
için şartlandırılmıştı. İnsan beyninde de bu şekilde<br />
kayıtları değiştirebilmek mümkün. Anksiyete oluşturan<br />
bağlantılar aynı yöntemle yeniden koşullanarak<br />
değişince beyindeki anksiyete kayıtlarını beynin<br />
kullanmaması demektir.<br />
Kişinin normalde kontrol edemediği ya da bilincinde<br />
olmadığı beyin dalgaları, kalp atışı, solunum,<br />
vücut ısısı, deri ve kas hareketleri gibi fizyolojik<br />
işlevleri ölçümleyecek ve Stres altındaki tepkisini de<br />
ölçecek testler yapıyoruz. Her hangi bir yan etkisi<br />
yok.<br />
Sonrasında kişiye özel olarak fizyolojik işlevlerini<br />
düzenlemesini öğretiyoruz.<br />
Ortalama 20-40 seans da beyin bunu öğreniyor.<br />
Seanslar günlük yada haftada en az 3 kez alınması<br />
pekiştireçin sağlanması için önemli.<br />
Performansımızı arttırabilmemiz için<br />
Beynimizin<br />
- bilinçli ve<br />
- bilinçaltıkısımlarına etki edebilmemiz önemlidir.<br />
Bu yöntemlerle kişinin beyni ve vücud’unun beraber<br />
ahenkli çalışmasını, hem de alacağı eğitimlere<br />
daha açık ve öğrenmeye hazır olmasını sağlar. Bu<br />
uygulamalardan sonra eğitim alanlar hem konuya<br />
daha iyi dikkat verebiliyorlar, hem öğrendikleri<br />
daha kalıcı oluyor ve en önemlisi de, öğrendiklerini<br />
gündelik hayatlarında uygulayabiliyorlar.<br />
Bu yöntemler ile yöneticiler, beyinlerinin en<br />
yüksek performans bölgesini bulmayı öğrenebilirler,<br />
vücutlarını daha randımanlı, heyecan ve strese daha<br />
dayanıklı olmasını sağlayabilirler.<br />
Beynimizin, vücudumuzun dış dünyaya adapte<br />
olabilmesi için dış dünyadaki en önemli faktör olan<br />
strese karşı da uyumlu hale gelmesi gerekir.<br />
Stres, düşündüğümüzden daha fazla hasar<br />
yaratıp, zarar verebilir, özellikle kronik bir stres<br />
karşısında kişi kaçamazsa onun etkisi vücut ve<br />
beyinde çok daha büyük olur. Stres kişiye yapılan<br />
kötü bir davranışla olabilir ya da kişinin elektriksel<br />
ve kimyasal yapısı kendisini güvensiz hissetmesini<br />
sağlatır. Bu durum onda büyük bir stres oluşturabilir.<br />
Kendine güveni az ise stresi yüksek olabilir.<br />
Akut strese ilk savunma hattı olan sempatik sinir<br />
sistemi ve böbrek üstünden glukokortikoid salınımı<br />
artar. Bu direkt beyni etkiler. Glukokortikoid<br />
artması beyinde bir etki yapar ama, aynı zamanda<br />
kanda epinefrin artar ve onun artmasıyla kan basıncı<br />
nabız yüksekliği gibi kardiovasküler sistemde birtakım<br />
değişikliklere sebep olur. Aynı anda nefes alma<br />
hızı artar, kaslar gerilir, mide ve bağırsak aktivitelerini<br />
yavaşlatır ve beyin tehlikeye karşı alarma geçer.<br />
Stres sayesinde glucocorticoid’in aşırı miktarda<br />
tekrar tekrar salınması beyne çok zarar verir ve<br />
beyin dokusunu azaltır.<br />
Glucocorticoidlerin stres karşısında beyinde nasıl<br />
çalıştığına bir bakalım…<br />
Glucocorticoid salınımı dopaminden sorumlu<br />
nükleus accumbens’in dopamine daha hassas olmasını<br />
sağlatır. Bu hassasiyetliğin artması daha yüksek<br />
oranda dopamin üretimine neden olur.<br />
Aynı zamanda streste beyindeki beta dalgalarında<br />
da artış gözükür. Bazı insanlarda genetik olarak<br />
beta dalgası özellikle ön bölgede ya da arka bölgede<br />
normalden fazla olabilir.<br />
Stres altında beta dalgasının artması kişiyi daha<br />
heyecanlı yapar ve dış dünyadaki stresi algılayan<br />
amygdala stres, korku ve heyecanda uyarılır. Bu olay<br />
hipotalamus’a (hafıza merkezi) kayıtlanır ve nükleus<br />
akumbens’in dopaminerjik yönden uyarılmasını<br />
sağlatır. O anda dopamin artar ve beyin dalgalarında<br />
da beta dalgalarının fazla olması kişinin daha agresif<br />
olmasını sağlatır. Kişiyi relaks edecek gevşetecek dur<br />
diyecek alpha dalgası olmadığından kişinin de bunu<br />
kendi başına kontrol etmesi mümkün olamaz<br />
Alpha dalgasıyla serotonin seviyesi arasında çok<br />
kuvvetli bir bağlantı var.<br />
145