20.04.2017 Views

EVR20170401

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Hayýr, kutuplaþmayý daðýtmak için olanak<br />

ekmek ve gül bugün<br />

evrensel ile birlikte<br />

GÜRKAN: GENÝÞ KESÝMLERDE<br />

HAYIR EÐÝLÝMÝ GÖRÜYORUZ<br />

REFERANDUMA gidilirken, AKP’li, MHP’li demeden her kesimden<br />

iþçi ve emekçiyle buluþan Emek Partisi’nin Genel Baþkaný<br />

Selma Gürkan ile konuþtuk. Gürkan, “Sahadaki çalýþmalarda<br />

geniþ kesimlerde hayýr eðilimi gözlüyoruz. AKP ve MHP’ye oy<br />

veren toplumsal kesimlerde de... Sandýktan hayýr çýktýðýnda da<br />

her þeyin birdenbire güllük gülistanlýk olmayacaðýný biliyoruz.<br />

Demokrasi mücadelesini ilerletme, kutuplaþmayý daðýtma<br />

ve toplumda yeniden dayanýþma içerisinde mücadeleyi<br />

örgütlemek için bir olanak saðlamýþ olacaðýz” dedi.<br />

‘EVET PROPAGANDASINI TEHDÝT<br />

VE ÞANTAJLA YÜRÜTÜYORLAR’<br />

SEÇÝM dönemlerinde genelde vaatlerde bulunulduðunu hatýrlatan EMEP<br />

Genel Baþkaný Gürkan, “Referandum sürecine bakýyoruz, vaatlerin deðil<br />

tehditlerin, þantajlarýn olduðu bir propaganda yürütüyor hükümet<br />

cephesi” diyor. Mevcut parlamenter sistemin iþlediðinin de iddia<br />

edilemeyeceðini belirten Gürkan, þöyle devam ediyor: “Ama bu<br />

deðiþiklik kabul edilirse, biçimsel de olsa halkýn hiçbir denetim ve<br />

sorgulama mekanizmasý olmayacak. Yani halka ‘5 yýldan 5 yýla<br />

sandýk kuyruðuna girin, oyunuzu verin, bizi seçin ve gerisine<br />

karýþmayýn’ diyorlar.” Çaðrý Sarý’nýn söyleþisi sayfa 7’de<br />

GÜNLÜK<br />

emek evrenseldir<br />

www.evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi Yýl: 16 Sayý: 5704 Fiyatý: 1 TL<br />

BÜYÜME BALON<br />

BUGÜN<br />

Tarihin intikamı<br />

Ragýp Zarakolu s.2<br />

Bunda mutlaka<br />

bir iş var<br />

Ýzzettin Önder s.4<br />

Cezaevlerindeki<br />

açlık grevleri<br />

Ender Ýmrek s.8<br />

VPN korur mu?<br />

Ý. Gökhan Bayram s.16<br />

yazýlarýyla<br />

Bütün baskýlara<br />

raðmen ‘hayýr’ýn<br />

gücü artýyor<br />

DEMOKRASÝ Ýçin Birlik<br />

(DÝB) temsilcileri<br />

referandum<br />

sürecine demokratik<br />

koþullarda<br />

gidilmediðinin<br />

altýný çizerek,<br />

hayýr çalýþmalarýna<br />

yönelik<br />

baskýlarýn her<br />

geçen gün arttýðýný<br />

buna raðmen<br />

toplumda<br />

‘hayýr’a ilginin<br />

fazla olduðunu<br />

duyurdu. s.9<br />

YOKSULLUK GERÇEK<br />

3 VEKÝL DAHA AÇLIK GREVÝNE BAÞLIYOR,<br />

PAZARTESÝ BOZDAÐ ÝLE GÖRÜÞÜLECEK s.9<br />

2016 için yüzde 4.5’ten 3.2’ye çekilen büyüme tahmini yüzde 2.9 olarak<br />

gerçekleþti. Hükümetin iþsizlik ve enflasyon tahmininden sonra büyüme tahminini<br />

de tutturamamasý ekonominin deðil yoksulluðun büyüdüðünü ortaya koyuyor<br />

Saðlýk için<br />

ne zaman<br />

borçlandýk?<br />

ÝKTÝDAR “Ayda 53 liraya aile<br />

boyu saðlýk” diye müjde<br />

veriyor! “Borcu olanlarýn<br />

faizleri silinecek, borç<br />

azalacak” diyor! Sahi biz<br />

ne zaman hakkýmýz olan<br />

saðlýk ve emeklilik için<br />

borçlandýk, bir de faizini<br />

biriktirdik? Halký düþünüyorlarsa<br />

yapacaklarý<br />

tek þey var; saðlýðýn ücretsiz<br />

sunulmasý ve hiçbir<br />

ad altýnda para alýnmamasý.<br />

Ýktidara soruyoruz,<br />

var mýsýnýz?<br />

SES Genel Sekreteri Birsen<br />

Seyhan’ýn yazýsý sayfa 5’te<br />

YGS’ye giremeyen<br />

Büþranur intihar etti<br />

ÇANAKKALE’de YGS’ye<br />

bir dakikalýk gecikme<br />

nedeniyle alýnmayýnca<br />

bunalýma giren 18<br />

yaþýndaki Büþranur<br />

Kalaycý, intihar etti.<br />

Ailesi, kýzlarýnýn<br />

sýnava giremediði için<br />

psikolojisinin<br />

bozulduðunu<br />

söyledi. s.2<br />

BÝR KESÝM BÜYÜYOR<br />

HALK YOKSULLAÞIYOR<br />

BÜYÜMENÝN eþitsiz olduðuna dikkat çeken Akademisyen Özgür Müftüoðlu ise “Nüfusun<br />

büyük bölümünü oluþturan ücretliler, küçük üreticiler, çiftçiler, köylüler<br />

giderek daha da yoksullaþýyor. Buna karþýlýk daha da zenginleþen küçük bir kesim<br />

var. Dolayýsýyla bu büyüme Türkiye için son derece yetersizdir. Zaten orta<br />

vadeli programa göre de bir gerileme olduðu gözüküyor” dedi. s.4<br />

YENÝ YÖNTEME<br />

RAÐMEN HEDEF TUTMADI<br />

TÜÝK’in tartýþmalý yeni istatistik yöntemine<br />

göre açýkladýðý 2016 büyüme oraný 2.9 olarak<br />

gerçekleþti. Kiþi baþý milli gelir 10 bin 807<br />

dolar oldu. Ýktisatçý Mustafa Sönmez yeni<br />

yönteme raðmen hedeflenen büyümenin yakalanmamasýnýn<br />

baþarýsýzlýk olduðunu dile<br />

getirdi. Prf. Dr. Yeldan ise büyümenin kaynaðýnýn<br />

belirsiz sermaye giriþi ve inþaat balonu<br />

olduðunu vurguladý.<br />

REFERANDUM ÖNCESÝ<br />

ALGI YÖNETÝMÝ<br />

PROF Dr. Sinan Alçýn, üretimin býçak gibi kesildiði,<br />

iþsizliðin rekor seviyelere yükseldiði<br />

bir dönemde ekonominin 2.9 oranýnda büyüdüðünün<br />

açýklandýðýna dikkat çekti. Yeni<br />

hesaplama yönteminin büyümeyi üretimden<br />

kopardýðýný belirten Alçýn, bunun referandum<br />

sürecinde kamuoyunun algýsýný yönetmeye<br />

dönük olduðunu ifade etti. s.4<br />

Serzeniþte bulunmakla hak elde edemeyiz<br />

LÜLEBURGAZ’da bulunan<br />

Kristal-Ýþ üyesi<br />

Þiþecam iþçilerinin<br />

Hayal tacirliðine<br />

gözü toplusözleþme<br />

sürecinde. Geçmiþ<br />

dönem sözleþmelerinde<br />

hep kaybettik-<br />

HAK-ÝÞ Genel Baþkaný Mahmut Arslan, referandumda evet oyu<br />

taþeron iþçiden tepki<br />

lerini ve sendikacýlara<br />

serzeniþte bulerin,<br />

geçici ve mevsimlik iþçilerin sorunlarýnýn çözümü ko-<br />

istemek için twitterdan “Yeni Anayasa ile taþeron emekçilunmakla<br />

yetindiklerini<br />

söyleyen iþçiler,<br />

çilerin tepkisini çekti: “Kadro verecek olsalar bir gecelik iþi<br />

nusunda da daha hýzlý yol alýnýr” dedi. Açýklama taþeron iþ-<br />

“Bu þekilde hak elde<br />

var. Biz taþeronlar yemiyoruz bu oyunlarý.” s.5<br />

edemeyiz. Patron<br />

þimdiden önlemlerini<br />

almaya baþladý.<br />

MEMUR-SEN DE BAÞKANLIK PEÞÝNDE s.5<br />

Biz de taleplerimiz<br />

için bir araya gelmeli,<br />

patronu ve<br />

sendikacýlarý zorlamalýyýz”<br />

çaðrýsýnda<br />

bulundu. s.6<br />

TILLERSON’UN ZÝYARETÝNÝN<br />

FOTOÐRAFIDIR<br />

“SABAH gazetesinin birinci sayfasý, yakýndan<br />

bakýldýðýnda, Tillerson‘la yapýlan<br />

görüþmelerden de öte AKP Hükümeti’nin<br />

durum-vaziyetinin yeni bir sayfasý<br />

gibidir...” Ýhsan Çaralan’ýn yazýsý sayfa 3’te<br />

KAYYIMDAN PERSONELE: MÝTÝNGDEN SELFÝE ÝSTÝYORUM! s.8<br />

21 gazeteci<br />

tahliye edildi<br />

15 Temmuz darbe giriþiminin ardýndan Fethullah<br />

Gülen cemaatine yakýn olduðu iddia<br />

edilen basýn-yayýn kuruluþlarýnda çalýþan<br />

29 gazetecinin yargýlandýðý davada<br />

Atilla Taþ ve Murat Aksoy’un da aralarýnda<br />

bulunduðu 21 gazeteci yurt dýþý çýkýþ yasaðý<br />

konularak tahliye edildi. s.13<br />

‘Güdük Necmi’yi kaybettik<br />

“HABABAM Sýnýfý”, “Caným Kardeþim”, “Süt<br />

Kardeþler” ve “Mavi Boncuk” gibi birçok filmde<br />

rol alan ve unutulmaz karakterlere imza atan Halit<br />

Akçatepe 79 yaþýnda hayatýný kaybetti. s.12<br />

Güneþ kardeþler<br />

defnedildi<br />

NUSAYBÝN’de evlerinin<br />

bahçesinde bulduklarý cisimle<br />

oynadýklarý sýrada<br />

meydana gelen patlamada<br />

yaþamýný yitiren Havin (3)<br />

ve Fatih (5) Güneþ kardeþler topraða verildi.<br />

Nusaybin’de konuþan Baydemir, “Eðer<br />

bu ülkede adalet olsaydý, bugün bu çocuklar<br />

ölmemiþ olacaktý” dedi. s.8<br />

A V R U P A ’ N I N G Ü N D E M Ý<br />

AB’nin yapýþýk ikizleri; zenginlik ve yoksulluk s.10


haber<br />

evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

2<br />

YGS’ye alýnmayan öðrenci intihar etti<br />

ÇANAKKALE’nin Biga ilçesinde<br />

12 Mart pazar günü yapýlan Yükseköðretime<br />

Geçiþ Sýnavý’na (YGS) bir<br />

dakikalýk gecikme nedeniyle alýnmayýnca<br />

bunalýma giren 18 yaþýndaki<br />

Büþranur Kalaycý, intihar etti.<br />

Olay önceki gün akþam saatlerinde<br />

Kavaklýk mahallesinde oturan Kalaycý<br />

ailesinin evinde meydana geldi.<br />

YGS’ye giremediði için bir süredir<br />

bunalýmda olduðu belirtilen Biga<br />

Atatürk Anadolu Lisesi 4’üncü sýnýf<br />

öðrencisi Büþranur Kalaycý, kendisini<br />

asarak yaþamýna son verdi.<br />

Kalaycý’nýn cansýz bedeni otopsi<br />

için Bursa Adli Týp Kurumu Morgu’na<br />

gönderildi.<br />

Savcýlýkta ifadeleri alýnan Kalaycý<br />

ailesinin fertleri, Büþranur’un 12<br />

Mart pazar günü yapýlan YGS’ye 1<br />

dakika geç kaldýðý gerekçesiyle giremediði<br />

için bunalýmda olduðunu,<br />

geçen 28 Mart’ta sýnav sonuçlarýnýn<br />

açýklanmasýnýn ardýndan psikolojisinin<br />

iyice bozulduðu için intihar ettiðini<br />

düþündüklerini söyledikleri öðrenildi.<br />

(Çanakkale/DHA)<br />

AKINCI ÜSSÜ ÝDDÝANAMESÝ ÇIKTI, 45 KÝÞÝYE 303 KEZ MÜEBBET ÝSTENDÝ<br />

‘Öksüz Erdoðan’ýn<br />

uçaðýný aradý’ iddiasý<br />

Tamer Arda ERÞÝN<br />

Ankara<br />

darbe giriþiminin<br />

komuta merkezi olduðu<br />

belirtilen Akýncý<br />

Üssü’nde yaþananlara<br />

15Temmuz<br />

iliþkin iddianame tamamlandý.<br />

Sanýklarýn, bombalamalar sonucu<br />

68 kiþinin ölümünden sorumlu tutulduðu<br />

iddianamede, örgüt yönetici olduðu<br />

belirtilen 45 kiþi hakkýnda toplam<br />

303 kez müebbet hapis cezasý istendi.<br />

Ýddianamede firari sanýk Adil Öksüz’ün<br />

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn uçaðýnýn<br />

bulunmasý için yerinin tespiti için görüþmeler<br />

yaptýðý belirtildi. Öksüz’ün<br />

serbest býrakýlmasýnýn ardýndan yaptýðý<br />

telefon görüþmelerinin de yer aldýðý iddianamede,<br />

ABD Büyükelçiði tarafýndan<br />

arandýktan sonra Öksüz’ün telefonunu<br />

tekrar kullanmadýðý tespiti yer aldý.<br />

Ankara Cumhuriyet Baþsavcýsý Yüksel<br />

Kocaman, 15 Temmuz darbe giriþimi<br />

sýrasýnda Akýncý Hava Üssü’ndeki eylemlere<br />

iliþkin 4 bin 600 sayfalýk iddianameyi<br />

tamamlayarak mahkemeye gönderdi.<br />

Kocaman’ýn “darbe giriþiminin<br />

asýl çatý iddianamesi” dediði, iddianame<br />

570 klasörden oluþuyor. Ýddianamede 1<br />

numaralý þüpheli Fetullah Gülen, 2 numaralý<br />

þüpheli Adil Öksüz, 3 numaralý<br />

þüpheli ise Kemal Batmaz. Ýddianamede<br />

darbe giriþimini Akýncý Üssü’nde yönettikleri<br />

belirtilen sivil isimlerden Adil Öksüz,<br />

Kemal Batmaz, Harun Biniþ, Nurettin<br />

Oruç ve Hakan Çiçek’in darbe giriþiminde<br />

rolleri de anlatýldý. Mahkemeye<br />

dün gönderilen iddianamede bir orgeneral,<br />

6 tümgeneral, 18 tuðgeneral,<br />

22 albay, 26 yarbay, 33 binbaþý, 56 yüzbaþý,<br />

62 üsteðmen, 115 teðmen, 131 astsubay<br />

ve bir uzman çavuþ olmak üzere toplam<br />

481 þüphelinin bulunduðunu iddianamede<br />

4 kiþinin de sivil þüpheli olduðu<br />

belirtildi.<br />

TBMM Disiplin Kurulu<br />

BES üyelerini ihraç etti<br />

Adil Öksüz’ün de aralarýnda bulunduðu,<br />

6’sý sivil, 45 örgüt yöneticisi hakkýnda<br />

303 kez aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet<br />

hapis cezasý talep edildi. Ýddianameye<br />

göre darbeye teþebbüs sýrasýnda 25 pilot<br />

F-16 uçaðý kullandý. Bunlardan 11’i<br />

bombalama faaliyetlerini gerçekleþtirdi,<br />

diðer pilotlardan ikisi Ýstanbul üzerinde<br />

alçak uçuþ yaparken iki F-16 pilotu,<br />

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn uçaðýný takiple<br />

görevlendirildi.<br />

Ýddianamede Cumhurbaþkaný, Meclis<br />

Baþkaný, Baþbakan, Adalet Bakaný ve<br />

Meclis’in bombalandýðý sýrada Meclis’te<br />

olan vekiller þikayetçi sýfatýyla yer alýyor.<br />

Ýddianamede uçak bombalama eylemleri<br />

sýrasýnda 68, Akýncý Üssü’ndeki nizamiyede<br />

9 ve toplan 77 kiþinin öldüðü, 222<br />

kiþinin de yaralandýðý belirtiliyor.<br />

ÖKSÜZ ÖNCE ÝSTANBUL’A,<br />

SONRA SAKARYA’YA GÝTTÝ<br />

Ýddianamede ayrýca Adil Öksüz’ün<br />

darbe giriþiminin ardýndan gözaltýna alýnýp<br />

býrakýldýktan sonraki olaylara iliþkin<br />

ayrý bir soruþturmanýn yürütüldüðü belirtildi.<br />

ABD Büyükelçiliðince 21 Temmuz<br />

günü aranan Adil Öksüz’ün telefonunu<br />

açmadýðý ifade edilirken, 1 hafta<br />

boyunca telefonun açýk kaldýðý ifade<br />

edildi.<br />

Ýddianamede Adil Öksüz’ün 18 Temmuz<br />

sabahý Esenboða Havalimaný’ndayken<br />

de telefonla görüþtüðü belirtildi. Ardýndan<br />

Öksüz’ün Ýstanbul’da Sabiha<br />

Gökçek Havalimaný’ndan baþka bir kiþiyle<br />

görüþtüðü ortaya çýktý. Öksüz’ün<br />

yine Sakarya Üniversitesi rektörlüðü adýna<br />

kayýtlý hat ile telefon görüþmesi yaptýðý<br />

belirlendi.<br />

Öksüz’ün son olarak ABD elçiliði tarafýnda<br />

arandýktan sonra telefonunu kapatarak<br />

tekrar kullanmadýðýna dikkat çekildi.<br />

Ýddianamede Öksüz’ün 21 Aðustos<br />

2010 ile 07 Þubat 2012 tarihleri arasýnda<br />

bahse konu hatlar ile darbeye teþebbüs<br />

faaliyeti sýrasýnda Eskiþehir Birleþtirilmiþ<br />

Hava Harekat Merkezi’nde Tuðgeneral<br />

rütbesiyle görev yapan þüpheli Recep<br />

Ünal ile 177 kez telefon görüþmesi<br />

yaptýðý” belirtildi. Yine Adil Öksüz’ün<br />

kullandýðý telefona 19 Aðustos 2014 tarihinde<br />

Bylock programýnýn yüklendiði<br />

ifade edildi.<br />

ERDOÐAN’IN UÇAÐINI<br />

ARAMIÞLAR<br />

Ýddianamede, Adil Öksüz’ün darbe<br />

faaliyetini organize eden diðer yöneticilerle<br />

birlikte, 15 Temmuz 2016-16 Temmuz<br />

2016 tarihlerin arasýnda, Cumhurbaþkaný<br />

Erdoðan’ýn bulunmasý için<br />

Cumhurbaþkanlýða ait uçaðýn havada görülüp<br />

görülmediðinin tespit etmeye çalýþtýðý<br />

kaydedildi. Ýddianamede, Akýncý<br />

Üssü’nün Harekat Komutaný olan Ahmet<br />

Özçetin’in talimatýyla Cumhurbaþkanlýðý<br />

uçaðýnýn Dalaman ve Antalya’dan<br />

kalkýp kalkmadýðýna bakýldýðý, radar iz<br />

kayýtlarýnýn incelendiði belirtilerek, helikopterlerle<br />

Cumhurbaþkaný’nýn kaldýðý<br />

otele gidildiði ve Cumhurbaþkaný’na suikast<br />

giriþiminde bulunulduðu ifade edildi.<br />

Öksüz’ün de aralarýnda bulunduðu<br />

darbe faaliyetini organize edip yöneten<br />

þüphelilerin Cumhurbaþkaný’na suikast<br />

suçuna, verdikleri emir ve talimatlarla<br />

iþtirak ettileri bilgisi de iddianamede yer<br />

buldu.”<br />

GPS CÝHAZI 3 GÜN SONRA<br />

ÝADE EDÝLMÝÞ<br />

Ýddianamede, Adil Öksüz'ün üzerinden<br />

çýkan GPS cihazýnýn darbe giriþiminden<br />

3 gün sonra teslim edildiði de<br />

yer aldý. Ýddianamede, 2 numaralý sanýk<br />

olarak geçen Adil Öksüz'ün üst arama<br />

iþlemlerinin 16 Temmuz 2016 tarihinde<br />

yapýldýðý, gözaltýna alýndýktan sonra karakolun<br />

lavabosuna býraktýðý GPS cihazý,<br />

kol saati, 1 adet Samsung Note-5 cep telefonu,<br />

1 adet Iphone 6 cep telefonunun<br />

ele geçirildiði belirtildi. Ankara Batý Sulh<br />

Ceza Hakimliði'nin serbest býraktýðý Öksüz'e<br />

ait üst aramasýnda ele geçirilen 2<br />

adet cep telefonu ve GPS cihazýn 18<br />

Temmuz 2016 tarihinde teslim tesellüm<br />

tutanaðý ile Öksüz'e verildiði belirtildi.<br />

Öksüz'den ele geçirilen ve üzerinde Hava<br />

Kuvvetleri amblemi olan kol saati ise<br />

emanete alýnmýþ.<br />

ALBATROS<br />

Ragýp ZARAKOLU<br />

TARÝHÝN ÝNTÝKAMI<br />

Karl Marx, globalizmin en büyük krizine adým<br />

adým ilerlediði þu dönemde, sadece kapitalist<br />

sistem karþýtlarý tarafýndan deðil, globalizmin<br />

eliti tarafýndan da farklý bir gözle okunuyor.<br />

Rosa Luxemburg’un “Ya sosyalizm ya barbarlýk” saptamasý<br />

Afrika’da 80’li yýllarda baþlayan ve son on yýldýr<br />

Ortadoðu coðrafyasýna yayýlan açlýk ve vahþete baktýðýmýzda,<br />

sanki daha bir gerçeklik kazanýyor.<br />

20. yy. baþýnda kapitalizm sömürgecilik aþamasýndan<br />

emperyalizme sýçradýðýnda, ulaþýlan teknolojik sýçrama ile<br />

varolan “üstyapý” arasýndaki uyumsuzluk nedeniyle 1.<br />

Dünya Savaþýnda karþýlýklý kitlesel kýyým tavan yaptý.<br />

Üstün teknoloji ile donanan Alman militarizmi Namibia’da<br />

insanlýða ilk soykýrýmý armaðan ederken, yükselen<br />

Türk milliyetçiliði, en üstün iletiþim teknolojisini Ermeni<br />

Soykýrýmýnýn organizasyonunda baþarýyla uyguladý.<br />

Talat Paþa’nýn siyasal kariyeri yanýnda o dönemin üstün<br />

haberleþme aracý olan telgrafýn ve þifre sisteminin bir<br />

üstadý olduðu unutulmamalý.<br />

Bugün Ýslamofaþizmin temsilcisi olan DAEÞ/ISIS’in eylemlerinin<br />

organizasyonu ve propagandasýnda bilgisayar<br />

teknolojisinden yararlandýðýný biliyoruz.<br />

Türkiye’de de 80’lerin baþýndan itibaren Gülen Cemaatinin<br />

yaygýnlaþmasýnda, kendi eðitim kurumlarý yanýnda,<br />

çok erken bir dönemde bilgisayar teknolojisi ile çalýþmaya<br />

baþlamalarýnýn rolü olmadý mý?<br />

2. Dünya Savaþý aslýnda 1. Dünya Savaþýnda yarým kalmýþ<br />

bir hesabýn görülmesiydi.<br />

Teknoloji bu savaþ sýrasýnda en büyük sýçramalarýndan<br />

birini yaþadý. Atom enerjisi ve bombasýna yönelik<br />

araþtýrmalarda, Naziler yarýþý kaybetmeselerdi, acaba bugün<br />

nasýl bir dünya ile karþý karþýya kalacaktýk.<br />

1. Dünya Savaþýnda taraflar, karþý tarafýn insanlarýný,<br />

sivrisinek gibi gaz kullanarak katlediyordu. 2. Dünya Savaþý,<br />

Hiroþima ve Nagazaki’ye atýlan en üst kitlesel imha<br />

silahý olan atom bombasý ile son buldu.<br />

ABD’nin bundan dolayý herhangi bir özür yansýttýðýný<br />

duymadýk. Hadi, Amerika’nýn yerli halklarýna yönelik bir<br />

soru ile çok gerilere gitmeyelim.<br />

Özür sanki sadece kaybedenlerin bir ayrýcalýðýdýr.<br />

Fransa’nýn da Cezayir Savaþý baþta olmak üzere, sömürgelerindeki<br />

kitlesel kýyýmlardan özür dilediðini duymadýk.<br />

Þimdi kitlesel imha silahlarýnýn kullanýmý için bir pilota<br />

dahi ihtiyaç yok. Pilotsuz araçlar on yýllardýr, dünyanýn<br />

çeþitli kriz bölgelerinde insanlarý bombalamaya devam<br />

ediyor.<br />

Bu ise, sað kalanlar arasýnda sadece intikam ve öfke<br />

duygusunu körüklüyor.<br />

Cenevre Konvansiyonlarýnýn sözde savaþýnda etiði korumaya<br />

yönelik hükümlerini, bu pilotsuz imha araçlarýna<br />

kavratabilmek mümkün deðil.<br />

Egemenler içinse bu sanki bir bilgisayar oyunu. Ve kapalý<br />

kapýlarýn ardýnda insanlarýn yaþamlarý hakkýnda kararlar<br />

alabiliyorlar.<br />

20. yy’da insanlýk henüz, Komünist toplumun gereklerini<br />

hayata geçirebilecek bir altyapýya sahip deðildi. Sovyet<br />

deneyiminin çöküþünde bu gerçekliðin de büyük etkisi<br />

oldu.<br />

Globalizmin ufku sadece ekonomik çýkara odaklanan<br />

dar bir bakýþa sahip. Kapitalizmin yükseliþi Çin’in binlerce<br />

yýllýk temeli olan manifaktür sistemini çökertmiþti.<br />

Globalizmin en parlak yýldýzý olan Çin ise, Ýngiltere’nin<br />

ve ABD’nin çöken sanayi kentlerinin görüntüleri ile intikam<br />

alýyor.<br />

Bugün insanlýðýn geldiði üstün bilgi ve teknoloji, iletiþim<br />

düzeyi ile, açlýk, iþsizlik dahil çözülmeyecek sorun<br />

yok.<br />

Ama buna varolan kapitalist kültür, devlet, ordu vb. gibi,<br />

üstyapý diye deðerlendirilen olgular engel. Ve bunlar<br />

þimdi tüm insanlýðý yok etme potansiyeli bulunan tehlikeli<br />

oyuncaklara sahipler. Ve yükselen sað popülizm nedeniyle,<br />

bunlar, hastalýklý kiþiliklerin eline teslim ediliyor.<br />

Artýk ordusuz, devletsiz, dolayýsýyla savaþsýz bir dünya<br />

hayal etmek gerekiyor.<br />

Ve bu mümkün artýk!<br />

TBMM Yüksek Disiplin Kurulu,<br />

Mecliste görev yapan BES üyesi üç danýþmaný<br />

memuriyetten çýkardý. BES, konuyla<br />

ilgili dün sendika genel merkezinde basýn<br />

toplantýsý düzenledi. Toplantýya<br />

memuriyetten<br />

çýkarýlan danýþmanlardan<br />

Olcay Çelik de katýldý.<br />

Açýklamayý yapan<br />

Genel Sekreter Davut<br />

Balýkçý, cezaya gerekçe<br />

olarak Anayasa Komisyonunda<br />

milletvekili<br />

dokunulmazlýklarýnýn<br />

görüþülmesi sýrasýnda<br />

HDP’li vekillerin dokunulmazlýklarýnýn<br />

kaldýrýlmasýný<br />

protesto etmek amacýyla toplantýyý<br />

terk etmeleri ve sonrasýnda HDP<br />

grup binasýna yapýlan kýsa yürüyüþe katýlmalarýnýn<br />

gösterildiðini belirtti.Danýþman<br />

üyelerinin HDP’li vekillerle birlikte linç<br />

kampanyasýnýn merkezine oturtulduðunu<br />

kaydeden Balýkçý, AKP’nin dokunulmazlýklarýn<br />

kaldýrýlmasýna iliþkin gerilimin faturasýný<br />

güvencesiz koþullarda çalýþan danýþmanlara<br />

çýkardýðýný belirtti. Memuriyetten<br />

çýkarýlan Olcay Çelik<br />

ise vekillerin siyasi faaliyetleri<br />

sýrasýnda yanlarýnda<br />

bulunmalarýnýn kanunun<br />

kendilerine verdiði<br />

bir görev olduðunu,<br />

halklarýn iradesinin danýþmaný<br />

olduðu için cezalandýrýldýklarýný<br />

söyledi.<br />

BES Örgütlenme<br />

Sekreteri Akýn Þiþman<br />

da, suçlamalarýn “657<br />

sayýlý Devlet Memurlarý<br />

Kanunun ihlali” iddiasýna sýðdýrmanýn<br />

mümkün olmadýðýný söyledi ve danýþmanlarýn<br />

siyasi partilerle ve vekil talimatlarýyla<br />

çalýþacaðýný belirten hükümler<br />

olduðunu kaydetti.<br />

(Ankara/EVRENSEL)<br />

Koðuþ yangýnýnda 14 yaþýndaki<br />

çocuða 62 yýl hapis istemi<br />

ADANA E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz<br />

Kurumu’nda 18 Ocak’ta çocuk mahpuslarýn<br />

koðuþta çýkardýðý ve 2 çocuðun ölümüyle<br />

sonuçlanan yangýnla ilgili dava<br />

açýldý. Yangýndan yaralý kurtulan 14 yaþýndaki<br />

R.K. hakkýnda “2 kiþinin olasý<br />

kasýtla ölümüne neden olma, 2 kiþiyi<br />

olasý kasýtla yaralama ve mala zarar verme”<br />

iddialarýyla 62 yýla kadar hapis cezasý<br />

istendi. Savcý, ayrýca R.K’nin yaþýnýn<br />

18’den küçük olmasý nedeniyle cezada<br />

indirim yapýlmasýný istedi.<br />

Cezaevi görevlilerinin yangýna geç<br />

müdahale ettiði iddialarýna karþýlýk, iddianamede<br />

bilirkiþi raporunu dayanak<br />

yapan savcý, kamu personelinin herhangi<br />

bir ihmalinin bulunmadýðýný, itfaiye<br />

raporuna göre yangýnýn tavan aydýnlatýlmasýna<br />

müdahale edilmesi sonucu<br />

çýktýðýný savundu. R.K, tedavisinin<br />

ardýndan çýkarýldýðý nöbetçi hakimliðe<br />

verdiði ifadede, yangýný çýkartan<br />

çocuklar arasýnda olmadýðýný söylemiþti.<br />

(Adana/DHA)<br />

Atamasý yapýlmayýnca<br />

kantin iþletmeye baþladý<br />

ÝZMÝR’in Torbalý ilçesinde yaþayan, Celal Bayar<br />

Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öðretmenliði Bölümü<br />

mezunu olan 36 yaþýndaki Duygu Kaplan, atamasý<br />

yapýlmayýnca Cengiz Topel<br />

Ýlkokulu’nda kantin iþletmeye<br />

baþladý.Kardeþi ve annesiyle<br />

birlikte 3 yýldýr kantin iþleten,<br />

iki çocuk annesi Duygu Kaplan,<br />

“Mezun olduktan sonra<br />

defalarca öðretmen olabilmek<br />

için KPSS sýnavýna girdim.<br />

Ancak ne yazýk ki yeterli puaný<br />

alamadým. Hal böyle olunca farklý bir iþe yönelmem<br />

gerekti. Çocuklara olan ilgim ve aldýðým eðitim<br />

beni yeniden okula yöneltti. Ancak bu kez kantinci oldum”<br />

dedi. (ÝZMÝR)<br />

GÜNLÜK 1 Nisan 2017 Cumartesi / Sayý: 5704<br />

evrensel<br />

Günlük Yaygýn<br />

Süreli Gazete<br />

Bülten Basýn Yayýn Reklamcýlýk<br />

Tic. Ltd. Þti. Adýna Sahibi:<br />

Cemal Dursun<br />

Genel Yayýn Yönetmeni:<br />

Fatih Polat<br />

Yazý Ýþleri Müdürü:<br />

Þengül Karadað<br />

Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü:<br />

Çaðrý Sarý<br />

Haber Müdürü:<br />

Muzaffer Özkurt<br />

Haber Müdür Yardýmcýlarý:<br />

Gözde Tüzer<br />

Gökhan Durmuþ<br />

Yönetim Yeri: Adres: Mehmet Akif Ersoy Cad. Mehmet Çýbýkçý Ýþ Merkezi No: 2 K: 2 Ýþyeri No:<br />

21 Þirinevler/B.Evler-ÝSTANBUL Tel: 0850 302 20 67 Fax: 0212 654 15 04<br />

Daðýtým: Doðan Daðýtým AÞ. Banka Hesap No: Bülten Basýn Yayýn Reklamcýlýk Tic. Ltd. Þti.<br />

TEB Yeþilköy Þubesi IBAN: TR83 0003 2000 0540 0000 2600 57<br />

Ankara: (Cem Gurbetoðlu) Karanfil Sokak, No: 11/16 Kýzýlay Tel: (0312) 4194480 Faks: 4194483<br />

Ýzmir: (Emine Uyar) Oðuzlar Mah. Gaziler cad. No: 133 D:701 Kapýlar Tel: (0232) 4457020 Faks: 4845755 Kocaeli: (Arzu Erkan)<br />

Kemalpaþa Mah. Eski Hamam Sok. Emek Ýþ Haný No: 5 Kat: 3 Ýzmit/Kocaeli Tel: 0535 295 28 85 Adana: (Cumali Akkaþ) Cemal<br />

Gürsel Caddesi Ali Hikmet Ýþ Haný Kat:2 No: 8 Tel-Faks: (0322) 3631016 Diyarbakýr: (Cumhur Daþ) Yeniþehir Mah. Ali Emiri 7.<br />

Sokak Karacadað Apt. Kat:1 Daire: 7 Yeniþehir Tel: (0412) 2282613 Almanya/Köln: (Serdar Derventli) Tel: (0049) 2215108970-71 /<br />

2219131271 Faks: 2219131269 Fransa/Paris: (Yýldýz Eren) Tel: (0033) 148240473 Faks: 142469227 Ýngiltere: Tel: (0044) 2072758440<br />

Faks: (0044) 2072757245 Ýstanbul Baský: SM. Matbaacýlýk Çobançeþme Mah. Sanayi Cad. Altay Sokak. No:10 (A Blok) Yenibosna-<br />

Bahçelievler/Ýst Tel: 0 212 6549418<br />

günlükevrensel’i bayinizde bulamýyorsanýz<br />

Bayinin unvanýný ve bayilik numarasýný<br />

daðýtým servisimize bildirin,<br />

gazetenizi bayinize ulaþtýralým.<br />

ALÝ TERZÝ: 0.212.654 94 17 - 0.506.671 70 64 - 0.532.315.59.03<br />

aterzi@evrensel.net -<br />

evrenselali@yahoo.com.tr


haber<br />

evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

3<br />

KISA... KISA...<br />

Öðrenci<br />

servisi<br />

kaza yaptý<br />

KOCAELÝ’nin Kartepe ilçesinde<br />

öðrenci servisi ile<br />

hafif ticari araç çarpýþtý. Kazada<br />

16 kiþinin bulunduðu<br />

öðrenci servisindeki 13<br />

öðrenci ile hafif ticari aracýn<br />

sürücüsü Mustafa Zorla<br />

ile ayný araçta bulunan<br />

Elif Uçkur yaralandý. Çevredekilerin<br />

yardýmý ile Elif<br />

Uçkur hasar gören araçta<br />

sýkýþtýðý yerden çýkarýldý.<br />

Öðrenciler kazanýn þokunu<br />

yaþarken vatandaþlar<br />

sakinleþtirmeye çalýþtý. Kazayla<br />

ilgili soruþturma baþlatýldý.<br />

(KOCAELÝ)<br />

2 kardeþ<br />

kazada<br />

öldü<br />

ANTALYA’da 50 metre<br />

uzaktaki yaya üst geçidini<br />

kullanmayýp bariyerle çevrili<br />

refüjden karþýya geçmek<br />

isteyen 28 yaþýndaki<br />

Çaðlar ve 23 yaþýndaki Sinan<br />

Yýlmaz kardeþlere otomobil<br />

çarptý. Çarpmanýn<br />

etkisiyle yola savrulan kardeþler<br />

için olay yerine ambulans<br />

ve polis ekipleri<br />

sevk edildi. Hastaneye kaldýrýlan<br />

iki kardeþ yapýlan<br />

tüm müdahalelere raðmen<br />

kurtarýlamadý. (ANTALYA)<br />

Uçaklarýn<br />

yakýnýnda<br />

yangýn<br />

YEÞÝLKÖY’deki Havacýlýk<br />

Müzesinin önünden geçen<br />

karayolundaki bir aracýn<br />

yanmasý Atatürk Havalimaný’nda<br />

da büyük panik yarattý.<br />

Devlet Hava Meydanlarý<br />

Ýþletmesine baðlý Ýtfaiyenin<br />

gözlem aracý olay<br />

yerine içerden yaklaþarak<br />

tespit yaptý. Ancak yangýnýn<br />

uçaklar için bir tehlike<br />

yaratmadýðý belirlendi. Bu<br />

arada Ýstanbul Belediyesine<br />

ait itfaiye araçlarý da<br />

yangýna müdahale ederek<br />

kýsa sürede söndürdü.<br />

DHMÝ Yetkilileri yangýn nedeniyle<br />

çýkan dumanýn<br />

uçuþ trafiðini etkilemediðini<br />

bildirdi. (ÝSTANBUL)<br />

Apartmanýn<br />

çatýsý alev<br />

alev yandý<br />

KONYA’da bir apartmanýn<br />

çatýsýnda henüz belirlenemeyen<br />

bir nedenle yangýn<br />

çýktý. Ahþap çatýsý alev içinde<br />

kalan apartmandakiler<br />

binayý boþalttý ve çevredekilerin<br />

haber vermesiyle<br />

gelen itfaiye yangýna müdahale<br />

etti. Ýtfaiye ekibinin<br />

yarým saatlik çalýþmasýyla<br />

yangýn tamamen söndürüldü,<br />

saðlýk ekipleri de<br />

dumandan etkilenen<br />

çocuklara ambulansta müdahale<br />

etti. (KONYA)<br />

TILLERSON’UN ZÝYARETÝNÝN FOTOÐRAFIDIR<br />

ABD’nin yeni Dýþiþleri<br />

Bakaný Rex Tillerson,<br />

önceki gün Ankara’ya<br />

geldi.<br />

Önce Baþbakan Yýldýrým,<br />

sonra Cumhurbaþkaný<br />

Erdoðan ve en son da Dýþiþleri<br />

Bakaný Çavuþoðlu<br />

ile görüþen Tillerson, bu<br />

görüþmelerden sonra, Çavuþoðlu<br />

ile birlikte basýnýn<br />

karþýsýna çýktý.<br />

Basýn toplantýsýnda<br />

Dýþiþleri Bakaný Çavuþoðlu,<br />

neler konuþtuklarýný<br />

anlattý, Türkiye’nin þikayetlerini<br />

bir kez daha<br />

özetledi, Obama yönetimini eleþtirdi, Trump yönetiminin<br />

Suriye’de PYD-YPG ile ortak hareket etmesini istemediklerini,<br />

ABD’nin Gülen’i iade etmesi için adým<br />

atmasýný beklediklerini uzun uzun anlattý.<br />

HABERÝN ÝÇÝNDEN<br />

Ýhsan Çaralan<br />

caralan@evrensel.net<br />

TILLERSON: ZOR SEÇENEKLER!<br />

ABD Dýþiþleri Bakaný Tillerson ise; Suriye sorunu ve<br />

PYD-YPG ile iliþkilerine dair; “Kullanýlan taktiklerde bir<br />

araya gelmemiz gerekiyor bu önemli. Tartýþmalar olmaya<br />

devam edecek. Bugün de tartýþmalar devam etti.<br />

Bugünkü görüþmelerde elimizdeki seçenekleri deðerlendirdik.<br />

Zor seçenekler bunlar. Dürüst olmak zorundayým,<br />

kolay deðil, yapmamýz gerekenler zor tercihler”<br />

diye özetledi görüþmeleri.<br />

Aslýnda Tillerson’un bu ifadeleri ‘Türkiye ile ABD<br />

arasýndaki sorunlar’ karþýsýnda ABD’nin yanýtýydý.<br />

Böyle bir görüþme sonrasýnda Cumhurbaþkanýndan<br />

baþlayarak, “Eyy Amerika!...” korosunun eleþtiriyi<br />

baþlatmasý beklenirdi. Dahasý bu ziyaretten bir gün<br />

önce Halkbank Genel Müdür Yardýmcýsý M. Hakan Atilla’ýnýn<br />

New York’ta tutuklanmasýyla polemik ortamýna<br />

benzin dökülmüþtü! Bu da, ABD’ye ‘FETÖ’cü’, ‘15 Temmuz’un<br />

arkasýndaki güç’ suçlamalarýyla yandaþ medyanýn<br />

ayaða kalkmasý için yeni ve elveriþli bir imkan<br />

demekti. Ama öyle olmadý.<br />

Tersine Cumhurbaþkaný ve Baþbakan bu görüþmeler<br />

konusunda diþe dokunur bir açýklama yapmazken<br />

Çavuþoðlu ise: ABD ile Türkiye’nin bölgede teröre karþý<br />

ortak mücadelesinin önemine deðinip, sorunlarýn<br />

giderilmesi için konuþmaya devam edeceklerini söyleyen<br />

bir çizgiyi aþmadý.<br />

SABAH’IN 1. SAYFASI<br />

ZÝYARETÝN FOTOÐRAFI GÝBÝ<br />

Aylardýr ABD’ye her konuda, özellikle darbenin arkasýnda<br />

olmakla suçlayan yandaþ basýn Tillerson’un<br />

ziyareti ve yaptýðý görüþmeler “vakayi adiyeden” bir<br />

görüþme olarak sundu. Dahasý, ABD’nin hiçbir konuda<br />

Türkiye’nin isteklerine olumlu yanýt vermediði gerçeðini<br />

görmezden gelmeyi tercih etti.<br />

Örneðin yandaþ basýnýn “amiral gemisi” olan Sabah<br />

gazetesinin dünkü manþeti; “FBI FETÖ’nün kara<br />

parasýný peþinde” olarak atýlmýþtý.<br />

Bu manþeti gören herkes, Hakan Atilla’ýn FETÖ’nün<br />

“gizli kasasý” olduðu için tutuklandýðýný sanmýþtýr.<br />

Ama manþetin altýndaki; “ABD’den FETÖ’ye yeni kýskaç:<br />

FBI darbeci örgütün dört tepe yöneticisinin hesaplarýný<br />

dondurup kara para soruþturmasý baþlattý”<br />

Bilim insaný Kenan<br />

Ateþ anýlýyor<br />

Ani bir kalp krizi sonucu 3 Nisan<br />

2016’da hayatýný kaybeden, Ýstanbul<br />

Üniversitesi Deneysel Týbbi<br />

Araþtýrma Enstitüsü Genetik<br />

Anabilim Dalý Öðretim Üyesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Kenan Ateþ, ölümünün birinci<br />

yýlýnda arkadaþlarý ve meslektaþlarý tarafýndan<br />

anýlýyor. Ateþ için 2 Nisan Pazar günü<br />

saat 11.00’de önce Zeytinburnu’da bulunan<br />

Kozlu Mezarlýðýndaki mezarý baþýnda<br />

bir anma düzenlenecek.<br />

Daha sonra saat 14.00’te Ýstanbul Tabip<br />

Odasý’nda bir anma etkinliði gerçekleþtirilecek.<br />

Anma kapsamýnda, “Bilim Ýnsanýnýn<br />

Etiði” konulu söyleþiye; Günseli Bayram<br />

Akçapýnar’ýn moderatörlüðünde, Prof. Dr.<br />

Ahmet Özdemir Aktan, Prof. Dr. Cem Terzi<br />

ve Prof. Dr. Nilay Etiler katýlacak.“Sinevizyon<br />

ve tanýklýklar” gösteriminin ardýndan<br />

baþlayacak etkinlik müzik dinletisiyle<br />

son bulacak.<br />

KENAN ATEÞ KÝMDÝR?<br />

17 Mart 1957 doðumlu olan Kenan Ateþ<br />

1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Týp Fakültesi’nden<br />

mezun oldu.<br />

Ateþ, Moleküler ve Týbbi Genetik Yüksek<br />

Lisansý’ný King’s College London,<br />

King’s, Guys & St. Thomas Medical School’da<br />

yaptý. Ateþ, University College London<br />

(UCL), Royal Free & University College<br />

Medical School’da Moleküler ve Hücre<br />

Biyolojisi üzerine doktora yaptý.<br />

Yer aldýðý ekiple birlikte MGF geninin<br />

tanýmlanmasýnda rolü oldu.Emek Partisi<br />

(EMEP) Üyesi olan Kenan Ateþ, bir dönem<br />

Evrensel’de köþe yazarlýðý yaptý.<br />

Hayat TV’de yayýnlanan Bilim ve Toplum<br />

programýnýn editörlerindendi. Bilim ve Gelecek<br />

ile Evrensel Kültür dergilerinde de<br />

bilim yazýlarý kaleme aldý.<br />

(HABER MERKEZÝ)<br />

Özer AKDEMÝR<br />

Ýzmir<br />

21 OCAK 2017 tarihli Resmi Gazetede yayýnlanan<br />

Bakanlar Kurulu kararý ile 5403 sayýlý<br />

Toprak Koruma Kanunun 14. Maddesi gereðince<br />

141 ovaya “Büyük Ova” statüsü verildi.<br />

Türkiye’nin en büyük delta ovalarýndan Aydýn<br />

Ovasý bu 141 “Büyük Ova” arasýna giremedi.<br />

Aydýn’lýlarýn tepki ile karþýladýðý bu durumu<br />

kentte ekoloji mücadelesini yürütenlere ve Ziraat<br />

Mühendisleri Odasý baþkanýna sorduk.<br />

Aydýn Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP)<br />

Baþkaný Mehmet Vergili, 2007’de çýkarýlan Jeotermal<br />

Yasasý ile Aydýn’ýn yüzde 85’inin jeotermal<br />

enerji kullanýmýna açýlmasý ile Aydýn Ovasý’nýn<br />

“büyük ova”, “Sit ova” olmasýnýn daha<br />

iþin baþýndan engellendiði görüþünde. “Burayý<br />

tarým bölgesi deðil de jeotermal üs, enerji bölgesi<br />

haline getirdiler” diyen Vergili, “Tarým Bakaný<br />

geçenlerde geldi. Bu konu ile ilgili tek bir<br />

söz söylemedi. Diyemez, çünkü rant var burada,<br />

jeotermal þirketlerle göbek baðý var” diye konuþtu.<br />

Aydýn Çevre Mücadelesi’nden Dr. Metin<br />

Aydýn da, ilk “büyük ova” taslaðý içinde Söke’nin<br />

olduðunu, ancak yasadan sonra buranýn<br />

denildiðini görmeseniz Sabah’ýn, baþka bir haberden<br />

söz ettiðini anlamazsýnýz.<br />

Haftalardýr; ‘Gelecek, Suriye’deki sorunlarý çözecek<br />

ve Türkiye ile Rakka harekatýný baþlatacak, FE-<br />

TÖ’nün iadesi konusunda ilerleme saðlanacak” gibi<br />

beklentilerle beklenen Tillerson’la yapýlan görüþme<br />

ise Sabah’ýn birinci sayfanýn en altýnda “küçük bir haber”<br />

olarak görülmüþ. Haberin baþlýðý ise; “FETÖ’nün<br />

iadesi için adým bekliyoruz” biçimindeydi.<br />

Bu baþlýk ziyaretten önce atýlsa belki anlamlý olacak<br />

ama ziyaretten sonra atýlýnca, bu ziyaretin yapýldýðýndan<br />

haberi olmayan bir gazetenin haber baþlýðý<br />

gibi kalmaktadýr.<br />

Bu haliyle, Sabah gazetesinin birinci sayfasý, yakýndan<br />

bakýldýðýnda, Tillerson‘la yapýlan görüþmelerden<br />

de öte AKP Hükümeti’nin durum-vaziyetinin yeni<br />

bir sayfasý gibidir.<br />

‘ZARRAB ATÝLLA DAVASI’NIN GÖLGESÝNDE<br />

ÝLÝÞKÝLERÝ YENÝLEME DÖNEMÝ<br />

ABD’ye Obama yönetimi üstünden yapýlan eleþtiriler<br />

ve Trump yönetiminden beklentilerden sonra Tillerson’nun<br />

ziyaretinin böyle ‘anlayýþlý’, ‘makul’ bir diplomatik<br />

üslupla karþýlanmasýnýn iki nedeni olabilir:<br />

1-) Trump yönetiminden beklenti sürmektedir. Erdoðan-Trump<br />

görüþmesinin bir “Gordion kýlýcý” gibi<br />

bütün bu sorunlarý kesip atacaðý umudu devam etmektedir.<br />

2-) Halkbank Genel Müdür Yardýmcýsý M. Hakan<br />

Atilla’nýn tutuklanmasýndan sonra Erdoðan-AKP yönetiminin,<br />

ABD’nin Türkiye-ABD iliþkilerini yeni bir mecraya<br />

çektiðini görüp, dün bu köþede deðinildiði gibi,<br />

“Zarrab-Atilla davasý” üstünden ‘pazarlýk’ ortamýný<br />

oluþturmak için yeni bir ‘taktik’ belirlenmiþ olabilir.<br />

Büyük olasýlýkla da ikisi birden!<br />

Bu geliþmeler doðrultusunda neyin ne oluðunu yakýnda<br />

göreceðiz. Ama þimdiden þunu söyleyebiliriz ki,<br />

Türkiye’nin Trump yönetiminden beklentisi iyice azalsa<br />

da bu devam etmektedir. Ama beklentiler karþýlanmasa<br />

bile Erdoðan-AKP Hükümeti’nin, ABD stratejisine<br />

baðlýlýðýný yenileyecek bir mevziye doðru yöneldiðini<br />

söylemek için yeterince veri ortaya çýkmýþtýr!<br />

Arada yeni itiþ kakýþlar olabilir, ama Tillerson ziyareti<br />

sonrasýndaki tutum bunu açýkça göstermektedir<br />

Savcý Kiraz için<br />

adliyede anma<br />

düzenlendi<br />

ÝSTANBUL Adalet Sarayý’nda 31 Mart<br />

2015 tarihinde gerçekleþen rehine operasyonunda<br />

hayatýný kaybeden Savcý Mehmet<br />

Selim Kiraz, dün mezarý baþýnda<br />

anýldý. Kiraz’ýn Eyüp Sultan Mezarlýðý’ndaki<br />

mezarý baþýnda dün gerçekleþen<br />

anmaya babasý Muhammed Hakký Kiraz,<br />

Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýsý Ýrfan Fidan’ýn<br />

yaný sýra adliyelerde görevli hakim<br />

ve savcýlar katýldý. Anma töreni okunan<br />

dualarýn ardýndan son buldu. Savcý Kiraz<br />

için Ýstanbul Adalet Sarayý’nda da anma<br />

töreni düzenlendi. Törene Yargýtay Baþkaný<br />

Ýsmail Rüþtü Cirit, Ýstanbul Cumhuriyet<br />

Baþsavcýsý Ýrfan Fidan’ýn yaný sýra<br />

hakimler, savcýlar ve adliye personeli katýldý.<br />

(Ýstanbul/DHA)<br />

Aydýn, rant için mi büyük ova yapýlmadý?<br />

da çýkarýldýðý bilgisini verdi.<br />

Aydýn, “Bizim talebimiz Aydýn’ýn bütün olarak<br />

büyük ova ilan edilmesi yönünde. Büyük ova<br />

olunca tabii buralar tarýmsal sit alaný ilan edileceði<br />

için ne jeotermal, ne konut, ne de baþka bir<br />

þey yapýlabilecek. Biz kurtuluþu burada görüyoruz”<br />

dedi. OHAL sürecinde jeotermal faaliyetlerinin<br />

çok hýzlandýðýna dikkat çeken Aydýn,<br />

“Bizim sayamayacaðýmýz ölçüde, yeni yeni birçok<br />

yerde JES çalýþmalarý baþladý” dedi.<br />

EMPERYAL AMAÇLARA DÝKKAT!<br />

Ziraat Mühendisleri Odasý Aydýn Þube Baþkaný<br />

Mahmut Nedim Barýþ da, Toprak Koruma<br />

Kurulunun Aydýn’ýn “büyük ova” yapýlmasý<br />

yönündeki Bakanlar Kurulu’na tavsiye kararý<br />

alýndýðýný aktararak, “Ama Bakanlýk birçok lüzumsuz<br />

yeri büyük ova ilan ederken Aydýn’ý, Söke’yi<br />

bu kapsama almadý.<br />

Türkiye’nin tarýmýna en büyük katma deðerleri<br />

katan Karadeniz’in Doðusundan, Marmara,<br />

Ege ve Akdeniz hattýnda tarým alanlarýnýn durumuna<br />

bakýnýz. Buralarýn katledilmesi için<br />

HES’ler, RES’ler ya da buna benzer faaliyetler<br />

yapýlýyor. Amaç burada, tarýmýn baltalanarak, dýþarýya<br />

baðýmlý yapýlarak emperyal ülkelere yol<br />

açmak” dedi.


haber<br />

evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

4<br />

Büyüme yalan<br />

yoksulluk gerçek<br />

Enflasyon ve iþsizlikte 2016<br />

hedeflerini tutturamayan<br />

AKP Hükümetinin büyüme<br />

tahmini de gerçekleþmedi.<br />

Orta vadeli programda<br />

2016 için yüzde 4.5’ten 3.2’ye çekilen<br />

büyüme tahmini yüzde 2.9 olarak gerçekleþti.<br />

Açýklanan rakamlarý deðerlendiren<br />

iktisatçýlar büyümenin balon<br />

ve eþitsiz olduðuna dikkat çektiler. Ýktisatçýlar<br />

yeni hesaplama yöntemiyle<br />

açýklanan rakamlarýn gerçekliliðinin<br />

de tartýþmalý olduðuna dikkat çektiler.<br />

Hükümetin 2016’da yüzde 7.5 olarak<br />

hedeflediði enflasyon yüzde 8.53, yüzde<br />

10.5 olarak hedeflediði iþsizlik oraný<br />

da 10.9 olarak gerçekleþmiþti.<br />

TÜÝK 2016’da 3 çeyrek için açýkladýðý<br />

hesaplama yöntemini 4. çeyrek ve<br />

2016 için deðiþtirmiþti. Yeni yöntemle<br />

açýklanan verilerin saðlýklý olmayacaðýna<br />

dair eleþtiriler ise dikkate alýnmamýþtý.<br />

TÜÝK yeni hesaplama yöntemiyle<br />

hazýrladýðý 2016 büyüme rakamlarýna<br />

göre 2016 büyüme oraný yüzde 2.9 oldu.<br />

2016 yýlýnda bir önceki yýl zincirlenmiþ<br />

hacim endeksine göre mal ve hizmet<br />

ihracatý yüzde 2 azalýrken, ithalat<br />

yüzde 3.9 arttý.<br />

Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla<br />

GSYH, 2016 yýlýnda bir önceki yýla göre<br />

yüzde 10.8 artarak 2 trilyon 590 milyar<br />

517 milyon TL oldu. Gayrisafi yurtiçi<br />

hasýlayý oluþturan faaliyetler incelendiðinde;<br />

2016 yýlýnda tarým sektörünün<br />

toplam katma deðeri, zincirlenmiþ hacim<br />

endeksi olarak yüzde 4.1 azaldý, sanayi<br />

sektörünün toplam katma deðeri<br />

yüzde 4.5 arttý, inþaat sektörünün toplam<br />

katma deðeri yüzde 7.2 arttý ve hizmetler<br />

sektörünün toplam katma deðeri<br />

yüzde 0.8 azaldý.<br />

KÝÞÝ BAÞI GELÝR<br />

10 BÝN 807 DOLAR!<br />

2016 yýlýnda kiþi baþýna GSYH cari<br />

fiyatlarla 32 bin 676 TL, dolar cinsinden<br />

ise 10 bin 807 dolar olarak hesaplandý.<br />

Gayrisafi yurtiçi hasýla tahmini;<br />

zincirlenmiþ hacim endeksi olarak,<br />

2016 yýlýnýn dördüncü çeyreðinde bir<br />

önceki yýlýn ayný çeyreðine göre yüzde<br />

3.5 arttý. Üretim yöntemiyle gayrisafi<br />

yurtiçi hasýla tahmini, 2016 yýlýnýn dördüncü<br />

çeyreðinde cari fiyatlarla 734<br />

milyar 393 milyon TL oldu.<br />

Hanehalký nihai tüketim harcamalarý<br />

2016 yýlýnda bir önceki yýla göre yüzde<br />

2.3 arttý. Hanehalký tüketim harcamalarýnýn<br />

GSYH içindeki payý yüzde 59.5<br />

oldu. 2016 yýlýnda devletin nihai tüketim<br />

harcamalarýnýn GSYH içindeki payý<br />

yüzde 14.7 olurken, sabit sermaye oluþumunun<br />

payý yüzde 29.8 oldu.<br />

2016 yýlýnda bir önceki yýl zincirlenmiþ<br />

hacim endeksine göre mal ve hizmet<br />

ihracatý yüzde 2 azalýrken, ithalat<br />

yüzde 3.9 arttý. (EKONOMÝ SERVÝSÝ)<br />

ÖZGÜR MÜFTÜOÐLU: EÞÝTSÝZ BÝR BÜYÜME<br />

GAYRÝSAFÝ Yurtiçi Hasýla’daki artýþýn pozitif<br />

bir durum gibi gözüktüðüne dikkat çeken<br />

Akademisyen Özgür Müftüoðlu “Ancak<br />

Türkiye’nin içinde bulunduðu duruma, dünyadaki<br />

küresel ekonomiler içerisindeki<br />

yerine baktýðýmýz zaman,<br />

küçük bir ülke ve büyümesinin<br />

çok daha yüksek olmasý<br />

lazým. Zaten AKP Hükümetinin,<br />

2002’den sonra çok<br />

yüksek büyüme oranlarý elde<br />

etmek en çok övündüðü durumdu.<br />

Türkiye’de bu oranlarýn<br />

artýþý pozitif gibi görünse de<br />

çok yeterli deðil. Çünkü bir taraftan<br />

nüfusu da artan bir ülke.<br />

Dolayýsýyla bu büyüme Türkiye’nin ihtiyaçlarýný<br />

karþýlayacak bir büyüme deðil” dedi.<br />

Öte yandan bunun çok eþitsiz bir büyüme<br />

olduðunu ifade eden Müftüoðlu þunlarý<br />

söyledi: “Bu rakamlar hep aldatýcý oluyor.<br />

Burada esas sorulmasý gereken bu büyümeden<br />

herkese eþit bir daðýlým gerçekleþiyor<br />

mu? Kiþi baþýna düþen diyor da kimin baþýna<br />

düþüyor bu kadar gelir? Dolayýsýyla burada<br />

eþitsizlik var. Özellikle iþ güvencesinin ortadan<br />

kalkmasý, iþsizlik ve bunun baskýsý ücretli<br />

emeðin son derece kötü koþullarda çalýþmasý<br />

ve yaþamasý durumunu ortaya çýkarýyor.<br />

Bu sadece eðitimi az olan kesimler ya<br />

da kentlere yeni göç etmiþ kiþiler deðil, artýk<br />

deðiþen pozisyon uzun<br />

zamandýr kentlerde bulunan,<br />

eðitimli insanlarýn da artýk iþ<br />

bulmakta zorlandýðý ve çok<br />

düþük ücretlerle çalýþmak<br />

zorunda kaldýðý bir durumu<br />

ortaya çýkarýyor. Böyle düþündüðümüz<br />

zaman nüfusun<br />

büyük bölümünü oluþturan<br />

ücretliler, küçük üreticiler,<br />

çiftçiler, köylüler giderek<br />

daha da yoksullaþýyor.<br />

Buna karþýlýk daha da zenginleþen küçük<br />

bir kesim var. Bunlarý sokakta milyon liralýk<br />

otomobillerle, rantlarla görebilirsiniz.<br />

Özellikle devletin kamu-özel ortak iþbirliðin<br />

üzerinden sermayenin belli kesimine<br />

aktardýðý kaynaklar var. Dolayýsýyla bu büyüme<br />

Türkiye için son derece yetersizdir.<br />

Zaten orta vadeli programa göre de bir gerileme<br />

olduðu gözüküyor. Öbür taraftan da<br />

bunun eþitsiz bir büyüme olduðunu vurgulamamýz<br />

gerekiyor.”<br />

MUSTAFA SÖNMEZ:<br />

BAÞARISIZLIK<br />

YENÝ hesaplama yönteminin ilginç<br />

sonuçlar çýkaracaðýný tahmin ediyorduk.Üçüncü<br />

çeyrekte 1.8 daralan büyümenin<br />

4. çeyrekte nasýl yüzde 4.5 büyümesiyle<br />

ilgili problemler var. Eski serinin<br />

yüzde 20 fazlasýný hesaplýyor yeni<br />

yöntem. Yeni yöntemin veri kaynaklarý<br />

açýsýndan sorunlarý var. Üretimle ilgili<br />

anketler<br />

toplayarak<br />

yapardý<br />

daha önce.<br />

Þimdi maliye<br />

verileri<br />

ve SGK’ye<br />

verilen bildirimlerle<br />

yapýyor.<br />

Firmalarýn<br />

üzerinde oynadýðý verilerle saðlýklý sonuçlar<br />

almak mümkün deðil. Bu rakamlarýn<br />

uluslararasý kurumlarý nasýl tatmin<br />

edeceði de þüpheli. Bu uyarýlarý dikkate<br />

almýyor TÜÝK.<br />

4. çeyrekte kamu harcamalarý artýrýldý,<br />

özel sektöre saðlandý, parasal destek<br />

saðlandý ama tüm bunlar 4. çeyrekteki<br />

büyümeyi açýklamaya yetmiyor. Ýstihdam<br />

rakamlarý, iþsizlik ortadayken büyüme<br />

verileri saðlýklý deðil. Sanayiinin<br />

tüm yýl boyunca yüzde 4.5 artýþ gösterdiðini<br />

anlamak kolay deðil. Büyüme rakamlara<br />

böyle þaibeli olursa bütün veriler<br />

þaibeli olur.<br />

Tüm bunlara raðmen hükümet 3.2<br />

olan büyüme tahminini tutturamadý. En<br />

azýnda 2.9’da tuttuk diye seviniyorlar.<br />

Ama bu oran Türkiye’yi kesmez. Türkiye’nin<br />

yüzde 5-6 büyümesi gerekiyor.<br />

Bu açýdan bakýnca ortaya çýkan rakam<br />

ciddi bir baþarýsýzlýktýr.<br />

EKONOMÝ VE<br />

POLÝTÝKA<br />

Ýzzettin ÖNDER<br />

izo40@hotmail.com<br />

BUNDA MUTLAKA<br />

BÝR ÝÞ VAR<br />

Türkiye freni boþalmýþçasýna ölümüne doðru<br />

koþ(turul)uyor. Kendileri çalýp, kendileri oynar misali,<br />

anayasa taslaðýný yapan AKP tüm hatlarý ile<br />

Türkiye’nin olduðu kadar kendi akýbetini de zorluyor.<br />

AKP milletvekilleri de, kimileri kabarýk Fetö dosyasý belasýna,<br />

kimileri de çýkar ya da korku hesabýyla, maalesef,<br />

ülkenin sürüklenmesine inanýlmaz þekilde seyirci<br />

kalýrken, kendi kaderlerini de riske atmaktadýr. Veri<br />

düzen içinde siyaset yapmanýn da bir usulü ve adabý<br />

vardýr.<br />

Usul ve adap derken daha baþtan baþlamak gerekir. Geçen<br />

haftalarda sizlerle paylaþmýþ olduðum anayasa yapýmýndaki<br />

yanlýþlarý yinelemeden söylemek gerekir ki, iþ<br />

daha baþtan yanlýþtýr. Bu noktadan baþlarsak, detaya girmeden<br />

þu kadarýný söylemekle yetinebilirim ki, AKP’nin<br />

parlamenter sayýsýný 600’e çýkartýrken temsilin daha iyi<br />

olacaðýný beyan etmesi, külliyen yanlýþ bir mantýk içermekle<br />

beraber, bu söylem, bizzat kendilerinin de ulusal iradeyi<br />

doðru ya da tam temsil etmediðini düþündükleri parlamentoda<br />

çok ciddi bir icraatta bulunmuþ olduklarýnýn kanýtýdýr.<br />

HDP’nin temsil kabiliyetinin izale edilmiþ olmasý da baþlý<br />

baþýna parlamentonun ne denli anayasa gibi bir konu üzerinde<br />

çalýþma kabiliyetinin olmadýðýnýn çok temel göstergesidir.<br />

Hele de çirkin ortaklýk dýþýnda kalan muhalif siyasi<br />

gruplara parlamentoda yapýlan çirkin saldýrýlar AKP’nin kara<br />

lekesi olarak yaþamý boyunca alnýnda kalacaktýr.<br />

Referanduma gidilirken, eðer “hayýr” oyu verecekler<br />

vatan haini olarak yaftalanacaksa, o zaman bu süreç suçlularýn<br />

(?) tespiti ve fiþlenmesi için mi iþletilmektedir? “Hayýr”<br />

oylarýnýn aðýrlýk kazanmaya baþladýðý anlaþýldýkça yükselen<br />

hiddet ve þiddet niçin? Eðer söz ve karar halkýn ise<br />

ve halk bu yetkisini bir kez ve son kez deðil de, devamlý<br />

olarak kullanmak istiyorsa tabii ki “hayýr” oyu kullanacaktýr,<br />

kimin buna ne deme yetkisi olabilir ki?<br />

Gerek parlamentonun gereði þekilde çalýþtýrýlmadan bir<br />

anayasa taslaðýnýn geçirilmesinde izlenen yönteme, gerek<br />

salt partililerin deðil, devletin de en üst makamýný iþgal<br />

edenlerin mevki ve makamlarýna yakýþmayacak düzeyde<br />

sokaða inerek “evet” için çalýþma(!) yapmalarýna bir anlam<br />

vermek durumundayýz. Öyle anlaþýlýyor ki, yapýlmak istenen<br />

deðiþikliðin, tek bir oy farkla dahi geçmiþ olmasý kan<br />

davasýný sürdürenleri bir þekilde rahatlatacaktýr. Oysa kamu<br />

makamlarýný böylesine iþgal edenler hiç deðilse þu kadarýný<br />

adlarý gibi bilirler ki, ya da bilmeleri gerekir ki, rejim<br />

deðiþikliðine gidiliyor olmadan basit ve olaðan bir anayasa<br />

deðiþikliði dahi belirli düzeyde nitelikli çoðunluk oyunu gerektirir.<br />

Çünkü anayasalar tüm toplumu ihata eden, tüm<br />

toplumca benimsenmesi gereken toplumsal yaþam ve iþleyiþ<br />

kurallarýdýr. Maalesef görülüyor ki, yürüyüþte hiçbir kural<br />

ya da teamüle uyulmuyor. Adeta yaþamýnýn son aþamasýna<br />

gelmiþ bir faninin vasiyet tanzimindeki acele ve ýsrarýný<br />

anlamak durumundayýz.<br />

Dünyanýn merkezi, su ve petrol alanlarý ile önemli<br />

olan Ortadoðu’da þimdilik saðlam duran tek Ýran var.<br />

Ýran’ýn yanýnda ise, maalesef, halen emperyalizmin güçlü<br />

etki ve sarsýntý alanýna girmiþ olan Türkiye bulunmaktadýr.<br />

Bir zamanlar Türkiye’de “Ýran olmak istemiyoruz” sloganlarý<br />

atýlýrken, sanýrým þu sýralarda da Ýran’da “Türkiye<br />

olmak istemiyoruz” sloganlarý atýlmaktadýr. Ýþte referanduma<br />

giderken bu aceleyi, kiþisel hýrs ve korkuyu yadsýmadan,<br />

ancak salt bu faktöre baðlamadan, dünya siyaseti<br />

ve emperyalizm baðlamýnda ele almalýyýz. Türkiye Ortadoðululaþtýrýlmaya<br />

çalýþýlýrken, Arap dünyasýnýn uyanmasý<br />

önüne takoz mu yapýlmaktadýr, yoksa emperyalizmin emrinde<br />

Ortadoðu’nun bekçisi ya da çobaný mý yapýlmak istenmektedir?<br />

Belki de Ortadoðu’da kanlý bir mezhep çatýþmasý<br />

görüntüsünde Sünni Þii gruplar arasýnda önce siyasi<br />

hakimiyet alan kavgasý, bilahare sýcak çatýþma mý istenmektedir?<br />

Belki de Ýran’a bu kanaldan müdahale düþünülüyor<br />

olabilir. Devletler, bir kurþun dahi atmadan<br />

baþka nasýl parçalanýr ki!<br />

PRF. DR. ERÝNÇ<br />

YELDAN:<br />

SAÐLIKSIZ<br />

BÜYÜME<br />

YENÝ büyüme tahmini<br />

yöntemi adý altýnda eski büyüme<br />

rakamlarýyla yenilerini<br />

karþýlaþtýrmanýn çok anlamlý<br />

olmadýðýný ve bu yeni yöntemin<br />

istatistiksel olarak da<br />

doðrulunun temiz sýnmadýðýný<br />

biliyoruz. Eski büyüme<br />

metodolojisi yeni metodoloji<br />

karþýlaþtýrmasý teknik olarak<br />

doðru deðil. Bunun ötesinde bir<br />

iktisadi yorum yapmak<br />

gerekirse 4. çeyrekteki 3.5<br />

büyümenin kaynaðýnýn<br />

yatýrýmlar, sürdürülebilir ve<br />

saðlýklý olmadýðýný<br />

söyleyebiliriz. Kaynaðý belirsiz<br />

sermaye giriþimi ve inþaat<br />

balonunun þiþkinliðine dayanan<br />

bir büyümeden bahsedebiliriz.<br />

PROF. DR. SÝNAN ALÇIN: BÜYÜME RAKAMLARI SÝYASÝ<br />

TÜÝK, açýladýðý 2016 büyüme rakamlarýyla ulusal<br />

hesaplarda gerçekleþtirdiði revizyonun iþe yaradýðýný<br />

göstermiþ oldu. TÜÝK, üretimin býçak gibi kesildiði,<br />

kapasite kullaným oranýnýn düþtüðü, iþsizliðin<br />

rekor seviyelere yükseldiði bir dönemde Türkiye<br />

ekonomisinin yüzde 2.9 oranýnda büyüdüðünü iddia<br />

etmektedir. Bu büyüme rakamýnýn tamamen<br />

referandum sürecinde kamuoyunun algýsýný yönetmeye,<br />

etkilemeye dönük bir veri olduðunu görüyoruz.<br />

Çünkü 2016 yýlý son çeyreði,<br />

kendinden bir önce çeyrekten<br />

çok daha fazla durgunluðun, üretimde<br />

ciddi kesintilerin yaþandýðý<br />

bir dönemdir. 2016 yýlýnýn 3. çeyreðinin<br />

büyüme oraný eksi 1.8 olarak<br />

açýklanmýþken kendinden daha beter<br />

bir dönemde yüzde 3.5’lik bir<br />

büyümenin olduðuna inanmak pek<br />

mümkün deðil. TÜÝK bu ‘baþarýyý’<br />

neye borçlu diye sorduðumuzda da<br />

bu ulusal hesaplardaki revizyonla birlikte kullanmaya<br />

baþladýðý zincirleme hacim endeksin bunu<br />

verdiðini görüyoruz. Bu yeni hesaplama yöntemi<br />

büyümeyi üretimden koparmaktadýr. Büyüme doðrudan<br />

girdi maliyetlerindeki azalýþa baðlý bir katma<br />

deðer artýþýna baðlanmaktadýr. Burada da temel<br />

bu büyüme oranýnýn dayanaðý enerji fiyatlarýndaki<br />

göreli düþüklük ve göçmen iþçilerin emeðidir. Nitekim<br />

sektörel bazda baktýðýmýzda inþaat sektöründe<br />

yüzde 7.2’lik bir üretim artýþýnýn ortaya çýktýðý<br />

görülmektedir. Bir taraftan iþsizlikte tarihi rekor<br />

kýrýlýrken, bir tarafta inþaatta bu kadar büyümenin<br />

ortaya çýkmasýnýn gerisinde de göçmen iþçiler yatmaktadýr.<br />

Yine 2016 yýlý büyümesinde TÜÝK temel<br />

itici gücün iç tüketim harcamalarýndan kaynaklandýðýný<br />

(yüzde 59.5) iddia etmektedir. Ýþsizliðin bu<br />

kadar yükseldiði, ekonomiye duyulan güvenin tarihsel<br />

olarak dip düzeylerde seyrettiði dönemde iç<br />

tüketim harcamalarýnda yaþanan bu artýþ gerçekten<br />

gariptir. Ýktidarýn bu büyüme oranlarýyla vermeye<br />

çalýþtýðý mesajý, Maliye Bakaný da veriler<br />

açýklandýktan hemen sonra söyledi.<br />

‘Darbe giriþimi Türkiye ekonomisini<br />

etkilememiþtir. 16 Nisan referandumu<br />

sonucunda eðer evet<br />

çýkarsa Türkiye ekonomisi çok<br />

daha hýzlý biçimde büyüyecektir’<br />

algýsý yaratýlmaya çalýþýlmaktadýr.<br />

Dolayýsýyla TÜÝK’in açýkladýðý bu<br />

büyüme rakamlarý iktisadi açýdan<br />

anlamsýz, tamamen siyasi nitelikli<br />

verilerdir.<br />

Ýþsizliðin yüzde 12’lere dayandýðý bir ekonomide<br />

büyüme varsa da bunun ancak rant çevrelerine<br />

ve sermaye kesimine yaradýðýný söyleyebiliriz. Nitekim<br />

göçmen iþçilerin ‘fýrsata’ dönüþtürüldüðü bir<br />

dönemden geçiyoruz. Bu rant ekonomisinin temel<br />

dayanaðý da müteahhitlik-inþaatçýlýk hizmetleridir.<br />

Ýnþaat sektörü iþçilere mevsimlik, geçici, güvenceden<br />

yoksun, sigorta hakký olmayan iþleri dayatmaktadýr.<br />

Dolayýsýyla göçmen iþçilere reva görülen<br />

standart, aslýnda Türkiye’deki tüm iþçi sýnýfý ve<br />

emekçiler için de yeni standartlar olarak dayatýlmaktadýr.<br />

DOÇ. DR. MURAT BÝRDAL: ÝÞGÜCÜ BÜYÜMESÝNÝN ALTINDA<br />

ÖNCELÝKLE bu son yapýlan büyüme rakamlarýnýn hesaplanmasýndaki<br />

revizyonla birlikte zaten ciddi bir gücen kaybý oluþtu.<br />

Açýklamakta Hükümetin de zorlandýðý kimi durumlar söz konusu<br />

oldu, tasarruf rakamlarý vs. gibi. Ama bunun da ötesinde<br />

açýklanan büyüme rakamýnýn iki özelliði var. Birincisi, her ne<br />

olursa olsun Türkiye ortalamasýnýn altýnda. Çünkü iþgücü büyümesi<br />

çok daha üzerinde seyrediyor. Dolayýsýyla istihdamý koruyabilmek<br />

için yüzde 4 civarýnda büyümeye ihtiyaç duyuyor Türkiye.<br />

Ama bunun da ötesinde<br />

gördüðümüz büyüme rakamý<br />

yüzde 3 civarýnda. Ama ayný dönem<br />

içerisinde 2 puana yakýn iþsizlikte<br />

artýþ var. En son yüzde<br />

12.7’lik bir iþsizlik vardý. Dolayýsýyla<br />

ayný dönem içerisinde iþsizlikte<br />

bir týrmanýþ var. Bunun<br />

ötesinde büyümenin dinamiklerine<br />

baktýðýmýzda iki þey göze<br />

çarpýyor. Birincisi iç tüketim<br />

odaklý bir büyüme. Bu sorunlu.<br />

Yine ayný dönem içerisinde ihracatta bir azalma ve ithalatta bir<br />

artýþ göze çarpmakta. Bunun ötesinde iç tüketim derken de birincisi,<br />

devlet harcamalarý. Yani hane halkýnda bir zenginleþme<br />

yok. Devletin nihai tüketim harcamalarýnda ciddi bir artýþ var.<br />

Bu çekici güç oluþturmuþ. Ýkincisi de sektörel olarak baþý çeken<br />

inþaat sektörü gözüküyor. Yani bir yandan kamu harcamalarýn<br />

artýrýlmasý, diðer taraftan inþaat sektörünün pompalanmasýyla<br />

birlikte ayakta tutulan bir ekonomik yapýdan bahsediyoruz.<br />

Ýmalat sanayini geliþtirecek bir hamle olmadýðý sürece istihdam<br />

da zaten daralmaya devam edecek. O yüzden iþsizlikle büyümeyi<br />

kol kola gördüðümüz bir süreç yaþýyoruz. Bu büyümenin sokaktaki<br />

vatandaþa yansýmamasýnýn sebebi de bu.


haber<br />

evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

5<br />

KISA... KISA...<br />

Ýki ay<br />

çalýþtýrýp<br />

iþten attý<br />

FETHÝYE’de çalýþtýklarý ev<br />

eþyasý maðazasýnda çalýþan<br />

10 iþçi, iþten çýkarýlmalarýna<br />

raðmen, içeride<br />

kalan aylýk ücretlerini alamadýklarýný<br />

bildirdi. Ýþyeri<br />

önünde eylem yapmaya<br />

hazýrlanan 10 maðaza çalýþaný,<br />

polis ekiplerinin<br />

uyarýsýyla Fethiye Belediyesi<br />

Kültür Merkezi önüne<br />

geldi. Ortalama 2’þer bin<br />

lira alacaklarýnýn bulunduðunu,<br />

maðazanýn ise kendilerine<br />

ödeme yapmamakta<br />

direndiðini söyleyen<br />

çalýþanlardan Ahmet<br />

Taka “Bizi kullandýlar. Maðazanýn<br />

açýlýþýný yaptýrýp,<br />

daha sonra iþten çýkardýlar.<br />

Borçlarýmýz var ve hepimiz<br />

maðduruz” diye konuþtu.<br />

(MUÐLA)<br />

Sürücü<br />

aðýr<br />

yaralandý<br />

TEKÝRDAÐ’ýn Ergene Ýlçesi’nin<br />

Marmaracýk Mahallesi<br />

çevreyolu giriþ virajýnda<br />

kaza meydana geldi.<br />

Mehmet Kaya yönetimindeki<br />

beton mikseri, Marmaracýk<br />

Mahallesi çevreyolu<br />

virajýna geldiði sýrada,<br />

bilinmeyen nedenle<br />

kontrolden çýkýp bariyere<br />

çarparak devrildi. Kazada<br />

sürücü Kaya yaralandý.<br />

Ambulansla Çorlu Devlet<br />

Hastanesi’ne kaldýrýlarak<br />

tedavi altýna alýnan Kaya’nýn<br />

saðlýk durumunun<br />

ciddiyetini koruduðu belirtildi.<br />

(TEKÝRDAÐ)<br />

Antalya’da<br />

þoförü<br />

dövdüler<br />

VARSAK yönünden Lara’ya<br />

seyreden 29 yaþýndaki<br />

Berkan Ercan yönetimindeki<br />

Antalya Büyükþehir<br />

Belediyesi’ne baðlý<br />

halk otobüsü, Baraj Mahallesi’ne<br />

geldiði sýrada<br />

yoldan geçen motosikletli<br />

2 kiþinin taþlý saldýrýsýna<br />

uðradý. Saldýrý üzerine otobüs<br />

þoförü Berkan Ercan,<br />

aracý durdurarak polisten<br />

yardým istedi. Otobüsün<br />

camlarýna taþ atarak yolculara<br />

korku dolu anlar<br />

yaþatan saldýrganlardan<br />

biri, otobüsün yanýna gelerek<br />

Berkan Ercan’ý tartakladý.<br />

Saldýrgan, taþla<br />

yüzüne vurduðu þoförü<br />

çeþitli yerlerine tekme atarak<br />

yaraladý. (ANTALYA)<br />

Demir yüklü<br />

kamyonet<br />

devrildi<br />

BEYKOZ’da Bayram<br />

Hýz’ýn kullandýðý demir<br />

yüklü kamyonet döner<br />

kavþakta devrildi. Kazada<br />

araç içinde sýkýþan sürücü<br />

itfaiyenin müdahalesiyle<br />

kýsa sürede kurtarýldý. Kamyonette<br />

bulunan Barýþ<br />

Özbilgin ise kazayý hafif<br />

sýyrýklarla atlattý. Yaralýlar<br />

olay yerine gelen ambulanslarla<br />

hastaneye kaldýrýlýrken<br />

hayati tehlikelerinin<br />

olmadýðý öðrenildi.<br />

(ÝSTANBUL)<br />

Saðlýk için ne<br />

zaman borçlandýk?<br />

Birsen SEYHAN<br />

Saðlýk ve Sosyal Hizmet<br />

Emekçileri Sendikasý<br />

Genel Sekreteri<br />

Genel Saðlýk Sigortasý (GSS)<br />

sisteminin can yakýcý maddelerinin<br />

yürürlüðe girmesinin<br />

üzerinden beþ yýl geçti.<br />

Saðlýðýn paralý hale gelmesinin<br />

en önemli adýmý GSS uygulamasýydý.<br />

Toplumsal ihtiyaçlarýn deðil kârýn esas<br />

alýndýðý; halktan toplanan vergilerle deðil<br />

saðlýk primi, katký ve katýlým paylarý ile<br />

hizmet alanlarýn bedelini ödemesi koþuluna<br />

baðlanmýþ bir sistem. Oysa saðlýk,<br />

sosyal hizmet ve sosyal güvenlik gibi hizmetlere<br />

ulaþmak ve yararlanmak<br />

temel insan hakkýdýr. Bu hizmetleri<br />

“bedel” ödeyene<br />

sunmak, hak olmaktan<br />

çýkarmak demektir.<br />

Zorunlu GSS 1 Ocak 2012’de<br />

o günün ve bugünün iktidarý tarafýndan<br />

“Türkiye’de ikamet eden herkes saðlýk güvencesine<br />

kavuþacak” diye sunulmuþtu.<br />

Ancak görüldü ki, vatandaþýn sisteme girebilmesi<br />

için gelir testinden geçmesi gerekiyordu.<br />

Bu testle halk yoksulluðunu ispat<br />

etmek zorunda býrakýldý. Aksi halde yüksek<br />

miktarlarda prim ödeme zorunluluðu getirildi.<br />

Her yýl büyük þirketler için milyarlarca<br />

liralýk vergi affý getirilirken, yoksullarýn<br />

aldýðý düzenli olmayan ve çok küçük miktardaki<br />

sosyal yardýmlar bile gelir olarak<br />

kabul edildi. Gelir testi yaptýrmayan kiþilere<br />

ise en yüksekten prim borcu çýkarýlmaya<br />

devam edildi.<br />

KUYRUKLAR BÝTMEDÝ,<br />

BÝR DE BORÇLANDIK<br />

“Paran kadar saðlýk” mantýðýyla iþleyen<br />

bu sistemle çok sayýda insan prim borçlusu<br />

durumuna düþtü. Gelir testi yaptýrmadýðý<br />

için borcu birikenlerin sayýsý milyonlarla<br />

ifade ediliyor. Kanuna göre ancak borçlarýn<br />

yeniden yapýlandýrýlmasý halinde kamu saðlýk<br />

hizmetlerinden yararlanýlmaktadýr. Bu<br />

yapýlandýrma iþleminin defalarca tekrarlanmasý<br />

bir yandan sistemin bozukluðunu<br />

gösterirken asýl olarak da halkýn iþsizliðini<br />

ve yoksulluðunu açýk etmektedir. Sonuçta<br />

saðlýk hizmetlerinde kuyruklar bitmediði<br />

gibi katký payý, saðlýk hizmetine ulaþamama,<br />

hizmetin niceliði artarken niteliði düþmüþ,<br />

eþitsizlikler daha da artmýþtýr.<br />

Tablo ortadayken þimdi iktidar çýkmýþ<br />

“Ayda 53 liraya aile boyu saðlýk” diye müjde<br />

veriyor! “Devrim gibi karar” deniyor! “Borcu<br />

olanlarýn faizleri silinecek, borç azalacak”<br />

diyor! Sahi biz ne zaman hakkýmýz<br />

olan saðlýk ve emeklilik için borçlandýk, bir<br />

de faizini biriktirdik?<br />

HASTAYA ZORLUK, ÖZEL<br />

HASTANELERE KOLAYLIK<br />

“Saðlýkta Dönüþüm Programý” saðlýk<br />

hizmeti verenler için de hizmeti alanlar<br />

için de tam bir yýkým programý olmuþtur.<br />

Saðlýða ulaþmanýn önünde bir engel de<br />

saðlýk uygulama tebliðidir (SUT). Sürekli<br />

deðiþen teblið maddeleri ile baþta kronik<br />

hastalar, protez kullananlar, yataða<br />

baðýmlý hastalar olmak üzere bir çok<br />

maðduriyet yaþanmaktadýr. Sosyal güvenlik<br />

kurumu, maliyetler nedeniyle pek çok<br />

ilacý kapsam dýþý býrakmýþtýr. SUT’lar ile<br />

getirilen kýsýtlamalar nedeniyle çok sayýda<br />

hastanýn zorunlu olarak kullanmasý<br />

gereken ilaç ve diðer saðlýk ürünleri SGK<br />

bütçesinden ödenmemekte ve bu hastalar<br />

ölüme terk edilmektedir. Bazý ilaçlar<br />

da üretimi ve ithali durmuþ olduðundan<br />

hiç bulunamamaktadýr.<br />

Vatandaþlarýnýn yaþadýðý sorunlara bu<br />

denli duyarsýz bir sosyal güvenlik kurumu<br />

konu iþveren ve özel hastanelere geldiðinde<br />

son derece kayýrmacý bir yol izlemekte, kesilmesi<br />

gereken cezalarý kesmemekte,<br />

borçlarý kolaylýkla silmektedir.<br />

EÞEÐÝ KAYBETTÝRÝP<br />

BULDURUYORLAR<br />

Referanduma çok yaklaþtýðýmýz bugünlerde<br />

“SGK’den iyi haber” baþlýðý ile<br />

halkýn maðduriyeti üzerinden ‘evet’ oyu<br />

devþirilmeye çalýþýlmaktadýr. Saðlýk Bakanlýðý,<br />

SUT’de bazý deðiþiklik ve fiyat<br />

güncellemeleri yaparak 119 kalem malzemenin<br />

temininde ve hastalara ödemede<br />

kolaylýk saðlanacaðýný açýklamaktadýr. Oysa<br />

ayný malzemelerin SGK tarafýndan<br />

ödenmemesi uygulamasý için SUT’de<br />

deðiþiklik yapan da yine bu iktidar ve bu<br />

iktidarýn Saðlýk Bakanlýðýydý. Tam da<br />

“eþeðini kaybettirip, buldurma hikayesi”nde<br />

olduðu gibi.<br />

Vergi ödüyoruz, zorunlu primimiz kesiliyor.<br />

Yetmiyor sürekli artan katký katýlým,<br />

muayene, ilaç katýlým payý vb. 15-16 kalem<br />

cepten ödeme yapýyoruz. Ortez, protez takýlýnca<br />

parasý bizden çýkýyor. Son tebliðle<br />

saðlanan kolaylýk mýdýr bu durumda? Halký<br />

düþünüyorlarsa yapacaklarý tek þey var;<br />

saðlýðýn ücretsiz sunulmasý ve hiçbir ad altýnda<br />

para alýnmamasý. Ýktidara soruyoruz,<br />

var mýsýnýz?<br />

ÝZELMAN’da teklif arttý anlaþma saðlandý<br />

Metehan UD<br />

Ýzmir<br />

GREV kararýný asýlmasý beklenen<br />

ÝZELMAN’da, Ýzmir Büyükþehir Belediyesi’nin<br />

teklifini yüzde 9’dan yüzde 11.5’e çýkarmasý<br />

üzerine anlaþma saðlandý. Anlaþmayla<br />

2009 ve 2011’de daha düþük ücretle<br />

iþe alýnan iþçilerin ücretinin ayný iþi yapan<br />

iþçilerle eþitlenmesi talebi de kabul edilerek<br />

takvime baðlandý. Teklif Genel-Ýþ iþyeri<br />

temsilcileri tarafýndan da onaylandý.<br />

Ýzmir Büyükþehir Belediyesi’ne ait<br />

ÝZELMAN Þirketi’nde örgütlü Genel-Ýþ<br />

Ýzmir 1 ve 3 No’lu þubeler ile belediye bürokratlarý<br />

arasýnda süren sözleþme görüþmelerinin<br />

týkanmasý üzerine sendika grev<br />

kararý aldý. Kararýn belediye binasýna asýlmasýna<br />

saatler kala taraflar yeniden masaya<br />

oturdu.<br />

Belediye bürokratlarý ile sendika temsilcilerinin<br />

katýldýðý toplantýda büyükþehir<br />

belediyesi zam teklifini yeniledi. Daha öncesinde<br />

krize yol açan yüzde 9’luk zam<br />

önerisi yüzde 11.5’e çýktý. Gelen son teklif<br />

üzerine sendika, temsilcileri olaðanüstü<br />

toplantýya çaðýrarak teklifi paylaþtý. Son<br />

teklifin temsilcilerin büyük bir çoðunluðu<br />

tarafýndan kabul edilmesi üzerine grev kararýndan<br />

vazgeçilerek anlaþmaya varýldý.<br />

Sözleþme gelecek hafta içi iþçilerin de katýldýðý<br />

törenle imzalanacak.<br />

EKSÝK ÜCRETLER<br />

TAKVÝME BAÐLANDI<br />

Yeni anlaþmaya göre, en düþük günlük<br />

yevmiye 85 liraya çýkarken en yüksek yevmiye<br />

ise 99 liraya çýktý. Sözleþmeyle þimdiye<br />

kadar çözülemeyen ücret adaletsizliðinin<br />

giderilmesi için de adým atýldý. Þirkete<br />

2009 yýlýnda yüzde 20 eksik ücretle iþe alýnan<br />

iþçilerin ücretleri tam ücret seviyesine<br />

çekilirken, 2011 yýlýnda yüzde 40 eksik ücretle<br />

iþe alýnanlarýn ücretlerinin ise 6 yýl<br />

içinde tam ücret seviyesine çekilmesi konusunda<br />

anlaþma saðlandý. Ýþçi ücretlerine<br />

ikinci yýl ise enflasyon oranýnda artýþ yapýlacak.<br />

Yüzde 11,5’lýk zam önerisi sosyal<br />

maddelerde geçerli olurken, sosyal haklardaki<br />

farklýlýklar takvime baðlanmadan eþitlendi.<br />

Toplamdaki artýþ ise ortalama yüzde<br />

16 oldu.<br />

ÝLK DEFA TÝS’E GÝREN<br />

MADDELER VAR<br />

Ýzin hakký 30 günden 33 güne çýkarken,<br />

tüm dini ve milli bayramlarda çalýþma 3<br />

yevmiyeye çýktý. Ýlk defa TÝS’e giren maddelere<br />

göre, boþanmýþ ve çocuðun velayetini<br />

alan iþçiye aile yardýmý, yýl boyunca devamsýzlýk<br />

yapmayan iþçiye 4 günlük iþe teþvik<br />

primi ve koku primi ödenecek. Ayrýca iþ<br />

kazasý geçiren iþçinin sadece yemek ücretinin<br />

kesilmesi konusunda da anlaþma saðlandý.<br />

‘2019’DA MASAYA<br />

DAHA GÜÇLÜ OTURACAÐIZ’<br />

Anlaþma ile ilgili konuþtuðumuz Genel-<br />

Ýþ Ýzmir 3 No’lu Þube Baþkaný Güral Doðan,<br />

teklifin ülke þartlarýna göre yeterli olmadýðýný<br />

ama son yýllarýn en iyi sözleþmesini<br />

imzaladýklarýný dile getirdi. 2019’daki<br />

sözleþme görüþmelerinde masaya daha<br />

güçlü oturacaklarýný dile getiren Doðan<br />

“Bizim bu sözleþmedeki esas kazanýmýmýz<br />

eksik farklarýn ortadan kaldýrýlmasýný saðlamak<br />

oldu. Bir sonraki sözleþmede sadece<br />

taban ücreti üzerinden masaya oturacaðýz.<br />

Bütün enerjimizi yüzdeler üzerine veriyorduk.<br />

Biz yetkiyi, gücü tabandan alýrýz. Son<br />

kararý da temsilci arkadaþlarýmýz verdi.<br />

Bundan sonra daha insanca yaþam mücadelemizi<br />

sürdüreceðiz” dedi.<br />

Memur Sen de<br />

baþkanlýk peþinde<br />

AKP iktidarýyla birlikte üye sayýsýný yüzde 2240<br />

oranýnda artýrarak 41 binden 956 bine çýkaran Memur-Sen,<br />

“Çok baþlýlýðý da ortadan kaldýrmak gerekir”<br />

diyerek KESK ve Kamu-Sen’in toplusözleþme<br />

masasýna alýnmamasýný istedi.<br />

Kamu Ýþvereni ile Sendikalar geçtiðimiz salý günü<br />

bir araya gelerek 2017 yýlýnýn ilk Kamu Personeli Danýþma<br />

Kurulu toplantýsý gerçekleþtirdi. Çalýþma Bakaný<br />

Mehmet Müezzinoðlu baþkanlýðýnda yapýlan ve<br />

sendikalarýn taleplerini ve eleþtirilerini dile getirdiði<br />

toplantýda, hükümet her zamanki gibi, talepleri göz<br />

önünde bulunduracaðýný söylemekle yetindi.<br />

AKP ÝLE YÜZDE 2240 BÜYÜDÜ<br />

Esas tartýþma hükümete yakýnlýðý ile bilinen ve<br />

AKP’nin iktidara geldiði 2002 yýlýnda 41 bin olan üye<br />

sayýsýný 2016 yýlý itibariyle yüzde 2240 oranýnda artýrarak<br />

956 bine çýkaran Memur Sen ile diðer kamu<br />

emekçisi konfederasyonlarý KESK ve Kamu-Sen arasýnda<br />

yaþandý.<br />

Memur-Sen Genel Baþkaný Ali Yalçýn, yetkili sendika<br />

olarak “iþin külfetini çektiklerini ve bunun bir<br />

getirisi olmasý gerektiðini” ileri sürerek, iþçi sendikalarýndaki<br />

gibi bütün kamu çalýþanlarýnýn üyesi olduklarý<br />

sendika ve konfederasyonlarýn yaný sýra kendilerine<br />

de dayanýþma aidatý ödemeleri gerektiðini savundu.<br />

Ayrýca, toplusözleþme yapým aþamasý içinde “yetki”<br />

tartýþmasý açan Yalçýn, muhalif sendikalarý kast<br />

ederek, “Bunlar yasanýn merhametiyle masada bulunuyorlar.<br />

Buna son verilmesi gerekiyor. Yetkisi olmayanýnýn<br />

masada, görüþmelerde olmamasý noktasýnda<br />

hem evrensel hem de ülkemizde iþçi sendikacýlýðýnda<br />

uygulanan doðrularýn hayata geçirilmesi gerekiyor.<br />

Diðer alanlarda olduðu gibi buradaki çok baþlýlýða da<br />

son vermek gerekiyor” dedi.<br />

Duruma tepki gösteren KESK ve Kamu-Sen temsilcileri,<br />

“Asýl Memur-Sen bu masada hükümetin<br />

merhametiyle bulunuyor” dedi. KESK Eþ Genel Baþkaný<br />

Þaziye Köse þöyle tepki gösterdi: “Memur Sen<br />

Genel Baþkaný’nýn her toplantýda, toplusözleþme masasýnýn<br />

bileþimine iliþkin kurduðu bu basmakalýp<br />

cümleler artýk býkkýnlýk verdi. Arkalarýndaki siyasi iktidar<br />

desteði çekildiðinde geriye ne kalacaðý herkesin<br />

malumu olan konfederasyonun genel baþkaný toplusözleþmeye<br />

katýlým konusunda iþçi sendikalarýný örnek<br />

veriyor; ama grev hakkýndan haberi bile yok. Hiç<br />

olmazsa önce grevi içermeyen bu garabet toplusözleþme<br />

düzenine iliþkin bir iki cümleniz olsun.”<br />

ÝHRAÇLARI SAVUNDU<br />

Öte yandan referandum için “evet propagandasý”<br />

yapan Memur-Sen’in ihraç edilen kamu emekçileri<br />

için dile getirilen eleþtirilere de hükümetten önce<br />

cevap verdiði öðrenildi. Bakanýn, yapýlan ihraçlarda<br />

yanlýþlýk olabileceðini söylemesine raðmen Memur-<br />

Sen Genel Baþkaný Yalçýn’ýn, “mesele vatansa gerisi<br />

teferruattýr” diyerek ihraçlarý savunduðu öðrenildi.<br />

(Ankara/DÝHABER)<br />

Kadro verecek<br />

olsalar bir gecelik iþ!<br />

HAK-ÝÞ Genel Baþkaný Mahmut Arslan, referandumda<br />

evet oyu istemek için taþeron iþçilerin yýllardýr<br />

çözülmeyen kadro talebine el attý. Arslan, twitter hesabýndan<br />

“Yeni Anayasa ile taþeron emekçilerin, geçici<br />

ve mevsimlik iþçilerin sorunlarýnýn çözümü konusunda<br />

da daha hýzlý yol alýnýr” mesajýný paylaþtý. Bu<br />

açýklama tepki çekti. Güzellik salonlarýnýn sorunlarýnýn<br />

bile KHK ile çözüldüðüne dikkat çeken iþçiler,<br />

“Kadro verecek olsalar bir gecelik iþi var. Biz taþeronlar<br />

yemiyoruz bu oyunlarý” dedi.<br />

Twitter’dan Arslan’a yönelik tepkiler þöyle:<br />

-Taþerona kadro vermek<br />

isteyenler 1 gecede çoktan<br />

vermiþti. Bu oyalama, kandýrma,<br />

uyutmadýr. Biz taþeronlar<br />

yemiyoruz bu oyunlarý.<br />

-Siz Allah’tan korkmaz<br />

mýsýnýz? Nasýl iþçi savunucusu<br />

oluyorsunuz! Ýsteseler tek<br />

bir kararname ile kadro verirler.<br />

Anayasa ne alaka.<br />

-Trafik cezalarýný bile<br />

KHK ile artýrdýlar. Taþerona kadro verecek olsalar yeni<br />

anayasayý mý bekleyecekler?<br />

-Ýþçilerin duygularýný sömürmeye utanmýyor musunuz?<br />

Þimdiye kadar ellerini tutan mý vardý? Hadi<br />

oradan.<br />

-Güzellik merkezinin sorununu KHK ile çözen,<br />

iþçiler için anayasa mý deðiþtirmesi lazým? Saray’da<br />

cereyanlý yere oturtmuþlar sizi.<br />

-Kadro verecek olsalar bir gecelik iþi var. Bu kadar<br />

yalan dolan olmaz arkadaþ. Ýþçi misiniz, komisyoncu<br />

musunuz karar verin!<br />

-Þimdi elini kim tutuyor ki? Hiç inandýrýcý deðil.<br />

(Ýstanbul/EVRENSEL)<br />

DÝSK/GIDA-ÝÞ’TEN AÇIKLAMA<br />

DÝSK/Gýda-Ýþ Genel Baþkaný Seyit Aslan da, Hak-ÝÞ Baþkaný’na<br />

twitterdan tepki gösterdi. Aslan, “Buna inanarak<br />

mý söylüyorsunuz? Býrakýn iþçilerin duygularýný sömürmeyi,<br />

taþeronu yaratanlar taþeron sorunun çözemez” dedi.


evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

haber<br />

6<br />

ÞÝÞECAM ÝÞÇÝLERÝ:<br />

Serzeniþte bulunmakla hak elde edemeyiz<br />

Muzaffer ÖZKURT<br />

Lüleburgaz<br />

Þiþecam, her geçen yýl daha da büyüyor.<br />

Bu büyümesinin iþçilere<br />

yansýmasý ise tam zýttý yönde; ücretler<br />

düþüyor, çalýþma koþullarý<br />

aðýrlaþýyor... Lüleburgaz’da bulunan<br />

Kristal-Ýþ üyesi cam iþçilerinin<br />

gözü ise arabulucu aþamasýný da geride<br />

býrakan toplusözleþme sürecinde. Geçmiþ<br />

dönem sözleþmelerinde hep kaybettiklerini,<br />

iþçilerinse sendikacýlara serzeniþte bulunmakla<br />

yetindiðini söyleyen Þiþecam iþçileri,<br />

“Bu þekilde hak elde edemeyiz. Patron<br />

þimdiden greve karþý önlemlerini almaya<br />

baþladý. Biz de taleplerimiz için bir araya<br />

gelmeli, patronu ve sendikacýlarý zorlamalýyýz.<br />

Yoksa yine her þey haberimiz olmadan<br />

bitecek ve biz yine serzeniþte bulunmakla<br />

kalacaðýz” uyarýsýnda bulunuyor.<br />

Þiþecam özellikle son 10 yýlda hýzla büyüdü.<br />

Rusya, Romanya ve Bulgaristan baþta<br />

olmak üzere yurtdýþýnda kurduðu fabrikalar<br />

ve Avrupa’nýn önde gelen firmalarýný satýn<br />

alarak bugün Avrupa’nýn birinci, dünyanýn<br />

ise üçüncü firmasý haline geldi. Geçtiðimiz<br />

yýl 1.4 milyar lira kâr eden Þiþecam yönetimi,<br />

yaptýðý açýklamalarla hedefinin daha da<br />

yukarýda olduðunu açýkladý.<br />

CÝÐERLERDE<br />

BÝRÝKEN CAM TOZLARI<br />

Þiþecam’ýn büyüme açýklamalarýnýn iþçi<br />

cephesindeki karþýlýðý ise kara bir tablo:<br />

Ciðerlerde biriken cam tozlarý, bel fýtýðý,<br />

makinelerin uðultusundan saðýr olan kulaklar,<br />

iki kiþinin iþinin bir kiþiye yaptýrýlmasý,<br />

aðýr iþ yapamaz raporu alan yýðýnla<br />

iþçi... Ücretler ise gittikçe asgari ücret düzeyine<br />

gerilemiþ. Bir dönem girdiði meyhanede<br />

“Herkese benden bira” diyebilen cam<br />

iþçisi, bugün çay ocaðýna gidemez halde.<br />

Borcu olmayan iþçi yok gibi. Hemen herkes<br />

ayný zamanda iþveren konumunda olan Ýþ<br />

Bankasý’nýn kredi borçlusu. Borç beraberinde<br />

icra maaþa el konulmasýný da getirmiþ.<br />

Ýcralýk olan iþçilerden biri, yaþadýklarýný<br />

þöyle anlattý: “Beni muhasebeye çaðýrdýlar.<br />

Ýcralýk olduðumu söyleyip adýmý sordular.<br />

Sonra bir yýðýn dosyanýn altýndan benimkini<br />

buldu. Abartýsýz fabrikanýn yarýsý<br />

icralýk.”<br />

PATRON PATRONLUÐUNU<br />

YAPIYOR YA SENDÝKACILAR?<br />

“Patron kendi çýkarý için ne gerekiyorsa<br />

yapýyor. Bu normal. Sorun biz iþçilerin ve<br />

sendikamýz Kristal-Ýþ’in tutumu” diyen<br />

baþka bir Þiþecam iþçisi, sendikacýlarýn,<br />

özellikle son 10 yýlda, “patronun sömürüsünü<br />

engellemek bir yana partneri gibi<br />

davrandýðýný” söyledi. Sürekli “Baþka fabrikalara<br />

göre daha iyisiniz. Sesinizi çýkarmayýn”<br />

dendiðini söyleyen iþçi, taslak tartýþmalarý<br />

sýrasýnda yaþananlarýn son nokta olduðunu<br />

söyledi: “Yýllardýr çok fazla kaybýmýz<br />

var. Taslak tartýþmalarý sýrasýnda biz<br />

saat ücretlerine 5 lira zam istedik. Sendikacýlar<br />

bizimle pazarlýða oturdu. 2.60 liradan<br />

açtýlar 3 lirada kapattýlar. Ýþçiyle pazarlýk<br />

yapmasý gereken kim? Patron. Sendikacý<br />

bunu yapýyorsa artýk iþçi temsilcisi deðil iþveren<br />

temsilcisi konumuna düþer. Ýþçi temsilcisi<br />

bir sendikacýnýn yapmasý gereken, iþçinin<br />

talebini patrona iletmek ve bu talebin<br />

karþýlanmasý için ne gerekiyorsa yapmaktýr.<br />

Üstelik Þiþecam’da iþçi maliyeti yüzde 5’in<br />

de altýna indi. Daha ne kadar indirecekler?<br />

Baþka yerlerle karþýlaþtýrmanýn anlamý var<br />

mý?”<br />

FÝÝLÝ MÜCADELEYE HAZIR OLMALIYIZ<br />

ÝÞÇÝLERÝN bir gündemi de grev<br />

yasaklarý ve EMÝS sözleþmesi. Birleþik<br />

Metal-Ýþ Sendikasý üyesi metal iþçileri ile<br />

Elektromekanik Metal Ýþverenleri<br />

Sendikasý (EMÝS) arasýnda süren<br />

sözleþmenin týkanmasýnýn ardýndan çýkýlan<br />

grevin de yasaklandýðýný hatýrlatan bir<br />

cam iþçisi, þöyle dedi: “Ýþçiler fabrikaya<br />

girdi ama üretim yapmadý. Bu kez<br />

patronlar iþçilerin taleplerini karþýlamak<br />

zorunda kaldý. O dönem sendikamýz<br />

Kristal-Ýþ Genel Baþkaný Bilal Çetintaþ,<br />

verdiði demeçlerde metal iþçilerinin fiili<br />

grevinin ilham verdiðini, örnek olduðunu,<br />

yol açtýðýný söylemiþti. Bunu söylemek<br />

yetmez. Çünkü belli ki patron OHAL’i de,<br />

grev yasaklarýný da kullanacak. Fiili<br />

mücadeleyi de göze alan bir mücadele için<br />

þimdiden toplantýlar yapmak, iþçileri<br />

hazýrlamak gerekir.” Bir baþka iþçi ise<br />

sözleþmenin kesinlikle iþçinin onayý<br />

alýnmadan imzalanmamasý ve her aþamada<br />

iþçilere bilgi verilmesi gerektiðini dile<br />

getirerek “Böyle yapýlmayýnca her þeyden<br />

bitince haberdar oluyoruz” dedi.<br />

PATRON SIKIÞINCA<br />

MASA KURULUYOR<br />

Özellikle 2015 giriþli iþçiler düþük ücret<br />

politikasýndan fazlasýyla maðdur olmuþ durumdalar<br />

ve sendikaya tepkililer: “Bizim<br />

saat ücretimiz 2016 asgari ücreti belirlendiðinde<br />

asgari ücretin altýna düþtü. Ama<br />

sözleþme gereði aldýðýmýz zam bizi asgari<br />

ücretin üzerinde gösterdiði için ek bir artýþ<br />

yapýlmadý. 2016 yýlýnda girenler ise asgari<br />

ücretin üzerine sözleþme zammý aldýðý için<br />

bizden saat ücreti olarak 1 lira 4 kuruþ<br />

daha fazla ücret aldýlar. Biz de gidip bunu<br />

sendikacýlara söyledik. Sözleþmede, olasý<br />

bir geliþme durumunda taraflarýn yeniden<br />

bir araya gelebileceði yazýlý. Bunu hatýrlattýk.<br />

Bize 2016’da kadrolu iþçi alýnmasaydý<br />

gelmeyecektiniz dediler. Israr edince de bir<br />

þey yapamayacaklarýný, sözleþmeyi beklememizi<br />

söylediler.”<br />

Daha eski iþçiler ise bu gerekçeye öfkeli.<br />

Zira kriz yaþandýðý ve patronun zora<br />

girdiði söylenen 2008-2009 yýllarýnda<br />

sendika patronla masaya oturmuþ, ücretsiz<br />

izinler için anlaþmýþtý. Bir iþçi “Patron<br />

ne zaman sýkýþsa o masaya oturuluyor.<br />

Ama iþ iþçiyle gelince sözleþmeyi<br />

bekleyin deniyor” dedi.<br />

PATRON HAZIRLIKLARA BAÞLADI<br />

Lüleburgaz Þiþecam’ýn kalbi olarak biliniyor.<br />

Þiþecam Otomotiv’de 850, düz cam üreten<br />

Trakya Cam’da 450, züccaciye cam üreten<br />

Kýrklareli Cam’da ise 1200 iþçi çalýþýyor.<br />

2014 ve daha önceki grevlerden ders çýkartan<br />

Þiþecam yönetimi hazýrlýklarýna þimdiden<br />

baþladý. Otocam fabrikasýnýn gruptan ayrýlmasý<br />

dayatmasýnýn greve karþý hazýrlýk amacý taþýdýðýný<br />

söyleyen iþçiler, grev döneminde mal çýkartýlmasýný<br />

engellemek için araçlarý ve aileleriyle<br />

birlikte kapattýklarý alanýn de jiletli tellerle çevrildiðini<br />

söyledi. Böylece bu alanda toplanmalarýnýn<br />

engellendiðini ve E-5 otoyoluna itildiklerini<br />

söyleyen iþçiler, bu durumun jandarmayla<br />

daha fazla karþý karþýya kalmalarýna neden olacaðýna<br />

dikkat çekti. Grev döneminde patron beyaz<br />

yakalý idari personeli üretim yapmaya ve<br />

mal çýkarmaya zorlandýðýný, kabul etmeyenlerin<br />

iþten atýldýðýný hatýrlatan iþçiler, “Þimdi belli bölümlerden<br />

iþçi arkadaþlarý tekniker adý altýnda<br />

beyaz yakalý hale getirdiler. Bu arkadaþlar böylece<br />

grev kapsamý dýþýna alýndý ve sendikadan<br />

istifa etmek zorunda kaldýlar. Bu uygulama da<br />

kabul edilmemeli” dedi. Ýþçiler, giderek artan<br />

sözleþmeli çalýþan uygulamasýný da greve hazýrlýk<br />

olarak deðerlendiriyor.<br />

3 YILLIK SÖZLEÞME<br />

ÖLÜM DEMEKTÝR<br />

Yýldan yýla ücretlerin eridiðini, geçen yýl<br />

imzalanan 3 yýllýk sözleþmenin bellerini<br />

büktüðünü anlatan baþka bir Þiþecam iþçisi<br />

de þunlarý söyledi: “Geçen dönem greve<br />

çýkmýþtýk. Grev yasaklandýktan sonra patron<br />

ikinci ve üçüncü yýl enflasyon oranýnda<br />

zam teklif etmiþti. Sendika da bunu referanduma<br />

götürmüþtü. Hayýr çýkmasýna<br />

raðmen gidip imzaladýlar. Çünkü sendikacý<br />

da patron da 3 yýllýk sözleþmeden memnun.<br />

Düþünsene 3 yýl derdin yok! Þimdi yeniden<br />

3 yýllýk sözleþme söylentileri doluþuyor.<br />

Bir 3 yýllýk sözleþme daha bizim için<br />

ölüm demektir.”<br />

Fabrikalarda yayýlan fýrýn kapatma söylentilerine<br />

de tepki gösteren iþçi, “Mersin,<br />

Topkapý ve Eskiþehir’de yaþananlar örnek<br />

gösteriliyor. Yani ölümü gösterip sýtmaya<br />

razý etmek istiyorlar” dedi.<br />

ÝÞYERÝ KOMÝTELERÝNÝ<br />

KURMALIYIZ<br />

Özellikle son 10 yýlda sözleþmeleri hep<br />

kayýplarla karþýladýklarýný anlatan bir iþçi,<br />

“Her kayýptan sonra da sendikacýlara serzeniþte<br />

bulunuyoruz. Ama serzeniþle sorun<br />

çözülmüyor” diye konuþtu. Bütün iþçilerin<br />

taslaktaki taleplerine yerine getirilmesini<br />

istediðini belirterek söze giren bir iþçi ise<br />

birlik ve mücadele çaðrýsý yapýyor: “Þimdi<br />

arabulucu aþamasý da geride kaldý. Sendikacýlar<br />

kapat derse iþçi makineleri kapatacak.<br />

Grev derse greve hazýr, mücadeleye<br />

hazýr. Bir telefonla ailesini akrabalarýný fabrika<br />

önüne yýðacak. Çünkü herkes ayný sorunlarý<br />

yaþýyor ve býktý. Ama biz sendikacýlardan<br />

beklemeye devam edersek, kaderimizi<br />

patronla sendikacýlara býrakýrsak daha<br />

çok serzeniþte bulunuruz. Metal direniþi<br />

döneminde metal fabrikalarýnda olduðu gibi<br />

þucu bucu ayrýmý yapmadan her vardiyadan<br />

ve bölümden seçtiðimiz temsilcilerle<br />

iþyeri komitesi kurmalý, belirlediðimiz talepleri<br />

için baský kurmalýyýz. Yoksa sözleþme<br />

yine bize raðmen imzalanýr, her zaman<br />

olduðu gibi biz iþçiler yine kaybederiz.”<br />

ÝÞÇÝ BÖLÜNMEYÝ<br />

KABUL ETMEDÝ<br />

SENDÝKACILAR DA<br />

KABUL ETMEMELÝ<br />

SÖZLEÞME görüþmelerinde patronun<br />

en çok tartýþýlan isteði Trakya Otocam<br />

Fabrikasýnýn grup sözleþmesinden ayrýlmasý<br />

oldu. Patronun gruptan ayýrabilmek<br />

için Trakya Otocam olan adýný Þiþecam<br />

Otomotiv olarak deðiþtirdiði fabrika, otomotiv<br />

fabrikalarýna cam üretiyor ve sipariþleri<br />

yetiþtirme zorunluluðu bulunuyor.<br />

Bu nedenle Þiþecam patronunun yumuþak<br />

karnýný oluþturuyor. Patronun bu talebinin<br />

kabul edilmesi için zemin yoklandýðýný<br />

belirten bir Otocam iþçisi, “Otocam için 5<br />

lira gibi daha yüksek zam verileceði söylentileri<br />

bile yayýldý. Ýlk önce iþçi arkadaþlar<br />

da bir düþündü, ancak bunun sonuçlarý<br />

da var. Biz ayrýlýrsak ve yan fabrikalarla<br />

baðýmýz koparsa bir grev ya da baþka saldýrý<br />

karþýsýnda biz onlara destek vermemiþ<br />

olacaðýz. Dolayýsýyla ayný saldýrý bizim<br />

baþýmýza gelirse onlar bize destek vermeyecek.<br />

Yani bizi bölecekler ve herkes kaybedecek.<br />

Bu anlaþýlýnca tüm arkadaþlar<br />

fazla zam verilecek olsa bile karþý çýktý.<br />

Sendikacýlara da bunu ilettik. Çabalayacaklarýný<br />

söylediler. Ýþçi göz boyamak için<br />

verilen fazla zammý bile elinin tersiyle itmiþken,<br />

sendikacýlar bu talebi asla ve asla<br />

kabul etmemeli” diye konuþtu.<br />

ÝZÝN DÖNÜÞÜM<br />

EKÝBÝNDEN<br />

KALICI<br />

SÖZLEÞMELÝYE<br />

ÞÝÞECAM bünyesinde<br />

sözleþmeli personel uygulamasý<br />

da artýyor. Daha önce kadrolu<br />

iþçilerin yýllýk izin kullandýðý<br />

nisan-eylül aylarý arasýnda alýnan<br />

“izin dönüþüm ekibi” adý<br />

altýndaki sözleþmeli çalýþanlar,<br />

bugün yýlýn herhangi bir<br />

döneminde alýnýyor ve patronun<br />

istediði kadar çalýþtýrýlýyor. Öyle<br />

ki 3 yýldýr sözleþmeli çalýþan<br />

iþçiler var. Bu iþçilere yýllýk izin<br />

verilmiyor. Sendika üyesi<br />

olmalarý halinde asgari ücretin<br />

yüzde 30 fazlasý bir ücretle<br />

çalýþtýrýlan iþçiler, sosyal<br />

haklardan ise yararlanamýyor.<br />

Sözleþme görüþmelerinin<br />

týkanmasý sonrasý sendikanýn<br />

çaðrýsýyla fazla mesaiye kalmama<br />

eylemi yaptýklarýný hatýrlatan bir<br />

iþçi, “Bu dönemde 40 tane daha<br />

sözleþmeli iþçi alýndý. Onlar<br />

fabrikaya girdikten ve üretim<br />

yaptýktan sonra bizim fazla<br />

mesaiye kalmamamýzýn bir etkisi<br />

de olmuyor. Sözleþmeli<br />

çalýþmanýn da TÝS’le<br />

sýnýrlandýrýlmasý gerekir. Uzun<br />

süreli sözleþmeli çalýþanlar da<br />

kadroya alýnmalý” dedi.


haber<br />

evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

7<br />

SELMA GÜRKAN: ÜST ÜSTE KONAN ÝKÝ DARBE ANAYASASINDAN DEMOKRASÝ ÇIKMAZ<br />

Ýþçiler, kadýnlar, gençler rahatsýz<br />

Çaðrý SARI<br />

Ýstanbul<br />

Emek Partisi (EMEP), referandum<br />

sürecinden çok önce yaptýðý<br />

deðerlendirmeyle, Cumhurbaþkaný<br />

Erdoðan ve AKP<br />

Hükümeti’nin uygulamalarýnýn<br />

“tek parti-tek adam yönetimine giden yollarý<br />

döþediði” tespitinde bulundu. Anayasa<br />

deðiþikliði paketinin oylanacaðý referandumu<br />

bu açýdan “tarihi bir eþik” olarak nitelendiren<br />

EMEP, “Tek adam yönetimine<br />

hayýr” sloganýyla mücadele çaðrýsý yaptý.<br />

EMEP Genel Baþkaný Selma Gürkan<br />

özellikle fabrika ve iþyerleri ile emekçi<br />

mahallelerine yönelik yürüttüðü çalýþmayla<br />

AKP’li, MHP’li demeden her kesimden<br />

iþçi ve emekçiyle buluþtu. Gürkan’a<br />

çalýþmalarý sýrasýndaki gözlemlerini,<br />

evet ya da hayýr sonuçlarýnýn memleket<br />

açýsýndan neyi ifade edeceðini sorduk.<br />

Gürkan iþçilerin, kadýnlarýn, gençleri,<br />

toplumun tüm kesimlerinin gerek<br />

ekonomik, gerek sosyal haklar konusunda<br />

huzursuzluk yaþadýðýný anlattý. Gürkan<br />

daha demoktarik bir toplum için halký<br />

‘hayýr’da birleþmeye çaðýrdý.<br />

“<br />

Referandumu Türkiye için neden tarihi<br />

bir eþik olarak tanýmlýyorsunuz?<br />

Cumhurbaþkaný Erdoðan ve hükümetin<br />

yapmak istediðini, basitçe anayasanýn<br />

18 maddesinin deðiþtirilmesi olarak göremeyiz.<br />

Her ne kadar hükümet cenahýndan<br />

“rejim deðil hükümet sistemi deðiþikliði<br />

öneriyoruz” söylemi öne çýkarýlarak geçiþtirilmeye<br />

çalýþýlsa da, Türkiye’nin politik<br />

sisteminde önemli deðiþiklikler yapýlmak<br />

isteniyor. Referandumda evet ya da hayýr<br />

demeyi, demokratik haklar ve siyasal özgürlükler<br />

açýsýndan tartýþmamýz gerekiyor.<br />

Bütün bir halkýn devlet yönetimine katýlýp<br />

katýlmamasýnýn, siyasal demokrasi ihtiyacýnýn<br />

bir parçasý olarak tartýþmamýz gerekiyor.<br />

Biz, ülke yönetimine dair bütün yetkilerin<br />

tek adamda toplanmasýna, yargýnýn,<br />

yasama yetkisinin, yürütmenin tek elde<br />

toplanmasýna karþýyýz. Referandumda<br />

da iþçiler ve emekçiler esas olarak buna<br />

evet ya da hayýr diyecek. Ýþin özeti budur.<br />

HALKA ‘BÝZÝ SEÇÝN GERÝSÝNE<br />

KARIÞMAYIN’ DÝYORLAR<br />

Referandum parlamenter sistem ve tek<br />

adam arasýnda bir tercih olarak tartýþýlýyor.<br />

Sizin bu konudaki yaklaþýmýnýz nedir?<br />

Mevcut sisteme yönelik eleþtiriler bütünüyle<br />

haksýz mý?<br />

Þunu söylemiyoruz; Mevcut parlamenter<br />

sistem iþliyor, siyasal demokrasinin<br />

kurallarý egemen durumda. Aksine mevcut<br />

siyasal sistem yeterince anti demokratik.<br />

Çünkü 12 Eylül askeri darbesinin felsefesi<br />

ile oluþturulmuþ bir anayasa var.<br />

Demokratik haklar, siyasal özgürlükler<br />

açýsýndan zaten problemli bir siyasal sistem<br />

var. Bunu daha baskýcý bir tek adamtek<br />

parti düzeniyle deðiþtirmeye ihtiyaç<br />

yok. Bir darbe rejimi üzerine inþa edilen<br />

bir anayasanýn, baþka bir darbeci anlayýþla<br />

deðiþtirilmesinin demokrasi getirmeyeceði<br />

gün gibi ortada. Üst üste konan iki darbe<br />

anayasasýndan demokrasi çýkmaz.<br />

Bu deðiþiklik kabul<br />

edilirse, biçimsel de<br />

olsa halkýn hiçbir<br />

denetim ve sorgulama<br />

mekanizmasý<br />

olmayacak. Yani halka<br />

‘5 yýldan 5 yýla sandýk<br />

kuyruðuna girin,<br />

oyunuzu verin,<br />

bizi seçin ve<br />

gerisine karýþmayýn’<br />

diyorlar.<br />

Ama iktidar 12 Eylül anayasasýndan<br />

kurtulmayý vaat ediyor, sýkýyönetim kalkacak<br />

söylemini<br />

kullanýyor...<br />

Geçmiþte<br />

sýkýyö-<br />

”<br />

netim mahkemelerini, devlet güvenlik<br />

mahkemelerini, istiklal mahkemelerini<br />

gördük. Ama bunlar her seferinde demokrasi<br />

mücadelesiyle iþlevsiz kýlýndý. Fakat<br />

bir þekilde yerine daha aðýr koþullarda bir<br />

düzenleme getirdiler. Þimdi de biçimsel<br />

olarak sýkýyönetim kaldýrýlýyor gibi görünebilir<br />

ama Cumhurbaþkanýna verilen<br />

olaðanüstü hal ilan etme ve kararname çýkarma<br />

yetkisi sanýrým önümüzdeki dönem<br />

sýkýyönetimi aratacak uygulamalarý getirecek.<br />

“Evet” kanadý, daha demokratik bir<br />

Türkiye olacaðý iddiasý ile gerekçelendiriyor<br />

tezlerini. Ama bu deðiþiklik kabul edilirse,<br />

biçimsel de olsa halkýn hiçbir denetim<br />

ve sorgulama mekanizmasý olmayacak.<br />

Yani halka “5 yýldan 5 yýla sandýk kuyruðuna<br />

girin, oyunuzu verin, bizi seçin ve<br />

gerisine karýþmayýn” diyorlar.<br />

GENÇLER GELECEK<br />

KAYGISI DUYUYOR<br />

Cumhurbaþkanýnýn yargýlanabilecek<br />

olmasý, milletvekilli yaþýnýn 18 yaþa düþürülmesi<br />

‘demokratikleþme’ olarak sunuluyor...<br />

Evet, sözde Cumhurbaþkaný’nýn yargýlanabileceði<br />

hükmü yer alýyor pakette ama<br />

bunun önüne o kadar çok engel konulmuþ<br />

ki mümkün deðil! Soruþturma teklifi verebilmek<br />

için 301 vekilin imzasý gerekiyor.<br />

‘KÜRTLER SANDIÐA GÝTMEYECEK<br />

TESPÝTÝ DOÐRU DEÐÝL’<br />

KÜRT illerinde tablo nasýl? Önemli bir<br />

kesimin sandýða gitmeyeceði iddia<br />

ediliyor...<br />

Bence, bu noktada HDP’nin açýklamasý<br />

önemli. Hayýr kararlarýný açýkladýlar ve<br />

bunu örgütlüyorlar. Açýktýr ki eþ<br />

baþkanlarýnýn, 13 vekilin ve çok sayýda<br />

parti yöneticisinin tutuklu olmasý,<br />

belediyelere kayyým atanmasý bölgedeki<br />

çalýþmalarý engelleyici faktörler.<br />

Yaþadýklarý þiddete ve acýya karþý Kürt<br />

halkýnýn önemli oranda sandýða gidip<br />

Soruþturmanýn kabul edilmesi için 360<br />

vekile ihtiyaç var. Kararýn kabul edilmesi<br />

için 400 vekil gerekiyor. Hadi bunlarýn<br />

hepsi oldu diyelim... Yüce Divan sýfatýyla<br />

yargýlamayý yapacak olan merci Anayasa<br />

Mahkemesi; onun da 15 üyesinin 12’sini<br />

doðrudan kalan 3’ünü dolaylý olarak –çoðunluðu<br />

partili cumhurbaþkanýnýn atadýðý<br />

vekillerden oluþan meclis yani-dolaylý olarak<br />

Cumhurbaþkaný atýyor. Dolayýsýyla bu<br />

yargýlama mevzusu tam bir dalavereden<br />

ibaret! Vekil olabilme yaþýnýn 18’e düþürülmesi<br />

de öyle. Elbette ki 18 yaþýndaki<br />

bir gencin seçilme hakký da olmalý. Ama<br />

mesele bunun hayatta bir karþýlýðýnýn olup<br />

olmayacaðýdýr. Kaç genç milletvekili olabilecek?<br />

Milyonlarca genç iþsizliðin, eðitimsizliðin,<br />

geleceksizliðin kýskacýnda yaþýyor.<br />

Üniversitelerde, sanayi havzalarýnda gençlerle<br />

konuþuyoruz. Hiç biri yarýna dair<br />

umutlu deðil. Üniversiteye giden gençlerin<br />

hepsi Erasmus gibi programlarla bir<br />

an evvel ülkeden gitmek istiyor. Gelecek<br />

kaygýsý olmayan bir genç ülkesinden gitmek<br />

ister mi? Bu da içi boþ, pratikte karþýlýðý<br />

bulunmayan ve gençleri oy deposu<br />

olarak görmekten ibaret bir madde.<br />

hayýr oyu kullanacaðýný düþünüyoruz.<br />

‘Sandýða gitmeyecekler’ söylentisi<br />

bilinçli olarak kýþkýrtýlýyor. Umudu<br />

kýrmak için... Bu nedenle baskýlara karþý<br />

bölge halký ile dayanýþma içerisinde<br />

olmak, dayanýþma gördüðünü<br />

hissettirmek önemli. Kýþkýrttýklarý bir<br />

diðer düþünce de “Biz ne yaparsak<br />

yapalým, sandýktan evet çýkartýrlar.”<br />

Hayýr! Bu da umutsuzluða kapýlýp sandýða<br />

gitmekten caydýrma yöntemi. Ýki<br />

yaklaþýmdan da uzak durmak gerekiyor.<br />

Peki istikrar geleceði, ekonominin þaha<br />

kalkacaðý iddialarýna ne diyorsunuz?<br />

Hükümet, anayasa kabul edilirse Türkiye<br />

güçlü olacak þeklinde karþýlýksýz savuruyor.<br />

Boþ vaat... Seçimi kazanmak için<br />

halký ikna etmek üzere yapýlmýþ olan hamaset.<br />

Biliyoruz ki sonuç ne olursa olsun,<br />

uygulanan ekonomi politikalarý ile halkýn<br />

yoksulluk ve iþsizlik baþta olmak üzere<br />

hiçbir sorunu çözülemez. Hatýrlayýn 2002<br />

yýlýnda 3Y ile mücadele edeceðiz diyerek<br />

gelmiþti AKP Hükümeti; yoksulluk, yolsuzluk,<br />

yasaklar... Þimdi 15 yýllýk pratiðe<br />

bakýyoruz. Gerçekten de 3Y’nin hükümeti<br />

olmuþ durumda; Yolsuzluk ve yoksulluk<br />

arttý. Sadece gazetecilerin cezaevindeki<br />

sayýsý ve iþçilerin grevlerinin yasaklanmasý<br />

bile hükümetin yasakçý zihniyetinin boyutunu<br />

gösteriyor.<br />

FESÝH MADDESÝ EVET<br />

CEPHESÝNDE<br />

TEREDDÜTLERÝ ARTIRIYOR<br />

Erdoðan, deðiþiklik paketinde yer alan<br />

Cumhurbaþkanýnýn Meclisi feshetme yetkisini<br />

inkar ediyor. Fakat yasa maddesi<br />

açýk... Bu inkardaki ýsrar neden?<br />

AKP ve MHP’ye oy verenler bile bütün<br />

yetkilerin tek adamda toplanmasýndan kaygý<br />

duyuyorlar ve Meclis’i fesih yetkisi nedeniyle<br />

tereddüt yaþýyorlar. Demokratik<br />

açýdan ne kadar sorunlu olursa olsun 100<br />

yýldan fazla bir parlamento deneyimi var.<br />

Bundan vazgeçmek istemiyorlar. Erdoðan<br />

ANAYASA<br />

KURUCU<br />

MECLÝSLE<br />

YAPILMALI<br />

BULUÞTUÐUNUZ kesimlere ‘nasýl bir<br />

anayasa’ tarif ediyorsunuz?<br />

Türkiye’de iþçi sýnýfýný, emekçi sýnýflarý,<br />

kadýnlarý gençleri, esnafý üretici köylüleri<br />

akademisyenleri içeren, bütün toplumsal<br />

kesimlerin bileþeni olduðu bir kurucu<br />

meclis marifeti ile oluþturulacak, ülkenin<br />

ihtiyacýný tespit eden bir anayasa tarif<br />

ediyoruz. Demokratik bir iþleyiþi ve yargý<br />

baðýmsýzlýðýný garanti eden, iþçi sýnýfýnýn<br />

örgütlenme ve toplu pazarlýk haklarý ile<br />

siyasal hak ve özgürlüklerini güvence altýna<br />

alan, kadýnlarýn, gençlerin taleplerini,<br />

inanç özgürlüðünü güvence altýna alan,<br />

gerçek laikliðin yer aldýðý bir anayasa...<br />

Kürt sorununun eþit haklarla çözümünü<br />

de güvence altýna alacak. Doðanýn korunmasýný<br />

da...<br />

ýsrarla “Fesih yetkisi yok” diyor. Eðer kastettiði<br />

600 kiþilik parlamentoyu tümden<br />

kapatmaksa söylenen bu deðil. Cumhurbaþkanýna<br />

seçimleri tanýmama ve dilediði<br />

zaman tek baþýna meclis seçimlerini yenileme<br />

hakký verilmek isteniyor. 7 Haziran’da<br />

gördük bunu... Demokrasi, barýþ,<br />

emek güçleri bir araya geldi ve HDP bünyesinde<br />

Meclis’te güçlü bir temsiliyet elde<br />

ettiler. Erdoðan sýk sýk 7 Haziran vurgusu<br />

yapýyor. Neden? Bir daha yaþanmasýný istemiyor.<br />

Halk güçleri, emek güçleri, demokrasi<br />

güçleri siyasette olmasýn istiyor.<br />

Caný istediðinde yeniden seçim istiyorum<br />

diyebilir mi? 7 Haziran’dan sonra<br />

koalisyon kurulamadý. Fesih bu nedenle<br />

gerçekleþmedi mi?<br />

Kurulamadý deðil, kurulabilirdi, ama<br />

AKP istemedi. 7 Haziran akþamý hükümet<br />

dedi ki ‘milletimiz kaosu seçti.’ Bunu kabul<br />

etmeyecekleri, seçimleri yenileyecekleri<br />

o günden belliydi. Oyalama taktiðiydi<br />

yaptýklarý. Çatýþma ve savaþ kýþkýrtýcýlýðýyla<br />

siyasal atmosferi terörize ettiler ve böyle<br />

bir ortamda 1 Kasým seçimlerine gittiler.<br />

Anayasa deðiþikliðine göre “kamu güvenliði<br />

tehdit ediliyor” diye OHAL ilan edip<br />

seçimleri yenilemesinin önünde ne engel<br />

var? Demokrasilerde bu tür kararlar kiþilerin<br />

keyfine býrakýlmaz, gerekli mekanizmalar<br />

iþletilir.<br />

7 Haziran’da ‘kaos’ diyenler þimdi de<br />

‘hayýr çýkarsa kaos olur’ diyor. Buradan<br />

hayýr çýkarsa referandum kararýný tanýmama<br />

gibi bir durumla karþýlaþýlabileceðimizi<br />

mi anlamalýyýz...<br />

Normalde seçim dönemlerinde vaatler<br />

verilir. Referandum sürecine bakýyoruz,<br />

vaatlerin deðil tehditlerin, þantajlarýn olduðu<br />

bir propaganda yürütüyor hükümet<br />

cephesi. Ülke sanki iþgal altýndaymýþ gibi<br />

Cumhurbaþkaný “Bir canýmýz var, vatan<br />

için veririz” diyor. Halký panik halinde<br />

korkutarak sindirmek ve buradan evet çýkarmak<br />

gibi bir niyetleri var. Bir taraftan<br />

da hayýr çýkarsa diye 16 Nisan’dan sonrasý<br />

için atacaklarý muhtemel adýmlara gerekçe<br />

yaratýyorlar.<br />

‘HAYIR’ DEMOKRASÝ MÜCADELESÝ ÝÇÝN OLANAK<br />

Hayýr sonucundan sonra nasýl bir Türkiye’ye<br />

uyanacaðýz? ‘Hayýrýn bize ne faydasý<br />

olacak, bir anda demokrasiye, refaha mý geçeceðiz’<br />

diyenlere yanýtýnýz ne?<br />

Sahadaki çalýþmalarda geniþ kesimlerde<br />

hayýr eðilimi gözlüyoruz. AKP ve<br />

MHP’ye oy veren toplumsal kesimlerde<br />

de... Sandýktan hayýr çýktýðýnda da her<br />

þeyin birden bire güllük gülistanlýk olmayacaðýný<br />

biliyoruz. Demokrasi mücadelesini<br />

ilerletme, kutuplaþmayý daðýtma<br />

ve toplumda yeniden dayanýþma<br />

içerisinde mücadeleyi örgütlemek<br />

için bir<br />

olanak saðlamýþ<br />

olacaðýz.<br />

Zayýf bir ihtimal, fakat evet çýkmasý durumunda<br />

kuþkusuz hükümetin yasal düzenlemelere iliþkin<br />

planlarý var. Kýdem tazminatlarýnýn tasfiye edileceðini,<br />

kamu emekçilerinin iþ güvencesinin kaldýrýlacaðýný,<br />

ekonomik, sosyal ve siyasal alanda<br />

yeni bir saldýrý dalgasýnýn geleceðini bilmeliyiz.<br />

2019 yýlýna kadar mý olacak bunlar? Yani seçime<br />

kadar...<br />

2019 yýlýný bekleyecekler mi? Hemen yeni sisteme<br />

geçmek için seçimleri yenileyebilirler... Bunun<br />

bir güvencesi yok. Seçimlerden hemen sonra<br />

da bu haklarý gasp edecek ve baskýlarý artýracak<br />

uygulamalar, düzenlemeler gündeme gelecektir.<br />

Erken seçim ihtimalinden mi bahsediyorsunuz?<br />

Tabii mümkün. Çünkü hayýr çýkarsa halk iki þeye<br />

hayýr demiþ olacak: Bir, hükümetin uyguladýðý<br />

politikalara. Ýki, getirilen anayasa deðiþikliðine. Erken<br />

seçim olmasa da kartlarýn yeniden karýlmasý<br />

gündeme gelebilir.<br />

OHAL koþullarýnda, baskýyla ülkeyi yönetmenin<br />

kolaylýðýný görmüþ durumda hükümet. Kararnamelerle<br />

yönetmeyi deneyeceklerdir. Hükümetin<br />

sarýldýðý argümanlar þunlar: Güçlü Türkiye... Yol<br />

yaptýk, köprü yaptýk... Bunlar kendi þahsi paralarýyla<br />

yapýlmadý, 80 milyonun kaynaðý kullanýldý.<br />

Ayrýca köprüden geçen her araç için para ödüyoruz.<br />

‘Güçlü Türkiye’ propogandasý yaparken “IMF<br />

borçlarýný ödedik” diyorlar. Peki, ya dýþ borçlanmalar?<br />

Yabancý sermayeye yapýlmýþ borçlar bunlar<br />

aðýrlýklý olarak. Türkiye’nin geleceði yaklaþýk 450<br />

milyar $ borçla ipotek altýnda. Torunlarýmýz bile<br />

borçlu. 2015 yýlýnda 9 milyar dolar borç ödemiþiz.<br />

2017 yýlýnda ise 49 milyar dolar borç ödememiz gerekiyor.<br />

Peki nasýl? Getirilen düzenlemelere bakýyoruz:<br />

Varlýk Fonu oluþturuldu, bireysel emeklilik sigortasý<br />

zorunlu kýlýndý, esnaflar için de ‘ahilik fonu’<br />

getirmeye çalýþýyorlar, metrekare hesabý üzerinden<br />

emlak sertifikalarý oluþturuyorlar... Yani halkýn sýrtýndan<br />

ödenecek bu borçlar. Ýþte tüm bunlarý hesaba<br />

katarak kararýný vermeli herkes.<br />

Tüm bunlarý iþçilere anlattýðýnýzda ikna oluyorlar<br />

mý?<br />

Ýþçiler mevcut durumdan rahatsýz. AKP’ye oy<br />

veren, diyen ‘Cumhurbaþkanýný çok seviyorum’ diyen<br />

iþçi bile kendi yaþadýðý sorunlarý konuþtuðmuzda,<br />

rahatsýzlarýný dile getiriyor. Geleceklerini<br />

güvence altýnda hissetmiyorlar. Ne zaman iþten<br />

atýlýrým kaygýsý var. Örneðin Ýzmir’de bir araya geldiðimiz<br />

iþçiler diyor ki, býrakýn bir yýllýk kredi çekmeyi,<br />

birkaç ay bile borçlanmaya korkuyoruz. Yarýnýmýzdan<br />

emin deðiliz. Ýþçiler, gençler umutsuz<br />

ve mutsuz. Haliyle bu politikalarla iktidarýn iliþkisi<br />

kurulduðunda sorumlu olarak tabi ki hükümeti görüyor.<br />

Peki, sizce sandýða yansýr mý bu tepki? Bir<br />

çok yerde iþçi toplantýsýna katýldýnýz, gözlemleriniz<br />

nedir?<br />

Yani bir kýsmý gözü kapalý Erdoðan’a oy vereceðim<br />

diyerek evet diyecektir. Ama düne göre bu<br />

kesim azýnlýkta görünüyor. Biz parti olarak iþçiler,<br />

emekçiler, kadýnlar, gençler içerisinde hükümet<br />

ne yapmak istiyor, bu düzenlemeyle getirilen siyasal<br />

yapý nedir, bunlarý konuþtuk. Hem bilgilendirme,<br />

hem de tartýþma platformu oluþturmaya çalýþtýk.<br />

Sonuç ne olursa olsun esas olarak hem yasal<br />

hem anayasal düzenlemeler açýsýndan, iþçi sýnýfý<br />

içerisinde demokratik haklar ve siyasal özgürlükler<br />

için mücadele bilincini geliþtirebilirsek kýymetlidir<br />

diye düþünüyorum.


doðu/güneydoðu<br />

evrensel<br />

bolge@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

8<br />

Sur’daki ‘yeni yaþam’da<br />

Surlulara yer yok!<br />

‘ÇOCUKLUÐUMUN<br />

Salih YEÞÝL<br />

Diyarbakýr<br />

ERDOÐAN VE YILDIRIM DÝYARBAKIR’DA<br />

‘Mitingten fotoðraf istiyorum!’<br />

CUMHURBAÞKANI Erdoðan ve<br />

Baþbakan Binali Yýldýrým, bugün Diyarbakýr<br />

Valiliði önünde “Toplu Açýlýþ<br />

Töreni” adý altýnda düzenlenecek referandum<br />

mitingine katýlacak. Etrafý<br />

bariyerlerle çevrili ve araç trafiðine<br />

kapalý olan valilik çevresine miting<br />

nedeniyle yeni bariyerler yerleþtirildi.<br />

Devlet kurumlarýnda çalýþanlara mitinge<br />

katýlmalarý yönünde baskýlar yapýlýrken,<br />

Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi<br />

Ulaþým Daire Baþkaný Rýfat<br />

Ural’ýn birim çalýþanlarýna baský uyguladýðý<br />

ortaya çýktý.<br />

Ural’ýn mazeret kabul etmeden<br />

bugün gerçekleþtirilecek “evet” mitingine<br />

katýlmasý yönünde talimat verdiði<br />

bilgisini veren ismini vermek istemeyen<br />

bir personel, Ural’ýn kendilerine<br />

“Cenazeniz dahi olsa, geleceksiniz aksi<br />

takdirde yarýn iþe gelmeyin” diyerek<br />

baský uyguladýðýný söyledi. Ayrýca<br />

Ural’ýn Daire Baþkanlýðý’nda çalýþan<br />

bütün personellerin miting öncesi belediye<br />

binasýna gelerek, imzasý alýnmasý<br />

ardýndan toplu taþýmalar ile miting<br />

alanýna gideceðini, miting alanýnda<br />

toplu fotoðraf çektirmesi gerektiðini<br />

ve miting ardýndan tekrar belediye<br />

binasýna gelerek imza atmasý þartý<br />

koþtuðu öðrenildi.<br />

Öte yandan Ulaþým Daire Baþkanlýðý<br />

bünyesinde bulunan 40 otobüsün<br />

kente baðlý ilçelerden getirilecek korucular<br />

için görevlendirildiði bilgisi<br />

edinildi.<br />

Patlamada iki çocuk yaþamýný yitirdi<br />

MARDÝN’in Nusaybin ilçesine baðlý<br />

Abdulkadir Paþa Mahallesinde<br />

evlerinin bahçesinde bulduklarý cismin<br />

ellerinde patlamasý sonucu Havin<br />

Güneþ (3) ve Fatih Güneþ (5) adlý<br />

kardeþler aðýr yaralanarak Mardin<br />

Devlet Hastanesi’ne kaldýrýlmýþtý.<br />

Yapýlan tüm müdahalelere raðmen<br />

yaþamýný yitiren küçük Havin’in<br />

ardýndan yoðun bakýmda tedavisi<br />

süren aðabeyi Fatih Güneþ’te dün<br />

yaþamýný yitirdi. (Mardin/DÝHABER)<br />

Hükümet yetkililerinin “Aslýna<br />

uygun inþa edilecek”<br />

dediði Sur’da ilk betonarme<br />

bina yükselmeye baþladý.<br />

Yýkým ve inþa çalýþmasýnýn<br />

birlikte sürdüðü ilçede, hak sahiplerine<br />

sunulan seçenekleri deðerlendiren<br />

Surlular, “Sur’da yaþamamýz engellenmek<br />

isteniyor” dedi.<br />

Diyarbakýr’ýn Sur ilçesinde 11 Aralýk<br />

2015’te ilan edilen sokaða çýkma yasaðýnýn<br />

ardýndan yaþanan çatýþmalar nedeniyle<br />

ilçenin Cevatpaþa, Fatihpaþa, Dabanoðlu,<br />

Hasýrlý, Cemal Yýlmaz ve Savaþ<br />

Mahallesi adeta yerle bir edildi. Yasaðýn<br />

kýsmi olarak hala sürdüðü ilçede yýkým<br />

çalýþmalarý sürüyor. Bir yandan yýkým<br />

çalýþmalarý devam ederken, ilçede ilk<br />

betonarme bina da yükselmeye baþladý.<br />

Betonarme yapýlarýn yapýmýna baþlanmasý<br />

Sur’un aslýna uygun inþa edilmeyeceði<br />

görüþünü beraberinde getirdi.<br />

Baþbakan Binalý Yýldýrým’ýn, “Tarihsel<br />

dokusu korunarak inþa edilecek” dediði,<br />

eski Baþbakanlardan Ahmet Davutoðlu’nun<br />

ise “Toledo olacak” dediði<br />

Sur’daki 6 mahalledeki yýkým çalýþmalarýnýn<br />

sürdüðü alanda, geriye neredeyse<br />

hiçbir yapý kalmadý. Kurþunlu Camisi,<br />

Paþa Hamamý, Çardaklý Hamamý, Arapþeyh<br />

Camisi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi,<br />

Süryani Kilisesi, Süleyman Nazif<br />

Ýlkokulunun dýþýnda neredeyse hiçbir<br />

tarihi Diyarbakýr evi ayakta kalmadý.<br />

Milliyet gazetesi ise yürüyen çalýþmayý<br />

geçtiðimiz perþembe günü ‘Sur’da yeni<br />

bir yaþam’ baþlýðýyla manþetine taþýmýþtý.<br />

Görüþtüðümüz Surlular, kendilerinin<br />

Sur’dan tamamen atýlmak istendiðini<br />

söylüyor.<br />

‘YIKIM ÇALIÞMALARI<br />

KUÞKULUDUR’<br />

Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý yetkilileri,<br />

Sur’daki tescilli yapýlarýn kullanýcýlarý<br />

tarafýndan korunmadýðýný, üzerlerine<br />

kaçak kat çýkýldýðýný ve bu yüzden yýkýldýðýný<br />

açýklarken Mimarlar ve Mühendisler<br />

Odasý Diyarbakýr Þubesi Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Herdem Doðrul ise<br />

Sur’un bilinçli bir yýkýma uðratýldýðýný<br />

belirterek, yýkýmýn kentsel dönüþüm<br />

projesinin bir parçasý olduðunu savunuyor.<br />

Doðrul, “Sur’un dört mahallesi<br />

þimdi yerle bir edilmiþ. Dümdüz edilmiþ.<br />

Yeniden yapýlanma ve kentsel dönüþüm<br />

aslýnda devletin kendini yeniden<br />

finanse etme yöntemi de oldu. Son on<br />

yýlda, Türkiye’nin inþaat sektörünün en<br />

önemli kýsmýný kentsel dönüþüm oluþturuyor.<br />

Sur’daki yýkým da kentsel dönüþümün<br />

bir parçasý” diye konuþtu.<br />

Doðrul, çalýþmalarýn kamuoyuna<br />

açýklanan amaç doðrultusunda yapýlýp<br />

yapýlmadýðýný da kuþku ile yaklaþýyor.<br />

Çalýþmalarýn þeffaf olmadýðýný vurgulayan<br />

Doðrul, “Yýkým çalýþmalarý kuþkuludur.<br />

Orada tarihi yapýlarýn ne kadar hasarlý<br />

olduðu ve yýkýlanlarýn hasarlý olup<br />

olmadýðý noktasýnda kuþkuluyuz. Çünkü<br />

þeffaf bir çalýþma yürütülmüyor. Defalarca<br />

inceleme yapma taleplerimiz reddedildi.<br />

Sur’a girmemize izin vermediler.<br />

Diyarbakýr’daki insanlarýn Sur’da ne<br />

olup bittiðinden haberi yok” dedi.<br />

Doðrul, þunlarý kaydetti: “Her þey gizli<br />

yapýlýyor. Bu çatýþmanýn üzerinden bir yýl<br />

geçti. Bu bir yýllýk süreçte Sur’da ne yapýldý?<br />

Kaç ev yýkýldý? Enkaz nereye döküldü?<br />

Enkazýn içinde neler var? Yýkýlan<br />

yapýlardan kaçý tescilliydi? Kaçý taþ yapý<br />

kaçý betonarmeydi? Bunlara dair bilgimiz<br />

yok. Kamuoyu ile paylaþýlmýyor. Bu kadar<br />

gizli yürütülen, üstü kapalý yürütülen bir<br />

çalýþmanýn da saf olmasý, temiz olmasý<br />

masum olmasý düþünülemez.”<br />

‘MAÐDUR EDÝLÝYORUZ’<br />

Sur’un yýkýlmasý bir mülk sahiplerinin<br />

haklarýnýn nasýl karþýlanacaðý konusu<br />

da tartýþmalý. Hükümet yetkilileri<br />

kimsenin maðdur edilmeyeceðini her<br />

fýrsatta dile getiriyor. Ancak hak sahipleri,<br />

evlerine biçilen deðerin evlerinin deðerinin<br />

çok altýnda olduðunu ve maðdur<br />

edildiklerini söylüyor.<br />

Hak sahipleri yapý olarak evlerine<br />

metrekare olarak 400 TL kat mülkiyeti<br />

olmadýðý için de arsa metrekaresine 650<br />

TL biçildiðini savunuyor.<br />

Taraflarýn üzerinde tek uzlaþma saðladýðý<br />

ise, maðdurlara sunulan seçenekler.<br />

Seçenekler arasýnda, ev sahiplerinin<br />

evlerine biçilen fiyat üzerinden TOKÝ’ye<br />

borçlandýrýlarak evlere yerleþme, Sur<br />

içinde yapýlan evlere yine borçlandýrýlarak<br />

yerleþtirilme ya da evlerine biçilen<br />

deðerin kendilerine verilerek iliþkilerinin<br />

kesilmesi. Surlular, bütün seçeneklerin<br />

kendilerinin maðdur edilmesi üzerine<br />

kurulduðunu görüþünde.<br />

ANTEP Düztepe’de referandumda<br />

“hayýr” diyecek olan demokrasi güçlerinin<br />

birlikte çalýþma yürütmek üzere<br />

oluþturduðu “Düztepe Hayýr Ýnisiyatifi”,<br />

kahve toplantýlarýna baþladý. Ýþçilerle yapýlan<br />

kahve toplantýsýnda iþçiler ve inisiyatif<br />

bileþenleri neden ‘hayýr’ denilmesi<br />

gerektiðini tartýþtý.<br />

Düztepe’de çalýþma yürüten EMEP,<br />

HDP, CHP, SYKP yaný sýra çok sayýda<br />

demokratik kitle örgütü ve sendikanýn<br />

da yer aldýðý inisiyatif, ev ve kahve toplantýlarýna<br />

baþladý. Ýlk kahve toplantýsý<br />

iþçilerin katýlýmýyla Kuzuyataðý Kýraathanesi’nde<br />

gerçekleþtirildi.<br />

‘TEK ADAM ÝÇÝN<br />

REFERANDUM’<br />

Burada ilk olarak konuþan EMEP<br />

MYK üyesi Türkmen, “AKP’nin propaganda<br />

ettiði gibi daha güçlü Türkiye için<br />

bir madde yok. Bu referandum bir kiþinin<br />

tek gücü elinde tutacaðý baþkanlýðý<br />

içindir” diye konuþtu.<br />

DÝSK Genel-Ýþ Þube Baþkaný Süleyman<br />

Göçmen de, “Þu ana kadar<br />

gördüklerimiz bundan sonra olacaklarý<br />

da anlatmýyor mu? Biz 12 Eylül<br />

Anayasasýný da kabul etmiyoruz ama<br />

ondan da geri bir deðiþiklik getirmeye<br />

GEÇTÝÐÝ<br />

SUR’DA YAÞAMAK ÝSTÝYORUM’<br />

MAÐDURLARDAN Ali Vuranel’in Suriçi’nde<br />

dairesi vardý. Ancak daireye biçilen<br />

fiyat 35 bin TL. Çocukluðundan beri Sur’da<br />

yaþayan Vuranel, Sur içinde yapýlacak evlerin<br />

yüksek fiyatta tekrar maðdurlara satýlmasýna<br />

karþý. Vuranel, “Ben çocukluðumdan<br />

beri Sur’da yaþýyorum. Ben neden<br />

þehir dýþýnda yapýlacak TOKÝ’lere yerleþeyim.<br />

Ben kendi doðup büyüdüðüm,<br />

çocuklarýmýn doðup büyüdüðü yerde yaþamak<br />

istiyorum. Bizlerin Sur’da yaþamasý<br />

neden engellenmeye çalýþýlýyor?” diye<br />

sordu.<br />

Vuranel, oturduðu binanýn altý katlý olduðunu<br />

ve kat mülkiyeti ile tapusunun olmadýðýný<br />

belirterek, “Sur’da aldýðým ev arsa<br />

üzeri 6 kat ben 5.katta oturmaktaydým<br />

ve devlet acele kamulaþtýrma kararý çýkardý.<br />

Ve acele kamulaþtýrma da ev sahibiyken<br />

arsaya ortak pay olarak gösteriliyor.<br />

Ve metrekare olarak da 11 metrekare<br />

olarak payým var deniliyor. Ve devlet Sur<br />

içinde hiçbir evin kat mülkiyeti olduðunu<br />

bilmiyor muydu? Ve eðer durum böyle<br />

ise neden o zaman Sur’da çok katýlý binalarýn<br />

yapýlmasýna izin verildi? Sur’da yaþanan<br />

olaylardan bir kere maðdur olduk.<br />

Þimdi de ikinci maðduriyetimizi yaþýyoruz.<br />

Maðduriyetimin giderilmesini istiyorum”<br />

diye konuþtu.<br />

‘GERÇEKTEN HAKSIZLIK YAPILIYOR’<br />

Sur maðdurlarýndan Zülfü Polat da verilen<br />

fiyatýn kendilerini ikinci defa maðdur<br />

edeceði görüþünde. Polat, “Biz evlerimizi<br />

alýrken tapulu diye aldýk. Þimdi tapusuz<br />

olduðu söyleniyor. Ayrýca devlet yetkilileri<br />

maðdur edilmeyeceðimizi söyledi. Þimdi<br />

de devlet kalkmýþ ölü bir fiyat veriyor<br />

evlerimize. Biz ne yapacaðýz bu para ile<br />

bize verilen 25-30 bin TL ile biz ne ev alabileceðiz<br />

ne de baþka bir þey yapýlýr. Yapýyorsanýz<br />

bize ev verin. Evimizi yýktýnýz. Bize<br />

ev verin. Bize zulüm etmenin ne anlamý<br />

var.” þeklinde konuþtu.<br />

Kentsel dönüþüm projesi kapsamýnda<br />

daha önce yýkýlan evlerin metrekare birim<br />

fiyat olarak bin TL bedel biçildiðini ifade<br />

eden Polat, “O zamanda bu zamana ne oldu<br />

da bize metrekare fiyatý olarak 650 TL<br />

fiyat veriyorlar? Þimdi gelmiþsiniz 5-6<br />

katlý binadaki kiþilerin dairelerini üzerinde<br />

kurulduklarý arsa üzerinden fiyat biçiyorsun.<br />

Bir de fiyatý mümkün olduðu kadar<br />

aþaðý çekerek bunu yapýyor. Þimdi bu<br />

insanlar zaten maðdurdur. Bir daha maðdur<br />

olacaklar. Biz bize çok ödeme yapýlsýn<br />

deðil, hakkýmýzýn, hukukumuza riayet<br />

edilmesidir. Bundan baþka bir isteðimiz<br />

yok” diye belirti.<br />

Maðdurlardan Ali Haydar Taþ, “Bize<br />

gerçekten haksýzlýk yapýlýyor” diyerek devam<br />

ediyor sözlerine: “Yetkililerden maðduriyetimizin<br />

giderilmesini istiyoruz. Evlerimizin<br />

deðeri ne ise onu istiyoruz. Fazlasýný<br />

zaten istemiyoruz ki biz de. Yeniden<br />

bir ev sahibi olabilecek bir þey istiyoruz.<br />

30 bin TL’ye ben nasýl ev alabilirim ki?” diye<br />

sordu.<br />

‘Bu deðiþiklik iþçi için deðil’<br />

çalýþýyorlar” dedi.<br />

SYKP Ýl Baþkaný M. Ali Karapekmez<br />

de, “Hayýr cephesi zengin bir kampa dönüþtü.<br />

Bu nedenle 16 Nisan bir sonuçtan<br />

çok baþlangýç olabilir” dedi.<br />

‘ÝÞÇÝLER TERCÝHLERÝNÝ<br />

KONUÞMAYA KORKUYOR’<br />

Toplantýda söz alan Baþpýnar OSB<br />

iþçileri kýdem tazminatý ve bir kampanya<br />

olarak sunulan istihdam sorununa<br />

dikkat çektiler. “Birçok fabrika alacaðý<br />

iþçi kadar iþçi çýkardý” diyen bir Baþpýnar<br />

iþçisi, ‘evet’ kampanyasýnýn da en<br />

çok fabrikalarda iþçiler arasýnda yürütüldüðünü<br />

söyledi. Özellikle büyük fabrikalarda<br />

iþçilerin eðilimlerinin hemen<br />

idareye iletilmesini saðlayan bir denetim<br />

mekanizmasýnýn olduðunu hatýrlatan<br />

iþçi, “Ýþçiler, tercihlerini belli ederlerse<br />

iþten çýkarýlma tehdidini hissediyor.<br />

Bizim çýkarýmýza olmayan bu deðiþikliðin<br />

ne anlama geldiðini fabrikalarda<br />

iyi anlatabilmeliyiz. Bunun için de<br />

biz iþçilere daha çok görev düþüyor”<br />

dedi. Toplantý da ‘hayýr’ diyenlerin çoðaltýlmasý<br />

için inisiyatifin çabalarýnýn<br />

daha da artacaðý belirtilerek, ziyaret ve<br />

buluþmalarýn devam edeceði bildirildi.<br />

(Antep/EVRENSEL)<br />

YENÝGÜN<br />

Ender ÝMREK<br />

enderimrek@hotmail.com<br />

CEZAEVLERÝNDEKÝ<br />

AÇLIK GREVLERÝ<br />

Eþ baþkanlar da açlýk grevinde...<br />

Milletvekilleri de açlýk grevinde...<br />

45 gündür açlýk grevinde olan PKK ve<br />

PAJK’lý tutsaklarýn açlýk grevi haber deðeri<br />

görmedi...<br />

Ne Þakran’ý duyan var ne de diðer cezaevlerindeki<br />

insanlýk dýþý koþullarý...<br />

Ne yazýk ki, cezaevlerindeki insanlýk dýþý koþullara<br />

karþý yaþamlarýný ortaya koymak zorunda<br />

kalanlarý duyan yoktu... PKK lideri Öcalan’ýn tecrit<br />

koþullarý, ailesi ve avukatlarýyla görüþtürülmemesi<br />

açlýk grevlerinin nedenlerinden birisi...<br />

Yine bölgede köylere düzenlenen operasyonlara<br />

son verilmesi isteniyor; yasak ve baský uygulamalarýnýn<br />

son bulmasý da açlýk grevinin talepleri<br />

arasýnda yer alýyor...<br />

Ne talepleri, ne de tutsaklarýn durumlarý konuþulup<br />

tartýþýldý. Ancak süresiz dönüþümlü açlýk<br />

grevi yeni bir boyut kazanarak bir nebze de<br />

olsa gündeme girebildi.<br />

Edirne F Tipi Kapalý Cezaevi’nde tutukluluðu<br />

süren HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ<br />

ile Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan<br />

ve yine Silivri Cezaevinde tutulan DBP Eþ Genel<br />

Baþkaný Sebahat Tuncel’in açlýk grevine baþlayacaklarýný<br />

açýklamalarýyla konu medyada bir<br />

nebze yer bulabildi.<br />

HDP’li tutuklu milletvekillerinden Ayhan Bilgen,<br />

Meral Danýþ Beþtaþ ve Nihat Akdoðan da<br />

yarýndan itibaren açlýk grevine baþlayacaklarýný<br />

duyurdular...<br />

Kuyudan çýkarýlan köpek günlerce evirilip<br />

çevrilerek ne kadar hayvansever bir toplum olduðumuz<br />

üzerine onca mugalata edilirken, diðer<br />

yandan þehirlerin yerle yeksan hali, bodrumlarda<br />

öldürülen, yakýlmýþ insan bedenleri görüntülerine<br />

eþlik eden yýkýlmýþ evlere asýlan ay-yýdýzlý<br />

bayraklarla gücün ve kudretin düzeyi gösteriliyordu.<br />

Ne yazýk ki, Kürtlere, Kürt siyasetçilere iliþkin<br />

geliþmeler ancak “terör örgütü” kapsamýnda<br />

yer bulabiliyor.<br />

Kürtlerin talepleri, mücadele demokratikleþme<br />

ve çözüm arayýþlarý ne gazetelerde ne de televizyonlarda<br />

gündem oluyor.<br />

Devletin gücünü, Kürtlere uygulanan þiddet<br />

ve zulüm üzerinden kanýtlamaya çalýþan zihniyet<br />

medyada daha berbat halde sürdürülüyor.<br />

Televizyon ve gazete köþelerini kaplayan sefillerin<br />

önemli bir bölümü de “Kürtlerin deðiþtiði”<br />

üzerine derin analizler döktürüyor...<br />

“Kürt halkýnýn teslim olduðu”, “Kürtlerin<br />

HDP’den uzaklaþtýklarý...” üzerine bolca tartýþmalar<br />

yapýldý. Bu yönlü beþ para etmez analizler<br />

hala yapýlmaya devam ediyor.<br />

Kürtlerin temsilcilerinin yer alamadýðý tartýþma<br />

programlarýndan geçilmiyor.<br />

Aylardýr süren referandum çalýþmalarý süresince<br />

tek bir Kürt siyasetçinin bile televizyon<br />

ekranlarýna çýkarýlmamasý, bölgede yaþananlarýn<br />

sadece ve sadece “terör” ve terörist” tanýmlarý<br />

eþliðinde sunulmasý ise Kürtleri on yýllardýr sürdüre<br />

geldikleri demokratikleþme, eþitlik ve özgürlük<br />

mücadelesini tersyüz etme çabasýndan<br />

baþka bir þey deðil.<br />

Ancak, ne tür tahliller yapýlýrsa yapýlsýn, gerçek<br />

baþka türlü ilerliyor....<br />

Kürt halký haklý mücadelesinden ve direniþinden<br />

vazgeçmiþ deðil...<br />

Ýnanmayanlar dönüp Newroz kutlamalarýna<br />

baksýnlar...<br />

Newroz bunu gösterdi...<br />

Baský, þiddet kýyým politikalarýnýn haklý hak direniþini<br />

yok edemeyeceði bir kez daha görüldü...<br />

Yalan bir kez daha iflas etmiþ oldu...<br />

Onlarýn hesap ve beklentilerini altüst ederek<br />

bir kez daha kitlesel olarak sokaða çýkýp Newroz<br />

kutlandý... Havuz medyasý bir merkezden yönlendirilmiþ<br />

halde “Newroz’a ilgi yoktu” diyerek<br />

gerçeði karartmaya yönelik haber ve fotoðraflarla<br />

bir kez daha rezil oldu.<br />

Gerçekleri gizlemek, yalan yanlýþ hesaplarla<br />

çarpýtmak o kadar da kolay olmuyor.<br />

Bir kez daha görüldü ki tüm baský, þiddet ve<br />

kýyým politikalarýna karþýn Kürt halký eþitlik,<br />

özgürlük, demokrasi ve barýþ mücadelesinden<br />

vazgeçmiyor...<br />

Kürt halkýnýn görece suskunluðu, günümüzde<br />

yaþanan özgün geçiþ süreci yanlýþ deðerlendirmelere<br />

konu olsa da gerçeðin baþka türlü tezahür<br />

ettiðini söylemek için fazlasýyla veri bulunuyor.<br />

Ne Kürtlerin ne de Türkiye’nin demokratikleþmesi,<br />

eþit ve özgür bir yaþam mücadelesi veren<br />

halklarýnýn mücadelesi durmuyor, mücadele<br />

yeni yol ve yöntemler, farklý mecra ve kanallar<br />

bularak sürüyor.<br />

Newroz kutlamalarý bunu bir kez daha göstermiþ<br />

oldu...<br />

Bu tablonun referanduma da yansýyacaðýný<br />

gösteren bir geliþim süreci içindeyiz. Umarýz<br />

ki, Erdoðan/AKP yönetimi bu gerçeði görür ve<br />

cezaevlerinden baþlayarak, yanlýþlarýndan vazgeçip,<br />

demokratik bir yaþam için Kürt halkýnýn<br />

ve Türkiye halklarýnýn sesine kulak verir... Deðilse<br />

kendi sonunu kendi elleriyle hazýrlamaya<br />

devam edecektir...<br />

Zira referandum süreci geliþmenin bu yönlü<br />

olduðunu yeterince gösteriyor...


politika<br />

evrensel<br />

politika@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

9<br />

KISA... KISA...<br />

Bütün baskýlara raðmen<br />

Van<br />

mitingi<br />

iptal<br />

CUMHURBAÞKANI Recep<br />

Tayyip Erdoðan’ýn<br />

Erzurum’da yapacaðý miting<br />

15 Nisan’a ertelendi.<br />

Van mitingine de ses kýsýklýðý<br />

nedeniyle gelemeyeceði<br />

açýklandý. AKP Van Ýl<br />

Baþkaný Zahir Soðanda,<br />

Cumhurbaþkaný<br />

Erdoðan’ýn Van gezisini<br />

iptaliyle ilgili açýklamasýnda<br />

saat 13.00’te Baþbakan<br />

Binali Yýldýrým’ýn halka<br />

hitap edeceðini söyledi.<br />

(ANKARA)<br />

Günay’dan<br />

hayýr<br />

mektubu<br />

ESKÝ Kültür ve Turizm<br />

Bakaný Ertuðrul Günay,<br />

anayasa deðiþikliði ile ilgili<br />

AKP milletvekillerine mektup<br />

yazdý. Günay,<br />

“Demokratlar ve özgürlükçüler<br />

hep sizi korudular.<br />

Þimdi sýra sizde” dedi.<br />

Günay, mektubunda,<br />

“Demokrasiyi rafa kaldýrmak<br />

anlamý taþýyan bu<br />

sürükleniþten ülkenin kurtulmasý<br />

sizin elinizde. Bu<br />

sürükleniþi ancak sizin<br />

saðduyulu direniþiniz,<br />

sakin, vakur ve kararlý<br />

davranýþýnýz önleyebilir”<br />

ifadelerini kullandý.<br />

(ANKARA)<br />

MHP’nin<br />

‘hayýr’ýna<br />

inanmýyor<br />

BAÞBAKAN Yardýmcýsý ve<br />

Hükümet Sözcüsü Numan<br />

Kurtulmuþ, MHP’lilerin<br />

büyük kýsmýnýn ‘partili<br />

cumhurbaþkanlýðý’ný<br />

merkeze alan anayasa<br />

deðiþikliði referandumunda<br />

‘Hayýr’ oyu vereceðiyle<br />

ilgili anket sonuçlarýný þu<br />

sözlerle deðerlendirdi:<br />

“Sanal bir þey.” TRT<br />

Haber’de canlý yayýna<br />

katýlan Kurtulmuþ, sahada<br />

MHP’li seçmenin büyük<br />

bir kýsmýnýn ‘Evet’ diyeceðini<br />

gördüðünü belirtirken<br />

‘bazý’ MHP’li muhaliflerin<br />

yaptýðý ‘Hayýr’ kampanyasýnýn<br />

köpürtülmeye<br />

çalýþýldýðýný söyledi.<br />

Kurtulmuþ, “Alparslan<br />

Türkeþ’i iyi anlamýþ,<br />

MHP’nin doktrinini iyi<br />

anlamýþ, baþkanlýk meselesini<br />

iyi anlamýþ birisinin<br />

‘Evet’ diyeceðini düþünüyorum”<br />

dedi. (ÝSTANBUL)<br />

Kullarý<br />

kýrýk<br />

hücrede<br />

CHP Ýstanbul Milletvekili<br />

Barýþ Yarkadaþ, cezaevlerindeki<br />

insan haklarý ihlallerinin<br />

katlanýlmaz bir<br />

boyuta geldiðini söyledi ve<br />

þu örneði aktardý: Bakýn<br />

sadece bugün iki þikayet<br />

geldi bana... Bunlardan<br />

biri Ankara Keskin<br />

Cezaevi’nden... Tutuklu<br />

Savcý Muzaffer Bayram’ýn<br />

her iki kolu da bileðinden<br />

kýrýlmýþ. Buna iliþkin rapor<br />

da var. Ancak Muzaffer<br />

Bayram, buna raðmen<br />

hücrede tek baþýna tutuluyor.<br />

Yarkadaþ Annesi<br />

tutuklandýðý için cezaevinde<br />

yaþamak zorunda<br />

kalan bebeðe de oyuncak<br />

verilmediðini söyledi.<br />

(ÝSTANBUL)<br />

‘hayýr’ýn gücü artýyor<br />

Demokrasi Ýçin Birlik (DÝB)<br />

temsilcileri referandum sürecine<br />

demokratik koþullarda<br />

gidilmediðinin altýný çizerek,<br />

hayýr çalýþmalarýna yönelik<br />

baskýlarýn her geçen gün arttýðýný buna<br />

raðmen toplumda ‘hayýr’a ilginin fazla olduðunu<br />

duyurdu.<br />

DÝB, OHAL koþullarýnda gidilen baþkanlýk<br />

referandumuna iliþkin Taksim Hill<br />

Otel’de basýn açýklamasý yaptý. Toplantýda<br />

hem DÝB’in yaptýðý çalýþma raporlarý<br />

sunuldu hem de referanduma iliþkin<br />

açýklamalar yapýldý.<br />

DÝB kurucularýndan Rýza Türmen,<br />

OHAL koþullarýnda sandýða gidildiðine<br />

dikkat çekerek, KHK’lerle basýn, ifade,<br />

gösteri, hak ve özgürlüklerinin tamamen<br />

kýsýtlanmýþ olduðuna<br />

vurgu yaptý. Türmen, tüm baskýlara<br />

raðmen, toplumda ‘hayýr’a ilginin yüksek<br />

olduðunu aktardý. Rýza Türmen 18 maddelik<br />

anayasa için “Basit bir hükümet deðiþikliði<br />

deðildir. Türkiye’nin geleceði oylanýyor.<br />

Onun için mutlaka doðru sonuç<br />

çkarmamýz gerekiyor” dedi.<br />

Bunun için de demokrasi ve eþitliði<br />

hedef alan bir projenin gerekliliðine vurgu<br />

yapan Türmen, “Bu, referandumun<br />

ötesinde baþka bir þeydir. Halk dinamiðini<br />

muhafaza etmek ve sürdürmek lazým”<br />

diye konuþtu. Bunun için de 16 Nisan<br />

sonrasý bir demokrasi projesinin olmasý<br />

gerektiðni yineledi.<br />

Türmen 16 Nisan’dan sonra çýkacak<br />

‘hayýr’la birlikte Türkiye’nin bütün farklýlýklarýný<br />

kucaklayacak bir anayanýn gerekliliðine<br />

vurgu yaptý. KHK ile Marmara<br />

Üniversitesinden ihraç edilen Anayasa<br />

Hukukçusu Prof. Dr. Ýbrahim Kaboðlu<br />

ise “Bu anayasanýn hiçbir yerinde halkýn<br />

olmadýðýný söyledi. Kaboðlu “Türkiye<br />

Cumhuriyeti vatandaþlarý yok, esasýnda<br />

Türkiye yok” dedi. Kaboðlu, bunun nedenini<br />

de anayasanýn halktan kaçýrýlarak ve<br />

halka sorulmadan yapýlmak istenmesine<br />

baðladý.<br />

Bir anayasal hak olan ‘bilme hakký’nýn<br />

ihlal edildiðine dikkat çeken Kaboðlu,<br />

anayasa maddelerindeki çeliþkileri halka<br />

anlatmanýn yararlý olacaðýný söyledi.<br />

Basýn Konseyi Üyesi Pýnar Türenç, basýna<br />

yönelik baský ve tutuklamalara dair<br />

bir konuþma yaparak baskýlara karþý mücadele<br />

edeceklerini söyledi.<br />

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný<br />

Turgay Olcayto, önemli bir süreçten geçildiðini<br />

belirterek, “Elinizi cüzdanýnýza<br />

deðil, vicdanýnýza koyun. Umuyorum halk<br />

elini vicdanýna koyacaktýr. 16 Nisan’da<br />

toplumca güleceðimiz bir ortam yaþayacaðýmýzý<br />

düþünüyorum” diye konuþtu.<br />

DÝSK Basýn Ýþ Baþkaný Faruk Eren ise,<br />

basýn üzerindeki baskýlarý hatýrlatarak,<br />

“Hayýr diyeceðiz, Ýçerideki arkadaþlarýmýzý<br />

çýkaracaðýz” dedi.<br />

Ýstanbul Barosu eski Baþkaný Turgut<br />

Kazan, hayýrla korkusuz yaþama giden yolun<br />

açýlmasýný saðlayacaklarýný belirtti.<br />

Ekonomist Mustafa Sönmez ise, referandum<br />

süreciyle hayýr için toplumun farklý kesimlerinin<br />

buluþtuðunu belirterek, bu birlikteliðin<br />

16 Nisan’dan sonra demokrasinin<br />

güçlendirilmesi için sürdürülmesi gerektiðini<br />

ifade etti. (Ýstanbul/EVRENSEL)<br />

Demirtaþ: Þahsýmýz için talebimiz yok<br />

Ýzmir’de Hayýr<br />

festivaline yasaklama<br />

ÝZMÝR’de hayýr çaðrýsýnýn yapýlacaðý<br />

‘Umudu Kesme Yurdundan’<br />

Festivali, Konak Kaymakamlýðý<br />

tarafýndan ‘huzur ve güvenlik’<br />

gerekçesi ile yasaklandý.<br />

16 Nisan’da yapýlacak referandum<br />

öncesinde hayýr çalýþmalarý<br />

idare yönetimler tarafýndan<br />

yasaklanmaya devam<br />

ediliyor. Son olarak Ýzmir’de<br />

Emek ve Demokrasi Güçleri’nin<br />

öncülüðünde, Gündoðdu<br />

Meydaný’nda yapýlacak ve<br />

yerel müzik gruplarýnýn sahne<br />

alacaðý “Umudu Kesme Yurdundan”<br />

festivali Konak Kaymakamlýðý<br />

tarafýndan engellendi.<br />

Konak Kaymakamlýðý kararý, emniyet aracýlýðý<br />

bildirdi. Gönderilen tebligatta “Bahse<br />

DÝB temsilcileri referandum sürecine demokratik<br />

koþullarda gidilmediðinin altýný çizerek, hayýr<br />

çalýþmalarýna yönelik baskýlarýn her geçen gün<br />

arttýðýný buna raðmen toplumda ‘hayýr’a ilginin<br />

yoðun olduðunu duyurdu.<br />

konu müracaatýnýzla ilgili Konak Kaymakamlýðýnýn<br />

31.03.2017 tarih<br />

ve 3274 sayýlý yazýlarý ile<br />

5442 Sayýlý Ýller Ýdaresinin<br />

Kanununun 32/ç maddesi<br />

gereðince 01 Nisan 2017<br />

Cumartesi günü 15.00-<br />

19.30 saatleri arasýnda<br />

Gündoðdu Meydanýnda yapýlacak<br />

olan Festival etkinliðiniz<br />

yasaklanmýþtýr” denildi.<br />

Ýzmir Emek ve Demokrasi<br />

Güçlerinin Sözcüsü<br />

Melih Yalçýn gazetemize<br />

yaptýðý açýklama ile sadece<br />

müzik gruplarýnýn sahne alacaðý bir festivalin<br />

yasaklanmasýna tepki gösterdi.<br />

(Ýzmir/EVRENSEL)<br />

TSK: Fýrat Kalkaný bitti<br />

TSK Suriye’de yürütülen ve perþembe<br />

günü yapýlan milli Güvenlik Kurulu<br />

(MGK) toplantýsýndan sonra “Baþarýyla<br />

tamamlandý”<br />

diye açýklama<br />

yapýlan Fýrat Kalkaný<br />

Harekatý’na<br />

iliþkin yeni bir<br />

açýklama yaptý.<br />

Genelkurmay<br />

Baþkanlýðý’ndan<br />

yapýlan açýklamada “Türkiye sýnýrýnýn<br />

terör örgütlerinden temizlenerek güvenli<br />

hale getirilmesi amacýyla geçen yýl<br />

24 Aðustos’ta koalisyon güçleriyle koordineli<br />

baþlatýlan<br />

Fýrat Kalkaný<br />

Harekatý’nýn tamamlanmýþtýr”<br />

denildi.<br />

Fýrat Kalkaný<br />

operasyonunda<br />

71 kiþi hayatýný<br />

kaybetti. (HABER MERKEZÝ)<br />

CEZAEVÝNDE açlýk grevine baþlayan<br />

HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ,<br />

avukatlarý aracýlýðýyla ilettiði mesajda,<br />

“Þahsýmýz için hiçbir talebimiz yoktur. Adli<br />

ve siyasi ayrýmsýz bütün tutuklu ve hükümlüler<br />

insani muamele görme hakkýna sahiptir”<br />

dedi.<br />

Cezaevindeki hak ihlallerine karþý diðer<br />

ayný koðuþta kaldýðý Hakkari Milletvekili Abdullah<br />

Zeytan ile açlýk grevine baþlayan Demirtaþ,<br />

mesajýnda “Türkiye cezaevlerinde<br />

yaþanan hukuk dýþý, gayri insani ve keyfi uygulamalara<br />

dikkat çekmek istiyoruz. Bu sorunlardan<br />

kaynaklý birçok cezaevinde 40 günü<br />

aþkýndýr devam eden açlýk grevleri vardýr.<br />

Adalet Bakanlýðý’nýn kendi sorumluluk alanýndaki<br />

bu ciddi meselelere duyarsýz kalmasýný<br />

kabul etmemiz mümkün deðildir” dedi.<br />

Demirtaþ, “Bizim milletvekilleri olarak<br />

þahsýmýz için hiçbir talebimiz yoktur. Açlýk<br />

grevine ve cezaevlerindeki sorunlara dikkat<br />

çekmek, Adalet Bakanlýðý’nýn sorumluluðunu<br />

hatýrlatmak ve özel olarak da Edirne Cezaevi<br />

Müdürü’nün keyfi uygulamalarýný protesto<br />

etmek için açlýk grevi yapýyoruz” ifadelerini<br />

kullandý. (Ankara/EVRENSEL)<br />

Bharara’dan<br />

Çavuþoðlu’ya<br />

cevap<br />

ABD’li savcý Preet Bharara, Dýþiþleri<br />

Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu’nun<br />

“FETÖ baðlantýsý” iddialarýna cevap<br />

verdi.<br />

17-25 Aralýk rüþvet ve yolsuzluk<br />

operasyonlarýnýn kilit ismi olan Reza<br />

Zarrab’ý tutuklatan ABD’li savcý Preet<br />

Bharara, Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu’nun<br />

kendisine yönelik “FE-<br />

TÖ baðlantýsý” ithamlarýna New York<br />

Times Gazetesi aracýlýðýyla cevap<br />

verdi.<br />

Bharara, Bakan Çavuþloðu’nun<br />

söylemlerini “aptalca” olarak nitelendirdi.<br />

Bharara, “Yabancý bir yetkilinin<br />

artýk bakmadýðým bir dava hakkýnda<br />

dile getirdiði yanlýþ ve aptalca siyasi<br />

propagandasýna yorum yapmayacaðým”<br />

ifadelerini kullandý.<br />

AKP hükümetine yakýnlýðýyla bilinen<br />

Zarrab, Ýran’a uygulanan ambargoyu<br />

delmek ve kara para aklamak ile<br />

suçlanýyor. Zarrab, 2016 yýlýnýn Mart<br />

ayýnda Miami’de gözaltýna alýnarak<br />

tutuklanmýþtý. (HABER MERKEZÝ)<br />

HDP açlýk grevlerini<br />

Adalet Bakanýyla<br />

görüþecek<br />

HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya Önder,<br />

cezaevlerinde süren açlýk grevlerine iliþkin Pazartesi<br />

günü Adalet Bakaný Bekir Bozdað ile görüþme<br />

yapacaklarýný duyurdu. Önder, “Demirtaþ ve<br />

milletvekili arkadaþlarýmýz, tüm mahkumlara dönük<br />

adaletsiz uygulamalarý görünür kýlmak için açlýk<br />

grevine baþladýlar. Bu durum eðer demokrasiye<br />

inanýyorsanýz, utanç vericidir. Bu ülkenin üçüncü büyük<br />

partisinin eþ genel baþkaný ve milletvekilleri<br />

cezaevlerindeki hukuksuz uygulamalarý görünür kýlmak<br />

için bedenlerini açlýða yatýrdýlar”<br />

HDP Cezaevi Komisyonu Sözcüsü ve Muþ Milletvekili<br />

Burcu Çelik ile HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya<br />

Önder, cezaevlerinde devam eden açlýk grevlerine<br />

iliþkin Meclis’te basýn toplantýsý düzenledi.<br />

Cezaevlerinde hak ihlallerinin yeni baþlamadýðýný, iki<br />

yýldýr her platformda yaþanan bu durumu anlatmaya<br />

çalýþtýklarýný belirten Çelik, “Açlýk grevleri bir sonuç<br />

olarak ortaya çýktý. Bugün artýk çözümü konuþmamýz<br />

gerekiyor. Bu sürece nasýl gelindiðini hem bakanlýk<br />

hem bizler çok iyi biliyoruz. OHAL sonrasý çýkartýlan ilk<br />

KHK’lerin yansýmasý ve sonucudur bugün yaþadýðýmýz<br />

kriz. Elindeki mevzuata ve KHK’lere dayanan keyfi<br />

tutumun sonucudur bugün yaþadýklarýmýz. Bir an önce<br />

yüzümüzü cezaevlerine çevirmeli ve KHK’lere iliþkin<br />

yeniden bir düzenleme saðlanmalýdýr” dedi. Saðlýk<br />

durumlarý kötüye giden tutsaklar bulunduðunu<br />

vurgulayan Çelik, tutsaklarýn kalýcý saðlýk sorunlar<br />

yaþamamasý bir an önce adým atýlmasý çaðrýsý yaptý.<br />

‘DEMOKRASÝYE ÝNANAN UTANIR’<br />

HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya Önder de,<br />

2009 Nisan’ý ile 2011 Ekim’i arasýnda 7 binden fazla<br />

insanýn KCK adý verilen operasyonlarla gözaltýna<br />

alýndýðýný, uzun süreler cezaevinde tutuklu kaldýklarýný<br />

hatýrlattý. Bu davalarý yürüten hakim ve savcýlarýn<br />

çoðunun bugün darbeci olarak cezaevinde olduðunu<br />

ifade eden Önder, “Hükümete dönük soruþturmalarýn<br />

hepsi gayrý meþru ilan edilmiþken, ayný yargýçlar<br />

tarafýndan açýlan bizlere dönük davalar devam<br />

ettiriyor. Bundan bir sonuç çýkarmadýk, sadece son 1<br />

buçuk yýl içinde HDP’nin siyaseten gösterdiði baþarý<br />

yargý eliyle çürütülmek isteniyor. Son bir buçuk yýlýn<br />

bilançosu da 5 bini aþkýn partilimizin tutuklanmasý”<br />

diye konuþtu.<br />

HDP Eþ Genel Baþkanlarý Demirtaþ ve Tutuklu<br />

milletvekillerinin cezaevlerindeki sorunlarý görünür<br />

kýlmak için açlýk grevine baþladýklarýný belirten Önder,<br />

“Bu durum eðer demokrasiye inanýyorsanýz, utanç<br />

vericidir. Bu ülkenin üçüncü büyük partisinin eþ genel<br />

baþkaný ve milletvekilleri cezaevlerindeki hukuksuz<br />

uygulamalarý görünür kýlmak için bedenlerini açlýða<br />

yatýrdýlar” dedi.<br />

GÖRÜÞME PAZARTESÝ GÜNÜ<br />

Adalet Bakaný Bozdað ile Pazartesi görüþmek için<br />

randevu aldýklarýný duyuran Önder, “Adalet Bakanýndan<br />

randevu talep ettik. Ama görüþmekte güçlük<br />

çekiyoruz. Randevu talebimizi ulaþtýrmakta güçlük<br />

çekiyoruz. Dün Pervin Buldan’a döndü. Pazartesi<br />

bizimle görüþebileceðini söyledi. Pazartesi görüþmeyi<br />

ümit ediyoruz” dedi.<br />

Önder, Anayasa Mahkemesi’ne de þöyle seslendi:<br />

“Artýk sizin karar vermekte üþengeç ve cimri<br />

davrandýðýnýz meseleler cezaevlerinde telafisi mümkün<br />

olmayan vahim sonuçlar doðurabilir. Anayasa<br />

Mahkemesi, kararý niye geciktirdiðini açýklamak<br />

zorundadýr.” (Ankara/EVRENSEL)<br />

SARIHAN, AÇLIK GREVLERÝNÝ<br />

MECLÝS GÜNDEMÝNE TAÞIDI<br />

CHP Ankara Milletvekili Þenal Sarýhan, cezaevlerindeki<br />

hak ihlalleri nedeniyle baþlayan açlýk grevlerini ve<br />

hasta tutuklu ve hükümlerinin durumunu Meclis gündemine<br />

taþýdý. Sarýhan, Adalet Bakaný Bekir Bozdað’ýn yanýtlamasý<br />

talebiyle verdiði soru önergesinde baþta Ýzmir<br />

Aliaða Þakran Cezaevi olmak üzere Sincan Kadýn<br />

Kapalý Cezaevi, Edirne F Tipi Cezaevi, Tekirdað T1 Cezaevi<br />

ve Van T Tipi Cezaevindeki süresiz-dönüþümsüz açlýk<br />

grevlerinin yaklaþýk 45 gündür devam ettiðini ve endiþe<br />

verici bir boyuta ulaþtýðýný belirtti.<br />

Söz konusu cezaevlerinde basýna ve insan haklarý<br />

örgütlerinin raporlarýna da yansýyan hak ihlalleriyle ilgili<br />

soruþturma baþlatýlýp baþlatýlmadýðýný soran Sarýhan,<br />

mahkumlarýn yaþayabilecekleri saðlýk sorunlarýyla<br />

ilgili ne tür önlemler alýndýðý ve açlýk grevlerini önlemek<br />

için nasýl bir strateji izleneceði hakkýnda bilgi istedi. Sarýhan,<br />

ayrýca Ýskenderun M Tipi Kapalý Cezaevi’nde hasta<br />

tutuklu 65 yaþýndaki Mehmet Yýldýzbakan’ýn tahliye<br />

beklerken hayatýný kaybetmesinin sorumlularýný sorduðu<br />

önergede, AK Parti’nin 15 yýllýk iktidarý sürecinde kaç<br />

hasta tutuklu ve mahkumun hayatýný kaybettiðinin<br />

açýklanmasýný istedi. (Ankara/EVRENSEL)


dünya<br />

evrensel<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

dunya@evrensel.net<br />

10<br />

AVRUPA’NIN<br />

GÜNDEMÝ<br />

MACRON; KOÞULLARIN ÜRÜNÜ<br />

Jerome LATTA<br />

Regards<br />

German Foreign Policy<br />

25 Mart 1957’de imzalanan Roma Sözleþmesi’nin<br />

60. yýl dönümünde Alman sermaye örgütleri ticari baþarýlarý<br />

açýsýndan AB ve AB iç pazarýnýn önemini vurguluyorlar.<br />

Roma Sözleþmesi, Avrupa Ekonomik Topluluðu’nu<br />

kurarak kýtanýn, sonuç olarak iç pazara akan<br />

ekonomik entegrasyonunun temelini atmýþlardý. (Geçtiðimiz)<br />

Cumartesi günü Roma’da yapýlan kutlamada<br />

Belçika, Fransa, Luxemburg, Ýtalya sermaye örgütlerinin<br />

temsilcileri ile birlikte Alman Sanayi ve Ticaret Odasý<br />

Baþkaný Erich Schweitzer’in de imzaladýðý açýklamada;<br />

“Biz Avrupa’nýn sanayi ve ticaret odalarý baþkanlarý<br />

ve Avrupa iþverenlerinin temsilcileri olarak Avrupa<br />

projesinin en önemli prensiplerine verdiðimiz desteði<br />

güçlendiriyoruz” denilmekteydi.<br />

“Avrupa Birliði, biz iþverenlerle inþa edildi ve bu nedenle<br />

olasý iyileþtirmelere ve ticaretin kolaylaþtýrýlmasýný<br />

esas alýyor” denilen açýklama, “Bize göre iç pazar<br />

AB’nin büyük baþarýlarýndan biridir. Onun sayesinde<br />

ortaklýðýmýz uluslararasý ticarette önemli bir ekonomik<br />

güç haline gelmiþtir” diye devam ediyordu.<br />

Ýç pazarýn Alman ekonomisi için önemini Yeniden<br />

Ýnþa için Kredi Kurumu (KfW) çoktan ortaya koydu. Alman<br />

iþverenler AB içinde ticari engellerin kaldýrýlmasýna<br />

baðlý olarak KfW’ye göre 14.2 trilyon avro deðerinde<br />

UZUN süre sözlerinin hafifliði ile dalga<br />

geçtik, balonun<br />

patlamasýný bekledik,<br />

þimdi ise kamuoyu<br />

yoklamalarýnýn<br />

yanýlabileceði<br />

fikrine ve hâlâ<br />

karar vermemiþ<br />

seçmenlere sarýlmaya<br />

çalýþýyoruz.<br />

Seçimlere bir ay<br />

süre kalmýþken,<br />

Macron’un Cumhurbaþkaný<br />

seçilme<br />

ihtimali giderek<br />

güç kazanýyor. Kuþkusuz hâlâ her þey<br />

olabilir fakat mevcut koþullar ve siyasi<br />

eðilimler onun önünde büyük bir bulvar<br />

açmýþ durumda. Þu olay tesadüfü deðildir:<br />

TF1 televizyon kanalýndaki (en “büyük” 5<br />

adayýn katýldýðý) “büyük tartýþmada”, Emmanuel<br />

Macron diðer adaylarla tam 15 defa hem fikir olduðunu ilan etti. (...)<br />

Macron sol ile saðýn uzlaþtýðý bir sentez olmaktan çok, sað ile sol arasýndaki farklýlýklarýn düþsel olarak<br />

bilinçli silinmesinin sentezini temsil ediyor. Sol ile sað etiketlerinin hâlâ kullanýldýðý ama onlar arasýndaki<br />

çatýþmasýnýn artýk geçersiz olduðunun sürekli tekrarý, ortada duranýn geçici zaferinin koþullarýný<br />

yarattý (...) Ticaret okulu öðrencisi gibi yaptýðý içi boþ konuþmalarla dalga geçilebilinir, söylemlerinin ancak<br />

kliþelerle beslendiði de kuþkusuz ifade edilebilinir, fakat aslýnda o gücünü tam da buradan alýyor. (...)<br />

Macron bugünkü koþullarýn adayý, hatta onun eseridir.<br />

(...) Tam bir teknokratýn üzerine “yeni formül” etiketi yapýþtýrýlarak piyasaya sürülebilinir, onu bir<br />

“devrimin” kiþileþtirilmiþ hali olarak öne çýkartýlabilinir, oysa ki bizzat kendisi siyasi ve ekonomik elitler<br />

içerisinde büyümüþ ve onlarýn çocuðudur. Hatta, temel mimarlarýndan olmasýna karþýn, 5 yýllýk bir iktidar<br />

döneminden tamamen muaf tutabiliyor kendisi. (...) Ama aslýnda bugüne kadar zaten baþarýsýz olmuþ<br />

ekonomi politikalardan baþka bir þey vaat etmiyor.<br />

MACRON LÝBERAL SAÐIN ADAMIDIR<br />

(...) Macron liberal saðýn adamýdýr, fakat bunun doðasý o kadar bayaðýlaþmýþ ki kendisini saðcý diye tanýtmasý<br />

bile gerekmiyor, oysa ki iki “taraftan” da destekleyenlere bakýldýðýnda en liberal saðcý olduðu hiç<br />

tereddüte yer býrakmayacak kadar açýk. Sosyalist Parti’nin baþaramadýðý bir “netleþmeyi” hýzlandýrdý.<br />

Yýllarca süren nöbet deðiþimlerinden sonra, hükümete gelen sol ile sað arasýnda farklýlýklar tamamen<br />

ortadan kalktý ve Macron da bölünme çizgisini kaldýrýyor ve nöbet deðiþimini kaldýrýyor. Artýk Blair ile Cameron<br />

arasýnda, Shcröder ile Merkel arasýnda, Zapatero ile Rajoy arasýnda ve Gattaz ile CFDT arasýnda<br />

tercih etmek zorunda kalýnmayacak.<br />

Diðerlerinden farklý olarak kimlik, din, laiklik sorunlarýna takýlýp kalmadý, herkesle hemfikir olma eðilimine<br />

raðmen modernliði onun saðýn en radikal aþýrý muhafazakar kesimleri tarafýndan dýþlanmasýna neden<br />

oldu. (...)Fillon kendi kendisini itibarsýzlaþtýrdý ve partisini bataklýða sürükledi. Hamon ise 5 yýllýk Cumhurbaþkanlýðý<br />

döneminden dolayý ve Sosyalist partisinin içinden çýkamadýðý ideolojik çeliþkilerden dolayý<br />

büyük bir handikap içinde. Melenchon ve Boyun Eðmeyen Fransa (hareketine) gelince ise, olaðanüstü<br />

bir geliþme olmazsa, projeleri 2017 seçimleri çerçevesine sýðamayacak bir dönemsel sorun yaþýyor. Eleþtirel<br />

bir solun yaratýlamamasý da ayný sýrada Macron’u besleyen nedenler arasýndadýr.<br />

Ve Le Pen’e karþý bir tek o kaldý, artýk kollarýný açarak çocuklarýný kucaklayýp kurtarabilecek. Boþa gitmeyecek<br />

tek oy artýk onun adýnýn yazdýðý pusuladýr. Ýktidar partisinin seçmenleri için, Fillon ve Ulusal<br />

Cephe’nin iktidara gelmesini istemeyenler için, var olan düzenin gerçek anlamýyla eleþtirenlerin geliþmesini<br />

istemeyenler için tercih ondan yana olacaktýr.<br />

Hatta birçoðu için gözle görülen bir felaketin hýzla yaklaþmasýnýn Macron iktidarý döneminde olacaðý<br />

bilinmesine raðmen tercih yine odur.<br />

Belirtmek gerekir ki Macron’un adaylýðý kumdan bina üzerinden yükseliyor ve hâlâ her an yýkýlabilir,<br />

gerçekliði göründükçe sandýktan onun için büyük bir hüzün çýkabilir. Üstelik bu aralar basýnýn resmen<br />

desteklediði kiþi olmak çok hoþ olmuyor ve kamuoyu yoklamalarýnda favori olmanýn sýnýrlarýný kýsa süre<br />

önce herkes gördü...<br />

Anketlerin favorisi belki de asla cumhurbaþkaný olmayabilir, yeni Kennedy hâlâ küçük Balladur* olarak<br />

seçimleri tamamlayabilir.<br />

Bu seçimler de týpký 1995’de olduðu gibi olaðanüstü oranda belirsizliðin egemen olduðu koþullarda<br />

gerçekleþiyor. Fakat daha 9 ay önce Macron’un kazanmasý imkansýz olarak görülüyordu. Bugün ise baþarýsýz<br />

olmasý sürpriz olur.<br />

* 1995 Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde favori olan Edouard Baladur seçimleri<br />

Jacques Chirac lehine kaybetmiþti.<br />

(Çeviren : Deniz Uztopal)<br />

AVRUPA’NIN YAPIÞIK ÝKÝZLERÝ<br />

bir pazara sahip durumdalar. (...)<br />

ALMAN VURGUNCULAR<br />

AB iç pazarýnýn ihracat kolaylýklarýndan en fazla yararlanan<br />

Alman vurguncular oldu.<br />

Ortak Pazar’ýn kurulmasýndan hemen önce, 1955 yýlýnda,<br />

Almanya’nýn ihracat payý yüzde 3.6 iken 1960’da<br />

birden bire yüzde 19’a çýktý. 2015 yýlýnda ise yüzde 46.9<br />

oldu. 2016 yýlýnda Alman iþverenler 1.207 trilyon avro<br />

deðerinde ihracat yaptýlar ve ithalat oldukça düþük olduðundan<br />

252 milyar avroluk dýþ ticaret fazlalýðý elde<br />

ettiler.<br />

Yakýn geçmiþte Çin ve ABD’ye yapýlan ihracat<br />

önemli ölçüde artmasýna raðmen AB iç pazarý Alman<br />

ihracatçýlarýna saðlam bir temel saðlayacak yapýsýný<br />

korudu. (...)<br />

ÇIPLAK YOKSULLUK<br />

Alman ekonomisi kesintisiz patlama yaþar ve AB iç<br />

pazarýnýn en fazla kazananý olurken resmi araþtýrmalar<br />

AB içinde yoksulluðun kýsmen þok edici boyuta eriþtiðini<br />

gösteriyor. AB istatistik kurumu Eurostat’ýn verilerine<br />

göre 2015 yýlýnda yoksulluk ve toplumsal izolasyon<br />

tehlikesiyle karþý karþýya olanlar toplam nüfusun yüzde<br />

23.7’sini oluþturmaktaydý.<br />

Brüksel’in hedefi yoksullarýn sayýsýný azaltmak olmasýna<br />

raðmen yoksullarýn sayýsý 2008’de 115.9 milyon<br />

iken þimdilerde 118.8 milyona çýktý.<br />

Yoksullarýn sayýsý, dünyanýn nüfusu en fazla ülkesi<br />

olan Çin’deki yoksullarýn sayýsýnýn bile üzerinde. Dünya<br />

Bankasý, Çin’de 1981 yýlýnda yoksul sayýsýnýn 878 milyon<br />

iken 2012’de 87 milyona indiðini açýkladý. Gözlemciler,<br />

Çin’deki yoksul sayýsýnýn þimdilerde 56 milyona indiðini<br />

belirtiyorlar.<br />

AB içindeki yoksulluk ise daha çok doðu ve güney<br />

Avrupa’daki üye ülkelerde yoðunlaþmýþ durumda. Almanya’da<br />

ortalama yýllýk gelir kiþi baþýna 20 bin 668<br />

avro olarak belirlenirken Polonya, Litvanya ve Letonya’da<br />

5-6 bin avro dolayýnda. Macaristan’da 4 bin 500,<br />

Bulgaristan’da 3 bin 300, Romanya’da ise Almanya’dakinin<br />

onda biri yani 2 bin 250 avro.<br />

MADDÝ YOKSUNLUK<br />

Yine Eurostat’ýn verilerine göre birçok ülkede<br />

önemli sayýda insan, maddi yoksunluk çekiyor. Yoksullukla<br />

ilgili 9 kriterden en az 4’üne sahip insanlar için<br />

Geçen hafta gerçekleþen<br />

Avrupa<br />

Birliði’nin temeli<br />

olan Roma Sözleþmesi’nin<br />

60. yýl kutlamalarý<br />

sýrasýnda sermaye sözcüleri, AB’nin ekonomik<br />

açýdan önemini, iç pazarýn ihracattaki rolünü vurgularken<br />

Birlik içinde aþýrý artan yoksulluk gözlerden gizlendi.<br />

German Foreign Policy, zenginlik ve yoksulluðun<br />

AB’nin yapýþýk ikizleri olduðunu ortaya koyan<br />

bir analiz yayýnladý.<br />

FRANSIZ SEÇÝMLERÝ YAKLAÞIYOR<br />

Fransa’da 23 Nisan’da gerçekleþecek Cumhurbaþkanlýðý seçimlerine<br />

günler kaldý. 11 kiþinin adaylýðý resmileþti ve kampanya<br />

tüm hýzýyla ilerliyor. Fakat bu seçimlerin en büyük özelliði büyük<br />

sürprizlerin yaþanmasý ve yarýn nelerin olabileceðinin öngörülmesinin<br />

imkansýzlaþmasý oldu. Cumhurbaþkaný François Hollande<br />

aday dahi olamadý, eski Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy, eski baþbakanlar<br />

Manuel Valls ve Alain Juppe ön adaylýk seçimlerinde<br />

elendi. Seçimleri kazanmasýna ‘kesin’ gözüyle bakýlan sað aday<br />

François Fillon yolsuzluk davalarýndan dolayý bataklýða sürüklendi....<br />

Ve beklenmedik þekilde daha 39 yaþýndaki eski bankacý, eski<br />

Ekonomi Bakaný Emmanuel Macron favori adaya dönüþtü.<br />

ÝNGÝLTERE RESMEN AYRILIYOR<br />

Bu arada Ýngiltere Baþbakaný Theresa May, AB’den ayrýlma<br />

sürecini resmen baþlattý. Bazý neoliberal siyasetçiler iki yýllýk<br />

müzakere sürecinden sonra son kararýn yeniden parlamento<br />

veya halka sunulmasý gerektiðini ileri sürüyor. Bazý ‘sol’ ve<br />

liberal kesimler de AB üyeliði olmadan ülkede insan haklarýnýn<br />

saldýrýya uðrayacaðýný ve bu yüzden AB’den çýkmanýn<br />

yanlýþ bir adým olduðunu iddia ediyor.<br />

AB’nin yapýþýk ikizleri; zenginlik ve yoksulluk<br />

HALKIN ÝHTÝYAÇLARINA UYGUN BÝR BREXIT NASIL ÞEKÝLLENÝR?<br />

Lindsay GERMAN<br />

Counterfire<br />

THERESA May tarafýndan hayata geçirilen 50’inci<br />

madde, iki yýl sürecek Ýngiltere’nin AB’den ayrýlma sürecinin<br />

baþlangýcýný temsil ediyor. Hepimiz için en<br />

önemli soru ayrýlmanýn koþullarýnýn ne olacaðý. Sol hareket,<br />

Nick Clegg, Alastair Campbell ve Tony Blair gibi<br />

son zamanlarda çok itibar kaybetmiþ siyasetçilerle birlik<br />

olma çaðrýsý yapmamalý. Bu siyasetçiler kendi politik<br />

kariyerlerini kurtarmak ve yerle bir olmuþ neoliberal<br />

siyaseti güçlendirmek için Brexit kararýndan geri<br />

dönülmesi kampanyasý yürütüyor.<br />

Ayný zamanda artýk sürecin sonuna geldiðimiz<br />

hissine kapýlmamak gerekiyor. Büyük bir direniþin<br />

baþlangýcý olarak görmeliyiz. Üstelik sadece Muhafazakar<br />

Parti hükümetinin önceliklerine karþý deðil.<br />

Ayný zamanda büyük þirketlerin ve savaþ siyasetinin<br />

egemenliðinin yarattýðý düþük ücret, özelleþtirme<br />

ve kýrýlma noktasýnda doðru ilerleyen Britanya’yý<br />

deðiþtirmek için.<br />

Bu durumda, Brexit ile beraber nelerin devam<br />

edeceðini ve nelerin deðiþeceði konusunda anlayýþýmýzý<br />

geliþtirmememiz lazým. Çoðu zaman<br />

(Baþbakan) Theresa May’in kendi milletvekillerini<br />

bastýrmak için yoðun çalýþtýðý düþünülüyor ve sert<br />

bir Brexit motivasyonunun<br />

ardýnda bunun<br />

olduðu kanýsý var.<br />

Bu kýsmen doðru<br />

olabilir, fakat Muhafazakarlarýn<br />

temel<br />

hedefi son yedi<br />

yýldýr dayattýklarý<br />

ekonomik modelin devamýný<br />

saðlamak.<br />

Brexit sürecini maaþlarý<br />

düþük tutma, saðlýk ve eðitim<br />

harcamalarýný kýsma ve<br />

örgütlü direniþi zayýflatmak<br />

için kullanmak istiyorlar.<br />

Emekçileri bölmek için göçmenliði<br />

kullanýyor ve böylece<br />

bu koþullarýn suçlusu olarak aslýnda maðdur olan göçmenleri<br />

hedef gösteriyorlar. Burada iki noktaya vurgu<br />

yapmak gerekir. Birincisi bu durum Brexit’den dolayý<br />

oluþmadý, referandumdan çok önce bu siyaset (eski<br />

BAþbakan) Cameron tarafýndan baþlatýlmýþtý. Ýkincisi,<br />

bu politikaya bir son verilebilinir. Muhafazakarlar güçlü<br />

bir pozisyonda deðil, karþýlarýna –þimdiye kadar<br />

olduðu gibi– birçok engel çýkacaktýr ve ülke içinde<br />

muhalefetle karþý karþýya gelirlerse yenilgiye uðrayabilirler.<br />

(…)<br />

LGBT haklarýnýn sonu geldiði iddialarý da tamamen<br />

bir yanýlgý. Bu haklar Ýngiltere yasalarýnda var<br />

olan 2010 Eþitlik Yasasý tarafýndan korunuyor. Baskýya<br />

karþý mücadele eden herkesin de söyleyeceði<br />

gibi, bu yasalar kendi baþýna haklarý garantilemiyor.<br />

Tabii ki bu yasalar saldýrýya uðradýðýnda korunmalý<br />

ve geniþletilmeli, fakat bunun ayný zamanda esas<br />

deðiþimi sadece ezilen ve sömürülenlerin direniþinin<br />

getireceðini de anlamak lazým.<br />

Avrupa çapýnda saldýrýya uðrayan iþçi haklarýnda<br />

da durum böyle.<br />

Evet, Avrupa’da.<br />

Fransýz seçimlerinde, The Guardian gazetesindeki<br />

solcularýn umudu olan Emmanuel<br />

Macron, Fransýz iþçilerinin haklarýný<br />

geçerli olan bu duruma göre bu kiþilerin çamaþýr makinesi,<br />

telefon, vb. alabilecek güçleri yok veya evlerini<br />

yeterince ýsýtamýyorlar. Litvanya’da nüfusun yüzde13.9’u,<br />

Letonya’da 16.4’ü, Macaristan’da 19.4’ü, Yunanistan’da<br />

22.2’si, Romanya‘da 22.7’si, Bulgaristan’da<br />

34.2’si (nüfusun üçte birinden fazlasý) bu durumda. Bu<br />

oran çocuk ve gençler arasýnda daha da yüksek.<br />

Macaristan’da 2015 yýlýnda 18 yaþýn altýndakilerin<br />

36.1’i yoksulluk ve toplumsal yalýtýlma tehlikesiyle karþý<br />

karþýyaydý. Bu oran Yunanistan’da 37.8, Bulgaristan’da<br />

43.7, Romanya’da 46.8 olarak belirlendi.<br />

Eurostat’a göre Macaristan’da 16 yaþýn altýndakiler<br />

günde bir kez bile taze meyve veya sebze yiyebilecek<br />

ekonomik güce sahip deðiller. Bu oran Romanya’da<br />

yüzde 14.9 iken, Bulgaristan’da yüzde 40.(...)<br />

Yoksulluk, insanlarýn kitleler halinde ülkelerini terk<br />

etmelerine neden oluyor. IMF verilerine göre son 25 yýl<br />

içinde 20 milyon kiþi (nüfusun yüzde 5.5’i) göç etti.<br />

2004 yýlýndan bu yana Polonya’dan 2 milyon kiþi baþka<br />

bir ülkeye yerleþti.<br />

Bir yandan AB içinde özellikle Alman sermayesinin<br />

ekonomik baþarýsý, diðer yandan ise özellikle, Doðu,<br />

Güney ve Güneydoðu Avrupa’da giderek artmakta olan<br />

korkunç yoksulluk Avrupa’nýn birbirinden ayrýlmayan<br />

ikizleri haline geldi.<br />

(Çeviren: Semra Çelik)<br />

zayýflatmak istiyor (…) Her yerde iþçi haklarýnda dibe<br />

doðru bir yarýþ var; gittikçe artan iþ güvencesizliði ve<br />

düþen ücretler ve birçok ülkede büyüyen bir yedek iþsizler<br />

ordusu mevcut.<br />

Ýngiltere’de son on yýldýr zaten maaþlar düþüyordu<br />

ve en az beþ sene daha düþmeye devam edeceði tahmin<br />

ediliyor. Bu Brexit referandumundan önce de böyleydi,<br />

hatta Brexit kararýnda önemli bir nedendi. Hemþireler<br />

ve öðretim üyelerine sadece yüzde 1 maaþ zammý<br />

verildi, aslýnda bu gerçek anlamda bir kesinti.<br />

Önümüzdeki seçenekler basit: Bu sonuçlarý olduðu<br />

gibi kabul edecek miyiz yoksa bunlara karþý savaþacak<br />

mýyýz? Ve bunlara karþý savaþýrken, ayný zamanda Avrupa’da<br />

yoldaþlarýmýzla baðlantý kuracak mýyýz? Yunanistan’da<br />

yýllardýr tasarruf politikalarýna karþý savaþ<br />

veriliyor, Portekiz’de iþçilere karþý saldýrýlar devam<br />

ediyor, Macaristan ve Polonya’da iki aþýrý saðcý<br />

hükümet önemli haklara saldýrýyor.<br />

Bunu yapacak gücümüz var. Ýngiltere’de büyük<br />

bir sol kitle var ve þu anda bir çoðu Jeremy Corbyn’in<br />

lideri olduðu Ýþçi Partisinin içerisinde. Ve liberallerin<br />

karþý propagandasýna raðmen Corbyn’in,<br />

AB vatandaþlarýna, göçmenlere ve iþçi haklarýna<br />

karþý yapýlan saldýrýlara karþý duruþu hep netti. (…)<br />

Parlamentonun dýþýndaki sol hareket,<br />

muhafazakar politikalarýna karþý büyük<br />

rol oynayabilir. Ulusal Saðlýk Sistemine<br />

destekte, ýrkçýlýða karþý eylemlerde ve<br />

kemer sýkma politikalarýna karþý faaliyetlerde<br />

etkili bir rol oynadýlar.<br />

Bu yaklaþýmýn üç boyutu var. May ve bakanlarýnýn<br />

Brexit’i kullanarak güçlendirmek<br />

istediði gerici politikalarýna karþý her fýrsatta<br />

direnmek. Her türlü ýrkçýlýða ve Ýslamafobiye<br />

karþý çýkmak.<br />

Ezilenler için, sendikal ve iþçi haklarý<br />

için, saðlýk ve eðitim haklarý için, sosyal konutlar<br />

için kararlý bir þekilde örgütlenmek<br />

ve sol hareketi geliþtirmek gerekiyor.<br />

Ancak böyle halk adýna bir Brexit þekillenebilir.<br />

(Çeviren: Çýnar Altun)


evrensel<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

dünya<br />

11<br />

dunya@evrensel.net<br />

BREZÝLYA<br />

FRANSA<br />

ÝSRAÝL<br />

VENEZUELA<br />

dünya turu<br />

Mahkeme meclisin<br />

yetkilerine el koydu<br />

VENEZUELA’da Yüksek Mahkeme,<br />

yasalara uymadýðý gerekçesiyle<br />

ulusal meclisin yetkilerini<br />

süresiz olarak kendi üzerine<br />

aldýðýný açýkladý. Yüksek<br />

Mahkeme, kararýn gerekçesini<br />

parlamentodaki çoðunluðun<br />

yasal düzenlemelere uymamasý<br />

ve yargýnýn aldýðý kararlarý hiçe<br />

saymasý olarak açýkladý. Bu eylemlere<br />

örnek olarak mahkemenin<br />

seçilmelerini hükümsüz<br />

saydýðý üç milletvekilinin buna<br />

raðmen parlamentoya alýnmasý<br />

olarak gösterdi. Yüksek Mahkeme,<br />

hafta baþýnda milletvekillerinin<br />

dokunulmazlýklarýný kaldýrmýþtý.<br />

Mecliste çoðunluðu<br />

oluþturan sað muhalefet Demokratik<br />

Birlik Masasý (MUD) koalisyonu<br />

kararý eleþtirerek Devlet<br />

Baþkaný Madura’yý ‘diktatör’<br />

gibi davranmakla suçladý. Muhalif<br />

birlik MUD, Devlet Baþkaný<br />

Maduro’nun görevden alýnmasýný<br />

talep ediyor.<br />

Batý Þeria’da 20 yýl<br />

sonra yerleþim onayý<br />

ÝSRAÝL Güvenlik Kabinesi, Birleþmiþ<br />

Milletler Güvenlik Konseyi’nin<br />

aksi yöndeki kararýna<br />

raðmen Batý Þeria’da yeni Yahudi<br />

yerleþimleri yapýlmasýna,<br />

20 yýl aradan sonra ilk kez resmi<br />

onay verdi. Açýklamada yeni<br />

yerleþimlerin Nablus yakýnlarýndaki<br />

Emek Shilo bölgesinde inþa<br />

edileceði belirtildi. Filistin Kurtuluþ<br />

Örgütü Yürütme Komitesi<br />

üyesi Hanan Aþravi, “Bu açýklama<br />

Ýsrail’in kendini istikrar ve<br />

barýþtansa, yasa dýþý yerleþimci<br />

nüfusunu tatmin etmeye<br />

adadýðýný bir kez daha gözler<br />

önüne seriyor” dedi. Yeni yerleþim<br />

birimlerine geçen ay boþaltýlan<br />

Amona yerleþimindeki<br />

Yahudilerin yerleþtirileceði belirtildi.<br />

ABD Baþkaný Trump geçen<br />

ay Ýsrail’den yerleþim inþasýndan<br />

“bir süre geri durmasýný”<br />

istemiþti.<br />

Çinli göçmenlerin<br />

öfkesi dinmiyor<br />

PARÝS’te 56 yaþýndaki Çinli göçmen<br />

Shaoyo Liu’nun polis tarafýndan<br />

öldürülmesine yönelik<br />

protestolar dördüncü gününde<br />

de devam etti. Sputnik’in haberine<br />

göre, çoðu Çinli 200’ü aþkýn<br />

Asya kökenli göçmen, polisi<br />

protesto etmek için bu kez Republique<br />

Meydaný’nda toplandý.<br />

Göstericiler, “katil polis” ve<br />

“sömürgeci polis” ve “Fransa’daki<br />

Asyalýlar uyanýn” sloganlarý<br />

attý. Bu arada, Le Parisien<br />

gazetesi, Fransýz gizli iç istihbarat<br />

servisinin, baþkentteki<br />

Çin mafya aðýnýn gösterilerin<br />

arkasýnda olduðu görüþünü savunan<br />

bir notu hükümete gönderdiðini<br />

yazdý. Paris’te dört<br />

gün önce 19. bölgedeki adrese<br />

giden üç polise Liu’nun makasla<br />

saldýrdýðý öne sürülmüþtü. Polis<br />

memurlarýndan birinin “nefsi<br />

müdafaa” gerekçesiyle Shaoyo’yu<br />

vurduðu açýklanmýþtý.<br />

Eski Meclis baþkanýna<br />

15 yýl hapis cezasý<br />

ESKÝ Brezilya Meclis Baþkaný Eduardo<br />

Cunha yolsuzluktan yargýlandýðý<br />

davada, 15 yýl 4 ay hapis<br />

cezasýna çarptýrýldý. Mahkeme, iktidardaki<br />

Brezilya Demokratik Hareket<br />

Partisi (PMDB) üyesi olan<br />

Cunha'yý kara para aklamaktan ve<br />

rüþvetçilikten suçlu buldu. Cunha,<br />

parlamento baþkanlýðý sýrasýnda<br />

eski Devlet Baþkaný Dilma Roussef'in<br />

2016 yýlýnda görevden azledilmesinde<br />

aktif rol almýþtý. Karara,<br />

Cunha’nýn 2011 yýlýnda yarý kamu<br />

kuruluþu olan Petrobras þirketine 1<br />

milyon dolar karþýlýðýnda aracýlýk<br />

yapmasý gerekçe gösterildi. Ekim<br />

ayýnda tutuklanan Eduardo Cunha’nýn<br />

avukatý kararý temyiz edeceklerini<br />

duyurdu. Cunha petrolcülük<br />

þirketi Petrobras ve inþaatçýlýk<br />

þirketlerinin karýþtýðý yolsuzluk<br />

skandalýyla ilgili baþka davalardan<br />

da yargýlanýyor. Muhafazakâr politikacý<br />

rüþvet olarak aldýðý milyonlarca<br />

dolarý Ýsviçre bankalarýna kaçýrmakla<br />

suçlanýyor. Cunha'nýn piþmanlýk<br />

yasasýndan yararlanýp, baþ<br />

tanýk sýfatýyla birlikte yolsuzluða<br />

karýþtýðý kiþiler hakkýnda ifade vererek<br />

ceza indirimi almak isteyebileceði<br />

belirtiliyor.<br />

ABD:Esad’ýn istifasý<br />

önceliðimiz deðil<br />

ABD Dýþiþleri Bakaný Rex<br />

Tillerson’un Türkiye’de<br />

baþta Suriye konusunu görüþmek<br />

üzere resmi temaslarda<br />

bulunduðu saatlerde<br />

ABD’nin Birleþmiþ Millet Daimi<br />

Temsilcisi Nikki Haley, Suriye Devlet<br />

Baþkaný Beþar Esad’ýn görevden ayrýlmasýnýn<br />

artýk bu ülkedeki öncelikleri<br />

olmadýðýný belirtti. Esad’ýn devrilmesi<br />

AKP Hükümeti’nin 2011’den bu yana<br />

talep ettiði ve Rusya ile yakýnlaþmasýnýn<br />

ardýndan geri adým atmak zorunda<br />

kaldýðý bir hedefti.<br />

Sputnik’in haberine göre, küçük bir<br />

grup gazeteciye konuþan ABD Temsilcisi<br />

Haley, “Esad’ý devirme amacý artýk<br />

önceliðimiz deðil. Önceliðimiz, Suriye<br />

halkýnýn hayatýný deðiþtirmek için ne<br />

yapmamýz ve kiminle çalýþmamýz gerektiðini<br />

gerçekten anlamak” dedi.<br />

Haley, “Önceki yönetimin yaptýðý<br />

gibi Esad üzerinde yoðunlaþamayýz”<br />

diye ekledi.<br />

RUSYA: ABD, ESAD’IN<br />

GÜCÜNÜ KABUL ETTÝ<br />

Rus senatör Aleksey Puþkov, ABD<br />

Dýþiþleri Bakaný Rex Tillerson’ýn Ankara’da<br />

yaptýðý “Esad’ýn geleceðine<br />

Suriye halkýnýn karar vermesi gerektiði”<br />

açýklamasýný deðerlendirdi. Puþkov<br />

açýklamanýn “Esad’ýn gücünün Washington<br />

tarafýndan kabul edildiði” anlamýna<br />

geldiðini söyledi.<br />

Puþkov, “ABD, Esad’ýn koltuktan<br />

inmesini artýk Suriye’deki önceliði<br />

olarak görmüyor. Bu adým, Esad’ýn<br />

gücünün kabul edilmesi ve Obama’nýn<br />

baþarýsýz politikalarýndan vazgeçilmesi<br />

anlamýna geliyor” ifadelerini<br />

kullandý. (DIÞ HABERLER)<br />

ABD’DEKÝ TÜRKÝYELÝLER OY KULLANMAYA BAÞLIYOR<br />

ABD’de yaþayan Türkiye vatandaþlarý, anayasa deðiþikliði için yapýlacak referandumda oy kullanmak için sandýk baþýna<br />

gitmeye bugün baþlýyor. ABD’de yerleþik ve seçmen kaydý bulunan Türkler, 9 Nisan’a kadar oy kullanabilecek.<br />

Amerika genelinde Türkiye vatandaþlarý yedi ayrý resmi temsilcilikte kurulacak sandýklarda oy kullanabilecek. Bu temsilcilikler<br />

Washington DC Büyükelçiliði, New York, Boston, Miami, Los Angeles, Chicago ve Houston Baþkonsolosluklarýndan<br />

oluþuyor. YSK’nin güncellenmiþ bilgilerine göre ABD genelinde kayýtlý seçmen sayýsý toplam 96 bin 455. Bunlardan<br />

37 bin 176’sý New York bölgesinde bulunuyor. (DHA)<br />

Ýsveçli vekiller: Erdoðan’la<br />

çalýþmak giderek zorlaþýyor<br />

Murat KUSEYRÝ<br />

Stockholm<br />

TÜRKÝYE’deki anayasa deðiþikliði<br />

için Ýsveç’te de Türkiyeli seçmenler<br />

oy kullanacak. Ýsveçli siyasi partiler de,<br />

Avrupa ile iliþkileri etkileyeceðini düþündükleri<br />

referandum sürecini yakýndan<br />

izliyor.<br />

‘FAZLA DEÐÝL ÇOK FAZLA<br />

YETKÝ VERÝLÝYOR’<br />

Gazetemize konuþan Sosyal Demokrat<br />

Ýþçi Partisi Milletvekili Anders<br />

Östberg, referandumdan ‘evet’ çýkmasýnýn<br />

yýkýcý sonuçlarý olacaðýný söyledi.<br />

Deðiþikliðin cumhurbaþkanýna tanýyacaðý<br />

geniþ yetkilerden sonra Türkiye’nin<br />

artýk demokratik bir ülke olarak<br />

kabul edilemeyeceðini söyleyen Österberg,<br />

“Erdoðan’a fazla deðil çok fazla<br />

yetki veriliyor. Bu hukuk devletinin zayýflamasýna<br />

ve insan haklarý ihlallerinin<br />

artarak sürmesine yol açacaktýr.<br />

Biz Türkiye’de demokratik bir geliþim<br />

görmek istiyoruz. Ýsveç Avrupa Birliði<br />

ülkelerinden sadece biri. Avrupa Birliði’nin<br />

daha çok sorumluluðu var. Erdoðan’la<br />

çalýþmak giderek zorlaþýyor.<br />

Erdoðan, Türkiye’yi dýþ dünyadan tamamen<br />

soyutlamak ve böylelikle istediklerini<br />

daha kolay yapmak istiyor.”<br />

Þu anda kendileri için birincil görevin<br />

HDP milletvekilleriyle dayanýþmak<br />

ve tutuklu milletvekillerinin serbest<br />

býrakýlmasýný saðlamak olduðunu söyleyen<br />

Österberg, dayanýþmayý daha da<br />

pekiþtirmek için “kardeþ vekil” kampanyasý<br />

baþlattýklarýný belirtti.<br />

‘REFERANDUMA GÖZLEMCÝ<br />

YOLLAYACAÐIZ’<br />

Sosyal Demokrat ve Yeþiller Koalisyon<br />

Hükümeti’ne dýþardan destek veren<br />

Sol Parti’nin Milletvekili ve Dýþ<br />

Politika Sözcüsü Hans Linde, partilerinin<br />

Türkiye’deki geliþmeleri yakýndan<br />

izlediðini ve sýk sýk Türkiye’ye giderek<br />

yerinde gördüklerini belirtikten<br />

sonra þunlarý kaydetti: “Erdoðan’ýn<br />

Türkiye’yi nasýl diktatörlüðe götürdüðünü<br />

görüyoruz. Referandumda hile<br />

yapýlabileceði kaygýsýný taþýyoruz. Bu<br />

nedenle partimiz referandumda Türkiye’ye<br />

gözlemci yollayacak.”<br />

Türkiye’deki anti demokratik uygulamalarý<br />

ve anayasa referandumunu<br />

birkaç kez parlamento gündemine getirdiklerini<br />

söyleyen Linde, “Türk yetkililerin<br />

Avrupa’yý gezip aktif bir kampaya<br />

sürdürmeleri bizi kaygýlandýrýyor”<br />

þeklinde konuþtu.<br />

‘TÜRKÝYE’NÝN ÝÇ SORUNU<br />

OLARAK GÖRÜLEMEZ’<br />

Sosyal Demokrat Ýþçi Partisi Milletvekili<br />

Lawen Redar da, 16 Nisan’da yeni<br />

anayasa için yapýlacak halk oylamasýnýn<br />

Türkiye’nin bir iç sorunu olarak görülemeyeceðini,<br />

referandumdan çýkan sonuçlarýn<br />

Türkiye’nin geleceði ve Avrupa<br />

Birliði ile olan iliþkilerinde belirleyici bir<br />

öneme sahip olacaðýný söyledi. Redar,<br />

“Erdoðan bunu uzun süreden beri planlýyordu.<br />

Daha þimdiden Suriye politikasýnýn<br />

sonuçlarýný görüyoruz. Avrupa Birliði<br />

ile iliþkilerinde aldýðý olumsuz tutumu<br />

da biliyoruz” dedi.<br />

Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh<br />

ise, yeni anayasanýn Erdoðan’a<br />

daha fazla yetki verdiðini ve referandumda<br />

evet oyu çýkmasýndan en fazla<br />

Kürtler, kadýnlar ve emekçilerin zarar<br />

göreceðini söyleyerek, “Eðer yeni anayasa<br />

kabul edilir ve Erdoðan’a daha fazla<br />

yetki verilirse muhaliflere yönelik<br />

daha korkunç saldýrýlar yapacak” diye<br />

konuþtu.<br />

Suriyeli mülteci kendini yaktý<br />

YUNANÝSTAN’ýn Sakýz adasýnda sýðýnma<br />

baþvurusu sonuçlanmayan ve adada<br />

tutulan Suriyeli bir mülteci durumunu<br />

protesto etmek için üzerine benzin<br />

döküp kendini ateþe verdi.<br />

Yunan haber ajansý ANA, Atina’daki<br />

bir hastaneye kaldýrýlan mültecinin vücudunun<br />

yüzde 90’ýnýn yanýk olduðunu<br />

bildirdi. Mülteciye yardým etmek isteyen<br />

bir polis memuruna da alevlerin<br />

sýçradýðý, polisin yanýklar nedeniyle tedavi<br />

altýna alýndýðý öðrenildi.<br />

Twitter’da paylaþýlan bir videoda genç<br />

Suriyeli adam bir mülteci kampýnda<br />

elinde bir benzin bidonunu tutarken görülüyor.<br />

Adam daha sonra kamptaki diðer<br />

mültecilere doðru koþuyor ve bu<br />

esnada alev alýyor.<br />

Yunan adalarýnda þu anda binlerce kiþi<br />

kamplarda tutuluyor. Mültecilerin müracaatlarýnýn<br />

incelenmesi bazen aylarca<br />

sürüyor. Ýnsani haklarý örgütleri kamplardaki<br />

insan onuruna aykýrý ortamlarý sýk<br />

sýk eleþtiriyorlar. (DIÞ HABERLER)<br />

TILLERSON’UN<br />

ANKARA ZÝYARETÝ<br />

‘Ankara,<br />

istediðini<br />

alamadý’<br />

ÝNGÝLÝZ Financial Times (FT) gazetesi,<br />

ABD Dýþiþleri Bakaný Rex Tillerson’un önceki<br />

günkü Ankara ziyareti ile ilgili perde arkasý<br />

bir haber yaparak, görüþmelerin Türkiye ile<br />

ABD arasýndaki gerilimi azaltmakta baþarýsýz<br />

olduðunu yazdý.<br />

BBC Türkçe’nin aktardýðýna göre, haberde<br />

iki ülke arasýndaki iliþkileri “yeniden ayarlamayý”<br />

uman Ankara’daki diplomatlarýn, ziyareti,<br />

“hayal kýrýklýðý” olarak niteledi. Tillerson,<br />

ziyaretinde önce Baþbakan Binali Yýldýrým<br />

ve Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan<br />

le görüþmüþ ardýndan Dýþiþleri Bakaný<br />

Mevlüt Çavuþoðlu ile biraraya gelmiþti.<br />

FT’ye göre Tillerson ABD ile Türkiye’nin<br />

ayrý düþtüðü konularda “çok az adým attý”.<br />

Gazete, Tillerson ve Çavuþoðlu’nun düzenledikleri<br />

ortak basýn toplantýsýnda, havadaki<br />

gerilimin belirgin bir þekilde hissedildiði<br />

yorumunu da yaptý.<br />

‘ESAD ÝÇÝN KARARI<br />

SURÝYE HALKI VERÝR’<br />

Çavuþoðlu görüþmede ABD’nin YPG’ye<br />

verdiði desteðe sitem ederek “Bizi hedef alan<br />

bir terör örgütüne verilen destek hem bizi<br />

üzmüþtür hem Türk halkýnýn ABD’ye bakýþýný<br />

olumsuz olarak etkilemiþtir” demiþti.<br />

Tillerson ise PYD ve YPG ile ilgili sorulara<br />

yanýt vermedi. Suriye Devlet Baþkaný Beþar<br />

Esad’ýn geleceði ile ilgili bir soruya yanýtý ise<br />

“Esad’ýn gidip gitmeyeceðine Suriye halký karar<br />

verir” oldu.<br />

FT, Tillerson’ýn Rakka operasyonunda Türkiye’nin<br />

iþ birliði önerisi konusunda ABD’nin<br />

son kararý verip vermediðini açýklamadýðýna,<br />

ancak ABD’nin harekâtta YPG’yi desteklemesinin<br />

kaçýnýlmaz olduðuna dikkat çekti.<br />

‘GÜLEN ÝÇÝN KANITLAR<br />

YETERSÝZ’ DEDÝLER<br />

ABD’nin YPG’ye Rakka operasyonunda Türkiye’ye<br />

de rol verilmesini önerdiði ancak<br />

YPG’nin reddettiðinin belirtiltiði haberde þu<br />

ifadeler kullanýldý: “Bu kararla etrafý sarýlan<br />

Türkiye, Çarþamba günü Fýrat Kalkaný operasyonunu<br />

sonlandýrdý, dolayýsýyla Rakka’nýn ve<br />

Menbic’in kontrolünü ele geçirerek, Suriye’nin<br />

kuzeyinde 5 bin kilometrekarelik bir güvenli<br />

bölge yaratma planýndan da vazgeçmiþ oldu”<br />

Türkiye’nin ABD’den Fethullah Gülen’in iadesini<br />

istediðini de hatýrlatan gazete, ABD’li<br />

yetkililerin özel görüþmelerde Türk yetkililere,<br />

Gülen’in iadesiyle ilgili sunulan kanýtlarýn, sayfa<br />

sayýsý olarak çok olsa da, yetersiz olduðunu<br />

söylediði belirtiliyor. (DIÞ HABERLER)<br />

Flynn ifade vermek için<br />

dokunulmazlýk istedi<br />

RUSYA ile iliþkileri nedeniyle istifa eden eski<br />

ABD Baþkaný Trump’ýn ulusal güvenlik danýþmaný<br />

Michael Flynn, hakkýndaki iddialar konusunda ifade<br />

vermek için dokunulmazlýk talebinde bulundu.<br />

Washington Post’un<br />

haberine göre Flynn,<br />

hakkýndaki iddialar konusunda<br />

FBI ile Temsilciler<br />

Meclisi ve Senato’nun<br />

ilgili komitelerine<br />

ifade vermek<br />

için dokunulmazlýk talebinde<br />

bulundu fakat<br />

bu konuda henüz bir<br />

anlaþmaya varýlmadý.<br />

Michael Flynn’in avukatý<br />

Robert Kelner,<br />

müvekkilinin ‘anlatacak<br />

þeyleri olduðunu’ belirterek þartlarýn izin vermesi<br />

hâlinde Flynn’in ifade vermeye hazýr olduðunu<br />

söyledi. Kelner, “Aklý baþýnda hiçbir insan, böylesine<br />

siyasi hâle gelmiþ, cadý avýna dönüþmüþ bir<br />

soruþturmada, bazý teminatlar almadan ifade vermeye<br />

razý olmaz” dedi. (DIÞ HABERLER)


kültür<br />

evrensel<br />

kultur@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

12<br />

KÜLTÜR GÜNCESÝ<br />

Pinhani<br />

sahnede<br />

ALTERNATÝF rock gruplarýndan<br />

Pinhani, Kadýköy<br />

Sahne’de en sevilen þarkýlarýný<br />

seslendirecek. Grup,<br />

gitarda Akýn Eldes, davulda<br />

Cem Aksel’in de katkýlarýyla<br />

albümleri “Canlý Yayýn”<br />

albümünü çýkardý. Bazý<br />

þarkýlarýnýn yeni versiyonlarý,<br />

Sertab Erener’in<br />

albümünde yer alan Pinhani<br />

þarkýlarý ve konserlerde<br />

çaldýklarý gruba ait olmayan<br />

birkaç þarkýya yer<br />

verdi. (KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

Merlyn<br />

konseri<br />

MERLYN, 1 Nisan’da Sanat<br />

Performance sahnesinde<br />

dinleyici ile buluþacak.<br />

2013 baþýnda güncel<br />

kadrosunu tamamlayan<br />

grup, vokalde Muratcan<br />

Tüzer, gitarda Emre Metin<br />

Bilginer, bas gitarda Armaðan<br />

Dergin ve davulda<br />

Burak Günsür’den oluþuyor.<br />

Merlyn, “Yeni Baþtan”<br />

isimli ilk bestesiyle “Hard<br />

Rock Rising 2015”te halk<br />

oylamasýnýn Türkiye ayaðýný<br />

birinci olarak bitirdi.<br />

(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

Besen &<br />

Pamela<br />

USTA sanatçý Ümit Besen,<br />

Pamela ile birlikte IF Performance<br />

Hall Ataþehir<br />

sahnesinde dinleyici ile<br />

buluþacak. Yeni albümü<br />

“Baþka”nýn repertuvarýnda<br />

Teoman, Mirkelam, Emre<br />

Aydýn, Manga, Yüksek Sadakat,<br />

Pinhani, Grup Seksendört,<br />

Leyla The Band’<br />

den beðeniyle dinlenen<br />

rock þarkýlarýna yer veren<br />

Ümit Besen, bu þarkýlarý<br />

kendine özgü, bambaþka<br />

ve ustaca yorumlamasý ile<br />

dikkat çekiyor.<br />

(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

Gökkuþaðý<br />

Altýnda<br />

UYGUR Çocuk Tiyatrosu’nun<br />

yeni oyunu “Gökkuþaðýnýn<br />

Altýnda” Caddebostan<br />

Kültür Merkezi Büyük<br />

Salonda çocuklarla<br />

buluþacak. Oyunda, her<br />

gece birlikte gösteriye çýkan;<br />

Balerin Narin, Palyaço<br />

Paço, Sihirbaz Madrabaz,<br />

Müzisyen Chopin birbirlerini<br />

kýskanmakta ve tiyatronun<br />

“en çok ‘alkýþ<br />

alan’ sanatçýsý” olmak istemektedirler.<br />

(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

‘GÜDÜK NECMÝ’YÝ KAYBETTÝK<br />

HABABAM Sýnýfý’nýn “Güdük Necmi”si Halit<br />

Akçatepe dün öðleden sonra tedavi gördüðü<br />

hastanede yaþamýný yitirdi. Usta oyuncunun<br />

geçtiðimiz yýl beyin damarlarýnýn týkanmasý<br />

nedeniyle sað tarafýnda kýsmi felç meydana<br />

gelmiþti. Ölüm haberinin duyulmasýnýn<br />

ardýndan arkadaþlarý ve sevenleri üzüntülerini<br />

sosyal medyada usta oyuncunun rol aldýðý<br />

filmlerden kareler paylaþarak dile getirdi.<br />

“Hababam Sýnýfý”, “Caným Kardeþim”, “Süt<br />

Kardeþler” ve “Mavi Boncuk” gibi birçok<br />

filmde rol alan ve unutulmaz karakterlere imza<br />

atan Akçatepe 79 yaþýndaydý. Özellikle Kemal<br />

Sunal’la birlikte canlandýrdýðý karakterler<br />

sinema sevenlerin hafýzalarýný kazýndý.Tarýk<br />

Akan ve Kahraman Kýral’la birlikte oynadýðý<br />

“Caným Kardeþim” filmi Türk Sinemasý’nýn en<br />

Hababam Sýnýfý’ndan bir kare<br />

iyi ilk yüz filmi arasýnda yer aldý.<br />

HALÝT AKÇATEPE KÝMDÝR?<br />

Halit Akçatepe 1938 yýlýnda Ýstanbul’un<br />

Üsküdar ilçesinde doðdu. Ýlkokulu Refik Halit<br />

Karay Mektebi’nde okuyan usta oyuncu; lise<br />

eðitimini Saint Benoit Fransýz Lisesi’nde<br />

Derlemenin aþk hali<br />

Yönetmen, senarist ve<br />

roman yazarý Orkide<br />

Ünsür’ün Ýthaki<br />

yayýnlarýndan çýkardýðý<br />

derleme kitabý “Aþkýn<br />

Karanlýk Yüzü” korku<br />

edebiyatýný sevenlerle<br />

buluþuyor.<br />

Eylem AYDOÐDU<br />

Joe Hill’in<br />

anýsýna<br />

müzik ödülü<br />

ABD’de 19 Kasým 1915 günü kurþuna<br />

dizilen iþçi önderi sendikacý ve müzisyen<br />

Joe Hill’in anýsýný yaþatmak için sanatçýnýn<br />

yaþam felsefesine uygun müzik yapan bir<br />

müzisyene her yýl ödül verilmesi<br />

kararlaþtýrdý.<br />

1879 yýlýnda Ýsveç’in Gävle ilinde bir<br />

demiryolu iþçisinin 8 çocuðundan biri<br />

olarak dünyaya gözlerini açan esas adý Joel<br />

Emanuel Hägglud<br />

olan ve 1902’de<br />

göç ettiði ABD’de<br />

Joe Hill adýný alan<br />

iþçi önderi, sendika<br />

ve iþçiler için<br />

direniþ þarkýlarý<br />

yazmýþ ve<br />

söylemiþti.<br />

Hill, 1914 yýlýnýn<br />

ocak ayýnda bir<br />

dükkan sahibi ve<br />

oðlunu soygun yaptýðý sýrada öldürmekle<br />

suçlanmýþ ve hiç bir delil ve tanýk<br />

olmamasýna raðmen ölüm cezasýna<br />

çarptýrýlmýþtý.<br />

21-22 Nisan günleri Hill’in doðduðu<br />

Gävle’de düzenlenecek “Baðýmsýz Müzik<br />

Festivali’nde ilk kez Hill’in anýsýna bir<br />

müzisyeni Joe Hill Music Memorial Award<br />

verilecek. (Stockholm/EVRENSEL)<br />

tamamladý. Ýlk filmini 1943 yýlýnda henüz 5<br />

yaþýndayken oynadý. 1972 yýlýnda Tarýk Akan<br />

ve Filiz Akýn’ýn baþrollerini oynaðý “Tatlý<br />

Dillim” filminde canlandýrdýðý “Çoban”<br />

tiplemesiyle dikkatleri üzerine çekmeye<br />

baþaran Akçatepe, asýl ününü Hababam Sýnýfý<br />

AYLIK sosyalist teori ve politika dergisi<br />

Teori ve Eylem’in 5. sayýsý çýktý. Nisan<br />

sayýsýnda yüzde 99’un feminizmi tartýþmalarýndan<br />

dijital emek kavramýna,<br />

Demokratik Modernite dergisinin sýnýf<br />

yaklaþýmýndan 1 Mayýs’a, Diyalektiðin<br />

Dansý’ndan ABD otomotiv iþçilerinin<br />

mücadelesine kadar birçok gündem deðerlendirme<br />

konusu<br />

yapýldý. Nisan sayýsýnda<br />

yer alan yazýlar þöyle:<br />

Sevda Karaca ve Fulya<br />

Alikoç, “Yeni Bir Kadýn<br />

Hareketi, Yine Bir<br />

Feminizm” baþlýklý yazýlarýnda<br />

“yüzde 99’un<br />

feminizmi” arayýþýný,<br />

feminizm adýna verilen<br />

özeleþtiriyi, bu özeleþtiriye<br />

raðmen feminist teoride<br />

içkin olarak bulunan<br />

çeliþkili yaklaþýmý<br />

ele aldý.<br />

Demokratik Modernite<br />

Dergisi’nin iþçi sýnýfýný<br />

kaybolan bir sýnýf olarak<br />

tanýmlamasý, iþçi mücadelesini<br />

“kölelikle”<br />

eþitlemesi; sosyalistleri<br />

“sýnýf indirgemecilik”,<br />

“sýnýflarýn varlýðýný savunmak”<br />

ve “devletçilik”le itham etmesini<br />

Arif Koþar, “Demokratik Modernite’de<br />

‘sýnýf’ kavramý ve iþçi sýnýfý” baþlýklý yazýsýnda<br />

eleþtiri konusu yaptý.<br />

Ortadoðu’daki geliþmeler, dünyadaki<br />

gerilen güç iliþkileri ve Türkiye’nin bir<br />

oraya bir buraya savrulan dýþ politikasýný,<br />

serisindeki Güdük Necmi tiplemesiyle<br />

yakaladý. Usta oyuncunun annesi Leman<br />

Akçatepe, babasý ise Hababam Sýnýfý’ndaki<br />

“Paþa Nuri” rolüyle tanýnan Sýtký<br />

Akçatepe’dir. Usta oyuncu Itýr, Ebru ve Günsu<br />

isimli üç çocuk babasýydý. (KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

sevgililer gününe istinaden<br />

on dört farklý yazarýn<br />

kaleminden çýkan<br />

“Aþkýn Karanlýk<br />

Yü-<br />

14Þubat<br />

zü” derleme kitabý projesini<br />

Orkide Ünsür üstlenmiþ.<br />

Kitap, Ünsür’ün kendi deyimiyle<br />

“Tekinsiz bir sevgililer<br />

günü öyküsü” yazmasýyla<br />

baþlýyor. Ve ardýndan<br />

Demokan Atasoy, Alper Kaya,<br />

Mehmet Berk Yaltýrýk, Göktuð<br />

Canbaba, Iþýl Beril Tetik,<br />

Hakan Býçakçý, Galip Dursun,<br />

Orkide Ünsür, Murat Baykan,<br />

Özlem Ertan, Murat Baþekim,<br />

Gülbike Berkkam, Uður Batý,<br />

Murat S.Dural bu serüvenin<br />

içine giriyorlar.<br />

UYANIÞLAR, HAYALLER,<br />

TERKEDÝÞLER<br />

Kitap öyle bildiðimiz, mutlu sonlarý<br />

olan, kýrlarda aþklarýný da yanýna alarak koþuþturan,<br />

kar tanelerini birlikte izleyip birbirlerine<br />

þiir okuyan, bir vapur telaþýnda<br />

adýmlarý birbirine karýþan aþklarý barýndýrmýyor.<br />

“Aþýn Karanlýk Yüzü”adýndan da anlaþýlacaðý<br />

gibi, korku edebiyatý<br />

raflarýnda -o raf<br />

ulusal açýdan bakýldýðýnda<br />

biraz cýlýz kalsa dayer<br />

alacak bir derleme<br />

olarak “Aþkýn yüzümü<br />

olurmuþ?” diye hem<br />

düþündürüyor, hem de<br />

merak uyandýrýyor.<br />

HER KALEMÝN KARANLIÐI<br />

KENDÝNE HAS<br />

Ayný tema üzerinden birbirinden o denli<br />

farklý karakter ve hikayeler var öykülerde...<br />

Yalnýzlar, vazgeçemeyenler, sevgililer gününden<br />

nefret edenler, sevgiyi araç olarak<br />

kullananlar, yazdýklarýnýn hayata dönüþmesiyle<br />

yaþadýklarýnýn da romana dönüþebilceðine<br />

inananlar, her ayrýlýðý dünyadan gitmek<br />

istediði yeri silme duygusuyla eþleþtirenler,<br />

sevgililer gününün dýþýnda kalýp,<br />

içindeki suniliðinden boðulan ve kendini<br />

bir canavarýn dünyasýnda gezindiðini görenler<br />

var”Aþkýn Karanlýk Yüzü” kitabýnda...<br />

14 Þubat’ýn dýþýnda da aþk hikayelerine<br />

ve aþksýz olmanýn hikayelerine iyi bir kýlavuz<br />

olan kitap, günümüzü ele alýyor ve her<br />

öykü olabildiðince sakin baþlýyor. Baþlangýçta,<br />

her günü bir diðer günün aynýsý gibi<br />

yaþayan oldukça yalýn karakterler, oldukça<br />

ben sen gibi hayatlar... Fakat korku edebiyatýnýn<br />

aðýrlýðý ve yine korku kadar aðýr<br />

olan “Aþk” temasýyla birlikte sayfalar ilerledikçe<br />

okuyucuyu gizemli bir yolculuða çýkarýyor.<br />

Bir bakýyorsunuz bir öyküde vahþi<br />

bir erkek kardeþe sahip bir aðabeyin, öykü<br />

sonunda olmayan kardeþinin-aslýnda olamayan!-<br />

kardeþinin hayaliyle yaþayan bir<br />

yetiþkinin travmatik sonu ile kala kalýyorsunuz.<br />

Öte yandan aþka bir öyküde sevgililer<br />

günü olduðunu vitrinlerdeki kalplerden<br />

öðrenip, ayný vitrinlerin birinde kendi yalnýzlýðýný<br />

ve zamanýn üzerinden izler býrakarak<br />

geçiþini izleyen bir kadýnýn, sevgililer<br />

gününde þehirden uzaklaþmayý planlayýp<br />

ansýzýn kapýsýný çalan aþkýn eceli olabileceðine<br />

þahit oluyorsunuz.<br />

Özellikle genç okuyucularýn ilgisini çekecek<br />

olan öykü derlemesi, okuyucunun<br />

kütüphanesinde ulaþýlabilir yerde durmasý<br />

gereken kitaplar içinde yer alacaða benziyor.<br />

Anlatýlan hikayeler yazarlarýn yaratýcýlýðýyla<br />

bütünleþip, korkunun ve aþkýn gücünü<br />

de yanýna almasýyla lezzetleþirken, öykülerde<br />

hafif bir masalsý anlatým da göze<br />

çarpýyor. Çocukluðumuzda bizlere anlatýlan<br />

efsunlu hikayelerin tanýdýk sulietlerine<br />

denk gelebileceðiniz” Aþýn Karanlýk Yüzü”<br />

Orkide Ünsür’ün baþarýlý proje yönetmenliðiyle<br />

okuyucusunu bekliyor.<br />

Teori ve Eylem’in 5. sayýsý çýktý<br />

Kadir Yalçýn “Dünya, bölge ve Türkiye’de<br />

sýkýþmýþlýk” yazýsýnda deðerlendirdi.<br />

Türkiyeli okurun özellikle sosyal medya<br />

ve “biliþsel kapitalizm” literatürü kapsamýnda<br />

tanýþtýðý Christian Fuchs’un<br />

“dijital emek” kavramýný Kaan Kangal<br />

eleþtiri konusu yaptý.<br />

Referandum tartýþmalarý arasýnda bir<br />

baþka önemli tarih yaklaþýyor:<br />

1 Mayýs iþçi sýnýfýnýn<br />

birlik mücadele<br />

dayanýþma günü. 1 Mayýs’a<br />

giderken iþçi sýnýfý<br />

mücadelesinin seyrini<br />

ve olasý dinamiklerini<br />

Ömer Yalçýntaþ yazdý.<br />

Ahmet Cengiz,<br />

uluslararasý plandaki<br />

son dönem yaþayan<br />

geliþmelerine iliþkin<br />

“kýsa notlar”ýný kaleme<br />

aldý.<br />

Ongun Gürsu,<br />

Marx’ýn diyalektik<br />

yöntemini araþtýrma<br />

konusu yapan Bertell<br />

Ollman’ýn “Diyalektiðin<br />

Dansý” kitabýný<br />

yazdý.<br />

ABD otomotiv iþçilerinin<br />

mücadelesindeki gerilemenin ardýndaki<br />

nedenleri ve sýnýf mücadelesinin<br />

bir yansýmasý olarak küreselleþme ideolojisini<br />

Nicole Aschoff deðerlendirdi.<br />

Teori ve Eylem’i basýlý halde abone olarak<br />

ya da kitabevlerinden takip edebilir;<br />

ayrýca teoriveeylem.net’ten adresinden izleyebilirsiniz.<br />

(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

‘Yerli diziler<br />

yersiz uzun’<br />

SENARYO Yazarlarý Derneði (Sen-Der) dizi sürelerinin<br />

uzun olmasýna tepki gösterdi. Sen-Der’in<br />

twitter hesabýndan yapýlan yazýlý açýklamada, uzun dizi<br />

süreleri nedeniyle senaryo yazarlarýnýn mutsuzu<br />

olduðu belirtildi. #YerliDiziYersizUzun baþlýðýyla yapýlan<br />

ve 98 senaristin imzaladýðý açýklamada, “Her<br />

hafta 140 dakikalýk metin üretmek için, hayatýmýzda<br />

baþka hiçbir þey yapmaya fýrsat vermeyecek þekilde<br />

çalýþmaya mecbur olmaktan ötürü mutsuzuz” denildi.<br />

Çok sayýda senaristin bu tempo nedeniyle mesleði<br />

býraktýðý ifade edilen açýklamada, “Yazdýðýmýz dizilerin<br />

her bir bölümünün, yurt dýþýna satýlýrken üçe bölünmesi<br />

ve çarpý 3 bölüm para kazandýrmasý uðruna,<br />

sinema dilinden uzak, günlük hayat ritminde akan<br />

senaryolar yazdýðýmýz için mutsuzuz” ifadeleri kullanýldý.<br />

‘DÝZÝ SEKTÖRÜNÜN ÝNTÝHARINA<br />

MANÝ OLMAK ÝSTÝYORUZ’<br />

Dünyanýn hiçbir ülkesinde bu kadar uzun süreli<br />

diziler çekilmediðinin altý çizilen açýklamada, þu þekilde<br />

sonlandý: “Biz aþaðýda ismi bulunan senaryo<br />

yazarlarý olarak 60 dakikadan uzun süren diziler yazmamak<br />

için bir araya geldiðimizi, güç birliði oluþturduðumuzu<br />

ve görmezden gelinemeyecek, gözden<br />

çýkarýlamayacak bir çoðunluða ulaþmak için çalýþtýðýmýzý<br />

sektöre ve kamuoyuna ilan etmek isteriz. Dizilerin<br />

ve kanallarýn gelir kaynaðý olan reklam bütçelerinin,<br />

bu sürelere göre revize edilmesini, tüm birimlerin<br />

bu konuda iþ birliði içinde olmasýný ve el<br />

birliðiyle, hýzla bir bataða doðru giden Türkiye dizi<br />

sektörünün intiharýna mani olmak için bu karar ve<br />

eylemimizin desteklenmesini bütün oyuncu, set çalýþaný,<br />

yönetmen arkadaþlarýmýz ile yapýmcýlarýmýza<br />

rica ile beyan ederiz.” (KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

‘Kaplumbaðayý<br />

Beklemek’<br />

Turan DAL<br />

Mersin<br />

MERSÝNLÝ yazar Aytaç Yýlmaz, ‘Kaplumbaðayý<br />

Beklemek’ adlý romanýyla yazýn dünyasýna adým attý.<br />

Mersin Üniversitesi Heykelcilik Bölümünü yarýda býrakan,<br />

þimdi Almanca, Rusça ve Ýngilizce tercümanlýðý<br />

yapan Yýlmaz, ilk romaný ‘Kaplumbaðayý Beklemek’le<br />

daha önce bir roman yarýþmasýnda birincilik<br />

kazanmýþ. Romaný üzerine konuþtuðumuz Yýlmaz,<br />

“Hayatýnýzda keþkelerle kalmayýn” diyor. Çocukluðundan<br />

beri kitaplarla ilgili olduðunu belirten Yýlmaz,<br />

Oðuz Atay’ýn Tutunamayanlar’ýný okuduðu anda<br />

hayata bakýþ açýsýnýn deðiþtiðini dile getiriyor. Kitabýnda<br />

20 hikaye iþlediðini söyleyen Yýlmaz, “Ben insanlarýn<br />

umutlarýný hiçbir zaman yitirmemelerini isterim.<br />

Kitabýmda, ‘Bir insan gerçekten isterse yapabilir<br />

mi’ sorusunu sordurmak istedim” diyor.<br />

Ýkinci Dereceden<br />

Ýþsizlik Yanýðý<br />

BÝR Cumhurbaþkaný, Baþbakan’ýn kafasýna anayasa<br />

fýrlatýrsa, tesadüf bu ya, siz de o gün askerden<br />

dönmüþ bir üniversite mezunu olarak iþ aramaya<br />

baþlasanýz nasýl bir sürecin içinde bulurdunuz kendinizi?<br />

Güzide memleketin insan kaynaklarý uzmanlarýnýn<br />

“modern metotlarla” hazýrladýðý baþvurueleme-cevap<br />

bekleme badirelerini aþmaya çalýþmak<br />

bir yandan, eþe dosta, aileye karþý iþsiz konumunda<br />

olmak öte yandan, kendi baþvuru kriterlerinizi tabana<br />

vurdurmak ters kroþeden gelirken nasýl olur da<br />

saðlýklý, ilkeli, tuttuðunu koparan bir insan olarak<br />

kalýrsýnýz? Ya da kalabilir misiniz? Durum bu kadar<br />

tuhafken doðal olarak yaþananlar da absürd olacaktýr.<br />

Hem keyifli, hem de canýnýzý yakacak bir kara<br />

komedi. Oyun, Üsküdar Stüdyo Sahne’de izleyici ile<br />

buluþacak. (KÜLTÜR SERVÝSÝ)


medya<br />

evrensel<br />

medya@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

13<br />

Gazeteci Selman Keleþ tutuklandý<br />

21 gazeteci<br />

tahliye edildi<br />

NE OLMUÞTU?<br />

30 Aðustos’ta Ýstanbul Cumhuriyet<br />

Baþsavcýlýðý, 15 Temmuz darbe giriþimi<br />

sonrasý Fethullah Gülen cemaatine yönelik<br />

soruþturma kapsamýnda aralarýnda<br />

gazeteciler ve akademisyenlerin bulunduðu<br />

35 kiþi hakkýnda gözaltý kararý vermiþ, 27’si<br />

tutuklanmýþtý. Farklý zamanlarda tutuklanan<br />

gazeteci ve yazarlar 8 aydýr davanýn<br />

baþlamasýný bekliyor. AA, gözaltý kararýný<br />

“FETÖ’nün medya yapýlanmasýna operasyon”<br />

baþlýðýyla duyurmuþtu. 29 kiþinin<br />

yargýlandýðý davada, sanýklarýn 26’sý tutuklu.<br />

Bir kiþinin tutuksuz yargýlandýðý davada 2<br />

kiþi hakkýnda da yakalama kararý bulunuyor.<br />

Ýddianamede Said Sefa hakkýnda 22,5, diðer<br />

28 sanýk hakkýnda 15’er yýla kadar hapis<br />

cezalarý isteniyor.<br />

“Fetullahçý Terör Örgütü/Paralel<br />

Devlet Yapýlanmasý (FE-<br />

TÖ/PDY)” üyeliði suçlamasýyla<br />

haklarýnda dava açýlan 29 gazetecinin<br />

yargýlandýðý davada Atilla<br />

Taþ, Murat Aksoy ve Gökçe Fýrat Çulhaoðlu’nun<br />

aralarýnda bulunduðu 21 gazeteci yurt<br />

dýþý çýkýþ yasaðý konularak tahliye edildi. 7 ay<br />

tutuklu kaldýktan sonra tahliye edilen Atilla<br />

Taþ, duruþmada, “Kapalý cezaevinden yarý<br />

açýk cezaevine gideceðim” dedi.<br />

Çaðlayan’daki Ýstanbul 25. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde<br />

dün görülen duruþmaya aralarýnda<br />

Atilla Taþ, Gazeteci Murat Aksoy’un bulunduðu<br />

26 tutuklu 1 tutuksuz sanýk katýldý.<br />

Sanýk savunmalarýn ve tanýk beyanlarýnýn tamamlanmasýnýn<br />

ardýndan duruþma savcýsý tahliye<br />

taleplerine iliþkin mütalaasýný açýkladý. Mütalaada<br />

delillerin büyük çoðunluðunun toplandýðý,<br />

bazý sanýklar hakkýnda suç vasfýnýn deðiþme<br />

ihtimalinin bulunmasý,<br />

gözaltýnda ve tutuklulukta<br />

geçirdikleri süreler<br />

dikkate alýnarak Atilla<br />

Taþ, Murat Aksoy, Gökçe<br />

Fýrat Çulhaoðlu, Yakup<br />

Çetin, Yetkin Yýldýz, Seyit<br />

Kýlýç, Mustafa Erkan<br />

Acar, Hüseyin Aydýn, Abdullah<br />

Kýlýç, Ali Akkuþ,<br />

Bünyamin Köseli, Cihan<br />

Acar ve Oðuz Usluer<br />

hakkýnda yurt dýþý çýkýþ<br />

yasaðý uygulanarak tahliye<br />

edilmeleri talep edildi.<br />

Diðer tüm tutuklu sanýklarýn<br />

kaçma þüphelerinin bulunduðu, bu nedenle<br />

tutukluluk halinin devamý öne sürüldü.<br />

Savcýnýn toplandýðýný belirttiði deliller ise yalnýzca<br />

haber ve Twitter paylaþýmlarý.<br />

‘KAPALI CEZAEVÝNDEN YARI<br />

AÇIK CEZAEVÝNE GÝDECEÐÝM’<br />

Savcýnýn tahliye talebine iliþkin beyanlarý<br />

sorulan sanýklardan Atilla Taþ, heyete seslenerek,<br />

“Yaptýðýnýz iþin zorluðunun farkýndayým.<br />

Ýçinde bulunduðumuz ortam o kadar zor<br />

ki Allah hepimize kolaylýk versin. Kapalý bir<br />

cezaevinden yarý açýk bir cezaevine gideceðim.<br />

Haksýzlýða uðramýþ bir adam olarak tarihe<br />

geçeceðim. Tek isteðim; bu ülkede hukuk<br />

olmazsa hiçbirimiz yaþamayýz. Hukuku ve<br />

adaleti yalnýz býrakmayýn.” ifadelerini kullandý.<br />

Tutuklu gazeteci Murat Aksoy ise mütalaaya<br />

karþý beyanýnda, “Binlerce yazý, yüzlerce<br />

TV programýnda daha demokratik hukuk<br />

devletini ve Türkiye’yi savundum. Kendimden<br />

çok çocuklarým için istiyorum tahliyeyi”<br />

ifadelerini kullandý.<br />

‘BEN EN ÇOK ADALETTEN<br />

ALACAKLIYIM’<br />

Tutuklu yargýlanan Bugün Gazetesi Muhabiri<br />

Cihan Acar Sunay Akýn’ýn, “Ben en çok denizden<br />

alacaklýyým” þiirine gönderme yaptýðý<br />

tahliye talebine iliþkin savunmasýnda, “Gazetecilik<br />

yaparken düþüncenin, fikir beyan etmenin<br />

suç olmadýðýný sayýp hayallerimi, vaktimi, emeðimi<br />

bu mesleðe harcadým. Ben en çok adaletten<br />

alacaklýyým” diye konuþtu. Acar’ýn avukatlarýndan<br />

Gülþah Kaya, AYM’nin Bekir Coþkun,<br />

Can Dündar ve Erdem Gül kararlarýna ve<br />

AÝHM’in Ahmet Þýk kararlarýna dayandýrdýðý<br />

savunmasýnda, müvekkilinin gazetecilik faaliyetinden<br />

yargýlanamayacaðýný söyleyerek tahliyesini<br />

talep etti.<br />

BÝR SONRAKÝ DURUÞMA<br />

27 NÝSAN’DA<br />

Taleplere iliþkin ara kararýný oluþturan mahkeme<br />

heyeti tutuklu gazeteciler Ufuk Þanlý,<br />

Emre Soncan, Ünal Tanýk, Mutlu Çölgeçen ile<br />

öðretmen Davut Aydýn’ýn tutukluluk halinin<br />

devamýna karar verdi. Heyet, Atilla Taþ, Murat<br />

Aksoy ve Gökçe Fýrat Çulhaoðlu’nun aralarýnda<br />

bulunduðu 21 tutuklu gazetecinin tahliyesine<br />

karar vererek, duruþmayý 27 Nisan’a erteledi.<br />

(Ýstanbul/EVRENSEL)<br />

Yeni Þafak yazarý<br />

‘Baþkana itaat’ istedi!<br />

‘CUMHURBAÞKANI Erdoðan’ýn fetvacýsý’<br />

olarak bilinen Hayrettin Karaman, Yeni<br />

Þafak’taki yazýsýnda Ýslam’ýn ‘Baþkana itaat’<br />

buyurduðunu yazdý.<br />

Cumhurbaþkaný Tayyip Erdoðan’ýn ‘fetvacýsý’<br />

olarak bilinen Ýslam Hukuku Profesörü<br />

ve Yeni Þafak Yazarý Hayrettin Karaman, dün<br />

‘Ýtaat’ baþlýklý bir köþe yazýsý kaleme aldý.<br />

Türkiye’nin baþkanlýk referandumuna gittiði<br />

dönemde kaleme alýnan yazýda “Ýslam’ýn<br />

kamu hayatýnda ve özel hayatta baþkan, aile<br />

reisi, kumandan gibi sýfat ve özellikler taþýyan<br />

kimselere itaat edilmesi gerektiði” belirtiliyor.<br />

Karaman’ýn Kur’an’dan ayetleri hatýrlattýðý<br />

yazýsýnda þu ifadelere yer verdi: “Ýslâm dini,<br />

gerek kamu hayatýnda ve gerek özel hayatta<br />

bazý sýfat ve özellikleri taþýyan kimselere<br />

itaat edilmesini, onlarýn buyruklarýnýn yerine<br />

getirilmesini ve söylediklerine uyulmasýný istemiþtir.<br />

Baþkan, aile reisi, kumandan, anababa,<br />

bilmeyenlere göre bilenler (âlimler)<br />

bunlardandýr ve ulü’l-emr kavramýna bunlarýn<br />

tamamý dahil bulunmaktadýr.”<br />

Karaman, “itaat edilmesi gereken emirlerin<br />

meþru olmasý gerektiðini” de yazýsýnda<br />

belirtti. (MEDYA SERVÝSÝ)<br />

HABER takibi yaparken gözaltýna<br />

alýnan Selman Keleþ ve Ýpekyolu Belediyesi<br />

çalýþaný Arif Aslan tutuklandý.<br />

Dihaber muhabiri Selman Keleþ<br />

ve Ýpekyolu Belediyesi çalýþaný, Arif<br />

Aslan Van’da 20 Mart’ta gözaltýna<br />

alýnmýþtý. 10 günlük gözaltýnýn ardýndan<br />

emniyetteki iþlemleri tamamlanarak<br />

dün sabah saatlerinde adliyeye<br />

götürüldü. Savcýlýk ifadelerinin ardýndan<br />

“Örgüt üyesi olma” iddiasýyla<br />

mahkemeye sevk edilen Keleþ ve Aslan<br />

tutuklandý.<br />

Keleþ ve Aslan haber takibi için<br />

Büyükþehir Belediyesi civarýnda çekim<br />

yaparken “Örgüt üyesi olma þüphesi”<br />

iddiasýyla gözaltýna alýnmýþ ve<br />

teknik malzemelerine el konulmuþtu.<br />

(MEDYA SERVÝSÝ)<br />

13 yýlla yargýlanan Hasan Cemal beraat etti<br />

GAZETECÝ Hasan Cemal “Çekilme<br />

Günlüðü” yazý dizisi için 13<br />

yýl hapisle yargýlandýðý davada beraat<br />

etti.<br />

Gazeteci Hasan Cemal hakkýnda<br />

16 Mayýs 2013 tarihinde16 Mayýs<br />

2013 tarihinde T24’te yayýmlanmaya<br />

baþlayan yazý dizisinde “Örgüt propagandasý”<br />

yaptýðý gerekçesiyle açýlan<br />

davanýn duruþmasý Ýstanbul 24. Aðýr<br />

Ceza Mahkemesi’nde görüldü.<br />

Duruþmaya, Cemal ve avukatlarý<br />

katýldý. Kimlik tespitinin ardýndan<br />

baþlanan duruþmada Cemal, eski beyanlarýný<br />

tekrar etti.<br />

Savunmalarýn ardýndan mahkeme<br />

heyeti, yazýnýn içeriði ve yazýldýðý tarihi<br />

göz önünde bulundurarak beraat<br />

07.15 Çalar Saat<br />

Hafta Sonu 10.45<br />

Yerli Dizi - Tekrar<br />

19.00 Gülbin Tosun ile Fox<br />

Ana Haber 20.00 Kalbimdeki<br />

Deniz 23.45 No: 309<br />

01.15 Yerli Dizi - Tekrar<br />

06.00 Güne Merhaba<br />

09.00 Saðlýk Kontrolü<br />

10.00 Hakan Çelik ile<br />

Hafta Sonu 16.00 Burada<br />

Hayat Var 18.00 Ana Haber<br />

21.00 5N 1K 22.00 Gündem<br />

Özel 01.00 Gece Haberleri<br />

06.00 Ömür Dediðin<br />

08.20 1’de Bugün<br />

16.50 Bekir Develi ile<br />

Annemin Yemeði<br />

17.45 Kolaysa Sen Yap<br />

19.00 Ana Haber Bülteni<br />

20.00 Seksenler 23.45 Sinema<br />

06.00 Kanal D Çocuk<br />

Klübü 07.00 Akasya<br />

Duraðý 09.30 Magazin D<br />

13.00 Yerli Dizi 16.00 Yerli Dizi<br />

18.45 Kanal D Haber<br />

20.00 Adý Efsane<br />

23.10 Evlat Kokusu<br />

kararý verdi.<br />

Savcý bir önceki duruþmada, hükümetin<br />

talimatýyla yürütülen müzakerelerde<br />

varýlan mutabakat üzerine<br />

Türkiye topraklarýndaki PKK’lilerin<br />

sýnýr dýþýna çekilmesini izleyen yazý<br />

dizisi gerekçe gösterilerek yaklaþýk 4<br />

yýl sonra açýlan davada Hasan Cemal’in<br />

13 yýla kadar hapsini istemiþti.<br />

Hasan Cemal’in avukatý Fikret Ýlkiz’in<br />

savunma için ek süre istediði<br />

duruþma 31 Mart’a ertelenmiþti.<br />

Hasan Cemal, 9 Mart’ta Ýstanbul<br />

24. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde görülen<br />

duruþma hakkýndaki suçlamayý<br />

redderek þunlarý söylemiþti: “O dönem<br />

zaten barýþ savunuluyordu. Barýþýn<br />

yolu açýlmak isteniyordu. Daðýn<br />

08.00 Basýnýn Gündemi<br />

11.00 Þimdi Zaman<br />

13.00 Haftasonu Haber<br />

15.00 Tenefüs 17.00 Yerel<br />

Gündem 19.00 Haber Bülteni<br />

20.00 Türkiye Nereye?<br />

00.00 Gece Bülteni<br />

06.20 Osman Müftüoðlu<br />

ile Yaþasýn Hayat<br />

07.00 Haber Bülteni<br />

12.15 Tam Zamaný<br />

15.50 Seyahat Sýrlarý 19.00 Ana<br />

Haber Bülteni 21.10 Belgesel<br />

Kuþaðý 23.00 Haber Bülteni<br />

07.30 Mesut Yar Sunar<br />

10.00 Star Life 12.00<br />

Yerli Dizi 14.00 Yerli<br />

Dizi 16.00 Yerli Dizi<br />

18.45 Star Ana Haber<br />

20.00 Fazilet Haným ve Kýzlarý<br />

23.15 Bir Hülya Avþar Sohbeti<br />

08.00 1 Alp 3 Çocuk<br />

08.15 Oynat Bakalým<br />

10.00 Magazin 8 13.30<br />

Arda’nýn Mutfaðý 14.30 Güle<br />

Güle Oturun 17.30 Survivor<br />

Panorama Hafta Sonu 20.00<br />

Survivor 2017 00.15 3 Adam<br />

yolu kapatýlmak isteniyordu. Bir gazeteci<br />

olarak yazdýklarým vakti zamanýnda<br />

daðýn yolu nasýl açýldý. Þimdi<br />

nasýl kapanacak sorusunun cevabýný<br />

aramaktan ibaretti. Bu tamamen bir<br />

gazetecilikti. Benim 2013 yýlýnda yazdýklarýmý<br />

bugün hapislik bir dava konusu<br />

haline getirmek gazeteciliði cezalandýrmaktýr.”<br />

2 DAVADA 26 AY 20 GÜN<br />

CEZA ALDI<br />

Hasan Cemal, 11 Temmuz<br />

2016’da yayýmlanan “Fehman Hüseyin”<br />

baþlýklý yazýsýnda “terör örgütü<br />

propagandasý yaptýðý” iddiasýyla 1 yýl<br />

3 ay hapis cezasý almýþtý. Ýstanbul 22.<br />

Aðýr Ceza Mahkemesi, 14 Þubat’taki<br />

duruþmada hükmün açýklanmasýný<br />

ertelemiþti. Cemal, CHP Genel<br />

Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu’nun<br />

sözlerine yer verdiði 16 Ocak 2016<br />

tarihli yazýsýnda “Diktatör bozuntusu!”<br />

baþlýklý yazýsýnda Cumhurbaþkaný<br />

Tayyip Erdoðan’a hakaret ettiði<br />

iddiasýyla 11 ay 20 gün hapis cezasýna<br />

çarptýrýlmýþ, Ankara 24. Asliye<br />

Ceza Mahkemesi, hükmün açýklanmasýný<br />

ertelemiþti. Hasan Cemal,<br />

son olarak Özgür Gündem’le dayanýþma<br />

amacýyla nöbetçi yayýn yönetmenliði<br />

yaptýðý için geçtiðimiz günlerde<br />

hâkim karþýsýna çýkmýþ ve ‘terör<br />

örgütünün mesajýný yayýmlama’<br />

iddiasýyla 6 bin lira adli para cezasý<br />

almýþtý. (MEDYA SERVÝSÝ)<br />

Halkbank tam sayfa ilanla medyayý tehdit etti<br />

GENEL Müdür Yardýmcýsý Mehmet<br />

Hakan Atilla’nýn,<br />

ABD’de tutuklanmasýyla ilgili<br />

gazetelere ilan veren<br />

Halkbank, konuyla ilgili haber<br />

yapan yayýn organlarýyla<br />

sosyal medyada paylaþýmda<br />

bulunanlarý dava açmakla<br />

tehdit etti.<br />

Atilla’nýn tutuklanmasýyla<br />

ilgili hükümete yakýn gazetelere<br />

dün tam sayfa ilan veren<br />

Halkbank, “Kaynaðý ve mahiyeti<br />

belirsiz hiçbir transfer iþlemi<br />

gerçekleþtirilmemiþtir” iddiasýnda<br />

bulundu.<br />

“Son günlerde muhtelif basýn yayýn<br />

organlarýnda; Bankamýzýn Uluslararasý<br />

Bankacýlýktan Sorumlu<br />

Genel Müdür Yardýmcýsý<br />

Mehmet Hakan<br />

Atilla’nýn, Amerika Birleþik<br />

Devletleri’nde tutuklanmasý<br />

konusuna atfen<br />

Bankamýzýn güven ve<br />

itibarýný sarsýcý, kamuoyunu<br />

ve yatýrýmcýlarý yanýltýcý<br />

nitelikte haberlere<br />

yer verildiði görülmektedir”<br />

denilen ilanda,<br />

“Bankamýz tüm iþ ve iþlemlerinde<br />

ulusal ve uluslararasý düzenlemelere<br />

her zaman tam bir þekilde uymakta,<br />

paydaþlarýnýn, iþ ortaklarýnýn ve mevduat<br />

sahiplerinin haklarýnýn korunmasý<br />

için tüm tedbirleri almaktadýr”<br />

ifadelerine yer verildi.<br />

DAVA AÇMA TEHDÝDÝ<br />

Bankanýn tüm dýþ ticaret iþlemleri<br />

ve para transferlerinin açýk, þeffaf ve<br />

sistem üzerinde ilgili otoritelerce izlenebilir<br />

durumda olduðunun iddia edildiði<br />

ilanda, Atilla’nýn tutuklanmasýný<br />

haber yapan kurum ve kiþiler þu þekilde<br />

tehdit edildi: “Tüm bu bilgilendirmeler<br />

dikkate alýndýðýnda gerek yazýlý<br />

ve görsel basýnda gerek sosyal medyada<br />

Bankamýzýn ticari faaliyetlerini olumsuz<br />

etkileyebilecek spekülatif yayýnlar<br />

hakkýnda da hukuki çerçevede gereði<br />

yapýlacaktýr.” (HABER MERKEZÝ)<br />

08.00 Haber Turu<br />

11.00 Forum 13.00<br />

Haber Bülteni 13.30<br />

Günün Dosyalarý 15.00 Haber<br />

Turu 19.00 Ana Haber<br />

Bülteni 21.00 Dünyanýn Öteki<br />

Yüzü 22.00 Haber Turu<br />

06.00 Gün Baþlýyor<br />

09.00 Burasý<br />

Haftasonu 12.15 HT<br />

Saðlýk 15.00 Özel Röportaj<br />

19.00 Ana Haber Bülteni<br />

20.00 Haber Sahasý<br />

21.00 Habertürk Gündem<br />

07.00 Türk Sinemasý<br />

08.30 Kendine Ýyi Bak<br />

10.00 Cumartesi<br />

Sürprizi 13.00 Turgay<br />

Baþyayla Ýle Lezzet Yolculuðu<br />

14.00 Fatmagül Tatilde 18.45<br />

Show Haber 20.00 Yeni Gelin<br />

06.45 atv’de Haftasonu<br />

10.00 Yerli Dizi<br />

13.35 Yerli Dizi<br />

19.00 Ana Haber Bülteni<br />

20.00 Kim Milyoner Olmak Ýster<br />

23.30 Sinema Kuþaðý 01.30 Yerli<br />

Dizi 02.30 Sinema Kuþaðý


evrensel<br />

politika@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

politika<br />

14<br />

KISA... KISA...<br />

Kara: Valiler<br />

resmen<br />

parti valisi<br />

TRABZON’DAN REFERANDUM ÝZLENÝMLERÝ:<br />

Trabzon’da ‘evet’ cephesinde<br />

15 puanlýk düþüþ bekleniyor<br />

CHP Antalya Milletvekili Dr.<br />

Niyazi Nefi Kara ve CHP<br />

Parti Meclisi Üyesi Yýldýrým<br />

Kaya, Muþ Gazeteciler Cemiyeti’ne<br />

ziyarette bulundu.<br />

Burada açýklamalarda<br />

bulunan Kara, ‘evet’ baskýsý<br />

yapan bazý vali ve kaymakamlar<br />

hakkýnda suç<br />

duyurusunda bulunacaklarýný<br />

söyledi. Kara, “Bize iletilen<br />

bazý kaymakam ve<br />

valilerin özellikle çok baský<br />

yaptýðýný, bir partinin mensubu<br />

gibi çalýþtýðýný, devletin<br />

deðil parti valisi gibi çalýþtýðýný<br />

anlatýyor insanlar.”<br />

dedi. (ANTALYA)<br />

Bakandan<br />

‘görmedim’<br />

savunmasý<br />

SÝNOP mitingindeki tartýþýlan<br />

“Donumu bile indiremezsiniz”<br />

pankartýna iliþkin<br />

Çevre Bakaný’ndan Hürriyet<br />

yazarý Ahmet Hakan’a<br />

açýklama geldi. Hakan’ýn<br />

yazýsýna göre Bakan Özhaseki,<br />

pankarttaki yazýdan<br />

haberinin olmadýðýný<br />

savundu. Özhaseki, “O<br />

çocuðun elindeki pankartý<br />

görmedim. Ýstersen yemin<br />

edeyim. Görmedim” dedi.<br />

Görüþmeyi köþesinde yazan<br />

Ahmet Hakan ise Bakan’a<br />

“Yemin etmenize gerek<br />

yok. Ýnandým” dediðini<br />

aktardý. (ÝSTANBUL)<br />

Eski valiye<br />

valilik<br />

yasaðý<br />

MHP’den ihraç edilen Isparta<br />

Milletvekili Nuri Okutan’ýn<br />

Ankara’da düzenleyeceði<br />

etkinliðe Sinan<br />

Oðan’ýn programýna düzenlenen<br />

saldýrý örnek<br />

gösterilerek izin verilmedi.<br />

Ankara Valiliði’nin “provokasyon<br />

yaþanabilir” gerekçesiyle<br />

verdiði yasak kararýna<br />

milletvekili olmadan<br />

önce 15 yýl valilik görevi<br />

yapmýþ olan Okutan tepki<br />

gösterdi. Kararýn 2911 sayýlý<br />

Toplantý ve Gösteri Yürüyüþleri'<br />

Kanunu'na aykýrý<br />

olduðunu belirten Okutan,<br />

“Çünkü milletvekillerinin<br />

etkinlikleri söz konusu kanunda<br />

istisna olarak düzenleniyor”<br />

dedi.<br />

(ANKARA)<br />

‘Aydýnlýk<br />

günler<br />

olacak’<br />

BATMAN’da 14 yýllýk sýnýf<br />

öðretmeni Eðitim Sen üyesi<br />

Reþat Akýncý (44) binlerce<br />

meslektaþý gibi KHK ile<br />

ihraç edilmesi ardýndan<br />

aðabeyinin yanýnda inþaatlarda<br />

yalýtým iþi ve þoförlük<br />

yapýyor. Ýhraç edilme<br />

sebeplerinin barýþ istemek<br />

olduðunun altýný çizen<br />

Akýncý, “Referandumda<br />

‘hayýr’ çýkarsa önümüzde<br />

aydýnlýk günler olacak”<br />

dedi. (BATMAN)<br />

Sedat BAÞKAVAK<br />

Trabzon<br />

Trabzon AKP’nin, Rize’den sonra<br />

en çok oy aldýðý illerden biri. Havaalanýndan<br />

þehrin merkezine<br />

doðru ilerlediðimizde ‘evet’ pankartlarýnýn<br />

hakimiyeti dikkatinizi<br />

çekiyor. Öyle ki; baþta elektrik direkleri olmak<br />

üzere bütün üst geçitler, köprüler hatta Toprak<br />

Mahsulleri Ofisi gibi kamu binalarý da<br />

‘evet’ pankartlarý ile doldurulmuþ. Önceki seçimlere<br />

bakarsak, 7 Haziran seçimlerinde<br />

AKP, Trabzon’da yüzde 55,4 oranýnda oy alýrken,<br />

1 Kasým’da ise yüzde 66,8 oranýnda oy<br />

aldý. Referandumda ‘evet’ diyeceðini açýklayan<br />

MHP’nin de oy oranýný eklediðimizde iki<br />

partinin oy oraný yüzde 75’i geçiyor.<br />

Biz de referandumun nabzýný tutmak için<br />

Trabzon’da vatandaþlarla konuþtuk. Konuþtuðumuz<br />

bazý kiþiler “Kayýp olur ama ‘evet’ yine<br />

de yüksek çýkar” diyorlar ve ekliyorlar:<br />

“AKP ve MHP oylarýný topla, 15 puan düþür,<br />

sonuç o. 10-15 puanlýk kayýp normal.” diyor.<br />

Genel bir çekimserlik hali dikkatimizi çekiyor.<br />

‘Hayýr’ diyenlerin yaný sýra ‘evet’ diyenler<br />

bile çoðu zaman adýný vermek istemiyor.<br />

Söðütlü’de vatandaþlarýn referandum tercihlerini<br />

öðrenmek için bir markete giriyoruz.<br />

Þener ve Ceyhun adlý iki kiþi marketi birlikte<br />

çalýþtýrýyor. “Nasýl olur referandum, ‘evet-hayýr’<br />

oranlarý ne çýkar?” sorumuza “Trabzon’da<br />

yüzde 70, ülke genelinde de yüzde 55 ‘evet’<br />

alýr.” diyorlar. “Peki sizin tercihiniz ne olacak?”<br />

diye soruyoruz, Þener, ‘Söylemesek olmaz<br />

mý?’ diyor ama sonra ‘evet’ oyu kullanacaðýný<br />

söylüyor.<br />

‘ÜLKE DE ÞÝRKET YÖNETÝLÝR<br />

GÝBÝ YÖNETÝLECEK’<br />

Þener, ‘evet’ gerekçelerini anlatýyor:<br />

“Cumhurbaþkanýnýn 50 danýþmaný var, ne iþ<br />

yapýyorlar orada? Maaþlarý da bir ara tartýþma<br />

konusu olmuþtu. Ülkeyi tek kiþi deðil, danýþmanlar<br />

ve bakanlar birlikte yönetecek. Mesela<br />

bunu þöyle düþünün; Bir holding patronu her<br />

þeyi takip etmiyor. Onun danýþmanlarý, müdürleri<br />

takip ediyor. Ülke de böyle yönetilecek.<br />

Þirket yönetir gibi.”<br />

Ceyhun ise ‘tereddütlerim var, kararsýzým”<br />

diyor. ‘Neden kararsýzsýn?’ diyoruz o da cevaplýyor:<br />

“Maddeleri tam çözemedim. Sadece<br />

18 yaþýndakilere seçilme hakký veriliyor, onu<br />

biliyorum. Onda da zengin bir iþ adamý oðlu<br />

olmadan bir gencin seçilme þansý yok. Mesela<br />

beþ yýl sonra seçim oldu, CHP’li biri Cumhurbaþkaný<br />

oldu. ‘Ýslamiyet’i kaldýrýyorum’<br />

derse ne yapacaðýz? Bir de yetkisi çok. Bunlar<br />

soru iþareti.”<br />

Þener, devam ediyor: “30 sene önce olmayan<br />

her þey var, bolluk var.” Þener’in bu sözleri<br />

üzerine, “Ýþler nasýl?” diye soruyoruz. Þener,<br />

“Tamam iþler iyi deðil ama rekabet var,<br />

burasý mahalle bakkalý” diyor.<br />

Yargý baðýmsýzlýðý tartýþmalarý hakkýnda da<br />

Þener “Ben 35 yaþýndayým hiçbir zaman tarafsýz<br />

yargý görmedim Bugün her þey parayla,<br />

garibana zaten adalet yok. Bundan sonra inþallah<br />

olur diye düþünüyorum ama olmaz. Bindik<br />

bir alamete gidiyoruz þeye bakalým.”<br />

O sýrada alýþveriþ yapan kýrtasiyecilik yapan<br />

biri söze giriyor: “Geçmesi lazým abi iþlemiyor<br />

sistem. Koalisyonlardan býktýk. Altýsý burada,<br />

550 milletvekili var ne iþe yarýyor? Dýþ<br />

güçler býrakmýyor.” diyor ve devam ediyor:<br />

“Bunlarýn yanlýþý yok mu, var. Eðitimde sýfýr. 6<br />

ayda bir þey deðiþiyor. Bir türlü eðitim sistemi<br />

yerine oturmadý”<br />

‘BUNLARA ÝTÝRAZ EDEN<br />

BAHÇELÝ’YE NE OLDU?’<br />

O sýrada markette bizi dinleyen ve uzun<br />

yýllar týr þoförlüðü yapan Orhan Tokay söze<br />

‘BOLLUK BÝZÝM BURALARA UÐRAMADI’<br />

giriyor: “Ben MHP’liyim. Bahçeli ‘Ben saraya<br />

gitmeyeceðim’ dedi ama bir divan bir de sünger<br />

yatak atmýþ oradan, çýkmýyor. Dün her þeye<br />

itiraz eden adama ne oldu? ‘Hayýr’ vereceðim”<br />

Tokay devam ediyor: “3 bin lira maaþ<br />

alan devletin polisi, baba parasýyla 18 yaþýnda<br />

milletvekili seçilerek 20 bin lira maaþ alan çocuðun<br />

önünde önünü ilikleyecek. 550 vekil ne<br />

yapýyor ki 600 vekil ne yapacak? Zam, zam,<br />

zam... Mazot 5 liraya vuracak, dolar 4 liraya<br />

vurdu. ‘SSK’da geriye dönük ödeme’ dediler,<br />

yapmýyorlar. ‘Özel okula giden çocuk için<br />

3500 lira devlet yardýmý’ dediler, ben alamýyorum,<br />

vermiyorlar. Millete umut verdi, oyu topladý,<br />

ayrým yapýyor. Ýþveren elinden gelse 24<br />

saatte 25 saat çalýþtýracak. Nasýl geçineceðiz?”<br />

Ýki sokak aþaðýda bir mahalle kahvesine giriyoruz.<br />

Giriþte koltukta oturan kiþiyle referandumla<br />

ilgili konuþmak istiyoruz, ‘Yok ben<br />

konuþmayým’ diyerek kibarca reddediyor<br />

ama daha sonra sohbetimiz derinleþiyor.<br />

Emekli olduðunu söylüyor bize. Yýllarca bir<br />

otomotiv þirketinde müdürlük yapmýþ. Ülkede<br />

çok sayýda kiþinin mutsuz olduðunu anlatýyor:<br />

“Sokakta gülen insanlar görebiliyor<br />

musunuz? IMF’ye borç yok ama Arap ülkelerine<br />

ve zenginlere borçlu hale geldik.<br />

Kimse huzurlu deðil, korku var. Herkes birbirinden<br />

þüphe duyar hale geldi. Ýnsanlarýn<br />

önü babasý, dedesi muhalif diye kesiliyor.”<br />

Sohbetimiz derinleþiyor ve 17 yýl MHP’de<br />

yöneticilik ve çeþitli dönemlerde ülkü ocaklarý<br />

baþkanlýðý yaptýðýný öðreniyoruz. “Bunca<br />

yýllýk tecrübeme raðmen ben kaygýlanýyorsam,<br />

gerisini siz düþünün.” diyor.<br />

‘KENDÝLERÝ AÐA PAÞA GÝBÝ<br />

YAÞIYOR’<br />

Bu uzun sohbetin ardýndan okey oynayan<br />

bir masaya gidiyoruz. “Ne olur referandumun<br />

sonucu?” diye soruyorum hemen. ‘Benim<br />

adýmý Bekçi yaz’ diyen kiþi söze giriyor:<br />

“AKP ve MHP’nin oy oranýný topla, 15 puan<br />

düþ, sonuç o.” diyor. “Çünkü 15 puan kayýp<br />

olacak” diye devam ediyor: “Maddelere bakan<br />

yok. Duyduklarýmýz üzerinden konuþuyoruz.<br />

Mesela ben ‘evet’ vereceðim ama<br />

Meclisle Cumhurbaþkaný arasýndaki iliþki<br />

kafamda soru iþareti.<br />

Aydýn adýnda biri ‘Ne referandumu?’ diye<br />

soruyor: “Referandum mu var ülkede?<br />

Sen inanýyor musun? Sandýklar deðiþti, oylar<br />

deðiþti” diyerek aslýnda sonucun belli olduðunu<br />

vurguluyor Bu arada sessizce taþlarýný<br />

dizen karþýdaki oyuncu ‘bittim!’ diyor<br />

ve taþlarý deviriyorlar. Biraz da, bir oyun ka-<br />

,<br />

zanmanýn rahatlýðýyla baþlýyor konuþmaya:<br />

“Emekliye %3 veriyor. Enflasyon % 150 artmýþ.<br />

‘Hayýrcý’lar neden ‘hayýr’ diyor belirsiz.<br />

Silahýmýzý yapýyoruz. 5 milyon Suriyeliyi<br />

besliyoruz. Menderes’ten bu yana en büyük<br />

devlet adamý Erdoðan. Elini masaya vuruyor.<br />

Ben ‘evet’ vereceðim.Vatan, millet, Sakarya<br />

gerisi ilgilendirmiyor. Adým Aslan<br />

ama yazma!”<br />

Kahveci Yusuf’la konuþuyoruz. “Emekliyim<br />

ama çalýþmak zorundayým” diyor ve görüþlerini<br />

aktarýyor: Vaziyet iyi deðil, diktatörlüðe<br />

gidiyoruz. Kendileri bol bol kazanýyorlar<br />

ama bize yüzde 3 zam veriyorlar. Adalet<br />

nerede.? Tercihini maddelere göre ortaya<br />

BERBERLER sadece bir mahallenin deðil, ilin<br />

de nabzýný tutar. Biz de giriyoruz bir berber<br />

dükkanýna. Berber Selim, “Kime sorsam yüzde<br />

70-80 ‘evet’ diyorlar. ‘Neden ‘evet’ dediðimde<br />

‘Tayyip Erdoðan için’ diyorlar. Kimsenin anayasa,<br />

madde falan bildiði yok. Ama ben ‘hayýr’ vereceðim.<br />

Neden dersen... Neyi yapamadý ki?<br />

Her þey elinde. Ýstediðini yapýyor zaten.”<br />

diyor.<br />

Berber Selim devam ediyor: “Bolluk var diyorlar,<br />

ekonomi iyi diyorlar ve daha güçlü Türkiye<br />

için bu anayasa deðiþikliðine ihtiyaç olduðunu<br />

söylüyorlar. Bu bolluk bereketten ben yararlanamadým,<br />

buralara uðramadý. Bunu muhalefet<br />

olsun diye söylemiyorum. Yaptýklarýndan<br />

yine de Allah razý olsun. Eþimin tedavisi için<br />

hep Ýstanbul’a gideriz, ulaþým olarak çok rahatlattý<br />

bizi. Ama maddi yönden vaziyet kötü. Sürekli<br />

borç faizi ödüyorum. Eþimin kolundaki bilezikleri<br />

satmak zorunda kaldým, aramýz açýldý.<br />

Ecevit’e yazar kasa fýrlatýldýðý dönem ben günlük<br />

60-70 milyon lira kazanýyordum, para artýrabiliyordum.<br />

Bugün de 60-70 lira kazanýyorum,<br />

evimi geçindirmeye yetmiyor.”<br />

Berber Selim bir yandan bizimle konuþurken<br />

bir yandan da berber koltuðunda oturan<br />

Enis Hoca’nýn saçlarýný kesiyor. Enis Hoca,<br />

anayasa deðiþikliði maddelerini okuduðunu<br />

söylüyor ve baþlýyor anlatmaya: “Yargýda<br />

tüm ipi eline alýyor. Her þeyi bir kiþi atayacak.<br />

Bu krallýktan baþka bir þey deðil. Bir<br />

sabah kalkýp Azerbaycan Cumhurbaþkaný gibi<br />

eþini yardýmcý atamayacaðýnýn bir<br />

garantisi var mý?”<br />

koyan yok. Biz sürünüyoruz, onlar aða-paþa<br />

gibi yaþýyorlar. Ben ‘hayýr’ vereceðim.”<br />

‘BÝRBÝRÝMÝZE<br />

DÜÞMANLAÞMIÞIZ’<br />

Kahvedekilerle vedalaþýrken kapýda “Ýnsanlar<br />

birbirine kutuplaþtýrýldý abi” diyen<br />

birisi bizi karþýlýyor ve anlatýyor: “Þu kahvede<br />

en fazla beþ dakika politika konuþabilirsin,<br />

sonrasýnda kavga çýkar. Biz bile burada<br />

birbirimizi bu kadar iyi tanýrken düþman gibi<br />

oluyorsak, büyük þehirdekiler kesin birbirini<br />

öldürür! Ýþsizlik var, korku var, sindirme<br />

var. ‘Hayýr’ dediðin için terörist ilan ediliyorsun”<br />

diyor.<br />

KOÜ öðrencileri ‘hayýr’ panelinde bir araya geldi<br />

OHAL’in ilanýnýn ardýndan hiçbir<br />

etkinliðe izin verilmeyen Kocaeli Üniversitesi’nde<br />

(KOÜ) öðrenciler referanduma<br />

sayýlý günler kala yeni anayasayý tartýþtýklarý<br />

‘hayýr’ panelinde buluþtu. Kocaeli Yüksek<br />

Öðrenim Derneðinde (KYÖD) yapýlan<br />

panele Ankara baðýmsýz milletvekili Aylin<br />

Nazlýaka ve Kocaeli Üniversitesinden<br />

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile<br />

ihraç edilen Doç. Dr. Yücel Demirer<br />

katýldý. Geçtiðimiz günlerde AKP<br />

gençliðinin ‘evet’ programýna katýlan KOÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü’yü<br />

etkinliklerine çaðýran öðrenciler, Hülagü<br />

için ayrýlan koltuðu boþ býraktý.<br />

‘EVET VE HAYIR<br />

PROPAGANDASI EÞÝT DEÐÝL’<br />

Kýzýldere Katliamý’nýn yýl dönümü<br />

nedeniyle katliamda yaþamýný yitiren<br />

devrimciler için saygý duruþuyla baþlayan<br />

panel Aylin Nazlýaka’nýn söz almasýyla<br />

devam etti. Nazlýaka konuþmasýnda yeni<br />

anayasanýn bir rejim deðiþikliði dayatmasý<br />

olduðunu vurgulayarak, “Toplumsal<br />

sözleþmeden bahsediliyorsa toplumsal<br />

uzlaþmaya gidilmeli. Bu anayasa toplumun<br />

hiçbir paydasýnýn fikri sorulmadan oluþturuldu.”<br />

dedi. Konuþmasýnýn devamýnda<br />

sandýktan ‘hayýr’ çýkmasý için çalýþýlmasý<br />

gerektiðini belirten Nazlýaka, “Evet ve<br />

hayýr propagandasýnýn eþit olmadýðýnýn<br />

farkýndayýz. Bizler ne þeytanýz ne de<br />

terörist. Bizler Türkiye’nin geleceði için<br />

mücadele eden insanlarýz. Korkmayacaðýz,<br />

sinmeyeceðiz, mücadele edeceðiz” diyerek<br />

sözlerini bitirdi.<br />

‘SÝYASET HÝÇ BU KADAR<br />

ÇARPITILMAMIÞTI’<br />

Nazlýaka’nýn ardýndan söz alan Doç. Dr.<br />

Yücel Demirer de, siyasetin bu kadar<br />

çarpýtýldýðý bir dönemin olmadýðýný belirtti.<br />

Ýhraçlardan sonra kurulan Kocaeli Dayanýþma<br />

Akademisinde (KODA) derslerine devam<br />

eden Demirer, “Maaþ aldýðýmýz için<br />

akademisyen deðiliz, akademisyenliðe devam<br />

edeceðiz” dedi. Referanduma 17 gün<br />

kaldýðýný ve ‘hayýr’ için çok çalýþýlmasý gerektiðini<br />

vurgulayan Demirer, gelecek günlerden<br />

umutlu olduðunu vurguladý.<br />

Kocaeli/EVRENSEL)


evrensel<br />

spor@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

spor<br />

15<br />

UZAT’MA...<br />

Steaua’nýn<br />

adý<br />

deðiþti<br />

ROMANYA tarihinin en baþarýlý<br />

kulübü Steaua Bükreþ’in<br />

adý resmen deðiþti.<br />

Kulübün adý artýk FCSB.<br />

26 kez Romanya ligi þampiyonluðu<br />

kazanan tarihi<br />

kulübün adýndaki ‘Steaua’<br />

ifadesinin telif hakkýnýn orduya<br />

ait olmasý sebebiyle<br />

süren dava 2011’de sonuçlanmýþtý.<br />

Savunma Bakanlýðý’nýn<br />

kulübün bu ifadeyi<br />

yasa dýþý kullandýðý<br />

iddiasýyla açtýðý davada<br />

mahkeme, 1947 yýlýnda ordu<br />

tarafýndan kurulan futbol<br />

kulübünün 1998 yýlýnda<br />

devlet himayesinden çýkarak<br />

özelleþtiði ve<br />

2004’ten bu yana söz konusu<br />

ismin yasa dýþý kullanýldýðý<br />

hükmüne vardý.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Sevilla<br />

Kulübü’nde<br />

ayrýlýk<br />

SEVÝLLA Kulübü, “Monchi”<br />

lakaplý sportif direktörü<br />

Ramon Rodriguez Verdejo’nun<br />

görevinden ayrýlmasý<br />

için karþýlýklý anlaþma<br />

saðlandýðýný duyurdu. Yapýlan<br />

yazýlý açýklamada, yönetim<br />

kurulunun Ýspanyol<br />

futbol adamý Monchi’nin<br />

sportif direktörlük görevinden<br />

ayrýlmasýna onay verdiði<br />

bildirildi. Monchi ve<br />

Sevilla Kulübü Baþkaný Jose<br />

Castro’nun düzenlenecek<br />

basýn toplantýsýnda<br />

detaylarý açýklayacaðý kaydedildi.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Dahoud<br />

transferi<br />

resmileþti<br />

BUNDESLÝGA’nýn bu sezonki<br />

en çok dikkat çeken<br />

genç yeteneklerinden<br />

Mahmoud Dahoud’un gelecek<br />

sezonki kaderi Borussia<br />

Mönchengladbach’ýn<br />

yaptýðý açýklamayla<br />

resmileþti. Siyah-beyazlý<br />

ekip resmi Twitter hesabýndan<br />

yaptýðý açýklamayla<br />

Dahoud’un kontratýnýn<br />

bitimine bir yýl kala Borussia<br />

Dortmund’un yolunu<br />

tutacaðýný ve gelecek yýl<br />

sarý-siyahlý ekibin formasýný<br />

giyeceðini doðruladý.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Bastian<br />

ilk idmanýna<br />

çýktý<br />

ALMAN futbolunun son yýllardaki<br />

en önemli isimlerinden<br />

Bastian Schweinsteiger,<br />

1 yýllýk sözleþme<br />

imzaladýðý Amerika Birleþik<br />

Devletleri’nin Chicago<br />

Fire takýmý ile ilk antrenmanýna<br />

çýktý. Kulüp tarafýndan<br />

düzenlenen etkinlikle<br />

medya mensuplarýyla<br />

bir araya gelen Schweinsteiger,<br />

burada yaptýðý konuþmada<br />

“32 yaþýndayým<br />

ve kendimi hazýr hissediyorum,<br />

gerçek formumu<br />

bulmak için biraz daha<br />

fazla antrenman yapmam<br />

lazým. Buradaki her dakikamý<br />

takýmý, takým arkadaþlarýmý,<br />

onlarýn tarzlarýný<br />

tanýmakla geçirmek istiyorum.”<br />

ifadelerini kullandý.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Hangi madalyalar gidecek?<br />

Elvan Abeylesse ve Gamze<br />

Bulut’un da aralarýnda<br />

olduðu 22 atletin doping<br />

cezalandýrmasýný içeren yeni<br />

liste IAAF tarafýndan<br />

yayýmlandý. Buna göre<br />

Abeylegesse ve Bulut<br />

aralarýnda Olimpiyat<br />

madalyalarý da olan bazý<br />

unvanlarýný yitirecek.<br />

Merthan CAN<br />

Türkiye’nin Olimpiyat madalyasý<br />

kazanan atletlerinden Aslý<br />

Çakýr Alptekin’den sonra<br />

Elvan Abeylegesse ve Gamze<br />

Bulut’un da madalyalarý geri<br />

alýnacak. IAAF tarafýndan yapýlan açýklamaya<br />

göre incelemeleri ve itirazlarý sonuçlanan<br />

dosyalar sonunda kesinleþen<br />

doping vakalarý açýklandý.<br />

Atletizm Dünyasý’nda yer alan haberde,<br />

buna göre 10 yýl önceki 2007 Osaka Dünya<br />

Þampiyonasý sýrasýnda verdiði numunenin<br />

2015’teki yeniden testi pozitif çýkan Elvan<br />

Abeylegesse’nin o dönemdeki iki yllýk sonucunun<br />

silinmesine ve iki yýl ceza almasýna<br />

karar verildi. Yarýþma günü olan 26 Aðustos<br />

2007 alýnan test nedeniyle 25 Aðustos 2007-<br />

25 Aðustos 2009 arasýndaki sonuçlarý sýfýrlanan<br />

Elvan, bu süreçte elde ettiði tüm<br />

uluslararasý unvanlarý kaybedecek.<br />

MÜNÝR YARAÞ:<br />

DAVA SÜRÜYOR<br />

Öte yandan, Avrupa Atletizm Federasyonlarý<br />

Birliði Yönetim Kurulu Üyesi ve<br />

bir süre sporcunun menajerliðini yapan<br />

Salih Münir Yaraþ, TAF ve IAAF’ýn karar<br />

vermekte aceleci davranarak hata yaptýklarýný<br />

iddia etti. Yaraþ, Elvan’ýn süreçle ilgili<br />

açtýðý davanýn halen sürdüðünü belirtirken,<br />

ortada bir mahkeme süreci varken<br />

ceza açýklamasý yapmanýn hukuka aykýrý<br />

olduðunu ifade etti.<br />

ELVAN’DAN<br />

ALINACAK<br />

UNVANLAR<br />

Londra 2012 Olimpiyatlarý’nda 1500<br />

metreyi ikinci bitiren 24 yaþýndaki Gamze<br />

Bulut ise biyolojik pasaportundaki düzensizlikler<br />

nedeniyle 2011’den sonraki sonuçlarýný<br />

yitirdi. 20 Temmuz 2011’den itibaren<br />

27 yarýþ sonucu sýfýrlanan Bulut,<br />

2012 yazýnda Olimpiyat ve Avrupa Þampiyonasý’ndaki<br />

ikincilikleriyle birlikte 2013<br />

Tampere Avrupa U-23 Þampiyonasý’nda<br />

5000 metre altýn madalyasýný da kaybedecek.<br />

Mayýs 2016’dan baþlayarak dört yýl<br />

men cezasý alan Bulut, pistlere 29 Mayýs<br />

2020 tarihinde dönebilecek.<br />

Biyolojik pasaporttan 2015’te yakalanan<br />

genç atlet Songül Konak ise 18 Nisan<br />

2020 tarihine kadar yarýþamayacak. Dört<br />

yýl ceza alan Songül, 3 Aðustos 2015’te<br />

Balkan Þampiynasý’nda elde ettiði ikinciliði<br />

iade edecek.<br />

DÜNYA Kupasý’na katýlacak takým sayýsýnýn<br />

36’dan 48’e çýkarýlmasýný geçtiðimiz<br />

ocak ayýnda onaylayan Uluslararasý Futbol<br />

Federasyonlarý Birliði (FIFA) takým sayýlarýnýn<br />

kýtalara göre öngörülen kotalarýný açýkladý.<br />

Buna göre turnuvaya Avrupa kýtasýndan<br />

Federer yoluna devam ediyor<br />

2017’nin baþýnda tekrar kortlara dönen Ýsviçreli<br />

raket Roger Federer, adýndan söz ettirmeye devam<br />

ediyor. Avustralya Açýk ve Indian Wells turnuvalarýnda<br />

zafere ulaþan 35 yaþýndaki<br />

tenisçi Miami Açýk’ta da yarý finali<br />

bulmayý baþardý. Ýsviçreli tenisçi<br />

daha önce altý kez kaybettiði<br />

Tomas Berdych’i iki maç puaný<br />

kurtardýðý mücadelede 6-2, 3-6,<br />

7-6(6) yenerek yarý finale yükseldi.<br />

Federer, bu yýl 17. galibiyetine<br />

ulaþarak 2006 yýlýndan bu<br />

yana en iyi sezon baþlangýcýna<br />

imza attý. Ýsviçreli raket 2006 yýlýndan bu yana<br />

þampiyon olamadýðý Miami Açýk’ta finale yükselebilmek<br />

için Avustralyalý genç oyuncu Nick<br />

Kyrgios ile karþýlaþacak. Ýki tenisçi arasýnda<br />

bundan önce oynanan tek maçý (Madrid 2015)<br />

Kyrgios kazanmýþtý. (SPOR SERVÝSÝ)<br />

Hüseyin Cebe (01.01.1970 - 02.04.2007)<br />

ELVAN’ýn dosyalarýn tamamlanmasý ve gerekli yazýþmalarýn tamamlanmasýyla<br />

resmi olarak madalyalarýn geri isteneceði unvanlarý þöyle:<br />

2007 Osaka - Dünya Þampiyonasý 10,000m - Gümüþ madalya<br />

2008 Pekin Olimpiyatlarý - 5000m - Gümüþ madalya<br />

2008 Pekin Olimpiyatlarý - 10000m - Gümüþ madalya<br />

2008 Ýstanbul - Avrupa 10,000m Kupasý - Altýn madalya<br />

2009 Pescara - Akdeniz Oyunlarý 10,000m - Altýn madalya<br />

BARRIOS’UN DA<br />

GÜMÜÞÜ GÝTTÝ<br />

Listede yer alan isimler arasýnda Olimpiyat<br />

madalyasý kaybeden Kübalý Yarelys<br />

Barrios da yer aldý. 2008 Olimpiyatlarý’nda<br />

disk atmayý ikinci bitiren Kübalý kadýn<br />

diskçi, Elvan gibi yýllar sonra yapýlan tekrar<br />

testte pozitif çýktý. Madalyasýný kaybedecek<br />

olan Barrios’a verilen bir yýllýk ceza<br />

bu yýlýn 14 Haziran’ýnda sona erecek.<br />

Bu arada Rusya’daki doping skandalýnýn<br />

kilit ismi olarak ismi dillerden düþmeyen<br />

Dr. Sergey Portugalov’a da ömür<br />

boyu men cezasý çýktý. Rusya’da sistematik<br />

dopingin en üst düzey yöneticisi olmakla<br />

suçlanan Portugalov, “yasaklý maddeleri<br />

edinme, trafiðini düzenleme ve yönetme”<br />

fiilleri nedeniyle atletizmden<br />

ömür boyu yasaklandý. (SPOR SERVÝSÝ)<br />

FÝFA’DAN YENÝ KARAR:<br />

Dünya Kupasý finallerine<br />

Avrupa’dan 16 takým katýlacak<br />

ÖMER AÞIK SEZONU KAPATTI<br />

NEW Orleans Pelicans, sezonun kalan bölümünde Ömer Aþýk ve<br />

Quincy Pondexter’ýn forma giyemeyeceðini resmi<br />

olarak açýkladý.<br />

Ömer Aþýk’ýn yapýlan kontrollerde gastrointestinal<br />

sisteminde (Mide-Baðýrsak) enfeksiyon bulunduðu<br />

3-4 hafta basketbol aktivitelerinden uzak<br />

kalacaðý vurgulandý. 2.7 sayý, 5.3 ribaunt ortalamaya<br />

sahip milli oyuncu, All-Star arasýnda Meksika’ya<br />

gitmiþ ve de sonra sonrasýnda hýzla kilo<br />

kaybý yaþamýþ ve de yapýlan kontrollere<br />

raðmen bunu net olarak anlaþýlamamýþtý.<br />

Diðer yandan Ocak ayýnda sol dizinden<br />

atroskopi ameliyatý geçiren Quincy<br />

Pondexter ‘ýn da bu sezonu kapadýðý vurgulandý.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

ANMA<br />

katýlacak takým sayýsý 2026 Dünya Kupasý’ndan<br />

itibaren 13’ten 16 ya çýkarýlacak.<br />

Euronews’te yer alan habere göre, bu sayý<br />

Afrika kýtasý için 5 takýmdan 9 takýma, Asya<br />

için 4’ten 8’e yükseltilecek.<br />

Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler’den<br />

ise 3 yerine 6 takým finallerde yer alabilecek.<br />

Güney Amerika’dan katýlacak takým sayýsý<br />

4’ten 6’ya çýkarýlýrken Okyanusya’ya da 1 takýmla<br />

temsil edilme hakký tanýnacak. Böylece<br />

46 takýmýn oluþturduðu bu daðýlýmda doðrudan<br />

yer almayan 2 takým<br />

ise 6 takýmýn katýlacaðý<br />

play off turnuvasý sonucunda<br />

belirlenecek ve<br />

toplam takým sayýsý 48’e<br />

tamamlanmýþ olacak.<br />

Dünya Kupasý’na doðrudan<br />

finallerden katýlma<br />

hakký verilen turnuvayý<br />

düzenleyen ev sahibi ülke,<br />

bulunduðu kýtanýn kontenjaný<br />

içinde deðerlendirilecek,<br />

bu ülke için ayrý<br />

bir kontenjan ayrýlmayacak.<br />

FIFA’nýn bu yeni düzenlemesinin,<br />

birliðin 9 Mayýs<br />

2017 tarihinde Bahreyn’de<br />

yapýlacak konsey toplantýsýnda<br />

onaylanmasý bekleniyor.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Katlediliþinin 10’uncu yýlýnda<br />

Hüseyin Cebe öðretmeni<br />

saygý, sevgi ve özlemle anýyoruz.<br />

“Yüreðim yangýn kýzýlý<br />

Kopmuþum fýrtýnalarda<br />

Çýðlýðým karýþýyor kurþun sesine<br />

Göðsümde þarapnel parçalarý<br />

Duyuyormusun?<br />

Dik bir sabah vakti<br />

Gülüm<br />

Pusuda Vuruldu Hüseynim”<br />

Hamza Ýnce<br />

Not: 2 Nisan Pazar günü saat 16.00’da Eðitim-Sen Gebze<br />

Þubesinde yapýlacak anmaya tüm dostlarýmýz davetlidir.<br />

Ailesi ve arkadaþlarý…<br />

Süper Lig’de<br />

son 9 Hafta<br />

SÜPER Lig’de son<br />

ve keskin virajlar dönülüyor.<br />

Ligde 26. hafta<br />

milli takým arasýndan<br />

sonra bugün oynanacak<br />

maçlarla yeniden start<br />

alacak. Bu hafta ile birlikte<br />

önümüzdeki 5 hafta<br />

ligin zirvesinde takýmlarýn<br />

kaderini belirleyecek<br />

gibi gözüküyor.<br />

Þampiyonluk ve Avrupa<br />

Kupalarýna katýlým için<br />

mücadeleler yaþanacak.<br />

5 hafta üst üste ilk 5<br />

sýradaki takýmlar birbiri<br />

ile mücadele edecek,<br />

29. haftada Baþakþehir-<br />

Beþiktaþ maçýnda belki<br />

de son söz söylenecek<br />

ama 30. haftadaki Beþiktaþ-Fenerbahçe<br />

derbisi<br />

ile ligin heyecaný<br />

zirve yapacak.<br />

Önümüzdeki 5 haftada<br />

zirvenin sahibi tamamen<br />

belli olabilir de,<br />

yarýþ tamamen kýzýþabilir<br />

de. (DHA)<br />

KRÝTÝK<br />

KARÞILAÞMALAR<br />

27. Hafta: Trabzon-Beþiktaþ<br />

ve M.Baþakþehir-Galatasaray<br />

28. Hafta: Galatasaray-Fenerbahçe<br />

29. Hafta: Medipol Baþakþehir<br />

- Beþiktaþ<br />

30. Hafta: Beþiktaþ-<br />

Fenerbahçe<br />

GÜNÜN<br />

MAÇLARI:<br />

13.30 Akhisar Belediyespor-Medipol<br />

Baþakþehir<br />

16.00 Aytemiz Alanyaspor-Kasýmpaþa<br />

19.00 Kardemir Karabükspor-Fenerbahçe<br />

19.00 Antalyaspor-Kayserispor<br />

Baþak Eraydýn<br />

adýný çeyrek<br />

finale yazdýrdý<br />

ÝTALYA’nýn Cagliari þehrinde ITF toprak kort<br />

turnuvasýnda mücadele veren Baþak Eraydýn, adýný<br />

çeyrek finale yazdýrdý.<br />

Elemelerden dahil olduðu turnuvanýn açýlýþ turunda<br />

6 numaralý seribaþý Rus tenisçi Valeria Solovyeva’yý<br />

yenen Eraydýn, ikinci turda Slovak Anna Karolina<br />

Schmiedlova’yý saf dýþý býraktý.<br />

2015 yýlýnda klasmanda 26. basamaða kadar ilerleyen,<br />

bu hafta itibarýyla ise 242. sýrada yer alan<br />

Schmiedlova’yý 2 saat 42 dakika sonunda 6-3, 4-6,<br />

6-2 ile deviren Eraydýn, son sekiz biletini cebine<br />

koydu.<br />

Baþak, bu maçtan bir<br />

süre sonra Rumen partneri<br />

Irina Maria Bara ile birlikte<br />

çýktýðý çiftler çeyrek finalinde<br />

de gülen taraftý.<br />

Eraydýn/Bara ikilisi,<br />

Bianca Andreescu/Katharina<br />

Hobgarski tandemini<br />

6-3, 6-4 yenip<br />

son dört ekip arasýna<br />

kaldý.<br />

Tekler çeyrek finalinde<br />

kendisi gibi<br />

elemelerden<br />

gelen Alman<br />

Katharina<br />

Hobgarski<br />

ile eþleþen<br />

Baþak, çiftler<br />

yarý finalinde ise Prarthana<br />

Thombare/Eva Wacanno<br />

ekibiyle karþýlaþacak.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Seri ilanlar<br />

reklam@evrensel.net<br />

Tel: 0850 302 20 67 Fax: 0212 654 15 04<br />

Kelimesi 2.5 -TL, zayi ilanlarý kelimesi 2-TL,<br />

ÝSTANBUL Üniversitesi Cerrahpaþa Týp<br />

Fakültesi öðrenci kimlik kartýmý kaybettim.<br />

Hükümsüzdür. Büþra Nur Akdeniz


GÜNLÜK<br />

www.evrensel.net<br />

emek evrenseldir<br />

VPN KORUR MU?<br />

Çeþitli siteler düzenli aralýklarla “VPN<br />

kullanmak için bilmem kaç neden” ve<br />

benzeri baþlýklarla VPN’lere methiye<br />

ler düzüyor. Çevremdeki insanlardan<br />

da sýklýkla “hangi VPN” sorusu geliyor. VPN<br />

servislerinin baþta sansürü aþmak olmak<br />

üzere çeþitli avantajlar saðladýðý doðru.<br />

Ancak bu VPN kullanmanýn yüzde yüz güvenli<br />

ve izlenemeyen iletiþim saðladýðý anlamýna<br />

gelmiyor. Eðer VPN kullanmaktaki öncelikli<br />

amacýnýz sansürü aþmak deðil de Anayasa<br />

ile de güvenceye alýnmýþ olan haberleþmenin(her<br />

türlü internet trafiðiniz) gizliliði hakkýnýzýn<br />

ihlal edilmesini zorlaþtýrmak ise<br />

VPN’ler pek de iyi bir seçim olmayabilir.<br />

Ýnterneti kullandýðýnýzda yaptýðýnýz iþlemler<br />

servis saðlayýcýnýzdaki günlük dosyalarýnda<br />

kayýt altýna alýnýr. VPN kullandýðýnýzda deðiþtirdiðiniz<br />

þey temel olarak bu günlüklerin<br />

ABAKÜS<br />

Ý. Gökhan BAYRAM<br />

bilisim@evrensel.net<br />

servis saðlayýcýnýz yerine VPN’de tutulmasýdýr.<br />

Bu günlükleri tutmadýðýný iddia eden VPN<br />

servisleri mevcut olmakla birlikte bu konudaki<br />

bilgi ilgili VPN servislerinin kendilerinden<br />

geliyor ve bu bilgiyi doðrulama ya da yalanlama<br />

þansýmýz yok. Üstelik pek çok örnekte<br />

VPN yazýlýmlarýnýn bilgisayarýmýzda tam olarak<br />

ne yaptýðýný da bilemiyoruz. 2015’te bir<br />

grup güvenlik araþtýrmacýsý ücretsiz Hola VPN<br />

kullanýcýlarýnýn baðlantýlarýnýn boþta kalan<br />

kýsmýnýn ayný þirketin ücretli VPN’i Luminati’nin<br />

trafiði için kullanýldýðýný ortaya çýkartmýþtý.<br />

Üstelik baðlantýnýzýn baþkalarýna<br />

satýlmasýna dayanan bu kullaným<br />

þekli lisans sözleþmesinin de bir parçasýydý.<br />

VPN’lerin tek satabileceði þey boþta<br />

duran internet baðlantýnýz deðil. Parayý<br />

bastýrana kullanýcýlarýnýn trafik bilgilerini<br />

satan çok sayýda ücretsiz VPN<br />

servisi var.<br />

Elbette VPN hizmeti saðlayan daha<br />

güvenilir sayýlabilecek firmalar var. Öte<br />

yandan trafik bilgilerinizi VPN servislerinin iyi<br />

niyetine emanet etmeden de çeþitli çözümler<br />

mevcut. Tor projesi[0] ve Tails[1] Linux daðýtýmý<br />

gibi araçlarý kullanarak ve internet kullaným<br />

alýþkanlýklarýnýzý biraz deðiþtirerek trafik<br />

bilgilerinizi VPN’lere muhtaç olmadan da korumanýz<br />

mümkün.<br />

[0] https://goo.gl/1ZwiMc<br />

[1] https://goo.gl/Qd46bW<br />

Mervani kabartmalarý<br />

kayyým talimatýyla kýrýldý<br />

Cumhur DAÞ<br />

Diyarbakýr<br />

Diyarbakýr’ýn Yeniþehir ilçesindeki<br />

Mervani Parkýnda bulunan ve<br />

Mervani tarihini anlatan<br />

kabartmalar kayyým talimatýyla<br />

kýrýldý. Yeniþehir Belediyesi<br />

tarafýndan 2012 yýlýnda hizmete açýlan parka<br />

verilen ‘Mervani’ ismi de Diyarbakýr Valiliði<br />

tarafýndan kabul edilmemiþti. Bunun üzerine<br />

belediye parka ‘Mervani’ isminin verilmek<br />

istendiðini ancak valiliðin bu ismi<br />

yasakladýðýna dair bir tabela asmýþtý.<br />

Halkýnda ‘Mervani Parký’ olarak kabul ettiði<br />

alana Mervanilerin tarihini anlatan kabartmalar<br />

da yapýlmýþtý.<br />

Diyarbakýr’ýn Yeniþehir ilçesindeki<br />

Mervani Parkýnda bulunan ve Mervani<br />

tarihini anlatan kabartmalar kayyým<br />

talimatýyla kýrýldý.<br />

KAYYIM ZÝYARETÝNDEN<br />

SONRA YIKILDI<br />

Yeniþehir Belediyesine kayyým olarak<br />

atanan ilçe Kaymakamý Mehmet Özel’in<br />

bugün parka yaptýðý ziyaret sonrasý kabartmalar<br />

kýrýldý. Cumhurbaþkaný Erdoðan ve<br />

Baþbakan Yýldýrým’ýn hafta sonu Diyarbakýr’da<br />

katýlacaklarý referandum mitingi öncesi kentte<br />

çeþitli düzenlemeler yapýlýyordu.<br />

MERVANÝ KÜRT BEYLÝÐÝ<br />

Mervaniler, 983-1085 yýllarý arasýnda<br />

Diyarbakýr ve çevresinde hüküm sürmüþ bir<br />

Kürt beyliði. Mervaniler, Harputlu Huveydi<br />

aþireti Harbuhti koluna baðlý Badýki kabilesinden<br />

Bâz bin Dostýk lakaplý hükümdar Ebu<br />

Abdullah Þa tarafýndan Mayyafarkin’de<br />

(Silvan) kurulmuþ.<br />

3 NÝSAN’DA<br />

BULUÞUYORUZ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!