EVR20170401
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Hayýr, kutuplaþmayý daðýtmak için olanak<br />
ekmek ve gül bugün<br />
evrensel ile birlikte<br />
GÜRKAN: GENÝÞ KESÝMLERDE<br />
HAYIR EÐÝLÝMÝ GÖRÜYORUZ<br />
REFERANDUMA gidilirken, AKP’li, MHP’li demeden her kesimden<br />
iþçi ve emekçiyle buluþan Emek Partisi’nin Genel Baþkaný<br />
Selma Gürkan ile konuþtuk. Gürkan, “Sahadaki çalýþmalarda<br />
geniþ kesimlerde hayýr eðilimi gözlüyoruz. AKP ve MHP’ye oy<br />
veren toplumsal kesimlerde de... Sandýktan hayýr çýktýðýnda da<br />
her þeyin birdenbire güllük gülistanlýk olmayacaðýný biliyoruz.<br />
Demokrasi mücadelesini ilerletme, kutuplaþmayý daðýtma<br />
ve toplumda yeniden dayanýþma içerisinde mücadeleyi<br />
örgütlemek için bir olanak saðlamýþ olacaðýz” dedi.<br />
‘EVET PROPAGANDASINI TEHDÝT<br />
VE ÞANTAJLA YÜRÜTÜYORLAR’<br />
SEÇÝM dönemlerinde genelde vaatlerde bulunulduðunu hatýrlatan EMEP<br />
Genel Baþkaný Gürkan, “Referandum sürecine bakýyoruz, vaatlerin deðil<br />
tehditlerin, þantajlarýn olduðu bir propaganda yürütüyor hükümet<br />
cephesi” diyor. Mevcut parlamenter sistemin iþlediðinin de iddia<br />
edilemeyeceðini belirten Gürkan, þöyle devam ediyor: “Ama bu<br />
deðiþiklik kabul edilirse, biçimsel de olsa halkýn hiçbir denetim ve<br />
sorgulama mekanizmasý olmayacak. Yani halka ‘5 yýldan 5 yýla<br />
sandýk kuyruðuna girin, oyunuzu verin, bizi seçin ve gerisine<br />
karýþmayýn’ diyorlar.” Çaðrý Sarý’nýn söyleþisi sayfa 7’de<br />
GÜNLÜK<br />
emek evrenseldir<br />
www.evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi Yýl: 16 Sayý: 5704 Fiyatý: 1 TL<br />
BÜYÜME BALON<br />
BUGÜN<br />
Tarihin intikamı<br />
Ragýp Zarakolu s.2<br />
Bunda mutlaka<br />
bir iş var<br />
Ýzzettin Önder s.4<br />
Cezaevlerindeki<br />
açlık grevleri<br />
Ender Ýmrek s.8<br />
VPN korur mu?<br />
Ý. Gökhan Bayram s.16<br />
yazýlarýyla<br />
Bütün baskýlara<br />
raðmen ‘hayýr’ýn<br />
gücü artýyor<br />
DEMOKRASÝ Ýçin Birlik<br />
(DÝB) temsilcileri<br />
referandum<br />
sürecine demokratik<br />
koþullarda<br />
gidilmediðinin<br />
altýný çizerek,<br />
hayýr çalýþmalarýna<br />
yönelik<br />
baskýlarýn her<br />
geçen gün arttýðýný<br />
buna raðmen<br />
toplumda<br />
‘hayýr’a ilginin<br />
fazla olduðunu<br />
duyurdu. s.9<br />
YOKSULLUK GERÇEK<br />
3 VEKÝL DAHA AÇLIK GREVÝNE BAÞLIYOR,<br />
PAZARTESÝ BOZDAÐ ÝLE GÖRÜÞÜLECEK s.9<br />
2016 için yüzde 4.5’ten 3.2’ye çekilen büyüme tahmini yüzde 2.9 olarak<br />
gerçekleþti. Hükümetin iþsizlik ve enflasyon tahmininden sonra büyüme tahminini<br />
de tutturamamasý ekonominin deðil yoksulluðun büyüdüðünü ortaya koyuyor<br />
Saðlýk için<br />
ne zaman<br />
borçlandýk?<br />
ÝKTÝDAR “Ayda 53 liraya aile<br />
boyu saðlýk” diye müjde<br />
veriyor! “Borcu olanlarýn<br />
faizleri silinecek, borç<br />
azalacak” diyor! Sahi biz<br />
ne zaman hakkýmýz olan<br />
saðlýk ve emeklilik için<br />
borçlandýk, bir de faizini<br />
biriktirdik? Halký düþünüyorlarsa<br />
yapacaklarý<br />
tek þey var; saðlýðýn ücretsiz<br />
sunulmasý ve hiçbir<br />
ad altýnda para alýnmamasý.<br />
Ýktidara soruyoruz,<br />
var mýsýnýz?<br />
SES Genel Sekreteri Birsen<br />
Seyhan’ýn yazýsý sayfa 5’te<br />
YGS’ye giremeyen<br />
Büþranur intihar etti<br />
ÇANAKKALE’de YGS’ye<br />
bir dakikalýk gecikme<br />
nedeniyle alýnmayýnca<br />
bunalýma giren 18<br />
yaþýndaki Büþranur<br />
Kalaycý, intihar etti.<br />
Ailesi, kýzlarýnýn<br />
sýnava giremediði için<br />
psikolojisinin<br />
bozulduðunu<br />
söyledi. s.2<br />
BÝR KESÝM BÜYÜYOR<br />
HALK YOKSULLAÞIYOR<br />
BÜYÜMENÝN eþitsiz olduðuna dikkat çeken Akademisyen Özgür Müftüoðlu ise “Nüfusun<br />
büyük bölümünü oluþturan ücretliler, küçük üreticiler, çiftçiler, köylüler<br />
giderek daha da yoksullaþýyor. Buna karþýlýk daha da zenginleþen küçük bir kesim<br />
var. Dolayýsýyla bu büyüme Türkiye için son derece yetersizdir. Zaten orta<br />
vadeli programa göre de bir gerileme olduðu gözüküyor” dedi. s.4<br />
YENÝ YÖNTEME<br />
RAÐMEN HEDEF TUTMADI<br />
TÜÝK’in tartýþmalý yeni istatistik yöntemine<br />
göre açýkladýðý 2016 büyüme oraný 2.9 olarak<br />
gerçekleþti. Kiþi baþý milli gelir 10 bin 807<br />
dolar oldu. Ýktisatçý Mustafa Sönmez yeni<br />
yönteme raðmen hedeflenen büyümenin yakalanmamasýnýn<br />
baþarýsýzlýk olduðunu dile<br />
getirdi. Prf. Dr. Yeldan ise büyümenin kaynaðýnýn<br />
belirsiz sermaye giriþi ve inþaat balonu<br />
olduðunu vurguladý.<br />
REFERANDUM ÖNCESÝ<br />
ALGI YÖNETÝMÝ<br />
PROF Dr. Sinan Alçýn, üretimin býçak gibi kesildiði,<br />
iþsizliðin rekor seviyelere yükseldiði<br />
bir dönemde ekonominin 2.9 oranýnda büyüdüðünün<br />
açýklandýðýna dikkat çekti. Yeni<br />
hesaplama yönteminin büyümeyi üretimden<br />
kopardýðýný belirten Alçýn, bunun referandum<br />
sürecinde kamuoyunun algýsýný yönetmeye<br />
dönük olduðunu ifade etti. s.4<br />
Serzeniþte bulunmakla hak elde edemeyiz<br />
LÜLEBURGAZ’da bulunan<br />
Kristal-Ýþ üyesi<br />
Þiþecam iþçilerinin<br />
Hayal tacirliðine<br />
gözü toplusözleþme<br />
sürecinde. Geçmiþ<br />
dönem sözleþmelerinde<br />
hep kaybettik-<br />
HAK-ÝÞ Genel Baþkaný Mahmut Arslan, referandumda evet oyu<br />
taþeron iþçiden tepki<br />
lerini ve sendikacýlara<br />
serzeniþte bulerin,<br />
geçici ve mevsimlik iþçilerin sorunlarýnýn çözümü ko-<br />
istemek için twitterdan “Yeni Anayasa ile taþeron emekçilunmakla<br />
yetindiklerini<br />
söyleyen iþçiler,<br />
çilerin tepkisini çekti: “Kadro verecek olsalar bir gecelik iþi<br />
nusunda da daha hýzlý yol alýnýr” dedi. Açýklama taþeron iþ-<br />
“Bu þekilde hak elde<br />
var. Biz taþeronlar yemiyoruz bu oyunlarý.” s.5<br />
edemeyiz. Patron<br />
þimdiden önlemlerini<br />
almaya baþladý.<br />
MEMUR-SEN DE BAÞKANLIK PEÞÝNDE s.5<br />
Biz de taleplerimiz<br />
için bir araya gelmeli,<br />
patronu ve<br />
sendikacýlarý zorlamalýyýz”<br />
çaðrýsýnda<br />
bulundu. s.6<br />
TILLERSON’UN ZÝYARETÝNÝN<br />
FOTOÐRAFIDIR<br />
“SABAH gazetesinin birinci sayfasý, yakýndan<br />
bakýldýðýnda, Tillerson‘la yapýlan<br />
görüþmelerden de öte AKP Hükümeti’nin<br />
durum-vaziyetinin yeni bir sayfasý<br />
gibidir...” Ýhsan Çaralan’ýn yazýsý sayfa 3’te<br />
KAYYIMDAN PERSONELE: MÝTÝNGDEN SELFÝE ÝSTÝYORUM! s.8<br />
21 gazeteci<br />
tahliye edildi<br />
15 Temmuz darbe giriþiminin ardýndan Fethullah<br />
Gülen cemaatine yakýn olduðu iddia<br />
edilen basýn-yayýn kuruluþlarýnda çalýþan<br />
29 gazetecinin yargýlandýðý davada<br />
Atilla Taþ ve Murat Aksoy’un da aralarýnda<br />
bulunduðu 21 gazeteci yurt dýþý çýkýþ yasaðý<br />
konularak tahliye edildi. s.13<br />
‘Güdük Necmi’yi kaybettik<br />
“HABABAM Sýnýfý”, “Caným Kardeþim”, “Süt<br />
Kardeþler” ve “Mavi Boncuk” gibi birçok filmde<br />
rol alan ve unutulmaz karakterlere imza atan Halit<br />
Akçatepe 79 yaþýnda hayatýný kaybetti. s.12<br />
Güneþ kardeþler<br />
defnedildi<br />
NUSAYBÝN’de evlerinin<br />
bahçesinde bulduklarý cisimle<br />
oynadýklarý sýrada<br />
meydana gelen patlamada<br />
yaþamýný yitiren Havin (3)<br />
ve Fatih (5) Güneþ kardeþler topraða verildi.<br />
Nusaybin’de konuþan Baydemir, “Eðer<br />
bu ülkede adalet olsaydý, bugün bu çocuklar<br />
ölmemiþ olacaktý” dedi. s.8<br />
A V R U P A ’ N I N G Ü N D E M Ý<br />
AB’nin yapýþýk ikizleri; zenginlik ve yoksulluk s.10
haber<br />
evrensel<br />
haber@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
2<br />
YGS’ye alýnmayan öðrenci intihar etti<br />
ÇANAKKALE’nin Biga ilçesinde<br />
12 Mart pazar günü yapýlan Yükseköðretime<br />
Geçiþ Sýnavý’na (YGS) bir<br />
dakikalýk gecikme nedeniyle alýnmayýnca<br />
bunalýma giren 18 yaþýndaki<br />
Büþranur Kalaycý, intihar etti.<br />
Olay önceki gün akþam saatlerinde<br />
Kavaklýk mahallesinde oturan Kalaycý<br />
ailesinin evinde meydana geldi.<br />
YGS’ye giremediði için bir süredir<br />
bunalýmda olduðu belirtilen Biga<br />
Atatürk Anadolu Lisesi 4’üncü sýnýf<br />
öðrencisi Büþranur Kalaycý, kendisini<br />
asarak yaþamýna son verdi.<br />
Kalaycý’nýn cansýz bedeni otopsi<br />
için Bursa Adli Týp Kurumu Morgu’na<br />
gönderildi.<br />
Savcýlýkta ifadeleri alýnan Kalaycý<br />
ailesinin fertleri, Büþranur’un 12<br />
Mart pazar günü yapýlan YGS’ye 1<br />
dakika geç kaldýðý gerekçesiyle giremediði<br />
için bunalýmda olduðunu,<br />
geçen 28 Mart’ta sýnav sonuçlarýnýn<br />
açýklanmasýnýn ardýndan psikolojisinin<br />
iyice bozulduðu için intihar ettiðini<br />
düþündüklerini söyledikleri öðrenildi.<br />
(Çanakkale/DHA)<br />
AKINCI ÜSSÜ ÝDDÝANAMESÝ ÇIKTI, 45 KÝÞÝYE 303 KEZ MÜEBBET ÝSTENDÝ<br />
‘Öksüz Erdoðan’ýn<br />
uçaðýný aradý’ iddiasý<br />
Tamer Arda ERÞÝN<br />
Ankara<br />
darbe giriþiminin<br />
komuta merkezi olduðu<br />
belirtilen Akýncý<br />
Üssü’nde yaþananlara<br />
15Temmuz<br />
iliþkin iddianame tamamlandý.<br />
Sanýklarýn, bombalamalar sonucu<br />
68 kiþinin ölümünden sorumlu tutulduðu<br />
iddianamede, örgüt yönetici olduðu<br />
belirtilen 45 kiþi hakkýnda toplam<br />
303 kez müebbet hapis cezasý istendi.<br />
Ýddianamede firari sanýk Adil Öksüz’ün<br />
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn uçaðýnýn<br />
bulunmasý için yerinin tespiti için görüþmeler<br />
yaptýðý belirtildi. Öksüz’ün<br />
serbest býrakýlmasýnýn ardýndan yaptýðý<br />
telefon görüþmelerinin de yer aldýðý iddianamede,<br />
ABD Büyükelçiði tarafýndan<br />
arandýktan sonra Öksüz’ün telefonunu<br />
tekrar kullanmadýðý tespiti yer aldý.<br />
Ankara Cumhuriyet Baþsavcýsý Yüksel<br />
Kocaman, 15 Temmuz darbe giriþimi<br />
sýrasýnda Akýncý Hava Üssü’ndeki eylemlere<br />
iliþkin 4 bin 600 sayfalýk iddianameyi<br />
tamamlayarak mahkemeye gönderdi.<br />
Kocaman’ýn “darbe giriþiminin<br />
asýl çatý iddianamesi” dediði, iddianame<br />
570 klasörden oluþuyor. Ýddianamede 1<br />
numaralý þüpheli Fetullah Gülen, 2 numaralý<br />
þüpheli Adil Öksüz, 3 numaralý<br />
þüpheli ise Kemal Batmaz. Ýddianamede<br />
darbe giriþimini Akýncý Üssü’nde yönettikleri<br />
belirtilen sivil isimlerden Adil Öksüz,<br />
Kemal Batmaz, Harun Biniþ, Nurettin<br />
Oruç ve Hakan Çiçek’in darbe giriþiminde<br />
rolleri de anlatýldý. Mahkemeye<br />
dün gönderilen iddianamede bir orgeneral,<br />
6 tümgeneral, 18 tuðgeneral,<br />
22 albay, 26 yarbay, 33 binbaþý, 56 yüzbaþý,<br />
62 üsteðmen, 115 teðmen, 131 astsubay<br />
ve bir uzman çavuþ olmak üzere toplam<br />
481 þüphelinin bulunduðunu iddianamede<br />
4 kiþinin de sivil þüpheli olduðu<br />
belirtildi.<br />
TBMM Disiplin Kurulu<br />
BES üyelerini ihraç etti<br />
Adil Öksüz’ün de aralarýnda bulunduðu,<br />
6’sý sivil, 45 örgüt yöneticisi hakkýnda<br />
303 kez aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet<br />
hapis cezasý talep edildi. Ýddianameye<br />
göre darbeye teþebbüs sýrasýnda 25 pilot<br />
F-16 uçaðý kullandý. Bunlardan 11’i<br />
bombalama faaliyetlerini gerçekleþtirdi,<br />
diðer pilotlardan ikisi Ýstanbul üzerinde<br />
alçak uçuþ yaparken iki F-16 pilotu,<br />
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn uçaðýný takiple<br />
görevlendirildi.<br />
Ýddianamede Cumhurbaþkaný, Meclis<br />
Baþkaný, Baþbakan, Adalet Bakaný ve<br />
Meclis’in bombalandýðý sýrada Meclis’te<br />
olan vekiller þikayetçi sýfatýyla yer alýyor.<br />
Ýddianamede uçak bombalama eylemleri<br />
sýrasýnda 68, Akýncý Üssü’ndeki nizamiyede<br />
9 ve toplan 77 kiþinin öldüðü, 222<br />
kiþinin de yaralandýðý belirtiliyor.<br />
ÖKSÜZ ÖNCE ÝSTANBUL’A,<br />
SONRA SAKARYA’YA GÝTTÝ<br />
Ýddianamede ayrýca Adil Öksüz’ün<br />
darbe giriþiminin ardýndan gözaltýna alýnýp<br />
býrakýldýktan sonraki olaylara iliþkin<br />
ayrý bir soruþturmanýn yürütüldüðü belirtildi.<br />
ABD Büyükelçiliðince 21 Temmuz<br />
günü aranan Adil Öksüz’ün telefonunu<br />
açmadýðý ifade edilirken, 1 hafta<br />
boyunca telefonun açýk kaldýðý ifade<br />
edildi.<br />
Ýddianamede Adil Öksüz’ün 18 Temmuz<br />
sabahý Esenboða Havalimaný’ndayken<br />
de telefonla görüþtüðü belirtildi. Ardýndan<br />
Öksüz’ün Ýstanbul’da Sabiha<br />
Gökçek Havalimaný’ndan baþka bir kiþiyle<br />
görüþtüðü ortaya çýktý. Öksüz’ün<br />
yine Sakarya Üniversitesi rektörlüðü adýna<br />
kayýtlý hat ile telefon görüþmesi yaptýðý<br />
belirlendi.<br />
Öksüz’ün son olarak ABD elçiliði tarafýnda<br />
arandýktan sonra telefonunu kapatarak<br />
tekrar kullanmadýðýna dikkat çekildi.<br />
Ýddianamede Öksüz’ün 21 Aðustos<br />
2010 ile 07 Þubat 2012 tarihleri arasýnda<br />
bahse konu hatlar ile darbeye teþebbüs<br />
faaliyeti sýrasýnda Eskiþehir Birleþtirilmiþ<br />
Hava Harekat Merkezi’nde Tuðgeneral<br />
rütbesiyle görev yapan þüpheli Recep<br />
Ünal ile 177 kez telefon görüþmesi<br />
yaptýðý” belirtildi. Yine Adil Öksüz’ün<br />
kullandýðý telefona 19 Aðustos 2014 tarihinde<br />
Bylock programýnýn yüklendiði<br />
ifade edildi.<br />
ERDOÐAN’IN UÇAÐINI<br />
ARAMIÞLAR<br />
Ýddianamede, Adil Öksüz’ün darbe<br />
faaliyetini organize eden diðer yöneticilerle<br />
birlikte, 15 Temmuz 2016-16 Temmuz<br />
2016 tarihlerin arasýnda, Cumhurbaþkaný<br />
Erdoðan’ýn bulunmasý için<br />
Cumhurbaþkanlýða ait uçaðýn havada görülüp<br />
görülmediðinin tespit etmeye çalýþtýðý<br />
kaydedildi. Ýddianamede, Akýncý<br />
Üssü’nün Harekat Komutaný olan Ahmet<br />
Özçetin’in talimatýyla Cumhurbaþkanlýðý<br />
uçaðýnýn Dalaman ve Antalya’dan<br />
kalkýp kalkmadýðýna bakýldýðý, radar iz<br />
kayýtlarýnýn incelendiði belirtilerek, helikopterlerle<br />
Cumhurbaþkaný’nýn kaldýðý<br />
otele gidildiði ve Cumhurbaþkaný’na suikast<br />
giriþiminde bulunulduðu ifade edildi.<br />
Öksüz’ün de aralarýnda bulunduðu<br />
darbe faaliyetini organize edip yöneten<br />
þüphelilerin Cumhurbaþkaný’na suikast<br />
suçuna, verdikleri emir ve talimatlarla<br />
iþtirak ettileri bilgisi de iddianamede yer<br />
buldu.”<br />
GPS CÝHAZI 3 GÜN SONRA<br />
ÝADE EDÝLMÝÞ<br />
Ýddianamede, Adil Öksüz'ün üzerinden<br />
çýkan GPS cihazýnýn darbe giriþiminden<br />
3 gün sonra teslim edildiði de<br />
yer aldý. Ýddianamede, 2 numaralý sanýk<br />
olarak geçen Adil Öksüz'ün üst arama<br />
iþlemlerinin 16 Temmuz 2016 tarihinde<br />
yapýldýðý, gözaltýna alýndýktan sonra karakolun<br />
lavabosuna býraktýðý GPS cihazý,<br />
kol saati, 1 adet Samsung Note-5 cep telefonu,<br />
1 adet Iphone 6 cep telefonunun<br />
ele geçirildiði belirtildi. Ankara Batý Sulh<br />
Ceza Hakimliði'nin serbest býraktýðý Öksüz'e<br />
ait üst aramasýnda ele geçirilen 2<br />
adet cep telefonu ve GPS cihazýn 18<br />
Temmuz 2016 tarihinde teslim tesellüm<br />
tutanaðý ile Öksüz'e verildiði belirtildi.<br />
Öksüz'den ele geçirilen ve üzerinde Hava<br />
Kuvvetleri amblemi olan kol saati ise<br />
emanete alýnmýþ.<br />
ALBATROS<br />
Ragýp ZARAKOLU<br />
TARÝHÝN ÝNTÝKAMI<br />
Karl Marx, globalizmin en büyük krizine adým<br />
adým ilerlediði þu dönemde, sadece kapitalist<br />
sistem karþýtlarý tarafýndan deðil, globalizmin<br />
eliti tarafýndan da farklý bir gözle okunuyor.<br />
Rosa Luxemburg’un “Ya sosyalizm ya barbarlýk” saptamasý<br />
Afrika’da 80’li yýllarda baþlayan ve son on yýldýr<br />
Ortadoðu coðrafyasýna yayýlan açlýk ve vahþete baktýðýmýzda,<br />
sanki daha bir gerçeklik kazanýyor.<br />
20. yy. baþýnda kapitalizm sömürgecilik aþamasýndan<br />
emperyalizme sýçradýðýnda, ulaþýlan teknolojik sýçrama ile<br />
varolan “üstyapý” arasýndaki uyumsuzluk nedeniyle 1.<br />
Dünya Savaþýnda karþýlýklý kitlesel kýyým tavan yaptý.<br />
Üstün teknoloji ile donanan Alman militarizmi Namibia’da<br />
insanlýða ilk soykýrýmý armaðan ederken, yükselen<br />
Türk milliyetçiliði, en üstün iletiþim teknolojisini Ermeni<br />
Soykýrýmýnýn organizasyonunda baþarýyla uyguladý.<br />
Talat Paþa’nýn siyasal kariyeri yanýnda o dönemin üstün<br />
haberleþme aracý olan telgrafýn ve þifre sisteminin bir<br />
üstadý olduðu unutulmamalý.<br />
Bugün Ýslamofaþizmin temsilcisi olan DAEÞ/ISIS’in eylemlerinin<br />
organizasyonu ve propagandasýnda bilgisayar<br />
teknolojisinden yararlandýðýný biliyoruz.<br />
Türkiye’de de 80’lerin baþýndan itibaren Gülen Cemaatinin<br />
yaygýnlaþmasýnda, kendi eðitim kurumlarý yanýnda,<br />
çok erken bir dönemde bilgisayar teknolojisi ile çalýþmaya<br />
baþlamalarýnýn rolü olmadý mý?<br />
2. Dünya Savaþý aslýnda 1. Dünya Savaþýnda yarým kalmýþ<br />
bir hesabýn görülmesiydi.<br />
Teknoloji bu savaþ sýrasýnda en büyük sýçramalarýndan<br />
birini yaþadý. Atom enerjisi ve bombasýna yönelik<br />
araþtýrmalarda, Naziler yarýþý kaybetmeselerdi, acaba bugün<br />
nasýl bir dünya ile karþý karþýya kalacaktýk.<br />
1. Dünya Savaþýnda taraflar, karþý tarafýn insanlarýný,<br />
sivrisinek gibi gaz kullanarak katlediyordu. 2. Dünya Savaþý,<br />
Hiroþima ve Nagazaki’ye atýlan en üst kitlesel imha<br />
silahý olan atom bombasý ile son buldu.<br />
ABD’nin bundan dolayý herhangi bir özür yansýttýðýný<br />
duymadýk. Hadi, Amerika’nýn yerli halklarýna yönelik bir<br />
soru ile çok gerilere gitmeyelim.<br />
Özür sanki sadece kaybedenlerin bir ayrýcalýðýdýr.<br />
Fransa’nýn da Cezayir Savaþý baþta olmak üzere, sömürgelerindeki<br />
kitlesel kýyýmlardan özür dilediðini duymadýk.<br />
Þimdi kitlesel imha silahlarýnýn kullanýmý için bir pilota<br />
dahi ihtiyaç yok. Pilotsuz araçlar on yýllardýr, dünyanýn<br />
çeþitli kriz bölgelerinde insanlarý bombalamaya devam<br />
ediyor.<br />
Bu ise, sað kalanlar arasýnda sadece intikam ve öfke<br />
duygusunu körüklüyor.<br />
Cenevre Konvansiyonlarýnýn sözde savaþýnda etiði korumaya<br />
yönelik hükümlerini, bu pilotsuz imha araçlarýna<br />
kavratabilmek mümkün deðil.<br />
Egemenler içinse bu sanki bir bilgisayar oyunu. Ve kapalý<br />
kapýlarýn ardýnda insanlarýn yaþamlarý hakkýnda kararlar<br />
alabiliyorlar.<br />
20. yy’da insanlýk henüz, Komünist toplumun gereklerini<br />
hayata geçirebilecek bir altyapýya sahip deðildi. Sovyet<br />
deneyiminin çöküþünde bu gerçekliðin de büyük etkisi<br />
oldu.<br />
Globalizmin ufku sadece ekonomik çýkara odaklanan<br />
dar bir bakýþa sahip. Kapitalizmin yükseliþi Çin’in binlerce<br />
yýllýk temeli olan manifaktür sistemini çökertmiþti.<br />
Globalizmin en parlak yýldýzý olan Çin ise, Ýngiltere’nin<br />
ve ABD’nin çöken sanayi kentlerinin görüntüleri ile intikam<br />
alýyor.<br />
Bugün insanlýðýn geldiði üstün bilgi ve teknoloji, iletiþim<br />
düzeyi ile, açlýk, iþsizlik dahil çözülmeyecek sorun<br />
yok.<br />
Ama buna varolan kapitalist kültür, devlet, ordu vb. gibi,<br />
üstyapý diye deðerlendirilen olgular engel. Ve bunlar<br />
þimdi tüm insanlýðý yok etme potansiyeli bulunan tehlikeli<br />
oyuncaklara sahipler. Ve yükselen sað popülizm nedeniyle,<br />
bunlar, hastalýklý kiþiliklerin eline teslim ediliyor.<br />
Artýk ordusuz, devletsiz, dolayýsýyla savaþsýz bir dünya<br />
hayal etmek gerekiyor.<br />
Ve bu mümkün artýk!<br />
TBMM Yüksek Disiplin Kurulu,<br />
Mecliste görev yapan BES üyesi üç danýþmaný<br />
memuriyetten çýkardý. BES, konuyla<br />
ilgili dün sendika genel merkezinde basýn<br />
toplantýsý düzenledi. Toplantýya<br />
memuriyetten<br />
çýkarýlan danýþmanlardan<br />
Olcay Çelik de katýldý.<br />
Açýklamayý yapan<br />
Genel Sekreter Davut<br />
Balýkçý, cezaya gerekçe<br />
olarak Anayasa Komisyonunda<br />
milletvekili<br />
dokunulmazlýklarýnýn<br />
görüþülmesi sýrasýnda<br />
HDP’li vekillerin dokunulmazlýklarýnýn<br />
kaldýrýlmasýný<br />
protesto etmek amacýyla toplantýyý<br />
terk etmeleri ve sonrasýnda HDP<br />
grup binasýna yapýlan kýsa yürüyüþe katýlmalarýnýn<br />
gösterildiðini belirtti.Danýþman<br />
üyelerinin HDP’li vekillerle birlikte linç<br />
kampanyasýnýn merkezine oturtulduðunu<br />
kaydeden Balýkçý, AKP’nin dokunulmazlýklarýn<br />
kaldýrýlmasýna iliþkin gerilimin faturasýný<br />
güvencesiz koþullarda çalýþan danýþmanlara<br />
çýkardýðýný belirtti. Memuriyetten<br />
çýkarýlan Olcay Çelik<br />
ise vekillerin siyasi faaliyetleri<br />
sýrasýnda yanlarýnda<br />
bulunmalarýnýn kanunun<br />
kendilerine verdiði<br />
bir görev olduðunu,<br />
halklarýn iradesinin danýþmaný<br />
olduðu için cezalandýrýldýklarýný<br />
söyledi.<br />
BES Örgütlenme<br />
Sekreteri Akýn Þiþman<br />
da, suçlamalarýn “657<br />
sayýlý Devlet Memurlarý<br />
Kanunun ihlali” iddiasýna sýðdýrmanýn<br />
mümkün olmadýðýný söyledi ve danýþmanlarýn<br />
siyasi partilerle ve vekil talimatlarýyla<br />
çalýþacaðýný belirten hükümler<br />
olduðunu kaydetti.<br />
(Ankara/EVRENSEL)<br />
Koðuþ yangýnýnda 14 yaþýndaki<br />
çocuða 62 yýl hapis istemi<br />
ADANA E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz<br />
Kurumu’nda 18 Ocak’ta çocuk mahpuslarýn<br />
koðuþta çýkardýðý ve 2 çocuðun ölümüyle<br />
sonuçlanan yangýnla ilgili dava<br />
açýldý. Yangýndan yaralý kurtulan 14 yaþýndaki<br />
R.K. hakkýnda “2 kiþinin olasý<br />
kasýtla ölümüne neden olma, 2 kiþiyi<br />
olasý kasýtla yaralama ve mala zarar verme”<br />
iddialarýyla 62 yýla kadar hapis cezasý<br />
istendi. Savcý, ayrýca R.K’nin yaþýnýn<br />
18’den küçük olmasý nedeniyle cezada<br />
indirim yapýlmasýný istedi.<br />
Cezaevi görevlilerinin yangýna geç<br />
müdahale ettiði iddialarýna karþýlýk, iddianamede<br />
bilirkiþi raporunu dayanak<br />
yapan savcý, kamu personelinin herhangi<br />
bir ihmalinin bulunmadýðýný, itfaiye<br />
raporuna göre yangýnýn tavan aydýnlatýlmasýna<br />
müdahale edilmesi sonucu<br />
çýktýðýný savundu. R.K, tedavisinin<br />
ardýndan çýkarýldýðý nöbetçi hakimliðe<br />
verdiði ifadede, yangýný çýkartan<br />
çocuklar arasýnda olmadýðýný söylemiþti.<br />
(Adana/DHA)<br />
Atamasý yapýlmayýnca<br />
kantin iþletmeye baþladý<br />
ÝZMÝR’in Torbalý ilçesinde yaþayan, Celal Bayar<br />
Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öðretmenliði Bölümü<br />
mezunu olan 36 yaþýndaki Duygu Kaplan, atamasý<br />
yapýlmayýnca Cengiz Topel<br />
Ýlkokulu’nda kantin iþletmeye<br />
baþladý.Kardeþi ve annesiyle<br />
birlikte 3 yýldýr kantin iþleten,<br />
iki çocuk annesi Duygu Kaplan,<br />
“Mezun olduktan sonra<br />
defalarca öðretmen olabilmek<br />
için KPSS sýnavýna girdim.<br />
Ancak ne yazýk ki yeterli puaný<br />
alamadým. Hal böyle olunca farklý bir iþe yönelmem<br />
gerekti. Çocuklara olan ilgim ve aldýðým eðitim<br />
beni yeniden okula yöneltti. Ancak bu kez kantinci oldum”<br />
dedi. (ÝZMÝR)<br />
GÜNLÜK 1 Nisan 2017 Cumartesi / Sayý: 5704<br />
evrensel<br />
Günlük Yaygýn<br />
Süreli Gazete<br />
Bülten Basýn Yayýn Reklamcýlýk<br />
Tic. Ltd. Þti. Adýna Sahibi:<br />
Cemal Dursun<br />
Genel Yayýn Yönetmeni:<br />
Fatih Polat<br />
Yazý Ýþleri Müdürü:<br />
Þengül Karadað<br />
Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü:<br />
Çaðrý Sarý<br />
Haber Müdürü:<br />
Muzaffer Özkurt<br />
Haber Müdür Yardýmcýlarý:<br />
Gözde Tüzer<br />
Gökhan Durmuþ<br />
Yönetim Yeri: Adres: Mehmet Akif Ersoy Cad. Mehmet Çýbýkçý Ýþ Merkezi No: 2 K: 2 Ýþyeri No:<br />
21 Þirinevler/B.Evler-ÝSTANBUL Tel: 0850 302 20 67 Fax: 0212 654 15 04<br />
Daðýtým: Doðan Daðýtým AÞ. Banka Hesap No: Bülten Basýn Yayýn Reklamcýlýk Tic. Ltd. Þti.<br />
TEB Yeþilköy Þubesi IBAN: TR83 0003 2000 0540 0000 2600 57<br />
Ankara: (Cem Gurbetoðlu) Karanfil Sokak, No: 11/16 Kýzýlay Tel: (0312) 4194480 Faks: 4194483<br />
Ýzmir: (Emine Uyar) Oðuzlar Mah. Gaziler cad. No: 133 D:701 Kapýlar Tel: (0232) 4457020 Faks: 4845755 Kocaeli: (Arzu Erkan)<br />
Kemalpaþa Mah. Eski Hamam Sok. Emek Ýþ Haný No: 5 Kat: 3 Ýzmit/Kocaeli Tel: 0535 295 28 85 Adana: (Cumali Akkaþ) Cemal<br />
Gürsel Caddesi Ali Hikmet Ýþ Haný Kat:2 No: 8 Tel-Faks: (0322) 3631016 Diyarbakýr: (Cumhur Daþ) Yeniþehir Mah. Ali Emiri 7.<br />
Sokak Karacadað Apt. Kat:1 Daire: 7 Yeniþehir Tel: (0412) 2282613 Almanya/Köln: (Serdar Derventli) Tel: (0049) 2215108970-71 /<br />
2219131271 Faks: 2219131269 Fransa/Paris: (Yýldýz Eren) Tel: (0033) 148240473 Faks: 142469227 Ýngiltere: Tel: (0044) 2072758440<br />
Faks: (0044) 2072757245 Ýstanbul Baský: SM. Matbaacýlýk Çobançeþme Mah. Sanayi Cad. Altay Sokak. No:10 (A Blok) Yenibosna-<br />
Bahçelievler/Ýst Tel: 0 212 6549418<br />
günlükevrensel’i bayinizde bulamýyorsanýz<br />
Bayinin unvanýný ve bayilik numarasýný<br />
daðýtým servisimize bildirin,<br />
gazetenizi bayinize ulaþtýralým.<br />
ALÝ TERZÝ: 0.212.654 94 17 - 0.506.671 70 64 - 0.532.315.59.03<br />
aterzi@evrensel.net -<br />
evrenselali@yahoo.com.tr
haber<br />
evrensel<br />
haber@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
3<br />
KISA... KISA...<br />
Öðrenci<br />
servisi<br />
kaza yaptý<br />
KOCAELÝ’nin Kartepe ilçesinde<br />
öðrenci servisi ile<br />
hafif ticari araç çarpýþtý. Kazada<br />
16 kiþinin bulunduðu<br />
öðrenci servisindeki 13<br />
öðrenci ile hafif ticari aracýn<br />
sürücüsü Mustafa Zorla<br />
ile ayný araçta bulunan<br />
Elif Uçkur yaralandý. Çevredekilerin<br />
yardýmý ile Elif<br />
Uçkur hasar gören araçta<br />
sýkýþtýðý yerden çýkarýldý.<br />
Öðrenciler kazanýn þokunu<br />
yaþarken vatandaþlar<br />
sakinleþtirmeye çalýþtý. Kazayla<br />
ilgili soruþturma baþlatýldý.<br />
(KOCAELÝ)<br />
2 kardeþ<br />
kazada<br />
öldü<br />
ANTALYA’da 50 metre<br />
uzaktaki yaya üst geçidini<br />
kullanmayýp bariyerle çevrili<br />
refüjden karþýya geçmek<br />
isteyen 28 yaþýndaki<br />
Çaðlar ve 23 yaþýndaki Sinan<br />
Yýlmaz kardeþlere otomobil<br />
çarptý. Çarpmanýn<br />
etkisiyle yola savrulan kardeþler<br />
için olay yerine ambulans<br />
ve polis ekipleri<br />
sevk edildi. Hastaneye kaldýrýlan<br />
iki kardeþ yapýlan<br />
tüm müdahalelere raðmen<br />
kurtarýlamadý. (ANTALYA)<br />
Uçaklarýn<br />
yakýnýnda<br />
yangýn<br />
YEÞÝLKÖY’deki Havacýlýk<br />
Müzesinin önünden geçen<br />
karayolundaki bir aracýn<br />
yanmasý Atatürk Havalimaný’nda<br />
da büyük panik yarattý.<br />
Devlet Hava Meydanlarý<br />
Ýþletmesine baðlý Ýtfaiyenin<br />
gözlem aracý olay<br />
yerine içerden yaklaþarak<br />
tespit yaptý. Ancak yangýnýn<br />
uçaklar için bir tehlike<br />
yaratmadýðý belirlendi. Bu<br />
arada Ýstanbul Belediyesine<br />
ait itfaiye araçlarý da<br />
yangýna müdahale ederek<br />
kýsa sürede söndürdü.<br />
DHMÝ Yetkilileri yangýn nedeniyle<br />
çýkan dumanýn<br />
uçuþ trafiðini etkilemediðini<br />
bildirdi. (ÝSTANBUL)<br />
Apartmanýn<br />
çatýsý alev<br />
alev yandý<br />
KONYA’da bir apartmanýn<br />
çatýsýnda henüz belirlenemeyen<br />
bir nedenle yangýn<br />
çýktý. Ahþap çatýsý alev içinde<br />
kalan apartmandakiler<br />
binayý boþalttý ve çevredekilerin<br />
haber vermesiyle<br />
gelen itfaiye yangýna müdahale<br />
etti. Ýtfaiye ekibinin<br />
yarým saatlik çalýþmasýyla<br />
yangýn tamamen söndürüldü,<br />
saðlýk ekipleri de<br />
dumandan etkilenen<br />
çocuklara ambulansta müdahale<br />
etti. (KONYA)<br />
TILLERSON’UN ZÝYARETÝNÝN FOTOÐRAFIDIR<br />
ABD’nin yeni Dýþiþleri<br />
Bakaný Rex Tillerson,<br />
önceki gün Ankara’ya<br />
geldi.<br />
Önce Baþbakan Yýldýrým,<br />
sonra Cumhurbaþkaný<br />
Erdoðan ve en son da Dýþiþleri<br />
Bakaný Çavuþoðlu<br />
ile görüþen Tillerson, bu<br />
görüþmelerden sonra, Çavuþoðlu<br />
ile birlikte basýnýn<br />
karþýsýna çýktý.<br />
Basýn toplantýsýnda<br />
Dýþiþleri Bakaný Çavuþoðlu,<br />
neler konuþtuklarýný<br />
anlattý, Türkiye’nin þikayetlerini<br />
bir kez daha<br />
özetledi, Obama yönetimini eleþtirdi, Trump yönetiminin<br />
Suriye’de PYD-YPG ile ortak hareket etmesini istemediklerini,<br />
ABD’nin Gülen’i iade etmesi için adým<br />
atmasýný beklediklerini uzun uzun anlattý.<br />
HABERÝN ÝÇÝNDEN<br />
Ýhsan Çaralan<br />
caralan@evrensel.net<br />
TILLERSON: ZOR SEÇENEKLER!<br />
ABD Dýþiþleri Bakaný Tillerson ise; Suriye sorunu ve<br />
PYD-YPG ile iliþkilerine dair; “Kullanýlan taktiklerde bir<br />
araya gelmemiz gerekiyor bu önemli. Tartýþmalar olmaya<br />
devam edecek. Bugün de tartýþmalar devam etti.<br />
Bugünkü görüþmelerde elimizdeki seçenekleri deðerlendirdik.<br />
Zor seçenekler bunlar. Dürüst olmak zorundayým,<br />
kolay deðil, yapmamýz gerekenler zor tercihler”<br />
diye özetledi görüþmeleri.<br />
Aslýnda Tillerson’un bu ifadeleri ‘Türkiye ile ABD<br />
arasýndaki sorunlar’ karþýsýnda ABD’nin yanýtýydý.<br />
Böyle bir görüþme sonrasýnda Cumhurbaþkanýndan<br />
baþlayarak, “Eyy Amerika!...” korosunun eleþtiriyi<br />
baþlatmasý beklenirdi. Dahasý bu ziyaretten bir gün<br />
önce Halkbank Genel Müdür Yardýmcýsý M. Hakan Atilla’ýnýn<br />
New York’ta tutuklanmasýyla polemik ortamýna<br />
benzin dökülmüþtü! Bu da, ABD’ye ‘FETÖ’cü’, ‘15 Temmuz’un<br />
arkasýndaki güç’ suçlamalarýyla yandaþ medyanýn<br />
ayaða kalkmasý için yeni ve elveriþli bir imkan<br />
demekti. Ama öyle olmadý.<br />
Tersine Cumhurbaþkaný ve Baþbakan bu görüþmeler<br />
konusunda diþe dokunur bir açýklama yapmazken<br />
Çavuþoðlu ise: ABD ile Türkiye’nin bölgede teröre karþý<br />
ortak mücadelesinin önemine deðinip, sorunlarýn<br />
giderilmesi için konuþmaya devam edeceklerini söyleyen<br />
bir çizgiyi aþmadý.<br />
SABAH’IN 1. SAYFASI<br />
ZÝYARETÝN FOTOÐRAFI GÝBÝ<br />
Aylardýr ABD’ye her konuda, özellikle darbenin arkasýnda<br />
olmakla suçlayan yandaþ basýn Tillerson’un<br />
ziyareti ve yaptýðý görüþmeler “vakayi adiyeden” bir<br />
görüþme olarak sundu. Dahasý, ABD’nin hiçbir konuda<br />
Türkiye’nin isteklerine olumlu yanýt vermediði gerçeðini<br />
görmezden gelmeyi tercih etti.<br />
Örneðin yandaþ basýnýn “amiral gemisi” olan Sabah<br />
gazetesinin dünkü manþeti; “FBI FETÖ’nün kara<br />
parasýný peþinde” olarak atýlmýþtý.<br />
Bu manþeti gören herkes, Hakan Atilla’ýn FETÖ’nün<br />
“gizli kasasý” olduðu için tutuklandýðýný sanmýþtýr.<br />
Ama manþetin altýndaki; “ABD’den FETÖ’ye yeni kýskaç:<br />
FBI darbeci örgütün dört tepe yöneticisinin hesaplarýný<br />
dondurup kara para soruþturmasý baþlattý”<br />
Bilim insaný Kenan<br />
Ateþ anýlýyor<br />
Ani bir kalp krizi sonucu 3 Nisan<br />
2016’da hayatýný kaybeden, Ýstanbul<br />
Üniversitesi Deneysel Týbbi<br />
Araþtýrma Enstitüsü Genetik<br />
Anabilim Dalý Öðretim Üyesi<br />
Yrd. Doç. Dr. Kenan Ateþ, ölümünün birinci<br />
yýlýnda arkadaþlarý ve meslektaþlarý tarafýndan<br />
anýlýyor. Ateþ için 2 Nisan Pazar günü<br />
saat 11.00’de önce Zeytinburnu’da bulunan<br />
Kozlu Mezarlýðýndaki mezarý baþýnda<br />
bir anma düzenlenecek.<br />
Daha sonra saat 14.00’te Ýstanbul Tabip<br />
Odasý’nda bir anma etkinliði gerçekleþtirilecek.<br />
Anma kapsamýnda, “Bilim Ýnsanýnýn<br />
Etiði” konulu söyleþiye; Günseli Bayram<br />
Akçapýnar’ýn moderatörlüðünde, Prof. Dr.<br />
Ahmet Özdemir Aktan, Prof. Dr. Cem Terzi<br />
ve Prof. Dr. Nilay Etiler katýlacak.“Sinevizyon<br />
ve tanýklýklar” gösteriminin ardýndan<br />
baþlayacak etkinlik müzik dinletisiyle<br />
son bulacak.<br />
KENAN ATEÞ KÝMDÝR?<br />
17 Mart 1957 doðumlu olan Kenan Ateþ<br />
1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Týp Fakültesi’nden<br />
mezun oldu.<br />
Ateþ, Moleküler ve Týbbi Genetik Yüksek<br />
Lisansý’ný King’s College London,<br />
King’s, Guys & St. Thomas Medical School’da<br />
yaptý. Ateþ, University College London<br />
(UCL), Royal Free & University College<br />
Medical School’da Moleküler ve Hücre<br />
Biyolojisi üzerine doktora yaptý.<br />
Yer aldýðý ekiple birlikte MGF geninin<br />
tanýmlanmasýnda rolü oldu.Emek Partisi<br />
(EMEP) Üyesi olan Kenan Ateþ, bir dönem<br />
Evrensel’de köþe yazarlýðý yaptý.<br />
Hayat TV’de yayýnlanan Bilim ve Toplum<br />
programýnýn editörlerindendi. Bilim ve Gelecek<br />
ile Evrensel Kültür dergilerinde de<br />
bilim yazýlarý kaleme aldý.<br />
(HABER MERKEZÝ)<br />
Özer AKDEMÝR<br />
Ýzmir<br />
21 OCAK 2017 tarihli Resmi Gazetede yayýnlanan<br />
Bakanlar Kurulu kararý ile 5403 sayýlý<br />
Toprak Koruma Kanunun 14. Maddesi gereðince<br />
141 ovaya “Büyük Ova” statüsü verildi.<br />
Türkiye’nin en büyük delta ovalarýndan Aydýn<br />
Ovasý bu 141 “Büyük Ova” arasýna giremedi.<br />
Aydýn’lýlarýn tepki ile karþýladýðý bu durumu<br />
kentte ekoloji mücadelesini yürütenlere ve Ziraat<br />
Mühendisleri Odasý baþkanýna sorduk.<br />
Aydýn Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP)<br />
Baþkaný Mehmet Vergili, 2007’de çýkarýlan Jeotermal<br />
Yasasý ile Aydýn’ýn yüzde 85’inin jeotermal<br />
enerji kullanýmýna açýlmasý ile Aydýn Ovasý’nýn<br />
“büyük ova”, “Sit ova” olmasýnýn daha<br />
iþin baþýndan engellendiði görüþünde. “Burayý<br />
tarým bölgesi deðil de jeotermal üs, enerji bölgesi<br />
haline getirdiler” diyen Vergili, “Tarým Bakaný<br />
geçenlerde geldi. Bu konu ile ilgili tek bir<br />
söz söylemedi. Diyemez, çünkü rant var burada,<br />
jeotermal þirketlerle göbek baðý var” diye konuþtu.<br />
Aydýn Çevre Mücadelesi’nden Dr. Metin<br />
Aydýn da, ilk “büyük ova” taslaðý içinde Söke’nin<br />
olduðunu, ancak yasadan sonra buranýn<br />
denildiðini görmeseniz Sabah’ýn, baþka bir haberden<br />
söz ettiðini anlamazsýnýz.<br />
Haftalardýr; ‘Gelecek, Suriye’deki sorunlarý çözecek<br />
ve Türkiye ile Rakka harekatýný baþlatacak, FE-<br />
TÖ’nün iadesi konusunda ilerleme saðlanacak” gibi<br />
beklentilerle beklenen Tillerson’la yapýlan görüþme<br />
ise Sabah’ýn birinci sayfanýn en altýnda “küçük bir haber”<br />
olarak görülmüþ. Haberin baþlýðý ise; “FETÖ’nün<br />
iadesi için adým bekliyoruz” biçimindeydi.<br />
Bu baþlýk ziyaretten önce atýlsa belki anlamlý olacak<br />
ama ziyaretten sonra atýlýnca, bu ziyaretin yapýldýðýndan<br />
haberi olmayan bir gazetenin haber baþlýðý<br />
gibi kalmaktadýr.<br />
Bu haliyle, Sabah gazetesinin birinci sayfasý, yakýndan<br />
bakýldýðýnda, Tillerson‘la yapýlan görüþmelerden<br />
de öte AKP Hükümeti’nin durum-vaziyetinin yeni<br />
bir sayfasý gibidir.<br />
‘ZARRAB ATÝLLA DAVASI’NIN GÖLGESÝNDE<br />
ÝLÝÞKÝLERÝ YENÝLEME DÖNEMÝ<br />
ABD’ye Obama yönetimi üstünden yapýlan eleþtiriler<br />
ve Trump yönetiminden beklentilerden sonra Tillerson’nun<br />
ziyaretinin böyle ‘anlayýþlý’, ‘makul’ bir diplomatik<br />
üslupla karþýlanmasýnýn iki nedeni olabilir:<br />
1-) Trump yönetiminden beklenti sürmektedir. Erdoðan-Trump<br />
görüþmesinin bir “Gordion kýlýcý” gibi<br />
bütün bu sorunlarý kesip atacaðý umudu devam etmektedir.<br />
2-) Halkbank Genel Müdür Yardýmcýsý M. Hakan<br />
Atilla’nýn tutuklanmasýndan sonra Erdoðan-AKP yönetiminin,<br />
ABD’nin Türkiye-ABD iliþkilerini yeni bir mecraya<br />
çektiðini görüp, dün bu köþede deðinildiði gibi,<br />
“Zarrab-Atilla davasý” üstünden ‘pazarlýk’ ortamýný<br />
oluþturmak için yeni bir ‘taktik’ belirlenmiþ olabilir.<br />
Büyük olasýlýkla da ikisi birden!<br />
Bu geliþmeler doðrultusunda neyin ne oluðunu yakýnda<br />
göreceðiz. Ama þimdiden þunu söyleyebiliriz ki,<br />
Türkiye’nin Trump yönetiminden beklentisi iyice azalsa<br />
da bu devam etmektedir. Ama beklentiler karþýlanmasa<br />
bile Erdoðan-AKP Hükümeti’nin, ABD stratejisine<br />
baðlýlýðýný yenileyecek bir mevziye doðru yöneldiðini<br />
söylemek için yeterince veri ortaya çýkmýþtýr!<br />
Arada yeni itiþ kakýþlar olabilir, ama Tillerson ziyareti<br />
sonrasýndaki tutum bunu açýkça göstermektedir<br />
Savcý Kiraz için<br />
adliyede anma<br />
düzenlendi<br />
ÝSTANBUL Adalet Sarayý’nda 31 Mart<br />
2015 tarihinde gerçekleþen rehine operasyonunda<br />
hayatýný kaybeden Savcý Mehmet<br />
Selim Kiraz, dün mezarý baþýnda<br />
anýldý. Kiraz’ýn Eyüp Sultan Mezarlýðý’ndaki<br />
mezarý baþýnda dün gerçekleþen<br />
anmaya babasý Muhammed Hakký Kiraz,<br />
Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýsý Ýrfan Fidan’ýn<br />
yaný sýra adliyelerde görevli hakim<br />
ve savcýlar katýldý. Anma töreni okunan<br />
dualarýn ardýndan son buldu. Savcý Kiraz<br />
için Ýstanbul Adalet Sarayý’nda da anma<br />
töreni düzenlendi. Törene Yargýtay Baþkaný<br />
Ýsmail Rüþtü Cirit, Ýstanbul Cumhuriyet<br />
Baþsavcýsý Ýrfan Fidan’ýn yaný sýra<br />
hakimler, savcýlar ve adliye personeli katýldý.<br />
(Ýstanbul/DHA)<br />
Aydýn, rant için mi büyük ova yapýlmadý?<br />
da çýkarýldýðý bilgisini verdi.<br />
Aydýn, “Bizim talebimiz Aydýn’ýn bütün olarak<br />
büyük ova ilan edilmesi yönünde. Büyük ova<br />
olunca tabii buralar tarýmsal sit alaný ilan edileceði<br />
için ne jeotermal, ne konut, ne de baþka bir<br />
þey yapýlabilecek. Biz kurtuluþu burada görüyoruz”<br />
dedi. OHAL sürecinde jeotermal faaliyetlerinin<br />
çok hýzlandýðýna dikkat çeken Aydýn,<br />
“Bizim sayamayacaðýmýz ölçüde, yeni yeni birçok<br />
yerde JES çalýþmalarý baþladý” dedi.<br />
EMPERYAL AMAÇLARA DÝKKAT!<br />
Ziraat Mühendisleri Odasý Aydýn Þube Baþkaný<br />
Mahmut Nedim Barýþ da, Toprak Koruma<br />
Kurulunun Aydýn’ýn “büyük ova” yapýlmasý<br />
yönündeki Bakanlar Kurulu’na tavsiye kararý<br />
alýndýðýný aktararak, “Ama Bakanlýk birçok lüzumsuz<br />
yeri büyük ova ilan ederken Aydýn’ý, Söke’yi<br />
bu kapsama almadý.<br />
Türkiye’nin tarýmýna en büyük katma deðerleri<br />
katan Karadeniz’in Doðusundan, Marmara,<br />
Ege ve Akdeniz hattýnda tarým alanlarýnýn durumuna<br />
bakýnýz. Buralarýn katledilmesi için<br />
HES’ler, RES’ler ya da buna benzer faaliyetler<br />
yapýlýyor. Amaç burada, tarýmýn baltalanarak, dýþarýya<br />
baðýmlý yapýlarak emperyal ülkelere yol<br />
açmak” dedi.
haber<br />
evrensel<br />
haber@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
4<br />
Büyüme yalan<br />
yoksulluk gerçek<br />
Enflasyon ve iþsizlikte 2016<br />
hedeflerini tutturamayan<br />
AKP Hükümetinin büyüme<br />
tahmini de gerçekleþmedi.<br />
Orta vadeli programda<br />
2016 için yüzde 4.5’ten 3.2’ye çekilen<br />
büyüme tahmini yüzde 2.9 olarak gerçekleþti.<br />
Açýklanan rakamlarý deðerlendiren<br />
iktisatçýlar büyümenin balon<br />
ve eþitsiz olduðuna dikkat çektiler. Ýktisatçýlar<br />
yeni hesaplama yöntemiyle<br />
açýklanan rakamlarýn gerçekliliðinin<br />
de tartýþmalý olduðuna dikkat çektiler.<br />
Hükümetin 2016’da yüzde 7.5 olarak<br />
hedeflediði enflasyon yüzde 8.53, yüzde<br />
10.5 olarak hedeflediði iþsizlik oraný<br />
da 10.9 olarak gerçekleþmiþti.<br />
TÜÝK 2016’da 3 çeyrek için açýkladýðý<br />
hesaplama yöntemini 4. çeyrek ve<br />
2016 için deðiþtirmiþti. Yeni yöntemle<br />
açýklanan verilerin saðlýklý olmayacaðýna<br />
dair eleþtiriler ise dikkate alýnmamýþtý.<br />
TÜÝK yeni hesaplama yöntemiyle<br />
hazýrladýðý 2016 büyüme rakamlarýna<br />
göre 2016 büyüme oraný yüzde 2.9 oldu.<br />
2016 yýlýnda bir önceki yýl zincirlenmiþ<br />
hacim endeksine göre mal ve hizmet<br />
ihracatý yüzde 2 azalýrken, ithalat<br />
yüzde 3.9 arttý.<br />
Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla<br />
GSYH, 2016 yýlýnda bir önceki yýla göre<br />
yüzde 10.8 artarak 2 trilyon 590 milyar<br />
517 milyon TL oldu. Gayrisafi yurtiçi<br />
hasýlayý oluþturan faaliyetler incelendiðinde;<br />
2016 yýlýnda tarým sektörünün<br />
toplam katma deðeri, zincirlenmiþ hacim<br />
endeksi olarak yüzde 4.1 azaldý, sanayi<br />
sektörünün toplam katma deðeri<br />
yüzde 4.5 arttý, inþaat sektörünün toplam<br />
katma deðeri yüzde 7.2 arttý ve hizmetler<br />
sektörünün toplam katma deðeri<br />
yüzde 0.8 azaldý.<br />
KÝÞÝ BAÞI GELÝR<br />
10 BÝN 807 DOLAR!<br />
2016 yýlýnda kiþi baþýna GSYH cari<br />
fiyatlarla 32 bin 676 TL, dolar cinsinden<br />
ise 10 bin 807 dolar olarak hesaplandý.<br />
Gayrisafi yurtiçi hasýla tahmini;<br />
zincirlenmiþ hacim endeksi olarak,<br />
2016 yýlýnýn dördüncü çeyreðinde bir<br />
önceki yýlýn ayný çeyreðine göre yüzde<br />
3.5 arttý. Üretim yöntemiyle gayrisafi<br />
yurtiçi hasýla tahmini, 2016 yýlýnýn dördüncü<br />
çeyreðinde cari fiyatlarla 734<br />
milyar 393 milyon TL oldu.<br />
Hanehalký nihai tüketim harcamalarý<br />
2016 yýlýnda bir önceki yýla göre yüzde<br />
2.3 arttý. Hanehalký tüketim harcamalarýnýn<br />
GSYH içindeki payý yüzde 59.5<br />
oldu. 2016 yýlýnda devletin nihai tüketim<br />
harcamalarýnýn GSYH içindeki payý<br />
yüzde 14.7 olurken, sabit sermaye oluþumunun<br />
payý yüzde 29.8 oldu.<br />
2016 yýlýnda bir önceki yýl zincirlenmiþ<br />
hacim endeksine göre mal ve hizmet<br />
ihracatý yüzde 2 azalýrken, ithalat<br />
yüzde 3.9 arttý. (EKONOMÝ SERVÝSÝ)<br />
ÖZGÜR MÜFTÜOÐLU: EÞÝTSÝZ BÝR BÜYÜME<br />
GAYRÝSAFÝ Yurtiçi Hasýla’daki artýþýn pozitif<br />
bir durum gibi gözüktüðüne dikkat çeken<br />
Akademisyen Özgür Müftüoðlu “Ancak<br />
Türkiye’nin içinde bulunduðu duruma, dünyadaki<br />
küresel ekonomiler içerisindeki<br />
yerine baktýðýmýz zaman,<br />
küçük bir ülke ve büyümesinin<br />
çok daha yüksek olmasý<br />
lazým. Zaten AKP Hükümetinin,<br />
2002’den sonra çok<br />
yüksek büyüme oranlarý elde<br />
etmek en çok övündüðü durumdu.<br />
Türkiye’de bu oranlarýn<br />
artýþý pozitif gibi görünse de<br />
çok yeterli deðil. Çünkü bir taraftan<br />
nüfusu da artan bir ülke.<br />
Dolayýsýyla bu büyüme Türkiye’nin ihtiyaçlarýný<br />
karþýlayacak bir büyüme deðil” dedi.<br />
Öte yandan bunun çok eþitsiz bir büyüme<br />
olduðunu ifade eden Müftüoðlu þunlarý<br />
söyledi: “Bu rakamlar hep aldatýcý oluyor.<br />
Burada esas sorulmasý gereken bu büyümeden<br />
herkese eþit bir daðýlým gerçekleþiyor<br />
mu? Kiþi baþýna düþen diyor da kimin baþýna<br />
düþüyor bu kadar gelir? Dolayýsýyla burada<br />
eþitsizlik var. Özellikle iþ güvencesinin ortadan<br />
kalkmasý, iþsizlik ve bunun baskýsý ücretli<br />
emeðin son derece kötü koþullarda çalýþmasý<br />
ve yaþamasý durumunu ortaya çýkarýyor.<br />
Bu sadece eðitimi az olan kesimler ya<br />
da kentlere yeni göç etmiþ kiþiler deðil, artýk<br />
deðiþen pozisyon uzun<br />
zamandýr kentlerde bulunan,<br />
eðitimli insanlarýn da artýk iþ<br />
bulmakta zorlandýðý ve çok<br />
düþük ücretlerle çalýþmak<br />
zorunda kaldýðý bir durumu<br />
ortaya çýkarýyor. Böyle düþündüðümüz<br />
zaman nüfusun<br />
büyük bölümünü oluþturan<br />
ücretliler, küçük üreticiler,<br />
çiftçiler, köylüler giderek<br />
daha da yoksullaþýyor.<br />
Buna karþýlýk daha da zenginleþen küçük<br />
bir kesim var. Bunlarý sokakta milyon liralýk<br />
otomobillerle, rantlarla görebilirsiniz.<br />
Özellikle devletin kamu-özel ortak iþbirliðin<br />
üzerinden sermayenin belli kesimine<br />
aktardýðý kaynaklar var. Dolayýsýyla bu büyüme<br />
Türkiye için son derece yetersizdir.<br />
Zaten orta vadeli programa göre de bir gerileme<br />
olduðu gözüküyor. Öbür taraftan da<br />
bunun eþitsiz bir büyüme olduðunu vurgulamamýz<br />
gerekiyor.”<br />
MUSTAFA SÖNMEZ:<br />
BAÞARISIZLIK<br />
YENÝ hesaplama yönteminin ilginç<br />
sonuçlar çýkaracaðýný tahmin ediyorduk.Üçüncü<br />
çeyrekte 1.8 daralan büyümenin<br />
4. çeyrekte nasýl yüzde 4.5 büyümesiyle<br />
ilgili problemler var. Eski serinin<br />
yüzde 20 fazlasýný hesaplýyor yeni<br />
yöntem. Yeni yöntemin veri kaynaklarý<br />
açýsýndan sorunlarý var. Üretimle ilgili<br />
anketler<br />
toplayarak<br />
yapardý<br />
daha önce.<br />
Þimdi maliye<br />
verileri<br />
ve SGK’ye<br />
verilen bildirimlerle<br />
yapýyor.<br />
Firmalarýn<br />
üzerinde oynadýðý verilerle saðlýklý sonuçlar<br />
almak mümkün deðil. Bu rakamlarýn<br />
uluslararasý kurumlarý nasýl tatmin<br />
edeceði de þüpheli. Bu uyarýlarý dikkate<br />
almýyor TÜÝK.<br />
4. çeyrekte kamu harcamalarý artýrýldý,<br />
özel sektöre saðlandý, parasal destek<br />
saðlandý ama tüm bunlar 4. çeyrekteki<br />
büyümeyi açýklamaya yetmiyor. Ýstihdam<br />
rakamlarý, iþsizlik ortadayken büyüme<br />
verileri saðlýklý deðil. Sanayiinin<br />
tüm yýl boyunca yüzde 4.5 artýþ gösterdiðini<br />
anlamak kolay deðil. Büyüme rakamlara<br />
böyle þaibeli olursa bütün veriler<br />
þaibeli olur.<br />
Tüm bunlara raðmen hükümet 3.2<br />
olan büyüme tahminini tutturamadý. En<br />
azýnda 2.9’da tuttuk diye seviniyorlar.<br />
Ama bu oran Türkiye’yi kesmez. Türkiye’nin<br />
yüzde 5-6 büyümesi gerekiyor.<br />
Bu açýdan bakýnca ortaya çýkan rakam<br />
ciddi bir baþarýsýzlýktýr.<br />
EKONOMÝ VE<br />
POLÝTÝKA<br />
Ýzzettin ÖNDER<br />
izo40@hotmail.com<br />
BUNDA MUTLAKA<br />
BÝR ÝÞ VAR<br />
Türkiye freni boþalmýþçasýna ölümüne doðru<br />
koþ(turul)uyor. Kendileri çalýp, kendileri oynar misali,<br />
anayasa taslaðýný yapan AKP tüm hatlarý ile<br />
Türkiye’nin olduðu kadar kendi akýbetini de zorluyor.<br />
AKP milletvekilleri de, kimileri kabarýk Fetö dosyasý belasýna,<br />
kimileri de çýkar ya da korku hesabýyla, maalesef,<br />
ülkenin sürüklenmesine inanýlmaz þekilde seyirci<br />
kalýrken, kendi kaderlerini de riske atmaktadýr. Veri<br />
düzen içinde siyaset yapmanýn da bir usulü ve adabý<br />
vardýr.<br />
Usul ve adap derken daha baþtan baþlamak gerekir. Geçen<br />
haftalarda sizlerle paylaþmýþ olduðum anayasa yapýmýndaki<br />
yanlýþlarý yinelemeden söylemek gerekir ki, iþ<br />
daha baþtan yanlýþtýr. Bu noktadan baþlarsak, detaya girmeden<br />
þu kadarýný söylemekle yetinebilirim ki, AKP’nin<br />
parlamenter sayýsýný 600’e çýkartýrken temsilin daha iyi<br />
olacaðýný beyan etmesi, külliyen yanlýþ bir mantýk içermekle<br />
beraber, bu söylem, bizzat kendilerinin de ulusal iradeyi<br />
doðru ya da tam temsil etmediðini düþündükleri parlamentoda<br />
çok ciddi bir icraatta bulunmuþ olduklarýnýn kanýtýdýr.<br />
HDP’nin temsil kabiliyetinin izale edilmiþ olmasý da baþlý<br />
baþýna parlamentonun ne denli anayasa gibi bir konu üzerinde<br />
çalýþma kabiliyetinin olmadýðýnýn çok temel göstergesidir.<br />
Hele de çirkin ortaklýk dýþýnda kalan muhalif siyasi<br />
gruplara parlamentoda yapýlan çirkin saldýrýlar AKP’nin kara<br />
lekesi olarak yaþamý boyunca alnýnda kalacaktýr.<br />
Referanduma gidilirken, eðer “hayýr” oyu verecekler<br />
vatan haini olarak yaftalanacaksa, o zaman bu süreç suçlularýn<br />
(?) tespiti ve fiþlenmesi için mi iþletilmektedir? “Hayýr”<br />
oylarýnýn aðýrlýk kazanmaya baþladýðý anlaþýldýkça yükselen<br />
hiddet ve þiddet niçin? Eðer söz ve karar halkýn ise<br />
ve halk bu yetkisini bir kez ve son kez deðil de, devamlý<br />
olarak kullanmak istiyorsa tabii ki “hayýr” oyu kullanacaktýr,<br />
kimin buna ne deme yetkisi olabilir ki?<br />
Gerek parlamentonun gereði þekilde çalýþtýrýlmadan bir<br />
anayasa taslaðýnýn geçirilmesinde izlenen yönteme, gerek<br />
salt partililerin deðil, devletin de en üst makamýný iþgal<br />
edenlerin mevki ve makamlarýna yakýþmayacak düzeyde<br />
sokaða inerek “evet” için çalýþma(!) yapmalarýna bir anlam<br />
vermek durumundayýz. Öyle anlaþýlýyor ki, yapýlmak istenen<br />
deðiþikliðin, tek bir oy farkla dahi geçmiþ olmasý kan<br />
davasýný sürdürenleri bir þekilde rahatlatacaktýr. Oysa kamu<br />
makamlarýný böylesine iþgal edenler hiç deðilse þu kadarýný<br />
adlarý gibi bilirler ki, ya da bilmeleri gerekir ki, rejim<br />
deðiþikliðine gidiliyor olmadan basit ve olaðan bir anayasa<br />
deðiþikliði dahi belirli düzeyde nitelikli çoðunluk oyunu gerektirir.<br />
Çünkü anayasalar tüm toplumu ihata eden, tüm<br />
toplumca benimsenmesi gereken toplumsal yaþam ve iþleyiþ<br />
kurallarýdýr. Maalesef görülüyor ki, yürüyüþte hiçbir kural<br />
ya da teamüle uyulmuyor. Adeta yaþamýnýn son aþamasýna<br />
gelmiþ bir faninin vasiyet tanzimindeki acele ve ýsrarýný<br />
anlamak durumundayýz.<br />
Dünyanýn merkezi, su ve petrol alanlarý ile önemli<br />
olan Ortadoðu’da þimdilik saðlam duran tek Ýran var.<br />
Ýran’ýn yanýnda ise, maalesef, halen emperyalizmin güçlü<br />
etki ve sarsýntý alanýna girmiþ olan Türkiye bulunmaktadýr.<br />
Bir zamanlar Türkiye’de “Ýran olmak istemiyoruz” sloganlarý<br />
atýlýrken, sanýrým þu sýralarda da Ýran’da “Türkiye<br />
olmak istemiyoruz” sloganlarý atýlmaktadýr. Ýþte referanduma<br />
giderken bu aceleyi, kiþisel hýrs ve korkuyu yadsýmadan,<br />
ancak salt bu faktöre baðlamadan, dünya siyaseti<br />
ve emperyalizm baðlamýnda ele almalýyýz. Türkiye Ortadoðululaþtýrýlmaya<br />
çalýþýlýrken, Arap dünyasýnýn uyanmasý<br />
önüne takoz mu yapýlmaktadýr, yoksa emperyalizmin emrinde<br />
Ortadoðu’nun bekçisi ya da çobaný mý yapýlmak istenmektedir?<br />
Belki de Ortadoðu’da kanlý bir mezhep çatýþmasý<br />
görüntüsünde Sünni Þii gruplar arasýnda önce siyasi<br />
hakimiyet alan kavgasý, bilahare sýcak çatýþma mý istenmektedir?<br />
Belki de Ýran’a bu kanaldan müdahale düþünülüyor<br />
olabilir. Devletler, bir kurþun dahi atmadan<br />
baþka nasýl parçalanýr ki!<br />
PRF. DR. ERÝNÇ<br />
YELDAN:<br />
SAÐLIKSIZ<br />
BÜYÜME<br />
YENÝ büyüme tahmini<br />
yöntemi adý altýnda eski büyüme<br />
rakamlarýyla yenilerini<br />
karþýlaþtýrmanýn çok anlamlý<br />
olmadýðýný ve bu yeni yöntemin<br />
istatistiksel olarak da<br />
doðrulunun temiz sýnmadýðýný<br />
biliyoruz. Eski büyüme<br />
metodolojisi yeni metodoloji<br />
karþýlaþtýrmasý teknik olarak<br />
doðru deðil. Bunun ötesinde bir<br />
iktisadi yorum yapmak<br />
gerekirse 4. çeyrekteki 3.5<br />
büyümenin kaynaðýnýn<br />
yatýrýmlar, sürdürülebilir ve<br />
saðlýklý olmadýðýný<br />
söyleyebiliriz. Kaynaðý belirsiz<br />
sermaye giriþimi ve inþaat<br />
balonunun þiþkinliðine dayanan<br />
bir büyümeden bahsedebiliriz.<br />
PROF. DR. SÝNAN ALÇIN: BÜYÜME RAKAMLARI SÝYASÝ<br />
TÜÝK, açýladýðý 2016 büyüme rakamlarýyla ulusal<br />
hesaplarda gerçekleþtirdiði revizyonun iþe yaradýðýný<br />
göstermiþ oldu. TÜÝK, üretimin býçak gibi kesildiði,<br />
kapasite kullaným oranýnýn düþtüðü, iþsizliðin<br />
rekor seviyelere yükseldiði bir dönemde Türkiye<br />
ekonomisinin yüzde 2.9 oranýnda büyüdüðünü iddia<br />
etmektedir. Bu büyüme rakamýnýn tamamen<br />
referandum sürecinde kamuoyunun algýsýný yönetmeye,<br />
etkilemeye dönük bir veri olduðunu görüyoruz.<br />
Çünkü 2016 yýlý son çeyreði,<br />
kendinden bir önce çeyrekten<br />
çok daha fazla durgunluðun, üretimde<br />
ciddi kesintilerin yaþandýðý<br />
bir dönemdir. 2016 yýlýnýn 3. çeyreðinin<br />
büyüme oraný eksi 1.8 olarak<br />
açýklanmýþken kendinden daha beter<br />
bir dönemde yüzde 3.5’lik bir<br />
büyümenin olduðuna inanmak pek<br />
mümkün deðil. TÜÝK bu ‘baþarýyý’<br />
neye borçlu diye sorduðumuzda da<br />
bu ulusal hesaplardaki revizyonla birlikte kullanmaya<br />
baþladýðý zincirleme hacim endeksin bunu<br />
verdiðini görüyoruz. Bu yeni hesaplama yöntemi<br />
büyümeyi üretimden koparmaktadýr. Büyüme doðrudan<br />
girdi maliyetlerindeki azalýþa baðlý bir katma<br />
deðer artýþýna baðlanmaktadýr. Burada da temel<br />
bu büyüme oranýnýn dayanaðý enerji fiyatlarýndaki<br />
göreli düþüklük ve göçmen iþçilerin emeðidir. Nitekim<br />
sektörel bazda baktýðýmýzda inþaat sektöründe<br />
yüzde 7.2’lik bir üretim artýþýnýn ortaya çýktýðý<br />
görülmektedir. Bir taraftan iþsizlikte tarihi rekor<br />
kýrýlýrken, bir tarafta inþaatta bu kadar büyümenin<br />
ortaya çýkmasýnýn gerisinde de göçmen iþçiler yatmaktadýr.<br />
Yine 2016 yýlý büyümesinde TÜÝK temel<br />
itici gücün iç tüketim harcamalarýndan kaynaklandýðýný<br />
(yüzde 59.5) iddia etmektedir. Ýþsizliðin bu<br />
kadar yükseldiði, ekonomiye duyulan güvenin tarihsel<br />
olarak dip düzeylerde seyrettiði dönemde iç<br />
tüketim harcamalarýnda yaþanan bu artýþ gerçekten<br />
gariptir. Ýktidarýn bu büyüme oranlarýyla vermeye<br />
çalýþtýðý mesajý, Maliye Bakaný da veriler<br />
açýklandýktan hemen sonra söyledi.<br />
‘Darbe giriþimi Türkiye ekonomisini<br />
etkilememiþtir. 16 Nisan referandumu<br />
sonucunda eðer evet<br />
çýkarsa Türkiye ekonomisi çok<br />
daha hýzlý biçimde büyüyecektir’<br />
algýsý yaratýlmaya çalýþýlmaktadýr.<br />
Dolayýsýyla TÜÝK’in açýkladýðý bu<br />
büyüme rakamlarý iktisadi açýdan<br />
anlamsýz, tamamen siyasi nitelikli<br />
verilerdir.<br />
Ýþsizliðin yüzde 12’lere dayandýðý bir ekonomide<br />
büyüme varsa da bunun ancak rant çevrelerine<br />
ve sermaye kesimine yaradýðýný söyleyebiliriz. Nitekim<br />
göçmen iþçilerin ‘fýrsata’ dönüþtürüldüðü bir<br />
dönemden geçiyoruz. Bu rant ekonomisinin temel<br />
dayanaðý da müteahhitlik-inþaatçýlýk hizmetleridir.<br />
Ýnþaat sektörü iþçilere mevsimlik, geçici, güvenceden<br />
yoksun, sigorta hakký olmayan iþleri dayatmaktadýr.<br />
Dolayýsýyla göçmen iþçilere reva görülen<br />
standart, aslýnda Türkiye’deki tüm iþçi sýnýfý ve<br />
emekçiler için de yeni standartlar olarak dayatýlmaktadýr.<br />
DOÇ. DR. MURAT BÝRDAL: ÝÞGÜCÜ BÜYÜMESÝNÝN ALTINDA<br />
ÖNCELÝKLE bu son yapýlan büyüme rakamlarýnýn hesaplanmasýndaki<br />
revizyonla birlikte zaten ciddi bir gücen kaybý oluþtu.<br />
Açýklamakta Hükümetin de zorlandýðý kimi durumlar söz konusu<br />
oldu, tasarruf rakamlarý vs. gibi. Ama bunun da ötesinde<br />
açýklanan büyüme rakamýnýn iki özelliði var. Birincisi, her ne<br />
olursa olsun Türkiye ortalamasýnýn altýnda. Çünkü iþgücü büyümesi<br />
çok daha üzerinde seyrediyor. Dolayýsýyla istihdamý koruyabilmek<br />
için yüzde 4 civarýnda büyümeye ihtiyaç duyuyor Türkiye.<br />
Ama bunun da ötesinde<br />
gördüðümüz büyüme rakamý<br />
yüzde 3 civarýnda. Ama ayný dönem<br />
içerisinde 2 puana yakýn iþsizlikte<br />
artýþ var. En son yüzde<br />
12.7’lik bir iþsizlik vardý. Dolayýsýyla<br />
ayný dönem içerisinde iþsizlikte<br />
bir týrmanýþ var. Bunun<br />
ötesinde büyümenin dinamiklerine<br />
baktýðýmýzda iki þey göze<br />
çarpýyor. Birincisi iç tüketim<br />
odaklý bir büyüme. Bu sorunlu.<br />
Yine ayný dönem içerisinde ihracatta bir azalma ve ithalatta bir<br />
artýþ göze çarpmakta. Bunun ötesinde iç tüketim derken de birincisi,<br />
devlet harcamalarý. Yani hane halkýnda bir zenginleþme<br />
yok. Devletin nihai tüketim harcamalarýnda ciddi bir artýþ var.<br />
Bu çekici güç oluþturmuþ. Ýkincisi de sektörel olarak baþý çeken<br />
inþaat sektörü gözüküyor. Yani bir yandan kamu harcamalarýn<br />
artýrýlmasý, diðer taraftan inþaat sektörünün pompalanmasýyla<br />
birlikte ayakta tutulan bir ekonomik yapýdan bahsediyoruz.<br />
Ýmalat sanayini geliþtirecek bir hamle olmadýðý sürece istihdam<br />
da zaten daralmaya devam edecek. O yüzden iþsizlikle büyümeyi<br />
kol kola gördüðümüz bir süreç yaþýyoruz. Bu büyümenin sokaktaki<br />
vatandaþa yansýmamasýnýn sebebi de bu.
haber<br />
evrensel<br />
haber@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
5<br />
KISA... KISA...<br />
Ýki ay<br />
çalýþtýrýp<br />
iþten attý<br />
FETHÝYE’de çalýþtýklarý ev<br />
eþyasý maðazasýnda çalýþan<br />
10 iþçi, iþten çýkarýlmalarýna<br />
raðmen, içeride<br />
kalan aylýk ücretlerini alamadýklarýný<br />
bildirdi. Ýþyeri<br />
önünde eylem yapmaya<br />
hazýrlanan 10 maðaza çalýþaný,<br />
polis ekiplerinin<br />
uyarýsýyla Fethiye Belediyesi<br />
Kültür Merkezi önüne<br />
geldi. Ortalama 2’þer bin<br />
lira alacaklarýnýn bulunduðunu,<br />
maðazanýn ise kendilerine<br />
ödeme yapmamakta<br />
direndiðini söyleyen<br />
çalýþanlardan Ahmet<br />
Taka “Bizi kullandýlar. Maðazanýn<br />
açýlýþýný yaptýrýp,<br />
daha sonra iþten çýkardýlar.<br />
Borçlarýmýz var ve hepimiz<br />
maðduruz” diye konuþtu.<br />
(MUÐLA)<br />
Sürücü<br />
aðýr<br />
yaralandý<br />
TEKÝRDAÐ’ýn Ergene Ýlçesi’nin<br />
Marmaracýk Mahallesi<br />
çevreyolu giriþ virajýnda<br />
kaza meydana geldi.<br />
Mehmet Kaya yönetimindeki<br />
beton mikseri, Marmaracýk<br />
Mahallesi çevreyolu<br />
virajýna geldiði sýrada,<br />
bilinmeyen nedenle<br />
kontrolden çýkýp bariyere<br />
çarparak devrildi. Kazada<br />
sürücü Kaya yaralandý.<br />
Ambulansla Çorlu Devlet<br />
Hastanesi’ne kaldýrýlarak<br />
tedavi altýna alýnan Kaya’nýn<br />
saðlýk durumunun<br />
ciddiyetini koruduðu belirtildi.<br />
(TEKÝRDAÐ)<br />
Antalya’da<br />
þoförü<br />
dövdüler<br />
VARSAK yönünden Lara’ya<br />
seyreden 29 yaþýndaki<br />
Berkan Ercan yönetimindeki<br />
Antalya Büyükþehir<br />
Belediyesi’ne baðlý<br />
halk otobüsü, Baraj Mahallesi’ne<br />
geldiði sýrada<br />
yoldan geçen motosikletli<br />
2 kiþinin taþlý saldýrýsýna<br />
uðradý. Saldýrý üzerine otobüs<br />
þoförü Berkan Ercan,<br />
aracý durdurarak polisten<br />
yardým istedi. Otobüsün<br />
camlarýna taþ atarak yolculara<br />
korku dolu anlar<br />
yaþatan saldýrganlardan<br />
biri, otobüsün yanýna gelerek<br />
Berkan Ercan’ý tartakladý.<br />
Saldýrgan, taþla<br />
yüzüne vurduðu þoförü<br />
çeþitli yerlerine tekme atarak<br />
yaraladý. (ANTALYA)<br />
Demir yüklü<br />
kamyonet<br />
devrildi<br />
BEYKOZ’da Bayram<br />
Hýz’ýn kullandýðý demir<br />
yüklü kamyonet döner<br />
kavþakta devrildi. Kazada<br />
araç içinde sýkýþan sürücü<br />
itfaiyenin müdahalesiyle<br />
kýsa sürede kurtarýldý. Kamyonette<br />
bulunan Barýþ<br />
Özbilgin ise kazayý hafif<br />
sýyrýklarla atlattý. Yaralýlar<br />
olay yerine gelen ambulanslarla<br />
hastaneye kaldýrýlýrken<br />
hayati tehlikelerinin<br />
olmadýðý öðrenildi.<br />
(ÝSTANBUL)<br />
Saðlýk için ne<br />
zaman borçlandýk?<br />
Birsen SEYHAN<br />
Saðlýk ve Sosyal Hizmet<br />
Emekçileri Sendikasý<br />
Genel Sekreteri<br />
Genel Saðlýk Sigortasý (GSS)<br />
sisteminin can yakýcý maddelerinin<br />
yürürlüðe girmesinin<br />
üzerinden beþ yýl geçti.<br />
Saðlýðýn paralý hale gelmesinin<br />
en önemli adýmý GSS uygulamasýydý.<br />
Toplumsal ihtiyaçlarýn deðil kârýn esas<br />
alýndýðý; halktan toplanan vergilerle deðil<br />
saðlýk primi, katký ve katýlým paylarý ile<br />
hizmet alanlarýn bedelini ödemesi koþuluna<br />
baðlanmýþ bir sistem. Oysa saðlýk,<br />
sosyal hizmet ve sosyal güvenlik gibi hizmetlere<br />
ulaþmak ve yararlanmak<br />
temel insan hakkýdýr. Bu hizmetleri<br />
“bedel” ödeyene<br />
sunmak, hak olmaktan<br />
çýkarmak demektir.<br />
Zorunlu GSS 1 Ocak 2012’de<br />
o günün ve bugünün iktidarý tarafýndan<br />
“Türkiye’de ikamet eden herkes saðlýk güvencesine<br />
kavuþacak” diye sunulmuþtu.<br />
Ancak görüldü ki, vatandaþýn sisteme girebilmesi<br />
için gelir testinden geçmesi gerekiyordu.<br />
Bu testle halk yoksulluðunu ispat<br />
etmek zorunda býrakýldý. Aksi halde yüksek<br />
miktarlarda prim ödeme zorunluluðu getirildi.<br />
Her yýl büyük þirketler için milyarlarca<br />
liralýk vergi affý getirilirken, yoksullarýn<br />
aldýðý düzenli olmayan ve çok küçük miktardaki<br />
sosyal yardýmlar bile gelir olarak<br />
kabul edildi. Gelir testi yaptýrmayan kiþilere<br />
ise en yüksekten prim borcu çýkarýlmaya<br />
devam edildi.<br />
KUYRUKLAR BÝTMEDÝ,<br />
BÝR DE BORÇLANDIK<br />
“Paran kadar saðlýk” mantýðýyla iþleyen<br />
bu sistemle çok sayýda insan prim borçlusu<br />
durumuna düþtü. Gelir testi yaptýrmadýðý<br />
için borcu birikenlerin sayýsý milyonlarla<br />
ifade ediliyor. Kanuna göre ancak borçlarýn<br />
yeniden yapýlandýrýlmasý halinde kamu saðlýk<br />
hizmetlerinden yararlanýlmaktadýr. Bu<br />
yapýlandýrma iþleminin defalarca tekrarlanmasý<br />
bir yandan sistemin bozukluðunu<br />
gösterirken asýl olarak da halkýn iþsizliðini<br />
ve yoksulluðunu açýk etmektedir. Sonuçta<br />
saðlýk hizmetlerinde kuyruklar bitmediði<br />
gibi katký payý, saðlýk hizmetine ulaþamama,<br />
hizmetin niceliði artarken niteliði düþmüþ,<br />
eþitsizlikler daha da artmýþtýr.<br />
Tablo ortadayken þimdi iktidar çýkmýþ<br />
“Ayda 53 liraya aile boyu saðlýk” diye müjde<br />
veriyor! “Devrim gibi karar” deniyor! “Borcu<br />
olanlarýn faizleri silinecek, borç azalacak”<br />
diyor! Sahi biz ne zaman hakkýmýz<br />
olan saðlýk ve emeklilik için borçlandýk, bir<br />
de faizini biriktirdik?<br />
HASTAYA ZORLUK, ÖZEL<br />
HASTANELERE KOLAYLIK<br />
“Saðlýkta Dönüþüm Programý” saðlýk<br />
hizmeti verenler için de hizmeti alanlar<br />
için de tam bir yýkým programý olmuþtur.<br />
Saðlýða ulaþmanýn önünde bir engel de<br />
saðlýk uygulama tebliðidir (SUT). Sürekli<br />
deðiþen teblið maddeleri ile baþta kronik<br />
hastalar, protez kullananlar, yataða<br />
baðýmlý hastalar olmak üzere bir çok<br />
maðduriyet yaþanmaktadýr. Sosyal güvenlik<br />
kurumu, maliyetler nedeniyle pek çok<br />
ilacý kapsam dýþý býrakmýþtýr. SUT’lar ile<br />
getirilen kýsýtlamalar nedeniyle çok sayýda<br />
hastanýn zorunlu olarak kullanmasý<br />
gereken ilaç ve diðer saðlýk ürünleri SGK<br />
bütçesinden ödenmemekte ve bu hastalar<br />
ölüme terk edilmektedir. Bazý ilaçlar<br />
da üretimi ve ithali durmuþ olduðundan<br />
hiç bulunamamaktadýr.<br />
Vatandaþlarýnýn yaþadýðý sorunlara bu<br />
denli duyarsýz bir sosyal güvenlik kurumu<br />
konu iþveren ve özel hastanelere geldiðinde<br />
son derece kayýrmacý bir yol izlemekte, kesilmesi<br />
gereken cezalarý kesmemekte,<br />
borçlarý kolaylýkla silmektedir.<br />
EÞEÐÝ KAYBETTÝRÝP<br />
BULDURUYORLAR<br />
Referanduma çok yaklaþtýðýmýz bugünlerde<br />
“SGK’den iyi haber” baþlýðý ile<br />
halkýn maðduriyeti üzerinden ‘evet’ oyu<br />
devþirilmeye çalýþýlmaktadýr. Saðlýk Bakanlýðý,<br />
SUT’de bazý deðiþiklik ve fiyat<br />
güncellemeleri yaparak 119 kalem malzemenin<br />
temininde ve hastalara ödemede<br />
kolaylýk saðlanacaðýný açýklamaktadýr. Oysa<br />
ayný malzemelerin SGK tarafýndan<br />
ödenmemesi uygulamasý için SUT’de<br />
deðiþiklik yapan da yine bu iktidar ve bu<br />
iktidarýn Saðlýk Bakanlýðýydý. Tam da<br />
“eþeðini kaybettirip, buldurma hikayesi”nde<br />
olduðu gibi.<br />
Vergi ödüyoruz, zorunlu primimiz kesiliyor.<br />
Yetmiyor sürekli artan katký katýlým,<br />
muayene, ilaç katýlým payý vb. 15-16 kalem<br />
cepten ödeme yapýyoruz. Ortez, protez takýlýnca<br />
parasý bizden çýkýyor. Son tebliðle<br />
saðlanan kolaylýk mýdýr bu durumda? Halký<br />
düþünüyorlarsa yapacaklarý tek þey var;<br />
saðlýðýn ücretsiz sunulmasý ve hiçbir ad altýnda<br />
para alýnmamasý. Ýktidara soruyoruz,<br />
var mýsýnýz?<br />
ÝZELMAN’da teklif arttý anlaþma saðlandý<br />
Metehan UD<br />
Ýzmir<br />
GREV kararýný asýlmasý beklenen<br />
ÝZELMAN’da, Ýzmir Büyükþehir Belediyesi’nin<br />
teklifini yüzde 9’dan yüzde 11.5’e çýkarmasý<br />
üzerine anlaþma saðlandý. Anlaþmayla<br />
2009 ve 2011’de daha düþük ücretle<br />
iþe alýnan iþçilerin ücretinin ayný iþi yapan<br />
iþçilerle eþitlenmesi talebi de kabul edilerek<br />
takvime baðlandý. Teklif Genel-Ýþ iþyeri<br />
temsilcileri tarafýndan da onaylandý.<br />
Ýzmir Büyükþehir Belediyesi’ne ait<br />
ÝZELMAN Þirketi’nde örgütlü Genel-Ýþ<br />
Ýzmir 1 ve 3 No’lu þubeler ile belediye bürokratlarý<br />
arasýnda süren sözleþme görüþmelerinin<br />
týkanmasý üzerine sendika grev<br />
kararý aldý. Kararýn belediye binasýna asýlmasýna<br />
saatler kala taraflar yeniden masaya<br />
oturdu.<br />
Belediye bürokratlarý ile sendika temsilcilerinin<br />
katýldýðý toplantýda büyükþehir<br />
belediyesi zam teklifini yeniledi. Daha öncesinde<br />
krize yol açan yüzde 9’luk zam<br />
önerisi yüzde 11.5’e çýktý. Gelen son teklif<br />
üzerine sendika, temsilcileri olaðanüstü<br />
toplantýya çaðýrarak teklifi paylaþtý. Son<br />
teklifin temsilcilerin büyük bir çoðunluðu<br />
tarafýndan kabul edilmesi üzerine grev kararýndan<br />
vazgeçilerek anlaþmaya varýldý.<br />
Sözleþme gelecek hafta içi iþçilerin de katýldýðý<br />
törenle imzalanacak.<br />
EKSÝK ÜCRETLER<br />
TAKVÝME BAÐLANDI<br />
Yeni anlaþmaya göre, en düþük günlük<br />
yevmiye 85 liraya çýkarken en yüksek yevmiye<br />
ise 99 liraya çýktý. Sözleþmeyle þimdiye<br />
kadar çözülemeyen ücret adaletsizliðinin<br />
giderilmesi için de adým atýldý. Þirkete<br />
2009 yýlýnda yüzde 20 eksik ücretle iþe alýnan<br />
iþçilerin ücretleri tam ücret seviyesine<br />
çekilirken, 2011 yýlýnda yüzde 40 eksik ücretle<br />
iþe alýnanlarýn ücretlerinin ise 6 yýl<br />
içinde tam ücret seviyesine çekilmesi konusunda<br />
anlaþma saðlandý. Ýþçi ücretlerine<br />
ikinci yýl ise enflasyon oranýnda artýþ yapýlacak.<br />
Yüzde 11,5’lýk zam önerisi sosyal<br />
maddelerde geçerli olurken, sosyal haklardaki<br />
farklýlýklar takvime baðlanmadan eþitlendi.<br />
Toplamdaki artýþ ise ortalama yüzde<br />
16 oldu.<br />
ÝLK DEFA TÝS’E GÝREN<br />
MADDELER VAR<br />
Ýzin hakký 30 günden 33 güne çýkarken,<br />
tüm dini ve milli bayramlarda çalýþma 3<br />
yevmiyeye çýktý. Ýlk defa TÝS’e giren maddelere<br />
göre, boþanmýþ ve çocuðun velayetini<br />
alan iþçiye aile yardýmý, yýl boyunca devamsýzlýk<br />
yapmayan iþçiye 4 günlük iþe teþvik<br />
primi ve koku primi ödenecek. Ayrýca iþ<br />
kazasý geçiren iþçinin sadece yemek ücretinin<br />
kesilmesi konusunda da anlaþma saðlandý.<br />
‘2019’DA MASAYA<br />
DAHA GÜÇLÜ OTURACAÐIZ’<br />
Anlaþma ile ilgili konuþtuðumuz Genel-<br />
Ýþ Ýzmir 3 No’lu Þube Baþkaný Güral Doðan,<br />
teklifin ülke þartlarýna göre yeterli olmadýðýný<br />
ama son yýllarýn en iyi sözleþmesini<br />
imzaladýklarýný dile getirdi. 2019’daki<br />
sözleþme görüþmelerinde masaya daha<br />
güçlü oturacaklarýný dile getiren Doðan<br />
“Bizim bu sözleþmedeki esas kazanýmýmýz<br />
eksik farklarýn ortadan kaldýrýlmasýný saðlamak<br />
oldu. Bir sonraki sözleþmede sadece<br />
taban ücreti üzerinden masaya oturacaðýz.<br />
Bütün enerjimizi yüzdeler üzerine veriyorduk.<br />
Biz yetkiyi, gücü tabandan alýrýz. Son<br />
kararý da temsilci arkadaþlarýmýz verdi.<br />
Bundan sonra daha insanca yaþam mücadelemizi<br />
sürdüreceðiz” dedi.<br />
Memur Sen de<br />
baþkanlýk peþinde<br />
AKP iktidarýyla birlikte üye sayýsýný yüzde 2240<br />
oranýnda artýrarak 41 binden 956 bine çýkaran Memur-Sen,<br />
“Çok baþlýlýðý da ortadan kaldýrmak gerekir”<br />
diyerek KESK ve Kamu-Sen’in toplusözleþme<br />
masasýna alýnmamasýný istedi.<br />
Kamu Ýþvereni ile Sendikalar geçtiðimiz salý günü<br />
bir araya gelerek 2017 yýlýnýn ilk Kamu Personeli Danýþma<br />
Kurulu toplantýsý gerçekleþtirdi. Çalýþma Bakaný<br />
Mehmet Müezzinoðlu baþkanlýðýnda yapýlan ve<br />
sendikalarýn taleplerini ve eleþtirilerini dile getirdiði<br />
toplantýda, hükümet her zamanki gibi, talepleri göz<br />
önünde bulunduracaðýný söylemekle yetindi.<br />
AKP ÝLE YÜZDE 2240 BÜYÜDÜ<br />
Esas tartýþma hükümete yakýnlýðý ile bilinen ve<br />
AKP’nin iktidara geldiði 2002 yýlýnda 41 bin olan üye<br />
sayýsýný 2016 yýlý itibariyle yüzde 2240 oranýnda artýrarak<br />
956 bine çýkaran Memur Sen ile diðer kamu<br />
emekçisi konfederasyonlarý KESK ve Kamu-Sen arasýnda<br />
yaþandý.<br />
Memur-Sen Genel Baþkaný Ali Yalçýn, yetkili sendika<br />
olarak “iþin külfetini çektiklerini ve bunun bir<br />
getirisi olmasý gerektiðini” ileri sürerek, iþçi sendikalarýndaki<br />
gibi bütün kamu çalýþanlarýnýn üyesi olduklarý<br />
sendika ve konfederasyonlarýn yaný sýra kendilerine<br />
de dayanýþma aidatý ödemeleri gerektiðini savundu.<br />
Ayrýca, toplusözleþme yapým aþamasý içinde “yetki”<br />
tartýþmasý açan Yalçýn, muhalif sendikalarý kast<br />
ederek, “Bunlar yasanýn merhametiyle masada bulunuyorlar.<br />
Buna son verilmesi gerekiyor. Yetkisi olmayanýnýn<br />
masada, görüþmelerde olmamasý noktasýnda<br />
hem evrensel hem de ülkemizde iþçi sendikacýlýðýnda<br />
uygulanan doðrularýn hayata geçirilmesi gerekiyor.<br />
Diðer alanlarda olduðu gibi buradaki çok baþlýlýða da<br />
son vermek gerekiyor” dedi.<br />
Duruma tepki gösteren KESK ve Kamu-Sen temsilcileri,<br />
“Asýl Memur-Sen bu masada hükümetin<br />
merhametiyle bulunuyor” dedi. KESK Eþ Genel Baþkaný<br />
Þaziye Köse þöyle tepki gösterdi: “Memur Sen<br />
Genel Baþkaný’nýn her toplantýda, toplusözleþme masasýnýn<br />
bileþimine iliþkin kurduðu bu basmakalýp<br />
cümleler artýk býkkýnlýk verdi. Arkalarýndaki siyasi iktidar<br />
desteði çekildiðinde geriye ne kalacaðý herkesin<br />
malumu olan konfederasyonun genel baþkaný toplusözleþmeye<br />
katýlým konusunda iþçi sendikalarýný örnek<br />
veriyor; ama grev hakkýndan haberi bile yok. Hiç<br />
olmazsa önce grevi içermeyen bu garabet toplusözleþme<br />
düzenine iliþkin bir iki cümleniz olsun.”<br />
ÝHRAÇLARI SAVUNDU<br />
Öte yandan referandum için “evet propagandasý”<br />
yapan Memur-Sen’in ihraç edilen kamu emekçileri<br />
için dile getirilen eleþtirilere de hükümetten önce<br />
cevap verdiði öðrenildi. Bakanýn, yapýlan ihraçlarda<br />
yanlýþlýk olabileceðini söylemesine raðmen Memur-<br />
Sen Genel Baþkaný Yalçýn’ýn, “mesele vatansa gerisi<br />
teferruattýr” diyerek ihraçlarý savunduðu öðrenildi.<br />
(Ankara/DÝHABER)<br />
Kadro verecek<br />
olsalar bir gecelik iþ!<br />
HAK-ÝÞ Genel Baþkaný Mahmut Arslan, referandumda<br />
evet oyu istemek için taþeron iþçilerin yýllardýr<br />
çözülmeyen kadro talebine el attý. Arslan, twitter hesabýndan<br />
“Yeni Anayasa ile taþeron emekçilerin, geçici<br />
ve mevsimlik iþçilerin sorunlarýnýn çözümü konusunda<br />
da daha hýzlý yol alýnýr” mesajýný paylaþtý. Bu<br />
açýklama tepki çekti. Güzellik salonlarýnýn sorunlarýnýn<br />
bile KHK ile çözüldüðüne dikkat çeken iþçiler,<br />
“Kadro verecek olsalar bir gecelik iþi var. Biz taþeronlar<br />
yemiyoruz bu oyunlarý” dedi.<br />
Twitter’dan Arslan’a yönelik tepkiler þöyle:<br />
-Taþerona kadro vermek<br />
isteyenler 1 gecede çoktan<br />
vermiþti. Bu oyalama, kandýrma,<br />
uyutmadýr. Biz taþeronlar<br />
yemiyoruz bu oyunlarý.<br />
-Siz Allah’tan korkmaz<br />
mýsýnýz? Nasýl iþçi savunucusu<br />
oluyorsunuz! Ýsteseler tek<br />
bir kararname ile kadro verirler.<br />
Anayasa ne alaka.<br />
-Trafik cezalarýný bile<br />
KHK ile artýrdýlar. Taþerona kadro verecek olsalar yeni<br />
anayasayý mý bekleyecekler?<br />
-Ýþçilerin duygularýný sömürmeye utanmýyor musunuz?<br />
Þimdiye kadar ellerini tutan mý vardý? Hadi<br />
oradan.<br />
-Güzellik merkezinin sorununu KHK ile çözen,<br />
iþçiler için anayasa mý deðiþtirmesi lazým? Saray’da<br />
cereyanlý yere oturtmuþlar sizi.<br />
-Kadro verecek olsalar bir gecelik iþi var. Bu kadar<br />
yalan dolan olmaz arkadaþ. Ýþçi misiniz, komisyoncu<br />
musunuz karar verin!<br />
-Þimdi elini kim tutuyor ki? Hiç inandýrýcý deðil.<br />
(Ýstanbul/EVRENSEL)<br />
DÝSK/GIDA-ÝÞ’TEN AÇIKLAMA<br />
DÝSK/Gýda-Ýþ Genel Baþkaný Seyit Aslan da, Hak-ÝÞ Baþkaný’na<br />
twitterdan tepki gösterdi. Aslan, “Buna inanarak<br />
mý söylüyorsunuz? Býrakýn iþçilerin duygularýný sömürmeyi,<br />
taþeronu yaratanlar taþeron sorunun çözemez” dedi.
evrensel<br />
haber@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
haber<br />
6<br />
ÞÝÞECAM ÝÞÇÝLERÝ:<br />
Serzeniþte bulunmakla hak elde edemeyiz<br />
Muzaffer ÖZKURT<br />
Lüleburgaz<br />
Þiþecam, her geçen yýl daha da büyüyor.<br />
Bu büyümesinin iþçilere<br />
yansýmasý ise tam zýttý yönde; ücretler<br />
düþüyor, çalýþma koþullarý<br />
aðýrlaþýyor... Lüleburgaz’da bulunan<br />
Kristal-Ýþ üyesi cam iþçilerinin<br />
gözü ise arabulucu aþamasýný da geride<br />
býrakan toplusözleþme sürecinde. Geçmiþ<br />
dönem sözleþmelerinde hep kaybettiklerini,<br />
iþçilerinse sendikacýlara serzeniþte bulunmakla<br />
yetindiðini söyleyen Þiþecam iþçileri,<br />
“Bu þekilde hak elde edemeyiz. Patron<br />
þimdiden greve karþý önlemlerini almaya<br />
baþladý. Biz de taleplerimiz için bir araya<br />
gelmeli, patronu ve sendikacýlarý zorlamalýyýz.<br />
Yoksa yine her þey haberimiz olmadan<br />
bitecek ve biz yine serzeniþte bulunmakla<br />
kalacaðýz” uyarýsýnda bulunuyor.<br />
Þiþecam özellikle son 10 yýlda hýzla büyüdü.<br />
Rusya, Romanya ve Bulgaristan baþta<br />
olmak üzere yurtdýþýnda kurduðu fabrikalar<br />
ve Avrupa’nýn önde gelen firmalarýný satýn<br />
alarak bugün Avrupa’nýn birinci, dünyanýn<br />
ise üçüncü firmasý haline geldi. Geçtiðimiz<br />
yýl 1.4 milyar lira kâr eden Þiþecam yönetimi,<br />
yaptýðý açýklamalarla hedefinin daha da<br />
yukarýda olduðunu açýkladý.<br />
CÝÐERLERDE<br />
BÝRÝKEN CAM TOZLARI<br />
Þiþecam’ýn büyüme açýklamalarýnýn iþçi<br />
cephesindeki karþýlýðý ise kara bir tablo:<br />
Ciðerlerde biriken cam tozlarý, bel fýtýðý,<br />
makinelerin uðultusundan saðýr olan kulaklar,<br />
iki kiþinin iþinin bir kiþiye yaptýrýlmasý,<br />
aðýr iþ yapamaz raporu alan yýðýnla<br />
iþçi... Ücretler ise gittikçe asgari ücret düzeyine<br />
gerilemiþ. Bir dönem girdiði meyhanede<br />
“Herkese benden bira” diyebilen cam<br />
iþçisi, bugün çay ocaðýna gidemez halde.<br />
Borcu olmayan iþçi yok gibi. Hemen herkes<br />
ayný zamanda iþveren konumunda olan Ýþ<br />
Bankasý’nýn kredi borçlusu. Borç beraberinde<br />
icra maaþa el konulmasýný da getirmiþ.<br />
Ýcralýk olan iþçilerden biri, yaþadýklarýný<br />
þöyle anlattý: “Beni muhasebeye çaðýrdýlar.<br />
Ýcralýk olduðumu söyleyip adýmý sordular.<br />
Sonra bir yýðýn dosyanýn altýndan benimkini<br />
buldu. Abartýsýz fabrikanýn yarýsý<br />
icralýk.”<br />
PATRON PATRONLUÐUNU<br />
YAPIYOR YA SENDÝKACILAR?<br />
“Patron kendi çýkarý için ne gerekiyorsa<br />
yapýyor. Bu normal. Sorun biz iþçilerin ve<br />
sendikamýz Kristal-Ýþ’in tutumu” diyen<br />
baþka bir Þiþecam iþçisi, sendikacýlarýn,<br />
özellikle son 10 yýlda, “patronun sömürüsünü<br />
engellemek bir yana partneri gibi<br />
davrandýðýný” söyledi. Sürekli “Baþka fabrikalara<br />
göre daha iyisiniz. Sesinizi çýkarmayýn”<br />
dendiðini söyleyen iþçi, taslak tartýþmalarý<br />
sýrasýnda yaþananlarýn son nokta olduðunu<br />
söyledi: “Yýllardýr çok fazla kaybýmýz<br />
var. Taslak tartýþmalarý sýrasýnda biz<br />
saat ücretlerine 5 lira zam istedik. Sendikacýlar<br />
bizimle pazarlýða oturdu. 2.60 liradan<br />
açtýlar 3 lirada kapattýlar. Ýþçiyle pazarlýk<br />
yapmasý gereken kim? Patron. Sendikacý<br />
bunu yapýyorsa artýk iþçi temsilcisi deðil iþveren<br />
temsilcisi konumuna düþer. Ýþçi temsilcisi<br />
bir sendikacýnýn yapmasý gereken, iþçinin<br />
talebini patrona iletmek ve bu talebin<br />
karþýlanmasý için ne gerekiyorsa yapmaktýr.<br />
Üstelik Þiþecam’da iþçi maliyeti yüzde 5’in<br />
de altýna indi. Daha ne kadar indirecekler?<br />
Baþka yerlerle karþýlaþtýrmanýn anlamý var<br />
mý?”<br />
FÝÝLÝ MÜCADELEYE HAZIR OLMALIYIZ<br />
ÝÞÇÝLERÝN bir gündemi de grev<br />
yasaklarý ve EMÝS sözleþmesi. Birleþik<br />
Metal-Ýþ Sendikasý üyesi metal iþçileri ile<br />
Elektromekanik Metal Ýþverenleri<br />
Sendikasý (EMÝS) arasýnda süren<br />
sözleþmenin týkanmasýnýn ardýndan çýkýlan<br />
grevin de yasaklandýðýný hatýrlatan bir<br />
cam iþçisi, þöyle dedi: “Ýþçiler fabrikaya<br />
girdi ama üretim yapmadý. Bu kez<br />
patronlar iþçilerin taleplerini karþýlamak<br />
zorunda kaldý. O dönem sendikamýz<br />
Kristal-Ýþ Genel Baþkaný Bilal Çetintaþ,<br />
verdiði demeçlerde metal iþçilerinin fiili<br />
grevinin ilham verdiðini, örnek olduðunu,<br />
yol açtýðýný söylemiþti. Bunu söylemek<br />
yetmez. Çünkü belli ki patron OHAL’i de,<br />
grev yasaklarýný da kullanacak. Fiili<br />
mücadeleyi de göze alan bir mücadele için<br />
þimdiden toplantýlar yapmak, iþçileri<br />
hazýrlamak gerekir.” Bir baþka iþçi ise<br />
sözleþmenin kesinlikle iþçinin onayý<br />
alýnmadan imzalanmamasý ve her aþamada<br />
iþçilere bilgi verilmesi gerektiðini dile<br />
getirerek “Böyle yapýlmayýnca her þeyden<br />
bitince haberdar oluyoruz” dedi.<br />
PATRON SIKIÞINCA<br />
MASA KURULUYOR<br />
Özellikle 2015 giriþli iþçiler düþük ücret<br />
politikasýndan fazlasýyla maðdur olmuþ durumdalar<br />
ve sendikaya tepkililer: “Bizim<br />
saat ücretimiz 2016 asgari ücreti belirlendiðinde<br />
asgari ücretin altýna düþtü. Ama<br />
sözleþme gereði aldýðýmýz zam bizi asgari<br />
ücretin üzerinde gösterdiði için ek bir artýþ<br />
yapýlmadý. 2016 yýlýnda girenler ise asgari<br />
ücretin üzerine sözleþme zammý aldýðý için<br />
bizden saat ücreti olarak 1 lira 4 kuruþ<br />
daha fazla ücret aldýlar. Biz de gidip bunu<br />
sendikacýlara söyledik. Sözleþmede, olasý<br />
bir geliþme durumunda taraflarýn yeniden<br />
bir araya gelebileceði yazýlý. Bunu hatýrlattýk.<br />
Bize 2016’da kadrolu iþçi alýnmasaydý<br />
gelmeyecektiniz dediler. Israr edince de bir<br />
þey yapamayacaklarýný, sözleþmeyi beklememizi<br />
söylediler.”<br />
Daha eski iþçiler ise bu gerekçeye öfkeli.<br />
Zira kriz yaþandýðý ve patronun zora<br />
girdiði söylenen 2008-2009 yýllarýnda<br />
sendika patronla masaya oturmuþ, ücretsiz<br />
izinler için anlaþmýþtý. Bir iþçi “Patron<br />
ne zaman sýkýþsa o masaya oturuluyor.<br />
Ama iþ iþçiyle gelince sözleþmeyi<br />
bekleyin deniyor” dedi.<br />
PATRON HAZIRLIKLARA BAÞLADI<br />
Lüleburgaz Þiþecam’ýn kalbi olarak biliniyor.<br />
Þiþecam Otomotiv’de 850, düz cam üreten<br />
Trakya Cam’da 450, züccaciye cam üreten<br />
Kýrklareli Cam’da ise 1200 iþçi çalýþýyor.<br />
2014 ve daha önceki grevlerden ders çýkartan<br />
Þiþecam yönetimi hazýrlýklarýna þimdiden<br />
baþladý. Otocam fabrikasýnýn gruptan ayrýlmasý<br />
dayatmasýnýn greve karþý hazýrlýk amacý taþýdýðýný<br />
söyleyen iþçiler, grev döneminde mal çýkartýlmasýný<br />
engellemek için araçlarý ve aileleriyle<br />
birlikte kapattýklarý alanýn de jiletli tellerle çevrildiðini<br />
söyledi. Böylece bu alanda toplanmalarýnýn<br />
engellendiðini ve E-5 otoyoluna itildiklerini<br />
söyleyen iþçiler, bu durumun jandarmayla<br />
daha fazla karþý karþýya kalmalarýna neden olacaðýna<br />
dikkat çekti. Grev döneminde patron beyaz<br />
yakalý idari personeli üretim yapmaya ve<br />
mal çýkarmaya zorlandýðýný, kabul etmeyenlerin<br />
iþten atýldýðýný hatýrlatan iþçiler, “Þimdi belli bölümlerden<br />
iþçi arkadaþlarý tekniker adý altýnda<br />
beyaz yakalý hale getirdiler. Bu arkadaþlar böylece<br />
grev kapsamý dýþýna alýndý ve sendikadan<br />
istifa etmek zorunda kaldýlar. Bu uygulama da<br />
kabul edilmemeli” dedi. Ýþçiler, giderek artan<br />
sözleþmeli çalýþan uygulamasýný da greve hazýrlýk<br />
olarak deðerlendiriyor.<br />
3 YILLIK SÖZLEÞME<br />
ÖLÜM DEMEKTÝR<br />
Yýldan yýla ücretlerin eridiðini, geçen yýl<br />
imzalanan 3 yýllýk sözleþmenin bellerini<br />
büktüðünü anlatan baþka bir Þiþecam iþçisi<br />
de þunlarý söyledi: “Geçen dönem greve<br />
çýkmýþtýk. Grev yasaklandýktan sonra patron<br />
ikinci ve üçüncü yýl enflasyon oranýnda<br />
zam teklif etmiþti. Sendika da bunu referanduma<br />
götürmüþtü. Hayýr çýkmasýna<br />
raðmen gidip imzaladýlar. Çünkü sendikacý<br />
da patron da 3 yýllýk sözleþmeden memnun.<br />
Düþünsene 3 yýl derdin yok! Þimdi yeniden<br />
3 yýllýk sözleþme söylentileri doluþuyor.<br />
Bir 3 yýllýk sözleþme daha bizim için<br />
ölüm demektir.”<br />
Fabrikalarda yayýlan fýrýn kapatma söylentilerine<br />
de tepki gösteren iþçi, “Mersin,<br />
Topkapý ve Eskiþehir’de yaþananlar örnek<br />
gösteriliyor. Yani ölümü gösterip sýtmaya<br />
razý etmek istiyorlar” dedi.<br />
ÝÞYERÝ KOMÝTELERÝNÝ<br />
KURMALIYIZ<br />
Özellikle son 10 yýlda sözleþmeleri hep<br />
kayýplarla karþýladýklarýný anlatan bir iþçi,<br />
“Her kayýptan sonra da sendikacýlara serzeniþte<br />
bulunuyoruz. Ama serzeniþle sorun<br />
çözülmüyor” diye konuþtu. Bütün iþçilerin<br />
taslaktaki taleplerine yerine getirilmesini<br />
istediðini belirterek söze giren bir iþçi ise<br />
birlik ve mücadele çaðrýsý yapýyor: “Þimdi<br />
arabulucu aþamasý da geride kaldý. Sendikacýlar<br />
kapat derse iþçi makineleri kapatacak.<br />
Grev derse greve hazýr, mücadeleye<br />
hazýr. Bir telefonla ailesini akrabalarýný fabrika<br />
önüne yýðacak. Çünkü herkes ayný sorunlarý<br />
yaþýyor ve býktý. Ama biz sendikacýlardan<br />
beklemeye devam edersek, kaderimizi<br />
patronla sendikacýlara býrakýrsak daha<br />
çok serzeniþte bulunuruz. Metal direniþi<br />
döneminde metal fabrikalarýnda olduðu gibi<br />
þucu bucu ayrýmý yapmadan her vardiyadan<br />
ve bölümden seçtiðimiz temsilcilerle<br />
iþyeri komitesi kurmalý, belirlediðimiz talepleri<br />
için baský kurmalýyýz. Yoksa sözleþme<br />
yine bize raðmen imzalanýr, her zaman<br />
olduðu gibi biz iþçiler yine kaybederiz.”<br />
ÝÞÇÝ BÖLÜNMEYÝ<br />
KABUL ETMEDÝ<br />
SENDÝKACILAR DA<br />
KABUL ETMEMELÝ<br />
SÖZLEÞME görüþmelerinde patronun<br />
en çok tartýþýlan isteði Trakya Otocam<br />
Fabrikasýnýn grup sözleþmesinden ayrýlmasý<br />
oldu. Patronun gruptan ayýrabilmek<br />
için Trakya Otocam olan adýný Þiþecam<br />
Otomotiv olarak deðiþtirdiði fabrika, otomotiv<br />
fabrikalarýna cam üretiyor ve sipariþleri<br />
yetiþtirme zorunluluðu bulunuyor.<br />
Bu nedenle Þiþecam patronunun yumuþak<br />
karnýný oluþturuyor. Patronun bu talebinin<br />
kabul edilmesi için zemin yoklandýðýný<br />
belirten bir Otocam iþçisi, “Otocam için 5<br />
lira gibi daha yüksek zam verileceði söylentileri<br />
bile yayýldý. Ýlk önce iþçi arkadaþlar<br />
da bir düþündü, ancak bunun sonuçlarý<br />
da var. Biz ayrýlýrsak ve yan fabrikalarla<br />
baðýmýz koparsa bir grev ya da baþka saldýrý<br />
karþýsýnda biz onlara destek vermemiþ<br />
olacaðýz. Dolayýsýyla ayný saldýrý bizim<br />
baþýmýza gelirse onlar bize destek vermeyecek.<br />
Yani bizi bölecekler ve herkes kaybedecek.<br />
Bu anlaþýlýnca tüm arkadaþlar<br />
fazla zam verilecek olsa bile karþý çýktý.<br />
Sendikacýlara da bunu ilettik. Çabalayacaklarýný<br />
söylediler. Ýþçi göz boyamak için<br />
verilen fazla zammý bile elinin tersiyle itmiþken,<br />
sendikacýlar bu talebi asla ve asla<br />
kabul etmemeli” diye konuþtu.<br />
ÝZÝN DÖNÜÞÜM<br />
EKÝBÝNDEN<br />
KALICI<br />
SÖZLEÞMELÝYE<br />
ÞÝÞECAM bünyesinde<br />
sözleþmeli personel uygulamasý<br />
da artýyor. Daha önce kadrolu<br />
iþçilerin yýllýk izin kullandýðý<br />
nisan-eylül aylarý arasýnda alýnan<br />
“izin dönüþüm ekibi” adý<br />
altýndaki sözleþmeli çalýþanlar,<br />
bugün yýlýn herhangi bir<br />
döneminde alýnýyor ve patronun<br />
istediði kadar çalýþtýrýlýyor. Öyle<br />
ki 3 yýldýr sözleþmeli çalýþan<br />
iþçiler var. Bu iþçilere yýllýk izin<br />
verilmiyor. Sendika üyesi<br />
olmalarý halinde asgari ücretin<br />
yüzde 30 fazlasý bir ücretle<br />
çalýþtýrýlan iþçiler, sosyal<br />
haklardan ise yararlanamýyor.<br />
Sözleþme görüþmelerinin<br />
týkanmasý sonrasý sendikanýn<br />
çaðrýsýyla fazla mesaiye kalmama<br />
eylemi yaptýklarýný hatýrlatan bir<br />
iþçi, “Bu dönemde 40 tane daha<br />
sözleþmeli iþçi alýndý. Onlar<br />
fabrikaya girdikten ve üretim<br />
yaptýktan sonra bizim fazla<br />
mesaiye kalmamamýzýn bir etkisi<br />
de olmuyor. Sözleþmeli<br />
çalýþmanýn da TÝS’le<br />
sýnýrlandýrýlmasý gerekir. Uzun<br />
süreli sözleþmeli çalýþanlar da<br />
kadroya alýnmalý” dedi.
haber<br />
evrensel<br />
haber@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
7<br />
SELMA GÜRKAN: ÜST ÜSTE KONAN ÝKÝ DARBE ANAYASASINDAN DEMOKRASÝ ÇIKMAZ<br />
Ýþçiler, kadýnlar, gençler rahatsýz<br />
Çaðrý SARI<br />
Ýstanbul<br />
Emek Partisi (EMEP), referandum<br />
sürecinden çok önce yaptýðý<br />
deðerlendirmeyle, Cumhurbaþkaný<br />
Erdoðan ve AKP<br />
Hükümeti’nin uygulamalarýnýn<br />
“tek parti-tek adam yönetimine giden yollarý<br />
döþediði” tespitinde bulundu. Anayasa<br />
deðiþikliði paketinin oylanacaðý referandumu<br />
bu açýdan “tarihi bir eþik” olarak nitelendiren<br />
EMEP, “Tek adam yönetimine<br />
hayýr” sloganýyla mücadele çaðrýsý yaptý.<br />
EMEP Genel Baþkaný Selma Gürkan<br />
özellikle fabrika ve iþyerleri ile emekçi<br />
mahallelerine yönelik yürüttüðü çalýþmayla<br />
AKP’li, MHP’li demeden her kesimden<br />
iþçi ve emekçiyle buluþtu. Gürkan’a<br />
çalýþmalarý sýrasýndaki gözlemlerini,<br />
evet ya da hayýr sonuçlarýnýn memleket<br />
açýsýndan neyi ifade edeceðini sorduk.<br />
Gürkan iþçilerin, kadýnlarýn, gençleri,<br />
toplumun tüm kesimlerinin gerek<br />
ekonomik, gerek sosyal haklar konusunda<br />
huzursuzluk yaþadýðýný anlattý. Gürkan<br />
daha demoktarik bir toplum için halký<br />
‘hayýr’da birleþmeye çaðýrdý.<br />
“<br />
Referandumu Türkiye için neden tarihi<br />
bir eþik olarak tanýmlýyorsunuz?<br />
Cumhurbaþkaný Erdoðan ve hükümetin<br />
yapmak istediðini, basitçe anayasanýn<br />
18 maddesinin deðiþtirilmesi olarak göremeyiz.<br />
Her ne kadar hükümet cenahýndan<br />
“rejim deðil hükümet sistemi deðiþikliði<br />
öneriyoruz” söylemi öne çýkarýlarak geçiþtirilmeye<br />
çalýþýlsa da, Türkiye’nin politik<br />
sisteminde önemli deðiþiklikler yapýlmak<br />
isteniyor. Referandumda evet ya da hayýr<br />
demeyi, demokratik haklar ve siyasal özgürlükler<br />
açýsýndan tartýþmamýz gerekiyor.<br />
Bütün bir halkýn devlet yönetimine katýlýp<br />
katýlmamasýnýn, siyasal demokrasi ihtiyacýnýn<br />
bir parçasý olarak tartýþmamýz gerekiyor.<br />
Biz, ülke yönetimine dair bütün yetkilerin<br />
tek adamda toplanmasýna, yargýnýn,<br />
yasama yetkisinin, yürütmenin tek elde<br />
toplanmasýna karþýyýz. Referandumda<br />
da iþçiler ve emekçiler esas olarak buna<br />
evet ya da hayýr diyecek. Ýþin özeti budur.<br />
HALKA ‘BÝZÝ SEÇÝN GERÝSÝNE<br />
KARIÞMAYIN’ DÝYORLAR<br />
Referandum parlamenter sistem ve tek<br />
adam arasýnda bir tercih olarak tartýþýlýyor.<br />
Sizin bu konudaki yaklaþýmýnýz nedir?<br />
Mevcut sisteme yönelik eleþtiriler bütünüyle<br />
haksýz mý?<br />
Þunu söylemiyoruz; Mevcut parlamenter<br />
sistem iþliyor, siyasal demokrasinin<br />
kurallarý egemen durumda. Aksine mevcut<br />
siyasal sistem yeterince anti demokratik.<br />
Çünkü 12 Eylül askeri darbesinin felsefesi<br />
ile oluþturulmuþ bir anayasa var.<br />
Demokratik haklar, siyasal özgürlükler<br />
açýsýndan zaten problemli bir siyasal sistem<br />
var. Bunu daha baskýcý bir tek adamtek<br />
parti düzeniyle deðiþtirmeye ihtiyaç<br />
yok. Bir darbe rejimi üzerine inþa edilen<br />
bir anayasanýn, baþka bir darbeci anlayýþla<br />
deðiþtirilmesinin demokrasi getirmeyeceði<br />
gün gibi ortada. Üst üste konan iki darbe<br />
anayasasýndan demokrasi çýkmaz.<br />
Bu deðiþiklik kabul<br />
edilirse, biçimsel de<br />
olsa halkýn hiçbir<br />
denetim ve sorgulama<br />
mekanizmasý<br />
olmayacak. Yani halka<br />
‘5 yýldan 5 yýla sandýk<br />
kuyruðuna girin,<br />
oyunuzu verin,<br />
bizi seçin ve<br />
gerisine karýþmayýn’<br />
diyorlar.<br />
Ama iktidar 12 Eylül anayasasýndan<br />
kurtulmayý vaat ediyor, sýkýyönetim kalkacak<br />
söylemini<br />
kullanýyor...<br />
Geçmiþte<br />
sýkýyö-<br />
”<br />
netim mahkemelerini, devlet güvenlik<br />
mahkemelerini, istiklal mahkemelerini<br />
gördük. Ama bunlar her seferinde demokrasi<br />
mücadelesiyle iþlevsiz kýlýndý. Fakat<br />
bir þekilde yerine daha aðýr koþullarda bir<br />
düzenleme getirdiler. Þimdi de biçimsel<br />
olarak sýkýyönetim kaldýrýlýyor gibi görünebilir<br />
ama Cumhurbaþkanýna verilen<br />
olaðanüstü hal ilan etme ve kararname çýkarma<br />
yetkisi sanýrým önümüzdeki dönem<br />
sýkýyönetimi aratacak uygulamalarý getirecek.<br />
“Evet” kanadý, daha demokratik bir<br />
Türkiye olacaðý iddiasý ile gerekçelendiriyor<br />
tezlerini. Ama bu deðiþiklik kabul edilirse,<br />
biçimsel de olsa halkýn hiçbir denetim<br />
ve sorgulama mekanizmasý olmayacak.<br />
Yani halka “5 yýldan 5 yýla sandýk kuyruðuna<br />
girin, oyunuzu verin, bizi seçin ve<br />
gerisine karýþmayýn” diyorlar.<br />
GENÇLER GELECEK<br />
KAYGISI DUYUYOR<br />
Cumhurbaþkanýnýn yargýlanabilecek<br />
olmasý, milletvekilli yaþýnýn 18 yaþa düþürülmesi<br />
‘demokratikleþme’ olarak sunuluyor...<br />
Evet, sözde Cumhurbaþkaný’nýn yargýlanabileceði<br />
hükmü yer alýyor pakette ama<br />
bunun önüne o kadar çok engel konulmuþ<br />
ki mümkün deðil! Soruþturma teklifi verebilmek<br />
için 301 vekilin imzasý gerekiyor.<br />
‘KÜRTLER SANDIÐA GÝTMEYECEK<br />
TESPÝTÝ DOÐRU DEÐÝL’<br />
KÜRT illerinde tablo nasýl? Önemli bir<br />
kesimin sandýða gitmeyeceði iddia<br />
ediliyor...<br />
Bence, bu noktada HDP’nin açýklamasý<br />
önemli. Hayýr kararlarýný açýkladýlar ve<br />
bunu örgütlüyorlar. Açýktýr ki eþ<br />
baþkanlarýnýn, 13 vekilin ve çok sayýda<br />
parti yöneticisinin tutuklu olmasý,<br />
belediyelere kayyým atanmasý bölgedeki<br />
çalýþmalarý engelleyici faktörler.<br />
Yaþadýklarý þiddete ve acýya karþý Kürt<br />
halkýnýn önemli oranda sandýða gidip<br />
Soruþturmanýn kabul edilmesi için 360<br />
vekile ihtiyaç var. Kararýn kabul edilmesi<br />
için 400 vekil gerekiyor. Hadi bunlarýn<br />
hepsi oldu diyelim... Yüce Divan sýfatýyla<br />
yargýlamayý yapacak olan merci Anayasa<br />
Mahkemesi; onun da 15 üyesinin 12’sini<br />
doðrudan kalan 3’ünü dolaylý olarak –çoðunluðu<br />
partili cumhurbaþkanýnýn atadýðý<br />
vekillerden oluþan meclis yani-dolaylý olarak<br />
Cumhurbaþkaný atýyor. Dolayýsýyla bu<br />
yargýlama mevzusu tam bir dalavereden<br />
ibaret! Vekil olabilme yaþýnýn 18’e düþürülmesi<br />
de öyle. Elbette ki 18 yaþýndaki<br />
bir gencin seçilme hakký da olmalý. Ama<br />
mesele bunun hayatta bir karþýlýðýnýn olup<br />
olmayacaðýdýr. Kaç genç milletvekili olabilecek?<br />
Milyonlarca genç iþsizliðin, eðitimsizliðin,<br />
geleceksizliðin kýskacýnda yaþýyor.<br />
Üniversitelerde, sanayi havzalarýnda gençlerle<br />
konuþuyoruz. Hiç biri yarýna dair<br />
umutlu deðil. Üniversiteye giden gençlerin<br />
hepsi Erasmus gibi programlarla bir<br />
an evvel ülkeden gitmek istiyor. Gelecek<br />
kaygýsý olmayan bir genç ülkesinden gitmek<br />
ister mi? Bu da içi boþ, pratikte karþýlýðý<br />
bulunmayan ve gençleri oy deposu<br />
olarak görmekten ibaret bir madde.<br />
hayýr oyu kullanacaðýný düþünüyoruz.<br />
‘Sandýða gitmeyecekler’ söylentisi<br />
bilinçli olarak kýþkýrtýlýyor. Umudu<br />
kýrmak için... Bu nedenle baskýlara karþý<br />
bölge halký ile dayanýþma içerisinde<br />
olmak, dayanýþma gördüðünü<br />
hissettirmek önemli. Kýþkýrttýklarý bir<br />
diðer düþünce de “Biz ne yaparsak<br />
yapalým, sandýktan evet çýkartýrlar.”<br />
Hayýr! Bu da umutsuzluða kapýlýp sandýða<br />
gitmekten caydýrma yöntemi. Ýki<br />
yaklaþýmdan da uzak durmak gerekiyor.<br />
Peki istikrar geleceði, ekonominin þaha<br />
kalkacaðý iddialarýna ne diyorsunuz?<br />
Hükümet, anayasa kabul edilirse Türkiye<br />
güçlü olacak þeklinde karþýlýksýz savuruyor.<br />
Boþ vaat... Seçimi kazanmak için<br />
halký ikna etmek üzere yapýlmýþ olan hamaset.<br />
Biliyoruz ki sonuç ne olursa olsun,<br />
uygulanan ekonomi politikalarý ile halkýn<br />
yoksulluk ve iþsizlik baþta olmak üzere<br />
hiçbir sorunu çözülemez. Hatýrlayýn 2002<br />
yýlýnda 3Y ile mücadele edeceðiz diyerek<br />
gelmiþti AKP Hükümeti; yoksulluk, yolsuzluk,<br />
yasaklar... Þimdi 15 yýllýk pratiðe<br />
bakýyoruz. Gerçekten de 3Y’nin hükümeti<br />
olmuþ durumda; Yolsuzluk ve yoksulluk<br />
arttý. Sadece gazetecilerin cezaevindeki<br />
sayýsý ve iþçilerin grevlerinin yasaklanmasý<br />
bile hükümetin yasakçý zihniyetinin boyutunu<br />
gösteriyor.<br />
FESÝH MADDESÝ EVET<br />
CEPHESÝNDE<br />
TEREDDÜTLERÝ ARTIRIYOR<br />
Erdoðan, deðiþiklik paketinde yer alan<br />
Cumhurbaþkanýnýn Meclisi feshetme yetkisini<br />
inkar ediyor. Fakat yasa maddesi<br />
açýk... Bu inkardaki ýsrar neden?<br />
AKP ve MHP’ye oy verenler bile bütün<br />
yetkilerin tek adamda toplanmasýndan kaygý<br />
duyuyorlar ve Meclis’i fesih yetkisi nedeniyle<br />
tereddüt yaþýyorlar. Demokratik<br />
açýdan ne kadar sorunlu olursa olsun 100<br />
yýldan fazla bir parlamento deneyimi var.<br />
Bundan vazgeçmek istemiyorlar. Erdoðan<br />
ANAYASA<br />
KURUCU<br />
MECLÝSLE<br />
YAPILMALI<br />
BULUÞTUÐUNUZ kesimlere ‘nasýl bir<br />
anayasa’ tarif ediyorsunuz?<br />
Türkiye’de iþçi sýnýfýný, emekçi sýnýflarý,<br />
kadýnlarý gençleri, esnafý üretici köylüleri<br />
akademisyenleri içeren, bütün toplumsal<br />
kesimlerin bileþeni olduðu bir kurucu<br />
meclis marifeti ile oluþturulacak, ülkenin<br />
ihtiyacýný tespit eden bir anayasa tarif<br />
ediyoruz. Demokratik bir iþleyiþi ve yargý<br />
baðýmsýzlýðýný garanti eden, iþçi sýnýfýnýn<br />
örgütlenme ve toplu pazarlýk haklarý ile<br />
siyasal hak ve özgürlüklerini güvence altýna<br />
alan, kadýnlarýn, gençlerin taleplerini,<br />
inanç özgürlüðünü güvence altýna alan,<br />
gerçek laikliðin yer aldýðý bir anayasa...<br />
Kürt sorununun eþit haklarla çözümünü<br />
de güvence altýna alacak. Doðanýn korunmasýný<br />
da...<br />
ýsrarla “Fesih yetkisi yok” diyor. Eðer kastettiði<br />
600 kiþilik parlamentoyu tümden<br />
kapatmaksa söylenen bu deðil. Cumhurbaþkanýna<br />
seçimleri tanýmama ve dilediði<br />
zaman tek baþýna meclis seçimlerini yenileme<br />
hakký verilmek isteniyor. 7 Haziran’da<br />
gördük bunu... Demokrasi, barýþ,<br />
emek güçleri bir araya geldi ve HDP bünyesinde<br />
Meclis’te güçlü bir temsiliyet elde<br />
ettiler. Erdoðan sýk sýk 7 Haziran vurgusu<br />
yapýyor. Neden? Bir daha yaþanmasýný istemiyor.<br />
Halk güçleri, emek güçleri, demokrasi<br />
güçleri siyasette olmasýn istiyor.<br />
Caný istediðinde yeniden seçim istiyorum<br />
diyebilir mi? 7 Haziran’dan sonra<br />
koalisyon kurulamadý. Fesih bu nedenle<br />
gerçekleþmedi mi?<br />
Kurulamadý deðil, kurulabilirdi, ama<br />
AKP istemedi. 7 Haziran akþamý hükümet<br />
dedi ki ‘milletimiz kaosu seçti.’ Bunu kabul<br />
etmeyecekleri, seçimleri yenileyecekleri<br />
o günden belliydi. Oyalama taktiðiydi<br />
yaptýklarý. Çatýþma ve savaþ kýþkýrtýcýlýðýyla<br />
siyasal atmosferi terörize ettiler ve böyle<br />
bir ortamda 1 Kasým seçimlerine gittiler.<br />
Anayasa deðiþikliðine göre “kamu güvenliði<br />
tehdit ediliyor” diye OHAL ilan edip<br />
seçimleri yenilemesinin önünde ne engel<br />
var? Demokrasilerde bu tür kararlar kiþilerin<br />
keyfine býrakýlmaz, gerekli mekanizmalar<br />
iþletilir.<br />
7 Haziran’da ‘kaos’ diyenler þimdi de<br />
‘hayýr çýkarsa kaos olur’ diyor. Buradan<br />
hayýr çýkarsa referandum kararýný tanýmama<br />
gibi bir durumla karþýlaþýlabileceðimizi<br />
mi anlamalýyýz...<br />
Normalde seçim dönemlerinde vaatler<br />
verilir. Referandum sürecine bakýyoruz,<br />
vaatlerin deðil tehditlerin, þantajlarýn olduðu<br />
bir propaganda yürütüyor hükümet<br />
cephesi. Ülke sanki iþgal altýndaymýþ gibi<br />
Cumhurbaþkaný “Bir canýmýz var, vatan<br />
için veririz” diyor. Halký panik halinde<br />
korkutarak sindirmek ve buradan evet çýkarmak<br />
gibi bir niyetleri var. Bir taraftan<br />
da hayýr çýkarsa diye 16 Nisan’dan sonrasý<br />
için atacaklarý muhtemel adýmlara gerekçe<br />
yaratýyorlar.<br />
‘HAYIR’ DEMOKRASÝ MÜCADELESÝ ÝÇÝN OLANAK<br />
Hayýr sonucundan sonra nasýl bir Türkiye’ye<br />
uyanacaðýz? ‘Hayýrýn bize ne faydasý<br />
olacak, bir anda demokrasiye, refaha mý geçeceðiz’<br />
diyenlere yanýtýnýz ne?<br />
Sahadaki çalýþmalarda geniþ kesimlerde<br />
hayýr eðilimi gözlüyoruz. AKP ve<br />
MHP’ye oy veren toplumsal kesimlerde<br />
de... Sandýktan hayýr çýktýðýnda da her<br />
þeyin birden bire güllük gülistanlýk olmayacaðýný<br />
biliyoruz. Demokrasi mücadelesini<br />
ilerletme, kutuplaþmayý daðýtma<br />
ve toplumda yeniden dayanýþma<br />
içerisinde mücadeleyi örgütlemek<br />
için bir<br />
olanak saðlamýþ<br />
olacaðýz.<br />
Zayýf bir ihtimal, fakat evet çýkmasý durumunda<br />
kuþkusuz hükümetin yasal düzenlemelere iliþkin<br />
planlarý var. Kýdem tazminatlarýnýn tasfiye edileceðini,<br />
kamu emekçilerinin iþ güvencesinin kaldýrýlacaðýný,<br />
ekonomik, sosyal ve siyasal alanda<br />
yeni bir saldýrý dalgasýnýn geleceðini bilmeliyiz.<br />
2019 yýlýna kadar mý olacak bunlar? Yani seçime<br />
kadar...<br />
2019 yýlýný bekleyecekler mi? Hemen yeni sisteme<br />
geçmek için seçimleri yenileyebilirler... Bunun<br />
bir güvencesi yok. Seçimlerden hemen sonra<br />
da bu haklarý gasp edecek ve baskýlarý artýracak<br />
uygulamalar, düzenlemeler gündeme gelecektir.<br />
Erken seçim ihtimalinden mi bahsediyorsunuz?<br />
Tabii mümkün. Çünkü hayýr çýkarsa halk iki þeye<br />
hayýr demiþ olacak: Bir, hükümetin uyguladýðý<br />
politikalara. Ýki, getirilen anayasa deðiþikliðine. Erken<br />
seçim olmasa da kartlarýn yeniden karýlmasý<br />
gündeme gelebilir.<br />
OHAL koþullarýnda, baskýyla ülkeyi yönetmenin<br />
kolaylýðýný görmüþ durumda hükümet. Kararnamelerle<br />
yönetmeyi deneyeceklerdir. Hükümetin<br />
sarýldýðý argümanlar þunlar: Güçlü Türkiye... Yol<br />
yaptýk, köprü yaptýk... Bunlar kendi þahsi paralarýyla<br />
yapýlmadý, 80 milyonun kaynaðý kullanýldý.<br />
Ayrýca köprüden geçen her araç için para ödüyoruz.<br />
‘Güçlü Türkiye’ propogandasý yaparken “IMF<br />
borçlarýný ödedik” diyorlar. Peki, ya dýþ borçlanmalar?<br />
Yabancý sermayeye yapýlmýþ borçlar bunlar<br />
aðýrlýklý olarak. Türkiye’nin geleceði yaklaþýk 450<br />
milyar $ borçla ipotek altýnda. Torunlarýmýz bile<br />
borçlu. 2015 yýlýnda 9 milyar dolar borç ödemiþiz.<br />
2017 yýlýnda ise 49 milyar dolar borç ödememiz gerekiyor.<br />
Peki nasýl? Getirilen düzenlemelere bakýyoruz:<br />
Varlýk Fonu oluþturuldu, bireysel emeklilik sigortasý<br />
zorunlu kýlýndý, esnaflar için de ‘ahilik fonu’<br />
getirmeye çalýþýyorlar, metrekare hesabý üzerinden<br />
emlak sertifikalarý oluþturuyorlar... Yani halkýn sýrtýndan<br />
ödenecek bu borçlar. Ýþte tüm bunlarý hesaba<br />
katarak kararýný vermeli herkes.<br />
Tüm bunlarý iþçilere anlattýðýnýzda ikna oluyorlar<br />
mý?<br />
Ýþçiler mevcut durumdan rahatsýz. AKP’ye oy<br />
veren, diyen ‘Cumhurbaþkanýný çok seviyorum’ diyen<br />
iþçi bile kendi yaþadýðý sorunlarý konuþtuðmuzda,<br />
rahatsýzlarýný dile getiriyor. Geleceklerini<br />
güvence altýnda hissetmiyorlar. Ne zaman iþten<br />
atýlýrým kaygýsý var. Örneðin Ýzmir’de bir araya geldiðimiz<br />
iþçiler diyor ki, býrakýn bir yýllýk kredi çekmeyi,<br />
birkaç ay bile borçlanmaya korkuyoruz. Yarýnýmýzdan<br />
emin deðiliz. Ýþçiler, gençler umutsuz<br />
ve mutsuz. Haliyle bu politikalarla iktidarýn iliþkisi<br />
kurulduðunda sorumlu olarak tabi ki hükümeti görüyor.<br />
Peki, sizce sandýða yansýr mý bu tepki? Bir<br />
çok yerde iþçi toplantýsýna katýldýnýz, gözlemleriniz<br />
nedir?<br />
Yani bir kýsmý gözü kapalý Erdoðan’a oy vereceðim<br />
diyerek evet diyecektir. Ama düne göre bu<br />
kesim azýnlýkta görünüyor. Biz parti olarak iþçiler,<br />
emekçiler, kadýnlar, gençler içerisinde hükümet<br />
ne yapmak istiyor, bu düzenlemeyle getirilen siyasal<br />
yapý nedir, bunlarý konuþtuk. Hem bilgilendirme,<br />
hem de tartýþma platformu oluþturmaya çalýþtýk.<br />
Sonuç ne olursa olsun esas olarak hem yasal<br />
hem anayasal düzenlemeler açýsýndan, iþçi sýnýfý<br />
içerisinde demokratik haklar ve siyasal özgürlükler<br />
için mücadele bilincini geliþtirebilirsek kýymetlidir<br />
diye düþünüyorum.
doðu/güneydoðu<br />
evrensel<br />
bolge@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
8<br />
Sur’daki ‘yeni yaþam’da<br />
Surlulara yer yok!<br />
‘ÇOCUKLUÐUMUN<br />
Salih YEÞÝL<br />
Diyarbakýr<br />
ERDOÐAN VE YILDIRIM DÝYARBAKIR’DA<br />
‘Mitingten fotoðraf istiyorum!’<br />
CUMHURBAÞKANI Erdoðan ve<br />
Baþbakan Binali Yýldýrým, bugün Diyarbakýr<br />
Valiliði önünde “Toplu Açýlýþ<br />
Töreni” adý altýnda düzenlenecek referandum<br />
mitingine katýlacak. Etrafý<br />
bariyerlerle çevrili ve araç trafiðine<br />
kapalý olan valilik çevresine miting<br />
nedeniyle yeni bariyerler yerleþtirildi.<br />
Devlet kurumlarýnda çalýþanlara mitinge<br />
katýlmalarý yönünde baskýlar yapýlýrken,<br />
Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi<br />
Ulaþým Daire Baþkaný Rýfat<br />
Ural’ýn birim çalýþanlarýna baský uyguladýðý<br />
ortaya çýktý.<br />
Ural’ýn mazeret kabul etmeden<br />
bugün gerçekleþtirilecek “evet” mitingine<br />
katýlmasý yönünde talimat verdiði<br />
bilgisini veren ismini vermek istemeyen<br />
bir personel, Ural’ýn kendilerine<br />
“Cenazeniz dahi olsa, geleceksiniz aksi<br />
takdirde yarýn iþe gelmeyin” diyerek<br />
baský uyguladýðýný söyledi. Ayrýca<br />
Ural’ýn Daire Baþkanlýðý’nda çalýþan<br />
bütün personellerin miting öncesi belediye<br />
binasýna gelerek, imzasý alýnmasý<br />
ardýndan toplu taþýmalar ile miting<br />
alanýna gideceðini, miting alanýnda<br />
toplu fotoðraf çektirmesi gerektiðini<br />
ve miting ardýndan tekrar belediye<br />
binasýna gelerek imza atmasý þartý<br />
koþtuðu öðrenildi.<br />
Öte yandan Ulaþým Daire Baþkanlýðý<br />
bünyesinde bulunan 40 otobüsün<br />
kente baðlý ilçelerden getirilecek korucular<br />
için görevlendirildiði bilgisi<br />
edinildi.<br />
Patlamada iki çocuk yaþamýný yitirdi<br />
MARDÝN’in Nusaybin ilçesine baðlý<br />
Abdulkadir Paþa Mahallesinde<br />
evlerinin bahçesinde bulduklarý cismin<br />
ellerinde patlamasý sonucu Havin<br />
Güneþ (3) ve Fatih Güneþ (5) adlý<br />
kardeþler aðýr yaralanarak Mardin<br />
Devlet Hastanesi’ne kaldýrýlmýþtý.<br />
Yapýlan tüm müdahalelere raðmen<br />
yaþamýný yitiren küçük Havin’in<br />
ardýndan yoðun bakýmda tedavisi<br />
süren aðabeyi Fatih Güneþ’te dün<br />
yaþamýný yitirdi. (Mardin/DÝHABER)<br />
Hükümet yetkililerinin “Aslýna<br />
uygun inþa edilecek”<br />
dediði Sur’da ilk betonarme<br />
bina yükselmeye baþladý.<br />
Yýkým ve inþa çalýþmasýnýn<br />
birlikte sürdüðü ilçede, hak sahiplerine<br />
sunulan seçenekleri deðerlendiren<br />
Surlular, “Sur’da yaþamamýz engellenmek<br />
isteniyor” dedi.<br />
Diyarbakýr’ýn Sur ilçesinde 11 Aralýk<br />
2015’te ilan edilen sokaða çýkma yasaðýnýn<br />
ardýndan yaþanan çatýþmalar nedeniyle<br />
ilçenin Cevatpaþa, Fatihpaþa, Dabanoðlu,<br />
Hasýrlý, Cemal Yýlmaz ve Savaþ<br />
Mahallesi adeta yerle bir edildi. Yasaðýn<br />
kýsmi olarak hala sürdüðü ilçede yýkým<br />
çalýþmalarý sürüyor. Bir yandan yýkým<br />
çalýþmalarý devam ederken, ilçede ilk<br />
betonarme bina da yükselmeye baþladý.<br />
Betonarme yapýlarýn yapýmýna baþlanmasý<br />
Sur’un aslýna uygun inþa edilmeyeceði<br />
görüþünü beraberinde getirdi.<br />
Baþbakan Binalý Yýldýrým’ýn, “Tarihsel<br />
dokusu korunarak inþa edilecek” dediði,<br />
eski Baþbakanlardan Ahmet Davutoðlu’nun<br />
ise “Toledo olacak” dediði<br />
Sur’daki 6 mahalledeki yýkým çalýþmalarýnýn<br />
sürdüðü alanda, geriye neredeyse<br />
hiçbir yapý kalmadý. Kurþunlu Camisi,<br />
Paþa Hamamý, Çardaklý Hamamý, Arapþeyh<br />
Camisi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi,<br />
Süryani Kilisesi, Süleyman Nazif<br />
Ýlkokulunun dýþýnda neredeyse hiçbir<br />
tarihi Diyarbakýr evi ayakta kalmadý.<br />
Milliyet gazetesi ise yürüyen çalýþmayý<br />
geçtiðimiz perþembe günü ‘Sur’da yeni<br />
bir yaþam’ baþlýðýyla manþetine taþýmýþtý.<br />
Görüþtüðümüz Surlular, kendilerinin<br />
Sur’dan tamamen atýlmak istendiðini<br />
söylüyor.<br />
‘YIKIM ÇALIÞMALARI<br />
KUÞKULUDUR’<br />
Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý yetkilileri,<br />
Sur’daki tescilli yapýlarýn kullanýcýlarý<br />
tarafýndan korunmadýðýný, üzerlerine<br />
kaçak kat çýkýldýðýný ve bu yüzden yýkýldýðýný<br />
açýklarken Mimarlar ve Mühendisler<br />
Odasý Diyarbakýr Þubesi Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Herdem Doðrul ise<br />
Sur’un bilinçli bir yýkýma uðratýldýðýný<br />
belirterek, yýkýmýn kentsel dönüþüm<br />
projesinin bir parçasý olduðunu savunuyor.<br />
Doðrul, “Sur’un dört mahallesi<br />
þimdi yerle bir edilmiþ. Dümdüz edilmiþ.<br />
Yeniden yapýlanma ve kentsel dönüþüm<br />
aslýnda devletin kendini yeniden<br />
finanse etme yöntemi de oldu. Son on<br />
yýlda, Türkiye’nin inþaat sektörünün en<br />
önemli kýsmýný kentsel dönüþüm oluþturuyor.<br />
Sur’daki yýkým da kentsel dönüþümün<br />
bir parçasý” diye konuþtu.<br />
Doðrul, çalýþmalarýn kamuoyuna<br />
açýklanan amaç doðrultusunda yapýlýp<br />
yapýlmadýðýný da kuþku ile yaklaþýyor.<br />
Çalýþmalarýn þeffaf olmadýðýný vurgulayan<br />
Doðrul, “Yýkým çalýþmalarý kuþkuludur.<br />
Orada tarihi yapýlarýn ne kadar hasarlý<br />
olduðu ve yýkýlanlarýn hasarlý olup<br />
olmadýðý noktasýnda kuþkuluyuz. Çünkü<br />
þeffaf bir çalýþma yürütülmüyor. Defalarca<br />
inceleme yapma taleplerimiz reddedildi.<br />
Sur’a girmemize izin vermediler.<br />
Diyarbakýr’daki insanlarýn Sur’da ne<br />
olup bittiðinden haberi yok” dedi.<br />
Doðrul, þunlarý kaydetti: “Her þey gizli<br />
yapýlýyor. Bu çatýþmanýn üzerinden bir yýl<br />
geçti. Bu bir yýllýk süreçte Sur’da ne yapýldý?<br />
Kaç ev yýkýldý? Enkaz nereye döküldü?<br />
Enkazýn içinde neler var? Yýkýlan<br />
yapýlardan kaçý tescilliydi? Kaçý taþ yapý<br />
kaçý betonarmeydi? Bunlara dair bilgimiz<br />
yok. Kamuoyu ile paylaþýlmýyor. Bu kadar<br />
gizli yürütülen, üstü kapalý yürütülen bir<br />
çalýþmanýn da saf olmasý, temiz olmasý<br />
masum olmasý düþünülemez.”<br />
‘MAÐDUR EDÝLÝYORUZ’<br />
Sur’un yýkýlmasý bir mülk sahiplerinin<br />
haklarýnýn nasýl karþýlanacaðý konusu<br />
da tartýþmalý. Hükümet yetkilileri<br />
kimsenin maðdur edilmeyeceðini her<br />
fýrsatta dile getiriyor. Ancak hak sahipleri,<br />
evlerine biçilen deðerin evlerinin deðerinin<br />
çok altýnda olduðunu ve maðdur<br />
edildiklerini söylüyor.<br />
Hak sahipleri yapý olarak evlerine<br />
metrekare olarak 400 TL kat mülkiyeti<br />
olmadýðý için de arsa metrekaresine 650<br />
TL biçildiðini savunuyor.<br />
Taraflarýn üzerinde tek uzlaþma saðladýðý<br />
ise, maðdurlara sunulan seçenekler.<br />
Seçenekler arasýnda, ev sahiplerinin<br />
evlerine biçilen fiyat üzerinden TOKÝ’ye<br />
borçlandýrýlarak evlere yerleþme, Sur<br />
içinde yapýlan evlere yine borçlandýrýlarak<br />
yerleþtirilme ya da evlerine biçilen<br />
deðerin kendilerine verilerek iliþkilerinin<br />
kesilmesi. Surlular, bütün seçeneklerin<br />
kendilerinin maðdur edilmesi üzerine<br />
kurulduðunu görüþünde.<br />
ANTEP Düztepe’de referandumda<br />
“hayýr” diyecek olan demokrasi güçlerinin<br />
birlikte çalýþma yürütmek üzere<br />
oluþturduðu “Düztepe Hayýr Ýnisiyatifi”,<br />
kahve toplantýlarýna baþladý. Ýþçilerle yapýlan<br />
kahve toplantýsýnda iþçiler ve inisiyatif<br />
bileþenleri neden ‘hayýr’ denilmesi<br />
gerektiðini tartýþtý.<br />
Düztepe’de çalýþma yürüten EMEP,<br />
HDP, CHP, SYKP yaný sýra çok sayýda<br />
demokratik kitle örgütü ve sendikanýn<br />
da yer aldýðý inisiyatif, ev ve kahve toplantýlarýna<br />
baþladý. Ýlk kahve toplantýsý<br />
iþçilerin katýlýmýyla Kuzuyataðý Kýraathanesi’nde<br />
gerçekleþtirildi.<br />
‘TEK ADAM ÝÇÝN<br />
REFERANDUM’<br />
Burada ilk olarak konuþan EMEP<br />
MYK üyesi Türkmen, “AKP’nin propaganda<br />
ettiði gibi daha güçlü Türkiye için<br />
bir madde yok. Bu referandum bir kiþinin<br />
tek gücü elinde tutacaðý baþkanlýðý<br />
içindir” diye konuþtu.<br />
DÝSK Genel-Ýþ Þube Baþkaný Süleyman<br />
Göçmen de, “Þu ana kadar<br />
gördüklerimiz bundan sonra olacaklarý<br />
da anlatmýyor mu? Biz 12 Eylül<br />
Anayasasýný da kabul etmiyoruz ama<br />
ondan da geri bir deðiþiklik getirmeye<br />
GEÇTÝÐÝ<br />
SUR’DA YAÞAMAK ÝSTÝYORUM’<br />
MAÐDURLARDAN Ali Vuranel’in Suriçi’nde<br />
dairesi vardý. Ancak daireye biçilen<br />
fiyat 35 bin TL. Çocukluðundan beri Sur’da<br />
yaþayan Vuranel, Sur içinde yapýlacak evlerin<br />
yüksek fiyatta tekrar maðdurlara satýlmasýna<br />
karþý. Vuranel, “Ben çocukluðumdan<br />
beri Sur’da yaþýyorum. Ben neden<br />
þehir dýþýnda yapýlacak TOKÝ’lere yerleþeyim.<br />
Ben kendi doðup büyüdüðüm,<br />
çocuklarýmýn doðup büyüdüðü yerde yaþamak<br />
istiyorum. Bizlerin Sur’da yaþamasý<br />
neden engellenmeye çalýþýlýyor?” diye<br />
sordu.<br />
Vuranel, oturduðu binanýn altý katlý olduðunu<br />
ve kat mülkiyeti ile tapusunun olmadýðýný<br />
belirterek, “Sur’da aldýðým ev arsa<br />
üzeri 6 kat ben 5.katta oturmaktaydým<br />
ve devlet acele kamulaþtýrma kararý çýkardý.<br />
Ve acele kamulaþtýrma da ev sahibiyken<br />
arsaya ortak pay olarak gösteriliyor.<br />
Ve metrekare olarak da 11 metrekare<br />
olarak payým var deniliyor. Ve devlet Sur<br />
içinde hiçbir evin kat mülkiyeti olduðunu<br />
bilmiyor muydu? Ve eðer durum böyle<br />
ise neden o zaman Sur’da çok katýlý binalarýn<br />
yapýlmasýna izin verildi? Sur’da yaþanan<br />
olaylardan bir kere maðdur olduk.<br />
Þimdi de ikinci maðduriyetimizi yaþýyoruz.<br />
Maðduriyetimin giderilmesini istiyorum”<br />
diye konuþtu.<br />
‘GERÇEKTEN HAKSIZLIK YAPILIYOR’<br />
Sur maðdurlarýndan Zülfü Polat da verilen<br />
fiyatýn kendilerini ikinci defa maðdur<br />
edeceði görüþünde. Polat, “Biz evlerimizi<br />
alýrken tapulu diye aldýk. Þimdi tapusuz<br />
olduðu söyleniyor. Ayrýca devlet yetkilileri<br />
maðdur edilmeyeceðimizi söyledi. Þimdi<br />
de devlet kalkmýþ ölü bir fiyat veriyor<br />
evlerimize. Biz ne yapacaðýz bu para ile<br />
bize verilen 25-30 bin TL ile biz ne ev alabileceðiz<br />
ne de baþka bir þey yapýlýr. Yapýyorsanýz<br />
bize ev verin. Evimizi yýktýnýz. Bize<br />
ev verin. Bize zulüm etmenin ne anlamý<br />
var.” þeklinde konuþtu.<br />
Kentsel dönüþüm projesi kapsamýnda<br />
daha önce yýkýlan evlerin metrekare birim<br />
fiyat olarak bin TL bedel biçildiðini ifade<br />
eden Polat, “O zamanda bu zamana ne oldu<br />
da bize metrekare fiyatý olarak 650 TL<br />
fiyat veriyorlar? Þimdi gelmiþsiniz 5-6<br />
katlý binadaki kiþilerin dairelerini üzerinde<br />
kurulduklarý arsa üzerinden fiyat biçiyorsun.<br />
Bir de fiyatý mümkün olduðu kadar<br />
aþaðý çekerek bunu yapýyor. Þimdi bu<br />
insanlar zaten maðdurdur. Bir daha maðdur<br />
olacaklar. Biz bize çok ödeme yapýlsýn<br />
deðil, hakkýmýzýn, hukukumuza riayet<br />
edilmesidir. Bundan baþka bir isteðimiz<br />
yok” diye belirti.<br />
Maðdurlardan Ali Haydar Taþ, “Bize<br />
gerçekten haksýzlýk yapýlýyor” diyerek devam<br />
ediyor sözlerine: “Yetkililerden maðduriyetimizin<br />
giderilmesini istiyoruz. Evlerimizin<br />
deðeri ne ise onu istiyoruz. Fazlasýný<br />
zaten istemiyoruz ki biz de. Yeniden<br />
bir ev sahibi olabilecek bir þey istiyoruz.<br />
30 bin TL’ye ben nasýl ev alabilirim ki?” diye<br />
sordu.<br />
‘Bu deðiþiklik iþçi için deðil’<br />
çalýþýyorlar” dedi.<br />
SYKP Ýl Baþkaný M. Ali Karapekmez<br />
de, “Hayýr cephesi zengin bir kampa dönüþtü.<br />
Bu nedenle 16 Nisan bir sonuçtan<br />
çok baþlangýç olabilir” dedi.<br />
‘ÝÞÇÝLER TERCÝHLERÝNÝ<br />
KONUÞMAYA KORKUYOR’<br />
Toplantýda söz alan Baþpýnar OSB<br />
iþçileri kýdem tazminatý ve bir kampanya<br />
olarak sunulan istihdam sorununa<br />
dikkat çektiler. “Birçok fabrika alacaðý<br />
iþçi kadar iþçi çýkardý” diyen bir Baþpýnar<br />
iþçisi, ‘evet’ kampanyasýnýn da en<br />
çok fabrikalarda iþçiler arasýnda yürütüldüðünü<br />
söyledi. Özellikle büyük fabrikalarda<br />
iþçilerin eðilimlerinin hemen<br />
idareye iletilmesini saðlayan bir denetim<br />
mekanizmasýnýn olduðunu hatýrlatan<br />
iþçi, “Ýþçiler, tercihlerini belli ederlerse<br />
iþten çýkarýlma tehdidini hissediyor.<br />
Bizim çýkarýmýza olmayan bu deðiþikliðin<br />
ne anlama geldiðini fabrikalarda<br />
iyi anlatabilmeliyiz. Bunun için de<br />
biz iþçilere daha çok görev düþüyor”<br />
dedi. Toplantý da ‘hayýr’ diyenlerin çoðaltýlmasý<br />
için inisiyatifin çabalarýnýn<br />
daha da artacaðý belirtilerek, ziyaret ve<br />
buluþmalarýn devam edeceði bildirildi.<br />
(Antep/EVRENSEL)<br />
YENÝGÜN<br />
Ender ÝMREK<br />
enderimrek@hotmail.com<br />
CEZAEVLERÝNDEKÝ<br />
AÇLIK GREVLERÝ<br />
Eþ baþkanlar da açlýk grevinde...<br />
Milletvekilleri de açlýk grevinde...<br />
45 gündür açlýk grevinde olan PKK ve<br />
PAJK’lý tutsaklarýn açlýk grevi haber deðeri<br />
görmedi...<br />
Ne Þakran’ý duyan var ne de diðer cezaevlerindeki<br />
insanlýk dýþý koþullarý...<br />
Ne yazýk ki, cezaevlerindeki insanlýk dýþý koþullara<br />
karþý yaþamlarýný ortaya koymak zorunda<br />
kalanlarý duyan yoktu... PKK lideri Öcalan’ýn tecrit<br />
koþullarý, ailesi ve avukatlarýyla görüþtürülmemesi<br />
açlýk grevlerinin nedenlerinden birisi...<br />
Yine bölgede köylere düzenlenen operasyonlara<br />
son verilmesi isteniyor; yasak ve baský uygulamalarýnýn<br />
son bulmasý da açlýk grevinin talepleri<br />
arasýnda yer alýyor...<br />
Ne talepleri, ne de tutsaklarýn durumlarý konuþulup<br />
tartýþýldý. Ancak süresiz dönüþümlü açlýk<br />
grevi yeni bir boyut kazanarak bir nebze de<br />
olsa gündeme girebildi.<br />
Edirne F Tipi Kapalý Cezaevi’nde tutukluluðu<br />
süren HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ<br />
ile Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan<br />
ve yine Silivri Cezaevinde tutulan DBP Eþ Genel<br />
Baþkaný Sebahat Tuncel’in açlýk grevine baþlayacaklarýný<br />
açýklamalarýyla konu medyada bir<br />
nebze yer bulabildi.<br />
HDP’li tutuklu milletvekillerinden Ayhan Bilgen,<br />
Meral Danýþ Beþtaþ ve Nihat Akdoðan da<br />
yarýndan itibaren açlýk grevine baþlayacaklarýný<br />
duyurdular...<br />
Kuyudan çýkarýlan köpek günlerce evirilip<br />
çevrilerek ne kadar hayvansever bir toplum olduðumuz<br />
üzerine onca mugalata edilirken, diðer<br />
yandan þehirlerin yerle yeksan hali, bodrumlarda<br />
öldürülen, yakýlmýþ insan bedenleri görüntülerine<br />
eþlik eden yýkýlmýþ evlere asýlan ay-yýdýzlý<br />
bayraklarla gücün ve kudretin düzeyi gösteriliyordu.<br />
Ne yazýk ki, Kürtlere, Kürt siyasetçilere iliþkin<br />
geliþmeler ancak “terör örgütü” kapsamýnda<br />
yer bulabiliyor.<br />
Kürtlerin talepleri, mücadele demokratikleþme<br />
ve çözüm arayýþlarý ne gazetelerde ne de televizyonlarda<br />
gündem oluyor.<br />
Devletin gücünü, Kürtlere uygulanan þiddet<br />
ve zulüm üzerinden kanýtlamaya çalýþan zihniyet<br />
medyada daha berbat halde sürdürülüyor.<br />
Televizyon ve gazete köþelerini kaplayan sefillerin<br />
önemli bir bölümü de “Kürtlerin deðiþtiði”<br />
üzerine derin analizler döktürüyor...<br />
“Kürt halkýnýn teslim olduðu”, “Kürtlerin<br />
HDP’den uzaklaþtýklarý...” üzerine bolca tartýþmalar<br />
yapýldý. Bu yönlü beþ para etmez analizler<br />
hala yapýlmaya devam ediyor.<br />
Kürtlerin temsilcilerinin yer alamadýðý tartýþma<br />
programlarýndan geçilmiyor.<br />
Aylardýr süren referandum çalýþmalarý süresince<br />
tek bir Kürt siyasetçinin bile televizyon<br />
ekranlarýna çýkarýlmamasý, bölgede yaþananlarýn<br />
sadece ve sadece “terör” ve terörist” tanýmlarý<br />
eþliðinde sunulmasý ise Kürtleri on yýllardýr sürdüre<br />
geldikleri demokratikleþme, eþitlik ve özgürlük<br />
mücadelesini tersyüz etme çabasýndan<br />
baþka bir þey deðil.<br />
Ancak, ne tür tahliller yapýlýrsa yapýlsýn, gerçek<br />
baþka türlü ilerliyor....<br />
Kürt halký haklý mücadelesinden ve direniþinden<br />
vazgeçmiþ deðil...<br />
Ýnanmayanlar dönüp Newroz kutlamalarýna<br />
baksýnlar...<br />
Newroz bunu gösterdi...<br />
Baský, þiddet kýyým politikalarýnýn haklý hak direniþini<br />
yok edemeyeceði bir kez daha görüldü...<br />
Yalan bir kez daha iflas etmiþ oldu...<br />
Onlarýn hesap ve beklentilerini altüst ederek<br />
bir kez daha kitlesel olarak sokaða çýkýp Newroz<br />
kutlandý... Havuz medyasý bir merkezden yönlendirilmiþ<br />
halde “Newroz’a ilgi yoktu” diyerek<br />
gerçeði karartmaya yönelik haber ve fotoðraflarla<br />
bir kez daha rezil oldu.<br />
Gerçekleri gizlemek, yalan yanlýþ hesaplarla<br />
çarpýtmak o kadar da kolay olmuyor.<br />
Bir kez daha görüldü ki tüm baský, þiddet ve<br />
kýyým politikalarýna karþýn Kürt halký eþitlik,<br />
özgürlük, demokrasi ve barýþ mücadelesinden<br />
vazgeçmiyor...<br />
Kürt halkýnýn görece suskunluðu, günümüzde<br />
yaþanan özgün geçiþ süreci yanlýþ deðerlendirmelere<br />
konu olsa da gerçeðin baþka türlü tezahür<br />
ettiðini söylemek için fazlasýyla veri bulunuyor.<br />
Ne Kürtlerin ne de Türkiye’nin demokratikleþmesi,<br />
eþit ve özgür bir yaþam mücadelesi veren<br />
halklarýnýn mücadelesi durmuyor, mücadele<br />
yeni yol ve yöntemler, farklý mecra ve kanallar<br />
bularak sürüyor.<br />
Newroz kutlamalarý bunu bir kez daha göstermiþ<br />
oldu...<br />
Bu tablonun referanduma da yansýyacaðýný<br />
gösteren bir geliþim süreci içindeyiz. Umarýz<br />
ki, Erdoðan/AKP yönetimi bu gerçeði görür ve<br />
cezaevlerinden baþlayarak, yanlýþlarýndan vazgeçip,<br />
demokratik bir yaþam için Kürt halkýnýn<br />
ve Türkiye halklarýnýn sesine kulak verir... Deðilse<br />
kendi sonunu kendi elleriyle hazýrlamaya<br />
devam edecektir...<br />
Zira referandum süreci geliþmenin bu yönlü<br />
olduðunu yeterince gösteriyor...
politika<br />
evrensel<br />
politika@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
9<br />
KISA... KISA...<br />
Bütün baskýlara raðmen<br />
Van<br />
mitingi<br />
iptal<br />
CUMHURBAÞKANI Recep<br />
Tayyip Erdoðan’ýn<br />
Erzurum’da yapacaðý miting<br />
15 Nisan’a ertelendi.<br />
Van mitingine de ses kýsýklýðý<br />
nedeniyle gelemeyeceði<br />
açýklandý. AKP Van Ýl<br />
Baþkaný Zahir Soðanda,<br />
Cumhurbaþkaný<br />
Erdoðan’ýn Van gezisini<br />
iptaliyle ilgili açýklamasýnda<br />
saat 13.00’te Baþbakan<br />
Binali Yýldýrým’ýn halka<br />
hitap edeceðini söyledi.<br />
(ANKARA)<br />
Günay’dan<br />
hayýr<br />
mektubu<br />
ESKÝ Kültür ve Turizm<br />
Bakaný Ertuðrul Günay,<br />
anayasa deðiþikliði ile ilgili<br />
AKP milletvekillerine mektup<br />
yazdý. Günay,<br />
“Demokratlar ve özgürlükçüler<br />
hep sizi korudular.<br />
Þimdi sýra sizde” dedi.<br />
Günay, mektubunda,<br />
“Demokrasiyi rafa kaldýrmak<br />
anlamý taþýyan bu<br />
sürükleniþten ülkenin kurtulmasý<br />
sizin elinizde. Bu<br />
sürükleniþi ancak sizin<br />
saðduyulu direniþiniz,<br />
sakin, vakur ve kararlý<br />
davranýþýnýz önleyebilir”<br />
ifadelerini kullandý.<br />
(ANKARA)<br />
MHP’nin<br />
‘hayýr’ýna<br />
inanmýyor<br />
BAÞBAKAN Yardýmcýsý ve<br />
Hükümet Sözcüsü Numan<br />
Kurtulmuþ, MHP’lilerin<br />
büyük kýsmýnýn ‘partili<br />
cumhurbaþkanlýðý’ný<br />
merkeze alan anayasa<br />
deðiþikliði referandumunda<br />
‘Hayýr’ oyu vereceðiyle<br />
ilgili anket sonuçlarýný þu<br />
sözlerle deðerlendirdi:<br />
“Sanal bir þey.” TRT<br />
Haber’de canlý yayýna<br />
katýlan Kurtulmuþ, sahada<br />
MHP’li seçmenin büyük<br />
bir kýsmýnýn ‘Evet’ diyeceðini<br />
gördüðünü belirtirken<br />
‘bazý’ MHP’li muhaliflerin<br />
yaptýðý ‘Hayýr’ kampanyasýnýn<br />
köpürtülmeye<br />
çalýþýldýðýný söyledi.<br />
Kurtulmuþ, “Alparslan<br />
Türkeþ’i iyi anlamýþ,<br />
MHP’nin doktrinini iyi<br />
anlamýþ, baþkanlýk meselesini<br />
iyi anlamýþ birisinin<br />
‘Evet’ diyeceðini düþünüyorum”<br />
dedi. (ÝSTANBUL)<br />
Kullarý<br />
kýrýk<br />
hücrede<br />
CHP Ýstanbul Milletvekili<br />
Barýþ Yarkadaþ, cezaevlerindeki<br />
insan haklarý ihlallerinin<br />
katlanýlmaz bir<br />
boyuta geldiðini söyledi ve<br />
þu örneði aktardý: Bakýn<br />
sadece bugün iki þikayet<br />
geldi bana... Bunlardan<br />
biri Ankara Keskin<br />
Cezaevi’nden... Tutuklu<br />
Savcý Muzaffer Bayram’ýn<br />
her iki kolu da bileðinden<br />
kýrýlmýþ. Buna iliþkin rapor<br />
da var. Ancak Muzaffer<br />
Bayram, buna raðmen<br />
hücrede tek baþýna tutuluyor.<br />
Yarkadaþ Annesi<br />
tutuklandýðý için cezaevinde<br />
yaþamak zorunda<br />
kalan bebeðe de oyuncak<br />
verilmediðini söyledi.<br />
(ÝSTANBUL)<br />
‘hayýr’ýn gücü artýyor<br />
Demokrasi Ýçin Birlik (DÝB)<br />
temsilcileri referandum sürecine<br />
demokratik koþullarda<br />
gidilmediðinin altýný çizerek,<br />
hayýr çalýþmalarýna yönelik<br />
baskýlarýn her geçen gün arttýðýný buna<br />
raðmen toplumda ‘hayýr’a ilginin fazla olduðunu<br />
duyurdu.<br />
DÝB, OHAL koþullarýnda gidilen baþkanlýk<br />
referandumuna iliþkin Taksim Hill<br />
Otel’de basýn açýklamasý yaptý. Toplantýda<br />
hem DÝB’in yaptýðý çalýþma raporlarý<br />
sunuldu hem de referanduma iliþkin<br />
açýklamalar yapýldý.<br />
DÝB kurucularýndan Rýza Türmen,<br />
OHAL koþullarýnda sandýða gidildiðine<br />
dikkat çekerek, KHK’lerle basýn, ifade,<br />
gösteri, hak ve özgürlüklerinin tamamen<br />
kýsýtlanmýþ olduðuna<br />
vurgu yaptý. Türmen, tüm baskýlara<br />
raðmen, toplumda ‘hayýr’a ilginin yüksek<br />
olduðunu aktardý. Rýza Türmen 18 maddelik<br />
anayasa için “Basit bir hükümet deðiþikliði<br />
deðildir. Türkiye’nin geleceði oylanýyor.<br />
Onun için mutlaka doðru sonuç<br />
çkarmamýz gerekiyor” dedi.<br />
Bunun için de demokrasi ve eþitliði<br />
hedef alan bir projenin gerekliliðine vurgu<br />
yapan Türmen, “Bu, referandumun<br />
ötesinde baþka bir þeydir. Halk dinamiðini<br />
muhafaza etmek ve sürdürmek lazým”<br />
diye konuþtu. Bunun için de 16 Nisan<br />
sonrasý bir demokrasi projesinin olmasý<br />
gerektiðni yineledi.<br />
Türmen 16 Nisan’dan sonra çýkacak<br />
‘hayýr’la birlikte Türkiye’nin bütün farklýlýklarýný<br />
kucaklayacak bir anayanýn gerekliliðine<br />
vurgu yaptý. KHK ile Marmara<br />
Üniversitesinden ihraç edilen Anayasa<br />
Hukukçusu Prof. Dr. Ýbrahim Kaboðlu<br />
ise “Bu anayasanýn hiçbir yerinde halkýn<br />
olmadýðýný söyledi. Kaboðlu “Türkiye<br />
Cumhuriyeti vatandaþlarý yok, esasýnda<br />
Türkiye yok” dedi. Kaboðlu, bunun nedenini<br />
de anayasanýn halktan kaçýrýlarak ve<br />
halka sorulmadan yapýlmak istenmesine<br />
baðladý.<br />
Bir anayasal hak olan ‘bilme hakký’nýn<br />
ihlal edildiðine dikkat çeken Kaboðlu,<br />
anayasa maddelerindeki çeliþkileri halka<br />
anlatmanýn yararlý olacaðýný söyledi.<br />
Basýn Konseyi Üyesi Pýnar Türenç, basýna<br />
yönelik baský ve tutuklamalara dair<br />
bir konuþma yaparak baskýlara karþý mücadele<br />
edeceklerini söyledi.<br />
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný<br />
Turgay Olcayto, önemli bir süreçten geçildiðini<br />
belirterek, “Elinizi cüzdanýnýza<br />
deðil, vicdanýnýza koyun. Umuyorum halk<br />
elini vicdanýna koyacaktýr. 16 Nisan’da<br />
toplumca güleceðimiz bir ortam yaþayacaðýmýzý<br />
düþünüyorum” diye konuþtu.<br />
DÝSK Basýn Ýþ Baþkaný Faruk Eren ise,<br />
basýn üzerindeki baskýlarý hatýrlatarak,<br />
“Hayýr diyeceðiz, Ýçerideki arkadaþlarýmýzý<br />
çýkaracaðýz” dedi.<br />
Ýstanbul Barosu eski Baþkaný Turgut<br />
Kazan, hayýrla korkusuz yaþama giden yolun<br />
açýlmasýný saðlayacaklarýný belirtti.<br />
Ekonomist Mustafa Sönmez ise, referandum<br />
süreciyle hayýr için toplumun farklý kesimlerinin<br />
buluþtuðunu belirterek, bu birlikteliðin<br />
16 Nisan’dan sonra demokrasinin<br />
güçlendirilmesi için sürdürülmesi gerektiðini<br />
ifade etti. (Ýstanbul/EVRENSEL)<br />
Demirtaþ: Þahsýmýz için talebimiz yok<br />
Ýzmir’de Hayýr<br />
festivaline yasaklama<br />
ÝZMÝR’de hayýr çaðrýsýnýn yapýlacaðý<br />
‘Umudu Kesme Yurdundan’<br />
Festivali, Konak Kaymakamlýðý<br />
tarafýndan ‘huzur ve güvenlik’<br />
gerekçesi ile yasaklandý.<br />
16 Nisan’da yapýlacak referandum<br />
öncesinde hayýr çalýþmalarý<br />
idare yönetimler tarafýndan<br />
yasaklanmaya devam<br />
ediliyor. Son olarak Ýzmir’de<br />
Emek ve Demokrasi Güçleri’nin<br />
öncülüðünde, Gündoðdu<br />
Meydaný’nda yapýlacak ve<br />
yerel müzik gruplarýnýn sahne<br />
alacaðý “Umudu Kesme Yurdundan”<br />
festivali Konak Kaymakamlýðý<br />
tarafýndan engellendi.<br />
Konak Kaymakamlýðý kararý, emniyet aracýlýðý<br />
bildirdi. Gönderilen tebligatta “Bahse<br />
DÝB temsilcileri referandum sürecine demokratik<br />
koþullarda gidilmediðinin altýný çizerek, hayýr<br />
çalýþmalarýna yönelik baskýlarýn her geçen gün<br />
arttýðýný buna raðmen toplumda ‘hayýr’a ilginin<br />
yoðun olduðunu duyurdu.<br />
konu müracaatýnýzla ilgili Konak Kaymakamlýðýnýn<br />
31.03.2017 tarih<br />
ve 3274 sayýlý yazýlarý ile<br />
5442 Sayýlý Ýller Ýdaresinin<br />
Kanununun 32/ç maddesi<br />
gereðince 01 Nisan 2017<br />
Cumartesi günü 15.00-<br />
19.30 saatleri arasýnda<br />
Gündoðdu Meydanýnda yapýlacak<br />
olan Festival etkinliðiniz<br />
yasaklanmýþtýr” denildi.<br />
Ýzmir Emek ve Demokrasi<br />
Güçlerinin Sözcüsü<br />
Melih Yalçýn gazetemize<br />
yaptýðý açýklama ile sadece<br />
müzik gruplarýnýn sahne alacaðý bir festivalin<br />
yasaklanmasýna tepki gösterdi.<br />
(Ýzmir/EVRENSEL)<br />
TSK: Fýrat Kalkaný bitti<br />
TSK Suriye’de yürütülen ve perþembe<br />
günü yapýlan milli Güvenlik Kurulu<br />
(MGK) toplantýsýndan sonra “Baþarýyla<br />
tamamlandý”<br />
diye açýklama<br />
yapýlan Fýrat Kalkaný<br />
Harekatý’na<br />
iliþkin yeni bir<br />
açýklama yaptý.<br />
Genelkurmay<br />
Baþkanlýðý’ndan<br />
yapýlan açýklamada “Türkiye sýnýrýnýn<br />
terör örgütlerinden temizlenerek güvenli<br />
hale getirilmesi amacýyla geçen yýl<br />
24 Aðustos’ta koalisyon güçleriyle koordineli<br />
baþlatýlan<br />
Fýrat Kalkaný<br />
Harekatý’nýn tamamlanmýþtýr”<br />
denildi.<br />
Fýrat Kalkaný<br />
operasyonunda<br />
71 kiþi hayatýný<br />
kaybetti. (HABER MERKEZÝ)<br />
CEZAEVÝNDE açlýk grevine baþlayan<br />
HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ,<br />
avukatlarý aracýlýðýyla ilettiði mesajda,<br />
“Þahsýmýz için hiçbir talebimiz yoktur. Adli<br />
ve siyasi ayrýmsýz bütün tutuklu ve hükümlüler<br />
insani muamele görme hakkýna sahiptir”<br />
dedi.<br />
Cezaevindeki hak ihlallerine karþý diðer<br />
ayný koðuþta kaldýðý Hakkari Milletvekili Abdullah<br />
Zeytan ile açlýk grevine baþlayan Demirtaþ,<br />
mesajýnda “Türkiye cezaevlerinde<br />
yaþanan hukuk dýþý, gayri insani ve keyfi uygulamalara<br />
dikkat çekmek istiyoruz. Bu sorunlardan<br />
kaynaklý birçok cezaevinde 40 günü<br />
aþkýndýr devam eden açlýk grevleri vardýr.<br />
Adalet Bakanlýðý’nýn kendi sorumluluk alanýndaki<br />
bu ciddi meselelere duyarsýz kalmasýný<br />
kabul etmemiz mümkün deðildir” dedi.<br />
Demirtaþ, “Bizim milletvekilleri olarak<br />
þahsýmýz için hiçbir talebimiz yoktur. Açlýk<br />
grevine ve cezaevlerindeki sorunlara dikkat<br />
çekmek, Adalet Bakanlýðý’nýn sorumluluðunu<br />
hatýrlatmak ve özel olarak da Edirne Cezaevi<br />
Müdürü’nün keyfi uygulamalarýný protesto<br />
etmek için açlýk grevi yapýyoruz” ifadelerini<br />
kullandý. (Ankara/EVRENSEL)<br />
Bharara’dan<br />
Çavuþoðlu’ya<br />
cevap<br />
ABD’li savcý Preet Bharara, Dýþiþleri<br />
Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu’nun<br />
“FETÖ baðlantýsý” iddialarýna cevap<br />
verdi.<br />
17-25 Aralýk rüþvet ve yolsuzluk<br />
operasyonlarýnýn kilit ismi olan Reza<br />
Zarrab’ý tutuklatan ABD’li savcý Preet<br />
Bharara, Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu’nun<br />
kendisine yönelik “FE-<br />
TÖ baðlantýsý” ithamlarýna New York<br />
Times Gazetesi aracýlýðýyla cevap<br />
verdi.<br />
Bharara, Bakan Çavuþloðu’nun<br />
söylemlerini “aptalca” olarak nitelendirdi.<br />
Bharara, “Yabancý bir yetkilinin<br />
artýk bakmadýðým bir dava hakkýnda<br />
dile getirdiði yanlýþ ve aptalca siyasi<br />
propagandasýna yorum yapmayacaðým”<br />
ifadelerini kullandý.<br />
AKP hükümetine yakýnlýðýyla bilinen<br />
Zarrab, Ýran’a uygulanan ambargoyu<br />
delmek ve kara para aklamak ile<br />
suçlanýyor. Zarrab, 2016 yýlýnýn Mart<br />
ayýnda Miami’de gözaltýna alýnarak<br />
tutuklanmýþtý. (HABER MERKEZÝ)<br />
HDP açlýk grevlerini<br />
Adalet Bakanýyla<br />
görüþecek<br />
HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya Önder,<br />
cezaevlerinde süren açlýk grevlerine iliþkin Pazartesi<br />
günü Adalet Bakaný Bekir Bozdað ile görüþme<br />
yapacaklarýný duyurdu. Önder, “Demirtaþ ve<br />
milletvekili arkadaþlarýmýz, tüm mahkumlara dönük<br />
adaletsiz uygulamalarý görünür kýlmak için açlýk<br />
grevine baþladýlar. Bu durum eðer demokrasiye<br />
inanýyorsanýz, utanç vericidir. Bu ülkenin üçüncü büyük<br />
partisinin eþ genel baþkaný ve milletvekilleri<br />
cezaevlerindeki hukuksuz uygulamalarý görünür kýlmak<br />
için bedenlerini açlýða yatýrdýlar”<br />
HDP Cezaevi Komisyonu Sözcüsü ve Muþ Milletvekili<br />
Burcu Çelik ile HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya<br />
Önder, cezaevlerinde devam eden açlýk grevlerine<br />
iliþkin Meclis’te basýn toplantýsý düzenledi.<br />
Cezaevlerinde hak ihlallerinin yeni baþlamadýðýný, iki<br />
yýldýr her platformda yaþanan bu durumu anlatmaya<br />
çalýþtýklarýný belirten Çelik, “Açlýk grevleri bir sonuç<br />
olarak ortaya çýktý. Bugün artýk çözümü konuþmamýz<br />
gerekiyor. Bu sürece nasýl gelindiðini hem bakanlýk<br />
hem bizler çok iyi biliyoruz. OHAL sonrasý çýkartýlan ilk<br />
KHK’lerin yansýmasý ve sonucudur bugün yaþadýðýmýz<br />
kriz. Elindeki mevzuata ve KHK’lere dayanan keyfi<br />
tutumun sonucudur bugün yaþadýklarýmýz. Bir an önce<br />
yüzümüzü cezaevlerine çevirmeli ve KHK’lere iliþkin<br />
yeniden bir düzenleme saðlanmalýdýr” dedi. Saðlýk<br />
durumlarý kötüye giden tutsaklar bulunduðunu<br />
vurgulayan Çelik, tutsaklarýn kalýcý saðlýk sorunlar<br />
yaþamamasý bir an önce adým atýlmasý çaðrýsý yaptý.<br />
‘DEMOKRASÝYE ÝNANAN UTANIR’<br />
HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya Önder de,<br />
2009 Nisan’ý ile 2011 Ekim’i arasýnda 7 binden fazla<br />
insanýn KCK adý verilen operasyonlarla gözaltýna<br />
alýndýðýný, uzun süreler cezaevinde tutuklu kaldýklarýný<br />
hatýrlattý. Bu davalarý yürüten hakim ve savcýlarýn<br />
çoðunun bugün darbeci olarak cezaevinde olduðunu<br />
ifade eden Önder, “Hükümete dönük soruþturmalarýn<br />
hepsi gayrý meþru ilan edilmiþken, ayný yargýçlar<br />
tarafýndan açýlan bizlere dönük davalar devam<br />
ettiriyor. Bundan bir sonuç çýkarmadýk, sadece son 1<br />
buçuk yýl içinde HDP’nin siyaseten gösterdiði baþarý<br />
yargý eliyle çürütülmek isteniyor. Son bir buçuk yýlýn<br />
bilançosu da 5 bini aþkýn partilimizin tutuklanmasý”<br />
diye konuþtu.<br />
HDP Eþ Genel Baþkanlarý Demirtaþ ve Tutuklu<br />
milletvekillerinin cezaevlerindeki sorunlarý görünür<br />
kýlmak için açlýk grevine baþladýklarýný belirten Önder,<br />
“Bu durum eðer demokrasiye inanýyorsanýz, utanç<br />
vericidir. Bu ülkenin üçüncü büyük partisinin eþ genel<br />
baþkaný ve milletvekilleri cezaevlerindeki hukuksuz<br />
uygulamalarý görünür kýlmak için bedenlerini açlýða<br />
yatýrdýlar” dedi.<br />
GÖRÜÞME PAZARTESÝ GÜNÜ<br />
Adalet Bakaný Bozdað ile Pazartesi görüþmek için<br />
randevu aldýklarýný duyuran Önder, “Adalet Bakanýndan<br />
randevu talep ettik. Ama görüþmekte güçlük<br />
çekiyoruz. Randevu talebimizi ulaþtýrmakta güçlük<br />
çekiyoruz. Dün Pervin Buldan’a döndü. Pazartesi<br />
bizimle görüþebileceðini söyledi. Pazartesi görüþmeyi<br />
ümit ediyoruz” dedi.<br />
Önder, Anayasa Mahkemesi’ne de þöyle seslendi:<br />
“Artýk sizin karar vermekte üþengeç ve cimri<br />
davrandýðýnýz meseleler cezaevlerinde telafisi mümkün<br />
olmayan vahim sonuçlar doðurabilir. Anayasa<br />
Mahkemesi, kararý niye geciktirdiðini açýklamak<br />
zorundadýr.” (Ankara/EVRENSEL)<br />
SARIHAN, AÇLIK GREVLERÝNÝ<br />
MECLÝS GÜNDEMÝNE TAÞIDI<br />
CHP Ankara Milletvekili Þenal Sarýhan, cezaevlerindeki<br />
hak ihlalleri nedeniyle baþlayan açlýk grevlerini ve<br />
hasta tutuklu ve hükümlerinin durumunu Meclis gündemine<br />
taþýdý. Sarýhan, Adalet Bakaný Bekir Bozdað’ýn yanýtlamasý<br />
talebiyle verdiði soru önergesinde baþta Ýzmir<br />
Aliaða Þakran Cezaevi olmak üzere Sincan Kadýn<br />
Kapalý Cezaevi, Edirne F Tipi Cezaevi, Tekirdað T1 Cezaevi<br />
ve Van T Tipi Cezaevindeki süresiz-dönüþümsüz açlýk<br />
grevlerinin yaklaþýk 45 gündür devam ettiðini ve endiþe<br />
verici bir boyuta ulaþtýðýný belirtti.<br />
Söz konusu cezaevlerinde basýna ve insan haklarý<br />
örgütlerinin raporlarýna da yansýyan hak ihlalleriyle ilgili<br />
soruþturma baþlatýlýp baþlatýlmadýðýný soran Sarýhan,<br />
mahkumlarýn yaþayabilecekleri saðlýk sorunlarýyla<br />
ilgili ne tür önlemler alýndýðý ve açlýk grevlerini önlemek<br />
için nasýl bir strateji izleneceði hakkýnda bilgi istedi. Sarýhan,<br />
ayrýca Ýskenderun M Tipi Kapalý Cezaevi’nde hasta<br />
tutuklu 65 yaþýndaki Mehmet Yýldýzbakan’ýn tahliye<br />
beklerken hayatýný kaybetmesinin sorumlularýný sorduðu<br />
önergede, AK Parti’nin 15 yýllýk iktidarý sürecinde kaç<br />
hasta tutuklu ve mahkumun hayatýný kaybettiðinin<br />
açýklanmasýný istedi. (Ankara/EVRENSEL)
dünya<br />
evrensel<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
dunya@evrensel.net<br />
10<br />
AVRUPA’NIN<br />
GÜNDEMÝ<br />
MACRON; KOÞULLARIN ÜRÜNÜ<br />
Jerome LATTA<br />
Regards<br />
German Foreign Policy<br />
25 Mart 1957’de imzalanan Roma Sözleþmesi’nin<br />
60. yýl dönümünde Alman sermaye örgütleri ticari baþarýlarý<br />
açýsýndan AB ve AB iç pazarýnýn önemini vurguluyorlar.<br />
Roma Sözleþmesi, Avrupa Ekonomik Topluluðu’nu<br />
kurarak kýtanýn, sonuç olarak iç pazara akan<br />
ekonomik entegrasyonunun temelini atmýþlardý. (Geçtiðimiz)<br />
Cumartesi günü Roma’da yapýlan kutlamada<br />
Belçika, Fransa, Luxemburg, Ýtalya sermaye örgütlerinin<br />
temsilcileri ile birlikte Alman Sanayi ve Ticaret Odasý<br />
Baþkaný Erich Schweitzer’in de imzaladýðý açýklamada;<br />
“Biz Avrupa’nýn sanayi ve ticaret odalarý baþkanlarý<br />
ve Avrupa iþverenlerinin temsilcileri olarak Avrupa<br />
projesinin en önemli prensiplerine verdiðimiz desteði<br />
güçlendiriyoruz” denilmekteydi.<br />
“Avrupa Birliði, biz iþverenlerle inþa edildi ve bu nedenle<br />
olasý iyileþtirmelere ve ticaretin kolaylaþtýrýlmasýný<br />
esas alýyor” denilen açýklama, “Bize göre iç pazar<br />
AB’nin büyük baþarýlarýndan biridir. Onun sayesinde<br />
ortaklýðýmýz uluslararasý ticarette önemli bir ekonomik<br />
güç haline gelmiþtir” diye devam ediyordu.<br />
Ýç pazarýn Alman ekonomisi için önemini Yeniden<br />
Ýnþa için Kredi Kurumu (KfW) çoktan ortaya koydu. Alman<br />
iþverenler AB içinde ticari engellerin kaldýrýlmasýna<br />
baðlý olarak KfW’ye göre 14.2 trilyon avro deðerinde<br />
UZUN süre sözlerinin hafifliði ile dalga<br />
geçtik, balonun<br />
patlamasýný bekledik,<br />
þimdi ise kamuoyu<br />
yoklamalarýnýn<br />
yanýlabileceði<br />
fikrine ve hâlâ<br />
karar vermemiþ<br />
seçmenlere sarýlmaya<br />
çalýþýyoruz.<br />
Seçimlere bir ay<br />
süre kalmýþken,<br />
Macron’un Cumhurbaþkaný<br />
seçilme<br />
ihtimali giderek<br />
güç kazanýyor. Kuþkusuz hâlâ her þey<br />
olabilir fakat mevcut koþullar ve siyasi<br />
eðilimler onun önünde büyük bir bulvar<br />
açmýþ durumda. Þu olay tesadüfü deðildir:<br />
TF1 televizyon kanalýndaki (en “büyük” 5<br />
adayýn katýldýðý) “büyük tartýþmada”, Emmanuel<br />
Macron diðer adaylarla tam 15 defa hem fikir olduðunu ilan etti. (...)<br />
Macron sol ile saðýn uzlaþtýðý bir sentez olmaktan çok, sað ile sol arasýndaki farklýlýklarýn düþsel olarak<br />
bilinçli silinmesinin sentezini temsil ediyor. Sol ile sað etiketlerinin hâlâ kullanýldýðý ama onlar arasýndaki<br />
çatýþmasýnýn artýk geçersiz olduðunun sürekli tekrarý, ortada duranýn geçici zaferinin koþullarýný<br />
yarattý (...) Ticaret okulu öðrencisi gibi yaptýðý içi boþ konuþmalarla dalga geçilebilinir, söylemlerinin ancak<br />
kliþelerle beslendiði de kuþkusuz ifade edilebilinir, fakat aslýnda o gücünü tam da buradan alýyor. (...)<br />
Macron bugünkü koþullarýn adayý, hatta onun eseridir.<br />
(...) Tam bir teknokratýn üzerine “yeni formül” etiketi yapýþtýrýlarak piyasaya sürülebilinir, onu bir<br />
“devrimin” kiþileþtirilmiþ hali olarak öne çýkartýlabilinir, oysa ki bizzat kendisi siyasi ve ekonomik elitler<br />
içerisinde büyümüþ ve onlarýn çocuðudur. Hatta, temel mimarlarýndan olmasýna karþýn, 5 yýllýk bir iktidar<br />
döneminden tamamen muaf tutabiliyor kendisi. (...) Ama aslýnda bugüne kadar zaten baþarýsýz olmuþ<br />
ekonomi politikalardan baþka bir þey vaat etmiyor.<br />
MACRON LÝBERAL SAÐIN ADAMIDIR<br />
(...) Macron liberal saðýn adamýdýr, fakat bunun doðasý o kadar bayaðýlaþmýþ ki kendisini saðcý diye tanýtmasý<br />
bile gerekmiyor, oysa ki iki “taraftan” da destekleyenlere bakýldýðýnda en liberal saðcý olduðu hiç<br />
tereddüte yer býrakmayacak kadar açýk. Sosyalist Parti’nin baþaramadýðý bir “netleþmeyi” hýzlandýrdý.<br />
Yýllarca süren nöbet deðiþimlerinden sonra, hükümete gelen sol ile sað arasýnda farklýlýklar tamamen<br />
ortadan kalktý ve Macron da bölünme çizgisini kaldýrýyor ve nöbet deðiþimini kaldýrýyor. Artýk Blair ile Cameron<br />
arasýnda, Shcröder ile Merkel arasýnda, Zapatero ile Rajoy arasýnda ve Gattaz ile CFDT arasýnda<br />
tercih etmek zorunda kalýnmayacak.<br />
Diðerlerinden farklý olarak kimlik, din, laiklik sorunlarýna takýlýp kalmadý, herkesle hemfikir olma eðilimine<br />
raðmen modernliði onun saðýn en radikal aþýrý muhafazakar kesimleri tarafýndan dýþlanmasýna neden<br />
oldu. (...)Fillon kendi kendisini itibarsýzlaþtýrdý ve partisini bataklýða sürükledi. Hamon ise 5 yýllýk Cumhurbaþkanlýðý<br />
döneminden dolayý ve Sosyalist partisinin içinden çýkamadýðý ideolojik çeliþkilerden dolayý<br />
büyük bir handikap içinde. Melenchon ve Boyun Eðmeyen Fransa (hareketine) gelince ise, olaðanüstü<br />
bir geliþme olmazsa, projeleri 2017 seçimleri çerçevesine sýðamayacak bir dönemsel sorun yaþýyor. Eleþtirel<br />
bir solun yaratýlamamasý da ayný sýrada Macron’u besleyen nedenler arasýndadýr.<br />
Ve Le Pen’e karþý bir tek o kaldý, artýk kollarýný açarak çocuklarýný kucaklayýp kurtarabilecek. Boþa gitmeyecek<br />
tek oy artýk onun adýnýn yazdýðý pusuladýr. Ýktidar partisinin seçmenleri için, Fillon ve Ulusal<br />
Cephe’nin iktidara gelmesini istemeyenler için, var olan düzenin gerçek anlamýyla eleþtirenlerin geliþmesini<br />
istemeyenler için tercih ondan yana olacaktýr.<br />
Hatta birçoðu için gözle görülen bir felaketin hýzla yaklaþmasýnýn Macron iktidarý döneminde olacaðý<br />
bilinmesine raðmen tercih yine odur.<br />
Belirtmek gerekir ki Macron’un adaylýðý kumdan bina üzerinden yükseliyor ve hâlâ her an yýkýlabilir,<br />
gerçekliði göründükçe sandýktan onun için büyük bir hüzün çýkabilir. Üstelik bu aralar basýnýn resmen<br />
desteklediði kiþi olmak çok hoþ olmuyor ve kamuoyu yoklamalarýnda favori olmanýn sýnýrlarýný kýsa süre<br />
önce herkes gördü...<br />
Anketlerin favorisi belki de asla cumhurbaþkaný olmayabilir, yeni Kennedy hâlâ küçük Balladur* olarak<br />
seçimleri tamamlayabilir.<br />
Bu seçimler de týpký 1995’de olduðu gibi olaðanüstü oranda belirsizliðin egemen olduðu koþullarda<br />
gerçekleþiyor. Fakat daha 9 ay önce Macron’un kazanmasý imkansýz olarak görülüyordu. Bugün ise baþarýsýz<br />
olmasý sürpriz olur.<br />
* 1995 Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde favori olan Edouard Baladur seçimleri<br />
Jacques Chirac lehine kaybetmiþti.<br />
(Çeviren : Deniz Uztopal)<br />
AVRUPA’NIN YAPIÞIK ÝKÝZLERÝ<br />
bir pazara sahip durumdalar. (...)<br />
ALMAN VURGUNCULAR<br />
AB iç pazarýnýn ihracat kolaylýklarýndan en fazla yararlanan<br />
Alman vurguncular oldu.<br />
Ortak Pazar’ýn kurulmasýndan hemen önce, 1955 yýlýnda,<br />
Almanya’nýn ihracat payý yüzde 3.6 iken 1960’da<br />
birden bire yüzde 19’a çýktý. 2015 yýlýnda ise yüzde 46.9<br />
oldu. 2016 yýlýnda Alman iþverenler 1.207 trilyon avro<br />
deðerinde ihracat yaptýlar ve ithalat oldukça düþük olduðundan<br />
252 milyar avroluk dýþ ticaret fazlalýðý elde<br />
ettiler.<br />
Yakýn geçmiþte Çin ve ABD’ye yapýlan ihracat<br />
önemli ölçüde artmasýna raðmen AB iç pazarý Alman<br />
ihracatçýlarýna saðlam bir temel saðlayacak yapýsýný<br />
korudu. (...)<br />
ÇIPLAK YOKSULLUK<br />
Alman ekonomisi kesintisiz patlama yaþar ve AB iç<br />
pazarýnýn en fazla kazananý olurken resmi araþtýrmalar<br />
AB içinde yoksulluðun kýsmen þok edici boyuta eriþtiðini<br />
gösteriyor. AB istatistik kurumu Eurostat’ýn verilerine<br />
göre 2015 yýlýnda yoksulluk ve toplumsal izolasyon<br />
tehlikesiyle karþý karþýya olanlar toplam nüfusun yüzde<br />
23.7’sini oluþturmaktaydý.<br />
Brüksel’in hedefi yoksullarýn sayýsýný azaltmak olmasýna<br />
raðmen yoksullarýn sayýsý 2008’de 115.9 milyon<br />
iken þimdilerde 118.8 milyona çýktý.<br />
Yoksullarýn sayýsý, dünyanýn nüfusu en fazla ülkesi<br />
olan Çin’deki yoksullarýn sayýsýnýn bile üzerinde. Dünya<br />
Bankasý, Çin’de 1981 yýlýnda yoksul sayýsýnýn 878 milyon<br />
iken 2012’de 87 milyona indiðini açýkladý. Gözlemciler,<br />
Çin’deki yoksul sayýsýnýn þimdilerde 56 milyona indiðini<br />
belirtiyorlar.<br />
AB içindeki yoksulluk ise daha çok doðu ve güney<br />
Avrupa’daki üye ülkelerde yoðunlaþmýþ durumda. Almanya’da<br />
ortalama yýllýk gelir kiþi baþýna 20 bin 668<br />
avro olarak belirlenirken Polonya, Litvanya ve Letonya’da<br />
5-6 bin avro dolayýnda. Macaristan’da 4 bin 500,<br />
Bulgaristan’da 3 bin 300, Romanya’da ise Almanya’dakinin<br />
onda biri yani 2 bin 250 avro.<br />
MADDÝ YOKSUNLUK<br />
Yine Eurostat’ýn verilerine göre birçok ülkede<br />
önemli sayýda insan, maddi yoksunluk çekiyor. Yoksullukla<br />
ilgili 9 kriterden en az 4’üne sahip insanlar için<br />
Geçen hafta gerçekleþen<br />
Avrupa<br />
Birliði’nin temeli<br />
olan Roma Sözleþmesi’nin<br />
60. yýl kutlamalarý<br />
sýrasýnda sermaye sözcüleri, AB’nin ekonomik<br />
açýdan önemini, iç pazarýn ihracattaki rolünü vurgularken<br />
Birlik içinde aþýrý artan yoksulluk gözlerden gizlendi.<br />
German Foreign Policy, zenginlik ve yoksulluðun<br />
AB’nin yapýþýk ikizleri olduðunu ortaya koyan<br />
bir analiz yayýnladý.<br />
FRANSIZ SEÇÝMLERÝ YAKLAÞIYOR<br />
Fransa’da 23 Nisan’da gerçekleþecek Cumhurbaþkanlýðý seçimlerine<br />
günler kaldý. 11 kiþinin adaylýðý resmileþti ve kampanya<br />
tüm hýzýyla ilerliyor. Fakat bu seçimlerin en büyük özelliði büyük<br />
sürprizlerin yaþanmasý ve yarýn nelerin olabileceðinin öngörülmesinin<br />
imkansýzlaþmasý oldu. Cumhurbaþkaný François Hollande<br />
aday dahi olamadý, eski Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy, eski baþbakanlar<br />
Manuel Valls ve Alain Juppe ön adaylýk seçimlerinde<br />
elendi. Seçimleri kazanmasýna ‘kesin’ gözüyle bakýlan sað aday<br />
François Fillon yolsuzluk davalarýndan dolayý bataklýða sürüklendi....<br />
Ve beklenmedik þekilde daha 39 yaþýndaki eski bankacý, eski<br />
Ekonomi Bakaný Emmanuel Macron favori adaya dönüþtü.<br />
ÝNGÝLTERE RESMEN AYRILIYOR<br />
Bu arada Ýngiltere Baþbakaný Theresa May, AB’den ayrýlma<br />
sürecini resmen baþlattý. Bazý neoliberal siyasetçiler iki yýllýk<br />
müzakere sürecinden sonra son kararýn yeniden parlamento<br />
veya halka sunulmasý gerektiðini ileri sürüyor. Bazý ‘sol’ ve<br />
liberal kesimler de AB üyeliði olmadan ülkede insan haklarýnýn<br />
saldýrýya uðrayacaðýný ve bu yüzden AB’den çýkmanýn<br />
yanlýþ bir adým olduðunu iddia ediyor.<br />
AB’nin yapýþýk ikizleri; zenginlik ve yoksulluk<br />
HALKIN ÝHTÝYAÇLARINA UYGUN BÝR BREXIT NASIL ÞEKÝLLENÝR?<br />
Lindsay GERMAN<br />
Counterfire<br />
THERESA May tarafýndan hayata geçirilen 50’inci<br />
madde, iki yýl sürecek Ýngiltere’nin AB’den ayrýlma sürecinin<br />
baþlangýcýný temsil ediyor. Hepimiz için en<br />
önemli soru ayrýlmanýn koþullarýnýn ne olacaðý. Sol hareket,<br />
Nick Clegg, Alastair Campbell ve Tony Blair gibi<br />
son zamanlarda çok itibar kaybetmiþ siyasetçilerle birlik<br />
olma çaðrýsý yapmamalý. Bu siyasetçiler kendi politik<br />
kariyerlerini kurtarmak ve yerle bir olmuþ neoliberal<br />
siyaseti güçlendirmek için Brexit kararýndan geri<br />
dönülmesi kampanyasý yürütüyor.<br />
Ayný zamanda artýk sürecin sonuna geldiðimiz<br />
hissine kapýlmamak gerekiyor. Büyük bir direniþin<br />
baþlangýcý olarak görmeliyiz. Üstelik sadece Muhafazakar<br />
Parti hükümetinin önceliklerine karþý deðil.<br />
Ayný zamanda büyük þirketlerin ve savaþ siyasetinin<br />
egemenliðinin yarattýðý düþük ücret, özelleþtirme<br />
ve kýrýlma noktasýnda doðru ilerleyen Britanya’yý<br />
deðiþtirmek için.<br />
Bu durumda, Brexit ile beraber nelerin devam<br />
edeceðini ve nelerin deðiþeceði konusunda anlayýþýmýzý<br />
geliþtirmememiz lazým. Çoðu zaman<br />
(Baþbakan) Theresa May’in kendi milletvekillerini<br />
bastýrmak için yoðun çalýþtýðý düþünülüyor ve sert<br />
bir Brexit motivasyonunun<br />
ardýnda bunun<br />
olduðu kanýsý var.<br />
Bu kýsmen doðru<br />
olabilir, fakat Muhafazakarlarýn<br />
temel<br />
hedefi son yedi<br />
yýldýr dayattýklarý<br />
ekonomik modelin devamýný<br />
saðlamak.<br />
Brexit sürecini maaþlarý<br />
düþük tutma, saðlýk ve eðitim<br />
harcamalarýný kýsma ve<br />
örgütlü direniþi zayýflatmak<br />
için kullanmak istiyorlar.<br />
Emekçileri bölmek için göçmenliði<br />
kullanýyor ve böylece<br />
bu koþullarýn suçlusu olarak aslýnda maðdur olan göçmenleri<br />
hedef gösteriyorlar. Burada iki noktaya vurgu<br />
yapmak gerekir. Birincisi bu durum Brexit’den dolayý<br />
oluþmadý, referandumdan çok önce bu siyaset (eski<br />
BAþbakan) Cameron tarafýndan baþlatýlmýþtý. Ýkincisi,<br />
bu politikaya bir son verilebilinir. Muhafazakarlar güçlü<br />
bir pozisyonda deðil, karþýlarýna –þimdiye kadar<br />
olduðu gibi– birçok engel çýkacaktýr ve ülke içinde<br />
muhalefetle karþý karþýya gelirlerse yenilgiye uðrayabilirler.<br />
(…)<br />
LGBT haklarýnýn sonu geldiði iddialarý da tamamen<br />
bir yanýlgý. Bu haklar Ýngiltere yasalarýnda var<br />
olan 2010 Eþitlik Yasasý tarafýndan korunuyor. Baskýya<br />
karþý mücadele eden herkesin de söyleyeceði<br />
gibi, bu yasalar kendi baþýna haklarý garantilemiyor.<br />
Tabii ki bu yasalar saldýrýya uðradýðýnda korunmalý<br />
ve geniþletilmeli, fakat bunun ayný zamanda esas<br />
deðiþimi sadece ezilen ve sömürülenlerin direniþinin<br />
getireceðini de anlamak lazým.<br />
Avrupa çapýnda saldýrýya uðrayan iþçi haklarýnda<br />
da durum böyle.<br />
Evet, Avrupa’da.<br />
Fransýz seçimlerinde, The Guardian gazetesindeki<br />
solcularýn umudu olan Emmanuel<br />
Macron, Fransýz iþçilerinin haklarýný<br />
geçerli olan bu duruma göre bu kiþilerin çamaþýr makinesi,<br />
telefon, vb. alabilecek güçleri yok veya evlerini<br />
yeterince ýsýtamýyorlar. Litvanya’da nüfusun yüzde13.9’u,<br />
Letonya’da 16.4’ü, Macaristan’da 19.4’ü, Yunanistan’da<br />
22.2’si, Romanya‘da 22.7’si, Bulgaristan’da<br />
34.2’si (nüfusun üçte birinden fazlasý) bu durumda. Bu<br />
oran çocuk ve gençler arasýnda daha da yüksek.<br />
Macaristan’da 2015 yýlýnda 18 yaþýn altýndakilerin<br />
36.1’i yoksulluk ve toplumsal yalýtýlma tehlikesiyle karþý<br />
karþýyaydý. Bu oran Yunanistan’da 37.8, Bulgaristan’da<br />
43.7, Romanya’da 46.8 olarak belirlendi.<br />
Eurostat’a göre Macaristan’da 16 yaþýn altýndakiler<br />
günde bir kez bile taze meyve veya sebze yiyebilecek<br />
ekonomik güce sahip deðiller. Bu oran Romanya’da<br />
yüzde 14.9 iken, Bulgaristan’da yüzde 40.(...)<br />
Yoksulluk, insanlarýn kitleler halinde ülkelerini terk<br />
etmelerine neden oluyor. IMF verilerine göre son 25 yýl<br />
içinde 20 milyon kiþi (nüfusun yüzde 5.5’i) göç etti.<br />
2004 yýlýndan bu yana Polonya’dan 2 milyon kiþi baþka<br />
bir ülkeye yerleþti.<br />
Bir yandan AB içinde özellikle Alman sermayesinin<br />
ekonomik baþarýsý, diðer yandan ise özellikle, Doðu,<br />
Güney ve Güneydoðu Avrupa’da giderek artmakta olan<br />
korkunç yoksulluk Avrupa’nýn birbirinden ayrýlmayan<br />
ikizleri haline geldi.<br />
(Çeviren: Semra Çelik)<br />
zayýflatmak istiyor (…) Her yerde iþçi haklarýnda dibe<br />
doðru bir yarýþ var; gittikçe artan iþ güvencesizliði ve<br />
düþen ücretler ve birçok ülkede büyüyen bir yedek iþsizler<br />
ordusu mevcut.<br />
Ýngiltere’de son on yýldýr zaten maaþlar düþüyordu<br />
ve en az beþ sene daha düþmeye devam edeceði tahmin<br />
ediliyor. Bu Brexit referandumundan önce de böyleydi,<br />
hatta Brexit kararýnda önemli bir nedendi. Hemþireler<br />
ve öðretim üyelerine sadece yüzde 1 maaþ zammý<br />
verildi, aslýnda bu gerçek anlamda bir kesinti.<br />
Önümüzdeki seçenekler basit: Bu sonuçlarý olduðu<br />
gibi kabul edecek miyiz yoksa bunlara karþý savaþacak<br />
mýyýz? Ve bunlara karþý savaþýrken, ayný zamanda Avrupa’da<br />
yoldaþlarýmýzla baðlantý kuracak mýyýz? Yunanistan’da<br />
yýllardýr tasarruf politikalarýna karþý savaþ<br />
veriliyor, Portekiz’de iþçilere karþý saldýrýlar devam<br />
ediyor, Macaristan ve Polonya’da iki aþýrý saðcý<br />
hükümet önemli haklara saldýrýyor.<br />
Bunu yapacak gücümüz var. Ýngiltere’de büyük<br />
bir sol kitle var ve þu anda bir çoðu Jeremy Corbyn’in<br />
lideri olduðu Ýþçi Partisinin içerisinde. Ve liberallerin<br />
karþý propagandasýna raðmen Corbyn’in,<br />
AB vatandaþlarýna, göçmenlere ve iþçi haklarýna<br />
karþý yapýlan saldýrýlara karþý duruþu hep netti. (…)<br />
Parlamentonun dýþýndaki sol hareket,<br />
muhafazakar politikalarýna karþý büyük<br />
rol oynayabilir. Ulusal Saðlýk Sistemine<br />
destekte, ýrkçýlýða karþý eylemlerde ve<br />
kemer sýkma politikalarýna karþý faaliyetlerde<br />
etkili bir rol oynadýlar.<br />
Bu yaklaþýmýn üç boyutu var. May ve bakanlarýnýn<br />
Brexit’i kullanarak güçlendirmek<br />
istediði gerici politikalarýna karþý her fýrsatta<br />
direnmek. Her türlü ýrkçýlýða ve Ýslamafobiye<br />
karþý çýkmak.<br />
Ezilenler için, sendikal ve iþçi haklarý<br />
için, saðlýk ve eðitim haklarý için, sosyal konutlar<br />
için kararlý bir þekilde örgütlenmek<br />
ve sol hareketi geliþtirmek gerekiyor.<br />
Ancak böyle halk adýna bir Brexit þekillenebilir.<br />
(Çeviren: Çýnar Altun)
evrensel<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
dünya<br />
11<br />
dunya@evrensel.net<br />
BREZÝLYA<br />
FRANSA<br />
ÝSRAÝL<br />
VENEZUELA<br />
dünya turu<br />
Mahkeme meclisin<br />
yetkilerine el koydu<br />
VENEZUELA’da Yüksek Mahkeme,<br />
yasalara uymadýðý gerekçesiyle<br />
ulusal meclisin yetkilerini<br />
süresiz olarak kendi üzerine<br />
aldýðýný açýkladý. Yüksek<br />
Mahkeme, kararýn gerekçesini<br />
parlamentodaki çoðunluðun<br />
yasal düzenlemelere uymamasý<br />
ve yargýnýn aldýðý kararlarý hiçe<br />
saymasý olarak açýkladý. Bu eylemlere<br />
örnek olarak mahkemenin<br />
seçilmelerini hükümsüz<br />
saydýðý üç milletvekilinin buna<br />
raðmen parlamentoya alýnmasý<br />
olarak gösterdi. Yüksek Mahkeme,<br />
hafta baþýnda milletvekillerinin<br />
dokunulmazlýklarýný kaldýrmýþtý.<br />
Mecliste çoðunluðu<br />
oluþturan sað muhalefet Demokratik<br />
Birlik Masasý (MUD) koalisyonu<br />
kararý eleþtirerek Devlet<br />
Baþkaný Madura’yý ‘diktatör’<br />
gibi davranmakla suçladý. Muhalif<br />
birlik MUD, Devlet Baþkaný<br />
Maduro’nun görevden alýnmasýný<br />
talep ediyor.<br />
Batý Þeria’da 20 yýl<br />
sonra yerleþim onayý<br />
ÝSRAÝL Güvenlik Kabinesi, Birleþmiþ<br />
Milletler Güvenlik Konseyi’nin<br />
aksi yöndeki kararýna<br />
raðmen Batý Þeria’da yeni Yahudi<br />
yerleþimleri yapýlmasýna,<br />
20 yýl aradan sonra ilk kez resmi<br />
onay verdi. Açýklamada yeni<br />
yerleþimlerin Nablus yakýnlarýndaki<br />
Emek Shilo bölgesinde inþa<br />
edileceði belirtildi. Filistin Kurtuluþ<br />
Örgütü Yürütme Komitesi<br />
üyesi Hanan Aþravi, “Bu açýklama<br />
Ýsrail’in kendini istikrar ve<br />
barýþtansa, yasa dýþý yerleþimci<br />
nüfusunu tatmin etmeye<br />
adadýðýný bir kez daha gözler<br />
önüne seriyor” dedi. Yeni yerleþim<br />
birimlerine geçen ay boþaltýlan<br />
Amona yerleþimindeki<br />
Yahudilerin yerleþtirileceði belirtildi.<br />
ABD Baþkaný Trump geçen<br />
ay Ýsrail’den yerleþim inþasýndan<br />
“bir süre geri durmasýný”<br />
istemiþti.<br />
Çinli göçmenlerin<br />
öfkesi dinmiyor<br />
PARÝS’te 56 yaþýndaki Çinli göçmen<br />
Shaoyo Liu’nun polis tarafýndan<br />
öldürülmesine yönelik<br />
protestolar dördüncü gününde<br />
de devam etti. Sputnik’in haberine<br />
göre, çoðu Çinli 200’ü aþkýn<br />
Asya kökenli göçmen, polisi<br />
protesto etmek için bu kez Republique<br />
Meydaný’nda toplandý.<br />
Göstericiler, “katil polis” ve<br />
“sömürgeci polis” ve “Fransa’daki<br />
Asyalýlar uyanýn” sloganlarý<br />
attý. Bu arada, Le Parisien<br />
gazetesi, Fransýz gizli iç istihbarat<br />
servisinin, baþkentteki<br />
Çin mafya aðýnýn gösterilerin<br />
arkasýnda olduðu görüþünü savunan<br />
bir notu hükümete gönderdiðini<br />
yazdý. Paris’te dört<br />
gün önce 19. bölgedeki adrese<br />
giden üç polise Liu’nun makasla<br />
saldýrdýðý öne sürülmüþtü. Polis<br />
memurlarýndan birinin “nefsi<br />
müdafaa” gerekçesiyle Shaoyo’yu<br />
vurduðu açýklanmýþtý.<br />
Eski Meclis baþkanýna<br />
15 yýl hapis cezasý<br />
ESKÝ Brezilya Meclis Baþkaný Eduardo<br />
Cunha yolsuzluktan yargýlandýðý<br />
davada, 15 yýl 4 ay hapis<br />
cezasýna çarptýrýldý. Mahkeme, iktidardaki<br />
Brezilya Demokratik Hareket<br />
Partisi (PMDB) üyesi olan<br />
Cunha'yý kara para aklamaktan ve<br />
rüþvetçilikten suçlu buldu. Cunha,<br />
parlamento baþkanlýðý sýrasýnda<br />
eski Devlet Baþkaný Dilma Roussef'in<br />
2016 yýlýnda görevden azledilmesinde<br />
aktif rol almýþtý. Karara,<br />
Cunha’nýn 2011 yýlýnda yarý kamu<br />
kuruluþu olan Petrobras þirketine 1<br />
milyon dolar karþýlýðýnda aracýlýk<br />
yapmasý gerekçe gösterildi. Ekim<br />
ayýnda tutuklanan Eduardo Cunha’nýn<br />
avukatý kararý temyiz edeceklerini<br />
duyurdu. Cunha petrolcülük<br />
þirketi Petrobras ve inþaatçýlýk<br />
þirketlerinin karýþtýðý yolsuzluk<br />
skandalýyla ilgili baþka davalardan<br />
da yargýlanýyor. Muhafazakâr politikacý<br />
rüþvet olarak aldýðý milyonlarca<br />
dolarý Ýsviçre bankalarýna kaçýrmakla<br />
suçlanýyor. Cunha'nýn piþmanlýk<br />
yasasýndan yararlanýp, baþ<br />
tanýk sýfatýyla birlikte yolsuzluða<br />
karýþtýðý kiþiler hakkýnda ifade vererek<br />
ceza indirimi almak isteyebileceði<br />
belirtiliyor.<br />
ABD:Esad’ýn istifasý<br />
önceliðimiz deðil<br />
ABD Dýþiþleri Bakaný Rex<br />
Tillerson’un Türkiye’de<br />
baþta Suriye konusunu görüþmek<br />
üzere resmi temaslarda<br />
bulunduðu saatlerde<br />
ABD’nin Birleþmiþ Millet Daimi<br />
Temsilcisi Nikki Haley, Suriye Devlet<br />
Baþkaný Beþar Esad’ýn görevden ayrýlmasýnýn<br />
artýk bu ülkedeki öncelikleri<br />
olmadýðýný belirtti. Esad’ýn devrilmesi<br />
AKP Hükümeti’nin 2011’den bu yana<br />
talep ettiði ve Rusya ile yakýnlaþmasýnýn<br />
ardýndan geri adým atmak zorunda<br />
kaldýðý bir hedefti.<br />
Sputnik’in haberine göre, küçük bir<br />
grup gazeteciye konuþan ABD Temsilcisi<br />
Haley, “Esad’ý devirme amacý artýk<br />
önceliðimiz deðil. Önceliðimiz, Suriye<br />
halkýnýn hayatýný deðiþtirmek için ne<br />
yapmamýz ve kiminle çalýþmamýz gerektiðini<br />
gerçekten anlamak” dedi.<br />
Haley, “Önceki yönetimin yaptýðý<br />
gibi Esad üzerinde yoðunlaþamayýz”<br />
diye ekledi.<br />
RUSYA: ABD, ESAD’IN<br />
GÜCÜNÜ KABUL ETTÝ<br />
Rus senatör Aleksey Puþkov, ABD<br />
Dýþiþleri Bakaný Rex Tillerson’ýn Ankara’da<br />
yaptýðý “Esad’ýn geleceðine<br />
Suriye halkýnýn karar vermesi gerektiði”<br />
açýklamasýný deðerlendirdi. Puþkov<br />
açýklamanýn “Esad’ýn gücünün Washington<br />
tarafýndan kabul edildiði” anlamýna<br />
geldiðini söyledi.<br />
Puþkov, “ABD, Esad’ýn koltuktan<br />
inmesini artýk Suriye’deki önceliði<br />
olarak görmüyor. Bu adým, Esad’ýn<br />
gücünün kabul edilmesi ve Obama’nýn<br />
baþarýsýz politikalarýndan vazgeçilmesi<br />
anlamýna geliyor” ifadelerini<br />
kullandý. (DIÞ HABERLER)<br />
ABD’DEKÝ TÜRKÝYELÝLER OY KULLANMAYA BAÞLIYOR<br />
ABD’de yaþayan Türkiye vatandaþlarý, anayasa deðiþikliði için yapýlacak referandumda oy kullanmak için sandýk baþýna<br />
gitmeye bugün baþlýyor. ABD’de yerleþik ve seçmen kaydý bulunan Türkler, 9 Nisan’a kadar oy kullanabilecek.<br />
Amerika genelinde Türkiye vatandaþlarý yedi ayrý resmi temsilcilikte kurulacak sandýklarda oy kullanabilecek. Bu temsilcilikler<br />
Washington DC Büyükelçiliði, New York, Boston, Miami, Los Angeles, Chicago ve Houston Baþkonsolosluklarýndan<br />
oluþuyor. YSK’nin güncellenmiþ bilgilerine göre ABD genelinde kayýtlý seçmen sayýsý toplam 96 bin 455. Bunlardan<br />
37 bin 176’sý New York bölgesinde bulunuyor. (DHA)<br />
Ýsveçli vekiller: Erdoðan’la<br />
çalýþmak giderek zorlaþýyor<br />
Murat KUSEYRÝ<br />
Stockholm<br />
TÜRKÝYE’deki anayasa deðiþikliði<br />
için Ýsveç’te de Türkiyeli seçmenler<br />
oy kullanacak. Ýsveçli siyasi partiler de,<br />
Avrupa ile iliþkileri etkileyeceðini düþündükleri<br />
referandum sürecini yakýndan<br />
izliyor.<br />
‘FAZLA DEÐÝL ÇOK FAZLA<br />
YETKÝ VERÝLÝYOR’<br />
Gazetemize konuþan Sosyal Demokrat<br />
Ýþçi Partisi Milletvekili Anders<br />
Östberg, referandumdan ‘evet’ çýkmasýnýn<br />
yýkýcý sonuçlarý olacaðýný söyledi.<br />
Deðiþikliðin cumhurbaþkanýna tanýyacaðý<br />
geniþ yetkilerden sonra Türkiye’nin<br />
artýk demokratik bir ülke olarak<br />
kabul edilemeyeceðini söyleyen Österberg,<br />
“Erdoðan’a fazla deðil çok fazla<br />
yetki veriliyor. Bu hukuk devletinin zayýflamasýna<br />
ve insan haklarý ihlallerinin<br />
artarak sürmesine yol açacaktýr.<br />
Biz Türkiye’de demokratik bir geliþim<br />
görmek istiyoruz. Ýsveç Avrupa Birliði<br />
ülkelerinden sadece biri. Avrupa Birliði’nin<br />
daha çok sorumluluðu var. Erdoðan’la<br />
çalýþmak giderek zorlaþýyor.<br />
Erdoðan, Türkiye’yi dýþ dünyadan tamamen<br />
soyutlamak ve böylelikle istediklerini<br />
daha kolay yapmak istiyor.”<br />
Þu anda kendileri için birincil görevin<br />
HDP milletvekilleriyle dayanýþmak<br />
ve tutuklu milletvekillerinin serbest<br />
býrakýlmasýný saðlamak olduðunu söyleyen<br />
Österberg, dayanýþmayý daha da<br />
pekiþtirmek için “kardeþ vekil” kampanyasý<br />
baþlattýklarýný belirtti.<br />
‘REFERANDUMA GÖZLEMCÝ<br />
YOLLAYACAÐIZ’<br />
Sosyal Demokrat ve Yeþiller Koalisyon<br />
Hükümeti’ne dýþardan destek veren<br />
Sol Parti’nin Milletvekili ve Dýþ<br />
Politika Sözcüsü Hans Linde, partilerinin<br />
Türkiye’deki geliþmeleri yakýndan<br />
izlediðini ve sýk sýk Türkiye’ye giderek<br />
yerinde gördüklerini belirtikten<br />
sonra þunlarý kaydetti: “Erdoðan’ýn<br />
Türkiye’yi nasýl diktatörlüðe götürdüðünü<br />
görüyoruz. Referandumda hile<br />
yapýlabileceði kaygýsýný taþýyoruz. Bu<br />
nedenle partimiz referandumda Türkiye’ye<br />
gözlemci yollayacak.”<br />
Türkiye’deki anti demokratik uygulamalarý<br />
ve anayasa referandumunu<br />
birkaç kez parlamento gündemine getirdiklerini<br />
söyleyen Linde, “Türk yetkililerin<br />
Avrupa’yý gezip aktif bir kampaya<br />
sürdürmeleri bizi kaygýlandýrýyor”<br />
þeklinde konuþtu.<br />
‘TÜRKÝYE’NÝN ÝÇ SORUNU<br />
OLARAK GÖRÜLEMEZ’<br />
Sosyal Demokrat Ýþçi Partisi Milletvekili<br />
Lawen Redar da, 16 Nisan’da yeni<br />
anayasa için yapýlacak halk oylamasýnýn<br />
Türkiye’nin bir iç sorunu olarak görülemeyeceðini,<br />
referandumdan çýkan sonuçlarýn<br />
Türkiye’nin geleceði ve Avrupa<br />
Birliði ile olan iliþkilerinde belirleyici bir<br />
öneme sahip olacaðýný söyledi. Redar,<br />
“Erdoðan bunu uzun süreden beri planlýyordu.<br />
Daha þimdiden Suriye politikasýnýn<br />
sonuçlarýný görüyoruz. Avrupa Birliði<br />
ile iliþkilerinde aldýðý olumsuz tutumu<br />
da biliyoruz” dedi.<br />
Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh<br />
ise, yeni anayasanýn Erdoðan’a<br />
daha fazla yetki verdiðini ve referandumda<br />
evet oyu çýkmasýndan en fazla<br />
Kürtler, kadýnlar ve emekçilerin zarar<br />
göreceðini söyleyerek, “Eðer yeni anayasa<br />
kabul edilir ve Erdoðan’a daha fazla<br />
yetki verilirse muhaliflere yönelik<br />
daha korkunç saldýrýlar yapacak” diye<br />
konuþtu.<br />
Suriyeli mülteci kendini yaktý<br />
YUNANÝSTAN’ýn Sakýz adasýnda sýðýnma<br />
baþvurusu sonuçlanmayan ve adada<br />
tutulan Suriyeli bir mülteci durumunu<br />
protesto etmek için üzerine benzin<br />
döküp kendini ateþe verdi.<br />
Yunan haber ajansý ANA, Atina’daki<br />
bir hastaneye kaldýrýlan mültecinin vücudunun<br />
yüzde 90’ýnýn yanýk olduðunu<br />
bildirdi. Mülteciye yardým etmek isteyen<br />
bir polis memuruna da alevlerin<br />
sýçradýðý, polisin yanýklar nedeniyle tedavi<br />
altýna alýndýðý öðrenildi.<br />
Twitter’da paylaþýlan bir videoda genç<br />
Suriyeli adam bir mülteci kampýnda<br />
elinde bir benzin bidonunu tutarken görülüyor.<br />
Adam daha sonra kamptaki diðer<br />
mültecilere doðru koþuyor ve bu<br />
esnada alev alýyor.<br />
Yunan adalarýnda þu anda binlerce kiþi<br />
kamplarda tutuluyor. Mültecilerin müracaatlarýnýn<br />
incelenmesi bazen aylarca<br />
sürüyor. Ýnsani haklarý örgütleri kamplardaki<br />
insan onuruna aykýrý ortamlarý sýk<br />
sýk eleþtiriyorlar. (DIÞ HABERLER)<br />
TILLERSON’UN<br />
ANKARA ZÝYARETÝ<br />
‘Ankara,<br />
istediðini<br />
alamadý’<br />
ÝNGÝLÝZ Financial Times (FT) gazetesi,<br />
ABD Dýþiþleri Bakaný Rex Tillerson’un önceki<br />
günkü Ankara ziyareti ile ilgili perde arkasý<br />
bir haber yaparak, görüþmelerin Türkiye ile<br />
ABD arasýndaki gerilimi azaltmakta baþarýsýz<br />
olduðunu yazdý.<br />
BBC Türkçe’nin aktardýðýna göre, haberde<br />
iki ülke arasýndaki iliþkileri “yeniden ayarlamayý”<br />
uman Ankara’daki diplomatlarýn, ziyareti,<br />
“hayal kýrýklýðý” olarak niteledi. Tillerson,<br />
ziyaretinde önce Baþbakan Binali Yýldýrým<br />
ve Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan<br />
le görüþmüþ ardýndan Dýþiþleri Bakaný<br />
Mevlüt Çavuþoðlu ile biraraya gelmiþti.<br />
FT’ye göre Tillerson ABD ile Türkiye’nin<br />
ayrý düþtüðü konularda “çok az adým attý”.<br />
Gazete, Tillerson ve Çavuþoðlu’nun düzenledikleri<br />
ortak basýn toplantýsýnda, havadaki<br />
gerilimin belirgin bir þekilde hissedildiði<br />
yorumunu da yaptý.<br />
‘ESAD ÝÇÝN KARARI<br />
SURÝYE HALKI VERÝR’<br />
Çavuþoðlu görüþmede ABD’nin YPG’ye<br />
verdiði desteðe sitem ederek “Bizi hedef alan<br />
bir terör örgütüne verilen destek hem bizi<br />
üzmüþtür hem Türk halkýnýn ABD’ye bakýþýný<br />
olumsuz olarak etkilemiþtir” demiþti.<br />
Tillerson ise PYD ve YPG ile ilgili sorulara<br />
yanýt vermedi. Suriye Devlet Baþkaný Beþar<br />
Esad’ýn geleceði ile ilgili bir soruya yanýtý ise<br />
“Esad’ýn gidip gitmeyeceðine Suriye halký karar<br />
verir” oldu.<br />
FT, Tillerson’ýn Rakka operasyonunda Türkiye’nin<br />
iþ birliði önerisi konusunda ABD’nin<br />
son kararý verip vermediðini açýklamadýðýna,<br />
ancak ABD’nin harekâtta YPG’yi desteklemesinin<br />
kaçýnýlmaz olduðuna dikkat çekti.<br />
‘GÜLEN ÝÇÝN KANITLAR<br />
YETERSÝZ’ DEDÝLER<br />
ABD’nin YPG’ye Rakka operasyonunda Türkiye’ye<br />
de rol verilmesini önerdiði ancak<br />
YPG’nin reddettiðinin belirtiltiði haberde þu<br />
ifadeler kullanýldý: “Bu kararla etrafý sarýlan<br />
Türkiye, Çarþamba günü Fýrat Kalkaný operasyonunu<br />
sonlandýrdý, dolayýsýyla Rakka’nýn ve<br />
Menbic’in kontrolünü ele geçirerek, Suriye’nin<br />
kuzeyinde 5 bin kilometrekarelik bir güvenli<br />
bölge yaratma planýndan da vazgeçmiþ oldu”<br />
Türkiye’nin ABD’den Fethullah Gülen’in iadesini<br />
istediðini de hatýrlatan gazete, ABD’li<br />
yetkililerin özel görüþmelerde Türk yetkililere,<br />
Gülen’in iadesiyle ilgili sunulan kanýtlarýn, sayfa<br />
sayýsý olarak çok olsa da, yetersiz olduðunu<br />
söylediði belirtiliyor. (DIÞ HABERLER)<br />
Flynn ifade vermek için<br />
dokunulmazlýk istedi<br />
RUSYA ile iliþkileri nedeniyle istifa eden eski<br />
ABD Baþkaný Trump’ýn ulusal güvenlik danýþmaný<br />
Michael Flynn, hakkýndaki iddialar konusunda ifade<br />
vermek için dokunulmazlýk talebinde bulundu.<br />
Washington Post’un<br />
haberine göre Flynn,<br />
hakkýndaki iddialar konusunda<br />
FBI ile Temsilciler<br />
Meclisi ve Senato’nun<br />
ilgili komitelerine<br />
ifade vermek<br />
için dokunulmazlýk talebinde<br />
bulundu fakat<br />
bu konuda henüz bir<br />
anlaþmaya varýlmadý.<br />
Michael Flynn’in avukatý<br />
Robert Kelner,<br />
müvekkilinin ‘anlatacak<br />
þeyleri olduðunu’ belirterek þartlarýn izin vermesi<br />
hâlinde Flynn’in ifade vermeye hazýr olduðunu<br />
söyledi. Kelner, “Aklý baþýnda hiçbir insan, böylesine<br />
siyasi hâle gelmiþ, cadý avýna dönüþmüþ bir<br />
soruþturmada, bazý teminatlar almadan ifade vermeye<br />
razý olmaz” dedi. (DIÞ HABERLER)
kültür<br />
evrensel<br />
kultur@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
12<br />
KÜLTÜR GÜNCESÝ<br />
Pinhani<br />
sahnede<br />
ALTERNATÝF rock gruplarýndan<br />
Pinhani, Kadýköy<br />
Sahne’de en sevilen þarkýlarýný<br />
seslendirecek. Grup,<br />
gitarda Akýn Eldes, davulda<br />
Cem Aksel’in de katkýlarýyla<br />
albümleri “Canlý Yayýn”<br />
albümünü çýkardý. Bazý<br />
þarkýlarýnýn yeni versiyonlarý,<br />
Sertab Erener’in<br />
albümünde yer alan Pinhani<br />
þarkýlarý ve konserlerde<br />
çaldýklarý gruba ait olmayan<br />
birkaç þarkýya yer<br />
verdi. (KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />
Merlyn<br />
konseri<br />
MERLYN, 1 Nisan’da Sanat<br />
Performance sahnesinde<br />
dinleyici ile buluþacak.<br />
2013 baþýnda güncel<br />
kadrosunu tamamlayan<br />
grup, vokalde Muratcan<br />
Tüzer, gitarda Emre Metin<br />
Bilginer, bas gitarda Armaðan<br />
Dergin ve davulda<br />
Burak Günsür’den oluþuyor.<br />
Merlyn, “Yeni Baþtan”<br />
isimli ilk bestesiyle “Hard<br />
Rock Rising 2015”te halk<br />
oylamasýnýn Türkiye ayaðýný<br />
birinci olarak bitirdi.<br />
(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />
Besen &<br />
Pamela<br />
USTA sanatçý Ümit Besen,<br />
Pamela ile birlikte IF Performance<br />
Hall Ataþehir<br />
sahnesinde dinleyici ile<br />
buluþacak. Yeni albümü<br />
“Baþka”nýn repertuvarýnda<br />
Teoman, Mirkelam, Emre<br />
Aydýn, Manga, Yüksek Sadakat,<br />
Pinhani, Grup Seksendört,<br />
Leyla The Band’<br />
den beðeniyle dinlenen<br />
rock þarkýlarýna yer veren<br />
Ümit Besen, bu þarkýlarý<br />
kendine özgü, bambaþka<br />
ve ustaca yorumlamasý ile<br />
dikkat çekiyor.<br />
(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />
Gökkuþaðý<br />
Altýnda<br />
UYGUR Çocuk Tiyatrosu’nun<br />
yeni oyunu “Gökkuþaðýnýn<br />
Altýnda” Caddebostan<br />
Kültür Merkezi Büyük<br />
Salonda çocuklarla<br />
buluþacak. Oyunda, her<br />
gece birlikte gösteriye çýkan;<br />
Balerin Narin, Palyaço<br />
Paço, Sihirbaz Madrabaz,<br />
Müzisyen Chopin birbirlerini<br />
kýskanmakta ve tiyatronun<br />
“en çok ‘alkýþ<br />
alan’ sanatçýsý” olmak istemektedirler.<br />
(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />
‘GÜDÜK NECMÝ’YÝ KAYBETTÝK<br />
HABABAM Sýnýfý’nýn “Güdük Necmi”si Halit<br />
Akçatepe dün öðleden sonra tedavi gördüðü<br />
hastanede yaþamýný yitirdi. Usta oyuncunun<br />
geçtiðimiz yýl beyin damarlarýnýn týkanmasý<br />
nedeniyle sað tarafýnda kýsmi felç meydana<br />
gelmiþti. Ölüm haberinin duyulmasýnýn<br />
ardýndan arkadaþlarý ve sevenleri üzüntülerini<br />
sosyal medyada usta oyuncunun rol aldýðý<br />
filmlerden kareler paylaþarak dile getirdi.<br />
“Hababam Sýnýfý”, “Caným Kardeþim”, “Süt<br />
Kardeþler” ve “Mavi Boncuk” gibi birçok<br />
filmde rol alan ve unutulmaz karakterlere imza<br />
atan Akçatepe 79 yaþýndaydý. Özellikle Kemal<br />
Sunal’la birlikte canlandýrdýðý karakterler<br />
sinema sevenlerin hafýzalarýný kazýndý.Tarýk<br />
Akan ve Kahraman Kýral’la birlikte oynadýðý<br />
“Caným Kardeþim” filmi Türk Sinemasý’nýn en<br />
Hababam Sýnýfý’ndan bir kare<br />
iyi ilk yüz filmi arasýnda yer aldý.<br />
HALÝT AKÇATEPE KÝMDÝR?<br />
Halit Akçatepe 1938 yýlýnda Ýstanbul’un<br />
Üsküdar ilçesinde doðdu. Ýlkokulu Refik Halit<br />
Karay Mektebi’nde okuyan usta oyuncu; lise<br />
eðitimini Saint Benoit Fransýz Lisesi’nde<br />
Derlemenin aþk hali<br />
Yönetmen, senarist ve<br />
roman yazarý Orkide<br />
Ünsür’ün Ýthaki<br />
yayýnlarýndan çýkardýðý<br />
derleme kitabý “Aþkýn<br />
Karanlýk Yüzü” korku<br />
edebiyatýný sevenlerle<br />
buluþuyor.<br />
Eylem AYDOÐDU<br />
Joe Hill’in<br />
anýsýna<br />
müzik ödülü<br />
ABD’de 19 Kasým 1915 günü kurþuna<br />
dizilen iþçi önderi sendikacý ve müzisyen<br />
Joe Hill’in anýsýný yaþatmak için sanatçýnýn<br />
yaþam felsefesine uygun müzik yapan bir<br />
müzisyene her yýl ödül verilmesi<br />
kararlaþtýrdý.<br />
1879 yýlýnda Ýsveç’in Gävle ilinde bir<br />
demiryolu iþçisinin 8 çocuðundan biri<br />
olarak dünyaya gözlerini açan esas adý Joel<br />
Emanuel Hägglud<br />
olan ve 1902’de<br />
göç ettiði ABD’de<br />
Joe Hill adýný alan<br />
iþçi önderi, sendika<br />
ve iþçiler için<br />
direniþ þarkýlarý<br />
yazmýþ ve<br />
söylemiþti.<br />
Hill, 1914 yýlýnýn<br />
ocak ayýnda bir<br />
dükkan sahibi ve<br />
oðlunu soygun yaptýðý sýrada öldürmekle<br />
suçlanmýþ ve hiç bir delil ve tanýk<br />
olmamasýna raðmen ölüm cezasýna<br />
çarptýrýlmýþtý.<br />
21-22 Nisan günleri Hill’in doðduðu<br />
Gävle’de düzenlenecek “Baðýmsýz Müzik<br />
Festivali’nde ilk kez Hill’in anýsýna bir<br />
müzisyeni Joe Hill Music Memorial Award<br />
verilecek. (Stockholm/EVRENSEL)<br />
tamamladý. Ýlk filmini 1943 yýlýnda henüz 5<br />
yaþýndayken oynadý. 1972 yýlýnda Tarýk Akan<br />
ve Filiz Akýn’ýn baþrollerini oynaðý “Tatlý<br />
Dillim” filminde canlandýrdýðý “Çoban”<br />
tiplemesiyle dikkatleri üzerine çekmeye<br />
baþaran Akçatepe, asýl ününü Hababam Sýnýfý<br />
AYLIK sosyalist teori ve politika dergisi<br />
Teori ve Eylem’in 5. sayýsý çýktý. Nisan<br />
sayýsýnda yüzde 99’un feminizmi tartýþmalarýndan<br />
dijital emek kavramýna,<br />
Demokratik Modernite dergisinin sýnýf<br />
yaklaþýmýndan 1 Mayýs’a, Diyalektiðin<br />
Dansý’ndan ABD otomotiv iþçilerinin<br />
mücadelesine kadar birçok gündem deðerlendirme<br />
konusu<br />
yapýldý. Nisan sayýsýnda<br />
yer alan yazýlar þöyle:<br />
Sevda Karaca ve Fulya<br />
Alikoç, “Yeni Bir Kadýn<br />
Hareketi, Yine Bir<br />
Feminizm” baþlýklý yazýlarýnda<br />
“yüzde 99’un<br />
feminizmi” arayýþýný,<br />
feminizm adýna verilen<br />
özeleþtiriyi, bu özeleþtiriye<br />
raðmen feminist teoride<br />
içkin olarak bulunan<br />
çeliþkili yaklaþýmý<br />
ele aldý.<br />
Demokratik Modernite<br />
Dergisi’nin iþçi sýnýfýný<br />
kaybolan bir sýnýf olarak<br />
tanýmlamasý, iþçi mücadelesini<br />
“kölelikle”<br />
eþitlemesi; sosyalistleri<br />
“sýnýf indirgemecilik”,<br />
“sýnýflarýn varlýðýný savunmak”<br />
ve “devletçilik”le itham etmesini<br />
Arif Koþar, “Demokratik Modernite’de<br />
‘sýnýf’ kavramý ve iþçi sýnýfý” baþlýklý yazýsýnda<br />
eleþtiri konusu yaptý.<br />
Ortadoðu’daki geliþmeler, dünyadaki<br />
gerilen güç iliþkileri ve Türkiye’nin bir<br />
oraya bir buraya savrulan dýþ politikasýný,<br />
serisindeki Güdük Necmi tiplemesiyle<br />
yakaladý. Usta oyuncunun annesi Leman<br />
Akçatepe, babasý ise Hababam Sýnýfý’ndaki<br />
“Paþa Nuri” rolüyle tanýnan Sýtký<br />
Akçatepe’dir. Usta oyuncu Itýr, Ebru ve Günsu<br />
isimli üç çocuk babasýydý. (KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />
sevgililer gününe istinaden<br />
on dört farklý yazarýn<br />
kaleminden çýkan<br />
“Aþkýn Karanlýk<br />
Yü-<br />
14Þubat<br />
zü” derleme kitabý projesini<br />
Orkide Ünsür üstlenmiþ.<br />
Kitap, Ünsür’ün kendi deyimiyle<br />
“Tekinsiz bir sevgililer<br />
günü öyküsü” yazmasýyla<br />
baþlýyor. Ve ardýndan<br />
Demokan Atasoy, Alper Kaya,<br />
Mehmet Berk Yaltýrýk, Göktuð<br />
Canbaba, Iþýl Beril Tetik,<br />
Hakan Býçakçý, Galip Dursun,<br />
Orkide Ünsür, Murat Baykan,<br />
Özlem Ertan, Murat Baþekim,<br />
Gülbike Berkkam, Uður Batý,<br />
Murat S.Dural bu serüvenin<br />
içine giriyorlar.<br />
UYANIÞLAR, HAYALLER,<br />
TERKEDÝÞLER<br />
Kitap öyle bildiðimiz, mutlu sonlarý<br />
olan, kýrlarda aþklarýný da yanýna alarak koþuþturan,<br />
kar tanelerini birlikte izleyip birbirlerine<br />
þiir okuyan, bir vapur telaþýnda<br />
adýmlarý birbirine karýþan aþklarý barýndýrmýyor.<br />
“Aþýn Karanlýk Yüzü”adýndan da anlaþýlacaðý<br />
gibi, korku edebiyatý<br />
raflarýnda -o raf<br />
ulusal açýdan bakýldýðýnda<br />
biraz cýlýz kalsa dayer<br />
alacak bir derleme<br />
olarak “Aþkýn yüzümü<br />
olurmuþ?” diye hem<br />
düþündürüyor, hem de<br />
merak uyandýrýyor.<br />
HER KALEMÝN KARANLIÐI<br />
KENDÝNE HAS<br />
Ayný tema üzerinden birbirinden o denli<br />
farklý karakter ve hikayeler var öykülerde...<br />
Yalnýzlar, vazgeçemeyenler, sevgililer gününden<br />
nefret edenler, sevgiyi araç olarak<br />
kullananlar, yazdýklarýnýn hayata dönüþmesiyle<br />
yaþadýklarýnýn da romana dönüþebilceðine<br />
inananlar, her ayrýlýðý dünyadan gitmek<br />
istediði yeri silme duygusuyla eþleþtirenler,<br />
sevgililer gününün dýþýnda kalýp,<br />
içindeki suniliðinden boðulan ve kendini<br />
bir canavarýn dünyasýnda gezindiðini görenler<br />
var”Aþkýn Karanlýk Yüzü” kitabýnda...<br />
14 Þubat’ýn dýþýnda da aþk hikayelerine<br />
ve aþksýz olmanýn hikayelerine iyi bir kýlavuz<br />
olan kitap, günümüzü ele alýyor ve her<br />
öykü olabildiðince sakin baþlýyor. Baþlangýçta,<br />
her günü bir diðer günün aynýsý gibi<br />
yaþayan oldukça yalýn karakterler, oldukça<br />
ben sen gibi hayatlar... Fakat korku edebiyatýnýn<br />
aðýrlýðý ve yine korku kadar aðýr<br />
olan “Aþk” temasýyla birlikte sayfalar ilerledikçe<br />
okuyucuyu gizemli bir yolculuða çýkarýyor.<br />
Bir bakýyorsunuz bir öyküde vahþi<br />
bir erkek kardeþe sahip bir aðabeyin, öykü<br />
sonunda olmayan kardeþinin-aslýnda olamayan!-<br />
kardeþinin hayaliyle yaþayan bir<br />
yetiþkinin travmatik sonu ile kala kalýyorsunuz.<br />
Öte yandan aþka bir öyküde sevgililer<br />
günü olduðunu vitrinlerdeki kalplerden<br />
öðrenip, ayný vitrinlerin birinde kendi yalnýzlýðýný<br />
ve zamanýn üzerinden izler býrakarak<br />
geçiþini izleyen bir kadýnýn, sevgililer<br />
gününde þehirden uzaklaþmayý planlayýp<br />
ansýzýn kapýsýný çalan aþkýn eceli olabileceðine<br />
þahit oluyorsunuz.<br />
Özellikle genç okuyucularýn ilgisini çekecek<br />
olan öykü derlemesi, okuyucunun<br />
kütüphanesinde ulaþýlabilir yerde durmasý<br />
gereken kitaplar içinde yer alacaða benziyor.<br />
Anlatýlan hikayeler yazarlarýn yaratýcýlýðýyla<br />
bütünleþip, korkunun ve aþkýn gücünü<br />
de yanýna almasýyla lezzetleþirken, öykülerde<br />
hafif bir masalsý anlatým da göze<br />
çarpýyor. Çocukluðumuzda bizlere anlatýlan<br />
efsunlu hikayelerin tanýdýk sulietlerine<br />
denk gelebileceðiniz” Aþýn Karanlýk Yüzü”<br />
Orkide Ünsür’ün baþarýlý proje yönetmenliðiyle<br />
okuyucusunu bekliyor.<br />
Teori ve Eylem’in 5. sayýsý çýktý<br />
Kadir Yalçýn “Dünya, bölge ve Türkiye’de<br />
sýkýþmýþlýk” yazýsýnda deðerlendirdi.<br />
Türkiyeli okurun özellikle sosyal medya<br />
ve “biliþsel kapitalizm” literatürü kapsamýnda<br />
tanýþtýðý Christian Fuchs’un<br />
“dijital emek” kavramýný Kaan Kangal<br />
eleþtiri konusu yaptý.<br />
Referandum tartýþmalarý arasýnda bir<br />
baþka önemli tarih yaklaþýyor:<br />
1 Mayýs iþçi sýnýfýnýn<br />
birlik mücadele<br />
dayanýþma günü. 1 Mayýs’a<br />
giderken iþçi sýnýfý<br />
mücadelesinin seyrini<br />
ve olasý dinamiklerini<br />
Ömer Yalçýntaþ yazdý.<br />
Ahmet Cengiz,<br />
uluslararasý plandaki<br />
son dönem yaþayan<br />
geliþmelerine iliþkin<br />
“kýsa notlar”ýný kaleme<br />
aldý.<br />
Ongun Gürsu,<br />
Marx’ýn diyalektik<br />
yöntemini araþtýrma<br />
konusu yapan Bertell<br />
Ollman’ýn “Diyalektiðin<br />
Dansý” kitabýný<br />
yazdý.<br />
ABD otomotiv iþçilerinin<br />
mücadelesindeki gerilemenin ardýndaki<br />
nedenleri ve sýnýf mücadelesinin<br />
bir yansýmasý olarak küreselleþme ideolojisini<br />
Nicole Aschoff deðerlendirdi.<br />
Teori ve Eylem’i basýlý halde abone olarak<br />
ya da kitabevlerinden takip edebilir;<br />
ayrýca teoriveeylem.net’ten adresinden izleyebilirsiniz.<br />
(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />
‘Yerli diziler<br />
yersiz uzun’<br />
SENARYO Yazarlarý Derneði (Sen-Der) dizi sürelerinin<br />
uzun olmasýna tepki gösterdi. Sen-Der’in<br />
twitter hesabýndan yapýlan yazýlý açýklamada, uzun dizi<br />
süreleri nedeniyle senaryo yazarlarýnýn mutsuzu<br />
olduðu belirtildi. #YerliDiziYersizUzun baþlýðýyla yapýlan<br />
ve 98 senaristin imzaladýðý açýklamada, “Her<br />
hafta 140 dakikalýk metin üretmek için, hayatýmýzda<br />
baþka hiçbir þey yapmaya fýrsat vermeyecek þekilde<br />
çalýþmaya mecbur olmaktan ötürü mutsuzuz” denildi.<br />
Çok sayýda senaristin bu tempo nedeniyle mesleði<br />
býraktýðý ifade edilen açýklamada, “Yazdýðýmýz dizilerin<br />
her bir bölümünün, yurt dýþýna satýlýrken üçe bölünmesi<br />
ve çarpý 3 bölüm para kazandýrmasý uðruna,<br />
sinema dilinden uzak, günlük hayat ritminde akan<br />
senaryolar yazdýðýmýz için mutsuzuz” ifadeleri kullanýldý.<br />
‘DÝZÝ SEKTÖRÜNÜN ÝNTÝHARINA<br />
MANÝ OLMAK ÝSTÝYORUZ’<br />
Dünyanýn hiçbir ülkesinde bu kadar uzun süreli<br />
diziler çekilmediðinin altý çizilen açýklamada, þu þekilde<br />
sonlandý: “Biz aþaðýda ismi bulunan senaryo<br />
yazarlarý olarak 60 dakikadan uzun süren diziler yazmamak<br />
için bir araya geldiðimizi, güç birliði oluþturduðumuzu<br />
ve görmezden gelinemeyecek, gözden<br />
çýkarýlamayacak bir çoðunluða ulaþmak için çalýþtýðýmýzý<br />
sektöre ve kamuoyuna ilan etmek isteriz. Dizilerin<br />
ve kanallarýn gelir kaynaðý olan reklam bütçelerinin,<br />
bu sürelere göre revize edilmesini, tüm birimlerin<br />
bu konuda iþ birliði içinde olmasýný ve el<br />
birliðiyle, hýzla bir bataða doðru giden Türkiye dizi<br />
sektörünün intiharýna mani olmak için bu karar ve<br />
eylemimizin desteklenmesini bütün oyuncu, set çalýþaný,<br />
yönetmen arkadaþlarýmýz ile yapýmcýlarýmýza<br />
rica ile beyan ederiz.” (KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />
‘Kaplumbaðayý<br />
Beklemek’<br />
Turan DAL<br />
Mersin<br />
MERSÝNLÝ yazar Aytaç Yýlmaz, ‘Kaplumbaðayý<br />
Beklemek’ adlý romanýyla yazýn dünyasýna adým attý.<br />
Mersin Üniversitesi Heykelcilik Bölümünü yarýda býrakan,<br />
þimdi Almanca, Rusça ve Ýngilizce tercümanlýðý<br />
yapan Yýlmaz, ilk romaný ‘Kaplumbaðayý Beklemek’le<br />
daha önce bir roman yarýþmasýnda birincilik<br />
kazanmýþ. Romaný üzerine konuþtuðumuz Yýlmaz,<br />
“Hayatýnýzda keþkelerle kalmayýn” diyor. Çocukluðundan<br />
beri kitaplarla ilgili olduðunu belirten Yýlmaz,<br />
Oðuz Atay’ýn Tutunamayanlar’ýný okuduðu anda<br />
hayata bakýþ açýsýnýn deðiþtiðini dile getiriyor. Kitabýnda<br />
20 hikaye iþlediðini söyleyen Yýlmaz, “Ben insanlarýn<br />
umutlarýný hiçbir zaman yitirmemelerini isterim.<br />
Kitabýmda, ‘Bir insan gerçekten isterse yapabilir<br />
mi’ sorusunu sordurmak istedim” diyor.<br />
Ýkinci Dereceden<br />
Ýþsizlik Yanýðý<br />
BÝR Cumhurbaþkaný, Baþbakan’ýn kafasýna anayasa<br />
fýrlatýrsa, tesadüf bu ya, siz de o gün askerden<br />
dönmüþ bir üniversite mezunu olarak iþ aramaya<br />
baþlasanýz nasýl bir sürecin içinde bulurdunuz kendinizi?<br />
Güzide memleketin insan kaynaklarý uzmanlarýnýn<br />
“modern metotlarla” hazýrladýðý baþvurueleme-cevap<br />
bekleme badirelerini aþmaya çalýþmak<br />
bir yandan, eþe dosta, aileye karþý iþsiz konumunda<br />
olmak öte yandan, kendi baþvuru kriterlerinizi tabana<br />
vurdurmak ters kroþeden gelirken nasýl olur da<br />
saðlýklý, ilkeli, tuttuðunu koparan bir insan olarak<br />
kalýrsýnýz? Ya da kalabilir misiniz? Durum bu kadar<br />
tuhafken doðal olarak yaþananlar da absürd olacaktýr.<br />
Hem keyifli, hem de canýnýzý yakacak bir kara<br />
komedi. Oyun, Üsküdar Stüdyo Sahne’de izleyici ile<br />
buluþacak. (KÜLTÜR SERVÝSÝ)
medya<br />
evrensel<br />
medya@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
13<br />
Gazeteci Selman Keleþ tutuklandý<br />
21 gazeteci<br />
tahliye edildi<br />
NE OLMUÞTU?<br />
30 Aðustos’ta Ýstanbul Cumhuriyet<br />
Baþsavcýlýðý, 15 Temmuz darbe giriþimi<br />
sonrasý Fethullah Gülen cemaatine yönelik<br />
soruþturma kapsamýnda aralarýnda<br />
gazeteciler ve akademisyenlerin bulunduðu<br />
35 kiþi hakkýnda gözaltý kararý vermiþ, 27’si<br />
tutuklanmýþtý. Farklý zamanlarda tutuklanan<br />
gazeteci ve yazarlar 8 aydýr davanýn<br />
baþlamasýný bekliyor. AA, gözaltý kararýný<br />
“FETÖ’nün medya yapýlanmasýna operasyon”<br />
baþlýðýyla duyurmuþtu. 29 kiþinin<br />
yargýlandýðý davada, sanýklarýn 26’sý tutuklu.<br />
Bir kiþinin tutuksuz yargýlandýðý davada 2<br />
kiþi hakkýnda da yakalama kararý bulunuyor.<br />
Ýddianamede Said Sefa hakkýnda 22,5, diðer<br />
28 sanýk hakkýnda 15’er yýla kadar hapis<br />
cezalarý isteniyor.<br />
“Fetullahçý Terör Örgütü/Paralel<br />
Devlet Yapýlanmasý (FE-<br />
TÖ/PDY)” üyeliði suçlamasýyla<br />
haklarýnda dava açýlan 29 gazetecinin<br />
yargýlandýðý davada Atilla<br />
Taþ, Murat Aksoy ve Gökçe Fýrat Çulhaoðlu’nun<br />
aralarýnda bulunduðu 21 gazeteci yurt<br />
dýþý çýkýþ yasaðý konularak tahliye edildi. 7 ay<br />
tutuklu kaldýktan sonra tahliye edilen Atilla<br />
Taþ, duruþmada, “Kapalý cezaevinden yarý<br />
açýk cezaevine gideceðim” dedi.<br />
Çaðlayan’daki Ýstanbul 25. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde<br />
dün görülen duruþmaya aralarýnda<br />
Atilla Taþ, Gazeteci Murat Aksoy’un bulunduðu<br />
26 tutuklu 1 tutuksuz sanýk katýldý.<br />
Sanýk savunmalarýn ve tanýk beyanlarýnýn tamamlanmasýnýn<br />
ardýndan duruþma savcýsý tahliye<br />
taleplerine iliþkin mütalaasýný açýkladý. Mütalaada<br />
delillerin büyük çoðunluðunun toplandýðý,<br />
bazý sanýklar hakkýnda suç vasfýnýn deðiþme<br />
ihtimalinin bulunmasý,<br />
gözaltýnda ve tutuklulukta<br />
geçirdikleri süreler<br />
dikkate alýnarak Atilla<br />
Taþ, Murat Aksoy, Gökçe<br />
Fýrat Çulhaoðlu, Yakup<br />
Çetin, Yetkin Yýldýz, Seyit<br />
Kýlýç, Mustafa Erkan<br />
Acar, Hüseyin Aydýn, Abdullah<br />
Kýlýç, Ali Akkuþ,<br />
Bünyamin Köseli, Cihan<br />
Acar ve Oðuz Usluer<br />
hakkýnda yurt dýþý çýkýþ<br />
yasaðý uygulanarak tahliye<br />
edilmeleri talep edildi.<br />
Diðer tüm tutuklu sanýklarýn<br />
kaçma þüphelerinin bulunduðu, bu nedenle<br />
tutukluluk halinin devamý öne sürüldü.<br />
Savcýnýn toplandýðýný belirttiði deliller ise yalnýzca<br />
haber ve Twitter paylaþýmlarý.<br />
‘KAPALI CEZAEVÝNDEN YARI<br />
AÇIK CEZAEVÝNE GÝDECEÐÝM’<br />
Savcýnýn tahliye talebine iliþkin beyanlarý<br />
sorulan sanýklardan Atilla Taþ, heyete seslenerek,<br />
“Yaptýðýnýz iþin zorluðunun farkýndayým.<br />
Ýçinde bulunduðumuz ortam o kadar zor<br />
ki Allah hepimize kolaylýk versin. Kapalý bir<br />
cezaevinden yarý açýk bir cezaevine gideceðim.<br />
Haksýzlýða uðramýþ bir adam olarak tarihe<br />
geçeceðim. Tek isteðim; bu ülkede hukuk<br />
olmazsa hiçbirimiz yaþamayýz. Hukuku ve<br />
adaleti yalnýz býrakmayýn.” ifadelerini kullandý.<br />
Tutuklu gazeteci Murat Aksoy ise mütalaaya<br />
karþý beyanýnda, “Binlerce yazý, yüzlerce<br />
TV programýnda daha demokratik hukuk<br />
devletini ve Türkiye’yi savundum. Kendimden<br />
çok çocuklarým için istiyorum tahliyeyi”<br />
ifadelerini kullandý.<br />
‘BEN EN ÇOK ADALETTEN<br />
ALACAKLIYIM’<br />
Tutuklu yargýlanan Bugün Gazetesi Muhabiri<br />
Cihan Acar Sunay Akýn’ýn, “Ben en çok denizden<br />
alacaklýyým” þiirine gönderme yaptýðý<br />
tahliye talebine iliþkin savunmasýnda, “Gazetecilik<br />
yaparken düþüncenin, fikir beyan etmenin<br />
suç olmadýðýný sayýp hayallerimi, vaktimi, emeðimi<br />
bu mesleðe harcadým. Ben en çok adaletten<br />
alacaklýyým” diye konuþtu. Acar’ýn avukatlarýndan<br />
Gülþah Kaya, AYM’nin Bekir Coþkun,<br />
Can Dündar ve Erdem Gül kararlarýna ve<br />
AÝHM’in Ahmet Þýk kararlarýna dayandýrdýðý<br />
savunmasýnda, müvekkilinin gazetecilik faaliyetinden<br />
yargýlanamayacaðýný söyleyerek tahliyesini<br />
talep etti.<br />
BÝR SONRAKÝ DURUÞMA<br />
27 NÝSAN’DA<br />
Taleplere iliþkin ara kararýný oluþturan mahkeme<br />
heyeti tutuklu gazeteciler Ufuk Þanlý,<br />
Emre Soncan, Ünal Tanýk, Mutlu Çölgeçen ile<br />
öðretmen Davut Aydýn’ýn tutukluluk halinin<br />
devamýna karar verdi. Heyet, Atilla Taþ, Murat<br />
Aksoy ve Gökçe Fýrat Çulhaoðlu’nun aralarýnda<br />
bulunduðu 21 tutuklu gazetecinin tahliyesine<br />
karar vererek, duruþmayý 27 Nisan’a erteledi.<br />
(Ýstanbul/EVRENSEL)<br />
Yeni Þafak yazarý<br />
‘Baþkana itaat’ istedi!<br />
‘CUMHURBAÞKANI Erdoðan’ýn fetvacýsý’<br />
olarak bilinen Hayrettin Karaman, Yeni<br />
Þafak’taki yazýsýnda Ýslam’ýn ‘Baþkana itaat’<br />
buyurduðunu yazdý.<br />
Cumhurbaþkaný Tayyip Erdoðan’ýn ‘fetvacýsý’<br />
olarak bilinen Ýslam Hukuku Profesörü<br />
ve Yeni Þafak Yazarý Hayrettin Karaman, dün<br />
‘Ýtaat’ baþlýklý bir köþe yazýsý kaleme aldý.<br />
Türkiye’nin baþkanlýk referandumuna gittiði<br />
dönemde kaleme alýnan yazýda “Ýslam’ýn<br />
kamu hayatýnda ve özel hayatta baþkan, aile<br />
reisi, kumandan gibi sýfat ve özellikler taþýyan<br />
kimselere itaat edilmesi gerektiði” belirtiliyor.<br />
Karaman’ýn Kur’an’dan ayetleri hatýrlattýðý<br />
yazýsýnda þu ifadelere yer verdi: “Ýslâm dini,<br />
gerek kamu hayatýnda ve gerek özel hayatta<br />
bazý sýfat ve özellikleri taþýyan kimselere<br />
itaat edilmesini, onlarýn buyruklarýnýn yerine<br />
getirilmesini ve söylediklerine uyulmasýný istemiþtir.<br />
Baþkan, aile reisi, kumandan, anababa,<br />
bilmeyenlere göre bilenler (âlimler)<br />
bunlardandýr ve ulü’l-emr kavramýna bunlarýn<br />
tamamý dahil bulunmaktadýr.”<br />
Karaman, “itaat edilmesi gereken emirlerin<br />
meþru olmasý gerektiðini” de yazýsýnda<br />
belirtti. (MEDYA SERVÝSÝ)<br />
HABER takibi yaparken gözaltýna<br />
alýnan Selman Keleþ ve Ýpekyolu Belediyesi<br />
çalýþaný Arif Aslan tutuklandý.<br />
Dihaber muhabiri Selman Keleþ<br />
ve Ýpekyolu Belediyesi çalýþaný, Arif<br />
Aslan Van’da 20 Mart’ta gözaltýna<br />
alýnmýþtý. 10 günlük gözaltýnýn ardýndan<br />
emniyetteki iþlemleri tamamlanarak<br />
dün sabah saatlerinde adliyeye<br />
götürüldü. Savcýlýk ifadelerinin ardýndan<br />
“Örgüt üyesi olma” iddiasýyla<br />
mahkemeye sevk edilen Keleþ ve Aslan<br />
tutuklandý.<br />
Keleþ ve Aslan haber takibi için<br />
Büyükþehir Belediyesi civarýnda çekim<br />
yaparken “Örgüt üyesi olma þüphesi”<br />
iddiasýyla gözaltýna alýnmýþ ve<br />
teknik malzemelerine el konulmuþtu.<br />
(MEDYA SERVÝSÝ)<br />
13 yýlla yargýlanan Hasan Cemal beraat etti<br />
GAZETECÝ Hasan Cemal “Çekilme<br />
Günlüðü” yazý dizisi için 13<br />
yýl hapisle yargýlandýðý davada beraat<br />
etti.<br />
Gazeteci Hasan Cemal hakkýnda<br />
16 Mayýs 2013 tarihinde16 Mayýs<br />
2013 tarihinde T24’te yayýmlanmaya<br />
baþlayan yazý dizisinde “Örgüt propagandasý”<br />
yaptýðý gerekçesiyle açýlan<br />
davanýn duruþmasý Ýstanbul 24. Aðýr<br />
Ceza Mahkemesi’nde görüldü.<br />
Duruþmaya, Cemal ve avukatlarý<br />
katýldý. Kimlik tespitinin ardýndan<br />
baþlanan duruþmada Cemal, eski beyanlarýný<br />
tekrar etti.<br />
Savunmalarýn ardýndan mahkeme<br />
heyeti, yazýnýn içeriði ve yazýldýðý tarihi<br />
göz önünde bulundurarak beraat<br />
07.15 Çalar Saat<br />
Hafta Sonu 10.45<br />
Yerli Dizi - Tekrar<br />
19.00 Gülbin Tosun ile Fox<br />
Ana Haber 20.00 Kalbimdeki<br />
Deniz 23.45 No: 309<br />
01.15 Yerli Dizi - Tekrar<br />
06.00 Güne Merhaba<br />
09.00 Saðlýk Kontrolü<br />
10.00 Hakan Çelik ile<br />
Hafta Sonu 16.00 Burada<br />
Hayat Var 18.00 Ana Haber<br />
21.00 5N 1K 22.00 Gündem<br />
Özel 01.00 Gece Haberleri<br />
06.00 Ömür Dediðin<br />
08.20 1’de Bugün<br />
16.50 Bekir Develi ile<br />
Annemin Yemeði<br />
17.45 Kolaysa Sen Yap<br />
19.00 Ana Haber Bülteni<br />
20.00 Seksenler 23.45 Sinema<br />
06.00 Kanal D Çocuk<br />
Klübü 07.00 Akasya<br />
Duraðý 09.30 Magazin D<br />
13.00 Yerli Dizi 16.00 Yerli Dizi<br />
18.45 Kanal D Haber<br />
20.00 Adý Efsane<br />
23.10 Evlat Kokusu<br />
kararý verdi.<br />
Savcý bir önceki duruþmada, hükümetin<br />
talimatýyla yürütülen müzakerelerde<br />
varýlan mutabakat üzerine<br />
Türkiye topraklarýndaki PKK’lilerin<br />
sýnýr dýþýna çekilmesini izleyen yazý<br />
dizisi gerekçe gösterilerek yaklaþýk 4<br />
yýl sonra açýlan davada Hasan Cemal’in<br />
13 yýla kadar hapsini istemiþti.<br />
Hasan Cemal’in avukatý Fikret Ýlkiz’in<br />
savunma için ek süre istediði<br />
duruþma 31 Mart’a ertelenmiþti.<br />
Hasan Cemal, 9 Mart’ta Ýstanbul<br />
24. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde görülen<br />
duruþma hakkýndaki suçlamayý<br />
redderek þunlarý söylemiþti: “O dönem<br />
zaten barýþ savunuluyordu. Barýþýn<br />
yolu açýlmak isteniyordu. Daðýn<br />
08.00 Basýnýn Gündemi<br />
11.00 Þimdi Zaman<br />
13.00 Haftasonu Haber<br />
15.00 Tenefüs 17.00 Yerel<br />
Gündem 19.00 Haber Bülteni<br />
20.00 Türkiye Nereye?<br />
00.00 Gece Bülteni<br />
06.20 Osman Müftüoðlu<br />
ile Yaþasýn Hayat<br />
07.00 Haber Bülteni<br />
12.15 Tam Zamaný<br />
15.50 Seyahat Sýrlarý 19.00 Ana<br />
Haber Bülteni 21.10 Belgesel<br />
Kuþaðý 23.00 Haber Bülteni<br />
07.30 Mesut Yar Sunar<br />
10.00 Star Life 12.00<br />
Yerli Dizi 14.00 Yerli<br />
Dizi 16.00 Yerli Dizi<br />
18.45 Star Ana Haber<br />
20.00 Fazilet Haným ve Kýzlarý<br />
23.15 Bir Hülya Avþar Sohbeti<br />
08.00 1 Alp 3 Çocuk<br />
08.15 Oynat Bakalým<br />
10.00 Magazin 8 13.30<br />
Arda’nýn Mutfaðý 14.30 Güle<br />
Güle Oturun 17.30 Survivor<br />
Panorama Hafta Sonu 20.00<br />
Survivor 2017 00.15 3 Adam<br />
yolu kapatýlmak isteniyordu. Bir gazeteci<br />
olarak yazdýklarým vakti zamanýnda<br />
daðýn yolu nasýl açýldý. Þimdi<br />
nasýl kapanacak sorusunun cevabýný<br />
aramaktan ibaretti. Bu tamamen bir<br />
gazetecilikti. Benim 2013 yýlýnda yazdýklarýmý<br />
bugün hapislik bir dava konusu<br />
haline getirmek gazeteciliði cezalandýrmaktýr.”<br />
2 DAVADA 26 AY 20 GÜN<br />
CEZA ALDI<br />
Hasan Cemal, 11 Temmuz<br />
2016’da yayýmlanan “Fehman Hüseyin”<br />
baþlýklý yazýsýnda “terör örgütü<br />
propagandasý yaptýðý” iddiasýyla 1 yýl<br />
3 ay hapis cezasý almýþtý. Ýstanbul 22.<br />
Aðýr Ceza Mahkemesi, 14 Þubat’taki<br />
duruþmada hükmün açýklanmasýný<br />
ertelemiþti. Cemal, CHP Genel<br />
Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu’nun<br />
sözlerine yer verdiði 16 Ocak 2016<br />
tarihli yazýsýnda “Diktatör bozuntusu!”<br />
baþlýklý yazýsýnda Cumhurbaþkaný<br />
Tayyip Erdoðan’a hakaret ettiði<br />
iddiasýyla 11 ay 20 gün hapis cezasýna<br />
çarptýrýlmýþ, Ankara 24. Asliye<br />
Ceza Mahkemesi, hükmün açýklanmasýný<br />
ertelemiþti. Hasan Cemal,<br />
son olarak Özgür Gündem’le dayanýþma<br />
amacýyla nöbetçi yayýn yönetmenliði<br />
yaptýðý için geçtiðimiz günlerde<br />
hâkim karþýsýna çýkmýþ ve ‘terör<br />
örgütünün mesajýný yayýmlama’<br />
iddiasýyla 6 bin lira adli para cezasý<br />
almýþtý. (MEDYA SERVÝSÝ)<br />
Halkbank tam sayfa ilanla medyayý tehdit etti<br />
GENEL Müdür Yardýmcýsý Mehmet<br />
Hakan Atilla’nýn,<br />
ABD’de tutuklanmasýyla ilgili<br />
gazetelere ilan veren<br />
Halkbank, konuyla ilgili haber<br />
yapan yayýn organlarýyla<br />
sosyal medyada paylaþýmda<br />
bulunanlarý dava açmakla<br />
tehdit etti.<br />
Atilla’nýn tutuklanmasýyla<br />
ilgili hükümete yakýn gazetelere<br />
dün tam sayfa ilan veren<br />
Halkbank, “Kaynaðý ve mahiyeti<br />
belirsiz hiçbir transfer iþlemi<br />
gerçekleþtirilmemiþtir” iddiasýnda<br />
bulundu.<br />
“Son günlerde muhtelif basýn yayýn<br />
organlarýnda; Bankamýzýn Uluslararasý<br />
Bankacýlýktan Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardýmcýsý<br />
Mehmet Hakan<br />
Atilla’nýn, Amerika Birleþik<br />
Devletleri’nde tutuklanmasý<br />
konusuna atfen<br />
Bankamýzýn güven ve<br />
itibarýný sarsýcý, kamuoyunu<br />
ve yatýrýmcýlarý yanýltýcý<br />
nitelikte haberlere<br />
yer verildiði görülmektedir”<br />
denilen ilanda,<br />
“Bankamýz tüm iþ ve iþlemlerinde<br />
ulusal ve uluslararasý düzenlemelere<br />
her zaman tam bir þekilde uymakta,<br />
paydaþlarýnýn, iþ ortaklarýnýn ve mevduat<br />
sahiplerinin haklarýnýn korunmasý<br />
için tüm tedbirleri almaktadýr”<br />
ifadelerine yer verildi.<br />
DAVA AÇMA TEHDÝDÝ<br />
Bankanýn tüm dýþ ticaret iþlemleri<br />
ve para transferlerinin açýk, þeffaf ve<br />
sistem üzerinde ilgili otoritelerce izlenebilir<br />
durumda olduðunun iddia edildiði<br />
ilanda, Atilla’nýn tutuklanmasýný<br />
haber yapan kurum ve kiþiler þu þekilde<br />
tehdit edildi: “Tüm bu bilgilendirmeler<br />
dikkate alýndýðýnda gerek yazýlý<br />
ve görsel basýnda gerek sosyal medyada<br />
Bankamýzýn ticari faaliyetlerini olumsuz<br />
etkileyebilecek spekülatif yayýnlar<br />
hakkýnda da hukuki çerçevede gereði<br />
yapýlacaktýr.” (HABER MERKEZÝ)<br />
08.00 Haber Turu<br />
11.00 Forum 13.00<br />
Haber Bülteni 13.30<br />
Günün Dosyalarý 15.00 Haber<br />
Turu 19.00 Ana Haber<br />
Bülteni 21.00 Dünyanýn Öteki<br />
Yüzü 22.00 Haber Turu<br />
06.00 Gün Baþlýyor<br />
09.00 Burasý<br />
Haftasonu 12.15 HT<br />
Saðlýk 15.00 Özel Röportaj<br />
19.00 Ana Haber Bülteni<br />
20.00 Haber Sahasý<br />
21.00 Habertürk Gündem<br />
07.00 Türk Sinemasý<br />
08.30 Kendine Ýyi Bak<br />
10.00 Cumartesi<br />
Sürprizi 13.00 Turgay<br />
Baþyayla Ýle Lezzet Yolculuðu<br />
14.00 Fatmagül Tatilde 18.45<br />
Show Haber 20.00 Yeni Gelin<br />
06.45 atv’de Haftasonu<br />
10.00 Yerli Dizi<br />
13.35 Yerli Dizi<br />
19.00 Ana Haber Bülteni<br />
20.00 Kim Milyoner Olmak Ýster<br />
23.30 Sinema Kuþaðý 01.30 Yerli<br />
Dizi 02.30 Sinema Kuþaðý
evrensel<br />
politika@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
politika<br />
14<br />
KISA... KISA...<br />
Kara: Valiler<br />
resmen<br />
parti valisi<br />
TRABZON’DAN REFERANDUM ÝZLENÝMLERÝ:<br />
Trabzon’da ‘evet’ cephesinde<br />
15 puanlýk düþüþ bekleniyor<br />
CHP Antalya Milletvekili Dr.<br />
Niyazi Nefi Kara ve CHP<br />
Parti Meclisi Üyesi Yýldýrým<br />
Kaya, Muþ Gazeteciler Cemiyeti’ne<br />
ziyarette bulundu.<br />
Burada açýklamalarda<br />
bulunan Kara, ‘evet’ baskýsý<br />
yapan bazý vali ve kaymakamlar<br />
hakkýnda suç<br />
duyurusunda bulunacaklarýný<br />
söyledi. Kara, “Bize iletilen<br />
bazý kaymakam ve<br />
valilerin özellikle çok baský<br />
yaptýðýný, bir partinin mensubu<br />
gibi çalýþtýðýný, devletin<br />
deðil parti valisi gibi çalýþtýðýný<br />
anlatýyor insanlar.”<br />
dedi. (ANTALYA)<br />
Bakandan<br />
‘görmedim’<br />
savunmasý<br />
SÝNOP mitingindeki tartýþýlan<br />
“Donumu bile indiremezsiniz”<br />
pankartýna iliþkin<br />
Çevre Bakaný’ndan Hürriyet<br />
yazarý Ahmet Hakan’a<br />
açýklama geldi. Hakan’ýn<br />
yazýsýna göre Bakan Özhaseki,<br />
pankarttaki yazýdan<br />
haberinin olmadýðýný<br />
savundu. Özhaseki, “O<br />
çocuðun elindeki pankartý<br />
görmedim. Ýstersen yemin<br />
edeyim. Görmedim” dedi.<br />
Görüþmeyi köþesinde yazan<br />
Ahmet Hakan ise Bakan’a<br />
“Yemin etmenize gerek<br />
yok. Ýnandým” dediðini<br />
aktardý. (ÝSTANBUL)<br />
Eski valiye<br />
valilik<br />
yasaðý<br />
MHP’den ihraç edilen Isparta<br />
Milletvekili Nuri Okutan’ýn<br />
Ankara’da düzenleyeceði<br />
etkinliðe Sinan<br />
Oðan’ýn programýna düzenlenen<br />
saldýrý örnek<br />
gösterilerek izin verilmedi.<br />
Ankara Valiliði’nin “provokasyon<br />
yaþanabilir” gerekçesiyle<br />
verdiði yasak kararýna<br />
milletvekili olmadan<br />
önce 15 yýl valilik görevi<br />
yapmýþ olan Okutan tepki<br />
gösterdi. Kararýn 2911 sayýlý<br />
Toplantý ve Gösteri Yürüyüþleri'<br />
Kanunu'na aykýrý<br />
olduðunu belirten Okutan,<br />
“Çünkü milletvekillerinin<br />
etkinlikleri söz konusu kanunda<br />
istisna olarak düzenleniyor”<br />
dedi.<br />
(ANKARA)<br />
‘Aydýnlýk<br />
günler<br />
olacak’<br />
BATMAN’da 14 yýllýk sýnýf<br />
öðretmeni Eðitim Sen üyesi<br />
Reþat Akýncý (44) binlerce<br />
meslektaþý gibi KHK ile<br />
ihraç edilmesi ardýndan<br />
aðabeyinin yanýnda inþaatlarda<br />
yalýtým iþi ve þoförlük<br />
yapýyor. Ýhraç edilme<br />
sebeplerinin barýþ istemek<br />
olduðunun altýný çizen<br />
Akýncý, “Referandumda<br />
‘hayýr’ çýkarsa önümüzde<br />
aydýnlýk günler olacak”<br />
dedi. (BATMAN)<br />
Sedat BAÞKAVAK<br />
Trabzon<br />
Trabzon AKP’nin, Rize’den sonra<br />
en çok oy aldýðý illerden biri. Havaalanýndan<br />
þehrin merkezine<br />
doðru ilerlediðimizde ‘evet’ pankartlarýnýn<br />
hakimiyeti dikkatinizi<br />
çekiyor. Öyle ki; baþta elektrik direkleri olmak<br />
üzere bütün üst geçitler, köprüler hatta Toprak<br />
Mahsulleri Ofisi gibi kamu binalarý da<br />
‘evet’ pankartlarý ile doldurulmuþ. Önceki seçimlere<br />
bakarsak, 7 Haziran seçimlerinde<br />
AKP, Trabzon’da yüzde 55,4 oranýnda oy alýrken,<br />
1 Kasým’da ise yüzde 66,8 oranýnda oy<br />
aldý. Referandumda ‘evet’ diyeceðini açýklayan<br />
MHP’nin de oy oranýný eklediðimizde iki<br />
partinin oy oraný yüzde 75’i geçiyor.<br />
Biz de referandumun nabzýný tutmak için<br />
Trabzon’da vatandaþlarla konuþtuk. Konuþtuðumuz<br />
bazý kiþiler “Kayýp olur ama ‘evet’ yine<br />
de yüksek çýkar” diyorlar ve ekliyorlar:<br />
“AKP ve MHP oylarýný topla, 15 puan düþür,<br />
sonuç o. 10-15 puanlýk kayýp normal.” diyor.<br />
Genel bir çekimserlik hali dikkatimizi çekiyor.<br />
‘Hayýr’ diyenlerin yaný sýra ‘evet’ diyenler<br />
bile çoðu zaman adýný vermek istemiyor.<br />
Söðütlü’de vatandaþlarýn referandum tercihlerini<br />
öðrenmek için bir markete giriyoruz.<br />
Þener ve Ceyhun adlý iki kiþi marketi birlikte<br />
çalýþtýrýyor. “Nasýl olur referandum, ‘evet-hayýr’<br />
oranlarý ne çýkar?” sorumuza “Trabzon’da<br />
yüzde 70, ülke genelinde de yüzde 55 ‘evet’<br />
alýr.” diyorlar. “Peki sizin tercihiniz ne olacak?”<br />
diye soruyoruz, Þener, ‘Söylemesek olmaz<br />
mý?’ diyor ama sonra ‘evet’ oyu kullanacaðýný<br />
söylüyor.<br />
‘ÜLKE DE ÞÝRKET YÖNETÝLÝR<br />
GÝBÝ YÖNETÝLECEK’<br />
Þener, ‘evet’ gerekçelerini anlatýyor:<br />
“Cumhurbaþkanýnýn 50 danýþmaný var, ne iþ<br />
yapýyorlar orada? Maaþlarý da bir ara tartýþma<br />
konusu olmuþtu. Ülkeyi tek kiþi deðil, danýþmanlar<br />
ve bakanlar birlikte yönetecek. Mesela<br />
bunu þöyle düþünün; Bir holding patronu her<br />
þeyi takip etmiyor. Onun danýþmanlarý, müdürleri<br />
takip ediyor. Ülke de böyle yönetilecek.<br />
Þirket yönetir gibi.”<br />
Ceyhun ise ‘tereddütlerim var, kararsýzým”<br />
diyor. ‘Neden kararsýzsýn?’ diyoruz o da cevaplýyor:<br />
“Maddeleri tam çözemedim. Sadece<br />
18 yaþýndakilere seçilme hakký veriliyor, onu<br />
biliyorum. Onda da zengin bir iþ adamý oðlu<br />
olmadan bir gencin seçilme þansý yok. Mesela<br />
beþ yýl sonra seçim oldu, CHP’li biri Cumhurbaþkaný<br />
oldu. ‘Ýslamiyet’i kaldýrýyorum’<br />
derse ne yapacaðýz? Bir de yetkisi çok. Bunlar<br />
soru iþareti.”<br />
Þener, devam ediyor: “30 sene önce olmayan<br />
her þey var, bolluk var.” Þener’in bu sözleri<br />
üzerine, “Ýþler nasýl?” diye soruyoruz. Þener,<br />
“Tamam iþler iyi deðil ama rekabet var,<br />
burasý mahalle bakkalý” diyor.<br />
Yargý baðýmsýzlýðý tartýþmalarý hakkýnda da<br />
Þener “Ben 35 yaþýndayým hiçbir zaman tarafsýz<br />
yargý görmedim Bugün her þey parayla,<br />
garibana zaten adalet yok. Bundan sonra inþallah<br />
olur diye düþünüyorum ama olmaz. Bindik<br />
bir alamete gidiyoruz þeye bakalým.”<br />
O sýrada alýþveriþ yapan kýrtasiyecilik yapan<br />
biri söze giriyor: “Geçmesi lazým abi iþlemiyor<br />
sistem. Koalisyonlardan býktýk. Altýsý burada,<br />
550 milletvekili var ne iþe yarýyor? Dýþ<br />
güçler býrakmýyor.” diyor ve devam ediyor:<br />
“Bunlarýn yanlýþý yok mu, var. Eðitimde sýfýr. 6<br />
ayda bir þey deðiþiyor. Bir türlü eðitim sistemi<br />
yerine oturmadý”<br />
‘BUNLARA ÝTÝRAZ EDEN<br />
BAHÇELÝ’YE NE OLDU?’<br />
O sýrada markette bizi dinleyen ve uzun<br />
yýllar týr þoförlüðü yapan Orhan Tokay söze<br />
‘BOLLUK BÝZÝM BURALARA UÐRAMADI’<br />
giriyor: “Ben MHP’liyim. Bahçeli ‘Ben saraya<br />
gitmeyeceðim’ dedi ama bir divan bir de sünger<br />
yatak atmýþ oradan, çýkmýyor. Dün her þeye<br />
itiraz eden adama ne oldu? ‘Hayýr’ vereceðim”<br />
Tokay devam ediyor: “3 bin lira maaþ<br />
alan devletin polisi, baba parasýyla 18 yaþýnda<br />
milletvekili seçilerek 20 bin lira maaþ alan çocuðun<br />
önünde önünü ilikleyecek. 550 vekil ne<br />
yapýyor ki 600 vekil ne yapacak? Zam, zam,<br />
zam... Mazot 5 liraya vuracak, dolar 4 liraya<br />
vurdu. ‘SSK’da geriye dönük ödeme’ dediler,<br />
yapmýyorlar. ‘Özel okula giden çocuk için<br />
3500 lira devlet yardýmý’ dediler, ben alamýyorum,<br />
vermiyorlar. Millete umut verdi, oyu topladý,<br />
ayrým yapýyor. Ýþveren elinden gelse 24<br />
saatte 25 saat çalýþtýracak. Nasýl geçineceðiz?”<br />
Ýki sokak aþaðýda bir mahalle kahvesine giriyoruz.<br />
Giriþte koltukta oturan kiþiyle referandumla<br />
ilgili konuþmak istiyoruz, ‘Yok ben<br />
konuþmayým’ diyerek kibarca reddediyor<br />
ama daha sonra sohbetimiz derinleþiyor.<br />
Emekli olduðunu söylüyor bize. Yýllarca bir<br />
otomotiv þirketinde müdürlük yapmýþ. Ülkede<br />
çok sayýda kiþinin mutsuz olduðunu anlatýyor:<br />
“Sokakta gülen insanlar görebiliyor<br />
musunuz? IMF’ye borç yok ama Arap ülkelerine<br />
ve zenginlere borçlu hale geldik.<br />
Kimse huzurlu deðil, korku var. Herkes birbirinden<br />
þüphe duyar hale geldi. Ýnsanlarýn<br />
önü babasý, dedesi muhalif diye kesiliyor.”<br />
Sohbetimiz derinleþiyor ve 17 yýl MHP’de<br />
yöneticilik ve çeþitli dönemlerde ülkü ocaklarý<br />
baþkanlýðý yaptýðýný öðreniyoruz. “Bunca<br />
yýllýk tecrübeme raðmen ben kaygýlanýyorsam,<br />
gerisini siz düþünün.” diyor.<br />
‘KENDÝLERÝ AÐA PAÞA GÝBÝ<br />
YAÞIYOR’<br />
Bu uzun sohbetin ardýndan okey oynayan<br />
bir masaya gidiyoruz. “Ne olur referandumun<br />
sonucu?” diye soruyorum hemen. ‘Benim<br />
adýmý Bekçi yaz’ diyen kiþi söze giriyor:<br />
“AKP ve MHP’nin oy oranýný topla, 15 puan<br />
düþ, sonuç o.” diyor. “Çünkü 15 puan kayýp<br />
olacak” diye devam ediyor: “Maddelere bakan<br />
yok. Duyduklarýmýz üzerinden konuþuyoruz.<br />
Mesela ben ‘evet’ vereceðim ama<br />
Meclisle Cumhurbaþkaný arasýndaki iliþki<br />
kafamda soru iþareti.<br />
Aydýn adýnda biri ‘Ne referandumu?’ diye<br />
soruyor: “Referandum mu var ülkede?<br />
Sen inanýyor musun? Sandýklar deðiþti, oylar<br />
deðiþti” diyerek aslýnda sonucun belli olduðunu<br />
vurguluyor Bu arada sessizce taþlarýný<br />
dizen karþýdaki oyuncu ‘bittim!’ diyor<br />
ve taþlarý deviriyorlar. Biraz da, bir oyun ka-<br />
,<br />
zanmanýn rahatlýðýyla baþlýyor konuþmaya:<br />
“Emekliye %3 veriyor. Enflasyon % 150 artmýþ.<br />
‘Hayýrcý’lar neden ‘hayýr’ diyor belirsiz.<br />
Silahýmýzý yapýyoruz. 5 milyon Suriyeliyi<br />
besliyoruz. Menderes’ten bu yana en büyük<br />
devlet adamý Erdoðan. Elini masaya vuruyor.<br />
Ben ‘evet’ vereceðim.Vatan, millet, Sakarya<br />
gerisi ilgilendirmiyor. Adým Aslan<br />
ama yazma!”<br />
Kahveci Yusuf’la konuþuyoruz. “Emekliyim<br />
ama çalýþmak zorundayým” diyor ve görüþlerini<br />
aktarýyor: Vaziyet iyi deðil, diktatörlüðe<br />
gidiyoruz. Kendileri bol bol kazanýyorlar<br />
ama bize yüzde 3 zam veriyorlar. Adalet<br />
nerede.? Tercihini maddelere göre ortaya<br />
BERBERLER sadece bir mahallenin deðil, ilin<br />
de nabzýný tutar. Biz de giriyoruz bir berber<br />
dükkanýna. Berber Selim, “Kime sorsam yüzde<br />
70-80 ‘evet’ diyorlar. ‘Neden ‘evet’ dediðimde<br />
‘Tayyip Erdoðan için’ diyorlar. Kimsenin anayasa,<br />
madde falan bildiði yok. Ama ben ‘hayýr’ vereceðim.<br />
Neden dersen... Neyi yapamadý ki?<br />
Her þey elinde. Ýstediðini yapýyor zaten.”<br />
diyor.<br />
Berber Selim devam ediyor: “Bolluk var diyorlar,<br />
ekonomi iyi diyorlar ve daha güçlü Türkiye<br />
için bu anayasa deðiþikliðine ihtiyaç olduðunu<br />
söylüyorlar. Bu bolluk bereketten ben yararlanamadým,<br />
buralara uðramadý. Bunu muhalefet<br />
olsun diye söylemiyorum. Yaptýklarýndan<br />
yine de Allah razý olsun. Eþimin tedavisi için<br />
hep Ýstanbul’a gideriz, ulaþým olarak çok rahatlattý<br />
bizi. Ama maddi yönden vaziyet kötü. Sürekli<br />
borç faizi ödüyorum. Eþimin kolundaki bilezikleri<br />
satmak zorunda kaldým, aramýz açýldý.<br />
Ecevit’e yazar kasa fýrlatýldýðý dönem ben günlük<br />
60-70 milyon lira kazanýyordum, para artýrabiliyordum.<br />
Bugün de 60-70 lira kazanýyorum,<br />
evimi geçindirmeye yetmiyor.”<br />
Berber Selim bir yandan bizimle konuþurken<br />
bir yandan da berber koltuðunda oturan<br />
Enis Hoca’nýn saçlarýný kesiyor. Enis Hoca,<br />
anayasa deðiþikliði maddelerini okuduðunu<br />
söylüyor ve baþlýyor anlatmaya: “Yargýda<br />
tüm ipi eline alýyor. Her þeyi bir kiþi atayacak.<br />
Bu krallýktan baþka bir þey deðil. Bir<br />
sabah kalkýp Azerbaycan Cumhurbaþkaný gibi<br />
eþini yardýmcý atamayacaðýnýn bir<br />
garantisi var mý?”<br />
koyan yok. Biz sürünüyoruz, onlar aða-paþa<br />
gibi yaþýyorlar. Ben ‘hayýr’ vereceðim.”<br />
‘BÝRBÝRÝMÝZE<br />
DÜÞMANLAÞMIÞIZ’<br />
Kahvedekilerle vedalaþýrken kapýda “Ýnsanlar<br />
birbirine kutuplaþtýrýldý abi” diyen<br />
birisi bizi karþýlýyor ve anlatýyor: “Þu kahvede<br />
en fazla beþ dakika politika konuþabilirsin,<br />
sonrasýnda kavga çýkar. Biz bile burada<br />
birbirimizi bu kadar iyi tanýrken düþman gibi<br />
oluyorsak, büyük þehirdekiler kesin birbirini<br />
öldürür! Ýþsizlik var, korku var, sindirme<br />
var. ‘Hayýr’ dediðin için terörist ilan ediliyorsun”<br />
diyor.<br />
KOÜ öðrencileri ‘hayýr’ panelinde bir araya geldi<br />
OHAL’in ilanýnýn ardýndan hiçbir<br />
etkinliðe izin verilmeyen Kocaeli Üniversitesi’nde<br />
(KOÜ) öðrenciler referanduma<br />
sayýlý günler kala yeni anayasayý tartýþtýklarý<br />
‘hayýr’ panelinde buluþtu. Kocaeli Yüksek<br />
Öðrenim Derneðinde (KYÖD) yapýlan<br />
panele Ankara baðýmsýz milletvekili Aylin<br />
Nazlýaka ve Kocaeli Üniversitesinden<br />
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile<br />
ihraç edilen Doç. Dr. Yücel Demirer<br />
katýldý. Geçtiðimiz günlerde AKP<br />
gençliðinin ‘evet’ programýna katýlan KOÜ<br />
Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü’yü<br />
etkinliklerine çaðýran öðrenciler, Hülagü<br />
için ayrýlan koltuðu boþ býraktý.<br />
‘EVET VE HAYIR<br />
PROPAGANDASI EÞÝT DEÐÝL’<br />
Kýzýldere Katliamý’nýn yýl dönümü<br />
nedeniyle katliamda yaþamýný yitiren<br />
devrimciler için saygý duruþuyla baþlayan<br />
panel Aylin Nazlýaka’nýn söz almasýyla<br />
devam etti. Nazlýaka konuþmasýnda yeni<br />
anayasanýn bir rejim deðiþikliði dayatmasý<br />
olduðunu vurgulayarak, “Toplumsal<br />
sözleþmeden bahsediliyorsa toplumsal<br />
uzlaþmaya gidilmeli. Bu anayasa toplumun<br />
hiçbir paydasýnýn fikri sorulmadan oluþturuldu.”<br />
dedi. Konuþmasýnýn devamýnda<br />
sandýktan ‘hayýr’ çýkmasý için çalýþýlmasý<br />
gerektiðini belirten Nazlýaka, “Evet ve<br />
hayýr propagandasýnýn eþit olmadýðýnýn<br />
farkýndayýz. Bizler ne þeytanýz ne de<br />
terörist. Bizler Türkiye’nin geleceði için<br />
mücadele eden insanlarýz. Korkmayacaðýz,<br />
sinmeyeceðiz, mücadele edeceðiz” diyerek<br />
sözlerini bitirdi.<br />
‘SÝYASET HÝÇ BU KADAR<br />
ÇARPITILMAMIÞTI’<br />
Nazlýaka’nýn ardýndan söz alan Doç. Dr.<br />
Yücel Demirer de, siyasetin bu kadar<br />
çarpýtýldýðý bir dönemin olmadýðýný belirtti.<br />
Ýhraçlardan sonra kurulan Kocaeli Dayanýþma<br />
Akademisinde (KODA) derslerine devam<br />
eden Demirer, “Maaþ aldýðýmýz için<br />
akademisyen deðiliz, akademisyenliðe devam<br />
edeceðiz” dedi. Referanduma 17 gün<br />
kaldýðýný ve ‘hayýr’ için çok çalýþýlmasý gerektiðini<br />
vurgulayan Demirer, gelecek günlerden<br />
umutlu olduðunu vurguladý.<br />
Kocaeli/EVRENSEL)
evrensel<br />
spor@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
spor<br />
15<br />
UZAT’MA...<br />
Steaua’nýn<br />
adý<br />
deðiþti<br />
ROMANYA tarihinin en baþarýlý<br />
kulübü Steaua Bükreþ’in<br />
adý resmen deðiþti.<br />
Kulübün adý artýk FCSB.<br />
26 kez Romanya ligi þampiyonluðu<br />
kazanan tarihi<br />
kulübün adýndaki ‘Steaua’<br />
ifadesinin telif hakkýnýn orduya<br />
ait olmasý sebebiyle<br />
süren dava 2011’de sonuçlanmýþtý.<br />
Savunma Bakanlýðý’nýn<br />
kulübün bu ifadeyi<br />
yasa dýþý kullandýðý<br />
iddiasýyla açtýðý davada<br />
mahkeme, 1947 yýlýnda ordu<br />
tarafýndan kurulan futbol<br />
kulübünün 1998 yýlýnda<br />
devlet himayesinden çýkarak<br />
özelleþtiði ve<br />
2004’ten bu yana söz konusu<br />
ismin yasa dýþý kullanýldýðý<br />
hükmüne vardý.<br />
(SPOR SERVÝSÝ)<br />
Sevilla<br />
Kulübü’nde<br />
ayrýlýk<br />
SEVÝLLA Kulübü, “Monchi”<br />
lakaplý sportif direktörü<br />
Ramon Rodriguez Verdejo’nun<br />
görevinden ayrýlmasý<br />
için karþýlýklý anlaþma<br />
saðlandýðýný duyurdu. Yapýlan<br />
yazýlý açýklamada, yönetim<br />
kurulunun Ýspanyol<br />
futbol adamý Monchi’nin<br />
sportif direktörlük görevinden<br />
ayrýlmasýna onay verdiði<br />
bildirildi. Monchi ve<br />
Sevilla Kulübü Baþkaný Jose<br />
Castro’nun düzenlenecek<br />
basýn toplantýsýnda<br />
detaylarý açýklayacaðý kaydedildi.<br />
(SPOR SERVÝSÝ)<br />
Dahoud<br />
transferi<br />
resmileþti<br />
BUNDESLÝGA’nýn bu sezonki<br />
en çok dikkat çeken<br />
genç yeteneklerinden<br />
Mahmoud Dahoud’un gelecek<br />
sezonki kaderi Borussia<br />
Mönchengladbach’ýn<br />
yaptýðý açýklamayla<br />
resmileþti. Siyah-beyazlý<br />
ekip resmi Twitter hesabýndan<br />
yaptýðý açýklamayla<br />
Dahoud’un kontratýnýn<br />
bitimine bir yýl kala Borussia<br />
Dortmund’un yolunu<br />
tutacaðýný ve gelecek yýl<br />
sarý-siyahlý ekibin formasýný<br />
giyeceðini doðruladý.<br />
(SPOR SERVÝSÝ)<br />
Bastian<br />
ilk idmanýna<br />
çýktý<br />
ALMAN futbolunun son yýllardaki<br />
en önemli isimlerinden<br />
Bastian Schweinsteiger,<br />
1 yýllýk sözleþme<br />
imzaladýðý Amerika Birleþik<br />
Devletleri’nin Chicago<br />
Fire takýmý ile ilk antrenmanýna<br />
çýktý. Kulüp tarafýndan<br />
düzenlenen etkinlikle<br />
medya mensuplarýyla<br />
bir araya gelen Schweinsteiger,<br />
burada yaptýðý konuþmada<br />
“32 yaþýndayým<br />
ve kendimi hazýr hissediyorum,<br />
gerçek formumu<br />
bulmak için biraz daha<br />
fazla antrenman yapmam<br />
lazým. Buradaki her dakikamý<br />
takýmý, takým arkadaþlarýmý,<br />
onlarýn tarzlarýný<br />
tanýmakla geçirmek istiyorum.”<br />
ifadelerini kullandý.<br />
(SPOR SERVÝSÝ)<br />
Hangi madalyalar gidecek?<br />
Elvan Abeylesse ve Gamze<br />
Bulut’un da aralarýnda<br />
olduðu 22 atletin doping<br />
cezalandýrmasýný içeren yeni<br />
liste IAAF tarafýndan<br />
yayýmlandý. Buna göre<br />
Abeylegesse ve Bulut<br />
aralarýnda Olimpiyat<br />
madalyalarý da olan bazý<br />
unvanlarýný yitirecek.<br />
Merthan CAN<br />
Türkiye’nin Olimpiyat madalyasý<br />
kazanan atletlerinden Aslý<br />
Çakýr Alptekin’den sonra<br />
Elvan Abeylegesse ve Gamze<br />
Bulut’un da madalyalarý geri<br />
alýnacak. IAAF tarafýndan yapýlan açýklamaya<br />
göre incelemeleri ve itirazlarý sonuçlanan<br />
dosyalar sonunda kesinleþen<br />
doping vakalarý açýklandý.<br />
Atletizm Dünyasý’nda yer alan haberde,<br />
buna göre 10 yýl önceki 2007 Osaka Dünya<br />
Þampiyonasý sýrasýnda verdiði numunenin<br />
2015’teki yeniden testi pozitif çýkan Elvan<br />
Abeylegesse’nin o dönemdeki iki yllýk sonucunun<br />
silinmesine ve iki yýl ceza almasýna<br />
karar verildi. Yarýþma günü olan 26 Aðustos<br />
2007 alýnan test nedeniyle 25 Aðustos 2007-<br />
25 Aðustos 2009 arasýndaki sonuçlarý sýfýrlanan<br />
Elvan, bu süreçte elde ettiði tüm<br />
uluslararasý unvanlarý kaybedecek.<br />
MÜNÝR YARAÞ:<br />
DAVA SÜRÜYOR<br />
Öte yandan, Avrupa Atletizm Federasyonlarý<br />
Birliði Yönetim Kurulu Üyesi ve<br />
bir süre sporcunun menajerliðini yapan<br />
Salih Münir Yaraþ, TAF ve IAAF’ýn karar<br />
vermekte aceleci davranarak hata yaptýklarýný<br />
iddia etti. Yaraþ, Elvan’ýn süreçle ilgili<br />
açtýðý davanýn halen sürdüðünü belirtirken,<br />
ortada bir mahkeme süreci varken<br />
ceza açýklamasý yapmanýn hukuka aykýrý<br />
olduðunu ifade etti.<br />
ELVAN’DAN<br />
ALINACAK<br />
UNVANLAR<br />
Londra 2012 Olimpiyatlarý’nda 1500<br />
metreyi ikinci bitiren 24 yaþýndaki Gamze<br />
Bulut ise biyolojik pasaportundaki düzensizlikler<br />
nedeniyle 2011’den sonraki sonuçlarýný<br />
yitirdi. 20 Temmuz 2011’den itibaren<br />
27 yarýþ sonucu sýfýrlanan Bulut,<br />
2012 yazýnda Olimpiyat ve Avrupa Þampiyonasý’ndaki<br />
ikincilikleriyle birlikte 2013<br />
Tampere Avrupa U-23 Þampiyonasý’nda<br />
5000 metre altýn madalyasýný da kaybedecek.<br />
Mayýs 2016’dan baþlayarak dört yýl<br />
men cezasý alan Bulut, pistlere 29 Mayýs<br />
2020 tarihinde dönebilecek.<br />
Biyolojik pasaporttan 2015’te yakalanan<br />
genç atlet Songül Konak ise 18 Nisan<br />
2020 tarihine kadar yarýþamayacak. Dört<br />
yýl ceza alan Songül, 3 Aðustos 2015’te<br />
Balkan Þampiynasý’nda elde ettiði ikinciliði<br />
iade edecek.<br />
DÜNYA Kupasý’na katýlacak takým sayýsýnýn<br />
36’dan 48’e çýkarýlmasýný geçtiðimiz<br />
ocak ayýnda onaylayan Uluslararasý Futbol<br />
Federasyonlarý Birliði (FIFA) takým sayýlarýnýn<br />
kýtalara göre öngörülen kotalarýný açýkladý.<br />
Buna göre turnuvaya Avrupa kýtasýndan<br />
Federer yoluna devam ediyor<br />
2017’nin baþýnda tekrar kortlara dönen Ýsviçreli<br />
raket Roger Federer, adýndan söz ettirmeye devam<br />
ediyor. Avustralya Açýk ve Indian Wells turnuvalarýnda<br />
zafere ulaþan 35 yaþýndaki<br />
tenisçi Miami Açýk’ta da yarý finali<br />
bulmayý baþardý. Ýsviçreli tenisçi<br />
daha önce altý kez kaybettiði<br />
Tomas Berdych’i iki maç puaný<br />
kurtardýðý mücadelede 6-2, 3-6,<br />
7-6(6) yenerek yarý finale yükseldi.<br />
Federer, bu yýl 17. galibiyetine<br />
ulaþarak 2006 yýlýndan bu<br />
yana en iyi sezon baþlangýcýna<br />
imza attý. Ýsviçreli raket 2006 yýlýndan bu yana<br />
þampiyon olamadýðý Miami Açýk’ta finale yükselebilmek<br />
için Avustralyalý genç oyuncu Nick<br />
Kyrgios ile karþýlaþacak. Ýki tenisçi arasýnda<br />
bundan önce oynanan tek maçý (Madrid 2015)<br />
Kyrgios kazanmýþtý. (SPOR SERVÝSÝ)<br />
Hüseyin Cebe (01.01.1970 - 02.04.2007)<br />
ELVAN’ýn dosyalarýn tamamlanmasý ve gerekli yazýþmalarýn tamamlanmasýyla<br />
resmi olarak madalyalarýn geri isteneceði unvanlarý þöyle:<br />
2007 Osaka - Dünya Þampiyonasý 10,000m - Gümüþ madalya<br />
2008 Pekin Olimpiyatlarý - 5000m - Gümüþ madalya<br />
2008 Pekin Olimpiyatlarý - 10000m - Gümüþ madalya<br />
2008 Ýstanbul - Avrupa 10,000m Kupasý - Altýn madalya<br />
2009 Pescara - Akdeniz Oyunlarý 10,000m - Altýn madalya<br />
BARRIOS’UN DA<br />
GÜMÜÞÜ GÝTTÝ<br />
Listede yer alan isimler arasýnda Olimpiyat<br />
madalyasý kaybeden Kübalý Yarelys<br />
Barrios da yer aldý. 2008 Olimpiyatlarý’nda<br />
disk atmayý ikinci bitiren Kübalý kadýn<br />
diskçi, Elvan gibi yýllar sonra yapýlan tekrar<br />
testte pozitif çýktý. Madalyasýný kaybedecek<br />
olan Barrios’a verilen bir yýllýk ceza<br />
bu yýlýn 14 Haziran’ýnda sona erecek.<br />
Bu arada Rusya’daki doping skandalýnýn<br />
kilit ismi olarak ismi dillerden düþmeyen<br />
Dr. Sergey Portugalov’a da ömür<br />
boyu men cezasý çýktý. Rusya’da sistematik<br />
dopingin en üst düzey yöneticisi olmakla<br />
suçlanan Portugalov, “yasaklý maddeleri<br />
edinme, trafiðini düzenleme ve yönetme”<br />
fiilleri nedeniyle atletizmden<br />
ömür boyu yasaklandý. (SPOR SERVÝSÝ)<br />
FÝFA’DAN YENÝ KARAR:<br />
Dünya Kupasý finallerine<br />
Avrupa’dan 16 takým katýlacak<br />
ÖMER AÞIK SEZONU KAPATTI<br />
NEW Orleans Pelicans, sezonun kalan bölümünde Ömer Aþýk ve<br />
Quincy Pondexter’ýn forma giyemeyeceðini resmi<br />
olarak açýkladý.<br />
Ömer Aþýk’ýn yapýlan kontrollerde gastrointestinal<br />
sisteminde (Mide-Baðýrsak) enfeksiyon bulunduðu<br />
3-4 hafta basketbol aktivitelerinden uzak<br />
kalacaðý vurgulandý. 2.7 sayý, 5.3 ribaunt ortalamaya<br />
sahip milli oyuncu, All-Star arasýnda Meksika’ya<br />
gitmiþ ve de sonra sonrasýnda hýzla kilo<br />
kaybý yaþamýþ ve de yapýlan kontrollere<br />
raðmen bunu net olarak anlaþýlamamýþtý.<br />
Diðer yandan Ocak ayýnda sol dizinden<br />
atroskopi ameliyatý geçiren Quincy<br />
Pondexter ‘ýn da bu sezonu kapadýðý vurgulandý.<br />
(SPOR SERVÝSÝ)<br />
ANMA<br />
katýlacak takým sayýsý 2026 Dünya Kupasý’ndan<br />
itibaren 13’ten 16 ya çýkarýlacak.<br />
Euronews’te yer alan habere göre, bu sayý<br />
Afrika kýtasý için 5 takýmdan 9 takýma, Asya<br />
için 4’ten 8’e yükseltilecek.<br />
Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler’den<br />
ise 3 yerine 6 takým finallerde yer alabilecek.<br />
Güney Amerika’dan katýlacak takým sayýsý<br />
4’ten 6’ya çýkarýlýrken Okyanusya’ya da 1 takýmla<br />
temsil edilme hakký tanýnacak. Böylece<br />
46 takýmýn oluþturduðu bu daðýlýmda doðrudan<br />
yer almayan 2 takým<br />
ise 6 takýmýn katýlacaðý<br />
play off turnuvasý sonucunda<br />
belirlenecek ve<br />
toplam takým sayýsý 48’e<br />
tamamlanmýþ olacak.<br />
Dünya Kupasý’na doðrudan<br />
finallerden katýlma<br />
hakký verilen turnuvayý<br />
düzenleyen ev sahibi ülke,<br />
bulunduðu kýtanýn kontenjaný<br />
içinde deðerlendirilecek,<br />
bu ülke için ayrý<br />
bir kontenjan ayrýlmayacak.<br />
FIFA’nýn bu yeni düzenlemesinin,<br />
birliðin 9 Mayýs<br />
2017 tarihinde Bahreyn’de<br />
yapýlacak konsey toplantýsýnda<br />
onaylanmasý bekleniyor.<br />
(SPOR SERVÝSÝ)<br />
Katlediliþinin 10’uncu yýlýnda<br />
Hüseyin Cebe öðretmeni<br />
saygý, sevgi ve özlemle anýyoruz.<br />
“Yüreðim yangýn kýzýlý<br />
Kopmuþum fýrtýnalarda<br />
Çýðlýðým karýþýyor kurþun sesine<br />
Göðsümde þarapnel parçalarý<br />
Duyuyormusun?<br />
Dik bir sabah vakti<br />
Gülüm<br />
Pusuda Vuruldu Hüseynim”<br />
Hamza Ýnce<br />
Not: 2 Nisan Pazar günü saat 16.00’da Eðitim-Sen Gebze<br />
Þubesinde yapýlacak anmaya tüm dostlarýmýz davetlidir.<br />
Ailesi ve arkadaþlarý…<br />
Süper Lig’de<br />
son 9 Hafta<br />
SÜPER Lig’de son<br />
ve keskin virajlar dönülüyor.<br />
Ligde 26. hafta<br />
milli takým arasýndan<br />
sonra bugün oynanacak<br />
maçlarla yeniden start<br />
alacak. Bu hafta ile birlikte<br />
önümüzdeki 5 hafta<br />
ligin zirvesinde takýmlarýn<br />
kaderini belirleyecek<br />
gibi gözüküyor.<br />
Þampiyonluk ve Avrupa<br />
Kupalarýna katýlým için<br />
mücadeleler yaþanacak.<br />
5 hafta üst üste ilk 5<br />
sýradaki takýmlar birbiri<br />
ile mücadele edecek,<br />
29. haftada Baþakþehir-<br />
Beþiktaþ maçýnda belki<br />
de son söz söylenecek<br />
ama 30. haftadaki Beþiktaþ-Fenerbahçe<br />
derbisi<br />
ile ligin heyecaný<br />
zirve yapacak.<br />
Önümüzdeki 5 haftada<br />
zirvenin sahibi tamamen<br />
belli olabilir de,<br />
yarýþ tamamen kýzýþabilir<br />
de. (DHA)<br />
KRÝTÝK<br />
KARÞILAÞMALAR<br />
27. Hafta: Trabzon-Beþiktaþ<br />
ve M.Baþakþehir-Galatasaray<br />
28. Hafta: Galatasaray-Fenerbahçe<br />
29. Hafta: Medipol Baþakþehir<br />
- Beþiktaþ<br />
30. Hafta: Beþiktaþ-<br />
Fenerbahçe<br />
GÜNÜN<br />
MAÇLARI:<br />
13.30 Akhisar Belediyespor-Medipol<br />
Baþakþehir<br />
16.00 Aytemiz Alanyaspor-Kasýmpaþa<br />
19.00 Kardemir Karabükspor-Fenerbahçe<br />
19.00 Antalyaspor-Kayserispor<br />
Baþak Eraydýn<br />
adýný çeyrek<br />
finale yazdýrdý<br />
ÝTALYA’nýn Cagliari þehrinde ITF toprak kort<br />
turnuvasýnda mücadele veren Baþak Eraydýn, adýný<br />
çeyrek finale yazdýrdý.<br />
Elemelerden dahil olduðu turnuvanýn açýlýþ turunda<br />
6 numaralý seribaþý Rus tenisçi Valeria Solovyeva’yý<br />
yenen Eraydýn, ikinci turda Slovak Anna Karolina<br />
Schmiedlova’yý saf dýþý býraktý.<br />
2015 yýlýnda klasmanda 26. basamaða kadar ilerleyen,<br />
bu hafta itibarýyla ise 242. sýrada yer alan<br />
Schmiedlova’yý 2 saat 42 dakika sonunda 6-3, 4-6,<br />
6-2 ile deviren Eraydýn, son sekiz biletini cebine<br />
koydu.<br />
Baþak, bu maçtan bir<br />
süre sonra Rumen partneri<br />
Irina Maria Bara ile birlikte<br />
çýktýðý çiftler çeyrek finalinde<br />
de gülen taraftý.<br />
Eraydýn/Bara ikilisi,<br />
Bianca Andreescu/Katharina<br />
Hobgarski tandemini<br />
6-3, 6-4 yenip<br />
son dört ekip arasýna<br />
kaldý.<br />
Tekler çeyrek finalinde<br />
kendisi gibi<br />
elemelerden<br />
gelen Alman<br />
Katharina<br />
Hobgarski<br />
ile eþleþen<br />
Baþak, çiftler<br />
yarý finalinde ise Prarthana<br />
Thombare/Eva Wacanno<br />
ekibiyle karþýlaþacak.<br />
(SPOR SERVÝSÝ)<br />
Seri ilanlar<br />
reklam@evrensel.net<br />
Tel: 0850 302 20 67 Fax: 0212 654 15 04<br />
Kelimesi 2.5 -TL, zayi ilanlarý kelimesi 2-TL,<br />
ÝSTANBUL Üniversitesi Cerrahpaþa Týp<br />
Fakültesi öðrenci kimlik kartýmý kaybettim.<br />
Hükümsüzdür. Büþra Nur Akdeniz
GÜNLÜK<br />
www.evrensel.net<br />
emek evrenseldir<br />
VPN KORUR MU?<br />
Çeþitli siteler düzenli aralýklarla “VPN<br />
kullanmak için bilmem kaç neden” ve<br />
benzeri baþlýklarla VPN’lere methiye<br />
ler düzüyor. Çevremdeki insanlardan<br />
da sýklýkla “hangi VPN” sorusu geliyor. VPN<br />
servislerinin baþta sansürü aþmak olmak<br />
üzere çeþitli avantajlar saðladýðý doðru.<br />
Ancak bu VPN kullanmanýn yüzde yüz güvenli<br />
ve izlenemeyen iletiþim saðladýðý anlamýna<br />
gelmiyor. Eðer VPN kullanmaktaki öncelikli<br />
amacýnýz sansürü aþmak deðil de Anayasa<br />
ile de güvenceye alýnmýþ olan haberleþmenin(her<br />
türlü internet trafiðiniz) gizliliði hakkýnýzýn<br />
ihlal edilmesini zorlaþtýrmak ise<br />
VPN’ler pek de iyi bir seçim olmayabilir.<br />
Ýnterneti kullandýðýnýzda yaptýðýnýz iþlemler<br />
servis saðlayýcýnýzdaki günlük dosyalarýnda<br />
kayýt altýna alýnýr. VPN kullandýðýnýzda deðiþtirdiðiniz<br />
þey temel olarak bu günlüklerin<br />
ABAKÜS<br />
Ý. Gökhan BAYRAM<br />
bilisim@evrensel.net<br />
servis saðlayýcýnýz yerine VPN’de tutulmasýdýr.<br />
Bu günlükleri tutmadýðýný iddia eden VPN<br />
servisleri mevcut olmakla birlikte bu konudaki<br />
bilgi ilgili VPN servislerinin kendilerinden<br />
geliyor ve bu bilgiyi doðrulama ya da yalanlama<br />
þansýmýz yok. Üstelik pek çok örnekte<br />
VPN yazýlýmlarýnýn bilgisayarýmýzda tam olarak<br />
ne yaptýðýný da bilemiyoruz. 2015’te bir<br />
grup güvenlik araþtýrmacýsý ücretsiz Hola VPN<br />
kullanýcýlarýnýn baðlantýlarýnýn boþta kalan<br />
kýsmýnýn ayný þirketin ücretli VPN’i Luminati’nin<br />
trafiði için kullanýldýðýný ortaya çýkartmýþtý.<br />
Üstelik baðlantýnýzýn baþkalarýna<br />
satýlmasýna dayanan bu kullaným<br />
þekli lisans sözleþmesinin de bir parçasýydý.<br />
VPN’lerin tek satabileceði þey boþta<br />
duran internet baðlantýnýz deðil. Parayý<br />
bastýrana kullanýcýlarýnýn trafik bilgilerini<br />
satan çok sayýda ücretsiz VPN<br />
servisi var.<br />
Elbette VPN hizmeti saðlayan daha<br />
güvenilir sayýlabilecek firmalar var. Öte<br />
yandan trafik bilgilerinizi VPN servislerinin iyi<br />
niyetine emanet etmeden de çeþitli çözümler<br />
mevcut. Tor projesi[0] ve Tails[1] Linux daðýtýmý<br />
gibi araçlarý kullanarak ve internet kullaným<br />
alýþkanlýklarýnýzý biraz deðiþtirerek trafik<br />
bilgilerinizi VPN’lere muhtaç olmadan da korumanýz<br />
mümkün.<br />
[0] https://goo.gl/1ZwiMc<br />
[1] https://goo.gl/Qd46bW<br />
Mervani kabartmalarý<br />
kayyým talimatýyla kýrýldý<br />
Cumhur DAÞ<br />
Diyarbakýr<br />
Diyarbakýr’ýn Yeniþehir ilçesindeki<br />
Mervani Parkýnda bulunan ve<br />
Mervani tarihini anlatan<br />
kabartmalar kayyým talimatýyla<br />
kýrýldý. Yeniþehir Belediyesi<br />
tarafýndan 2012 yýlýnda hizmete açýlan parka<br />
verilen ‘Mervani’ ismi de Diyarbakýr Valiliði<br />
tarafýndan kabul edilmemiþti. Bunun üzerine<br />
belediye parka ‘Mervani’ isminin verilmek<br />
istendiðini ancak valiliðin bu ismi<br />
yasakladýðýna dair bir tabela asmýþtý.<br />
Halkýnda ‘Mervani Parký’ olarak kabul ettiði<br />
alana Mervanilerin tarihini anlatan kabartmalar<br />
da yapýlmýþtý.<br />
Diyarbakýr’ýn Yeniþehir ilçesindeki<br />
Mervani Parkýnda bulunan ve Mervani<br />
tarihini anlatan kabartmalar kayyým<br />
talimatýyla kýrýldý.<br />
KAYYIM ZÝYARETÝNDEN<br />
SONRA YIKILDI<br />
Yeniþehir Belediyesine kayyým olarak<br />
atanan ilçe Kaymakamý Mehmet Özel’in<br />
bugün parka yaptýðý ziyaret sonrasý kabartmalar<br />
kýrýldý. Cumhurbaþkaný Erdoðan ve<br />
Baþbakan Yýldýrým’ýn hafta sonu Diyarbakýr’da<br />
katýlacaklarý referandum mitingi öncesi kentte<br />
çeþitli düzenlemeler yapýlýyordu.<br />
MERVANÝ KÜRT BEYLÝÐÝ<br />
Mervaniler, 983-1085 yýllarý arasýnda<br />
Diyarbakýr ve çevresinde hüküm sürmüþ bir<br />
Kürt beyliði. Mervaniler, Harputlu Huveydi<br />
aþireti Harbuhti koluna baðlý Badýki kabilesinden<br />
Bâz bin Dostýk lakaplý hükümdar Ebu<br />
Abdullah Þa tarafýndan Mayyafarkin’de<br />
(Silvan) kurulmuþ.<br />
3 NÝSAN’DA<br />
BULUÞUYORUZ