EVR20170401
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
doðu/güneydoðu<br />
evrensel<br />
bolge@evrensel.net<br />
1 Nisan 2017 Cumartesi<br />
8<br />
Sur’daki ‘yeni yaþam’da<br />
Surlulara yer yok!<br />
‘ÇOCUKLUÐUMUN<br />
Salih YEÞÝL<br />
Diyarbakýr<br />
ERDOÐAN VE YILDIRIM DÝYARBAKIR’DA<br />
‘Mitingten fotoðraf istiyorum!’<br />
CUMHURBAÞKANI Erdoðan ve<br />
Baþbakan Binali Yýldýrým, bugün Diyarbakýr<br />
Valiliði önünde “Toplu Açýlýþ<br />
Töreni” adý altýnda düzenlenecek referandum<br />
mitingine katýlacak. Etrafý<br />
bariyerlerle çevrili ve araç trafiðine<br />
kapalý olan valilik çevresine miting<br />
nedeniyle yeni bariyerler yerleþtirildi.<br />
Devlet kurumlarýnda çalýþanlara mitinge<br />
katýlmalarý yönünde baskýlar yapýlýrken,<br />
Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi<br />
Ulaþým Daire Baþkaný Rýfat<br />
Ural’ýn birim çalýþanlarýna baský uyguladýðý<br />
ortaya çýktý.<br />
Ural’ýn mazeret kabul etmeden<br />
bugün gerçekleþtirilecek “evet” mitingine<br />
katýlmasý yönünde talimat verdiði<br />
bilgisini veren ismini vermek istemeyen<br />
bir personel, Ural’ýn kendilerine<br />
“Cenazeniz dahi olsa, geleceksiniz aksi<br />
takdirde yarýn iþe gelmeyin” diyerek<br />
baský uyguladýðýný söyledi. Ayrýca<br />
Ural’ýn Daire Baþkanlýðý’nda çalýþan<br />
bütün personellerin miting öncesi belediye<br />
binasýna gelerek, imzasý alýnmasý<br />
ardýndan toplu taþýmalar ile miting<br />
alanýna gideceðini, miting alanýnda<br />
toplu fotoðraf çektirmesi gerektiðini<br />
ve miting ardýndan tekrar belediye<br />
binasýna gelerek imza atmasý þartý<br />
koþtuðu öðrenildi.<br />
Öte yandan Ulaþým Daire Baþkanlýðý<br />
bünyesinde bulunan 40 otobüsün<br />
kente baðlý ilçelerden getirilecek korucular<br />
için görevlendirildiði bilgisi<br />
edinildi.<br />
Patlamada iki çocuk yaþamýný yitirdi<br />
MARDÝN’in Nusaybin ilçesine baðlý<br />
Abdulkadir Paþa Mahallesinde<br />
evlerinin bahçesinde bulduklarý cismin<br />
ellerinde patlamasý sonucu Havin<br />
Güneþ (3) ve Fatih Güneþ (5) adlý<br />
kardeþler aðýr yaralanarak Mardin<br />
Devlet Hastanesi’ne kaldýrýlmýþtý.<br />
Yapýlan tüm müdahalelere raðmen<br />
yaþamýný yitiren küçük Havin’in<br />
ardýndan yoðun bakýmda tedavisi<br />
süren aðabeyi Fatih Güneþ’te dün<br />
yaþamýný yitirdi. (Mardin/DÝHABER)<br />
Hükümet yetkililerinin “Aslýna<br />
uygun inþa edilecek”<br />
dediði Sur’da ilk betonarme<br />
bina yükselmeye baþladý.<br />
Yýkým ve inþa çalýþmasýnýn<br />
birlikte sürdüðü ilçede, hak sahiplerine<br />
sunulan seçenekleri deðerlendiren<br />
Surlular, “Sur’da yaþamamýz engellenmek<br />
isteniyor” dedi.<br />
Diyarbakýr’ýn Sur ilçesinde 11 Aralýk<br />
2015’te ilan edilen sokaða çýkma yasaðýnýn<br />
ardýndan yaþanan çatýþmalar nedeniyle<br />
ilçenin Cevatpaþa, Fatihpaþa, Dabanoðlu,<br />
Hasýrlý, Cemal Yýlmaz ve Savaþ<br />
Mahallesi adeta yerle bir edildi. Yasaðýn<br />
kýsmi olarak hala sürdüðü ilçede yýkým<br />
çalýþmalarý sürüyor. Bir yandan yýkým<br />
çalýþmalarý devam ederken, ilçede ilk<br />
betonarme bina da yükselmeye baþladý.<br />
Betonarme yapýlarýn yapýmýna baþlanmasý<br />
Sur’un aslýna uygun inþa edilmeyeceði<br />
görüþünü beraberinde getirdi.<br />
Baþbakan Binalý Yýldýrým’ýn, “Tarihsel<br />
dokusu korunarak inþa edilecek” dediði,<br />
eski Baþbakanlardan Ahmet Davutoðlu’nun<br />
ise “Toledo olacak” dediði<br />
Sur’daki 6 mahalledeki yýkým çalýþmalarýnýn<br />
sürdüðü alanda, geriye neredeyse<br />
hiçbir yapý kalmadý. Kurþunlu Camisi,<br />
Paþa Hamamý, Çardaklý Hamamý, Arapþeyh<br />
Camisi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi,<br />
Süryani Kilisesi, Süleyman Nazif<br />
Ýlkokulunun dýþýnda neredeyse hiçbir<br />
tarihi Diyarbakýr evi ayakta kalmadý.<br />
Milliyet gazetesi ise yürüyen çalýþmayý<br />
geçtiðimiz perþembe günü ‘Sur’da yeni<br />
bir yaþam’ baþlýðýyla manþetine taþýmýþtý.<br />
Görüþtüðümüz Surlular, kendilerinin<br />
Sur’dan tamamen atýlmak istendiðini<br />
söylüyor.<br />
‘YIKIM ÇALIÞMALARI<br />
KUÞKULUDUR’<br />
Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý yetkilileri,<br />
Sur’daki tescilli yapýlarýn kullanýcýlarý<br />
tarafýndan korunmadýðýný, üzerlerine<br />
kaçak kat çýkýldýðýný ve bu yüzden yýkýldýðýný<br />
açýklarken Mimarlar ve Mühendisler<br />
Odasý Diyarbakýr Þubesi Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Herdem Doðrul ise<br />
Sur’un bilinçli bir yýkýma uðratýldýðýný<br />
belirterek, yýkýmýn kentsel dönüþüm<br />
projesinin bir parçasý olduðunu savunuyor.<br />
Doðrul, “Sur’un dört mahallesi<br />
þimdi yerle bir edilmiþ. Dümdüz edilmiþ.<br />
Yeniden yapýlanma ve kentsel dönüþüm<br />
aslýnda devletin kendini yeniden<br />
finanse etme yöntemi de oldu. Son on<br />
yýlda, Türkiye’nin inþaat sektörünün en<br />
önemli kýsmýný kentsel dönüþüm oluþturuyor.<br />
Sur’daki yýkým da kentsel dönüþümün<br />
bir parçasý” diye konuþtu.<br />
Doðrul, çalýþmalarýn kamuoyuna<br />
açýklanan amaç doðrultusunda yapýlýp<br />
yapýlmadýðýný da kuþku ile yaklaþýyor.<br />
Çalýþmalarýn þeffaf olmadýðýný vurgulayan<br />
Doðrul, “Yýkým çalýþmalarý kuþkuludur.<br />
Orada tarihi yapýlarýn ne kadar hasarlý<br />
olduðu ve yýkýlanlarýn hasarlý olup<br />
olmadýðý noktasýnda kuþkuluyuz. Çünkü<br />
þeffaf bir çalýþma yürütülmüyor. Defalarca<br />
inceleme yapma taleplerimiz reddedildi.<br />
Sur’a girmemize izin vermediler.<br />
Diyarbakýr’daki insanlarýn Sur’da ne<br />
olup bittiðinden haberi yok” dedi.<br />
Doðrul, þunlarý kaydetti: “Her þey gizli<br />
yapýlýyor. Bu çatýþmanýn üzerinden bir yýl<br />
geçti. Bu bir yýllýk süreçte Sur’da ne yapýldý?<br />
Kaç ev yýkýldý? Enkaz nereye döküldü?<br />
Enkazýn içinde neler var? Yýkýlan<br />
yapýlardan kaçý tescilliydi? Kaçý taþ yapý<br />
kaçý betonarmeydi? Bunlara dair bilgimiz<br />
yok. Kamuoyu ile paylaþýlmýyor. Bu kadar<br />
gizli yürütülen, üstü kapalý yürütülen bir<br />
çalýþmanýn da saf olmasý, temiz olmasý<br />
masum olmasý düþünülemez.”<br />
‘MAÐDUR EDÝLÝYORUZ’<br />
Sur’un yýkýlmasý bir mülk sahiplerinin<br />
haklarýnýn nasýl karþýlanacaðý konusu<br />
da tartýþmalý. Hükümet yetkilileri<br />
kimsenin maðdur edilmeyeceðini her<br />
fýrsatta dile getiriyor. Ancak hak sahipleri,<br />
evlerine biçilen deðerin evlerinin deðerinin<br />
çok altýnda olduðunu ve maðdur<br />
edildiklerini söylüyor.<br />
Hak sahipleri yapý olarak evlerine<br />
metrekare olarak 400 TL kat mülkiyeti<br />
olmadýðý için de arsa metrekaresine 650<br />
TL biçildiðini savunuyor.<br />
Taraflarýn üzerinde tek uzlaþma saðladýðý<br />
ise, maðdurlara sunulan seçenekler.<br />
Seçenekler arasýnda, ev sahiplerinin<br />
evlerine biçilen fiyat üzerinden TOKÝ’ye<br />
borçlandýrýlarak evlere yerleþme, Sur<br />
içinde yapýlan evlere yine borçlandýrýlarak<br />
yerleþtirilme ya da evlerine biçilen<br />
deðerin kendilerine verilerek iliþkilerinin<br />
kesilmesi. Surlular, bütün seçeneklerin<br />
kendilerinin maðdur edilmesi üzerine<br />
kurulduðunu görüþünde.<br />
ANTEP Düztepe’de referandumda<br />
“hayýr” diyecek olan demokrasi güçlerinin<br />
birlikte çalýþma yürütmek üzere<br />
oluþturduðu “Düztepe Hayýr Ýnisiyatifi”,<br />
kahve toplantýlarýna baþladý. Ýþçilerle yapýlan<br />
kahve toplantýsýnda iþçiler ve inisiyatif<br />
bileþenleri neden ‘hayýr’ denilmesi<br />
gerektiðini tartýþtý.<br />
Düztepe’de çalýþma yürüten EMEP,<br />
HDP, CHP, SYKP yaný sýra çok sayýda<br />
demokratik kitle örgütü ve sendikanýn<br />
da yer aldýðý inisiyatif, ev ve kahve toplantýlarýna<br />
baþladý. Ýlk kahve toplantýsý<br />
iþçilerin katýlýmýyla Kuzuyataðý Kýraathanesi’nde<br />
gerçekleþtirildi.<br />
‘TEK ADAM ÝÇÝN<br />
REFERANDUM’<br />
Burada ilk olarak konuþan EMEP<br />
MYK üyesi Türkmen, “AKP’nin propaganda<br />
ettiði gibi daha güçlü Türkiye için<br />
bir madde yok. Bu referandum bir kiþinin<br />
tek gücü elinde tutacaðý baþkanlýðý<br />
içindir” diye konuþtu.<br />
DÝSK Genel-Ýþ Þube Baþkaný Süleyman<br />
Göçmen de, “Þu ana kadar<br />
gördüklerimiz bundan sonra olacaklarý<br />
da anlatmýyor mu? Biz 12 Eylül<br />
Anayasasýný da kabul etmiyoruz ama<br />
ondan da geri bir deðiþiklik getirmeye<br />
GEÇTÝÐÝ<br />
SUR’DA YAÞAMAK ÝSTÝYORUM’<br />
MAÐDURLARDAN Ali Vuranel’in Suriçi’nde<br />
dairesi vardý. Ancak daireye biçilen<br />
fiyat 35 bin TL. Çocukluðundan beri Sur’da<br />
yaþayan Vuranel, Sur içinde yapýlacak evlerin<br />
yüksek fiyatta tekrar maðdurlara satýlmasýna<br />
karþý. Vuranel, “Ben çocukluðumdan<br />
beri Sur’da yaþýyorum. Ben neden<br />
þehir dýþýnda yapýlacak TOKÝ’lere yerleþeyim.<br />
Ben kendi doðup büyüdüðüm,<br />
çocuklarýmýn doðup büyüdüðü yerde yaþamak<br />
istiyorum. Bizlerin Sur’da yaþamasý<br />
neden engellenmeye çalýþýlýyor?” diye<br />
sordu.<br />
Vuranel, oturduðu binanýn altý katlý olduðunu<br />
ve kat mülkiyeti ile tapusunun olmadýðýný<br />
belirterek, “Sur’da aldýðým ev arsa<br />
üzeri 6 kat ben 5.katta oturmaktaydým<br />
ve devlet acele kamulaþtýrma kararý çýkardý.<br />
Ve acele kamulaþtýrma da ev sahibiyken<br />
arsaya ortak pay olarak gösteriliyor.<br />
Ve metrekare olarak da 11 metrekare<br />
olarak payým var deniliyor. Ve devlet Sur<br />
içinde hiçbir evin kat mülkiyeti olduðunu<br />
bilmiyor muydu? Ve eðer durum böyle<br />
ise neden o zaman Sur’da çok katýlý binalarýn<br />
yapýlmasýna izin verildi? Sur’da yaþanan<br />
olaylardan bir kere maðdur olduk.<br />
Þimdi de ikinci maðduriyetimizi yaþýyoruz.<br />
Maðduriyetimin giderilmesini istiyorum”<br />
diye konuþtu.<br />
‘GERÇEKTEN HAKSIZLIK YAPILIYOR’<br />
Sur maðdurlarýndan Zülfü Polat da verilen<br />
fiyatýn kendilerini ikinci defa maðdur<br />
edeceði görüþünde. Polat, “Biz evlerimizi<br />
alýrken tapulu diye aldýk. Þimdi tapusuz<br />
olduðu söyleniyor. Ayrýca devlet yetkilileri<br />
maðdur edilmeyeceðimizi söyledi. Þimdi<br />
de devlet kalkmýþ ölü bir fiyat veriyor<br />
evlerimize. Biz ne yapacaðýz bu para ile<br />
bize verilen 25-30 bin TL ile biz ne ev alabileceðiz<br />
ne de baþka bir þey yapýlýr. Yapýyorsanýz<br />
bize ev verin. Evimizi yýktýnýz. Bize<br />
ev verin. Bize zulüm etmenin ne anlamý<br />
var.” þeklinde konuþtu.<br />
Kentsel dönüþüm projesi kapsamýnda<br />
daha önce yýkýlan evlerin metrekare birim<br />
fiyat olarak bin TL bedel biçildiðini ifade<br />
eden Polat, “O zamanda bu zamana ne oldu<br />
da bize metrekare fiyatý olarak 650 TL<br />
fiyat veriyorlar? Þimdi gelmiþsiniz 5-6<br />
katlý binadaki kiþilerin dairelerini üzerinde<br />
kurulduklarý arsa üzerinden fiyat biçiyorsun.<br />
Bir de fiyatý mümkün olduðu kadar<br />
aþaðý çekerek bunu yapýyor. Þimdi bu<br />
insanlar zaten maðdurdur. Bir daha maðdur<br />
olacaklar. Biz bize çok ödeme yapýlsýn<br />
deðil, hakkýmýzýn, hukukumuza riayet<br />
edilmesidir. Bundan baþka bir isteðimiz<br />
yok” diye belirti.<br />
Maðdurlardan Ali Haydar Taþ, “Bize<br />
gerçekten haksýzlýk yapýlýyor” diyerek devam<br />
ediyor sözlerine: “Yetkililerden maðduriyetimizin<br />
giderilmesini istiyoruz. Evlerimizin<br />
deðeri ne ise onu istiyoruz. Fazlasýný<br />
zaten istemiyoruz ki biz de. Yeniden<br />
bir ev sahibi olabilecek bir þey istiyoruz.<br />
30 bin TL’ye ben nasýl ev alabilirim ki?” diye<br />
sordu.<br />
‘Bu deðiþiklik iþçi için deðil’<br />
çalýþýyorlar” dedi.<br />
SYKP Ýl Baþkaný M. Ali Karapekmez<br />
de, “Hayýr cephesi zengin bir kampa dönüþtü.<br />
Bu nedenle 16 Nisan bir sonuçtan<br />
çok baþlangýç olabilir” dedi.<br />
‘ÝÞÇÝLER TERCÝHLERÝNÝ<br />
KONUÞMAYA KORKUYOR’<br />
Toplantýda söz alan Baþpýnar OSB<br />
iþçileri kýdem tazminatý ve bir kampanya<br />
olarak sunulan istihdam sorununa<br />
dikkat çektiler. “Birçok fabrika alacaðý<br />
iþçi kadar iþçi çýkardý” diyen bir Baþpýnar<br />
iþçisi, ‘evet’ kampanyasýnýn da en<br />
çok fabrikalarda iþçiler arasýnda yürütüldüðünü<br />
söyledi. Özellikle büyük fabrikalarda<br />
iþçilerin eðilimlerinin hemen<br />
idareye iletilmesini saðlayan bir denetim<br />
mekanizmasýnýn olduðunu hatýrlatan<br />
iþçi, “Ýþçiler, tercihlerini belli ederlerse<br />
iþten çýkarýlma tehdidini hissediyor.<br />
Bizim çýkarýmýza olmayan bu deðiþikliðin<br />
ne anlama geldiðini fabrikalarda<br />
iyi anlatabilmeliyiz. Bunun için de<br />
biz iþçilere daha çok görev düþüyor”<br />
dedi. Toplantý da ‘hayýr’ diyenlerin çoðaltýlmasý<br />
için inisiyatifin çabalarýnýn<br />
daha da artacaðý belirtilerek, ziyaret ve<br />
buluþmalarýn devam edeceði bildirildi.<br />
(Antep/EVRENSEL)<br />
YENÝGÜN<br />
Ender ÝMREK<br />
enderimrek@hotmail.com<br />
CEZAEVLERÝNDEKÝ<br />
AÇLIK GREVLERÝ<br />
Eþ baþkanlar da açlýk grevinde...<br />
Milletvekilleri de açlýk grevinde...<br />
45 gündür açlýk grevinde olan PKK ve<br />
PAJK’lý tutsaklarýn açlýk grevi haber deðeri<br />
görmedi...<br />
Ne Þakran’ý duyan var ne de diðer cezaevlerindeki<br />
insanlýk dýþý koþullarý...<br />
Ne yazýk ki, cezaevlerindeki insanlýk dýþý koþullara<br />
karþý yaþamlarýný ortaya koymak zorunda<br />
kalanlarý duyan yoktu... PKK lideri Öcalan’ýn tecrit<br />
koþullarý, ailesi ve avukatlarýyla görüþtürülmemesi<br />
açlýk grevlerinin nedenlerinden birisi...<br />
Yine bölgede köylere düzenlenen operasyonlara<br />
son verilmesi isteniyor; yasak ve baský uygulamalarýnýn<br />
son bulmasý da açlýk grevinin talepleri<br />
arasýnda yer alýyor...<br />
Ne talepleri, ne de tutsaklarýn durumlarý konuþulup<br />
tartýþýldý. Ancak süresiz dönüþümlü açlýk<br />
grevi yeni bir boyut kazanarak bir nebze de<br />
olsa gündeme girebildi.<br />
Edirne F Tipi Kapalý Cezaevi’nde tutukluluðu<br />
süren HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ<br />
ile Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan<br />
ve yine Silivri Cezaevinde tutulan DBP Eþ Genel<br />
Baþkaný Sebahat Tuncel’in açlýk grevine baþlayacaklarýný<br />
açýklamalarýyla konu medyada bir<br />
nebze yer bulabildi.<br />
HDP’li tutuklu milletvekillerinden Ayhan Bilgen,<br />
Meral Danýþ Beþtaþ ve Nihat Akdoðan da<br />
yarýndan itibaren açlýk grevine baþlayacaklarýný<br />
duyurdular...<br />
Kuyudan çýkarýlan köpek günlerce evirilip<br />
çevrilerek ne kadar hayvansever bir toplum olduðumuz<br />
üzerine onca mugalata edilirken, diðer<br />
yandan þehirlerin yerle yeksan hali, bodrumlarda<br />
öldürülen, yakýlmýþ insan bedenleri görüntülerine<br />
eþlik eden yýkýlmýþ evlere asýlan ay-yýdýzlý<br />
bayraklarla gücün ve kudretin düzeyi gösteriliyordu.<br />
Ne yazýk ki, Kürtlere, Kürt siyasetçilere iliþkin<br />
geliþmeler ancak “terör örgütü” kapsamýnda<br />
yer bulabiliyor.<br />
Kürtlerin talepleri, mücadele demokratikleþme<br />
ve çözüm arayýþlarý ne gazetelerde ne de televizyonlarda<br />
gündem oluyor.<br />
Devletin gücünü, Kürtlere uygulanan þiddet<br />
ve zulüm üzerinden kanýtlamaya çalýþan zihniyet<br />
medyada daha berbat halde sürdürülüyor.<br />
Televizyon ve gazete köþelerini kaplayan sefillerin<br />
önemli bir bölümü de “Kürtlerin deðiþtiði”<br />
üzerine derin analizler döktürüyor...<br />
“Kürt halkýnýn teslim olduðu”, “Kürtlerin<br />
HDP’den uzaklaþtýklarý...” üzerine bolca tartýþmalar<br />
yapýldý. Bu yönlü beþ para etmez analizler<br />
hala yapýlmaya devam ediyor.<br />
Kürtlerin temsilcilerinin yer alamadýðý tartýþma<br />
programlarýndan geçilmiyor.<br />
Aylardýr süren referandum çalýþmalarý süresince<br />
tek bir Kürt siyasetçinin bile televizyon<br />
ekranlarýna çýkarýlmamasý, bölgede yaþananlarýn<br />
sadece ve sadece “terör” ve terörist” tanýmlarý<br />
eþliðinde sunulmasý ise Kürtleri on yýllardýr sürdüre<br />
geldikleri demokratikleþme, eþitlik ve özgürlük<br />
mücadelesini tersyüz etme çabasýndan<br />
baþka bir þey deðil.<br />
Ancak, ne tür tahliller yapýlýrsa yapýlsýn, gerçek<br />
baþka türlü ilerliyor....<br />
Kürt halký haklý mücadelesinden ve direniþinden<br />
vazgeçmiþ deðil...<br />
Ýnanmayanlar dönüp Newroz kutlamalarýna<br />
baksýnlar...<br />
Newroz bunu gösterdi...<br />
Baský, þiddet kýyým politikalarýnýn haklý hak direniþini<br />
yok edemeyeceði bir kez daha görüldü...<br />
Yalan bir kez daha iflas etmiþ oldu...<br />
Onlarýn hesap ve beklentilerini altüst ederek<br />
bir kez daha kitlesel olarak sokaða çýkýp Newroz<br />
kutlandý... Havuz medyasý bir merkezden yönlendirilmiþ<br />
halde “Newroz’a ilgi yoktu” diyerek<br />
gerçeði karartmaya yönelik haber ve fotoðraflarla<br />
bir kez daha rezil oldu.<br />
Gerçekleri gizlemek, yalan yanlýþ hesaplarla<br />
çarpýtmak o kadar da kolay olmuyor.<br />
Bir kez daha görüldü ki tüm baský, þiddet ve<br />
kýyým politikalarýna karþýn Kürt halký eþitlik,<br />
özgürlük, demokrasi ve barýþ mücadelesinden<br />
vazgeçmiyor...<br />
Kürt halkýnýn görece suskunluðu, günümüzde<br />
yaþanan özgün geçiþ süreci yanlýþ deðerlendirmelere<br />
konu olsa da gerçeðin baþka türlü tezahür<br />
ettiðini söylemek için fazlasýyla veri bulunuyor.<br />
Ne Kürtlerin ne de Türkiye’nin demokratikleþmesi,<br />
eþit ve özgür bir yaþam mücadelesi veren<br />
halklarýnýn mücadelesi durmuyor, mücadele<br />
yeni yol ve yöntemler, farklý mecra ve kanallar<br />
bularak sürüyor.<br />
Newroz kutlamalarý bunu bir kez daha göstermiþ<br />
oldu...<br />
Bu tablonun referanduma da yansýyacaðýný<br />
gösteren bir geliþim süreci içindeyiz. Umarýz<br />
ki, Erdoðan/AKP yönetimi bu gerçeði görür ve<br />
cezaevlerinden baþlayarak, yanlýþlarýndan vazgeçip,<br />
demokratik bir yaþam için Kürt halkýnýn<br />
ve Türkiye halklarýnýn sesine kulak verir... Deðilse<br />
kendi sonunu kendi elleriyle hazýrlamaya<br />
devam edecektir...<br />
Zira referandum süreci geliþmenin bu yönlü<br />
olduðunu yeterince gösteriyor...