EVR20170401

More documents

Recommendations

Info

dünya evrensel 1 Nisan 2017 Cumartesi dunya@evrensel.net 10 AVRUPA’NIN GÜNDEMÝ MACRON; KOÞULLARIN ÜRÜNÜ Jerome LATTA Regards German Foreign Policy 25 Mart 1957’de imzalanan Roma Sözleþmesi’nin 60. yýl dönümünde Alman sermaye örgütleri ticari baþarýlarý açýsýndan AB ve AB iç pazarýnýn önemini vurguluyorlar. Roma Sözleþmesi, Avrupa Ekonomik Topluluðu’nu kurarak kýtanýn, sonuç olarak iç pazara akan ekonomik entegrasyonunun temelini atmýþlardý. (Geçtiðimiz) Cumartesi günü Roma’da yapýlan kutlamada Belçika, Fransa, Luxemburg, Ýtalya sermaye örgütlerinin temsilcileri ile birlikte Alman Sanayi ve Ticaret Odasý Baþkaný Erich Schweitzer’in de imzaladýðý açýklamada; “Biz Avrupa’nýn sanayi ve ticaret odalarý baþkanlarý ve Avrupa iþverenlerinin temsilcileri olarak Avrupa projesinin en önemli prensiplerine verdiðimiz desteði güçlendiriyoruz” denilmekteydi. “Avrupa Birliði, biz iþverenlerle inþa edildi ve bu nedenle olasý iyileþtirmelere ve ticaretin kolaylaþtýrýlmasýný esas alýyor” denilen açýklama, “Bize göre iç pazar AB’nin büyük baþarýlarýndan biridir. Onun sayesinde ortaklýðýmýz uluslararasý ticarette önemli bir ekonomik güç haline gelmiþtir” diye devam ediyordu. Ýç pazarýn Alman ekonomisi için önemini Yeniden Ýnþa için Kredi Kurumu (KfW) çoktan ortaya koydu. Alman iþverenler AB içinde ticari engellerin kaldýrýlmasýna baðlý olarak KfW’ye göre 14.2 trilyon avro deðerinde UZUN süre sözlerinin hafifliði ile dalga geçtik, balonun patlamasýný bekledik, þimdi ise kamuoyu yoklamalarýnýn yanýlabileceði fikrine ve hâlâ karar vermemiþ seçmenlere sarýlmaya çalýþýyoruz. Seçimlere bir ay süre kalmýþken, Macron’un Cumhurbaþkaný seçilme ihtimali giderek güç kazanýyor. Kuþkusuz hâlâ her þey olabilir fakat mevcut koþullar ve siyasi eðilimler onun önünde büyük bir bulvar açmýþ durumda. Þu olay tesadüfü deðildir: TF1 televizyon kanalýndaki (en “büyük” 5 adayýn katýldýðý) “büyük tartýþmada”, Emmanuel Macron diðer adaylarla tam 15 defa hem fikir olduðunu ilan etti. (...) Macron sol ile saðýn uzlaþtýðý bir sentez olmaktan çok, sað ile sol arasýndaki farklýlýklarýn düþsel olarak bilinçli silinmesinin sentezini temsil ediyor. Sol ile sað etiketlerinin hâlâ kullanýldýðý ama onlar arasýndaki çatýþmasýnýn artýk geçersiz olduðunun sürekli tekrarý, ortada duranýn geçici zaferinin koþullarýný yarattý (...) Ticaret okulu öðrencisi gibi yaptýðý içi boþ konuþmalarla dalga geçilebilinir, söylemlerinin ancak kliþelerle beslendiði de kuþkusuz ifade edilebilinir, fakat aslýnda o gücünü tam da buradan alýyor. (...) Macron bugünkü koþullarýn adayý, hatta onun eseridir. (...) Tam bir teknokratýn üzerine “yeni formül” etiketi yapýþtýrýlarak piyasaya sürülebilinir, onu bir “devrimin” kiþileþtirilmiþ hali olarak öne çýkartýlabilinir, oysa ki bizzat kendisi siyasi ve ekonomik elitler içerisinde büyümüþ ve onlarýn çocuðudur. Hatta, temel mimarlarýndan olmasýna karþýn, 5 yýllýk bir iktidar döneminden tamamen muaf tutabiliyor kendisi. (...) Ama aslýnda bugüne kadar zaten baþarýsýz olmuþ ekonomi politikalardan baþka bir þey vaat etmiyor. MACRON LÝBERAL SAÐIN ADAMIDIR (...) Macron liberal saðýn adamýdýr, fakat bunun doðasý o kadar bayaðýlaþmýþ ki kendisini saðcý diye tanýtmasý bile gerekmiyor, oysa ki iki “taraftan” da destekleyenlere bakýldýðýnda en liberal saðcý olduðu hiç tereddüte yer býrakmayacak kadar açýk. Sosyalist Parti’nin baþaramadýðý bir “netleþmeyi” hýzlandýrdý. Yýllarca süren nöbet deðiþimlerinden sonra, hükümete gelen sol ile sað arasýnda farklýlýklar tamamen ortadan kalktý ve Macron da bölünme çizgisini kaldýrýyor ve nöbet deðiþimini kaldýrýyor. Artýk Blair ile Cameron arasýnda, Shcröder ile Merkel arasýnda, Zapatero ile Rajoy arasýnda ve Gattaz ile CFDT arasýnda tercih etmek zorunda kalýnmayacak. Diðerlerinden farklý olarak kimlik, din, laiklik sorunlarýna takýlýp kalmadý, herkesle hemfikir olma eðilimine raðmen modernliði onun saðýn en radikal aþýrý muhafazakar kesimleri tarafýndan dýþlanmasýna neden oldu. (...)Fillon kendi kendisini itibarsýzlaþtýrdý ve partisini bataklýða sürükledi. Hamon ise 5 yýllýk Cumhurbaþkanlýðý döneminden dolayý ve Sosyalist partisinin içinden çýkamadýðý ideolojik çeliþkilerden dolayý büyük bir handikap içinde. Melenchon ve Boyun Eðmeyen Fransa (hareketine) gelince ise, olaðanüstü bir geliþme olmazsa, projeleri 2017 seçimleri çerçevesine sýðamayacak bir dönemsel sorun yaþýyor. Eleþtirel bir solun yaratýlamamasý da ayný sýrada Macron’u besleyen nedenler arasýndadýr. Ve Le Pen’e karþý bir tek o kaldý, artýk kollarýný açarak çocuklarýný kucaklayýp kurtarabilecek. Boþa gitmeyecek tek oy artýk onun adýnýn yazdýðý pusuladýr. Ýktidar partisinin seçmenleri için, Fillon ve Ulusal Cephe’nin iktidara gelmesini istemeyenler için, var olan düzenin gerçek anlamýyla eleþtirenlerin geliþmesini istemeyenler için tercih ondan yana olacaktýr. Hatta birçoðu için gözle görülen bir felaketin hýzla yaklaþmasýnýn Macron iktidarý döneminde olacaðý bilinmesine raðmen tercih yine odur. Belirtmek gerekir ki Macron’un adaylýðý kumdan bina üzerinden yükseliyor ve hâlâ her an yýkýlabilir, gerçekliði göründükçe sandýktan onun için büyük bir hüzün çýkabilir. Üstelik bu aralar basýnýn resmen desteklediði kiþi olmak çok hoþ olmuyor ve kamuoyu yoklamalarýnda favori olmanýn sýnýrlarýný kýsa süre önce herkes gördü... Anketlerin favorisi belki de asla cumhurbaþkaný olmayabilir, yeni Kennedy hâlâ küçük Balladur* olarak seçimleri tamamlayabilir. Bu seçimler de týpký 1995’de olduðu gibi olaðanüstü oranda belirsizliðin egemen olduðu koþullarda gerçekleþiyor. Fakat daha 9 ay önce Macron’un kazanmasý imkansýz olarak görülüyordu. Bugün ise baþarýsýz olmasý sürpriz olur. * 1995 Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde favori olan Edouard Baladur seçimleri Jacques Chirac lehine kaybetmiþti. (Çeviren : Deniz Uztopal) AVRUPA’NIN YAPIÞIK ÝKÝZLERÝ bir pazara sahip durumdalar. (...) ALMAN VURGUNCULAR AB iç pazarýnýn ihracat kolaylýklarýndan en fazla yararlanan Alman vurguncular oldu. Ortak Pazar’ýn kurulmasýndan hemen önce, 1955 yýlýnda, Almanya’nýn ihracat payý yüzde 3.6 iken 1960’da birden bire yüzde 19’a çýktý. 2015 yýlýnda ise yüzde 46.9 oldu. 2016 yýlýnda Alman iþverenler 1.207 trilyon avro deðerinde ihracat yaptýlar ve ithalat oldukça düþük olduðundan 252 milyar avroluk dýþ ticaret fazlalýðý elde ettiler. Yakýn geçmiþte Çin ve ABD’ye yapýlan ihracat önemli ölçüde artmasýna raðmen AB iç pazarý Alman ihracatçýlarýna saðlam bir temel saðlayacak yapýsýný korudu. (...) ÇIPLAK YOKSULLUK Alman ekonomisi kesintisiz patlama yaþar ve AB iç pazarýnýn en fazla kazananý olurken resmi araþtýrmalar AB içinde yoksulluðun kýsmen þok edici boyuta eriþtiðini gösteriyor. AB istatistik kurumu Eurostat’ýn verilerine göre 2015 yýlýnda yoksulluk ve toplumsal izolasyon tehlikesiyle karþý karþýya olanlar toplam nüfusun yüzde 23.7’sini oluþturmaktaydý. Brüksel’in hedefi yoksullarýn sayýsýný azaltmak olmasýna raðmen yoksullarýn sayýsý 2008’de 115.9 milyon iken þimdilerde 118.8 milyona çýktý. Yoksullarýn sayýsý, dünyanýn nüfusu en fazla ülkesi olan Çin’deki yoksullarýn sayýsýnýn bile üzerinde. Dünya Bankasý, Çin’de 1981 yýlýnda yoksul sayýsýnýn 878 milyon iken 2012’de 87 milyona indiðini açýkladý. Gözlemciler, Çin’deki yoksul sayýsýnýn þimdilerde 56 milyona indiðini belirtiyorlar. AB içindeki yoksulluk ise daha çok doðu ve güney Avrupa’daki üye ülkelerde yoðunlaþmýþ durumda. Almanya’da ortalama yýllýk gelir kiþi baþýna 20 bin 668 avro olarak belirlenirken Polonya, Litvanya ve Letonya’da 5-6 bin avro dolayýnda. Macaristan’da 4 bin 500, Bulgaristan’da 3 bin 300, Romanya’da ise Almanya’dakinin onda biri yani 2 bin 250 avro. MADDÝ YOKSUNLUK Yine Eurostat’ýn verilerine göre birçok ülkede önemli sayýda insan, maddi yoksunluk çekiyor. Yoksullukla ilgili 9 kriterden en az 4’üne sahip insanlar için Geçen hafta gerçekleþen Avrupa Birliði’nin temeli olan Roma Sözleþmesi’nin 60. yýl kutlamalarý sýrasýnda sermaye sözcüleri, AB’nin ekonomik açýdan önemini, iç pazarýn ihracattaki rolünü vurgularken Birlik içinde aþýrý artan yoksulluk gözlerden gizlendi. German Foreign Policy, zenginlik ve yoksulluðun AB’nin yapýþýk ikizleri olduðunu ortaya koyan bir analiz yayýnladý. FRANSIZ SEÇÝMLERÝ YAKLAÞIYOR Fransa’da 23 Nisan’da gerçekleþecek Cumhurbaþkanlýðý seçimlerine günler kaldý. 11 kiþinin adaylýðý resmileþti ve kampanya tüm hýzýyla ilerliyor. Fakat bu seçimlerin en büyük özelliði büyük sürprizlerin yaþanmasý ve yarýn nelerin olabileceðinin öngörülmesinin imkansýzlaþmasý oldu. Cumhurbaþkaný François Hollande aday dahi olamadý, eski Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy, eski baþbakanlar Manuel Valls ve Alain Juppe ön adaylýk seçimlerinde elendi. Seçimleri kazanmasýna ‘kesin’ gözüyle bakýlan sað aday François Fillon yolsuzluk davalarýndan dolayý bataklýða sürüklendi.... Ve beklenmedik þekilde daha 39 yaþýndaki eski bankacý, eski Ekonomi Bakaný Emmanuel Macron favori adaya dönüþtü. ÝNGÝLTERE RESMEN AYRILIYOR Bu arada Ýngiltere Baþbakaný Theresa May, AB’den ayrýlma sürecini resmen baþlattý. Bazý neoliberal siyasetçiler iki yýllýk müzakere sürecinden sonra son kararýn yeniden parlamento veya halka sunulmasý gerektiðini ileri sürüyor. Bazý ‘sol’ ve liberal kesimler de AB üyeliði olmadan ülkede insan haklarýnýn saldýrýya uðrayacaðýný ve bu yüzden AB’den çýkmanýn yanlýþ bir adým olduðunu iddia ediyor. AB’nin yapýþýk ikizleri; zenginlik ve yoksulluk HALKIN ÝHTÝYAÇLARINA UYGUN BÝR BREXIT NASIL ÞEKÝLLENÝR? Lindsay GERMAN Counterfire THERESA May tarafýndan hayata geçirilen 50’inci madde, iki yýl sürecek Ýngiltere’nin AB’den ayrýlma sürecinin baþlangýcýný temsil ediyor. Hepimiz için en önemli soru ayrýlmanýn koþullarýnýn ne olacaðý. Sol hareket, Nick Clegg, Alastair Campbell ve Tony Blair gibi son zamanlarda çok itibar kaybetmiþ siyasetçilerle birlik olma çaðrýsý yapmamalý. Bu siyasetçiler kendi politik kariyerlerini kurtarmak ve yerle bir olmuþ neoliberal siyaseti güçlendirmek için Brexit kararýndan geri dönülmesi kampanyasý yürütüyor. Ayný zamanda artýk sürecin sonuna geldiðimiz hissine kapýlmamak gerekiyor. Büyük bir direniþin baþlangýcý olarak görmeliyiz. Üstelik sadece Muhafazakar Parti hükümetinin önceliklerine karþý deðil. Ayný zamanda büyük þirketlerin ve savaþ siyasetinin egemenliðinin yarattýðý düþük ücret, özelleþtirme ve kýrýlma noktasýnda doðru ilerleyen Britanya’yý deðiþtirmek için. Bu durumda, Brexit ile beraber nelerin devam edeceðini ve nelerin deðiþeceði konusunda anlayýþýmýzý geliþtirmememiz lazým. Çoðu zaman (Baþbakan) Theresa May’in kendi milletvekillerini bastýrmak için yoðun çalýþtýðý düþünülüyor ve sert bir Brexit motivasyonunun ardýnda bunun olduðu kanýsý var. Bu kýsmen doðru olabilir, fakat Muhafazakarlarýn temel hedefi son yedi yýldýr dayattýklarý ekonomik modelin devamýný saðlamak. Brexit sürecini maaþlarý düþük tutma, saðlýk ve eðitim harcamalarýný kýsma ve örgütlü direniþi zayýflatmak için kullanmak istiyorlar. Emekçileri bölmek için göçmenliði kullanýyor ve böylece bu koþullarýn suçlusu olarak aslýnda maðdur olan göçmenleri hedef gösteriyorlar. Burada iki noktaya vurgu yapmak gerekir. Birincisi bu durum Brexit’den dolayý oluþmadý, referandumdan çok önce bu siyaset (eski BAþbakan) Cameron tarafýndan baþlatýlmýþtý. Ýkincisi, bu politikaya bir son verilebilinir. Muhafazakarlar güçlü bir pozisyonda deðil, karþýlarýna –þimdiye kadar olduðu gibi– birçok engel çýkacaktýr ve ülke içinde muhalefetle karþý karþýya gelirlerse yenilgiye uðrayabilirler. (…) LGBT haklarýnýn sonu geldiði iddialarý da tamamen bir yanýlgý. Bu haklar Ýngiltere yasalarýnda var olan 2010 Eþitlik Yasasý tarafýndan korunuyor. Baskýya karþý mücadele eden herkesin de söyleyeceði gibi, bu yasalar kendi baþýna haklarý garantilemiyor. Tabii ki bu yasalar saldýrýya uðradýðýnda korunmalý ve geniþletilmeli, fakat bunun ayný zamanda esas deðiþimi sadece ezilen ve sömürülenlerin direniþinin getireceðini de anlamak lazým. Avrupa çapýnda saldýrýya uðrayan iþçi haklarýnda da durum böyle. Evet, Avrupa’da. Fransýz seçimlerinde, The Guardian gazetesindeki solcularýn umudu olan Emmanuel Macron, Fransýz iþçilerinin haklarýný geçerli olan bu duruma göre bu kiþilerin çamaþýr makinesi, telefon, vb. alabilecek güçleri yok veya evlerini yeterince ýsýtamýyorlar. Litvanya’da nüfusun yüzde13.9’u, Letonya’da 16.4’ü, Macaristan’da 19.4’ü, Yunanistan’da 22.2’si, Romanya‘da 22.7’si, Bulgaristan’da 34.2’si (nüfusun üçte birinden fazlasý) bu durumda. Bu oran çocuk ve gençler arasýnda daha da yüksek. Macaristan’da 2015 yýlýnda 18 yaþýn altýndakilerin 36.1’i yoksulluk ve toplumsal yalýtýlma tehlikesiyle karþý karþýyaydý. Bu oran Yunanistan’da 37.8, Bulgaristan’da 43.7, Romanya’da 46.8 olarak belirlendi. Eurostat’a göre Macaristan’da 16 yaþýn altýndakiler günde bir kez bile taze meyve veya sebze yiyebilecek ekonomik güce sahip deðiller. Bu oran Romanya’da yüzde 14.9 iken, Bulgaristan’da yüzde 40.(...) Yoksulluk, insanlarýn kitleler halinde ülkelerini terk etmelerine neden oluyor. IMF verilerine göre son 25 yýl içinde 20 milyon kiþi (nüfusun yüzde 5.5’i) göç etti. 2004 yýlýndan bu yana Polonya’dan 2 milyon kiþi baþka bir ülkeye yerleþti. Bir yandan AB içinde özellikle Alman sermayesinin ekonomik baþarýsý, diðer yandan ise özellikle, Doðu, Güney ve Güneydoðu Avrupa’da giderek artmakta olan korkunç yoksulluk Avrupa’nýn birbirinden ayrýlmayan ikizleri haline geldi. (Çeviren: Semra Çelik) zayýflatmak istiyor (…) Her yerde iþçi haklarýnda dibe doðru bir yarýþ var; gittikçe artan iþ güvencesizliði ve düþen ücretler ve birçok ülkede büyüyen bir yedek iþsizler ordusu mevcut. Ýngiltere’de son on yýldýr zaten maaþlar düþüyordu ve en az beþ sene daha düþmeye devam edeceði tahmin ediliyor. Bu Brexit referandumundan önce de böyleydi, hatta Brexit kararýnda önemli bir nedendi. Hemþireler ve öðretim üyelerine sadece yüzde 1 maaþ zammý verildi, aslýnda bu gerçek anlamda bir kesinti. Önümüzdeki seçenekler basit: Bu sonuçlarý olduðu gibi kabul edecek miyiz yoksa bunlara karþý savaþacak mýyýz? Ve bunlara karþý savaþýrken, ayný zamanda Avrupa’da yoldaþlarýmýzla baðlantý kuracak mýyýz? Yunanistan’da yýllardýr tasarruf politikalarýna karþý savaþ veriliyor, Portekiz’de iþçilere karþý saldýrýlar devam ediyor, Macaristan ve Polonya’da iki aþýrý saðcý hükümet önemli haklara saldýrýyor. Bunu yapacak gücümüz var. Ýngiltere’de büyük bir sol kitle var ve þu anda bir çoðu Jeremy Corbyn’in lideri olduðu Ýþçi Partisinin içerisinde. Ve liberallerin karþý propagandasýna raðmen Corbyn’in, AB vatandaþlarýna, göçmenlere ve iþçi haklarýna karþý yapýlan saldýrýlara karþý duruþu hep netti. (…) Parlamentonun dýþýndaki sol hareket, muhafazakar politikalarýna karþý büyük rol oynayabilir. Ulusal Saðlýk Sistemine destekte, ýrkçýlýða karþý eylemlerde ve kemer sýkma politikalarýna karþý faaliyetlerde etkili bir rol oynadýlar. Bu yaklaþýmýn üç boyutu var. May ve bakanlarýnýn Brexit’i kullanarak güçlendirmek istediði gerici politikalarýna karþý her fýrsatta direnmek. Her türlü ýrkçýlýða ve Ýslamafobiye karþý çýkmak. Ezilenler için, sendikal ve iþçi haklarý için, saðlýk ve eðitim haklarý için, sosyal konutlar için kararlý bir þekilde örgütlenmek ve sol hareketi geliþtirmek gerekiyor. Ancak böyle halk adýna bir Brexit þekillenebilir. (Çeviren: Çýnar Altun)
evrensel 1 Nisan 2017 Cumartesi dünya 11 dunya@evrensel.net BREZÝLYA FRANSA ÝSRAÝL VENEZUELA dünya turu Mahkeme meclisin yetkilerine el koydu VENEZUELA’da Yüksek Mahkeme, yasalara uymadýðý gerekçesiyle ulusal meclisin yetkilerini süresiz olarak kendi üzerine aldýðýný açýkladý. Yüksek Mahkeme, kararýn gerekçesini parlamentodaki çoðunluðun yasal düzenlemelere uymamasý ve yargýnýn aldýðý kararlarý hiçe saymasý olarak açýkladý. Bu eylemlere örnek olarak mahkemenin seçilmelerini hükümsüz saydýðý üç milletvekilinin buna raðmen parlamentoya alýnmasý olarak gösterdi. Yüksek Mahkeme, hafta baþýnda milletvekillerinin dokunulmazlýklarýný kaldýrmýþtý. Mecliste çoðunluðu oluþturan sað muhalefet Demokratik Birlik Masasý (MUD) koalisyonu kararý eleþtirerek Devlet Baþkaný Madura’yý ‘diktatör’ gibi davranmakla suçladý. Muhalif birlik MUD, Devlet Baþkaný Maduro’nun görevden alýnmasýný talep ediyor. Batý Þeria’da 20 yýl sonra yerleþim onayý ÝSRAÝL Güvenlik Kabinesi, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nin aksi yöndeki kararýna raðmen Batý Þeria’da yeni Yahudi yerleþimleri yapýlmasýna, 20 yýl aradan sonra ilk kez resmi onay verdi. Açýklamada yeni yerleþimlerin Nablus yakýnlarýndaki Emek Shilo bölgesinde inþa edileceði belirtildi. Filistin Kurtuluþ Örgütü Yürütme Komitesi üyesi Hanan Aþravi, “Bu açýklama Ýsrail’in kendini istikrar ve barýþtansa, yasa dýþý yerleþimci nüfusunu tatmin etmeye adadýðýný bir kez daha gözler önüne seriyor” dedi. Yeni yerleþim birimlerine geçen ay boþaltýlan Amona yerleþimindeki Yahudilerin yerleþtirileceði belirtildi. ABD Baþkaný Trump geçen ay Ýsrail’den yerleþim inþasýndan “bir süre geri durmasýný” istemiþti. Çinli göçmenlerin öfkesi dinmiyor PARÝS’te 56 yaþýndaki Çinli göçmen Shaoyo Liu’nun polis tarafýndan öldürülmesine yönelik protestolar dördüncü gününde de devam etti. Sputnik’in haberine göre, çoðu Çinli 200’ü aþkýn Asya kökenli göçmen, polisi protesto etmek için bu kez Republique Meydaný’nda toplandý. Göstericiler, “katil polis” ve “sömürgeci polis” ve “Fransa’daki Asyalýlar uyanýn” sloganlarý attý. Bu arada, Le Parisien gazetesi, Fransýz gizli iç istihbarat servisinin, baþkentteki Çin mafya aðýnýn gösterilerin arkasýnda olduðu görüþünü savunan bir notu hükümete gönderdiðini yazdý. Paris’te dört gün önce 19. bölgedeki adrese giden üç polise Liu’nun makasla saldýrdýðý öne sürülmüþtü. Polis memurlarýndan birinin “nefsi müdafaa” gerekçesiyle Shaoyo’yu vurduðu açýklanmýþtý. Eski Meclis baþkanýna 15 yýl hapis cezasý ESKÝ Brezilya Meclis Baþkaný Eduardo Cunha yolsuzluktan yargýlandýðý davada, 15 yýl 4 ay hapis cezasýna çarptýrýldý. Mahkeme, iktidardaki Brezilya Demokratik Hareket Partisi (PMDB) üyesi olan Cunha'yý kara para aklamaktan ve rüþvetçilikten suçlu buldu. Cunha, parlamento baþkanlýðý sýrasýnda eski Devlet Baþkaný Dilma Roussef'in 2016 yýlýnda görevden azledilmesinde aktif rol almýþtý. Karara, Cunha’nýn 2011 yýlýnda yarý kamu kuruluþu olan Petrobras þirketine 1 milyon dolar karþýlýðýnda aracýlýk yapmasý gerekçe gösterildi. Ekim ayýnda tutuklanan Eduardo Cunha’nýn avukatý kararý temyiz edeceklerini duyurdu. Cunha petrolcülük þirketi Petrobras ve inþaatçýlýk þirketlerinin karýþtýðý yolsuzluk skandalýyla ilgili baþka davalardan da yargýlanýyor. Muhafazakâr politikacý rüþvet olarak aldýðý milyonlarca dolarý Ýsviçre bankalarýna kaçýrmakla suçlanýyor. Cunha'nýn piþmanlýk yasasýndan yararlanýp, baþ tanýk sýfatýyla birlikte yolsuzluða karýþtýðý kiþiler hakkýnda ifade vererek ceza indirimi almak isteyebileceði belirtiliyor. ABD:Esad’ýn istifasý önceliðimiz deðil ABD Dýþiþleri Bakaný Rex Tillerson’un Türkiye’de baþta Suriye konusunu görüþmek üzere resmi temaslarda bulunduðu saatlerde ABD’nin Birleþmiþ Millet Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Suriye Devlet Baþkaný Beþar Esad’ýn görevden ayrýlmasýnýn artýk bu ülkedeki öncelikleri olmadýðýný belirtti. Esad’ýn devrilmesi AKP Hükümeti’nin 2011’den bu yana talep ettiði ve Rusya ile yakýnlaþmasýnýn ardýndan geri adým atmak zorunda kaldýðý bir hedefti. Sputnik’in haberine göre, küçük bir grup gazeteciye konuþan ABD Temsilcisi Haley, “Esad’ý devirme amacý artýk önceliðimiz deðil. Önceliðimiz, Suriye halkýnýn hayatýný deðiþtirmek için ne yapmamýz ve kiminle çalýþmamýz gerektiðini gerçekten anlamak” dedi. Haley, “Önceki yönetimin yaptýðý gibi Esad üzerinde yoðunlaþamayýz” diye ekledi. RUSYA: ABD, ESAD’IN GÜCÜNÜ KABUL ETTÝ Rus senatör Aleksey Puþkov, ABD Dýþiþleri Bakaný Rex Tillerson’ýn Ankara’da yaptýðý “Esad’ýn geleceðine Suriye halkýnýn karar vermesi gerektiði” açýklamasýný deðerlendirdi. Puþkov açýklamanýn “Esad’ýn gücünün Washington tarafýndan kabul edildiði” anlamýna geldiðini söyledi. Puþkov, “ABD, Esad’ýn koltuktan inmesini artýk Suriye’deki önceliði olarak görmüyor. Bu adým, Esad’ýn gücünün kabul edilmesi ve Obama’nýn baþarýsýz politikalarýndan vazgeçilmesi anlamýna geliyor” ifadelerini kullandý. (DIÞ HABERLER) ABD’DEKÝ TÜRKÝYELÝLER OY KULLANMAYA BAÞLIYOR ABD’de yaþayan Türkiye vatandaþlarý, anayasa deðiþikliði için yapýlacak referandumda oy kullanmak için sandýk baþýna gitmeye bugün baþlýyor. ABD’de yerleþik ve seçmen kaydý bulunan Türkler, 9 Nisan’a kadar oy kullanabilecek. Amerika genelinde Türkiye vatandaþlarý yedi ayrý resmi temsilcilikte kurulacak sandýklarda oy kullanabilecek. Bu temsilcilikler Washington DC Büyükelçiliði, New York, Boston, Miami, Los Angeles, Chicago ve Houston Baþkonsolosluklarýndan oluþuyor. YSK’nin güncellenmiþ bilgilerine göre ABD genelinde kayýtlý seçmen sayýsý toplam 96 bin 455. Bunlardan 37 bin 176’sý New York bölgesinde bulunuyor. (DHA) Ýsveçli vekiller: Erdoðan’la çalýþmak giderek zorlaþýyor Murat KUSEYRÝ Stockholm TÜRKÝYE’deki anayasa deðiþikliði için Ýsveç’te de Türkiyeli seçmenler oy kullanacak. Ýsveçli siyasi partiler de, Avrupa ile iliþkileri etkileyeceðini düþündükleri referandum sürecini yakýndan izliyor. ‘FAZLA DEÐÝL ÇOK FAZLA YETKÝ VERÝLÝYOR’ Gazetemize konuþan Sosyal Demokrat Ýþçi Partisi Milletvekili Anders Östberg, referandumdan ‘evet’ çýkmasýnýn yýkýcý sonuçlarý olacaðýný söyledi. Deðiþikliðin cumhurbaþkanýna tanýyacaðý geniþ yetkilerden sonra Türkiye’nin artýk demokratik bir ülke olarak kabul edilemeyeceðini söyleyen Österberg, “Erdoðan’a fazla deðil çok fazla yetki veriliyor. Bu hukuk devletinin zayýflamasýna ve insan haklarý ihlallerinin artarak sürmesine yol açacaktýr. Biz Türkiye’de demokratik bir geliþim görmek istiyoruz. Ýsveç Avrupa Birliði ülkelerinden sadece biri. Avrupa Birliði’nin daha çok sorumluluðu var. Erdoðan’la çalýþmak giderek zorlaþýyor. Erdoðan, Türkiye’yi dýþ dünyadan tamamen soyutlamak ve böylelikle istediklerini daha kolay yapmak istiyor.” Þu anda kendileri için birincil görevin HDP milletvekilleriyle dayanýþmak ve tutuklu milletvekillerinin serbest býrakýlmasýný saðlamak olduðunu söyleyen Österberg, dayanýþmayý daha da pekiþtirmek için “kardeþ vekil” kampanyasý baþlattýklarýný belirtti. ‘REFERANDUMA GÖZLEMCÝ YOLLAYACAÐIZ’ Sosyal Demokrat ve Yeþiller Koalisyon Hükümeti’ne dýþardan destek veren Sol Parti’nin Milletvekili ve Dýþ Politika Sözcüsü Hans Linde, partilerinin Türkiye’deki geliþmeleri yakýndan izlediðini ve sýk sýk Türkiye’ye giderek yerinde gördüklerini belirtikten sonra þunlarý kaydetti: “Erdoðan’ýn Türkiye’yi nasýl diktatörlüðe götürdüðünü görüyoruz. Referandumda hile yapýlabileceði kaygýsýný taþýyoruz. Bu nedenle partimiz referandumda Türkiye’ye gözlemci yollayacak.” Türkiye’deki anti demokratik uygulamalarý ve anayasa referandumunu birkaç kez parlamento gündemine getirdiklerini söyleyen Linde, “Türk yetkililerin Avrupa’yý gezip aktif bir kampaya sürdürmeleri bizi kaygýlandýrýyor” þeklinde konuþtu. ‘TÜRKÝYE’NÝN ÝÇ SORUNU OLARAK GÖRÜLEMEZ’ Sosyal Demokrat Ýþçi Partisi Milletvekili Lawen Redar da, 16 Nisan’da yeni anayasa için yapýlacak halk oylamasýnýn Türkiye’nin bir iç sorunu olarak görülemeyeceðini, referandumdan çýkan sonuçlarýn Türkiye’nin geleceði ve Avrupa Birliði ile olan iliþkilerinde belirleyici bir öneme sahip olacaðýný söyledi. Redar, “Erdoðan bunu uzun süreden beri planlýyordu. Daha þimdiden Suriye politikasýnýn sonuçlarýný görüyoruz. Avrupa Birliði ile iliþkilerinde aldýðý olumsuz tutumu da biliyoruz” dedi. Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh ise, yeni anayasanýn Erdoðan’a daha fazla yetki verdiðini ve referandumda evet oyu çýkmasýndan en fazla Kürtler, kadýnlar ve emekçilerin zarar göreceðini söyleyerek, “Eðer yeni anayasa kabul edilir ve Erdoðan’a daha fazla yetki verilirse muhaliflere yönelik daha korkunç saldýrýlar yapacak” diye konuþtu. Suriyeli mülteci kendini yaktý YUNANÝSTAN’ýn Sakýz adasýnda sýðýnma baþvurusu sonuçlanmayan ve adada tutulan Suriyeli bir mülteci durumunu protesto etmek için üzerine benzin döküp kendini ateþe verdi. Yunan haber ajansý ANA, Atina’daki bir hastaneye kaldýrýlan mültecinin vücudunun yüzde 90’ýnýn yanýk olduðunu bildirdi. Mülteciye yardým etmek isteyen bir polis memuruna da alevlerin sýçradýðý, polisin yanýklar nedeniyle tedavi altýna alýndýðý öðrenildi. Twitter’da paylaþýlan bir videoda genç Suriyeli adam bir mülteci kampýnda elinde bir benzin bidonunu tutarken görülüyor. Adam daha sonra kamptaki diðer mültecilere doðru koþuyor ve bu esnada alev alýyor. Yunan adalarýnda þu anda binlerce kiþi kamplarda tutuluyor. Mültecilerin müracaatlarýnýn incelenmesi bazen aylarca sürüyor. Ýnsani haklarý örgütleri kamplardaki insan onuruna aykýrý ortamlarý sýk sýk eleþtiriyorlar. (DIÞ HABERLER) TILLERSON’UN ANKARA ZÝYARETÝ ‘Ankara, istediðini alamadý’ ÝNGÝLÝZ Financial Times (FT) gazetesi, ABD Dýþiþleri Bakaný Rex Tillerson’un önceki günkü Ankara ziyareti ile ilgili perde arkasý bir haber yaparak, görüþmelerin Türkiye ile ABD arasýndaki gerilimi azaltmakta baþarýsýz olduðunu yazdý. BBC Türkçe’nin aktardýðýna göre, haberde iki ülke arasýndaki iliþkileri “yeniden ayarlamayý” uman Ankara’daki diplomatlarýn, ziyareti, “hayal kýrýklýðý” olarak niteledi. Tillerson, ziyaretinde önce Baþbakan Binali Yýldýrým ve Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan le görüþmüþ ardýndan Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu ile biraraya gelmiþti. FT’ye göre Tillerson ABD ile Türkiye’nin ayrý düþtüðü konularda “çok az adým attý”. Gazete, Tillerson ve Çavuþoðlu’nun düzenledikleri ortak basýn toplantýsýnda, havadaki gerilimin belirgin bir þekilde hissedildiði yorumunu da yaptý. ‘ESAD ÝÇÝN KARARI SURÝYE HALKI VERÝR’ Çavuþoðlu görüþmede ABD’nin YPG’ye verdiði desteðe sitem ederek “Bizi hedef alan bir terör örgütüne verilen destek hem bizi üzmüþtür hem Türk halkýnýn ABD’ye bakýþýný olumsuz olarak etkilemiþtir” demiþti. Tillerson ise PYD ve YPG ile ilgili sorulara yanýt vermedi. Suriye Devlet Baþkaný Beþar Esad’ýn geleceði ile ilgili bir soruya yanýtý ise “Esad’ýn gidip gitmeyeceðine Suriye halký karar verir” oldu. FT, Tillerson’ýn Rakka operasyonunda Türkiye’nin iþ birliði önerisi konusunda ABD’nin son kararý verip vermediðini açýklamadýðýna, ancak ABD’nin harekâtta YPG’yi desteklemesinin kaçýnýlmaz olduðuna dikkat çekti. ‘GÜLEN ÝÇÝN KANITLAR YETERSÝZ’ DEDÝLER ABD’nin YPG’ye Rakka operasyonunda Türkiye’ye de rol verilmesini önerdiði ancak YPG’nin reddettiðinin belirtiltiði haberde þu ifadeler kullanýldý: “Bu kararla etrafý sarýlan Türkiye, Çarþamba günü Fýrat Kalkaný operasyonunu sonlandýrdý, dolayýsýyla Rakka’nýn ve Menbic’in kontrolünü ele geçirerek, Suriye’nin kuzeyinde 5 bin kilometrekarelik bir güvenli bölge yaratma planýndan da vazgeçmiþ oldu” Türkiye’nin ABD’den Fethullah Gülen’in iadesini istediðini de hatýrlatan gazete, ABD’li yetkililerin özel görüþmelerde Türk yetkililere, Gülen’in iadesiyle ilgili sunulan kanýtlarýn, sayfa sayýsý olarak çok olsa da, yetersiz olduðunu söylediði belirtiliyor. (DIÞ HABERLER) Flynn ifade vermek için dokunulmazlýk istedi RUSYA ile iliþkileri nedeniyle istifa eden eski ABD Baþkaný Trump’ýn ulusal güvenlik danýþmaný Michael Flynn, hakkýndaki iddialar konusunda ifade vermek için dokunulmazlýk talebinde bulundu. Washington Post’un haberine göre Flynn, hakkýndaki iddialar konusunda FBI ile Temsilciler Meclisi ve Senato’nun ilgili komitelerine ifade vermek için dokunulmazlýk talebinde bulundu fakat bu konuda henüz bir anlaþmaya varýlmadý. Michael Flynn’in avukatý Robert Kelner, müvekkilinin ‘anlatacak þeyleri olduðunu’ belirterek þartlarýn izin vermesi hâlinde Flynn’in ifade vermeye hazýr olduðunu söyledi. Kelner, “Aklý baþýnda hiçbir insan, böylesine siyasi hâle gelmiþ, cadý avýna dönüþmüþ bir soruþturmada, bazý teminatlar almadan ifade vermeye razý olmaz” dedi. (DIÞ HABERLER)
Page 1 and 2: Hayýr, kutuplaþmayý daðýtmak i
Page 3 and 4: haber evrensel haber@evrensel.net 1
Page 9: politika evrensel politika@evrensel
Page 13 and 14: medya evrensel medya@evrensel.net 1
Page 15 and 16: evrensel spor@evrensel.net 1 Nisan

EVR20170401

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?