EVR20170401

More documents

Recommendations

Info

doðu/güneydoðu evrensel bolge@evrensel.net 1 Nisan 2017 Cumartesi 8 Sur’daki ‘yeni yaþam’da Surlulara yer yok! ‘ÇOCUKLUÐUMUN Salih YEÞÝL Diyarbakýr ERDOÐAN VE YILDIRIM DÝYARBAKIR’DA ‘Mitingten fotoðraf istiyorum!’ CUMHURBAÞKANI Erdoðan ve Baþbakan Binali Yýldýrým, bugün Diyarbakýr Valiliði önünde “Toplu Açýlýþ Töreni” adý altýnda düzenlenecek referandum mitingine katýlacak. Etrafý bariyerlerle çevrili ve araç trafiðine kapalý olan valilik çevresine miting nedeniyle yeni bariyerler yerleþtirildi. Devlet kurumlarýnda çalýþanlara mitinge katýlmalarý yönünde baskýlar yapýlýrken, Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi Ulaþým Daire Baþkaný Rýfat Ural’ýn birim çalýþanlarýna baský uyguladýðý ortaya çýktý. Ural’ýn mazeret kabul etmeden bugün gerçekleþtirilecek “evet” mitingine katýlmasý yönünde talimat verdiði bilgisini veren ismini vermek istemeyen bir personel, Ural’ýn kendilerine “Cenazeniz dahi olsa, geleceksiniz aksi takdirde yarýn iþe gelmeyin” diyerek baský uyguladýðýný söyledi. Ayrýca Ural’ýn Daire Baþkanlýðý’nda çalýþan bütün personellerin miting öncesi belediye binasýna gelerek, imzasý alýnmasý ardýndan toplu taþýmalar ile miting alanýna gideceðini, miting alanýnda toplu fotoðraf çektirmesi gerektiðini ve miting ardýndan tekrar belediye binasýna gelerek imza atmasý þartý koþtuðu öðrenildi. Öte yandan Ulaþým Daire Baþkanlýðý bünyesinde bulunan 40 otobüsün kente baðlý ilçelerden getirilecek korucular için görevlendirildiði bilgisi edinildi. Patlamada iki çocuk yaþamýný yitirdi MARDÝN’in Nusaybin ilçesine baðlý Abdulkadir Paþa Mahallesinde evlerinin bahçesinde bulduklarý cismin ellerinde patlamasý sonucu Havin Güneþ (3) ve Fatih Güneþ (5) adlý kardeþler aðýr yaralanarak Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldýrýlmýþtý. Yapýlan tüm müdahalelere raðmen yaþamýný yitiren küçük Havin’in ardýndan yoðun bakýmda tedavisi süren aðabeyi Fatih Güneþ’te dün yaþamýný yitirdi. (Mardin/DÝHABER) Hükümet yetkililerinin “Aslýna uygun inþa edilecek” dediði Sur’da ilk betonarme bina yükselmeye baþladý. Yýkým ve inþa çalýþmasýnýn birlikte sürdüðü ilçede, hak sahiplerine sunulan seçenekleri deðerlendiren Surlular, “Sur’da yaþamamýz engellenmek isteniyor” dedi. Diyarbakýr’ýn Sur ilçesinde 11 Aralýk 2015’te ilan edilen sokaða çýkma yasaðýnýn ardýndan yaþanan çatýþmalar nedeniyle ilçenin Cevatpaþa, Fatihpaþa, Dabanoðlu, Hasýrlý, Cemal Yýlmaz ve Savaþ Mahallesi adeta yerle bir edildi. Yasaðýn kýsmi olarak hala sürdüðü ilçede yýkým çalýþmalarý sürüyor. Bir yandan yýkým çalýþmalarý devam ederken, ilçede ilk betonarme bina da yükselmeye baþladý. Betonarme yapýlarýn yapýmýna baþlanmasý Sur’un aslýna uygun inþa edilmeyeceði görüþünü beraberinde getirdi. Baþbakan Binalý Yýldýrým’ýn, “Tarihsel dokusu korunarak inþa edilecek” dediði, eski Baþbakanlardan Ahmet Davutoðlu’nun ise “Toledo olacak” dediði Sur’daki 6 mahalledeki yýkým çalýþmalarýnýn sürdüðü alanda, geriye neredeyse hiçbir yapý kalmadý. Kurþunlu Camisi, Paþa Hamamý, Çardaklý Hamamý, Arapþeyh Camisi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Süryani Kilisesi, Süleyman Nazif Ýlkokulunun dýþýnda neredeyse hiçbir tarihi Diyarbakýr evi ayakta kalmadý. Milliyet gazetesi ise yürüyen çalýþmayý geçtiðimiz perþembe günü ‘Sur’da yeni bir yaþam’ baþlýðýyla manþetine taþýmýþtý. Görüþtüðümüz Surlular, kendilerinin Sur’dan tamamen atýlmak istendiðini söylüyor. ‘YIKIM ÇALIÞMALARI KUÞKULUDUR’ Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý yetkilileri, Sur’daki tescilli yapýlarýn kullanýcýlarý tarafýndan korunmadýðýný, üzerlerine kaçak kat çýkýldýðýný ve bu yüzden yýkýldýðýný açýklarken Mimarlar ve Mühendisler Odasý Diyarbakýr Þubesi Yönetim Kurulu Üyesi Herdem Doðrul ise Sur’un bilinçli bir yýkýma uðratýldýðýný belirterek, yýkýmýn kentsel dönüþüm projesinin bir parçasý olduðunu savunuyor. Doðrul, “Sur’un dört mahallesi þimdi yerle bir edilmiþ. Dümdüz edilmiþ. Yeniden yapýlanma ve kentsel dönüþüm aslýnda devletin kendini yeniden finanse etme yöntemi de oldu. Son on yýlda, Türkiye’nin inþaat sektörünün en önemli kýsmýný kentsel dönüþüm oluþturuyor. Sur’daki yýkým da kentsel dönüþümün bir parçasý” diye konuþtu. Doðrul, çalýþmalarýn kamuoyuna açýklanan amaç doðrultusunda yapýlýp yapýlmadýðýný da kuþku ile yaklaþýyor. Çalýþmalarýn þeffaf olmadýðýný vurgulayan Doðrul, “Yýkým çalýþmalarý kuþkuludur. Orada tarihi yapýlarýn ne kadar hasarlý olduðu ve yýkýlanlarýn hasarlý olup olmadýðý noktasýnda kuþkuluyuz. Çünkü þeffaf bir çalýþma yürütülmüyor. Defalarca inceleme yapma taleplerimiz reddedildi. Sur’a girmemize izin vermediler. Diyarbakýr’daki insanlarýn Sur’da ne olup bittiðinden haberi yok” dedi. Doðrul, þunlarý kaydetti: “Her þey gizli yapýlýyor. Bu çatýþmanýn üzerinden bir yýl geçti. Bu bir yýllýk süreçte Sur’da ne yapýldý? Kaç ev yýkýldý? Enkaz nereye döküldü? Enkazýn içinde neler var? Yýkýlan yapýlardan kaçý tescilliydi? Kaçý taþ yapý kaçý betonarmeydi? Bunlara dair bilgimiz yok. Kamuoyu ile paylaþýlmýyor. Bu kadar gizli yürütülen, üstü kapalý yürütülen bir çalýþmanýn da saf olmasý, temiz olmasý masum olmasý düþünülemez.” ‘MAÐDUR EDÝLÝYORUZ’ Sur’un yýkýlmasý bir mülk sahiplerinin haklarýnýn nasýl karþýlanacaðý konusu da tartýþmalý. Hükümet yetkilileri kimsenin maðdur edilmeyeceðini her fýrsatta dile getiriyor. Ancak hak sahipleri, evlerine biçilen deðerin evlerinin deðerinin çok altýnda olduðunu ve maðdur edildiklerini söylüyor. Hak sahipleri yapý olarak evlerine metrekare olarak 400 TL kat mülkiyeti olmadýðý için de arsa metrekaresine 650 TL biçildiðini savunuyor. Taraflarýn üzerinde tek uzlaþma saðladýðý ise, maðdurlara sunulan seçenekler. Seçenekler arasýnda, ev sahiplerinin evlerine biçilen fiyat üzerinden TOKÝ’ye borçlandýrýlarak evlere yerleþme, Sur içinde yapýlan evlere yine borçlandýrýlarak yerleþtirilme ya da evlerine biçilen deðerin kendilerine verilerek iliþkilerinin kesilmesi. Surlular, bütün seçeneklerin kendilerinin maðdur edilmesi üzerine kurulduðunu görüþünde. ANTEP Düztepe’de referandumda “hayýr” diyecek olan demokrasi güçlerinin birlikte çalýþma yürütmek üzere oluþturduðu “Düztepe Hayýr Ýnisiyatifi”, kahve toplantýlarýna baþladý. Ýþçilerle yapýlan kahve toplantýsýnda iþçiler ve inisiyatif bileþenleri neden ‘hayýr’ denilmesi gerektiðini tartýþtý. Düztepe’de çalýþma yürüten EMEP, HDP, CHP, SYKP yaný sýra çok sayýda demokratik kitle örgütü ve sendikanýn da yer aldýðý inisiyatif, ev ve kahve toplantýlarýna baþladý. Ýlk kahve toplantýsý iþçilerin katýlýmýyla Kuzuyataðý Kýraathanesi’nde gerçekleþtirildi. ‘TEK ADAM ÝÇÝN REFERANDUM’ Burada ilk olarak konuþan EMEP MYK üyesi Türkmen, “AKP’nin propaganda ettiði gibi daha güçlü Türkiye için bir madde yok. Bu referandum bir kiþinin tek gücü elinde tutacaðý baþkanlýðý içindir” diye konuþtu. DÝSK Genel-Ýþ Þube Baþkaný Süleyman Göçmen de, “Þu ana kadar gördüklerimiz bundan sonra olacaklarý da anlatmýyor mu? Biz 12 Eylül Anayasasýný da kabul etmiyoruz ama ondan da geri bir deðiþiklik getirmeye GEÇTÝÐÝ SUR’DA YAÞAMAK ÝSTÝYORUM’ MAÐDURLARDAN Ali Vuranel’in Suriçi’nde dairesi vardý. Ancak daireye biçilen fiyat 35 bin TL. Çocukluðundan beri Sur’da yaþayan Vuranel, Sur içinde yapýlacak evlerin yüksek fiyatta tekrar maðdurlara satýlmasýna karþý. Vuranel, “Ben çocukluðumdan beri Sur’da yaþýyorum. Ben neden þehir dýþýnda yapýlacak TOKÝ’lere yerleþeyim. Ben kendi doðup büyüdüðüm, çocuklarýmýn doðup büyüdüðü yerde yaþamak istiyorum. Bizlerin Sur’da yaþamasý neden engellenmeye çalýþýlýyor?” diye sordu. Vuranel, oturduðu binanýn altý katlý olduðunu ve kat mülkiyeti ile tapusunun olmadýðýný belirterek, “Sur’da aldýðým ev arsa üzeri 6 kat ben 5.katta oturmaktaydým ve devlet acele kamulaþtýrma kararý çýkardý. Ve acele kamulaþtýrma da ev sahibiyken arsaya ortak pay olarak gösteriliyor. Ve metrekare olarak da 11 metrekare olarak payým var deniliyor. Ve devlet Sur içinde hiçbir evin kat mülkiyeti olduðunu bilmiyor muydu? Ve eðer durum böyle ise neden o zaman Sur’da çok katýlý binalarýn yapýlmasýna izin verildi? Sur’da yaþanan olaylardan bir kere maðdur olduk. Þimdi de ikinci maðduriyetimizi yaþýyoruz. Maðduriyetimin giderilmesini istiyorum” diye konuþtu. ‘GERÇEKTEN HAKSIZLIK YAPILIYOR’ Sur maðdurlarýndan Zülfü Polat da verilen fiyatýn kendilerini ikinci defa maðdur edeceði görüþünde. Polat, “Biz evlerimizi alýrken tapulu diye aldýk. Þimdi tapusuz olduðu söyleniyor. Ayrýca devlet yetkilileri maðdur edilmeyeceðimizi söyledi. Þimdi de devlet kalkmýþ ölü bir fiyat veriyor evlerimize. Biz ne yapacaðýz bu para ile bize verilen 25-30 bin TL ile biz ne ev alabileceðiz ne de baþka bir þey yapýlýr. Yapýyorsanýz bize ev verin. Evimizi yýktýnýz. Bize ev verin. Bize zulüm etmenin ne anlamý var.” þeklinde konuþtu. Kentsel dönüþüm projesi kapsamýnda daha önce yýkýlan evlerin metrekare birim fiyat olarak bin TL bedel biçildiðini ifade eden Polat, “O zamanda bu zamana ne oldu da bize metrekare fiyatý olarak 650 TL fiyat veriyorlar? Þimdi gelmiþsiniz 5-6 katlý binadaki kiþilerin dairelerini üzerinde kurulduklarý arsa üzerinden fiyat biçiyorsun. Bir de fiyatý mümkün olduðu kadar aþaðý çekerek bunu yapýyor. Þimdi bu insanlar zaten maðdurdur. Bir daha maðdur olacaklar. Biz bize çok ödeme yapýlsýn deðil, hakkýmýzýn, hukukumuza riayet edilmesidir. Bundan baþka bir isteðimiz yok” diye belirti. Maðdurlardan Ali Haydar Taþ, “Bize gerçekten haksýzlýk yapýlýyor” diyerek devam ediyor sözlerine: “Yetkililerden maðduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Evlerimizin deðeri ne ise onu istiyoruz. Fazlasýný zaten istemiyoruz ki biz de. Yeniden bir ev sahibi olabilecek bir þey istiyoruz. 30 bin TL’ye ben nasýl ev alabilirim ki?” diye sordu. ‘Bu deðiþiklik iþçi için deðil’ çalýþýyorlar” dedi. SYKP Ýl Baþkaný M. Ali Karapekmez de, “Hayýr cephesi zengin bir kampa dönüþtü. Bu nedenle 16 Nisan bir sonuçtan çok baþlangýç olabilir” dedi. ‘ÝÞÇÝLER TERCÝHLERÝNÝ KONUÞMAYA KORKUYOR’ Toplantýda söz alan Baþpýnar OSB iþçileri kýdem tazminatý ve bir kampanya olarak sunulan istihdam sorununa dikkat çektiler. “Birçok fabrika alacaðý iþçi kadar iþçi çýkardý” diyen bir Baþpýnar iþçisi, ‘evet’ kampanyasýnýn da en çok fabrikalarda iþçiler arasýnda yürütüldüðünü söyledi. Özellikle büyük fabrikalarda iþçilerin eðilimlerinin hemen idareye iletilmesini saðlayan bir denetim mekanizmasýnýn olduðunu hatýrlatan iþçi, “Ýþçiler, tercihlerini belli ederlerse iþten çýkarýlma tehdidini hissediyor. Bizim çýkarýmýza olmayan bu deðiþikliðin ne anlama geldiðini fabrikalarda iyi anlatabilmeliyiz. Bunun için de biz iþçilere daha çok görev düþüyor” dedi. Toplantý da ‘hayýr’ diyenlerin çoðaltýlmasý için inisiyatifin çabalarýnýn daha da artacaðý belirtilerek, ziyaret ve buluþmalarýn devam edeceði bildirildi. (Antep/EVRENSEL) YENÝGÜN Ender ÝMREK enderimrek@hotmail.com CEZAEVLERÝNDEKÝ AÇLIK GREVLERÝ Eþ baþkanlar da açlýk grevinde... Milletvekilleri de açlýk grevinde... 45 gündür açlýk grevinde olan PKK ve PAJK’lý tutsaklarýn açlýk grevi haber deðeri görmedi... Ne Þakran’ý duyan var ne de diðer cezaevlerindeki insanlýk dýþý koþullarý... Ne yazýk ki, cezaevlerindeki insanlýk dýþý koþullara karþý yaþamlarýný ortaya koymak zorunda kalanlarý duyan yoktu... PKK lideri Öcalan’ýn tecrit koþullarý, ailesi ve avukatlarýyla görüþtürülmemesi açlýk grevlerinin nedenlerinden birisi... Yine bölgede köylere düzenlenen operasyonlara son verilmesi isteniyor; yasak ve baský uygulamalarýnýn son bulmasý da açlýk grevinin talepleri arasýnda yer alýyor... Ne talepleri, ne de tutsaklarýn durumlarý konuþulup tartýþýldý. Ancak süresiz dönüþümlü açlýk grevi yeni bir boyut kazanarak bir nebze de olsa gündeme girebildi. Edirne F Tipi Kapalý Cezaevi’nde tutukluluðu süren HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ ile Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan ve yine Silivri Cezaevinde tutulan DBP Eþ Genel Baþkaný Sebahat Tuncel’in açlýk grevine baþlayacaklarýný açýklamalarýyla konu medyada bir nebze yer bulabildi. HDP’li tutuklu milletvekillerinden Ayhan Bilgen, Meral Danýþ Beþtaþ ve Nihat Akdoðan da yarýndan itibaren açlýk grevine baþlayacaklarýný duyurdular... Kuyudan çýkarýlan köpek günlerce evirilip çevrilerek ne kadar hayvansever bir toplum olduðumuz üzerine onca mugalata edilirken, diðer yandan þehirlerin yerle yeksan hali, bodrumlarda öldürülen, yakýlmýþ insan bedenleri görüntülerine eþlik eden yýkýlmýþ evlere asýlan ay-yýdýzlý bayraklarla gücün ve kudretin düzeyi gösteriliyordu. Ne yazýk ki, Kürtlere, Kürt siyasetçilere iliþkin geliþmeler ancak “terör örgütü” kapsamýnda yer bulabiliyor. Kürtlerin talepleri, mücadele demokratikleþme ve çözüm arayýþlarý ne gazetelerde ne de televizyonlarda gündem oluyor. Devletin gücünü, Kürtlere uygulanan þiddet ve zulüm üzerinden kanýtlamaya çalýþan zihniyet medyada daha berbat halde sürdürülüyor. Televizyon ve gazete köþelerini kaplayan sefillerin önemli bir bölümü de “Kürtlerin deðiþtiði” üzerine derin analizler döktürüyor... “Kürt halkýnýn teslim olduðu”, “Kürtlerin HDP’den uzaklaþtýklarý...” üzerine bolca tartýþmalar yapýldý. Bu yönlü beþ para etmez analizler hala yapýlmaya devam ediyor. Kürtlerin temsilcilerinin yer alamadýðý tartýþma programlarýndan geçilmiyor. Aylardýr süren referandum çalýþmalarý süresince tek bir Kürt siyasetçinin bile televizyon ekranlarýna çýkarýlmamasý, bölgede yaþananlarýn sadece ve sadece “terör” ve terörist” tanýmlarý eþliðinde sunulmasý ise Kürtleri on yýllardýr sürdüre geldikleri demokratikleþme, eþitlik ve özgürlük mücadelesini tersyüz etme çabasýndan baþka bir þey deðil. Ancak, ne tür tahliller yapýlýrsa yapýlsýn, gerçek baþka türlü ilerliyor.... Kürt halký haklý mücadelesinden ve direniþinden vazgeçmiþ deðil... Ýnanmayanlar dönüp Newroz kutlamalarýna baksýnlar... Newroz bunu gösterdi... Baský, þiddet kýyým politikalarýnýn haklý hak direniþini yok edemeyeceði bir kez daha görüldü... Yalan bir kez daha iflas etmiþ oldu... Onlarýn hesap ve beklentilerini altüst ederek bir kez daha kitlesel olarak sokaða çýkýp Newroz kutlandý... Havuz medyasý bir merkezden yönlendirilmiþ halde “Newroz’a ilgi yoktu” diyerek gerçeði karartmaya yönelik haber ve fotoðraflarla bir kez daha rezil oldu. Gerçekleri gizlemek, yalan yanlýþ hesaplarla çarpýtmak o kadar da kolay olmuyor. Bir kez daha görüldü ki tüm baský, þiddet ve kýyým politikalarýna karþýn Kürt halký eþitlik, özgürlük, demokrasi ve barýþ mücadelesinden vazgeçmiyor... Kürt halkýnýn görece suskunluðu, günümüzde yaþanan özgün geçiþ süreci yanlýþ deðerlendirmelere konu olsa da gerçeðin baþka türlü tezahür ettiðini söylemek için fazlasýyla veri bulunuyor. Ne Kürtlerin ne de Türkiye’nin demokratikleþmesi, eþit ve özgür bir yaþam mücadelesi veren halklarýnýn mücadelesi durmuyor, mücadele yeni yol ve yöntemler, farklý mecra ve kanallar bularak sürüyor. Newroz kutlamalarý bunu bir kez daha göstermiþ oldu... Bu tablonun referanduma da yansýyacaðýný gösteren bir geliþim süreci içindeyiz. Umarýz ki, Erdoðan/AKP yönetimi bu gerçeði görür ve cezaevlerinden baþlayarak, yanlýþlarýndan vazgeçip, demokratik bir yaþam için Kürt halkýnýn ve Türkiye halklarýnýn sesine kulak verir... Deðilse kendi sonunu kendi elleriyle hazýrlamaya devam edecektir... Zira referandum süreci geliþmenin bu yönlü olduðunu yeterince gösteriyor...
politika evrensel politika@evrensel.net 1 Nisan 2017 Cumartesi 9 KISA... KISA... Bütün baskýlara raðmen Van mitingi iptal CUMHURBAÞKANI Recep Tayyip Erdoðan’ýn Erzurum’da yapacaðý miting 15 Nisan’a ertelendi. Van mitingine de ses kýsýklýðý nedeniyle gelemeyeceði açýklandý. AKP Van Ýl Baþkaný Zahir Soðanda, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn Van gezisini iptaliyle ilgili açýklamasýnda saat 13.00’te Baþbakan Binali Yýldýrým’ýn halka hitap edeceðini söyledi. (ANKARA) Günay’dan hayýr mektubu ESKÝ Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, anayasa deðiþikliði ile ilgili AKP milletvekillerine mektup yazdý. Günay, “Demokratlar ve özgürlükçüler hep sizi korudular. Þimdi sýra sizde” dedi. Günay, mektubunda, “Demokrasiyi rafa kaldýrmak anlamý taþýyan bu sürükleniþten ülkenin kurtulmasý sizin elinizde. Bu sürükleniþi ancak sizin saðduyulu direniþiniz, sakin, vakur ve kararlý davranýþýnýz önleyebilir” ifadelerini kullandý. (ANKARA) MHP’nin ‘hayýr’ýna inanmýyor BAÞBAKAN Yardýmcýsý ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuþ, MHP’lilerin büyük kýsmýnýn ‘partili cumhurbaþkanlýðý’ný merkeze alan anayasa deðiþikliði referandumunda ‘Hayýr’ oyu vereceðiyle ilgili anket sonuçlarýný þu sözlerle deðerlendirdi: “Sanal bir þey.” TRT Haber’de canlý yayýna katýlan Kurtulmuþ, sahada MHP’li seçmenin büyük bir kýsmýnýn ‘Evet’ diyeceðini gördüðünü belirtirken ‘bazý’ MHP’li muhaliflerin yaptýðý ‘Hayýr’ kampanyasýnýn köpürtülmeye çalýþýldýðýný söyledi. Kurtulmuþ, “Alparslan Türkeþ’i iyi anlamýþ, MHP’nin doktrinini iyi anlamýþ, baþkanlýk meselesini iyi anlamýþ birisinin ‘Evet’ diyeceðini düþünüyorum” dedi. (ÝSTANBUL) Kullarý kýrýk hücrede CHP Ýstanbul Milletvekili Barýþ Yarkadaþ, cezaevlerindeki insan haklarý ihlallerinin katlanýlmaz bir boyuta geldiðini söyledi ve þu örneði aktardý: Bakýn sadece bugün iki þikayet geldi bana... Bunlardan biri Ankara Keskin Cezaevi’nden... Tutuklu Savcý Muzaffer Bayram’ýn her iki kolu da bileðinden kýrýlmýþ. Buna iliþkin rapor da var. Ancak Muzaffer Bayram, buna raðmen hücrede tek baþýna tutuluyor. Yarkadaþ Annesi tutuklandýðý için cezaevinde yaþamak zorunda kalan bebeðe de oyuncak verilmediðini söyledi. (ÝSTANBUL) ‘hayýr’ýn gücü artýyor Demokrasi Ýçin Birlik (DÝB) temsilcileri referandum sürecine demokratik koþullarda gidilmediðinin altýný çizerek, hayýr çalýþmalarýna yönelik baskýlarýn her geçen gün arttýðýný buna raðmen toplumda ‘hayýr’a ilginin fazla olduðunu duyurdu. DÝB, OHAL koþullarýnda gidilen baþkanlýk referandumuna iliþkin Taksim Hill Otel’de basýn açýklamasý yaptý. Toplantýda hem DÝB’in yaptýðý çalýþma raporlarý sunuldu hem de referanduma iliþkin açýklamalar yapýldý. DÝB kurucularýndan Rýza Türmen, OHAL koþullarýnda sandýða gidildiðine dikkat çekerek, KHK’lerle basýn, ifade, gösteri, hak ve özgürlüklerinin tamamen kýsýtlanmýþ olduðuna vurgu yaptý. Türmen, tüm baskýlara raðmen, toplumda ‘hayýr’a ilginin yüksek olduðunu aktardý. Rýza Türmen 18 maddelik anayasa için “Basit bir hükümet deðiþikliði deðildir. Türkiye’nin geleceði oylanýyor. Onun için mutlaka doðru sonuç çkarmamýz gerekiyor” dedi. Bunun için de demokrasi ve eþitliði hedef alan bir projenin gerekliliðine vurgu yapan Türmen, “Bu, referandumun ötesinde baþka bir þeydir. Halk dinamiðini muhafaza etmek ve sürdürmek lazým” diye konuþtu. Bunun için de 16 Nisan sonrasý bir demokrasi projesinin olmasý gerektiðni yineledi. Türmen 16 Nisan’dan sonra çýkacak ‘hayýr’la birlikte Türkiye’nin bütün farklýlýklarýný kucaklayacak bir anayanýn gerekliliðine vurgu yaptý. KHK ile Marmara Üniversitesinden ihraç edilen Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ýbrahim Kaboðlu ise “Bu anayasanýn hiçbir yerinde halkýn olmadýðýný söyledi. Kaboðlu “Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlarý yok, esasýnda Türkiye yok” dedi. Kaboðlu, bunun nedenini de anayasanýn halktan kaçýrýlarak ve halka sorulmadan yapýlmak istenmesine baðladý. Bir anayasal hak olan ‘bilme hakký’nýn ihlal edildiðine dikkat çeken Kaboðlu, anayasa maddelerindeki çeliþkileri halka anlatmanýn yararlý olacaðýný söyledi. Basýn Konseyi Üyesi Pýnar Türenç, basýna yönelik baský ve tutuklamalara dair bir konuþma yaparak baskýlara karþý mücadele edeceklerini söyledi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný Turgay Olcayto, önemli bir süreçten geçildiðini belirterek, “Elinizi cüzdanýnýza deðil, vicdanýnýza koyun. Umuyorum halk elini vicdanýna koyacaktýr. 16 Nisan’da toplumca güleceðimiz bir ortam yaþayacaðýmýzý düþünüyorum” diye konuþtu. DÝSK Basýn Ýþ Baþkaný Faruk Eren ise, basýn üzerindeki baskýlarý hatýrlatarak, “Hayýr diyeceðiz, Ýçerideki arkadaþlarýmýzý çýkaracaðýz” dedi. Ýstanbul Barosu eski Baþkaný Turgut Kazan, hayýrla korkusuz yaþama giden yolun açýlmasýný saðlayacaklarýný belirtti. Ekonomist Mustafa Sönmez ise, referandum süreciyle hayýr için toplumun farklý kesimlerinin buluþtuðunu belirterek, bu birlikteliðin 16 Nisan’dan sonra demokrasinin güçlendirilmesi için sürdürülmesi gerektiðini ifade etti. (Ýstanbul/EVRENSEL) Demirtaþ: Þahsýmýz için talebimiz yok Ýzmir’de Hayýr festivaline yasaklama ÝZMÝR’de hayýr çaðrýsýnýn yapýlacaðý ‘Umudu Kesme Yurdundan’ Festivali, Konak Kaymakamlýðý tarafýndan ‘huzur ve güvenlik’ gerekçesi ile yasaklandý. 16 Nisan’da yapýlacak referandum öncesinde hayýr çalýþmalarý idare yönetimler tarafýndan yasaklanmaya devam ediliyor. Son olarak Ýzmir’de Emek ve Demokrasi Güçleri’nin öncülüðünde, Gündoðdu Meydaný’nda yapýlacak ve yerel müzik gruplarýnýn sahne alacaðý “Umudu Kesme Yurdundan” festivali Konak Kaymakamlýðý tarafýndan engellendi. Konak Kaymakamlýðý kararý, emniyet aracýlýðý bildirdi. Gönderilen tebligatta “Bahse DÝB temsilcileri referandum sürecine demokratik koþullarda gidilmediðinin altýný çizerek, hayýr çalýþmalarýna yönelik baskýlarýn her geçen gün arttýðýný buna raðmen toplumda ‘hayýr’a ilginin yoðun olduðunu duyurdu. konu müracaatýnýzla ilgili Konak Kaymakamlýðýnýn 31.03.2017 tarih ve 3274 sayýlý yazýlarý ile 5442 Sayýlý Ýller Ýdaresinin Kanununun 32/ç maddesi gereðince 01 Nisan 2017 Cumartesi günü 15.00- 19.30 saatleri arasýnda Gündoðdu Meydanýnda yapýlacak olan Festival etkinliðiniz yasaklanmýþtýr” denildi. Ýzmir Emek ve Demokrasi Güçlerinin Sözcüsü Melih Yalçýn gazetemize yaptýðý açýklama ile sadece müzik gruplarýnýn sahne alacaðý bir festivalin yasaklanmasýna tepki gösterdi. (Ýzmir/EVRENSEL) TSK: Fýrat Kalkaný bitti TSK Suriye’de yürütülen ve perþembe günü yapýlan milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantýsýndan sonra “Baþarýyla tamamlandý” diye açýklama yapýlan Fýrat Kalkaný Harekatý’na iliþkin yeni bir açýklama yaptý. Genelkurmay Baþkanlýðý’ndan yapýlan açýklamada “Türkiye sýnýrýnýn terör örgütlerinden temizlenerek güvenli hale getirilmesi amacýyla geçen yýl 24 Aðustos’ta koalisyon güçleriyle koordineli baþlatýlan Fýrat Kalkaný Harekatý’nýn tamamlanmýþtýr” denildi. Fýrat Kalkaný operasyonunda 71 kiþi hayatýný kaybetti. (HABER MERKEZÝ) CEZAEVÝNDE açlýk grevine baþlayan HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ, avukatlarý aracýlýðýyla ilettiði mesajda, “Þahsýmýz için hiçbir talebimiz yoktur. Adli ve siyasi ayrýmsýz bütün tutuklu ve hükümlüler insani muamele görme hakkýna sahiptir” dedi. Cezaevindeki hak ihlallerine karþý diðer ayný koðuþta kaldýðý Hakkari Milletvekili Abdullah Zeytan ile açlýk grevine baþlayan Demirtaþ, mesajýnda “Türkiye cezaevlerinde yaþanan hukuk dýþý, gayri insani ve keyfi uygulamalara dikkat çekmek istiyoruz. Bu sorunlardan kaynaklý birçok cezaevinde 40 günü aþkýndýr devam eden açlýk grevleri vardýr. Adalet Bakanlýðý’nýn kendi sorumluluk alanýndaki bu ciddi meselelere duyarsýz kalmasýný kabul etmemiz mümkün deðildir” dedi. Demirtaþ, “Bizim milletvekilleri olarak þahsýmýz için hiçbir talebimiz yoktur. Açlýk grevine ve cezaevlerindeki sorunlara dikkat çekmek, Adalet Bakanlýðý’nýn sorumluluðunu hatýrlatmak ve özel olarak da Edirne Cezaevi Müdürü’nün keyfi uygulamalarýný protesto etmek için açlýk grevi yapýyoruz” ifadelerini kullandý. (Ankara/EVRENSEL) Bharara’dan Çavuþoðlu’ya cevap ABD’li savcý Preet Bharara, Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu’nun “FETÖ baðlantýsý” iddialarýna cevap verdi. 17-25 Aralýk rüþvet ve yolsuzluk operasyonlarýnýn kilit ismi olan Reza Zarrab’ý tutuklatan ABD’li savcý Preet Bharara, Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu’nun kendisine yönelik “FE- TÖ baðlantýsý” ithamlarýna New York Times Gazetesi aracýlýðýyla cevap verdi. Bharara, Bakan Çavuþloðu’nun söylemlerini “aptalca” olarak nitelendirdi. Bharara, “Yabancý bir yetkilinin artýk bakmadýðým bir dava hakkýnda dile getirdiði yanlýþ ve aptalca siyasi propagandasýna yorum yapmayacaðým” ifadelerini kullandý. AKP hükümetine yakýnlýðýyla bilinen Zarrab, Ýran’a uygulanan ambargoyu delmek ve kara para aklamak ile suçlanýyor. Zarrab, 2016 yýlýnýn Mart ayýnda Miami’de gözaltýna alýnarak tutuklanmýþtý. (HABER MERKEZÝ) HDP açlýk grevlerini Adalet Bakanýyla görüþecek HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya Önder, cezaevlerinde süren açlýk grevlerine iliþkin Pazartesi günü Adalet Bakaný Bekir Bozdað ile görüþme yapacaklarýný duyurdu. Önder, “Demirtaþ ve milletvekili arkadaþlarýmýz, tüm mahkumlara dönük adaletsiz uygulamalarý görünür kýlmak için açlýk grevine baþladýlar. Bu durum eðer demokrasiye inanýyorsanýz, utanç vericidir. Bu ülkenin üçüncü büyük partisinin eþ genel baþkaný ve milletvekilleri cezaevlerindeki hukuksuz uygulamalarý görünür kýlmak için bedenlerini açlýða yatýrdýlar” HDP Cezaevi Komisyonu Sözcüsü ve Muþ Milletvekili Burcu Çelik ile HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya Önder, cezaevlerinde devam eden açlýk grevlerine iliþkin Meclis’te basýn toplantýsý düzenledi. Cezaevlerinde hak ihlallerinin yeni baþlamadýðýný, iki yýldýr her platformda yaþanan bu durumu anlatmaya çalýþtýklarýný belirten Çelik, “Açlýk grevleri bir sonuç olarak ortaya çýktý. Bugün artýk çözümü konuþmamýz gerekiyor. Bu sürece nasýl gelindiðini hem bakanlýk hem bizler çok iyi biliyoruz. OHAL sonrasý çýkartýlan ilk KHK’lerin yansýmasý ve sonucudur bugün yaþadýðýmýz kriz. Elindeki mevzuata ve KHK’lere dayanan keyfi tutumun sonucudur bugün yaþadýklarýmýz. Bir an önce yüzümüzü cezaevlerine çevirmeli ve KHK’lere iliþkin yeniden bir düzenleme saðlanmalýdýr” dedi. Saðlýk durumlarý kötüye giden tutsaklar bulunduðunu vurgulayan Çelik, tutsaklarýn kalýcý saðlýk sorunlar yaþamamasý bir an önce adým atýlmasý çaðrýsý yaptý. ‘DEMOKRASÝYE ÝNANAN UTANIR’ HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya Önder de, 2009 Nisan’ý ile 2011 Ekim’i arasýnda 7 binden fazla insanýn KCK adý verilen operasyonlarla gözaltýna alýndýðýný, uzun süreler cezaevinde tutuklu kaldýklarýný hatýrlattý. Bu davalarý yürüten hakim ve savcýlarýn çoðunun bugün darbeci olarak cezaevinde olduðunu ifade eden Önder, “Hükümete dönük soruþturmalarýn hepsi gayrý meþru ilan edilmiþken, ayný yargýçlar tarafýndan açýlan bizlere dönük davalar devam ettiriyor. Bundan bir sonuç çýkarmadýk, sadece son 1 buçuk yýl içinde HDP’nin siyaseten gösterdiði baþarý yargý eliyle çürütülmek isteniyor. Son bir buçuk yýlýn bilançosu da 5 bini aþkýn partilimizin tutuklanmasý” diye konuþtu. HDP Eþ Genel Baþkanlarý Demirtaþ ve Tutuklu milletvekillerinin cezaevlerindeki sorunlarý görünür kýlmak için açlýk grevine baþladýklarýný belirten Önder, “Bu durum eðer demokrasiye inanýyorsanýz, utanç vericidir. Bu ülkenin üçüncü büyük partisinin eþ genel baþkaný ve milletvekilleri cezaevlerindeki hukuksuz uygulamalarý görünür kýlmak için bedenlerini açlýða yatýrdýlar” dedi. GÖRÜÞME PAZARTESÝ GÜNÜ Adalet Bakaný Bozdað ile Pazartesi görüþmek için randevu aldýklarýný duyuran Önder, “Adalet Bakanýndan randevu talep ettik. Ama görüþmekte güçlük çekiyoruz. Randevu talebimizi ulaþtýrmakta güçlük çekiyoruz. Dün Pervin Buldan’a döndü. Pazartesi bizimle görüþebileceðini söyledi. Pazartesi görüþmeyi ümit ediyoruz” dedi. Önder, Anayasa Mahkemesi’ne de þöyle seslendi: “Artýk sizin karar vermekte üþengeç ve cimri davrandýðýnýz meseleler cezaevlerinde telafisi mümkün olmayan vahim sonuçlar doðurabilir. Anayasa Mahkemesi, kararý niye geciktirdiðini açýklamak zorundadýr.” (Ankara/EVRENSEL) SARIHAN, AÇLIK GREVLERÝNÝ MECLÝS GÜNDEMÝNE TAÞIDI CHP Ankara Milletvekili Þenal Sarýhan, cezaevlerindeki hak ihlalleri nedeniyle baþlayan açlýk grevlerini ve hasta tutuklu ve hükümlerinin durumunu Meclis gündemine taþýdý. Sarýhan, Adalet Bakaný Bekir Bozdað’ýn yanýtlamasý talebiyle verdiði soru önergesinde baþta Ýzmir Aliaða Þakran Cezaevi olmak üzere Sincan Kadýn Kapalý Cezaevi, Edirne F Tipi Cezaevi, Tekirdað T1 Cezaevi ve Van T Tipi Cezaevindeki süresiz-dönüþümsüz açlýk grevlerinin yaklaþýk 45 gündür devam ettiðini ve endiþe verici bir boyuta ulaþtýðýný belirtti. Söz konusu cezaevlerinde basýna ve insan haklarý örgütlerinin raporlarýna da yansýyan hak ihlalleriyle ilgili soruþturma baþlatýlýp baþlatýlmadýðýný soran Sarýhan, mahkumlarýn yaþayabilecekleri saðlýk sorunlarýyla ilgili ne tür önlemler alýndýðý ve açlýk grevlerini önlemek için nasýl bir strateji izleneceði hakkýnda bilgi istedi. Sarýhan, ayrýca Ýskenderun M Tipi Kapalý Cezaevi’nde hasta tutuklu 65 yaþýndaki Mehmet Yýldýzbakan’ýn tahliye beklerken hayatýný kaybetmesinin sorumlularýný sorduðu önergede, AK Parti’nin 15 yýllýk iktidarý sürecinde kaç hasta tutuklu ve mahkumun hayatýný kaybettiðinin açýklanmasýný istedi. (Ankara/EVRENSEL)
Page 1 and 2: Hayýr, kutuplaþmayý daðýtmak i
Page 3 and 4: haber evrensel haber@evrensel.net 1
Page 5 and 6: haber evrensel haber@evrensel.net 1
Page 7: haber evrensel haber@evrensel.net 1
Page 11 and 12: evrensel 1 Nisan 2017 Cumartesi d
Page 13 and 14: medya evrensel medya@evrensel.net 1
Page 15 and 16: evrensel spor@evrensel.net 1 Nisan

EVR20170401

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?