20.04.2017 Views

EVR20170401

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hayýr, kutuplaþmayý daðýtmak için olanak<br />

ekmek ve gül bugün<br />

evrensel ile birlikte<br />

GÜRKAN: GENÝÞ KESÝMLERDE<br />

HAYIR EÐÝLÝMÝ GÖRÜYORUZ<br />

REFERANDUMA gidilirken, AKP’li, MHP’li demeden her kesimden<br />

iþçi ve emekçiyle buluþan Emek Partisi’nin Genel Baþkaný<br />

Selma Gürkan ile konuþtuk. Gürkan, “Sahadaki çalýþmalarda<br />

geniþ kesimlerde hayýr eðilimi gözlüyoruz. AKP ve MHP’ye oy<br />

veren toplumsal kesimlerde de... Sandýktan hayýr çýktýðýnda da<br />

her þeyin birdenbire güllük gülistanlýk olmayacaðýný biliyoruz.<br />

Demokrasi mücadelesini ilerletme, kutuplaþmayý daðýtma<br />

ve toplumda yeniden dayanýþma içerisinde mücadeleyi<br />

örgütlemek için bir olanak saðlamýþ olacaðýz” dedi.<br />

‘EVET PROPAGANDASINI TEHDÝT<br />

VE ÞANTAJLA YÜRÜTÜYORLAR’<br />

SEÇÝM dönemlerinde genelde vaatlerde bulunulduðunu hatýrlatan EMEP<br />

Genel Baþkaný Gürkan, “Referandum sürecine bakýyoruz, vaatlerin deðil<br />

tehditlerin, þantajlarýn olduðu bir propaganda yürütüyor hükümet<br />

cephesi” diyor. Mevcut parlamenter sistemin iþlediðinin de iddia<br />

edilemeyeceðini belirten Gürkan, þöyle devam ediyor: “Ama bu<br />

deðiþiklik kabul edilirse, biçimsel de olsa halkýn hiçbir denetim ve<br />

sorgulama mekanizmasý olmayacak. Yani halka ‘5 yýldan 5 yýla<br />

sandýk kuyruðuna girin, oyunuzu verin, bizi seçin ve gerisine<br />

karýþmayýn’ diyorlar.” Çaðrý Sarý’nýn söyleþisi sayfa 7’de<br />

GÜNLÜK<br />

emek evrenseldir<br />

www.evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi Yýl: 16 Sayý: 5704 Fiyatý: 1 TL<br />

BÜYÜME BALON<br />

BUGÜN<br />

Tarihin intikamı<br />

Ragýp Zarakolu s.2<br />

Bunda mutlaka<br />

bir iş var<br />

Ýzzettin Önder s.4<br />

Cezaevlerindeki<br />

açlık grevleri<br />

Ender Ýmrek s.8<br />

VPN korur mu?<br />

Ý. Gökhan Bayram s.16<br />

yazýlarýyla<br />

Bütün baskýlara<br />

raðmen ‘hayýr’ýn<br />

gücü artýyor<br />

DEMOKRASÝ Ýçin Birlik<br />

(DÝB) temsilcileri<br />

referandum<br />

sürecine demokratik<br />

koþullarda<br />

gidilmediðinin<br />

altýný çizerek,<br />

hayýr çalýþmalarýna<br />

yönelik<br />

baskýlarýn her<br />

geçen gün arttýðýný<br />

buna raðmen<br />

toplumda<br />

‘hayýr’a ilginin<br />

fazla olduðunu<br />

duyurdu. s.9<br />

YOKSULLUK GERÇEK<br />

3 VEKÝL DAHA AÇLIK GREVÝNE BAÞLIYOR,<br />

PAZARTESÝ BOZDAÐ ÝLE GÖRÜÞÜLECEK s.9<br />

2016 için yüzde 4.5’ten 3.2’ye çekilen büyüme tahmini yüzde 2.9 olarak<br />

gerçekleþti. Hükümetin iþsizlik ve enflasyon tahmininden sonra büyüme tahminini<br />

de tutturamamasý ekonominin deðil yoksulluðun büyüdüðünü ortaya koyuyor<br />

Saðlýk için<br />

ne zaman<br />

borçlandýk?<br />

ÝKTÝDAR “Ayda 53 liraya aile<br />

boyu saðlýk” diye müjde<br />

veriyor! “Borcu olanlarýn<br />

faizleri silinecek, borç<br />

azalacak” diyor! Sahi biz<br />

ne zaman hakkýmýz olan<br />

saðlýk ve emeklilik için<br />

borçlandýk, bir de faizini<br />

biriktirdik? Halký düþünüyorlarsa<br />

yapacaklarý<br />

tek þey var; saðlýðýn ücretsiz<br />

sunulmasý ve hiçbir<br />

ad altýnda para alýnmamasý.<br />

Ýktidara soruyoruz,<br />

var mýsýnýz?<br />

SES Genel Sekreteri Birsen<br />

Seyhan’ýn yazýsý sayfa 5’te<br />

YGS’ye giremeyen<br />

Büþranur intihar etti<br />

ÇANAKKALE’de YGS’ye<br />

bir dakikalýk gecikme<br />

nedeniyle alýnmayýnca<br />

bunalýma giren 18<br />

yaþýndaki Büþranur<br />

Kalaycý, intihar etti.<br />

Ailesi, kýzlarýnýn<br />

sýnava giremediði için<br />

psikolojisinin<br />

bozulduðunu<br />

söyledi. s.2<br />

BÝR KESÝM BÜYÜYOR<br />

HALK YOKSULLAÞIYOR<br />

BÜYÜMENÝN eþitsiz olduðuna dikkat çeken Akademisyen Özgür Müftüoðlu ise “Nüfusun<br />

büyük bölümünü oluþturan ücretliler, küçük üreticiler, çiftçiler, köylüler<br />

giderek daha da yoksullaþýyor. Buna karþýlýk daha da zenginleþen küçük bir kesim<br />

var. Dolayýsýyla bu büyüme Türkiye için son derece yetersizdir. Zaten orta<br />

vadeli programa göre de bir gerileme olduðu gözüküyor” dedi. s.4<br />

YENÝ YÖNTEME<br />

RAÐMEN HEDEF TUTMADI<br />

TÜÝK’in tartýþmalý yeni istatistik yöntemine<br />

göre açýkladýðý 2016 büyüme oraný 2.9 olarak<br />

gerçekleþti. Kiþi baþý milli gelir 10 bin 807<br />

dolar oldu. Ýktisatçý Mustafa Sönmez yeni<br />

yönteme raðmen hedeflenen büyümenin yakalanmamasýnýn<br />

baþarýsýzlýk olduðunu dile<br />

getirdi. Prf. Dr. Yeldan ise büyümenin kaynaðýnýn<br />

belirsiz sermaye giriþi ve inþaat balonu<br />

olduðunu vurguladý.<br />

REFERANDUM ÖNCESÝ<br />

ALGI YÖNETÝMÝ<br />

PROF Dr. Sinan Alçýn, üretimin býçak gibi kesildiði,<br />

iþsizliðin rekor seviyelere yükseldiði<br />

bir dönemde ekonominin 2.9 oranýnda büyüdüðünün<br />

açýklandýðýna dikkat çekti. Yeni<br />

hesaplama yönteminin büyümeyi üretimden<br />

kopardýðýný belirten Alçýn, bunun referandum<br />

sürecinde kamuoyunun algýsýný yönetmeye<br />

dönük olduðunu ifade etti. s.4<br />

Serzeniþte bulunmakla hak elde edemeyiz<br />

LÜLEBURGAZ’da bulunan<br />

Kristal-Ýþ üyesi<br />

Þiþecam iþçilerinin<br />

Hayal tacirliðine<br />

gözü toplusözleþme<br />

sürecinde. Geçmiþ<br />

dönem sözleþmelerinde<br />

hep kaybettik-<br />

HAK-ÝÞ Genel Baþkaný Mahmut Arslan, referandumda evet oyu<br />

taþeron iþçiden tepki<br />

lerini ve sendikacýlara<br />

serzeniþte bulerin,<br />

geçici ve mevsimlik iþçilerin sorunlarýnýn çözümü ko-<br />

istemek için twitterdan “Yeni Anayasa ile taþeron emekçilunmakla<br />

yetindiklerini<br />

söyleyen iþçiler,<br />

çilerin tepkisini çekti: “Kadro verecek olsalar bir gecelik iþi<br />

nusunda da daha hýzlý yol alýnýr” dedi. Açýklama taþeron iþ-<br />

“Bu þekilde hak elde<br />

var. Biz taþeronlar yemiyoruz bu oyunlarý.” s.5<br />

edemeyiz. Patron<br />

þimdiden önlemlerini<br />

almaya baþladý.<br />

MEMUR-SEN DE BAÞKANLIK PEÞÝNDE s.5<br />

Biz de taleplerimiz<br />

için bir araya gelmeli,<br />

patronu ve<br />

sendikacýlarý zorlamalýyýz”<br />

çaðrýsýnda<br />

bulundu. s.6<br />

TILLERSON’UN ZÝYARETÝNÝN<br />

FOTOÐRAFIDIR<br />

“SABAH gazetesinin birinci sayfasý, yakýndan<br />

bakýldýðýnda, Tillerson‘la yapýlan<br />

görüþmelerden de öte AKP Hükümeti’nin<br />

durum-vaziyetinin yeni bir sayfasý<br />

gibidir...” Ýhsan Çaralan’ýn yazýsý sayfa 3’te<br />

KAYYIMDAN PERSONELE: MÝTÝNGDEN SELFÝE ÝSTÝYORUM! s.8<br />

21 gazeteci<br />

tahliye edildi<br />

15 Temmuz darbe giriþiminin ardýndan Fethullah<br />

Gülen cemaatine yakýn olduðu iddia<br />

edilen basýn-yayýn kuruluþlarýnda çalýþan<br />

29 gazetecinin yargýlandýðý davada<br />

Atilla Taþ ve Murat Aksoy’un da aralarýnda<br />

bulunduðu 21 gazeteci yurt dýþý çýkýþ yasaðý<br />

konularak tahliye edildi. s.13<br />

‘Güdük Necmi’yi kaybettik<br />

“HABABAM Sýnýfý”, “Caným Kardeþim”, “Süt<br />

Kardeþler” ve “Mavi Boncuk” gibi birçok filmde<br />

rol alan ve unutulmaz karakterlere imza atan Halit<br />

Akçatepe 79 yaþýnda hayatýný kaybetti. s.12<br />

Güneþ kardeþler<br />

defnedildi<br />

NUSAYBÝN’de evlerinin<br />

bahçesinde bulduklarý cisimle<br />

oynadýklarý sýrada<br />

meydana gelen patlamada<br />

yaþamýný yitiren Havin (3)<br />

ve Fatih (5) Güneþ kardeþler topraða verildi.<br />

Nusaybin’de konuþan Baydemir, “Eðer<br />

bu ülkede adalet olsaydý, bugün bu çocuklar<br />

ölmemiþ olacaktý” dedi. s.8<br />

A V R U P A ’ N I N G Ü N D E M Ý<br />

AB’nin yapýþýk ikizleri; zenginlik ve yoksulluk s.10


haber<br />

evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

2<br />

YGS’ye alýnmayan öðrenci intihar etti<br />

ÇANAKKALE’nin Biga ilçesinde<br />

12 Mart pazar günü yapýlan Yükseköðretime<br />

Geçiþ Sýnavý’na (YGS) bir<br />

dakikalýk gecikme nedeniyle alýnmayýnca<br />

bunalýma giren 18 yaþýndaki<br />

Büþranur Kalaycý, intihar etti.<br />

Olay önceki gün akþam saatlerinde<br />

Kavaklýk mahallesinde oturan Kalaycý<br />

ailesinin evinde meydana geldi.<br />

YGS’ye giremediði için bir süredir<br />

bunalýmda olduðu belirtilen Biga<br />

Atatürk Anadolu Lisesi 4’üncü sýnýf<br />

öðrencisi Büþranur Kalaycý, kendisini<br />

asarak yaþamýna son verdi.<br />

Kalaycý’nýn cansýz bedeni otopsi<br />

için Bursa Adli Týp Kurumu Morgu’na<br />

gönderildi.<br />

Savcýlýkta ifadeleri alýnan Kalaycý<br />

ailesinin fertleri, Büþranur’un 12<br />

Mart pazar günü yapýlan YGS’ye 1<br />

dakika geç kaldýðý gerekçesiyle giremediði<br />

için bunalýmda olduðunu,<br />

geçen 28 Mart’ta sýnav sonuçlarýnýn<br />

açýklanmasýnýn ardýndan psikolojisinin<br />

iyice bozulduðu için intihar ettiðini<br />

düþündüklerini söyledikleri öðrenildi.<br />

(Çanakkale/DHA)<br />

AKINCI ÜSSÜ ÝDDÝANAMESÝ ÇIKTI, 45 KÝÞÝYE 303 KEZ MÜEBBET ÝSTENDÝ<br />

‘Öksüz Erdoðan’ýn<br />

uçaðýný aradý’ iddiasý<br />

Tamer Arda ERÞÝN<br />

Ankara<br />

darbe giriþiminin<br />

komuta merkezi olduðu<br />

belirtilen Akýncý<br />

Üssü’nde yaþananlara<br />

15Temmuz<br />

iliþkin iddianame tamamlandý.<br />

Sanýklarýn, bombalamalar sonucu<br />

68 kiþinin ölümünden sorumlu tutulduðu<br />

iddianamede, örgüt yönetici olduðu<br />

belirtilen 45 kiþi hakkýnda toplam<br />

303 kez müebbet hapis cezasý istendi.<br />

Ýddianamede firari sanýk Adil Öksüz’ün<br />

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn uçaðýnýn<br />

bulunmasý için yerinin tespiti için görüþmeler<br />

yaptýðý belirtildi. Öksüz’ün<br />

serbest býrakýlmasýnýn ardýndan yaptýðý<br />

telefon görüþmelerinin de yer aldýðý iddianamede,<br />

ABD Büyükelçiði tarafýndan<br />

arandýktan sonra Öksüz’ün telefonunu<br />

tekrar kullanmadýðý tespiti yer aldý.<br />

Ankara Cumhuriyet Baþsavcýsý Yüksel<br />

Kocaman, 15 Temmuz darbe giriþimi<br />

sýrasýnda Akýncý Hava Üssü’ndeki eylemlere<br />

iliþkin 4 bin 600 sayfalýk iddianameyi<br />

tamamlayarak mahkemeye gönderdi.<br />

Kocaman’ýn “darbe giriþiminin<br />

asýl çatý iddianamesi” dediði, iddianame<br />

570 klasörden oluþuyor. Ýddianamede 1<br />

numaralý þüpheli Fetullah Gülen, 2 numaralý<br />

þüpheli Adil Öksüz, 3 numaralý<br />

þüpheli ise Kemal Batmaz. Ýddianamede<br />

darbe giriþimini Akýncý Üssü’nde yönettikleri<br />

belirtilen sivil isimlerden Adil Öksüz,<br />

Kemal Batmaz, Harun Biniþ, Nurettin<br />

Oruç ve Hakan Çiçek’in darbe giriþiminde<br />

rolleri de anlatýldý. Mahkemeye<br />

dün gönderilen iddianamede bir orgeneral,<br />

6 tümgeneral, 18 tuðgeneral,<br />

22 albay, 26 yarbay, 33 binbaþý, 56 yüzbaþý,<br />

62 üsteðmen, 115 teðmen, 131 astsubay<br />

ve bir uzman çavuþ olmak üzere toplam<br />

481 þüphelinin bulunduðunu iddianamede<br />

4 kiþinin de sivil þüpheli olduðu<br />

belirtildi.<br />

TBMM Disiplin Kurulu<br />

BES üyelerini ihraç etti<br />

Adil Öksüz’ün de aralarýnda bulunduðu,<br />

6’sý sivil, 45 örgüt yöneticisi hakkýnda<br />

303 kez aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet<br />

hapis cezasý talep edildi. Ýddianameye<br />

göre darbeye teþebbüs sýrasýnda 25 pilot<br />

F-16 uçaðý kullandý. Bunlardan 11’i<br />

bombalama faaliyetlerini gerçekleþtirdi,<br />

diðer pilotlardan ikisi Ýstanbul üzerinde<br />

alçak uçuþ yaparken iki F-16 pilotu,<br />

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn uçaðýný takiple<br />

görevlendirildi.<br />

Ýddianamede Cumhurbaþkaný, Meclis<br />

Baþkaný, Baþbakan, Adalet Bakaný ve<br />

Meclis’in bombalandýðý sýrada Meclis’te<br />

olan vekiller þikayetçi sýfatýyla yer alýyor.<br />

Ýddianamede uçak bombalama eylemleri<br />

sýrasýnda 68, Akýncý Üssü’ndeki nizamiyede<br />

9 ve toplan 77 kiþinin öldüðü, 222<br />

kiþinin de yaralandýðý belirtiliyor.<br />

ÖKSÜZ ÖNCE ÝSTANBUL’A,<br />

SONRA SAKARYA’YA GÝTTÝ<br />

Ýddianamede ayrýca Adil Öksüz’ün<br />

darbe giriþiminin ardýndan gözaltýna alýnýp<br />

býrakýldýktan sonraki olaylara iliþkin<br />

ayrý bir soruþturmanýn yürütüldüðü belirtildi.<br />

ABD Büyükelçiliðince 21 Temmuz<br />

günü aranan Adil Öksüz’ün telefonunu<br />

açmadýðý ifade edilirken, 1 hafta<br />

boyunca telefonun açýk kaldýðý ifade<br />

edildi.<br />

Ýddianamede Adil Öksüz’ün 18 Temmuz<br />

sabahý Esenboða Havalimaný’ndayken<br />

de telefonla görüþtüðü belirtildi. Ardýndan<br />

Öksüz’ün Ýstanbul’da Sabiha<br />

Gökçek Havalimaný’ndan baþka bir kiþiyle<br />

görüþtüðü ortaya çýktý. Öksüz’ün<br />

yine Sakarya Üniversitesi rektörlüðü adýna<br />

kayýtlý hat ile telefon görüþmesi yaptýðý<br />

belirlendi.<br />

Öksüz’ün son olarak ABD elçiliði tarafýnda<br />

arandýktan sonra telefonunu kapatarak<br />

tekrar kullanmadýðýna dikkat çekildi.<br />

Ýddianamede Öksüz’ün 21 Aðustos<br />

2010 ile 07 Þubat 2012 tarihleri arasýnda<br />

bahse konu hatlar ile darbeye teþebbüs<br />

faaliyeti sýrasýnda Eskiþehir Birleþtirilmiþ<br />

Hava Harekat Merkezi’nde Tuðgeneral<br />

rütbesiyle görev yapan þüpheli Recep<br />

Ünal ile 177 kez telefon görüþmesi<br />

yaptýðý” belirtildi. Yine Adil Öksüz’ün<br />

kullandýðý telefona 19 Aðustos 2014 tarihinde<br />

Bylock programýnýn yüklendiði<br />

ifade edildi.<br />

ERDOÐAN’IN UÇAÐINI<br />

ARAMIÞLAR<br />

Ýddianamede, Adil Öksüz’ün darbe<br />

faaliyetini organize eden diðer yöneticilerle<br />

birlikte, 15 Temmuz 2016-16 Temmuz<br />

2016 tarihlerin arasýnda, Cumhurbaþkaný<br />

Erdoðan’ýn bulunmasý için<br />

Cumhurbaþkanlýða ait uçaðýn havada görülüp<br />

görülmediðinin tespit etmeye çalýþtýðý<br />

kaydedildi. Ýddianamede, Akýncý<br />

Üssü’nün Harekat Komutaný olan Ahmet<br />

Özçetin’in talimatýyla Cumhurbaþkanlýðý<br />

uçaðýnýn Dalaman ve Antalya’dan<br />

kalkýp kalkmadýðýna bakýldýðý, radar iz<br />

kayýtlarýnýn incelendiði belirtilerek, helikopterlerle<br />

Cumhurbaþkaný’nýn kaldýðý<br />

otele gidildiði ve Cumhurbaþkaný’na suikast<br />

giriþiminde bulunulduðu ifade edildi.<br />

Öksüz’ün de aralarýnda bulunduðu<br />

darbe faaliyetini organize edip yöneten<br />

þüphelilerin Cumhurbaþkaný’na suikast<br />

suçuna, verdikleri emir ve talimatlarla<br />

iþtirak ettileri bilgisi de iddianamede yer<br />

buldu.”<br />

GPS CÝHAZI 3 GÜN SONRA<br />

ÝADE EDÝLMÝÞ<br />

Ýddianamede, Adil Öksüz'ün üzerinden<br />

çýkan GPS cihazýnýn darbe giriþiminden<br />

3 gün sonra teslim edildiði de<br />

yer aldý. Ýddianamede, 2 numaralý sanýk<br />

olarak geçen Adil Öksüz'ün üst arama<br />

iþlemlerinin 16 Temmuz 2016 tarihinde<br />

yapýldýðý, gözaltýna alýndýktan sonra karakolun<br />

lavabosuna býraktýðý GPS cihazý,<br />

kol saati, 1 adet Samsung Note-5 cep telefonu,<br />

1 adet Iphone 6 cep telefonunun<br />

ele geçirildiði belirtildi. Ankara Batý Sulh<br />

Ceza Hakimliði'nin serbest býraktýðý Öksüz'e<br />

ait üst aramasýnda ele geçirilen 2<br />

adet cep telefonu ve GPS cihazýn 18<br />

Temmuz 2016 tarihinde teslim tesellüm<br />

tutanaðý ile Öksüz'e verildiði belirtildi.<br />

Öksüz'den ele geçirilen ve üzerinde Hava<br />

Kuvvetleri amblemi olan kol saati ise<br />

emanete alýnmýþ.<br />

ALBATROS<br />

Ragýp ZARAKOLU<br />

TARÝHÝN ÝNTÝKAMI<br />

Karl Marx, globalizmin en büyük krizine adým<br />

adým ilerlediði þu dönemde, sadece kapitalist<br />

sistem karþýtlarý tarafýndan deðil, globalizmin<br />

eliti tarafýndan da farklý bir gözle okunuyor.<br />

Rosa Luxemburg’un “Ya sosyalizm ya barbarlýk” saptamasý<br />

Afrika’da 80’li yýllarda baþlayan ve son on yýldýr<br />

Ortadoðu coðrafyasýna yayýlan açlýk ve vahþete baktýðýmýzda,<br />

sanki daha bir gerçeklik kazanýyor.<br />

20. yy. baþýnda kapitalizm sömürgecilik aþamasýndan<br />

emperyalizme sýçradýðýnda, ulaþýlan teknolojik sýçrama ile<br />

varolan “üstyapý” arasýndaki uyumsuzluk nedeniyle 1.<br />

Dünya Savaþýnda karþýlýklý kitlesel kýyým tavan yaptý.<br />

Üstün teknoloji ile donanan Alman militarizmi Namibia’da<br />

insanlýða ilk soykýrýmý armaðan ederken, yükselen<br />

Türk milliyetçiliði, en üstün iletiþim teknolojisini Ermeni<br />

Soykýrýmýnýn organizasyonunda baþarýyla uyguladý.<br />

Talat Paþa’nýn siyasal kariyeri yanýnda o dönemin üstün<br />

haberleþme aracý olan telgrafýn ve þifre sisteminin bir<br />

üstadý olduðu unutulmamalý.<br />

Bugün Ýslamofaþizmin temsilcisi olan DAEÞ/ISIS’in eylemlerinin<br />

organizasyonu ve propagandasýnda bilgisayar<br />

teknolojisinden yararlandýðýný biliyoruz.<br />

Türkiye’de de 80’lerin baþýndan itibaren Gülen Cemaatinin<br />

yaygýnlaþmasýnda, kendi eðitim kurumlarý yanýnda,<br />

çok erken bir dönemde bilgisayar teknolojisi ile çalýþmaya<br />

baþlamalarýnýn rolü olmadý mý?<br />

2. Dünya Savaþý aslýnda 1. Dünya Savaþýnda yarým kalmýþ<br />

bir hesabýn görülmesiydi.<br />

Teknoloji bu savaþ sýrasýnda en büyük sýçramalarýndan<br />

birini yaþadý. Atom enerjisi ve bombasýna yönelik<br />

araþtýrmalarda, Naziler yarýþý kaybetmeselerdi, acaba bugün<br />

nasýl bir dünya ile karþý karþýya kalacaktýk.<br />

1. Dünya Savaþýnda taraflar, karþý tarafýn insanlarýný,<br />

sivrisinek gibi gaz kullanarak katlediyordu. 2. Dünya Savaþý,<br />

Hiroþima ve Nagazaki’ye atýlan en üst kitlesel imha<br />

silahý olan atom bombasý ile son buldu.<br />

ABD’nin bundan dolayý herhangi bir özür yansýttýðýný<br />

duymadýk. Hadi, Amerika’nýn yerli halklarýna yönelik bir<br />

soru ile çok gerilere gitmeyelim.<br />

Özür sanki sadece kaybedenlerin bir ayrýcalýðýdýr.<br />

Fransa’nýn da Cezayir Savaþý baþta olmak üzere, sömürgelerindeki<br />

kitlesel kýyýmlardan özür dilediðini duymadýk.<br />

Þimdi kitlesel imha silahlarýnýn kullanýmý için bir pilota<br />

dahi ihtiyaç yok. Pilotsuz araçlar on yýllardýr, dünyanýn<br />

çeþitli kriz bölgelerinde insanlarý bombalamaya devam<br />

ediyor.<br />

Bu ise, sað kalanlar arasýnda sadece intikam ve öfke<br />

duygusunu körüklüyor.<br />

Cenevre Konvansiyonlarýnýn sözde savaþýnda etiði korumaya<br />

yönelik hükümlerini, bu pilotsuz imha araçlarýna<br />

kavratabilmek mümkün deðil.<br />

Egemenler içinse bu sanki bir bilgisayar oyunu. Ve kapalý<br />

kapýlarýn ardýnda insanlarýn yaþamlarý hakkýnda kararlar<br />

alabiliyorlar.<br />

20. yy’da insanlýk henüz, Komünist toplumun gereklerini<br />

hayata geçirebilecek bir altyapýya sahip deðildi. Sovyet<br />

deneyiminin çöküþünde bu gerçekliðin de büyük etkisi<br />

oldu.<br />

Globalizmin ufku sadece ekonomik çýkara odaklanan<br />

dar bir bakýþa sahip. Kapitalizmin yükseliþi Çin’in binlerce<br />

yýllýk temeli olan manifaktür sistemini çökertmiþti.<br />

Globalizmin en parlak yýldýzý olan Çin ise, Ýngiltere’nin<br />

ve ABD’nin çöken sanayi kentlerinin görüntüleri ile intikam<br />

alýyor.<br />

Bugün insanlýðýn geldiði üstün bilgi ve teknoloji, iletiþim<br />

düzeyi ile, açlýk, iþsizlik dahil çözülmeyecek sorun<br />

yok.<br />

Ama buna varolan kapitalist kültür, devlet, ordu vb. gibi,<br />

üstyapý diye deðerlendirilen olgular engel. Ve bunlar<br />

þimdi tüm insanlýðý yok etme potansiyeli bulunan tehlikeli<br />

oyuncaklara sahipler. Ve yükselen sað popülizm nedeniyle,<br />

bunlar, hastalýklý kiþiliklerin eline teslim ediliyor.<br />

Artýk ordusuz, devletsiz, dolayýsýyla savaþsýz bir dünya<br />

hayal etmek gerekiyor.<br />

Ve bu mümkün artýk!<br />

TBMM Yüksek Disiplin Kurulu,<br />

Mecliste görev yapan BES üyesi üç danýþmaný<br />

memuriyetten çýkardý. BES, konuyla<br />

ilgili dün sendika genel merkezinde basýn<br />

toplantýsý düzenledi. Toplantýya<br />

memuriyetten<br />

çýkarýlan danýþmanlardan<br />

Olcay Çelik de katýldý.<br />

Açýklamayý yapan<br />

Genel Sekreter Davut<br />

Balýkçý, cezaya gerekçe<br />

olarak Anayasa Komisyonunda<br />

milletvekili<br />

dokunulmazlýklarýnýn<br />

görüþülmesi sýrasýnda<br />

HDP’li vekillerin dokunulmazlýklarýnýn<br />

kaldýrýlmasýný<br />

protesto etmek amacýyla toplantýyý<br />

terk etmeleri ve sonrasýnda HDP<br />

grup binasýna yapýlan kýsa yürüyüþe katýlmalarýnýn<br />

gösterildiðini belirtti.Danýþman<br />

üyelerinin HDP’li vekillerle birlikte linç<br />

kampanyasýnýn merkezine oturtulduðunu<br />

kaydeden Balýkçý, AKP’nin dokunulmazlýklarýn<br />

kaldýrýlmasýna iliþkin gerilimin faturasýný<br />

güvencesiz koþullarda çalýþan danýþmanlara<br />

çýkardýðýný belirtti. Memuriyetten<br />

çýkarýlan Olcay Çelik<br />

ise vekillerin siyasi faaliyetleri<br />

sýrasýnda yanlarýnda<br />

bulunmalarýnýn kanunun<br />

kendilerine verdiði<br />

bir görev olduðunu,<br />

halklarýn iradesinin danýþmaný<br />

olduðu için cezalandýrýldýklarýný<br />

söyledi.<br />

BES Örgütlenme<br />

Sekreteri Akýn Þiþman<br />

da, suçlamalarýn “657<br />

sayýlý Devlet Memurlarý<br />

Kanunun ihlali” iddiasýna sýðdýrmanýn<br />

mümkün olmadýðýný söyledi ve danýþmanlarýn<br />

siyasi partilerle ve vekil talimatlarýyla<br />

çalýþacaðýný belirten hükümler<br />

olduðunu kaydetti.<br />

(Ankara/EVRENSEL)<br />

Koðuþ yangýnýnda 14 yaþýndaki<br />

çocuða 62 yýl hapis istemi<br />

ADANA E Tipi Kapalý Ceza Ýnfaz<br />

Kurumu’nda 18 Ocak’ta çocuk mahpuslarýn<br />

koðuþta çýkardýðý ve 2 çocuðun ölümüyle<br />

sonuçlanan yangýnla ilgili dava<br />

açýldý. Yangýndan yaralý kurtulan 14 yaþýndaki<br />

R.K. hakkýnda “2 kiþinin olasý<br />

kasýtla ölümüne neden olma, 2 kiþiyi<br />

olasý kasýtla yaralama ve mala zarar verme”<br />

iddialarýyla 62 yýla kadar hapis cezasý<br />

istendi. Savcý, ayrýca R.K’nin yaþýnýn<br />

18’den küçük olmasý nedeniyle cezada<br />

indirim yapýlmasýný istedi.<br />

Cezaevi görevlilerinin yangýna geç<br />

müdahale ettiði iddialarýna karþýlýk, iddianamede<br />

bilirkiþi raporunu dayanak<br />

yapan savcý, kamu personelinin herhangi<br />

bir ihmalinin bulunmadýðýný, itfaiye<br />

raporuna göre yangýnýn tavan aydýnlatýlmasýna<br />

müdahale edilmesi sonucu<br />

çýktýðýný savundu. R.K, tedavisinin<br />

ardýndan çýkarýldýðý nöbetçi hakimliðe<br />

verdiði ifadede, yangýný çýkartan<br />

çocuklar arasýnda olmadýðýný söylemiþti.<br />

(Adana/DHA)<br />

Atamasý yapýlmayýnca<br />

kantin iþletmeye baþladý<br />

ÝZMÝR’in Torbalý ilçesinde yaþayan, Celal Bayar<br />

Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öðretmenliði Bölümü<br />

mezunu olan 36 yaþýndaki Duygu Kaplan, atamasý<br />

yapýlmayýnca Cengiz Topel<br />

Ýlkokulu’nda kantin iþletmeye<br />

baþladý.Kardeþi ve annesiyle<br />

birlikte 3 yýldýr kantin iþleten,<br />

iki çocuk annesi Duygu Kaplan,<br />

“Mezun olduktan sonra<br />

defalarca öðretmen olabilmek<br />

için KPSS sýnavýna girdim.<br />

Ancak ne yazýk ki yeterli puaný<br />

alamadým. Hal böyle olunca farklý bir iþe yönelmem<br />

gerekti. Çocuklara olan ilgim ve aldýðým eðitim<br />

beni yeniden okula yöneltti. Ancak bu kez kantinci oldum”<br />

dedi. (ÝZMÝR)<br />

GÜNLÜK 1 Nisan 2017 Cumartesi / Sayý: 5704<br />

evrensel<br />

Günlük Yaygýn<br />

Süreli Gazete<br />

Bülten Basýn Yayýn Reklamcýlýk<br />

Tic. Ltd. Þti. Adýna Sahibi:<br />

Cemal Dursun<br />

Genel Yayýn Yönetmeni:<br />

Fatih Polat<br />

Yazý Ýþleri Müdürü:<br />

Þengül Karadað<br />

Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü:<br />

Çaðrý Sarý<br />

Haber Müdürü:<br />

Muzaffer Özkurt<br />

Haber Müdür Yardýmcýlarý:<br />

Gözde Tüzer<br />

Gökhan Durmuþ<br />

Yönetim Yeri: Adres: Mehmet Akif Ersoy Cad. Mehmet Çýbýkçý Ýþ Merkezi No: 2 K: 2 Ýþyeri No:<br />

21 Þirinevler/B.Evler-ÝSTANBUL Tel: 0850 302 20 67 Fax: 0212 654 15 04<br />

Daðýtým: Doðan Daðýtým AÞ. Banka Hesap No: Bülten Basýn Yayýn Reklamcýlýk Tic. Ltd. Þti.<br />

TEB Yeþilköy Þubesi IBAN: TR83 0003 2000 0540 0000 2600 57<br />

Ankara: (Cem Gurbetoðlu) Karanfil Sokak, No: 11/16 Kýzýlay Tel: (0312) 4194480 Faks: 4194483<br />

Ýzmir: (Emine Uyar) Oðuzlar Mah. Gaziler cad. No: 133 D:701 Kapýlar Tel: (0232) 4457020 Faks: 4845755 Kocaeli: (Arzu Erkan)<br />

Kemalpaþa Mah. Eski Hamam Sok. Emek Ýþ Haný No: 5 Kat: 3 Ýzmit/Kocaeli Tel: 0535 295 28 85 Adana: (Cumali Akkaþ) Cemal<br />

Gürsel Caddesi Ali Hikmet Ýþ Haný Kat:2 No: 8 Tel-Faks: (0322) 3631016 Diyarbakýr: (Cumhur Daþ) Yeniþehir Mah. Ali Emiri 7.<br />

Sokak Karacadað Apt. Kat:1 Daire: 7 Yeniþehir Tel: (0412) 2282613 Almanya/Köln: (Serdar Derventli) Tel: (0049) 2215108970-71 /<br />

2219131271 Faks: 2219131269 Fransa/Paris: (Yýldýz Eren) Tel: (0033) 148240473 Faks: 142469227 Ýngiltere: Tel: (0044) 2072758440<br />

Faks: (0044) 2072757245 Ýstanbul Baský: SM. Matbaacýlýk Çobançeþme Mah. Sanayi Cad. Altay Sokak. No:10 (A Blok) Yenibosna-<br />

Bahçelievler/Ýst Tel: 0 212 6549418<br />

günlükevrensel’i bayinizde bulamýyorsanýz<br />

Bayinin unvanýný ve bayilik numarasýný<br />

daðýtým servisimize bildirin,<br />

gazetenizi bayinize ulaþtýralým.<br />

ALÝ TERZÝ: 0.212.654 94 17 - 0.506.671 70 64 - 0.532.315.59.03<br />

aterzi@evrensel.net -<br />

evrenselali@yahoo.com.tr


haber<br />

evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

3<br />

KISA... KISA...<br />

Öðrenci<br />

servisi<br />

kaza yaptý<br />

KOCAELÝ’nin Kartepe ilçesinde<br />

öðrenci servisi ile<br />

hafif ticari araç çarpýþtý. Kazada<br />

16 kiþinin bulunduðu<br />

öðrenci servisindeki 13<br />

öðrenci ile hafif ticari aracýn<br />

sürücüsü Mustafa Zorla<br />

ile ayný araçta bulunan<br />

Elif Uçkur yaralandý. Çevredekilerin<br />

yardýmý ile Elif<br />

Uçkur hasar gören araçta<br />

sýkýþtýðý yerden çýkarýldý.<br />

Öðrenciler kazanýn þokunu<br />

yaþarken vatandaþlar<br />

sakinleþtirmeye çalýþtý. Kazayla<br />

ilgili soruþturma baþlatýldý.<br />

(KOCAELÝ)<br />

2 kardeþ<br />

kazada<br />

öldü<br />

ANTALYA’da 50 metre<br />

uzaktaki yaya üst geçidini<br />

kullanmayýp bariyerle çevrili<br />

refüjden karþýya geçmek<br />

isteyen 28 yaþýndaki<br />

Çaðlar ve 23 yaþýndaki Sinan<br />

Yýlmaz kardeþlere otomobil<br />

çarptý. Çarpmanýn<br />

etkisiyle yola savrulan kardeþler<br />

için olay yerine ambulans<br />

ve polis ekipleri<br />

sevk edildi. Hastaneye kaldýrýlan<br />

iki kardeþ yapýlan<br />

tüm müdahalelere raðmen<br />

kurtarýlamadý. (ANTALYA)<br />

Uçaklarýn<br />

yakýnýnda<br />

yangýn<br />

YEÞÝLKÖY’deki Havacýlýk<br />

Müzesinin önünden geçen<br />

karayolundaki bir aracýn<br />

yanmasý Atatürk Havalimaný’nda<br />

da büyük panik yarattý.<br />

Devlet Hava Meydanlarý<br />

Ýþletmesine baðlý Ýtfaiyenin<br />

gözlem aracý olay<br />

yerine içerden yaklaþarak<br />

tespit yaptý. Ancak yangýnýn<br />

uçaklar için bir tehlike<br />

yaratmadýðý belirlendi. Bu<br />

arada Ýstanbul Belediyesine<br />

ait itfaiye araçlarý da<br />

yangýna müdahale ederek<br />

kýsa sürede söndürdü.<br />

DHMÝ Yetkilileri yangýn nedeniyle<br />

çýkan dumanýn<br />

uçuþ trafiðini etkilemediðini<br />

bildirdi. (ÝSTANBUL)<br />

Apartmanýn<br />

çatýsý alev<br />

alev yandý<br />

KONYA’da bir apartmanýn<br />

çatýsýnda henüz belirlenemeyen<br />

bir nedenle yangýn<br />

çýktý. Ahþap çatýsý alev içinde<br />

kalan apartmandakiler<br />

binayý boþalttý ve çevredekilerin<br />

haber vermesiyle<br />

gelen itfaiye yangýna müdahale<br />

etti. Ýtfaiye ekibinin<br />

yarým saatlik çalýþmasýyla<br />

yangýn tamamen söndürüldü,<br />

saðlýk ekipleri de<br />

dumandan etkilenen<br />

çocuklara ambulansta müdahale<br />

etti. (KONYA)<br />

TILLERSON’UN ZÝYARETÝNÝN FOTOÐRAFIDIR<br />

ABD’nin yeni Dýþiþleri<br />

Bakaný Rex Tillerson,<br />

önceki gün Ankara’ya<br />

geldi.<br />

Önce Baþbakan Yýldýrým,<br />

sonra Cumhurbaþkaný<br />

Erdoðan ve en son da Dýþiþleri<br />

Bakaný Çavuþoðlu<br />

ile görüþen Tillerson, bu<br />

görüþmelerden sonra, Çavuþoðlu<br />

ile birlikte basýnýn<br />

karþýsýna çýktý.<br />

Basýn toplantýsýnda<br />

Dýþiþleri Bakaný Çavuþoðlu,<br />

neler konuþtuklarýný<br />

anlattý, Türkiye’nin þikayetlerini<br />

bir kez daha<br />

özetledi, Obama yönetimini eleþtirdi, Trump yönetiminin<br />

Suriye’de PYD-YPG ile ortak hareket etmesini istemediklerini,<br />

ABD’nin Gülen’i iade etmesi için adým<br />

atmasýný beklediklerini uzun uzun anlattý.<br />

HABERÝN ÝÇÝNDEN<br />

Ýhsan Çaralan<br />

caralan@evrensel.net<br />

TILLERSON: ZOR SEÇENEKLER!<br />

ABD Dýþiþleri Bakaný Tillerson ise; Suriye sorunu ve<br />

PYD-YPG ile iliþkilerine dair; “Kullanýlan taktiklerde bir<br />

araya gelmemiz gerekiyor bu önemli. Tartýþmalar olmaya<br />

devam edecek. Bugün de tartýþmalar devam etti.<br />

Bugünkü görüþmelerde elimizdeki seçenekleri deðerlendirdik.<br />

Zor seçenekler bunlar. Dürüst olmak zorundayým,<br />

kolay deðil, yapmamýz gerekenler zor tercihler”<br />

diye özetledi görüþmeleri.<br />

Aslýnda Tillerson’un bu ifadeleri ‘Türkiye ile ABD<br />

arasýndaki sorunlar’ karþýsýnda ABD’nin yanýtýydý.<br />

Böyle bir görüþme sonrasýnda Cumhurbaþkanýndan<br />

baþlayarak, “Eyy Amerika!...” korosunun eleþtiriyi<br />

baþlatmasý beklenirdi. Dahasý bu ziyaretten bir gün<br />

önce Halkbank Genel Müdür Yardýmcýsý M. Hakan Atilla’ýnýn<br />

New York’ta tutuklanmasýyla polemik ortamýna<br />

benzin dökülmüþtü! Bu da, ABD’ye ‘FETÖ’cü’, ‘15 Temmuz’un<br />

arkasýndaki güç’ suçlamalarýyla yandaþ medyanýn<br />

ayaða kalkmasý için yeni ve elveriþli bir imkan<br />

demekti. Ama öyle olmadý.<br />

Tersine Cumhurbaþkaný ve Baþbakan bu görüþmeler<br />

konusunda diþe dokunur bir açýklama yapmazken<br />

Çavuþoðlu ise: ABD ile Türkiye’nin bölgede teröre karþý<br />

ortak mücadelesinin önemine deðinip, sorunlarýn<br />

giderilmesi için konuþmaya devam edeceklerini söyleyen<br />

bir çizgiyi aþmadý.<br />

SABAH’IN 1. SAYFASI<br />

ZÝYARETÝN FOTOÐRAFI GÝBÝ<br />

Aylardýr ABD’ye her konuda, özellikle darbenin arkasýnda<br />

olmakla suçlayan yandaþ basýn Tillerson’un<br />

ziyareti ve yaptýðý görüþmeler “vakayi adiyeden” bir<br />

görüþme olarak sundu. Dahasý, ABD’nin hiçbir konuda<br />

Türkiye’nin isteklerine olumlu yanýt vermediði gerçeðini<br />

görmezden gelmeyi tercih etti.<br />

Örneðin yandaþ basýnýn “amiral gemisi” olan Sabah<br />

gazetesinin dünkü manþeti; “FBI FETÖ’nün kara<br />

parasýný peþinde” olarak atýlmýþtý.<br />

Bu manþeti gören herkes, Hakan Atilla’ýn FETÖ’nün<br />

“gizli kasasý” olduðu için tutuklandýðýný sanmýþtýr.<br />

Ama manþetin altýndaki; “ABD’den FETÖ’ye yeni kýskaç:<br />

FBI darbeci örgütün dört tepe yöneticisinin hesaplarýný<br />

dondurup kara para soruþturmasý baþlattý”<br />

Bilim insaný Kenan<br />

Ateþ anýlýyor<br />

Ani bir kalp krizi sonucu 3 Nisan<br />

2016’da hayatýný kaybeden, Ýstanbul<br />

Üniversitesi Deneysel Týbbi<br />

Araþtýrma Enstitüsü Genetik<br />

Anabilim Dalý Öðretim Üyesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Kenan Ateþ, ölümünün birinci<br />

yýlýnda arkadaþlarý ve meslektaþlarý tarafýndan<br />

anýlýyor. Ateþ için 2 Nisan Pazar günü<br />

saat 11.00’de önce Zeytinburnu’da bulunan<br />

Kozlu Mezarlýðýndaki mezarý baþýnda<br />

bir anma düzenlenecek.<br />

Daha sonra saat 14.00’te Ýstanbul Tabip<br />

Odasý’nda bir anma etkinliði gerçekleþtirilecek.<br />

Anma kapsamýnda, “Bilim Ýnsanýnýn<br />

Etiði” konulu söyleþiye; Günseli Bayram<br />

Akçapýnar’ýn moderatörlüðünde, Prof. Dr.<br />

Ahmet Özdemir Aktan, Prof. Dr. Cem Terzi<br />

ve Prof. Dr. Nilay Etiler katýlacak.“Sinevizyon<br />

ve tanýklýklar” gösteriminin ardýndan<br />

baþlayacak etkinlik müzik dinletisiyle<br />

son bulacak.<br />

KENAN ATEÞ KÝMDÝR?<br />

17 Mart 1957 doðumlu olan Kenan Ateþ<br />

1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Týp Fakültesi’nden<br />

mezun oldu.<br />

Ateþ, Moleküler ve Týbbi Genetik Yüksek<br />

Lisansý’ný King’s College London,<br />

King’s, Guys & St. Thomas Medical School’da<br />

yaptý. Ateþ, University College London<br />

(UCL), Royal Free & University College<br />

Medical School’da Moleküler ve Hücre<br />

Biyolojisi üzerine doktora yaptý.<br />

Yer aldýðý ekiple birlikte MGF geninin<br />

tanýmlanmasýnda rolü oldu.Emek Partisi<br />

(EMEP) Üyesi olan Kenan Ateþ, bir dönem<br />

Evrensel’de köþe yazarlýðý yaptý.<br />

Hayat TV’de yayýnlanan Bilim ve Toplum<br />

programýnýn editörlerindendi. Bilim ve Gelecek<br />

ile Evrensel Kültür dergilerinde de<br />

bilim yazýlarý kaleme aldý.<br />

(HABER MERKEZÝ)<br />

Özer AKDEMÝR<br />

Ýzmir<br />

21 OCAK 2017 tarihli Resmi Gazetede yayýnlanan<br />

Bakanlar Kurulu kararý ile 5403 sayýlý<br />

Toprak Koruma Kanunun 14. Maddesi gereðince<br />

141 ovaya “Büyük Ova” statüsü verildi.<br />

Türkiye’nin en büyük delta ovalarýndan Aydýn<br />

Ovasý bu 141 “Büyük Ova” arasýna giremedi.<br />

Aydýn’lýlarýn tepki ile karþýladýðý bu durumu<br />

kentte ekoloji mücadelesini yürütenlere ve Ziraat<br />

Mühendisleri Odasý baþkanýna sorduk.<br />

Aydýn Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP)<br />

Baþkaný Mehmet Vergili, 2007’de çýkarýlan Jeotermal<br />

Yasasý ile Aydýn’ýn yüzde 85’inin jeotermal<br />

enerji kullanýmýna açýlmasý ile Aydýn Ovasý’nýn<br />

“büyük ova”, “Sit ova” olmasýnýn daha<br />

iþin baþýndan engellendiði görüþünde. “Burayý<br />

tarým bölgesi deðil de jeotermal üs, enerji bölgesi<br />

haline getirdiler” diyen Vergili, “Tarým Bakaný<br />

geçenlerde geldi. Bu konu ile ilgili tek bir<br />

söz söylemedi. Diyemez, çünkü rant var burada,<br />

jeotermal þirketlerle göbek baðý var” diye konuþtu.<br />

Aydýn Çevre Mücadelesi’nden Dr. Metin<br />

Aydýn da, ilk “büyük ova” taslaðý içinde Söke’nin<br />

olduðunu, ancak yasadan sonra buranýn<br />

denildiðini görmeseniz Sabah’ýn, baþka bir haberden<br />

söz ettiðini anlamazsýnýz.<br />

Haftalardýr; ‘Gelecek, Suriye’deki sorunlarý çözecek<br />

ve Türkiye ile Rakka harekatýný baþlatacak, FE-<br />

TÖ’nün iadesi konusunda ilerleme saðlanacak” gibi<br />

beklentilerle beklenen Tillerson’la yapýlan görüþme<br />

ise Sabah’ýn birinci sayfanýn en altýnda “küçük bir haber”<br />

olarak görülmüþ. Haberin baþlýðý ise; “FETÖ’nün<br />

iadesi için adým bekliyoruz” biçimindeydi.<br />

Bu baþlýk ziyaretten önce atýlsa belki anlamlý olacak<br />

ama ziyaretten sonra atýlýnca, bu ziyaretin yapýldýðýndan<br />

haberi olmayan bir gazetenin haber baþlýðý<br />

gibi kalmaktadýr.<br />

Bu haliyle, Sabah gazetesinin birinci sayfasý, yakýndan<br />

bakýldýðýnda, Tillerson‘la yapýlan görüþmelerden<br />

de öte AKP Hükümeti’nin durum-vaziyetinin yeni<br />

bir sayfasý gibidir.<br />

‘ZARRAB ATÝLLA DAVASI’NIN GÖLGESÝNDE<br />

ÝLÝÞKÝLERÝ YENÝLEME DÖNEMÝ<br />

ABD’ye Obama yönetimi üstünden yapýlan eleþtiriler<br />

ve Trump yönetiminden beklentilerden sonra Tillerson’nun<br />

ziyaretinin böyle ‘anlayýþlý’, ‘makul’ bir diplomatik<br />

üslupla karþýlanmasýnýn iki nedeni olabilir:<br />

1-) Trump yönetiminden beklenti sürmektedir. Erdoðan-Trump<br />

görüþmesinin bir “Gordion kýlýcý” gibi<br />

bütün bu sorunlarý kesip atacaðý umudu devam etmektedir.<br />

2-) Halkbank Genel Müdür Yardýmcýsý M. Hakan<br />

Atilla’nýn tutuklanmasýndan sonra Erdoðan-AKP yönetiminin,<br />

ABD’nin Türkiye-ABD iliþkilerini yeni bir mecraya<br />

çektiðini görüp, dün bu köþede deðinildiði gibi,<br />

“Zarrab-Atilla davasý” üstünden ‘pazarlýk’ ortamýný<br />

oluþturmak için yeni bir ‘taktik’ belirlenmiþ olabilir.<br />

Büyük olasýlýkla da ikisi birden!<br />

Bu geliþmeler doðrultusunda neyin ne oluðunu yakýnda<br />

göreceðiz. Ama þimdiden þunu söyleyebiliriz ki,<br />

Türkiye’nin Trump yönetiminden beklentisi iyice azalsa<br />

da bu devam etmektedir. Ama beklentiler karþýlanmasa<br />

bile Erdoðan-AKP Hükümeti’nin, ABD stratejisine<br />

baðlýlýðýný yenileyecek bir mevziye doðru yöneldiðini<br />

söylemek için yeterince veri ortaya çýkmýþtýr!<br />

Arada yeni itiþ kakýþlar olabilir, ama Tillerson ziyareti<br />

sonrasýndaki tutum bunu açýkça göstermektedir<br />

Savcý Kiraz için<br />

adliyede anma<br />

düzenlendi<br />

ÝSTANBUL Adalet Sarayý’nda 31 Mart<br />

2015 tarihinde gerçekleþen rehine operasyonunda<br />

hayatýný kaybeden Savcý Mehmet<br />

Selim Kiraz, dün mezarý baþýnda<br />

anýldý. Kiraz’ýn Eyüp Sultan Mezarlýðý’ndaki<br />

mezarý baþýnda dün gerçekleþen<br />

anmaya babasý Muhammed Hakký Kiraz,<br />

Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýsý Ýrfan Fidan’ýn<br />

yaný sýra adliyelerde görevli hakim<br />

ve savcýlar katýldý. Anma töreni okunan<br />

dualarýn ardýndan son buldu. Savcý Kiraz<br />

için Ýstanbul Adalet Sarayý’nda da anma<br />

töreni düzenlendi. Törene Yargýtay Baþkaný<br />

Ýsmail Rüþtü Cirit, Ýstanbul Cumhuriyet<br />

Baþsavcýsý Ýrfan Fidan’ýn yaný sýra<br />

hakimler, savcýlar ve adliye personeli katýldý.<br />

(Ýstanbul/DHA)<br />

Aydýn, rant için mi büyük ova yapýlmadý?<br />

da çýkarýldýðý bilgisini verdi.<br />

Aydýn, “Bizim talebimiz Aydýn’ýn bütün olarak<br />

büyük ova ilan edilmesi yönünde. Büyük ova<br />

olunca tabii buralar tarýmsal sit alaný ilan edileceði<br />

için ne jeotermal, ne konut, ne de baþka bir<br />

þey yapýlabilecek. Biz kurtuluþu burada görüyoruz”<br />

dedi. OHAL sürecinde jeotermal faaliyetlerinin<br />

çok hýzlandýðýna dikkat çeken Aydýn,<br />

“Bizim sayamayacaðýmýz ölçüde, yeni yeni birçok<br />

yerde JES çalýþmalarý baþladý” dedi.<br />

EMPERYAL AMAÇLARA DÝKKAT!<br />

Ziraat Mühendisleri Odasý Aydýn Þube Baþkaný<br />

Mahmut Nedim Barýþ da, Toprak Koruma<br />

Kurulunun Aydýn’ýn “büyük ova” yapýlmasý<br />

yönündeki Bakanlar Kurulu’na tavsiye kararý<br />

alýndýðýný aktararak, “Ama Bakanlýk birçok lüzumsuz<br />

yeri büyük ova ilan ederken Aydýn’ý, Söke’yi<br />

bu kapsama almadý.<br />

Türkiye’nin tarýmýna en büyük katma deðerleri<br />

katan Karadeniz’in Doðusundan, Marmara,<br />

Ege ve Akdeniz hattýnda tarým alanlarýnýn durumuna<br />

bakýnýz. Buralarýn katledilmesi için<br />

HES’ler, RES’ler ya da buna benzer faaliyetler<br />

yapýlýyor. Amaç burada, tarýmýn baltalanarak, dýþarýya<br />

baðýmlý yapýlarak emperyal ülkelere yol<br />

açmak” dedi.


haber<br />

evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

4<br />

Büyüme yalan<br />

yoksulluk gerçek<br />

Enflasyon ve iþsizlikte 2016<br />

hedeflerini tutturamayan<br />

AKP Hükümetinin büyüme<br />

tahmini de gerçekleþmedi.<br />

Orta vadeli programda<br />

2016 için yüzde 4.5’ten 3.2’ye çekilen<br />

büyüme tahmini yüzde 2.9 olarak gerçekleþti.<br />

Açýklanan rakamlarý deðerlendiren<br />

iktisatçýlar büyümenin balon<br />

ve eþitsiz olduðuna dikkat çektiler. Ýktisatçýlar<br />

yeni hesaplama yöntemiyle<br />

açýklanan rakamlarýn gerçekliliðinin<br />

de tartýþmalý olduðuna dikkat çektiler.<br />

Hükümetin 2016’da yüzde 7.5 olarak<br />

hedeflediði enflasyon yüzde 8.53, yüzde<br />

10.5 olarak hedeflediði iþsizlik oraný<br />

da 10.9 olarak gerçekleþmiþti.<br />

TÜÝK 2016’da 3 çeyrek için açýkladýðý<br />

hesaplama yöntemini 4. çeyrek ve<br />

2016 için deðiþtirmiþti. Yeni yöntemle<br />

açýklanan verilerin saðlýklý olmayacaðýna<br />

dair eleþtiriler ise dikkate alýnmamýþtý.<br />

TÜÝK yeni hesaplama yöntemiyle<br />

hazýrladýðý 2016 büyüme rakamlarýna<br />

göre 2016 büyüme oraný yüzde 2.9 oldu.<br />

2016 yýlýnda bir önceki yýl zincirlenmiþ<br />

hacim endeksine göre mal ve hizmet<br />

ihracatý yüzde 2 azalýrken, ithalat<br />

yüzde 3.9 arttý.<br />

Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla<br />

GSYH, 2016 yýlýnda bir önceki yýla göre<br />

yüzde 10.8 artarak 2 trilyon 590 milyar<br />

517 milyon TL oldu. Gayrisafi yurtiçi<br />

hasýlayý oluþturan faaliyetler incelendiðinde;<br />

2016 yýlýnda tarým sektörünün<br />

toplam katma deðeri, zincirlenmiþ hacim<br />

endeksi olarak yüzde 4.1 azaldý, sanayi<br />

sektörünün toplam katma deðeri<br />

yüzde 4.5 arttý, inþaat sektörünün toplam<br />

katma deðeri yüzde 7.2 arttý ve hizmetler<br />

sektörünün toplam katma deðeri<br />

yüzde 0.8 azaldý.<br />

KÝÞÝ BAÞI GELÝR<br />

10 BÝN 807 DOLAR!<br />

2016 yýlýnda kiþi baþýna GSYH cari<br />

fiyatlarla 32 bin 676 TL, dolar cinsinden<br />

ise 10 bin 807 dolar olarak hesaplandý.<br />

Gayrisafi yurtiçi hasýla tahmini;<br />

zincirlenmiþ hacim endeksi olarak,<br />

2016 yýlýnýn dördüncü çeyreðinde bir<br />

önceki yýlýn ayný çeyreðine göre yüzde<br />

3.5 arttý. Üretim yöntemiyle gayrisafi<br />

yurtiçi hasýla tahmini, 2016 yýlýnýn dördüncü<br />

çeyreðinde cari fiyatlarla 734<br />

milyar 393 milyon TL oldu.<br />

Hanehalký nihai tüketim harcamalarý<br />

2016 yýlýnda bir önceki yýla göre yüzde<br />

2.3 arttý. Hanehalký tüketim harcamalarýnýn<br />

GSYH içindeki payý yüzde 59.5<br />

oldu. 2016 yýlýnda devletin nihai tüketim<br />

harcamalarýnýn GSYH içindeki payý<br />

yüzde 14.7 olurken, sabit sermaye oluþumunun<br />

payý yüzde 29.8 oldu.<br />

2016 yýlýnda bir önceki yýl zincirlenmiþ<br />

hacim endeksine göre mal ve hizmet<br />

ihracatý yüzde 2 azalýrken, ithalat<br />

yüzde 3.9 arttý. (EKONOMÝ SERVÝSÝ)<br />

ÖZGÜR MÜFTÜOÐLU: EÞÝTSÝZ BÝR BÜYÜME<br />

GAYRÝSAFÝ Yurtiçi Hasýla’daki artýþýn pozitif<br />

bir durum gibi gözüktüðüne dikkat çeken<br />

Akademisyen Özgür Müftüoðlu “Ancak<br />

Türkiye’nin içinde bulunduðu duruma, dünyadaki<br />

küresel ekonomiler içerisindeki<br />

yerine baktýðýmýz zaman,<br />

küçük bir ülke ve büyümesinin<br />

çok daha yüksek olmasý<br />

lazým. Zaten AKP Hükümetinin,<br />

2002’den sonra çok<br />

yüksek büyüme oranlarý elde<br />

etmek en çok övündüðü durumdu.<br />

Türkiye’de bu oranlarýn<br />

artýþý pozitif gibi görünse de<br />

çok yeterli deðil. Çünkü bir taraftan<br />

nüfusu da artan bir ülke.<br />

Dolayýsýyla bu büyüme Türkiye’nin ihtiyaçlarýný<br />

karþýlayacak bir büyüme deðil” dedi.<br />

Öte yandan bunun çok eþitsiz bir büyüme<br />

olduðunu ifade eden Müftüoðlu þunlarý<br />

söyledi: “Bu rakamlar hep aldatýcý oluyor.<br />

Burada esas sorulmasý gereken bu büyümeden<br />

herkese eþit bir daðýlým gerçekleþiyor<br />

mu? Kiþi baþýna düþen diyor da kimin baþýna<br />

düþüyor bu kadar gelir? Dolayýsýyla burada<br />

eþitsizlik var. Özellikle iþ güvencesinin ortadan<br />

kalkmasý, iþsizlik ve bunun baskýsý ücretli<br />

emeðin son derece kötü koþullarda çalýþmasý<br />

ve yaþamasý durumunu ortaya çýkarýyor.<br />

Bu sadece eðitimi az olan kesimler ya<br />

da kentlere yeni göç etmiþ kiþiler deðil, artýk<br />

deðiþen pozisyon uzun<br />

zamandýr kentlerde bulunan,<br />

eðitimli insanlarýn da artýk iþ<br />

bulmakta zorlandýðý ve çok<br />

düþük ücretlerle çalýþmak<br />

zorunda kaldýðý bir durumu<br />

ortaya çýkarýyor. Böyle düþündüðümüz<br />

zaman nüfusun<br />

büyük bölümünü oluþturan<br />

ücretliler, küçük üreticiler,<br />

çiftçiler, köylüler giderek<br />

daha da yoksullaþýyor.<br />

Buna karþýlýk daha da zenginleþen küçük<br />

bir kesim var. Bunlarý sokakta milyon liralýk<br />

otomobillerle, rantlarla görebilirsiniz.<br />

Özellikle devletin kamu-özel ortak iþbirliðin<br />

üzerinden sermayenin belli kesimine<br />

aktardýðý kaynaklar var. Dolayýsýyla bu büyüme<br />

Türkiye için son derece yetersizdir.<br />

Zaten orta vadeli programa göre de bir gerileme<br />

olduðu gözüküyor. Öbür taraftan da<br />

bunun eþitsiz bir büyüme olduðunu vurgulamamýz<br />

gerekiyor.”<br />

MUSTAFA SÖNMEZ:<br />

BAÞARISIZLIK<br />

YENÝ hesaplama yönteminin ilginç<br />

sonuçlar çýkaracaðýný tahmin ediyorduk.Üçüncü<br />

çeyrekte 1.8 daralan büyümenin<br />

4. çeyrekte nasýl yüzde 4.5 büyümesiyle<br />

ilgili problemler var. Eski serinin<br />

yüzde 20 fazlasýný hesaplýyor yeni<br />

yöntem. Yeni yöntemin veri kaynaklarý<br />

açýsýndan sorunlarý var. Üretimle ilgili<br />

anketler<br />

toplayarak<br />

yapardý<br />

daha önce.<br />

Þimdi maliye<br />

verileri<br />

ve SGK’ye<br />

verilen bildirimlerle<br />

yapýyor.<br />

Firmalarýn<br />

üzerinde oynadýðý verilerle saðlýklý sonuçlar<br />

almak mümkün deðil. Bu rakamlarýn<br />

uluslararasý kurumlarý nasýl tatmin<br />

edeceði de þüpheli. Bu uyarýlarý dikkate<br />

almýyor TÜÝK.<br />

4. çeyrekte kamu harcamalarý artýrýldý,<br />

özel sektöre saðlandý, parasal destek<br />

saðlandý ama tüm bunlar 4. çeyrekteki<br />

büyümeyi açýklamaya yetmiyor. Ýstihdam<br />

rakamlarý, iþsizlik ortadayken büyüme<br />

verileri saðlýklý deðil. Sanayiinin<br />

tüm yýl boyunca yüzde 4.5 artýþ gösterdiðini<br />

anlamak kolay deðil. Büyüme rakamlara<br />

böyle þaibeli olursa bütün veriler<br />

þaibeli olur.<br />

Tüm bunlara raðmen hükümet 3.2<br />

olan büyüme tahminini tutturamadý. En<br />

azýnda 2.9’da tuttuk diye seviniyorlar.<br />

Ama bu oran Türkiye’yi kesmez. Türkiye’nin<br />

yüzde 5-6 büyümesi gerekiyor.<br />

Bu açýdan bakýnca ortaya çýkan rakam<br />

ciddi bir baþarýsýzlýktýr.<br />

EKONOMÝ VE<br />

POLÝTÝKA<br />

Ýzzettin ÖNDER<br />

izo40@hotmail.com<br />

BUNDA MUTLAKA<br />

BÝR ÝÞ VAR<br />

Türkiye freni boþalmýþçasýna ölümüne doðru<br />

koþ(turul)uyor. Kendileri çalýp, kendileri oynar misali,<br />

anayasa taslaðýný yapan AKP tüm hatlarý ile<br />

Türkiye’nin olduðu kadar kendi akýbetini de zorluyor.<br />

AKP milletvekilleri de, kimileri kabarýk Fetö dosyasý belasýna,<br />

kimileri de çýkar ya da korku hesabýyla, maalesef,<br />

ülkenin sürüklenmesine inanýlmaz þekilde seyirci<br />

kalýrken, kendi kaderlerini de riske atmaktadýr. Veri<br />

düzen içinde siyaset yapmanýn da bir usulü ve adabý<br />

vardýr.<br />

Usul ve adap derken daha baþtan baþlamak gerekir. Geçen<br />

haftalarda sizlerle paylaþmýþ olduðum anayasa yapýmýndaki<br />

yanlýþlarý yinelemeden söylemek gerekir ki, iþ<br />

daha baþtan yanlýþtýr. Bu noktadan baþlarsak, detaya girmeden<br />

þu kadarýný söylemekle yetinebilirim ki, AKP’nin<br />

parlamenter sayýsýný 600’e çýkartýrken temsilin daha iyi<br />

olacaðýný beyan etmesi, külliyen yanlýþ bir mantýk içermekle<br />

beraber, bu söylem, bizzat kendilerinin de ulusal iradeyi<br />

doðru ya da tam temsil etmediðini düþündükleri parlamentoda<br />

çok ciddi bir icraatta bulunmuþ olduklarýnýn kanýtýdýr.<br />

HDP’nin temsil kabiliyetinin izale edilmiþ olmasý da baþlý<br />

baþýna parlamentonun ne denli anayasa gibi bir konu üzerinde<br />

çalýþma kabiliyetinin olmadýðýnýn çok temel göstergesidir.<br />

Hele de çirkin ortaklýk dýþýnda kalan muhalif siyasi<br />

gruplara parlamentoda yapýlan çirkin saldýrýlar AKP’nin kara<br />

lekesi olarak yaþamý boyunca alnýnda kalacaktýr.<br />

Referanduma gidilirken, eðer “hayýr” oyu verecekler<br />

vatan haini olarak yaftalanacaksa, o zaman bu süreç suçlularýn<br />

(?) tespiti ve fiþlenmesi için mi iþletilmektedir? “Hayýr”<br />

oylarýnýn aðýrlýk kazanmaya baþladýðý anlaþýldýkça yükselen<br />

hiddet ve þiddet niçin? Eðer söz ve karar halkýn ise<br />

ve halk bu yetkisini bir kez ve son kez deðil de, devamlý<br />

olarak kullanmak istiyorsa tabii ki “hayýr” oyu kullanacaktýr,<br />

kimin buna ne deme yetkisi olabilir ki?<br />

Gerek parlamentonun gereði þekilde çalýþtýrýlmadan bir<br />

anayasa taslaðýnýn geçirilmesinde izlenen yönteme, gerek<br />

salt partililerin deðil, devletin de en üst makamýný iþgal<br />

edenlerin mevki ve makamlarýna yakýþmayacak düzeyde<br />

sokaða inerek “evet” için çalýþma(!) yapmalarýna bir anlam<br />

vermek durumundayýz. Öyle anlaþýlýyor ki, yapýlmak istenen<br />

deðiþikliðin, tek bir oy farkla dahi geçmiþ olmasý kan<br />

davasýný sürdürenleri bir þekilde rahatlatacaktýr. Oysa kamu<br />

makamlarýný böylesine iþgal edenler hiç deðilse þu kadarýný<br />

adlarý gibi bilirler ki, ya da bilmeleri gerekir ki, rejim<br />

deðiþikliðine gidiliyor olmadan basit ve olaðan bir anayasa<br />

deðiþikliði dahi belirli düzeyde nitelikli çoðunluk oyunu gerektirir.<br />

Çünkü anayasalar tüm toplumu ihata eden, tüm<br />

toplumca benimsenmesi gereken toplumsal yaþam ve iþleyiþ<br />

kurallarýdýr. Maalesef görülüyor ki, yürüyüþte hiçbir kural<br />

ya da teamüle uyulmuyor. Adeta yaþamýnýn son aþamasýna<br />

gelmiþ bir faninin vasiyet tanzimindeki acele ve ýsrarýný<br />

anlamak durumundayýz.<br />

Dünyanýn merkezi, su ve petrol alanlarý ile önemli<br />

olan Ortadoðu’da þimdilik saðlam duran tek Ýran var.<br />

Ýran’ýn yanýnda ise, maalesef, halen emperyalizmin güçlü<br />

etki ve sarsýntý alanýna girmiþ olan Türkiye bulunmaktadýr.<br />

Bir zamanlar Türkiye’de “Ýran olmak istemiyoruz” sloganlarý<br />

atýlýrken, sanýrým þu sýralarda da Ýran’da “Türkiye<br />

olmak istemiyoruz” sloganlarý atýlmaktadýr. Ýþte referanduma<br />

giderken bu aceleyi, kiþisel hýrs ve korkuyu yadsýmadan,<br />

ancak salt bu faktöre baðlamadan, dünya siyaseti<br />

ve emperyalizm baðlamýnda ele almalýyýz. Türkiye Ortadoðululaþtýrýlmaya<br />

çalýþýlýrken, Arap dünyasýnýn uyanmasý<br />

önüne takoz mu yapýlmaktadýr, yoksa emperyalizmin emrinde<br />

Ortadoðu’nun bekçisi ya da çobaný mý yapýlmak istenmektedir?<br />

Belki de Ortadoðu’da kanlý bir mezhep çatýþmasý<br />

görüntüsünde Sünni Þii gruplar arasýnda önce siyasi<br />

hakimiyet alan kavgasý, bilahare sýcak çatýþma mý istenmektedir?<br />

Belki de Ýran’a bu kanaldan müdahale düþünülüyor<br />

olabilir. Devletler, bir kurþun dahi atmadan<br />

baþka nasýl parçalanýr ki!<br />

PRF. DR. ERÝNÇ<br />

YELDAN:<br />

SAÐLIKSIZ<br />

BÜYÜME<br />

YENÝ büyüme tahmini<br />

yöntemi adý altýnda eski büyüme<br />

rakamlarýyla yenilerini<br />

karþýlaþtýrmanýn çok anlamlý<br />

olmadýðýný ve bu yeni yöntemin<br />

istatistiksel olarak da<br />

doðrulunun temiz sýnmadýðýný<br />

biliyoruz. Eski büyüme<br />

metodolojisi yeni metodoloji<br />

karþýlaþtýrmasý teknik olarak<br />

doðru deðil. Bunun ötesinde bir<br />

iktisadi yorum yapmak<br />

gerekirse 4. çeyrekteki 3.5<br />

büyümenin kaynaðýnýn<br />

yatýrýmlar, sürdürülebilir ve<br />

saðlýklý olmadýðýný<br />

söyleyebiliriz. Kaynaðý belirsiz<br />

sermaye giriþimi ve inþaat<br />

balonunun þiþkinliðine dayanan<br />

bir büyümeden bahsedebiliriz.<br />

PROF. DR. SÝNAN ALÇIN: BÜYÜME RAKAMLARI SÝYASÝ<br />

TÜÝK, açýladýðý 2016 büyüme rakamlarýyla ulusal<br />

hesaplarda gerçekleþtirdiði revizyonun iþe yaradýðýný<br />

göstermiþ oldu. TÜÝK, üretimin býçak gibi kesildiði,<br />

kapasite kullaným oranýnýn düþtüðü, iþsizliðin<br />

rekor seviyelere yükseldiði bir dönemde Türkiye<br />

ekonomisinin yüzde 2.9 oranýnda büyüdüðünü iddia<br />

etmektedir. Bu büyüme rakamýnýn tamamen<br />

referandum sürecinde kamuoyunun algýsýný yönetmeye,<br />

etkilemeye dönük bir veri olduðunu görüyoruz.<br />

Çünkü 2016 yýlý son çeyreði,<br />

kendinden bir önce çeyrekten<br />

çok daha fazla durgunluðun, üretimde<br />

ciddi kesintilerin yaþandýðý<br />

bir dönemdir. 2016 yýlýnýn 3. çeyreðinin<br />

büyüme oraný eksi 1.8 olarak<br />

açýklanmýþken kendinden daha beter<br />

bir dönemde yüzde 3.5’lik bir<br />

büyümenin olduðuna inanmak pek<br />

mümkün deðil. TÜÝK bu ‘baþarýyý’<br />

neye borçlu diye sorduðumuzda da<br />

bu ulusal hesaplardaki revizyonla birlikte kullanmaya<br />

baþladýðý zincirleme hacim endeksin bunu<br />

verdiðini görüyoruz. Bu yeni hesaplama yöntemi<br />

büyümeyi üretimden koparmaktadýr. Büyüme doðrudan<br />

girdi maliyetlerindeki azalýþa baðlý bir katma<br />

deðer artýþýna baðlanmaktadýr. Burada da temel<br />

bu büyüme oranýnýn dayanaðý enerji fiyatlarýndaki<br />

göreli düþüklük ve göçmen iþçilerin emeðidir. Nitekim<br />

sektörel bazda baktýðýmýzda inþaat sektöründe<br />

yüzde 7.2’lik bir üretim artýþýnýn ortaya çýktýðý<br />

görülmektedir. Bir taraftan iþsizlikte tarihi rekor<br />

kýrýlýrken, bir tarafta inþaatta bu kadar büyümenin<br />

ortaya çýkmasýnýn gerisinde de göçmen iþçiler yatmaktadýr.<br />

Yine 2016 yýlý büyümesinde TÜÝK temel<br />

itici gücün iç tüketim harcamalarýndan kaynaklandýðýný<br />

(yüzde 59.5) iddia etmektedir. Ýþsizliðin bu<br />

kadar yükseldiði, ekonomiye duyulan güvenin tarihsel<br />

olarak dip düzeylerde seyrettiði dönemde iç<br />

tüketim harcamalarýnda yaþanan bu artýþ gerçekten<br />

gariptir. Ýktidarýn bu büyüme oranlarýyla vermeye<br />

çalýþtýðý mesajý, Maliye Bakaný da veriler<br />

açýklandýktan hemen sonra söyledi.<br />

‘Darbe giriþimi Türkiye ekonomisini<br />

etkilememiþtir. 16 Nisan referandumu<br />

sonucunda eðer evet<br />

çýkarsa Türkiye ekonomisi çok<br />

daha hýzlý biçimde büyüyecektir’<br />

algýsý yaratýlmaya çalýþýlmaktadýr.<br />

Dolayýsýyla TÜÝK’in açýkladýðý bu<br />

büyüme rakamlarý iktisadi açýdan<br />

anlamsýz, tamamen siyasi nitelikli<br />

verilerdir.<br />

Ýþsizliðin yüzde 12’lere dayandýðý bir ekonomide<br />

büyüme varsa da bunun ancak rant çevrelerine<br />

ve sermaye kesimine yaradýðýný söyleyebiliriz. Nitekim<br />

göçmen iþçilerin ‘fýrsata’ dönüþtürüldüðü bir<br />

dönemden geçiyoruz. Bu rant ekonomisinin temel<br />

dayanaðý da müteahhitlik-inþaatçýlýk hizmetleridir.<br />

Ýnþaat sektörü iþçilere mevsimlik, geçici, güvenceden<br />

yoksun, sigorta hakký olmayan iþleri dayatmaktadýr.<br />

Dolayýsýyla göçmen iþçilere reva görülen<br />

standart, aslýnda Türkiye’deki tüm iþçi sýnýfý ve<br />

emekçiler için de yeni standartlar olarak dayatýlmaktadýr.<br />

DOÇ. DR. MURAT BÝRDAL: ÝÞGÜCÜ BÜYÜMESÝNÝN ALTINDA<br />

ÖNCELÝKLE bu son yapýlan büyüme rakamlarýnýn hesaplanmasýndaki<br />

revizyonla birlikte zaten ciddi bir gücen kaybý oluþtu.<br />

Açýklamakta Hükümetin de zorlandýðý kimi durumlar söz konusu<br />

oldu, tasarruf rakamlarý vs. gibi. Ama bunun da ötesinde<br />

açýklanan büyüme rakamýnýn iki özelliði var. Birincisi, her ne<br />

olursa olsun Türkiye ortalamasýnýn altýnda. Çünkü iþgücü büyümesi<br />

çok daha üzerinde seyrediyor. Dolayýsýyla istihdamý koruyabilmek<br />

için yüzde 4 civarýnda büyümeye ihtiyaç duyuyor Türkiye.<br />

Ama bunun da ötesinde<br />

gördüðümüz büyüme rakamý<br />

yüzde 3 civarýnda. Ama ayný dönem<br />

içerisinde 2 puana yakýn iþsizlikte<br />

artýþ var. En son yüzde<br />

12.7’lik bir iþsizlik vardý. Dolayýsýyla<br />

ayný dönem içerisinde iþsizlikte<br />

bir týrmanýþ var. Bunun<br />

ötesinde büyümenin dinamiklerine<br />

baktýðýmýzda iki þey göze<br />

çarpýyor. Birincisi iç tüketim<br />

odaklý bir büyüme. Bu sorunlu.<br />

Yine ayný dönem içerisinde ihracatta bir azalma ve ithalatta bir<br />

artýþ göze çarpmakta. Bunun ötesinde iç tüketim derken de birincisi,<br />

devlet harcamalarý. Yani hane halkýnda bir zenginleþme<br />

yok. Devletin nihai tüketim harcamalarýnda ciddi bir artýþ var.<br />

Bu çekici güç oluþturmuþ. Ýkincisi de sektörel olarak baþý çeken<br />

inþaat sektörü gözüküyor. Yani bir yandan kamu harcamalarýn<br />

artýrýlmasý, diðer taraftan inþaat sektörünün pompalanmasýyla<br />

birlikte ayakta tutulan bir ekonomik yapýdan bahsediyoruz.<br />

Ýmalat sanayini geliþtirecek bir hamle olmadýðý sürece istihdam<br />

da zaten daralmaya devam edecek. O yüzden iþsizlikle büyümeyi<br />

kol kola gördüðümüz bir süreç yaþýyoruz. Bu büyümenin sokaktaki<br />

vatandaþa yansýmamasýnýn sebebi de bu.


haber<br />

evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

5<br />

KISA... KISA...<br />

Ýki ay<br />

çalýþtýrýp<br />

iþten attý<br />

FETHÝYE’de çalýþtýklarý ev<br />

eþyasý maðazasýnda çalýþan<br />

10 iþçi, iþten çýkarýlmalarýna<br />

raðmen, içeride<br />

kalan aylýk ücretlerini alamadýklarýný<br />

bildirdi. Ýþyeri<br />

önünde eylem yapmaya<br />

hazýrlanan 10 maðaza çalýþaný,<br />

polis ekiplerinin<br />

uyarýsýyla Fethiye Belediyesi<br />

Kültür Merkezi önüne<br />

geldi. Ortalama 2’þer bin<br />

lira alacaklarýnýn bulunduðunu,<br />

maðazanýn ise kendilerine<br />

ödeme yapmamakta<br />

direndiðini söyleyen<br />

çalýþanlardan Ahmet<br />

Taka “Bizi kullandýlar. Maðazanýn<br />

açýlýþýný yaptýrýp,<br />

daha sonra iþten çýkardýlar.<br />

Borçlarýmýz var ve hepimiz<br />

maðduruz” diye konuþtu.<br />

(MUÐLA)<br />

Sürücü<br />

aðýr<br />

yaralandý<br />

TEKÝRDAÐ’ýn Ergene Ýlçesi’nin<br />

Marmaracýk Mahallesi<br />

çevreyolu giriþ virajýnda<br />

kaza meydana geldi.<br />

Mehmet Kaya yönetimindeki<br />

beton mikseri, Marmaracýk<br />

Mahallesi çevreyolu<br />

virajýna geldiði sýrada,<br />

bilinmeyen nedenle<br />

kontrolden çýkýp bariyere<br />

çarparak devrildi. Kazada<br />

sürücü Kaya yaralandý.<br />

Ambulansla Çorlu Devlet<br />

Hastanesi’ne kaldýrýlarak<br />

tedavi altýna alýnan Kaya’nýn<br />

saðlýk durumunun<br />

ciddiyetini koruduðu belirtildi.<br />

(TEKÝRDAÐ)<br />

Antalya’da<br />

þoförü<br />

dövdüler<br />

VARSAK yönünden Lara’ya<br />

seyreden 29 yaþýndaki<br />

Berkan Ercan yönetimindeki<br />

Antalya Büyükþehir<br />

Belediyesi’ne baðlý<br />

halk otobüsü, Baraj Mahallesi’ne<br />

geldiði sýrada<br />

yoldan geçen motosikletli<br />

2 kiþinin taþlý saldýrýsýna<br />

uðradý. Saldýrý üzerine otobüs<br />

þoförü Berkan Ercan,<br />

aracý durdurarak polisten<br />

yardým istedi. Otobüsün<br />

camlarýna taþ atarak yolculara<br />

korku dolu anlar<br />

yaþatan saldýrganlardan<br />

biri, otobüsün yanýna gelerek<br />

Berkan Ercan’ý tartakladý.<br />

Saldýrgan, taþla<br />

yüzüne vurduðu þoförü<br />

çeþitli yerlerine tekme atarak<br />

yaraladý. (ANTALYA)<br />

Demir yüklü<br />

kamyonet<br />

devrildi<br />

BEYKOZ’da Bayram<br />

Hýz’ýn kullandýðý demir<br />

yüklü kamyonet döner<br />

kavþakta devrildi. Kazada<br />

araç içinde sýkýþan sürücü<br />

itfaiyenin müdahalesiyle<br />

kýsa sürede kurtarýldý. Kamyonette<br />

bulunan Barýþ<br />

Özbilgin ise kazayý hafif<br />

sýyrýklarla atlattý. Yaralýlar<br />

olay yerine gelen ambulanslarla<br />

hastaneye kaldýrýlýrken<br />

hayati tehlikelerinin<br />

olmadýðý öðrenildi.<br />

(ÝSTANBUL)<br />

Saðlýk için ne<br />

zaman borçlandýk?<br />

Birsen SEYHAN<br />

Saðlýk ve Sosyal Hizmet<br />

Emekçileri Sendikasý<br />

Genel Sekreteri<br />

Genel Saðlýk Sigortasý (GSS)<br />

sisteminin can yakýcý maddelerinin<br />

yürürlüðe girmesinin<br />

üzerinden beþ yýl geçti.<br />

Saðlýðýn paralý hale gelmesinin<br />

en önemli adýmý GSS uygulamasýydý.<br />

Toplumsal ihtiyaçlarýn deðil kârýn esas<br />

alýndýðý; halktan toplanan vergilerle deðil<br />

saðlýk primi, katký ve katýlým paylarý ile<br />

hizmet alanlarýn bedelini ödemesi koþuluna<br />

baðlanmýþ bir sistem. Oysa saðlýk,<br />

sosyal hizmet ve sosyal güvenlik gibi hizmetlere<br />

ulaþmak ve yararlanmak<br />

temel insan hakkýdýr. Bu hizmetleri<br />

“bedel” ödeyene<br />

sunmak, hak olmaktan<br />

çýkarmak demektir.<br />

Zorunlu GSS 1 Ocak 2012’de<br />

o günün ve bugünün iktidarý tarafýndan<br />

“Türkiye’de ikamet eden herkes saðlýk güvencesine<br />

kavuþacak” diye sunulmuþtu.<br />

Ancak görüldü ki, vatandaþýn sisteme girebilmesi<br />

için gelir testinden geçmesi gerekiyordu.<br />

Bu testle halk yoksulluðunu ispat<br />

etmek zorunda býrakýldý. Aksi halde yüksek<br />

miktarlarda prim ödeme zorunluluðu getirildi.<br />

Her yýl büyük þirketler için milyarlarca<br />

liralýk vergi affý getirilirken, yoksullarýn<br />

aldýðý düzenli olmayan ve çok küçük miktardaki<br />

sosyal yardýmlar bile gelir olarak<br />

kabul edildi. Gelir testi yaptýrmayan kiþilere<br />

ise en yüksekten prim borcu çýkarýlmaya<br />

devam edildi.<br />

KUYRUKLAR BÝTMEDÝ,<br />

BÝR DE BORÇLANDIK<br />

“Paran kadar saðlýk” mantýðýyla iþleyen<br />

bu sistemle çok sayýda insan prim borçlusu<br />

durumuna düþtü. Gelir testi yaptýrmadýðý<br />

için borcu birikenlerin sayýsý milyonlarla<br />

ifade ediliyor. Kanuna göre ancak borçlarýn<br />

yeniden yapýlandýrýlmasý halinde kamu saðlýk<br />

hizmetlerinden yararlanýlmaktadýr. Bu<br />

yapýlandýrma iþleminin defalarca tekrarlanmasý<br />

bir yandan sistemin bozukluðunu<br />

gösterirken asýl olarak da halkýn iþsizliðini<br />

ve yoksulluðunu açýk etmektedir. Sonuçta<br />

saðlýk hizmetlerinde kuyruklar bitmediði<br />

gibi katký payý, saðlýk hizmetine ulaþamama,<br />

hizmetin niceliði artarken niteliði düþmüþ,<br />

eþitsizlikler daha da artmýþtýr.<br />

Tablo ortadayken þimdi iktidar çýkmýþ<br />

“Ayda 53 liraya aile boyu saðlýk” diye müjde<br />

veriyor! “Devrim gibi karar” deniyor! “Borcu<br />

olanlarýn faizleri silinecek, borç azalacak”<br />

diyor! Sahi biz ne zaman hakkýmýz<br />

olan saðlýk ve emeklilik için borçlandýk, bir<br />

de faizini biriktirdik?<br />

HASTAYA ZORLUK, ÖZEL<br />

HASTANELERE KOLAYLIK<br />

“Saðlýkta Dönüþüm Programý” saðlýk<br />

hizmeti verenler için de hizmeti alanlar<br />

için de tam bir yýkým programý olmuþtur.<br />

Saðlýða ulaþmanýn önünde bir engel de<br />

saðlýk uygulama tebliðidir (SUT). Sürekli<br />

deðiþen teblið maddeleri ile baþta kronik<br />

hastalar, protez kullananlar, yataða<br />

baðýmlý hastalar olmak üzere bir çok<br />

maðduriyet yaþanmaktadýr. Sosyal güvenlik<br />

kurumu, maliyetler nedeniyle pek çok<br />

ilacý kapsam dýþý býrakmýþtýr. SUT’lar ile<br />

getirilen kýsýtlamalar nedeniyle çok sayýda<br />

hastanýn zorunlu olarak kullanmasý<br />

gereken ilaç ve diðer saðlýk ürünleri SGK<br />

bütçesinden ödenmemekte ve bu hastalar<br />

ölüme terk edilmektedir. Bazý ilaçlar<br />

da üretimi ve ithali durmuþ olduðundan<br />

hiç bulunamamaktadýr.<br />

Vatandaþlarýnýn yaþadýðý sorunlara bu<br />

denli duyarsýz bir sosyal güvenlik kurumu<br />

konu iþveren ve özel hastanelere geldiðinde<br />

son derece kayýrmacý bir yol izlemekte, kesilmesi<br />

gereken cezalarý kesmemekte,<br />

borçlarý kolaylýkla silmektedir.<br />

EÞEÐÝ KAYBETTÝRÝP<br />

BULDURUYORLAR<br />

Referanduma çok yaklaþtýðýmýz bugünlerde<br />

“SGK’den iyi haber” baþlýðý ile<br />

halkýn maðduriyeti üzerinden ‘evet’ oyu<br />

devþirilmeye çalýþýlmaktadýr. Saðlýk Bakanlýðý,<br />

SUT’de bazý deðiþiklik ve fiyat<br />

güncellemeleri yaparak 119 kalem malzemenin<br />

temininde ve hastalara ödemede<br />

kolaylýk saðlanacaðýný açýklamaktadýr. Oysa<br />

ayný malzemelerin SGK tarafýndan<br />

ödenmemesi uygulamasý için SUT’de<br />

deðiþiklik yapan da yine bu iktidar ve bu<br />

iktidarýn Saðlýk Bakanlýðýydý. Tam da<br />

“eþeðini kaybettirip, buldurma hikayesi”nde<br />

olduðu gibi.<br />

Vergi ödüyoruz, zorunlu primimiz kesiliyor.<br />

Yetmiyor sürekli artan katký katýlým,<br />

muayene, ilaç katýlým payý vb. 15-16 kalem<br />

cepten ödeme yapýyoruz. Ortez, protez takýlýnca<br />

parasý bizden çýkýyor. Son tebliðle<br />

saðlanan kolaylýk mýdýr bu durumda? Halký<br />

düþünüyorlarsa yapacaklarý tek þey var;<br />

saðlýðýn ücretsiz sunulmasý ve hiçbir ad altýnda<br />

para alýnmamasý. Ýktidara soruyoruz,<br />

var mýsýnýz?<br />

ÝZELMAN’da teklif arttý anlaþma saðlandý<br />

Metehan UD<br />

Ýzmir<br />

GREV kararýný asýlmasý beklenen<br />

ÝZELMAN’da, Ýzmir Büyükþehir Belediyesi’nin<br />

teklifini yüzde 9’dan yüzde 11.5’e çýkarmasý<br />

üzerine anlaþma saðlandý. Anlaþmayla<br />

2009 ve 2011’de daha düþük ücretle<br />

iþe alýnan iþçilerin ücretinin ayný iþi yapan<br />

iþçilerle eþitlenmesi talebi de kabul edilerek<br />

takvime baðlandý. Teklif Genel-Ýþ iþyeri<br />

temsilcileri tarafýndan da onaylandý.<br />

Ýzmir Büyükþehir Belediyesi’ne ait<br />

ÝZELMAN Þirketi’nde örgütlü Genel-Ýþ<br />

Ýzmir 1 ve 3 No’lu þubeler ile belediye bürokratlarý<br />

arasýnda süren sözleþme görüþmelerinin<br />

týkanmasý üzerine sendika grev<br />

kararý aldý. Kararýn belediye binasýna asýlmasýna<br />

saatler kala taraflar yeniden masaya<br />

oturdu.<br />

Belediye bürokratlarý ile sendika temsilcilerinin<br />

katýldýðý toplantýda büyükþehir<br />

belediyesi zam teklifini yeniledi. Daha öncesinde<br />

krize yol açan yüzde 9’luk zam<br />

önerisi yüzde 11.5’e çýktý. Gelen son teklif<br />

üzerine sendika, temsilcileri olaðanüstü<br />

toplantýya çaðýrarak teklifi paylaþtý. Son<br />

teklifin temsilcilerin büyük bir çoðunluðu<br />

tarafýndan kabul edilmesi üzerine grev kararýndan<br />

vazgeçilerek anlaþmaya varýldý.<br />

Sözleþme gelecek hafta içi iþçilerin de katýldýðý<br />

törenle imzalanacak.<br />

EKSÝK ÜCRETLER<br />

TAKVÝME BAÐLANDI<br />

Yeni anlaþmaya göre, en düþük günlük<br />

yevmiye 85 liraya çýkarken en yüksek yevmiye<br />

ise 99 liraya çýktý. Sözleþmeyle þimdiye<br />

kadar çözülemeyen ücret adaletsizliðinin<br />

giderilmesi için de adým atýldý. Þirkete<br />

2009 yýlýnda yüzde 20 eksik ücretle iþe alýnan<br />

iþçilerin ücretleri tam ücret seviyesine<br />

çekilirken, 2011 yýlýnda yüzde 40 eksik ücretle<br />

iþe alýnanlarýn ücretlerinin ise 6 yýl<br />

içinde tam ücret seviyesine çekilmesi konusunda<br />

anlaþma saðlandý. Ýþçi ücretlerine<br />

ikinci yýl ise enflasyon oranýnda artýþ yapýlacak.<br />

Yüzde 11,5’lýk zam önerisi sosyal<br />

maddelerde geçerli olurken, sosyal haklardaki<br />

farklýlýklar takvime baðlanmadan eþitlendi.<br />

Toplamdaki artýþ ise ortalama yüzde<br />

16 oldu.<br />

ÝLK DEFA TÝS’E GÝREN<br />

MADDELER VAR<br />

Ýzin hakký 30 günden 33 güne çýkarken,<br />

tüm dini ve milli bayramlarda çalýþma 3<br />

yevmiyeye çýktý. Ýlk defa TÝS’e giren maddelere<br />

göre, boþanmýþ ve çocuðun velayetini<br />

alan iþçiye aile yardýmý, yýl boyunca devamsýzlýk<br />

yapmayan iþçiye 4 günlük iþe teþvik<br />

primi ve koku primi ödenecek. Ayrýca iþ<br />

kazasý geçiren iþçinin sadece yemek ücretinin<br />

kesilmesi konusunda da anlaþma saðlandý.<br />

‘2019’DA MASAYA<br />

DAHA GÜÇLÜ OTURACAÐIZ’<br />

Anlaþma ile ilgili konuþtuðumuz Genel-<br />

Ýþ Ýzmir 3 No’lu Þube Baþkaný Güral Doðan,<br />

teklifin ülke þartlarýna göre yeterli olmadýðýný<br />

ama son yýllarýn en iyi sözleþmesini<br />

imzaladýklarýný dile getirdi. 2019’daki<br />

sözleþme görüþmelerinde masaya daha<br />

güçlü oturacaklarýný dile getiren Doðan<br />

“Bizim bu sözleþmedeki esas kazanýmýmýz<br />

eksik farklarýn ortadan kaldýrýlmasýný saðlamak<br />

oldu. Bir sonraki sözleþmede sadece<br />

taban ücreti üzerinden masaya oturacaðýz.<br />

Bütün enerjimizi yüzdeler üzerine veriyorduk.<br />

Biz yetkiyi, gücü tabandan alýrýz. Son<br />

kararý da temsilci arkadaþlarýmýz verdi.<br />

Bundan sonra daha insanca yaþam mücadelemizi<br />

sürdüreceðiz” dedi.<br />

Memur Sen de<br />

baþkanlýk peþinde<br />

AKP iktidarýyla birlikte üye sayýsýný yüzde 2240<br />

oranýnda artýrarak 41 binden 956 bine çýkaran Memur-Sen,<br />

“Çok baþlýlýðý da ortadan kaldýrmak gerekir”<br />

diyerek KESK ve Kamu-Sen’in toplusözleþme<br />

masasýna alýnmamasýný istedi.<br />

Kamu Ýþvereni ile Sendikalar geçtiðimiz salý günü<br />

bir araya gelerek 2017 yýlýnýn ilk Kamu Personeli Danýþma<br />

Kurulu toplantýsý gerçekleþtirdi. Çalýþma Bakaný<br />

Mehmet Müezzinoðlu baþkanlýðýnda yapýlan ve<br />

sendikalarýn taleplerini ve eleþtirilerini dile getirdiði<br />

toplantýda, hükümet her zamanki gibi, talepleri göz<br />

önünde bulunduracaðýný söylemekle yetindi.<br />

AKP ÝLE YÜZDE 2240 BÜYÜDÜ<br />

Esas tartýþma hükümete yakýnlýðý ile bilinen ve<br />

AKP’nin iktidara geldiði 2002 yýlýnda 41 bin olan üye<br />

sayýsýný 2016 yýlý itibariyle yüzde 2240 oranýnda artýrarak<br />

956 bine çýkaran Memur Sen ile diðer kamu<br />

emekçisi konfederasyonlarý KESK ve Kamu-Sen arasýnda<br />

yaþandý.<br />

Memur-Sen Genel Baþkaný Ali Yalçýn, yetkili sendika<br />

olarak “iþin külfetini çektiklerini ve bunun bir<br />

getirisi olmasý gerektiðini” ileri sürerek, iþçi sendikalarýndaki<br />

gibi bütün kamu çalýþanlarýnýn üyesi olduklarý<br />

sendika ve konfederasyonlarýn yaný sýra kendilerine<br />

de dayanýþma aidatý ödemeleri gerektiðini savundu.<br />

Ayrýca, toplusözleþme yapým aþamasý içinde “yetki”<br />

tartýþmasý açan Yalçýn, muhalif sendikalarý kast<br />

ederek, “Bunlar yasanýn merhametiyle masada bulunuyorlar.<br />

Buna son verilmesi gerekiyor. Yetkisi olmayanýnýn<br />

masada, görüþmelerde olmamasý noktasýnda<br />

hem evrensel hem de ülkemizde iþçi sendikacýlýðýnda<br />

uygulanan doðrularýn hayata geçirilmesi gerekiyor.<br />

Diðer alanlarda olduðu gibi buradaki çok baþlýlýða da<br />

son vermek gerekiyor” dedi.<br />

Duruma tepki gösteren KESK ve Kamu-Sen temsilcileri,<br />

“Asýl Memur-Sen bu masada hükümetin<br />

merhametiyle bulunuyor” dedi. KESK Eþ Genel Baþkaný<br />

Þaziye Köse þöyle tepki gösterdi: “Memur Sen<br />

Genel Baþkaný’nýn her toplantýda, toplusözleþme masasýnýn<br />

bileþimine iliþkin kurduðu bu basmakalýp<br />

cümleler artýk býkkýnlýk verdi. Arkalarýndaki siyasi iktidar<br />

desteði çekildiðinde geriye ne kalacaðý herkesin<br />

malumu olan konfederasyonun genel baþkaný toplusözleþmeye<br />

katýlým konusunda iþçi sendikalarýný örnek<br />

veriyor; ama grev hakkýndan haberi bile yok. Hiç<br />

olmazsa önce grevi içermeyen bu garabet toplusözleþme<br />

düzenine iliþkin bir iki cümleniz olsun.”<br />

ÝHRAÇLARI SAVUNDU<br />

Öte yandan referandum için “evet propagandasý”<br />

yapan Memur-Sen’in ihraç edilen kamu emekçileri<br />

için dile getirilen eleþtirilere de hükümetten önce<br />

cevap verdiði öðrenildi. Bakanýn, yapýlan ihraçlarda<br />

yanlýþlýk olabileceðini söylemesine raðmen Memur-<br />

Sen Genel Baþkaný Yalçýn’ýn, “mesele vatansa gerisi<br />

teferruattýr” diyerek ihraçlarý savunduðu öðrenildi.<br />

(Ankara/DÝHABER)<br />

Kadro verecek<br />

olsalar bir gecelik iþ!<br />

HAK-ÝÞ Genel Baþkaný Mahmut Arslan, referandumda<br />

evet oyu istemek için taþeron iþçilerin yýllardýr<br />

çözülmeyen kadro talebine el attý. Arslan, twitter hesabýndan<br />

“Yeni Anayasa ile taþeron emekçilerin, geçici<br />

ve mevsimlik iþçilerin sorunlarýnýn çözümü konusunda<br />

da daha hýzlý yol alýnýr” mesajýný paylaþtý. Bu<br />

açýklama tepki çekti. Güzellik salonlarýnýn sorunlarýnýn<br />

bile KHK ile çözüldüðüne dikkat çeken iþçiler,<br />

“Kadro verecek olsalar bir gecelik iþi var. Biz taþeronlar<br />

yemiyoruz bu oyunlarý” dedi.<br />

Twitter’dan Arslan’a yönelik tepkiler þöyle:<br />

-Taþerona kadro vermek<br />

isteyenler 1 gecede çoktan<br />

vermiþti. Bu oyalama, kandýrma,<br />

uyutmadýr. Biz taþeronlar<br />

yemiyoruz bu oyunlarý.<br />

-Siz Allah’tan korkmaz<br />

mýsýnýz? Nasýl iþçi savunucusu<br />

oluyorsunuz! Ýsteseler tek<br />

bir kararname ile kadro verirler.<br />

Anayasa ne alaka.<br />

-Trafik cezalarýný bile<br />

KHK ile artýrdýlar. Taþerona kadro verecek olsalar yeni<br />

anayasayý mý bekleyecekler?<br />

-Ýþçilerin duygularýný sömürmeye utanmýyor musunuz?<br />

Þimdiye kadar ellerini tutan mý vardý? Hadi<br />

oradan.<br />

-Güzellik merkezinin sorununu KHK ile çözen,<br />

iþçiler için anayasa mý deðiþtirmesi lazým? Saray’da<br />

cereyanlý yere oturtmuþlar sizi.<br />

-Kadro verecek olsalar bir gecelik iþi var. Bu kadar<br />

yalan dolan olmaz arkadaþ. Ýþçi misiniz, komisyoncu<br />

musunuz karar verin!<br />

-Þimdi elini kim tutuyor ki? Hiç inandýrýcý deðil.<br />

(Ýstanbul/EVRENSEL)<br />

DÝSK/GIDA-ÝÞ’TEN AÇIKLAMA<br />

DÝSK/Gýda-Ýþ Genel Baþkaný Seyit Aslan da, Hak-ÝÞ Baþkaný’na<br />

twitterdan tepki gösterdi. Aslan, “Buna inanarak<br />

mý söylüyorsunuz? Býrakýn iþçilerin duygularýný sömürmeyi,<br />

taþeronu yaratanlar taþeron sorunun çözemez” dedi.


evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

haber<br />

6<br />

ÞÝÞECAM ÝÞÇÝLERÝ:<br />

Serzeniþte bulunmakla hak elde edemeyiz<br />

Muzaffer ÖZKURT<br />

Lüleburgaz<br />

Þiþecam, her geçen yýl daha da büyüyor.<br />

Bu büyümesinin iþçilere<br />

yansýmasý ise tam zýttý yönde; ücretler<br />

düþüyor, çalýþma koþullarý<br />

aðýrlaþýyor... Lüleburgaz’da bulunan<br />

Kristal-Ýþ üyesi cam iþçilerinin<br />

gözü ise arabulucu aþamasýný da geride<br />

býrakan toplusözleþme sürecinde. Geçmiþ<br />

dönem sözleþmelerinde hep kaybettiklerini,<br />

iþçilerinse sendikacýlara serzeniþte bulunmakla<br />

yetindiðini söyleyen Þiþecam iþçileri,<br />

“Bu þekilde hak elde edemeyiz. Patron<br />

þimdiden greve karþý önlemlerini almaya<br />

baþladý. Biz de taleplerimiz için bir araya<br />

gelmeli, patronu ve sendikacýlarý zorlamalýyýz.<br />

Yoksa yine her þey haberimiz olmadan<br />

bitecek ve biz yine serzeniþte bulunmakla<br />

kalacaðýz” uyarýsýnda bulunuyor.<br />

Þiþecam özellikle son 10 yýlda hýzla büyüdü.<br />

Rusya, Romanya ve Bulgaristan baþta<br />

olmak üzere yurtdýþýnda kurduðu fabrikalar<br />

ve Avrupa’nýn önde gelen firmalarýný satýn<br />

alarak bugün Avrupa’nýn birinci, dünyanýn<br />

ise üçüncü firmasý haline geldi. Geçtiðimiz<br />

yýl 1.4 milyar lira kâr eden Þiþecam yönetimi,<br />

yaptýðý açýklamalarla hedefinin daha da<br />

yukarýda olduðunu açýkladý.<br />

CÝÐERLERDE<br />

BÝRÝKEN CAM TOZLARI<br />

Þiþecam’ýn büyüme açýklamalarýnýn iþçi<br />

cephesindeki karþýlýðý ise kara bir tablo:<br />

Ciðerlerde biriken cam tozlarý, bel fýtýðý,<br />

makinelerin uðultusundan saðýr olan kulaklar,<br />

iki kiþinin iþinin bir kiþiye yaptýrýlmasý,<br />

aðýr iþ yapamaz raporu alan yýðýnla<br />

iþçi... Ücretler ise gittikçe asgari ücret düzeyine<br />

gerilemiþ. Bir dönem girdiði meyhanede<br />

“Herkese benden bira” diyebilen cam<br />

iþçisi, bugün çay ocaðýna gidemez halde.<br />

Borcu olmayan iþçi yok gibi. Hemen herkes<br />

ayný zamanda iþveren konumunda olan Ýþ<br />

Bankasý’nýn kredi borçlusu. Borç beraberinde<br />

icra maaþa el konulmasýný da getirmiþ.<br />

Ýcralýk olan iþçilerden biri, yaþadýklarýný<br />

þöyle anlattý: “Beni muhasebeye çaðýrdýlar.<br />

Ýcralýk olduðumu söyleyip adýmý sordular.<br />

Sonra bir yýðýn dosyanýn altýndan benimkini<br />

buldu. Abartýsýz fabrikanýn yarýsý<br />

icralýk.”<br />

PATRON PATRONLUÐUNU<br />

YAPIYOR YA SENDÝKACILAR?<br />

“Patron kendi çýkarý için ne gerekiyorsa<br />

yapýyor. Bu normal. Sorun biz iþçilerin ve<br />

sendikamýz Kristal-Ýþ’in tutumu” diyen<br />

baþka bir Þiþecam iþçisi, sendikacýlarýn,<br />

özellikle son 10 yýlda, “patronun sömürüsünü<br />

engellemek bir yana partneri gibi<br />

davrandýðýný” söyledi. Sürekli “Baþka fabrikalara<br />

göre daha iyisiniz. Sesinizi çýkarmayýn”<br />

dendiðini söyleyen iþçi, taslak tartýþmalarý<br />

sýrasýnda yaþananlarýn son nokta olduðunu<br />

söyledi: “Yýllardýr çok fazla kaybýmýz<br />

var. Taslak tartýþmalarý sýrasýnda biz<br />

saat ücretlerine 5 lira zam istedik. Sendikacýlar<br />

bizimle pazarlýða oturdu. 2.60 liradan<br />

açtýlar 3 lirada kapattýlar. Ýþçiyle pazarlýk<br />

yapmasý gereken kim? Patron. Sendikacý<br />

bunu yapýyorsa artýk iþçi temsilcisi deðil iþveren<br />

temsilcisi konumuna düþer. Ýþçi temsilcisi<br />

bir sendikacýnýn yapmasý gereken, iþçinin<br />

talebini patrona iletmek ve bu talebin<br />

karþýlanmasý için ne gerekiyorsa yapmaktýr.<br />

Üstelik Þiþecam’da iþçi maliyeti yüzde 5’in<br />

de altýna indi. Daha ne kadar indirecekler?<br />

Baþka yerlerle karþýlaþtýrmanýn anlamý var<br />

mý?”<br />

FÝÝLÝ MÜCADELEYE HAZIR OLMALIYIZ<br />

ÝÞÇÝLERÝN bir gündemi de grev<br />

yasaklarý ve EMÝS sözleþmesi. Birleþik<br />

Metal-Ýþ Sendikasý üyesi metal iþçileri ile<br />

Elektromekanik Metal Ýþverenleri<br />

Sendikasý (EMÝS) arasýnda süren<br />

sözleþmenin týkanmasýnýn ardýndan çýkýlan<br />

grevin de yasaklandýðýný hatýrlatan bir<br />

cam iþçisi, þöyle dedi: “Ýþçiler fabrikaya<br />

girdi ama üretim yapmadý. Bu kez<br />

patronlar iþçilerin taleplerini karþýlamak<br />

zorunda kaldý. O dönem sendikamýz<br />

Kristal-Ýþ Genel Baþkaný Bilal Çetintaþ,<br />

verdiði demeçlerde metal iþçilerinin fiili<br />

grevinin ilham verdiðini, örnek olduðunu,<br />

yol açtýðýný söylemiþti. Bunu söylemek<br />

yetmez. Çünkü belli ki patron OHAL’i de,<br />

grev yasaklarýný da kullanacak. Fiili<br />

mücadeleyi de göze alan bir mücadele için<br />

þimdiden toplantýlar yapmak, iþçileri<br />

hazýrlamak gerekir.” Bir baþka iþçi ise<br />

sözleþmenin kesinlikle iþçinin onayý<br />

alýnmadan imzalanmamasý ve her aþamada<br />

iþçilere bilgi verilmesi gerektiðini dile<br />

getirerek “Böyle yapýlmayýnca her þeyden<br />

bitince haberdar oluyoruz” dedi.<br />

PATRON SIKIÞINCA<br />

MASA KURULUYOR<br />

Özellikle 2015 giriþli iþçiler düþük ücret<br />

politikasýndan fazlasýyla maðdur olmuþ durumdalar<br />

ve sendikaya tepkililer: “Bizim<br />

saat ücretimiz 2016 asgari ücreti belirlendiðinde<br />

asgari ücretin altýna düþtü. Ama<br />

sözleþme gereði aldýðýmýz zam bizi asgari<br />

ücretin üzerinde gösterdiði için ek bir artýþ<br />

yapýlmadý. 2016 yýlýnda girenler ise asgari<br />

ücretin üzerine sözleþme zammý aldýðý için<br />

bizden saat ücreti olarak 1 lira 4 kuruþ<br />

daha fazla ücret aldýlar. Biz de gidip bunu<br />

sendikacýlara söyledik. Sözleþmede, olasý<br />

bir geliþme durumunda taraflarýn yeniden<br />

bir araya gelebileceði yazýlý. Bunu hatýrlattýk.<br />

Bize 2016’da kadrolu iþçi alýnmasaydý<br />

gelmeyecektiniz dediler. Israr edince de bir<br />

þey yapamayacaklarýný, sözleþmeyi beklememizi<br />

söylediler.”<br />

Daha eski iþçiler ise bu gerekçeye öfkeli.<br />

Zira kriz yaþandýðý ve patronun zora<br />

girdiði söylenen 2008-2009 yýllarýnda<br />

sendika patronla masaya oturmuþ, ücretsiz<br />

izinler için anlaþmýþtý. Bir iþçi “Patron<br />

ne zaman sýkýþsa o masaya oturuluyor.<br />

Ama iþ iþçiyle gelince sözleþmeyi<br />

bekleyin deniyor” dedi.<br />

PATRON HAZIRLIKLARA BAÞLADI<br />

Lüleburgaz Þiþecam’ýn kalbi olarak biliniyor.<br />

Þiþecam Otomotiv’de 850, düz cam üreten<br />

Trakya Cam’da 450, züccaciye cam üreten<br />

Kýrklareli Cam’da ise 1200 iþçi çalýþýyor.<br />

2014 ve daha önceki grevlerden ders çýkartan<br />

Þiþecam yönetimi hazýrlýklarýna þimdiden<br />

baþladý. Otocam fabrikasýnýn gruptan ayrýlmasý<br />

dayatmasýnýn greve karþý hazýrlýk amacý taþýdýðýný<br />

söyleyen iþçiler, grev döneminde mal çýkartýlmasýný<br />

engellemek için araçlarý ve aileleriyle<br />

birlikte kapattýklarý alanýn de jiletli tellerle çevrildiðini<br />

söyledi. Böylece bu alanda toplanmalarýnýn<br />

engellendiðini ve E-5 otoyoluna itildiklerini<br />

söyleyen iþçiler, bu durumun jandarmayla<br />

daha fazla karþý karþýya kalmalarýna neden olacaðýna<br />

dikkat çekti. Grev döneminde patron beyaz<br />

yakalý idari personeli üretim yapmaya ve<br />

mal çýkarmaya zorlandýðýný, kabul etmeyenlerin<br />

iþten atýldýðýný hatýrlatan iþçiler, “Þimdi belli bölümlerden<br />

iþçi arkadaþlarý tekniker adý altýnda<br />

beyaz yakalý hale getirdiler. Bu arkadaþlar böylece<br />

grev kapsamý dýþýna alýndý ve sendikadan<br />

istifa etmek zorunda kaldýlar. Bu uygulama da<br />

kabul edilmemeli” dedi. Ýþçiler, giderek artan<br />

sözleþmeli çalýþan uygulamasýný da greve hazýrlýk<br />

olarak deðerlendiriyor.<br />

3 YILLIK SÖZLEÞME<br />

ÖLÜM DEMEKTÝR<br />

Yýldan yýla ücretlerin eridiðini, geçen yýl<br />

imzalanan 3 yýllýk sözleþmenin bellerini<br />

büktüðünü anlatan baþka bir Þiþecam iþçisi<br />

de þunlarý söyledi: “Geçen dönem greve<br />

çýkmýþtýk. Grev yasaklandýktan sonra patron<br />

ikinci ve üçüncü yýl enflasyon oranýnda<br />

zam teklif etmiþti. Sendika da bunu referanduma<br />

götürmüþtü. Hayýr çýkmasýna<br />

raðmen gidip imzaladýlar. Çünkü sendikacý<br />

da patron da 3 yýllýk sözleþmeden memnun.<br />

Düþünsene 3 yýl derdin yok! Þimdi yeniden<br />

3 yýllýk sözleþme söylentileri doluþuyor.<br />

Bir 3 yýllýk sözleþme daha bizim için<br />

ölüm demektir.”<br />

Fabrikalarda yayýlan fýrýn kapatma söylentilerine<br />

de tepki gösteren iþçi, “Mersin,<br />

Topkapý ve Eskiþehir’de yaþananlar örnek<br />

gösteriliyor. Yani ölümü gösterip sýtmaya<br />

razý etmek istiyorlar” dedi.<br />

ÝÞYERÝ KOMÝTELERÝNÝ<br />

KURMALIYIZ<br />

Özellikle son 10 yýlda sözleþmeleri hep<br />

kayýplarla karþýladýklarýný anlatan bir iþçi,<br />

“Her kayýptan sonra da sendikacýlara serzeniþte<br />

bulunuyoruz. Ama serzeniþle sorun<br />

çözülmüyor” diye konuþtu. Bütün iþçilerin<br />

taslaktaki taleplerine yerine getirilmesini<br />

istediðini belirterek söze giren bir iþçi ise<br />

birlik ve mücadele çaðrýsý yapýyor: “Þimdi<br />

arabulucu aþamasý da geride kaldý. Sendikacýlar<br />

kapat derse iþçi makineleri kapatacak.<br />

Grev derse greve hazýr, mücadeleye<br />

hazýr. Bir telefonla ailesini akrabalarýný fabrika<br />

önüne yýðacak. Çünkü herkes ayný sorunlarý<br />

yaþýyor ve býktý. Ama biz sendikacýlardan<br />

beklemeye devam edersek, kaderimizi<br />

patronla sendikacýlara býrakýrsak daha<br />

çok serzeniþte bulunuruz. Metal direniþi<br />

döneminde metal fabrikalarýnda olduðu gibi<br />

þucu bucu ayrýmý yapmadan her vardiyadan<br />

ve bölümden seçtiðimiz temsilcilerle<br />

iþyeri komitesi kurmalý, belirlediðimiz talepleri<br />

için baský kurmalýyýz. Yoksa sözleþme<br />

yine bize raðmen imzalanýr, her zaman<br />

olduðu gibi biz iþçiler yine kaybederiz.”<br />

ÝÞÇÝ BÖLÜNMEYÝ<br />

KABUL ETMEDÝ<br />

SENDÝKACILAR DA<br />

KABUL ETMEMELÝ<br />

SÖZLEÞME görüþmelerinde patronun<br />

en çok tartýþýlan isteði Trakya Otocam<br />

Fabrikasýnýn grup sözleþmesinden ayrýlmasý<br />

oldu. Patronun gruptan ayýrabilmek<br />

için Trakya Otocam olan adýný Þiþecam<br />

Otomotiv olarak deðiþtirdiði fabrika, otomotiv<br />

fabrikalarýna cam üretiyor ve sipariþleri<br />

yetiþtirme zorunluluðu bulunuyor.<br />

Bu nedenle Þiþecam patronunun yumuþak<br />

karnýný oluþturuyor. Patronun bu talebinin<br />

kabul edilmesi için zemin yoklandýðýný<br />

belirten bir Otocam iþçisi, “Otocam için 5<br />

lira gibi daha yüksek zam verileceði söylentileri<br />

bile yayýldý. Ýlk önce iþçi arkadaþlar<br />

da bir düþündü, ancak bunun sonuçlarý<br />

da var. Biz ayrýlýrsak ve yan fabrikalarla<br />

baðýmýz koparsa bir grev ya da baþka saldýrý<br />

karþýsýnda biz onlara destek vermemiþ<br />

olacaðýz. Dolayýsýyla ayný saldýrý bizim<br />

baþýmýza gelirse onlar bize destek vermeyecek.<br />

Yani bizi bölecekler ve herkes kaybedecek.<br />

Bu anlaþýlýnca tüm arkadaþlar<br />

fazla zam verilecek olsa bile karþý çýktý.<br />

Sendikacýlara da bunu ilettik. Çabalayacaklarýný<br />

söylediler. Ýþçi göz boyamak için<br />

verilen fazla zammý bile elinin tersiyle itmiþken,<br />

sendikacýlar bu talebi asla ve asla<br />

kabul etmemeli” diye konuþtu.<br />

ÝZÝN DÖNÜÞÜM<br />

EKÝBÝNDEN<br />

KALICI<br />

SÖZLEÞMELÝYE<br />

ÞÝÞECAM bünyesinde<br />

sözleþmeli personel uygulamasý<br />

da artýyor. Daha önce kadrolu<br />

iþçilerin yýllýk izin kullandýðý<br />

nisan-eylül aylarý arasýnda alýnan<br />

“izin dönüþüm ekibi” adý<br />

altýndaki sözleþmeli çalýþanlar,<br />

bugün yýlýn herhangi bir<br />

döneminde alýnýyor ve patronun<br />

istediði kadar çalýþtýrýlýyor. Öyle<br />

ki 3 yýldýr sözleþmeli çalýþan<br />

iþçiler var. Bu iþçilere yýllýk izin<br />

verilmiyor. Sendika üyesi<br />

olmalarý halinde asgari ücretin<br />

yüzde 30 fazlasý bir ücretle<br />

çalýþtýrýlan iþçiler, sosyal<br />

haklardan ise yararlanamýyor.<br />

Sözleþme görüþmelerinin<br />

týkanmasý sonrasý sendikanýn<br />

çaðrýsýyla fazla mesaiye kalmama<br />

eylemi yaptýklarýný hatýrlatan bir<br />

iþçi, “Bu dönemde 40 tane daha<br />

sözleþmeli iþçi alýndý. Onlar<br />

fabrikaya girdikten ve üretim<br />

yaptýktan sonra bizim fazla<br />

mesaiye kalmamamýzýn bir etkisi<br />

de olmuyor. Sözleþmeli<br />

çalýþmanýn da TÝS’le<br />

sýnýrlandýrýlmasý gerekir. Uzun<br />

süreli sözleþmeli çalýþanlar da<br />

kadroya alýnmalý” dedi.


haber<br />

evrensel<br />

haber@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

7<br />

SELMA GÜRKAN: ÜST ÜSTE KONAN ÝKÝ DARBE ANAYASASINDAN DEMOKRASÝ ÇIKMAZ<br />

Ýþçiler, kadýnlar, gençler rahatsýz<br />

Çaðrý SARI<br />

Ýstanbul<br />

Emek Partisi (EMEP), referandum<br />

sürecinden çok önce yaptýðý<br />

deðerlendirmeyle, Cumhurbaþkaný<br />

Erdoðan ve AKP<br />

Hükümeti’nin uygulamalarýnýn<br />

“tek parti-tek adam yönetimine giden yollarý<br />

döþediði” tespitinde bulundu. Anayasa<br />

deðiþikliði paketinin oylanacaðý referandumu<br />

bu açýdan “tarihi bir eþik” olarak nitelendiren<br />

EMEP, “Tek adam yönetimine<br />

hayýr” sloganýyla mücadele çaðrýsý yaptý.<br />

EMEP Genel Baþkaný Selma Gürkan<br />

özellikle fabrika ve iþyerleri ile emekçi<br />

mahallelerine yönelik yürüttüðü çalýþmayla<br />

AKP’li, MHP’li demeden her kesimden<br />

iþçi ve emekçiyle buluþtu. Gürkan’a<br />

çalýþmalarý sýrasýndaki gözlemlerini,<br />

evet ya da hayýr sonuçlarýnýn memleket<br />

açýsýndan neyi ifade edeceðini sorduk.<br />

Gürkan iþçilerin, kadýnlarýn, gençleri,<br />

toplumun tüm kesimlerinin gerek<br />

ekonomik, gerek sosyal haklar konusunda<br />

huzursuzluk yaþadýðýný anlattý. Gürkan<br />

daha demoktarik bir toplum için halký<br />

‘hayýr’da birleþmeye çaðýrdý.<br />

“<br />

Referandumu Türkiye için neden tarihi<br />

bir eþik olarak tanýmlýyorsunuz?<br />

Cumhurbaþkaný Erdoðan ve hükümetin<br />

yapmak istediðini, basitçe anayasanýn<br />

18 maddesinin deðiþtirilmesi olarak göremeyiz.<br />

Her ne kadar hükümet cenahýndan<br />

“rejim deðil hükümet sistemi deðiþikliði<br />

öneriyoruz” söylemi öne çýkarýlarak geçiþtirilmeye<br />

çalýþýlsa da, Türkiye’nin politik<br />

sisteminde önemli deðiþiklikler yapýlmak<br />

isteniyor. Referandumda evet ya da hayýr<br />

demeyi, demokratik haklar ve siyasal özgürlükler<br />

açýsýndan tartýþmamýz gerekiyor.<br />

Bütün bir halkýn devlet yönetimine katýlýp<br />

katýlmamasýnýn, siyasal demokrasi ihtiyacýnýn<br />

bir parçasý olarak tartýþmamýz gerekiyor.<br />

Biz, ülke yönetimine dair bütün yetkilerin<br />

tek adamda toplanmasýna, yargýnýn,<br />

yasama yetkisinin, yürütmenin tek elde<br />

toplanmasýna karþýyýz. Referandumda<br />

da iþçiler ve emekçiler esas olarak buna<br />

evet ya da hayýr diyecek. Ýþin özeti budur.<br />

HALKA ‘BÝZÝ SEÇÝN GERÝSÝNE<br />

KARIÞMAYIN’ DÝYORLAR<br />

Referandum parlamenter sistem ve tek<br />

adam arasýnda bir tercih olarak tartýþýlýyor.<br />

Sizin bu konudaki yaklaþýmýnýz nedir?<br />

Mevcut sisteme yönelik eleþtiriler bütünüyle<br />

haksýz mý?<br />

Þunu söylemiyoruz; Mevcut parlamenter<br />

sistem iþliyor, siyasal demokrasinin<br />

kurallarý egemen durumda. Aksine mevcut<br />

siyasal sistem yeterince anti demokratik.<br />

Çünkü 12 Eylül askeri darbesinin felsefesi<br />

ile oluþturulmuþ bir anayasa var.<br />

Demokratik haklar, siyasal özgürlükler<br />

açýsýndan zaten problemli bir siyasal sistem<br />

var. Bunu daha baskýcý bir tek adamtek<br />

parti düzeniyle deðiþtirmeye ihtiyaç<br />

yok. Bir darbe rejimi üzerine inþa edilen<br />

bir anayasanýn, baþka bir darbeci anlayýþla<br />

deðiþtirilmesinin demokrasi getirmeyeceði<br />

gün gibi ortada. Üst üste konan iki darbe<br />

anayasasýndan demokrasi çýkmaz.<br />

Bu deðiþiklik kabul<br />

edilirse, biçimsel de<br />

olsa halkýn hiçbir<br />

denetim ve sorgulama<br />

mekanizmasý<br />

olmayacak. Yani halka<br />

‘5 yýldan 5 yýla sandýk<br />

kuyruðuna girin,<br />

oyunuzu verin,<br />

bizi seçin ve<br />

gerisine karýþmayýn’<br />

diyorlar.<br />

Ama iktidar 12 Eylül anayasasýndan<br />

kurtulmayý vaat ediyor, sýkýyönetim kalkacak<br />

söylemini<br />

kullanýyor...<br />

Geçmiþte<br />

sýkýyö-<br />

”<br />

netim mahkemelerini, devlet güvenlik<br />

mahkemelerini, istiklal mahkemelerini<br />

gördük. Ama bunlar her seferinde demokrasi<br />

mücadelesiyle iþlevsiz kýlýndý. Fakat<br />

bir þekilde yerine daha aðýr koþullarda bir<br />

düzenleme getirdiler. Þimdi de biçimsel<br />

olarak sýkýyönetim kaldýrýlýyor gibi görünebilir<br />

ama Cumhurbaþkanýna verilen<br />

olaðanüstü hal ilan etme ve kararname çýkarma<br />

yetkisi sanýrým önümüzdeki dönem<br />

sýkýyönetimi aratacak uygulamalarý getirecek.<br />

“Evet” kanadý, daha demokratik bir<br />

Türkiye olacaðý iddiasý ile gerekçelendiriyor<br />

tezlerini. Ama bu deðiþiklik kabul edilirse,<br />

biçimsel de olsa halkýn hiçbir denetim<br />

ve sorgulama mekanizmasý olmayacak.<br />

Yani halka “5 yýldan 5 yýla sandýk kuyruðuna<br />

girin, oyunuzu verin, bizi seçin ve<br />

gerisine karýþmayýn” diyorlar.<br />

GENÇLER GELECEK<br />

KAYGISI DUYUYOR<br />

Cumhurbaþkanýnýn yargýlanabilecek<br />

olmasý, milletvekilli yaþýnýn 18 yaþa düþürülmesi<br />

‘demokratikleþme’ olarak sunuluyor...<br />

Evet, sözde Cumhurbaþkaný’nýn yargýlanabileceði<br />

hükmü yer alýyor pakette ama<br />

bunun önüne o kadar çok engel konulmuþ<br />

ki mümkün deðil! Soruþturma teklifi verebilmek<br />

için 301 vekilin imzasý gerekiyor.<br />

‘KÜRTLER SANDIÐA GÝTMEYECEK<br />

TESPÝTÝ DOÐRU DEÐÝL’<br />

KÜRT illerinde tablo nasýl? Önemli bir<br />

kesimin sandýða gitmeyeceði iddia<br />

ediliyor...<br />

Bence, bu noktada HDP’nin açýklamasý<br />

önemli. Hayýr kararlarýný açýkladýlar ve<br />

bunu örgütlüyorlar. Açýktýr ki eþ<br />

baþkanlarýnýn, 13 vekilin ve çok sayýda<br />

parti yöneticisinin tutuklu olmasý,<br />

belediyelere kayyým atanmasý bölgedeki<br />

çalýþmalarý engelleyici faktörler.<br />

Yaþadýklarý þiddete ve acýya karþý Kürt<br />

halkýnýn önemli oranda sandýða gidip<br />

Soruþturmanýn kabul edilmesi için 360<br />

vekile ihtiyaç var. Kararýn kabul edilmesi<br />

için 400 vekil gerekiyor. Hadi bunlarýn<br />

hepsi oldu diyelim... Yüce Divan sýfatýyla<br />

yargýlamayý yapacak olan merci Anayasa<br />

Mahkemesi; onun da 15 üyesinin 12’sini<br />

doðrudan kalan 3’ünü dolaylý olarak –çoðunluðu<br />

partili cumhurbaþkanýnýn atadýðý<br />

vekillerden oluþan meclis yani-dolaylý olarak<br />

Cumhurbaþkaný atýyor. Dolayýsýyla bu<br />

yargýlama mevzusu tam bir dalavereden<br />

ibaret! Vekil olabilme yaþýnýn 18’e düþürülmesi<br />

de öyle. Elbette ki 18 yaþýndaki<br />

bir gencin seçilme hakký da olmalý. Ama<br />

mesele bunun hayatta bir karþýlýðýnýn olup<br />

olmayacaðýdýr. Kaç genç milletvekili olabilecek?<br />

Milyonlarca genç iþsizliðin, eðitimsizliðin,<br />

geleceksizliðin kýskacýnda yaþýyor.<br />

Üniversitelerde, sanayi havzalarýnda gençlerle<br />

konuþuyoruz. Hiç biri yarýna dair<br />

umutlu deðil. Üniversiteye giden gençlerin<br />

hepsi Erasmus gibi programlarla bir<br />

an evvel ülkeden gitmek istiyor. Gelecek<br />

kaygýsý olmayan bir genç ülkesinden gitmek<br />

ister mi? Bu da içi boþ, pratikte karþýlýðý<br />

bulunmayan ve gençleri oy deposu<br />

olarak görmekten ibaret bir madde.<br />

hayýr oyu kullanacaðýný düþünüyoruz.<br />

‘Sandýða gitmeyecekler’ söylentisi<br />

bilinçli olarak kýþkýrtýlýyor. Umudu<br />

kýrmak için... Bu nedenle baskýlara karþý<br />

bölge halký ile dayanýþma içerisinde<br />

olmak, dayanýþma gördüðünü<br />

hissettirmek önemli. Kýþkýrttýklarý bir<br />

diðer düþünce de “Biz ne yaparsak<br />

yapalým, sandýktan evet çýkartýrlar.”<br />

Hayýr! Bu da umutsuzluða kapýlýp sandýða<br />

gitmekten caydýrma yöntemi. Ýki<br />

yaklaþýmdan da uzak durmak gerekiyor.<br />

Peki istikrar geleceði, ekonominin þaha<br />

kalkacaðý iddialarýna ne diyorsunuz?<br />

Hükümet, anayasa kabul edilirse Türkiye<br />

güçlü olacak þeklinde karþýlýksýz savuruyor.<br />

Boþ vaat... Seçimi kazanmak için<br />

halký ikna etmek üzere yapýlmýþ olan hamaset.<br />

Biliyoruz ki sonuç ne olursa olsun,<br />

uygulanan ekonomi politikalarý ile halkýn<br />

yoksulluk ve iþsizlik baþta olmak üzere<br />

hiçbir sorunu çözülemez. Hatýrlayýn 2002<br />

yýlýnda 3Y ile mücadele edeceðiz diyerek<br />

gelmiþti AKP Hükümeti; yoksulluk, yolsuzluk,<br />

yasaklar... Þimdi 15 yýllýk pratiðe<br />

bakýyoruz. Gerçekten de 3Y’nin hükümeti<br />

olmuþ durumda; Yolsuzluk ve yoksulluk<br />

arttý. Sadece gazetecilerin cezaevindeki<br />

sayýsý ve iþçilerin grevlerinin yasaklanmasý<br />

bile hükümetin yasakçý zihniyetinin boyutunu<br />

gösteriyor.<br />

FESÝH MADDESÝ EVET<br />

CEPHESÝNDE<br />

TEREDDÜTLERÝ ARTIRIYOR<br />

Erdoðan, deðiþiklik paketinde yer alan<br />

Cumhurbaþkanýnýn Meclisi feshetme yetkisini<br />

inkar ediyor. Fakat yasa maddesi<br />

açýk... Bu inkardaki ýsrar neden?<br />

AKP ve MHP’ye oy verenler bile bütün<br />

yetkilerin tek adamda toplanmasýndan kaygý<br />

duyuyorlar ve Meclis’i fesih yetkisi nedeniyle<br />

tereddüt yaþýyorlar. Demokratik<br />

açýdan ne kadar sorunlu olursa olsun 100<br />

yýldan fazla bir parlamento deneyimi var.<br />

Bundan vazgeçmek istemiyorlar. Erdoðan<br />

ANAYASA<br />

KURUCU<br />

MECLÝSLE<br />

YAPILMALI<br />

BULUÞTUÐUNUZ kesimlere ‘nasýl bir<br />

anayasa’ tarif ediyorsunuz?<br />

Türkiye’de iþçi sýnýfýný, emekçi sýnýflarý,<br />

kadýnlarý gençleri, esnafý üretici köylüleri<br />

akademisyenleri içeren, bütün toplumsal<br />

kesimlerin bileþeni olduðu bir kurucu<br />

meclis marifeti ile oluþturulacak, ülkenin<br />

ihtiyacýný tespit eden bir anayasa tarif<br />

ediyoruz. Demokratik bir iþleyiþi ve yargý<br />

baðýmsýzlýðýný garanti eden, iþçi sýnýfýnýn<br />

örgütlenme ve toplu pazarlýk haklarý ile<br />

siyasal hak ve özgürlüklerini güvence altýna<br />

alan, kadýnlarýn, gençlerin taleplerini,<br />

inanç özgürlüðünü güvence altýna alan,<br />

gerçek laikliðin yer aldýðý bir anayasa...<br />

Kürt sorununun eþit haklarla çözümünü<br />

de güvence altýna alacak. Doðanýn korunmasýný<br />

da...<br />

ýsrarla “Fesih yetkisi yok” diyor. Eðer kastettiði<br />

600 kiþilik parlamentoyu tümden<br />

kapatmaksa söylenen bu deðil. Cumhurbaþkanýna<br />

seçimleri tanýmama ve dilediði<br />

zaman tek baþýna meclis seçimlerini yenileme<br />

hakký verilmek isteniyor. 7 Haziran’da<br />

gördük bunu... Demokrasi, barýþ,<br />

emek güçleri bir araya geldi ve HDP bünyesinde<br />

Meclis’te güçlü bir temsiliyet elde<br />

ettiler. Erdoðan sýk sýk 7 Haziran vurgusu<br />

yapýyor. Neden? Bir daha yaþanmasýný istemiyor.<br />

Halk güçleri, emek güçleri, demokrasi<br />

güçleri siyasette olmasýn istiyor.<br />

Caný istediðinde yeniden seçim istiyorum<br />

diyebilir mi? 7 Haziran’dan sonra<br />

koalisyon kurulamadý. Fesih bu nedenle<br />

gerçekleþmedi mi?<br />

Kurulamadý deðil, kurulabilirdi, ama<br />

AKP istemedi. 7 Haziran akþamý hükümet<br />

dedi ki ‘milletimiz kaosu seçti.’ Bunu kabul<br />

etmeyecekleri, seçimleri yenileyecekleri<br />

o günden belliydi. Oyalama taktiðiydi<br />

yaptýklarý. Çatýþma ve savaþ kýþkýrtýcýlýðýyla<br />

siyasal atmosferi terörize ettiler ve böyle<br />

bir ortamda 1 Kasým seçimlerine gittiler.<br />

Anayasa deðiþikliðine göre “kamu güvenliði<br />

tehdit ediliyor” diye OHAL ilan edip<br />

seçimleri yenilemesinin önünde ne engel<br />

var? Demokrasilerde bu tür kararlar kiþilerin<br />

keyfine býrakýlmaz, gerekli mekanizmalar<br />

iþletilir.<br />

7 Haziran’da ‘kaos’ diyenler þimdi de<br />

‘hayýr çýkarsa kaos olur’ diyor. Buradan<br />

hayýr çýkarsa referandum kararýný tanýmama<br />

gibi bir durumla karþýlaþýlabileceðimizi<br />

mi anlamalýyýz...<br />

Normalde seçim dönemlerinde vaatler<br />

verilir. Referandum sürecine bakýyoruz,<br />

vaatlerin deðil tehditlerin, þantajlarýn olduðu<br />

bir propaganda yürütüyor hükümet<br />

cephesi. Ülke sanki iþgal altýndaymýþ gibi<br />

Cumhurbaþkaný “Bir canýmýz var, vatan<br />

için veririz” diyor. Halký panik halinde<br />

korkutarak sindirmek ve buradan evet çýkarmak<br />

gibi bir niyetleri var. Bir taraftan<br />

da hayýr çýkarsa diye 16 Nisan’dan sonrasý<br />

için atacaklarý muhtemel adýmlara gerekçe<br />

yaratýyorlar.<br />

‘HAYIR’ DEMOKRASÝ MÜCADELESÝ ÝÇÝN OLANAK<br />

Hayýr sonucundan sonra nasýl bir Türkiye’ye<br />

uyanacaðýz? ‘Hayýrýn bize ne faydasý<br />

olacak, bir anda demokrasiye, refaha mý geçeceðiz’<br />

diyenlere yanýtýnýz ne?<br />

Sahadaki çalýþmalarda geniþ kesimlerde<br />

hayýr eðilimi gözlüyoruz. AKP ve<br />

MHP’ye oy veren toplumsal kesimlerde<br />

de... Sandýktan hayýr çýktýðýnda da her<br />

þeyin birden bire güllük gülistanlýk olmayacaðýný<br />

biliyoruz. Demokrasi mücadelesini<br />

ilerletme, kutuplaþmayý daðýtma<br />

ve toplumda yeniden dayanýþma<br />

içerisinde mücadeleyi örgütlemek<br />

için bir<br />

olanak saðlamýþ<br />

olacaðýz.<br />

Zayýf bir ihtimal, fakat evet çýkmasý durumunda<br />

kuþkusuz hükümetin yasal düzenlemelere iliþkin<br />

planlarý var. Kýdem tazminatlarýnýn tasfiye edileceðini,<br />

kamu emekçilerinin iþ güvencesinin kaldýrýlacaðýný,<br />

ekonomik, sosyal ve siyasal alanda<br />

yeni bir saldýrý dalgasýnýn geleceðini bilmeliyiz.<br />

2019 yýlýna kadar mý olacak bunlar? Yani seçime<br />

kadar...<br />

2019 yýlýný bekleyecekler mi? Hemen yeni sisteme<br />

geçmek için seçimleri yenileyebilirler... Bunun<br />

bir güvencesi yok. Seçimlerden hemen sonra<br />

da bu haklarý gasp edecek ve baskýlarý artýracak<br />

uygulamalar, düzenlemeler gündeme gelecektir.<br />

Erken seçim ihtimalinden mi bahsediyorsunuz?<br />

Tabii mümkün. Çünkü hayýr çýkarsa halk iki þeye<br />

hayýr demiþ olacak: Bir, hükümetin uyguladýðý<br />

politikalara. Ýki, getirilen anayasa deðiþikliðine. Erken<br />

seçim olmasa da kartlarýn yeniden karýlmasý<br />

gündeme gelebilir.<br />

OHAL koþullarýnda, baskýyla ülkeyi yönetmenin<br />

kolaylýðýný görmüþ durumda hükümet. Kararnamelerle<br />

yönetmeyi deneyeceklerdir. Hükümetin<br />

sarýldýðý argümanlar þunlar: Güçlü Türkiye... Yol<br />

yaptýk, köprü yaptýk... Bunlar kendi þahsi paralarýyla<br />

yapýlmadý, 80 milyonun kaynaðý kullanýldý.<br />

Ayrýca köprüden geçen her araç için para ödüyoruz.<br />

‘Güçlü Türkiye’ propogandasý yaparken “IMF<br />

borçlarýný ödedik” diyorlar. Peki, ya dýþ borçlanmalar?<br />

Yabancý sermayeye yapýlmýþ borçlar bunlar<br />

aðýrlýklý olarak. Türkiye’nin geleceði yaklaþýk 450<br />

milyar $ borçla ipotek altýnda. Torunlarýmýz bile<br />

borçlu. 2015 yýlýnda 9 milyar dolar borç ödemiþiz.<br />

2017 yýlýnda ise 49 milyar dolar borç ödememiz gerekiyor.<br />

Peki nasýl? Getirilen düzenlemelere bakýyoruz:<br />

Varlýk Fonu oluþturuldu, bireysel emeklilik sigortasý<br />

zorunlu kýlýndý, esnaflar için de ‘ahilik fonu’<br />

getirmeye çalýþýyorlar, metrekare hesabý üzerinden<br />

emlak sertifikalarý oluþturuyorlar... Yani halkýn sýrtýndan<br />

ödenecek bu borçlar. Ýþte tüm bunlarý hesaba<br />

katarak kararýný vermeli herkes.<br />

Tüm bunlarý iþçilere anlattýðýnýzda ikna oluyorlar<br />

mý?<br />

Ýþçiler mevcut durumdan rahatsýz. AKP’ye oy<br />

veren, diyen ‘Cumhurbaþkanýný çok seviyorum’ diyen<br />

iþçi bile kendi yaþadýðý sorunlarý konuþtuðmuzda,<br />

rahatsýzlarýný dile getiriyor. Geleceklerini<br />

güvence altýnda hissetmiyorlar. Ne zaman iþten<br />

atýlýrým kaygýsý var. Örneðin Ýzmir’de bir araya geldiðimiz<br />

iþçiler diyor ki, býrakýn bir yýllýk kredi çekmeyi,<br />

birkaç ay bile borçlanmaya korkuyoruz. Yarýnýmýzdan<br />

emin deðiliz. Ýþçiler, gençler umutsuz<br />

ve mutsuz. Haliyle bu politikalarla iktidarýn iliþkisi<br />

kurulduðunda sorumlu olarak tabi ki hükümeti görüyor.<br />

Peki, sizce sandýða yansýr mý bu tepki? Bir<br />

çok yerde iþçi toplantýsýna katýldýnýz, gözlemleriniz<br />

nedir?<br />

Yani bir kýsmý gözü kapalý Erdoðan’a oy vereceðim<br />

diyerek evet diyecektir. Ama düne göre bu<br />

kesim azýnlýkta görünüyor. Biz parti olarak iþçiler,<br />

emekçiler, kadýnlar, gençler içerisinde hükümet<br />

ne yapmak istiyor, bu düzenlemeyle getirilen siyasal<br />

yapý nedir, bunlarý konuþtuk. Hem bilgilendirme,<br />

hem de tartýþma platformu oluþturmaya çalýþtýk.<br />

Sonuç ne olursa olsun esas olarak hem yasal<br />

hem anayasal düzenlemeler açýsýndan, iþçi sýnýfý<br />

içerisinde demokratik haklar ve siyasal özgürlükler<br />

için mücadele bilincini geliþtirebilirsek kýymetlidir<br />

diye düþünüyorum.


doðu/güneydoðu<br />

evrensel<br />

bolge@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

8<br />

Sur’daki ‘yeni yaþam’da<br />

Surlulara yer yok!<br />

‘ÇOCUKLUÐUMUN<br />

Salih YEÞÝL<br />

Diyarbakýr<br />

ERDOÐAN VE YILDIRIM DÝYARBAKIR’DA<br />

‘Mitingten fotoðraf istiyorum!’<br />

CUMHURBAÞKANI Erdoðan ve<br />

Baþbakan Binali Yýldýrým, bugün Diyarbakýr<br />

Valiliði önünde “Toplu Açýlýþ<br />

Töreni” adý altýnda düzenlenecek referandum<br />

mitingine katýlacak. Etrafý<br />

bariyerlerle çevrili ve araç trafiðine<br />

kapalý olan valilik çevresine miting<br />

nedeniyle yeni bariyerler yerleþtirildi.<br />

Devlet kurumlarýnda çalýþanlara mitinge<br />

katýlmalarý yönünde baskýlar yapýlýrken,<br />

Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi<br />

Ulaþým Daire Baþkaný Rýfat<br />

Ural’ýn birim çalýþanlarýna baský uyguladýðý<br />

ortaya çýktý.<br />

Ural’ýn mazeret kabul etmeden<br />

bugün gerçekleþtirilecek “evet” mitingine<br />

katýlmasý yönünde talimat verdiði<br />

bilgisini veren ismini vermek istemeyen<br />

bir personel, Ural’ýn kendilerine<br />

“Cenazeniz dahi olsa, geleceksiniz aksi<br />

takdirde yarýn iþe gelmeyin” diyerek<br />

baský uyguladýðýný söyledi. Ayrýca<br />

Ural’ýn Daire Baþkanlýðý’nda çalýþan<br />

bütün personellerin miting öncesi belediye<br />

binasýna gelerek, imzasý alýnmasý<br />

ardýndan toplu taþýmalar ile miting<br />

alanýna gideceðini, miting alanýnda<br />

toplu fotoðraf çektirmesi gerektiðini<br />

ve miting ardýndan tekrar belediye<br />

binasýna gelerek imza atmasý þartý<br />

koþtuðu öðrenildi.<br />

Öte yandan Ulaþým Daire Baþkanlýðý<br />

bünyesinde bulunan 40 otobüsün<br />

kente baðlý ilçelerden getirilecek korucular<br />

için görevlendirildiði bilgisi<br />

edinildi.<br />

Patlamada iki çocuk yaþamýný yitirdi<br />

MARDÝN’in Nusaybin ilçesine baðlý<br />

Abdulkadir Paþa Mahallesinde<br />

evlerinin bahçesinde bulduklarý cismin<br />

ellerinde patlamasý sonucu Havin<br />

Güneþ (3) ve Fatih Güneþ (5) adlý<br />

kardeþler aðýr yaralanarak Mardin<br />

Devlet Hastanesi’ne kaldýrýlmýþtý.<br />

Yapýlan tüm müdahalelere raðmen<br />

yaþamýný yitiren küçük Havin’in<br />

ardýndan yoðun bakýmda tedavisi<br />

süren aðabeyi Fatih Güneþ’te dün<br />

yaþamýný yitirdi. (Mardin/DÝHABER)<br />

Hükümet yetkililerinin “Aslýna<br />

uygun inþa edilecek”<br />

dediði Sur’da ilk betonarme<br />

bina yükselmeye baþladý.<br />

Yýkým ve inþa çalýþmasýnýn<br />

birlikte sürdüðü ilçede, hak sahiplerine<br />

sunulan seçenekleri deðerlendiren<br />

Surlular, “Sur’da yaþamamýz engellenmek<br />

isteniyor” dedi.<br />

Diyarbakýr’ýn Sur ilçesinde 11 Aralýk<br />

2015’te ilan edilen sokaða çýkma yasaðýnýn<br />

ardýndan yaþanan çatýþmalar nedeniyle<br />

ilçenin Cevatpaþa, Fatihpaþa, Dabanoðlu,<br />

Hasýrlý, Cemal Yýlmaz ve Savaþ<br />

Mahallesi adeta yerle bir edildi. Yasaðýn<br />

kýsmi olarak hala sürdüðü ilçede yýkým<br />

çalýþmalarý sürüyor. Bir yandan yýkým<br />

çalýþmalarý devam ederken, ilçede ilk<br />

betonarme bina da yükselmeye baþladý.<br />

Betonarme yapýlarýn yapýmýna baþlanmasý<br />

Sur’un aslýna uygun inþa edilmeyeceði<br />

görüþünü beraberinde getirdi.<br />

Baþbakan Binalý Yýldýrým’ýn, “Tarihsel<br />

dokusu korunarak inþa edilecek” dediði,<br />

eski Baþbakanlardan Ahmet Davutoðlu’nun<br />

ise “Toledo olacak” dediði<br />

Sur’daki 6 mahalledeki yýkým çalýþmalarýnýn<br />

sürdüðü alanda, geriye neredeyse<br />

hiçbir yapý kalmadý. Kurþunlu Camisi,<br />

Paþa Hamamý, Çardaklý Hamamý, Arapþeyh<br />

Camisi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi,<br />

Süryani Kilisesi, Süleyman Nazif<br />

Ýlkokulunun dýþýnda neredeyse hiçbir<br />

tarihi Diyarbakýr evi ayakta kalmadý.<br />

Milliyet gazetesi ise yürüyen çalýþmayý<br />

geçtiðimiz perþembe günü ‘Sur’da yeni<br />

bir yaþam’ baþlýðýyla manþetine taþýmýþtý.<br />

Görüþtüðümüz Surlular, kendilerinin<br />

Sur’dan tamamen atýlmak istendiðini<br />

söylüyor.<br />

‘YIKIM ÇALIÞMALARI<br />

KUÞKULUDUR’<br />

Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý yetkilileri,<br />

Sur’daki tescilli yapýlarýn kullanýcýlarý<br />

tarafýndan korunmadýðýný, üzerlerine<br />

kaçak kat çýkýldýðýný ve bu yüzden yýkýldýðýný<br />

açýklarken Mimarlar ve Mühendisler<br />

Odasý Diyarbakýr Þubesi Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Herdem Doðrul ise<br />

Sur’un bilinçli bir yýkýma uðratýldýðýný<br />

belirterek, yýkýmýn kentsel dönüþüm<br />

projesinin bir parçasý olduðunu savunuyor.<br />

Doðrul, “Sur’un dört mahallesi<br />

þimdi yerle bir edilmiþ. Dümdüz edilmiþ.<br />

Yeniden yapýlanma ve kentsel dönüþüm<br />

aslýnda devletin kendini yeniden<br />

finanse etme yöntemi de oldu. Son on<br />

yýlda, Türkiye’nin inþaat sektörünün en<br />

önemli kýsmýný kentsel dönüþüm oluþturuyor.<br />

Sur’daki yýkým da kentsel dönüþümün<br />

bir parçasý” diye konuþtu.<br />

Doðrul, çalýþmalarýn kamuoyuna<br />

açýklanan amaç doðrultusunda yapýlýp<br />

yapýlmadýðýný da kuþku ile yaklaþýyor.<br />

Çalýþmalarýn þeffaf olmadýðýný vurgulayan<br />

Doðrul, “Yýkým çalýþmalarý kuþkuludur.<br />

Orada tarihi yapýlarýn ne kadar hasarlý<br />

olduðu ve yýkýlanlarýn hasarlý olup<br />

olmadýðý noktasýnda kuþkuluyuz. Çünkü<br />

þeffaf bir çalýþma yürütülmüyor. Defalarca<br />

inceleme yapma taleplerimiz reddedildi.<br />

Sur’a girmemize izin vermediler.<br />

Diyarbakýr’daki insanlarýn Sur’da ne<br />

olup bittiðinden haberi yok” dedi.<br />

Doðrul, þunlarý kaydetti: “Her þey gizli<br />

yapýlýyor. Bu çatýþmanýn üzerinden bir yýl<br />

geçti. Bu bir yýllýk süreçte Sur’da ne yapýldý?<br />

Kaç ev yýkýldý? Enkaz nereye döküldü?<br />

Enkazýn içinde neler var? Yýkýlan<br />

yapýlardan kaçý tescilliydi? Kaçý taþ yapý<br />

kaçý betonarmeydi? Bunlara dair bilgimiz<br />

yok. Kamuoyu ile paylaþýlmýyor. Bu kadar<br />

gizli yürütülen, üstü kapalý yürütülen bir<br />

çalýþmanýn da saf olmasý, temiz olmasý<br />

masum olmasý düþünülemez.”<br />

‘MAÐDUR EDÝLÝYORUZ’<br />

Sur’un yýkýlmasý bir mülk sahiplerinin<br />

haklarýnýn nasýl karþýlanacaðý konusu<br />

da tartýþmalý. Hükümet yetkilileri<br />

kimsenin maðdur edilmeyeceðini her<br />

fýrsatta dile getiriyor. Ancak hak sahipleri,<br />

evlerine biçilen deðerin evlerinin deðerinin<br />

çok altýnda olduðunu ve maðdur<br />

edildiklerini söylüyor.<br />

Hak sahipleri yapý olarak evlerine<br />

metrekare olarak 400 TL kat mülkiyeti<br />

olmadýðý için de arsa metrekaresine 650<br />

TL biçildiðini savunuyor.<br />

Taraflarýn üzerinde tek uzlaþma saðladýðý<br />

ise, maðdurlara sunulan seçenekler.<br />

Seçenekler arasýnda, ev sahiplerinin<br />

evlerine biçilen fiyat üzerinden TOKÝ’ye<br />

borçlandýrýlarak evlere yerleþme, Sur<br />

içinde yapýlan evlere yine borçlandýrýlarak<br />

yerleþtirilme ya da evlerine biçilen<br />

deðerin kendilerine verilerek iliþkilerinin<br />

kesilmesi. Surlular, bütün seçeneklerin<br />

kendilerinin maðdur edilmesi üzerine<br />

kurulduðunu görüþünde.<br />

ANTEP Düztepe’de referandumda<br />

“hayýr” diyecek olan demokrasi güçlerinin<br />

birlikte çalýþma yürütmek üzere<br />

oluþturduðu “Düztepe Hayýr Ýnisiyatifi”,<br />

kahve toplantýlarýna baþladý. Ýþçilerle yapýlan<br />

kahve toplantýsýnda iþçiler ve inisiyatif<br />

bileþenleri neden ‘hayýr’ denilmesi<br />

gerektiðini tartýþtý.<br />

Düztepe’de çalýþma yürüten EMEP,<br />

HDP, CHP, SYKP yaný sýra çok sayýda<br />

demokratik kitle örgütü ve sendikanýn<br />

da yer aldýðý inisiyatif, ev ve kahve toplantýlarýna<br />

baþladý. Ýlk kahve toplantýsý<br />

iþçilerin katýlýmýyla Kuzuyataðý Kýraathanesi’nde<br />

gerçekleþtirildi.<br />

‘TEK ADAM ÝÇÝN<br />

REFERANDUM’<br />

Burada ilk olarak konuþan EMEP<br />

MYK üyesi Türkmen, “AKP’nin propaganda<br />

ettiði gibi daha güçlü Türkiye için<br />

bir madde yok. Bu referandum bir kiþinin<br />

tek gücü elinde tutacaðý baþkanlýðý<br />

içindir” diye konuþtu.<br />

DÝSK Genel-Ýþ Þube Baþkaný Süleyman<br />

Göçmen de, “Þu ana kadar<br />

gördüklerimiz bundan sonra olacaklarý<br />

da anlatmýyor mu? Biz 12 Eylül<br />

Anayasasýný da kabul etmiyoruz ama<br />

ondan da geri bir deðiþiklik getirmeye<br />

GEÇTÝÐÝ<br />

SUR’DA YAÞAMAK ÝSTÝYORUM’<br />

MAÐDURLARDAN Ali Vuranel’in Suriçi’nde<br />

dairesi vardý. Ancak daireye biçilen<br />

fiyat 35 bin TL. Çocukluðundan beri Sur’da<br />

yaþayan Vuranel, Sur içinde yapýlacak evlerin<br />

yüksek fiyatta tekrar maðdurlara satýlmasýna<br />

karþý. Vuranel, “Ben çocukluðumdan<br />

beri Sur’da yaþýyorum. Ben neden<br />

þehir dýþýnda yapýlacak TOKÝ’lere yerleþeyim.<br />

Ben kendi doðup büyüdüðüm,<br />

çocuklarýmýn doðup büyüdüðü yerde yaþamak<br />

istiyorum. Bizlerin Sur’da yaþamasý<br />

neden engellenmeye çalýþýlýyor?” diye<br />

sordu.<br />

Vuranel, oturduðu binanýn altý katlý olduðunu<br />

ve kat mülkiyeti ile tapusunun olmadýðýný<br />

belirterek, “Sur’da aldýðým ev arsa<br />

üzeri 6 kat ben 5.katta oturmaktaydým<br />

ve devlet acele kamulaþtýrma kararý çýkardý.<br />

Ve acele kamulaþtýrma da ev sahibiyken<br />

arsaya ortak pay olarak gösteriliyor.<br />

Ve metrekare olarak da 11 metrekare<br />

olarak payým var deniliyor. Ve devlet Sur<br />

içinde hiçbir evin kat mülkiyeti olduðunu<br />

bilmiyor muydu? Ve eðer durum böyle<br />

ise neden o zaman Sur’da çok katýlý binalarýn<br />

yapýlmasýna izin verildi? Sur’da yaþanan<br />

olaylardan bir kere maðdur olduk.<br />

Þimdi de ikinci maðduriyetimizi yaþýyoruz.<br />

Maðduriyetimin giderilmesini istiyorum”<br />

diye konuþtu.<br />

‘GERÇEKTEN HAKSIZLIK YAPILIYOR’<br />

Sur maðdurlarýndan Zülfü Polat da verilen<br />

fiyatýn kendilerini ikinci defa maðdur<br />

edeceði görüþünde. Polat, “Biz evlerimizi<br />

alýrken tapulu diye aldýk. Þimdi tapusuz<br />

olduðu söyleniyor. Ayrýca devlet yetkilileri<br />

maðdur edilmeyeceðimizi söyledi. Þimdi<br />

de devlet kalkmýþ ölü bir fiyat veriyor<br />

evlerimize. Biz ne yapacaðýz bu para ile<br />

bize verilen 25-30 bin TL ile biz ne ev alabileceðiz<br />

ne de baþka bir þey yapýlýr. Yapýyorsanýz<br />

bize ev verin. Evimizi yýktýnýz. Bize<br />

ev verin. Bize zulüm etmenin ne anlamý<br />

var.” þeklinde konuþtu.<br />

Kentsel dönüþüm projesi kapsamýnda<br />

daha önce yýkýlan evlerin metrekare birim<br />

fiyat olarak bin TL bedel biçildiðini ifade<br />

eden Polat, “O zamanda bu zamana ne oldu<br />

da bize metrekare fiyatý olarak 650 TL<br />

fiyat veriyorlar? Þimdi gelmiþsiniz 5-6<br />

katlý binadaki kiþilerin dairelerini üzerinde<br />

kurulduklarý arsa üzerinden fiyat biçiyorsun.<br />

Bir de fiyatý mümkün olduðu kadar<br />

aþaðý çekerek bunu yapýyor. Þimdi bu<br />

insanlar zaten maðdurdur. Bir daha maðdur<br />

olacaklar. Biz bize çok ödeme yapýlsýn<br />

deðil, hakkýmýzýn, hukukumuza riayet<br />

edilmesidir. Bundan baþka bir isteðimiz<br />

yok” diye belirti.<br />

Maðdurlardan Ali Haydar Taþ, “Bize<br />

gerçekten haksýzlýk yapýlýyor” diyerek devam<br />

ediyor sözlerine: “Yetkililerden maðduriyetimizin<br />

giderilmesini istiyoruz. Evlerimizin<br />

deðeri ne ise onu istiyoruz. Fazlasýný<br />

zaten istemiyoruz ki biz de. Yeniden<br />

bir ev sahibi olabilecek bir þey istiyoruz.<br />

30 bin TL’ye ben nasýl ev alabilirim ki?” diye<br />

sordu.<br />

‘Bu deðiþiklik iþçi için deðil’<br />

çalýþýyorlar” dedi.<br />

SYKP Ýl Baþkaný M. Ali Karapekmez<br />

de, “Hayýr cephesi zengin bir kampa dönüþtü.<br />

Bu nedenle 16 Nisan bir sonuçtan<br />

çok baþlangýç olabilir” dedi.<br />

‘ÝÞÇÝLER TERCÝHLERÝNÝ<br />

KONUÞMAYA KORKUYOR’<br />

Toplantýda söz alan Baþpýnar OSB<br />

iþçileri kýdem tazminatý ve bir kampanya<br />

olarak sunulan istihdam sorununa<br />

dikkat çektiler. “Birçok fabrika alacaðý<br />

iþçi kadar iþçi çýkardý” diyen bir Baþpýnar<br />

iþçisi, ‘evet’ kampanyasýnýn da en<br />

çok fabrikalarda iþçiler arasýnda yürütüldüðünü<br />

söyledi. Özellikle büyük fabrikalarda<br />

iþçilerin eðilimlerinin hemen<br />

idareye iletilmesini saðlayan bir denetim<br />

mekanizmasýnýn olduðunu hatýrlatan<br />

iþçi, “Ýþçiler, tercihlerini belli ederlerse<br />

iþten çýkarýlma tehdidini hissediyor.<br />

Bizim çýkarýmýza olmayan bu deðiþikliðin<br />

ne anlama geldiðini fabrikalarda<br />

iyi anlatabilmeliyiz. Bunun için de<br />

biz iþçilere daha çok görev düþüyor”<br />

dedi. Toplantý da ‘hayýr’ diyenlerin çoðaltýlmasý<br />

için inisiyatifin çabalarýnýn<br />

daha da artacaðý belirtilerek, ziyaret ve<br />

buluþmalarýn devam edeceði bildirildi.<br />

(Antep/EVRENSEL)<br />

YENÝGÜN<br />

Ender ÝMREK<br />

enderimrek@hotmail.com<br />

CEZAEVLERÝNDEKÝ<br />

AÇLIK GREVLERÝ<br />

Eþ baþkanlar da açlýk grevinde...<br />

Milletvekilleri de açlýk grevinde...<br />

45 gündür açlýk grevinde olan PKK ve<br />

PAJK’lý tutsaklarýn açlýk grevi haber deðeri<br />

görmedi...<br />

Ne Þakran’ý duyan var ne de diðer cezaevlerindeki<br />

insanlýk dýþý koþullarý...<br />

Ne yazýk ki, cezaevlerindeki insanlýk dýþý koþullara<br />

karþý yaþamlarýný ortaya koymak zorunda<br />

kalanlarý duyan yoktu... PKK lideri Öcalan’ýn tecrit<br />

koþullarý, ailesi ve avukatlarýyla görüþtürülmemesi<br />

açlýk grevlerinin nedenlerinden birisi...<br />

Yine bölgede köylere düzenlenen operasyonlara<br />

son verilmesi isteniyor; yasak ve baský uygulamalarýnýn<br />

son bulmasý da açlýk grevinin talepleri<br />

arasýnda yer alýyor...<br />

Ne talepleri, ne de tutsaklarýn durumlarý konuþulup<br />

tartýþýldý. Ancak süresiz dönüþümlü açlýk<br />

grevi yeni bir boyut kazanarak bir nebze de<br />

olsa gündeme girebildi.<br />

Edirne F Tipi Kapalý Cezaevi’nde tutukluluðu<br />

süren HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ<br />

ile Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan<br />

ve yine Silivri Cezaevinde tutulan DBP Eþ Genel<br />

Baþkaný Sebahat Tuncel’in açlýk grevine baþlayacaklarýný<br />

açýklamalarýyla konu medyada bir<br />

nebze yer bulabildi.<br />

HDP’li tutuklu milletvekillerinden Ayhan Bilgen,<br />

Meral Danýþ Beþtaþ ve Nihat Akdoðan da<br />

yarýndan itibaren açlýk grevine baþlayacaklarýný<br />

duyurdular...<br />

Kuyudan çýkarýlan köpek günlerce evirilip<br />

çevrilerek ne kadar hayvansever bir toplum olduðumuz<br />

üzerine onca mugalata edilirken, diðer<br />

yandan þehirlerin yerle yeksan hali, bodrumlarda<br />

öldürülen, yakýlmýþ insan bedenleri görüntülerine<br />

eþlik eden yýkýlmýþ evlere asýlan ay-yýdýzlý<br />

bayraklarla gücün ve kudretin düzeyi gösteriliyordu.<br />

Ne yazýk ki, Kürtlere, Kürt siyasetçilere iliþkin<br />

geliþmeler ancak “terör örgütü” kapsamýnda<br />

yer bulabiliyor.<br />

Kürtlerin talepleri, mücadele demokratikleþme<br />

ve çözüm arayýþlarý ne gazetelerde ne de televizyonlarda<br />

gündem oluyor.<br />

Devletin gücünü, Kürtlere uygulanan þiddet<br />

ve zulüm üzerinden kanýtlamaya çalýþan zihniyet<br />

medyada daha berbat halde sürdürülüyor.<br />

Televizyon ve gazete köþelerini kaplayan sefillerin<br />

önemli bir bölümü de “Kürtlerin deðiþtiði”<br />

üzerine derin analizler döktürüyor...<br />

“Kürt halkýnýn teslim olduðu”, “Kürtlerin<br />

HDP’den uzaklaþtýklarý...” üzerine bolca tartýþmalar<br />

yapýldý. Bu yönlü beþ para etmez analizler<br />

hala yapýlmaya devam ediyor.<br />

Kürtlerin temsilcilerinin yer alamadýðý tartýþma<br />

programlarýndan geçilmiyor.<br />

Aylardýr süren referandum çalýþmalarý süresince<br />

tek bir Kürt siyasetçinin bile televizyon<br />

ekranlarýna çýkarýlmamasý, bölgede yaþananlarýn<br />

sadece ve sadece “terör” ve terörist” tanýmlarý<br />

eþliðinde sunulmasý ise Kürtleri on yýllardýr sürdüre<br />

geldikleri demokratikleþme, eþitlik ve özgürlük<br />

mücadelesini tersyüz etme çabasýndan<br />

baþka bir þey deðil.<br />

Ancak, ne tür tahliller yapýlýrsa yapýlsýn, gerçek<br />

baþka türlü ilerliyor....<br />

Kürt halký haklý mücadelesinden ve direniþinden<br />

vazgeçmiþ deðil...<br />

Ýnanmayanlar dönüp Newroz kutlamalarýna<br />

baksýnlar...<br />

Newroz bunu gösterdi...<br />

Baský, þiddet kýyým politikalarýnýn haklý hak direniþini<br />

yok edemeyeceði bir kez daha görüldü...<br />

Yalan bir kez daha iflas etmiþ oldu...<br />

Onlarýn hesap ve beklentilerini altüst ederek<br />

bir kez daha kitlesel olarak sokaða çýkýp Newroz<br />

kutlandý... Havuz medyasý bir merkezden yönlendirilmiþ<br />

halde “Newroz’a ilgi yoktu” diyerek<br />

gerçeði karartmaya yönelik haber ve fotoðraflarla<br />

bir kez daha rezil oldu.<br />

Gerçekleri gizlemek, yalan yanlýþ hesaplarla<br />

çarpýtmak o kadar da kolay olmuyor.<br />

Bir kez daha görüldü ki tüm baský, þiddet ve<br />

kýyým politikalarýna karþýn Kürt halký eþitlik,<br />

özgürlük, demokrasi ve barýþ mücadelesinden<br />

vazgeçmiyor...<br />

Kürt halkýnýn görece suskunluðu, günümüzde<br />

yaþanan özgün geçiþ süreci yanlýþ deðerlendirmelere<br />

konu olsa da gerçeðin baþka türlü tezahür<br />

ettiðini söylemek için fazlasýyla veri bulunuyor.<br />

Ne Kürtlerin ne de Türkiye’nin demokratikleþmesi,<br />

eþit ve özgür bir yaþam mücadelesi veren<br />

halklarýnýn mücadelesi durmuyor, mücadele<br />

yeni yol ve yöntemler, farklý mecra ve kanallar<br />

bularak sürüyor.<br />

Newroz kutlamalarý bunu bir kez daha göstermiþ<br />

oldu...<br />

Bu tablonun referanduma da yansýyacaðýný<br />

gösteren bir geliþim süreci içindeyiz. Umarýz<br />

ki, Erdoðan/AKP yönetimi bu gerçeði görür ve<br />

cezaevlerinden baþlayarak, yanlýþlarýndan vazgeçip,<br />

demokratik bir yaþam için Kürt halkýnýn<br />

ve Türkiye halklarýnýn sesine kulak verir... Deðilse<br />

kendi sonunu kendi elleriyle hazýrlamaya<br />

devam edecektir...<br />

Zira referandum süreci geliþmenin bu yönlü<br />

olduðunu yeterince gösteriyor...


politika<br />

evrensel<br />

politika@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

9<br />

KISA... KISA...<br />

Bütün baskýlara raðmen<br />

Van<br />

mitingi<br />

iptal<br />

CUMHURBAÞKANI Recep<br />

Tayyip Erdoðan’ýn<br />

Erzurum’da yapacaðý miting<br />

15 Nisan’a ertelendi.<br />

Van mitingine de ses kýsýklýðý<br />

nedeniyle gelemeyeceði<br />

açýklandý. AKP Van Ýl<br />

Baþkaný Zahir Soðanda,<br />

Cumhurbaþkaný<br />

Erdoðan’ýn Van gezisini<br />

iptaliyle ilgili açýklamasýnda<br />

saat 13.00’te Baþbakan<br />

Binali Yýldýrým’ýn halka<br />

hitap edeceðini söyledi.<br />

(ANKARA)<br />

Günay’dan<br />

hayýr<br />

mektubu<br />

ESKÝ Kültür ve Turizm<br />

Bakaný Ertuðrul Günay,<br />

anayasa deðiþikliði ile ilgili<br />

AKP milletvekillerine mektup<br />

yazdý. Günay,<br />

“Demokratlar ve özgürlükçüler<br />

hep sizi korudular.<br />

Þimdi sýra sizde” dedi.<br />

Günay, mektubunda,<br />

“Demokrasiyi rafa kaldýrmak<br />

anlamý taþýyan bu<br />

sürükleniþten ülkenin kurtulmasý<br />

sizin elinizde. Bu<br />

sürükleniþi ancak sizin<br />

saðduyulu direniþiniz,<br />

sakin, vakur ve kararlý<br />

davranýþýnýz önleyebilir”<br />

ifadelerini kullandý.<br />

(ANKARA)<br />

MHP’nin<br />

‘hayýr’ýna<br />

inanmýyor<br />

BAÞBAKAN Yardýmcýsý ve<br />

Hükümet Sözcüsü Numan<br />

Kurtulmuþ, MHP’lilerin<br />

büyük kýsmýnýn ‘partili<br />

cumhurbaþkanlýðý’ný<br />

merkeze alan anayasa<br />

deðiþikliði referandumunda<br />

‘Hayýr’ oyu vereceðiyle<br />

ilgili anket sonuçlarýný þu<br />

sözlerle deðerlendirdi:<br />

“Sanal bir þey.” TRT<br />

Haber’de canlý yayýna<br />

katýlan Kurtulmuþ, sahada<br />

MHP’li seçmenin büyük<br />

bir kýsmýnýn ‘Evet’ diyeceðini<br />

gördüðünü belirtirken<br />

‘bazý’ MHP’li muhaliflerin<br />

yaptýðý ‘Hayýr’ kampanyasýnýn<br />

köpürtülmeye<br />

çalýþýldýðýný söyledi.<br />

Kurtulmuþ, “Alparslan<br />

Türkeþ’i iyi anlamýþ,<br />

MHP’nin doktrinini iyi<br />

anlamýþ, baþkanlýk meselesini<br />

iyi anlamýþ birisinin<br />

‘Evet’ diyeceðini düþünüyorum”<br />

dedi. (ÝSTANBUL)<br />

Kullarý<br />

kýrýk<br />

hücrede<br />

CHP Ýstanbul Milletvekili<br />

Barýþ Yarkadaþ, cezaevlerindeki<br />

insan haklarý ihlallerinin<br />

katlanýlmaz bir<br />

boyuta geldiðini söyledi ve<br />

þu örneði aktardý: Bakýn<br />

sadece bugün iki þikayet<br />

geldi bana... Bunlardan<br />

biri Ankara Keskin<br />

Cezaevi’nden... Tutuklu<br />

Savcý Muzaffer Bayram’ýn<br />

her iki kolu da bileðinden<br />

kýrýlmýþ. Buna iliþkin rapor<br />

da var. Ancak Muzaffer<br />

Bayram, buna raðmen<br />

hücrede tek baþýna tutuluyor.<br />

Yarkadaþ Annesi<br />

tutuklandýðý için cezaevinde<br />

yaþamak zorunda<br />

kalan bebeðe de oyuncak<br />

verilmediðini söyledi.<br />

(ÝSTANBUL)<br />

‘hayýr’ýn gücü artýyor<br />

Demokrasi Ýçin Birlik (DÝB)<br />

temsilcileri referandum sürecine<br />

demokratik koþullarda<br />

gidilmediðinin altýný çizerek,<br />

hayýr çalýþmalarýna yönelik<br />

baskýlarýn her geçen gün arttýðýný buna<br />

raðmen toplumda ‘hayýr’a ilginin fazla olduðunu<br />

duyurdu.<br />

DÝB, OHAL koþullarýnda gidilen baþkanlýk<br />

referandumuna iliþkin Taksim Hill<br />

Otel’de basýn açýklamasý yaptý. Toplantýda<br />

hem DÝB’in yaptýðý çalýþma raporlarý<br />

sunuldu hem de referanduma iliþkin<br />

açýklamalar yapýldý.<br />

DÝB kurucularýndan Rýza Türmen,<br />

OHAL koþullarýnda sandýða gidildiðine<br />

dikkat çekerek, KHK’lerle basýn, ifade,<br />

gösteri, hak ve özgürlüklerinin tamamen<br />

kýsýtlanmýþ olduðuna<br />

vurgu yaptý. Türmen, tüm baskýlara<br />

raðmen, toplumda ‘hayýr’a ilginin yüksek<br />

olduðunu aktardý. Rýza Türmen 18 maddelik<br />

anayasa için “Basit bir hükümet deðiþikliði<br />

deðildir. Türkiye’nin geleceði oylanýyor.<br />

Onun için mutlaka doðru sonuç<br />

çkarmamýz gerekiyor” dedi.<br />

Bunun için de demokrasi ve eþitliði<br />

hedef alan bir projenin gerekliliðine vurgu<br />

yapan Türmen, “Bu, referandumun<br />

ötesinde baþka bir þeydir. Halk dinamiðini<br />

muhafaza etmek ve sürdürmek lazým”<br />

diye konuþtu. Bunun için de 16 Nisan<br />

sonrasý bir demokrasi projesinin olmasý<br />

gerektiðni yineledi.<br />

Türmen 16 Nisan’dan sonra çýkacak<br />

‘hayýr’la birlikte Türkiye’nin bütün farklýlýklarýný<br />

kucaklayacak bir anayanýn gerekliliðine<br />

vurgu yaptý. KHK ile Marmara<br />

Üniversitesinden ihraç edilen Anayasa<br />

Hukukçusu Prof. Dr. Ýbrahim Kaboðlu<br />

ise “Bu anayasanýn hiçbir yerinde halkýn<br />

olmadýðýný söyledi. Kaboðlu “Türkiye<br />

Cumhuriyeti vatandaþlarý yok, esasýnda<br />

Türkiye yok” dedi. Kaboðlu, bunun nedenini<br />

de anayasanýn halktan kaçýrýlarak ve<br />

halka sorulmadan yapýlmak istenmesine<br />

baðladý.<br />

Bir anayasal hak olan ‘bilme hakký’nýn<br />

ihlal edildiðine dikkat çeken Kaboðlu,<br />

anayasa maddelerindeki çeliþkileri halka<br />

anlatmanýn yararlý olacaðýný söyledi.<br />

Basýn Konseyi Üyesi Pýnar Türenç, basýna<br />

yönelik baský ve tutuklamalara dair<br />

bir konuþma yaparak baskýlara karþý mücadele<br />

edeceklerini söyledi.<br />

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Baþkaný<br />

Turgay Olcayto, önemli bir süreçten geçildiðini<br />

belirterek, “Elinizi cüzdanýnýza<br />

deðil, vicdanýnýza koyun. Umuyorum halk<br />

elini vicdanýna koyacaktýr. 16 Nisan’da<br />

toplumca güleceðimiz bir ortam yaþayacaðýmýzý<br />

düþünüyorum” diye konuþtu.<br />

DÝSK Basýn Ýþ Baþkaný Faruk Eren ise,<br />

basýn üzerindeki baskýlarý hatýrlatarak,<br />

“Hayýr diyeceðiz, Ýçerideki arkadaþlarýmýzý<br />

çýkaracaðýz” dedi.<br />

Ýstanbul Barosu eski Baþkaný Turgut<br />

Kazan, hayýrla korkusuz yaþama giden yolun<br />

açýlmasýný saðlayacaklarýný belirtti.<br />

Ekonomist Mustafa Sönmez ise, referandum<br />

süreciyle hayýr için toplumun farklý kesimlerinin<br />

buluþtuðunu belirterek, bu birlikteliðin<br />

16 Nisan’dan sonra demokrasinin<br />

güçlendirilmesi için sürdürülmesi gerektiðini<br />

ifade etti. (Ýstanbul/EVRENSEL)<br />

Demirtaþ: Þahsýmýz için talebimiz yok<br />

Ýzmir’de Hayýr<br />

festivaline yasaklama<br />

ÝZMÝR’de hayýr çaðrýsýnýn yapýlacaðý<br />

‘Umudu Kesme Yurdundan’<br />

Festivali, Konak Kaymakamlýðý<br />

tarafýndan ‘huzur ve güvenlik’<br />

gerekçesi ile yasaklandý.<br />

16 Nisan’da yapýlacak referandum<br />

öncesinde hayýr çalýþmalarý<br />

idare yönetimler tarafýndan<br />

yasaklanmaya devam<br />

ediliyor. Son olarak Ýzmir’de<br />

Emek ve Demokrasi Güçleri’nin<br />

öncülüðünde, Gündoðdu<br />

Meydaný’nda yapýlacak ve<br />

yerel müzik gruplarýnýn sahne<br />

alacaðý “Umudu Kesme Yurdundan”<br />

festivali Konak Kaymakamlýðý<br />

tarafýndan engellendi.<br />

Konak Kaymakamlýðý kararý, emniyet aracýlýðý<br />

bildirdi. Gönderilen tebligatta “Bahse<br />

DÝB temsilcileri referandum sürecine demokratik<br />

koþullarda gidilmediðinin altýný çizerek, hayýr<br />

çalýþmalarýna yönelik baskýlarýn her geçen gün<br />

arttýðýný buna raðmen toplumda ‘hayýr’a ilginin<br />

yoðun olduðunu duyurdu.<br />

konu müracaatýnýzla ilgili Konak Kaymakamlýðýnýn<br />

31.03.2017 tarih<br />

ve 3274 sayýlý yazýlarý ile<br />

5442 Sayýlý Ýller Ýdaresinin<br />

Kanununun 32/ç maddesi<br />

gereðince 01 Nisan 2017<br />

Cumartesi günü 15.00-<br />

19.30 saatleri arasýnda<br />

Gündoðdu Meydanýnda yapýlacak<br />

olan Festival etkinliðiniz<br />

yasaklanmýþtýr” denildi.<br />

Ýzmir Emek ve Demokrasi<br />

Güçlerinin Sözcüsü<br />

Melih Yalçýn gazetemize<br />

yaptýðý açýklama ile sadece<br />

müzik gruplarýnýn sahne alacaðý bir festivalin<br />

yasaklanmasýna tepki gösterdi.<br />

(Ýzmir/EVRENSEL)<br />

TSK: Fýrat Kalkaný bitti<br />

TSK Suriye’de yürütülen ve perþembe<br />

günü yapýlan milli Güvenlik Kurulu<br />

(MGK) toplantýsýndan sonra “Baþarýyla<br />

tamamlandý”<br />

diye açýklama<br />

yapýlan Fýrat Kalkaný<br />

Harekatý’na<br />

iliþkin yeni bir<br />

açýklama yaptý.<br />

Genelkurmay<br />

Baþkanlýðý’ndan<br />

yapýlan açýklamada “Türkiye sýnýrýnýn<br />

terör örgütlerinden temizlenerek güvenli<br />

hale getirilmesi amacýyla geçen yýl<br />

24 Aðustos’ta koalisyon güçleriyle koordineli<br />

baþlatýlan<br />

Fýrat Kalkaný<br />

Harekatý’nýn tamamlanmýþtýr”<br />

denildi.<br />

Fýrat Kalkaný<br />

operasyonunda<br />

71 kiþi hayatýný<br />

kaybetti. (HABER MERKEZÝ)<br />

CEZAEVÝNDE açlýk grevine baþlayan<br />

HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ,<br />

avukatlarý aracýlýðýyla ilettiði mesajda,<br />

“Þahsýmýz için hiçbir talebimiz yoktur. Adli<br />

ve siyasi ayrýmsýz bütün tutuklu ve hükümlüler<br />

insani muamele görme hakkýna sahiptir”<br />

dedi.<br />

Cezaevindeki hak ihlallerine karþý diðer<br />

ayný koðuþta kaldýðý Hakkari Milletvekili Abdullah<br />

Zeytan ile açlýk grevine baþlayan Demirtaþ,<br />

mesajýnda “Türkiye cezaevlerinde<br />

yaþanan hukuk dýþý, gayri insani ve keyfi uygulamalara<br />

dikkat çekmek istiyoruz. Bu sorunlardan<br />

kaynaklý birçok cezaevinde 40 günü<br />

aþkýndýr devam eden açlýk grevleri vardýr.<br />

Adalet Bakanlýðý’nýn kendi sorumluluk alanýndaki<br />

bu ciddi meselelere duyarsýz kalmasýný<br />

kabul etmemiz mümkün deðildir” dedi.<br />

Demirtaþ, “Bizim milletvekilleri olarak<br />

þahsýmýz için hiçbir talebimiz yoktur. Açlýk<br />

grevine ve cezaevlerindeki sorunlara dikkat<br />

çekmek, Adalet Bakanlýðý’nýn sorumluluðunu<br />

hatýrlatmak ve özel olarak da Edirne Cezaevi<br />

Müdürü’nün keyfi uygulamalarýný protesto<br />

etmek için açlýk grevi yapýyoruz” ifadelerini<br />

kullandý. (Ankara/EVRENSEL)<br />

Bharara’dan<br />

Çavuþoðlu’ya<br />

cevap<br />

ABD’li savcý Preet Bharara, Dýþiþleri<br />

Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu’nun<br />

“FETÖ baðlantýsý” iddialarýna cevap<br />

verdi.<br />

17-25 Aralýk rüþvet ve yolsuzluk<br />

operasyonlarýnýn kilit ismi olan Reza<br />

Zarrab’ý tutuklatan ABD’li savcý Preet<br />

Bharara, Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu’nun<br />

kendisine yönelik “FE-<br />

TÖ baðlantýsý” ithamlarýna New York<br />

Times Gazetesi aracýlýðýyla cevap<br />

verdi.<br />

Bharara, Bakan Çavuþloðu’nun<br />

söylemlerini “aptalca” olarak nitelendirdi.<br />

Bharara, “Yabancý bir yetkilinin<br />

artýk bakmadýðým bir dava hakkýnda<br />

dile getirdiði yanlýþ ve aptalca siyasi<br />

propagandasýna yorum yapmayacaðým”<br />

ifadelerini kullandý.<br />

AKP hükümetine yakýnlýðýyla bilinen<br />

Zarrab, Ýran’a uygulanan ambargoyu<br />

delmek ve kara para aklamak ile<br />

suçlanýyor. Zarrab, 2016 yýlýnýn Mart<br />

ayýnda Miami’de gözaltýna alýnarak<br />

tutuklanmýþtý. (HABER MERKEZÝ)<br />

HDP açlýk grevlerini<br />

Adalet Bakanýyla<br />

görüþecek<br />

HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya Önder,<br />

cezaevlerinde süren açlýk grevlerine iliþkin Pazartesi<br />

günü Adalet Bakaný Bekir Bozdað ile görüþme<br />

yapacaklarýný duyurdu. Önder, “Demirtaþ ve<br />

milletvekili arkadaþlarýmýz, tüm mahkumlara dönük<br />

adaletsiz uygulamalarý görünür kýlmak için açlýk<br />

grevine baþladýlar. Bu durum eðer demokrasiye<br />

inanýyorsanýz, utanç vericidir. Bu ülkenin üçüncü büyük<br />

partisinin eþ genel baþkaný ve milletvekilleri<br />

cezaevlerindeki hukuksuz uygulamalarý görünür kýlmak<br />

için bedenlerini açlýða yatýrdýlar”<br />

HDP Cezaevi Komisyonu Sözcüsü ve Muþ Milletvekili<br />

Burcu Çelik ile HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya<br />

Önder, cezaevlerinde devam eden açlýk grevlerine<br />

iliþkin Meclis’te basýn toplantýsý düzenledi.<br />

Cezaevlerinde hak ihlallerinin yeni baþlamadýðýný, iki<br />

yýldýr her platformda yaþanan bu durumu anlatmaya<br />

çalýþtýklarýný belirten Çelik, “Açlýk grevleri bir sonuç<br />

olarak ortaya çýktý. Bugün artýk çözümü konuþmamýz<br />

gerekiyor. Bu sürece nasýl gelindiðini hem bakanlýk<br />

hem bizler çok iyi biliyoruz. OHAL sonrasý çýkartýlan ilk<br />

KHK’lerin yansýmasý ve sonucudur bugün yaþadýðýmýz<br />

kriz. Elindeki mevzuata ve KHK’lere dayanan keyfi<br />

tutumun sonucudur bugün yaþadýklarýmýz. Bir an önce<br />

yüzümüzü cezaevlerine çevirmeli ve KHK’lere iliþkin<br />

yeniden bir düzenleme saðlanmalýdýr” dedi. Saðlýk<br />

durumlarý kötüye giden tutsaklar bulunduðunu<br />

vurgulayan Çelik, tutsaklarýn kalýcý saðlýk sorunlar<br />

yaþamamasý bir an önce adým atýlmasý çaðrýsý yaptý.<br />

‘DEMOKRASÝYE ÝNANAN UTANIR’<br />

HDP Ankara Milletvekili Sýrrý Süreyya Önder de,<br />

2009 Nisan’ý ile 2011 Ekim’i arasýnda 7 binden fazla<br />

insanýn KCK adý verilen operasyonlarla gözaltýna<br />

alýndýðýný, uzun süreler cezaevinde tutuklu kaldýklarýný<br />

hatýrlattý. Bu davalarý yürüten hakim ve savcýlarýn<br />

çoðunun bugün darbeci olarak cezaevinde olduðunu<br />

ifade eden Önder, “Hükümete dönük soruþturmalarýn<br />

hepsi gayrý meþru ilan edilmiþken, ayný yargýçlar<br />

tarafýndan açýlan bizlere dönük davalar devam<br />

ettiriyor. Bundan bir sonuç çýkarmadýk, sadece son 1<br />

buçuk yýl içinde HDP’nin siyaseten gösterdiði baþarý<br />

yargý eliyle çürütülmek isteniyor. Son bir buçuk yýlýn<br />

bilançosu da 5 bini aþkýn partilimizin tutuklanmasý”<br />

diye konuþtu.<br />

HDP Eþ Genel Baþkanlarý Demirtaþ ve Tutuklu<br />

milletvekillerinin cezaevlerindeki sorunlarý görünür<br />

kýlmak için açlýk grevine baþladýklarýný belirten Önder,<br />

“Bu durum eðer demokrasiye inanýyorsanýz, utanç<br />

vericidir. Bu ülkenin üçüncü büyük partisinin eþ genel<br />

baþkaný ve milletvekilleri cezaevlerindeki hukuksuz<br />

uygulamalarý görünür kýlmak için bedenlerini açlýða<br />

yatýrdýlar” dedi.<br />

GÖRÜÞME PAZARTESÝ GÜNÜ<br />

Adalet Bakaný Bozdað ile Pazartesi görüþmek için<br />

randevu aldýklarýný duyuran Önder, “Adalet Bakanýndan<br />

randevu talep ettik. Ama görüþmekte güçlük<br />

çekiyoruz. Randevu talebimizi ulaþtýrmakta güçlük<br />

çekiyoruz. Dün Pervin Buldan’a döndü. Pazartesi<br />

bizimle görüþebileceðini söyledi. Pazartesi görüþmeyi<br />

ümit ediyoruz” dedi.<br />

Önder, Anayasa Mahkemesi’ne de þöyle seslendi:<br />

“Artýk sizin karar vermekte üþengeç ve cimri<br />

davrandýðýnýz meseleler cezaevlerinde telafisi mümkün<br />

olmayan vahim sonuçlar doðurabilir. Anayasa<br />

Mahkemesi, kararý niye geciktirdiðini açýklamak<br />

zorundadýr.” (Ankara/EVRENSEL)<br />

SARIHAN, AÇLIK GREVLERÝNÝ<br />

MECLÝS GÜNDEMÝNE TAÞIDI<br />

CHP Ankara Milletvekili Þenal Sarýhan, cezaevlerindeki<br />

hak ihlalleri nedeniyle baþlayan açlýk grevlerini ve<br />

hasta tutuklu ve hükümlerinin durumunu Meclis gündemine<br />

taþýdý. Sarýhan, Adalet Bakaný Bekir Bozdað’ýn yanýtlamasý<br />

talebiyle verdiði soru önergesinde baþta Ýzmir<br />

Aliaða Þakran Cezaevi olmak üzere Sincan Kadýn<br />

Kapalý Cezaevi, Edirne F Tipi Cezaevi, Tekirdað T1 Cezaevi<br />

ve Van T Tipi Cezaevindeki süresiz-dönüþümsüz açlýk<br />

grevlerinin yaklaþýk 45 gündür devam ettiðini ve endiþe<br />

verici bir boyuta ulaþtýðýný belirtti.<br />

Söz konusu cezaevlerinde basýna ve insan haklarý<br />

örgütlerinin raporlarýna da yansýyan hak ihlalleriyle ilgili<br />

soruþturma baþlatýlýp baþlatýlmadýðýný soran Sarýhan,<br />

mahkumlarýn yaþayabilecekleri saðlýk sorunlarýyla<br />

ilgili ne tür önlemler alýndýðý ve açlýk grevlerini önlemek<br />

için nasýl bir strateji izleneceði hakkýnda bilgi istedi. Sarýhan,<br />

ayrýca Ýskenderun M Tipi Kapalý Cezaevi’nde hasta<br />

tutuklu 65 yaþýndaki Mehmet Yýldýzbakan’ýn tahliye<br />

beklerken hayatýný kaybetmesinin sorumlularýný sorduðu<br />

önergede, AK Parti’nin 15 yýllýk iktidarý sürecinde kaç<br />

hasta tutuklu ve mahkumun hayatýný kaybettiðinin<br />

açýklanmasýný istedi. (Ankara/EVRENSEL)


dünya<br />

evrensel<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

dunya@evrensel.net<br />

10<br />

AVRUPA’NIN<br />

GÜNDEMÝ<br />

MACRON; KOÞULLARIN ÜRÜNÜ<br />

Jerome LATTA<br />

Regards<br />

German Foreign Policy<br />

25 Mart 1957’de imzalanan Roma Sözleþmesi’nin<br />

60. yýl dönümünde Alman sermaye örgütleri ticari baþarýlarý<br />

açýsýndan AB ve AB iç pazarýnýn önemini vurguluyorlar.<br />

Roma Sözleþmesi, Avrupa Ekonomik Topluluðu’nu<br />

kurarak kýtanýn, sonuç olarak iç pazara akan<br />

ekonomik entegrasyonunun temelini atmýþlardý. (Geçtiðimiz)<br />

Cumartesi günü Roma’da yapýlan kutlamada<br />

Belçika, Fransa, Luxemburg, Ýtalya sermaye örgütlerinin<br />

temsilcileri ile birlikte Alman Sanayi ve Ticaret Odasý<br />

Baþkaný Erich Schweitzer’in de imzaladýðý açýklamada;<br />

“Biz Avrupa’nýn sanayi ve ticaret odalarý baþkanlarý<br />

ve Avrupa iþverenlerinin temsilcileri olarak Avrupa<br />

projesinin en önemli prensiplerine verdiðimiz desteði<br />

güçlendiriyoruz” denilmekteydi.<br />

“Avrupa Birliði, biz iþverenlerle inþa edildi ve bu nedenle<br />

olasý iyileþtirmelere ve ticaretin kolaylaþtýrýlmasýný<br />

esas alýyor” denilen açýklama, “Bize göre iç pazar<br />

AB’nin büyük baþarýlarýndan biridir. Onun sayesinde<br />

ortaklýðýmýz uluslararasý ticarette önemli bir ekonomik<br />

güç haline gelmiþtir” diye devam ediyordu.<br />

Ýç pazarýn Alman ekonomisi için önemini Yeniden<br />

Ýnþa için Kredi Kurumu (KfW) çoktan ortaya koydu. Alman<br />

iþverenler AB içinde ticari engellerin kaldýrýlmasýna<br />

baðlý olarak KfW’ye göre 14.2 trilyon avro deðerinde<br />

UZUN süre sözlerinin hafifliði ile dalga<br />

geçtik, balonun<br />

patlamasýný bekledik,<br />

þimdi ise kamuoyu<br />

yoklamalarýnýn<br />

yanýlabileceði<br />

fikrine ve hâlâ<br />

karar vermemiþ<br />

seçmenlere sarýlmaya<br />

çalýþýyoruz.<br />

Seçimlere bir ay<br />

süre kalmýþken,<br />

Macron’un Cumhurbaþkaný<br />

seçilme<br />

ihtimali giderek<br />

güç kazanýyor. Kuþkusuz hâlâ her þey<br />

olabilir fakat mevcut koþullar ve siyasi<br />

eðilimler onun önünde büyük bir bulvar<br />

açmýþ durumda. Þu olay tesadüfü deðildir:<br />

TF1 televizyon kanalýndaki (en “büyük” 5<br />

adayýn katýldýðý) “büyük tartýþmada”, Emmanuel<br />

Macron diðer adaylarla tam 15 defa hem fikir olduðunu ilan etti. (...)<br />

Macron sol ile saðýn uzlaþtýðý bir sentez olmaktan çok, sað ile sol arasýndaki farklýlýklarýn düþsel olarak<br />

bilinçli silinmesinin sentezini temsil ediyor. Sol ile sað etiketlerinin hâlâ kullanýldýðý ama onlar arasýndaki<br />

çatýþmasýnýn artýk geçersiz olduðunun sürekli tekrarý, ortada duranýn geçici zaferinin koþullarýný<br />

yarattý (...) Ticaret okulu öðrencisi gibi yaptýðý içi boþ konuþmalarla dalga geçilebilinir, söylemlerinin ancak<br />

kliþelerle beslendiði de kuþkusuz ifade edilebilinir, fakat aslýnda o gücünü tam da buradan alýyor. (...)<br />

Macron bugünkü koþullarýn adayý, hatta onun eseridir.<br />

(...) Tam bir teknokratýn üzerine “yeni formül” etiketi yapýþtýrýlarak piyasaya sürülebilinir, onu bir<br />

“devrimin” kiþileþtirilmiþ hali olarak öne çýkartýlabilinir, oysa ki bizzat kendisi siyasi ve ekonomik elitler<br />

içerisinde büyümüþ ve onlarýn çocuðudur. Hatta, temel mimarlarýndan olmasýna karþýn, 5 yýllýk bir iktidar<br />

döneminden tamamen muaf tutabiliyor kendisi. (...) Ama aslýnda bugüne kadar zaten baþarýsýz olmuþ<br />

ekonomi politikalardan baþka bir þey vaat etmiyor.<br />

MACRON LÝBERAL SAÐIN ADAMIDIR<br />

(...) Macron liberal saðýn adamýdýr, fakat bunun doðasý o kadar bayaðýlaþmýþ ki kendisini saðcý diye tanýtmasý<br />

bile gerekmiyor, oysa ki iki “taraftan” da destekleyenlere bakýldýðýnda en liberal saðcý olduðu hiç<br />

tereddüte yer býrakmayacak kadar açýk. Sosyalist Parti’nin baþaramadýðý bir “netleþmeyi” hýzlandýrdý.<br />

Yýllarca süren nöbet deðiþimlerinden sonra, hükümete gelen sol ile sað arasýnda farklýlýklar tamamen<br />

ortadan kalktý ve Macron da bölünme çizgisini kaldýrýyor ve nöbet deðiþimini kaldýrýyor. Artýk Blair ile Cameron<br />

arasýnda, Shcröder ile Merkel arasýnda, Zapatero ile Rajoy arasýnda ve Gattaz ile CFDT arasýnda<br />

tercih etmek zorunda kalýnmayacak.<br />

Diðerlerinden farklý olarak kimlik, din, laiklik sorunlarýna takýlýp kalmadý, herkesle hemfikir olma eðilimine<br />

raðmen modernliði onun saðýn en radikal aþýrý muhafazakar kesimleri tarafýndan dýþlanmasýna neden<br />

oldu. (...)Fillon kendi kendisini itibarsýzlaþtýrdý ve partisini bataklýða sürükledi. Hamon ise 5 yýllýk Cumhurbaþkanlýðý<br />

döneminden dolayý ve Sosyalist partisinin içinden çýkamadýðý ideolojik çeliþkilerden dolayý<br />

büyük bir handikap içinde. Melenchon ve Boyun Eðmeyen Fransa (hareketine) gelince ise, olaðanüstü<br />

bir geliþme olmazsa, projeleri 2017 seçimleri çerçevesine sýðamayacak bir dönemsel sorun yaþýyor. Eleþtirel<br />

bir solun yaratýlamamasý da ayný sýrada Macron’u besleyen nedenler arasýndadýr.<br />

Ve Le Pen’e karþý bir tek o kaldý, artýk kollarýný açarak çocuklarýný kucaklayýp kurtarabilecek. Boþa gitmeyecek<br />

tek oy artýk onun adýnýn yazdýðý pusuladýr. Ýktidar partisinin seçmenleri için, Fillon ve Ulusal<br />

Cephe’nin iktidara gelmesini istemeyenler için, var olan düzenin gerçek anlamýyla eleþtirenlerin geliþmesini<br />

istemeyenler için tercih ondan yana olacaktýr.<br />

Hatta birçoðu için gözle görülen bir felaketin hýzla yaklaþmasýnýn Macron iktidarý döneminde olacaðý<br />

bilinmesine raðmen tercih yine odur.<br />

Belirtmek gerekir ki Macron’un adaylýðý kumdan bina üzerinden yükseliyor ve hâlâ her an yýkýlabilir,<br />

gerçekliði göründükçe sandýktan onun için büyük bir hüzün çýkabilir. Üstelik bu aralar basýnýn resmen<br />

desteklediði kiþi olmak çok hoþ olmuyor ve kamuoyu yoklamalarýnda favori olmanýn sýnýrlarýný kýsa süre<br />

önce herkes gördü...<br />

Anketlerin favorisi belki de asla cumhurbaþkaný olmayabilir, yeni Kennedy hâlâ küçük Balladur* olarak<br />

seçimleri tamamlayabilir.<br />

Bu seçimler de týpký 1995’de olduðu gibi olaðanüstü oranda belirsizliðin egemen olduðu koþullarda<br />

gerçekleþiyor. Fakat daha 9 ay önce Macron’un kazanmasý imkansýz olarak görülüyordu. Bugün ise baþarýsýz<br />

olmasý sürpriz olur.<br />

* 1995 Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde favori olan Edouard Baladur seçimleri<br />

Jacques Chirac lehine kaybetmiþti.<br />

(Çeviren : Deniz Uztopal)<br />

AVRUPA’NIN YAPIÞIK ÝKÝZLERÝ<br />

bir pazara sahip durumdalar. (...)<br />

ALMAN VURGUNCULAR<br />

AB iç pazarýnýn ihracat kolaylýklarýndan en fazla yararlanan<br />

Alman vurguncular oldu.<br />

Ortak Pazar’ýn kurulmasýndan hemen önce, 1955 yýlýnda,<br />

Almanya’nýn ihracat payý yüzde 3.6 iken 1960’da<br />

birden bire yüzde 19’a çýktý. 2015 yýlýnda ise yüzde 46.9<br />

oldu. 2016 yýlýnda Alman iþverenler 1.207 trilyon avro<br />

deðerinde ihracat yaptýlar ve ithalat oldukça düþük olduðundan<br />

252 milyar avroluk dýþ ticaret fazlalýðý elde<br />

ettiler.<br />

Yakýn geçmiþte Çin ve ABD’ye yapýlan ihracat<br />

önemli ölçüde artmasýna raðmen AB iç pazarý Alman<br />

ihracatçýlarýna saðlam bir temel saðlayacak yapýsýný<br />

korudu. (...)<br />

ÇIPLAK YOKSULLUK<br />

Alman ekonomisi kesintisiz patlama yaþar ve AB iç<br />

pazarýnýn en fazla kazananý olurken resmi araþtýrmalar<br />

AB içinde yoksulluðun kýsmen þok edici boyuta eriþtiðini<br />

gösteriyor. AB istatistik kurumu Eurostat’ýn verilerine<br />

göre 2015 yýlýnda yoksulluk ve toplumsal izolasyon<br />

tehlikesiyle karþý karþýya olanlar toplam nüfusun yüzde<br />

23.7’sini oluþturmaktaydý.<br />

Brüksel’in hedefi yoksullarýn sayýsýný azaltmak olmasýna<br />

raðmen yoksullarýn sayýsý 2008’de 115.9 milyon<br />

iken þimdilerde 118.8 milyona çýktý.<br />

Yoksullarýn sayýsý, dünyanýn nüfusu en fazla ülkesi<br />

olan Çin’deki yoksullarýn sayýsýnýn bile üzerinde. Dünya<br />

Bankasý, Çin’de 1981 yýlýnda yoksul sayýsýnýn 878 milyon<br />

iken 2012’de 87 milyona indiðini açýkladý. Gözlemciler,<br />

Çin’deki yoksul sayýsýnýn þimdilerde 56 milyona indiðini<br />

belirtiyorlar.<br />

AB içindeki yoksulluk ise daha çok doðu ve güney<br />

Avrupa’daki üye ülkelerde yoðunlaþmýþ durumda. Almanya’da<br />

ortalama yýllýk gelir kiþi baþýna 20 bin 668<br />

avro olarak belirlenirken Polonya, Litvanya ve Letonya’da<br />

5-6 bin avro dolayýnda. Macaristan’da 4 bin 500,<br />

Bulgaristan’da 3 bin 300, Romanya’da ise Almanya’dakinin<br />

onda biri yani 2 bin 250 avro.<br />

MADDÝ YOKSUNLUK<br />

Yine Eurostat’ýn verilerine göre birçok ülkede<br />

önemli sayýda insan, maddi yoksunluk çekiyor. Yoksullukla<br />

ilgili 9 kriterden en az 4’üne sahip insanlar için<br />

Geçen hafta gerçekleþen<br />

Avrupa<br />

Birliði’nin temeli<br />

olan Roma Sözleþmesi’nin<br />

60. yýl kutlamalarý<br />

sýrasýnda sermaye sözcüleri, AB’nin ekonomik<br />

açýdan önemini, iç pazarýn ihracattaki rolünü vurgularken<br />

Birlik içinde aþýrý artan yoksulluk gözlerden gizlendi.<br />

German Foreign Policy, zenginlik ve yoksulluðun<br />

AB’nin yapýþýk ikizleri olduðunu ortaya koyan<br />

bir analiz yayýnladý.<br />

FRANSIZ SEÇÝMLERÝ YAKLAÞIYOR<br />

Fransa’da 23 Nisan’da gerçekleþecek Cumhurbaþkanlýðý seçimlerine<br />

günler kaldý. 11 kiþinin adaylýðý resmileþti ve kampanya<br />

tüm hýzýyla ilerliyor. Fakat bu seçimlerin en büyük özelliði büyük<br />

sürprizlerin yaþanmasý ve yarýn nelerin olabileceðinin öngörülmesinin<br />

imkansýzlaþmasý oldu. Cumhurbaþkaný François Hollande<br />

aday dahi olamadý, eski Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy, eski baþbakanlar<br />

Manuel Valls ve Alain Juppe ön adaylýk seçimlerinde<br />

elendi. Seçimleri kazanmasýna ‘kesin’ gözüyle bakýlan sað aday<br />

François Fillon yolsuzluk davalarýndan dolayý bataklýða sürüklendi....<br />

Ve beklenmedik þekilde daha 39 yaþýndaki eski bankacý, eski<br />

Ekonomi Bakaný Emmanuel Macron favori adaya dönüþtü.<br />

ÝNGÝLTERE RESMEN AYRILIYOR<br />

Bu arada Ýngiltere Baþbakaný Theresa May, AB’den ayrýlma<br />

sürecini resmen baþlattý. Bazý neoliberal siyasetçiler iki yýllýk<br />

müzakere sürecinden sonra son kararýn yeniden parlamento<br />

veya halka sunulmasý gerektiðini ileri sürüyor. Bazý ‘sol’ ve<br />

liberal kesimler de AB üyeliði olmadan ülkede insan haklarýnýn<br />

saldýrýya uðrayacaðýný ve bu yüzden AB’den çýkmanýn<br />

yanlýþ bir adým olduðunu iddia ediyor.<br />

AB’nin yapýþýk ikizleri; zenginlik ve yoksulluk<br />

HALKIN ÝHTÝYAÇLARINA UYGUN BÝR BREXIT NASIL ÞEKÝLLENÝR?<br />

Lindsay GERMAN<br />

Counterfire<br />

THERESA May tarafýndan hayata geçirilen 50’inci<br />

madde, iki yýl sürecek Ýngiltere’nin AB’den ayrýlma sürecinin<br />

baþlangýcýný temsil ediyor. Hepimiz için en<br />

önemli soru ayrýlmanýn koþullarýnýn ne olacaðý. Sol hareket,<br />

Nick Clegg, Alastair Campbell ve Tony Blair gibi<br />

son zamanlarda çok itibar kaybetmiþ siyasetçilerle birlik<br />

olma çaðrýsý yapmamalý. Bu siyasetçiler kendi politik<br />

kariyerlerini kurtarmak ve yerle bir olmuþ neoliberal<br />

siyaseti güçlendirmek için Brexit kararýndan geri<br />

dönülmesi kampanyasý yürütüyor.<br />

Ayný zamanda artýk sürecin sonuna geldiðimiz<br />

hissine kapýlmamak gerekiyor. Büyük bir direniþin<br />

baþlangýcý olarak görmeliyiz. Üstelik sadece Muhafazakar<br />

Parti hükümetinin önceliklerine karþý deðil.<br />

Ayný zamanda büyük þirketlerin ve savaþ siyasetinin<br />

egemenliðinin yarattýðý düþük ücret, özelleþtirme<br />

ve kýrýlma noktasýnda doðru ilerleyen Britanya’yý<br />

deðiþtirmek için.<br />

Bu durumda, Brexit ile beraber nelerin devam<br />

edeceðini ve nelerin deðiþeceði konusunda anlayýþýmýzý<br />

geliþtirmememiz lazým. Çoðu zaman<br />

(Baþbakan) Theresa May’in kendi milletvekillerini<br />

bastýrmak için yoðun çalýþtýðý düþünülüyor ve sert<br />

bir Brexit motivasyonunun<br />

ardýnda bunun<br />

olduðu kanýsý var.<br />

Bu kýsmen doðru<br />

olabilir, fakat Muhafazakarlarýn<br />

temel<br />

hedefi son yedi<br />

yýldýr dayattýklarý<br />

ekonomik modelin devamýný<br />

saðlamak.<br />

Brexit sürecini maaþlarý<br />

düþük tutma, saðlýk ve eðitim<br />

harcamalarýný kýsma ve<br />

örgütlü direniþi zayýflatmak<br />

için kullanmak istiyorlar.<br />

Emekçileri bölmek için göçmenliði<br />

kullanýyor ve böylece<br />

bu koþullarýn suçlusu olarak aslýnda maðdur olan göçmenleri<br />

hedef gösteriyorlar. Burada iki noktaya vurgu<br />

yapmak gerekir. Birincisi bu durum Brexit’den dolayý<br />

oluþmadý, referandumdan çok önce bu siyaset (eski<br />

BAþbakan) Cameron tarafýndan baþlatýlmýþtý. Ýkincisi,<br />

bu politikaya bir son verilebilinir. Muhafazakarlar güçlü<br />

bir pozisyonda deðil, karþýlarýna –þimdiye kadar<br />

olduðu gibi– birçok engel çýkacaktýr ve ülke içinde<br />

muhalefetle karþý karþýya gelirlerse yenilgiye uðrayabilirler.<br />

(…)<br />

LGBT haklarýnýn sonu geldiði iddialarý da tamamen<br />

bir yanýlgý. Bu haklar Ýngiltere yasalarýnda var<br />

olan 2010 Eþitlik Yasasý tarafýndan korunuyor. Baskýya<br />

karþý mücadele eden herkesin de söyleyeceði<br />

gibi, bu yasalar kendi baþýna haklarý garantilemiyor.<br />

Tabii ki bu yasalar saldýrýya uðradýðýnda korunmalý<br />

ve geniþletilmeli, fakat bunun ayný zamanda esas<br />

deðiþimi sadece ezilen ve sömürülenlerin direniþinin<br />

getireceðini de anlamak lazým.<br />

Avrupa çapýnda saldýrýya uðrayan iþçi haklarýnda<br />

da durum böyle.<br />

Evet, Avrupa’da.<br />

Fransýz seçimlerinde, The Guardian gazetesindeki<br />

solcularýn umudu olan Emmanuel<br />

Macron, Fransýz iþçilerinin haklarýný<br />

geçerli olan bu duruma göre bu kiþilerin çamaþýr makinesi,<br />

telefon, vb. alabilecek güçleri yok veya evlerini<br />

yeterince ýsýtamýyorlar. Litvanya’da nüfusun yüzde13.9’u,<br />

Letonya’da 16.4’ü, Macaristan’da 19.4’ü, Yunanistan’da<br />

22.2’si, Romanya‘da 22.7’si, Bulgaristan’da<br />

34.2’si (nüfusun üçte birinden fazlasý) bu durumda. Bu<br />

oran çocuk ve gençler arasýnda daha da yüksek.<br />

Macaristan’da 2015 yýlýnda 18 yaþýn altýndakilerin<br />

36.1’i yoksulluk ve toplumsal yalýtýlma tehlikesiyle karþý<br />

karþýyaydý. Bu oran Yunanistan’da 37.8, Bulgaristan’da<br />

43.7, Romanya’da 46.8 olarak belirlendi.<br />

Eurostat’a göre Macaristan’da 16 yaþýn altýndakiler<br />

günde bir kez bile taze meyve veya sebze yiyebilecek<br />

ekonomik güce sahip deðiller. Bu oran Romanya’da<br />

yüzde 14.9 iken, Bulgaristan’da yüzde 40.(...)<br />

Yoksulluk, insanlarýn kitleler halinde ülkelerini terk<br />

etmelerine neden oluyor. IMF verilerine göre son 25 yýl<br />

içinde 20 milyon kiþi (nüfusun yüzde 5.5’i) göç etti.<br />

2004 yýlýndan bu yana Polonya’dan 2 milyon kiþi baþka<br />

bir ülkeye yerleþti.<br />

Bir yandan AB içinde özellikle Alman sermayesinin<br />

ekonomik baþarýsý, diðer yandan ise özellikle, Doðu,<br />

Güney ve Güneydoðu Avrupa’da giderek artmakta olan<br />

korkunç yoksulluk Avrupa’nýn birbirinden ayrýlmayan<br />

ikizleri haline geldi.<br />

(Çeviren: Semra Çelik)<br />

zayýflatmak istiyor (…) Her yerde iþçi haklarýnda dibe<br />

doðru bir yarýþ var; gittikçe artan iþ güvencesizliði ve<br />

düþen ücretler ve birçok ülkede büyüyen bir yedek iþsizler<br />

ordusu mevcut.<br />

Ýngiltere’de son on yýldýr zaten maaþlar düþüyordu<br />

ve en az beþ sene daha düþmeye devam edeceði tahmin<br />

ediliyor. Bu Brexit referandumundan önce de böyleydi,<br />

hatta Brexit kararýnda önemli bir nedendi. Hemþireler<br />

ve öðretim üyelerine sadece yüzde 1 maaþ zammý<br />

verildi, aslýnda bu gerçek anlamda bir kesinti.<br />

Önümüzdeki seçenekler basit: Bu sonuçlarý olduðu<br />

gibi kabul edecek miyiz yoksa bunlara karþý savaþacak<br />

mýyýz? Ve bunlara karþý savaþýrken, ayný zamanda Avrupa’da<br />

yoldaþlarýmýzla baðlantý kuracak mýyýz? Yunanistan’da<br />

yýllardýr tasarruf politikalarýna karþý savaþ<br />

veriliyor, Portekiz’de iþçilere karþý saldýrýlar devam<br />

ediyor, Macaristan ve Polonya’da iki aþýrý saðcý<br />

hükümet önemli haklara saldýrýyor.<br />

Bunu yapacak gücümüz var. Ýngiltere’de büyük<br />

bir sol kitle var ve þu anda bir çoðu Jeremy Corbyn’in<br />

lideri olduðu Ýþçi Partisinin içerisinde. Ve liberallerin<br />

karþý propagandasýna raðmen Corbyn’in,<br />

AB vatandaþlarýna, göçmenlere ve iþçi haklarýna<br />

karþý yapýlan saldýrýlara karþý duruþu hep netti. (…)<br />

Parlamentonun dýþýndaki sol hareket,<br />

muhafazakar politikalarýna karþý büyük<br />

rol oynayabilir. Ulusal Saðlýk Sistemine<br />

destekte, ýrkçýlýða karþý eylemlerde ve<br />

kemer sýkma politikalarýna karþý faaliyetlerde<br />

etkili bir rol oynadýlar.<br />

Bu yaklaþýmýn üç boyutu var. May ve bakanlarýnýn<br />

Brexit’i kullanarak güçlendirmek<br />

istediði gerici politikalarýna karþý her fýrsatta<br />

direnmek. Her türlü ýrkçýlýða ve Ýslamafobiye<br />

karþý çýkmak.<br />

Ezilenler için, sendikal ve iþçi haklarý<br />

için, saðlýk ve eðitim haklarý için, sosyal konutlar<br />

için kararlý bir þekilde örgütlenmek<br />

ve sol hareketi geliþtirmek gerekiyor.<br />

Ancak böyle halk adýna bir Brexit þekillenebilir.<br />

(Çeviren: Çýnar Altun)


evrensel<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

dünya<br />

11<br />

dunya@evrensel.net<br />

BREZÝLYA<br />

FRANSA<br />

ÝSRAÝL<br />

VENEZUELA<br />

dünya turu<br />

Mahkeme meclisin<br />

yetkilerine el koydu<br />

VENEZUELA’da Yüksek Mahkeme,<br />

yasalara uymadýðý gerekçesiyle<br />

ulusal meclisin yetkilerini<br />

süresiz olarak kendi üzerine<br />

aldýðýný açýkladý. Yüksek<br />

Mahkeme, kararýn gerekçesini<br />

parlamentodaki çoðunluðun<br />

yasal düzenlemelere uymamasý<br />

ve yargýnýn aldýðý kararlarý hiçe<br />

saymasý olarak açýkladý. Bu eylemlere<br />

örnek olarak mahkemenin<br />

seçilmelerini hükümsüz<br />

saydýðý üç milletvekilinin buna<br />

raðmen parlamentoya alýnmasý<br />

olarak gösterdi. Yüksek Mahkeme,<br />

hafta baþýnda milletvekillerinin<br />

dokunulmazlýklarýný kaldýrmýþtý.<br />

Mecliste çoðunluðu<br />

oluþturan sað muhalefet Demokratik<br />

Birlik Masasý (MUD) koalisyonu<br />

kararý eleþtirerek Devlet<br />

Baþkaný Madura’yý ‘diktatör’<br />

gibi davranmakla suçladý. Muhalif<br />

birlik MUD, Devlet Baþkaný<br />

Maduro’nun görevden alýnmasýný<br />

talep ediyor.<br />

Batý Þeria’da 20 yýl<br />

sonra yerleþim onayý<br />

ÝSRAÝL Güvenlik Kabinesi, Birleþmiþ<br />

Milletler Güvenlik Konseyi’nin<br />

aksi yöndeki kararýna<br />

raðmen Batý Þeria’da yeni Yahudi<br />

yerleþimleri yapýlmasýna,<br />

20 yýl aradan sonra ilk kez resmi<br />

onay verdi. Açýklamada yeni<br />

yerleþimlerin Nablus yakýnlarýndaki<br />

Emek Shilo bölgesinde inþa<br />

edileceði belirtildi. Filistin Kurtuluþ<br />

Örgütü Yürütme Komitesi<br />

üyesi Hanan Aþravi, “Bu açýklama<br />

Ýsrail’in kendini istikrar ve<br />

barýþtansa, yasa dýþý yerleþimci<br />

nüfusunu tatmin etmeye<br />

adadýðýný bir kez daha gözler<br />

önüne seriyor” dedi. Yeni yerleþim<br />

birimlerine geçen ay boþaltýlan<br />

Amona yerleþimindeki<br />

Yahudilerin yerleþtirileceði belirtildi.<br />

ABD Baþkaný Trump geçen<br />

ay Ýsrail’den yerleþim inþasýndan<br />

“bir süre geri durmasýný”<br />

istemiþti.<br />

Çinli göçmenlerin<br />

öfkesi dinmiyor<br />

PARÝS’te 56 yaþýndaki Çinli göçmen<br />

Shaoyo Liu’nun polis tarafýndan<br />

öldürülmesine yönelik<br />

protestolar dördüncü gününde<br />

de devam etti. Sputnik’in haberine<br />

göre, çoðu Çinli 200’ü aþkýn<br />

Asya kökenli göçmen, polisi<br />

protesto etmek için bu kez Republique<br />

Meydaný’nda toplandý.<br />

Göstericiler, “katil polis” ve<br />

“sömürgeci polis” ve “Fransa’daki<br />

Asyalýlar uyanýn” sloganlarý<br />

attý. Bu arada, Le Parisien<br />

gazetesi, Fransýz gizli iç istihbarat<br />

servisinin, baþkentteki<br />

Çin mafya aðýnýn gösterilerin<br />

arkasýnda olduðu görüþünü savunan<br />

bir notu hükümete gönderdiðini<br />

yazdý. Paris’te dört<br />

gün önce 19. bölgedeki adrese<br />

giden üç polise Liu’nun makasla<br />

saldýrdýðý öne sürülmüþtü. Polis<br />

memurlarýndan birinin “nefsi<br />

müdafaa” gerekçesiyle Shaoyo’yu<br />

vurduðu açýklanmýþtý.<br />

Eski Meclis baþkanýna<br />

15 yýl hapis cezasý<br />

ESKÝ Brezilya Meclis Baþkaný Eduardo<br />

Cunha yolsuzluktan yargýlandýðý<br />

davada, 15 yýl 4 ay hapis<br />

cezasýna çarptýrýldý. Mahkeme, iktidardaki<br />

Brezilya Demokratik Hareket<br />

Partisi (PMDB) üyesi olan<br />

Cunha'yý kara para aklamaktan ve<br />

rüþvetçilikten suçlu buldu. Cunha,<br />

parlamento baþkanlýðý sýrasýnda<br />

eski Devlet Baþkaný Dilma Roussef'in<br />

2016 yýlýnda görevden azledilmesinde<br />

aktif rol almýþtý. Karara,<br />

Cunha’nýn 2011 yýlýnda yarý kamu<br />

kuruluþu olan Petrobras þirketine 1<br />

milyon dolar karþýlýðýnda aracýlýk<br />

yapmasý gerekçe gösterildi. Ekim<br />

ayýnda tutuklanan Eduardo Cunha’nýn<br />

avukatý kararý temyiz edeceklerini<br />

duyurdu. Cunha petrolcülük<br />

þirketi Petrobras ve inþaatçýlýk<br />

þirketlerinin karýþtýðý yolsuzluk<br />

skandalýyla ilgili baþka davalardan<br />

da yargýlanýyor. Muhafazakâr politikacý<br />

rüþvet olarak aldýðý milyonlarca<br />

dolarý Ýsviçre bankalarýna kaçýrmakla<br />

suçlanýyor. Cunha'nýn piþmanlýk<br />

yasasýndan yararlanýp, baþ<br />

tanýk sýfatýyla birlikte yolsuzluða<br />

karýþtýðý kiþiler hakkýnda ifade vererek<br />

ceza indirimi almak isteyebileceði<br />

belirtiliyor.<br />

ABD:Esad’ýn istifasý<br />

önceliðimiz deðil<br />

ABD Dýþiþleri Bakaný Rex<br />

Tillerson’un Türkiye’de<br />

baþta Suriye konusunu görüþmek<br />

üzere resmi temaslarda<br />

bulunduðu saatlerde<br />

ABD’nin Birleþmiþ Millet Daimi<br />

Temsilcisi Nikki Haley, Suriye Devlet<br />

Baþkaný Beþar Esad’ýn görevden ayrýlmasýnýn<br />

artýk bu ülkedeki öncelikleri<br />

olmadýðýný belirtti. Esad’ýn devrilmesi<br />

AKP Hükümeti’nin 2011’den bu yana<br />

talep ettiði ve Rusya ile yakýnlaþmasýnýn<br />

ardýndan geri adým atmak zorunda<br />

kaldýðý bir hedefti.<br />

Sputnik’in haberine göre, küçük bir<br />

grup gazeteciye konuþan ABD Temsilcisi<br />

Haley, “Esad’ý devirme amacý artýk<br />

önceliðimiz deðil. Önceliðimiz, Suriye<br />

halkýnýn hayatýný deðiþtirmek için ne<br />

yapmamýz ve kiminle çalýþmamýz gerektiðini<br />

gerçekten anlamak” dedi.<br />

Haley, “Önceki yönetimin yaptýðý<br />

gibi Esad üzerinde yoðunlaþamayýz”<br />

diye ekledi.<br />

RUSYA: ABD, ESAD’IN<br />

GÜCÜNÜ KABUL ETTÝ<br />

Rus senatör Aleksey Puþkov, ABD<br />

Dýþiþleri Bakaný Rex Tillerson’ýn Ankara’da<br />

yaptýðý “Esad’ýn geleceðine<br />

Suriye halkýnýn karar vermesi gerektiði”<br />

açýklamasýný deðerlendirdi. Puþkov<br />

açýklamanýn “Esad’ýn gücünün Washington<br />

tarafýndan kabul edildiði” anlamýna<br />

geldiðini söyledi.<br />

Puþkov, “ABD, Esad’ýn koltuktan<br />

inmesini artýk Suriye’deki önceliði<br />

olarak görmüyor. Bu adým, Esad’ýn<br />

gücünün kabul edilmesi ve Obama’nýn<br />

baþarýsýz politikalarýndan vazgeçilmesi<br />

anlamýna geliyor” ifadelerini<br />

kullandý. (DIÞ HABERLER)<br />

ABD’DEKÝ TÜRKÝYELÝLER OY KULLANMAYA BAÞLIYOR<br />

ABD’de yaþayan Türkiye vatandaþlarý, anayasa deðiþikliði için yapýlacak referandumda oy kullanmak için sandýk baþýna<br />

gitmeye bugün baþlýyor. ABD’de yerleþik ve seçmen kaydý bulunan Türkler, 9 Nisan’a kadar oy kullanabilecek.<br />

Amerika genelinde Türkiye vatandaþlarý yedi ayrý resmi temsilcilikte kurulacak sandýklarda oy kullanabilecek. Bu temsilcilikler<br />

Washington DC Büyükelçiliði, New York, Boston, Miami, Los Angeles, Chicago ve Houston Baþkonsolosluklarýndan<br />

oluþuyor. YSK’nin güncellenmiþ bilgilerine göre ABD genelinde kayýtlý seçmen sayýsý toplam 96 bin 455. Bunlardan<br />

37 bin 176’sý New York bölgesinde bulunuyor. (DHA)<br />

Ýsveçli vekiller: Erdoðan’la<br />

çalýþmak giderek zorlaþýyor<br />

Murat KUSEYRÝ<br />

Stockholm<br />

TÜRKÝYE’deki anayasa deðiþikliði<br />

için Ýsveç’te de Türkiyeli seçmenler<br />

oy kullanacak. Ýsveçli siyasi partiler de,<br />

Avrupa ile iliþkileri etkileyeceðini düþündükleri<br />

referandum sürecini yakýndan<br />

izliyor.<br />

‘FAZLA DEÐÝL ÇOK FAZLA<br />

YETKÝ VERÝLÝYOR’<br />

Gazetemize konuþan Sosyal Demokrat<br />

Ýþçi Partisi Milletvekili Anders<br />

Östberg, referandumdan ‘evet’ çýkmasýnýn<br />

yýkýcý sonuçlarý olacaðýný söyledi.<br />

Deðiþikliðin cumhurbaþkanýna tanýyacaðý<br />

geniþ yetkilerden sonra Türkiye’nin<br />

artýk demokratik bir ülke olarak<br />

kabul edilemeyeceðini söyleyen Österberg,<br />

“Erdoðan’a fazla deðil çok fazla<br />

yetki veriliyor. Bu hukuk devletinin zayýflamasýna<br />

ve insan haklarý ihlallerinin<br />

artarak sürmesine yol açacaktýr.<br />

Biz Türkiye’de demokratik bir geliþim<br />

görmek istiyoruz. Ýsveç Avrupa Birliði<br />

ülkelerinden sadece biri. Avrupa Birliði’nin<br />

daha çok sorumluluðu var. Erdoðan’la<br />

çalýþmak giderek zorlaþýyor.<br />

Erdoðan, Türkiye’yi dýþ dünyadan tamamen<br />

soyutlamak ve böylelikle istediklerini<br />

daha kolay yapmak istiyor.”<br />

Þu anda kendileri için birincil görevin<br />

HDP milletvekilleriyle dayanýþmak<br />

ve tutuklu milletvekillerinin serbest<br />

býrakýlmasýný saðlamak olduðunu söyleyen<br />

Österberg, dayanýþmayý daha da<br />

pekiþtirmek için “kardeþ vekil” kampanyasý<br />

baþlattýklarýný belirtti.<br />

‘REFERANDUMA GÖZLEMCÝ<br />

YOLLAYACAÐIZ’<br />

Sosyal Demokrat ve Yeþiller Koalisyon<br />

Hükümeti’ne dýþardan destek veren<br />

Sol Parti’nin Milletvekili ve Dýþ<br />

Politika Sözcüsü Hans Linde, partilerinin<br />

Türkiye’deki geliþmeleri yakýndan<br />

izlediðini ve sýk sýk Türkiye’ye giderek<br />

yerinde gördüklerini belirtikten<br />

sonra þunlarý kaydetti: “Erdoðan’ýn<br />

Türkiye’yi nasýl diktatörlüðe götürdüðünü<br />

görüyoruz. Referandumda hile<br />

yapýlabileceði kaygýsýný taþýyoruz. Bu<br />

nedenle partimiz referandumda Türkiye’ye<br />

gözlemci yollayacak.”<br />

Türkiye’deki anti demokratik uygulamalarý<br />

ve anayasa referandumunu<br />

birkaç kez parlamento gündemine getirdiklerini<br />

söyleyen Linde, “Türk yetkililerin<br />

Avrupa’yý gezip aktif bir kampaya<br />

sürdürmeleri bizi kaygýlandýrýyor”<br />

þeklinde konuþtu.<br />

‘TÜRKÝYE’NÝN ÝÇ SORUNU<br />

OLARAK GÖRÜLEMEZ’<br />

Sosyal Demokrat Ýþçi Partisi Milletvekili<br />

Lawen Redar da, 16 Nisan’da yeni<br />

anayasa için yapýlacak halk oylamasýnýn<br />

Türkiye’nin bir iç sorunu olarak görülemeyeceðini,<br />

referandumdan çýkan sonuçlarýn<br />

Türkiye’nin geleceði ve Avrupa<br />

Birliði ile olan iliþkilerinde belirleyici bir<br />

öneme sahip olacaðýný söyledi. Redar,<br />

“Erdoðan bunu uzun süreden beri planlýyordu.<br />

Daha þimdiden Suriye politikasýnýn<br />

sonuçlarýný görüyoruz. Avrupa Birliði<br />

ile iliþkilerinde aldýðý olumsuz tutumu<br />

da biliyoruz” dedi.<br />

Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh<br />

ise, yeni anayasanýn Erdoðan’a<br />

daha fazla yetki verdiðini ve referandumda<br />

evet oyu çýkmasýndan en fazla<br />

Kürtler, kadýnlar ve emekçilerin zarar<br />

göreceðini söyleyerek, “Eðer yeni anayasa<br />

kabul edilir ve Erdoðan’a daha fazla<br />

yetki verilirse muhaliflere yönelik<br />

daha korkunç saldýrýlar yapacak” diye<br />

konuþtu.<br />

Suriyeli mülteci kendini yaktý<br />

YUNANÝSTAN’ýn Sakýz adasýnda sýðýnma<br />

baþvurusu sonuçlanmayan ve adada<br />

tutulan Suriyeli bir mülteci durumunu<br />

protesto etmek için üzerine benzin<br />

döküp kendini ateþe verdi.<br />

Yunan haber ajansý ANA, Atina’daki<br />

bir hastaneye kaldýrýlan mültecinin vücudunun<br />

yüzde 90’ýnýn yanýk olduðunu<br />

bildirdi. Mülteciye yardým etmek isteyen<br />

bir polis memuruna da alevlerin<br />

sýçradýðý, polisin yanýklar nedeniyle tedavi<br />

altýna alýndýðý öðrenildi.<br />

Twitter’da paylaþýlan bir videoda genç<br />

Suriyeli adam bir mülteci kampýnda<br />

elinde bir benzin bidonunu tutarken görülüyor.<br />

Adam daha sonra kamptaki diðer<br />

mültecilere doðru koþuyor ve bu<br />

esnada alev alýyor.<br />

Yunan adalarýnda þu anda binlerce kiþi<br />

kamplarda tutuluyor. Mültecilerin müracaatlarýnýn<br />

incelenmesi bazen aylarca<br />

sürüyor. Ýnsani haklarý örgütleri kamplardaki<br />

insan onuruna aykýrý ortamlarý sýk<br />

sýk eleþtiriyorlar. (DIÞ HABERLER)<br />

TILLERSON’UN<br />

ANKARA ZÝYARETÝ<br />

‘Ankara,<br />

istediðini<br />

alamadý’<br />

ÝNGÝLÝZ Financial Times (FT) gazetesi,<br />

ABD Dýþiþleri Bakaný Rex Tillerson’un önceki<br />

günkü Ankara ziyareti ile ilgili perde arkasý<br />

bir haber yaparak, görüþmelerin Türkiye ile<br />

ABD arasýndaki gerilimi azaltmakta baþarýsýz<br />

olduðunu yazdý.<br />

BBC Türkçe’nin aktardýðýna göre, haberde<br />

iki ülke arasýndaki iliþkileri “yeniden ayarlamayý”<br />

uman Ankara’daki diplomatlarýn, ziyareti,<br />

“hayal kýrýklýðý” olarak niteledi. Tillerson,<br />

ziyaretinde önce Baþbakan Binali Yýldýrým<br />

ve Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan<br />

le görüþmüþ ardýndan Dýþiþleri Bakaný<br />

Mevlüt Çavuþoðlu ile biraraya gelmiþti.<br />

FT’ye göre Tillerson ABD ile Türkiye’nin<br />

ayrý düþtüðü konularda “çok az adým attý”.<br />

Gazete, Tillerson ve Çavuþoðlu’nun düzenledikleri<br />

ortak basýn toplantýsýnda, havadaki<br />

gerilimin belirgin bir þekilde hissedildiði<br />

yorumunu da yaptý.<br />

‘ESAD ÝÇÝN KARARI<br />

SURÝYE HALKI VERÝR’<br />

Çavuþoðlu görüþmede ABD’nin YPG’ye<br />

verdiði desteðe sitem ederek “Bizi hedef alan<br />

bir terör örgütüne verilen destek hem bizi<br />

üzmüþtür hem Türk halkýnýn ABD’ye bakýþýný<br />

olumsuz olarak etkilemiþtir” demiþti.<br />

Tillerson ise PYD ve YPG ile ilgili sorulara<br />

yanýt vermedi. Suriye Devlet Baþkaný Beþar<br />

Esad’ýn geleceði ile ilgili bir soruya yanýtý ise<br />

“Esad’ýn gidip gitmeyeceðine Suriye halký karar<br />

verir” oldu.<br />

FT, Tillerson’ýn Rakka operasyonunda Türkiye’nin<br />

iþ birliði önerisi konusunda ABD’nin<br />

son kararý verip vermediðini açýklamadýðýna,<br />

ancak ABD’nin harekâtta YPG’yi desteklemesinin<br />

kaçýnýlmaz olduðuna dikkat çekti.<br />

‘GÜLEN ÝÇÝN KANITLAR<br />

YETERSÝZ’ DEDÝLER<br />

ABD’nin YPG’ye Rakka operasyonunda Türkiye’ye<br />

de rol verilmesini önerdiði ancak<br />

YPG’nin reddettiðinin belirtiltiði haberde þu<br />

ifadeler kullanýldý: “Bu kararla etrafý sarýlan<br />

Türkiye, Çarþamba günü Fýrat Kalkaný operasyonunu<br />

sonlandýrdý, dolayýsýyla Rakka’nýn ve<br />

Menbic’in kontrolünü ele geçirerek, Suriye’nin<br />

kuzeyinde 5 bin kilometrekarelik bir güvenli<br />

bölge yaratma planýndan da vazgeçmiþ oldu”<br />

Türkiye’nin ABD’den Fethullah Gülen’in iadesini<br />

istediðini de hatýrlatan gazete, ABD’li<br />

yetkililerin özel görüþmelerde Türk yetkililere,<br />

Gülen’in iadesiyle ilgili sunulan kanýtlarýn, sayfa<br />

sayýsý olarak çok olsa da, yetersiz olduðunu<br />

söylediði belirtiliyor. (DIÞ HABERLER)<br />

Flynn ifade vermek için<br />

dokunulmazlýk istedi<br />

RUSYA ile iliþkileri nedeniyle istifa eden eski<br />

ABD Baþkaný Trump’ýn ulusal güvenlik danýþmaný<br />

Michael Flynn, hakkýndaki iddialar konusunda ifade<br />

vermek için dokunulmazlýk talebinde bulundu.<br />

Washington Post’un<br />

haberine göre Flynn,<br />

hakkýndaki iddialar konusunda<br />

FBI ile Temsilciler<br />

Meclisi ve Senato’nun<br />

ilgili komitelerine<br />

ifade vermek<br />

için dokunulmazlýk talebinde<br />

bulundu fakat<br />

bu konuda henüz bir<br />

anlaþmaya varýlmadý.<br />

Michael Flynn’in avukatý<br />

Robert Kelner,<br />

müvekkilinin ‘anlatacak<br />

þeyleri olduðunu’ belirterek þartlarýn izin vermesi<br />

hâlinde Flynn’in ifade vermeye hazýr olduðunu<br />

söyledi. Kelner, “Aklý baþýnda hiçbir insan, böylesine<br />

siyasi hâle gelmiþ, cadý avýna dönüþmüþ bir<br />

soruþturmada, bazý teminatlar almadan ifade vermeye<br />

razý olmaz” dedi. (DIÞ HABERLER)


kültür<br />

evrensel<br />

kultur@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

12<br />

KÜLTÜR GÜNCESÝ<br />

Pinhani<br />

sahnede<br />

ALTERNATÝF rock gruplarýndan<br />

Pinhani, Kadýköy<br />

Sahne’de en sevilen þarkýlarýný<br />

seslendirecek. Grup,<br />

gitarda Akýn Eldes, davulda<br />

Cem Aksel’in de katkýlarýyla<br />

albümleri “Canlý Yayýn”<br />

albümünü çýkardý. Bazý<br />

þarkýlarýnýn yeni versiyonlarý,<br />

Sertab Erener’in<br />

albümünde yer alan Pinhani<br />

þarkýlarý ve konserlerde<br />

çaldýklarý gruba ait olmayan<br />

birkaç þarkýya yer<br />

verdi. (KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

Merlyn<br />

konseri<br />

MERLYN, 1 Nisan’da Sanat<br />

Performance sahnesinde<br />

dinleyici ile buluþacak.<br />

2013 baþýnda güncel<br />

kadrosunu tamamlayan<br />

grup, vokalde Muratcan<br />

Tüzer, gitarda Emre Metin<br />

Bilginer, bas gitarda Armaðan<br />

Dergin ve davulda<br />

Burak Günsür’den oluþuyor.<br />

Merlyn, “Yeni Baþtan”<br />

isimli ilk bestesiyle “Hard<br />

Rock Rising 2015”te halk<br />

oylamasýnýn Türkiye ayaðýný<br />

birinci olarak bitirdi.<br />

(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

Besen &<br />

Pamela<br />

USTA sanatçý Ümit Besen,<br />

Pamela ile birlikte IF Performance<br />

Hall Ataþehir<br />

sahnesinde dinleyici ile<br />

buluþacak. Yeni albümü<br />

“Baþka”nýn repertuvarýnda<br />

Teoman, Mirkelam, Emre<br />

Aydýn, Manga, Yüksek Sadakat,<br />

Pinhani, Grup Seksendört,<br />

Leyla The Band’<br />

den beðeniyle dinlenen<br />

rock þarkýlarýna yer veren<br />

Ümit Besen, bu þarkýlarý<br />

kendine özgü, bambaþka<br />

ve ustaca yorumlamasý ile<br />

dikkat çekiyor.<br />

(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

Gökkuþaðý<br />

Altýnda<br />

UYGUR Çocuk Tiyatrosu’nun<br />

yeni oyunu “Gökkuþaðýnýn<br />

Altýnda” Caddebostan<br />

Kültür Merkezi Büyük<br />

Salonda çocuklarla<br />

buluþacak. Oyunda, her<br />

gece birlikte gösteriye çýkan;<br />

Balerin Narin, Palyaço<br />

Paço, Sihirbaz Madrabaz,<br />

Müzisyen Chopin birbirlerini<br />

kýskanmakta ve tiyatronun<br />

“en çok ‘alkýþ<br />

alan’ sanatçýsý” olmak istemektedirler.<br />

(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

‘GÜDÜK NECMÝ’YÝ KAYBETTÝK<br />

HABABAM Sýnýfý’nýn “Güdük Necmi”si Halit<br />

Akçatepe dün öðleden sonra tedavi gördüðü<br />

hastanede yaþamýný yitirdi. Usta oyuncunun<br />

geçtiðimiz yýl beyin damarlarýnýn týkanmasý<br />

nedeniyle sað tarafýnda kýsmi felç meydana<br />

gelmiþti. Ölüm haberinin duyulmasýnýn<br />

ardýndan arkadaþlarý ve sevenleri üzüntülerini<br />

sosyal medyada usta oyuncunun rol aldýðý<br />

filmlerden kareler paylaþarak dile getirdi.<br />

“Hababam Sýnýfý”, “Caným Kardeþim”, “Süt<br />

Kardeþler” ve “Mavi Boncuk” gibi birçok<br />

filmde rol alan ve unutulmaz karakterlere imza<br />

atan Akçatepe 79 yaþýndaydý. Özellikle Kemal<br />

Sunal’la birlikte canlandýrdýðý karakterler<br />

sinema sevenlerin hafýzalarýný kazýndý.Tarýk<br />

Akan ve Kahraman Kýral’la birlikte oynadýðý<br />

“Caným Kardeþim” filmi Türk Sinemasý’nýn en<br />

Hababam Sýnýfý’ndan bir kare<br />

iyi ilk yüz filmi arasýnda yer aldý.<br />

HALÝT AKÇATEPE KÝMDÝR?<br />

Halit Akçatepe 1938 yýlýnda Ýstanbul’un<br />

Üsküdar ilçesinde doðdu. Ýlkokulu Refik Halit<br />

Karay Mektebi’nde okuyan usta oyuncu; lise<br />

eðitimini Saint Benoit Fransýz Lisesi’nde<br />

Derlemenin aþk hali<br />

Yönetmen, senarist ve<br />

roman yazarý Orkide<br />

Ünsür’ün Ýthaki<br />

yayýnlarýndan çýkardýðý<br />

derleme kitabý “Aþkýn<br />

Karanlýk Yüzü” korku<br />

edebiyatýný sevenlerle<br />

buluþuyor.<br />

Eylem AYDOÐDU<br />

Joe Hill’in<br />

anýsýna<br />

müzik ödülü<br />

ABD’de 19 Kasým 1915 günü kurþuna<br />

dizilen iþçi önderi sendikacý ve müzisyen<br />

Joe Hill’in anýsýný yaþatmak için sanatçýnýn<br />

yaþam felsefesine uygun müzik yapan bir<br />

müzisyene her yýl ödül verilmesi<br />

kararlaþtýrdý.<br />

1879 yýlýnda Ýsveç’in Gävle ilinde bir<br />

demiryolu iþçisinin 8 çocuðundan biri<br />

olarak dünyaya gözlerini açan esas adý Joel<br />

Emanuel Hägglud<br />

olan ve 1902’de<br />

göç ettiði ABD’de<br />

Joe Hill adýný alan<br />

iþçi önderi, sendika<br />

ve iþçiler için<br />

direniþ þarkýlarý<br />

yazmýþ ve<br />

söylemiþti.<br />

Hill, 1914 yýlýnýn<br />

ocak ayýnda bir<br />

dükkan sahibi ve<br />

oðlunu soygun yaptýðý sýrada öldürmekle<br />

suçlanmýþ ve hiç bir delil ve tanýk<br />

olmamasýna raðmen ölüm cezasýna<br />

çarptýrýlmýþtý.<br />

21-22 Nisan günleri Hill’in doðduðu<br />

Gävle’de düzenlenecek “Baðýmsýz Müzik<br />

Festivali’nde ilk kez Hill’in anýsýna bir<br />

müzisyeni Joe Hill Music Memorial Award<br />

verilecek. (Stockholm/EVRENSEL)<br />

tamamladý. Ýlk filmini 1943 yýlýnda henüz 5<br />

yaþýndayken oynadý. 1972 yýlýnda Tarýk Akan<br />

ve Filiz Akýn’ýn baþrollerini oynaðý “Tatlý<br />

Dillim” filminde canlandýrdýðý “Çoban”<br />

tiplemesiyle dikkatleri üzerine çekmeye<br />

baþaran Akçatepe, asýl ününü Hababam Sýnýfý<br />

AYLIK sosyalist teori ve politika dergisi<br />

Teori ve Eylem’in 5. sayýsý çýktý. Nisan<br />

sayýsýnda yüzde 99’un feminizmi tartýþmalarýndan<br />

dijital emek kavramýna,<br />

Demokratik Modernite dergisinin sýnýf<br />

yaklaþýmýndan 1 Mayýs’a, Diyalektiðin<br />

Dansý’ndan ABD otomotiv iþçilerinin<br />

mücadelesine kadar birçok gündem deðerlendirme<br />

konusu<br />

yapýldý. Nisan sayýsýnda<br />

yer alan yazýlar þöyle:<br />

Sevda Karaca ve Fulya<br />

Alikoç, “Yeni Bir Kadýn<br />

Hareketi, Yine Bir<br />

Feminizm” baþlýklý yazýlarýnda<br />

“yüzde 99’un<br />

feminizmi” arayýþýný,<br />

feminizm adýna verilen<br />

özeleþtiriyi, bu özeleþtiriye<br />

raðmen feminist teoride<br />

içkin olarak bulunan<br />

çeliþkili yaklaþýmý<br />

ele aldý.<br />

Demokratik Modernite<br />

Dergisi’nin iþçi sýnýfýný<br />

kaybolan bir sýnýf olarak<br />

tanýmlamasý, iþçi mücadelesini<br />

“kölelikle”<br />

eþitlemesi; sosyalistleri<br />

“sýnýf indirgemecilik”,<br />

“sýnýflarýn varlýðýný savunmak”<br />

ve “devletçilik”le itham etmesini<br />

Arif Koþar, “Demokratik Modernite’de<br />

‘sýnýf’ kavramý ve iþçi sýnýfý” baþlýklý yazýsýnda<br />

eleþtiri konusu yaptý.<br />

Ortadoðu’daki geliþmeler, dünyadaki<br />

gerilen güç iliþkileri ve Türkiye’nin bir<br />

oraya bir buraya savrulan dýþ politikasýný,<br />

serisindeki Güdük Necmi tiplemesiyle<br />

yakaladý. Usta oyuncunun annesi Leman<br />

Akçatepe, babasý ise Hababam Sýnýfý’ndaki<br />

“Paþa Nuri” rolüyle tanýnan Sýtký<br />

Akçatepe’dir. Usta oyuncu Itýr, Ebru ve Günsu<br />

isimli üç çocuk babasýydý. (KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

sevgililer gününe istinaden<br />

on dört farklý yazarýn<br />

kaleminden çýkan<br />

“Aþkýn Karanlýk<br />

Yü-<br />

14Þubat<br />

zü” derleme kitabý projesini<br />

Orkide Ünsür üstlenmiþ.<br />

Kitap, Ünsür’ün kendi deyimiyle<br />

“Tekinsiz bir sevgililer<br />

günü öyküsü” yazmasýyla<br />

baþlýyor. Ve ardýndan<br />

Demokan Atasoy, Alper Kaya,<br />

Mehmet Berk Yaltýrýk, Göktuð<br />

Canbaba, Iþýl Beril Tetik,<br />

Hakan Býçakçý, Galip Dursun,<br />

Orkide Ünsür, Murat Baykan,<br />

Özlem Ertan, Murat Baþekim,<br />

Gülbike Berkkam, Uður Batý,<br />

Murat S.Dural bu serüvenin<br />

içine giriyorlar.<br />

UYANIÞLAR, HAYALLER,<br />

TERKEDÝÞLER<br />

Kitap öyle bildiðimiz, mutlu sonlarý<br />

olan, kýrlarda aþklarýný da yanýna alarak koþuþturan,<br />

kar tanelerini birlikte izleyip birbirlerine<br />

þiir okuyan, bir vapur telaþýnda<br />

adýmlarý birbirine karýþan aþklarý barýndýrmýyor.<br />

“Aþýn Karanlýk Yüzü”adýndan da anlaþýlacaðý<br />

gibi, korku edebiyatý<br />

raflarýnda -o raf<br />

ulusal açýdan bakýldýðýnda<br />

biraz cýlýz kalsa dayer<br />

alacak bir derleme<br />

olarak “Aþkýn yüzümü<br />

olurmuþ?” diye hem<br />

düþündürüyor, hem de<br />

merak uyandýrýyor.<br />

HER KALEMÝN KARANLIÐI<br />

KENDÝNE HAS<br />

Ayný tema üzerinden birbirinden o denli<br />

farklý karakter ve hikayeler var öykülerde...<br />

Yalnýzlar, vazgeçemeyenler, sevgililer gününden<br />

nefret edenler, sevgiyi araç olarak<br />

kullananlar, yazdýklarýnýn hayata dönüþmesiyle<br />

yaþadýklarýnýn da romana dönüþebilceðine<br />

inananlar, her ayrýlýðý dünyadan gitmek<br />

istediði yeri silme duygusuyla eþleþtirenler,<br />

sevgililer gününün dýþýnda kalýp,<br />

içindeki suniliðinden boðulan ve kendini<br />

bir canavarýn dünyasýnda gezindiðini görenler<br />

var”Aþkýn Karanlýk Yüzü” kitabýnda...<br />

14 Þubat’ýn dýþýnda da aþk hikayelerine<br />

ve aþksýz olmanýn hikayelerine iyi bir kýlavuz<br />

olan kitap, günümüzü ele alýyor ve her<br />

öykü olabildiðince sakin baþlýyor. Baþlangýçta,<br />

her günü bir diðer günün aynýsý gibi<br />

yaþayan oldukça yalýn karakterler, oldukça<br />

ben sen gibi hayatlar... Fakat korku edebiyatýnýn<br />

aðýrlýðý ve yine korku kadar aðýr<br />

olan “Aþk” temasýyla birlikte sayfalar ilerledikçe<br />

okuyucuyu gizemli bir yolculuða çýkarýyor.<br />

Bir bakýyorsunuz bir öyküde vahþi<br />

bir erkek kardeþe sahip bir aðabeyin, öykü<br />

sonunda olmayan kardeþinin-aslýnda olamayan!-<br />

kardeþinin hayaliyle yaþayan bir<br />

yetiþkinin travmatik sonu ile kala kalýyorsunuz.<br />

Öte yandan aþka bir öyküde sevgililer<br />

günü olduðunu vitrinlerdeki kalplerden<br />

öðrenip, ayný vitrinlerin birinde kendi yalnýzlýðýný<br />

ve zamanýn üzerinden izler býrakarak<br />

geçiþini izleyen bir kadýnýn, sevgililer<br />

gününde þehirden uzaklaþmayý planlayýp<br />

ansýzýn kapýsýný çalan aþkýn eceli olabileceðine<br />

þahit oluyorsunuz.<br />

Özellikle genç okuyucularýn ilgisini çekecek<br />

olan öykü derlemesi, okuyucunun<br />

kütüphanesinde ulaþýlabilir yerde durmasý<br />

gereken kitaplar içinde yer alacaða benziyor.<br />

Anlatýlan hikayeler yazarlarýn yaratýcýlýðýyla<br />

bütünleþip, korkunun ve aþkýn gücünü<br />

de yanýna almasýyla lezzetleþirken, öykülerde<br />

hafif bir masalsý anlatým da göze<br />

çarpýyor. Çocukluðumuzda bizlere anlatýlan<br />

efsunlu hikayelerin tanýdýk sulietlerine<br />

denk gelebileceðiniz” Aþýn Karanlýk Yüzü”<br />

Orkide Ünsür’ün baþarýlý proje yönetmenliðiyle<br />

okuyucusunu bekliyor.<br />

Teori ve Eylem’in 5. sayýsý çýktý<br />

Kadir Yalçýn “Dünya, bölge ve Türkiye’de<br />

sýkýþmýþlýk” yazýsýnda deðerlendirdi.<br />

Türkiyeli okurun özellikle sosyal medya<br />

ve “biliþsel kapitalizm” literatürü kapsamýnda<br />

tanýþtýðý Christian Fuchs’un<br />

“dijital emek” kavramýný Kaan Kangal<br />

eleþtiri konusu yaptý.<br />

Referandum tartýþmalarý arasýnda bir<br />

baþka önemli tarih yaklaþýyor:<br />

1 Mayýs iþçi sýnýfýnýn<br />

birlik mücadele<br />

dayanýþma günü. 1 Mayýs’a<br />

giderken iþçi sýnýfý<br />

mücadelesinin seyrini<br />

ve olasý dinamiklerini<br />

Ömer Yalçýntaþ yazdý.<br />

Ahmet Cengiz,<br />

uluslararasý plandaki<br />

son dönem yaþayan<br />

geliþmelerine iliþkin<br />

“kýsa notlar”ýný kaleme<br />

aldý.<br />

Ongun Gürsu,<br />

Marx’ýn diyalektik<br />

yöntemini araþtýrma<br />

konusu yapan Bertell<br />

Ollman’ýn “Diyalektiðin<br />

Dansý” kitabýný<br />

yazdý.<br />

ABD otomotiv iþçilerinin<br />

mücadelesindeki gerilemenin ardýndaki<br />

nedenleri ve sýnýf mücadelesinin<br />

bir yansýmasý olarak küreselleþme ideolojisini<br />

Nicole Aschoff deðerlendirdi.<br />

Teori ve Eylem’i basýlý halde abone olarak<br />

ya da kitabevlerinden takip edebilir;<br />

ayrýca teoriveeylem.net’ten adresinden izleyebilirsiniz.<br />

(KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

‘Yerli diziler<br />

yersiz uzun’<br />

SENARYO Yazarlarý Derneði (Sen-Der) dizi sürelerinin<br />

uzun olmasýna tepki gösterdi. Sen-Der’in<br />

twitter hesabýndan yapýlan yazýlý açýklamada, uzun dizi<br />

süreleri nedeniyle senaryo yazarlarýnýn mutsuzu<br />

olduðu belirtildi. #YerliDiziYersizUzun baþlýðýyla yapýlan<br />

ve 98 senaristin imzaladýðý açýklamada, “Her<br />

hafta 140 dakikalýk metin üretmek için, hayatýmýzda<br />

baþka hiçbir þey yapmaya fýrsat vermeyecek þekilde<br />

çalýþmaya mecbur olmaktan ötürü mutsuzuz” denildi.<br />

Çok sayýda senaristin bu tempo nedeniyle mesleði<br />

býraktýðý ifade edilen açýklamada, “Yazdýðýmýz dizilerin<br />

her bir bölümünün, yurt dýþýna satýlýrken üçe bölünmesi<br />

ve çarpý 3 bölüm para kazandýrmasý uðruna,<br />

sinema dilinden uzak, günlük hayat ritminde akan<br />

senaryolar yazdýðýmýz için mutsuzuz” ifadeleri kullanýldý.<br />

‘DÝZÝ SEKTÖRÜNÜN ÝNTÝHARINA<br />

MANÝ OLMAK ÝSTÝYORUZ’<br />

Dünyanýn hiçbir ülkesinde bu kadar uzun süreli<br />

diziler çekilmediðinin altý çizilen açýklamada, þu þekilde<br />

sonlandý: “Biz aþaðýda ismi bulunan senaryo<br />

yazarlarý olarak 60 dakikadan uzun süren diziler yazmamak<br />

için bir araya geldiðimizi, güç birliði oluþturduðumuzu<br />

ve görmezden gelinemeyecek, gözden<br />

çýkarýlamayacak bir çoðunluða ulaþmak için çalýþtýðýmýzý<br />

sektöre ve kamuoyuna ilan etmek isteriz. Dizilerin<br />

ve kanallarýn gelir kaynaðý olan reklam bütçelerinin,<br />

bu sürelere göre revize edilmesini, tüm birimlerin<br />

bu konuda iþ birliði içinde olmasýný ve el<br />

birliðiyle, hýzla bir bataða doðru giden Türkiye dizi<br />

sektörünün intiharýna mani olmak için bu karar ve<br />

eylemimizin desteklenmesini bütün oyuncu, set çalýþaný,<br />

yönetmen arkadaþlarýmýz ile yapýmcýlarýmýza<br />

rica ile beyan ederiz.” (KÜLTÜR SERVÝSÝ)<br />

‘Kaplumbaðayý<br />

Beklemek’<br />

Turan DAL<br />

Mersin<br />

MERSÝNLÝ yazar Aytaç Yýlmaz, ‘Kaplumbaðayý<br />

Beklemek’ adlý romanýyla yazýn dünyasýna adým attý.<br />

Mersin Üniversitesi Heykelcilik Bölümünü yarýda býrakan,<br />

þimdi Almanca, Rusça ve Ýngilizce tercümanlýðý<br />

yapan Yýlmaz, ilk romaný ‘Kaplumbaðayý Beklemek’le<br />

daha önce bir roman yarýþmasýnda birincilik<br />

kazanmýþ. Romaný üzerine konuþtuðumuz Yýlmaz,<br />

“Hayatýnýzda keþkelerle kalmayýn” diyor. Çocukluðundan<br />

beri kitaplarla ilgili olduðunu belirten Yýlmaz,<br />

Oðuz Atay’ýn Tutunamayanlar’ýný okuduðu anda<br />

hayata bakýþ açýsýnýn deðiþtiðini dile getiriyor. Kitabýnda<br />

20 hikaye iþlediðini söyleyen Yýlmaz, “Ben insanlarýn<br />

umutlarýný hiçbir zaman yitirmemelerini isterim.<br />

Kitabýmda, ‘Bir insan gerçekten isterse yapabilir<br />

mi’ sorusunu sordurmak istedim” diyor.<br />

Ýkinci Dereceden<br />

Ýþsizlik Yanýðý<br />

BÝR Cumhurbaþkaný, Baþbakan’ýn kafasýna anayasa<br />

fýrlatýrsa, tesadüf bu ya, siz de o gün askerden<br />

dönmüþ bir üniversite mezunu olarak iþ aramaya<br />

baþlasanýz nasýl bir sürecin içinde bulurdunuz kendinizi?<br />

Güzide memleketin insan kaynaklarý uzmanlarýnýn<br />

“modern metotlarla” hazýrladýðý baþvurueleme-cevap<br />

bekleme badirelerini aþmaya çalýþmak<br />

bir yandan, eþe dosta, aileye karþý iþsiz konumunda<br />

olmak öte yandan, kendi baþvuru kriterlerinizi tabana<br />

vurdurmak ters kroþeden gelirken nasýl olur da<br />

saðlýklý, ilkeli, tuttuðunu koparan bir insan olarak<br />

kalýrsýnýz? Ya da kalabilir misiniz? Durum bu kadar<br />

tuhafken doðal olarak yaþananlar da absürd olacaktýr.<br />

Hem keyifli, hem de canýnýzý yakacak bir kara<br />

komedi. Oyun, Üsküdar Stüdyo Sahne’de izleyici ile<br />

buluþacak. (KÜLTÜR SERVÝSÝ)


medya<br />

evrensel<br />

medya@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

13<br />

Gazeteci Selman Keleþ tutuklandý<br />

21 gazeteci<br />

tahliye edildi<br />

NE OLMUÞTU?<br />

30 Aðustos’ta Ýstanbul Cumhuriyet<br />

Baþsavcýlýðý, 15 Temmuz darbe giriþimi<br />

sonrasý Fethullah Gülen cemaatine yönelik<br />

soruþturma kapsamýnda aralarýnda<br />

gazeteciler ve akademisyenlerin bulunduðu<br />

35 kiþi hakkýnda gözaltý kararý vermiþ, 27’si<br />

tutuklanmýþtý. Farklý zamanlarda tutuklanan<br />

gazeteci ve yazarlar 8 aydýr davanýn<br />

baþlamasýný bekliyor. AA, gözaltý kararýný<br />

“FETÖ’nün medya yapýlanmasýna operasyon”<br />

baþlýðýyla duyurmuþtu. 29 kiþinin<br />

yargýlandýðý davada, sanýklarýn 26’sý tutuklu.<br />

Bir kiþinin tutuksuz yargýlandýðý davada 2<br />

kiþi hakkýnda da yakalama kararý bulunuyor.<br />

Ýddianamede Said Sefa hakkýnda 22,5, diðer<br />

28 sanýk hakkýnda 15’er yýla kadar hapis<br />

cezalarý isteniyor.<br />

“Fetullahçý Terör Örgütü/Paralel<br />

Devlet Yapýlanmasý (FE-<br />

TÖ/PDY)” üyeliði suçlamasýyla<br />

haklarýnda dava açýlan 29 gazetecinin<br />

yargýlandýðý davada Atilla<br />

Taþ, Murat Aksoy ve Gökçe Fýrat Çulhaoðlu’nun<br />

aralarýnda bulunduðu 21 gazeteci yurt<br />

dýþý çýkýþ yasaðý konularak tahliye edildi. 7 ay<br />

tutuklu kaldýktan sonra tahliye edilen Atilla<br />

Taþ, duruþmada, “Kapalý cezaevinden yarý<br />

açýk cezaevine gideceðim” dedi.<br />

Çaðlayan’daki Ýstanbul 25. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde<br />

dün görülen duruþmaya aralarýnda<br />

Atilla Taþ, Gazeteci Murat Aksoy’un bulunduðu<br />

26 tutuklu 1 tutuksuz sanýk katýldý.<br />

Sanýk savunmalarýn ve tanýk beyanlarýnýn tamamlanmasýnýn<br />

ardýndan duruþma savcýsý tahliye<br />

taleplerine iliþkin mütalaasýný açýkladý. Mütalaada<br />

delillerin büyük çoðunluðunun toplandýðý,<br />

bazý sanýklar hakkýnda suç vasfýnýn deðiþme<br />

ihtimalinin bulunmasý,<br />

gözaltýnda ve tutuklulukta<br />

geçirdikleri süreler<br />

dikkate alýnarak Atilla<br />

Taþ, Murat Aksoy, Gökçe<br />

Fýrat Çulhaoðlu, Yakup<br />

Çetin, Yetkin Yýldýz, Seyit<br />

Kýlýç, Mustafa Erkan<br />

Acar, Hüseyin Aydýn, Abdullah<br />

Kýlýç, Ali Akkuþ,<br />

Bünyamin Köseli, Cihan<br />

Acar ve Oðuz Usluer<br />

hakkýnda yurt dýþý çýkýþ<br />

yasaðý uygulanarak tahliye<br />

edilmeleri talep edildi.<br />

Diðer tüm tutuklu sanýklarýn<br />

kaçma þüphelerinin bulunduðu, bu nedenle<br />

tutukluluk halinin devamý öne sürüldü.<br />

Savcýnýn toplandýðýný belirttiði deliller ise yalnýzca<br />

haber ve Twitter paylaþýmlarý.<br />

‘KAPALI CEZAEVÝNDEN YARI<br />

AÇIK CEZAEVÝNE GÝDECEÐÝM’<br />

Savcýnýn tahliye talebine iliþkin beyanlarý<br />

sorulan sanýklardan Atilla Taþ, heyete seslenerek,<br />

“Yaptýðýnýz iþin zorluðunun farkýndayým.<br />

Ýçinde bulunduðumuz ortam o kadar zor<br />

ki Allah hepimize kolaylýk versin. Kapalý bir<br />

cezaevinden yarý açýk bir cezaevine gideceðim.<br />

Haksýzlýða uðramýþ bir adam olarak tarihe<br />

geçeceðim. Tek isteðim; bu ülkede hukuk<br />

olmazsa hiçbirimiz yaþamayýz. Hukuku ve<br />

adaleti yalnýz býrakmayýn.” ifadelerini kullandý.<br />

Tutuklu gazeteci Murat Aksoy ise mütalaaya<br />

karþý beyanýnda, “Binlerce yazý, yüzlerce<br />

TV programýnda daha demokratik hukuk<br />

devletini ve Türkiye’yi savundum. Kendimden<br />

çok çocuklarým için istiyorum tahliyeyi”<br />

ifadelerini kullandý.<br />

‘BEN EN ÇOK ADALETTEN<br />

ALACAKLIYIM’<br />

Tutuklu yargýlanan Bugün Gazetesi Muhabiri<br />

Cihan Acar Sunay Akýn’ýn, “Ben en çok denizden<br />

alacaklýyým” þiirine gönderme yaptýðý<br />

tahliye talebine iliþkin savunmasýnda, “Gazetecilik<br />

yaparken düþüncenin, fikir beyan etmenin<br />

suç olmadýðýný sayýp hayallerimi, vaktimi, emeðimi<br />

bu mesleðe harcadým. Ben en çok adaletten<br />

alacaklýyým” diye konuþtu. Acar’ýn avukatlarýndan<br />

Gülþah Kaya, AYM’nin Bekir Coþkun,<br />

Can Dündar ve Erdem Gül kararlarýna ve<br />

AÝHM’in Ahmet Þýk kararlarýna dayandýrdýðý<br />

savunmasýnda, müvekkilinin gazetecilik faaliyetinden<br />

yargýlanamayacaðýný söyleyerek tahliyesini<br />

talep etti.<br />

BÝR SONRAKÝ DURUÞMA<br />

27 NÝSAN’DA<br />

Taleplere iliþkin ara kararýný oluþturan mahkeme<br />

heyeti tutuklu gazeteciler Ufuk Þanlý,<br />

Emre Soncan, Ünal Tanýk, Mutlu Çölgeçen ile<br />

öðretmen Davut Aydýn’ýn tutukluluk halinin<br />

devamýna karar verdi. Heyet, Atilla Taþ, Murat<br />

Aksoy ve Gökçe Fýrat Çulhaoðlu’nun aralarýnda<br />

bulunduðu 21 tutuklu gazetecinin tahliyesine<br />

karar vererek, duruþmayý 27 Nisan’a erteledi.<br />

(Ýstanbul/EVRENSEL)<br />

Yeni Þafak yazarý<br />

‘Baþkana itaat’ istedi!<br />

‘CUMHURBAÞKANI Erdoðan’ýn fetvacýsý’<br />

olarak bilinen Hayrettin Karaman, Yeni<br />

Þafak’taki yazýsýnda Ýslam’ýn ‘Baþkana itaat’<br />

buyurduðunu yazdý.<br />

Cumhurbaþkaný Tayyip Erdoðan’ýn ‘fetvacýsý’<br />

olarak bilinen Ýslam Hukuku Profesörü<br />

ve Yeni Þafak Yazarý Hayrettin Karaman, dün<br />

‘Ýtaat’ baþlýklý bir köþe yazýsý kaleme aldý.<br />

Türkiye’nin baþkanlýk referandumuna gittiði<br />

dönemde kaleme alýnan yazýda “Ýslam’ýn<br />

kamu hayatýnda ve özel hayatta baþkan, aile<br />

reisi, kumandan gibi sýfat ve özellikler taþýyan<br />

kimselere itaat edilmesi gerektiði” belirtiliyor.<br />

Karaman’ýn Kur’an’dan ayetleri hatýrlattýðý<br />

yazýsýnda þu ifadelere yer verdi: “Ýslâm dini,<br />

gerek kamu hayatýnda ve gerek özel hayatta<br />

bazý sýfat ve özellikleri taþýyan kimselere<br />

itaat edilmesini, onlarýn buyruklarýnýn yerine<br />

getirilmesini ve söylediklerine uyulmasýný istemiþtir.<br />

Baþkan, aile reisi, kumandan, anababa,<br />

bilmeyenlere göre bilenler (âlimler)<br />

bunlardandýr ve ulü’l-emr kavramýna bunlarýn<br />

tamamý dahil bulunmaktadýr.”<br />

Karaman, “itaat edilmesi gereken emirlerin<br />

meþru olmasý gerektiðini” de yazýsýnda<br />

belirtti. (MEDYA SERVÝSÝ)<br />

HABER takibi yaparken gözaltýna<br />

alýnan Selman Keleþ ve Ýpekyolu Belediyesi<br />

çalýþaný Arif Aslan tutuklandý.<br />

Dihaber muhabiri Selman Keleþ<br />

ve Ýpekyolu Belediyesi çalýþaný, Arif<br />

Aslan Van’da 20 Mart’ta gözaltýna<br />

alýnmýþtý. 10 günlük gözaltýnýn ardýndan<br />

emniyetteki iþlemleri tamamlanarak<br />

dün sabah saatlerinde adliyeye<br />

götürüldü. Savcýlýk ifadelerinin ardýndan<br />

“Örgüt üyesi olma” iddiasýyla<br />

mahkemeye sevk edilen Keleþ ve Aslan<br />

tutuklandý.<br />

Keleþ ve Aslan haber takibi için<br />

Büyükþehir Belediyesi civarýnda çekim<br />

yaparken “Örgüt üyesi olma þüphesi”<br />

iddiasýyla gözaltýna alýnmýþ ve<br />

teknik malzemelerine el konulmuþtu.<br />

(MEDYA SERVÝSÝ)<br />

13 yýlla yargýlanan Hasan Cemal beraat etti<br />

GAZETECÝ Hasan Cemal “Çekilme<br />

Günlüðü” yazý dizisi için 13<br />

yýl hapisle yargýlandýðý davada beraat<br />

etti.<br />

Gazeteci Hasan Cemal hakkýnda<br />

16 Mayýs 2013 tarihinde16 Mayýs<br />

2013 tarihinde T24’te yayýmlanmaya<br />

baþlayan yazý dizisinde “Örgüt propagandasý”<br />

yaptýðý gerekçesiyle açýlan<br />

davanýn duruþmasý Ýstanbul 24. Aðýr<br />

Ceza Mahkemesi’nde görüldü.<br />

Duruþmaya, Cemal ve avukatlarý<br />

katýldý. Kimlik tespitinin ardýndan<br />

baþlanan duruþmada Cemal, eski beyanlarýný<br />

tekrar etti.<br />

Savunmalarýn ardýndan mahkeme<br />

heyeti, yazýnýn içeriði ve yazýldýðý tarihi<br />

göz önünde bulundurarak beraat<br />

07.15 Çalar Saat<br />

Hafta Sonu 10.45<br />

Yerli Dizi - Tekrar<br />

19.00 Gülbin Tosun ile Fox<br />

Ana Haber 20.00 Kalbimdeki<br />

Deniz 23.45 No: 309<br />

01.15 Yerli Dizi - Tekrar<br />

06.00 Güne Merhaba<br />

09.00 Saðlýk Kontrolü<br />

10.00 Hakan Çelik ile<br />

Hafta Sonu 16.00 Burada<br />

Hayat Var 18.00 Ana Haber<br />

21.00 5N 1K 22.00 Gündem<br />

Özel 01.00 Gece Haberleri<br />

06.00 Ömür Dediðin<br />

08.20 1’de Bugün<br />

16.50 Bekir Develi ile<br />

Annemin Yemeði<br />

17.45 Kolaysa Sen Yap<br />

19.00 Ana Haber Bülteni<br />

20.00 Seksenler 23.45 Sinema<br />

06.00 Kanal D Çocuk<br />

Klübü 07.00 Akasya<br />

Duraðý 09.30 Magazin D<br />

13.00 Yerli Dizi 16.00 Yerli Dizi<br />

18.45 Kanal D Haber<br />

20.00 Adý Efsane<br />

23.10 Evlat Kokusu<br />

kararý verdi.<br />

Savcý bir önceki duruþmada, hükümetin<br />

talimatýyla yürütülen müzakerelerde<br />

varýlan mutabakat üzerine<br />

Türkiye topraklarýndaki PKK’lilerin<br />

sýnýr dýþýna çekilmesini izleyen yazý<br />

dizisi gerekçe gösterilerek yaklaþýk 4<br />

yýl sonra açýlan davada Hasan Cemal’in<br />

13 yýla kadar hapsini istemiþti.<br />

Hasan Cemal’in avukatý Fikret Ýlkiz’in<br />

savunma için ek süre istediði<br />

duruþma 31 Mart’a ertelenmiþti.<br />

Hasan Cemal, 9 Mart’ta Ýstanbul<br />

24. Aðýr Ceza Mahkemesi’nde görülen<br />

duruþma hakkýndaki suçlamayý<br />

redderek þunlarý söylemiþti: “O dönem<br />

zaten barýþ savunuluyordu. Barýþýn<br />

yolu açýlmak isteniyordu. Daðýn<br />

08.00 Basýnýn Gündemi<br />

11.00 Þimdi Zaman<br />

13.00 Haftasonu Haber<br />

15.00 Tenefüs 17.00 Yerel<br />

Gündem 19.00 Haber Bülteni<br />

20.00 Türkiye Nereye?<br />

00.00 Gece Bülteni<br />

06.20 Osman Müftüoðlu<br />

ile Yaþasýn Hayat<br />

07.00 Haber Bülteni<br />

12.15 Tam Zamaný<br />

15.50 Seyahat Sýrlarý 19.00 Ana<br />

Haber Bülteni 21.10 Belgesel<br />

Kuþaðý 23.00 Haber Bülteni<br />

07.30 Mesut Yar Sunar<br />

10.00 Star Life 12.00<br />

Yerli Dizi 14.00 Yerli<br />

Dizi 16.00 Yerli Dizi<br />

18.45 Star Ana Haber<br />

20.00 Fazilet Haným ve Kýzlarý<br />

23.15 Bir Hülya Avþar Sohbeti<br />

08.00 1 Alp 3 Çocuk<br />

08.15 Oynat Bakalým<br />

10.00 Magazin 8 13.30<br />

Arda’nýn Mutfaðý 14.30 Güle<br />

Güle Oturun 17.30 Survivor<br />

Panorama Hafta Sonu 20.00<br />

Survivor 2017 00.15 3 Adam<br />

yolu kapatýlmak isteniyordu. Bir gazeteci<br />

olarak yazdýklarým vakti zamanýnda<br />

daðýn yolu nasýl açýldý. Þimdi<br />

nasýl kapanacak sorusunun cevabýný<br />

aramaktan ibaretti. Bu tamamen bir<br />

gazetecilikti. Benim 2013 yýlýnda yazdýklarýmý<br />

bugün hapislik bir dava konusu<br />

haline getirmek gazeteciliði cezalandýrmaktýr.”<br />

2 DAVADA 26 AY 20 GÜN<br />

CEZA ALDI<br />

Hasan Cemal, 11 Temmuz<br />

2016’da yayýmlanan “Fehman Hüseyin”<br />

baþlýklý yazýsýnda “terör örgütü<br />

propagandasý yaptýðý” iddiasýyla 1 yýl<br />

3 ay hapis cezasý almýþtý. Ýstanbul 22.<br />

Aðýr Ceza Mahkemesi, 14 Þubat’taki<br />

duruþmada hükmün açýklanmasýný<br />

ertelemiþti. Cemal, CHP Genel<br />

Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu’nun<br />

sözlerine yer verdiði 16 Ocak 2016<br />

tarihli yazýsýnda “Diktatör bozuntusu!”<br />

baþlýklý yazýsýnda Cumhurbaþkaný<br />

Tayyip Erdoðan’a hakaret ettiði<br />

iddiasýyla 11 ay 20 gün hapis cezasýna<br />

çarptýrýlmýþ, Ankara 24. Asliye<br />

Ceza Mahkemesi, hükmün açýklanmasýný<br />

ertelemiþti. Hasan Cemal,<br />

son olarak Özgür Gündem’le dayanýþma<br />

amacýyla nöbetçi yayýn yönetmenliði<br />

yaptýðý için geçtiðimiz günlerde<br />

hâkim karþýsýna çýkmýþ ve ‘terör<br />

örgütünün mesajýný yayýmlama’<br />

iddiasýyla 6 bin lira adli para cezasý<br />

almýþtý. (MEDYA SERVÝSÝ)<br />

Halkbank tam sayfa ilanla medyayý tehdit etti<br />

GENEL Müdür Yardýmcýsý Mehmet<br />

Hakan Atilla’nýn,<br />

ABD’de tutuklanmasýyla ilgili<br />

gazetelere ilan veren<br />

Halkbank, konuyla ilgili haber<br />

yapan yayýn organlarýyla<br />

sosyal medyada paylaþýmda<br />

bulunanlarý dava açmakla<br />

tehdit etti.<br />

Atilla’nýn tutuklanmasýyla<br />

ilgili hükümete yakýn gazetelere<br />

dün tam sayfa ilan veren<br />

Halkbank, “Kaynaðý ve mahiyeti<br />

belirsiz hiçbir transfer iþlemi<br />

gerçekleþtirilmemiþtir” iddiasýnda<br />

bulundu.<br />

“Son günlerde muhtelif basýn yayýn<br />

organlarýnda; Bankamýzýn Uluslararasý<br />

Bankacýlýktan Sorumlu<br />

Genel Müdür Yardýmcýsý<br />

Mehmet Hakan<br />

Atilla’nýn, Amerika Birleþik<br />

Devletleri’nde tutuklanmasý<br />

konusuna atfen<br />

Bankamýzýn güven ve<br />

itibarýný sarsýcý, kamuoyunu<br />

ve yatýrýmcýlarý yanýltýcý<br />

nitelikte haberlere<br />

yer verildiði görülmektedir”<br />

denilen ilanda,<br />

“Bankamýz tüm iþ ve iþlemlerinde<br />

ulusal ve uluslararasý düzenlemelere<br />

her zaman tam bir þekilde uymakta,<br />

paydaþlarýnýn, iþ ortaklarýnýn ve mevduat<br />

sahiplerinin haklarýnýn korunmasý<br />

için tüm tedbirleri almaktadýr”<br />

ifadelerine yer verildi.<br />

DAVA AÇMA TEHDÝDÝ<br />

Bankanýn tüm dýþ ticaret iþlemleri<br />

ve para transferlerinin açýk, þeffaf ve<br />

sistem üzerinde ilgili otoritelerce izlenebilir<br />

durumda olduðunun iddia edildiði<br />

ilanda, Atilla’nýn tutuklanmasýný<br />

haber yapan kurum ve kiþiler þu þekilde<br />

tehdit edildi: “Tüm bu bilgilendirmeler<br />

dikkate alýndýðýnda gerek yazýlý<br />

ve görsel basýnda gerek sosyal medyada<br />

Bankamýzýn ticari faaliyetlerini olumsuz<br />

etkileyebilecek spekülatif yayýnlar<br />

hakkýnda da hukuki çerçevede gereði<br />

yapýlacaktýr.” (HABER MERKEZÝ)<br />

08.00 Haber Turu<br />

11.00 Forum 13.00<br />

Haber Bülteni 13.30<br />

Günün Dosyalarý 15.00 Haber<br />

Turu 19.00 Ana Haber<br />

Bülteni 21.00 Dünyanýn Öteki<br />

Yüzü 22.00 Haber Turu<br />

06.00 Gün Baþlýyor<br />

09.00 Burasý<br />

Haftasonu 12.15 HT<br />

Saðlýk 15.00 Özel Röportaj<br />

19.00 Ana Haber Bülteni<br />

20.00 Haber Sahasý<br />

21.00 Habertürk Gündem<br />

07.00 Türk Sinemasý<br />

08.30 Kendine Ýyi Bak<br />

10.00 Cumartesi<br />

Sürprizi 13.00 Turgay<br />

Baþyayla Ýle Lezzet Yolculuðu<br />

14.00 Fatmagül Tatilde 18.45<br />

Show Haber 20.00 Yeni Gelin<br />

06.45 atv’de Haftasonu<br />

10.00 Yerli Dizi<br />

13.35 Yerli Dizi<br />

19.00 Ana Haber Bülteni<br />

20.00 Kim Milyoner Olmak Ýster<br />

23.30 Sinema Kuþaðý 01.30 Yerli<br />

Dizi 02.30 Sinema Kuþaðý


evrensel<br />

politika@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

politika<br />

14<br />

KISA... KISA...<br />

Kara: Valiler<br />

resmen<br />

parti valisi<br />

TRABZON’DAN REFERANDUM ÝZLENÝMLERÝ:<br />

Trabzon’da ‘evet’ cephesinde<br />

15 puanlýk düþüþ bekleniyor<br />

CHP Antalya Milletvekili Dr.<br />

Niyazi Nefi Kara ve CHP<br />

Parti Meclisi Üyesi Yýldýrým<br />

Kaya, Muþ Gazeteciler Cemiyeti’ne<br />

ziyarette bulundu.<br />

Burada açýklamalarda<br />

bulunan Kara, ‘evet’ baskýsý<br />

yapan bazý vali ve kaymakamlar<br />

hakkýnda suç<br />

duyurusunda bulunacaklarýný<br />

söyledi. Kara, “Bize iletilen<br />

bazý kaymakam ve<br />

valilerin özellikle çok baský<br />

yaptýðýný, bir partinin mensubu<br />

gibi çalýþtýðýný, devletin<br />

deðil parti valisi gibi çalýþtýðýný<br />

anlatýyor insanlar.”<br />

dedi. (ANTALYA)<br />

Bakandan<br />

‘görmedim’<br />

savunmasý<br />

SÝNOP mitingindeki tartýþýlan<br />

“Donumu bile indiremezsiniz”<br />

pankartýna iliþkin<br />

Çevre Bakaný’ndan Hürriyet<br />

yazarý Ahmet Hakan’a<br />

açýklama geldi. Hakan’ýn<br />

yazýsýna göre Bakan Özhaseki,<br />

pankarttaki yazýdan<br />

haberinin olmadýðýný<br />

savundu. Özhaseki, “O<br />

çocuðun elindeki pankartý<br />

görmedim. Ýstersen yemin<br />

edeyim. Görmedim” dedi.<br />

Görüþmeyi köþesinde yazan<br />

Ahmet Hakan ise Bakan’a<br />

“Yemin etmenize gerek<br />

yok. Ýnandým” dediðini<br />

aktardý. (ÝSTANBUL)<br />

Eski valiye<br />

valilik<br />

yasaðý<br />

MHP’den ihraç edilen Isparta<br />

Milletvekili Nuri Okutan’ýn<br />

Ankara’da düzenleyeceði<br />

etkinliðe Sinan<br />

Oðan’ýn programýna düzenlenen<br />

saldýrý örnek<br />

gösterilerek izin verilmedi.<br />

Ankara Valiliði’nin “provokasyon<br />

yaþanabilir” gerekçesiyle<br />

verdiði yasak kararýna<br />

milletvekili olmadan<br />

önce 15 yýl valilik görevi<br />

yapmýþ olan Okutan tepki<br />

gösterdi. Kararýn 2911 sayýlý<br />

Toplantý ve Gösteri Yürüyüþleri'<br />

Kanunu'na aykýrý<br />

olduðunu belirten Okutan,<br />

“Çünkü milletvekillerinin<br />

etkinlikleri söz konusu kanunda<br />

istisna olarak düzenleniyor”<br />

dedi.<br />

(ANKARA)<br />

‘Aydýnlýk<br />

günler<br />

olacak’<br />

BATMAN’da 14 yýllýk sýnýf<br />

öðretmeni Eðitim Sen üyesi<br />

Reþat Akýncý (44) binlerce<br />

meslektaþý gibi KHK ile<br />

ihraç edilmesi ardýndan<br />

aðabeyinin yanýnda inþaatlarda<br />

yalýtým iþi ve þoförlük<br />

yapýyor. Ýhraç edilme<br />

sebeplerinin barýþ istemek<br />

olduðunun altýný çizen<br />

Akýncý, “Referandumda<br />

‘hayýr’ çýkarsa önümüzde<br />

aydýnlýk günler olacak”<br />

dedi. (BATMAN)<br />

Sedat BAÞKAVAK<br />

Trabzon<br />

Trabzon AKP’nin, Rize’den sonra<br />

en çok oy aldýðý illerden biri. Havaalanýndan<br />

þehrin merkezine<br />

doðru ilerlediðimizde ‘evet’ pankartlarýnýn<br />

hakimiyeti dikkatinizi<br />

çekiyor. Öyle ki; baþta elektrik direkleri olmak<br />

üzere bütün üst geçitler, köprüler hatta Toprak<br />

Mahsulleri Ofisi gibi kamu binalarý da<br />

‘evet’ pankartlarý ile doldurulmuþ. Önceki seçimlere<br />

bakarsak, 7 Haziran seçimlerinde<br />

AKP, Trabzon’da yüzde 55,4 oranýnda oy alýrken,<br />

1 Kasým’da ise yüzde 66,8 oranýnda oy<br />

aldý. Referandumda ‘evet’ diyeceðini açýklayan<br />

MHP’nin de oy oranýný eklediðimizde iki<br />

partinin oy oraný yüzde 75’i geçiyor.<br />

Biz de referandumun nabzýný tutmak için<br />

Trabzon’da vatandaþlarla konuþtuk. Konuþtuðumuz<br />

bazý kiþiler “Kayýp olur ama ‘evet’ yine<br />

de yüksek çýkar” diyorlar ve ekliyorlar:<br />

“AKP ve MHP oylarýný topla, 15 puan düþür,<br />

sonuç o. 10-15 puanlýk kayýp normal.” diyor.<br />

Genel bir çekimserlik hali dikkatimizi çekiyor.<br />

‘Hayýr’ diyenlerin yaný sýra ‘evet’ diyenler<br />

bile çoðu zaman adýný vermek istemiyor.<br />

Söðütlü’de vatandaþlarýn referandum tercihlerini<br />

öðrenmek için bir markete giriyoruz.<br />

Þener ve Ceyhun adlý iki kiþi marketi birlikte<br />

çalýþtýrýyor. “Nasýl olur referandum, ‘evet-hayýr’<br />

oranlarý ne çýkar?” sorumuza “Trabzon’da<br />

yüzde 70, ülke genelinde de yüzde 55 ‘evet’<br />

alýr.” diyorlar. “Peki sizin tercihiniz ne olacak?”<br />

diye soruyoruz, Þener, ‘Söylemesek olmaz<br />

mý?’ diyor ama sonra ‘evet’ oyu kullanacaðýný<br />

söylüyor.<br />

‘ÜLKE DE ÞÝRKET YÖNETÝLÝR<br />

GÝBÝ YÖNETÝLECEK’<br />

Þener, ‘evet’ gerekçelerini anlatýyor:<br />

“Cumhurbaþkanýnýn 50 danýþmaný var, ne iþ<br />

yapýyorlar orada? Maaþlarý da bir ara tartýþma<br />

konusu olmuþtu. Ülkeyi tek kiþi deðil, danýþmanlar<br />

ve bakanlar birlikte yönetecek. Mesela<br />

bunu þöyle düþünün; Bir holding patronu her<br />

þeyi takip etmiyor. Onun danýþmanlarý, müdürleri<br />

takip ediyor. Ülke de böyle yönetilecek.<br />

Þirket yönetir gibi.”<br />

Ceyhun ise ‘tereddütlerim var, kararsýzým”<br />

diyor. ‘Neden kararsýzsýn?’ diyoruz o da cevaplýyor:<br />

“Maddeleri tam çözemedim. Sadece<br />

18 yaþýndakilere seçilme hakký veriliyor, onu<br />

biliyorum. Onda da zengin bir iþ adamý oðlu<br />

olmadan bir gencin seçilme þansý yok. Mesela<br />

beþ yýl sonra seçim oldu, CHP’li biri Cumhurbaþkaný<br />

oldu. ‘Ýslamiyet’i kaldýrýyorum’<br />

derse ne yapacaðýz? Bir de yetkisi çok. Bunlar<br />

soru iþareti.”<br />

Þener, devam ediyor: “30 sene önce olmayan<br />

her þey var, bolluk var.” Þener’in bu sözleri<br />

üzerine, “Ýþler nasýl?” diye soruyoruz. Þener,<br />

“Tamam iþler iyi deðil ama rekabet var,<br />

burasý mahalle bakkalý” diyor.<br />

Yargý baðýmsýzlýðý tartýþmalarý hakkýnda da<br />

Þener “Ben 35 yaþýndayým hiçbir zaman tarafsýz<br />

yargý görmedim Bugün her þey parayla,<br />

garibana zaten adalet yok. Bundan sonra inþallah<br />

olur diye düþünüyorum ama olmaz. Bindik<br />

bir alamete gidiyoruz þeye bakalým.”<br />

O sýrada alýþveriþ yapan kýrtasiyecilik yapan<br />

biri söze giriyor: “Geçmesi lazým abi iþlemiyor<br />

sistem. Koalisyonlardan býktýk. Altýsý burada,<br />

550 milletvekili var ne iþe yarýyor? Dýþ<br />

güçler býrakmýyor.” diyor ve devam ediyor:<br />

“Bunlarýn yanlýþý yok mu, var. Eðitimde sýfýr. 6<br />

ayda bir þey deðiþiyor. Bir türlü eðitim sistemi<br />

yerine oturmadý”<br />

‘BUNLARA ÝTÝRAZ EDEN<br />

BAHÇELÝ’YE NE OLDU?’<br />

O sýrada markette bizi dinleyen ve uzun<br />

yýllar týr þoförlüðü yapan Orhan Tokay söze<br />

‘BOLLUK BÝZÝM BURALARA UÐRAMADI’<br />

giriyor: “Ben MHP’liyim. Bahçeli ‘Ben saraya<br />

gitmeyeceðim’ dedi ama bir divan bir de sünger<br />

yatak atmýþ oradan, çýkmýyor. Dün her þeye<br />

itiraz eden adama ne oldu? ‘Hayýr’ vereceðim”<br />

Tokay devam ediyor: “3 bin lira maaþ<br />

alan devletin polisi, baba parasýyla 18 yaþýnda<br />

milletvekili seçilerek 20 bin lira maaþ alan çocuðun<br />

önünde önünü ilikleyecek. 550 vekil ne<br />

yapýyor ki 600 vekil ne yapacak? Zam, zam,<br />

zam... Mazot 5 liraya vuracak, dolar 4 liraya<br />

vurdu. ‘SSK’da geriye dönük ödeme’ dediler,<br />

yapmýyorlar. ‘Özel okula giden çocuk için<br />

3500 lira devlet yardýmý’ dediler, ben alamýyorum,<br />

vermiyorlar. Millete umut verdi, oyu topladý,<br />

ayrým yapýyor. Ýþveren elinden gelse 24<br />

saatte 25 saat çalýþtýracak. Nasýl geçineceðiz?”<br />

Ýki sokak aþaðýda bir mahalle kahvesine giriyoruz.<br />

Giriþte koltukta oturan kiþiyle referandumla<br />

ilgili konuþmak istiyoruz, ‘Yok ben<br />

konuþmayým’ diyerek kibarca reddediyor<br />

ama daha sonra sohbetimiz derinleþiyor.<br />

Emekli olduðunu söylüyor bize. Yýllarca bir<br />

otomotiv þirketinde müdürlük yapmýþ. Ülkede<br />

çok sayýda kiþinin mutsuz olduðunu anlatýyor:<br />

“Sokakta gülen insanlar görebiliyor<br />

musunuz? IMF’ye borç yok ama Arap ülkelerine<br />

ve zenginlere borçlu hale geldik.<br />

Kimse huzurlu deðil, korku var. Herkes birbirinden<br />

þüphe duyar hale geldi. Ýnsanlarýn<br />

önü babasý, dedesi muhalif diye kesiliyor.”<br />

Sohbetimiz derinleþiyor ve 17 yýl MHP’de<br />

yöneticilik ve çeþitli dönemlerde ülkü ocaklarý<br />

baþkanlýðý yaptýðýný öðreniyoruz. “Bunca<br />

yýllýk tecrübeme raðmen ben kaygýlanýyorsam,<br />

gerisini siz düþünün.” diyor.<br />

‘KENDÝLERÝ AÐA PAÞA GÝBÝ<br />

YAÞIYOR’<br />

Bu uzun sohbetin ardýndan okey oynayan<br />

bir masaya gidiyoruz. “Ne olur referandumun<br />

sonucu?” diye soruyorum hemen. ‘Benim<br />

adýmý Bekçi yaz’ diyen kiþi söze giriyor:<br />

“AKP ve MHP’nin oy oranýný topla, 15 puan<br />

düþ, sonuç o.” diyor. “Çünkü 15 puan kayýp<br />

olacak” diye devam ediyor: “Maddelere bakan<br />

yok. Duyduklarýmýz üzerinden konuþuyoruz.<br />

Mesela ben ‘evet’ vereceðim ama<br />

Meclisle Cumhurbaþkaný arasýndaki iliþki<br />

kafamda soru iþareti.<br />

Aydýn adýnda biri ‘Ne referandumu?’ diye<br />

soruyor: “Referandum mu var ülkede?<br />

Sen inanýyor musun? Sandýklar deðiþti, oylar<br />

deðiþti” diyerek aslýnda sonucun belli olduðunu<br />

vurguluyor Bu arada sessizce taþlarýný<br />

dizen karþýdaki oyuncu ‘bittim!’ diyor<br />

ve taþlarý deviriyorlar. Biraz da, bir oyun ka-<br />

,<br />

zanmanýn rahatlýðýyla baþlýyor konuþmaya:<br />

“Emekliye %3 veriyor. Enflasyon % 150 artmýþ.<br />

‘Hayýrcý’lar neden ‘hayýr’ diyor belirsiz.<br />

Silahýmýzý yapýyoruz. 5 milyon Suriyeliyi<br />

besliyoruz. Menderes’ten bu yana en büyük<br />

devlet adamý Erdoðan. Elini masaya vuruyor.<br />

Ben ‘evet’ vereceðim.Vatan, millet, Sakarya<br />

gerisi ilgilendirmiyor. Adým Aslan<br />

ama yazma!”<br />

Kahveci Yusuf’la konuþuyoruz. “Emekliyim<br />

ama çalýþmak zorundayým” diyor ve görüþlerini<br />

aktarýyor: Vaziyet iyi deðil, diktatörlüðe<br />

gidiyoruz. Kendileri bol bol kazanýyorlar<br />

ama bize yüzde 3 zam veriyorlar. Adalet<br />

nerede.? Tercihini maddelere göre ortaya<br />

BERBERLER sadece bir mahallenin deðil, ilin<br />

de nabzýný tutar. Biz de giriyoruz bir berber<br />

dükkanýna. Berber Selim, “Kime sorsam yüzde<br />

70-80 ‘evet’ diyorlar. ‘Neden ‘evet’ dediðimde<br />

‘Tayyip Erdoðan için’ diyorlar. Kimsenin anayasa,<br />

madde falan bildiði yok. Ama ben ‘hayýr’ vereceðim.<br />

Neden dersen... Neyi yapamadý ki?<br />

Her þey elinde. Ýstediðini yapýyor zaten.”<br />

diyor.<br />

Berber Selim devam ediyor: “Bolluk var diyorlar,<br />

ekonomi iyi diyorlar ve daha güçlü Türkiye<br />

için bu anayasa deðiþikliðine ihtiyaç olduðunu<br />

söylüyorlar. Bu bolluk bereketten ben yararlanamadým,<br />

buralara uðramadý. Bunu muhalefet<br />

olsun diye söylemiyorum. Yaptýklarýndan<br />

yine de Allah razý olsun. Eþimin tedavisi için<br />

hep Ýstanbul’a gideriz, ulaþým olarak çok rahatlattý<br />

bizi. Ama maddi yönden vaziyet kötü. Sürekli<br />

borç faizi ödüyorum. Eþimin kolundaki bilezikleri<br />

satmak zorunda kaldým, aramýz açýldý.<br />

Ecevit’e yazar kasa fýrlatýldýðý dönem ben günlük<br />

60-70 milyon lira kazanýyordum, para artýrabiliyordum.<br />

Bugün de 60-70 lira kazanýyorum,<br />

evimi geçindirmeye yetmiyor.”<br />

Berber Selim bir yandan bizimle konuþurken<br />

bir yandan da berber koltuðunda oturan<br />

Enis Hoca’nýn saçlarýný kesiyor. Enis Hoca,<br />

anayasa deðiþikliði maddelerini okuduðunu<br />

söylüyor ve baþlýyor anlatmaya: “Yargýda<br />

tüm ipi eline alýyor. Her þeyi bir kiþi atayacak.<br />

Bu krallýktan baþka bir þey deðil. Bir<br />

sabah kalkýp Azerbaycan Cumhurbaþkaný gibi<br />

eþini yardýmcý atamayacaðýnýn bir<br />

garantisi var mý?”<br />

koyan yok. Biz sürünüyoruz, onlar aða-paþa<br />

gibi yaþýyorlar. Ben ‘hayýr’ vereceðim.”<br />

‘BÝRBÝRÝMÝZE<br />

DÜÞMANLAÞMIÞIZ’<br />

Kahvedekilerle vedalaþýrken kapýda “Ýnsanlar<br />

birbirine kutuplaþtýrýldý abi” diyen<br />

birisi bizi karþýlýyor ve anlatýyor: “Þu kahvede<br />

en fazla beþ dakika politika konuþabilirsin,<br />

sonrasýnda kavga çýkar. Biz bile burada<br />

birbirimizi bu kadar iyi tanýrken düþman gibi<br />

oluyorsak, büyük þehirdekiler kesin birbirini<br />

öldürür! Ýþsizlik var, korku var, sindirme<br />

var. ‘Hayýr’ dediðin için terörist ilan ediliyorsun”<br />

diyor.<br />

KOÜ öðrencileri ‘hayýr’ panelinde bir araya geldi<br />

OHAL’in ilanýnýn ardýndan hiçbir<br />

etkinliðe izin verilmeyen Kocaeli Üniversitesi’nde<br />

(KOÜ) öðrenciler referanduma<br />

sayýlý günler kala yeni anayasayý tartýþtýklarý<br />

‘hayýr’ panelinde buluþtu. Kocaeli Yüksek<br />

Öðrenim Derneðinde (KYÖD) yapýlan<br />

panele Ankara baðýmsýz milletvekili Aylin<br />

Nazlýaka ve Kocaeli Üniversitesinden<br />

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile<br />

ihraç edilen Doç. Dr. Yücel Demirer<br />

katýldý. Geçtiðimiz günlerde AKP<br />

gençliðinin ‘evet’ programýna katýlan KOÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü’yü<br />

etkinliklerine çaðýran öðrenciler, Hülagü<br />

için ayrýlan koltuðu boþ býraktý.<br />

‘EVET VE HAYIR<br />

PROPAGANDASI EÞÝT DEÐÝL’<br />

Kýzýldere Katliamý’nýn yýl dönümü<br />

nedeniyle katliamda yaþamýný yitiren<br />

devrimciler için saygý duruþuyla baþlayan<br />

panel Aylin Nazlýaka’nýn söz almasýyla<br />

devam etti. Nazlýaka konuþmasýnda yeni<br />

anayasanýn bir rejim deðiþikliði dayatmasý<br />

olduðunu vurgulayarak, “Toplumsal<br />

sözleþmeden bahsediliyorsa toplumsal<br />

uzlaþmaya gidilmeli. Bu anayasa toplumun<br />

hiçbir paydasýnýn fikri sorulmadan oluþturuldu.”<br />

dedi. Konuþmasýnýn devamýnda<br />

sandýktan ‘hayýr’ çýkmasý için çalýþýlmasý<br />

gerektiðini belirten Nazlýaka, “Evet ve<br />

hayýr propagandasýnýn eþit olmadýðýnýn<br />

farkýndayýz. Bizler ne þeytanýz ne de<br />

terörist. Bizler Türkiye’nin geleceði için<br />

mücadele eden insanlarýz. Korkmayacaðýz,<br />

sinmeyeceðiz, mücadele edeceðiz” diyerek<br />

sözlerini bitirdi.<br />

‘SÝYASET HÝÇ BU KADAR<br />

ÇARPITILMAMIÞTI’<br />

Nazlýaka’nýn ardýndan söz alan Doç. Dr.<br />

Yücel Demirer de, siyasetin bu kadar<br />

çarpýtýldýðý bir dönemin olmadýðýný belirtti.<br />

Ýhraçlardan sonra kurulan Kocaeli Dayanýþma<br />

Akademisinde (KODA) derslerine devam<br />

eden Demirer, “Maaþ aldýðýmýz için<br />

akademisyen deðiliz, akademisyenliðe devam<br />

edeceðiz” dedi. Referanduma 17 gün<br />

kaldýðýný ve ‘hayýr’ için çok çalýþýlmasý gerektiðini<br />

vurgulayan Demirer, gelecek günlerden<br />

umutlu olduðunu vurguladý.<br />

Kocaeli/EVRENSEL)


evrensel<br />

spor@evrensel.net<br />

1 Nisan 2017 Cumartesi<br />

spor<br />

15<br />

UZAT’MA...<br />

Steaua’nýn<br />

adý<br />

deðiþti<br />

ROMANYA tarihinin en baþarýlý<br />

kulübü Steaua Bükreþ’in<br />

adý resmen deðiþti.<br />

Kulübün adý artýk FCSB.<br />

26 kez Romanya ligi þampiyonluðu<br />

kazanan tarihi<br />

kulübün adýndaki ‘Steaua’<br />

ifadesinin telif hakkýnýn orduya<br />

ait olmasý sebebiyle<br />

süren dava 2011’de sonuçlanmýþtý.<br />

Savunma Bakanlýðý’nýn<br />

kulübün bu ifadeyi<br />

yasa dýþý kullandýðý<br />

iddiasýyla açtýðý davada<br />

mahkeme, 1947 yýlýnda ordu<br />

tarafýndan kurulan futbol<br />

kulübünün 1998 yýlýnda<br />

devlet himayesinden çýkarak<br />

özelleþtiði ve<br />

2004’ten bu yana söz konusu<br />

ismin yasa dýþý kullanýldýðý<br />

hükmüne vardý.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Sevilla<br />

Kulübü’nde<br />

ayrýlýk<br />

SEVÝLLA Kulübü, “Monchi”<br />

lakaplý sportif direktörü<br />

Ramon Rodriguez Verdejo’nun<br />

görevinden ayrýlmasý<br />

için karþýlýklý anlaþma<br />

saðlandýðýný duyurdu. Yapýlan<br />

yazýlý açýklamada, yönetim<br />

kurulunun Ýspanyol<br />

futbol adamý Monchi’nin<br />

sportif direktörlük görevinden<br />

ayrýlmasýna onay verdiði<br />

bildirildi. Monchi ve<br />

Sevilla Kulübü Baþkaný Jose<br />

Castro’nun düzenlenecek<br />

basýn toplantýsýnda<br />

detaylarý açýklayacaðý kaydedildi.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Dahoud<br />

transferi<br />

resmileþti<br />

BUNDESLÝGA’nýn bu sezonki<br />

en çok dikkat çeken<br />

genç yeteneklerinden<br />

Mahmoud Dahoud’un gelecek<br />

sezonki kaderi Borussia<br />

Mönchengladbach’ýn<br />

yaptýðý açýklamayla<br />

resmileþti. Siyah-beyazlý<br />

ekip resmi Twitter hesabýndan<br />

yaptýðý açýklamayla<br />

Dahoud’un kontratýnýn<br />

bitimine bir yýl kala Borussia<br />

Dortmund’un yolunu<br />

tutacaðýný ve gelecek yýl<br />

sarý-siyahlý ekibin formasýný<br />

giyeceðini doðruladý.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Bastian<br />

ilk idmanýna<br />

çýktý<br />

ALMAN futbolunun son yýllardaki<br />

en önemli isimlerinden<br />

Bastian Schweinsteiger,<br />

1 yýllýk sözleþme<br />

imzaladýðý Amerika Birleþik<br />

Devletleri’nin Chicago<br />

Fire takýmý ile ilk antrenmanýna<br />

çýktý. Kulüp tarafýndan<br />

düzenlenen etkinlikle<br />

medya mensuplarýyla<br />

bir araya gelen Schweinsteiger,<br />

burada yaptýðý konuþmada<br />

“32 yaþýndayým<br />

ve kendimi hazýr hissediyorum,<br />

gerçek formumu<br />

bulmak için biraz daha<br />

fazla antrenman yapmam<br />

lazým. Buradaki her dakikamý<br />

takýmý, takým arkadaþlarýmý,<br />

onlarýn tarzlarýný<br />

tanýmakla geçirmek istiyorum.”<br />

ifadelerini kullandý.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Hangi madalyalar gidecek?<br />

Elvan Abeylesse ve Gamze<br />

Bulut’un da aralarýnda<br />

olduðu 22 atletin doping<br />

cezalandýrmasýný içeren yeni<br />

liste IAAF tarafýndan<br />

yayýmlandý. Buna göre<br />

Abeylegesse ve Bulut<br />

aralarýnda Olimpiyat<br />

madalyalarý da olan bazý<br />

unvanlarýný yitirecek.<br />

Merthan CAN<br />

Türkiye’nin Olimpiyat madalyasý<br />

kazanan atletlerinden Aslý<br />

Çakýr Alptekin’den sonra<br />

Elvan Abeylegesse ve Gamze<br />

Bulut’un da madalyalarý geri<br />

alýnacak. IAAF tarafýndan yapýlan açýklamaya<br />

göre incelemeleri ve itirazlarý sonuçlanan<br />

dosyalar sonunda kesinleþen<br />

doping vakalarý açýklandý.<br />

Atletizm Dünyasý’nda yer alan haberde,<br />

buna göre 10 yýl önceki 2007 Osaka Dünya<br />

Þampiyonasý sýrasýnda verdiði numunenin<br />

2015’teki yeniden testi pozitif çýkan Elvan<br />

Abeylegesse’nin o dönemdeki iki yllýk sonucunun<br />

silinmesine ve iki yýl ceza almasýna<br />

karar verildi. Yarýþma günü olan 26 Aðustos<br />

2007 alýnan test nedeniyle 25 Aðustos 2007-<br />

25 Aðustos 2009 arasýndaki sonuçlarý sýfýrlanan<br />

Elvan, bu süreçte elde ettiði tüm<br />

uluslararasý unvanlarý kaybedecek.<br />

MÜNÝR YARAÞ:<br />

DAVA SÜRÜYOR<br />

Öte yandan, Avrupa Atletizm Federasyonlarý<br />

Birliði Yönetim Kurulu Üyesi ve<br />

bir süre sporcunun menajerliðini yapan<br />

Salih Münir Yaraþ, TAF ve IAAF’ýn karar<br />

vermekte aceleci davranarak hata yaptýklarýný<br />

iddia etti. Yaraþ, Elvan’ýn süreçle ilgili<br />

açtýðý davanýn halen sürdüðünü belirtirken,<br />

ortada bir mahkeme süreci varken<br />

ceza açýklamasý yapmanýn hukuka aykýrý<br />

olduðunu ifade etti.<br />

ELVAN’DAN<br />

ALINACAK<br />

UNVANLAR<br />

Londra 2012 Olimpiyatlarý’nda 1500<br />

metreyi ikinci bitiren 24 yaþýndaki Gamze<br />

Bulut ise biyolojik pasaportundaki düzensizlikler<br />

nedeniyle 2011’den sonraki sonuçlarýný<br />

yitirdi. 20 Temmuz 2011’den itibaren<br />

27 yarýþ sonucu sýfýrlanan Bulut,<br />

2012 yazýnda Olimpiyat ve Avrupa Þampiyonasý’ndaki<br />

ikincilikleriyle birlikte 2013<br />

Tampere Avrupa U-23 Þampiyonasý’nda<br />

5000 metre altýn madalyasýný da kaybedecek.<br />

Mayýs 2016’dan baþlayarak dört yýl<br />

men cezasý alan Bulut, pistlere 29 Mayýs<br />

2020 tarihinde dönebilecek.<br />

Biyolojik pasaporttan 2015’te yakalanan<br />

genç atlet Songül Konak ise 18 Nisan<br />

2020 tarihine kadar yarýþamayacak. Dört<br />

yýl ceza alan Songül, 3 Aðustos 2015’te<br />

Balkan Þampiynasý’nda elde ettiði ikinciliði<br />

iade edecek.<br />

DÜNYA Kupasý’na katýlacak takým sayýsýnýn<br />

36’dan 48’e çýkarýlmasýný geçtiðimiz<br />

ocak ayýnda onaylayan Uluslararasý Futbol<br />

Federasyonlarý Birliði (FIFA) takým sayýlarýnýn<br />

kýtalara göre öngörülen kotalarýný açýkladý.<br />

Buna göre turnuvaya Avrupa kýtasýndan<br />

Federer yoluna devam ediyor<br />

2017’nin baþýnda tekrar kortlara dönen Ýsviçreli<br />

raket Roger Federer, adýndan söz ettirmeye devam<br />

ediyor. Avustralya Açýk ve Indian Wells turnuvalarýnda<br />

zafere ulaþan 35 yaþýndaki<br />

tenisçi Miami Açýk’ta da yarý finali<br />

bulmayý baþardý. Ýsviçreli tenisçi<br />

daha önce altý kez kaybettiði<br />

Tomas Berdych’i iki maç puaný<br />

kurtardýðý mücadelede 6-2, 3-6,<br />

7-6(6) yenerek yarý finale yükseldi.<br />

Federer, bu yýl 17. galibiyetine<br />

ulaþarak 2006 yýlýndan bu<br />

yana en iyi sezon baþlangýcýna<br />

imza attý. Ýsviçreli raket 2006 yýlýndan bu yana<br />

þampiyon olamadýðý Miami Açýk’ta finale yükselebilmek<br />

için Avustralyalý genç oyuncu Nick<br />

Kyrgios ile karþýlaþacak. Ýki tenisçi arasýnda<br />

bundan önce oynanan tek maçý (Madrid 2015)<br />

Kyrgios kazanmýþtý. (SPOR SERVÝSÝ)<br />

Hüseyin Cebe (01.01.1970 - 02.04.2007)<br />

ELVAN’ýn dosyalarýn tamamlanmasý ve gerekli yazýþmalarýn tamamlanmasýyla<br />

resmi olarak madalyalarýn geri isteneceði unvanlarý þöyle:<br />

2007 Osaka - Dünya Þampiyonasý 10,000m - Gümüþ madalya<br />

2008 Pekin Olimpiyatlarý - 5000m - Gümüþ madalya<br />

2008 Pekin Olimpiyatlarý - 10000m - Gümüþ madalya<br />

2008 Ýstanbul - Avrupa 10,000m Kupasý - Altýn madalya<br />

2009 Pescara - Akdeniz Oyunlarý 10,000m - Altýn madalya<br />

BARRIOS’UN DA<br />

GÜMÜÞÜ GÝTTÝ<br />

Listede yer alan isimler arasýnda Olimpiyat<br />

madalyasý kaybeden Kübalý Yarelys<br />

Barrios da yer aldý. 2008 Olimpiyatlarý’nda<br />

disk atmayý ikinci bitiren Kübalý kadýn<br />

diskçi, Elvan gibi yýllar sonra yapýlan tekrar<br />

testte pozitif çýktý. Madalyasýný kaybedecek<br />

olan Barrios’a verilen bir yýllýk ceza<br />

bu yýlýn 14 Haziran’ýnda sona erecek.<br />

Bu arada Rusya’daki doping skandalýnýn<br />

kilit ismi olarak ismi dillerden düþmeyen<br />

Dr. Sergey Portugalov’a da ömür<br />

boyu men cezasý çýktý. Rusya’da sistematik<br />

dopingin en üst düzey yöneticisi olmakla<br />

suçlanan Portugalov, “yasaklý maddeleri<br />

edinme, trafiðini düzenleme ve yönetme”<br />

fiilleri nedeniyle atletizmden<br />

ömür boyu yasaklandý. (SPOR SERVÝSÝ)<br />

FÝFA’DAN YENÝ KARAR:<br />

Dünya Kupasý finallerine<br />

Avrupa’dan 16 takým katýlacak<br />

ÖMER AÞIK SEZONU KAPATTI<br />

NEW Orleans Pelicans, sezonun kalan bölümünde Ömer Aþýk ve<br />

Quincy Pondexter’ýn forma giyemeyeceðini resmi<br />

olarak açýkladý.<br />

Ömer Aþýk’ýn yapýlan kontrollerde gastrointestinal<br />

sisteminde (Mide-Baðýrsak) enfeksiyon bulunduðu<br />

3-4 hafta basketbol aktivitelerinden uzak<br />

kalacaðý vurgulandý. 2.7 sayý, 5.3 ribaunt ortalamaya<br />

sahip milli oyuncu, All-Star arasýnda Meksika’ya<br />

gitmiþ ve de sonra sonrasýnda hýzla kilo<br />

kaybý yaþamýþ ve de yapýlan kontrollere<br />

raðmen bunu net olarak anlaþýlamamýþtý.<br />

Diðer yandan Ocak ayýnda sol dizinden<br />

atroskopi ameliyatý geçiren Quincy<br />

Pondexter ‘ýn da bu sezonu kapadýðý vurgulandý.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

ANMA<br />

katýlacak takým sayýsý 2026 Dünya Kupasý’ndan<br />

itibaren 13’ten 16 ya çýkarýlacak.<br />

Euronews’te yer alan habere göre, bu sayý<br />

Afrika kýtasý için 5 takýmdan 9 takýma, Asya<br />

için 4’ten 8’e yükseltilecek.<br />

Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler’den<br />

ise 3 yerine 6 takým finallerde yer alabilecek.<br />

Güney Amerika’dan katýlacak takým sayýsý<br />

4’ten 6’ya çýkarýlýrken Okyanusya’ya da 1 takýmla<br />

temsil edilme hakký tanýnacak. Böylece<br />

46 takýmýn oluþturduðu bu daðýlýmda doðrudan<br />

yer almayan 2 takým<br />

ise 6 takýmýn katýlacaðý<br />

play off turnuvasý sonucunda<br />

belirlenecek ve<br />

toplam takým sayýsý 48’e<br />

tamamlanmýþ olacak.<br />

Dünya Kupasý’na doðrudan<br />

finallerden katýlma<br />

hakký verilen turnuvayý<br />

düzenleyen ev sahibi ülke,<br />

bulunduðu kýtanýn kontenjaný<br />

içinde deðerlendirilecek,<br />

bu ülke için ayrý<br />

bir kontenjan ayrýlmayacak.<br />

FIFA’nýn bu yeni düzenlemesinin,<br />

birliðin 9 Mayýs<br />

2017 tarihinde Bahreyn’de<br />

yapýlacak konsey toplantýsýnda<br />

onaylanmasý bekleniyor.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Katlediliþinin 10’uncu yýlýnda<br />

Hüseyin Cebe öðretmeni<br />

saygý, sevgi ve özlemle anýyoruz.<br />

“Yüreðim yangýn kýzýlý<br />

Kopmuþum fýrtýnalarda<br />

Çýðlýðým karýþýyor kurþun sesine<br />

Göðsümde þarapnel parçalarý<br />

Duyuyormusun?<br />

Dik bir sabah vakti<br />

Gülüm<br />

Pusuda Vuruldu Hüseynim”<br />

Hamza Ýnce<br />

Not: 2 Nisan Pazar günü saat 16.00’da Eðitim-Sen Gebze<br />

Þubesinde yapýlacak anmaya tüm dostlarýmýz davetlidir.<br />

Ailesi ve arkadaþlarý…<br />

Süper Lig’de<br />

son 9 Hafta<br />

SÜPER Lig’de son<br />

ve keskin virajlar dönülüyor.<br />

Ligde 26. hafta<br />

milli takým arasýndan<br />

sonra bugün oynanacak<br />

maçlarla yeniden start<br />

alacak. Bu hafta ile birlikte<br />

önümüzdeki 5 hafta<br />

ligin zirvesinde takýmlarýn<br />

kaderini belirleyecek<br />

gibi gözüküyor.<br />

Þampiyonluk ve Avrupa<br />

Kupalarýna katýlým için<br />

mücadeleler yaþanacak.<br />

5 hafta üst üste ilk 5<br />

sýradaki takýmlar birbiri<br />

ile mücadele edecek,<br />

29. haftada Baþakþehir-<br />

Beþiktaþ maçýnda belki<br />

de son söz söylenecek<br />

ama 30. haftadaki Beþiktaþ-Fenerbahçe<br />

derbisi<br />

ile ligin heyecaný<br />

zirve yapacak.<br />

Önümüzdeki 5 haftada<br />

zirvenin sahibi tamamen<br />

belli olabilir de,<br />

yarýþ tamamen kýzýþabilir<br />

de. (DHA)<br />

KRÝTÝK<br />

KARÞILAÞMALAR<br />

27. Hafta: Trabzon-Beþiktaþ<br />

ve M.Baþakþehir-Galatasaray<br />

28. Hafta: Galatasaray-Fenerbahçe<br />

29. Hafta: Medipol Baþakþehir<br />

- Beþiktaþ<br />

30. Hafta: Beþiktaþ-<br />

Fenerbahçe<br />

GÜNÜN<br />

MAÇLARI:<br />

13.30 Akhisar Belediyespor-Medipol<br />

Baþakþehir<br />

16.00 Aytemiz Alanyaspor-Kasýmpaþa<br />

19.00 Kardemir Karabükspor-Fenerbahçe<br />

19.00 Antalyaspor-Kayserispor<br />

Baþak Eraydýn<br />

adýný çeyrek<br />

finale yazdýrdý<br />

ÝTALYA’nýn Cagliari þehrinde ITF toprak kort<br />

turnuvasýnda mücadele veren Baþak Eraydýn, adýný<br />

çeyrek finale yazdýrdý.<br />

Elemelerden dahil olduðu turnuvanýn açýlýþ turunda<br />

6 numaralý seribaþý Rus tenisçi Valeria Solovyeva’yý<br />

yenen Eraydýn, ikinci turda Slovak Anna Karolina<br />

Schmiedlova’yý saf dýþý býraktý.<br />

2015 yýlýnda klasmanda 26. basamaða kadar ilerleyen,<br />

bu hafta itibarýyla ise 242. sýrada yer alan<br />

Schmiedlova’yý 2 saat 42 dakika sonunda 6-3, 4-6,<br />

6-2 ile deviren Eraydýn, son sekiz biletini cebine<br />

koydu.<br />

Baþak, bu maçtan bir<br />

süre sonra Rumen partneri<br />

Irina Maria Bara ile birlikte<br />

çýktýðý çiftler çeyrek finalinde<br />

de gülen taraftý.<br />

Eraydýn/Bara ikilisi,<br />

Bianca Andreescu/Katharina<br />

Hobgarski tandemini<br />

6-3, 6-4 yenip<br />

son dört ekip arasýna<br />

kaldý.<br />

Tekler çeyrek finalinde<br />

kendisi gibi<br />

elemelerden<br />

gelen Alman<br />

Katharina<br />

Hobgarski<br />

ile eþleþen<br />

Baþak, çiftler<br />

yarý finalinde ise Prarthana<br />

Thombare/Eva Wacanno<br />

ekibiyle karþýlaþacak.<br />

(SPOR SERVÝSÝ)<br />

Seri ilanlar<br />

reklam@evrensel.net<br />

Tel: 0850 302 20 67 Fax: 0212 654 15 04<br />

Kelimesi 2.5 -TL, zayi ilanlarý kelimesi 2-TL,<br />

ÝSTANBUL Üniversitesi Cerrahpaþa Týp<br />

Fakültesi öðrenci kimlik kartýmý kaybettim.<br />

Hükümsüzdür. Büþra Nur Akdeniz


GÜNLÜK<br />

www.evrensel.net<br />

emek evrenseldir<br />

VPN KORUR MU?<br />

Çeþitli siteler düzenli aralýklarla “VPN<br />

kullanmak için bilmem kaç neden” ve<br />

benzeri baþlýklarla VPN’lere methiye<br />

ler düzüyor. Çevremdeki insanlardan<br />

da sýklýkla “hangi VPN” sorusu geliyor. VPN<br />

servislerinin baþta sansürü aþmak olmak<br />

üzere çeþitli avantajlar saðladýðý doðru.<br />

Ancak bu VPN kullanmanýn yüzde yüz güvenli<br />

ve izlenemeyen iletiþim saðladýðý anlamýna<br />

gelmiyor. Eðer VPN kullanmaktaki öncelikli<br />

amacýnýz sansürü aþmak deðil de Anayasa<br />

ile de güvenceye alýnmýþ olan haberleþmenin(her<br />

türlü internet trafiðiniz) gizliliði hakkýnýzýn<br />

ihlal edilmesini zorlaþtýrmak ise<br />

VPN’ler pek de iyi bir seçim olmayabilir.<br />

Ýnterneti kullandýðýnýzda yaptýðýnýz iþlemler<br />

servis saðlayýcýnýzdaki günlük dosyalarýnda<br />

kayýt altýna alýnýr. VPN kullandýðýnýzda deðiþtirdiðiniz<br />

þey temel olarak bu günlüklerin<br />

ABAKÜS<br />

Ý. Gökhan BAYRAM<br />

bilisim@evrensel.net<br />

servis saðlayýcýnýz yerine VPN’de tutulmasýdýr.<br />

Bu günlükleri tutmadýðýný iddia eden VPN<br />

servisleri mevcut olmakla birlikte bu konudaki<br />

bilgi ilgili VPN servislerinin kendilerinden<br />

geliyor ve bu bilgiyi doðrulama ya da yalanlama<br />

þansýmýz yok. Üstelik pek çok örnekte<br />

VPN yazýlýmlarýnýn bilgisayarýmýzda tam olarak<br />

ne yaptýðýný da bilemiyoruz. 2015’te bir<br />

grup güvenlik araþtýrmacýsý ücretsiz Hola VPN<br />

kullanýcýlarýnýn baðlantýlarýnýn boþta kalan<br />

kýsmýnýn ayný þirketin ücretli VPN’i Luminati’nin<br />

trafiði için kullanýldýðýný ortaya çýkartmýþtý.<br />

Üstelik baðlantýnýzýn baþkalarýna<br />

satýlmasýna dayanan bu kullaným<br />

þekli lisans sözleþmesinin de bir parçasýydý.<br />

VPN’lerin tek satabileceði þey boþta<br />

duran internet baðlantýnýz deðil. Parayý<br />

bastýrana kullanýcýlarýnýn trafik bilgilerini<br />

satan çok sayýda ücretsiz VPN<br />

servisi var.<br />

Elbette VPN hizmeti saðlayan daha<br />

güvenilir sayýlabilecek firmalar var. Öte<br />

yandan trafik bilgilerinizi VPN servislerinin iyi<br />

niyetine emanet etmeden de çeþitli çözümler<br />

mevcut. Tor projesi[0] ve Tails[1] Linux daðýtýmý<br />

gibi araçlarý kullanarak ve internet kullaným<br />

alýþkanlýklarýnýzý biraz deðiþtirerek trafik<br />

bilgilerinizi VPN’lere muhtaç olmadan da korumanýz<br />

mümkün.<br />

[0] https://goo.gl/1ZwiMc<br />

[1] https://goo.gl/Qd46bW<br />

Mervani kabartmalarý<br />

kayyým talimatýyla kýrýldý<br />

Cumhur DAÞ<br />

Diyarbakýr<br />

Diyarbakýr’ýn Yeniþehir ilçesindeki<br />

Mervani Parkýnda bulunan ve<br />

Mervani tarihini anlatan<br />

kabartmalar kayyým talimatýyla<br />

kýrýldý. Yeniþehir Belediyesi<br />

tarafýndan 2012 yýlýnda hizmete açýlan parka<br />

verilen ‘Mervani’ ismi de Diyarbakýr Valiliði<br />

tarafýndan kabul edilmemiþti. Bunun üzerine<br />

belediye parka ‘Mervani’ isminin verilmek<br />

istendiðini ancak valiliðin bu ismi<br />

yasakladýðýna dair bir tabela asmýþtý.<br />

Halkýnda ‘Mervani Parký’ olarak kabul ettiði<br />

alana Mervanilerin tarihini anlatan kabartmalar<br />

da yapýlmýþtý.<br />

Diyarbakýr’ýn Yeniþehir ilçesindeki<br />

Mervani Parkýnda bulunan ve Mervani<br />

tarihini anlatan kabartmalar kayyým<br />

talimatýyla kýrýldý.<br />

KAYYIM ZÝYARETÝNDEN<br />

SONRA YIKILDI<br />

Yeniþehir Belediyesine kayyým olarak<br />

atanan ilçe Kaymakamý Mehmet Özel’in<br />

bugün parka yaptýðý ziyaret sonrasý kabartmalar<br />

kýrýldý. Cumhurbaþkaný Erdoðan ve<br />

Baþbakan Yýldýrým’ýn hafta sonu Diyarbakýr’da<br />

katýlacaklarý referandum mitingi öncesi kentte<br />

çeþitli düzenlemeler yapýlýyordu.<br />

MERVANÝ KÜRT BEYLÝÐÝ<br />

Mervaniler, 983-1085 yýllarý arasýnda<br />

Diyarbakýr ve çevresinde hüküm sürmüþ bir<br />

Kürt beyliði. Mervaniler, Harputlu Huveydi<br />

aþireti Harbuhti koluna baðlý Badýki kabilesinden<br />

Bâz bin Dostýk lakaplý hükümdar Ebu<br />

Abdullah Þa tarafýndan Mayyafarkin’de<br />

(Silvan) kurulmuþ.<br />

3 NÝSAN’DA<br />

BULUÞUYORUZ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!