empatik yasam 24sayfa
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Yıl: 1 Sayı: 1<br />
Aralık 2013<br />
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
5 TL<br />
Karabağlar’da<br />
“engelli<br />
dostu” meclis<br />
Demirsoy<br />
‘dur durak’<br />
bilmiyor<br />
Güzelbahçe<br />
bacasız<br />
sanayinin<br />
merkezi<br />
olacak<br />
Öncel:<br />
“Bayraklı’nın<br />
sesi olacağız”<br />
Hayatı paylaşmak<br />
için engel yok!
Kürüm engellilere bir<br />
mutluluk daha yaşattı<br />
Karabağlar Belediyesi, engellilere yönelik çalışmaları ve yardımlarıyla<br />
engellileri sevindirmeyi sürdürüyor.<br />
İki yıldır engellilere tekerlekli sandalye, beyaz baston, yatak gibi<br />
ihtiyaçlarına kavuşturan Karabağlar Belediyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi<br />
öğrencilerinin sosyal sorumluluk projesine destek verdi.<br />
Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm ve eşi Fatma Kürüm, DEÜ<br />
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde düzenlenen organizasyonla<br />
45 engellinin sevincine ortak oldu.<br />
Türkiye’nin en büyük engelli parkı Uzundere’ye<br />
Karabağlar<br />
Belediyesi’nin prestij<br />
projesi Uzundere<br />
Rekreasyon<br />
Alanı’nda yer alacak<br />
sanatsal ve heykel<br />
yapılar ile tematik<br />
oyun alanlarının<br />
yapımı hızla sürüyor.<br />
Üst yapısı ile<br />
Türkiye’ye örnek,<br />
Ege’nin çekim merkezi<br />
olmaya aday<br />
proje, yılsonuna<br />
kadar tamamlanarak,<br />
halkın hizmetine<br />
sunulacak. Projede<br />
ayrıca Türkiye’nin an<br />
büyük engelli parkı<br />
da bulunuyor.
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
EDİTÖR’DEN<br />
Sevgili dostlar,<br />
Murat PEKDİLBER<br />
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Empatik Yaşam<br />
Aralık 2013 Sayı:1<br />
Empatik Yaşam Kültür Sanat ve<br />
Spor Dayanışma Sakatlar Derneği<br />
Adına Sahibi<br />
Murad Pekdilber<br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
Levent Özmen<br />
Görsel Yönetmen<br />
Cemal Doruk<br />
Yayın Sorumlusu<br />
Yeşim Yavuzer<br />
Yayın Türü<br />
Yaygın Süreli<br />
Anafartalar Caddesi Salepçioğlu<br />
İşhanı No:96 D:301 Konak/İZMİR<br />
Tel: (0232) 446 06 65<br />
GSM:(0543) 454 57 35<br />
www.<strong>empatik</strong><strong>yasam</strong>.org<br />
Empatik Yaşam Dergisi'nde yayınlanan<br />
yazıların yayın hakkı Empatik Yaşam<br />
Kültür Sanat ve Spor Dayanışma<br />
Sakatlar Derneği'ne ait olup, kaynak<br />
gösterilmeden bir bölümü veya tamamından<br />
alıntı yapılamaz.<br />
Sizlerle uzun yıllardır bir aradayız. Merhum babamın tek bacağıyla vermiş<br />
olduğu yaşam mücadelesine şahit olmamdan dolayı engelli camiasına<br />
çok büyük bir empati ile yaklaştım her zaman. Onlarla kurmuş olduğum iletişim<br />
sayesinde şahsımı engelli ailesine kabul ettirmeyi başardım. Onlarla<br />
birlikte hayata tutanma yolunda çaba sarfederken zaman geldi mutlu olduk<br />
zaman geldi beyin fırtınalara estirerek istişareler yaptık. Ben her zaman<br />
engellilerin yaşamlarına sınırların koyulamayacağını savundum. Çünkü<br />
onlar bir gün gelecek, Konak meydanında 'Burada Engel Yok' diye bağıracaklar,<br />
dedim. Bu sözlerin üzerinde uzun zaman geçti; kimileri buna inandı<br />
kimileri inanmadı. Ancak bu sözlerimin doğruluğu yayınladığımız bu dergiyle<br />
ortaya çıktı. Mutluyuz, huzuluyuz. Engelli yurttaşların da bu ülkenin bir<br />
parçası olduğu gerçeğiyle, bu yayını sizlere hazırladık.<br />
içindekiler<br />
Murat<br />
Pekdilber<br />
05 04<br />
08<br />
10<br />
07<br />
05<br />
12<br />
ARALIK 2013 y EMPATİK YAŞAM 3
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Karabağlar’da “engelli<br />
dostu” meclis<br />
Karabağlar Belediyesi’nin, Aralık ayı meclis<br />
toplantısının gündemini, 3 Aralık Dünya<br />
Engelliler Günü nedeniyle engelliler oluşturdu.<br />
Çok sayıda engellinin de konuk olduğu mecliste,<br />
toplantı işaret dili ile konuklara aktarıldı<br />
3Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle,<br />
özel bir organizasyon ile gerçekleştirilen,<br />
Karabağlar Belediyesi’nin<br />
Aralık ayı meclis toplantısına, İzmir<br />
Sağırları Koruma ve Kalkındırma<br />
Derneği ile çeşitli engelli derneklerine<br />
üye yaklaşık 60 katılımcı konuk oldu.<br />
Meclis toplantısı, özel işaret dili ile izleyicilere<br />
aktarıldı. Karabağlar Belediye<br />
Başkanı Sıtkı Kürüm, Karabağlar’ın<br />
engelli dostu kent olduğunu belirterek,<br />
dünyanın en büyük engelsiz parkının<br />
Uzundere Rekreasyon Alanı olduğunu<br />
söyledi. Projenin önümüzdeki aylarda<br />
tamamlanacağını belirten Kürüm, “Bu<br />
proje tamamlandığında, tüm engelli<br />
vatandaşlarımız, parkta rahatça gezebilecek,<br />
tüm imkanlarından rahatlıkla<br />
faydalanabilecek” dedi.<br />
Göreve geldiklerinden bu yana<br />
yeni yapılan tüm binaların, engellilerin<br />
kullanımına uygun olması şartını koştuklarını<br />
belirten Kürüm, engelilere<br />
özel yapılan parklara dikkati çekti.<br />
Engelli danışma merkezi kurduklarını<br />
ve bu merkezden, bugüne kadar 5010<br />
engelli ve ailesinin danışmanlık hizmeti<br />
aldığına dikkati çeken Kürüm,<br />
“Engelli vatandaşlarımıza ailelerine<br />
spordan, kültürel etkinliklere kadar<br />
onlarca hizmet sunduk. Engelli istihdamına<br />
önem verdik. Tekerlekli sandalye,<br />
beyaz baston başta olmak<br />
üzere engellilerin ihtiyaçlarının karşılanması<br />
için çeşitli organizasyonlarla,<br />
yüzlerce engelli ve ailenin sevincine<br />
ortak olduk. Bunlar da bizim için<br />
büyük mutluluk. Biz Karabağlar’da<br />
engelsiz bir yaşam için çalışıyoruz”<br />
diye konuştu.<br />
4 EMPATİK YAŞAM y ARALIK 2013
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Hayatı paylaşmak<br />
için engel yok!<br />
Dünya Engelliler Günü’nde bir araya gelen İzmir'deki<br />
engelliler “Sizden farkımız yok; engellenmediğimiz<br />
sürece yaşamımızı sizlerle sürdürebiliriz” mesajı verdi<br />
3Aralık Dünya Engelliler Günü,<br />
İzmir'de Celal Atik Spor Salonu'nda<br />
kutlandı. Kutlama programına, İzmir<br />
Vali Vekili Adem Karahasanoğlu,<br />
Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili<br />
Dr. Sırrı Aydoğan, Aile ve Sosyal<br />
Politikalar Bakanlığı İzmir İl Müdürü<br />
Zafer Yıldırım, engelli dernekleri temsilcileri,<br />
engelliler ve aileleri katıldı. Tarz<br />
Dans Gençlik ve<br />
Spor Kulübü'nün<br />
dans gösterisi ile<br />
Balçova Belediyesi<br />
Engelliler Halk<br />
Oyunları Ekibi'nin<br />
halk oyunları gösterisi<br />
izleyicilerden<br />
yoğun alkış alırken,<br />
bütün konuşmalar<br />
konuklara işaret diliyle<br />
de aktarıldı. İstiklal<br />
Marşı okunurken,<br />
Tülay Aktaş İşitme<br />
Engelliler İlkokul ve<br />
Ortaokulu öğrencileri<br />
işaret diliyle marşa<br />
eşlik etti.<br />
3 Aralık Dünya Engelliler Günü<br />
programına, 13 yaşındaki Gizem<br />
Ergün'ün konuşması damga vurdu.<br />
Aşık Veysel Görme Engelliler<br />
Ortaokulu öğrencisi Gizem, “Temeli<br />
hazırlanmamış kaynaştırma eğitimi,<br />
bizim gibi başarıya ulaşabilecek<br />
öğrencilerin kaybedilmesidir” dedi.<br />
Gizem, “Sırf engelli kadrosu dolsun<br />
diye herhangi bir işte çalışmak istemiyorum.<br />
Ben de memleketime ve<br />
insanlara yardım etmek istiyorum.<br />
Bizler, sadece engelinden ibaret bireyler<br />
değiliz, fırsat verilirse çok şey yapabiliriz.<br />
Yaşantımda engellenmediğim<br />
sürece ben de yaşamımı sizlerle sürdürebilirim.<br />
Gelip engebeyi önümüzden<br />
kaldırarak değil, engebeyi nasıl<br />
kaldıracağımızı öğrenerek destek<br />
olabilirsiniz” diye konuştu.<br />
Başkan Vekili Sırrı Aydoğan<br />
da konuşmasında, Büyükşehir<br />
Belediyesi olarak Türkiye'de ilk<br />
kez “Engelsizİzmir Kongresi”<br />
düzenlediklerini ve stratejik plan<br />
hazırladıklarını söyleyerek, “Her<br />
engel grubuna neler yapılabileceğini<br />
tespit ettik. Tamamlanmış<br />
kentlerde, yollarda bu işleri yapmak<br />
zor, ama biz elimizden geleni<br />
yapıyoruz ve yapmaya da<br />
devam edeceğiz. Hep destek<br />
olmak için birlikte çalışacağız. Bu<br />
hususta kimin yapabileceği ne<br />
varsa, yapmasını arzuluyorum"<br />
dedi.<br />
ARALIK 2013 y EMPATİK YAŞAM 5
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Demirsoy ‘dur durak’<br />
bilmiyor<br />
Sabah otobüs duraklarında ve İzban<br />
istasyonlarında başladığı mesaisini<br />
kahvehane ve kahvaltı salonlarına<br />
konuk olarak sürdüren CHP Gaziemir<br />
Belediye Başkan Aday Adayı Yüksel<br />
Demirsoy, kendisine Mustafa Kemal<br />
Atatürk’ün “hiç dinlenmemek üzere<br />
yola çıkanlar asla yorulmazlar” sözünü<br />
şiar edindiğini söyledi. Esnaf, otobüs<br />
ve İzban durakları, Pazar yerleri, sivil<br />
toplum örgütleri ve muhtarları ziyaret<br />
eden Demirsoy, akşam saatlerinde de<br />
vatandaşlardan gelen talep üzerine<br />
evlere konuk oluyor. Gaziemir’in 16<br />
mahallesinin hepsinde onlarca eve<br />
konuk olan Demirsoy halkın yoğun ilgili<br />
ile karşılaşıyor.<br />
7/24 ÇALIŞAN BELEDİYE<br />
Göreve geldiği takdirde belediyenin<br />
sadece mesai saatlerinde çalışan<br />
bir anlayışa sahip olmayacağının altını<br />
çizen Demirsoy, “Gaziemirli hemşerilerimizle<br />
yıllardır kopmayan bir iletişim<br />
içerisindeyim. Çalışmanın ve hizmet<br />
getirmenin zamanı olmaz.<br />
Hazırlandığımız projeye göre belediye,<br />
7 gün 24 saat kesintisiz hizmet verecek.<br />
Gezici çözüm<br />
HER ZAMAN YANIMIZDA<br />
İletilen istek ve görüşleri tek tek not eden Demirsoy’a yoğun<br />
ilgi gösteren vatandaşlar “Yüksel Başkan’ı sadece seçim dönemlerinde<br />
değil, her zaman yanımızda görüyoruz. Gaziemir için yaptıklarınızı<br />
biliyoruz. Umarız kendisini Gaziemir Belediye Başkan<br />
Adayı olarak görürüz ve vereceğimiz destekle kendisini belediye<br />
başkanlığına taşırız. Çünkü O bizden birisi. İstek ve sıkıntılarımızı<br />
iyi biliyor. Çözmek için çok çaba göstereceğinden kuşkumuz yok.<br />
Aday adaylığı Gaziemir için hayırlı olsun” şeklinde konuştu.<br />
ekiplerimiz sorunları yerinde tespit<br />
edip derhal çözümlenmesi için çalışacak”<br />
dedi.<br />
ÇÖZÜLEMEYECEK<br />
SORUN YOK<br />
Gaziemir’in ihtiyaçlarının sorulması<br />
üzerine açıklama yapan Yüksel<br />
Demirsoy, “toplumun her kesiminden<br />
vatandaşımız ile sürekli ve kopmayan<br />
bir iletişim içerisindeyim. Kendi gözlem<br />
ve tespitlerim sonucunda ortaya<br />
koyduklarımın yanı sıra halkımızın<br />
isteklerini ve sıkıntılarını çok iyi biliyorum.<br />
16 mahallemizin ve bu mahallelerin<br />
tüm sokaklarının ihtiyaçlarını tespit<br />
ettik. İmardan, ulaşıma, çevreden<br />
altyapıya, pazaryerlerinden otoparka,<br />
sosyal donatı alanlarına, Sarnıç<br />
Bölgesi’nin 2-B sorunundan, Aktepe<br />
Bölgesi’nin kentsel dönüşüm sürecine,<br />
kültürel ihtiyaçlardan esnafımızın<br />
sıkıntılarına, işsizlikten, gençlerin isteklerinden<br />
emeklilerin, engellilerin ve<br />
yaşlı vatandaşlarımızın durumlarına,<br />
ev kadınlarının ekonomiye destek olamamalarından<br />
öğrenci kardeşlerimizin<br />
yaşadığı zorluklara kadar tüm sorunları<br />
tespit ettim. Bu sorunların hepsinin<br />
çözümü için projelerim hazır.<br />
Halkımızın desteği ile çözülemeyecek<br />
sorun olmadığına inanıyorum” dedi.<br />
ARALIK 2013 y EMPATİK YAŞAM 7
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Yelekli: Güzelbahçe bacasız<br />
sanayinin merkezi olacak<br />
CHP’deki 25 yıllık deneyimini Güzelbahçe’ye aktaracak<br />
HALKIN BAŞKANI OLMAK<br />
Bahsettiği konularda Güzelbahçelilerin de heyecan duyduklarını<br />
vurgulayan Yelekli, “Benim en önemli iddiam, ilçeyi<br />
halkla beraber yöneteceğimi söylememdir. İki idolüm var.<br />
Eski Fatsa Belediye Başkanı Fikri Sönmez ve Gültepe<br />
Belediye Başkanı Aydın Erten. Onlar halkıyla beraber yöneterek<br />
halkın belediye başkanı oldular. Benim de idealim<br />
halkın belediye başkanı olmak. Bunun yolu da halkla<br />
yönetmekten geçer. Halkımla beraber ilçemi yönettiğimde<br />
başarılı olacağımı düşünüyorum” diye<br />
konuştu.<br />
8 EMPATİK YAŞAM y ARALIK 2013<br />
Hızla yaklaşan yerel seçimler öncesi<br />
belediye başkanlığı için kolları sıvayan<br />
aday adayları, seçim çalışmaları kapsamında<br />
vatandaş ile bir araya gelirken;<br />
geleceğe ilişkin plan ve projelerini onlarla<br />
paylaşıyor. CHP'nin İzmir'deki deneyimli<br />
isimlerinden biri olan ve 25 yıldır parti<br />
içinde hemen tüm görevlerde yer alan<br />
Uğur Yelekli, Güzelbahçe'den koyduğu<br />
adaylığı sonrası Empatik Yaşam'a konuştu.<br />
Kendi açısından bugüne kadar elinden<br />
gelen bütün çabayı CHP adına ortaya<br />
koyduğunu ifade eden Yelekli,<br />
“Kurultay delegeliği, ilçe yöneticiliği, il<br />
yöneticiliği, başkan yardımcılığı ya da ilçe<br />
başkanlığı gibi CHP içinde birçok noktada<br />
görevde bulundum. Bu dönem de<br />
hem Büyükşehir hem Karabağlar Meclis<br />
üyeliği görevlerimi sürdürüyorum. Aynı<br />
zamanda devam ettirdiğim ve çok önemsediğim<br />
Karabağlar Kent Konseyi<br />
Başkanlığı görevimi de yapıyorum. Yani geride<br />
bu kadar görevleri bırakıp CHP’nin her kademesinde<br />
görev yapmış, emek vermiş ve bunları<br />
yaparken de büyük tecrübe kazanmış biri olarak<br />
üstelik 6 yıldır da Güzelbahçe’de oturan biri olarak<br />
bu zamanlar bir siyasetçinin önemli günleridir”<br />
diye konuştu. Seçim çalışmaları kapsamında<br />
hem kendilerini hem de partilerini anlattıklarını<br />
ifade eden Yelekli, “Bu sayede halkın da bizlerin<br />
tanımasını sağlamış oluyoruz. Bu süreç içinde<br />
de ne mutlu ki, ben İzmir’in merkez siyasetçilerinden<br />
olduğum için, İzmir’de derneklerce, sivil<br />
toplum örgütlerince, sendikalarca tanınan bir<br />
Uğur Yelekli portresi çizdim. Sosyal anlamda<br />
çalışmalarla öne çıkan bir siyasetçiydim, ne alırım<br />
değil ne veririm diye düşünen bir siyasetçiydim”<br />
ifadesinde bulundu.<br />
BENİM DE PROJELERİM VAR<br />
Aday olduğunu açıklayan herkesin kendine<br />
göre bir projesinin olabileceğini<br />
aktaran<br />
Yelekli, “Ben, bunları<br />
hayallerim<br />
olarak vurguluyorum.<br />
Çünkü<br />
bir adayın<br />
ortaya çıkıp<br />
benim pro-
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
jem bu deyip halktan oy istediğinde o<br />
onun projesi olur. Mutlaka benim<br />
kafamda tasarladığım projeler var ama<br />
o projeleri halkla paylaşarak bizim projemiz<br />
olmasını özellikle istiyorum. Yani<br />
sadece benim projem olmasın. Halkın<br />
talepleri üzerine kurulu bir proje olsun.<br />
O zaman tüm Güzelbahçe’nin projesi<br />
olmuş olacak. Güzelbahçe’nin sorunları<br />
ne dediğinizde sokaktaki herkesin<br />
temel olarak söyleyeceği sorunlar vardır.<br />
Herkes söyleyebilir. Ama ben farklılığımı<br />
çözüm odaklı olarak ortaya koyuyorum.<br />
Eğer sorunu anladığınız<br />
zaman; çözümün de nerede olduğunu<br />
biliyorsanız, sonuçta başarılı oluyorsunuz.<br />
Ben, Güzelbahçe’nin Türkiye’de<br />
tanınan bir ilçesi olacağını iddia ediyorum”<br />
diye konuştu.<br />
Yapı olarak Güzelbahçe’nin doğasıyla<br />
deniziyle gerçekten öne çıkmış<br />
olan bir ilçe olduğunu vurgulayan<br />
Yelekli, “Burası, her zaman yaşamak<br />
için tercih edilmiş bir ilçe olmuştur.<br />
Kirlenmemiş bir havanın olması, bozulmamış<br />
bir doğanın olması<br />
Güzelbahçe’nin tercih edilen bir ilçe<br />
olmasını sağlamış. Dolayısıyla bizim<br />
projelerimizi bunun üzerine kurma<br />
durumundayız. Güzelbahçe’de 3 tane<br />
bacasız sanayi hayal ediyorum. Biri<br />
eğitim turizmi dediğimiz, ki zaten özel<br />
okulların olduğu bir Güzelbahçe söz<br />
konusu. Bunları çok daha modern çok<br />
daha sağlıklı halde teşvik edici olarak<br />
çoğaltması ama mutlaka üniversitenin<br />
geldiğini hayal ediyorum. Üniversitenin<br />
geldiği özel okulların çoğaldığı bir<br />
Güzelbahçe’de eğitim turizmiyle ilgili<br />
bacasız sanayilerden birini gerçekleştirmiş<br />
oluruz” diye konuştu. Yelekli, sözlerini<br />
şöyle sürdürdü: “İkinci olarak,<br />
Güzelbahçe’nin doğasının yeterince<br />
değerlendirilmediğini düşünüyorum. Bir<br />
yanda denizden bir yandan dağdan<br />
gelen esintinin mutlaka değerlendirilmesi<br />
gerekiyor. Bir eko<br />
turizmin yani orada<br />
tepelerde seyir<br />
terasları yapılarak<br />
insanların<br />
çaylarını<br />
yudumlayıp<br />
yemeklerini yiyip<br />
aynı zamanda<br />
Güzelbahçe’nin manzarasını<br />
izleyebileceği bir<br />
yer yaratmak olanaksız<br />
değil. Üçüncü olarak da<br />
FIRSAT EŞİTLİĞİ<br />
VERİLMELİ<br />
Engelli vatandaşların toplumda<br />
önemli sıkıntılar yaşadığını ifade<br />
eden Yelekli, “Burada iki önemli<br />
nokta var. Birincisi sağlıklı diye tabir<br />
ettiğimiz kesimin engelli yurttaşlara<br />
nasıl baktığı. Burada yapılması gereken<br />
şey, engelli insanlara acıyarak<br />
bakmak değil onlara sevgiyle yaklaşmak<br />
ve fırsat sunmak. Bunu sağlamak<br />
önemli. İkincisi ise insanlar<br />
sokakta gördükleri kadar ülkede<br />
engelli yurttaş var zannediyor.<br />
Halbuki evinden çıkamayan çok<br />
büyük bir kesim var. Ya aileleri tarafından<br />
çıkılmıyor ya da psikolojik<br />
travmalardan dolayı çıkmak istemiyor.<br />
Sokağa bir şekilde çıkarılan<br />
engelli yaşama tekrardan tutunuyor.<br />
Yaşama yeniden tutunan bir engeli<br />
aynı zamanda ailesini de mutlu etmiş<br />
oluyor. Biz yıllarca bu mantıkla çalıştık<br />
ve başarılı olduğumuzu da düşünüyorum.<br />
Güzelbahçe’de Belediye<br />
Başkanı olduğumda da, geçmişte bu<br />
kadar şey yapmış bir insan olarak,<br />
diğer ilçelerden çok daha farklı bir<br />
engelsiz ilçe yaratmak en büyük görevimiz”<br />
ifadesinde bulundu.<br />
ilçede sağlık turizminin yapılabilmesi<br />
çok önemli. Hastanesi olmayan<br />
Güzelbahçe’nin 30-40 yataklı bir hastaneyle<br />
yetinememesi gerektiğini düşünüyorum.<br />
Yaşlı bakım merkezlerinin de<br />
doğası ve havası itibariyle çok uygun<br />
bir alan olduğunu da düşünüyorum.<br />
Bu 3 bacasız sanayiyi hayata geçirdiğinizde<br />
gençlerimiz için de istihdam alanı<br />
yaratmış oluyoruz.”<br />
Çünkü maalesef Güzelbahçe’nin<br />
gençleri Güzelbahçe’de kalmıyor.<br />
Sosyal hayat eksikliği var. bunlar olmadığı<br />
için gençlerimiz İzmir’in merkez<br />
yerlerine gidiyor. Biz ne olursa olsun<br />
Güzelbahçe’de yaratacağımız yerlerin<br />
hem gençlerin fikir toplantılarının yapıldığı<br />
aynı zamanda spor kültür alanlarda<br />
gençlerimizin Güzelbahçe’de kalması<br />
için yarattığımız projeler olacak.<br />
Aynı zamanda Güzelbahçe’de gönüllü<br />
danışmanların olacağı büyük bir potansiyel<br />
söz konusu. Üniversitelerde görev<br />
yapan, dünyadaki gelişmeleri takip<br />
eden proje üretmeye yeteneği olan o<br />
kadar büyük kesim var ki. Ama o<br />
kesim maalesef görülmemiş yok sayılmış.<br />
Sabah çıkıp akşam evine giden<br />
insan profili oluşmuş. Bu bölgedeki<br />
insanların sosyalleşmesi için sosyal<br />
kültürel merkezler spor alanları yaratarak<br />
onların kendi oturdukları sitelerde<br />
toplantılar yaparak Güzelbahçelilik ruhu<br />
ve aidiyetlik oluşturacağız. Türkiye’nin<br />
ve dünyanın tanıyacağı bir Güzelbahçe<br />
yaratacağız. O insanlarla birlikte yöneteceğimiz<br />
bir belediye anlayışıyla ortaya<br />
koyduğumuzda Güzelbahçe’de<br />
sonuç alacağımızı düşünüyorum.<br />
BAŞIM DİK OLDU<br />
CHP'den Güzelbahçe Belediyesi<br />
için aday olduğu zaman kendinden<br />
emin ve başının da dik olduğunu aktaran<br />
Yelekli, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
“Tüm yaşamım boyunca hiçbir zaman<br />
insanların yüzünü öne eğecek şeyler<br />
yapmadım. Bu benim en büyük sermayelerimden<br />
biri diye düşünüyorum. Bir<br />
aday adayı da ortaya çıktığında ne<br />
olursa olsun geriye doğru da ne yaptığı<br />
halkta nasıl izlenim bıraktığı da önemli.<br />
Bu geçmiş aday adayı olmamıza en<br />
büyük etken. Kendi payıma o konuda<br />
eksiğim olmadığından çok rahat bir<br />
şekilde başım dik aday adaylığımı sürdürüyorum.”<br />
ARALIK 2013 y EMPATİK YAŞAM 9
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Öncel: “Bayraklı’nın<br />
sesi olacağız”<br />
Sosyal belediyeciliği savunuyoruz<br />
Gelecek yıl gerçekleştirilecek olan<br />
yerel seçimlerde CHP'den<br />
Bayraklı Belediyesi Başkan Aday<br />
Adayı Murat Haluk Öncel, seçim çalışmalarını<br />
17 sürdürdüklerini belirterek<br />
Bayraklı'nın sesi olacaklarını söyledi.<br />
İlçede yaşanan sorunlarla Türkiye'de<br />
yaşananlar arasında benzerlik olduğunu<br />
ifade eden Öncel, “Kamu istihdamının<br />
azalması, özelleştirmeler, yatırımların<br />
yüksek kar amaçlı fakat istihdam<br />
amacı gütmeyen şekilde oluşması<br />
ülkemizde ciddi bir işsizlik sorununu<br />
ortaya çıkardı. Özellikle gençlerimiz<br />
iş bulamıyor her ne kadar bu<br />
merkezi hükümet sorunu gibi görünse<br />
de belediyecilik anlayışımız bunu<br />
göz ardı edemez. Bu bizleri doğrudan<br />
ilgilendiren bir konu halini aldı ve<br />
almaya da devam edecek. Biz sosyal<br />
bir belediyecilik anlayışı güttüğümüz<br />
için istihdam ve paylaşım üreten projeler<br />
üretmek zorundayız” dedi.<br />
Öncel, “Çalışmalarımızı bu konuda<br />
yapabileceğimizin en fazlasını yapabilmek<br />
noktasında sıklaştırdık.<br />
Teknoloji Kenti Bayraklı bunun sadece<br />
bir örneği. Ayrıca birçok akademisyen<br />
ve sivil<br />
toplum örgütü<br />
ile görüşme<br />
halindeyiz.<br />
Kalkınma platformu<br />
adı altında<br />
kapsamlı<br />
bir çalışma<br />
başlatacağız.<br />
Bu çalışma birçok<br />
konuyu<br />
içine alıyor”<br />
diye<br />
konuştu.Sosyal<br />
belediyecilik<br />
anlayışını<br />
savunduklarını ifade eden Öncel,<br />
“Piyasa ekonomisinin halk üzerinde<br />
yaratığı yıpranmayı gidermek amacındayız.<br />
Bu noktada bir çok örnek gösteriyor<br />
ki yapacaklarımız neoliberal<br />
hükümetin ve yüksek rant amacı<br />
güden odakların tepkisini çekebilir.<br />
Bu noktada örgütlü bir halk desteği<br />
çok önemli. Halkımızı yapılanın kendisi<br />
için olduğunu bilmek zorunda,<br />
politikaların oluşmasında birebir sürecin<br />
içinde olmak zorunda, kendi projelerini<br />
kendi üretmek ve uygulanma<br />
sürecin takip etmesi sağlanmalı. Bu<br />
ciddi bir bilinçlenme ve örgütlenme<br />
süreci. Sivil toplum koordinasyon<br />
merkezimiz ve kalkınma platformumuz<br />
işte bu süreci hazırlayacak.<br />
Ezilen, yıpranan, gıda yardımına<br />
muhtaç bırakılan, ben projeyi hazırladım<br />
sen orda yaşa denilen halkımızın<br />
sesinin çıkma sürecidir bu anlattıklarım”<br />
dedi. Bayraklı'nın yeni bir ilçe<br />
olduğunu ve kentleşme konusunda<br />
ciddi sorunlar yaşadığını ifade eden<br />
Öncel, “ İzmir’in tam ortasında cevher<br />
bir ilçemiz ve işlenmesi gerekiyor.<br />
Ve bu belirli guruplar sunulacak rant<br />
ortamında değil Bayraklı halkının isteği<br />
şekilde ve onların faydasına bir<br />
10 EMPATİK YAŞAM y ARALIK 2013
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
şekilde olmalı. Hükümetin<br />
dayattığı kentsel dönüşüm<br />
yasaları ile olacak iş değil.<br />
Evet, bir değişim yaşanmalı<br />
ama buradan zenginleşen<br />
uluslar arası sermaye değil,<br />
Bayraklı halkı olmalı. Bayraklı<br />
halkı ekonomik, kültürel,<br />
yaşamsal kalite olarak zenginleşmeli.<br />
Daha iyi şartlar da<br />
yaşamalı. Kamu arazileri artmalı<br />
ve belediye yine buralarda<br />
halkın yararına hizmetler<br />
sunmalı. Bir de denize ulaşım<br />
problemimiz var bu kapsamda<br />
çözülmesi gereken en önemli<br />
konulardan biri. Bahsetmiş<br />
olduğum örgütsel ve akademik<br />
çalışmalar bu noktada da<br />
devreye girecek. Bayraklı halkı<br />
kendi geleceğini kendi tayin<br />
edecek ve bunu yaparken de<br />
gerekli donanıma sahip olabilecek”<br />
ifadesinde bulundu.<br />
İZMİR BAYRAKLI’DA<br />
BULUŞACAK<br />
Toplumsal ve ekonomik gelişme noktasında<br />
etkileşimin önemli yer tuttuğunu vurgulayan<br />
Öncel, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
“Bunu en önemli mekanlarından biri de<br />
meydanlar dır. Özgürlük ve Demokrasi<br />
Meydanı diyoruz çünkü ilçemizde yok. Bu<br />
meydan Bayraklı halkının ve İzmir’in buluşma<br />
noktası olacak. İçinde birçok öğeyi<br />
barındıracak bu meydan Bayraklıya çok şey<br />
katacak. Ayrıca taziye evleri projemiz vatandaşın<br />
kötü gününde yanında olunan ve kötü<br />
günlerimizdeki birlik anlayışımızı yansıtan<br />
bir proje. Kapalı Pazar yeri de alışveriş kültürümüzün<br />
AVM anlayışının tersine ve kaliteli<br />
bir yapıya dönüşmesi açısından önemli.<br />
Bir de bu projede halkımızın birçok anlamada<br />
bir araya gelebileceği alanlar ve salonlar<br />
yaratılacak. Tüm bu alanlarımızda ciddi<br />
etkinlikleri yine 'Sivil toplum koordinasyon<br />
merkezimiz” ve kalkınma platformumuz' aracılığı<br />
ile yapmayı planlıyoruz.”<br />
ARALIK 2013 y EMPATİK YAŞAM 11
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Engelli vatandaşın yüzü<br />
Dost Kapısı’nda gülecek<br />
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan<br />
aday adayı, Ege-Koop Genel Başkanı<br />
Hüseyin Aslan, Dost Kapısı<br />
Belediyecilik Anlayışı’nın en önemli<br />
ayaklarından birinin de engelli vatandaşların<br />
kent içi yaşam kalitesini artırmak<br />
olduğunu belirtti. Aslan, “<br />
Hedeflerimizden biri hem kent içi<br />
yaşamı daha sorunsuz hale getirmek<br />
hem de sosyal alan ve donatıları ile<br />
istihdam imkanları ile tüm Türkiye’ye<br />
örnek olacak Engelli Yaşam Merkezi’ni<br />
kurmaktır. Bu bir lütuf değil görevdir”<br />
dedi.<br />
İzmir’deki engelli derneklerini ziyaret<br />
ederek, engelli vatandaşların sorun<br />
ve sıkıntılarını her fırsatta paylaşmaya<br />
çalışan, bu konudaki duyarlılığı tüm<br />
kesimlerce taktir toplayan Aslan, geçtiğimiz<br />
günlerde piyasaya çıkan Dost<br />
Kapısı Belediye isimli altıncı kitabına<br />
atıfta bulunarak, “Bu kitap hemen her<br />
yerel yöneticinin başucu kitabı olmalıdır.<br />
Burada sosyal belediyeciliğin formülleri<br />
yeralıyor” dedi.<br />
400 BİN ENGELLİMİZİ<br />
HİÇE SAYAMAYIZ…<br />
Dost Kapısı Belediyecilik<br />
Anlayışı’nın en önemli ayaklarından<br />
birini İzmir’de yaşayan yaklaşık 400<br />
bin engelliye yönelik çalışma<br />
ve projelerin oluşturduğunu<br />
kaydeden Aslan,<br />
“ İzmir’de özellikle fiziksel<br />
engeli olan vatandaşlarmız<br />
ciddi sorunlarla karşı<br />
karşıya maalesef. Kent<br />
hizmetleri büyük ölçüde<br />
sağlıklı bireylere yönelik<br />
düşünülüyor. Bunu anlamak<br />
gerçekten güç. Oysa<br />
engelli kardeşlerimizin,<br />
gündelik sosyal hayata<br />
katılabilmesi için her türlü alt yapı yatırımları<br />
yapılmalı, onların hesaba katılmadığı<br />
tek bir proje gerçekleştirilmemelidir.<br />
Dost Kapısı Belediye’de bu<br />
vatandaşlarımızı hayatlarını kolaylaştırmak,<br />
özellikle en büyük sıkıntıları olan<br />
istihdamda ekstra çözümler üretmek<br />
bir lütuf değil görevdir” dedi.<br />
EGE-KOOP PROJE MER-<br />
KEZİ’NİN GÜNDEMİNDE…<br />
Teknik kapasitesi yüksek, yurt içi<br />
ve yurt dışı geniş tecrübeye sahip, bilgili<br />
ve birikimli uzmanlardan oluşan<br />
Ege-Koop Proje Merkezi’nin İzmir için<br />
hazırladığı 200’ü aşkın projesi ile<br />
engelli vatandaşların kent içi yaşam<br />
kalitelerini büyük oranda artıracaklarını<br />
da dile getirdi. Aslan, “ Bu sadece<br />
kent içi yaşamı daha kolay hale getirecek,<br />
bugün türlü zorluklar nedeniyle<br />
zamanlarının büyük bölümünü evlerinde<br />
geçirmek zorunda kalan engelli<br />
dostlarımızı aramızda daha sık görme<br />
fırsatı sunacak. Ancak bununla yetinmeyeceğiz.<br />
Çünkü kent nüfusumuzun<br />
beşte biri engelli yurttaşlarımızdan oluşuyor.<br />
Bu en az 400 bin insan demek.<br />
Engelli yurttaşlarımız, anne ve babalarını<br />
yitirdiklerinde ortada kalıyor. Ege-<br />
Koop Proje Merkezi olarak bunlar da<br />
gündemimizde yeralıyor.<br />
SOSYAL KONUT PROJESİ<br />
DÜŞÜNÜYORUZ…<br />
Bu kapsamda Engelli Yaşam<br />
Merkezi Projesi’nin büyük değer<br />
kazandığını da ifade eden Aslan, “<br />
Yerel yönetimler ve hükümetin katkılarıyla<br />
bunu gerçekleştirmek zor değil.<br />
Bu yaşam merkezinde engelli vatandaşlarımızın<br />
hem barınma sorunları<br />
giderilebilir, gelecek kaygılarının önüne<br />
geçilebilir hem de yaşamsal zorlukları<br />
aşmaları sağlanarak, burada kurulacak<br />
atölyelerle üretime katılır, aile ve<br />
kent ekonomisine katkıda bulundurulur.<br />
Özellikle barınma sorunlarının<br />
büyük olduğunu biliyoruz. Bunun için<br />
uygun ödeme imkanları ile Engellilere<br />
yönelik sosyal konut projesi de düşünüyoruz.<br />
Bunları yapmak zor değil.<br />
Kaldı ki Ege-Koop olarak arsa konusunda<br />
da yardımcı olabileceğimizi pek<br />
çok kez dile getirdik” diye konuştu.<br />
ULAŞIMDA SORUN<br />
KALMAYACAK…<br />
Aslan, son olarak ulaşımda da<br />
engellilerin önündeki sorunları tamamen<br />
ortadan kaldıracaklarını belirtti.<br />
Aslan, sözlerini şöyle noktaladı: “<br />
Öncelikle bugün yaşanan sorunları ilk<br />
elden çözüme kavuşturacağız.<br />
Yürüme yollarından toplum taşıma<br />
araçlarına kadar her konuda önceliğimiz<br />
engelli vatandaşlarımız olacak.<br />
Bunlar boş sözler değil. Açıkladığımız<br />
yeni nesil ulaşım sistemlerinde engellilerimizin<br />
önceliğimiz olduğunu zaten<br />
göstermiştik. Hava treni, deniz otobüsü,<br />
yeni metro hatları ve 3 boyutlu tren<br />
projelerimizle engelli vatandaşlarımız<br />
çok rahat edecek.”<br />
12 EMPATİK YAŞAM y ARALIK 2013
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
“Bir çocuk için annesi ve babası dünyayı temsil eder.<br />
Çocuk annesi ve babası nasıl davranıyorsa dünyadaki<br />
herkesin aynı şekilde davranacağını düşünür.” M. Scott Peck<br />
Çocuk yetiştirmede farklı<br />
ebeveyn tutumları<br />
Anne baba olmak, otomatik işleyen<br />
bir süreç değildir. Her bireyin biricikliğinden<br />
yola çıkarak her anne<br />
babanın ebeveynlik rolünün de biricik<br />
olduğu söylenebilir. Anne babanın<br />
çocukluk yaşantısı boyunca edindiği<br />
deneyimler, kendi anne babalarının<br />
davranış ve tutumları, anne babalık<br />
rolleri ve tutumlarını etkileyecektir.<br />
Burada amaç; anne<br />
babalık rolüne hazır<br />
olmak ve bununla birlikte<br />
her çocuğun bireysel<br />
özellikleri göz önünde<br />
bulundurularak çocuk<br />
yetiştirmede etkili tutumları<br />
benimsemek ve sergileyebilmektir.<br />
1. Aşırı Koruyucu Tutum<br />
Bu tutumu benimseyen anne<br />
babalar çocuklarını dış dünyanın tüm<br />
tehlikelerine karşı korurken; onları dış<br />
dünyadan gelen, gelişimlerini sağlayacak<br />
her türlü bilgi ve yaşantıya<br />
kapattıklarını fark etmezler. Bu tutumla<br />
yetiştirilen çocuklar toplumsal gelişimi<br />
engellenmiş, kolay sorumluluk almayan,<br />
arkadaş ilişkilerinde sorunlar<br />
yaşayan kişiler haline gelir.<br />
2. İzin Verici Tutum<br />
İhmalkar Tutum: Bu tutuma sahip<br />
ebeveynler çocuklarına karşı ilgi ve<br />
sevgi göstermeyen, sorumluluk ve<br />
duyarlılıktan yoksun, reddedici davranışlar<br />
sergileyen ve çocuklarının davranışlarını<br />
denetlemeyen kişilerdir. Bu<br />
tutumla ilişki kurmakta zorlanan,<br />
özsaygısı düşük, öfkeli ve saldırgan<br />
davranışlar göstermeye eğilimli çocuklar<br />
yetişir.<br />
Aşırı Hoşgörülü Tutum<br />
Bu tutumda anne babalar<br />
çocuklarına duygusal<br />
olarak yakındırlar, çocuklarına<br />
karşı kabul edici bir yaklaşım<br />
içindedirler; ancak<br />
çocukları üzerindeki denetimleri<br />
yetersizdir. Bu tutumla<br />
yetişen çocuklar sosyal<br />
gelişimi yetersiz, arkadaşları<br />
tarafından kabul görmeyen, benlik<br />
kontrolü ve iç denetimi yetersiz, akademik<br />
başarısı düşük, sorumluluk<br />
almayan bireyler haline gelir.<br />
3. Otoriter Tutum<br />
Otoriter ebeveynler çocuklarının<br />
davranışlarını kendi görüşleri ve katı<br />
kuralları doğrultusunda<br />
şekillendirir ve onları kontrol<br />
altına alır. Çocuğun<br />
uyması istenen kurallar<br />
katıdır, bu kurallara uyulmadığı<br />
takdirde sözel olarak<br />
azarlama, küçümseme,<br />
fiziksel şiddet gibi<br />
cezalar uygulanır. Çocuk anlaşılmadığını<br />
ve aşağılandığını hissettiği için<br />
öfke duyar. Bu tutumlarla yetişen<br />
çocuklarda özgüven gelişimi ve sosyal<br />
gelişim yönünden bazı yetersizliklerle<br />
karşılaşılır.<br />
Özgün KARA<br />
Psikolog<br />
KAYNAKÇA<br />
Şendil G., Balkan İ.K. (2005). Anne<br />
Baba Olmak “Çocuğun Eğitimi Ailede<br />
Başlar” (1.Baskı). İstanbul: Morpa<br />
Kültür Yayınları<br />
4. Demokratik Tutum<br />
Demokratik tutum, çocuk yetiştirmede<br />
en etkili ebeveyn tutumudur. Bu<br />
tutuma sahip ebeveynler çocukların<br />
duygu ve düşüncelerini önemser,<br />
duygu ve düşünceleri paylaşmaları<br />
konusunda onları destekler. Aile tarafından<br />
ilgi, sevgi ve kabul koşulsuzca<br />
çocuğa sunulur, çocuğun hareketleri<br />
üzerinde gerekli kontrol sağlanır. Aile<br />
içinde belli kurallar vardır, bu kurallar<br />
çocuğun fikirleri de dikkate alınarak<br />
belirlenir ve uygulamaya konulmadan<br />
önce çocuğa bildirilir. Kurallar sadece<br />
çocuk tarafından değil, ailenin diğer<br />
bireyleri tarafından da uygulanması<br />
gereken kaideler olarak ele alınır.<br />
Burada önemli olan kuralların çocuk<br />
tarafından anlaşılmasını sağlamak ve<br />
bu kuralları tutarlı biçimde uygulamaktır.<br />
Ebeveynler çocuklarına hata<br />
yapma ve hatalarının sonucunu yaşama<br />
fırsatı verirler. Çocuğun yaş düzeyine<br />
uygun sorumluluklar verilir. Bu<br />
çocuklar ilerleyen yaşamlarında problem<br />
çözme becerisi gelişmiş, öngörü<br />
yeteneği kazanmış bireyler olur.<br />
Tüm ebeveyn tutumları değerlendirildiğinde<br />
çocuk yetiştirme konusunda<br />
en etkili tutumun destekleyici ve sınırlayıcılığı<br />
birlikte barındıran demokratik<br />
tutum olduğu görülmektedir. Çocuğun<br />
tüm özellikleriyle bir birey olarak kabul<br />
edildiği, ailede söz sahibi<br />
olduğu ve aynı zamanda<br />
davranışlarının denetlendiği<br />
ailelerde çocukların<br />
bağımsız kişilik gelişimleri<br />
desteklenmiş olur.<br />
Çocuğun duygu ve<br />
düşüncelerini ifade etmesine imkan<br />
verilmesi, yapılan hatalar karşısında<br />
suçlayıcı bir dil yerine aktif bir dinleyici<br />
ve yapıcı bir yaklaşım benimsenmesi<br />
çocuğun değerli ve anlaşılır olduğunu<br />
hissetmesini, olumlu benlik algısı<br />
geliştirmesini destekler. Günümüzde<br />
her anne baba çocuk yetiştirme konusunda<br />
nasıl ve ne zaman davranacağı<br />
sorularıyla karşı karşıyadır. Ebeveynler<br />
çocuğun eğitiminin anne karnında<br />
hatta anne karnına düşmeden başladığını;<br />
ancak çocuğun eğitiminden<br />
önce anne baba eğitiminin önem taşıdığını<br />
unutmamalılardır.<br />
ARALIK 2013 y EMPATİK YAŞAM 13
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Buca geleceğin<br />
Hollywood’u olacak<br />
Piriştina: “Buca’daki sorunların üstesinden geleceğiz”<br />
Dünyanın en önemli film<br />
endüstrisi olan<br />
Hollywood'a rakip,<br />
Buca'dan çıkacak. CHP<br />
Buca Beledeye Başkan<br />
Aday Adayı Levent<br />
Piriştina, uluslararası alanda<br />
ses getirecek projeler<br />
ürettiklerini kaydederek,<br />
“Çok heyecan duyduğumuz<br />
bir film platosu projemiz<br />
var. Türkiye'de film<br />
platosu kurmak yaklaşık<br />
4.5 milyar dolar civarında.<br />
Antalya’da vardı kapanıyor,<br />
İstanbul’da mevcut.<br />
Biz, Türk film endüstrisini<br />
Buca’ya çekmek istiyoruz.<br />
Uluslararası alanda da ev<br />
sahipliği yapabiliriz doğru<br />
fiziki yapı olursa, doğru<br />
işletebilirsek ki o anlamda<br />
kendimize güveniyoruz.<br />
Buca deyince cezaevi değil de film<br />
platosu, sinema, tiyatro, sergi gibi kültürel<br />
sanatlar etkinlikler akla gelsin istiyoruz.<br />
Bunların ön plana çıkması,<br />
gençlerin bunlarla zaman geçirmesi<br />
lazım” diye konuştu.<br />
Seçim çalışmaları kapsamında<br />
günün her saati çalıştıklarını ifade<br />
eden Piriştina, “Sendikalar, dernekler<br />
ve birlikler. Buralı sürekli ziyaret ederek<br />
öncelikle biz ne düşünüyoruz, sonrasından<br />
bizim göremediğimiz, Buca ile<br />
ilgili kendi beklentilerini onlardan dinliyoruz.<br />
Geri dönüşüm çok olumlu.<br />
Siyasetçilerle özellikle seçim arifeleri<br />
değil her dönemde birlikte olmak istemeleriyle<br />
ilgili bir talepleri var. Birlikte<br />
yönetme arzularını görüyoruz. Bunun<br />
da devam etmesini özellikle istiyorlar.<br />
Kentin geleceğinde söz sahibi olmak<br />
istiyorlar. Biz de ziyaretlerin bu amaçla<br />
olduğunu; sadece seçime 4 ay kala<br />
olmayacağını ve gelecek 5 yıl boyunca<br />
da bu ilişkiyi bozmadan artırarak<br />
yapacağımızı söylüyoruz. Bu düşüncemiz<br />
karşısında onlar da çok mutlu<br />
oluyorlar. Geçmişte siyasetçilerden alışık<br />
olmadıkları bir yönetim biçimi<br />
çünkü bu. Çalışmalarımızı bu şekilde<br />
yürütüyoruz” ifadesinde bulundu.<br />
ALTYAPI SORUNLARI VAR<br />
İlçede çözülmesi gereken birçok<br />
14 EMPATİK YAŞAM y ARALIK 2013
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
sorun olduğuna işaret<br />
eden Piriştina,<br />
“Buca’nın alt yapı,<br />
trafik ve imar sorunları<br />
bulunuyor. Diğer bir<br />
konu ise vizyon ve<br />
kimlik sorununun<br />
bulunması. Buca<br />
deyince trafik dillerden<br />
düşmeyen bir<br />
konu. İnsanlar belki<br />
de akrabalarını ziyarete<br />
bile gelmiyor; sırf<br />
Buca'nın trafiğine girmemek<br />
için. Onunla<br />
ilgili çalışmalarımızı<br />
yaptık. Özellikle ana<br />
giriş ve meydanlarda<br />
alt ve üst geçit ile tek<br />
yön uygulamalarına<br />
yönelik<br />
ENGELLİ<br />
YURTTAŞLARI<br />
HER ZAMAN<br />
DÜŞÜNECEĞİZ<br />
çalışmalar yapıyoruz,<br />
bunların<br />
çok faydasını<br />
göreceğiz. Öncelikle<br />
Buca’nın trafiğini<br />
açmamız<br />
lazım. Çünkü<br />
ciddi moralsizlik<br />
yaratıyor. İnsanlar<br />
gidecekleri yerlere<br />
yetişemiyor” şeklinde<br />
konuştu. İlçede<br />
imar anlamında da<br />
ciddi çalışmaların<br />
yapılması gerektiğinin<br />
altını çizen<br />
Piriştina, “Buca, 26<br />
mahallesinde imar<br />
sorununu yaşayan<br />
en büyük metropol<br />
ilçe. Eksikler var ve<br />
yapıların yüzde 65’e<br />
yakını kaçak. Hem<br />
geleceği doğru planlamalı<br />
hem de mevcut<br />
durumu bu durumdan kurtarmalıyız.<br />
Bununla ilgili teknik ekip çalıştırıyoruz<br />
şu an, yönetime geldiğimizde de belediye<br />
bünyesinde imar sorunuyla ilgili<br />
çalışma yapmamız gerekiyor.<br />
Yapılmasını planladığımız her adım,<br />
kendiyle birlikte istidamı getiriyor. İmar<br />
Buca’da kanayan bir yara, bununla<br />
ilgili ciddi bir ekip gerekecek. Bu kapsamda<br />
mevcut arşivi de dijital ortama<br />
taşımamız lazım. İmarın durumunu<br />
öğrenmek için 6 ya da 12 ay beklemek<br />
gerekiyor. Bu da hem yatırımcıyı<br />
kaçırıyor hem de<br />
istihdamın önünü<br />
tıkıyor” dedi.<br />
BUCA'NIN<br />
YENİ KİMLİĞİ<br />
Buca'nın hem<br />
kimlik hem de vizyon<br />
sorunu yaşadığına<br />
işaret eden<br />
Piriştina, “Buca’da<br />
oturmanın, yemenin,<br />
içmenin,<br />
giyinmenin ve<br />
gezmenin önünü<br />
tıkayan bir yapı<br />
var. Buca deyince<br />
akla cezaevi<br />
geliyor. Hâlbuki<br />
ilçeye gelinmeli<br />
ve burada<br />
zaman geçirilmeli. Bu algıyı<br />
yaratmak için projeler geliştirdik.<br />
Örneğin üniversite nüfusumuzun<br />
dışında genç bir grup var. Bu vatandaşlarımız<br />
Buca’da ikamet eden<br />
Bucalılar. Biz bu nüfusu burada tutmalıyız.<br />
Bu da Buca’ya kazandıracağımız<br />
yeni kimle sağlanabilir. Kültür ve<br />
sanat konusunda ilçemiz yeterli hizmetli<br />
alabilmiş değil. İlçede sinema,<br />
tiyatro, sempozyum, kongre ve sergi<br />
gibi etkinliklerin yapılabileceği ne fiziksel<br />
bir alan var ne de bunu yapacak<br />
ulusal ya da uluslararası organizasyonlar...<br />
Bunu çok önemsiyoruz. Hem<br />
Piriştina, sözlerini şöyle<br />
sürdürdü: “Biz önümüzdeki 5<br />
yıl boyunca engelliyi anlayan,<br />
sadece 3 Aralık’ta değil, tüm<br />
görev süremizce engelliye<br />
yakın olan ve hepimizin<br />
potansiyel birer engelli olabileceği<br />
gerçeğiyle çalışmalarımızı<br />
sürdüreceğiz. Böyle bir<br />
yönetim anlayışımızla<br />
Buca’daki engelli vatandaşlarımızla<br />
yılın her günü iç içe<br />
olacak; onlara sanata, spora<br />
ve kültürel etkinliklere yönlendirerek<br />
üzerimize düşeni<br />
yapacağız.”<br />
SPORA ÖNEM<br />
VERİYORUZ<br />
Bu noktada sporun da Buca<br />
için önemli bir yer edindiğini ifade<br />
eden Piriştina, “Buca’nın avantajları<br />
var bu konuda. Çünkü ilçede 14<br />
tane amatör spor kulübü bulunuyor<br />
ve yaklaşık 6 bin genç buralarda<br />
zor şartlarda kendini spor yapmaya<br />
çalışıyor. Kötü alışkanlıklardan<br />
uzak durup enerjisini sporla<br />
eritiyor. Bizim tespitlerimize göre,<br />
Buca’da 50 bine yakın daha hiç<br />
sporla tanışmamış, mahallede<br />
kapakla oynadıkları top dışında,<br />
çocuk var. Spor eğitmeni kadrosuyla<br />
ücretsiz sporla gençleri sporla<br />
tanıştıracağız, enerjilerini sporla<br />
attıracağız. Bu sayede onları kötü<br />
alışkanlıklardan uzak tutacağız. Bu<br />
projeler Buca’ya değil Türkiye’nin<br />
geleceğine de ciddi bir katkı olacaktır<br />
diye düşünüyorum” ifadesinde<br />
bulundu.<br />
istihdam hem de ekonomik canlılık<br />
sağlayacak 'Gezi Pasajı' öngörümüz<br />
var. İnsanların toplu olarak eğlenebileceği,<br />
gezebileceği; gençlerin zaman<br />
geçirebileceği bir alan yok Buca’da.<br />
Bunu çok önemsiyoruz. Gençleri<br />
burada tutmak, istihdamı yönetmek<br />
istiyoruz. Gezi Pasajı da bu kimliklerden<br />
birisi” diye konuştu.<br />
ARALIK 2013 y EMPATİK YAŞAM 15
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Nalbantoğlu’ndan Çocuk<br />
Dostu Bornova projesi<br />
Kurumlararası işbirliğinde iddialı bir isim: Nalbantoğlu<br />
Yerel seçim çalışmaları kapsamında<br />
yurttaşlarla bir araya gelen CHP<br />
Bornova Belediye Başkan Aday Adayı<br />
Selma Nalbantoğlu, Bornova'nın daha<br />
yaşanabilir bir ilçe olması<br />
için çalışacaklarını<br />
vurgulayarak, Çocuk<br />
Dostu Bornova projesinin<br />
ilçenin gelişimine<br />
önemli katkı sağlanacağına<br />
inandıklarını söyledi.<br />
Projenin temel mantığının<br />
12 yaşındaki bir<br />
çocuğun kent içinde hiç<br />
kimseye ihtiyaç duymandan<br />
güvenli şekilde hareket<br />
etmesine dayandığını<br />
ifade eden Nalbantoğlu,<br />
“Benzer bir projenin ilk<br />
uygulandığı kent aslında<br />
Kolombiya'nın Bogato kenti.<br />
Projenin referans noktası 12<br />
yaşındaki bir çocuğun kent<br />
içinde güvenli şekilde dolaşabilmesi<br />
üzerine kurulu.<br />
Ancak burada önemli olan<br />
nokta, aslında kişinin yaşı<br />
değil. Burada vurguladığımız<br />
şey, 12 yaşındaki bir çocuk<br />
bile rahatlıkla kent içinde dolaşabiliyorsa<br />
orası yaşanılabilen<br />
bir yerdir. Çünkü ne çocuğunuz<br />
ne de bir yakınınız için aklınız<br />
kalmıyor. Kent, o şekilde iyi<br />
tasarlanmış. Bornova'nın da bu<br />
şekilde yaşanabilir bir ilçe olmasını<br />
istiyoruz” diye konuştu.<br />
Bu noktada kentsel dönüşümün<br />
önemli olduğuna işaret eden<br />
Nalbantoğlu, “Aslında belediye hizmetlerine<br />
daha analitik düşünebilen<br />
bir mühendis bakış açısı gerekiyor.<br />
Hukuk, şehir planlaması veya kültür<br />
işlerini konusunda uzman kişilere yaptırırsınız<br />
ancak önemli olan sorunun<br />
ölçülebilir değerlerini doğru okumak.<br />
Bunun için de mühendis bakışı lazım.<br />
ENGELLİ<br />
YAŞAM EVİ<br />
Toplumun engelliye<br />
bakış açısının genellikle onu<br />
görmezden gelme şeklinde<br />
olduğunu aktaran<br />
Nalbantoğlu, sözlerini şöyle<br />
sürdürdü: “Ben bunu ilçemde<br />
kaldırmak için uğraşacağım.<br />
Engelli Yaşam Evi kurmayı<br />
planlıyoruz. Burası<br />
alışverişe ya da kültür sanat<br />
etkinliklerine gitmek isteyen<br />
ancak gidemeyen ailelere<br />
hizmet edecek. Çünkü ailelerin<br />
engelli yakınlarını<br />
güvenle bırakacakları bir<br />
yer yok. Burayı hizmete açarak<br />
her iki taraf için de<br />
hayatı kolaylaştırıcı bir adım<br />
atacağız. Engelli kimse<br />
buraya geldiği zaman aynı<br />
zamanda sosyal hayatın<br />
içine katılmış olacak. Bu da<br />
merkezin diğer önemli rolü<br />
olacak.”<br />
Ben İnşaat<br />
Mühendisi<br />
kimliğimle<br />
bunu çok<br />
iyi yapacağımı<br />
düşünüyorum.<br />
Aslında bahsettiğim proje de kentsel<br />
dönüşümün bir anlamda sonucu”<br />
diye konuştu. Bornova'nın kentsel<br />
dönüşüm yapılması gereken ilçelerden<br />
birisi olduğunu kaydeden<br />
Nalbantoğlu, “Bornova'daki öncelikli<br />
sorun aslında gecekondu değil; plansız<br />
ve üst üste gerçekleştirilen bir<br />
yapılaşma. Burada sosyal donatıları<br />
çok az olan yerlerden bahsediyoruz.<br />
İşte buraların kentsel dönüşüme uğraması<br />
gerekiyor. Sonuçta Bornova'da<br />
gecekondu var ama diğer ilçelere<br />
göre daha az. İlçede çarpık kentleşme<br />
sorunu mevcut. Bunun düzeltilmesi<br />
gerekiyor” ifadesinde bulundu.<br />
SON SÖZ ANKARA'DA<br />
Kentsel dönüşümün ilçe belediyelerin<br />
tek başına yapabileceği bir konu<br />
olmadığının altını çizen Nalbantoğlu,<br />
“Bu konuda hem Çevre ve Şehircilik<br />
Bakanlığı hem de İzmir Büyükşehir<br />
Belediyesi ile birlikte, iyi bir diyalog<br />
kurularak güzel işler yapılabilir. Tabi ki<br />
nihai karar Çevre ve Şehircilik<br />
Bakanlığı'nın. Çünkü Büyükşehir<br />
Belediyesi planlamasını yapıp, riskli<br />
bölgeleri tespit ettiği zaman, buranın<br />
dönüşümü için planları bakanlığa gönderiyor.<br />
Yani son sözü Ankara söylü-<br />
16 EMPATİK YAŞAM y ARALIK 2013
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
yor. Peki, bu noktada ne yapılabilir?<br />
Büyükşehir Belediyesi bu planlamayı<br />
yaparken ilçe belediyesi ile birlikte<br />
çalışır. Bu sayede yerel dinamikler<br />
harekete geçirilir. Sonuçta vatandaşa<br />
ulaşmak ve onların memnuniyetini<br />
sağlamak, ilçe belediyesi için daha<br />
kolaydır. Bu durum hem bakanlığın<br />
hem de Büyükşehir'in elini kolaylaştırır.<br />
Benim üzerinde duracağım öncelikle<br />
konulardan birisi de bu olacak” dedi.<br />
KOCAOĞLU<br />
İLE ÇALIŞTIM<br />
Aday olmanın doğasında bir<br />
eleştiri olduğunu aktaran<br />
Nalbantoğlu, “Ancak hizmetler üst<br />
üste yapılır. İki dönem Bornova'da<br />
güzel işler yapıldı. Vatandaşa<br />
dokunuldu. Ama her hizmet bugün<br />
eksiktir yarın bunu fazlalaştırmak<br />
gerekir. Bizim düşüncemiz de<br />
budur. Ben CHP'de 14 senedir çok<br />
aktifim. Bornova'da 2004 yılında<br />
meclis üyesiydim ve Aziz<br />
Kocaoğlu'nun Siyasi Başkan<br />
Yardımcılığı görevini yaptım.<br />
Sonra İzmir Büyükşehir<br />
Belediyesi'nde Kültür ve Sosyal<br />
Hizmetler Daire Başkanlığı yaptım.<br />
Dolayısıyla belediye içinde bakış<br />
açım oldu. Ben kamuda inşaat<br />
mühendisi olarak 2000 yılında<br />
emekli oldum. Bir süre daha inşaat<br />
işleriyle uğraştım ve 2004 yılında<br />
belediyeye girmemle birlikte bu<br />
işlerden de ayrıldım” dedi.<br />
KURUMLAR ARASI<br />
İŞBİRLİĞİNDE İDDİALIYIM<br />
Altyapı konusunda ilçe belediyelerine<br />
düşün çok fazla görev olmadığın<br />
söyleyen Nalbantoğlu, “Örneğin temiz<br />
ya da pis suyun getirilmesi ya da<br />
kanalizasyon konusunda ilçe belediyesine<br />
düşen herhangi bir görev yok.<br />
Bunu İZSU gerçekleştiriyor. Yine<br />
büyük arterlerde yolların yapımı ya da<br />
onarımı, Büyükşehir Belediyesi ya da<br />
Karayolları Genel Müdürlüğü'nün görevi.<br />
Bu yüzden altyapı noktasında ilçe<br />
belediyesine düşen bu kurumlarla<br />
işbirliğini artırmak. Ben kurumlar arası<br />
işbirliği noktasında iddialıyım” şeklinde<br />
konuştu. Yönetim anlayışlarının eşitlikçi<br />
ve adil bir yaklaşım içinde olduğunu<br />
açıklayan Nalbantoğlu, “Bizim<br />
düşüncemiz belediyenin ilgi alanına<br />
giren her konuda, adil ve eşit davranmak.<br />
Bunu<br />
yapabildiğiniz<br />
ölçüde<br />
hedeflerinize<br />
ulaşırsınız.<br />
Ciddi bir<br />
halk meclisine<br />
dönüşebilecek,<br />
mahalle<br />
meclisi ya<br />
da komitesi,<br />
adına siz ne<br />
derseniz bir<br />
yapının<br />
olması gerekiyor. Halktan gelecek bilgileri<br />
taşıyacak böyle bir mekanizma<br />
kuracağız. Belediye bünyesinde kent<br />
konseyleri var ancak yeni bir konu<br />
olduğu için fazla işler değil” diye<br />
konuştu.<br />
NEZAKETTEN<br />
ÖDÜN VERMEYİZ<br />
Aday adaylığı sürecinden de bahseden<br />
Nalbantoğlu, “Mevcut Belediye<br />
Başkanı Kamil Bey, bizim dostumuz.<br />
Ama adaylık başvurusu öncesinde<br />
kendisine de söylediğim gibi, kendimi<br />
Bornova'ya karşı görevli hissettim.<br />
Böylece yola çıktım. Uzun süre telefonla<br />
adaylık çalışmalarımı anlattım.<br />
Daha sonra Genel Merkezi ziyaret<br />
ettim. Orada bana 'CHP'nin ve kendinizin<br />
tanınırlığını artırıcı çalışmalar<br />
yapın' dendi. Ben de Ankara'dan<br />
döner dönmez çalışmalara başladım.<br />
Önce muhtar ve derneklerimizle irtibata<br />
geçtim. Zaten birçoğu ile yaklaşık<br />
15 yıldır irtibat halindeydim, onlardan<br />
kopmuş değildim. Birdenbire<br />
'merhaba' diyen bir kişi olmadım. Bu<br />
çerçevede dostlukları geliştirme şeklinde<br />
bir süreç yaşadım ve yaşıyorum.<br />
Bornova'da aday adaylarımızın<br />
hepsi nezaketli ve duyarlı insanlar.<br />
Hepsi CHP'nin kurallarına uyan<br />
insanlar. Ortaya bir çelişki çıkmadı.<br />
Herkes Sayın Başkan’a başarılar dileyerek<br />
yola çıktı. CHP seçim süreci<br />
erken başladı. Bu faydalı. Nereye<br />
kadar? Adayımız kesinleşip, diğer<br />
aday adaylarımız onun arkasında<br />
çalışmaya başladığı zamana kadar.<br />
Bu şekilde vatandaşın gözünde müthiş<br />
bir güven duygusu oluşacağına<br />
inanıyorum. Bu nedenle aday adayları<br />
birbirlerine nezaket gösteriyor” şeklinde<br />
konuştu.<br />
ARALIK 2013 y EMPATİK YAŞAM 17
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Belediyecilik<br />
ulvi bir hizmet<br />
Halka olan borcumuzu ödeyeceğiz<br />
Yerel seçimler öncesi seçim çalışmalarını<br />
sürdüren CHP Çiğli<br />
Belediye Başkan Aday Adayı Birol<br />
Soylu, her yaş ve kesimden insan için<br />
proje ürettiklerini belirterek, “Biz belediyeciliği<br />
ulvi bir hizmet olarak görüyoruz.<br />
Belediyeciliği, halka olan borcumuzu<br />
ödemeye fırsat haline getirebileceğimiz<br />
bir kurum düşünüyoruz. O<br />
nedenle belediye başkan adaylığına<br />
talip oldum” diye konuştu.<br />
Alışılagelmişin dışında bir kampanya<br />
yürüttüklerini ifade eden Soylu, ”Bu,<br />
bizim aday adaylığı kampanyamızı<br />
sanki adaylık kampanyası havasına<br />
soktu. Bu da bizi son derece mutlu<br />
ediyor” diye konuştu. Seçim çalışmaları<br />
kapsamında Çiğli’de çalışan minibüslere<br />
kendilerini tanıtan ilanlar verdiklerini<br />
ve bu şekilde çalışmalara<br />
başladıklarını belirten Soylu, “Bu yerel<br />
ve ulusal basında yankı uyandırdı. Bu<br />
sayede ayda 300 bin kişi taşıyan minibüslerde<br />
internet kullanamayan, gazete<br />
alamayan, televizyon izleyemeyen,<br />
öğrenci, ev kadını, işçi, emekli ve yurttaşlara<br />
ulaştık. Çok büyük geri dönüşlerini<br />
aldık hatta 40 bin eve, taahhütname<br />
gönderdik. Belediye başkanı<br />
olduğumuz takdirde neleri yapacağımızı<br />
ve neleri yapmayacağımızı anlattık.<br />
Büyük kitlesel organizasyonlar<br />
yaptık. Şuan Çiğli’deki organizasyonlarımız<br />
oradaki halkın talepleriyle oluşuyor.<br />
Kendiliğinden gelişen toplantılara<br />
yetişemiyoruz artık. Projelerimizi<br />
İzmir’de sunumunu yapıp halka ve<br />
basına tanıtımını yapan tek aday adayıyım”<br />
ifadesinde bulundu.<br />
İYİ SABAHLAR ÇİĞLİ<br />
Hazırladıkları projeleri görsellerle<br />
vatandaşa anlattıklarını ifade eden<br />
Soylu, “Esprili çalışmalarımız da oldu.<br />
İşine giden, okuluna giden Çiğlilere<br />
duraklarda ve istasyonlarda “İyi<br />
sabahlar Çiğli” deyip boyoz dağıttık.<br />
Bu çok sevimli geldi insanlara. Çevreci<br />
anlayışımızla örtüşerek şu anda<br />
bütün projelerimizi bir kitap halinde<br />
dağıtmıyoruz. Daha fazla ağaç katlia-<br />
18 EMPATİK YAŞAM y ARALIK 2013
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
ENGELLİYE<br />
VERİLEN HİZMET<br />
LÜTUF OLAMAZ<br />
Engelli vatandaşlara yönelik<br />
projeler de ürettiklerini<br />
hatırlatan Soylu, “Bu kapsamda<br />
Çiğli Kasaplar<br />
Meydanı’nda engelli kardeşlerimizle<br />
açık hava toplantısı<br />
yaptık. İzmir ve Çiğli kamuoyuyla<br />
engelli kardeşlerimizin<br />
o bölgedeki sorunlarını<br />
konuştuk. Görmeyen engelliler<br />
için 1 metre dahi kılavuz<br />
yolumuz yok, sinyalizasyon<br />
sistemi yok, diğer engelli<br />
arkadaşlarımızın hayatını<br />
kolaylaştırabilmek adına yapılan<br />
çalışmalar son derece<br />
yetersiz. Başkan olduğumuz<br />
takdirde bunları yapacağımızı<br />
taaddüt ettik. Belediye Meclis<br />
Üyeleri arasında muhakkak<br />
engelli arkadaşlarımız olacak.<br />
Verilen hizmetler engellilere<br />
bir lütuf olmayacak. Engelli<br />
arkadaşlarımız mecliste kendi<br />
haklarını çatır çatır arayacaklar,<br />
savunacaklar ve gereğini<br />
yerine getirtecekler.<br />
Engellilerin sorunlarından<br />
engelsiz insanlar sorumlu<br />
olmayacak, engelli arkadaşlarımız<br />
sorumlu olacak ki kendi<br />
sorunlarını ivedilikle çözebilelim”<br />
şeklinde konuştu.<br />
İŞ VE AŞ DERDİ VAR<br />
İşsizliğin ciddi bir sorun olduğunu<br />
ifade eden Soylu, “Herkesin aş<br />
ve iş derdi var. İşsizlik sorununun<br />
yanında İzmir’in sorunu olan çöp<br />
konusunda Çiğli bedel ödemeye<br />
devam ediyor. Yine Çiğli istasyon<br />
altının, İzban’la birlikte bölünmüşlük<br />
sorunu var. Anadolu Caddesi’nin<br />
yeniden düzenlenmesi gerekiyor.<br />
Dağ Mahallesi’nde 41 evimizin asra<br />
mağdurlarının tapu sorunu bulunuyor.<br />
İlçede yaklaşık 200 tekne var<br />
fakat balıkçı barınakları yok. Ana<br />
sorunlar bunlar” dedi. Soylu, sosyal<br />
demokrat belediyecilikte asıl önemli<br />
olanın insana dokunmak olduğunu<br />
aktararak, “Hiçbir ayrıcalık gözetmeden<br />
insanlara eşit hizmet götürmektir.<br />
Ancak ben engelli vatandaşlarımızın<br />
lehine ayrımcılık yapmaya talibim.<br />
Ne zaman eşit olacaktır engelli<br />
vatandaşlarımızla engelsiz vatandaşlarımız,<br />
ne zamanki engelli<br />
vatandaşlarımızın tüm hayatı kolaylaştırılır<br />
ve engelsiz bir yaşam sürmeye<br />
devam ederler. O zaman eşit<br />
olurlar. Ama şu andaki koşullarda<br />
pozitif ayrımcılık yapılacaksa engelliler<br />
tarafından yapılmasından yanayım.<br />
Eşitlik olması için eşit davranmak<br />
değil, adaletli davranmak<br />
lazım” diye konuştu.<br />
mına sebebiyet vermemek adına<br />
Çiğli’nin anahtarı şeklindeki bir<br />
flash bellekle sunumlarımızı gerçekleştiriyoruz”<br />
diye konuştu.<br />
ENGELSİZ YAŞAM<br />
MERKEZİ<br />
Soylu, engelli yurttaşlara<br />
yönelik geliştirdikleri projelerden<br />
bahsederek, “Bu kapsamda ürettiğimiz<br />
projeler arasında en<br />
önemli yeri tutan konu, engelsiz<br />
yaşam merkezinin kurulması. Bu<br />
merkez engelli vatandaşlarımıza<br />
günübirlik sosyal, kültürel etkinliklerini<br />
yerine getirebilecekleri alanlar<br />
olacak. Ancak asıl konu, bildiğiniz<br />
üzere özel huzurevleri dışında,<br />
devletin huzur evlerine engelli<br />
yurttaşlarımız alınmıyor. Biz bu<br />
Engelsiz Yaşam Kompleksi’nin<br />
içine Engelsiz Huzurevi yapacağız.<br />
Burada bakıma muhtaç<br />
engelli arkadaşlarımızın bakımını<br />
üstleneceğiz. Bu ulvi bir projemiz.<br />
Herkes engelli doğmayabilir ama<br />
bir gün herkes engelli olabilir.<br />
Bunlar bedensel engeli olan<br />
vatandaşlarımız için olan projelerimiz.<br />
Bunların yanında, Engelsiz<br />
Yaşam Merkezi’nin ünitelerinde<br />
zihinsel engelli vatandaşlarımız<br />
ve aileleri için bir birim bulunacak.<br />
Hem psikolojik destek, hem<br />
sosyal destek bağlamında yanlarında<br />
olduğumuzu her an hissettirebileceğimiz<br />
etkinlikler olacak”<br />
dedi.<br />
ARALIK 2013 y EMPATİK YAŞAM 19
<strong>empatik</strong> yaşam<br />
Gönüllerince<br />
eğlendiler<br />
ngelsiz bir İzmir” yaratmak için önemli projeleri<br />
“Ehayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, “3<br />
Aralık Dünya Engelliler Günü” nedeniyle Engelli Eğitim<br />
Merkezi’nde eğitim alan engelliler ve ailelerini ağırladı.<br />
Tarihi Havagazı’nda düzenlenen yemekli buluşmaya 250<br />
engelli ve ailesi katıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan<br />
Vekili Dr. Sırrı Aydoğan’ın da katıldığı gecede, engelliler ve<br />
aileleri doyasıya eğlendi. İnciraltı Engelliler Merkezi<br />
“Engelsiz İzmir Dans Grubu”nun halk oyunları, Gangnam<br />
Style ve Michael Jackson gösterileri büyük beğeni toplarken,<br />
gençlerin coşkusuna aileleri de ortak oldu. Engelliler<br />
ve aileleri, gece boyunca İnciraltı Engelliler Merkezi öğretmenleriyle<br />
birlikte dans etti.<br />
22 EMPATİK YAŞAM y ARALIK 2013