Dergi54_sayı02

SAKARYASPOR
RÖPORTAJ
YARDIMCI ANTRENÖRÜMÜZ
EYÜP TAȘ
Hocam eskilerden başlayacak olursak.
Futbolla ilk tanışmanız?
1972-73 Galatasaray ile başladım. O
zamanlar takımların 5-6 farklı altyapı
takımı yoktu. 2-3 tane vardı.
O zamanlar benim oynadığımın adı
Junior-Genç takım olarak geçiyordu.
Orada başladım. Daha sonra
Galatasaray ile devam ettim 9 sene
orda kaldım 78 senesinde yine
Galatasaray’da profesyonel oldum. 79-
80’de Galatasaray’da oynadım. 80-82
de Kayseri’deydim. Sonrasında da 5
sene Gençlerbirliği, 6 sene Adanaspor
şeklinde devam etti. 16-17 senelik
profesyonel futbolculuk hayatım var.
Bunun 12 senesi Süper Lig 5 senesi 1.
Lig. Sonrası da antrenörlük ile devam
ediyor
Osman Hocayla yollarınız nasıl kesişti?
1980’de Osman Hoca da Galatasaray’daydı.
Ben genç takımdan çıkmıştım.
Osman hoca da Sakarya’dan
gelmişti. O günden beri devam eden
bir arkadaşlığımız var. 9-10 sene de
birlikte aynı takımlarda oynadık. Arkadaşlığımız
zaten devam ediyordu hiç
kopmamıştık. Antrenörlük hayatımız
da birlikte devam etti.
Antrenörlük hayatına da Osman Hoca
ile birlikte mi başladınız?
Birlikte başlamadık. Sonrasında bir
araya geldik antrenörlük anlamında
ama Osman Hoca ile arkadaşlığımız
yaklaşık 37-40 senelik. 11 senedir de
birlikte takım çalıştırıyoruz. Kardeş
gibiyizdir.
Sakaryaspor’dan gelen teklif nasıl
oldu?
Biz bu sene İnegölspor’da çalışıyorduk.
Ordan ayrıldıktan sonra yaklaşık 1 ay
boş kaldık. Sakaryaspor teklifiyle ilgili
başlangıcında bilgim yoktu açıkçası.
Bir akşam Otel’de yemek yiyorduk
Ankara’da. Osman Hoca beni aradı.
“Ekibe haber ver. Yarın sabah hemen
arabaya atlayın, Adapazarı’na gelin.”
Dedi. Biz de hemen atladık ve geldik.
Müthiş bir hava yakalanmış durumda
takımda takımın genel durumunu nasıl
değerlendiriyorsunuz? Ne değişti
de bir anda takımdaki hava değişti
sizce?
Takımımız 1. Oyuncudan 26. Oyuncuya
kadar hepsinin ayrı ayrı özellikleri var.
Hepsi de çok iyi arkadaşlar. Güzel bir
arkadaşlığımız var bir kere. Biz onlarla
ağabey-kardeş, baba-oğul gibi arkadaş
gibiyiz. Bu bir hava işi diğer arkadaşlar
bize çok güzel bir takım bırakmışlar.
Elimizden geleni yapıyoruz. Burada
en büyük pay tabii ki oyuncularındır.
Cidden özverili oynuyorlar. Biz şampiyonluğu
istiyoruz. Futbol’da her şey var
şimdi her şeyin iyi gidiyor olması hiç
önemli değil inşallah sonu iyi olsun.
Sonu iyi bitsin.
Sonunu nasıl görüyorsunuz?
Takımımıza güveniyoruz. Bu yola baş
koyduk. İnşallah bu ligden çıkacağız.
Uzunca bir kariyeri konuşuyoruz. En
unutamadığınız maç ya da an?
Çok fazla var. Yaklaşık 45 senedir ben
bu işin içerisindeyim. Bunun 17 senesi
futbolculuk gerisi antrenörlük. Unutamadığım
çok an var. Hiç unutamadığım
anlardan biri Hacettepe takımıyla olan
şampiyonluğumuz. Altyapı’dan gelip
süper lig’e kadar 3-4 kere şampiyon
olarak gelen bir ekiple çalıştık o
kadroyu hiç unutamam. Sonrasında
aynı ekip hiç kadroyu bozmadan süper
lig’de 2 sene de mücadele etmek,
kupada çeyrek final oynamak. Bu Hacettepe
hikayesini unutamam.
54