You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
2017’ye Veda<br />
Ustaya Saygı: Muzaffer İzgü<br />
Timaş Çocuk Yayın Yönetmeni<br />
Savaş Özdemir'le Röportaj<br />
Ö<strong>YK</strong>Ü<br />
Şakacı Bukalemun- Emel Başbuğ<br />
Çocuk Kitaplarında Metin ile Çizgi Arasındaki Uyum<br />
Pınar Akseki<br />
www.yazimklavuzu.com<br />
sayı<br />
3
2017’YE VEDA<br />
2017 tüm dünya için zorlu ama geliştirici bir yıl oldu. Bizim için de ilk iş yılımızı geçirirken öğretici,<br />
yeni adımlar atmaya heveslendirici ve işbirliklerimizi büyüten bir yıl olarak hafızamıza kazındı.<br />
Gelen talepler ve ihtiyaçlar doğrultusunda birçok yeni çalışma yaptık. En keyifli çalışmalarımızdan<br />
birisi “Kahve Sohbetleri” oldu. Balat Olmadık Projeler Atölyesi proje ortaklığı ile geliştirdiğimiz<br />
etkinliklerde çok değerli yazarları ve siz sevgili okurları misafir etme fırsatı yakaladık. Sezgin<br />
Kaymaz, Algan Sezgintüredi, Irmak Zileli, Bahadır Cüneyt Yalçın, Defne Suman ve Zeynep Kaçar<br />
ile eserleri ve yazarlık serüvenleri üzerine sohbet ettik. Bunlara ek olarak bir ilki gerçekleştirerek<br />
“Roman Karakterleri ile Aynı Masada” etkinliğini yaptık. Algan Sezgintüredi’nin ünlü dedektifi<br />
Vedat Kurdel’i yazarı ve okurları ile aynı masaya oturtup yazarla dertlerini ve kendisi hakkındaki<br />
planlarını konuştuk. Etkinliğimizin moderatörlüğünü April Yayıncılık Editörü ve Yazım Kılavuzu<br />
ekibinden sevgili Nazlı Berivan Ak yaptı. 2018’in ilk ayında ise “Atları Bağlayın Geceyi Burada<br />
Geçireceğiz” ve “Bazen Bahar” isimli kitapların yazarı Melisa Kesmez ile “Butimar” ve “Uzakların<br />
Şarkısı” kitaplarının yazarı Kaan Murat Yanık ile “Kahve Sohbetleri” devam edecek.<br />
Bizi en çok heyecanlandıran ve geliştiren etkinliğimiz ise “Editörlerle Baş Başa Atölyesi” oldu.<br />
Yazım Kılavuzu ekibi ile yazma serüvenine yön vermeye çalışanları bir araya getirdik. Yazdıklarından<br />
bölümler okuyarak beraber değerlendirdik ve neler yapılabileceğini tartıştık. Değerli yazar ve<br />
editör arkadaşlarımız da zaman zaman bize bu çalışmalarda eşlik etti. “Yenilir Bu Hayat” kitabının<br />
editörü, “Oda” ve “Uykusuz” kitaplarının yazarı ve Yacht dergisi Yazı İşleri Müdürü Ayça Güçlüten<br />
ile birlikte atölyemizi yapma şansı bulduk. Sevgili Ayça aynı zamanda Yazım Kılavuzu ekibinin<br />
de değerli bir üyesi.<br />
Kalemlerini daha da geliştirmek isteyenler için uzun soluklu atölyelerimize de başlayarak bir<br />
hayalimizi daha gerçekleştirdik. Akın Tek ile “Hikâyenin Her Şeyi Atölyesi”nde altı hafta boyunca<br />
hikâye oluşturmanın, kurguyu sağlam temeller üzerine yerleştirmenin teknik alt yapısı aktarıldı.<br />
2018’de ise Irmak Zileli ile “Romancının Yolu Yordamı Atölyesi”nde roman yazmaya dair yol ve<br />
yordamlar üzerine düşünmek, tartışmak, sorular üretmek üzere sizleri aramıza bekliyoruz. Yeni<br />
yılın sürpriz atölyelerinden biri de oyuncu ve yazar Zeynep Kaçar ile “Oyun Yazarlığı Atölyesi”<br />
olacak. 2017’nin en iyi 50 romanı arasında yer alan “Kabuk” kitabının yazarı Kaçar ile bu atölyeyi<br />
kaçırmamanızı öneririz. Atölyelerimiz 2018 boyunca farklı konularda devam edecek. Önerilerinize<br />
açığız.<br />
Özel projelerde ise “Geliştirici Editörlük” ve “Yazar Koçluğu” çalışmaları ile değerli yazarlarımızın<br />
eserlerini kitap haline getirme süreçlerine de hızla devam ediyoruz. Yeni yılla beraber bu<br />
çalışmalarımızı da kitabevi raflarında görmeyi hevesle bekliyoruz. Bu çalışmalarımıza ek olarak<br />
başladığımız “Senaryo Doktorluğu” hizmetimiz de ilk hasatlarını veriyor. Daha da artarak devam<br />
edeceğini ön görüyoruz.<br />
Sosyal medya hesaplarımızdan veya e-posta yoluyla gelen sorularınıza ise gerek bu kanallar<br />
vasıtasıyla gerekse web sitemizdeki blog bölümüne veya youtube kanalımıza hazırladığımız<br />
içeriklerle cevap vermeye çalıştık.<br />
E-dergimizin son sayısını ise “Çocuk Edebiyatı” konusuna ayırdık. Sayımızı yakın bir zaman önce<br />
kaybettiğimiz, Çocuk Edebiyatı’nın usta yazarı Muzaffer İzgü’ye ithaf ediyoruz. Hepimizin çocukluk<br />
anılarında ayrı bir yeri bulunan, çocuk büyük herkese hitap eden yazarımızı anmadan geçmek<br />
olmazdı. Çocuk edebiyatı konusunda bir uzmandan da görüş almak istedik. Timaş Çocuk Yayın<br />
Yönetmeni Savaş Özdemir ile röportaj da bu sayımız da yer alıyor. Yazım Kılavuzu takipçilerinden<br />
Emel Başbuğ’un çocuk hikâyesi “Şakacı Bukalemun”u da yayınlamaktan mutluluk duyuyoruz.<br />
2018’de güzel, keyifli günlerde buluşmak üzere…<br />
MUZAFFER İZGÜ<br />
“Ustaya Saygı Muzaffer İzgü”
ÇANAK ÇÖMLEK PATLADI<br />
-Bunu ne zaman düşündünüz?<br />
-Ben hiçbir şey düşünmedim efendim.<br />
-Az önce düşündüğünüz düşüncenin suç olduğu kesin.<br />
Belki hafifletebiliriz.Söyleyin, bu düşündüğünüz düşünceyi<br />
gözü kapalı mı düşündünüz, yoksa gözü açık mı<br />
düşündünüz?<br />
-Ben hiçbir şey düşünmedim efendim.<br />
-Demek düşünmediğinizi düşünebiliyor, bunu burada<br />
açıkça söyleyebiliyorsunuz. Hafifletici hiçbir neden yok.<br />
Yazın…<br />
LÜP LÜP MAKİNESİ<br />
O günden sonra ülkede enflasyon oldu sayın başkana<br />
madalya taktılar, açlıktan yığınla insanlar öldü, sayın<br />
başkana madalya taktılar… Ülkede işsizlik son haddini<br />
buldu, sayın başkana madalya taktılar. Ülke battı<br />
batacak, sayın başkana yine madalya taktılar…<br />
Sayın başkanda öyle bir madalya oburluğu başlamıştı<br />
ki, her gün sabah uyandığında illa kendisine bir madalya<br />
takılmasını istiyordu…<br />
BİZİM AYILAR AMERİKALILARI<br />
ÇOK SEVER<br />
Yazacağım öykünün çatısını kurmuştum aslında. Ama ben<br />
istiyordum ki öykünün çatısı biraz daha genişlesin. İçine<br />
başka şeyler de girsin. Bilmem. Belki de günlerdir onun<br />
için masanın başına geçip yazmamıştım bu öyküyü içinde<br />
bir şeyler eksikti. Onu bulmaya çalışıyordum. Okuyordum.<br />
Kalkıyordum. Pencereden bakıyordum. Çay içiyordum.<br />
Kahve içiyordum, düşünüyordum... Yatarak düşünüyordum.<br />
Uzanarak düşünüyordum. Masanın başına geçip<br />
düşünüyordum.<br />
ZIKKIMIN KÖKÜ<br />
Nedense bizim mahallenin yoksul çocuklarının hepsi<br />
kömür çuvalından çıkmıştı da Yaşar’ı, Nedim’i, Rıfat’ı<br />
leylek getirmişti. Belki de biz kışın dünyaya<br />
geldiğimizden leylekler burada değildi. Suç anamın,<br />
azıcık dişini sıkıp da bizi Mart’tan sonra dünyaya<br />
getirseydi, leyleğe binme mutluluğuna biz de erişirdik.<br />
Yararlanılan ve okurun da yararlanabileceği kaynaklar;<br />
“Mizah Yolcuları/ Oğuz Aral- Muzaffer İzgü’nün Yazarlık Aşkı”. 1995.TRT Arşiv.<br />
http://www.trtarsiv.com/izle/71898/muzaffer-izgu-nun-yazarlik-aski “Üç Kuşağın Okuduğu Yazar”- Mavisel Yener- 29 Eylül 2017- İyi Kitap.<br />
http://www.iyikitap.net/index.php/2017/09/29/uc-kusagin-okudugu-yazar-muzaffer-izgu/
RÖPORTAJ<br />
Savaş Özdemir - Timaş Çocuk Yayın Yönetmeni<br />
Çocuklar için midir. Yoksa çocuklara söylemek istediklerini<br />
bu yolla aktaran büyükler için mi?<br />
Timaş Çocuk ve Timaş Genç Yayın Yönetmeni Savaş<br />
Özdemir’den çocuk edebiyatı üzerine görüşlerini aldık.<br />
Bugünlerde çocuk kitaplarında denetim konuşulurken en<br />
azından “çocuk edebiyatı” nedir uzmanından öğrenelim istedik.<br />
İşte sorularımız ve Savaş Özdemir’in cevapları.<br />
Çocuk edebiyatını nasıl tanımlıyorsunuz? Çocuk kitabı ile<br />
çocuk edebiyatı arasındaki fark nedir?<br />
Çocukların ruhunu, hayal dünyasını geliştiren, onların duygu<br />
ve düşünce dünyasına hitap eden eserler genel anlamda çocuk<br />
edebiyatını oluşturur. Çocuk edebiyatı birçok ülkede yerel<br />
kültürden beslenir. Ancak gittikçe küçülen ve kültürler arası<br />
farklılıkların azaldığı dünyamızda belli bir ortak paydayı oluşturan<br />
küresel eserlerin sayısı da azımsanamayacak kadar çoğalmaya<br />
başladı.<br />
Çocuk kitabı ve çocuk edebiyatı arasındaki farkı görmek için<br />
çocuğu birey olarak görmek yeterlidir. Yetişkin dünyasında<br />
edebiyat kitapları ve bilgi içeren kitaplar nasıl ayrılıyorsa çocuk<br />
edebiyatında da benzer bir ayrım söz konusudur. Farklı bir yönü<br />
belki de çocuk kitaplarında edebi görünümlü eğitim ve bilgi<br />
kitaplarının sayıca fazla olması gösterilebilir. Çocuk edebiyatı<br />
kitapları çocuklara okuduğu eserlerden zevk alma, hayal gücünü<br />
canlı ve zinde tutma, çocukların estetik zevkini geliştirme, dil<br />
gelişimine katkıda bulunma, kendini ifade etme yeteneğinde<br />
gelişme, görsel ve zihinsel yeteneklerine katkıda bulunma,<br />
üretkenliği destekleme gibi çocukları hayata ve geleceğe<br />
hazırlayan kazanımları çocuğun ruhunu doyurarak keyifli bir<br />
anlatımla sunar. Kitap okuyarak büyüyen bir çocuk geleceğin<br />
düşünen bir yetişkini olur.<br />
İyi bir çocuk kitabı kriterleri nelerdir?<br />
Çocuk Edebiyatı Nedir?<br />
Temelde çocuklara hayatı ve çevreyi tanıtması, onlara<br />
yaşama sevinci kazandırması, eğlendirmesi, üretkenliklerini<br />
geliştirmesi, ruhsal ihtiyacını karşılaması gibi kazanımları<br />
içermesi gerekir. Kitaplar, günceli yakalamış olmalı, her çağın<br />
çocuğuna kendisine hitap eden yeniliklerle hitap etmeli.<br />
Kitapta kullanılan kâğıt, kitabın ebadı sayfaların çevrilme<br />
kolaylığı gibi konular hem yaş grubuna hem de kitabın teknik<br />
özelliklerine göre titizlikle belirlenmiş olmalı. Okul öncesi<br />
çağdaki çocuklara hitap eden bir kitapla 10 yaşındaki bir<br />
çocuğa hitap eden kitabın aynı teknik özelliklerde olması<br />
beklenemez.<br />
İyi bir çocuk kitabı okunduğunda bir yetişkine de keyif<br />
vermeli. Özellikle okul öncesi dönemdeki kitaplarda<br />
yetişkinlerin çocuklara sesli kitap okuduğunu dikkate alacak<br />
olursak, çocukların kitap okuma zevkinin gelişmesi ve kitap<br />
okumayı sevmesi kendisine kitap okuyan kişilerin okurken<br />
takındığı tavırlarla şekillendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.<br />
Çocukların okuma ve anlama kapasiteleri göz önünde<br />
bulundurularak kitaplarda tahmin edilebilme seviyesinin en<br />
alt düzeyde olması sağlanmalı. Çocuğa sürprizli ve olaylara<br />
farklı açılardan bakabilmeyi ve her duruma hazırlıklı<br />
olabilmeyi gösteren, hayatın her yönünü içeren kitaplar<br />
olmalı. Metinler çocuğun zihnini berraklaştırmalı, ilgi alanlarını<br />
keşfetmesine kendisini tanımasına yardımcı olmalı.<br />
Çocuk kitaplarında dil, cinsiyet, ırk gibi ayrımların olmaması<br />
gerekir.<br />
Görselliğin estetik zevki geliştirmesi ve metin görsel<br />
ilişkisinin birbirini destekleyecek şekilde kitabın sayfalarına<br />
yayılması da önemlidir.<br />
Yazarın yazdığı metne hâkim olması da önemli bir diğer<br />
konudur.<br />
Yaş sınıflandırmalarını neye göre belirliyorsunuz?<br />
Metin yeterliliği, dil ve anlatım özellikleri, pedagojik<br />
kriterler, resimleme, kullanılan kelimeler, kelime sayısı ve<br />
içerik kitapların hangi yaşa uygun olduğunu belirlememizdeki<br />
temel kriterler.<br />
Çocuk kitapları eğitici olmak zorunda mı? Eğlenceli kitap<br />
ile eğitici kitap arasında fark var mı?<br />
Kitaplar hem eğlendirici hem de eğitici olabilir. Ancak her<br />
kitap eğlendirici olacak ya da eğitici olacak gibi bir kural yok.<br />
Kitap yazılırken çocuğu eğitmek hedefiyle yola çıkıldığında<br />
okuma zevkinin gözden kaçırılması gibi bir sonuçla karşılaşılması<br />
muhtemeldir.<br />
Ancak çocukların ruh ve düşünce dünyasına hitap eden<br />
her kitap aslında onları hayata hazırlayan eğitici bir kitaptır.<br />
Burada öğretimle eğitim arasındaki farkı görmek de çok<br />
önemli. Her kitap çocuklara hatta tüm insanlara hayata dair<br />
güzel detaylar sunar. Eğitim veya öğretim kaygısı olmadan<br />
yazılan kitaplar çocukların dünyasına ve geleceğine daha<br />
büyük katkılar sağlar.<br />
Ebeveynler çocukları için kitap seçerken neye dikkat<br />
etmeli?<br />
İlk çocukluk döneminde çocuğa okuma zevkini<br />
kazandıracak bol resimli ve keyifli metinlerle donatılmış<br />
kitapları çocuklara severek okumak sonraki dönemler için<br />
anne babalara çok yardımcı olacaktır. Küçük yaştan görerek<br />
ve duyarak okuma kültürü kazanan çocuklar kendi kitaplarını<br />
da büyürken edindiği bu kültüre göre seçecektir. Anne<br />
babaların işini en çok kolaylaştıracak yaklaşım bu olabilir.<br />
Bunun dışında anne babalar çocukları için konuya titizlikle<br />
yaklaştığını bildikleri yayınevleri veya yazarların kitaplarını<br />
ön planda tutarak ilk kriteri belirleyebilirler. Fikrine güvenilen<br />
kişilerin tavsiyeleri ve kitapları okumuş güvenilir kişilerin<br />
yorumları da göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle küçük<br />
yaş gruplarına hitap eden kitaplarda tekrar okunabilirlik<br />
kapasitesi önemlidir. Çocukların defalarca okumak istediği<br />
kitaplar tercih edilebilir.<br />
Çocuk edebiyatında yazar ismi ne kadar etkili?<br />
Çocuk kitaplarında yazar isimleri yetişkin kitaplarındaki<br />
kadar etkin olmasa da metinleriyle ve kendisine has çizgisiyle<br />
her dönemin çocuklarını yakalayan yazarlar var.<br />
Çocukluk döneminde kitapların tarzları ve içerikleri gelişim<br />
dönemlerine göre başlangıçta 6 ay – 1 yıl sonrasında 2-3<br />
yıllık periyotlar halinde değişime uğruyor ve hedef kitledeki<br />
bireyler her 2-3 yılda bir değişiyor. Onlara kitap alan veya<br />
seçen anne babalar da çocukları bu dönemleri yaşadıkça<br />
konuyla ilgileniyor. Bu da çocuk edebiyatında yazarların<br />
tanınmasını ve kitaplarının özellikle tercih edilmesini<br />
zorlaştırıyor. Daha çok öğretmenler ve ilgili anne babalar<br />
vasıtasıyla oransal olarak az da olsa takip edilen çocuk<br />
yazarları mevcut.<br />
Yazar isminden kasıt “meşhur yazar” değil de “nitelikli<br />
yazar” ise yayınevleri bazında kalemine ve çocukların<br />
dünyasına bakışına ve bunu sunuşuna güvenilen yazarlar<br />
öncelikle tercih ediliyor tabii ki. Ama isimsiz bir yazardan da<br />
çok nitelikli ve güzel metinlerin gelmesi hiç de<br />
azımsanamayacak bir orandadır.<br />
Çocuk kitaplarında görselliğin yeri ne?<br />
Görsel, çocuk kitaplarının olmazsa olmazıdır diyebiliriz.<br />
Soyut ve somut kavramları eşleştirme dönemini yaşayan<br />
çocuklar görsellerle beraber kitapların içine daha çok giriyorlar.<br />
Resimlemeler metni doğrudan anlatmak zorunda değil.<br />
Çocukların hayal gücünü tetikleyecek kimi zaman sade kimi<br />
zaman detaylı çizimler hikâyelerin çocukların dünyasındaki<br />
algısını pekiştirecektir. Yine de çizimlerde gereğinden fazla<br />
detay olduğunda çocukların dikkati dağılıp metinden<br />
uzaklaşması durumu ortaya çıkabilir. Burada da çocuk kitapları<br />
editörlüğünde uzmanlaşmış kişilerin metin ve çizim arasındaki<br />
bağlantıyı mizanpaj içerisinde harmanlaması çok önem<br />
kazanıyor.<br />
Çocuk yayıncılığı yapmak isteyenler nasıl bir yol<br />
izlemeli?<br />
Çocuk yayıncılığı yapmak isteyen kişiler öncelikle çocukları<br />
sevmeliler ve onların en iyiyi hak ettiğine inanmalılar. Çocuklara<br />
nitelikli ürün sunma fikrini zihnine yerleştirmiş kişiler doğru<br />
çalışmaları yaptıktan ve kitaplarının okura ulaşmasını sağladıktan<br />
sonra bunun karşılığını fazlasıyla alacaktır.<br />
Timaş Çocuk Yayınları’nın çocuk yayıncılığındaki misyonunu<br />
ne olarak aktarırsınız?<br />
Okuma tutkusuna sahip, estetik ve edebi zevki gelişmiş,<br />
insanla ve çevreyle ilgili konulara duyarlı, toplumsal hayatın<br />
içinde, ufku geniş, dile hâkim ve gelişime açık bireyler<br />
yetişmesi için okurların duygu, düşünce ve ruh dünyasına<br />
farklı türlerde ve farklı beğenilere uygun nitelikli eserler<br />
ortaya koymak olarak özetleyebiliriz.<br />
Çocuklar için eğlence ve öğrenme garantili beş kitap<br />
önerebilir misiniz? Birer cümle ile nedenlerini açıklarsanız<br />
seviniriz.<br />
Bu sorunuza Timaş Çocuk ve Genç yayınlarından<br />
örneklerle cevap vermek istiyorum.<br />
Öğrenmeyi keyifli hale getiren ve bilgilerin<br />
hayatın içindeki karşılıklarını karikatürlerle ve<br />
esprili bir dille anlatan 144 kitaplık “Eğlenceli<br />
Bilgi” serisini kitap ayırt etmeksizin bütünüyle<br />
önerebilirim.<br />
Son dönemde çocukların<br />
okumaktan büyük keyif aldığı ve ellerinden<br />
düşürmediği “Levent “ ve “Şirin” serileri de hem<br />
keyifli maceralarıyla hem de eğlenceli üslubuyla<br />
çocuklara güzel bir okuma deneyimi sunuyor. Bu<br />
serilerin İstanbul’u ve Türkiye’nin diğer illerini<br />
gezerek tarihi ve turistik yerleri öğretmesi de artı<br />
bir kazanım.<br />
Okul öncesi dönem çocukları için<br />
“Benim Evim Nerede” kitabı çocuklara<br />
hem çevre bilincini öğretiyor hem de<br />
naif bir dille geçmiş günümüze yolculuk<br />
yapan bir sincabın başından geçenleri<br />
okura sunuyor.<br />
Kardeşler arasındaki ilişkiyi eğlenceli bir dille<br />
anlatan “İkizler Çetesi” kitabı da çocukları<br />
maceraya doyururken güldürecek ve okurlar<br />
karakterlerle birlikte tüm duyguları yaşayacaklar.<br />
11 yaş üzeri tüm okurlar için hayatın içinde<br />
hep beraber yaşadığımız engelli bireylerle üst<br />
seviyede empati kurmayı sağlayan ve<br />
gerçekleri net bir şekilde yüzümüze vuran,<br />
klasikleşmeye aday bol ödüllü “İçimdeki Müzik”<br />
kitabını önerebilirim.
ŞAKACI BUKALEMUN<br />
Emel Başbuğ<br />
Bir varmış bir yokmuş... Ormanın birinde şakacı mı<br />
şakacı bir bukalemun yaşıyormuş. Kendisine Şakacı Bukalemun<br />
diyormuş. Çünkü her bukalemun gibi renk değiştirebildiğinden<br />
kendisini ele vermeden şakalar yapabiliyormuş.<br />
Bir sabah Şakacı Bukalemun yine güzel güneşli bir<br />
güne uyanmış. Elini yüzünü yıkamış. Kendine kahvaltı<br />
hazırlamış. Kahvaltıda yumurta, bal, peynir ve zeytini bir<br />
güzel yemiş. Sütünü de hüüp diye içivermiş. Karnını<br />
doyurduktan sonra ormanda gezintiye çıkmış. Gezerken<br />
bir zürafa görmüş. Huyu kurusun dayanamamış ve zürafaya<br />
şaka yapmaya karar vermiş. Pıtır pıtır zürafanın boynuna<br />
çıkıvermiş. Tabi bukalemun hemen zürafanın rengini<br />
almış. Yeterince gizlendiğine emin olunca zürafanın<br />
boynunu gıdıklamaya başlamış. Ağaçtaki yaprakları<br />
yiyerek karnını doyurmaya çalışan zürafa ne olduğunu<br />
anlayamamış. Boynuna bakıyormuş fakat hiçbir şey göremiyormuş.<br />
Boynunu kaşımak için uğraşıp duruyormuş.<br />
Uğraşırken uğraşırken dengesini kaybetmiş. Hooop yere<br />
düşüvermiş. Zürafa acılar içinde kıvranırken bukalemun<br />
buradan kaçsam iyi olacak diyerek oradan uzaklaşmış.<br />
Zürafaya yaptığı kötü şakandan paçasını kurtaran<br />
Şakacı Bukalemun ormanda gezintiye devam etmiş. Göl<br />
kenarına gelmiş. Gölde yüzen su aygırını görmüş. “İşte<br />
şaka zamanııı,” diyerek kıkırdamaya başlamış. Bu sefer<br />
de su aygırının sırtına atlamış. Su aygırını gıdıklamaya<br />
başlamış. Su aygırı ne olduğunu anlayamamış. Sırtını<br />
kaşımak için uğraşırken kendini bir o tarafa bir bu tarafa<br />
atıyormuş. Bir süre sonra o kadar yorulmuş ki suda bayılacak<br />
gibi olmuş. Kendini kıyıya zor atmış. Su aygırı yarı<br />
baygın yatarken Şakacı Bukalemun “Galiba buradan da<br />
kaçmalıyım,” diyerek oradan uzaklaşmış.<br />
Yaptığı haylazlıklara doyamayan Şakacı Bukalemun<br />
ormanda gezmeye devam etmiş. Bir süre yaptığı şakaları<br />
düşünüp göbeğini tuta tuta gülüp gezdikten sonra ağaçta<br />
bir sincap görmüş. Sincap yuvasına ceviz taşıyormuş.<br />
Bukalemun hemen ağaca tırmanmış. Sincabın yuvasına<br />
girmiş. Cevizleri bir bir aşağıya atmaya başlamış. Tabi<br />
yine renk değiştirme özelliğinden dolayı ağacın rengini<br />
alan Şakacı Bukalemun görünmüyormuş. Cevizlerin aşağıya<br />
düştüğünü gören sincap ne yapacağını şaşırmış.<br />
Hemen yuvasına çıkıp bakmış ama bir şey görememiş.<br />
Neler olduğunu cevizlerin nasıl düştüğünü anlayamıyormuş<br />
bir türlü. Hemen aşağıya inip cevizlerini toplamaya<br />
başlamış. Düşen cevizleri yukarı taşıyormuş ama cevizler<br />
tekrar düşüyormuş. Sincap ağaca inip çıkmaktan o kadar<br />
yorulmuş ki ağaçtan aşağı doğru inerken ayağı bir dala<br />
takılmış ve yere düşmüş. Sincabın acı içinde kıvrandığını<br />
gören bukalemun hemen oradan uzaklaşmış.<br />
Tüm bu yaptıklarının başkalarına zarar verdiğinin hiç<br />
farkında olmayan bukalemun zıplaya oynaya orman<br />
gezintisine devam etmiş. Gezerken bir tilki görmüş.<br />
“Tilkiye de bir şaka yapmalıyım,” diye düşünerek tilkinin<br />
yanına yaklaşmış. Kuyruğuna zıplayıvermiş. Gıdıklanmaya<br />
başlayan tilki ne olduğunu anlayamamış. Bukalemun<br />
tilkinin kuyruğunun rengini aldığı için tilki kuyruğunda<br />
bir şey göremiyormuş. Kuyruğunu kaşımak isterken<br />
kuyruğu dikenli çalılıklara takılmış. Yaralı kuyruğunu zor<br />
bela dikenlerden kurtarmış. Kurnazlığıyla bilinen tilki bu<br />
işte bir tuhaflık olduğunu anlamış. Baygın numarası yapıp<br />
gözü hafif açık beklemeye başlamış. Tilkinin yaralandığını<br />
gören bukalemun tilkinin kuyruğundan atlamış.<br />
İlerlemeye başlamış. Bukalemunu gören tilki hemen<br />
onun üzerine atlamış. Bukalemunu yakalamış. Hemen<br />
dallardan bir kafes yapmış tilki. Bukalemunu da içine<br />
koymuş. Hadi bakalım, değiştirebiliyorsan değiştir rengini,<br />
seni uyanık bukalemun,” demiş. Kafesi alarak ormanın<br />
içine doğru ilerlemeye başlamış. Tam bukalemuna hesap<br />
sormaya başlayacakken ormanda sesler duymuş. Seslere<br />
doğru ilerlemiş. Bir de ne görsün! Zürafa, su aygırı, sincap<br />
yaralı bir halde yerde yatıyorlarmış. Diğer hayvanlar da<br />
yaralarını sarıyorlarmış. “Ne oldu size böyle?” demiş tilki.<br />
Zürafa anlatmaya başlamış:<br />
-Sorma tilki kardeş! Ormanda güzelce karnımı<br />
doyuruyordum. Birdenbire boynumda bir kaşıntı başladı.<br />
Boynumu kaşımak isterken dengemi kaybedip yere<br />
düştüm. Boynumda hiçbir şey göremedim. Bu kaşıntı<br />
nasıl oldu bir türlü anlayamadım, demiş.<br />
Su aygırı da söze girmiş.<br />
-Aynı şey bana da oldu. Gölde sakin sakin<br />
yüzüyordum. Sırtımda geçmek bilmeyen bir kaşıntı<br />
hissettim. Ne yaptıysam geçmedi. Sırtımı kaşımaya<br />
çalışmaktan o kadar yoruldum ki suda bayılacaktım.<br />
Kendimi kıyıya zor attım. Bu kaşıntının neden olduğunu<br />
da bir türlü anlayamadım.<br />
Ayağı sarılı olan zavallı sincapta olanları anlatmaya<br />
başlamış:<br />
-Bugün gerçekten çok tuhaf şeyler yaşamışız. Ben de<br />
yuvama ceviz topluyordum. Aşağıdan cevizleri toplayıp<br />
yuvama çıkaracakken bir de ne göreyim cevizlerim bir<br />
bir aşağı dökülüyor. Hemen yuvama çıkıp baktım. Ama<br />
hiç kimse yok! Aşağı inip cevizleri tekrar toplamaya<br />
başladım. Yuvama çıkarıp koydum. Ama ne çare! Ben<br />
topluyorum cevizler aşağı tekrar düşüyor. Aşağı yukarı<br />
aşağı yukarı derken ayağım dala takıldı. Hooop kendimi<br />
yerde buldum. Cevizler aşağı nasıl düştü hala<br />
anlayamıyorum.<br />
Tilki bütün arkadaşlarını dinledikten sonra kafesteki<br />
bukalemunu arkadaşlarının karşısına koymuş.<br />
”Anlat bakalım şimdi olanları.” demiş. Kafesteki<br />
bukalemun üzgün ve utanmış bir şekilde yaptıklarını<br />
anlatmış.<br />
-“Ben sadece şaka yapmak istemiştim,” demiş.<br />
Diğer hayvanlar,<br />
“Başkalarına zarar vererek şaka yapamazsın!”diyerek<br />
bukalemuna kızmışlar.<br />
Şakacı Bukalemun utanç içinde sesini alçaltarak şöyle<br />
demiş;<br />
-Arkadaşlar çok özür dilerim, bir daha asla böyle<br />
şakalar yapmayacağım. Beni affedin!<br />
Su aygırı, zürafa, sincap ve tilki bukalemundan uzakta<br />
kısa bir toplantı yapmışlar. Bukalemuna küçük bir ders<br />
vermek istemişler. Hep birlikte bukalemunun yanına geri<br />
dönmüşler. Hepsi sırayla konuşmuş.<br />
Zürafa:<br />
-Seni affederim ama bir şartla. Benim evimin çatısı<br />
kırılmıştı, onu tamir etmen gerek.<br />
Su aygırı:<br />
-Benim de yaşadığım gölde çok fazla kesici taş var.<br />
Gölde yüzerken ayağımı kesiyor. Onları gölden çıkarırsan<br />
seni affederim.<br />
Sincap:<br />
-Bana da elli tane ceviz toplarsan seni affederim.<br />
Bukalemun:<br />
-Tamam, söylediklerinizi hemen yapacağım.<br />
Yaptıklarım için gerçekten çok üzgünüm. Hemen işe<br />
koyuluyorum, demiş.<br />
Bukalemun önce zürafanın evinin çatısını tamir etmiş<br />
sonra su aygırın yaşadığı göldeki küçük keskin taşları<br />
çıkarmış. Sincap için de elli tane ceviz toplayıp yuvasına<br />
götürmüş.<br />
Sonra hemen tilkinin yanına gitmiş.<br />
Tilkiye;<br />
-Tilki kardeş bütün arkadaşların dediklerini yaptım.<br />
Senin için ne yapabilirim? Şaka yapacağım derken sen de<br />
kuyruğunu yaraladın. Sen beni nasıl affedersin, diye<br />
sormuş.<br />
Tilki:<br />
-Benim de senden istediğim bir şey var. Lütfen<br />
başkasına zarar verecek şakalar yapma, tek isteğim budur<br />
senden, demiş.<br />
“Merak etme“ demiş bukalemun.<br />
“Ben şakalarımla eğlenirken başkalarına bu kadar zarar<br />
verdiğimin farkında değildim. Çok üzgünüm gerçekten.”<br />
Bizim Şakacı Bukalemun o günden sonra şakalar<br />
yapmaya devam etmiş. Ama kimsenin zarar görmediği<br />
herkesin gülüp eğlendiği şakalar…
ÇOCUK KİTAPLARINDA KELİME İLE ÇİZGİ ARASINDAKİ UYUM<br />
Pınar Akseki<br />
Derler ki, “Sanat, sözcüklerin söyleyemedikleri için<br />
vardır.” Bu ifade en uygun karşılığını resim sanatının çocuk<br />
kitaplarında kullanılışında buluyor. Resimli çocuk kitapları,<br />
1658’de yayınlanan Orbis Pictus’tan bu yana, erken yaş<br />
çocuk eğitiminde önemli bir yere sahip olageldiler.<br />
Böylelikle çocukların dikkatini çekmede ve arttırmada,<br />
hayalgüçlerini geliştirmede kullanılan etkili araçlardan biri<br />
de görsellik oldu.<br />
Hikayenin anlatmadıklarının görsellik aracılığıyla<br />
aktarılışı anlam yaratmada metine bir boyut daha katar.<br />
Bir çocuk bir kitabı eline aldığında o kitabın kapağından<br />
ebadına, kalınlığından renklerine kadar her özelliği o<br />
kitapla ilgili bir duygu aktarır. Çocuk ise bunlar karşısında<br />
hissettiklerini sözcüklere dökme konusunda yetersizdir.<br />
Çocukları yaşam sanatında başarılı kılan da<br />
söyleyemedikleri yerine duygularını özgürce dışarı vurarak<br />
bize gösterdikleridir. Bir kitabın sayfalarını çevirirken<br />
yansıttıkları heyecan, meraklı gözlerle sayfalardaki<br />
resimleri köşe bucak incelerken sabırsızlık hali, bir sonraki<br />
kitabı beklerken gözlerindeki merak...<br />
Çocuk kitaplarının asıl müşterisi olan çocukların hayatı<br />
ve hayatın yansıdıklarını algılayışı her zaman farklı ve<br />
büyükler için anlaşılması zor olacak. Bu zorluğun<br />
aşılmasında, hikaye ile resim arasında kurulacak olan<br />
uyum, duygunun en eksiksiz şekilde çocuklara aktarılması<br />
için gereken ön şartlardan biri olarak önemini hep<br />
koruyacak. Bu uyumun yakalanabilmesi için gerekli bazı<br />
ipuçlarını derledik sizin için.<br />
•Sayfa düzeninde metin ile resimin nasıl<br />
yerleştirileceğinin kararını verirken de yazar ile çizer<br />
koordineli çalışmalıdır. Okuru kitabın akışı içinde<br />
yönlendirmek ve gerekli kelimeleri sayfada vermek<br />
yazarın sorumluluğundayken bazen çizim yoluyla<br />
duygusal etkinin daha doğru yaratılabileceği durumlarda,<br />
çizginin gücü daha ağırlıklı kullanılmalıdır; karanlık bir<br />
odada parlayan iki gözün, bomboş bir şehrin vermesi<br />
istenen duygunun resimle yaratacağı hızlı etki gibi.<br />
•Çocuk kitapları genelde karakter odaklıdır, dolayısıyla<br />
gerçekçi, belirgin özellikleri olan, çocukların sayfalar<br />
boyunca takip etmekte zorlanmayacağı bir karakter<br />
çizmek başarıyı getirecektir. Karakterler çizilirken metnin<br />
verdiği tüm ipuçları gözönüne alınmalıdır. Okurun,<br />
karakteri hemen tanıyabileceği belli ortak özellikler (Kedi<br />
resmedilirken kedinin bıyığı, sivri kulakları vb.)<br />
kullanılmakla birlikte metinle verilmek istenen duyguyu<br />
yaratacak farklılıkları ortaya koymak da çizerin sanatsal<br />
yorumuna bağlıdır.<br />
•Metnin karakterlerin cinsiyetini belirlemediği ve<br />
herhangi bir ipucu vermediği durumlarda tercih çizere<br />
kaldıysa çizerin seçimini etkileyen farklı hatta kişisel<br />
etkenler olabilir. Kız karakter çizmek detaylarda daha rahat<br />
ve yaratıcı olmayı sağlayabilir, çizerin kendi çocuklarının<br />
cinsiyeti belirleyici olabilir. Kızların ana<br />
karakterin erkek olduğu kitapları okuma<br />
konusunda bir tercihi yokken, erkekler<br />
“kız” kitaplarını okumamaya daha<br />
eğilimli olduklarından erkek karakter<br />
tercih edilmesi daha olasıdır.<br />
•Yazar da çizer de kitaba kendi katkılarının farkında<br />
olarak ve birbirlerine gerekli özgürlük alanını vererek<br />
metin ve resim arasındaki uyumu sağlamaya<br />
çalışmalıdırlar. Yazar ve çizerin tercihleri ve metnin<br />
ihtiyaçları doğrultusunda metin ile çizginin etkileşimi farklı<br />
şekillerde olabilir. Çizer hikayeyi birebir resimleyebilir,<br />
kelimeler ile resimler aynı hikayeyi anlatabilir ya da çizer<br />
hikayenin anlattığından daha geniş bir etkileşim<br />
yaratabilir. Canavarlardan korkan bir çocuk anlatılırken<br />
sayfanın köşelerine hikayede tanımlanmamış hayali<br />
canavarlar çizilmesi etkinin arttırılmasına örnek olarak<br />
verilebilir.<br />
•Kitabın sayfalarının çocuklar tarafından heyecanla<br />
çevrilir olması için hem hikaye tarafından hem de çizgi<br />
tarafından merak duygusunun devamı sağlanmalıdır. Bu<br />
amaçla, takip eden sayfalardaki görseller birbirlerini<br />
şekil, renk ve ölçek açılarından sıklıkla tekrar etmemelidir.<br />
Aynı zamanda, devamlılık ve bütünlük hissini sağlamak<br />
için tüm kitap boyunca belli birkaç renkten oluşan bir<br />
palet kullanmak, renk paletini kitabın ana temasına<br />
uygun belirlemek de gereklidir.<br />
*Bu yazıda yer alan bilgiler 2014 yılı 1 sayılı CRIS Bülteninde yer alan,Hana Hladikova'nın<br />
CHILDREN'S BOOK ILLUSTRATIONS: VISUAL LANGUAGE OF PICTURE BOOKS<br />
(Çocuk kitabı Çizimleri: Resimli kitapların Görsel Dili ) adlı yazısından derlenmiştir.