16.05.2018 Views

3.YASAMA-OCAK-ŞUBAT-MART_2018

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

26.DÖNEM –3 YASAMA YILI<br />

<strong>OCAK</strong>—<strong>ŞUBAT</strong>—<strong>MART</strong> <strong>2018</strong><br />

ÇALIŞMA RAPORU<br />

Av.Fatma K. HÜRRİYET<br />

CHP KOCAELİ MİLLETVEKİLİ<br />

Anayasa Komisyonu Üyesi


ÖZGEÇMİŞ<br />

ADI SOYADI<br />

:FATMA KAPLAN HÜRRİYET<br />

DOĞUM TARİHİ :20.03.1982<br />

ÖĞRENİM DURUMU<br />

: ÜNİVERSİTE-YÜKSEK LİSANS<br />

TEL NO :0533 692 91 88<br />

E-POSTA<br />

İNTERNET SİTESİ<br />

:av.fatmakaplan@gmail.com<br />

:www.avfatmahurriyet.com<br />

www.fatmakaplanhurriyet.com<br />

www.fatmakaplanhurriyet.com.tr<br />

MESLEĞİ<br />

:AVUKAT


ÖZGEÇMİŞ<br />

1982 doğumlu .<br />

2004 yılında Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi.<br />

Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Yüksek Lisans eğitimi halen devam etmektedir.<br />

Kocaeli Barosu'na bağlı serbest Avukat olarak çalıştı.<br />

Kocaeli İl Kadın Kolları yöneticiliği yaptı.<br />

Kocaeli İzmit İlçe yöneticiliği yaptı.<br />

Kocaeli İzmit İlçe Emek Komisyonu’nda görev aldı.<br />

Kocaeli İzmit Örgütlenme Komisyonu üyeliği yaptı.<br />

Mahalle temsilciliği yaptı.<br />

7 Haziran 2015 yılında Kocaeli Milletvekili seçildi.<br />

25. dönem TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi oldu.<br />

1 Kasım 2015 yılında yeniden Kocaeli Milletvekili seçildi.<br />

26. dönem TBMM Başkanlık Divanı Katip üyesi seçildi.<br />

26. dönem Anayasa Komisyonu üyesi oldu.<br />

Çok sayıda dernek ve STK üyesidir.<br />

İngilizce biliyor.<br />

Evli ve 1 Çocuk Annesi.<br />

Av. Fatma KAPLAN HÜRRİYET<br />

CHP Kocaeli Milletvekili


H<br />

ürriyet, “Kimin ensesine vuracaksanız vurun ve o yolu bitirin!”<br />

Bir buçuk yılda 25 insanın hayatını kaybettiği 114 insanın yaralandığı İzmit-Kandıra yolu<br />

ile ilgili açıklamada bulunan CHP Milletvekili Hürriyet, “Kimin ensesine vuracaksanız vurun ve o<br />

yolu bir an önce bitirin!” dedi<br />

Kocaeli İzmit ilçesi ile Kandıra ilçesi arasında bulunan ve D-605 Karayolu olarak bilinen Kandıra yolu üzerinde meydana<br />

gelen trafik kazaları ve yaşanan can kayıpları artmaya devam ediyor. CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu<br />

üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, yolun yetersiz kalması sebebiyle başlatılan ancak sürekli olarak gecikmeler<br />

yaşanan duble yol inşaatı ve yaşanan trafik kazalarıyla ilgili açıklamada bulundu. Hürriyet, AKP Milletvekili Zeki Aygün’ün,<br />

Gerekirse ensesine vurarak yaptırırız’ sözlerine göndermede bulunarak, “Kimin ensesine vuracaksanız vurun<br />

ve o yolu bir an önce bitirin!” dedi<br />

İNSAN HAYATININ DEĞERİ YOK MU?<br />

CHP Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, önceki akşam saatlerinde Kandıra yolunda yaşanan trafik kazasında<br />

hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınların başsağlığı dileklerini iletti. Milletvekili Hürriyet<br />

yaptığı açıklamada, “Yıllardan beri Arap saçına dönen Kandıra duble yol inşaatı için zamanında Bilim Sanayi<br />

Teknoloji Bakanı olan Fikri Işık ‘<strong>2018</strong> yılında İzmit ve Kandıra arasında ulaşım sorununun kalmayacağını’ taahhüt<br />

etmişti. Tam bir yıl önce de Milli Savunma Bakanlığı görevine getirildiğinde ise yol inşaatının açılışını yaptı. Bugünse<br />

kendisi Başbakan Yardımcısı, ama gelin görün ki inşaat üzerinde kayda değer bir ilerleme söz konusu değil. <strong>2018</strong>’de<br />

ulaşım sorunu kalmayacağı söylendi, ama kalmayan tek şey insan hayatının değeri oldu” dedi.<br />

O ZAMAN DA AÇIKLAMIŞTIK!<br />

Kandıra yolu üzerinde yaşanan trafik kazalarını üzülerek takip ettiğini ve bununla ilgili olarak daha önce de<br />

tedbirli olunması konusunda açıklamalarda bulunduğunu dile getiren Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet,<br />

“Kandıra yolu zaten yıllardan beri yılan hikayesine dönmüştü. Temel atma töreni bakan katılamayacak diye ertelenmişti.<br />

O zaman da söylemiştik, ‘Siz şatafatı seviyor olabilirsiniz ama, bizler de insan canına değer veriyoruz’ diye.<br />

O zaman açıklamıştık, son 6 ayda 11 kişi öldü, 51 kişi yaralandı. Bu inşaatı hızlandırmaz ve bir an önce nihayete erdirmezseniz<br />

insanlarımız o yolda can vermeye devam edecek demiştik” dedi.


ÖLEN İNSANLARIN AİLELERİNDEN ÖZÜR DİLEYİN<br />

Açıklamasına devam eden CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, “Geride bıraktığımız 2017 yılında<br />

14 vatandaşımız hayatını kaybederken, 63 insanımız ise yaralandı. Yani son bir buçuk yılda 25 insanın hayatını<br />

kaybetti, 114 insan yaralandı. Şimdi ise kalkmış, taş ocağı bulamadıkları için gecikme yaşandığını söylüyorlar.<br />

AKP’li Zeki Aygün ise ‘Gerekirse ensesine vurarak yaptırırız’ diyor. Kimin ensesine vuracaklarsa vursunlar artık,<br />

bu işi bir an önce çözsünler. Yol bitene kadar yaşanan trafik kazalarında hayatını kaybeden vatandaşlardan da<br />

her geciken gün için ayaklarına gidip af dilesinler” açıklamasında bulundu.


H<br />

ürriyet, “Kamulaştırma bedelleri ne zaman ödenecek?”<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, Kuzey<br />

Marmara Otoyolu Projesi kapsamında<br />

kamulaştırma bedelleri ödenmeyen Kocaelili vatandaşların<br />

paralarının halen daha ödenmediğini hatırlattı.<br />

Kuzey Marmara Otoyolu projesi kapsamında kamulaştırma<br />

bedelleri ödenmeyen İzmit köylüsünü geçtiğimiz ay ziyaret<br />

ederek sorunlarını dinleyen, vatandaşın sesini ise mecliste<br />

Bakanlara sorarak gündeme getiren CHP Kocaeli Milletvekili<br />

ve Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, yaptığı<br />

basın açıklamasında söz konusu paraların halen daha ödenmediğini<br />

hatırlatarak, bedellerin ne zaman ödeneceğini sordu.<br />

3 AYDIR ÖDENMEDİ<br />

Bilindiği üzere; Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında kamulaştırma bedelleri ödenmeyen Eseler Köyü<br />

sakinleri CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay, CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ve beraberindeki CHP’lileri<br />

ağırlayarak dertlerini anlatmış, paraların ödenmediğini ifade etmişti. Köylülerin sorunlarını dinleyerek meclise aktaran<br />

ve mecliste görevli Turizm ve Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş’a ileten Milletvekili Hürriyet, “Paraların 45<br />

gün içerisinde ödenmesi gerekirken neredeyse 3 ay geçti ama ortada ödenen bir para yok. İnsanları sürekli olarak<br />

para ha geldi, ha gelecek diye oyalıyorlar. Bir ara AKP İzmit ilçe başkanı paranın geldiğini ve peyderpey dağıtılacağını<br />

söyledi. Ancak o da boş çıktı, para dağıtılmadı. Madem birilerine para geldi, neden peyderpey dağıtılıyor da<br />

direk olarak vatandaşın hakkı olan verilmiyor?” dedi.<br />

BİRİLERİ BU PARAYI ÖDEMEYİ UNUTTU<br />

Kamulaştırma bedellerinin bir an önce ödenerek köylünün daha fazla mağduriyet yaşamaması gerektiğini<br />

dile getiren CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, “Konunun bir an önce açıklığa kavuşması ve köylümüzün<br />

daha fazla mağdur edilmemesi için çalışmaların hız kazandırılması gerekiyor. Aksi halde bu mücadeleyi köylümüzle<br />

beraber daha etkin bir şekilde yürütmeye kararlıyız. Aynı mağduriyetlerin <strong>2018</strong> yılında devam etmemesi<br />

için köylümüzün yanında olmaya devam edeceğiz. Birileri bu paraları unutmuş gibi yapabilir. Ama biz köylümüzün<br />

bu gasp edilen hakkını unutmamaya ve mücadeleye devam edeceğimizin bilinmesini isteriz” açıklamasında bulundu.


CHP’den Horozum’a proje desteği<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet ve beraberindeki<br />

partilileri İzmit Kulmahmut Horozum Köyü Kültür<br />

ve Dayanışma Derneği’nin proje tanıtım toplantısına<br />

katıldı<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi<br />

Fatma Kaplan Hürriyet önceki akşam beraberindeki<br />

İzmit ilçe yöneticisi Dalistan Filiz, İzmit ilçe Kadın Kolları<br />

Başkanı Birgül Gök, CHP İzmit ilçe Kadın Kolları yöneticileri<br />

Şengül Oral ve Fatma Kula ile birlikte İzmit<br />

Kulmahmut Horozum Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği<br />

Başkanı Güray Oruç ve yönetiminin proje tanıtım toplantısına katıldı.<br />

KÖY KÜLTÜRÜNÜ KORUMAK İSTİYORUZ<br />

Programda ilk olarak konuşan ve projelerini tanıtan İzmit Kulmahmut Horozum Köyü Kültür ve Dayanışma<br />

Derneği Başkanı Güray Oruç, iki ayrı projeleri olduğuna dikkat çekerek, “‘Toprağını satma Ata ocağına sahip<br />

çık’ ve ‘Köyümüzün marka değerini yükseltmek’ konulu iki ayrı projemiz var. Köylü halkımızın rahat ulaşım<br />

sağlamaları için otobüs hattı istiyoruz. Bunun için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tarım, hayvancılık ve seracılık<br />

konusunda seminerler düzenleyip çiftçilerimizi kalkındırmak gayelerimiz arasında bulunuyor. Bunun yanında<br />

köyümüzde üretilen ürünlerin satış ve sevkiyatları konusunda çiftçilerimize destek vermek istiyoruz. Derneğimizde<br />

kadın ve gençlik kollarını kurup kaynaşmalarını sağlayacağız. Eğitimde başarılı olan çocuklarımızı ve<br />

gençlerimizi ödüllendireceğiz. Bu şekilde köyümüzdeki birlik ve beraberliği en üst düzeye çıkararak, köyümüzden<br />

göçü engellemek ve köy kültürünü korumayı amaçlıyoruz” açıklamasında bulundu.<br />

PROJELERİN HAYATA GEÇMESİ ÖNEMLİ<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ise, İzmit Kulmahmut Horozum Köyü Kültür ve Dayanışma<br />

Derneği’nin söz konusu projelerin ve amaçlarının çok önemli olduğunu belirtti. Projelerin hayata geçmesi<br />

halinde köyün kalkınacağına da değinen Milletvekili Hürriyet, “Köylere yardım sadece fırın yaparak olmaz. Köyü<br />

ve köylüyü geliştirmek sizlerin projeleri sayesinde gerçekleşir. Bunun içerisinde ulaşım çok önemli bir öneme<br />

sahip. Diğer faaliyetlerinizde ise her zaman benden destek isteyebilirsiniz. Birlik ve beraberliğinizi arttıracak<br />

etkinliklerinizde, köyünüzü temsil edecek her konuda yardımcı olmaya çalışacağım” açıklamasında bulundu.


Demokrasinin temel taşlarından olan, haber alma özgürlüğünün en etkili aracı olan basınımızın 10 Ocak 1961<br />

tarihinde 212 sayılı kanun ile yürürlüğe giren basın emekçilerimizin haklarını düzenleyen ve ‘Çalışan Gazeteciler<br />

Günü’ olarak kabul edilen bu özel günün 56. yılını, özgürlükten uzak ve ‘sözde’ bir şekilde kutlamaktayız.<br />

Anayasal hak olarak tanımlanan düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün en etkili aracı olan basının 56 yıl sonra<br />

geldiği nokta düşündürücüdür.<br />

Basın sektöründe çalışan, daha doğrusu çalışmaya çalışan basın mensuplarımızın ekonomik ve sosyal hakları neredeyse<br />

kullanılamaz hale gelmiştir. Öte yandan iktidar baskısı sebebiyle sansür ve oto sansür uygulamaları sebebiyle<br />

halkın haber alma hürriyeti olumsuz bir şekilde etkilenmektedir.<br />

Oysa demokrasi ve özgürlüklerin teminatı olan basının özgürlüğünü eksiksiz bir şekilde savunmanın aslında demokrasiyi<br />

savunmak olduğu ortadadır.<br />

Özgürlükleri kısıtlanan, fikirlerini savundukları ve halkın tarafsız bir şekilde haber almasını isteyen gazetecilerin olduğu<br />

bir Türkiye’de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmasının bir anlamı kalmamıştır.<br />

Kamuoyunun haber alma hakkının önündeki engellerin kaldırıldığı, gazetecilere baskı ve tehditlerin son bulduğu ve<br />

en önemlisi 10 Ocak’ın ‘Tutuklu Gazeteciler Günü’ne dönüşmediği, ifade ve düşünce özgürlüğünün yaşama geçirildiği<br />

günler diliyorum.<br />

Basın Açıklamamı https://youtu.be/3L6XFgNXvRM linkinden izleyebilirsiniz.<br />

Av.Fatma KAPLAN HÜRRİYET<br />

CHP Kocaeli Milletvekili


POSCO işçisi mecliste hakkını aradı<br />

C HP Milletvekili Hürriyet, Birleşik<br />

Metal İş yöneticilerini ve POSCO<br />

işçisini mecliste ağırladı. Mecliste basın açıklaması<br />

gerçekleştiren işçiler, CHP Grup toplantısına<br />

katıldı, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na<br />

sorunlarını birebir olarak anlatma şansı<br />

yakaladı<br />

Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan<br />

Serdaroğlu, Örgütlenme Sekreteri Hami Baltacı, Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik ve işlerinden atılan POSCO<br />

işçileri önceki gün TBMM’yi ziyaret etti. Sendikacı ve işlerinden atılan işçileri mecliste CHP Kocaeli Milletvekili<br />

Fatma Kaplan Hürriyet ağırladı. Mecliste ilk olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve CHP İzmir Milletvekili<br />

Musa Çam ile birlikte basın açıklaması gerçekleştirildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu grup<br />

toplantısında dinleyen işçiler daha sonra Kılıçdaroğlu ile birlikte özel olarak görüşme fırsatı bularak, sorunlarını<br />

anlattı.<br />

“YILMAYACAĞIZ, MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”<br />

Birleşik Metal İş Sendikası yetkilileri ve POSCO işçileri ilk olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba,<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam’ın da katılımıyla bir basın<br />

açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada ilk olarak konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, işçilerin<br />

durumlarını anlatarak konuşmasına başladı. Hürriyet yaptığı açıklamada, “Bu işçi arkadaşlarımız, son dönemlerde<br />

üzerlerindeki baskı, mobbing, güvencesizlik, haksızlık ve ağır çalışma koşulları nedeniyle ve Başbakan’ın<br />

işçilere sendikalaşmaktan korkmayın çağrısının ardından örgütlenmeye başladılar. Ancak işveren bunu<br />

haber alır almaz, yavaş yavaş ve sudan sebeplerle işten çıkarmalara başladı. Şu an itibariyle 90 işçimizi sırf<br />

sendikal örgütlenme ve sendikaya üye oluyorlar diye işten çıkardılar. 40 günü aşkın bir süredir bu arkadaşlarımız<br />

bölgemizdeki fabrikanın önünde direniyorlar. Bu işçilerimiz ve biz yılmayacağız, mücadelemize devam<br />

edeceğiz. Hukuksuz bir şekilde, sırf sendikal mücadele verdikleri için işlerinden atılan işçilerimiz işlerine geri<br />

dönene kadar biz bu mücadeleye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.<br />

TELEFON MESAJI İLE İŞTEN ATTILAR<br />

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise yaptığı konuşmada, “Bu mücadelede işçilerimizle birlikte<br />

olduğumuzu söylemek istiyoruz. Bunlar OHAL’i millete karşı başlatmadık demişlerdi. Maalesef OHAL, bazen<br />

sendikalı olmak isteyen işçiye, bazen taşerona, bazen hakkını arayan asgari ücretliye karşı yapılan bir durumdur.


OHAL sendikalıları sendikasızlaştırmak, örgütlü olan toplumu<br />

bölmek, yok etmektedir. Ama bu mücadelede CHP olarak<br />

hem sendikamızın hem de işçilerimizin mağdur edilmemesi<br />

için mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyoruz” dedi.<br />

İşinden atılan POSCO işçisi Adem Uslu ise 2012 yılından bu<br />

yana POSCO’da çalıştığını ifade ederek, yaklaşık bir buçuk<br />

ay öncesinde işine son verildiğini söyledi. Uslu, “Sadece telefon<br />

mesajı ile işime son verildi. Sendikaya üye olup hakkımızı<br />

aradığımız için işimize son verildi. Benimle beraber 90<br />

arkadaşıma tek bir mesajla işlerine son verildi. En acı tarafı<br />

ise 25’e 2 denilen yüz kızartıcı suç olarak adlandırılarak bizleri<br />

işten çıkardılar. Bu sebepten dolayı hiçbir şekilde bir tazminat talep edemiyoruz ve bir sonraki işe girerken<br />

sıkıntı yaşıyoruz. 45 gün oldu biz yetki yazımızı bekliyoruz. Bir şekilde yetkimizi yetkisizliğe dönüştürdüler. Yağmur<br />

kar çamur demeden hakkımızı arıyoruz. İnsanların bir şekilde bu konuya el atmasını istiyoruz.<br />

BİLAL’İN VAKFINA VERİLEN 1 MİLYON DOLAR<br />

Birleşik metal İş Sendikası genel Başkanı Adnan Serdaroğlu yaptığı açıklamada ise; “Kibar Holding ve Kore’li<br />

Posco Çelik grubunun ortaklığında kurulan POSCO ASSAN’da işyerinde 420 işçi, Anayasa’nın ve uluslararası anlaşmaların<br />

kendilerine tanıdığı sendikalaşma hakkının çalıştıkları fabrikada da geçerli olması için iki ayı aşkın süredir<br />

mücadele ediyor. Sendikamıza üye olan işçiler, ilk günden itibaren baskı, tehdit, işten çıkarma dahil her türlü<br />

hukuksuzluğa maruz kaldılar. Bu hukuksuzluklara geçen hafta bir yenisi daha eklendi. Sendikamızın çoğunluk<br />

tespit yazısını tarafımıza göndermeyi iki aya yakın süredir bekleten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, daha<br />

sonra nasıl olduğu anlaşılamayan bir biçimde yetkisizlik tespit yazısı gönderdi. Buradan sormak istiyorum; Sistemde<br />

görünen çoğunluk tespitini kimler durdurdu ve yetkisizlik tespitine dönüşmesini istedi? Bilal Erdoğan’ın<br />

vakfına Ali Kibar tarafından bağışlanan 1 Milyon doların bu işle bir ilişkisi var mı?” açıklamasında bulundu.<br />

KILIÇDAROĞLU, “SONUNA KADAR YANINIZDAYIZ”<br />

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise grup toplantısında POSCO işçisine yönelik olarak gerçekleştirdiği<br />

konuşmada, “Oradaki işçi arkadaşlarımız; eğer baskı olursa baskıya karşı direnmek istiyorlar, 8 saat yerine 12<br />

saat çalışacaksın dediklerinde buna itiraz ediyorlar. Bizim yasal haklarımız var bunları almak istiyoruz diyorlar.<br />

Başta Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı olmak üzere işçilerin haklarını teslim etmemek için her türlü numarayı çeviriyorlar.<br />

Ama işçi kardeşlerim, sakın unutmasın. Sizin haklarınız teslim edilene kadar ben ve milletvekili arkadaşlarım<br />

sizlerin yanınızda olacağız” açılamasında bulundu. Grup toplantısı sonrasında Genel Başkan Kılıçdaroğlu<br />

meclisteki makam odasında POSCO işçisini ağırlayarak, özel olarak sorunlarını dinledi.<br />

Basın açıklamalarımızı https://youtu.be/gi1MLlUOcG0<br />

https://youtu.be/Bc_Pou7l8I8 linkinden izleyebilirsiniz.


Kanal B, Posco işçimizin hak mücadelesini ve verdiğimiz desteğin haberini<br />

https://youtu.be/Bc_Pou7l8I8 linkinden izleyebilirsiniz.


H<br />

ürriyet usta öğreticilere<br />

kadro istedi<br />

“CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet<br />

mecliste yaptığı konuşmada usta öğreticilerin bir<br />

an önce kadro hakkına kavuşması gerektiğini söyledi.<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu<br />

üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, halk eğitim merkezlerinde<br />

sözleşmeli olarak çalışan usta öğreticilerin<br />

sorunlarını mecliste dile getirdi. Hürriyet yaptığı<br />

konuşmada usta öğreticilerin bir an önce kadro<br />

hakkına kavuşması gerektiğini söyledi.<br />

KADRO DAĞITILMASINDA DEVRE DIŞI BIRAKILIYORLAR<br />

Mecliste konuşan Milletvekili Hürriyet, “Yıllarca halk eğitim merkezlerinde sözleşmeli olarak çalıştırılan<br />

usta öğreticiler toplumun eğitim ve öğretim adına dinamiklerinden birini oluşturmaktadır. Yeri geldiğinde<br />

çok zor şartlarda eğitim, öğretime katkı koyan usta öğreticiler maalesef kadro dağıtılmasında her<br />

zaman devre dışı bırakılmaktadır. Aldıkları ücret maalesef ki çok düşüktür, yirmi dört saat çalışan bir sözleşmeli<br />

usta öğretici öğretmen maaşının yarısından bile az ücret almaktadır, iş garantisi yoktur, kurs açılmadığında<br />

işsiz kalmaktadır, kıdem tazminatı gibi sosyal hakları ve iş güvencesi de bulunmamaktadır; denetlenirken<br />

657 sayılı Yasa'ya göre denetleniyor ama herhangi bir statüleri bulunmuyor. Bu insanların<br />

mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi için kadrolu usta öğretici statüsü verilmelidir.<br />

Konuşmamı https://youtu.be/DkPNn7yzr6Q linkinden izleyebilirsiniz.


Hürriyet Ulaşım Park şoförlerinin haklarını mecliste savundu;<br />

“Emeği sömürüp, kul hakkı yemeyin”<br />

Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Ulaşım Park<br />

şoförlerinin sorunlarını TBMM’de dile getiren CHP Milletvekili<br />

Hürriyet belediyeye seslendi; “Emeği sömürüp<br />

kul hakkı yemeyin”<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Kocaeli<br />

Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan Ulaşım<br />

Park A.Ş. şoförlerinin sorunlarını mecliste değerlendirdi.<br />

Şirket yöneticilerinin şoförler üzerlerindeki baskısına<br />

değinen Milletvekili Hürriyet, “Milyonlarca liralık<br />

israf ve şatafat yerine alın terinin karşılığı ödensin, şoförlerin<br />

haklarında bir an önce iyileştirmeler yapılsın”<br />

dedi.<br />

ŞOFÖRLER TEHDİT EDİLİYOR<br />

Mecliste yaptığı konuşmada Ulaşım Park çalışanı şoförlerin sorunları hakkında konuşan Milletvekili Hürriyet,<br />

“Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan Ulaşım Park AŞ'de çalışan 500 şoför herhangi bir olumsuzlukta,<br />

hak aramaya çalıştığında sürekli olarak işsizlikle tehdit edilmektedir. Şirket yöneticileri şoförler üzerinde<br />

baskı kurmakta, ‘Biz istemediğimiz sürece sizlerin hiçbir sosyal ve sendikal haklarınız olmayacak, kesinlikle<br />

sendika bu kapıdan içeri giremez. Hepinizi kapı önüne koyar, ertesi gün 200 kişi işe alırız’ dedikleri şoförler<br />

tarafından iddia edilmektedir. Hatta haklarını aradığı ve başkanları eleştirdiği için, iş akitleri 25/2'den tazminatsız<br />

feshedilen şoför arkadaşlar var” dedi.<br />

ŞATAFAT YERİNE ALIN TERİNİN KARŞILIĞI ÖDENSİN<br />

Ulaşım Park çalışanı şoförlerin, yüzbinlerce liralık otobüslerde çalıştıklarını ve belediyeyi temsil ettiklerine<br />

de dikkat çeken CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, asgari ücretle çalışmalarının da hak olmadığını<br />

savundu. Hürriyet açıklamasına devam ederek, “Yüzlerce can taşıyan, 700 bin liralık otobüsleri kullanan ve belediyeyi<br />

temsil eden şoförlerimize daha fazla değer verilsin, asgari ücrete talim ettirilmesin. Sorumsuz yöneticilere<br />

sesleniyorum, emeği sömürüp kul hakkı yemeyin, milyonlarca liralık israf ve şatafat yerine alın terinin karşılığı<br />

ödensin, şoförlerin haklarında bir an önce iyileştirmeler yapılsın” diyerek sözlerine son verdi.<br />

Konuşmamı https://youtu.be/gZI14o1M3so linkinden izleyebilirsiniz.


C<br />

HP<br />

CHP’den Kuruçeşme ziyaretleri<br />

Milletvekili Hürriyet ve beraberindeki İzmit<br />

ilçe Başkanlığı yöneticileri Kuruçeşme bölgesine<br />

adeta çıkarma düzenledi.<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ve beraberindeki<br />

İzmit ilçe yöneticileri Dalistan Filiz, Hakan Çakar, Mehmet Baştürk,<br />

İzmit Belediye Meclisi geçmiş dönem üyesi Cengiz Çakar ve<br />

Kuruçeşme Parti temsilcisi Özkan Kaygusuz Kuruçeşme’ye bir dizi<br />

ziyaretler düzenledi. İlk olarak bölge muhtarlarının toplantısına<br />

katılan heyet, daha sonra esnafa hayırlı işler diledi, hastaları<br />

unutmadı.<br />

MUHTARLARI DİNLEDİLER<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ve beraberindeki<br />

partili heyet, ilk olarak bölge muhtarlarından Yenimahalle Muhtarı Tuncay Aşkın, Kocatepe<br />

Mahallesi Muhtarı Metin Günaydın, Fatih Mahallesi Muhtarı Musa Temel, Hatipköy Mahallesi<br />

Muhtarı Ali Yılmaz, Doğan Mahallesi Muhtarı Saadettin Ölmez, Plajyolu Mahallesi Muhtarı<br />

Mustafa Yaman, Akpınar Mahallesi Muhtarı Ali Obuz ile bir araya geldi. Muhtarların sorunlarını<br />

dinleyen heyet, taleplerini tek tek not alarak, çözüm için yapılabilecekler hakkında görüş<br />

sundu.<br />

ESNAFI VE VEFAYI UNUTMADILAR<br />

Heyet daha sonra Bayburtlular Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Varol<br />

ve yöneticilerini derneğin lokalinde ziyaret etti. Kuruçeşme’deki ziyaretlerine esnaf ile devam<br />

eden CHP heyeti Hasan Atakan Caddesi üzerinde bulunan esnafa hayırlı işler ziyaretinde bulundu.<br />

Esnafın sorunlarını ve taleplerini dinleyen CHP heyeti daha sonra Hatipköy yolu üzerinde<br />

ikamet eden ve bir süredir hasta olan CHP'li Saadettin Kandemir ve ailesini ziyaret ederek<br />

geçmiş olsun dileklerini iletti.


95 yıl önce bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hayatında ilk b<br />

vermişti.<br />

İstanbul’un henüz işgal altındayken 16 Ocak 1923’te düzenlenen bu toplantıda Gazi Mustafa Kem<br />

şam’ın başyazarı Falih Rıfkı (Atay), İleri’nin başyazarı Suphi Nuri (İleri), İkdam’ın başyazarı Yakup Kadr<br />

Hakkı (Kılıçoğlu) ile görüşmüştür. 16 Ocak Salı akşamı başlayan toplantı, gece yarısını da aşarak saat 0<br />

Altı saat boyunca gazetecilerle konuşan, o zamanın şartlarını masaya yatıran ve gazetecilere plan<br />

koymayı düşündüğü Cumhuriyet rejiminin de, fikrî temelini oluşturmuştur. Bağımsız bir Türk devleti iç<br />

değil tüm Türkiye'de ismine yaraşır bir şekilde kutlanması gerekmektedir.<br />

16 Ocak 1923 tarihi sadece basit bir takvim yaprağından ibaret değildir. Bu tarih; nice canlar pah<br />

miz olan Cumhuriyet'in fikrini ilk olarak açıkladığı tarihtir.<br />

Bu duygu ve düşüncelerle ülkemizin geleceği için değeri büyük olan bu önemli tarihin 95. yıldö<br />

emekçilerimizin 16 Ocak Basın Onur Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum.


asın toplantısını İzmit'te düzenlemiş, Cumhuriyet'in ilan edileceğinin işaretini yine bu güzel kentte<br />

al Atatürk; Tevhid-i Efkâr’ın başyazarı Velit Ebüzziya, Vakit’in başyazarı Ahmet Emin (Yalman), Aki<br />

(Karaosmanoğlu) ve Tanin’in başyazarı İsmail Müştak (Mayakon), İleri gazetesinin İzmit Muhabiri<br />

3.00’te sona ermiştir.<br />

larını anlatmakta herhangi bir beis görmeyen Mustafa Kemal, aklındaki ve gelecekte uygulamaya<br />

in milat olan 16 Ocak 1923 tarihi hem gazetecilik mesleğinin onur günü olması sadece Kocaeli'de<br />

asına kurtardığımız ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, şu an da yönetim biçiminümünü<br />

kutluyor; başta yerel gazete, dergi, radyo ve televizyonlarımız olmak üzere bütün basın<br />

Saygılarımla.<br />

Av. Fatma KAPLAN HÜRRİYET<br />

CHP Kocaeli Milletvekili


H<br />

ürriyet;<br />

Gebze’de söz verilmesine rağmen tapularını<br />

“Kim ki, Milletin hakkına, ekmeğine el<br />

uzatıyorsa o elleri kırmasını da biliriz”<br />

alamayan binlerce vatandaşla buluşan CHP<br />

Milletvekili Hürriyet, “Milletin ekmeğine,<br />

hakkına, hukukuna kim el uzatıyorsa o elleri<br />

kırmasını da biliriz evelallah” dedi<br />

Gebze’nin Hürriyet ve Yavuz Sultan Mahallelerinde<br />

yaşayan yaklaşık 3 bin kişi söz verilmesine<br />

rağmen evlerine tapu verilmemesini<br />

ve kentsel dönüşümü protesto etmek üzere<br />

bir araya geldi. Mahalle sakinlerine CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ve Tahsin Tarhan’ın<br />

yanı sıra, CHP Gebze ilçe Başkanı Musa Yılmaz, Gebze geçmiş dönem ilçe Başkanı Recep Dursun, Belediye<br />

meclis üyeleri ve muhtarlar da katılarak destek verdi.<br />

RAMAZAN AYINDA BAŞBAKAN BİLE SÖZ VERDİ<br />

Gebze Beylikbağı Kültür Merkezi’nde toplanan binlerce mahalleliye hitaben konuşan CHP Kocaeli<br />

Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, “Halktan değil ranttan yana idareciler<br />

yüzünden olmadı. Koltuğa gelene kadar tapuları vereceğine dair söz verenlerin, koltuğa oturduktan<br />

sonra halkı unutmalarından ötürü bu sıkıntıları yaşıyorsunuz. Eğer burada bu sıkıntıyı yaşayanlar sermayedarlar<br />

olsaydı, zenginler olsaydı tankerlerle değirmenlerine su taşırlardı. Ama mağdur olan, söz<br />

konusu olan halksa bin dereden su getiriyorlar işi yapmamak için. ‘Tapular çekmecede. Oy verin, çıkacak’<br />

diyorlardı. Mübarek Ramazan Ayı’nda Başbakan bile söz verdi. İnce hesaplardan vazgeçmeleri gerektiğini<br />

söyledik ama artık söylemeyeceğiz. İnce hesaplar ortada çünkü. Buradan sormak istiyorum.<br />

Halktan yana mısınız, rantiyeden, rantçıdan mı yana?


KOCAELİ HALKINI RANTÇILARA VE ZALİMLERE EZDİRMEYECEĞİM<br />

Konuşmasına devam eden CHP Milletvekili<br />

Hürriyet, “Ben de sizler gibi bu kentte yaşayan<br />

sıradan bir yurttaşım. Ben de bu kentte evlat<br />

yetiştiriyorum ve sizlerle birlikte aynı sorunları<br />

yaşıyorum. Dolayısıyla sizin sorununuz, benim<br />

de sorunum. Vekillik de, siyaset de gelir<br />

geçer. Kim ki milletin ekmeğine, hakkına, hukukuna<br />

el uzatıyorsa o elleri kırmasını da biliriz<br />

evelallah. Ahtım olsun ki hiç birinizi bu rantiyecilere,<br />

bu hukuksuz yönetime ve zalimlere ezdirmeyeceğim,<br />

onlara feda ettirmeyeceğim. Hakkınızı, hukukunuzu alana kadar, adalet yerini bulana<br />

kadar yanınızda olacağım. Çünkü bizim bulunduğumuz bu koltuklar, sizin koltuklarınız. Hiç birimizin<br />

babasının malı değil. Bu koltuklar halkımızındır. Biz yetkilerimizi sadece ve sadece Kocaeli Halkı’na<br />

hizmet etmek için kullanmak durumundayız. Ben de dahil olmak üzere bütün yöneticiler, belediye<br />

başkanları, milletvekilleri, Başbakan, Cumhurbaşkanı. Bütün siyasiler bulundukları makamı halka<br />

hizmet etmek için kullanmalıdır” dedi.<br />

BİR MADENİN ÜZERİNDE OTURUYORSUNUZ<br />

Salonda konuşan CHP Milletvekili Tahsin Tarhan ise yaptığı konuşmasında, “Buralara fabrikalar<br />

kuruldu ve sizler fabrikalarda işe girmek için geldiniz buralara. Devlet size sahip çıkmadı. Kendi<br />

imkânlarınızla, bu evleri çok zor şartlarda, yazın kışın o sıcakta o soğukta altına girdik. Gün geldi,<br />

‘Tapu tahsis belgesi’ diye sizden para topladılar. Akabinde devlet bu görevini yerine getirmedi, sizlere<br />

tapularını vermedi. Yıllar içerisinde buralar çok değerlendi. Buraları değerlendirip milyon dolarlık<br />

projeler yapmak istiyorlar. Sizler bir madenin üzerinde oturuyorsunuz. Onun için tapuları vermiyorlar”<br />

açıklamasında bulundu. Geçmiş dönem CHP Gebze ilçe Başkanı Recep Dursun ise “Rantsal dönüşüm<br />

değil adalet istiyoruz” başlıklı bir sunumda bulunarak Gebze’nin yerleşim yapısına dair bilgilendirmede<br />

bulundu. Gebze ilçesi içinde bir bölge haline gelen Beylikbağı ve civar mahallelerini anlatan<br />

Dursun, Mahallelerdeki mülkiyet ve yapı stokunun ardından vatandaşın barınma ve konut hakkı<br />

ile bu hakka Gebze Belediyesi’nin yaklaşımını aktardı. Riskli alan, rezerv yapı alanı, kentsel dönüşüm<br />

ve olması gereken uygulama şekilleri, ilgili kanun maddelerini anlattı.


BİNLERCE İNSAN TAPULARI İÇİN YÜRÜDÜ<br />

Konuşmaların ardından Beylikbağı Kültür Merkezi’nde toplanan tapu mağduru binlerce vatandaş yürüyüşe<br />

geçti. “Beylikbağı uyuma evlerine sahip çık”, “İşgalci değil hak sahibiyiz”, “Tapu hakkımız söke<br />

söke alırız “Mahalleli uyuma evine sahip çık” sloganları eşliğinde yürüyüşe geçen mahalle sakinlerine<br />

eşlik eden Milletvekili Hürriyet ve Tarhan’da bu sloganlara eşlik etti. Beylikbağı’nın tapu verilmeyen<br />

ara sokaklarında devam eden yürüyüş, Hürriyet ve Yavuz Selim Mahallelerinin kesiştiği alanda son<br />

buldu. Burada geçmiş dönem ilçe Başkanı Recep Dursun kısa bir açıklamada bulunarak, “6306 sayılı<br />

yasa gereğince mahallelerimizin riskli alan veya rezerv yapı alanı ilan edilmemesini ve hak sahibi olduğumuz<br />

topraklarımızın TOKİ’ye devredilmesi düşüncesinden vazgeçilmesini, mevcut fiili duruma<br />

göre parselasyon yapılarak imara açılmasını istiyoruz. Yerinde dönüşümün bizlerle birlikte yapılacak<br />

istişare sonucu yapılmasını talep ediyoruz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.<br />

Basın Açıklamamızı https://youtu.be/gv3x9MyyfGE<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


H<br />

ürriyet, “O tapular çekmeceden ya çıkacak ya<br />

çıkacak!”<br />

Gebze’de düzenlenen yürüyüşte tapuları verilmeyen binlerce vatandaşa destek olan CHP<br />

Milletvekili Hürriyet mecliste yaptığı konuşmada, “O tapular çekmeceden ya çıkacak, ya<br />

çıkacak” dedi<br />

Geçtiğimiz günlerde Gebze’de tapuları verilmeyen hak sahipleriyle birlikte yürüyerek, onlara destek olan CHP<br />

Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, mahalle sakinlerinin tapu sorununu mecliste de dile getirerek dikkat<br />

çekmeye devam ediyor.<br />

İNSANLARI ÇARESİZLİĞE TERK ETTİNİZ<br />

Mecliste konuşan CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, Yavuz Selim<br />

ve Hürriyet Mahallesi sakinlerinin halktan değil, ranttan yana idareciler yüzünden tapularını alamadıklarını<br />

ifade etti. İdarecilerin koltuğa oturmadan önce verdiği sözleri de unuttuklarını belirten Milletvekili Hürriyet,<br />

“Koltuğa gelene kadar ‘Tapularınız çekmecede’ diyenler, o koltuğa oturunca ne yazık ki halkı unuttular. Başbakan<br />

bile mübarek Ramazan ayında söz vermişti, ‘Siz oy verin, tapu sorunu çözülecek’ demişti. Ama yine insanlar<br />

çaresizliğe terk edildi. Rantçılar söz konusu olduğunda tankerlerle değirmenlerine su taşıyanlar, söz konusu<br />

halk olduğunda bin dereden su getiriyorlar” dedi.<br />

AHTIM OLSUN Kİ, KOCAELİ HALKINI ZALİMLERE EZDİRMEYECEĞİM!<br />

Meclisteki konuşmasına devam eden Kocaeli Milletvekili Hürriyet, arazilerin yandaşlara peşkeş çekildiğini<br />

söylemeye devam edeceklerini söyledi. Hürriyet, “Halka ait değerli araziler yandaşlara peşkeş çekilmek isteniyor.<br />

Defalarca söyledik, söylemeye ve canımız pahasına mücadele etmeye devam edeceğiz. O tapular çekmeceden<br />

ya çıkacak, ya çıkacak. Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz yöneticilerin haksızlığına ve zulmüne karşı direnmek<br />

haktır. Kim ki milletin hakkına, ekmeğine el uzatıyorsa o elleri kırmasını da biliriz evelallah. Buradan<br />

uyarıyorum. Ahtım olsun ki Kocaeli halkını rantçılara, fırsatçılara ve zalimlere asla ezdirmeyeceğim” açıklamasında<br />

bulundu.


Konuşmamı https://youtu.be/d_Tvl8MYe-8 linkinden izleyebilirsiniz.


“Bunun adı sapıklık, bunun adı alçaklık, bunun adı şerefsizliktir!”<br />

C<br />

HP<br />

adı alçaklık, bunun adı şerefsizliktir”<br />

Milletvekili Hürriyet, CHP’li kadınları hedef alan, hakaret içerikli paylaşımda bulunan Kocaeli Büyükşehir<br />

Belediyesi Hukuk Müşaviri Necmi Özen hakkında sert konuştu, “Bunun adı sapıklık, bunun<br />

2011 yılında AKP'den Kocaeli Milletvekili aday adayı olan ve hâlen Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde Birinci Hukuk<br />

Müşaviri olarak çalışan Necmi Özen önceki gün sosyal medya hesabında, ‘Yaşasın kadınlar, kadınlar yaşasın’<br />

pankartını ‘Photoshop’ yöntemiyle "Kadına özgürlük, sevişiriz, cenabet gezeriz Tayyip sana ne, yaşasın laiklik"<br />

şeklinde değiştirilmiş hâlini paylaşmasına en büyük tepki CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet’ten<br />

geldi.<br />

ADANA KADIN KOLLARININ PAYLAŞIMI<br />

Mecliste konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, “2011 yılında AKP'den Kocaeli Milletvekili<br />

aday adayı olan ve hâlen Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde Birinci Hukuk Müşaviri olarak çalışan Necmi Özen,<br />

2014 yılındaki 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde açıklama<br />

yapan Adana kadın kollarının "Yaşasın kadınlar, kadınlar yaşasın" pankartının "Photoshop" yöntemiyle "Kadına<br />

özgürlük… gezeriz Tayyip sana ne, yaşasın laiklik" şeklinde değiştirilmiş hâlini sosyal medya hesabında paylaşmıştır”<br />

dedi<br />

KARAOSMANOĞLU’NA SESLENDİ; “GEREĞİNİ YAPIN”<br />

Açıklamasıan devam eden CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, “Ben detayını okuyama utandım ama Necmi Özen<br />

gibiler paylaşmaya utanmamış. Bunun adı sapıklık, bunun adı alçaklık, bunun adı şerefsizliktir. Necmi Özen gibiler<br />

değil Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde çalışmayı, insan içine çıkmayı bile hak etmiyorlar. Buradan Kocaeli<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'na da sesleniyorum: Sizin eşleriniz, anneleriniz, kardeşleriniz<br />

yok mu? Bu ahlaksızlığa derhâl gereğini yapın” açıklamasında bulundu.<br />

Konuşmamı https://youtu.be/njh8wrbsPVY linkinden izleyebilirsiniz.


Ece Üner Show Tv Ana Haber Bülteninde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi<br />

Hukuk müşavirinin sosyal medya hesabında paylaştığı paylaşımı ve<br />

tepkimizi ekranlara taşıdı. https://youtu.be/wFajZC6Kn-M<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


Geçmişe yönelik doğum borçlanması kanunu çıkarılmalı<br />

C HP Kocaeli Milletvekili Hürriyet mecliste<br />

yaptığı konuşmasında sigortalılık<br />

başlangıcından önce doğum yapan kadınlara da<br />

verilmesi gerektiğini dile getirdi<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet<br />

önceki gün mecliste yaptığı konuşmasında doğum<br />

borçlanması konusunda yaşanan mağduriyete değindi.<br />

Konuyla ilgili daha önce hazırladığı kanun<br />

teklifini meclise sunan Milletvekili Hürriyet,<br />

“Annelerimiz sosyal hayatta kimseye muhtaç olmadan<br />

yaşaması için kanunun bir an önce çıkmasını<br />

istedi.<br />

KADINLAR ARASINDA BİLE AYRIM OLUŞUYOR<br />

Konuyla ilgili olarak mecliste konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet şöyle dedi; “Sosyal Sigortalar<br />

ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre kadınların doğum borçlanması yapabilmeleri için doğumun ilk sigortalı olduğu<br />

tarihten sonra olması gerekiyor. Kanuna göre doğumdan önce sigortalı olan kadınlar doğum borçlanmasından yararlanıp<br />

erken emekli olabiliyorken doğum sonrası iş hayatına atılıp sigortalı olan kadınlar ise önceki doğumları için bu haktan yararlanamamaktadır”<br />

ERKEK ASKERLİK DÖNEMİNİ BORÇLANABİLİYOR<br />

“Erkekler sigortalılık öncesinde askerlikte geçen sürelerini borçlanabilme hakkına sahiptir. İş hayatına başlamayan<br />

erkek sigortalılığı öncesindeki askerlik dönemini de borçlanabilirken kadının aynı şekilde sigortalılığı öncesindeki doğumu<br />

için borçlanma hakkından faydalanamaması eşitlik ilkesine aykırıdır. Anneler sosyal hayatında kimseye muhtaç olmadan<br />

yaşamak, hakkıyla emekli olabilmek için bu kanunun bir an önce çıkmasını beklemektedir.<br />

Konuşmamı https://youtu.be/XVo5an5vQQs linkinden izleyebilirsiniz.


H<br />

ürriyet,<br />

"Ne edebten haberiniz var, ne hayattan. Yalanlarınızı<br />

çocuklarımızdan uzak tutun"<br />

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile İl Milli Eğitim Müdürlüğünün içerisinde<br />

solcuları şeytan topluluğu olarak gösteren kitabın dağıtılmasına<br />

tepki gösterdi. "Yalanlarınızı çocuklarımızdan uzak tutun!"<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet , Kocaeli İl Milli Eğitim<br />

Müdürlüğü ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Edeb-i<br />

Hayat Okumaları projesi dâhilinde dağıtılan “Diriliş Neslinin Amentüsü”<br />

adlı kitapta yer alan ifadeler nedeniyle tepki göstererek gerekli<br />

işlemlerin yapılması çağrısında bulundu. CHP Milletvekili Hürriyet,<br />

"Edeb-i Hayat diyerek çocuklarımızın beynini yıkayan kitapları<br />

dağıtıyorsunuz ama, ne edebten haberiniz var ne de hayattan"<br />

diyerek tepkisini gösterdi.<br />

BU KİTABIN DAĞITILMASI ANASAYAL SUÇ<br />

Kocaeli'de Edeb-i Hayat isimli öğrencilere kitap okumayı sevdirmeyi<br />

amaçlayan proje kapsamında orta okul ve liselerde Sezai Karakoç’un Diriliş Neslinin Amentüsü isimli kitabı<br />

dağıtıldı. Sağcılıktan övgüyle bahsedilen kitapta, solculuk 'şeytan topluluğu' olarak bahsedilmesine CHP Kocaeli<br />

Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet'ten sert bir kınama mesajı geldi. CHP'li Hürriyet, ortaokul ve liseye giden öğrencilerin<br />

okuması için dağıtılan kitabın, çocukların beynini yıkamak üzere dağıtıldığını ve bunun kasıtlı olarak da<br />

yapılmış olabileceğini söyledi. Hürriyet, "Bir kitap düşünün ki, içerisinde kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim ile insanları<br />

kandırmaya çalışarak, sağcılığı hakikate uyanlar olarak tanımlıyor, solculuğu ise çıkarcı ve şeytani insan<br />

topluluğu olarak gösteriyor. Bu saçmalıkları henüz siyasi tercih noktasında karar vermemiş çocuklarımıza empoze<br />

etmek, açık açık ayrımcılık yapmak demektir. Ve bu da Anayasal bir suçtur. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve İl<br />

Milli Eğitim Müdürlüğü de bu suça ortak olmuştur" dedi<br />

SORUMLULAR HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATIN<br />

Daha önce Kütahya'da da kadına davar muamelesi yapılan kitapların yeni evlenen çiftlere dağıtıldığını da hatırlatan<br />

CHP Milletvekili Hürriyet, "Daha önce kadını aşağılayan kitapları insanlara dağıtmakta bir sakınca görmediler.<br />

Şimdi aynı sakıncayı çocuklarımızın beyinlerini abuk sabuk kitaplarla yıkarken görmüyorlar. İnsanları yalanlarla<br />

çevreleyerek ötekileştirmek, ötekileştirilen insanları birbirine düşman etmek, üstelik bunu çocuklarımızın,<br />

kişilik ve karakter oluşumlarının hızla yaşandığı bir dönemde yapmak çok tehlikelidir. Okullarda dağıtılan ne idüğü<br />

belirsiz bu kitabın acilen toplatılması ve konu hakkında tüm sorumlular hakkında soruşturma başlatılması<br />

gerekmektedir. Edeb-i Hayat diyerek kitap dağıtılıyor ama, bu kitabı dağıtanların ne edepten ne de hayattan haberleri<br />

yok!" diyerek tepkisini gösterdi.


H<br />

ürriyet'ten<br />

Kandıra<br />

yolu açıklaması<br />

Adı 'Ölüm Yolu'na çıkan Kandıra yolunun duble inşaatının bir an önce<br />

bitirilmesi konusunda defalarca açıklamalarda bulunan CHP Milletvekili<br />

Hürriyet, Kandıra Yolu'nda önceki gece meydana gelen trafik kazasından<br />

yaralı olarak kurtulanlar için geçmiş olsun mesajı yayınladı.<br />

D-605 Karayolu olarak bilinen İzmit Kandıra yolu üzerinde önceki gece<br />

yaşanan trafik kazasında, iki aracın çarpışması sonucu bir araç ikiye<br />

bölünürken, kazadan dördü çocuk yedi kişi şans eseri yaralı olarak<br />

kurtuldu. İzmit Kandıra yolunun üzerinde devam eden duble yol inşaatının sürekli olarak gecikmeye uğramasının<br />

can kayıplarını arttıracağı yönünde defalarca açıklama yapan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan<br />

Hürriyet, önceki kazadan yaralı olarak kurtulan vatandaşlar için geçmiş olsun mesajı yayınladı.<br />

DUBLE YOLUN TEMELİNDE O İNSANLARIN KANI OLACAK<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet yaptığı açıklamada, "Gece<br />

saatlerinde Kandıra yolu üzerinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan başta çocuklarımız olmak üzere<br />

tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun ve acil şifalar diliyorum. Hemen hemen her hafta üzücü trafik kazalarının<br />

yaşandığı Kandıra yolu üzerinde henüz <strong>2018</strong> yılının ilk gününde yaşanan trafik kazasında 2 kişi hayatını kaybetmişti.<br />

Daha önce de sürekli olark İzmit Kandıra yolunda devam eden, açılışı dahi bakan gelmediği için ertelenen,<br />

yaşanan gecikmelere sürekli bahane bulunan İzmit Kandıra yolunun temelinde, trafik kazalarında<br />

ölen insanlarımızın kanı olacak" dedi.<br />

GEÇ GİDİN AMA HAYATTA GİDİN<br />

Açıklamasına devam eden CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, "Bu yola kurban giden insanlarımız<br />

burada olmasa bile elbet ahirette bunun hesabını birilerinden soracaktır. Yaşanan her gecikme,<br />

bir insanımızın hayatına mal oluyor. Daha önce yolun bir an evvel bitirilmesi için defalarca yetkililere seslendik.<br />

Şimdi de vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Yolunuz Kandıra yoluna düşerse, lütfen sevdiklerinizi<br />

düşünerek daha dikkatli gidin. Ailenize, sevdiklerinize bir saat geç gidin ama hayatta gidin" açıklamasında<br />

bulundu.


H<br />

ürriyet'ten Uğur Mumcu'yu anma mesajı<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, 24 Ocak 1993'te Ankara'da suikast<br />

sonucu katledilen gazeteci Uğur Mumcu'nun 25.yılı dolayısıyla bir mesaj yayınladı.<br />

24 Ocak 1993'te Ankara'da<br />

suikast sonucu katledilen gazeteci Uğur Mumcu'nun<br />

25.yılı dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Fatma Kaplan<br />

Hürriyet, mesajında şu satırlara yer verdi;<br />

"Emek, eşitlik, aydınlanmadan, bağımsızlıktan yana;<br />

araştırmacı gazeteciliğin en seçkin temsilcilerinden,<br />

yazdıklarıyla geleceğe ışık tutan Uğur Mumcu, söylediklerinden<br />

korkan, karanlıkların ardına saklanan ve<br />

Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak isteyen odaklar tarafından<br />

24 Ocak 1993'te katledilmiştir.<br />

30 yıl öncesinden bugünü gören, laiklik karşıtı faaliyetler<br />

yürüten örgüt ve tarikatlar hakkında yaptığı<br />

çalışmalar ile kamuoyu ve devleti uyaran Uğur Mumcu, sadece bir gazeteci değil, ülkesini ve milletini korumaya<br />

çalışan bir yurtseverdi.<br />

İKTİDAR, UĞUR MUMCU'YA RAHMET OKUMALI<br />

"Dün burunlarının dibindeki yapılanmadan bihaber olduğunu iddia eden iktidar; 'Tarikatlara ve cemaatlere<br />

alınan genç çocuklar, 30 yıl sonra general olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar' diyerek Türkiye'nin<br />

sürükleneceği noktayı öngören Uğur Mumcu'nun mezarında rahmet okumalıdır.<br />

Bunun yerine korku imparatorluğu yaratarak, kendinden olmayana yaşam hakkı tanımayan, kendi gibi düşünmeyeni<br />

terörist ilan eden iktidar; korku duvarlarını yıkacak, ortada dönen kirli oyunları ortaya çıkaracak<br />

yeni Uğur Mumculardan korkmaktadır! Ancak korkunun da ecele bir faydası yoktur"<br />

ASLA HUZUR BULAMAYACAKLAR<br />

"Ülkemizin aydınlık geleceği için kalemini korkusuzca kullanan, gerçekleri halka açıklamayı canı pahasına<br />

kendine görev edinen Uğur Mumcu'yu katlettiğini sananlar, saklandıkları gölgelerde asla huzur bulamayacak,<br />

korktukları sonun başlangıcında yavaş yavaş boğulacaklardır.<br />

Bu duygularla birlikte başta Uğur Mumcu olmak üzere, bu ülkenin demokrasi mücadelesinde ve bağımsızlığı<br />

yolunda şehit verdiğimiz tüm gazeteci ve aydınlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum"


H ürriyet, "Gazilik hakkınızı<br />

alana kadar mücadeleye<br />

devam<br />

edeceğim"<br />

Malul Sayılmayan Gazilerle bir araya gelen CHP Kocaeli<br />

Milletvekili Hürriyet, "Bu ayıp temizlenene kadar mücadeleye<br />

devam edeceğim" dedi<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Malul Sayılmayan<br />

Gaziler ile birlikte Lastik İş Sosyal Tesisleri'nde bir<br />

araya gelerek yıllardır çözülemeyen sorunlarını konuştu.<br />

Malul Sayılmayan Gaziler Derneği Genel Başkanı Mesut Kılıçarslan,<br />

Kocaeli Şube Başkanı Aydın Atlı, Adapazarı Şube Başkanı Remzi Doydu ve dernek üyelerinin de katıldığı<br />

programda Milletvekili Hürriyet'e, CHP Gölcük İlçe Başkanı İsmet İşer'i eşlik etti.<br />

GAZİLİK HAKKINI ALAMAYAN 19 BİN İNSAN VAR<br />

Programda konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, malul sayılmayan gazilerle ilgili<br />

gerek mecliste gerekse sahada yaptığı çalışmalardan bahsetti. Hürriyet, "Bir insan terörle mücadelede yaralanmış,<br />

devlet göndermiş, vatanı için göğüs göğüse çarpışmış, vatanına sahip çıkmış ve hayatını böyle idame<br />

ettirmeye çalışmış ve yüzde 40 sağlık yönetmeliği nedeniyle bugün neden gazi olamadığını anlatamıyor. Bize<br />

göre vatan için çarpışırken yaralanmış her yurttaşımız gazidir. Bizim için, geleceğimiz için, üzerinde yaşadığımız<br />

bu topraklar için, çocuklarımızın daha güvenli bir ortamda yaşaması için mücadele etmiş her yurttaşımız<br />

yaralandıysa bizim nedzimizde gazidir. Ama bu saçma bir yönetmelik nedeniyle gazilik ünvanı alamayan 19<br />

bin vatandaşımız var" dedi.<br />

BU KADAR İNSANIN GÜNAHI NEYDİ?<br />

Mecliste gerçekleştirdiği çalışmalardan da bahseden Milletvekili Hürriyet, "Sizlerin durumunu öğrendiğimden<br />

beri mecliste defalarca dile getirdim, kaç defa bakanlara sordum, kaç defa önerge verdim inanın<br />

ben bile hatırlamıyorum. Başbakan Binali Yıldırım 15 Temmuz'dan sonra, "Bu ülke için yaralanan vatandaşlarımıza<br />

sen yüzde 30 yaralandın sen yüzde 10 mu yaralandın diyeceğiz. Kaldırdım hepsini dedi. Ardından bir<br />

KHK çıkarıldı ve o KHK'da tırnağı çizileni gazi sayarım dedi. Ama sadece 15 Temmuz'da yaralananları. Elbette<br />

ki 15 Temmuz'da yaralananlara aynı haklar verilsin. Onlar da vatanı için sokağa çıktı, mücadele etti. Pekiyi<br />

bu kadar insanın suçu günahı neydi. Terörle mücadeleye devlet gönderdi hepinizi. Ama şimdi gazi sayılmıyorsunuz.<br />

Bu haksızlık, eşitsizlik ve adaletsizliktir" açıklamasında bulundu.


FİKRİ IŞIK'TAN AKILLARA ZARAR AÇIKLAMALAR<br />

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık ile Milli Savunma Bakanlığı<br />

görevinden itibaren malul sayılmayanların durumlarını ilettiğini<br />

de dile getiren Hürriyet, "Bunu mecliste gündeme taşıdımi<br />

Gaziler arasındaki ayrımı bir an önce kaldırın, gaziler arasındaki<br />

eşitliği sağlayın, bu ayıptır ve bu ayıbı temizleyin dedim. O<br />

zaman Fikri Işık Milli Savunma Bakanıydı. Meclis bütçe görüşmelerinde<br />

direk kendisine gazilik haktır lütuf değildir dedim.<br />

FETÖ terör örgütü de PKK terör örgütü değil mi diye sordum.<br />

Ama Fikri Işık akıllara zarar bir cevap verdi bana. Fikri Işık o<br />

gün toplantıda, "15 Temmuz'da sokağa çıkanlarla bu insanları<br />

birbirine karıştırmayın. 15 Temmuz'da sokağa çıkanlar vatanı<br />

milleti için sokağa çıktı. Biz yaralanalım da gazilik haklarından<br />

yararlanalım diye bir düşünceleri yoktu" dedi ve ben inanamadım. Yani sizler yaralanalım, kurşunu kalbimize<br />

yiyelim de gazilik haklarından yararlanalım diye mi gittiniz mücadeleye? Ne yazık ki böyle akıllara zarar açıklamalar<br />

aldım" dedi.<br />

BAKANLIKLAR TOPU BİRBİRİNE ATIYOR<br />

Konuşmasına devam eden Milletvekili Hürriyet, "Başbakan Binali Yıldırım, "Binlerce mağdur vatandaşımız<br />

var. Yedi Bakanlığa talimatı verdim, üzerinde çalışıyorlar ve bu sorunu çözecekler" dedi. Yedi bakanlığa talimat<br />

verdim demesinin üzerinden 10 ay geçti. 10 ay sonra her bakanlığa tek tek sordum. Maliye Bakanına bununla<br />

ilgili bir bütçe hazırlığınız var mı diye sordum, getireceğiniz bütçede bu insanlara gazilik hakkı verilmesi ile ilgili<br />

bir bütçeniz var mı dedim. Bakan bana sadece baktı ve 'Ben konuyu bilmiyorum, araştıracağım' dedi. Aradan zaman<br />

geçti, 'Aile Bakanı bakıyor' dedi. Aile Bakanına sordum, bakan dedi ki 'Benim yapabileceğim bir şey yok' dedi.<br />

Sonrasında bir KHK daha çıktı ve Numan Kurtulmuş dedi ki, '19 Bin insan yararlanacak bu KH'Kdan dedi. Biz<br />

de sizlerin sorunu nihayet çözülüyor diye sevindik. Pek çok arkadaşımıza başvurmaları gerektiğini söyledik. Ama<br />

maalesef hepsi retle sonuçlandı. Biz 15 Temmuz'da 19 bin gazi mi verdik? 15 Temmuz'da 19 bin gazi vermediysek,<br />

bu KHK'dan kim yararlanacak, kim bu 19 bin gazi?" dedi.<br />

GAZİLET ARASINDAKİ AYRIM AYIBI TEMİZLENMELİ<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, "Afrin'deki mücadelede vatan evlatlarımız bu ülke için mücadele ediyor.<br />

Orada yaralanan askerlerimiz var. O evlatlarımızın da aklında, 'Acaba gazi olacak mı olmayacak mı şeklindeki<br />

sıkıntıları yaşamaması gerekiyor. Öyle tehlikeli bir coğrafyada yaşıyoruz ki, aslında bunun konuşulmaması bile<br />

gerekiyor. Hiç bu ayrımların olmaması gerekiyor bizim gibi ülkelerde. Ama bu ayıp temizlenecek. Bu ayıbın temizlenmesi,<br />

onurunuzun size iade edilmesi, madalyalarınızı alabilmeniz için sonuna kadar mücadelenizin yanında<br />

olacağım. Bizler siyasetçiyiz, ama siyasetin ötesinde insanız. Ben de sizler gibi sıradan bir vatandaşım. Sizler<br />

gibi hayatını zorluklarla kurmuş insanlardan birisiyim. Gaziler arasındaki ayrım bitene kadar, senin gazin benim<br />

gazim anlayışı son bulana kadar, hakkınız hukukunuz ve adalet yerini bulana kadar, siyasi kaygı gütmeksizin sadece<br />

vatandaş olarak yanınızdayım" açıklamasında bulundu.


3,5 MİLYON SURİYELİYE BAKILIYOR, 19 BİN GAZİ UNUTULUYOR<br />

Malul Sayılmayanlar Derneği Genel Başkanı Mesut Kılıçarslan ise yaptığı konuşmasında, "Devlet bizlere<br />

santimle milimle ölçerek gazilik vermedi. 19 bin vatan evladı bu sorunun çözülmesini bekliyor. İnşallah el birliği<br />

ile bu sorunu çözmeye çalışacağız. Bu yaramız en az 25 yıldır kanamaya devam ediyor. Mahkeme ve hastane<br />

bizi gazi olarak kabul etmek istiyor, ama bu nizamnameye göre diyorlar ki, siz gazi değilsiniz. İnşallah Miletvekilimiz<br />

Fatma Kaplan Hürriyet'in verdiği ve bundan sonra yeniden vereceği kanun teklifini dikkate alırlar. Toplum<br />

nezdinde biz gaziyiz. Devlet tarafından da gazilik hakkımızı almak istiyoruz" dedi. Gazi sayılmayanların da<br />

söz aldığı programda konuşan Soner Özdemir, "1998'de terör vatani görevimi yaparken terör örgütüyle mücadelede<br />

kurşun sağ göğüs boşluğumdan girerek sol taraftan çıktı ve 1,5 metre ince bağırsağım alındı. Beni bu<br />

şekilde askere almazlar. Yediklerimi seçerek yemek zorundayım. Yeşillikten başka bir şey yiyemiyorum. 3,5<br />

milyon Suriyeliye bakıyoruz. Bütün bunların yanı sıra 19 bin gazinin hakkı verilmiyor. Daha ne denilebilir ki?<br />

ANKARA PATLAMASINDA BİLE GAZİLİK HAKKINI VERMEDİLER<br />

Salonda bulunan diğer malul sayılmayan gaziler de şunları kaydetti, "Pusuya düşerek yaralandım, yanımda<br />

komutanım şehit oldu. Halen daha bel kemiğime giren mermiyle yaşıyorum. Etimesgut'ta gittiğim doktor<br />

bu mermiden ölmezsin diyor. Ağrıyor dediğim zaman ise, ağrıyacak tabi ki vücudunda mermi var diyor. Raporumda<br />

yüzde 40 olsa gazi sayılacağım halde yüzde 36 vererek gazi saymıyorlar. Son KHK ile de bizi gazi saymadılar"<br />

Diğer bir gazi ise Lice'de yaralandığını kaydederek, "1998 yılında Lice'de pusuya düşürülerek yaralandım.<br />

Devlet bize iş imkanı verdi. İki yıl önceki Ankara patlamasında servislerin içerisindeydim. Yine yaralandım yine<br />

gaziliğimi vermediler. Artık üçüncüyü bekliyorum ölmek için" Halen daha askerlik görevini sürdüren bir asker<br />

ise "Çatışmada ayağıma kurşun yedim. Yakınımda el bombası patladı. Halen daha görevime devam ediyorum.<br />

Gazilik kelime anlamıyla eş değer olsun kanunda. Kelime anlamı neyse kanunda da o olsun.<br />

BİZİM KAPIMIZI HİÇ KİMSE ÇALMIYOR<br />

1992 yılında Şırnak'ta operasyonda el bombası patlaması sonucu el parmaklarımı kaybeden diğer bir malul<br />

sayılmayan gazi ise "26 senedir bu dava uğruna uğraşıyoruz. Neden gazi olamadığımı kendi çocuklarıma bile<br />

anlatamadım. Çocuklarım bile gazi olduğuma inanmıyor. Kimseye gazi olduğumu ispatlayamadım. Askerlik çağında<br />

çocuğum var ben onu nasıl askere göndereceğimi düşünüyorum" dedi. 1992 yılında Hakkari'de yaralanan<br />

diğer bir mağdur, "15 Temmuz'daki gazilere bakıyoruz. Valiler, kaymakamlar evlerine gidiyorlar. Ben 5 ay<br />

evde yattım hiç kimse kapımızı çalmadı. Biz kendi derdimizi anlatmak için milletvekili, il başkanı kapısı çalıyoruz"<br />

dedi. Çatışmada kafası ve göğsünden yaralanan son konuşmacı Tuncay Asteğmen ise "Kafamdan ve göğsümden<br />

vuruldum. 30 metreden de uçuruma yuvarlandım. Tim çavuşum beni sırtlayıp kurtardı. Gözlerimi hastanede<br />

açtım. Yanıma tümgeneral geldi ve bana 'Sen bizim gazimizsin' dedi. Ama aradan yıllar geçti ve gazilik<br />

hakkımızı alamadık" dedi<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/3FasPB_gV2c linkinden<br />

izleyebilirsiniz.


Star TV'de Celal Pir'in sunduğu Bugün programında canlı yayında, madalyasız<br />

Gazilerimizin sesi olduk. https://youtu.be/LgVa63QmtFk linkinden<br />

izleyebilirsiniz.


H<br />

ürriyet, “Afrin’de yaralanan askerlerimiz şartsız gazi ilan edilmeli”<br />

Terörle mücadele esnasıdna yaralanmalarına<br />

rağmen gazi olarak kabul edilmeyenlerin mecliste<br />

sesi olan CHP Milletvekili Hürriyet, “Afrin’de<br />

yaralanan askerlerimiz şart aranmadan gazi sayılmalı” dedi<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet terörle mücadele<br />

esnasında yaralanmalarına rağmen gazi sayılmayanların haklarını<br />

mecliste aramaya devam ediyor. Son olarak Malul Sayılmayan Gaziler<br />

Derneği ile İzmit’te düzenlenen bir toplantıda bir araya gelen<br />

Hürriyet, onların meclisteki sesi oldu.<br />

NEDEN GAZİ OLAMADIKLARINI ÇOCUKLARINA<br />

BİLE ANLATAMIYORLAR<br />

Mecliste konuşan CHP Kocaeli Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, yaptığı<br />

konuşmasında şu satırlara yer verdi; “Bir insan düşünün ki vatanı için terörle mücadele etmiş, göğüs göğüse<br />

çarpışırken yaralanmış ama sağlık yönetmeliği yüzde 40 uzuv kaybı aradığı için gazi olamıyor ve neden gazi olamadığını<br />

çocuğuna dahi anlatamıyor. Bize göre vatan için hayatını ortaya koymuş yaralanmış her vatan evladı<br />

kahraman gazimizdir ama bu saçma yönetmelik nedeniyle gazilik unvanı alamayan 19 bin vatandaşımız var”<br />

AFRİN’DE YARALANANLAR DA ŞART ARANMADAN GAZİ SAYILSIN<br />

Konuşmasına devam eden Milletvekili Hürriyet, Afrin’de devam eden Zeytin Dalı operasyonuna da değinerek,<br />

“Şu anda Afrin'de mücadele eden Mehmetçiğimiz aynı sorunları yaşayacak mı? Afrin'de yaralanan askerlerimizden<br />

"yaralı asker" diye bahsediliyor, ziyaret ediliyor. Peki, bu yaralı askerler "gazi" sayılacaklar mı? Hükûmet, bir<br />

KHK'yle 15 Temmuzda tırnağı çizileni gazi saydı. Aynı KHK, malul sayılmayanlar, gazi sayılmayanlar için de uygulanmalı<br />

ve gaziler arasındaki ayrımcılık ayıbı bir an önce temizlenmelidir. Gazilik onuru bu kahramanlardan esirgenmemelidir”<br />

açıklamasında bulundu.<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/Rf4HV8uovgk linkinden<br />

izleyebilirsiniz.


OHAL Komisyonu’nun bütün dosyalara bakması 26 yıl sürer<br />

OHAL Komisyonu hakkında konuşan CHP<br />

Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, iki yıl<br />

görev süresi olan komisyonun bütün dosyalara<br />

bakmasının 26 yıl süreceğini söyledi<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu<br />

üyesi Fatma Kaplan Hürriyet mecliste devam eden<br />

KHK görüşmelerinde, OHAL Komisyonu ile ilgili<br />

değerlendirmelerde bulundu. 105 bin 151 kişinin<br />

komisyona başvurduğunu dile getiren Hürriyet, “5<br />

ayda sadece bin 562 kişi hakkında kararını veren<br />

komisyon bu hızla 103 bin dosya 26 yılda ancak<br />

tamamlanabilecek” açıklamasında bulundu.<br />

SÖZDE İKİ AYDA BİTİRELECEKTİ<br />

OHAL Komisyonu hakkındaki 685 sayılı Olağanüstü<br />

Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hakkında mecliste<br />

konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, konuşmasına OHAL’in altıncı defa uzatılmasını eleştirdi. Hürriyet,<br />

“Sözde iki ayda bütün işlemler, bütün temizlik bitirilecekti ama ne yazık ki 6'ncı kez, bir kere daha OHAL<br />

uzatılmış oldu. OHAL, OHAL olalı hiç bu kadar uzatılmamıştı değerli arkadaşlar. Zaten bu gidişle OHAL'in bir<br />

kez daha uzatılması değil, OHAL'in bitmesi daha olağanüstü olacak. Erdal İnönü 1990 yılında "Olağanüstü<br />

hâl, olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlanmasıdır." demişti. Aradan yirmi sekiz yıl geçti ve geldiğimiz<br />

nokta işte, aynen budur. Olağanüstü hukuksuzluklar ne yazık ki OHAL sopası kullanılarak kanun hükmünde<br />

kararnamelere bağlanır hâle geldi”<br />

116 BİN 250 İHRAÇ<br />

OHAL döneminde KHK’lar sonucu 116.250 kamu görevlisi hakkında bir daha kamu görevinde yer almamak<br />

üzere ihraç kararı verildiğini açıklayan Hürriyet, ihraç edilenlerin sadece yüzde 1,69'u hakkındaki ihraç<br />

kararı kaldırıldığını hatırlattı. Hürriyet, “Bir telefonla yapılan ihbarla veya geçmişteki bir selamlaşmayla insanlar<br />

"FETÖ'cü" damgası yiyerek yıllardır görev yaptıkları kamu kurumlarından uzaklaştırıldı ve 50 bini aşkın insan<br />

tutuklandı. Telefonunda byLock tespit edilemeyen, Bank Asya'ya para yatırmamış olan, FETÖ okullarında<br />

okumayan binlerce insan, ne olduğunu bile anlatamadan, sesini kimselere duyuramadan ne yazık ki kamudan<br />

ihraç edildi. OHAL süresinde intihar eden mağdur sayısı 50'yi aştı. Kaymakam, savcı, doktor, öğretmen,<br />

asker, polis, işçi, öğrenci tüm sevdiklerini geride bırakıp düzene isyan ederek intihar etti”


OHAL KOMİSYONU İŞLEVSİZDİR<br />

CHP Milletvekili Hürriyet, OHAL dönemi içerisinde, AİHM’e 12 bin 600 dosyanın başvurduğunu ancak bu<br />

başvuruların hacmi nedeniyle OHAL Komisyonu’nun kurulduğunu söyledi. Komisyonun başvuruları 17 Temmuz<br />

2017'de yani 15 Temmuz darbe girişiminden bir sene sonra kabul etmeye başladığını söyleyen Hürriyet,<br />

“Komisyonun çalışma süresinin sadece iki yıl olması Komisyonun ne kadar işlevsiz olacağının işaretidir. Bu süre<br />

zarfında Komisyonun yüz binlerce dosyayı inceleme şansı elbette ki yok. CHP olarak OHAL'de Yeter Forumu'nun<br />

sonuç bildirgesinde ‘AİHM'in içtihatlarında değerlendirme kriterleri bellidir. Bu kriterlere göre inceleme<br />

yapılıp yapılmadığı bildirilmelidir. Verilen kararlar acilen açıklanmalıdır, Komisyonun önünde savunma hakkı<br />

tanınmalıdır’ demiştik. Ancak bu OHAL Komisyonunun şu anda Başkanı hukukçu değil, siyasal mezunudur” dedi.<br />

190 KİŞİ 240 BİN EVRAKA NASIL BAKSIN?<br />

OHAL Komisyonunun kararlarının gizli tutulduğunu da sözlerine ekleyen CHP’li Hürriyet, “Komisyon neden<br />

kendine güvenmiyor ve bu kararlarını açıklamıyor? Komisyonun da kendine güvenerek kararlarını açıklaması<br />

gerekiyor. OHAL Komisyonunun ne yazık ki adresi bile gizli tutuluyor şu anda. Başbakan Yardımcısı Bekir<br />

Bozdağ bugün yaptığı açıklamada Komisyona 105 bin 151 kişinin başvurduğunu söyledi. Personel dosyaları,<br />

mahkeme dosyaları ve eski başvurularla birlikte toplam 240 bin evrak demek oluyor. 240 bin evraka sadece<br />

190 kişi bakacak. Komisyon şimdilik bin 562 kişi hakkında kararını verdi. Geride dosyasına bakılması gereken<br />

103 bin 589 insan kaldı. Komisyonun başvuruları kabul etme tarihini ve Komisyonun başvuruları değerlendirme<br />

hızını göz önüne alırsak önümüzdeki yirmi altı yılda bütün dosyalar tamamen incelenebilmiş olacak”<br />

MEYDANDA YAPILAN KABADAYILIĞIN TENHADA ÖZRÜ OLMAZ<br />

Konuşmasına devam eden Milletvekili Hürriyet, “İlk KHK'den bu yana insanlar FETÖ'cü olarak, vatan haini<br />

olarak ilan edildi; gazetelerde çarşaf çarşaf, boy boy fotoğrafları koyuldu, terörist damgası vuruldu, toplum tarafından<br />

dışlandı, insanların yüzlerine bakamaz oldular. Haklarında ihraçlarını gerektirecek bir kesin hüküm<br />

yokken ihraç edilen 100 bini aşkın kamu görevlisi tam anlamıyla açlığa terk edildi. Meydanda yapılan kabadayılığın<br />

tenhada özrü olmazmış. KHK'yle ihraç edilmek basit veya önemsiz bir şey mi ki iade işlemleri OHAL Komisyonu<br />

tarafından bu kadar gizli kapaklı şekilde yapılıyor, kararları dahi açıklanmıyor ve yayınlanmıyor? Göreve<br />

iadesine karar verilen kişi eski görev yerine dönemiyor. OHAL nedeniyle işten atılan vatandaşın ismi herkese<br />

FETÖ'cü olarak lanse ediliyor ama iade edilirken eski kurumdakiler o kişinin FETÖ'cü olmadığını dahi bilemeyecek<br />

durumda olacak. Yani vatandaş eski çalıştığı yerdeki iş arkadaşlarının kafasında ‘hain’ olarak kalmaya devam<br />

edecek”


OHAL DEĞİL ‘OYALAMA’ KOMİSYONU<br />

OHAL Komisyonunun gerçek adaleti sağlayacağına inanmadıklarını belirten CHP Milletvekili Hürriyet,<br />

“OHAL Komisyonu daha çok ‘oyalama komisyonu’ olarak akıllarda kalacak bize göre. İnsanların AİHM'e gitme<br />

yolunu tıkayan, toplum nezdinde ‘Bakın, adaleti sağlayacağız, kimse mağdur olmayacak’ algısı yaratmaya<br />

çalışılan bir komisyon olarak hafızalarımızda kalacak. Daha incelenmesi gereken yüz bin dosya varken<br />

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, ‘FETÖ'nün mağdur ettiği vatandaşlarımızdan mağduriyeti devam eden<br />

kimse yoktur’ demeçlerinin gerçeği yansıttığını düşünmüyoruz. OHAL kanunsuzlukların zor kullanılarak resmileştirilmesi<br />

yanlıştır” dedi.<br />

KAHRAMAN GÖREVİNİ HATIRLAMALI<br />

Milletvekillerinin OHAL şartları altında görev yapamadığını da söyleyen Hürriyet, “Türkiye Büyük Millet<br />

Meclisinin yasama ve denetleme yetkisi tekrar teslim edilmelidir. Meclis Başkanı İsmail Kahraman artık,<br />

görevini hatırlamalıdır ve Meclisin onuruna sahip çıkmalıdır. Sokağa çıkma yasakları başta olmak üzere özgürlüğü<br />

kısıtlayıcı tüm yasaklar derhâl kaldırılmalı, bu yasaklara uyulmaması gerekçesiyle yürütülen tüm soruşturmalar<br />

ve verilen cezalar kaldırılmalıdır. İfade, konuşma, basın özgürlüğü üzerindeki baskılar sona erdirilmelidir.<br />

Cezaevinde bulunan basın emekçileri özgürlüklerine kavuşturulmalıdır” açıklamasında bulundu.<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/zuZA0AbFctE linkinden<br />

izleyebilirsiniz.


H<br />

ürriyet, Kocaeli’deki iş cinayetlerini meclise taşıdı<br />

Kocaeli’de artan iş kazalarına dikkat çekerek<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet,<br />

“Güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma koşullarını<br />

daha da ağırlaştıran OHAL/KHK rejimi, işçilerimizin<br />

can güvenliği için bir an önce sona erdirilmelidir” açıklamasında<br />

bulundu.<br />

CHP Kocaeli Milletvekili, Emek Büroları üyesi Fatma Kaplan Hürriyet,<br />

mecliste yaptığı konuşmasında Kocaeli’de artan iş kazalarına dikkat<br />

çekti. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de yüzlerce işçinin iş cinayetleri sonucu<br />

hayatını kaybettiğini belirten Milletvekili Hürriyet, “Kocaeli’de ise 71<br />

işçimiz hayatlarını kaybetti. Sanayisi gelişmiş, ekmeğini taştan kazananların<br />

şehri olan, işçi kenti Kocaeli’de son aylarda iş kazaları son derece artmış durumda. Artık neredeyse<br />

iki günde bir ölümle sonuçlanan üzücü iş kazaları yaşanıyor.<br />

İŞÇİLERİMİZİN CAN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDEN OHAL REJİMİ KALDIRILMALIDIR<br />

25 Aralık 2017’de; Kandıra ilçemiz de bir fabrikada pres makinesine sıkışan işçi 36 yaşındaki Cevdet<br />

Koç, 28 Aralık 2017’de; Dilovası ilçemizde bir limanda depolama alanına kaldırılırken düşen konteynerin<br />

altında kalan 23 yaşındaki Çağrı Karadaş yaşamını yitirdi. Ocak ayının son gününde ise; İzmit ilçemizde<br />

mezbahada görevli olan ve hafriyat kamyonun altına kalan hayatını kaybeden 47 yaşındaki Hüseyin Gümüş<br />

ve Derince Limanında pistonun patlaması ile ambardan denize düşerek boğulan 49 yaşındaki Emrullah Balçık<br />

hayatını kaybetti. Gebze ilçemizde bir nakliye firmasının deposunda forkliftin aküsünden sızan gazdan<br />

etkilenen 31 işçi hastaneye kaldırıldı. İş kazalarının bir an önce önüne geçilmelidir. Güvencesiz, esnek ve<br />

kuralsız çalışma koşullarını daha da ağırlaştıran OHAL/KHK rejimi, işçilerimizin can güvenliği için bir an önce<br />

sona erdirilmelidir” açıklamasında bulundu.<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/5rs2Smkf91M linkinden<br />

izleyebilirsiniz.


Hü<br />

rriyet, polislerin hakkını mecliste savundu<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet mecliste polislerin sorunlarını dile getirerek,<br />

“Yıllardır yükselen bu sese<br />

daha fazla kulak tıkamayın, polislerin sosyal ve ekonomik<br />

taleplerini karşılamak için bir an önce gereğini yapın”<br />

dedi<br />

Mecliste polislerin yaşadıkları sorunları dile getiren ve<br />

3600 ek gösterge konusuna değinen CHP Kocaeli Milletvekili<br />

Fatma Kaplan Hürriyet, “Çalışma saatlerinde<br />

insani şartları oldukça aşan polis memurları 657 sayılı<br />

Devlet Memurları Kanunu'na tabi olması nedeniyle yüz<br />

seksen saat çalışması gerekirken ayda iki yüz kırk saatten<br />

fazla çalışıyor. Sürekli olarak 12/24 çalışma sistemi<br />

nedeniyle hayatları altüst olan polislerimiz neredeyse<br />

bütün angarya işlere koşturuluyor, buna rağmen fazla<br />

mesai ücreti de ödenmiyor” dedi.<br />

POLİS ASKER EK GÖSTERGESİ NEDEN FARK-<br />

LI?<br />

Açıklamasına devam eden Milletvekili Hürriyet,<br />

“Haklı ek gösterge talepleri 3000'e çıkarıldı ama bu da<br />

sadece 57 lira fark etti. Polislerimiz de askerlerimiz gibi, haklı olarak, 3600 ek gösterge istiyor. Terör<br />

olaylarının yaşandığı kentlerde çoğu zaman birlikte operasyon yapan, aynı kurşunun önüne geçen, birbirlerine<br />

siper olurken birlikte şehit olup ay yıldızlı bayrağa sarılı bedenleri birlikte toprağa verilen polis<br />

ve askerlerimiz arasında neden bu ayrım yapılıyor? Polislerin de aileleri var; istedikleri 3600 ek göstergeyle,<br />

kendileri bu dünyadan yitip gittiğinde en azından eşleri, çocukları, anne babaları şehit askerin<br />

eşi kadar maaş alsın, rahat etsin istiyorlar. Yıllardır yükselen bu sese daha fazla kulak tıkamayın, polislerin<br />

sosyal ve ekonomik taleplerini karşılamak için bir an önce gereğini yapın” açıklamasında bulundu.<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/a3PitmoPIA0 linkinden<br />

izleyebilirsiniz.


H<br />

ürriyet,<br />

kansere<br />

edildi”<br />

“Kocaeli<br />

teslim<br />

4 Şubat Dünya Kanser Günü<br />

ile ilgili mecliste değerlendirmelerde<br />

bulunan CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet,<br />

“Kocaeli kansere teslim edildi”<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu<br />

üyesi Fatma Kaplan Hürriyet mecliste yaptığı konuşmada<br />

4 Şubat Dünya Kanser Günü ile ilgili değerlendirmede<br />

bulundu. Kanser farkındalığının<br />

son derece önemli olduğunu vurgulayan Hürriyet,<br />

“Kocaeli’de kanser farkındalığı aşamasını aşmış ve kesinlikle kontrol altına alınması gereken bir konu<br />

hâline” dedi.<br />

KANSER RİSKİ 7 KAT FAZLA<br />

Kanser hastalığı ve farkındalığı hakkında konuşan CHP Milletvekili Hürriyet, “Geçtiğimiz günlerde 4<br />

Şubat Kanser Farkındalık Günü'ydü. Türkiye'de sadece 2017 yılında 160 bin kişi kansere yakalanmıştır.<br />

Kocaeli'nde kansere bağlı ölüm oranı son dört yılda yüzde 13 artmıştır. Bu rakam Sağlık Bakanlığının<br />

açıkladığı ürkütücü bir rakamdır. Ayrıca, Kocaeli'nde yaşayanların kanser riski diğer illere oranla 7 kat<br />

fazladır. Kocaeli'nde yaşayan ve ailesinde kanser hastalığına yakalanmayan insan sayısı ise yok derecede<br />

azdır yani Kocaeli günaşırı kanser solumaktadır.<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/iLHpOinEMIs<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


H<br />

ürriyet<br />

işçinin<br />

“Kadroya<br />

alınmayan taşeron<br />

günahı ne?”<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, taşeron işçilerin<br />

kadroya alınmama evrimini mecliste anlattı.<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, mecliste yaptığı konuşmasında, kadroya alınmayan<br />

taşeron işçilerin sorunlarını dile getirdi. Milletvekili Hürriyet, taşeron işçilerin kadroya geçirilmemesinin<br />

sistematik bir şekilde uygulandığına dikkat çekerek, “Kadroya alınmayan taşeron işçinin günahı<br />

nedir?” dedi.<br />

TAŞERON İŞÇİLERİN MUTLULUKLARI HEP BİR ANLIK<br />

Meclise konuşan Milletvekili Hürriyet, “Buradan sizlere taşeron işçilerinin kadroya geçirilmesinin<br />

evrimini anlatmak istiyorum. Taşeron işçiler her seçim dönemi oy için bir güzel sömürülür. Taşeron<br />

işçileri artık daha fazla sömüremeyeceğini anlayan Hükûmetin bakanı çıkar ve taşeron işçilerin<br />

kadroya alınacağını açıklar. Bakan tekrar çıkar televizyonlara ve "Taşeron işçilerimiz kadroya geçerken<br />

şart aranmayacak." der. Şart aranmayacağı için bir anlık mutluluk yaşayan taşeron işçileri güvenlik<br />

soruşturması ve sınavdan geçirileceğini öğrenince ne olduğunu anlayamaz, kafası karışır”<br />

KADROYA ALMAMAK İÇİN HEP BİR BAHANE<br />

Konuşmasına devam eden Hürriyet, “Çıkan KHK sonucunda aynı iş yerinde çalışan 12 personelden<br />

6'sı kadroya alınırken diğer 6'sı personel gideri yüzde 70'in altında olduğu için kadroya alınmaz.<br />

Aynı iş yerinde çalışan arkadaşı kadroya alınan taşeron işçisi düşünmeye başlar "Benim günahım<br />

ne?" diye. Biz de o işçi kardeşimizin aklındakileri buradan soruyoruz: Kadroya alınmayan taşeron işçinin<br />

günahı nedir? Bu eşitsizlik ve haksızlık niyedir? Taşeron işçilerin sömürülmesine tam anlamıyla<br />

ne zaman son verilecektir?” diyerek sözlerine son verdi.<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/yZSV4I8ij28<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


İzmit Belediye Başkanı Leyla Atakan ile meclis üyeleri İsmail Kolaylı, Abdurrahman Yüks<br />

Bundan 47 yıl önce bugün, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek yerel seçimlerde doğrudan vatandaşla<br />

üyeleri İsmail Kolaylı, Feridun Özbay ve Abdurrahman Yüksel ile birlikte geçirdikleri trafik kazası son<br />

Yarım yüzyıl öncesine büyük damga vuran, Türk kadınının neleri başarabileceğinin en büyük kanıtl<br />

deflediği Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli adımlarından biridir. Toplumun her kesiminde olduğu g<br />

yinde ilk kadın il başkanı seçilmekle kalmamış, yerel seçimlerde İzmit Belediye Başkanı olarak Türkiy<br />

Kadın eli değen bir kentin yaşadığı değişimi yılların ötesine taşıyan, her yaptığı hizmeti kentin imza<br />

daha farklı olacağı, Türkiye’de daha fazla anılacağı ve marka bir kent haline geleceği aşikârdır. Ne ol<br />

İzmit ruhuna kattıkları asla ve asla yok sayılamaz.<br />

Leyla Atakan ve aynı elim kazada hayatlarını kaybeden, Belediye Başkanı Vekili İsmail Kolaylı, Beledi<br />

da saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.


el ve Feridun Özbay’ın 47’nci ölüm yıldönümü anma mesajı.<br />

rın oylarıyla seçilen ilk kadın belediye başkanı Leyla Atakan ve beraberindeki mesai arkadaşları meclis<br />

ucu hayatlarını kaybetmişlerdir.<br />

arından olan Leyla Atakan, Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasını heibi,<br />

erkek egemen zihniyetin etkisinde olan Türk siyasetine yeni bir soluk getirmiş, siyasi partiler düzee’nin<br />

ilk kadın belediye başkanı olarak adını tarihe layığıyla yazdırmıştır.<br />

sı haline gelen, adını asırlar sonrasına taşıyan Leyla Atakan’ın ömrü yetse; bugün İzmit’in çehresinin<br />

ursa olsun bu kısa hizmet süresinde dahi, sadece İzmit’e değil tüm Türkiye’ye örnek olan Leyla Atakan<br />

ye Meclisi üyesi Abdurrahman Yüksel ve Encümen üyesi gazeteci Feridun Özbay’ı ölümlerinin 47. yılın-<br />

Saygılarımla.<br />

Av. Fatma KAPLAN HÜRRİYET<br />

CHP Kocaeli Milletvekili<br />

Anayasa Komisyonu Üyesi


H ürriyet, kamu<br />

şoförlerine kadro istedi<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, kadro kapsamına alınmayan<br />

taşeron şoförlerin sorunlarını meclise taşıdı.<br />

Taşerona kadro sözü verilmesine rağmen, kadroya alınmayacakları duyurulan kamu şoförlerinin sorunlarını<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet meclise taşıdı. Hürriyet,<br />

“Devletin kurumlarının kullandıkları araçlar kiralık olabilir ama bu insanlara kiralık araç muamelesi<br />

yapılmamadır” dedi.<br />

GEREKTİĞİNDE HAFTA SONU DA ÇALIŞIYORLAR<br />

Mecliste konuşan CHP Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet şunları kaydetti; “Taşeron düzenlemesi binlerce<br />

işçiyi sevindirirken, binlerce işçiye de üzmeye devam ediyor. Bu işçilerin başında ise, kamu kurum<br />

ve kuruluşlarında görev yapan şoförler geliyor. Kamu kurumlarında uzun süredir, araç ihtiyaçları kiralama<br />

yöntemiyle karşılanıyor. Dolayısıyla, kiralık araçlar da görev yapan şoförler de yine kurum personeli<br />

dışındaki çalışanlardan oluşuyor. Bu şoförler de, taşeron statüsünde çalışıyor. Oysa bu şoförler de, temizlik<br />

personeli ve güvenlik gibi işlerini yapıyor, gerektiğinde mesai saatleri dışında ve hafta sonları da<br />

çalışıyor.”<br />

İNSANLARA KİRALIK ARAÇ MUAMELESİ YAPILAMAZ<br />

Açıklamasına devam eden Fatma Kaplan Hürriyet, “Sonuçta kurum araçları kendi başına gezmiyor, onları<br />

da çalıştıran, müdürleri başkanları, devlet büyüklerini yağmur, çamur, demeden taşıyan insanlar<br />

bulunuyor. Ama ne var ki, bu şoförler sözleşmelerinde sadece araç olarak görünüyor. İnsanlar sözleşmelerinde<br />

yazana göre değil, yaptıkları işe göre değerlendirilmelidir. Devletin kurumlarının kullandıkları<br />

araçlar kiralık olabilir ama bu insanlara kiralık araç muamelesi yapılmamadır. Bir an önce bu insanların<br />

mağduriyeti çözülmeli, kadro verilmesi konusunda bir çalışma yapılmalıdır.<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/kOXDsNhq-9w<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


ürriyet,<br />

“Kadro lütuf değil haktır!”<br />

İSU’da yaşanan kadro eşitsizliğini meclise taşıyan CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, “Bu insanlara<br />

kadro lütuf değil haktır” dedi.<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet önceki gün İzmit’te<br />

yaşanan İSU işçilerinin kadro isyanını meclise taşıdı. Mecliste konuşan Milletvekili Hürriyet,<br />

“Türkiye’nin dört bir yanından anlamsız bir şekilde kadroya alınmayan taşeron işçilerinin haberleri<br />

duyuluyor. Kocaeli’de İSU’ya yıllarca emeğini vermiş 350 personel kadroya alınmadılar. Aynı işi yapanlar<br />

arasında ne yazık ki büyük bir ayrımcılık yaratıldı” dedi.<br />

HEM VERİMLİ DEĞİL DİYE KADRO VERME HEM GECENİN<br />

KÖRÜNDE İŞE KOŞTUR<br />

Konuşmasına devam eden CHP Milletvekili Hürriyet, “350 personel kadroya alınmadıkları gerekçesiyle<br />

seslerini duyurmak istedi. Bu insanların arasında sayaç okuyuculardan, kepçe operatörleri<br />

kanal açıcılar ve şoförlere kadar pek çok iş kolu da bulunuyor. Kadroya alınmama sebebi ise;<br />

“Yaklaşık maliyetin en az %70'lik kısmının asgari işçilik maliyeti ile varsa ayni yemek ve yol giderleri<br />

dahil işçilik giderinden oluşmaması. Yani; sen yüzde 70 verimlilikle çalışmıyorsun. O yüzden sana<br />

kadro yok deniliyor. Oysa bu insanlar gecenin köründe ‘Şu kanal tıkandı, şu istasyon arızalandı’ denilerek<br />

işe koşuluyor ve sonra da kalkıp bu insanlar yüzde 70 verimlilikle çalışmıyor denilebiliyor.<br />

Bu insanların kadro dışı bırakılması da haksızlıktır. Bu insanlara kadro lütuf değil haktır” açıklamasında<br />

bulundu.<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/ClUU9Nw_1NI<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


H<br />

ürriyet’ten Yavuz Selim’e moral ziyareti<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, Gebze Belediyesi ile aralarında sorun olan Yavuz<br />

Selim Mahallesi sakinlerini ziyaret ederek, mahalle sakinlerine moral verdi.<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, geçtiğimiz<br />

günlerde Gebze’de tapu sorunu yaşayan Yavuz Selim Mahallesi sakinlerini ziyaret etti. Yavuz<br />

Selim Mahallesi Güzelleştirme Derneği’nde gerçekleşen ziyarette Milletvekili Hürriyet’e, CHP İl Başkanı<br />

Cengiz Sarıbay, Gebze ilçe Başkanı Musa Yılmaz ve partilileri de eşlik etti.<br />

KADINLARIN İLGİSİNİ KARŞILIKSIZ BIRAKMADI<br />

Özellikle kadınların yoğun ilgisini toplayan Milletvekili Hürriyet toplantıda yaptığı konuşmada,<br />

“Burada bu sorun çözülecekse kadınların cesareti ile çözülecek. Kadınlar en önde yürüyecek ve bende<br />

sizlerin yanında yürüyeceğim” diyerek kadınların ilgisine karşılık verdi. Mecliste sık sık tapu sorunlarını<br />

dile getirdiğini belirten Milletvekili Hürriyet, “Mecliste de her bakanı yakalayacağım ve bu<br />

sorunu ya çözecekler ya çözecekler. Çözmüyorlarsa da 2019’da sorarız hesabını. Bizim İstanbul’daki<br />

ilçe belediyelerimiz tapu sorunları teker teker çözdü. Ne yapmam gerekiyorsa, nasıl çözmem gerekiyorsa,<br />

sizin yanınızda nasıl yer alam gerekiyorsa sözüm söz sonuna kadar mücadeleniz mücadelemdir.<br />

Sizlerin sorunlarınızı her hafta dile getiriyorum, ama sağır kulaklar yine duymuyor, kör gözler yine<br />

görmedi” dedi.<br />

OY İÇİN 40 TAKLA ATANLAR SİZİ MECLİSE ALMADI<br />

Geçtiğimiz hafta Gebze’de tapu sorunu yaşayan vatandaşların Büyükşehir Belediyesi meclis<br />

toplantısına alınmamalarını da eleştiren Milletvekili Hürriyet, “Büyükşehir Belediyesi meclisine gittiğinizin<br />

haberini alır almaz, Ankara’dan yola çıktım. Her hangi bir olumsuzlukta size siper olabileyim<br />

diye. Yetişemedim ama partili arkadaşlarıma ilettim ve sizlerle görüşmek istediğimi bildirdim. Milletin<br />

meclisine milleti almadılar. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Buradan sizleri meclise almayanları şiddetle<br />

kınıyorum. Hadlerini yetkilerini bilmiyorlar. Oy almak için 40 takla atıyorlar, ama o koltuklara oturduklarında<br />

onların kimin oturttuğunu unutuyorlar. Mecliste de ısrarla ‘Yapamayız edemeyiz, şu yasalar<br />

engel oluyor’ diyorlar. Siz mübarek ramazan ayında bile tapularınız çekmecede demediniz mi?<br />

Siz oy verin biz tapu vereceğiz demediniz mi?” şeklinde konuştu.


CHP’Lİ İLÇE BELEDİYELERİ ÇÖZDÜ, KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR ÇÖZEMEDİ!<br />

İstanbul’daki CHP’li ilçe belediyelerinin tapu sorunlarını hak yemeden çözdüğünü de sözlerine<br />

ekleyen Milletvekili Hürriyet, “Bizim küçücük ilçe belediyelerimiz bile bırakın tapu tahsis belgesi olanları,<br />

olmayanların bile tapusunu veriyorsa; insanları sürgün etmeden, mahalleleri bölmeden, yerinden<br />

yurdundan etmeden tapu sahibi yapıyorsa ve burada koskoca Büyükşehir Belediyesi yapamıyorsa yuh<br />

olsun, yazıklar olsun. Peki, bu insanlar oy verdi sizleri o koltuğa oturtturdu, şimdi ne değişti? Anlamıyorlar<br />

mı kafalarına çakacağız. Duymuyorlar mı, kulaklarını açacağız. Görmüyorlar mı, gözlerine sokacağız.<br />

Mücadele etmekten başka şansımız yok. Gerekirse ilerleyen haftalarda sizlerle basın toplantısı<br />

da yapacağız. Burada nasıl imar rantları olduğunu, nasıl peşkeş çekmek istediklerini, zengini nasıl daha<br />

zengin yapmak istediklerini Ankara’da sizlerle birlikte haykırmaya hazırım”<br />

BU HESAP YARINA KALIR AMA KİMSENİN YANINA KALMAZ<br />

Gebze Yavuz Selim ve Hürriyet Mahallesi sakinlerinin işgalci olmadığını da belirterek konuşmasına<br />

devam eden CHP Milletvekili Hürriyet, “Bu insanlar ne işgalcidir ne müşteridir. Bu insanlar hak sahibidir.<br />

Kazanacaksınız ve ben o tapuları aldığınızı göreceğim. İster onların belediyesinde ister bizim belediyemizde.<br />

Siyaset hizmet etme aracıdır, cep doldurma aracı değildir. Siyaset o koltuklara oturana<br />

kadar insanların yüzüne gülüp, kurbanlar kesip, sözler verip, o koltuğa oturduktan sonra da, bana ne<br />

demek değildir. Öncelikle Fatma Kaplan Hürriyet, sıradan bir yurttaş olarak yanınızdayım. Vatandaşına,<br />

halkına kentine ihanet edenlere er ya da geç bu hesap sorulur. Belki bu hesap yarına kalır, ama kimsenin<br />

yanına kalmaz. Ahtım olsun ki, bu zalimlere Kocaeli halkını ezdirmeyeceğim” diyerek konuşmasını<br />

sonlandırdı.<br />

Konuşmamı https://youtu.be/cDGFzdYPBHs<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


H<br />

ürriyet<br />

“Gazi sayılmayanlar zehirlenerek<br />

ölüyor!”<br />

CHP Milletvekili Hürriyet mecliste yaptığı basın toplantısında<br />

vücutlarında kurşun ve şarapnel parçaları bulunmasına rağmen<br />

gazi sayılmayanların metal zehirlenmesi yaşadıklarını aktardı<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, terörle mücadelede<br />

yaralanmalarına rağmen gazi sayılmayanlarla ilgili olarak mecliste<br />

bir basın toplantısı düzenledi. Gazi sayılmayanların vücutlarında<br />

kurşun ve şarapnel parçaları yüzünden metal zehirlenmesi<br />

yaşayan ve sağlıkları bozuldukları aktaran Hürriyet, “Gaziliği bu<br />

insanlara çok görmeyin” dedi<br />

SEN BİZİM GAZİMİZSİN DEDİLER AMA?<br />

Basın toplantısında konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, “TSK’nın nizamnamesine uymadıkları<br />

için gazi sayılmayan binlerce mağdur insanımız var. Bu insanlar terörle mücadelenin en büyük psikolojik<br />

gerilimini yaşamakla kalmamış, teröristlerin hain kurşunlarıyla yaralanarak, belki de yanında arkadaşı şehit<br />

düşerek vatani görevini tamamlamışlardır. Aylarca hastanelerde tedavi görürken, komutanları tarafından, ‘Sen<br />

bizim gazimizsin’ denilerek avutulan bu insanlar hiçbir zaman gazi ilan edilememişlerdir. Kalplerinde kurşun, vücutlarında<br />

yüzlerce şarapnel parçası olmasına rağmen, bir parmaklarını, hatta gözlerini bu vatan için feda etmiş<br />

vatan evlatları Türk Silahlı Kuvvetlerinin 1053 Sayılı Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkındaki Nizamnameye<br />

uymadıkları için gazi sayılmıyorlar” dedi.<br />

AFRİN’DEKİ ASKERLERİMİZ GAZİ SAYILACAK MI?<br />

19 bin insanın bu şekilde gazi sayılmadığını da sözlerine ekleyen CHP’li Hürriyet, mecliste pek çok bakanla<br />

görüştüğünü, meclis gündemine araştırma önergesi ve yasa teklifi ile taşıdığını ifade eden Hürriyet, Afrin operasyonun<br />

da aynı sıkıntıların yaşanabileceğine dikkat çekti. Hürriyet, “Operasyon başlayalı onlarca askerimizi şehit<br />

verdik. Ne var ki, bizleri üzen sadece şehit haberleri değildir. Orada terörle mücadele esnasında yaralanan da<br />

onlarca evladımız var. Afrin’den gelen acı haberlere dikkat ettiğimizde; 3 askerimiz şehit oldu 5 askerimiz yaralandı<br />

deniliyor. Şimdi onlar da yüzde 40 engeline takılacak, ben neden gazi olamadım diye kendi kendine soracak?<br />

Ama ne yazık ki bir cevap bulamayacak” dedi.<br />

Basın Açıklamamızı https://youtu.be/jmNimj7oS00<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜYORLAR<br />

Vücutlarında kurşun ve şarapnel parçaları bulunmasına rağmen devlet tarafından gazi sayılmayanların kronik<br />

metal zehirlenmesi yaşadıklarını da ifade eden Hürriyet, “Ocak ayından bugüne kadar 104 kişi muayene oldu. Toksikoloji<br />

sonuçları belli olan, 42 gazi sayılmayan insanımızın hepsinde cephane yapımında kullanılan ve insan vücudunda<br />

olmaması gereken Arsenik, Kurşun, Antimon ve Nikel olan ağır metaller tespit edildi. Bu insanlar yavaş yavaş<br />

zehirlenerek ölüyorlar. İlla ki gazi sayılmaları için onlardan uzuv kaybı isteniyor. Artık bu konuya daha fazla sessiz<br />

kalınmaması gerekiyor. Bu insanların istediği sadece seslerini duyurabilmek. Artık bu konuya daha fazla sessiz<br />

kalınmaması gerekiyor. Bu insanların istediği sadece ve sadece seslerini duyurabilmek” açıklamasında bulundu.<br />

Murat Güloğlu ile Günaydın Türkiye ekranlarında gazilerimiz<br />

https://youtu.be/x93unBFO3tQ linkinden izleyebilirsiniz.<br />

Gazi sayılmayanlar için verdiğimiz mücadele Kanal B Ana Haber'de<br />

https://youtu.be/PfRXcG5Fqjk linkinden izleyebilirsiniz.<br />

İsmail Küçükkaya, gazi sayılmayanlarla mecliste yapmış olduğumuz basın toplantısını<br />

Fox ekranlarına taşıdı.<br />

https://www.youtube.com/edit?o=U&video_id=b_lrNqkT8yU<br />

linkinden izleyebilirisiiniz.<br />

Gazi sayılmayanlarla omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Konuşmamı<br />

https://youtu.be/Gi5iVJIZRNk linkinden izleyebilirsiniz.


Kocaeli’deki işçi ölümleri mecliste<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet Kocaeli’de artan işçi ölümlerinin ve meslek hastalıklarının araştırılması<br />

için meclise araştırma önergesi verdi.<br />

Kocaeli’de yaşanan işçi ölümlerinin Şubat ayında zirveye çıkması ve sürekli olarak artmasının önüne geçilmesi<br />

gerektiğini dile getiren CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, önlem alınması ve mecliste bir an önce<br />

araştırma komisyonu kurulması gerektiğini söyledi.<br />

İŞÇİLERİN ALIN TERİ KOCAELİ’Yİ ZİRVEYE TAŞIYOR<br />

İşçi ölümlerinin, yaralanmalarının ve meslek hastalıklarının araştırılması için meclise araştırma önergesi<br />

sunan Milletvekili Hürriyet Kocaeli’nin ülkeye katkısından da bahsederek, “Kocaeli yüzölçümü bakımından küçük,<br />

ancak katma değeri bakımından büyük bir ildir. Son 10 yıllık istatistikî verilere göre İlin Türkiye imalat sanayine<br />

sağladığı katkı yüzde 13’tür. Türkiye’nin en büyük 500 firmasının da 80’i Kocaeli’nde faaliyet göstermektedir.<br />

İlk 1000 büyük işletme içerisinde ise 131 Kocaeli firması yer almaktadır. Türkiye’nin büyük işletmelerinin<br />

yüzde 13’ünü Kocaeli firmalarının oluşturması, İlimizin imalat sanayi ve vergi oranlarıyla da örtüşmektedir.<br />

Doğal bir liman olan İzmit Körfezi’nde 35 liman ve iskele bulunmaktadır. İlde 13 adet organize sanayi bölgesi,<br />

3 adet teknopark ve 2 adet serbest bölge bulunmaktadır. 2017 yılında 66 milyar 945 milyon dolarlık ihracat<br />

ve ithalat ile Türkiye dış ticaret hacminin %17’sini tek başına gerçekleştiren bir ildir” dedi.<br />

İŞÇİ ÖLÜMLERİ HAD SAFHADA<br />

Kocaeli’nin Türkiye’nin sanayi kenti olmasında işçilerin emeği ve alın terinin önemi olduğunu belirterek<br />

açıklamasına devam eden Hürriyet, “Üretimde daha fazla kâr hırsı, güvencesiz çalışma, işçi sağlığı ve iş güvenliği<br />

önlemlerinin ekstra maliyet görülmesi sonucu, kaza, fıtrat, kader denilerek iş cinayetlerinde 2013-2016 yılları<br />

arasında en az 241 işçi hayatını kaybetti. 2016 yılında bu anlamdaki istatistikte 2’nci sırayı almıştır. 2017<br />

yılında Kocaeli’de 67 işçi yaşamını yitirirken, <strong>2018</strong>’in sadece Şubat ayında 10 işçi ölümü gerçekleşmiştir. Şubat<br />

ayındaki bu istatistik Türkiye’de 1’inci sırayı almıştır. Öte yandan tespiti daha zor olan meslek hastalıkları buz<br />

dağının görünmez kısmı olduğu için sayıları netlik kazanamamaktadır. Türkiye’nin bel kemiği olan, Türkiye ekonomisine<br />

can veren Kocaeli’de yaşanan işçi ölümleri, yaralanmalarının ve meslek hastalıklarının nedenlerinin<br />

soruşturulması, önlem alınmasının insan hakları açısından önem arz ettiğinden ötürü meclis araştırma komisyonunun<br />

kurulmasını arz ediyoruz” açıklamasında bulundu.


8 Mart 1857 yılında, dünyanın öbür ucunda haklarını almak, daha iyi çalışma koşullarına sahip olmak en öneml<br />

sında çıkan yangında hayatlarını kaybetmişlerdir. Erkeklerle eşit şartlarda çalışmalarına rağmen aynı değeri görmeyen<br />

muştur.<br />

Kurtuluş Savaşı mücadelesinde erkeklerinin yanında kanlarını toprağa dökmekten çekinmeyen kadınlarımız iç<br />

mekte Anadolu Kadını kadar emek verdim’ diyemez” diyen Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk,<br />

Kadına layık görülen haklar yıllar içerisinde erozyona uğrarken, kanun üzerinde erkekle aynı haklara sahip olan<br />

kabul edilse de sonrasında ayrıştıran, ötekileştiren söylemler kadını cinayet, tecavüz, taciz olaylarının ortasında bırakm<br />

cinayetleri yüzde 25 artmıştır. Sadece <strong>2018</strong> yılının ilk iki ayında 75 kadın eski kocaları, sevgilileri, eşleri, ağabeyleri, k<br />

Yaşamlarını yitiren kadınlarımızı kanlı birer istatistik haline getiren AKP, kadın haklarını hiçe saymakla kalmam<br />

maza karşı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sorunlarını ve çözümlerini konuşmak için bir araya gelen kadınlara dahi<br />

eklenirken, iktidarın tek yaptığı bu cinayetler karşısında üç maymunu oynamak olmuştur. Haklarını aramaya çalışan k<br />

mem’, ‘Kadın ile erkek eşit olamaz; fıtrata aykırı’ diyerek kadını bir obje olarak gören zihniyet, asla kadın haklarını çağ<br />

geride bıraktıkları insanların gözyaşlarıyla hatırlanacaktır.<br />

Biz o şiddete uğrayan kadınlarımızın gözyaşlarını ve geride bıraktıkları ailelerinin feryatlarını asla ve asla unut<br />

yanımıza aldığımız kadınlarla birlikte bu mücadeleyi büyüteceğiz ve sadece 8 Mart’larda değil, her yeni gün bu mücad<br />

Bu sebeple kadınlarımız için eşitlik ve adalet istiyoruz.<br />

Kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı, özgürlüklerin kısıtlanmadığı, eşit bir gelecek için çoğalan m<br />

Basın Açıklamamızı https://youtu.be/lJJk8v0-okE<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


isi insan olduklarının unutulmaması gerektiğini düşünen 129 kadın, polisin kendilerini fabrikaya kilitlemesi sonrakadınların<br />

bu eylemi her ne kadar gözyaşı ile bittiyse de, onların mücadelesi yüzyıllar sonrasına ilham kaynağı olin<br />

“Dünyada hiç bir milletin kadını ‘Ben Anadolu Kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götür-<br />

Avrupalı kadınlarda dahi olmayan seçme ve seçilme hakkını Türk kadınına layık görmüştür.<br />

kadın, toplum nezdinde ezilmeye devam etmiştir. Kadına verilen haklar ilk zamanlarında halk tarafından kısmen<br />

ıştır. Bu söylemler son 16 yıldır iktidarda olan AKP ile tavan yapmış, 2017 yılında 409 kadın katledilirken, kadın<br />

ardeşleri tarafından öldürülmüştür.<br />

ış, kadınları bitmeyen bir cinayet döngüsünün çıkmazı haline getirmiştir. Bugün geldiğimiz noktada, bu kanlı çıktahammül<br />

edemeyen zihniyetle 16 senedir mücadele halindeyiz. Her sene kadın cinayetlerine yüzlerce kadın daha<br />

adınları sürekli olarak hedef gösteren, erkek egemen anlayış karşısında aşağılayan, ‘Kadın mıdır, kız mıdır biledaş<br />

seviyeye taşıyamayacaktır. Aksine kadınlar her zamankinden çok işkence görecek, cinayete kurban gidecek ve<br />

mayacağız. Kadınların mücadelesi, bizim mücadelemiz. Bizim mücadelemiz hak arama mücadelesi. Bir çığ misali<br />

elenin alın terini dökeceğiz. Kadınların eşitlik ve adalet mücadelesi bütün toplumun eşitlik ve adalet mücadelesidir.<br />

ücadelemizle var olacağımızı hatırlatarak tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.<br />

Saygılarımla.<br />

Av. Fatma KAPLAN HÜRRİYET<br />

CHP Kocaeli Milletvekili


Çocuklara taciz ve gazi sayılmayanlarla ilgili açıklamalarım Kanal B ekranlarında<br />

https://youtu.be/sH0335gKMj8<br />

Linkinden izleyebilirsiniz.


"Lozan'dan Günümüze Adalet ve Kadın" adlı panelde<br />

yaptığım konuşmamı<br />

https://youtu.be/UJAl53BGmg8<br />

Linkinden izleyebilirsiniz.


H<br />

ürriyet, “Vicdanınızın sesini<br />

dinleyin, taşeron şoförleri<br />

kadroya alın”<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, kadroya alınmayan taşeron şoförlerin<br />

haksızlığa uğradığı belirterek, “Vicdanınızın sesini dinleyin,<br />

tüm taşeron şoförleri kadroya alın”<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet kadroya alınmayan<br />

taşeron şoförlerinin durumunu bir kez daha meclise taşıdı. Bazı belediyelerin<br />

taşeron şoförleri kadroya aldığını ifade eden Hürriyet,<br />

“Eşitlik kavramınız bu kadar zayıfsa en azından vicdanınızın sesini<br />

dinleyin ve tüm taşeron şoförleri kadroya alın” açıklamasında bulundu.<br />

TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDAN BİZE ULAŞTILAR<br />

Konu hakkında konuşan CHP Kocaeli Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet,<br />

“Kamu kurum ve kuruluşlarında yıllardır görev yapan ancak kadroya alınmayan şoförler, Türkiye'nin her yerinden<br />

bize ulaştılar ve kadro taleplerini ilettiler. Hatırlatmak gerekirse, kamu kurumlarında uzun süredir araç<br />

ihtiyaçları kiralama yöntemiyle karşılanıyor. Dolayısıyla kiralık araçlarda görev yapan şoförler de yine kurum personeli<br />

dışındaki çalışanlardan oluşuyor. Bu şoförler de hâliyle taşeron statüsünde çalışıyor ama Türkiye'nin pek<br />

çok yerinde kadro sınavlarına katılamayacaklarını öğrendiler”<br />

BAZI BELEDİYELER KADROYA ALIYOR<br />

Açıklamasına devam eden Milletvekili Hürriyet, “Kadro sınavlarının başladığını ve 22 Marta kadar da süreceğini<br />

biliyoruz ancak bizim anlayamadığımız birkaç nokta var. Bazı belediyeler taşeron şoförlerinin kadro sınavına<br />

katılabileceklerini açıkladı. Bir tarafta yüzde 70 gerekliliği sağlayamadığı için kadroya alınmıyorlar, diğer tarafta<br />

alınıyorlar; bu ilginç bir durum. Hani Anayasa'nın eşitlik ilkesi nerede kaldı? Yani eşitlik için illa her seferinde<br />

Anayasa'dan örnek mi vermek gerekiyor? Eşitlik kavramınız bu kadar zayıfsa en azından vicdanınızın sesini dinleyin<br />

ve tüm taşeron şoförleri kadroya alın diyorum” diyerek konuşmasına son verdi.<br />

Konuşmamı https://youtu.be/pOh3kzk_p1E<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


Seçim Kanunun değişmesi ile lgili olarak Anayasa<br />

Komisyonunda yaptığım konuşmalarımı;<br />

https://youtu.be/Hk0rFVBwLjU<br />

https://youtu.be/5HnHgzGPMDo<br />

https://youtu.be/gI55x7S30Bk<br />

https://youtu.be/x7Cdn1uQsbg<br />

https://youtu.be/_mrMIsaBPVU<br />

https://youtu.be/8d6iQFrRnKU<br />

https://youtu.be/Di76_QtD-G4<br />

https://youtu.be/3siIZhUU4rc<br />

Linklerinden izleyebilirsiniz.


“Kadın erkek eşit değildir diyenlerle bu yol yürünmez”<br />

C HP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, mecliste yaptığı konuşmada, “Kadın erken eşit olamaz, fıtrata aykırı d<br />

ifade etti<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet mecliste 8 Mart Dünya Emekçi<br />

kadın işsizliğinin arttığınaı kadınların her geçen gün şiddetin pençesine düştüğünü ve buna da iktidarın neden oldu<br />

şey, haklarını bilmeleridir. Çünkü öğrenmek ve örgütlenmek hak aramanın ilk adımıdır” açıklamasında bulundu.<br />

BİZDEKİ HAKLAR İSVİÇRE’DE YOKTU<br />

8 Mart’ın öneminden bahsederek konuşmasına başlayan CHP Milletvekili Hürriyet, Cumhuriyet’in kurulması<br />

önce New York'ta 40 bin dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle, bir tekstil fabrikasında greve başlar anca<br />

şıyla bittiyse de onların bu mücadelesi yüzyıllar sonrasına ilham kaynağı oldu. Kadınlarımızın, Kurtuluş Mücadelesi<br />

hiçbir milletin kadını 'Ben, Anadolu kadınından fazla çalıştım; milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kad<br />

layık görmüştür. İsviçre bile bu hakkı bizden tam otuz sekiz yıl sonra kendi ülkesinde vermiştir” dedi.<br />

KANLI BİRER İSTATİSTİK HALİNE GETİRDİLER<br />

Kadınlara verilen hakların her geçen gün erozyona uğradığını belirten Hürriyet, “Ayrıştıran, ötekileştiren söyle<br />

AKP döneminde tavan yapmış, 2017 yılında 409 kadın katledilmiş, sadece <strong>2018</strong> yılının ilk iki ayında 75 kadın öldürül<br />

ren eylem ve söylemler kadın haklarını hiçe saymakla kalmamış, kadınları bitmeyen bir cinayet döngüsü içerisine ve<br />

mız yeterli ve güvenceli istihdam olanağına sahip değil. Genç kadın işsizliği artıyor. Kadınlar sınırlı iş kollarına hapsed<br />

yılı Yasa ve ilk imzacısı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi gerektiği gibi uygulanmıyor” dedi.<br />

KADINLAR İÇİN EŞİTLİK VE ADALET İSTİYORUZ<br />

Milletvekili Hürriyet, iktidarın kadın karşıtı söylemlerinin bunda en büyük pay sahibi olduğunu da belirterek, “<br />

ta aykırı’ diyen zihniyet yüzünden kadın bir obje olarak görülüyor. Bu zihniyette, kadın haklarını çağdaş seviyeye ul<br />

ğı’nın isminden de ‘kadın’ ismi kaldırıldı. ŞÖNİM'ler ne yazık ki işlevsiz ve yetersiz. Kadınların mücadelesi bizim müc<br />

ğimizden, kaç çocuk yapacağımızdan, hangi desibelde güleceğimize karar verilen kadınlar olarak, farklı sosyal, ekono<br />

yoruz. Sadece 8 Martlarda değil, her gün bu mücadelenin alın terini dökeceğiz. Kadına karşı her türlü ayrımcılığın o<br />

‘Kadınlar için eşitlik ve adalet’ diyorum” diyerek sözlerine son verdi.<br />

Konuşmamı https://youtu.be/YceEKGsnDt4<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


iyen zihniyetin kadın haklarını çağdaş seviyeye ulaştıramayacağını”<br />

Kadınlar Günü ile ilgili yaptığı konuşmada hükümeti eleştirdi. Genç<br />

ğuna dikkat çeken Hürriyet, “Kadınların mücadelesinde en önemli<br />

nda kadınların da emekleri olduğunu belirterek, “Yüz altmış bir yıl<br />

k işçilerin fabrikaya kilitlenmesi arkasından çıkan yangında tam 129 kadın işçi can verir. Bu grev her ne kadar gözyandeki<br />

kutsal fedakârlığını karşılıksız bırakmayan, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk "Dünyada<br />

ını kadar emek verdim.' diyemez." diyerek Avrupalı kadınlarda dahi olmayan seçme ve seçilme hakkını Türk kadınına<br />

mler kadını cinayet, tecavüz, taciz olaylarının tam ortasında bırakmıştır. Bu söylemler son on altı yıldır iktidarda olan<br />

müş ve ne yazık ki faillerin de yüzde 47'si tespit edilememiş. Öldürülen kadınlarımızı kanlı birer istatistik hâline getiişsizlik<br />

kervanına, çıkmazına sokmuştur. TÜİK istatistiklerinde kadın istihdam oranı erkeklerin yarısı kadar. Kadınlarıiliyor<br />

ve iş yaşamından koparılıyor. Doğum izinleri kadınlar aleyhine kullanılıyor ama denetim sağlanmıyor. 6284 sa-<br />

‘Kadınlar iş aradığı için işsizlik artıyor Kadına iz bırakmadan dayak atmak mubahtır. Kadın ile erkek eşit olamaz, fıtraaştırma<br />

gayretini görmüyoruz. Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda bile ‘kadın erkek eşitliği’ ismi, ‘Aile Bakanlıadelemiz,<br />

bizim mücadelemiz ise hak arama mücadelesi. Ezilen, sömürülen, öldürülen, tecavüze uğrayan, ne giyecemik<br />

sınıflara, farklı ideolojilere sahip olabiliriz. Ama tüm farklılıklarımızla birlikte mücadele etmek gerekliliğine inanırtadan<br />

kalktığı, özgürlüklerin kısıtlanmadığı eşit bir gelecek için çoğalan mücadelemizde var olacağımızı hatırlatarak


ürriyet, “Seçim ittifakı, mühürsüz oy<br />

milli iradeyi yıkar”<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, komisyondan geçen<br />

‘Seçim İttifakı’ düzenlemesinin milli iradeyi yıkacağını savundu<br />

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına<br />

Dair Kanun Teklifi CHP’li Anaysa Komisyonu üyelerinin yoğun muhalefetine rağmen Anayasa Komisyonu'nda<br />

kabul edildi. Anayasa Komisyonu olan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, konuyla ilgili<br />

açıklamalarda bulundu.<br />

BU TEKLİF SANDALYE HIRSIZLIĞIDIR<br />

MHP ve AKP tarafından sadece muhalefete değil, topluma dayatılan bir düzenleme ile karşı karşıyayız.<br />

Özellikle partilerin oluşturacakları ittifakla ilgili yapılan düzenlemeler, MHP’nin baraj altında kalma korkusu ve<br />

AKP’nin de yüzde 51’i nasıl geçerim telaşından kaynaklanıyor. Baraj, zaten başlı başına demokrasinin önüne<br />

konulmuş bir engel. Şimdi bu engelin üzerine bir engel daha konuluyor ama ittifak kuran partiler lehine kolaylaştırılıyor,<br />

ittifak kurmayan partilerin önüne engel üstüne engel koyulmaya devam ediliyor. Örneğin 550 bin<br />

seçmen bir partiye oy verecek, ittifak nedeniyle milletvekili çıkaracak ama 5,5 milyon oy almış bir parti ittifak<br />

kurmadığı için Meclis’e giremeyecek. Hani milletin hakkı, eşit yarış, demokratik temsil, çoğulculuk nerede kaldı?<br />

12 Eylül darbe yasalarıyla mücadele diye diye aslında o darbe yasalarına kocaman bir kucak açtılar ve sevgiyle<br />

kucaklaştılar ama adaletsizliğin dibine vurdular. Korkularına esir düştüler ve sandalye hırsızlığına başladılar”<br />

dedi<br />

HİÇ Mİ VİCDANLARI SIZLAMAYACAK?<br />

Yüzde 9 alan partinin meclise giremeyeceğini ama ittifak adı altında yüzde 3 bile alsa bir partinin meclise<br />

gireceğini de ifade eden Milletvekili Hürriyet, bu şekilde bir düzenlemenin demokrasi de büyük hasarlara neden<br />

olacağını da sözlerine ekledi. Açıklamasına devam eden Hürriyet, “Yüzde 9,9 alan parti sırf tek başına girdiği<br />

için vekil çıkaramayacak, yüzde 3 oy alan parti sırf ittifak kurduğu için o ittifakın nimetlerinden yararlanacak.<br />

Bundan da hiçbir rahatsızlık duymayacak, haksız kazanç elde ettim diye hiç ama hiç vicdanı sızlamayacak.<br />

Hak etmediği milletvekilini, oy almadığı hâlde çıkardığı milletvekilini nasıl göğsünü gere gere temsil ettirecek?<br />

Bu süreçte demokrasiye verilen hasarları telafi etmek çok zor olacak. Bu hırsızlığa "Evet." demek hiçbir vicdana<br />

sığmaz. Buna kim "Evet." derse desin gerçekten bir vicdanını sorgulasın, elini bir vicdanına koysun” şeklinde<br />

konuştu.


16 NİSAN REFERANDUMU HİLESİNİ YASALLAŞTIRIYORLAR<br />

Seçim güvenliği ve mühürsüz zarfların kabul edileceği gibi düzenlemelerin de yanlış olduğunu ifade eden<br />

Anayasa Komisyonu üyesi Milletvekili Hürriyet, “Bir yandan, ittifaklar adı altında siyaseti kilitleyecek, demokrasi ve<br />

çoğulculuğu yok edecek, seçime ilişkin hükümler, seçimler baştan şüpheli, dolayısıyla sonuçları da güvensiz hâle<br />

gelecek. Bu teklifle Türkiye'nin geleceği kurgulanmakta, çoğulculuğu ve demokrasiyi yok ederek, mühürsüz referandumla<br />

kurulan tek adam rejimini tahkim etme ve milleti tek tipleştirme hedeflenmektedir. Mühürsüz oyların<br />

kabulü yasa dışı bir karardı, hukuksuzdu, suç unsuru bence barındırıyordu -bir hukukçu olarak da söylüyorum- ve<br />

ne yazık ki şu anda bu kanunlaştırılıyor. Aslında, bir anlamda itiraf da ediliyor yapılan yasa dışı uygulama teklifle<br />

birlikte. Mühür, bir pusulanın ve zarfın o sandık için hazırlandığının ve yine o sandıkta kullanıldığının kesin karinesidir.<br />

Bu mührü kaldırdığımızda, bir meşruiyet krizi yaratacak, hilenin önünü açacak ve seçim sistemimize ağır bir<br />

darbe vuracak. Özellikle de oy pusulalarının çok sayıda, seçmen sayısından daha fazla bastırıldığını düşünürsek bu<br />

fazla oy pusulaları kötü niyetli insanların eline geçerse bunların, hileli şekilde oy verilmesinin nasıl önüne geçeceğiz?”<br />

dedi.<br />

MECLİSTE KARŞI KOYACAĞIZ<br />

Açıklamalarına devam eden Milletvekili Hürriyet, “Sandıkların birleştirilerek taşınması, mühürsüz zarfların<br />

geçerli sayılması, sandıklara güvenlik güçlerinin müdahalesi ve seyyar sandığın kanuni düzenlemeye bağlanması<br />

Türkiye’de yeni bir sopalı seçimin önünü açacak düzenlemelerdir. Anayasamıza da aykırılıklar teşkil etmektedir.<br />

Gerek AKP emrine giren kamu görevlilerinin, sandıklarda görevli olmaları, gerek seyyar sandık uygulamasıyla sandıkların<br />

taşınabilecek olması, gerekse kolluk kuvvetlerinin müdahaleleri seçimlerin güvenliği ilkesine uymamaktadır.<br />

İşin garip tarafı ise bütün bunların seçim güvenliği adı altında yapılmasıdır. TBMM Anayasa Komisyonunda bu<br />

saydığım gerekçelerle, tümüne muhalif olduk ve ülkemizin geleceğini karartacağı kesin olan bu teklifin bir an önce<br />

geri çekilmesini istedik. Ama hem AKP hem de MHP kendi yararlarına olan bu teklifi yangından mal kaçırırcasına<br />

komisyondan geçirdiler. Şimdi bu oldubittiyle komisyondan geçirilen kanun teklifine karşı mecliste karşı koyacağız.<br />

Milletin iradesini sakatlayan bu sistemin geçmemesi için bütün imkanlarımızı seferber edeceğiz” açıklamasında<br />

bulundu<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/xRAgb65xjVg<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


Milletin iradesinin yumurta kadar değeri yok<br />

C<br />

HP Milletvekili Hürriyet önceki gece sabaha kadar<br />

süren ittifak yasasıyla ilgili mecliste yaptığı<br />

konuşmada; “Milletin iradesinin bir yumurta kadar<br />

değeri yok” dedi.<br />

İttifak yasası önceki gece sabaha kadar görüşülüp meclisten<br />

geçerken, CHP Kocaeli Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu<br />

üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, hak gasp etmenin, seçimlere<br />

hile karıştırmanın, kul hakkı yemenin yasal hale getireceğini<br />

söylediği ittifak yasası hakkında konuştu. İttifak yasasının<br />

korku duygusundan ötürü meclise getirildiğini ifade eden<br />

Hürriyet, ‘Bir taraf "Meclise giremem’ diye, diğer taraf ‘Tek<br />

başıma yüzde 51'i alamam’ diye korkuyor ve bu korkuyla birlikte, kendi lehinize tedbir almaya çalışıyorsunuz”<br />

dedi.<br />

SANDALYE HIRSIZLIĞININ ÖNÜNÜ AÇACAK<br />

Mecliste konuşmasına devam eden Kocaeli Milletvekili Hürriyet, kanun teklifinin gerekçesinde yazılanların<br />

beylik laflarla doldurulduğunu ancak bu laflara teklifi verenlerin dahi inanmadığını belirterek, “Mesela,<br />

‘Özgürlükçü ve çoğulcu demokratik rejimler özgür, eşit, serbest ve dürüst şekilde yapılan seçimlere dayanmaktadır.<br />

Demokratik yönetimin temeli olan serbest seçim hakkı her türlü etkiden uzak, hür iradeyle kullanılan oylarla<br />

bir anlam ve değer taşır’ demişsiniz. Gerçekten bu değerlere inanıyorsanız nasıl böyle bir teklif getiriyorsunuz,<br />

milletin önüne böyle bir teklifi nasıl koyuyorsunuz, gerçekten inanması bizim için güç. Hem serbest seçim hakkından,<br />

hür irade ve çoğulcu demokratik rejimden bahsediyorsunuz hem de ‘Fazladan nasıl sandalye kazanırım, oy<br />

almadan nasıl milletvekili çıkarırım, nasıl milletin hakkını yerim?’ onu düşünüyorsunuz. Bu teklifi bütünüyle baktığımızda,<br />

iki ayrı alanda kaygılarımızı artıran düzenlemeler var. Birisi sandalye hırsızlığının önünü açacak olan seçim<br />

ittifakı; diğeri de seçim güvenliğinden çok, ittifak yapan partilerin güvenliğini sağlayan ama seçimleri şaibeli<br />

hâle getirecek olan düzenlemeler var. Her ikisinde de ne yazık ki demokrasiye, çoğulculuğa, adalete, hukuka,<br />

şeffaflığa, adil temsiliyete ve seçim güvenliğine ciddi yaralar açacak ve telafisi mümkün olmayan düzenlemeler<br />

yer alıyor” dedi.


BARAJI KALDIRMAYI DÜŞÜNMEDİLER BİLE<br />

Konuşmasına devam eden Milletvekili Hürriyet, “Bu teklif "ittifaklar" adı altında, aslında bal gibi ihale şartnamesine<br />

benzeyen bir yapı ya da asıl adı "koalisyon" olan sistemle siyaseti kilitleyecek, demokrasi ve çoğulculuğu<br />

yok edecek, seçime ilişkin hükümlerle de seçim sonuçlarını güvensiz hâle getirecek. Bu teklifle birlikte Türkiye'nin<br />

geleceği kurgulanmakta, mühürsüz referandumla kurulan tek adam rejimini tahkim etme ve milleti tek<br />

tipleştirme hedeflenmektedir bu teklifi getirenler tarafından. Bundan üç yıl öncesinde birbirlerine siyaset alanından<br />

söven, edepsizce yakıştırmalarda bulunan iki parti şimdi çıkarları doğrultusunda birbirleriyle çok da güzel<br />

uyuştu. Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop daha yasalaşmayan bir ittifak bu görünümlü bu koalisyonun<br />

beş yıl süreli olacağını söyledi. Siyasette neyin ne zaman ne olacağı hiç belli olmaz. Üç yıl önce birbirlerine küfürler<br />

yağdırırken tutup da şimdi çıkarlar doğrultusunda ‘Bu ittifak beş yıl sürecek’ demek bize göre abesle iştigaldir.<br />

Bu teklifle diğer partilerin siyaset yapma hakkı barajla kapatılıyor. Kendileri için siyaset yapma hakkıysa ittifakla<br />

birlikte açılmış oluyor. Bunu yapanlar barajın üzerine merdiven dayayarak barajı uzun atlamayla atlamış oluyor.<br />

‘Gelin, biz barajı kaldıralım, vatandaşların gönül verdiği tüm partiler Mecliste olsun’ dediğimizdeyse, ‘Olur mu<br />

öyle şey?’ deniyor.<br />

KUL HAKKI NEREDE?<br />

Baraj sisteminin adaletsizliğinden bahsederek konuşmasına devam eden Milletvekili Hürriyet, “Milletin bekası’<br />

diye diye sadece iki partinin bekası güvenceye alınıyor. Yüzde 2, yüzde 3, yüzde 5 alan parti oy oranı kendisinden<br />

nispeten daha fazla olan partiyle ittifak kurduğunda yani başka partinin kuyruğuna takıldığında Mecliste<br />

temsil edilecek, almadığı oyu almış sayılacak. Ama yüzde 9,9 alan bir parti sırf tek başına girdiği ve ‘Hodri meydan,<br />

ben tek başıma bu seçime giriyorum’ deme cesaretini göstererek, ittifak yapmadığı için Meclise giremeyecek.<br />

Kendisine oy veren milyonlarca vatandaşın temsiliyetini Mecliste sağlayamamış olacak. Peki, nerede temsilde<br />

adalet? Nerede hak? Nerede hukuk? Nerede vicdan? Nerede kul hakkı? Hani hep Müslümanlıktan bahsediyoruz<br />

ya. İşte, buyurun size kul hakkı. Yeterli oy alınmadığı hâlde alınmış gibi gösterilerek milletvekili çıkarılacak bu<br />

sistemle birlikte ne yazık ki. Peygamberimizin söylediği gibi, ‘Hak edilerek kazanılan bir şey haksız olarak kazanılan<br />

çok şeyden üstündür’” dedi.<br />

ARTIK TRAFOYA KİMSENİN GİRMESİNE GEREK KALMAYACAK<br />

Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, mühürsüz oyların 16 Nisan referandumunun bir hilesi olarak devam<br />

ettiğini ve bu teklifle hilenin yasalaştığını da dile getirerek, “Mühürsüz oyların geçerli olması, sandıkların taşınması,<br />

seçmenlerin rastgele birbirinden ayrıştırılması, seyyar seçim sandığı oluşturulması, baraj şantajı gibi birbirini<br />

aratmayan garabet düzenlemeler bulunuyor bu teklifte. Her seçim döneminde illa bir yerlerde hep trafoya kedi<br />

girerdi, elektrikler kesilir, bir anda seçim sonuçları değişir, şaibeli açıklamalar yapılırdı. 16 Nisan Referandumunda<br />

bu sefer trafoya kedi değil YSK girmişti ne yazık ki; bunu da hep bas bas söylemiştik. Kanun maddesi çok açık olmasına<br />

rağmen, mühürsüz oyları geçerli saymıştı 16 Nisan Referandumunda YSK. Şimdi, bu teklifle birlikte bu<br />

hukuksuzluk kanuna bağlanıyor yani bundan sonra artık trafoya kimsenin girmesine gerek kalmayacak, bu teklif<br />

zaten sizin işinizi görmüş olacak. Ülkemizde yumurtalara bile mühür vurulur ve mühürsüz bir yumurta ceza sebebi<br />

sayılırken, milletin iradesini temsil eden oyları mühürsüz olsa da kabul etmek, ‘Milletin iradesinin bir yumurta<br />

kadar değeri yok’ demek oluyor”


MAFYA SALTANATI<br />

Yasa teklifi ile birlikte getirilen maddelere dikkat çeken Milletvekili Hürriyet, “Aynı binada oturan vatandaşlara<br />

farklı yerlerde oy kullandırılması, Cumhurbaşkanının memuru valilerin seçimlere karışması, engelli ve<br />

hasta seçmenlerin durumlarını istismar edecek şekilde sandıkların seyyar hâle getirilmesi, kolluk kuvvetlerinin<br />

sandık alanına müdahale etmesi, hukuksuzlukların yasal zırha büründürülmesidir. Seyyar seçim değil, temiz,<br />

şaibesiz, vicdanlara uygun bir seçime ihtiyacımız var. Hilenin önünü açmak, sandalye hırsızlığını yasalaştırmak,<br />

siyasi yankesicilik yapmak, sandık güvenliğini hiçe saymak, halkın ve siyasi partilerin denetimini ortadan kaldırmak,<br />

bunu da devletin gücünü alet ederek yapmak namussuzlukların yolunu açacaktır. Adaletin gözleri adil<br />

olsun diye bağlıdır, namussuzlara göz yumsun diye değil. Adaleti çıkarınız için kullanırsanız, bumerang gibidir<br />

ve gün gelir onu kullananı vurur ve eninde sonunda sizleri de vuracak. Bu teklif sandıkla gelen AKP'nin sandıkla<br />

gitmek istemeyişinin yani saltanatını sürdürmek isteyişinin ifadesidir. Ben buna mafya saltanatı diyorum. Bunu<br />

yaparken de her konuşmacı aynı şeyi söylüyor, ‘15 Temmuz 15 Temmuz 15 Temmuz’ Bu teklifi açıklarken sürekli<br />

olarak 15 Temmuz’u kullanıyorsunuz ama aslında siz 15 Temmuz’u bu teklifle birlikte istismar ediyorsunuz”<br />

dedi.<br />

HİLENİN ETRAFINDA İTTİFAK OLMAZ<br />

12 Eylül darbeleriyle mücadeleyi propaganda aracı olarak kullanıldığını da ifade eden Hürriyet, “‘12 Eylül<br />

darbe yasalarıyla mücadele edeceğiz’ diye geldiniz, propaganda yaptınız, oy aldınız; şimdi, bu darbe yasalarına<br />

kocaman bir kucak açıyorsunuz. Bu ittifak, halkın gerçek sorunlarına dair de hiçbir çözüm üretmiyor. Aslında,<br />

Türkiye Büyük Millet Meclisi temenni yeri değildir, çözüm yeridir. Burada bunların konuşulması lazım, halkın<br />

gerçek ihtiyaçlarının konuşulması lazım ama bu teklife baktığımızda, halkın gerçek ihtiyaçları değil, iki partinin<br />

çıkarlarını konuşuyoruz. Bütün inandığımız değerlerin, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün altına dinamit<br />

koyuyorsunuz. ‘Tilkinin bağladığı çakalın kurtardığı aslandan kral olmazmış’ Sizin de bu yaptığınız tekliften ne<br />

yazık ki bu ülkeye hayır gelmeyecek. Yanlışın, yalanın, haksızlığın, hilenin, oy hırsızlığının etrafında asla ve asla<br />

ittifak olmaz. Yarın öbür gün büyük krizler yaşamamak için bu teklife "hayır" demek lazım diyorum.<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/xRAgb65xjVg<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


“KHK'ya göre değil, hakka göre KAD-<br />

RO!”<br />

Karayolları Genel Müdürlüğü’nde asıl işi yapmalarına rağmen<br />

kadroya alınmayan taşeron işçilerin sorunlarını meclise taşıdı<br />

C<br />

HP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet,<br />

kadroya alınmayan taşeron işçilerin yaşadıkları<br />

mağduriyeti mecliste dile getirmeye devam ediyor.<br />

Karayolları Genel Müdürlüğü’nde asli işleri<br />

yapan karayolları işçilerinin kadroyu hak ettiklerini belirten<br />

Hürriyet, “KHK'ya göre değil, hakka göre alım yapılması gerekiyor” dedi.<br />

KAR, KIŞ KIYAMET DEMEDEN ÇALIŞIYORLAR<br />

Açıklamasına devam eden CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet şunları kaydetti; Karayolları Genel Müdürlüğünde<br />

sayıları binlerle ifade edilen ve yol yapan, yol açan, yol onaran yani Karayollarının asli ve sürekli işlerini ifa<br />

eden işçiler de maalesef kadroya alınmıyorlar. Ağırlıkla anahtar teslim yapım işi ihalelerinde çalıştırılan bu<br />

işçiler personel çalıştırılmasına dayalı ihale kapsamına girmedikleri gibi yasal anlamda taşeron işçi de kabul<br />

edilmiyorlar. Oysa bu işçiler kadroya alınan taşeron işçilerin dün yaptıkları işi bugün de yapmayı sürdürüyor<br />

dolayısıyla kadroya alınmayı sonuna kadar hak ediyor. Aslında, Karayolları işçilerine o kadar da yabancı değilsiniz,<br />

bu insanlar Ankara'ya gelip giderken otoyolda sıklıkla gördüğünüz insanlar; kar, kış kıyamet demeden<br />

çalışıyorlar ama kadroya layık görülmüyorlar. KHK'ya göre değil, hakka göre; KHK'yı değil, herkesi kapsayan<br />

bir düzenleme yapılması gerekiyor ve binlerce insan bu düzenlemeyi bekliyor” açıklamasında bulundu.<br />

Konuşmamın tamamını https://youtu.be/gLNQZQfd_f0<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


CHP alt yapı mağduru esnafı ziyaret etti<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet ve beraberindeki partilileri önceki gün alt yapı çalışmaları bitmek bilmeyen<br />

Bekirdere esnafını ziyaret ederek, mağduriyetlerini dinledi<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ve beraberindeki İzmit Belediyesi Meclis üyesi Hale Meriç, CHP<br />

İzmit ilçe yöneticileri Dalistan Filiz, Hakan Çakar, Mehmet Baştürk, Mediha Satıcı ve Ali Kuzu önceki akşam<br />

İSU’nun alt yapı çalışması sebebiyle Bekirdere Turan Güneş Caddesi’nde mağduriyet yaşayan esnafını ziyaret<br />

etti.<br />

ÇALIŞMALARIN NE ZAMAN BİTECEĞİ BELLİ DEĞİL<br />

İzmit Turan Güneş Caddesi üzerinde İSU’nun alt yapı çalışmalarını bir türlü nihayete erdirememesi sebebiyle<br />

maddi ve manevi sorun yaşayan esnafını gezen CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet ve beraberindeki partilileri<br />

tek tek bütün esnafı ziyaret etti. Sürekli olarak dükkanlarının önünün kazıldığını, insanların artık dükkanlarına<br />

eski sıklığında gelmediğini ve toz duman arasında çalışmak zorunda kaldıklarını belirten Bekirdere esnafı<br />

çalışmaların bir an önce sonlandırılmasını istedi. Sürekli olarak caddenin kazıldığını ve eskisi gibi artık herhangi<br />

bir çalışma tabelası da konulmadığını söyleyen esnaflar, “Eskiden en azından ne çalışması olduğuna dair bir<br />

tabela konurdu. Onu bile yapmaz oldular. Daha önce kazdıkları yeri yeniden kazıyorlar. Ne yaptıklarını anlayamadık.<br />

Cadde sürekli olarak toz duman içerisinde olduğundan insanlar da eskisi gibi gelmez oldu. Bizler de<br />

dükkanlarımızı sürekli olarak temizlemekten bıktık. Kendi dükkanlarımıza girebilmek için kapımızın önüne tahtalar<br />

koymaya başladık. Yağmur yağdığında çamurla, güneş açtığında tozla boğuşuyoruz. Bize herhangi bir açıklama<br />

da yapmıyorlar” diyerek şikayetlerini dile getirdi.<br />

ESNAFIMIZ SAHİPSİZ DEĞİL<br />

Dükkan sahiplerinin şikayetlerini dinleyen CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ve beraberindeki<br />

partilileri ise sorunları tek tek not aldıklarını ve sorunun çözülmesi için İzmit Belediyesi ile en kısa zamanda<br />

görüşüleceğini ifade etti. Milletvekili Hürriyet, “Bekirdere maalesef sürekli olarak kazılan ve bir türlü çalışmaların<br />

bitmediği bir yer haline geldi. İnsanlar bu cadde üzerinde bırakın alışveriş yapmayı, yürüyemez durumdalar.<br />

Esnafımıza da herhangi bir bilgi verilmeden çalışmalar sürekli olarak yeniden başlıyor. Esnafımız da haliyle<br />

bu yaşananlardan dolayı sıkıntı içerisindeler. Bu sıkıntının giderilmesi için partililerimiz notlarını aldı ve en<br />

kısa zamanda İzmit Belediyesi’ne durumu iletecekler. Bizler sokaktaki insanımızın sesi olmalıyız. Onları duyuramadığı,<br />

duyursa da kulak tıkandığı sorunları duyurmak zorundayız. Bizler her daim vatandaşımızın yanında, onların<br />

sıkıntılarını dinlemekle mükellefiz. Köstebek yuvası haline gelen cadde üzerinde çalışmak zorunda bırakılan<br />

Bekirdere esnafımız sahipsiz sanılmasın” açıklamasında bulundu.


Bugün, Türk bağımsızlık tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 103. yıldönümünü kutlamanın<br />

ve vatanımız için canlarını çekinmeden feda eden aziz şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin büyük<br />

onurunu yaşamaktayız. Bağımsızlık tarihimize ‘Çanakkale Geçilmez’ sözünü altın harflerle yazdıran, kahramanlığın<br />

destanı olan Çanakkale’de, vatan topraklarını korumak için canlarını ortaya koyarak imkansızı başaran şehitlerimiz,<br />

sonsuza kadar milletimizin gönlünde yaşamaya devam edecektir. Aynı vatanda yaşayanların tek bir<br />

vücut olduğunun resmi olan 18 Mart Çanakkale Zaferi, bağımsızlık ve özgürlüğün de simgesidir.<br />

Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıldönümünde Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal<br />

Atatürk ile ebediyete intikal eden kahramanlarımızı ve vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi rahmetle<br />

ve minnetle anıyorum.<br />

Saygılarımla.<br />

Av. Fatma KAPLAN HÜRRİYET<br />

CHP Kocaeli Milletvekili


İstiklal marşımızı bestesini ve güftesini birbirinden ayırmak bölücülüktür.<br />

AKP Genel Başkanı Erdoğan bir gün kalkıyor “İstiklal Marşı'nın bestesi değişmeli” diyor, oradan neyin sevdalısı<br />

olduğu belli olamayan güruh, yeni bir İstiklâl Marşı arayışına geçiyor.<br />

Daha bir hafta önce 12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulünün yıldönümünde marşımız yerlere göklere sığdırılamazken,<br />

daha haftası dolmadan halkımıza İstiklal Marşımız tartıştırılmaya çalışılıyor. 12 Mart'ta esnafa İstiklal Marşı<br />

dağıtan AKP'li gençlik kolları bugün İstiklal Marşının değiştirilmesinin savunucusu olabiliyor.<br />

İstiklal Marşımız bestesi ve güftesi ile ayrılmaz bir bütündür. Bir marşı beste ve güftesi diye ayırmak bölücülüktür.<br />

Özellikle Milli Marşımızı, İstiklal Marşımızı değiştirmeyi düşünmek vatana ihanet, bu ülkenin değerlerine hakarettir.<br />

Anayasamızda da açık açık belirttiği gibi bu ülkenin milli marşı ‘İstiklal Marşı’dır. Değiştirilemez ve değiştirilmesi<br />

teklif dahi edilemez.<br />

Özellikle son dönemde Erdoğan’ın değişebilir dediği İstiklal Marşı bestesinin ilahi ve mehter eşliğinde çalınması,<br />

buna iştirak edilmesi ve neredeyse İstiklal Marşımızın yerine konulmaya cüret edilmesi edepsizliktir. Bu şekilde<br />

Saraya yaranma çalışmaları ise acziyettir.<br />

Yandaş ve Saraya yaranma düşkünlerinin akıl fikirleri bu gibi şeylere çalışacağına, bu milletin çalınan geleceğine,<br />

çocuklarımızın mahvedilen eğitim sistemine, gençlerimizin talan edilen hayallerine, tecavüz edilen çocuklarımıza,<br />

şiddete kurban giden kadınlarımızın sorunlarının çözümü için çalışsa çok farklı bir Türkiye’de yaşıyor olurduk.<br />

Son olarak; bestesi ve güftesiyle bir bütün olan İstiklal Marşı’nı değiştirilmesinin halkımıza düşündürülmesi dahi<br />

kabul edilemez. Bunun yapılabileceğini düşünmek ise açık açık bölücülüktür ve biz bu bölücülüğe asla izin vermeyeceğiz.<br />

Saygılarımla.<br />

Av. Fatma KAPLAN HÜRRİYET<br />

CHP Kocaeli Milletvekili


H<br />

ürriyet, “Down sendromlu çocuklarımız<br />

ötekileştirilmesin”<br />

CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, Down<br />

Sendromu Araştırma Komisyonu hakkında<br />

yaptığı konuşmada down sendromluların ötekileştirilmemesi<br />

gerektiğini söyledi<br />

Down Sendromu Araştırma Komisyonu kurulması yönündeki<br />

meclis görüşmelerinde konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet,<br />

“Down sendromlu çocuklarımız doğru bir yaklaşım ve nitelikli<br />

bir eğitimle Everestleri aşabilir, kitap yazabilir ve etrafına<br />

ışık saçabilir” dedi<br />

DOWN SENDROMU BİR HASTALIK DEĞİLDİR<br />

Mecliste Down Sendromu Araştırma Komisyonu konusunda önceki gün yapılan görüşmelerde konuşan<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet şunları kaydetti; “Down<br />

sendromu bir hastalık değildir, genetik farklılıktır. Kromozom sayısında fazlalık nedeniyle meydana gelen<br />

farklı yüz görünümüyle karakterize, doğuştan kalp hastalıkları, bağırsak problemleri, görme, işitme ve hormon<br />

bozuklukları ve daha başka sistemlerle ilgili sorunların yüksek oranda görüldüğü bir sendromudur. Bu<br />

yavrularımız diğer bebeklerden daha riskli bir şekilde hayata ‘Merhaba’ diyor. Anne olanlar daha iyi anlar<br />

elbette. Dokuz ay karnınızda taşıdığınız, hayalini kurduğunuz ve doğduğunda en fazla avuç içi büyüklüğünde<br />

olan bebeğiniz ilk nefesini alalı henüz birkaç saat olmuşken soğuk neşterle tanışmak zorunda kaldığını;<br />

küçücük bedenlerin, gözlerini daha açmadan annesiyle tanışmadan, ameliyat eldivenleriyle tanıştığını bir<br />

düşünün” dedi.<br />

DOWN SENDROMLU BEBEĞİN ANNESİNİN ANLATTIKLARI<br />

Down sendromlu bir annenin doğum sonrasında yaşadıklarını da meclis kürsüsünden anlatan Milletvekili<br />

Hürriyet, “Bir annenin yaşadıklarını anlattığı cümlelerle buradan ifade etmek istiyorum. Diyor ki anne;<br />

‘Doğumdan sonra eşim yanıma gelip oturdu. ‘Bebeğimiz özel bir bebek olabilir’ dedi, bu hayatımda en<br />

korkunç cümleydi. Birden hıçkırıklara boğuldum, bu kadar çabuk ağlayabileceğimi sanmazdım, sanki önceden<br />

haberim varmış gibi ama yoktu. Ne demek ‘özel’ dedim. O kadar ağlıyordum ki cümleler çıkamamıştı<br />

ağzımdan. Sadece hayır diye bir çığlık duyuyordum bana ait olduğunu düşündüğüm. O an hiçbir yerdeydim,<br />

zaman yoktu, artık sadece uğultular vardı, simsiyah bir yokluk. Şimdi geriye bakıp o hastane odasına<br />

döndüğümde keşke diyorum, keşke bugün yaşayacağım duyguları ve mutluluğu o zaman bilseydim de o<br />

kadar ağlamasaydım, keşke hastane odam hüzün değil de mutluluk dolu olsaydı. Ne olurdu biri olsaydı ve<br />

bana anlatsaydı. Tek kalan üzüntüm, pişmanlığım bu”


DOWN SENDROMLU ÇOCUKLARIMIZ ÖTEKİLEŞTİRİLMESİN<br />

Down sendromunun tıbbi olarak yok edecek bir tedavisi olmadığına dikkat çeken Milletvekili Hürriyet, tek<br />

ilacın sevgi olduğunu söyledi. Hürriyet, “Sevmek inanmak demektir, her şey sevmekle başlar, sadece sevgi dolu bir<br />

bakış bir insanın hayatını değiştirebilir. Çünkü sevginin olduğu yerde hayat vardır değerli arkadaşlar. Ne de güzel<br />

söylemiş Mevlana: ‘Sevgi şifadır, sevgi güçtür. Sevgi, değişimin sihridir’ Bu sevgi ailede başlar ve bu başlangıç toplumda<br />

da devam etmelidir. Devam etmelidir ki Down sendromlu çocuklarımız ötekileştirilmesin, yalnızlaştırılmasın<br />

ve toplum dışına itilmesin, insanlar onlara acıyan gözlerle bakmasın, o çocuklarımız gibi sevgi dolu baksın. Bu sevgi<br />

dolu çocuklarımız artı bir kromozomu olmayan bizlerin dahi başaramayacağı şeyleri başarmış durumda. ABD’de<br />

üniversiteden onu derecesiyle mezun olan, oyunculuk ödülü alan, Everest’e dahi tırmanan down sendromlu çocuklar<br />

var. Doğru bir yaklaşımla, nitelikli bir eğitimle bütün Down sendromlu çocuklarımız nice nice Everestleri<br />

aşabilir, kitap yazabilir ve etrafına ışık saçabilir.<br />

SADECE AKP’NİN ÖNERİSİ DEĞİL<br />

Mecliste down sendromuyla ilgili araştırma komisyonu kurulmasının dört siyasi partinin mutabakatıyla kurulduğuna<br />

da dikkat çeken Hürriyet, “Hafta içerisinde maalesef üzülerek gördük ki, yandaş kanallarda sanki sadece<br />

AKP'nin teklifiymiş gibi verildi. ‘Biz istedik, oldu’ mantığıyla topluma bunu deklare etmek oldukça yanlış bir tutum.<br />

Burada ortak bir karar alıyoruz ve o karar neticesinde bu komisyonu kuruyoruz. Yani biz burada ‘Down sendromlular<br />

için birlikte bir şeyler yapalım’ dediğimizde siyasi bir rantın peşinde koşmuyoruz. 4 siyasi partinin de bu konuda<br />

hassasiyet göstererek verdiği araştırma komisyonu önerisi olduğunu bir kere daha buradan vurgulamak istiyorum.<br />

Bu komisyonun kurulması bir başlangıç olsun, dileğimiz bu; sadece bu konular değil, toplumu ilgilendiren önemli<br />

bütün konularda, insanların yarasına merhem olacak daha nice konularda böyle bir araya gelebilsek ve birlikte,<br />

uzlaşı içinde çözümler üretebilsek keşke” açıklamasında bulundu.<br />

OTİZMLİ BİREYLERİ UNUTMADI<br />

CHP Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet otizmli bireyler hakkında da konuşarak,“2 Nisan Otizm Farkındalık<br />

Haftası tarihi yaklaşıyor. Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen bir gelişimsel farklılık olan<br />

otizmin görülme sıklığı günümüzde çok büyük bir hızla artmakta. Günümüzde doğan her 68 çocuktan 1'isi için<br />

otizm tanısı konuyor. Otizmin görülme sıklığından hareketle Türkiye için yapılan nüfus projeksiyonuna göre ülkemizde<br />

yalnızca 0-18 yaş grubu arasında halen yaklaşık 352 bin otizmli çocuğun ve gencin eğitim, sağlık ve sosyal<br />

hizmetlerden faydalanmak için bekliyor. Otizmin tanınması, toplumun bilinçlenmesi, otizmli birey sahibi ailelere<br />

verilecek destek, otizmli bireylere verilecek eğitimler oldukça önemli. Otizm Meclis araştırma komisyonunun da<br />

kurulması gerektiğini bu vesileyle buradan ifade etmek istiyorum. Down Sendromu araştırma komisyonunun milletimize<br />

hayırlı olmasını diliyorum.<br />

Konuşmamın tamamın https://youtu.be/8F6aMu7Q1fM<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


Dilovası’nda insanlık suçu<br />

işleniyor<br />

Dilovası’nda artan kanser vakaları ve<br />

çevre kirliliği ile ilgili mecliste konuşan CHP<br />

Kocaeli Milletvekili Hürriyet, “Dilovası'nda büyük<br />

bir insanlık suçu işlenmektedir” dedi.<br />

CHP Kocaeli Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu<br />

üyesi Fatma Kaplan Hürriyet, Kocaeli’nin<br />

Dilovası ilçesinde artan kanser ve çevre<br />

kirliliğiyle ilgili 2006 yılında mecliste araştırma<br />

komisyonu kurulduğunu hatırlatarak, “O zamandan<br />

bu zamana gelinen nokta daha vahimdir”<br />

dedi.<br />

396 SAYFALIK DİLOVASI RAPORU<br />

Mecliste konuşan Milletvekili Hürriyet, “14 Mart 2006 tarihinde, Kocaeli'nin Dilovası ilçesindeki<br />

sanayi atıklarının çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken<br />

önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştu. Dört ay süreyle çalışan bu<br />

komisyonun 369 sayfalık raporundan çıkarılan en önemli sonuç ‘Dilovası'ndaki çevre kirliliğinin insan<br />

sağlığı üzerine yapmakta olduğu olumsuz etkiler ortadan kaldırılmalı veya kabul edilebilir sınırlara çekilmelidir’<br />

olurken bugün gelinen nokta oldukça düşündürücüdür” dedi.<br />

İNSAN HAYATI RANTTAN DAHA ÖNEMLİ<br />

Açıklamasına devam eden Kocaeli Milletvekili Hürriyet, “Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi,<br />

2017 yılında kanserden ölümlerin oranının dünyada yüzde 12,5; Türkiye'de yüzde 12,9; Kocaeli'de<br />

ise yüzde 18,9 olduğunu açıkladı. Dilovası'nda da bu oran maalesef yüzde 33,7. On iki senedir<br />

kanser hastalığında bir ilerleme kaydedilmeyen hatta neredeyse daha da ilerleyen Dilovası'nda büyük<br />

bir insanlık suçu işlenmektedir. Bir an önce duruma el konulması ve insan hayatının ranttan daha<br />

önemli olduğunun farkına varılmasını istiyoruz” diyerek konuşmasına son verdi.<br />

Konuşmamın tamamın https://youtu.be/NMu1ey71x4k<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, kadın tiyatrocuları sahneden indirmesi<br />

hakkındaki tutumu hakkındaki basın açıklaması.<br />

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı sıfatıyla 18 Mart Çanakkale anmasında sergilenen tiyatro oyununda<br />

kadınları görmeye tahammül edemeyen İsmail Kahraman; oturduğu o koltuk için nice kadın şehit olduğunu,<br />

evlatlarını bu vatan uğruna şehit veren anneleri ve dahası Nezahat Onbaşı’yı, Şerife Bacı’yı, Halide Edip’i,<br />

Kara Fatma’yı unutuyor. Ne acıdır ki, sadece İsmail Kahraman değil, o etkinlikte bulunan bürokratlar dahi olan<br />

bitene tek kelime ses çıkartmıyorlar, çıkartamıyorlar.<br />

Bak isminin önünde Meclis Başkanı unvanı olan şahıs, şayet sen o koltukta oturuyorsan şunu da çok iyi<br />

bil ki bu, vefakar ve cefakar kadınlar sayesindedir. Bu ülkenin kadınıyla erkeğiyle birlikte kurduğu Türkiye Büyük<br />

Millet Meclisi’nin, Çanakkale Şehitlerini anma etkinliğinde, kadınları aşağılayan tutumunla kadını değil,<br />

kendini alçalttın.<br />

Kadınları tiyatro sahnesinden indirsen de, oturmaları için salonun merdivenlerini layık görsen de, asıl<br />

layığını sen o koltuktan indikten sonra bulacaksın. Ve kadınları layık görmediğin perde, hak etmediğin Meclis<br />

Başkanlığı koltuğundan indiğinde kapanacaktır.<br />

Asıl Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını ve onun orta çağ zihniyetini işgal ettikleri tek kişilik sahneden<br />

indirmek şart oldu.<br />

Silmeye, yok etmeye çalıştığınız, izlerini örtmek için yapmadığınız cambazlık kalmayan; Ebedi Başkomutan<br />

Gazi Mustafa Kemal’in tırnağı kadar da olamayacaksınız. Birinci Maarif Kongresi’nde kadın öğretmenlerin,<br />

erkeklerden ayrı oturtulmasına kızan Mustafa Kemal Atatürk’ün sorduğu soruyu 97 yıl sonra ben size sormak<br />

istiyorum; “Sizin kendinize mi güveniniz yok, yoksa kadınların iffetine mi?” Sayın Kahraman?<br />

Bir an önce işgal ederek gölge düşürdüğünüz, Atatürk'ün emaneti olan o koltuktan derhal kalkınız ve<br />

TBMM Başkanlığı görevinden istifa ediniz.<br />

Av. Fatma KAPLAN HÜRRİYET<br />

CHP Kocaeli Milletvekili


BASIND


A BİZ


Hü rriyet: Bakarsınız bakan olürüm<br />

Ziyarette seçim ittifakı ve mühürsüz oy pusulaları hakkında konuşan Hürriyet, isminin İzmit Belediye başkanlığı<br />

için geçmesini istemediğini söyleyerek hedeflerinin daha büyük olduğunu belirtti.<br />

BU Mİ LLETVEKİ LLİ Ğ İ HİRSİZLİĞ İDİR<br />

Ziyarette ittifak pusulaları ile ilgili konuşan CHP Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, “Pusulanın ölçüsünü bile<br />

kazan kazan üstüne kurup, algı yönetmeye çalışıyorlar. Başka ülkelerin ittifak pusulası ise çok daha farklı. Seçimlerin<br />

sağlıklı yapılması, adaletli yapılması noktasında biz kendimizi evrensel kurallar ile nasıl anlatacağız? Her fırsatta<br />

Müslümanlıktan dem vuruyoruz ya, şimdi yeni sistemde ittifak yapan parti almadığı oydan vekil çıkartıyor. Diğer<br />

partilerin suçu günahı ne? O yüzden bu milletvekilliği hırsızlığı, sandalye hırsızlığıdır. Sırf ittifak yaptığı partinin oy<br />

oranı yüksek olduğu için barajı geçemediği halde vekil çıkartıyor, meclise giriyor. Hanı kul hakkı, hani milli irade?<br />

Bu milli irade hırsızlığıdır” dedi.<br />

Sİ ZDENİ M DEMEK İ Çİ N VALİ LER BİYİK BİRAKİYOR<br />

Konuşmasının devamında sandık ile gelen AKP, demokrasinin her türlü nimetinden palazlanıp sandıkla gitmek<br />

istemediğinin göstergesidir diyen Hürriyet, “Mesela İYİ Parti %9.9 aldı baraja takıldığı için meclise giremeyecek.<br />

Ama MHP % 2 aldı AKP’nin kuyruğuna takıldığı için barajı geçip meclise girecek. Hak, hukuk bunun neresinde?<br />

Bir oy iki sayılacak. Artık millet kutuplaşacak ve daha çok kavga edecek. Bugün valilere baktığında birçok ilde<br />

AKP’nin il başkanından daha iyi çalışıyor. Artık kendi pozisyonunu göstermek adına, ben sizdenim demek adına<br />

bıyık bırakan valilerimiz var. Sandık başkanları artık kamu görevlisi olacak. Kamu görevlisine baktığımız zaman<br />

AKP’ye aidiyet sorgulanıyor. Mülakatlarda Cumhurbaşkanının torunlarının ismi soruluyor. O partili olmasa bile<br />

baskı var” diye konuştu.<br />

BU NAMUSSUZLUĞ UN O NU NU AÇACAK<br />

Mühürsüz oy pusulalarının şaibeler yaratacağını dile getiren Hürriyet, “Normalde devlet olarak 55 bin seçmen<br />

varsa bunun iki katı oy pusulası bastırıyoruz. Seçim günü sabah sandık kurulu karar veriyor diyor ki biz pusulanın<br />

sağ üst köşesine mühür basacağız. Her kurul kendi karar veriyor. Bunun nedeni bu pusula o sandık için getirildi<br />

ve o sandıkta kullanıldığını kanıtlar. Ama şimdi buna artık gerek yok diyorlar. Peki ben bu pusulanın dışarıdan<br />

getirilip getirilmediğine, fazla basılan pusulanın çalınıp çalınmadığına nasıl emin olacağım? Bu ülkede sorular çalındı,<br />

çöplerden oy pusulaları toplamadık mı? Bu namussuzluğun önünü açacak. Mühürsüz yumurta bile suç, mühürsüz<br />

pusulanın yumurta kadar değeri yok mu?” şeklinde konuştu.


BU HİRSİZLARİ YENECEĞ İ Z<br />

Seçimin sonucu önceden bellidir demek adına değil daha çok oylara sahip çıkmak adına vatandaşa bunları<br />

anlatıyoruz diyen Hürriyet, “Biz bu seçime gireceğiz ve bu hırsızları yeneceğiz. İttifak konusundan ziyade<br />

bizler parti olarak diğer partilerle seçim güvenliği için nasıl önlem alabilirizi konuştuk. Bizi de ittifaka zorlayıp<br />

kutuplaştırmaya çalışıyorlar. Bizi ittifaka itmek onların lehine görünüyor. Çünkü onlar HDP faktörünü hesaplıyor.<br />

HDP’yi PKK ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ise FETÖ ile bağlandırıyorlar. Biz elimizden geldiğinde<br />

anlatacağız, bu hırsızlığa paye vermeyeceğiz. Hiçbir kötülük sonsuza kadar yaşamaz. Her dezavantaja rağmen<br />

mücadele etmek lazım. İğneyle kuyu kazıyoruz ama vazgeçmiyoruz” ifadelerini kullandı.<br />

BAKARSİNİZ BAKAN OLURUM<br />

Konuşmasının devamında İzmit Belediye Başkan adaylığını kesin bir dille istemediğini ve hedeflerinin<br />

daha büyük olduğunun altını çizen Hürriyet, “Bir anda her şey değişir iktidar oluruz, bakarsınız bakan olurum.<br />

Önce anketler yapılacak adaylar ondan sonra belirlenecek. Genel Başkanın benimle ilgili güzel düşüncelerinin<br />

olduğunu duydum. Ne ile ilgili olduğunu ben de bilmiyorum ama genel başkanımız halkta karşılığımın olduğunu<br />

biliyor. Biz CHP olarak elimizdekini çabuk tüketiyoruz, yeni insanları yetiştiremiyoruz. Büyükşehir Belediyesi’ne<br />

herkes imkansız gibi yaklaşıyor, evet çok zor almamız ama imkansız değil. İyi enerji ile çalışılırsak neden<br />

olmasın?” dedi.<br />

ĞEBZE’DE BAMBAŞKA TABLO ÇİKABİ Lİ R<br />

Oy verme eyleminde Recep Tayyip Erdoğan faktörünün olduğunu söyleyen CHP’li Hürriyet, “Yerel anlamda<br />

Kocaeli’nin yönetim anlayışına baktığımızda sabrı taşmış bir seçmen var. Seçmen sessiz, bekliyor ama<br />

sandıkta ders verebilir. Erdoğan'a aşık bir kitle var farkındayım o yüzden zor diyorum ama yerelde farklı olabilir.<br />

Özellikle Gebze’de çok çalıştığım için orası beni umutlandırıyor. Gebze’de bambaşka bir tablo çıkabilir.<br />

AKP, piyasada konuşturmak istediği şeyleri, bitirmeye dayalı bizim üzerimizden salıyor. Lafı bize salıyor biz de<br />

hataya düşüp konuşuyoruz ondan dolayı yerelde tedirginim” şeklinde konuştu.<br />

BAŞARİSİZ OLURSAK FATURASİ 3 VEKİ LE ÇİKACAK<br />

Özellikle ben vekilliği yeniden istiyorsam yerelde en azından bir belediye de olsa aldırmam lazım yoksa<br />

vekilliği unutayım diyen Hürriyet, “En az bir belediyeyi alamazsak ne kadar iyi vekillik yaparsak yapalım faturası<br />

bana kesilecek, buradaki 3 vekile çıkacak, örgütlere çıkacak. Başarısızlık faturası bize kesilecek. Aday olmasam<br />

bile bir şekilde kazanmamız lazım. Ben Ankara’da büyümek istiyorum. Adayları erken belirleyeceğiz<br />

ama tüzük bizi biraz engelledi. Tüzük bitmeden aday belirleme yöntemlerini belirleyemeyiz” açıklamalarında<br />

bulundu. Selin BECER


HU RRİ YET: KOCAELİ ’DE 13-0’İ RU YALARİNDA ĞO RU RLER<br />

Gazetemize bir ziyarette bulunan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, AKP ve MHP’yi yaşadıkları<br />

korkunun bir araya getirdiğini vurgulayarak, ‘’Kocaeli’de artık 13-0 yapmaları imkansız. Bunu ancak rüyalarında<br />

görürler” dedi<br />

Gazetemize bir ziyarette bulunan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, ülke ve kent gündemine ilişkin<br />

bazı açıklamalar yaptı. Seçim güvenliği ve ittifakı konusunda ciddi kaygılarının olduğu belirten Hürriyet, yerel<br />

seçimlerde CHP’nin iddialı olduğunu vurguladı. Günümüzde hukuksuzlukların yasaya bağlandığını vurgulayan<br />

Hürriyet, “Dün suç teşkil eden şey bugün yasal hale getiriliyor. Bu korkutucu, toplum adına korkutucu, bundan<br />

sonraki nesillerin bir arada yaşaması iradesi adına korkutucu. Toplum bütünlüğü, millet iradesi olma açısından<br />

korkutucu şeyler” dedi.


KORKU BİR ARAYA GETİRDİ<br />

AKP’nin hem yerel hem de genelde ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Hürriyet, “Bu sıkıntılardan dolayı<br />

önümüze koydukları düzenlemeleri görüyorsuzun. AKP’nin bırakın yerelde, genelde yüzde 51’i alamama<br />

korkusu var. MHP’nin de yüzde 10’u aşamama korkusu var. İşte bu korku onları bir araya getiriyor. Bunu<br />

aşmaya çalışıyorlar. Yerelde ise daha büyük korkuları var. Daha büyük negatiflikler var. Bugün Kocaeli’yi<br />

koyun önünüze. Büyükşehir’in bütçesiyle müthiş şeyler yapılabilir. Ama yapılmadı. Sayın Karaosmanoğlu<br />

4 yılı değerlendirdi. Dedi ki, ‘Taahhütlerimizin yüzde 91’ini gerçekleştirdik.’ Nereden gerçekleştirdiniz!<br />

Daha iki santim tramvayı bile zor yaptınız. O da yarım yamalak. Bir sürü iş yeri kapandı bu yüzden. Söz<br />

verilen tarihte yapılamadı. 16 yıldır iktidardasınız. Şimdi de son olarak Köseköy’deki köprülü kavşağın<br />

müteahhidi ortada yok. Ranttan başka bir şey düşünmüyorlar. Vatandaş ciddi mağdur. Bundan dolayı<br />

yerelde de sıkıntı içindeler. Sessiz bir çığlık var. Zamanı geldiğinde de o çığlık patlayacak. Kocaeli’de 13-<br />

0’ı artık rüyalarında görürler. Hatta rüyalarında bile gerömezler” diye konuştu.<br />

BÜYÜKŞEHİRİ KONUŞMAK DAHA ÖNEMLİ<br />

İsminin İzmit Belediye Başkan adaylığı için konuşulması konusunu da değerlendiren Hürriyet, “Bu konuda<br />

açıklama yaparken de zorlanıyorum. Siyaset çok zor. Keskin konuşmak doğru değil. Yarının ne olacağı<br />

belli değil. Siyesette kendi istekleriniz olabilir, ama şartlar ve konjoktür de çok önemli. Siyaset yapıyorsanız<br />

hem partinize kazandırmak hem de verilen görevi başarıyla yapmak durumundasınız. Ama ben<br />

hep Ankara siyasetinde büyükmek istiyorum. Şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Benden ziyade<br />

partinin durumu çok önemli. O yüzden büyük fotoğrafı görmek lazım. Sadece İzmit’i konuşturmak ve<br />

konuşmak benim işime gelmiyor. Sevmiyorum sadece İzmit’e kanalize olmayı. Bu işin Büyükşehir ve diğer<br />

ilçeler boyutu var. Bizim için Büyükşehir iddiası çok daha önemli” şeklinde konuştu.<br />

Ergün DEMİR


“Neden bakan olmayayım?”<br />

Ozan Özgenç<br />

22 Mart <strong>2018</strong> tarihli yazısı<br />

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet geldi önceki gün gazetemize.<br />

Öyle de bir günde geldi ki, doğum günüymüş meğer.<br />

Biz de kendisine hemen bir pasta getirterek, minik bir kutlama yaptık.<br />

Zaten çok pozitif bir kişilik olan Fatma Hanımın kendisi de bizler de mutlu olduk.<br />

Sonra tabi konu siyaset pastasına geldi.<br />

Ben Fatma Hanımın milletvekilliği performansını beğenenlerdenim.<br />

Yerinde duramayan, sürekli sokakları arşınlayıp, vatandaşla hemhal olan, CHP’nin de belki de<br />

Selman Yıldırım’la birlikte en hareketli ismi.<br />

Gerçi Selman Beyin il başkanlığı seçimlerinden sonra performansı sanki biraz düştü.<br />

Eskisi gibi hareketli göründüğünü söylemek çok doğru olmaz.<br />

Ama özellikle CHP seçmeni için, önümüzdeki seçimlerde Hürriyet’in anlamı sanki biraz daha<br />

farklı olacak.<br />

Mesela bu görüşmeyi dün kendi sosyal medya hesabından paylaşmış.<br />

Altına atılan yorumlara şöyle bir göz attım. Çalışan, çalışmayan çok sayıda insanın gerçekten<br />

müthiş bir ilgisi ve sevgisi var Fatma Hanıma.<br />

O bunu, “Ben hakiki çalışıyorum. Zaman ayırıyorum insanlara. Bunu siyaseten yapmıyorum. İnsanlıkla,<br />

vicdanla hareket ediyorum. Ben çaresizliğin ne demek olduğunu iyi bilirim. İnsan seviyorum.<br />

Sevgi önemlidir” diye açıklıyor.<br />

Bir süredir İzmit Belediye Başkan adaylığı için de ismi daha da sık kullanılmaya başlandı.<br />

Ama Fatma Hanım bu konuda, daha önce durduğu yerden bir kıpırdama göstermiyor.


ANKARA HAVASI<br />

Söylediğim gibi, Fatma Kaplan Hürriyet daha önce bu konuda neredeyse, hala aynı yerde.<br />

Bir gram kıpırdamış değil.<br />

Hala önceliğinin milletvekilliği olduğunu söylüyor ki, “Seçimleri alırsak neden bakanlık olmasın?”<br />

diyerek de, hedefinin kesinlikle yerel siyaset olmadığını net bir şekilde vurguluyor aslında.<br />

‘Peki aklında hiç mi yerel siyaset yok?’ diye düşünüp soruyorsunuz, o da, “İnsanların yakıştırması<br />

güzel, demek ki insanlarla samimi bir gönül bağı kurabiliyoruz. Ki ben şurada daha 3 yıllık vekilim.<br />

Daha vekilliğimi tamamlamadım. Ama benim gönlümde Ankara siyaseti yatıyor. Milletvekilliği<br />

bana daha cazip geliyor. Çünkü ülke gündemine hakimsiniz. CHP iktidar olduğunda, neden<br />

bakan olmayayım? Bu konuda özgüvenim de yüksek. Ben Türkiye ölçeğinde siyaseten büyümek,<br />

kendimi daha geliştirmek istiyorum” diye yanıtlayıp, güzel bir ‘Ankara Havası’ okuyor.<br />

Mesela CHP’de her dönem dillendirilen, ki bu durumun başarısızlığın da artık rutin bir kılıfı haline<br />

geldiğini düşünüyorum, bölünmüşlük, iç hesaplaşmalar gibi kavramların bu dönem olmayacağını<br />

iddia ediyor Fatma Hanım.<br />

Bu dönem adaylar kim olursa olsun, herkesin o isimlere tutunacağını söylüyor.<br />

“Herkes kazanmak istiyor bu dönemde.” diyor.<br />

‘İZMİT’İ ALMAK YETMEZ’<br />

Biz ne kadar zorlasak da, Fatma Hanım yerelde siyaset yapmanın gündeminde olmadığını ısrarla<br />

vurguluyor.<br />

Bir de sadece İzmit’i almanın yetmeyeceği görüşünde.<br />

Kendisine gelene kadar hem İzmit, hem diğer bölgeler için partide çok sayıda isim olduğunu<br />

söylüyor.<br />

Ayrıca Genel Merkezin, vekillerin yerele aday olmasına pek sıcak bakmadığını söylüyor.<br />

İzmit’i almaya da çok yakın oldukları görüşünde ama sadece İzmit’e kilitlenmenin de doğru olmadığını<br />

söylüyor.<br />

Zaten Kocaeli’de CHP’nin çıtasını Büyükşehir olarak koyan ender isimlerden birisi.<br />

Bunu daha önce defalarca söylemişti ki, yine tekrarladı.<br />

Bu kez seçimlerde 13-0 olmayacağında iddialı.<br />

Ben de İzmit konusunu burada kapatıp, bir süredir alışık olduğumuzun dışında, kentte kendisini<br />

pek fazla göremediğimizi söylüyorum.<br />

Tramvaya binip, binmediğini merak ediyoruz.<br />

Tramvayı “minnacık bir hat” olarak tanımlıyor ve kendisinin binmediğini ama ailesinin kullandığını<br />

söylüyor.<br />

Başkan Karaosmanoğlu’nun önceki gün büyükşehir projelerinin yüzde 91’ini tamamladıkları<br />

açıklamasının, kendisine inandırıcı gelmediğini söylüyor. “Bir araştıracağım” diyor.<br />

Anayasa Komisyonu üyesi olduğu için, bir aydır haftanın beş günü sabahlara kadar çalıştıklarını<br />

söylüyor.<br />

Sonra asıl konuya getiriyor lafı.<br />

Seçim Güvenliği ve Milli İttifak Yasası.


‘BERBAT BİR YASA’<br />

Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde uzun görüşmeler ve muhalefetin yoğun itirazlarının ardından<br />

yasa mecliste kabul edilmişti.<br />

Bu yasayla partiler seçimlere resmi ittifak halinde girebiliyor artık.<br />

Tek başına yüzde 10 barajını geçemeyen partiler, ittifak yaparak barajı aşabiliyor.<br />

Oy pusulalarında da, ittifak yapan partilerin logoları, aynı çerçeve içinde yer alıyor.<br />

Fatma Hanım bütün bunlara itiraz ediyor.<br />

Yasa için, “Berbat bir yasa” diyor.<br />

‘Peki neden? İttifaklara karşı mı CHP?’<br />

“Şekli berbat. Bu haliyle kötü. İttifak doğru yapılırsa karşı değiliz . Bu yapılan milletvekilliği hırsızlığıdır.”<br />

diyor.<br />

Biliyorsunuz, Türkiye’deki seçimlerde oy hesaplamalarında, nispi temsile dayalı D’hondt sistemi<br />

kullanılıyor.<br />

Hürriyet ittifak yasasının bu haliyle iki kere D’hondt uygulandığı görüşünde.<br />

Elinde A-4 kağıda basılmış tablolarla, durumu anlatıyor. Bu yolla başka bir partinin kazandığı<br />

milletvekilinin, ittifaka kayacağını söylüyor.<br />

“Herkes ittifaka zorlanıyor. Yüzde 1 alan ittifakla meclise girerken, tek başına yüzde 9,99 alan<br />

meclise giremeyecek. Adil mi? O zaman barajı kaldırsınlar.” diyor.<br />

Hatta ittifak için “siyasi yankesicilik” ifadesini kullanıyor.<br />

Oy pusulalarında ittifak yapanların da daha büyük gösterilirken, tek başına seçime girenlerin<br />

daha küçük yer almasının da adaletsizlik olduğunu söylüyor.<br />

“İttifak yasasını getirdiler çünkü, AK Parti 50 artı 1 oyu alamamaktan, MHP’de baraj altına<br />

düşmekten korkuyor.” diyor.<br />

Peki ne olacak? CHP seçime mi girmeyecek? İttifak yapmayacak mı?<br />

Tabi ki girecek. Çalışacak. Tespit edilen arızalara karşı yeni manevralar üretecekler. Siyaset biraz<br />

da manevra sanatıdır.<br />

Mesela, bu denklemde HDP çok kilit konumda.<br />

Tam da Suriye’de sözde Kürtleri temsil ettiğini iddia eden teröristlere karşı bir savaş veriliyor.<br />

CHP, HDP ile ittifak da yapamaz diyorum.<br />

Dikkat çekici bir cümle kuruyor Fatma Hanım: “Onlar öyle düşünüyor”<br />

Nihayetinde İzmit için de, Kocaeli için de, Türkiye için de vatandaşın ne düşündüğü asıl önemli<br />

olan.<br />

Ama şu bir gerçek ki, Fatma Kaplan Hürriyet Ankara havasını solumayı bir süre daha sürdürmek<br />

istiyor.


Bü nasıl hız Sayın Vekilim!<br />

13 milletvekili var ilimizde fakat biri var ki tabiri caizse atom karınca misali hiç boş durmuyor. Bir bakmışsınız bir<br />

taksi durağında bir bakmışsınız bir çay ocağında, kah esnafın yanında kah çarşıda vatandaşın yanında, yada Kocaelispor<br />

maçlarında protokol de değil taraftarın yanında.<br />

İnsanlarımızda milletvekili denilince Ankara’dan ayrılmayan, halkın arasına çıkmayan vekiller<br />

akıllara geliyor. Fatma kaplan Hürriyet bu tabuları yıkıyor, Çarşamba günü çarşıda dolaşırken<br />

kendisini bir esnafın dükkanının önünde çay içerken gördüm, doğum günü olduğu için kendisini<br />

seven herkes pasta kesmiş, sosyal medya Fatma Kaplan Hürriyet’in pasta fotoğrafları ile dolu.<br />

Kocaeli de o kadar çok seviliyor ki, insanlar onun doğum gününü bile takip etmişler.


Normalde çıkın sokağa vatandaşa Kocaeli Milletvekillerinin isimlerini sorun, tahmin ediyorum ki bir çoğu isimleri<br />

bile hatırlamazken Fatma Kaplan Hürriyet’in doğum günü bile hatırlanıyor. Bu onun Kocaeli ile nasıl özdeşleştiğinin<br />

bir göstergesidir.<br />

Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü var ; ‘’ Vatanını en çok seven işini en iyi şekilde yapandır.’’<br />

Bizde Flaş Kocaeli Gazetesi olarak vekilimizin doğum gününü kutluyoruz, nice sağlıklı yıllara sayın vekilim.<br />

http://www.flaskocaeli.com/haber-12119_Bu-nasil-hiz-Sayin-Vekilim


Basın açıklamamı https://youtu.be/AFRHxfEROXc linkinden izleyebilirsiniz.


Basın Açıklmamızı https://youtu.be/DjN5rOPcYvw linkinden<br />

izleyebilirsiniz.


Konuşmamın tamamını<br />

https://youtu.be/hatPn7ER24A<br />

linkinden izleyebilirsiniz.


https://youtu.be/Y_Y_8q8WNAM<br />

Linkinden haberi izleyebilirsiniz.


Av. Fatma K. HÜRRİYET<br />

CHP KOCAELİ MİLLETVEKİLİ<br />

Anayasa Komisyonu Üyesi<br />

TBMM YHB BİNASI 3.KAT ODA : 3048<br />

GSM : (0533) 692 91 88 - T: (0312) 420 57 34 - F: (0312) 420 21 68<br />

av.fatmakaplan@gmail.com<br />

www.avfatmahurriyet.com<br />

www.fatmakaplanhurriyet.com<br />

www.fatmakaplanhurriyet.com.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!