09.10.2018 Views

mevzubahis

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kudüs köşesi<br />

KUDÜS BİZİM NEYİMİZ OLUR?<br />

Kudüs denilince gözlerimizin önüne gelen bir sahne var.<br />

Ridley Scott’un yönetmenliğini yaptığı Cennetin Krallığı filminde<br />

Haçlı komutan ve Selahaddin arasında geçen kısa ama oldukça<br />

etkileyici o diyalog... Orlando Bloom’un oynadığı Kudüs Lordu<br />

Ibelinli Balian şehri Selahaddin’e teslim ettikten sonra ona<br />

“Kudüs’ün değeri nedir?” sorusunu sorar. Selahaddin’in cevabı<br />

dikkat çekicidir. İlk önce “hiçbir şey” cevabını veren Selahaddin<br />

biraz ilerledikten sonra tekrar döner ve “her şey” diyerek<br />

cevabını tamamlar. Çünkü değeri, maddi olan değil manevi olan<br />

belirler. Yani Selahaddin hiçbir şey cevabını verirken onun maddi<br />

olarak bir değerinin olmadığını her şey cevabını verirken de<br />

Allah’ın onu mübarek ve kutsal kılmasından dolayı Müslümanların<br />

gözündeki manevi değerini belirtiyor. O halde Kudüs bizim<br />

neyimiz olur cevabına sanırım filmdeki gibi “herşeyimiz” cevabını<br />

verebiliriz. Zira Kur’an’da çok defa bu topraklar bereketli ve<br />

mukaddes olarak tanımlanmış. Bunlardan en bilineni (Mescid-i<br />

Aksa lafzının açıkça geçmesi sebebiyle belki de) İsra suresinin<br />

ilk ayeti. Şöyle buyuruyor Rabbimiz:<br />

“Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir<br />

kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu<br />

Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek<br />

kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah<br />

noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten<br />

işitendir, görendir.”<br />

Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah (cc.), Mescid-i<br />

Aksa’ya öyle bir bereket bahşetmiştir ki bu bereket mescidin<br />

kendisiyle sınırlı kalmayarak etrafına da taşmıştır. Bunun yanı<br />

sıra Araf/137, Enbiya/71 ve 81, Sebe/18 gibi ayetlerde bereketli<br />

kılındığı bildirilen “arzın” yani toprakların Filistin olduğu<br />

noktasında müfessirlerin ağırlıklı görüşü var. Bir de genellikle<br />

camilerde mihrab üzerine Âl-i İmran suresinin 37. ayetinden bir<br />

kısım yazılır:<br />

“Zekeriyya Meryem’in bulunduğu mihraba<br />

her girdiğinde onun yanında yiyecek, rızık<br />

bulurdu. ‘Bu, sana nereden geldi ey Meryem?’<br />

derdi. Meryem: ‘O, Allah tarafındandır.<br />

Şüphesiz Allah, dilediğini hesapsız bir şekilde<br />

rızıklandırır.”<br />

Hz. Meryem’in Rabbi tarafından rızıklandırıldığı bu mihrabın<br />

Mescid-i Aksa’da bulunuyor olması da dikkat çeken bir husus.<br />

Yine Rasulullah’ın miraca buradan yükselmesi, Kabe’den sonra<br />

inşa edilen ikinci mabed olması da Kudüs’ün manevi değerini<br />

anlatmak için yeterlidir sanırım. Bu bölgenin bereketli kılındığı<br />

konusunda hemfikiriz yalnız bereket nedir sorusuna cevap<br />

vermek asıl zor olan. Bolluk, rahmet vb. birçok şey söyleyebiliriz<br />

belki ama ben hiçbir tanımın “bereket” kelimesini açıklamaya<br />

yeterli olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bereket hissedilen<br />

bir şey. Kudüs sokaklarında gezenler hisseder onu, Mescid-i<br />

Aksa’da namaz kılanlar, Kudüs için dünyanın neresinde olursa<br />

olsun bir şeyler yapmaya gayret edenler çalışmalarında hisseder<br />

36

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!