Agustos 2012 - Anadolu Sigorta
Agustos 2012 - Anadolu Sigorta
Agustos 2012 - Anadolu Sigorta
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
MAKSİMUM BİZ ANADOLU SİGORTA’NIN İÇ YAYIN ORGANIDIR.<br />
Sahibi<br />
Musa ÜLKEN<br />
Dergi Yayın Kurulu Başkanı<br />
Filiz TİRYAKİOĞLU<br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
Berna SEMİZ ERGÜNTAN<br />
Elif Banu KOCAOĞLU<br />
Genel Yayın Yönetmeni Yardımcıları<br />
İlker DEMİRCİOĞLU<br />
Esra ERDOĞAN<br />
Editörler<br />
Macit BAL<br />
Evren ÇAĞLAR<br />
Cenk ÇALIŞIR<br />
Seda EVRENSEL GÜLEÇ<br />
Tayfun GÜLER<br />
Serhat GÜNEŞ<br />
Canan KUNDURACI<br />
Levent KÜÇÜKÇÜOĞLU<br />
Murat YÜKSEL<br />
Sayı<br />
21 / <strong>2012</strong><br />
Grafik Tasarım<br />
Umut YILDIRIM<br />
Baskı<br />
Senk Ofset Matbaa Reklam Promosyon ve<br />
Tanıtım Hiz. San. Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
www.senk.com.tr<br />
0212 493 26 26<br />
Maksimum Biz Dergisi ANADOLU SİGORTA<br />
çalışan ve emeklileri ile tüm dağıtım<br />
kanallarına ücretsiz olarak dağıtılır.<br />
“Maksimum Biz“ ifadesi ile herhangi bir alıntı<br />
yapılması yazılı izne tabidir.<br />
Adres<br />
İş Kuleleri Kule 2 Kat: 24<br />
4. Levent 34330 İstanbul<br />
Bilgi Hattı<br />
0212 350 03 23-25<br />
Faks<br />
0212 350 03 29<br />
e-posta<br />
kurumsaliletisim@anadolusigorta.com.tr<br />
www.anadolusigorta.com.tr
İÇİNDEKİLER<br />
“Çorome: Bir başarı öyküsü”<br />
Bir Usta Bin Usta<br />
projesi Çorum’dan<br />
Roma’ya uzandı<br />
Yeni insan kaynakları<br />
yapımız uygulamaya alındı.<br />
Bu sene de Şile’de<br />
hep beraberdik...<br />
Yine...Yeniden...Şampiyon<br />
10<br />
21<br />
28<br />
58<br />
2<br />
05<br />
18<br />
24<br />
38<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın<br />
yeni genel müdürü<br />
Musa Ülken<br />
Şirketimizde yeni<br />
atama<br />
RH+<br />
Muhasebe ve Mali İşler<br />
Müdürlüğü
MUSA ÜLKEN • Genel Müdür<br />
3<br />
Sevgili <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lılar,<br />
BAŞYAZI<br />
Uzun yıllar sizlerle aynı çatı altında hizmet etmekten gurur<br />
duyduğum <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın yeni Genel Müdürü olarak<br />
yazıma başlarken, öncelikle benden önce bu görevi yapan<br />
tüm değerli yöneticilerimizi saygıyla anıyor ve kendilerine<br />
buradan şükranlarımı sunuyorum. Hedefim, 87 yıl çalışarak<br />
bizlere bırakılan bu büyük mirası daha da ileri götürmek ve<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın gücünü pekiştirmek olacaktır. Bu amaçla<br />
şu ana kadar olduğu gibi, bundan sonra da sizlerle birlikte<br />
omuz omuza çalışmaya devam edeceğim.<br />
<strong>2012</strong> yılı, ülkemizde ve dünyada dikkatle izlenmesi gereken<br />
olayların gerçekleştiği önemli bir yıl olarak tarihe geçiyor.<br />
Özellikle Avrupa’da, geçmiş yıllardan gelen ekonomik<br />
güçlüklerin etkisinin sürdüğünü, her ne kadar kemer sıkma<br />
politikaları ve kurtarma planları ile aşılmaya çalışılsa da,<br />
krizin sonuna henüz gelinmediğini görmekteyiz.<br />
Şimdilik bu finansal krizin uzağında kalan ülkemizde, sigorta sektörü, geçtiğimiz yıl reel anlamda büyüme kaydetti. Bildiğiniz<br />
üzere <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> da geçen yıl sektörün üzerinde bir prim üretimi artışı elde etmiş ve sektördeki konumunu güçlendirmiştir.<br />
Aynı olumlu trend <strong>2012</strong>’nin ilk 3 ayında da devam etti. <strong>2012</strong> senesinin ilk 3 ayında brüt prim üretimimiz, geçen yılın aynı dönemine<br />
göre, yaklaşık yüzde 38 artışla, 600 milyon lirayı aşmıştır. Buna karşın kârlılık cephesinde halen arzu ettiğimiz noktada değiliz.<br />
Hedefimiz prim üretimi ve kârlılığı aynı potada buluşturmaktır.<br />
<strong>Sigorta</strong> sektörüne baktığımızda, yapılan çeşitli yasal düzenlemeler ile sektörün desteklenmeye çalışıldığına tanık oluyoruz. Bu<br />
düzenlemelerin en önemlilerinden birisi olan ve Mayıs ayı ortasında Meclis’ten geçen Afet <strong>Sigorta</strong>ları Kanunu’na göre, bundan<br />
böyle zorunlu deprem sigortası yaptırmayanlar, devletin deprem konutu yardımlarından yararlanamayacak, ayrıca yeni düzenleme<br />
ile zorunlu deprem sigortası olmayan konutlara, elektrik ve su aboneliği de yapılmayacak. Benzer bir çalışmanın hayat<br />
branşında bireysel emeklilik sigortasını teşvik etmek amacıyla da gerçekleştirildiği dikkate alındığında, devletin sigortalılık oranını<br />
artırmaya yönelik bir çaba içerisine girdiğini söylemek yanlış olmayacaktır.<br />
Tüm bu gelişmeler alt alta konulup incelendiğinde sektörümüzün önümüzdeki günlerde de önemli gelişmelere gebe olduğu fark<br />
edilebilir. Bu bağlamda mevcut rekabet şartları içerisinde, şirketimizin kendi iç dinamizmini en üst seviyeye taşıması kritik bir önem<br />
arz etmektedir. Bu amaçla devam ettirmekte olduğumuz yeniden yapılandırma projelerinin, aynı kararlılıkla tamamlanmasını<br />
hedeflemekteyiz.<br />
Bu çalışmalardan birisi olan, hasar ve rücu projemiz son olarak, analiz, tasarım ve gerçekleştirme aşamalarının ardından, test<br />
aşamasını da başarı ile tamamlamış ve yaygınlaştırma aşamasına geçmiştir. Projenin tam anlamıyla hayata geçmesiyle; etkin<br />
süreç yönetimi ve optimum kapasite kullanımı sağlanacak, bu sayede müşteri odaklı bir yaklaşımla, sigortalılarımızın memnuniyetinin<br />
artırılması mümkün olacaktır. Projemiz; şirketimizdeki tüm hasar ve rücu süreçleri ile dosya ve tedarikçi yönetimi<br />
konularında, tam bir kontrol ve raporlamayı da olanaklı kılacaktır.<br />
Sevgili <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lılar…<br />
Sözlerimi tamamlarken, hepinize bir kez daha bu süreçte göstereceğinizi bildiğim, gayret ve destek için teşekkürlerimi iletmeyi<br />
borç bilirim. Acenteleri, çalışanları ve müşterileri ile ayrılmaz bir bütün olan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ailesi, gelecekte de büyük işlere<br />
imzasını atacaktır.<br />
Çalışmalarınızda üstün başarılar diler, en içten sevgi ve saygılarımı sunarım.<br />
Musa Ülken<br />
Genel Müdür
YÖNETİMDEN<br />
Değerli Çalışma Arkadaşlarım,<br />
Gerek sektörümüz, gerekse Şirketimizde önemli gelişmeleri<br />
arka arkaya yaşadığımız şu günlerde, Maksimum Biz Dergimizin<br />
yeni sayısı ile tekrar bir aradayız.<br />
Bu sayıdaki yazıma, Şirketimizin Genel Müdürlük görevine<br />
atanan, değerli çalışma arkadaşım Musa Ülken’i bir kez<br />
daha tebrik ederek başlamak istiyorum. Aynı çatı altında<br />
uzun yıllar birlikte çalıştığım Musa Ülken’in yönetiminde<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın, sektördeki güçlü pozisyonunu daha da<br />
kuvvetlendireceğine tüm kalbimle inanıyorum. Kendisine<br />
yeni görevinde başarılar dilerken, Şirketimize ve tüm <strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong> ailesine hayırlı olmasını temenni ediyorum.<br />
Son sayımızdan bu yana meydana gelen gelişmelere de kısaca<br />
hep birlikte göz atalım.<br />
Sosyal sorumluluk projemizin <strong>2012</strong> yılı illerinden Ankara ve<br />
Kars’taki eğitimlerimizi başarılı bir şekilde tamamladık. İki kursumuzda<br />
toplam 40’a yakın kursiyerimiz, sedef kakma ve heybe dokuma sanatlarında, bayrağı ustalarından devralmaya artık bir<br />
adım daha yakınlar. Yeni usta adaylarımızı gayretli çalışmalarından dolayı tebrik ederim.<br />
Sosyal sorumluluk projemizle ilgili bir diğer başarı haberi de Roma’dan… Bir Usta Bin Usta’nın ikinci yılında Çorum’un Kargı ilçesinde<br />
üretilen “kargı bezleri” ünlü tasarımcı Ahmet Özceyhan’ın hazırladığı 48 parçadan oluşan koleksiyonla, İtalya’nın Türkiye<br />
Büyükelçiliği’nde düzenlenen defilede modacıların karşısına çıktı. 4 atölyede 64 kursiyerin dokuduğu bezlerden oluşan koleksiyon<br />
Roma’da büyük beğeni topladı. Defilenin ev sahipliğini Büyükelçi Hakkı Akil, Çorum Valisi Nurullah Çakır, Kargı Kaymakamı Tolga<br />
Ersöz ile birlikte yaptık. Projemizin Türkiye sınırlarını aşmış olması açısından hepimiz için çok gurur verici bir organizasyondu.<br />
Şirketimiz, geçtiğimiz dönemde beş önemli ödülün daha sahibi oldu. İlk ödül, Mart ayının sonunda, Türkiye Kalite Derneği’nden geldi.<br />
Kalder ve uluslararası araştırma şirketi KA Araştırma tarafından yürütülen Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi sonuçlarına<br />
göre <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, 2010 yılında olduğu gibi bir kez daha müşteri memnuniyetinde ilk sırada yer aldı. İkinci ödülümüz kurumsal<br />
web sitemize verildi. 10. Altın Örümcek Web Ödülleri’nde yarışan web sitemiz, halk oylamasında, sigortacılık kategorisinde en iyi<br />
web sitesi seçildi. Sosyal Sorumluluk Projemiz “Bir Usta Bin Usta”, iletişim sektöründe dünyanın en prestijli ödüllerinden kabul<br />
edilen Altın Sabre <strong>2012</strong> Birincilik ödülünü ve Dünya Şirketler Grubu tarafından düzenlenen Demirkent Ödülleri kapsamında bu<br />
yıl ilk kez verilen Sosyal Sorumluluk Projesi ödülünü kazandı. Son olarak, 2011 yılı Faaliyet Raporumuz, “Amerikan İletişim Profesyonelleri<br />
Ligi” (League of American Communications Professionals - LACP) tarafından düzenlenen uluslararası faaliyet raporu<br />
yarışmasında 2011 Vizyon Ödülü’ne layık görüldü.<br />
Geçtiğimiz dönem içerisinde Şirketimiz açısından dikkat çekici bir diğer gelişme de insan kaynakları alanında yaşandı. Şirketimiz,<br />
rekabet gücünü daha da artıracak ve <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın geleceğine damgasını vuracak insan kaynakları yeniden yapılanma<br />
projesini tamamladı. Temmuz ayından itibaren hayata geçirilen yeni insan kaynakları modeli ile 900’den fazla çalışana sahip olan<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, bir taraftan sektördeki öncü pozisyonunu güçlendirirken, diğer taraftan iş yapış modellerini değişen şartlara<br />
daha iyi uyarlama konusunda önemli bir adım atmış oldu. Detaylarını dergimizde de bulabileceğiniz bu yeni sürecin, tüm <strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong>lılara hayırlı olmasını dilerim.<br />
Şirketimizin Haziran ayında gerçekleştirdiği Şile motivasyon etkinliğimizde, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lılar olarak bir kez daha hep beraber<br />
eğlendik ve bu camianın içinde yer almaktan dolayı gurur duyduk.<br />
Bu sayıda dergimizde neler okuyacaksınız?<br />
Maksimum Biz dergimizin 21. sayısında ele alacağımız konulara da kısaca bir göz atalım;<br />
Dergimizin haberler kısmı “Bizde Neler Oluyor”da, Şirketimizin geçtiğimiz dönemde aldığı ödüllere kadar pek çok haberin<br />
detaylarını okuyabilirsiniz. Ayrıca, sosyal sorumluluk projemizin Ankara ve Kars illerindeki kursları ile ilgili son bilgiler ve Şile<br />
motivasyon etkinliğimizle ilgili renkli görüntüler de yer alıyor.<br />
Dergimizin “Tanıyalım” bölümünde; Dağcan <strong>Sigorta</strong>, Gaye Kaymak <strong>Sigorta</strong> acentelerimize ve Türkiye İş Bankası İzmir Bostanlı ile<br />
Türkiye İş Bankası Ümraniye Ticari şubelerine konuk oluyoruz.<br />
Spor köşesinde ise Şirketimizin futbol ve bowling takımının başarılarını takip edebilirsiniz.<br />
Yeni sayımızda buluşmak üzere…<br />
Filiz Tiryakioğlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı<br />
4<br />
FİLİZ TİRYAKİOĞLU • Genel Müdür Yardımcısı
<strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong>’nın<br />
yeni genel<br />
müdürü<br />
Musa Ülken<br />
Şirketimizin, Mustafa Su’dan<br />
boşalan Genel Müdürlük<br />
makamına, I. Genel Müdür<br />
Yardımcısı Musa Ülken getirildi.<br />
Böylece kuruluşundan bu yana<br />
Şirketimizin Genel Müdürlüğü’ne<br />
ilk kez kariyerine şirket içinde<br />
başlayan bir isim getirilmiş oldu.<br />
Genel Müdür Musa Ülken, 1953 yılında Tarsus’ta doğdu. Ülken,<br />
İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi İktisat-Maliye<br />
Bölümü’nden mezun olduktan sonra, iş kariyerine, 1978<br />
senesinde <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Hasar Müdürlüğü’nde Memur<br />
unvanıyla başladı. 1991 senesinde II. Müdür, 1992’de Müdür<br />
Yardımcılığı ve 1993 yılında Müdürlük görevine yükselen Ülken,<br />
1997’de <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Marmara Bölge Müdürü, 2002’de ise<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Kadıköy Bölge Müdürü olarak görev yaptı.<br />
2004 yılına kadar Kadıköy Bölge Müdürlüğü görevini sürdüren<br />
Musa Ülken, 01 Ağustos 2004 tarihinde Genel Müdür Yardımcısı,<br />
01 Şubat 2008 tarihinde ise, şu zamana kadar sürdürmekte<br />
olduğu, I. Genel Müdür Yardımcılığı görevine yükseldi. Musa<br />
Ülken’in Genel Müdür olarak atanmasıyla birlikte, 87 yıllık<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> tarihinde ilk defa, kariyerine şirket içerisinde<br />
başlayan bir çalışan, Genel Müdürlük koltuğuna oturmuş oldu.<br />
Musa Ülken evli ve 2 çocuk babasıdır.<br />
5<br />
BİZDE NELER OLUYOR
<strong>2012</strong> İlk çeyreğinde prim<br />
üretiminde birinci olduk!<br />
Şirketimiz, 2011 yılında yakaladığı olumlu prim üretim artış<br />
performansını, <strong>2012</strong>’nin ilk 3 ayında da sürdürdü. Türkiye<br />
<strong>Sigorta</strong> ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından açıklanan<br />
sonuçlara göre, <strong>2012</strong> yılının ilk çeyreğini prim üretiminde birinci<br />
tamamlayan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, 600.280.641 TL’lik prim üretimiyle<br />
yüzde 13,59 pazar payına sahip oldu.<br />
Prim üretimi 2011 yılının ilk çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine<br />
göre yüzde 37.80 oranında artarken, Genel Müdürümüz<br />
Musa Ülken, prim üretimindeki bu artışın tüketicinin <strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong>’ya olan güveninin yansıması olduğuna dikkat çekti.<br />
2011 yılının ilk çeyreğinde 435.609.699 TL olan prim üretimini<br />
6<br />
<strong>2012</strong> ilk üç ayında 600.280.641 TL’ye ulaştırdıklarını ifade eden<br />
Ülken, ortaya çıkan bu oranın <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın gücünü en iyi<br />
şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.<br />
Musa Ülken prim üretimindeki bu başarıyı kârlılığa da taşımayı<br />
ve <strong>2012</strong> yılını en verimli şekilde tamamlamayı hedeflediklerini<br />
sözlerine ekledi.<br />
Şirketimiz, <strong>2012</strong> yılının ilk üç aylık döneminde, branş bazında,<br />
‘Kara Araçları’nda 212.361.141 TL, ‘Su Araçları’nda 11.010.619<br />
TL, ‘Nakliyat’ta 10.021.768 TL ve ‘Hava Araçları Sorumluluk’ta<br />
7.832.434 TL’lik prim üretimi ile birinci sırada yer aldı.
Şirketimiz müşteri<br />
memnuniyetinde bu<br />
sene de birinci sırada...<br />
Türkiye Kalite Derneği (KalDer)<br />
ve uluslararası araştırma şirketi<br />
KA Araştırma Limited tarafından<br />
yürütülen Türkiye Müşteri<br />
Memnuniyeti Endeksi (TMME)<br />
sonuçlarına göre Şirketimiz,<br />
sigorta sektöründe, müşteri<br />
memnuniyetinde birinci sırada<br />
yer aldı.<br />
Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve uluslararası araştırma<br />
şirketi KA tarafından yürütülen Türkiye Müşteri Memnuniyeti<br />
Endeksi (TMME) 2011 yılı sonuçları açıklandı. 25 sektörde 123<br />
kuruluşun ölçüldüğü araştırmada, 81 ilde 10 bin 812 müşteri<br />
ile yapılan görüşmelerin ardından belirlenen sonuçlara göre;<br />
7<br />
Şirketimiz, sigorta sektöründe sağlık ve kasko branşlarında<br />
müşteri memnuniyetinde birinci sırada yer aldı.<br />
Konuyla ilgili açıklama yapan Genel Müdürümüz Musa Ülken,<br />
şirketin müşteri memnuniyeti konusuna verdiği önemi vurgularken,<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın, sigortalılarına daha iyi hizmet<br />
verebilmek amacıyla tüm acenteleriyle uyum içinde çalıştığını,<br />
sigortalıların ihtiyaçları, beklentileri ve talepleri doğrultusunda<br />
şirketin sürekli olarak kendini geliştirdiğini belirtti.<br />
“Bu çabaların takdir edildiğini ve bu önemli ödülle başarıların<br />
teyit edildiğini görmek <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> için büyük mutluluk<br />
ve gurur kaynağı olmuştur” diye konuşan Ülken, <strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong>’nın müşteri odaklı çalışma stratejisinden ödün vermeden,<br />
her zaman sigortalılarının yanında olmaya ve onları<br />
güvence altına almaya devam edeceğini ifade etti.<br />
Şirketimiz, Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi Müşteri<br />
Memnuniyeti Ödülü’nü 2010 yılında da kazanmıştı.<br />
Genel olarak, 2011 yılı 3. çeyreğinde 76,1 olarak ölçülen ulusal<br />
müşteri memnuniyeti endeksi, 2011 yılının 4. çeyreğinde 0,2<br />
puan artarak 76,3 puana yükseldi.
Bir Usta<br />
Bin Usta<br />
projesinin<br />
<strong>2012</strong> yılı ilk<br />
mezunları<br />
Karslı kilim<br />
dokumacıları<br />
Bir Usta Bin Usta Projesi’nin <strong>2012</strong> yılındaki Kars Heybe ve<br />
Kilim Dokumacılığı kursu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı<br />
Faruk Çelik’in de katıldığı kapanış töreni ile tamamlandı.<br />
07 Temmuz günü Kars’ta gerçekleştirilen törene, şehirde<br />
temaslarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk<br />
Çelik’in yanı sıra Kars Valisi Ahmet Kara, Ardahan Valisi Mustafa<br />
Tekmen, Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan ve Yunus Kılıç<br />
ile Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş da katıldı.<br />
Tören sırasında <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın Kilim ve Heybe<br />
Dokumacılığı kursu hakkında bilgi alan Çalışma ve Sosyal<br />
Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, konuşmaların ardından kursu<br />
başarı ile tamamlayan kursiyerlere katılım ve teşekkür belgelerini<br />
verdi. Kursiyerlerin dokuduğu eserleri inceleyen ve<br />
onlarla sohbet de eden Bakan Çelik’e, geleneksel motifler<br />
taşıyan, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın kursunda özel olarak dokunmuş,<br />
el yapımı bir heybe hediye edildi.<br />
Kars Kilim ve Heybe Dokumacılığı eğitiminde 3 ay boyunca 21<br />
kursiyere bu el sanatı ile ilgili eğitimler verildi. Şehirdeki proje<br />
iş ortağı Karsod’dan Serap Çağatay’ın gözetiminde, Nuran<br />
Coşkun Aras tarafından verilen eğitimler sonucunda mezun<br />
olan kursiyerlerden sanatı sürdürecek olanlar, Türkiye İş<br />
Bankası’nın projeye özel olarak geliştirdiği krediye başvurma<br />
imkanına da sahip oluyor.<br />
Kars Kilim ve Heybe Dokumacılığı Kursu Hakkında<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın Kilim ve Heybe Dokumacılığı kursu, ilk<br />
olarak Nisan ayında kapılarını açtı. Kilim ve Heybe’nin tarihi,<br />
kilimin hangi malzemelerden yapıldığı ve tezgâh kurumu<br />
gibi genel bilgilerle başlayan kursta, kursiyerler, 3 aylık bir<br />
8<br />
sürede kendi başlarına ürün çıkartabilecek duruma gelmeyi<br />
başardılar.<br />
Kurs boyunca tatil zamanları bile gönüllü olarak eğitim görmeye<br />
devam eden kursiyerlere, el sanatının teorik ve pratik<br />
bilgileri bir arada verildi. Kursiyerler, kursun tamamlanmasına<br />
yakın; farklı motifleri oluşturma, desen büyültme küçültme<br />
gibi ileri konularda da eğitimler aldı ve mesleği kendi başlarına<br />
sürdürebilecek yeterliliğe kavuştular.<br />
Tamamen ahşaptan üretilmiş tezgâhlarda yapılan, Kilim ve<br />
Heybe Dokumacılığı el sanatı, yüzyıllardan bu yana bölge<br />
halkının geçim kaynağı olmasının yanı sıra kültürel bir değer<br />
olarak da ön plana çıkmaktadır. Modern zamanlardaki<br />
değişim ile birlikte yok olma tehlikesi altına giren el sanatını,<br />
günümüzde geleneksel metotlarla devam ettiren az sayıda<br />
kişi kalmıştır. <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın kursu ile birlikte, sanatı<br />
sürdürecek yeni ustaların yetişmesi ve kültürel bir değer olan Kilim<br />
ve Heybe Dokumacılığı’nın sürdürülmesi yönünde güçlü bir adım<br />
atılmış oldu.
Bir Usta Bin Usta projesinin<br />
sedefkârları mezun oldu…<br />
Şirketimizin 85. kuruluş yılında başlattığı sosyal sorumluluk<br />
projesi Bir Usta Bin Usta projesi kapsamında Ankara’da<br />
gerçekleşen Sedef Kakma eğitimi 08 Temmuz’da düzenlenen<br />
tören ile son buldu.<br />
<strong>Anadolu</strong>’da kaybolan ya da kaybolmaya yüz tutan mesleklere<br />
olan ilgiyi artırmak ve bu meslekleri yeniden canlandırmak<br />
amacıyla, TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın teknik<br />
danışmanlığında yola çıkan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, “Bir Usta Bin<br />
Usta” projesi kapsamında Ankara’da Sedef Kakma kursu<br />
düzenledi.<br />
Şubat <strong>2012</strong>’de başlayan ve 5 ay süren eğitim boyunca kursiyerler;<br />
Sedef Kakma’nın tarihi, oyma teknikleri ve sedef<br />
üzerine tel kakma tekniklerini öğrendi. Öncelikle el pratikliğini<br />
geliştirmek için kağıt üzerine çeşitli çizim ve motifler yapan<br />
kursiyerler, daha sonra bu çizimleri ahşap üzerinde uyguladı.<br />
Sedefi yuvarlak, badem ve baklava şeklinde yontmasını<br />
öğrenen kursiyerler; ahşaba takılan sedef ve teli, vernik ile<br />
cilalayarak Sedef Kakma çalışmalarını tamamladı.<br />
8 Temmuz <strong>2012</strong> tarihinde Ankara Kulübü Derneği’nin<br />
merkez binası Abidin Paşa Köşkü’nde gerçekleşen törende<br />
sertifikalarını alan kursiyerler bir meslek sahibi olmanın<br />
heyecanını yaşadı. Eğitmen Erol Kadıoğlu; Ankaralıların bile<br />
artık günümüzde pek yapmadığı Sedef Kakma’nın genç nesillerle<br />
yeniden hayat bulmasından çok memnun olduğunu<br />
belirtti.
“Çorome: Bir başarı<br />
öyküsü”<br />
Bir Usta Bin Usta projesi<br />
Çorum’dan Roma’ya uzandı<br />
10
“Kaybetmek Yok” ilkesiyle hizmet veren<br />
Şirketimizin, 85. kuruluş yıldönümü<br />
dolayısıyla hayata geçirdiği Bir Usta<br />
Bin Usta projesi Çorum’dan Roma’ya<br />
uzandı. ÇOROME etkinliği ile de<br />
Çorum’da üretilen kargı bezleri moda<br />
merkezi İtalya’da bir defileyle moda<br />
dünyasına tanıtıldı.<br />
Şirketimizin kamuoyunun ilgisini kaybolmaya yüz tutan mesleklere<br />
ve yerel değerlere çekmek, bu mesleklerin yeniden<br />
canlanmasını ve meslek ustalarının deneyimlerinin geleceğe<br />
taşınmasını sağlamak amacıyla başlattığı, TC. Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığı’nın teknik danışmanlığında gerçekleştirilen “Bir<br />
11<br />
Usta Bin Usta” projesi Türkiye sınırlarını aştı. Proje kapsamında<br />
Çorum’un Kargı ilçesinde üretilen “kargı bezleri” ünlü tasarımcı<br />
Ahmet Özceyhan’ın hazırladığı 48 parçadan oluşan koleksiyonla,<br />
İtalya’nın başkenti Roma’da, Türkiye Büyükelçiliği’nde<br />
düzenlenen, ‘Hitit Uyanışı’ adlı defileyle modacıların karşısına<br />
çıktı. 4 atölyede 64 kursiyerin dokuduğu bezlerden oluşan<br />
koleksiyon Roma’da modacıların büyük beğenisini topladı.<br />
Defilenin ev sahipliğini Roma’nın Kargılı Büyükelçisi Hakkı<br />
Akil, Çorum Valisi Nurullah Çakır, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Genel Müdür<br />
Yardımcısı Filiz Tiryakioğlu ve Kargı Kaymakamı Tolga Ersöz yaptı.<br />
Bir Usta Bin Usta projesiyle <strong>Anadolu</strong>’da kaybolmaya yüz<br />
tutmuş meslekleri yaşatmayı amaçladıklarını söyleyen Genel<br />
Müdür Yardımcımız Filiz Tiryakioğlu, <strong>Anadolu</strong>lu kadınların<br />
başarılarının Türkiye sınırlarını aşıp yurtdışına ulaşmasından<br />
dolayı büyük gurur duyduklarını, bu başarı hikayesinin bir<br />
parçası olmaktan ötürü de son derece mutlu olduklarını belirtti.<br />
Kargı bezinden ilk kez gelinlik üretildi<br />
Moda Tasarımcısı Ahmet Özceyhan, koleksiyonda yer alan<br />
48 giysinin tamamını Kargı Bezi’nden ürettiklerini belirtti.<br />
Çorum’un uygarlık tarihinin en önemli medeniyetlerinden Hitit<br />
Uygarlığı’nın merkezi olduğuna dikkat çeken Ahmet Özcey-
12<br />
han, şöyle konuştu; “<strong>Anadolu</strong>’nun ortasında barış antlaşmasına<br />
mühür basan Kraliçe Puduhepa’dan yola çıkarak, çok güzel bir<br />
koleksiyon yaptık. Hititlerin dünyaya örnek olacak davranışlarını,<br />
barışa verdikleri önemi, hukuk biçimlerini, kadın haklarına<br />
verdiği önemi vurguladık. Kargı Bezi, 1850 yılından beri çok<br />
amatör bir şekilde yapılıyordu. Bu bezi, çağdaş kullanım konumuna<br />
getirmek için epeyce uğraştık. Kargı Bezi’nin, dünyadaki<br />
diğer tanınanlar kadar güzel bir bez olduğunu söyleyebilirim.<br />
Umarım iç ve dış piyasada daha fazla ilgi görür. Kargı<br />
Bezi, daha önce gelinlikte ya da abiyede hiç kullanılmamıştı.<br />
Hatta ince pamuklu olarak da hiç gelinlik yapılmamıştı. Biz ilk<br />
defa yapanlardanız. Bu kadar saf, bu kadar temiz, tamamen<br />
el dokuması, son derece yumuşak bir malzemeden gelinlik<br />
olabileceğini gösterdik. Bunları, Kargı’da eli kınalı hanımlar<br />
dokuyor.”<br />
Roma Türkiye Büyükelçisi Akil: Bu bir başarı öyküsü<br />
Hititler’in yanı sıra önemli pek çok medeniyetin merkezi<br />
olan 7 bin yıllık bir geçmişe sahip Çorum’un, Kargı İlçesi’nde<br />
doğan Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil, Şirketimizin<br />
başlattığı Bir Usta Bin Usta projesinin bir başarı öyküsü<br />
olduğunu belirterek, Roma’daki defilenin de bunun en somut<br />
örneği olduğunu söyledi. Türkiye Büyükelçisi Hakkı Akil ve eşi<br />
İnci Akil’in ev sahipliğinde, Şirketimizin, Çorum Valiliği, Çorum<br />
Belediyesi, Kargı Kaymakamlığı ile Kargı Belediyesi’nin<br />
destekleriyle Roma’da düzenlenen gecede, Kargı Bezi’nden<br />
hazırlanan Hitit motifli giysiler görücüye çıktı. Türkiye’nin<br />
Roma Büyükelçiliği’nin tarihi binasında gerçekleştirilen defilede,<br />
4’ü Türk 8’i İtalyan toplam 12 manken, Ahmet Özceyhan’ın<br />
tasarımlarını, dünya modasına yön veren İtalyanlara sundular.<br />
Altın ve gümüş sırmalarla işlenmiş kıyafetler arasında, bir<br />
kaftanın üzerine dizayn edilmiş, Hitit Kraliçesi Puduheba’nın<br />
Kadeş Antlaşması’na bastığı mühür de yer aldı.
“Bir Usta Bin Usta”nın<br />
başarısı uluslararası<br />
arenada da tescillendi<br />
Altın Sabre <strong>2012</strong> ödülü<br />
şirketimizin oldu<br />
14<br />
Bir Usta Bin Usta ödüllerine bir yenisini<br />
daha ekledi ve iletişim sektöründe<br />
dünyanın en prestijli ödüllerinden<br />
SABRE AWARDS’da birincilik ödülü<br />
kazandı. Türkiye genelinde kaybolmaya<br />
yüz tutan meslekleri yaşatmak,<br />
bu mesleklerin yeniden canlanmasını<br />
ve meslek ustalarının deneyimlerinin<br />
geleceğe taşınmasını sağlamak<br />
amacıyla hayata geçirilen proje<br />
Türkiye’den ödül alan tek çalışma oldu.<br />
2010 yılında, Şirketimizin kuruluşunun 85. yılı dolayısıyla<br />
başlattığımız “Bir Usta Bin Usta” projesi, dünyanın en<br />
prestijli iletişim ödüllerinden olan SABRE’de, Altın SABRE<br />
<strong>2012</strong> Ödülü’ne layık görüldü. Türkiye’den sadece <strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong>’nın ödül aldığı etkinlikte, dünya çapında 69 kategoride<br />
340 proje finale kaldı.<br />
<strong>2012</strong> yılında Bir Usta Bin Usta kapsamında; Ankara’da Sedef<br />
Kakma, Kars’ta Kilim ve Heybe Yapımı, Muğla’da Cam<br />
Üfleme, Nevşehir’de Çömlek Yapımı ve Tokat’ta Yazma Baskı<br />
eğitimleri verilecek.<br />
SABRE adıyla bilinen “Superior Achievement in Branding<br />
and Reputation” (Marka ve İtibarda Üstün Başarı) Ödülleri,<br />
halkla ilişkiler faaliyetlerinde mükemmelliği ödüllendiren bir<br />
yarışmadır. Kuzey Amerika ve EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve<br />
Afrika) bölgesi ile Asya-Pasifik olmak üzere birbirinden ayrı<br />
programları da kapsayan yarışma, 2008 yılında 40’dan fazla<br />
ülkeden 3.500’ü aşkın başvuruya ulaşarak geçtiğimiz 10 yılda<br />
dünyadaki en büyük PR ödülü yarışması haline gelmiştir.
Sosyal sorumluluk<br />
projemize bir ödül daha…<br />
Demirkent sosyal sorumluluk<br />
ödülünü Şirketimizin “Bir Usta<br />
Bin Usta” projesi aldı.<br />
Dünya Şirketler Grubu tarafından düzenlenen Demirkent<br />
Ödülleri kapsamında bu yıl ilk kez verilen Sosyal Sorumluluk<br />
Ödülü’nü kazanan “Bir Usta Bin Usta” projesi ödülünü <strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong> adına Genel Müdürümüz Musa Ülken ve Genel Müdür<br />
Yardımcımız Filiz Tiryakioğlu aldılar.<br />
15<br />
Pera Palas Oteli’nde düzenlenen ödül töreninde “Bir Usta Bin<br />
Usta” projemizin “yılın en başarılı sosyal sorumluluk projesi”<br />
seçildiği belirtildi.<br />
“Bir Usta Bin Usta” sosyal sorumluluk projesi, Türkiye genelinde<br />
kaybolmaya yüz tutan meslekleri yaşatmak, bu mesleklerin<br />
yeniden canlanmasını ve meslek ustalarının deneyimlerinin<br />
geleceğe taşınmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirildi.<br />
Projemiz, geçtiğimiz yıl da Reklamcılar Derneği tarafından<br />
düzenlenen İletişimin Zirvesindekiler Yılın Kurumsal Sosyal<br />
Sorumluluk Projesi Ödülü ve 17. Motif Halk Bilim Ödülleri<br />
Büyük Ödülü’nü kazanmıştı.
Bir Usta Bin Usta projemiz ödüle<br />
doymuyor…<br />
“Bir Usta Bin Usta” projesiyle Şirketimiz, ülkenin tüm kurum<br />
ve kuruluşlarından büyük övgüler almaya devam ediyor.<br />
“Bir Usta Bin Usta” bu kez de Ulus Rotary Kulübü tarafından<br />
taçlandırıldı.<br />
Ulus Rotary Kulübü Başkanı Sayın Atıf Baltacı, Şirketimiz ve<br />
projemiz hakkında övgü dolu sözler kullanarak, Şirketimizin<br />
daha önce hiç düşünülmemiş bir organizasyona herhangi<br />
bir kar amacı gütmeden girişmesinin kendi oluşumlarının<br />
felsefesi ile de örtüştüğünü belirttiği konuşmasının ardından<br />
el yapımı gümüş bir ibriği <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> adına İç <strong>Anadolu</strong><br />
Bölge Müdürümüz Sayın O. Kenan Uğur’a takdim etti.<br />
Ödül töreninde bir konuşma yapan O. Kenan Uğur, Ulus Rotary<br />
Kulübü üyelerine, çok önem verdiğimiz projemizle ilgili devam<br />
eden kurslarımız hakkında bilgi vererek, kulüp üyelerine<br />
göstermiş oldukları ilgi ve nezaketten ötürü teşekkürlerini<br />
sundu.<br />
Ödül töreninin ardından gösterilen projemize dair reklam filmi<br />
ise büyük alkış topladı. Kulüp üyeleri, Şirketimizin başlattığı<br />
16<br />
bu proje ile yok olmaya yüz tutmuş mesleklerin gençlere<br />
tanıtılması ve istihdam oluşturularak ülke ekonomisine katma<br />
değer yaratılmasından ötürü memnuniyetlerini dile getirdi.<br />
Projemizle ilgili ödül törenine ilişkin fotoğraf ve bilgilendirme<br />
“Guvernör” dergisiyle de tüm Rotary camiasına duyuruldu.
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> web sitesi<br />
Altın Örümcek’te en iyi seçildi!<br />
Geçen yıl, 6 aylık bir çalışmanın<br />
ardından 20 Haziran tarihinde ziyaretçilerin<br />
beğenisine sunulan<br />
websitemiz, 10. Altın Örümcek<br />
Web Ödülleri’nde halk oylamasında<br />
sigortacılık kategorisinde en iyi web<br />
sitesi seçildi.<br />
2002 yılından bu yana düzenli olarak gerçekleştirilen Altın<br />
Örümcek Web Ödülleri, web ve internet teknolojileri alanında<br />
sunulan başarılı projelerin tanıtılması ve bu teknolojilere<br />
yapılacak yatırımların özendirilmesi amacıyla organize ediliyor. Etkinlik,<br />
artık geleneksel hale gelmiş yapısıyla sektörde, Türkiye’deki<br />
ilk ve tek platform bağımsız organizasyon olma özelliğini de taşıyor.<br />
Konuyla ilgili görüşlerini ifade eden Genel Müdür Yardımcımız<br />
Filiz Tiryakioğlu, web sitesinin yeni bir çizgi, canlı ve kullanıcı<br />
dostu bir arayüzle tasarlandığını vurgularken; acente ve<br />
sigortalılar kadar, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ve sigortacılıkla ilgili bilgi<br />
almak isteyen ziyaretçilerin de sıkılmadan kullanabilecekleri<br />
bir konsepte sahip olduğunu belirtti.<br />
17<br />
Üst bir performansa sahip olan yeni web sitemiz; Internet<br />
Explorer, Firefox, Google Chrome, Safari gibi tarayıcıların yanı<br />
sıra Android yazılımlı cihazlar, iPad, iPhone ve BlackBerry’lerle<br />
de tamamen uyumlu olarak geliştirildi.<br />
İlk yayın tarihinin ardından yeni uygulamalarla zenginleştirilen<br />
web sitemiz halihazırda Şirketimizin medya ve yatırımcı<br />
ilişkileri de dahil olmak üzere şirket ile ilgili güncel içeriğe<br />
online olarak ulaşılabilen en önemli referans kaynağı durumunda.<br />
Kazananlar çift aşamalı seçim ile belirleniyor!<br />
Web ödülleri organizasyonunda, web ve internet teknolojileri,<br />
pazarlama ve iletişim alanlarında uzman ve tecrübeli jüri üyeleri<br />
her sene Türkiye’de gerçekleştirilen başarılı projeleri belirliyor.<br />
Bu yıl ilk kez Facebook üzerinden yapılan ve her kullanıcının<br />
her kategoriden sadece bir web sitesine oy verebildiği Altın<br />
Örümcek Web Ödülleri, halk oylamasında ise organizasyonun<br />
heyecanını tüm internet kullanıcıları ile paylaşarak, konu<br />
ile ilgili merak uyandırıyor ve aktif olarak oylamaya katılım<br />
sağlanıyor. Böylelikle jüri üyelerinin elemelerinden geçen<br />
projeler, halkın oyladığı 2. elemeye giriyor ve “halk oylaması”<br />
sonucunda son kazananlar bu şekilde belirleniyor.
Şirketimizde yeni atama<br />
“Bilgi İşlem Müdürlüğü”, “Yazılım<br />
Geliştirme Müdürlüğü”, “Bilgi Teknolojileri<br />
Mimari ve Güvenlik Danışmanlığı”<br />
ve “Proje ve Değişim Yönetimi<br />
Başkanlığı”ndan sorumlu Genel Müdür<br />
Yardımcılığı görevine 01 Haziran <strong>2012</strong><br />
tarihinden itibaren Mehmet Abacı getirildi.<br />
1967 yılında Ankara’da doğan Mehmet Abacı, 1991 yılında<br />
ODTÜ Metalürji Mühendisliği bölümünden mezun oldu.<br />
18<br />
Profesyonel iş yaşamına aynı yıl Türkiye İş Bankası Bilgi İşlem<br />
Müdürlüğü’nde Yazılım Uzmanı olarak başlayan Abacı, 1999’da<br />
Yazılım Geliştirme Bölümü’nde Müdür Yardımcısı, 2004’de ise<br />
Birim Müdürü unvanına yükseldi.<br />
2008 yılında SoftTech’te Genel Müdür Yardımcılığı görevine<br />
getirilen Abacı, 2010 yılında Türkiye İş Bankası BT Çözüm<br />
Geliştirme Müdürü, 2011 yılında ise Proje ve Değişim Yönetimi<br />
Müdürü olarak görevini sürdürdü.<br />
Mehmet Abacı, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’ya Genel Müdür Yardımcısı<br />
olarak atanmadan önce son olarak, 1 Ocak <strong>2012</strong>’de SoftTech’te<br />
yeniden Genel Müdür Yardımcılığı görevi sürdürüyordu.<br />
İngilizce bilen Mehmet Abacı evli ve 2 çocuk babasıdır.
<strong>2012</strong> Yılı Hizmet Hatıraları<br />
Şirketimizde 25, 20 ve 15 yıl çalışma süresini<br />
dolduran çalışanlarımıza hizmet hatırası ödülleri<br />
verildi.<br />
İstanbul’daki çalışanlarımızın ödülleri 30 Mart<br />
<strong>2012</strong>’de kuruluş yıldönümü kutlamamızda,<br />
İstanbul dışındaki çalışanlarımızın ödülleri bölge<br />
müdürlüklerimizce düzenlenen kutlamalarda,<br />
İstanbul dışındaki bölge müdürlerimizin ödülleri<br />
ise 09-10 Haziran <strong>2012</strong>’de düzenlenen Şile motivasyon<br />
gezimizde verildi.<br />
Hizmet hatırası alan çalışanlarımızı kutluyoruz.<br />
25 YIL - ALTIN MADALYON<br />
Osman Kenan Uğur İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Kamil Demirel<br />
20 YIL - ALTIN SAAT<br />
Marmara Bölge<br />
Ömer Ceylan İstanbul Bölge<br />
Ümit Kalyon İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Hamdi Ersin Özmen Marmara Bölge<br />
Hakan Bilgin Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları<br />
Rana Ceylan Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları<br />
Ayhan Uzun İstanbul Bölge<br />
Sevcan Akalın İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
İzzet Naycı Banka <strong>Sigorta</strong>cılığı<br />
Zelfinaz Zorlu Bireysel ve Ticari <strong>Sigorta</strong>cılık<br />
15 YIL - ALTIN ROZET<br />
Alpaslan Tanrıver Oto Hasar<br />
Murat Işıklı<br />
Nakliyat ve Sorumluluk <strong>Sigorta</strong>ları<br />
Mehmet Ali Özdemir Reasürans<br />
Kenan Eke Oto <strong>Sigorta</strong>ları<br />
19<br />
Murat Tetik Muhasebe ve Mali İşler<br />
Cengiz Ertürk Kıbrıs Şube<br />
Mustafa Alperdem Orta Karadeniz Bölge<br />
Ömer Altun Risk Yönetimi ve İç Kontrol<br />
İbrahim Varol Kadıköy Bölge<br />
Ayşe Gamze Yüzbaşıoğlu Hukuk ve Rücu İşlemleri<br />
Ahmet Alper Öztutar Yazılım Geliştirme<br />
Kadri Yazar Yazılım Geliştirme<br />
İlkay Bulut İnsan Kaynakları ve Eğitim<br />
Tibet Turan Akdeniz Bölge<br />
Mehmet Naci Yılmaz Muhasebe ve Mali İşler<br />
Murat Balkan Güney <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Ali Cevdet Bilgi İşlem<br />
Ali Tunaboylu Hukuk ve Rücu İşlemleri<br />
Murat Özbakır İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Rıdvan Bilaç Marmara Bölge<br />
Yasin Hızlı Güney <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Ferda Akyol Organizasyon<br />
Mehmet Kadıoğlu Kıbrıs Şube<br />
Nihan Ebru Akçalı Marmara Bölge<br />
Metin Acur İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Ayten Biter Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları<br />
Şevket Kaymaz Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Altan Sezer Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Okan Sayar Marmara Bölge<br />
Alper Giresunlu Akdeniz Bölge<br />
Ejder Oğuz Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Nurettin Acar Kurumsal <strong>Sigorta</strong>cılık<br />
Gültekin Güveyi Orta Karadeniz Bölge<br />
Hakan Aldemir İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Numan Eren Karadeniz Bölge<br />
Avni Tuluğ Emci Satın Alma, Destek ve İnşaat<br />
Seher Gürkut Kıbrıs Şube
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Faaliyet<br />
Raporu’na Uluslararası Ödül<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın 2011 yılı Faaliyet Raporu, “Amerikan İletişim Profesyonelleri<br />
Ligi” (League of American Communications Professionals -LACP) tarafından<br />
düzenlenen uluslararası faaliyet raporu yarışmasında, 2011 Vizyon Ödülü’nü<br />
kazandı.<br />
20<br />
20’yi aşkın ülkeden 5.500’den fazla<br />
başvurunun değerlendirildiği bu seneki<br />
yarışmada “<strong>Sigorta</strong>cılık” kategorisinde<br />
gümüş madalyayı kazanan, <strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong> 2011 Yılı Faaliyet Raporu oldu.<br />
Yapılan değerlendirmede rapor, toplam<br />
100 üzerinden 97 puan alırken, kendi sektöründe<br />
yarışmaya katılan en iyi faaliyet<br />
raporlarından birisi olarak sınıflandırıldı.<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Faaliyet Raporu, “İlk<br />
İzlenim”, “Hissedarlara Mesaj”, “Raporun<br />
Anlatımı”, “Yaratıcılık” ve “Bilgiye<br />
Erişim” değerlendirme başlıklarından<br />
tam puan aldı. Jüri üyelerinin yazılı<br />
değerlendirmelerinde, raporun prodüksiyon<br />
kalitesinin bu yılki yarışmanın<br />
en iyilerinden birisi olduğu ve finansal<br />
bölümdeki sunumun sıra dışı bulunduğu<br />
ifade edildi.<br />
Şirketimizin sosyal sorumluluk projesi<br />
“Bir Usta Bin Usta” temalı hazırlanan<br />
2011 yılı Faaliyet Raporu’muzun, özellikle<br />
kapak tasarımı övgüye layık görüldü. Genel<br />
anlamda kullanılan yaratıcılık sıra dışı<br />
olarak değerlendirilirken, tasarımın verilmek<br />
istenen anahtar mesajlarla birlikte,<br />
mükemmel bir açıklıkla desteklendiği<br />
belirtildi.<br />
2001 yılında kurulan Amerikan<br />
İletişim Profesyonelleri Ligi, iletişim<br />
sektöründe en iyi uygulamaların<br />
paylaşımını sağlamak ve örnek gösterilecek<br />
iletişim yeteneği gösterenleri ön<br />
plana çıkarmak amacını taşıyor.
Yeni insan kaynakları yapımız<br />
uygulamaya alındı.<br />
Yaklaşık 3 yıldır süren çalışmalar sonrasında yeni insan kaynakları yapımız, Temmuz<br />
ayı itibarı ile uygulamaya alındı.<br />
Geçiş öncesinde “işim:gücüm” olarak adlandırılan yeni yapımızı,<br />
sizlerle paylaşmak ve soruları birebir yanıtlayabilmek adına,<br />
Genel Müdürlük ve tüm Bölge Müdürlüklerimizde 40’a yakın<br />
sunum gerçekleştirdik.<br />
Toplantılar, son derece keyifli ve beklendiği şekilde oldukça<br />
faydalı geçti. En fazla soru ve yorum yeni unvan yapımız ve<br />
kariyer yönetimi konularında geldi.<br />
Önceki yapıdan, çok daha esnek ve kişi bazlı kariyer<br />
planlamalarına odaklanan yeni sistem, ilk başta karmaşık<br />
gelse de, detaylarıyla paylaşıldıkça merak uyandırdı ve oldukça<br />
beğenildi. En önemlisi, tatmin edici ve son derece kapsamlı bir<br />
sistem olarak nitelendirildi.<br />
Proje ekibi olarak, söz konusu yapının, sürekli değişime ve<br />
gelişime açık olduğu, Şirketimizin her kademesinden alınacak<br />
geri bildirimlerle daha da verimli bir yapıya dönüşebileceği<br />
inancındayız.<br />
Yetenek ve performansımızın bizi ön plana çıkaracağı,<br />
yürüttüğümüz işlerin gücümüzü artıracağı, birlikte daha<br />
iyiye taşıyacağımız yeni sistemimizin hepimize hayırlı,<br />
uğurlu ve verimli olması dileğimizle…<br />
Seda EVRENSEL GÜLEÇ<br />
İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü<br />
21<br />
Gerek toplantılarda, gerekse sonrasında, yeni yapının,<br />
amaçlandığı üzere gelişim odaklı tasarlandığı yönündeki geri<br />
bildirimler, uzun tasarım sürecinin en güzel sonucu oldu.<br />
Her bir süreç, Şirket çıktılarına ve çalışanlara en fazla<br />
katkının ne şekilde sağlanabileceği bilinciyle tasarlandı. Bu<br />
nedenle, çalışma süresinin bir kısmı tasarım, diğer büyük<br />
kısmı ise, uygulama dönemi dikkate alınarak, iyileştirme sürecine<br />
ayrıldı.<br />
Her ne kadar kapsamlı olarak tasarlanmış olsa da, yeni İK<br />
yapımızın işlevselliğini ve Şirketimize sağlayacağı gerçek<br />
katkıyı, hayata geçtikten sonra hep birlikte görüyor olacağız.
26.<br />
Uluslararası<br />
<strong>Sigorta</strong>cılar<br />
Tenis<br />
Turnuvası’nın<br />
kazananı<br />
Musa Ülken<br />
ve Macit Bal<br />
oldu…<br />
22<br />
Milli Reasürans tarafından her<br />
yıl geleneksel olarak düzenlenen<br />
“Uluslararası <strong>Sigorta</strong>cılar Tenis<br />
Turnuvası”nın 26’ıncısı, 1-3<br />
Haziran tarihleri arasında, İstanbul<br />
Miltaş Suadiye Spor Tesisleri’nde<br />
gerçekleştirildi. Üç gün süren turnuvada<br />
şampiyonluk ipini <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />
takımı göğüsledi.<br />
Yüksek katılımlı, profesyonel karşılaşmaları aratmayan maçlar<br />
sonucunda, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ekibi kupanın sahibi oldu.<br />
Genel Müdürümüz Musa Ülken ile Acente ve Kanal Yönetimi<br />
Müdürümüz Macit Bal’dan oluşan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ekibi, çok<br />
sayıda yerli ve yabancı seyirci tarafından izlenen turnuvanın final<br />
maçında, Fahri Altıngöz ve Günter Rutz’a karşı oynadıkları<br />
karşılaşmayı, 6-0 ve 6-2 ‘lik skorlarla 2-0 kazandı.<br />
Karşılaşmadan sonra, şampiyon olan ekibe kupa ve hediyeleri,<br />
turnuvaya destek olan sigorta ve reasürans şirketlerinin<br />
yöneticileri tarafından tören ile verildi. Turnuva, ödül töreninin<br />
ardından Miltaş Spor Tesisleri’nde düzenlenen kapanış kokteyliyle<br />
son buldu.<br />
1987 yılından bu yana her sene Haziran ayında organize edilen<br />
Uluslararası <strong>Sigorta</strong>cılar Tenis Turnuvası’nda, yerli ve yabancı<br />
sigortacılar, farklı bir ortamda bir araya gelme ve sportif alanda<br />
yarışma imkanı buluyorlar. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen<br />
32 çiftin, 4 kortta 8’li gruplar halinde mücadele ettiği turnuvada,<br />
yarı finale kadar olan maçlar 9 oyun üzerinden tek sette<br />
gerçekleşirken, yarı final ve final maçı 3 set üzerinden oynanıyor.
Risk mühendisliği<br />
websitemiz yenilendi...<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, tüm müşterilerini yeni<br />
<strong>Anadolu</strong>risk websitemizi ziyaret ederek,<br />
risk yönetimi konusunda detaylı bilgi almaya<br />
ve ücretsiz risk mühendisliği hizmetinden<br />
faydalanmaya çağırıyor.<br />
“<strong>Anadolu</strong> Risk” (www.anadolurisk.com.tr)<br />
güncel içerikler ve kullanıcı dostu modern<br />
tasarımlarla yenilenerek, sigortalılarımızın<br />
kullanımına sunuldu.<br />
2010 yılında yayına başlayan ilk risk mühendisliği websitemizin,<br />
görsel ve içerik olarak çok daha gelişmiş bir versiyonu olan<br />
<strong>Anadolu</strong>risk.com.tr, bireysel ve kurumsal sigortalılarımızı;<br />
karşı karşıya oldukları riskler hakkında bilgilenmeye ve ücretsiz<br />
risk mühendisliği hizmeti almaya teşvik eden, interaktif<br />
uygulamaları ile dikkat çekiyor.<br />
Sitede en fazla ilgi görmesi beklenen kısımlardan birisi olan<br />
“Riskinizi Ölçün” başlığı altında, ziyaretçilerin ev ve araçlarının<br />
içerdiği riskleri ölçen testler bulunurken, kullanıcılar bu testler<br />
vasıtasıyla; günlük hayatlarında yaşayabilecekleri risklere ilişkin<br />
soruları cevaplayıp, risk seviyelerini ölçebiliyorlar.<br />
<strong>Anadolu</strong>risk.com.tr’de, dünya ve Türkiye gündeminde yer alan<br />
büyük ölçekli hasarlar konusunda açıklayıcı ve güncel bülten-<br />
23<br />
ler de yer alıyor. Bu bültenler ve konuyla ilgili makaleler sayesinde,<br />
ziyaretçiler, çeşitli hasarlar hakkında, risk mühendisliği<br />
ekibimizin bakış açısını ve önerilerini okuma fırsatını yakalayabiliyor.<br />
Websitesindeki, diğer bir yenilik ise bir LPG dolum tesisinin<br />
faaliyetlerini ele alan animasyon. Yaratılan animasyon sayesinde,<br />
temsili bir tesis üzerinden risk unsurları ve bilgilendirici<br />
içerikler aktarılarak, kullanıcılar ile görsel bir iletişim sağlanması<br />
amaçlanıyor.<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lı’lar kendi risk analiz raporlarına<br />
<strong>Anadolu</strong>risk’ten ulaşabiliyorlar…<br />
<strong>Anadolu</strong>risk.com.tr websitesi Türkiye’de ilk defa yapılan bir<br />
uygulamayı da içeriyor. Buna göre müşteri ve acentelerimiz,<br />
uzman risk mühendislerince ziyaret edilerek hazırlanan kendi<br />
tesislerine ait risk analiz raporlarında yer alan öneriler ve<br />
tavsiyeler kısmına da site üzerinden kolayca erişebilecekler.<br />
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Genel Müdür Yardımcımız<br />
Levent Sönmez, <strong>Anadolu</strong>risk.com.tr’nin sektörde az sayıdaki<br />
benzerlerinden özellikle bu yönüyle ayrıldığını ve sigortalılarına<br />
sunduğu; güncel test, bülten ve risk analiz raporları ile bir<br />
“Risk Mühendisliği Portalı” niteliğinde olduğunu vurguladı.<br />
Risk Mühendisliği Hizmeti…<br />
Risk mühendisliğinin günümüzde sigorta ihtiyacı duyan<br />
kuruluşlar için çok önemli bir hizmet olduğunu belirten<br />
Levent Sönmez, bu hizmetin Şirketimiz tarafından<br />
sigortalılarına tamamen karşılıksız verildiğini ifade etti.<br />
Risk mühendisliği hizmeti; firma ve tesislerin; üretim<br />
süreçleri, elektrik mekanik sistemleri, depolama koşulları,<br />
yangın ve güvenlik önlemlerine göre değerlendirilmesi ve her<br />
bir firmaya özel olarak, riski azaltma/önlemeye yönelik kritik<br />
tavsiyelerin de yer aldığı risk analizi raporları düzenlenmesi<br />
anlamına geliyor.<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Risk Mühendisliği hizmetinde; gerçekleştirilen<br />
ziyaretler sonrasında, müşterilere özel risk yönetim raporları<br />
hazırlanıyor. Bu sayede firmalar, kendilerine ait riskleri görme,<br />
çok basit ve düşük maliyetlerle bu riskleri önleme veya azaltma<br />
ve gerekirse bu risklere göre farklılaştırılmış sigorta paketleri<br />
satın alma ayrıcalığına kavuşuyorlar.<br />
Risk yönetimi uygulamaları ile ilgili daha detaylı bilgi almak<br />
için www.anadolurisk.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
RH+<br />
Şirketimiz bünyesinde yürütülen C2C değişim programı<br />
kapsamında, manuel iş yükünün azaltılması, optimum kapasite<br />
kullanımının sağlanması, kayıp maliyetlerin azaltılması, etkin<br />
süreç yönetiminin sağlanması ile müşteri odaklı yaklaşımın<br />
geliştirilmesi ve memnuniyetin artırılması hedefleri ile yola<br />
çıktığımız Şirketimizin tüm hasar ve rücu süreçlerini teknolojik<br />
olarak destekleyerek, dosya ve tedarikçi yönetimi konularında<br />
tam kontrol ve raporlama sağlayacak olan Hasar ve Rücu projemiz<br />
analiz, tasarım ve gerçekleştirme aşamalarının ardından<br />
test aşamasını da başarı ile tamamlamış ve yaygınlaştırma<br />
aşamasına geçmiştir.<br />
İhtiyaçlarımızı karşılayacak olan kurguların en ince ayrıntısına<br />
kadar tarif edilmesi, süreçlerin baştan sona gözden geçirilmesi,<br />
organizasyonel yapının biçimlendirilmesi ve yapılan tüm bu<br />
çalışmaların sağlıklı olarak hayata geçirilmesi için gerekli proje<br />
yönetimi metodolojisinin eksiksiz olarak uygulanması sonucunda<br />
hasar ve rücu projesi, RH+ adlı ürününü kullanıcıları ile<br />
buluşturmuştur.<br />
Özellikle hasar süreçlerindeki kuralların karmaşıklığı dikkate<br />
alındığında yeni bir sistemin ve yeni süreçlerin tasarlanması<br />
süreci zorluklar ile dolu aşamaların yaşanmasına sebep<br />
olmuş olsa da ekranları canlı olarak karşımızda görmenin<br />
mutluluğunu ve gururunu hiç unutmayacağız.<br />
Proje süresince;<br />
• Elektronik doküman yönetim sistemi,<br />
• Görev yönetimi,<br />
24<br />
• Otomatik dosya sorumlusu atamaları,<br />
• Otomatik rücu sorumlusu atamaları,<br />
• Dosyaların sınıflandırılması,<br />
• Tedarikçi tanıtım ve yönetimi,<br />
• Eksperlerin sınıflandırılması,<br />
• Muhasebe sistemi, hukuk sistemi, üretim sistemi gibi iç<br />
sistem entegrasyonları,<br />
• Otoanaliz, tramer gibi dış sistem entegrasyonları,<br />
• Usulsüzlük kuralları,<br />
• Otomatik eksper atama ve ücretlendirme,<br />
•iOrganizasyonel yapının kurgulanması ve takım<br />
yapılandırması,<br />
• Acente ve çağrı merkezi uygulamaları,<br />
• Anlaşmalı servis uygulamaları,<br />
• Yedek parça tedarik uygulamaları,<br />
• Rücu süreçleri,<br />
• Standartlaştırılmış ve otomatikleştirilmiş mektup/yazışma<br />
süreçleri,<br />
• Onay / ret kurguları,<br />
• SMS / e- mail bilgilendirmeleri<br />
• Raporlar,<br />
• Yönetici ekranları,<br />
• IT bağımlılığını azaltan modüler yapı,<br />
gibi bir çok konuda çalışmalarını tamamlayan proje ekibi<br />
olarak şunu çok net ifade edebiliriz ki hayallerimiz ve<br />
isteklerimiz hiçbir zaman bitmeyecek.<br />
Yeni süreçler ve yeni uygulamalar ile hizmet kalitesini yükseltme<br />
aşkımız bu çalışmalar ile birlikte kat ve kat arttı.<br />
Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.<br />
Hasar ve Rücu Proje Ekibi
Acentelerimizi ödüllendirmeye<br />
devam ediyoruz…<br />
Acentelerimizin motivasyonlarını artırmak, özverili<br />
çalışmalarını ödüllendirmek ve Şirketimiz ile iletişimlerini<br />
güçlendirmek amacıyla yepyeni bir uygulama başlatıyoruz.<br />
Aylar itibarıyla bölge müdürlüklerimizde faaliyet gösteren<br />
acentelerin üretimleri farklı kriterler ışığında göz önüne<br />
alınarak, birinci olan acenteler belirlenecektir. Her bir bölge<br />
müdürlüğü için merkez ili birincisi acente ile merkez harici<br />
iller birincisi ayrıca belirlenecek olup, Kıbrıs Şube için tek bir<br />
acente belirlenecektir.<br />
KIRAÇ SİGORTA Güney <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Adana İli Performans Birincisi<br />
SELİN SİGORTA Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
İzmir Dışı İller Performans Birincisi<br />
BETA SİGORTA İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Ankara İli Performans Birincisi<br />
ZELLUHOĞLU SİGORTA Güney <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Adana Dışı İller Performans Birincisi<br />
BAHADIR MEMİŞ-BAHADIR SİGORTA Marmara Bölge<br />
Bursa İli Performans Birincisi<br />
ÖZENÇ SİGORTA İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Ankara Dışı İller Performans Birincisi<br />
26<br />
Her ay birinci olacak acentelerimiz, bölge müdürlüklerimizde<br />
yer alacak olan panoya resminin bir ay boyunca asılmasının<br />
yanı sıra, Maksimum Biz dergimiz ile de tüm teşkilata duyurularak<br />
ve ayrıca ilgili bölge müdürü ile acente danışmanının da<br />
katılacağı bir yemek organize edilerek ödüllendirilecektir.<br />
Sadece profesyonel acentelerin dahil edileceği söz konusu<br />
uygulamaya konut paket, bireysel sağlık, ferdi kaza ve kobi<br />
paket poliçeleri üretimleri dikkate alınacaktır. Uygulamamız<br />
Haziran ayı itibariyle başlamıştır. Haziran ayı itibariyla performans<br />
birincisi olan acentelerimizin isimleri şöyledir;<br />
ÖMER BÜLENT-CİVAN SİGORTA Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
İzmir İli Performans Birincisi<br />
SARAR SİGORTA Marmara Bölge<br />
Bursa Dışı İller Performans Birincisi<br />
GELİŞEN SİGORTA Orta Karadeniz Bölge<br />
Samsun İli Performans Birincisi
FATİH UÇAR–TOKAT ÇÖZÜM SİGORTA Orta Karadeniz<br />
Bölge Samsun Dışı İller Performans Birincisi<br />
TRETE SİGORTA Akdeniz Bölge<br />
Antalya İli Performans Birincisi<br />
ERSOYLU SİGORTA İstanbul Bölge<br />
Trakya İlleri Performans Birincisi<br />
YETKİN SİGORTA Kıbrıs Şube Performans Birincisi<br />
BAŞARAN SİGORTA Karadeniz Bölge<br />
Trabzon İli Performans Birincisi<br />
SEMA ÖZDEMİR SİGORTA Akdeniz Bölge<br />
Antalya Dışı İller Performans Birincisi<br />
TEMA SİGORTA Kadıköy Bölge<br />
İstanbul İli Performans Birincisi<br />
Bu uygulamanın, acentelerimizin başarı ve<br />
motivasyonlarını artırmasına olan güvenimiz<br />
ve inancımız sonsuzdur.<br />
27<br />
SUNAY YILDIRIM SİGORTA Karadeniz Bölge<br />
Trabzon Dışı İller Performans Birincisi<br />
MAKSİMUM SİGORTA İstanbul Bölge<br />
İstanbul İli Performans Birincisi<br />
ÖZ ATILIM SİGORTA Kadıköy Bölge<br />
İstanbul Dışı İller Performans Birincisi<br />
Murat YÜKSEL<br />
Acente ve Kanal Yönetimi Müdürlüğü
Bu sene de Şile’de hep beraberdik...<br />
Çalışanlarımız her yıl yaz başında gerçekleştirdiğimiz motivasyon etkinliğimiz kapsamında<br />
bu sene de, 09-10 Haziran <strong>2012</strong> tarihleri arasında Şile Doğa Club’ta bir araya geldi. <strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong>lıların hem yorgunluklarını atıp dinlendikleri hem de bir araya gelerek hoşça vakit<br />
geçirdikleri motivasyon etkinliğinde; gündüz çeşitli yarışma ve eğlenceler, akşam ise yemek<br />
eşliğinde canlı müzik, gece boyunca süren dans ve gündüz yapılan yarışmaların ödül törenleri<br />
gerçekleştirildi.<br />
28
Acentelerimiz ile buluştuk…<br />
Acentelerimizin moral ve motivasyonlarını artırmak, tüm<br />
sigorta konularına ilişkin olarak etkin bir paylaşım platformu<br />
yaratmak, sigortacılık faaliyetlerinde karşılaştıkları sorunları,<br />
problemleri tespit etmek, çözüm üretmek amacıyla, Üst<br />
Yönetimimizin de katılımıyla, tüm Bölge Müdürlüklerimizde<br />
organize edilen toplantılarda acentelerimiz ile buluştuk.<br />
Genel Müdürümüz Musa Ülken, Genel Müdür Yardımcılarımız<br />
Metin Oğuz ve Filiz Tiryakioğlu, Acente ve Kanal Yönetimi<br />
Müdürümüz Macit Bal ile Bölge Müdürlüğümüzün de<br />
katılımlarıyla gerçekleşen toplantılarda, talep ve şikayetlerin<br />
birebir olarak aktarılabilmesi, sorunlara yönelik çözüm<br />
arayışları, aynı zamanda acentelerimize gelişmeler ve yenilikler<br />
ile ilgili bilgi aktarılması ve acentelerimiz ile bilgi<br />
Ankara<br />
Adana<br />
Bursa Bursa<br />
30<br />
paylaşımında bulunulması da, toplantıların çok daha verimli ve<br />
kapsamlı olarak seyretmesini sağlamıştır.<br />
Periyodik olarak devam edilmesi planlanan acente<br />
toplantılarımızın, acentelerimizin motivasyonunu artırmasına<br />
ve üretime teşvik etmesine olan inancımız ve güvenimiz<br />
sonsuz olup, iş ortaklarımız ile yapılan söz konusu toplantı<br />
organizasyonlarının yanı sıra periyodik ziyaretlerde de birlikte<br />
olmaya devam edeceğiz.<br />
Macit BAL<br />
Acente ve Kanal Yönetimi Müdürlüğü
Mehmetçik <strong>Sigorta</strong> yeni hizmet<br />
binasında…<br />
İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğümüz acentelerinden<br />
Mehmetçik Vakfı <strong>Sigorta</strong> yeni<br />
hizmet binasına taşındı.<br />
Açılış, TSK Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü ve Mehmetçik <strong>Sigorta</strong><br />
Şirketi Ortakları Kurulu Başkanı (E) Tümgeneral Salih<br />
Güloğlu tarafından yapılan konuşma ile devam etti. Bu güzel<br />
organizasyona Şirketimiz adına Acente ve Kanal Yönetimi<br />
Müdürümüz Macit Bal, İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürümüz Kenan<br />
Uğur katıldı. Mehmetçik <strong>Sigorta</strong>’nın çalıştığı sigorta şirketlerinin<br />
yetkililerinin de katıldığı açılış töreni kokteyl ve neşeli, samimi<br />
sohbetler eşliğinde devam etmiştir.<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ailesi olarak acentemize yeni hizmet binasında<br />
artan başarılar ve bol kazançlar dileriz.<br />
31
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda<br />
deniz sigortaları<br />
İstanbul Barosu <strong>Sigorta</strong> Hukuku Komisyonu, Deniz Hukuku<br />
Derneği ve <strong>Sigorta</strong> Hukuku Türk Derneğince düzenlenen “Yeni<br />
Türk Ticaret Kanunu’nda Deniz <strong>Sigorta</strong>ları” konulu sempozyum, 23<br />
Mart <strong>2012</strong> Cuma günü Teşvikiye’deki Milli Reasürans Salonu’nda<br />
yapıldı.<br />
Uygulamanın Gereksinimleri ve Yeni Türk Ticaret Kanunu<br />
başlıklı oturumda konuşan Nakliyat ve Sorumluluk <strong>Sigorta</strong>ları<br />
Müdürümüz Kaptan Murat Işıklı, sempozyumda yeni Türk Ticaret<br />
Kanunu’nun deniz sigortalarına etkileri konusuna, uygulama<br />
yönünden yaklaşırken, açılış konuşmalarından birisini de<br />
Şirketimizin Hukuk Danışmanı Prof Dr. Samim Ünan yaptı.<br />
Sempozyum konuşmaların ardından soru-cevaplarla devam etti.<br />
32
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, sağlık<br />
sigortalarında yeni nesil akıllı pro-<br />
vizyon ve harcama yönetim siste-<br />
mi olan Claimer’ı devreye aldı!<br />
Özel sağlık sigortalarında sağlık harcamalarının elektronik<br />
ortamda akıllı bir şekilde yönetilmesini sağlayan Claimer,<br />
sigortalılara yönelik gerçekleştirilen tanı ve tedavi bilgilerini<br />
hastanelerden elektronik ortamda alıyor. Alınan veriler, sigortalının<br />
poliçe şartlarına, ilgili hastaneyle sigorta şirketinin anlaşma<br />
koşullarına, temel medikal kurallara göre sistemde işleniyor.<br />
Oluşturulan ödeme kararı hastaneye yine elektronik ortamda<br />
iletiliyor.<br />
Sistem, hangi harcamanın sigortalının poliçe şartı gereği<br />
ödenmeyeceğini, hastaneyle yapılan anlaşmaya göre hangi<br />
işlemlerden ne kadar ücret alınacağını biliyor. Ayrıca sistem<br />
yine cinsiyete, yaşa, hekim uzmanlığına göre yapılamayacak<br />
medikal işlemleri tanıyor ve geçit vermiyor.<br />
Hafızası da olan Claimer, örneğin sigortalı daha önce başka<br />
bir hastanede yakın bir zamanda aynı konulu MR çektirdiyse,<br />
uyarı vererek bu işlemin yapıldığını hatırlatıyor ve gereksiz<br />
yere tetkik yinelenmemiş oluyor.<br />
Claimer ile <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lılar, kağıtsız ortamda<br />
gerçekleştirilen provizyon işlemleri ile anında ve doğru olarak<br />
hastanelerden hizmet almış oluyor.<br />
Hastaneler ise <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın ödeme kararını alabilmek<br />
için sigorta şirketi sistemine veri girmek, her muafiyette çağrı<br />
merkezini aramak, faks çekip teyit almak zorunda kalmıyor.<br />
Sağlık Bakanlığı ve ulusal standartlara göre verileri sınıflandıran<br />
Claimer, ICD-10 (Uluslararası Tanı Kodu), TTB (Türk Tabipler<br />
Birliği), SUT (Sağlık Uygulama Tebliği), UBB (Ulusal Bilgi<br />
Bankası) gibi standartlara göre çalışıyor.<br />
33<br />
Son günlerde oldukça gündemde olan ve mevzuat çalışmaları<br />
devam eden Tamamlayıcı Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları provizyonunu da<br />
destekleyen Claimer, karar destek sistemleri için en geniş,<br />
ayrıntılı, sınıflandırılmış veri kümesini de barındırıyor.<br />
Sağlık giderlerini akıllı ve doğru bir biçimde yönetme özelliği<br />
ile Claimer, sağlık tazminatlarında azalış sağlarken, operasyonel<br />
verimlilik artışını da sağlamış oluyor. Hastanelerin fatura<br />
eklerini elektronik ortamda iletmesi ile hastaneler tarafında iş<br />
gücü ve kağıt tasarrufu sağlayan Claimer, çevreci bir uygulama<br />
olarak da öne çıkıyor. Yine hastaneler tarafında fatura geri<br />
dönüşlerini minimize edip, tahsilatta artış sağlıyor.<br />
Konuyla ilgili bilgi veren <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Genel Müdür<br />
Yardımcısı Metin Oğuz, “Ülkemizin özel sağlık sigortası sektörüne;<br />
gerek müşteri memnuniyeti, gerek sağlık hizmetleri<br />
tedarikçileri memnuniyeti, gerekse özel sigorta şirketi memnuniyetini<br />
eş zamanlı sağlayan bir ilki sunmanın mutluluk ve<br />
gururunu yaşıyoruz. İnsan emeği yoğun bir branş olan özel<br />
sağlık sigortacılığında, teknolojinin ve uluslararası kriterlerin<br />
ön plana çıkmasını sağlayan, özel sağlık sigortacılığında devrim<br />
yaratan bu projenin hayata geçmesi ile birlikte sigortalılara,<br />
hem sigorta şirketleri, hem de sağlık kurumları çok daha hızlı,<br />
doğru ve kaliteli hizmet sunmaktadır” dedi.<br />
CompuGroup Medical tarafından geliştirilen Claimer sistemini,<br />
özel geri ödeme kurumları arasında ilk defa ve şu anda yalnızca<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> anlaşmalı hastanelerin ve sigortalılarının<br />
kullanımına sunarken, sistem hızla özel sağlık kuruluşlarında<br />
ve diğer özel sigorta şirketlerinde yaygınlaşmaya devam ediyor.<br />
CompuGroup Medical Genel Müdürü Fatma Zakaryan, bu projenin<br />
sağlık sigortalarında verimlilik artışı, hızlı hizmet ve etkin<br />
yönetim anlamında devrim niteliğinde olduğunu vurguladı.<br />
Türkiye’de tamamlayıcı sağlık sigortalarının ileride pazarda yer<br />
bulacağını, sağlık sigortalı sayısının en az üçe katlanacağını,<br />
böylesine büyüyecek bir branşta provizyon sistemleri yönetiminin<br />
ancak Claimer gibi güçlü bilişim alt yapıları ile mümkün<br />
olacağının altını çizdi.
Kıbrıs bilgilendirme ve<br />
paylaşım toplantısı<br />
23 Haziran <strong>2012</strong> Cumartesi günü TİBAŞ Gönyeli şubesinde<br />
gerçekleştirilen “Bilgilendirme ve Paylaşım Toplantısı”, başta TİBAŞ<br />
KKTC Şubeleri Müdürü Sayın Selami Kaçamak olmak üzere<br />
KKTC’deki 14 şubenin yöneticisi ve sigortadan sorumlu personelinin<br />
katılımıyla gerçekleştirildi. Kıbrıs Şubesi personelimizin de tam<br />
kadro katıldığı toplantıda, genel olarak TİBAŞ şubelerinin sigorta<br />
konusunda karşılaştığı sorunlar gündeme getirilerek, sorunların<br />
çözümüne yönelik bilgilendirme yapılarak, çözüm önerileri<br />
34<br />
üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Sektörde yaşanan ve<br />
yaşanacak gelişmeler ile sağlık sigortaları hakkında da genel<br />
bilgiler verildi. Katılımın oldukça yoğun olduğu ve samimi bir<br />
havada geçen toplantı, 2011 ve <strong>2012</strong> yılının ilk 5 ayında başarılı<br />
olan şube müdürlerine üretim ve performans ödüllerinin verilmesinin<br />
ardından, tüm şubelerin başarısında önemli pay sahibi<br />
olan Selami Kaçamak’a da “Özel Başarı Ödülü” nün takdim<br />
edilmesiyle sona erdi.
Acentelerimizin teknik<br />
personelleri<br />
Bilindiği üzere 14.04.2008 tarihinde yürürlülüğe giren sigorta<br />
acenteleri yönetmeliği ile sigortacılık mesleğinin icrasında acentelerimizin<br />
haklı yerini bulma yolunda önemli bir adım atıldı.<br />
<strong>Sigorta</strong> sektörümüzün emekçileri ve ülkemizde sigorta üretiminde<br />
en büyük paya sahip profesyonel acentelerimiz, söz konusu<br />
yönetmeliğin getirdiği düzenlemelerle daha nitelikli bir meslek durumuna<br />
getirildi. Eğitim seviyesinden deneyime, fiziki şartlardan<br />
donanıma kadar birçok konuda getirilen yenilikler ile güzel bir<br />
değişim sürecine girildi. <strong>Sigorta</strong> sektörünün girdiği bu hızlı değişim<br />
süreci acentelerimize de bazı sorumlulukları da berberinde getirdi.<br />
Bu sorumlulukların en önemlilerinden biri de yönetmeliğin<br />
18.maddesinde yer alan “<strong>Sigorta</strong> ürünlerinin, acenteler tarafından<br />
pazarlanması, bilgilendirme ve satış işlemleri yalnızca acentelerin<br />
teknik personeli tarafından yapılabilir” hükmü oldu. Yönetmeliğin<br />
bu maddesiyle acentelerimizde müşterilere pazarlama yapan ve<br />
poliçe satışını gerçekleştiren çalışanların, yönetmelikte belirtilen<br />
vasıflara sahip “Teknik Personel” olma zorunluluğu getirilmiş olun-.<br />
du.<br />
Bilindiği üzere aynı zamanda <strong>Sigorta</strong> Acenteleri Yönetmeliği’nin<br />
12.maddesinin birinci fıkrasında “<strong>Sigorta</strong> poliçelerinde yetkili acentenin<br />
unvanı ve levha numarası ile işlemi yapan teknik personelin<br />
adı, soyadı, kayıt numarası ve imzasının açık olarak yer alması<br />
zorunludur“ açıklaması yer almaktadır. Yönetmeliğin yukarıda<br />
bahsedilen 12. ve 18. maddeleri gereği, sigorta şirketleri tarafından<br />
sağlanan sistem ekranlarının kullanımı sadece acenteliğin<br />
TOBB’da kaydı bulunan “Teknik Personelleri” için geçerli olmak<br />
durumundadır. “Teknik Personel” kaydı bulunmayan çalışanların,<br />
sistem kullanıcılarının da bulunmaması gerekmektedir. Aksi<br />
35<br />
durumun tespiti halinde cezai yaptırımlar ile karşılaşma riski<br />
bulunmaktadır.<br />
Yakın zamanda TOBB, resmi kayıtlarda yer alan acentelerin teknik<br />
personellerine “Sicil Numarası” vermiş ve “Sicil Numarası” verilen<br />
teknik personel listesi sigorta şirketleriyle paylaşılmıştır.<br />
Artık acentelerimizce düzenlenen poliçelerin üzerinde teknik<br />
personelin ad-soyadı bilgisinin yanında TOBB tarafından verilen<br />
“Sicil Numarası” nın da yer alması zorunlu hale getirilmiştir. Bu<br />
zorunluluğun bir gereği olarak acentelerimizin teknik personellerinin<br />
“Sicil Numaraları”, SAMBA ekranından takip ettiğimiz<br />
“Kanal Veri Kartı” üzerine taşınmış durumdadır. Çok yakın zamanda<br />
“Teknik Personel” dışında kullanıcısı olan acente çalışanlarının<br />
kullanıcıları kapatılacaktır. Bu durum Mart ve Nisan aylarında<br />
değerli acentelerimize Acente ve Kanal Yönetimi Müdürlüğünce<br />
haftalık bildirimlerle hatırlatılmıştır.<br />
<strong>Sigorta</strong> mesleğinin icrasında önemli bir adım olan “Teknik Personel”<br />
uygulamasının hem sektörümüze hem de değerli acentelerimize<br />
getirdiği yapılanmanın, ailemiz kabul ettiğimiz acentelerimizle<br />
beklenilen seviyeye getirileceğine olan inancımız sonsuzdur.<br />
Tayfun GÜLER<br />
Acente ve Kanal Yönetimi Müdürlüğü
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />
Klasik Oto<br />
Rallisi bu yıl da<br />
hız kesmedi…<br />
Şirketimizin sponsorluğunda bu yıl ikincisi düzenlenen <strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong> Klasik Oto Rallisi, 2 Haziran Cumartesi günü Kıbrıs/<br />
Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Ralliye, 1937 model ile 1980 model<br />
aralığında toplam 39 araç katıldı. Lefkoşa Dereboyu’ndan<br />
başlayan 100 km’lik ralli Gönyeli-Şirinevler-Yılmazköy-Girne<br />
güzergahını takip ederek yine Lefkoşa’da sona erdi. 4 SHT<br />
(sabit hız testi) ve 9 hız değişimini içeren, güzel ve güneşli<br />
bir günde yapılan rallinin startı Kıbrıs Şubesi personelimiz<br />
tarafından ve-rildi. Rallide ödül kazanan yarışmacılara ödülleri<br />
düzenlenen kokteylle Kıbrıs Şubesi Müdürümüz Cengiz<br />
Ertürk, II. Müdür Mehmet Kadıoğlu ve Hasar Denetimcisi Erkan<br />
Değirmenci tarafından verildi.<br />
Yerel basının yoğun ilgisiyle karşılaşan ralli, ardında hoş izlenimler<br />
ve anılar bırakarak yerini bir sonraki rallinin heyecanına<br />
bıraktı.<br />
36
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’dan<br />
spora destek...<br />
Şirketimiz, 02-15 Nisan <strong>2012</strong> tarihleri<br />
arasında düzenlenen CS Tenis Turnuvası’nın<br />
sponsorluğunu üstlendi. Toplam 293<br />
katılımcının, 12 kategoride yarıştığı turnuvadan<br />
elde edilen gelir, Lions kulüplerinin iştiraki<br />
olan ve üniversite öğrencilerine burs veren<br />
Liay Vakfı’na aktarılırken, turnuva sonrasında,<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’yı ziyaret eden Kartal <strong>Sigorta</strong><br />
Acenteliği’nin sahibi ve Batı Ataşehir<br />
Lions Kulübü Dönem Başkanı Hasan Kartal,<br />
katkılarından dolayı Şirketimizi temsilen, Acente<br />
ve Kanal Yönetimi Müdürümüz Macit Bal ve Kurumsal<br />
İletişim Müdürümüz Berna Ergüntan’a<br />
teşekkür plaketi takdim etti.<br />
37
Muhasebe ve Mali İşler Müdürlüğü<br />
Muhasebe ve Mali İşler Müdürlüğü Şirketimizin en köklü ve en vazgeçilmez Müdürlüklerinden biridir. Müdürlüğümüzde çalışan<br />
13 kişi; tahsilat, genel muhasebe ve fon yönetimi birimlerimizde çalışmasına rağmen her zaman için geniş bir ailenin fertleri<br />
gibi birbirine yakındırlar.<br />
Uzakta olsalar da diğer bölge muhasebecileri de her zaman için Müdürlüğümüzün ayrılmaz birer parçası olmuşlardır. Bölge<br />
Müdürlükleri ile en yakın bağı tahsilat birimimiz kurmaktadır. Primi tahsil edilmiş bir poliçenin kutsal sayılacağı anlayışıyla!, ve<br />
müşteri odaklı bir yaklaşımla, çağdaş ödeme yöntemlerinin müşterilerimize sunulabilmesi bu birimimizde temel amaçtır. Yapılan<br />
çalışmalar sonucunda, son beş yıllık süreçte tahsilat dağılımımızın kredi kartı ağırlıklı bir yapıya dönüşmesi sağlanmıştır. Tahsilat<br />
yapımızdaki değişim doğrultusunda 2011 yılında tahsilatın merkezi bir yapıda takibi konusunda çalışmalara başlanmış ve Bölge<br />
Müdürlüklerimizden iki çalışanımız müdürlüğümüze katılmıştır. Yakın zamanda merkezileştirme adına yeni adımlar da atılacaktır.<br />
Hepimizi yakından ilgilendiren diğer bir birimimiz ise genel muhasebedir. Personelin maaş ve diğer ödeme işlemleri bu birim<br />
tarafından gerçekleştirildiği için herkesle yakın ilişki halindedir. Bu birimden gelen e-postalar her zaman için heyecan yaratır.<br />
Bunun dışında eksper ve anlaşmalı servis istasyonlarına yapılan ödemeler ile hasar ödemelerinin bir çoğu da genel muhasebe<br />
tarafından gerçekleştirilir. Ayrıca birimimizin son dönemde artarak önem kazanan, Maliye ve diğer kurumlara yaptığı bildirimlerdeki<br />
payını ve vergi ödemelerinin doğru biçimde ve zamanında yapılmasındaki rolünü de unutmamak lazım.<br />
Aktif büyüklüğü 2,4 milyar TL’ye ulaşmış olan Şirketimiz portföyünün önemli bir kısmını fon yönetimi birimimiz yönetmektedir.<br />
Fon yönetimi biriminin diğer önemli bir görevi de Şirketimizin mali tablolarını ve faaliyet raporlarını hazırlamaktır. Şirketin mali<br />
sonuçlarını ilk gören onlar olduğu için bu dönemlerde yüzlerindeki ifadeden sonuçların iyi mi kötü mü olduğunu anlamak hiç de<br />
zor değildir.<br />
Sadece mali konularla sınırlı kalmayan çalışmalarımız aynı zamanda yatırımcı ilişkileri ile de kendini göstermektedir. Şirketimiz<br />
hisseleri İMKB’de işlem gördüğü için önemi daha da artan bu görevde temel amaç; Şirketimize yatırım yapanların, yapmayı<br />
düşünenlerin veya analistlerin sorularını cevaplamak ve Şirketimiz hakkında bilgi vermektir. Şu anda fon yönetimi birimi altında<br />
faaliyet gösteren yatırımcı ilişkileri bölümü gerek yerli ve yabancı yatırımcılarla yaptığı toplantılarla olsun gerekse katıldığı “road<br />
show” ve seminerlerle olsun Şirketimizi en iyi şekilde tanıtmaktadır.<br />
Elektronik haberleşme, entegrasyon ve bilgilendirmenin ön plana çıktığı günümüzde Müdürlüğümüzce bir çok kuruma düzenli<br />
aralıklarla raporlama yapılmaktadır. Söz konusu kurumlar içinde Hazine Müsteşarlığı, Maliye, Kamuyu Aydınlatma Platformu<br />
ve Merkezi Kayıt Kuruluşu ilk sıralarda yer almaktadır. Bunun yanında Şirketimiz içinde de bilgilendirmeye önem verilmektedir.<br />
Bir çok Müdürlüğümüzde devam eden C2C kapsamındaki proje çalışmalarına Şubat <strong>2012</strong> döneminde yapılan “kick off” ile<br />
Müdürlüğümüz de dahil olmuştur. Hızla değişen teknolojik alt yapıya uyum sağlamak ve değişen ihtiyaçlara daha hızlı çözümler<br />
yaratabilecek bir yapıya kavuşmak için Oratürk firması ile çalışmalara başlanmıştır.<br />
Ebediyete intikal eden muhasebe müdürlerimizden Mete Selvi’nin bize ilettiği yan tarafta belirtilen mısralarla yazımıza son veriyoruz.<br />
38
Beynimi aktife,<br />
Yüreğimi pasife aldım.<br />
Tutkularımı, vadesi geçmiş ertelenmiş diğer<br />
yükümlülüklere.<br />
Düşlerimi, sayım ve tesellüm fazlalarına.<br />
Düşüncelerime reeskont uyguladım.<br />
Korkularımı geçmiş yıllar zararlarına,<br />
Kaygılarımı gelecek yıllara ait gider tahakkuklarına.<br />
Alışkanlıklarımı, borç ve gider karşılıklarına.<br />
Dostlarımı özkaynaklara yazdım.<br />
Dostluklarımın bitenini birikmiş amortismanlara.<br />
Seni hiçbir hesaba yazamadım.<br />
O kadar hesapsız ve kitapsızsın ki<br />
Beynimle yüreğim arasında<br />
Virman yapıp duruyorum.<br />
39<br />
BİR MÜDÜRLÜĞÜMÜZ<br />
9 Nisan 1968 Eskişehir doğumluyum. İstanbul Üniversitesi<br />
İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümünden mezun oldum.<br />
Şirketimize 1997 yılında müfettiş yardımcısı olarak katıldım.<br />
Mesleki açıdan ve kişisel açıdan birçok tecrübe edindiğim<br />
müfettişlik mesleğindeki bilgilerimi 2005 yılında atandığım<br />
Muhasebe ve Mali İşler Müdürlüğünde kullanma fırsatı buldum.<br />
Müdür yardımcısı olarak görev yapmaya başladığım bu<br />
birimde 2008 yılında müdür unvanına yükseldim. Üniversite<br />
döneminde de ilgimi çeken bir alan olması nedeniyle çalıştığım<br />
birimi seviyorum. Takım arkadaşlarımdaki ekip ruhu da eklenince<br />
çalışmak daha keyifli oluyor. Projelerle yeni bir sürecin<br />
başladığı günümüzde Müdürlüğümüzü daha farklı noktalara<br />
taşıyacağımıza inanıyorum.<br />
Kişisel hayatımda daha çok gezmeyi, eşimle ve kızımla vakit<br />
geçirmeyi seviyorum. Hobi olarak başladığım tenisi önümüzdeki<br />
dönemlerde ilerletmek istiyorum. Uzun bir süredir vakit<br />
ayırmaya fırsat bulamasam da resim yapmayı ve karikatür<br />
çizmeyi seviyorum. Ortaokul yıllarında çizdiğim ve o dönem<br />
bir dergide yayınlanan “hayata dair” bir karikatürümü sizinle<br />
de paylaşmak istedim.
ACENTELERİMİZ<br />
Dağcan<br />
<strong>Sigorta</strong><br />
Acenteliğinizin tarihçesinden bahseder misiniz?<br />
<strong>Sigorta</strong> aracılığına 1995 yılında Orhangazi Dağaşan ve Mehmet<br />
Şükrü Bircan ortaklığında <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> acentesi olarak<br />
kurulan Bilge <strong>Sigorta</strong> Ara. Hiz. Ltd. Şti olarak başladık. Sonraki<br />
yıllarda Orhangazi Dağaşan şahıs acenteliği ile, akabinde<br />
değişen piyasa şartları gereği 2008 yılında da Dağcan <strong>Sigorta</strong>’yı<br />
kurarak acentelik faaliyetimizi <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> çatısı altında<br />
sürdürmekteyiz.<br />
Müşteri portföyünüzü değerlendirir misiniz? Müşteri seçiminde<br />
ve müşterilere verilen hizmetlerde nelere dikkat<br />
ediyorsunuz?<br />
Müşteri portföyümüzde kurumsal ve bireysel sigortalılar<br />
dengeli bir dağılım içerisindedir. <strong>Sigorta</strong>lılarımızın % 90’nı<br />
sadık müşteri dediğimiz, her koşulda sirketine ve acentesine<br />
güvenen, aldığı hizmetten memnun, yeni arayışlara lüzum görmeyen<br />
kişi ve kuruluşlardan oluşmaktadır. <strong>Sigorta</strong>lılarımızın<br />
çoğunluğu ile beş yılı aşkın süredir çalışmaktayız. Yeni<br />
müşterilerimizle de aynı performansı yakalamak için gereken<br />
hizmeti sunmanın gayreti içerisindeyiz. Poliçenin vade<br />
40<br />
bitiminde yollarımızı ayıracağımız müşteri yerine uzun yıllar<br />
çalışabileceğimiz müşteri profiline yönelip kalıcı portföy<br />
oluşturmaktayız. <strong>Sigorta</strong> yaptıran kişinin en zor anı hasar<br />
anıdır. Hasar anında sigorta şirketinin ve acentesinin gücünü,<br />
samimiyetini, maddi manevi her türlü desteği yanında hisseden<br />
müşteri, en sadık müşteri grubunu oluşturmaktadır. Bu<br />
bakış açısı ile biz Dağcan <strong>Sigorta</strong> olarak tüm sigortalılarımızın,<br />
her türlü hasarında, hasarın oluşunu takiben tazminatın ödenmesine<br />
kadar tüm aşamalarda yanında olmaya, destek olmaya<br />
gayret gösterdik. Bunun ödülünü de portföyümüzdeki sadık<br />
müşterilerle alıyoruz.<br />
Ağırlıklı hangi branşlarda çalışıyorsunuz? Sektörün<br />
bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Hizmet sektörü olmamız itibari ile tüm branşlarda çalışmaya<br />
gayret gösteriyoruz. Ancak Türkiye şartları ve bölgesel faktörler<br />
nedeniyle kaza ve yangın branşları daha fazla ön plana<br />
çıkmaktadır. Son yıllardaki büyük değişime rağmen insanlar<br />
önce araçlarını sonra işyerlerini ve en son konut ve diğer<br />
değerlerini sigortalatmaktadır. Kaza ve yangın branşları<br />
dışında toplumda henüz yeterli bilinç oluşmamakla birlikte<br />
gelişen Türkiye ile beraber bu branşlarda biz sigortacılar için<br />
büyük bir gelecek vaad etmektedir. <strong>Sigorta</strong> sektörü olarak<br />
kişi başına düşen prim üretimi ve poliçe adedinde Avrupa<br />
ortalamasının çok gerisinde olmamıza rağmen, toplumun<br />
alım gücünün artması, sigorta bilincinin yayılması, şirketlerin<br />
yeni ürün ve hizmet arzları ile doğru orantılı olarak artacağı<br />
kanaatindeyiz. Gelişen teknoloji, şirketlerin doğru risk analizleri<br />
ve fiyatlandırma yapmalarına olanak sağlamıştır. Devlet
Mehmet Şükrü BİRCAN<br />
Dağcan <strong>Sigorta</strong><br />
Gaziantep Acentesi<br />
kurumları ve şirketler sahip oldukları veri tabanı sayesinde<br />
nerede eksiklik olduğunu anında görebilmekte ve duruma<br />
göre pozisyon alabilmektedirler.<br />
Hedefleriniz nelerdir?<br />
Dağcan <strong>Sigorta</strong> olarak her alanda bulunduğumuz konumu<br />
hep bir adım ileriye taşımayı kendimize ilke edindik. Amacımız<br />
sadece çok prim üretmek olmadı. Prim üretiminin yanında<br />
müşteri memnuniyeti, karlılık da çok önemliydi. Asla kar<br />
etmeyeceğimiz işlere girmediğimiz gibi sadece prim üretmek<br />
adına müşteri de edinmedik. Çalışmaya başladığımız insanların<br />
bizimle uzun yıllar bir arada olması için ne gerekiyorsa onu<br />
yaptık. Bu konuda da ilerlemeyi sürdürmekteyiz. Bizi bu güne<br />
getiren ilkelerimiz gelecek için yol gösterici olacaktır.<br />
Eklemek istedikleriniz…<br />
<strong>Sigorta</strong>cılar olarak bizler müşterilerimize elle tutulur,<br />
kullanılabilir nesneler satmıyoruz. Poliçe adı altında söz<br />
satıyoruz. Çesitli sebeplerle meydana gelebilecek kayıplarını<br />
telafi etmeyi taahhüt ediyoruz. Vaatle başlayan güvenin<br />
devamlılığı sözünüzü eksiksiz yerine getirebilmenize bağlıdır.<br />
<strong>Sigorta</strong>lının en zor anı hasar anıdır demiştik. <strong>Sigorta</strong>cının en<br />
mutlu anı ise sigortalının oluşan hasarını zamanında tazmin<br />
edip mağduriyetini giderdiği andır. Çünkü karşımızdaki insanın<br />
yüzündeki huzura, bakışlarındaki minnete tanık oluruz. Poliçe<br />
yaparken vermiş olduğumuz sözün arkasında durmanın<br />
gururunu yaşarız.<br />
41<br />
Orhangazi DAĞAŞAN<br />
Dağcan <strong>Sigorta</strong><br />
Gaziantep Acentesi
F. Gaye Kaymak <strong>Sigorta</strong><br />
Acentenizin tarihçesinden bahseder misiniz?<br />
1984 yılında <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’da acentelik hizmetlerimiz<br />
başladı. O günden bugüne çok değerli arkadaşlarla yol aldık.<br />
Tam bir sigorta eğitimi veren kurumla yola çıkmak kolay<br />
değildi. Fakat bugünlere de bu güçlü alt yapının desteği ile<br />
gelebildik.<br />
Müşteri portföyünüzü değerlendirir misiniz? Müşteri seçiminde<br />
ve müşterilere verilen hizmetlerde nelere dikkat<br />
ediyorsunuz?<br />
Acenteliğe başladığım günden bu güne değin hasar/prim<br />
yüzdelerinde olumlu bir çizgiyi yakalamaya özen gösterdik ve<br />
geçen uzun süreçte bu çizgi, özellikle 2000’li yıllarda acenteler<br />
arası performansı olarak aldığımız başarı belgelerine yansıdı.<br />
Şirkete kar bırakan müşteri portföyü ilkesi ile yolumuza devam<br />
ederken müşteri memnuniyeti amaçlı hizmetimizde de<br />
çok dikkatli çalışmaktayız.<br />
Ağırlıklı hangi branşlarda çalışıyorsunuz? Sektörün<br />
42<br />
bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Turizm alanında hizmetleri olan kurumsal müşterilerimiz<br />
portföyümüzde 25 yıldır yer almaktadır. Bu güvenli bir portföyü<br />
yansıtmaktadır. Poliçeler yangın branşını çalışmalarımızda<br />
öne çıkarmıştır. Ancak şirketimizin son yıllarda sektörde öne<br />
çıkan portföye kazandırılmış yeni ürünleri içinde elimizdeki<br />
imkânları çapraz satışlarda değerlendiriyoruz.<br />
Hedefleriniz nelerdir?<br />
Sektörde son zamanlarda oldukça artış gösteren yabancı<br />
şirketlerin verdikleri teminatları yakından izleyip özellikle teminat<br />
eksikliği yaratmadan ve portföyde ürün çeşitlerine yer vererek<br />
hizmeti daha üretken yapıya kavuşturmak amacındayız.<br />
Eklemek istedikleriniz…<br />
<strong>Sigorta</strong> sektörü dünden bugüne hukuksal ve örgütsel<br />
çalışmalarla çok olumlu yol aldığından yabancı şirket<br />
ağırlıklı bugünkü üretim alanında Türk sermayeli şirketimizle<br />
çalışmanın onuru ile üretime katkımız sürmektedir.<br />
F. Gaye KAYMAK<br />
F. Gaye Kaymak <strong>Sigorta</strong><br />
İstanbul Acentesi
Türkiye İş<br />
Bankası<br />
İzmir<br />
Bostanlı<br />
Şubesi<br />
Kendinizi tanıtır mısınız?<br />
1968 İzmir doğumluyum. 1990 yılında Ege Üniversitesi Fen<br />
Fakültesi Matematik Bölümü’nden mezun olduktan sonra<br />
Bankamız Uzman Yardımcılığı Sınavını kazanıp, 1992 yılında<br />
Uzmanlık eğitimi sonrası İzmir Eğitim Grup Müdürlüğü’nde Uzman<br />
Yardımcısı olarak göreve başladım. 2001 yılında Karşıyaka<br />
Şubesi Müdür Yardımcılığı’na yükseldikten sonra, 2003 yılında o<br />
dönem Bireysel Şube olarak hizmet veren Alsancak Şubemize<br />
Şube Müdürü olarak yükseldim. 2007 yılında Ege Serbest<br />
Bölge Şubemize atandım. 2009 yılından bu yana da Bostanlı/<br />
İzmir Şubemizde Şube Müdürü olarak görev yapmaktayım.<br />
Evliyim, 13 yaşında bir oğlum var. Bankamızın Kambiyocu, II.<br />
Derece Almanca, Pratik İngilizce tazminatlarını almaktayım.<br />
Özel ilgi alanımda yer alan fotoğrafçılık konusunda kendimi<br />
geliştirmek amaçlı T.C. <strong>Anadolu</strong> Üniversitesi Fotoğrafçılık ve<br />
Kameramanlık Bölümü 1. sınıfta okumaktayım. Ayrıca İzmir<br />
Bisiklet Derneği üyesiyim.<br />
Şubeniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />
Şubemiz 1972 yılında yaklaşık kırk yıl önce kurulmuş olup,<br />
İzmir’in mutena ilçesi Karşıyaka’da, orta ve üst gelir düzeyine<br />
sahip kişilerin ikamet ettiği bir semt olan Bostanlı’da yer<br />
almaktadır. Şubemiz, Bostanlımız’da hem bireysel hem de ticari<br />
alanda hizmet vermektedir. Genel olarak yaş ortalaması<br />
yüksek, belli gelir ve kültür düzeyinin üzerinde yaklaşık 12.000<br />
bireysel segment müşterimiz yanı sıra ticari ve özel bankacılık<br />
müşterilerimizle birlikte şubemiz toplam müşteri sayısı<br />
yaklaşık 14.000’i bulmaktadır.<br />
Bireysel segmente ağırlıklı hizmet veren Şubemiz, farklı sektörlerde<br />
birçok firma ve işletmenin ticari bankacılık işlemlerine<br />
de aracılık etmektedir. Ticari alanda farklı sektörler bulunmakla<br />
birlikte bulunduğumuz bölgenin yerleşim bölgesi olması<br />
yeni ve gelişen inşaat alanları ve bölgelerinin bulunması nedeniyle,<br />
semtimizde inşaat ve taahhüt firmalarının da yoğunlukla<br />
bulunduğu bilinmektedir.<br />
43<br />
Zülal TAHTAKIRAN<br />
İzmir Bostanlı Şubesi Müdürü<br />
TÜRKİYE İŞ BANKASI<br />
Piyasamızda ve sektörümüzde artan rekabet ortamına<br />
karşılık, çalışma performansımızı en üst düzeyde tutarak, ekip<br />
olarak uyumlu, disiplinli çalışmanın bilinciyle, 19 çalışanımızla<br />
bankamızı en iyi şekilde temsil etme gayreti içindeyiz.<br />
Müşterilerimizle bütünleşen, kalıcı, uzun ömürlü müşteri<br />
ilişkisi oluşturarak, hizmet kalitesine, insan ilişkilerine önem<br />
veren geniş kitlelere hizmet vermek, bu doğrultuda sürdürülebilir<br />
müşteri memnuniyeti ile müşteri portföyümüzü büyütmek<br />
istemekteyiz. Hedefimiz, üstün rekabet gücümüzle,<br />
bankamızın sorunsuz ve karlı büyüme politikası dahilinde,<br />
yüksek hizmet kalitesiyle en fazla tercih edilen banka olmak ve<br />
ekibimizle şubemizin daha iyi yerlere gelmesi için çalışmaktır.
Türkiye’de sigortacılık sektörünü nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz?<br />
Ülkemizde, sigorta faaliyetlerinin başladığı tarihten itibaren en<br />
temel konu, yasal bir çerçevenin olmaması iken; 2007 Haziran<br />
ile birlikte bu ihtiyaç giderilmiş, <strong>Sigorta</strong>cılık Kanunu kabul<br />
edilmiştir. Yasa sonrası alt düzenlemeler yapılarak, yeni<br />
tanım ve uygulamalarla, kurumsal bir yapı oluşturulmuştur.<br />
Sektörde faaliyet gösterecek tüm firmalar, acenteler, acente<br />
çalışanları için sektörün ihtiyaç duyduğu düzenlemeler<br />
yapılmıştır.<br />
<strong>Sigorta</strong>cılığın, Batı’ya bakıldığında ülkemizde nispeten<br />
daha yeni olduğu, Avrupa Birliği’nde ve ABD’de kişi başına<br />
üretilen ortalama prim tutarlarının ülkemizde üretilenle<br />
karşılaştırıldığında oldukça geride olduğunun bilindiğini, ancak<br />
gelişmeye açık, temas edilecek çok geniş bir alanın varlığını da<br />
söylemek mümkün. Yıllar itibariyle söz konusu rakamların<br />
yükseliyor olması, bugün dünya çapındaki sigorta şirketlerinin<br />
Türkiye piyasasında faaliyet gösteriyor olması, yüksek potansiyel<br />
olduğunun bir göstergesi.<br />
Ülkemizde sigorta kültürünün yeterince yerleşmemiş<br />
olması sigorta sektörünün önemli konularından biri diye<br />
düşünüyorum. Prim yatırılıp, risk oluştuğunda paranın geri<br />
alınmasında sorunlar yaşanacağı düşüncesinin hakim olması,<br />
44<br />
genel olarak sigorta yaptırmaktan imtina ediliyor olması, sigorta<br />
algısında problemler olduğunu düşündürmekte. Yakın<br />
geçmişte ülkemizde ve dünyada ciddi sonuçları, zararları<br />
olan depremler yaşanmış olmasına rağmen Zorunlu Deprem<br />
<strong>Sigorta</strong>sı yaptırılma oranının yüksek olması beklenirken,<br />
düşük yüzdelerde kalması, sigorta konusuna olan yaklaşımla<br />
ilgili örneklerden birini oluşturuyor sanırım.<br />
Güven unsuru olan sigortaya karşı ilgiyi artırmak, sigortayı<br />
akıllara getirmek konusunda daha çok yol alınması gerekiyor.<br />
Bunun da doğru bilgilendirme yapmaktan geçtiğini<br />
düşünüyorum. Toplumun her kademesinin sigorta konusunda<br />
bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor. Gelecek nesil<br />
gençlerin, öğrencilerin sigorta konusunda yeterince hatta<br />
hiç bilgiye sahip olmadıkları ya da sigortanın zihinlerinde<br />
birkaç kavramdan öteye gitmediğini gözlemlemekteyim. Bu<br />
nedenle genç neslin de bilgilendirilmesinin önemli olduğu<br />
kanısındayım. Ayrıca sigorta şirketlerinin tüketiciye verdiği<br />
değer, hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti vb. gibi konularda<br />
ilerleme kaydedilmesi gerekmekte. Tüm bunlar, sigortaya<br />
karşı olan olumsuz yaklaşımları da zaman içinde olumluya<br />
dönüştürecektir sanırım.<br />
Sektör için bir diğer önemli konu da karlılık. Mevcut potansiyelden<br />
yüksek pay alabilmek için, sektöre yabancı sermayeli<br />
şirketlerin de girmesiyle, yoğun bir rekabet yaşandığı gözlen-
mekte. Büyük olmayan bir piyasada, rekabetin yüksek olduğu,<br />
fiyatlar konusunda ciddi farkların oluştuğu görülmekte. Rekabet<br />
mutlaka olmalı, ancak karlılığın da çok önemli olduğu<br />
unutulmadan hacmin büyütülmesi, pazar payının artırılması<br />
sağlanmalı diye düşünüyorum. Yine karlılığın arttırılmasında<br />
önemli bir unsur, sigortanın sebepsiz zenginleşme aracı<br />
olarak düşünülmesinin önlenmesi ve toplumun bu yönde<br />
bilinçlendirilmesinden geçmekte. Karlılıkta bir diğer önemli<br />
unsur ise sigortalının hasarının ortadan kaldırılması ve hasar<br />
öncesi hale getirilmesi için çalışılan firmaların iyi denetlenmesi,<br />
kayıp ve fazla ödemelerin önlenmesi de karlılık için büyük<br />
önem taşımaktadır.<br />
Sonuç olarak; topluma sigortanın iyi tanıtılması ve doğru<br />
bilgilendirme yapılması, tüketiciye verilecek değer, müşteri<br />
memnuniyeti sağlanması, kaliteli hizmet, karlılık gözetilerek<br />
pastanın büyütülmesi gibi hususlar yıllar itibariyle sigorta<br />
sektörünün Türk finans sektörü içindeki ağırlığının artmasını,<br />
uluslararası rekabet düzeyinin de yükselişini sağlayacak<br />
unsurlardır diye düşünüyorum.<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> hakkındaki görüşleriniz nelerdir?<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, ülkemiz için kuruluşundaki özel yeri ile, bir<br />
T.İş Bankası A.Ş. kuruluşu olması ile onur duyduğumuz, ilk<br />
ulusal sigorta şirketimiz. Müşterilerimize sunduğu kaliteli hizmeti,<br />
etkin ve yaygın hizmet ağı ve ürünleri ile, müşterilerimize<br />
ve bizlere güven vermektedir. Kurumsal yapıya sahip, sürekli<br />
kendini yenileyen, hizmette öncü, sektöre yön veren bir kurumumuz.<br />
Köklülük, öncülük, dürüstlük, güçlü yapı şeklindeki kurumsal<br />
değerleri ile bugün <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> geniş kitlelere ulaşmış,<br />
etik değerlere, mali güce sahip yapısı ile sektördeki duruşu,<br />
sektördeki yeri ile farklı bir konuma sahip sigorta şirketimizdir.<br />
Türkiye’de, sektöründe pek çok konuya liderlik ve önderlik<br />
eden <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, Türkiye İş Bankası’nın müşterilerine<br />
sunduğu kredi imkanlarını, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> güvencesi ile<br />
teminat altına almaktan, müşterilerimize güvenli ve kaliteli<br />
hizmeti tavsiye etmekten ve <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın bir İş Bankası<br />
kuruluşu olmasından dolayı da ayrıca gurur duymaktayız. Banka<br />
sigortacılığının gittikçe artan yeriyle birlikte yaratacağımız<br />
sinerji sonucunda daha büyük ortak başarılar edinileceğine<br />
inanmaktayım.<br />
Bankacılık ve sigortacılık ilişkisi hakkında ne<br />
düşünüyorsunuz?<br />
Bankasüransın önemi, yeri, sonuçları gittikçe artan bir<br />
trend göstermektedir. Bugün artık sigorta şirketleri standart<br />
sigorta ürünleri yerine, bankalar kanalıyla satılabilecek,<br />
tüketici gruplarına ulaşılabilecek, yine tüketicinin hızlı bir<br />
şekilde ulaşabileceği ürünler tasarlamaktalar. Bankaların<br />
uyguladıkları çapraz satış çalışmaları, bankalarda müşteri<br />
segmentasyonunun olması müşteriyi kolay ulaşılabilir hale getirmesinin<br />
yanı sıra maliyetlerin düşük olması Bankasürans<br />
payının artırılmasında önemli olmakta. Bu yolla daha fazla gelir<br />
45<br />
sağlanmakta, büyük üretim rakamlarına ulaşılmakta, önemlisi<br />
karlılığın artırılması sağlanmakta.<br />
Ayrıca bankalarda satış kanalının sadece şubeler üzerinden<br />
değil, internet sayfalarını kullanan geniş bir müşteri kitlesinin<br />
bulunması, yine telefon bankacılığı, ATM’ler gibi farklı kanallardan<br />
müşterilere ulaşılması da sigorta şirketlerinin bankalara<br />
yönelmesinde rol oynamakta.<br />
Bankalar yönünden ise; sigorta ürünleri, müşterilerine bu<br />
hizmeti sunabilmenin yanı sıra, hizmet ve komisyon gelirlerini<br />
artırmanın en etkin yollarından biri olarak ortaya çıkmakta.<br />
Tüm bunların farkındalığı ve komisyon gelirlerimizi artırma<br />
isteği ile biz de çalışmalarımıza yön vermekte, şubemizde<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> çalışanı, MSU olarak görev yapan Fatma Coşan<br />
ile ekibimiz, birlikte uyumlu bir çalışma anlayışı benimseyerek<br />
bilinçli çalışmalar yürütmekte, sigorta konusundaki hedeflerimizi<br />
gerçekleştirmekteyiz. Müşteriye doğru bilgilendirme<br />
yapma, müşteri ihtiyacına göre yönlendirme yapılması, ekibin<br />
uyumu, çalışmalarımızda etkili olmakta. Müşteri ihtiyaçlarının<br />
belirlenmesi, müşterinin bizim sigorta şirketimizi tercih etmesine<br />
yönelik, geçmiş yıllarda kendimizin başlattığı, satış<br />
ekibimizin yapmış olduğu envanter çalışmaları da portföylerin<br />
taranmasında, satış fırsatlarının ortaya çıkmasında yardımcı<br />
olmuştur. Yine geçen yıl şubemizce düzenlediğimiz sigorta<br />
günlerinde, müşterilerimize tanıtım yapılmış, sigorta bilgileri ve<br />
farklı sigorta şirketlerinden yaptırdıkları poliçe tarihleri edinilmiştir.<br />
Bu bilgiler ışığında da günü geldikçe görüşmeler yapılarak, teklif<br />
verilmesi yönünde çalışmalarımız sürdürülmektedir.<br />
Tüm bunlar şube müşteri ilişkilerinin pozitif yansımasıyla<br />
poliçe adet/prim üretim tutarlarının büyümesini olumlu etkilemekte,<br />
şube - müşteri ilişkilerinin pozitif yansımalarından<br />
yararlanırken müşteri ilişkisinin sürdürülebilirliğinin de<br />
önemiyle, sigorta müşterileri ilişkilerinin de olumlu devam etmesi<br />
için takipçi olunmaktadır.<br />
<strong>Sigorta</strong> şirketimizle, uyumlu bir işbirliği içinde olunması,<br />
banka şubelerinin etkin bir acente konumunda olmaları<br />
için, ortak stratejiler doğrultusunda hareket edilmesi, banka<br />
çalışanlarının sigorta ürünlerini bankanın ürünü gibi benimseyerek<br />
çalışmalara yön verilmesinin banka sigortacılığının<br />
gelişmesi için gerekli olduğu kanısındayım.<br />
Yine sigorta şirketimizin bölge yapılanması ya da banka<br />
sigortacılığı bölümü aracılığı ile şubelerle işbirliği içinde,<br />
uyumlu, karşılıklı performans takibi içinde, müşteri odaklı<br />
çalışılması, iş süreçlerinin ve buna bağlı altyapının oluşturularak<br />
desteklenmesi, pazar payını ve hacmini geliştirmede etkili<br />
olacaktır.<br />
Gelinen noktada önümüzdeki dönemde banka şubelerinin,<br />
rekabetin de etkisiyle, etkin birer acente olarak faaliyetlerine<br />
devam edecekleri, bankasüransın payının ve öneminin artarak<br />
devam edeceği düşüncesindeyim. Artan trendde ortak<br />
başarılar edineceğimiz çalışmalar dilerken, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’ya<br />
görüşlerimizi paylaşma şubemizi tanıtma imkanı verdiği için<br />
teşekkür ederiz.
Türkiye<br />
İş Bankası<br />
Ümraniye<br />
Ticari<br />
Şubesi<br />
Kendinizi tanıtır mısınız?<br />
25.09.1976 tarihinde Aşkale’de doğdum. İlk, orta ve lise<br />
eğitimimi İstanbul’da tamamladıktan sonra 1998 yılında Marmara<br />
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu<br />
Yönetimi Bölümü’nden mezun oldum. 18.11.1999 tarihinde<br />
Altunizade Şubesi’nde Kredi Uzman Yardımcısı olarak göreve<br />
başladım. 2005 yılında aynı Şube’de Kredi Uzmanlığı’na yükselmemin<br />
ardından Mayıs 2007 tarihinde Kozyatağı Kurumsal<br />
Şubesi’ne Kredi Uzmanı olarak tayin edildim. Anılan Şubede<br />
geçen 1 yılın ardından 21.05.2008 tarihinde Gebze Kurumsal<br />
Şubesi’ne Müdür Yardımcısı, 28.06.2011 tarihinde ise Ümraniye<br />
Ticari Şubesi’ne Müdür olarak atandım. 28.06.2011 tarihinden<br />
bu yana Ümraniye Ticari Şubesi Müdürü olarak görev<br />
yapıyorum.<br />
Şubeniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />
Şubemiz, bankamızın müşteri odaklı dönüşüm projesinin<br />
bir uzantısı olarak hayata geçirdiği “Ticari Şube” yapılanması<br />
kapsamında 06.04.2009 tarihinde faaliyete geçmiştir. Eski bir<br />
yerleşim yeri olan Ümraniye’de başta inşaat ve taahhüt olmak<br />
üzere demir çelikten kozmetik sektörüne kadar birçok farklı<br />
sektöre 16 kişilik kadrosu ile hizmet verilmektedir. Ümraniye<br />
Bölgesi ile sınırlı kalmayarak özellikle <strong>Anadolu</strong> Yakası’nda<br />
Kadıköy-Gebze’ye kadar olan hatta bulunan yaklaşık 500<br />
müşterimize, bankamızın genel prensipleri dahilinde tüm<br />
ilişkili kurumların uzun vadeli çıkarları gözetilerek diğer bankalardan<br />
olumlu anlamda ayrışan bir hizmet kalitesi sunmaya<br />
gayret gösterilmektedir. İlişkili olduğumuz müşterilerimizdeki<br />
mevcut payımızın korunması, artırılması ve yeni müşteri<br />
kazanımı konusundaki faaliyetlerimiz tüm ekibimizle yoğun<br />
şekilde sürdürülmektedir.<br />
Türkiye’de sigortacılık sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Sermaye piyasalarındaki liberalleşmenin tarihi 1980’li yılların<br />
46<br />
ikinci yarısına rastlayan ülkemizde tüm mali kesimin süreç<br />
içerisinde yaşadığı mevzuat, uygulama ve bilinç yaratma<br />
sorunlarının sigorta sektörü için de fazlasıyla yaşandığı ve<br />
yaşanmakta olduğunu söyleyebilirim. Özellikle son 10-15 yıllık<br />
dönemde müşteri sayısı, prim üretimi ve 2005 yılı sonrasında<br />
yabancı sermayenin de ilgisi ile bilanço büyüklüğü anlamında<br />
önemli adımların atıldığını izlediğimiz sigorta sektöründe yine<br />
de OECD ülkelerinin kişi başına sigorta prim harcamaları<br />
ile kıyaslandığında, ülkemizdeki kişi başına sigorta prim<br />
harcamalarının halen çok düşük düzeylerde bulunduğu<br />
görülmektedir. <strong>Sigorta</strong> sektörü için önemli bir potansiyel<br />
barındırdığını düşündüğüm ülkemizde yaş ortalamasının da<br />
28’i aşmadığı göz önüne alındığında, sigorta bilincinin artırılması<br />
ile sektörün kısa sürede, son 20-25 yılda aldığı mesafenin çok<br />
üzerinde bir performans gösterebileceğini düşünüyorum.<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> hakkındaki görüşleriniz nelerdir?<br />
Sahip olduğu kültür, devamlılık, etik kurallara olan bağlılığı<br />
ve son yıllarda daha da fazla hissettirdiği müşteri odaklı<br />
yaklaşımı ile müşteriler nezdindeki olumlu algısını bir üst<br />
noktaya taşıdığını memnuniyetle gözlemlediğim <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />
sektördeki somut hakimiyetini sürdürmektedir. <strong>Anadolu</strong>
<strong>Sigorta</strong>’nın önümüzdeki dönemlerde ulusal sigorta sektörümüzün,<br />
ülkemizin birlikte anıldığı AB Bölgesi’nin sahip olduğu,<br />
prim büyüklüklerine ulaşmasında lokomotif rol oynayacağını<br />
düşünüyorum.<br />
Bankacılık ve sigortacılık ilişkisi hakkında<br />
ne düşünüyorsunuz?<br />
Bankacılık ve sigorta sektörlerinin birlikte hareket eden,<br />
karlılıklarını riskleri doğru ölçme üzerine kurmuş, birbirlerini<br />
tamamlayan sektörler olduğunu düşünüyorum. Bankacılık<br />
sektörünün aktiflerinin hızla arttığı bir ortamda sigorta sektörünün<br />
prim hacimlerinin büyümemesi düşünülemez.<br />
Diğer yandan İş Bankası - <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ilişkisi özelinde<br />
değerlendirildiğinde ise henüz bankamız kaynaklı sigorta<br />
işlemlerinden <strong>Anadolu</strong> Si-gorta tarafından alınan payın istenilen<br />
seviyede olmadığı kanaatini taşıyorum. Müşteriyi doğru,<br />
etkin ve hızlı anlamak noktasında göstereceğimiz işbirliğiyle<br />
bankamız kaynaklı sigorta havuzundan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın<br />
alacağı payın yüksek bir seviyeye taşınabileceğini umuyor ve<br />
bekliyorum.<br />
47<br />
Vedat KARAHANOĞLU<br />
Ümraniye Ticari Şubesi Müdürü
Meme kanseri hakkında merak ettiklerimiz…<br />
Dergimizin yeni sayısında Şirketimizin<br />
Proje ve Değişim Yönetimi<br />
Başkanlığı’nda çalışan Canan<br />
Kunduracı’nın Genel Cerrahi Profesörü<br />
Sayın Cihan Uras ile “Meme Kanseri”<br />
üzerine yaptığı söyleşiyi okuyabilirsiniz.<br />
Kendinizden bahseder misiniz?<br />
Genel cerrahi profesörüyüm. 1958 yılında doğdum. 1981’de tıp<br />
fakültesinden mezun oldum. 1986 yılında genel cerrahi uzmanı,<br />
1990 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi genel cerrahi doçenti ,<br />
1996 yılında da genel cerrahi profesörü oldum. Özellikle meme<br />
hastalıklarıyla ve laparoskopik cerrahi ve kanser cerrahisiyle<br />
uğraşıyorum. Uzun yıllardan beri meme kanserinin tanı,<br />
takip ve tedavisiyle uğraşmaktayım. Bu konuda oldukça geniş<br />
deneyimlere sahibim. 1998 yılında meme kanserinin cerrahi<br />
tedavisinde önemli bir gelişme olan ilk beze bulma yöntemi<br />
veya sentinel left bezi biobsisi yöntemini ilk defa Türkiye’de<br />
ben başlattım. Gene aynı seansta meme kanserinde meme<br />
alındıktan sonra aynı seansta meme protezi uygulamasını<br />
Türkiye’de ilk başlatan öncülerinden birisiyim. Meme kanserinin<br />
tanı ve tedavisindeki yenilikleri uygulamaktayım. Aynı zamanda<br />
obezite cerrahisi ve kanser cerrahisiyle uğraşıyorum.<br />
Kanser nedir?<br />
Kanser, vücudumuzdaki hücrelerin form değiştirerek kontrolsüz<br />
bir şekilde üremeleri ve vücudun diğer organlarına,<br />
dokularına yayılarak istila eder hale gelmesidir. Kanser kötü<br />
huylu bir tümördür. Vücudun herhangi bir yerinde olabilir.<br />
Meme kanseri de özellikle kadınlarımızda en sık karşılaşılan<br />
kanser türüdür. Bütün dünyada yaygındır. ABD’de 8 kadından<br />
biri, Türkiye’de 12 kadından biri yaşamları boyunca meme kanserine<br />
yakalanma riskine sahiptir.<br />
Meme kanserinin görülme sıklığı nedir? Belli bir yaş aralığı<br />
var mıdır?<br />
Son yıllarda genç yaşlarda da meme kanseri görülme sıklığı<br />
artmıştır. Eskiden ileri yaşların hastalığı iken bugün artık 30’lu<br />
hatta 20’li yaşlarda bile görülmeye başlanmıştır. Ülkemizdeki<br />
yaş dağılımına baktığımızda 40 yaş altı yani genç grupta meme<br />
kanseri görülme sıklığının diğer ülkelerden daha fazla olduğu<br />
görülmektedir. Ama esas olarak en çok 40 yaşından sonra<br />
olur ve yaşla birlikte de bu sıklık artar.<br />
Meme kanserini artıran risk faktörleri nelerdir?<br />
Meme kanserinde özellikle bir takım risk faktörleri vardır.<br />
Bunların iyi bilinmesi önemlidir. Bir kere hormonal faktörler<br />
vardır. Erken adet görme, geç menepoza girme kanser riskini<br />
artırır. Bununla birlikte özellikle 30 yaşın altında doğum<br />
yapma kadınlarda meme kanseri riskini azaltır, ileriki yaşlarda<br />
48<br />
doğum yapmak meme kanseri riskini artırıcı etki yapar. Bazı<br />
hormon ilaçlarını uzun süreli kullanma kanser riskinde artışa<br />
yol açmaktadır. Gençlik çağında göğüsün bulunduğu bölgeye<br />
fazla ışın alma riski artırır. Ailesinde meme kanseri olma çok<br />
önemli risk faktörlerinden birisidir. Bu oran artıkça risk de<br />
artmaktadır. Şişmanlık, obezite, alkol kullanımı da riski artırır.<br />
Başka nedenlerle meme biyopsisi yapılmış ve riskli hücreler<br />
çıkmış kadınlarda da meme kanserini daha sık olarak görmekteyiz.<br />
Sigara da faktördür. Bunun dışında düşük kilolu<br />
olma, spor yapma ise koruyucu özelliktedir. Bazı diyet faktörleri<br />
üzerinde de durulmaktadır.<br />
Erkeklerde görülme oranı nedir?<br />
Meme kanseri erkeklerde de görülebilir ancak sıklığı düşüktür.<br />
100 hastadan bir tanesi erkektir.<br />
Meme kanserinin belirtileri nelerdir?<br />
Meme kanserinin en önemli belirtisi memede ele gelen kitledir.<br />
Bunun dışında koltuk altı lenf bezlerinde büyüme, meme<br />
cildinde, başında çekilme, memenin giderek büyümesi,<br />
meme damarlarında belirginleşme, meme cildinde ödem ve<br />
portakal kabuğu görünümü, sert bazı kabarcıkların ortaya<br />
çıkması, meme başından akıntılar, (kanlı veya su gibi berrak<br />
kendiliğinden akıntılar) belirtiler arasında sayılabilir.<br />
Nasıl önlem alırız?<br />
Meme kanserinde tarama çok önemlidir. Her kadının 35<br />
yaşında tarama programına girmesi gerekmektedir. 35 ve 40<br />
yaşında mamografi çektirilir. Risk taşımayan kadınlarda 40-50
yaş arasında 2 yılda bir, 50 yaşından sonra ise her sene mamografi<br />
yapılmalıdır. Her kadın ayrıca kendi kendini meme<br />
muayenesi yapmalıdır. Risk grubu altında olan kadınlar, en<br />
genç aile ferdinden 5 sene önce taramaya girmelidir. Yani<br />
ailesinde 35 yaşında meme kanseri olan bir kadın 30 yaşında<br />
taramaya başlamalıdır. Yukarıda saydıklarımın dışında ultrasonografi<br />
gibi diğer tanı programları ancak hekim gördüğü<br />
zaman ilave edilmelidir.<br />
Tedavi yöntemleri nelerdir?<br />
Meme kanserinin ilk tedavisi cerrahidir. Ancak bazı durumlarda<br />
ilk tedavi kemoterapi de olabilir. Bu özel durumlarda yapılır.<br />
Birincisi iltihabi tip dediğimiz kanserlerde bir de tümörün ileri<br />
büyük olduğu durumlarda önce kemoterapi ile başlanılır,<br />
tümör küçültülür ondan sonra cerrahi tedavi yapılır.<br />
Kadının memesindeki kütle büyük ama memesi küçükse,<br />
kadın memesinin korunmasını istiyorsa da önce kemoterapi<br />
yapılır. Mamografik taramalarda ortaya çıkan lezyonlarda ise<br />
tel veya radyoaktif madde ile işaretlenir ve çıkarılır. Cerrahi tedavide<br />
öncelikle koruyucu tedaviyi tercih ediyoruz. Hastalıklı<br />
dokuyu çevresindeki sağlam doku ile çıkarıyoruz. Bunu<br />
plastik cerrahide onkoloji esasları uyguladığımız yöntemle<br />
yapıyoruz. Bu sayede bir ameliyat dahi geçirse ona düzgün,<br />
şekli bozulmamış bir meme bırakıyoruz.<br />
Bazı özel durumlarda memeyi almamız gerekebiliyor. Bu durumda<br />
istenirse aynı seansta protez yerleştirebiliyoruz. Eskiden<br />
meme kanseri tanısı konulduğunda koltuk altındaki tüm lenf<br />
bezleri alınırdı. 90’lı yıllarda ilk beze bulma yöntemi geliştirildi,<br />
1998’de ben bu yöntemi başlatmıştım. Bu sayede hastalığın<br />
yayılabileceği koltuk altındaki yerleri bulabiliyoruz, bir boya veya<br />
radyoaktif madde ile yapıyoruz. Riskli lenf bezlerini çıkarıyoruz.<br />
Ameliyat anında patolog bakıyor, eğer ilk beze de kanserli hücre<br />
yok ise geri kalan bezleri almıyoruz. Bu yöntem gereksiz yere<br />
koltuk altındaki bütün lenf bezlerini çıkarmamızı önlemiş oluyor.<br />
Bu sayede ömür boyu bir kol şişme riskinin önüne geçilmiş<br />
oluyor. Cerrahi tedaviden sonra kadınların çıkan patoloji<br />
49<br />
RÖPORTAJ<br />
sonuçlarına göre bir kemoterapi veya radyoterapi gerekip<br />
gerekmediğini bir tümör konseyi ile değerlendiriyoruz. Bu konseye<br />
genel cerrahi, meme uzmanları, radyasyon onkologları,<br />
medikal onkologlar, radyologlar, patologlar katılıyor. Tedavi<br />
konusunda kararsız kaldığımız durumlarda, tümörün genetik<br />
yapısını çıkarttırıyoruz ve bu yapıya göre kemoterapiden yarar<br />
görür mü yoksa sadece hormonoterapi tedavi yeterli olur mu<br />
diye değerlendiriyoruz.<br />
Koruyucu terapi yapmışsak mutlaka memeye radyoterapi<br />
uygulatıyoruz. Ama memenin tümü alındığı durumlarda<br />
radyoterapi yapılmayabiliniyor. Meme kanseri geçirmiş olan<br />
kadınların mutlaka yakın takip edilmeleri gerekiyor. Takibi<br />
bu alanda spesifikleşmiş genel cerrahi uzmanları yapar. Bu<br />
hastaları 6 aylık aralarla kontrollere çağırarak takip ederiz.<br />
Neden lenf oluşur?<br />
Koltuk altındaki tüm lenf benzleri çıkarıldığı zaman kolun lenfatik<br />
dolaşımı da bozulmuş oluyor. Normalde lenf kanallarının<br />
içerisindeki lenfatik sıvı, koltuk altlarındaki lenf bezlerinden<br />
geçtikten sonra vücudun diğer yerlerine gidiyor. Lenfatik<br />
akımın önüne bir engel konduğu zaman kolda lenfatik bir<br />
ödem ortaya çıkıyor. Bu durumu engellemek için hastaya egzersiz<br />
ve masaj programları veriyoruz. Bunlarla da bu lenf<br />
ödemin gerilemesine katkıda bulunuyoruz.<br />
Geçenlerde gazetede meme kanseri olanların malulen<br />
emekli olması şeklinde bir yazı çıktı. Bu konuda ne<br />
düşünüyorsunuz?<br />
Meme kanserinin günümüzde kronik bir hastalık olarak görülüyor.<br />
Eğer erken evrede yani birinci ikinci evrede saptanmış bir<br />
meme kanseri varsa bu kadınlar normal çalışma hayatlarına<br />
devem edebilir. Ciddi bir hastalıklarının olmadığını kendilerin<br />
de anlamaları için ben malulen emekli olmamalarını daha<br />
yararlı buluyorum.<br />
Canan KUNDURACI<br />
Proje ve Değişim Yönetimi Başkanlığı
SADİM<br />
piknikte<br />
Sonbahar ve kış aylarının yoğun iş temposu sonrası doğayla<br />
baş başa, cıvıl cıvıl kuş sesleri ile dolu, şehrin karmaşasından<br />
uzak, aileniz ve dostlarınızla güzel vakit geçirebileceğiniz, nefis<br />
yemekler yiyip birbirinden eğlenceli aktivitelerle stres atarak<br />
mini bir tatil yapmak ister misiniz? Cevabınız evet ise; bu yazıyı<br />
dikkatli okumanızı tavsiye ederiz.<br />
İstanbul… Bırakın Türkiye’yi, dünyanın en büyük metropollerinden<br />
biri. Bu büyüklükte bir metropolde doğa dostu<br />
yerleşim yerleri bulmak ve sosyal aktivitelerinizi bu alanlarda<br />
gerçekleştiriyor olmak birçok şehir için hayalden ibarettir.<br />
Doğayla iç içe aktiviteler İstanbul için henüz hayal olmamışken,<br />
gerek yoğun kış sezonu sonrasında derin bir nefes almak ve<br />
gerekse de yaz tatiline aperatif olması amaçlı düzenlediğimiz<br />
piknik organizasyonumuz için SADİM çalışanları olarak bu<br />
denli büyük bir kentte gidilebilecek ender alanlardan biri olan<br />
Kilyos’u seçtik.<br />
Giderek yayılan şehirleşme sarmalına henüz kurban<br />
edilmemiş, yeni imar planlarına Don Kişot misali şuursuzca<br />
direnen ve İstanbullulara nefes alma imkanı veren bir çok mesire<br />
alanını içinde barındırır Kilyos. Kilyos’un doğayla dansına<br />
eşlik eden ve yeşilin tüm tonlarını içinde barındıran Şömine<br />
Restaurant mesire alanında birbirinden eğlenceli aktivitelerle<br />
süslediğimiz organizasyonumuzda geçirdiğimiz eğlenceli anları<br />
sizler ile de paylaşmak istedik. Acıların paylaşılarak dineceği,<br />
mutlulukların da paylaşılarak büyüyeceğinden hareketle SADİM<br />
ailesi olarak yaşadığımız keyifli anları ve çalışanlarımızın organizasyon<br />
hakkındaki yorumlarını beğeninize sunuyoruz.<br />
Sucuk bulamayınca pasta yemeğe kalkan aristokrat kesim =)<br />
50<br />
Malkoçoğlu Junior talimde =)<br />
Pınar Karayiğit<br />
Hafif esintili bir Cumartesi günü yeşillikler içerisinden; dar,<br />
uzun ve dönemeçli yollardan girdik Şömine Restaurant’ın<br />
bahçesine. Her göreni mest edecek, pek çok piknik alanından<br />
farklı, kendine özgü kıskandıracak güzelliklere sahip,<br />
şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler için huzur dolu bir<br />
mekandı. Herkesin aileleri ile birlikte katılması ortamı daha<br />
da şenlendirmişti. Piknik alanı; ızgara yapanların, turnuvalar<br />
için tavla ve satranç oynayanların, ata binenlerin, futbol<br />
oynayanların ve park alanında güle oynaya eğlenen çocukların<br />
gülüşleriyle doluydu. Masalarımız, restaurantın bizlere<br />
vereceği yemekler yetmeyecekmiş gibi evlerimizde yaptığımız<br />
börek ve çöreklerle donatılmıştı. Sabah saatlerinde başlayıp,<br />
akşamın sıcak meltemleriyle sonlandırdığımız, herkesin keyif<br />
aldığı güzel bir gündü.
Sait Doğan<br />
Bulutlu bir sabaha uyanmış olsak da içimizde bir sevinç vardı<br />
ve bu sevinçle düştük yollara. Piknik alanında buluştuğumuz<br />
ilk dakikaları sohbet ederek geçirdik. Bu keyifli dakikaların<br />
ardından Ayhan ile hemen tavlanın başına geçtik ve Hakan<br />
Bey’in tavla turnuvası olduğunu söylemesiyle birlikte de kendimizi<br />
önceden planlanmamış sürpriz bir turnuvanın içerisinde<br />
bulduk. Ayhan’ı 5-3’lük bir skor ile geçtikten sonra finalde<br />
Abdullah ile karşılaştım ve biraz da şansımın sayesinde onu<br />
da aynı skorla geçmeyi başardım. Hakan Bey tavla turnuvası<br />
birincisi olmam nedeniyle bana bir tavla hediye etti. Şimdi bu<br />
tavla ile attığım her zarda o güzel günü hatırlıyorum.<br />
Eşim ve oğlumla yemyeşil piknik alanını gezmek, özellikle<br />
de tavşan, keklik ve bıldırcınların olduğu bölümde vakit<br />
geçirmek ayrı bir keyifti. Güzel yemekleri, yemyeşil doğası<br />
ve tüm yaşattıklarıyla mutlu eden, anımsattıklarıyla tatlı bir<br />
hüzün katan bu günü organize eden yöneticilerime ve emeği<br />
geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyor, birlikteliğimiz<br />
ve bütünlüğümüzü daha iyi noktalara taşımak adına bu tür<br />
organizasyonların daha sık yapılmasını diliyorum.<br />
Azmi Kaya<br />
Gol olur…Olmazsa da önümüzdeki maçlara bakarız artık…<br />
Bir hafta öncesinde; cuma akşamı, dolu ile karışık yağan<br />
sağanak yağmur nedeniyle ertelenen pikniğimiz, aynı şekilde<br />
yine cuma günü akşamından ertelenme tehdidi ile başladı.<br />
Ancak güneşli ve çok güzel bir cumartesi günü ile devam<br />
etti. Bizim ve ailelerimizin de katılımları ile oluşan büyük bir<br />
‘’SADİM AİLESİ ‘’ olarak yaptığımız bu piknik, çok güzel bir<br />
gün olarak da hatıralarımızda yerini aldı. Mangalda pişen et ve<br />
sucuğa bir de hemen yanında pişen mantarın lezzeti eklenince<br />
ortaya muhteşem bir yemek masası da çıkmış oldu. Masada<br />
yer alan börekler, meyveler, tatlılar da lezzete ayrı birer tat<br />
kattı. Esmeyen rüzgâra karşı kızımla birlikte uçurtma uçurma<br />
çabamız, çekişmeli geçen ve en son golü atanın galip geldiği<br />
futbol maçımız ve Ankara oyun havaları eşliğinde oynadığımız<br />
çiftetelli günün ayrı güzellikleriydi. Bizim, ailelerimizin ve<br />
çocuklarımızın da doyasıya eğlendiği bu organizasyon için<br />
emeği geçen herkese teşekkür ediyor, yeni organizasyonlarda<br />
yeniden görüşmeyi diliyorum.<br />
51<br />
Nurhayat Bayar<br />
Real Madrid bu kadar seyirciye oynuyor mudur acaba…<br />
İş hayatında olduğu gibi sosyal aktivitelerde de birlikte olmak ve<br />
bir şeyleri paylaşabilmek çok güzel ve mutluluk vericiydi. Güne<br />
yağmurla başlamak her ne kadar karamsar bir hava yaratsa da<br />
sonrasında güneşin ve birlikteliğin verdiği sıcaklık görülmeye<br />
ve yaşamaya değerdi. Tavla ve okey turnuvalarındaki heyecan<br />
da güne ayrı bir renk ve keyif kattı. Çimenlik bir alanda oynansa<br />
bile, önceki günlerde yağan yağmur nedeniyle var olan çamura<br />
aldırmadan gönüllerince futbol oynayan arkadaşlarımız da<br />
izlenmeye değerdi. Bu arada sözüm sizedir arkadaşlar, böylesi<br />
günlerde çamur da olsa kirlenmek güzeldir.<br />
Güzelim sucuğun yanmadan önceki son görüntüsü..<br />
Yiyemedik ama kalbimizdesin :)
Unutulmayacaklar (7. Sanat)<br />
Maksimum Biz dergimizde<br />
yer alan “Unutulmayacaklar”<br />
yazısının çok<br />
olumlu eleştiriler alması<br />
üzerine tebessümle ve<br />
özlemle hatırladığımız<br />
şarkı ve şarkıcılardan<br />
sonra bu kez de gene<br />
yazarın en sevdiği artistler<br />
ile ilgili bir yazı yazmayı<br />
düşündük.<br />
Türk sineması birçok badireler atlatmış olmasına, birçok teknik<br />
olanaksızlıklara rağmen, sinema emekçilerimizin insanüstü<br />
gayretleriyle olağanüstü işler çıkarmıştır. Aslında yazımızda<br />
değinmek istediğimiz neşe, hüzün, kahkaha, gözyaşı<br />
olgularının harmanlandığı, üstün oyunculuk performansları<br />
gösteren artistlerdir. Bu büyük insanların maalesef bir kısmı<br />
aramızda değil, kalanlar da 60 yaşını devirmiş güzel insanlar.<br />
60 yaş altı klasmanda da asla unutamayacağımız iartist<br />
ve aktristlerimizle ilgili cümlelerimizi ilerleyen sayılarda<br />
paylaşacağız. Bir sonraki yazımız 60+ aktristlerimiz olacak.<br />
Yapılan sıralama tamamen yazarın kendi ilgi ve zevklerine<br />
göre hazırlanmış olup, burada olmayan artistleri bilmemesi<br />
kendisinin cehaleti ile ilgilidir. Bu sıralamada herhangi bir kriter<br />
gözetilmemiştir.<br />
Cüneyt Arkın: Malkoçoğlu oldu, Bizans’tan,<br />
kötü komutanlarından ve tüm askerlerinden<br />
bizi kurtardı. Aslında Bizanslı<br />
olmasına rağmen iyi yürekli prenseslere<br />
de misafirperverliğimizi gösterdi. İlk Türk<br />
uzay gemimiz olan Atılgan’a atladığı gibi,<br />
dünyamızı ele geçirmeye çalışan hain<br />
uzaylıları kovmakla kalmadı, peşlerinden ta<br />
oralara giderek galaksi barışını tesis etti.<br />
52<br />
Tarık Akan: Türk erkeklerinin hala en çok<br />
kıskandığı ve çekemediği büyük adam.<br />
Hiç kötü adamı oynamadı, Hababam Sınıfı<br />
serisinde Damat Ferit iken iyiydi nasılsa yatılı<br />
erkek lisesindeydi. Asıl kıskançlık tepkilerini<br />
romantik filmlerde oynadığı rollerle aldı.<br />
Son dönemlerde sosyal içerikli ve ülkemiz<br />
gerçekliği ile ilgili filmlerde rol alan “damat”<br />
bu ülke için bir şans olmaya devam ediyor.<br />
Filiz Akın ve Hale Soygazi bence en iyi rol arkadaşlarıydı.<br />
Kadir İnanır: Ağır abi… Mafya babası bile<br />
olsa, birçok adamı bile öldürse hep sevdik<br />
onu. Beyaz yün atkısı, yarım kilo ağırlığındaki<br />
bıyığı ve çatık kaşları Kadir İnanır denince<br />
gözümde ilk canlanan detaylar. Selvi Boylum<br />
Al Yazmalım, Bodrum Hakimi, Devlerin<br />
Aşkı, 72.Koğuş, Tatar Ramazan aklımıza ilk<br />
gelenler. (aslında arşivimde olanlar). Öyle bir<br />
artist ki, bıyığını kesip Komser Şekspir’deki<br />
o büyük fırtınaları koparan kostümü giye<br />
bildi. Öyle bir ağlar ki, ben bile içlenirim.<br />
Kemal Sunal: Aklıma geldikçe beni tebessüm<br />
ettiren, ancak bizi çok erken<br />
bıraktığı için içimi cızlatan Şaban… Dersten<br />
en erken o çıktı ve geri gelmedi… Hala gülüyorum<br />
birçok filmine, hala İnek Şaban o,<br />
bizi hiç terk etmedi, edemez ki zaten, biz<br />
hala ona gülüyor ve onu seviyoruz.<br />
Yılmaz Güney: Hem aykırı, hem çirkin, hem<br />
kral. Özel yaşantısı, dünya görüşü ne olursa<br />
olsun Türk sinemasının hem kamera<br />
önü hem de arkasındaki dev. Her filminde,<br />
her projesinde kendi doğruları çerçevesinde<br />
mesaj verdi. Bütün rollerinde -kovboyluk<br />
dahil-, zayıfın yanında oldu. Çekemediği<br />
ancak kendi filmi olan “Yol” Cannes Film<br />
Festivali’nde ödül aldı. Yaptıklarıyla, yapamadıklarıyla Türk<br />
sinemasının belki de en çok tartışılan oyuncusu.<br />
Coşkun Göğen: Kim mi? Genç kızların hala en<br />
çok korktuğu adam. Filmlerde mafyanın pis<br />
işlerini zevkle yürütüp, bulduğu her fırsatta<br />
korumasız kadınlara kötü şeyler yapıp, kirli<br />
şakalar yapması ve pis sırıtması ile ünlüdür.<br />
Şeytan bile kendisiyle karşılaşmadığı için<br />
dua ediyor olabilir. Enfes dans figürleri ile ev
ve disko partilerinin en popüler yakışıklısı. Ama Jön’den en pis<br />
dayağı da Coşkun yer hep.<br />
Tuncel Kurtiz: Birçok üniversitenin birçok<br />
bölümünde okumuş ama hiç birinden mezun<br />
olamamış. Tanrının ona verdiği sanat<br />
yeteneğinin farkına bir türlü mezun olamama<br />
tecrübelerinden sonra varmış. İyi de<br />
yapmış. Yerli yabancı birçok yapımda üstün<br />
rol yeteneğini sergilemiş olan usta, doğayı<br />
ve Yılmaz Güney’i pek sever. Altın Portakal’da yaşam boyu<br />
onur ödülü sahibidir. Kısa filmlerde, televizyon filmlerinde, tiyatro<br />
sahnelerinde, televizyon dizilerinde rol aldı. Harika biri,<br />
öyle böyle değil gerçekten harika.<br />
Sadri Alışık: Turist Ömer, kartalların en<br />
yüksekten uçanı, hakime “bu da mı gol değil<br />
ha bu da mı” diye soran sanık, filmlerinde<br />
genellikle aşkına karşılık bulamayan ama<br />
adına ödüller, yarışmalar düzenlenen büyük<br />
usta. Dolu dolu olan gözleri ve sesini kullanmaktaki<br />
büyük yeteneğini özleyeceğiz.<br />
Hulusi Kentmen: Hayalimizdeki baba/<br />
dede profili. Hep otoriter, hep babacan, hep<br />
güleryüzlü ve şefkatli süper tonton. Kimi<br />
zaman oğlundan şikayetçi zengin bir fabrikatör,<br />
kimi zaman komiser, hakim olarak<br />
çıktı karşımıza. Rollerinde hep sevgi saygı<br />
duyulan, sadece anlık parlamalarından çekinilen<br />
süper bıyıklı koca çınar… Yaklaşık 50<br />
senelik film hayatı ve 500 film… Ancak Hulusi<br />
Baba yapabilir.<br />
Şener Şen: Türkiye’de sinemadan, yetenekten<br />
ve seviyeden bahsedilecekse merkezinde<br />
Şener Şen vardır. Badi Ekrem, turşucu<br />
ailenin en haylaz ferdi, Züğürt Ağa, Eşkıya,<br />
Çiçek Abbas’ın kötü patronu, Banker Bilo’da<br />
dolandırıcıların kralı, Çıplak Vatandaş…<br />
Sinema, rol yeteneği ve karakterden ne<br />
anlayabiliyorsam hepsi sanırım Şener<br />
Şen’de toplanmış. Komik, hınzır, şapşal, uyanık, kabadayı, saf,<br />
amansız bir polis, aşçı… Aklıma gelen karakterler sadece bunlar.<br />
Haberi yok ama çocukluğumda Ayşen Gruda ile kendisini<br />
evlendirmiştim.<br />
Münir Özkul: Daima sevecen, daima sevgi<br />
dolu, hepimizin Mahmut Hoca’sı… Bir<br />
de ön bahçede top oynamamıza, dersleri<br />
asmamıza ve tütün mamulleri tüketmemize<br />
izin verseydi… Marangoz, turşucu, fabrikada<br />
ustabaşı, kalabalık ailenin reisi. Hep<br />
dar gelirli ama geniş yürekli, kalbi büyük<br />
olduğu için hemen her filminde bir kriz geçiren<br />
ama son ve en önemli repliğin sahibi. Herkese verecek<br />
sevgisi, zamanı ve enerjisi olan büyük usta.<br />
53<br />
Erol Taş: Aklıma ilk gelen sahnesi köyün<br />
ağası olarak, aç marabanın karşısında<br />
hunharca dişlediği tavuk budu, eliyle<br />
ağzını silmesi ve o müthiş kahkahası<br />
(nıhhahahhaa). Erol Taş bütün kötülüklerini<br />
zorbalıkla ve şiddetle yaptı, hiç nazik ve<br />
şefkatli değildi. Türk sinemasına 600’e yakın<br />
film ve o korkunç kahkahasını bıraktı.<br />
Nuri Alço: Coşkun Göğen’in işvereni ve<br />
idolü. Alkollü meşrubat ve keyif verici maddelerle<br />
birleşince tam bir kötülük makinası.<br />
Dış mekan çekimlerini hatırlayanınız var mı<br />
merak ediyorum. Genelde evde, otelde ya da<br />
gece kulübünde rol kesmiştir. Son yıllarda<br />
Ankara, İstanbul gibi birçok büyük ilde<br />
kalabalık yerlerdeki binaların duvarlarında<br />
sprey boyalarla “Nuri Alço” yazılmıştı. Bu eylemin amacı çok<br />
farklı olsa da Nuri Alço bundan ilk önceleri rahatsız görünmekle<br />
birlikte ilerleyen zamanda üniversitelerde konuşmacı bile<br />
olarak panellere davet edildi. Nuri Abimizin sağ kolu Coşkun<br />
olup, diğer çalışma arkadaşları da aşağıdaki bu güzel abilerimizdir.<br />
Asıl emekçi onlardır, onların yediği dayağı, mermiyi<br />
benim diyen artist ya da dublör yiyemez.<br />
Bu dünya güzeli insanlar, şimdiki popüler kültürde artist diye<br />
yedirilmeye çalışan birçok gereksiz kişiden daha kötü ekonomik<br />
şartlarda yaşadılar/yaşıyorlar. Aramızdan ayrılanlara<br />
Tanrının, bizimle kalanlara ise bizim onlara hak ettikleri<br />
değeri vermemiz gerekiyor. Bu insanlar bu zor mesleği aşkla<br />
yaptılar, şartların uygunsuzluğu nedir bilmediler. Kapris, para,<br />
şöhret ve buna benzer hırsları özellikleri hiç olmadı.<br />
Çok ama çok teşekkürler beyler.<br />
Levent Kütükçüoğlu<br />
İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü
“Orman yurdun öz evladı,<br />
Ormansız yok dünya tadı.”<br />
Aşık Veysel<br />
Şehirden Kaçış<br />
Taraklı - Karagöl<br />
29 Nisan’da beş <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lı şehirden kaçış için bir<br />
fırsat yakaladık. Bizim gibi kaçmak isteyen diğer on beş<br />
kişiye katılarak, kaçtık yurdun öz evladı ormanlarla kaplı bir<br />
coğrafyaya, sabahın altısında…<br />
Arabamızı bıraktığımız İstanbul Bölge Müdürlüğümüzün<br />
karşısındaki durakta servisimizi beklerken hava üşütecek<br />
kadar serindi. Ancak hava durumu parçalı bulutlu, mevsim<br />
normallerinde bir gün olacağını söylüyordu. Yani tam bir Nisan<br />
günü… Tam bir bahar günü…<br />
Servis son yolcusunu Kartal’dan alarak Adapazarı’na doğru<br />
hızlandı. Bir Pazar günü olmasına rağmen, erkenden uyanmış<br />
kaçkınların hiçbirinde uyku belirtisi yoktu. Dokuz sularında<br />
Berceste Sapanca Dinlenme Tesislerine vardık. Yanımızda<br />
getirdiğimiz sandviçlerimizi çay eşliğinde mideye indirdikten<br />
sonra tesisi dolaştık kısaca. Mutlaka çoğunuzun yolu<br />
düşmüştür; restoran, çay bahçesi, doğal ve organik olduğu iddia<br />
edilen ürünlerin satıldığı market ve hediyelik eşya bölümlerinden<br />
oluşan ortalamanın üzerinde bir tesis burası. Ancak<br />
çok tesis görmüş birisi olarak, <strong>Anadolu</strong>’nun kuş uçmaz kervan<br />
geçmez yollarındaki bitik tesisler daha çok ilgimi çekmiştir<br />
benim. Ve gerçek lezzet arayanlara da albenisiz, sadece bilenin<br />
bildiği kamyoncu konaklarını tavsiye ederim.<br />
Çok oyalanmadan tesisten ayrıldık ve yaklaşık 1 saatlik yolculuktan<br />
sonra Geyve kavşağından otobandan ayrılarak<br />
Taraklı’ya doğru tırmanmaya başladık. Tırmanmaya başladık,<br />
çünkü Taraklı’nın rakımı 1000 metreye yakın. Yaklaşık yarım<br />
saat kıvrıla kıvrıla tırmandıktan sonra Taraklı’ya ulaştık. Helenistik<br />
dönemdeki adı “Bytinia”, eski adı “Dablar” olan; eskiden<br />
halkının çoğunun tahtadan kaşık ve tarak imalatıyla uğraşması<br />
sebebiyle son olarak resmi kayıtlara Taraklı ismiyle geçen,<br />
yemyeşil ormanlarla kaplı, kaplıcaları ve Osmanlıdan kalma<br />
Safranboluvari ahşap evleriyle ünlü, şipşirin bir kasaba burası.<br />
Eskiden Geyve’nin bir kasabası iken 1987 yılında Sakarya’ya<br />
bağlı bir ilçe olmuş. Son alışverişlerimiz için kısa bir mola vermek<br />
zorunda olduğumuz için fazla gezemedik kasabayı. Ancak<br />
bireysel gidilecek yerler listeme aldım. AVM, Starbucks,<br />
Y- London, arayanlara pek tavsiye etmem; ama parke taşı<br />
kaplı dingin sokaklarda dolaşmak, odun dumanı kokulu lo-<br />
54<br />
Karagöl Gölü
kantalarda yemek yiyip, bir ağaç gölgesindeki bir çay ocağında<br />
odun ateşinde yapılmış çayını yudumladıktan sonra Fenerli<br />
Ev’i, Yunuspaşa Camii’ni, el sanatları galerilerini gezip, finali<br />
kaplıcada yapmak isteyen herkese öneririm.<br />
Taraklı’dan buruk bir şekilde ayrıldıktan sonra Karagöl<br />
yaylasına doğru tekrar tırmanmaya başladık. Artık yolumuz<br />
iyice daralmış, zemini bozulmuştu. Daracık köy sokaklarından<br />
geçerken karşıdan gelen araçlara yol vermek durumunda<br />
kaldık. Taraklı’dan yaklaşık 20 kilometre sonra Samanlı<br />
Dağlarının bir uzantısı olan, 1200 metre rakımlı, etrafı çam,<br />
kayın, köknar ve meşe ağaçlarıyla kaplı, yeşil, ama gerçekten<br />
yeşil Karagöl Yaylası’na ulaştık. Ahşap yayla evlerinin<br />
yakınında aracımızdan inip son hazırlıklarımızı yaptığımızda<br />
saatler on biri gösteriyordu. Pırıl pırıl bir güneş, toprak, çam<br />
ağaçları ve envai çeşit çiçeklerin karışık aromasından oluşan bol<br />
oksijenli tertemiz bir hava bizi karşılıyordu. Üstümüzde kalın<br />
ne varsa çıkarttık. Sadece bir tişört yeterliydi. İçinde öğlen nevalemiz,<br />
suyumuz, fotoğraf makinelerimiz olan çantalarımızı<br />
kuşanarak yürümeye başladık. Başta tozluk takmak gereksiz<br />
gibi görünse de ilk bir iki kilometrenin sonunda yanıldığımızı<br />
anlayacaktık.<br />
Sucuk molasında yüzler gülüyor<br />
55<br />
Kısa bir süre sonra toprak yoldan ayrılarak vurduk doğanın<br />
böğrüne. Her taraftan envai çeşit çiçekler fışkırmıştı. En dikkat<br />
çekenleriyse, her yerde öbek öbek açmış çuha çiçekleri<br />
ve dünya güzeli kardelenlerdi. Ağaçların gölgesine girdikten<br />
sonra kenarda kıyıda henüz erimemiş kar yığınlarını<br />
görüp şaşırdık. Ancak yürüyüşümüzün yarısını kar üzerinde<br />
yapacağımızı anladıktan sonra şaşkınlığımız geçti. Bütün kış<br />
görmediğimiz kadar kar vardı ve inanın hiç erimeye niyeti<br />
yokmuş gibi duruyorlardı. Oldukça sertleşmiş olduğu için kart<br />
üzerinde yürümek tercih edilebilir. Tabi ayakkabıları uygun<br />
olanlar için. Kar olamayan gölgeler genellikle su ve çamur<br />
kaplı. Her girdiğimiz patikada bizi takip eden derelerin üzerinden<br />
atlamak zorunda kaldık zaman zaman. Atlayamayanlar<br />
ayakkabılarını çıkartıp, buz gibi sudan yürüyerek geçti. Ya da<br />
atlamaya çalışırken ufak tefek dalışlar oldu suya.<br />
Bir keşif turu olduğu için nadiren de olsa çıkmaz sokağa girip<br />
geri dönmek zorunda kaldığımız zamanlar oldu. Rehberimiz,<br />
Dağ Keçileri Derneği’nin kurucusu Cumhur, bölgeyi iyi bilse de,<br />
bu rotayı ilk kez yürüyor, yönümüzü GPS cihazı ile buluyorduk.<br />
Zaman zaman karşılaştığımız rampalarda tırmanış zor oldu biz<br />
şehir ahalisi için. Böyle durumlarda ileri bakmamak lazım…<br />
Yayladaki ahşap yayla evlerinden biri<br />
Tepede güneş zeminde kar
Yoksa rampa daha ne kadar sürecek stresine giriyor insan. Ya<br />
ayaklarına bak ya da sağına soluna arkana…<br />
Nadiren de olsa sık ağaçların arasındaki küçük boşluklara<br />
geliyorduk. Buralarda güneş yakıcı oluyordu. Aynı mesafeyi<br />
aynı tempoda güneş altında yürümek imkânsız… Ağaçların<br />
varlığına bir kez daha şükrediyorum. Doğa her yerden fışkırmış;<br />
ayaklarımızın altında minicik çam ağacı fidanları var. Çiçeklere<br />
basmaktan sakınır gibi ağaçlara basmamaya dikkat ediyoruz.<br />
Ve nihayet saat bir civarında bir açıklıkta öğlen yemeği için<br />
mola veriyoruz. Çoğunluk ayakkabılarını çıkartıp sere serpe<br />
çimlere uzanırken bazıları –çoğunlukla erkekler- imece usulü<br />
ateş yakmaya girişiyor. Önce çalı çırpıyı tutuşturup üzerine kalın<br />
dalları yığdık. Ateşimiz köze dönerken sucukları çubuklara<br />
dizmeye başladık. İnanın fotoğrafta gördüğünüzden daha lezzetliydi.<br />
Taraklı’da bir odun fırınından aldığımız ekmekleri yarıp<br />
doldurduk içini pişen sucuklarla. Temiz hava, yorgunluk derken<br />
hayatımızın en lezzetli sucuk ekmeklerini yedik. Ardından herkes<br />
serildi çimlere. Kısa molalarda tercihim kahvedir. Kahvelerimizi<br />
yudumladık. Tabii ki sıcak suyu termosta getirdik. Eğer o ateşin<br />
üzerinde çay demleyecek kadar vaktimiz ve çaydanlığımız olsaydı,<br />
bambaşka olurdu.<br />
Moladan sonra parkur yemek sonrası yürüyüşü için uygundu<br />
kısa bir süre için. Nihayet Karagöl Gölü’nü gördük. Gölün<br />
etrafında da yayla evleri, kenarında olta atan balıkçılar vardı.<br />
Sahilde piyasa turu tadında kısa bir yürüyüşten sonra tekrar<br />
56<br />
vurduk rampaya ormanın içine doğru. Karları çiğnedik, derelerden<br />
atladık ve yol tekrar sakinleşti. Son birkaç kilometrelik<br />
yürüyüşümüzü sakin, düz bir patikada yaptık. Kimisi bittiği<br />
için mutluydu; bense üzgün… Saat yedi civarında servise<br />
vardığımızda toplamda 20 kilometrelik orta zorlukta bir parkuru<br />
yürümüş olduk. Servis şoförümüz demlediği çayla karşıladı<br />
bizi, çok da makbule geçti.<br />
Bu turda şirketten iki arkadaşımız ilk kez katıldı bize.<br />
Çekirdek kadrodan iki arkadaşımız hayırlı bir işin hazırlıkları<br />
için katılamadı bu kez. Yeni katılan arkadaşlarımız memnun<br />
kaldı mı bilinmez. Bunu diğer organizasyonlara katılıp<br />
katılmayacaklarından anlayabiliriz.<br />
Çaylarımızı yudumladıktan sonra üzerimizi değiştirdik ve<br />
serviste yerlerimizi alarak kaosa dönüş yoluna çıktık. Bu<br />
yorgunluktan sonra biraz uyumayı umuyordum ama akşam<br />
güneşinin altındaki manzaranın güzelliği fırsat vermedi uyumaya.<br />
Bindiğimiz yerde servisten inerken saat on biri gösteriyordu.<br />
Güzel bir günü yaşamış olmanın verdiği mutlulukla, bir<br />
sonraki organizasyonun hayalini kurarak dağıldık evlerimize,<br />
kalbimiz doğada.<br />
Cenk ÇALIŞIR<br />
Proje ve Değişim Yönetimi Başkanlığı<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lılar yaylada
İzmit Acenteleri Toplantımız<br />
18.04.<strong>2012</strong> tarihinde İzmit ve ilçelerinde faaliyet gösteren 17 acentemiz ile Antik<br />
Kapı Restaurant’ta buluştuk. Kahvaltının ardından toplantıya devam ettik.<br />
Toplantıya Kadıköy Bölge Müdürümüz Zafer Uçar, Müdür<br />
Yardımcısı Aylin Civelekoğlu, İzmit Acenteleri SKS lerinden<br />
Çiğdem Okan ve Burak Kaya ile acentelerimiz Hatkur <strong>Sigorta</strong>,<br />
Özçakır <strong>Sigorta</strong>, Candemir <strong>Sigorta</strong>, Ayluç <strong>Sigorta</strong>, Demirhan<br />
<strong>Sigorta</strong>, Vural Acartekin <strong>Sigorta</strong>, Nilgün Aydın <strong>Sigorta</strong>, Meday<br />
<strong>Sigorta</strong>, Keşik <strong>Sigorta</strong>, Hasan Cemil Altınkaya <strong>Sigorta</strong>, Bilenler<br />
<strong>Sigorta</strong>, Nurettin Gemici <strong>Sigorta</strong>, Olcay Yıldız <strong>Sigorta</strong>, Mehmet<br />
Şahin <strong>Sigorta</strong>, Atılımcı <strong>Sigorta</strong> ve Çağcıl <strong>Sigorta</strong> yetkilileri<br />
katıldı.<br />
Toplantıda, sigortacılık faaliyetlerini yürüten acentelerimizin<br />
motivasyonunu artırmaya yönelik sorunlar ele alındı. Oto<br />
sigortalarındaki tarife değişikliğinden, sağlık sigortalarına kadar<br />
çeşitli konularda sorular, Bölge Müdürümüz Zafer Uçar<br />
tarafından cevaplandırıldı. Acentelerimizin teknik kar sonuçları<br />
hakkında birebir görüşmelerin ardından toplantımız son buldu.<br />
Marmara Bölge Müdürlüğümüzden...<br />
Marmara Bölge Müdürlüğü çalışanlarımız 1 Mayıs <strong>2012</strong>’de düzenledikleri brunch organizasyonuyla bir araya geldi. Organizasyona<br />
aileleriyle katılan çalışanlarımız, keyifli sohbetlerin ardından çekilen fotoğraflarla yaşanan bu keyifli dakikaları ölümsüzleştirdiler.<br />
57<br />
HABERLER
SPOR<br />
Yine... Yeniden... Şampiyon<br />
Yıllardır süren gelenek değişmedi ve Türkiye İş Bankası yaz<br />
dönemi turnuvasında şampiyonluk yine final maçında İşmer’i<br />
güzel bir oyunla yenen <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın oldu…<br />
Mart ayının soğuk ve rüzgarlı bir sabahında 42 takımın<br />
katılımıyla başlayarak yaklaşık 3 ay süren zorlu maratonun<br />
final maçı ılık bir Haziran akşamında sonuçlandığında skor<br />
tabelası 3-0’ı gösteriyor ve son 8 yılda 7. kez <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />
Futbol Takımı şampiyonluğa ulaşıyordu.<br />
Final maçına sahaya Alpaslan Tanrıver yönetiminde Rıdvan<br />
Atasoy, Murat Karadaş, Engin Arslan, Raşit Yıldan, Selçuk<br />
Uğurdoğan, Yusuf Çoşkun ve Şahin Şen’den oluşan kadro<br />
ile çıkan takımımızın arkasında son yıllarda görmediği kadar<br />
büyük bir taraftar desteği vardı… Öyle ki Yönetim Kurulu<br />
Başkanımız Caner Çimenbiçer, Genel Müdürümüz Musa Ülken<br />
ve Genel Müdür Yardımcımız Filiz Tiryakioğlu da; o gün<br />
orada tribünü renklendiren ve sıcacık muhabbetlerin yapıldığı<br />
ortamı oluşturan; eş ve çocukları ile birlikte tribündeki yerini<br />
alan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> çalışanlarını yalnız bırakmamıştı. Tribünlerde<br />
oluşan bu güzel birliktelik eşliğinde maçın başlamasıyla<br />
takımımızın ilk golünün gelmesi arasında ise sadece 3 dakika<br />
vardı… Kaptan Şahin Şen’in attığı ilk golün sonrasında oyunun<br />
kontrolünü tamamen ele geçiren takımımız, ikinci yarıda<br />
Selçuk Uğurdoğan ve Atila Ertekin’den gelen gollerle rahat<br />
bir şekilde kupaya uzandı. Ancak Şirketimiz için şampiyonluk<br />
kadar önemli olan diğer bir husus da Ersin Özince ve Adnan<br />
Bali tarafından kupa kapanış konuşmalarında da özellikle<br />
belirtildiği üzere, futbol takımımızın sergilediği centilmence<br />
oyunun tüm izleyenlerce takdir edilmesiydi.<br />
58<br />
Futbol Takımımız yıllardan beri Şirketimizi alıştırdığı üzere bir<br />
yılı daha mutlu son ve büyük bir gururla kapatırken, takımın<br />
içerisinde yer alan arkadaşlık, sevgi ve saygı düşünüldüğünde<br />
bu sayfanın altında bulunan sevinç fotoğraflarını önümüzdeki<br />
yıllarda görmeye devam etmememiz için hiçbir neden yok…<br />
Zaten hepimizin bildiği üzere <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’da kaybetmek<br />
yok…<br />
Evren ÇAĞLAR<br />
Hasar Yönetimi Müdürlüğü
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />
bowling takımı üst üste<br />
4.kez şampiyon!<br />
Türk <strong>Sigorta</strong> Enstitüsü Vakfı tarafından düzenlenen TSEV Türk<br />
<strong>Sigorta</strong> Sektörü 4. Bowling Ligi’nin <strong>2012</strong> yılı Şampiyonu yine<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> A Takımımız oldu.<br />
Turnuva sektördeki birçok şirketin katılım sağladığı, rekabet<br />
ve arkadaşlığın üst seviye yaşandığı büyük bir organizasyon<br />
olarak dikkat çekti.<br />
Bu yıl 20 takımın katıldığı turnuvada, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> A<br />
takımımız en yüksek puanı toplayarak *Yıldız Takım*, <strong>Anadolu</strong><br />
<strong>Sigorta</strong> B takımımız ise büyük bir başarıya imza atarak 2.’lik<br />
ödülünü kazandı.<br />
01 Mart <strong>2012</strong>-07 Haziran <strong>2012</strong> tarihleri arasında toplamda<br />
7 oyun sonucunda takım sıralamasında üst üste 4. kez<br />
şampiyonluk ve 2.lik başarılarını yaşayan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />
Bowling Takımlarımız ayrıca bireysel sıralamalarda aşağıdaki<br />
ödülleri alarak turnuvaya damgasını vurdu.<br />
• Erkekler Bireysel 1.lik Ödülü Ayhan Uzun<br />
• Erkekler Bireysel 2.lik Ödülü Erdal Turgut<br />
• Bayanlar Bireysel 2.lik Ödülü Nesligül Güneş<br />
59<br />
• High Strike Ödülü Ayhan Uzun<br />
• High Skor Ödülü Erdal Turgut<br />
<strong>Sigorta</strong> sektöründeki en büyük organizasyonların biri olan<br />
Türk <strong>Sigorta</strong> Sektörü Bowling Ligi’ne “Kaybetmek Yok” sloganı<br />
ile 4 senedir damga vuran takımlarımızdan desteklerini esirgemeyen<br />
Genel Müdürümüz Musa Ülken başta olmak<br />
üzere tüm yöneticilerimize özel teşekkürlerimizi sunuyoruz.<br />
Geçen yıllarda olduğu gibi geleneğimize devam ediyor ve bu<br />
seneki şampiyonluğumuzu tüm <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ailesine<br />
armağan ediyoruz.<br />
<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Bowling Takımları olarak en büyük gücümüz<br />
ARKADAŞLIĞIMIZ…<br />
Sevgiyle...<br />
Serhat GÜNEŞ<br />
Bireysel ve Ticari <strong>Sigorta</strong>cılık<br />
Müdürlüğü
Şampiyonluğun adresi<br />
yine değişmedi…<br />
Basisen’in İzmir’de düzenlediği, aralarında Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Müdürlüğümüzün de bulunduğu 19 takımın katıldığı futbol<br />
turnuvasının galibi, finalde Türkiye İş Bankası Gıda Çarşısı<br />
Şubesi’ni 10-3 yenen bölge müdürlüğümüz oldu.<br />
60<br />
Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü takımımız böylelikle üst üste 2.<br />
kez şampiyonluğun sahibi oldu.<br />
Takımımızı kutlar, başarılarının devamını dileriz.
Mısra’dan<br />
uluslararası<br />
başarı…<br />
Eski Genel Müdür Yardımcımız Efe Gündeş’in kızı Mısra Gündeş,<br />
Türkiye Senkronize Yüzme Milli Takımı’nın bir sporcusu olarak,<br />
05.04.<strong>2012</strong>-07.04.<strong>2012</strong> tarihleri arasında Almanya’nın Düsseldorf<br />
kentinde bu yıl 26’ıncısı düzenlenen Uluslararası Novice Youth<br />
Senkronize Yüzme Yarışması’na kendi yaş kategorisinde (B Yaş<br />
Grubu: Doğum tarihi 1997 ve sonrası olanlar) katıldı.<br />
Mısra, söz konusu yarışmanın 12 ülkeden 19 sporcunun katıldığı<br />
“B Yaş Grubu Solo Kategorisi”nde birinci olarak altın madalya<br />
kazandı. Mısra, bu başarısıyla birlikte ülkemize “Senkronize<br />
Yüzme” dalında ilk uluslararası madalyayı kazandıran sporcu<br />
unvanına sahip oldu.<br />
Aynı yarışmanın 8 ülkeden 13 takımın katıldığı “B Yaş Grubu Düet<br />
Kategorisi”nde ise Mısra Gündeş, düet eşi Defne Bakırcı ile birlikte<br />
ikinci olarak gümüş madalya kazandı. Böylece, uluslararası bir<br />
yarışmada kazanılan ilk altın madalyadan sonra uluslararası ilk<br />
gümüş madalyamızda “Düet”ten gelmiş oldu.<br />
61
İNSAN KAYNAKLARI<br />
07.03.<strong>2012</strong>-30.06.<strong>2012</strong> Tarihleri<br />
arasında göreve başlayan çalışanlarımız<br />
1986 Şişli doğumlu olan Emine<br />
Paşabeyzade, Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik<br />
Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği<br />
Bölümü mezunudur. 07.05.<strong>2012</strong> tarihinde<br />
Yazılım Geliştirme Müdürlüğü’nde Yazılım<br />
Uzman Yardımcısı olarak göreve başlamıştır.<br />
1988 Besni doğumlu olan Esra Özçetinkaya,<br />
Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek<br />
Yüksekokulu Bankacılık ve <strong>Sigorta</strong>cılık Bölümü<br />
mezunudur. 07.05.<strong>2012</strong> tarihinde Akdeniz Bölge<br />
Müdürlüğü’nde Maksimum <strong>Sigorta</strong> Uzmanı<br />
olarak göreve başlamıştır.<br />
1984 Lefkoşa doğumlu olan Hasan Serdengeçti,<br />
Doğu Akdeniz Üniversitesi Bilgi ve Teknoloji<br />
Yüksekokulu Elektrik ve Elektronik Teknolojileri<br />
Programı mezunudur. 19.03.<strong>2012</strong> tarihinde<br />
Kıbrıs Şube’de Maksimum <strong>Sigorta</strong> Uzmanı<br />
olarak göreve başlamıştır.<br />
TARIK ÖZKANLI<br />
1976 Silivri doğumlu olan Tarık Özkanlı,<br />
Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi<br />
Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunudur.<br />
21.05.<strong>2012</strong> tarihinde Bilgi Teknolojileri<br />
Mimari ve Güvenlik Danışmalığı’nda II. Sınıf<br />
BT Mimarı olarak göreve başlamıştır.<br />
UFUK POLAT<br />
1980 Düzce doğumlu olan Ufuk Polat, Düzce<br />
Lisesi mezunudur. 09.04.<strong>2012</strong> tarihinde<br />
Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü’nde Destek<br />
Hizmetleri Personeli olarak göreve başlamıştır.<br />
NESLİHAN ERTAN<br />
1989 Fatih doğumlu olan Neslihan Ertan,<br />
Beykent Üniversitesi Meslek Yüksekokulu<br />
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü mezunudur.<br />
11.06.<strong>2012</strong> tarihinde İstanbul Bölge<br />
Müdürlüğü’nde Maksimum <strong>Sigorta</strong> Uzmanı<br />
olarak göreve başlamıştır.<br />
EMİNE PAŞABEYZADE ERTAN KURT<br />
ESRA ÖZÇETİNKAYA FATMANUR AKARÇAY<br />
HASAN SERDENGEÇTİ ÖZLEM ARISOY<br />
62<br />
1985 Kartal doğumlu olan Ertan Kurt, Kocaeli<br />
Üniversitesi Gölcük Meslek Yüksekokulu<br />
Otomotiv Programı mezunudur. 07.05.<strong>2012</strong><br />
tarihinde Oto Hasar Müdürlüğü’nde Hasar<br />
Denetim Memuru olarak göreve başlamıştır.<br />
1991 İslahiye doğumlu olan Fatmanur Akarçay,<br />
Mustafa Kemal Üniversitesi İskenderun<br />
Meslek Yüksek Okulu Metalurji Bölümü mezunudur.<br />
07.05.<strong>2012</strong> tarihinde Bireysel ve<br />
Ticari <strong>Sigorta</strong>cılık Müdürlüğü’nde Memur olarak<br />
göreve başlamıştır.<br />
1980 Fatih doğumlu olan Özlem Arısoy,<br />
<strong>Anadolu</strong> Üniversitesi İşletme Fakültesi<br />
İşletme Bölümü mezunudur. 19.03.<strong>2012</strong><br />
tarihinde Kadıköy Bölge Müdürlüğü’nde<br />
Maksimum <strong>Sigorta</strong> Uzmanı olarak göreve<br />
başlamıştır.<br />
TUBA TAŞER<br />
1982 İstanbul doğumlu olan Tuba Taşer,<br />
Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi<br />
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü<br />
mezunudur. 19.03.<strong>2012</strong> tarihinde İstanbul<br />
Bölge Müdürlüğü’nde Maksimum <strong>Sigorta</strong><br />
Uzmanı olarak göreve başlamıştır.<br />
ÖZLEM DEVRİM<br />
1983 İzmir doğumlu olan Özlem Devrim, <strong>Anadolu</strong><br />
Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme<br />
Bölümü mezunudur. 11.06.<strong>2012</strong> tarihinde<br />
İstanbul Bölge Müdürlüğü’nde Maksimum<br />
<strong>Sigorta</strong> Uzmanı olarak göreve başlamıştır.
Hasar Yönetimi Müdürlüğü<br />
Evren Çağlar, 17.12.2011<br />
İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü<br />
Gültaç Gülsüm Gürkan ile Sinan<br />
Koray Kırıklar, 07.04.<strong>2012</strong><br />
Oto Hasar Müdürlüğü<br />
Yasin Özbey, 26.05.<strong>2012</strong><br />
Proje ve Değişim Yönetimi Başkanlığı<br />
Sinem Söyler, 26.05.<strong>2012</strong><br />
Aktüerya Müdürlüğü<br />
Taylan Matkap, 26.05.<strong>2012</strong><br />
Organizasyon Müdürlüğü<br />
Ferda Akyol ile Muhasebe ve Mali<br />
İşler Müdürlüğü Tunç Eryıldız,<br />
27.05.<strong>2012</strong><br />
İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü<br />
Ali Kaya, 27.05.<strong>2012</strong><br />
Kurumsal <strong>Sigorta</strong>cılık Müdürlüğü<br />
Seda Sel, 02.06.<strong>2012</strong><br />
Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları Müdürlüğü<br />
Selin Meraki, 02.06.<strong>2012</strong><br />
63<br />
Hasar Yönetimi Müdürlüğü<br />
Ayla Coşar, 09.06.<strong>2012</strong><br />
Kurumsal <strong>Sigorta</strong>cılık Müdürlüğü<br />
Nur İpek Karabiber, 16.06.<strong>2012</strong><br />
Orta Karadeniz Bölge Müdürlüğü<br />
Ebru Yiğit ile İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />
Müdürlüğü Baha Orhan Eryaşar,<br />
17.06.<strong>2012</strong><br />
Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları Müdürlüğü<br />
Mine Sezener ile Burak Afşar,<br />
23.06.<strong>2012</strong><br />
İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü<br />
Dilek Güney ile Hakan Aldemir,<br />
23.06.<strong>2012</strong><br />
İstanbul Bölge Müdürlüğü<br />
Lütfiye Berna Berger ile Hakan<br />
Akgün, 30.06.<strong>2012</strong><br />
Proje ve Değişim Yönetimi Bşk.<br />
Zeynep Özübek, 30.06.<strong>2012</strong><br />
İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü<br />
Arzu Yılmaz, 14.07.<strong>2012</strong><br />
EVLENENLER
ÇOCUĞU OLANLAR<br />
Güney <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü<br />
Fatma Sıraç’ın 16.03.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />
Kıbrıs Şube Mehmet Ali Bozkurt’un<br />
18.03.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />
Reasürans Müdürlüğü Pelin<br />
Köseoğlu’nun 23.03.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />
İstanbul Bölge Müdürlüğü Nur Erel’in<br />
24.03.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />
İstanbul Bölge Müdürlüğü’nden Ebru<br />
Ayvaz ile Satın Alma, Destek ve İnşaat<br />
Müdürlüğü’nden Gürsel Ayvaz’ın<br />
29.03.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />
Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü Ufuk<br />
Karkın’ın 03.04.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />
İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü<br />
Fatma Meltem Yurtseven’in<br />
04.04.<strong>2012</strong>’de bir kızı ve bir oğlu<br />
İstanbul Bölge Müdürlüğü Ünal Sel’in<br />
09.04.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />
Oto Hasar Müdürlüğü Kazım Han’ın<br />
07.05.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />
Satın Alma, Destek ve İnşaat<br />
Müdürlüğü Mehmet Dinç’in<br />
08.05.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />
64<br />
Teftiş Kurulu Volkan Dursunoğlu’nun<br />
13.05.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />
Proje ve Değişim Yönetimi Başkanlığı<br />
Kerem Erberk’in 18.05.<strong>2012</strong>’de bir<br />
oğlu<br />
İstanbul Bölge Müdürlüğü Volkan<br />
Ayas’ın 19.05.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />
Oto Hasar Müdürlüğü Erdal Yılmaz’ın<br />
22.05.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />
İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü Barkın<br />
Turhanoğlu’nun 22.05.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />
Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları Müdürlüğü<br />
Ramazan Demir’in 25.06.<strong>2012</strong>’de<br />
ikiz oğulları<br />
İstanbul Bölge Müdürlüğü<br />
Ahmet Us‘un 27.06.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />
Kadıköy Bölge Müdürlüğü<br />
Alparslan Karakuş’un 10.07.<strong>2012</strong>’de<br />
bir kızı<br />
Teftiş Kurulu<br />
Hüsnü Erdem Karabostan’ın<br />
12.07.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />
Risk Yönetimi ve İç Kontrol Müd.<br />
Nurdan Türkdemir’in 18.07.<strong>2012</strong>’de<br />
bir kızı