08.02.2013 Views

Agustos 2012 - Anadolu Sigorta

Agustos 2012 - Anadolu Sigorta

Agustos 2012 - Anadolu Sigorta

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MAKSİMUM BİZ ANADOLU SİGORTA’NIN İÇ YAYIN ORGANIDIR.<br />

Sahibi<br />

Musa ÜLKEN<br />

Dergi Yayın Kurulu Başkanı<br />

Filiz TİRYAKİOĞLU<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Berna SEMİZ ERGÜNTAN<br />

Elif Banu KOCAOĞLU<br />

Genel Yayın Yönetmeni Yardımcıları<br />

İlker DEMİRCİOĞLU<br />

Esra ERDOĞAN<br />

Editörler<br />

Macit BAL<br />

Evren ÇAĞLAR<br />

Cenk ÇALIŞIR<br />

Seda EVRENSEL GÜLEÇ<br />

Tayfun GÜLER<br />

Serhat GÜNEŞ<br />

Canan KUNDURACI<br />

Levent KÜÇÜKÇÜOĞLU<br />

Murat YÜKSEL<br />

Sayı<br />

21 / <strong>2012</strong><br />

Grafik Tasarım<br />

Umut YILDIRIM<br />

Baskı<br />

Senk Ofset Matbaa Reklam Promosyon ve<br />

Tanıtım Hiz. San. Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

www.senk.com.tr<br />

0212 493 26 26<br />

Maksimum Biz Dergisi ANADOLU SİGORTA<br />

çalışan ve emeklileri ile tüm dağıtım<br />

kanallarına ücretsiz olarak dağıtılır.<br />

“Maksimum Biz“ ifadesi ile herhangi bir alıntı<br />

yapılması yazılı izne tabidir.<br />

Adres<br />

İş Kuleleri Kule 2 Kat: 24<br />

4. Levent 34330 İstanbul<br />

Bilgi Hattı<br />

0212 350 03 23-25<br />

Faks<br />

0212 350 03 29<br />

e-posta<br />

kurumsaliletisim@anadolusigorta.com.tr<br />

www.anadolusigorta.com.tr


İÇİNDEKİLER<br />

“Çorome: Bir başarı öyküsü”<br />

Bir Usta Bin Usta<br />

projesi Çorum’dan<br />

Roma’ya uzandı<br />

Yeni insan kaynakları<br />

yapımız uygulamaya alındı.<br />

Bu sene de Şile’de<br />

hep beraberdik...<br />

Yine...Yeniden...Şampiyon<br />

10<br />

21<br />

28<br />

58<br />

2<br />

05<br />

18<br />

24<br />

38<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın<br />

yeni genel müdürü<br />

Musa Ülken<br />

Şirketimizde yeni<br />

atama<br />

RH+<br />

Muhasebe ve Mali İşler<br />

Müdürlüğü


MUSA ÜLKEN • Genel Müdür<br />

3<br />

Sevgili <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lılar,<br />

BAŞYAZI<br />

Uzun yıllar sizlerle aynı çatı altında hizmet etmekten gurur<br />

duyduğum <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın yeni Genel Müdürü olarak<br />

yazıma başlarken, öncelikle benden önce bu görevi yapan<br />

tüm değerli yöneticilerimizi saygıyla anıyor ve kendilerine<br />

buradan şükranlarımı sunuyorum. Hedefim, 87 yıl çalışarak<br />

bizlere bırakılan bu büyük mirası daha da ileri götürmek ve<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın gücünü pekiştirmek olacaktır. Bu amaçla<br />

şu ana kadar olduğu gibi, bundan sonra da sizlerle birlikte<br />

omuz omuza çalışmaya devam edeceğim.<br />

<strong>2012</strong> yılı, ülkemizde ve dünyada dikkatle izlenmesi gereken<br />

olayların gerçekleştiği önemli bir yıl olarak tarihe geçiyor.<br />

Özellikle Avrupa’da, geçmiş yıllardan gelen ekonomik<br />

güçlüklerin etkisinin sürdüğünü, her ne kadar kemer sıkma<br />

politikaları ve kurtarma planları ile aşılmaya çalışılsa da,<br />

krizin sonuna henüz gelinmediğini görmekteyiz.<br />

Şimdilik bu finansal krizin uzağında kalan ülkemizde, sigorta sektörü, geçtiğimiz yıl reel anlamda büyüme kaydetti. Bildiğiniz<br />

üzere <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> da geçen yıl sektörün üzerinde bir prim üretimi artışı elde etmiş ve sektördeki konumunu güçlendirmiştir.<br />

Aynı olumlu trend <strong>2012</strong>’nin ilk 3 ayında da devam etti. <strong>2012</strong> senesinin ilk 3 ayında brüt prim üretimimiz, geçen yılın aynı dönemine<br />

göre, yaklaşık yüzde 38 artışla, 600 milyon lirayı aşmıştır. Buna karşın kârlılık cephesinde halen arzu ettiğimiz noktada değiliz.<br />

Hedefimiz prim üretimi ve kârlılığı aynı potada buluşturmaktır.<br />

<strong>Sigorta</strong> sektörüne baktığımızda, yapılan çeşitli yasal düzenlemeler ile sektörün desteklenmeye çalışıldığına tanık oluyoruz. Bu<br />

düzenlemelerin en önemlilerinden birisi olan ve Mayıs ayı ortasında Meclis’ten geçen Afet <strong>Sigorta</strong>ları Kanunu’na göre, bundan<br />

böyle zorunlu deprem sigortası yaptırmayanlar, devletin deprem konutu yardımlarından yararlanamayacak, ayrıca yeni düzenleme<br />

ile zorunlu deprem sigortası olmayan konutlara, elektrik ve su aboneliği de yapılmayacak. Benzer bir çalışmanın hayat<br />

branşında bireysel emeklilik sigortasını teşvik etmek amacıyla da gerçekleştirildiği dikkate alındığında, devletin sigortalılık oranını<br />

artırmaya yönelik bir çaba içerisine girdiğini söylemek yanlış olmayacaktır.<br />

Tüm bu gelişmeler alt alta konulup incelendiğinde sektörümüzün önümüzdeki günlerde de önemli gelişmelere gebe olduğu fark<br />

edilebilir. Bu bağlamda mevcut rekabet şartları içerisinde, şirketimizin kendi iç dinamizmini en üst seviyeye taşıması kritik bir önem<br />

arz etmektedir. Bu amaçla devam ettirmekte olduğumuz yeniden yapılandırma projelerinin, aynı kararlılıkla tamamlanmasını<br />

hedeflemekteyiz.<br />

Bu çalışmalardan birisi olan, hasar ve rücu projemiz son olarak, analiz, tasarım ve gerçekleştirme aşamalarının ardından, test<br />

aşamasını da başarı ile tamamlamış ve yaygınlaştırma aşamasına geçmiştir. Projenin tam anlamıyla hayata geçmesiyle; etkin<br />

süreç yönetimi ve optimum kapasite kullanımı sağlanacak, bu sayede müşteri odaklı bir yaklaşımla, sigortalılarımızın memnuniyetinin<br />

artırılması mümkün olacaktır. Projemiz; şirketimizdeki tüm hasar ve rücu süreçleri ile dosya ve tedarikçi yönetimi<br />

konularında, tam bir kontrol ve raporlamayı da olanaklı kılacaktır.<br />

Sevgili <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lılar…<br />

Sözlerimi tamamlarken, hepinize bir kez daha bu süreçte göstereceğinizi bildiğim, gayret ve destek için teşekkürlerimi iletmeyi<br />

borç bilirim. Acenteleri, çalışanları ve müşterileri ile ayrılmaz bir bütün olan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ailesi, gelecekte de büyük işlere<br />

imzasını atacaktır.<br />

Çalışmalarınızda üstün başarılar diler, en içten sevgi ve saygılarımı sunarım.<br />

Musa Ülken<br />

Genel Müdür


YÖNETİMDEN<br />

Değerli Çalışma Arkadaşlarım,<br />

Gerek sektörümüz, gerekse Şirketimizde önemli gelişmeleri<br />

arka arkaya yaşadığımız şu günlerde, Maksimum Biz Dergimizin<br />

yeni sayısı ile tekrar bir aradayız.<br />

Bu sayıdaki yazıma, Şirketimizin Genel Müdürlük görevine<br />

atanan, değerli çalışma arkadaşım Musa Ülken’i bir kez<br />

daha tebrik ederek başlamak istiyorum. Aynı çatı altında<br />

uzun yıllar birlikte çalıştığım Musa Ülken’in yönetiminde<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın, sektördeki güçlü pozisyonunu daha da<br />

kuvvetlendireceğine tüm kalbimle inanıyorum. Kendisine<br />

yeni görevinde başarılar dilerken, Şirketimize ve tüm <strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong> ailesine hayırlı olmasını temenni ediyorum.<br />

Son sayımızdan bu yana meydana gelen gelişmelere de kısaca<br />

hep birlikte göz atalım.<br />

Sosyal sorumluluk projemizin <strong>2012</strong> yılı illerinden Ankara ve<br />

Kars’taki eğitimlerimizi başarılı bir şekilde tamamladık. İki kursumuzda<br />

toplam 40’a yakın kursiyerimiz, sedef kakma ve heybe dokuma sanatlarında, bayrağı ustalarından devralmaya artık bir<br />

adım daha yakınlar. Yeni usta adaylarımızı gayretli çalışmalarından dolayı tebrik ederim.<br />

Sosyal sorumluluk projemizle ilgili bir diğer başarı haberi de Roma’dan… Bir Usta Bin Usta’nın ikinci yılında Çorum’un Kargı ilçesinde<br />

üretilen “kargı bezleri” ünlü tasarımcı Ahmet Özceyhan’ın hazırladığı 48 parçadan oluşan koleksiyonla, İtalya’nın Türkiye<br />

Büyükelçiliği’nde düzenlenen defilede modacıların karşısına çıktı. 4 atölyede 64 kursiyerin dokuduğu bezlerden oluşan koleksiyon<br />

Roma’da büyük beğeni topladı. Defilenin ev sahipliğini Büyükelçi Hakkı Akil, Çorum Valisi Nurullah Çakır, Kargı Kaymakamı Tolga<br />

Ersöz ile birlikte yaptık. Projemizin Türkiye sınırlarını aşmış olması açısından hepimiz için çok gurur verici bir organizasyondu.<br />

Şirketimiz, geçtiğimiz dönemde beş önemli ödülün daha sahibi oldu. İlk ödül, Mart ayının sonunda, Türkiye Kalite Derneği’nden geldi.<br />

Kalder ve uluslararası araştırma şirketi KA Araştırma tarafından yürütülen Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi sonuçlarına<br />

göre <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, 2010 yılında olduğu gibi bir kez daha müşteri memnuniyetinde ilk sırada yer aldı. İkinci ödülümüz kurumsal<br />

web sitemize verildi. 10. Altın Örümcek Web Ödülleri’nde yarışan web sitemiz, halk oylamasında, sigortacılık kategorisinde en iyi<br />

web sitesi seçildi. Sosyal Sorumluluk Projemiz “Bir Usta Bin Usta”, iletişim sektöründe dünyanın en prestijli ödüllerinden kabul<br />

edilen Altın Sabre <strong>2012</strong> Birincilik ödülünü ve Dünya Şirketler Grubu tarafından düzenlenen Demirkent Ödülleri kapsamında bu<br />

yıl ilk kez verilen Sosyal Sorumluluk Projesi ödülünü kazandı. Son olarak, 2011 yılı Faaliyet Raporumuz, “Amerikan İletişim Profesyonelleri<br />

Ligi” (League of American Communications Professionals - LACP) tarafından düzenlenen uluslararası faaliyet raporu<br />

yarışmasında 2011 Vizyon Ödülü’ne layık görüldü.<br />

Geçtiğimiz dönem içerisinde Şirketimiz açısından dikkat çekici bir diğer gelişme de insan kaynakları alanında yaşandı. Şirketimiz,<br />

rekabet gücünü daha da artıracak ve <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın geleceğine damgasını vuracak insan kaynakları yeniden yapılanma<br />

projesini tamamladı. Temmuz ayından itibaren hayata geçirilen yeni insan kaynakları modeli ile 900’den fazla çalışana sahip olan<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, bir taraftan sektördeki öncü pozisyonunu güçlendirirken, diğer taraftan iş yapış modellerini değişen şartlara<br />

daha iyi uyarlama konusunda önemli bir adım atmış oldu. Detaylarını dergimizde de bulabileceğiniz bu yeni sürecin, tüm <strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong>lılara hayırlı olmasını dilerim.<br />

Şirketimizin Haziran ayında gerçekleştirdiği Şile motivasyon etkinliğimizde, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lılar olarak bir kez daha hep beraber<br />

eğlendik ve bu camianın içinde yer almaktan dolayı gurur duyduk.<br />

Bu sayıda dergimizde neler okuyacaksınız?<br />

Maksimum Biz dergimizin 21. sayısında ele alacağımız konulara da kısaca bir göz atalım;<br />

Dergimizin haberler kısmı “Bizde Neler Oluyor”da, Şirketimizin geçtiğimiz dönemde aldığı ödüllere kadar pek çok haberin<br />

detaylarını okuyabilirsiniz. Ayrıca, sosyal sorumluluk projemizin Ankara ve Kars illerindeki kursları ile ilgili son bilgiler ve Şile<br />

motivasyon etkinliğimizle ilgili renkli görüntüler de yer alıyor.<br />

Dergimizin “Tanıyalım” bölümünde; Dağcan <strong>Sigorta</strong>, Gaye Kaymak <strong>Sigorta</strong> acentelerimize ve Türkiye İş Bankası İzmir Bostanlı ile<br />

Türkiye İş Bankası Ümraniye Ticari şubelerine konuk oluyoruz.<br />

Spor köşesinde ise Şirketimizin futbol ve bowling takımının başarılarını takip edebilirsiniz.<br />

Yeni sayımızda buluşmak üzere…<br />

Filiz Tiryakioğlu<br />

Genel Müdür Yardımcısı<br />

4<br />

FİLİZ TİRYAKİOĞLU • Genel Müdür Yardımcısı


<strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong>’nın<br />

yeni genel<br />

müdürü<br />

Musa Ülken<br />

Şirketimizin, Mustafa Su’dan<br />

boşalan Genel Müdürlük<br />

makamına, I. Genel Müdür<br />

Yardımcısı Musa Ülken getirildi.<br />

Böylece kuruluşundan bu yana<br />

Şirketimizin Genel Müdürlüğü’ne<br />

ilk kez kariyerine şirket içinde<br />

başlayan bir isim getirilmiş oldu.<br />

Genel Müdür Musa Ülken, 1953 yılında Tarsus’ta doğdu. Ülken,<br />

İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi İktisat-Maliye<br />

Bölümü’nden mezun olduktan sonra, iş kariyerine, 1978<br />

senesinde <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Hasar Müdürlüğü’nde Memur<br />

unvanıyla başladı. 1991 senesinde II. Müdür, 1992’de Müdür<br />

Yardımcılığı ve 1993 yılında Müdürlük görevine yükselen Ülken,<br />

1997’de <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Marmara Bölge Müdürü, 2002’de ise<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Kadıköy Bölge Müdürü olarak görev yaptı.<br />

2004 yılına kadar Kadıköy Bölge Müdürlüğü görevini sürdüren<br />

Musa Ülken, 01 Ağustos 2004 tarihinde Genel Müdür Yardımcısı,<br />

01 Şubat 2008 tarihinde ise, şu zamana kadar sürdürmekte<br />

olduğu, I. Genel Müdür Yardımcılığı görevine yükseldi. Musa<br />

Ülken’in Genel Müdür olarak atanmasıyla birlikte, 87 yıllık<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> tarihinde ilk defa, kariyerine şirket içerisinde<br />

başlayan bir çalışan, Genel Müdürlük koltuğuna oturmuş oldu.<br />

Musa Ülken evli ve 2 çocuk babasıdır.<br />

5<br />

BİZDE NELER OLUYOR


<strong>2012</strong> İlk çeyreğinde prim<br />

üretiminde birinci olduk!<br />

Şirketimiz, 2011 yılında yakaladığı olumlu prim üretim artış<br />

performansını, <strong>2012</strong>’nin ilk 3 ayında da sürdürdü. Türkiye<br />

<strong>Sigorta</strong> ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından açıklanan<br />

sonuçlara göre, <strong>2012</strong> yılının ilk çeyreğini prim üretiminde birinci<br />

tamamlayan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, 600.280.641 TL’lik prim üretimiyle<br />

yüzde 13,59 pazar payına sahip oldu.<br />

Prim üretimi 2011 yılının ilk çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine<br />

göre yüzde 37.80 oranında artarken, Genel Müdürümüz<br />

Musa Ülken, prim üretimindeki bu artışın tüketicinin <strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong>’ya olan güveninin yansıması olduğuna dikkat çekti.<br />

2011 yılının ilk çeyreğinde 435.609.699 TL olan prim üretimini<br />

6<br />

<strong>2012</strong> ilk üç ayında 600.280.641 TL’ye ulaştırdıklarını ifade eden<br />

Ülken, ortaya çıkan bu oranın <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın gücünü en iyi<br />

şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.<br />

Musa Ülken prim üretimindeki bu başarıyı kârlılığa da taşımayı<br />

ve <strong>2012</strong> yılını en verimli şekilde tamamlamayı hedeflediklerini<br />

sözlerine ekledi.<br />

Şirketimiz, <strong>2012</strong> yılının ilk üç aylık döneminde, branş bazında,<br />

‘Kara Araçları’nda 212.361.141 TL, ‘Su Araçları’nda 11.010.619<br />

TL, ‘Nakliyat’ta 10.021.768 TL ve ‘Hava Araçları Sorumluluk’ta<br />

7.832.434 TL’lik prim üretimi ile birinci sırada yer aldı.


Şirketimiz müşteri<br />

memnuniyetinde bu<br />

sene de birinci sırada...<br />

Türkiye Kalite Derneği (KalDer)<br />

ve uluslararası araştırma şirketi<br />

KA Araştırma Limited tarafından<br />

yürütülen Türkiye Müşteri<br />

Memnuniyeti Endeksi (TMME)<br />

sonuçlarına göre Şirketimiz,<br />

sigorta sektöründe, müşteri<br />

memnuniyetinde birinci sırada<br />

yer aldı.<br />

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve uluslararası araştırma<br />

şirketi KA tarafından yürütülen Türkiye Müşteri Memnuniyeti<br />

Endeksi (TMME) 2011 yılı sonuçları açıklandı. 25 sektörde 123<br />

kuruluşun ölçüldüğü araştırmada, 81 ilde 10 bin 812 müşteri<br />

ile yapılan görüşmelerin ardından belirlenen sonuçlara göre;<br />

7<br />

Şirketimiz, sigorta sektöründe sağlık ve kasko branşlarında<br />

müşteri memnuniyetinde birinci sırada yer aldı.<br />

Konuyla ilgili açıklama yapan Genel Müdürümüz Musa Ülken,<br />

şirketin müşteri memnuniyeti konusuna verdiği önemi vurgularken,<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın, sigortalılarına daha iyi hizmet<br />

verebilmek amacıyla tüm acenteleriyle uyum içinde çalıştığını,<br />

sigortalıların ihtiyaçları, beklentileri ve talepleri doğrultusunda<br />

şirketin sürekli olarak kendini geliştirdiğini belirtti.<br />

“Bu çabaların takdir edildiğini ve bu önemli ödülle başarıların<br />

teyit edildiğini görmek <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> için büyük mutluluk<br />

ve gurur kaynağı olmuştur” diye konuşan Ülken, <strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong>’nın müşteri odaklı çalışma stratejisinden ödün vermeden,<br />

her zaman sigortalılarının yanında olmaya ve onları<br />

güvence altına almaya devam edeceğini ifade etti.<br />

Şirketimiz, Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi Müşteri<br />

Memnuniyeti Ödülü’nü 2010 yılında da kazanmıştı.<br />

Genel olarak, 2011 yılı 3. çeyreğinde 76,1 olarak ölçülen ulusal<br />

müşteri memnuniyeti endeksi, 2011 yılının 4. çeyreğinde 0,2<br />

puan artarak 76,3 puana yükseldi.


Bir Usta<br />

Bin Usta<br />

projesinin<br />

<strong>2012</strong> yılı ilk<br />

mezunları<br />

Karslı kilim<br />

dokumacıları<br />

Bir Usta Bin Usta Projesi’nin <strong>2012</strong> yılındaki Kars Heybe ve<br />

Kilim Dokumacılığı kursu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı<br />

Faruk Çelik’in de katıldığı kapanış töreni ile tamamlandı.<br />

07 Temmuz günü Kars’ta gerçekleştirilen törene, şehirde<br />

temaslarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk<br />

Çelik’in yanı sıra Kars Valisi Ahmet Kara, Ardahan Valisi Mustafa<br />

Tekmen, Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan ve Yunus Kılıç<br />

ile Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş da katıldı.<br />

Tören sırasında <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın Kilim ve Heybe<br />

Dokumacılığı kursu hakkında bilgi alan Çalışma ve Sosyal<br />

Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, konuşmaların ardından kursu<br />

başarı ile tamamlayan kursiyerlere katılım ve teşekkür belgelerini<br />

verdi. Kursiyerlerin dokuduğu eserleri inceleyen ve<br />

onlarla sohbet de eden Bakan Çelik’e, geleneksel motifler<br />

taşıyan, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın kursunda özel olarak dokunmuş,<br />

el yapımı bir heybe hediye edildi.<br />

Kars Kilim ve Heybe Dokumacılığı eğitiminde 3 ay boyunca 21<br />

kursiyere bu el sanatı ile ilgili eğitimler verildi. Şehirdeki proje<br />

iş ortağı Karsod’dan Serap Çağatay’ın gözetiminde, Nuran<br />

Coşkun Aras tarafından verilen eğitimler sonucunda mezun<br />

olan kursiyerlerden sanatı sürdürecek olanlar, Türkiye İş<br />

Bankası’nın projeye özel olarak geliştirdiği krediye başvurma<br />

imkanına da sahip oluyor.<br />

Kars Kilim ve Heybe Dokumacılığı Kursu Hakkında<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın Kilim ve Heybe Dokumacılığı kursu, ilk<br />

olarak Nisan ayında kapılarını açtı. Kilim ve Heybe’nin tarihi,<br />

kilimin hangi malzemelerden yapıldığı ve tezgâh kurumu<br />

gibi genel bilgilerle başlayan kursta, kursiyerler, 3 aylık bir<br />

8<br />

sürede kendi başlarına ürün çıkartabilecek duruma gelmeyi<br />

başardılar.<br />

Kurs boyunca tatil zamanları bile gönüllü olarak eğitim görmeye<br />

devam eden kursiyerlere, el sanatının teorik ve pratik<br />

bilgileri bir arada verildi. Kursiyerler, kursun tamamlanmasına<br />

yakın; farklı motifleri oluşturma, desen büyültme küçültme<br />

gibi ileri konularda da eğitimler aldı ve mesleği kendi başlarına<br />

sürdürebilecek yeterliliğe kavuştular.<br />

Tamamen ahşaptan üretilmiş tezgâhlarda yapılan, Kilim ve<br />

Heybe Dokumacılığı el sanatı, yüzyıllardan bu yana bölge<br />

halkının geçim kaynağı olmasının yanı sıra kültürel bir değer<br />

olarak da ön plana çıkmaktadır. Modern zamanlardaki<br />

değişim ile birlikte yok olma tehlikesi altına giren el sanatını,<br />

günümüzde geleneksel metotlarla devam ettiren az sayıda<br />

kişi kalmıştır. <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın kursu ile birlikte, sanatı<br />

sürdürecek yeni ustaların yetişmesi ve kültürel bir değer olan Kilim<br />

ve Heybe Dokumacılığı’nın sürdürülmesi yönünde güçlü bir adım<br />

atılmış oldu.


Bir Usta Bin Usta projesinin<br />

sedefkârları mezun oldu…<br />

Şirketimizin 85. kuruluş yılında başlattığı sosyal sorumluluk<br />

projesi Bir Usta Bin Usta projesi kapsamında Ankara’da<br />

gerçekleşen Sedef Kakma eğitimi 08 Temmuz’da düzenlenen<br />

tören ile son buldu.<br />

<strong>Anadolu</strong>’da kaybolan ya da kaybolmaya yüz tutan mesleklere<br />

olan ilgiyi artırmak ve bu meslekleri yeniden canlandırmak<br />

amacıyla, TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın teknik<br />

danışmanlığında yola çıkan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, “Bir Usta Bin<br />

Usta” projesi kapsamında Ankara’da Sedef Kakma kursu<br />

düzenledi.<br />

Şubat <strong>2012</strong>’de başlayan ve 5 ay süren eğitim boyunca kursiyerler;<br />

Sedef Kakma’nın tarihi, oyma teknikleri ve sedef<br />

üzerine tel kakma tekniklerini öğrendi. Öncelikle el pratikliğini<br />

geliştirmek için kağıt üzerine çeşitli çizim ve motifler yapan<br />

kursiyerler, daha sonra bu çizimleri ahşap üzerinde uyguladı.<br />

Sedefi yuvarlak, badem ve baklava şeklinde yontmasını<br />

öğrenen kursiyerler; ahşaba takılan sedef ve teli, vernik ile<br />

cilalayarak Sedef Kakma çalışmalarını tamamladı.<br />

8 Temmuz <strong>2012</strong> tarihinde Ankara Kulübü Derneği’nin<br />

merkez binası Abidin Paşa Köşkü’nde gerçekleşen törende<br />

sertifikalarını alan kursiyerler bir meslek sahibi olmanın<br />

heyecanını yaşadı. Eğitmen Erol Kadıoğlu; Ankaralıların bile<br />

artık günümüzde pek yapmadığı Sedef Kakma’nın genç nesillerle<br />

yeniden hayat bulmasından çok memnun olduğunu<br />

belirtti.


“Çorome: Bir başarı<br />

öyküsü”<br />

Bir Usta Bin Usta projesi<br />

Çorum’dan Roma’ya uzandı<br />

10


“Kaybetmek Yok” ilkesiyle hizmet veren<br />

Şirketimizin, 85. kuruluş yıldönümü<br />

dolayısıyla hayata geçirdiği Bir Usta<br />

Bin Usta projesi Çorum’dan Roma’ya<br />

uzandı. ÇOROME etkinliği ile de<br />

Çorum’da üretilen kargı bezleri moda<br />

merkezi İtalya’da bir defileyle moda<br />

dünyasına tanıtıldı.<br />

Şirketimizin kamuoyunun ilgisini kaybolmaya yüz tutan mesleklere<br />

ve yerel değerlere çekmek, bu mesleklerin yeniden<br />

canlanmasını ve meslek ustalarının deneyimlerinin geleceğe<br />

taşınmasını sağlamak amacıyla başlattığı, TC. Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı’nın teknik danışmanlığında gerçekleştirilen “Bir<br />

11<br />

Usta Bin Usta” projesi Türkiye sınırlarını aştı. Proje kapsamında<br />

Çorum’un Kargı ilçesinde üretilen “kargı bezleri” ünlü tasarımcı<br />

Ahmet Özceyhan’ın hazırladığı 48 parçadan oluşan koleksiyonla,<br />

İtalya’nın başkenti Roma’da, Türkiye Büyükelçiliği’nde<br />

düzenlenen, ‘Hitit Uyanışı’ adlı defileyle modacıların karşısına<br />

çıktı. 4 atölyede 64 kursiyerin dokuduğu bezlerden oluşan<br />

koleksiyon Roma’da modacıların büyük beğenisini topladı.<br />

Defilenin ev sahipliğini Roma’nın Kargılı Büyükelçisi Hakkı<br />

Akil, Çorum Valisi Nurullah Çakır, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Genel Müdür<br />

Yardımcısı Filiz Tiryakioğlu ve Kargı Kaymakamı Tolga Ersöz yaptı.<br />

Bir Usta Bin Usta projesiyle <strong>Anadolu</strong>’da kaybolmaya yüz<br />

tutmuş meslekleri yaşatmayı amaçladıklarını söyleyen Genel<br />

Müdür Yardımcımız Filiz Tiryakioğlu, <strong>Anadolu</strong>lu kadınların<br />

başarılarının Türkiye sınırlarını aşıp yurtdışına ulaşmasından<br />

dolayı büyük gurur duyduklarını, bu başarı hikayesinin bir<br />

parçası olmaktan ötürü de son derece mutlu olduklarını belirtti.<br />

Kargı bezinden ilk kez gelinlik üretildi<br />

Moda Tasarımcısı Ahmet Özceyhan, koleksiyonda yer alan<br />

48 giysinin tamamını Kargı Bezi’nden ürettiklerini belirtti.<br />

Çorum’un uygarlık tarihinin en önemli medeniyetlerinden Hitit<br />

Uygarlığı’nın merkezi olduğuna dikkat çeken Ahmet Özcey-


12<br />

han, şöyle konuştu; “<strong>Anadolu</strong>’nun ortasında barış antlaşmasına<br />

mühür basan Kraliçe Puduhepa’dan yola çıkarak, çok güzel bir<br />

koleksiyon yaptık. Hititlerin dünyaya örnek olacak davranışlarını,<br />

barışa verdikleri önemi, hukuk biçimlerini, kadın haklarına<br />

verdiği önemi vurguladık. Kargı Bezi, 1850 yılından beri çok<br />

amatör bir şekilde yapılıyordu. Bu bezi, çağdaş kullanım konumuna<br />

getirmek için epeyce uğraştık. Kargı Bezi’nin, dünyadaki<br />

diğer tanınanlar kadar güzel bir bez olduğunu söyleyebilirim.<br />

Umarım iç ve dış piyasada daha fazla ilgi görür. Kargı<br />

Bezi, daha önce gelinlikte ya da abiyede hiç kullanılmamıştı.<br />

Hatta ince pamuklu olarak da hiç gelinlik yapılmamıştı. Biz ilk<br />

defa yapanlardanız. Bu kadar saf, bu kadar temiz, tamamen<br />

el dokuması, son derece yumuşak bir malzemeden gelinlik<br />

olabileceğini gösterdik. Bunları, Kargı’da eli kınalı hanımlar<br />

dokuyor.”<br />

Roma Türkiye Büyükelçisi Akil: Bu bir başarı öyküsü<br />

Hititler’in yanı sıra önemli pek çok medeniyetin merkezi<br />

olan 7 bin yıllık bir geçmişe sahip Çorum’un, Kargı İlçesi’nde<br />

doğan Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Hakkı Akil, Şirketimizin<br />

başlattığı Bir Usta Bin Usta projesinin bir başarı öyküsü<br />

olduğunu belirterek, Roma’daki defilenin de bunun en somut<br />

örneği olduğunu söyledi. Türkiye Büyükelçisi Hakkı Akil ve eşi<br />

İnci Akil’in ev sahipliğinde, Şirketimizin, Çorum Valiliği, Çorum<br />

Belediyesi, Kargı Kaymakamlığı ile Kargı Belediyesi’nin<br />

destekleriyle Roma’da düzenlenen gecede, Kargı Bezi’nden<br />

hazırlanan Hitit motifli giysiler görücüye çıktı. Türkiye’nin<br />

Roma Büyükelçiliği’nin tarihi binasında gerçekleştirilen defilede,<br />

4’ü Türk 8’i İtalyan toplam 12 manken, Ahmet Özceyhan’ın<br />

tasarımlarını, dünya modasına yön veren İtalyanlara sundular.<br />

Altın ve gümüş sırmalarla işlenmiş kıyafetler arasında, bir<br />

kaftanın üzerine dizayn edilmiş, Hitit Kraliçesi Puduheba’nın<br />

Kadeş Antlaşması’na bastığı mühür de yer aldı.


“Bir Usta Bin Usta”nın<br />

başarısı uluslararası<br />

arenada da tescillendi<br />

Altın Sabre <strong>2012</strong> ödülü<br />

şirketimizin oldu<br />

14<br />

Bir Usta Bin Usta ödüllerine bir yenisini<br />

daha ekledi ve iletişim sektöründe<br />

dünyanın en prestijli ödüllerinden<br />

SABRE AWARDS’da birincilik ödülü<br />

kazandı. Türkiye genelinde kaybolmaya<br />

yüz tutan meslekleri yaşatmak,<br />

bu mesleklerin yeniden canlanmasını<br />

ve meslek ustalarının deneyimlerinin<br />

geleceğe taşınmasını sağlamak<br />

amacıyla hayata geçirilen proje<br />

Türkiye’den ödül alan tek çalışma oldu.<br />

2010 yılında, Şirketimizin kuruluşunun 85. yılı dolayısıyla<br />

başlattığımız “Bir Usta Bin Usta” projesi, dünyanın en<br />

prestijli iletişim ödüllerinden olan SABRE’de, Altın SABRE<br />

<strong>2012</strong> Ödülü’ne layık görüldü. Türkiye’den sadece <strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong>’nın ödül aldığı etkinlikte, dünya çapında 69 kategoride<br />

340 proje finale kaldı.<br />

<strong>2012</strong> yılında Bir Usta Bin Usta kapsamında; Ankara’da Sedef<br />

Kakma, Kars’ta Kilim ve Heybe Yapımı, Muğla’da Cam<br />

Üfleme, Nevşehir’de Çömlek Yapımı ve Tokat’ta Yazma Baskı<br />

eğitimleri verilecek.<br />

SABRE adıyla bilinen “Superior Achievement in Branding<br />

and Reputation” (Marka ve İtibarda Üstün Başarı) Ödülleri,<br />

halkla ilişkiler faaliyetlerinde mükemmelliği ödüllendiren bir<br />

yarışmadır. Kuzey Amerika ve EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve<br />

Afrika) bölgesi ile Asya-Pasifik olmak üzere birbirinden ayrı<br />

programları da kapsayan yarışma, 2008 yılında 40’dan fazla<br />

ülkeden 3.500’ü aşkın başvuruya ulaşarak geçtiğimiz 10 yılda<br />

dünyadaki en büyük PR ödülü yarışması haline gelmiştir.


Sosyal sorumluluk<br />

projemize bir ödül daha…<br />

Demirkent sosyal sorumluluk<br />

ödülünü Şirketimizin “Bir Usta<br />

Bin Usta” projesi aldı.<br />

Dünya Şirketler Grubu tarafından düzenlenen Demirkent<br />

Ödülleri kapsamında bu yıl ilk kez verilen Sosyal Sorumluluk<br />

Ödülü’nü kazanan “Bir Usta Bin Usta” projesi ödülünü <strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong> adına Genel Müdürümüz Musa Ülken ve Genel Müdür<br />

Yardımcımız Filiz Tiryakioğlu aldılar.<br />

15<br />

Pera Palas Oteli’nde düzenlenen ödül töreninde “Bir Usta Bin<br />

Usta” projemizin “yılın en başarılı sosyal sorumluluk projesi”<br />

seçildiği belirtildi.<br />

“Bir Usta Bin Usta” sosyal sorumluluk projesi, Türkiye genelinde<br />

kaybolmaya yüz tutan meslekleri yaşatmak, bu mesleklerin<br />

yeniden canlanmasını ve meslek ustalarının deneyimlerinin<br />

geleceğe taşınmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirildi.<br />

Projemiz, geçtiğimiz yıl da Reklamcılar Derneği tarafından<br />

düzenlenen İletişimin Zirvesindekiler Yılın Kurumsal Sosyal<br />

Sorumluluk Projesi Ödülü ve 17. Motif Halk Bilim Ödülleri<br />

Büyük Ödülü’nü kazanmıştı.


Bir Usta Bin Usta projemiz ödüle<br />

doymuyor…<br />

“Bir Usta Bin Usta” projesiyle Şirketimiz, ülkenin tüm kurum<br />

ve kuruluşlarından büyük övgüler almaya devam ediyor.<br />

“Bir Usta Bin Usta” bu kez de Ulus Rotary Kulübü tarafından<br />

taçlandırıldı.<br />

Ulus Rotary Kulübü Başkanı Sayın Atıf Baltacı, Şirketimiz ve<br />

projemiz hakkında övgü dolu sözler kullanarak, Şirketimizin<br />

daha önce hiç düşünülmemiş bir organizasyona herhangi<br />

bir kar amacı gütmeden girişmesinin kendi oluşumlarının<br />

felsefesi ile de örtüştüğünü belirttiği konuşmasının ardından<br />

el yapımı gümüş bir ibriği <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> adına İç <strong>Anadolu</strong><br />

Bölge Müdürümüz Sayın O. Kenan Uğur’a takdim etti.<br />

Ödül töreninde bir konuşma yapan O. Kenan Uğur, Ulus Rotary<br />

Kulübü üyelerine, çok önem verdiğimiz projemizle ilgili devam<br />

eden kurslarımız hakkında bilgi vererek, kulüp üyelerine<br />

göstermiş oldukları ilgi ve nezaketten ötürü teşekkürlerini<br />

sundu.<br />

Ödül töreninin ardından gösterilen projemize dair reklam filmi<br />

ise büyük alkış topladı. Kulüp üyeleri, Şirketimizin başlattığı<br />

16<br />

bu proje ile yok olmaya yüz tutmuş mesleklerin gençlere<br />

tanıtılması ve istihdam oluşturularak ülke ekonomisine katma<br />

değer yaratılmasından ötürü memnuniyetlerini dile getirdi.<br />

Projemizle ilgili ödül törenine ilişkin fotoğraf ve bilgilendirme<br />

“Guvernör” dergisiyle de tüm Rotary camiasına duyuruldu.


<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> web sitesi<br />

Altın Örümcek’te en iyi seçildi!<br />

Geçen yıl, 6 aylık bir çalışmanın<br />

ardından 20 Haziran tarihinde ziyaretçilerin<br />

beğenisine sunulan<br />

websitemiz, 10. Altın Örümcek<br />

Web Ödülleri’nde halk oylamasında<br />

sigortacılık kategorisinde en iyi web<br />

sitesi seçildi.<br />

2002 yılından bu yana düzenli olarak gerçekleştirilen Altın<br />

Örümcek Web Ödülleri, web ve internet teknolojileri alanında<br />

sunulan başarılı projelerin tanıtılması ve bu teknolojilere<br />

yapılacak yatırımların özendirilmesi amacıyla organize ediliyor. Etkinlik,<br />

artık geleneksel hale gelmiş yapısıyla sektörde, Türkiye’deki<br />

ilk ve tek platform bağımsız organizasyon olma özelliğini de taşıyor.<br />

Konuyla ilgili görüşlerini ifade eden Genel Müdür Yardımcımız<br />

Filiz Tiryakioğlu, web sitesinin yeni bir çizgi, canlı ve kullanıcı<br />

dostu bir arayüzle tasarlandığını vurgularken; acente ve<br />

sigortalılar kadar, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ve sigortacılıkla ilgili bilgi<br />

almak isteyen ziyaretçilerin de sıkılmadan kullanabilecekleri<br />

bir konsepte sahip olduğunu belirtti.<br />

17<br />

Üst bir performansa sahip olan yeni web sitemiz; Internet<br />

Explorer, Firefox, Google Chrome, Safari gibi tarayıcıların yanı<br />

sıra Android yazılımlı cihazlar, iPad, iPhone ve BlackBerry’lerle<br />

de tamamen uyumlu olarak geliştirildi.<br />

İlk yayın tarihinin ardından yeni uygulamalarla zenginleştirilen<br />

web sitemiz halihazırda Şirketimizin medya ve yatırımcı<br />

ilişkileri de dahil olmak üzere şirket ile ilgili güncel içeriğe<br />

online olarak ulaşılabilen en önemli referans kaynağı durumunda.<br />

Kazananlar çift aşamalı seçim ile belirleniyor!<br />

Web ödülleri organizasyonunda, web ve internet teknolojileri,<br />

pazarlama ve iletişim alanlarında uzman ve tecrübeli jüri üyeleri<br />

her sene Türkiye’de gerçekleştirilen başarılı projeleri belirliyor.<br />

Bu yıl ilk kez Facebook üzerinden yapılan ve her kullanıcının<br />

her kategoriden sadece bir web sitesine oy verebildiği Altın<br />

Örümcek Web Ödülleri, halk oylamasında ise organizasyonun<br />

heyecanını tüm internet kullanıcıları ile paylaşarak, konu<br />

ile ilgili merak uyandırıyor ve aktif olarak oylamaya katılım<br />

sağlanıyor. Böylelikle jüri üyelerinin elemelerinden geçen<br />

projeler, halkın oyladığı 2. elemeye giriyor ve “halk oylaması”<br />

sonucunda son kazananlar bu şekilde belirleniyor.


Şirketimizde yeni atama<br />

“Bilgi İşlem Müdürlüğü”, “Yazılım<br />

Geliştirme Müdürlüğü”, “Bilgi Teknolojileri<br />

Mimari ve Güvenlik Danışmanlığı”<br />

ve “Proje ve Değişim Yönetimi<br />

Başkanlığı”ndan sorumlu Genel Müdür<br />

Yardımcılığı görevine 01 Haziran <strong>2012</strong><br />

tarihinden itibaren Mehmet Abacı getirildi.<br />

1967 yılında Ankara’da doğan Mehmet Abacı, 1991 yılında<br />

ODTÜ Metalürji Mühendisliği bölümünden mezun oldu.<br />

18<br />

Profesyonel iş yaşamına aynı yıl Türkiye İş Bankası Bilgi İşlem<br />

Müdürlüğü’nde Yazılım Uzmanı olarak başlayan Abacı, 1999’da<br />

Yazılım Geliştirme Bölümü’nde Müdür Yardımcısı, 2004’de ise<br />

Birim Müdürü unvanına yükseldi.<br />

2008 yılında SoftTech’te Genel Müdür Yardımcılığı görevine<br />

getirilen Abacı, 2010 yılında Türkiye İş Bankası BT Çözüm<br />

Geliştirme Müdürü, 2011 yılında ise Proje ve Değişim Yönetimi<br />

Müdürü olarak görevini sürdürdü.<br />

Mehmet Abacı, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’ya Genel Müdür Yardımcısı<br />

olarak atanmadan önce son olarak, 1 Ocak <strong>2012</strong>’de SoftTech’te<br />

yeniden Genel Müdür Yardımcılığı görevi sürdürüyordu.<br />

İngilizce bilen Mehmet Abacı evli ve 2 çocuk babasıdır.


<strong>2012</strong> Yılı Hizmet Hatıraları<br />

Şirketimizde 25, 20 ve 15 yıl çalışma süresini<br />

dolduran çalışanlarımıza hizmet hatırası ödülleri<br />

verildi.<br />

İstanbul’daki çalışanlarımızın ödülleri 30 Mart<br />

<strong>2012</strong>’de kuruluş yıldönümü kutlamamızda,<br />

İstanbul dışındaki çalışanlarımızın ödülleri bölge<br />

müdürlüklerimizce düzenlenen kutlamalarda,<br />

İstanbul dışındaki bölge müdürlerimizin ödülleri<br />

ise 09-10 Haziran <strong>2012</strong>’de düzenlenen Şile motivasyon<br />

gezimizde verildi.<br />

Hizmet hatırası alan çalışanlarımızı kutluyoruz.<br />

25 YIL - ALTIN MADALYON<br />

Osman Kenan Uğur İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Kamil Demirel<br />

20 YIL - ALTIN SAAT<br />

Marmara Bölge<br />

Ömer Ceylan İstanbul Bölge<br />

Ümit Kalyon İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Hamdi Ersin Özmen Marmara Bölge<br />

Hakan Bilgin Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları<br />

Rana Ceylan Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları<br />

Ayhan Uzun İstanbul Bölge<br />

Sevcan Akalın İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

İzzet Naycı Banka <strong>Sigorta</strong>cılığı<br />

Zelfinaz Zorlu Bireysel ve Ticari <strong>Sigorta</strong>cılık<br />

15 YIL - ALTIN ROZET<br />

Alpaslan Tanrıver Oto Hasar<br />

Murat Işıklı<br />

Nakliyat ve Sorumluluk <strong>Sigorta</strong>ları<br />

Mehmet Ali Özdemir Reasürans<br />

Kenan Eke Oto <strong>Sigorta</strong>ları<br />

19<br />

Murat Tetik Muhasebe ve Mali İşler<br />

Cengiz Ertürk Kıbrıs Şube<br />

Mustafa Alperdem Orta Karadeniz Bölge<br />

Ömer Altun Risk Yönetimi ve İç Kontrol<br />

İbrahim Varol Kadıköy Bölge<br />

Ayşe Gamze Yüzbaşıoğlu Hukuk ve Rücu İşlemleri<br />

Ahmet Alper Öztutar Yazılım Geliştirme<br />

Kadri Yazar Yazılım Geliştirme<br />

İlkay Bulut İnsan Kaynakları ve Eğitim<br />

Tibet Turan Akdeniz Bölge<br />

Mehmet Naci Yılmaz Muhasebe ve Mali İşler<br />

Murat Balkan Güney <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Ali Cevdet Bilgi İşlem<br />

Ali Tunaboylu Hukuk ve Rücu İşlemleri<br />

Murat Özbakır İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Rıdvan Bilaç Marmara Bölge<br />

Yasin Hızlı Güney <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Ferda Akyol Organizasyon<br />

Mehmet Kadıoğlu Kıbrıs Şube<br />

Nihan Ebru Akçalı Marmara Bölge<br />

Metin Acur İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Ayten Biter Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları<br />

Şevket Kaymaz Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Altan Sezer Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Okan Sayar Marmara Bölge<br />

Alper Giresunlu Akdeniz Bölge<br />

Ejder Oğuz Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Nurettin Acar Kurumsal <strong>Sigorta</strong>cılık<br />

Gültekin Güveyi Orta Karadeniz Bölge<br />

Hakan Aldemir İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Numan Eren Karadeniz Bölge<br />

Avni Tuluğ Emci Satın Alma, Destek ve İnşaat<br />

Seher Gürkut Kıbrıs Şube


<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Faaliyet<br />

Raporu’na Uluslararası Ödül<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın 2011 yılı Faaliyet Raporu, “Amerikan İletişim Profesyonelleri<br />

Ligi” (League of American Communications Professionals -LACP) tarafından<br />

düzenlenen uluslararası faaliyet raporu yarışmasında, 2011 Vizyon Ödülü’nü<br />

kazandı.<br />

20<br />

20’yi aşkın ülkeden 5.500’den fazla<br />

başvurunun değerlendirildiği bu seneki<br />

yarışmada “<strong>Sigorta</strong>cılık” kategorisinde<br />

gümüş madalyayı kazanan, <strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong> 2011 Yılı Faaliyet Raporu oldu.<br />

Yapılan değerlendirmede rapor, toplam<br />

100 üzerinden 97 puan alırken, kendi sektöründe<br />

yarışmaya katılan en iyi faaliyet<br />

raporlarından birisi olarak sınıflandırıldı.<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Faaliyet Raporu, “İlk<br />

İzlenim”, “Hissedarlara Mesaj”, “Raporun<br />

Anlatımı”, “Yaratıcılık” ve “Bilgiye<br />

Erişim” değerlendirme başlıklarından<br />

tam puan aldı. Jüri üyelerinin yazılı<br />

değerlendirmelerinde, raporun prodüksiyon<br />

kalitesinin bu yılki yarışmanın<br />

en iyilerinden birisi olduğu ve finansal<br />

bölümdeki sunumun sıra dışı bulunduğu<br />

ifade edildi.<br />

Şirketimizin sosyal sorumluluk projesi<br />

“Bir Usta Bin Usta” temalı hazırlanan<br />

2011 yılı Faaliyet Raporu’muzun, özellikle<br />

kapak tasarımı övgüye layık görüldü. Genel<br />

anlamda kullanılan yaratıcılık sıra dışı<br />

olarak değerlendirilirken, tasarımın verilmek<br />

istenen anahtar mesajlarla birlikte,<br />

mükemmel bir açıklıkla desteklendiği<br />

belirtildi.<br />

2001 yılında kurulan Amerikan<br />

İletişim Profesyonelleri Ligi, iletişim<br />

sektöründe en iyi uygulamaların<br />

paylaşımını sağlamak ve örnek gösterilecek<br />

iletişim yeteneği gösterenleri ön<br />

plana çıkarmak amacını taşıyor.


Yeni insan kaynakları yapımız<br />

uygulamaya alındı.<br />

Yaklaşık 3 yıldır süren çalışmalar sonrasında yeni insan kaynakları yapımız, Temmuz<br />

ayı itibarı ile uygulamaya alındı.<br />

Geçiş öncesinde “işim:gücüm” olarak adlandırılan yeni yapımızı,<br />

sizlerle paylaşmak ve soruları birebir yanıtlayabilmek adına,<br />

Genel Müdürlük ve tüm Bölge Müdürlüklerimizde 40’a yakın<br />

sunum gerçekleştirdik.<br />

Toplantılar, son derece keyifli ve beklendiği şekilde oldukça<br />

faydalı geçti. En fazla soru ve yorum yeni unvan yapımız ve<br />

kariyer yönetimi konularında geldi.<br />

Önceki yapıdan, çok daha esnek ve kişi bazlı kariyer<br />

planlamalarına odaklanan yeni sistem, ilk başta karmaşık<br />

gelse de, detaylarıyla paylaşıldıkça merak uyandırdı ve oldukça<br />

beğenildi. En önemlisi, tatmin edici ve son derece kapsamlı bir<br />

sistem olarak nitelendirildi.<br />

Proje ekibi olarak, söz konusu yapının, sürekli değişime ve<br />

gelişime açık olduğu, Şirketimizin her kademesinden alınacak<br />

geri bildirimlerle daha da verimli bir yapıya dönüşebileceği<br />

inancındayız.<br />

Yetenek ve performansımızın bizi ön plana çıkaracağı,<br />

yürüttüğümüz işlerin gücümüzü artıracağı, birlikte daha<br />

iyiye taşıyacağımız yeni sistemimizin hepimize hayırlı,<br />

uğurlu ve verimli olması dileğimizle…<br />

Seda EVRENSEL GÜLEÇ<br />

İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü<br />

21<br />

Gerek toplantılarda, gerekse sonrasında, yeni yapının,<br />

amaçlandığı üzere gelişim odaklı tasarlandığı yönündeki geri<br />

bildirimler, uzun tasarım sürecinin en güzel sonucu oldu.<br />

Her bir süreç, Şirket çıktılarına ve çalışanlara en fazla<br />

katkının ne şekilde sağlanabileceği bilinciyle tasarlandı. Bu<br />

nedenle, çalışma süresinin bir kısmı tasarım, diğer büyük<br />

kısmı ise, uygulama dönemi dikkate alınarak, iyileştirme sürecine<br />

ayrıldı.<br />

Her ne kadar kapsamlı olarak tasarlanmış olsa da, yeni İK<br />

yapımızın işlevselliğini ve Şirketimize sağlayacağı gerçek<br />

katkıyı, hayata geçtikten sonra hep birlikte görüyor olacağız.


26.<br />

Uluslararası<br />

<strong>Sigorta</strong>cılar<br />

Tenis<br />

Turnuvası’nın<br />

kazananı<br />

Musa Ülken<br />

ve Macit Bal<br />

oldu…<br />

22<br />

Milli Reasürans tarafından her<br />

yıl geleneksel olarak düzenlenen<br />

“Uluslararası <strong>Sigorta</strong>cılar Tenis<br />

Turnuvası”nın 26’ıncısı, 1-3<br />

Haziran tarihleri arasında, İstanbul<br />

Miltaş Suadiye Spor Tesisleri’nde<br />

gerçekleştirildi. Üç gün süren turnuvada<br />

şampiyonluk ipini <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />

takımı göğüsledi.<br />

Yüksek katılımlı, profesyonel karşılaşmaları aratmayan maçlar<br />

sonucunda, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ekibi kupanın sahibi oldu.<br />

Genel Müdürümüz Musa Ülken ile Acente ve Kanal Yönetimi<br />

Müdürümüz Macit Bal’dan oluşan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ekibi, çok<br />

sayıda yerli ve yabancı seyirci tarafından izlenen turnuvanın final<br />

maçında, Fahri Altıngöz ve Günter Rutz’a karşı oynadıkları<br />

karşılaşmayı, 6-0 ve 6-2 ‘lik skorlarla 2-0 kazandı.<br />

Karşılaşmadan sonra, şampiyon olan ekibe kupa ve hediyeleri,<br />

turnuvaya destek olan sigorta ve reasürans şirketlerinin<br />

yöneticileri tarafından tören ile verildi. Turnuva, ödül töreninin<br />

ardından Miltaş Spor Tesisleri’nde düzenlenen kapanış kokteyliyle<br />

son buldu.<br />

1987 yılından bu yana her sene Haziran ayında organize edilen<br />

Uluslararası <strong>Sigorta</strong>cılar Tenis Turnuvası’nda, yerli ve yabancı<br />

sigortacılar, farklı bir ortamda bir araya gelme ve sportif alanda<br />

yarışma imkanı buluyorlar. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen<br />

32 çiftin, 4 kortta 8’li gruplar halinde mücadele ettiği turnuvada,<br />

yarı finale kadar olan maçlar 9 oyun üzerinden tek sette<br />

gerçekleşirken, yarı final ve final maçı 3 set üzerinden oynanıyor.


Risk mühendisliği<br />

websitemiz yenilendi...<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, tüm müşterilerini yeni<br />

<strong>Anadolu</strong>risk websitemizi ziyaret ederek,<br />

risk yönetimi konusunda detaylı bilgi almaya<br />

ve ücretsiz risk mühendisliği hizmetinden<br />

faydalanmaya çağırıyor.<br />

“<strong>Anadolu</strong> Risk” (www.anadolurisk.com.tr)<br />

güncel içerikler ve kullanıcı dostu modern<br />

tasarımlarla yenilenerek, sigortalılarımızın<br />

kullanımına sunuldu.<br />

2010 yılında yayına başlayan ilk risk mühendisliği websitemizin,<br />

görsel ve içerik olarak çok daha gelişmiş bir versiyonu olan<br />

<strong>Anadolu</strong>risk.com.tr, bireysel ve kurumsal sigortalılarımızı;<br />

karşı karşıya oldukları riskler hakkında bilgilenmeye ve ücretsiz<br />

risk mühendisliği hizmeti almaya teşvik eden, interaktif<br />

uygulamaları ile dikkat çekiyor.<br />

Sitede en fazla ilgi görmesi beklenen kısımlardan birisi olan<br />

“Riskinizi Ölçün” başlığı altında, ziyaretçilerin ev ve araçlarının<br />

içerdiği riskleri ölçen testler bulunurken, kullanıcılar bu testler<br />

vasıtasıyla; günlük hayatlarında yaşayabilecekleri risklere ilişkin<br />

soruları cevaplayıp, risk seviyelerini ölçebiliyorlar.<br />

<strong>Anadolu</strong>risk.com.tr’de, dünya ve Türkiye gündeminde yer alan<br />

büyük ölçekli hasarlar konusunda açıklayıcı ve güncel bülten-<br />

23<br />

ler de yer alıyor. Bu bültenler ve konuyla ilgili makaleler sayesinde,<br />

ziyaretçiler, çeşitli hasarlar hakkında, risk mühendisliği<br />

ekibimizin bakış açısını ve önerilerini okuma fırsatını yakalayabiliyor.<br />

Websitesindeki, diğer bir yenilik ise bir LPG dolum tesisinin<br />

faaliyetlerini ele alan animasyon. Yaratılan animasyon sayesinde,<br />

temsili bir tesis üzerinden risk unsurları ve bilgilendirici<br />

içerikler aktarılarak, kullanıcılar ile görsel bir iletişim sağlanması<br />

amaçlanıyor.<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lı’lar kendi risk analiz raporlarına<br />

<strong>Anadolu</strong>risk’ten ulaşabiliyorlar…<br />

<strong>Anadolu</strong>risk.com.tr websitesi Türkiye’de ilk defa yapılan bir<br />

uygulamayı da içeriyor. Buna göre müşteri ve acentelerimiz,<br />

uzman risk mühendislerince ziyaret edilerek hazırlanan kendi<br />

tesislerine ait risk analiz raporlarında yer alan öneriler ve<br />

tavsiyeler kısmına da site üzerinden kolayca erişebilecekler.<br />

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Genel Müdür Yardımcımız<br />

Levent Sönmez, <strong>Anadolu</strong>risk.com.tr’nin sektörde az sayıdaki<br />

benzerlerinden özellikle bu yönüyle ayrıldığını ve sigortalılarına<br />

sunduğu; güncel test, bülten ve risk analiz raporları ile bir<br />

“Risk Mühendisliği Portalı” niteliğinde olduğunu vurguladı.<br />

Risk Mühendisliği Hizmeti…<br />

Risk mühendisliğinin günümüzde sigorta ihtiyacı duyan<br />

kuruluşlar için çok önemli bir hizmet olduğunu belirten<br />

Levent Sönmez, bu hizmetin Şirketimiz tarafından<br />

sigortalılarına tamamen karşılıksız verildiğini ifade etti.<br />

Risk mühendisliği hizmeti; firma ve tesislerin; üretim<br />

süreçleri, elektrik mekanik sistemleri, depolama koşulları,<br />

yangın ve güvenlik önlemlerine göre değerlendirilmesi ve her<br />

bir firmaya özel olarak, riski azaltma/önlemeye yönelik kritik<br />

tavsiyelerin de yer aldığı risk analizi raporları düzenlenmesi<br />

anlamına geliyor.<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Risk Mühendisliği hizmetinde; gerçekleştirilen<br />

ziyaretler sonrasında, müşterilere özel risk yönetim raporları<br />

hazırlanıyor. Bu sayede firmalar, kendilerine ait riskleri görme,<br />

çok basit ve düşük maliyetlerle bu riskleri önleme veya azaltma<br />

ve gerekirse bu risklere göre farklılaştırılmış sigorta paketleri<br />

satın alma ayrıcalığına kavuşuyorlar.<br />

Risk yönetimi uygulamaları ile ilgili daha detaylı bilgi almak<br />

için www.anadolurisk.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.


RH+<br />

Şirketimiz bünyesinde yürütülen C2C değişim programı<br />

kapsamında, manuel iş yükünün azaltılması, optimum kapasite<br />

kullanımının sağlanması, kayıp maliyetlerin azaltılması, etkin<br />

süreç yönetiminin sağlanması ile müşteri odaklı yaklaşımın<br />

geliştirilmesi ve memnuniyetin artırılması hedefleri ile yola<br />

çıktığımız Şirketimizin tüm hasar ve rücu süreçlerini teknolojik<br />

olarak destekleyerek, dosya ve tedarikçi yönetimi konularında<br />

tam kontrol ve raporlama sağlayacak olan Hasar ve Rücu projemiz<br />

analiz, tasarım ve gerçekleştirme aşamalarının ardından<br />

test aşamasını da başarı ile tamamlamış ve yaygınlaştırma<br />

aşamasına geçmiştir.<br />

İhtiyaçlarımızı karşılayacak olan kurguların en ince ayrıntısına<br />

kadar tarif edilmesi, süreçlerin baştan sona gözden geçirilmesi,<br />

organizasyonel yapının biçimlendirilmesi ve yapılan tüm bu<br />

çalışmaların sağlıklı olarak hayata geçirilmesi için gerekli proje<br />

yönetimi metodolojisinin eksiksiz olarak uygulanması sonucunda<br />

hasar ve rücu projesi, RH+ adlı ürününü kullanıcıları ile<br />

buluşturmuştur.<br />

Özellikle hasar süreçlerindeki kuralların karmaşıklığı dikkate<br />

alındığında yeni bir sistemin ve yeni süreçlerin tasarlanması<br />

süreci zorluklar ile dolu aşamaların yaşanmasına sebep<br />

olmuş olsa da ekranları canlı olarak karşımızda görmenin<br />

mutluluğunu ve gururunu hiç unutmayacağız.<br />

Proje süresince;<br />

• Elektronik doküman yönetim sistemi,<br />

• Görev yönetimi,<br />

24<br />

• Otomatik dosya sorumlusu atamaları,<br />

• Otomatik rücu sorumlusu atamaları,<br />

• Dosyaların sınıflandırılması,<br />

• Tedarikçi tanıtım ve yönetimi,<br />

• Eksperlerin sınıflandırılması,<br />

• Muhasebe sistemi, hukuk sistemi, üretim sistemi gibi iç<br />

sistem entegrasyonları,<br />

• Otoanaliz, tramer gibi dış sistem entegrasyonları,<br />

• Usulsüzlük kuralları,<br />

• Otomatik eksper atama ve ücretlendirme,<br />

•iOrganizasyonel yapının kurgulanması ve takım<br />

yapılandırması,<br />

• Acente ve çağrı merkezi uygulamaları,<br />

• Anlaşmalı servis uygulamaları,<br />

• Yedek parça tedarik uygulamaları,<br />

• Rücu süreçleri,<br />

• Standartlaştırılmış ve otomatikleştirilmiş mektup/yazışma<br />

süreçleri,<br />

• Onay / ret kurguları,<br />

• SMS / e- mail bilgilendirmeleri<br />

• Raporlar,<br />

• Yönetici ekranları,<br />

• IT bağımlılığını azaltan modüler yapı,<br />

gibi bir çok konuda çalışmalarını tamamlayan proje ekibi<br />

olarak şunu çok net ifade edebiliriz ki hayallerimiz ve<br />

isteklerimiz hiçbir zaman bitmeyecek.<br />

Yeni süreçler ve yeni uygulamalar ile hizmet kalitesini yükseltme<br />

aşkımız bu çalışmalar ile birlikte kat ve kat arttı.<br />

Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.<br />

Hasar ve Rücu Proje Ekibi


Acentelerimizi ödüllendirmeye<br />

devam ediyoruz…<br />

Acentelerimizin motivasyonlarını artırmak, özverili<br />

çalışmalarını ödüllendirmek ve Şirketimiz ile iletişimlerini<br />

güçlendirmek amacıyla yepyeni bir uygulama başlatıyoruz.<br />

Aylar itibarıyla bölge müdürlüklerimizde faaliyet gösteren<br />

acentelerin üretimleri farklı kriterler ışığında göz önüne<br />

alınarak, birinci olan acenteler belirlenecektir. Her bir bölge<br />

müdürlüğü için merkez ili birincisi acente ile merkez harici<br />

iller birincisi ayrıca belirlenecek olup, Kıbrıs Şube için tek bir<br />

acente belirlenecektir.<br />

KIRAÇ SİGORTA Güney <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Adana İli Performans Birincisi<br />

SELİN SİGORTA Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

İzmir Dışı İller Performans Birincisi<br />

BETA SİGORTA İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Ankara İli Performans Birincisi<br />

ZELLUHOĞLU SİGORTA Güney <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Adana Dışı İller Performans Birincisi<br />

BAHADIR MEMİŞ-BAHADIR SİGORTA Marmara Bölge<br />

Bursa İli Performans Birincisi<br />

ÖZENÇ SİGORTA İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Ankara Dışı İller Performans Birincisi<br />

26<br />

Her ay birinci olacak acentelerimiz, bölge müdürlüklerimizde<br />

yer alacak olan panoya resminin bir ay boyunca asılmasının<br />

yanı sıra, Maksimum Biz dergimiz ile de tüm teşkilata duyurularak<br />

ve ayrıca ilgili bölge müdürü ile acente danışmanının da<br />

katılacağı bir yemek organize edilerek ödüllendirilecektir.<br />

Sadece profesyonel acentelerin dahil edileceği söz konusu<br />

uygulamaya konut paket, bireysel sağlık, ferdi kaza ve kobi<br />

paket poliçeleri üretimleri dikkate alınacaktır. Uygulamamız<br />

Haziran ayı itibariyle başlamıştır. Haziran ayı itibariyla performans<br />

birincisi olan acentelerimizin isimleri şöyledir;<br />

ÖMER BÜLENT-CİVAN SİGORTA Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

İzmir İli Performans Birincisi<br />

SARAR SİGORTA Marmara Bölge<br />

Bursa Dışı İller Performans Birincisi<br />

GELİŞEN SİGORTA Orta Karadeniz Bölge<br />

Samsun İli Performans Birincisi


FATİH UÇAR–TOKAT ÇÖZÜM SİGORTA Orta Karadeniz<br />

Bölge Samsun Dışı İller Performans Birincisi<br />

TRETE SİGORTA Akdeniz Bölge<br />

Antalya İli Performans Birincisi<br />

ERSOYLU SİGORTA İstanbul Bölge<br />

Trakya İlleri Performans Birincisi<br />

YETKİN SİGORTA Kıbrıs Şube Performans Birincisi<br />

BAŞARAN SİGORTA Karadeniz Bölge<br />

Trabzon İli Performans Birincisi<br />

SEMA ÖZDEMİR SİGORTA Akdeniz Bölge<br />

Antalya Dışı İller Performans Birincisi<br />

TEMA SİGORTA Kadıköy Bölge<br />

İstanbul İli Performans Birincisi<br />

Bu uygulamanın, acentelerimizin başarı ve<br />

motivasyonlarını artırmasına olan güvenimiz<br />

ve inancımız sonsuzdur.<br />

27<br />

SUNAY YILDIRIM SİGORTA Karadeniz Bölge<br />

Trabzon Dışı İller Performans Birincisi<br />

MAKSİMUM SİGORTA İstanbul Bölge<br />

İstanbul İli Performans Birincisi<br />

ÖZ ATILIM SİGORTA Kadıköy Bölge<br />

İstanbul Dışı İller Performans Birincisi<br />

Murat YÜKSEL<br />

Acente ve Kanal Yönetimi Müdürlüğü


Bu sene de Şile’de hep beraberdik...<br />

Çalışanlarımız her yıl yaz başında gerçekleştirdiğimiz motivasyon etkinliğimiz kapsamında<br />

bu sene de, 09-10 Haziran <strong>2012</strong> tarihleri arasında Şile Doğa Club’ta bir araya geldi. <strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong>lıların hem yorgunluklarını atıp dinlendikleri hem de bir araya gelerek hoşça vakit<br />

geçirdikleri motivasyon etkinliğinde; gündüz çeşitli yarışma ve eğlenceler, akşam ise yemek<br />

eşliğinde canlı müzik, gece boyunca süren dans ve gündüz yapılan yarışmaların ödül törenleri<br />

gerçekleştirildi.<br />

28


Acentelerimiz ile buluştuk…<br />

Acentelerimizin moral ve motivasyonlarını artırmak, tüm<br />

sigorta konularına ilişkin olarak etkin bir paylaşım platformu<br />

yaratmak, sigortacılık faaliyetlerinde karşılaştıkları sorunları,<br />

problemleri tespit etmek, çözüm üretmek amacıyla, Üst<br />

Yönetimimizin de katılımıyla, tüm Bölge Müdürlüklerimizde<br />

organize edilen toplantılarda acentelerimiz ile buluştuk.<br />

Genel Müdürümüz Musa Ülken, Genel Müdür Yardımcılarımız<br />

Metin Oğuz ve Filiz Tiryakioğlu, Acente ve Kanal Yönetimi<br />

Müdürümüz Macit Bal ile Bölge Müdürlüğümüzün de<br />

katılımlarıyla gerçekleşen toplantılarda, talep ve şikayetlerin<br />

birebir olarak aktarılabilmesi, sorunlara yönelik çözüm<br />

arayışları, aynı zamanda acentelerimize gelişmeler ve yenilikler<br />

ile ilgili bilgi aktarılması ve acentelerimiz ile bilgi<br />

Ankara<br />

Adana<br />

Bursa Bursa<br />

30<br />

paylaşımında bulunulması da, toplantıların çok daha verimli ve<br />

kapsamlı olarak seyretmesini sağlamıştır.<br />

Periyodik olarak devam edilmesi planlanan acente<br />

toplantılarımızın, acentelerimizin motivasyonunu artırmasına<br />

ve üretime teşvik etmesine olan inancımız ve güvenimiz<br />

sonsuz olup, iş ortaklarımız ile yapılan söz konusu toplantı<br />

organizasyonlarının yanı sıra periyodik ziyaretlerde de birlikte<br />

olmaya devam edeceğiz.<br />

Macit BAL<br />

Acente ve Kanal Yönetimi Müdürlüğü


Mehmetçik <strong>Sigorta</strong> yeni hizmet<br />

binasında…<br />

İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğümüz acentelerinden<br />

Mehmetçik Vakfı <strong>Sigorta</strong> yeni<br />

hizmet binasına taşındı.<br />

Açılış, TSK Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü ve Mehmetçik <strong>Sigorta</strong><br />

Şirketi Ortakları Kurulu Başkanı (E) Tümgeneral Salih<br />

Güloğlu tarafından yapılan konuşma ile devam etti. Bu güzel<br />

organizasyona Şirketimiz adına Acente ve Kanal Yönetimi<br />

Müdürümüz Macit Bal, İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürümüz Kenan<br />

Uğur katıldı. Mehmetçik <strong>Sigorta</strong>’nın çalıştığı sigorta şirketlerinin<br />

yetkililerinin de katıldığı açılış töreni kokteyl ve neşeli, samimi<br />

sohbetler eşliğinde devam etmiştir.<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ailesi olarak acentemize yeni hizmet binasında<br />

artan başarılar ve bol kazançlar dileriz.<br />

31


Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda<br />

deniz sigortaları<br />

İstanbul Barosu <strong>Sigorta</strong> Hukuku Komisyonu, Deniz Hukuku<br />

Derneği ve <strong>Sigorta</strong> Hukuku Türk Derneğince düzenlenen “Yeni<br />

Türk Ticaret Kanunu’nda Deniz <strong>Sigorta</strong>ları” konulu sempozyum, 23<br />

Mart <strong>2012</strong> Cuma günü Teşvikiye’deki Milli Reasürans Salonu’nda<br />

yapıldı.<br />

Uygulamanın Gereksinimleri ve Yeni Türk Ticaret Kanunu<br />

başlıklı oturumda konuşan Nakliyat ve Sorumluluk <strong>Sigorta</strong>ları<br />

Müdürümüz Kaptan Murat Işıklı, sempozyumda yeni Türk Ticaret<br />

Kanunu’nun deniz sigortalarına etkileri konusuna, uygulama<br />

yönünden yaklaşırken, açılış konuşmalarından birisini de<br />

Şirketimizin Hukuk Danışmanı Prof Dr. Samim Ünan yaptı.<br />

Sempozyum konuşmaların ardından soru-cevaplarla devam etti.<br />

32


<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, sağlık<br />

sigortalarında yeni nesil akıllı pro-<br />

vizyon ve harcama yönetim siste-<br />

mi olan Claimer’ı devreye aldı!<br />

Özel sağlık sigortalarında sağlık harcamalarının elektronik<br />

ortamda akıllı bir şekilde yönetilmesini sağlayan Claimer,<br />

sigortalılara yönelik gerçekleştirilen tanı ve tedavi bilgilerini<br />

hastanelerden elektronik ortamda alıyor. Alınan veriler, sigortalının<br />

poliçe şartlarına, ilgili hastaneyle sigorta şirketinin anlaşma<br />

koşullarına, temel medikal kurallara göre sistemde işleniyor.<br />

Oluşturulan ödeme kararı hastaneye yine elektronik ortamda<br />

iletiliyor.<br />

Sistem, hangi harcamanın sigortalının poliçe şartı gereği<br />

ödenmeyeceğini, hastaneyle yapılan anlaşmaya göre hangi<br />

işlemlerden ne kadar ücret alınacağını biliyor. Ayrıca sistem<br />

yine cinsiyete, yaşa, hekim uzmanlığına göre yapılamayacak<br />

medikal işlemleri tanıyor ve geçit vermiyor.<br />

Hafızası da olan Claimer, örneğin sigortalı daha önce başka<br />

bir hastanede yakın bir zamanda aynı konulu MR çektirdiyse,<br />

uyarı vererek bu işlemin yapıldığını hatırlatıyor ve gereksiz<br />

yere tetkik yinelenmemiş oluyor.<br />

Claimer ile <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lılar, kağıtsız ortamda<br />

gerçekleştirilen provizyon işlemleri ile anında ve doğru olarak<br />

hastanelerden hizmet almış oluyor.<br />

Hastaneler ise <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın ödeme kararını alabilmek<br />

için sigorta şirketi sistemine veri girmek, her muafiyette çağrı<br />

merkezini aramak, faks çekip teyit almak zorunda kalmıyor.<br />

Sağlık Bakanlığı ve ulusal standartlara göre verileri sınıflandıran<br />

Claimer, ICD-10 (Uluslararası Tanı Kodu), TTB (Türk Tabipler<br />

Birliği), SUT (Sağlık Uygulama Tebliği), UBB (Ulusal Bilgi<br />

Bankası) gibi standartlara göre çalışıyor.<br />

33<br />

Son günlerde oldukça gündemde olan ve mevzuat çalışmaları<br />

devam eden Tamamlayıcı Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları provizyonunu da<br />

destekleyen Claimer, karar destek sistemleri için en geniş,<br />

ayrıntılı, sınıflandırılmış veri kümesini de barındırıyor.<br />

Sağlık giderlerini akıllı ve doğru bir biçimde yönetme özelliği<br />

ile Claimer, sağlık tazminatlarında azalış sağlarken, operasyonel<br />

verimlilik artışını da sağlamış oluyor. Hastanelerin fatura<br />

eklerini elektronik ortamda iletmesi ile hastaneler tarafında iş<br />

gücü ve kağıt tasarrufu sağlayan Claimer, çevreci bir uygulama<br />

olarak da öne çıkıyor. Yine hastaneler tarafında fatura geri<br />

dönüşlerini minimize edip, tahsilatta artış sağlıyor.<br />

Konuyla ilgili bilgi veren <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Genel Müdür<br />

Yardımcısı Metin Oğuz, “Ülkemizin özel sağlık sigortası sektörüne;<br />

gerek müşteri memnuniyeti, gerek sağlık hizmetleri<br />

tedarikçileri memnuniyeti, gerekse özel sigorta şirketi memnuniyetini<br />

eş zamanlı sağlayan bir ilki sunmanın mutluluk ve<br />

gururunu yaşıyoruz. İnsan emeği yoğun bir branş olan özel<br />

sağlık sigortacılığında, teknolojinin ve uluslararası kriterlerin<br />

ön plana çıkmasını sağlayan, özel sağlık sigortacılığında devrim<br />

yaratan bu projenin hayata geçmesi ile birlikte sigortalılara,<br />

hem sigorta şirketleri, hem de sağlık kurumları çok daha hızlı,<br />

doğru ve kaliteli hizmet sunmaktadır” dedi.<br />

CompuGroup Medical tarafından geliştirilen Claimer sistemini,<br />

özel geri ödeme kurumları arasında ilk defa ve şu anda yalnızca<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> anlaşmalı hastanelerin ve sigortalılarının<br />

kullanımına sunarken, sistem hızla özel sağlık kuruluşlarında<br />

ve diğer özel sigorta şirketlerinde yaygınlaşmaya devam ediyor.<br />

CompuGroup Medical Genel Müdürü Fatma Zakaryan, bu projenin<br />

sağlık sigortalarında verimlilik artışı, hızlı hizmet ve etkin<br />

yönetim anlamında devrim niteliğinde olduğunu vurguladı.<br />

Türkiye’de tamamlayıcı sağlık sigortalarının ileride pazarda yer<br />

bulacağını, sağlık sigortalı sayısının en az üçe katlanacağını,<br />

böylesine büyüyecek bir branşta provizyon sistemleri yönetiminin<br />

ancak Claimer gibi güçlü bilişim alt yapıları ile mümkün<br />

olacağının altını çizdi.


Kıbrıs bilgilendirme ve<br />

paylaşım toplantısı<br />

23 Haziran <strong>2012</strong> Cumartesi günü TİBAŞ Gönyeli şubesinde<br />

gerçekleştirilen “Bilgilendirme ve Paylaşım Toplantısı”, başta TİBAŞ<br />

KKTC Şubeleri Müdürü Sayın Selami Kaçamak olmak üzere<br />

KKTC’deki 14 şubenin yöneticisi ve sigortadan sorumlu personelinin<br />

katılımıyla gerçekleştirildi. Kıbrıs Şubesi personelimizin de tam<br />

kadro katıldığı toplantıda, genel olarak TİBAŞ şubelerinin sigorta<br />

konusunda karşılaştığı sorunlar gündeme getirilerek, sorunların<br />

çözümüne yönelik bilgilendirme yapılarak, çözüm önerileri<br />

34<br />

üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Sektörde yaşanan ve<br />

yaşanacak gelişmeler ile sağlık sigortaları hakkında da genel<br />

bilgiler verildi. Katılımın oldukça yoğun olduğu ve samimi bir<br />

havada geçen toplantı, 2011 ve <strong>2012</strong> yılının ilk 5 ayında başarılı<br />

olan şube müdürlerine üretim ve performans ödüllerinin verilmesinin<br />

ardından, tüm şubelerin başarısında önemli pay sahibi<br />

olan Selami Kaçamak’a da “Özel Başarı Ödülü” nün takdim<br />

edilmesiyle sona erdi.


Acentelerimizin teknik<br />

personelleri<br />

Bilindiği üzere 14.04.2008 tarihinde yürürlülüğe giren sigorta<br />

acenteleri yönetmeliği ile sigortacılık mesleğinin icrasında acentelerimizin<br />

haklı yerini bulma yolunda önemli bir adım atıldı.<br />

<strong>Sigorta</strong> sektörümüzün emekçileri ve ülkemizde sigorta üretiminde<br />

en büyük paya sahip profesyonel acentelerimiz, söz konusu<br />

yönetmeliğin getirdiği düzenlemelerle daha nitelikli bir meslek durumuna<br />

getirildi. Eğitim seviyesinden deneyime, fiziki şartlardan<br />

donanıma kadar birçok konuda getirilen yenilikler ile güzel bir<br />

değişim sürecine girildi. <strong>Sigorta</strong> sektörünün girdiği bu hızlı değişim<br />

süreci acentelerimize de bazı sorumlulukları da berberinde getirdi.<br />

Bu sorumlulukların en önemlilerinden biri de yönetmeliğin<br />

18.maddesinde yer alan “<strong>Sigorta</strong> ürünlerinin, acenteler tarafından<br />

pazarlanması, bilgilendirme ve satış işlemleri yalnızca acentelerin<br />

teknik personeli tarafından yapılabilir” hükmü oldu. Yönetmeliğin<br />

bu maddesiyle acentelerimizde müşterilere pazarlama yapan ve<br />

poliçe satışını gerçekleştiren çalışanların, yönetmelikte belirtilen<br />

vasıflara sahip “Teknik Personel” olma zorunluluğu getirilmiş olun-.<br />

du.<br />

Bilindiği üzere aynı zamanda <strong>Sigorta</strong> Acenteleri Yönetmeliği’nin<br />

12.maddesinin birinci fıkrasında “<strong>Sigorta</strong> poliçelerinde yetkili acentenin<br />

unvanı ve levha numarası ile işlemi yapan teknik personelin<br />

adı, soyadı, kayıt numarası ve imzasının açık olarak yer alması<br />

zorunludur“ açıklaması yer almaktadır. Yönetmeliğin yukarıda<br />

bahsedilen 12. ve 18. maddeleri gereği, sigorta şirketleri tarafından<br />

sağlanan sistem ekranlarının kullanımı sadece acenteliğin<br />

TOBB’da kaydı bulunan “Teknik Personelleri” için geçerli olmak<br />

durumundadır. “Teknik Personel” kaydı bulunmayan çalışanların,<br />

sistem kullanıcılarının da bulunmaması gerekmektedir. Aksi<br />

35<br />

durumun tespiti halinde cezai yaptırımlar ile karşılaşma riski<br />

bulunmaktadır.<br />

Yakın zamanda TOBB, resmi kayıtlarda yer alan acentelerin teknik<br />

personellerine “Sicil Numarası” vermiş ve “Sicil Numarası” verilen<br />

teknik personel listesi sigorta şirketleriyle paylaşılmıştır.<br />

Artık acentelerimizce düzenlenen poliçelerin üzerinde teknik<br />

personelin ad-soyadı bilgisinin yanında TOBB tarafından verilen<br />

“Sicil Numarası” nın da yer alması zorunlu hale getirilmiştir. Bu<br />

zorunluluğun bir gereği olarak acentelerimizin teknik personellerinin<br />

“Sicil Numaraları”, SAMBA ekranından takip ettiğimiz<br />

“Kanal Veri Kartı” üzerine taşınmış durumdadır. Çok yakın zamanda<br />

“Teknik Personel” dışında kullanıcısı olan acente çalışanlarının<br />

kullanıcıları kapatılacaktır. Bu durum Mart ve Nisan aylarında<br />

değerli acentelerimize Acente ve Kanal Yönetimi Müdürlüğünce<br />

haftalık bildirimlerle hatırlatılmıştır.<br />

<strong>Sigorta</strong> mesleğinin icrasında önemli bir adım olan “Teknik Personel”<br />

uygulamasının hem sektörümüze hem de değerli acentelerimize<br />

getirdiği yapılanmanın, ailemiz kabul ettiğimiz acentelerimizle<br />

beklenilen seviyeye getirileceğine olan inancımız sonsuzdur.<br />

Tayfun GÜLER<br />

Acente ve Kanal Yönetimi Müdürlüğü


<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />

Klasik Oto<br />

Rallisi bu yıl da<br />

hız kesmedi…<br />

Şirketimizin sponsorluğunda bu yıl ikincisi düzenlenen <strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong> Klasik Oto Rallisi, 2 Haziran Cumartesi günü Kıbrıs/<br />

Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Ralliye, 1937 model ile 1980 model<br />

aralığında toplam 39 araç katıldı. Lefkoşa Dereboyu’ndan<br />

başlayan 100 km’lik ralli Gönyeli-Şirinevler-Yılmazköy-Girne<br />

güzergahını takip ederek yine Lefkoşa’da sona erdi. 4 SHT<br />

(sabit hız testi) ve 9 hız değişimini içeren, güzel ve güneşli<br />

bir günde yapılan rallinin startı Kıbrıs Şubesi personelimiz<br />

tarafından ve-rildi. Rallide ödül kazanan yarışmacılara ödülleri<br />

düzenlenen kokteylle Kıbrıs Şubesi Müdürümüz Cengiz<br />

Ertürk, II. Müdür Mehmet Kadıoğlu ve Hasar Denetimcisi Erkan<br />

Değirmenci tarafından verildi.<br />

Yerel basının yoğun ilgisiyle karşılaşan ralli, ardında hoş izlenimler<br />

ve anılar bırakarak yerini bir sonraki rallinin heyecanına<br />

bıraktı.<br />

36


<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’dan<br />

spora destek...<br />

Şirketimiz, 02-15 Nisan <strong>2012</strong> tarihleri<br />

arasında düzenlenen CS Tenis Turnuvası’nın<br />

sponsorluğunu üstlendi. Toplam 293<br />

katılımcının, 12 kategoride yarıştığı turnuvadan<br />

elde edilen gelir, Lions kulüplerinin iştiraki<br />

olan ve üniversite öğrencilerine burs veren<br />

Liay Vakfı’na aktarılırken, turnuva sonrasında,<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’yı ziyaret eden Kartal <strong>Sigorta</strong><br />

Acenteliği’nin sahibi ve Batı Ataşehir<br />

Lions Kulübü Dönem Başkanı Hasan Kartal,<br />

katkılarından dolayı Şirketimizi temsilen, Acente<br />

ve Kanal Yönetimi Müdürümüz Macit Bal ve Kurumsal<br />

İletişim Müdürümüz Berna Ergüntan’a<br />

teşekkür plaketi takdim etti.<br />

37


Muhasebe ve Mali İşler Müdürlüğü<br />

Muhasebe ve Mali İşler Müdürlüğü Şirketimizin en köklü ve en vazgeçilmez Müdürlüklerinden biridir. Müdürlüğümüzde çalışan<br />

13 kişi; tahsilat, genel muhasebe ve fon yönetimi birimlerimizde çalışmasına rağmen her zaman için geniş bir ailenin fertleri<br />

gibi birbirine yakındırlar.<br />

Uzakta olsalar da diğer bölge muhasebecileri de her zaman için Müdürlüğümüzün ayrılmaz birer parçası olmuşlardır. Bölge<br />

Müdürlükleri ile en yakın bağı tahsilat birimimiz kurmaktadır. Primi tahsil edilmiş bir poliçenin kutsal sayılacağı anlayışıyla!, ve<br />

müşteri odaklı bir yaklaşımla, çağdaş ödeme yöntemlerinin müşterilerimize sunulabilmesi bu birimimizde temel amaçtır. Yapılan<br />

çalışmalar sonucunda, son beş yıllık süreçte tahsilat dağılımımızın kredi kartı ağırlıklı bir yapıya dönüşmesi sağlanmıştır. Tahsilat<br />

yapımızdaki değişim doğrultusunda 2011 yılında tahsilatın merkezi bir yapıda takibi konusunda çalışmalara başlanmış ve Bölge<br />

Müdürlüklerimizden iki çalışanımız müdürlüğümüze katılmıştır. Yakın zamanda merkezileştirme adına yeni adımlar da atılacaktır.<br />

Hepimizi yakından ilgilendiren diğer bir birimimiz ise genel muhasebedir. Personelin maaş ve diğer ödeme işlemleri bu birim<br />

tarafından gerçekleştirildiği için herkesle yakın ilişki halindedir. Bu birimden gelen e-postalar her zaman için heyecan yaratır.<br />

Bunun dışında eksper ve anlaşmalı servis istasyonlarına yapılan ödemeler ile hasar ödemelerinin bir çoğu da genel muhasebe<br />

tarafından gerçekleştirilir. Ayrıca birimimizin son dönemde artarak önem kazanan, Maliye ve diğer kurumlara yaptığı bildirimlerdeki<br />

payını ve vergi ödemelerinin doğru biçimde ve zamanında yapılmasındaki rolünü de unutmamak lazım.<br />

Aktif büyüklüğü 2,4 milyar TL’ye ulaşmış olan Şirketimiz portföyünün önemli bir kısmını fon yönetimi birimimiz yönetmektedir.<br />

Fon yönetimi biriminin diğer önemli bir görevi de Şirketimizin mali tablolarını ve faaliyet raporlarını hazırlamaktır. Şirketin mali<br />

sonuçlarını ilk gören onlar olduğu için bu dönemlerde yüzlerindeki ifadeden sonuçların iyi mi kötü mü olduğunu anlamak hiç de<br />

zor değildir.<br />

Sadece mali konularla sınırlı kalmayan çalışmalarımız aynı zamanda yatırımcı ilişkileri ile de kendini göstermektedir. Şirketimiz<br />

hisseleri İMKB’de işlem gördüğü için önemi daha da artan bu görevde temel amaç; Şirketimize yatırım yapanların, yapmayı<br />

düşünenlerin veya analistlerin sorularını cevaplamak ve Şirketimiz hakkında bilgi vermektir. Şu anda fon yönetimi birimi altında<br />

faaliyet gösteren yatırımcı ilişkileri bölümü gerek yerli ve yabancı yatırımcılarla yaptığı toplantılarla olsun gerekse katıldığı “road<br />

show” ve seminerlerle olsun Şirketimizi en iyi şekilde tanıtmaktadır.<br />

Elektronik haberleşme, entegrasyon ve bilgilendirmenin ön plana çıktığı günümüzde Müdürlüğümüzce bir çok kuruma düzenli<br />

aralıklarla raporlama yapılmaktadır. Söz konusu kurumlar içinde Hazine Müsteşarlığı, Maliye, Kamuyu Aydınlatma Platformu<br />

ve Merkezi Kayıt Kuruluşu ilk sıralarda yer almaktadır. Bunun yanında Şirketimiz içinde de bilgilendirmeye önem verilmektedir.<br />

Bir çok Müdürlüğümüzde devam eden C2C kapsamındaki proje çalışmalarına Şubat <strong>2012</strong> döneminde yapılan “kick off” ile<br />

Müdürlüğümüz de dahil olmuştur. Hızla değişen teknolojik alt yapıya uyum sağlamak ve değişen ihtiyaçlara daha hızlı çözümler<br />

yaratabilecek bir yapıya kavuşmak için Oratürk firması ile çalışmalara başlanmıştır.<br />

Ebediyete intikal eden muhasebe müdürlerimizden Mete Selvi’nin bize ilettiği yan tarafta belirtilen mısralarla yazımıza son veriyoruz.<br />

38


Beynimi aktife,<br />

Yüreğimi pasife aldım.<br />

Tutkularımı, vadesi geçmiş ertelenmiş diğer<br />

yükümlülüklere.<br />

Düşlerimi, sayım ve tesellüm fazlalarına.<br />

Düşüncelerime reeskont uyguladım.<br />

Korkularımı geçmiş yıllar zararlarına,<br />

Kaygılarımı gelecek yıllara ait gider tahakkuklarına.<br />

Alışkanlıklarımı, borç ve gider karşılıklarına.<br />

Dostlarımı özkaynaklara yazdım.<br />

Dostluklarımın bitenini birikmiş amortismanlara.<br />

Seni hiçbir hesaba yazamadım.<br />

O kadar hesapsız ve kitapsızsın ki<br />

Beynimle yüreğim arasında<br />

Virman yapıp duruyorum.<br />

39<br />

BİR MÜDÜRLÜĞÜMÜZ<br />

9 Nisan 1968 Eskişehir doğumluyum. İstanbul Üniversitesi<br />

İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümünden mezun oldum.<br />

Şirketimize 1997 yılında müfettiş yardımcısı olarak katıldım.<br />

Mesleki açıdan ve kişisel açıdan birçok tecrübe edindiğim<br />

müfettişlik mesleğindeki bilgilerimi 2005 yılında atandığım<br />

Muhasebe ve Mali İşler Müdürlüğünde kullanma fırsatı buldum.<br />

Müdür yardımcısı olarak görev yapmaya başladığım bu<br />

birimde 2008 yılında müdür unvanına yükseldim. Üniversite<br />

döneminde de ilgimi çeken bir alan olması nedeniyle çalıştığım<br />

birimi seviyorum. Takım arkadaşlarımdaki ekip ruhu da eklenince<br />

çalışmak daha keyifli oluyor. Projelerle yeni bir sürecin<br />

başladığı günümüzde Müdürlüğümüzü daha farklı noktalara<br />

taşıyacağımıza inanıyorum.<br />

Kişisel hayatımda daha çok gezmeyi, eşimle ve kızımla vakit<br />

geçirmeyi seviyorum. Hobi olarak başladığım tenisi önümüzdeki<br />

dönemlerde ilerletmek istiyorum. Uzun bir süredir vakit<br />

ayırmaya fırsat bulamasam da resim yapmayı ve karikatür<br />

çizmeyi seviyorum. Ortaokul yıllarında çizdiğim ve o dönem<br />

bir dergide yayınlanan “hayata dair” bir karikatürümü sizinle<br />

de paylaşmak istedim.


ACENTELERİMİZ<br />

Dağcan<br />

<strong>Sigorta</strong><br />

Acenteliğinizin tarihçesinden bahseder misiniz?<br />

<strong>Sigorta</strong> aracılığına 1995 yılında Orhangazi Dağaşan ve Mehmet<br />

Şükrü Bircan ortaklığında <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> acentesi olarak<br />

kurulan Bilge <strong>Sigorta</strong> Ara. Hiz. Ltd. Şti olarak başladık. Sonraki<br />

yıllarda Orhangazi Dağaşan şahıs acenteliği ile, akabinde<br />

değişen piyasa şartları gereği 2008 yılında da Dağcan <strong>Sigorta</strong>’yı<br />

kurarak acentelik faaliyetimizi <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> çatısı altında<br />

sürdürmekteyiz.<br />

Müşteri portföyünüzü değerlendirir misiniz? Müşteri seçiminde<br />

ve müşterilere verilen hizmetlerde nelere dikkat<br />

ediyorsunuz?<br />

Müşteri portföyümüzde kurumsal ve bireysel sigortalılar<br />

dengeli bir dağılım içerisindedir. <strong>Sigorta</strong>lılarımızın % 90’nı<br />

sadık müşteri dediğimiz, her koşulda sirketine ve acentesine<br />

güvenen, aldığı hizmetten memnun, yeni arayışlara lüzum görmeyen<br />

kişi ve kuruluşlardan oluşmaktadır. <strong>Sigorta</strong>lılarımızın<br />

çoğunluğu ile beş yılı aşkın süredir çalışmaktayız. Yeni<br />

müşterilerimizle de aynı performansı yakalamak için gereken<br />

hizmeti sunmanın gayreti içerisindeyiz. Poliçenin vade<br />

40<br />

bitiminde yollarımızı ayıracağımız müşteri yerine uzun yıllar<br />

çalışabileceğimiz müşteri profiline yönelip kalıcı portföy<br />

oluşturmaktayız. <strong>Sigorta</strong> yaptıran kişinin en zor anı hasar<br />

anıdır. Hasar anında sigorta şirketinin ve acentesinin gücünü,<br />

samimiyetini, maddi manevi her türlü desteği yanında hisseden<br />

müşteri, en sadık müşteri grubunu oluşturmaktadır. Bu<br />

bakış açısı ile biz Dağcan <strong>Sigorta</strong> olarak tüm sigortalılarımızın,<br />

her türlü hasarında, hasarın oluşunu takiben tazminatın ödenmesine<br />

kadar tüm aşamalarda yanında olmaya, destek olmaya<br />

gayret gösterdik. Bunun ödülünü de portföyümüzdeki sadık<br />

müşterilerle alıyoruz.<br />

Ağırlıklı hangi branşlarda çalışıyorsunuz? Sektörün<br />

bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Hizmet sektörü olmamız itibari ile tüm branşlarda çalışmaya<br />

gayret gösteriyoruz. Ancak Türkiye şartları ve bölgesel faktörler<br />

nedeniyle kaza ve yangın branşları daha fazla ön plana<br />

çıkmaktadır. Son yıllardaki büyük değişime rağmen insanlar<br />

önce araçlarını sonra işyerlerini ve en son konut ve diğer<br />

değerlerini sigortalatmaktadır. Kaza ve yangın branşları<br />

dışında toplumda henüz yeterli bilinç oluşmamakla birlikte<br />

gelişen Türkiye ile beraber bu branşlarda biz sigortacılar için<br />

büyük bir gelecek vaad etmektedir. <strong>Sigorta</strong> sektörü olarak<br />

kişi başına düşen prim üretimi ve poliçe adedinde Avrupa<br />

ortalamasının çok gerisinde olmamıza rağmen, toplumun<br />

alım gücünün artması, sigorta bilincinin yayılması, şirketlerin<br />

yeni ürün ve hizmet arzları ile doğru orantılı olarak artacağı<br />

kanaatindeyiz. Gelişen teknoloji, şirketlerin doğru risk analizleri<br />

ve fiyatlandırma yapmalarına olanak sağlamıştır. Devlet


Mehmet Şükrü BİRCAN<br />

Dağcan <strong>Sigorta</strong><br />

Gaziantep Acentesi<br />

kurumları ve şirketler sahip oldukları veri tabanı sayesinde<br />

nerede eksiklik olduğunu anında görebilmekte ve duruma<br />

göre pozisyon alabilmektedirler.<br />

Hedefleriniz nelerdir?<br />

Dağcan <strong>Sigorta</strong> olarak her alanda bulunduğumuz konumu<br />

hep bir adım ileriye taşımayı kendimize ilke edindik. Amacımız<br />

sadece çok prim üretmek olmadı. Prim üretiminin yanında<br />

müşteri memnuniyeti, karlılık da çok önemliydi. Asla kar<br />

etmeyeceğimiz işlere girmediğimiz gibi sadece prim üretmek<br />

adına müşteri de edinmedik. Çalışmaya başladığımız insanların<br />

bizimle uzun yıllar bir arada olması için ne gerekiyorsa onu<br />

yaptık. Bu konuda da ilerlemeyi sürdürmekteyiz. Bizi bu güne<br />

getiren ilkelerimiz gelecek için yol gösterici olacaktır.<br />

Eklemek istedikleriniz…<br />

<strong>Sigorta</strong>cılar olarak bizler müşterilerimize elle tutulur,<br />

kullanılabilir nesneler satmıyoruz. Poliçe adı altında söz<br />

satıyoruz. Çesitli sebeplerle meydana gelebilecek kayıplarını<br />

telafi etmeyi taahhüt ediyoruz. Vaatle başlayan güvenin<br />

devamlılığı sözünüzü eksiksiz yerine getirebilmenize bağlıdır.<br />

<strong>Sigorta</strong>lının en zor anı hasar anıdır demiştik. <strong>Sigorta</strong>cının en<br />

mutlu anı ise sigortalının oluşan hasarını zamanında tazmin<br />

edip mağduriyetini giderdiği andır. Çünkü karşımızdaki insanın<br />

yüzündeki huzura, bakışlarındaki minnete tanık oluruz. Poliçe<br />

yaparken vermiş olduğumuz sözün arkasında durmanın<br />

gururunu yaşarız.<br />

41<br />

Orhangazi DAĞAŞAN<br />

Dağcan <strong>Sigorta</strong><br />

Gaziantep Acentesi


F. Gaye Kaymak <strong>Sigorta</strong><br />

Acentenizin tarihçesinden bahseder misiniz?<br />

1984 yılında <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’da acentelik hizmetlerimiz<br />

başladı. O günden bugüne çok değerli arkadaşlarla yol aldık.<br />

Tam bir sigorta eğitimi veren kurumla yola çıkmak kolay<br />

değildi. Fakat bugünlere de bu güçlü alt yapının desteği ile<br />

gelebildik.<br />

Müşteri portföyünüzü değerlendirir misiniz? Müşteri seçiminde<br />

ve müşterilere verilen hizmetlerde nelere dikkat<br />

ediyorsunuz?<br />

Acenteliğe başladığım günden bu güne değin hasar/prim<br />

yüzdelerinde olumlu bir çizgiyi yakalamaya özen gösterdik ve<br />

geçen uzun süreçte bu çizgi, özellikle 2000’li yıllarda acenteler<br />

arası performansı olarak aldığımız başarı belgelerine yansıdı.<br />

Şirkete kar bırakan müşteri portföyü ilkesi ile yolumuza devam<br />

ederken müşteri memnuniyeti amaçlı hizmetimizde de<br />

çok dikkatli çalışmaktayız.<br />

Ağırlıklı hangi branşlarda çalışıyorsunuz? Sektörün<br />

42<br />

bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Turizm alanında hizmetleri olan kurumsal müşterilerimiz<br />

portföyümüzde 25 yıldır yer almaktadır. Bu güvenli bir portföyü<br />

yansıtmaktadır. Poliçeler yangın branşını çalışmalarımızda<br />

öne çıkarmıştır. Ancak şirketimizin son yıllarda sektörde öne<br />

çıkan portföye kazandırılmış yeni ürünleri içinde elimizdeki<br />

imkânları çapraz satışlarda değerlendiriyoruz.<br />

Hedefleriniz nelerdir?<br />

Sektörde son zamanlarda oldukça artış gösteren yabancı<br />

şirketlerin verdikleri teminatları yakından izleyip özellikle teminat<br />

eksikliği yaratmadan ve portföyde ürün çeşitlerine yer vererek<br />

hizmeti daha üretken yapıya kavuşturmak amacındayız.<br />

Eklemek istedikleriniz…<br />

<strong>Sigorta</strong> sektörü dünden bugüne hukuksal ve örgütsel<br />

çalışmalarla çok olumlu yol aldığından yabancı şirket<br />

ağırlıklı bugünkü üretim alanında Türk sermayeli şirketimizle<br />

çalışmanın onuru ile üretime katkımız sürmektedir.<br />

F. Gaye KAYMAK<br />

F. Gaye Kaymak <strong>Sigorta</strong><br />

İstanbul Acentesi


Türkiye İş<br />

Bankası<br />

İzmir<br />

Bostanlı<br />

Şubesi<br />

Kendinizi tanıtır mısınız?<br />

1968 İzmir doğumluyum. 1990 yılında Ege Üniversitesi Fen<br />

Fakültesi Matematik Bölümü’nden mezun olduktan sonra<br />

Bankamız Uzman Yardımcılığı Sınavını kazanıp, 1992 yılında<br />

Uzmanlık eğitimi sonrası İzmir Eğitim Grup Müdürlüğü’nde Uzman<br />

Yardımcısı olarak göreve başladım. 2001 yılında Karşıyaka<br />

Şubesi Müdür Yardımcılığı’na yükseldikten sonra, 2003 yılında o<br />

dönem Bireysel Şube olarak hizmet veren Alsancak Şubemize<br />

Şube Müdürü olarak yükseldim. 2007 yılında Ege Serbest<br />

Bölge Şubemize atandım. 2009 yılından bu yana da Bostanlı/<br />

İzmir Şubemizde Şube Müdürü olarak görev yapmaktayım.<br />

Evliyim, 13 yaşında bir oğlum var. Bankamızın Kambiyocu, II.<br />

Derece Almanca, Pratik İngilizce tazminatlarını almaktayım.<br />

Özel ilgi alanımda yer alan fotoğrafçılık konusunda kendimi<br />

geliştirmek amaçlı T.C. <strong>Anadolu</strong> Üniversitesi Fotoğrafçılık ve<br />

Kameramanlık Bölümü 1. sınıfta okumaktayım. Ayrıca İzmir<br />

Bisiklet Derneği üyesiyim.<br />

Şubeniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />

Şubemiz 1972 yılında yaklaşık kırk yıl önce kurulmuş olup,<br />

İzmir’in mutena ilçesi Karşıyaka’da, orta ve üst gelir düzeyine<br />

sahip kişilerin ikamet ettiği bir semt olan Bostanlı’da yer<br />

almaktadır. Şubemiz, Bostanlımız’da hem bireysel hem de ticari<br />

alanda hizmet vermektedir. Genel olarak yaş ortalaması<br />

yüksek, belli gelir ve kültür düzeyinin üzerinde yaklaşık 12.000<br />

bireysel segment müşterimiz yanı sıra ticari ve özel bankacılık<br />

müşterilerimizle birlikte şubemiz toplam müşteri sayısı<br />

yaklaşık 14.000’i bulmaktadır.<br />

Bireysel segmente ağırlıklı hizmet veren Şubemiz, farklı sektörlerde<br />

birçok firma ve işletmenin ticari bankacılık işlemlerine<br />

de aracılık etmektedir. Ticari alanda farklı sektörler bulunmakla<br />

birlikte bulunduğumuz bölgenin yerleşim bölgesi olması<br />

yeni ve gelişen inşaat alanları ve bölgelerinin bulunması nedeniyle,<br />

semtimizde inşaat ve taahhüt firmalarının da yoğunlukla<br />

bulunduğu bilinmektedir.<br />

43<br />

Zülal TAHTAKIRAN<br />

İzmir Bostanlı Şubesi Müdürü<br />

TÜRKİYE İŞ BANKASI<br />

Piyasamızda ve sektörümüzde artan rekabet ortamına<br />

karşılık, çalışma performansımızı en üst düzeyde tutarak, ekip<br />

olarak uyumlu, disiplinli çalışmanın bilinciyle, 19 çalışanımızla<br />

bankamızı en iyi şekilde temsil etme gayreti içindeyiz.<br />

Müşterilerimizle bütünleşen, kalıcı, uzun ömürlü müşteri<br />

ilişkisi oluşturarak, hizmet kalitesine, insan ilişkilerine önem<br />

veren geniş kitlelere hizmet vermek, bu doğrultuda sürdürülebilir<br />

müşteri memnuniyeti ile müşteri portföyümüzü büyütmek<br />

istemekteyiz. Hedefimiz, üstün rekabet gücümüzle,<br />

bankamızın sorunsuz ve karlı büyüme politikası dahilinde,<br />

yüksek hizmet kalitesiyle en fazla tercih edilen banka olmak ve<br />

ekibimizle şubemizin daha iyi yerlere gelmesi için çalışmaktır.


Türkiye’de sigortacılık sektörünü nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Ülkemizde, sigorta faaliyetlerinin başladığı tarihten itibaren en<br />

temel konu, yasal bir çerçevenin olmaması iken; 2007 Haziran<br />

ile birlikte bu ihtiyaç giderilmiş, <strong>Sigorta</strong>cılık Kanunu kabul<br />

edilmiştir. Yasa sonrası alt düzenlemeler yapılarak, yeni<br />

tanım ve uygulamalarla, kurumsal bir yapı oluşturulmuştur.<br />

Sektörde faaliyet gösterecek tüm firmalar, acenteler, acente<br />

çalışanları için sektörün ihtiyaç duyduğu düzenlemeler<br />

yapılmıştır.<br />

<strong>Sigorta</strong>cılığın, Batı’ya bakıldığında ülkemizde nispeten<br />

daha yeni olduğu, Avrupa Birliği’nde ve ABD’de kişi başına<br />

üretilen ortalama prim tutarlarının ülkemizde üretilenle<br />

karşılaştırıldığında oldukça geride olduğunun bilindiğini, ancak<br />

gelişmeye açık, temas edilecek çok geniş bir alanın varlığını da<br />

söylemek mümkün. Yıllar itibariyle söz konusu rakamların<br />

yükseliyor olması, bugün dünya çapındaki sigorta şirketlerinin<br />

Türkiye piyasasında faaliyet gösteriyor olması, yüksek potansiyel<br />

olduğunun bir göstergesi.<br />

Ülkemizde sigorta kültürünün yeterince yerleşmemiş<br />

olması sigorta sektörünün önemli konularından biri diye<br />

düşünüyorum. Prim yatırılıp, risk oluştuğunda paranın geri<br />

alınmasında sorunlar yaşanacağı düşüncesinin hakim olması,<br />

44<br />

genel olarak sigorta yaptırmaktan imtina ediliyor olması, sigorta<br />

algısında problemler olduğunu düşündürmekte. Yakın<br />

geçmişte ülkemizde ve dünyada ciddi sonuçları, zararları<br />

olan depremler yaşanmış olmasına rağmen Zorunlu Deprem<br />

<strong>Sigorta</strong>sı yaptırılma oranının yüksek olması beklenirken,<br />

düşük yüzdelerde kalması, sigorta konusuna olan yaklaşımla<br />

ilgili örneklerden birini oluşturuyor sanırım.<br />

Güven unsuru olan sigortaya karşı ilgiyi artırmak, sigortayı<br />

akıllara getirmek konusunda daha çok yol alınması gerekiyor.<br />

Bunun da doğru bilgilendirme yapmaktan geçtiğini<br />

düşünüyorum. Toplumun her kademesinin sigorta konusunda<br />

bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor. Gelecek nesil<br />

gençlerin, öğrencilerin sigorta konusunda yeterince hatta<br />

hiç bilgiye sahip olmadıkları ya da sigortanın zihinlerinde<br />

birkaç kavramdan öteye gitmediğini gözlemlemekteyim. Bu<br />

nedenle genç neslin de bilgilendirilmesinin önemli olduğu<br />

kanısındayım. Ayrıca sigorta şirketlerinin tüketiciye verdiği<br />

değer, hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti vb. gibi konularda<br />

ilerleme kaydedilmesi gerekmekte. Tüm bunlar, sigortaya<br />

karşı olan olumsuz yaklaşımları da zaman içinde olumluya<br />

dönüştürecektir sanırım.<br />

Sektör için bir diğer önemli konu da karlılık. Mevcut potansiyelden<br />

yüksek pay alabilmek için, sektöre yabancı sermayeli<br />

şirketlerin de girmesiyle, yoğun bir rekabet yaşandığı gözlen-


mekte. Büyük olmayan bir piyasada, rekabetin yüksek olduğu,<br />

fiyatlar konusunda ciddi farkların oluştuğu görülmekte. Rekabet<br />

mutlaka olmalı, ancak karlılığın da çok önemli olduğu<br />

unutulmadan hacmin büyütülmesi, pazar payının artırılması<br />

sağlanmalı diye düşünüyorum. Yine karlılığın arttırılmasında<br />

önemli bir unsur, sigortanın sebepsiz zenginleşme aracı<br />

olarak düşünülmesinin önlenmesi ve toplumun bu yönde<br />

bilinçlendirilmesinden geçmekte. Karlılıkta bir diğer önemli<br />

unsur ise sigortalının hasarının ortadan kaldırılması ve hasar<br />

öncesi hale getirilmesi için çalışılan firmaların iyi denetlenmesi,<br />

kayıp ve fazla ödemelerin önlenmesi de karlılık için büyük<br />

önem taşımaktadır.<br />

Sonuç olarak; topluma sigortanın iyi tanıtılması ve doğru<br />

bilgilendirme yapılması, tüketiciye verilecek değer, müşteri<br />

memnuniyeti sağlanması, kaliteli hizmet, karlılık gözetilerek<br />

pastanın büyütülmesi gibi hususlar yıllar itibariyle sigorta<br />

sektörünün Türk finans sektörü içindeki ağırlığının artmasını,<br />

uluslararası rekabet düzeyinin de yükselişini sağlayacak<br />

unsurlardır diye düşünüyorum.<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> hakkındaki görüşleriniz nelerdir?<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, ülkemiz için kuruluşundaki özel yeri ile, bir<br />

T.İş Bankası A.Ş. kuruluşu olması ile onur duyduğumuz, ilk<br />

ulusal sigorta şirketimiz. Müşterilerimize sunduğu kaliteli hizmeti,<br />

etkin ve yaygın hizmet ağı ve ürünleri ile, müşterilerimize<br />

ve bizlere güven vermektedir. Kurumsal yapıya sahip, sürekli<br />

kendini yenileyen, hizmette öncü, sektöre yön veren bir kurumumuz.<br />

Köklülük, öncülük, dürüstlük, güçlü yapı şeklindeki kurumsal<br />

değerleri ile bugün <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> geniş kitlelere ulaşmış,<br />

etik değerlere, mali güce sahip yapısı ile sektördeki duruşu,<br />

sektördeki yeri ile farklı bir konuma sahip sigorta şirketimizdir.<br />

Türkiye’de, sektöründe pek çok konuya liderlik ve önderlik<br />

eden <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>, Türkiye İş Bankası’nın müşterilerine<br />

sunduğu kredi imkanlarını, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> güvencesi ile<br />

teminat altına almaktan, müşterilerimize güvenli ve kaliteli<br />

hizmeti tavsiye etmekten ve <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın bir İş Bankası<br />

kuruluşu olmasından dolayı da ayrıca gurur duymaktayız. Banka<br />

sigortacılığının gittikçe artan yeriyle birlikte yaratacağımız<br />

sinerji sonucunda daha büyük ortak başarılar edinileceğine<br />

inanmaktayım.<br />

Bankacılık ve sigortacılık ilişkisi hakkında ne<br />

düşünüyorsunuz?<br />

Bankasüransın önemi, yeri, sonuçları gittikçe artan bir<br />

trend göstermektedir. Bugün artık sigorta şirketleri standart<br />

sigorta ürünleri yerine, bankalar kanalıyla satılabilecek,<br />

tüketici gruplarına ulaşılabilecek, yine tüketicinin hızlı bir<br />

şekilde ulaşabileceği ürünler tasarlamaktalar. Bankaların<br />

uyguladıkları çapraz satış çalışmaları, bankalarda müşteri<br />

segmentasyonunun olması müşteriyi kolay ulaşılabilir hale getirmesinin<br />

yanı sıra maliyetlerin düşük olması Bankasürans<br />

payının artırılmasında önemli olmakta. Bu yolla daha fazla gelir<br />

45<br />

sağlanmakta, büyük üretim rakamlarına ulaşılmakta, önemlisi<br />

karlılığın artırılması sağlanmakta.<br />

Ayrıca bankalarda satış kanalının sadece şubeler üzerinden<br />

değil, internet sayfalarını kullanan geniş bir müşteri kitlesinin<br />

bulunması, yine telefon bankacılığı, ATM’ler gibi farklı kanallardan<br />

müşterilere ulaşılması da sigorta şirketlerinin bankalara<br />

yönelmesinde rol oynamakta.<br />

Bankalar yönünden ise; sigorta ürünleri, müşterilerine bu<br />

hizmeti sunabilmenin yanı sıra, hizmet ve komisyon gelirlerini<br />

artırmanın en etkin yollarından biri olarak ortaya çıkmakta.<br />

Tüm bunların farkındalığı ve komisyon gelirlerimizi artırma<br />

isteği ile biz de çalışmalarımıza yön vermekte, şubemizde<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> çalışanı, MSU olarak görev yapan Fatma Coşan<br />

ile ekibimiz, birlikte uyumlu bir çalışma anlayışı benimseyerek<br />

bilinçli çalışmalar yürütmekte, sigorta konusundaki hedeflerimizi<br />

gerçekleştirmekteyiz. Müşteriye doğru bilgilendirme<br />

yapma, müşteri ihtiyacına göre yönlendirme yapılması, ekibin<br />

uyumu, çalışmalarımızda etkili olmakta. Müşteri ihtiyaçlarının<br />

belirlenmesi, müşterinin bizim sigorta şirketimizi tercih etmesine<br />

yönelik, geçmiş yıllarda kendimizin başlattığı, satış<br />

ekibimizin yapmış olduğu envanter çalışmaları da portföylerin<br />

taranmasında, satış fırsatlarının ortaya çıkmasında yardımcı<br />

olmuştur. Yine geçen yıl şubemizce düzenlediğimiz sigorta<br />

günlerinde, müşterilerimize tanıtım yapılmış, sigorta bilgileri ve<br />

farklı sigorta şirketlerinden yaptırdıkları poliçe tarihleri edinilmiştir.<br />

Bu bilgiler ışığında da günü geldikçe görüşmeler yapılarak, teklif<br />

verilmesi yönünde çalışmalarımız sürdürülmektedir.<br />

Tüm bunlar şube müşteri ilişkilerinin pozitif yansımasıyla<br />

poliçe adet/prim üretim tutarlarının büyümesini olumlu etkilemekte,<br />

şube - müşteri ilişkilerinin pozitif yansımalarından<br />

yararlanırken müşteri ilişkisinin sürdürülebilirliğinin de<br />

önemiyle, sigorta müşterileri ilişkilerinin de olumlu devam etmesi<br />

için takipçi olunmaktadır.<br />

<strong>Sigorta</strong> şirketimizle, uyumlu bir işbirliği içinde olunması,<br />

banka şubelerinin etkin bir acente konumunda olmaları<br />

için, ortak stratejiler doğrultusunda hareket edilmesi, banka<br />

çalışanlarının sigorta ürünlerini bankanın ürünü gibi benimseyerek<br />

çalışmalara yön verilmesinin banka sigortacılığının<br />

gelişmesi için gerekli olduğu kanısındayım.<br />

Yine sigorta şirketimizin bölge yapılanması ya da banka<br />

sigortacılığı bölümü aracılığı ile şubelerle işbirliği içinde,<br />

uyumlu, karşılıklı performans takibi içinde, müşteri odaklı<br />

çalışılması, iş süreçlerinin ve buna bağlı altyapının oluşturularak<br />

desteklenmesi, pazar payını ve hacmini geliştirmede etkili<br />

olacaktır.<br />

Gelinen noktada önümüzdeki dönemde banka şubelerinin,<br />

rekabetin de etkisiyle, etkin birer acente olarak faaliyetlerine<br />

devam edecekleri, bankasüransın payının ve öneminin artarak<br />

devam edeceği düşüncesindeyim. Artan trendde ortak<br />

başarılar edineceğimiz çalışmalar dilerken, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’ya<br />

görüşlerimizi paylaşma şubemizi tanıtma imkanı verdiği için<br />

teşekkür ederiz.


Türkiye<br />

İş Bankası<br />

Ümraniye<br />

Ticari<br />

Şubesi<br />

Kendinizi tanıtır mısınız?<br />

25.09.1976 tarihinde Aşkale’de doğdum. İlk, orta ve lise<br />

eğitimimi İstanbul’da tamamladıktan sonra 1998 yılında Marmara<br />

Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu<br />

Yönetimi Bölümü’nden mezun oldum. 18.11.1999 tarihinde<br />

Altunizade Şubesi’nde Kredi Uzman Yardımcısı olarak göreve<br />

başladım. 2005 yılında aynı Şube’de Kredi Uzmanlığı’na yükselmemin<br />

ardından Mayıs 2007 tarihinde Kozyatağı Kurumsal<br />

Şubesi’ne Kredi Uzmanı olarak tayin edildim. Anılan Şubede<br />

geçen 1 yılın ardından 21.05.2008 tarihinde Gebze Kurumsal<br />

Şubesi’ne Müdür Yardımcısı, 28.06.2011 tarihinde ise Ümraniye<br />

Ticari Şubesi’ne Müdür olarak atandım. 28.06.2011 tarihinden<br />

bu yana Ümraniye Ticari Şubesi Müdürü olarak görev<br />

yapıyorum.<br />

Şubeniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />

Şubemiz, bankamızın müşteri odaklı dönüşüm projesinin<br />

bir uzantısı olarak hayata geçirdiği “Ticari Şube” yapılanması<br />

kapsamında 06.04.2009 tarihinde faaliyete geçmiştir. Eski bir<br />

yerleşim yeri olan Ümraniye’de başta inşaat ve taahhüt olmak<br />

üzere demir çelikten kozmetik sektörüne kadar birçok farklı<br />

sektöre 16 kişilik kadrosu ile hizmet verilmektedir. Ümraniye<br />

Bölgesi ile sınırlı kalmayarak özellikle <strong>Anadolu</strong> Yakası’nda<br />

Kadıköy-Gebze’ye kadar olan hatta bulunan yaklaşık 500<br />

müşterimize, bankamızın genel prensipleri dahilinde tüm<br />

ilişkili kurumların uzun vadeli çıkarları gözetilerek diğer bankalardan<br />

olumlu anlamda ayrışan bir hizmet kalitesi sunmaya<br />

gayret gösterilmektedir. İlişkili olduğumuz müşterilerimizdeki<br />

mevcut payımızın korunması, artırılması ve yeni müşteri<br />

kazanımı konusundaki faaliyetlerimiz tüm ekibimizle yoğun<br />

şekilde sürdürülmektedir.<br />

Türkiye’de sigortacılık sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Sermaye piyasalarındaki liberalleşmenin tarihi 1980’li yılların<br />

46<br />

ikinci yarısına rastlayan ülkemizde tüm mali kesimin süreç<br />

içerisinde yaşadığı mevzuat, uygulama ve bilinç yaratma<br />

sorunlarının sigorta sektörü için de fazlasıyla yaşandığı ve<br />

yaşanmakta olduğunu söyleyebilirim. Özellikle son 10-15 yıllık<br />

dönemde müşteri sayısı, prim üretimi ve 2005 yılı sonrasında<br />

yabancı sermayenin de ilgisi ile bilanço büyüklüğü anlamında<br />

önemli adımların atıldığını izlediğimiz sigorta sektöründe yine<br />

de OECD ülkelerinin kişi başına sigorta prim harcamaları<br />

ile kıyaslandığında, ülkemizdeki kişi başına sigorta prim<br />

harcamalarının halen çok düşük düzeylerde bulunduğu<br />

görülmektedir. <strong>Sigorta</strong> sektörü için önemli bir potansiyel<br />

barındırdığını düşündüğüm ülkemizde yaş ortalamasının da<br />

28’i aşmadığı göz önüne alındığında, sigorta bilincinin artırılması<br />

ile sektörün kısa sürede, son 20-25 yılda aldığı mesafenin çok<br />

üzerinde bir performans gösterebileceğini düşünüyorum.<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> hakkındaki görüşleriniz nelerdir?<br />

Sahip olduğu kültür, devamlılık, etik kurallara olan bağlılığı<br />

ve son yıllarda daha da fazla hissettirdiği müşteri odaklı<br />

yaklaşımı ile müşteriler nezdindeki olumlu algısını bir üst<br />

noktaya taşıdığını memnuniyetle gözlemlediğim <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />

sektördeki somut hakimiyetini sürdürmektedir. <strong>Anadolu</strong>


<strong>Sigorta</strong>’nın önümüzdeki dönemlerde ulusal sigorta sektörümüzün,<br />

ülkemizin birlikte anıldığı AB Bölgesi’nin sahip olduğu,<br />

prim büyüklüklerine ulaşmasında lokomotif rol oynayacağını<br />

düşünüyorum.<br />

Bankacılık ve sigortacılık ilişkisi hakkında<br />

ne düşünüyorsunuz?<br />

Bankacılık ve sigorta sektörlerinin birlikte hareket eden,<br />

karlılıklarını riskleri doğru ölçme üzerine kurmuş, birbirlerini<br />

tamamlayan sektörler olduğunu düşünüyorum. Bankacılık<br />

sektörünün aktiflerinin hızla arttığı bir ortamda sigorta sektörünün<br />

prim hacimlerinin büyümemesi düşünülemez.<br />

Diğer yandan İş Bankası - <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ilişkisi özelinde<br />

değerlendirildiğinde ise henüz bankamız kaynaklı sigorta<br />

işlemlerinden <strong>Anadolu</strong> Si-gorta tarafından alınan payın istenilen<br />

seviyede olmadığı kanaatini taşıyorum. Müşteriyi doğru,<br />

etkin ve hızlı anlamak noktasında göstereceğimiz işbirliğiyle<br />

bankamız kaynaklı sigorta havuzundan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın<br />

alacağı payın yüksek bir seviyeye taşınabileceğini umuyor ve<br />

bekliyorum.<br />

47<br />

Vedat KARAHANOĞLU<br />

Ümraniye Ticari Şubesi Müdürü


Meme kanseri hakkında merak ettiklerimiz…<br />

Dergimizin yeni sayısında Şirketimizin<br />

Proje ve Değişim Yönetimi<br />

Başkanlığı’nda çalışan Canan<br />

Kunduracı’nın Genel Cerrahi Profesörü<br />

Sayın Cihan Uras ile “Meme Kanseri”<br />

üzerine yaptığı söyleşiyi okuyabilirsiniz.<br />

Kendinizden bahseder misiniz?<br />

Genel cerrahi profesörüyüm. 1958 yılında doğdum. 1981’de tıp<br />

fakültesinden mezun oldum. 1986 yılında genel cerrahi uzmanı,<br />

1990 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi genel cerrahi doçenti ,<br />

1996 yılında da genel cerrahi profesörü oldum. Özellikle meme<br />

hastalıklarıyla ve laparoskopik cerrahi ve kanser cerrahisiyle<br />

uğraşıyorum. Uzun yıllardan beri meme kanserinin tanı,<br />

takip ve tedavisiyle uğraşmaktayım. Bu konuda oldukça geniş<br />

deneyimlere sahibim. 1998 yılında meme kanserinin cerrahi<br />

tedavisinde önemli bir gelişme olan ilk beze bulma yöntemi<br />

veya sentinel left bezi biobsisi yöntemini ilk defa Türkiye’de<br />

ben başlattım. Gene aynı seansta meme kanserinde meme<br />

alındıktan sonra aynı seansta meme protezi uygulamasını<br />

Türkiye’de ilk başlatan öncülerinden birisiyim. Meme kanserinin<br />

tanı ve tedavisindeki yenilikleri uygulamaktayım. Aynı zamanda<br />

obezite cerrahisi ve kanser cerrahisiyle uğraşıyorum.<br />

Kanser nedir?<br />

Kanser, vücudumuzdaki hücrelerin form değiştirerek kontrolsüz<br />

bir şekilde üremeleri ve vücudun diğer organlarına,<br />

dokularına yayılarak istila eder hale gelmesidir. Kanser kötü<br />

huylu bir tümördür. Vücudun herhangi bir yerinde olabilir.<br />

Meme kanseri de özellikle kadınlarımızda en sık karşılaşılan<br />

kanser türüdür. Bütün dünyada yaygındır. ABD’de 8 kadından<br />

biri, Türkiye’de 12 kadından biri yaşamları boyunca meme kanserine<br />

yakalanma riskine sahiptir.<br />

Meme kanserinin görülme sıklığı nedir? Belli bir yaş aralığı<br />

var mıdır?<br />

Son yıllarda genç yaşlarda da meme kanseri görülme sıklığı<br />

artmıştır. Eskiden ileri yaşların hastalığı iken bugün artık 30’lu<br />

hatta 20’li yaşlarda bile görülmeye başlanmıştır. Ülkemizdeki<br />

yaş dağılımına baktığımızda 40 yaş altı yani genç grupta meme<br />

kanseri görülme sıklığının diğer ülkelerden daha fazla olduğu<br />

görülmektedir. Ama esas olarak en çok 40 yaşından sonra<br />

olur ve yaşla birlikte de bu sıklık artar.<br />

Meme kanserini artıran risk faktörleri nelerdir?<br />

Meme kanserinde özellikle bir takım risk faktörleri vardır.<br />

Bunların iyi bilinmesi önemlidir. Bir kere hormonal faktörler<br />

vardır. Erken adet görme, geç menepoza girme kanser riskini<br />

artırır. Bununla birlikte özellikle 30 yaşın altında doğum<br />

yapma kadınlarda meme kanseri riskini azaltır, ileriki yaşlarda<br />

48<br />

doğum yapmak meme kanseri riskini artırıcı etki yapar. Bazı<br />

hormon ilaçlarını uzun süreli kullanma kanser riskinde artışa<br />

yol açmaktadır. Gençlik çağında göğüsün bulunduğu bölgeye<br />

fazla ışın alma riski artırır. Ailesinde meme kanseri olma çok<br />

önemli risk faktörlerinden birisidir. Bu oran artıkça risk de<br />

artmaktadır. Şişmanlık, obezite, alkol kullanımı da riski artırır.<br />

Başka nedenlerle meme biyopsisi yapılmış ve riskli hücreler<br />

çıkmış kadınlarda da meme kanserini daha sık olarak görmekteyiz.<br />

Sigara da faktördür. Bunun dışında düşük kilolu<br />

olma, spor yapma ise koruyucu özelliktedir. Bazı diyet faktörleri<br />

üzerinde de durulmaktadır.<br />

Erkeklerde görülme oranı nedir?<br />

Meme kanseri erkeklerde de görülebilir ancak sıklığı düşüktür.<br />

100 hastadan bir tanesi erkektir.<br />

Meme kanserinin belirtileri nelerdir?<br />

Meme kanserinin en önemli belirtisi memede ele gelen kitledir.<br />

Bunun dışında koltuk altı lenf bezlerinde büyüme, meme<br />

cildinde, başında çekilme, memenin giderek büyümesi,<br />

meme damarlarında belirginleşme, meme cildinde ödem ve<br />

portakal kabuğu görünümü, sert bazı kabarcıkların ortaya<br />

çıkması, meme başından akıntılar, (kanlı veya su gibi berrak<br />

kendiliğinden akıntılar) belirtiler arasında sayılabilir.<br />

Nasıl önlem alırız?<br />

Meme kanserinde tarama çok önemlidir. Her kadının 35<br />

yaşında tarama programına girmesi gerekmektedir. 35 ve 40<br />

yaşında mamografi çektirilir. Risk taşımayan kadınlarda 40-50


yaş arasında 2 yılda bir, 50 yaşından sonra ise her sene mamografi<br />

yapılmalıdır. Her kadın ayrıca kendi kendini meme<br />

muayenesi yapmalıdır. Risk grubu altında olan kadınlar, en<br />

genç aile ferdinden 5 sene önce taramaya girmelidir. Yani<br />

ailesinde 35 yaşında meme kanseri olan bir kadın 30 yaşında<br />

taramaya başlamalıdır. Yukarıda saydıklarımın dışında ultrasonografi<br />

gibi diğer tanı programları ancak hekim gördüğü<br />

zaman ilave edilmelidir.<br />

Tedavi yöntemleri nelerdir?<br />

Meme kanserinin ilk tedavisi cerrahidir. Ancak bazı durumlarda<br />

ilk tedavi kemoterapi de olabilir. Bu özel durumlarda yapılır.<br />

Birincisi iltihabi tip dediğimiz kanserlerde bir de tümörün ileri<br />

büyük olduğu durumlarda önce kemoterapi ile başlanılır,<br />

tümör küçültülür ondan sonra cerrahi tedavi yapılır.<br />

Kadının memesindeki kütle büyük ama memesi küçükse,<br />

kadın memesinin korunmasını istiyorsa da önce kemoterapi<br />

yapılır. Mamografik taramalarda ortaya çıkan lezyonlarda ise<br />

tel veya radyoaktif madde ile işaretlenir ve çıkarılır. Cerrahi tedavide<br />

öncelikle koruyucu tedaviyi tercih ediyoruz. Hastalıklı<br />

dokuyu çevresindeki sağlam doku ile çıkarıyoruz. Bunu<br />

plastik cerrahide onkoloji esasları uyguladığımız yöntemle<br />

yapıyoruz. Bu sayede bir ameliyat dahi geçirse ona düzgün,<br />

şekli bozulmamış bir meme bırakıyoruz.<br />

Bazı özel durumlarda memeyi almamız gerekebiliyor. Bu durumda<br />

istenirse aynı seansta protez yerleştirebiliyoruz. Eskiden<br />

meme kanseri tanısı konulduğunda koltuk altındaki tüm lenf<br />

bezleri alınırdı. 90’lı yıllarda ilk beze bulma yöntemi geliştirildi,<br />

1998’de ben bu yöntemi başlatmıştım. Bu sayede hastalığın<br />

yayılabileceği koltuk altındaki yerleri bulabiliyoruz, bir boya veya<br />

radyoaktif madde ile yapıyoruz. Riskli lenf bezlerini çıkarıyoruz.<br />

Ameliyat anında patolog bakıyor, eğer ilk beze de kanserli hücre<br />

yok ise geri kalan bezleri almıyoruz. Bu yöntem gereksiz yere<br />

koltuk altındaki bütün lenf bezlerini çıkarmamızı önlemiş oluyor.<br />

Bu sayede ömür boyu bir kol şişme riskinin önüne geçilmiş<br />

oluyor. Cerrahi tedaviden sonra kadınların çıkan patoloji<br />

49<br />

RÖPORTAJ<br />

sonuçlarına göre bir kemoterapi veya radyoterapi gerekip<br />

gerekmediğini bir tümör konseyi ile değerlendiriyoruz. Bu konseye<br />

genel cerrahi, meme uzmanları, radyasyon onkologları,<br />

medikal onkologlar, radyologlar, patologlar katılıyor. Tedavi<br />

konusunda kararsız kaldığımız durumlarda, tümörün genetik<br />

yapısını çıkarttırıyoruz ve bu yapıya göre kemoterapiden yarar<br />

görür mü yoksa sadece hormonoterapi tedavi yeterli olur mu<br />

diye değerlendiriyoruz.<br />

Koruyucu terapi yapmışsak mutlaka memeye radyoterapi<br />

uygulatıyoruz. Ama memenin tümü alındığı durumlarda<br />

radyoterapi yapılmayabiliniyor. Meme kanseri geçirmiş olan<br />

kadınların mutlaka yakın takip edilmeleri gerekiyor. Takibi<br />

bu alanda spesifikleşmiş genel cerrahi uzmanları yapar. Bu<br />

hastaları 6 aylık aralarla kontrollere çağırarak takip ederiz.<br />

Neden lenf oluşur?<br />

Koltuk altındaki tüm lenf benzleri çıkarıldığı zaman kolun lenfatik<br />

dolaşımı da bozulmuş oluyor. Normalde lenf kanallarının<br />

içerisindeki lenfatik sıvı, koltuk altlarındaki lenf bezlerinden<br />

geçtikten sonra vücudun diğer yerlerine gidiyor. Lenfatik<br />

akımın önüne bir engel konduğu zaman kolda lenfatik bir<br />

ödem ortaya çıkıyor. Bu durumu engellemek için hastaya egzersiz<br />

ve masaj programları veriyoruz. Bunlarla da bu lenf<br />

ödemin gerilemesine katkıda bulunuyoruz.<br />

Geçenlerde gazetede meme kanseri olanların malulen<br />

emekli olması şeklinde bir yazı çıktı. Bu konuda ne<br />

düşünüyorsunuz?<br />

Meme kanserinin günümüzde kronik bir hastalık olarak görülüyor.<br />

Eğer erken evrede yani birinci ikinci evrede saptanmış bir<br />

meme kanseri varsa bu kadınlar normal çalışma hayatlarına<br />

devem edebilir. Ciddi bir hastalıklarının olmadığını kendilerin<br />

de anlamaları için ben malulen emekli olmamalarını daha<br />

yararlı buluyorum.<br />

Canan KUNDURACI<br />

Proje ve Değişim Yönetimi Başkanlığı


SADİM<br />

piknikte<br />

Sonbahar ve kış aylarının yoğun iş temposu sonrası doğayla<br />

baş başa, cıvıl cıvıl kuş sesleri ile dolu, şehrin karmaşasından<br />

uzak, aileniz ve dostlarınızla güzel vakit geçirebileceğiniz, nefis<br />

yemekler yiyip birbirinden eğlenceli aktivitelerle stres atarak<br />

mini bir tatil yapmak ister misiniz? Cevabınız evet ise; bu yazıyı<br />

dikkatli okumanızı tavsiye ederiz.<br />

İstanbul… Bırakın Türkiye’yi, dünyanın en büyük metropollerinden<br />

biri. Bu büyüklükte bir metropolde doğa dostu<br />

yerleşim yerleri bulmak ve sosyal aktivitelerinizi bu alanlarda<br />

gerçekleştiriyor olmak birçok şehir için hayalden ibarettir.<br />

Doğayla iç içe aktiviteler İstanbul için henüz hayal olmamışken,<br />

gerek yoğun kış sezonu sonrasında derin bir nefes almak ve<br />

gerekse de yaz tatiline aperatif olması amaçlı düzenlediğimiz<br />

piknik organizasyonumuz için SADİM çalışanları olarak bu<br />

denli büyük bir kentte gidilebilecek ender alanlardan biri olan<br />

Kilyos’u seçtik.<br />

Giderek yayılan şehirleşme sarmalına henüz kurban<br />

edilmemiş, yeni imar planlarına Don Kişot misali şuursuzca<br />

direnen ve İstanbullulara nefes alma imkanı veren bir çok mesire<br />

alanını içinde barındırır Kilyos. Kilyos’un doğayla dansına<br />

eşlik eden ve yeşilin tüm tonlarını içinde barındıran Şömine<br />

Restaurant mesire alanında birbirinden eğlenceli aktivitelerle<br />

süslediğimiz organizasyonumuzda geçirdiğimiz eğlenceli anları<br />

sizler ile de paylaşmak istedik. Acıların paylaşılarak dineceği,<br />

mutlulukların da paylaşılarak büyüyeceğinden hareketle SADİM<br />

ailesi olarak yaşadığımız keyifli anları ve çalışanlarımızın organizasyon<br />

hakkındaki yorumlarını beğeninize sunuyoruz.<br />

Sucuk bulamayınca pasta yemeğe kalkan aristokrat kesim =)<br />

50<br />

Malkoçoğlu Junior talimde =)<br />

Pınar Karayiğit<br />

Hafif esintili bir Cumartesi günü yeşillikler içerisinden; dar,<br />

uzun ve dönemeçli yollardan girdik Şömine Restaurant’ın<br />

bahçesine. Her göreni mest edecek, pek çok piknik alanından<br />

farklı, kendine özgü kıskandıracak güzelliklere sahip,<br />

şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler için huzur dolu bir<br />

mekandı. Herkesin aileleri ile birlikte katılması ortamı daha<br />

da şenlendirmişti. Piknik alanı; ızgara yapanların, turnuvalar<br />

için tavla ve satranç oynayanların, ata binenlerin, futbol<br />

oynayanların ve park alanında güle oynaya eğlenen çocukların<br />

gülüşleriyle doluydu. Masalarımız, restaurantın bizlere<br />

vereceği yemekler yetmeyecekmiş gibi evlerimizde yaptığımız<br />

börek ve çöreklerle donatılmıştı. Sabah saatlerinde başlayıp,<br />

akşamın sıcak meltemleriyle sonlandırdığımız, herkesin keyif<br />

aldığı güzel bir gündü.


Sait Doğan<br />

Bulutlu bir sabaha uyanmış olsak da içimizde bir sevinç vardı<br />

ve bu sevinçle düştük yollara. Piknik alanında buluştuğumuz<br />

ilk dakikaları sohbet ederek geçirdik. Bu keyifli dakikaların<br />

ardından Ayhan ile hemen tavlanın başına geçtik ve Hakan<br />

Bey’in tavla turnuvası olduğunu söylemesiyle birlikte de kendimizi<br />

önceden planlanmamış sürpriz bir turnuvanın içerisinde<br />

bulduk. Ayhan’ı 5-3’lük bir skor ile geçtikten sonra finalde<br />

Abdullah ile karşılaştım ve biraz da şansımın sayesinde onu<br />

da aynı skorla geçmeyi başardım. Hakan Bey tavla turnuvası<br />

birincisi olmam nedeniyle bana bir tavla hediye etti. Şimdi bu<br />

tavla ile attığım her zarda o güzel günü hatırlıyorum.<br />

Eşim ve oğlumla yemyeşil piknik alanını gezmek, özellikle<br />

de tavşan, keklik ve bıldırcınların olduğu bölümde vakit<br />

geçirmek ayrı bir keyifti. Güzel yemekleri, yemyeşil doğası<br />

ve tüm yaşattıklarıyla mutlu eden, anımsattıklarıyla tatlı bir<br />

hüzün katan bu günü organize eden yöneticilerime ve emeği<br />

geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyor, birlikteliğimiz<br />

ve bütünlüğümüzü daha iyi noktalara taşımak adına bu tür<br />

organizasyonların daha sık yapılmasını diliyorum.<br />

Azmi Kaya<br />

Gol olur…Olmazsa da önümüzdeki maçlara bakarız artık…<br />

Bir hafta öncesinde; cuma akşamı, dolu ile karışık yağan<br />

sağanak yağmur nedeniyle ertelenen pikniğimiz, aynı şekilde<br />

yine cuma günü akşamından ertelenme tehdidi ile başladı.<br />

Ancak güneşli ve çok güzel bir cumartesi günü ile devam<br />

etti. Bizim ve ailelerimizin de katılımları ile oluşan büyük bir<br />

‘’SADİM AİLESİ ‘’ olarak yaptığımız bu piknik, çok güzel bir<br />

gün olarak da hatıralarımızda yerini aldı. Mangalda pişen et ve<br />

sucuğa bir de hemen yanında pişen mantarın lezzeti eklenince<br />

ortaya muhteşem bir yemek masası da çıkmış oldu. Masada<br />

yer alan börekler, meyveler, tatlılar da lezzete ayrı birer tat<br />

kattı. Esmeyen rüzgâra karşı kızımla birlikte uçurtma uçurma<br />

çabamız, çekişmeli geçen ve en son golü atanın galip geldiği<br />

futbol maçımız ve Ankara oyun havaları eşliğinde oynadığımız<br />

çiftetelli günün ayrı güzellikleriydi. Bizim, ailelerimizin ve<br />

çocuklarımızın da doyasıya eğlendiği bu organizasyon için<br />

emeği geçen herkese teşekkür ediyor, yeni organizasyonlarda<br />

yeniden görüşmeyi diliyorum.<br />

51<br />

Nurhayat Bayar<br />

Real Madrid bu kadar seyirciye oynuyor mudur acaba…<br />

İş hayatında olduğu gibi sosyal aktivitelerde de birlikte olmak ve<br />

bir şeyleri paylaşabilmek çok güzel ve mutluluk vericiydi. Güne<br />

yağmurla başlamak her ne kadar karamsar bir hava yaratsa da<br />

sonrasında güneşin ve birlikteliğin verdiği sıcaklık görülmeye<br />

ve yaşamaya değerdi. Tavla ve okey turnuvalarındaki heyecan<br />

da güne ayrı bir renk ve keyif kattı. Çimenlik bir alanda oynansa<br />

bile, önceki günlerde yağan yağmur nedeniyle var olan çamura<br />

aldırmadan gönüllerince futbol oynayan arkadaşlarımız da<br />

izlenmeye değerdi. Bu arada sözüm sizedir arkadaşlar, böylesi<br />

günlerde çamur da olsa kirlenmek güzeldir.<br />

Güzelim sucuğun yanmadan önceki son görüntüsü..<br />

Yiyemedik ama kalbimizdesin :)


Unutulmayacaklar (7. Sanat)<br />

Maksimum Biz dergimizde<br />

yer alan “Unutulmayacaklar”<br />

yazısının çok<br />

olumlu eleştiriler alması<br />

üzerine tebessümle ve<br />

özlemle hatırladığımız<br />

şarkı ve şarkıcılardan<br />

sonra bu kez de gene<br />

yazarın en sevdiği artistler<br />

ile ilgili bir yazı yazmayı<br />

düşündük.<br />

Türk sineması birçok badireler atlatmış olmasına, birçok teknik<br />

olanaksızlıklara rağmen, sinema emekçilerimizin insanüstü<br />

gayretleriyle olağanüstü işler çıkarmıştır. Aslında yazımızda<br />

değinmek istediğimiz neşe, hüzün, kahkaha, gözyaşı<br />

olgularının harmanlandığı, üstün oyunculuk performansları<br />

gösteren artistlerdir. Bu büyük insanların maalesef bir kısmı<br />

aramızda değil, kalanlar da 60 yaşını devirmiş güzel insanlar.<br />

60 yaş altı klasmanda da asla unutamayacağımız iartist<br />

ve aktristlerimizle ilgili cümlelerimizi ilerleyen sayılarda<br />

paylaşacağız. Bir sonraki yazımız 60+ aktristlerimiz olacak.<br />

Yapılan sıralama tamamen yazarın kendi ilgi ve zevklerine<br />

göre hazırlanmış olup, burada olmayan artistleri bilmemesi<br />

kendisinin cehaleti ile ilgilidir. Bu sıralamada herhangi bir kriter<br />

gözetilmemiştir.<br />

Cüneyt Arkın: Malkoçoğlu oldu, Bizans’tan,<br />

kötü komutanlarından ve tüm askerlerinden<br />

bizi kurtardı. Aslında Bizanslı<br />

olmasına rağmen iyi yürekli prenseslere<br />

de misafirperverliğimizi gösterdi. İlk Türk<br />

uzay gemimiz olan Atılgan’a atladığı gibi,<br />

dünyamızı ele geçirmeye çalışan hain<br />

uzaylıları kovmakla kalmadı, peşlerinden ta<br />

oralara giderek galaksi barışını tesis etti.<br />

52<br />

Tarık Akan: Türk erkeklerinin hala en çok<br />

kıskandığı ve çekemediği büyük adam.<br />

Hiç kötü adamı oynamadı, Hababam Sınıfı<br />

serisinde Damat Ferit iken iyiydi nasılsa yatılı<br />

erkek lisesindeydi. Asıl kıskançlık tepkilerini<br />

romantik filmlerde oynadığı rollerle aldı.<br />

Son dönemlerde sosyal içerikli ve ülkemiz<br />

gerçekliği ile ilgili filmlerde rol alan “damat”<br />

bu ülke için bir şans olmaya devam ediyor.<br />

Filiz Akın ve Hale Soygazi bence en iyi rol arkadaşlarıydı.<br />

Kadir İnanır: Ağır abi… Mafya babası bile<br />

olsa, birçok adamı bile öldürse hep sevdik<br />

onu. Beyaz yün atkısı, yarım kilo ağırlığındaki<br />

bıyığı ve çatık kaşları Kadir İnanır denince<br />

gözümde ilk canlanan detaylar. Selvi Boylum<br />

Al Yazmalım, Bodrum Hakimi, Devlerin<br />

Aşkı, 72.Koğuş, Tatar Ramazan aklımıza ilk<br />

gelenler. (aslında arşivimde olanlar). Öyle bir<br />

artist ki, bıyığını kesip Komser Şekspir’deki<br />

o büyük fırtınaları koparan kostümü giye<br />

bildi. Öyle bir ağlar ki, ben bile içlenirim.<br />

Kemal Sunal: Aklıma geldikçe beni tebessüm<br />

ettiren, ancak bizi çok erken<br />

bıraktığı için içimi cızlatan Şaban… Dersten<br />

en erken o çıktı ve geri gelmedi… Hala gülüyorum<br />

birçok filmine, hala İnek Şaban o,<br />

bizi hiç terk etmedi, edemez ki zaten, biz<br />

hala ona gülüyor ve onu seviyoruz.<br />

Yılmaz Güney: Hem aykırı, hem çirkin, hem<br />

kral. Özel yaşantısı, dünya görüşü ne olursa<br />

olsun Türk sinemasının hem kamera<br />

önü hem de arkasındaki dev. Her filminde,<br />

her projesinde kendi doğruları çerçevesinde<br />

mesaj verdi. Bütün rollerinde -kovboyluk<br />

dahil-, zayıfın yanında oldu. Çekemediği<br />

ancak kendi filmi olan “Yol” Cannes Film<br />

Festivali’nde ödül aldı. Yaptıklarıyla, yapamadıklarıyla Türk<br />

sinemasının belki de en çok tartışılan oyuncusu.<br />

Coşkun Göğen: Kim mi? Genç kızların hala en<br />

çok korktuğu adam. Filmlerde mafyanın pis<br />

işlerini zevkle yürütüp, bulduğu her fırsatta<br />

korumasız kadınlara kötü şeyler yapıp, kirli<br />

şakalar yapması ve pis sırıtması ile ünlüdür.<br />

Şeytan bile kendisiyle karşılaşmadığı için<br />

dua ediyor olabilir. Enfes dans figürleri ile ev


ve disko partilerinin en popüler yakışıklısı. Ama Jön’den en pis<br />

dayağı da Coşkun yer hep.<br />

Tuncel Kurtiz: Birçok üniversitenin birçok<br />

bölümünde okumuş ama hiç birinden mezun<br />

olamamış. Tanrının ona verdiği sanat<br />

yeteneğinin farkına bir türlü mezun olamama<br />

tecrübelerinden sonra varmış. İyi de<br />

yapmış. Yerli yabancı birçok yapımda üstün<br />

rol yeteneğini sergilemiş olan usta, doğayı<br />

ve Yılmaz Güney’i pek sever. Altın Portakal’da yaşam boyu<br />

onur ödülü sahibidir. Kısa filmlerde, televizyon filmlerinde, tiyatro<br />

sahnelerinde, televizyon dizilerinde rol aldı. Harika biri,<br />

öyle böyle değil gerçekten harika.<br />

Sadri Alışık: Turist Ömer, kartalların en<br />

yüksekten uçanı, hakime “bu da mı gol değil<br />

ha bu da mı” diye soran sanık, filmlerinde<br />

genellikle aşkına karşılık bulamayan ama<br />

adına ödüller, yarışmalar düzenlenen büyük<br />

usta. Dolu dolu olan gözleri ve sesini kullanmaktaki<br />

büyük yeteneğini özleyeceğiz.<br />

Hulusi Kentmen: Hayalimizdeki baba/<br />

dede profili. Hep otoriter, hep babacan, hep<br />

güleryüzlü ve şefkatli süper tonton. Kimi<br />

zaman oğlundan şikayetçi zengin bir fabrikatör,<br />

kimi zaman komiser, hakim olarak<br />

çıktı karşımıza. Rollerinde hep sevgi saygı<br />

duyulan, sadece anlık parlamalarından çekinilen<br />

süper bıyıklı koca çınar… Yaklaşık 50<br />

senelik film hayatı ve 500 film… Ancak Hulusi<br />

Baba yapabilir.<br />

Şener Şen: Türkiye’de sinemadan, yetenekten<br />

ve seviyeden bahsedilecekse merkezinde<br />

Şener Şen vardır. Badi Ekrem, turşucu<br />

ailenin en haylaz ferdi, Züğürt Ağa, Eşkıya,<br />

Çiçek Abbas’ın kötü patronu, Banker Bilo’da<br />

dolandırıcıların kralı, Çıplak Vatandaş…<br />

Sinema, rol yeteneği ve karakterden ne<br />

anlayabiliyorsam hepsi sanırım Şener<br />

Şen’de toplanmış. Komik, hınzır, şapşal, uyanık, kabadayı, saf,<br />

amansız bir polis, aşçı… Aklıma gelen karakterler sadece bunlar.<br />

Haberi yok ama çocukluğumda Ayşen Gruda ile kendisini<br />

evlendirmiştim.<br />

Münir Özkul: Daima sevecen, daima sevgi<br />

dolu, hepimizin Mahmut Hoca’sı… Bir<br />

de ön bahçede top oynamamıza, dersleri<br />

asmamıza ve tütün mamulleri tüketmemize<br />

izin verseydi… Marangoz, turşucu, fabrikada<br />

ustabaşı, kalabalık ailenin reisi. Hep<br />

dar gelirli ama geniş yürekli, kalbi büyük<br />

olduğu için hemen her filminde bir kriz geçiren<br />

ama son ve en önemli repliğin sahibi. Herkese verecek<br />

sevgisi, zamanı ve enerjisi olan büyük usta.<br />

53<br />

Erol Taş: Aklıma ilk gelen sahnesi köyün<br />

ağası olarak, aç marabanın karşısında<br />

hunharca dişlediği tavuk budu, eliyle<br />

ağzını silmesi ve o müthiş kahkahası<br />

(nıhhahahhaa). Erol Taş bütün kötülüklerini<br />

zorbalıkla ve şiddetle yaptı, hiç nazik ve<br />

şefkatli değildi. Türk sinemasına 600’e yakın<br />

film ve o korkunç kahkahasını bıraktı.<br />

Nuri Alço: Coşkun Göğen’in işvereni ve<br />

idolü. Alkollü meşrubat ve keyif verici maddelerle<br />

birleşince tam bir kötülük makinası.<br />

Dış mekan çekimlerini hatırlayanınız var mı<br />

merak ediyorum. Genelde evde, otelde ya da<br />

gece kulübünde rol kesmiştir. Son yıllarda<br />

Ankara, İstanbul gibi birçok büyük ilde<br />

kalabalık yerlerdeki binaların duvarlarında<br />

sprey boyalarla “Nuri Alço” yazılmıştı. Bu eylemin amacı çok<br />

farklı olsa da Nuri Alço bundan ilk önceleri rahatsız görünmekle<br />

birlikte ilerleyen zamanda üniversitelerde konuşmacı bile<br />

olarak panellere davet edildi. Nuri Abimizin sağ kolu Coşkun<br />

olup, diğer çalışma arkadaşları da aşağıdaki bu güzel abilerimizdir.<br />

Asıl emekçi onlardır, onların yediği dayağı, mermiyi<br />

benim diyen artist ya da dublör yiyemez.<br />

Bu dünya güzeli insanlar, şimdiki popüler kültürde artist diye<br />

yedirilmeye çalışan birçok gereksiz kişiden daha kötü ekonomik<br />

şartlarda yaşadılar/yaşıyorlar. Aramızdan ayrılanlara<br />

Tanrının, bizimle kalanlara ise bizim onlara hak ettikleri<br />

değeri vermemiz gerekiyor. Bu insanlar bu zor mesleği aşkla<br />

yaptılar, şartların uygunsuzluğu nedir bilmediler. Kapris, para,<br />

şöhret ve buna benzer hırsları özellikleri hiç olmadı.<br />

Çok ama çok teşekkürler beyler.<br />

Levent Kütükçüoğlu<br />

İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü


“Orman yurdun öz evladı,<br />

Ormansız yok dünya tadı.”<br />

Aşık Veysel<br />

Şehirden Kaçış<br />

Taraklı - Karagöl<br />

29 Nisan’da beş <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lı şehirden kaçış için bir<br />

fırsat yakaladık. Bizim gibi kaçmak isteyen diğer on beş<br />

kişiye katılarak, kaçtık yurdun öz evladı ormanlarla kaplı bir<br />

coğrafyaya, sabahın altısında…<br />

Arabamızı bıraktığımız İstanbul Bölge Müdürlüğümüzün<br />

karşısındaki durakta servisimizi beklerken hava üşütecek<br />

kadar serindi. Ancak hava durumu parçalı bulutlu, mevsim<br />

normallerinde bir gün olacağını söylüyordu. Yani tam bir Nisan<br />

günü… Tam bir bahar günü…<br />

Servis son yolcusunu Kartal’dan alarak Adapazarı’na doğru<br />

hızlandı. Bir Pazar günü olmasına rağmen, erkenden uyanmış<br />

kaçkınların hiçbirinde uyku belirtisi yoktu. Dokuz sularında<br />

Berceste Sapanca Dinlenme Tesislerine vardık. Yanımızda<br />

getirdiğimiz sandviçlerimizi çay eşliğinde mideye indirdikten<br />

sonra tesisi dolaştık kısaca. Mutlaka çoğunuzun yolu<br />

düşmüştür; restoran, çay bahçesi, doğal ve organik olduğu iddia<br />

edilen ürünlerin satıldığı market ve hediyelik eşya bölümlerinden<br />

oluşan ortalamanın üzerinde bir tesis burası. Ancak<br />

çok tesis görmüş birisi olarak, <strong>Anadolu</strong>’nun kuş uçmaz kervan<br />

geçmez yollarındaki bitik tesisler daha çok ilgimi çekmiştir<br />

benim. Ve gerçek lezzet arayanlara da albenisiz, sadece bilenin<br />

bildiği kamyoncu konaklarını tavsiye ederim.<br />

Çok oyalanmadan tesisten ayrıldık ve yaklaşık 1 saatlik yolculuktan<br />

sonra Geyve kavşağından otobandan ayrılarak<br />

Taraklı’ya doğru tırmanmaya başladık. Tırmanmaya başladık,<br />

çünkü Taraklı’nın rakımı 1000 metreye yakın. Yaklaşık yarım<br />

saat kıvrıla kıvrıla tırmandıktan sonra Taraklı’ya ulaştık. Helenistik<br />

dönemdeki adı “Bytinia”, eski adı “Dablar” olan; eskiden<br />

halkının çoğunun tahtadan kaşık ve tarak imalatıyla uğraşması<br />

sebebiyle son olarak resmi kayıtlara Taraklı ismiyle geçen,<br />

yemyeşil ormanlarla kaplı, kaplıcaları ve Osmanlıdan kalma<br />

Safranboluvari ahşap evleriyle ünlü, şipşirin bir kasaba burası.<br />

Eskiden Geyve’nin bir kasabası iken 1987 yılında Sakarya’ya<br />

bağlı bir ilçe olmuş. Son alışverişlerimiz için kısa bir mola vermek<br />

zorunda olduğumuz için fazla gezemedik kasabayı. Ancak<br />

bireysel gidilecek yerler listeme aldım. AVM, Starbucks,<br />

Y- London, arayanlara pek tavsiye etmem; ama parke taşı<br />

kaplı dingin sokaklarda dolaşmak, odun dumanı kokulu lo-<br />

54<br />

Karagöl Gölü


kantalarda yemek yiyip, bir ağaç gölgesindeki bir çay ocağında<br />

odun ateşinde yapılmış çayını yudumladıktan sonra Fenerli<br />

Ev’i, Yunuspaşa Camii’ni, el sanatları galerilerini gezip, finali<br />

kaplıcada yapmak isteyen herkese öneririm.<br />

Taraklı’dan buruk bir şekilde ayrıldıktan sonra Karagöl<br />

yaylasına doğru tekrar tırmanmaya başladık. Artık yolumuz<br />

iyice daralmış, zemini bozulmuştu. Daracık köy sokaklarından<br />

geçerken karşıdan gelen araçlara yol vermek durumunda<br />

kaldık. Taraklı’dan yaklaşık 20 kilometre sonra Samanlı<br />

Dağlarının bir uzantısı olan, 1200 metre rakımlı, etrafı çam,<br />

kayın, köknar ve meşe ağaçlarıyla kaplı, yeşil, ama gerçekten<br />

yeşil Karagöl Yaylası’na ulaştık. Ahşap yayla evlerinin<br />

yakınında aracımızdan inip son hazırlıklarımızı yaptığımızda<br />

saatler on biri gösteriyordu. Pırıl pırıl bir güneş, toprak, çam<br />

ağaçları ve envai çeşit çiçeklerin karışık aromasından oluşan bol<br />

oksijenli tertemiz bir hava bizi karşılıyordu. Üstümüzde kalın<br />

ne varsa çıkarttık. Sadece bir tişört yeterliydi. İçinde öğlen nevalemiz,<br />

suyumuz, fotoğraf makinelerimiz olan çantalarımızı<br />

kuşanarak yürümeye başladık. Başta tozluk takmak gereksiz<br />

gibi görünse de ilk bir iki kilometrenin sonunda yanıldığımızı<br />

anlayacaktık.<br />

Sucuk molasında yüzler gülüyor<br />

55<br />

Kısa bir süre sonra toprak yoldan ayrılarak vurduk doğanın<br />

böğrüne. Her taraftan envai çeşit çiçekler fışkırmıştı. En dikkat<br />

çekenleriyse, her yerde öbek öbek açmış çuha çiçekleri<br />

ve dünya güzeli kardelenlerdi. Ağaçların gölgesine girdikten<br />

sonra kenarda kıyıda henüz erimemiş kar yığınlarını<br />

görüp şaşırdık. Ancak yürüyüşümüzün yarısını kar üzerinde<br />

yapacağımızı anladıktan sonra şaşkınlığımız geçti. Bütün kış<br />

görmediğimiz kadar kar vardı ve inanın hiç erimeye niyeti<br />

yokmuş gibi duruyorlardı. Oldukça sertleşmiş olduğu için kart<br />

üzerinde yürümek tercih edilebilir. Tabi ayakkabıları uygun<br />

olanlar için. Kar olamayan gölgeler genellikle su ve çamur<br />

kaplı. Her girdiğimiz patikada bizi takip eden derelerin üzerinden<br />

atlamak zorunda kaldık zaman zaman. Atlayamayanlar<br />

ayakkabılarını çıkartıp, buz gibi sudan yürüyerek geçti. Ya da<br />

atlamaya çalışırken ufak tefek dalışlar oldu suya.<br />

Bir keşif turu olduğu için nadiren de olsa çıkmaz sokağa girip<br />

geri dönmek zorunda kaldığımız zamanlar oldu. Rehberimiz,<br />

Dağ Keçileri Derneği’nin kurucusu Cumhur, bölgeyi iyi bilse de,<br />

bu rotayı ilk kez yürüyor, yönümüzü GPS cihazı ile buluyorduk.<br />

Zaman zaman karşılaştığımız rampalarda tırmanış zor oldu biz<br />

şehir ahalisi için. Böyle durumlarda ileri bakmamak lazım…<br />

Yayladaki ahşap yayla evlerinden biri<br />

Tepede güneş zeminde kar


Yoksa rampa daha ne kadar sürecek stresine giriyor insan. Ya<br />

ayaklarına bak ya da sağına soluna arkana…<br />

Nadiren de olsa sık ağaçların arasındaki küçük boşluklara<br />

geliyorduk. Buralarda güneş yakıcı oluyordu. Aynı mesafeyi<br />

aynı tempoda güneş altında yürümek imkânsız… Ağaçların<br />

varlığına bir kez daha şükrediyorum. Doğa her yerden fışkırmış;<br />

ayaklarımızın altında minicik çam ağacı fidanları var. Çiçeklere<br />

basmaktan sakınır gibi ağaçlara basmamaya dikkat ediyoruz.<br />

Ve nihayet saat bir civarında bir açıklıkta öğlen yemeği için<br />

mola veriyoruz. Çoğunluk ayakkabılarını çıkartıp sere serpe<br />

çimlere uzanırken bazıları –çoğunlukla erkekler- imece usulü<br />

ateş yakmaya girişiyor. Önce çalı çırpıyı tutuşturup üzerine kalın<br />

dalları yığdık. Ateşimiz köze dönerken sucukları çubuklara<br />

dizmeye başladık. İnanın fotoğrafta gördüğünüzden daha lezzetliydi.<br />

Taraklı’da bir odun fırınından aldığımız ekmekleri yarıp<br />

doldurduk içini pişen sucuklarla. Temiz hava, yorgunluk derken<br />

hayatımızın en lezzetli sucuk ekmeklerini yedik. Ardından herkes<br />

serildi çimlere. Kısa molalarda tercihim kahvedir. Kahvelerimizi<br />

yudumladık. Tabii ki sıcak suyu termosta getirdik. Eğer o ateşin<br />

üzerinde çay demleyecek kadar vaktimiz ve çaydanlığımız olsaydı,<br />

bambaşka olurdu.<br />

Moladan sonra parkur yemek sonrası yürüyüşü için uygundu<br />

kısa bir süre için. Nihayet Karagöl Gölü’nü gördük. Gölün<br />

etrafında da yayla evleri, kenarında olta atan balıkçılar vardı.<br />

Sahilde piyasa turu tadında kısa bir yürüyüşten sonra tekrar<br />

56<br />

vurduk rampaya ormanın içine doğru. Karları çiğnedik, derelerden<br />

atladık ve yol tekrar sakinleşti. Son birkaç kilometrelik<br />

yürüyüşümüzü sakin, düz bir patikada yaptık. Kimisi bittiği<br />

için mutluydu; bense üzgün… Saat yedi civarında servise<br />

vardığımızda toplamda 20 kilometrelik orta zorlukta bir parkuru<br />

yürümüş olduk. Servis şoförümüz demlediği çayla karşıladı<br />

bizi, çok da makbule geçti.<br />

Bu turda şirketten iki arkadaşımız ilk kez katıldı bize.<br />

Çekirdek kadrodan iki arkadaşımız hayırlı bir işin hazırlıkları<br />

için katılamadı bu kez. Yeni katılan arkadaşlarımız memnun<br />

kaldı mı bilinmez. Bunu diğer organizasyonlara katılıp<br />

katılmayacaklarından anlayabiliriz.<br />

Çaylarımızı yudumladıktan sonra üzerimizi değiştirdik ve<br />

serviste yerlerimizi alarak kaosa dönüş yoluna çıktık. Bu<br />

yorgunluktan sonra biraz uyumayı umuyordum ama akşam<br />

güneşinin altındaki manzaranın güzelliği fırsat vermedi uyumaya.<br />

Bindiğimiz yerde servisten inerken saat on biri gösteriyordu.<br />

Güzel bir günü yaşamış olmanın verdiği mutlulukla, bir<br />

sonraki organizasyonun hayalini kurarak dağıldık evlerimize,<br />

kalbimiz doğada.<br />

Cenk ÇALIŞIR<br />

Proje ve Değişim Yönetimi Başkanlığı<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>lılar yaylada


İzmit Acenteleri Toplantımız<br />

18.04.<strong>2012</strong> tarihinde İzmit ve ilçelerinde faaliyet gösteren 17 acentemiz ile Antik<br />

Kapı Restaurant’ta buluştuk. Kahvaltının ardından toplantıya devam ettik.<br />

Toplantıya Kadıköy Bölge Müdürümüz Zafer Uçar, Müdür<br />

Yardımcısı Aylin Civelekoğlu, İzmit Acenteleri SKS lerinden<br />

Çiğdem Okan ve Burak Kaya ile acentelerimiz Hatkur <strong>Sigorta</strong>,<br />

Özçakır <strong>Sigorta</strong>, Candemir <strong>Sigorta</strong>, Ayluç <strong>Sigorta</strong>, Demirhan<br />

<strong>Sigorta</strong>, Vural Acartekin <strong>Sigorta</strong>, Nilgün Aydın <strong>Sigorta</strong>, Meday<br />

<strong>Sigorta</strong>, Keşik <strong>Sigorta</strong>, Hasan Cemil Altınkaya <strong>Sigorta</strong>, Bilenler<br />

<strong>Sigorta</strong>, Nurettin Gemici <strong>Sigorta</strong>, Olcay Yıldız <strong>Sigorta</strong>, Mehmet<br />

Şahin <strong>Sigorta</strong>, Atılımcı <strong>Sigorta</strong> ve Çağcıl <strong>Sigorta</strong> yetkilileri<br />

katıldı.<br />

Toplantıda, sigortacılık faaliyetlerini yürüten acentelerimizin<br />

motivasyonunu artırmaya yönelik sorunlar ele alındı. Oto<br />

sigortalarındaki tarife değişikliğinden, sağlık sigortalarına kadar<br />

çeşitli konularda sorular, Bölge Müdürümüz Zafer Uçar<br />

tarafından cevaplandırıldı. Acentelerimizin teknik kar sonuçları<br />

hakkında birebir görüşmelerin ardından toplantımız son buldu.<br />

Marmara Bölge Müdürlüğümüzden...<br />

Marmara Bölge Müdürlüğü çalışanlarımız 1 Mayıs <strong>2012</strong>’de düzenledikleri brunch organizasyonuyla bir araya geldi. Organizasyona<br />

aileleriyle katılan çalışanlarımız, keyifli sohbetlerin ardından çekilen fotoğraflarla yaşanan bu keyifli dakikaları ölümsüzleştirdiler.<br />

57<br />

HABERLER


SPOR<br />

Yine... Yeniden... Şampiyon<br />

Yıllardır süren gelenek değişmedi ve Türkiye İş Bankası yaz<br />

dönemi turnuvasında şampiyonluk yine final maçında İşmer’i<br />

güzel bir oyunla yenen <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’nın oldu…<br />

Mart ayının soğuk ve rüzgarlı bir sabahında 42 takımın<br />

katılımıyla başlayarak yaklaşık 3 ay süren zorlu maratonun<br />

final maçı ılık bir Haziran akşamında sonuçlandığında skor<br />

tabelası 3-0’ı gösteriyor ve son 8 yılda 7. kez <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />

Futbol Takımı şampiyonluğa ulaşıyordu.<br />

Final maçına sahaya Alpaslan Tanrıver yönetiminde Rıdvan<br />

Atasoy, Murat Karadaş, Engin Arslan, Raşit Yıldan, Selçuk<br />

Uğurdoğan, Yusuf Çoşkun ve Şahin Şen’den oluşan kadro<br />

ile çıkan takımımızın arkasında son yıllarda görmediği kadar<br />

büyük bir taraftar desteği vardı… Öyle ki Yönetim Kurulu<br />

Başkanımız Caner Çimenbiçer, Genel Müdürümüz Musa Ülken<br />

ve Genel Müdür Yardımcımız Filiz Tiryakioğlu da; o gün<br />

orada tribünü renklendiren ve sıcacık muhabbetlerin yapıldığı<br />

ortamı oluşturan; eş ve çocukları ile birlikte tribündeki yerini<br />

alan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> çalışanlarını yalnız bırakmamıştı. Tribünlerde<br />

oluşan bu güzel birliktelik eşliğinde maçın başlamasıyla<br />

takımımızın ilk golünün gelmesi arasında ise sadece 3 dakika<br />

vardı… Kaptan Şahin Şen’in attığı ilk golün sonrasında oyunun<br />

kontrolünü tamamen ele geçiren takımımız, ikinci yarıda<br />

Selçuk Uğurdoğan ve Atila Ertekin’den gelen gollerle rahat<br />

bir şekilde kupaya uzandı. Ancak Şirketimiz için şampiyonluk<br />

kadar önemli olan diğer bir husus da Ersin Özince ve Adnan<br />

Bali tarafından kupa kapanış konuşmalarında da özellikle<br />

belirtildiği üzere, futbol takımımızın sergilediği centilmence<br />

oyunun tüm izleyenlerce takdir edilmesiydi.<br />

58<br />

Futbol Takımımız yıllardan beri Şirketimizi alıştırdığı üzere bir<br />

yılı daha mutlu son ve büyük bir gururla kapatırken, takımın<br />

içerisinde yer alan arkadaşlık, sevgi ve saygı düşünüldüğünde<br />

bu sayfanın altında bulunan sevinç fotoğraflarını önümüzdeki<br />

yıllarda görmeye devam etmememiz için hiçbir neden yok…<br />

Zaten hepimizin bildiği üzere <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong>’da kaybetmek<br />

yok…<br />

Evren ÇAĞLAR<br />

Hasar Yönetimi Müdürlüğü


<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />

bowling takımı üst üste<br />

4.kez şampiyon!<br />

Türk <strong>Sigorta</strong> Enstitüsü Vakfı tarafından düzenlenen TSEV Türk<br />

<strong>Sigorta</strong> Sektörü 4. Bowling Ligi’nin <strong>2012</strong> yılı Şampiyonu yine<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> A Takımımız oldu.<br />

Turnuva sektördeki birçok şirketin katılım sağladığı, rekabet<br />

ve arkadaşlığın üst seviye yaşandığı büyük bir organizasyon<br />

olarak dikkat çekti.<br />

Bu yıl 20 takımın katıldığı turnuvada, <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> A<br />

takımımız en yüksek puanı toplayarak *Yıldız Takım*, <strong>Anadolu</strong><br />

<strong>Sigorta</strong> B takımımız ise büyük bir başarıya imza atarak 2.’lik<br />

ödülünü kazandı.<br />

01 Mart <strong>2012</strong>-07 Haziran <strong>2012</strong> tarihleri arasında toplamda<br />

7 oyun sonucunda takım sıralamasında üst üste 4. kez<br />

şampiyonluk ve 2.lik başarılarını yaşayan <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong><br />

Bowling Takımlarımız ayrıca bireysel sıralamalarda aşağıdaki<br />

ödülleri alarak turnuvaya damgasını vurdu.<br />

• Erkekler Bireysel 1.lik Ödülü Ayhan Uzun<br />

• Erkekler Bireysel 2.lik Ödülü Erdal Turgut<br />

• Bayanlar Bireysel 2.lik Ödülü Nesligül Güneş<br />

59<br />

• High Strike Ödülü Ayhan Uzun<br />

• High Skor Ödülü Erdal Turgut<br />

<strong>Sigorta</strong> sektöründeki en büyük organizasyonların biri olan<br />

Türk <strong>Sigorta</strong> Sektörü Bowling Ligi’ne “Kaybetmek Yok” sloganı<br />

ile 4 senedir damga vuran takımlarımızdan desteklerini esirgemeyen<br />

Genel Müdürümüz Musa Ülken başta olmak<br />

üzere tüm yöneticilerimize özel teşekkürlerimizi sunuyoruz.<br />

Geçen yıllarda olduğu gibi geleneğimize devam ediyor ve bu<br />

seneki şampiyonluğumuzu tüm <strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> ailesine<br />

armağan ediyoruz.<br />

<strong>Anadolu</strong> <strong>Sigorta</strong> Bowling Takımları olarak en büyük gücümüz<br />

ARKADAŞLIĞIMIZ…<br />

Sevgiyle...<br />

Serhat GÜNEŞ<br />

Bireysel ve Ticari <strong>Sigorta</strong>cılık<br />

Müdürlüğü


Şampiyonluğun adresi<br />

yine değişmedi…<br />

Basisen’in İzmir’de düzenlediği, aralarında Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Müdürlüğümüzün de bulunduğu 19 takımın katıldığı futbol<br />

turnuvasının galibi, finalde Türkiye İş Bankası Gıda Çarşısı<br />

Şubesi’ni 10-3 yenen bölge müdürlüğümüz oldu.<br />

60<br />

Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü takımımız böylelikle üst üste 2.<br />

kez şampiyonluğun sahibi oldu.<br />

Takımımızı kutlar, başarılarının devamını dileriz.


Mısra’dan<br />

uluslararası<br />

başarı…<br />

Eski Genel Müdür Yardımcımız Efe Gündeş’in kızı Mısra Gündeş,<br />

Türkiye Senkronize Yüzme Milli Takımı’nın bir sporcusu olarak,<br />

05.04.<strong>2012</strong>-07.04.<strong>2012</strong> tarihleri arasında Almanya’nın Düsseldorf<br />

kentinde bu yıl 26’ıncısı düzenlenen Uluslararası Novice Youth<br />

Senkronize Yüzme Yarışması’na kendi yaş kategorisinde (B Yaş<br />

Grubu: Doğum tarihi 1997 ve sonrası olanlar) katıldı.<br />

Mısra, söz konusu yarışmanın 12 ülkeden 19 sporcunun katıldığı<br />

“B Yaş Grubu Solo Kategorisi”nde birinci olarak altın madalya<br />

kazandı. Mısra, bu başarısıyla birlikte ülkemize “Senkronize<br />

Yüzme” dalında ilk uluslararası madalyayı kazandıran sporcu<br />

unvanına sahip oldu.<br />

Aynı yarışmanın 8 ülkeden 13 takımın katıldığı “B Yaş Grubu Düet<br />

Kategorisi”nde ise Mısra Gündeş, düet eşi Defne Bakırcı ile birlikte<br />

ikinci olarak gümüş madalya kazandı. Böylece, uluslararası bir<br />

yarışmada kazanılan ilk altın madalyadan sonra uluslararası ilk<br />

gümüş madalyamızda “Düet”ten gelmiş oldu.<br />

61


İNSAN KAYNAKLARI<br />

07.03.<strong>2012</strong>-30.06.<strong>2012</strong> Tarihleri<br />

arasında göreve başlayan çalışanlarımız<br />

1986 Şişli doğumlu olan Emine<br />

Paşabeyzade, Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik<br />

Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği<br />

Bölümü mezunudur. 07.05.<strong>2012</strong> tarihinde<br />

Yazılım Geliştirme Müdürlüğü’nde Yazılım<br />

Uzman Yardımcısı olarak göreve başlamıştır.<br />

1988 Besni doğumlu olan Esra Özçetinkaya,<br />

Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek<br />

Yüksekokulu Bankacılık ve <strong>Sigorta</strong>cılık Bölümü<br />

mezunudur. 07.05.<strong>2012</strong> tarihinde Akdeniz Bölge<br />

Müdürlüğü’nde Maksimum <strong>Sigorta</strong> Uzmanı<br />

olarak göreve başlamıştır.<br />

1984 Lefkoşa doğumlu olan Hasan Serdengeçti,<br />

Doğu Akdeniz Üniversitesi Bilgi ve Teknoloji<br />

Yüksekokulu Elektrik ve Elektronik Teknolojileri<br />

Programı mezunudur. 19.03.<strong>2012</strong> tarihinde<br />

Kıbrıs Şube’de Maksimum <strong>Sigorta</strong> Uzmanı<br />

olarak göreve başlamıştır.<br />

TARIK ÖZKANLI<br />

1976 Silivri doğumlu olan Tarık Özkanlı,<br />

Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi<br />

Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunudur.<br />

21.05.<strong>2012</strong> tarihinde Bilgi Teknolojileri<br />

Mimari ve Güvenlik Danışmalığı’nda II. Sınıf<br />

BT Mimarı olarak göreve başlamıştır.<br />

UFUK POLAT<br />

1980 Düzce doğumlu olan Ufuk Polat, Düzce<br />

Lisesi mezunudur. 09.04.<strong>2012</strong> tarihinde<br />

Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü’nde Destek<br />

Hizmetleri Personeli olarak göreve başlamıştır.<br />

NESLİHAN ERTAN<br />

1989 Fatih doğumlu olan Neslihan Ertan,<br />

Beykent Üniversitesi Meslek Yüksekokulu<br />

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü mezunudur.<br />

11.06.<strong>2012</strong> tarihinde İstanbul Bölge<br />

Müdürlüğü’nde Maksimum <strong>Sigorta</strong> Uzmanı<br />

olarak göreve başlamıştır.<br />

EMİNE PAŞABEYZADE ERTAN KURT<br />

ESRA ÖZÇETİNKAYA FATMANUR AKARÇAY<br />

HASAN SERDENGEÇTİ ÖZLEM ARISOY<br />

62<br />

1985 Kartal doğumlu olan Ertan Kurt, Kocaeli<br />

Üniversitesi Gölcük Meslek Yüksekokulu<br />

Otomotiv Programı mezunudur. 07.05.<strong>2012</strong><br />

tarihinde Oto Hasar Müdürlüğü’nde Hasar<br />

Denetim Memuru olarak göreve başlamıştır.<br />

1991 İslahiye doğumlu olan Fatmanur Akarçay,<br />

Mustafa Kemal Üniversitesi İskenderun<br />

Meslek Yüksek Okulu Metalurji Bölümü mezunudur.<br />

07.05.<strong>2012</strong> tarihinde Bireysel ve<br />

Ticari <strong>Sigorta</strong>cılık Müdürlüğü’nde Memur olarak<br />

göreve başlamıştır.<br />

1980 Fatih doğumlu olan Özlem Arısoy,<br />

<strong>Anadolu</strong> Üniversitesi İşletme Fakültesi<br />

İşletme Bölümü mezunudur. 19.03.<strong>2012</strong><br />

tarihinde Kadıköy Bölge Müdürlüğü’nde<br />

Maksimum <strong>Sigorta</strong> Uzmanı olarak göreve<br />

başlamıştır.<br />

TUBA TAŞER<br />

1982 İstanbul doğumlu olan Tuba Taşer,<br />

Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi<br />

Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü<br />

mezunudur. 19.03.<strong>2012</strong> tarihinde İstanbul<br />

Bölge Müdürlüğü’nde Maksimum <strong>Sigorta</strong><br />

Uzmanı olarak göreve başlamıştır.<br />

ÖZLEM DEVRİM<br />

1983 İzmir doğumlu olan Özlem Devrim, <strong>Anadolu</strong><br />

Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme<br />

Bölümü mezunudur. 11.06.<strong>2012</strong> tarihinde<br />

İstanbul Bölge Müdürlüğü’nde Maksimum<br />

<strong>Sigorta</strong> Uzmanı olarak göreve başlamıştır.


Hasar Yönetimi Müdürlüğü<br />

Evren Çağlar, 17.12.2011<br />

İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü<br />

Gültaç Gülsüm Gürkan ile Sinan<br />

Koray Kırıklar, 07.04.<strong>2012</strong><br />

Oto Hasar Müdürlüğü<br />

Yasin Özbey, 26.05.<strong>2012</strong><br />

Proje ve Değişim Yönetimi Başkanlığı<br />

Sinem Söyler, 26.05.<strong>2012</strong><br />

Aktüerya Müdürlüğü<br />

Taylan Matkap, 26.05.<strong>2012</strong><br />

Organizasyon Müdürlüğü<br />

Ferda Akyol ile Muhasebe ve Mali<br />

İşler Müdürlüğü Tunç Eryıldız,<br />

27.05.<strong>2012</strong><br />

İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü<br />

Ali Kaya, 27.05.<strong>2012</strong><br />

Kurumsal <strong>Sigorta</strong>cılık Müdürlüğü<br />

Seda Sel, 02.06.<strong>2012</strong><br />

Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları Müdürlüğü<br />

Selin Meraki, 02.06.<strong>2012</strong><br />

63<br />

Hasar Yönetimi Müdürlüğü<br />

Ayla Coşar, 09.06.<strong>2012</strong><br />

Kurumsal <strong>Sigorta</strong>cılık Müdürlüğü<br />

Nur İpek Karabiber, 16.06.<strong>2012</strong><br />

Orta Karadeniz Bölge Müdürlüğü<br />

Ebru Yiğit ile İç <strong>Anadolu</strong> Bölge<br />

Müdürlüğü Baha Orhan Eryaşar,<br />

17.06.<strong>2012</strong><br />

Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları Müdürlüğü<br />

Mine Sezener ile Burak Afşar,<br />

23.06.<strong>2012</strong><br />

İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü<br />

Dilek Güney ile Hakan Aldemir,<br />

23.06.<strong>2012</strong><br />

İstanbul Bölge Müdürlüğü<br />

Lütfiye Berna Berger ile Hakan<br />

Akgün, 30.06.<strong>2012</strong><br />

Proje ve Değişim Yönetimi Bşk.<br />

Zeynep Özübek, 30.06.<strong>2012</strong><br />

İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü<br />

Arzu Yılmaz, 14.07.<strong>2012</strong><br />

EVLENENLER


ÇOCUĞU OLANLAR<br />

Güney <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü<br />

Fatma Sıraç’ın 16.03.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />

Kıbrıs Şube Mehmet Ali Bozkurt’un<br />

18.03.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />

Reasürans Müdürlüğü Pelin<br />

Köseoğlu’nun 23.03.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />

İstanbul Bölge Müdürlüğü Nur Erel’in<br />

24.03.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />

İstanbul Bölge Müdürlüğü’nden Ebru<br />

Ayvaz ile Satın Alma, Destek ve İnşaat<br />

Müdürlüğü’nden Gürsel Ayvaz’ın<br />

29.03.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />

Batı <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü Ufuk<br />

Karkın’ın 03.04.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />

İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü<br />

Fatma Meltem Yurtseven’in<br />

04.04.<strong>2012</strong>’de bir kızı ve bir oğlu<br />

İstanbul Bölge Müdürlüğü Ünal Sel’in<br />

09.04.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />

Oto Hasar Müdürlüğü Kazım Han’ın<br />

07.05.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />

Satın Alma, Destek ve İnşaat<br />

Müdürlüğü Mehmet Dinç’in<br />

08.05.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />

64<br />

Teftiş Kurulu Volkan Dursunoğlu’nun<br />

13.05.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />

Proje ve Değişim Yönetimi Başkanlığı<br />

Kerem Erberk’in 18.05.<strong>2012</strong>’de bir<br />

oğlu<br />

İstanbul Bölge Müdürlüğü Volkan<br />

Ayas’ın 19.05.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />

Oto Hasar Müdürlüğü Erdal Yılmaz’ın<br />

22.05.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />

İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü Barkın<br />

Turhanoğlu’nun 22.05.<strong>2012</strong>’de bir kızı<br />

Sağlık <strong>Sigorta</strong>ları Müdürlüğü<br />

Ramazan Demir’in 25.06.<strong>2012</strong>’de<br />

ikiz oğulları<br />

İstanbul Bölge Müdürlüğü<br />

Ahmet Us‘un 27.06.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />

Kadıköy Bölge Müdürlüğü<br />

Alparslan Karakuş’un 10.07.<strong>2012</strong>’de<br />

bir kızı<br />

Teftiş Kurulu<br />

Hüsnü Erdem Karabostan’ın<br />

12.07.<strong>2012</strong>’de bir oğlu<br />

Risk Yönetimi ve İç Kontrol Müd.<br />

Nurdan Türkdemir’in 18.07.<strong>2012</strong>’de<br />

bir kızı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!