manipulasyonlarin-kiskacinda-islam-4105-d

40
gerçekleştirdikleri halde tek eşli hayat sürmemeleri,
eşcinselliğin kağıt üzerinde iddia edildiği
gibi aile kavramı ile yan yana gelemeyeceğini
ortaya koymaktadır. Tüm bunlara ek olarak,
eşcinsel evliliklerde taşıyıcı annelik gibi yöntemlerle
dünyaya getirilen ya da evlat edinme yoluyla
sahiplenilen çocukların, anne-baba ile özdeşim
kurma süreci engellenmiş olmaktadır ki bu
durum çocuklar için sağlıklı bir gelişimsel süreç
yaşanmasını imkansız kılmaktadır.
• Avrupa ve Amerika’da oldukça yaygın olan
evlilik dışı ilişki ve evlilik dışı doğum, halkı
Müslüman olan ülkelerde de özgürlük söylemi
ile yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Burada
temel hedefin, küresel sistemin politikalarını
rahatça uygulayabilmesinin önündeki en
önemli engellerden biri olan aile kurumunu ve
nesebi zayıflatmak olduğu görülmektedir. Bu
sebeple halkı Müslüman olan ülkelerde bir taraftan
“partnerlik”, “birlikte yaşama” gibi evlilik
dışı ilişki biçimleri yaygınlaştırılırken, bir
taraftan da kürtaj gibi dinî, insanî ve vicdanî
açıdan sorunlu bir uygulama biçimi “kadın
hakları, eşitlik” gibi söylemlerle normalleştirilmeye
çalışılmaktadır. OECD ülkelerini
kapsayan bir araştırmaya göre, OECD üyesi
ülkelerde evlilik dışı doğum oranının ortalama
%50’lere ulaştığı, kimi ülkelerde bu oranın
daha da yüksek olduğu görülmektedir.
• Halkı Müslüman olan ülkelerde alkollü içki
tüketimini arttırmaya dönük uygulamalar sistematik
bir şekilde sürdürülmektedir. Özellikle
genç kitleyi hedef alan festival ve etkinliklerde
alkollü içecek firmaları ücretsiz dağıtım
yapmakta, kültür-sanat organizasyonlarına
sponsor olmakta, sinema, tv ve internet aracılığıyla
toplumlar alkole özendirilmektedir.
Benzer süreçler Türkiye’de de yaşanmaktadır.
Hem İslam dini açısından yasak olan, hem de
insan ve toplum sağlığına verdiği zarar su götüring
to obtain rights in so-called issues officially
marry in countries such as the Netherlands
and the US, they don’t live a monogamous life
and this reveals that the homosexuality and
the concept of family can not come together
as is claimed on paper. In addition to all these,
the children born in surrogate methods or adopted
in homosexual marriages are prevented
from building identification with the parents
and this precludes to live a healthy growing
process.
• Efforts are put forward to popularize common-law
marriage and extramarital births
which are quite common in Europe and
America through the discourse of freedom
in Muslim countries. It is seen that the main
objective here is to weaken the family institution
and affiliation which are the most important
obstacles in front of the global system
for applying its policies easily. For this reason,
on one hand the types of extramarital affairs
such as “partnership”, “common mariage” are
popularized, on the other the efforts are put
forward to normalize the religiously, humanistically
and conscientiously problematic practice
such as abortion through the discourses
of “women’s rights, equality’. According to a
study covering the OECD countries, it is seen
that the average illegitimate birth rates have
reached to 50% in OECD countries, and in
some other countries this ratio is even higher.
• Efforts to increase the consumption of alcoholic
beverages in Muslim countries are put
forward in a systematic way. Especially in festivals
and events for young audiences the alcoholic
beverage companies distribute for free,
and sponsor the culture-arts organizations and
the society is incented to alcohol through cinema,
tv and the internet.
• Similar processes have also taken place in Turkey.
The efforts are put forward to trivialize