13.07.2015 Views

kpds'de çıkmış çeviri soruları - KPDS.org

kpds'de çıkmış çeviri soruları - KPDS.org

kpds'de çıkmış çeviri soruları - KPDS.org

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞÇEVİRİ SORULARI1997 - 2007EĞİTİM VE YAYINCILIK HİZMETLERİAKIN YAYINCILIK VE İNTERNET HİZMETLERİSelanik 1. Caddesi 3/ 9 KIZILAY ANKARA(312) 435 64 60 - (312) 435 64 61WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong> 1997 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI33. To protect its own fisheries, Canada hastaken a tougher line with foreign vesselsfishing its coasts.A) Kanada, kendi balıkçılığını geliştirebilmekiçin, kıyılarında avlanan yabancı teknelerekarşı önlemlerini arttırmıştır.B) Kanada, kendi balıkçılık bölgelerinikurtarmak amacıyla, kıyılarında avlananyabancı teknelere karşı sert önlemleralmıştır.C) Kanada, kendi balıkçılığını güçlendirmekiçin, kıyılarında balık avlayan yabancıteknelere karşı daha sert bir tavır almıştır.D) Kanada, kendi balık alanlarını korumakiçin, kıyılarında balık avlayan yabancıteknelere karşı daha sert bir tavır almıştır.E) Kanada, kendi balık alanlarını iyileştirmeamacıyla, sert önlemler alarak kıyılarındayabancı teknelerin avlanmasınıengellemiştir.34. In his statement he did not conceal the factthat Serbia’s hard-line attitude had led tothe breakdown of the talks.A) Demecinde, Sırbistan’n katı tutumunungörüşmelerin kesilmesine yol açtığıgerçeğini saklamadı.B) Yaptığı açıklamada, görüşmelerinkesilmesinde Sırbistan’ın uzlaşmaztutumunun etkili olduğu gerçeğinisaklamadı.C) Konuşmasında Sırbistan’ın olumsuz tavrısonucu görüşmelerin kesildiği gerçeğinibelirtmekten kaçınmaktı.D) Görüşmelerin kesilmesinde, Sırbistan’ınuzlaşmaz tavrının neden olduğu gerçeğinibelirtmekten çekinmedi.E) Sırbistan’ın katı tutumu nedeniylegörüşmelerin kesildiğini açıkça belirtmektençekinmedi.<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI35. It seems likely that the recession in the wooltextileindustry will continue throughout theyear and that many mills may be permanentlyclosed.A) Görünüşe bakılırsa, yünlü dokuma sanayiindekigerileme yıl içinde de sürecek ve bazıfabrikalar kapanacaktır.B) Yünlü dokuma sanayiince bütün yıl boyuncadevam eden bunalım sonucu fabrikanın süresizolarak kapanması kaçınılmaz görünüyor.C) Yünlü dokuma sanayiinde yıl içinde birdurgunluk görüleceği ve pek çok fabrikanıntamamen kapanacağı kesindir.D) Yünlü dokuma sanayiindeki durgunluğun yılboyunca süreceği pek çok fabrikanınsüresiz kapanabileceği muhtemel görünüyor.E) Çoğu fabrikanın süresiz kapanmasına nedenolabilecek durgunluk, yünlü dokuma sanayiindeyıl boyunca devam edecek gibi görünüyor.36. What we really expect to find in a work of art isa certain personal element and a distinctivesensibility.A) Bir sanat eserinde bulunmasını istediğimizşeyler aslında belirli bir kişisel nitelik ilekendine özgü duyarlılıktır.B) Belirli bir kişisel anlatım ve farklı bir duyarlılık,bir sanat eserinde gerçekten bulunması istenenniteliklerdir.C) Gerçekten bir sanat eserinde bulmayıumduğumuz şey, belirli bir kişisel öğe vebelirgin bir duyarlılıktır.D) Çarpıcı bir duyarlılık ve belirli bir kişisel boyutbir sanat eserinde esas olarak bulunmasınıistediğimiz öğelerdir.E) Belirli bir kişisel özelliğin ve etkileyici birduyarlılığın, bir sanat eserinde bulunmasınıgerçekten arzuluyoruz.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI37. It was pointed out the company, which hadbeen on the verge of bankruptcy, got overthe crises through substantial borrowingfrom various banks.39. The committee unanimously rejected aproposal to divide the city into two zones andstressed the need to consider the whole city asa unit.A) İflasın eşiğine gelmiş olan şirketin çeşitlibankalardan yüklü krediler alarak bunalımıaştığı belirtildi.B) Bazı bankalardan bol kredi alarak bunalımıazaltmaya çalışan şirketin, iflasa doğrusürüklendiği bildirildi.C) İflasla karşı karşıya gelmiş olan şirketin,bunalımı aşmak için, pek çok bankadankrediler aldığı ifade edildi.D) Çeşitli bankalardan yüklü krediler alarakbunalımı atlatmaya çalışan şirketin iflastankurtulmadığı açıklandı.E) İflas tehlikesini atlaşmış olan şirketin bazıbankalardan bol kredi alarak bunalımdançıktığı bildirildi.38. Since the signing of the Maastrich Treaty,Britain has constantly been in conflict withherpartners in theEuropean Union over thequestion of monetary union.A) Kurul, kenti iki bölgeye ayırmayı amaçlayanöneriyi tümüyle reddetti ve kentin bir bütünolarak ele alınması gerektiği görüşüne vardı.B) Kentin iki bölgeye ayrılmasına ilişkin öneriyiderhal reddeden kurul, tüm kentin bir bütünolarak ele alınması gerektiği görüşüne vardı.C) Kurul, kenti iki bölgeye ayırma önerisinioybirliğiyle reddetti ve tüm kentin bir bütünolarak düşünülmesi gerektiğini vurguladı.D) Tüm kentin bir bütün olarak değerlendirilmesigereği üzerine duran kurul, kenti iki bölgeyeayırmaya yönelik öneriyi tereddütsüz reddetti.E) Kentin iki bölgeye ayrılmasını öngören öneriyioy çokluğu ile reddeden kurul, tüm kentin birbütün olarak görülmesi gereği üzerine ısrarladurdu.40. The report makes it clear that in 1996 mostEuropean countries met almost half of theirenergy needs by means of natural gas.A) Maasrict Anlaşması imzalandıktan sonra,İngiltere para birliği konusunu ileri sürerek,AvrupaBirliğindeki ortaklarıyla sert birçatışma içine girmiştir.B) Maasrict Anlaşmasının imzalanmasındanberi, İngiltere, Avrupa Birliğindekiortaklarıyla para birliği konusunda süreklibir çatışma içinde olmuştur.C) Maasrict Anlaşmasının imzalanmasındanbu yana, İngiltere para birliği üzerindedurmuş ve Avrupa Birliğindeki ortaklarlarıile zaman zaman tartışmıştır.D) Maasrict Anlaşmasının imzalanmasıüzerine, İngiltere para birliği konusundaAvrupa Birliğindeki ortaklarından farklı birtavır içine girmiştir.E) Maasrict Anlaşmasının imzalanmasıylaİngiltere, para birliği konusunda AvrupaBirliğindeki ortaklarıyla tam bir uyum içinegirmiştir.A) Raporda doğalgazın 1996’da Avrupaülkelerinin çoğunda enerji ihtiyacının yaklaşıkyarısını karşıladığı belirtilmektedir.B) Avrupa ülkelerinin çoğunun, enerji ihtiyaçlarınınyarısını doğalgaz kullanarak karşıladığı1996’da hazırlanan raporda da açıklamıştır.C) Raporda, 1996’da Avrupa’da, enerji ihtiyacınınyarısından çoğunu doğalgaz yoluyla karşılayanpek çok ülke olduğu açıkça ifade edilmektedir.D) Raporda açıkça ifade edildiğine göre 1996’daçoğu Avrupa ülkesi, enerji ihtiyacının yarısınıdoğalgazla karşılamak zorunda kalmıştır.E) Rapor, 1996’da çoğu Avrupa ülkesinin, enerjiihtiyaçlarının yaklaşık yarısını doğalgazvasıtasıyla karşıladığını açıkça ortayakoymaktadır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI41. Most speakers at the meeting pointed outthat, in recent years, some of the researchprojects undertaken by universities hadbeen concerned more with currentproblems than with purely scientificmatters.A) Toplantıya katılan çoğu konuşmacı, sonyıllarda üniversiteler tarafından uygulananaraştırma projelerinin sadece bilimselkonularda değil, aynı zamanda güncelsorunlarda da ilgili olması gerektiğinivurguladı.B) Konuşmacıların toplantıda görüş birliğinevardığı gibi, son yıllarda üniversitelertarafından yürütülen araştırma projeleri saltbilimsel konulardan çok, güncel sorunlarlailgilidir.C) Toplantıdaki pek çok konuşmacı,üniversitelerde sürdürülen araştırmaprojelerinden bazılarının salt bilimselkonular yerine, güncel sorunlarla ilgiliolması gerektiğini belirtti.D) Toplantıdaki konuşmacıların çoğu, sonyıllarda üniversitelerce üstlenilen bazıaraştırma projelerinin salt bilimselkonulardan çok, güncel sorunlarla ilgiliolduğunu belirtti.E) Toplantıda söz alan pek çok konuşmacı,son yıllarda üniversitelerin yürüttüğüaraştırma projelerinin bilimsel konularlaolduğu kadar güncel sorunlarla da ilgiliolduğunu belirtti.42. Some years ago The German ConstitutuonalCourt decided by a 6 to 2 vote that no lawcould allow abortion in violation of the unborn.A) Yıllar önce Alman Anayasa Mahkemesinin 2’yekarşı 6 oyla aldığı karara göre, hiçbir yasadoğramamış çocuğun haklarını hiçe sayarakkürtaja izin vermez.B) Alman Anayasa Mahkemesinin birkaç yıl önce2’ye karşı 6 oyla aldığı karara göre,doğramamış çocuğun haklarını ihlal etmek olankürtaja hiçbir yasa izin vermez.C) Birkaç yıl önce, Alman Anayasa Mahkemesi,hiçbir yasanın doğmamış çocuğun haklarınaaykırı olarak kürtaja izin veremeyeceğine 2’yekarşı 6 oyla karar verdi.D) Alman Anayasa Mahkemesi, doğmamışçocuğun haklarını ihlal etmek demek olankürtaja hiçbir yasanın izin vermeyeceğigörüşünü birkaç yıl önce 2’ye karşı 6 oyladeğiştirdi.E) Alman Anayasa Mahkemesi, birkaç yıl önce,hiçbir yasada kürtaja izin veremeyeceğine 2’yekarşı 6 oyla kararvererek, doğmamış çocuğun hakkının ihlaledilmesini engelledi.43. Sahra’nın yılda kilometreye varan bir hızlagüneye doğru genişlemekte olduğu bilimselolarak ispatlanmıştır.A) Recent scientific investigations have revealedthat the southerly movement of the Sahararemains at under 10 kilometres per year.B) There is scientific evidence to suggest that theSahara is expanding southwards at a rate ofroughly 10 kilometres a year.C) The rate at which the Sahara is expandingsouthwards at a rate of roughly 10 kilometres ayear.D) According to recent scientific date, The Saharais moving in a southerly direction at a rate ofjust under 10 kilometres a year.E) It has been scientifically established that theSahara is expanding southwards at a rate of upto 10 kilometres a year.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI44. Makalede, dünya tahıl üretiminin sonyıllarda önemli ölçüde düşmeye başladığıvurgulanmaktadır.A) In the article it is emphasized that the worldgrain production has begun to fallsubstantially in recent years.B) From the article it is apparent that therehas been a substantial fall in the worldgrain productuon in recent decades.C) İt should be emphasized in the article thatthere has been a noticeable drop in theworld grain production during the last fewyears.D) According to the article, a serious drop inthe world grain production only began afew years ago.E) İt is pointed out in the article that thesubstantial fall in the wold grain productionhas begun in recent times.45. “Gerçekçilik”, eleştiride kullanılan enbelirsiz kavramlardan biridir; ancak buonun çok sık kullanılmasını engellemez.A) “Realism” is so vague a critical concept thatit should only be used infrequently.B) “Realism” is one of the vaguest conceptsused in criticism but that does not stop itfrom being frequently used.C) “Realism” is a term that is frequently usedin criticism but it is often wrongly used.D) The vagueness of the term “realism”means that it is only infrequently used in acritical context.E) The term “realism” is frequently used incriticism but with only a vague concept ofwhat is actually means.46. Aile ve akrabalık, genelde ilkel veya ilerlemişolsun tüm insan topluluklarının temelgerçeğidir ve binlerce yıldan beri de hep böyleolmuştur.A) In both primitive and advanced societies familyand kinship, in general, have for thousands ofyears, been of basic importance.B) For thousands of years now, the family andrelatives have generally been basic realities inall human societies, both primitive andadvanced.C) During the last thousand years or so, the familyand kinsip generally have been among thebasic realities of all human societies whetherprimitive or advanced.D) Until the last thousand years or so, in bothprimitive and advanced societies family andkinship were usually regarded as basicelements of human existence.E) Family and kinship, generally are basic realitiesin all-human societies whether primitive oradvanced and have been so for thousands ofyears.47. Gelişmiş ülkeler çok düşük nüfus artış hızınasahip olsalar bile bunların az gelişmişülkelerdeki hızlı nüfus artışındanetkilenmeyeceklerini söylemek yanlış olur?A) Even if were a drop in the popolation growth ofdeveloped countries one should not say thatthe developing countries with their rapidlyewpanding populations would be likely to beaffected by it.B) Even supposing that the developed countrieshad a very slight population growth, itwouldn’t be fair to suggest that the rapidpopulation growth of underdevelloped countriescouldn’t affect then.C) A very slight drop in the population growth ofdeveloped countries means nothing in the faceof the rapid increase in the populations ofdeveloping countries.D) Even though developed countries have a verylow rate of poyulation growth, it wouldbe wrong to say that they will not be affected bythe rapid increase of population inunderdeveloped countries.E) It has been wrongly suggested that the rapidincrease in the population of underdevelopedcountries will have no effect on the slightdecline in population in developed countries.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI48. Sıtma tedavisinde kullanılan ilaçlar sonderece önemli olsa da hastalığa neden olansivrisineğin kontrolü çok daha önemlidir.A) However effective the drugs used in thetreatment of malaria may be, it is stillimportant to control the mosquito causessthe disease.B) Though the drugs used in the treatment ofmalaria are extremely important, the controlof the mosquito which causes the diseaseis even more so.C) If the mosquito that causes malaria couldbe controlled the drugs used in thetreatment wolud sease to be important.D) Since new drugs are extremely effective inthe treatment of malaria, there is less neednow to control the mosquito which carriesthe disease.E) Control of the mosquito which carriesmalaria has proved far more effective thanany of the drugs that have been used itstreatment.49. Bugün yayınlanan raporda, dünyadacüzzamlı 15 milyon insanın büyükçoğunluğunun tropikal ülkelerde yaşadığıbelirtilmektedir.A) A report has been released todayconfirming that there are 15 million peoplein the world with leprosy most of whom livein tropical countries.B) In the report to be released today, it ismentioned that there are fifteen millionpeople in the wold, the great majority live intropical countries.C) In the report released today, it is pointedout that of the 15 million people withleprosy in the world, the great majority livein tropical countries.D) In a report to be published today, it isconfirmed that of the 15 million lepers inthe world a slight majority live in tropicalcountries.E) According to a report published today itseems that of the 15 millon lepers in theworld by far the majority are to be found intropical countries.50. İnsanlar, uygarlığın doğuşundan berigökyüzünü incelemişlerdir; ancak orada varolanların büyük çoğunluğu halabilinmemektedir.A) People have studied the sky since the dawn ofthe civilisation, yet the bulk of what is out thereis still unknown.B) If people had studied the sky throughout thecivilized times, the bulk of what is out therewould now have been known.C) People were studying the sky even before thedrawn of civilization, but little was known aboutwhat was out there.D) A large portion of space remains unexploredthough man has been interested in it since thedawn of civilisation.E) The sky has been under observation ever sincecivilisation began, but not much is known aboutit.51. Rapordan gelecek yüzyılda dünyada kişibaşına düşecek olan su miktarında önemliölçüde azalma olacağı açıkça anlaşılır.A) One may conclude from the report that duringthe next century the average amount of waterconsumed per head of the population in theworld will have to be reduced.B) İt is most clearly in the report that, in the nextcentury, the crop in the amount of waterneeded per head in the world will be enormous.C) The report makes it clear that, during the nextcentury, the amount of water available perhead in the world will hardly be adequate.D) The report makes the point that, in the nextcentury, there will have to be a sharp drop inthe amount of water made available per headof the population in the world.E) It can be clearly understood from the reportthat during the next century there will be aconsiderable drop in the amount of wateravailable per head in the world.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI52. Yönetim, yeni hisse senetlerinin, rayiçpiyasa değerinden % 20 daha düşük olarakfiyatlandırılmasını uygun görmüştür.A) The board has proposed the sale of salenew shares on the market at a price 20 %less than their current value.B) The management has suggested that thenew shares be issued at a price 20 % lowerthan the present market value.C) The management has agreed that the newshares be priced 20 % below their currentmarket value.D) The board has announced that the price ofthe shares currently coming onto themarket should be reduced by 20 %.E) The managing board has accepted thepricing of the new shares, which will be 20% down on their actual value on themarket.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI1997 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI33. In our age many major bridges have beenconstructed around the world, but thebiggest problems bridge engineers havebeen facing today are those of maintenaneand repair.A) Çağımızda dünyada pek çok büyük köprüinşa edilmiştir, ancak bugün köprümühendislerinin karşılaştıkları en büyüksorunlar bakım ve onarım sorunlarıdır.B) Bugün dünyada pek çok büyük köprü inşaedilmektedir, fakat bakım ve onarımsorunları köprü mühendislerinin karşılaştığıen büyük sorunlar arasındadır.C) Her ne kadar çağımızda pek çok büyükköprü inşa edilmişse de, köprümühendislerinin karşılaştığı en önemlisorunlar arasında bakım ve onarımsorunları bulunmaktadır.D) Çağımız dünyasında pek çok büyükköprünün inşası mümkün olmuştur, ancakbakım ve onarım ile ilgili sorunlar, köprümühendislerini en çok meşgul edensorunlardır.E) Çağımızda pek çok büyük köprü inşaedilebilmektedir, fakat köprü mühendislerinien çok uğraştıran sorunlar, bakım veonarımı ile ilgili sorunlardır.34. The studies on electricity that led todiscovery of the electric battery andelectric current was done by physiologist,Luigi Galvani, in the eighteenth century.A) Fizyolog Luigi Galvani tarafından yapılanaraştırmalar, on sekizinci yüzyılda elektrikpilinin ve elektrik akımının bulunmasınısağlamıştır.B) Elektrik pilinin ve elektrik akımınınbulunmasını sağlayan elektrik üzerine olançalışmalar, on sekizinci yüzyılda fizyologLuigi Galvani tarafından yapılmıştır.C) On sekizinci yüzyılda elektrik üzerine olançalışmaları yapmasıyla tanınan fizyologLuigi Galvani, elektrik pilinin ve elektrikakımının bulunmasına ortam hazırlamıştır.D) Elektrik pilinin ve elektrik akımınınbulunması, on sekizinci yüzyılda fizyologLuigi Galvani’nin elektrik üzerine yaptığıçalışmalar sayesinde gerçekleşmiştir.E) On sekizinci yüzyılda elektrik üzerineyapılan çalışmalar, fizyolog LuigiGalvani’nin elektrik pilini ve elektrik akımınıbulmasıyla sonuçlanmıştır.35. When General Franco died late in 1975 after aprolonged illness, his dictatorship, which hadlasted for yearas, finally came to an end.A) General Franco’nun ağır bir hastalıktan sonra1975 sonunda ölmesi üzerine, uzun yıllardevam etmiş olan diktatörlüğü de son buldu.B) General Franco uzun süren bir hastalıktansonra 1975 sonlarında ölünce, yıllarca sürmüşolan diktatörlüğü nihayet sona erdi.C) General Franco’nun uzun yıllar devam etmişolan diktatörlüğü, onun 1975 yılı sonundaamansız bir hastalıktan ölümü üzerine sonaerdi.D) General Franco’nun yıllarca sürmüş olandiktatörlüğünün sona ermesi, onun 1975sonunda nedeni bilinmeyen bir hastalıktanölümü ile olmuştur.E) General Franco 1975 yılı sonunda tedavisimümkün olmayan bir hastalıktan ölünce, onunyıllar süren diktatörlüğü de son bulmuş oldu.36. In April 1983, in İtaly the Fanfani administrationfaced a serious crisis when Craxi, the socialistleader, withdrew from the four-party coalitionA) Nisan 1983’te İtalya’da sosyalistlerin lideriCraxi’nin dört partili koalisyondan vazgeçmesiüzerine, Fanfani yönetiminde çok ağır birbunalım baş gösterdi.B) 1983 Nisan’ında İtalya’da sosyalist liderCraxi’nin dört partili koalisyonu terk etmesi,Fanfani yönetimini ağır bir bunalımla karşıyabıraktı.C) İtalya’da sosyalist lider Craxi dört partininoluşturduğu koalisyondan vazgeçince Fanfaniyönetimi ciddi bir bunalım içine girdi.D) Nisan, 1983’te İtalya’da sosyalist lider Craxidört partili koalisyondan çekilince, Fanfaniyönetimi ciddi bir bunalımla karşılaştı.E) 1983 Nisan’ında İtalya’da Fanfani yönetimininciddi bir bunalımına girmesi, sosyalist liderCraxi’nin dörtlü koalisyondan ayrılmasına yolaçtı.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI37. Recently, one of the recearch areas thatgeophysicists have been seriouslyconcerned with has been the conditions ofcollusion between oceanic and continentalplates.A) Okyanus ve kıta plakaları arasındakiçarpışmaların koşulları, son zamanlardajeofizikçilerin ciddi olarak üzerindedurdukları bir araştırma alanıdır.B) Okyanus ve kıta plakaları arasındakiçarpışmaların koşulları son zamanlardajeofiziklerin yakından ilgilendiği biraraştırma alanı olmuştur.C) Son zamanlarda jeofizikçilerin ciddi olarakilgilendikleri araştırma alanlarında biriokyanus ve kıta plakaları arasındakiçarpışmanın koşulları olmuştur.D) Jeofizikçilerin son zamanlarında önemleüzerinde durdukları araştırma konularındanbiri, okyanus ve kıta plakalarınınçarpışmasına neden olan koşullarıdır.E) Okyanus ve kıta plakalarının çarpışmasınaneden olan koşullar, jeofizikçilerin sonzamanlarda ciddi olarak ele aldıklarıkonulardan biri olmuştur.38. Sri Lanka, which was oriçinally calledCeylon, became an independent state bythe Ceylon independence Act of 1947,which came into force on 4 February 1948.A) 4 Şubat 1948’de yürürlüğe giren, 1947Bağımsızlık Yasası uyarınca, başlangıçtanberi Seylan olarak bilinen Sri Lankabağımsız bir ülke haline gelmiştir.B) 1947 Bağımsızlık Yasası, 4 Şubat 1948’deyürürlüğe girmiş ve böylece daha önceSyelan adını taşıyan Sri Lanka bağımsız birdevlet olmuştur.C) Daha önce Seylan olark bilinen Sri Lanka 4Şubat 1948’de yürürlüğe giren 1947Bağımsızlık Yasası ile bağımsızlığınakavuşmuştur.D) Başlangıçta Seylan adını taşıyan Sri Lanka4 Şubat 1948’de yürürlüğe giren 1947Seylan Bağımsızlık Yasası ile bağımsız birdevlet olmuştur.E) Önceleri Seylan olarak bilinen SriLanka’nın bağımsızlığına kavuşması, 4Şubat 1948’de yürürlüğe konan 1947Seylan Bağımsızlık Yasası ile mümkünolmuştur.39. The Nigerian civil war broke out in July 1967.following the secession of the Eastern Region,generally known as Biafra.A) Nijerya iç savaşı genelde Biafra olarak bilinendoğu bölgesinin ayrılması üzerine Temmuz1967’de patlamıştır.B) Herkes tarafından Biafra olarak bilinen doğubölgesinin ayrılması, Temmuz 1967’deNijerya’da bir iç savaşın patlamasına yolaçmıştır.C) Temmuz 1967’de Nijerya iç savaşınınpatlaması, Biafra olarak adlandırılan doğubölgesinin ayrılması sonucu olmuştur.D) Nijerya’da Biafra denilen doğu bölgesiniayrılması üzerine, Temmuz 1967’de bir içsavaş <strong>çıkmış</strong>tır.E) Nijerya iç savaşı genellikle Biafra olaraktanımlanan doğu bölgesinin ayrı bir devletolması sonucu <strong>çıkmış</strong>tır.40. During the 1960s in Namubia, nationalistsentiment began to grow among the nativetribes, and a number of political parties wereformed including the South West AfricaPeople’s Organization (SWAPO).A) 1960’lı yıllarda Namibya’daki yerli kabilelerarasında milliyetçilik akımı gelişmeyebaşlayınca, Güney Batı Afrika Halk Teşkilatı(SWAPQ) da dahil birçok siyasi parti ortayaçıktı.B) 1960’larda Namibya’da yerli kabileler arasındamilliyetçilik duygusu artmaya başladı ve GüneyBatı Afrika Halk Teşkilatı (SWAPQ) dahil birçoksiyasi parti kuruldu.C) 1960’lı yıllardan bu yana Namibya’damilliyetçilik duygusunun yeni kabileler arasındagiderek artması sonucu, Güney Batı AfrikaHalk Teşkilatı (SWAPQ) dahil birçok siyasipartinin kurulduğu görülmüştür.D) 1960’lı yıllardan itibaren Namibya’da GüneyBatı Afrika Halk Teşkilatı (SWAPQ) da dahilbirçok partinin ortaya çıkması, yeni kabilelerarasında milliyetçilik duygusunun güçlenmesisonucu olmuştur.E) Nambiya’da, Güney Batı Afrika Halk Teşkilatı(SWAPO) dahil çok sayıda siyasal partininkurulması, 1960’lı yıllarda yerli kabilelerarasında milliyetçilik oldukça yaygın olmasınabağlıdır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI41. From the report it is understood that, astotal incomes in the economy expand, thereis a general increase in the demand f<strong>org</strong>oods and services including imports.A) Rapordan, ekonomideki toplam gelirlerinbüyümesine paralel olarak, hem ithalattahem de mal ve hizmetlere olan taleptegenel bir artış meydana geleceği açıkçaanlaşılmaktadır.B) Rapordan, ekonomide toplam gelirlerinbüyümesi sonucu, ithalat dahil mal vehizmetlere olan talepte büyük bir patlamaolacağı açıkça anlaşılmaktadır.C) İthalatla beraber mal ve hizmetlere olantalepteki büyük artışın, ekonomideki toplamgelirlerde görülen büyümenin sonucuolduğu rapordan anlaşılmaktadır.D) Ekonomide toplam gelirler ne kadarbüyürse, ithalat da dahil mal ve hizmetlereolan talebin o kadar artacağı hususu,rapordan en iyi şekilde anlaşılmaktadır.E) Rapordan, ekonomide toplam gelirlerbüyüdükçe, ithalat dahil mal ve hizmetlereilişkin talepte de genel bir artış olduğuanlaşılmaktadır.42. In Britain, after 1945, the maintenance offull employment was accepted by allpolitical parties as the primary objective ofeconomic policy.43. İngiltere ve İskoçya arasında imzalanan ve1Mayıs 1707’den itibaren yürürlüğe giren“Birlik Antlaşması”nı müteakip, İskoç ticaretyasalarının tümü İngiltere’nin ticaret yasalarınauygun hale getirildi.A) Once ‘The Treaty of Union’ between Englandand Scotland went into effect on 1 May 1707,all the Scottish trade laws had to be broughtinto with those of England.B) “The Treaty of Union” between England andScotland went into effect on 1 May 1707 andfrom thenon the same trade laws held good forEngland and for Scotland.C) Following ‘the Treaty of Union’ made betweenEngland and Scotland and brought into effecton 1 Mayıs 1707, the Scottish trade laws wererevised together with those of England.D) Following ‘the Treaty of Union’ which wassigned between England and Scotland andwent into effect as of 1 May 1707, all of theScottish trade laws were brought intoconformity with those of England.E) After 1 May 1707, when ‘the Treaty of Union’between England and Scotland went intoeffect, all the trade laws of Scotland andEngland had to be reviewed.44. Gökbilimciler, evrenin sadece güneş vegezegenleri içine alan yıldız sistemindenoluşmadığını belirttiler.A) 1945’ten sonra İngiltere’de tam istihdamınsağlanması, tüm siyasi partilerce ekonomikpolitikanın birinci hedefi olarak kabuledilmiştir.B) 1945’ten sonra İngiltere’de tüm siyasipartilerin izlediği ekonomik temel hedef,istihdamı sağlamak olarak belirlenmiştir.C) İngiltere’de ekonomik istikranın tam olaraksağlanması, 1945’ten sonra tüm siyasipartilerin kabul ettiği ekonomik politikalarınen önemli hedefi olmuştur.D) 1945’ten sonra İngiltere’de tüm siyasipartilerin kabul ettiği ekonomik politikanınöncelikli hedefi, istihdamın tam olaraksağlanması olmuştur.E) İstihdamın tam olarak sağlanması,İngiltere’de tüm siyasi partilerin 1945’tensonra uyguladıkları ekonomik politikalarınbaşlıca hedefi olarak görülmüştür.A) The astronomers suggest that the universemay not merely consist of the star systemincluding the sun and the planets.B) Astronomers pointed out that the universe doesnot consist solely of the star system whichincludes the sun and the planets.C) As the astronomers have pointed out, the sunand the planets are a part of the star systemthat makes up the universe.D) The star system, including the sun and theplanets, is not, in the opinion of theastronomers, the sole component of theuniverse.E) Astronomers are undecided as to whether theuniverse is simply compounded of the starsystem which includes the sun and the planets.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI45. Mısır’da Rozetta denilen bir yerde 1799’da,Fransızlar tarafından bulunmuş olan“Rozetta Taşı”, hem hiyerogliflerle hem deYunanca yazılmış bir kitabeyi içeriyordu.47. Anadolu’nin çeşitli yerlerinde yapılan kazılar,Hititlerin M.Ö. 1350 dolaylarında yüksek biruygarlık düzeyine ulaştıklarını ortayakoymuştur.A) “The Rosetta Stone” which was discoveredin 1799 by the French at a place calledRosetta in Egypt, bore an inscription writtenboth in hieroglyphics and in Greek.B) The French found “The Rosetta Stone” in1799 at a place called Rosetta in Egypt andthere is an inscription on it written both inhieroglyphics and in Greek.C) “The Rosetta Stone” which was called afterthe place, Rosetta, where the French foundet 1799 in, Egypt, has an inscription on itboth hieroglyphics and in Greek.D) The inscription on “The Rosetta Stone”,found by French in 1799 at a place calledRosetta in Egypt makes this an importantdiscovery as it is written both inhieroglyphics and in Greek.E) “The Rosetta Stone” with its inscription inhieroglyphics and Greek, is still to be foundwhere the French discovered it in 1799, atRosetta in Egypt.46. Profesör Green, makalesinde, 1950’lerinortasından itibaren İngiltere’de kömürmadenciliği dışında grevlerin sayısınınartma eğilimi gösterdiğini vurgulamaktadır?A) As Professor green point out in his article,from the mid 1950s onwards, strikes havebeen on the increase in Britain, exceptamong coal miners.B) It is emphasized in Professor Green’sarticle that, coal mining apart, there hasbeen a noticeable increase in the numberof strikes in Britain since the mid 1950s.C) In his article, Professor Green’s hasemphasized that, from the mid 1950sonwards, the number of strikes in Britainhas tended to increase in all areas ofmining other than coal.D) What is streessed in Professor Green’sarticle is that in the mid 1950s the numberof strikes in Britain tended to increase in allareas of mining other than coal.E) In his article, Professor Green makes thepoint that the tendency to increased strikingactivity from the mid 1950s onwards inBritain is limited to coal mining.A) Hititle settements in Anatolia have beenexcavated in order to show that there was ahigh level of civilisation before 1350 B.C.B) Excavations carried out in various parts ofAnatolia suggest that the Hitite civilisationcame to its highest point around 1350 B.C.C) Varius part of Anatolia are being excavated soas to confirm that there was a high level ofHitite civilisation there around 1350 B.C.D) Excavations suggest that the Hittites ofAnatolia only reashed a high level of civilisationafter 1350 B.C.E) Excavations carried out in various parts ofAnatolia have revealed that the Hittites attaineda high level of civilization round about 1350B.C.48. “Kara Ölüm”, 1348-50 yıllarda Avrupa’yı baştanbaşa saran ve hemen hemen nüfusun yarısınısilip süpüren vebaya verilen addır.A) “The Black Death” is the name generally givento the plague that swept across Europe in 1348and 1350 and caused the death of a half of thepopulation.B) The plague known as “The Black Death” sweptacross Europe during the years 1348-50 andkilled at least half of the population.C) Between 1348 and 1350, half of the populationof Europe was killed by the plague generallycalled “The Black Death”.D) “The Black Death” is the name given to theplague which swept across Europe in the years1348-50 and wiped out almost a half of thepopulation.E) Almost half the population of Europe died whenthe plaue known as “The Black death”devastated Europe during the years 1348to1350.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI49. Viyana Kongresi, Eylül 1814’ten Haziran1815’e kadar sürmüş ve Napolyon’unyenilgisinden sonra çeşitli Avrupadevletlerinin topraklarının sınırlarınıbelirlenmiştir?A) The Vienna Congress lasted fromSeptember 1814 to June 1815 and definedthe borders of the territories of variousEuropean states after the defeat ofNapoleon.B) The Vienna Congress which was heldbetween September 1814 and 1815,defined the borders between variousEuropean states after Napoleon’s defeat.C) The Vienna Congress was held betweenSeptember 1814 and June 1815, followingNapoleon’s defeat, in order to settle thefrontiers of various European countries.D) The Vienna Congress which was held fromSeptember 1814 to June 1815, afterNapoleon’s defeat, aimed to restore thefrontiers of European countries.E) After the defeat of Napoleon, the fronters ofvarious European countries were redefinedat the Vienna Congress, which lasted fromSeptember 1814 to June 1815.50. Ortaçağ Avrupasında önemli bir mimari tarzolan “romanesk” mimari önce İtalya’dagelişmiş ve daha sonra, Fransa ve Almanyabaşta olmaz üzere tüm Avrupa’yayayılmıştır.A) Romanesque architecture, which was theprevailing styl in medieval Europeanarchitecture, first flourished in İtaly and onlylater spread to France and Germany andthe rest Europe.B) Romanesque architecture, which was amajor architectural style in medievalEurope, first flourished in İtaly and thenspread to the rest of Europe, with Franceand Germany in the lead.C) Romanesque architecture, which hadoriçinated in İtaly, soon became theprevailign stlyle of architecture throughoutmedieval Europe but particularly in Franceand Germany.D) The major architectural style of medievalEurope was the Romanesque one that,oriçinated in İtaly and spread mainly toFrance and Germany.E) The leading countries of Medieval Europe,France and Germany, together with others,adopted the Romanesque style ofarchitecture that had flourished in İtaly.51. Bugün nükleer enerji üretiminin ana maddesinioluşturan uranyum, geçmişte, çeşitli bileşiklerhalinde, seramik ve dokuma sanayindekullanılıyordu.A) The use of uranium is now largely limited to theproduction of nuclear energy but formerlycompounds containing it were used in theceramics and textile industries.B) Uranium is now the chief substance used in theproduction of nuclear energy, but formerly theceramics and textile industries used it toproduce various compounds.C) Uranium is nowadays used mainly in theproduction of nuclear energy though theceramics and textile industries in the past usedits various compounds.D) Uranium, which today constitutes the mainsubstance for the production of nuclear energywas used in the past in the ceramics and textileindustries in the form of various compounds.E) The uranium compounds, which were used inthe ceramics and textile industries in the past,are today used mainly as the chief substanceof nuclear energy.52. Yaptığımız çalışma, büyük kentlerinbanliyölerinde yaşayanların sayısını son onyılda üç katına çıktığını göstermektedir.A) The study we have carried out demonstratesthat the number of those living in the suburbsof big cities tripled during the last ten years.B) The research we have undertakendemonstrates that the number of people livingin the suburbs of big cities tripled during thelast decade.C) Our study shows that during the last ten years,there was a three-fold increase in the numberof those living in the suburbs of the largercities.D) We have been informed that during the last tenyears, there was a there was a three—foldincrease the number of people living in suburbsaround the larger towns.E) Our research suggests that the population ofthe larger cities tripled during the last decadewith the growth of the suburbs.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 1998 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI33. Belgium has always seen itself as a quiet,devout, prosperous and civilised country,where people are nice to childrenA) Daima uygar, zengin, huzurlu ve barışseverbir ülke olarak bilinen Belçika’da insanlarçocuklara karşı hep iyi davranırlar.B) Belçika çocuklara her zaman iyi uygar birülke olarak görülmektedir.C) Sakin, dinine bağlı, kalkınmış ve uygar birülke olarak görülen Belçika’da insanlarçocuklara karşı hep sevecendir.D) Çocuklara karşı insanların anlayışlı olduğugörülen Belçika, düzenli, inançlı, zengin veuygar bir ülkedir.E) Belçika hep kendini insanların çocuklara iyidavrandığı sakin, dindar, müreffeh ve uygarbir ülke olarak görmüştür.34. Despite these objections raised in theSenate, there are strong arguments infavour of both sanctions and bombing.A) Senato’da dile getirilen karşıt görüşlerekarşın, harekatı ve bombardımanıdestekleyen yaklaşımların daha güçlüolduğu görülüyor.B) Seneto’da yapılan bu itirazlara karşın, hemyaptırımlar hem de bombardıman lehindegüçlü görüşler bulunmaktadır.C) Senato’da tartışmalar devam etse desaldırı ve bombardıman lehindeki görüşlergittikçe artmaktadır.D) Senato’da böyle iddialar ileri sürülse deortaya konan görüşler hem ablukayı hemde bombardımanı kuvvetle desteklerniteliktedir.E) Tüm bu itirazlara karşın, Senato’da yapılangüçlü tartışmalar işgal ve bombardımanınlehinde sonuçlanmıştır.35. Britain’s newspaper market, which is one ofthe world’s most diverse, continues to prosperwith relatively stable prices.A) Dünyanın en çeşitlilerinden biri olan İngilizgazete piyasası, nispeten istikrarlı fiyatlarlagelişmeye devam ediyor.B) Dünyanın en karmaşık basın piyasasına sahipolan İngiltere’de, gazete fiyatlarındaki istikrarkısmen devam etmektedir.C) Kısmen istikrarlı fiyatlara sahip olan İngilizbasın piyasası, dünyanın en çok farklılıkgösteren piyasalarından biridir ve gelişmesinisürdürmektedir.D) Dünyanın en güvenilr basın piyasasına sahipolan İngiltere’de gazete fiyatlarının istikrarlıdurumu devam etmektedir.E) Dünyanın en güvenilir basın piyasalarındanbirine sahip olan İngiltere’de gazete fiyatlarınınistikrarlı artışı hızla devam etmektedir.36. When, in the mid-19 th century, the wool tradeboomed in Yorkshire, almost a tenth of thepopulation of Bradford consisted of Irishimmigrants.A) On dokuzuncu yüzyılın ortalarına doğruBradford’a yaşayan ve nüfusun onda birinioluşturan İrlandalı göçmenler Yorkshire’da hızlıbir gelişme gösteren yün ticaretini ellerindetutuyorlardı.B) On dokuzuncu yüzyılın ortalarında Yorkshire’dayün sanayiinin hızla gelişmesi Bradford’ayerleşen İrlandalı göçmenlerin nüfusunun onkat artmasına neden oldu.C) Bradford nüfusunun onda birini oluşturanİrlandalı göçmenler, on dokuzuncu yüzyılınortalarında Yorshire’da hızlı bir gelişmegösteren yün dokumacılığının temelinioluşturuyordu.D) On dokuzuncu yüzyılın ortalarında,Yorkshire’de yün ticareti hızlı bir gelişmegösterdiğinde, Bradford nüfusunun hemenhemen onda birini İrlandalı göçmenlerdenoluşuyordu.E) On dokuzuncu yüzyılın ortalarına doğruYorkshire’da yün ticareninin hızla gelişmesiBradfor’daki İrlandalıların hemen hemen ondabirinin göç etmesi ile sonuçlandı.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI37. The main issue in the Russian economythis year is whether or not interest ratescan be held at thi 25% average envisaged inthe budget.39. There was much documentary evidence aboutthe case, which was subjected to rigoroustesting by the forensic specialists and found tobe authentic.A) Bu yıl Rus ekonomisinin önemli sorunu,bütçede belirtilen 25% ortalama ile faizoranlarını nasıl dondurulacağı konusudur.B) Bu yıl Rus ekonomisinde yaşanan temelsorun, faiz oranlarının bütçede kabuledildiği gibi %25 düzeyinde naslıdurdurulacağı hususudur.C) Faiz oranlarının bütçede bu yıl öngörüldüğügibi %25 düzeyinin altına indirilebilmesi,Rus ekonomisinin en başta gelen sorunuolmuştur.D) Faiz oranlarının, bütçede ifade edildiği gibi%25 düzeyinin nasıl indirileceği konusu,Rus ekonomisinin bu yıl en çok uğraştıransorun olmuştur.E) Bu yıl Rus ekonomisindeki ana sorun, faizoranlarını bütçede öngörülen %25ortalamasında tutulup tutulamayacağıdır.38. Spain’s King Juan Carlos, speaks fluentPortuguese, as he grew up in Portucal,where his father lived in exile.A) İspanya Kralı Juan Carlos, Portekiz’dedoğup büyüdüğü ve babası gibi buradasürgünde yaşadığı için mükemmelPortekizce konuşur.B) İspanya Kralı Juan Carlos’un çok akıcıPortekizce konuşmasının en önemlinedeni, babasının sürgüne gönderildiğiPortekiz’de uzun süre yaşamış olmasıdır.C) İspanya Kralı Juan Carlos, Portekizce’yiakıcı bir şekilde konuşmayı Portekiz’debabası gibi sürgün yaşadığı yıllardaöğrendi.D) İspanya Kralı Juan Carlos, babasınınsürgün yaşadığı Portekiz’de büyümüşolduğu için akıcı Portekizce konuşur.E) Portekiz’de doğup büyüyen İspanya KralıCarlos, sürgünde yaşayan babası kadarakıcı Portekizce konuşur.A) Davaya ilişkin bir sürü kanıt ve belge bu alanınuzmanlarında köklü bir incelemeye alınmış vebunların doğruluğu ispatlanmıştır.B) Güvenlik uzmanları, dava ile ilgili pek çok belgeve kanıtı yoğun bir incelemeye almış vebunların gerçek olduğunu ortaya koymuştur.C) Dava hakkında, adli tıp uzmanlarınca sıkıincelemeye tabi tutulan ve gerçek olduğuanlaşılan pe çok belgesel kanıt bulunmaktaydı.D) Pramak izi uzmanlarınca ayrıntılı birincelemeye tabi tutulan belgesel kanıtlar,davaya ilişkin gerçekleri kesin olarak ortayakoymuştur.E) Davaya ilişkin o kadar çok belge ve kanıtbulunmaktaydı ki bunların ilgili uzmanlarcaincelenmesi ve doğruluklarının saptanması çokuzun sürmüştür.40. Today there are some political scientists whowould date the beginning of the cold war backto the early 1920s when the Soviets declaredideological war on western capitalist society.A) Bugün bazı siyaset bilimciler, Sovyetlerinkapitalist batı ülkelerine karşı ideolojik bir savaşaçtığı 1920’li yılların, soğuk savaşın başlangıçtarihi olarak kabul edilmesine karşılar.B) Bugün, soğuk savaşın başlangıcını, Sovyetlerinkapitalist batı toplumlarına karşı ideolojik savaşilan ettiği 1920’lerin ilk yıllarına dayandıran bazısiyaset bilimciler bulunmaktadır.C) Bugün bazı siyaset bilimcilere göre sovyetlerin1920’li yılların başında kapitalist batı ülkelerinekarşı ideolojik bir savaş açması, soğuk savaşınbaşlangıcını oluşturan ilk gelişmedir.D) Bugün bazı siyaset bilimciler soğuk savaşınbaşlangıç tarihi 1920’li yıllar olarak kabulederler, çünkü bu dönemde Sovyetler,kapitalist batı toplumlarına karşı ideolojik birsavaş ilan edilmektedir.E) 1920’li yılların başında Sovyetlerin bazıkapitalist batı toplumlarına karşı ideolojik birsavaş başlatmaları, bugün bazı siyasetuzmanları tarafından soğuk savaş olarak kabuledilmektedir.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI41. The Cuban missile was in fact a highlyeducative process for both the Americansand the Soviets, and thereafter each treatedthe other with respect.43. Bir yıl kadar süren bir araştırmada, bilimadamları aşırı şişmanlığa yol açtığınainandıkları bir gen bozukluğunu ortayaçıkardılar.A) Gerek Amerikalılar gerekse Sovyetleraçısından oldukça eğitici bir süreç olanKüba bunalımı, her iki tarafın birbirine karşısaygı göstermesine neden olmuştur.B) Küba füze bunalımı, gerek Amerikalılargerek Sovyetler üzerinde oldukça eğiticiolmuş ve daha sonraki yıllarda her ikisi debirbirine karşı saygı göstermeyebaşlamıştır.C) Hem Amerikalılar hem de Sovyetler, Kübafüze bunalımını oldukça eğitici bir süreçolarak görmüşler, bundan böyle birbirlerinekarşı saygılı davranmayı öğrenmiştir.E) Küba füze bunalımı, gerçekten, hemAmerikalılar hem de Sovyetler için sonderece eğitici bir süreç olmuş ve bundansonra her biri diğerine saygılı davranmıştır.42. From 2010 onwards, in almost everycountry in continental Europe, publicfinances will be under threat because of agrowing number of elderly peopledependent on he state pension.A) Emekli maaşına bağlı yaşlıların sayısınınartması 2010 yılından itibaren kıtaAvrupa’sının tüm ülkelerinde kamu gelirleriüzerinde azaltıcı bir etki oluşturacaktır.B) 2010 yılından sonra, kıta Avrupa’sının tümülkelerinde kamu harcamaları baskı altındaolacaktır, çünkü devletten emekli maaşıalan yaşlıların sayısı hızla artıyor.C) Devletten emekli maaşı alan emeklilerinsayısı hızla arttığı için kıta Avrupa’sıülkelerinde kamu bütçeleri 2010 yılındanbaşlayarake denk bütçe özelliği yitirecektir.D) Devletten emekli maaşına bağlı yaşlıkişilerin sayısının artması nedeniyle, 2010yılından itibaren kıta Avrupa’sının hemenher ülkesinde kamu maliyesi tehdit altındaolacaktır.E) Devletten emekli maaşı alan yaşlılarınsayısı giderek arttığı için 2010 yılındanbaşlayarak kıta Avrupa’sı ülkelerinin hemenhepsinin kamu bütçeleri açık verecektir.A) In a study that had continued for a year,scientists detected a gene defect that theybelieved led to obesity.B) A study, which lasted nearly a year, convincedscientists that obesity could be caused by agene defect.C) After a year-long study, scientists admitted thatobesity could be caused by a gene defect.D) Following a year-long study, scientistsobserved a gene defect which they wereconvinced was a cause of obesity.E) A study, carried out on obesity by scientists foralmost the whole year, suggests that a genedefect was the primary cause.44. Eğer bir kişiyi kendi davan için kazanmakistiyorsan, önce onu, onun gerçek dostuolduğuna ikna etmelisin.A) In winning a person to support your case, youmust first of all establish that you are truly hisfriend.B) Before you can win a man to your side, youmust first prove to him that you are a faithfulfriend.C) If you want to win a man to your cause, youmust first convince him that you are his truefriend.D) The very first step in persuading a person totake up your cause is to impress on him thatyou a genuine friend of his.E) Should you wish to win a man over to yourside, you have in the first place to convince himof your true friendship.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI45. Son yıllarda zaman zaman Auden’inüslübunda yazdığı şiirler, anlamca zenginveya yeterince zarif olmasa da, zevkleokunabilir niteliktedir.A) In later years he improved the style of hispoems rather along the lines of Auden,making them pleasantly readable thoughwithout depth of meaning.B) Now and then, especially as he got older,he wrote poems, which are like Auden’s,are definitely readable but lcking inmeaning and not refined in style.C) In later years he sometimes wrote verypleasant poems which, although not rich inmeaning, have a polished style reminiscentof Auden.D) The poems he wrote occasionally in hislater years in the style of Auden arepleasantly readable, even though they arenot rich in meaning or suffficiently refined.E) Like Auden in his later years, he too wrotepoems in a more polished style whichmade them even more pleasantly readable.46. Çoğu gazeteci, Fransız Başkanı Jospin’ingörevde olduğu ilk sekiz ay boyunca siyasimanevra için şüphe götürmez bir ustalıkgösterdiği görüşündedir.A) In the opinion of many jourmalists theFrench Prime Minister Jospin has made fulluse of his talent for political manoeuvreduring the first eight months of his being inoffice.B) Most journalists are of the opinion thatthroughout his first eight months is in office,the French Premier Jospin has shown anunsuspected flair for political manoeuvre.C) As far as a number of journalists areconcerned, the French Prime MinisterJospin has demonstrated his undoubtedskills in political manoeuvring during hiseight months in office.D) Many journalists agree that Jospin, thePremier of France, showed an amazingability for political manoeuvre during thefirst eight months he was in office.E) A number of journalists share the view thatfollowing his first months in office, Jospin,the Prime Minister of France, excelled atpolitical manoeuvring.47. İspanya Kralı II. Philip 1580’de Portekiz’ialdığından bu yana Portekizliler hep derin birişgal korkusu taşımışlardır.A) Since the Spanish King Philip II took overPortugal in 1580, the Portuguese have alwayshad a deep fear of invasion.B) After Philip II, King of Spain conqueredPortugal in 1580, the Portuguese wereextremely afraid of the consequence of hisinvasion.C) Ever since Portugal was captured in 1580 bythe Spaniards under Philip II, the Portuguesepeople have been unremittingly fearful ofanother invasion.D) The Portuguese had always been afraid of aSpanish invasion even before Portugal wastaken over in 1580 by Philip II, the King ofSpain.E) The Portuguese people’s deep-seated fear ofinvasion dates back to 1580, when Philip II ofSpain conquered Portugal.48. Başkan Yeltsin İtalya’ya yaptığı geziyitamamlarken, Rusya’nın ulusal gaz şirketiGazprom’da İtalyan enerji grubu ENI ile 2milyar dolarlık bir sözleşme imzaladı.A) President Yeltsin’s visit to İtaly ended with thesigning of a $2 billion contract betweenRussia’s national gas company Gazprom andİtaly’s energy group ENIB) During President Yeltsin’s last visit to İtaly, a $2billion contract was signed between Russia’snational gas company Gazprom and İtaly’senergy group ENIC) The $2 billion contract between Gazpromwhich is Russia’s gas company and ENI whichis İtaly’s energy group was signed just asPresident Yeltsin ended his tour of İtaly.D) As President Yeltsin rounded up his visit toİtaly, Gazprom, Russia’s national gascompany, signed a $2 billion contract with theİtalian energy group ENI.E) While President Yeltsin’s visit to İtaly wasnearing its end, the $2 billion contract betweenthe Russian gas company Gazprom and theİtalian energy group ENI was finally signed.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI49. İngiltere tarafından halen uygulanmaktaolan ve iyileştirilmesine acilen ihtiyaçduyulan sığınma politikasına göre,mülteciler ülkeye varışlarında gözetimaltına alınmakta ve yasal işlemlerintamamlanması oldukça uzun sürmektedir.A) Due to the requirements of the asylumpolicy recently adopted by Britain but still inneed of improvement, every refugee whoarrives in the country has to be detaineduntil legal matters are settled, and thisusually takes a long time.B) The current asylum policy followed byBritain urgently needs to be improved sinceit requires that all the refugees arriving inthe country are to be held in custody untilthe completion of legal procedures whichtake some time.C) According to the asylum policy currentlypractised by Britain and urgently in need ofimprovement, refugees are detained onarrival in the country, and completion oflegal procedures takes quite a long time.D) The asylum policy currently practised inBritain is in urgent need of reform as, onarrival, all refugees are taken into detentionuntil procedures are finalized which maytake a long time.E) Britain’s current asylum policy, which is indire need of revision, requires that allrefugees are to be detained upon theirarrival in the country and wait for thecompletion of lengthy legal procedures.50. Şu an Irak’la yaşanan bunalıma ilişkinolarak sizi temin etmek isterim ki biz, Irakhalkına kayıp verdirme düşüncesinikesinlikle boş karşılamıyoruz.A) The idea of inficting casualties on thepeople of Iraq in the course of the presentcrisis is not, let me assure you, one thatpleases us.B) I want to strees that the very idea ofinflicting casualties on the Iraqi people isobnoxious to me in the current crisis withIraq.C) As regards the present stalemate with IraqI feel I should emphasize that inflictingcasualties on the Iraqi people is not an ideawe cherish.D) I assure you that the thought of our havingto inflict casualties on the Iraqi peopleduring the present crisis is not a pleasingone.E) Concerning the current crisis with Iraq Iwant to assure you that we do not at allrelish the thought of inflicting casualties onthe Iraqi people.51. Güvenlik Konseyi, kitle imha silahlarınınyayılması gibi küresel tehditlerle başedebilecek birkaç uluslararası kuruluştanbiridir.A) Of the few international <strong>org</strong>anizationseprowered to check the spread of weapons ofmass destruction, which is a global threat, onlythe Security Council has proved effective.B) Except for Security Council, there are fewinternational bodies capable of tackling globalthreats, such as the spread of weapons ofmass destruction.C) The Security Council is one of the fewinternational bodies tackling global threats,such as the spread of weapons of massdestruction.D) To forestall the global threat of the spread ofweapons of mass destruction the SecurityCouncil and some few other international<strong>org</strong>anizations came into being.E) İt is the Security Council which, with a fewother international bodies, has sought to tacklesuch global threats are as the spread ofweapons of mass destruction.52. Çeşitli araştırmalar göstermiştir ki bugünAmerika’da, hemen hemen her iki saatte bir, birtrenle bir motorlu taşıt çarpışmaktadır.A) Several studies have established that once inevery two hours in present-day America, a trainand a vehicle crash.B) According to various studies carried out inAmerica today there is collision between a trainand another vehicle practically every twohours.C) In America today, as various studies haverevealed, a train hits a vehicle as often aseverytwo hours.D) Various studies show that every two hours orso a train into a vehicle in America today.E) Various studies have shown that in Americatoday a train collides with a vehicle almostevery two hours.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 1998 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI35. In Latin America and Eastern, whereinterventionist methods in the past were putinto effect most austerely, it is governments,not outside economists, that today speak mostfavourably in support of market economics.33. I’d like to make it absolutely clear at theoutset that I do not approve of themeasures proposed by the consulting firm.A) Hemen kesin olarak açıklayayım kidanışman firma tarafından ortaya konulangörüşlerin hiçbirini kabul etmiyorum.B) Öncelikle, danışman firmanın bizimle ilgiligörüşlerine katılmadığını kesin olarakaçıklamak isterim.C) Başta şunu açık olarak kesinlikle belirtmekisterim ki danışmanlık şirketinin önermişolduğu önlemleri onaylamıyorum.D) Danışmanlığımızı yapan firmanın sunmuşolduğu çözümlerin hiçbirini uygunbulmadığımı başta açık olarak ifadeediyorum.E) Öncelikle ve kesin bir dille ifade etmekisterim ki danışmanlık şirketinin bize iletmişolduğu önerileri hiçbir zaman olumlubulmadım.34. In his talk he stressed that economicrelationships are complicated andchangeable, since everything happens atonce.A) Konuşmasında, ekonomik ilişkilerinkarmaşık olduğunu ve sürekli değiştiğini,bununda her şeyin bir anda olup bitmesineyol açtığını ileri sürdü.B) Yaptığı konuşmada, her şeyin bir anda olupbitmesinin nedeninin ekonomik ilişkilerdekikarmaşıklık ve değişkenlik olduğunu iddiaeti.C) Olaylarnı bir anda olup bitmesi sonucuekonomik ilişkilerin ne denli çapraşık vefarklı olduğunu, konuşmasında açıkçaortaya koydu.D) Konuşmasında da belirttiği gibi, ekonomikilişkiler hem karmaşık hem de değişken,çünkü her şey aniden ortaya çıkıyor.E) Konuşmasında, her şey bir anda olup bittiğiiçin ekonomik ilişkilerin karmaşık vedeğişken olduğunu vurguladı.A) Geçmişti devlet müdahalesini esas alan vebizzat uygulayan Latin Amerika ve DoğuAvrupa hükümetleri, yabancı uzmanlardandaha istekli bir şekilde pazar ekonomisinidestekleyici konuşmalar yapmaktadır.B) Bugün Latin Amerikada ve Doğu Avrupa’dapazar ekonomisini destekleyenler, yabancıekonomistlerden çok, geçmişte aşırımücadeleci yöntemler uygulamış olanhükümetlerin bizzat kendileridir.C) Geçmişte müdaheleci yöntemlerin en sertşekilde uygulamaya konulduğu LatinAmerika’da ve Doğu Avrupa’da, bugün pazarekonomisi lehinde en olumlu konuşanlaryabancı ekonomistler değil, hükümetlerdir.D) Bugün Latin Amerika’da ve Doğu Avrupa’dapazar ekonomisinin yararlarından söz edenler,sadece yabancı uzmanlar değil, geçmişte aşırıdevlet müdahelesini benimsemiş olanhükümetlerin kendileridir.E) Eskiden aşırı müdaheleci uygulamaların olduğuLatin Amerika’da ve Doğu Avrupa’da, bugünkühükümetler pazar ekonomisini yabancıekonomistlerden daha fazla övmeyeyönelmektedir.36. Two months, the Czech finance minister toldhis people that the country’s four biggestbanks would be fully privatised by the end ofthis year.A) Ülkedeki en güçlü dört bankanın bu yılsonunda tümüyle özelleştirileceği, Çek MaliyeBakanının iki ay önce halka yaptığı birkonuşmada açıklanmıştı.B) Çek Maliye Bakanı, iki ay önce halkına, ülkeninen büyük dört bankasının bu yıl sonuna kadartümüyle özelleştirileceğini söyledi.C) Çek Maliye Bakanı, ülkedeki dört büyükbankanın bu yıl sonunda tümüyleözelleştrileceğini iki ay öncesinden halkaduyurdu.D) Çek Maliye Bakanının iki ay öncesinden halkaaçıkladığına göre, ülkedeki en büyük dörtbanka bu yıl sonundan önce tümüyleözelleştirilmiş olacak.E) Çek Maliye Bakanı, bu yıl sona ermedenülkedeki en güçlü dört bankanın tümününözelleştirilmesi iki ay önce halkına söylemişti.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI37. Our company, a partner in an internationalconsortium and headquartered in İstanbul,is looking for water resources engineerswho have at least ten years of experience inirrigation engineering and landdevelopment.A) Uluslararası bir konsorsiyumun ortağı olanve merkezi İstanbul’da bulunan şirketimiz ,sulama mühendisliği ve arazi ıslahında enaz on yıl tecrübesi olan su kaynaklarımühendisleri aramaktadır.B) Merkezi İstanbul’da bulunan şirketimizsulama mühendisliği ve arazi ıslahında enaz on yıl tecrübeli, olan su mühendisleriniistihdam etmektedir.C) Sulama yöntemleri ve bölge kalkınmasındaen az on yıl tecrübe sahibi olan sumühendisleri arayan şirketimiz, uluslararasıbir konsorsiyumun üyesidir ve merkeziİstanbul’dadır.D) İstanbul’da kurulmuş ve sulama işleri iletoprak ıslahında en az on yıllak tecrübeyesahip su mühendisleri arayan şirketimiz,uluslararası bir konsorsiyumun üyesidir.E) Uluslararası bir konsorsiyuma dahil olan veana merkezi İstanbul’da bulunan şirketimiz,sulama işlerinde ve arazi ıslahındaçalıştırılmak üzere su kaynaklarında en azon yıllık tecrübeye sahip su mühendislerineihtiyaç duymaktadır.38. In the Renaissance, the discovery ofperspective gave artists the power to putonto a flat surface the world as it is seen bythe naked eye.A) Sanatçılar dünyayı, düz biryüzeye çıplakgözle görüldüğü biçimde yansıtmaolanağını ancak Rönesansta, perspektifinbulunmasıyla elde ederler.B) Rönesansla sanatçılar, perspektifinbulunmasıyla çıplak gözle gördükleridünyayı düz bir yüzeye yansıtma fırsatınıelde etmişlerdir.C) Perspektifin bulunması, Rönesanssanatçılarına, dünyayı çıplak gözlegörüldüğü durumuyla bir düzleme aktarmayolunu açmıştır.D) Rönesansla, perspektifin bulunması,sanatçılara dünyalı çıplak gözle görüldüğüşekliyle düz bir yüzeye aktarma gücüvermiştir.E) Rönesans sanatçıları perspektifi bularak,dünyayı çıplak gözle görüldüğü gibi, düz biryüzeyde göstermeyi başarabilmişlerdir.39. At a press conference today, the PrimeMinister of Yemen announced that hisGovernment had been granted a loan by theWorld Bank to assist the implementation of theRural Development Project started two yearsago.A) Bugün yaptığı bir basın toplantısında, YemenBaşbakanı iki yıldan beri sürdürülen KöyKalkınma Projesi için Dünya Bankası’ncahükümetine kredi sağlanacağını açıkladı.B) Bugün yaptığı bir basın toplantısında, YemenBaşbakanı iki yıldan beri uygulanmakta olanKöy Kalkınma Projesinin sonuçlanmasıamacıyla Dünya Bankası’nın hükümetinekaynak sağladığını açıkladı.C) Yemen Başbakanı bugün bir basın toplantısıyaparak, iki yıl süreyle uygulanacak olan KöyKalkınma Projesinin sonuçlanması amacıylaDünya Bankası’nın hükümetine kaynaksağladığını açıkladı.D) Yemen Başbakanı bugün bir basın toplantısıyaparak, iki yıl süreyle uygulanacak olan KöyKalkınma Projesinin tamamlanabilmesi içinhükümetinin Dünya Bankası’ndan krediiseyeceğini belirtti.E) Bugün bir basın toplantısında, YemenBaşbakanı iki yıl önce başlatılan Köy KalkınmaProjesinin uygulanmasına katkıda bulunmasıamacıyla, Dünya Bankası tarafındanhükümetine kredi verildiğini açıkladı.40. Oceans not only absorb carbon dioxide andother gases from atmosphere, but also holdand transport vast amount of heat through anetwork of current.A) Okyanusların atmosferdeki karbondikoksidi vediğer gazları emmesi ve yüksek miktardaki ısıyıtutarak taşıması, ancak akıntıların oluşturduğubir şebeke sayesinde gerçekleşmektedir.B) Okyanuslar, atmosferdeki karmbondioksidi vediğer gazları emmez, ancak yüksekmiktarlardaki ısıyı emerler ve çeşitli akıntılarlataşırlar.C) Okyanuslar, akıntıların oluşturduğu bir ağyardımıyla, hem atmosferdeki karbondioksidive diğer gazları emer hem de büyükmiktarlarda ısıyı tutarak taşırlar.D) Okyanuslar sadece atmosferdekikarbondioksidi ve diğer gazları emmeklekalmaz, aynı zamanda muazzam miktarlardaısıyı tutarlar ve bir akıntı şebekesi aracılığıylataşırlar.E) Okyanuslar, akıntıların oluşturduğu bir şebekesayesinde, hem atmosferdeki karbondioksidi vediğer gazları emiyorlar hem de çok yüksekmiktarlara varan ısıyı tutarak her tarafataşıyorlar.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI41. Prince Sihanouk has always voiced his firmcommitment to one principle; he isprepared to make any sacrifice necessarryfor the people of Cambodia.43. Ülkenin en kalabalık kenti ve İsviçrebankacılığının kalbi olan Zurih, kendiokullarında dil öğretiminin iyileştirilmesi içinbir danışma kurulu oluşturdu.A) Prens Sihanouk bir ilkeye kesin bağlılığınıhep ifade etmiştir; o, kamboçya halkı içingerekli er türlü özveride bulunmayahazırdır.B) Prens Sihanouk bir ilke ile ilgili taahüdünühep hatırlamıştır; o kendisini, Kamboçyahalkı gerekli gördüğü zaman kurbanetmeye razıdır.C) Prens Sihanouk’un daima bağlı olduğu birülke vardı; o, Kamboçya halkı için kendisiniher zaman kurban etmeye hazırdır.D) Prens Sihanouk daima bir ilkeye bağlıolduğunu söylemiştir; Kamboçya halkınınıslahı için gerekli özveride bulunmayaisteklidir.E) Prens Sihanouk’un daima bağlı olduğunusöylediği bir ilke vardır; kendisi, Kamboçyahalkı gerekli görürse, özveride bulunmayahazırdır.42. It is grossly unfair to blame the recenteconomic crises in Asia on investors,bankers and politicians.A) Asya’da görülen son ekonomik bunalımlailgili olarak yatırımcıları, bankacıları vesiyasetçileri hedef almak oldukça yanlış birtutumdur.B) Asya’da ortaya çıkan ekonomik bunalımınsorumlusu olarak bugünkü sanayicileri,bankacıları ve siyasetçileri görmek büyükbir yanılgıdır.C) Asya’daki son ekonomik bunalımın suçunuyatırımcılara, bankacılara ve siyasetçilereyıkmak tamamen haksızlıktır.D) Asya’daki son ekonomik bunalımayatırımcıların, bankacıların ve siyasetçilerinyol açtığını söylemek çok yanlış olur.E) Sadece sanayicileri, bankacıları vesiyasetçileri, yakın geçmişte Asya’daekonomik bir bunalım yaratmakla suçlamaktamamen yanlıştır.A) Zurich, one of the most crowded cities in thecountry and the main centre of Swiss banking,has decided to establish a working committeefor the improvement of language schools.B) Zurich, the most populous city of the countryand the heart of Swiss banking, set up anadvisory committee for the improvement oflanguage schools.C) The first of the advisory committee to be set upfor the advance of language teaching inschools was in Zurich, which is an extremelycrowded city and the banking centre ofSwitzerland.D) For the development of language teaching inschools, a special committee was set up forZurich, since it is a very crowded city and theheart of banking in Switzerland.E) Zurich, which is an overpopulated city and hasbeen the heart of banking in Switzerland, haslaunched a policy for efficient languageteaching in its schools in line with the advisorycommittee’s recommendations.44. İngiliz ihracatçılar, hükümetlerine, sterlininulaştığı düzeyden olduğu kadar, tırmandığıhızdan da şikayet etmektedir.A) British exporters denounce the government forthe level sterling has reached as well as for thespeed at which it has climbed.B) British exporters are criticising the governmentfor the rapidness of the rise of the sterling aswell as for the level to which it has risen.C) British exporters blame the government for therapidness of the rise of the sterling as well asfor the level to which it has risen.D) It is as much the speed at which sterling hasclimbed as the level to which it has risen thathas made British exporters criticise theirgovernment.E) British exporters complain to their governmentas much about the speed with which sterlinghas climbed as about the level it has reached.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI45. 1980’lerin sonlarında İngiltere’de Wilsonhükümeti, ücret artışlarının enflasyonüzerindeki etkisini kontrol edebilmek içinsendikaların desteğini kazanmaya çalıştı.A) Hawing won the union’s support in Britainin the late 1980’s, the Wilson governmentwas able to control inflation by cutting downon wage increases.B) Later in the 1980s Britain, the Wilsongovernment won the Union’s support, thusmaking it possible to control the effect ofwage increases upon inflation.C) With a view to controlling the effect of wageincreases upo inflation in Britain, theWilson government began, towards the endof 1980s, to ask for more support from theUnions.D) In the late 1980s in Britain, the Wilsongovernment tried to win the Union’s supportin order to control the effect of wageicreases on wage inflation.E) The Wilson government won the support ofthe Unions in the late 1980s in Britain bycontrolling the effect of wage increases oninflation.46. Kamuoyu yoklamaları farklılık gösterir,ancak Avusturalya’lıların yaklaşık üçte ikisicumhuriyetistedikleriniaçıkçasöylemektedirler.A) Opinion polls are inconclusive, but roughlytwo-thirds of all Australians are clearlypleaded to have a republic.B) Opinion polls may vary, but well over twothirdsof the Australians admit that theywant a republic.C) Opinion polls conclusively show thatroughly two-thirds of the Australian peopleactually want a republic.D) Opinion polls are unreliable, butnevertheless it is apparent that two-thirdsor so of the Australian people are in favourof a republic.E) Opinion polls vary, but about two-thirds ofthe Australians openly say that they want arepublic.47. Sovyetler Birliği çöktüğünden beri, sermayekaçışı, komunizm sonrası Rusya’nın başlıcaekonomik hastalıklarından biri olmuştur.A) Ever since the Soviet Union collapsed, capitalflight has been one of post communist Russia’schief economic plagues.B) Once the Soviet Union collapsed, capital flightbecame the most presistent of all postcommunist Russia’s economic headaches.C) Following the collapse of the Soviet Union, postcommunist Russia’s economy has beenplagued by capital flight.D) Capital flight has ever since the Soviet Unioncollapsed, been one of the feared economicsproblems of post communist Russia.E) Following the collapse of the Soviet Union andthe start of the post-communist era, Russia’seconomiy has suffered on account of capitalflight.48. Hindistan’da suçan giderek daha az önemli birsorun olduğu düşüncesi, tamamen yanıltıcıdır.A) It would be quite wrong to assume that crime isbecoming a less serious problem in India.B) The idea that the crime is becoming a lesssignificant problem in India is completelyC) It would be most unfair to infer that the problemof crime is steadily being disregarded in India.D) The idea that the crime is on the decrease inIndia is completely wrong.E) The view that crime in India is steadily ceasingto be a major problem is rather disturbing.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI49. 1970’lerde büyük bir petrol bunalımındanberi, Uluslararası Enerji Kurumu alternatifenerji kaynakları bulmak için yapılanaraştırmaları teşvik etmiş vedesteklenmiştir.A) Since the great oil crises of the 1970s, theInternational Energy Agency hasencouraged and supported researchescarried out to discover alternative energysources.B) Since there was a great oil crisis in the1970s, the International, Energy Agencyhas been encouraging and supportingresearch into alternative energy sources.C) Following the serious oil crisis oof the1970s, the International Energy has beenencouraging and subsidising any researchpertaining to alternative energy resources.D) Following the great oli crisis of the 1970s,the International Energy Agency hasencouraged research that might lead to thediscovery of alternative energy sources.E) The great oil crisis of the 1970s convincedthe International Energy Agency of theneed to support research into thedevelopment of alternative energyresources.50. Avrupa’da ortak pazar için ilkplanı daha1943-44’lerde tasarlayan, eski Hollandadışişleri bakanı J.W. Boyen idi.A) Back in 1943 or 1944, it was a formerDutch foreign minister, J.W. Boyen, whofrist announced a plan for a commonmarket in Europe.B) As early as 1943-44, the first plan for theCommon European market was drawn upby J.W. Boyen, Holland’s former foreingminister.C) The first plan for Europe’s common marketdates from 1943-44 and was drawn up byJ.W. Boyen, a former Dutch foreignminister.D) It was J.W. Boylen, a former Dutch foreignminister, who as early as 1943-44, draftedthe first plan for a common market inEurope.E) As far back as 1943-44 J.W. Boyen, who atthe time was the Dutch foeign minister,dew up the first plan for a Europeancommon market.51. Bizimki sadece küçük bir nakliye şirketi olduğuiçin navlunda indirim yapmamış maalesefmümkün değildir.A) Since ours in only a small transport company, Iam afraid it is impossible for us to make adiscofunt on the sea freight.B) Because our transport company is rather small,we sometimes manage to offer a discount onthe sea freight.C) Though ours is quite small transport company,it shouldn’t be impossible for us to arrange adiscount on the freight.D) I am sorry but, as this is only a small transportcompany, it would be unreasonable to expect adiscount on the sea freight.E) A small transport company such as ourscannot reasonable be expected to offer anydiscount on the sea freight.52. Dicle üzerine yapılan kaya dolgu yeni baraj, enşiddetli depremlere dayanacak kadarsağlamdır.A) The new rock-fill dam built on the Tigris hasbeen designed so as to stand firmly even in theevent of a violent earthquake.B) There is a new rock-fill dam on the Tigris whichhas been constructed to be strong enough towithstand the most severe of earthquakes.C) The new rock-fill dam, constructed on theTigris, is strong enough to withstand the mostsevere earthquakes.D) Even an extremely violent earthquake couldnot damage the new rock-fill dam constructedon the Tigris.E) The new rock-fill dam on the Tigris was built sosolidly that even a sevre earthquake couldn’tpose a treat.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 1999 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI25. The first colonial immigrants began toarrive in Britain in the early 1950s to workin the manufacturing industry.A) 1950’lerin başlarında İngiltere’ye gelen ilksömürge göçmenleri, öncelikle imalatsanayiisinde çalışmaya başladılar.B) Sömürgelerden İngiltere’ye gelen ilkgöçmenler, 1950’lerin başlarında imalatsanayisinde çalışmaya başladılar.C) 1950’lerin başlarından itibaren pek çokgöçmen, imalat sayesinde çalışmakamacıyla, ilk kez sömürgeleredenİngiltere’ye gelmeye başladı.D) İlk kez 1950’lerde İngiltere’ye gelmeyebaşlayan sömürge göçmenleri, öncelikleimalat sanayisinde çalıştılar.E) İlk sömürge göçmenleri, İngiltere’ye, imalatsanayisinde çalışmak amacıyla, 1950’lerinbaşlarında gelmeye başlamıştır.26. The issue under discussion is whether ornot British newspapers are fairly priced.A) Tartışma yaratan asıl sorun, İngilizgazetelerinin fiyatlarının belirlenmesindeadil bir yol izlenip izlenmediğidir.B) Tartışmakta olan asıl konu, İngilizgazetelerinin fiyatlarının tarafsız olarakbelirlenip belirlenmediğidir.C) İngiliz gazeteleri için uygun fiyatlarınbelirlenip belirlenemeyeceği, tartışmanıntemel konusudur.D) Tartışmakta olan konu, İngiliz gazetelerininadil olarak fiyatlandırılıpfiyatlandırılmadığıdır.E) İngiliz gazetelerinin uygun şekildefiyatlandırılıp fiyatlandırılmadığı konusutartışılmaktadır.27. Greenpeace activists failed to stop a shipcarrying reprocessed nuclear fuel through thePanama Canal.A) Yeşilbarış eylemcileri, yeniden işlenmiş nükleeryakıt taşıyan bir gemiyi Panama Kanalı’ndadurdurmayı amaçlıyordu.B) Yeşilbarış eylemcileri, yeniden başlamışnükleer yakıt taşımakta olan bir gemiyi PanamaKanalı’nda durdurmaya çalıştılar.C) Yeşilbarış eylemcileri, Panama Kanalı’ndayeniden işlenmiş nükleer yakıt taşıyan birgemiyi durdurmayı başaramadılar.D) Yeşilbarış eylemcileri, işlenmiş nükleer yakıştaşıyan bir gemiyi Panama Kanalı’ndadurdurma girişiminde yetersiz kaldılar.E) Yeşilbarış eylemcilerinin, yeniden işlenmişnürleer yakıt taşıyan bir gemiyi PanamaKanalı’nda durdurma çabaları boşa gitti.28. Alexander Lebedev, Russia’s former nationalsecurity advisor said he would run f<strong>org</strong>overnorship of Central Siberia.A) Rusya’nın ulusal güvenlik eski danışmanıAlexander Lebedev, Orta Sibirya valiliği içinaday olacağını söyledi.B) Eskiden Rusya’nın ulusal güvenlik sorumlusuolan Alexander Lebedev, Orta Sibirya valiliğiiçin kampanya başlatacağını belirtti.C) Rusya’nın önceki ulusal güvenlik uzmanıAlexander Lesedev‘in Orta Sibirya valiliği içinaday olduğu söyleniyor.D) Rusya’nın bir önceki ulusal güvenlik danışmanıAlexander Lebedev’in, Orta Sibirya valiliğisecimlerine katılmak istediği açıklandı.E) Rusya’nın ulusal güvenlik eski danışmanıAlexander Lebedev, Orta Sibirya valiliği içinseçimlere katılacağını açıkladı.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI29. It has been announced that the mergerbetween the two banks is said to go aheadafter approval from their boards.A) İki bankanın birleşmesi için gerekliişlemlerin, kendi kurullarının onayındansonra başlatılacağı söylendi.B) İki banka arasındaki birleşmenin, kendikurullarını onayından sonra gerçekleşeceğiaçıklandı.C) İki banka arasındaki birleşmeningerçekleşebilmesi için kurullardan onayalındıktan sonra işlem yapılacağıduyuruldu.D) Açıklandığı üzere, iki banka arasındakibirleşme ancak kurulların onayından sonrabaşlayacak.E) Duyurulduğuna göre, iki banka arasındakibirleşmenin kesin olarak gerçekleşebilmesi,kurulların onayına bağlı.30. Rescuers estimate that up to 5000 peoplemay have died in a remote province ofNorthern Afghanistan after an earthquakecompletely devastated the area.A) Bölgeye giden kurtarma ekipleri, KuzeyAfganistan’ın uzak bir eyaletini tamamentahrip eden bir depremden sonra 5000kadar insanın ölmüş olabileceğinibildirmektedir.B) Kurtarma görevlileri, Kuzey Afganistan’ınuzak bir eyaletinde meydana gelen tahripgücü çok yüksek depremden sonra5000’den fazla insanın ölmüş olduğunuaçıkladılar.C) Kurtarma uzmanları, Kuzey Afganistan’ınuzak bir eyaletini tamamen tahrip edendepremden sonra, en az 5000 kişininölmüş olabileceğinden endişeetmektedirler.D) Kurtarma görevlilerince, en az 5000 kişininölümüne neden olan depremin, KuzeyAfganistan’ın uzak bir eyaletini tamamenyerle bir ettiği bildirilmiştir.E) Kurtarma görevlileri, Kuzey Afganistan’ınuzak bir eyaletinde bölgeyi tamamen tahripeden bir depremden sonra 5000 kadarinsanın ölmüş olabileceğini tahminediyorlar.31. The real barrier to free movement of consumergoods in Europe is the absence of lawscovering product guarantees and after-salesserviceA) Tüketim malları Avrupa’da serbest dolaşımıönündeki asıl engelin aşılabilmesi için, ürüngarantileri ve satış sonrası hizmet ile ilgiliyasaların kalkması gerekir.B) Avrupa’da tüketim maddelerinin serbestdolaşımı karşısındaki asıl engel, ürüngarantilerini ve satış sonrası hizmeti kapsayanyasaların olmayışıdır.C) Tüketicilerin, Avrupa’da istedikleri malı özgürceseçebilmelerini zorlaştıran asıl engel, ürüngarantisini de içine alan yasaların ve satışsonrası hizmetin bulunmayışıdır.D) Avrupa’da özgürce dolaşarak diledikleri malıalmak isteyen tüketicilerin önündeki gerçekengel, yasaların kendilerine ürün garantisi vesatış sonrası hizmet öngörmemiş olmasıdır.E) Ürün garantisi ve satış sonrası hizmet yasalarlagüvenceye alınmadığından, tüketim mallarınınAvrupa’da serbestçe dolaşımı henüzgerçekleşmemiştir.32. The rigid and hierarchical corporate structurethat provided the basis for business growthuntil the 1980s has now become a thing of thepast.A) 1980’lerde iş dünyasında büyümenin temelinioluşturan katı ve hiyerarşik kurumsalyapılanma, bugün artık geçmişe ait bir olguolarak görülmektedir.B) 1980’lere kadar şirketlerin büyümesinisağlayan sağlam ve hiyerarşik yapılanma,bugün artık eski önemini yitirmiştir.C) İşlerin büyümesi için 1980’lere kadar temeloluşturan katı ve hiyerarşik şirket yapısı, bugünartık geçmişte kalmıştır.D) 1980’li yıllara kadar büyüme sürecinin temelinioluşturan katı hiyerarşik kurumsal yapınınönemi, bugün artık yok olmuştur.E) Geçmişten günümüze kadar uzanan sağlam vehiyerarşik kurumsal yapı 1980’lere kadarbüyümenin temelini oluşturmuştur.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI33. The Serbian justice minister stated that theSerbians indicted for war crimes would notbe sent to Hague for trail by the war-crimestribunal.A) Savaş suçu işlenmiş Sırpların, yargılanmaküzere Lahey’deki savaş suçlarımahkemesine gönderilmesine Sırp adaletbakanı itiraz etti.B) Sırp adalet bakanı, savaş suçları sanığıolan Sırpların, savaş suçları mahkemesitarafından yargılanmak üzere Lahey’egönderilmeyeceğini ifade etti.C) Sırp adalet bakanının yaptığı açıklamayagöre savaş suçu işlemiş Sırplar, savaşsuçları mahkemesi tarafındanyargılanmaları için Lahey’e kesinliklegönderilmeyecek.D) Sırp adalet bakanı, savaş suçlarıyla ithamedilen Sırpların, yargılanmak içinLahey’deki savaş suçluları mahkemesinekesinlikle gönderilmeyeceğini tekrarladı.E) Çeşitli savaş suçları işlemiş Sırpların,savaş suçları mahkemesi tarafındanyargılanmak için Lahey’e aslagönderilmeyeceği Sırp adaleti bakanıncaifade edilmiştir.34. The project we have undertaken willexplore the political, social, and economicconsequences of new information andcomunication technologies particularlyrelating to issues such as the changing rolof the state and new security threats.A) Üstlendiğimiz proje, özellikle devletindeğişen rolü ve yeni güvenlik tehditleri gibikonulara ilişkin olarak, yeni bilgi ve iletişimteknolojilerinin siyasal, toplumsal veekonomik sonuçlarını araştıracaktır.B) Yürütmekte olduğumuz projeyle, yeni bilgive iletişim teknolojilerinin, özellikle devletindeğişen rolü ve yeni güvenlik tehditleriüzerindeki siyasal, toplumsal ve ekonomiketkileri araştırılacaktır.C) Devletin değişen rolü ve yeni güvenliktehditleri gibi konuları inceleyen projemizle,özellikle yeni bilgi ve iletişim teknolojilerininsiyasal, toplumsal ve ekonomik etkileriniaraştıracağız.D) Üzerimizde çalıştığımız proje, özellikledevletin değişen işlevleri ve yeni güvenliktehditleri gibi çeşitli konularla ilgili yeni bilgive iletişim teknolojilerini siyasal, toplumsalve ekonomik yaralarını incelemektedir.E) Ele aldığımız proje, özellikle devletindeğişen işlevini ve ortaya çıkan yenitehditleri, yeni bilgi ve iletişimteknolojilerinin siyasal, toplumsal veekonomik sonuçları çerçevesindearaştıracaktır.35. İngiltere’de iki milyondan fazla kişi, Avrupabirliğine izin verilen en yüksek düzeyin çoküstünde alüminyum içeren musluk suyuiçmektedir.A) The European Union only permit a certain levelof aluminium in the drinking water, but morethat two million people in Britain drink tap waterexceeding this level.B) There are two million people in Britain todaytwo drink tap water containing a higher level ofalüminium that that allowed by the EuropeanUnion.C) The European Union is concered that over twomillon people in Britain are drinking tap waterwith an unacceptably high aluminium level.D) The level of aluminium in the tap water thatover two millon people drink in Britain today,exceed what the European Union allows.E) In Britain, over two millon people drink tapwater which contains aluminium well over themaximum level permitted by the EuropeanUnion.36. Şili’li seçmenler, 1990’da ve tekrar 1996’da,orta sol koalisyonuna seçilmesi iledemokrasiye geçiş sürecine onay verdiler.A) The Children electorate confirmed thetranssition to democracy in both the 1990 and1996 elections in which a centre-left coalitionwas elected.B) As in 1990, so in 1996, the Chilean votersshowed their approval of the transition todemocracy by electing a coalition of the centreleft.C) The transition to democracy in Chilean wasaided by the election in 1990 and also in 1996of a centre-left coalition.D) In 1990 and again in 1996, through the electionof centre-left coalitions, the Chilean electorateendorsed the process of transition todemocracy.E) The election, by the Chilean voters, of a centreleftcoalition in 1990 and again in 1996strengthened the transition process fordemocracy.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI37. Bugün, gelecek vaat eden pek çok gençyeteneğe karşın, Amerikan komedileridüzeyinde komedi ürettiğimizi sanmıyorum.A) Today, despite a lot of promising youngtalent, I don’t think we are producingcomedies of the standard of Americanones.B) The comedies we are currintly producingare hardly of the same standard as theAmerican once, though we do have a greatdeal of young talent.C) The standard of the comedies we haveproduce so far is well below that ofAmerican comedies despite the fact thatthere are plently of talented young peopletoday.D) Though there are plenty of talented youngpeople today, still the standard of thecomedies we have produced is below thatof the American ones.E) Even though we have a lot of young’stalent today, we are producing comedies ofa lower standard than those in America.38. İki yıl önce, bunaltıcı bir yaz başında,İngilteredeki gıda ve tarımcılığı tanıtmakamacıyla Londra Hyde Park’ta özel ve sonderece ilginç sergi düzenledi.A) The special exhibition set up in London’sHyde Park two years ago during a terriblyhot summer aimed to promote Britain’sfood and farming.B) An especially interesting exhibition washeld two years ago in London’s Hyde Park,at the start of a very hot summer, in orderto promote Britain’s farming and food.C) It was two years ago, in Hyde Park, inLondon during an exceedingly hot summer,that a special exhibition was setp up topromote Britain’s farming products.D) Two years ago, at the beginning of asweltering summer, a special and mostinteresting exhibition was put on in HydePark in London to promote the Britain’sfood and farming.E) To promote Britain’s food and farming, aparticularly interesting exhibition opened inLondon’s Hyde Park at the beginning ofthat memorable hot summer two years ago.39. Filmin başarısı, sadece oyunculuğun gücündeve çeşitliliğinde değil, aynı zamandayönetmenin duygulu bir destan yaratmasındada yatmaktadır.A) The success of the films is in part due to thefact acting is powerful and convincing and inpart to the directors creation of stirrign epic.B) The film succeeds not only because the actingis powerful and various but also because thedirector has managed to create a sensitive epicquality.C) The success of the film lies not just in the forceand range of the acting but in the directorcreation of a sensitive epic.D) It is not only the sensitivity at the complexity ofthe acting that is responsible for the film’ssuccess, but also powerful epic quality thedirector has brought into it.E) Not only the sensitivity and range of the actingbut also the director’s inspired creation of anepic atmosphere contributes to the success ofthe film.40. Mozart 207 yıl önce bu ay öldüğünde, dahasonra öğrencisi Sussmayr tarafındanmamamlanan Requlem’ini bitirememiştir.A) It was Sussmayr, one of Mozart’s students,who completed the Requlem, left unfinished bythe composer when he died 207 years ago thismonth.B) When Mozart died 207 years ago this month,he had been unable to finish his Requlem,which was later comleted by his studentSussmayr.C) 207 years ago this month, when Mozart died,he left his Requlem unfinished for his studentSussmayr to complete.D) Upon Mozart’s death 207 years ago this month,his student Sussmary completed the Requlemwhich the composer had failed to finish.E) The Requlem, which Mozart had been unableto complete before his death 207 years agothis month, was finished by his studentSussmayr.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI41. Az gelişmiş ülkeler içinde, karayoluyapımında en faal olan Brizilyadır, çünkükarayolu taşımacılığı, bu ülkeninekonomisinin belkemiğini oluşturur.A) Among less developed countries, the mostactive one in road construction is Brazil, forroad transportation constitutes thebackhone of the country’s economy.B) Since road transportation in Brazil is basicto the country’s economy, rodaconstruction here is more active than inless developed countries.C) Road construction in Brazil is far ahead ofthat in other less developed countries asthe country’s economy is largely dependedon road transportation.D) When compared with other less developedcountries, Brazil is particularly active inroad construction since its economydepends so completely on roadtransportation.E) Since road transportation is vital to Brazil’seconomy, road construction in this countryreceives more priority than in other lessdeveloped countries.42. Cinsel iktidarsıtlık yaşlanmanın doğal birişareti olabileceği kadar, dünyada şekerveya yüksek tansiyon gibi ciddi birgelişmenin belirtisi de olabilir.A) Diabetes and hypertension, which aregenerally regarded as serious bodydevelopments, have the same symtonmsas sexual impotence in old age.B) One of the serious development that oldage causes in the body is sexualimpotence which may also be a commonsymptom of diabetes and hypertension.C) It is not only old age but also diabetes andhyper tension which, as seriousdevelopments in the body, cause sexualimpotence.D) The causes of sexual impotence, a naturalcondition of old age, are usually regardedas related to diabetes and hypertension.E) Sexual impotence can be as much anatural science of growing old as thesymptom of a serious development in thebody, such as diabetes or hypertensiyon.43. Başkan, son istatistiklere atıfta bulunarak,Amerikanın bazı kentlerinde suç oranının son10 yıl içinde hızla artmış olduğunu ifade etti.A) The President announced that, according tosome recent statistics, the rate of crime in anumser of American citices had clearly risensubstantially over the past decade.B) Citing recent statistics, the president statedthat, over the last decade, the crime rate insome cities of Amerika had risen rapidly.C) As The President point out with reference torecent statistics, since the last decade, thenumber of crimes in various major Americancities has risen sharply.D) The President argue that, in view of recentstatistical evidence, the rapid rise in the rate ofcrime in some American cities during the lastdecade called for serious action.E) As the President has pointed out, it appearsfrom recent statistics that, over the last decade,there has been a considerable rise in the crimerate in some American cities.44. Observer gazetesinin genel yayın yönetmeniWill Hutton, İngiliz basının durumunu izlemeküzere kurulan bağımsız bir kurulunbaşkanlığına atandı.A) Will Huttan, presently editor-in chief of TheObserver, has been approached the chair aspecial commission which we look into theissues facing the British press.B) In order to the study the efficiency of the Britishpress, Will Hutton, editor in chief ot theObserver, was selected to chair anindependent commission.C) Will Hutton, former editor-in-chief of TheObsever, has been designated as the chairmanof a free commission to report on the state ofthe British press.D) Will Hutton, editor-in-chief of The Observer,was appointed chair of an independentcommission set up to monitor the state of theBritish press.E) Will Hutton who is currently the editor-in-chiefof The Observer, has been chosen as the chairof an autonomous commission established tostudy the progress of the British press.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 1999 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI33. Amerika’da işçi sendikaları, sanayi sonrasıekonominin yükselişi ve ağır sanayininöneminin azalması sonucu, diğersanayileşmiş ülkelerde olduğundan daha azgüce sahiptir.A) Since the importance of heavy industry inthis post-industrial economy has declinedconsiderably, the American workers’ unionshave less power than those in otherindustrialized countries.B) The power of wokers’ unions in Americahas fallen below that of the unions in otherindustrialized countries because of thetransition from heavy industry to a postindustriaeconomy.C) With the rise of the post-industrial economyand the decline in the importance of heavyindustry, workers’ unions in America wieldless power than in other industrializedcountries.D) As the post-industrial economy hasreplaced the heavy industrial one, theimportance of workers uniouns in Americahas decreased in comparison with otherindustrialized countries.E) In America, the workers’ unions are nolonger as powerful as those in otherindustrialized countries, since the rise ofthe post-industrial economy has eclipsedthi importance of heavy industry.34. Eski Doğu Almanya’da ücret eşitliğineilişkin grevler, bazen endüstriyelçatışmanın nasıl kaçınılmaz olduğunaörnektir.A) In the former East Germany, strikes overwage equality can be regarded as anexample of the inevitability of industrialconflict.B) Strikes have been held in the former EastGermany to demand equal wages, and thisshows how industiral conflicits can not beavoided.C) The strikes held for the equality of wages inwhat once used to be East Germany,demostrate that industrial conflicts arealmost unavoidable.D) The fact that industrial conflict can tonalways be avoided is best demonstrated bythe example of the strikes held for thewage equality in the former East Germany.E) The strikes in the former East Germanyover wage equality are an example of howindustrial conflict is sometimesunavoidable.35. Eğer hafif uçaklar veya helikopterler mevcutolsaydı, felaket alanı üzerinde bunlarlayapılacak alçak uçuşlar, hasarın coğrafiboyutları hakkında hızlı bilgi sağlayabilirdi.A) If light aircraft or helicopters were available, lowaltitude flights over the disaster area wouldyield rapid information on the geographicextent of the damage.B) Had light aircraft or helicopters been ready,flights at low altitudes over the disaster areacould have provided useful information as tothe geographic extent of the damage.C) The geographic extent of the damage in thedisaster area could have been established byhow altitude flights if light aircraft andhelicopetrs had been available.D) So long as light aircraft and helicopters for lowaltitude flights are available, valuableinformation concerning the geographic extentof the damage in the disaster area can beobtained.E) The geographic extent of the damage in thedisaster area could have been rapidly learned,if only light aircraft and helicopters could havebeen made available for low altitude flights.36. Yönetim kurulu, yakın gelecekte hiçbir ücretartışı yapılmayacağını açıkça belirtti.A) The board declared that the question of anywage increase could be brought up again in thenear future.B) It was openly stated by the board that noincrease at all in the wages could be seen inthe near future.C) The board declared that there could be noquestion of any wage increase in the nearfuture.D) The board made it clear that there would be nowage increase whatsoever in the near future.E) The board announced that no wage increasewas to be expected in the near future.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI37. Sağlık hizmetlerini ne şekilde düzenlemişolurlarsa olsunlar Avrupa ülkelerinin hepsi,son otuz yıl içinde masraflarının yıllıkortalama yüzde 4.1 oranında arttığınıgörmüştür.A) In whatever way the European countrieshave <strong>org</strong>anised their health services, theyhave all seen their costs rise over the pastthree decades at an annual average rate of4.1 percent.B) Despite the fact that all the Europeancountries have <strong>org</strong>anized their healthservices efficiently, they have been unableto prevent a yearly rise in costs of 4.1percent over the past three decades.C) The cost of health services has increasedat an annual rate of 4.1 percent over thelast thirty years even though great effortshave been made by the Europeancountries to <strong>org</strong>anise them more efficiently.D) An annual increase of 4.1 percent in thecost of health services in Europeancountries during the last three decades hasled to even greater efforts to improve<strong>org</strong>anization.E) Most European countries have failed tocurb the yearly 4.1 percent increase in thecost of health services in spite of the effortsmade over the last thirty years to make the<strong>org</strong>anization more efficient.38. Soğuk savaş dönemi ile ilgili pek çok yayınyapmış olduğu için, kendisinden 1960’lardaBatıdaki Sovyet casusluk faaliyetleriüzerine bir konferans vermesini rica ettik.A) Even though most of his publications havebeen on the Cold War era, we asked him tolecture on the work of the Soviet spies inthe West in the 1960s.B) His publications on the Cold War era are soilluminating that we have approached himto give a talk on the activities of the Sovietspies in the West in 1960.C) As he has published a great deal on theCold War era, we encouraged him topresent a paper on the Soviet espionageactivities throughout the 1960s in the West.D) Since he has published extensively on theCold War era, we asked him to give alecture on the Soviet espionage activities inthe 1960s in the West.E) We asked him to give the lecture on theactivities of Soviet spies in the West in the1960s, for most of his publications arerelated to the Cold War era.39. Tropikal kereste ticareti, yağmur ormanlarınıntahribinde oynadığı rol nedeniyle, uluslararasıkaygının önemli bir odağı olmuştur.A) Rain forest destruction deserves to be a focusof international concern as the tropical timbertrade continues to grow.B) The tropical timber trade has caused a greatdeal of international concern since it is held tobe a major cause of rain forest destruction.C) The tropical timber trade has been a majorfocus of international concern because of therole it plays in rain forest destruction.D) The role played by the tropical timber trade inthe destruction of rain forests has been amatter of international concern.E) International concern has at last focused onrain forest destruction which is caused by thetropical timber trade.40. Adam Smith, bir ülkenin yüksek kaliteli ürünlerüretmede gerekli becerileri kazanması için enaz 50 yıllık deneyime ihtiyacı olduğunu iddiaetmiştir.A) The essential skills required for the productionof high–quality goods, can, as Adam Smithexplained, only be acquired over a period of 50years in any country.B) According to Adam Smith, a period of at least50 years of experience is essential for theacquistion of the skills needed for high qualityproduction in a country.C) As Adam Smith pointed out, at least 50 yearsof experience is necessary if a country is toproduce high-quality goods.D) Adam Smith claimed that at least 50 years ofexperience were needed for a country toacquire the necessary skills to turn out highqualityproducts.E) Adam Smith asserted that the production ofhigh–quality goods in a country depended onthe acquistion of skills gained over a period of50 years.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI41. Pek çok ulusun demokrasiye ve pazarekonomisine yöneldiği son birkaç yıl,dünya tarihinde önemli bir dönüm noktasıolarak düşünülebilir.A) The past few years, in which many nationshave moved towards democracy and amarket economy, may be considered animportant turning point in world history.B) While many nations have been movingtowards democracy and a marketeconomy, a significant change has takenplace in world history due to thedevelopments of the past few years.C) The movement among several nationstowards democracy and a market economyduring the past few years, has brought fortha major change in the history of the world.D) An important turning point in the history ofthe world has occurred as a result of theprogress among several nations towardsdemocracy and a market economy.E) This significant change in world historyfollowing the progress of many nationstowards democracy and a market economyhas occurred only in the past few years.43. William Carlos Williams is known primarily as apoet, but he occosionally wrote prose in theform of short stories, novels and essays.A) Kısa öykü, roman ve deneme biçimindedüzyazılar da yazmış olmasına karşın, WilliamCarlos Williams, öncelikle bir şair olaraktanınmak istemiştir.B) William Carlos Williams’ı asıl tanıtan, zamanzaman yazdığı kısa öykü, roman ve denemelerbiçimindeki düzyazıları değil, şiirleri olmuştur.C) Her ne kadar kısa öyküler, romanlar vedenemeler biçiminde düzyazılar yazmışsa daWilliam Carlos Williams önde gelen bir şairolarak tanınır.D) Önde gelen bir şair olarak tanınan WilliamCarlos Williams’ın yazdığı az sayıdakidüzyazılar, genelde kısa öykü, roman vedeneme biçimindedir.E) William Carlos Williams öncelikle bir şair olaraktanınmaktadır, ancak zaman zaman kısaöyküler, romanlar ve denemeler biçimindedüzyazılar da yazmıştır.42. Kitap fiyatları beş yılda sadece yüzde 40artarken, dergi fiyatları yirmi yılda yüzde400 artmıştır.A) The price of journals, unlike the price ofbooks that has increased 40 percent in fiveyears, has increased well over 400 percentin twenty years.B) Journal prices have risen 400 percent intwenty years, while the price of books hasincreased only 40 percent in five.C) Over the last five years the price of bookshas gone up only 40 percent, while that ofjournals has soared to over 400 percent intwenty years.D) In contrast to the rise in book prices whichhas been only 40 percent in five years, thatof journal prices has exceeded 400 percentin twenty years.E) Although book prices have only risen by 40percent in the last five years, those ofjournals, during the last twenty years, havegone up more than 400 percent.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI44. From the late eighteenth century to the mid– nineteenth century, the overall trend inthe West was towards the freeing ofeconomic activity and the lifting ofrestrictions on the movement of labour,capital, goods and resources.A) Ekonomik faaliyetlerde özgürlüğünsağlanması ve işgücü sermaye mal vekaynak dolaşımına ilişkin yaptırımlarınazaltılması, on sekizinci yüzyılın sonundanon dokuzuncu yüzyılın ortalarına kadaryalnız Batıda yaygın olan bir eğilimdi.B) On sekizinci yüzyılın sonlarında ve ondokuzuncu yüzyılın ortalarında, ekonomikfaaliyetlerin serbest bırakılması ve işgücü,sermaye, mal ve kaynakların hareketinikısıtlayan engellerin kaldırılması, genellikleBatıda görülen bir eğilimdi.C) On sekizinci yüzyılın sonlarından ondokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar Batıdagörülen eğilim, ekonomik faaliyetlerinserbest bırakılmasında ve işgücü, sermaye,mal ve kaynakların dolaşımını kısıtlayanengellerin ortadan kaldırılmasında etkilioldu.D) On sekizinci yüzyılın sonlarından ondokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar,Batıdaki genel eğilim, ekonomikfaaliyetlerin serbest bırakılması ve işgücü,sermaye, mal ve kaynak hareketleriüzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasıyönündeydi.E) Ekonomik faaliyetlerin özgürce yapılmasıyönündeki eğilim, on sekizinci yüzyılınsonlarında ve on dokuzuncu yüzyılınortalarında, Batıda işgücü, sermaye, mal vekaynakların hareketini kısıtlayanuygulamalardan vazgeçilmesine nedenoldu.45. According to the author, even thougheconomic reforms may involve painfulsacrifices in the initial stages, the long–termbenefits and rising prosperity will boister uppolitical freedom in the country.A) Yazara göre, acı özverilerle başlatılanekonomik reformların uzun vadeli yararları,ülkede refahı artırıp siyasi özgürlüğügüçlendirecektir.B) Yazara göre, ekonomik reformlar başlangıçaşamasında acı özveriler gerektirse bile, uzunvadeli yararlar ve artan refah, ülkedeki siyasiözgürlüğü güçlendirecektir.C) Yazara göre, ülkedeki siyasi özgürlüğüngüçlenmesi, ancak, başlangıçta acı özveriler,gerektiren fakat uzun vadeli yararlarıyla refahıartıracak olan ekonomik reformlarla mümkünolacaktır.D) Yazara göre, ülkedeki siyasi özgürlüğügüçlendirecek refah artışına, acı özverilergerektirmesine rağmen uzun vadede yararsağlayacak ekonomik reformlarla ulaşılabilir.E) Yazara göre, ekonomik reformlar acı özverilergerektirmekle birlikte, uzun vadede yararlarsağlar ve refahı artırarak ülkedeki siyasiözgürlüğün daha da güçlenmesine ortamhazırlar.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI46. With the Versailles Treaty, signed in 1919 toend the First World War, Germany wasforced to cede Alsace Lorraine to France,and her colonies were shared out amongthe Allies.A) Birinci Dünya Savaşı 1919’da imzalananVersailles Antlaşması ile sona ermiş veAlsace–Lorraine’i Fransa’ya bırakmakzorunda kalan Almanya’nın tümsömürgeleri Müttefiklerce paylaşılmıştır.B) 1919’da imzalanan Versailles Antlaşmasıile Birinci Dünya Savaşı sona erdi vesömürgeleri Müttefikler tarafındanpaylaşılan Almanya, Alsace–Lorraine’iFransa’ya bırakmak zorunda kaldı.C) Birinci Dünya Savaşı 1919’da imzalananVersailles Antlaşması ile sona erince,Almanya’nın sömürgeleri Müttefiklerarasında paylaşıldı ve Alsace-Lorraine dezorunlu olarak Fransa’ya verildi.D) Birinci Dünya Savaşını sona erdiren ve1919’da imzalanan Versailles Antlaşmasıile Müttefikler Almanya’nın sömürgeleriniaralarında paylaşarak Alsace – Lorraine’inFransa’ya bırakılmasını şart koştular.E) Birinci Dünya Savaşını sona erdirmeküzere 1919’da imzalanan VersaillesAntlaşması ile, Almanya Alsace–Lorraine’iFransa’ya terk etmek zorunda bırakıldı vesömürgeleri Müttefikler arasında paylaşıldı.47. Aqueducts are conduits in which waterflows or is conveyed from its source to theplace where it is to be used.A) Su kemerleri, suyun, içinden aktığı veyakaynağından kullanılacağı yere taşındığı suyollardır.B) İçinden su akan veya suyu kaynağındankullanılacağı yere kadar taşıyan suyollarına su kemerleri adı verilir.C) İçinden suyun aktığı su kemerleri, aynızamanda suyun kaynağından kullanılacağıyere taşıyan su yollarıdır.D) Su kemerleri, içinden su akan veya suyukaynağından alarak kullanılacağı yerekadar taşıyan su yollarından oluşur.E) Birer su yolu olan su kemerleri, içindenakan suyu kaynağından alarakkullanılacağı yere kadar taşır.48. But it has become increasingly hard to sustainthe idea that Britain has the best television inthe world.A) Ne var ki dünyada en iyi televizyonaİngiltere’nin sahip olduğu görüşünün kabulgörmesi kesinlikle imkansızdır.B) Ama İngiltere’nin dünyada en iyi televizyonasahip olduğu savı gittikçe daha güçlü destekbulmaktadır.C) Nitekim, dünyanın en iyi televizyonununİngiltere’de olduğu görüşü gittikçe anlamınıyitirmektedir.D) Fakat dünyada en iyi televizyon yayıncılığınınİngiltere’de olduğu düşüncesi bu gün daha dagüçlenmiştir.Ancak, İngiltere’nin dünyada en iyi televizyonasahip olduğu görüşünü sürdürmek giderekzorlaşmıştır.49. A new stamp, issued by the United Nations foruse on its mail, features the typhoon Abby as ittravelled over the Pacific towards China inSeptember 1986.A) Yeni çıkarılan ve üzerinde Eylül 1986’daPasifik’te oluşarak Çin’e kadar ilerleyen Abbytayfununun resmi olan pul, yalnızca BirleşmişMilletlerin kendi postasında kullanılacaktır.B) Eylül 1986’da Pasifik üzerinden Çin’e doğru yolalan Abby tayfununu gösteren ve BirleşmişMilletler tarafından çıkarılan yeni pul, postadakullanılmaya başlamıştır.C) Eylül 1986’da, Birleşmiş Milletler, kendipostasında kullanılmak için üzerinde Abbytayfununun Pasifik’ten Çin’e doğru ilerleyişiningösterildiği bir pul çıkarmıştır.D) Birleşmiş Milletler tarafından, kendi postasındakullanılmak üzere çıkarılan yeni bir pul, Abbytayfununun Eylül 1986’da Pasifik üzerindenÇin’e doğru yol alışını göstermektedir.E) Kendi postasında kullanılmak için BirleşmişMilletlerin Eylül 1986’dan beri çıkardığı pullarınsonuncusunda, Abby tayfununun Pasifiküzerinden Çin’e yönelişi gösterilmektedir.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI50. Medical research has established thatcertain natural food products like garlic arein tune with our bodies and can be takenregularly without causing adversereactions.A) Tıbbi araştırmalar, sarmısak gibi bazı doğalgıda maddelerinin bünyemiz ile uyumiçinde olduğunu ve olumsuz tepkilere yolaçmadan düzenli olarak alınabileceğiniortaya koymuştur.B) Sarmısak dahil birçok doğal gıdamaddesinin bünyemize çok yararlı olduğuve herhangi bir olumsuz etkiye yolaçmadan devamlı alınabileceği görüşü,tıbbi araştırmalarda da destek bulmuştur.C) Tıp alanında araştırma yapanlar, sarmısakgibi bünyemiz için yararlı olan ve hiçbirolumsuz etkiye yol açmayan doğal gıdamaddelerinin sürekli alınması gerektiğiniöne sürmektedirler.D) Tıbbi araştırmalar, sarmısak gibi bazı doğalgıda maddelerinin ancak bünyemize yararsağlarsa ve herhangi bir olumsuz tepkiyeneden olmuyorsa sürekli alınabileceğiniortaya koymuştur.E) Tıp alanında araştırma yapanlar, bünyemizile uyum içinde olan sarmısak gibi doğalgıda maddelerinin, düzenli olarak alınsabile olumsuz tepkilere yol açmayacağınısavunmaktadır.52. Martin Scorsese’s controversial film takes itsstory from Edith Wharton’s novel, whichappeared in 1920 and made her the first womanto receive the Pulitzer Prize for Literature.A) Martin Scorsese’nin tartışmalı filmi, öyküsünüEdith Wharton’un 1920’de yayımlanan ve onuPulitzer Edebiyat Ödülü’nü alan ilk kadın yapanromanından almaktadır.B) Martin Scorsese’nin çok tartışılan filmi, 1920’deyayımladığı romanıyla Pulitzer EdebiyatÖdülü’nü alan ilk kadın Edith Wharton’unöyküsünü anlatmaktadır.C) Edith Warton’un 1920’de yazdığı ve kendisiniPulitzer Edebiyat Ödülü’nü alan ilk kadın yapanromanı, Martin Scorsese’nin tartışmalı filminede konu olmuştur.D) Martin Scorsese’nin tartışmaya açık filmininöyküsü, 1920’de yayımlandığı EdithWharton’un Pulitzer Edebiyat Ödülü’nü alan ilkkadın olmasını sağlayan romanınıanlatmaktadır.E) Martin Scorsese, çok tartışılan filmininöyküsünü, Pulitzer Edebiyat Ödülü’nü alan ilkkadın olan Edith Wharton’un 1920’deyayımlanmış bir romanından almıştır.51. Americans today are far more scepticalabout the value of new roads, bridges andsewage – treatment plants especially whenthey are located in their own immediateenvironment.A) Bugün Amerikalılar, yeni yolların, köprülerinve arıtma tesislerinin değeri konusundakişüpheciliklerini özellikle kendi yakınçevreleri için göstermektedir.B) Bugün çok daha şüpheci olan Amerikalılar,özellikle kendi yakın çevrelerindeki yeniyolların, köprülerin ve arıtma tesislerinindeğerini s<strong>org</strong>ulamaktadır.C) Bugün Amerikalılar, yeni yolların, köprülerinve arıtma tesislerinin değeri konusunda,özellikle bunlar kendi yakın çevrelerindeyer alıyorsa, çok daha şüphecidirler.D) Bugün Amerikalılar, özellikle kendiçevrelerinde yer alan yeni yolların,köprülerin ve arıtma tesislerinin değeriniyeteri kadar önemsememektedirler.E) Bugün Amerikalılar, yeni yolların, köprülerinve arıtma tesislerinin değerini, bunlar kendiçevrelerinde yer alsa bile, algılamaktan çokuzaktırlar.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2000 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. The word “development” was first used inits contemporary context by the AmericanPresident, Harry Truman, in 1949 when hereferred to the poorer countries of SouthAmerica as “underdeveloped areas.”A) “Gelişme” sözcüğü, çağdaş anlamını1949’da yoksul Güney Amerikaülkelerinden ilk kez “azgelişmiş bölgeler”olarak söz eden Amerika Başkanı HarryTruman sayesinde kazanmıştır.B) “Gelişme” sözcüğü, çağdaş bağlamda ilkkez 1949’da Amerika Başkanı HarryTruman tarafından, kendisi GüneyAmerika’nın yoksul ülkelerinden“azgelişmiş bölgeler” olarak söz ettiğindekullanılmıştır.C) Amerika Başkanı Harry Truman ilk kez1949’da Güney Amerika’nın yoksulülkelerine “azgelişmiş ülkeler” olarakgönderme yaptığında, “gelişme” sözcüğüçağdaş bir anlam kazanmıştır.D) 1949’da Güney Amerika’nın yoksulülkelerinden “azgelişmiş bölgeler” olaraksöz eden Amerika Başkanı Harry Truman,“gelişme” sözcüğünü ilk kez çağdaşbağlamda kullanan kişi olmuştur.E) “Gelişme” sözcüğünü ilk kez çağdaşbağlamda kullanan, 1949’da yoksul GüneyAmerika ükelerinden “azgelişmiş bölgeler”olarak söz eden Amerika Başkanı HarryTruman’dır.37. At the heart of our problems is an economicsystem that separates producers fromconsumers, alienates people from nature, andundermines those values on which we trulydepend.A) Sorunlarımız, özde, üreticileri ve tüketicileribölen, insanları doğadan uzaklaştıran vedayandığımız değerleri kemiren ekonomiksistemden kaynaklanmaktadır.B) Sorunlarımızın özünü, üreticilerle tüketicilerinarasını açan, insanları doğadan ayıran ve bağlıolduğumuz tüm değerleri küçümseyenekonomik sistemimiz oluşturmaktadır.C) Sorunlarımızın özünde, üreticileri tüketicilerdenayıran, insanları doğaya karşı yabancılaştıranve gerçekten bağlı olduğumuz değerlerizayıflatan ekonomik bir sistem vardır.D) Esas itibariyle, tüm sorunlarımızı, üreticileritüketicilerden uzaklaştıran, insanları doğayakarşı yönlendiren ve gerçekten benimsediğimizdeğerleri ortadan kaldıran ekonomik sistemyaratmakadır.E) Üreticilerle tüketicileri karşı karşıya getiren,insanları doğadan koparan ve sahip olduğumuzdeğerleri tamamen yok sayan ekonomiksistem, tüm sorunlarımızın özünüoluşturmaktadır.38. Sustainable development is a key concept thatneeds to be analysed and debated before it canbe implemented by the underdevelopedcountries in the world.A) Sürdürülebilir gelişme, tanımlanmaya muhtaçve tartışılmaya açık, ancak dünyada azgelişmişülkelerin uygulamaları için kapsamlı birkavramdır.B) Sürdürülebilir gelişme, dünyada azgelişmişülkelerce uygulanabilmesi için öncelikletanımlanması ve yorumlanması gerekensağlam bir kavramdır.C) Sürdürülebilir gelişme, tartışılması veyorumlanması gereken ancak dünyadakiazgelişmiş ülkelerin uygulayabileceği yararlı birkavramdır.D) Sürdürülebilir gelişme, dünyadaki az gelişmişülkelerce uygulanmadan önce, irdelenmesi vetartışılması gereken temel bir kavramdır.E) Sürdürülebilir gelişme, dünyadaki gelişmişülkelerin uygulamaya koymadan önce iyicetanımlamaları ve yorumlamaları gereken çokönemli bir kavramdır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI39. The last issue of the journal contains all thearguments one could think of againstglobalisation.A) Derginin son sayısı, küreselleşmeye karşıdüşünülebilecek tüm görüşleri içermektedir.B) Küreselleşme için düşünülüpgeliştirilebilecek öneriler, derginin sonsayısında yer almaktadır.C) Küreselleşme konusunda düşünülebilecekher türlü ayrıntı derginin son sayısında elealınmaktadır.D) Derginin son sayısındaki yorum vegörüşler, küreselleşmeye karşı olanlaraaittir.E) Derginin son sayısında, küreselleşmeyekarşı olan herkesin görüş ve düşüncelerineyer vermektedir.40. In this article, the author, who is a notedeconomist, describes why the economicdecline in South America in the 1980s wasinevitable.A) Bu makalede, yazar, ünlü bir iktisatçıolarak, 1980’li yıllarda Güney Amerika’dayaşanan ekonomik çöküşün niçindurdurulmadığınıayrıntılarıylaanlatmaktadır.B) Bu makalede, önemli bir iktisatçı olanyazar, Güney Amerika’da 1980’lerdegörülen ekonomik gerilemenin kaçınılmazsonuçlarını ortaya koymaktadır.C) Bu makalede, 1980’li yıllarda GüneyAmerika’da görülen ekonomik bunalımınnedenleri ünlü bir iktisatçı tarafındanaçıklanmaktadır.D) Bu makalede, 1980’lerde GüneyAmerika’da ortaya çıkan ekonomikdurgunluğun niçin önlenemediği saygın biriktisatçı yazar tarafından anlatılmaktadır.E) Bu makalede, tanınmış bir iktisatçı olanyazar, 1980’lerde Güney Amerika’daekonomik gerilemenin niçin kaçınılmazolduğunu anlatmaktadır.41. What retrieved the country from bankruptcyand spun it into an economic boom was themassive inflow of foreign capital.A) Ülkeyi iflastan kurtarmak ve ekonomikcanlanmayı hızlandırmak için geniş çaplı biryabancı sermaye akışı gerekiyordu.B) Güçlü bir yabancı sermaye akışı ile ülkeiflastan <strong>çıkmış</strong> ve hızla ekonomik büyümeyegeçmiştir.C) Ülkenin iflastan kurtuluşu ve hızlı bir ekonomikbüyümeye yönelişi, muazzam bir yabancısermaye girişi ile sağlanmıştır.D) Ülkeyi iflasın eşiğinden döndüren ve ekonomikcanlanmaya yönelten etkenin, güçlü biryabancı sermaye girişi olduğu açıktır.E) Ülkeyi iflastan çekip çıkarmış ve onu ekonomikbir canlanmaya yöneltmiş olan, muazzamyabancı sermaye akışı idi.42. In the first place, we should ask how it ispossible for a wet rainforest to be ruined byfire.A) Öncelikle yoğun nem içeren yağmurormanlarının yangınla tahrip edilipedilemeyeceğini araştırmamız gerekmektedir.B) İlk önce bizce çok yağış alan bir yağmurormanının yangınlarla yok edilmesinin nasılmümkün olduğu araştırılması gereken birkonudur.C) Öncelikle s<strong>org</strong>ulamamız gereken, nemli biryağmur ormanını tahrip edebilecek bir yangınınnasıl ortaya çıktığıdır.D) Her şeyden önce, nemli bir yağmur ormanınınyangınla tahrip edilmesinin nasıl mümkünolduğunu sormamız gerekiyor.E) Herşeyden önce, yoğun yağış alan yağmurormanlarının yangınlarla yok edilmesininmümkün olup olmayacağını sormamızgerekecek.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI43. Aydan bakıldığında, dünya uzayın karanlıkboşluğunda bir yaşam vahası olarakgörünmektedir.A) The world, when seen from the moon,seems like a bright oasis of life in the vastdarkness of space.B) Observed from the moon, the world lookslike an oasis of life in the dark vastness ofspaces.C) Viewed from the moon, the earth appearsas an oasis of life in the dark emptiness ofspace.D) In the infinite darkness of space, the earth,as seen from the moon, is indeed an oasisof life.E) It is as an oasis of life in the dark vastnessof space that the world is seen from themoon.44. Bugün Batı, Üçüncü Dünya ülkelerine borçpara verme tekniğini, onları kontrol altındatutma aracı olarak mükemmeleştirmişbulunmaktadır.45. Savaş sonrası dönemde, Dünya Bankası’nınetkisiyle, yoksul tropikal ülkelerde çok genişalanlar, şekerkamışı tarlalarınadönüştürülmüştür.A) In the post – war period, under World Bankinfluence, vast areas in the poorer tropicalcountries were converted to sugarcaneplantations.B) After the war, it was the World Bank thatsuggested that the poorer tropical countriesshould convert large areas into sugarcanefarms as there was a profitable market for theproduct.C) After the post – war period, the poorer tropicalcountries, with large farming areas,encouraged by the Work Bank, shifted tosugarcane production.D) Since there seemed to be a market, the poorertropical countries, with the support of the WorldBank, turned vast areas into sugarcaneplantations as soon as the war was over.E) In the years following the war, the World Bankurged the poorer tropical countries with largefarming areas, to turn to sugarcane cultivation.A) The technigue of lending money to theThird World countries has today beenimproved by the West so that it can controlthem.B) Today, the West has perfected thetechnique of lending money to the ThirdWorld countries as a means of controllingthem.C) In order to control the Third World countriestoday, the West has developed certainmoney lending techniques.D) Today, the money – lending techniquesperfeted by the West have become ameans for controlling the Third Worldcountries.E) Today, the Third World countries areperfectly controlled by the West by meansof money lending techniques.46. Bizimki, seksen kadar çalışanı ile sebze ve tarlabitkilerinin genetik iyileştirilmesi üzerine ileridüzeyde araştırma yapan bir bitkibiyoteknolojisi şirketidir.A) Roughly eighty of the employees of our plantbiotechnology company are researching, at anadvanced level, genetic improvement ofvegetable and field crops.B) Our company specialises in plantbiotechnology and has roughly eightyemployees, who carry out advanced researchinto the genetic improvement of vegetable andfield crops.C) Ours is a plant biotechnology company, withapproximately eighty employees carrying outadvanced researh into the geneticimprovement of vegetable and field crops.D) Ours is a plant biotechnology company, and atleast eighty of the employees are engaged inresearch into the genetic improvement ofvegetable and field crops.E) Our company is concerned with plantbiotechnology, and some eighty of the top –grade employees are engaged in research intothe genetic improvement of vegetable and fieldcrops.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI47. Son birkaç yıl içinde, gökbilimciler, kendisistemimizin ötesindeki bir düzineden fazlayıldız sisteminde Jüpiter büyüklüğünde devgezgenler ortaya çıkarmışlardır.A) The recent discovery of a dozen or somassive Jupiter – sized planets in starsystems beyond of own, has amazed evenastronomers.B) Astronomers have, in recent years, broughtto light dozens of huge planets, such asJupiter, in star systems outside our own.C) Recently, a dozen or more astronomershave been suggesting that there aregigantic Jupiter sized planets in starsystems beyond our own.D) In the past few years, astronomers havedetected giant, Jupiter – sized planets inmore than a dozen star systems beyondour own.E) For several years, astronomers have beenof the opinion that there may be huge,Jupiter – sized planets in at least a dozenstar systems other than our own.48. 1980’lerden bu yana, dünyadaki nükleersanayi hızlı bir şekilde düşmektedir veAvrupa Birliği içinde, on beş ülkeden yedisinükleer enerjiden aşama aşamavazgeçmiştir.A) Since the 1980s, the nuclear industry in theworld has been declining rapidly, and withinthe European Union, seven out of thefifteen countries have phased out nuclearpower.B) Starting with the 1980s, there has been asteep decline in the nuclear industrythroughout the world, especially in theEuropean Union, where only seven of thefifteen countries continue to use nuclearpower.C) The world’s nuclear industry has contiunedto decline since the 1980s; in particular,this is true of the fifteen countries of theEuropean Union, seven of which haveslowly ceased to use it altogether.D) Seven of the fifteen countries of theEuropean Union have gradually put an endto the use of nuclear power; the movementstarted in the 1980s and has continuedworld – wide ever since.E) After the 1980s, the nuclear industries ofthe world have fallen into disrepute,especially in the European Union whereseven of the fifteen countries have, step bystep, stopped using it altogether.49. Bill Clinton, radyo konuşmasında, bazıAmerikan okullarında verilen eğitimintoplumun en iyi değerlerini beslemediğinisöyledi.A) Bill Clinton, in his radio talk, concentrated onthe various ideals of society and regretted thatsome American schools failed to nourish them.B) During his radio talk, Bill Clinton explained howthe education given in some American schoolsfailed to uphold the best values of society.C) In this raido talk Bill Clinton said that heeducation provided in some American schoolsdid not nourish the best values of societyD) Bill Clinton pointed out in his radio talk that itwas the duty of the American education systemto ensure that some schools encouraged thebest values of society.E) In certain American schools, as Bill Clintonpointed out in his radio talk, the educationprovided was not in accord with the ideals ofsociety.50. İnsan, Japonya’yı boydan boya trenle gezebilirve bir istasyonda durduğunda bir taşra kentiniötekinden ayırt etmenin hemen hemenimkansız olduğunu hisseder.A) As one travels the length and breadth of Japanby train, one realises at each station that oneprovincial town is very like another.B) One can travel the lenght and breadth of Japanby train and feel, when stopping at a station,that it is almost impossible to distinguishbetween one provincial town and the next.C) While travelling by train through Japan, onefeels at each stop at a station that eachprovincial town is virtually identical with thenext.D) Travelling from one end of Japan to the otherby train, one realises, when stopping at astation, that one provincial town joinsimperceptibly into the next.E) When travelling hither and thither by train inJapan, and stopping at various stations, onenotices how each provincial town is identicalwith the rest.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI51. Romancı Thomas Hardy,özyaşamöyküsünde babasından,“kalkınmakta olan kırsal topluluklardagereksinim duyulan sanat ve becerilerinçoğuna sahip ender insanlardan biri”olarak söz eder.A) The novelist Thomas Hardy, in hisautobiography, describes his father as “oneof those rare people who had developedalmost all the arts and skills needed tomake a rural community survive.”B) In his autobiography the novelist ThomasHardy describes his father as “one of thoserare people who possessed most of thearts and skills needed in thriving ruralcommunities.”C) In his autobiography, Thomas Hardy, thenovelist, tells how his own father “wasunusual in that he cherished the arts andskills that enable rural communities toflourish.”D) The novelist Thomas Hardy describes inhis autobiography how his own father “wasone of those valuable people whoencouraged the arts and skills that helprural communities to thrive.”E) The novelist Thomas Hardy describes inhis autobiography how his father was “oneof the few people to use his arts and skillsto ensure that rural communities wouldflourish.”52. Bazı iktisatçılara göre, komünist ekonomiksistemin çöküş nedenlerinden biri, çokyüksek maliyette çok az üretim yapılmışolmasıdır.A) In the opinion of some economists, highproduction costs and low output were themain reasons for the collapse of thecommunist economic system.B) According to some economists, thecollapse of the communist economicsystem was in part due to the fact that toolittle was produced at too high a cost.C) Some economists are of the opinion thattoo little was being produced at too high acost, and it was for this reason that thecommunist economic system collapsed.D) For some economists, the reason for thecollapse of the communist economicsystem was that too few goods wereproduced at too high a price.E) According to some economists, one of thereasons for the collapse of the communisteconomic system is that too little wasproduced at too high a cost.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2000 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI38. It is well known that regional political disputesover scarce natural resources may causetroubles that go beyond the boundaries of asingle region.36. In sunny days, plants receive far moreenergy through photosynthesis than theycan use.A) Bitkilerin güneşli günlerde fotosentezyoluyla aldıkları enerji, gereksinimlerinikarşılar.B) Bitkiler, güneş ışığından fotosentezsırasında harcayabileceklerinden dahafazla enerji alırlar.C) Güneşli günlerde bitkiler, fotosentezyoluyla, harcayabileceklerinden çok dahafazla enerji alırlar.D) Bitkiler, güneşli günlerde fotosentez yoluylagüneş ışığından aldıkları enerjiyi harcarlar.E) Bitkiler, kullanabilecekleri enerjiyifotosentez yoluyla, güneşli günlerde dahafazla alabilirler.37. Over the years, magazines like TheEconomist have spread the idea thatfinancial growth means “development” andthat this “development” is good for theThird World.A) “Kalkınma”nın mali büyüme anlamınageldiği ve bunun Üçüncü dünya için çokyararlı olabileceği düşüncesi, TheEconomist dergisi tarafından yıllardan beriileri sürülmektedir.B) “Kalkınma”nın mali büyümeyi gerektirdiğive bu “büyümenin” Üçüncü Dünya içinyararlı olduğu düşüncesini, The Economistgibi dergiler yıllarca vurgulamıştır.C) The Economist gibi dergiler, malibüyümenin “kalkınma” olduğu düşüncesinive Üçüncü Dünya’nın böyle bir “kalkınma”yıhedef alması gerektiğini yıllarcasavunmuştur.D) Yıllardan beri The Economist ve benzeridiğer dergiler Üçüncü Dünya için yararlıolan “kalkınma”nın, mali büyüme ile aynıanlama geldiğini savunmaktadır.E) Yıllar boyunca, The Economist gibi dergiler,mali büyümenin “kalkınma” anlamınageldiğini ve bu “kalkınma”nın ÜçüncüDünya için yararlı olduğu düşüncesiniyaydılar.A) Tek bir bölgenin sınırlarını aşan sorunların,yetersiz doğal kaynaklar nedeniyle bölgeselpolitik huzursuzluklara yol açacağıbilinmektedir.B) Bir bölgede doğal kaynakların yetersizolmasının, o bölgenin dışında bazı politikrahatsızlıklara yol açacağı çok iyi bilinmektedir.C) Gayet iyi bilinmektedir ki kıt doğal kaynaklarailişkin bölgesel politik anlaşmazlıklar tek birbölgenin sınırlarını aşan sorunlara yol açabilir.D) Gayet iyi bilinmektedir ki doğal kaynakların kıtolmasıyla ilgili bölgesel politik sorunlar obölgenin sınırlarını aşar.E) Doğal kaynakların kıt olmasının yol açtığıbölgesel politik sorunların tek bir bölgeyle sınırlıkalmadığı çok iyi bilinmektedir.39. Many people think that multinationals are morepowerful than nation states and that they aredetermined to destroy anything that reducestheir profits.A) Birçok insan, çokuluslu şirketlerin ulusdevletlerinden daha güçlü olduğunu ve bunlarınkârlarını azaltan her şeyi yok etmeye kararlıolduğunu düşünüyor.B) Birçok insan, kârlarını kısıtlayan her şeyi yoketmeye hazır oldukları için, çokuluslu şirketlerinulus devletlerinden çok daha güçlü olduğunudüşünüyor.C) Çoğu insan, çokuluslu şirketler ulusdevletlerinden daha güçlü olduğu için, bunlarınkârlarına yönelik her engeli ortadankaldırabileceğini düşünmektedir.D) Çoğu insanın düşündüğü gibi, çokulusluşirketler ulus devletlerinden daha güçlüdür vebunlar, kâr etmelerine engel olan her şeyiortadan kaldırmaya kararlıdır.E) Çokuluslu şirketlerin, ulus devletlerinden dahagüçlü olmalarının onlara, kârlarını azaltan herşeyi ortadan kaldırma gücü verdiğini düşünenbirçok insan vardır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI40. Most of the developing countries, withrapidly growing populations in Asia, Africaand Latin America, find it difficult to investenough in education.A) Nüfusu hızla artmakta olan Asya, Afrika veLatin Amerika’da, gelişmekte olan çoksayıda ülke eğitime yeterli kaynakayırmakta zorlanıyor.B) Asya, Afrika ve Latin Amerika’da nüfusuhızla artan gelişmekte olan ülkelerin çoğu,eğitime yeterli yatırım yapmakta güçlükçekiyor.C) Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki hızlınüfus artışı, gelişmekte olan ülkelerieğitime daha fazla yatırım yapmayazorluyor.D) Nüfustaki hızlı artış nedeniyle, Asya, Afrikave Latin Amerika’daki gelişmekte olanülkelerin çoğunun eğitime yeterli yatırımyapması giderek zorlaşıyor.E) Asya, Afrika ve Latin Amerika’da eğitimeyeterli yatırımı yapmakta güçlük çeken venüfusu hızla artan birçok gelişmekte olanülke vardır.42. According to a report published last week,annual stipends for British graduate studentsshould be increased by more than a third.A) Geçen hafta yayımlanan bir rapora göre, İngilizLisansüstü öğrencilerin yıllık ücretleri üçtebirden daha fazla artırılmalıdır.B) Geçen hafta açıklanan rapora göre, İngilizlisansüstü öğrenci harçlarının yıllık olarak üçtebirden daha fazla artması gerekir.C) Geçen hafta yayımlanan bir rapora göre, İngilizlisansüstü öğrencilerinin üçte birinden dahafazlasının yıllık burslarının artırılması şarttır.D) Geçen hafta yayımlanan bir rapordoğrultusunda, İngiliz lisansüstü öğrenciharçlarının her yıl üçte bir oranından daha fazlaartırılmasına karar verildi.E) Geçen hafta açıklanmış olan bir raporadayanarak, İngiliz lisansüstü öğrencilerineyapılan yıllık ödemeler üçte birden daha fazlaartırıldı.43. İskandinavya’da pek çok gölde balıkların yokolması, muhtemelen, asit yağmurundankaynaklanan kirliliğin bir sonucudur.41. The European Molecular Biology Council,which represents the member states of theEuropean Union, will co–ordinate advancedresearch into genetics.A) Genetik alanında ileri araştırmalarıneşgüdümünü sağlayacak olan AvrupaMoleküler Biyoloji Konseyi, AvrupaBirliği’ne üye devletlerin temsilcilerindenoluşmaktadır.B) Avrupa Birliği’ne üye devletlerinoluşturduğu Avrupa Moleküler BiyolojiKonseyi, genetik alanındaki araştırmalarıdestekleyecektir.C) Genetik alanındaki ileri araştırmalarıneşgüdümü, Avrupa Birliği’ne üye devletlerinoluşturduğu Avrupa Moleküler BiyolojiKonseyi tarafından sağlanabilir.D) Avrupa Birliği’ne üye devletleri temsil edenAvrupa Moleküler Biyoloji Konseyi, genetikalanındaki ileri araştırmaların eşgüdümünüsağlayacak.E) Avrupa Moleküler Biyoloji Konseyi, AvrupaBirliği’ne üye devletlerin genetik alanındayürüttüğü yoğun araştırmalarıneşgüdümünü sağlayacak.A) The disappearance of fish from many lakes inScandinavia has probably been the result ofpollution caused by acid rain.B) The disappearance of so many fish from thelakes of Scandinavia can be traced to pollutionby acid rain.C) Acid rain apparently polluted the many lakes ofScandinavia resulting in the disappearance ofthe fish.D) Many of the lakes of Scandinavia would havebeen polluted as result of this acid rain and,consequently the fish lost.E) The dissappearance of so many fish from thelakes of Scandinavia is due to pollution fromacid rain.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI44. Pasifik Okyanusu’nun AtlantikOkyanusu’ndan ayrı olduğunu ilk fark edenAvrupalı, İspanyol kâşif Vasco de Balboaidi.46. Kızıldereliler arasında din, bireyle tanrıarasındaki bir ilişki olarak değil, daha çok bellibir tanrıyla bir toplum arasındaki sözleşmeolarak görülür.A) Even so, it was the Spanish explorer Vascode Balboa who was the first European tonotice that the Pacific and the Atlantic wereseparate oceans.B) The Spanish explorer Vasco de Balboawas the first European to realise that thePacific Ocean and the Atlantic Ocean wereseparated.C) The first European to recognise the PacificOcean as distinct from the Atlantic Oceanwas the Spanish explorer Vasco deBalboa.D) Vasco de Balboa of Spain was the firstEuropean to discover that the Pacific andthe Atlantic oceans were separate.E) Until the Spanish explorer Vasco de Balboamade the discovery, Europeans did notrealise that the Atlantic Ocean and thePacific Ocean were distinct.45. İlk kez 1853’te yayımlanmış olan Villette,Charlotte Bronte’nin duygusal konuları elealan ikinci romanıdır.A) Villette, which is the second novel byCharlotte Bronte to deal with these issuesemotionally, was first published in 1853.B) Villette, first published in 1853, CharlotteBronte’s second novel to deal withemotional issues.C) Villette, Charlotte Bronte’s second novel tocome out in 1853, treats emotional issues.D) With the publication of her second novelVillette, in 1853 Charlotte Bronte arousedmuch interest.E) In her second novel, Villette, first publishedin 1853, Charlotte Bronte treats theseissues emotionally.A) Religion, among American – Indian people, isnot regarded as a personal relationshipbetween the deity and each individual, butrather as a covenant between a particular deityand a community.B) Religion, for the American – Indian peoplemeans an agreement between some specialdeity and the community, there is no concept ofa personal relationship between the deity andan individual.C) For the American – Indian people, there is noconcept of a personal relationship between adeity and an individual but only between aspecific deity and a community.D) The American – Indian people believe thateach community has a special deity, but thatthere can never be a personal relationshipbetween a deity and an individual.E) The concept of a personal relationship betweenand individual and a deity has no place in thereligion of the American – Indian people, whoregard their deity as common to thecommunity.47. Bu istatistiklere göre, doğal afetlerin sonucuolan küresel ekonomik kayıplar, 1960’lardanberi her on yılda bir ikiye katlanmaktadır.A) There is evidence to suggest that, since the1960s, global economic losses from naturaldisasters have increased two – fold.B) The statistics of the 1960s show that economiclosses had doubled during the decade as aresult of natural disasters around the world.C) It has been statistically proved that every tenyears since 1960, natural disasters haveresulted in worldwide economic losses.D) According to these statistics, global economiclosses as a result of natural disasters, havedoubled every decade since the 1960s.E) The statistical evidence suggests that globaleconomic losses arising from natural disastershave, since the 1960s, increased two – fold.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI48. Liberaller, Sosyalistler ve Yeşiller’in dahaönce denenmemiş bir koalisyonu olan yeniBelçika hükümetinin önceliği, kamuharcamalarını denetim altına almaktır.50. Artezyen kuyularının eski Mısır’da ve Çin’debilindiği gibi Büyük Sahra’da en eski çağlardanberi var olduğu, tarihi belgelerdenanlaşılmaktadır.A) The priority for the new Belgiangovernment, which is a previously untriedcoalition of Liberals, Socialists and Greens,is to bring public expenditure under control.B) The newly formed Belgian government, acoalition bringing together for the first timeLiberals, Socialists and Greens, seemsdetermined to bring public expenditureunder control.C) For the first time, Belgian has a coalitiongovernment consisting of Liberals,Socialists and Greens and it is givingpriotirty to curbing public expenditure.D) The former Belgian coalition government,comprising for the first time Liberals,Socialists and Greens had, for its first aim,the curbing of public expenditure.E) The drastic reduction in public expenditureis the first success of Belgian’s newcoalition government made up of, for thefirst time, Liberals, Socialists and Greens.49. Avrupa Birliği’nin yayımladığı yeni raporagöre, üye ülkelerin çoğunda ekonomioldukça yavaş büyüyecek, ancak daharekabetçi ve saydam olacak.A) The new report issued by the EuropeanUnion to member countries warns thateconomic growth will be slow, but it will becompetitive and transparent.B) In a new report issued by the EuropeanUnion, it is suggested that some membercountries should expect the economy togrow rather slowly but more competitivelyand transparentlyC) The majority of the member countries ofthe European Union, must, according to thereport, expect the economy to grow in amanner that is both competitive andtransparent.D) According to the new report released bythe European Union, in the majority of themember countries, the economy will growrather slowly but will become morecompetitive and transparent.E) According to the report issued by theEuropean Union to member countries,economic growth is expeted to be morecompetitive and transparent, but ratherslow.A) From historical documents we can easilyunderstand that there were artesian wells inancient Egypt and China and in the Sahara,too, from earliest times.B) It is apparent from historical documents thatartesian wells were known in ancient Egypt andChina and that they have existed in the Saharasince earliest times.C) There are historical documents to prove thatthere were artesian wells in ancient Egypt andChina, and that they have existed in theSahara since earliest times.D) Historical documents support the theory thatartsian wells were known in ancient Egypt andChina and that, since earliest times they havebeen developed in the Sahara.E) The existence of artesian wells in ancientEgypt and China, and since earliest times inthe Sahara, is well documented in historicalrecords.51. İspanya Kıralı II. Philip, tarafından 1588’deİngiltere’ye karşı sevk edilen İspanyolArmadası, 129 gemiden oluşuyor ve 2000’denfazla top ile 19 000 asker taşıyordu.A) The Spanish Armada which King Philip II ofSpain sent against England in 1588 wasguarded by 129 ships carrying more than 2,000cannons and more than 19,000 soldiers.B) It was the Spanish King Philip II who sent 129ships, carrying 19,000 soldiers and 2,000cannons, against England in 1588 as a part ofthe Armada.C) The Spanish Armada of 1588, was sent againstEngland by Philip II of Spain to attack 129ships, 19,000 soldiers and over 2,000 cannons.D) The Spanish Armada, sent against England in1588 by King Philip II of Spain, comprised 129ships, and carried 19,000 soldiers and morethan 2,000 cannons.E) The Spanish Armada that King Philip II ofSpain planned to send against England in 1588was comprised of 129 ships carrying 19,000soldiers and over 2,000 cannons.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI52. Bir binanın aldığı biçim, hangi işlev içinkullanılacağına, mimarın estetik anlayışınave benimsenen yapı yöntemine bağlıdır.A) The form a building finally takes isdetermined by the purpose it is to serve,the architect’s aesthetic taste andstructuaral technigues.B) The final form of a building depends uponthe function it is to serve, the architect’saesthetic sense and structuralrequirements.C) The function it is to serve, the architect’sown feeling for form and any structuralreqiurements, all affect the form a buildingtakes.D) The appearance of building is influenced byis usefulness, the architect’s special whims,and the manner of construction.E) The form which a building takes dependsupon the function for which it is to be used,the architect’s aesthetic sense and thestructural method adopted.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2001 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. A balanced diet containing correct amountsof the basic food substances is essential,but there is no evidence that when, or atwhat intervals, one eats makes the slightestdifference.A) Dengeli beslenmenin temel gıdamaddelerini yeterli miktarda içermesişarttır, ancak ne zaman ve hangi aralıklarlayemek yenildiğinin bu hususta herhangi birfark yaratmadığı kanıtlanmıştır.B) Dengeli beslenmede doğru miktardabulunması şart olan temel gıdamaddelerinin ne zaman ve hangi aralıklarlayenmesi gerektiğine ilişkin en ufak bir kanıtbulunamamıştır.C) Temel gıda maddelerini doğru miktarlardaiçeren dengeli bir beslenme esastır, ancakne zaman veya hangi aralıklarla yemekyenildiğinin en ufak bir fark oluşturduğunailişkin kanıt bulunmamaktadır.D) Dengeli olması için beslenmenin temel gıdamaddelerini doğru oranlarda içermesiönemlidir, ancak yemeğin ne zaman veyahangi aralıklarla yenmesi gerektiğikonusunda en ufak bir kanıt henüz yoktur.E) Dengeli beslenmek için esas olan temelgıda maddelerinin ne miktarda yenmesigerektiği bilinmektedir, fakat bunlarınyenme zamanı ve aralıklarının nasıl bir farkyaratacağı konusunda kesin bir bilgi yoktur.37. The Beni-Israel is a Jewish community of somethousands, known as the White Jews andfound chiefly in Bombay and the costal townsof south-west India.A) Birkaç bin kişiden oluşan Beni-İsrail Yahuditopluluğu, genellikle Beyaz Yahudilerden oluşurve bunlar Güneybatı Hindistan'ın Bombay veöteki kıyı kentlerinde toplanmıştır.B) Bombay ve Güneybatı Hindistan'ın kıyıkentlerinde yaşayan birkaç bin nüfuslu Beni-İsrail Yahudi topluluğu, genellikle BeyazYahudiler olarak bilinmektedir.C) Birkaç bin nüfuslu bir Yahudi topluluğu olanBeni-İsrail içinde Beyaz Yahudiler olarakbilinenler, Bombay dahil Güneybatı Hindistan'ınkıyı kentlerinde bulunmaktadır.D) Beni-İsrail olarak bilinen ve nüfusu birkaç binigeçmeyen Beyaz Yahudi topluluğu, Bombaydahil Güneybatı Hindistan'ın kıyı kentlerindeyaşar.E) Beni-İsrail, Beyaz Yahudiler olarak bilinen vegenellikle Bombay ve Güneybatı Hindistan'ınkıyı kentlerinde bulunan birkaç bin nüfuslu birYahudi topluluğudur.38. The German poet Gottfried Benn, who wasborn in Prussia, spent most of his life in Berlinas a medical specialist.A) Prusya'da doğmuş olan Alman şair GottfriedBenn, yaşamının büyük bir bölümünü Berlin'detıp uzmanı olarak geçirdi.B) Prusya doğumlu olan Alman şair GottfriedBenn, bir tıp uzmanı olarak tüm yaşamınıBerlin'de geçirdi.C) Prusya'da doğan Alman şair Gottfried Benn,Berlin'deki yaşamını hep tıp alanındakiçalışmalarla geçirmiştir.D) Prusya'da doğan ve bir tıp uzmanı olan Almanşair Gottfried Benn, yaşamının hemen hementümünü Berlin'de geçirmiştir.E) Yaşamının önemli bir bölümünü Berlin'degeçiren Alman şair Gottfried Benn, Prusya'dadoğmuş bir tıp uzmanıydı.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI39. As some columnists have also pointed out,the year 2000 was a year in which the worldshifted its balance.A) Bazı köşe yazarlarının belirttiğine göre,dünyadaki dengeler 2000 yılında oldukçadeğişmiştir.B) 2000 yılında dünyanın dengesinideğiştirdiği, bazı köşe yazarlarının ortakgörüşüdür.C) Bazı köşe yazarları, 2000 yılında dünyanındengesinin değiştiği konusunda görüşbirliği içindedir.D) Bazı köşe yazarlarının da belirtildiği gibi,2000 yılı, dünyanın dengesini değiştirdiğiyıl oldu.E) Bazı köşe yazarlarının da vurguladığı gibi,dünya dengesinin en çok değiştiği yıl, 2000yılıdır.40. Ten years ago there was not enoughelectricity available in the region to supportthe extraordinary growth we haveexperienced over the last two years.A) Son iki yılda gözlediğimiz hızlı büyümeyidestekleyecek kadar elektrik, son on yıliçinde bile üretilmemişti.B) Son iki yılda gördüğümüz muazzambüyümeyi desteklemek için on yılöncesinde bölgede yeterli elektrikbulunması gerekiyordu.C) On yıl önce, bölgede son iki yıldayaşadığımız olağanüstü büyümeyidestekleyecek yeterli elektrik mevcutdeğildi.D) On yıl öncesi gibi, son iki yılda görülenolağanüstü büyümeyi desteklemeyeyetecek elektrik yoktu.E) On yıl önce bölgede elektrik bulunmadığıiçin son iki yıldan beri görülen muazzambüyümeyi desteklemek çok zor oldu.41. At the end of World War I the great powers feltthat international relations should beconducted solely on the basis of justice.A) I. Dünya Savaşı'nın sonunda güçlenendevletler, uluslararası ilişkilerin tamamen adalettemeli üzerine oturtulmasını arzu ediyorlardı.B) I. Dünya Savaşı sonunda, büyük güçleruluslararası ilişkilerin sadece adalet temeliüzerinde sürdürülmesi gerektiğinidüşünüyorlardı.C) I. Dünya Savaşı sonunda, büyük güçleryalnızca adalet temeline dayalı olanuluslararası ilişkilerin doğru olduğunainanıyorlardı.D) Büyük devletlerin I. Dünya Savaşı sonundakiortak görüşü, uluslararası ilişkilerin tamamenadalet temeli üzerine kurulması gerektiğiyolundaydı.E) I. Dünya Savaşı sonunda, uluslararası ilişkilerinsadece adalet temeli üzerinde yürütülmesigerektiğine inanan devletler büyük bir güçhaline geldi.42. Some psychologists are of the opinion thatself-interest is the basic reason why humanstend to co-operate.A) Bazı psikologlar, insanların işbirliği yapmayaeğilimli olmalarında temel nedenin, kişisel çıkarolduğu görüşündedirler.B) Bazı psikologların düşüncesine göre, insanlarıişbirliği yapmaya zorlayan asıl etken kişiselçıkardır.C) Bazı psikologlara göre, kişisel çıkarlar,insanları işbirliği yapmaya eğilimli yapar.D) Bazı psikologlar, insanların işbirliği yapmasınıntemelinde, kişisel çıkarları görüyorlar.E) Bazı psikologların da belirttiği gibi, kişisel çıkar,insanların işbirliği yapma eğiliminde olmalarınınbaşlıca nedenidir.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI43. Okyanus sularının ısınarak genişlemesi vebuzulların artan bir hızla erimesi nedeniyle,2100 yılına kadar deniz seviyelerininyaklaşık yarım metre yükselmesimuhtemeldir.A) Sea levels are expected to rise by roughlyhalf a metre by the year 2100 if thermalexpansion continues and the glacierscontinue to melt at the same speed.B) Due to the thermal expansion of oceanwater and the constant melting of glaciers,it seems likely that sea levels will haverisen by at least half a metre by the year2100.C) With the thermal expansion of ocean waterand the rapid melting of glaciers it seemsthat sea levels are set to rise by up to half ametre by the year 2100.D) Because of the thermal expansion of oceanwater and the accelerated melting ofglaciers, sea levels are likely to rise byapproximately half a metre by the year2100.E) A rise in sea levels of about half a metrewill result by the year 2100 because of thethermal expansion of ocean water and therapid melting of the glaciers.44. Avrupa tarihindeki savaşların çoğu, güçdengesinin yeniden kurulmasınısağladıkları gerekçesiyle haklıgösterilmiştir.A) Most of the wars in European history areregarded as justiliable since the allegedpurpose was to maintain the balance ofpower.B) In the course of European history, themajority of the wars were fought tomaintain the balance of power and so theywere said to be justified.C) The need to maintain tha balance of powerwas the alleged reason for the majority ofthe wars fought in Europe and this justifiedthem.D) Most of the wars fought in Europe havesought to restore the balance of power andso they have been regarded as justifiable.E) Most of the wars in European history havebeen justified on the grounds that theyhelped to restore the balance of power.45. İsrail devletinin ilk başbakanı olan David Ben-Gurion, sadece ünlü bir hatip ve verimli biryazar değil, aynı zamanda ciddi bir İncil vefelsefe araştırmacısıydı.A) David Ben-Gurion, besides being the first primeminister of the state of Israel, was a notableorator and a prolific writer as well as aknowledgeable student of the Bible andphilosophy.B) David Ben-Gurion, the first prime minister ofthe state of Israel, was not only a notableorator and prolific writer but also a seriousstudent of the Bible and philosophy.C) In addition to being Israel's first prime minister,David Ben-Gurion, was also an excellent oratorand a prolific writer as well as being an avidstudent of the Bible and philosophy.D) Israel's first prime minister, David Ben-Gurion,was not only a much admired orator and prolificauthor but was also interested in the Bible andphilosophy.E) David Ben-Gurion, who was the first primeminister of the state of Israel, was a brilliantorator and prolific author, besides being anauthority on the Bible and philosophy.46. Yakın zamanda yayımlanan The Price OfAdmiralty adlı kitabında, tarihçi John Keegan,sadece kazananın niçin kazandığını ortayakoymak için bazı olağanüstü deniz savaşlarınıirdelemektedir.A) Recently, hoping to come to an understandingof exactly why the winner did win, the historianJohn Keegan has examined a number ofsignificant naval battles and records hisfindings in The Price Of Admiralty.B) The historian John Keegan recently puslisheda book entitled The Price Of Admiralty in whichseveral extraordinary naval battles areanalysed to find out why the winner won.C) In The Price Of Admiralty, that has just comeout, John Keegan examines several unusualnaval battles with a view to explaining exactlywhy the winner won.D) In his recently published book entitled ThePrice Of Admiralty, the historian John Keegananalyses some extraordinary naval battles todıscover just why the winner won.E) The Price Of Admiralty, written by the historianJohn Keegan, analyses a variety of navalbattles, and suggests why, in each case, thewinner did win.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI47. İklim değişikliği üzerine hazırlanan birrapora göre, önümüzdeki 25 yıl içinde,özellikle Afrika, Akdeniz çevresi ve OrtaAsya'da milyonlarca insan ciddi sukıtlığından etkilenecek.A) The report on climate change clearly showsthat millions of people, mostly in Africa butalso around the Mediterranean and inCentral Asia, are going to be badly affectedby water shortages within the next 25years.B) According to this report on climate change,millions of people, mostly in Africa andaround the Mediterranean and in CentralAsia are, within the next 25 years, likely tobe adversely affected by water shortages.C) According to a report on climate change,within the next 25 years, millions of peopleespecially in Africa, around theMediterranean, and in Central Asia, will beaffected by serious water shortages.D) Within the next 25 years, millions of peoplewill be affected by water shortages,especially in Africa, around theMediterranean and in Central Asia, at leastthat is what the report on climate changesuggests.E) According to the report on climate change,millions of people, especially those living inAfrica, around the Mediterranean and inCentral Asia, are going to suffer fromsevere water shortages for at least 25years.48. Sosyal psikoloji açısından bakıldığında,kültürün insanlar arasında yayılması, insandoğasındaki, çoğunluğu ve en başarılı kişileritaklit etme eğilimiyle ilişkilendirilebilir.A) Considered from the point of view of socialpsychology, the spread of culture amonghumans can be related to the tendency inhuman nature to imitate the majority and themost successful individuals.B) From the point of view of social psychology, thespread of a culture seems to relate to man'sdesire to imitate either the majority or the mostsuccessful people.C) The spread of a culture, if we consider it fromthe point of view of social psychology, seemsto be related to man's need to conform with themajority and successful individuals.D) As regards social psychlogoly, the desire tostay with the majority and admire thesuccessful has been an paramount force in thespread of culture.E) The spread of culture is the result of socialpsychology whereby man has a tendency toimitate the majority and the most successfulindividuals.49. Malthus, öz olarak, eğer nüfus geçimimkânlarından daha hızlı artarsa, bunun dahadüşük bir yaşam düzeyine yol açacağını iddiaediyordu.A) In essence, what Malthus claimed was thatwhen a population increased faster than themeans of subsistence, living standardsdropped.B) Malthus claimed in essence that, if a populationincreased faster than the means ofsubsistence, this would lead to lower livingstandards.C) The essence of what Malthus suggested wasthat if a population increased faster than themeans of subsistence, a lowering of livingstandards could be inevitable.D) The claim of Malthus was that a lowering ofliving standards was inevitable as thepopulation had grown faster than the means ofsubsistence.E) According to Malthus, living standards wouldnaturally fall as the population was growingfaster than the means of subsistence.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI50. On altıncı yüzyılda Doğuya yeni yollarkeşfedilince, Akdeniz ticaretine hakim olanCenova ve Venedik gibi İtalyan şehirleriningücü ve zenginliği azalmaya başladı.52. Bu kısa öyküde, yazar, dünyada her ülkeyeseyahat etmek ve her kitabı okumak isteyen,ancak bu imkânsız ihtirası gerçekleştiremeyenbir kişinin duygularını anlatmaktadır.A) Once new routes to the East werediscovered in the sixteenth century, Italiancities like Genoa and Venice could nolonger dominate Mediterranean trade, sothey lost their wealth and power.B) With the discovery of new routes to theEast in the sixteenth century, the wealthand power of such Italian cities as Genoaand Venice, which depended onMediterranean trade, began to decline.C) The wealth and power of certain Italiancities such as Genoa and Venice, whichdepended on Mediterranean trade, wentinto a decline after new routes to the Eastwere opened in the sixteenth century.D) Following the discovery in the sixteenthcentury of new routes to the East, theItalian towns of Genoa and Venice lost theirpower and their wealth with the decline inMediterranean trade.E) When new routes to the East werediscovered in the sixteenth century, thepower and wealth of Italian cities likeGenoa and Venice, which dominatedMediterranean trade, began to decline.A) In this short story, the writer describes thefeelings of a man who wanted to travel throughevery country in the world and read everybook, but who could not achieve thisimpossible ambition.B) This short story is about a man who dreamedof travelling through every country in the worldand reading every book, but this wasimpossible and couldn’t be achieved.C) The man in this short story wanted to travelthrough every country in the world and read allthe books, but this was an impossible dream,never to be realised.D) The feelings of a man who wanted to travelthrough every country in the world and read allthe books, but failed to achieve his ambition,are the subject of this story.E) The feelings of a man who had resolved totravel through every country in the world andread all the books but who failed to reach hisgoal are described in this short story.51. Sonunda ormanın kenarına ulaştığımızda,uzun süre orada durduk ve önümüzdeuzayıp giden manzarayı seyrettik.A) With the forest finally behind us, we stoodfor a long time looking at the countrysideahead of us.B) On finally getting through to the edge of theforest we paused for a while, to look at thelandscape that streched out before us.C) Once we had got through the forest, wepaused to look at the landscape that layahead of us.D) When we finally got to the edge of theforest, we stood there for a long while andlooked at the landscape that stretched outbefore us.E) When we finally came out of the forest westood there, gazing for a long time at thecountryside in front of us.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2001 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI33. Old Istanbul, enclosed within the stillimpressive walls, largely retains the air ofan ancient city, with clustrers ofpicturesque old houses, historicalmonuments and the splendour of theOttoman period.A) Pek çok renkli, eski evleri ve tarihianıtlarıyla Osmanlı döneminin ihtişamınıbüyük ölçüde korumakta olan eski İstanbul,hâlâ etkileyici surların içinde eski bir kenthavasını taşımaktadır.B) Sıra sıra renkli eski evleri, tarihi anıtları veOsmanlı döneminin ihtişamıyla eski bir kenthavasını büyük ölçüde korumakta olan eskiİstanbul, her zaman etkileyici görümündekisurlarla çevrilidir.C) Halen eski bir kent havasını taşıyan eskiİstanbul, etkileyici muazzam surları, yer yerrenkli eski evleri ve tarihi anıtlarıylaOsmanlı döneminin ihtişamını büyükölçüde korumaktadır.D) Halâ etkileyici surların içine kapanmış olaneski İstanbul, küme küme renkli eski evleri,tarihi anıtları ve Osmanlı dönemininihtişamıyla büyük ölçüde eski bir kenthavasını korumaktadır.E) Etkileyici muazzam surlarla çevrili eskiİstanbul, yer yer renkli eski evleri ve tarihianıtlarıyla Osmanlı döneminin ihtişamınıanımsatan eski bir kent havasını büyükölçüde sürdürmektedir.34. Since the British Factories Act of 1961 doesnot give an explicit statutory definition of theterm “accident”, the courts have defined“accident” as “any unintended and unexpectedoccurrence which produces hurt or loss”.A) 1961 İngiliz Fabrikalar Yasası “kaza”sözcüğünün anlaşılabilir bir yasal tanımınıvermediği için, “kaza”, mahkemelerce “zararave kayba neden olan kasıtsız ve beklenmedikbir olay” olarak tanımlanmıştır.B) 1961 İngiliz Fabrikalar Yasası “kaza”sözcüğünün açık bir mevzuat tanımınıvermediği için, mahkemeler, “kaza”yı, “zararaveya kayba yol açan kasıtsız ve beklenmedikbir olay” olarak tanımlamışlardır.C) “Kaza” sözcüğünün yeterli bir yasal tanımı1961 İngiliz Fabrikalar Yasası’ndaverilmediğinden, bu sözcüğün tanımı,mahkemelerce, “zarar veya kayıp yaratankasıtsız ve beklenmeyen bir olay” olarakbelirlenmiştir.D) “Kaza” sözcüğünün tartışmasız yasal bir tanımı1961 İngiliz Fabrikalar Yasası’nda verilmemişolduğu için, mahkemelere göre, “kaza”, “zararaveya kayba neden olan kasıtsız vebeklenmeyen her türlü olay” olaraktanımlanmalıdır.E) 1961 İngiliz Fabrikalar Yasası’nda “kaza”sözcüğünün tam bir yasal tanımı verilmemişolmasına rağmen, mahkemeler, “kaza”yı,“zarar veya kayıp meydana getiren kasıtsız vebeklenmeyen bir olay” olarak tanımlamayaçalışmışlardır.35. One of the most important facts to know aboutenergy is that any form of enegy can bechanged into any other form.A) Herhangi bir enerji türünün başka bir enerjitürüne dönüştürülebilmesi, enerji hakkındabilinmesi gereken en önemli gerçektir.B) Enerjiyle ilgili olarak bilinmesi gereken enönemli gerçek, herhangi bir enerji türününbaşka bir enerji türüne dönüşebilmesidir.C) Enerji hakkında bilinmesi gereken en önemligerçeklerden biri, herhangi bir enerji türünün,herhangi başka bir türe dönüştürülebilmesidir.D) Bir enerji türünün başka bir türe dönüşebilmesihususu enerji hakkında bilinmesi gereken enönemli gerçektir.E) Enerjiye ilişkin bilinmesi gereken önemligerçeklerden biri, enerjinin bir türünden başkabir türüne dönüştürülebilmesidir.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI36. In the article, it is pointed out that, betweenWorld War I and World War II, Hungaryexported up to 20 % of its total annualagricultural output.A) Makalede I. Dünya Savaşı ile II. DünyaSavaşı arasında, Macaristan’ın tarımsalihracatının, toplam üretiminin % 20’siniaşmadığı iddia edilmektedir.B) Makalede de ifade edildiği gibi, I. DünyaSavaşı ile II. Dünya Savaşı arasındaMacaristan, yıllık tarımsal üretiminin % 20sini ihraç ediyordu.C) Makalede, I. Dünya Savaşı ile II. DünyaSavaşı, arasında, Macaristan’ın toplamtarımsal üretiminin ancak % 20 sini ihraçedebildiği hususu vurgulanmaktadır.D) I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşıarasında, Macaristan’ın toplam tarımsalihracatının, yıllık üretimin % 20 si civarındaolduğu, makalede açıkça ortayakonmaktadır.E) Makalede, I. Dünya Savaşı ile II. DünyaSavaşı arasında, Macaristan’ın toplam yıllıktarımsal üretiminin % 20 kadarını ihraçettiği belirtilmektedir.37. The word “intelligence”, when used in itsmilitary sense, has a wide application andcovers the collection of all informationlikely to be required by the government of acountry in time of war.A) Savaş zamanında bir ülkenin hükümetitarafından gereksinim duyulan tüm bilgilerintoplanması anlamını içeren “istihbarat”sözcüğü, askeri anlamda kullanıldığındaçok geniş bir uygulama alanına sahiptir.B) “İstihbarat” sözcüğü, askeri anlamdakullanıldığında, geniş bir uygulamayasahiptir ve savaş zamanında bir ülkeninhükümetince gereksinim duyulmasımuhtemel olan tüm bilgilerin toplanmasınıiçerir.C) Çok geniş bir uygulama alanına sahip olan“istihbarat” sözcüğü, askeri anlamdakullanıldığında, savaş zamanında birülkenin hükümetince gereksinimduyulabilecek her türlü bilginin derlenmesianlamını taşır.D) Askeri anlamda kullanıldığında geniş biruygulamaya sahip olan “istihbarat”sözcüğü, savaş esnasında bir ülkeninhükümetince gereksinim duyulan bazıbilgilerin derlenmesi anlamına gelir.E) Bir ülkenin hükümetince savaş esnasındagereksinim duyulabilecek her türlü bilginintoplanması, askeri anlamda kullanıldığındageniş bir uygulama alanına sahip olan“istihbarat” sözcüğüyle ifade edilir.38. The enormous number of tablets, discoveredsince 1906 at Boğazköy, which is the site of theancient capital Hattuşaş, have contributedgreatly to a better understanding of Hittitehistory.A) 1906’dan itibaren, eski başkent Hattuşaş’ınyerindeki Boğazköy’de, Hitit tarihini daha iyianlayabilmemize çok büyük katkı sağlayan çoksayıda tablet bulunmuştur.B) Hitit tarihinin daha iyi anlaşılabilmesine önemlikatkı sağlayan çok sayıdaki tablet, eski başkentHattuşaş’ın bulunduğu yer olan Boğazköy’de1906’dan sonra çıkarılmıştır.C) 1906’dan beri Boğazköy’de çıkarılan çoksayıdaki tablet, eski başkent Hattuşaş’ın yerinive Hitit tarihini daha iyi anlamamıza önemlikatkı sağlamıştır.D) Hitit tarihini daha iyi anlayabilmemize büyükkatkı sağlayan çok sayıdaki tabletin 1906’danberi çıkarıldığı Boğazköy, eski başkentHattuşaş’ın yerindedir.E) Eski başkent Hattuşaş’ın yeri olanBoğazköy’de, 1906’dan beri ortaya çıkarılançok sayıdaki tablet Hitit tarihinin daha iyianlaşılmasına büyük katkı sağlamıştır.39. In 1719, Daniel Defoe who is regarded by mostpeople as being the first major Englishnovelist, published Robinson Crusoe which isbased upon the actual adventures of thefamous mariner Alexander Selkrik.A) Ünlü denizci Alexander Selkirk’ün gerçektenyaşanmış serüvenlerine dayanan RobinsonCrusoe, genel olarak tanınmış ilk İngilizromancısı sayılan Daniel Defoe tarafından1719’da yayımlanmıştır.B) Birçok kişi tarafından önemli ilk İngilizromancısı kabul edilen Daniel Defoe’nun1719’da yayımlanmış olan Robinson Crusoeromanı, ünlü denizci Alexander Selkirk’ünyaşanmış serüvenlerine dayanıyordu.C) Pek çok kişi tarafından ilk önemli İngilizromancısı sayılan Daniel Defoe, 1719’da, ünlüdenizci Alexander Selkirk’ün gerçekserüvenlerine dayalı Robinson Crusoe’yuyayımlamıştır.D) Birçok kişinin ilk büyük İngiliz romancısı olarakkabul ettiği Daniel Defoe, ünlü denizciAlexander Selkirk’ün gerçek serüvenlerinedayandırdığı Robinson Crusoe romanını 1719yılında yayımlamıştır.E) Ünlü denizci Alexander Selkirk’ün gerçektenyaşanmış serüvenlerine dayanarak 1719’daRobinson Crusoe’yi yayımlayan Daniel Defoe,birçok kişi tarafından ilk büyük İngiliz romancısısayılır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI40. Taxes imposed by governments on goodsand services are called “indirect taxes”because they are in some form eventuallypaid by consumers.42. According to a report released by the WorldHealth Organization, vitamin A deficiency isone of the major nutrition problems in less–developed countries.A) Hükümetlerce mal ve hizmetlere konulanvergilere “dolaylı vergiler” adı verilir, çünkübunlar bir şekilde tüketicilerce ödenir.B) “Dolaylı vergiler” hükümetlerin mal vehizmetlere koyduğu vergilerdir, çünkübunlar şu veya bu şekilde tüketicilereödettirilir.C) Hükümetlerin bazı mal ve hizmetlerekoyduğu vergilere “dolaylı vergiler” denir,çünkü bunların ödenmesi şu veya buşekilde tüketiciler tarafından yapılmaktadır.D) “Dolaylı vergiler”, hükümetler tarafındanmal ve hizmetlere konulan vergilere denir,çünkü sonuçta bunları tüketiciler ödemekzorunda kalır.E) Mal ve hizmetlere hükümetlerce konulanvergiler “dolaylı vergiler”dir, çünkü sonuçtabunları şu veya bu şekilde sadecetüketicilerin ödemesi beklenir.41. The present surfaces of the Moon, Marsand Mercury clearly show that, like otherplanets, these have also been subjected,since their formation, to bombardment bymeteorites.A) Ay’ın, Mars’ın ve Merkür’ün bugünkü yüzeydurumlarından açıkça görülmektedir kidiğer gezegenler gibi bunlar daoluşumlarından beri meteorbombandımanına uğramışlardır.B) Diğer gezegenler gibi, Ay’ın, Mars’ın veMerkür’ün de oluşumlarından sonra meteorbombardımanına uğradığı, yüzeylerininbugünkü durumundan açıkçagörülmektedir.C) Oluşumlarının hemen ardından, Ay’ın,Mars’ın ve Merkür’ün de tıpkı diğergezegenler gibi meteor bombardımanınauğramış olduğu, yüzeylerinin bugünküdurumundan açık bir şekilde görülmektedir.D) Ay’ın, Mars’ın Merkür’ün bugünküyüzeyleri, bunların da diğer gezegenlergibi, oluşumlarından beri meteorbombardımanına uğradıklarını açıkçagöstermektedir.E) Diğer gezegenlerinki gibi, Ay’ın Mars’ın veMerkür’ün bugünkü yüzeyleri de açıkçagöstermektedir ki bunlar oluşumlarındanberi meteor bombardımanınauğramışlardır.A) Dünya Sağlık Örgütü’nce hazırlanan bir raporagöre, azgelişmiş ülkelerde en başta gelenbeslenme problemi A vitamini eksikliğidir.B) Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan birrapora göre, A vitamini eksikliği, azgelişmişülkelerde başta gelen beslenme sorunlarındanbiridir.C) Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayımlanan birrapora göre, azgelişmiş ülkelerdeki en önemlibeslenme sorunu A vitamini yetersizliğidir.D) Dünya Sağlık Örgütü tarafından sunulan raporagöre, A vitamini yetersizliği, azgelişmişülkelerin en belli başlı beslenme sorunudur.E) Dünya Sağlık Örgütü’nce kabul edilen birrapora göre, azgelişmiş ülkelerdeki beslenmesorunlarının başında A vitamini eksikliği vardır.43. Yağ ve kolesterol içeren et, süt, peynir veyumurta gibi çoğu gıdalar, aynı zamandayüksek nitelikli proteinleri ve değerli vitaminlerisağlar.A) Many foods such as meat, milk, cheese andeggs, which contain fat and cholesterol, alsoprovide high – quality proteins and valuablevitamins.B) Meat, milk, cheese, eggs and many otherfoods, which contain fat and cholesterol, alsocontain high – quality protein as well as all thenecessary vitamins.C) Many high – quality proteins and usefulvitamins are mostly found in such foods asmeat, milk cheese and eggs that also containfat and cholesterol.D) Most of the high – quality protein and vitamin–rich foods like meat, milk, cheese and eggsalso contain fat and cholesterol.E) Fat and cholesterol are present in many foodsincluding meat, milk, cheese and eggs, but soalso are some essential vitamins and high –grade proteins.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI44. Bir canlının büyüme sürecinde en dikkatedeğer yönlerden biri, <strong>org</strong>anizmanın her birparçasının, büyürken, bir yandan da işlevinisürdürmesidir.A) The fact that every part of an <strong>org</strong>anism canfunction during the normal growth processof any living being is truly amazing.B) Surprisingly enough, each part of an<strong>org</strong>anism continues to function even duringthe growth process itself.C) The very fact that each part of an <strong>org</strong>anismcontinues to function as it grows is surelythe most fascinating aspect of the growthprocess of a living being.D) One of the most remarkable aspects in thegrowth process of a living being is thateach part of the <strong>org</strong>anism continues tofunction as it grows.E) One of the really fantastic aspects in thegrowth process of living beings is the abilityof parts of the <strong>org</strong>anism to continuefunctioning in the normal way.45. On ikinci yüzyılın başlarında bulunan vemimaride önemli bir teknik yenilik olarakkabul edilen “sivri kemer”, Ortaçağ’daöncelikle katedrallerin yapımındakullanılmıştır.A) The invention of the “pointed arch” early inthe twelfth century marks an importantadvance in architectural technology thoughin the Middle Ages it was used primarily inthe construction of cathedrals.B) The “pointed arch” that since the MiddleAges has mainly been used in theconstruction of cathedrals was inventedearly in the twelfth century and is regardedas an important technical invention inarchitecture.C) The “pointed arch”, which was invented atthe begining of the twelfth century and hasbeen recognized in architecture as animportant technical innovation, was used inthe Middle Ages primarily in theconstruction of cathedrals.D) With the invention of the “pointed arch”early in the twelfth century, the mode ofconstruction of cathedrals was changed soas to incorporate this important technicaladvance in architecture in the Middle Ages.E) The “pointed arch” has been primarily usedin the construction of cathedrals since theMiddle Ages when, in the tewelfth century,this important technical innovation was firstintroduced.46. Bilim, pek çok bakımdan insan aklının diğeryaratıcı etkinliklerine benzeyen yaratıcı biretkinliktir.A) Creative activities such as science all havesomething in common with the other creativeactivities of the human mind.B) Science is a creative activity that in manyrespects resembles other creative activites ofthe human mind.C) The other creative activities of the human mindare in many respects actually not very differentfrom the scientific one.D) As a creative activity, science is not verydifferent from various other creative activities ofthe human mind.E) In certain respects, science is a creativeactivity that colesly resembles the othercreative activities of the human mind.47. 1953’te Birleşmiş Milletler Genel Sekreteriseçilmiş olan İsveçli devlet adamı DagHammarskjöld, 1961’de Afrika’da barış içinarabuluculuk yaptığı sırada bir uçak kazasındaöldü.A) Dag Hammarskjöld, the Swedish statesmanwho had been Secretary – General of theUnited Nations since 1953, died in a planecrash in Africa in 1961 while negotiating forpeace there.B) Dag Hammarskjöld, who died in 1961 in an aircrash while mediating for peace in Africa, hadben elected Secretay – General of the UnitedNations in 1953.C) The Swedish statesman Dag Hammarskjöld,who had, in 1953, been elected SecretaryGeneral of the United Nations, was killed in anair crash in 1961 while mediating for peace inAfrica.D) In 1961, during peace negotiations in Africa,the Swedish statesman Dag Hammarkjöld, whohad been the United Nations’s Secretary –General since 1953, died in an air disaster.E) In 1961, while peace negotiations werecontinuing in Africa, Dag Hammarskjöld, theSwedish statesman who had acted asSecretary General to the United Nations in1953, was killed in an air crash.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI48. Bir kütüphaneye girip raflardaki kitaplaragöz attığımızda bunların sayısı ve çeşitliliğikarşısında şaşırmadan edemeyiz.50. 1980’lerde, tüm azgelişmiş ülkelerin toplamihricatındaki mamül eşya oranı, birdenbireyüzde 15’lerden yüzde 50’lere yükselmiştir.A) There are so many books on the shelves inthe library that, when one enters, one canhardly believe that such variety is possible.B) On entering the library and seeing all thebooks on the shelves, we couldn’t helpfeeling astounded at the number andvariety of them.C) The books on the shelves in the librarywere so numerous and so varied that it wasimpossible for us not to feel bewildered bythem all.D) On entering a library and seeing the bookson the shelves there, it’s hard for one not tofeel astonished at their number and variety.E) On entering, a library and glancing at thebooks on the shelves, we cannot helpbeing bewildered by their number andvariety.49. Bir roman, bir kısa öykü, bir oyun veya birşiir okurken, sadece başkalarnındeneyimlerini tanımakla kalmıyoruz, aynızamanda kendi deneyimlerimizi daha iyianlıyoruz.A) By the 1980s, the less – developed countrieswere all exporting, not around 15 per cent, asformerly, but around 50 per cent of theirmanufactured goods.B) Through the 1980s, all the less – developedcountries suddenly increased their export ofmanufactured goods from roughly 15 per centof their total exports to nearly 50 per cent.C) During the 1980s, the proportion ofmanufactured goods in total exports of all theless – developed countries rose sharply fromabout 15 per cent to about 50 per cent.D) The ratio of manufactured goods as opposed toothers in the exports of the less – developedcountries rose rapidly throughout the 1980sfrom a mere 15 per cent to about 50 per cent.E) By the 1980s, the proportion of manufactured,goods in total exports of certain less–developed countries rose abruptly by 15 percent to nearly 50 per cent.51. Uluslararası Kahve Antlaşması, üretici vetüketici ülkelerin çıkarlarının farklı olmasınedeniyle 1989’da çökmüştür.A) As we read a novel, a short story, a play ora poem we not only get to know theexperiences of others but also understandour own experiences better.B) On reading a novel, a short story, a play ora poem we have a chance to understandthe experiences of others better than ourown.C) A novel, a short story, a play or a poem aremeans by which we can come to a betterunderstanding of others experiences inaddition to our own.D) We gain a better understanding of our ownexperiences while participating in those ofothers while reading a novel, a short story,a play or a poem.E) Through participating in the experiences ofothers as we read a novel, a short story, aplay or a poem, we gain a better insightinto our own experiences.A) The International Coffee Agreement collapsedin 1989 because of the differing interests ofproducer and consumer countries.B) By 1989 the International Coffee Agreementhad collapsed due to the fact that neither theproducer nor the consumer countries weresatisfied with it.C) The collapse of the International CoffeeAgreement in 1989 was in the interest ofneither the consumer nor the producercountries.D) The self–interest of consumer and producercountries alike resulted in the break–down ofthe International Coffee Agreement, in 1989.E) With the break–down of the InternationalCoffee Agreement in 1989, the differinginterests of consumer and producer countriessurfaced.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI52. Savaş sonrası dönemde Dünya Bankası,enerji, sulama ve ulaşım yatırımları yaparakkalkınmakta olan ülkelerin altyapılarınıniyileşmesine büyük katkı sağlamıştır.A) The World Bank’s investments in power,irrigation and roads in the post–war yearsresulted in an impressive improvement inthe infrastucture of developing countries.B) After the war, the World Bank made inimpressive contribotion improvements ofthe infrastructure of developing countriesby encouraging investments in power,irrigation and transport.C) In the post–war period, the world Bankgreatly contributed, through investmentsmade in power, irrigation and transport, tothe improvement of the infrastructure indeveloping countries.D) The improvement of the infrastructure ofdeveloping countries immediately after thewar was in large measure due to the WorldBank investments in energy, irrigation androad systems.E) The infrastructure of developing countriesonly began to improve after the World Bankbegan to invest heavily in energy, irrigationand transport in the post-war period.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2002 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. According to some historians, the destructionin, about 1750 B.C of the Assyrian merchantcolonyat Kanes near Kayseri, probably marksthe arrival of the Hittites in that area.33. Biological warfare is the use for destructivepurposes of bacteria, viruses, fungi, orother biological agents in order to spreaddisease or death among the enemy’speople or livestock.A) Zarar vermek amacıyla; bakterilerin,virüslerin, mantarların veya başka biyolojikajanların kullanılması yoluyla düşman halkaveya onların hayvanlarına hastalık veyaölüm saçmak biyolojik savaştır.B) Biyolojik savaşta, bakteri, virüs, mantar gibibiyolojik ajanlar kullanılarak düşman halkaveya onların hayvanlarına hastalık veyaölüm saçılır.C) Düşmanın halkının ve hayvanlarınınbiyolojik ajanlarla öldürülmesi veya hastaedilmesi demek olan biyolojik savaşta,bakteriler, virüsler ve mantarlar kullanılır.D) Bakterileri, virüsleri, mantarları veya diğerbiyolojik ajanları kullanarak, düşman halkaveya onların hayvanlarına hastalık veyaölüm saçmak, biyolojik savaş olarakadlandırılır.E) Biyolojik savaş, düşmanın halkına veyahayvanlarına hastalık veya ölüm saçmakiçin bakterilerin, virüslerin, mantarların veyabaşka biyolojik ajanların tahripkâramaçlarla kullanılmasıdır.34. Alsace is one of the most denselypopulated regions of France, the ruralpopulation being particularly high in theRhine plain.A) Alsas, Ren Ovası’nda özellikle yüksek olankırsal nüfusla, Fransa’nın yoğun nüfuslubölgelerinden biridir.B) Alsas, Fransa’nın en kalabalık yerleşimbölgelerinden biridir ve kırsal nüfusyoğunluğu özellikle Ren Ovası’ndayüksektir.C) Ren Ovası’nda yoğun kırsal nüfusu ileAlsas, Fransa’da yerleşimin en yoğunolduğu bölgedir.D) Ren Ovası’nda kırsal nüfusun çok yüksekolması, Alsas’ı, Fransa’nın en yoğunnüfuslu bölgesi haline getirmiştir.E) Fransa’nın en yoğun nüfuslu bölgelerindenbiri olan Alsas’ın kırsal kesim nüfusuözellikle Ren Ovası’nda çok yüksektir.A) Bazı tarihçiler, M.Ö. 1750’lerde, Kayseriyakınında bulunan Kaneş’teki Asur ticaretkolonosinin ortadan kalkmasının, Hititlerinbölgeye yerleştiğini açıkça gösterdiğini önesürmektedir.B) Bazı tarihçilere göre, M.Ö. 1750 civarında,Kayseri yakınındaki Kaneş’te Asur ticaretkolonosinin yok edilmesi, muhtemelen, Hititlerino bölgeye gelişlerine işaret etmektedir.C) Bazı tarihçilere göre, Hititler M.Ö. 1750’lerde,Kayseri yakınındaki Kaneş’te bulunan Asurticaret kolonosini yok ederek bölgeyeyerleşmişlerdir.D) Bazı tarihçiler, Kayseri yakınındaki Kaneş’tebulunan Asur ticaret kolonosini M.Ö. 1750civarında o bölgeye gelen Hititlerin yıktığınıtahmin etmektedirler.E) Hititlerin Kayseri yakınındaki Kaneş’e gelişleri,muhtemelen, bölgedeki Asur ticaret kolonosininM.Ö. 1750 civarında yıkılmasınarastlamaktadır.36. In Egypt today, nearly all the Nile water isutilized through the building of huge dams andreservoirs and the establishment of intricatesystems of irrigation.A) Bugün Mısır’da büyük barajların ve göletlerinyapılması ve çok karmaşık sulamasistemlerinin kurulmasının amacı, Nill’insuyunun tamamından yararlanmaktır.B) Nil’in tüm suyundan yararlanmak için, bugünMısır’da çok büyük barajlar ve göletleryapılmakta ve karmaşık sulama sistemlerikurulmaktadır.C) Bugün Mısır, muazzam barajlar ve göletler inşaederek ve karmaşık sulama sistemlerioluşturarak Nil’in tüm suyundanyararlanmaktadır.D) Muazzam barajlar ve göletler inşa eden vekarmaşık sulama sistemleri kuran Mısır, bugünNil’in suyundan en çok yararlanan ülkedir.E) Bugün Mısır’da muazzam barajların vegöletlerin yapılması ve karmaşık sulamasistemlerinin kurulmasıyla Nil’in neredeyse tümsuyundan yararlanılmaktadır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI37. In some countries, where the terrain is notsuitable for the use of conventionalequipment, aircraft are used to spreadfertilizers.A) Gübrelemenin uçaklarla yapıldığı bazıülkelerde, arazi geleneksel donanımlardanyararlanmaya uygun değildir.B) Geleneksel donanımın kullanımı içinarazinin elverişli olmadığı bazı ülkelerde,gübre atmak için uçaklar kullanılır.C) Bazı ülkelerde, arazi, gübrelemedegeleneksel donanımdan yararlanmak içinelverişli olmadığından, bu iş için uçaklarkullanılmaktadır.D) Bazı ülkeler, arazi koşulları elverişliolmayan bölgelerinde gübre atmak içingeleneksel donanım yerine uçaklardanyararlanır.E) Arazinin geleneksel donanımınkullanılmasına elverişli olmaması, bazıülkelerin gübre atmada uçaklardanyararlanmasını gerektirmiştir.38. Galileo laid the foundations of modernphysics with his mathematical studies onmotion and the strength of materials.A) Galileo, hareketi ve maddelerin gücünümatematiksel olarak incelemiş ve böylecemodern fiziğin ortaya çıkmasına katkıdabulunmuştur.B) Galileo, matematiksel çalışmalar yapmaklakalmamış, hareket ve maddelerindayanıklılığı üzerinde modern fiziğeöncülük eden araştırmalar dagerçekleştirmiştir.C) Galileo, hareket ve maddelerindayanıklılığına ilişkin matematikselçalışmalarıyla modern fiziğin temelleriniatmıştır.D) Modern fiziğin öncülerinden biri de hareketve maddenin gücü üzerine matematikselçalışmalar yapan Galileo’dur.E) Galileo, modern fiziğin temellerini oluşturanhareket ve maddelerin dayanıklılığıyla ilgilimatematiksel araştırmalar yapmıştır.39. During the 4 th century B.C., Aristotle studiedalmost every aspect of science and summedup each as best he could.A) M.Ö. 4. Yüzyılda, Aristoteles, bilimin hemenhemen her yönünü araştırmış ve her birinielinden geldiğince özetlemiştir.B) M.Ö. 4. yüzyılda, Aristoteles, tüm bilimleriaraştırmış ve her birini ayrı ayrı özetlemiştir.C) M.Ö. 4. yüzyılda her bir bilimi ayrı ayrıinceleyen Aristoteles, elde ettiği sonuçları biraraya toplamıştır.D) Aristoteles’in M.Ö. 4. yüzyılda yaptığı bilimselçalışmalar, tek bir eser halinde toplanmıştır.E) Aristoteles’in M.Ö. 4. yüzyılda bir arayatoplayabildiği bilimsel çalışmalar, aslında ayrıayrı yapılmış araştırmalardı.40. The communists turned social democrats havetriumphed in Poland’s recent general election,but the populists and the extreme right havebecome a surprisingly large minority.A) Sosyal demokratlığa geçmiş olankomünistlerin, Polonya’nın son genelseçiminde elde ettikleri zafer, halkçılar ve aşırısağcıların şaşırtıcı büyüklükte bir azınlıkoluşturmasını engelleyemedi.B) Polonya’da, sosyal demokratlara dönüşenkomünistler son genel seçimde üstün bir zaferkazanmış olsalar da halkçılar ve aşırı sağşaşırtıcı bir şekilde oldukça büyük bir azınlıkoluşturdular.C) Halkçılar ve aşırı sağın şaşırtıcı büyüklükte birazınlık oluşturmasına rağmen, sosyaldemokratlığı benimsemiş olan komünistlerPolonya’nın son genel seçimlerinde büyükbaşarı kazandılar.D) Sosyal demokratlara dönüşmüş komünistler,Polonya’nın son genel seçiminde zaferkazandılar, ancak halkçılar ve aşırı sağşaşırtıcı bir şekilde büyük bir azınlık halinegeldiler.E) Polonya’nın son genel seçimi sosyaldemokratlığı benimseyen komünisetlerinzaferinin yanı sıra, halkçıların ve aşırı sağınbüyük bir azınlık oluşturmasıyla sonuçlandı.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG41. Charles de Gaulle once said of France,“How can you govern a country which has246 varieties of cheese?”<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI43. Ülkemizde parlamento tarafından onaylanmışolan herhangi bir uluslararası antlaşma, yasastatüsü kazanır.A) Bir tarihte Charles de Gauelle, Fransahakkında “246 çeşit peyniri olan bir ülkeyinasıl yönetebilisiniz?” demişti.B) Charles de Gaulle’ün Fransa için söylediğibir söz şöyledir: “246 çeşit peynir üreten birülkeyi insan nasıl yönetir?”C) Charles de Gaulle Fransa’yla ilgili görüşünüşu sözle özetlemiştir: “246 çeşit peyniri olanbir ülkeyi yönetmeniz nasıl mümkünolabilir?”D) Charles de Gaulle, bir zamanlar, Fransaiçin “246 çeşit peynir çeşidi üreten bir ülkenasıl yönetilir?” demişti.E) Geçmişte Fransa için, “246 çeşit peynirüreten bir ülkeyi nasıl yönetebilirsiniz?”diyen kişi Charles de Gaulle’dür.42. Whenever governments use globalizationto deny responsibility, democracy suffersanother blow and prospects for growth inthe developing countries are set back alittle further.A) Hükümetler sorumluluklarından kaçmakiçin küreselleşmeyi bahane ederlersegelişmekte olan ülkelerdeki demokrasi yenibir darbe alır ve büyüme ümitleri çok dahaderinlere gömülür.B) Ne zaman ki hükümetler sorumluluktankaçınmak için küreselleşmeyi kullanır,demokrasi bir darbe daha alır vekalkınmakta olan ülkelerdeki büyümeümitleri biraz daha geriye atılır.C) Sorumluluktan kaçınmak isteyenhükümetlerin küreselleşmeyi bahaneetmeleri, kalkınmakta olan ülkelerindemokrasisine darbe vurmakla kalmaz,büyüme ümitlerini de yok eder.D) Sorumluluktan kaçmak için küreselleşmeyesığınan hükümetler, demokrasiye darbevurduklarını ve gelişmekte olan ülkelerinümitlerini boşa çıkardıklarını bilmelidirler.E) Sorumluluktan kaçmak için küreselleşmeyikullanan hükümetler, demokrasiye darbevurmakta ve gelişmekte olan ülkelerdekibüyüme ümitlerini ortadankaldırmaktadırlar.A) An international treaty is legally binding in acountry only after it has received parliamentaryrecognition.B) In this country, if an international treaty isrecognized by Parliament, it is legally binding.C) An international treaty is only legal in ourcountry after it has been discussed byParliament.D) No international treaty has a legal status in anycountry until Parliament has approved it.E) In our country, any international treaty that isapproved by parliament, acquires the status ofa law.44. Reklamcılar, müziği, sözcüklerle etkili birşekilde ifade edilemeyecek anlamları iletmekiçin kullanır.A) Advertisers use music to great effect toexpress what words cannot say in a convincingmanner.B) Advertisers make use of music to communicatemeanings that words cannot effectively andconcisely express.C) Since music can express, concisely whatwords cannot express, advertisers make muchuse of it.D) Advertisers use music to communicatemeanings that cannot be effectively put intowords.E) As music can suggest certain meanings moreeffectively than words, much use is made of itby advertisers.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG45. Bu rapor, tıbbi bakım eksikliği sonucunda,gelişmekte olan ülkelerde birçok çocuğunbir yaşına bile gelmeden öldüğü gerçeğinivurguluyor.<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI47. Pek çok iktisatçı, sanayileşme sürecinde olanülkelerde kapitalizm geliştikçe, küçükişletmelerin zamanla yok olacağını iddiaetmektedir.A) It is stressed in this report that the death ofso many children before the age of one inthe developing countries could beprevented by better health servicesB) According to this report it is definite thatmany children in the developing countriesdie before they reach the age of one yearas health facilities are so inadequate.C) This report emphasizes the fact that as aresult of inadequate medical care, manychildren in developing countries die beforethey reach even one year old.D) According to this very emphatic report,children under one year old in thedeveloping countries die because of thelack of medical care.E) As this report underlines, it is the lack ofmedical care that is responsible for somany deaths among children who haven’teven reached their first birthday in thedeveloping countries.A) Many economists claim that, as capitalismdevelops in the countries that are in theprocess of industrialization, small businesseswill eventually disappear.B) In the opinion of many of these economists,small businesses will eventually disappear inthose countries presently undergoingindustrialization and turning to a capitalistsystem.C) Many economists presume that, with thedevelopment of capitalism in the countries nowundergoing industrialization, small businessesare already disappearing.D) The process of industrialization in thesecountries, together with developing capitalism,will inevitably, according to most economists,lead to the closing down of small businesses.E) With the spread of industrialization and thegrowth of capitalism in these countries, manyeconomists feel sure that the small businesseswill eventually close down.46. New Deal sözcüyle 1929’un sonunda patlakveren büyük ekonomik bunalımı aşmak için1933’te Amerika Birleşik Devletleri’ndeBaşkan Roosevelt’in aldığı önlemler ifadeedilmektedir.A) In order to deal with the great economiccrisis that had broken out in the UnitedStates of America at the end of 1929,President Roosevelt implemented themeasures known as the New Deal in 1933.B) In 1929 and again in 1933, PresidentRoosevelt introduced the New Deal, aseries of measures designed to put an endto the great economic crisis which hadbroken out in the United States of America.C) The measures known as the New Dealwere designed by President Roosevelt in1933 to put an end to the great economiccrisis that broke out in the United States ofAmerica at the end of 1929.D) By the term New Deal is meant themeasures taken by President Roosevelt inthe United States of America in 1933 toovercome the great economic crisis whichbroke out at the end of 1929.E) The measures known by the term NewDeal, implemented by President Rooseveltin the United States of America in 1933,succeeded in overcoming the greateconomic crisis that broke out in 1929.48. Verilerin irdelenmesi, olayları, seçilmiş olan birhedefe doğru yönlendirmede ilk adımdır.A) The first step in directing events towards aspecified goal is to rearrange the data.B) Analysis of data is the first step in directingevents towards a chosen goal.C) So as to direct events towards a chosen goal,one must first analyze the data.D) The analysis of data is only the first stage inthe directing of events towards a set goal.E) Data analysis constitutes the first state indirecting events towards a new goal.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG49. Başlangıçta, “proleterya” terimi, eskiRoma’nın yoksul işçi sınıflarına atıftabulunmak için, kullanılıyordu.<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI52. Evrenin genişlemesi, tüm galaksilerinbirbirinden hızla uzaklaştığı anlamınagelmektedir.A) The poor working classes of ancient Romewere known as the “proletariat” and that isthe oriçin of the term.B) To start with, “proletariat” was the termused to describe the poor workers ofancient Rome.C) The term “proletariat” was oriçinally used torefer to the poor labouring classes ofancient Rome.D) The term “proletariat”, dates back toancient Roman times when it was used todenote the poor working classes.E) The poor labouring classes of ancientRome were referred to as the “proletariat”and that is the oriçin of the word.A) As the universe expands, all the galaxies areinevitably fast receding from each other.B) The expansion of the universe implies that alltle galaxies have rapidly been receding fromeach other.C) The expansion of the universe entails the rapidmovement of the galaxies away from eachother.D) As the galaxies move farther apart, there is acorresponding expansion of the universe.E) The expansion of the universe and the driftingapart of the galaxies are inextricably related.50. Bir çocuk, doğduğu zaman annesiylebabası evliyse “meşru”dur.A) The parents married when the child wasborn, making it “legitimate”.B) A child is said to be “legitimate” if itsparents are married before it is born.C) A “legitimate” child is one whose parentsare married at the time of its birth.D) The child is “legitimate”, as, when it wasborn, the parents were married.E) A child is “legitimate” if its parents aremarried when it is born.51. II. Dünya Savaşı’ndan önce WinstonChurhill liderlik için birinci aday olarakgörünmüyordu.A) Winston Churchill’s remarkable leadershipqualities only emerged during World War II.B) Before World War II., Winston Churchilldidn’t strike one as having any remarkableleadership qualities.C) Winston Churchill hardly appeared to be aprime candidate for leadership beforeWorld War II.D) Until World War II, the extensive leadershipqualities of Winston Churchill were not atall apparent.E) Prior to World War II, Winston Churchill’sexcellent leadership qualities were notacknowledged.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2002 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. Eğer Rusya reform yapacak ve sonuçtamüreffeh olacaksa, güvenli ve istikrarlı birbölgeye ve yeni yatırımlara ihtiyaçduyacaktır.A) Russia can only reform and consequentlyprosper once a safe and stable neighbourexists and new investments are made.B) Russia will get the reforms she needs andeventually prosper if the neighbourhoodbecomes safe and stable and there arenew investmentsC) A secure and stable environment and newinvestments are essential if Russia is toachieve these reforms and eventuallyprosper.D) There will have to be a safe and stableenvironment and more investments beforeRussia can introduce reforms andconsequently prosper.E) If Russia is to reform and eventuallyprosper, it will need a secure and stableneighbourhood, and new investments.37. Sierra Leone’daki iç savaş o kadar vahşiydiki ve bıraktığı hasarlar o kadar ağırolmuştur ki, normal düzene hızlı bir dönüşimkansızdır.A) One cannot look for a speedy return tonormality in Sierra Leone, for the civil warthere was horrific and the resulting injuriesexcessive.B) Since the civil war in Sierra Leone was sobarbaric and the injuries that resulted sograve, a speedy return to normality is not tobe expected.C) The civil war in Sierra Leone was sobarbaric, and the injuries it left so grave,that a swift return to normality is out of thequestion.D) The civil war in Sierra Leone was so horrificand left in its wake so many injured that areturn to normality cannot readily beachieved.E) A quick return to normality in Sierra Leoneis out of the question, for the civil war wasa savage one and the atrocities committedparticulary injurious.38. Devletler çökünce, sadece teröristlere veuyuşturucu kaçakçılarına sığınak olmaz, aynızamanda mülteci yığınlarının zengin ülkelereyönelmesini teşvik ederler.A) When states collapse, they not only becomehavens for terrorists and drug smugglers butalso prompt multitudes of refugees to head forricher countries.B) When states collapse terrorists and drugsmugglers can safely move in and multitudesof refugees leave for richer countries.C) When states collapse, this provides terroristsand drug peddlers with a safe haven whilemasses of refugees escape to richer countries.D) Terrorists and drug peddlers find a haven forthemselves when states collapse, but othersflee the country in search of a richer world.E) Masses of refugees flee to richer countrieswhen states collapse, but terrorists and drugdealers move in to safety.38. Kuveyt’teki en parlak gelişme, Körfez’de,özellikle Dubai’de yaygın bir uygulama olanserbest bölgenin yaratılmasıdır.A) In imitation of the Gulf and of Dubai, inparticular, Kuwait now has a free zone, whichis a most promising development.B) The creation of a free zone in Kuwait is a veryhopeful sign; the practice is common in theGulf, especially in Dubai.C) The brightest development in Kuwait is thecreation of a free zone, a practice that iscommon in the Gulf, especially in Dubai.D) The creation of a free zone in Kuwait on thelines of those in the Gulf and especially inDubai is regarded as a very hopeful sign.E) The most striking development Kuwait is thecreation of a free zone, as found commonly inthe Gulf and especially in Dubai


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI40. Amerika Birleşik Devletleri ile Kanadaarasında olduğu gibi, farklı ekonomileribütünleştirmede ortak bir dil, ortak parabiriminden çok daha yararlıdır.A) It is the single that aids the integration ofdifferent economies as in the case of theUS and Canada, not the monetary system.B) A common language can be far moreuseful than a common currency to integratedifferent economies, as is the casebetween the US and CanadaC) As regards the US and Canada theintegration of the different economies isdue more to the single language than to thesingle monetary system.D) The integration of the different economiesof the US and Canada owes more to asingle language than to a single monetarysystem.E) A common language rather than a commonmonetary system has made possible theintegration of the different economies of theUS and Canada.41. The type of bridge needed for cars andtrucks is fundamentally different from thatneeded for railways.A) Otomobiller ve kamyonlar için ihtiyaçduyulan köprü türü ile demiryolları içinihtiyaç duyulan köprü türü birbirindenoldukça farklıdır.B) Demiryolları için, otomobiller ve kamyonlariçin ihtiyaç duyulan köprü türündentamamen farklı bir köprü türüne ihtiyaçduyulmaktadır.C) Otomobiller ve kamyonlar için gerekli olanköprü türü, demiryolları için gerekli olandanesas itibariyle farklıdır.D) Otomobiller ve kamyonlar için gerekli olanköprü türünden farklı bir köprü türünedemiryolları için ihtiyaç vardır.E) Demiryolları için ihtiyaç duyulan köprü türü,çoğunlukla otomobiller ve kamyonlar içinihtiyaç duyulandan tamamen farklıdır.42. Under a new resolution passed by the SecurityCouncil, Iraq will once more have to place allits oil earnings under UN control.A) Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu yeni birkarara göre, Irak, petrol gelirlerinin tümünüBM’nin denetimine bırakmaya zorlanacak.B) Güvenlik Konseyi’nce kabul edilen yeni birkarara göre, Irak’ın tüm petrol gelirleri BMdenetimine bırakılmak zorundadır.C) Güvenlik Konseyi’nin aldığı yeni bir kararuyarınca, BM, Irak’ın petrol gelirlerinin tümünüdenetim altına alacaktır.D) Irak’ın tüm petrol gelirlerinin BM tarafındandenetim altına alınacak olması, GüvenlikKonseyi’nce kabul edilen yeni bir kararadayanmaktadır.E) Güvenlik Konseyi’nce kabul edilen yeni birkarar gereğince, Irak, yine, tüm petrol gelirleriniBM denetimine bırakmak zorunda kalacaktır.43. The great works of Latin literature have exerteda potent influence on European thought andliterary taste through the centuries and stillform an important element in our commonculture.A) Yüzyıllarca Avrupa düşüncesini ve edebizevkini kalıcı bir şekilde etkilemiş olan Latinedebiyatının büyük eserleri, ortak kültürümüzünhâlâ önemli bir öğesidir.B) Latin edebiyatının büyük eserleri, yüzyıllarboyunca Avrupa düşüncesi ve edebi zevkiüzerinde güçlü bir etki yapmıştır ve hâlâ ortakkültürümüzün önemli bir öğesinioluşturmaktadır.C) Avrupa düşüncesi ve edebi zevki yüzyıllarcahâlen ortak kültürümüzün önemli bir öğesi olanLatin edebiyatının büyük eserlerinin büyüketkisi altında kalmıştır.D) Avrupa düşüncesi ve edebi zevki üzerindeyüzyıllar boyunca çok etkili olmuş olan Latinedebiyatının büyük eserleri, hâlen ortakkültürümüzün önemli bir öğesi olarakgörülmektedir.E) Ortak kültürümüzün hâlen önemli bir öğesiolarak görülen Latin edebiyatının büyük eserleriyüzyıllar boyunca, Avrupa’nın düşünce veedebiyat zevki üzerinde kalıcı bir etki yapmıştır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI44. The budget President Bush submitted toCongress, included the biggest rise inmilitary spending since 1982.A) Başkan Bush’un Kongre’ye sunmuş olduğubütçe, 1982’den bu yana askeriharcamalarda en yüksek artışı içeriyordu.B) 1982’den sonraki askeri harcamalarda enyüksek artışı içeren bütçeyi, Başkan BushKongre’ye sunmuştur.C) 1982’den bu yana askeri harcamalardakien yüksek artışı içeren bütçe, Başkan Bushtarafından Kongre’ye sunulmuş bulunuyor.D) Başkan Bush tarafından Kongre’ye sunulanbütçe, 1982’den sonra askeri harcamalardagörülen en yüksek artıştır.E) Askeri harcamalarda 1982’den beri enyüksek artışı içeren bütçenin Kongre’yesunuluşunu Başkan Bush yapmıştır.45. Pluto, which is the outermost planet of thesolar system, has a mass ten times smallerthan hitherto supposed.A) Bugüne kadar bilinenden on kat daha az birkütleye sahip olan Plüton, güneş sistemininen uç gezegenidir.B) Güneş sisteminin en uç noktasındabulunan Plüton gezegeninin kütlesi, dahaönce bilinenden on kat daha azdır.C) Daha önce kabul edilenden on kat daha azbir kütlesi bulunan Plüton gezegeni güneşsisteminin en dış noktasındadır.D) Güneş sisteminin en uzak gezegeni olanPlüton bugüne kadar sanıldığından on katdaha az bir kütleye sahiptir.E) Güneş sisteminin en uç noktasındabulunan Plüton, şimdiye kadardüşünülenden on kat daha az bir kütledenoluşan bir gezegendir.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2003 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. At the 1994 Brussels NATO summit a"partnership for peace" programme wasformally launched, enabling the old WarsawPact members and former Soviet republicsto take part in a wide range of militarycooperation with NATO.A) Eski Varsova Pakti üyeleri ve oncekiSovyet cumhuriyetleri, 1994 Bruksel NATOzirvesinde kabul edilen "barış için ortaklık"programı sayesinde NATO He askerialanda gok kapsamlı is,birligi yapmaolanagi buldular.B) Eski Varsova Pakti uyelerinin ve oncekiSovyet Cumhuriyetlerinin NATO ile genişkapsamlı askeri işbirliği yapmalarınısağlamaya yönelik "barış için ortaklık"programi, ancak 1994 Bruksel NATOzirvesinde resmen hayata geçirilme olanağıbuldu.C) 1994 Bruksel NATO zirvesinde ilk kezonerilen "barış için ortaklık" programı, eskiVarsova Pakti üyelerine ve önceki Sovyetcumhuriyetlerine NATO ile askeri alandasiki bir işbirligi yapma olanagi saglamayıamaçlıyordu.D) 1994 işbirligi yapma olanagi saglayan"barış için ortaklık" programi resmenyürürlüğe kondu.E) "Barış için ortaklık" ilk kez 1994 BrukselNATO zirvesinde resmen kararlaştırılıpyürürlüğe konan ve eski Varsova Paktiüyeleri ile önceki Sovyet cumhuriyetlerineNATO ile askeri işbirligi olanagi sağlayangeniş kapsamlı bir programdır.37. One of the issues covered by the MaastrichtTreaty, which took effect on 1 November 1993,is the European Union's decision-makingprocess.A) 1 Kasım 1993'te yürürlüğe giren MaastrichtAntlaşması ile Avrupa Birligi'nin karar almasurecine ilişkin sorunlardan biri çözülmüştür.B) Avrupa Birligi'nin karar alma sureciyle ilgilikonulan kapsayan Maastricht Anlaşması, 1Kasım 1993'te yürürlüğe girmiştir.C) 1 Kasım 1993'te yürürlüğe giren MaastrichtAntlasmasi, Avrupa Birligi'nin karar almasürecinin konu edildigi duzenlemelerden biridir.D) Avrupa Birligi'nin karar alma surecine iliskinsorunlarm, 1 Kasım 1993'te yürürlüğe girenMaastricht Antlasması'yla çözülmesiamaçlanmıştır.E) 1 Kasım 1993'te yürürlüğe giren MaastrichtAntlasması'nda kapsanan konulardan biri,Avrupa Birligi'nin karar alma sürecidir.38. At a UN conference held in Rome in July 1998,an agreement was reached to set up apermanent International criminal court to tryindividuals accused of war crimes and crimesagainst humanity.A) Temmuz 1998'de Roma'da yapılan BMkonferansında ahnan bir kararla kurulanuluslararası daimi ceza mahkemesi, savaş.suçu ve insanlığa karşı diğer suçları işleyenkişilerin yargılanmasıyla görevlendirilmiştir.B) Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ithamedilen kişilerin yargılanması amacıyla biruluslararası daimi ceza mahkemesininkurulması, ancak Temmuz 1998'de Roma'dayapılan bir BM konferansında alınan kararlamümkün olmuştur.C) Temmuz 1998'de Roma'da yapılan bir BMkonferansında, savaş suçları ve insanlığa karşısuçlarla itham edilen kişileri yargılamakamacıyla bir uluslararası daimi cezamahkemesinin kurulması için anlaşmayavarıldı.D) Temmuz 1998'de Roma'da yapılan BMkonferansında bir uluslararası daimi cezamahkemesinin kurulmasına karar verilince,savaş suçları gibi insanlık suçu işleyen kişilerinyargılanması mümkün olmuştur.E) Savaş suçları gibi insanlık suçları işlemişkişileri yargılayacak uluslararası bir daimi cezamahkemesinin kurulması konusunda Temmuz1998'de Roma'da yapılan ' bir BMkonferansında anlaşmaya varıldı.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI39. The European Monetary System wasestablished in 1979 in the wake of the 1974oil crisis, which brought growing disruptionto European economies because of floatingexchange rates.A) 1974'teki petrol bunalımının dalgalı dövizkurlan nedeniyle Avrupa ekonomilerindegiderek artan bir tikanmaya yol acması,1979'da Avrupa Para Sistemi'nin kurulmasiile sonuçlanmıştır.B) Avrupa Para Sistemi, dalgali döviz kurlannedeniyle Avrupa ekonomilerinde giderekartan bir tikanmaya yol agan 1974 petrolbunalımının arkasından, 1979'dakurulmuştur.C) 1979'da kurulan Avrupa Para Sistemi,1974'teki petrol bunalimma bagh olarakortaya çıkan dalgali döviz kurlarmm Avrupaekonomilerinde buyuyen bir tikanmaya yolagma-sinm sonucudur.D) 1974 petrol bunahmmda dalgali dövizkurlarmm ortaya gikmasi, Avrupaekonomilerinin giderek artan bir tikanmayasuruklenmesi ve 1979'da Avrupa ParaSistemi'ni kurulmasi gibi bir dizi olayaneden olmustur.E) 1979'da Avrupa Para.Sistemi'nikurulmasmda temel etken, 1974 petrolbunahmmin dalgali döviz kurlan nedeniyleAvrupa ekonomilerinde giderek buyuyen birtikanmaya yol agmasidir.40. "Project Skylab" was designed todemonstrate that men can live and work inspace for prolonged periods without itseffects.A) "Skylab Projesi", insanlann kbtu sonuclarlakarsilasmadan uzayda uzun sureyasayabileceklerini ve cahsabileceklerinigostermek için tasarlanmistir.B) İnsanlann, higbir kotu etki olmadan uzunsure uzayda yasayarak calisabilecekleri,"Skylab Projesi" ile ortaya konmustur.C) "Skylab Projesi" nin amaci, herhangi birolumsuzluk olmadan uzayda uzun sureyasamalarmm ve calismalanmn mumkunolup olmadigim arastirmakti.D) İnsanlann uzayda uzun sureyasayabileceklerini ve galisabilecekleriniortaya koymak için tasarlanan "SkylabProjesi", hiçbir kotu sonuclakarsilasilmadan tamamlanmistir.E) "Skylab Projesi" tasarlanirken, insanlarmhigbir olumsuz sonug olmadan uzaydauzun sure yasama ve cahsma olanagmasahip olduklanni ispatetmek icinamaçlanmıştı.41. Amerikalilar, evlerini isitmak icin dogalgazdangunes. enerjisine kadar gesitli enerji kaynaklarikullanmaktadirlar.A) In order to heat their homes, Americans preferto use different forms of energy, includingnatural gas and solar power.B) Americans use a variety of energy sources,from natural gas to solar power, to heat theirhomes.C) Natural gas and solar power are just two of theenergy sources that Americans use to heattheir homes.D) Americans favour natural gas and the solarpower as the energy sources for heating theirhomes.E) In order to heat their homes, Americans seemto prefer either natural gas or solar energy overother energy sources.42. Hükümet giris ucretlerini kaldinr kaldirmaz, cokdaha fazla kişi müzeleri ve sanat galerileriniziyaret etmeye başladı.A) Following the government's ruling for noentrance charges for museums and artgalleries, more and more people will start tovisit them.B) An increasing number of people had begun tovisit the museums and art galleries even beforethe government abolished entrance fees.C) If the government decides to stop chargingentrance fees for museums and art galleries,many more people will start to visit them.D) As soon as the government had abolishedentrance charges, many more people started tovisit the museums and art galleries.E) Now, as there are no admission charges formuseums and art galleries, following agovernment ruling, an increasing number ofpeople start to visit the museums and artgalleries.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI43. Uzay mekigi Columbia'nin patlamasi veastronotlarin olumij konusunda herkesincevaplanmasini istedigi soru çok basit:neden?A) The question everyone wants answered asregards the explosion of the space shuttleColumbia and the deaths of its astronautsis very simple: why?B) Following the explosion of the spaceshuttle, Columbia, and the deaths of itsastronauts, the simple question everyone isasking is: why?C) After the explosion of the space shuttleColumbia and the deaths of its astronauts,the problem that worried everyone, was:why.D) When the space shuttle Columbia explodedand its crew died, the question everyonewas asking was quite simply: why?E) When the space shuttle Columbia, togetherwith all its crew, exploded, everyone askedthe same, simple; question: why?45. Aglama, yalnizca insana ozgu olan gülmenintersine, insanin baska birçok hayvanlapaylastigi bir ozelliktir.A) In common with many other animals, humanbeings laugh but do not cry.B) Humans, like many other animals, cry, butlaughing seems to be reserved for them alone.C) Animals and humans alike can cry, but it is onlyhumans, who laugh.D) The ability to cry is shared by humans and allother animals, but not laughter; that is uniquelyhuman.E) Crying, as opposed to laughing which isuniquely human, is a characteristic thathumans share with many other animals.44. Birleşmiş Milletlerin, Filistin'in Yahudi veArap bölgelerine bölünmesini onaylamasıüzerine, 14 Mayıs 1948'de israil devleti ilanedildi.A) Once the United Nations hadrecommended partitioning Palestine intoJewish and Arab regions, the state of Israelcould have been proclaimed on 14 May1948.B) Once the partition of Palestine into Jewishand Arab regions had been approved bythe United Nations, the state of Israel wasimmediately proclaimed on 14 May 1948.C) Upon the United Nations' approval of thepartition of Palestine into Jewish and Arabterritories, the state of Israel wasproclaimed on 14 May 1948.D) The state of Israel was proclaimed on 14May 1948 since the United Nations wasrecommending the partitioning of Palestineinto Jewish and Arab parts.E) The state of Israel was proclaimed on 14May 1948 following the recommendation ofthe United Nations that Palestine should bedivided into Jewish and Arab territories.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2003 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI38. Amnesty International says that Iraqis havemade many-so far mostly unsubstantiatedcahrgesof abuse against both British andAmerican soldiers.36. Since September 11 th , 2001, America’seagerness to project its power unilaterally,has affected the foreign policy of mostcountries in the world.A) 11 Eylül 2001’den sonra Amerika’nın tektaraflı olarak gücünü kullanma isteği,dünyada pek çok ülkenin dış politikasınıyönlendirmiştir.B) 11 Eylül 2001’den sonra dünyanın pek çokülkesi, dış politikasını, Amerika’nın tekbaşına gücünü gösterme isteğidoğrultusunda belirlenmiştir.C) 11 Eylül 2001’den beri Amerika’nın tektaraflı olarak gücünü ortaya koyma isteği,dünyadaki çoğu ülkenin dış politikasınıetkilemektedir.D) Amerika’nın 11 Eylül 2001’den bu yanadünyaya tek başına hakim olma isteği,birçok ülkenin dış politikasını etkiledi.E) Dünyada çoğu ülkenin dış politikası,Amerika’nın 11 Eylül 2001’den itibaren tekbaşına gücünü ortaya koyma isteği ileyeniden şekillenmiştir.37. High-speed trains, known in Spain as theAVE, have linked Madrid southward toSeville since 1992.A) İspanya’da AVE olarak bilinen hızlı trenler,1992’den beri Madrid’i güney yönündeSevilla’ya bağlamaktadır.B) 1992’den sonra Madrid, İspanya’da AVEolarak bilinen hızlı trenle, güneydekiSevilla’ya bağlanmıştır.C) Madrid, güneydeki Sevilla’ya, İspanya’da1992’den itibaren AVE olarak bilinen hızlıtrenle bağlanmış bulunuyor.D) İspanya’da AVE olarak bilinen hızlı trenler,1992’den itibaren, Madrid’den güneydekiSevilla’ya kadar işlemeye başlamıştır.E) 1992’den sonra Madrid’i güney yönündeSevilla’ya bağlayan hızlı trenler, İspanya’daAVE olarak bilinir.A) Uluslararası Af Örgütü, Iraklıların gerek İngilizgerekse Amerikan askerlerine yönelttiğisuisstimal suçlamalarından pek çoğununbugüne kadar kanıtlanamadığınısöylemektedir.B) Uluslararası Af Örgütü, Iraklıların, hem İngilizhem de Amerikan askerlerine karşı bugünekadar çoğu kanıtlanmamış pek çok suiistimalsuçlamasında bulunduklarını söylemektedir.C) Uluslararası Af Örgüt’nün söylediğine göre,Iraklılar, İngiliz ve Amerikan askerlerininbazılarına karşı çoğu henüz kanıtlanmamışsuiistimal suçlamalarında bulunmuştur.D) Uluslararası Af Örgütü, Iraklıların, hem İngilizhem de Amerikan askerlerine karşı yapılanancak çoğu tam olarak kanıtlanmamış pek çoksuiistimal suçlamalarının olduğunusöylemektedir.E) Uluslararası Af Örgütü’nün de söylediği gibi,Iraklıların bugüne kadar kanıtlanamayansuçlamalarından çoğu hem İngiliz hem deAmerikan askerlerine yöneliktir.39. Nobody in Britain not even the Conservativesthemselves that the Conservatives can win thenext election.A) İngiltere’de çoğu kişi, hatta Muhafazakarlarbile, Muhafazakarların gelecek seçimlerialmasını mümkün görmüyor.B) Muhafazakarların kendileri de dahil İngiltere’debüyük bir çoğunluk, gelecek seçimin galibininMuhafazakarlar olacağını düşünmüyor.C) İngiltere’de Muhafazakarlar dışında hiç kimse,Muhafazakarların gelecek seçimi kazanacağınısanmıyor.D) İngiltere’de hiç kimse, hatta Muhafazakarlarınkendileri bile, Muhafazakarların gelecek seçimikazanabileceklerini sanmıyor.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI40. Once inside the EU, Poland will rankimmediately below Britain, France,Germany and Italy in voting power.A) Polonya AB’ye katılınca, sahip olacağıoylama erki, hem İngiltere ve Fransa hemde Almanya ve İtalya’dan sona gelecek.B) AB’ye katıldıktan sonra, Polonya, ancakİngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya’dansonra oylama erkine sahip olabilecek.C) Polonya AB’ye katıldığı takdirde, oylamaerkini, İngiltere, Fransa, Almanya veİtalya’don sonra kullanacak.D) Polonya, AB içinde olunca, oylama erkinde,İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya’nınhemen altında yer alacak.E) AB içindeki oylama erki bakımından,Polonya, İngiltere, Fransa, Almanya veİtalya’nın hemen altında yer alacak.41. 1960’ta Tanzanya’nın Ol Doinyo Lengalyanardağı patladığında, altı milyonunüzerinde ağaç köklerinden söküldü.42. Almanya’nın başbakanı Gerhard Schrödertarafından ortaya konan ekonomik reformplanları, Sosyal Demokrat Parti’ninkongresinde oybirliği ile onaylandı.A) The plans for economic reform put forward byGermany’s chancellor, Gerhard Schröder, wereunanimously endorsed at the SocialDemocratic Party’s congress.B) Gerhard Schöder, Germany’s chancellorshould have made plans for economic reform,and they would have been approved at theSocial Democratic Party’s congress.C) At the Social Democratic Party congress, theplans for economic reform suggested byGermany’s chancellor, Gerhard Schröder, metwith considerable approval.D) The plans of Gerhard Schröder, Germany’schancellor, for economic devlepment won theapproval of the entire Social Democratic Partyat their congress.E) The plans for economic development drawn upby Gerhard Schröder, Germany’s chancellorwere recently whole- heartedly approved at theSocial Party’s congress.A) It was the eruption of the Ol Doinyo Lengaivolcano in 1960 that caused the destructionof over six million trees in Tanzania.B) When the Ol Doinyo Lengai volcanoerupted in 1960, all Tanzania’s six milliontrees were unrooted.C) As a result of the eruption of the Ol DoinyoLengai volcano in Tanzania in 1960, nearlysix million trees were unrooted.D) Over six million trees were unrooted whenTanzania’s Ol Doinyo Lengai volcanoerqted in 1960.E) In 1960 nearly six million trees weredestroyed in Tanzanla following theeruption of the Ol Doinyo Lengal volcano.43. Gelecek yıl AB’ye katılmayı bekleyen onülkenin hepsi, bu yıl sonuna kadar, Nisan’daimzalamış oldukları katılım antlaşmasınıoylamış olacaklardı.A) Before the end of the year, the ten countriesexpecting to join the EU next year, have to voteon the accession treaty which they signed inAprilB) By the end of this year, all ten countries waitingto join the EU next year, will voted on theaccession treaty which they signed in AprilC) All ten countries hoping to join the EU nextyear signed the accession treaty in April andwill vote on it before the end of this year.D) Ten of the countries waiting to join the EU nextyear signed the accession treaty in April and allwill have done so bay the end of this year.E) All the ten countries expected to join the EUnext year signed teh accession treaty in Apriland are required to vote on it by the end of thisyear.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI44. Titanik’in gerçekte nasıl göründüğünühayal etmek, Bilim Müzesi’nde sergileneneşyalarını gördükten sonra kolay oluyor.A) The exhibition of the Titanic’s artefacts atthe Science Museum tells us a great dealabout how it looked.B) I saw the artefacte of the Titanic onexhibition at the Sicience Museum, andseein them makes it easy for one toimagine how it really looked.C) It is easy to imagine how the Titanic reallylooked once one has seen its artefactsexhibited at the Science Museum.D) Once one has been its artefacts on view atthe Science Museum, ane really knowswhat the Titanic looked like.E) The titanic really comes to life when onceone sees its artefacts which are onexhibition at the Science Museum.45. Birçok bakımından , 1753’ün Londra’sı,bugün olduğu duruma oldukça benziyordu;büyük, gürültülü ve fazla kalabalık.A) Actually, the London of 1753 was in manyways not unlike present- day London; itwas big and noisy and terribly crowded.B) İn many ways, the London of 1753 waspretty similar to the way it is today; hugeand noisy and overcrowded.C) As regards the size, the noise and tehovercrowding, the London of 1753 was nodifferent from the London of today.D) In fact, the London of 1753 resembled theLondon of toay in many respects,especially as regards its size, noise andovercrowding,E) From the point of view of size, noise andterrible overcrowding, London is now nodifferent from what it was in 1753


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong> 2004 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. 1942'de gerçekleşen ve 3 Haziran'dan 6Haziran'a kadar siiren Midway Savaşı,tarihçiler tarafından 2.Dünya Savaşının birdönüm noktası olarak görülmüştür.A) Historians insist that the Battle of Midway,Which took place between June 3rd andJune 6 th 1942, should be regarded as aturning point in World War II.B) According to many Historians, the Battle ofMidway, Which took place in 1942 betweenJune 3rd and June 6th, can be regarded asa turning point in World War II.C) The Battle of Midway, Which took place in1942 and lasted from June 3 rd to June6th, has been regarded by historians as aturning point in World War II.D) In the opinion of historians, the turningpoint of World War II came with the Battleof Midway, June3rd-6th, 1942.E) Historians tend to regard the Battle ofMidway, June 3rd-6th, 1942, as the turningpoint of World War II.37. Bugün bildigimiz dünya, bazı kıtalarınbirbirinden uzaklaşması sonucu on milyonyıl sonra, muhtemelen tamamen tanınmazolacaktır.A) As a result of continental drift, the worldthat we know will surely be completelyunrec ognizable ten miIIion years fromnow.B) It seems likely that ten miIIion years fromnow the world, as we know it today, will beun recognizable to drift away from eachother.C) Should the continents continue to driftaway from each other, after ten miIIionyears the world will be quite unlike what itis today.D) After ten miIIion years, the world as weknow it today will probably be completelyunrec ognizable as a result of somecontinents drifting away from each other.E) Ten miIIion years from now the world, aswe know it today, could be quiteunrecognizable if the continents continue todrift apart in this way.<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI38. "Uzay Laboratuvarı Projesi", insanlarm uzaydahiçbir olumsuz etki olmadan uzun sureyaşayabileceğini ve çalışabileceğini göstermekiçin NASA tarafından tasarlanmistir.A) NASA wanted to determine through the designof "Project Skylab" just how long people couldlive and work in space without any iII, effectsall.B) The "Project Skylab" experiment establishedfor NASA that people can live and work inspace for long periods of time withoutexperiencing any iII effect.C) The aim of NASA's "Project Skylab" was todetermine whether people could live and workin space, without adverse effects, over longperiods of time.D) NASA's aim in designing "Project Skylab" wasto learn how long men could live and work ; inspace without iII effect.E) "Project Skylab" was designed by NASA todemonstrate that people can live and work inspace for prolonged periods without any iIIeffect at all.39. Başkan Bush, bir televizyon konuşmasındaAmerikan halkına, terörizme karşı savaşınyüksek maliyetler ve kişisel özveri gerektirenuzun bir mücadele olacağını söyledi.A) President Bush's televised speech concerningwar against terrorism warned the Americanpeople that the struggle would be a long oneand entail high costs and much personalsacrifice.B) In a televised speech President Bush told theAmerican people that the war against terrorismwould be a long struggle requiring high costsand personal sacrifice.C) In a speech that was televised, President Bushwarned the Americans that a war againstterrorism could prove expensive and entailmuch personal sacrifice.D) In his speech, which was televised, PresidentBush asked the American people to be willingto sacrifice themselves in the cause of thestruggle against terrorism.E) The people of America were asked byPresident Bush in a speech broadcast ontelevision to be prepared to pay in money andpersonal sacrifice, for war against terrorism.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI40. Umman'm Yemen'le olan sinir anlaşmazlığı,iki Dike arasında Ekim 1992'de antlaşmaimzalanması üzerine sona erdi.A) Oman's border dispute with Yemen cameto an end upon the signing of anagreement in October 1992 between thetwo countries.B) In October 1992, Oman and Yemen signedan agreement Which helped to end theborder dispute between the two countries.C) It was in October 1992 that the borderdispute between Oman and Yemen finallycame to an end, and the two countriessigned an agreement.D) In October 1992, Oman and Yemen finallysigned an agreement which brought theirborder dispute to an end.E) Oman's border dispute with Yemen onlyended in October 1992 when the twocountries came together and signed anagreement.41. Most people in the world today recognizethat it is the duty of a government todevelop a policy with regard to theconservation of the environment.A) Bugün dünyada pek çok insan, çevreninkorunmasına yönelik bir politikageliştirmenin, hükümetin görevi olduğunukabul etmektedir.B) Çevrenin korunmasma iliskin bazıpolitikalar geliştirmenin bir hükümet göreviolduğu, bugün dünyada pek çok insantarafından kabul edilen bir gerçektir.C) Bugün dünyada pek çok insanin da kabulettigi gibi, çevrenin korunması konusundaetkili politikalar izlemek her hükümetingörevidir.D) Bir hükümetin görevleri arasında çevreninkorunmasına yönelik politikalar ortayakoymanın da bulunduğu, bugün dünyadapek çok insanın benimsedigi bir konudur.E) Çevrenin korunmasıyla ilgili politikalarbenimsemenin bir hükümetin temel göreviolduğu bugün dünyada pek çok insantarafından kabul edilmektedir.42. Abu Dhabi may be the largest and wealthiest ofthe seven emirates that constitute the UnitedArab Emirates, but it is Dubai that has come tothe fore.A) Her ne kadar Dubai çok bilinse de Abu Dabi,Birleşik Arap Emirlikleri'ni kuran yedi emirliğinen büyüğü ve en zengini olarak görülebilir.B) Birleşik Arap Emirlikleri'ni oluşturan yediemirlikten en büyüğü ve en zengini AbuDabi'dir, ancak bunlardan en çok bilineniDubai'dir.C) Birleşik Arap Emirlikleri'ni oluşturan yediemirlikten biri olan Abu Dabi, bunlarm enbüyüğü ve en zenginidir ama Dubai daha çokbilinir.D) Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri'ni olusturanyedi emirliğin en büyüğü ve en zengini olabilir,ancak öne <strong>çıkmış</strong> olan Dubai'dir.E) Dubai daha iyi tanınmakla birlikte, Abu Dabi'ninBirleşik Arap Emirlikleri'ni oluşturan yediemirliğin en büyüğü ve en zengini olduğu kabuledilebilir.43. In some parts of the world, many peoplebelieve that politics is not a suitable job forwomen, but eventually such opposition seemslikely to disappear.A) Dünyanın çesitli bölgelerinde birçok insansiyaseti kadınlar için uygun bir uğraş olarakgörmemektedir; ancak bu tur muhalefetzamanla yok olacaktır.B) Dünyanın bazı bölgelerinde pek çok kişisiyasetin kadınlar için uygun bir uğraşolmadığına inanmaktadır; ancak bu türmuhalefet zamanla ortadan kalkacak gibigörünmektedir.C) Birçok insan siyasetin kadınlara uygun bir işolmadığını düşünmektedir; ancak dünyanın pekçok yerinde bu muhalefetin zamanla yokolacağına inanılmaktadır.D) Dünyanın çesitli bölgelerinde çoğu insansiyasetin kadınlara uygun bir uğraş olduğunakesinlikle inanmamaktadır; ancak bu muhalefetzamanla önemini yitirecektir.E) Pek çok kişi siyaseti dünyanın bazıbölgelerinde, kadınların yapabileceği bir uğraşolarak görmemektedir; ancak bu türmuhalefetin zamanla önemini yitireceğineinanılmaktadır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI44. The strategic importance of Malta was firstrecognized by the Phoenicians, whooccupied it and established a trade colonythere.A) Malta'nın stratejik önemini ilk anlayanFenikeliler, burayı işgal ettiler ve burada birticaret kolonisi kurdular.B) Malta'nın stratejik önemi nedeniyle burayıişgal eden Fenikeliler, ilk önce bir ticaretkolonisi kurdular.C) Malta'nın stratejik önemi, ilk kez, orayı işgaleden ve orada bir ticaret kolonisi kuranFenikelilerce anlaşılmıstır.D) İlk kez Fenikeliler tarafından işgal edilenMalta'nın stratejik önemi hemen analşıldıve burada bir ticaret kolonisi kuruldu.E) Malta'nın stratejik önemini anlayarak burayıişgal eden Fenikeliler, ilk ticaret kolonisiniburada kurdular.45. Analysis of the reddish surface soil of Marspoints to the presence of oxidized iron,indicating that the planet's surface isrusting.A) Mars'ın kızılımsı yüzey toprağının analizi,gezegenin yüzeyinin paslanmaktaolduğunu gösteren oksitlenmiş demirinvarlığını işaret etmektedir.B) Mars'ın kızılımsı yüzey toprağı analizedildiğinde, oksitlenmiş demirin varlığınedeniyle gezegen yüzeyinin paslanmaktaolduğu görülür.C) Mars'ın kızılımsı yüzey toprağının analizi,oksitlenmiş demirin varlığını göstermektedirve gezegen yüzeyinin paslanmasınınnedeni de budur.D) Mars'ın kızılımsı yüzey toprağınınanalizinden, oksitlenmiş demir varlığının,gezegen yuzeyinin paslanmasına yol açtığıanlaşılmaktadır.E) Mars'ın kızılımsı yüzey toprağının analiziile, oksitlenmiş demir varlığına bağlı olarakgezegen yüzeyinin paslanmakta oldugubelirlenmiştir.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2004 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI38. The German government and the oppositionare expected to agree on a new law to make iteasier for qualified foreigners to settle inGermany.36. Iraq is making efforts to rebuild itsshattered financial system by grantingthree foreign banks permission to operatein the country.A) Yok olmuş mail sistemini yenidenkurabilmek için gahsmalara baslami? olanIrak, sadece yabanci bankanm ulkedefaaliyet gostermesine izin veriyor.B) Irak, yikilmis olan mail sistemini yenidenyapılandırmak amacıyla gahsmalarabaslamis ve yabanci bankanm ulkedefaaliyete gegmesine izin vermiştir.C) Dagilmis. olan mail sistemini yenidenduzenlemek için gayret içine giren Irak,ulkede yabanci bankanm faaliyetgostermesine onay vermiştir.D) Irak'm yabanci bankalardan ucunun ulkedefaaliyete gecmesine onay vermesi, yikilanmali sistemini yeniden kurmaya calistigimngostergesidir.E) Irak, ülkede faaliyet göstermeleri icin ugyabanci bankaya izin vererek, paramparcaolmuŞ mali sistemini yeniden kurmayagaba gbsteriyor.37. The Celts, who were later called "Gauls" bythe Romans, migrated from the Rhinevalley into the region that is now France.A) Geçmişte Romalıların "Galyalılar" dedigiKeltler, Ren vadisinden göç ederekbugünkü Fransa'ya yerleşmişlerdir.B) Romalıların "Galyalılar" olarak adlandırdığıKeltler, bugünkü Fransa'nın yakınlarına,Ren vadisinden göç ederek gelmişlerdir.C) Bugün Fransa olan bölgeye Renvadisinden göç etmis olan Keltlere,Romalılar "Galyalılar" adını vermişti.D) Dana sonra Romalılar tarafmdan"Galyalılar" olarak adlandinlan Keltler,bugiin Fransa olan bölgeye, Renvadisinden gog etmislerdir.E) Romalılarca uzun yillar boyunca"Galyalılar" olarak adlandinlan Keltler, Renvadisinden edip bugünkü Fransa'yayerleşmişlerdir.A) Alman hükümeti ve muhalefetin üzerindeuzlaştığı yeni yasanın nitelikli yabancılarınAlmanya'ya yerleşmelerini kolaylaştırmasıbekleniyor.B) Alman hükümeti nitelikli yabancılarınAlmanya'ya yerleşmelerini kolaylaştıran yeni biryasa üzerinde muhalefetle anlaşmayı umuyor.C) Alman hükümeti ile muhalefetin, nitelikliyabancıların Almanya'ya yerleşmelerinikolaylaştırmak için yeni bir yasa üzerindeanlaşmaya varmalan bekleniyor.D) Alman muhalefetinin nitelikli yabancılarınAlmanya'ya daha kolay yerleşebilmelerinisağlayacak yeni bir yasa üzerinde hükümetleanlaştığı belirtiliyor.E) Alman hükümeti ve muhalefetinin uzlaşaraknitelikli yabancıların Almanya'da gelişmelerinkolaylaştıracak yeni yasayı yakında çıkarmalarıbekleniyor.39. When the Mongol invasion started, the Uygurs,realizing that resistance was futile, submittedwillingly to Gengis Khan.A) Moğol istilasi yaygınlaşınca, direnişin işeyaramayacağını anlayan Uygurlar, CengizHan'a gönüllü teslim oldular.B) Moğol istilasi baslayınca direnişin boşunaoldugunu anlayan Uygurlar, Cengiz Han'aisteyerek teslim oldular.C) Direnişin boşuna olduğuna inanan Uygurlar,Mogal istilasi başlar başlamaz Cengiz Han'ateslim oldular.D) Moğolların istilasi baslayinca direnmeninboşuna olduğunu fark eden Uygurlar, CengizHan'm isteklerini kabul ettiler.E) Moğol istilasi, Uygurların direnisin bosunaolduguna inanmalarına yol açtı ve Uygurlar,Cengiz Han'a isteyerek teslim oldular.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI40. According to the UN observers in theregion, Rwandan troops have re-enteredCongo in violation of the peace treatysigned between the two countries last year.42. 1 Mayıs 2004'te on yeni ülkenin AvrupaBirligi'ne girisi, Demir Perde Me zorlabolunmus bir kitanin biraraya gelisjnisimgelemektedir.A) Bölgedeki BM gözlemcilerine göre, Ruandaaskerleri, geçen yil iki ülke arasındaimzalanan barış anlaşmasına aykırı olarak,yeniden Kongo'ya girmiştir.B) Bölgedeki BM görevlilerine göre, geçen yiliki ülke arasmda yapilan barış anlaşmasınıçiğneyen Ruanda askerleri, Kongo'yatekrar girmiştir.C) Bölgede bulunan BM görevlilerine göre,Ruanda askerleri Kongo'ya tekrar girerekgeçen yıl yapılan barış antlasmasmibozmuştur.D) Bölgede görev yapan BM sorumlularmagöre, Ruanda askerleri Kongo'ya yenidengirmiş ve böylelikle geçen yıl iki ülkearasında imzalanmış olan barışantlaşmasını ihlal etmiştir.E) Bölgede bulunan BM gozlemcilerine göregeçen yil iki ulke arasmda imzalanan barışantlaşmasına rağmen, Ruanda askerleriningogu Kongo'ya bir kezdaha girmiştir.41. Nicholas Gane'in yeni yayimlanan kitabiToplum Kurammm Gelecegi, dunyanmonde gelen toplum kuramcilan ile yapilanbir dizi mulakati bir araya getirmektedir.A) The newly-published book, The Future ofSosial Theory by Nicholas Gane, drawsheavily on a series of interviews conductedby the world's leading social theorists.B) Nicholas Gane's newly-published book TheFuture of Social Theory brings together aseries of interviews held with the world'sleading social theorists.C) A series of interviews with the world'sleading social theorists was the startingpoint for Nicholas Gane's newly-publishedThe Future of Social Theory.D) Nicholas Gane interviewed some of theworld's leading social theorists beforewriting The Future of Social Theory whichhas recently been published.E) Nicholas Gane's newly-published book TheFuture of Social Theory makes extensiveuse of interviews between the writer andthe world's leading social theorists.A) The entrance, on 1 May 2004, of ten newcountries to the European Union symbolizesthe coming-together of a continent forced apartby the Iron Curtain.B) Ten new countries joined the European Unionon 1 May 2004 symbolizing the reunion of acontinent forced apart by the Iron Curtain.C) On 1 May 2004, when ten new countriesentered the European Union, the forceddivision of a continent by the Iron Curtainsymbolically came to an end.D) The entrance of ten new countries to theEuropean Union on 1 May 2004 can also beregarded as symbolizing the reunion of acontinent forced apart by the Iron Curtain.E) With the entrance of ten new countries to theEuropean Union on 1 May 2004, the symbolicdivision of a continent by the Iron Curtain wasfinally broken.43. BM Guvenlik Konseyi, kitle imha silahlarmasahip olmayi, bunlan uretmeyi ve bunlarmkacakciliçini yapmayi sug saymalan icinulkelere gagnda bulunan bir karan oybirligiylealmistir.A) The possession, manufacture and trafficking ofweapons of destruction have been banned inall countries following a resolution to this effectunanimously passed by the UN SecurityCouncil.B) Presumably, the UN Security Council willunanimously pass a resolution to demand thatall countries criminalize the possession,manufacture and trafficking of weapons ofmass destruction.C) The possession, manufacture and trafficking ofweapons of mass destruction have beencriminalized in some countries following thepassing of a unanimous resolution by the UNSecurity Council.D) In line with a resolution of the UN SecurityCouncil, countries have all made thepossession, manufacture and trafficking ofweapons of mass destruction illegal.E) The UN Security Council has unanimouslypassed a resolution calling upon countries tocriminalize the possession, manufacture andtrafficking of weapons of mass destruction.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI44. Edebiyat eleştirisi üzerine yeni bir kitapyazmış olan Mary Williams, günümüzün enetkili ve özgün edebiyat eleştirmenlerindenve feminist düşünürlerinden biridir.A) Mary Williams, a feminist thinker, hasbrought out a new book which is about themost influential and oriçinal literary critics ofour time.B) Mary Williams, who is one of the mostsuccessful and oriçinal critics of our time,has written a new book on literary criticismand feminist thinking.C) Mary Williams, who has written a new bookon literary criticism, is one of the mostinfluential and oriçinal literary critics andfeminist thinkers of our time.D) One of the most impressive and innovativeliterary critics of our age is Mary Williams, afeminist thinker, who has brought out a newbook on literary criticism.E) The new book on literary criticism writtenby Mary Williams establishes her as one ofthe most influential and stimulating of thefeminist critics of our age.45. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Selanikşehrinde ilk futbol maçını düzenleyenler,İngiliz tütün ve pamuk tüccarlarıydı.A) It was during the period of the OttomanEmpire that the first football match in thecity of Salonika was <strong>org</strong>anized by Britishtobacco and cotton traders.B) It was British tobacco and cotton traderswho <strong>org</strong>anized the first football match in thecity of Salonika during the period of theOttoman Empire.C) The first football match to be <strong>org</strong>anized byBritish tobacco and cotton traders was inthe city of Salonika during the period of theOttoman Empire.D) British tobacco and cotton traders held theirfirst football match in Salonika during thetime of the Ottoman Empire.E) The first football match to be held inSalonika was during the time of theOttoman Empire and was <strong>org</strong>anized byBritish tobacco and cotton traders.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2005 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. Despite the explosion of stock-marketwealth over the last decade, the mostvaluable asset most Americans own is theirhome.A) Çoğu Amerikalının, sahip olduğu evi endeğerli varlık olarak görmesi, geçen on yıliçinde borsa da servet patlamasıyaşanmasını engellemedi.B) Geçen on yıl içinde borsadan edinilenservet patlamasından pay alanAmerikaların çoğu için, evi hala en değerlivarlığıdır.C) Çoğu Amerikalı, son on yılda borsadanedindigi büyük servetin yanı sıra, evini deen değerli varlık olarak görmektedir.D) Evlerini en değerli varlıkları olarak kabuleden pek çok Amerikalı için son on yıldaborsada da bir servet patlaması oldu.E) Gecen on yıl içinde borsadan edinilenservet patlamasına rağmen, çoğuAmerikalının sahip olduğu en değerli varlıkevidir.37. During the Gulf War in 1991, the Iraqi troopscaused the worst ever man-madeenvironmental disaster by setting fire to 650 ofKuwait's 950 oil wells.A) İnsan tarafından şimdiye kadar oluşturulmuşçevre felaketlerinden biri, 1991'deki KörfezSavaşı sırasında Irak birliklerinin Kuveyt'in 950petrol kuyusundan 650'sini ateşe vermesiylemeydana gelmiştir.B) 1991'deki Körfez Savaşı sırasmda, Irakbirliklerinin Kuveyt'e ait 950 petrol kuyusundan650'sini yakması, şimdiye kadar insandankaynaklanan en korkunç çevre felaketlerindenbiriyle sonuçlandı.C) 1991'deki Körfez Savaşı sırasında, Irakbirlikleri Kuveyt'in 950 petrol kuyusundan650'sini ateşe vererek insan tarafından şimdiyekadar olusturulmuş en kötü çevre felaketineneden oldular.D) İnsandan kaynaklanmış en korkunç çevrefelaketi 1991'deki Körfez Savaşı sırasmdameydana gelmiştir; çünkü bu savaşta Irakgüçleri Kuveyt'in 950 petrol kuyusundan en az650'sini ateşe vermiştir.E) 1991 yılında yalnız Körfez Savaşı'ndan dolayıdeğil, bu savaş sırasında Irak güçlerininKuveyt'e ait 950 petrol kuyusundan 650'siniateşe vermesi yüzünden de insan tarafındanşimdiye kadar olusturulmus en korkunç çevrefelaketi yaşanmıştır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI38. A barometer measures air pressure, and ifyou watch the weather forecasts you willsee that an Increase in air pressure oftensignals fair weather, whereas a drop in airpressure may mean that a storm Is on theway.A) Barometre hava basıncını ölçer ve havatahminlerini izlerseniz, hava basıncındakibir artışın çoğu kez iyi havaya işaretettiğini, ancak hava basıncındaki birdüşmenin ise fırtınanın yolda olduğuanlamına gelebildiğini görürsünüz.B) Barometrenin hava basıncını olduğunubiliyorsanız, hava tahminlerini izlediğinizdehava basıncındaki bir artışın çoğu kez iyihavanın, basınçtaki bir düşmenin defırtınanın yaklastığının habercisi olduğunuanlarsınız.C) Hava basıncı barometreyle olçülür ve havatahminlerinde genellikle, hava basıncıartarsa havanın iyi olacağı, basınçta birdüşme meydana gelirse fırtınanın yoldaolabileceği söylenir.D) Hava tahminlerini izleyenler, barometreninhava basıncını ölçtüğünü ve hava basıncıartarsa iyi havanın, düşerse de genelliklefırtınanın yolda olduğunu bilirler.E) Hava basıncı barometreyle ölçülür ve havatahminlerinde hava basıncındaki bir artışınçoğu kez iyi havaya, basınctaki birdüşmenin ise fırtınanın yolda olduğunaişaret ettigi söylenir.39. The Aryans who invaded India from thenorthwest in about 1500 B.C. found a landthere that was already home to anadvanced civilization.A) İleri bir uygarlığı zaten barındırmakta olanHindistan'i, M.Ö. 1500 yıllarında Arilerkuzeybatıdan istila etmişlerdir.B) Ariler, ileri bir uygarlığa çok önceden beriev sahipliği yapan bir ülke olarak bulduklarıHindistan'i, M.Ö. 1500 yıllarındakuzeybatıdan işgal ettiler.C) Zaten ileri bir uygarlığı vatanı olanHindistan, M.Ö. 1500'lerdekuzeybatısından Ari istilasına uğramıştır.D) Ariler, Hindistan'i M.Ö. 1500 dolayındaişgal etmişler ve orayı ileri bir uygarlığınvatanı olarak görmüşlerdir.E) Hindistan'i M.Ö. 1500 dolayındakuzeybatıdan istila eden Ariler, orada, ileribir uygarlığı zaten barındırmakta olan birülke buldular.40. In contrast to the majority of Americanastronauts, Valentina Tereshkova, the firstwoman cosmonaut who went to space, was atextile factory worker when she entered theSoviet space programme.A) Amerikalı astronotlarm çoğunluğunun tersine,uzaya giden ilk kadın kozmonot ValentinaTereskhkova, Sovyet uzay programınagirdiğinde bir tekstil fabrikası işçisiydi.B) Amerikalı meslektaslarından farklı olarak,Valentina Tereshkova Sovyet uzay programınagirmeden önce bir tekstil fabrikasında işçiydi;fakat, uzaya giden ilk kadın kozmonot olmayıbaşardı.C) Uzaya giden ilk kadın kozmonot ValentinaTereshkova'nın Amerikalı meslektaşlarınınçoşkunluğuna benzemeyişinin başlıca nedeni,Sovyet uzay programına girdiğinde bir tekstilfabrikası işçisi olmasıdır.D) Uzaya giden ilk kadın kozmonot olan ValentinaTereshkova, Amerikalı meslektaşlarından çokfarklıydı ve bir tekstil fabrikası işçisi olmasınakarşın, Sovyet uzay programma girebilmişti.E) Bir tekstil fabrikasi işçisiyken Sovyet uzayprogramına giren Valentina Tereshkova, uzayagiden ilk kadın kozmonot olarak Amerikalıastronotların çoğundan farklıydı.41. İngiltere ve Çin Halk Cumhuriyeti, iki yıl sürensıkı müzakerelerden sonra, Hong Kong'un 1Temmuz 1997'de Çin egemenliğine dönmesihususunda anlaştılar.A) Much arduous bargaining was needed beforeBritain and the People's Republic of Chinaagreed that Hong Kong should return toChinese sovereignty on 1 July 1997.B) It took two years of painstaking negotiationbefore Britain could agree with the People'sRepublic of China that Hong Kong shouldreturn to Chinese sovereignty on 1 July 1997.C) On 1 July 1997, after two years of prolongednegotiation, it was finally agreed betweenBritain and the People's Republic of China thatHong Kong should return to Chinesesovereignty.D) The question of whether Hong Kong shouldreturn to Chinese sovereignty on 1 July 1997was finally agreed on after much arduousbargaining between Britain and the People'sRepublic of China.E) After two years of painstaking negotiation,Britain and the People's Republic of Chinaagreed that Hong Kong would return toChinese sovereignty on 1 July 1997.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI42. Farklı konumdaki bireylerin farklı özeIIikleriolduğundan, kaynak ve ödüllerin nasıldağıtılacağına ilişkin görüşlerinde de doğalolarak farklılıklar vardır.44. Atmosferdeki oksijenin yaklaşık % 20'siAmazon yağmur ormanlarındaki dev ağaçlartarafından üretilir ve bu miktar, aynı alan kadarçimenin üreteceğinden çok daha fazladır.A) Since individuals in different positions havedifferent interests and attributes, theynaturally have differences in opinion abouthow resources and rewards should bedistributed.B) It is only natural that there should bedifferences in opinion about how resourcesand rewards should be distributed, aspeople in different positions have differentinterests and attributes.C) Obviously, among individuals in differentpositions with different interests andattributes, there will be differences inopinion about how resources and rewardsshould be distributed.D) Since individuals in different positions havedifferent interests and attributes, it is onlynatural that they should disagree abouthow resources and rewards can bedistributed.E) Individuals in different positions, withdifferent interests and attributes, willobviously disagree about what is the fairdistribution of resources and rewards.43. Altın Gana'nın en biiyiik döviz kaynağıolduğu için, dalgalanan altın fiyatlarıülkenin ekonomisini felç etmiştir.A) The crippling of Ghana's economy is theresult of the fluctuating gold prices as goldis the country's primary source of foreignexchange.B) As gold is still Ghana's largest source offoreign exchange, the country's economy isbeing badly affected by the fluctuating priceof gold.C) Fluctuating gold prices would inevitablycripple Ghana's economy as gold isGhana's major source of foreign exchange.D) As gold is Ghana's largest source offoreign exchange, fluctuating gold priceshave crippled the country's economy.E) If gold were Ghana's primary source offoreign exchange, the country's economywould be badly affected by the fluctuatingprice of gold.A) Because of the giant trees, the Amazonian rainforests can produce 20% of the oxygen in theatmosphere, which is a great deal more than asimilar area of grassland can produce.B) The giant trees of the Amazonian rain forestsactually produce 20% of the oxygen in theatmosphere; the same area of grass could notproduce quite so much.C) On their own, the Amazonian rain forests, withtheir giant trees, are responsible for at least20% of the oxygen in the atmosphere, which isa far greater amount than a similar area ofgrassland could produce.D) About 20% of the oxygen in the atmosphere isproduced by the giant trees of the Amazonianrain forests, and this amount is much morethan the same area of grass would produce.E) While the giant trees of the Amazon rainforests produce more than 20% of the oxygenin the atmosphere, the same area of grasslandcould not produce nearly as much as this.45. Dünyanm dönöşü, ekvatorda yaşayanlarınağırlığında, İngiltere'dekilere göre % 0,3'lük birazalma meydana getirir.A) Those living at the equator are lighter thanthose living in England by 0.3% owing to therotation of the Earth.B) The rotation of the Earth produces a 0.3%reduction in weight for those living at theequator compared to those in England.C) One effect of the Earth's rotation is to makethose living at the equator 0.3% lighter thanthose living in England.D) One effect of the Earth's rotation is to make theweight of people increase by 0.3% as theymove from England to the equator.E) People's weight drops roughly by 0.3% as theymove from England to the equator, owing tothe rotation of the Earth.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2005 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI33. Around the world today, a house isincreasingly viewed not just as a place to livein but at the same time as a high-returninvestment.31. In an economic recession, most companiesknow what they need to do.A) Ekonomik bir durgunlukta, şirketlergeneIIikle ne yapacaklarını bilir.B) Ekonomik bir durgunluk durumunda,şirketlerin çoğu.yapmasi gerekenleribildiğini sanır.C) Ekonomik bir durgunlukta, cogu sirket neyapmasi gerektiçini bilir.D) Ekonomik bir durgunluk stirecinde neyapilmasi gerektiçini hemen hemen turnsirketler bilir.E) Ekonomi ile ilgili bir durgunlukta neyapilacagmi, sirketlerin hepsi bilir.32. When slave ships took thousands ofAfricans to the Caribbean, these peoplewere deprived of a link with their ownnative history.A) Binlerce Afrikah, kole gemileriyleKarayiplere tasmdigi zaman, bu insanlarmkendi yerel tarihleriyle baglan yok edildi.B) Köle gemilerinin binlerce AfrikahyiKarayiplere tasimasi bu insanlarm kendiyerel tarihleriyle baglarimn kopmasmaneden oldu.C) Köle gemilerinin binlerce AfrikahyiKarayiplere tasimasi sonucu, biitiin buinsanlarm kendi yerel tarihleriyle baglantamamen koptu.D) Köle gemileri binlerce Afrikahyi Karayipleretasiyinca, bu insanlar kendi yerel tarihleriylebir bag kurmaktan yoksun kaldilar.E) Köle gemilerinin binlerce AfrikahyiKarayiplere tasimasi üzerine, bu insanlarkendi yerel tarihleriyle olan baglarmdankopanhp atildilar.A) Bugün dünyada ev, giderek, sadece icindeyasanacak bir yer olarak degil ayni zamandayuksek gelirli bir yatirim olarak goriilmektedir.B) Gunumuz dünyasmda, ev, icjnde yasanacak biryer olmaktan çok getirisi yuksek bir yatirimolarak algilanmaya baslamistir.C) Bugün dünyada ev, getirisi yuksek bir yatirimolarak algilandigi icin sadece ifinde yasanacakbir yer olmaktan gikmiştir.D) Gunumuz dünyasmda ev, sadece icjndeyasanacak bir yer degildir, ayni zamandayuksek gelir saglayan bir yatirim imkani olarakalgilanmaktadir.E) Bugün dünyada, yuksek getirili bir yatirimolarak gorulen ev, sadece içinde yasanacak biryer olarak algilanmahdir.34. A key problem throughout Japan's long yearsof economic stagnation has been that thegovernment and the central bank have been atodds.A) Hükümet ile merkez bankasmm arasi acikoldugu için, Japonya'daki ekonomikdurgunlugun uzun yiIIar devam etmesi, temelbir sorun olmustur.B) Japonya'da ekonomik durgunluk uzun yiIIarsurdugCi icin, hükümet ile merkez bankasmmanlasamamasi ana sorun olmustur.C) Japonya'nm uzun yiIIar devam eden ekonomikdurgunluk donemindeki temel sorunu, hükümetile merkez bankasmm arasmm acik olmasidir.D) Japonya'nm uzun yiIIar suren ekonomikdurgunlugu boyunca en temel sorunu, hükümetile merkez bankasmm hicbir zamanuzlaşamamasidir.E) Hükümet ile merkez bankasi anlaşmamaktainat ettikleri için, Japonya'nm ekonomikdurgunlugu temel bir sorun olarak yiIIarcasurmustur.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI35. Even though there are widespread doubtsamong EU members about the newcandidates, no government has beenprepared to veto enlargement.A) AB uyeleri arasmda yeni adaylara iliskinkuskular giderek yaygmlasiyor; ama higbirhükümet, genislemeye yo'nelik veto hakkinikuIIanmaya hazirlanmiyor.B) Yeni adaylarla ilgili olarak AB uyeleriarasmda guglu kuskular bulunmaktadir,ancak AB uyelerinden higbirinin hükümeti,genislemeyi veto etmek için hazirlik içindedegildir.C) AB uyeleri arasmda yeni adaylara yonelikbirçok kusku olmasma ragmen,hükümetlerin higbiri genislemeyi vetoetmeyi islemiyor.D) Higbir hükümet genislemeyi veto etmek içinherhangi bir hazirlik içinde olmamasmaragmen, AB uyeleri arasmda yeni adaylarayonelik kuvvetli kuskular yaygmdir.E) AB uyeleri arasmda yeni adaylara iliskinyaygm kuskular bulunsa da higbir hükümetgenislemeyi veto etmeye hazirlikli degildir.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2006 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. Last fall, Tony Blair announced that he wouldserve a full five-year term if the Labour Partywon.A) Geçen sonbaharda, Tony Blair, İşçi Partisikazandığı takdirde, beş yıl tam dönem hizmetedeceğini ilan etti.B) Tony Blair, eğer İşçi Partisi kazanırsa, beş yıldaha hizmet edeceğini geçen sonbahardaaçıklamıştı.C) Geçen sonbaharda İşçi Partisi’nin kazanmasıüzerine, Tony Blair görevini beş yıl dahasürdüreceğini ifade etti.D) Tony Blair, İşçi Partisi’nin kazanmasınınkendisine beş yıl tam dönem hizmet olanağısağlayacağı yolundaki açıklamasını geçensonbaharda yaptı.E) Geçen sonbaharda Tony Blair, eğer İşçiPartisi kazanırsa, bir beş yıl daha hizmetetmek istediğini söyledi.37. Minority representatives in any politicalestablishment must be made to feel that theirinterests are sufficiently protected.A) Herhangi bir siyasal kuruluşta, azınlıktemsilcileri, çıkarlarının tam olarakkorunduğunu hissetmelidirler.B) Herhangi bir siyasal kuruluştaki azınlıktemsilcilerine, çıkarlarının yeterincekorunduğu hissettirilmelidir.C) Herhangi bir siyasal kuruluşun azınlıktemsilcileri, çıkarlarının olabildiğincekorunduğunu hissedebilmelidirler.D) Azınlık temsilcileri, bir siyasal kuruluştakiçıkarlarının tamamen korunduğunuhissetmelidirler.E) Bir siyasal kuruluş, azınlık temsilcilerine,çıkarlarının tamamen korunduğunuhissettirmelidir.38. The Pentagon has estimated that about 25per cent of the military facilities in thecountry are unnecessary.39. Germany’s far-right National Democratic Partyupset the other parties by winning nearly 10 percent of the votes in the economically depressedstate of Saxony last year.A) Almanya’nın aşırı sağ Ulusal Demokratik Partisi,geçen yıl, ekonomik olarak geri kalmışSaksonya eyaletinde, oyların hemen hemenyüzde onunu kazanarak diğer partilerin canınısıktı.B) Geçen yıl, daha büyük ekonomik sıkıntılar içindeolan Saksonya eyaletinde, oyların yüzde onunualan aşırı sağ Ulusal Demokratik Partisi,Almanya’daki diğer partileri telaşlandırmıştır.C) Almanya’nın aşırı sağ Ulusal Demokratik Partisi,geçen yıl, ekonomik sıkıntılar içinde olanSaksonya eyaletinde oyların aşağı yukarı yüzdeonunu kazanmış ve diğer partilerin çoğunusıkıntıya sokmuştur.D) Almanya’daki diğer partilerin canını sıkan aşırısağ Ulusal Demokratik Partisi, geçen yıl,ekonomik durgunluk içinde olan Saksonyaeyaletindeki oyların yüzde onunu kazanmıştır.E) Almanya’nın aşırı sağ Ulusal Demokratik Partisi,geçen yıl, ekonomik sıkıntı içindeki Saksonyaeyaletindeki oyların yüzde onunu alınca, diğerpartiler telaşa kapılmıştır.40. The European Union is engaged in a variety ofprogrammes all around the world to promote andprotect the rights of children, particularly incountries where children are affected by war.A) Tüm dünyada özellikle savaşan ülkelerdeki çocuklariçin çocuk haklarını desteklemek ve korumak içinAvrupa Birliği birçok programa izin veriyor.B) Avrupa Birliği dünyada savaşan ülkelerinçocuklarının haklarını desteklemek ve korumak içinçeşitli programları destekliyor.C) Avrupa Birliği tüm dünyada, özellikle çocuklarınsavaştan etkilendiği ülkelerde, çocuk haklarınıdesteklemek ve korumak için çeşitli programlarlailgileniyor.D) Avrupa Birliği özellikle savaştan etkilenen ülkelerinçocuklarını desteklemek ve korumak için tümdünyada çeşitli programlar düzenliyor.E) Özellikle çocukların savaştan etkilendiği ülkelerdekiçocuk haklarını destekleyen ve koruyan AvrupaBirliği tüm dünyada çeşitli programlarla ilgilidir.A) Pentagon’a göre, ülke içinde bulunan askeritesislerin yüzde 25’i gereksizdir.B) Pentagon, ülke içindeki askeri tesislerinhemen hemen yüzde 25’ine gereksinimduymadığını belirtmiştir.C) Pentagon’un hesaplarına göre, ülkedekiaskeri tesislerin yüzde 25’ine hiç gereksinimyoktur.D) Pentagon, ülkedeki askeri tesislerin yaklaşıkyüzde 25’inin gereksiz olduğunuhesaplamıştır.E) Ülkedeki askeri tesislerin aşağı yukarı yüzde25’ine gereksinim olmadığı konusundaPentagon kararlıdır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI41. Yaklaşık olarak M.Ö. 8. yüzyılda Homertarafından kaleme alınan Truva Savaşıhakkındaki destanlar, birkaç yüzyıl boyuncasözlü olarak korunmuş olabilir.A) Homer’s epics about the Trojan War were writtendown, probably in the 8th century B.C., but mayhave been around for centuries in oral form.B) Homer apparently wrote down the epics of theTrojan War sometime in the 8th century B.C.,but they had already existed in oral form forcenturies.C) The Trojan War epics had probably existed forcenturies in oral form before they were finallytranscribed by Homer sometime in the 8thcentury B.C.D) The epics about the Trojan War written down byHomer in about the 8th century B.C. may havebeen preserved orally for several centuries.E) Homer transcribed the Trojan War epicssometime during the 8th century B.C., but theirorigins go back to an earlier oral tradition.42. Ortaçağ haritaları Hollanda’nın neredeyseyarısını su altında gösterir, ama o zamandan beridenizden geniş alanlar kazanılmıştır.A) In medieval maps nearly half of theNetherlands is under water, but since thenthe sea has withdrawn from large areasB) Large areas of what is now the Netherlandshave often been claimed from the sea, but inmedieval maps they were under water.C) Nearly half of the Netherlands does not existon medieval maps but later large areas wererecovered from the sea.D) Medieval maps show that large areas of theNetherlands used to be under the sea, butthey have since been reclaimed.E) Medieval maps show nearly half of theNetherlands under water, but since thenlarge areas have been claimed from the sea.43. Geçen yüzyılın başlarında, önyargıyı, bazıırklara karşı doğuştan ve içgüdüsel bir tepkiolarak düşünmek yaygındı.44. Çocuklar daha fazla bağımsızlık kazandıkça,onların genleri kendilerine uyan çevreleryaratmak için daha aktif bir tarzda işleyebilir.A) Once children start to grow more independent,their genes operate in a more positive manner tocreate environments that suit them betterB) As children get more independence their genesstart to operate more forcefully to create what isfor them a more congenial environment.C) As children gain more independence, theirgenes can operate in a more active manner toproduce environments that suit them.D) When they attain more independence, childrenstart to desire a more congenial environmentand their genes work with them to attain it.E) Once children have attained a greater degree ofindependence, their genes prompt them todesire a more congenial environment.45. Katherine Mansfield, özellikle Rus yazarChekhov’un kısa hikâyelerinden etkilenmiş veonun gibi, konudan çok çevre ve karakteredayalı hikâyeler yazmıştır.A) The Russian writer Chekhov’s short storiesdepend more on atmosphere and character thanon plot, and this impressed Katherine Mansfieldand influenced the way she wrote.B) Katherine Mansfield was a great admirer of theRussian writer Chekhov, and her short stories,like his, are centred around character andatmosphere rather than action.C) Like the Russian short-story writer, Chekhov,Katherine Mansfield wrote short stories thatdepend for their effect more on character andatmosphere than upon action.D) Katherine Mansfield greatly admired the style ofChekhov in his short stories and, like him, wroteshort stories in which character and atmosphere,not action, come to the fore.E) Katherine Mansfield was particularly impressedby the short stories of the Russian writerChekhov, and, like him, she wrote stories whichdepend more on atmosphere and character thanon plot.A) At the turn of the last century, prejudice wasgenerally regarded more as an innate orinstinctive reaction to certain races.B) At the turn of the last century, it was commonto consider prejudice to be an innate andinstinctive reaction to certain races.C) By the turn of the last century people wereprejudiced against certain races and this wasregarded as an innate and instinctivereaction.D) By the turn of the last century this innate andinstinctive reaction against race wascommonly seen as prejudice.E) With the turn of the last century people grewmore prejudiced against certain races andthis was regarded as an innate andinstinctive reaction.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2006 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. A person’s health history may reveal adiseasethat interferes with the body’s use ofnutrients orthat affects the person’s eatinghabits.A) Kişinin sağlık öyküsü, yemek yemesiniengelleyen veya bedeninin besinlerdenyararlanma sürecini etkileyen bir hastalığı açığaçıkarmada kullanılabilir.B) Kişinin sağlık öyküsü, bedenin besinlerdenyararlanmasını engelleyen veya kişinin yemekyemealışk anlıklarını etkileyen bir hastalığı açığaçıkarabilir.C) İnsanın yemek yemesini engelleyen veyabedenin besinlerden yararlanma sürecinietkileyen hastalıklar, kişinin sağlık öyküsündenyararlanılarak ortaya çıkarılabilir.D) Bir kişinin sağlık öyküsünden, hem onun yemekyeme alışkanlıklarını etkileyen hem de bedeninbesinlerden yararlanmasını engelleyenhastalıklar kolaylıkla anlaşılabilir.E) Bedenin besinlerden yararlanma sürecinietkileyen veya kişinin yemek yemesiniengelleyen hastalıkların çoğu, kişinin sağlıköyküsünden anlaşılmaktadı37. As we learn from the works of manybiologists inthe past, since sponges did notmove from oneplace to another, they werethought to be plants.A) Geçmişteki pek çok biyologun, eserlerinde,süngerlerden bitki olarak söz etmesininnedeni, bu canlıların bir yerden bir yerehareket etmemesidir.B) Geçmişteki biyologların eserlerindenöğrendiğimiz kadarıyla, süngerler bir yerdenbir yere hareket etmemeleri dolayısıylabitkilerle aynı grupta ele alınıyordu.C) Geçmişteki pek çok biyologun eserlerindenöğrendiğimiz kadarıyla, süngerler bir yerdenbir yere hareket etmediği için onların bitkiolduğu sanılıyordu.D) Geçmişte, süngerler, bir yerden bir yerehareket etmedikleri için bitki olarak kabuledildiği halde,pek çok biyolog bu görüşeeserlerinde yer vermemiştir.E) Süngerler, bir yerden bir yere hareketetmedikleri için, geçmişte bitki olaraksınıflanıyordu; fakat birçok biyolog,eserlerinde bunun yanlış olduğunubelirtmektedir.38. Overrun by the Austro-German armies inWorld War I, Poland declared itsindependence onNovember 11, 1918, and onJune 20, 1919, wasrecognized as anindependent state by the Treaty of Versailles.A) I. Dünya Savaşı’nda Avusturya-Almanorduları tarafından işgal edilmiş olan Polonya,bağımsızlığını 11 Kasım 1918’de ilân etmişolsa da bağımsız bir devlet olarak tanınması,20 Haziran 1919’da imzalanan VersaillesAntlaşması’yla gerçekleşmiştir.B) Avusturya-Alman ordularınca I. DünyaSavaşı’nda işgal edilmiş olan Polonya, 11Kasım 1918’de bağımsızlığını ilân etmiştir;ancak bir devlet olarak bağımsızlığı VersaillesAntlaşması’yla 20 Haziran 1919’dakesinleşmiştir.C) Polonya, I. Dünya Savaşı’nda Avusturya-Alman ordularının işgaline uğrasa da 11Kasım 1918’de bağımsızlığını ilân etmiş ve birdevlet olarak bağımsızlığı, 20 Haziran1919’da Versailles Antlaşması’ylakesinleşmiştir.D) I. Dünya Savaşı sırasında Avusturya-Almanordularının işgaline uğrayan Polonya,Versailles Antlaşması’na göre, bağımsızlığını11 Kasım 1918’de ilân etmiş ve 20 Haziran1919’da da bağımsız bir devlet olaraktanınmıştır.E) Avusturya-Alman ordularınca I. DünyaSavaşı’nda işgal edilmiş olan Polonya, 11Kasım 1918’de bağımsızlığını ilân etmiş veVersailles Antlaşması’yla 20 Haziran 1919’dabağımsız bir devlet olarak tanınmıştır.39. James Joyce, whom Samuel Beckett knew inParis in the 1920s, had a great impact onBeckett’s thinking regarding the art ofwriting.A) Samuel Beckett’in 1920’lerde Paris’te tanıdığıJames Joyce’un, Beckett’in yazma sanatıylailgili düşünceleri üzerinde büyük bir etkisi oldu.B) James Joyce’un yazma sanatı konusundakidüşüncelerinden çok etkilenen SamuelBeckett, onu 1920’lerde Paris’te tanımıştı.C) Samuel Beckett 1920’lerde James Joyce’laParis’te tanıştıktan sonra, yazma sanatıkonusundaki düşünceleri bir ölçüde değişti.D) James Joyce 1920’lerde Paris’te tanıdığıSamuel Beckett’in yazma sanatı konusundakidüşüncelerini büyük ölçüde etkiledi.E) 1920’lerde Paris’te yaşayan SamuelBeckett’in yazma sanatı konusundakidüşünceleri James Joyce sayesindetamamıyla değişti.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI40. When the Sirkeci train station went intoservice on November 3, 1890, the waitingroom was heated with stoves brought fromAustria and lit by coal-gas lamps.A) 3 Kasım 1890’da hizmete giren Sirkeci trenistasyonunun hava gazı lambalarıylaaydınlatılan bekleme salonu, çoğuAvusturya’dan ithal edilen sobalarlaısıtılıyordu.B) Sirkeci tren istasyonu 3 Kasım 1890’dahizmete girdiğinde, bekleme salonuAvusturya’dan getirtilen sobalarla ısıtılıyor vehava gazı lambalarıyla aydınlatılıyordu.C) 3 Kasım 1890’da, bekleme salonu hava gazılambalarıyla aydınlatılan ve Avusturya’danithal edilen sobalarla ısıtılan Sirkeci trenistasyonu hizmete girdi.D) Sirkeci tren istasyonu 3 Kasım 1890’dahizmete girdiğinde, hava gazı lambalarıylaaydınlatılan bekleme salonunu ısıtmak içinAvusturya’dan soba ithal edilmişti.E) Sirkeci tren istasyonunun Avusturyasobalarıyla ısıtılan ve hava gazı lambalarıylaaydınlatılan bekleme salonu, 3 Kasım1890’da hizmete girmişti.41. Kuzey İrlanda, Birleşik Krallığın ayrılmaz birparçasıdır; ancak, 1920’de İrlanda’nınYönetimi Yasası’na konmuş olan hükümleregöre, yarı özerk bir yönetime sahiptir.A) Northern Ireland constitutes a major part ofthe United Kingdom even though, accordingto the Government of Ireland Act of 1920, it isgoverned semi-autonomously.B) According to the terms of the Government ofIreland Act of 1920, Northern Ireland makesup a significant part of the United Kingdomdespite the fact that its government is semiautonomous.C) Northern Ireland is an integral part of theUnited Kingdom, but, in accordance with theprovisions made in 1920 in the Governmentof Ireland Act, it has a semi-autonomousgovernment.D) Northern Ireland is regarded as an essentialpart of the United Kingdom and, under theterms of the Government of Ireland Act of1920, is administered by a semi-autonomousgovernment.E) According to the provisions made in the1920 Government of Ireland Act, NorthernIreland, which is an inseparable part of theUnited Kingdom, has a semi-autonomousadministration.42. Patara’da pek çok pansiyon ve birkaç görkemliotel olmasına rağmen, geleneksel köy yaşamıhâlâ devam etmektedir.A) Patara boasts various pensions and a number ofmagnificent hotels even though village lifecontinues here in a traditional way.B) Despite a number of pensions and someexcellent hotels, Patara is still a village which hasa traditional way of life.C) Though a village where traditional life still goeson, Patara has a great number of pensions andseveral luxurious hotels.D) Although in Patara there are many pensions anda few splendid hotels, traditional village life stillcontinues.E) Patara, which has several pensions but few nicehotels, is just a village where life goes on in atraditional manner.43. On altıncı yüzyılın ilk yarısında Fransa kralı olanI. François, ülkesini Avrupa’da önde gelen birgüç yapmayı düşlemiş, ancak Avusturyaimparatoru V. Charles tarafından engellenmiştir.A) The French king François I, who had the dream ofmaking his country Europe’s dominant power in thefirst half of the sixteenth century, was opposed bythe Austrian emperor Charles V.B) François I, the king of France in the first half of thesixteenth century, dreamt of making his country aleading power in Europe but was prevented byCharles V, emperor of Austria.C) Charles V, the emperor of Austria, stood up againstFrançois I, the king of France, who dreamt of makinghis country a major European power in the first halfof the sixteenth century.D) François I, the king of France, had the dream ofturning his country into the chief European power inthe first half of the sixteenth century although he wasopposed by Charles V, emperor of Austria.E) The king of France in the first half of the sixteenthcentury, François I, dreamt of making his countryone of the major powers in Europe but wasdissuaded by the Austrian emperor Charles V.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI44. On dokuzuncu yüzyılın sonlarında X ışınlarıkeşfedildiğinde, bilim adamları benzer türbaşka ışınlar bulmak için hemen yoğunaraştırmalara giriştiler.A) It was in the late nineteenth century that,following the discovery of X-rays, scientistssuddenly embarked on a serious researchprogramme to trace various other similar rays.B) Following the discovery of X-rays in thenineteenth century, comprehensive researchwas soon undertaken by scientists in order todetect other rays of the same kind.C) Towards the end of the nineteenth century,when X-rays were discovered, scientists werealready involved in extensive research inorder to study other kinds of rays.D) The discovery of X-rays in the late nineteenthcentury motivated scientists to carry outexhaustive research in order to detect othertypes of rays.E) When X-rays were discovered in the latenineteenth century, scientists immediately setout on intensive research to find other similartypes of rays.45. Roma İmparatorluğu’nun yıkılışından sonra,İmparatorluğun bir parçası olan Avusturya,Slav kökenli çeşitli milletlerce istila edilmiştir.A) Following the fall of the Roman Empire,Austria, which had constituted part of theEmpire, was settled by different peoples ofSlavic origin.B) In the aftermath of the fall of the RomanEmpire, Austria, which had been one of theregions of the Empire, was overrun by anumber of originally Slavic peoples.C) Soon after the fall of the Roman Empire,Austria, which had been a region of theEmpire, was conquered by various nations,mostly of Slavic origin.D) After the fall of the Roman Empire, Austria,which had been a part of the Empire, wasinvaded by various nations of Slavic origin.E) When the Roman Empire fell, a number ofnations of Slavic origin had already invadedAustria, which was part of the Empire.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2007 MAYIS DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. More than any other factor in human history,culture has made homo sapiens a uniqueforce in the history of life on Earth.A) İnsanlık tarihindeki diğer etkenlerdenherhangi biri kadar etkili olan kültür, homosapiens’i yeryü-zündeki yaşam tarihinin tekgücüne dönüştür-müştür.B) Kültür, insanlık tarihindeki başka herhangi biretkenden daha fazla, homo sapiens’i, yeryüzündekiyaşam tarihinde emsalsiz bir güçyap-mıştır.C) Yeryüzündeki yaşam tarihinin eşsiz bir gücüolan homo sapiens’in insanlık tarihinde başkabir et-kenden daha çok önem kazanması,kültür ile mümkün olmuştur.D) İnsanlık tarihinde herhangi bir etkenden dahaönemli olan kültür vasıtasıyla, homo sapiens,yeryüzündeki yaşam tarihindeki tek güçolmuş-tur.E) İnsanlık tarihinde başka etkenlerin yanı sırakül-tür olmasaydı, homo sapiensyeryüzündeki ya-şam tarihinin emsalsiz gücüolamazdı.37. It is time to recall that the European Unionwas founded on the basis of human rights,fundamental freedoms and the rule of law,including the right to a fair trial.A) Bir kez daha anımsanmalıdır ki AvrupaBirliği’nin temeli, insan haklarına, temelözgürlüklere ve adil yargılanma hakkını daiçeren hukukun üstünlüğüne dayalıdır.B) Her zaman anımsanmalıdır ki AvrupaBirliği’nin dayandığı temel, insan hakları,temel özgürlük-ler, hukukun üstünlüğü vebuna bağlı adil yargılanma hakkıdır.C) İnsan hakları, temel özgürlükler, hukukunüstün-lüğü ve bunun bir parçası olan adilyargılanma hakkının, Avrupa Birliği’nintemelini oluşturduğu hususu her zamananımsanmalıdır.D) Avrupa Birliği’nin, insan hakları, temelözgürlük-ler ve, adil yargılanma hakkı dahil,hukukun üs-tünlüğü temeli üzerinekurulduğunu anımsamanın zamanıdır.E) Avrupa Birliği’nin temelinde, insan hakları,temel özgürlükler, adil yargılanma hakkı vehukukun üstünlüğünün olduğunuanımsamanın tam zamanıdır.38. Do you think there is anywhere in the worldwhere the left remains a vibrant andprogressive force?A) Solun, dünyanın herhangi bir yerinde varlığınısürdüren dinamik ve ilerici bir güç olduğunumu düşünüyorsunuz?B) Dinamik ve ilerici bir güç olarak solun,dünyadaki herhangi bir yerde hâlâ varlığınısürdürdüğünü mü sanıyorsunuz?C) Sanıyor musunuz ki bir zamanların dinamik veilerici gücü olan sol, dünyanın herhangi biryerin-de varlığını sürdürmektedir?D) Solun, eskisi gibi dinamik ve ilerici bir güçolarak dünyanın herhangi bir yerinde varlığınısürdür-düğünü mü sanıyorsunuz?E) Dünyada, solun dinamik ve ilerici bir güçolarak varlığını sürdürdüğü herhangi bir yerolduğunu düşünüyor musunuz?39. Temples were the most important publicbuildings in ancient Greece, because religionwas a central part of daily life.A) Eski Yunan’da tapınaklar en önemli kamubinala-rıydı; çünkü din, günlük yaşamın temelbir parçasıydı.B) Din günlük yaşamın temelini oluşturduğu için,ta-pınaklar eski Yunan’da en önemli kamubinaları olarak kabul ediliyordu.C) Eski Yunan’da günlük yaşamın büyük ölçüdedi-ne dayanması, tapınakların neden enönemli ka-mu binaları olduğunu açıklıyor.D) Eski Yunan’da dinin günlük yaşamın temel birparçası olması, tapınakları kamu binalarınınen önemlisi haline getirmişti.E) Eski Yunan’da, en önemli kamu binaları olantapınaklarda sürdürülen dinî faaliyetler günlükyaşamın en temel parçasıydı.40. In the last century, much attention was givento the language of literature and the questionof whether there was in fact a separateliterary language.A) Geçen yüzyılda, edebiyat dili çok ilgi çekmişve gerçekte apayrı bir edebî dil olup olmadığısoru-su üzerinde önemle durulmuştur.B) Geçen yüzyılda, edebiyat dili çok ilgi çekmişve apayrı bir edebî dil olup olmadığı sorusuhep tar-tışılmıştır.C) Geçen yüzyılda, edebiyat diline ve gerçekteayrı bir edebî dil olup olmadığı sorusuna çokilgi gös-terilmiştir.D) Edebiyat dilinin ne olduğu ve apayrı bir edebîdilin gerçekten var olup olmadığı sorusu,geçen yüzyılda çok ilgi çekmiştir.E) Edebiyat dili geçen yüzyılda çok tartışılmıştırve gerçekte ayrı bir edebî dilin olup olmadığısorusu ele alınmıştır.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI41. Dilbilimi, son zamanlarda hemen tümalanlarda muazzam bir genişleme sağlayan,genç bir sosyal bilimdir.A) Linguistics, which is, in a sense, a youngsocial science, has expanded in every areain recent times.B) Linguistics is a young social science, whichhas recently had a massive expansion inalmost all areas.C) As a young social science, linguistics hasexpanded enormously in all areas in recentyears.D) Although linguistics is in fact a somewhatyoung social science, its recent expansion inalmost all fields has been remarkable.E) Linguistics, which has expanded rapidly in allareas in recent years, is in fact a youngsocial science.42. Shakespeare’in ailesi, idamı, 13. yüzyılortasında kayda geçmiş olan Warwickshire’lıeşkiya William Sakspere’e dayanmaktadır.A) It is to William Sakspere, a Warwickshirerobber in the mid-13th century, whosehanging is recorded, that Shakespeare’sfamily is related.B) William Sakspere was a mid-13th centuryWarwickshire robber whose hanging wasrecorded and to whom Shakespeare’s familycan be traced.C) Shakespeare’s family can be traced back toa Warwickshire robber, William Sakspere,who was hung some time in the mid-13thcentury.D) Shakespeare’s family goes back to theWarwickshire robber William Sakspere,whose hanging was recorded in the mid-13thcentury.E) Shakespeare’s family has been traced backto William Sakspere, a Warwickshire robber,whose hanging in the mid-13th century wasrecorded.43. Yaşlıların gençleri sayıca geçeceği birgelecekten korkan pek çok hükûmet, insanlarıçocuk sahibi olmaya teşvik etmek için negerekiyorsa yapmak-tadır.A) Fearful of a future in which the elderly outnumberthe young, many governments are doingwhatever they can to encourage people to havechildren.B) Most governments, afraid of a future in whichthere are more elderly than young people, aretaking whatever measures they can in order topersuade people to have more children.C) In order to urge people to have more and morechildren, a number of governments, which fearthat the elderly will outnumber the young in thefuture, are introducing whatever incentives theycan.D) Various governments fear a future in which thenumber of the elderly will exceed that of theyoung, and are hence doing their best in order toconvince people to have children.E) Since governments are afraid that, in the future,the number of the elderly will exceed that of theyoung, they are doing all they can so that peoplemay have more children.44. Elmaslar, muhteşem güzellikleri için çok şiddetlearzu edilir, ancak basit gerçek şu ki onlarsadece sıkıştırılmış kristalize karbondur.A) Because of their wonderful beauty, one alwayshas a great desire for diamonds, but the truth isthat they are no more than just compressedcrystallized carbon.B) Although diamonds are always desired for theirexceptional beauty, in fact they are really onlycompressed crystallized carbon.C) Diamonds are much coveted for their exquisitebeauty, but the simple truth is that they are justcompressed crystallized carbon.D) Invariably one has a strong urge for diamondsbecause of their extreme beauty even though intruth, they are only compressed crystallizedcarbon.E) In fact, diamonds are merely compressedcrystallized carbon, but there is always awidespread desire for them due to theirmagnificent beauty.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI45. ABD, Arap petrolünün serbest akışınısağlamak için askerî güç dahil gerekli hervasıtayı kullan-maya kendini resmen bağımlıkılmıştır.A) In order to secure the free flow of Arab oil,the USA has officially decided to resort toany means imaginable, including militaryforce.B) The USA is officially committed to the use ofany means necessary, including militaryforce, to ensure the free flow of Arab oil.C) It is a determined policy of the USA to makesure, through the official use of any means,including military force, that Arab oil flowsfreely.D) The USA is clearly determined to use anymeans whatsoever, even military force, in aneffort to secure the unobstructed flow ofArab oil.E) It is the official policy of the USA to ensurethe free flow of Arab oil by using all kinds ofmeans except military force.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI<strong>KPDS</strong> 2007 KASIM DÖNEMİÇEVİRİ SORULARI36. More than half of the work force walked outyesterday after the company announced itwould close the plant to save millions ofdollars.A) İş gücünün yarısından fazlası dün iş yeriniterk edince, şirket, milyonlarca dolar tasarrufetmek amacıyla fabrikayı kapatabileceğinibelirtti.B) Milyonlarca doları kurtarmak için, şirket,fabrikayı kapatacağını açıklayınca, işgücünün yaklaşık yarısı dün iş yerini terk etti.C) Şirketin, milyonlarca doları kurtarmak için,fabrikayı kapatacağını bildirmesi üzerine, işgücünün yarıya yakını dün işi bırakıp gitti.D) Şirket, milyonlarca dolar tasarruf etmek için,fabrikayı kapatacağını ilan ettikten sonra, işgücünün yarısından fazlası dün iş bıraktı.E) Dün iş gücünün yarısına yakını iş bıraktığıiçin, şirket, fabrikayı kapatacağını veböylelikle milyonlarca dolar tasarruf edeceğiniaçıkladı.37. Pressure groups are informal politicalinstitutions which, just like parties, seek toinfluence the decision-making process.A) Baskı grupları, karar alma sürecini, tıpkıpartiler gibi etkilemek için çaba gösterengayriresmî siyasal kuruluşlardır.B) Gayriresmî siyasal kuruluşlar olan baskıgrupları tıpkı partiler gibi karar alma sürecinietkilemeyi amaçlarlar.C) Karar alma sürecini etkileme amacını güdençeşitli baskı grupları, gayriresmî siyasalkuruluşlar olup partilere benzemektedir.D) Partilere çok benzeyen baskı grupları,gayriresmî siyasal kuruluşlardır ve karar almasürecini etkilemeye çalışırlar.E) Tıpkı partiler gibi baskı grupları da karar almasürecini etkileyen gayriresmî siyasalkuruluşlardır.38. In the 1970s in Britain, it seemed that unionpower had grown to the point where unionleaders were amongst the most influentialpolitical figures in the country.A) 1970’li yıllarda İngiltere’de sendika gücü, sendikaliderlerinin ülkede en etkili siyasal kişilermiş gibigörünmesine yol açacak bir noktaya gelmişti.B) 1970’lerin İngiltere’sinde sendika gücü o kadarartmıştı ki sendika liderleri ülkenin en etkilisiyasal kişileri gibi algılanıyordu.C) 1970’li yıllarda İngiltere’de, sendika liderlerininülkedeki en etkili siyasal kişilermiş gibigörünmesinin nedeni, sendika gücünün aşırı birnoktaya gelmiş olmasıydı.D) Sendika gücü 1970’ler İngiltere’sinde öyle birnoktaya gelmişti ki sendika liderleri, ülkenin enetkili siyasal kişilerinden sayılıyordu.E) 1970’lerde İngiltere’de sendika gücü, sendikaliderlerinin ülkede en etkili siyasal kişiler arasındaolma noktasına ulaşmış gibi görünüyordu.39. During World War II many Britons believed thatChurchill was clearly the man to lead the countryto final victory, but few expected him to go onafter the war.A) II. Dünya Savaşı’nda ülkeyi kesin zafereulaştıracak kişilerden birinin Churchill olduğunainanan birçok İngiliz, onun savaştan sonra daliderliğini sürdüreceğini düşünüyordu.B) İngilizlerin çoğu, Churchill’in, II. DünyaSavaşı’nda ülkeyi nihaî zafere ulaştıracak kişiolduğuna inanmışsa da birkaçı onun savaştansonra görevini sürdüreceğini sanıyordu.C) II. Dünya Savaşı sırasında pek çok İngiliz,Churchill’in kesinlikle ülkeyi nihaî zaferegötürecek kişi olduğuna inanıyor, ancak çok azıonun savaştan sonra devam etmesini umuyordu.D) II. Dünya Savaşı boyunca çoğu İngiliz, ülkeyikesin zafere ulaştıracak tek kişi olan Churchill’in,savaş sonrasında da görevini sürdüreceğiniumuyordu.E) Churchill’in II. Dünya Savaşı sırasında ülkeyimutlak zafere ulaştıracak adam olduğunakesinlikle inanan pek çok İngilize karşın sadecebirkaç İngiliz onun savaş sonrasında da devametmesini bekliyordu.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI40. A new approach that is being tested in thetreatment of cancer is the possibility ofmobilizing the immune system to attacktumour cells.A) Kanser tedavisinde denenmekte olan yeni biryaklaşım, tümör hücrelerine saldırması içinbağışıklık sistemini harekete geçirmeolasılığıdır.B) Bağışıklık sistemini harekete geçirerek tümörhücrelerini yok etmek, kanser tedavisindeuygulamaya konulan yeni bir yaklaşımdır.C) Tümör hücrelerini yok edebilmek içinbağışıklık sisteminin etkisini artırmak, kansertedavisinde üzerinde durulan yeni biryaklaşımdır.D) Kanser tedavisinde ortaya konan yeni biryaklaşıma göre, tümör hücreleri ile mücadeleetmek için bağışıklık sistemini tümden etkilikılmak gerekir.E) Kanser tedavisinde üzerinde durulan yeni biryaklaşım, bağışıklık sisteminin etkisindenyararlanarak tümör hücrelerini yokedebilmektir.41. Yıllık olarak üretilen 67 milyon ton dokumaipliğinin yarısından fazlası petrolden eldeedilen sentetiklerdir.A) Half of the synthetics produced frompetroleum within a year make up more than67 million tons of textile fibres.B) Annually, 67 million tons of textile fibres areproduced, almost half of which are syntheticsbased on petroleum.C) About half of the 67 million tons of textilefibres which are produced in a year aresynthetics made essentially from petroleum.D) More than half of the 67 million tons of textilefibres produced annually are synthetics madefrom petroleum.E) Petroleum-based synthetics account for abouthalf of the annual production of textile fibres,which amounts to 67 million tons.42. Bildiğimiz gibi, Amerika Birleşik Devletlerianayasasına göre, Kongre sınırsız biryasama yetkisine sahip değildir.A) As far as we know, the Constitution of theUnited States of America does not grant toCongress unlimited powers for legislation.B) As we know, according to the Constitution ofthe United States of America, Congress doesnot have unlimited power of legislation.C) We know that, according to the Constitution ofthe United States of America, Congresscannot exercise unlimited power forlegislation.D) As is well known to us all, Congress is deniedby the Constitution of the United States ofAmerica the right to use unlimited power forlegislation.E) As we all know, Congress’s unlimited power oflegislation has been curtailed by theConstitution of the United States of America.43. Kadınların bilimsel araştırmalardaki durumunailişkin olarak denilebilir ki temel sorun, kadınlarıbilime çekmek değil, ancak yetiştirildikten sonraonları bilim içinde tutabilmektir.A) On the part women play in scientific studies, it isto be emphasized that the initial problem is not ifwomen find science attractive but if they can beinvolved in it after their training.B) One may argue about the position of women inscientific studies that the major problem is nothow to attract women into science, but how toemploy them as soon as they complete theirtraining.C) With reference to the role of women in science, itmust be stated that the primary problem is notwhether women can take part in scientificresearch but whether they can be relied on afterthey have been trained.D) As for the role of women in scientific research,one can maintain that the ultimate problem is notwhether science is attractive to women butwhether, following their training, they cancontribute to it.E) As regards the status of women in scientificresearch, it may be said that the fundamentalproblem is not attracting them to science butretaining them in science after they have beentrained.44. Uyku hapları, özellikle birkaç haftadan dahauzun süre veya yüksek dozlarda düzenli olarakkullanıldığında, bazı insanlarda bağımlılığaneden olabilir.A) When people take sleeping pills regularly atparticularly high doses for much longer than oneor two weeks, they become very dependent onthese medicines.B) If sleeping pills are used regularly at high dosesfor a few weeks or longer, some people inparticular can develop an addiction to them.C) Sleeping pills, especially when used regularly forlonger than a few weeks or at high doses, cancause dependency in some people.D) So long as sleeping pills are taken at very highdoses for several weeks or longer, they can causedependency in a number of people.E) Some people can be particularly addicted tosleeping pills when used at high doses or formuch longer than several weeks.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI45. Bazı siyaset bilimciler, üyeleri arasında derinduygusal ilişkilerin var olduğu ailenin, ufakçapta siyasal bir sistem gibi olduğunu ilerisürmüşlerdir.A) Some political scientists have argued that thefamily, in which deep emotional relationshipsexist between members, is like a politicalsystemn miniature.B) In the opinion of various political scientists,the family, which consists of members withdeep emotional relationships, can becompared to a minor political system.C) As a few political scientists have argued, thefamily reminds one of a political system inminiature, in which members have deepemotional ties.D) As pointed out by a number of politicalscientists, the family, whose members areemotionally bound together, resembles aminor political system.E) Some of the political scientists present havesuggested that the family, in which membersmaintain strong emotional ties with eachother, is similar to a small political system.


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARICEVAP ANAHTARLARI1997 MAYIS DÖNEMİ1997 KASIM DÖNEMİ1. D 21.C 41.D 61.E 81.C2.A 22.B 42.C 62.C 82.E3. E 23.B 43.E 63.B 83.A4.D 24.B 44.A 64.C 84.B5.B 25.E 45.B 65.A 85.C6.C 26.A 46.E 66.B 86.D7.C 27.B 47.B 67.E 87.E8.B 28.D 48.D 68.D 88.C9.A 29.C 49.C 69.B 89.A10.C 30.C 50.A 70.C 90.A11.C 31.E 51.E 71.D 91.B12.B 32.B 52.C 72.C 92.C13.D 33.D 53.D 73.A 93.A14.C 34.A 54.B 74.E 94.E15.E 35.D 55.C 75.D 95.D16.D 36.C 56.A 76.A 96.B17.A 37.A 57.B 77.C 97.D18.C 38.B 58.C 78.D 98.E19.C 39.C 59.D 79.B 99.C20.E 40.E 60.E 80.E 100.A1.C 21.B 41.A 61.B 81.D2.A 22.C 42.B 62.B 82.C3.A 23.E 43.E 63.E 83.A4.E 24.A 44.D 64.D 84.C5.C 25.B 45.B 65.B 85.E6.B 26.B 46.B 66.D 86.D7.E 27.A 47.A 67.B 87.A8.C 28.D 48.E 68.C 88.C9.C 29.C 49.D 69.E 89.B10.E 30.E 50.A 70.A 90.D11.D 31.A 51.C 71.B 91.E12.C 32.E 52.A 72.C 92.B13.E 33.C 53.E 73.D 93.C14.A 34.E 54.D 74.A 94.A15.D 35.C 55.C 75.C 95.A16.A 36.D 56.D 76.D 96.E17.C 37.A 57.B 77.B 97.D18.D 38.D 58.A 78.E 98.B19.A 39.C 59.A 79.D 99.D20.B 40.D 60.E 80.A 100.A


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI1998 MAYIS DÖNEMİ2000 MAYIS DÖNEMİ1.C11.E21.A31.A41.E51.C61.B71.C81.B91.D1.C 21.D 41.E 61.A 81.C2.D 22.A 42.D 62.C 82.D2.E3.D4.C5.B12.D13.C14.E15.A22.C23.D24.A25.B32.B33.E34.B35.A42.D43.A44.C45.D52.E53.A54.B55.D62.C63.A64.A65.B72.A73.A74.B75.B82.E83.C84.A85.D92.B93.E94.C95.C3.A 23.B 43.C 63.B 83.D4.B 24.E 44.B 64.E 84.C5.C 25.B 45.A 65.A 85.A6.B 26.E 46.C 66.C 86.C7.D 27.C 47.D 67.B 87.E8.A 28.C 48.A 68.D 88.A9.E 29.D 49.C 69.E 89.B6.A7.D8.B9.C16.B17.E18.C19.B26.C27.E28.B29.C36.D37.E38.D39.C46.B47.A48.D49.C56.E57.B58.A59.D66.A67.D68.C69.A76.E77.C78.B79.D86.C87.E88.B89.C96.B97.A98.C99.A10.C 30.C 50.B 70.A 90.D11.E 31.A 51.B 71.E 91.E12.B 32.D 52.E 72.B 92.A13.A 33.B 53.D 73.C 93.E14.D 34.B 54.E 74.D 94.B15.C 35.B 55.C 75.A 95.E16.B 36.B 56.B 76.D 96.E10.E20.D30.C40.B50.E60.C70.E80.A90.E100.E17.E 37.C 57.A 77.C 97.C18.A 38.D 58.B 78.E 98.D1998 KASIM DÖNEMİ19.C 39.A 59.D 79.B 99.E20.B 40.E 60.B 80.A 100.B1.C11.A21.A31.D41.A51.A61.C71.E81.E91.B2.A12.E22.E32.A42.C52.C62.D72.C82.B92.B3.D13.C23.D33.C43.B53.E63.B73.A83.D93.C4.E14.D24.E34.E44.E54.B64.D74.B84.A94.E5.O15.C25.B35.C45.D55.D65.E75.E85.C95.D6.C16.E26.A36.B46.E56.C66.E76.B86.D96.A7.E17.B27.B37.A47.A57.A67.C77.D87.C97.B8.A18.A28.E38.D48.B58.E68.B78.E88.E98.E9.E19.D29.D39.E49.A59.D69.A79.E89.A99.C10.B20.E30.B40.D50.D60.B70.D80.C90.D100.B


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG2000 KASIM DÖNEMİ<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI2001 KASIM DÖNEMİ1.D 11.E 21.C 31.C 41.D 51.D 61.B 71.C 81.D 91. B2.A 12.D 22.B 32.D 42.A 52.E 62.B 72.A 82.B 92. A3.B 13.B 23.A 33.D 43.A 53.E 63.D 73.D 83.D 93. E4.E 14.E 24.D 34.E 44.C 54.A 64.D 74.B 84.B 94. D5.E 15.A 25.D 35.A 45.B 55.E 65.D 75.A 85.E 95. B6.C 16.C 26.E 36.C 46.A 56.B 66.E 76.D 86.A 96. E7.B 17.B 27.A 37.E 47.D 57.C 67.C 77.C 87.B 97. D8.E 18.E 28.E 38.C 48.A 58.D 68.C 78.E 88.C 98. E9.D 19.C 29.B 39.A 49.D 59.C 69.B 79.C 89.D 99. E10.A 20.D 30.C 40.B 50.B 60.D 70.A 80.A 90.E 100.C1.D 11.D 21.C 31.A 41.D 51.A 61.B 71.B 81.E 91.E2.C 12.C 22.A 32.D 42.B 52.C 62.A 72.A 82.D 92.C3.E 13.A 23.C 33.D 43.A 53.D 63.D 73.D 83.A 93.B4.C 14.B 24.D 34.B 44.D 54.E 64.D 74.C 84.C 94.D5.E 15.E 25.E 35.C 45.C 55.D 65.B 75.A 85.B 95.C6.D 16.E 26.B 36.E 46.B 56.A 66.E 76.D 86.A 96.B7.A 17.B 27.E 37.B 47.C 57.C 67.D 77.E 87.B 97.E8.B 18.C 28.C 38.E 48.E 58.B 68.A 78.A 88.D 98.D9.E 19.A 29.A 39.C 49.A 59.B 69.B 79.A 89.E 99.C10.C 20.D 30.B 40.A 50.C 60.E 70.E 80.D 90.D 100.A2001 MAYIS DÖNEMİ2002 MAYIS DÖNEMİ1.C 11.B 21.D 31.A 41.B 51.D 61.A 71.E 81.E 91.B2.B 12.E 22.E 32.E 42.A 52.A 62.B 72.C 82.B 92.A3.A 13.C 23.B 33.C 43.D 53.C 63.E 73.A 83.A 93.D4.D 14.A 24.A 34.A 44.E 54.E 64.A 74.D 84.C 94.E5.E 15.D 25.D 35.E 45.B 55.B 65.E 75.E 85.D 95.C6.C 16.C 26.E 36.C 46.D 56.C 66.A 76.A 86.C 96.D7.C 17.E 27.E 37.E 47.C 57.E 67.B 77.E 87.D 97.C8.B 18.B 28.C 38.A 48.A 58.A 68.E 78.E 88.E 98.A9.B 19.A 29.D 39.D 49.B 59.C 69.C 79.D 89.A 99.B10.D 20.C 30.B 40.C 50.E 60.B 70.B 80.B 90.D 100.E1.D 11.A 21.C 31.C 41.A 51.C 61.C 71.B 81.C 91. D2.E 12.B 22.C 32.D 42.B 52.B 62.D 72.A 82.D 92. E3.C 13.C 23.E 33.E 43.E 53.D 63.D 73.C 83.E 93. A4.E 14.E 24.D 34.A 44.D 54.A 64.B 74.D 84.B 94. B5.D 15.D 25.A 35.B 45.C 55.E 65.A 75.E 85.A 95. C6.A 16.E 26.D 36.E 46.D 56.B 66.E 76.A 86.B 96. E7.B 17.B 27.A 37.B 47.A 57.E 67.C 77.B 87.A 97. D8.D 18.C 28.C 38.C 48.B 58.D 68.A 78.E 88.C 98. C9.E 19.D 29.B 39.A 49.C 59.C 69.E 79.D 89.D 99. B10.D 20.D 30.E 40.D 50.E 60.A 70.B 80.C 90.E 100.A


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG2002 KASIM DÖNEMİ<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI2003 KASIM DÖNEMİ1.B 11.A 21E 31.E 41.C 51.E 61.E 71.E 81.B 91. C2.E 12.D 22.D 32.A 42.E 52.D 62.C 72.A 82.E 92. B3.B 13.A 23.A 33.D 43.B 53.B 63.B 73.B 83.D 93. D4.C 14.B 24.E 34.C 44.A 54.A 64.C 74.C 84.C 94. E5.E 15.C 25.D 35.B 45.D 55.C 65.A 75.A 85.A 95. A6.D 16.A 26.C 36.E 46.C 56.E 66.B 76.B 86.E 96. E7.D 17.E 27.C 37.C 47.B 57.A 67.C 77.D 87.A 97. D8.A 18.D 28.B 38.A 48.D 58.E 68.B 78.A 88.C 98. B9.C 19.B 29.E 39.C 49.C 59.A 69.A 79.C 89.B 99. C3.A 13.C 23.D 33.C 43.B 53.E 63.B 73.B 83.A 93.D4.A 14.D 24.E 34.A 44.C 54.A 64.A 74.D 84.B 94.B5.E 15.E 25.A 35.B 45.B 55.B 65.C 75.B 85.E 95.A6.B 16.C 26.D 36.C 46.D 56.C 66.E 76.D 86.B 96.C7.A 17.B 27.E 37.A 47.E 57.B 67.D 77.E 87.C 97.B8.B 18.D 28.C 38.B 48.A 58.D 68.D 78.C 88.B 98.D9.B 19.E 29.D 39.E 49.B 59.C 69.E 79.E 89.A 99.D10.A 20.B 30.E 40.D 50.E 60.B 70.A 80.A 90.C 100.B10C 20.C 30. 40.B 50.D 60.D 70.D 80.D 90.D 100.C2003 MAYIS DÖNEMİ1.A 11.B 21.C 31.E 41.B 51.B 61.B 71.D 81.E 91.C2.D 12.D 22.D 32.C 42.D 52.E 62.B 72.A 82.C 92.C3.E 13.B 23.E 33.D 43.A 53.C 63.D 73.C 83.D 93.A4.D 14.C 24.A 34.A 44.C 54.D 64.E 74.B 84.B 94.B5.B 15.D 25.D 35.E 45.E 55.A 65.B 75.A 85.E 95.E6.B 16.E 26.D 36.D 46.A 56.C 66.C 76.A 86.B 96.A7.D 17.D 27.C 37.E 47.B 57.E 67.A 77.C 87.A 97.B8.C 18.E 28.B 38.C 48.D 58.A 68.D 78.A 88.C 98.B9.E 19.A 29.B 39.B 49.C 59.D 69.C 79.D 89.D 99.C10.A 20.C 30.E 40.A 50.E 60.C 70.E 80. 90.A 100.E2004 MAYIS DÖNEMİ1.D 11.D 21.D 31.D 41.A 51.E 61.B 71.D 81.E 91.A2.C 12.A 22.B 32.C 42.D 52.C 62.C 72.B 82.D 92. C3.E 13.B 23.A 33.B 43.B 53.B 63.E 73.A 83.B 93. E4.D 14.C 24.D 34.A 44.C 54.E 64.C 74.C 84.C 94. A5.A 15.D 25.C 35.E 45.A 55.D 65.A 75.E 85.B 95. C6.E 16.B 26.A 36.C 46.D 56.E 66.B 76.C 86.C 96. A7.D 17.C 27.C 37.D 47.E 57.B 67.A 77.A 87.D 97.D8.A 18.A 28.B 38.E 48.C 58.D 68.B 78.E 88.B 98.A9.A 19.C 29.B 39.B 49.B 59.A 69.E 79.A 89.D 99.E10.E 20.E 30.E 40.A 50.D 60.B 70.D 80.B 90.B 100.A


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG2004 KASIM DÖNEMİ<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI2005 KASIM DÖNEMİ1. A 11.B 21.E 31.A 41.B 51.E 61.D 71.A 81.A 91. B2.E 12.A 22.D 32.B 42.A 52.D 62.C 72.E 82.E 92. A3.D 13.E 23.B 33.C 43.E 53.C 63. 73.D 83.D 93.E4.C 14.D 24.A 34.B 44.C 54.E 64.E 74.B 84.B 94. D5.B 15.B 25.D 35.A 45.B 55.A 65.A 75.C 85.A 95.C6.D 16.A 26.C 36.E 46.D 56.D 66.C 76.B 86.C 96.A7.A 17.E 27.A 37.D 47.A 57.C 67.D 77.E 87.E 97.B8.C 18.A 28.E 38.C 48.D 58.B 68.E 78.A 88.D 98.E9.E 19.C 29.B 39.B 49.C 59.A 69.B 79.D 89.A 99.C1.C 11.A 21.E 31.C 41.A 51.E 61.C 71.E 81.C 91. B2.D 12.E 22.C 32.D 42.C 52.E 62.D 72.D 82.D 92. D3.C 13.D 23.D 33.A 43.B 53.A 63.A 73.A 83.E 93. C4.B 14.B 24.B 34.C 44.D 54.C 64.C 74.C 84.D 94. A5.A 15.C 25.E 35.E 45.B 55D 65.A 75.E 85.A 95. B6.E 16.A 26.B 36.C 46.B 56.A 66.B 76.E 86.E 96. D7.D 17.C 27.E 37.D 47.C 57.B 67.E 77.A 87.D 97. A8.C 18.B 28.A 38.B 48.E 58.D 68.C 78.D 88.B 98. D9.B 19.A 29.C 39.A 49.D 59.B 69.A 79.C 89.A 99. D10.E 20.D 30.D 40.E 50.B 60.E 70.B 80.A 90.C 100. E10.D 20.C 30.D 40.A 50.B 60.C 70.D 80.B 90.C 100.A2005 MAYIS DÖNEMİ2006 MAYIS DÖNEMİ1. E 11.B 21.D 31.C 41.E 51.C 61.E 71.D 81.A 91.D2. D 12.C 22.E 32.B 42.A 52.C 62.C 72.E 82.C 92.D3.E 13.B 23.A 33.A 43.D 53.D 63.D 73.A 83.B 93.B4.A 14.D 24.B 34.A 44.D 54.A 64.B 74.D 84.D 94.C5.E 15.A 25.C 35.D 45.B 55.E 65.C 75.B 85.A 95.E6.C 16.E 26.B 36.E 46.D 56.C 66.E 76.B 86.B 96. E7.B 17.D 27.B 37.C 47.E 57.A 67.A 77.B 87.D 97.D8.B 18.C 28.C 38.A 48.A 58.C 68.B 78.E 88.B 98.E9.D 19.A 29.C 39.E 49.B 59.B 69.A 79.D 89.C 99.C10.A 20.E 30.D 40.A 50.E 60.D 70.C 80.A 90.A 100.A1.B 21.A 41.D 61.B 81.A2.E 22.B 42.E 62.E 82.C3.C 23.D 43.B 63.C 83.D4.D 24.E 44.C 64.D 84.E5.A 25.C 45.E 65.A 85.D6.E 26.B 46.D 66.E 86.C7.C 27.A 47.E 67.B 87.A8.E 28.B 48.D 68.C 88.E9.D 29.E 49.A 69.E 89.B10.A 30.A 50.C 70.B 90.D11.C 31.C 51.B 71.C 91.A12.D 32.D 52.B 72.A 92.B13.A 33.B 53.E 73.E 93.D14.E 34.A 54.B 74.C 94.E15.B 35.D 55.E 75.D 95.C16.E 36.A 56.A 76.B 96.B17.A 37.B 57.D 77.A 97.D18.E 38.D 58.B 78.C 98.E19.D 39.A 59.E 79.D 99.A20.C 40.C 60.D 80.A 100.D


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI2006 KASIM DÖNEMİ2007 MAYIS DÖNEMİ1.B 21.A 41.C 61.C 81.E2.D 22.D 42.D 62.B 82.E3.A 23.E 43.B 63.D 83.C4.C 24.D 44.E 64.D 84.B5.D 25.E 45.D 65.C 85.A6.C 26.D 46.C 66.B 86.C7.E 27.E 47.A 67.C 87.E8.B 28.A 48.B 68.A 88.B9.E 29.A 49.D 69.D 89.A10.B 30.B 50.E 70.E 90.E11.A 31.D 51.E 71.A 91.C12.B 32.A 52.D 72.B 92.A13.C 33.B 53.C 73.D 93.D14.E 34.C 54.B 74.A 94.E15.D 35.E 55.A 75.E 95.B16.B 36.B 56.D 76.A 96.C17.C 37.C 57.C 77.E 97.E18.A 38.E 58.B 78.D 98.D19.E 39.A 59.E 79.B 99.A20.C 40.B 60.D 80.C 100.E1. A 21.D 41.B 61.B 81.A2. E 22.C 42.D 62.E 82.D3. C 23.E 43.A 63.B 83.C4. B 24.B 44.C 64.C 84.B5. D 25.A 45.B 65.B 85.D6. A 26.D 46.C 66.D 86.E7. C 27.B 47.D 67.E 87.A8. A 28.C 48.B 68.C 88.E9.D 29.A 49.D 69.A 89.D10. B 30.E 50.D 70.B 90.E11. E 31.A 51.C 71.D 91.C12. D 32.C 52.B 72.E 92.B13. A 33.B 53.D 73.B 93.D14. E 34.D 54.A 74.E 94.A15. D 35.A 55.C 75.D 95.C16. A 36.B 56.A 76.A 96.C17. C 37.D 57.D 77.E 97.E18. B 38.E 58.E 78.C 98.A19. E 39.A 59.D 79.B 99.E20. A 40.C 60.B 80.D 100.D


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞ ÇEVİRİ SORULARI2007 KASIM DÖNEMİ1.D 21.E 41.D 61.C 81.B2.C 22.B 42.B 62.D 82.D3.A 23.C 43.E 63.B 83.E4.E 24.D 44.C 64.C 84.A5.C 25.A 45.A 65.A 85.C6.B 26.B 46.B 66.B 86.D7.D 27.E 47.C 67.A 87.C8.E 28.A 48.D 68.E 88.B9.C 29.C 49.B 69.D 89.A10.A 30.D 50.A 70.B 90.E11.E 31.C 51.E 71.C 91.A12.D 32.E 52.B 72.D 92.B13.C 33.B 53.D 73.A 93.D14.A 34.A 54.E 74.E 94.C15.B 35.C 55.A 75.B 95.E16.D 36.D 56.B 76.E 96.A17.E 37.A 57.E 77.D 97.D18.A 38.E 58.C 78.C 98.C19.C 39.C 59.E 79.B 99.A20.D 40.A 60.D 80.A 100.B


WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>.ORG<strong>KPDS</strong>’DE ÇIKMIŞÇEVİRİ SORULARI1997 - 2007EĞİTİM VE YAYINCILIK HİZMETLERİAKIN YAYINCILIK VE İNTERNET HİZMETLERİSelanik 1. Caddesi 3/ 9 KIZILAY ANKARA(312) 435 64 60 - (312) 435 64 61WWW.<strong>KPDS</strong>.ORG

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!