Eğitimde Manisa

MANİSA’NIN KISA TARİHÇESİ
Manisa gibi kadim bir şehri kısaca anlatmak takdir
edersiniz ki kolay değil. Ancak dergimizin bu ilk sayısında,
Manisa’yı sizlere kısaca da olsa tanıtmak istedik.
Son yapılan araştırmalar, Manisa’da bazı yerleşim
bölgelerinin tarihinin M.Ö. III. bin yıla kadar gittiğini
göstermiştir. Hatta M.Ö. IV. ve V. bin yıllara ait, insan eli
ürünü olduğu değerlendirilen buluntulara rastlanılmıştır.
Hititler döneminde 22 kent devletinin birleşmesinden
oluşan Assuva Krallığı’nın sınırları içerisinde bulunduğu
düşünülen Manisa’nın M.Ö. II bin yılına ait yazılı
kaynaklarda “Tantalis, Sipyleum ve Magnesia” isimleriyle
adlandırıldığı bilinmektedir. Bu isimlendirmelerde Tantalis
kenti ile mitolojik ve tarihsel bir kimlik Kral Tantalos
arasında bir bağ olduğu da düşünülmektedir. Bugün
Manisalıların “Ağlayan Kaya” olarak bildiği Niobe,
mitolojide kral Tantalos’un kızı olarak karşımıza çıkar.
Dramatik bir hikaye ile efsaneleşen Niobe’nin doğal anıtını
bugün hâlâ Spil Dağı’nın eteklerinde görmek mümkündür.
Yine antik çağ yazarlarının aktardığına göre Tantalis şehri,
bugün dahi bölgemizin bir kaderi ve gerçeği olan deprem
ile yıkılmış, sular altında kalmış ve yerine Frigler tarafından
kurulduğu düşünülen Sipylos inşâ edilmiştir. Bölgeye
Frigler ve Lidyalıların hakim olduğu dönemlerde ise artık
Manisa’nın isimlendirilmesi “Magnesia” olarak karşımıza
çıkıyor. Bu ismin de bölgeye göç eden Magnetlere
nispeten olduğu söylenmektedir. Yeni kurulan şehrin
Tantalis ve Sipylos kentlerine 5 km uzakta ve vadide
kurulmuş olduğu tahmin edilmektedir.
Manisa’nın günümüzde Akpınar mevkii olarak
adlandırılan bölgesinde Kybele kabartması ve kaya
mezarlarının varlığı, bölgede Hitit ve Frig etkisinin
bulunduğunun somut delilidir. Magnesia şehri daha sonra
Lidyalıların, Perslerin, Büyük İskender’in liderliğinde
Makedonya Krallığı’nın ve bu devletin yıkılmasından sonra
bugün Bergama olarak isimlendirilen Pergamon’un, daha
sonraları ise Roma İmparatorluğu’nun ve onun devamı
olan, bizlerin Bizans İmparatorluğu olarak adlandırdığı
“Doğu Roma İmparatorluğu”nun hakimiyeti altında
kalmıştır.
2