You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İlâhî adalet<br />
28 şUBAT döneminde Yeni Asya üzerinde yoğunlaşan baskıların<br />
icracıları bugün ne durumda?<br />
Belli başlı örneklerine bakalım:<br />
Kutlular’ın 17 Ağustos depremiyle ilgili olarak 1999’daki<br />
Bediüzzaman mevlidi sırasında söylediği sözlerle ilgili olarak “jet<br />
hızıyla” soruşturma başlattıktan sonra, Kutlular’ı Ankara’dan<br />
İstanbul’a gönderdiği özel ekiple gözaltına aldıran ve dâvâ açıp<br />
cezalandırılmasını isteyen DGM Savcısı, utanç verici bir skandal<br />
sonucu makamından oldu ve tenzilen başka bir alt düzey göreve<br />
atandı. Sonra emekli oldu.<br />
Yerine gelen savcı da, 312 değişikliğini takiben Ankara 1 no’lu<br />
DGM’nin Kutlular için verdiği beraat kararını bozulması talebiyle<br />
temyiz ettikten bir süre sonra, başka bir sebeple benzer âkıbete<br />
uğradı ve “düz savcı” yapılıp emekliye ayrıldı.<br />
Mahkûmiyet kararını veren DGM, diğer bütün DGM’lerle birlikte<br />
lâğvedilerek ağır ceza mahkemesine dönüştürüldü. Şimdi,<br />
hakkındaki tartışma ve iddialar açıklığa kavuşmadan emekli olan<br />
eski başkanıyla üyelerinin yerini alan yeni heyetlerle, önündeki<br />
dâvâlara bakıyor.<br />
Benzer gelişmeler, yine 28 Şubat uygulamalarını eleştirip “Deprem<br />
İlâhî ikazdır” diye yazılar yazan Yeni Asya yazarlarının yargılandığı<br />
İstanbul DGM’de de yaşandı. Meselâ bu dâvâları açan savcı<br />
çok geçmeden başka bir ile atandı.<br />
Yazarlarımızın tamamını<br />
mahkûm eden 3<br />
no’lu<br />
DGM’nin başkanı ise, ünlü bir uyuşturucu kaçakçısıyla çıkar ilişkisi<br />
içine girdiği suçlamasıyla tenzilen başka bir vilâyete gönderildi.<br />
Bazı DGM’lerin verdiği haksız 312 mahkûmiyetlerini adeta otomatiğe<br />
bağlanmışçasına onaylayan Yargıtay 8. Ceza Dairesine gelince:<br />
Bu onaylarda aktif rol alan Başkanı emekli oldu, artık esamesi<br />
bile okunmuyor.<br />
Dahası, hakkımızda verilen haksız kararların tümü, Türkiye’yi<br />
tazminata mahkûm ettiren utanç örnekleri olarak AİHM’den<br />
döndü.<br />
O süreçte konumunu kullanarak Yeni Asya ile uğraşmayı<br />
kendisine iş edinen bir başkası, bugün tek başına ve itibarsız bir<br />
şekilde hayatını sürdürüyor.<br />
Bunlar, İlâhî adaletin bu dünyada da işlediğini gösteren, yargı<br />
cenahında yaşanmış ibretli ve düşündüren örneklerden sadece birkaçı.<br />
Benzerlerini başka alanlarda da görebiliriz.<br />
Meselâ en başta siyaset. Sırf “Deprem ilâhî ikazdır” dediği için<br />
bir gazete sahibinin hapsedilmesine, yazarlarının yargılanıp ceza<br />
almasına, gazetenin ihtilâl dönemlerini hatırlatan bir uygulamayla<br />
bir ay kapatılmasına-el altından yürüttükleri sinsi çalışmalarlakatkısı<br />
olan, alkış tutan veya sessiz kalan o dönem siyasetçilerinin<br />
hiçbiri bugün sahnede yok. Hepsi silindi.<br />
Benzer bir tavır sergileyen medya gruplarının ve yazar-çizeryorumcu<br />
takımının da önemli bir kısmı aynı âkıbete uğradı. Bilgin<br />
ve Uzan grupları darma dağın olurken, Doğan grubunda da büyük<br />
değişimler gerçekleşti ve o dönemde tetikçilik yapan birçok kişi<br />
bugün sahneden çekilmiş durumda.<br />
Keza 28 Şubat’ın unutulmaz Oramirali Güven Erkaya. Kutlular’ın<br />
kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Yeni Asya’ya tazminat dâvâsı<br />
açan Erkaya, dâvâ sonuca ulaşmadan hayata veda etti.<br />
Ve o süreçte bir şekilde rol oynayanların<br />
pek çoğu bugün yargı önünde<br />
hesap veriyor.<br />
Yeni Asya ise tavizsiz<br />
istikrar çizgisinde yoluna<br />
devam ediyor.<br />
21 ŞUBAT 2013 PERŞEMBE 43 +