30.05.2013 Views

tore_mayis_2526

tore_mayis_2526

tore_mayis_2526

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRE<br />

TARİH ÜZERİNDEN ÇATIŞMAK<br />

VE<br />

TARİHTE ÖZNE OLMAK<br />

•<br />

Ahmet ŞAFAK<br />

Aydınlar sadece fikri planda değil, tarih telakkilerinde<br />

de bölünüyor, ayrı noktalara düşüyorlar.<br />

Liberal düşünürler ne kadar aksini söylese de tarih<br />

güncel algılarımızda hala belirleyici etkiye sahip.<br />

Olayların tarih içindeki seyri, oluşum biçimleri ve<br />

failleri fikri manada durduğumuz yeri etkiliyor.<br />

Doğrusu tarih sadece kronolojik bir dosya değil<br />

aynı zamanda ideolojik bir ölçü diyarı. Hatta belki<br />

daha fazla ideolojik kaynak.<br />

Fikir dünyamız tarihin gölgesinde filizleniyor,<br />

şekilleniyor. Tarihi olayları ele alış biçimi bizi çerçeveliyor;<br />

tarihin sadece yeri, mekanı, zamanı değil<br />

istikametleri de var. Türkistan’a doğru gittiğimizde<br />

daha Türkçü oluyoruz; Ortadoğu’ya indiğimizde<br />

İslamcı, İstanbul-Balkan hattında Osmanlıcı, Londra-<br />

Waşington çizgisinde liberal, Paris-Moskova fayında<br />

ise sosyalist.<br />

Bu istikametlerin detayları, mizacımız, eğitim ve<br />

kültür kaynaklarına mesafemiz ile değişiyor. Kürşat<br />

İhtilali, Mete’nin Ordusu, Orhun Anıtları daha çok<br />

Türkçü bakışın fikri kaynaklarını oluşturuyor. Pergelimizin<br />

sabit ucunu Türkçe’nin coğrafyasına<br />

yerleştirip güneye ve batıya kaydıkça Türklük dozu<br />

İslamcılık ve liberalizm tayfına bölünüyor. Pür homojen<br />

ideoloji sentezlere, terkiplere merhaba diyor.<br />

Fransız ihtilali sosyalistlerimizin ve laiklerimizin<br />

fikir menbaı. Yüzeysel olarak yaptığımız ihtilal<br />

değerlendirmeleri pek çok şeyi gözden kaçırmamıza<br />

sebep oluyor. Milliyetçiliği Fransız ihtilaline<br />

bağlayan sol ve liberal düşünürler açıkça batının fikri<br />

acentası olmayı göze alıyorlar. Tanzimat etrafında<br />

toplananlar da bize fikir dünyamızı vermeye amade<br />

görünüyor. Gerçekte milliyetçiler ve İslamcılar<br />

Tanzimatı pek sevmiyor. Tanzimat, Ahmet Cevdet<br />

Paşa’nın belirttiği gibi “devletin esasına halel getiren“<br />

bir olaylar kümesi. Devlet-i Âli Osmani’yi,<br />

küffarın denetimine açan bir olayı kanıksamak çok<br />

mümkün görünmüyor. İttihatçı geleneğin içinden<br />

çıkmış olan Türkçü ve İslamcı düşünce Tanzimata<br />

66<br />

bakış konusunda birleşirken Abdülhamit’i ele alış<br />

biçiminde ayrılır. Bu ayrılık daha çok ilk dönem<br />

aydınlarında görünen bir durumdur. Nihai aşamada<br />

Abdülhamit, her iki akımın da ortak paydasında<br />

ağırlıklı yere sahiptir.<br />

Aydınların tarih denkleminde ayrıldıkları en<br />

önemli saha Cumhuriyet’in kuruluş yıllarıdır. Bugün<br />

bile ihtilafların ana gövdesini 1923-1950 arasının<br />

oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz. Sonradan<br />

fikrini değiştirdiği zannedilse bile Atsız gibi Türkçü<br />

ideolojiye sahip bir fikir adamının “Cumhuriyet’in<br />

1950’de, yani Demokrat Parti iktidarı ile kurulduğunu“<br />

söylemesine ne dersiniz? Bu marjinal bakışın<br />

esas sebebinin yine Cumhuriyet’in ilk yılarındaki<br />

tarih çatışmaları olduğunu söylemek her halde abartı<br />

olmayacaktır. Fuat Köprülü’nün asistanı ve Zeki<br />

Velidi Togan’ın şakirdi olan Atsız’ın, Atatürk’ün<br />

Tarih Tezi ile ayrı noktalara düştüğünü biliyoruz.<br />

Proto-Türk araştırmalarına tümden karşı çıkan<br />

Atsız’ın Türklerin binlerce yıl önce Anadolu’ya<br />

geldiği fikrine karşı çıkması çatışmanın temelini<br />

oluşturuyor. Çatışma diyoruz, çünkü yaşananlar fena<br />

halde çatışmadır. Bu karşılaşmanın ve tarih üzerinde<br />

yürüyen ihtilafın 1944 Milliyetçilik Olaylarına<br />

kadar sürdüğünü görmek bizi şaşırtmıyor. Sümer<br />

ve Hitit üzerinden Turani Anadolu-Mezopotomya<br />

algısı Atsız’ı sinirlendiriyor; Ortaasya’nın yaşadığı<br />

kuraklık ve buna bağlı olarak dünyanın dört bir<br />

yanına yol alan göçler teorisi Zeki Velidi Togan-<br />

Atsız ikilisini kutbun karşısına koyuyor. Türklerin<br />

“Dandanakan”la Anadolu devletini kurduğu ve<br />

“Malazgirt”le de Anadolu’ya girdiği tezi Atsız’da<br />

vücut buluyor. Atatürk’ün ölümünden sonra ikinci<br />

adam sendromu ile birinci adamın esamesini silme<br />

gayretleri Türk Tarih tezini sahneden çıkarıyor ve<br />

“Milli Şef”in pragmatik siyaseti ezmeye çalıştığı<br />

1944 mağdurlarının tezine yaklaşıyor.<br />

Bugün elde edilen bulgular, yapılan çalışmalar<br />

“runik yazı“ üzerinden alınan yol, Atatürk’ün Tarih

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!