30.05.2013 Views

seref-kitabi

seref-kitabi

seref-kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Fakat hayat daimî bir mücadele sahasıdır. Arz üzerinde mevsimler, zelzeleler, fırtınalar gibi<br />

sayısız devletler, medeniyetler saltanatlar doğar ve yıkılır. İşte bir zamanlar kuvvet ve kudretin<br />

en büyük timsali olan Türk milleti de cahil padişahlar ve onu tarihten silmek için elbirliği etmiş<br />

düşmanlar yüzünden parçalanıp mahvolmak üzere idi. Düşman bağrına kadar sokulmuş milletin<br />

elinden süngüsü, cephanesi alınmıştı. Fakat ne çıkar? O kıt'aları zaptederken kalkan yerine<br />

bazılarının çelik kuvvetini de kullanabilirdi.<br />

Üzerimize ejderha gibi saldıranlar artık bir zamanlar dünyayı dehşetler içinde titreten Osmanlı<br />

İmparatorluğundan korkmıyor, onu gençliğin en ateşli ve ihtiraslı devirlerini geçirmiş bir hasta<br />

adam telâkki ediyordu.<br />

Fakat gafil düşman anlamıştı ki bazan durgun ve berrak semaların arkasında ne korkunç<br />

fırtınalar saklıdır. Sahilleri yalayarak geçen dalgalar bazan ne coşkun bir şiddetle kayaları<br />

parçalar. Sanki kâinat o anda en büyük dehasını gösterdi. İşte bu yüce kurtarıcı sendin. Sanki sen<br />

bir ateştin ruhlardaki hürriyet aşkını tutuşturdun. Sen bir buluttun içinde şahlanan kin ve ıstırabı<br />

yıldırımlar şeklinde düşman üzerine yağdırdın. Sen bir yaratıcı idin. Herşeyi yoktan var ettin.<br />

Ey Büyük Atamız sen bir Napolyon değilsin, o sadece Fransız ihtilâlinden nurunu alan bir yıldız<br />

gibi parladı ve ebediyetin karanlıklarında söndü. Sen ne Fatih ne İskenderdin. Onlar kudret ve<br />

kahramanlıklarını sadece cengâver ruhlarında gösterdiler. Fakat sen bir güneşsin ki asırların birer<br />

harika olarak yetiştirdiği Timurlenkler, Cengizler, Yıldırımlar senin yanında nurunu güneşten<br />

alan yıldızlar kadar sönük kalırlar.<br />

Sen istersen başakların altın rengine bürünen başından ateşler, semaların meydana getirdiği zekî<br />

gözlerinden yıldırımlar, bileğinin çelik kuvvetinden dehşetler saçabilirsin. Senin sözlerin, senin<br />

arzularında arzın derinliklerinde kaynayan o muazzam cazibe kuvvetinin ateşi var. Sen zulüm,<br />

vahşet ve istibdadın çarpıştığı istiklâl savaşında bir avuç askerin, birkaç silâhla üzerine vahşî<br />

kaplanlar gibi saldıran düşmana, benliğini içten kemiren saltanata karşı geldin. Türkün faziletle<br />

şerefini lekelemek isteyenleri temiz ve asil kanınla boğdun.<br />

57/65

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!