fetal ‹skelet anomal‹ler‹ - UniFlip.com
fetal ‹skelet anomal‹ler‹ - UniFlip.com
fetal ‹skelet anomal‹ler‹ - UniFlip.com
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yazarlar ix<br />
Önsöz xv<br />
Çeviri Editörü Önsözü xvii<br />
Çeviriye Katk›da Bulunanlar xix<br />
Teflekkürler xxi<br />
I. GENEL OBSTEKR‹K SONOGRAF‹<br />
1. Ultrasonun Etkileri ve Güvenlili¤i:<br />
Uygulay›c›n›n Bilmesi Gerekenler 2<br />
Çeviri: Dr. Gökhan Y›ld›r›m, Dr. Verda Alpay<br />
2. Transvaginal Sonografi ile Normal Pelvik<br />
Anatomi De¤erlendirilmesi 21<br />
Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Selen Gürsoy<br />
3. Erken Rahimiçi Gebelikte<br />
Transvajinal Sonografi 39<br />
Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Samet Topuz<br />
4. Ektopik Gebeli¤in Transvajinal<br />
Sonografi 71<br />
Çeviri: Dr. ‹smet Gün, Dr. Samet Topuz<br />
5. Fetal Biyometri 99<br />
Çeviri: Dr. Selim Büyükkurt<br />
6. Do¤umsal Kalp Hastal›klar›n›n Prenatal<br />
Tan›s› 121<br />
Çeviri: Dr. Rukiye Eker Ömero¤lu<br />
7. Plasenta, Kordon ve Zarlar 155<br />
Çeviri: Dr. Mahmut Tuncay Özgün<br />
8. Plasenta Akreatan›n Prenatal Tan›s› 187<br />
Çeviri: Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu, Dr. Cihan Çetin<br />
9. Fetal Büyüme Gerili¤i 195<br />
Çeviri: Dr. Bilge Çetinkaya Demir, Dr. Yalç›n Kimya<br />
10. Uteroplasental Dolafl›m›n Doppler<br />
Velosimetrisi 223<br />
Çeviri: Dr. Halil Aslan<br />
11. Fetal Dolafl›m›n Doppler ‹ncelenmesi 257<br />
Çeviri: Dr. ‹smail Özdemir<br />
12 Obstetrikte Renkli Doppler Sonografi 309<br />
Çeviri: Dr. Özgür Deren, Dr. Mert Tur¤al<br />
13. Ço¤ul Gebelikte Sonografi 337<br />
Çeviri: Dr. Murat Yayla, Dr. Rahime Nida Ergin<br />
‹Ç‹NDEK‹LER<br />
II. FETUSTAK‹ ANORMALL‹KLER VE<br />
BOZUKLUKLAR<br />
14 Fetusun Anomalileri: Genel Bak›fl 376<br />
Çeviri: Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu, Dr. Ayfle Filiz Gökmen<br />
15 Merkezi Sinir Sistemi Anomalilerinin<br />
Prenatal Tan›s› 413<br />
Çeviri: Dr. Selim Büyükkurt<br />
16 Fetal Boyun ve Toraks Anomalileri 441<br />
Çeviri: Dr. Cem Batukan<br />
17 Fetal Gastrointestinal Sistem<br />
Anomalileri 461<br />
Çeviri: Dr. Meryem Hocao¤lu, Dr. At›l Yüksel<br />
18 Fetal Ürogenital Sistem 509<br />
Çeviri: Dr. Meryem Hocao¤lu, Dr. At›l Yüksel<br />
19 Fetal <strong>‹skelet</strong> Anomalileri 523<br />
Çeviri: Dr. Semih Özeren, Dr. Yi¤it Çak›ro¤lu<br />
20 Fetal Sendromlar 593<br />
Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />
21 Kromozom Anomalilerinin Ultrason ile<br />
Saptanmas› 651<br />
Çeviri: Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu, Dr. Asl› Nehir<br />
III. R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />
22. ‹lk Trimester Taramas› 682<br />
Çeviri: ‹smail Özdemir<br />
23 Fetal Biofizik Skorlama: Teorik Düflünceler<br />
ve Pratik Uygulama 705<br />
Çeviri: Dr. Elif Demirci, Dr. Oya Demirci,<br />
Dr. Fuat Demirci<br />
24 Koryonik Villus Örneklemesi 715<br />
Çeviri: Dr. Mert Kazand›<br />
25 Amniyosentez 733<br />
Çeviri: Dr. Ayfle F. Gökmen Karasu, Dr. Alkan Y›ld›r›m<br />
26 Fetal Kan Örneklemesi 775<br />
Çeviri: Dr. Lemi ‹brahimo¤lu<br />
27 Fetal Tedavi: Konjenital Anomaliler için<br />
Maternal Fetal Cerrahi ve Perkütan Ultrason<br />
Eflli¤inde Fetal Tedavi Teknikleri 793<br />
Çeviri: Dr. Ahmet fiahbaz, Dr. Ahmet Gül
‹çindekiler viii<br />
IV. MATERNAL HASTALIKLAR<br />
28 Uterin Serviksin Sonografik ‹ncelenmesi 816<br />
Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />
29 Trofoblastik Hastal›klar›n Sonografisi 849<br />
Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />
30 Postpartum Ultrason 859<br />
Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />
V. JINEKOLOJIK SONOGRAFI<br />
31 Transabdominal ve/veya Transvajinal<br />
Ultrasonografi ile Pelvik Kitlelerin<br />
Ultrasonografik De¤erlendirmesi 870<br />
Dr. Özlem Ç›nar Dural, Dr. A. Cem ‹yibozkurt<br />
32. Pelvik Kitlelerin Renkli Doppler<br />
Ultrasonografisi 897<br />
Çeviri: Dr. Fuat Demirk›ran, Dr. fi. Onur Güralp<br />
33. Uterin Hastal›klar›n Sonografik<br />
De¤erlendirilmesi 933<br />
Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. O¤uzhan Kuru<br />
34. Endometrial Hastal›klar›n Transvaginal<br />
Sonografisi 961<br />
Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Serhat fien<br />
35 Over ve Endometrium Kanseri Erken<br />
Tan›s›nda Ultrasonografik Teknikler 979<br />
Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Mehmet Özsürmeli,<br />
Dr. Murat Do¤an<br />
36 Akut Pelvik A¤r›: Transvaginal ve Doppler<br />
ile De¤erlendirme 1001<br />
Dr. Selen Gürsoy, Dr. A. Cem ‹yibozkurt<br />
37 Jinekolojik ‹nfertilitede Transvaginal<br />
Sonografi 1011<br />
Çeviri: Dr. Faruk Buyru, Dr. Zeki Duman<br />
38 Sonohisterografi ve<br />
Sonohisterosalfingografi 1043<br />
Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Bülent Baysal<br />
39. Transvajinal, Transperineal ve Transrektal<br />
Sonografi ile Yap›lan ‹fllemler 1063<br />
Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Cemil Akgül<br />
40. Pelvis Taban› Ultrasonografisi 1087<br />
Çeviri: Dr. Önay Yalç›n<br />
41 Temel Meme Sonografisi 1111<br />
Çeviri: Dr. Memduh Dursun<br />
42. Geliflmifl Meme Ultrasonu 1119<br />
Çeviri: Dr. Memduh Dursun<br />
VI. TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME<br />
MODALITELERI<br />
43. Hacim Sonografisi: Klinik Uygulama için<br />
Temel Kavramlar 1134<br />
Çeviri: Dr. Artür Salmasl›o¤lu<br />
44. Üç Boyutlu Ultrasonografinin Obstetride<br />
Kullan›m› 1171<br />
Çeviri: Dr. Funda Güngör U¤urlucan<br />
45. 3D ve 4D Ultrasonografi ile Fetal Kardiyak<br />
De¤erlendirme 1205<br />
Çeviri: Dr. Rukiye Eker Ömero¤lu<br />
46. Obstetrikte Manyetik Rezonans<br />
Görüntüleme 1235<br />
Çeviri: Dr. Bar›fl Bak›r, Dr. Erdem Y›lmaz<br />
47. Jinekolojide Üç-Boyutlu Hacimsel<br />
Sonografi 1263<br />
Çeviri: Artür Salmasl›o¤lu<br />
48. Pelviste Manyetik Rezonans Görüntüleme:<br />
Sonografik Belirsizliklerin Çözümünde 1295<br />
Çeviri: Dr. Bar›fl Bak›r, Dr. Vinil Akbulut<br />
‹ndeks 1319
Alt›nc› bask›n›n yay›nlanmas›ndan sonra major yeni<br />
geliflmeler olmufl ve çeflitli obstetrik ve jinekolojik hastal›klar<br />
daha iyi anlafl›lm›flt›r. Ayn› zamanda sonografik görüntülemede<br />
önemli iyileflmeler ve yeniliklere tan›k olunmufltur.<br />
Birkaç örnek vermek gerekirse; 3D/”canl› 3D” görüntüleme,<br />
daha duyarl› Doppler teknikleri ve 3D/4D sonografi ile pelvik<br />
taban›n de¤erlendirilmesi say›labilir.<br />
Editörler bu “mega-projeyi” hem standart bir konu kitab›<br />
olacak hem de dinamik çal›flmalar ve bir dizi konu hakk›nda<br />
güncel bilgi içeren iliflkili Web adreslerini içerecek flekilde<br />
revize etmeye ve güçlendirmeye çal›flm›flt›r. Umut ediyorum<br />
ki bu e¤itim materyalini kullanan okuyucu/Web kullan›c›s›<br />
ÖNSÖZ<br />
obstetrik ve jinekolojide sonografi uygulamalar› ile ilgili<br />
yeterli bilgiyi edinecektir. Her bölümde önemli tan›mlar› ve<br />
klinik korelasyonlar› dahil ederek ve önemli referanslar› vurgulayarak<br />
ö¤renme potansiyelini optimal hale getirmeye<br />
çal›flt›k. Bu kitap ve Web adresini kullan›rken lütfen sorgulamaya<br />
ve yarat›c› flekilde düflünmeye devam edin ve nihai<br />
olarak kad›nlar›n sa¤l›klar›na katk›da bulunun.<br />
Arthur C. Fleischer, MD<br />
Nashville, Tennessee
Say›n Meslektafllar›m›z,<br />
Ultrasonografi, Obstetri ve Jinekoloji prati¤inin her alan›nda<br />
gittikçe önemini art›rmakta ve muayenenin ayr›lmaz bir parças›<br />
haline gelmektedir. Bu alandaki çal›flmalar ve ultrasonografi<br />
teknolojisinde geliflmeler sayesinde bilgi birikimi her<br />
geçen gün artmaktad›r. Fleischer Ultrasonografi kitab› bilimsel<br />
içeri¤i, bilgi zenginli¤i, yazarlar›n›n konular›nda öncü rolünü<br />
üstlenmesi ve bask› kalitesi aç›s›ndan bu alanda büyük<br />
bir bofllu¤u doldurmaktad›r. Böylesine önemli bir kitab›n çeviri<br />
yoluyla Türk T›bb›na kazand›r›lmas›n›n onurunu ve<br />
mutlulu¤unu yafl›yoruz.<br />
Bu vesile ile kitab›n orijinal yazarlar›na, büyük bir özveri<br />
ve titizlikle çeviride görev alan meslektafllar›m›za, bir önceki<br />
çevirinin editörü hocam Prof. Dr. At›l Yüksel’e, Günefl T›p<br />
Kitabevlerinin de¤erlerli çal›flanlar›na, yetiflmemde çok bü-<br />
ÇEV‹R‹ ED‹TÖRÜ ÖNSÖZÜ<br />
yük eme¤i olan baflta Prof. Dr. Sinan Berkman olmak üzere<br />
tüm hocalar›m›za teflekkür ederim. Bu kitab›n tüm meslektafllar›m›za<br />
ve hastalara faydal› olmas› dile¤i ile..<br />
Ülkemizde her geçen gün, gerek çal›flma koflullar›, gerek<br />
özlük haklar› ve gerekse kamuoyunda sayg›nl›¤› aç›s›ndan<br />
hekimlik yapmak ne yaz›k ki zorlaflmaktad›r. Hekimlere yönelik<br />
fliddet artarak devam etmektedir. Bu kitab› tam da bu<br />
günlerde vahfli cinayetlerle kaybetti¤imiz sevgili arkadafl›m<br />
Doç. Dr. Bilgin Güratefl ve genç meslektafl›m›z Uzm. Dr.<br />
Ersin Arslan’›n aziz ruhlar›na ithaf ediyorum.<br />
Sayg›lar›mla<br />
Doç. Dr. Samet Topuz
Dr. Vinil Akbulut<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Radiodiagnostik Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. Cemil Akgül<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Dr. Verda Alpay<br />
Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve<br />
Araflt›rma Hastanesi Kad›n Hastal›klar›<br />
ve Do¤um Klini¤i<br />
Doç. Dr. Halil Aslan<br />
Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve<br />
Araflt›rma Hastanesi<br />
Perinatoloji Klini¤i<br />
Doç. Dr. Bar›fl Bak›r<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Radiodiagnostik Anabilim Dal›<br />
Op. Dr. Ercan Bafltu<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Doç. Dr. Cem Batukan<br />
Ac›badem Maslak Hastanesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Bölümü<br />
Prof. Dr. Bülent Baysal<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. Faruk Buyru<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Yrd. Doç. Dr. Selim Büyükkurt<br />
Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve<br />
Do¤um Anabilim Dal›<br />
ÇEV‹R‹YE KATKIDA BULUNANLAR<br />
Yrd. Doç. Dr. Yi¤it Çak›ro¤lu<br />
Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Op. Dr. Cihan Çetin<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Uzm. Dr. Bilge Çetinkaya Demir<br />
Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Uzm. Dr. Elif Demirci<br />
Zeynep Kamil Kad›n ve Çocuk<br />
Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma<br />
Hastanesi, Perinatoloji Klini¤i<br />
Prof. Dr. Fuat Demirci<br />
Kad›köy fiifa Hastaneler Grubu<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i<br />
Uzm. Dr. Oya Demirci<br />
Zeynep Kamil Kad›n ve Çocuk<br />
Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma<br />
Hastanesi, Perinatoloji Klini¤i<br />
Prof. Dr. Fuat Demirk›ran<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
Cerrahpafla T›p Fakültesi Kad›n<br />
Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. Özgür Deren<br />
Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Dr. Murat Do¤an<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Uzm. Dr. Yasemin Do¤an<br />
Kars Do¤umevi<br />
Uzm. Dr. Zeki Duman<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Uzm. Dr. Özlem Ç›nar Dural<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Doç. Dr. Memduh Dursun<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Radiodiagnostik Anabilim Dal›<br />
Uzm. Dr. Rahime Nida Ergin<br />
‹çerenköy Özel Bay›nnd›r Hastanesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Bölümü<br />
Dr. Ayfle Filiz Gökmen<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Doç. Dr. Ahmet Gül<br />
Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve<br />
Araflt›rma Hastanesi Kad›n Hastal›klar›<br />
ve Do¤um Klini¤i<br />
Yrd. Doç. Dr. ‹smet Gün<br />
Gülhane Askeri T›p Akadamesi<br />
Haydarpafla E¤itim Hastanesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i<br />
Dr. fi. Onur Güralp<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
Cerrahpafla T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Op. Dr. Selen Gürsoy<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›
Prof. Dr. Recep Has<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Dr. Meryem Hocao¤lu<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. Lemi ‹brahimo¤lu<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Doç. Dr. A. Cem ‹yibozkurt<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Op. Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Dr. Ayfle F. Gökmen Karasu<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. Mert Kazand›<br />
Ege Üniversitesi T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. Yalç›n Kimya<br />
Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Uzm. Dr. O¤uzhan Kuru<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Dr. Asl› Nehir<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. Rukiye Eker Ömero¤lu<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar›<br />
Anabilim Dal›, Pediatrik Kardiyoloji<br />
Bilim Dal›<br />
Prof. Dr. ‹smail Özdemir<br />
Düzce Üniversitesi T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. Semih Özeren<br />
Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim<br />
Dal›-Emekli<br />
Doç. Dr. Mahmut Tuncay Özgün<br />
Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Dr. Mehmet Özsürmeli<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Yrd. Doç. Dr. Artür Salmasl›o¤lu<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Radiodiagnostik Anabilim Dal›<br />
Op. Dr. Ahmet fiahbaz<br />
Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve<br />
Araflt›rma Hastanesi<br />
Perinatoloji Klini¤i<br />
Op. Dr. Serhat fien<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Doç. Dr. Samet Topuz<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Uzm. Dr. Mert Tur¤al<br />
Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Uzm. Dr. Funda Güngör U¤urlucan<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. Önay Yalç›n<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi Kad›n<br />
Hastal›klar› Do¤um Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. Murat Yayla<br />
Serbest Hekim<br />
Prof. Dr. Alkan Y›ld›r›m<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />
Anabilim Dal›<br />
Uzm. Dr. Gökhan Y›ld›r›m<br />
Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve<br />
Araflt›rma Hastanesi<br />
Perinatoloji Klini¤i<br />
Uzm. Dr. Erdem Y›lmaz<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Radiodiagnostik Anabilim Dal›<br />
Prof. Dr. At›l Yüksel<br />
‹stanbul Üniversitesi<br />
‹stanbul T›p Fakültesi<br />
Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />
Anabilim Dal›
Sayg› duyulan kitab› bir Web adresine sahip olan Steven Gabbe,<br />
MD bu çal›flmaya cömertçe rehberlik etmifl ve desteklemifltir.<br />
Ben kiflisel olarak Dekan Gabbe’ye, bafllang›c›ndan tamamlanmas›na<br />
dek proje boyunca yapt›¤› öneri ve desteklerinden<br />
dolay› müteflekkirim. Dr. Gabbe’ye ek olarak ben bu<br />
çal›flmay› yarat›c› çal›flmalar›mda beni sürekli destekleyen<br />
ebeveynlerim Lucille ve Gene Fleischer ve gece geç ve sabah<br />
erken saatlerde söndürmeyi unuttu¤um ›fl›klar› kapatan ailem<br />
Lynn, Braden, Jared ve Amy’e ithaf etmek istiyorum.<br />
Kitab›n son haline getirilmesine birçok insan yard›m etmifl<br />
ve önemli katk›larda bulunmufltur. McGraw-Hill Yay›nlar›<br />
editörleri olan Marsha Loeb ve Alyssa Fried, ayr›ca Vera<br />
Merriweather ve Area Young’un yan›nda departman›m›zdaki<br />
iflitsel-görsel uzman olan John Bobbitt çok yard›mc› oldular.<br />
Rajni Pisharody ve Glyph International personeline taslak<br />
ve görüntüleri güzel bir ürüne dönüfltürmekteki çabalar›ndan<br />
dolay› teflekkürler.<br />
Arthur C. Fleischer, MD<br />
Metodist Hastanesi Houston’da çal›flan Dr. Alan Kaplan<br />
ve Southwest Toplum Sa¤l›k Merkezi, Houston’da çal›flan<br />
Patricia Fernandez’e, RDMS kitaba yapt›¤› yard›mlardan dolay›<br />
flükranlar›m›z› sunuyoruz.<br />
Eugene C. Toy, MD<br />
TEfiEKKÜRLER<br />
Yolculu¤umda bana halen rehberlik yapan ve <strong>fetal</strong> görüntülemeye<br />
yapt›klar› katk›lardan dolay› ö¤retmenlerim ve<br />
e¤itimime katk›da bulunanlara –özellikle de Dr. Christine<br />
Comstock ve Roberto Romero’ya- içten teflekkürlerimi sunuyorum.<br />
Ve tabii ki gösterdi¤i tüm flarts›z deste¤inden dolay›<br />
sevgili eflim Pam’e özel olarak “teflekkürü” etmek istiyorum.<br />
Wesley Lee, MD<br />
Motivasyonumu korumam› sa¤layan Annie ve k›zlar›ma<br />
ve bana ilham veren tüm meslektafllar›ma çok müteflekkirim.<br />
Frank A. Manning, MD<br />
Elde etti¤im fleyleri mümkün k›lan eflim Ginny, ebeveynlerim<br />
Asdrubal ve Zoila, erkek ve k›z kardefllerim ve ninem<br />
Angela Galue’ye; ayr›ca NICHD/NIH Perinatoloji Araflt›rma<br />
Dal›, Wayne Devlet Üniversitesi, Yale Üniversitesi, AIUM ve<br />
ISUOG’da beraber çal›flt›m ola¤an üstü ve yetenekli meslektafllar›m<br />
ve arkadafllar›ma flükranlar›m› sunuyorum.<br />
Roberto J. Romero, MD
KISIM<br />
1<br />
GENEL OBSTETRiK<br />
SONOGRAFi
2 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
Bölüm 1<br />
Tan›mlar 1<br />
ULTRASONUN ETK‹LER‹ VE GÜVENL‹L‹⁄‹:<br />
UYGULAYICININ B‹LMES‹ GEREKENLER<br />
1. Akustik ak›m: ultrason dalgalar›n›n pozitif ve negatif<br />
de¤iflken geçifline ba¤l› oluflan doku veya s›v› hareketi.<br />
2. ALARA kural›: “As Low As Reasonably Achievable”<br />
(kabul edilebilir en düflük dozda) söz grubunun bafl<br />
harflerinden oluflan k›saltma, ultrasonun yo¤unlu¤unu<br />
ve maruziyetini olabilecek en düflük düzeyde tutarak<br />
klinik aç›dan en anlaml› görüntüyü elde etme<br />
yolu anlam›na gelir.<br />
3. Kavitasyon: Ultrasonun insonasyonuna ba¤l› oluflan<br />
baloncuk aktivitesi. Ultrason dalgalar›n›n pozitif taraf›<br />
baloncuklar›n bask›lanmas›na yol açarken, negatif<br />
taraf›, di¤er bir deyiflle yo¤unlu¤u azalm›fl olan<br />
k›sm› (rarefaksiyonel) baloncuklar›n oluflmas›na veya<br />
var olanlar›n genifllemesine yol açar. Kavitasyon stabil<br />
veya hareketsiz olabilir.<br />
• Stabil kavitasyon: baloncuklar›n sönmedi¤i (bak›n›z<br />
afla¤›da, inert kavitasyon) ancak doku veya s›v›n›n<br />
içinde ileri-geri hareket etti¤i baloncuk aktivitesidir;<br />
böylece ak›m için uygun ortam oluflur.<br />
(sürekli ak›m)<br />
• ‹nert (hareketsiz) (eskiden bilinen ad›yla geçici) kavitasyon:<br />
baloncuklar›n bask›land›¤› ve geniflledi-<br />
¤i, her bask›lay›c› (pozitif) komponent ile hacmen<br />
küçülmenin biraz daha ilerledi¤i ve sonunda baloncuklar›n<br />
sönmesinin gerçekleflti¤i baloncuk aktivitesi.<br />
Bu sönme esnas›nda çok k›sa bir zaman diliminde<br />
ve çok dar bir alanda (buna adyabatik<br />
tepkime denir) çok yüksek bir ›s› ve bas›nç art›fl›<br />
ortaya ç›kar. Buna ba¤l› biraz daha baloncuk oluflabilir,<br />
bölgesel hücre hasar› ve/veya serbest radikal<br />
oluflumu izlenebilir.<br />
4. Kapasitenin Azalt›lmas›: ak›m›n geçti¤i dokunun ultrason<br />
tarama alan›na göre attenüasyonunu belirlemek<br />
için bir düzeltici faktör ile standart yöntemlerle<br />
suda ölçülen bir de¤erle çarp›larak yeniden düzenlenmesi<br />
(genellikle 0.3 dB/cm/MHz).<br />
5. Yerleflme zaman›: ultrason dalgalar›n›n belirli bir organa,<br />
vücut parças›na veya bütün organizmaya çarpmas›<br />
için geçmesi gereken süre.<br />
6. Mekanik indeks (MI): dokuya ulaflan ultrason dalgalar›n›n<br />
termal olmayan (mekanik de denebilir) etki potansiyelini<br />
ifade eder. Bas›nç ve frekansa ba¤l›d›r. (= P/√f)<br />
Jacques S. Abramowicz ● Eyal Sheiner<br />
Dr. Gökhan Y›ld›r›m, Dr. Verda Alpay<br />
7. Üretilen Görüntünün Standart› (Output display standard<br />
= ODS): güncel ismi tan›sal ultrason ekipman›nda<br />
termal ve mekanik akustik iflaretlerin gerçek zamanl›<br />
görüntüleme standard›. Ultrasonun dokulardaki<br />
potansiyel etkileri hakk›nda efl zamanl› olarak kullan›c›lar›n<br />
haberdar olmas› anlam›na gelir. Ayr›ca bak›n›z<br />
mekanik indeks ve termal indeks.<br />
8. Radyasyon gücü: akustik dalga enerjisinin bir k›sm›n›n<br />
doku taraf›ndan emilmesi ve ›s›ya dönüfltürülmesiyle<br />
oluflan güç<br />
9. Taramal› mod: B-mod ve renkli ak›m Doppler’de odu-<br />
¤u gibi yüzeye genifl hacimli bir enerjiyle yay›lan ultrason<br />
dalgalar›na iflaret eder.<br />
10. Termal indeks (TI): ultrason dalgas›n›n geçti¤i dokudaki<br />
›s› art›fl potansiyelini ifade eder. Transduser’den<br />
yay›lan güç ile özel maruziyet flartlar›nda doku ›s›s›n›<br />
1°C artt›rmak için gereken ultrason gücünün oran›d›r.<br />
Relatif bir beliteçtir ve güncel ›s› art›fl›n› yans›tmak<br />
zorunda de¤ildir. Üç termal iflaretten biri görüntülenmifltir,<br />
bunlar yumuflak doku (T‹S, s›kl›kla ilk trimester<br />
ve ikinci trimesterin erken dönemi), kemik<br />
(T‹B, ikinci trimesterin geç dönemi ve üçüncü trimester)<br />
ve yetiflkin kafatas› dokusudur (T‹C).<br />
11. Taramas›z mod: M-mod ve spektral Doppler’de oldu-<br />
¤u gibi ultrason ›fl›nlar› tek bir hat üzerinde yo¤unlaflm›flt›r.<br />
G‹R‹fi<br />
“Bebe¤im için güvenli mi?” Ultrason yapanlar günlük uygulamalarda<br />
bu soruyu neredeyse her gün duyarlar. S›kl›kla verilen<br />
cevap fludur: “Tabii ki. Ultrason, x-ray ›fl›nlar› içermez,<br />
invaziv bir ifllem de¤ildir, yaklafl›k 50 y›ld›r kullan›lmaktad›r<br />
ve tamamen güvenlidir.” Her ne kadar bu cevap baz› do¤ru<br />
gerçekleri içerse de (ultrason x-ray de¤ildir), tamamen güvenli<br />
olma kavram› bilimsel olarak geçerli de¤ildir ve dahas›<br />
klinisyenlerin ultrasonun dokulardaki potansiyel etkileri<br />
üzerindeki bilgisi oldukça k›s›tl›d›r. Ultrasonun obstetride<br />
kullan›m› rahatt›r, a¤r›s›zd›r ve sonuçlara h›zl› ulafl›l›r. Gebe<br />
ve fetus için herhangi bir risk teflkil etmedi¤ine inan›l›r. Ancak,<br />
ultrason bir enerji formudur ve buna ba¤l› olarak biyolojik<br />
dokular üzerinde bir tak›m etkileri vard›r (biyoetkiler).
Bölüm 1 Ultrasonun Etkileri Ve Güvenlili¤i: Uygulay›c›n›n Bilmesi Gerekenler<br />
Bu etkilerden sorumlu fiziksel mekanizmalar termal veya<br />
non-termal (mekanik) olabilir. Termal olmayan mekanizmalar,<br />
akustik kaviasyon (hareketsiz veya hareketli) ve akustik<br />
radyasyon gücü (ultrason dalgalar›n›n uygulad›¤› zaman<br />
ayarl› güç), akustik radyasyon dönme gücü (ultrasona maruz<br />
kalan dokuda dönme veya burulmaya e¤ilim yaratma)<br />
veya akustik ak›m (dolaflan ak›m) gibi örnekleri olan kavitasyon<br />
ba¤›ms›z mekanizmalar olarak ikiye ayr›l›r. Bu biyoetkilerin<br />
zararl› olup olmad›¤›n› göstermek bilimin iflidir. Bu<br />
soru, ultrasonun klinik obstetride kullan›lmaya bafllanmas›ndan<br />
beri sorulmaktad›r, özellikle de <strong>fetal</strong> sinir sistemi 2,3<br />
ile iliflkisi araflt›r›lmaktad›r ve günümüzde de halen tart›fl›lan<br />
bir konudur. 4-9<br />
Bu bölüm, ultrasonla iliflkili sesbilim (akustik) ve fizik<br />
kavramlar›n›, biyoetkiler üzerine çeflitli bilgileri ve ultrasonla<br />
iliflkili kurulufllar›n üzerinde fikir birli¤ine vard›klar› yarg›lar›<br />
içermektedir. Ayr›ca tan›sal ultrasona (DUS) maruz kalan<br />
bir fetustaki potansiyel risklerin s›n›rlar›na pratik bir yaklafl›m<br />
sunmaktad›r.<br />
ULTRASONUN TEMEL F‹Z‹K KURALLARI<br />
Ultrasonun fizik kurallar›na iliflkin detayl› bir tan›m bir çok<br />
yay›nda bulunabilir. 10-12 Ancak ultrasonun baz› özellikleri,<br />
biyoetkilerini ve güvenlili¤ini anlamada çok önemlidir. Doku<br />
özellikleri de, örne¤in atenüasyon (güçsüzlefltirme) sabiti, ayn›<br />
derecede önem arz eder. Araçlar›n kontrolü üzerine temel<br />
bilgiler de (knoboloji) sadece klinik kullan›m aç›s›ndan de¤il,<br />
potansiyel zararlar›n önüne geçmek aç›s›ndan da, kritik<br />
önem tafl›r.<br />
Ultrason Dalgas›<br />
Ses, enerjinin mekanik titreflimler içeren bir formudur. Belli<br />
bir kaynaktan ç›kar ve bir ortamda, o ortamdaki partiküllerin<br />
hareketi arac›l›¤›yla dalgan›n pozitif ve negatif bileflenlerinin<br />
etkisine ba¤l› de¤iflkenlik göstererek yay›l›r. Bas›nc›n<br />
birimi megapaskal’d›r (MPa). Ultrason arac› 5 MPa ve üzerinde<br />
bir Pik bas›nc› oluflabilir. Bu de¤er 0.1 MPa olan atmosfer<br />
bas›nc› ile karfl›laflt›r›labilir. Ultrason dalgalar›n› belirleyen<br />
baz› karakteristik özellikler vard›r. Ultrason dalgas›,<br />
uyguland›¤› dokuda sesin ve dokunun özelliklerinin belirledi¤i<br />
bir h›zda ilerler. Pratik uygulamada, sesin biyoloik dokulardaki<br />
ortalama ilerleme h›z› 1540 ms/sn’dir. Frekans,<br />
bir saniyedeki devir say›s›d›r ve Hertz (Hz) ile ölçülür. ‹nsan<br />
kula¤›n›n duyabildi¤i sesler 20 ila 20000 Hz aras›ndad›r.<br />
Tan›sal ultrasonda kullan›lan ses, genel olarak, 2 ila 10 milyon<br />
Hz (megahertz, MHz) civar›ndad›r. Dalgaboyu, belirli<br />
bir dalga üzerindeki 2 ard›fl›k nokta aras›ndaki mesafedir.<br />
Frekans ile ters orant›l›d›r. Cihaz›n çözünürlü¤ü (iki nesneyi<br />
veya bir nesnenin iki parças›n› gösteren iki ayr› ses aksi<br />
aras›ndaki en k›sa mesafe) dalgaboyuna ba¤l›d›r: aksiyel çözünürlük<br />
2-4 dalgaboyu aras›nda de¤iflir. Bu yüzden, dalgaboyu<br />
k›sald›kça (di¤er bir deyiflle frekans artt›kça), çözünürlük<br />
iyileflir(iki nesne aras›ndaki mesafe k›sal›r). Baflka<br />
bir deyiflle söylenecek olursa, frekans artt›kça (daha iyi çözünürlükte),<br />
ultrason dalgas›n›n dokuya nüfuz etme oran›<br />
azal›r (fiekil 1-1).<br />
Rezolüsyon<br />
Penetrasyon<br />
fiekil 1-1. Artan frekans (X ekseninde gösterilen) ile çözünürlük (kesiksiz<br />
çizgi) ve penetrasyon (kesikli çizgi) iliflkisi. Y eksenindeki say›lar gereçek birimleri<br />
yans›tmamaktad›r, sadece artan de¤erleri göstermektedir. K›rm›z ok,<br />
daha yüksek frekansta gerçekleflen penetrasyona iflaret etmektedir.<br />
Tan›sal ultrason vuru tarz›ndad›r, “sessiz” boflluklarla birbirinden<br />
ayr›lan ses enerjisi vurular› fleklinde düflünülebilir. 1<br />
saniyede oluflan vuru say›s› vuru tekrar frekans› (pulse repetition<br />
frequency = PRF) olarak adland›r›l›r ve B-mod’da cihaz<br />
taraf›ndan kontrol edilir. Doppler modunda ise kullan›c› taraf›ndan<br />
de¤ifltirilebilir. Di¤er bir önemli parametre ise, görev<br />
gücü (duty factor)’dür: vurulu (pulse) ultrasonun kullan›mda<br />
oldu¤u zaman›n oran›n› gösterir. PRF artt›kça, duty factor<br />
de art›fl gösterir. Vuru büyüklü¤ü (puls amplitüdü) bas›nc›<br />
yans›t›r ve taban de¤ere göre en fazla de¤iflkenlik gösteren noktad›r,<br />
megapaskal (MPa) olarak ifade edilir. Ultrason dalgas›<br />
sinüzoidal patern gösterdi¤i için, bas›nc›n negatif ve pozitif dönemleri<br />
vard›r. Ultrason dalgas› direnç gösteren dokuya bas›nç<br />
uygulad›¤› zaman, ifl oluflur. Dalga, enerjisi (birimi joule) sayesinde<br />
ifl yapabilir. Enerjiyi bir formdan di¤erine dönüfltü¤ü h›z,<br />
güçtür (birimi watt veya miliwatt). fiiddet (yo¤unluk), birim<br />
alana düflen enerji oran›d›r. Bir dalgan›n fliddeti, dalga gücünün<br />
(miliwatt, mW olarak), dalgan›n kesit alan›na (cm 2 olarak)<br />
bölünmesi ile elde edilir ve mW/cm 2 olarak ifade edilir.<br />
Daha önce belirtildi¤i gibi, DUS (tan›sal ultrason) vurular halinde<br />
geline dalgalar uygular. fiiddet, bir ultrason dalgas›n›n o<br />
anki bas›nc›n›n karesi ile orant›l›d›r. Enerji vurular›, hiç enerji<br />
yay›lmayan dönemlerle bir aradad›r. O yüzden ölçüm zaman›na<br />
ve yerine ba¤l› olarak, baz› parametreler zamanla ve yerle<br />
iliflkilendirilerek tan›mlanabilir: zamansal pik fliddet (temporal<br />
peak intensity) (en yüksek fliddet), belirli bir zamandaki ortalama<br />
fliddet, vurular aras›ndaki “sessiz” dönemleri de içerir<br />
(zamansal ortalama fliddet, belirli bir noktadaki maksimum<br />
fliddet (uzaysal pik fliddet spatial-peak intensity) ve ayr›ca<br />
uzaysal ortalama fliddet (average-spatial intensity). Zaman ve<br />
yer kavramlar› birlefltirilerek, 6 fliddet tan›mlanabilir: uzaysal<br />
ortalama-zamansal ortalama (spatial average-temporal average)<br />
(I SATA ), uzaysal ortalama-vuru ortalama (spatial averagepulse<br />
average) (I SAPA ), uzaysal ortalama-zamansal pik (spatial<br />
3
4 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
Tablo 1-1<br />
MODAL‹TEYE VE TANIMLANMA<br />
YILINA GÖRE I SPTA DE⁄ERLER‹<br />
Modalite/ 1976 1986 1992<br />
Uygulama De¤erleri De¤erleri De¤erleri<br />
Fetal görüntüleme 46 94 720<br />
Kardiyak 430 430 720<br />
Periferik damarlar 720 720 720<br />
Oftalmik 17 17 17<br />
Not: Tüm de¤erler mW/cm 2 cinsindedir.<br />
Kaynaklar: Nyborg WL. Biological effects of ultrasound: development of safety<br />
guidelines. Part II: general review. Ultrasound Med Biol 2001;27:301-33;<br />
Abramowicz JS. Prenatal exposure to ultrasound waves: is there a risk? Ultrasound<br />
Obstet Gynecol 2007;29:363-7; Gressens P, Huppi PS. Are prenatal ultrasounds<br />
safe for the developing brain? Pediatr Res 2007;61:265-6.<br />
average-temporal peak) (I SATP ), uzaysal pik-zamansal ortalama<br />
(spatial peak-temporal average) (I SPTA ), uzaysal pik-vuru ortalama<br />
(spatial peak-pulse average) (I SPPA ), uzaysal pik-zamansal<br />
pik (spatial peak-temporal peak) (I SPTP ). Kullan›m› en pratik<br />
olan ve en çok baflvurulan I SPTA de¤eridir.<br />
‹zin verilen en yüksek de¤er, klinik uygulamaya göre de-<br />
¤iflkenlik gösterir. Bu de¤er ilk olarak 1976’da Birleflik Devletler’de<br />
Amerikan G›da ve ‹laç Dairesi (FDA) (13) taraf›ndan<br />
belirlenmifltir, ancak 1986’da yeniden düzenlenmifltir. 14<br />
En son tan›mlamalar 1992 y›l›nda yap›lm›flt›r. 15 Bu de¤erler<br />
Tablo 1-1’de gösterilmifltir. Tabloda dikkat çeken en önemli<br />
nokta fludur: 1992’de <strong>fetal</strong> görüntüleme için I SPTA de¤erinin,<br />
1976’da ilk aç›klanan de¤ere göre 16 kat, 19862da aç›klanan<br />
de¤ere göre 8 kat artmas›na izin verilmifltir ve <strong>fetal</strong> etkilere<br />
dair tüm epidemiyolojik veriler 1992 y›l›na aittir. Çarp›c› bir<br />
gerçek ise, oftalmik de¤erlendirme için kabul edilen fliddet<br />
de¤erinin ilk tan›mland›¤› 17 mW/cm 2 de¤erine göre hiç de-<br />
¤iflmedi¤idir, bu de¤er günümüzde <strong>fetal</strong> görüntüleme için<br />
izin verilenden yaklafl›k 42.5 kat daha düflüktür.<br />
Doku Özellikleri<br />
Ultrason dalgas› bir ortamda ilerlerken, fliddeti, kat etti¤i<br />
mesafe artt›kça azal›r. 16 Tamamen homojen, ideal maddelerde<br />
sinyalin fliddeti sadece dalga yay›ld›¤› için azal›r. Ancak<br />
biyolojik dokular farkl›d›r, emilim ve saç›lma (attenüasyon<br />
ad› verilen bir etki) ve yans›tma gibi etkiler yoluyla bu azalman›n<br />
oran›n› daha da artt›r›r. Özellikle obstetrik taramada<br />
attenüasyonu hesaplamak için pek çok model gelifltirilmifltir,<br />
17 ancak en çok kullan›lan modeldeki ortalama attenüasyon<br />
miktar› 0.3 dB/cm/MHz’dir. 18 Attenüasyonun frekansa<br />
ve kat edilen mesafeye ba¤l› olarak logaritmik olarak artt›¤›<br />
unutulmamal›d›r. Teknik olarak, akustik güce dair pek çok<br />
ölçüm, attenüasyonun olmad›¤› suda yap›lm›flt›r. Bu ölçümleri<br />
dokuya uygulamak için, elde edilen sonuçlar bu de¤erle<br />
çarp›lm›flt›r, buna kapasitenin azalt›lmas› etkisi denir. 19<br />
Emilim [absorpsiyon], baflka enerji formlar›na dönüfltürülen<br />
ses enerjisi, saç›lma ise kendi ilerleme do¤rultusu d›fl›nda<br />
baflka yönlere yans›t›lan sestir. Attenüasyon sesin frekans›n›n<br />
karesi ile orant›l› oldu¤u için, daha yüksek frekansl›<br />
transduser’lerin nas›l daha az penetrasyona (ancak<br />
daha iyi çözünürlü¤e; bak. fiekil 1-1) neden oldu¤u aç›kl›k<br />
kazanmaktad›r. Bu durumda bir çözüm, ilgilenilen organa<br />
daha yak›n olmakt›r, buna transözofagial ulrason veya obstetrik<br />
ve jinekolojide transvajinal tarama gibi örnekler verilebilir.<br />
Di¤er bir olas›l›k ise, arac›n gücünü artt›rmak ve buna<br />
ba¤l› çözünürlü¤ün daha iyi olmas›d›r; flekil 1-1’de bu etki<br />
k›rm›z› ok ile gösterilmifltir. Bu flekilde bak›ld›¤›nda olay›n<br />
çözümü basit gibi durmaktad›r, ancak ultrason araçlar›n›n<br />
ç›k›fl ayarlar› Birleflik Devletler’de yap›lmaktad›r (bak.<br />
Üretilen Görüntünün Standard› bölümü). Di¤er bir önemli<br />
parametre ise, ultrason dalgas›na karfl› uygulanan direnç<br />
olarak tan›mlanan akustik empedans’d›r. Sesin dokudaki<br />
h›z›yla (1540 ms/sn olarak kabul edilir) ve doku yo¤unlu-<br />
¤uyla do¤ru orant›l›d›r.<br />
Araç Ç›kt›lar›<br />
Araç ç›kt›lar› üzerine birçok yay›n bulunsa da, 20-22 bunlar<br />
genel olarak, üreticiler süratle geliflen beklentileri karfl›lamak<br />
amac›yla yeni ticari makineleri pazara sunar sunmaz<br />
(veya var ola üzerinde de¤ifliklikler yapar yapmaz) çok h›zl›<br />
bir flekilde güncelli¤ini kaybeder. Klinik aç›dan bak›l›rsa,<br />
kullan›mdaki araçlar›n güncel ç›kt›lar›n› do¤rulamaktan<br />
daha kolay bir yol yoktur. Farkl› araçlara ek olarak, kullan›lan<br />
her transduser de ayr› bir output gerektirir; bunlara, uygulanan<br />
de¤iflik modaliteler de eklenince tablo hayli kar›fl›k<br />
bir hal al›r.23 Kullan›lan modaliteler karfl›laflt›r›ld›¤›nda,<br />
I de¤eri B-moddan (ortalama 34 mW/cm SPTA 2 ), M-moda,<br />
renkli Doppler’e ve spektral Doppler’e (ortalama 1180<br />
mW/cm2 ) do¤ru giderek art›fl gösterir. Doppler modda zamansal<br />
ortalama fliddetin ortalama de¤erleri 1 W/cm2 ’dir<br />
ancak 10 W/cm2 ’ye kadar ulaflabilir. 23 Bu yüzden, Doppler<br />
mod uygulamas›nda özellikle de ilk trimesterde büyük dikkat<br />
gösterilmelidir. Renkli Doppler, B-moddan daha yüksek<br />
fliddete sahipse de, spektral Doppler’den çok daha düflük<br />
fliddete sahiptir. Bunun nedeni temelde ilgilenilen alan›n taramas›<br />
boyunca at›mlar›n operasyon sekans modudur. Ölçümlerin<br />
ço¤u laboratuar flartlar›nda yap›lm›flt›r, bunlara<br />
üreticilerin yay›nlad›¤› el kitaplar›ndan ulafl›labilir. Ancak<br />
gerçek hayatta flartlar farkl›d›r. 24 Dahas›, cihaz›n kontrolü<br />
de output’u etkileyebilir. Ak›lda tutulmas› gereken en<br />
önemli nokta, s›cakl›k art›fl›n›n derecesinin ultrasonun bir<br />
vurusunun uzunlu¤u ve PRF taraf›ndan belirlenen ses dalgas›n›n<br />
büyüklü¤ü ile do¤ru orant›l› oldu¤udur. Dolay›s›yla,<br />
bu özelliklerden herhangi birinde oluflabilecek bir de¤ifliklik<br />
(yükselme), s›cakl›k art›fl› aç›s›ndan artm›fl risk tafl›r<br />
ve çeflitli biyoetkiler yönünden potansiyel mekanizmay›<br />
oluflturur (bak. Termal etkiler). Kullan›c›n›n kontrolü alt›nda<br />
bulunan 3 önemli parametre flunlard›r: tarama (iflletme)<br />
modu, tranduser seçimini de içerir, sistem ayarlar› ve<br />
output kontrolü yerleflme zaman›.<br />
1. Taramal› mod: B- mod en düflük riske sahipken,<br />
Spektral doppler en yüksek riski tafl›r (M-mod ve<br />
renkli Doppler ikisinin ortas›nda risk düzeyine sahiptir).<br />
Vurulu Doppler tekniklerinde, yüksek vuru tekrar<br />
frekans› kullan›l›r, dolay›s›yla daha yüksek zamansal<br />
ortalama fliddet ve güç gerektirir, yani daha yüksek<br />
›s›t›c› potansiyele sahiptir. ‹lave risk oluflturan bir durum<br />
daha vard›r, spektral Doppler’de ultrason dalgas›,<br />
ilgilenilen damar üzerinde görece sabit pozisyonda<br />
tutulmas› gerekti¤i için, zamansal ortalama fliddette
Bölüm 2<br />
Bölüm 2 Transvaginal Sonografi ‹le Normal Pelvik Anatomi De¤erlendirilmesi<br />
TRANSVAG‹NAL SONOGRAF‹ ‹LE NORMAL<br />
PELV‹K ANATOM‹ DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹<br />
Tan›mlar<br />
1. Koronal: “elevasyonel” planda elde edilen kesitler.<br />
2. E¤ri (konveks) transduser: e¤ri flekilde düzenlenmifl<br />
transduser elemanlar.<br />
3. Linear dizi: do¤rusal olarak düzenlenmifl transuserler.<br />
4. Faz ayarl› transduserler: transduser elemanlar›n selektif<br />
aktivasyonu ile seçilen ›fl›n demeti.<br />
5. Sagital: vücudun uzun ekseninde al›nan kesitler.<br />
6. Sektör transduser: görüntünün turta dilimi fleklinde<br />
al›nmas›n› sa¤lar.<br />
7. Tranvers: vücudun k›sa ekseninde al›nan kesitler.<br />
G‹R‹fi<br />
Transvaginal sonografi (TVS), konvansiyonel transabdominal<br />
sonografiye (TAS) göre uterus ve overlerin rezolusyonunu<br />
daha iyi ortaya koyar. Her ne kadar TVS’ de transduser/prob<br />
pelvik organlara daha yak›n olsa ve daha detayl› inceleme<br />
sa¤lasa da, sonografiyi yapan kifli için konvansiyonel<br />
TAS ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda TVS’ de görüntü elde etmeye al›flmak,<br />
görüntü alan›n›n k›s›tl› olmas›ndan ve al›fl›lmad›k tarama<br />
planlar›ndan ötürü daha zordur. Uterus ve overlerin sistemik<br />
de¤erlendirilmesi TVS ile yap›ld›¤› takdirde muayene<br />
kolaylafl›r. Ek 2-1 Amerikan Ultrason Enstitüsünün (AIUM)<br />
tüm pelvik sonografinin kurallar›n› listeler.<br />
Bu bölümde uterus, over ve di¤er adneksiyel ve pelvik yap›lar›n<br />
sonografik görüntüleri anlat›lacak, ayr›ca TVS ile bu<br />
yap›lar›n en iyi nas›l de¤erlendirildikleri ayr›nt›l› olarak vurgulanacakt›r.<br />
TARAMA VE KULLANMA TEKN‹⁄‹<br />
(fiekil 2-1’den fiekil 2-3’e kadar)<br />
TVS’de tarama için kullan›lan 3 manevra vard›r:<br />
1. Sagital görüntüleme için üst vaginada prob bir taraftan<br />
di¤er tarafa do¤ru hareket ettirilir.<br />
2. De¤iflik derecelerde yar› aksiyal, yar› koronal planlarda<br />
görüntüleme için prob transvers yerlefltirilebilir.<br />
Arthur C. Fleischer<br />
Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Selen Gürsoy<br />
21<br />
3. Fundustan servikse kadar en uygun görüntüleme için<br />
de¤iflik derecelerdeki derinli¤e prob yerlefltirilebilir. Serviksin<br />
görüntülenmesi için prob a¤›r a¤›r alt vaginaya<br />
do¤ru çekilebilir.<br />
Konvansiyonel TAS’›n aksine TVS için mesane dolumu<br />
gerekli de¤ildir. Esasen, mesanenin afl›r› dolumu TVS’de görülmesi<br />
istenen alana mani olabilir. Uterusu afl›r› antefleksiyonda<br />
olan hastalarda mesanenin minimal distansiyonu ile<br />
uterus düz bir plana getirilebilir.<br />
Konvansiyonel sonografik ekipmanda yeterli penetrasyon<br />
ve ilgi alan›n› iyi de¤erlendirme için mümkün oldu¤unca en<br />
yüksek frekansl› transduser kullan›lmal›d›r. Bundan dolay›,<br />
yüksek santral frekansa sahip transduserler tercih edilmektedir<br />
(genifl bant 5.5–7.8 MHz). Daha yüksek frekansl›<br />
(>8MHz) transucerler görüntü alan›n› probun sadece 6 cm<br />
ötesinde s›n›rlar.<br />
TVS’de kullan›lan bafll›ca transduser/ problar tek eleman<br />
içeren dalgal› transduser içerenler, multipl küçük transduser<br />
elemanlar›n e¤ri çizgi halinde dizildi¤i ve multipl küçük<br />
transduserlerin elektonik aflamal› dizi tarafndan yön verildi¤i<br />
problard›r. Tüm bu problar, anatomiyi genellikle 100–120<br />
derece içine alacak flekilde incelemeyi sa¤lar. Deneyimlerimize<br />
göre en iyi rezolusyon multipl (200’ye kadar) birbirinden<br />
ayr›, verici elemanlar›n e¤ri linear dizide topland›¤› prob ile<br />
sa¤lan›r. Mekanik sektör dönüfltürücülerde, histereze ba¤l›<br />
(durdurmada ve bafllatmada gecikme efekti) görüntü alan›n›n<br />
kenarlar›nda imajda küçük bozulmalar oluflabilir. Yans›yan<br />
artefaktlar kondom, prob ve vagina yüzeyleri aras›ndaki<br />
uyumsuzluktan kaynaklan›r. Her ne kadar faz ayarl› transduserlerde<br />
uzak alanda imaj kalitesi bozuk olsa da, yak›n alanda<br />
anlaml› derecede bozulma olmaz. Bu nedenle, faz ayarl›<br />
transduserler transvaginal muayenelerde sektör ve e¤ri lineer<br />
dizi dönüfltürücülere benzer rezolusyona sahiptirler.<br />
Transvaginal problar›n dezenfeksiyonunda AIUM k›lavuzu<br />
uygulanmal›d›r. Bu k›lavuz Apendiks 2-2’ de anlat›lm›flt›r.<br />
‹nfeksiyonu kontrol etmek amac›yla, prob bir defa kullan›l›p<br />
at›labilecek koruyucu k›l›f ile örtülmelidir. Prob, kon-
22 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
A<br />
B<br />
C<br />
Uzun aksen Kısa aksen<br />
fiekil 2-1 A-C. Tarama planlar› (A) ve örnek transabdominal sonogramlar<br />
(B ve C). Sagital ve transvers planlarda uterus ve sa¤ overi gösteren uzun<br />
(B) ve k›sa (C) aksta al›nan transabdominal sonogramlar (TAS) (imleçler<br />
aras›). Kural olarak, transvers planda imaj›n sol taraf› hastan›n sefalik veya<br />
superiorunu gösterirken hastan›n sa¤ taraf› ise imaj›n sol taraf›nda tan›mlan›r.<br />
A<br />
B<br />
Uzun aksen Kısa aksen<br />
C<br />
fiekil 2-2 A-C. Transabdominal (TAS) ve transvaginal sonografide (TVS)<br />
majör tarama planlar›. A: Do¤um yapm›fl eriflkin kad›nda mesane dolu iken<br />
uzun ve k›sa aksta al›nan transabdominal sonografi (TAS). B: Transvaginal<br />
sonografide (TVS) uzun aksta antefleksiyondaki uterus. Probu tutmayan di-<br />
¤er el optimal görüntü için uterus ve overleri yönlendirecek flekilde hafifçe<br />
bast›rabilir. C: Retrofleksiyondaki uterus, TVS. Prob vagina arka forniksinde;<br />
uterin korpus ve fundus ile ayn› do¤rultuda.
A<br />
Bölüm 2 Transvaginal Sonografi ‹le Normal Pelvik Anatomi De¤erlendirilmesi<br />
C D<br />
fiekil 2-3 A-D. Uterusu incelemek için kullan›lan tipik TVS tarama planlar›. A: Birinci olarak, uzun aksta uterus görüntüsü. B: Yar› sagital planda prob önce<br />
sa¤ korna sonra sola korna do¤ru aç›land›r›l›r. Uzun aksta sonohisterografi kateteri görülmekte. C: ‹kinci olarak, prob uterusu k›sa aksta görüntülemek için<br />
döndürülür; fundustan servikse do¤ru taran›r. D: Yar› koronal planda proba yön verilerek ilave görüntüler al›nabilir. Bu planda, transvers endometriyal kal›nl›k<br />
ölçülür.<br />
dom gibi bir k›l›f ile örtüldükten sonra paket lasti¤i ile ba¤lan›r,<br />
probun tepesine ve çevresine kayganlaflt›r›c› jel sürülüp<br />
vaginaya yerlefltirilir, servikal dudaklar ve forniks etraf›nda<br />
en iyi, en ayr›nt›l› görüntü elde edilinceye kadar dolaflt›r›l›r.<br />
Prob longitudinal veya sagital düzlemde yerlefltirildi¤inde<br />
uterusun uzun ekseni genellikle orta hatta hafif aç›land›r›ld›-<br />
¤›nda de¤erlendirilir. Uterus di¤er adneksiyel yap›lar›n de-<br />
¤erlendirilmesinde nirengi noktas›d›r. Uterus bulundu¤unda<br />
prob sagital planda orta hattan sa¤a veya sola aç›land›r›larak<br />
overler bulunabilir. ‹nternal iliak arter ve ven, pelvik yan duvar<br />
boyunca uzanan tübüler yap›lar olarak izlenir. Bu damarlar<br />
içinde düflük seviyedeki kan ak›m›na iliflkin ekolar görülebilir.<br />
Overler tipik olarak bu damarlar›n medialinde yer almaktad›r.<br />
Sagital planda uygun görüntülerin elde edilmesin-<br />
B<br />
23<br />
den sonra prob saate ters yönde 90 derece döndürülürse bu<br />
yap›lar aksiyal veya yar›-koronal planlarda incelenir.<br />
Özellikle obez hastalarda, bir el tarama için kullan›l›rken<br />
di¤er elin nazikçe abdominal palpasyonla yap›lar› hareket ettirmesi,<br />
overlerin bu hareket sayesinde mümkün oldu¤unca<br />
proba yaklaflt›r›lmas›, oldukça yard›mc›d›r.<br />
UTERUS (fiekil 2-4’den fiekil 2-5’e kadar)<br />
Uterus de¤erlendirmesi uzun eksende inceleme ile bafllar. Tipik<br />
olarak ekojenik olan endometriyal yüz, uzun eksende de-<br />
¤erlendirme için nirengi noktas›d›r. Endometriyumun sonografik<br />
görüntüsü, daha sonraki bölümlerde de anlat›laca¤›
Bölüm 3<br />
Tan›mlar<br />
Bölüm 3 Erken Rahimiçi Gebelikte Transvajinal Sonografi<br />
ERKEN RAH‹M‹Ç‹ GEBEL‹KTE<br />
TRANSVAJ‹NAL SONOGRAF‹<br />
1. Embryo: pekçok organ›n olufltu¤u erken geliflim (8 hafta).<br />
3. Subkoryonik hemoraji: koriyon alt›nda kanama.<br />
GENEL BAKIfi<br />
Arthur C. Fleischer<br />
Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Samet Topuz<br />
Erken gebeli¤in anlafl›lmas› ve de¤erlendirilmesi için transvajinal<br />
sonografi (TVS) standart bir uygulama haline gelmifltir.<br />
Embryo, fetüs ve koriyondesiduas›n›n ayr›nt›l› fleklini<br />
ortaya koyarken, yaflayan embryo ve fetüsün, ölü embryo<br />
ve fetüsten kalp hareketleri sayesinde ay›rt edilmesini sa¤lar.<br />
Transabdominal sonografi (TAS) ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda tüm<br />
erken gebelik ölçümleri TVS ile bir hafta öncesinden yap›labilir.<br />
1<br />
Bu bölüm rahim içi gebeli¤in ilk üç ay›nda TVS’nin rolünü<br />
irdelemektedir. Bölüm 4 ise ektopik gebel¤in sonografik<br />
de¤erlendirmesi üzerinedir. Bölüm 22 gebeli¤in ilk trimestrinde<br />
anuplidi ve anomalilerin taranmas›n› kapsar. ‹lk<br />
10 haftada Obstetrik Sonografi ile ilgili Amerikan T›bbi Ultrason<br />
Enstitüsü (AIUM)’nün yönergesi Ek 3-1’de yer almaktad›r.<br />
KL‹N‹K END‹KASYONLAR<br />
Gebeli¤in ilk trimestrinde transvajinal sonografi birçok klinik<br />
endikasyon tafl›r. Bunlar›n ço¤u gebeli¤in yerinin tespiti<br />
ve embriyonik ve <strong>fetal</strong> hayat›n belirlenmesi üzerinedir. Di¤er<br />
endikasyonlar ise vajinal kanaman›n belirlenmesini ve gebelik<br />
prognozu hakk›nda bilgilendirmeyi kapsar.<br />
Gebeli¤in ilk birkaç haftas›nda hastalar›n %20-50’si kanama<br />
yaflayabilir. 2 Bu kanaman›n sebebi desidüalize endometriyumun<br />
içine blastokistin girmesiyle koriyodesiduanin<br />
sabitleflmesi olarak nitelendirilmifltir. Bu tür kanamalar rahim<br />
kramplar›yla genellikle s›n›rl›d›r ve iliflkili de¤ildir. Öte<br />
yandan hastalar›n %20-30’u kanama sonras› abortus ihtima-<br />
39<br />
li yaflayacakt›r. 2 Bu durum büyük ihtimalle retrokoriyonik<br />
hemoraj›n uzant›s›d›r (implantasyon bölgesinin daha ço¤unu<br />
kapsama ad›na). Retrokoriyonik hemoraj›n büyüklü¤ü,<br />
klinik sonuçla korele edilebilir. 3<br />
Ektopik gebelik flüphesi olan hastalar›n de¤erlendirilmesinde<br />
tranvajinal sonografi büyük rol oynar. En önemlisi,<br />
TVS rahimiçi gebeli¤i net olarak görüntüleyerek, ektopik<br />
ihtimalini elimine edebilir. Mens sonras› 4-5 hafta içinde<br />
bile rahimiçi gebelik transvajinal görüntüleme ile belirlenebilir.<br />
4,5<br />
‹lk trimestirde TVS’in en önemli endikasyonlar› flunlar›<br />
içerir:<br />
1. Özellikle ektopik gebelik flüphesi oldu¤unda rahimiçi<br />
gebeli¤in teyidi<br />
2. Retrokoriyononik hemoraj, inkomplet abortus, erken<br />
gebelik termini rezorpsiyon ile veya komplet abortus<br />
gibi erken gebelik komplikasyonlar›n›n de¤erlendirilmesi<br />
3. Embriyonik ve <strong>fetal</strong> hayat›n belirlenmesi<br />
4. Erken gebelik ile ilintili rahimiçi araçlar›n›n tam yerlerinin<br />
belirlenmesi<br />
5. Klinik olarak flüphelenildi¤inde çoklu gebeliklerin belirlenmesi<br />
ENSTRÜMASYON VE<br />
TARAMA TEKN‹⁄‹<br />
Gebeli¤in ilk trimestrinde vakalar›n ço¤unda TAS yerine<br />
TVS tercih edilir. Bunun sebebi, hastalar›n bu yöntemi artan<br />
kabulü ve rahimiçi ö¤elerin daha iyi çözünürlükle izlenebilmesidir.<br />
4 Aktif kanama veya dilate olmufl d›fl servikal<br />
os durumlar›nda artan enfeksiyon riskinden dolay› TVS<br />
tercih edilmemelidir. 8-10 haftal›ktan fazla gebeliklerde<br />
transabdominal sonografigebeli¤in yeri ve teyidi için güvenilir<br />
bilgi verir ve TVS ile birlikte veya tek bafl›na kullan›labilir.<br />
TVS tekni¤i sonografi probunun kondom v.b. bir ö¤e<br />
ile kaplanarak üzerine ultrasonik jel sürülmesi ile bafllar.<br />
Bu sayede prob lubrike olur ve sonras›nda orta vajinaya sokulur.<br />
Vajinada prob semikoronal ve sagital yüzeylerde,
40 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
adnekste ise uzun ve k›sa akslarda manipüle edilip rahimin<br />
flekillenmesi sa¤lan›r. ‹drar torbas› öne flekse olmufl rahmi<br />
görüntülemede yard›mc› olabilir, ancak daha büyük idrar<br />
torbalar› rahimi probun görüntü alan›ndan d›flar› ç›kar›r<br />
ve embriyo ve koriyodesiduan›n ayr›nt›l› de¤erlendirilmesini<br />
zorlaflt›r›r.<br />
‹lk trimestirdeki rutin TVS taramas›nda, baz› olgular erken<br />
tan›mlanabilir. Bulunan olgular ‚-human koriyonik gonadotropin<br />
(β-hCG) de¤erlerinin ilgili aral›¤›na korole edilebilir.<br />
6,8 Tan›mlanan olgular aras›nda gestasyon kesesinin yeri<br />
ve koriyodesiduas›n›n normalli¤i, embriyonun ve yolk sacnin<br />
varl›¤› yada yoklu¤u, adneksin ve cul-de-sac›n de¤erlendirilmesi<br />
gerekir. Embriyo bulundu¤unda, bafl-popo mesafeside<br />
ayr›nt›l› ölçülebilir. Embriyo tam flekillenmediyse, gestasyon<br />
kesesi ölçüleride gebelik sürecinin belirlenmesinde fikir verebilir.<br />
Bu ölçüm için içten içe 3 ölçüm al›n›r (uzun, k›sa, anteriyor-posteriyor)<br />
ve ortalamas› bulunur. Embriyo belli de¤ilken,<br />
gestasyon kesesinde yumurtal›k kesesinin sonografik<br />
olarak belirlenmesi gebeli¤in rahimiçi gerçekleflti¤inin teyidi<br />
için önemli bir veridir. 10<br />
Erken gebelikte genelde TVS yeterlidir, ancak rahim d›fl›nda<br />
ve probun görüfl mesafesi d›fl› alanlar›n görüntülenmesi<br />
için transabdominal görüntülemede faydal› olabilir.<br />
Normal ‹lk Trimestir Gebeli¤i<br />
Normal geliflim süreci üçe ayr›l›r: 4-6 hafta, 7-8 hafta ve 9-11<br />
hafta (Tablo 3-1 A-D).<br />
Tablo 3-1A<br />
GESTASYONAL YAfiA KARfiIN<br />
BAfi-POP MESAFES‹ (CM) 11<br />
Gestasyonal 5. 50. 95.<br />
Yafl (Hafta) Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik<br />
6 0.15 0.28 0.47<br />
7 0.47 0.70 1.03<br />
8 0.95 1.32 1.82<br />
9 1.61 2.13 2.83<br />
10 2.43 3.14 4.07<br />
11 3.43 4.34 5.52<br />
12 4.60 5.74 7.20<br />
13 5.94 7.33 9.10<br />
14 7.44 9.11 11.22<br />
Tablo 3-1B<br />
GESTASYONAL YAfiA KARfiIN<br />
B‹PAR‹TEYAL ÇAP (CM)<br />
Gestasyonal 5. 50. 95.<br />
Yafl (Hafta) Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik<br />
7 0.15 0.28 0.47<br />
8 0.62 0.63 0.64<br />
9 0.82 0.86 0.91<br />
10 1.07 1.16 1.28<br />
11 1.40 1.56 1.82<br />
12 1.83 2.11 2.57<br />
13 2.37 2.85 3.64<br />
14 3.08 3.85 5.15<br />
Tablo 3-1C<br />
GESTASYONAL YAfiA KARfiIN<br />
BAfi ÇAPI (CM)<br />
Gestasyonal 5. 50. 95.<br />
Yafl (Hafta) Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik<br />
9 2.05 3.20 4.78<br />
10 3.23 4.57 6.35<br />
11 4.42 5.91 7.92<br />
12 5.59 7.26 9.49<br />
13 6.78 8.61 11.06<br />
14 7.96 9.95 12.63<br />
Tablo 3-1D<br />
GESTASYONAL YAfiA KARfiIN<br />
ABDOM‹NAL ÖLÇÜM (CM)<br />
Gestasyonal 5. 50. 95.<br />
Yafl (Hafta) Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik<br />
9 1.89 2.85 3.16<br />
10 2.32 3.62 6.95<br />
11 2.85 4.62 9.36<br />
12 3.49 5.88 12.61<br />
13 4.28 7.59 16.98<br />
14 5.25 9.55 22.86<br />
Kaynak: Lasser DM, Peisner DB, Vollebergh J, Timor-Tritsch I. Firsttremester<br />
<strong>fetal</strong> biometry using transvaginal sonography. Ultrasound Obstet Gynecol<br />
1993;3:104-8’den izinle
Embriyonik dönemde tüm iç organlar oluflur. Fetal dönemde<br />
oluflan bu yap›lar büyür ve fonksiyonel geliflimlerini<br />
tamamlar. Ayr›m daha çok teoriktir ve embriyolojideki terminolojiyi<br />
temel al›r. Embrjiyolojik metinlerde kullan›lan<br />
gestasyonal yafl tabiri klinik kullan›mdan farkl›d›r. Embrjiyolojik<br />
metinler geliflimi gestasyonal yaflla tan›mlarken (gebe<br />
kal›nan an), klinik kullan›mda kay›t edilebilir oldu¤undan<br />
mens yafl› tercih edilir. Fertilizasyon günü ve son mens günü<br />
aras›nda genelde 2 haftal›k bir süre olsa da, bu dönem ±8 gün<br />
Endoderm<br />
‹ç hücre kütlesi<br />
Blastosel<br />
RENKL‹ OLACAK...<br />
Koryon<br />
Bölüm 3 Erken Rahimiçi Gebelikte Transvajinal Sonografi<br />
oynayabilir. Bu bölümde tan›mlanan olaylar mens tarihleri<br />
ile s›n›fland›r›lm›flt›r.<br />
4-6 Hafta<br />
Dördünce hafta ile alt›nc› mens haftas› aral›¤› genelde geliflimin<br />
orta embriyonik dönemi olarak tan›mlan›r (fiekil 3-1 ve<br />
3-2). Erken embriyonik geliflim dönemindeki embriyonik<br />
anatomi genelde düzgün bir çözünürlükte günümüz görüntüleme<br />
sistemleri ile taranabilir.<br />
Ba¤<br />
dokusu<br />
Amnionik<br />
kavit<br />
Embryonic<br />
disk<br />
Endoderm<br />
fiekil 3-1 Embriyonik ve <strong>fetal</strong> geliflimin diyagramsal betimlemesi. A: Fertilizasyon esnas›nda insan oositi (x420). B: ‹mplantasyon öncesi maymum embriyosu<br />
(insan embriyosuna benzer), morula, blastokiste dönüflürken. Ok: sütun segmentasyon bofllu¤u. PV: perivitelin bölge. ZP: zona pelusida. C: Erken iç hücre<br />
kitlesi ve trofoblastlar› gösteren blastokist çizimi. D: Hücresel ve sinsisyal trofoblast› gösteren 11 günlük insan embriyo kesiti.<br />
Uterus<br />
epiteli<br />
41<br />
Kan<br />
damar›<br />
Uterin<br />
gland<br />
Selüler<br />
trofoblast<br />
mezoderm<br />
Primer<br />
yolk sak<br />
Sinsityal<br />
trofoblast<br />
Girifl<br />
Bölgesinde<br />
p›ht›
Bölüm 4<br />
Tan›mlar<br />
G‹R‹fi<br />
EKTOP‹K GEBEL‹⁄‹N TRANSVAJ‹NAL<br />
SONOGRAF‹S‹<br />
Arthur C. Fleischer ● Michael P. Diamond ● Peter S. Cartwright ● Melinda New<br />
1. Ay›rt edici bölge: ‹ntrauterin gebeli¤in transvajinal<br />
sonografi ile görülmesi gereken β-hCG de¤eri.<br />
2. ‹kiye katlanma zaman›: Normal erken intrauterin<br />
gebelikte β-hCG seviyelerinin ikiye katlanmas› için<br />
beklenen zaman aral›¤›. β-hCG’nin beklenen normal<br />
art›fl›, 48 saat içinde %50’ye eflit veya daha fazlad›r.<br />
3. “Bilinmeyen Konum” Gebeli¤i”: Yerleflimleri (intra-<br />
veya ekstrauterin) sonografik olarak tespit edilemeyen<br />
gebelik.<br />
Uterin ve adneksiyal yap›lar›n transvajinal sonografi ile sonografik<br />
olarak tan›mlanmas›ndaki son geliflmeler ve insan<br />
koryonik gonadotropin (hCG) testlerinde yap›lan iyilefltirmeler<br />
hekimin erken gebeli¤in lokalizasyonunu tan›mlama<br />
yetene¤ini art›rm›flt›r. Ektopik gebelikte sonografik bulgular›n<br />
izlenmesi zor olabilse de, ço¤u vakada sonografik bulgular<br />
tek bir hCG testi veya seri hCG testleri sonuçlar›yla kombine<br />
edildi¤inde bu oluflumun kesin tan›s› mümkündür. En<br />
önemlisi, sonografi ektopik gebelik flüphesi olan hastalar›n<br />
de¤erlendirmesinde hem intrauterin gebeli¤in varl›¤› veya<br />
yoklu¤unu do¤rulamak, hem de adneksiyal ektopik gebeli¤i<br />
tan›mlamak için kullan›fll›d›r. Erken tan› ço¤unlukla daha az<br />
invaziv tedavi seçene¤ine ve cerrahi bir acil olan rüptürün<br />
önlenmesine olanak sa¤lar.<br />
Erken ve kesin tan› ektopik gebeli¤i olan kad›nlar›n sonuçlar›n›<br />
optimize etmede hayati öneme sahiptir. Üstelik, sonografi<br />
ektopik gebeli¤i olan kad›nlardan medikal yolla tedavi<br />
edilebilecekler ile cerrahi giriflim gerektirenlerin ay›rt edilmesinde<br />
hayati bir rol oynar. Ayr›ca, ektopik gebelik içeren<br />
fallop tüpünün parsiyel veya komplet salpenjektomiye karfl›n<br />
lineer salpingostomi ile kurtar›lma ihtimali ektopik gebeli¤in<br />
tespit edilme evresiyle yak›ndan iliflkilidir. Tüp bir kez rüptüre<br />
oldu¤unda, ço¤unlukla kurtar›lamaz. Bu yüzden en çok istenen,<br />
ektopik gebelik tan›s›n›n mümkün olabildi¤i kadar erken<br />
konulmas›d›r.<br />
Bölüm 4 Ektopik Gebeli¤in Transvajinal Sonografisi 71<br />
Çeviri: Dr. ‹smet Gün, Dr. Samet Topuz<br />
E¤er tan› konulmazsa, ektopik gebelik ciddi maternal<br />
mortalite ve morbiditeye neden olabilir. Ektopik gebelik tüm<br />
maternal ölümlerin %4 ile %10’undan sorumludur. 1,2 Alt bat›n<br />
a¤r›s› ve amenore ile baflvuran kad›nlarda ektopik gebelik<br />
tan›s› ço¤unlukla düflünülmesine ra¤men, ilk muayene eden<br />
hekim taraf›ndan olgular›n yaklafl›k %70’inde tan› atlanmaktad›r.<br />
3 Ektopik gebeli¤i oldu¤undan flüphelenilen hastalar›n<br />
h›zl› ve do¤ru konulan tan›s› önemlidir, böylece zaman›nda<br />
müdahale ve uygun yönetimn sa¤lanabilir. E¤er erken tespit<br />
edilebilirse, tubal ruptür öncesi gestasyonel kesenin lineer<br />
salpingostomi ile cerrahi olarak ç›kar›lmas›, böylelikle tüpün<br />
ve gelecekte elde edilebilecek gebelik flanslar›n›n korunmas›<br />
mümkün olabilir. ‹lerlemifl ektopik gebelikler tubal yap›ya,<br />
ço¤unlukla salpenjektomiyle sonuçlanan önemli zararlar verebilir.<br />
E¤er kalan tüp de kötü durumda ise, sonuç olarak fertilite<br />
önemli oranda azalabilir. Hasta bir kez ektopik gebelik<br />
geçirdi¤inde, gelecekteki gebeliklerinde belirgin bir tekraralama<br />
riski (yaklafl›k 4’te 1) vard›r. 3<br />
Erken tan› ektopik gebeli¤in medikal tedavisini alan hastalarda<br />
da oldukça önemlidir. Medikal tedavi baflar› oran›n›n,<br />
düflük hCG seviyelerinde (≥10,000) ve <strong>fetal</strong> kardiyak aktivite<br />
yoklu¤unda en yüksek oldu¤u izlenmektedir ki bu da tahminen<br />
serum hCG seviyelerinin yans›tt›¤› tubal muskuler tabakaya<br />
trofoblastik infiltrasyonun miktar›n› ve konseptusun intrensek<br />
viabilitesini iflaret eder. Ektopik gebeliklerin önemli<br />
bir k›sm›n›n karyotip olarak anormal oldu¤u ve spontan olarak<br />
regrese olabilece¤i ak›ldan ç›kar›lmamal›d›r. 1 Transvajinal<br />
renkli doppler sonografi (CDS), koryodesiduan›n tüpün içindeki<br />
rölatif vaskülaritesine ve embriyonik kardiyak aktivitenin<br />
varl›¤›na veya yoklu¤una dayanarak, hangi tedavi fleklinin en<br />
uygun oldu¤unun seçiminde (medikal, lokal, metotreksat veya<br />
KCl enjeksiyonu) önemli bir rol oynayacakt›r.<br />
Transvajinal sonografinin (TVS) kullan›m›, ektopik gebelikten<br />
flüphelenilen hastalarda sonografik de¤erlendirilmeyi<br />
büyük ölçüde gelifltirmifltir. Özellikle intrauterin bir gebeli-<br />
¤in varl›¤› veya yoklu¤u TVS ile transabdominal sonografiden<br />
(TAS) yaklafl›k olarak 1 hafta daha önceden saptanabilir.<br />
Buna ek olarak, ektopik gebelikler taraf›ndan oluflturulan adneksiyal<br />
kitleler TVS ile daha s›k tespit edilebilirler.<br />
Ek olarak transvajinal renkli doppler sonografinin (TV-<br />
CDS) kullan›m›n›n, TVS’de izlenemeyen ektopik gebeliklerin
72 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
tespitini daha da gelifltirece¤i görülmektedir. 4,5 Canl› trofoblastik<br />
dokular tüpün içinde, TV-CDS ile tan›nabilen, tipik bir<br />
vaskuler halka yap›s› olufltururlar. Bu halka overden ayr›ym›fl<br />
gibi izlenebilir, ancak fonksiyonel bir korpus luteuma benzer<br />
flekilde de görülebilir. CDS’nin obstetrik uygulamalar› daha<br />
sonra 12. bölümde tart›fl›lacakt›r.<br />
Transvajinal CDS, koryodesiduan›n tüpün içindeki rölatif<br />
vaskülaritesine ve embriyonik kardiyak aktivitenin varl›¤›na<br />
veya yoklu¤una dayanarak, hangi tedavi fleklinin en uygun<br />
oldu¤unun seçiminde (medikal, lokal, metotreksat veya KCl<br />
enjeksiyonu) önemli bir rol oynayabilir. Asl›nda TV-CDS, etkili<br />
bir tedavi ile kan ak›m› de¤iflece¤inden, gelecekte medikal<br />
tedavinin efektifli¤ini takip etmekte rol alabilir. 6<br />
Bu modalite ve laboratuar testleri ile, ektopik gebelik olas›l›¤›n›<br />
d›fllama veya varl›¤›n› ortaya koymada çok yüksek bir<br />
do¤ruluk derecesi (>%90) mümkündür. 7<br />
‹NS‹DANS<br />
Farkl› epidemiyolojik çal›flmalar, k›smen tedavi edilmifl salpenjitin<br />
artm›fl prevalans›n›n oldu¤u kadar gebeli¤in erken<br />
tan›s› ve hCG seviyelerinin takibinin bir yans›mas› olarak, ektopik<br />
gebelik insidans›n›n artt›¤›n› göstermektedir. 8,9 Örne-<br />
¤in ektopik gebeli¤in yafla göre düzeltilmifl insidans› kuzey<br />
Kaliforniya’da yaflayan 100,000 kad›n için 1972’den 1978’e<br />
kadar 55.5’ten 84.2’ye yükseldi. 8 Ulus çap›nda ektopik gebeliklerin<br />
say›s› 1970’te 17,800’den 1978’de 42,000’e yükseldi. 9<br />
Buna ra¤men ölüm oran› bu periyotta, hasta ve sa¤l›k çal›flanlar›n›n<br />
ektopik gebelik flüphelerindeki art›fl ve bu durumun<br />
erken evrelerde tan›s›n›n konulma kabiliyetindeki geliflmenin<br />
yans›mas› olarak %75 azald›. Ektopik gebeliklerin insidans›,<br />
salpenjit, geçirilmifl tubal cerrahi, geçirilmifl ektopik<br />
gebelik veya mevcut progesteron bask›n kontrasepsiyon kullan›m›<br />
hikayesi olan hastalarda en yüksektir. 10,12<br />
PATOGENEZ<br />
Ektopik gebelik terimi, konseptusun endometrial kavitenin<br />
d›fl›nda bir implantasyonunu ifade eder. Ektopik gebeliklerin<br />
yüzde doksanbefli tubaldir, ve bunlar›n ço¤unlu¤u da tüpün<br />
ampuller veya istmik bölümünde oluflur. Geri kalan %5’lik<br />
non-tubal ektopik gebelikler ise abdomen, over, serviks ve<br />
retroperitoneal bofllukta oluflur.<br />
Ampuller tubal gebelikte konseptus, tüpün duvar›nda<br />
trofoblastik dokuyla çevrili s›v› dolu bir gestasyonel kese<br />
oluflturmak için fallop tüpü epitelinin alt›na implante olur.<br />
Fallop tüpü sadece iki ince kas tabakas› içerdi¤inden, trofoblastik<br />
hücreler tubal duvara derin invazyon yaparak gerilmesine<br />
ve sonuçta da rüptüre olmas›na neden olabilmektedir.<br />
Tubal rüptüre ektopik gebelikte gestasyonel kese, komflu damarlar›n<br />
erozyonuna ba¤l› olarak ço¤unlukla s›v› ve kanla<br />
çevrelenmifltir. Vakalar›n büyük ço¤unlu¤unda, desiduan›n<br />
tubal duvardan ayr›lmas› embriyonun ölümüne neden olur.<br />
Ender vakalarda embriyonun abdomende reimplantasyonu<br />
ve kan deste¤ini omentum ve mezenterden yeniden sa¤lanmas›yla<br />
sa¤ kalabilece¤i öne sürülmüfltür.<br />
Hafif uterin büyüme ve endometrial desidualizasyon ço-<br />
¤unlukla ektopik gebelikte mevcuttur ve bazen klinik olarak<br />
saptanabilir. Heterotopik gebelik yoklu¤unda ektopik gebeli-<br />
¤i olan bir hastaya dilatasyon ve küretaj (D&C) uyguland›-<br />
¤›nda koryonik villus olmaks›z›n sadece desidual materyal izlenecektir.<br />
Çal›flmalar gösteriyor ki, bütün ektopik gebeliklerin üçtebiri,<br />
desidual destek yetersizli¤i ve <strong>fetal</strong> kay›ba neden olan bir<br />
faktör olarak, anormal karyotipe sahiptir. 1,12 Ektopik olarak<br />
implante olan embriyo alt›nc› gebelik haftas›ndan önce öldü-<br />
¤ü için, desidualizasyon kesintiye u¤ram›fl veya hatal› olabilir.<br />
13<br />
Rekürren ektopik gebeli¤in bir di¤er olas› etyolojisi ise<br />
spermin veya fertilize yumurtan›n kontralateral tüpe transperitoneal<br />
göçüdür. Muhtemelen bu da tubal duvara gecikmifl<br />
ve kusurlu bir implantasyonla sonuçlanacakt›r. Ektopik<br />
gebeli¤in geliflimine katk›s› olan bu faktörler daha iyi anlafl›ld›kça,<br />
ektopik gebeli¤i önleyebilecek tedbirler tespit edilebilir.<br />
14<br />
KL‹N‹K BAKIfi<br />
Ektopik gebeli¤in geliflimi için önerilen aç›klamalar flunlar›<br />
içerir; gecikmifl fertilizasyon veya fallop tüpü malfonksiyonuna<br />
ba¤l› olarak fertilize zigotun gecikmifl geçifli; zigotun tüpten<br />
gecikmifl pasaj› ile birlikte kontralateral overden ovulasyon;<br />
zigot pasaj›n›n, pelvik inflamatuar hastal›¤a ba¤l› intratubal<br />
adezyonlara sekonder obstruksiyonu; endometriozis,<br />
cerrahi ve di¤er pelvi-abdominal enfeksiyonlar ve uterin kornuya<br />
komflu tüpün anormal aç›lanmas›. 1<br />
Pelvik inflamatuar hastal›k için antibiyotiklerin kullan›m›<br />
öncesinde, tubal inflamasyon, çok daha yüksek oranda<br />
komplet tubal t›kan›kl›k ve takip eden sterilite insidans›na<br />
neden oluyordu. Daha önce gebe kalan hastalar aras›nda, ektopik<br />
gebelik insidans›ndaki son dönemdeki 2-3 katl›k art›fl,<br />
paradoksik olararak tubal enfeksiyon tedavisi için antibiyotik<br />
kullan›m›na ba¤lanm›flt›r. 15 Antibiyotikler tubal oklüzyon ve<br />
k›s›rl›k insidans›n› azaltmakta, ancak ço¤u kad›nda aç›k ancak<br />
malfonksiyone tüplere neden olmaktad›r. Bunun sonu<br />
ise, geçirilmifl tubal enfeksiyona sahip olan hastalarda artm›fl<br />
ektopik gebelik insidans›d›r. Pelvik inflamatuar hastal›k öyküsüne<br />
sahip hastalara ek olarak, tubal cerrahi geçirmifl, infertilite<br />
öyküsü olan veya rahim içi araç (IUD) kullanm›fl hastalar,<br />
artm›fl ektopik gebelik geçirme flans›na sahiptirler. 10 Ektopik<br />
gebelik iki ucu keskin k›l›ç gibidir, çünkü hem non-viable<br />
gebelikle sonuçlan›r, hem de hastay› infertil yapabilme<br />
kabiliyeti vard›r. 11 Hasta bir kez ektopik gebelik geçirmifl ise,<br />
gelecekteki gebeli¤inde rekürrens flans› 4’te 1 veya 15% veya<br />
daha fazlad›r. 3<br />
Birleflik Devletler’de ektopik gebelik insidans› 100’de 1 ile<br />
400’de 1 aras›ndad›r, ancak baz› populasyonlarda bu oran 32<br />
canl› do¤umda 1 kadar yüksek olabilmektedir. 1,3 Klinik olarak<br />
alt abdominal a¤r› ile baflvuran her hastada ay›r›c› tan›da
ektopik gebelik düflünülmelidir, çünkü bazen d›fl gebelik rüptürü<br />
ile iliflkili ciddi bir komplikasyon olan yo¤un intraperitoneal<br />
bir kanama olabilir. 16 1990’l› y›llardaki ektopik gebelik<br />
ve 1930’lu y›llardaki pulmoner tüberküloz aras›nda bir k›yaslama<br />
yap›labilir; yani tan›mlamadaki klinik semptomlar tip<br />
ve fliddet aç›s›ndan çok büyük farkl›l›k gösterir. 1 Nitekim, klinisyenler<br />
art›k “ektopik gebelik de¤erlendirmesini” alt kar›n<br />
a¤r›s› ile baflvuran do¤urganl›k yafl›ndaki herhangi bir kad›n<br />
için veya intrauterin bir gebelik teyit edilene kadar düflünmektedirler.<br />
D›fl gebeli¤in en s›k görülen baflvuru semptomlar› hafifintermitan<br />
veya devaml›-fliddetli olabilen pelvik a¤r› ve anormal<br />
vajinal kanamad›r. 17 D›fl gebeliklerdeki klinik semptomlar<br />
ve rutin laborotuvar bulgular› tek bafl›na tan› için yeterli<br />
olmamaktad›r. Anormal vaginal kanama hemen hemen bu<br />
tarz gebelikteki kad›nlar›n dörtte üçünde görülebilir ve düflük<br />
tehdidi veya spontan düflük gibi birinci trimesterin kanamalar›yla<br />
kar›flt›r›labilir. Ancak, d›fl gebelik ile uyuflmayan<br />
kanama veya menstrual geçmifli bulunmamaktad›r. ‹statistiksel<br />
olarak, vaginal kanamalar ektopik gebelik yerine daha çok<br />
birinci trimester bulgular›yla ba¤lant›l›d›r (örne¤in; spontan<br />
tehdit edici düflük, servikal polip veya enfeksiyon). 18 Difüz<br />
abdominal a¤r› görülmesinin yan› s›ra, serbest intraperitoneal<br />
kanamadan ötürü peritoneal irritasyon kaynakl› rebaund<br />
hassasiyet de mevcut olabilir.<br />
Adneksiyal bir kitlenin varl›¤› ektopik gebeli¤in tan›s› için<br />
spesifik de¤ildir, gebe hastada olan korpus luteum kisti gibi<br />
adneksiyel kitleler s›kl›kla gebeli¤in bafl›nda görülebilmektedir.<br />
Palpabl adneksiyal kitle, tüm vakalar›n üçte birinden daha<br />
az›nda görülmüfltür ve gebeli¤in rüptüre olup olmad›¤›n›<br />
göstermez. 19 Her ne kadar yayg›n olmasa da, palpabl adneksiyal<br />
kitlenin varl›¤› (uterin fundusdan ve her iki overden ayr›<br />
olmas›), d›fl gebeli¤i yüksek oranda düflündürür.<br />
Acil durumlarda kuldosentez (arka cul-de-sac’dan s›v›n›n<br />
transvajinal aspirasyonu); rüptüre d›fl gebelik flüphesi olan<br />
hastalar›n de¤erlendirilmesinde bir alternatif olmaktad›r. P›ht›laflmam›fl<br />
kan›n aspirasyonu, hemoperitoneumun mevcut<br />
oldu¤unu gösterir. Ancak bu bulgular tek bafl›na d›fl gebeli¤in<br />
tan›s›nda yeterli de¤ildir ve hemorajik korpus luteum, komplet<br />
ya da inkomplet abortus, ovulasyon ya da kuldosentez neticesinde<br />
oluflmufl olabilir. Deneyimlerimize göre bu prosedürlerin<br />
uyguland›¤› ektopik gebeli¤e sahip hastalar›n<br />
%70’inde pozitif tap mevcut olmas› hastaneye baflvurmalar›ndaki<br />
en temel sebeptir. 20 Yinede bu hastalar›n %56’s›nda tüpler<br />
rüptüre olmufltur; intak tubal gebelik tüpün fimbrial<br />
ucundan kanama yoluyla birkaç litre hemoperitoneum üretebilir.<br />
Negatif bir kuldosentez genellikle tubal rüptürü d›fllar.<br />
Yak›n zamanda yay›mlanan bir çal›flmaya göre; hemoperitoneumun<br />
sonografik bulgular› d›fl gebeli¤i kuldosenteze<br />
göre daha iyi tespit edebilmektedir. Otörler d›fl gebeli¤in de-<br />
¤erlendirilmesi esnas›nda TVS uygulanamad›¤› ola¤and›fl›<br />
durumlar haricinde kuldosentezin aktif rolü olmamas› gerekti¤i<br />
sonucuna varm›fllard›r. 21<br />
D›fl gebeli¤in klinik seyri, implante oldu¤u bölgeye ba¤l›d›r.<br />
22 Tüpün ampullas› ektopik implantasyonun en yayg›n<br />
Bölüm 4 Ektopik Gebeli¤in Transvajinal Sonografisi<br />
oldu¤u bölgedir. Di¤er bölgelerde ise d›fl gebelik tüpün duvar›n›<br />
rüptüre edinceye kadar yay›labilmektedir. Tüpün fimbria<br />
ucundan peritoneal kaviteye do¤ru kese içeri¤i çekilmifl halde<br />
tam veya k›smi tubal abort görülebilir. E¤er tüpün fimbrial<br />
ucu t›kanm›flsa, hematosalpenks ile sonuçlan›r. Tüpün dar<br />
istmik bölümünde oluflan d›fl gebelikler genellikle tüpün çap›n›n<br />
küçük olmas›ndan ötürü d›fla do¤ru fliflme yapt›¤›ndan<br />
gebeli¤in erken safhas›nda rüptüre olur.<br />
Tüpün interstisyel bölümünde d›fl gebelik oluflmas› yayg›n<br />
de¤ildir (ektopik gebeliklerin 3%-4%’ü), fakat en ciddi<br />
potansiyel komplikasyonlara sahiptir. Majör uterin damarlara<br />
yak›n olan uterusun kasl› bölgesindeki lokalizasyondan<br />
ötürü gebelik 3-4 ayl›k gestasyona kadar devam edebilmektedir.<br />
Bunun sonucu uterin arter ve venlerde çok ciddi kanamayla<br />
sonuçlanabilir.<br />
Cul-de-sac’taki hematom formasyonu ile sonuçlanan<br />
kronik d›fl gebelikler oluflabilir. 23 Bu tip hastalarda genellikle<br />
tekrarlay›c› ve intermitant düflük atefl ile birlikte palpabl solid<br />
bir kitle mevcuttur. Fizik muayenede genellikle orta hatta belirmifl<br />
sert pelvik bir kitle mevcuttur ve uterustan ay›rt etmek<br />
zordur. Cul-de-sac’taki kan›n p›ht›laflm›fl olmas›ndan ötürü<br />
kuldosentez negatif olabilir. Çok nadir vakalarda konsepsiyona<br />
ba¤l› embriyo ve bileflenleri hücre içi s›v› kayb› ile litopedyon<br />
gebeli¤e yol açar.<br />
‹mplantasyonun nadiren gerçekleflti¤i di¤er bölgeler; intraabdominal,<br />
ovaryan, servikal ve ekstraperitonealdir. Gerçek<br />
ve ileri düzeydeki abdominal d›fl gebelikleri normal intrauterin<br />
gebeliklerden ay›rt etmek zor olabildi¤inden uterusun<br />
amniyotik keseden ve içeri¤inden ayr› olarak ele al›nmas› gerekmektedir.<br />
24 Abdominal gebeliklerin baz›lar›; abort olan fetusun<br />
tüpün fimbrial ucundan geçerek mezenter veya omentuma<br />
tekrar implante olmas›yla oluflur. 24 Bu gebelikler semptomsuz<br />
olarak terme kadar devam edebilir ve do¤umun bafllang›c›nda<br />
zorluklar, büyüme sorunlar›, a¤r› veya do¤umun<br />
sonlanmas› görülebilir. Ekstraperitoneal d›fl gebelikler çok<br />
nadirdir ve muhtemelen broad ligament yapraklar› aras›nda<br />
kesenin patlamas›yla oluflan tubal rüptür sonucu geliflir.<br />
Rüptür, tüpün fimbrial ucu (peritoneum ile kaplanmam›fl)<br />
ile z›t tarafl› gevflek 2 kez katlanm›fl broad ligament bölgesi<br />
aras›nda olur. 24 Tubal içerikler, yumuflak dokuya ve mezosalpinkse<br />
boflalarak daha sonra o bölgede kalmaya devam ederler.<br />
HCG ÖLÇÜMÜ<br />
Erken d›fl gebelik flüphesi olan hastalar›n büyük ço¤unlu¤unu<br />
do¤ru bir flekilde de¤erlendirebilmek için, sonografik bulgular›n<br />
kantitatif serum gebelik testi sonucu ile korele edilmesi<br />
kesinlikle zorunludur. Buna ilave olarak sonografiyi yapan<br />
kiflinin kullan›lan ölçüm metodunu ve duyarl›l›¤›n› bilmesi<br />
önemlidir.<br />
‹drar insan koryonik gonadotropini (hCG) tespit eden<br />
enzimle ba¤dafl›k immuno ölçümler niceliksel de¤ildir ancak<br />
çok duyarl›d›r ve klinik ortam›nda rahatl›kla yap›labilir. Bu<br />
testler gebeli¤in varl›¤›n› veya yoklu¤unu tan›mlarken fayda-<br />
73
Bölüm 5<br />
Tan›mlar<br />
G‹R‹fi<br />
FETAL B‹YOMETR‹<br />
1. Biyometri: fetusun bedensel yap›lar›n› ölçerek gebelik<br />
yafl›n› hesaplayabilmeyi hedefler.<br />
2. Bipariyetal çap (BPD): transtalamik planda fetusun<br />
kafatas›n›n yak›n olan taraftaki en ç›k›nt›l› k›sm›n d›fl<br />
kenar›ndan, uzak olan taraf›n en ç›k›nt›l› k›sm›n›n iç<br />
kenar›na uzanan enlemesine çapt›r.<br />
3. Kar›n çevresi (AC): umbilikal ven ile hepatik venin<br />
birleflti¤i seviyeden geçen, gerçek bir enlemesine kesitte<br />
kar›n çevresinin d›fl çeperinin ölçümüdür.<br />
4. Dolikosefali: daha düzleflmifl görünümlü anormal<br />
kafatas› flekli.<br />
5. Brakisefali: daha yuvarlaklaflm›fl görünümlü anormal<br />
kafatas› flekli.<br />
6. Bafl katsay›s› (sefalik indeks): BPD’nin, oksipitofrontal<br />
çapa (OFD) oran›d›r. Bu sayede bafl›n normal,<br />
brakisefalik ya da dolikosefalik olup olmad›¤›n›n ayr›m›<br />
yap›l›r.<br />
Gebeliklerin takibinde, do¤ru hesaplanm›fl gebelik yafl›ndan<br />
daha de¤erli bir bilgi yoktur. Gebelik yafl›n› bilmek sa¤l›k hizmeti<br />
verenlere do¤ru zamanda serum testlerini önermeyi, diyabet<br />
taramas› yapmay›, anti-D immünoglobulin uygulamay›,<br />
grup B streptokok testini yapmay› ve do¤um zaman›n› belirlemeyi<br />
sa¤lar. Gebelik yafl›n› hesaplarken son adet tarihini<br />
(SAT) kullanmak bir y›¤›n belirsizli¤i de beraberinde getirir.<br />
Bu karmafla özellikle oligoovülasyon, emzirme, hormonal<br />
kontrasepsiyon kullan›m›na ba¤l› düzensiz ovülasyonu olanlarda<br />
daha belirgindir. Ayr›ca kad›n SAT’›n› her zaman do¤ru<br />
hat›rlayamayabilir. Sonuç olarak kesin SAT, ancak baz›<br />
k›staslar›n varl›¤›nda geçerlidir (Tablo 5-1). Kesin SAT’›n<br />
varl›¤›nda bile, ilk üçay ya da ikinci üçay›n erken döneminde<br />
ultrasonografiyle elde edilen bilgiler daha do¤ru bir gebelik<br />
yafl› hesaplanmas›n› sa¤lar. Biyometri ölçümleri ve gebelik<br />
yafl›n› birlikte veren; titizlikle ve dikkatlice haz›rlanm›fl tablolar<br />
oldukça kullan›fll›d›r.<br />
T‹T‹Z YAKLAfiIMIN ÖNEM‹<br />
Literatürde BPD, AC, femur ve orbita gibi ölçümler üzerinden<br />
fetusun normal büyümesini de¤erlendirmeye yarayan<br />
Eugene C. Toy ● Philippe Jeanty<br />
Çeviri: Dr. Selim Büyükkurt<br />
Bölüm 5 Fetal Biyometri<br />
99<br />
pek çok tablo ve nomogram bulunmaktad›r. Bu tablolar›n bir<br />
k›sm› büyük bir özenle ve temel matematik ilkelerine uyularak<br />
haz›rlanm›flt›r. Ancak bu titizlikten yoksun olarak haz›rlanm›fl<br />
tablolar da bulunmaktad›r. Günlük kullan›mda hangi<br />
tablonun seçilece¤i ve o tablonun s›n›rlar›n› bilmek bu aç›dan<br />
ayr›ca önemlidir. Buna örnek olarak “güvenlik s›n›r›”<br />
matematiksel bir veri olarak de¤il de, grafik olarak çizilmiflse<br />
(ya da daha kötüsü güvenlik s›n›r› olmayan bir tablo kullan›l›yorsa)<br />
do¤ru de¤erlendirme yapmaya engel olabilir. Kullan›lan<br />
temel ilkeler ortaya konmufl olup, günümüzde bunlarla<br />
ilgili yaz›l›m programlar› pek çok bilgisayar için haz›r haldedir.<br />
Bu bölümde sunulan temel tan›mlar, ultrasonografi literatüründeki<br />
karmafl›k ve sadece ifli bilenlerin anlayabilece¤i<br />
bir dili çözümlemeye yarayacakt›r. Bu sayede incelenen çal›flman›n<br />
uygun yap›l›p, yap›lmad›¤›n› de¤erlendirebilme imkan›<br />
do¤acakt›r.<br />
NEDEN FETAL B‹YOMETR‹?<br />
Ultrasonografi geliflmeden önceki zamanlarda fetusun ölçümleri<br />
radyolojik tekniklerle yap›labilmekteydi. Ultrasonografinin<br />
geliflimiyle fetusun kemik ve yumuflak dokular›n›,<br />
X ›fl›n›yla yap›landan, daha do¤ru ve h›zl› flekilde ölçmek<br />
mümkün olmufltur. Fetusun büyümesi çok h›zl› oldu¤undan<br />
BPD ve femur uzunlu¤u (FL), 1–2 hafta içinde belirgin olarak<br />
de¤iflmektedir. Bu ölçümler sayesinde afla¤›daki sorulara<br />
yan›t bulunur:<br />
1. Fetusun yafl› nedir?<br />
2. Fetusun boyutlar› gebelik yafl›yla uyumlu mu?<br />
3. Malformasyon içeriyor mu?<br />
‹lk soru modern do¤um hekimli¤i içinde mutlak bir öneme<br />
sahiptir. Rutin ultrasonografi uygulamas›n›n olmad›¤› ülkelerde<br />
en s›k ultrasonografi indikasyonu da yine bu soruya<br />
aranan yan›tt›r.<br />
Fetusun büyümesinin de¤erlendirilip, varsa geliflme gerili¤inin<br />
saptanmas› da çok önemlidir. Zira geliflme gerilikli<br />
bebeklerde ölüm ve ciddi hastal›k (morbidite) riski artm›flt›r.<br />
Perinatal ölümlerin geleneksel nedenlerinde ciddi bir<br />
azalma olmas›nda, konjenital anomalilerin tan›s› önemli bir<br />
yere sahiptir. Anomalinin varl›¤› fetusun ölçümlerini de etkileyebilir.<br />
Üstelik <strong>fetal</strong> biyometrik ölçümleri yaparken fetusun<br />
organlar›n›n da de¤erlendirmesi yap›lmal›d›r. Amerikan Ul-
100 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
Tablo 5-1<br />
Düzenli adet olma öyküsü<br />
Adetler aras›nda normal zaman aral›¤›n›n olmas› (22–34 gün)<br />
SAT’tan önceki son 3 ayda hormon tedavisinin (oral kontraseptifler<br />
veya di¤erleri) kullan›lmam›fl olmas›<br />
Hastan›n SAT konusunda emin olmas› (takvime iflaretleme yapmas›)<br />
SAT’tan bu yana lekelenme ya da kanama görmemesi<br />
SAT’›n yap› ve süre olarak normal olmas›<br />
trasonografi Enstitüsü (AIUM) bu konuda bir k›lavuz haz›rlam›flt›r<br />
(Tablo 5–2).<br />
FETAL B‹YOMETR‹N‹N ‹LKELER‹<br />
Normal De¤erler Ne Kadar Sapma<br />
Gösterir?<br />
Her gebelik haftas›na göre incelenen de¤iflkenin normal de-<br />
¤erlerinin elde edilmesi (ortalama, normalin alt ve üst limitleri),<br />
incelenen fetusun ölçülen de¤iflken aç›s›ndan gebelik<br />
yafl›yla uyum içinde oldu¤unu gösterir. Bu amaçla veri toplan›rken<br />
kesitsel ya da uzunlamas›na yöntemler seçilebilir. Bu<br />
iki yöntem aras›ndaki farklar afla¤›da aç›klanm›flt›r.<br />
Tablo 5-2<br />
Kafa, bafl, boyun<br />
● Beyincik<br />
● Koroid pleksus<br />
● Sisterna magna<br />
● Beyin yan ventrikülleri<br />
● Orta hatta falks<br />
● Kavum septum pellisidum<br />
● Üst dudak<br />
Gö¤üs kafesi<br />
AIUM’UN FETUSUN ANATOM‹K<br />
DE⁄ERLEND‹RMES‹ ‹Ç‹N ÖNER‹LER‹<br />
● Kalbin 4 odac›k görüntüsü ve e¤er teknik olarak mümkünse kalbin<br />
ç›k›fl yollar›<br />
Kar›n<br />
● Mide (varl›¤›, boyutu, yerleflimi)<br />
● Böbrekler<br />
● Mesane<br />
● Umbilikal kordonun bat›na girifl yeri<br />
● Umbilikal kordondaki damar say›s›<br />
Ekstremiteler<br />
● Kollar ve bacaklar: varl›klar› ya da yokluklar›<br />
KES‹N SAT ‹Ç‹N KISTASLAR<br />
Cinsiyet<br />
● Düflük riskli gebelerdeki tek t›bbi indikasyonu ço¤ul gebeliklerin<br />
de¤erlendirilmesidir.<br />
Kaynak: Obstetrik Ultrasonografi Muayenesi için AIUM’un Uygulama K›lavuzu<br />
Hasta seçimi<br />
Gebelik yafl›n›n ± 1 gün farkla hesaplanabildi¤i, in vitro fertilizasyon<br />
yap›lan hastalar, tarihlerin kesine yak›n hat›rlanabildi¤i<br />
hasta grubudur. Ovülasyon indüksiyonu ve inseminasyonun<br />
yap›ld›¤› hastalarda ise hata pay› biraz daha belirgindir<br />
(± 3 gün). E¤er düzenli bir flekilde vücut s›cakl›¤› ölçümü<br />
yap›larak yumurtlaman›n zaman› tayin edildiyse ya da<br />
döllenme zaman›ndan kesin olarak emin olmak mümkünse,<br />
bu bilgiler arac›l›¤›yla da gebelik yafl› kesin olarak hesaplanabilir.<br />
Hasta seçimindeki bir di¤er yol da düzenli adetleri olan,<br />
SAT’›ndan emin ve gebeli¤in erken dönemlerinde (< 14 hafta)<br />
ultrasonografi çekilerek sa¤lamas› yap›lan hastalar› kullanmakt›r.<br />
Adetlerinin zaman› konusunda kuflkular› olan<br />
hastalar, <strong>fetal</strong> biyometri çal›flmalar›na dahil edilmemelidirler.<br />
Bu k›staslara ek olarak, hastalarda gebelik yafl›n›n do¤rulu¤una<br />
etki edebilecek t›bbi, cerrahi ve obstetrik komplikasyonlar›n<br />
bulunmad›¤›ndan da emin olunmal›d›r. Tercihen hastalar,<br />
do¤umu 38–42 haftalar aras›nda gerçekleflen ve konjenital<br />
anomali veya büyüme gerili¤ine ait bulgu tafl›mayanlar<br />
aras›ndan seçilmelidir.<br />
Çal›flma Türleri: Kesitsel ya da<br />
Uzunlamas›na?<br />
Fetusun büyümesi iki ayr› türdeki çal›flmayla incelenebilir:<br />
kesitsel ya da uzunlamas›na. Kesitsel çal›flmada pek çok özelli¤e,<br />
gebelik boyunca sadece bir kez bak›l›r. Uzunlamas›na<br />
çal›flmada ise az say›daki fetus, ard›fl›k olarak incelenir.<br />
Kesitsel çal›flmalar baz› önemli yararlar sa¤lamaktad›rlar:<br />
(1) nispeten k›sa bir zamanda tamamlanabilir, (2) hastalar<br />
sadece bir kez muayene edildi¤inden verilerin toplanmas› kolayd›r<br />
ve (3) istatistiksel de¤erlendirme kolayd›r. Di¤er taraftan<br />
önemli zaaflar› da vard›r: (1) bireysel büyüme özelliklerini<br />
tafl›mazlar (“toplumun” büyüme özelliklerini gösterirler),<br />
(2) kesitsel çal›flmalardaki verilerin istatistiksel incelemesi,<br />
uzunlamas›na çal›flmalarda elde edilenlerinki kadar uygun<br />
sonuçlar vermeyebilir, (3) anormal büyüme e¤risine sahip fetuslar›n<br />
ve/veya gebelik yafl›n›n iyice de¤erlendirilemedi¤i<br />
hastalar›n çal›flmaya al›nmas› tehlikesi vard›r ve (4) olgu say›s›n›n<br />
fazlal›¤› nedeniyle yenido¤anlar›n takibi sorunludur.<br />
Bu sonuncu durum nedeniyle e¤rinin erken ve geç gebeli¤e<br />
ait bölümlerinde uç de¤erler ortaya ç›kar.<br />
Oldukça s›k yap›lan bir hata, her fetusun sadece 1 kez incelenmifl<br />
olmas› kural›n›n çi¤nenmesidir. Bu kurala uyulmad›¤›nda<br />
sapma de¤erlerinde bozulma ve güvenlik s›n›rlar›n›n<br />
do¤rulu¤unda kuflku meydana gelmektedir. Buna ra¤men<br />
makalelerde hala “150 hasta toplam 215 kez muayene edildi”<br />
ifadesine rastlanmaktad›r.<br />
Uzunlamas›na çal›flmalar›n birçok yarar› vard›r: (1) gebelik<br />
yafl› az say›daki hasta için hesaplan›r, (2) gebelik yafl› sadece<br />
erken gebelikte, bir kez hesaplan›r, (3) anormal büyüme<br />
e¤rileri kolayca tan›n›r, (4) istatistiksel incelemelerde kuvvetli<br />
uyum ve hesaplama kolayl›¤› vard›r. Ne yaz›k ki, çal›flmalar›n<br />
do¤as› nedeniyle ayn› fetusun tüm gebelik boyunca incelenmesi<br />
flartt›r. Bu nedenle veri toplanmas› uzun zaman al›r<br />
ve annelerin takipleri aksatmadan gelmesini sa¤lamak gerekir.<br />
Matematiksel, biyolojik ve epidemiyolojik olarak uzunlamas›na<br />
çal›flmalardan elde edilen verilerin daha de¤erli oldu-<br />
¤unu gösteren pek çok kan›t bulunmaktad›r.
Denklemlerden Tahmin Etme<br />
Fetal biyometrinin amac› fetusa ait bilgilerin tahmin edilmesi<br />
ve sonras›nda yap›lan tahminin ne kadar uyumlu oldu¤unun<br />
do¤rulamas›n›n yap›lmas›d›r. Grafiklerin x do¤rusu üzerinde<br />
ya da nomogramlar›n sol ucunda belirtilen de¤iflkenler (ör:<br />
gebelik yafl›) saptanan de¤er ad›n› al›r. y do¤rusundaki de¤iflken<br />
ise tahmin edilen de¤er olarak an›l›r. S›k yap›lan bir hata<br />
da tahmin edilen de¤eri kullanarak, saptanan de¤eri bulmaya<br />
çal›flmakt›r. Buna örnek olarak BPD ölçüldükten sonra, yaz›y›<br />
sa¤dan sola do¤ru okumaya çal›flarak, gebelik yafl› kolonunda<br />
bak›p yafl› elde etmeye çal›flmak gösterilebilir. Matematiksel<br />
olarak “iki yönlü” okuma do¤ru de¤ildir. Bu flekilde yap›lacak<br />
uygulaman›n uygunsuzlu¤unun bir di¤er nedeni de güvenlik<br />
s›n›r›n›n hatal› ölçekte temsil edilmesidir (ya da bulmak<br />
mümkün olmaz). Bu durum biraz kafa kar›flt›r›c› gibi görünmektedir.<br />
Veriler toplan›rken saptanan de¤er ile tahmin<br />
edilen de¤er aras›ndaki iliflki, tahmin edilen de¤erle saptanan<br />
de¤er aras›ndakinden farkl›d›r! E¤er BPD 45 mm ölçüldüyse<br />
buna karfl›l›k gelen gebelik haftas› 19’dur. Buradan hareketle<br />
19 hafta için ortalama BPD de¤eri 45 mm olmal›d›r. Gerçekte,<br />
Tablo 5–3’te gösterilen ve yukar›da anlat›lan karelerin toplam›<br />
tekni¤ine göre tahmin edilen de¤er 46 mm olacakt›r.<br />
Güvenlik S›n›rlar› Nas›l Hesaplanmal›<br />
Ortalama büyümeyi hesaplayabildikten sonra, bireyin normalden<br />
ne kadar sapma gösterebilece¤i ve bunun nereye kadar<br />
hala normal kabul edilebilece¤i sorusu gündeme gelmektedir.<br />
Ayn› soruyu istatistik terimleri içinde soracak olursak, “Normale<br />
göre da¤›l›m nedir?” demek gerekir. Bu da¤›l›m› de¤erlendiren<br />
istatistiksel de¤iflken standart sapmad›r. Standart sapma<br />
küçüldükçe, ele al›nan örne¤in ortalamaya göre farkl›l›¤›<br />
da azalmaktad›r. Standart sapma ayr›ca normalli¤in istatistiksel<br />
s›n›rlar›n› tan›mlamada da kullan›lmaktad›r. Bu de¤erler<br />
güvenlik s›n›r› olarak adland›r›lmaktad›r (fiekil 5–1 ve 5–2).<br />
Geleneksel olarak güvenlik s›n›rlar› 5. ve 95. yüzdelik dilimler<br />
(± 1.66 standart sapma) ya da 1. ve 99. yüzdelik dilimler (±<br />
2.38 standart sapma) olarak kabul edilirler. ‹ki standart sapma<br />
toplumun %95’ine karfl›l›k gelmektedir ve bu da %2.5’u normalin<br />
alt›nda, %2.5’u da normalin üzerinde demektir. En alt<br />
ve üstteki yüzdelik dilimlerin d›fl›ndaki de¤erler anormal kabul<br />
edilmektedir. Ak›lda tutulmas› gereken bir baflka konuysa<br />
s›kl›kla kullan›lan 5. ve 95. yüzdelik dilimlerin, incelemeye al›nan<br />
toplumun %10’unu normal de¤erlerin d›fl›nda tutaca¤›d›r.<br />
Fakat bu durum, incelenen kiflinin anormal oldu¤u fleklinde<br />
yorumlanmamal›d›r. Yap›lan ölçümlerde elde edilen de¤erlerdeki<br />
farkl›l›klara ra¤men, standart sapmada anlaml› de¤ifliklikler<br />
olmuyorsa ele al›nan denklemin öngörme yetene¤inin<br />
yüksek oldu¤u kabul edilir. Standart sapmada de¤iflkenli¤in<br />
olmamas› Bartlett testi veya Levene testiyle irdelenebilir.<br />
Çal›flman›n yöntemi ve yap›lan istatistiksel inceleme, elde<br />
edilecek biyometrik bilginin güvenilirli¤ini ve en iyi biyometri-gebelik<br />
yafl› uyumunu verecek matematiksel modelin oluflumunu<br />
etkileyebilir. Ultrasonografi yapan kifli için hangi<br />
denklemin kullan›laca¤› önemli bir konudur. Seçilecek olan<br />
denklem genifl örneklem büyüklü¤üne sahip bir çal›flmadan<br />
elde edilmifl ve çok say›da ba¤›ms›z de¤iflkeni kullanan bir yap›da<br />
olmal›d›r. Denklem, e¤rinin uçlar›n› eflit flekilde temsil<br />
etmelidir. E¤er tüm bu k›staslar› karfl›layan birden fazla<br />
denklem varsa, kesitsel çal›flma yerine e¤ri temelli uzunlamas›na<br />
yap›lm›fl olan çal›flma seçilmelidir. Dikkat edilmesi gere-<br />
Bölüm 5 Fetal Biyometri<br />
101<br />
ken bir baflka konuysa çal›flman›n incelenen gebelik haftas›n›<br />
kapsayacak flekilde yap›l›p yap›lmam›fl oldu¤udur. Baz› çal›flmalar<br />
femurun sadece 12.-22. haftalar aras›ndaki büyümesini<br />
tarif ederler. Tan›mlanan haftalar›n d›fl›nda bu çal›flmay›<br />
kullanmak uyumsuz sonuçlar do¤uracakt›r.<br />
Bir de¤erden gebelik yafl›n›n hesaplanmas›n› sa¤layan<br />
tablo tersine bir ifllem için, yani gebelik yafl›ndan elde edilmifl<br />
de¤erin uygunlu¤unu hesaplamak için kullan›lmamal›d›r.<br />
Afla¤›da sunulan denklemler, aksi belirtilmedikçe Jeanty<br />
ve arkadafllar›na aittir. E¤ri kullan›lmas›n›n mant›¤› yukar›da<br />
aç›klanm›flt›r. Yay›nlanm›fl tüm e¤rileri tart›flmak, bu bölümün<br />
hedefinin d›fl›ndad›r. K›lavuzlar okuyucuya hangi e¤rinin<br />
kullan›m aç›s›ndan kullan›fll› oldu¤unu anlamada yard›mc›<br />
olacakt›r. Tek bafl›na yeterince uygun olmay›p, bir araya<br />
getirildi¤inde ortalama olarak mükemmelleflen “birlefltirilmifl”<br />
e¤rilerden kaç›n›lmal›d›r.<br />
Tüm nomogramlarda ölçülen de¤er sol kolonda, tahmin<br />
edilen de¤erse sa¤ kolonda listelenmektedir. Bunu standart<br />
hale getirmek için geçmiflte yo¤un emek harcanm›flt›r. Tüm<br />
ölümler ayn› üniteler kullan›larak belirtilmektedir: milimetre,<br />
SAT’›n ilk gününden itibaren hafta + gün ve gram.<br />
GEBEL‹K YAfiININ TAHM‹N ED‹LMES‹<br />
Tan›m<br />
Gebelik yafl›n› tahmin etmede farkl› yollar kullan›labilir. Döllenme<br />
yafl› SAT’›n ilk gününden hesaplanmaktad›r. Teorik<br />
olarak yumurtlaman›n meydana geldi¤i zamana 2 hafta eklenerek<br />
hesaplanan gebelik yafl›, genellikle kabul edilen de¤iflkendir.<br />
Bu yöntemin adete göre hesaplanan gebelik süresine<br />
üstünlü¤ü, oligomenore ve gecikmifl yumurtlama gibi sorunlar›<br />
ortadan kald›rmas›d›r.<br />
Haftalar say›l›rken, içinde bulunulan hafta yerine tamamlanm›fl<br />
hafta üzerinden hesap yap›l›r. Bu hesapla SAT’› 1 Ocak<br />
olan hasta, 1 fiubat’ta gebeli¤inin 4. haftas›nda olacakt›r.<br />
Gebelik Yafl›n›n De¤erlendirilmesinde<br />
Önerilen De¤iflkenler<br />
Bu bölümdeki tüm tablolarda gebelik yafl› teorik olarak normal<br />
adet döngüsüne göre (döllenme tarihinden 15 gün öncesi),<br />
hafta ve gün olarak gösterilmektedir. Günler haftalar›n<br />
yan›nda ondal›k sistem yerine (+ gün) olarak gösterilerek dönüfltürme<br />
s›ras›nda meydana gelecek kar›fl›kl›klar›n önüne<br />
geçilmeye çal›fl›lm›flt›r. Ölçümler santimetre yerine milimetre<br />
olarak verilmektedir. Bunun nedeni Uluslararas› Üniteler<br />
Sistemi’nin birincil üniteden ikincil üniteye do¤ru 103 olarak<br />
artacak flekilde (bin, milyon, milyar, binde bir, piko, vs.) yapt›¤›<br />
düzenlemenin santimetreyi içermemesidir1 .<br />
Gebelik yafl›n› tahmin etmek için önerilen de¤iflkenler<br />
afla¤›da verilmifltir.<br />
Gebelik kesesi<br />
Endovajinal probla yap›lan ultrasonografik incelemede, tipik<br />
olarak embriyo ya da yolk kesesi görülmeden önce içi anekoik,<br />
çevresi ekojenik halka fleklinde bir yap› olarak gözlemlenir.<br />
Ortalama çap›n›n hesaplanmas› için üç ortogonal planda al›nan<br />
ölçümler kullan›l›r. Bu yolla elde edilmifl ortalama kese
Bölüm 6<br />
Tan›mlar<br />
G‹R‹fi<br />
DO⁄UMSAL KALP HASTALIKLARININ<br />
PRENATAL TANISI<br />
1. Kardiyovasküler profil skoru: <strong>fetal</strong> kalbin iyilik durumunu<br />
gösteren ve zay›f prognoz ile iliflkili bulunan<br />
semikantitatif skorlard›r. Befl kategoriden oluflur: Hidrops,<br />
venöz Doppler, arteriyel Doppler, kalp boyutu<br />
ve anormal myokard fonksiyonu.<br />
2. Do¤umsal kalp hastal›¤›: kalbin gelifliminin bafllay›p tamamland›¤›<br />
4-8 haftalar aras›nda (konseptüel yafl) ortaya<br />
ç›kan ve do¤umda mevcut olan kalp defektleridir.<br />
3. Doppler ekokardiyografi: fetusda ultrasonik görüntüleme<br />
rehberli¤inde fizyolojik de¤erlendirme yap›lmas›n›<br />
sa¤layan tekniktir. Fetal dolafl›mda seçilen herhangi<br />
bir bölgeden kan ak›m h›z› örneklenebilir ve<br />
renk veya velosite (pulsed Doppler sonografi) ile gösterilebilir.<br />
Fetusda triküspid kapak regürjitasyonu gibi<br />
yüksek h›zdaki jetlerin de¤erlendirilmesinde kontinü<br />
Doppler sonografi kullan›l›r.<br />
4. Disritmi: normal kardiyak siklusde, her biri ventriküler<br />
kontraksiyon ile devam eden düzenli atriyal kontraksiyonlar<br />
söz konusudur, bunun d›fl›ndaki herhangi bir<br />
anormal ritim disritmidir.<br />
5. Fetal konjestif kalp yetersizli¤i: <strong>fetal</strong> dolafl›mdaki yetersiz<br />
doku perfüzyonu durumudur. Fetal sirkülasyon<br />
ve vital organlardaki kan ak›m› sensörleri taraf›ndan<br />
tetiklenen reflekslerle ortaya ç›kar.<br />
6. Fetal ekokardiyografi: <strong>fetal</strong> kardiyak anatomi ve fizyolojinin,<br />
ekstrakardiyak damarlar›, periferal arter ve<br />
venleri de kapsayacak flekilde detayl› ultrasonik muayenesidir.<br />
Fetusda do¤umsal kalp hastal›klar› ve konjestif<br />
kalp yetersizli¤inin tan›s›nda kullan›lan bir testtir.<br />
7. Fetal kalp taramas›: <strong>fetal</strong> kalbin 4 boflluk görüntüsü<br />
(temel) ve ç›k›fl yolu görüntülerini (geniflletilmifl temel)<br />
de¤erlendirmelerini içeren k›sa sonografik muayenesidir.<br />
Kardiyovasküler sistem fetusun iyilik hali hakk›nda çok genifl<br />
bilgiler sa¤lar. Noninvaziv tekniklerin, özellikle ultrasonografinin<br />
h›zl› geliflmesi bu de¤erlendirmeyi kolaylaflt›rmaktad›r.<br />
Fetus, ultrasonik teknoloji ve di¤er <strong>fetal</strong> de¤erlen-<br />
Bölüm 6 Do¤umsal Kalp Hastal›klar›n›n Prenatal Tan›s› 121<br />
James Huhta ● Ana Luisa Neves<br />
Çeviri: Dr. Rukiye Eker Ömero¤lu<br />
dirme tekniklerindeki h›zl› de¤iflimler nedeniyle yeni bir<br />
hasta grubu haline gelmifltir. Fetal biofiziksel profil <strong>fetal</strong> iyilik<br />
halindeki de¤ifliklikleri saptamakta faydal›d›r ve beyin<br />
fonksiyonlar›ndaki de¤ifliklikleri de de¤erlendirebilir. 1,2 Fetusun<br />
kardiyak de¤ifliklikler nedeniyle erken do¤urtulma<br />
karar›, pre ve postnatal risklerin birlikte hesaplanmas› sonucu<br />
verilmelidir. Fetusta kardiyovasküler de¤iflikliklerin<br />
di¤er organ fonksiyonlar›yla etkileflimi henüz tam anlafl›lamam›flt›r.<br />
Bu nedenle herhangi bir de¤erlendirme obstetrisyen,<br />
perinatolojist, kardiyolog ve neonatolojilerden oluflmufl<br />
bir ekip gerektirir. 3,4<br />
Kardiyak defektler Amerika Birleflik Devletlerinde bebek<br />
ölümlerinin en s›k nedenidir. 5 Yaklafl›k 1000 canl› do¤umda<br />
8 olan s›kl›k oran›, spontan abortuslarda, ölü do¤anlarda ve<br />
erken gebelik haftalar›ndaki bebeklerde daha yüksektir. 6<br />
Kalp defektlerinin etyolojisinin bilinmemesine ra¤men, populasyon<br />
çal›flmalar› çok say›da faktörün do¤umsal kalp hastal›¤›<br />
riskini artt›rd›¤›n› düflündürmektedir. Do¤umdan<br />
sonra ilk 1 yaflda kalp cerrahisi gerektiren ciddi do¤umsal<br />
kalp hastal›¤› s›kl›¤› ise 1000 canl› do¤umda 2,5-3 civar›ndad›r.<br />
Orta derecede ciddi olan formlar ise 1000’de 3’lük k›sm›<br />
oluflturur. 7<br />
Maternal folat eksikli¤i gibi çeflitli faktörler konotrunkal<br />
defektler, nöral tüp defektleri, orofasiyal defektler ve<br />
ekstremite anormallikleri gibi anomalilerle beraber olabildi¤i<br />
gibi artm›fl spontan düflük oran› ile de beraberdir. 8-11<br />
Do¤umsal kalp hastal›klar›n› engelleyecek herhangi bir<br />
strateji prekonsepsiyonel folik asid deste¤i ve dengeli bir<br />
beslenme içermelidir. 12,13 Diyafragma hernisi, kistik adenomatoid<br />
malformasyon, omfalosel ve atrioventriküler<br />
malformasyonlar gibi yap›sal malformasyonlar kadar intrauterin<br />
büyüme gerili¤i, hidrops, indometasin ile tokolitik<br />
tedavi ve <strong>fetal</strong> anemi gibi patofizyolojik durumlar da<br />
azalm›fl efektif kardiyak output ile birlikte olabilir. 14 Bu durumlarda<br />
kardiyovasküler profil skorunu, <strong>fetal</strong> konjestif<br />
kalp yetersizli¤inin varl›¤› ve ciddiyetinin de¤erlendirilmesinde<br />
kullan›r›z. 15<br />
KARD‹YAK ANATOM‹ VE FETAL DOLAfiIM<br />
Kardiyak anatominin iyi anlafl›lm›fl olmas›, klinik ekokardiyografinin<br />
uygun yorumu için flartt›r. Normal kalpte, sa¤ atriyum<br />
kardiyak kitlenin sa¤ ön k›sm›n› oluflturur. D›fl duvar-
122 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
lar› venöz komponentler taraf›ndan yap›land›r›lm›flt›r (superior<br />
ve inferior vena cava ve koroner sinüsün boflald›¤›) ve ön<br />
k›s›mda üçgen fleklindeki apendaj› aortan›n sa¤ duvar›n› çevreleyecek<br />
flekilde uzan›r. Dahili olarak atriyumun düz yüzeyli<br />
venöz komponenti ile birleflir. Terminal krestten bafllayan<br />
taraks› kaslar sa¤ atriyumun serbest duvar ön yüzü boyunca<br />
paralel seyrederler. 16<br />
Atriyal septum interatriyal (sa¤ ve sol atriyum aras›) ve<br />
atriyoventriküler (sa¤ atriyum ve sol ventrikül aras›) olmak<br />
üzere iki komponente sahiptir. ‹nteratriyal k›s›m nisbeten<br />
küçüktür ve en belirgin özelli¤i fossa ovalisdir. Fetal ve neonatal<br />
dönemde, fossa ovalisin valvi ka¤›t inceli¤inde, translüsen<br />
bir membran fleklindedir. Fossa ovalisin tersine, foramen<br />
ovale iki atriyum aras›nda bir geçifl sa¤lar. Limbusun anterosuperior<br />
yüzü ile fossa ovalis valvi aras›ndan uzan›r, ard›ndan<br />
naturel valvüler perforasyon arac›l›¤›yla (ostium sekundum)<br />
sol atriyuma aç›l›r.<br />
Sol atriyum, orta hatta posterosuperior bir odac›kt›r,<br />
pulmoner venöz kan› alarak mitral kapak kanal›yla sol ventriküle<br />
ulaflt›r›r. Sol superior vena kava persiste etti¤i zaman,<br />
direne oldu¤u koroner sinüs genellikle oldukça genifltir,<br />
baz› vakalarda sol atriyal duvar›n belirginleflmesine neden<br />
olabilir bu da desendan torasik aorta ile kar›flt›r›labilir.<br />
Sa¤ tarafda oldu¤u gibi sol atriyum da serbest duvar ve septuma<br />
sahiptir. Serbest duvar kubbe flekillidir, pulmoner<br />
venleri al›r ve parmak fleklinde bir apendaj› vard›r. Sol atriyum<br />
taraks› kaslara sahip de¤ildir ve krista terminalis<br />
yoktur. 16<br />
Atriyoventriküler kapaklar kan ak›m›n›n tek yönlü<br />
olmas›n› sa¤lar ve atriyum ve ventrikülleri elektriksel olarak<br />
ay›r›r. Her kapak 5 komponente sahiptir. Anulus, lifletler,<br />
kommissurlar valvüler aparatusu flekillendirir, tendinöz<br />
kordlar (chordae tendineae) ve papiller adeleler ise<br />
tensör aparatlar› oluflturur. Her iki kapa¤›n da anülüsü,<br />
tam planar olmaktan çok biraz eyer fleklindedir ve lifletlerin<br />
bafllad›¤›, fibroz dokudan oluflan bir halka fleklindedir.<br />
16<br />
Anatomik olarak, sa¤ ventrikül inlet, trabeküler ve outlet<br />
olarak üçe ayr›labilir. Üç parçal› odac›k yap›s›, sa¤ ventrikülün<br />
embriyolojik geliflimi ile iliflkilidir. ‹nlet k›s›m triküspid<br />
kapa¤›n oldu¤u bölgedir ve s›n›rlar› kordal insersiyon<br />
ile belirlenir. Anteroapikal olarak belirgin kas bandlar›<br />
septumdan serbest duvara do¤ru geçer ve trabeküler bölgeyi<br />
ay›r›rlar. Septal band, genifl ve uzun köke ilaveten küçük<br />
inferior ve anterior limbleri ile Y fleklinde bir yap›d›r.<br />
Bu iki limb, s›ras›yla outlet septumu kucaklar ve medial triküspid<br />
papiller adeleyi meydana getirir. Apikal olarak, septal<br />
band apikal trabekülasyonlarla birleflir ve anterior triküspid<br />
papiller adele taban›na eklenen moderatör band›<br />
oluflturur.<br />
Sol ventrikül, septal ve serbest duvar komponentlerinden<br />
oluflan sol arka boflluktur, girifli ve ç›k›fl›, s›ras›yla<br />
mitral kapak ve aort kapa¤› taraf›ndan oluflturulur.<br />
Ventriküler apeks düz, yüzeysel trabekülasyonlarla karakterizedir<br />
ve septal yüzeyin 1 / 2 -1/3 apikal k›sm› ince trabeküllüdür.<br />
16<br />
‹ntrauterin hayatta, vena kava superiordan gelen oksijeni<br />
düflük kan sa¤ atriumdan triküspid kapak arac›l›¤› ile<br />
sa¤ ventriküle geçerken, inferior vena cava yoluyla gelen<br />
yüksek oksijenli plasental ak›m östakian valv taraf›ndan foramen<br />
ovale ve sol atriyuma yönlendirilir. Sonuçta, iyi oksijenlenmifl<br />
kan sol kalp taraf›ndan koroner arterlere, üst<br />
ekstremitelere ve h›zla geliflen santral sinir sistemine tafl›n›r<br />
(fiekil 6-1).<br />
Fetal hayat boyunca, patent duktus arteriyozus varl›¤›<br />
aort ve pulmoner arter bas›nçlar›n›n eflit olmas›na ve fizyolojik<br />
pulmoner hipertansiyona yol açar. Böylece <strong>fetal</strong> ve neonatal<br />
hayat boyunca sa¤ ventriküler hipertrofi mevcuttur ve sa¤<br />
fiekil 6-1. Fetal dolafl›m. Fetal kalbin yolaklar› ve örnek oksijen satürasyon<br />
de¤erleri (rakamla). Sol taraf yolu (k›rm›z›), umblikal venden(UV) gelen iyi<br />
oksijenleflmifl kan duktus venozus (DV) (veya karaci¤erin sol yar›s›), inferior<br />
vena kava (IVC), foramen ovale (FO), sol atriyum (LA) ve ventrikül (LV),<br />
asendan aort (AO), aortik istmus yoluyla desandan AO ya ulafl›r. Superior<br />
vena kava (SVC) ve IVC’den gelen deoksijene kan ise sa¤ atriyum (RA), ventrikül<br />
(RV), pulmoner kök (PA) ve duktus arteriyozus (DA) dan oluflan sa¤<br />
taraf yolunu (mavi) oluflturur. (CA, kommon karotis arter, FOV, foramen<br />
ovale valvi, LHV, sol hepatik ven; LP, sol portal branfl; MHV, medial hepatik<br />
ven; MP, portal ana kök; PV, pulmoner ven, RHV, sa¤ hepatik ven; RP,<br />
sa¤ portal branfl (Kriserud T.Physiology of the <strong>fetal</strong> circulation. Seminars in Fetal<br />
and Neonatal Medicine 2005; 10(6): 493-503).
ventrikül kal›nl›¤› sol ventrikül gibidir. Fetal ventriküler bas›nçlar,<br />
<strong>fetal</strong> duktal konstriksiyon gibi sa¤ ventrikül ve pulmoner<br />
arter bas›nçlar›n› sol ventrikül bas›nc›n›n üstüne ç›kartan<br />
nadir haller d›fl›nda eflittir. Fetusda, pulmoner ve sistemik<br />
dolafl›mlar ayr› oldu¤u için, her ventrikülün at›m hacmi<br />
kendi ön yük, arka yük ve kontraktilitesine ba¤l›d›r. Ventriküller<br />
ortak kalp h›z› ve foramen ovale sayesinde benzer<br />
olan atriyal bas›nçlarla ba¤lant›l›d›r. Ba¤lant›l› olduklar› bir<br />
baflka fley de ventriküler septum ve geniflçe duktus arteriyozus<br />
aç›kl›¤› sonucu ortak arteriyel bas›nçlard›r. Sa¤ ve sol atriyal<br />
bas›nçlar foramen ovale nedeniyle daima eflittir, ventrikül<br />
bas›nçlar› da duktus arteriyozus nedeniyle eflittir. Sol ventrikül<br />
vücudun üst k›sm›na ve serebral dolafl›ma kan gönderirken,<br />
sa¤ ventrikül pulmoner arterlere ve duktus arteriyozus<br />
kanal›yla vücudun alt k›sm›na ve plasentaya gönderir.<br />
Vücudun üst ve alt vasküler yataklar› ise aortik istmus yoluyla<br />
iliflkilidir. 17<br />
Paralel ventriküler ejeksiyona özgü özellik, bir ventrikülün<br />
ön yükünün artmas› durumunda, o ventrikülün<br />
outputu düflerken, di¤er ventrikül outputunun kompansatuvar<br />
olarak artmas›d›r. Do¤umsal kalp hastal›klar›nda s›kl›kla<br />
görülen kalp boflluklar›n›n disproporsiyone büyümelerinin<br />
nedeni budur. Paralel dolafl›mda ventriküler outputlar farkl›<br />
olabilir ve kalbin bir yan›n›n obstrüksiyonunda, di¤er taraf<br />
çal›flmas›n› art›rabilir, hatta bütün dolafl›m› tek bafl›na<br />
sa¤layabilir (Bkz. fiekil 6-1). 17<br />
Tablo 6-1<br />
Bölüm 6 Do¤umsal Kalp Hastal›klar›n›n Prenatal Tan›s›<br />
123<br />
Kalp h›z›n›n <strong>fetal</strong> kombine kardiyak output üzerine etkisi<br />
postnatal dönemden daha belirgindir. Fetus 50-200 aras›nda<br />
de¤iflen kalp h›z›na sahiptir ve bu düzeylerde ventriküllerin<br />
at›m hacimleri yeterli kombine kardiyak outputu ve doku<br />
perfüzyonunu idame ettirmeye adapte olabilir. Bu s›n›rlar›n<br />
d›fl›ndaki h›z s›kl›kla kalp yetersizli¤i ile sonuçlan›r. Kardiyak<br />
outputun major belirleyicisi <strong>fetal</strong> ventrikülün arka yüküdür.<br />
Ejeksiyona direnç oluflturan herhangi bir etki hem sistolik<br />
hem de diyastolik fonksiyonlar üzerine etki ederek ventriküler<br />
at›m hacmini düflürecektir.<br />
FETAL KALP ‹NCELEMES‹<br />
Fetal ekokardiyogram <strong>fetal</strong> kalp taramas› ile kar›flt›r›lmamal›d›r.<br />
‹kisi aras›ndaki fark tablo 6-1’de gösterilmifltir. ‹nternasyonal<br />
Obstetrik Jinekoloji Ultrason Derne¤i’nin önerileri<br />
göz önünde bulundurulmal›d›r. 18,19<br />
Fetal Kalp Taramas›<br />
“Temel” ve “geniflletilmifl temel” <strong>fetal</strong> kardiyak tarama muayenesi<br />
düflük risk gebelerde 18-22 gebelik haftalar›nda, do¤umsal<br />
anomaliler için yap›lan genel <strong>fetal</strong> anatomik ultrason görüntülemesidir.<br />
“Temel” kardiyak tarama muayenesi <strong>fetal</strong> kalbin 4<br />
boflluk görüntüsünün spesifik kriterlerle dikkatli de¤erlendirmesine<br />
dayan›r. “Geniflletilmifl temel” kardiyak muayene ise<br />
ç›k›fl yollar›n›n gösterilmesini gerektirir. 18 Sorumlu personeli<br />
obstetrisyenler, radyolojistler ve sonograf›rlar oluflturur.<br />
FETAL KALP TARAMASI ‹LE FETAL EKOKARD‹YOGRAMIN KARfiILAfiTIRILMASI<br />
Fetal Kalp Taramas› Fetal Ekokardiyogram<br />
Süre 15 dk 45 dk<br />
Endikasyon Herkese Kardiyak anomali riski artm›fl gebelere<br />
Sorumlu Personel Obstetrisyen veya radyolog Do¤umsal kalp hastal›klar› konusunda bilgili uzmanlar<br />
De¤erlendirme Kalbin 4 boflluk görüntüsü Kardiyak aks ve situs<br />
Kalp sol gö¤üs kafesinde görülür, Ventriküler morfoloji<br />
Kardiyak apeks yaklafl›k 45 derece Perikardiyal efüzyon<br />
solu gösterir, Venöz-atriyal, atriyoventriküler ve ventriküloarteriyel ba¤lant›lar<br />
LV/RV oran› yaklafl›k 1:1’dir, Sa¤ ve sol ventrikül ç›k›fl yolu traktlar›n›n büyüklükleri<br />
Sol ve sa¤ ç›k›fl yolu traktlar› birbirini ve iliflkileri<br />
çaprazlamal›d›r, pulmoner arter hafifçe genifl Duktal ve aortik arklar<br />
olmak üzere benzer çaptad›rlar. ‹nterventriküler septum<br />
Atriyal septum, atriyal boflluk boyutlar› ve foramen ovale<br />
Atriyoventriküler ve seminüler kapaklar<br />
Her ba¤lant›dan geçen ak›m, Doppler ak›m haritalamalar›<br />
görünümü
124 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
Fetal ekokardiyografi, <strong>fetal</strong> anatominin detaylar›na<br />
odaklan›r ve do¤umsal kalp hastal›klar›n›n prenatal tesbiti<br />
ve yorumu konusunda ilave tecrübesi olan hekimler taraf›ndan<br />
yap›l›r. Öyküde anomali varl›¤›, biyokimyasal anormallikler<br />
veya <strong>fetal</strong> patoloji düflündüren standart görüntüleme<br />
nedeniyle yap›l›r. Fetal kalp taramas› 4 boflluk planda<br />
kardiyak situs, aks, pozisyonun ve atriyoventriküler kapaklar›n<br />
de¤erlendirmesine dayan›r. Normal 4 boflluk görünümün<br />
anahtar komponentleri intakt interventriküler septum<br />
ve atriyal septum primumdur. Genellikle, sol ve sa¤<br />
ventrikül aras›nda disproporsiyon yoktur. Moderatör band<br />
morfolojik sa¤ ventrikülün tan›nmas›nda yard›mc› olur<br />
(fiekil 6-2).<br />
Normal kalp gö¤üsün 1/3’ünden daha fazla bir alan kaplamaz.<br />
Kalp yetersizli¤i geliflme riski olan yap›sal ya da fonksiyonel<br />
kalp hastal›klar›nda kalbin gö¤se oran› faydal› prognostik<br />
bir bulgudur. Kalp çevresi ve toraks çevresi ölçülür ve<br />
oranlan›r. Bu oran en az bir kaburgan›n bütünüyle görüldü-<br />
¤ü, abdominal bir yap›n›n görülmedi¤i, 4 boflluk görüntüyü<br />
de içine alan gö¤üs enine kesit plan›nda yap›labilir. Kardiyotorasik<br />
çevre oran› 17 haftal›kta 0.45, miadda 0.5’dir. 20 Kalp<br />
alan› ve gö¤üs alan› hesaplanabilir ve oranlanabilir, bütün gebelik<br />
boyunca 0.35 veya daha az olan oran› nisbeten sabittir.<br />
(fiekil 6-3). Bu metodlar <strong>fetal</strong> kalp kardiyomegalisini de¤erlendirmede<br />
basit yöntemlerdir. 21<br />
Kalp normalde fetusun 45 ± 20 derece (2 standart deviyasyon)<br />
sol taraf›na deviyedir. 22 Kardiyak aks ve pozisyon<br />
dikkatle gözden geçirilmelidir. Fetal kalp ve/veya mide sol tarafda<br />
olmad›¤› zaman situs anomalilerinden flüphe edilmelidir.<br />
Anormal aks özellikle ç›k›fl yolu anormalliklerini kapsayan<br />
kalp anomalisi riskini art›r›r. Baz› kalpler gö¤sün ön sol<br />
fiekil 6-2. 31 gestasyon haftas›nda normal bir fetusun dört boflluk görüntüsü.<br />
Morfolojik sa¤ ventrikül (RV) moderatör band (*) ve trikuspid kapa-<br />
¤›n ventriküler septuma afla¤›da yap›flmas›yla karakterizedir. Atriyoventriküler<br />
septum mitral kapa¤a (MV) göre düflük triküspid kapak (TV) anüler insersiyonu<br />
ile karakterizedir. Sol ventrikül (LV) ve RV aras›nda orans›zl›k<br />
yoktur.<br />
fiekil 6-3. 25 gestrasyon haftas›nda normal bir fetusda 4-boflluk görünüm<br />
düzeyinden elde edilen kalp (1) ve toraks (2). Kardiyotorasik alan oran›<br />
(2.61/11.95= 0.22) ve çevre oran› (5.74/12.32= 0.47) normal limitler içindedir.<br />
santral bölgesindeki normal yerinden farkl› bir pozisyonda<br />
olabilir, bu durum diyafragma hernisi, kistik adenomatoid<br />
malformasyon gibi yer kaplayan bir lezyon nedeniyle ortaya<br />
ç›kabilir. Pozisyon anormallikleri <strong>fetal</strong> akci¤er hipoplazisine<br />
sekonder olarak da görülebilir.<br />
Her iki atriyal boflluk, benzer genifllikte görülür ve foramen<br />
ovale flepi sol atriyuma aç›lmal›d›r. Pulmoner venlerin<br />
sol atriyuma dönüflü s›kl›kla görülebilir. Atriyal septal<br />
dokunun alt rimi, septum primum görülmelidir. Moderatör<br />
band morfolojik sa¤ ventrikülün tan›nmas›nda yard›mc›d›r.<br />
Ventriküller de, duvar kal›nl›klar›nda art›fl olmaks›z›n<br />
benzer boyuttad›r. Disproporsiyon, <strong>fetal</strong> konjenital<br />
kalp hastal›klar›n›n en iyi belirtisidir. 23 Sa¤ ventrikül genifllemesi<br />
sonucu olan hafif ventriküler disproporsiyon normal<br />
bir variyasyon olabilir, ancak daha ciddi disproporsiyon,<br />
hipoplastik sol kalp sendromu ve aort koarktasyonu<br />
sonucu ortaya ç›kabilir. 23-25<br />
Ventriküler septum, defekt yönünden dikkatlice incelenmelidir.<br />
Transdüser’in insonasyon aç›s› ventrikül duvar›na<br />
paralel oldu¤unda septal duvar defektini görmek güç olabilir.<br />
Bu durumda akustik “drop-out” artefakt› nedeniyle, hatal›<br />
olarak defektten kuflkulan›labilir.<br />
‹ki ayr› atriyoventriküler kapa¤›n ayr› ve serbestçe aç›ld›¤›<br />
görülmelidir. Triküspid kapa¤›n septal lifleti ventrikül<br />
septumuna, mitral kapa¤a k›yasla daha apikal yap›fl›r. Atriyoventriküler<br />
septal defekt gibi kardiyak anomalilerde atriyoventriküler<br />
kapaklar›n anormal yerleflimi anahtar bir bulgu<br />
olabilir.<br />
Aort ve pulmoner arter çaplar› de¤erlendirilmelidir ve<br />
boflluk geniflliklerinde orant›s›zl›k ya da herhangi bir yap›<br />
anormal boyutta ise arter çaplar›n›n yaklafl›k ölçümleri normal<br />
de¤erlerle k›yaslanmal›d›r. ‹ki boyutlu ölçümler standart
Bölüm 7<br />
Tan›mlar<br />
Joan M. Mastrobattista ● Eugene C. Toy<br />
Çeviri: Dr. Mahmut Tuncay Özgün<br />
Bölüm 7 Plasenta, Kordon ve Zarlar<br />
PLASENTA, KORDON VE ZARLAR<br />
1. Bazal tabaka: plasentan›n maternal yüzeyi.<br />
2. Koryoanjioma: plasentan›n <strong>fetal</strong> yüzeyinden kaynaklanan<br />
selim tümörler.<br />
3. Koryal tabaka: plasentan›n <strong>fetal</strong> yüzeyi.<br />
4. Plasenta previa totalis: Plasentan›n internal osu tamam›yla<br />
kapatmas› durumu.<br />
5. Ekstrakoryal plasenta (plasenta sirkummarginata ve<br />
sirkumvallata: plasental zarlar›n villöz plasental s›n›r<br />
yerine plasentan›n <strong>fetal</strong> yüzeyine yap›flmas› durumudur.<br />
6. Low-lying plasenta/afla¤› implantasyon: plasentan›n<br />
afla¤› ucu ile internal os aras›nda 2 cm veya daha az<br />
mesafe olmas› durumu.<br />
7. Marjinal plasenta previa: plasentan›n servikse uzan›p,<br />
internal servikal osa ulaflmas› durumu.<br />
8. Parsiyel plasenta previa: plasentan›n internal osu k›smi<br />
olarak kapatmas› durumu.<br />
9. Ablasyo plasenta: normal implante olmufl olan plasentan›n<br />
ayr›lmas›.<br />
10. Plasenta suksentriata: ana plasental yap›dan ayr› olarak<br />
bir ya da daha çok aksesuvar lobun bulunmas›d›r.<br />
11. Trofotrofizm: vaskülaritesi kötü olan alanlar›n atrofiye<br />
oldu¤u ve perfüzyonu iyi olan alanlar›n büyüdü-<br />
¤ü plasentan›n yeniden biçimlendirildi¤i dinamik süreç.<br />
12. Uterin sinefli (amniyotik yaprak): amniyotik kavitede<br />
uzanan ancak amniyon ve koriyonun d›fl›nda olan<br />
genifl tabanl› doku.<br />
13. Vasa Previa: <strong>fetal</strong> zarlarda bulunan <strong>fetal</strong> damarlar›n<br />
internal servikal os üzerinden geçmesi durumu.<br />
G‹R‹fi<br />
Plasenta, kordon ve zarlar gebeli¤in temelleridir. De¤iflikliklerin<br />
büyük bölümü ilk üç ayda meydana gelmekte ve bunlar gebelik<br />
boyunca sonografik olarak izlenebilmektedir. Plasenta<br />
anne ve geliflmekte olan fetus aras›nda temel ba¤lant›y› sa¤lamaktad›r.<br />
Patolojik inceleme ile her zaman aç›klanamamas›na<br />
ra¤men, birçok klinik problem plasentaya ba¤lanmaktad›r.<br />
155<br />
Normal plasenta ve bunun varyasyonlar›n›n anatomisi ile<br />
birlikte, oluflabilecek patolojik durumlar›n kavranmas› sonografik<br />
görüntülerin do¤ru yorumlanmas› için gereklidir.<br />
Özellikle artan sezeryan oran› ve anormal plasentasyonun ›fl›-<br />
¤›nda internal servikal os ve maternal mesaneye göre plasental<br />
yerleflim yeri gözden geçirilecektir. Umbilikal kordon ve<br />
zarlar ayn› geliflimsel kökeni paylaflmaktad›r ve dikkate al›nacakt›r.<br />
Intrauterin zarlar kanamas› olan hastalarda ve komplikasyonsuz<br />
gebeliklerde ultrasonografi ile görüntülenebilir.<br />
Zarlar›n de¤erlendirilmesi ço¤ul gebeliklerde klinik olarak<br />
önemlidir.<br />
Bu bölümde plasenta, kordon ve zarlar›n embriyolojisi<br />
incelenecektir. Plasentasyon ve umbilikal kordun geliflimi ile<br />
ilgili normal ve anormal durumlar gözden geçirilecek. ‹lgili<br />
klinik yönler vurgulanacakt›r.<br />
PLASENTANIN GEL‹fi‹M‹:<br />
EMBR‹YOLOJ‹<br />
Desidual De¤ifliklik<br />
Endometriyum embriyo implantasyonuna haz›rl›k için,<br />
sekretuar endometriyumun desiduaya dönüfltü¤ü, desidual<br />
reaksiyon veya desidualizasyon olarak adland›r›lan de¤iflikliklere<br />
maruz kal›r. 1,2 Bu de¤ifliklikler östrojen, progesteron<br />
ve invaze olmakta olan blastokist taraf›ndan salg›lanan faktörler<br />
taraf›ndan harekete geçirilmektedir. Desiduan›n üç<br />
bölümü vard›r: (1) desidua bazalis, implantasyon alan›n›n<br />
tam alt›nda desiduan›n de¤ifltirilmifl bölümü; (2) desidua<br />
kapsüllaris, blastokistin üzerindeki bölüm; ve (3) desidua<br />
pariyetalis, geri kalan endometriyum bölümünü kaplayan<br />
bölüm (fiekil 7-1). Önceleri, gestasyonel kese tüm uterusu<br />
doldurmad›¤›ndan desidua kapsüllaris ile desidua pariyetalis<br />
aras›nda boflluk bulunmaktad›r. 2 Santral uterin kavitenin<br />
gestasyonel kese taraf›ndan deforme edilmemesi veya<br />
itilmemesinin erken sonografik görüntüsü intradesidual<br />
belirti olarak tan›mlanmaktad›r (fiekil 7-2A). Gestasyonel<br />
kese santral uterin kaviteye do¤ru büyümeye devam edince,<br />
ekojen desidua kapsüllaris ve periferik desidua pariyetalis<br />
ile çift desidual kese belirtisi izlenir (fiekil 7-2B). 3
156 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
Desidua vera<br />
Koryon<br />
villusu<br />
Desidua<br />
kapsülaris<br />
Eksoçölemik<br />
kavite<br />
Uterin kavite<br />
fiekil 7-1. Desiduan›n üç bölümü (bazalis, kapsüllaris, ve vera veya pariyetalis)<br />
resmedilmifltir. Çizim amniyotik kavitenin desidua ve koryonla birleflme<br />
öncesi iliflkilerini göstermektedir. (Cunningham FG, Leveno KJ, Bloom<br />
SL, Hauth JC, Gilstrap LC, Wenstrom K. Implantation, embryogenesis, and<br />
placental development Williams Obstetrics. 23rd ed. New York McGraw-Hill,<br />
2010:39-90’den izin ile bas›lm›flt›r.)<br />
Fertilizasyon ve ‹mplantasyon<br />
Yolak kesesi<br />
Emniyotik kese<br />
içinde fetus<br />
Koryon villusu<br />
Desidua bazalis<br />
Servikal<br />
kanal<br />
Ovumun fertilizasyonu genellikle tuba uterin›n ampulla bölümünde<br />
meydana gelir ve iç hücre kitlesi ve d›fl hücre kitlesini<br />
içeren kompakt hücre topu veya morula fertilizasyondan üç<br />
gün sonra uterin kaviteye ulaflmaktad›r (fiekil 7-3). Uterin kaviteden<br />
s›v› içine girince morula blastokiste dönüflür ve blastokist<br />
kavitesi iki bölüme ayr›l›r. D›fltaki hücre tabakalar› ço¤alarak<br />
trofoblast veya plasentan›n embriyonal bölümünü meydana<br />
getirir ve iç hücre kitlesinden embriyo meydana gelir. 2,4,5<br />
Trofoblastlar blastokistin fertilizasyondan yaklafl›k 6 gün<br />
sonra endometriyal dokuya yap›flmas›yla prolifere olur ve iç<br />
tabaka (sitotrofoblast) ve d›fl tabaka (sinsiyotrofoblast) olarak<br />
iki bölüme ayr›l›r. Blastokist içinde bir boflluk oluflur, bu<br />
erken amniyotik kavitedir. Sinsisyotrofoblastlar eroziv enzimler<br />
salg›layarak ikinci haftan›n sonunda blastokistin tamamen<br />
implante olmas›na ve endometriyal kan damarlar›n›<br />
afl›nd›rmas›na imkan sa¤lar (fiekil 7-4). Sinsiyotrofoblastlar<br />
aras›ndaki lakünler birleflerek intervillöz boflluklar› oluflturarak<br />
embriyonik taraftaki laküner flebekeyi meydana getirir.<br />
Koryon villuslar› desidua bazalisi invaze eder ve intervillöz<br />
boflluklar genifller. Maternal damarlar›n sinsisyotrofoblastlar<br />
taraf›ndan daha da afl›nd›r›lmas› ile maternal kan laküner flebekeyi<br />
kanland›r›r. 1<br />
Plasenta ve Fetal Zarlar<br />
Embriyo prekürsörlerinden trofoblastik hücrelerin farkl›laflmas›<br />
yaklafl›k konsepsiyondan 5 gün sonra meydana gelir.<br />
Trofoblastlar iki ö¤eye farkl›lafl›r: sitotrofoblast ve sinsiyotrofoblast.<br />
Sitotrofoblastlar tek çekirdekli sinsiyotrofoblastlar<br />
ise çok çekirdeklidir. Sinsiyotrofoblastlar human koriyonik<br />
gonadotropin salg›larlar ve desiduaya proteolitik invazyondan<br />
sorumludur. Trofoblastik doku ço¤ald›kça, koryon villuslar›<br />
tüm koryonik keseyi kaplar. Kesenin devaml› büyümesi<br />
ile, desidua kapsüllaristeki villuslar bask› alt›nda kal›r ve<br />
dejenere olarak sonunda koryonik zar haline gelen koryon<br />
leve veya düz koryon oluflur. Villöz koryon (koryon frondosum)<br />
yada plasentan›n <strong>fetal</strong> bölümü maternal bölüme (desidua<br />
bazalis) sitotrofoblastik yap› ile s›k›ca ba¤lanmaktad›r<br />
(fiekil 7-5). 6 Koryon frondosum ilk trimesterde sonografik<br />
olarak, geliflmekte olan plasentan›n belirtisi olarak, gebelik<br />
kesesinin bir bölümünde s›n›r›n ekojenik kal›nlaflmas› olarak<br />
izlenebilir. Gebelik büyüdükçe, desidua kapsüllaris uterus<br />
bofllu¤una do¤ru büyür ve uterus bofllu¤unu doldurarak desidua<br />
pariyetalis ile birleflir. Sonografik olarak bu durum bir<br />
gebelik kesesi fleklinde izlenir (fiekil 7-6). Klinik olarak, bu<br />
zarlar›n yap›flmas›n›n zay›f bir ba¤lant› oldu¤u bilinmelidir,<br />
ve intervillöz aral›ktan gelen kan birleflmifl olan koryonik zar›<br />
desidua pariyetalisten ay›rarak hematom oluflumuna neden<br />
olabilir (fiekil 7-7A dan C’ye). Amniyotik kese koryon<br />
leve ile birleflerek amniyokoryonik zar› meydana getirir (fiekil<br />
7-8A ve B, ve 7-9). 6<br />
Desidua bazalisteki spiral endometriyal arterler besin ve<br />
gaz de¤iflimi için intervillöz aral›¤› maternal kan ile kanland›r›rlar.<br />
Bu alanlar› endometriyal venler drene eder (fiekil 7-<br />
10). 6 Oksijeni azalm›fl <strong>fetal</strong> kan iki umbilikal arter ile plasentaya<br />
gelmekte, ve oksijenlenmifl kan fetusa tek umbilikal ven<br />
ile dönmektedir.<br />
fiekil 7-2. A: ‹ntradesidual belirti. Gestasyonel kese (koyu halka) santral uterin kaviteyi deforme etmez<br />
ve desidua içinde gömülüdür. B: Çift desidual kese belirtisi. Gestasyonel kese santral uterin kaviteye<br />
ç›k›nt› yapar ve santral uterin kaviteyi iter. (Laing FC, Brown DL, Price JF, Teeger S, Wong ML. Intradecidual<br />
sign: is it effective in diagnosis of an early intrauterine pregnancy? Radiology. 1997;204(3): 655-<br />
60’dan izinle bas›lm›flt›r.)
Bölüm 8<br />
Tan›mlar<br />
PLASENTA AKREATANIN<br />
PRENATAL TANISI<br />
1. Plasenta akreata: uterus duvar›na plasentan›n<br />
s›k› ve anormal flekilde yap›flarak yerleflimi.<br />
2. Plasenta inkreata: plasentan›n myometriyum<br />
içine kadar ilerleyen anormal yerleflimi.<br />
3. Plasenta perkreata: plasentan›n myometriyum<br />
içinden serozaya kadar olan anormal yerleflimi<br />
G‹R‹fi<br />
Plasenta akreata, masif kan kayb› ve ölüme yola açabilen ciddi<br />
klinik problemler ortaya ç›kartabilir. Uterus duvar›na<br />
anormal yerleflimli plasentan›n zorla ayr›lmas› esnas›nda çok<br />
fliddetli kanama oluflur. Plasenta akreata ve varyasyonlar›<br />
(plaseanta inkreata ve plasenta perkreata) tüm acil peripartum<br />
histerektomilerin %33-50’sini oluflturur. 1-3 Ana risk faktörü<br />
olan geçirilmifl sezaryan say›s› h›zl› bir flekilde artmaktad›r;<br />
Amerika Birleflik Devletleri’ndeki baz› hastanelerde sezaryanlar<br />
do¤umlar›n oran› %40’› aflm›flt›r. Chicago Üniversitesi’nde,<br />
plasenta akreata 1982-2002 y›llar›nda 10 kat artm›flt›r,<br />
plasenta previal› kad›nlar›n ise %9.3’ünde izlenmifltir.<br />
4<br />
Plasenta akreatan›n yönetiminde, k›sa zamanda büyük<br />
miktarlarda kan transfüzyonu ihtiyac› gibi fazla imkanlar gerekti¤inden<br />
, do¤umdan önce do¤ru tan›n›n konmas› yararl›d›r.<br />
Prospektif yönetimde, kan kayb› ve di¤er morbiditeleri<br />
azaltacak yeni metotlar mevcuttur. Her üç trimesterde de ultrasonla<br />
tan›n›n konmas›nda ciddi geliflmeler kaydedilmifltir.<br />
MR’›n yeri tam olarak belirlenememifltir fakat ilerde ultrasonda<br />
kuflku duyulan hastalar›n de¤erlendirilmesinde önemli<br />
olacakt›r.<br />
PATOLOJ‹<br />
Plasenta akreatada, trofoblastlarla myometriyumu do¤rudan<br />
iliflki içinde b›rakacak flekilde, myometriyumla plasenta aras›ndaki<br />
desidua paryetalisin bir k›sm› veya tamam› eksiktir.<br />
Desiduan›n eksik olmas› demek do¤al ayr›lma plan›n›n ol-<br />
Bölüm 8 Plasenta Akreatan›n Prenatal Tan›s› 187<br />
Christine H. Comstock<br />
Çeviri: Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu, Dr. Cihan Çetin<br />
mamas› demektir, bu yüzden de plasenta myometriyuma s›k›ca<br />
yap›fl›kt›r. Plasenta inkreatada , myometriyum içine do¤ru<br />
trofoblast geliflimi varken plasenta perkreatada myometriyumun<br />
tamam›nda bu geliflim izlenir. Plasenta perkreatada,<br />
plasenta mesaneyi de invaze ederek uterusun ayr›lmas›n› oldukça<br />
zorlaflt›r›r hatta ço¤u zaman mesanenin bir k›sm›n›n<br />
da kayb›na yol açar. Perkreata, broad ligaman, serviks veya<br />
uterusun arterlerini de içerebilir. Ço¤unlukla desiduadaki bu<br />
eksiklik sadece plasentan›n tutundu¤u bir k›s›m myometriyal<br />
yüzeyde izlenmesine ra¤men plasentan›n zorla myometriyumdan<br />
ayr›lmaya çal›fl›lmas› problem yaratmaktad›r. Plasentan›n<br />
tamamen ayr›lmas›n›n gerçekleflmedi¤i, plasentan›n<br />
myometriyumda b›rak›ld›¤› vakalarda, uterus kontrakte olamaz;<br />
do¤um sonras› homeostaz› sa¤layan esas mekanizma<br />
uterusun kas›lmas›d›r.<br />
Plasenta akreata, inkreata ve perkreata plasental yap›flma<br />
bozukluklar› (PYB) olarak adland›r›l›r. Tart›flman›n ilerleyen<br />
k›s›mlar›nda, plasenta akreata terimi, her üç tip plasental yerleflim<br />
bozuklu¤unu da kapsamaktad›r. Sebebi belli de¤ildir,<br />
çünkü implantasyon birçok moleküler ve hücresel mekanizmalar›n<br />
kontrolündedir. 5 Fakat servikse yak›n, alt uterus segmentine<br />
olan yerleflimleri problem yaratabilmektedir çünkü<br />
geçirilmifl cerrahisi olmasa bile plasenta previal› hastalarda<br />
plasenta yap›flma bozukluklar› insidans› daha yüksektir.<br />
R‹SK FAKTÖRLER‹<br />
Plasenta previan›n kendisi bir risk faktörüdür. 6,7 Geçirilmifl<br />
cerrahisi olmayan plasenta previal› hastalarda dahi plasenta<br />
akreata riski bazal risk olan 4/100000’in üzerinde olmakta ve<br />
anne yafl›n›n 35 alt› veya üstü olmas›na göre de¤iflmekle birlikte<br />
%2 ile 6.3 aras›nda bildirilmektedir. 6 Wu ve ark. plasenta<br />
previa’n›n PYB için olas›l›k oran›n› 51.42 olarak bulmufltur<br />
ki bu katk›s› araflt›r›lan faktörlerden en yüksek olan›d›r.4<br />
Sezaryan, myomektomi veya rekonstrüksiyon gibi uterus<br />
cerrahileri plasenta previal› hastalarda plasenta akreata için<br />
yüksek risk faktörleridir. 4,6,7 Silver ve ark.’lar›na göre plasenta<br />
previal› hastalarda, plasenta akreata riski bazale göre birinci,<br />
ikinci, üçüncü, dördüncü, beflinci ve daha fazla sezaryanlarda<br />
s›ras›yla 3, 11, 40, 61 ve 67 kat artm›flt›r. 8 Clark ve ark.<br />
plasenta previal› hastalarda, geçirilmifl bir sezaryanda risk<br />
%24 iken, dört veya daha fazla sezaryanda riskin %67’e ç›kt›-
188 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
¤›n› (plasenta uterus skar› üzerinde yerleflmemesine ra¤men<br />
artm›flt›r) bulmufllard›r. Fakat, plasenta skar›n üzerinde yer<br />
ald›¤›nda risk 5 kat artmaktad›r, 6 bu da muhtemelen, plasenta<br />
previada plasentan›n alt uterus segmentinde myometriyuma<br />
cerrahi müdahale edilmifl alana yerleflmesinin katk›s›yla<br />
gerçekleflmektedir.<br />
Geçirilmifl plasenta akreata, ayr›ca bir risk faktörüdür.<br />
Plasentan›n ayr›lmas›ndaki güçlükten dolay› plasenta akreata<br />
düflünülen bir grup hastan›n %16’s›nda geçirilmifl plasenta<br />
akreata hikayesi vard›r. 10 Eski küretaj ve abortus öyküsü bir<br />
çok yay›nda risk faktörü olarak bildirilmekteyken, bir vaka<br />
kontrol serisinde bunlar›n hiçbirinin anlaml› olmad›¤› saptanm›flt›r.4<br />
Gielchinsky ve ark. dilatasyon küretaj›n(D&C)<br />
sadece daha az a¤›r vakalarda etkili bir faktör oldu¤unu bulmufllard›r;<br />
histerektomiye giden daha a¤›r vakalarda ise artm›fl<br />
parite, anteriyor afla¤› yerleflimli plasenta ve tekrarlayan<br />
sezaryanlar› önemli risk faktörleri olarak saptam›fllard›r. 10<br />
Plasenta previa vakalar›nda anne yafl› çeflitli nedenlerden<br />
dolay› riski artt›rmaktad›r. Otuzbeflin üzerinde anne yafl› bazal<br />
riski ikiye veya üçe katlar. 6<br />
Plasenta akreatal› hastalar›n ço¤unda plasenta previa olmas›na<br />
ra¤men, plasenta previa ve geçirilmifl cerrahi öyküsü<br />
olmayan(bunlarda ço¤unlukla fundal veya arka duvarda)<br />
hastalarda nadiren plasenta akreata olabilir. Gielchinsky ve<br />
ark.’lar›n›n serisinde %20’si hiçbir risk faktörü olmayan primipar<br />
kad›nlard›r. 10<br />
De¤erlendirmeye bafllamadan önce tüm hastalara geçirilmifl<br />
uterus cerrahisi öyküsünü sorun. Daha sonra skar›n<br />
üzerinde olabilir mi diye plasentan›n yerleflimine bak›n.<br />
B‹R‹NC‹ TR‹MESTERDA TANI<br />
Plasenta akreata, muhtemelen implantasyon esnas›nda bafllar.<br />
Yedi hafta gibi erken bir dönemde ilk trimesterde dilatasyon<br />
küretaj s›ras›nda, s›kl›kla da uterus cerrahisi geçirmifl<br />
hastalarda saptanabilmektedir. 12-15<br />
Bu hastalarda, eski sezaryan skar›na yerleflik kese, ilk trimesterde<br />
plasenta akreatan›n tipik görüntüsüdür. Normal<br />
gestasyonel kesenin s›kl›kla yerleflim yeri fundustur (fiekil 8-<br />
1A); sadece ara s›ra gestasyonel kese, uterusta daha afla¤› yerleflim<br />
gösterir.(fiekil 8-1B). Erken tarama yap›lan, patolojisi<br />
kan›tlanm›fl plasenta akreata serilerinde, eski sezaryan› olanlar›n<br />
hepsinde kesenin alt uterus segmentine yerleflti¤i saptanm›flt›r<br />
(6 tanenin 6’s›)(fiekil 8-2 ve 8-3). Eski sezaryanl›<br />
hastalar›n ortalama alt uterus segmenti kal›nl›klar› 7mm kadar<br />
ince bulunsa da17, bildirilen erken akreata vakalar›n›n<br />
hemen hepsinde ön uterus duvar› nerdeyse izlenememifl, ço-<br />
¤u vakada da duvar kesenin hemen üzerinde oldukça ince izlenmifltir.<br />
‹ki yay›ndaki erken akretal› 8 gebeli¤in 5 tanesi<br />
üçüncü trimestere ulaflm›flt›r. 16,18 Anormal vasküler lakünler<br />
ilk trimesterde de görülmüfltür. 19 Yak›n zamanda, birinci trimesterde<br />
yap›lan D&C sonras›nda bir hastada 2 hafta sonra,<br />
bir di¤erinde ise 4 ay sonra uterus ve mesane aras›nda izlenen<br />
kitlenin PYB oldu¤u bulunmufltur. Vakalara tekrar uygulanan<br />
D&C’lerde belirgin kanama olmufltur ve her ikisi de<br />
total abdominal histerektomiye gitmifltir. Patoloji, bir vakada<br />
plasenta akretan›n kal›nt›lar›n› di¤erinde ise sezaryan skar›n›<br />
perfore eden dejenere plasental dokunun oldu¤u plasenta<br />
fiekil 8-1 A: ‹ntrauterin gebeli¤in normal yerleflimi; uterusun üst üçte birlik<br />
k›sm›ndad›r. C,serviks. B,mesane. B: Afla¤› yerleflimli normal bir gebelik.<br />
Ön myometriyumun normal inceli¤ine dikkat ediniz (ok) .F, fundus<br />
fiekil 8-2 Plasenta akreatada afla¤› yerleflim. Kese ve mesane (beyaz çizgi)<br />
aras›nda myometriyum (ok) olmamas›na dikkat ediniz.
fiekil 8-3 Plasenta akreatada afla¤› yerleflim. Myometriyumun (ok) daralmas›na<br />
dikkat ediniz.<br />
perkreatay› göstermifltir. 20,21 Sonuç olarak, D&C’den sonra, ön<br />
uterus duvar›nda izlenen kitle, persiste hcg pozitifli¤i ve geçirilmifl<br />
cerrahi öyküsü olanlarda, plasenta akreata olabilir.<br />
Oldu¤u düflünülen bir fistül arac›l›¤› ile as›l skar dokusuna<br />
ulaflarak gerçekleflen gebelikler olabilir. Bunlara “skar gebeli¤i”<br />
denir ve bunlar endometriyal kavitede de¤ildir. Bunlar<br />
mevcut tart›flmaya dahil edilmemifltir.<br />
Akreta için risk faktörü olan 22 veya olmayan, 23 bat›n içinde<br />
serbest s›v› izlenen bir erken gebelikte plasenta perkreatadan<br />
flüphelenilmelidir. Rüptürler 20-25 haftalarda rapor edilmekle<br />
birlikte, 27-28 rüptür en s›k 9-16 haftalarda perforasyonu<br />
takiben izlenmektedir. 24-26 Bat›n içi serbest s›v› ile baflvuran<br />
riskli hastada, en muhtemel tan› perforasyondur (fiekil 8-<br />
4). Eski sezaryanl› hastada fliddetli kar›n a¤r›s› da bu tan›y›<br />
düflündürmelidir.<br />
‹K‹NC‹ VE ÜÇÜNCÜ TR‹MESTERLAR<br />
Y›llar içinde plasenta akreatay› tahmin edecek birçok ultrason<br />
bulgusu tan›mlanm›flt›r. En duyarl› bulgu, lakün olarak<br />
bilinen, türbülan ak›ml›, lineer, düzensiz plasenta boflluklar›n›n<br />
olmas›d›r. Bunlar›n do¤alar› tam olarak bilinmemektedir;<br />
kimi zaman dakikadaki h›zlar› <strong>fetal</strong> orijinli olduklar›n›<br />
gösterse de ço¤u zaman h›zlar› maternal orijini göstermektedir.<br />
Vasküler Boflluklar<br />
Oniki y›ll›k dönemde uterus cerrahisi öyküsü olan, obstetrik<br />
ultrason için gelen tüm hastalar›n prospektif bir analizinde,<br />
plasenta akreata geliflen hastalar›n ço¤unun taramalar›nda<br />
veya 18. hafta randevular›nda, akreatan›n ultrason bulgular›<br />
izlenmifltir.11 En duyarl› belirteç, yuvarlak (fiekil 8-5B) ve<br />
içinde kan ak›m› olan boflluklardan(fiekil 8-6 ve 8-7) ziyade,<br />
uzun, ince, (fiekil 8-5A) radyolusen boflluklar olan vasküler<br />
lakünlerdir. Plasenta lakünleri ve vasküler bofluklar birçok<br />
Bölüm 8 Plasenta Akreatan›n Prenatal Tan›s›<br />
189<br />
fiekil 8-4. Uterusun erken perforasyonu. 16 haftal›kta plasentan›n(oklar)<br />
uterustan d›flar› ç›k›fl›n› gösteriyor.<br />
yay›nda plasenta akreatan›n bulgusu olarak tan›mlanm›flt›r.<br />
29-31 Finburg ve Williams plasentalar› anormal vasküler<br />
boflluklar›na göre derecelendirmifl ve plasentadaki lakünlerin<br />
miktar› ile plasenta akreata riskinin do¤ru orant›l› olarak artt›¤›n›<br />
bulmufllard›r. Bu çal›flma, Yang ve ark. taraf›ndan, Finburg<br />
ve Williams’›nkine benzer bir metod ile 51 riskli vaka ile<br />
derecelendirilerek desteklenmifltir.32 ‹kinci derece(4-6 düzensiz<br />
lakün) veya daha fazlas› için plasenta inkreata ve plasenta<br />
perkreata riskinin duyarl›l›¤› %100, özgüllü¤ü %97.2,<br />
pozitif prediktif de¤eri(PPV) %93.8 ve negatif prediktif de¤eri(NPV)<br />
%100 olarak bulunmufltur. Sezaryan histerektomi<br />
gerektiren vakalar›n›n hepsinde lakünler izlenmifl, iki tanesinde<br />
1.derece, di¤erlerinde ise 2.- 4.derece olarak bulunmufltur.<br />
Lakün say›s› artt›kça daha s›k ve daha fazla miktarlarda<br />
transfüzyon ihtiyac› do¤maktad›r. Lakün varl›¤›nda %23’ünde<br />
dissemine intravasküler koagülasyon (DIK) geliflmekte,<br />
%46’s› yo¤un bak›mda takip edilmek zorunda kalmaktad›r.<br />
Finburg ve Williams plasenta akreatan›n bazen lakün olmadan<br />
da olabilece¤ini göstermekle birlikte, 4 veya daha fazla<br />
say›da lakün varl›¤›nda plasenta akreata tüm vakalarda izlenmifltir.<br />
Ekosuz Alan<br />
Bir di¤er s›kça bahsedilen bulgu ise plasenta ve myometriyum<br />
aras›ndaki ekosuz alan›n incelmesi veya kayb›d›r. Plasenta<br />
ve uterus duvar› aras›ndaki bu bofl ve ekolusen alan›n<br />
desidua paryetalisi temsil etti¤i düflünülmektedir (fiekil 8-8).<br />
Fakat normal hastalarda da s›kl›kla önde, nadiren de fundus<br />
ve arka duvarda da bu alan izlenmemektedir. 33 Dolay›s›yla,
Bölüm 9<br />
Tan›mlar<br />
FETAL BÜYÜME GER‹L‹⁄‹<br />
1. Fetal büyüme gerili¤i: ultrasonografik olarak tahmini<br />
<strong>fetal</strong> a¤›rl›¤›n, gestayonel yafl›n 10. persentilinin alt›nda<br />
olmas›.<br />
2. Fetal büyüme potansiyeli (Garlosi): tahmini <strong>fetal</strong> a¤›rl›k<br />
yüzdesi maternal vücut yap›s› ve <strong>fetal</strong> karakteristikler<br />
taraf›ndan belirlenir.<br />
3. Placental Ünite: <strong>fetal</strong> vasküler elemanlar›n interaktif <strong>fetal</strong><br />
ve plasental çevreleri tan›mlad›¤› hemokoryonal<br />
plasental yatak (maternal çevreyi gösteren maternal<br />
vasküler elemanlar) ve plasentan›n kendisinden oluflur.<br />
4. Çoklu Damar ‹ncelemesi: Fetal, maternal ve plasental<br />
hemodinamik durumun de¤erlendirilmesi için umblikal<br />
arter, orta serebral arter ve duktus venosus dalga<br />
formlar›n›n ve maternal uterin arter dalga formunun<br />
incelenmesi.<br />
5. Biyofizik Profil Skorlamas›: anl›k <strong>fetal</strong> iyilik halinin de-<br />
¤erlendirilmesi için elektronik <strong>fetal</strong> kalp at›m›/ hareket<br />
korelasyonu, <strong>fetal</strong> solunum hareketi, vücut/ekstremite<br />
hareketi, <strong>fetal</strong> tonus ve amniotik s›v› hacminden<br />
oluflan 5’li skorlama sistemi.<br />
6. Entegre Fetal De¤erlendirme: komplike <strong>fetal</strong> büyüme<br />
gerili¤i olan gebenin yönetiminin en uygun yap›lmas›<br />
için çoklu doppler ve biyofizik skorlamas›n›n birlikte<br />
de¤erlendirilmesi.<br />
G‹R‹fi<br />
Fetal büyümenin düzenlenmesi kompleks bir olayd›r. Fetal<br />
büyümeyi ›rksal ve ailesel girdilerin direktiflerinden bölgesel<br />
<strong>fetal</strong> hepatik dolafl›mda besinden zengin kan›n yönlendirilmesine<br />
kadar, kal›tsal, maternal, plasental, <strong>fetal</strong> ve edinsel<br />
pek çok faktör etkiler. Fetal büyüme gerili¤i (FBG) endifle<br />
uyand›rmak için bir endikasyon olsa da bu bulgu tan›mlaman›n<br />
bir sonucu de¤il bafllang›c›d›r.<br />
Fetal büyüme gerili¤inde ultrasonografi tan›da, monitorizasyonda<br />
ve yönetimde kritik bir rol oynar. Bu bölüm <strong>fetal</strong><br />
büyüme gerili¤inin yönetiminde <strong>fetal</strong> görüntünün, biyometrinin,<br />
doppler velosimetri, biyofizik skoru ve <strong>fetal</strong> kalp at›m<br />
h›z›n›n (FKH) birlikte de¤erlendirilmesini incelenmektedir.<br />
Konunun komplike olmas› göz önüne al›nd›¤›nda ultraso-<br />
Christopher Harman ● Ahmet A. Baschat<br />
Çeviri: Dr. Bilge Çetinkaya Demir, Dr. Yalç›n Kimya<br />
Bölüm 9 Fetal Büyüme Gerili¤i<br />
195<br />
nografi de¤erlendirmenin sadece bir boyutunu oluflturmaktad›r.<br />
Fetal büyüme gerili¤inin bak›m› annenin, fetusun, obstetrik<br />
ve yenido¤an kaynaklar›n›n birlikte kapsaml› de¤erlendirilmesini<br />
gerektirir.<br />
FETAL BÜYÜME GER‹L‹⁄‹N‹N ETK‹S‹<br />
Fetal büyüme gerili¤i perinatal ölümlerin prematüriteden<br />
sonra ikinci s›radaki sebebidir. Prematürite ve FBG birlikte<br />
seyreder ancak FBG gestasyonel yafl› hesapland›¤›nda dahi<br />
perinatal mortaliteyi 6 ila 10 kat artt›r›r. 1 Yenido¤an ölümleri<br />
genellikle FBG ve prematüritenin birlikteli¤i sonucu<br />
oluflur yine de termde bir FBG de perinatal asfiksi, anormal<br />
dolafl›m ceavplar›, k›sa süreli dekompansasyon ve kal›c› organ<br />
hasarlar› riskini tafl›r (fiekil 9-1). Fetal malnutrisyonun<br />
ve bu durumun belirledi¤i kurban›n uzun dönem sonuçlar›<br />
Barker Hipotezinde özetlenmifltir. 2 Fetal dönemde maruz<br />
kal›nan yoksunlu¤un eriflkin dönemde hipertansiyon, diabet,<br />
kardiak hastal›klar, immunite anormallikleri, baz› kanser<br />
türleri ve k›salm›fl ömür ile iliflkili oldu¤unu belirten veriler<br />
artmaktad›r.<br />
Bu sebeple FBG tan›mlamak, düzeltmek, kesmek ya da<br />
mümkünse patolojiyi tedavi etmek birçok aç›dan fayda sa¤layacakt›r.<br />
Burada bahsi geçen metodlar FBG yönetiminde<br />
önem arzetmektedir ancak öncelik gerili¤in önlenmesine yönelik<br />
olmal›d›r.<br />
NORMAL FETAL BÜYÜME<br />
Normal <strong>fetal</strong> büyüme ve geliflme maternal, <strong>fetal</strong> ve plasental<br />
etkileflimin efl zamanl› kareografisini ifade eder. Maternal cevaplar<br />
implantasyon öncesinden, plasental yata¤›n perfüzyonunun<br />
ve böylece besinlerin fetus ve plasentaya sa¤lanmas›n›n<br />
artt›r›lmas›na odaklan›r.<br />
Bu ihtiyaçlar›n birçok parakrin ve endokrin seviyedeki<br />
iletiflimi plasental invazyona ba¤›ml›d›r. Plasental yap›flma,<br />
invazyon, vasküler de¤iflim, yüzey alan›n›n büyümesi ve<br />
maturasyonu gelifltikçe her iki taraf›n vasküler etkileri de<br />
de¤iflmektedir. Trofoblastlar›n invazyonu ile maternal vasküler<br />
bütünlük bozulur ve bas›nca duyars›z uterin arter kanallar›<br />
do¤ruca plasental yata¤a aç›l›r. 3 Plasental kütlenin<br />
büyümesi artan metabolik kapasiteye, de¤iflim için yüzey
196 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
%50<br />
%40<br />
%30<br />
%20<br />
%10<br />
%0<br />
Sol<br />
IVK 3/4<br />
T’peni<br />
NEK<br />
BW FGH G Yafl<br />
Bil<br />
PDA<br />
ROP<br />
NICU<br />
fiekil 9-1. Küçük prematür yenido¤anlar›n morbiditesi FBG, prematurite<br />
veya düflük do¤um a¤›rl›¤›na ba¤lanabilir. FBG olan vakalar (yeflil renkle<br />
gösterilen) ayn› do¤um a¤›rl›¤›ndaki prematür yenido¤anlar (± 100 gr DA<br />
mavi bar) ve ayn› gestasyonel haftada normal do¤um a¤›rl›¤› (AGA) ile do-<br />
¤an yenido¤anlarla (± 1 gestasyonel hafta, k›rm›z› bar) karfl›laflt›r›lm›flt›r.<br />
Do¤um a¤›rl›¤›na göre efllefltirilen kontroller her zaman haftaca daha küçük<br />
olduklar›ndan grade 3-4 intraventriküler kanama gibi morbiditeler gestasyonel<br />
haftay› yans›t›r. Tüm morbiditeler için FBGlikli yenido¤anlar AGA l› do-<br />
¤an akranlar›na göre her zaman daha kötü sonuçlara sahiptirler. Sol, kronik<br />
solunum yetmezli¤i; IVK 3/4, intraventriküler kanama grade 3 veya 4; T’peni,<br />
trombositopeni; NEK, nekrotizan enterekolit; Bil, tedavi gerektiren yenido¤an<br />
sar›l›¤›; PDA, tedavi gerektiren patent duktus arteriozus; ROP, prematuritenin<br />
retinopatisi; NICU, yenido¤an klini¤inde toplam kal›fl süreleri,<br />
s›ras›yla ortalama 87, 84 ve 48 gün. (Aucott SW, Donohue SW, Northington<br />
FJ. Increased morbidity in severe early intrauterine growth restriction. J Perinatol<br />
2004; 24:435-40’dan modifiye edilmifltir.)<br />
alan›n›n artmas›na ve <strong>fetal</strong> hemodinamik durumlara cevap<br />
verme olana¤› sa¤lar. Artan plasental invazyon ile maternal<br />
vasküler dirençler düflerken <strong>fetal</strong> umblikal kan ak›m rezistans›<br />
da düfler.<br />
Bu durum fetus için geliflimsel bir süreçtir. Kesitsel villöz<br />
vasküler alan katlanarak art›nca fetoplasental vasküler<br />
direnç düfler ve bu iki farkl› damarsal olayla s›n›rlan›r. ‹lk<br />
süreç–dallanan anjiogenez- trimester›n sonlar›na yaklaflt›kça<br />
14 ten 18inci haftaya kadar tamamlan›r. ‹kinci süreçdo¤rusal<br />
anjiogenez- yüksek hacimli düflük dirençli fetoplasental<br />
dolafl›m› sa¤lar ve 28-32 haftalarda tamamlan›r. 4<br />
Bu koordineli hemodinamik de¤iflikliklerin sonucu matür<br />
üçüncü trimester intrauterin dolafl›mla sonuçlan›r; 12<br />
m 2 ’lik de¤iflim alan› ve 200-300 ml/kg/dk’l›k düflük dirençli<br />
fetoplasental perfüzyonunu sa¤layan 600 ml/dk maternal<br />
kan ak›m›. Plasental transportu bu iki yüksek volümlü sistemi<br />
ay›ran 2 endotelyal tabaka en uygun flekilde gerçeklefltirir.<br />
Plasental kütle artt›kça besin transportu geliflir. Maternal<br />
<strong>fetal</strong> mesafe 4 μ a kadar düfltü¤ü için basit difüzyon bu transportta<br />
önemli rol oynar. Maternal metabolizman›n fetoplasental<br />
endokrin faktörler taraf›ndan manipulasyonunda aktif<br />
transportu yap›lan üç primer metabolit rol al›r; glukoz,<br />
amino asitler, serbest ya¤ asitleri. Glukoz en temel yak›t› sa¤lar,<br />
amino asitler proteinlerin yap› tafllar›n› oluflturur ve her<br />
ikisi de <strong>fetal</strong> büyümenin en önemli uyaran› olan insülin ve<br />
insülin benzeri büyüme faktörü (ILGFs) ile iliflkilidir. 5 Her<br />
iki metabolit için de plasental transport h›zlan›r ve bu transplasental<br />
ak›m üçüncü trimesterda maternal katabolizmay›<br />
destekler. Koordineli üçparçal› metabolizman›n en önde gelen<br />
örne¤i, hücre zar›n›n ve nöronal yap› tafllar›n›n ve prostaglandinler<br />
gibi düzenleyici komplekslerinin yap›s›nda bulunan<br />
ya¤ asitlerinin sa¤lanmas›d›r. Maternal ya¤ metabolizmas›<br />
gebeli¤in ilk yar›s›nda insulin ve plasental ILGFs etkisi<br />
ile, lipojeniktir. ‹lerleyen haftalarda fetusun uzun-zincirli<br />
doymam›fl çoklu ya¤asitlerine olan ihtiyac› art›kça aktif<br />
transport ve enerji tüketen plasental metabolizma, maternal<br />
lipoliz, maternal lipoprotein lipaz enziminde azalma ve<br />
esansiyal ya¤ asitlerine plasental eriflimin art›fl› ile birliktelik<br />
gösterir. 6<br />
Da¤›t›m sistemindeki maturasyonla efl zamanl› olarak<br />
<strong>fetal</strong> metabolizma da özelleflir. Plasenta nas›l aktif bir kat›l›mc›<br />
ise (anneden gelen oksijenin %40 n› ve glukozun<br />
%70ini kullan›r) fetus da aktif kat›l›mc›d›r. Plasentadan<br />
dönen besinden zengin kan h›z k›s›tlay›c› duktus venosus<br />
taraf›ndan karaci¤ere yönlendirilir ve kan›n %55i dominant<br />
sol loba, %20si sa¤ loba ve kalan %18-25 lik k›s›m sa¤<br />
atr›uma da¤›t›l›r. 7 Foramen ovale taraf›ndan yönlendirilme<br />
ve duktus venosus taraf›ndan h›z›n k›s›tlanmas› myokard<br />
ve beyne en az at›k ve en yüksek besin içeren kan›n ulaflmas›n›<br />
sa¤lar.<br />
Plasenta, anne ve fetus birbirinden farkl› büyür. Plasenta<br />
h›zla büyür ve tepe noktaya ulafl›r, ard›ndan maternal de¤ifliklikler<br />
ve en son katlanarak artan <strong>fetal</strong> büyüme gelir. Üçüncü<br />
trimesterda <strong>fetal</strong> ya¤ birikimine ba¤l› olarak son 8 haftada<br />
5 katl›k bir art›fl olur.<br />
Bu fizyolojik de¤ifliklikler a¤›nda, annenin beslenme durumunun,<br />
etnik kökeninin ve genetik durumun flartlar›na<br />
ba¤l› olarak annenin çevresel faktörleri (sigara içimi, vazokonstrüktör<br />
madde kullan›m›), fetusun cinsiyeti ve gestasyonel<br />
yafl nihai do¤um kilosunu belirler.<br />
Fetal büyüme gerili¤i bu yelpazedeki birçok anormallikle<br />
iliflkilidir. Birçok FBG vakas›n›n merkezinde olan yetersiz<br />
plasentasyon, seri doppler ultrasonografi ile tan›mlanabilir.<br />
Normal büyüme için gerekli etkileflimler düflünüldü¤ünde<br />
normalden sapmalar ve kompanzasyonlar için<br />
birçok seçene¤in oldu¤u aflikard›r. Normal büyümenin anlafl›lmas›<br />
gerili¤in tan›nmas› ve de¤erlendirilmesinde<br />
önemlidir.<br />
FETAL BÜYÜME GER‹L‹⁄‹N‹N<br />
TERM‹NOLOJ‹S‹<br />
Büyüme gerili¤inde kullan›lan tan›mlar konu anlafl›ld›kça<br />
ortaya ç›kmaktad›r. Net do¤um a¤›rl›¤› (DA) s›n›flamalar›<br />
(çok çok düflük DA
Tablo 9-1<br />
FETOPLASENTAL DURUMUN<br />
‹L‹fiK‹LER‹<br />
Fetal biometri<br />
Abdominal Çevre<br />
Bafl Çevresi<br />
Transserebellar Çap<br />
Ayak Uzunlu¤u<br />
Fetal Oranlar<br />
HC/AC oran›<br />
Ponderal ‹ndeks<br />
Fetal A¤›rl›k Tahmini<br />
Multifaktorial do¤um a¤›rl›¤› persentilleri<br />
Gardosi büyüme potansiyeli<br />
Amniotik s›v› hacmi<br />
Fetal Davran›fl<br />
Biyofizik profil skorlamas›<br />
Non stres test<br />
Komputarize kardiotokografi<br />
Doppler Velosimetresi<br />
Uterin arter PI/ çentiklenme<br />
Umblikal arter PI/ EDV<br />
Orta Serebral arter PI/PSV<br />
Duktus venosus PIV/ a- dalgas›<br />
Umblikal ven pulsasyonlar›<br />
Entegre Fetal Test<br />
Kombine doppler ve davran›flsal de¤ifliklikler<br />
yaflla uyumlu (AGA), 10-90. Persentil aras›) ile ilgili riskler<br />
ile daha yak›nen iliflkilidir. 8<br />
Fetal büyüme gerili¤inin mekanizmas› ‘beyin koruyucu etki’ye<br />
neden olarak zay›f ancak kafas› büyük bir bebekle sonlan›r<br />
ki bu sadece kilo ile de¤erlendirilme yap›ld›¤›nda FBG’li-<br />
¤inin tan›nmas›n› engelleyebilir. 9 Ponderal indeksleri veya basit<br />
bafl- abdomen çevresi oran›n›n kullan›lmas› asimetrik FBG<br />
olan fetuslar›n tan›nmas›n› sa¤larken simetrik küçük fetuslar›n<br />
tan›nmas›n› kaç›r›r. 10 Do¤um kilo referans de¤erlerinin ilk<br />
trimester maternal boy, ›rk, do¤um s›ras› ve <strong>fetal</strong> cinsiyetle<br />
düzeltilmesi ile daha hassas sonuçlar elde edilir. 11 Do¤um kilosunun<br />
kaç olaca¤› ile ilgili tahmini yaparken Gardosi büyüme<br />
potansiyeli, “küçük normal fetus/bebek” ile sonuçlanacak<br />
birçok faktörü iflaret eder ve perinatal sonuçlarla standart DA<br />
persentillerinden daha iyi korelasyon gösterir.<br />
Tablo 9-1 <strong>fetal</strong> durumun ultrasonografik de¤erlendirilmesi<br />
için kullan›lan s›ralamay› göstermektedir. Tart›flmalar<br />
gelifltikçe <strong>fetal</strong> durum ve FBG olan fetusu (tan›mlamas› nas›l<br />
olursa olsun sadece boyutunu de¤il) etkileyen patofizyolojik<br />
mekanizmalar perinatal sonuçlar› öngörmede ve yenido¤an<br />
bak›m›n› belirlemede daha fazla önem kazanacakt›r.<br />
FETAL BÜYÜME GER‹L‹⁄‹N‹N SEBEPLER‹<br />
Büyümeye etki eden faktörlerin düzenlenmesindeki komplike<br />
yap›, bu faktörlerin sonuçlar›n›n öngörülmesini engeller.<br />
Fetal hemostaz ve büyüme çok esnek yap›dad›r; birçok hipoksemik<br />
kad›n›n normal do¤um kilosunda bebekleri mevcuttur.<br />
Gestasyonel etkiler kritik rol oynar; ilk trimesterda<br />
karfl›lanmam›fl hiperglisemi hipoplastik embriyolara neden<br />
Bölüm 9 Fetal Büyüme Gerili¤i<br />
olurken 12 gebeli¤in ilerleyen haftalar›ndaki sa¤lam insulin-<br />
ILGF aks› ile hiperplazi ve hipetrofi gerçekleflir. Büyümedeki<br />
bozulma birçok yolla gerçekleflir; CMV’nin sistemik etkisiyle<br />
oluflan hepatit, enterit ve plasental enfeksiyon hepsi<br />
FBG’ne yol açar. FBG’nin sebepleri maternal, <strong>fetal</strong> veya plasental<br />
olarak a¤›r bassa da birbirine ba¤l› birçok mekanizma<br />
mevcuttur.<br />
MATERNAL SEBEPLER<br />
Damarsal Hastal›klar<br />
197<br />
Maternal vasküler hastal›klar özellikle de lupus, agreve diabet,<br />
renal hastal›klar, komplike hipertansiyon plasental yata-<br />
¤›n perfüzyonunun azalmas›na ve sonuçta FBG’ne yol açar.<br />
Uterin kan ak›m›n›n azalmas› ve plasental invazyonun engellenmesi<br />
(ve akabinde artacak uterin kan ak›m›n›n engellenmesi)<br />
maternal vasküler hastal›klar›n önemli özelliklerindendir.<br />
13<br />
Trombofililer<br />
Bu grup FBG mikrovasküler trombotik oklüzyon nedeniyle<br />
erken bafllar ve ciddi olur hatta midtirmester kay›plara<br />
neden olur. Primer olay plasental invazyonun engellenmesidir.<br />
Maternal Hipoksemi<br />
Orak hücreli anemi, maternal siyanotik kalp hastal›klar›,<br />
orta derecede solunum yetmezli¤i ve yüksek rak›mda yaflamak<br />
hepsi FBG ile birliktelik gösterir. Azalan oksijenlenme<br />
<strong>fetal</strong> büyüme gerili¤inin direkt etkisi gibi görünmekle birlikte<br />
küçük damarlarda t›kan›kl›k, hiperviskozite ya da belirgin<br />
polisitemi ve gebeli¤e maternal adaptasyonda defektler<br />
hepsi rol oynar ve bu durum iliflkileri daha komplike<br />
hale getirir.<br />
Yetersiz Kaynak<br />
Yetersiz besin al›m›n›n etkisi aç›k gözükmekle birlikte <strong>fetal</strong><br />
büyümeye etki edecek kalori azl›¤›n›n ciddi boyutlarda olmas›<br />
gereklidir ki günlük 900 kalorinin alt›daki g›da al›m›n›n<br />
bile do¤um kilosuna etkisi s›n›rl›d›r. 14 Spesifik diet k›s›tlamalar›n›n<br />
etkisi daha fazla olabilir. Erken gebelik haftas›ndaki<br />
protein k›s›tlamas› simetrik FBG’ne yol açabilir.<br />
Kronik hiperglisemi ve episodik hipoglisemi ataklar› gibi 3<br />
saatlik glukoz tolerans testinde gösterilebilen anormal glukoz<br />
da¤›l›m›, <strong>fetal</strong> büyümenin k›s›tlanmas› riskini belirgin<br />
flekilde artt›r›r. 15<br />
‹laçlar<br />
Kokain, eroin ve di¤er narkotik ba¤›ml›l›¤›; alkol (çok düflük<br />
düzeyde bile olsa); ve sigara içilmesi hepsi birden FBG’nin
Bölüm 10<br />
UTEROPLASENTAL DOLAfiIMIN<br />
DOPPLER VELOS‹METR‹S‹<br />
Lami Yeo ● Luís F. Gonçalves ● Roberto J. Romero ● Maria-Teresa Gervasi ● Percy Pacora<br />
Çeviri: Dr. Halil Aslan<br />
Tan›mlar<br />
1. Anormal uterin arter Doppleri: mutlak bir kesme<br />
de¤erin (örne¤in, rezistans indeksi> 0.58), ya<br />
da belirli bir referans aral›¤›na ait persantilin<br />
üzerindeki ölçümler, ve/veya diastolik çentik<br />
varl›¤› olarak tan›mlan›r.<br />
2. Aç›dan ba¤›ms›z Doppler indeksleri: Kan ak›fl›na<br />
karfl› olan direnci yans›t›r. Örnek: S/D (sistol/diyastol)<br />
oran›, RI (rezistans indeksi), PI (pulsatilite<br />
indeksi) içerir<br />
3. Erken diastolik çentik: Erken diyastolik kan ak›m<br />
h›z›nda diyastolik tepe h›z›n›n alt›nda kalan<br />
persistan bir azalma olarak tan›mlan›r.<br />
4. ‹nhibin A: A¤›rl›kl› olarak plasenta taraf›ndan<br />
salg›lanan, transforme edici büyüme faktörü ailesinin<br />
bir üyesidir.<br />
5. PAPP-A (gebelikle iliflkili plazma protein A): A¤›rl›kl›<br />
olarak plasenta taraf›ndan üretilen büyük<br />
bir glikoprotein kompleksi.<br />
6. Plasental büyüme faktörü: Bir pro-anjiyogenik<br />
protein.<br />
7. PP-13 (plasental protein 13): A¤›rl›kl› olarak plasenta<br />
taraf›ndan üretilen galektin ailesinin bir<br />
üyesi.<br />
G‹R‹fi<br />
Doppler etkisi ad›n›, y›ld›zlar›n dünyadan uzaklaflmalar› ve yak›nlaflmalar›na<br />
ba¤l› olarak renk de¤iflimlerini tan›mlam›fl olan<br />
Avusturyal› bilim adam› Johann Christian Andreas Doppler’den<br />
alm›flt›r. Doppler sinyalleri sesi yayan ultrason probuna<br />
geri dönen dalgalar›n oluflturdu¤u, böylece kompleks bir<br />
dalga formu yaratan birçok frekans kaymas›ndan oluflur.<br />
Uteroplasental dolafl›m›n Doppler velosimetrisi çeflitli<br />
nedenlerden ötürü önemli bir yöntemdir. Bu yöntem aç›k<br />
anlafl›l›r bilgiler veren ve dolafl›mdaki kan ak›m›na karfl› direncin<br />
de¤erlendirilebildi¤i invazif olmayan bir tan› arac›d›r.<br />
Bu yöntem preeklampsi ve SGA fetüsler yönünden yüksek<br />
risk tafl›yan kad›nlar› belirlemede kullan›lacak bir tarama testi<br />
olarak düflüünlmüfltür. Ayr›ca, uterin arter Doppleri, bu<br />
hastal›klar›n ilk trimester taramalar› için daha fazla kullan›lmaya<br />
bafllanm›flt›r.<br />
Bölüm 10 Uteroplasental Dolafl›m›n Doppler Velosimetrisi 223<br />
Bu bölümde uteroplasental dolafl›m›n anatomisi ve geliflimini,<br />
plasental implantasyon kusuru ile ilgili patolojik de¤ifliklikleri,<br />
bu de¤ifliklikleri tespit etmek için Doppler velosimetrisinin<br />
kullan›lma mant›¤› ve bu yöntemin birinci ve<br />
ikinci trimesterdeki preeklampsi ve SGA gibi kötü perinatal<br />
sonuçlar›n taranmas›ndaki etkinliklerini inceleyen çal›flmalar›<br />
gözden geçirece¤iz.<br />
UTEROPLASENTAL DOLAfiIMIN<br />
ANATOM‹S‹ VE GEL‹fi‹M‹<br />
Uterusun kanlanmas› ovaryan arterlerden gelen küçük bir<br />
katk›yla birlikte esas olarak uterin arterler taraf›ndan sa¤lan›r.<br />
Uterin arterler internal iliak arterin dallar›d›r. Uterusun<br />
istmik k›sm›na ulaflt›ktan sonra uterus kornusunda ovaryan<br />
arterlerle anastomoz yapmadan önce yan duvar boyunca<br />
yükselirler (fiekil 10-1). 1 Ön ve arka duvarlar›n kanlanmas›<br />
uterusun etraf›n› saran arkuat arterler taraf›ndan sa¤lanmaktad›r.<br />
Radyal arterler arkuat arterlerden ayr›l›r ve endometriuma<br />
dik aç› yapacak flekilde ilerleyerek iki ya da daha fazla<br />
say›da spiral arterlere dallan›rlar (fiekil 10-2). 2-6.<br />
Gebelikte yaklafl›k 100 adet spiral arter arac›l›¤› ile maternal<br />
dolafl›mla plasentan›n intervilöz alan› bribirine ba¤lanm›fl<br />
olur. 2 Bu damarlar fetüs ve plasentan›n metabolik ihtiyaçlar›n›<br />
karfl›layabilmek amac›yla 10 kat artan kan ak›m›na uyum<br />
sa¤lamak için önemli fizyolojik de¤iflimler gösterirler. Spiral<br />
arterlerin uteroplasental arterlere dönüflmesine “fizyolojik<br />
de¤ifliklik” ad› verilir. ‹lk üç ayl›k dönemde endovasküler trofoblast›n<br />
ilk dalgas› desiduada bulunan spiral arter duvarlar›n›<br />
invaze eder ve yaklafl›k. 15 Gebelik haftas›nda desidual miyometriyal<br />
kesiflme noktas›nda ilk dalga son bulur. Daha<br />
sonra, ikinci üç ayl›k dönemde ikinci endovasküler trofoblast<br />
dalgas› spiral arterlerin miyometriyal segmentlerini iflgal eder<br />
ve radyal arterlerin terminal segmentiyle etkileflime geçerek<br />
müsküloelastik duvar dokular›n›n fibrinoid ve fibröz doku<br />
kar›fl›m›yla yer de¤ifltirmesi sa¤lanm›fl olur. 3 Bu ikinci faz gebelik<br />
döneminin 14-24 haftalar› aras›nda gerçekleflir. Bu nedenle,<br />
küçük musküler spiral arterlerin genifl vasküler kanallar<br />
halini almas›yla uteroplasental dolafl›m yüksek dirençten<br />
alçak dirençli bir vasküler sisteme dönüflmüfl olur.<br />
Preeklampsi ve/veya SGA fetüslarla komplike olan gebeliklerde<br />
trofoblastik invazyon neredeyse tamamen spiral arterlerin<br />
desidual segmentiyle s›n›rl›d›r, desidua d›fl›nda in-
224 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
Fallop tüpü<br />
Uterin arter<br />
Uterin ven<br />
Servikal arter<br />
Ovaryan arter<br />
Uterin horn<br />
Ovaryan ven<br />
Uterin istmus<br />
Serviks<br />
Vajen<br />
Over<br />
fiekil 10-1. Uterusun kanlanmas› (Cunningham FG, MacDonald PC, Gant<br />
NF, et al. In: Cunningham FG, MacDonald PC, Leveno K, Gilstrap LC II, eds.<br />
Williams Obstetrics. Norwalk, CT: Appleton & Lange; 1993:57–79’den izinle<br />
al›nm›flt›r).<br />
vazyon izine neredeyse rastlanmaz. 24-26 haftalardan sonra<br />
normal trofoblastik invazyonun baflar›s›zl›¤› uteroplasental<br />
dolafl›mda yüksek impedansl› ak›ma neden olur ki, bu da<br />
ilerleyen haftalarda preeklampsi geliflimi ile ba¤lant›l›d›r. Bu<br />
nedenle, uterin arter Doppler velosimetrisinin kan ak›m›ndaki<br />
yüksek impedans› ve dolay›s›yla preeklamsi ve SGA fetüs<br />
geliflim riski bulunan hastalar› da saptama potansiyeli bulunmaktad›r.<br />
4-10<br />
ENSTRÜMANTASYON VE ‹NCELEME<br />
TEKN‹⁄‹<br />
Uteroplasental dolafl›m çal›flmalar›nda hem sürekli dalga<br />
(CW) hem de pulse dalga (PW) Doppler yöntemleri kullan›lmaktad›r.<br />
CW Doppler daha ucuz olmas›na ra¤men örnekle-<br />
Ana uterin arter<br />
Arkuat arter<br />
ARKUAT ARTER<br />
PER‹TON<br />
Radyal arter<br />
Spiral<br />
arter<br />
M‹YOMETR‹YUM<br />
DES‹DUA<br />
BAZAL PLAK<br />
PLASENTANIN ‹NTERV‹LLÖZ<br />
BOfiLU⁄U<br />
fiekil 10-2. Endometriyumun kanlanmas› (Brosens I, Robertson WB,<br />
Dixon HG. J Obstet Gynecol Br Commonw. 1966; 73:357–63’den izinle al›nm›flt›r).<br />
nen damarlar›n görüntülenmesine olanak vermez. Bu nedenle,<br />
yöntemin tekrarlanabilirli¤i konusunda kayg› uyand›ran<br />
dalga formu paterninden görsel ve iflitsel flekilde tan›mlanmas›<br />
gerekir. Bu konu 20-40 hafta aras›ndaki 35 normal gebelikte<br />
sa¤ uterin arterin gözlemciler aras› varyasyonu azaltmak<br />
için ayn› araflt›rmac› taraf›ndan CW ve PW ile de¤erlendirildi¤i<br />
çal›flmada araflt›r›lm›flt›r.11 CW veya PW Doppler ile<br />
elde edilen sistol-diyastol (S/D) oranlar› 2.03 ± 0.67 karfl›<br />
2.03 ± 0.46; P > 0,10) aras›nda hiçbir farkl›l›k gözlenmedi. ‹ki<br />
yöntem aras›ndaki korelasyon düflük olmas›na ra¤men, istatistiksel<br />
olarak anlaml› idi (r = 0.58, P 3.0), CW<br />
Doppler ile elde edilen endeksler, PW ile elde edilen endekslerden<br />
belirgin flekilde yüksekti; bu da uterin arter S/D oran›<br />
yüksek oldu¤u zaman bu dalga formu paterninden görsel ve<br />
iflitsel flekilde tan›mlanma yönteminin daha az güvenilir olabilece¤ini<br />
düflündürmektedir. Bu durumda elde edilen dalga<br />
formu iliak arter sinyaliyle benzerlik gösterdi¤inden kar›flt›r›labilir.<br />
Renkli Doppler görüntüleme uterin arterlerin eksternal<br />
iliak arterleri çaprazlad›¤› noktada do¤ru ve gerçek zamanl›<br />
incelemesine olanak sa¤lar. Pulse Doppler ölçüm aral›¤›n›n<br />
da do¤ru yerlefltirilmesi ile uterin arter Doppler velosimetrisi<br />
için tercih edilen yöntedir. 12 Ikinci trimesterde araflt›rma yap›laca¤›<br />
zaman, önce genel bir obstetrik ultrasonla plasentan›n<br />
konumu belirlenir. Daha sonra prob iliak fossaya do¤ru<br />
yönlendirilir, external iliak arteri uzunlamas›na görüntülenir<br />
ve renkli Doppler ile uterin arter external iliak arteri çaprazlad›¤›<br />
noktada görüntülenir (fiekil 10-3). Bu yöntemle pulse<br />
Doppler ölçüm aral›¤›n›n damar lümeni içine do¤ru flekilde<br />
yerlefltirilmesi ve spektral analiz için uygun dalga formlar›n›n<br />
elde edilmesi mümkün olmaktad›r (fiekil 10-4). Transvajinal<br />
ultrasonografi, birinci trimester (fiekil 10-5) s›ras›nda yap›lan<br />
çal›flmalarda kullan›l›r. Pelvik yap›lara yak›nl›k, yüksek frekansl›<br />
problar, ve düflük insonasyon aç›s› gibi unsurlar Doppler<br />
sinyallerini ve görüntü kalitesini art›rmaktad›r.<br />
Uterin Arter<br />
Eksternal iliak arter<br />
fiekil 10-3. Uteri arterin eksternal iliak arterle çapraz yapt›¤› noktadaki<br />
renkli Doppler görüntüsü. Buras› dalga formu elde etmek için tercih edilen<br />
bir bölgedir.
fiekil 10-4. Normal uterin arter ak›m h›z› dalga formu. Diyastol s›ras›ndaki<br />
yüksek h›zlara dikkat edin.<br />
Doppler ak›m h›z› dalga formlar›ndan yap›lan ölçümler<br />
örnekleme bölgesindeki kan ak›m›na karfl› direnç derecesini<br />
yans›tan aç›dan ba¤›ms›z Doppler indekslerinin hesaplanmas›n›<br />
sa¤lar: (1) sistol /diyastol oran› (S/D), (2) rezistans indeksi<br />
(RI) ve (3) pulsatilite indeksi (PI). Defektif trofoblast<br />
invazyonu ve uterin damarlar›n fizyolojik dönüflümündeki<br />
yetersizlik uterin arterlerde persistan çentik ve/veya uterin<br />
arter Doppler indekslerinde art›fla neden olmaktad›r. Vasküler<br />
direnç, sistolik ve diyastolik dalga formlar›<br />
karfl›laflt›r›larak hesaplanmaktad›r. Normalde, uterin vasküler<br />
yatak düflük dirençli devre gibidir ve kan ak›m› diyastol<br />
boyunca devam eder. Ancak, direnç artt›kça sistolik ak›ma<br />
göre diyastolik h›z azal›r. Anormal uterin arter Doppleri<br />
mutlak bir kesme de¤erin (örne¤in, rezistans indeksi>0.58),<br />
ya da belirli bir referans aral›¤›na ait persantilin üzerindeki<br />
ölçümlerin varl›¤› olarak tan›mlan›r. ROC e¤rileri kullan›larak<br />
yap›lan çal›flmalar, preeklampsi ve SGA geliflimini öngörmede<br />
PI >1.5, 13 RI >0.68 14 veya 90 persantilin 15 üzerindeki<br />
de¤erlerin anlaml› oldu¤unu göstermifltir.<br />
fiekil 10-5. Transvaginal görüntüleme ile ilk trimesterde (11 hafta) elde<br />
edilen uterin arter ak›m h›z› dalga formu. Diyastolik çentik bu dalga formunun<br />
özelli¤idir.<br />
Bölüm 10 Uteroplasental Dolafl›m›n Doppler Velosimetrisi<br />
225<br />
Pulsatilite indeksi uterin arter Doppler dalga formu paternlerinin<br />
de¤erlendirilmesi için en yayg›n olarak kullan›lan<br />
endekstir. 16 Genel olarak, arteriyel ve venöz Doppler ak›m h›z›<br />
dalga formlar› analizi için PI kullanman›n çeflitli yararlar›<br />
vard›r. PI ak›m h›z› dalga formunun fleklini formüldeki e¤rinin<br />
alt›ndaki bölgeyi de içerdi¤i için daha iyi tan›mlar. Örne-<br />
¤in, uterin arter çentik varl›¤› ortalama h›z›n zaman içinde<br />
yans›mas›d›r ve buna göre, PI d›fl›ndaki S/D oran›, RI gibi indeksler<br />
taraf›ndan kaç›r›lm›fl olacakt›r. Buna ek olarak, S/D<br />
oran› ile yap›sal sorunlar vard›r. Bu D s›f›ra yaklaflt›kça oran›n<br />
da sonsuza yaklaflma e¤ilimidir. Böylece, düflük diyastol<br />
sonu h›zlarda, PI (S/D oran› yerine) kullan›l›r ve ölçümlerin<br />
hata marj›nda bir azalma olacakt›r.<br />
Uterin arter dalga formu elde edildikten sonra, ayn› zamanda<br />
sübjektif bir de¤erlendirme ilerleyen haftalarda preeklampsi<br />
geliflimi ile iliflkili olan erken diyastolik çentik varl›¤›<br />
bak›labilir. 17-21 (fiekil 10-6). Erken diastolik çentik, erken<br />
diyastolik kan ak›m h›z›nda diyastolik tepe h›z›n›n alt›nda<br />
kalan kal›c› bir azalma olarak tan›mlan›r. 16 Diyastolik<br />
çentik yüksek dirençli damarlar›n karakteristik özelli¤idir<br />
ve damarlar›n esnekli¤ini temsil etti¤i düflünülmektedir. 22<br />
Her ne kadar diastolik çentik subjektif de¤erlendirmesinde<br />
özellikle deneyimli operatörlerin 19,23 gözlemciler aras› uyumunun<br />
iyi oldu¤unun gösterilmesine ra¤men özellikle uterin<br />
arter dalga fleklini objektif olarak de¤erlendirmek için<br />
yeni Doppler indeksleri ileri sürülmüfltür (fiekil 10-7). 13,24,25<br />
Bu endeksler tepe sistolik/ protodiastolik oran› (A/C) 13,24,25<br />
maksimum diastolik h›z› eksi protodiastolik/ maksimum<br />
diastolik h›z› (D–C/B) (fiekil 10-8 ve 10-9). 13 Irion ve ark. 25<br />
A/C oran›n›n >2.5 oldu¤u durumlar›n çentik saptamada<br />
%88 duyarl›l›k ve %86 özgüllü¤e sahip oldu¤unu bildirdi.<br />
Bower ve ark. 13 50 anormal uterin Doppler dalga formu<br />
üzerinden objektif ve subjektif de¤erlendirmeleri karfl›laflt›ran<br />
çal›flmalar›nda (D-C/B) oran› 0.15’den daha fazla oldu-<br />
¤unda subjektif diastolik çentik tan›s›yla en yak›n uyuma<br />
ulaflt›¤›n› bildirmifllerdir.<br />
fiekil 10-6. Yirmi alt›nc› gebelik haftas›ndaki anormal uterin arter ak›m<br />
h›z› dalga formu. Dalga formu düflük diyastolik h›z, artm›fl rezistans indeksi,<br />
pulsatil indeksi ve sistol/diyastol oranlar› ve persistan diyastolik çentik<br />
(ok) ile karakterizedir.
G‹R‹fi<br />
Bölüm 11<br />
Bölüm 11 Fetal Dolafl›m›n Doppler ‹ncelenmesi<br />
FETAL DOLAfiIMIN DOPPLER<br />
‹NCELEMES‹<br />
Francesca Gotsch ● Laura Cruciani ● Fabio Ghezzi ● Giovanna Ogge’<br />
● Lami Yeo ● Roberto J. Romero<br />
Çeviri: Dr. ‹smail Özdemir<br />
Bu bölüm, <strong>fetal</strong> dolaşımın Doppler incelemesine odaklanmaktadır.<br />
Bu kitabın diğer bölümleri ise uterin arterlerin<br />
Doppler velosimetrisi ile <strong>fetal</strong> ekokardiyografiye odaklanmaktadır.<br />
Randomize klinik çalışmalar, umbilikal arterlerin<br />
Doppler tetkiklerinin perinatal mortaliteyi azaltabileceğini<br />
ve bu nedenle, bu teknik artık araştırma aşamasında olarak<br />
düşünülmemektedir. Üstelik umbilikal arterin anormal bir<br />
Doppler velosimetrisinin saptanması, SGA’lı (gebelik yaşına<br />
göre küçük bebekler) fetüslerin “plasental hastalığı” (anormal<br />
bir umbilikal arter Doppler dalga formu olarak tanımlanır)<br />
bulunanlar ve küçük boyutlarının nedeni olabilecek diğer<br />
kondisyonlara sahip olanlar olarak sınıflandırılmasına<br />
olanak sağlamaktadır. SGA’lı fetüslerin bir bölümüne doğumda<br />
tanı konmakta ve sıklıkla herhangi bir umbilikal arter<br />
Doppler anormallikleri bulunmamaktadır, ancak serebral<br />
dolaşımda (anterior serebral arter ya da orta serebral arter)<br />
değişiklikler bulunabilir. Bu nedenle de uygulayıcıların, bu<br />
damarlardan örnekleme, yorumlama ve klinik önemlerine<br />
aşina olmaları gerekmektedir. Benzer şekilde venöz sistemin<br />
(duktus venozus, inferior vena kava (IVC) ve umbilikal ven)<br />
Doppler tetkikleri, kardiyak fonksiyon ve yaklaşan intrauterin<br />
ölüm için riski bulunan fetüsün saptanması konusunda<br />
bilgilendiricidir. Son olarak, orta serebral arterin pik sistolik<br />
hızının incelenmesi, <strong>fetal</strong> anemiyi değerlendirmede önemli<br />
hale gelmiştir. Böylelikle bu bölüm, ayrıntılı bir şekilde anatomi,<br />
fizyoloji, Doppler dalga formu morfolojisi, normal aralıklar<br />
ve klinik uygulamada anormal bir dalga formunun yorumlanmasını<br />
incelemektedir.<br />
UMB‹L‹KAL ARTER<br />
Umbilikal arter Doppler velosimetrisi (UADV), obstetrik uygulamada<br />
önemli bir klinik araç haline gelmiştir. UADV,<br />
plasentadaki kan akışına empedansı incelemektedir ve bu nedenle<br />
de plasental aşamaların bir testidir. Umbilikal damarların<br />
örneklenmesi kolaydır, çünkü uzun ve dalsız olup, amniyotik<br />
sıvı ile çevrelenmişlerdir.<br />
Umbilikal Arterlerin Anatomisi<br />
Umbilikal arterler, <strong>fetal</strong> mesanenin etrafında pelvik bir segment<br />
olarak iliak arterin dallarıdır (Şekil 11-1). Bundan son-<br />
257<br />
ra, umbilikal kordonun bir parçası olmak üzere umbilikusa<br />
doğru gittiklerinden, umbilikal arterlerin <strong>fetal</strong> abdomen içinde<br />
yukarı doğru bir yörüngeleri vardır. Damarlar, plasenta<br />
insersiyonuna kadar umbilikal kordonda giderler. Umbilikal<br />
arterlerin, plasental insersiyonun yaklaşık 3 cm uzağında bulunan<br />
ve basınç eşitleyici bir sistem işini gören anastomozları,<br />
ultrasonla gösterilebilir ve buna “Hyrtl anastomozu” adı<br />
verilir. 1,2<br />
Umbilikal kordon 2 arterle 1 ven içerir. Arterler oksijensiz<br />
kanı fetüsten plasentaya taşır. Bu kan, villöz ağaçta oksijenle<br />
zenginleştirilir ve daha sonra umbilikal ven aracılığıyla<br />
fetüse geri döner. Bu nedenle umbilikal arterler PO 2 ve pH’ı,<br />
umbilikal vendekinden daha düşük olan bir kan içerirler.<br />
Umbilikal Arterlerin Fizyolojisi<br />
Umbilikal dolaşım, düşük dirençli bir vasküler yataktır. Plasentaya<br />
kan akışı gebelik yaşı ile birlikte artar ve bu artış, plasentanın<br />
vasküler direncindeki bir azalma ile elde edilir. Umbilikal<br />
damarlar ve plasental damarlar innervasyondan yoksun<br />
olup, vazokonstriktörlere cevap vermezler.<br />
Örnekleme Teknikleri<br />
Doppler sinyalleri, görünen herhangi bir segmentten elde<br />
edilebilir: <strong>fetal</strong> mesanenin çevresinde, umbilikal kordonun<br />
abdominal insersiyonunda, serbest bir kıvrımda ya da umbilikal<br />
kordonun plasental insersiyonunda. Doppler indekslerinin<br />
sinyallerin alındığı yere bağlı olarak değiştiği üzerine<br />
bulgular vardır. 3-6 Genel olarak Doppler indeksleri, umbilikal<br />
kordonun abdominal insersiyonunda, plasental innersiyondan<br />
daha yüksektir. 5,6 Fazla fark olmamakla birlikte standart<br />
bir öneri, özellikle riski bulunan bir fetüste seri çalışmalar yapıldığında,<br />
örneklemek için aynı bölgenin kullanılmasıdır.<br />
Çoğu olguda, akizyon kolaylığı nedeniyle Doppler sinyalleri,<br />
umbilikal kordonun serbest bir kıvrımından alınır. Plasental<br />
insersiyon ile abdominal insersiyonun, yerleşim yerine<br />
bağlı dezavantajları vardır. Örneğin, posterior plasentalarda<br />
plasental insersiyon bölgesinden umbilikal kordonu örneklemek<br />
zor olacaktır. Benzer şekilde fetüsün pozisyonu abdomen<br />
girişinde umbilikal kordon, örneklem için uygun olma-
258 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
fiekil 11-1. Fetus mesanesini çevreleyen iki umbilikal arter.<br />
yabilir (fetüs yüz üstü pozisyonda iken). Tersine, umbilikal<br />
arterler mesanenin her iki yanında güvenilir bir şekilde saptanabilir<br />
ve örneklenebilir. Bu, tek umbilikal arterin dışlanmasına<br />
(Şekil 11-2) ve standardizasyona da imkân sağlar.<br />
A<br />
B<br />
fiekil 11-2. ‹ki damarl› kord. Bir umbilikal ven ve tek umbilikal arteri<br />
içeren umbilikal kordonun aksiyal kesiti.<br />
Bununla birlikte bu işlem daha fazla beceri gerektirdiğinden,<br />
uygulamada serbest kıvrımın kullanılmasına devam edilmektedir.<br />
Pulse Doppler sistemini, örneklem hacmini 1 umbilikal<br />
arter ve 1 ven (Şekil 11-3A) içerecek şekilde yerleştirerek<br />
Doppler dalga formlarını elde ederiz. Ancak diyastol sonu<br />
akım hızı yokluğunda, ters akımın atlanmasından kaçınmak<br />
için yalnızca umbilikal arterden örneklemeyi tercih ederiz. 7<br />
Ayrıca damar duvarı tarafından oluşturulan düşük frekanslı<br />
sinyalleri elimine eden (yüksek frekanslar›n geçmesine izin<br />
veren sinyal filtresini) (high-pass filter) (wall thump filter)<br />
fiekil 11-3. Umbilikal arter dalga formlar›. A: Normal. B: Diyastol sonu ak›m yoklu¤u. C: Diyastol sonu ters<br />
ak›m.<br />
TEK UMB. ARTER
C<br />
fiekil 11-3. (Devam›)<br />
kaldırmak da önemlidir. İyi bilinen bir artefakt, yüksek geçirgen<br />
filtresinin açık olmasından dolayı zayıf diyastol sonu sinyali<br />
suprese eden diyastol sonu hızların artifisyal yokluğunun<br />
oluşumudur (Şekil 11-4A ve B).<br />
Elde edilecek dalga formları sayısının 3 ila 5 arasında olması<br />
önerilmektedir. 8-10 Önemli bir konu, akışa karşı vasküler<br />
direncin doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için dalga<br />
formlarının düzenli olması gerektiğidir. İdeal olarak bu<br />
dalga formları, fetüs nefes alıp vermezken ve hareketsizken<br />
elde edilmelidir. Fetal soluma, dalga formunda değişikliğe<br />
neden olabilir (Şekil 11-5). 10,11 Benzer şekilde irregüler <strong>fetal</strong><br />
kalp atış hızı yapay Doppler sinyalleri üretebilir. 11-17 Normal<br />
aralıkta olduğunda <strong>fetal</strong> kalp atış hızı için Doppler indekslerinin<br />
düzeltilmesi gerekmemektedir. 14 Umbilikal arter akış<br />
A<br />
B<br />
Bölüm 11 Fetal Dolafl›m›n Doppler ‹ncelenmesi<br />
fiekil 11-4. Umbilikal arter dalga formlar›. A: High-pass filter kapal›. B: High-pass filter aç›k.<br />
259<br />
hız dalga formu diurnal değişkenliğe bağlı olmadığı gibi 18-21<br />
maternal egzersizden de etkilenmez. 22,23 Maternal supin pozisyonun<br />
anlamlı derecede yüksek sistolik/diyastolik (S/D)<br />
oranı ile ilişkili olduğu bildirilmiştir; 24 ancak bu bulgu doğrulanmamıştır.<br />
18<br />
Geçmişte Doppler sinyalleri bir alan ölçer (planimetre)<br />
kullanılarak ya da manuel olarak hesaplanmıştır. Bugün ise<br />
AutoTrace fonksiyonu, çeşitli dalga formlarına dayalı olarak<br />
hesaplamanın yapılmasına imkân sağlamaktadır. Benzer şekilde<br />
modern ekipmanlar S/D oranı, rezistans indeks (RI) ve<br />
pulsatilite indeksini (PI) vermektedir. Bu indeksler açıdan<br />
bağımsızdır. Artık klinisyenlerin çoğu dalga formlarını analiz<br />
etmek için PI’i kullanmaktadır. Hesaplanmasının kolay olu-
Bölüm 12<br />
Tan›mlar<br />
OBSTETR‹KTE RENKL‹ DOPPLER<br />
SONOGRAF‹<br />
1. Aliasing: ‘Nyquist limiti’ afl›ld›¤›nda bir<br />
Doppler sinyal örtüflmesi oluflur. Pals veya renkli<br />
Doppler sinyallerinden ikisi de bu ‘çevresi sar›lm›fl’<br />
görünüm ak›m yönü ve bilgisinin görülmesinde<br />
belirsizli¤e neden olur.<br />
2. ‹nsonasyon aç›s›: Ultrason ›fl›n›n›n yönü ile damar›n<br />
uzun ekseni aras›ndaki aç›d›r. Bu de¤er<br />
<strong>fetal</strong> pozisyon üzerine transduserin yerleflimine<br />
ba¤l›d›r.<br />
3. B-flow: Damar içindeki k›rm›z› kan hücrelerinin<br />
hareketinin sinyal amplitütleri analiz edilerek<br />
tespit edildi¤i aç› ba¤›ms›z bir tekniktir. Bu teknik<br />
sadece hareketli kan ak›fl› izlendi¤i algoritma<br />
ç›karmay› kullan›r, ancak damar duvar› gibi<br />
hareketsiz yap›lar› göstermez.<br />
4. RDUS/PDUS: Renkli Doppler ultrasonografi/Power<br />
Doppler ultrasonografi.<br />
5. Glassbody rendering: Renkli veya pals Doppler<br />
ultrasonografi kullan›larak damarlar›n görüldü¤ü<br />
teknik, üç boyutlu hacmi verir. Bu vasküler<br />
yap›lar, çevreleyen anatomik yap›lar ile efl<br />
zamanl› görülürler ve gri-skala fleffaf üç boyutlu<br />
pikseller de¤iflerek yeniden infla edilir.<br />
6. Nyquist s›n›r›: Belirlenmifl maksimum frekansl›<br />
data içeren bir ultrason sinyal örneklemesi için<br />
gereken oran için teorik limit. Tamamen ultrason<br />
sinyalini yeniden yap›land›rmak için verilen<br />
bir örnekleme oran› (PRF) ile kodlanabilen en<br />
yüksek frekans› belirtir. Ferekans örneklenen<br />
frekans›n yar›s›ndan daha büyükse Nyquist limiti<br />
afl›l›r.<br />
7. Pals tekrarlama frekans› (PRF): Saniyede iletilen<br />
Doppler dalga say›s›d›r. PFR’ de oldu¤u gibi belirli<br />
bir transduser taraf›ndan ölçülebilen en büyük<br />
h›z prob ile damar aras›ndaki uzakl›¤a ba¤l›d›r.<br />
8. Umbilikal sarmal indeksi (UCI): UCI, toplam<br />
komplet vasküler sarmal say›s›n›n umbilikal<br />
kord uzunlu¤una bölünmesi ile elde edilir.<br />
Hypercoiling UCI> 0.3 sarmal/cm olarak tan›mlan›rken,<br />
hypocoiling UCI< 0.1 sarmal/cm’dir.<br />
Bölüm 12 Obstetrikte Renkli Doppler Sonografi<br />
Dario Paladini ● Gabriella Sglavo ● Paolo Volpe<br />
Çeviri: Dr. Özgür Deren, Dr. Mert Tur¤al<br />
309<br />
G‹R‹fi<br />
Ultrasonografik inceleme genellikle iki boyutlu (2D) gri-skala<br />
ultrasonografi ile gerçekleflir, ancak daha ileri çal›flmalar üç<br />
boyutlu (3D) ultrasonografi, renkli Doppler sonografi, pals<br />
Doppler sonografi, de¤iflken dalga Doppler sonografi, sürekli<br />
dalga Doppler sonografi, doku Doppler sonografi ve B-flow<br />
görüntülemeyi kapsayan genifl bir teknoloji dizisi günümüzde<br />
kullan›lmaktad›r. Bu tekniklerin ço¤u sadece tecrübeli<br />
operatörlerce uygulan›r, ama renkli Doppler (RDUS) ve power<br />
Doppler (PDUS), özellikle maternal obezite nedeniyle<br />
yetersiz akustik pencere olan olgularda, ultrasonografi tan›sal<br />
güvenirli¤i artt›rmak ve inceleme süresini k›saltmak için kullan›labilir.<br />
Son zamanlarda RDUS/PDUS, kalp ve çeflitli organlar›n<br />
vasküler mimarisini göstermek için 3D ve dört boyutlu (4D)<br />
teknikler ile birlikte de kullan›lmaktad›r. Bu bölümde,<br />
RDUS/PDUS kullan›m›n›n günlük pratikteki baz› yararl›<br />
araçlar› sonografistlere sa¤lanmas› gösterildi. Konjenital kalp<br />
hastal›klar›n›n ve vasküler anomalilerin prenatal tan›s› için<br />
3D ve 4D RDUS/PDUS kullan›lmas› da tart›fl›ld›.<br />
RDUS/PDUS ileri prenatal tan›da afla¤›da listelendi¤i gibi<br />
çeflitli yollar ve farkl› amaçlarla kullan›labilir.<br />
1. Normal/anormal <strong>fetal</strong> kardiyovasküler anatomiyi göstermek<br />
için: RDUS, <strong>fetal</strong> ekokardiyografide hem kardiyak<br />
fonksiyonlar›n de¤erlendirilmesi hem de ard›fl›k analiz<br />
için kullan›labilir. ‹kinci bir durumda, kapak yetmezli-<br />
¤i ve darl›¤›n› göstermek veya komplet t›kan›kl›k olgular›nda<br />
retrograd kan ak›m›n›n tan›s› için kullan›l›r. 1<br />
Ard›fl›k analize göre RDUS/PDUS pulmoner ve sistemik<br />
venöz dönüfllerin ve normal/anormal ventriküloarterial<br />
ba¤lant›larun daha h›zl› tan›mlanmas›na izin<br />
verir. Galen veni anevrizmas› gibi <strong>fetal</strong> arteriovenöz<br />
malformasyonlar, ikizden ikize transfüzyon sendromu,<br />
TRAP (twin reversed arterial perfusion) sendromu ve<br />
sakrokoksigeal teratomun ileri incelemesi için RDUS<br />
gerekmektedir.<br />
2. Non-vasküler <strong>fetal</strong> organlar›n dolafl›msal özelliklerinin<br />
tan›mlanmas›na yard›m için: RDUS özellikle küçük<br />
akustik pencere olgular›nda <strong>fetal</strong> organlar›n gri-skala<br />
tan›mlanmas›n› artt›rmak için de kullan›labilir. Örne-
310 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
¤in, yumuflak dokular›n vizualizasyonu fliddetli obez<br />
hastalarda çok zor olabilir. Bu vakalarda RDUS baz› organlar›n<br />
varl›¤› veya yoklu¤unu kan›tlamak için damarlanmay›<br />
göstermek amac›yla kullan›labilir. Bu ilkenin<br />
yayg›n bir uygulamas› böbreklerin varl›¤›n› do¤rulamak<br />
için renal arterlerin izlendi¤inin gösterilmesidir.<br />
Bir baflka örnekte; <strong>fetal</strong> mesanenin varl›¤›n›n do¤rulanmas›<br />
için <strong>fetal</strong> pelviste her iki umbilikal arterin izlenmesidir.<br />
3. Maternal ve <strong>fetal</strong> damarlar›n Pals Doppler örneklemesinde<br />
yol göstermek için: Özellikle uterin arter velositometrisinin<br />
de¤erlendirilmesinde gri-skala görüntüleme ile<br />
saptanamayan eksternel iliak arteri çaprazlayan uterin<br />
arterlerin gövdesinin belirlenmesi RDUS kullan›m›n›<br />
gerektirir. 2 Ayn› flekilde orta serebral arterde optimal<br />
pik sistolik velosite ölçümü Willis halkas›na bitiflik olan<br />
damar segmentinin RDUS incelemesini gerektirir. 3<br />
4. Plasenta, umbilikal kord ve <strong>fetal</strong> adneksial anormalliklerden<br />
flüphelenilen nadir durumlar› de¤erlendirmek için:<br />
Plasenta akreata, vasa previa veya velamentöz kord insersiyonunu<br />
içerir. 4,5 Ayr›ca RDUS/PDUS kord morfolojisini<br />
(tek umbilikal arter, coiling indeks vb.) de¤erlendirmeyi<br />
kolaylaflt›rmak içinde kullan›labilir.<br />
TEMEL FAKTÖRLER<br />
RDUS/PDUS s›kl›kla kesin tan›ya götüren eflsiz klinik bulgular<br />
sa¤layan önemli bir tekniktir. Bununla birlikte<br />
RDUS/PDUS’ den yararl› bilgilerin ç›kar›lmas› do¤ru ayarlara<br />
ba¤l›d›r. Asl›nda uygulamalar›n de¤iflik tipleri tamamen<br />
farkl› ve s›kl›kla karfl›t ayarlar› gerektirir. Temel faktörler ultrasonografik<br />
transduserin vasküler yap›lara uzakl›¤›, kan<br />
ak›m velosite ve pulsatilitesi ile incelenen anatomik bölgede<br />
hareketlerin ihtimalini içerir. Tüm bu de¤iflkenler maternal<br />
ve <strong>fetal</strong> damarlar›n RDUS/PDUS kullan›larak Doppler incelemesinde<br />
öncelikle dikkate al›nmal›d›r. ‹nceleyiciler<br />
Doppler fizi¤i ilkelerini ve kendi ultrasonografi sistemleri ile<br />
ilgili ayarlar› nas›l optimize edeceklerini pratik olarak anlamal›d›r.<br />
Bu bölümde, RDUS/PDUS hassasiyetini optimize<br />
etmeyi ve obstetrik araflt›rmalar›n belirli türlerinde kullan›lan<br />
anahtar ayarlar› k›saca gözden geçirece¤iz.<br />
1. ‹nsonasyon aç›s›. Baflar›l› bir RDUS/PDUS incelemesi<br />
için anahtar, insone damardaki ak›fl ekseni ile ultrasonografi<br />
›fl›n› aras›ndaki do¤ru bir uyumdur. Bu aç› 0<br />
dereceye kadar mümkün oldu¤unca yak›n olmal›d›r;<br />
yaklafl›k 20 derecenin üzerinde mutlak kan ak›m› ölçülür<br />
ise örnekleme hatas› ve ak›fl de¤erlendirme giderek<br />
güvenilmez hale gelir.<br />
2. Arteriyel kan ak›m›. Arteriyel kan ak›m› midgestasyonda<br />
ana arterlerde 40-80 cm/sn aras›nda de¤iflir ve pulsatil<br />
olarak tan›mlan›r. Doppler ayarlar›n› yaparken bu<br />
iki faktör göz önüne al›nmal›d›r. Özellikle arteriyel kan<br />
ak›m› için pals tekrarlama frekans› nispeten yüksek ve<br />
duvar filtresi orta düzeyde tutulmal›d›r. Prob iletim frekans›,<br />
daha derin incelemeler için düflük frekans ile belirli<br />
bir bölge üzerine hedeflenmelidir. Görüntü sabit-<br />
fiekil 12-1. Arteriyel kan ak›m› için Renkli Doppler ayarlar› (22 haftal›k fetus).<br />
A: ‹nterventriküler septumu geçen ‘kanama’n›n olmad›¤› tek renk griskala<br />
sinyalin önceli¤i ve yeterli renkli Doppler gain, nispeten yüksek pals<br />
tekrarlama frekans› (PRF) ile do¤ru ayar. B: Düflük PRF nedeniyle görünüflte<br />
türbülan kan ak›m› ve interventriküler septumu geçen ‘renkli dopler kanamas›’<br />
ile yanl›fl ayar. (LV, sol ventrikül; RA sa¤ atrium).<br />
lenmesi, görüntünün optimal olmas› için genellikle<br />
pulsatil ak›m›n düflük-orta olarak ayarlanmas› ile oluflur<br />
(fiekil 12-1). Bu ayarlar›n benimsenmesinden sonra,<br />
<strong>fetal</strong> kalp ve periferik dolafl›m›n orta derecede iyi<br />
RDUS/PDUS görüntüleri elde edilebilir. ‹kincisi, kan<br />
ak›m h›z›n›n kalpten perifere do¤ru azald›¤› dikkate al›narak<br />
PRF biraz azalt›lmal›d›r. Son olarak öncelik<br />
(priority) ve ‘balans’, optimal renkli Doppler bilgisi bitiflik<br />
gri skala anatomiyi anlafl›lmas› güç olmayacak flekilde<br />
görüntülenmeyi sa¤lamak için ayarlanmal›d›r.<br />
3. Venöz kan ak›m›. Venöz kan ak›m› arteriyel olandan<br />
daha az pulsatildir ve h›z 10-30 cm/sn aral›¤›nda görünür.<br />
Bu nedenle, Doppler ayarlar› düflük PRF ve düflük<br />
duvar filtresi fleklinde ayarlanmal›d›r. Öncelikli olarak,<br />
gri-skala görüntülemede vizüalize edilmesi tipik olarak<br />
güç olan intraparankimal pulmoner venler gibi küçük<br />
damarlar› görüntülemek için renkli Doppler sinyali uygulanmal›d›r<br />
(fiekil 12-2).<br />
fiekil 12-2. Venöz kan ak›mlar›n›n Renkli Doppler ayar› (22 haftal›k fetus).<br />
A: ‹leri derecede düflük boyutlar› nedeniyle gri-skalada mevcut damarlar›n<br />
görünmemesine ra¤men nispeten düflük Pals tekrarlama frekans›<br />
(PRF), gri-skala görüntü üzerinde renkli sinyal önceli¤i ve yeterli Doppler<br />
gain ile iki pulmoner venden (okucu) gelen sinyalin görünmesine izin veren<br />
do¤ru ayar. B: Renkli Doppler kayd› ve pulmoner venöz kan ak›m›n›n yüksek<br />
PRF blokaj› ile yanl›fl ayar. Sol atriuma aç›lan iki pulmoner venin girifli<br />
görülmektedir (okucu). (LV, sol ventrikül; RA, sa¤ atrium).
4. RDUS ve PDUS aras›ndaki farklar. RDUS ve PDUS aras›nda<br />
okuyucunun bilincinde olmas› gereken baz› temel<br />
farklar vard›r. Bu farklar de¤iflik amaçlar ve uygulamalar<br />
için iki Doppler metodundan birisinin tercihli<br />
kullan›m›n›n aç›klanmas›d›r. RDUS ve PDUS aras›ndaki<br />
ana teknik farklar velosite, yön ve kan ak›m türbülans›<br />
ile ilgilidir. RDUS özellikle yüksek h›zlarda aç›k<br />
renkli izlenen mavi ve k›rm›z› renkler ile damar içindeki<br />
ak›m yönünü göstermektedir. Baz› ultrasonografi<br />
sistemlerinde mevcut olan ak›m›n türbülans derecesi<br />
hakk›nda ek bilgi sa¤layan de¤iflik renkli haritalar›n<br />
özel türleri mevcuttur. Ayn› zamanda laminar ak›m ile<br />
karfl›laflt›r›ld›¤›nda turbulan ak›m mavi ve k›rm›z› piksellerin<br />
kar›fl›m› olan mozaik ak›m olarak görülür. Aksine<br />
PDUS, RDUS’ye göre daha az aç› ba¤›ml›d›r ve küçük<br />
damarlar ile düflük ak›mlar› göstermede daha etki-<br />
Bölüm 12 Obstetrikte Renkli Doppler Sonografi<br />
fiekil 12-3. Renkli Doppler sonografi ile santral kardiyak ak›mlar›n gösterilmesi (24. gebelik haftas›ndaki fetüs). A: Diastol s›ras›nda atriumdan ventriküle<br />
laminar kan ak›m›n›n görünümü. B: Kan›n sol ventrikül ç›k›fl› boyunca sol ventrikülden aortaya sistolik ejeksiyonu. Valvuler stenoz yoklu¤unda laminar kan<br />
ak›m› gözlenir. C: Kan›n sa¤ ventrikül ç›k›fl› boyunca sa¤ ventrikülden pulmoner trunka sistolik ejeksiyonu. Bu olguda da valvuler stenozun yoklu¤undaki laminar<br />
kan ak›m› gözlenmektedir. (Ao, ç›kan aorta; LV, sol ventrikül; RV, sa¤ ventrikül; Pa, pulmoner arter; RA, sa¤ atrium)<br />
311<br />
lidir. PDUS’nin baz› daha yeni hibrid formlar› sadece<br />
düflük kan ak›m h›z›n›n saptanmas›nda de¤il ak›m›n<br />
yön bilgisi hakk›nda da nispeten geliflmifl hassasiyet<br />
sa¤lamaktad›r. Sonuç olarak, RDUS genellikle santral<br />
kardiyovasküler ba¤lant›lar› (fiekil 12-3) ve kapak yeterlili¤ini<br />
(fiekil 12-4) de¤erlendirmede kullan›l›rken<br />
PDUS ise venöz dönüfl, aortik ark dallanma paternleri<br />
ve periferik dolafl›m› (fiekil 12-5) de¤erlendirmede daha<br />
uygun flekilde kullan›l›r.<br />
3D ve 4D ultrasonografi ile birlikte kullan›ld›¤›nda<br />
RDUS/ PDUS için kullan›lan terminoloji ile ilgili son bir not:<br />
Literatürde birkaç tan›m kullan›lmaktad›r, ancak bu bölümde<br />
sadece basit ‘glassbody’ mod, yumuflak doku ve damarlardaki<br />
ayn› hacim verilerini efl zamanl› tan›mlamak için kullan›lacakt›r.<br />
Bu modalite kardiyovasküler yap›lar›, bu ba¤lam-<br />
fiekil 12-4. Fetal ekokardiyografide kapak stenoz veya yetmezli¤ininin gösterilmesi için renkli Doppler görüntüleme kullan›l›r. A: 4 oda görününmünde intakt<br />
ventriküler septum olan pulmoner atrezi ile birliktelik gösteren displastik triküspit kapa¤›n fliddetli yetmezlik görüntüsü. B: Sa¤ ç›k›fl yolunda 3 boyutlu<br />
teknik ile pulmoner kapak anulusundan hemen sonra bafllayan aliasing ve türbülans›n hafif kapak stenozuda gösterimi (ok). (LA, sol atrium; Pa, pulmoner arter;<br />
RV, sa¤ ventrikül).
Bölüm 13<br />
Tan›mlar<br />
ÇO⁄UL GEBEL‹KTE SONOGRAF‹<br />
Alexandra Matias ● Philippe Jeanty ● Eugene C. Toy<br />
Çeviri: Dr. Murat Yayla, Dr. Rahime Nida Ergin<br />
1. Monozigot ikizler: fertilizasyon günü ile sonras›ndaki<br />
14.gün aras›nda ayn› zigottan bölünerek oluflan 2 fetuslu<br />
gebelik. Fenotip ve genotip farkl›l›klar› olabilir<br />
ve dikoryonik ya da monokroyonik plasenta yap›s›na<br />
sahip olabilirler.<br />
2. Dizigot ikizler: ayn› siklusta oluflan 2 oositin fertilizasyonu<br />
ile 2 farkl› zigottan geliflen 2 fetuslu gebelik.<br />
Daima dikoryonik plasenta yap›s›na sahiptirler.<br />
3. Koryonisite: ço¤ul gebelikte koryon say›s› ile tan›mlanan<br />
plasenta yap›s›<br />
4. Lambda iflareti: dikoryonik ikiz gebelikte 2 amniyon<br />
tabakas› ve 2 koryon tabakas›n›n yan yana gelmesinden<br />
kaynaklanan sonografik bulgu.<br />
G‹R‹fi<br />
Ço¤ul gebelikler tüm gebeliklerin yaklafl›k %1.2’sini kapsamaktad›r.<br />
‹kiz do¤um prevalans›ndaki 15 kata kadar de¤iflebilen<br />
genifl bölgesel ve ›rksal farkl›l›klar uzun y›llard›r bilinmektedir<br />
(fiekil 13-1). Çevresel ve beslenme faktörleri, mevsimsellik<br />
ve ailesel kümelenme önemli ölçüde ikiz oluflma<br />
oran›n› etkilemektedir.<br />
Bat› ülkelerinde ço¤ul gebeliklerin yaklafl›k %30’u iyatrojeniktir<br />
(hipotetik 10.000 yenido¤an popülasyonunda 84 tanesi<br />
spontan ikiz olup 36 tanesi yard›mc› üreme kaynakl›d›r), ki<br />
bunlardan 27 ikiz spontan monozigot ve 2 tanesi iyatrojenik<br />
olacakt›r. 1 Artan ovülasyon indüksiyonu ve yard›mc› üreme<br />
tekniklerinin (YÜT) kullan›m›, gebe kad›nlar›n üreme yafl›ndaki<br />
gecikme ile birilikte ço¤ul gebeliklerde art›fla neden olmufltur.<br />
1-3 Bu iyatrojenik gebelikler sadece dizigot ikiz (DZ) oran›nda<br />
de¤il ayn› zamanda monozigot ikiz (MZ) oran›nda da art›fla<br />
neden olmufltur. 2,3 ‹yatrojenik gebeliklerde oran de¤iflmifltir ve<br />
MZ ikiz gebelikler daha s›k görülmektedir (6 kat art›fl). 2-5<br />
Ço¤ul gebelikler ile ilgili artan endifle, tekil gebeliklere<br />
göre daha yüksek mortalite ve olumsuz perinatal sonuç insidans›nda<br />
art›fl, 6 yap›sal defekt riskinin iki kat›na ç›kmas›<br />
7,8 ve kromozomal anomali riskinin daha yüksek olmas›ndan<br />
9 kaynaklanmaktad›r. Ço¤ul gebelikler popülasyonun<br />
%1.2’sini temsil etmesine ra¤men, toplam perinatal mortalitenin<br />
%10-14’ünden sorumludur ki bu oran tekillere gö-<br />
Bölüm 13 Ço¤ul Gebelikte Sonografi 337<br />
re 5-10 kat daha fazlad›r (fiekil 13-2A ve B). Monokoryonik<br />
ikizlerin perinatal mortalitesi 26/100’dür ve bu oran dikoryonik<br />
(DK) gebeliklere (9/100) göre 3 ile 5 kat daha fazlad›r.<br />
Yirmi dört hafta öncesinde perinatal kay›p oran› DK<br />
gebeliklerdeki %1.8’e karfl›n monokoryoniklerde<br />
%12.2’dir. 6<br />
Ço¤ul gebeliklerin ve iliflkili komplikasyonlar›n›n erken<br />
tan›s›ndaki amaç perinatal mortalite ve morbiditenin azalt›lmas›d›r.<br />
Sonografi fetus say›s›n›n, amniyositenin, koryonisitenin,<br />
plasenta yerlefliminin, <strong>fetal</strong> prezantasyonun tayinine<br />
ve büyüme uyumsuzlu¤u, anormal vasküler anastomozlar,<br />
amniyotik s›v› hacim dengesizli¤i, <strong>fetal</strong> malformasyonlar<br />
ve kordon dolanmas› gibi komplikasyonlar›n saptanmas›na<br />
yard›mc› olur. Bu bölümde, ultrasonografik incelemenin<br />
farkl› yönlerini, en s›k görülen komplikasyonlar›<br />
ve ço¤ul gebeliklerin takibinde invaziv ifllemlerin rolünü<br />
tart›flaca¤›z.<br />
EMBR‹YOLOJ‹<br />
Tipik insan siklusu sadece bir yumurta üretir. Bu nedenle,<br />
spontan gebeliklerin yaklafl›k %99’unda bir benzersiz fetus<br />
bir tek zigottan geliflir. Spontan gebeliklerin %0.8’inde var<br />
olan bir üreme varyant›n›n sonucu olarak bir siklusta birden<br />
daha fazla oosit üretilir ve bunlar döllenerek çok zigotlu ço-<br />
¤ul gebelik oluflur. Bu tip ikiz geliflimi genetik olarak farkl› bireylerin<br />
oluflmas›na neden olur (polizigot, özdefl olmayan ya<br />
da kardefl ikiz olarak tan›mlan›r) ve kal›tsal e¤ilim gösterir.<br />
Genel popülasyona göre 3 kat daha yüksek tekrarlama riskine<br />
sahiptir. Her zigot kendi fetus-plasenta-amniyon kompartman›n›<br />
oluflturur ve aralar›nda vasküler ba¤lant› hiç yoktur<br />
(veya çok nadirdir).<br />
Spontan gebeliklerin di¤er %0.4’ünde üreme anomalisinin<br />
bir sonucu olarak normalde sadece bir embriyo oluflturmas›<br />
gereken tek bir yumurta MZ ço¤ullar› oluflturmak üzere<br />
bölünür. MZ ikiz geliflimi birden fazla bireyin bir tek zigottan<br />
olufltu¤u bir üreme fleklidir.<br />
Bir zigotun bölünmesi neden olmaktad›r? Günümüzde,<br />
zigot bölünmesinin mekanizmas›n› aç›klayan dört teori mevcuttur:<br />
itme hipotezi, yard›mc› bask›n eksenlerin varl›¤›, erken<br />
embriyoda bask›lanm›fl kalsiyum seviyeleri ve zona pellusida<br />
içindeki aç›kl›ktan blastomer herniasyonu. Ancak, bu<br />
teorilerin hepsi MZ üçüz ve dördüzlerin kökenini izah etmek
338 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />
fiekil 13-1. Farkl› toplumlarda DZ ikizlerin insidans› de¤iflkenlik göstermektedir.<br />
Soldan sa¤a do¤ru: Japonya, Avrupa-Amerikan toplumu, Afrika-<br />
Amerikan toplumu ve Nijerya.<br />
için inand›r›c› derecede aç›k de¤ildir ve YÜT tekniklerine<br />
ba¤l› yüksek MZ ikiz oran›n› ayd›nlatmamaktad›r. Çok daha<br />
yak›n bir zamana ait bir hipoteze göre, t›pk› 9 bantl› armadillo’da<br />
oldu¤u gibi, bölünmeye-meyilli döllenmifl insan oositleri<br />
1 ya da 2 ard›fl›k ikili bölünmeye 10 ya da takip eden ikin-<br />
Tekiller<br />
Genel<br />
mortalite<br />
‹kizler Monokoryonik Dikoryonik<br />
Ölü<br />
do¤umlar<br />
Neonatal<br />
ölümler<br />
fiekil 13-2. A: ‹kizlerdeki afl›r› yüksek mortalite önemli oranda monokoryonik<br />
ikizlere ba¤l›d›r. B: Tekiller ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, ikizlerin mortalitesi<br />
4 ile 11 kat yüksektir, ölü do¤umlar 3 ile 13 kat yüksektir ve neonatal ölüm<br />
6 ile 7 kat daha yüksektir.<br />
cil bölünmeler ile oluflan çeflitli kombinasyonlara u¤rayabilme<br />
kapasitesine sahiptir (fiekil 13–3). Bu sonuncu teori MZ<br />
üçüz ve dördüzleri, “ayna-görüntüsü” karakteristiklerini ve<br />
yine MZ ikizlerindeki baz› orta hat asimetrilerini aç›klayabilmektedir.<br />
BÖLÜNME ZAMANLAMASI<br />
MZ ikiz oluflma süreçlerinin zamanlamas›, plasenta tipi, k›z<br />
MZ ikizlerde X kromozom inaktivasyonu, serebral hemisferlerde<br />
asimetrik dil fonksiyonu ve asimetrik dermatogliflerden<br />
anlafl›labilir.<br />
Dizigot (kardefl ya da özdefl olmayan) ikizler 2 yumurtan›n<br />
farkl› spermatozoidler ile fertilizasyonundan oluflur ki<br />
neticede farkl› genetik içeri¤e sahiptirler. Yumurta implantasyonundan<br />
önce trofoblast oluflumunun görüldü¤ü bu fertilizasyon<br />
sürecinden kaynaklanan plasenta tipinde 2 koryon<br />
2 amniyon kesesi bulunur ve dikoryonik diamniyotik gebelik<br />
olarak tan›mlan›r. Bu nedenle, DZ ikizlerinde her zaman dikoryonik<br />
plasenta bulunur.<br />
Monozigot ikizler tüm ikiz gebeliklerin üçte birini oluflturur.<br />
Bu özdefl ya da tek yumurta ikizleri (bir oosit ile bir tek<br />
spermatozoidin fertilizasyonundan köken alan) tek bir yumurtan›n<br />
erken dönemde, (heterokaryotip monozigotlar hariç)<br />
ayn› genotipi içeren az çok birbirine yak›n 2 hücre kümesine<br />
bölünmesinden kaynaklan›r. Bu bölünme fertilizasyon<br />
ile gastrülasyon dönemi aras›nda olur (fiekil 13–4). Bireysel<br />
farkl›l›klar zigot sonras› mutasyonlara ve mitokondri<br />
DNA’s›n›n rasgele bölünmesinden kaynaklanmaktad›r. Bu<br />
ikizlere özgü plasenta oluflum süreci bölünmenin gerçekleflti-<br />
¤i zamana ba¤l› olan daha karmafl›k bir süreçtir. Çok daha az<br />
s›kl›kla, MZ ve DZ ikiz oluflumu 3 ya da daha fazla embriyolu<br />
gebeliklerde efl zamanl› olabilir (fiekil 13-5).<br />
MZ dördüz MZ ikiz MZ ikiz<br />
MZ ikiz Kaybolan ikiz Kaybolan ikiz<br />
fiekil 13-3. Monozigot bölünmeyi aç›klayan ikili bölünme teorisi. (O.<br />
Blickstein’›n katk›s› ile. Blickstein I, Keith LG. On the possible cause of monozygotic<br />
twinning: lessons from the 9-banded armadillo and from assisted reproduction.<br />
Twin Res Hum Genet 2007;10(2):394-9.)
4 gün<br />
4-8 gün<br />
fiekil 13-4. Erken embriyolojik hayattaki farkl› evrelerde ikiz gelifliminin<br />
sonucunu gösteren flematik çizim. (Üstte) ‹ç hücre kümesinin ve herhangi<br />
bir farkl›laflman›n oluflmas›ndan önceki bir bölünme, 2 ayr› koryon, amniyon<br />
ve plasental› 2 embriyo meydana getirecektir. (Ortada) ‹ç hücre kümesinin<br />
geliflmesinden sonra erken blastokist evresinde ikiz oluflumu 1 plasenta<br />
ve 1 koryonlu ancak 2 farkl› amniyonlu 2 embriyo geliflmesine neden olur.<br />
(Altta) Embriyonik disk olufltuktan sonra ayr›lma gerçekleflirse, amniyonun<br />
çoktan geliflmifl olmas› nedeni ile monoamniyotik monokoryonik gebelik<br />
oluflur. Bu evrede veya daha sonras›nda tam olmayan bölünme yap›fl›k ikiz<br />
geliflimine neden olacakt›r.<br />
Simetrik<br />
8-16 gün<br />
> 13 gün<br />
Ayr› Yap›fl›k<br />
Monozigot ‹kizler<br />
(D›fl) Akardiyak<br />
(TRAP)<br />
fiekil 13-6. Simetrilerine göre veya simetri içermemelerine göre monozigot ikizlerin bir s›n›flamas›.<br />
Bölüm 13 Ço¤ul Gebelikte Sonografi<br />
339<br />
fiekil 13-5. Trikoryonik diamniyotik üçüz gebeli¤e ait üç-boyutlu tarama<br />
(K. Baba ve A. Kurjak’›n katk›s› ile).<br />
Do¤al geliflen MZ ikizlerin yaklafl›k üçte birinde, bölünme<br />
gebelik oluflmas›ndan sonraki ilk 72 saat içerisinde (2-8 hücre<br />
aras›ndaki evrelerde) olur ve dikoryonik diamniyotik gebelik<br />
oluflur (fiekil 13-6). Her ikizin hücre kitleleri içerisinde<br />
trofoblastik ve somatik kök hücreler bulunur. Bu nedenle,<br />
konsepsiyon sonras› yaklafl›k 3. günündeki kavitasyon gösteren<br />
blastokist evresinde, somatik ve trofoblastik hücrelerin<br />
s›ras›yla iç ve d›fl hücre kümeleri fleklinde farkl›laflmas› ve fiziksel<br />
ayr›m›ndan önce ikiz oluflumu gerçekleflmifl olmal›d›r.<br />
Dikoryonik diamniyotik plasentalar yaklafl›k 8 blastomerin<br />
bölünmesinden oluflur.<br />
Asimetrik<br />
(Birleflik) Ekto-<br />
Heteroparazit<br />
(‹ç) Fetus içinde<br />
fetus
KISIM<br />
375<br />
2<br />
FETUSTAK‹ ANORMALL‹KLER<br />
VE BOZUKLUKLAR
376 K›s›m 2 FETUSTAK‹ ANORMALL‹KLER VE BOZUKLUKLAR<br />
Tan›mlar<br />
Bölüm 14<br />
FETUSUN ANOMAL‹LER‹: GENEL BAKIfi<br />
Lami Yeo ● Roberto J. Romero ● Sun Kwon Kim ● Luís F. Gonçalves<br />
Çeviri: Dr. ‹brahim Kalelio¤lu, Dr. Ayfle Filiz Gökmen<br />
1. Asosiyasyon: Bir politopik alan defekti, bir sendrom<br />
ya da bir sekans› temsil etmedi¤i bilinen<br />
iki veya daha fazla kiflide bulunan rastlant›sal<br />
olmayan multipl anomali.<br />
2. Deformasyon: Disrüptif olmayan mekanik kuvvetlerin<br />
neden oldu¤u vücudun anormal form,<br />
flekil veya pozisyonu.<br />
3. Disrüpsiyon: Normal geliflimsel süreçte meydana<br />
gelen aksakl›klar veya geliflimin engellenmesiyle<br />
ortaya ç›kan bir organ›n, organ parças›n›n<br />
veya vücudun daha genifl bir k›sm›n›n morfolojik<br />
bozuklu¤u.<br />
4. Displazi: Hücrelerin doku(lar)da anormal organizasyonu<br />
ve bunun morfolojik sonuçlar›.<br />
5. Malformasyon: ‹ntrinsik anormal geliflimsel sürecin<br />
yol açt›¤›; bir organ›n, organ parças›n›n<br />
veya vücudun daha genifl bir k›sm›n›n morfolojik<br />
bozuklu¤u.<br />
6. Sekans: Daha önceden bilinen veya olas› bir<br />
anomalinin veya mekanik faktörün yol açt›¤›<br />
multipl anomaliler paterni.<br />
7. Sendrom: Tek bafl›na bir sekans›n veya politopik<br />
alan defektinden kaynaklanmad›¤› bilinen birbiriyle<br />
patojenik olarak iliflkili olan anomaliler<br />
paterni.<br />
G‹R‹fi<br />
Anatomik konjenital anomalilerin tespiti prenatal tan›n›n<br />
hedeflerindendir. 1 Fetusunda konjenital anomali olan hastan›n<br />
fetusunun tan›s›n›n koyulmas› ve yönetimi için multidisipliner<br />
alanlarda bilgi gerekir; embriyoloji, anatomi, genetik,<br />
obstetri, pediatrik cerrahi, teratoloji ve diyagnostik görüntüleme.<br />
Bu bölümün amac› okuyucuya konjenital anomalileri<br />
tan›tmak ve gros konjenital anomalilerin tan›m›, yaratabilece¤i<br />
problemlerin önemi ve patogenetik mekanizmas›na genel<br />
bak›fl kazand›rmakt›r. Ultrasonla prenatal tan›n›n ilkeleri,<br />
ultrasonun konjenital anomalilerin tan›nmas›nda tarama<br />
testi olarak kullan›lmas› ve konjenital anomali saptand›¤›nda<br />
yönetim seçenekleri de ayr›ca tart›fl›lacakt›r.<br />
TEMEL KAVRAMLAR<br />
Konjenital anomali bir organ›n veya sistemin normal anatomik<br />
yap›s›ndan sapmay› içerir. Anomaliler ya intrinsik olarak<br />
anormal bir primordiyumdan kaynaklan›r veya normal bir<br />
primordiumun geliflim s›ras›nda eksternal faktörler taraf›nda<br />
etkilenmesiyle oluflur. 2-4 Prenatal geliflime dair duyulan gittikçe<br />
artan ilgi ve morfogenezde meydana gelen aksakl›klara<br />
at›fta bulunmak için ortak bir terminoloji gereklili¤i uluslararas›<br />
bir çal›flma grubunun anatomik konjenital anomalilerin<br />
s›n›fland›r›lmas›nda faydal› olabilecek terimler kümesi<br />
önermesine yol açt›. Biçim ve form aç›s›nda ayr› de¤ifliklikler<br />
böylece malformasyon, deformasyon, disrüpsiyon olarak s›n›fland›r›labiliyor.Fakat<br />
her anomalinin her zaman spesifik<br />
bir s›n›fa dahil edilemeyece¤i vurgulanmal›d›r. Malformasyonlar,deformasyonlar<br />
ve disrüpsiyonlar asl›nda örtüflebilirler<br />
(bkz: Sekanlar ile ilgili bölüm)<br />
Malformasyon<br />
Malformasyon intrinsik anormal geliflimsel sürecin yol açt›¤›;<br />
bir organ›n, organ parças›n›n veya vücudun daha genifl bir<br />
k›sm›n›n morfolojik bozuklukdur. “‹ntrinsik anormal geliflim<br />
süreci” terimi bir organ›n primordiumunda bir anomaliye<br />
iflaret eder. Bu anomali geliflimin erken evrelerinde tan›nmayabilir.<br />
Bunun tipik örne¤i embryonik dönemde normal olarak<br />
gözlenen bir ekstremite tomurcu¤unun sonradan ekstra<br />
bir parmak kazanmas›d›r. Malformasyonlar›n primordiumun<br />
geliflimsel duraklamas› (inkomplet morfogenez), gereksiz<br />
morfogenez veya aberant morfogenez kaynakl› oldu¤u kabul<br />
edilebilir. (fiekil 14-1). Bu malformasyonlar›n örnekleri<br />
Tablo 14-1’de verilmifltir. Malformasyonlar genelde embryonik<br />
dönemde ortaya ç›ksa da 5 baz›lar› geliflimin erken evrelerinde<br />
de ortaya ç›kabilir. Genel prensip olarak malformasyon<br />
ne kadar erken bafllam›flsa ortaya ça›kacak olan anomali o kadar<br />
kompleks olacakt›r.<br />
Deformasyon<br />
Deformasyon disrüptif olmayan mekanik kuvvetlerin neden<br />
oldu¤u vücudun anormal form, flekil veya pozisyonunu iflaret<br />
eder. Organ›n primordiumu normaldir fakat geliflimi fetusa<br />
intrinsik veya ekstrinsik olan mekanik güçler taraf›ndan<br />
etkilenmektedir. Örne¤in club-foot deformitesi (fiekil 14-2)<br />
oligohidramniyosa ba¤l› intrauterin bask›(eksternal faktör)
fiekil 14-1. ‹nkomplet Morfogeneze ba¤l› bir malformasyon örne¤i. Bu<br />
ayakta 4 parmak izleniyor.<br />
veya spina bifidayla iliflkili nöral tüp defektinin (intrinsik faktör)<br />
yol açt›¤› hareket k›s›tl›l›¤›n›n sonucu olabilir. Tablo 14-<br />
2 deformasyonlara yol açan genel faktörleri göstermektedir.<br />
Deformasyonlar›n patogenezini 4 ana faktör etkilemektedir:<br />
bas›nç, fetus plastisitesi, fetusun hareketlili¤i ve fetun geliflim<br />
h›z›. Deformasyonlar gestasyonun geç evresinde oluflma e¤limindedirler<br />
çünkü bu dönemde k›s›tl› bir intrauterin ortamda<br />
fetusun h›zl› büyümesi söz konusudur. Deformasyona yol<br />
açan mekanik faktörün ortadan kald›r›lmas›yla anomalinin<br />
normalleflmesi veya iyileflmesiyle olur. Deformasyonlar›n<br />
%90’unda do¤um sonras› spontan rezolüsyon görülür. 12 Tab-<br />
Tablo 14-1<br />
Bölüm 14 Fetusun Anomalileri: Genel Bak›fl<br />
377<br />
lo 14-3 malformasyonlar ve deformasyonlar› karfl›laflt›rmaktad›r.<br />
Bu nedenle genelde malformasyon terimi organogenez<br />
döneminde oluflan defektleri, deformasyon terimi ise embryonik<br />
dönemden sonra ortaya ç›kan defektleri ifade eder.<br />
Disrüpsiyon<br />
Disrüpsiyon normal geliflimsel süreçte meydana gelen aksakl›klar<br />
veya geliflimin engellenmesiyle ortaya ç›kan bir organ›n,<br />
organ parças›n›n veya vücudun daha genifl bir k›sm›n›n<br />
morfolojik bozuklu¤udur. Bunun tipik örne¤i amniotik band<br />
sendromu ile iliflkili dijital amputasyondur (fiekil 14-3) (13-<br />
15). Disrüpsiyonlar sporadik olaylard›r.<br />
MALFORMASYONLARA YOL AÇAN ANORMAL MORFOGENEZ TÜRLER‹<br />
Anormal Morfogenez Tipleri Malformasyon Örnekleri Göreceli S›kl›k<br />
‹nkomplet Morfogenez S›k<br />
Geliflme eksikli¤i Nostril yoklu¤u, renal agenezi<br />
Hipoplazi Mikrosefali, mikrognati<br />
‹nkomplet kapanma Yar›k damak, iris kolobomu<br />
‹nkomplet ayr›flma Sindaktili<br />
‹nkomplet septasyon Ventiküler septal defekt<br />
‹nkomplet migrasyon Kloaka ekstrofisi<br />
‹nkomplet rotasyon Barsak malrotasyonu<br />
Embryolojik formun inkomplet rezolüsyonu Meckel divertikülü, koanal atrezi<br />
Embryolojik formun persistans› Düflük kulak, inmemifl testis<br />
Gereksiz Morfogenez Polidaktili, ekstra kulak memesi Nadir<br />
Aberant Morfogenez Mediyastinal tiroid bezi, paratestiküler dalak Ender<br />
Kaynak: Cohen MM.The Child with Multiple Birth Defects. New York : Raven Press;1982:2 izniyle yay›nlanm›flt›r<br />
fiekil 14-2. Three-dimensional image of club foot, an example of deformation.
378 K›s›m 2 FETUSTAK‹ ANORMALL‹KLER VE BOZUKLUKLAR<br />
Displazi<br />
Tablo 14-2<br />
DEFORMASYONLARIN NEDENLER‹<br />
Ekstrinsik<br />
Anneye ait<br />
K›sa anne boyu<br />
Dar anne pelvisi<br />
Uterus malformasyonu (örn: bikornuat uterus)<br />
Uterus leimyomu<br />
Fetusa ait<br />
Bafl›n erken pelvik angajman›<br />
Pozisyon anomalisi<br />
Oligohidramniyos<br />
‹ri fetus<br />
Ço¤ul gebelik<br />
‹ntrinsik<br />
Malformasyona Ba¤l›<br />
CSantral sinir sistemi malformasyonu (örn: spina bifida)<br />
Üriner sistem malformasyonu ( örn: bilateral renal agenezi<br />
veya bilateral polikistik böbreklerin yol açt›¤›<br />
oligohidramniyos ve sonuçlar›)<br />
Fonksiyonel<br />
Nöromusküler hastal›klara ba¤l› konjenital hipotoni ( örn: artrogripozis)<br />
Kaynak: DCohen MM.The Child with Multiple Birth Defects. New York : Raven<br />
Press;1982:2, Smith DW. In: Schaffer AJ, Markowitz M,eds. Major Problems in Clinical<br />
Pediatrics, vol 21. Philadelphia: WB Saunders 1981:101 izniyle yay›nlanm›flt›r<br />
Dismorfoljistler taraf›ndan s›kça kullan›lan baflka bir kavram<br />
ise “displazi”dir. Hücrelerin doku(lar)da anormal organizasyonu<br />
ve bunun morfolojik sonuçlar›n› ifade etmek için kullan›lan<br />
bir terimdir. Dismorfolojideki kullan›m› daha yayg›nd›r<br />
ve herhangi bir doku düzensizli¤ini kasteder. Osteogenezis<br />
imperfekta primer olarak kollajenin etkilendi¤i bir disolazidir.<br />
Bu durumda etkilenen kolajen tipini anlaml› miktarlarda<br />
içeren dokular etkilenmektedir.<br />
fiekil 14-3. Bir disrüpsiyon örne¤i. Amniyotik bant sendromu olan bir çocukta<br />
parmaklar›n ampütasyonu<br />
Tablo 14-3<br />
MALFORMASYON VE DEFORMAS-<br />
YONLARIN KARfiILAfiTIRILMASI<br />
Malformasyon Deformasyon<br />
Oluflma zaman› Embryonik dönem Fetal dönem<br />
Etkilenme düzeyi Organ Bölge<br />
20. gebelik haftas›ndan<br />
önce insidans›<br />
%5 (tahmini) %0.1<br />
28. gebelik haftas›ndan<br />
sonra insidans›<br />
%3.7 %2<br />
Perinatal mortalite + %(41) – (%6)<br />
Spontan düzelme — +<br />
Düzelme — +<br />
Kaynak: Cohen MM.The Child with Multiple Birth Defects. New York : Raven<br />
Press;1982:2. Dunn PM: Congenital postural deformities:perinatal associations,<br />
Proc R Soc Med. 1972;65:735 izniyle yay›nlanm›flt›r<br />
Multipl Anomalileri Olan Fetus<br />
Bir Fetusta multip konjenital anomaliler olabilir. Bu tesadüfi<br />
olabilir veya patogenetik olarak ba¤›nt›l› bir olayla iliflkili olabilir.<br />
Eflzamanl› mevcut olan anomalileri tarif etmek için bir<br />
terimler kümesi oluflturulmufltur: politopik geliflimsel alan defekti,<br />
sekans, sendrom ve assosiyasyon.<br />
Politopik Alan Defekti<br />
Politopik alan defekti tek bir geliflim alan›n›n bozulmas›ndan<br />
kaynaklanan bir anomali grubudur. Geliflimsel alan embriyonik<br />
etkileflimlere tek bir birim olarak yan›t verdi¤i embriyonun<br />
bir alan veya bölgesidir çok say›da ve kompleks anatomik<br />
yap›y› oluflturur. Opitz geliflimsel alan kavram›n›n anlam<br />
ve yorumlar›n› ayr›nt›l› olarak ele alm›flt›r. 4,16-19 Embriyo belirli<br />
bir zamana kadar omnipotenttir (primer alan). Sonras›nda<br />
ise farkl› otonom geliflimsel alanlarda daha ileri farkl›laflma<br />
ve organizasyon (sekonder alan) izlenir. Geliflimsel alanda<br />
meydana gelen bozukluklar genelde çok say›da birbirine<br />
komflu olan(monotopik alan defekti) veya çok say›da birbirinden<br />
uzak lokalizasyonlarda anomalilere neden olabilirler(politopik<br />
alan defekti). Monotopik alan defektine bir örnek<br />
santral sinir sistemiyle efl zamanl› olarak yüz anomalilerinin<br />
de tespit edildi¤i holoprosansefalidir (fiekil 14.4 ve<br />
14.5). Akrorenal alandaki anomaliler ise politopik alan defektleri<br />
için bir örnektir. Embriyogenez s›ras›nda mezonefroz<br />
ve ekstremite tomurcuklar› aras›ndaki iliflki aç›klanarak böbrek<br />
ve ekstremitelerin beraber etkilendi¤i en az 24 genetik<br />
durum tan›mlanm›flt›r. Bu kavram böbrek ve ekstremitelerin<br />
erken dönemde biribirleriyle komflulu¤u ve mezonefrozun<br />
ekstremite tomurcu¤u k›k›rda¤›n›n proliferasyonu ve diferansiyasyonu<br />
üzerindeki indükleyici etkisinin deneysel çal›flmalarla<br />
gösterilmesiyle desteklenmifltir. ‹nsan embriyosunun<br />
geliflimsel alanlar›n›n tüm haritas› mevcut de¤ildir fakat insanlarda<br />
görülen bütün malformasyonlar› s›n›fland›rarak ve
Bölüm 15<br />
Tan›mlar<br />
Bölüm 15 Merkezi Sinir Sistemi Anomalilerinin Prenatal Tan›s›<br />
MERKEZ‹ S‹N‹R S‹STEM‹<br />
ANOMAL‹LER‹N‹N PRENATAL TANISI<br />
1. Arnold-Chiari ya da Chiari tip II malformasyonu*: Aç›k<br />
spina bifida spektrumu içinde yer alan kranium ve<br />
beyincik anomalileri<br />
2. Kapal› spina bifida: Omurgan›n arka k›sm›ndaki elemanlar›n›n,<br />
üzeri cilt ile kapl› aç›kl›¤›d›r. Buna ço¤unlukla<br />
ciltalt›ndaki kistik bir lezyon da efllik eder.<br />
3. Dandy-Walker süreklili¤i: Arka boflluktaki anomaliler<br />
spektrumudur. Tümünde arka bofllukta s›v› art›fl›<br />
ve/veya yerleflimi ya da flekli anormal vermis vard›r.<br />
4. Holoprozensefali: Beyin yar›kürelerinin tam olmayan<br />
ayr›flmas›n› içeren bir beyin anomalisi spektrumudur.<br />
5. Aç›k spina bifida: Omurgan›n arka k›sm›ndaki elemanlar›n<br />
yoklu¤una ba¤l› olarak nöral kanal içeri¤inin<br />
d›flar›da olmas›d›r. Ço¤u kez dismorfik nöral kanal<br />
ve meninkslerden oluflan bir kistik lezyon da arkada<br />
izlenmektedir (meningomyelosel).<br />
6. Ventrikülomegali: Yan ventriküllerin genifllemesidir.<br />
Genellikle atriumun iç çap›n›n 10 mm’den fazla olmas›<br />
olarak tan›mlan›r.<br />
G‹R‹fi<br />
Merkezi sinir sistemi (MSS) malformasyonlar›, en s›k görülen<br />
konjenital anomalilerden biridir. Nöral tüp defektleri<br />
(NTD) ise do¤umda en s›k görülen MSS malformasyonudur<br />
ve 1000 do¤umda 1–2 olguya rastlan›r. Nöral tüpün sa¤lam<br />
oldu¤u hastalardaki kafa içi anomalilerin insidans› ise belli<br />
de¤ildir. Bunun nedeniyse ço¤unun do¤umda tan›s›n›n konulamay›p,<br />
hayat›n ilerleyen dönemlerinde belirgin hale gelmesidir.<br />
Uzun dönemli takibin yap›ld›¤› çal›flmalara göre insidans›n<br />
100 do¤umda 1 kadar yüksek olabilece¤i düflünülmektedir.<br />
1<br />
MSS, belki de, fetusun ultrasonografiyle incelemeye al›nd›¤›<br />
ilk önemli organ sistemidir. O zamanlardan beri fetusun<br />
nöral aks›n›n incelenmesi, do¤um öncesi sonografinin ana<br />
konular›ndan biri olmufltur. Bu yo¤un ilgi için pek çok neden<br />
bulunmaktad›r. MSS anomalileri hem s›kt›r, hem de sonuçlar›<br />
ço¤u kez a¤›rd›r. Ço¤u olguda genetik alt yap›ya dayan›r.<br />
Buna ba¤l› olarak da risk alt›ndaki çok say›daki çiftin do¤um<br />
öncesi tan› talebi bulunmaktad›r. Modern, yüksek çözünür-<br />
Gianluigi Pilu<br />
Çeviri: Dr. Selim Büyükkurt<br />
413<br />
lüklü ultrasonografi cihazlar› ise fetusun nöral aks›n›n gelifliminin<br />
çok erken aflamalar›ndan itibaren normal ve anormal<br />
yap›lar›n saptanmas› konusunda tek bafl›na önemli rol üstlenmektedir.<br />
Yine de seçilmifl anomalilerin tan›s›, ço¤u olguda,<br />
zordur.<br />
Son y›llarda <strong>fetal</strong> magnetik rezonans görüntüleme<br />
(MRG) seçilmifl olgularda önemli bilgilerin elde edilebilece¤i<br />
umut verici, yeni bir teknik olarak belirmifltir. 2,3 Ancak bunun<br />
ultrasonografiye olan üstünlü¤ü halen tam olarak tan›mlanamam›flt›r.<br />
4,5 Bu bölümde fetusun beyninin sonografik<br />
incelemesi ve MSS anomalilerinin tan›nmas› ele al›nm›flt›r.<br />
FETUSUN MERKEZ‹ S‹N‹R S‹STEM‹N‹N<br />
NORMAL SONOGRAF‹K ANATOM‹S‹<br />
Yüksek frekansl› ve yüksek çözünürlüklü transvajinal problar,<br />
geliflmekte olan beyin hakk›nda ince detaylar sunmaktad›r<br />
(fiekil 15–1). Son adet tarihine göre 7. haftadan itibaren<br />
birincil beyin kesecikleri transvajinal sonografide içi s›v› dolu<br />
yap›lar olarak görüntülenmeye bafllan›r. 11. haftadan itibarense<br />
genifl ventriküllerin içini dolduran, parlak ve ekojenik<br />
koroid pleksuslar, kafa içindeki en belirgin yap›lar olarak dikkati<br />
çekerler. ‹kinci üçayda büyük ölçüde geliflmifl olan serebral<br />
yap›lar›n detayl› bir flekilde sonografik incelemesiyle birçok<br />
anomalinin tan›s› mümkündür. Ancak, yap›lacak bir<br />
obstetrik sonografinin sonuçlar› esas olarak incelemeyi yapan›n<br />
bilgisine ve ay›rd›¤› zamana ba¤l›d›r. Fetusun beynini incelerken<br />
temel muayeneyle (standart tarama ya da 1. düzey<br />
olarak adland›r›l›r) nörosonogram› (2. düzey) birbirinden<br />
ay›rmak gerekir. Temel muayene düflük riskli hastalara uygulanan<br />
1. basamak de¤erlendirmedir. Bu muayenede fetusun<br />
bafl› 2 ya da 3 aksiyel kesitte de¤erlendirilip yan ventriküller,<br />
bazal gangliyonlar ve arka boflluk gösterilir (fiekil 15–2). 6,7 Bu<br />
s›rada bipariyetal çap, kafa çevresi ve atriumun iç çap›n›n ölçülmesi<br />
de önerilmektedir. Baz›lar›ysa bunlara ek olarak beyinci¤in<br />
enine çap›n›n ve/veya sisterna mangan›n geniflli¤inin<br />
de ölçülmesi gerekti¤ini düflünmektedirler.<br />
Nörosonogram ise tan› koymaya yönelik olarak, <strong>fetal</strong><br />
anomali için yüksek riskli hastalara uygulanan bir ifllemdir.<br />
Elde edilmesi göreceli olarak daha güç olan koronal ve sajital<br />
planlar da kullan›l›r. Bu sayede kafa içi anatomi hakk›nda da-
414 K›s›m 2 FETUSTAK‹ ANORMALL‹KLER VE BOZUKLUKLAR<br />
ha detayl› bilgi edinilebilmektedir. Bafl geliflindeki fetuslarda<br />
vajinal probun kullan›lmas›yla elde edilen görüntüler daha<br />
da kaliteli olmaktad›r (fiekil 15–3 ve 15–4). 7 2 boyutlu ultrasonografiyle<br />
elde edilmesi çok zor, belki de imkans›z olan, inceleme<br />
planlar› 3 boyutlu ultrasonografiyle elde edilebilmektedir<br />
(fiekil 15–5). 8<br />
Fetusun omurgas›n›n de¤erlendirilmesiyse deneyim ve<br />
özen gerektirir. Fetusun pozisyonu da sonuçlar üzerine oldukça<br />
etkilidir. Sonografide omurlar›n parlak, ekojenik kemikleflme<br />
merkezleri gösterilir (iç k›s›mda bir adet omurun<br />
gövdesine ait ve her iki yanda birer adet lamina ve pedikülün<br />
birleflme noktas›nda). Omurgan›n bütünlü¤ünü incelemede<br />
3 plan kullan›labilir.<br />
Transvers planlarda omurlar›n de¤iflik anatomik yap›lanmalar›<br />
vard›r (fiekil 15–6). Toraks ve lumbar omurlar üçgen<br />
flekillidirler. Kemikleflme merkezleri nöral kanal› çevrelemektedirler.<br />
‹lk servikal omur dörtgen flekillidir ve sakral omurlar<br />
ise yass›d›r. Omurgan›n incelenmesi dinamik bir süreçtir.<br />
Aksiyel kesitler kullan›l›rken ultrasonun probu omurga boyunca<br />
kayd›r›larak bir inceleme yap›l›r.<br />
Sajital planlarda omurlar›n gövdesi ve arka k›sm›ndaki<br />
kemersi yap›n›n kemikleflme merkezleri, sakrumda birleflen<br />
iki paralel çizgi olarak uzan›r. Fetusun yüzüstü oldu¤u pozisyonlarda<br />
gerçek sajital kesitler elde edilebilir. Ultrasonun ses<br />
hafta hafta hafta<br />
Koroid pleksuslar<br />
fiekil 15-1. Embriyon ve erken fetus evresindeki beynin sonografik bulgular›. Üst dizide sajital,<br />
alt dizide aksiyel kesitler görülmektedir. 7 haftal›k gebelikte (transvajinal inceleme) ileride 4.<br />
ventrikülü (4v) oluflturacak olan rombansefalik kese gösterilebilen tek yap›d›r. 8. haftada (transvajinal<br />
inceleme) beynin di¤er 2 ilkel kesesi de gösterilebilmektedir: ileride akuaduktus Sylvius’u<br />
(AS) oluflturacak mezensefalik kese ve ileride 3. ventrikülün (3v) geliflebilece¤i porensefalik kese.<br />
Yan ventriküllerin (LV) ince bofllu¤u da görülebilmektedir. 10. haftada yan ventriküllerin<br />
koroid pleksuslar› da görülebilir.<br />
dalgalar› henüz kemikleflmemifl spinöz ç›k›nt›ya yönlendirildi¤inde<br />
nöral tüp ve içindeki nöral kord görüntülenebilir.<br />
Gebeli¤in 2. ve 3. üçay›nda konus medüllaris s›kl›kla L2-L3<br />
seviyesinde bulunur (fiekil 15–7). 9<br />
Koronal planlardaysa ses dalgas›n›n yönlendirildi¤i aç›ya<br />
ba¤l› olarak, birbirine paralel uzanan 1, 2 ya da 3 çizgi izlenir<br />
(fiekil 15–8).<br />
Nöral kanal›n bütünlü¤ünü tayin etmek için omurlar›n<br />
kemikleflme merkezlerinin düzenli dizilimi ve omurgan›n üstünü<br />
kaplayan yumuflak dokunun varl›¤› gösterilmelidir.<br />
E¤er gerçekten do¤ru bir sajital kesit elde edilir ve bu s›rada<br />
konus medüllaris normal yerinde gösterilebilirse, bu durum<br />
normalli¤in tan›s›n› için oldukça kuvvetli bir dayanak olacakt›r.<br />
Temel bir inceleme s›ras›nda omurgan›n uzunlamas›na<br />
görüntüsü mutlaka gösterilmelidir. Detayl› inceleme karmafl›k<br />
bir süreç oldu¤undan deneyim de gerektirir. 10<br />
VENTR‹KÜLOMEGAL‹<br />
Beynin yan ventriküllerinin genifllemesi (fiekil 15–9), anormal<br />
beyin gelifliminin özgün olmayan bir belirteci olarak kabul<br />
edilebilir. Ventrikülomegaliye pek çok beyin anomalisi<br />
efllik edebilir. Bu nedenle yan ventriküllerin normalli¤inin<br />
de¤erlendirilmesi, fetusunun beyninin anomaliler aç›s›ndan
Bölüm 15 Merkezi Sinir Sistemi Anomalilerinin Prenatal Tan›s›<br />
fiekil 15-2. Bafl›n aksiyel kesitleri: (A) ventriküllerden geçen plan; (B) talamuslardan geçen plan; (C) beyincikten<br />
geçen plan. (Sonographic examination of the <strong>fetal</strong> central nervous system: guidelines for performing the “basic<br />
examination” and the “<strong>fetal</strong> neurosonogram”. Ultrasound Obstet Gynecol 2007; 29 (1): 109-16’dan izinle al›nt›lanm›flt›r.)<br />
Frontal boynuzlar<br />
Kavum suptum pellisidum<br />
Frontal boynuz<br />
Talamuslar<br />
Beyincik<br />
fiekil 15-3. Bafl›n koronal kesitleri: (A) al›ndan geçen kesit; (B) kaudat çekirdekten geçen kesit; (C) talamuslardan geçen kesit; (D) beyincikten geçen kesit.<br />
IHF: yar›küreler aras› fissür, CSP: kavum septum pellisidum. (Sonographic examination of the <strong>fetal</strong> central nervous system: guidelines for performing the “basic<br />
examination” and the “<strong>fetal</strong> neurosonogram”. Ultrasound Obstet Gynecol 2007; 29 (1): 109-16’dan izinle al›nt›lanm›flt›r.)<br />
Atrium<br />
Talamuslar<br />
Hipokompal<br />
girus<br />
Koroid<br />
pleksus<br />
Sisterna magna<br />
Oksipital boynuzlar<br />
Beyincik<br />
415
Bölüm 16<br />
Tan›mlar<br />
FETAL BOYUN VE TORAKS<br />
ANOMAL‹LER‹<br />
1. Konjenital diafragmatik herni (KDH): gestasyonun dokuzuncu<br />
haftas›nda meydana gelir ve abdominal<br />
organlar›n torasik kaviteye herniye olmas›na neden<br />
olur. Bu durum pulmoner hipoplazi ve/veya hipertansiyon<br />
geliflmesine neden olur.<br />
2. Ekstrakorporal membran oksijenasyonu (EKMO): kan›<br />
oksijenasyon sa¤layan bir üniteden geçiren bir yaflam<br />
destek sistemidir. Bu teknik esas›nda kalp ve akci¤erlerin<br />
görevini üstlenen bir makinedir. Konjenital<br />
diyafragmatik hernisi olan fetuslarda, periferik<br />
dokular›n konvansiyonel ventilasyon ile yeterince<br />
oksijenlenemedi¤i durumda, postnatal hayat›n ilk<br />
günlerinde endikedir.<br />
3. Fetal endoskopik trakeal oklüzyon (FETO): <strong>fetal</strong> trakeaya<br />
perkütan yolla sistemden ayr›labilen balon<br />
yerlefltirilmesini sa¤layan minimal invaziv prenatal<br />
cerrahi teknik. Özellikle izole a¤›r diyafragmatik hernisi<br />
olan fetuslar›n akci¤er geliflimini iyilefltirmede<br />
endikedir.<br />
4. Akci¤er alan›n›n bafl çevresine oran› (ABO): konjenital<br />
diyafragmatik hernisi olan fetuslarda kullan›l›r. Akci¤er<br />
alan›n›n (diyafragmadaki defektin karfl›s›ndaki<br />
akci¤er) bafl çevresine oran› olarak ifade edilir. Akci-<br />
¤er alan› kalbe ait dört odac›k görüntüsünün izlendi¤i<br />
toraksa ait aksial kesitte iki boyutlu ultrason ile<br />
ölçülür. ABO konjenital diyafragmatik hernisi olan<br />
fetuslarda indirekt olarak akci¤er büyüklü¤ünü de-<br />
¤erlendirmek için kullan›l›r.<br />
5. Hesaplanan/beklenen ABO (h/b ABO): hesaplanan/beklenen<br />
ABO konjenital diyafragmatik hernisi<br />
olan fetuslarda akci¤er büyüklü¤ünün gestasyonel<br />
yafltan ba¤›ms›z olarak belirlenmesini sa¤layan bir<br />
yöntemdir. Ultrasonla elde edilen ABO’nun o gebelik<br />
haftas›ndaki normal ortalama ABO’ya bölmek suretiyle<br />
elde edilir.<br />
6. Hesaplanan/beklenen total <strong>fetal</strong> akci¤er hacmi (h/b<br />
TFAH): konjenital diyafragmatik hernili fetuslarda<br />
akci¤er hacmi üç boyutlu ultrasonografi veya manyetik<br />
rezonans görüntüleme yard›m› ile belirlenmesini<br />
sa¤lar. Total <strong>fetal</strong> akci¤er hacminin, gebelik haftas›na<br />
göre normal ortalamaya bölmek suretiyle hesaplan›r.<br />
Bölüm 16 Fetal Boyun ve Toraks Anomalileri<br />
Mieke Cannie ● Jacques Jani<br />
Çeviri: Dr. Cem Batukan<br />
G‹R‹fi<br />
441<br />
Fetal boyun kitleleri iyi ve kötü prognoza sahip olabilir. Ultrasonografi<br />
ve/veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) <strong>fetal</strong><br />
boyun kitlelerinin ay›r›c› tan›s›nda fayda sa¤layabildi¤inden,<br />
bu tip anomalileri olan fetusa sahip çiftlere uygun dan›flma<br />
verilmesinde yard›mc› olabilir. Baz› durumlarda boyundaki<br />
kitlelerin gerilemesini sa¤layacak prenatal tedaviler<br />
mevcut olabilir. Bazen ise, boyundaki kitle çok büyük oldu-<br />
¤unda solunum yollar›n› daraltarak do¤umdan sonra ölüme<br />
neden olabilir. Bu gibi durumlarda prenatal dönemde kitlenin<br />
hava yollar›n› oluflturan yap›lar ile iliflkisi belirlenerek,<br />
do¤umdan sonra <strong>fetal</strong> ak›betin optimize edilmesini sa¤lamak<br />
amac›yla, daha fetomaternal dolafl›m devam ederken <strong>fetal</strong> hava<br />
yollar›na müdahale edilebilmesini sa¤layacak “ex-utero<br />
intrapartum treatment” (EX‹T)’e ihtiyaç olup olmayaca¤›n›n<br />
belirlenmesi önemlidir.<br />
Erken perinatal dönemde, yenido¤an›n hayatta kalabilmesinde<br />
en önemli rolü kuflkusuz kardiyovasküler ve pulmoner<br />
sistem oynar. Akci¤er geliflimi, gebeli¤in erken döneminde,<br />
fertilizasyondan yaklafl›k 26 gün sonra, primitif foreguttan<br />
iki ventrolateral tomurcu¤un belirmesi ile bafllayan çok<br />
titiz bir süreçtir.<br />
Akci¤erler, postnatal dönemde kan›n oksijenlenmesini<br />
sa¤layan bir organa dönüflmek için, gebelik süresince giderek<br />
daha karmafl›k ve ileri derecede özelleflmifl bir hal al›r. Bunu<br />
etkin bir flekilde yapabilmek için akci¤erlerin 5 farkl› matürasyon<br />
evresinden geçmesi gerekir. 1 Her bir evreyi etkileyen<br />
farkl› olaylar›n heterojen bir grup akci¤er patolojilerinin geliflmesine<br />
neden olmas› mant›kl›d›r. Pseudoglandüler evrenin<br />
yetersiz geliflmesi bronflial ve arteriyel yap›lar›n dallanmas›n›<br />
etkiler. 2 Akci¤er gelifliminin kanaliküler faz›ndaki etkiler<br />
respiratuar asinuslar›n geliflimini olumsuz etkileyerek<br />
akci¤er matürasyonunu bozulmas›na neden olur.<br />
Bu bölümün amac› öncelikle <strong>fetal</strong> boyun anomalilerini<br />
tan›mlamakt›r, ki bunlar anteroservikal ve posteroservikal<br />
patolojilere ayr›l›r. Biz burada primer olarak akci¤er geliflimi<br />
ve fonksiyonu ile iliflkili gö¤üs anomalilerinden bahsedece¤iz.<br />
Konjenital diyafragmatik herni (KDH) gibi diyafragmaya ait<br />
patolojiler, abdominal organlar›n toraks içine f›t›klaflmas›na<br />
neden olur, ve yer kaplay›c› etkilerinden dolay› normal akci-<br />
¤er geliflimini olumsuz etkileyebilir. A¤›r KDH olgular›nda<br />
<strong>fetal</strong> tedavi imkanlar›n›n ortaya ç›kmas›yla bu alanda çok fazla<br />
araflt›rma yap›lm›fl ve bunlar bu bölümde özetlenmifltir.
442 Part 2 FETAL ANOMALIES AND DISORDERS<br />
FETAL BOYUN ANOMAL‹LER‹<br />
Fetal boyun anomalilerini do¤um eylemi s›ras›nda bafl›n pozisyonunu<br />
etkileyebilmeleri ve do¤um sonras› solunum yolu<br />
obstrüksiyonuna neden olabilmeleri bak›m›ndan klinik öneme<br />
sahiptir. Bunlar anteroservikal ve posteroservikal patolojiler<br />
olarak ikiye ayr›l›rlar.<br />
Anteroservikal Patolojiler<br />
Tiroid Gland›n Büyümesi veya Guatr<br />
Fetal guatr hipertiroidik, hipotiroidik veya ötiroidik bir duruma<br />
neden olabilir. Olas› nedenler intrauterin dönemde antitiroid<br />
ilaçlara maruziyet, tiroid sentezi ile ilgili konjenital<br />
hastal›klar ile iod fazlal›¤› veya azl›¤› olabilir.<br />
Prenatal sonografik incelemede boyunun ön k›sm›nda<br />
bafl›n hiperekstansiyona gelmesine neden olan simetrik solid<br />
kitle izlenir. Ösefagusun mekanik obstrüksiyonuna ba¤l›<br />
olarak polihidramnios izlenebilir. T1 a¤›rl›kl› MR görüntülemede<br />
normal tiroid bezinin kolayl›kla seçilebilir oluflu,<br />
boyuna ait baflka kitlelerin ay›r›c› tan›s›nda faydal›d›r (fiekil<br />
16-1).<br />
Prognoz, guatra neden olan primer nedene ba¤l›d›r. Ço-<br />
¤u olgu tiroid hastal›¤› hikayesi olan annelerde ortaya ç›kar.<br />
Özellikle Graves hastal›¤› nedeni ile tiroid ilaçlar›n veya tiroid-stimülan<br />
antikorlar›n transplasental geçerek <strong>fetal</strong> guatra<br />
neden olabildi¤i durumlarda, <strong>fetal</strong> kan örneklemesi <strong>fetal</strong> tiroid<br />
durumunun belirlenmesinde yard›mc› olabilir.<br />
Annenin tedavi edilmesi genelde <strong>fetal</strong> hipertiroidinin düzelmesini<br />
sa¤lar. Fetal hipotiroidi durumunda amniyosentez<br />
fiekil 16-1. T1-a¤›rl›kl› MR’da (sagital plan) 26. gebelik haftas›ndaki bir<br />
fetusta normal tiroid bezi hiperintens sinyal fleklinde görülüyor.<br />
veya kordosentez ile do¤rudan <strong>fetal</strong> tedavi yap›larak <strong>fetal</strong> guatr›n<br />
gerilemesi sa¤lanabilir.<br />
Servikal Teratom<br />
Teratomlar birden fazla germ tabakas›ndan kaynak alan çeflitli<br />
parankimal hücre tiplerinden meydana gelir. Totipotent<br />
hücrelerden kaynaklanan bu tümörler, tipik olarak orta hatta<br />
veya paraaksiyal konumdad›r. Benign karaktere sahip iyi<br />
differansiye kistik lezyonlardan, solid olup malign davranan<br />
lezyonlara kadar farkl› tipte olabilirler. Teratomlar en s›k sakrokoksigeal<br />
bölgede lokalizedir. Servikal yerleflim gösterenler<br />
yenido¤anlarda görülen teratomlar›n %5’ini oluflturur. 3<br />
Sonografik olarak tek tarafl› iyi s›n›rl› ve k›smen solid k›smen<br />
kistik multiloküle kitle fleklindedirler. Olgular›n<br />
%50’sinde kalsifikasyonlar vard›r. Servikal teratomlar tiroid<br />
bezi ile yak›nl›k gösterebilir ve trakeal obstrüksiyonun yan› s›ra<br />
ösefagusa da bas› yaparak polihidramniosa neden olabilir.<br />
MR görüntüleme, özellikle servikal teratomlarda en uygun<br />
do¤um fleklinin belirlenmesinde yard›mc›d›r. Buradan<br />
elde edilen bilgi olas› bir EX‹T prosedürü için olgular›n klinik<br />
yönetiminde faydal›d›r (fiekil 16-2). 4<br />
Fetal hidrops varl›¤›nda prognoz kötü olup intrauterin<br />
veya neonatal mortalite yaklafl›k %75 dir. 5 Bu, özellikle lezyonlar<br />
nedeni ile hava yollar›n›n obstrüksiyona u¤ramas›na<br />
ba¤l›d›r. Hidropsun efllik etmedi¤i olgularda cerrahi sonras›<br />
sa¤ kal›m oran› yüksektir, ancak bu tümörler büyük oldu-<br />
¤undan kitlenin tamam›yla rezeksiyonu ile birlikte kabul edilebilir<br />
fonksiyon ve kozmetik sonuç elde edilmesi için genifl<br />
boyun diseksiyonu ve çok say›da ek giriflimlere ihtiyaç vard›r.<br />
Di¤er nadir anteroservikal kitleler brakial yar›klara ait<br />
kistler ve hemangiomlar gibi vasküler anomalilerdir. 6<br />
fiekil 16-2. T2-a¤›rl›kl› MR’da servikal teratomu (kare uçlu ok) olan 36.<br />
gebelik haftas›ndaki bir fetusta sagital (A), aksiyal (B) ve koronal (C) planlarda<br />
üst hava yollar›n›n (ok) ve trakean›n (aç›k ok) laterale deviye oldu¤u izleniyor.<br />
Bu bulgular tedavi öncesi “ex utero intrapartum treatment” prosedürünün<br />
planlanmas› gerekti¤ini gösterir.
Posteroservikal Patolojiler<br />
‹kinci Trimester Ense Pilisi Kal›nl›¤›<br />
Ense pilisi kal›nl›¤›, 11-13 +6 hafta ultrason incelemesi s›ras›nda<br />
ölçülen nukal saydaml›k kal›nl›¤›n›n ikinci trimesterdeki<br />
karfl›l›¤›d›r. Ense pilisini ölçerken dikkat edilmesi gereken<br />
anatomik yap›lar kavum septum pellusidum, serebral pediküller<br />
ve cerebellar hemisferlerdir. Ense pilisi kal›nl›¤›n› ölçerken,<br />
kaliperler kafa kemi¤inin d›fl kenar› ve üzerindeki cildin<br />
d›fl yüzüne yerlefltirilmelidir (fiekil 16-3). Ölçümün 6 mm<br />
den büyük olmas› patolojik kabul edilmektedir. Tek bafl›na<br />
artm›fl ense pilisi kal›nl›¤› trizomi 21’e ait bazal riski 10 kat<br />
art›rabilir. Bu bulgu kromozom anomalisi, kardiyak anomali,<br />
enfeksiyon ve genetik sendromlar ile iliflkili olabilir. 7-11<br />
Ensefalosel<br />
Ensefalosel, genifl bir grup olan nöral tüp defektlerinin<br />
(NTD) bir parças›d›r. NTD s›kl›¤› yaklafl›k 1000 do¤umda 1<br />
olup, ensefalosel bu gruptaki anomalilerin %10’nunu oluflturur.<br />
Bu tipteki NTD’lerin kesin etyolojik nedeni olgular›n<br />
%90’›nda bilinmemektedir. Kromozom anomalileri, Meckel-<br />
Gruber, von Voss, Chemke, Roberts ve Knobloch sendromu<br />
gibi de¤iflik genetik sendromlar, maternal diyabet veya warfarin<br />
gibi teratojen ajanlara maruziyet bilinen nedenlerdir. Spina<br />
bifida, kallosal disgenezi, Arnold-Chiari tip II malformasyon,<br />
Dandy-Walker malformasyonu ve beyin migrasyon<br />
anomalileri tek bafl›na veya baflka genetik veya non-genetik<br />
sendromlar›n bir parças› olarak efllik edebilir. En s›k rastlanan<br />
kromozom anomalisi trizomi 18’dir.<br />
Ensefaloseller ultrasonda kranial defektlerden herniye<br />
olan beyin dokusu veya s›v› ile dolu kistler fleklinde görülür<br />
(fiekil 16-4). En s›k olarak oksipital bölgede bulunurlar (olgular›n<br />
%75’i), ancak frontoetmoidal ve pariyetal bölgelerde<br />
fiekil 16-3. 22. gebelik haftas›ndaki bir fetusta kavum septum pellusidum,<br />
serebral pediküller ve serebellar hemisferler hizas›ndan geçen bir aksiyal kesite<br />
ait ultrason görüntüsünde, kaliperlerin kafa kemi¤in ve cildin d›fl yüzeyine<br />
yerlefltirilerek ense pilisi kal›nl›¤›n›n ölçülmesi.<br />
Bölüm 16 Fetal Boyun ve Toraks Anomalileri<br />
443<br />
fiekil 16-4. 25. gebelik haftas›ndaki bir fetusta beyin seviyesinden geçen<br />
aksiyal kesitte görünen (A) oksipital omfaloselde (ok) kemik defekti (aç›k<br />
ok) görünmesi bu lezyonun (B) saçl› deriye ait basit kistten (ok) ay›rt edilmesini<br />
sa¤lar. Burada kranial defekt olmad›¤›na dikkat ediniz (aç›k ok).<br />
de bulunabilirler. Saçl› deriye ait selim epidermal kistlerle ayr›c›<br />
tan›s› yap›lmal›d›r, ki bu durumda kranial kemiklerde<br />
defekt izlenmez (fiekil 16-4). 12<br />
Ensefaloselin prognozu herniye olan beyin dokusu miktar›<br />
ile ters orant›l›d›r. Genel olarak neonatal mortalite incelenen<br />
serinin pediatrik mi <strong>fetal</strong> mi olmas›na göre %10 ile %80<br />
aras›nda de¤iflir; sa¤ kalmay› baflaran olgular›n %50’sinden<br />
fazlas›nda hafif ile a¤›r derecede nöromotor retardasyon vard›r.<br />
12,13<br />
E¤er ebeveynlerden veya daha önceki kardefllerden birisinde<br />
NTD varsa tekrarlama riski %5’dir. Maternal diyetin
G‹R‹fi<br />
Bölüm 17<br />
Tan›mlar<br />
Paolo Volpe ● Dario Paladini ● Valentina De Robertis ● Cristina Rossi<br />
● Georgios Rembouskos<br />
Çeviri: Dr. Meryem Hocao¤lu, Dr. At›l Yüksel<br />
1. Atrezi: yunanca aç›lman›n olmamas› anlam›na<br />
gelen ‘α−τρησια’den çevrilmifltir. Gastrointestinal<br />
sistem atrezisinde gastrointestinal ‘tüpün’<br />
bir bölümünde lümenin devaml›l›¤›nda<br />
kesinti ve geride kalan kör parçada geniflleme<br />
izlenir. Bilinen en s›k gastrointestinal atreziler,<br />
özofagus atrezisi, duedonum atrezisi ve anal<br />
atrezidir.<br />
2. Omfalosel ve gastroflizis: her iki terim Yunanca’<br />
dan al›nm›flt›r; ‘ομϕαλο’ ve ‘γαστρσ−σχισιç’<br />
demek olan bat›n içi yap›lar›n ‘umbilikal kordon<br />
girifl yerinden’ve ‘bat›n duvar›n›n zay›f<br />
noktas›ndan d›flar›ya ç›k›fl›’anlam›na gelmektedir.<br />
Her iki patolojide,<strong>fetal</strong> gastrointestinal<br />
yap›lar bat›n duvar›ndan f›t›klafl›rlar. Omfaloselde<br />
f›t›klaflan yap›lar periton ve umbilikal<br />
kordonun amniyon zar› ile örtülüdür. Ancak<br />
gastrofliziste bu yap›lar do¤ruca amniyos s›v›s›<br />
ile temas halindedirler.<br />
3. Fizyolojik ba¤›rsak f›t›¤›: S›kl›kla 7-11. gebelik<br />
haftalar›nda, bat›n bofllu¤unun göreceli olarak<br />
küçük olmas› nedeniyle orta ba¤›rsak anslar›n›n,<br />
umbilikal kordun proksimal parças›na<br />
do¤ru f›t›klaflt›¤› görülür (fizyolojik omfalosel).<br />
Ancak 11. haftalarda orta ba¤›rsak tamamen<br />
bat›n bofllu¤una dönmüfl olmal›d›r.<br />
Rutin ultrason incelemesinde gastrointestinal sistem organlar›n›n<br />
(G‹S) büyük k›sm› ‘sessiz’yap›lar olarak izlenir; anomali<br />
sözkonusu ise, ekojenite art›fl› veya t›kan›kl›¤a ikincil<br />
geniflleme meydana gelip, bu yap›lar belirginlik kazan›r. Bununla<br />
birlikte dikkatli bir ultrason muayenesi ile <strong>fetal</strong> gastrointestinal<br />
sistemin kendine has özellikleri saptanarak di¤er<br />
sistemlerden ay›r›c› özellikleri belirlenir. Tek bir ultrason in-<br />
Bölüm 17 Fetal Gastrointestinal Sistem Anomalileri<br />
FETAL GASTRO‹NTEST‹NAL S‹STEM<br />
ANOMAL‹LER‹<br />
celemesi s›ras›nda bile yutkunma, mide boflalmas› ve ba¤›rsak<br />
peristaltizmi gibi de¤ifliklikler de¤erlendirilebilir.<br />
Bat›n bofllu¤unda G‹S, genitoüriner sistem, adrenal bezler,<br />
dalak, karaci¤er, pankreas ve akci¤erleri içeren birçok sistem/organ›n<br />
yer almas› nedeniyle bat›n içinde çok çeflitli<br />
anomali görmek mümkün, bu anomalileri araflt›rmak ilgi çekicidir.<br />
Bu anomalilerin ço¤u ultrason incelemesi s›ras›nda<br />
bize do¤rudan bir iflaret vermez, ancak de¤erlendirme s›ras›nda<br />
dolayl› bir tak›m anormal de¤iflikliklerden flüphe edebiliriz.<br />
Anomalinin kayna¤›n› saptamada, yerleflimi, fetusun<br />
cinsiyeti ve gebelik yafl› gibi bilgiler yol göstericidir.<br />
G‹S anomalilerinin bir di¤er özelli¤i de, ultrason muayenesinde<br />
s›kl›kla üçüncü trimestirden önce bulgu vermemeleri<br />
nedeniyle antenatal tan›lar›n›n zor olmas›d›r..Bununla birlikte<br />
baz› anomaliler tüm gebelik boyunca yap›lan ultrason<br />
incelemeleri ile saptanamaz; örne¤in midenin ço¤unlukla s›v›<br />
ile dolu olmas› nedeniyle, trakeal fistül ile birlikte olan özofagus<br />
atrezisi bu grup anomalilerdendir.<br />
Gastrointestinal sistem anomalilerinin perinatal ak›beti<br />
di¤er sistemlerde oldu¤u gibi cerrahi müdahalenin mümkün<br />
olufluna, hasar›n büyüklü¤üne ve di¤er yap›sal anomaliler ve<br />
kromozom anomalileri ile birlikteliklerine ba¤l›d›r.<br />
Dalak ile ilgili bilgiler bu bölümde yer almaktad›r. Dala-<br />
¤›n gastrointestinal sistemine ait bir organ olmamas›na ra¤men<br />
ultrason aç›s›ndan bak›ld›¤›nda dalak ve immun sistemin<br />
ayr› bir bölümde incelenmesi gereklili¤i yoktur.<br />
Bir konjenital anomaliyi anlamak için normal embriyolojik<br />
gelifliminin ve ultrasonografik normal görüntüsünün<br />
bilinmesi gerekir.<br />
GASTRO‹NTEST‹NAL S‹STEM‹N<br />
EMBR‹YOLOJ‹K GEL‹fi‹M‹<br />
461<br />
‹lkel Ba¤›rsak<br />
Döllenmeden sonraki üçüncü hafta boyunca embriyo, amniyotik<br />
boflluk ve ikincil yolk kesesi aras›nda yer alan bir üç tabakal›<br />
germ diski olarak belirir. Üç embriyonik tabaka mevcuttur;<br />
amniyotik bofllu¤a bakan ektoderm; yolk kesesine bakan<br />
endoderm ve bu iki tabaka aras›nda bulanan mezoderm<br />
(fiekil 17-1). Fetusun dördüncü haftas›nda, ikiye katlanarak
462 K›s›m 2 FETAL ANOMAL‹LER VE BOZUKLUKLARI<br />
Amniyon<br />
OP<br />
Yolk sak duvar›<br />
Allantois<br />
Endoderm<br />
fiekil 17-1. Embriyonun üç tabakal› yap›s›. Endoderm tabakas›, ilkel ba-<br />
¤›rsak tüpünü oluflturacak. Orofaringeal (OP) ve kloaka tabakalar› (CP), ilkel<br />
gastrointestinal sistemin iki parças›n› temsil ederlerler. Ayr›ca endoderm<br />
ve ektoderm tabakalar› yaln›zca bu iki noktada birbirine temas ederler. (Mor<br />
alan ektodermi; k›rm›z› alan intra ve ekstraembriyonik mezodermi; yeflil<br />
alan ise endodermi temsil eder).<br />
üstten afla¤›ya ve yan- yan yönlerde büyümesi ile bafllang›çta<br />
yass› olan embriyonik disk k›vr›lm›fl, tübüler flekilde bir embriyo<br />
haline gelir. Bu süreçte embriyonun yan ve ön duvarlar›<br />
ikincil yolk kesesinin dorsal parças›n› oluflturmak üzere de-<br />
¤iflir. Yolk kesesinin intraembriyonik parças› olarak biçimlenmifl<br />
endoderm tabakas› ilkel ba¤›rsak tüpünü oluflturur.<br />
Di¤er taraftan kalan ekstraembriyonik parça yolk kesesinin<br />
son halini oluflturur. Yolk kesesinin iki parças› aras›ndaki<br />
ba¤lant›lar giderek daha s›k› hale gelir; ‘yolk stalk’(yolk stalk)<br />
di¤er de¤iflle omfalomezenterik veya vitellin kanal denilen dar<br />
bir kanala dönüflür. Embriyonun alt ucundaki yolk kesesinin<br />
endoderm tabakas› bir ç›k›nt› meydana getirir; ‘body<br />
stalk’(body stalk) (vücut birleflme noktas›)’na do¤ru ilerler ve<br />
allantoisi oluflturur (fiekil 17-2). Gebeli¤in 7-8. haftalar›nda<br />
‘yolk stalk’ tamamen yok olur. ‘yolk stalk’ (yolk stalk) ve allontoisi<br />
içeren ‘body stalk’ (body stalk) birleflerek umbilikal<br />
kordonu olufltururlar.<br />
Daha önce bahsedilen ilkel ba¤›rsa¤›n üst taraf› ön ba¤›rsak<br />
(foregut), orta taraf› orta ba¤›rsak (midgut) ve alt taraf› arka<br />
ba¤›rsak (hindgut) olarak flekillenir. fiekil 17-1’de görüldü-<br />
¤ü gibi ilkel ba¤›rsa¤›n her bir bölümü gastrointestinal ve solunum<br />
sistemine ait yap›lar›n tamam›n› oluflturacakt›r.<br />
Orofaringeal zar ilkel G‹S’in bafl taraftaki parçalar›n›<br />
oluflturuken alt ucu kloakal veya anal zar olarak sonlan›r. Bu<br />
zarlar embriyoda arada mezoderm olmadan endoderm ve<br />
ektoderm tabakalar›n›n do¤rudan birbiriyle iliflkili oldu¤u iki<br />
noktay› oluflturur (fiekil 17-1’de görülüyor). Orofaringeal zar›n<br />
erken delinmesi G‹S’in üst parças›n›n aç›lmas›na ve içinin<br />
amniyos s›v›s› ile dolmas›na olanak tan›r. Alt uçta arka barsa-<br />
¤›n son k›s›mlar›n›n allontoisle birleflmesi sonucunda ise<br />
kloakal boflluk meydana gelir. Kloakal zar, kloakal bofllu¤u<br />
anüsün ektoderm parças› ve proktodeum olarak ay›r›r. Döllenmeden<br />
sonraki dördüncü haftada bir tanesi üstte yerleflen,<br />
di¤eri kloakal zar› kapatmak üzere geliflen iki mezodermal<br />
katlant›dan ürorektal septum oluflur. Orta düzeyde birleflince-<br />
CP<br />
‹ntraembryonik<br />
mezoderm<br />
Body stalk<br />
Allantois<br />
Orofaringeal<br />
membran<br />
Klokal<br />
membran<br />
fiekil 17-2. ‹lkel gastrointestinal tüp. Üç ayr› parçaya ayr›l›r; ön ba¤›rsaktan<br />
farinks (P), özefagus, mide (S), duedonumun proksimal üçte ikilik k›sm›,<br />
karaci¤er (L), safra kesesi, ön pankreas (vp) ve arka pankreas (dp); orta<br />
ba¤›rsaktan duedonumun distal üçte birlik bölümünden transvers kolonun<br />
proksimal üçte ikilik k›sm›na kadar olan, G‹S’in orta bölümü; arka ba¤›rsaktan<br />
ise ba¤›rsaklar›n geriye kalan bölümü oluflur. (FBA, f›t›klaflan orta ba¤›rsak<br />
ans›; vk, vitellin kanal›; a, allontois).<br />
ye kadar bu iki katlant› yavaflça, karfl› yönlerde büyümeye devam<br />
ederler. Oluflan ürorektal septum kloakay› iki ayr› bofllu-<br />
¤a böler: önde ürogenital sinus arkada ise rektum oluflmufltur.<br />
Ürorektal septumun distal ucu, kloakal zar› önde ürogenital,<br />
arkada anal zar olmak üzere iki parçaya ay›r›r. Daha sonra bu<br />
iki zar›n delinmesi s›ras›yla ürogenital ve anal orifisleri oluflturur.<br />
Orta Ba¤›rsa¤›n Fizyolojik F›t›klaflmas› ve<br />
Bat›na Geri Dönüflü<br />
Mensturasyondan sonraki 6-7. haftalarda <strong>fetal</strong> bat›n bofllu-<br />
¤unun (karaci¤er ve böbrekler taraf›ndan doldurulur) görece<br />
küçük olmas› nedeniyle orta ba¤›rsak ans›, umbilikal kordon<br />
proksimal k›sm›na do¤ru f›t›klafl›r (fizyolojik omfalosel). 8-9.<br />
haftalara gelindi¤inde ise orta ba¤›rsak ans› umbilikal söloma<br />
do¤ru ilerleyerek en genifl çap›na ulafl›r. Bu aflamadan sonra<br />
f›t›klaflm›fl orta ba¤›rsak ans› kademeli olarak <strong>fetal</strong> bat›n bofllu¤una<br />
geri döner, 11. hafta civar›nda ise orta ba¤›rsak tamamiyle<br />
<strong>fetal</strong> bat›n bofllu¤unda yer al›r. Bu süreçte meydana gelen<br />
anormallikler Meckel divertikülü, umbilikoileal fistül veya<br />
vitellin kisti oluflumuna neden olur. Fizyolojik f›t›klaflma
Tablo 17-1<br />
GASTRO‹NTEST‹NAL S‹STEM‹N<br />
EMB‹R‹YOLOJ‹S‹<br />
Oluflan Ba¤›rsak ile<br />
Oluflan Ba¤›rsak ‹liflkili Yap›lar, Solunum<br />
‹lkel Ba¤›rsak Yap›lar› Sistemi Yap›lar›<br />
Farinks<br />
Ön Ba¤›rsak Mide<br />
Orta Ba¤›rsak<br />
Arka Ba¤›rsak<br />
Özofagus Trakea, akci¤erler<br />
Duedonum proksimal Karaci¤er<br />
2/3’lük k›sm› Safra yollar›<br />
Pankreas<br />
- Duedonum distal<br />
1/3’lük k›s›m<br />
- Jejunum<br />
- ‹leum<br />
- Çekum<br />
- Ǜkan kolon<br />
- Transvers kolon proksimal<br />
2/3’lük k›s›m<br />
- Transvers kolon distal<br />
1/3’lük k›s›m<br />
- ‹nen kolon<br />
- Sigma<br />
- Rektum<br />
- Anal kanal›n prepektinat<br />
çizgi bölümü<br />
sürecinde orta ba¤›rsak, kademeli olarak kendi ekseninde dönecek<br />
ve ard›ndan <strong>fetal</strong> bat›n bofllu¤una yerleflecektir.<br />
F›t›klaflm›fl orta ba¤›rsak ans› bafllang›çta orta sajittal<br />
planda bulunmaktad›r ve tepesi vitellin kanal› ile ba¤lant›l›d›r.<br />
Üst ve alt bölümleri s›ras›yla ba¤›rsak ans›n›n kraniyal ve<br />
kudal bölümüne denk gelir. Ba¤›rsak ans› umbilikal kordon<br />
içinde embriyoya göre saat yönünde ve kendi ekseninde 90°<br />
dönüfl yapar. Dönüfl ekseni süperior mezenterik arteri gösterir.<br />
Böylece orta ba¤›rsak horizontal planda yerleflmifl olur;<br />
üst parças› süperior mezenterik arterin embriyoya göre sa¤›na,<br />
alt parças› ise soluna yaslanm›flt›r. Üst parça ileri do¤ru<br />
uzayarak birden fazla bölüme ayr›l›r; bu yap›dan duedonum<br />
(postduedonal papilla parças›), jejenum ve ileumun büyük<br />
k›sm› meydana gelir. Alt parça üst parçan›n aksine ayn› süreci<br />
takip etmeyerek daha yavafl biçimde uzar; ileumun geriye<br />
kalan küçük parças›n› ve çekum/kolonu verir. Bat›n bofllu¤unun<br />
giderek genifllemesi, f›t›klaflm›fl orta ba¤›rsa¤›n kendili-<br />
¤inden bat›na dönmesine izin verir. Bu süreçte ayr›ca saat yönünde<br />
180°’lik bir dönüfl gerçekleflir; ilk bölüm olan üst parçan›n<br />
proksimal bölümü umbilikal sölomdan içeri girer, alta<br />
Bölüm 17 Fetal Gastrointestinal Sistem Anomalileri<br />
463<br />
do¤ru yer de¤ifltirir, süperior mezenterik arterin soluna geçer.<br />
Böylelikle <strong>fetal</strong> bat›n›n sol kadran›na yerleflir. Geriye kalan<br />
küçük ba¤›rsak parças› giderek süperior mezenterik arterin<br />
üzerine do¤ru yer de¤ifltirir, <strong>fetal</strong> abdomenin sa¤ yar›s›na<br />
do¤ru yerleflir. Çekal divertikülum bölümü, f›t›klafl›p geri dönen<br />
ba¤›rsa¤›n son parças›d›r ve bafllang›çta karaci¤erin alt›nda,<br />
<strong>fetal</strong> abdomenin sa¤ üst kadran›nda yer alm›flt›r. Son ba-<br />
¤›rsak göçü çekumun bafllang›çta yer ald›¤› karaci¤er alt› bölgeden<br />
as›l yeri olan sa¤ alt kadrana harekettir. Böylece ç›kan<br />
kolon ve hepatik fleksura oluflur.<br />
Bu yerleflme sürecinde G‹S bölümleri ikincil retroperitoneal<br />
yap›lar› ve mezenterleri meydana getirirler. Bu flekilde<br />
ba¤›rsak anslar› pariyetal ve viseral peritonun birleflmesi ile<br />
bat›n arka duvar›na s›k›ca as›lm›fllard›r. Böylece ba¤›rsa¤›n<br />
özel baz› bölümlerinin, peristaltik hareketler ile kendi ekseninde<br />
dönüfl yaparak bo¤ulmamas› için (volvulus) sabitlendi¤i<br />
bilinmektedir. Birleflmifl periton yapraklar› sayesinde bat›n<br />
duvar›na sabitlenmifl ba¤›rsak yap›lar› aras›nda duedonumun<br />
alt bölümü, pankreas, transvers mezokolon, k›sa ba¤›rsak<br />
mezenteri ve omentum majus yer al›r.<br />
Orta ba¤›rsa¤›n dönüflü ve bat›na yerleflmesi s›ras›nda<br />
meyana gelen anomaliler (dönüflün olmamas›, tersine dönüfl,<br />
kontrolsüz dönüfl ve yanl›fl dönüfl) ba¤›rsa¤›n tümünde veya<br />
bir parças›nda pozisyon anomalisi ile sonuçlan›r. Üstelik,<br />
normal sürecin d›fl›na ç›k›ld›¤› durumlar bat›n duvar› defektlerine,<br />
diafragma hernisine, volvulusa veya ba¤›rsak bo¤ulmas›n›n<br />
di¤er çeflitlerine yol açabilir. Ayr›ca aspleni veya polispleniden<br />
birisi ile birlikte olan heterotaksi sendromlar›n›n<br />
ba¤›rsak dönüfl anomalileri ile yak›ndan iliflkili oldu¤unu bilmek<br />
gerekir.<br />
Karaci¤er, Safra Yollar›, Pankreas ve Dalak<br />
Döllenmeden sonraki otuzuncu gün civar›nda, duedonumun<br />
ön yüzünde tomurcuklanan endoderm ç›k›nt›s› üç divertiküle<br />
ayr›l›r; distal bölümünden karaci¤er divertikülü, orta bölümünden<br />
sistik divertikül ve proksimal bölümünden ön pankreas<br />
tomurcu¤unu geliflir (fiekil 17-2).<br />
Karaci¤er divertikülü, transvers septumun (midenin mezenterik<br />
ön yüzü) içinden tomurc›klanarak perikard ve yolk<br />
stalk aras›nda yer alan mezoderm diskini oluflturur. Karaci-<br />
¤er divertikülünün endoderm kökenli hepatoblastlar› ve mezoderm<br />
hücreleri, transvers septumun kapiller a¤› ile karaci-<br />
¤erin karmafl›k yap›s›n›n oluflumuna katk›da bulunur. Di¤er<br />
taraftan sistik divertikülden safra kesesi ve safra yollar› meydana<br />
gelir.<br />
Karfl› taraftan duedonumun arka yüzündeki endoderm<br />
tabakas›, arka pankreas tomurcu¤unu oluflturur. Dönüfl sonras›<br />
ön ve arka pankreas tomurcu¤u birleflirler; arka tomurcuk<br />
pankreas›n gövde ve kuyru¤unu, pankreas bafl›n›n ön yüzünü<br />
oluflturur. Ön tomurcuk ise unsinat ç›k›nt›y› ve pankreas<br />
bafl›n›n arka yüzünü oluflturur. ‹ki tomurcu¤un kanal›<br />
oluflturacak k›s›mlar› tekrar birleflirler, büyük duedonal papillaya<br />
dökülen ve safra kanal› ile birleflen büyük pankreatik<br />
kanal› olufltururlar. Baz› insanlarda arka pankreas tomurcu-<br />
¤unun kanal k›sm› sebat eder ve küçük pankreatik kanal›<br />
oluflturur. Bu kanal, küçük duedonal papilladan, büyük kanaldan<br />
ayr› olarak do¤rudan duedonuma dökülür. ‹ki bafll›
Bölüm 18<br />
Tan›mlar<br />
FETAL ÜROGEN‹TAL S‹STEM<br />
1. Renal agenezi: böbreklerin yap›sal yoklu¤u.<br />
2. Potter sendromu: böbreklerin yoklu¤u nedeniyle geliflen<br />
a¤›r oligohidroamniyos sonucu meydana gelen<br />
akci¤er hipoplazisi, yüz ve iskelet sistemi anomalileri<br />
ile seyreden <strong>fetal</strong> ve neonatal komplikasyonlar› olan<br />
bir sendrom.<br />
3. Hidronefroz: ço¤unlukla üriner sistemde k›smi t›kan›kl›¤a<br />
ba¤l› olarak geliflen böbre¤in toplay›c› sisteminde<br />
meydana gelen geniflleme.<br />
G‹R‹fi<br />
Fetal böbrekler, gebeli¤in yaklafl›k 7. haftas›nda, pelviste, metanefrik<br />
mezoderm ve üreter tomurcu¤undan geliflmeye bafllarlar.<br />
Metanefrik dokudan böbrek nefronlar›; üreter tomurcu¤undan<br />
ise toplay›c› kanallar, kalisler, renal pelvis ve üreterler<br />
geliflir. 7-11. gebelik haftalar›nda fetus uzunlamas›na<br />
büyürken kaudal yap›lar›n›n görece daha fazla geliflimi nedeniyle<br />
böbrekler, normal anatomik konumlar›na do¤ru yer<br />
de¤ifltirirler. 1<br />
Bafllang›çta böbrek, birbirlerine hafifçe ba¤l› ve her birinin<br />
ince bir korteksi olan birkaç adet lobtan oluflur. ‹kinci trimestir<br />
boyunca bu loblar birbirleri ile kaynaflarak daha az belirgin<br />
hale gelirler, korteks kal›nlafl›r ve böbrek, lobullere ayr›l›r;<br />
bu durum do¤umdan sonra birkaç y›l sürer. 1-2 Gebeli¤in<br />
10-11. haftas›ndan itibaren idrar üretmeye bafllayan böbre¤in<br />
bu fonksiyonu, gebelik büyüdükçe artarak süregelir.<br />
‹kinci trimestirden itibaren amniyos s›v›s›n›n en önemli<br />
kayna¤› <strong>fetal</strong> böbreklerdir. 3,4 Böylece oluflan normal miktardaki<br />
amniyos s›v›s› <strong>fetal</strong> akci¤erlerin ve iskelet sisteminin geliflimi<br />
için önemlidir. Yeterli miktarda amniyos s›v›s› <strong>fetal</strong> hareketler<br />
ve büyüme için mekan oluflturur. Fetal akci¤erlerin<br />
ve iskelet sisteminin normal geliflimi için amniyos s›v›s› miktar›<br />
normal s›n›rlarda olmal›d›r. 5-7<br />
Vajinal ultrason ile <strong>fetal</strong> böbrekler gebeli¤in 9. haftas›ndan<br />
itibaren görüntülenebilirse de ilk trimestir sonlar›ndan<br />
itibaren görülebilmelidir. Abdominal ultrason ile 13-14. haftadan<br />
itibaren görülebilen <strong>fetal</strong> böbrekler ço¤u fetusta 16-18.<br />
haftalarda ay›rtedilebilmektedirler (fiekil 18-1). Maternal fliflmanl›k<br />
ve büyük uterus myomlar›nda böbreklerin görüntülenebilmesi<br />
gecikebilir. Fetal mesane ise vajinal yaklafl›mla 11.<br />
Carol B. Benson ● Peter M. Doubilet<br />
Çeviri: Dr. Meryem Hocao¤lu, Dr. At›l Yüksel<br />
Bölüm 18 Fetal Ürogenital Sistem<br />
509<br />
gebelik haftas›nda görülebilir. Abdominal ultrasonda 16. gebelik<br />
haftas›nda mesane neredeyse tüm fetuslarda görülmelidir.<br />
8-9<br />
Do¤umda ürogenital sistem anomalilerine rastlanma<br />
oran› %0.2-0.6’d›r. 10-12 Ürogenital sistem anomalileri, yap›sal<br />
konjenital anomalilerin yaklafl›k dörtte birini oluflturur.<br />
12 Bu anomaliler organogenez döneminde geliflimin<br />
durmas›, böbreklerin pelvisten kraniyale do¤ru yer de¤ifliminin<br />
olamamas›, toplay›c› sistemde veya idrar ç›k›fl›nda<br />
obstrüksiyonlar olmas› ve renal tübüllerin anormal geliflimi<br />
ile oluflabilmektedir. Ürogenital sistem anomalileri genellikle<br />
izoledir ancak di¤er sistem anomalileri ile birliktelik<br />
gösterebilir veya bunlara neden olabilir. Ürogenital sistem<br />
anomalilerinin di¤er organ anomalileri ile birliktelikleri,<br />
genifl bir spektrum içinde, kal›tsal ve sporadik sendromlar<br />
ya da kromozom anomalilerini içerebilir. 4,5,13,14<br />
Ayr›ca, üriner sistem anomalilerinde idrar ç›k›fl› azl›¤›na<br />
ba¤l› olarak geliflebilen oligohidramniyos di¤er <strong>fetal</strong> organlarda<br />
deformasyonlara neden olabilir. Özellikle 20. gebelik<br />
haftas›ndan önce bafllayan a¤›r oligohidramniyosta akci¤er<br />
hipoplazisi, talipes, di¤er ekstremite pozisyon anomalileri<br />
ile bas›k burun, afla¤› yerleflimli kulaklar gibi yüz anomalileri<br />
geliflebilir. 15<br />
Prenatal ultrason ile ürogenital sisteme ait birçok anomalinin<br />
tan›s› koyulabilir. ‹kinci ve üçüncü trimestirlerde ultrason<br />
ile ürogenital sistem anomalilerinin en az %80-85’i tan›nabilmektedir.<br />
11,16 Böylece antenatal evrede dan›flma verilebilece¤i<br />
gibi, do¤um sonras› erken evrede de¤erlendirme ve<br />
tedavi imkan› do¤ar. Bu ise tedavideki gecikmeler nedeni ile<br />
geliflebilecek böbrek fonksiyon hasar›n›n önüne geçilmesine<br />
imkan sa¤lar. 17<br />
RENAL AGENEZ‹<br />
Üreter tomurcu¤unun gelifliminin olmamas› renal ageneziye<br />
yol açar. Renal agenezi, tek tarafl› ya da iki tarafl› olabilir. Tek<br />
tarafl› agenezi 0.3/1000 s›kl›kla görülür ve mükemmel prognoza<br />
sahiptir. Prenatal ultrason incelemesinde, etkilenmifl tarafta<br />
renal fossa boflken, karfl› taraftaki böbrek gebelik haftas›na<br />
göre beklenenden büyük izlenir. Abdominal aortan›n<br />
renkli Doppler ile de¤erlendirilmesinde tek tarafl› renal arter<br />
görülürken di¤er taraf izlenmemektedir. Etkilenmifl tarafta<br />
kolumda vertebralisin yan›ndaki düzleflmifl ve “alt ucu kaudale<br />
do¤ru uzam›fl” böbrek üstü bezinin böbrekle kar›flt›r›lmamas›<br />
önemlidir (fiekil 18-2). Uzunlamas›na planda <strong>fetal</strong>
510 K›s›m 2 FETAL ANOMAL‹LER VE BOZUKLUKLARI<br />
fiekil 18-1. Normal böbrekler. A: Kendisine has flekli ve hipoekojen piramitleri<br />
ile normal bir böbre¤in (oklar) uzunlamas›na kesiti. B: Her iki böbre¤in<br />
enlemesine kesiti (oklar). Böbrekler, omurga (S) ve omurgaya ait akustik<br />
gölgenin her iki yan›nda yer al›r. Her iki böbre¤in renal pelvisinde az<br />
miktarda s›v› izleniyor.<br />
böbre¤e ait santral sinus ekosunun görülmemesi ve <strong>fetal</strong> böbreküstü<br />
bezinin böbre¤e ait tipik görüntüden yoksun olmas›<br />
ay›r›ma yard›mc› olur. Di¤er taraftan <strong>fetal</strong> pelvisin dikkatli<br />
bir flekilde incelenmesi, ektopik böbre¤in olmad›¤›n›n ve gerçek<br />
anlamda böbrek yoklu¤unun anlafl›lmas› aç›s›ndan önem<br />
tafl›r. 19,20<br />
Bilateral renal agenezi ise her iki böbre¤in geliflmedi¤i<br />
ölümcül bir anomalidir. Bu durumun görülme s›kl›¤› 1-<br />
4/10.000’dir ve erkek/k›z oran› 2.5/1’dir. Bu anomalide, ikinci<br />
trimestirin bafl› ya da ortalar›ndan itibaren bafllayan a¤›r<br />
fiekil 18-2. Tek tarafl› renal agenezi. A: Böbrekler düzeyindeki enlemesine<br />
kesitte, omurgan›n (S) sa¤ taraf›nda normal böbrek (ok) izlenirken; sol taraf›nda<br />
böbrek görülememektedir. B: Sajittal planda sol adrenal bez (ok) vertebraya<br />
paralel olarak “alt ucu kaudale do¤ru uzam›fl” olarak izleniyor. C:<br />
Uzunlamas›na planda renkli Doppler ultrason ile abdominal aortan›n de¤erlendirmesinde<br />
sa¤da renal arter izlenirken (ok) solda izlenmiyor.
fiekil 18-3. ‹ki tarafl› renal agenezi. Renal agenezili 17 haftal›k fetusun koronal<br />
planda de¤erlendirilmesinde fliddetli oligohidroamniyos mevcut, böbrekler<br />
ve mesane görülmüyor. Her iki adrenal bez vertebraya paralel olarak<br />
(alt ucu kaudale do¤ru uzam›fl) (oklar) görülüyor.<br />
oligohidramniyos söz konusudur. Bilateral renal agenezi, oligohidramniyosa<br />
ba¤l› olarak geliflen akci¤er hipoplazisi, yüz<br />
ve pozisyona ba¤l› ekstremite deformiteleri gibi anomalilerle<br />
birlikte Potter sendromu olarak adland›r›l›r. 15 Bilateral renal<br />
agenezili bebek tipik olarak do¤umdan hemen sonra akci¤er<br />
hipoplazisine ba¤l› olarak yaflam›n› yitirir. Sonraki gebeliklerde<br />
tekrarlama nadirdir.<br />
Bilateral renal agenezinin prenatal ultrason ile tan›s›,<br />
a¤›r oligohidramniyoslu bir vakada, her iki böbre¤in ve<br />
mesanenin görülememesi ile mümkün olur (fiekil 18-3).<br />
Oligohidramniyos nedeni ile görüntü kalitesi bozulaca¤›ndan<br />
incelemenin çok dikkatli yap›lmas› gerekir. Di¤er ultrason<br />
bulgular› ise azalm›fl amniyos s›v›s› nedeniyle oluflan<br />
uterus bas›s› sonucu ortaya ç›kan dolikosefali ve ufak torakst›r.<br />
21,22<br />
EKTOP‹K BÖBREK<br />
Bir ya da iki böbrek geliflirken renal fossadaki normal konumuna<br />
yükselemezse ektopik böbrek söz konusu olacakt›r.<br />
Bu anomalinin do¤umda görülme s›kl›¤› 1/1200’dür. En s›k<br />
rastlanan ektopik böbrek tipi pelvik lokalizasyonlu olan›d›r.<br />
Daha seyrek olarak, her iki böbre¤in alt kutuplar›ndan birbirleri<br />
ile ifltirakli oldu¤u ve böbreklerin renal fossalardaki<br />
normal konumlar›na k›smen yükselebildi¤i at nal› böbrek<br />
görülebilir. Bu anomalide, böbreklerin uzunlamas›na eksenleri<br />
alt uçta birbirleri ile çaprazlafl›r. Nadir olarak bir<br />
böbrek karfl› taraftaki böbre¤in alt kutbuna yap›fl›k olabilir.<br />
Torasik böbrek gibi di¤er ektopik böbrek tipleri çok daha<br />
nadirdir. 19,21<br />
Pelvik böbre¤in ultrason bulgular› içinde; böbre¤in pelviste<br />
mesaneye komflu olarak görülmesi ve etkilenmifl tarafta<br />
renal fossan›n bofl olup, yass›laflm›fl böbreküstü bezinin izlenmesi<br />
say›labilir (fiekil 18-4). 19-21 Pelvik böbrekte üriner<br />
obstrüksiyon riski artt›¤›ndan hidronefroz görülebilir. 23 Bir<br />
böbre¤in karfl› taraftaki böbre¤in alt kutbuna yap›fl›k olmas›<br />
Bölüm 18 Fetal Ürogenital Sistem<br />
511<br />
fiekil 18-4. Pelvik böbrek. A: Alt abdomen ve pelvisin koronal planda de-<br />
¤erlendirmesinde sa¤ (RT) böbrek (ok) mesane (BLAD) ile komflu izleniyor.<br />
Sa¤ renal bofllukta böbrek görülmüyor. B: Uzunlamas›na planda sa¤ adrenal<br />
bez vertebraya paralel (alt ucu kaudale do¤ru uzam›fl) pozisyonda görülüyor.<br />
halinde renal fossalardan biri bofltur, di¤er tarafta ise normalden<br />
uzun ve tuhaf flekilli bir böbrek görülür. 21 Bu taraftaki<br />
böbreklerin altta bulunan› hidronefrotik olabilece¤i gibi<br />
obstrüksiyona ba¤l› kistik dispazi bulgular› gösterebilir. 24<br />
Ultrason incelemesinde atnal› böbre¤in lokalizasyonu alt<br />
abdomendedir ve alt kutuplar› orta hatta do¤ru yer de¤ifltirmifltir.<br />
Fetal omurgan›n önünden geçen renal parenkim görüntülenebilir<br />
(fiekil 18-5). 21 Bu böbreklerde obstrüksiyon<br />
riski artm›fl olup kistik displazi saptanabilir. 25
Bölüm 19<br />
Bölüm 19 Fetal <strong>‹skelet</strong> Anomalileri<br />
Lami Yeo ● Roberto J. Romero ● Francesca Gotsch ● Edi Vaisbuch ● Gianluigi Pilu<br />
Çeviri: Dr. Semih Özeren, Dr. Yi¤it Çak›ro¤lu<br />
Tan›mlar<br />
FETAL ‹SKELET ANOMAL‹LER‹<br />
1. Amelia: ekstremite ya da ekstremitelerin yoklu¤u.<br />
2. Disostozis: kemiklere ait tekli ya da kombine bozukluk;<br />
lezyonlar lokaldir ve ilerleyici de¤ildir.<br />
3. Hemimelia: radial hipoplazi ya da aplazi gibi bir ekstremitenin<br />
longitudinal segmentinin yoklu¤u.<br />
4. Mikromeli: mevcut ekstremitenin k›sal›¤›.<br />
5. Osteokondroplazi: kemik ve/veya k›k›rdak dokunun<br />
anormal büyüme ve geliflimi sonucunda ortaya ç›kar;<br />
lezyonlar generalize ve ilerleyici tarzdad›r.<br />
6. Fokomeli: ekstermitelerin hipoplazisi ile birlikte omuz<br />
ve kalçalara, el ve ayaklar›n tutunmas› durumu.<br />
7. Polidaktili: beflten fazla parmak varl›¤›.<br />
G‹R‹fi<br />
‹nsan iskeleti (Yunanca skeletos, kurutulmufl kelimesinden<br />
gelmektedir) toplam 206 kemikten oluflan karmafl›k bir organd›r.<br />
Birçok embryonik kaynaktan köken al›r ve hareket<br />
için mekanik destek, vital organlar›n korunmas›, kan ve mineraller<br />
için depo görevi gibi birçok fonksiyonu mevcuttur. 1<br />
Fetal iskelet displazileri heterojen bir grup bozukluk olup büyüme,<br />
geliflme ve/veya farkl›laflmada bozulmaya ba¤l› olarak<br />
iskeletin farkl› segmentlerinde boyut ve flekil anomalilerine<br />
yol açar. Bu grupta yaklafl›k 300 bozukluk yer almaktad›r;büyük<br />
bölümünü kal›t›msal hastal›klar oluflturur. 2 Hastal›klar›n<br />
büyük k›sm› nadir olmas›na karfl›l›k iskelet displazisi genel<br />
anlamda s›k bir bozukluktur. ‹ki çeflit iskelet displazisi mevcuttur:<br />
osteokondroplazi ve disostozis. 2 Osteokondroplazi,<br />
kemik ve/veya k›k›rdak dokunun anormal büyüme ve geliflmesi<br />
sonucunda ortaya ç›kar, lezyonlar yayg›n ve progresifdir.<br />
Örnekler aras›nda akondrodisplazi ve osteogenezis imperfekta<br />
yer al›r. Bunun aksine, disostozis tek bafl›na ya da<br />
kombine halde kemiklerin bozuklu¤udur; lezyonlar lokal ve<br />
ilerlemeyici tarzdad›r. Örnek hastal›klar aras›nda poli/sindaktili<br />
ve kraniosinostozis yer al›r. Daha önceleri iki durumun<br />
farkl› oldu¤u ve osteokondrodisplazinin genetik bir bozukluk<br />
oldu¤u kabul edilirken, disostozisin embryonik geliflim<br />
s›ras›nda hatal› düzenlenme sonucunda ortaya ç›kt›¤›<br />
(genlerden ba¤›ms›z) düflünülürdü. 2 Ancak, bugün için her<br />
ikisinin de genetik anomaliler sonucunda ortaya ç›kt›¤› bilinmektedir.<br />
<strong>‹skelet</strong> displazisinden sorumlu genler pozisyonel<br />
klonlama ile 150’den fazla hastal›kta tan›mlanm›flt›r. 2 Son<br />
y›llarda kondrodisplazi ile iliflkili mutasyonlar›n belirlenme-<br />
523<br />
sinde önemli ilerlemeler kaydedilmifltir. Bu bölümde bu<br />
alanda kaydedilen ilerlemeler, do¤umdaki prevalanslar› ve iskelet<br />
displazilerinin klasifikasyonu derlenmifl ve bu durumlara<br />
in utero tan›sal yaklafl›m tan›mlanmaya çal›fl›lm›flt›r.<br />
KONDROD‹SPLAZ‹LER‹N MOLEKÜLER<br />
GENET‹K TEMELLER‹<br />
<strong>‹skelet</strong> oluflum ve gelifliminde mezenkimal hücreler, kemik<br />
enkondral ossifikasyonu için k›k›rdak oluflturmak üzere farkl›lafl›rlar.<br />
Uzun kemiklerin geliflimi büyüme plaklar›ndaki<br />
kondrositlerin farkl›laflmas› ve intramembranöz ossifikasyon<br />
arac›l›¤›yla gerçekleflir. 3,4 Bu süreçlerin herhangi bir aflamas›nda<br />
ortaya ç›kabilecek bozukluklar iskelet anomalileri ile<br />
sonuçlan›r. 5 Osteokondrodisplaziler ile birliktelik gösteren<br />
birçok fenotipik bozukluk tan›mlanm›fl olmas›na karfl›l›k, iskelet<br />
displazilerinin moleküler temellerini anlamaya yönelik<br />
son zamanlardaki geliflmeler bir grup fenotipik bozuklu¤un<br />
benzer genetik temeli paylaflt›¤›n› göstermifltir. 6,7 Her ne kadar<br />
kondrodisplazilere ailesel yatk›nl›k uzun zamand›r bilinmesine<br />
karfl›l›k, baz› durumlar için moleküler temel son birkaç<br />
y›lda netlik kazanm›flt›r (Tablo 19.1). 8,9<br />
ANORMAL MEZENK‹MAL FARKLILAfiMA<br />
Kemik Morfogenetik Proteinler<br />
Kemik Morfogenetik Proteinler (BMP) erken mezenkimal<br />
hücrelerin kondrojenik ve osteogenik hücre dizilerine dönüflmesini<br />
düzenleyen ve iskelet elemanlar›n›n boyut ve fleklinin<br />
belirlenmesinde rol alan bir grup gen ailesinin ürünüdür. 10,11<br />
Cilt alt› implante edildi¤inde ya da kas içine uyguland›¤›nda<br />
BMP’lerin ektopik kemik oluflumunu uyarma yetene¤i mevcuttur.<br />
12,13 BMPler transforme edici büyüme faktörleri-‚ üst<br />
ailesi ile homojenite gösterirler. 14-16 K›k›rdak-kaynakl› morfojenik<br />
protein-1 (CDMP-1)’deki materyallerin akromezomelik<br />
kondrodisplazilere (Hunter-Thompson tip) ve otozomal<br />
dominant brakidaktili tip C’ye (Tablo 19-1’e bak›n›z)<br />
neden oldu¤u gösterilmifltir. 17-20<br />
Transkripsiyon Faktör Genlerinde<br />
Mutasyon<br />
Transkripsiyon faktörleri, düzenleyici gen ekspresyonunda<br />
önemli rol alan bir grup proteindir.
524 K›s›m 2 FETAL ANOMAL‹LER VE BOZUKLUKLARI<br />
Tablo 19-1<br />
‹NSAN ‹SKELET D‹SPLAZ‹LER‹NDEK‹<br />
MUTASYONLAR<br />
Gen Sendrom<br />
Mezenkimal kondensasyon ve farkl›laflma bozukluklar›<br />
SSOX-9 Kampomelik displazi<br />
HOX-13 Sinpolidaktili<br />
PAX-3 Waardenburg Sendromu<br />
CDMP-1 Hunter-Thompson tip akromezomelik<br />
displazi<br />
Brakidaktili tip C<br />
TBX-5 Holt-Oran Sendromu<br />
Kartilaj maturasyon bozukluklar›<br />
FGFR1 Pfeiffer Sendromu<br />
FGFR2 Pfeiffer Sendromu<br />
Apert Sendromu<br />
Jakcson-Weiss Sendromu<br />
Crouzon Sendromu<br />
FGFR3 Tanatotrofik displazi<br />
Akondroplazi<br />
Hipokondroplazi<br />
PTHrPR Jansen metafizyel kondrodisplazi<br />
Blomstrand osteokondrodisplazi<br />
Kollajenöz ve kollajenöz olmayan ekstraselüler<br />
matriks bozukluklar›<br />
COL1A1, A2 Osteogenezis imperfekta tip I-IV<br />
COL2A1 Akondrogenez<br />
Hipokondrogenez<br />
Kniest displazi<br />
Stickler displazi<br />
COL9A2 Multipl epifizyal displazi<br />
COL10A1 Schmid metafizyel kondrodisplazi<br />
COMP Pseudoakondroplazi<br />
DTDST Akondrogenez tip IB<br />
Atelosteogenez tip II<br />
Diastrofik displazi<br />
DNA promotor ya da yükselticileri, düzenleyici elemanlara<br />
ba¤lanarak gen transkripsiyonu ve mRNA oluflumunda<br />
stimülasyon ya da inhibisyona yol açarlar. 21-23 Farkl› domainlere<br />
ayr›lm›fllard›r ve embryo geliflimi için önem tafl›rlar. Bu<br />
grup proteinleri kodlayan genlerdeki mutasyonlar kondrodisplazilere<br />
yol açabilir.<br />
Homeotik Genler<br />
Homeotik de¤iflim, bir vücut bölümünün di¤erine transformasyonu<br />
demektir. Homeotik (HOX) genler morfogenezi<br />
kontrol ederler. Bu genler homeodomain ya da homeobox<br />
olarak isimlendirilen DNA ba¤lay›c› domainlere sahip protein<br />
ailelerini (transkripsiyon faktörleri) kodlarlar. 24-28 Transkripsiyon<br />
faktörleri gen ekspresyonunu DNA’ya ba¤lanarak<br />
düzenlerler ve iskelet sisteminin oluflumunda esas rol üstlenirler.<br />
28-33 Bu genlerin inaktivasyonu ya da patolojik ekspresyonu<br />
iskelet elemanlar›nda delesyon ya da art›fla yol açar. 31-32<br />
HOXA ve HOXD komplekslerinin 5’ k›sm›nda yer alan homeobox<br />
genleri ekstremitelerin iskelet progenitör hücre proliferasyonu<br />
için gereklidir. Gen ürünlerinin özel kombinas-<br />
yonlar› üst kol (9 ve 10. gruba ait genler), alt kol (Grup<br />
10,11,12) ve parmaklar›n (Grup 11,12 ve 13) uzunlu¤unu belirlerler.<br />
34 ‹nsanlarda HOXD-13 geninde mutasyon heterozigot<br />
bireylerde sindaktiliye (perdeleflme ve ekstra parmak yerleflmesi)<br />
yol açar. 35<br />
PAX (homeobox geni içerir gibi çiftleflmifl) genleri paired<br />
box isimli sekans› paylaflan gen ailesi olup DNA ba¤lay›c› yap›lar<br />
ile bir protein domaini kodlar. 36,37 Bu transkripsiyon<br />
faktörü ayn› zamanda iskelet oluflumunda da yer al›r. PAX-3<br />
mutasyonu kraniofasiyal anomaliler ile birlikte seyreden otozomal<br />
dominant bir iskelet displazisi olan Waardenburg Sendromu’nda<br />
gösterilmifltir. 38-42 Bir di¤er transkripsiyon faktör<br />
geni olan MSX2’de mutasyon Boston tipi kraniosinostoza<br />
neden olur. 43,44<br />
SOX ve TBX Genleri<br />
Kampomelik displaziden sorumlu gen 17. kromozomda tan›mlanm›flt›r.<br />
45-47 Kampomelik displazili XY hastalar›n bir<br />
k›sm›nda (%75) cinsiyet-de¤iflim sendromu gösterilmifltir.<br />
Memelilerde testis geliflimi sex belirleyici bölge Y (SRY) genine<br />
ihtiyaç gösterir ve bu gen taraf›ndan kodlanan protein<br />
HMG box olarak tan›mlanan yüksek mobilite grup (HMG)<br />
domaini içerir. JRY HMG Box, DNA transkripsiyon faktörlerini<br />
belirleyen spesifik DNA sekans›na ba¤lan›r. HMG Box ile<br />
iliflkili proteinleri kodlayan çok say›da di¤er baflka genler de<br />
tan›mlanm›flt›r ve SRY HMG bölgesi ile %60’dan fazla benzerlik<br />
gösteren proteinleri kodlayan genler SOX (SRY box)<br />
olarak tan›mlanm›flt›r. 52-54 SRY geni hemen yan›ndaki SOX-9<br />
geni ile etkileflerek etkisini gösterir. 55 SOX-9 k›k›rdak oluflumu<br />
için gereklidir ve birkaç hastada SOX-9’da mutasyon gösterilmesi<br />
hem kampomelik displazinin hem de cinsiyet de¤iflininin<br />
bu mutasyondan kaynaklanabilece¤ini göstermektedir.<br />
58-69<br />
Holt-Oram Sendromu kardiyak septasyon defektleri ve<br />
üst ekstermite malformasyonlar› ile karakterizedir. Ba¤lant›<br />
çal›flmalar› bu durumdan sorumlu genin haritas›n› 12q2<br />
kromozom olarak belirlemifltir. ‹nsan T-box transkripsiyon<br />
faktör aile genlerinden (TBX-5) birisinde ortaya ç›kan<br />
mutasyonlar bu iskelet bozuklu¤unun alt›nda yatmaktad›r.<br />
70-74<br />
ANORMAL KONDROS‹T MATURASYONU<br />
Fibroblast Büyüme Faktör Reseptörleri<br />
Fibroblast büyüme faktörleri geliflimin farkl› evrelerinde birçok<br />
farkl› hücre tipine pleotropik etki gösteren, en az 9 heparin<br />
ba¤lay›c› polipeptid büyüme faktöründen oluflan bir<br />
gruptur. 75,76 Bu proteinlere hücresel cevap hücre yüzey reseptörleri<br />
arac›l›¤›yla gerçeklefltirilir. 77 Farkl› genler farkl› fakat<br />
yüksek oranda homolog reseptörler taraf›ndan kodlan›r.<br />
Fibroblast büyüme faktör reseptör (FGFR) mutasyonlar› reseptör<br />
aktivasyon derecesine ba¤l› birtak›m bozukluklara yol<br />
açar. 78 FGFR3’ün transmembran domainindeki tek amino<br />
asit üzerindeki tekrarlay›c› mutasyonlar birtak›m bozukluklara<br />
yol açar. Akondroplazi, tanatotrofik displazi ve hipokondroplazi<br />
FGFR3 mutasyonundan kaynaklanan iskelet<br />
displazileridir. 70-85 Mutasyon sonras›nda FGFR3 aktivasyo-
nu akondroplazi ve tanatotrofik displaziye neden olur. 80<br />
Ölümcül olmayan akondroplazi tirozin kinaz reseptörünün<br />
transmembran domanininde 380. pozisyonda glisinden arjinine<br />
de¤iflim sonucunda ortaya ç›kar. 81 FGFR3’de mutasyon<br />
iki farkl› tipte tanatotrofik displaziye yol açar. 82 Di¤er taraftan<br />
FGFR1 ve FGFR2’de mutasyonlar Pfeiffer Sendromun’nda<br />
83 tan›mlanm›flken Apert Sendromu 84-88 , Jackson-<br />
Weiss Sendromu 89 ve Crouzon Sendromu FGFR2 mutasyonlar›<br />
ile iliflkilidir.<br />
Paratroid Hormon ‹liflkili Protein<br />
Reseptörü<br />
Jansen metafizyel kondroplazisi büyüme pla¤›n›n anormal<br />
geliflimi nedeniyle ortaya ç›kan k›sa ekstremiteli bir cücelik<br />
tipidir. Hiperkalsemi ve hipofosfotemi ile birlikte normal ya<br />
da düflük paratroid hormon (PTH) ve PTH-iliflkili protein<br />
reseptör (PTHrPR) seviyeleri bu bozuklu¤un karakteristi¤idir.<br />
96 Schipani ve ark. Jansen metafizyel kondrodisplazili bir<br />
hastada bu reseptörü kodlayan gende mutasyon saptam›fllard›r.<br />
97 Mutasyon bu iki hormon taraf›ndan paylafl›lan reseptörde<br />
devaml› aktivasyona yol açar ve Jansen metafizyel kondrodisplazisine<br />
neden olur. 98,99 Mutasyon histidinin arjinine<br />
rezidu ile de¤iflimine yol açarak reseptörün ligand-ba¤›ms›z<br />
aktivasyonuna yol açar. 100,101 Yak›n zamanda Jansen hastal›¤›<br />
olan alt› hastadan elde edilen genomik DNA analiz edilmifl ve<br />
PTH/PTHrPR’de ikinci bir aktivasyon mutasyonu belirlenmifltir.<br />
102 Bu mutasyon treoninin proline (T10P) de¤iflimine<br />
yol açar. 103,104<br />
Blomstrand osteokondrodisplazi (BOCD) akselere endokondral<br />
ve intramembranöz ossifikasyon ile karakterize nadir<br />
bir letal iskelet displazisidir. 105,106 BOCD ile tip 1<br />
PTH/PTHrPR-ablate edilmifl farelerin özellikleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda,<br />
en belirgin olarak büyüme pla¤›nda olmak üzere<br />
benzerlik özellikler saptanm›flt›r. Bu sebepten dolay› toplamdaki<br />
bu benzerlik, BOCD’ye neden olan genetik bozuklu¤un<br />
PTH/PTHrPR’de inaktive edici mutasyon olabilece¤ini düflündürmüfltür.<br />
PTH/PTHrPR’yi inaktive edici mutasyonlar<br />
yak›n geçmiflte bildirilmifltir. 106-111<br />
EKSTRASELÜLER MATR‹KS<br />
B‹LEfiENLER‹NDEK‹ BOZUKLUKLAR<br />
Kollajen<br />
Kollajen en yayg›n ekstraselüler matriks proteinidir. α zincir<br />
olarak bilinen üç promolekülden sentezlenir. 112,113 Tip 1<br />
kollajen 1 (α1) ve 2 (α2) zincirlerinin heterotrimeridir ve<br />
kemikte bulunan en yayg›n proteindir. 114 Bir homotrimer<br />
olan tip 2 kollajen k›k›rda¤›n en s›k major yap›sal bileflenidir.<br />
Vitröz cisim, intervertebral disk, iç kulaktaki tentoryal<br />
membran gibi baz› di¤er yap›lar›n da yap›s›nda yer<br />
al›r. 115,117 Tip 1 kolajen gen lokusu α1 (COL1A1) ve<br />
COL1A2 genlerindeki mutasyonlar osteogenezis imperfektaya<br />
yol açar. 118-126 Mutasyonun kayna¤› ve ard›ndaki protein<br />
yap› fenotipik bozuklu¤un derecesini etkiler. 127 Mutasyon<br />
molekülün amino terminal k›sm›na do¤ru kayd›kça bu<br />
etki azal›r. Tip 2 kollajen gen lokusunda (COL2A1) 30’dan<br />
Bölüm 19 Fetal <strong>‹skelet</strong> Anomalileri<br />
525<br />
fazla mutasyon tespit edilmifltir. 128-132 Çoklu epifizyal displazi<br />
ve Schmid metafizyel kondrodisplazisi ile birlikte di¤er<br />
kollajen tiplerine ait mutasyonlar tan›mlanm›flt›r. 133-146<br />
Tablo 19-1’de önemli mutasyonlar ve onlarla iliflkili klinik<br />
fenotipik bozukluklar sunulmufltur.<br />
K›k›rdak Oligomerik Matriks Proteini<br />
K›k›rdak oligomerik matriks proteini (COMP) k›k›rdak matriksin<br />
non-kollajenöz bir bileflenidir. 147 Trombospondin ailesine<br />
ait 5 idantik alt unitenin pentameridir ve kondrositler<br />
yer al›r. 148-150 GMP için gen 19. kromozomda lokalize edilmifltir.<br />
GMP geninde ortaya ç›kan bir mutasyon otozomal<br />
dominant bir kondroplazi olan pseudoakandroplaziye yol<br />
açar. 151-158<br />
PROTEOGL‹KAN SULFATASYON<br />
BOZUKLUKLARI<br />
Diastrofik Displazi (DTD) cücelik, 159,160 spinal deformasyon161<br />
ve eklem anomalileri162,163 ile karakterize otozomal resesif<br />
bir osteokondrodisplazidir. K›k›rdak matriksde proteoglikanlar›n<br />
yetersiz sülfatasyonu, 164 kondrositlerde anomaliler<br />
ve kollajen fibrillerin desorganizasyonu bu bozuklukta<br />
bildirilmifltir. 163-166 Hastal›k Finlandiya’da oldukça yayg›nd›r.<br />
167 Sülfat transport proteinini kodlayan gen DTDST (distrofik<br />
displazi sülfat tafl›y›c›) olarak isimlendirilir ve DTD<br />
(kromozom 5q) geni ile ayn›d›r. Bu gende mutasyonlar proteoglikanlar›n<br />
hatal› sülfatasyonuna neden olur. 168-170<br />
DTDST’de mutasyonlar akondrogenezis IB ve atelosteogenezis<br />
tip II’de saptanm›flt›r. 171-176<br />
DO⁄UMDAK‹ PREVALANSI VE<br />
PER‹NATAL MORTAL‹TEYE KATKISI<br />
Tan›mlanabilir iskelet displazilerinin tahmini prevalans› ekstremite<br />
amputasyonlar› hariç tutuldu¤unda 10000 do¤umda<br />
2.4 s›kl›¤›ndad›r. 177 Genifl bir seride, etkilenmifl infantlar›n<br />
%23’ünün ölü do¤umla sonuçland›¤› ve %32’sinin hayat›n<br />
ilk haftas›nda öldü¤ü bildirilmifltir. <strong>‹skelet</strong> displazilerinin perinatal<br />
ölümler içerisindeki toplam s›kl›¤› 1000 do¤umda<br />
9.1’dir. Bu çal›flmadaki farkl› iskelet displazilerinin do¤um<br />
prevalans› ve perinatal ölümler içerisindeki rölatif s›kl›¤›<br />
Tablo 19-2’de gösterilmifltir. En s›k 4 iskelet displazisi tanatotrofik<br />
displazi, akondroplazi, osteogenezis imperfekta ve<br />
akondrogenezis olarak saptanm›flt›r. Tanatotrofik displazi<br />
ve akondrogenezis tüm lethal iskelet displazilerinin %62’ni<br />
oluflturur. 177 Lethal olmayan en s›k iskelet displazisi ise akondroplazidir.<br />
Bat› ‹skandinavya’da lethal neonatal iskelet displazilerinin<br />
prevalans ve klasifikasyonunu rapor eden daha genifl di-<br />
¤er bir seride prevalans 10000 do¤umda 1.1 olarak bildirilmifltir<br />
ve en s›k tan› alm›fl bozukluklar tanatotrofik displazi<br />
(1/42000), osteogenezis imperfekta (1/56000), kondrodisplazi<br />
punktata (1/84000), kampomelik sendrom (1/112000) ve<br />
akondrogenezis (1/111000) olarak tan›mlanm›flt›r. 178 Rasmussen<br />
ve ark. elektif gebelik terminasyonu, 20. gebelik haf-
G‹R‹fi<br />
Bölüm 20<br />
FETAL SENDROMLAR<br />
bir kaynakt›r. Bu a¤ sitesinde 2000’den fazla hasta organizasyonu<br />
ve di¤er yard›m kaynaklar› bulunmaktad›r. 2<br />
Son 10 y›lda hekimin görevi baz› bulgular› saptamaktan<br />
ziyade aktif olarak ay›r›c› tan›y› yapmak ve tedavi plan›n› ortaya<br />
koymak fleklinde de¤iflmifltir. Ço¤u kez sonologlar hastal›¤›<br />
ilk saptayanlard›r ve genetik bölümü, dismorfoloji uzmanlar›,<br />
kardiyolog ve cerrahlarla ba¤lant›y› sa¤layacak olanlard›r.<br />
Aileye net yönler çizebilmek önemlidir ve aile için bu<br />
telafll› zamanda geri dönebilecekleri bir baflvuru noktas› olmak<br />
önemlidir. Biz rutin olarak hastalar›m›za araflt›rma ve<br />
kaynak sa¤lar›z. Daha önce benzer durumdan etkilenmifl ailelerden<br />
“destek gruplar›” oluflturmaya çal›fl›r›z ki, bu ailelerden<br />
al›nan bilgiler, anne-baba aday› için sa¤l›k sisteminin<br />
sa¤lad›¤› bilgilerden daha gerçekçidir.<br />
AKONDROGENEZ‹<br />
Bölüm 20 Fetal Sendromlar<br />
Juliana Moyses L Abdalla ● Sandra R. Silva ● Philippe Jeanty<br />
Konjenital anomaliler tipik olarak organ sistemi taraf›ndan<br />
organize edilir. Bu, benzer hastal›klar›n birlikte grupland›¤›<br />
mükemmel bir organizasyondur. Multi-sistem sendromlar<br />
ise, organ kategorisindeki düzene uymaz. Genellikle en çarp›c›<br />
bulgu, ya da ender görülen bir bulgu, sendromun belirli bir<br />
gruba dahil edilmesine sebep olur. Günümüzde, art›k daha<br />
kesin bilgiler elde edilebildi¤i için, sendromlar›n ayr› bir konu<br />
olarak ifllenmesi gerekmektedir.<br />
‹lerleyen sayfalarda, s›k görülen, karakteristik, ya da tan›s›<br />
gebeli¤in yönetimini etkiledi¤i için hekimlerin aflina oldu-<br />
¤u birçok sendromu inceleyece¤iz. Bahsedilen sendromlar›n<br />
seçimi rastgeledir, ancak hepsi prenatal dönemde tan›nabilir<br />
ve gebeli¤i etkiler.<br />
Aç›kças›, bu derleme çok genifl kapsaml› de¤ildir. Do-<br />
¤um Defektleri Ansiklopedisi yaklafl›k 2000 sendrom içermektedir.<br />
Aral›k 1995’te oluflturulan OMIM’deki (Online ‹nsan<br />
Mendel Kal›t›m›) sendromlar 18,000’i geçmifltir. 1 Bu<br />
alanla ilgilenen hekimler için bile bu bilgi miktar› çok fazlad›r.<br />
Okumaya çal›flmak yerine ender olgular›n nas›l araflt›r›lmas›<br />
gerekti¤ini ö¤renmek daha önemlidir. Bu bölümde göstermeye<br />
çal›flt›¤›m›z fley budur. Kritik bulgular nelerdir? Onlar›<br />
baz› görüntülerle karfl›laflt›r›p ve spesifik tan›y› bulmaya<br />
çal›flmal›s›n›z. Daha fazla bilgiye ihtiyac›n›z varsa, internet<br />
a¤› yoluyla OMIM’de arayabilirsiniz. 1<br />
Bir sendromun prenatal tan›s›n›n ak›lda tutulmas› gereken<br />
baflka bir yönü de moleküler genetikteki inan›lmaz geliflmelerdir.<br />
Fibroblast büyüme faktörü reseptörü (FGFR) bozukluklar›n›n<br />
tan›nmas› ile iskelet displazileri (bak›n›z Akondroplazi)<br />
s›n›fland›rmas› tamamen yenilenmifltir. Bu hastal›klar›n<br />
tan›s›n› kesin olarak koymak için biyokimyasal ya da<br />
genetik test yap›labilece¤inden, bu nedenler araflt›r›lmal›d›r.<br />
Son olarak, prenatal tan›n›n önemli bir yönü de, ailenin<br />
yönetim karar›na yard›mc› olmakt›r. Bu, en iyi flekilde, destek<br />
gruplar›yla iletiflimleri sa¤lanarak yap›l›r ve burada da önceden<br />
dünyan›n farkl› yerlerinde izole gruplar halindeyken,<br />
internet aileler aras›ndaki iletiflimi gelifltirmifltir. Ender hastal›klar›<br />
bulunan insanlara yard›m amaçl› kurulmufl bir a¤ sitesi<br />
olan NORD (Ulusal Ender Hastal›klar Organizasyonu) iyi<br />
Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />
593<br />
EfiANLAMLILARI: Tip IA Houston-Harris tipidir; tip IB<br />
Parenti-Fracco tipidir; tip II Langer-Saldino tipidir ve kondrogenezis<br />
imperfekta, akondrogenezi-hipokondrogenezi tip<br />
II olarak da isimlendirilir, tip IB akondrogenezi idi. Tip III ve<br />
tip IV daha seyrek görülmektedir. Tip II ve IV Whitley ve<br />
Gorlin taraf›ndan femoral ölçümde bulunmufltur. Bu son 2<br />
tipin geçerlili¤i sorgulanabilir, tip III olas›l›kla tip II’yi temsil<br />
etmektedir ve tip IV olas›l›kla hipokondrogeneziyi temsil etmektedir.<br />
Bu radyolojik kategoriler defalarca kez de¤ifltirilmifl<br />
ve yerini genetik s›n›flamaya b›rakm›flt›r (afla¤›ya bak›n›z)<br />
ve geçmiflte kalm›flt›r. 3,4<br />
TANIMLAMA: K›sa ekstremite displazisiyle giden bu letal<br />
neonatal kondrodisplazi grubu birçok hastal›¤› içermektedir.<br />
5<br />
SIKLIK: 100’den az vaka bildirilmifl olup nadirdir.<br />
ETYOLOJ‹: Otozomal resesif (IB) ve dominant (II)<br />
TANI:<br />
• Tip I akondrogenezi radyografik olarak omur (fiekil 20-1)<br />
ve pelvik kemiklerin zay›f ossifikasyonuyla karakterize<br />
ölü do¤um ya da erken ölüme sebep olan a¤›r bir kondro-
594 K›s›m 2 FETAL ANOMAL‹LER VE BOZUKLUKLARI<br />
fiekil 20-1. Omurgada mineralizasyon yoklu¤u (spinal kordda de¤il).<br />
distrofidir. Ultrason bulgular› çok k›sa ekstremiteler ve<br />
k›sa, ince ve k›r›klar›n olabildi¤i kaburgalard›r. K›sa kaburgalar,<br />
letal pulmoner hipoplaziden ve özofagus bas›s›na<br />
ba¤l› polihidramniyostan sorumludur. Anormal mineralizasyon<br />
sonografik olarak saptanabilir veya saptanamayabilir,<br />
kemikler ekopenik olabilir ya da her iki kortikal<br />
yüz görüntülenebilir (fiekil 20-2). Normalde sadece<br />
proksimal kortikal taraf görüntülenir ve distal taraf proksimal<br />
yüz taraf›ndan gölgelenir. 6-9<br />
• Tip II ayn› bulgularla ortaya ç›kar fakat mineralizasyon<br />
eksikli¤i daha az a¤›rd›r ve uzun kemikler daha az k›sad›r<br />
(fiekil 20-3 ve 20-4).<br />
fiekil 20-2. Her iki kortikal yüzün görülebildi¤i kemiklerin saydam görüntüsü.<br />
fiekil 20-3. Mikromeli ve gö¤sün önünde birleflmeyen kollar.<br />
ANAHTAR NOKTALAR: Afl›r› k›sa ekstremiteler, kafatas›<br />
ossifikasyonunun normal veya zay›f olmas›, pelvis ve omurlar›n<br />
zay›f ossifikasyonu ve a¤›r pulmoner hipoplazi.<br />
GENET‹K ANOMAL‹LER: Tip IA:bilinmiyor. Tip IB: 5. kromozomun<br />
uzun kolundaki (lokus 32-33) diastrofik displazi<br />
sülfat transport geninde (DTDST) mutasyon. Bu durumlarda<br />
hücre zar›nda sülfat transportu bozulur, k›k›rdak proteog-<br />
fiekil 20-4. 19. gebelik haftas›nda fetusun görünümü.
likanlar›n›n sülfatlanmas›n›n yetersiz olmas›na yol açar ve<br />
böylece k›k›rda¤›n sülfat içeri¤i anormal düzeyde düflük olur.<br />
Diastrofik displazi sülfat transport geni resesif olarak kal›t›l›r<br />
ve diastrofik displazi geninin alelidir. Bu önemlidir çünkü tip<br />
II otozomal dominant bir mutasyondur (böylelikle her vakada<br />
yeni mutasyon oluflmaktad›r çünkü hastal›k letaldir) ve<br />
tekrarlama ihtimali %25 olan tip IB’nin tekrarlama riskinden<br />
oldukça azd›r. Riskli çiftlerde tan› koryon villus örneklemesi<br />
(CVS) ile koyulur. Tip II akondrogenezi Langer-Saldino tipidir<br />
ve 12. kromozomdaki tip II kollajen geninde (COL2A1<br />
geni) yeni bir dominant mutasyonla ortaya ç›kar. 13 Hipokondroplazi,<br />
spondiloepifizyal displazi ve Kniest-Stickler sendromu<br />
ile daha yak›ndan iliflkilidir. 14 Hipokondroplazi akondroplazi<br />
ile iliflkili oldu¤undan, bunlar da, hipokondrogenezisin<br />
akondrogenezi ile iliflkili allelik varyantlar› olabilir.<br />
AYIRICI TANI: Osteogenezis imperfekta (tip II ve bazen<br />
IIIc) ve hipofosfatazya da demineralizasyon ile prezente olabilir,<br />
ancak ekstremite k›sal›¤› genellikle a¤›r de¤ildir.<br />
PROGNOZ: Pulmoner hipoplaziye ba¤l› ölümcül hastal›kt›r.<br />
4<br />
YÖNET‹M: Viabiliteden önce gebeli¤in sonland›r›lmas›<br />
önerilebilir. Gebeli¤in devam›n›n tercih edildi¤i olgularda<br />
standart prenatal takip de¤ifltirilmez. Genetik dan›flma için<br />
do¤um sonu tan›n›n do¤rulanmas› önemlidir.<br />
AKONDROPLAZ‹<br />
EfiANLAMLILARI: Yok.<br />
TANIMLAMA: Frontal bossing ve bas›k burun kökü ile iliflkili<br />
rizomelik mikromelidir. 1<br />
SIKLIK: S›kt›r: 10,000’de 0.5-1.5’tir.<br />
ET‹YOLOJ‹: Kemik öncüsü olan k›k›rda¤›n defektif bir kal›p<br />
oluflturmas›d›r. Tam penetrasyon gösteren otozomal dominant<br />
bir hastal›kt›r. Olgular›n yaklafl›k %80’i yeni mutasyonlara<br />
ba¤l›d›r. Paternal yafl›n etkisi mevcuttur. 15,16<br />
TANI: 20. haftadan sonra 5. persantilden k›sa ekstremitelerin<br />
oldu¤u mikromeli en belirgin bulgudur (fiekil 20-5).<br />
Frontal bossing (fiekil 20-6) ve bas›k burun kökü saptanabilir.<br />
Bazen trident el (üçüncü ve dördüncü parmaklar aras›ndaki<br />
bofllu¤un genifl olmas›) ya da lumbar kanalda genifllemenin<br />
olmamas› gibi daha hafif anomaliler izlenebilir (fiekil 20-<br />
7). 15-17<br />
ANAHTAR NOKTALAR: Frontal bossing, megalensefali, rizomelik<br />
k›sal›k, trident el.<br />
GENET‹K ANOMAL‹LER: Akondroplazi 4. kromozomun<br />
k›sa kolundaki 16.3 lokusunda yerleflen fibroblast büyüme<br />
faktörü reseptörü-3 genindeki mutasyona ba¤l› oluflan otozomal<br />
dominant iskelet displazisidir. 15,18 Bellus anomalinin<br />
380.kodonda glisin yerine arjinin geçmesi nedeniyle olufltu-<br />
¤unun kan›tlam›flt›r. 19 Bu yay›nlar iskelet displazileri konusundaki<br />
bilgilerimiz aç›s›ndan dönüm noktas›d›r. Bu yay›nlardan<br />
önce iskelet displazileri radyolojik ölçütlere göre s›n›f-<br />
Bölüm 20 Fetal Sendromlar<br />
595<br />
fiekil 20-5. K›sa ekstremiteler (bu görüntüde kollar). Polihidramniyosa<br />
(k›sa kaburgalar›n özofagus bas›s›na ba¤l›) dikkat ediniz.<br />
land›r›lmaktayd›. Bu yaz›lar iskelet displazilerinin yo¤un ve<br />
baflar›l› gen haritalanmas›n›n bafllang›c›na iflaret etmektedir,<br />
ço¤unun fibroblast büyüme faktöründeki bozukluklar (I-III)<br />
sonucu ortaya ç›kt›¤› tespit edilmifltir. 15,16,18<br />
AYIRICI TANI: Afla¤›daki gibi bir çok hastal›k ay›r›c› tan›ya<br />
girmektedir.<br />
• Tanatoforik displazi (dar toraks, platispondili, daha a¤›r<br />
mikromeli, daha a¤›r polihidramniyos, trident el yoktur)<br />
• Akondrogenezi (çok zay›f mineralizasyon—kemiklerde<br />
ekojenite yoklu¤u—daha a¤›r mikromeli, daha a¤›r polihidramniyos)<br />
• Osteogenezis imperfekta tip II (zay›f mineralizasyon—<br />
beynin proksimal taraf› transparan kafatas› sebebiyle ço-<br />
fiekil 20-6. Frontal bossing.
Bölüm 21<br />
Bölüm 21 Kromozom Anomalilerinin Ultrason ‹le Saptanmas›<br />
KROMOZOM ANOMAL‹LER‹N‹N<br />
ULTRASON ‹LE SAPTANMASI<br />
Philippe Jeanty ● Werther Adrian Clavelli ● Silvia Susana Romaris<br />
Çeviri: Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu, Dr. Asl› Nehir<br />
Yirminci bölümde (Fetusa ait Sendromlar), genelinde genetik<br />
anomaliler saptanan baz› sendromlar› incelemifltik. Bu<br />
bölümde ise kromozom anomalilerine götürebilecek bulgular›<br />
ve sendromlar› inceleyece¤iz. Bu bölümü yazmak için bir<br />
çok standart ders kitab› 1-7 ve farkl› kaynaklar 8,9 kullan›ld›. Bu<br />
yüzden, çok özel belirli noktalara de¤inilmedi; bunlar temel<br />
kaynaklar olarak nitelendirildi¤i için her kütüphanede bulunmal›d›r.<br />
fiekil 21-1 ilerleyen anne yafl›na ba¤l› olan anöploidi frekans›ndaki<br />
art›fl› göstermektedir. 10,11 Otuzbefl yafl›ndan sonra,<br />
genel olarak sadece trizomi 21 için de¤il ayr›ca baflka<br />
anöploidiler de dereceli olarak artar. Trizomi 13, 18 ve 21’i de<br />
kapsayan baz› kromozom anomalilerinin riski ilerleyen anne<br />
yafl› ile birlikte artarken, baz›lar›n›n da anne yafl› ile alakas›<br />
yoktur; özellikle triploidi ve seks kromozom anöploidilerinin<br />
anne yafl›na ba¤l› olarak riskleri artmaz.<br />
Yap›sal anomalileri olan fetuslarda genelde kromozom<br />
anomalileri de bulunmaktad›r (fiekil 21-2). Wladimiroff 12 ve<br />
arkadafllar› ve Palmer 13 ve arkadafllar›, yap›sal anomalileri<br />
olan fetuslar›n %10-30’unda ayr›ca kromozom anomalilerinin<br />
de oldu¤unu göstermifllerdir. Çal›flmalar›nda, fetuslar›n<br />
neredeyse yar›s›nda trizomi, dörtte birinde monosomi, neredeyse<br />
%10’u ile %15’inde mozaisizm ve geri kalanlar›ndaysa<br />
triploidiler ve çeflitli anöploidiler bulunmaktad›r.<br />
Ayr›ca, Nicolaides 14 ve arkadafllar› da anomalileri birden<br />
fazla olan bebeklerde büyük olas›l›kla kromozom anomalileri<br />
oldu¤unu göstermifltir ve çal›flmalar›ndaki grafikler de bu<br />
ba¤lant›y› aç›k bir flekilde gösterir.<br />
Plachot 15 ve arkadafllar› enteresan bir çal›flma gerçeklefltirmifltir.<br />
Bu çal›flmas›nda in vitro döllenen yumurtalar fertilize<br />
yumurtalardaki kromozom anomali frekans›n› belirlemek<br />
için kullan›lm›flt›r. Bu deneylerde, fertilize yumurtalar›n<br />
%38’inde anöploidi oldu¤u belirlenmifltir (anöploid oositlerinden<br />
dolay› %26, anöploid spermden dolay› %8, poliploidden<br />
dolay› %2 ve partenogenezden dolay› da %6’d›r). Ancak<br />
gerçekte embriyolar›n %38’inde anöploidiler görülmez çün-<br />
∗ Adapted from The Ultrasound Detection of Chromosomal<br />
Anomalies—A Multimedia Lecture by Philippe Jeanty. ISBN<br />
(0-9667878-0-3). Available from: http://www.prenataldiagnosis.<br />
<strong>com</strong> and http://www.TheFetus.net. (Reprinted with permission from<br />
http://www.TheFetus.net.)<br />
651<br />
kü embriyolar›n neredeyse dörtte biri yok olur ve implantasyon<br />
gerçeklefltiremezler. ‹mplante olanlar›n neredeyse yar›s›<br />
ilk trimesterde hayatta olabilir. ‹lk trimester süresince bu embriyolar›n<br />
ço¤u düflükler s›ras›nda kaybolur ve ikinciyle<br />
üçüncü trimesterlerde de anöploidilerin say›s› neredeyse<br />
%1’e kadar düfler.<br />
TAMAMLAYICI ARAfiTIRMALAR<br />
Genel anöploidi bulgular› biyokimyasal farkl›l›klar›, yap›sal<br />
anomalileri ve sonraki bölümlerde incelenecek olan büyüme<br />
k›s›tl›klar›n› da içerir. Fetusta anöploidi oldu¤undan flüphelenilirse<br />
karyotip koryon villus biyopsisi, aminosentez ya da<br />
<strong>fetal</strong> kan öeneklemesi ile temin edilir. Önceden bu fetuslara<br />
ekokardiyografi uygulanm›flt›r, ama günümüzde ekokardiyografi<br />
rutin de¤erlendirmenin bir parças› olarak tercih edilir.<br />
Üçlü Tarama<br />
Genelde biyokimyasal farkl›l›klar üçlü tarama denilen bir test<br />
ile de¤erlendirilir. Bu anneye uygulanan, anne serum de¤erlerinin<br />
belirlendi¤i ve mediyan›n katlar› olarak ifade edildi¤i<br />
kan testidir. Üçlü tarama testinin üç bilefleni vard›r ve bunlar<br />
flunlard›r; α-fetoprotein, β-human koryonik gonadotropin<br />
(β-hCG) ve konjuge olmam›fl östriol. Bu serum bileflenlerinin<br />
de¤erlerinin kombinasyonu trizomi 21 ve 18’in öngörüsünde<br />
de¤erlidir (fiekil 21-3).<br />
Araflt›r›lan baflka belirteçler de vard›r. Örne¤in, serbest αhCG,<br />
α- hCG ve gebelikle iliflkili plazma proteini A (PAPP-<br />
A). Baflka araflt›rmac›lar da kan testlerine karfl› idrar testlerini<br />
araflt›r›yorlar. Ayr›ca baz› çal›flmalarda üçlü test ya da baz›<br />
farkl› kombinasyonlar yerine dörtlü test öne ç›kar›l›r. Tüm<br />
uygulanan üçlü testin neredeyse %5’i pozitifken, bu pozitiflik<br />
%95’inde yanl›fl pozitifliktir. 16 Üçlü tarama testi sayesinde<br />
trizomi 21’li fetuslar›n 35 yafl›n alt›ndaki kad›nlarda %60’› ve<br />
35 yafl›n üzerindeki kad›nlarda neredeyse %100’ü, trizomi<br />
18’li fetuslar›n %40’›, nöral tüp defektli fetuslar›n %85’i ve<br />
abdominal duvar defektli fetuslar›n %75’i saptan›r. K›sacas›<br />
basit kan testleriyle hamileli¤e ba¤l› olan önemli bilgiler ortaya<br />
ç›kar›labilinir. Ortada klinisyenlere ve hastalara için<br />
önemli bir soru vard›r. Normal ultrason bulgular›n›n varl›¤›<br />
üçlü tarama testindeki riskleri ne dereceye kadar düflürür? Ne<br />
yaz›k ki literatürde bu soruyu cevaplayacak tutarl› veriler bu-
652 K›s›m 2 FETAL ANOMAL‹LER VE BOZUKLUKLARI<br />
fiekil 21-1. Do¤um s›ras›ndaki anne yafl›na ba¤l› olarak, 10.000 do¤umda<br />
bir olan anöplodi frekans› (Hecht CA, Hook EB. Prenat Diagn. 1994;14:<br />
729–738; Bray I, Wright DE, Davies C, Hook EB. Prenat Diagn.<br />
1998;18:9–20’den izinle).<br />
lunmamaktad›r; Nyberg 17 ve arkadafllar› risk düflüflünün yaklafl›k<br />
%45 oldu¤unu bildirirken, Bahado-Singh 18 ve arkadafllar›<br />
bu düflüflün neredeyse %800 oldu¤unu bildirmifltir. Doktorlar<br />
olarak, bizler hastalar›m›zla konuflurken Nyberg’in<br />
sundu¤u de¤erleri kullan›yoruz; böylece 1/180’lik bir risk kabaca<br />
1/270’e düflüyor.<br />
GENET‹K KAVRAMLARIN YEN‹DEN ELE<br />
ALINMASI VE TERM‹NOLOJ‹<br />
Kromozom p harfinin temsil etti¤i k›sa kol ve p den sonra gelen<br />
q harfinin temsil etti¤i uzun kolun sentromer ile birbirine<br />
ba¤land›¤› linear bir yap›d›r (fiekil 21-4).<br />
Normal say›da kromozom tak›m› içeren hücreye öploid<br />
denir. Bu yüzden 23 kromozom içeren gamatlerde (ovum ya<br />
da sperm) hücrede tek tak›m kromozom olmas› nedeni ile<br />
haploid denir. Vücuttaki di¤er hücreler iki tak›m kromozom<br />
içermektetir ve bunlara da diploid denir.<br />
Kromozomlar, k›sa kol p yukar›da ve uzun kol q altta olmak<br />
üzere karyotiplemede azalan boyutlar›na göre gösterilir.<br />
Karyotipte gösterilen en son çift ise seks kromozomudur. Di-<br />
¤er 22 çift kromozom otozom olarak adland›r›l›r.<br />
Floresan in situ hibridizasyonu kromozomlar›n floresanl›<br />
proplarla etiketlenerek tan›mland›¤› tekniktir. Bu tekni¤in<br />
fiekil 21-2. Anomali say›lar› ile anöploidi s›kl›¤›, (Nicolaides KH, Brizol<br />
All, Smjders RJ’den Uyarlanan Veriler: Fetal ense fleffafl›¤›: hamileli¤in ilk<br />
trimesteri s›ras›nda <strong>fetal</strong> trizomi için yap›lan ultrason taramas›. Br I Obstet<br />
Jinekol. 1994:101: 782-786)<br />
α-Fetoprotein<br />
β-human koryonik<br />
gonadotropin<br />
Unkonjuge östriol<br />
Trizomi 21<br />
0.7 MoM<br />
2<br />
0.6<br />
Trizomi 18<br />
0.75 MoM<br />
sonuçlar› çok h›zl› bir flekilde al›n›r, yani aminosentezden<br />
günler sonra yerine saatler sonra sonuca ulafl›labilinir, ancak<br />
sadece kromozomlar›n seçilen k›s›mlar›na ait bilgileri sa¤lar.<br />
Mitoz<br />
Hücre bölünmesinin en önemli formlar›ndan biri mitozdur.<br />
Mitoz bölünmede ana hücreyle özdefl iki kardefl hücre ortaya<br />
ç›kar. DNA içeren hücre, bölünmeden önce kromatidlerine<br />
ayr›l›r. Özdefl hücrelerin her ikisi de anneden bir kromozom,<br />
babadan bir kromozom içermektedir, bunlara homolog kromozomlar<br />
denir. ‹nsan hücrelerinde 23 çift kromozom bulunmaktad›r,<br />
bu totalde 46 kromozom demektir. Hücre bölünmesinin<br />
ilk aflamalar›nda kromotidler kardefl kromatid denilen<br />
özdefl kopyalar› üretirler. Kardefl kromatidler birbirinden<br />
ayr›larak kardefl hücrelere geçerler. Bölünmenin sonunda<br />
birbiriyle ayn› iki ana hücre üretilmifl olur.<br />
Mayoz<br />
Mayoz hücre bölünmesinin gametlerde (germ hücrelerinde)<br />
gerçekleflmesidir. Mayozda ortaya ç›kan kardefl hücreler ana<br />
hücreye ait olan genetik materyalin yar›s›n› içermektedir.<br />
Mayoz ve mitoz aras›ndaki fark; mayozun ilk faz›nda gametositlerin<br />
(oosit ya da spermatositten herhangi birinin) bölünmemifl<br />
kromozomlar tafl›yan ikincil gametositlere bölünmesidir.<br />
Mayozun ilk faz›ndaysa, homolog kromozom sinapsis<br />
ile rekombinasyon olarak adland›r›lan iki olay s›ras›nda<br />
çiftleflir ve segmentleflir. Böylece, bir kromozomun segmenti<br />
di¤er homolog kromozoma geçmifltir. Mayoz bölünmenin<br />
0.6<br />
0.55<br />
fiekil 21-3. Üçlü tarama testi bileflenlerinin anormal de¤erlerinin kombinasyonlar›n›n<br />
trizomi 18 ve 21’in belirlenmesinde öngörü de¤eri vard›r.<br />
fiekil 21-4. Linear yap›l› kromozom tasla¤›.
Bölüm 23<br />
Tan›mlar<br />
Bölüm 23 Fetal Biofizik Skorlama: Teorik Düflünceler Ve Pratik Uygulama<br />
FETAL B‹OF‹Z‹K SKORLAMA:<br />
TEOR‹K DÜfiÜNCELER VE<br />
PRAT‹K UYGULAMA<br />
Frank A. Manning<br />
Çeviri: Dr. Elif Demirci, Dr. Oya Demirci, Dr. Fuat Demirci<br />
1. Antepartum <strong>fetal</strong> testler: do¤umun bafllang›c›ndan<br />
önce normal fetuslar› tehlikede olanlardan ay›rt etmek<br />
için kullan›lan yöntemlerin derlemesidir. Bu<br />
yöntemler maternal serumdaki endokrin belirteçlere,<br />
doppler ultrason bazl› sürekli <strong>fetal</strong> kalp h›z› monitörizasyonuna<br />
ya da eflzamanl› ultrasonla <strong>fetal</strong> biofizik<br />
de¤iflkenleri ve amniotik s›v› volümünün de-<br />
¤erlendirilmesine dayal›d›r.<br />
2. Fetal biyofizik skorlama: dört ayr› dinamik <strong>fetal</strong> biofizik<br />
de¤iflkenlerinin (<strong>fetal</strong> hareketlere tepki olarak<br />
kalp h›z›nda art›fl [non-stres test ya da NST], <strong>fetal</strong> solunum,<br />
büyük vücut haraketleri, tonus) ve bir sabit de-<br />
¤iflkenin (amniotik s›v› volümü) gözlenmesinden türetilen<br />
bir skordur. Skor 10/10 (tüm de¤iflkenler normal)<br />
dan 0/10 (tüm de¤iflkenler anormal)a kadar de¤iflebilir.<br />
Bu yöntem sa¤l›kl› olanlar› tehlikedeki fetuslardan<br />
ay›rt etmede yüksek oranda do¤rulu¤a sahiptir.<br />
3. Perinatal asfiksi: hipoksi veya iskemiye maruz kalarak<br />
hipoksemi ve metabolik asidoz(anormal baz a盤›)<br />
sergileyen fetuslar› tan›mlamada kullan›lan genel bir<br />
terimdir. Perinatal asfiksi akut ya da kronik olabilir.<br />
Fetusun perinatal asfiksiye adaptasyon için verdi¤i<br />
yan›t <strong>fetal</strong> dinamik biofizik de¤iflkenlerinin ve amniotik<br />
s›v› volümünün de¤erlendirilmesinin temelini<br />
oluflturur. Perinatal asfiksi perinatal ölümle tan›nabilece¤i<br />
gibi etkilenmifl ama yaflayan bebeklerde serebral<br />
palsi gibi morbiditelere de neden olabilmektedir.<br />
G‹R‹fi<br />
Anne karn›nda <strong>fetal</strong> ölüm ya da zarar görme riski olan fetuslar›n<br />
saptanabilmesi için objektif klinik yöntemlar›n gelifltirilmesi<br />
maalesef son birkaç y›lda olmufltur. ‹lk çal›flmalar<br />
plasentadan anne dolafl›m›na salg›lanan ürünlerin ölçümüyle<br />
bafllam›flt›r. Plasental enzimler (alkalen fosfataz, lösin<br />
aminopeptidaz), plasental spesifik hormonlar (plasental<br />
laktojen), plasental dönüflüm ürünleri (östriol, estetrol)<br />
gibi pekçok bileflik çal›fl›lm›flt›r. Ço¤unun <strong>fetal</strong> iyilik haliyle<br />
ilgisi olsa da bu ölçümler yeterli do¤rulu¤u sa¤lay›p klinik<br />
yaklafl›ma faydal› olamam›flt›r.1960’lar›n bafllar›nda biri<br />
Yale’den Hon’un di¤eri Uruguay’dan Caldero-Barcia’n›n<br />
bafl›n› çekti¤i iki klinik araflt›rma grubu <strong>fetal</strong> kalp h›-<br />
705<br />
z›n›n sürekli kay›t metotlar›n› bildirmifllerdir. 1,2 Bu yenilik<br />
dinamik biofiziksel monitorizasyona ba¤l› <strong>fetal</strong> de¤erlendirme<br />
ça¤›n› bafllatt›. Her nekadar intrapartum dönem için<br />
tasarlanm›fl olsa da antepartum dönemde de kalp h›z› monitorizasyonunun<br />
uygulanabilirli¤i çabucak farkedilmifl ve<br />
kontraksiyonlara, (CST) <strong>fetal</strong> hareketlere (NST) ya da her<br />
ikisine kalp h›z› tepkisine dayal› testler çok kullan›l›r olmufl<br />
ve biokimyasal testlere üstün gelmifltir. 1960’lar›n sonlar›nda<br />
Oxford’dan Dawes ve Paris’ten Tchobroutsky <strong>fetal</strong><br />
solunum hareketlerinin intrauterin hayatta normal olarak<br />
izlendi¤ini göstermifllerdir. 3,4 Dawes ve arkadafllar› kronik<br />
<strong>fetal</strong> kuzu preparatlar›nda pek çok iyi planlanm›fl deney<br />
yapm›fllar ve deneysel hipoksemiye 5 <strong>fetal</strong> solunum merkezinin<br />
mükemmel duyarl›l›¤›n› göstermifllerdir. Bu bulgular<br />
insan <strong>fetal</strong> iyili¤inin tahmininde bu ölçümlerin kullan›m<br />
potansiyeli hakk›nda ilgi uyand›rm›flt›r. Bu gözlemlerin<br />
klinik uygulan›mlar› insan <strong>fetal</strong> solunumunun do¤ru olarak<br />
kaydedilememesinden dolay› uygulamaya girmemifltir.<br />
1970’lerin ortalar›nda, devrim niteli¤inde bir klinik<br />
araç olan dinamik real-time B-mod ultrason kullan›lmaya<br />
baflland›. Bu alet sayesinde dinamik <strong>fetal</strong> biyofiziksel aktivitelerin<br />
büyük k›sm› klinik olarak uygulanabilir oldu. Klinik<br />
de¤erlendirmeler <strong>fetal</strong> solunum hareketlerinin varl›¤›<br />
veya yoklu¤unun gözlemlenmesinin NST 6 kadar öngörülebilir<br />
oldu¤unu ve CST’nin gerçek ve yalanc› pozitifli¤ini<br />
ay›rt etmede faydal› oldu¤unu 7 , kalp h›z› testleriyle kombine<br />
edildi¤inde herhangi bir tek testten 8 daha iyi belirteç oldu¤unu<br />
göstermifltir. Ayr›ca gros vücut hareketlerinin objektif<br />
kayd›, <strong>fetal</strong> hastal›k 9 ve sa¤l›¤›n göstergesi oldu¤u gibi<br />
di¤er biyofiziksel de¤erlerle birlefltirildi¤inde öngörü<br />
do¤rulu¤u artmaktayd›. Gözlemlerin ön sonuçlar› antepartum<br />
risk de¤erlendirilmesi için temel görüfl yaklafl›m›n›<br />
oluflturdu. Fetal de¤erlendirme yöntemlerinin öngörü do¤rulu¤u,<br />
<strong>fetal</strong> parametrelerin say›s› artt›kça artar. Bugünün<br />
standartlar›na göre bu kaba görüntülerle bile anlafl›ld› ki<br />
fetusla ilgili elde edilebilecek bilgi çok geniflti. Gros vücut<br />
hareketlerinden ince parmak kontrolüne, amniyotik s›v›<br />
da¤›l›m›n›n objektif de¤erlendirilmesine, <strong>fetal</strong> yap›lar›n<br />
dikkatli ölçümüne (morfometri), organ sistemlerinin yap›sal<br />
ve fonksiyonel birli¤ine (morfoloji) kadar genifl ve akut<br />
bir dinamik biyofiziksel aktivite spektrumunu içermekteydi.<br />
Fetal biyofizik profil skorlama yöntemi(BPS) bu zengin<br />
klinik ortam› ve dinamik biyofiziksel aktiviteleri çal›fl›labi-
706 K›s›m 3 R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />
lir bir klinik formatla 10 birlefltirme ihtiyac›ndan do¤mufltur.<br />
BPS’n›n bulunmas›ndan itibaren sonuçlar›n dinamik<br />
<strong>fetal</strong> ultrason görüntüleriyle elde edilen bilgilerle yorumlanmas›<br />
önemlidir.<br />
Bu bölümün amac› <strong>fetal</strong> BPS’nun klinik rolünü hat›rlatmak,<br />
antenatal asidozla yans›t›lan ani neonatal risk ve uzun<br />
dönem sekelleri olan perinatal morbidite ve mortaliteyi öngörüp<br />
önlemek ve riskli gebelik katagorileri oluflturarak bu<br />
test yönteminin uygulanmas›n› an›msatmakt›r.<br />
FETUSUN AKUT VE KRON‹K H‹POKSEM‹<br />
VEYA AS‹DEM‹YE VERD‹⁄‹ ADAPTASYON<br />
YANIT MEKAN‹ZMALARI<br />
Seksen iki bin kat›l›ml› genifl bir klinik çal›flma temel al›nd›¤›nda,<br />
yüksek riskli gebeliklerin ço¤unda plasental solunum<br />
fonksiyonunda ciddi bozulma yada fonksiyon bozan<br />
Normal oksijen taşınım<br />
Normal metabolizma<br />
Anormal oksijen taşınımı<br />
Hipoksemi<br />
Anemi<br />
İskemi<br />
Substrat açığı<br />
Hipoglisemi<br />
Normal biyofizik<br />
değer<br />
Sinyal çıkışının<br />
baskılanışı ya<br />
da yokluğu<br />
Anormal biyofizik<br />
değer<br />
olaylar olsa bile ya hiç ya da %2-3 gibi küçük bir yüzdede<br />
kötü <strong>fetal</strong> sonuçlar izlenmektedir. Kendine düflman bu çevreden<br />
kendini kurtaramayan memeli fetuslar etkileyici<br />
kompansatuar koruma mekanizmalar› gelifltirmifllerdir.<br />
Hipoksemi ve asidemiye karfl› gelifltirilen adaptasyonlar<br />
BPS’in komponentlerinin normalden sapmas›na neden<br />
olur. Ölümcül preeklempsi veya dekolmanda oldu¤u gibi<br />
akut hipoksemiye yan›t olarak fetusun hayatta kalmas› için<br />
o an gerekli olmayan tüm akut biyofizik aktivitelerini keser,<br />
hareket etmez, solunum yapmaz ve fleksiyon tonusunu<br />
kaybeder. Fetal kuzuda, ilaçla ayak taban› blokaj› sonucu<br />
(gallamine ile) tüm iskelet kaslar›n›n aktivitesinin kayb›,<br />
oksijen tüketimini aniden %17 kadar azaltarak <strong>fetal</strong> PO 2 ’yi<br />
artt›r›r. 11 ‹nsan fetuslar›nda da benzer bir etki gözlemledik.<br />
Alloimmun anemik fetuslarda intravasküler transfüzyon<br />
yap›ld›¤›nda venöz kanda ölçülen PO 2 pancuronium blokaj›<br />
sonras› yükselir. 12 Bu adaptasyon tepkisi santral sinir<br />
sistemi nöronlar›nda geliflen akut doku hipoksisi taraf›ndan<br />
düzenlenir ve biyofiziksel aktivitelerde devams›zl›k<br />
bafllar (fiekil 23-1). Yüksek riskli insan fetuslar›ndaki bu<br />
adaptasyon tepkilerinin kan›t› antenatal venöz kordon kan›<br />
analiziyle gösterilir. Herhangi bir ba¤›ms›z, akut biyofi-<br />
Normal sinyal çıkışı<br />
Merkezi Sinir Sistemi Ritim<br />
Jeneratörlerinin Baskılayıcı<br />
etkisi<br />
Anormal metabolik ürünler<br />
Hidrojen iyonu fazlası<br />
(asidoz)<br />
Laktik asit birikimi<br />
Prostaglandinler<br />
İnterlökin 2<br />
Ekzojen farmoaktif ajanlar<br />
Trankilizanlar<br />
Nikotin<br />
Alkol<br />
Narkotikler<br />
Anormal<br />
fiekil 23-1. A: Dinamik <strong>fetal</strong> biofizik aktiviteleri düzenleyen normal ve patolojik intrensek faktörlerin flemas›. Normal biofiziksel aktivitenin<br />
gözlenmesi MSS düzenleyici nöronlar›n hipoksik olmad›¤›n›n güçlü olas› tan›s›d›r. Tersine bir de¤erin gözleminin kayb› ay›r›c› tan› gerektirir.<br />
(Reproduced with permission from Manning FA, ed. Fetal Medicine: Principles and Practice. Norwalk, CT: Appleton & Lange, 1995.)
Anteparium umblikol ven PH’ı<br />
Bölüm 23 Fetal Biofizik Skorlama: Teorik Düflünceler ve Pratik Uygulama<br />
Beofiziksel değer<br />
fiekil 23-2. Antenatal kordon kan›nda (kordosentez) biyofizik profil skor<br />
komponentlerinin her biri için [ortalama pH ± 2SD], (normal aç›k renk daireler)<br />
ve anormal de¤erler (koyu renkli daireler)]. Ay›r›c› etki en az pH de¤iflikli¤ini<br />
gösteren NST’de izlenirken, <strong>fetal</strong> hareketlerde en fazla düfler. (ASV:<br />
amniyotik s›v› volümü, FSH: <strong>fetal</strong> solunum hareketleri, FH: <strong>fetal</strong> hareket,<br />
FT: <strong>fetal</strong> tonus) (Manning FA, Snijders RL, Harman CR et al’›n izniyle kopyalanm›flt›r:Fetal<br />
biophysical profile score 6. Correlation with antepartum umblical<br />
venous <strong>fetal</strong> PH. Am J Obstet Gynecol 1993;165:755.<br />
ziksel de¤er için ortalama pH, aktivite izlendi¤inde izlenmedi¤ine<br />
oranla anlaml› olarak daha yüksektir (fiekil 23-<br />
2). 13 Ayr›ca bu akut de¤iflkenler aras›nda diferansiyel sensitivite<br />
vard›r: pH’da en hafif düflme NST’de <strong>fetal</strong> solunum<br />
hareketleri yokken izlenirken, büyük <strong>fetal</strong> hareketlerden ve<br />
anormal tonus oluflumundan önce büyük düflmeler izlenir.<br />
Hafif ve orta dereceli stabil asidemik olmayan hipoksemiden<br />
zarar gören hayvan fetuslar›nda, daha az s›kl›kla olsa da<br />
akut biyofizik aktivitelerde geri dönüfl olabilir. 14 Bu parsiyel<br />
iyileflmenin fizyolojik temeli kar›fl›kt›r, artm›fl oksijen tafl›ma<br />
kapasitesini, daha iyi oksijen ç›kar›m›n›, reseptör efli¤inin<br />
yeniden yap›lanmas›n› ve serebral kan ak›m›nda art›fl›<br />
içerir. Ayr›ca BPS doku hipoksemisinin yans›mas›d›r ancak<br />
dolafl›mdaki PO 2 ’yi öngöremez. Fetal BPS ve antenatal venöz<br />
PO 2 aras›ndaki istatistiksel olarak anlaml› ama klinik<br />
olarak ba¤lant›s›zl›k bu aç›klamay› destekler. ‹lerleyici hipoksemi,<br />
asidemik hipoksemi(asfiksi) veya her ikisinin insan<br />
veya hayvan fetuslar›nda akut biyofizik de¤erlerin tekrar<br />
ortaya ç›k›fl›yla iliflkili bulunamamas› klinik olarak anlaml›d›r.<br />
707<br />
Fetusun hipoksemiye ikincil adaptasyon tepkisi aort topuzundaki<br />
kardiyak outputun da¤›t›m›n› düzenleyen kemoreseptör<br />
reflekstir. Bu refleks ciddi asidemi ya da hipoksemi<br />
taraf›ndan tetiklenerek kan ak›m›n› hayati olmayan<br />
organlardan kalp, beyin, plasenta ve adrenaller gibi hayati<br />
organlara yönlendirir. 15 Ölçülebilen klinik etkiler günler<br />
içinde ortaya ç›kan oligohidramnios ve haftalar içinde geliflen<br />
intrauterin büyüme k›s›tlanm›fll›¤›d›r (‹UGR). Bu refleks<br />
BPS ile <strong>fetal</strong> de¤erlendirmede önemli bir kural oluflturur:<br />
sa¤lam membranlar ve fonksiyon gören genitoüriner sistem<br />
varl›¤›nda oligohidramnios <strong>fetal</strong> s›k›nt›n›n muhtemel göstergesidir.<br />
Bu hükmün istisnalar› olsa da çok nadirdir, bizim<br />
grubumuzda 160,000’in üzerindeki testlerin yaln›zca 1’inde<br />
saptanm›flt›r.<br />
Hipoksemi, asidemi (akut biyofiziksel de¤erlerin kayb›)<br />
veya her ikisine ani adaptasyon tepkisi ile (oligürik oligohidramnios)<br />
geç refleks cevap aras›ndaki zaman aral›¤› s›k›nt›n›n<br />
kronikleflti¤ini gösterir. Düzenleme merkezlerinin<br />
farkl› sensitiviteleri olay›n ciddiyetine iç görü sa¤lar. Bu iki<br />
komponent, test s›kl›¤›n› belirlemede ve spesifik risk kategorilerinin<br />
yorumlanmas›nda kritik öneme sahiptir. Örne-<br />
¤in <strong>fetal</strong> flartlar›n çabuk de¤iflti¤i durumlarda (insuline ba-<br />
¤›ml› DM) testler akut biyofizik de¤erler aç›s›ndan s›k bak›l›r<br />
(haftada iki). Fetal tehlikenin çabuk ilerledi¤i ciddi alloimmun<br />
anemi gibi durumlarda testler akut de¤erlere<br />
önem vererek s›k yap›l›r (günlük veya sabah-akflam) ve tedavi<br />
normal oksijen tafl›ma kapasitesini onarana dek devam<br />
edilir. Postterm gebelik gibi yavafl ilerleyen plasental<br />
yetmezlikte biyofizik skorlamada amaç kronik adaptasyon<br />
bulgular›n› saptamak (oligohidramniyos) ve kronik hipoksemi<br />
üzerine akut hipokseminin eklenmesini (tüm ya da<br />
baz› de¤erlerin kayb›) de¤erlendirmektir. Bu durumlarda<br />
gerileme h›zl› olabilece¤inden test aral›¤› haftada ikiye al›n›r.<br />
Di¤er anormal <strong>fetal</strong> kondisyonlar›n patofizyolojisini<br />
anlamam›z ilerledikçe <strong>fetal</strong> biyofizik profilin önemi ve kullan›m<br />
s›kl›¤› de¤iflecektir.<br />
FETAL B‹YOF‹Z‹K PROF‹L SKORU:<br />
YÖNTEM VE MOD‹F‹KASYON<br />
Fetal biyofizik skorlaman›n orjinali befl kesin de¤iflkenin birleflimidir:<br />
<strong>fetal</strong> solunum, gros vücut hareketleri, tonus, <strong>fetal</strong><br />
hareketlerle kalp h›z›nda akselerasyon (NST), yar› kantitatif<br />
olarak en genifl vertikal cepten amniyotik s›v› volümü ölçümüdür.<br />
Fetal tonus harici her de¤er farkl› çal›flmalarla de¤erlendirilmifl<br />
ve normlar ve do¤ruluk öngörüleri karfl›laflt›r›lm›flt›r.<br />
6,16,17 Deneyimlerimizin birikimi sonucu olarak orijinal<br />
kriterlere modifikasyon getirdik; oligohidramniyos tan›m›<br />
1 cm’lik cepten 2 cm’lik18 cebe ç›kar›ld›, ve <strong>fetal</strong> tonusun<br />
tan›m› <strong>fetal</strong> elin aç›l›p kapan›fl›n› ve aktivite olmad›¤›nda19 kapal› kal›fl›n› kapsad›. BPS de¤erlerinin yorumlanmas› için<br />
güncel kriterler Tablo 23-1’de verilmifltir. Prospektif bir çal›flmaya<br />
dayanan modifikasyonda, di¤er de¤erleri dinamik ultrasonla<br />
monitorize edilerek normal bulunan fetuslarda NST<br />
ç›kart›ld› 20 ve böylece 8/8’lik yeni bir modifikasyon sistemi<br />
oluflturuldu.
Bölüm 24<br />
Tan›mlar<br />
Ronald J. Wapner ● Eugene C. Toy<br />
Çeviri: Dr. Mert Kazand›<br />
Bölüm 24 Koryonik Villus Örneklemesi<br />
KORYON‹K V‹LLUS ÖRNEKLEMES‹<br />
1. Koryonik villus örneklemesi (CVS): birinci trimesterde<br />
prenatal tan› amac›yla yap›lan invaziv bir prosedürdür.<br />
CVS, genellikle son menstrüel periyottan sonraki<br />
70. ve 91. günler aras›nda yap›l›r. Bu prosedürde plasentan›n<br />
bir parças› olan koryon villuslar›ndan doku<br />
al›n›r ve incelenir.<br />
2. Koryon frondozum: ekstraembriyonik membran›n en<br />
d›fl k›sm›nda, trofoblastik hücrelerden oluflmufl ve villular›n<br />
geliflti¤i plasentan›n <strong>fetal</strong> komponentidir.<br />
3. Floresan in situ hibridizasyon (FISH): trizomi 21,18 ve<br />
13 gibi kromozomal anomalilerin h›zl› bir flekilde belirlenmesinde<br />
kullan›lan h›zl› bir metoddur.<br />
4. Birinci trimester taramas›: birinci trimesterde kromozomal<br />
anomalileri tarama amac›yla PAPP-A ve hCG<br />
gibi iki biyokimyasal test ve ense kal›nl›¤›n›n (Nuchal<br />
Translucency, NT) ultrasonografik olarak ölçümünden<br />
oluflan bir metottur.<br />
G‹R‹fi<br />
Sonografi eflli¤inde koryon villus örneklemesi, ABD’de<br />
1980’lerin bafllar›ndan itibaren genetik riski olan çiftlere erken<br />
ve h›zl› prenatal tan› arac› olarak önerilmektedir. 1 Gebeli¤in<br />
ilk 10 haftas› gibi erken dönemde yap›labilen bu prosedürde<br />
ilk aflamada 48 saat içerisinde sitogenetik sonuçlar, ard›ndan<br />
7 gün içerisinde kültür sonuçlar› al›n›r. Buna karfl›l›k<br />
7-10 günlük amniyotik s›v› hücre kültürü gerektiren genetik<br />
amniyosentez ifllemi 16. gebelik haftas›na kadar rutinde uygulanmaz.<br />
Floresan in situ hibridizasyon tekni¤i (FISH) her<br />
iki teknikte kullan›labilinir. Bu nedenle amniyosentezle tan›mlay›c›<br />
bir tan› oluflturulmadan önce gebeli¤in neredeyse<br />
yar›s› tamamlanm›fl olmaktad›r. Amniosentezle belirgin bir<br />
<strong>fetal</strong> anomali saptand›¤› takdirde ebeveynleri gebeli¤in sonland›r›lmas›<br />
yada devam› konusunda zor bir karar beklemektedir.<br />
Bu karar›n ikinci trimestire b›rak›lmas› çok zordur<br />
çünkü bu dönemde bebek hareketleri alg›lanmaya bafllanmakta<br />
ve anne ile fetüs aras›nda belirgin bir ba¤ kurulmaktad›r.<br />
Ek olarak gebelik toplum taraf›ndan bilinen bir durumdur<br />
ve karar verme özgürlü¤ünü engelleyen bir durumdur.<br />
Terminasyon seçildi¤i takdirde maternal riskler ilk trimestere<br />
göre yaklafl›k 5 kata kadar art›fl göstermektedir. 2<br />
715<br />
CVS’nin avantajlar›na ra¤men prosedürün evrensel olarak<br />
kabul görebilmesi için çok çaba harcanm›flt›r. Bunun alt›nda<br />
yatan esas neden ise örnek al›nmas› ve ard›ndan yap›lan<br />
laboratuvar ifllemlerinin amniyosenteze göre daha kompleks<br />
olmas› ve bu ifllemin <strong>fetal</strong> ekstremite deformitelerine yol<br />
açabilece¤ine dair endiflelerde bulunmas›d›r. Yak›n zamanda<br />
CVS’e karfl› yeniden bir flevk ve ilgi olufltu. ‹lk olarak yap›lan<br />
uzun soluklu çal›flmalar laboratuvar sonuçlar›n›n do¤rulu¤unu,<br />
örneklemenin güvenilirli¤ini ve gebeli¤in 10. haftas›ndan<br />
sonra deneyimli hekimler taraf›ndan uyguland›¤›nda prosedürün<br />
güvenlili¤ini ortaya koymufltur. ‹kinci olarak çal›flmalar,<br />
güvenlilik aç›s›ndan ilk trimester amniyosentezine göre<br />
CVS’nin üstünlü¤ünü ortaya koymufltur. 3-5 Ek olarak son on<br />
y›lda CVS’e ba¤l› problemlerde azalmayla birlikte komplikasyon<br />
oranlar› aç›s›ndan amniyosentez ile karfl›laflt›r›labilir de-<br />
¤erlerdedir. 6 Üçüncü olarak birinci trimesterde <strong>fetal</strong> kromozomal<br />
anomali taramalar›ndaki baflar›lar birinci trimester <strong>fetal</strong><br />
karyotip tayini amaçl› tan›sal prosedürler için itici güç olmufltur.<br />
7<br />
KORYON V‹LLUS ÖRNEKLEMES‹ ‹Ç‹N<br />
GÖRÜfi VE END‹KASYONLAR<br />
Uzun y›llar boyunca prenatal tan›, <strong>fetal</strong> genetik yap›n›n indirek<br />
yans›mas› olan amniyotik s›v› fibroblastlar›n›n analizine<br />
dayan›larak yap›ld›. Benzer flekilde koryonik villuslar da <strong>fetal</strong><br />
orjinlidir ve <strong>fetal</strong> genetik hastal›klar›n de¤erlendirilmesinde<br />
uygun ve yararl› bir doku kayna¤›d›r. Bunlar›n sitogenetik,<br />
moleküler ve biyokimyasal özellikleri fetüsü yans›t›r. Ek olarak<br />
villuslar k›smen sitotrofoblast hücrelerinden oluflur ki bu<br />
hücreler spontan olarak bölünebilme yetene¤ine sahip olduklar›<br />
için h›zl› kromozomal analizinde kullan›labilirler.<br />
Son olarak villuslardan koryonik membran ya da amniyotik<br />
membran› delmeye gerek kalmadan da kolayl›kla örnek al›nabilir.<br />
Alfa fetoprotein analizi hariç tutuldu¤unda CVS için olan<br />
endikasyonlar temelde amniyosentez endikasyonlar› ile benzerlik<br />
gösterir. Majör endikasyonlar tablo 24-1’de listelenmifltir.<br />
‹leri anne yafl› (35 yafl üstü) en s›k endikasyondur ve<br />
prosedürün yap›lmas›nda %90 nedendir. 8 Ayr›ca daha önceden<br />
<strong>fetal</strong> kromozomal anomalili bebek öyküsü olan hastalarda,<br />
kromozomal translokasyonu olan ya da otozomal resesif<br />
biyokimyasal veya moleküler hastal›k tafl›y›c›l›¤› olan çiftlerde<br />
erken invaziv testler yap›labilir. Birinci trimester prenatal<br />
tan› s›kl›kla cinsiyet ba¤l› genetik hastal›k tafl›y›c›s› olan ka-
716 K›s›m 3 R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />
Tablo 24-1<br />
CVS IÇIN MAJÖR<br />
ENDIKASYONLAR<br />
Maternal yafl: 35 yafl ve üstü gebelikler,<br />
Nondisjunctional kromozomal anomalili bebek öyküsü,<br />
Dengeli translokasyonu ya da di¤er kromozomal hastal›¤› olan<br />
ebeveynler,<br />
Her iki ebveynde de otozomal resesif hastal›¤› olan çiftler,<br />
Cinsiyete ba¤l› kal›t›m gösteren hastal›¤› olan kad›nlar,<br />
Pozitif birinci trimester trizomi 21 ve 18 taramas› sonucu olanlar.<br />
d›nlar taraf›ndan talep edilmektedir bu hastalar›n erkek çocuklar›nda<br />
hastal›¤›n görülme oran› %50’dir. Son dönemde<br />
birinci trimesterde <strong>fetal</strong> trizomi 21 ve 18 taramas›, PAPP-A<br />
(gebelikle iliflkili plazma proteini -A) ve hCG (insan koryonik<br />
gonadotropini)’nin biyokimyasal analizi ve <strong>fetal</strong> NT(ense kal›nl›¤›)<br />
ölçümünün kombine edilmesi ile mümkün hale gelmifltir.<br />
7 Bafllang›ç çal›flmalar› yaklafl›k %90 sensitivite gösterdi¤i<br />
takdirde pozitif tarama sonucu CVS için majör endikasyon<br />
olabilir.<br />
KORYON V‹LLUS ÖRNEKLEMES‹N‹N<br />
TAR‹H‹<br />
Birinci trimester taramas› yeni bir konu de¤ildir. Villus dokular›n›n<br />
örneklenmesi ve analizi ifllemi 25 y›ldan daha fazla<br />
bir süre önce Çinliler taraf›ndan, <strong>fetal</strong> cinsiyetin önceden belirlenmesi<br />
amac›yla, uterus içerisine ince bir kateterle sadece<br />
dokunma duyusu kullan›larak girilmesiyle ortaya konmufltu.<br />
9 Gestasyonel kesenin direnci hissedildi¤inde kateterden<br />
küçük villus parçalar› aspire edilerek örnek al›n›rd›. Günümüzde<br />
ultrason eflli¤inde invaziv ifllemlerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda<br />
kaba bir metod olarak görünmesine ra¤men diyagnostik<br />
baflar›s› ve düflük gebelik kayb› oran›yla ilk trimester taramas›nda<br />
yararl› oldu¤unu göstermifltir.<br />
1968’de Hahnemann ve Mohr, 12 hasta üzerinde 6 mm<br />
çapl› bir enstrüman kullanarak kör transservikal (TC) trofoblast<br />
biyopsisi yapm›fllard›r. 10 Baflar›l› hücre kültürleri elde<br />
edilmesine ra¤men hastalar›n yar›s›nda düflük görülmüfltür.<br />
1973’te Kullander ve Sandhal, 5 mm çapl› fiberoptik endoservoskop<br />
ile biyopsi forsepsi kullanarak gebelik terminasyonu<br />
talep eden hastalarda TC CVS ifllemini yapm›fllard›r. 11 Vakalar›n<br />
yar›s›nda baflar›l› kültür sonuçlar› al›nmakla birlikte 2<br />
vakada sepsis geliflmifltir.<br />
1974’te Hahnemann 2.5 mmlik histereskop ve silindirik<br />
biyopsi b›ça¤› kullanarak birinci trimester prenatal tan›s›nda<br />
yeni bir yol denemifltir. 12 Bir kez daha amniyotik membran›n<br />
rüptürü gibi önemli komplikasyonlar görülmüfltür. Bu s›rada<br />
2. trimester genetik amniyosentezin güvenli¤inin görülmesi<br />
üzerine, birinci trimester prenatal tan› uygulamalar› bir süreli¤ine<br />
Do¤u Hempshire’da yasaklanm›flt›r.<br />
1980’lerde CVS için iki yeni teknolojik ilerleme gelifltirilmifltir.<br />
Bunlardan ilki gerçek zamanl› sonografinin gelifltirilmesidir<br />
ki eflzamanl› ve sürekli rehberli¤i mümkün k›lm›flt›r.<br />
Ayn› zamanda örnekleme araçlar› daha da küçülmüfl ve basitleflmifltir.<br />
1982’de Kazy ve ark. taraf›ndan ilk gerçek zamanl›<br />
sonografi rehberli¤inde TC CVS bildirilmifltir. 13 Ayn› y›l sonografi<br />
eflli¤inde 1.5 mm çapl› polietilen kateter kullan›larak<br />
TC aspirasyonu ile koryonik villuslardan elde edilen DNA ile<br />
β-talasemi majör tan›s› konmufltur. 14 Benzer bir tekni¤i kullanarak<br />
Brambati ve Simoni 11. gebelik haftas›nda trizomi 21<br />
tan›s›n› koymufllard›r. 15<br />
Bu ilk çal›flmalar›n ard›ndan avrupa ve birleflik devletler’de<br />
pek çok CVS program› kurulmufl ve sonuçlar› Dünya<br />
Sa¤l›k Örgütü(DSÖ) taraf›ndan desteklenen Jefferson T›p<br />
Okulu’nda raporlanm›flt›r. 1989’a kadar bu tek merkezli raporlar<br />
CVS’in güvenilirli¤ini göstermek için kullan›lm›fl, daha<br />
sonra 1’i Kanada’dan 16 ve di¤eri Birleflik Devletler’den 17<br />
olan prosedürün güvenilirli¤ini destekleyen iki prospektif çal›flma<br />
yay›nlanm›flt›r.<br />
KORYON V‹LLUS ÖRNEKLEMES‹:<br />
PROSEDÜR<br />
Prosedürle ‹liflkili Anatomi (fiekil 24-1)<br />
Son adet tarihinden sonraki 9 ile 12 haftalar aras›nda geliflen<br />
gebelik henüz uterin kaviteyi doldurmam›flt›r. Kese, içerisinde<br />
hem amniyotik kavite hem de ekstraembriyonik çölom<br />
bulunan kal›n koryonik membranlar ile sar›lm›flt›r. Amniyotik<br />
kavite embriyoyu içerir ve ince, serbestçe hareket edebilen<br />
amniyotik membran ile çevrelenmifltir. Ekstraembriyonik<br />
çölom amniyotik ve koryonik membranlar aras›nda yerleflmifltir<br />
ve yap›flkan, mukus benzeri madde içerir ve amniyotik<br />
kese koryona do¤ru büyüdükçe kaybolur ve iki membran<br />
birleflir.<br />
9. gebelik haftas›ndan önce koryonik villuslar gestasyonel<br />
kesenin tüm d›fl yüzeyini çevreler. Haftalar ilerledikçe geliflen<br />
kese uterin kaviteyi doldurmaya bafllar ve desidua basalis ile<br />
iliflkili implantasyon bölgesi haricindeki villuslar›n ço¤u regrese<br />
olmaya bafllar (fiekil 24-1). ‹mplantasyon bölgesindeki<br />
villuslar h›zla prolifere olarak koryon frondosumu veya plasentan›n<br />
<strong>fetal</strong> komponent k›sm›n› oluflturur. 9 ve 12. gebelik<br />
haftalar› aras›nda villuslar intervillöz boflluktaki kan içerisinde<br />
serbestçe bulunur ve altta yatan desidua basalise zay›fça<br />
ba¤lanm›fllard›r.<br />
Örnekleme Tekni¤i<br />
CVS ile örnek al›nmas› genellikle son adet tarihinden sonraki<br />
70 ile 91. günler aras›nda yap›l›r. Bu aral›¤›n seçilmesinin<br />
amac› erken gebelikteki spontan düflük oran›n›n minimize<br />
edilmesidir. Koryon frondosum ultrasonografi ile bu gebelik<br />
haftas›nda kolayl›kla hiperekojen homojen bir alan olarak izlenir<br />
(fiekil 24-2). Ek olarak amniyon ve koryonun füzyonu<br />
henüz gerçekleflmedi¤i için ifllem esnas›nda amniyotik membran›n<br />
rüptür olas›l›¤› azal›r. Erken gebelikte örnekleme yap›lmas›n›n<br />
<strong>fetal</strong> anomalilerle iliflkili olabilece¤i bildirilmifl ve<br />
rutin olarak yap›lmamas› önerilmektedir. 18 Uterusun büyümesi<br />
ile birlikte plasenta ve serviks aras›ndaki mesafenin artmas›<br />
nedeniyle transservikal örnekleme 12. haftadan sonra<br />
daha zor olmaktad›r.<br />
Koryonik villus örneklemesi (CVS), transservikal (TC) ya<br />
da transabdominal (TA) yaklafl›mla uygulanabilir (fiekil 24-<br />
3). Her iki yaklafl›m da eflit güvenilirlik ve etkinliktedir ve hastalar›n<br />
ço¤u herhangi biriyle örneklenebilir. 19 Ço¤u vakada<br />
hekim ya da hastan›n seçimi yaklafl›m› belirler, bazen hastalar›n<br />
yaklafl›k %3-5’inde klinik nedenler bir yaklafl›m› di¤erine
Ekstroembryonik<br />
s›n›r<br />
Amniotik<br />
membran<br />
fiekil 24-1. ‹lk trimester gebelikte iliflkili anatomik yap›lar› gösteren diyagram.<br />
üstün k›lar (Tablo 24-2) bu nedenle operatör her iki yöntemde<br />
de tecrübeli olmal›d›r 19-20 Transservikal CVS, plasenta uterin<br />
duvar›n posteriorunda yerleflmifl ise tercih edilir. Transabdominal<br />
yaklafl›m ise özellikle plasenta fundal ya da üstön<br />
yerleflimli oldu¤unda tercih edilir. TC yaklafl›m hastan›n<br />
konforu aç›s›ndan daha avantajl› olmakla birlikte ö¤renilmesi<br />
daha zordur. 21 Her iki yaklafl›m da en iyi 2 kifliyle birlikte<br />
uygulan›r. Bir kifli ultrasonografi ile rehberlik yaparken di¤er<br />
kifli örnekleme yapar. Ultrasonografiyi yapan kifli ve örneklemeyi<br />
yapan kifli aras›ndaki iletiflim flartt›r ve çok önemlidir.<br />
En iyi sonuçlar, s›n›rl› say›daki ultrasonografi yapan ve örnekleme<br />
yapan kiflilerin bulundu¤u merkezlerde elde edilmifltir.<br />
fiekil 24-2 10.8 gebelik haftas›nda ultrasonografi görüntüsü. Koryon frondosum(plasenta)<br />
posteriorda yerleflmifl ve homojen hiperekojen alan olarak<br />
izlenmekte.<br />
Yolk sac<br />
Koryon leave<br />
Bölüm 24 Koryonik Villus Örneklemesi<br />
Koryon frondozun<br />
Tenekulum<br />
(opsiyonel)<br />
Desidual s›n›r<br />
3.5 mHz biyopsi k›lavuzu<br />
sektör transduser<br />
Transabdominal koryon villus örneklenmesi<br />
5 cc RPMI ile<br />
birlikte 20 cc<br />
enjektör<br />
Transabdominal koryon villus örneklenmesi<br />
717<br />
5 cc RPMI ile<br />
birlikte 20 cc<br />
enjektör<br />
iç çap› 0.58 mm<br />
olan 20 G<br />
spinal i¤ne<br />
‹ç çap› 0.89<br />
mm olan<br />
porteks<br />
kateter<br />
fiekil 24-3. Ultrasonografi rehberli¤inde koryonik villus örneklemesi görülmekte.<br />
(A) Transabdominal koryonik villus örneklemesi, (B) Transservikal<br />
koryonik villus örneklemesi.
Bölüm 25<br />
Bölüm 25 Amniyosentez<br />
Juan Pedro Kusanovic ● Cristiano Jodicke ● Lami Yeo ● Roberto J. Romero ● Luís F. Gonçalves<br />
● Maria-Teresa Gervasi ● Mark Redman ● Fabio Ghezzi<br />
Çeviri: Dr. Ayfle F. Gökmen Karasu, Dr. Alkan Y›ld›r›m<br />
Tan›mlar<br />
AMN‹YOSENTEZ<br />
1. Filtrasyon tekni¤i ile amniyosentez: amniyosentez<br />
enjektörü ile i¤ne aras›nda kurulan bir filtrasyon<br />
membran› arac›l›¤›yla amniyotik hücre elde edilmesi<br />
ve amniyos mayinin geri amniyotik kaviteye verilmesi.<br />
2. Erken amniyosentez: 15. gebelik haftas›ndan önce<br />
uygulanan amniyosentez.<br />
3. Floresan in situ hibridizasyon (FISH): kromozomlarda<br />
spesifik DNA sekanslar›n›n varl›¤›n› veya yoklu¤unu<br />
tespit etmek için kullan›lan sitogenetik teknik. Floresan<br />
problar kromozomlar›n sadece benzerlik gösteren<br />
bölümlerine ba¤lan›r. Bu yöntem genetik dan›flma<br />
alan›nda kullan›l›r.<br />
4. Gram boyama: bakteriyolojide en yayg›n olarak kullan›lan<br />
metottur. Bakterilerin hücre duvar›n›n kristal<br />
viyole tutmas›na dayanarak bakteriler gram pozitif<br />
ve gram negatif olarak adland›r›l›rlar. Gram pozitif<br />
bakteriler kristal viyole boyas›n› tutarlar ve mikroskop<br />
alt›nda mor gözükürler. Gram negatif bakteriler<br />
ise kristal viyole uyguland›ktan sonra organik bir çözücünün<br />
ard›ndan karbol fuksin boyamas› uygulamas›yla<br />
mikroskop alt›nda pembe gözükürler.<br />
5. Klehauer-Betke testi: düflük, ölü do¤um, invazif giriflimler,<br />
travma veya do¤um sonras› fetomaternal<br />
transfüzyonun miktar›n› belirlemek için anne kan›nda<br />
<strong>fetal</strong> hemoglobin miktar›n› tayin etmek için yap›lan<br />
bir testtir. Bu test ayn› zamanda Rh izoimmunizasyonunu<br />
önlemek amaçl› uygulanacak olan anti-D<br />
immunglobulin miktar›n› belirlemekte kullan›l›r.<br />
6. Membran çad›rlaflmas›: i¤ne girifli s›ras›nda koryoamniyotik<br />
zar›n uterus ön duvardan ayr›flmas›. Membranlar<br />
i¤ne taraf›ndan yayland›r›l›r ancak penetrasyon<br />
olmaz.<br />
7. MMP-8 PTD check: intraamniyotik inflamasyon ve infeksiyon<br />
varl›¤›n› belirlemek için oldukça sensitif ve<br />
spesifik bir testtir. Az miktarda amniyotik mayi yeterlidir,<br />
labaratuar teçhizat› gerekmemektedir ve 15 dakika<br />
içerisinde sonuç vermektedir. Kullan›m› kolayd›r<br />
ve Standard labaratuar test sonuçlar› ile koreledir.<br />
733<br />
8. Polimeraz zincirleme tepkimesi (polymerase chain reaction-PCR):<br />
az miktarda DNA fragman›n›n kopyalanmas›yla<br />
çok say›da DNA kopyas› elde edilmesi yöntemidir.<br />
Moleküler mikrobiyoloji ve çok say›da DNA<br />
kopyas› elde edilmesi gereken di¤er alanlarda kullan›lan<br />
sensitif, spesifik kalitatif ve kantitif bir tekniktir.<br />
9. Ultrason rehberli¤inde amniyosentez: amniyosentez<br />
i¤nesinin girifli için uygun lokalizasyonu belirlenmesinin<br />
ard›ndan amniyotik kaviteye körlemesine i¤ne<br />
giriflini ifade etmektedir<br />
10. Ultrasonla monitörize amniyosentez: fetüsün hareketlerini<br />
gözeterek; i¤ne giriflinden itibaren ultrasonun<br />
amniyosentez ifllemi s›ras›nda devaml› kullan›lmas›n›<br />
ifade etmektedir<br />
TAR‹H‹ GEL‹fi‹M<br />
Amniyosentez prenatal tan› için kullan›lan en eski invazif<br />
prosedürdür. Polihidramniyosun tedavisinde ilk olarak 19.<br />
yüzy›lda kullan›lmas›ndan bu yana yüzy›ldan fazla bir süre<br />
geçmifltir. 1-3 Sonras›nda ise amniyosentez amniografi ve<br />
elektif gebelik terminasyonu amaçl› kullan›lm›flt›r Amniyosentez<br />
son 50 y›ld›r genetik hastal›klar ve izoimmünizasyonla<br />
beraber seyreden gebelikler gibi durumlar›n yönetiminde<br />
önem kazanm›flt›r. 7 Fuchs ve Riis8 1956’da amniyosentez yoluyla<br />
elde edilen hücrelerin seks kromatinlerini inceleyerek<br />
cinsiyet tayini elde edebildiklerini rapor etmifllerdir. 1966’da<br />
Steele ve Breg’in9 amniyosentezle elde edilmifl olan hücre<br />
kültürlerinden insan karyotipinin belirlenebildi¤ini rapor<br />
etmesiyle insan sitogeneti¤i yeni bir disiplin olarak ortaya<br />
ç›kt›. Bir y›l sonra 1967’de dengeli translokasyon prenatal tan›<br />
alan ilk kromozomal anomali olarak tan›mlanm›flt›r. 10<br />
Trizomi 21 Valenti ve ark11 taraf›ndan ilk olarak 1968’de<br />
tan›mlanm›flt›r. Prenatal olarak ilk teflhis edilen metabolik<br />
hastal›k olan adrenogenital sendrom ise 1965’de tan› alm›flt›r.<br />
12<br />
END‹KASYONLAR<br />
Tablo 25-1’de amniyosentezin en s›k endikasyonlar› gösterilmifltir.<br />
En s›k endikasyonu prenatal tan› teflkil etmektedir.<br />
Son trimesterde ise <strong>fetal</strong> akci¤er matürasyonu tayini ilk s›ra-
734 K›s›m 3 R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />
Tablo 25-1<br />
AMN‹YOSENTEZ<br />
END‹KASYONLARI<br />
Amaç Endikasyon<br />
Geç ilk trimester ve Sitogenetik tan›<br />
ikinci trimester tan› Nöral tüp defektleri tan›s›<br />
Metabolik hastal›k tan›s›<br />
Geç ikinci trimester ve ‹zoimmünizasyonun ciddiyetini belirleme<br />
üçüncü trimester tan› isoimmunization<br />
Fetal akci¤er matürasyonunu de¤erlendirme<br />
‹ntraamniyotik enfeksiyon tan›s›<br />
Membran rüptürü tan›s›n›n konfirmasyonu<br />
Teröpöfik Polihidramiyön drene edilmesi<br />
Fetal anomalilerin medikal tedavisi<br />
y› almaktad›r. ‹ntrauterin enfeksiyon tan›s›nda amniyotik s›v›<br />
analizi son on y›lda giderek daha fazla önem kazanm›flt›r ve<br />
bu bölümde tart›fl›lacakt›r. Amniyosentezin endikasyonundan<br />
ba¤›ms›z olarak bütün hastalara ifllem Öncesi amniyosentezin<br />
amac›, ifllemin nas›l uygulanaca¤› ve olas› komplikasyonlar<br />
hakk›nda bilgi verilmelidir ayr›ca öncesinde bilgilendirilmifl<br />
onam formu imzalanmal›d›r.<br />
PROSEDÜRÜN TEKN‹K YÖNLER‹<br />
Amniyosentez öncesi <strong>fetal</strong> viabiliteyi, gestasyonel yafl›, plasenta<br />
yerleflimini, amniyos mayi yeterlili¤ini, fetüs say›s›n› ve<br />
ifllemi etkileyebilecek anomali varl›¤›n› tespit etmek amaçl›<br />
ultrason muayenesi flartt›r.<br />
Gestasyonel Yafl<br />
Genetik amniyosentez genelde 15. gebelik haftas›ndan sonra<br />
(en s›k 16-18 hafta aras›) uygulanmaktad›r. Amniyosentezin<br />
ultrason rehberli¤inde yap›lmas›ndan önce; 15. Gebelik<br />
haftas› ve daha öncesinde yap›lan amniyosentezde amniyotik<br />
s›v› elde etmekte daha düflük baflar› sergilenmekteydi.<br />
Geç ikinci trimester amniyosentezle iliflkilendirilen olas›<br />
maternal riskler, ultrasonda izlenen ve <strong>fetal</strong> hareketlerin<br />
hissedildi¤i dönemde gebelik terminasyonun annede yarataca¤›<br />
psikolojik travma daha erken prenatal tan› için alternatif<br />
prosedürler aramaya yol açm›flt›r. Bunlar s›ras›yla koryon<br />
villüs örneklemesi (CVS) ve erken amniyosentezdir. 13-<br />
35 Erken amniyosentez bu bölümde tart›fl›lacakt›r. CVS için<br />
24. bölüme bak›n›z.<br />
‹¤ne Seçimi<br />
Amniyosentez normal bir spinal i¤ne ile uygulanmaktad›r.<br />
Genelde 20-22 gauge bir i¤ne kullan›lmaktad›r. Daha büyük<br />
i¤neler artm›fl <strong>fetal</strong> kay›p ile iliflkilendirilmifllerdir. 13,15 Daha<br />
küçük i¤neler ise hem ifllem süresini uzatmakta hem de intrauterin<br />
operatif prosedür gerekti¤inde manipülasyonu<br />
zorlaflt›rmaktad›r. Spinal i¤nenin standart uzunlu¤u 8.89<br />
cm’dir (Sap› hariç olmak üzere). Obez hastalar için daha<br />
uzun i¤neler gerekmektedir. Ticari olarak kullan›lmakta<br />
olan i¤neler sonografik olarak görünebilir niteliktedir. ‹¤nenin<br />
afl›nd›r›lmas›yla akustik vizualizasyon artt›rabilir ve teflon<br />
kaplamayla sürtünme azalt›labilir. Kenarlara eklenmifl<br />
ekstra delikli i¤neler de mevcuttur. Bunlar oligohidramniyos<br />
gibi baz› durumlarda avantajl› olabilmektedir. ‹n vitro çal›flmalarda<br />
yan delikleri olan 22 gaugeluk i¤nelerle ak›m h›z›n›n<br />
iki kat›na ç›kt›¤› gösterilmifl olsa da i¤ne seçimi yeterli<br />
klinik çal›flmalar mevcut olana kadar operatörün seçimine<br />
ba¤l›d›r.<br />
Ultrason<br />
Ultrason amniyosentezin ayr›lmaz bir parças› olmufltur.<br />
“Ultrason rehberli¤inde amniyosentez” terimi amniyosentez<br />
i¤nesinin girifli için uygun lokalizasyonun belirlenmesinin<br />
ard›ndan amniyotik kaviteye körlemesine i¤ne giriflini<br />
ifade etmektedir. “Ultrasonla monitörize amniyosentez”<br />
ise fetüsün hareketlerini gözeterek; i¤ne giriflinden itibaren<br />
ultrasonun devaml› kullan›lmas›n› ifade etmektedir. 36 Ultrasonun<br />
ifllem boyunca devaml› kullan›lmas› yöntemiyle;<br />
mayi elde edebilmek için çok say›da i¤ne girifli kanl› mayi<br />
elde edilmesi ve mayi elde edilememesinin azald›¤› gösterilmifltir.<br />
36 Ultrasonun sürekli kullan›lmas› operatörün<br />
karfl›labilece¤i uterin kontraksiyonlar veya membranlar›n<br />
çad›rlaflmas› gibi çeflitli zorluklarla mücadele edebilmesini<br />
kolaylaflt›r›r. Bu yöntem ayr›ca hastan›n ifllemi anlamas›n›,<br />
ifllemin yararl›¤›n› kavrayabilmesini kolaylaflt›r›r.<br />
Operatif Yöntem<br />
fiekil 25-1’de amniyosentez uygulamas› için gerekli araçlar<br />
sergilenmektedir. Ultrason muayenesinin ard›ndan genifl<br />
bir alan asepsi uygulanarak örtülmelidir (fiekil 25-2). Amniyosentez<br />
için çeflitli teknikler uygulanmaktad›r. Bizim<br />
kurumumuzda halen uygulamakta oldu¤umuz yöntemi tarif<br />
edece¤iz. 36,37 Cilde steril su bazl› bir jel uygulan›r. Ultrason<br />
probuna nonsteril bir jel uyguland›ktan sonra proba<br />
steril eldiven veya steril bir k›l›f geçirilir (fiekil 25-4 ve 25-<br />
5). ‹¤ne girifli için umblikustan ve myomlardan uzak bir<br />
alan seçilir. Girifl yeri seçildikten sonra ultrason probunun<br />
alt›na bir parmak yerlefltirilir. Parma¤›n cilt yüzeyinden ayr›lmas›yla<br />
ultrasonda bir gölgelenme oluflur ve bu gölgelenme<br />
i¤nenin geçifl güzergah› hakk›nda yard›mc› olur. Direk<br />
sonografik görüntülemeyle i¤ne ultrason probunu hemen<br />
yan›ndan ilerletilir. ‹¤nenin ucu ultrasonda hiperekojen<br />
olarak izlenir ve ifllem boyunca sürekli monitörize edilir<br />
(fiekil 25-7). ‹¤nenin stilesi ç›kar›l›r ve amniyotik s›v›y›<br />
aspire etmek için bir enjektör yerlefltirilir (fiekil 25-8) Alternatif<br />
olarak i¤nenin cildin üzerinde kalan di¤er ucuna
fiekil 25-1. Amniyosentez tepsisi; steril eldiven, steril jel, 22 gauge i¤ne,<br />
enjektör, toplama kaplar› ve ekstansiyon tüpü.<br />
fiekil 25-2. Antiseptik solüsyon ve steril örtü kullan›larak steril saha preparasyonu.<br />
fiekil 25-3. Cilde steril su bazl› jel uygulamas›.<br />
Bölüm 25 Amniyosentez<br />
735<br />
fiekil 25-4. Ultrason probuna nonsteril jel uyguland›ktan sonra prob steril<br />
bir eldivene geçirilir.<br />
bir uzatma tüpü yerlefltirildikten sonra enjektöre ba¤lanabilir<br />
(fiekil 25-9). ‹¤nenin ucuna gelen ilk 0.5 cc maternal<br />
hücrelerle kontaminasyon olas›l›¤› oldu¤u düflünülerek<br />
at›l›r. Yeterli miktarda amniyotik s›v› elde edildikten sonra<br />
stile yerine yerlefltirilerek i¤ne ç›kar›l›r. ‹fllem sonras› <strong>fetal</strong><br />
kardiak aktiviteye mutlaka bak›lmal›d›r. ‹nvazif prenatal<br />
fiekil 25-5. Ultrason probu steril eldivenle tamamen örtülmüfltür.
Bölüm 26<br />
Tan›mlar<br />
FETAL KAN ÖRNEKLEMES‹<br />
Bölüm 26 Fetal Kan Örneklemesi<br />
Fabio Ghezzi ● Antonella Cromi ● Francesca Gotsch ● Gabriele Siesto<br />
● Edi Vaisbuch ● Roberto J. Romero<br />
Çeviri: Dr. Lemi ‹brahimo¤lu<br />
1. Fluoresan in situ hibridizasyon (FISH):Kromozomlardaki<br />
spesifik DNA sekanslar›n›n varl›¤›n› veya yoklu¤unu<br />
görme, varl›¤› halinde yerini saptamak için<br />
kullan›lan sitogenetik teknik.<br />
2. Perkutan umblikal kord örneklemesi (PUBS): Kordosentez<br />
ve funipuncture olarak da bilinir.<br />
3. Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR): DNA zincirindeki<br />
spesifik bölgelerin ço¤alt›lmas› için moleküler biyolojide<br />
kullan›lan teknik<br />
G‹R‹fi<br />
‹lk <strong>fetal</strong> kan örneklemesi 30 y›ldan daha eskiye dayan›r ki; fetoskopik<br />
görüntüleme alt›nda yap›lm›flt›. 1 80’lerin bafl›nda<br />
perkutan umblikal kord örneklemesi olarak da bilinen USG<br />
alt›nda kordosentez ifllemi yap›lmaya baflland› ve <strong>fetal</strong> de¤erlendirme<br />
ve tedavi için yeni bir alan aç›lm›fl oldu. Kordosentez<br />
ile elde edilen <strong>fetal</strong> kan, <strong>fetal</strong> hematolojik, metabolik ve<br />
endokrin parametreleri ölçmek için optimal materyaldir.<br />
Kordosentez ile elde edilen kanda genetik testler de yap›labilir<br />
(kromozom ve tek gen çal›flmalar›), <strong>fetal</strong> hipoksemi ve/veya<br />
asidoz tespit edilebilir, konjenital enfeksiyonlar›n tan› ve<br />
takibi yap›labilir. 3-5<br />
Son y›llarda moleküler geneti¤in ilerlemesi ve antenatal<br />
takipte non invaziv tetkiklerin geliflmesi kordosentez ihtiyac›n›<br />
art›rd›. Ayr›ca <strong>fetal</strong> dolafl›ma müdahale etmeden FISH ve<br />
kantitatif floresan PCR gibi h›zl› tekniklerin geliflmesi ile birkaç<br />
saatte <strong>fetal</strong> kromozom incelemesi mümkün oldu. Paternal<br />
geçiflli <strong>fetal</strong> genlerin anne kan›ndaki serbest <strong>fetal</strong><br />
DNA’dan incelenebilmesi ve anöploidinin invaziv ifllem kullanmadan<br />
antenatal takiplerde tan›nabilmesi gelecekteki kordosentez<br />
ihtiyac›n› azaltacak gibi durmaktad›r. Toksoplaz-<br />
775<br />
mozis, CMV ve VZV gibi enfeksiyonlar için yüksek riskli gebeliklerde<br />
amniotik s›v›n›n bakterial veya viral RNA/DNA<br />
için PCR ile incelenebilmesinin düflük riskli ve yüksek pozitif<br />
ve negatif prediktif de¤ere sahip oldu¤u gösterilmifltir. Kordosentezin<br />
en s›k endikasyonlar›ndan olan anemi riski olan<br />
fetusun taranmas›, saptanmas› ve takibi Doppler USG ile orta<br />
serebral arterde PSV (peak systolic velocity) bak›lmas› ile<br />
azalt›ld›. Hatta kal›t›msal hematolojik patolojilerin fenotipik<br />
tan›s› ve primer immün yetersizliklerin tan›s› 1. trimesterde<br />
CVS ile yap›labilir oldu. Son 10 y›lda alloimmün trombositopenide<br />
de hasta bazl› yaklafl›mlar oluflturulmufl, riske göre<br />
yaklafl›m ve tedavi planlanm›fl ve invaziv tetkiklere baflvuru<br />
azalm›flt›r. 19<br />
Sonuç olarak daha az invaziv veya tamamen invaziv olmayan<br />
tetkikler kordosentez ihtiyac›n› azaltsa da <strong>fetal</strong> kana<br />
ulafl›m diagnostik ve terapotik amaçla hala kimi hastalarda<br />
esast›r (intrauterin trombosit ve eritrosit transfuzyonu gibi).<br />
Bu bölümün amac› kordosentez endikasyonlar› ve tekniklerini<br />
incelemek, klinik pratikteki rolünü tart›flmakt›r.<br />
FETAL KAN ÖRNEKLEME TEKN‹KLER<br />
Kordosentez<br />
Viabilite s›n›r›n›n alt›nda kordosentez günübirlik ifllem olarak<br />
yat›r›labilir fakat <strong>fetal</strong> viabilite s›n›r› afl›l›nca ameliyathane<br />
koflullar›n›n oldu¤u yerde ifllem yap›lmal› çünkü ifllem esnas›nda<br />
veya sonras›nda acil sezeryan gerekebilmektedir.<br />
‹fllem öncesi <strong>fetal</strong> USG yap›lmal›, <strong>fetal</strong> kalp at›m›, <strong>fetal</strong><br />
pozisyon incelenmeli, <strong>fetal</strong> ölçümler al›nmal›, <strong>fetal</strong> anatomiye<br />
bak›lmal›, umblikal kordun plasentaya girifl yeri belirlenmeli.<br />
Fetal kordun insersiyonu önemlidir çünkü ço¤u hekim<br />
e¤er mümkünse kordun plasentaya giriminden 1-2 cm uzakl›kta<br />
umblikal vene girmeye çal›fl›rlar (fiekil 26-1) Plasenta<br />
arka duvar yerleflimli ise <strong>fetal</strong> umblikal korda ulafl›m zor ola-
776 K›s›m 3 R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />
fiekil 26-1. Fetal kan elde etme tekni¤i. En favori ponksiyon yeri kordun<br />
en az hareketli oldu¤u plasentaya insersiyon yeridir. Ön yerleflimli plasentada,<br />
i¤ne plesanta insersiyon yerinin 1-2 cm yak›n›ndaki umbilikal vene do¤ru<br />
ilerletilir.<br />
bilir. Fetusun hareketini sa¤lamak amac› ile d›fltan maternal<br />
abdomene manuplasyon uygulanmas›na ra¤men giriflim<br />
baflar›l› olmaz ise uygun looptan ifllem uygulanabilir (fiekil<br />
26-2)<br />
Abdomen antiseptik solusyonla temizlendikten sonra<br />
örtülür,kullanacagimiz lokal anestezik maddeler secti¤imiz<br />
diagnostik ifllem aç›s›ndan önem tafl›makla beraber uzayan<br />
ifllemlerde hastan›n konforuna yard›mc›d›r. Uzayabilicek<br />
olan tedavi prosedürlerinde maternal sedasyon (diazepam)<br />
kullan›labilir. Diazepam meperidine tercih edilir çünkü meperidin<br />
bulant› ve kusma oluflumuna neden olabilir. Birçok<br />
merkez profilaktik antibiyotik tedavisi rutinde vermekte çünkü<br />
koryoamnionit riski bulunmaktad›r. Baz› yay›nlarda kor-<br />
fiekil 26-2. Plasenta posterior yerleflimli oldu¤undan, i¤ne amnion içinden<br />
geçerek umbilikal kordun plasentaa yap›flma yerine ulaflt›r›larak, umbilikal<br />
venden örnekleme yap›l›r.<br />
yoanmionit gelifliminin %40 <strong>fetal</strong> kay›pla sonlanaca¤› bildirilmifltir<br />
ve antibiyotik kullan›m›n›n yan etkileri bu riskin yan›nda<br />
cok da önem arzetmemektedir. ‹fllem öncesi maternal<br />
kan örneklerini toplamak <strong>fetal</strong> kan örneklerinin kalite kontrolünün<br />
guvenli¤ini göstermede etkindir.<br />
Kordosentez için birkaç farkl› yaklafl›m bulunmaktad›r.<br />
Deneyimli operatorler ”free hand “tekni¤ini tercih etmekte,çünkü<br />
bu teknikte i¤nenin yolu boyunca esnekli¤i ayarlanabilir.<br />
Tüm yaklafl›mlalrda i¤ne ultrason k›lavuzlu¤u alt›nda<br />
sokulur, bununla birlikte transduser seçimi, operatöür veya<br />
sistem taraf›ndan tutulmas›, proba i¤neyi ba¤layan i¤ne k›lavuzunun<br />
seçimi, serbest el tekni¤i opsiyoneldir. ‹¤ne k›lavuzunun<br />
avantaj› kord lazerasyonunu önlemesi ve i¤ne uçunun<br />
yer de¤ifltirmesini önlemesidir. Fakat i¤nenin lateral hareketini<br />
engeller ki i¤ne tekrar pozisyon vermede bu sorun olur.<br />
Böyle durumlarda k›lavuzu ç›karmak gerekebilir.<br />
Kordosentezde 20 ile 25 gauge spinal i¤neler kullan›lmaktad›r.<br />
20 ile 22 gauge i¤neler ço¤u merkezde daha çok<br />
tercih edilmektedir. Büyük çapl› i¤nelerin diagnostik ya da<br />
terapatik kullan›m› gerekli de¤ildir. Küçük çapl› i¤neler ise<br />
uzayan ifllemlerde <strong>fetal</strong> kan örneklemesinde avantajl› de¤ildir.Bununla<br />
beraber bu i¤nelerin kullan›m› intraoperatif manuplasyonlar›n<br />
monitörde gösterimi oldukça zordur. Amnyiotik<br />
kavite örneklemesinde 20 gauge,ancak i¤ne ile e¤er<br />
umbilikal kord yak›n›nda çal›fl›lacaksa 25 gauge i¤ne tercih<br />
edilmelidir. Umbilikal vende çal›fl›lacaksa 20 gauge i¤neler<br />
daha avantajl›d›r. Bu ifllemle ilgili komplikasyonlar›n i¤ne ve<br />
i¤ne kullan›m tekni¤inden geliflti¤i iddia edilmektedir. Tek<br />
i¤nenin kullan›ld›¤› ifllemlerde riskler daha azalm›flt›r (‹fllem<br />
bölgesinde delinmeye ba¤l› kanama %23.1; <strong>fetal</strong> bradikardi<br />
%0; ve gebelik kayb› oran› %0.9).<br />
Spinal i¤nenin standart uzunlu¤u 8.89 cm’dir. ‹¤ne<br />
uzunlu¤u hesaplan›rken maternal cilt kal›nl›¤›, adipoz doku<br />
ve lokalize edilen segmentin kord ile uterus mesafesi göz<br />
önüne al›nmal›d›r.ifllem s›ras›nda uterus kontraksiyonlar›n›n<br />
da oluflabilece¤i düflünülürse birkac cm de bunun için eklenmelidir.<br />
Ifllem esnas›nda p›ht›laflmay› önlemek aç›s›ndan ifllem<br />
öncesi i¤ne sodyum sitrat solüsyonuna bat›r›lmal›d›r.<br />
E¤er efl zamanl› amniosentez planlan›yorsa spesmen ile<br />
amnion mayi kontaminasyonu olmamas› için kordosentez<br />
öncesinde yap›lmal›d›r. Bu vakalarda i¤nenin tek bir girifl yerinden<br />
elverdigi ölçüde amniosentez ve kordosentez yap›lmal›d›r.<br />
Öncelikle i¤ne ile amniotik kaviteye girirlir ve amniotik<br />
s›v› aspire edilir.plasentan›n ön duvar yerleflimli oldu-<br />
¤u vakalarda i¤ne kordun içerisine do¤ru ilerletilirken beraberinde<br />
plasental kütle de çekilebilir.Umbilikal kord ven örneklemesi<br />
arterden hem daha güvenilir hem de daha kolayd›r.<br />
Arter yaralanmalar›nda <strong>fetal</strong> bradikardi ve ifllem sonras›<br />
kanama insidans› daha yüksektir. 23<br />
Umblikal kord girifl yerinde <strong>fetal</strong> kan› toplarken fl›r›nga<br />
i¤nenin merkezine yerlefltirilir. fi›r›nga örnekleme yapmadan<br />
önce az miktarda heparin ya da sitrat benzeri antikoagulan<br />
bir madde ile y›kan›r. Kan örneklemesi yap›ld›ktan
Hücre say›s›<br />
A<br />
1000<br />
800<br />
600<br />
400<br />
200<br />
0<br />
60 80 100 120 140 160 180 200<br />
Hücre hacmi (fl)<br />
Hücre say›s›<br />
sonra <strong>fetal</strong> ve maternal kan hücrelerini incelemek için elektronik<br />
hücre analizatorlerine(Coulter Electronics, Hialeah,<br />
FL, USA) teslim edilir (Tablo 26.3). 25,26 ‹¤nenin uygun pozisyonda<br />
oldu¤unu do¤rulamak için i¤neden salin solusyonu<br />
verilir ve bu ifllem boyunca damarda turbulan ak›m izlenir.<br />
Paralitik ajanlar›n kullan›m› fetusun hareketlerinde azalmaya<br />
yol açabilmesi nedeniyle kullan›m› operatore kalm›flt›r.<br />
Atrakuronyum (0.4 mg/kg <strong>fetal</strong> a¤›rl›k, IV) ya da pankuronyum<br />
(0.1 mg/kg <strong>fetal</strong> a¤›rl›k) kullan›labilir. I¤neden örnek<br />
al›rken farkl› fl›r›ngalara birden çok örnek al›narak farkl› tüplere<br />
transfer edilmelidir. Etilen-diaminetetraastik asit ile mu-<br />
C<br />
1000<br />
800<br />
600<br />
400<br />
200<br />
Fetal<br />
0<br />
Maternal<br />
Bölüm 26 Fetal Kan Örneklemesi<br />
60 80 100 120 140 160 180 200<br />
Hücre hacmi (fl)<br />
fiekil 26-3. A: Maternal ve <strong>fetal</strong> kanda hücre boyutu da¤›l›m›. A: %100 hücre hacmi, B: %100 maternal kan, C: maternal ve <strong>fetal</strong> kan›n (30%) kar›fl›m›. (A<br />
ve C De Vore GR, Venus I, Hobbins JC, et al. Fetoscopy: general clinical approach. In: Rocker I, Laurence KM, eds. Fetoscopy. Amsterdam: Elsevier/North Holland<br />
Biomedical Press; 1981;60’izniyle B reprinted with permission from Romero R, Hobbins JC, Mahoney MJ. Fetal blood sampling and fetoscopy. In: Milunsky A, ed.<br />
Genetic disorders and the fetus: diagnosis, prevention and treatment. New York: Plenum; 1986;579 izniyle)<br />
Hücre say›s›<br />
B<br />
1000<br />
800<br />
600<br />
400<br />
200<br />
0<br />
Fetal<br />
Maternal<br />
60 80 100 120 140 160 180 200<br />
Hücre hacmi (fl)<br />
777<br />
amele edilmifl tüpe al›nan örnekte tam kan hücrelerinin say›m›<br />
ve tiplendirmesi yap›l›r, karyotip ve molekuler biyolojik<br />
analiz için heparin ile antikoagulasyon gereklidir. Kan gaz›<br />
analizini heparinli fl›r›nga ile al›nan örnekten yap›l›r. Kan volumu<br />
ve al›nan örneklerin sonuçlar›n›n hesaplamas› gebelik<br />
haftas› gözönüne al›narak yap›lur. Fetal a¤›rl›¤›n her kilosu<br />
bafl›na fetoplasental kan volumu ml cinsinden eksprese edilir,bu<br />
durum gestasyonel yafl ilerledikçe azal›r. 28 Birkaç cal›flmada<br />
fetoplasental kan volumu farkl› yöntemler kullan›larak<br />
ölçülmüfl. Yaklafl›k olarak fetoplasental kan volumu fetusun<br />
ultrasonda ölçülen tahmini a¤›rl›¤›na göre 125 mL/kg olarak<br />
hesaplanm›fl.
Bölüm 27<br />
Tan›mlar<br />
Bölüm 27 Maternal Fetal Cerrahi ve Perkütan Ultrason Eflli¤inde Fetal Tedavi Teknikleri<br />
FETAL TEDAV‹: KONJEN‹TAL<br />
ANOMAL‹LER ‹Ç‹N MATERNAL FETAL<br />
CERRAH‹ VE PERKÜTAN ULTRASON<br />
EfiL‹⁄‹NDE FETAL TEDAV‹ TEKN‹KLER‹<br />
1. Bipolar kord koterizasyonu: 4.0-mm trokar k›l›f›ndan<br />
3.0-mm bipolar koter aleti geçirilerek endoskopik<br />
de¤erlendirme özelli¤i ile ve ultrason rehberli¤inde<br />
perkütan ultrason-rehberlikli uygulanan teknik, umbilikal<br />
kord bipolar aletin ‘’çeneleri’’ aras›nda kavran›r<br />
ve Doppler de¤erlendirmesinde umbilikal kord<br />
kan ak›m›n›n olmad›¤› görülünceye kadar kord/vasküler<br />
oklüyoz oluflturmak için 2 ile 3 bölgeye 60 ile<br />
100 W’l›k güç uygulan›r; kord koterizasyon bölgeleri<br />
endoskopik olarak görüntülenebilir ancak tam oklüzyon<br />
görsel olarak do¤rulanamaz.<br />
2. Konjenital anomaliler/do¤um kusurlar› terminolojisi:<br />
a. Deformasyon: <strong>fetal</strong> organ veya vücut k›sm›n›n yüzey/pozisyon<br />
anormalli¤ine (konjenital diafragma<br />
hernisi veya plevral efüzyonlar›n, veya konjenital<br />
adenomatoid malformasyonlar›n veya uzam›fl<br />
erken bafllang›çl› oligohidramniosa ikincil geliflen<br />
pulmoner hipoplazi) neden olan normal geliflim<br />
sürecini bozabilecek mekanik kuvvet.<br />
b. Bozulma: <strong>fetal</strong> organ ve vücut k›s›m›n›n anormal<br />
yap›sal/geliflimsel sonuçlar›na(ikizden-ikize transfüzyon<br />
sendromunda al›c› ikizde kardiak patoloji,<br />
nöral kayb›n efllik etti¤i germinal matriks kanamas›<br />
veya viral nedenlere ikincil geliflen serebral ventrikülomegali)<br />
neden olan normal geliflim sürecine<br />
müdahelede bulunan teratojenik olay veya y›k›c›<br />
sald›r› (vasküler, enfeksiyöz, metabolik, ilaç).<br />
c) Displazi/aplazi/hipoplazi: hücre yap›s›n›n patolojik<br />
organizasyon bozuklu¤u veya doku veya belli<br />
yap›lardaki dokular içindeki hücrelerin yap›sal<br />
anomazliye nede olabilecek organizasyon bozuklu¤u;<br />
eksik hücresel geliflme ba¤l›, doku veya organ<br />
eksikli¤i; geliflim eksikli¤ine (renal displazi;<br />
renal agenezi, renal hipoplazi) neden olan yetersiz<br />
hücresel ço¤alma.<br />
d) Malformasyon: genellikle embriyonik 8. haftadan<br />
önce, <strong>fetal</strong> organ veya vücut k›sm›n›n birincil yap›sal/geliflimsel<br />
yanl›fl organizasyonu (konjenital<br />
kalp hastal›klar›, myelomeningosel, sakrokoksigeal<br />
teratom, uretral obstrüksiyon)<br />
R. Douglas Wilson<br />
Çeviri: Dr. Ahmet fiahbaz, Dr. Ahmet Gül<br />
793<br />
3. Endoskopik lazer koagülasyon: plasental/umbilikal<br />
kord yerleflim ‘’haritalanmas›’’ ile ilk ultrason de¤erlendirmesini<br />
takiben, bu perkütan ultrason-rehberlikli<br />
teknikte, lokal anestezi veya bilinçli maternal sedasyon<br />
ile ikizden ikize transfüzyon sendromlu monokoryonik<br />
ikizler aras›ndaki plasental yüzey üzerindeki<br />
vasküler anastomozlar›n araflt›r›lmas› ve belirlenmesi<br />
için uterin kavite içine 2.0-mm fiber optik<br />
endoskop yerlefltirilir; lazer koagülasyon ile ‘’cerrahi’’<br />
olarak dikoryonik plasenta oluflturulmas› suretiyle<br />
anastomozlar ayr›l›r.<br />
4. EXIT do¤um: ex utero intrapartum (gebelikte uterus<br />
d›fl›) tedavi (EXIT) ilk olarak, ciddi diafragma hernili<br />
fetuslarda trakeal okluzyonun tersine çevrilmesi için<br />
gelifltirildi; <strong>fetal</strong> boyun ve toraks›n cerrahisine 50 ile<br />
70 dakika olanak sa¤layan uteroplasental bypass’l›<br />
fetusda bu do¤um stratejisi optimal bir ortam sa¤lar.<br />
5. Maternal-<strong>fetal</strong> cerrahi: artm›fl maternal ve <strong>fetal</strong> riskli<br />
fetusa eriflilmesini sa¤layan maternal laparatomi ve<br />
histerotomi gerektiren <strong>fetal</strong> tedavi.<br />
6. Radyofrekans ablasyon: perkütan ultrason rehberlikli<br />
teknik 2- ile 3-mm’lik radyofrekans cihaz›n›n<br />
do¤ru vasküler/doku lokalizasyonuna yerlefltirilmesine<br />
olanak sa¤lar ve elektrodlar aras›nda yüksek<br />
frekans artm›fl de¤iflken ak›m ile s›cakl›k de¤ifliklikleri<br />
oluflturur ve koagülasyon, doku kurumas›n›<br />
sa¤lar, sonras›nda Doppler incelemesi ile vasküler<br />
oklüzyonu de¤erlendirmek mümkün olabilmektedir.<br />
7. Torakoamniotik flant: tek yönlü s›v› ak›m ‘’pigtailed’’<br />
flant, perkütan ultrason rehberli¤inde bir ucu s›v› dolu<br />
gö¤üs lokalizasyonuna di¤er ucu amniotik s›v› bofllu¤una<br />
yerlefltirilir; torasik yer kaplayan lezyonda küçülme<br />
ile birlikte gö¤üsteki s›v›n›n amniotik s›v›ya<br />
drenaj›na olanak sa¤lar.<br />
8. Torakosentez/vezikosentez/<strong>fetal</strong> kist aspirasyonu:<br />
bu tan›sal/terapotik ultrason-rehberlikli teknikler<br />
amniosenteze benzer ancak i¤ne fetusa yerlefltirilir<br />
ve hücre, biyokimya veya hormonal inceleme için s›v›,<br />
<strong>fetal</strong> gö¤üs, mesane veya kistik boflluktan aspire<br />
edilir.
794 K›s›m 3 R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />
9. Vezikoamniotik flant: yukar›da tarif edilen ayn› flant<br />
ve teknik, t›kanm›fl ve genifllemifl mesaneden amniotik<br />
s›v›ya mesane boyun t›kan›kl›¤›n› atlayarak <strong>fetal</strong><br />
idrar›n drene edilmesinde kullan›l›r.<br />
G‹R‹fi<br />
Fetal terapi alan› oldukça genifltir ve di¤er çok özel deneysel<br />
tekniklerden farkl› olarak, multidisipliner yaklafl›m› gerektirir.<br />
Çal›flmalar› ilerletmek ve <strong>fetal</strong> yaflamdan neonatal morbiditiye<br />
kadar olan beklentileri de¤ifltirmek için konsepsiyondan<br />
neonatal yo¤un bak›m ünitesine kadar uzmanlaflmak gereklidir.<br />
Gerçek zamanl› ultrason görtülemenin, 1980 bafllar›nda<br />
obstetri prati¤ine girmesiyle prenatal tan› teknikleriyle<br />
konjenital anomali ve genetik hastal›klar›n deneysel tedavisine<br />
kadar uzanan maternal/<strong>fetal</strong>/uterin unite olufltu. Prenatal<br />
tan› yöntemlerini (amniosentez, erken amniosentez, koryonik<br />
villüs örneklemesi) de¤erlendiren randomize klinik çal›flmalar<br />
(RKÇ) olmas›na ra¤men, <strong>fetal</strong> tedaviyi de¤erlendiren<br />
RKÇ s›n›rl› say›dad›r. Fetal tedaviyi monokoryonik diamniotik<br />
ikiz gebelik komplikasyonlar›nda, özellikle ikizden ikize<br />
transfüzyon sendromunda, amnioredüksiyon ile septostomiyi<br />
ve lazer vasküler koagulasyon ile amnioredüksiyonu karfl›laflt›ran<br />
RKÇ vard›r. Fetal tedavinin ço¤u yaln›zca kohort<br />
karfl›laflt›rma ve uzman görüflü olarak de¤erlendirilmifltir. Fetal<br />
tedavi için ‘’Kan›ta dayal› sonuç analizlerinin’’ gelifltirilmesine<br />
gerek vard›r. Kan›t kalitesi ve tavsiye de¤eri her k›s›m<br />
için belirlenmifltir (Tablo 27-1).<br />
Bu bölüm yarar/zarar olarak afla¤›daki gibi 2 k›sma ayr›lm›flt›r:<br />
K›s›m I: maternal-<strong>fetal</strong> cerrahi ile (<strong>fetal</strong> kötülük/yaflam<br />
için acil cerrahi veya neonatal morbiditeyi düzeltmek için<br />
Tablo 27-1<br />
KANIT SINIFLANDIRMA<br />
KAL‹TES‹<br />
Kan›t (Düzeyi) Kalitesi<br />
Ia Randomize Kontrollü çal›flmalar›n metaanalizinden elde edilen<br />
kan›t<br />
Ib En az 1 randomize kontrollü çal›flmadan elde edilen kan›t<br />
IIa En az 1 adet iyi-tasarlanm›fl randomize olmayan kontrollü çal›flmadan<br />
elde edilen kan›t<br />
IIb En az 1 adet iyi-tasarlanm›fl yar›-deneysel çal›flmalardan elde edilen<br />
kan›t<br />
III Karfl›laflt›rma çal›flmas›, korelasyon çal›flmas› ve vaka çal›flmas› gibi<br />
deneysel olmayan tan›mlay›c› çal›flmalardan elde edilen kan›t<br />
IV Eksper komite raporlar› veya görüflleri ve/veya sayg›n otorlerin<br />
klinik deneyimlerinden elde edilen kan›t<br />
Öneri Derecesi<br />
A Genel olarak iyi kalite bir literatürün parças› ve belirli öneriye<br />
hitap eden tutarl›l›kta en az 1 adet randomize kontrollü çal›flma<br />
(Kan›t Düzeyi Ia veya Ib)<br />
B ‹yi-kontrollü klinik çal›flmalar mevcut ancak önerinin konusu<br />
üzerinde randomize kontrollü çal›flma yok (Kan›t Düzeyleri IIa,<br />
IIb, veya III)<br />
C Uzman komite bildirilerinden veya görüfllerinden ve/veya<br />
sayg›n otorlerin klinik deneyimlerinden elde edilen kan›tlar. ‹yi<br />
kaliteli do¤rudan uygulanabilir klinik çal›flmalar›n olmad›¤›n›<br />
gösterir. (Kan›t Düzeyi IV)<br />
Kaynak: James DK, Weiner CP, Steer PH, et al. Evidence-Based Summary of High<br />
Risk Pregnancy, 3rd ed. Philadelphia, PA: Saunders Elsevier, 2006:xvii.<br />
elektif cerrahi) maternal laparatomi ve uterin histerotomi,<br />
histerotomi saha lokalizasyonu ve girifli için ultrason<br />
katk›s› ve <strong>fetal</strong> kardiak fizyoloji/gözetimi için intraoperatif<br />
ultrason (fiekil 27-1).<br />
fiekil 27-1. A: Maternal-<strong>fetal</strong> cerrahide, 23. gebelik haftas›nda <strong>fetal</strong> myelomeningosel. B: EXIT do¤umda 37. gebelik haftas›nda <strong>fetal</strong> boyun teratomu.
K›s›m II: ultrason eflli¤inde perkütan veya kapal› teknikler<br />
ve tan› için fetoskopik görüntüleme, fetusun tedavisi,<br />
gözetimi, lokalizasyonu ve önerilen maternal morbidite/riskte<br />
azalma.<br />
Bu kitab›n önceki bask›s›nda, Giriflimsel ve Di¤er Tedaviler<br />
bölümü <strong>fetal</strong> üropati, obstruktiktif hidrosefali ve izole<br />
plevral efüzyon ile s›n›rl› idi. Bu yeni bask› <strong>fetal</strong> tedavi<br />
konusunda okuyucunun ilgisine geniflletilmifl ve yeni konular<br />
için referans destekli ayr›nt›l› bir derlemesini sunmaktad›r.<br />
Bu bölüm cerrahi <strong>fetal</strong> tedavi yaklafl›m› ile s›n›rl›d›r.<br />
Fetal anemi, kardiak aritmi veya endokrin yetmezlik<br />
gibi durumlar için ultrason efllikli düzeltmelerden bahsedilmemifltir.<br />
BÖLÜM I: MATERNAL FETAL CERRAH‹<br />
Kan›t Kalitesi IIa<br />
Önerinin Gücü B<br />
Ultrasonun katk›s›:<br />
1. Fetal anomali/durumun, Doppler çal›flmalar dahil ayr›nt›l› görüntülenmesiyle<br />
prenatal tan›s›<br />
2. Maternal laparatomi ve histerotomi lokalizasyonun<br />
planlanmas›nda plasentan›n yeri, amniotik s›v›n›n tahmini ve <strong>fetal</strong><br />
pozisyonu<br />
3. ‹ntravasküler resüsitasyon kullan›m› veya <strong>fetal</strong>/kord poziyonunu<br />
düzeltmek için operasyon s›ras›nda <strong>fetal</strong> kardiak ve fizyolojik takip<br />
4. Transuterin ultrason görüntüleme histerotomi sonras›nda normal<br />
amniotik s›v› hacminin yeniden kurulmas›n› sa¤lamak ve anne<br />
bat›n›n kapat›lmas› sonras›nda transabdominal ultrason, <strong>fetal</strong><br />
durumu de¤erlendirmek için kullan›l›r (kalp h›z›, umbilikal<br />
arter/umbilikal ven [UA/UV] ve duktus venozus [DV] Doppleri)<br />
5. Do¤uma kadar, antepartum <strong>fetal</strong> ultrason ile izlem haftal›k olarak<br />
devam eder.<br />
Cerrahi bir hasta olarak fetusun, kliniklede deneysel tedavi<br />
olana¤› ancak koyun ve maymunlarda, yayg›n cerrahi deneyler<br />
yap›ld›ktan sonra 1990 bafllar›ndan itibaren yap›lmaya<br />
bafllanm›flt›r. 5 Harrison, <strong>fetal</strong> tedaviyi seçim, uygulanabilirlik<br />
ve risk aç›s›ndan gerekçelerini gözden geçirmifltir. 6 ‹n utero<br />
tesbit edilen ancak term do¤umda en iyi düzeltilen konjenital<br />
anomaliler flunlard›r; gastrointestinal atrezi, mekonyum<br />
ileusu, enterik duplikasyon/kistleri, küçük sa¤lam omfalosel,<br />
küçük sa¤lam meningosel, unilateral hidronefroz, kraniofasial/ekstremite/gö¤üs<br />
duvar anomalileri, kistik higroma, küçük<br />
konjenital tümör ve benign kistler (ovaryan, mezenterik, koledok).<br />
Plasental bypass ile maternal derin genel anestezi alt›nda<br />
do¤um (EXIT; uterus d›fl› intrapartum tedavi) ile düzeltmeden<br />
faydan görecek di¤er konjential anomaliler; servikal<br />
teratom ile neonatal havayolu t›kan›kl›¤›, kistik higroma<br />
veya konjenital üst solunum yolu t›kan›kl›¤› (CHAOS), yeterli<br />
ventilasyonu önleyen akci¤er kitleleri (kistik adenomatoid<br />
malformasyon, bronkopulmoner sekastrasyon, mediastinal<br />
teratom, bronflial atrezi). Düzeltmeye olanak sa¤layacak<br />
erken do¤umdan fayda görecek konjenital anomaliler hakk›nda<br />
tart›flma halen devam etmekte ancak vaka bazl› uygulamalar<br />
ile s›n›rl›d›r ve neonatal prematurite morbiditesi ile<br />
dengelenmifltir. Bu uygulama henüz yayg›n olarak kabul görmemekle<br />
beraber üriner sistem obstrüksiyonlar›, hidrosefali,<br />
Bölüm 27 Fetal Tedavi: Konjenital Anomaliler ‹çin Maternal Fetal Cerrahi<br />
795<br />
gastrosifliziz, rüptüre omfalosel, hidrops <strong>fetal</strong>is, in utero geliflim<br />
gerili¤i, baz› kardiak aritmilerde önerilmektedir.<br />
Maternal-<strong>fetal</strong> cerrahi için düflünülen konjenital anomaliler<br />
2 ana kategoriye ayr›l›r- <strong>fetal</strong> hayat› tehdit eden defektler<br />
ve <strong>fetal</strong> ölümcül olmayan defektler-neonatal/çocukluk ça¤›<br />
morbiditesini azaltmak amaçl›. Fetal hayat› tehdit edici konjenital<br />
defektler, baz› konjenital anomalilerin (tedavisi olmayan)<br />
do¤al seyri de¤erlendirildikten sonra belirlenmifl ve sonras›nda<br />
cerrahi müdaheleyle do¤al seyrin de¤iflmesi aç›s›ndan<br />
muhtemel risk/yarar de¤erlendirilmifltir. Maternal-<strong>fetal</strong> tedavi<br />
endikasyonu olan konjenital anomaliler 1) konjenital kistik<br />
adenomatoid malformasyona ikincil (CCAM) <strong>fetal</strong> hidrops<br />
(mevcut veya fizyolojik olarak tahmin edilen), bronkopulmoner<br />
sekestrasyon (BPS), ve sakrokoksigeal teratom<br />
(SCT) (tip 1) ve (tip 2), nonhidropik konjenital diafragma<br />
hernisi. Günümüzde maternal-<strong>fetal</strong> cerrahi uygulanan ölümcül<br />
olmayan tek konjenital anomali myelomeningoseldir<br />
(MMC) (“alt›n” standart postnatal MMC tamiri ile deneysel<br />
in utero MMC tamirinin karfl›laflt›ran randomize araflt›rma<br />
çal›flmas›n bir parças› olarak).<br />
Aç›k <strong>fetal</strong> cerrahi teknikleri di¤er yay›nlarda özetlenmifltir<br />
ve bu bölümde detayl› olarak anlat›lmayacakt›r. 5 Risk alt›ndaki<br />
fetusda prenatal görünteleme ile belirli bir konjenital<br />
anomali saptand›¤›nda “kan›ta dayal›” yaklafl›m ile dan›flmanl›k<br />
sunulan ailelere fetus için yarar/risk ve anne için<br />
risk/yarar, yay›nlanan sonuçlar özetlenmifltir.<br />
Maternal-<strong>fetal</strong> cerrahi için endikasyonlar merkezdenmerkeze<br />
de¤iflebilir ancak Philadelphia Çocuk Hastanesi için<br />
endikasyonlar tablo 27-2’de verilmifltir (fiekil 27-2).<br />
Tablo 27-2<br />
MATERNAL-FETAL CERRAH‹ VE EXIT<br />
DO⁄UM END‹KASYONLARI: ÇOCUK<br />
HASTAKLARI HASTANES‹,<br />
PHILEDELPH‹A , PA<br />
Maternal Fetal Cerrahi (Fetal Kötülük Halinde)<br />
1. Gebelik haftas›: 23 ile 30.gebelik haftas›<br />
2. Plasentamegali olmadan <strong>fetal</strong> hidrops: SCT, CCAM, BPS<br />
3. Belirtilen baz› çoklu konjenital anomali(MCA) modelleri/iliflki/<br />
sekanslar(örnek, 22Q bitiflik gen lokusu) için delesyon analizlerinide<br />
içeren normal <strong>fetal</strong> karyotip<br />
4. Operasyon s›ras›nda veya postnatal morbidite/mortaliteyi<br />
etkileyebilecek di¤er ciddi konjenital anomalilerin bulunmamas›<br />
5. Maternal medikal, cerrahi, veya genetik kontraendikasyonun<br />
bulunmamas›<br />
6. Anestezi riskinin bulunmamas›<br />
EXIT Do¤um (Plasental Bypass ile<br />
Maternal-Fetal Cerrahi)<br />
1. Gebelik haftas› 32 haftadan büyük<br />
2. Solunum ile ilgi <strong>fetal</strong> anomaliler: trakeal obstruksiyon ve boyun,<br />
mediasten veya akci¤er kitleleri (s›kl›kla izole)<br />
3. Normal <strong>fetal</strong> karyotip<br />
4. Maternal medikal, cerrahi veya genetik kontraendikasyonun<br />
bulunmamas›<br />
5. Anestezi riskinin bulunmamas›<br />
BPS, bronkopulmoner sekestrasyon; CCAM, konjenital kistik adenomatoid malformasyon;<br />
SCT, sakrokoksigeal teratom.BPS, bronkopulmoner sekestrasyon; CCAM,<br />
konjenital kistik adenomatoid malformasyon; SCT, sakrokoksigeal teratom.
KISIM<br />
815<br />
4<br />
MATERNAL HASTALIKLAR
816 K›s›m 4 MATERNAL HASTALIKLAR<br />
Bölüm 28<br />
Tan›mlamalar<br />
G‹R‹fi<br />
UTER‹N SERV‹KS‹N<br />
SONOGRAF‹K ‹NCELENMES‹<br />
Sonia S. Hassan ● Tinnakorn Chaiworapongsa ● Edi Vaisbuch<br />
● Maria-Teresa Gervasi ● Roberto J. Romero<br />
1. Servikal huni: huni servikal kanal›n üst k›sm›n›n genifllemesi<br />
olarak tan›mlanm›flt›r.<br />
2. Servikal uzunluk: uterus serviksinin internal ve eksternal<br />
osu aras›ndaki mesafe, endoservikal kanal<br />
olarak da bilinir.<br />
3. Servikal olgunlaflma: serviks k›vam›, efasman ve dilatasyonda<br />
de¤iflikliklere yol açan, spontan do¤um<br />
öncesinde ortaya ç›kan anatomik, biyofizik ve biyokimyasal<br />
süreçtir.<br />
4. Çamur: serviksin transvajinal sonografik incelemesinde<br />
internal servikal osa yak›n amniyotik s›v›n›n<br />
partiküllü saptanmas›d›r.<br />
Uterus serviksi normal gebeli¤in devam›nda ve do¤umda<br />
önemli rol oynamaktad›r. Bu nedenle, “servikal yetersizlik,” 1<br />
preterm eylem, anormal term do¤um 2 gibi s›k görülen obstetrik<br />
komplikasyonlarda servikal hastal›klar suçlanmaktad›r.<br />
Gebelikte zamans›z servikal efasman ve dilatasyonun fizyoloji<br />
ve patolojisi tam olarak anlafl›lamam›flt›r. ‹kinci trimesterde<br />
serviks dilatasyonunun tan›s› ve tedavisi zordur ve araflt›rmac›<br />
ve klinisyenler aras›nda farkl› görüfller mevcuttur.<br />
Normal gebelik sürecinin ço¤unda fetusun büyüklü¤ündeki<br />
art›fla ve uterusun büyümesine ra¤men serviks sert ve<br />
kapal›d›r. Gebeli¤in sonunda ve do¤umda serviksin k›vam›<br />
de¤iflir (yumuflar), k›sal›r (efase olur) ve fetusun ç›kabilmesi<br />
için dilate olur. Eylem, do¤um ve postpartum dönem uterus<br />
serviksinde dramatik de¤iflikliklerle birliktedir. 3-10 Servikal<br />
olgunlaflma terimi, serviksin k›vam›, efasman ve dilatasyonda<br />
de¤iflikliklere yol açan, spontan do¤um öncesinde ortaya ç›kan<br />
anatomik, biyofizik ve biyokimyasal süreci tan›mlamaktad›r.<br />
Y›llarca inan›lan›n aksine, servikal olgunlaflma, servik-<br />
Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />
sin hücred›fl› matriks bileflenlerini etkileyen aktif metabolik<br />
bir süreçtir. Bu de¤ifliklikler serviksin dayan›kl›l›¤›n› art›r›r.<br />
Erken servikal olgunlaflma gebelik komplikasyonlara yol açabilir.<br />
Örne¤in, termde miyometriyal aktivasyondan önce servikal<br />
olgunlaflman›n gerçekleflmemesi (örn. art›fl uterin kontraklilite<br />
bafllang›c›nda) eylemin latent faz›n›n uzamas›na yol<br />
açabilir; preterm erken servikal olgunlaflma ikinci trimester<br />
spontan düflüklerine ve spontan preterm eylem ve do¤uma<br />
neden olur.<br />
GEBEL‹KTE SERV‹KAL DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹N<br />
F‹ZYOLOJ‹S‹<br />
Uterus serviksi temelde konnektif doku organ›d›r, düz kas<br />
hücreleri serviksin distal k›sm›n›n sadece %10-15’ini oluflturmaktad›r.<br />
11 Serviksin gebelik boyunca fetusu tutmas› geleneksel<br />
sfinkter mekanizmas›na ba¤l› de¤ildir. Asl›nda insan<br />
serviks parçalar›n›n düz kas kas›lmas›n› uyaran vazopressin<br />
ile perfüzyonu, daha çok kas içeren uterus istmus ve fundusa<br />
oranla daha hafif kontraktil cevaba yol açar. 12<br />
Gebelikte uterus serviksinin normal ifllevinin büyük<br />
oranda konnektif doku metabolizmas›na ba¤l› oldu¤u<br />
anlafl›lm›flt›r. Bu doku hücrelerin etraf›ndaki ekstraselüler<br />
matriks taraf›ndan oluflturulur. Ekstraselüler matriksin ana<br />
bileflenleri kollajen, proteoaminoglikan, elastin ve fibronektin<br />
gibi de¤iflik glikoproteinlerdir. 11 Fibröz ba¤ dokusunun<br />
gerilim gücünü belirleyen kollajen, ekstraselüler matriksin en<br />
önemli bilefleni olarak kabul edilmektedir. Gebelikte servikal<br />
karakteristiklerin de¤iflimi kollajen içerik ve metabolizmas›na<br />
ba¤l›d›r. 13 Proteoaminoglikanlar da serviks fizyolojisinde<br />
suçlanm›flt›r. Dekorin proteoglikan›n›n kollajene yüksek afinitesi<br />
vard›r ve kollajen fibrillerinin yüzeyini kaplar, onlar›<br />
sabitler ve daha kal›n kollajen bantlar› ve lifleri oluflmas›n›<br />
sa¤lar. Gebelik olmayan durumda en çok bulunan proteoglikan<br />
dekorindir, gebelik durumunda biglikand›r. 14
Servikal Olgunlaflma<br />
Gebelikte, eylemde ve do¤umda servikal de¤ifliklikten sorumlu<br />
biyokimyasal olaylar flunlard›r, olgunlaflmam›fl servikse<br />
oranla (1) kollajen lif s›ralanmas›nda azalma, (2) kollajen çözünürlü¤ünde<br />
art›fl, (3) artm›fl kollajenolitik aktivite (kollajenaz<br />
ve lökosit elastaz), (4) artm›fl interlökinler (IL-1, IL-8, tümör<br />
nekroz faktörü α) ve (5) artm›fl matriks metalloproteinazlar›<br />
[MMPler] (matriks y›k›c› enzimler), MMP-1 ve<br />
MMP-8. 6,7,11,15<br />
Peterson ve Uldbjerg 16 “servikal yetersizlik” öyküsü olan<br />
gebe olmayan kad›nlarla, gebe kad›nlar›n servikal kollajen<br />
içeri¤ini karfl›laflt›rm›fllard›r. Servikal yetersizlik, “öykü hariç<br />
di¤er servikal yetersizlik nedenleri olmaks›z›n 12. gebelik haftas›ndan<br />
sonra geç spontan abort ve preterm do¤um” olarak<br />
tan›mlanm›flt›r. Servikal yetersizlik öyküsü olan hastalarda<br />
normal do¤um yapanlara k›yasland›¤›nda daha düflük servikal<br />
hidroksiprolin konsantrasyonu ve daha yüksek oranda<br />
ekstrakte edilebilir kollajen vard›r (kollajen çözünürlü¤ünü<br />
gösterdi¤i düflünülmektedir). Ayr›ca, do¤um yapm›fl kad›nlarda<br />
serviksin hidroksiprolin içeri¤i nulligravid ve nullipar<br />
kad›nlara göre önemli düzeyde düflüktür. Yazarlar servikal<br />
yetersizli¤i olan kad›nlar›n saptanmas›nda 0.9 duyarl›l›k ve<br />
0.8 özgünlükle hidroksiprolin eflik de¤er düzeyini 13 mg olarak<br />
tan›mlam›fllard›r. 16<br />
Liggins servikal olgunlaflmay› ilk enflamatuvar süreçlere<br />
benzetmifltir. 17 Bu kavram serviks biyolojisi araflt›rmalar›n›<br />
etkilemifltir. Bununla beraber, yeni gözlemler servikal olgunlaflmada<br />
enflamasyonun önemine karfl› ç›kmaktad›r. 9,10,18,19<br />
Sakamoto ve ark. 9 servikal olgunlaflman›n derecesi ile servikal<br />
dokudaki IL-8 konsantrasyonlar› aras›nda iliflki olmad›¤›n›<br />
göstermifllerdir (servikal dokudaki IL-8 düzeyleri eylem ve<br />
do¤umda artmas›na ra¤men).<br />
Word ve ark. 10 uterin kontraksiyonlara ra¤men termde<br />
sert esnek olmayan serviks nedeniyle do¤umun gerçekleflmedi¤i<br />
hayvan modeli bildirmifllerdir. Bu dokuya nötrofil ve<br />
makrofaj infiltrasyonuna ra¤men servikal olgunlaflma gerçekleflmez<br />
(farelerde 6. kromozomda transgen insersiyonu<br />
bulunur). 10 Timmons ve Mahendroo 18 enflamatuvar hücre<br />
ak›n›n›n servikal olgunlaflman›n bafllat›lmas›nda esas düzenleyici<br />
olay oldu¤una, steroid 5 α redüktaz tip 1 olmayan fareleri<br />
(Srd5a1 – / – ) kullanarak karfl› ç›km›fllard›r. Araflt›rmac›lar,<br />
servikal olgunlaflma için tipik enflamatuvar cevap aktivasyonu<br />
gerekmedi¤ini bulmufllard›r, çünkü makrofajlar, eozinofiller<br />
ve myeloperoksidaz aktivitesi servikal olgunlaflma sürecinde<br />
artmaz. Do¤umdan önce nötrofil say›lar›n›n azalmas›,<br />
do¤um zamanlamas› ya da baflar›s›na etkisi yoktur. Yazarlar,<br />
normal servikal olgunlaflman›n tipik enflamatuvar yan›t gerektirmedi¤ini<br />
öne sürmüfllerdir ve do¤umdan sonra servikal<br />
remodelling için haz›rl›k aflamas›nda, hyaluronan ve di¤er<br />
hücred›fl› matriks bileflenlerinin (kollajen) kald›r›lmas› için<br />
enflamatuvar hücrelerin geldi¤ini ifade etmifllerdir. 18 Term<br />
Bölüm 28 Uterin Serviksin Sonografik ‹ncelenmesi<br />
817<br />
gebelerde olgunlaflm›fl ve olgunlaflmam›fl serviks dokusunun<br />
mikroarray analizi, enflamasyonla iliflkili genlerin farkl› ekspresyon<br />
göstermedi¤ini do¤rulam›flt›r. 19 Gen ontoloji analizi,<br />
servikal olgunlaflman›n özel biyolojik ifllemler (hücre adezyonu,<br />
hareketin düzenlenmesi) ve metabolik fonksiyonlarla<br />
(fosfat transferi) iliflkili oldu¤unu göstermifltir. Yolak analizleri<br />
fokal adezyon, ekstraselüler matriks (ECM) reseptör iliflkisi,<br />
hücre iletiflimi ve hücre adezyon molekül yollar›n›n rol<br />
ald›¤›n› saptam›flt›r. 19<br />
Bir çok kan›t steroid hormonlar›n servikal olgunlaflmadaki<br />
rolünü desteklemektedir, bu kavram›n önemli klinik sonuçlar›<br />
vard›r. Bu kan›tlar: (1) 17 β-östradiolün intravenöz<br />
olarak verilmesi servikal olgunlaflmay› uyar›r, 6 (2) östrojen in<br />
vitro kollajen y›k›m›n› uyar›r, 6 (3) progesteron ve 17 β-östradiol<br />
uterin servikal fibroblastlarda metalloproteinaz doku inhibitörü<br />
yap›m›n› art›rarak ve kollajenaz ile stromelizin üretimini<br />
azaltarak kollajenolizi inhibe eder 20 ve (4) progesteron<br />
reseptör antagonisti verilmesi gebeli¤in ilk trimesterinde servikal<br />
olgunlaflmay› bafllat›r. 21 Bununla beraber, yeni deneysel<br />
kan›tlar, steroid hormonlar›n servikal olgunlaflmadaki rolünün<br />
daha karmafl›k oldu¤unu ortaya koymaktad›r. Örne¤in,<br />
kobaylarda servikal olgunlaflman›n serum progesteron düzeyleri<br />
azalmadan çok önce bafllamas›, bu türlerde progesteron<br />
ba¤›ms›z bir mekanizman›n servikal olgunlaflmay› bafllatabilece¤ini<br />
düflündürmektedir. 22 Gebe kad›nlara östrojen<br />
verilmesi her zaman servikal olgunlaflma ile sonuçlanmaz.<br />
Kobaylara östradiol ya da öncüsünün (androstenedion) verilmesi,<br />
progesteron düzeyleri yüksekse, servikal olgunlaflmaya<br />
yol açmaz. 22 Baflka bir kafa kar›flt›r›c› gözlem ise onapriston<br />
(servikal olgunlaflmay› uyaran progesteron reseptör antagonisti)<br />
ile tedavi edilmifl kobaylara östradiol verilmesi servikal<br />
olgunlaflmay› h›zland›r›r. Dolay›s›yla,cinsiyet steroidlerinin<br />
servikal olgunlaflmadaki kesin rolünün tespiti için ileri<br />
çal›flmalara ihtiyaç vard›r.<br />
Serviks Dilatasyonu<br />
Servikal olgunlaflman›n aksine, servikal dilatasyon sürecine<br />
ve do¤um sonu servikal remodellinge enflamatuvar hücre istilas›<br />
efllik eder. IL-8,CXCL1, CXCL2, CXCL3, CXCL5 ve<br />
CCL20 gibi kemokinler nötrofillerin servikse birikmesinden<br />
sorumludur. 5,7,17,23-33<br />
Gebelik ve do¤umdaki servikal de¤ifliklikler, fizyolojik ve<br />
biyokimyasal (yumuflama) olanlarla k›s›tl› de¤ildir, ultrason<br />
ile de¤erlendirilebilen anatomik de¤ifliklikleri de (efasman ve<br />
dilatasyon) kapsar.<br />
UTER‹N SERV‹KS‹N SONOGRAF‹K<br />
DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹<br />
Serviksin sonografik görüntülemesi, serviksin durumunu tufleye<br />
oranla daha az invazif, daha kesin ve objektif olarak de-<br />
¤erlendirir. Efasman (ya da servikal k›salma), internal os ana-
818 K›s›m 4 MATERNAL HASTALIKLAR<br />
tomisindeki de¤ifliklikler (hunileflme), endoservikal kanal dilatasyonu<br />
ve spontan ya da uyar›ya ba¤l› (transfundal bas›nç)<br />
de¤ifliklikler ultrason incelemesi ile tan›nabilir.<br />
Teknik ve Özellikler<br />
Serviks transabdominal, endovajinal ve transperineal yaklafl›mla<br />
incelenebilir. Biz serviksin optimal de¤erlendirmesi<br />
için endovajinal tekni¤i tercih ediyoruz. Probun servikse yak›nl›¤›<br />
ve yüksek frekansl› transdüser kullan›m› görüntü kalitesini<br />
art›rabilir. Transabdominal sonografide serviksin yeterli<br />
olarak görüntülenebilmesi için mesanenin dolu olmas›<br />
gerekir. Mesanenin afl›r› dolu olmas› servikse bas› yaparak<br />
yanl›fll›kla uzun gösterir. 34,35 Andersen’in 186 gebe kad›ndan<br />
elde etti¤i transabdominal servikal uzunluk ölçümleri endovajinale<br />
oranla daha uzundur (ortalama 5.2). Transabdominal<br />
ultrasonun aksine, endovajinal görüntülemede mesane<br />
dolulu¤una gerek yoktur.<br />
Endovajinal transdüser yoksa transperineal teknik kullan›labilir<br />
ve dolu mesane gerektirmez. 36-41 Transperineal sonografi<br />
ile servikal uzunluk hastalar›n %80’inde yeterli olarak<br />
izlenebilir ve ölçülebilir. Bununla beraber, vajende hava varsa,<br />
inceleme bilgi vermeyebilir. Bir çal›flmada servikal uzunluk<br />
aç›s›ndan endovajinal ve transperineal yöntemler aras›nda<br />
yüksek uyum saptanm›flt›r [s›n›flararas› korelasyon katsay›s›<br />
0.83 (%95 güven aral›¤› 0.79-0.86)]. Meijer-Hoogeveen<br />
ve ark. 41 yeni bir çal›flmada transvajinal sonografik görüntüleme<br />
transperineale göre daha tercih edilebilir oldu¤unu bildirmifllerdirir.<br />
Hertzberg ve ark. 39 14 ile 38.2 gebelik haftalar›<br />
aras›ndaki 64 gebeyi transvajinal ve transperineal ultrason<br />
ile prospektif olarak de¤erlendirmifllerdir. Araflt›rmac›lar taraf›ndan<br />
transvajinal sonografi uygulamas›n›n transperineale<br />
tercih edilmesinin (p
Bölüm 29<br />
TROFOBLAST‹K HASTALIKLARIN<br />
SONOGRAF‹S‹<br />
Arthur C. Fleischer ● Howard W. Jones III ● Eugene C. Toy<br />
Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />
Tan›mlar<br />
1. Komplet mol: hidropik villuslar, trofoblastik proliferasyon<br />
ve <strong>fetal</strong> doku bulunmamas› ile karakterize<br />
gestasyonel trofoblastik hastal›k (GTH) tipidir. Karyotip<br />
genellikle tamam› paternal olan 46 XX’dir.<br />
2. Gestasyonel trofoblastik hastal›k: plasentadan kaynaklanan<br />
çeflitli hastal›klar› betimlemektedir. En s›k<br />
görüleni mol hidatiformdur.<br />
3. Gestasyonel trofoblastik neoplazi: Lokal invazyon<br />
ve/veya metastaz yetene¤ine sahip oluflumlard›r ve<br />
invaziv mol, gestasyonel koryokarsinom ve plasental<br />
site tümörlerini kapsamaktad›r.<br />
4. Parsiyel mol: <strong>fetal</strong> doku veya <strong>fetal</strong> eritrositlerin bulundu¤u<br />
bir gestasyonel trofoblastik neoplazidir.<br />
Karyotip genellikle, hem maternal hem de paternal<br />
kaynakl› 69XXX veya 69XXY’dir.<br />
G‹R‹fi<br />
Gestasyonel trofoblastik hastal›k (GTH) plasentadan kaynaklanan<br />
çeflitli hastal›klar› betimlemektedir. En s›k görüleni<br />
mol hidatiformdur. Gestasyonel trofoblastik neoplazi<br />
(GTN), lokal invazyon ve/veya metastaz yetene¤ine sahip<br />
oluflumlar› tan›mlamaktad›r ve ve invaziv mol, gestasyonel<br />
koryokarsinom ve plasental site tümörlerini kapsamaktad›r. 1<br />
Birleflik Devletler’de mol hidatiform insidans› yaklafl›k 1000<br />
ile 1200 gebelikte 1’dir. Mol tahliyesinin ard›ndan yaklafl›k<br />
%20 habis sekel ortaya ç›kmaktad›r. Gestasyonel koryokarsinom<br />
20,000 ile 40,000 gebelikte 1 ortaya ç›kmaktad›r. Bu hastal›klar<br />
s›k olmamas›na ra¤men, GTH’l› kad›nlar gebelik için<br />
tetkik edilirken ya da kanamayla acile baflvurduklar›ndan hemen<br />
her zaman yap›lan ilk görüntüleme yöntemi sonografidir.<br />
1<br />
Gestasyonel trofoblastik hastal›klar, ovumun bir ya da<br />
daha fazla sperm taraf›ndan normal veya anormal flekilde fertilizasyonu<br />
ile ortaya ç›kt›¤› düflünülen bir hastal›klar grubudur.<br />
Bu, over ya da testisten kaynaklanabilen ve fertilizasyonla<br />
veya önceki gebelik durumu ile iliflkisiz gestasyonel olmayan<br />
koryokarsinom tiplerinin tersidir. Trofoblastik neop-<br />
Bölüm 29 Trofoblastik Hastal›klar›n Sonografisi 849<br />
lazmlar, geliflen blastokistin trofoblastik elemanlar›ndan kaynaklanmaktad›r<br />
ve böylece alt›ndaki dokulara yay›labilme,<br />
insan koryonik gonadotropini sentezleyebilme gibi özelleflmifl<br />
yeteneklerini korumaktad›r.<br />
Gestasyonel trofoblastik hastal›kta sonografinin ana rolü<br />
mol hidatiform tan›s›n›n koyulmas›d›r. 2 Hidropik villuslar›n<br />
karakteristik sonografik görüntüsü molar gebeliklerin ço¤unda<br />
izlenmektedir. Malign trofoblastik hastal›kta sonografi,<br />
seri β−hCG ölçümlerine önemli bir yard›mc› yöntem olarak<br />
kabul edilmektedir. Sonografi ile, bazen, uterusun trofoblastik<br />
doku taraf›ndan invazyonunu göstermek mümkündür. 3<br />
Tümörün tedaviye yan›t›n›n takip edilmesi için de kullan›labilmektedir<br />
ve di¤er metastatik alanlar›n varl›¤› saptanabilir. 4<br />
Renkli Doppler sonografi miyometriyumdaki anormal kan<br />
ak›m› alanlar›n›n saptanmas›na olanak sa¤lamakta ve kemoterapinin<br />
etkinli¤inin izlenmesinde bir yöntem olarak kullan›labilmektedir<br />
(fiekil 29-1). 5<br />
Gestasyonel trofoblastik hastal›k farkl› flekillerde s›n›fland›r›lm›flt›r<br />
(Tablo 29-1). ‹lk s›n›fland›rma histopatolojik<br />
ölçütlere dayanmaktayd›. Günümüzde, hCG takibinin kullan›lmas›yla,<br />
hastalar klinik evreleme sistemine göre s›n›fland›r›lmaktad›r.<br />
Farkl› s›n›fland›rma sistemlerinin kullan›lmas›,<br />
hekimler aras›ndaki sonografik grupland›rma ile iliflkili fikir<br />
uyuflmazl›klar›na olas›l›kla katk›da bulunmaktad›r. Bu bölümde,<br />
patolojik ve klinik s›n›flamalarla ilgili olarak farkl›<br />
GTH flekillerinin ultrasonografik özellikleri sunulmaktad›r.<br />
‹nvaziv mol ve koryokarsinomun sonografik görüntüleri<br />
benzer oldu¤undan ayn› bafll›k alt›nda sunulmufltur. Buna<br />
göre, konunun tart›flma k›sm› iki ana GTH bölümüne ayr›lm›flt›r:<br />
molar gebelikler ve habis GTH. Sadece ultrasonografik<br />
görüntülerine göre farkl› gestasyonel trofoblastik hastal›klar›n<br />
patolojik tiplerinin ayr›m› zor olsa da, klinik, laboratuvar<br />
ve sonografi bulgular›n›n birleflimi, mevcut trofoblastik<br />
hastal›¤›n tipi ve yay›l›m›n› genellikle belirlemektedir.<br />
SINIFLANDIRMA CETVEL‹<br />
Histopatolojik<br />
Bu s›n›fland›rma histopatolojik ölçütlere göre trofoblastik<br />
hastal›klar›, hidatiform mol, invaziv mol ( koryoadenoma<br />
destruens), koryokarsinom, plasental site trofoblastik tümör<br />
alt tiplerine ay›r›r.
850 K›s›m 4 MATERNAL HASTALIKLAR<br />
fiekil 29-1. Parsiyel molün renkli Doppler sonogram› (RDS) A: Noktasal hipoekoik alanlarla yayg›n plasenta kal›nlaflmas› gösteren transvajinal sonogram.<br />
B: Ayn› hastan›n molar dokuda artm›fl ak›m gösteren transabdominal RDS incelemesi. C: B’deki alan›n düflük impedans-yüksek diyastolik ak›m gösteren transabdominal<br />
RDS incelemesi. D: B ve C’deki alan›n transvajinal RDS incelemesi.<br />
Tablo 29-1<br />
Patolojik Klinik<br />
GESTASYONEL TROFOBLAST‹K<br />
HASTALIKLARIN<br />
SINIFLANDIRMA fiEMALARI<br />
Mol hidatiform Mol gebeli¤i<br />
Komplet Komplet<br />
Parsiyel Parsiyel<br />
Fetus ile birlikte Fetus ile birlikte<br />
‹nvaziv mol (koryoadenoma Malign, metastatik olmayan<br />
destruens) trofoblastik hastal›k<br />
Koryokarsinom Malign, metastatik<br />
trofoblastik hastal›k<br />
Kaynak: Adapted with permission from Jones H III. In: Jones H Jr, Jones S, eds.<br />
Novak’s Textbook of Gynecology, 10th ed. Baltimore: Williams & Wilkins; 1981;<br />
659–689.<br />
Hidatiform mol, veziküllü yap›lar oluflturacak flekilde,<br />
koryon villuslar›n›n belirgin olarak ödemli ve büyümüfl olmas›<br />
ile tan›mlanmaktad›r. Sonografik olarak saptanmas›na<br />
olanak sa¤layan özellik veziküllerdir. Bu de¤iflikliklere villus<br />
kan damarlar›n›n kayb› ve villusu çevreleyen trofoblastlar›n<br />
(sitotrofoblast ve sinsityotrofoblast) proliferasyonu efllik eder<br />
(fiekil 29-2). Ço¤alan trofoblastlar›n yo¤un oldu¤u mollerin<br />
habis olma ihtimali daha fazla olsa da, histolojik görüntüye<br />
dayanarak molün malignite potansiyelini do¤ru olarak kestirmek<br />
mümkün de¤ildir. Komplet mollerin yaklafl›k %20’sini<br />
invaziv mol ya da koryokarsinom gibi habis bir sekel takip<br />
etmektedir. 6 Histopatolojik ölçütlere göre daha ileri bir s›n›flaman›n,<br />
mol gebeli¤inin habis hastal›¤›n ortaya ç›kacak<br />
%20’sinin belirlenmesinde do¤ru bir prognostik gösterge oldu¤u<br />
kan›tlanamam›flt›r. 7
fiekil 29-2. Hidatiform molün mikroskopik görüntüsü. Büyük avasküler<br />
ödemli villuslara ve ince s›n›r yapan proliferatif trofoblastik hücrelere dikkat<br />
ediniz.<br />
‹nvaziv mol (koryoadenoma destruens) miyometriyuma<br />
invazyonun oldu¤u trofoblastik hastal›¤› tan›mlamak için<br />
kullan›lan terimdir. Makroskopik olarak veziküler yap› korunmufltur<br />
(fiekil 29-3). Mikroskopik incelemede miyometriyumu<br />
invaze eden ödemli villuslar saptan›r. Ço¤unlukla geri<br />
kalan villuslarda belirgin trofoblastik ço¤alma mevcuttur.<br />
Villuslar›n altta yatan miyometriyumu invaze etti¤i yerde bir<br />
miktar kanama oluflur. Bununla beraber, nekroz yoktur. Günümüzde<br />
trofoblastik hastal›¤›n tedavisinde histerektomi nadiren<br />
kullan›lmaktad›r. Bu nedenle invaziv molün tan›s› nadiren<br />
cerrahi patolojiye dayanarak koyulur.<br />
Koryokarsinom villus yap›s›n›n olmamas› ile karakterizedir.<br />
Mikroskopik incelemede sitotrofoblast ve sinsityal trofoblastlar›n<br />
proliferasyonunun oldu¤u ileri derecede habis<br />
trofoblast tabakalar› gözlenir (fiekil 29-4). Koryokarsinomun<br />
baflka bir ay›r›c› özelli¤i olan kanama ve nekroz alan› vard›r.<br />
Koryokarsinom tüm GTH’lar›n yaklafl›k %5’ini oluflturur. 7<br />
En s›k metastazlar lokal pelvik ve akci¤er metastazlar›d›r, an-<br />
fiekil 29-3. Koryokarsinom. Büyük büyütmede pleomorfik trofoblastik<br />
hücre tabakalar› görülmektedir. Villus yoktur.<br />
Bölüm 29 Trofoblastik Hastal›klar›n Sonografisi<br />
cak karaci¤er, beyin, böbrek ve barsak metastazlar› da ortaya<br />
ç›kabilir.<br />
Plasental site trofoblastik tümörler (PSST) oldukça nadirdir<br />
ve plasenta yap›flma alan›ndan geliflir, sinsityal endometrite<br />
benzer. Miyometriyum trofoblast hücreleri taraf›ndan<br />
invaze edilir ve s›kl›kla damar invazyonu görülür. ‹nsan<br />
koryonik gonadotropin düzeyleri düflüktür, oysa hücreler taraf›ndan<br />
insan plasental laktojeni salg›lan›r. Di¤er GTN tipleri<br />
kemoterapiye yan›t verirken, PSST’ler medikal tedaviye<br />
yan›ts›zd›r ve histerektomi ile tedavi edilir. 1<br />
Klinik Yönleri<br />
851<br />
fiekil 29-4. ‹nvaziv molde miyometriyumun veziküler doku taraf›ndan<br />
perforasyonu.<br />
hCG ölçümü ile hastalar›n dikkatli bir flekilde takibi ve kemoterapinin<br />
cerrahi yerine ana tedavi yöntemi olmas›, histopatolojik<br />
s›n›fland›rman›n yerini daha pratik olan klinik<br />
GTH s›n›fland›rmas›na b›rakmas›na sebep olmufltur. Bu klinik<br />
s›n›fland›rma halen, hem komplet hem de parsiyel tip hidatiform<br />
molleri içermektedir.<br />
2000 FIGO evrelemesinde tan›mland›¤› gibi, plato çizen<br />
ya da artan hCG düzeylerinde oldu¤u gibi, koryokarsinom ya<br />
da invaziv mol patolojik tan›s› alan hastalarda da habis GTH<br />
düflünülür. Hastalar sadece hidatiform mol patolojik tan›s›na<br />
dayanarak habis GTH olarak s›n›fland›r›lmazlar; bu hastalar<br />
habis klinik seyir gösterebilir veya göstermeyebilir. 4 Habis<br />
GTH’l› hastalar ek olarak metastatik ve metastatik olmayan<br />
gruplara ayr›l›r. Trofoblastik hastal›¤› bulunan olgular›n tedavisinde<br />
klinik deneyim ile, metastatik hastal›¤› bulunan bir<br />
grup ayr›ca yüksek riskli olarak tan›mlanm›flt›r. 8,9 Bunlar, karaci¤er<br />
ya da beyin metastazl› hastalar, tedaviden önce 40,000<br />
mIU/mL’den yüksek bHCG düzeyi, tedavi bafllanmas› ile gebelik<br />
aras›ndaki sürenin 4 aydan fazla olmas›, önceki kemoterapi<br />
baflar›s›zl›¤› ve term gebelik sonras› geliflen trofoblastik<br />
hastal›kt›r. 10 Bu yüksek riskli hastalar›n takibinde özellikle<br />
dikkatli radyolojik ve sonografik de¤erlendirme gereklidir.
Bölüm 30<br />
Tan›mlamalar<br />
POSTPARTUM ULTRASON<br />
1. Endomiyometrit: endometriyum ve miyometriyumu<br />
kapsayan puerperal enfeksiyondur, genellikle gram<br />
negatif enterik bakterileri ve anaerobik bakterileri<br />
içeren çoklu bakteriyel organizmalarca oluflturulur.<br />
Hastada genellikle atefl, uterin hassasiyet bulunur ve<br />
sezaryen yap›lm›flt›r.<br />
2. Hepatik subkapsüler hematom: karaci¤er kapsülünün<br />
gerilmesine sebep olan karaci¤er parenkimi içine<br />
olan kanamad›r. Bu durum preeklampsinin bir komplikasyonu<br />
olup hastay› hematom rüptürü ve<br />
kanama aç›s›ndan riske sokar.<br />
3. Over ven trombozu: gonadal veni de içeren pelvik<br />
venlerde genellikle enfekte trombüsün (p›ht›)<br />
bulundu¤u bir durumdur. Hasta genellikle atefl, yan<br />
a¤r›s› ile baflvurur ve palpabl pelvik kitlesi olabilir.<br />
4. Plasenta akreata: plasentan›n endometriyumun<br />
desidua tabakas›na anormal penetrasyonu sonucu<br />
plasentan›n uterusa anormal yap›flmas›d›r. Bu<br />
durum geçirilmifl sezaryen say›s› ile artmaktad›r.<br />
5. Postpartum kanama: vajinal do¤um sonras› 500<br />
mL’den, sezaryenden sonra 1000mL’den fazla olan<br />
kanamad›r. Erken postpartum kanama do¤umdan<br />
24 saat önce, geç postpartum kanama do¤umdan 24<br />
saat sonra anlam›na gelir.<br />
6. Lohusal›k: do¤umdan sonra postpartum 6. haftaya<br />
kadar olan süredir.<br />
7. Plasenta retansiyonu: tipik olarak kanama ve enfeksiyona<br />
yol açacak flekilde uterusta belli bir miktar<br />
koryonik villus ve gebelik ürününün kalmas›d›r.<br />
G‹R‹fi<br />
Gebelik süresince bir çok fizyolojik de¤ifliklik meydana gelir,<br />
vajinal veya sezaryen de olsa do¤um sonras› bu de¤ifliklikler<br />
h›zl› bir flekilde geriye döner. Bu geriye dönüfl süreci do¤um<br />
sonras› 6 hafta olan lohusal›kta olur. 1972’de Robinson ilk<br />
kez postpartum pelvik organlar›n görüntülenmesinde tan›sal<br />
ultrasonun kullan›m›n› tarif etmifllerdir. 1 O zamandan beri<br />
Eugene C. Toy<br />
Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />
Bölüm 30 Postpartum Ultrason 859<br />
postpartum anatomik yap›lar›n tan›s›nda özellikle enfeksiyon,<br />
kanama ya da plasenta retansiyonu flüphesi gibi durumlarda<br />
önemli rol oynamaya devam etmektedir; görüntüleme<br />
gerektiren durumlar, sebat eden postpartum endomiyometrit,<br />
pelvik abse, plasenta parçalar›n›n retansiyonu, uterus,<br />
mesane, periton flebi ya da bat›n duvar› hematomlar›d›r.<br />
Postpartum kad›nlar›n %5 ila %10’unda bu komplikasyonlar<br />
görülebilir. 2<br />
Bu bölüm, özellikle pelvik organlar olmak üzere, üriner<br />
sistem, hepatobilier sistem ve damarlanmay› da içerecek flekilde,<br />
lohusal›k sürecindeki normal ve patolojik sonografik<br />
bulgular› incelemektedir. Varyasyonlar, normal anatomi, gebelikle<br />
ilgili de¤ifliklikler ve çeflitli hastal›klardaki ortaya ç›kan<br />
bozukluklar gözden geçirilmifltir.<br />
J‹NEKOLOJ‹K ORGANLAR<br />
Normal Anatomi<br />
Uterus<br />
Gebe olmayanda uterus yaklafl›k 8 cm uzunlukta orta hat yerleflimlidir.<br />
Uterus büyüklü¤ü pariteden ya da leiomiyom ve<br />
adenomiyozis gibi patolojik durumlardan etkilenebilir. 3 Uterus<br />
termde gebelik öncesi a¤›rl›¤› olan 140 g’dan 1 kg’a ulafl›r;<br />
termde uterus kan ak›m› 50 mL/dk’dan 500 mL/dk’a yükselir.<br />
2 Lohusal›kta uterus hücre y›k›m› olmaks›z›n belirgin olarak<br />
küçülür; bunun yerine doku s›v›s› ve kontraktil proteinlerin<br />
kayb› ve emilimi ile hücre boyutlar›nda küçülme olur.<br />
Benzer flekilde, hayvan modelleri hücresel yap›lanman›n doku<br />
nekrozu olmaks›z›n programl› flekilde sitoplazma ve kollajenin<br />
parçalanmas› ile oldu¤unu göstermektedir. Beklenen<br />
uterus büyüklü¤ünün bilinmesi ultrason bulgular›n›n yorumlanmas›nda<br />
esast›r (fiekil 30-1). Uterus involusyonunun<br />
en h›zl› gerçekleflti¤i zaman, boyutta yaklafl›k %50 küçülmenin<br />
görüldü¤ü postpartum ilk 2 haftad›r. 4-7 Wachsberg ve<br />
ark. 6 postpartum uterusun do¤umdan sonra 6 ila 8 haftada<br />
normale döndü¤ünü göstermifllerdir. Bu araflt›rmac›lar, uterus<br />
kontraksiyonlar› ve mesane dolulu¤unun ölçümleri etkileyebilece¤ini<br />
bildirmifllerdir. Do¤um flekli postpartum uterus<br />
boyutlar›n› etkilemez.
860 K›s›m 4 MATERNAL HASTALIKLAR<br />
fiekil 30-1. Do¤umdan 12 saat sonra (A1 ve 2) ve 36 saat sonra (B1 ve 2) regrese olan normal uterusun sonografik görüntüleri. Transabdominal sonografi<br />
ile longitudinal ve transvers kesitler gösterilmifltir. (A1)’deki endometriyal çizgi mesane boyutuna ve sakruma ba¤l› aç›lanma göstermektedir.<br />
Postpartum uterus h›zla küçülür. 4<br />
• 24. saat: U 17.5 cm x G 12.3 cm x ön arka (ÖA) 9.0 cm;<br />
endometriyal ÖA kavite=1.2 cm<br />
• 1. hafta: U 12.9 cm x G 11.3 cm x ÖA 8.7 cm; endometriyal<br />
ÖA kavite=1.3 cm<br />
• 2. hafta: U 11 cm x G 7.7 cm x ÖA 7.8 cm; endometriyal<br />
ÖA kavite=1.0 cm<br />
Postpartum miyometriyum gebeli¤e ba¤l› de¤iflikliklerle<br />
iliflkili heterojen eko gösterir:artm›fl damarlanma, ödem ve<br />
s›v› içeri¤inin çözünmesi gibi. Damarlanma genellikle do¤um<br />
sonras› 3 ila 4 hafta gibi k›sa bir sürede geriye döner (bak›n›z<br />
fiekil 30-2), vasküler kanallar gebelik öncesi görüntüsüne döner.<br />
6 Uterus fibroidleri genellikle heterojen görüntüyü bozar.<br />
Erken lohusal›k döneminde endometriyal kal›nl›k 2<br />
cm’den ince ve düzenlidir. Varyasyanlar olabilir. Örne¤in,<br />
normal postpartum uteruslar›n bir ço¤unda az miktarda s›v›<br />
izlenebilir ve patolojik olarak kabul edilmemelidir. Ayr›ca,<br />
endometriyal-miyometriyal bileflke de¤iflken olabilir, s›n›rlar›<br />
net ve düzenli olabilir ya da düzensiz ve heterojen olabilir.<br />
Sonografinin postpartum uterusta en önemli rollerinden biri<br />
kalan plasenta ve gebelik ürünlerini saptamakt›r. Artm›fl en-
Chapter 30 Postpartum Ultrasound<br />
fiekil 30-2. ‹nvolüsyona u¤rayan uterusta erken dönemde büyük vasküler kanallar longitudinal (A) ve transvers (B) kesitlerde gösterilmifltir. Bu kanallar zamanla<br />
kapan›r.<br />
dometriyal kal›nl›k (transabdominal sonografide ön arka<br />
çap>2.5cm) s›kl›kla hipotonik uterus ya da plasenta retansiyonu<br />
ile iliflkilidir. Kan p›ht›lar›n› plasenta parçalar›ndan<br />
ay›rt etmek s›kl›kla zordur; bununla beraber, postpartum kanaman›n<br />
varl›¤›nda uterin kavitedeki ekojen kitle, plasenta<br />
retansiyonu aç›s›ndan oldukça güçlü bir kan›tt›r. 9,10 Deans ve<br />
Dietz 11 prospektif olarak 94 postpartum kad›n üzerinde çal›flma<br />
yapm›fllar ve normal uterus bulgular› ile klinik seyri iliflkilendirmifllerdir<br />
ve sonografik bulgular›n› üst ve alt uterus<br />
olarak ay›rm›fllard›r. Üst uterin segmentin ortalama kal›nl›¤›<br />
13.8 mm ve ortalama hacmi 35.6 cm 3 ve alt segment/servikal<br />
alan ortalama 54.8 cm 3 olmak üzere daha fazla kütleye sahiptir.<br />
Endometriyal eko görüntüsü uterus büyüklü¤üne ve<br />
postpartum olufluna göre de¤iflir.<br />
Vulva, Vajen ve Pararektal Boflluk<br />
Vajen, vulvar vestibülden uterusa uzanan içi bofl müsküler<br />
bir tüptür. Vajenin alt üçte biri ürogenital diyafram ve pelvik<br />
diyaframa yaslan›rken, vajenin üst ve orta üçte biri levator<br />
ani ve kardinal ba¤larla desteklenir. Vajen do¤um eylemi s›ras›nda<br />
belirgin derecede genifllemektedir. Vajen laserasyonlar›<br />
ya da vajene komflu kan damarlar›nda hasar meydana gelebilir.<br />
Operatif vajinal do¤um yapan kad›nlarda ya da plasenta<br />
dekolman› gibi durumlarla iliflkili koagülasyon bozuklu¤u<br />
olan hastalarda, vulvar, vajinal hematomlar seyrek de-<br />
¤ildir. Ultrason vajinal hematomun s›n›rlar›n›n belirlenmesine<br />
yard›m edebilir, ancak muhtemelen manyetik rezonans<br />
görüntüleme (MRI) retroperitoneal alana uzan›m›n de¤erlendirilmesinde<br />
daha üstündür. 11 Ayr›ca, yönetimi genellikle<br />
klinik bulgular belirlemektedir.<br />
Benzer biçimde, distal vajen ve vulva hematomlar› paravajinal<br />
ya da pararektal bofllu¤a uzanabilir. Bu flekilde kad›nlar<br />
d›fla kanama veya hematom bulgular› olmaks›z›n bu po-<br />
861<br />
tansiyel boflluklara do¤ru ciddi kan kaybedebilirler. Anatomik<br />
bofllu¤un yap›s›na ba¤l› olarak ve genital yol hematomlar›n›n<br />
hassas olmas› sebebiyle bilgisayarl› tomografi (BT) ya<br />
da MR ile görüntüleme bu durumlar›n de¤erlendirilmesinde<br />
ultrasona üstündür.<br />
Genifl Ligament<br />
Genifl ba¤lar pelvik yan duvardan uterusa uzanan çift kat parietal<br />
peritondur. Uterus damarlar›n›, fallop tüplerini ve k›smen<br />
overleri sarar. Normal bir kiflide genifl ba¤lar sonografide<br />
kolayl›kla seçilemez. Yine de, genifl ligamentteki hematom,<br />
abse, s›v› kolleksiyonu ya da fibroid gibi patolojik durumlar<br />
kolayl›kla gözlenir (fiekil 30-3).<br />
fiekil 30-3. Uterus, tüpler ve overleri örten genifl ligamentin flematik<br />
görüntüsü. U, uterus; O, over; FT, fallop tüpü; TOV, tuboovaryen venler;<br />
BL, genifl ligament; IV, iliak venler; BP, kemik pelvis.(Reprinted with permission<br />
from Fleischer AC, Romero R, Manning FA et al, eds. The Principles and<br />
Practice of Ultrasonography in Obstetrics and Gynecology, 4th ed. Norwalk,<br />
CT: Appleton and Lange, 1990).
KISIM<br />
869<br />
5<br />
JiNEKOLOJiK<br />
SONOGRAFi
870 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAP‹<br />
Bölüm 31<br />
Tan›mlar<br />
TRANSABDOM‹NAL VE/VEYA<br />
TRANSVAJ‹NAL ULTRASONOGRAF‹ ‹LE<br />
PELV‹K K‹TLELER‹N ULTRASONOGRAF‹K<br />
DE⁄ERLEND‹RMES‹<br />
1. Adneksiyel: tüp ve oveR ile ilgili.<br />
2. KomplekS kitle: hem kistik hem solid komponetler<br />
içerir.<br />
3. Kistik kitle: içinde s›v› olan ve ince düzenli bir duvar›<br />
olan kitle.<br />
4. Solid kitle: orta k›sm› solid yap›da olan kitle.<br />
5. Torsiyon: adneksin kendi etraf›ndan dönmesi.<br />
Genelde kan ak›m›n›n bozulmas›na yol açar.<br />
G‹R‹fi<br />
Ultrasonografi, özellikle iyi huylu oldu¤u düflünülen birçok<br />
pelvik kitlenin ön de¤erlendirmesinde kullan›lan bir tan›<br />
yöntemidir. Bir pelvik kitlenin ultrasonografik özellikleri genellikle<br />
kesin bir histopatolojik tan› konmas›na izin vermese<br />
de ultrasonografi, pelvik kitleler için klinik aç›dan önemli parametreler<br />
sunmaktad›r. 1 Bu parametreler:<br />
1. Pelvik kitlenin varl›¤›n›n veya yoklu¤unun teyit edilmesi<br />
2. Kitlenin boyut, iç yap›s› ve s›n›rlar›n›n gösterilmesi<br />
3. Kitlenin orijininin ve di¤er pelvik yap›lar ile anatomik<br />
iliflkisinin saptanmas›<br />
4. Asit ve metastatik lezyonlar gibi malign hastal›klara<br />
ba¤l› anomalilerin varl›¤› veya yoklu¤unun saptanmas›<br />
5. Belirlenen pelvik kitlelerin aspirasyon veya biyopsileri<br />
için yol gösterme<br />
Belirli pelvik kitle tipleri de dahil olmak üzere bu parametrelerin<br />
her birinin üzerinde durulacakt›r. Bu bölüm, klinik<br />
aç›dan önemli parametrelerden spesifik lezyonlar›n de-<br />
¤erlendirilmesini kapsayan bir yelpazede pelvik kitlelerin ultrasonografik<br />
de¤erlendirme fleklini vurgulamak amac›yla<br />
haz›rlanm›flt›r.<br />
Ultrasonografi kullan›larak edinilen bilgiler, cerrahi müdahaleye<br />
karar vermede jinekolo¤u yönlendirmesi aç›s›ndan<br />
çok yararl›d›r. Genellikle, ortalama ebatlar› 5 cm’nin üzerinde<br />
Arthur C. Fleischer<br />
Dr. Özlem Ç›nar Dural, Dr. A. Cem ‹yibozkurt<br />
olan, düzensiz solid alanlar içeren veya ciddi miktarlarda interperitoneal<br />
s›v› içeren (20 ml’nin üzerinde) kitleler cerrahi müdahale<br />
gerektirir. 2 Benzer olarak, akut pelvik a¤r›ya sebebiyet<br />
veren pelvik kitleler de, adneksiyal torsiyon ile iliflkilendirilebilece¤inden<br />
acil cerrahi müdahale gerektirebilirler. 3 Buna karfl›n,<br />
4 ila 5 cm’den daha küçük olan ve tamamen kistik kitleler,<br />
boyutlar›ndaki muhtemel de¤iflikliklerin izlenmesi kayd›yla<br />
birkaç ay tekrarlayan ultrasonografiler ile gözlem alt›nda tutulabilir.<br />
Küçük adneksial kitleler (
SONOGRAF‹K PARAMETRELER<br />
Pelvik Kitlenin Varl›¤› veya Yoklu¤u<br />
Pelvik ultrasonografi, pelvik muayene esnas›nda palpe edilen<br />
veya flüphe edilen bir pelvik kitlenin varl›¤›n› saptamada<br />
önemli bir role sahiptir. Bu yöntem özellikle, yeterli pelvik<br />
muayene uygulanamayan veya muayene esnas›nda saptanan<br />
pelvik kitlenin belirgin olmad›¤› hastalarda çok faydal›d›r.<br />
Baz› kitlelerin muayene eden kiflinin parmak mesafesinin<br />
d›fl›nda olmas› sebebiyle ultrasonografi, elle yap›lan muayeneyle<br />
saptanamayan kitleleri belirleyebilmektedir. Bu gibi durumlarda,<br />
herhangi bir kitlenin varl›¤›n› veya yoklu¤unu saptamak<br />
için pelvik muayene ile efl zamanl› bir ultrasonografik inceleme<br />
yap›labilir. 10 Obez hastalarda uterus ve overin görüntülenmesi<br />
esnas›nda transvajinal sonografinin kullan›lmas› ise avantaj<br />
Bölüm 31 Transabdominal ve/veya Transvajinal Ultrasonografi ‹le<br />
Pelvik Kitlelerin Ultrasonografik De¤erlendirmesi<br />
871<br />
sa¤lamaktad›r. Esasen, normal overlerin saptanmas› için ultrasonografi<br />
kullan›m›n›n, postmenopozal kad›nlarda da elle muayeneden<br />
daha güvenilir oldu¤u öngörülmektedir. 11<br />
Peristaltizme ba¤l› ba¤›rsak anslar›ndaki hareketlilik, gerçek<br />
bir pelvik kitleyi ba¤›rsak anslar›n›n oluflturduklar›ndan<br />
ay›rmada çok faydal›d›r. Feçes ile dolu bir çekum, adneksiyal<br />
bölgedeki yap›fl›k omentum veya ya¤ dokusu varl›¤›nda da<br />
görülebilece¤i gibi, bazen solid bir adneksiyal kitleye benzeyebilir.<br />
Transvajinal ultrasonografi ise bu gibi durumlarda<br />
gerçek pelvik kitleleri ba¤›rsaklar taraf›ndan oluflturulanlardan<br />
ay›rmada yard›mc›d›r.<br />
Boyut ve Lokalizasyon<br />
Pelvis içindeki bir kitlenin yerinin belirlenmesi s›ras›nda uterus,<br />
santral bir nirengi noktas› görevi görür (fiekil 31-1). Uterusun<br />
içindeki ekojenik endometriyal katman ise, s›n›rlar›n›n<br />
fiekil 31-1. Tamamen kistik kitleler. A: Tamamen kistik bir kitlenin (RT OV, sa¤ over) longitudinal uzunlamas›na transabdominal ultrasonografisi. B:<br />
(A)’daki hasta, 1 ay sonra neredeyse tam bir rezolüsyon göstermekte. C: Kistik sa¤ adneksiyal kitlenin (+’lar aras›ndaki) transabdominal sonogram›. D: Sa¤<br />
over içerisinde ince duvarl› foliküler kistin görüldü¤ü, (C)’nin transvajinal sonogram› (TVS). Çevreleyen over dokusu (Okla gösterilen), kist taraf›ndan s›k›flt›r›lm›fl<br />
durumdad›r.
872 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAP‹<br />
fiekil 31-1. (Devam›) E: Peritoneal kist, sol overi (okla gösterilen) çevreleyen kistik dominant komponentli kitlenin transvers ultrasonografisi. F: Hidrosolpenkste<br />
tubal katlant›lar sonucu oluflan küçük intraluminal projeksiyonlu (okla gösterilen) kistik kitlenin transvajinal ultrasonografisi. G: Yer yer<br />
immatür foliküller içeren ovaryan dokunun çevreledi¤i ve foliküler kistten daha kal›n bir duvara sahip luteal kistin transvajinal ultrasonografisi. H: Cul de<br />
sac’da ekojenik kan p›ht›s› ile çevrelenmifl rüptüre hemorajik korpus luteum kistinin transvajinal ultrasonografisi. I: Kistik kitlenin içerisindeki ince septasyon<br />
(okla gösterilen). Bu, TVS’nin kontrolü alt›nda sorunsuz bir flekilde aspire edilmifltir. J: Büyük bölümü kistik bir kitle içerisindeki küçük kabart›. Aspirasyon<br />
materyelinde benign sitoloji bulunmufltur.
Bölüm 32<br />
Tan›mlar:<br />
1. Fraktal matematik: Do¤adaki süreçleri say›sal (kantitatif)<br />
hale getiren yöntemdir. Tümörlerin kanlanmas›n›n<br />
fraktal ölçümü, tekrarlanabilen dallar›n<br />
göreceli olarak ölçülmesini tan›mlamaktad›r.<br />
2. Güç a¤›rl›kl› piksel yo¤unlu¤u: Renk sinyalinin fliddetine<br />
göre damarlanman›n yo¤unlu¤unun belirlenmesidir.<br />
3. Tümörün neovaskularitesi: Kona¤›n damar sisteminden<br />
köken alan ve tümörü besleyen anormal damarlardan<br />
oluflan mikroskopik damar a¤›.<br />
4. Damarlanma indeksi: Renk içeren piksellerin toplam<br />
doku hacmine bölümünün say›sal olarak ifade edilmesi.<br />
Bölüm 32 Pelvik Kitlelerin Renkli Doppler Ultrasonografisi<br />
PELV‹K K‹TLELER‹N RENKL‹ DOPPLER<br />
ULTRASONOGRAF‹S‹<br />
G‹R‹fi<br />
Transvajinal ultrasonografi (TVUSG) pelvik kitlelerin morfolojileri<br />
hakk›nda detayl› bilgi sa¤lar ancak bu bilgiler bazen<br />
kitlenin morfolojisisine özgün olmaz. Spektral renkli Doppler<br />
sonografi (RDUSG) bu kitlelerin damarlanma fleklinin<br />
belirlenmesinde ve da¤›l›m›n›n de¤erlendirilmesinde ilave<br />
bilgiler verir. ‹ki boyutlu ve/veya üç boyutlu RDUSG kullan›larak<br />
kitlelerin köken ald›klar› bölge ve anormal neovaskularizasyon<br />
da¤›l›m› belirlenebilir.<br />
RDUSG ile overler ve uterusu besleyen pelvik damarlar<br />
görüntülenebilir. Spektral inceleme bir çok anatomik ve fizyolojik<br />
parametre içermektedir. Bu parametreler:<br />
1. Damarlar›n kas tabakas› içerip içermedi¤i<br />
2. Vazodilatasyon veya vazokonstriksiyon gibi baz› fizyolojik<br />
özellikler<br />
3. Parankimal dokunun vasküler yap›s›<br />
4. Tümör içindeki interstisyel bas›nç<br />
Genelde RDUSG morfolojik de¤erlendirmeye ilave veriler<br />
sa¤lar (fiekil 32-1). Klini¤imizde yap›lan bir çift kör çal›flmada,<br />
TVUSG ile pelvik kitlelerde elde edilen verilere<br />
RDUSG’nin sadece %40 oran›nda önemli ek klinik yarar verdi¤i<br />
gösterilmifltir. 1 TVUSG ile RDUSG’nin birlikte kullan›-<br />
Arthur C. Fleischer<br />
Çeviri: Dr. Fuat Demirk›ran, Dr. fi. Onur Güralp<br />
897<br />
m›, adneksiyel kitlelerin morfolojilerini belirlemekten çok<br />
fizyolojik özlelliklerini belirlemeyi sa¤lamaktad›r. 2,3<br />
Bu bölümde pelvik kitle görülen hastalarda RDUSG’nin<br />
kullan›m› tart›fl›lacak ve teknikleri anlat›lacak, ayn› zamanda<br />
adneksiyel kitlelerin iyi huylu ve kötü huylu ayr›m›nda<br />
RDUSG’nin kullan›m›na de¤inilecek ve iyi huylu ile kötü<br />
huylu tümör ayr›m›ndaki k›s›tl›l›k ve incelemedeki püf noktalar›<br />
irdelenecektir. 4,5 Ayr›ca tarama programlar› ve adneksiyel<br />
kitlesi olan postmenopozal kad›nlardaki özel kullan›m<br />
endikasyonlar› anlat›lacakt›r. 6<br />
OVERLER‹N ANATOM‹S‹ VE KAN AKIMI<br />
Over, orta hatta uterus ile lateral pelvik yan duvar boyunca<br />
seyreden internal iliyak damarlar aras›nda yer alan ovoid flekilli<br />
bir yap›d›r. Hormonal duruma ba¤l› olarak overin hacmi<br />
de¤iflir ve adolesan dönemde yaklafl›k 4.2 cm3 , perimenopozal<br />
dönemde 9.8 cm3 ve postmenopozal kad›nda ise yaklafl›k<br />
5.8 cm3 hacime sahiptir. 2 Overin boyutlar›n›n hesaplanmas›nda<br />
kullan›lan formül, 0.523’e (uzunluk x yükseklik x<br />
genifllik) eflit olan yumurta fleklindeki bir elips için kullan›lan<br />
formüldür. 7 Reprodüktif dönemdeki kad›nlarda overlerde<br />
küçük, yuvarlak, anekojen alanlar ile karakterize folikül veya<br />
korpus luteum bulunmaktad›r. Postmenopozal kad›nlarda<br />
barsaklar ile olan komflulu¤u ve boyutlar›n›n küçülmesi nedeniyle,<br />
overler olgular›n sadece %60’›nda görülebilir. 8 Bazen<br />
inklüzyon kistleri gibi görünen ve 3 cm’e kadar ulaflabilen<br />
kistik yap›lar içermektedir.<br />
Overler çift kaynaktan kanlanmaya sahiptirler. Bu kan<br />
ak›mlar›ndan biri abdominal aorta ve a. ovarica’dan köken<br />
alan ve infindubulopelvik ligament boyunca seyrederek overlere<br />
ulaflan damarlardan oluflur. Di¤er kan ak›m› ise a. uterina’n›n<br />
adneksiyel dallar›ndan sa¤lan›r. Besleyici damarlar<br />
over kapsülünü geçtikten sonra over içine giren, özellikle folikülerin<br />
geliflti¤i alanlarda, burgusal ve k›vr›ml› bir hal al›r.<br />
Korpus luteum olufltu¤unda, küçük damarlardan oluflan bir<br />
kemer ortaya ç›kmaktad›r. Damarlardan oluflan bu kemerde,<br />
kan ak›m›n›n diyastolik bas›nc› göreceli olarak yüksektir ve<br />
zay›f pulsasyona sahiptir. Bu özelliklerinden dolay› damar<br />
halkas› (atefl halkas›) fleklinde görünür (fiekil 32-2).
898 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />
fiekil 32-1. fiemada transvajinal renkli Doppler sonografi gösterilmektedir. Görüntü alan›ndaki anatomiyi<br />
gösteren siyah-beyaz görüntü, iki boyutlu Dopplerde overe ait bir damar ve dalga formu görülmektedir.<br />
Bu anatomik yap›lanman›n anlafl›lmas›, adneksiyel kitlelerin<br />
incelenmesinde TV-RDUSG’nin herkes taraf›ndan ayn›<br />
flekilde kullan›lmas›n› sa¤lar. ‹lk olarak, e¤er inceleme luteal<br />
fazda yap›l›rsa premenopozal kad›nlar›n overlerinde ak›ma<br />
karfl› düflük dirençli damarlar›n oldu¤u bilinmelidir. Bu nedenle<br />
adneksiyel kitlelerin incelemesi bu fazda yap›lmamal›d›r.<br />
Bu damarlar›n varl›¤› hangi damar›n örneklendi¤ine veya<br />
damar›n tümöre uzakl›¤›na ba¤l› olarak de¤iflir. Premenopozal<br />
kad›nlarda overlerdeki kan ak›msal de¤iflim, ifllevsel bir<br />
korpus luteumun bulunmas›na, neovaskulariteye ve menstruel<br />
siklus boyunca de¤iflen hormon düzeyleri ile ilgilidir.<br />
Menstruel ve foliküler fazlarda diyastolik kan ak›m›na karfl›<br />
büyük bir direnç vard›r. Korpus luteumun oluflumundan<br />
sonra neovaskularite art›fl›na ba¤l› düflük dirençli ak›m flekli<br />
ortaya ç›kar. 9,10 Postmenopozal kad›nlarda overlerde damarlanma<br />
azal›r ve sadece ana dallar görüntülenebilir. Östrojen<br />
replasman›n›n, over kan ak›m› üzerine etkisinin RDUSG ile<br />
belirlenmesi için daha fazla çal›flma yap›lmas› gerekmektedir.<br />
RDUSG taray›c›lar›n›n duyarl›l›¤› artt›kça, daha yavafl ak›ma<br />
sahip küçük damarlardaki ak›m gösterilebilecektir.<br />
ADNEKS‹YEL K‹TLELER‹N MORFOLOJ‹S‹<br />
Bu bölüm adneksiyel kitlelerinin de¤erlendirilmesinde<br />
RDUSG’nin kullan›m›na odaklanm›flt›r. Ancak bu ifllem öncesinde<br />
siyah-beyaz (konvansiyonel) USG ile adneksiyel kitlelerin<br />
morfolojilerinin bilinmesi önemlidir ve burada bu konuda<br />
ifllenecektir. Tüm overiyal kitlelerin %80’i iyi huylu,<br />
%10 ila %15’i kötü huylu ve %5’i metastatik tümörlerdir. Yafla<br />
göre s›n›fland›r›rsak 40 yafl alt›nda iyi huylu, 40 yafl üstün-<br />
de ise kötü huylu kitlelerin görülme olas›l›¤› daha yüksektir.<br />
Over histolojik olarak üç hücre grubundan, baflka bir deyiflle<br />
tabakadan oluflur. Bunlar çölemik epitel tabakas›, germ hücre<br />
tabakas› ve stromal tabakad›r.<br />
Epitelyal olanlar tüm over neoplaz›mlar›n›n %75 ila<br />
%80’ini ve tüm over malignitelerinin %90’dan fazlas›n› oluflturur.<br />
Seröz tümörler over tümörlernin %30’undan, müsinöz<br />
tümörler ise %20’sinden sorumludur. Endometrioid<br />
karsinom ve Brenner hücre tümörü gibi di¤er epitelyal tümörler<br />
overiyal kitlelerin %14’ünü oluflturur. En s›k görülen<br />
malign epiteliyal tümör seröz kistadenokanserdir. Genel olarak<br />
overiyal kitlelerin %20’si germ hücre tümörleridir. Bunlar›n<br />
büyük ço¤unlu¤u iyi huylu teratomlard›r fakat kötü<br />
huylu formlar› genç populasyonda görülebilir. Stromal veya<br />
seks-kord tümörleri overiyal kitlelerin %10’unu oluflturur ve<br />
hormonal olarak aktiftirler. Tipik olarak bu tümörlerde düflük<br />
impedansl› kan ak›m› vard›r. Çünkü bu kitlelerin perfüzyonu<br />
artm›flt›r ve damarlarda vazodilatasyon vard›r.<br />
Kistik adneksiyel kitlelerin büyük bölümü fizyolojik kistler,<br />
endometriomalar ve paratubal kistlerdir. Ayn› zamanda<br />
kistik adneksiyel kitlelerin bir bölümü iyi huylu ve kötü huylu<br />
over tümörlerinden oluflur. Günümüz ultrasonlar›n›n sahip<br />
oldu¤u çözünürlük derecesinde pek çok iyi huylu kitle,<br />
içinde düflük seviyede eko verirler. Bu eko kist içindeki proteinöz<br />
s›v›dan kaynaklan›r. Bir çok ovariyal kitle kompleks<br />
kitleler fleklinde görüntü verir. Bunlar over teratomlar›, tubaovariyal<br />
kistler-apseler, endometriyomalar ve p›ht› içeren hemorajik<br />
kistler gibi iyi huylu ovariyal kitleler olabilir. Solid<br />
adneksiyel kitlelerin ço¤unlu¤u malign tümörlerdir. Bunlar<br />
s›kl›kla germ veya stromal hücrelerden kaynaklanmaktad›r.
B<br />
A<br />
Bölüm 32 Pelvik Kitlelerin Renkli Doppler Ultrasonografisi<br />
fiekil 32-2. Overin transvajinal renkli doppler sonografisi (TV-RDS). A: fiema overin arteryal damarlanmas›n› göstermektedir. Overin besleyici damarlar›<br />
uterin artein adneksiyal dal›ndan köken alan ve infindubulopelvik ligaman boyunca seyreden ovaryen arterlerdir. Intraovaryen arteriyoller k›vr›ml› ve iç içedir.<br />
Korpus luteumun oluflmas›yla duvarda damarlanma miktar›nda art›fl görülür. B: Sa¤ overin de¤iflik dalga formlar› TV-RDS gösterilmifl (sol üst) korpus<br />
luteum duvar› içindeki düflük dirençli ak›m; (sa¤ üst) kapsüler arterdeki yüksek dirençli ak›m; (sol alt) hipogastrik arter içindeki trifazik ak›m; (sa¤ alt) korpus<br />
luteum içindeki düflük dirençli ak›m.<br />
899
Bölüm 33<br />
Tan›mlar<br />
G‹R‹fi<br />
Transvajinal sonografide (TVS) daha belirgin olmak üzere<br />
ultrasonun, endometrium ve myometriumdaki ufak de¤ifliklikleri<br />
bile tesbit etmedeki kabiliyeti, onu birçok uterus hastal›klar›nda<br />
tan›sal görüntülemede tercih sebebi yapar. Ultrason<br />
yard›m› ile uterus, birçok düzlemde görüntülenebilir.<br />
Görüntüler gerçek zamanl› elde edildi¤inden, ultrasonu yapan<br />
kifli, endometrium ve myometriumun ideal görüntülenmesi<br />
için tarama düzlemini de¤ifltirebilir ve ayarlamalar yapabilir.<br />
Uterusa olan yak›nl›¤› nedeniyle transvajinal bir prob<br />
veya transduser, uterus ve endometriumun sonografik görüntülenmesini<br />
kolaylaflt›r›r.<br />
Klinik olarak uterin bir lezyondan flüphelenildi¤inde;<br />
lezyonun varl›¤›n›, boyutlar›n›, uzan›m›n›, iç yap›s›n› ve efllik<br />
edebilecek bir patolojiyi tesbit etmede transvajinal ultrason<br />
kullan›labilir. Ele gelen uterin kitleleri adneksiyel kitlelerden<br />
ay›rt etmede ultrasonun önemi büyüktür. Spesifik tan›; dilatasyon<br />
ve küretaj (D&C) yard›m›yla endometrial biopsi al›narak,<br />
histerosalfingografi gibi görüntüleme yöntemleriyle<br />
veya baz› durumlarda direkt histeroskopik görüntülemeyle<br />
do¤rulanabilir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve<br />
bilgisayarl› tomografi (BT); uterin ve parauterin anatomiyi<br />
gösterebilir ve özellikle bilinen uterin neoplazmlar›n evrelendirmesinde<br />
faydal›d›r.<br />
Bölüm 33 Uterin Hastal›klar›n Sonografik De¤erlendirilmesi<br />
UTER‹N HASTALIKLARIN SONOGRAF‹K<br />
DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹<br />
1. Uterin bikornis: 2 ayr› uterin horn ile sonuçlanan<br />
uterin füzyon anomalisi.<br />
2. Füzyon anomalisi: Normal birleflmeyi sa¤layarak uterusu<br />
oluflturacak embriyolojik dokunun birleflme<br />
bozuklu¤u neticesinde oluflan uterin malformasyon.<br />
3. Hidrometrokolpos/hematometrokolpos: Uterus lümeninde<br />
veya üst vajende s›v› (hidro) veya kan (hemato)<br />
birikmesi.<br />
4. Septat uterus: Fundusun düz fleklinin korundu¤u,<br />
kal›n septum ile iliflkili uterin malformasyon.<br />
5. T-flekilli uterus: T fleklinde endometrial kaviteye sahip,<br />
normalden daha genifl olan malforme uterus.<br />
6. Uterin arter (fibroid) embolizasyonu: Myomlara giden<br />
kan ak›m›n› embolize etmek için kateterlerin<br />
kullan›ld›¤› giriflimsel radyolojik teknik.<br />
Arthur C. Fleischer ● Rochelle F. Andreotti<br />
Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. O¤uzhan Kuru<br />
933<br />
Transvajinal ultrasonun; pelvik a¤r›n›n yayg›n bir sebebi<br />
olan, adenomyozis varl›¤›n› göstermede de önemli rolü vard›r.<br />
TVS bulgular› belirleyici olmayabilir ama a¤r›n›n uterusun<br />
görüntülenmesi esnas›nda fliddetlenmesi olas› adenomyozis<br />
için bir ipucudur.<br />
Transrektal (TRS) ve transabdominal sonografi (TAS);<br />
zorlan›lan D&C veya lokal radyoterapi uygulanmas› amac›yla<br />
uterin kavite içerisine tandem yerlefltirilmesi gibi baz› operatif<br />
ifllemlerde yard›mc› olabilir.<br />
3 boyutlu (3B) sonografinin uterin anomalilerin de¤erlendirilmesinde<br />
faydal› oldu¤u gösterilmifltir. 3 boyutlu ultrason<br />
(US), uterin bikornisin septat uterustan ayr›m›nda<br />
kritik bir öneme sahip olan, koronal düzlemde uterin fundusun<br />
tasvir edilmesine yard›mc› olur. Daha ayr›n›t›l› bilgi için<br />
Bölüm 47’ye bakabilirsiniz.<br />
Bu bölümde; en s›k görülen uterin malformasyonlar ve<br />
hastal›klar›n sonografik özellikleri tart›fl›lm›fl ve flekillerle<br />
gösterilmifltir. Endometriumun sonografik de¤erlendirmesi<br />
ise bölüm 34’te tart›fl›lm›flt›r. Ultrasonu yapan›n, normal ve<br />
patolojik bulgular› ay›rt edebilmesi için; görüntüleme tekni¤i<br />
ile ilgili yorumlar› takiben normal uterusun sonografik özellikleri<br />
ile ilgili de k›sa bir tart›flma sunulmufltur.<br />
GÖRÜNTÜLEME TEKN‹⁄‹<br />
Hem TVS’nin hem de TAS’›n uterusun de¤erlendirmesinde<br />
rolü vard›r. TVS, uterusun ayr›nt›l› görüntülenmesini sa¤lasa<br />
da büyük uteruslarda veya 5 cm’den büyük kitlelerde TAS<br />
daha iyi görüntü sa¤layabilir.<br />
TAS’da, uterusun sonografik görüntülenmesi, mesane<br />
tam doldurularak yap›l›r. Tam dolu bir mesane, gaz dolu barsak<br />
anslar›n› pelvisten uzaklaflt›r›r ve uterusu daha yatay bir<br />
düzleme oturtur. Uterusun transdusera göre bu duruflu<br />
avantajl›d›r çünkü uterus; lateral rezolüsyona karfl›n daha iyi<br />
özellikleri olan aksiyal rezolüsyon ile görüntülenir. Bazen<br />
tam dolu mesane; uterusu, odaklanm›fl transduser›n etki alan›n›n<br />
d›fl›na kayd›r›r. Bu durumda, bir miktar idrar boflaltma,<br />
uterusu istenilen odak alan›na getirecektir. Çok büyük<br />
uterin kitleleri olan hastalarda, mesaneyi tam olarak doldurmak<br />
mümkün olmayabilir ve bu durumda uterusun sonografik<br />
görüntülenmesi mesaneyi tam doldurmadan yap›lmal›d›r.
934 K›s›m 5 GYNECOLOGIC SONOGRAPHY<br />
Uterus kaynakl› oldu¤u düflünülen bir pelvik kitleyi de-<br />
¤erlendirirken bu kitlenin uterus ile devaml›l›¤›n› göstermek<br />
önemlidir. 1 Bir kitlenin uterus oldu¤unu söyleyebilmek için<br />
bu yap›n›n vagina ile devaml›l›¤› olmal› ve lineer, ekojenik bir<br />
arayüzü yani endometriumu içermelidir. Transvajinal sonografi<br />
bu özellikleri tesbit etmede kullan›labilir.<br />
TVS’de mesane tam olarak dolu olmamal›d›r. Uterus ilk<br />
olarak, prob aç›land›r›l›p sa¤dan sola döndürülerek uzun ekseninde<br />
görüntülenmelidir. K›sa eksenli görüntüler daha<br />
sonra elde edilebilir. Uterusu en iyi görüntüleyen prob do¤rultusu,<br />
uterusun pozisyonu hakk›nda fikir verir. Örne¤in,<br />
uterus e¤er en iyi arkaya do¤ru aç›lanmayla görüntüleniyorsa<br />
muhtemelen retrofleks pozisyondad›r.<br />
Endometrium, hastalar›n ço¤unda ekojenik bir arayüz<br />
veya uterusun merkezinde bir grup arayüzler olarak gözükür.<br />
Menstruasyon ile dökülen endometrium parçalar› genellikle<br />
ince, devaml›l›¤› olmayan ekojen bir arayüz oluflmas›na neden<br />
olur. Sekretuar dönemin geliflmesiyle endometrium kal›nlafl›r<br />
ve ekojen bir hal al›r. Endometrium kal›nl›¤›; endo-<br />
metriumu çevreleyen hipoekoik hale (s›k› ve hipovasküler<br />
olan myometrium iç tabakas›na karfl›l›k gelir) ile daha ekojen<br />
olan endometrium aras›ndaki, proksimalden distale olan aral›¤›n<br />
ölçülmesiyle tahmin edilebilir. Endometrium ile sa¤lanan<br />
do¤al ayr›m; uterusu çevreleyen ya da yap›s›n› bozan kitleler<br />
ile uterusun iliflkisini kesin olarak belirlemede kullan›labilir.<br />
2<br />
3 boyutlu US, uterus bikornisi septat uterustan ay›rt etmede<br />
kullan›fll›d›r. 3 boyutlu US, serbest el tekni¤i veya otomatik<br />
dönebilen transduser yard›m›yla yap›labilir.<br />
NORMAL UTERUSUN SONOGRAF‹K<br />
ÖZELL‹KLER‹<br />
Sonografi, uterusun pozisyonunu, boyutunu, fleklini ve içeri-<br />
¤ini kesin olarak ortaya koyar. Bu özelliklerin herbiri dikkatlice<br />
de¤erlendirilmeli ve not edilmelidir (fiekil 33-1’den fiekil<br />
33-4’e kadar).<br />
fiekil 33-1. Normal uterus. A: Nullipar bir hastada normal uterusun longitudinal sonogram› (TAS). Endometrium (ok) uterusun ortas›nda bir grup lineer,<br />
ekojenik arayüzler olarak görünür. B: Uterusa yap›lan transvers TAS’da myometriumun d›fl›nda seyreden arkuat damarlar (ok) görünmekte. C: Transvajinal<br />
sonogramda myometriumun d›fl›nda seyreden arkuat ven (ok) görünmekte. D: Semikoronal düzlemde transvajinal sonogramda bütün uterus görüntülenmekte.<br />
Endometrium (düz oklar›n aras›) erken sekretuar faz ile uyumlu olarak kal›n ve ekojenik izlenmekte. Periovulatuar dönemde endoservikal kanalda<br />
s›v›ya benzer mukus (e¤ri ok) bulunmakta.
Bölüm 33 Uterin Hastal›klar›n Sonografik De¤erlendirilmesi<br />
fiekil 33-1. (Devam›) E: Uterin ve adneksiyel damarlanmay› gösteren transvajinal Doppler sonografinin flemas›. F: Transvajinal renkli Doppler sonogram;<br />
uterin arter ve veni, arkuat damarlara dahil olmas›yla birlikte göstermekte. G: Bileflik transvajinal renkli Doppler sonogram, ana uterin damarlanmay› ve<br />
myometrium içindeki damarlar› göstermekte.<br />
935
Bölüm 34<br />
Tan›mlar<br />
1.Bilateral kal›nl›k: Ön arka boyutta endometriumun her<br />
iki yapra¤›n›n birlikte ölçülmesi<br />
2.Endometrial genifllik: Koronal boyutta endometriumun<br />
en kal›n yernin milimetre cinsinden ölçülmesi<br />
3.Sonohistererografi: Serum fizyolojik kullanarak endometrial<br />
yüzeylerin de¤erlendirilmesi<br />
G‹R‹fi<br />
Son y›llarda olas› endometrial problemi olan hastalar›n de-<br />
¤erlendirilmesinde transvaginal ultrasonografi (TVS) vazgeçilmez<br />
bir araç olmufltur. 1 TVS endometrial kal›nl›¤›n s›n›rlar›n›<br />
ve yap›s›n› ayr›nt›l› olarak incelenmesine olanak sa¤lar.<br />
Sonografik bulgular hangi hastalardan biyopsi al›naca¤›na<br />
veya dilatasyon küretaj yap›laca¤›na, hangi hastalarda gözlem<br />
veya ilaç tedavisi verilece¤ine karar vermede önemli veriler<br />
ortaya koyar. Sonohisteregorafinin (SHS) (endometrial lümenin<br />
s›v› ile doldurulmas›)endometrial problemi olan hastalara›n<br />
de¤erlendirmesini önemli oranda de¤ifltirmifltir. Bu<br />
bölümde endometrial hastal›klar›n de¤erlendirilmesinde klinik<br />
olarak önemli bir uygulama olan TVS’yi tart›fl›lacak ve<br />
ortaya konacak. Ayn› zamanda bu tekni¤in baz› k›s›tlamalar›<br />
ve teknik özellikleri tart›fl›lacak.<br />
KL‹N‹K BAKIfi<br />
Jinekologlar taraf›ndan en çok karfl›lafl›lan ve de¤erlendirilen<br />
sorunlardan bir tanesi beklenmeyen veya afl›r› uterin kanamad›r.<br />
Postmenopozal kanama ile gelen hastalar›n ancak<br />
%10-15’inde endometrial kanser oldu¤unu vurgulamak gerekir;<br />
ço¤unlukla kanamalar›n sebebi endometrial hiperplazi,<br />
atrofi gibi benign sebeplerdir. 2 Ultrasonun rolü hangi hastalardan<br />
biyopsi al›naca¤›na, tamoksifen veya hormon tedavilerinin<br />
di¤er flekillerinin alan hastalarda hangilerinin takip<br />
edilece¤ine karar vermede çok önemlidir. Kombine hormon<br />
replasman tedavisi (HRT) alan hastalar›n yaklafl›k %30’unda<br />
fazla kanama olur. Bu hastalardan kimlerin endometrial biyopsi<br />
veya dilatasyon küretaja gidce¤ine veya hangilerinde<br />
ilac›n de¤ifltirilece¤ine veya takip yap›laca¤›na karar ermede<br />
ultrason çok önemli bir role sahiptir.<br />
Bölüm 34 Endometrial Hastal›klar›n Transvaginal Sonografisi<br />
ENDOMETR‹AL HASTALIKLARIN<br />
TRANSVAG‹NAL SONOGRAF‹S‹<br />
Arthur C. Fleischer<br />
Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Serhat fien<br />
961<br />
Endometrium kanseri over kanserinden daha s›k görülmesine<br />
karfl›n mortalitesi daha azd›r. Bu çok aç›k olarak endometium<br />
kanserinin erken bulgular›ndan birisi olan vaginal<br />
kanaman›n varl›¤› ile iliflkilidir. Bunun yan›nda endometrium<br />
kanseri tan› an›nda ço¤unlukla uterus ile s›n›rl›d›r, oysa<br />
over kanserli hastalar›n üçte ikisi tan› aflamas›nda ileri evrede<br />
bulunurlar (Bölüm 35’te over ve endometrium kanseri erken<br />
tan›s›na bak›n›z).<br />
Premenapozal kad›nlar peri veya postmenapozal ça¤daki<br />
kad›nlarla k›yasland›¤›nda uterin kanamalar›n sebeplerinin<br />
ayr›m› kavramsal olarak önemlidir. Do¤urgan ça¤daki bir kad›nda<br />
kanamalar genellikle anovulatuar sikluslara ba¤l›d›r.<br />
Bu da tipik olarak yetersiz korpus luteum fonksiyonu ve endometriuma<br />
zay›f progesteron deste¤i ile iliflkilidir. Fibroidler<br />
de bu yafl grubunda oldukça s›k görülen bir di¤er sebeptir.<br />
Fibroidlerin endometrium yüzeyini soyarak afl›r› kanamaya<br />
neden oldu¤u düflünülmektedir. Postmenapozal kad›nda<br />
kanama atrofi, hiperplazi, polipler, kanser, fibroidleri<br />
kapsayan çeflitli bozukluklara ba¤l› oluflabilir. Atrofi kanaman›n<br />
en s›k nedeni olup endometriumun afl›r› incelmesine<br />
ba¤l› k›r›lgan ve hassas hale gelmesiyle kanama oluflur. Poliplerin<br />
SHG ile veya SHG’siz olarak TVS ile taramas› histeroskopik<br />
polipektomi yolunu açarak kanamay› tedavi eder. Aksine<br />
SHG’ de diffüz kal›nlaflm›fl endometrium görüldü¤ünde<br />
endometriyal biyopsi yeterlidir.<br />
HRT alan kad›nlar›n yaklafl›k %30 kadar›nda tedavinin<br />
ilk birkaç ay›nda kanama gözlenir. Siklik HRT kullanan baz›<br />
kad›nlarda oluflan yalanc› siklusta 12. ile 14. günler civar›<br />
progesteron seviyelerinin azalmas›na ba¤l› kanama görülmesi<br />
hiç de seyrek de¤ildir. Bu günler haricinde oluflan kanamalar<br />
endometriyal patolojiye ba¤l› olabilir. TVS bu hastalarda<br />
endometriumda kal›nl›k art›fl› veya anormal görünüm aç›s›ndan<br />
de¤erlendirmeye yard›mc› olabilir.<br />
Tamoksifen kullanan kad›nlarda hiperplazi ve kanser riskinde<br />
art›fl olmas› nedeniyle TVS bu grup hastalarda da kullan›fll›d›r.<br />
Öte yandan endometrium kal›nlaflmas› olan hastalar›n<br />
hepsinde biyopsi pozitif gelmez. Bu durum örnekleme<br />
hatas›ndan veya kistik atrofiye ba¤l› endometriumun multipl<br />
ara yüz üretmesi sonucu endometrium çizgisinin kal›n olarak<br />
tariflenebilmesinden kaynaklan›r. Ek olarak tamoksifen maruziyeti<br />
adenomyozis reaktivasyonu olarak düflünülen iç mometrium<br />
tabakas›nda noktasal kistik alanlar›n oluflumuna<br />
neden olur. 3
962 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAF‹<br />
Son zamanlarda üç boyutlu (3D) sonografi koronal planda<br />
da görüntü saptayabilmesi sayesinde tüm endometriumu<br />
daha iyi izlemeye imkan sa¤lamaktad›r. Üç boyutlu ultrasonografi<br />
serbest taray›c› veya daha iyisi otomatik taray›c›yla<br />
uygulan›r. Her iki teknikte de koronal plan da dahil multiplanar<br />
görünümler saptanmaktad›r. Tarama aç›s› tüm endometrial<br />
geniflli¤i de¤erlendirebilecek flekilde de¤ifltirilebilir.<br />
3D ultrasonografinin jinekolojide kullan›m› ile ilgili daha detayl›<br />
tart›flma için Bölüm 47’yi inceleyiniz.<br />
ENSTRÜMANTASYON VE<br />
TARAMA TEKN‹⁄‹<br />
Endometriumun geometrik olmayan bir flekli vard›r. Bu nedenle<br />
e¤er uygun aç›dan de¤erlendirme yap›lmazsa ölçüm<br />
hatalar› olur. Ek olarak 2 mm kadar gözlemciler aras› ölçüm<br />
farklar› rapor edilmifltir. K›sa eksen kesitinde oblik yap›lan<br />
ölçümler yanl›fl yüksek de¤erler bulmaya neden olur. Ayn› flekilde<br />
myometriyumun hipoekoik iç bölgesinin ölçüme dahil<br />
edilmesi sonucu de¤ifltirir. Bu nedenle uzun eksende çift tabakan›n<br />
do¤ru ölçümüne gayret edilmelidir.<br />
Endometriumun yap›s› ve kal›nl›¤› mutlaka de¤erlendirilmelidir.<br />
Do¤urgan ça¤daki kad›nlarda siklusun erken foliküler<br />
faz›ndan midsekretuar faza geçiflte hipoekoik görünümün<br />
ekojenitesinde belirgin art›fl oldu¤u gözlemlenebilir.<br />
Sekretuar veya luteal fazda stromada s›v› art›fl› (ödem) nedeniyle<br />
endometrium genifller. Normal postmenapozal bir kad›ndaki<br />
endometrium, myometriumun spiral (orta) tabakas›na<br />
k›yasla biraz daha ekojen görünür.<br />
Endometriumun de¤erlendirilmesi uzun eksende uterusun<br />
görüntülenmesiyle bafllar. Uzun eksende myometriumun<br />
iç, spiral veya orta, d›fl kas liflerinden oluflan yap›s›n›n<br />
gözlenmesi do¤ru ölçüm yap›lmas› için uygun bir referanst›r<br />
(fiekil 34-1). Endometrium en uygun uzun eksende anteroposterior<br />
boyuttan ölçülür. Bu ölçüm hipoekoik iç myometriyal<br />
tabakay› d›fllayarak çift tabakay› temsil etmektedir. Endometrium<br />
sagital planda en ince haliyle görüntülendikten<br />
sonra prob 90 derece çevrilerek endometrium k›sa eksende<br />
de¤erlendirilmelidir. Bu ölçüm de¤iflkenli¤e aç›k olup endometrium<br />
oblik olarak de¤erlendirilebilece¤inden endometrial<br />
kal›nl›k yanl›fl yüksek ölçülebilir. Endometrium özellikle<br />
sekretuar fazda olmak üzere tubal ostium çevresine yay›lm›fl<br />
halde de izlenebilir, bu bölge endometriumun de¤erlendirmesinde<br />
anatomik belirteç vazifesi görür. Endometrium “geniflli¤i”<br />
koronal planda tubal ostiyum civar›nda ölçülen endometrium<br />
kal›nl›¤›n› tan›mlar. E¤er yükseklik olarak ölçülürse<br />
endometriyal kal›nl›k abart›l› bulunur. Yine de bu ölçümler<br />
endomertium hacmi ölçülmesi planland›¤›nda faydal›<br />
olur ki endometrium uzunlu¤u, anteroposterior yüksekli¤i<br />
ve geniflli¤i hesaba kat›l›r.<br />
A<br />
B<br />
C<br />
fiekil 34-1. Endometriyal geometri. A: Üç boyutlu diyagram endometriumu<br />
göstermekte (mavi renkli). Serviko-korporal bileflkede incelmekte, fundusa<br />
yaklaflt›kça kornular düzeyinde incelip fundus etraf›nda kal›nlaflmaktad›r<br />
(Paul Gross çizimleriyle, MS). B: Retrovert uterusta uzun eksende endometriyal<br />
tabaka tariflenmifltir. C: Endometriyal kal›nl›k (yükseklik) ve genifllik<br />
B resmindeki ayn› hastada k›sa eksende gösterilmektedir. Endometrium<br />
hacmi (cc) uzunluk x yükseklik x genifllik x 0.5 formülüyle hesaplan›r.
Sonografiyi yapan kifli uterusun fleksiyon (fundus ile korpus<br />
aras›ndaki aç›) ve versiyonunu (serviks ile vagina aras›ndaki<br />
aç›) ampirik olarak atayabilecek deneyimde olmal›d›r.<br />
Çok antefleksiyonda olan uterusta probu posterior fornikse<br />
kadar itilip keskin anterior aç›lanma oluflturulmal›d›r; retrofleksiyonda<br />
probu keskin bir aç›yla posteriora çevrilmelidir.<br />
Endometrium yerini de¤ifltiren fibroidleri olan hastalarda<br />
endometriumun yorumlanmas› güçleflir.<br />
Bizim çal›flmam›z üç boyutlu (3D) ultrasonun, en çok iki<br />
boyutlu USG’de kuflkulu anormal görünüm halinde kullan›fll›<br />
oldu¤unu ve iki boyutlu sonografide normal görünüm halinde<br />
3D US’ ye ihtiyaç olmad›¤›n› göstermifltir. Üç boyutlu<br />
US özellikle poliplerini submukozal fibroidlerin ve adezyonlar›n<br />
tan›mlanmas›nda yard›mc›d›r.<br />
A Left<br />
Bölüm 34 Endometrial Hastal›klar›n Transvaginal Sonografisi<br />
NORMAL (fiekiller 34-1, 34-2 ve 34-3)<br />
963<br />
Endometriumun yap›s› ve kal›nl›¤› do¤urganl›k ça¤›nda<br />
postmenapozal döneme göre oldukça farkl›d›r. Do¤urganl›k<br />
ça¤›ndaki bir kad›nda endometrium d›flta dökülmeyen bazal<br />
tabaka ve içte stromal ve glanduler elemanlar› olan fonksiyonel<br />
tabakadan oluflur. Serviksten reflü olan mukus tipik ince<br />
ve ekojen median ekoyu oluflturur. Tersine postmenapozal<br />
bir kad›nda endometrium yanl›zca bazal tabakadan oluflur ve<br />
düzenli yap›da ve ince (
Bölüm 35 Over Ve Endometrium Kanseri Erken Tan›s›nda Ultrasonografik Teknikler<br />
Bölüm 35<br />
Tan›mlar<br />
OVER VE ENDOMETR‹UM KANSER‹<br />
ERKEN TANISINDA ULTRASONOGRAF‹K<br />
TEKN‹KLER<br />
Arthur C. Fleischer ● Debbie J. Lee ● Andréj Lyshchik ● Howard W. Jones, III<br />
● Marta Crispens ● Phillip K. Williams ● David A. Fishman<br />
Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Mehmet Özsürmeli, Dr. Murat Do¤an<br />
1. Erken tan›: Özel bir hastal›k için risk alt›nda olanlar›<br />
de¤erlendirme.<br />
2. “Lead time” bias: hastal›¤›n tan›s› ile klinik bulgular›n<br />
ortaya ç›kmas› aras›nda zaman›n etkisi<br />
3. “Lenght time” bias: sa¤kal›ma intrensek büyüme<br />
faktörlerinin etkisi<br />
4. Tarama: Özel bir hastal›k için seçilmemifl bir toplulu¤un<br />
de¤erlendirilmesi<br />
GENEL BAKIfi<br />
Bu bölümde transvaginal sonografi (TVS) ve bununla ba¤lant›l›<br />
teknikler olan renkli Doppler sonografi (RDS), üç boyutlu<br />
sonografi (3DS) ve kontrastl› harmonik TVS’nin (CE-<br />
TVS) over ve endometrium kanseri erken tan›s›nda ve taramas›nda<br />
etkinli¤ini etkileyen faktörler üzerinde durulacakt›r.<br />
Ultrasonografi ile her iki kanseri birlikte de¤erlendirebilme<br />
olana¤› oldu¤u için, bu iki jinekolojik kanser ayn› bölümde<br />
tart›fl›lacakt›r. Ultrasonografi çoklu düzlemde görüntü elde<br />
edebilmeye olanak sa¤lad›¤› için laboratuar tahlilleri ile birlefltirildi¤inde<br />
bu iki kanserin tan›s›nda ve de¤erlendirmesinde<br />
muhtemelen en uygun görüntüleme tekni¤idir. 1-12<br />
Bu iki kanserden over kanserinde ultrasonografinin erken<br />
tan›da daha önemli bir rolü vard›r. Çünkü over kanserinin<br />
semptomlar› ya nonspesifiktir ya da minimaldir, buna<br />
karfl›l›k endometrium kanseri genellikle tipik olarak postmenopozal<br />
kanama ile kendini belli eder.<br />
Bu bölümde biz TVS’nin over ve endometrium kanseri<br />
erken tan›s›nda potansiyel rolünü, bu iki kanserin bulgular›n›,<br />
klinik gidifllerini ve erken tan›daki farkl›l›klar›n› vurgulamak<br />
amac›yla tan›mlad›k. Bu iki kanserin bu bölümde birlikte<br />
tart›fl›lmas›n›n bir di¤er nedeni her iki kanserinde erken tan›s›nda<br />
TVS’nin tan›nabilir bulgular›n›n mevcut olmas›d›r.<br />
Her iki klinik antite ayn› hastada TVS ile ayn› zamanda de-<br />
¤erlendirilebilir. Di¤er yandan bu iki kanserin prevalans›,<br />
mortalitesi ve klinik bulgular› oldukça farkl›d›r.<br />
979<br />
Bu bölümde over kanseri için klinik öykü, CA-125 de-<br />
¤erleri, meme/over kanseri genetik analizleri (BRCA1 ve<br />
BRCA2) ve proteomiksler aç›s›nda yüksek risk grubu oluflturan<br />
uygun tarama popülasyonu tan›mlanacakt›r. Endometrium<br />
kanseri için risk grubunu oluflturan, obez, hipertansiyonlu,<br />
anovulatuvar ve polikistik overli hastalar erken taramadan<br />
yararlanmak için ideal hastalard›r. 1,2 Bu amaçla kullanmak<br />
için TVS’nin yüksek negatif belirleyicilik de¤eri vard›r ancak<br />
di¤er yandan nispeten yüksek yanl›fl pozitiflik oran› kullan›m›n›<br />
k›s›tlar.<br />
Üç boyutlu ve/veya kontrastl› sonografik tetkiklerin eklenmesi<br />
over kanseri erken yakalama oran›n› art›rabilir. 13-16<br />
‹lerleyen bölümlerde, bu yeni tekniklerin tarama gücünü art›rmas›,<br />
maliyeti art›rmas› ve yüksek teknik gerektirmeleri<br />
konusundan bahsedilecektir.<br />
G‹R‹fi<br />
Tablo 35-1’de görüldü¤ü gibi over ve endometrium kanserlerinin<br />
her biri Amerikal› kad›nlarda y›ll›k 22.000 ölüme sebep<br />
olur ki bu yaklafl›k meme kanserinden ölenlerin yar›s›na<br />
eflittir. Bununla birlikte meme kanserinin aksine bu ölümleri<br />
azaltmak için hali haz›rda çok etkili bir tarama yöntemi bulunmamaktad›r.<br />
Bu bölümün girifl k›sm›nda bu kanserlerin<br />
erken tan›s›nda zorluklar ve f›rsatlardan bahsederek ve ultrasonografinin<br />
bu amaçla kullan›labilirli¤ini tart›flmaya açt›k,<br />
bu tart›flma over ve endometrium kanserinin her biri için ayr›<br />
ayr› devam edecek.<br />
OVER VE ENDOMETR‹UM KANSER‹N‹N<br />
MULT‹MODAL TARAMASINDA<br />
ULTRASONOGRAF‹N‹N ROLÜ<br />
Yak›n zamandaki çal›flmalar TVS’nin RDS, 3D ve/veya kontrastl›<br />
ultrasonografi ile birlikte kullan›m›n›n over ve endometrium<br />
kanseri sekonder taramas›nda etkili olabilece¤i ve<br />
bu sayede kanserlerin erken aflamada tan›nabilece¤ini belirtmektedirler.<br />
Hatta ultrasonografi ile over ve endometrium<br />
kanseri tarama sonuçlar›n›n mamografi ile meme kanseri ya-
980 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />
Tablo 35-1<br />
kalama oran›na ulaflabilece¤ini iddia ettiler (Tablo 35-1). Asl›nda<br />
laboratuar testlerinin ve görüntülemenin birlikte kullan›lmas›n›n<br />
gerçek etkinli¤i, Birleflik Devletler, Birleflik Krall›k,<br />
‹skandinav ülkeleri ve Japonya gibi dünyan›n de¤iflik ülke<br />
ve bölgelerinde flu an yürütülen genifl ölçekli çal›flmalar›n<br />
5-10 y›l sonra sonuçlanmas›yla belirlenecektir. Bununla birlikte<br />
baz› jinekologlar hastalar›na ultrasonografi ile rutin tarama<br />
önerirken baz›lar› ise bu öneriyi sadece yüksek riskli<br />
grup ile s›n›rl› tutmaktad›rlar. 3,4<br />
Ultrasonografik görüntülemede ve serum taramas›ndaki<br />
yenilikler multimodal taramaya ilgiyi art›rm›flt›r. Serum biyomarker<br />
de¤erlendirmeleri, baz› serum proteinlerinin immunulojik<br />
incelemesini, proteinlerin toplu spektroskopisini,<br />
gen ürünlerininin (proteomiksler) ölçümünü içerir. Yüksek<br />
performansl› mikrokapiller s›v› kromotografisi (HPLC) yöntemini<br />
kullanan proteomik analizler ve kitle spektroskopisi,<br />
serum proteinlerini fentomolar konsantrasyonlarda saptayabilir<br />
ve hayli hassast›r. 5 Over kanserli oldu¤u bilinen 50 kad›n<br />
ve kanseri olmayan 66 kad›n› içeren bir çal›flmada duyarl›l›k<br />
%100, özgüllük %99, pozitif belirleyicilik de¤eri %94 bulunmufl.<br />
5 Leptin, prolaktin, osteopontin ve insülin benzeri büyüme<br />
faktörünü içeren 106 kontrol grubu ve 100 bilinen over<br />
kanserli hastada yap›lan bir çal›flmada duyarl›l›k %95, özgüllük<br />
%95, pozitif belirleyicilik de¤eri %95 ve negatif belirleyicilik<br />
de¤eri %94 bulunmufl. 6 Bu testlerin hiç birisi flu an klinik<br />
kullan›mda de¤ildir, ancak TVS’yi de içeren multimodal<br />
taraman›n komponenti olmak için büyük potansiyel tafl›rlar.<br />
70 yafl öncesi over kanser riskini art›ran (%30-40) di¤er<br />
bir faktör BRCA1 ve BRCA2 mutasyonlar›d›r. 7 Over ve meme<br />
kanserine neden olan genler kromozom 13 ve 17’nin<br />
uzun kolunda birbirlerine komflu olarak bulunurlar. 17<br />
Pelvik kitlesi olan hastalar›n de¤erlendirmesinde RDS<br />
TVS’nin önemli bir yard›mc›s› olarak kabul edilir. 2,8,9 RDS<br />
morfolojik olarak anormal alanlardaki düflük dirençli, yüksek<br />
h›zl› ak›mlar› saptayarak malignite saptanmas›na yard›mc›<br />
olur (fiekil 35.1). Bununla birlikte RDS ile yanl›fl-pozitif ve<br />
yanl›fl-negatif sonuçlar ortaya ç›kabilir. Ara s›ra RDS morfolojik<br />
olarak flüpheli olmayan alanlarda da maligniteyi iflaret<br />
B‹RLEfi‹K DEVLETLERDE KADINLARDA 2007 YILINDA SIK GÖRÜLEN KANSERLER<br />
Tarama kanser<br />
‹nsidans Prevalans Mortalite prevalans›/1000<br />
Meme 178,480 2,407,943 40,460 5.3<br />
Endometrial 39,080 568,407 7400 1.04-2.23<br />
(uterin korpus) 1.35-2.54<br />
Over 22,430 172,765 15,280 0.31<br />
Serviks 11,150 250,726 3670 5.69<br />
Kaynak: Gözetim epidemiyolojisi ve nihai sonuçlar (SEER)<br />
A<br />
B<br />
fiekil 35-1. Transvaginal Doppler sonografi (TV-RDS) ile tümör yakalama<br />
prensipleri A: Over arter ve veninin tipik dalga formlar›. Dalga formu verilerin<br />
folikülogenez bölgesinden veya korpus luteum alan›ndan al›nmas›na<br />
göre de¤iflkenlik gösterir. Foliküllerin olmad›¤› alanlarda direnç yüksektir,<br />
damarlanman›n çok oldu¤u korpus luteum bölgesinde düflük direnç ve yüksek<br />
ak›m saptan›r (Paul Gross taraf›ndan çizilmifltir). B: Fonksiyonel korpus<br />
luteum çevresindeki intaovarian arterioldeki düflük ak›m› gösteren normal<br />
TV-RDS
Bölüm 35 Over ve Endometrium Kanseri Erken Tan›s›nda Ultrasonografik Teknikler<br />
C Sol C Sağ<br />
D E<br />
F G<br />
fiekil 35-1. (Devam›) C: Over mikro damarlanmas›n›n yeniden oluflturulmufl üç boyutlu görüntüsü. Sol tarafta normal over dokusu içinde normal dallanmaya<br />
ve sa¤da torsiyone over içinde kaotik damarlanmaya dikkat edin. (Schoenfeld A, LevaniH, Tempperal L, ve ark. Ultrasound Obstet Gynecol 1994;4:516-8<br />
den izinle ço¤alt›lm›flt›r) D: Mikrofoto¤raf normal over dokusunda arteriolün içindeki kas tabakas›n› (ok) gösteriyor. E: Erken aflamada over tümörü. Damarlar›n<br />
düzensiz dallanma flekilleri mevcut (Paul Gross, MS taraf›ndan çizildi) F: Over tümörünün transvaginal Doppler sonografisinde anormal dalga formu.<br />
G: Tümör damarlar›nda tipik kas tabakas›n›n (ok) olmad›¤› izleniyor<br />
981
Bölüm 36<br />
Tan›mlar<br />
Bölüm 36 Akut Pelvik A¤r›: Transvaginal ve Doppler ‹le De¤erlendirme<br />
AKUT PELV‹K A⁄RI: TRANSVAG‹NAL VE<br />
DOPPLER ‹LE DE⁄ERLEND‹RME<br />
Akut pelvik a¤r›: genellikle aniden bafllayan fliddetli<br />
a¤r› olarak tan›mlan›r.<br />
G‹R‹fi<br />
Akut pelvik ço¤u zaman diagnostik bir ikilem olarak ortaya<br />
ç›kabilir. Bu ikilem s›kl›kla bulant›, kusma ve lökositoz gibi<br />
benzer semptom ve bulgular›n ço¤u hastada mevcut olmas›ndan<br />
kaynaklan›r. Ay›r›c› tan›da hemorajik ovaryan kistler,<br />
pelvik inflamatuar hastal›k, ektopik gebelik, ovaryan torsiyon<br />
gibi birçok jinekolojik neden olabilece¤i gibi akut<br />
apandisit, üriner kalkül, inflamatuar barsak hastal›¤›, divertikülit,<br />
mezenterik lenfadenit gibi jinekolojik olmayan etyolojiler<br />
de yer almaktad›r. Transvaginal (TVS) ve transabdominal<br />
(TAS) pelvik sonografi ay›r›c› tan›lar› daraltmakta ve<br />
jinekolojik etyoloji flüphesinde görüntülemede esas seçenekleri<br />
oluflturmaktad›r. Ultrason, noninvaziv olmas›, radyasyon<br />
içermemesi ve maliyetinin uygun olmas›n›n yan› s›ra<br />
uterus ve overlerin yap›s›n› ortaya ç›kar›r. 1 Bilgisayarl› tomografi<br />
(BT) ise daha s›kl›kla gastrointestinal veya genitoüriner<br />
hastal›klar düflünülüyorsa kullan›l›r.<br />
Akut pelvik a¤r›da pelvik sonografinin rolü çok iyi tan›mlanm›flt›r.<br />
Anatomik rezolusyonunun daha iyi olmas› nedeniyle<br />
mümkün oldukça TAS’dan çok TVS kullan›lmal›d›r.<br />
TAS ise TVS ile uterin ve adneksiyel yap›lar›n görüntü alan›na<br />
girmedi¤i örne¤in yalanc› pelvis lokalizasyonlu patolojilerde<br />
kullan›l›r. Vaginal probun vaginaya yerlefltirilmesi ile<br />
pelvik yap›lar›n birbiri üzerinden ba¤›ms›z olarak kay›p kaymad›¤›na<br />
ve probun hareketi s›ras›nda hastan›n a¤r›s›n›n nereden<br />
kaynakland›¤›na bak›lmal›d›r. Buna ek olarak duplex<br />
ve renkli veya power Doppler görüntüleme, overlerin, adnekslerin<br />
ve uterusun vaskülarizasyonunu göstererek ay›r›c›<br />
tan›y› daralt›r.<br />
Serumda‚ human koriyonik gonadotropin (hCG)<br />
seviyeleri reprodüktif ça¤daki akut pelvik a¤r›l› kad›nda bak›lmal›d›r.<br />
Gebeli¤in bilinmesi tan› (a¤r› ektopik gebeli¤e<br />
Rochelle F. Andreotti<br />
Çeviri: Dr. Selen Gürsoy, Dr. A. Cem ‹yibozkurt<br />
ba¤l› olabilir) ve güvenlik aç›s›ndan (BT planlanan hasta gebeyse<br />
iyonize radyasyondan korunmufl olur)son derece<br />
önemlidir. hCG konsepsiyondan yaklafl›k 9 gün sonra pozitifleflti¤inden<br />
hCG test sonucu negatifise canl› intrauterin<br />
gebelik ve akut ektopik gebelik ekarte edilir. 1980’li y›llarda<br />
yap›lan çal›flmalarda‚ hCG seviyesi ile ba¤lant›l› olacak flekilde<br />
TVS’de gestasyonel kese görülmesinin tan›da oldukça<br />
önemli oldu¤u belirtilmifltir. Bu çal›flmalar›n sonucunda<br />
hCG seviyesi 1000 ile 2000 mIU/mL(IRP [‹nternasyonnel<br />
Referans Preparasyon]) 2-4 aras›nda oldu¤u zaman gestasyonel<br />
kesenin görülmesi beklenir. Bu seviyenin üzerindeki<br />
hCG de¤erinde mutlaka gestasyonel kesenin görülmesi gerekmektedir,<br />
görülmemesi yüksek olas›l›kla ektopik gebeli-<br />
¤e iflaret eder. Klasik tubal halka olarak bilinen adneksiyel<br />
bulgular›n varl›¤› özgüllü¤ü artt›r›r. Daha ayr›nt›l› tart›flma,<br />
Bölüm 4’te “Ektopik gebelik” bafll›¤› alt›nda anlat›lm›flt›r.<br />
Konunun devam›nda akut pelvik a¤r›da s›k karfl›lafl›lan<br />
etyolojideki karakteristik sonografik bulgular anlat›lacakt›r.<br />
Sonografi jinekolojik olan ve olmayan etyolojileri efl zamanl›<br />
de¤erlendirme imkan› tan›d›¤›ndan s›k karfl›lafl›lan jinekolojik<br />
olmayan nedenler de ayr›ca tart›fl›lacakt›r. Bu etyolojiler:<br />
1. Adneksiyel torsiyon<br />
2. Ovaryan folikül kistleri<br />
3. Pelvik inflamatuar hastal›k<br />
4. Üreteral kalkül<br />
5. Apandisit<br />
6. ‹nflamatuar barsak hastal›¤› (iskemik barsak)<br />
AKUT PELV‹K A⁄RININ J‹NEKOLOJ‹K<br />
NEDENLER‹<br />
1001<br />
Adneksiyel Torsiyon<br />
A¤r›n›n jinekolojik aç›dan de¤erlendirilmesinde, TVS etyolojiyi<br />
belirlemeye yard›mc› olmakla beraber cerrahi gerektirebilecek<br />
durumlar› medikal tedavi uygulanacak durumlardan<br />
ay›rt etmeye de yarar. Örne¤in fonksiyonel over kistleri veya<br />
pelvik inflamatuar hastal›k medikal tedavi gerektirirken<br />
ovaryan torsiyon cerrahi bir acildir. Ovaryan torsiyon flüphe-
1002 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAF‹<br />
fiekil 36-1. Bir over kistinin mirengi noktas› gibi davranarak torsiyonu<br />
tetikledi¤i fliddetli sa¤ alt kadran a¤r›s› olan 19 yafl›nndaki hasta. A: Sa¤ overin<br />
sagital kesitinde hemorajik fonksiyonel kist içeren büyümüfl ödematöz<br />
over dokusu izlenmekte. B: Sa¤ overin renkli Doppler incelemesinde overde<br />
ak›m görülmemekte. Komflu iliak damarlarda ise renkli Doppler’de ak›m izlenmekte.<br />
si olan hastalarda sonografinin birinci rolü, apandisit, pelvik<br />
inflamatuar hastal›k, over kist rüptürü, ektopik gebelik gibi<br />
di¤er akut bat›n oluflturabilecek nedenlerini ekarte etmektir.<br />
5-6 Transvaginal ve transabdominal sonografide rutin olarak<br />
karakteristik bulgular görülebilece¤i gibi nonspesifik bulgular<br />
da izlenebilir. Örne¤in, ovaryan torsiyonda en s›k saptanan<br />
bulgu, genifllemifl over veya ovaryan kitle kompleksidir<br />
(fiekil 36-1A). Çeflitli çal›flmalarda, tüm vakalarda adneksiyel<br />
kitle veya genifllemifl over dokusu izlenmifltir. Bu çal›flmalarda<br />
ovaryan volüm 26-4308 cm 3 7-10 aras›nda bulunmufltur.<br />
Ancak sa¤ alt kadranda lokalize olmufl bir over torsiyonu<br />
apendiks absesi olarak yanl›fl tan› alabilir.<br />
fiekil 36-2. Puberte öncesi hastada periferik foliküler kistler içeren büyümüfl<br />
over dokusu. 9 yafl›ndaki hasta sa¤ alt kadran a¤r›s› ile baflvurmufl.<br />
Transabdominal sonografide sagital (A) ve transvers (B) kesitlerde puberte<br />
öncesi yafl grubunda torsiyonun karakteristik bulgusu, periferinde foliküler<br />
kistler içeren ödematöz over dokusu.<br />
Çocuklarda ve adölesanlarda ovaryan torsiyonun çeflitli<br />
ay›rt edici bulgular› transabdominal sonografide izlenebilir.<br />
Yenido¤anlarda içinde internal debris olan büyük kistik kitle<br />
torsiyon aç›s›ndan oldukça özgüldür. 11-14 Daha büyük çocuklarda<br />
ve adölesanlarda, vakalar›n yaklafl›k %74’ünde periferik<br />
foliküler kistleri olan unilateral genifllemifl over dokusu, torsiyon<br />
aç›s›ndan karakteristik bulgu olarak tan›mlanm›flt›r.<br />
(fiekil 36-2) Weed ve Collins hayvan modeli kullanarak yapt›klar›<br />
çalflmada ovaryan damarlar›n ligasyonunu takiben pasif<br />
kongesyon ve foliküllerde kistik dilatasyon görmifllerdir.<br />
Foliküler genifllemenin parsiyel olarak damarlanman›n bozulmas›n›<br />
takiben s›v›n›n transüdasyonu olarak geliflti¤i düflü
Bölüm 36 Akut Pelvik A¤r›: Transvaginal ve Doppler ‹le De¤erlendirme<br />
fiekil 36-3. ‹ntraovaryan hemorajide overin düzensiz iç yap›s› izlenmekte.<br />
22 yafl›ndaki hasta, rekürren sa¤ alt kadran a¤r›s› mevcut. Laparoskopide hemorajik<br />
kistin efllik etti¤i hemorajik, ödematöz over dokusuna ba¤l› torsiyon<br />
olgusu izlenmifl. Kist drenaj› ile birlikte detorsiyon yap›lm›fl. Transvaginal<br />
sonografide sagital (A) ve transvers (B) planda parenkimal hemoraji ve ödeme<br />
ba¤l› (uzun oklar) periferde düzensiz, heterojen yap›, santralde ise kist<br />
içinde hemorajiye ba¤l› k›smen daha iyi s›n›rl›, ekojenik alan (k›sa oklar) izlenmekte.<br />
nülmüfltür. Parsiyel over torsiyonu olarak atfedilen masif<br />
ovaryan ödem vakalar›nda, genifllemifl overin korteksinde<br />
benzer foliküler yap›lar tan›mlanm›flt›r. 17 Bu bulgular› birlefltirecek<br />
olursak puberte öncesi yafl grubunda foliküler genifllemenin<br />
beklenmemesi ola¤and›r ve ovaryan torsiyon aç›s›ndan<br />
özgül olabilir.<br />
Menarfl sonras› populasyonda ise ovaryan sonografik görüntüyü<br />
yorumlamak daha zordur. Overin düzensiz iç yap›s›<br />
intraovaryan hemoraji ile uyumlu olabilir (fiekil 36-3). Büyümüfl<br />
ovaryan dokuda ödem ile uyumlu periferik yerleflmifl foliküller<br />
ve santralde homojen ekolar bildirilmifl olmas›na ra¤men<br />
bu bulgular özgül de¤ildir. Endometrioma, hemorajik<br />
kistler, tubo-ovaryan kompleksler ve ovulasyon indüksiyonu<br />
sonras› geliflen hiperstimule overler gibi durumlarda da ço¤u<br />
kez benzer sonografik bulgular izlenebilir. Douglasta serbest<br />
s›v›n›n görülmesi de ovaryan torsiyona s›kl›kla efllik eden bir<br />
di¤er özgül olmayan bulgudur. 15 Douglastaki bu serbest s›v›,<br />
1003<br />
venlerin ve lenfatiklerin obstrüksiyonuna sekonder olarak<br />
ovaryan kapsülden kaynaklanan transüda vasf›nda birs›v›d›r.<br />
18 Di¤er bir taraftan az miktarda serbest s›v›n›n reprodüktif<br />
ça¤daki kad›nlarda görülmesi s›kl›kla fizyolojiktir.<br />
Renkli Doppler ve spektral Doppler’in kullan›lmas›yla<br />
beraber ovaryan arteriyel ve venöz dalga formlar› analizi yap›labilmekte<br />
ve bunun ovaryan torsiyon de¤erlendirmesinde<br />
kullan›lan hassas bir araç olaca¤› kabul edilmektedir. Gerçekte,<br />
çal›flmalarda torsiyondaki Doppler ak›m paternleri torsiyon<br />
derecesine ve olay›n üzerinden geçen süreye göre de¤iflkenlik<br />
göstermektedir. Baz› torsiyon vakalar›nda fokal kan<br />
ak›m› mevcut iken di¤er baz› vakalarda ise intraovaryan venöz<br />
veya arteriyel ak›m›n tamamen yok oldu¤u saptanm›flt›r<br />
(fiekil 36-1B). Arteriyel ve venöz Doppler ak›m›n›n yoklu¤u,<br />
tan›y› güvenilir k›lmas›na ra¤men ultrasonun mevcut yetene-<br />
¤inden daha derin penetrasyon seviyesinde ölçüm yap›lmas›,<br />
uygunsuz Doppler veya öncelikli gri ölçe¤i ayarlar› ve yüksek<br />
filtreli vurum tekrarlama frekans› ayarlar› (PRF) nedeniyle<br />
yanl›fl pozitif sonuçlar elde edilebilmektedir. 19-21 Bunun tersine,<br />
cerrahi olarak kan›tlanm›fl torsiyon vakalar›nda ovaryan<br />
renkli Doppler s›kl›kla pozitif olarak bildirilmifltir. 7,8<br />
Ço¤u çal›flmada torsiyon de¤erlendirilmesinde, overin<br />
Doppler incelenmesi desteklenmektedir. Ben-Ami ve arkadafllar›<br />
19 venöz ak›m yoklu¤unda pozitif prediktif de¤erin<br />
%94 oldu¤unu, ancak venöz ak›m›n ortaya kondu¤u Doppler<br />
incelemelerinde ise torsiyonun yüksek olas›l›kla ihtimal dahilinde<br />
olmad›¤›n› belirtmifllerdir. Fleisher ve arkadafllar› 20 ile<br />
Lee ve arkadafllar› 21 adnekslerde arteriyel ve venöz ak›m varl›-<br />
¤›n›n, sonradan yap›lan cerrahi eksplorasyon s›ras›nda torsiyon<br />
saptanan olgularda organlar›n nihai viabilitesini belirledi-<br />
¤ini ileri sürmüfllerdir. Lee ve arkadafllar›n›n yapt›klar› çal›flmada<br />
cerrahi olarak do¤rulanm›fl 32 torsiyon vakas›n›n 28’inde<br />
preoperatif gri-ölçek ve renkli Doppler sonografi ile do¤ru<br />
olarak torsiyon tan›s› konulabilmifltir (fiekil 36-4). Ayn› çal›flmada,<br />
vakalar›n %57’sinde vasküler pedikül içinde hem arteriyel<br />
hem de venöz ak›m›n var oldu¤u ancak daha sonras›ndaki<br />
patolojik bulgularla veya detorsiyon sonras›ndaki klinik<br />
takip s›ras›nda bu 16 overin 15’nin viabl oldu¤u gösterilmifltir.<br />
Fleisher ve arkadafllar› taraf›ndan yap›lan araflt›rmada, 10<br />
tane cerrahi olarak do¤rulanm›fl nonviabl over vakas›nda venöz<br />
Doppler ak›m› gösterilememifltir. Buna ek olarak, 3 tane<br />
cerrahi olarak kan›tlanm›fl viabl over vakas›nda santralde venöz<br />
Doppler ak›m›n›n varl›¤› gösterilmifltir. Ancak bu bulgular<br />
Tepper ve arkadafllar›n›n 22 yapt›klar› di¤er çal›flmalarda teyit<br />
edilememifltir.<br />
Di¤er araflt›rmalarda Doppler bulgular› daha az güvenilir<br />
bulunmufltur. Çeflitli olgu sunumlar›nda ve retrospektif olarak<br />
yap›lan cerrahi s›ras›nda teflhis edilmifl adneksiyel torsiyon<br />
çal›flmalar›nda, overin anormal görünümünün yan›s›ra<br />
normal arteriyel ve venöz Doppler bulgular› saptanm›flt›r<br />
(fiekil 36-5). 7,8,23,24 Bir retrospektif çal›flmada, Albayram ve<br />
Hamper 8 15 tane patolojik olarak do¤rulanm›fl torsiyone<br />
overin %53’ünde arteriyel, %27’sinde ise venöz bulgular saptanm›flt›r.<br />
‹lginç olarak 15 vakan›n 14’ünde normal kontralateral<br />
overe k›yasla torsiyone overde anormal Doppler ak›m›<br />
saptanm›flt›r. Vanderbilt Üniversitesi’nde patolojik olarak<br />
do¤rulanm›fl over torsiyonunu içeren 39 hastal›k retrospektif<br />
çal›flmada benzer sonuçlara rastlanm›flt›r. 25 Torsiyone overli<br />
yirmibir (%54) hastada arteriyel, 13 hastada (%33) ise venöz<br />
Doppler ak›m varl›¤› gösterilmifltir.
Bölüm 37<br />
Tan›mlar<br />
Elizabeth E. Puscheck ● Michael P. Diamond ● Arthur C. Fleischer<br />
● Jaime M. Vasquez ● Anna K. Parsons ● Jill Herzog<br />
Çeviri: Dr. Faruk Buyru, Dr. Zeki Duman<br />
1. ‹nfertilite: bir y›l korunmas›z iliflki sonras› gebelik<br />
oluflmamas›.<br />
2. IVF (in vitro fertilizasyon): ovulasyon indüksiyonu,<br />
follikül aspirasyonu ve zigotun in vitro fertilizasyonu<br />
ile fertilize zigotun uterus lümenine<br />
transferini kapsayan t›bbi ifllem<br />
3. Ovaryen Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS):<br />
Ovulasyon indüksiyonu taraf›ndan bafllat›lan over<br />
büyümesi ve asit semptomatolojisi ile birlikte s›v›<br />
yer de¤ifltirmesi ve olas› elektrolit dengesizli¤ini<br />
kapsayan bir grup semptom<br />
Bölüm 37 Jinekolojik ‹nfertilitede Transvaginal Sonografi<br />
J‹NEKOLOJ‹K ‹NFERT‹L‹TEDE<br />
TRANSVAG‹NAL SONOGRAF‹<br />
G‹R‹fi<br />
‹nfertilite, bir y›ll›k sürede korunmas›z iliflki ile gebelik elde<br />
edilememesidir, çiftlerin yaklafl›k %10-15’ini etkiler ve s›kl›¤›<br />
giderek artmaktad›r. Son ony›lda infertilite de¤erlendirme ve<br />
tedavisinde çarp›c› ilerlemeler olmufltur. Ayn› zamanda,<br />
transvajinal sonografi (TVS) baz› jinekolojik hastal›klarla iliflkili<br />
olarak infertilite de¤erlendirme ve yönetiminde hayati bir<br />
öneme sahip olmufltur. 1,2 Transvajinal ultrason son 20 y›lda<br />
infertilite prati¤inde devrim yaratm›flt›r.<br />
Özellikle TVS’nin en büyük klinik uygulamalar› folikül<br />
monitorizasyonu ve rehberli folikül oosit aspirasyonudur.<br />
Transabdominal sonografi (TAS) ve TVS ayn› zamanda infertilitenin<br />
ilk de¤erlendirmesi ve rehberli embriyo transferine<br />
de önemli ölçüde girmifltir. ‹nfertilitenin ilk de¤erlendirmesi<br />
pelvis, uterin kavite ve tubal geçirgenli¤in de¤erlendirilmesini<br />
kapsar. Bu temel pelvik sonogram fertiliteyi etkileyen miyom,<br />
konjenital uterin anomaliler ve ovaryen veya tubal etyolojili<br />
adneksiyel kitleler (örn. Edrometriomalar,<br />
dermoitler, di¤er neoplazmlar ve hidrosalpenks gibi) herhangi<br />
mevcut bir patolojinin belirlenmesini sa¤lar. Ek olarak, bu<br />
temel de¤erlendirme infertilite dan›flmanl›¤›nda over rezervinin<br />
belirlenmesinde ve ovulasyon indüksiyonu dozunun rehberli¤inde<br />
çok önemli bir duruma gelmifltir. S›v› verilmesi ile<br />
birlikte sonografi, uterin dolufl defektlerini belirlemede ve tu-<br />
1011<br />
bal geçirgenli¤i de¤erlendirmede yard›mc› olabilir. ‹nfertilite<br />
ile iliflkili endometriyozis, miyom ve overkistleri gibi hastal›klar<br />
da TVS ile izlenebilir. Bu bölüm en s›k kullan›lan uygulamalara<br />
de¤inmekte ve özellikle transvajinal<br />
transduser/problar›n rolünü vurgulamaktad›r.<br />
ALETLER<br />
Transvajinal sonografi, pek çok durumda uterus ve overlerin<br />
ilk de¤erlendirmesi için seçkin bir yöntemdir. Bununla<br />
birlikte transabdominal taraman›n aksine, transvajinal tarama<br />
gelenksel olmayan görüntüleme kesitleri sunar. Ek olarak<br />
ilgilenilen bölgeler probtan yaklafl›k 6-10 cm ile s›n›rl›d›r ve<br />
transabdominal taramada oldu¤u gibi baz› olgularda pelvik<br />
yap›lar›n tümünün s›n›rlar›n›n belirlenmesinde global olarak<br />
belirlenmesinde yeterli olmayabilir. TVS tipik olarak bofl mesane<br />
ile yap›l›r, asl›nda dolu mesane jinekolojik yap›lara bask›<br />
yaparak anatomiyi bozabilir ve görüntüleri<br />
uzaklaflt›rabilir. TVS’de çevredeki barsak anslar› genellikle<br />
prob ve adneksler aras›na girmez. E¤er girerse, nazik manuel<br />
abdominal palpasyon veya probun manipülasyonu veya<br />
her ikisi birlikte komflu barsaklar› uzaklaflt›rmak için kullan›labilir.<br />
Ek olarak, bu teknik pelvik muayenenin devam› gibi<br />
kullan›labilir ve ‘ultrason rehberli¤inde pelvik muayene’<br />
olarak tan›mlanabilir. Bu yaklafl›m uterus ve overler aras›nda<br />
adezyon ve olup olmad›¤›n› belirlemede yard›mc› olabilir.<br />
Overler mobil olmal› ve uterustan serbestlefltirilebilmelidir.<br />
Bununla birlikte, overler uterusa bitiflik ise ve TVS esnas›nda<br />
abdominal palpasyonla hareket etmiyorlarsa, overler<br />
muhtemelen uterusa yap›fl›kt›r. Bazen bu teknik, e¤er adezyonlar<br />
varsa hasta için hafif rahats›zl›¤a neden olur. Ek<br />
37.1’de donan›m ve dökümentasyon k›lavuzlar› ve infertilite<br />
hastalar›nda transa sonografi uygulamas› için Amerikan Ultrason<br />
Enstitüsü (American Institute of Ultrasound-AIUM)<br />
taraf›ndan önerilen k›lavuzlar› listelenmektedir. E¤imli lineer<br />
›fl›nl›, fazl› ›fl›nl› ve mekanik sektör olmak üzere çeflitli tiplerde<br />
transvajinal transduser/problar mevcuttur. Bu<br />
problar›n ço¤unun tarama alan› 100 derecedir. E¤imli lineer<br />
taray›c› problar genifl bir alan›n taramas›n› sa¤lar. Fazl› ›fl›nl›<br />
problar›n yan lob artefaktklar› nedeni ile imaj›n lateral görüntülenmesinde<br />
rezolusyon problemi olabilir. Ço¤u<br />
transvajinal taray›c›ya renkli Doppler yetene¤i eklenmifltir.
1012 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAF‹<br />
Renkli Doppler sonografinin eklenmesi, birçok vakan›n görüntülenmesinde<br />
kullan›lan termal yo¤unluklar› önemli ölçüde<br />
artt›rmaz ve renkli Doppler vasküler yap›lar› ortaya<br />
koyar. RDS damarlar›n ve pulsed Doppler tekni¤i ile araflt›r›lan<br />
alanlar›n spesifik seçimini sa¤lar. Ak›m, ak›ma göre relatif<br />
impedans› ortaya koyan dalga formu analizi ve özellikle<br />
baz› alanlarda relatif damar yo¤unlu¤u ile iliflkili olarak uterus<br />
alan›nda gösterilen renk genel de¤erlendirilmesi ile saptanabilir.<br />
Üç boyutlu (3D) sonografi baz› transvaginal ultrason<br />
problar›nda mevcuttur. Üç boyutlu sonografi uterin anomalilerin<br />
ve myomlar›n de¤erlendirilmesinde kullan›labilir ve<br />
sonohisterografiye eklenebilir. Di¤er uygulamalar araflt›rma<br />
aflamas›ndad›r.<br />
KL‹N‹K BAKIfi AÇISI VE END‹KASYONLAR<br />
Bir y›l korunmas›z iliflki sonras› gebe kalamama olarak tarif<br />
edilen infertilite, Birleflik Devletler’deki çiftlerin yaklafl›k olarak<br />
%10 ile %15’ini etkiler. Yafllar› 18 ile 28 aral›¤›ndaki çiftlerin<br />
%80’i bir y›l içinde, %10’u da takip eden bir y›l içinde<br />
gebe kal›r, Birleflik Devletler’deki çiftlerin %10’unda (yaklafl›k<br />
olarak 2.4 milyon çift) üreme bozukluklar› vard›r. Olgular›n<br />
üçte ikisinde infertilite kad›na ait etkenlerle, üçte<br />
birinde erke¤e ait etkenlerle ve yaklafl›k %25’inde birden çok<br />
etkenle iliflkilidir. ‹nfertilite ile iliflkisi olan jinekolojik bozukluklar›n<br />
en s›k görülenleri t›kay›c› tipte tüp hastal›klar› veya<br />
endometriyozis (%30-%50), ovulasyon bozukluklar› (%40)<br />
ve uterus ve serviksle ilgili etkenlerdir (%10).3 Yüzde 10 ile<br />
%15 kadar olguda infertilitenin nedeni belli de¤ildir. 3,4<br />
‹nfertilitenin bafllang›ç de¤erlendirmesi bu etkenlerin her<br />
birinin de¤erlendirilmesini içerir. 5,6 Çiftin t›bbi öyküsünün<br />
al›nmas› ve fizik muayenesinin yap›lmas›ndan sonra genellikle<br />
spermiyogram çal›flmas› yap›l›r, luteal dönem ortas›<br />
progesteron düzeyi ölçümü veya ovulasyonu tahmin eden<br />
setlerle ovulasyonun olup olmad›¤› hakk›nda kan›tlar toplanmaya<br />
çal›fl›l›r, uterus bofllu¤u ve tüplerin aç›kl›¤› hakk›nda<br />
(geleneksel olarak histerosalpingografi ile) bilgi edinilir, hormonal<br />
inceleme (Tiroid uyar›c› hormon (TSH), prolaktin ve<br />
bazen gonadotropinler) yap›l›r. 1990’l› y›llar›n bafllar›nda endometriyozis<br />
ve pelvik yap›fl›kl›klar›n de¤erlendirilmesi için<br />
bafllang›çta tan›sal laparoskopi yap›lmas› da bu incelemelerin<br />
bir parças›yd›. Ama sonografi teknolojisindeki geliflmeler ve<br />
gonadotropinlerle yap›lan ovulasyon indüksiyonlar› ve in vitro<br />
fertilizasyon (IVF) gibi baflar›l› tedaviler nedeni ile, t›bbi<br />
endikasyon yoksa (pelvik a¤r›, adneksiyal kitle gibi) infertilite<br />
incelemesinin bafllang›c›nda laparoskopik inceleme yapmak<br />
kullan›mdan kalkm›flt›r.<br />
Sonografinin infertilite tedavisi ve incelemesindeki yeri<br />
daha da önemli hale gelmifltir. ‹nfertilitede sonografi kullan›m›n›n<br />
en s›k endikasyonlar› flunlard›r:<br />
1. Temel pelvik sonografi<br />
a. Adneksler veya uterusa ait patolojileri d›fllamak<br />
b. Over rezervini de¤erlendirmek<br />
2. Uterusu, endometriyumu, uterus bofllu¤unu ve tüplerdeki<br />
aç›kl›¤› de¤erlendirmek<br />
3. Tedavi s›ras›nda follikül geliflimini izlemek<br />
4. Endometriyumun geliflimini de¤erlendirmek7 5. Folliküler oosit aspirasyonuna rehberlik etmek<br />
6. Embriyo transferine rehberlik etmek<br />
7. Uterus içi gebeli¤i saptamak (daha fazla tart›flma için Bölüm<br />
3 ve 4’e bak›n›z)<br />
Seyrek olarak intrafallopian transluminal gamet transferinde<br />
(GIFT) ve endometriyotik kistlerin de¤erlendirilmesinde<br />
de transvajinal sonografi kullan›l›r.<br />
Temel sonografi s›ras›nda konjenital uterus malformasyonlar›n›n<br />
tan›s› ve uterus içindeki kitlelerin de¤erlendirilmesinde<br />
üç boyutlu (3D) sonografiden faydalan›l›r.9<br />
Giriflimsel olmayan ultrasonografi yöntemi s›ras›nda en<br />
do¤ru sonucu alabilmek için, 3D sonografi myometriyumun<br />
daha fazla hiperekojen olup kontrast yaratt›¤› luteal<br />
dönemde gerçeklefltirilmelidir. Buna ek olarak uterus içi<br />
anormalliklerin ayr›nt›lar›n›n belirlenmesi için erken folliküler<br />
dönemde steril su veya serum fizyolojik infüzyon sonohisterografisi<br />
ile 3D ultrasonografi birlikte kullan›labilir. Son<br />
zamanlarda General Electric (GE) firmas› taraf›ndan “sono-<br />
AVC” isimli bir 3D sonografi teknolojisinin tan›t›m› yap›lm›flt›r.<br />
Bu yöntemle yap›lan 3D sonografide negatif<br />
görüntüleme modunda yap›lan görüntüleme ve ek yaz›l›mlar<br />
sayesinde overin içindeki bütün folliküller birkaç dakika içinde<br />
otomatik olarak ölçülmektedir. Bu teknoloji flu an mevcuttur.<br />
Bu sayede follikülleri ölçmek için gerekli zaman<br />
azal›r, stimulasyon s›ras›nda folliküllerin günlük geliflimi daha<br />
hassas bir flekilde ölçülebilir, ama bu teknolojinin infertilite<br />
merkezlerindeki etkilerini veya gebelik sonuçlar›n›<br />
gerçekten artt›r›p artt›rmad›¤›n› anlamak için henüz çok erkendir.<br />
Renkli Doppler sonografi (RDS) overlerin veya endometriyumun<br />
fizyolojik de¤erlendirmesi için kullan›labilir. Korpus<br />
luteumun içindeki tipik düflük dirençli, yüksek diyastolik<br />
ak›mla birlikte uterus veya endometriyal kanlanmadaki azalma<br />
luteal dönem yetmezli¤ine iflaret edebilir. 10 Gri ölçekte<br />
veya sonohisterografide endometriyal anormallikler saptand›¤›<br />
zaman renkli Doppler, içlerindeki damar yap›lar›n› kullanarak<br />
bir polip veya myomu tan›mlayabilir. Renkli Doppler<br />
sonografisi serum fizyolojik veya kontrast maddenin tüplere<br />
verilmesi ile oluflan ak›m› saptamada oldukça duyarl› oldu-<br />
¤undan tüpteki aç›kl›¤›n de¤erlendirilmesinde faydal› olabilir.<br />
Spontan Sikluslar<br />
‹nfertilitede yap›lan temel sonografinin önemini daha iyi<br />
kavramak için do¤al spontan siklusun fizyolojisini anlamak<br />
gereklidir. Do¤um zaman›nda k›z yenido¤an›n her bir yumurtal›¤›nda<br />
yaklafl›k 2 milyon oosit vard›r. Menarfl bafllad›-<br />
¤›nda her overde geriye 200.000 oosit kal›r. Çocuk do¤urma<br />
ça¤›nda yaklafl›k olarak 200 oosit yumurtlanacakt›r. Bu durum<br />
primer oositlerin yaklafl›k olarak %99,9’unun atreziye<br />
u¤rayaca¤›n› veya hiçbir zaman geliflmeyece¤ine iflaret eder.<br />
Oosit ve follikülün olgunlaflmas› esas olarak dolafl›mdaki folllikül<br />
uyar›c› hormon (FSH), lüteinlefltirici hormon (LH) seviyesi<br />
ve dolafl›mdaki estradiol (E2) seviyesine duyarl›d›r.
Geç sekretuvar dönemdeki hassas FSH sal›n›m› ile bafllat›lan<br />
olaylar zinciri, takip eden spontan siklusta 1 veya bazen 2 tane<br />
bask›n follikül geliflimine neden olur. Yaklafl›k 10 mm büyüklü¤üne<br />
eriflen 2 follikülün bir tanesinin bask›n ç›k›p<br />
büyümeye devam ederken di¤erinin geriledi¤ini gözlemlemek<br />
seyrek görülen bir olay de¤ildir. Estradiol, granuloza<br />
hücreleri taraf›ndan sentezlenir ve hipofizin FSH ve LH üretmesinde<br />
önemli geri bildirim sa¤lar. Artm›fl estradiol düzeylerinin<br />
LH düzeyindeki ani art›fllar› tetikleyen sürecin bir<br />
parças› oldu¤u düflünülmektedir. Lutenlefltirici hormon oosit<br />
miyozunu tekrardan bafllat›r ve dolafl›mdaki LH düzeylerindeki<br />
“ani art›fla” ba¤l› olarak 36 ile 40 saat aras›nda<br />
ovulasyon olur. Ovulasyon sonras› geri kalan follikül korpus<br />
luteum olur. Korpus luteumun oluflmas› ile over kist duvar›nda<br />
damarlanmada art›fl olur ve TV-RDS incelemesinde<br />
baz› kimseler bu durumu “atefl halkas›” olarak tarifler.<br />
Bölüm 37 Jinekolojik ‹nfertilitede Transvaginal Sonografi<br />
1013<br />
Menarfl›n bafllamas› ile ortaya ç›kan spontan sikluslar 3 ile<br />
5 mm aras› boylarda olan bir dizi follikülün geliflmesi ile bafllar.<br />
Spontan siklusta genellikle 1 veya en fazla 2 follikül 10<br />
mm boyuta ulafl›r. Follikül olgunlaflt›kça merkezinde s›v› birikmesi<br />
ve follikül duvar›ndaki granuloza hücrelerinin birikmesi<br />
ile günlük olarak ortalama 1.5 ile 2 mm büyümeye<br />
devam eder. Oositin kendisi granuloza hücreleri kümesi ile<br />
çevrilidir ve büyüklü¤ü yaklafl›k olarak 1 milimetredir. Bu<br />
çok parçal› yap›ya cumulus oophorus ad› verilir. Yaklafl›k olarak<br />
1 mm büyüklü¤ündedir ve seyrek olarak olgun folliküllerin<br />
içinde gösterilebilir (fiekil 37-1 ve 37-2B). Olgunlu¤a<br />
eriflmifl follikülün iç çap› 17 ile 25 mm aras›nda de¤iflir.12 Ayn›<br />
kiflinin olgunlaflm›fl follikül çap› bütün sikluslarda göreceli<br />
olarak sabittir. Olgun folliküllerde ovulasyona yak›n<br />
zamanlarda muhtemelen duvardan ayr›lm›fl granuloza hücreleri<br />
kümelerinin art›fl›na ba¤l› olarak follikül içi ekojenite-<br />
fiekil 37-1. Normal follikül geliflimi. A: Spontan bir siklusta sa¤ overdeki olgun follikülün transvajinal sonografisi (TVS) B: Muhtemelen korpus luteum içine<br />
olan bir kanamadan kaynaklanan düflük-düzeyli ekojeniteler içeren erken korpus luteumun transvajinal sonografisi (+ iflaretlerinin aras›nda) C: Ovulasyona<br />
ba¤l› periton içi serbest s›v›y› (*) gösteren transvajinal sonografi D: Olgun follikülün TVS ile ayr›nt›l› görüntüsü (imleçler aras›nda)
Bölüm 38<br />
Tan›mlar<br />
Bölüm 38 Sonohisterografi ve Sonohisterosalfingografi<br />
SONOH‹STEROGRAF‹ VE<br />
SONOH‹STEROSALF‹NGOGRAF‹<br />
1. Sonohisterografi: kontrast madde kullanarak,<br />
uterusun sonografik görüntülenmesi.<br />
2. Sonohisterosalfingografi: Kontrast madde kullanarak,<br />
fallop tüplerinin sonografik görüntülenmesi<br />
ve fallop tüp aç›kl›¤›n›n de¤erlendirilmesi<br />
G‹R‹fi<br />
Kad›nlar›n çare arad›¤› jinekolojik problemlerin bafl›nda afl›r›<br />
ya da zamans›z adet kanamalar› gelmektedir. TVUSG fizik<br />
muayenede görülmeyen d›fl genital ve serviks üzerindeki bölgelere<br />
ait patolojilerin de¤erlendirilmesine olanak sa¤lar. Bu<br />
yolun jinekolojik tan›larda mükemmellik sa¤lamas›n›n bir<br />
nedeni kontrastl› ortam› kullan›yor olmas›d›r. S›v›lar uterin<br />
ve pelvik kavitedeki yumuflak doku anormalliklerinin lokalizasyonunu<br />
net tan›mlamay› sa¤lamaktad›r. Ekojenik kontrast<br />
ortam Doppler yard›ml› olsun yada olmas›n tubal aç›kl›¤›<br />
kabul edilebilir bir biçimde ortaya koyabilmektedir. Asl›nda<br />
sonohisterografi ve sonohisterosalfingografi transservikal<br />
yoldan iyotlu kontrast madde verilerek floroskopi alt›nda<br />
uterin kavitenin de¤erlendirildi¤i histerosalfingografinin birer<br />
varyant›d›r. Uterin kavitenin sonografik ve kontrasl› de-<br />
¤erlendirilmesi tüplerin de¤erlendirilmesi ile kombine edildi-<br />
¤inde sono histerosalfingografi (SONO HSG) olarak adland›r›lmaktad›r.<br />
“Çift kontrast” teriminin kullan›m› transservikal<br />
yoldan salin enjeksiyonu salinin uterin kavitenin d›fl›na ç›kmas›<br />
ve cul de sac’ta göllenmesini ifade etmektedir. Tubal lümen<br />
bu flekilde ortaya ç›kart›lm›fl olup fimbrial ucun over ile<br />
olan iliflkisi belirlenmifl olmaktad›r.<br />
Kontrast destekli TVUSG detayl› yap›sal özellikleri ortaya<br />
koyarken iyonize radyasyon ve iyotlu kontrast madde maruziyetini<br />
de engellemifl olur. Küçük bir muayene odas›nda uy-<br />
Daniel M. Breitkopf<br />
Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Bülent Baysal<br />
1043<br />
gulanabilir. Standart ayakl›kl› bir jinekolojik masada uygulanmas›<br />
önerilir. Tek bir asistan yeterlidir ve kullan›lan alet<br />
ve ekipman kolay ulafl›labilir, ucuzdur.<br />
Sonohisterografi ayr›ca histerosonografi ya da salin infüzyon<br />
sonografisi olarak adland›r›lmaktad›r. En önemlisi SHG<br />
ödemeler için bir CPT kodu içerir. SHG, HSG ile kar›flabilir.<br />
Bu da yanl›fl uygulama ve planlamalara yol açabilir.<br />
SONOH‹STEROGRAF‹<br />
Transabdominal Tekni¤in Kullan›m›n›n<br />
Tarihsel Geliflimi<br />
‹ntrauterin kavitenin detaylar›n›n amniyotik s›v› ya da intrauterin<br />
s›v› varl›¤›nda kolay seçilebildi¤i iyi bilinen bir fleydir.<br />
TAUSG kullan›larak intrauterin kavitenin artifisyal s›v› varl›-<br />
¤›nda de¤erlendirilmesini amaçlayan çabalar efektif fakat<br />
kullan›fls›z bulunmufltur. 1984’te Richmann ve arkadafllar› rijit<br />
uterin kanülden %70 dekstran göndererek 34 hastay›, henüz<br />
standart HSG kullan›ma girmeden TAUSG ile de¤erlendirmifllerdi.<br />
Ancak onlar›n ilgi alanlar› tubal obstrüksiyona<br />
ba¤l› uterin kavitede olan genifllemeyi tespit edebilmekle s›n›rl›yd›.<br />
34 hastan›n 25’inde görülen peritoneal kavitede s›v›<br />
birikimi en az›ndan tek tarafl› tubal aç›kl›¤›n tabi oldu¤unu<br />
%97 do¤rulukla saptam›flt›r.<br />
Rahndoup ve arkadafllar› da benzer bir yaklafl›m› 1986’da<br />
L/S ve H/S yap›lacak kad›nlarda steril salin arac›l›¤›yla patolojik<br />
bulgular› tespit etmek için kulland›. 54 uterusun 53’ünü<br />
tan›mlayarak unikornuat uterus, septum, polipler ve intrakaviter<br />
ya da submukoz myom gibi patolojileri tariflediler. Sadece<br />
tek bir unikorn uterus küçük normal bir uterus olarak<br />
tan›mlanm›fl olup %98 sensitivite ve %100 spesivite ile intrauterin<br />
anomalileri tan›mlam›fl oldular. Ayr›ca posterior cul<br />
de sac’ta s›v› birikiminin en az›ndan tek tarafl› tubal aç›kl›¤›n<br />
varl›¤›n›n gösterdi¤i %100 sensitivite ve %91 spesivite ile gösterilmifl<br />
oldu. Tüpleri ve fimbrialar› görüntüleyebilmek için<br />
cul de sac’ta 100 cc s›v› göllenmesine ihtiyaç duyuyorlard›.<br />
Ayr›ca fundus üzerinde izole s›v› birikiminin adezyonu ya da<br />
cul de sac’› oblitere eden bir kitlenin varl›¤›n› gösterece¤ini
1044 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAF‹<br />
belirtmifllerdi. Kolayl›kla tan›nan hidrosalfinksler de yapt›klar›<br />
distal obstrüksiyon ile identifiye ediliyordu.<br />
Di¤er küçük seriler de abdominal USG’nin cul de sac’ta<br />
s›v› birikimi ile beraber kullan›m›n› tek bir görüntüleme tekni¤inde<br />
birlefltirmenin tek tarafl› uterin aç›kl›k için iyi bir<br />
yöntem oldu¤unu ancak uterin kavite için küçük bir katk›da<br />
bulundu¤unu desteklediler. 1.3<br />
Belçika’da Von Roussel ve arkadafllar› 30 uterusta dekstran<br />
ile yap›lan histeroskopiyi USG ve endoskopik tan› ile<br />
k›yaslad›. Küçük prosedürel artefaktlar d›fl›nda sadece 2<br />
mm’lik bir polip gözden kaçt›. 8 normal uterus tamamen<br />
normal olarak tespit edildi, 3 myom, 3 septum, 6 polipoid<br />
lezyon tan›mland›. Al›fl›lm›fl›n d›fl›nda k›rm›z› çizgilenme<br />
gösteren 7 uterustan 1 tanesi kanser, 3 tanesi hiperplazi, 3<br />
tanesi normal proliferatif endometriumdu. Kontrast madde<br />
ile yap›lan USG hem polipoid lezyonlar› hem de normalden<br />
kal›n ya da irregülar endometriumlar›n tan›mlanmas›na olanak<br />
sa¤lad›. Biri myometriuma gömüldü¤ü için histeroskopide<br />
görülemeyen 2 R‹A’n›n yeri tam olarak tespit edildi. 3<br />
adet septat uterus tan›s› kondu ve 2 vakada USG alt›nda rezeksiyon<br />
laparoskopiye göre daha baflar›l› bir biçimde gerçeklefltirildi.<br />
Ancak uterin distansiyon nedeniyle di¤er kanserlerin<br />
tan›s›nda baflar›s›z kald›. Normal gözüken 21 uterusun<br />
10’unda uterin kavitenin fliflirilmesi sayesinde anormallik tespit<br />
edildi. Ayr›ca konvansiyonel USG’nin anormal dedi¤i 9<br />
uterustan 5’inde de tan›y› destekledi.<br />
Tv-USG’nin S›n›rl›l›klar›<br />
Yüksek çözünürlüklü TV USG’nin yayg›n kullan›m› 1980lerin<br />
sonlar›na do¤ru pelvik organ görüntülenmesinde ilgi çekici<br />
detaylar› ortaya koymufltur. Önceleri siklik endometrial<br />
de¤ifliklikler ve endometrial kal›nl›¤›n normal de¤erleri sadece<br />
TA USG ile tan›mlanabiliyordu. 5,7 Uterin anomaliler ve sinefli<br />
gibi distansiyon, kanser veya hiperplaziye ba¤l› patolojik<br />
kal›nlaflma da ayr›ca tan›mlanabiliyordu. Günümüzde endometrium<br />
ve overlerin TV USG ile detayl› görüntülenmesi ile<br />
hormonal de¤ifliklik ya da yap›sal nedenli anormal uterin kanama,<br />
11,12 amenore13,15 ve infertilite16 tan›s›nda TVUSG, rutin<br />
kullan›ma girmifltir.<br />
Ama yüksek çözünürlüklü transduserlere ra¤men bir uterin<br />
kanaman›n nedeni her zaman görüntülenemeyebilir. Fedele<br />
ve arkadafllar› submukoz myom tan›s›nda HSG ve TV<br />
USG yi karfl›laflt›r›labilir bulsa da myom ve poliplerin ayr›m›nda<br />
zorlukla karfl›laflm›fllard›r. 17 Tipik olarak hiperekojen<br />
endometrial polipler en iyi proliferatif faz s›ras›nda görüntülenebilir.<br />
Ancak kendisi de ekojen olan sekratuar bir endometriumdan<br />
ay›rmak zor olabilir. Dolay›s›yla hipoekojen<br />
olan myomlar en iyi sekratuar endometrium varl›¤›nda görüntülenebilir.<br />
Ancak akustik gölgelenmesiyle uterin girifli ve<br />
kaviteyi belirsizlefltirebilir. Sinefliler ve kaviter anomaliler en<br />
iyi periovulatuar ve sekratuar dönemde görüntülenebilir. ‹ntrauterin<br />
sinefli, hematometra birikimi ile parlayabilir ama<br />
bazen endometrial defekt çok belirsiz olabilir.<br />
Datson anormal uterin kanamas› olan 45 kad›n› de¤erlendirdi<br />
ve 1/3’ünde yap›sal anormallikler tespit etti. 12 Zemindeki<br />
fonksiyonel ovulatuar anormallikleri tespit etmek<br />
için ovaryal ve endometrial inceleme yapt›. ‹ntermenstrüel<br />
kanamas› olan 3 ovulatuar hastada kal›nlaflm›fl hiperekoik<br />
endometrium tespit etti. Büyük olas›l›kla sekretuar endometriumun<br />
gizledi¤i poliplerin varl›¤› düflünüldü.<br />
Narayan ve Goswamy TV USG’yi infertilite tan›s›nda<br />
kullanmay› önerdiler ve 193 kad›n›n 183’ünde (%94) anormallik<br />
saptad›lar. 16 200 kad›n› sikluslar›n› histeroskopi ile<br />
takip ederek 1 hafta izledikten sonra periovulatuar çok tabakal›<br />
endometriumun intra kaviter lezyonlar› ve uterotubal<br />
ba¤lant›lar› en iyi gösterdi¤ini buldular. 14 hastada USG de<br />
non spesifik irregülarite gösterdiler ve tan›sal histeroskopi<br />
yapt›lar. Histeroskopide 2 tanesi normal kavite, 4 tanesi polipoid,<br />
2 tanesinde sinefli, 1 tanesinde septum ve 3 tanesinde<br />
endometrit tespit edildi. Ayr›ca USG’de gözlenen 51 submukoz<br />
myomdan sadece 44’ü gerçekten intrakaviterdi. 76’dan<br />
sinefli’den 71’i, 49’da 43 polip ve 6’da 5 septa ultrasonla gözlemlenmifltir.<br />
Yanl›fl pozitiflik oran› %5.5’ti. Bunlar terapötik<br />
cerrahi öncesinde salin infüzyonla tan›dan fayda gören<br />
vakalard›.<br />
Postmenapozal dönemdeki endometrial atrofi, do¤rudan<br />
bir myom ve adenomyozisin yoklu¤u fleklinde de¤erlendirmeye<br />
yol açar. Endometrial kal›nl›k ölçümü endometrial<br />
plazilerin tan›s›n› koymada etkili bir yoldur. Simith Bindman<br />
ve arkadafllar› postmenapozal kad›nlarda endometrial<br />
kal›nl›¤›n ölçümüyle ilgili 3500 kad›n ve 35 çal›flmay› bir araya<br />
getirerek bir metaanaliz oluflturmufllard›r. 5 mm ve üstü<br />
%96 sensitivite ile endometrial kanser tan›s›nda anlaml› bulunmufltur.<br />
Kanama ile gelen post menopozal bir kad›nda<br />
4.5 mm’lik endometrium kal›nlaflmas› %90 oran›nda endometrium<br />
ca için primer risk kabul edilebilir. 18,19<br />
Öncesinde kanser oldu¤u bilinen 3 olguda 7 MHZ vajinal<br />
USG’de çift duvar ölçüm kal›nl›¤› 3.3 ve 2 mm olan uteruslarda<br />
kanseri destekleyen herhangi bir bulgu tespit edilemememifltir.<br />
Bu nedenle atrofik endometriumlarda distorsiyon<br />
ya da uterin pozisyondan dolay› uygun görüntüleme yap›lamad›¤›nda,<br />
teknik bir hata yap›labilece¤inden gözden<br />
kaçan bir endometrial kanser olabilece¤i unutulmamal›d›r.<br />
Endometrial kavite 3 boyutlu bir yap›d›r, patolojik de¤ifliklikler<br />
fokal olabilir, tek tarafl› frozen kesisi anormalli¤i gözden<br />
kaç›rabilir, bu nedenle 3 boyutlu yap›y› kurgulayabilmek<br />
için multipl görüntülemeler al›nmal›d›r. Etkili kavite<br />
izlem yolu ise 3 boyutlu USG’nin en büyük avantaj›d›r.<br />
‹ncelmifl endometriumu olanlardan biyopsi örne¤i alman›n<br />
zor olmas› fokal alanlar›n tan›s›n›n yetersiz olmas›na yol<br />
açmaktad›r. Bu belki de fokal hiperplazili alanlarda da uygun<br />
olmayabilir. Mesela atrofik endometriumdan 2 mm’lik bir<br />
suction 21 ile fibröz polip ç›kart›lmas›, myom distorsiyonu 22
ya da tamoksifen kullanan kad›nlarda görülen kaviter de¤ifliklikler<br />
23 gibi.<br />
Bu yüzden endometrial kavite görüntülemesinde<br />
konsvansiyonel TVUSG, alt›n standart olan histeroskopik<br />
de¤erlendirme ile yaklafl›k efl sensitiviteye sahiptir ancak<br />
onun kadar spesifik de¤ildir. SHG sonografik tan›mlama lokalizasyon<br />
ve intrakaviter lezyonlar›n tespitine yard›m etmektedir.<br />
Transvaginal Sonohisterografi<br />
Dünya çap›nda birçok araflt›rmac› uterin kaviteye s›v› verilerek<br />
elde edilen görüntünün kalitesini artt›rmaya çal›flm›fllard›r.<br />
Genellikle uterin kaviteye ince bir kateterin ucundan steril<br />
salin infüze edilmesi yöntemi kullan›lm›flt›r. 1988’de Deichart<br />
ve arkadafllar› uterin kavitede s›v›n›n etkileri üzerine<br />
olan, Alman literatüründe bu konuda öncülük etmifl olan çal›flmalar›n›<br />
yay›nlam›fllard›r. Ama ard›ndan çal›flmay› kontrastl›<br />
ajanlar›n etkisi yönüne çevirmifllerdir. 25,26<br />
1991’de Güney Afrika’da Mitri ve arkadafllar› 8 Frenchlik<br />
foley kateter kullanarak SHG nin HSG den daha tan›mlay›c›,<br />
tan› koydurucu oldu¤unu göstermifllerdir. 27 50 tane normal<br />
kavite 2 metotla da görüntülenmifl ancak 9 kad›nda bu yöntemlerle<br />
tespit edilemeyen sadece USG ile görüntülenebilmifl,<br />
ekstrauterin myom bulunmufltu. Tüm submukoz myomlar<br />
iki metotla da tespit edilmiflti. 4 tane bifid uterus HSG taraf›ndan<br />
septat olarak tan›mlanm›fl, USG taraf›ndansa 3 septat<br />
ve 1 intramural myomlu uterus olarak tan› alm›flt›. 2 metott<br />
da bir adet intra uterin sineflili uterusa ortak karar vermiflti. 1<br />
tane HSG kontrast maddenin intravazasyonuna ba¤l› olarak<br />
baflar›s›z olmufltu.<br />
‹spanya’da Bonilla-Musoles ve arkadafllar› HSG’nin sensitivitesini<br />
%96 spesivitesini %97 pozitif prediktif de¤erini<br />
%96 negatif prediktif de¤erini %97 olarak buldu. 28 22 normal<br />
sa¤l›kl› kad›n 16 menometrorajili kad›n ve 16 infertil kad›n<br />
çal›flmaya dahil edildi. A¤r› ve stenoz nedeniyle 2 vaka d›flar›da<br />
b›rak›ld›. Submukoz myom, hiperplazi, sinefli ve septum<br />
tan›lar› konuldu. Fokal hiperplaziler d›fl›nda SHG ve histeroskopi<br />
tan› koyma aç›s›ndan eflit olarak de¤erlendirildi.<br />
Syrop ve Sahakian ‹VF öncesi USG incelemeleri s›ras›nda<br />
anormal görüntüleri olan 14 infertil hastaya rijit Rubin kanülü<br />
ve ringer laktat ya da tubal s›v› kullan›larak HSG yapm›fl ve<br />
polipleri, ölçümlerini, yerleflimlerini do¤ru olarak HSG ile tan›mlam›fllard›r.<br />
29<br />
Parson ve Lense anormal kanama ve HSG ya da histerektomi<br />
materyalinde anormal endometrial görüntülemeleri<br />
olan 39 hastay› rapor etmifllerdir. 30 Polipler, myom, sinefli ve<br />
irregüler kal›nlaflmalar (kanser ya da hiperplazi) tan›mlam›fllard›.<br />
Kanser – hiperplazi ayr›m› net yap›lmam›flt›. Çünkü<br />
ikisi de endometrial yüzeyin irregüler kal›nlaflmas› ile kendini<br />
gösteriyordu. SHG ile normal kaviteli olarak tan› alan 20<br />
Bölüm 38 Sonohisterografi ve Sonohisterosalfingografi<br />
1045<br />
infertil hasta HSG ve histeroskopi ile de normal olarak de¤erlendirildi.<br />
Goldstein anormal uterin kanama ile baflvuran 21 postmenopozal<br />
hastada SHG ile do¤ru tan›lar› koydu. 11 fokal<br />
lezyon tespit etti. 8’i polip 3’ü submukoz myom olarak bulundu.<br />
31 Geriye kalan 10 hastan›n 9’unda histeroskopi ya da<br />
D/C ile al›nan biyopside erken proliferatif lezyonlara rastland›.<br />
Di¤er bir hastada hiperplazi tespit edildi. Tamoksifen tedavisi<br />
alt›nda USG monitorizasyonu yap›lan 5 hastaya da<br />
HSG yap›ld›. Birinde kal›nlaflm›fl ve delik delik bir endometrium,<br />
dolay›s›yla yetersiz HSG ya da küretaj materyaline rastland›.<br />
‹nfüzyon sonras›nda endometrium simetrik olarak<br />
gözlemlenerek myometrial anormallik saptanan her olgu biyopsi<br />
ile do¤ruland›.<br />
Farquar ve arkadafllar› anormal uterin kanama ile baflvuran<br />
hastalar› TV USG, SHG ve HSG ile incelediler. 32 Submukoz<br />
fibroid tan›s› alanlar› yaklafl›k olarak 29.7 olarak buldular.<br />
Histeroskopi ile de benzer bir oran elde edildi.<br />
Dueholm ve arkadafllar› 189 kad›n› TV USG ve SHG ile<br />
incelediler. Ve bulgular›n› histeroskopi ve histerektomi materyalleri<br />
ile k›yaslad›lar. 33 Anormal kanamal› kad›nlarda polip<br />
tan›s› %99 sensitivite ve %72 spesivite ile kondu. Yazarlar<br />
SHG’nin anormal uterin kanamal› kad›nlarda güvenilir bir<br />
tan› yöntemi oldu¤unu kararlaflt›rd›lar. Benzer flekilde<br />
Krample ve arkadafllar› anormal uterin kanamal› 100 hastada<br />
TV USG, sonografi, SHG ve operatif HS’yi k›yaslad›lar. 34 Fokal<br />
intrauterin patolojilerin taramas›nda SHG nin kullan›m›n›<br />
tek bafl›na TV USG kullan›m›na göre tan›sal olarak daha<br />
de¤erli buldular. Histeroskopi ile görüntülemede SHG’nin<br />
bulgular›n›n d›fl›nda farkl› bir görüntüye rastlanmad›. Sonuç<br />
olarak 5 mm’den daha az endometrial kal›nl›¤› olmas›na ra¤men<br />
anormal uterin kanama ile baflvuran kad›nlarda SHG ile<br />
görüntülenen ancak TV USG’nin gözden kaç›rd›¤› %20 oran›nda<br />
intrakaviter patoloji oldu¤u tespit edildi. 35<br />
SHG’nin Endikasyonlar›<br />
En belirgin endikasyonu anormal uterin kanaman›n nedenini<br />
tespit etmektir. Ana kontrendikasyon ise bilinen ya da flüpheli<br />
intrauterin gebeliktir. Ço¤u vakada periovulatuar dönemde<br />
yap›lan SHG’nin daha h›zl› tan› koydurdu¤u tespit<br />
edilmifltir. Anormal hormonal profiline ba¤l› olan disfonksiyonel<br />
uterin kanamalar ço¤unlukla anovulasyon ve dolay›s›yla<br />
periovulatuar multi katmanl› endometriumun yoklu¤u ile<br />
sonuçlan›r. Endometrium asimetrik, afl›r› kal›nlaflm›fl, ya da<br />
zorla görüntülenebilir oldu¤u zaman SHG anatomiyi oldukça<br />
netlefltirebilir. Tabi afl›r› kanama sonucu oluflan p›ht›lar<br />
kar›fl›kl›¤a yol açmamak için öncelikle uzaklaflt›r›lmal›d›r.<br />
Endometrial kitlelere tan› konmas›nda as›l yöntem D/C<br />
ya da ofis biyopsi ile al›nan örnekten histolojik örnekleme oldu¤u<br />
için SHG problemin fokal mi global m› oldu¤unu ay›rt
Bölüm 39 Transvajinal, Transperineal ve Transrektal Sonografi ile Yap›lan ‹fllemler<br />
Bölüm 39<br />
Tan›mlar<br />
TRANSVAJ‹NAL, TRANSPER‹NEAL<br />
VE TRANSREKTAL SONOGRAF‹ ‹LE<br />
YAPILAN ‹fiLEMLER<br />
1. Kompleks yumurtal›k kistleri: Basit morfoloji d›fl› yap›ya<br />
sahip olan her türlü kist.<br />
2. Ektopik gebelik: Normal endometriyal yer d›fl›nda oluflan<br />
her türlü gebelik.<br />
3. Ekstraembriyonik kolum: Koriyon içinde olmas›na ra¤men<br />
amniyotik boflluk aras›nda olan erken gebeli¤in<br />
bir k›sm›.<br />
4. Multi-<strong>fetal</strong> gebelik redüksiyonu: Herhangi bir gebelikte,<br />
fetüs say›s›n› daha az ve istenen bir say›ya indirme<br />
prosedürü.<br />
5. Peritoneal inklüzyon kisti: Genelde genifl, multi-lokülasyonlu<br />
s›v› ve pelvik yap›fl›kl›k koleksiyonu.<br />
6. Basit yumurtal›k kistleri: Anekoik, ince, düzgün duvarl›,<br />
septasyonsuz ve duvar düzensizlikleri olmayan yumurtal›k<br />
kistleri.<br />
G‹R‹fi<br />
Vajinal ultrasonografi tekni¤i ve ekipman›ndaki güncel geliflimler<br />
sayesinde vajinal ultrason rehberli¤indeki i¤nesel ifllemler,<br />
bir çok olguda abdominal yoldan geçmiflten beri<br />
uygulanan giriflimlerin yerini alm›flt›r. Muhakkak ki, amniyosentez<br />
gibi ifllemler her zaman abdominal yoldan uygulanacakt›r.<br />
Fakat özellikle in vitro fertilizasyon ve insan<br />
yumurtas› toplanmas›ndaki gibi yard›mla üreme tekniklerindeki<br />
belirgin de¤ifliklikler, vajinal ultrason rehberli¤indeki<br />
teknikler için flartlar›n olgunlaflmas›n› sa¤lam›flt›r. Günümüzde<br />
halen uygulanmakta olan yada üzerinde deneysel olarak<br />
çal›fl›lmakta olan vajinal ultrason rehberli¤indeki çeflitli<br />
i¤nesel ifllemleri ve bugüne kadar kazan›lm›fl olan deneyimi<br />
tan›mlamak bu bölümün amac›n› oluflturmaktad›r.<br />
GENEL KAVRAMLAR<br />
1974’de Smith ve Bartrum’un1 bat›n içi absenin perkutan yol<br />
ile aspirasyonunu, Gerzof ve arkadafllar›n›n ise ultrasonografi<br />
eflli¤inde abdominal kateter yerlefltirerek pürülan koleksiyon<br />
drenaj›n› 2,3 gerçeklefltirmesinden beri ultrasonografi<br />
eflli¤inde yap›lan ifllemler hem diagnostik, hem terapötik<br />
amaçlarla kullan›lmaktad›r. Bu ifllemlerin klasik cerrahi anla-<br />
Jodi P. Lerner ● Ana Monteagudo<br />
● Ilan E. Timor-Tritsch ● Arthur C. Fleischer<br />
Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Cemil Akgül<br />
1063<br />
y›fla olan üstünlükleri: teknik olarak uygulaman›n kolay olmas›,<br />
kullan›lan i¤nenin do¤ru yere yerleflimi, çevre organlarda<br />
nadiren yaralanma olmas›, tafl›nabilir olmas›, ucuz olmas›,<br />
bunlar›n hepsine ilave olarak hastan›n memnuniyeti ve rahat›<br />
fleklinde s›ralanabilir. Nadir olmakla beraber olas› riskleri:<br />
kanama, enfeksiyon, baflka organlar›n delinmesi ve ço¤ul gebelik<br />
redüksiyonundaki düflük geliflmesi halidir.<br />
Delme ifllemi, ‘ultrason’ ekran›ndaki sadece iki boyutlu<br />
görüntüde de¤il, üç boyutta gerçekleflir. Bu üçüncü boyut, sesin<br />
özelliklerinden dolay› probun fokal kaplama alan›nda en<br />
incedir ve transduser kristalinin frekans› ile ters orant›l›d›r.<br />
Bu kavram dilim kal›nl›k artefakt› olarak adland›r›l›r ve<br />
operatörün görüntüye ait üçüncü boyutu dikkate almas› gerekti¤i<br />
anlam›na gelir: Bazen i¤nesel giriflimler s›ras›nda i¤nenin<br />
ucu hedeflenmifl yap›n›n içinde görülürken, gerçekte<br />
görüntülenen yap›n›n önünde yada arkas›ndad›r.<br />
TEMEL B‹LG‹LER<br />
Delme ifllemi abdominal yoldan yap›laca¤› zaman i¤ne rehberi<br />
kullan›m› yada serbest el tekni¤i olmak üzere iki teknikten<br />
biri kullan›l›r. ‹¤ne bir vücut bölümüne yönlendirilecek<br />
ise, operatör s›kl›k ile transabdominal i¤ne rehberi kullan›r.<br />
‹¤ne tutuluflunda ve onu görüntü alan›nda tutmada sa¤lad›¤›<br />
kolayl›kla, serbest el tekni¤i giderek artan tecrübe ile baflar›l›<br />
bir biçimde kullan›lmaktad›r. Bununla beraber bu tekni¤e ait<br />
bir s›n›rlama vard›r ki, nadiren i¤nenin ucun haricindeki görüntüsü<br />
i¤nenin transvers kesitidir ve i¤ne ucunun o anda ki<br />
yeri operatör taraf›ndan bilinmeyebilir. Delme ifllemi abdominal<br />
yoldan yap›l›yorsa i¤ne ucunu bulmak üzerek tarama<br />
sahas›nda h›zla yeniden uyum göstermek gerekebilir.<br />
Delme ifllemi transvajinal yoldan yap›l›yor ise, prob ve i¤nenin<br />
k›s›tl› mobilitesi serbest el tekni¤ini s›k›c› hale getirir.<br />
Prob eksenine tutturulmufl sabit bir i¤ne rehberi görüntü alan›ndaki<br />
i¤nenin tüm uzunlu¤unca daha kolay görüntülenmesini<br />
ve do¤ru i¤ne yerleflimininin daha iyi kontrolünü<br />
sa¤lar. Yeni gelifltirilen otomatik yayl› delici alet (Labotect,<br />
Götingen, Germany) laboratuvar›m›zda i¤ne rehberi kullan›m›<br />
ve manuel inersiyon tekniklerinin yerini alm›flt›r (fiekil<br />
39-1). Bu alet vajinal probun eksenine sabitlenerek, güvenlik
1064 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />
fiekil 39-1. Vajinal proba ba¤lanm›fl otomatik delme aleti. 1. ‹¤ne. 2. ‹¤ne<br />
yön gösterici. 3. Derinlik göstergeci. 4. Trigger. 5. Güvenlik dü¤mesi. Ufak<br />
resim: Santimetreli biyopsi rehberi.<br />
ve kesinlik sa¤layarak anestezi veya analjezi kullanmadan<br />
yüksek h›zl› serbestlefltirici mekanizmalar› ile a¤r›s›z ifllemleri<br />
gerçeklefltirmektedir. Bir yaz›l›m program›n›n sa¤lad›¤› kesik<br />
çizgili yönlendirme fonksiyonu ekranda görünerek<br />
biyopsiye rehberlik yapar. Bu rehber, yeterli penetrasyon için<br />
geçerli olan derinli¤i ölçer ve buna göre delici aletin derinli¤i<br />
ayarlan›r. Aletin üzerindeki tetik serbestlefltirildi¤inde (uygun<br />
olan i¤neler no: 16, 19 ve 21) i¤ne istenen alana tatbik<br />
edilmifl olur ve aspirasyon veya enjeksiyon ifllemi gerçeklefltirilebilir.<br />
Tarihsel olarak, bu teknik ilk kez yard›mla üreme<br />
teknikleri programlar›nda ovum toplanmas› için kullan›lm›flt›r<br />
(4), fakat her yeni folikül aspirasyonu için yeni bir iflleme<br />
ihtiyaç oldu¤undan dolay› k›sa zamanda terkedilmifltir.<br />
Transvajinal prob rehberli¤i ve kontrolünde i¤ne uygulan›fl›nda<br />
yüksek titizli¤in gösterildi¤i bölümümüzde, otomatik<br />
delici aletlerin kullan›m› elzem görülmektedir. 5-10 ‹¤nenin<br />
yüksek h›zla girmesinden dolay› a¤r›s›z olan bu teknikte<br />
anestezi ve analjezi kullan›lmaktad›r. ‹n vitro olarak i¤nenin<br />
uygulama güvenli¤i test edildi¤inde 1-2mm olarak bulunmufltur.<br />
‹¤nenin rölatif olarak daha yavafl ileri hareketinin<br />
hedefe do¤rudan penetre olmak yerine mobil organlar› itmesinden<br />
ötürü, manuel i¤ne uygulamas› daha az güvenilir ve<br />
potansiyel olarak daha a¤r›l›d›r. Manuel giriflimin uyguland›-<br />
¤› birçok olguda analjezi kimi zaman da lokal anestezi kullan›l›r.<br />
Bu ifllemde parenteral yol ile Meperidin (25 ile 50mg)<br />
ve Diazepam (5 ile 10mg) verilir. Delinecek olan alana yak›n<br />
vajinal mukozaya i¤ne rehberi yard›m›yla %1’lik lidocaine<br />
lokal olarak 2-3 ml enjekte edilir.<br />
TEKN‹K<br />
Burada yayg›n delme ifllemlerinin ço¤unda kullan›lan teknik<br />
hakk›nda genel bilgi verilmifltir. Ancak birçok ifllem farkl›<br />
protokoller gerektirmektedir. Bunlar›n hepsi ayr› ayr› tart›fl›lacakt›r.<br />
Delme ifllemi, s›kl›kla probun eksenine tutturulmufl i¤ne<br />
rehberi ile 5.0-7.5 Mhz’lik vajinal probun rehberli¤inde yap›l›r.<br />
Birçok flirket tek kullan›ml›k i¤ne rehberlerini ve eklerini<br />
tavsiye etmektedir. Ancak, biz her kullan›mdan sonra otoklavda<br />
sterilize edilen çelik aletleri kullanmaktay›z. Yaz›l›m<br />
programlar›n›n gerçeklefltirdi¤i sabit ‘biyopsi rehberi’ çizgisi<br />
ultrason ekran›nda görünür ve i¤nenin derinli¤ini ölçmek<br />
için operatöre cm olarak bir ölçek verir (fiekil 39-1). ‹fllemin<br />
özelli¤ine ba¤l› olarak 14-21 numara aras›nda i¤neler kullan›l›r.<br />
‹fllemde uygun olan en ince i¤ne kullan›lmaktad›r. ‹yi bir<br />
görüntüleme için kullan›lan alette ‘zoom’ fonkisyonu bulunmal›d›r.<br />
Yak›n zamanda zor dilatasyon ve küretaj vakalar›nda, intrauterin<br />
araç yerlefltirildi¤inde ve servikal serklaj ifllemlerinde<br />
transrektal ve transperineal ultrasonografinin rehberli¤i<br />
yararl› bulunmufltur. Bu ifllemin temel tekni¤i ve uygulanmas›,<br />
delme ifllemleri detayl›ca anlat›ld›ktan sonra bu bölümün<br />
sonunda tart›fl›lacakt›r.<br />
Hastaya ifllemden önce bilgi verilmeli, hastan›n izni yaz›l›<br />
olarak al›nmal›d›r. Ço¤ul gebelik redüksiyonu, ektopik gebelik<br />
ponksiyonu gibi özel ifllemlerde özel olarak haz›rlanm›fl<br />
hasta izin formlar› kullan›l›r.<br />
Yap›lan ifllem, resim veya video ile kaydedilmelidir. ‹¤ne<br />
ç›kart›ld›ktan sonra muhtemel bir kanamay› saptamak amac›<br />
ile pelvik yap›lar ve Douglas 10 dakika veya gerekli bir süre ile<br />
izlenmelidir. Hasta 2-3 saat gözlemden sonra daha önce saptanamam›fl<br />
bir komplikasyonu yada bir kanamay› belirlemek<br />
amac› ile tekrar ultrasonografi ile de¤erlendirilmelidir. Yap›lan<br />
ifllemi anlatan ayr›nt›l› bir rapor yaz›larak ifllem bitirilmelidir.<br />
TRANVAJ‹NAL DELME ‹fiLEMLER‹<br />
En çok kullan›lan delme ifllemleri, endikasyonlar› ve özel uygulama<br />
alanlar› belirtilerek k›saca tan›mlanacakt›r.<br />
1. Yard›mc› üreme tekniklerinde transvajinal delme kateterizasyon<br />
ifllemi<br />
2. Over kisti ponksiyonu<br />
3. Ço¤ul gebelik redüksiyonu<br />
4. Ektopik gebelik tedavisi<br />
5. Pelvik (s›v›) içeri¤inin drenaj›<br />
6. Kuldosentez<br />
7. Kalosentez<br />
Yard›mc› Üreme Tekniklerinde Transvajinal<br />
Delme/Kateterizasyon ‹fllemleri<br />
Oosit Toplanmas›<br />
Rutin transabdominal ve transvesikal folikül aspirasyonundan<br />
sonra ilk transvajinal delme ifllemi oosit toplanmas› amac›yla<br />
olmufltur. Transvajinal oosit toplanmas› tüm dünyaca<br />
tercih edilen bir tekniktir. 11-14 Bu teknikte vajinal proba i¤ne<br />
rehberi tutturulmufltur ve ‘real time’ ultrason eflli¤inde i¤ne
Bölüm 39 Transvajinal, Transperineal ve Transrektal Sonografi ile Yap›lan ‹fllemler<br />
fiekil 39-2. Oosit aspirasyonu. A: Çoklu folikülle stimüle olmufl yumurtal›k. B: Folikülün aspirasyonu. C: Tam aspire olmufl yumurtal›k.<br />
yönlendirilebilmektedir. 15,16 (fiekil 39-2). Baz› programlarda<br />
vajinal prob eksenine tutturulmufl otomatik yayl› delme aleti<br />
kullan›lmaktad›r.+<br />
Pelvik bir damar›n delinmesi ya da ifllem sonras› pelvik<br />
enfeksiyon gibi komplikasyonlar az da olsa delme ifllemi sonras›<br />
görülebilmektedir. 17-20 1996’da Coccia ve arkadafllar›<br />
transvajinal oosit toplama ifllemi görmüfl bir hastan›n dermoid<br />
kist rüptürü sonras› yaflad›¤› akut bat›n komplikasyonunu<br />
paylaflm›fllard›r. 21 Vajinal perforasyon ve rektus k›l›f›<br />
hematomu gibi komplikasyonlar da literatürde paylafl›lm›flt›r.<br />
22,23<br />
Ludwig ve arkadafllar›, 100 oosit toplama ifllemi sonras›<br />
hastalar›n operasyon öncesi ve sonras› komplikasyonlar›n›<br />
prospektif olarak de¤erlendirmifltir. Sedasyona veya genel<br />
anesteziye ba¤l› hiçbir komplikasyon bulmam›fllard›r (24).<br />
%2,8’de vajinal kanama görülürken, hiçbir bat›n içi kanama<br />
vakas›na rastlanmam›flt›r. Bir tane üretral lezyon görülmüfltür.<br />
Pelvik enfeksiyona hiç rastlanmam›fl, bir hastada aç›klanamayan<br />
atefl olmufltur. A¤›r ovaryan hiperstimülasyon<br />
sendromu (OHSS) hastalar›n %2,7’sinde görülmüfltür. Hastalar›n<br />
ço¤u oosit toplanmas›n› iyi tolere edebilmiflken, ifllem<br />
sonras› hastalar›n %3’ü a¤›rla çok a¤›r efli¤inde a¤r›, hastalar›n<br />
%2’si ise ifllemden 2 gün sonra dahi a¤r› flikayetinde bulunmufllard›r.<br />
Toplanan oosit say›s›n›n artmas›yla a¤r›<br />
seviyeside artm›flt›r.<br />
Shalev ve arkadafllar› transvajinal sonografi eflli¤inde oosit<br />
aspirasyonundan 3-5 gün sonras›ndaki s›v› hacmini incelemifltir.<br />
25 S›v› hacminin a¤r›, muhtemel intraperitoneal<br />
kanama, OHSS oluflumu ile ilintili olabildi¤i bilinmektedir.<br />
Pelvik kan hacmi, üç boyutlu ulturason arac›l›¤› ile, aspirasyondan<br />
3-5 saat sonra, embriyo transferinden önce (toplamadan<br />
2-3 gün sonra) ölçülmüfltür. Tüm çal›flma verileri<br />
sabit tutuldu¤unda, oosit say›s›n›n ve serum östradiol seviyelerinin,<br />
pelvisteki s›v› miktar› tahmininde önemli ölçütler oldu¤u<br />
görülmüfltür. ‹ki boyutlu ultrason kullan›lsayd›, s›v›<br />
1065<br />
hacmi tahmininde en iyi ölçütün pelviste taranm›fl s›v›n›n eni<br />
oldu¤u belirlenmifltir. Bu çal›flma grubu, transvajinal oosit<br />
toplanmas› sonras› pelviste olan kan toplanmas›n›n klinik<br />
olarak kabul edilebilir limitlerde oldu¤u karar›na varm›fllard›r.<br />
Bu ç›kar›m ifllem sonras› bak›m›n iyileflmesinde önemli<br />
faydalar sa¤lar.<br />
Fertilize Oositin ‹ntrauterin Transferi<br />
Bu ifllem kesinlikle bir delme olay› olmasa da, burada bahsedilme<br />
nedeni embriyo transferinin yönlendirilmesinde transvajinal<br />
ultrasonografinin (TVS) nadiren kullan›lmas›d›r.<br />
Birçok merkez bu ifllem esnas›nda ultrason kullanmamaktad›r.<br />
E¤er kullan›rsa da, uygulama kolayl›¤›ndan ve eksternal<br />
os manüplasyon ile daha az ilgili olmas›ndan ötürü s›kl›kla<br />
transabdominal ultrasonografi tercih edilen yöntem olmaktad›r.<br />
26 Transvajinal prob kullan›larak embriyonun do¤rudan<br />
myometrimu geçerek kavite içine transferi nadiren ugulanmaktad›r.<br />
27,28<br />
Tubal Kateterizasyon veya Embriyo Transferi<br />
Transvajinal ultrason rehberli¤inde kateter serviksten ilerletilerek<br />
fallop tüplerine eriflilebilinir29 ve bu flekilde diagnostik<br />
veya terapötik teknikler uygulanabilir. Tubal aç›kl›¤›n tan›s›<br />
enjekte edilen s›v›n›n pelviste görülmesi ile konulabilir. 30 Fertilize<br />
ovum tuban›n ampulla k›sm›na tafl›nabilir. 31,32 Otoritelerin<br />
bir k›sm› transvajinal yaklafl›mdan tatmin olmamakta<br />
ve transabdominal yolu tercih etmektedirler. 33<br />
Over Kisti Ponskiyonu<br />
Over kisti ponksiyonu, tüm delme ifllemleri aras›nda muhtemelen<br />
en kolay olan›d›r ve bu tekni¤in uyguland›¤› en yayg›n<br />
endikasyonlardan birisidir. Teknik olarak kistin merkezi hedeflenir,<br />
i¤ne yerlefltirilir ve ucunun yavaflça fulan sonolüsen<br />
yap›n›n ortas›nda kalmas› sa¤lanarak tüm aspirasyon boyunca<br />
izlenir (fiekil 39-3). Teknik olarak oldukça iyi tolere edilir
Bölüm 40<br />
Tan›mlar<br />
1. Balonlaflma: valsalva s›ras›nda levator hiatusun 25<br />
cm 2 veya daha fazla genifllemesi,<br />
2. Mesane boynununda afla¤›ya do¤ru inifli (mobilite):<br />
maksimal valsalva ile mesane boynunun semfizden<br />
kaudal yönde inmesi,<br />
3. Detrusor duvar kal›nl›¤›: mesane duvar kal›nl›¤›n›n 50<br />
ml alt›nda bir idrar völümünde fundusda mukoza-periton<br />
mesafesi aras› ölçümü,<br />
4. Hunileflme: valsalva ile mesane boynunun aç›lmas›,<br />
5. Levatorun Ayr›lmas›: puborektal kas›n pelvis yan<br />
duvar›na (inferior ramus pubislere) yap›flt›¤› yerden<br />
ayr›lmas›,<br />
6. Levator Hiatus: semfiz pubis ve inferior pubik ramuslar<br />
önde, arkada ve yanlarda puborektal kas yap›lar›<br />
aras›ndaki minimal aç›kl›k düzlemi,<br />
7. Gerçek Rektosel: valsalva ile vaginaya rektal muhtevan›n<br />
hernizasyonuna neden olan, anal kanal ve rektal<br />
ampulan›n birleflti¤i yerde ön rektal duvar›n<br />
90°’lik bir aç›lanma ile oluflturdu¤u divertukulum.<br />
Hans Peter Dietz<br />
Çeviri: Dr. Önay Yalç›n<br />
Bölüm 40 Pelvis Taban› Ultrasonografisi<br />
PELV‹S TABANI ULTRASONOGRAF‹S‹<br />
G‹R‹fi<br />
Kad›n pelvik organ prolapsusu, üriner ve fekal inkontinans ve<br />
defekasyon disfonksiyonlar›n›n araflt›r›lmas›nda görüntülemenin<br />
bir temel tan›sal yöntem olarak yerini almas› 20 y›l› aflan<br />
bir süreç gerektirmifltir. Hekimler, pelvis taban› fonksiyon ve<br />
anatomisinin sadece klinik olarak de¤erlendirilmesinin çok yetersiz<br />
olaca¤› gerçe¤ini anlamakta geç kalm›fllard›r. Muayene<br />
ile elde edilen bilgiler sadece yüzey anatomi odakl› oldu¤u ve<br />
gerçek yap›sal anamalileri de¤erlendirmedi¤i için yetersiz kalmakta<br />
ve pelvis rekonstrüktif cerrahiden sonra rekürrenslere<br />
s›k olarak rastlanmaktad›r. 1 Klinisyenlerin pelvis taban ultrasonografisi<br />
konusundaki fark›ndal›¤›, bir uzmanl›k dal›ndan<br />
di¤erine de¤iflmektedir; obstetrik-jinekoloji uzmanlar›n›n günümüz<br />
jenerasyonunun tümü ultrasonografik görüntüleme ile<br />
birlikte yetiflti¤i için ürolog ve kolorektal cerrahlara göre daha<br />
avantajl› görünmektedirler. Ultrasonografi hem obstetrik hem<br />
de jinekolojinin hemen bütün klinik de¤erlendirmelerinde yerini<br />
alm›fl olan bir yöntemdir; dolay›s›yla bu durum niye ürojinekoloji<br />
ve kad›n ürolojisi için gerçek olmas›n?<br />
1087<br />
Teorik olarak, bir çok olguda, klinik de¤erlendirme becerileri<br />
görüntülemeyi gereksiz k›lacak kadar gelifltirilmifl olabilir.<br />
Ancak bugün için bu durum söz konusu de¤ildir ve görüntüleme<br />
tekniklerinin yard›m› ile gerçek sorunun ne (ve nerede)<br />
oldu¤unu gösterene kadar da mümkün görünmemektedir.<br />
Buna bir örnek vermek gerekirse; vaginal do¤um ve prolaps<br />
aras›ndaki gözden kaçan iliflki; pelvis yan duvar›ndan puborektal<br />
kas›n anteromedial yönünde ayr›lmas›na neden olan<br />
major levator travma; 2,3 Bu durum palpasyonla fark edilebilir;<br />
ancak levator travma bulgusunun palpasyonu önemli bir beceri<br />
ve ö¤renim gerektirir, 4-6 tercihen görüntüleme ile teyit<br />
edilmelidir. Do¤al olarak, görüntüleme ile tan›lama tekrar›<br />
mümkün oldu¤u için palpasyonla tan›lamaya göre daha uygun<br />
6 ve ö¤retilmesi de daha kolayd›r. Levator travma veya<br />
anormal gerilme (“balonlaflma”) flüphesi varsa pelvik taban<br />
görüntüleme endikasyonu da vard›r. (Tablo 40-1)<br />
METODOLOJ‹ VE ENSTÜRÜMANTASYON<br />
‹ki Boyutlu Görüntü<br />
Translabial pelvis taban› ultrasonografisi için temel gereçler;<br />
cine loop fonksiyonuna sahip B mode kapasitesi olan iki boyutlu<br />
(2D) ultrason (US) sistemi, 3.5-6 MHz curved array<br />
transduser ve bir video printerden ibarettir. Midsagittal bir<br />
görüntü elde etmek için 3.5-8 MHz frekans aral›¤›nda, genellikle<br />
curve array transduser; bir eldiven, kondom veya ince<br />
plastik bir k›l›fa sar›ld›ktan sonra perineye uygulan›r. (fiekil<br />
40-1) ‹ntrakaviter uygulamalarda oldu¤u gibi transduserin<br />
sterilizasyonun gereksiz oldu¤u genelde düflünülmektedir.<br />
Kendi prati¤imizde her hastadan sonra transduser alkolle silinerek<br />
temizlenir, ancak uygulamada düzenlemeye göre<br />
farkl›l›klar olabilir.<br />
Pudralanm›fl veya baflka türlü kaplanm›fl eldivenlerle görüntü<br />
kalitesi bozuldu¤u için yan›lmalara neden olur ve bundan<br />
kaç›n›lmal›d›r. De¤iflik prob k›l›flar›n› uygulama kolayl›¤›<br />
ve elde edilen görüntü kalitesi aç›s›ndan de¤erlendirmek uygun<br />
olur. Görüntüleme genellikle dorsal litotomi pozisyonunda,<br />
kalçalar fleksiyonda ve hafifçe abdüksiyon durumunda veya<br />
ayakta iken yap›l›r. Hastalar, topuklar›n› kalçalar›na yak›n<br />
tutmal› ve daha sonra kalçalar›n› pelvis e¤imini artt›racak flekilde<br />
kayd›rmal›d›rlar. Mesanenin dolulu¤u duruma göre ayarlanmal›d›r;<br />
genellikle muayene öncesi boflalt›lmas› tercih edilir.<br />
Rektumun dolulu¤u tan›sal do¤rulu¤u olumsuz etkiler ve bazen<br />
barsa¤›n boflalt›lmas›ndan sonra yeniden de¤erlendirme<br />
gerektirebilir. Labiumlar›n ayr›larak iki yana itilmesi görüntü
1088 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />
Tablo 40-1<br />
PELV‹S TABANI ULTRASON<br />
END‹KASYONLARI<br />
Tekrarlayan üriner sistem infeksiyonlar›,<br />
Afl›r› aktif mesane semptomlar›: s›k›flma, s›k idrara ç›kma, nokturi,<br />
ve/veya s›k›flma inkontinans›,<br />
Stres üriner inkontinans,<br />
Fark etmeden idrar kaç›rmas›,<br />
Mesane kaynakl› a¤r›,<br />
Persistan dizuri,<br />
Miksiyon disfonksiyonlar› semptomlar›: idrar boflaltmada güçlük,<br />
yavafl idrar ak›m›, ›k›narak idrar yapma, kesik kesik idrar yapma,<br />
Pelvik organ prolapsusu semptomlar›: Kitle hissi veya afla¤›ya do¤ru<br />
bas›nç hissi,<br />
Defekasyon güçlü¤ü semptomlar›: Ik›narak d›flk›lama, kronik<br />
konstipasyon, vaginal veya perineal dijitasyon ve barsa¤›n tam<br />
boflalt›lamad›¤› hissi,<br />
Fekal inkontinanas,<br />
‹nkontinans veya prolapsus cerrahisi sonras› geliflen pelvik veya<br />
vaginal a¤r›,<br />
‹nkontinans veya prolapsus cerrahisi sonras› geliflen vaginal ak›nt›<br />
veya kanama,<br />
Disparoni, vaginal gevflekli¤e ba¤l› seksüel disfonksiyon.<br />
kalitesini artt›rabilir; bu durum en iyi gebelikte söz konusudur.<br />
Menapozal kad›nlarda belirgin atrofi, dokular›n muhtemelen<br />
de¤iflik derecede hidratasyonuna ba¤l›d›r; ve sonucu olumsuz<br />
etkileyebilir. Vaginal skar dokular› da görüntüyü bozabilir, buna<br />
karfl›l›k obezite gerçekte bir problem oluflturmaz.<br />
‹leri derecede bir atrofi söz konusu de¤ilse transduser, perine<br />
ve semfiz pubise herhangi bir rahats›zl›¤a yol açmadan<br />
s›k›ca uygulanabilir. Neticede önde semfiz pubis, uretra, mesane<br />
boynu, vagina, serviks ve rektumla anal kanala ait görüntüler<br />
elde edilir (bak›n›z fiekil 40-1). Anorektal bileflkenin<br />
posteriorundaki hiperekojenik alan, levator plate sentral bölümünü<br />
gösterir, örne¤in: puborektal kas, kul-de sak içinde<br />
az miktarda s›v›, ekojenik intraperitoneal ya¤ veya peristaltik<br />
hareketlerle ince barsaklarla dolu olarak görülebilir. Parasagital<br />
veya transvers görüntüler ek bilgiler verebilir, örne¤in;<br />
levator an› kas› ve arkus tendineus levator aniye insersiyonu<br />
veya implantlar›n görüntüleri elde edililebilir.<br />
Sismfisis<br />
Kranial<br />
Midsagital plan görüntü oriyentasyonuna ait fikir birli-<br />
¤i olmamas›na ra¤men otörler konvansiyonel transvaginal<br />
ultrasona benzer yöntem (sola kranioventral sa¤a dorsokaudal<br />
yönde) tercih ederler. Üç boyutlu (3D) ve dört boyutlu<br />
(4D) ultrason sistemlerinde de bu uygulama daha<br />
kullan›fll›d›r.<br />
Üç Boyutlu/Dört Boyutlu Görüntü<br />
Pelvis taban› görüntülemesinde, 4D ultrasonun uygulamaya<br />
girmesi büyük de¤iflikliklere yol açm›flt›r. 4D ultrasonunun<br />
Obstetrik-Jinekoloji alan›nda tan›ya olan katk›s› tart›flmas›z<br />
di¤er bütün branfllara göre daha fazla olmufltur. Bunun bafll›ca<br />
sebebi 4D ultrasonun, geçmiflte intrakavital transduserlerle<br />
sa¤lan›ndan kat kat üstün bir flekilde ve kolayl›kla aksial<br />
planda görüntü sa¤layabilmesidir. ‹stirahatte 70 derece veya<br />
üzerindeki aç›kl›k ve uyum aç›lar›nda tek volümde, semfiz<br />
pubisle bütün levator hiatus, üretra, paravaginal dokular, vagina,<br />
anorektum, pelvik yan duvarlardan arka yönde anorektal<br />
bileflkeye kadar uzanan levator ani kas›n› içine alana ait<br />
görüntü elde edilebilmektedir.<br />
3D/4D pelvis taban› ultrasonu temel gereksinimi,belirli<br />
bir volümde mesafe ve alanlar› ölçebilen ve setlerine ulaflma,<br />
düzeltme ve analiz edebilen bir sistemi içeren ultrasonografi<br />
olmas›d›r. Bu kapsamda motorize ve eksternal pozisyon<br />
sensörü ile serbest elle verilere ulafl›m söz konusudur<br />
ki, asl›nda son seçenek flimdilerde modas› geçmifl olarak de-<br />
¤erlendirilmektedir. Zaman›m›zda 3D problar› ço¤u zaman<br />
mekanik sektör teknolojisi ile 3-8 MHz elektronik curved<br />
array kombine tiplerinden oluflmaktad›r ki,bu vizyon alan›n<br />
h›zla motorize taranmas›n› sa¤lar. Görünen o ki gelecekte<br />
bu transduserler, elektronik 3D arraylar veya daha<br />
h›zl› görüntü elde etme özelli¤ine sahip matrix transduserler’e<br />
b›rakacaklard›r.<br />
Asl›nda yeterli 3D görüntü sa¤layabilen herhangi bir abdominal<br />
obstetrik prob uygun görüntü elde etme aç›s› ile (örne¤in<br />
700 veya üstü) bütün levator hiatusu görüntüleyebilir .<br />
Optimal olarak 80-85 derecelik ulafl›m aç›s› ile volümler elde<br />
edilebilir ve en az 5 saniye depolayabilir. Bu daha sonra de-<br />
Üretra Vagina<br />
Mesane<br />
Uterus<br />
Kul de sak<br />
Anal<br />
kanal<br />
Ampulla<br />
rekti<br />
fiekil 40-1. Translabial/perineal ultrasonografi, midsagital plan.Transduserin yerlefltirilmesi (solda) ve görüntü<br />
alan› (sa¤da) (Dietz HP. Pelvic floor ultrasound. ASUM Ultrasound Bulletin 2007; 10: 17-23, izniyle).
¤erlendirme için sistemin hard diskinde peflis›ra gelen volümlerin<br />
biriktirilmesine uygundur.<br />
Görüntü Elde Etme fiekilleri<br />
Günümüzde 3D ultrason sistemlerinde kullan›lan 2 temel<br />
görüntü elde etme fleklini (fiekile 40-2’de) bulmak mümkündür.<br />
Multiplanar veya orthogonal görüntü modu ile bofllu¤u<br />
bafltan bafla cross-sectional planda göstermesi flüphelidir.<br />
Pelvik taban›n en yeterli görüntüleri midsagital (üst sol), koronal<br />
(üst sa¤da) ve aksial (alt sol) planlarda elde edilir. 3D<br />
ultrasonda ister görüntü elde etmede, isterse daha sonra offline<br />
aflamas›nda görüntü planlar› ve kalitesini artt›rmak tamamen<br />
kifliye özgüdür. Örne¤in levator ani hafifce ventrokaudalden<br />
dorsokranial yönde e¤ildi¤i için genellikle aksial<br />
planda de¤erlendirilmesi gerekir.<br />
Özellikle de¤erlendirilecek alan› olan ve “kutu” olarak<br />
keyfi bir tan›mlama ile bütün volxellerin yan sunumlar›n›<br />
kaps›yan bölüm, tamamlay›c› olarak 3 orthogonal görüntüye<br />
kat›l›rlar. (fiekile 40-2D) Levator hiatusun standart görüntüsünü<br />
vermektedir; buarada hiatusun en uygun görüntüleri,<br />
kaudaldan kraniale uzanan bu görüntüler zinciri do¤rultusunda<br />
sunulmaktad›r. ‹fllem sonras› imkanlar sadece bu maksatla<br />
kullan›lan yaz›l›m taraf›ndan s›n›rland›r›labilir.<br />
Dört Boyutlu (4D) Görüntü<br />
Dört boyutlu görüntünün kapsam›nda; orthogonal planlarda<br />
veya ilgili volümlerde gösterilebilen real time ultrason görüntüleri<br />
vard›r. Zaman›m›zda bir çok sistem çok say›da volüm<br />
sine loplar›n› depolama kapasitesine sahiptir; bu durum pel-<br />
Bölüm 40 Pelvis Taban› Ultrasonografisi<br />
‹nferior pubik kol<br />
fiekil 40-2. 3D Pelvik taban ultrasonografisinde standart görüntüler.Voluson tipi sistemlerde görüntü elde<br />
etme ve de¤erlendirme taramas› 3 ortogonal planda sa¤lan›r: Sagital (A), koronal (B), ve aksial (C) ayn› zamanda<br />
yeterli volüme ulaflma (D), yeterli volüm içinde bütün gri skala verilerin semi- transparan görüntüsü<br />
(örn: kutu A-C içinde görülebilir) (Dietz HP. Pelvic floor ultrasound. ASUM Ultrasound Bulletin 2007; 10:17-<br />
23, izniyle).<br />
1089<br />
vis taban› için son derecede önemlidir, çünkü fonksiyonel<br />
anatominin dokumantasyonunu daha ileri bir boyuta tafl›maya<br />
imkan verir. Sadece 2D tek plan görüntüsünde, istirahattaki<br />
statik bir görüntü ile çok daha yetrsiz kalmaktad›r.<br />
Hareketle elde edilebilen görüntüler, valsalva veya levatorun<br />
kontraksiyonu ile elde edilen verilerde, levator veya fasiyal<br />
travman›n fleklini daha net olarak ortaya ç›karmaktad›r.<br />
Pelvis taban yap›lar›n›n, real-time 3D (veya 4D) ile de¤erlendirilebilmesi,<br />
magnetik rezonans görüntüleme (MRI) ye<br />
göre daha üstün bir teknolojiyi ortaya koymufltur. Prolapsusun<br />
MRG ile de¤erlendirilmesi ultra h›zl› bir ulafl›m gerektirir<br />
ki MRG’da bu s›n›rl› olmakta ve optimal düzeyde elde edilememektedir.<br />
Baz› sistemler oturur veya ayakta durur pozisyonda<br />
görüntü almaya imkan vermekte ise de ancak yak›n<br />
gelecekte bu imkanlara kolay ulafl›lacak gibi görünmemektedir.<br />
MRI sistemleri gerçek fiziksel karakteristiklerinin, operatörün<br />
yeterli manevralar yapt›rabilmesi konusunda güçlükleri<br />
vard›r; çünkü kad›nlar›n % 50’sinden fazlas› istenildi¤i zaman<br />
yeterli düzgün bir pelvik taban kontraksiyonu yapamamakta<br />
ve valsalva s›k›l›kla birlikte yap›lan levator aktivitesi<br />
taraf›ndan de¤ifltirilerek bozulmaktad›r. 9<br />
Bu kar›fl›kl›klar›n real-time görüntüleme olmadan kontrol<br />
edilmesi imkans›zd›r. Dolay›s›yla ultrason prolapsusun tan›mlanmas›nda<br />
büyük bir avantaja sahiptir. Özellikle fasiyal veya<br />
müsküler defekt ile birlikte olmas› ve fonksiyonel anatominin<br />
tan›mlanmas›nda önem kazanmaktad›r. Offline analiz paket<br />
programlar›, kullan›c› taraf›ndan belirlenmifl planda (oblik veya<br />
ortogonal) mesafe, alan ve volum ölçümlerini mümkün k›lmaktad›r.<br />
Elde edilen veriler, günümüzde tek plan MRG görüntülerinin<br />
standart setine ait T›pta Digital Görüntüleme ve<br />
Kominikasyonlar (DICOM)’un al›c› yaz›l›m ile sa¤lanan görüntülerden<br />
çok daha üstün oldu¤u görülmektedir.
Tan›mlar<br />
1. Elastografi: kitlelerin belirlenmesinde kullan›lan, doku<br />
sertli¤i ölçümüne dayal› giriflimsel olmayan bir<br />
teknik.<br />
2. Fibroadenom: hem epitel hem de mikst stromal elemanlar<br />
içeren benign fibroepitelyal bir tümör.<br />
3. Papilloma: fibrovasküler bir sap ile desteklenmifl miyoepitelyal<br />
ve epitelyal hücre proliferasyonu ile meydana<br />
gelen duktal kökenli benign bir tümör.<br />
4. Filloides tümör: borderline olgu da dahil, benignden<br />
maligne kadar de¤iflebilen bir tümör. Çift fazl› bir tabiat›<br />
olup, prolifere stromalar taraf›ndan çevrili iki<br />
katl› bir epitelyal bileflene sahiptir.<br />
5. Mastodini: meme a¤r›s›<br />
6. Neoadjuvant kemoterapi: cerrahi müdahale öncesi<br />
kemoterapi uygulanmas›.<br />
G‹R‹fi<br />
Bölüm 41<br />
TEMEL MEME SONOGRAF‹S‹<br />
Sonografi, meme de¤erlendirmesinde önemli bir yöntemdir.<br />
‹lk olarak, solid kitleleri kistik yap›daki kitlelerden ay›rmak<br />
için mamografinin yan›nda kullan›lan bir modalite olmas›na<br />
ra¤men, kullan›lan cihazlardaki geliflmeler ve genifl klinik deneyimi;<br />
sonografinin solid kitlenin belirlenmesi, giriflimsel<br />
prosedürlere rehberlik etme ve görüntüleme gibi görevler<br />
edinmesini sa¤lam›flt›r.<br />
Sonografi, uygulay›c›ya ba¤›ml› bir yöntemdir. 1 Bu durum<br />
özellikle standart anatomik referanslar›n s›n›rl› oldu¤u<br />
memede daha da önemlidir. Kabul edilebilir seviyelerde bir<br />
duyarl›l›k ve özgüllük elde edebilmek için teknik parametreleri<br />
en iyi hale getirmek, standart inceleme protokollerini gelifltirmek<br />
ve dikkatli bir flekilde sonografik bulgular› di¤er görüntüleme<br />
yöntemleri ve klinik bulgularla birlikte de¤erlendirmek<br />
çok önemlidir.<br />
END‹KASYONLAR<br />
Tan›sal Endikasyonlar<br />
Tan›sal de¤erlendirme, meme sonografisi için temel endikasyon<br />
olup, birincil görüntüleme testi veya di¤er görüntüleme<br />
yöntemlerine ek olarak kullan›labilir. Sonografi, genç kad›nlarda<br />
ve hamile kad›nlarda yeni bir kitle veya baflka fokal me-<br />
John G. Huff ● Tamarya L. Hoyt<br />
Çeviri: Dr. Memduh Dursun<br />
Bölüm 41 Temel Meme Sonografisi<br />
me hastal›klar› için yap›lan ilk testtir. 2 Sonografik de¤erlendirme<br />
klinik sorunu yeterince aç›kl›yorsa, baflka herhangi bir<br />
testin yap›lmas›na gerek kalmayabilir. Sonografi herhangi bir<br />
bulgu ortaya koyam›yorsa, ek olarak bir mamografi de¤erlendirmesi<br />
gerekecektir.<br />
Di¤er kad›nlarda, klinik sorunun tan›sal olarak de¤erlendirilmesi<br />
genellikle mamografiyle bafllar, sonografi ek de¤erlendirme<br />
için kullan›l›r. Bu ek de¤erlendirme mamografik bir<br />
bulgunun netlefltirilmesi veya hiçbir anormallik bulunmamas›<br />
halinde de¤erlendirmenin duyarl›l›¤›n› art›rmak için<br />
yap›l›r.<br />
‹mplant de¤erlendirmesi; mamografi, sonografi veya<br />
manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile yap›labilir. Sonografi,<br />
MRG kadar duyarl› olmamas›na ra¤men, bir silikon<br />
implant rüptüründen flüphelenildi¤inde ilk olarak yap›lan<br />
basit bir testtir.<br />
Asemptomatik kad›nlarda sonografi, mamografi taramas›ndaki<br />
patolojileri netlefltirmek için kullan›labilir. Sonongrafi,<br />
mamografide görülmeyen ancak MRG ile saptanm›fl<br />
patolojilerin de¤erlendirilmesinde kullan›lacak bir<br />
sonraki yöntem haline gelmektedir. (“second look” ultrasonografi)<br />
Görüntüleme<br />
1111<br />
Sonografinin tarama amaçl› kullan›lmas› tart›flma konusudur.<br />
Sonografinin bu alanda, özellikle de meme dokusu yo-<br />
¤un olan yüksek riskli hastalarda kullan›m›n› destekleyecek<br />
yeterli kan›t bulunmaktad›r 4,5 ; fakat uygulay›c›ya ba¤›ml›<br />
bir yöntem olmas› rutin klinik uygulamada kullan›lmas›na<br />
engel oluflturmufltur. Amerikan Radiology Imaging Network<br />
School 6 taraf›ndan yay›mlanan bir haber son zamanlarda<br />
bir yandan bu grup için duyarl›l›¤›n artt›¤›n›, öte yandan<br />
birçok yanl›fl pozitif çal›flma ve gereksiz biyopsilerin<br />
masraf›n›n da artt›¤›n› do¤ruluyor. Sonografi, güvenilir flekilde<br />
mikrokalsifikasyonlar› veya malign tümör belirtisi<br />
olan di¤er mamografik iflaretleri göstermedi¤i için mamografi<br />
taramas› yerine kullan›lmamal›d›r. Meme MRG, yüksek<br />
risk tafl›yan kad›nlar için güvenilir bir görüntüleme arac›<br />
olarak ortaya ç›kt›¤› için tarama sonografisinin rolü tart›flma<br />
konusudur.
1112 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />
Mamografi, 30 yafl üstü kad›nlarda meme hastal›¤›n›n<br />
taramas›nda kullan›lan standart bir yöntemdir. Standart bilateral<br />
CC (kraniokaudal) ve MLO (mediyolateral oblik)<br />
görüntüleri, ara de¤ifliklikler veya flüpheli temel bulgular<br />
için de¤erlendirilir. Daha fazla de¤erlendirmeye ihtiyaç duyulursa,<br />
spot kompresyon ve magnifikasyon görüntüleri gibi<br />
ek mamografik görüntüler yap›labilir. Ek görüntüleme<br />
sadece bunlarla s›n›rl› de¤ildir, mamografik bulgulara dayanarak<br />
sonografiyle ek bir de¤erlendirme daha yap›lmas› uygun<br />
olabilir.<br />
Giriflimsel Prosedürler<br />
Günümüzde meme biyopsilerin ço¤u, görüntüleme rehberli-<br />
¤inde gerçeklefltirilir. Sadece mamografide görülebilen lezyonlar<br />
için biyopsiler stereotaktik yöntemle yap›l›r. Sonografide<br />
iyi bir flekilde görülebilen lezyonlar için ise hastan›n rahat<br />
bir pozisyon almas›n› ve noktasal hedef yap›labilmesini<br />
sa¤layan ultrason yöntemi kullan›l›r. 7 Sonografi, ince i¤ne aspirasyon<br />
biyopsisi, trucut biyopsi veya vakumlu cor biyopsilerine<br />
klavuz olarakda kullan›labilir. 8 Kal›n i¤neli (8-12 gauge)<br />
vakumlu cor biyopsiler, küçük fibroadenomlar›n yok<br />
edilmesinde oldukça uygun bir yöntemdir ve bu yöntemle<br />
hastay› takip etmeye gerek kalmayabilir.<br />
Sonografik yöntem özellikle kistlerin, seromalar›n, apselerin<br />
ve gö¤üsteki di¤er s›v› birikintilerin aspirasyonunda oldukça<br />
faydal›d›r. Bu yöntem meme kanseri için neo-adjuvan<br />
terapi gören hastalarda iflaretleme klipslerinin yerlefltirilmesi<br />
için giderek artan s›kl›kta kullan›lmaktad›r. 9<br />
ALETLER<br />
Sonografinin meme görüntülemede çok fazla ilerlemesi, kullan›lan<br />
cihazlardaki teknik geliflmelere ba¤l›d›r. Meme sonografisi,<br />
ço¤u standart transdüserde bulunmayan yüksek<br />
çözünürlüklü yak›n alan görüntüleyebilmeyi gerektirir. Meme<br />
için kullan›lan transdüserler rutin olarak lineer dizilimlidirler<br />
ve 5-10 MHz’den 8-10 MHz’e kadar de¤iflen bant geniflli¤i<br />
frekanslar›nda çal›fl›r. Renkli ve Power Doppler’ler<br />
memede vaskülarite de¤erlendirmesinde kulla›lmaktad›r, fakat<br />
ayr›nt›l› Doppler karakterizasyonu ultrasonun di¤er alanlar›<br />
kadar sa¤lam bir temele sahip de¤ildir.<br />
Uzaysal birlefltirme ve doku harmonik görüntüleme, daha<br />
yüksek frekans ve bant genifllikleri taraf›ndan üretilen artefaktlar›<br />
engelleyerek daha fazla ayr›nt›ya ulaflmam›z› sa¤lam›flt›r.<br />
Birleflik görüntüleme, transdüser yüzeyi boyunca üretilen<br />
çoklu ses huzmesinden bilgi ifllenmesi yoluyla gerçeklefltirilir.<br />
Harmonik görüntüleme, ana frekans ve iliflkili artefaktlardan<br />
alg›lan›labilen ve ayr›labilen harmonik frekanslar›n<br />
yans›malar›ndan faydalan›r.<br />
En az 7-10 Mhz13 ’de çal›flabilen ve yak›n alana iyi bir flekilde<br />
odaklanabilen iyi bir lineer dizilimli transdüser kullan›lmal›d›r.<br />
TARAMA TEKN‹⁄‹ VE RAPOR VERME<br />
Birçok hata yanl›fl tekni¤e ba¤l› oldu¤u için, bu bölüme oldukça<br />
önem verilmifltir. 13,14<br />
Teknik, incelemenin amac›na göre uygulan›l›r. Ço¤u meme<br />
ultrasonografi incelemesi, belirli bir klinik sorun veya gö-<br />
rüntüleme anormalli¤i üzerine yo¤unlafl›lm›fl de¤erlendirmelerdir.<br />
Devaml› ve fokal bir klinik anormallik de¤erlendirildi-<br />
¤inde sonografik incelemenin odaklamas› genellikle kolay<br />
olur. Ancak gizli veya tutars›z bir flekilde tekrarlayan klinik<br />
bulgular için ise odaklanma daha zor olabilir. Fakat tüm koflullarda<br />
her bir de¤erlendirme sonografik bulgunun eldeki<br />
klinik bulguyla ba¤lant›l› olup olmad›¤›na karar vermek<br />
amac›yla yap›lmal›d›r.<br />
Sonografi, baflka bir görüntüleme testinde saptanan bir<br />
anormallik için yap›l›yorsa, saptanan sonografik patolojinin<br />
mamografi veya meme MRG’de saptanan patoloji ile örtüflüp<br />
örtüflmedi¤ine karar vermek de önemlidir. Kadran pozisyonu,<br />
memede bir dereceye kadar lokalizasyon sa¤lanmas›n›n<br />
uluslar aras› yoludur, ama radyal bilgi veya derinlik bilgisi<br />
vermez. Radyal koordinatlar meme ucuna olan uzakl›¤a göre<br />
verilebilir (örn. meme ucundan bafllayan 3 konsantrik daire).<br />
Gerçek uzakl›k hastan›n pozisyonuna göre de¤iflebilece¤i<br />
için, derinlik koordinatlar› 3 bölge veya deriden gö¤üs duvar›na<br />
uzanan 3 katman olarak verilir.<br />
Hasta pozisyonu genellikle s›rt üstü olur, ancak özellikle<br />
s›rt üstü durumda iken hastadan palpasyonla bir bulgu elde<br />
etmek zorsa, hastay› ayakta muayene etmek baz› durumlarda<br />
yararl› olabilir. ‹psilateral kol, meme dokusunu gerdirmek<br />
ve doku kal›nl›¤›n› azaltmak için uzat›larak kald›r›l›r.<br />
‹lk olarak memenin pozisyonu, memenin ortas›ndaki meme<br />
bafl›yla gö¤üs duvar› simetrik olacak flekilde ayarlanmal›d›r.<br />
Radyal ve derinlik koordinatlar› di¤er pozisyonlarda büyük<br />
ölçüde de¤iflebilece¤i için, multiplanar koordinatlar bu pozisyondan<br />
elde edilmelidir. Daha sonra taramay› daha ayr›nt›l›<br />
hale getirmek için hastan›n pozisyonu de¤ifltirilebilir.<br />
Örne¤in memenin üst d›fl kadran derinliklerindeki bir lezyonu<br />
de¤erlendirirken, hastay› doktordan uzak olacak flekilde<br />
döndürmek yararl› olabilir. Böylece meme dokusu ortada<br />
bulunur, doku yana do¤ru incelir, derinlik azal›r ve tarama<br />
ayr›nt›s› artar.<br />
Tüm fokal anomaliler 2 düzlemde kaydedilmelidir.<br />
Transvers ve sagittal tarama planlar› vücudun ço¤u bölgesinde<br />
yayg›nken, meme ve memenin duktal sistemi radyal olarak<br />
düzenlenir. Radyal ve radyal olmayan düzlemlerin kullan›m›<br />
konumland›rmada faydal› olup, benzer flekilde radyal<br />
tarama agresif malign tümörlerde görülebilen damar genifllemesi<br />
gibi bir duktal patolojiyi belirlemede de yard›mc›d›r.<br />
Tercih edilen tarama düzlemi ne olursa olsun bütün lezyonlar<br />
3 boyutlu olarak ölçülmelidir ve bütün görüntüler uygun<br />
tan›mlay›c› bilgiler içermelidir.<br />
Gain, görüntülenen dokunun derinli¤i boyunca hala<br />
ekojenli¤in bulunabilece¤i ve meme ya¤› orta gri renk olacak<br />
flekilde ayarlanmal›d›r. 15 Dokunun meme ya¤›na k›yasla<br />
hipoekoik veya hiperekoik oldu¤una karar verilir. Doppler<br />
de¤erlendirmesi tamamen anekoik olmayan bütün kitleler<br />
için önerilir. Bu de¤erlendirme, kan ak›m›n›n do¤as›n›<br />
belirlemek için de¤il, sadece kitle içerisinde kan ak›fl›<br />
olup olmad›¤›na karar vermek için yap›l›r. Kan ak›fl›n›n olmas›<br />
bu kitlenin solid kitle oldu¤unu gösterir. Yüzeyde bu-
lunan lezyonlar için ise bir ultrason prob bafll›¤› kullan›lmal›<br />
veya daha detayl› bilgi almak için kal›n bir tabaka jel<br />
kullan›lmal›d›r.<br />
Transdüser bas›nc› ve aç›s› alttaki dokunun görünümünü<br />
önemli derecede etkileyebilir. Transdüser üzerinde hafif veya<br />
orta derece bas›nç uygulamak genellikle en iyi yöntemdir. Bas›nc›<br />
art›rmak kenar gölgelerinin ve di¤er artefaktlar›n kald›r›lmas›n›<br />
sa¤layabilirken, bas›nc› azaltmak ise fazla bas›nçla<br />
gözükmeyebilecek ince vaskülerizasyonu belirlemede yard›mc›<br />
olabilir. Transdüsere aç› vermek ya da transdüseri ileri<br />
geri hareket ettirmek daha fazla alan›n de¤erlendirilmesini<br />
sa¤lar. Transdüserin döndürülmesi ise bulgunun üç boyutlu<br />
oldu¤unun do¤rulanmas›n› sa¤lar.<br />
Meme sonografi taramas› yap›l›rken, tüm memenin 2<br />
düzlemde tarand›¤›ndan emin olmak için sistemli bir yaklafl›m<br />
gelifltirmek gerekir. Bu yöntem, özellikle büyük memelerde<br />
fazla zaman alabilir. Benign sonografik bulgulara taramalarda<br />
s›kça rastlanmaktad›r, fakat bu bulgular doktoru ilk<br />
amac›ndan sapt›rmamal›, flüpheli sonografik lezyonlar› araflt›rmaktan<br />
al›koymamal›d›r. Hemen göze çarpmayan kanserler<br />
hafife al›n›r veya benign bulgular abart›l›rsa sonografi taramas›n›n<br />
hiçbir önemi kalmaz.<br />
Sonografik bir bulguyu bütün olarak nitelendirmek için görüntü<br />
üretmek ne kadar önemliyse, meme görüntüleme raporundaki<br />
bu bulguyu do¤ru olarak tan›mlamak da o kadar<br />
önemlidir. Amerikan Radyoloji Koleji Meme Görüntüleme Raporlama<br />
ve Veri Sistemi (BI-RADS) veri sözlü¤ü, mamografi,<br />
meme sonografisi ve meme MRG’si üzerine standart hale getirilmifl<br />
raporlama sa¤lamak amac›yla gelifltirilmifltir. Standart<br />
sözlük terminolojisini kullanmak sonuçlar› bildirmek ve anlayabilmek<br />
aç›s›ndan tavsiye edilir. BI-RADS sonuç kodlamas›<br />
sadece mamografi için yap›lsa da, sonografi ve di¤er meme görüntüleme<br />
yöntemlerindeki kullan›m› teflvik edilmektedir.<br />
NORMAL ANATOM‹<br />
Memenin makroskopik anatomisi oldukça basittir. Yüzeyden<br />
derine do¤ru s›ras›yla cilt, cilt alt› ya¤ dokusu, meme ba¤ dokusu<br />
tabakas›, retromamaryan ya¤ dokusu ve pektoral kastan<br />
oluflur (fiekil 41-1 ile 41-2). Cooper ba¤lar›, meme ba¤ doku-<br />
fiekil 41-1. Anatomi deriyi (A), Cooper ba¤lar›n› (B), ya¤ lobullerini (C),<br />
glandüler dokuyu (D) ve kas› (E) göstermektedir.<br />
Bölüm 41 Temel Meme Sonografisi<br />
1113<br />
fiekil 41-2. Anatomi meme önü ya¤› (A), ön meme fasyas›n› (B), glandüler<br />
dokuyu (C), arka meme fasyas›n› (D) ve retromammarian ya¤› (E) göstermektedir.<br />
sunun s›ras›yla deriye ve gö¤üs duvar›na do¤ru ön ve arka<br />
uzant›lar›n› gösterir. Meme bafl› areola kompleksi 10 ile 20<br />
aras›nda laktifer duktusun orijin ald›¤› meme bafl›n› ve çeflitli<br />
pigment ve boyutlarda olabilen çevresindeki areolay› içerir.<br />
Montgomery bezleri areolada bulunurlar ve bitifli¤indeki laktifer<br />
duktuslarla ifltirakl› olmas› nedeniyle iltihaplanabilir veya<br />
enfeksiyon kapabilir.<br />
Subareolar duktuslar de¤iflik çaplarda izlenebilirler ve<br />
duktusun çap›n›n önemi duruma ba¤l›d›r. Asimetrik, izole<br />
veya artan duktal dlatasyon; s›kl›kla duktal ektazi veya normal<br />
varyasyonu gösteren bilateral çok say›da duktusun belirginleflmesinden<br />
çok daha önemlidir. Duktuslar arka bölgede<br />
dizildi¤i için, dahada küçülürler ve zor görüntülenirler. Sonunda,<br />
terminal duktal-lobuler üniteleri oluflturan küçük<br />
terminal duktuslar olarak sonlan›rlar. Meme bafl›ndaki laktifer<br />
duktuslar›n bir a¤ac›n kökü oldu¤unu düflününürsek; arkas›ndaki<br />
dallanan duktuslar a¤ac›n dallar›na, terminal duktuslar<br />
ile terminal duktal-lobuler üniteler ise a¤ac›n yapraklar›na<br />
benzerler. Terminal duktal-lobuler üniteler; kistler, fibroadenomlar<br />
ve ço¤u meme kanserleri dahil olmak üzere meme<br />
patolojisinin meydana geldi¤i yer olmas› aç›s›ndan oldukça<br />
önemlidir.<br />
Normal terminal duktal-lobuler ünite yaklafl›k 3 mm çap›nda<br />
olup, zemin dokuya ba¤l› olarak yüksek kalitede mamografi<br />
ve sonografi ile görüntülenebilir (fiekil 41-3).<br />
Koltuk alt› ve meme içi lenf nodlar› memedeki di¤er benign<br />
patolojilerdendir. Meme içi lenf nodlar›n›n önceden<br />
yayg›n olmad›¤› san›l›yordu, fakat meme MRG’sinin kullan›lmas›yla<br />
asl›nda yayg›n olduklar›n›n fark›na varm›fl bulunmaktay›z.<br />
Memedeki lenf nodlar›n›n, özellikle de koltuk alt›ndakilerin<br />
boylar› çok büyük de¤ifliklikler gösterir, bu yüzden<br />
nodlar›n boydan ziyade morfolojik olarak de¤erlendirilmesi<br />
daha iyidir. Benign lenf nodlar› tipik olarak korunmufl<br />
ya¤l› hiluslar› ve simetrik kortikal kal›nl›klar› ile birlikte genellikle<br />
böbrek fleklini al›rlar.<br />
Derinin sonografik görüntüsünü anlayabilmek birçok yüzeysel<br />
lezyon dermal orijinli oldu¤u için çok önemlidir. Deri,<br />
ince bir hipoekoik flerit taraf›ndan ayr›lm›fl 2 ekojen çizgi ola-
Bölüm 42<br />
Tan›mlar<br />
David O. Cosgrove ● William E. Svensson<br />
Çeviri: Dr. Memduh Dursun<br />
Bölüm 42 Geliflmifl Meme Ultrasonu<br />
GEL‹fiM‹fi MEME ULTRASONU<br />
1. Elastografi: elastografide bas›nç = uygulanan güç,<br />
stres = karfl›l›k olarak dokunun deformasyonu. Young'›n<br />
esneklik modülü gerilme/bas›nç (gerginlik)'d›r.<br />
Kesme dalgas›, bir akustik radyasyon kuvvetinden<br />
itme kuvvetine do¤ru hareket eden enine bir<br />
bas›nçt›r.<br />
2. Tsukuba elastografi puanlamas›: bir lezyonun sertli¤inin<br />
miktar›n› ve derecesini ölçen 1'den 5'e kadar yap›lan<br />
subjektif bir puanlama sistemi.<br />
3. Fibroadenom: glandüler ve fibröz dokudan oluflan s›k<br />
görülen benign bir tümör.<br />
4. Neovaskülarizasyon: tümör taraf›ndan sal›nan anjiyogenez<br />
faktörlerince uyar›lan kanseri çevreleyen dokulardan<br />
kaynaklanan yeni damarlard›r.<br />
5. Dezmoplastik reaksiyon: meme dokusu taraf›ndan<br />
içerisindeki maligniteye karfl› verdi¤i verdi¤i yo¤un<br />
fibröz cevap.<br />
6. Granülom: kronik inflamasyona reaksiyon olarak oluflan<br />
fibrotik kitle.<br />
7. Jinekomasti: ya¤ veya glandüler doku birikimi nedeniyle<br />
erkek memesinin büyümesi.<br />
8. Benign meme de¤ifliklikleri: yeterince tan›mlanamayan<br />
ve anlafl›lamayan periyodik olarak sanc›l› olabilen,<br />
meme yap›s›ndaki benign de¤ifliklikler.<br />
9. Filloides tümörler: fibroadenoma benzer bir yap›ya<br />
sahip, ama malign olma potansiyeli olan nadir görülen<br />
bir meme tümörü.<br />
10. ‹nsitu karsinom: bazal membran› infiltre etmemifl<br />
preinvazif bir malignite.<br />
G‹R‹fi<br />
Ultrason; meme lezyonlar›n› çevresindeki normal dokudan<br />
yap›sal, dinamik ve vasküler farkl›l›klar›n› göstererek tespit<br />
eder. 1-6 Yap›sal farkl›l›klar gri skalada; dinamik farkl›l›klar,<br />
geleneksel olarak prob palpasyonu ve parmakla lezyonu hareket<br />
etirmeye çal›flarak veya en iyisi elastografi kullanarak<br />
(Bkz. fiekil 42-1B); vasküler farklar ise, kontrast madedede<br />
kullan›labilen Doppler yöntemiyle gösterilir. Çap› 1 cm'den<br />
1119<br />
daha fazla olan az say›da lezyon bütün bu farklar› içermez<br />
(bu lezyonlar, tespit edilemeyen “kitle olmayan” lezyonlard›r”.<br />
Ayr›ca küçük lezyonlarda, (
1120 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />
El ile yap›lan elastografide, ham veri incelenirken ve önceki<br />
görüntü ekranlar› ile karfl›laflt›r›l›rken dokulara transdüserle<br />
bask› uygulan›r. Probla dokuya bas›nç uygulan›rken<br />
muayene edilen alan ekranda gösterilir. Yer de¤ifltirmeyi ölçmek<br />
amac›yla çeflitli yöntemler gelifltirilmifltir. 15 Yöntemlerden<br />
biri ekranlar aras›ndaki küçük çaptaki yer de¤ifltirmeleri<br />
(%0.5-%1) takip eder, di¤eri faz alan iflleme yöntemi (puls<br />
Doppler'a benzer bir yöntem) ile birlikte otokorelasyon kullan›r.<br />
16 Bir di¤eri ise aktif kompresyon s›ras›nda doku sertli-<br />
¤ini ölçmek için düflük frekansta doku doppler kayma de¤iflikli¤i<br />
yöntemini kullan›r. 17<br />
Akustik radyasyon güç görüntülemede (transient elastografi)<br />
farkl› bir yaklafl›m kullan›l›r: Odakl› ultrason, enine kesme<br />
dalgas› üretmek için itici bir güç oluflturur. 18-19 Ultra h›zl›<br />
ultrason görüntülemesi, en küçük doku hareketlerini alg›lar,<br />
dokunun esneklik katsay›s›na orant›l› olan kesme dalgas›n›n<br />
h›z›n›n hesaplanmas›n› sa¤lar.<br />
Kullan›lan yöntem hangisi olursa olsun, hareket miktar›<br />
dokular›n sertli¤iyle ba¤lant›l›d›r. Hareketteki de¤ifliklikler,<br />
ya¤, Cooper ba¤lar› ve normal parenkim aras›ndaki sertlik<br />
aç›s›ndan farkl›l›klar anlafl›lacak flekilde orant›l› esnekli¤in<br />
uzama haritas›n›n kurulmas›n› sa¤lar. Malign lezyonlar memeden<br />
daha sert iken, beningn lezyonlar›n sertlik de¤erleri<br />
genellikle düflüktür.<br />
NORMAL BULGULAR<br />
Meme, süperfisyal fasyan›n yüzeyel ve derin katmanlar› aras›nda<br />
bulunan tabakal› bir yap›d›r. 20 Deri ve fibroglandüler<br />
tabaka (meme parenkimi) nispeten ekojendir, öte yandan<br />
deri alt› ve retromamarian ya¤ tabakalar› yeterince eko içermez.<br />
Glandüler tabaka, d›fl üst kadranda daha kal›nd›r. (fiekil<br />
42-1) Gö¤üs duvar› kaslar› da genç kad›nlarda yeterince<br />
eko içermez, fakat yafllanma sonucu ya¤ infiltrasyonuyla git-<br />
fiekil 42-1. Normal meme. A: Meme bafl›ndan bir kesitte, huni fleklindeki fibroglandüler tabaka ekodan fakir subkütan ve retromamarian ya¤ tabakalar› ile<br />
birlikte görülmektedir. Meme bafl›nda normal gölgelenme gerçekleflti¤ine dikkat ediniz. Cooper ba¤lar› da burada görülmektedir. (ok bafllar›) B: Elastografide<br />
(sa¤ panel), sert glandüler tabaka, daha az sert olan, yüzeysel ve derin tabakalardan oluflan ya¤l› dokunun aksine koyu bir flerit olarak görülmektedir. Söz konusu<br />
ya¤l› doku daha aç›k gri alanlarda tarif edilmifltir. Bu meme ayr›ca basit bir kist içerirk, elastogramda çevre dokunun yapt›¤› bask›dan kaynaklanan daha<br />
sert bir kenar taraf›ndan çevrelenmifltir. (ok bafllar›) Kist içerisinde 3 bandl› bir patern görülmektedirki: bu görünümün orijini tam olarak tespit edilememiflti,kitab›n<br />
yaz›m› aflamas›nda, ancak büyük ihtimalle bir çeflit artefaktt›r. Bu patern, flekline göre hamburger, hedef veya halka iflareti olarak adland›r›l›r. (C, kist;<br />
F, ya¤; G, gland; M, kaslar; N, meme bafl›; P, plevra; S, gölge.)
tikçe daha ekojen hale gelir. Cooper'›n as›c› ba¤lar›, süperfisyal<br />
fasyadan derinin alt›na do¤ru giden ekojen bantlar› oluflturur.<br />
Laktifer duktuslar areola alt›nda son noktalar›nda en<br />
genifl çaplar›n› al›rlar. Bu duktuslar, eko bak›m›ndan yoksun<br />
olan ince çizgi fleklindeki glandlar›n çevresine do¤ru gidebilirler.<br />
Duktal sisteme göre hizalanm›fl radyal projeksiyon taramalar,<br />
memenin lober anatomisini ve içerdi¤i lezyonlar›<br />
gösterir.<br />
Memedeki hormon kaynakl› de¤ifliklikler sonucu, tabakalar›n<br />
orant›l› boyutlar› büyük oranda çeflitlilik gösterir. Yetiflmekte<br />
olan genç k›zlarda ve genç kad›nlarda ya¤ olmayabilir,<br />
ayr›ca glandüler katman›n afl›r› derecede büyüdü¤ü hamilelik<br />
ve emzirme dönemlerinde de ya¤ olmayabilir. Menopoz sonras›<br />
atrofi ile birlikte glandüler katman incelir ve k›smen veya<br />
tamamen ya¤l› doku yerini al›r.<br />
Elastografide normal parenkim ya¤dan daha serttir ve<br />
Cooper ba¤lar› sertlik oran› daha yüksek olan çizgisel alanlar<br />
olarak görülür.<br />
Renkli Doppler'de, normal damarlar do¤rusal veya hafifçe<br />
k›vr›lm›fl seyir gösteren Cooper ba¤lar› gibi do¤rusal ve<br />
düzgün dallanan flekillerde izlenirler. 3 ayr› vasküler dal görülür:<br />
memenin ön k›sm›nda bulunan lateral torasik arterden<br />
ç›kan dallar, parasternal bölgeden memeye do¤ru uzanan internal<br />
mamarian arterinden ç›kan dallar ve gland›n arka yüzeyinin<br />
içine giren interkostal arterler.<br />
PATOLOJ‹K ÖZELL‹KLER<br />
Benign lezyonlar›n düzgün s›n›rlar› ve üniform iç ekolar›<br />
vard›r ve genellikle basit yap›l›d›r. Memeyi çevreleyen yap›ya<br />
zarar vermezler. 4 Prob ile kompresyon veya palpasyon s›ras›nda<br />
lezyonlar dokular›n içinden serbestçe geçerler veya<br />
flekilleri bozulur. Benign lezyonlar genellikle basit damar<br />
yap›s›yla vaskülarize olmazlar. Ueno veya Tsukuba skor<br />
metodu kullan›ld›¤›nda düflük elastografi de¤erleri gösterirler21-23<br />
ve B-mod'da ayn› boyutta veya daha küçük olarak<br />
görünürler.<br />
Malign lezyonlar ise, tam tersine genellikle karmafl›k ve<br />
düzensiz bir yap›ya sahiptir. Düzensiz, belirsiz s›n›rlar› ve infiltre<br />
eden köfleleri vard›r. 24,25 ‹ç ekolar› heterojendir ve fibröz<br />
doku içerdikleri takdirde, yo¤unluk bak›m›ndan da düzensiz<br />
olan akustik bir gölge olufltururlar. Çevresindeki meme yap›s›na<br />
zarar verirler ve infiltre edici olduklar› için hareket ettikçe<br />
çevresindeki dokular› da beraberinde çekerler. Serttirler ve<br />
elastogramda B-mod'da oldu¤undan daha büyük görünürler.<br />
26 Genellikle vasküler olup, vasküler yap›lar› tortiöz ve düzensizdir<br />
ve radyal olarak lezyonun içine do¤ru girerler. 27-28<br />
Bazen intervasküler flantlar görülebilir.<br />
Bütün bu görüntüler, benign ve malign lezyonlar›n ay›rt<br />
edilmesinde kullan›lan BIRADS'in meme ultrasonu tan›mlay›c›<br />
sözlü¤ünde daha ayr›nt›l› olarak anlat›lm›flt›r. BIRADS<br />
sistemi, normal lezyonlar› 1. s›n›f, benign lezyonlar› 2. s›n›f,<br />
muhtemelen benign bulgular› 3. s›n›f, flüpheli anormallikleri<br />
4. s›n›f ve yüksek ihtimal malign lezyonlar› 4. s›n›f olarak s›n›fland›rm›flt›r.<br />
Her bir lezyon türünün klasik ultrason özellikleri<br />
ve önemli istisnalar› afla¤›da anlat›lm›flt›r.<br />
K‹STLER<br />
Normal kistler, düzgün duvarlar ile çevrilmifl ekosuz alanlar<br />
ve artm›fl ses iletimiyle (“akustik güçlenme) iyi tan›mlanm›fl<br />
Bölüm 42 Geliflmifl Meme Ultrasonu<br />
1121<br />
fiekil 42-2. Meme kisti. Artm›fl ses iletimine sahip, iyi s›n›rl› ve ekosuz<br />
lezyon tipik bir basit kisttir. Daha baflka bir incelemeye gerek yoktur. Yeri<br />
de¤iflmifl normal duktusa dikkat ediniz. (D, duktus.)<br />
alanlard›r (fiekil 42-2). 30 Genellikle yuvarlakt›rlar, fakat gevflek<br />
hale geldiklerinde düzleflebilirler. Genellikle demet halinde<br />
oluflurlar. Duktal ve glandüler yap›lardan olufltuklar› için,<br />
çevresindeki meme dokusuna k›smen ba¤l›d›rlar, bu yüzden<br />
çok hareket etmezler. Her zaman damars›zlard›r. Kistlerin<br />
elastografik görüntüleri kullan›lan tekni¤e göre de¤iflir. Kompresyon<br />
elastografisinde, kistteki viskozite çeflitleri ve parçac›klar,<br />
geri dönen sinyallerin hareketlerinde farkl›l›klara sebep<br />
olur ve sonuç olarak farkl› elastografik flekiller ortaya ç›kar.<br />
Ak›flkan kistteki reflektörlerin hareketi, prob hareketinden<br />
veya sertlik d›fl›nda akustik ak›m güçlerinden kaynaklan›r.<br />
Esneklik algoritmalar› kist içeriklerinin küçük hareketlerini<br />
bozukluklara neden olan bir tür deformasyon olarak yorumlayabilir<br />
(Bkz. fiekil 42-1B). Gerçek ak›flkan kistler, kat›<br />
doku gibi enine dalga iletmezler ve geçici elastografide geçersiz<br />
sinyal olarak görülür. Fakat, birçok kist yap›flkan madde<br />
içerir ve bu yüzden düflük seviyelerde enine dalga sertli¤i gösterebilir.<br />
Yüksek çözünürlüklü ultrason 1 mm kadar küçük kistleri<br />
güvenilir bir flekilde alg›layabilir. Mamografiden veya palpasyondan<br />
daha çok kistin ultrasonda görülmesi flafl›rt›c›d›r. Bütün<br />
ultrason kriterleri karfl›land›¤› takdirde, teflhis tamamen<br />
güvenilir ve daha fazla araflt›rmaya ihtiyaç duyulmasada a¤r›y›<br />
gidermek için ya da hastaya veya doktorun endiflesini gidermek<br />
amac›yla aspirasyon yap›labilir.<br />
Bu mutlak kriterlere dahil olmayan kistlere aspirasyon yap›lmal›<br />
ve sitoloji için numune gönderilmelidir, çünkü intrakistik<br />
bir tümör bulunabilir veya nadir de olsa nekrotik malign<br />
tümör veya tesadüfen bir kistin yan›nda bir tümör ç›kabilir.<br />
Duvar›n kal›nlaflmas› veya düzensizli¤i damarlanma gibi<br />
endifle verici bir durumdur. Bu görüntülerin benzeri i¤ne<br />
aspirasyonundan sonra kistin içine kanamas› ile olabilir: ultrason<br />
(ve mamografi) i¤ne ile ifllemden önce yap›lmal›d›r. 31<br />
Baz› basit kistler düflük seviyede ekolar gönderir, çünkü selüler<br />
debris, kolestrol kristalleri, ya¤/su emilsiyonlar› veya kan
KISIM<br />
1133<br />
6<br />
TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME<br />
MODALiTELERi
1134 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME MODAL‹TELER‹<br />
Tan›mlar<br />
Bölüm 43<br />
HAC‹M SONOGRAF‹S‹: KL‹N‹K<br />
UYGULAMA ‹Ç‹N TEMEL KAVRAMLAR<br />
1. Üç-boyutlu ultrasonografi (3BUS veya hacim sonografisi):<br />
temel olarak dijital 2B resim elementlerini (pikseller)<br />
3B voksellere çeviren görüntüleme yöntemi.<br />
2. Dört-boyutlu ultrasonografi: 3BUS’de elde edilen hacim<br />
verilerine zaman boyutunu ekleyen, özellikle <strong>fetal</strong><br />
kalp ve hareketli ekstremiteler için faydal› olan<br />
bir görüntüleme yöntemi.<br />
3. Multiplanar görüntüleme: birbirlerine dik aç› yapan<br />
üç görüntünün (sagittal, transvers ve koronal görüntüler)<br />
efl-zamanl› ve etkileflimli gösterimi<br />
4. Voksel: volüm pikseli teriminin k›saltmas›. 2B bir görüntüde<br />
piksele efl de¤er olan, üç-boyutlu bir görüntünün<br />
en küçük birimi.<br />
5. Rendering (görsellefltirme): ard-ifllem yaz›l›m›yla voksel<br />
gruplar›n›n yüzey özelliklerini (yüzey görsellefltirmesi)<br />
veya internal anatomik yap›lar› (hacimsel<br />
görsellefltirme) temsil edecek flekilde gösterilmeleri.<br />
6. Tekrar biçimlendirme: Multiplanar veya görsellefltirilmifl<br />
görüntüden elde edilmifl özel görüntü planlar›nda<br />
hacimsel inceleme.<br />
7. STGK (spasyo-temporal görüntü korrelasyonu): Fetal<br />
kalbin hareketli hacimsel görüntülerinin elde edilmesi<br />
ve gösterilmesi için gelifltirilmifl bir hacim analizi<br />
tekni¤i.<br />
8. Matriks 2B dizilim: <strong>fetal</strong> kalp gibi hareketli cisimlerin<br />
gerçek-zamanl› görüntülerinin elde edilmesini ve<br />
elektronik yönlendirmeyi sa¤layan, çok say›da piezoelektirk<br />
elementten meydana gelen bir transdüser.<br />
9. Hacim kontrast görüntüleme: 2B ultrasonografide<br />
kullan›lan ince bir piksel tabakas› yerine birkaç tabaka<br />
vokselden meydana gelen (“kal›n kesit”) 3B bir<br />
görüntü projeksiyonu.<br />
G‹R‹fi<br />
Konvansiyonel iki-boyutlu, yüksek çözünürlülüklü ultrasonografi<br />
(2BUS) farkl› endikasyonlarla obstetrik ve jinekolojide<br />
s›k olarak kullan›lan ve klinik faydas› genel olarak kabul<br />
görmüfl bir tekniktir. Bu görüntüleme teknolojisinde operatörün,<br />
kesitsel planlar oluflturabilmek için hasta anatomisini<br />
2B bir ultrason dalgas› ile taramas› gerekir. 2B görüntüleme<br />
George Bega<br />
Çeviri: Dr. Artür Salmasl›o¤lu<br />
planlar› tipik olarak incedirler ve sadece kesitsel bilgiyi gösterirler.<br />
Ultrasonografi operatörleri ilgilenilen bölgenin derinlik<br />
ve perspektifini içeren üç boyutlu (3B) bir görüntü<br />
konseptini zihinsel olarak oluflturmak için çok efor sarfederler<br />
ve uzun bir zamana ihtiyaç duyabilirler. Ayr›ca baz› görüntüleme<br />
planlar› 2BUS tekni¤i ile çok zor elde edilebilirler<br />
veya elde edilmeleri mümkün olmayabilir.<br />
3B hacim eldesi ve gösterimi ile ilgili ilk araflt›rmalar<br />
1970’lerde bafllam›flt›r. 1 ‹lk prototipler, o zamana göre sofistike<br />
say›labilecek kurulumlara sahip olup, daha ileride elde<br />
edilen 2B verinin zaman ve uzaydaki konumunun daha güvenilir<br />
bir flekilde kaydedilmesini sa¤layan pozisyon sensörleri<br />
ile donat›lacak olan statik kollar içermekteydiler. Bu teknoloji<br />
ancak 1990’lar›n bafl› ile ortalar›nda endüstrinin araflt›rma<br />
ve gelifltirme laboratuarlar›ndan ç›karak daha cazip bir klinik<br />
araç olmaya bafllad›. 2-6 Transdüser teknolojilerindeki önemli<br />
geliflmeler ve bilgisayarlar›n sinyal iflleme ve görüntü gösterme<br />
alanlar›nda katedilen ilerlemeler sayesinde ultrasonografide<br />
hacimlerin elde edilme ve görsellefltirilmesini sa¤layacak<br />
güvenilir tekniklerin gelifltirilmeleri mümkün oldu. 7<br />
Üç-boyutlu ultrasonografi (3BUS) ilgilenilen bölgenin anatomisini<br />
statik ve hatta hareketli görüntüler halinde gösterebilir.<br />
Ekranlar tamam›yla etkileflimli olarak operatöre tarama<br />
planlar üzerinde tam bir kontrol sa¤lamakta ve anatominin<br />
üniplanar, biplanar, ortogonal ve multiplanar görüntülere ek<br />
olarak 3B görsellefltirmeler ile de de¤erlendirilmesini sa¤lamaktad›r.<br />
Hacimsel görüntüleme teknikleri yeni teknikler de¤ildirler.<br />
Radyologlar bilgisayarl› tomografi (BT) ve magnetik<br />
rezonans (MR) kesitlerini y›llard›r 3 boyutlu olarak elde etmekte<br />
ve görsellefltirmektedir. 3BUS ile hacim eldesi ve gösterimi<br />
için eflsiz olan nokta, klasik hacimsel görüntüleme tekniklerinin<br />
çok daha küçük ölçekli bir anatomide, hatta intrakaviter<br />
olarak, ultrasonografinin bilinen verimlili¤i ve ekonomik özellikleri<br />
ile birlikte kullan›labilmesine imkan tan›malar›d›r.<br />
Literatürde 3B ultrasonografi ve hacim ultrasonografisi<br />
terimleri birbirleri yerine s›kça kullan›lmaktad›r. Burada da<br />
iki terim benzer flekilde, ayn› konsepti temsil ettikleri ak›lda<br />
tutularak kullan›lacaklard›r. 3BUS’de (bir kesit yerine) ultrasonik<br />
bir hacim elde edilir ve saklan›r. Saklanan veri farkl› flekillerde<br />
görsellefltirilebilir, tekrar biçimlendirilebilir ve analiz<br />
edilebilir. Hacimsel veri nicellefltirilebilir. Günümüzde herhangi<br />
bir organ sisteminin hacimleri, hacim eldesi kutusuna<br />
s›¤mas› ve organ›n s›n›rlar›n›n iyi bir arayüze sahip olmas›<br />
flart›yla, güvenilir bir flekilde hesaplanabilmektedir. Bu bilgiler<br />
dijital olarak kaydedilip, daha ilerde tekrar yüklenebilir.<br />
Bu hacimlerin, derinlik alg›s›n› kuvvetlendiren farkl› projeksiyonlar›nda<br />
kaydedilmifl k›sa filmleri oluflturulabilir ve de<br />
kaydedilebilir.
3BUS’nin obstetrik ve jinekolojideki klinik uygulamalar›<br />
çeflitli bas›l› çal›flmalarda araflt›r›lm›flt›r.8-19 3BUS’nin obstetrik<br />
uygulamalar› üzerine çok daha fazla çal›flma mevcut olmakla<br />
birlikte, literatürde 3BUS’nin jinekolojide de çok<br />
önemli uygulamalar› oldu¤una dair kan›tlar artmaktad›r. 10,20-24<br />
3BUS’de hacimsel veri belli say›da 2B verinin eldesini<br />
gerektirir ve konvansiyonel tekni¤in bir uzant›s›n› temsil<br />
eder. Bu haliyle, 3BUS 2BUS’nin yerini tutmaz ama yeteneklerini<br />
artt›r›r. 3BUS’nin klinik uygulamada kullan›lmas›<br />
inceleme süresinin uzamas›na neden olabilir (tipik olarak 3<br />
ile 5 dakika). Baz› uygulamalarda bu süre olgunun karmafl›kl›¤›na<br />
ve inceleyicinin deneyimine ba¤l›d›r. Ek süre tarama<br />
ve hacim eldesinden çok kaydedilen hacim verisinin<br />
araflt›r›lmas› için gereklidir. Sonuçta, ifllenen veri miktar›n›n<br />
fazlal›¤› sebebiyle tetkikin toplam süresi uzamakla birlikte,<br />
tarama süresi veya hastan›n ultrasonografik dalgalara<br />
maruz kald›¤› süre, deneyim ile birlikte daha k›sal›r. ‹nceleme<br />
esnas›nda elde edilen hacim sadece k›sa bir süre için, ilgilenilen<br />
alan›n uygun bir flekilde görüntü içerisinde oldu¤u<br />
ve artefaktlar›n mevcut olmad›klar›n› ortaya koymak için<br />
de¤erlendirilmektedir. E¤er bu durum gerçekleflmiflse hacim<br />
cihaz›n sabit diskine kaydedilmekte ve bir arfliv sunucusuna<br />
veya görüntü arflivi ve iletiflim sistemine (Picture<br />
Archive and Communication System – PACS) gönderilmektedir.<br />
Kaydedilen hacimlerin incelenmesi, hasta odadan<br />
ç›kt›ktan, hatta evine gönderildikten sonra yap›labilir.<br />
3BUS sisteminin kullan›ld›¤› tipik bir sonografik incelemenin<br />
ifl ak›fl› (1) konvansiyonel gerçek zamanl› 2BUS ile anatominin<br />
taranmas›, görsellefltirilecek organlar›n konum ve<br />
yönelimlerinin ses dalgas› aks›na ba¤l› olarak haritalanmalar›,<br />
ve hacim kayd› için standart görüntü planlar›n›n elde<br />
edilmesi; (2) hacimlerin istenilen planlarda gösterilmelerini<br />
sa¤lad›klar› bilinen spesifik planlarda, yavafl veya h›zl› olarak<br />
(hedefin hareketli olup olmamas›na ba¤l› olarak) kaydedilmeleri;<br />
(3) istenilen artefakts›z planlarda hacimsel<br />
inceleme; (4) kaydedilen hacim verisinin multiplanar inceleme,<br />
görsellefltirme, hacim hesaplama, ve ihtiyaç halinde<br />
k›sa film klipleri oluflturma gibi nitel ve nicel analizlerinin<br />
gerçeklefltirilmesi; ve (5) hacim verisinin sabit diskte depolanmas›<br />
basamaklar›n› içerir (fiekil 43-1).<br />
HAC‹M SONOGRAF‹S‹ KULLANIMI ‹Ç‹N<br />
GEREKÇELER<br />
Ultrasonografi operatörleri taraf›ndan s›kl›kla sorulan bir soru,<br />
herhangi bir klinik olguda 3BUS kullan›m›n›n neden gerekli<br />
olabilece¤idir. Özellikle deneyimli 2BUS operatörleri,<br />
y›llar boyunca baflar›l› bir flekilde kullan›lm›fl olan 2BUS’ye ek<br />
olarak neden 3BUS’ye ihtiyaç duyabilecekleri konusunda<br />
kendilerini ikna etme zorunlulu¤unu hissetmektedir. E¤er<br />
3BUS’nin faydal› oldu¤u kan›tlan›rsa, bu kiflilerin günlük klinik<br />
pratiklerinde 3B US’yi ö¤renmek, sat›n almak ve kullanmak<br />
için ciddi efor sarfetmeleri gerekecektir.<br />
Bir klinisyenin 3BUS kullan›m›n› gerektirebilecek 2 ana<br />
sebep mevcuttur (fiekil 43-2):<br />
1. Hacim sonografisi, elde etmesi imkans›z veya çok güç<br />
olan görüntü planlar›nda görüntü elde edebilir.<br />
2. Hacim ultrasonografisinde, 2B ultrasonografi ile<br />
sa¤lanamayan derinlik bilgisi mevcuttur.<br />
Bölüm 43 Hacim Sonografisi: Klinik Uygulama ‹çin Temel Kavramlar<br />
1135<br />
fiekil 43-1. 2B ve 3B/4B ultrasonografide taraman›n ana basamaklar›n› tarif<br />
eden ak›fl flemas›. Taramaya her zaman 2B’de bafllan›r ve ilgilenilen alan<br />
3B/4B ultrasonografi ile haritalan›r.Hacim eldesi plan›n›n uygunlu¤u öncelikle<br />
konvansiyonel 2B ile de¤erlendirilir. Hacim elde edildikten sonra kullan›c›<br />
taraf›ndan seçilen veya üreticinin belirledi¤i görüntüleme modunda<br />
gösterilir. Veri h›zl› bir flekilde incelenilerek istenilen görüntü planlar›n›n<br />
hacime dahil olduklar›ndan ve artefakt bulunmad›¤›ndan emin olunur. Klinik<br />
ihtiyaca göre, bazen k›sa bir video klibi de oluflturularak, kalitatif veya<br />
kantitatif analiz yap›l›r. ‹fllenmifl verinin karfl›laflt›rma için yeterli ve faydal›<br />
bilgi içerdi¤ine karar verilirse, öncelikle makinenin sabit diskine kaydedilip<br />
daha sonra bir sunucu veya DVD disk gibi daha uzun süreli bir kay›t ortam›na<br />
aktar›l›r.<br />
Günlük klinik çal›flma ortam›nda, bir ultrasonografi operatörü<br />
standart ultrasonografi görüntü planlar› elde edip bu<br />
görüntülerden klinik olarak faydal› bilgileri süzmek zorundad›r.<br />
Bu standart görüntüler, uygun e¤itime sahip operatörlerin<br />
büyük ço¤unlu¤u taraf›ndan elde edilebilme özelli¤ine<br />
sahiptirler. Ayr›ca majör anomalilerin ekarte edilebilmeleri<br />
aç›s›ndan da faydal›d›rlar. Örnekler aras›nda <strong>fetal</strong> baflta bipariyetal<br />
çap (BPD), posterior fossa, lateral ventriküllerin atriumlar›,<br />
4-boflluk görüntüsü, ve ç›k›fl traktlar›, umbilikal<br />
insersiyon, jinekolojide uterus ve endometriyal kavitenin sagittal<br />
ve transvers görüntüleri gibi planlar yer al›r. Bu stan-<br />
3B/4B<br />
Hacim<br />
keflfi<br />
Çok planl›<br />
görsellefltirme<br />
Kulitatik<br />
ardifllem<br />
3B/4B<br />
hacil eldesi<br />
2B/3B/4B<br />
Ultrason<br />
siklusu<br />
‹mkansiz<br />
plantar<br />
2B hedefleme<br />
iyilefltirme<br />
Konvansiyonel veya<br />
nonkovansiyonel<br />
plantar<br />
Zor plantar<br />
Kuantitatif<br />
ardifllem<br />
Anahtar kareli<br />
video sekans›<br />
Sabit diste<br />
depolama<br />
Derinlik<br />
fiekil 43-2. 3B ve 4B hacim ultrasonografisi 2B ultrasonografinin yeteneklerine<br />
göre çok daha derin bilgiler elde edebilir.
1136 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME MODAL‹TELER‹<br />
fiekil 43-3. Bu görüntüde 27. gebelik haftas›ndaki bir fetusun posterior fossa’s›n›n multiplanar görüntüsü izlenmektedir. Hacim aksiyal görüntüde, (A) penceresinde<br />
de izlenebildi¤i gibi, ultrason probu serebellumu en iyi flekilde gösterecek pencereyi sa¤layan lambdoid suturun hemen üstüne yerlefltirilerek kaydedilmifltir.<br />
(C) penceresinde serebellar vermisin, tentoryumun, ve sisterna magnan›n görsellefltirilmesine ek olarak beyin sap›n›n üst k›sm› da (beyaz oklar)<br />
dördüncü ventrikülün önünde gösterilebilmektedir. Bu olguda beyin sap› ultrason huzmesine 90 derece aç› yapan bir görüntüde, ki 24-28. gebelik haftalar›<br />
aras›nda mümkündür, görsellefltirilmektedir. Her halukarda beyin sap› her zaman ultrason ile gösterilemeyebilir ancak hacim 22 ile 28. gebelik haftalar› aras›nda<br />
, ideal olarak probun oksipital sagittal yönlendirilmesi ile veya alternatif olarak (bu olguda oldu¤u gibi) lambdoid sutur üzerinden aksiyal planda daha<br />
kolay gösterilebilir.<br />
dart planlar, hastalar›n büyük bir ço¤unlu¤unda baflar›l› bir<br />
flekilde elde edilebilmekle birlikte, <strong>fetal</strong> pozisyon gibi baz›<br />
faktörler bu planlar›n gösterimini çok güç ve hatta imkans›z<br />
hale getirebilir. Görüntülenememe dolay›s›yla hasta tekrar<br />
kontrol ultrasonografiye ça¤›r›lmak zorunda kal›nabilir. Hacim<br />
ultrasonografisinin kullan›m› bu baflar›s›zl›klar› önemli<br />
ölçüde azaltabilir. Ayr›ca normalde uzun süreli tarama ve<br />
prob manipülasyonu gerektiren baz› anatomik görüntülerin<br />
de daha k›sa sürede elde edilmelerini sa¤lar. Bu görüntüler,<br />
2B modda istenen planlara do¤rudan eriflim mevcut olmasa<br />
bile, taranan hacim verisi kullan›larak yarat›labilirler. Buna<br />
ek olarak hacimsel ultrasonografik görüntüleme, standart kabul<br />
edilmeyen baz› nonkonvansiyonel görüntü planlar›na<br />
eriflimi sa¤lar. Bu nonkonvansiyonel görüntüleme planlar› tipik<br />
olarak ya elde edilmesi güç olan (ama imkans›z olmayan),<br />
korpus kallozumun gösterilmesi için <strong>fetal</strong> beynin orta hat sagittal<br />
görüntüsü, serebellar vermisin ve/veya beyin sap›n›n<br />
uzun aks görüntüsü (fiekil 43-3) gibi planlar veya elde edilmesi<br />
imkans›z olan planlard›r. ‹mkans›z görüntü planlar› tipik<br />
olarak ultrasonografi dalgalar›na dik olan veya dike yak›n<br />
derecede aç›l› olan planlard›r (fiekil 43-4). Buna ba¤l› olarak<br />
2B ultrasonografide elde edilmeleri fiziksel aç›dan mümkün<br />
de¤ildir ve dolay›s›yla protokollerde gerekli olarak kabul edil-<br />
3B Mulltiplanar<br />
Tarama<br />
fiekil 43-4. Bu görüntüde konvansiyonel 2B ve 3B ultrasonografide al›nmas›<br />
mümkün olan ve imkans›z olan planlar izlenmektedir. Konvansiyonel<br />
bir 2B transdüser, ultrason huzmesinin aks› içerisinde yer ald›klar›ndan, <strong>fetal</strong><br />
omurgan›n sadece transvers ve sagittal görüntülerini gösterebilir. Hacim<br />
probu, 2B transdüser ile ayn› aksta tarama yapmas›na ra¤men, 2B veriden<br />
oluflan bir hacim tarar. Bu hacimden, fiziksel olarak 2B bir transdüser ile elde<br />
edilmeleri imkans›z olan, ultrason huzmesine dik (veya dike yak›n) planlar<br />
elde edilebilir (örne¤in koronal planda).
G‹R‹fi<br />
Bölüm 44<br />
Bölüm 44 Üç Boyutlu Ultrasonografinin Obstetride Kullan›m›<br />
ÜÇ BOYUTLU ULTRASONOGRAF‹N‹N<br />
OBSTETR‹DE KULLANIMI<br />
Üç boyutlu ultrasonografi (3DUS), normal ve anormal <strong>fetal</strong><br />
anatominin de¤erlendirilmesinde iki boyutlu ultrasonografi<br />
(2DUS) ile kombine edilerek kullan›labilir. Yüksek performansl›<br />
ve nispeten ucuz bilgisayar programlama sistemlerinin<br />
ve görüntü analiz yöntemlerinin gelifltirilmesi üç boyutlu<br />
de¤erlendirmenin standart yöntemlere eklenebilmesine olanak<br />
vermifltir. Bir önceki bölümde ultrasonografik hacim verilerinin<br />
elde edilmesindeki temel kavramlar anlat›lm›flt›r. Bu<br />
bölümde ise, bu verilerin gebelikte karfl›lafl›lan özel problemlerde<br />
kullan›m› anlat›lacakt›r.<br />
3DUS yöntemleri 20 y›ld›r bilinmesine ra¤men, karfl›laflt›¤›m›z<br />
ilk problem geliflmekte olan teknolojik yöntemler<br />
aras›nda 3DUS’nin klinik öneminin belirlenmesi olmufltur.<br />
2005 y›l›nda, 500 makalenin derlemesinde; yüz<br />
anomalileri, nöral tüp defektleri ve iskelet malformasyonlar›n›n<br />
tan›nmas›nda ek yarar sa¤lad›¤› gösterilmifltir. 1 Di-<br />
¤er potansiyel yararlar› erken gebeli¤in de¤erlendirilmesi,<br />
ense plisi kal›nl›¤› ölçümü, <strong>fetal</strong> a¤›rl›k ölçümü, <strong>fetal</strong> akci-<br />
¤er volüm hesaplanmas›, büyüme de¤erlendirmesi ve maternal-<br />
<strong>fetal</strong> ba¤›n kuvvetlenmesi olarak say›labilir. Spatiotemporal<br />
görüntü korrelasyon (STIC) algoritmalar› gibi<br />
teknik geliflmeler <strong>fetal</strong> kalp h›z›ndaki h›zl› de¤iflimlerin<br />
gözlenebilmesini sa¤lamaktad›r. Bölüm 45’te ise dört boyutlu<br />
ultrasonografi tart›fl›lacakt›r.<br />
VOLÜM ULTRASONOGRAF‹S‹NDE<br />
ÖNEML‹ NOKTALAR<br />
Görüntü analiz yöntemlerinde son y›llarda önemli geliflmeler<br />
kaydedilmifltir. Bu teknoloji, Bölüm 43’te anlat›ld›¤› gibi, uygulay›c›n›n<br />
çeflitli görüntüleme teknikleri ve bunlar›n çeflitli<br />
ç›kt› flekillerinden en uygun olan›n›n› seçmesini sa¤lar. Ço¤u<br />
durumda, 3DUS, 2DUS’yi tamamlay›c› olarak kabul edil-<br />
Wesley Lee ● Dolores Pretorius<br />
Çeviri: Dr. Funda Güngör U¤urlucan<br />
mektedir. Gebelikte 3DUS kullan›m›na geçmeden önce, birkaç<br />
genel noktadan bahsedilecektir.<br />
2 Boyutlu Ultrasonografinin ‹lk<br />
De¤erlendirmede Kullan›m›<br />
1171<br />
Sa¤l›k çal›flanlar› 2DUS ile elde ettikleri verileri, hacim görüntülerine<br />
dönüfltürerek konjenital anomali tan›s› koyma e¤itimi<br />
almaktad›r. Volüm sonografisi ise, ultrasonografiyi yapan<br />
kiflinin, kifliden kifliye fark azalt›larak, anatomik yap›lar› sistematik<br />
olarak de¤erlendirmesini sa¤lar. Bu bazen konvansiyonel<br />
2DUS ile mümkün olmayabilir. Bafllang›ç taramas›nda<br />
2DUS kullan›m› flüpheli <strong>fetal</strong> anomalilerin de¤erlendirilmesinde<br />
yararl›d›r ve elde edilen veriler 3DUS’yi yönlendirebilir.<br />
Ay›r›c› tan› gelifltirilebildi¤inde, tan› olas›l›¤›n›n kesinlefltirilmesinde<br />
3DUS’nin yararl› olup olmayaca¤› çeflitli noktalar<br />
de¤erlendirilerek sorgulanmal›d›r. Örnek olarak, spina bifida<br />
saptand›ysa, defektin anatomik seviyesinin saptanmas›<br />
önemli olabilir. Bu seviyenin tespiti, hareket k›s›tl›l›¤› ve ba-<br />
¤›rsak ve mesane fonksiyonlar› hakk›nda bilgi verebilir.<br />
Konvansiyonel görüntüleme yöntemlerinin 3DUS’ye<br />
katk›lar›n› anlamak için, Gonçalves et al 2 ortalama gestasyonel<br />
haftalar› 24.4 ± 6.5 hafta olan 99 fetusta kör olarak 2 modaliteyi<br />
karfl›laflt›rm›flt›r. Olgular›n %90.4’ünde 2DUS ve<br />
3DUS bulgular› tam olarak örtüflmektedir. Volüm sonografi<br />
ile 6 anomali atlanm›flt›r (ventriküler septal defekt (n = 2),<br />
azigos ile devaml›l›k gösteren interrupted inferior vena cava<br />
(n = 1), Fallot tetralojisi ( n =1), kistik adenoid malformasyon.<br />
(n = 1) 12 tan›da 2DUS ve 3DUS aras›nda diskordans<br />
saptanm›flt›r. Postnatal tan›lar ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda<br />
(n=106), volüm ultrasonografinin duyarl›l›¤› %92.2, özgüllü¤ü<br />
ise %76.4 olarak bulunmufltur. Ancak 2DUS ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda<br />
duyarl›l›k (%96.1) ve özgüllük (%72.7) aç›s›ndan<br />
anlaml› fark saptanmam›flt›r (p = .23) Bu çal›flman›n<br />
sonucunda 2DUS ile 3DUS’nin tan› sonuçlar›n›n uyumlu<br />
oldu¤u saptanm›flt›r.
1172 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLER‹<br />
3 Boyutlu Ultrasonografinin Özel Sorun<br />
‹le ‹liflkilendirilmesi<br />
Volüm sonografinin getirece¤i fayda, taramay› yapan kiflinin<br />
beklentileri ve tarama yap›lma nedeni ile do¤ru orant›l›d›r.<br />
Ço¤u hastan›n, volüm sonografiyi isteme nedeni <strong>fetal</strong><br />
yüzün görülerek fetusa ba¤lanma hislerinin artmas› olsa<br />
da, düflük riskli gebeliklerde bu bir endikasyon olarak kabul<br />
edilemez. 3DUS’nin <strong>fetal</strong> yüzün gösterilmesi d›fl›nda<br />
faydalar› oldu¤u kabul edilmelidir. Daha önceki bölümlerde<br />
anlat›ld›¤› gibi, temel teknolojik geliflmeler sonucunda<br />
mevcut soruna çözüm bulabilecek veya bulamayacak çeflitli<br />
görüntüleme yöntemleri yarat›lm›flt›r. Multiplanar görüntüleme,<br />
yüzey rendering, hacim rendering, thick-slice<br />
kal›n kesit tarama, tomografik kesitler, inversiyon modu ve<br />
3D Doppler ultrasonografi (fiekil 44-1’den 44-7’ye dek)<br />
olarak s›ralanabilir. Örnek olarak, 2DUS’de hemivertebra<br />
flüphesi olan bir olguda maksimum intensite projeksiyon<br />
algoritmas› en uygun inceleme yöntemi olabilir. Yard›mc›<br />
görüntüleme biçimleri (multiplanar görüntüleme, paralel<br />
tomografik kesitler) de fayda sa¤layabilir. Aksine, yüzeyrendering<br />
algoritmas› kranial sütürler veya spina anomalileri<br />
gibi kemik yap›lar›n›n de¤erlendirmesinde yeterli bilgi<br />
vermeyecektir. Bu mod daha çok yumuflak doku problemlerinde<br />
(yar›k dudak gibi) yarar sa¤lamaktad›r. Baz› volüm<br />
analiz programlar› çeflitli algoritmalar› kombine ederek volüm<br />
rekonstrüksiyonlar›n›n incelenmesini sa¤layabilir.<br />
Bundan baflka, artrogripozis flüphesi olan bir vakada bilek<br />
eklem hareketinin gösterilebilmesi için dört boyutlu ultrasonografi<br />
(4DUS) kullanabilir. Dolay›s›yla, taramay› yapan<br />
kiflinin 2DUS ile flüphelenilen noktalar› tespit etmesi en<br />
uygun görüntülemenin seçilmesine olanak verir.<br />
Çok-Planl› Görüntüleme<br />
fiekil 44-1. Fetal yüzün üç boyutlu muliplanar görüntüsü. Her bir pencere<br />
ayn› hacim veri setinden al›nan ortogonal tarama planlar›n› göstermektedir.<br />
fiekil 44-2. Hacim sonografisi. Normal 14 haftal›k fetusun bileflik görüntüleri,<br />
3DUS’nin hem yüzey hem de hacim imgeleri oluflturma (rendering) imkan›<br />
oldu¤unu göstermektedir. Normal <strong>fetal</strong> dolafl›m ve bilateral yar›k dudak (üstsoldan<br />
sa¤a pencereler) Alttaki görüntüler (soldan sa¤a) normal kardiyak ventriküller<br />
ve bunlar›n anatomik iliflkisi (3D power Doppler ultrasonografi ile); dilate<br />
üriner toplay›c› sistem (3D inversiyon modu ile) ve akardiyak ikiz.<br />
3D Multiplanar Görüntülemeyi Gözard›<br />
Etmeyin<br />
Volüm rendering’e çok önem verildiyse de, standard ortogonal<br />
görüntülerden elde edilen multiplanar görüntü kesitlerin<br />
incelenmesinin önemi oldu¤u unutulmamal›d›r. Bizim prati-<br />
¤imizde, <strong>fetal</strong> organ de¤erlendirmesinde ilk olarak bu yöntemin<br />
kullan›lmas› da nadir de¤ildir. Standart ortogonal planlar<br />
görüntülendikten sonra, anatominin daha net gösterilmesi<br />
için sistemik de¤erlendirme yap›lmas› mümkündür. Bu<br />
modalitenin en s›k kullan›ld›¤› yerlerden biri <strong>fetal</strong> yüz de¤erlendirmesidir.<br />
Bu görüntüler ile, uzakl›k ölçümleri, aç› ve<br />
alan ölçümleri yapmak mümkündür.<br />
fiekil 44-3. Fetal anatomide yüzey hacim imgeleri oluflturma (rendering).<br />
Üçüncü trimesterdeki fetusta normal <strong>fetal</strong> yüz (sol) ve eller (sa¤).
‹yi Bir 2 Boyutlu Görüntüleme Yeterli 3<br />
Boyutlu Volüm Edinilmesini Sa¤lar<br />
En faydal› volüm veri setleri, teknik faktörlerin görüntüyü<br />
bozmad›¤› optimal sonografik teknik ile elde edilir. Sistem<br />
gain ve akustik fokus gibi tarama parametrelerinin ayarlanma<br />
prensipleri hat›rlanmal›d›r. ‹lgilenilen alan, ekran›n<br />
2/3’ünü kaplamal›d›r. De¤iflik perspektiflerden optimal görüntüler<br />
elde edilmelidir. Örnek olarak, <strong>fetal</strong> spina ve üs-<br />
Bölüm 44 Üç Boyutlu Ultrasonografinin Obstetride Kullan›m›<br />
Hacim Kontrast Görüntüleme<br />
‹nce Kesit Tarama<br />
Kal›n Kesit Tarama<br />
fiekil 44-4. Hacim kontrast görüntülemenin temel prensipleri. Fetal yüzün ve burun deliklerinin koronal<br />
görüntüsü daha kal›n vokseller ile daha kal›n tarama plan› al›narak daha net görüntülenebilir. Görüntüyü<br />
çevreleyen yüz dokusu, her voksele çeflitli derecelerde transparanl›k eklenerek daha derin sahada görüntülenmektedir.<br />
1173<br />
tündeki deri hatt› ayakta fetusta al›nmal›d›r, supin pozisyonda<br />
de¤il.<br />
S›kl›kla sorulan soru fludur: “E¤er taramay› yapmak için<br />
yaln›zca probu annenin karn›na yerlefltirmemiz ve start tufluna<br />
basmam›z yeterliyse, ultrasonografiste ihtiyaç var m›?”<br />
Tabii ki var çünkü, görüntülerin do¤ru olarak yorumlanabilmesi<br />
için görüntülerin orijinal kalitesinin iyi olmas›<br />
önemlidir. Ultrasonografiyi yapan kifli, maternal kar›na afl›r›<br />
bas›nç uygulamadan uygun prob pozisyonlar› bularak ka-<br />
fiekil 44-5. Hacim kontrast görüntüleme örnekleri. Normal anal k›vr›m (A) ve polidaktili (B); kal›n-kesit tarama tekni¤i ile elde<br />
edilmifltir.
G‹R‹fi<br />
Bölüm 45<br />
Bölüm 45 3D ve 4D Ultrasonografi ‹le Fetal Kardiyak De¤erlendirme<br />
3D ve 4D ULTRASONOGRAF‹ ‹LE FETAL<br />
KARD‹YAK DE⁄ERLEND‹RME<br />
Fetal ekokardiyografi M-mod, gerçek zamanl› rehberli¤inde<br />
M-mod ve gerçek zamanl› ultrason kullan›larak <strong>fetal</strong> kalbin<br />
anatomi ve aritmilerinin de¤erlendirildi¤i raporlar›n bildirilmeye<br />
baflland›¤› erken 1980’li y›llarda klinik t›p uygulamalar›na<br />
sokulmufltur. 1-21<br />
Bafllang›çta araflt›r›c›lar›n amac› do¤umsal kalp hastal›klar›n›n<br />
prenatal tan›s› olsa da, yap›sal malformasyon riski<br />
alt›ndaki fetuslar›n saptanmas› için 4 boflluk görünümün<br />
ilk ad›m tarama olarak kullan›lmas› önerilinceye kadar<br />
tutarl› bir yaklafl›m mevcut de¤ildi. 22-26 Bu uygulama<br />
epeyce umut verici oldu, ancak baflar› oranlar› çok de¤iflikti.<br />
27-32 Bunun en önemli nedeni ço¤u major kalp anomalilerinin<br />
kalbin boyutlar›n›, fleklini veya 4 boflluk planda görülebilen<br />
yap›lar› etkilememesiydi. Bundan dolay› araflt›r›c›lar,<br />
<strong>fetal</strong> kardiyovasküler sistemin tarama muayenesinde<br />
ç›k›fl yollar›n›n incelenmesini de önerdiler. 29-32 American<br />
Institute of Ultrasound Medicine (AIUM Practice Guideline<br />
for the Performance of an Antepartum Obstetric Ultrasound<br />
Examination, 2003), American College of Radiology<br />
(ACR Practice Guidelines for the Performance of the Antepartum<br />
Obstetrical Ultrasound, 2003) ve American College<br />
of Obstetricians and Gynecologists (ACOG Practice<br />
Bulletin #58: Ultrasonography in Pregnancy, December<br />
2005) gibi bir çok kurulufl düflük riskli fetus taramalar›nda<br />
ç›k›fl yollar›n›n da incelenmesi gerekti¤i hakk›nda öneriler<br />
yay›mlad›.<br />
Günümüzde, M-mod, pulsed Doppler, kontinü Doppler,<br />
renkli Doppler ve doku Doppleri gibi ilave görüntüleme modaliteleri<br />
kullan›lmas›na ra¤men fetus kalbinin de¤erlendirilmesi<br />
hala güçtür. 33,33-84 On y›l› aflk›n bir zaman önce, araflt›r›c›lar<br />
<strong>fetal</strong> kalbin üç boyutlu (3D) imaj toplama olas›l›¤›n›<br />
de¤erlendirmeye bafllad›lar. 85-94 Son birkaç y›lda 3D ve dört<br />
boyutlu (4D) ultrasonografi kalp defektlerinin prenatal tan›s›nda<br />
kullan›labilecek ticari ürünler haline geldi. 95-133 Konjenital<br />
kalp hastal›klar›n›n prenatal tan›s› çeflitli uzmanl›klar<br />
Greggory R. DeVore<br />
Çeviri: Dr. Rukiye Eker Ömero¤lu<br />
(radyololog, obstetrisyen, maternal-<strong>fetal</strong> t›p uzmanlar› ve pediatrik<br />
kardiyologlar) taraf›ndan paylafl›ld›¤› için bütün ekipman<br />
ve yaklafl›mlar aras›nda birlik olmayabilir. Bu iletiflim,<br />
tarama veya <strong>fetal</strong> ekokardiyogram için yap›lan <strong>fetal</strong> kalp incelemesine<br />
3D ve 4D ultrasonografik yaklafl›m›n kullan›m› üzerine<br />
odaklanacakt›r.<br />
ÜÇ BOYUTLU ULTRASONOGRAF‹N‹N<br />
TEMEL GÖRÜNTÜLEME PRENS‹PLER‹<br />
1205<br />
Mekanik Array Transdüser<br />
3D ultrasonografi ticari bir ürün olarak piyasaya girdi¤inde<br />
ilgilenilen bölgeden manüel ya da otomatize olarak taranarak<br />
elde edilen, birbiri ard›s›ra dizilmifl çok say›da iki boyutlu<br />
(2D) görüntüler içerirdi (Bkz. fiekil 45-1). Bu birbine dik X,<br />
Y, Z düzlemlerinden simultane incelenebilen kardiyovasküler<br />
ve kardiyovasküler olmayan anatominin statik imajlar›yla<br />
sonuçland› (fiekil 45-2). X plan en yüksek rezolusyona sahipti<br />
ve 3D volüm toplamas› boyunca elde edilen 2D imaja eflitti<br />
(Bkz. fiekil 45-2). X plan imaj, tipik 2D imaja eflde¤er aksiyal<br />
ve lateral rezolüsyon özelliklere sahip pikseller ihtiva eder.<br />
Aksiyal rezolüsyon ultrason hüzmesi içindeki dokular›n ayr›nt›l›<br />
detaylar›n› sa¤layabilirken, lateral rezolüsyon daha az<br />
detay sa¤layabilir çünkü ultrason hüzmesi lateralindeki dokular›<br />
gösterir (Bkz. fiekil 45-2). Yani X-plan imaj fetusun 3D<br />
olmayan incelemesi s›ras›nda elde edilen 2D imaja eflittir. 3D<br />
volüm toplama esnas›nda 2D imajlar birbiri ard›na istiflenirken<br />
X, Y ve Z komponentlere sahip voksel yarat›l›r (Bkz. fiekil<br />
45-2). Vokselin boyutu Y ve Z planlar›ndaki imajlar›n rezolusyonunu<br />
tayin eder (Bkz. fiekil 45-2). 3D, Y plan› X plana<br />
dik imajlar› vertikal oryantasyonda gösterir (Bkz. fiekil 45-2).<br />
Bu imaj, X plan imajdan daha az detayl›d›r çünkü volüm bilgi<br />
seti içindeki voksellerden yeniden yap›land›r›lm›flt›r. Yplan<br />
imaj, X-plan imajdan daha az detayl› olmas›na ra¤men<br />
Z-plan imajdan daha detayl›d›r. Z-plan imaj X-plana diktir<br />
ve horizontaldir (Bkz. fiekil 45-2).
1206 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLER‹<br />
2D tek<br />
plan tarama<br />
3D volüm<br />
tarama<br />
fiekil 45-1. A: Bu resim tek 2D imaj toplama (sol panel) ve transdüser gö¤sü tararken çok say›da 2D imajlardan oluflturulan 3D volüm toplamay› k›yaslamaktad›r.<br />
B: Bu resim transdüserin <strong>fetal</strong> kalbi taramas› s›ras›nda elde edilen çoklu 2D imajlar›n toplanmas›n› göstermektedir. Bu görüntüler kalbin 3D ve 4D<br />
görüntülerini yap›land›ran voksel bilgi setlerinin oluflturulmas›nda kullan›lmaktad›r. Bu teknik pediatrik olmayan 3D ve 4D ultrason makinelerinin mekanik<br />
transdüserlerinde kullan›l›r.<br />
ÜÇ BOYUTLU STAT‹K VOLÜM TARAMA<br />
Güncel 3D ultrason sistemleri, ilgilenilen alandan bir defada<br />
tarayarak geçen transdüser hüzmesiyle kazan›lan voksellerden<br />
tek volüm elde ederler (Bkz. fiekil 45-2). Kardiyovasküler<br />
olmayan yap›lar için bu standart bir yaklafl›m olmas›na<br />
ra¤men gerçek zamanl› 2D imaj görüntülemeye göre 2 k›s›t-<br />
l›l›¤› vard›r. Birincisi bu imaj statiktir, böylece duvar hareketleri<br />
ve kapaklar›n aç›l›m› gibi kardiyak yap›lar›n gerçek zamanl›<br />
imajlar›n› göstermez. Bu, video-teyp oynat›c›s›n› durdurup<br />
imaj dondurulunca veya canl› gerçek-zamanl› 2D inceleme<br />
yap›l›rken imaj dondurmaya eflittir. ‹kinci k›s›tl›l›k ise<br />
fiekil 45-2. Ard›fl›k, paralel 2D imajlar›n›n toplanmas›n› takiben, vokselleri içeren volüm bilgi setleri oluflturulur. Her<br />
voksel X, Y ve Z komponente sahip imaj pikselleri volümü içerir. X plan bafllang›ç toplama s›ras›nda elde edilir ve transdüser<br />
hüzmesinin karakteristik bir fonksiyonu olan 2D imaj›n karakteristik aksiyal (A) ve lateral (L) rezolüsyona sahiptir.<br />
Y ve Z planlar› da keza aksiyal ve lateral rezolüsyona sahiptir. Ancak bu planlardaki rezolüsyonlar transdüserin fonksiyonu<br />
oldu¤u kadar orijinal volüm bilgi setinden yarat›lan voksellerin boyutunun da bir fonksiyonudur. Bu nedenle Y<br />
ve Z imajlar›n›n rezolüsyonu X plan imaj›ndan daha düflüktür.
volüm bilgi seti elde edilmenin h›z›d›r. Bütün 3D ultrason cihazlar›<br />
imaj toplama esnas›nda, kullanana tarama h›z›n› kontrol<br />
etme imkan› verir. Tarama h›z› yavafllad›kça, Y ve Zplanlar›nda<br />
görünen imajlar›n rezolüsyonu artar. Ancak yavafl<br />
h›zlarda <strong>fetal</strong> somatik ve kardiyak hareketler nedeniyle Y<br />
ve Z planlar›nda artefaktlar oluflur (Bkz. fiekil 45-3), bu da<br />
3D volum bilgi setinin yarar›n› olumsuz etkiler. Tersine h›z<br />
art›nca X ve Y planlar›nda rezolüsyon azal›r. Ancak yüksek<br />
Bölüm 45 3D ve 4D Ultrasonografi ‹le Fetal Kardiyak De¤erlendirme<br />
Yüksek rezolüsyon - düflük tarama h›z›<br />
fiekil 45-3. Kardiyak yap›lar› kapsayan <strong>fetal</strong> gö¤sün statik 3D taramas›. Bu imaj toplama sagital soldan sa¤ad›r. Y plan yap›land›r›lm›fl<br />
5-boflluk kalp görüntüsüdür. Tarama h›z›, 3D bilgi setine çok say›da 2D imaj kazand›rmak için düflük h›za ayarlanm›flt›r. Ancak düflük<br />
tarama h›z› nedeniyle imaj toplama s›ras›nda kalbin kontraksiyonlar›na ba¤l› olarak Y planda artefakt vard›r.<br />
Düflük rezolüsyon - yüksek tarama h›z›<br />
Artefakt<br />
4- boflluk görünüm<br />
1207<br />
h›zda kardiyak hareketlere ba¤l› artefakt girifl flans› azal›r<br />
(Bkz. fiekil 45-4). 3D statik tarama, kardiyak siklus içinde<br />
kardiyak yap›lar› randomize olarak yakalad›¤› için, odac›k ve<br />
ç›k›fl yollar›n›n sistol sonu ve diyastol sonu ölçümleri yap›lamaz.<br />
Bundan dolay› <strong>fetal</strong> kalbin 3D statik volüm bilgi seti elde<br />
edilirken, transdüser tarama h›z›, Y ve Z planlar›nda hareket<br />
artefakt›n›n girmesine izin vermeyen optimal imaj rezolüsyonu<br />
sa¤layacak h›zda olmal›d›r.<br />
4. boflluk görünüm<br />
fiekil 45-4. Kardiyak yap›lar› kapsayan <strong>fetal</strong> gö¤sün statik 3D taramas›. Bu imaj toplama sagital, soldan sa¤ad›r. Y plan yap›land›r›lm›fl<br />
4-boflluk kalp görüntüsü göstermektedir. fiekil 45-3 ile k›yasland›¤›nda tarama h›z› art›r›lm›flt›r, bu da Y plan içindeki artefaktlar›<br />
azalm›fl olabilir. Bu örnekte, Y plan artefakt göstermez. Y plan imajdaki interventriküler septumun incelemesi fiekil 45-3’deki imajdan<br />
daha düflük rezolüsyon gösterir.
Bölüm 46<br />
Tan›mlar<br />
Bölüm 46 Obstetrikte Manyetik Rezonans Görüntüleme<br />
OBSTETR‹KTE MANYET‹K<br />
REZONANS GÖRÜNTÜLEME<br />
1. Difüzyon a¤›rl›kl› görüntüleme: su difüzyonu görüntüleriyle<br />
oluflan, beyinde hipoksik ödemi gösteren MR<br />
sekans›.<br />
2. MR Görüntüleme: vücut anatomisinin detayl› olarak<br />
görüntülenmesini sa¤layan yüksek alan güçlü m›knat›s,<br />
radyofrekans ve bilgisayar analizinin kullan›ld›¤›<br />
modalite.<br />
3. Ortogonal görüntüler: tipik olarak fetusta aksiyal, koronal<br />
ve sagittal planlarda birbirlerine dik aç›larla<br />
oluflturulan MR görüntüleri.<br />
4. Sinyal void (Sinyalsiz alan): dokular›n ve s›v›lar›n belirli<br />
sekanslarda karakterizasyonunu sa¤layan, düflük MR<br />
sinyalleri sonucu oluflan imajlardaki siyah görünüm.<br />
5. T2-a¤›rl›kl› görüntüleme: Uzun tekrarlama zamanl› (repetation<br />
time) ve uzun eko zamanl› (echo time) özel<br />
spin eko sekans› kullan›larak kendine özgü doku karakterizasyonuyla<br />
<strong>fetal</strong> anatomi ve dismorfilerini<br />
gösteren MR tekni¤i.<br />
6. T1-a¤›rl›kl› görüntüleme: k›sa tekrarlama zamanl› (repetation<br />
time) ve k›sa eko zamanl› (echo time) özel<br />
spin eko sekans› kullan›larak anatomi için daha az<br />
spesifik olan ancak ya¤, kanama zaman›, karaci¤er<br />
ve geç gestasyon haftalar›nda kolondaki mekonyumu<br />
belirgin olarak gösteren MR tekni¤i.<br />
7. Volumetri: kesit kal›nl›¤›yla alanlar›n çarp›larak hesapland›¤›<br />
hacim ölçümü.<br />
G‹R‹fi<br />
MR görüntü elde edimi 1980’in ortalar›nda ilk olarak kullan›lmaya<br />
baflland›¤›nda çok yavaflt›, maternal sedasyon ve hareket<br />
artefakt›n› s›n›rland›rmak için geçici <strong>fetal</strong> paraliziye yönelik<br />
intramuskuler enjeksiyon gerektirmekteydi. Son birkaç<br />
on y›lda birçok teknik ilerleme sayesinde h›zl› MR görüntü<br />
elde edilmesi sa¤lanm›flt›r. Yeni özel firma protokolleri fetus<br />
görüntülemede baflar›l› olarak kullan›lm›flt›r. Sedasyona gerek<br />
kalmadan görüntüler 1 saniye veya daha az zamanda elde<br />
edilebilmifltir. Hareket artefakt› hala olmas›na ra¤men belirgin<br />
olarak azalt›lm›flt›r. Kemik gölgelerine sebep olmamas›,<br />
maternal obezite, oligohidramnios veya angaje fetus kafas› gibi<br />
durumlardan etkilenmemesi sebebiyle MR, US’a göre tek-<br />
Diane M. Twickler<br />
Çeviri: Dr. Bar›fl Bak›r, Dr. Erdem Y›lmaz<br />
1235<br />
nik olarak daha iyi görüntü rezolüsyonuna sahiptir. MR de-<br />
¤erlendirme için baflvurularda, en s›k flüpheli <strong>fetal</strong> santral sinir<br />
sistemi, toraks, genitoüriner ve gastrointestinal sistem<br />
anomalileriyle karfl›lafl›lmaktad›r. Maternal endikasyonlar›<br />
aras›nda flüpheli pelvik kitle, plasenta invazyonu, pelvimetri,<br />
pelvik taban ve serviks de¤erlendirmesi bulunmaktad›r.<br />
Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Kurulu afla¤›da da tart›fl›ld›¤›<br />
gibi <strong>fetal</strong> görüntüleme teknolojisi, günümüzdeki ve gelecekteki<br />
<strong>fetal</strong> MR uygulamalar›n› da içeren Ulusal Sa¤l›k<br />
Enstitüsü uygulamal› çal›flmas›n›n özetini yay›nlanm›flt›r.<br />
GÜVENL‹K<br />
Hekim ve hastalar›n en temel ilgilendi¤i konu anne ve fetusun<br />
güvenli¤idir. MR‘da iyonizan radyasyon kullan›lmamas›na<br />
ra¤men ifllem süresince elektromanyetik alan dalgalanmalar›,<br />
yüksek ses fliddeti düzeyleri ve <strong>fetal</strong> kalp at›m paternleri<br />
sebebiyle soru iflaretleri ortaya ç›kmaktad›r.<br />
Elektromanyetik alan›n biyolojik etkilerini belirlemek<br />
için birbiriyle uyuflmayan raporlar› olan birkaç hayvan ve doku<br />
çal›flmas› yürütülmüfltür. Bir çal›flmada insan akci¤er fibroblastlar›nda<br />
tekrarlayan 1.5 tesla (T) manyetik alan maruziyetinin<br />
uzun dönem etkilerine bak›lm›flt›r. 2 Çal›flma ve<br />
kontrol grubu sonuçlar› benzer olup tekrarlayan MR maruziyetinin<br />
yan etkisinin olmad›¤› gösterilmifltir. ‹nsan çal›flmalar›<br />
ise nadirdir. Genifl epidemiyolojik retrospektif bir çal›flma<br />
MR hemflireleri ve MR teknisyenlerinde MR’la çal›flma öncesinde<br />
ve sonras›nda spontan düflük, infertilite, düflük do¤um<br />
a¤›rl›¤› ve prematür do¤um oranlar› karfl›laflt›r›lm›flt›r. 3 MR<br />
maruziyeti olan grupta yan etki insidans›nda art›fl izlenmemifltir.<br />
Anne karn›nda MR maruziyeti olan çocuklar›n takibinin<br />
rapor edildi¤i iki çal›flma bildirilmifltir. ‹lkinde Baker ve<br />
arkadafllar› 20 çocu¤un 3 y›ll›k takiplerinde kan›tlanabilir<br />
hastal›k ve sakatl›kta art›fl meydana gelmedi¤ini göstermifltir.<br />
4 Bu hastalar 0.5 T süperiletken m›knat›sla 21 haftadan<br />
terme dek görüntülenmifllerdir. ‹kincisinde ekoplanar görünütüleme<br />
uygulanan 20 infanta kontrollü prospektif gözlem<br />
çal›flmas› yap›lm›fl, 9 ayl›kken pediatrik de¤erlendirme normal<br />
bulunmufl ve çal›flma tamamlanm›flt›r. 5<br />
Ses yo¤unlu¤u ve maruziyeti ile ilgili, MR ifllemi süresince<br />
fetus kula¤›n›n maruz kald›¤› ses düzeyini belirlemek için<br />
amniotik keseyi taklit edecek bir mideye bir litre s›v› doldurulup<br />
ince kurfluna ba¤lanm›fl mikrofon gönüllüye yutturularak<br />
çal›flma yap›lm›flt›r. Akustik ses bas›nc›n› tehlikeli eflik
1236 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLER‹<br />
de¤er olan 120 dB’den kabul edilebilir 90 dB’e indiren su dolu<br />
mide ile vücut yüzeyi aras›nda en az 30 dB’e ulaflan yo¤unlukta<br />
azalma saptanm›flt›r. Vibroakustik uyar›mla bu ses yo-<br />
¤unlu¤una maruz kalan 450 bebekte yap›lan çal›flmada duyma<br />
kayb› bulgusu saptanmam›flt›r. 7 MR ifllemleri s›ras›nda<br />
<strong>fetal</strong> kalp at›m oranlar› incelenen çal›flmalarda kalp at›m paternlerinde<br />
veya <strong>fetal</strong> hareket insidanslar›nda de¤ifliklik saptanmam›flt›r.<br />
8<br />
Amerikan Radyoloji Kurulu taraf›ndan son günlerde haz›rlanan<br />
güvenli MR uygulama ile ilgili önerilerin gebelikte<br />
fetus ve annenin bak›m›n› etkileyecek bilgiler gerekti¤inde<br />
MR’›n uygulanabilece¤i belirtilmifltir. 9 Amniotik s›v›da flelat<br />
moleküllerinin ayr›flma potansiyeli sebebiyle MR kontrast<br />
maddeleri rutin olarak kullan›lmamal›d›r. Eriflkinlerde nefrojenik<br />
sistemik fibroz riski belli olan potansiyel toksik gadolinyum<br />
iyonunun flelat molekülleri amniotik kese gibi s›n›rl›<br />
bir alanda ne kadar uzun süre kal›rsa ayr›flma potansiyeli o<br />
kadar artmaktad›r. 9 Ayr›ca gebelik sürecinde MR görüntüleme<br />
yap›lacak kad›nlara prosedürün potansiyel riskleri ve faydalar›n›<br />
anlad›klar›n› dokümante eden yaz›l› ayd›nlat›lm›fl<br />
onam formlar›n›n sa¤lanmas› önerilmektedir.<br />
TEKN‹K<br />
1.5–T veya alt› magnette uygulanan tüm <strong>fetal</strong> ve maternal<br />
çal›flmalarda enstitü denetim heyeti- onay protokolü veya<br />
klini¤in gösterdi¤i prosedüre uyularak tüm hastalardan ayd›nlat›lm›fl<br />
onam al›nmal›d›r. Ek olarak tüm kad›nlar çal›flmay›<br />
etkileyebilecek metalik implant, pacemaker, di¤er metaller<br />
veya demir içeren araçlar› sorgulayan yaz›l› MR güvenlik<br />
görüntüleme sorular›n› tamamlamal›d›r. 9 Demir takviyesi<br />
kolonda nadiren artefaktlar yapabilir ancak ço¤unlukla <strong>fetal</strong><br />
rezolüsyona etki etmez. Tafl›nabilir cihazlar ve monitörler<br />
güvenli olmayan MR alanlar›ndan demir cisimlerin geçmesini<br />
engellemek için FDA kriterleriyle de¤erlendirilmelidir. 9<br />
Geçen 8 y›lda 1500’den fazla MR iflleminde klostrofobiye<br />
sekonder maternal anksiyete ve/veya MR ekipman korkusu<br />
bizim hastalar›m›z›n %1’den az›nda ortaya ç›km›flt›r. Bu küçük<br />
gruptaki kad›nlarda maternal anksiyeteyi azaltmada sedasyon<br />
için oral Valium (5-10 mg) veya Ativan (1-2 mg) reçete<br />
edildi ve obstetrisyen ifllem esnas›nda haz›r bulunmufltur.<br />
Bunun d›fl›nda anksiyolitikler rutin olarak kullan›lmam›flt›r.<br />
Mevcut MR ünitemizde önerilen a¤›rl›k limiti 158 kilo<br />
(350 pound) oldu¤undan afl›r› obez kad›nlar MR görüntüleme<br />
için aday olamam›flt›r.<br />
Kad›nlar supin ve sa¤ lateral dekübit pozisyonda yat›r›lm›flt›r.<br />
En s›k olarak gövde coil’i kullan›lmakla beraber ara s›ra<br />
maternal boyuta, <strong>fetal</strong> boyuta ve ilgilenilen alana ba¤l› olarak<br />
vücut ve kardiyak coiller de kullan›lm›flt›r. Maternal koronal,<br />
sagittal ve aksiyal 3 plan seri olarak yer saptay›c› görüntüler<br />
(localizer) elde edilmifltir. Her <strong>fetal</strong> olguda gebe uterusu<br />
maternal aksiyel planda (7 mm kesit, 0 boflluk) cihaz<br />
markas› ve imalatç›lara ba¤l› olarak T2 a¤›rl›kl› h›zl› görüntüleme,<br />
tipik single-shot fast spin eko (SSFSE), half-Fourier acquisition<br />
single-shot turbo spin eko (HASTE) veya RARE<br />
(rapid acquisition with relaxation enhancement) ile görüntülenebilir<br />
(Tablo 46-1 ve 46-2). Bu sekanslar özellikle <strong>fetal</strong> ve<br />
maternal anatomiyi iyi belirler. Sonra h›zl› T1 a¤›rl›kl› spoiled<br />
gradient eko (SPGR) ile görüntü elde etme uygulanm›flt›r<br />
(7 mm kal›nl›k, 0 aral›k). MR hasta raporlar›na bu sekanslardaki<br />
uygun <strong>fetal</strong> ve maternal anatomik parametreler eklenmifltir.<br />
Sonra <strong>fetal</strong> ve maternal yap›lar›n hedeflendi¤i ortogonal<br />
görüntüler elde edilmifltir. Bu olgularda 3-5 mm kesit kal›nl›¤›,<br />
0 aral›kta T2 a¤›rl›kl› görüntüler koronal, sagittal ve aksiyal<br />
planlarda elde edilmifltir (fiekil 46-1). Anatomiye ve alttaki<br />
flüphelenilen anomaliye ba¤l› olarak subakut hemoraji ve<br />
ya¤ için T1 a¤›rl›kl› görüntüler elde edilebilir veya bu sekansda<br />
normal yap›lardan daha parlak görülen karaci¤er ve kolondaki<br />
mekonyum de¤erlendirilebilir (fiekil 46-2). Short T1<br />
inversion recovery görüntüler (STIR) torasik kitle ve normal<br />
akci¤er gibi birbirine benzeyen s›v› içeri¤indeki olgularda<br />
normal ve anormal yap›lar› ay›rmay› sa¤layabilir. Bazen fluid-attenuated<br />
inversion recovery (FLAIR) görüntüler santral<br />
sinir sistemi anomalilerinde ventriküler sistem ve di¤er serebral<br />
spinal s›v› içeren boflluklar› de¤erlendirmede, difüzyon<br />
a¤›rl›kl› görüntüler (DWI) k›s›tlanm›fl difüzyon ve iskemi de-<br />
¤erlendirmede kullan›labilir. 10,11<br />
Bizim serimizde tüm olgularda bafl biyometrisiyle uygun<br />
gestasyonal yafl› belirlemek için biparietal çap ve bafl çevresi<br />
T2 a¤›rl›kl› sekansta 3-5 mm aksiyel görütülerle elde edilmifltir<br />
(fiekil 46-1A’ya bak›n). 12 Kesit kal›nl›¤› fetus boyutu, ilgilenilen<br />
alan geniflli¤i, sinyal gürültü oran› ve görüntü potansiyeli<br />
de¤erlendirilerek uygulanmal›d›r. Kesit kal›nl›¤› azald›kça<br />
rezolüsyonu etkileyen daha az sinyal gürültü oran› oluflur.<br />
Sadece beyni içeren baz› kafa nomogramlar› yap›lm›flt›r,<br />
ancak gerçek beyin volümünü daha iyi belirleyebilecek kalvaryumu<br />
da içeren çal›flmalar yap›lmam›flt›r. 13 Çal›flmam›zda<br />
gestasyonel yafl› belirlemek için tarihi ultrasonografik nomogramlarda<br />
oldu¤u gibi daha standart olan kalvaryumu<br />
içeren normogramlar› tercih ettik. 14,15 Beyinde anomali oldu-<br />
¤unda ve flüpheli parenkim kayb› düflünüldü¤ünde beyin ölçümü<br />
yap›labilir.<br />
FETAL SANTRAL S‹N‹R S‹STEM‹<br />
USG de¤erlendirmede saptanan flüpheli santral sinir sistemi<br />
anomalileri en s›k <strong>fetal</strong> MR endikasyonu olup rutinimizin<br />
%70’ini oluflturmaktad›r. Artm›fl rezolüsyondan dolay›<br />
<strong>fetal</strong> santral sinir sistemi MR görüntülemenin US’dan daha<br />
iyi oldu¤u düflünülmektedir. Santral sinir sistemi anomalileri<br />
tan›s›nda USG hala tercih edilen modalitedir. Ancak<br />
MR, flüpheli santral sinir sistemi anomalilerinde antenatal<br />
tan›da faydal› yard›mc› görüntüleme yöntemidir. H›zl› T2<br />
a¤›rl›kl› görüntüler serebrospinal s›v› içeren yap›lar› parlak<br />
göstererek mükemmel doku kontrast› oluflturur. Bu arka<br />
fossada, orta hat yap›lar›nda ve kortekste mükemmel detaylar<br />
sa¤lar. US’de <strong>fetal</strong> kafatas› komflulu¤undaki alanda<br />
görüntü kalitesinde azalma MR ile izlenmez ve böylece
Tablo 46-1<br />
TEMEL MR PROTOKOLLER‹<br />
santral sinir sistemi lezyonlar›n›n iki tarafl› kolayca saptanmas›na<br />
izin verir.<br />
MR’›n di¤er major avantaj› fetus veya maternal pelvisi aksiyal,<br />
sagittal ve koronal planlarda görüntüleyebilmektir. Örne¤in<br />
hafif ventrikülomegali olgular›nda korpus kallozumu<br />
de¤erlendirmede sagittal <strong>fetal</strong> görüntüler çok yard›mc›d›r<br />
Bölüm 46 Obstetrikte Manyetik Rezonans Görüntüleme<br />
Edinilen Kesit Eko Tekrarlama Çevirme Görüntü<br />
Çal›flma Görüntü Plan Tekni¤i Zaman› Zaman› Aç›s› Alan›<br />
Türü Skalas› Oryanstasyonu (mm, boflluk) (TE) (msn) TR (msn) (derece) (mm) Matriks<br />
Genel temel 3-plan 6,0 4.3 1.74 54 350 256<br />
görüntü localizer b<br />
H›zl› T-2 Gebe uterusa aksiyel 7,0 1110 77 171 300 256<br />
A¤›rl›kl› (1)<br />
H›zl› T-1 Gebe uterusa aksiyel 7,0 112 4.76 70 300 256<br />
A¤›rl›kl› (2)<br />
Fetal H›zl› T-2 Fetal bölümde aksiyel, 3-5,0 1110 87 150 300 256<br />
beyin A¤›rl›kl› sagital, koronal<br />
Nefes Tutmal› Fetal bölümde aksiyel 5,0 112 4.76 70 300 256<br />
H›zl› T1 veya koronal<br />
A¤›rl›kl› (3)<br />
FLAIR (4) Fetal bölümde aksiyel 5,0 87 2690 150 300 256<br />
veya koronal<br />
DWI (5) Fetal bölümde aksiyel 5,0 5100 104 150 300 192<br />
veya koronal<br />
Fetal H›zl› T-2 Fetal bölümde 3-5,0 1110 87 150 300 256<br />
omurga A¤›rl›kl› aksiyel ve sagital<br />
Fetal H›zl› T-2 Fetal bölümde aksiyel, 3-5,0 1110 87 150 300 256<br />
toraks A¤›rl›kl› sagital ve koronal<br />
STIR (6) Fetal bölümde aksiyel, 5,0 1600 70 150 300 256<br />
sagital ve koronal<br />
Nefes tutmal› Fetal kesimde koronal 5,0 112 4.76 70 300 256<br />
h›z› T-1<br />
a¤›rl›kl› (7)<br />
Fetal Fast T-2 Fetal bölümde aksiyel, 3-5,0 1110 87 150 300 256<br />
Abdomen Weighted sagital ve koronal<br />
STIR Fetal bölümde aksiyel, 5,0 1600 70 150 300 256<br />
sagital ve koronal<br />
Nefes tutmal› Fetal bölümde koronal 5,0 112 4.76 70 300 256<br />
h›z› T-1<br />
a¤›rl›kl› (8)<br />
Fetal Fast T-2 Fetal bölümde aksiyel, 3-5,0 1110 87 150 300 256<br />
Boyun Weighted sagital ve koronal<br />
STIR Fetal bölümde aksiyel, 5,0 1600 70 150 300 256<br />
sagital ve koronal<br />
Nefes tutmal› Fetal bölümde aksiyel, 5,0 112 4.76 70 300 256<br />
h›z› T-1 ve koronal<br />
a¤›rl›kl›<br />
a Siemens Magnetom Avanto Syngo MRB 15’e dayal› bilgilerdir. Özellikler cihaza ba¤l› olarak de¤iflebilir; sekanslar›n tüm özellikleri gösterilmemifltir.<br />
b Localizer’a paralel edinilen sekanslar görüntüleme süresini azalt›r.<br />
(1) “H›zl›” sekans, single-shot turbo spin eko.<br />
(2) “H›zl›” sekans, single-shot spoiled gradient eko.<br />
(3) Nefes tutma sekans süresi 25 sn ve daha azken uygulan›r; belirli serebral olgularda kan ve ya¤ varl›¤› de¤erlendirilir.<br />
(4) Fluid-attenuated inversion recovery.<br />
(5) Difüzyon a¤›rl›kl› görüntüleme.<br />
(6) Short T1 inversion recovery.<br />
(7) Herni flüphesinde karaci¤erin herniye efllik edip etmedi¤i de¤erlendirilir.<br />
(8) Belirli olgularda kolonda mekonyum varl›¤› de¤erlendirilir.<br />
1237<br />
(fiekil 46-3). T1 a¤›rl›kl› görüntüler de ya¤ veya hemoraji içeren<br />
santral sinir sistemi lezyonlar›nda kullan›l›r (fiekil 46-4).<br />
Sonografik de¤erlendirmelere benzer olarak, santral sinir<br />
sistem biyometri ölçümü yap›labilir ve bizim olgular›m›zda<br />
da rutin olarak yap›lm›flt›r. Rutin ölçümler biparyetal mesafe,<br />
oksipito-frontal mesafe, serebellar genifllik, sisterna mag-
Bölüm 47<br />
Tan›mlar<br />
Bölüm 47 Jinekolojide Üç-Boyutlu Hacimsel Sonografi<br />
J‹NEKOLOJ‹DE ÜÇ-BOYUTLU<br />
HAC‹MSEL SONOGRAF‹<br />
1. Koronal plan: koronal akstan geçen görüntü.<br />
2. Yüzey görsellefltirmesi: 3B bir hacimde yüzey özelliklerinin<br />
bir resmi.<br />
3. Üç-boyutlu inversiyon görüntüsü: bir hacmin içerisindeki<br />
tüm kistik alanlar›n bir kal›b›n›n ç›kart›ld›¤› ve solid<br />
alanlar›n fleffaf hale getirilerek sadece kal›b›n görünür<br />
hale geldi¤i yöntem. Anekoik yap›lar›n pozitif<br />
gösterimi.<br />
4. Hacimsel görüntüleme: hacimsel özelliklerin de¤erlendirilmesi.<br />
G‹R‹fi<br />
Kad›nda pelvisin üç boyutlu (3B) hacimsel görüntülemesi son<br />
on y›lda jinekolojik görüntülemedeki en önemli geliflmelerden<br />
biridir. 1,2 Hacimsel görüntüleme, bilgisayarl› tomografi<br />
(BT) ve magnetik rezonans (MR) görüntülemenin bir parças›<br />
olarak yayg›n bir flekilde kullan›lmakta oldu¤undan radyoloji<br />
için yeni bir kavram de¤ildir. Ancak ultrasonografi 30 y›ldan<br />
uzun bir süredir iki boyutlu (2B) görüntülerin, operatöre çok<br />
ba¤›ml› ve çok zaman gerektiren bir flekilde tek tek al›nmalar›na<br />
mahkum olarak kalm›flt›r. 3 Bu 2 boyutlu görüntüler, onlar›<br />
oluflturan operatörün deneyimine çok ba¤l› olup, operatör<br />
bulguyu farketmemifl ise, anatominin bu tekli görüntüler<br />
taraf›ndan ortaya konmas› mümkün de¤ildir.<br />
Yak›n zamanlarda 3B sonografi ultrasonografiyi h›zl›,<br />
otomatize, ve genifl alanlar› görüntüleyebilen bir modalite<br />
haline getirmifltir. 1-4 Pelvisin tümünün sadece 3 hacim eldesi<br />
ile görüntülenebilmesi mümkündür: uterus için 1, ve her bir<br />
over için birer tane tarama. 4 Bu hacimsel taramalar tipik olarak<br />
pelvisin tüm sonografik anatomisini içerirler ve o anda ifllem<br />
bölgesinde bulunmayan baflka bir operatör taraf›ndan,<br />
daha sonra, herhangi bir planda elektronik olarak tekrar taranabilirler.<br />
1-4<br />
TEKN‹KLER (fiEK‹L 47-1‘DEN 47-7’YE)<br />
Günümüzde sonografik hacim eldesi için güncel yöntem,<br />
probun bir yan›ndan öbür yan›na do¤ru mekanize bir flekilde<br />
2B ultrason bilgisini toplayan, bu ifl için özel tasarlanm›fl<br />
otomatize 3B problar›n kullan›m›d›r. Kullan›c› probu<br />
Beryl R. Benacerraf ● Arthur C. Fleischer<br />
Çeviri: Artür Salmasl›o¤lu<br />
1263<br />
sabit tutarken prob muhafazas› içerisinde bir taraftan öbürüne<br />
do¤ru tarama yaparak sistematik ve tekrarlanabilir bir<br />
flekilde hacim eldesi gerçeklefltirilir. Ancak bu mekanik<br />
yöntemin h›z› artt›kça, görüntülerin çözünürlülü¤ü azal›r.<br />
Ayr›ca harmoniklerin kullan›m› ve di¤er görüntü de¤ifltirici<br />
ayarlar›n kullan›m› gibi farkl› iflleme yöntemleri, elde<br />
edilen hacim verisinin kalitesini ve görünümünü de¤ifltirebilir.<br />
3B hacim elde edildikten sonra, bu genifl miktardaki sonografik<br />
veri çok farkl› flekillerde gösterilebilir: Hacimlerin<br />
içerisindeki ham veri herhangi bir yönlenim plan›nda –<br />
hatta direkt olarak elde edilemeyecek olan ve tamamen hacim<br />
verisinden tekrar infla edilmeleri gereken planlarda izlenebilir.<br />
1,2,4-6 Bu planlar aras›nda t›pk› pelvik anatomiyi en<br />
iyi flekilde gösteren Netter’in anatomik diagramlar›nda oldu¤u<br />
gibi, uterus ve adnekslerin koronal görüntüsü yer<br />
al›r. 7 Diflide pelvisin bu flekilde koronal plandaki görüntüsü<br />
uterus ve tuba patolojilerinin tan›s›nda en do¤ru ve en<br />
fazla bilgi sa¤layan görüntüdür. Bir hacimin de¤erlendirilmesinde<br />
bafllang›ç evresinde en s›k kullan›lan görünüm<br />
birbirlerine dik aç› yapan 3 ayr› resimden oluflan çok planl›<br />
görüntü setidir. Bu 3 plan›n kesiflmesini temsil eden tek<br />
bir nokta mevcut olup kullan›c› hacim içerisinde 4 temel<br />
alet olan X, Y, ve Z rotasyonu ve hacimin bir ucundan di-<br />
¤er ucuna kesitler tarz›nda ilerleme yöntemleri ile gezinebilir.<br />
8 Bu 3 adet birbirine dik plan›n gösterimi genellikle<br />
hacimlerin operatöre manipulasyon öncesi ilk kez sunuldu¤u<br />
flekildir.<br />
3B bilgi hacimleri ayr›ca s›v›n›n bir organ›n yüzeyini<br />
göstermede ara yüz olarak kullan›ld›¤› yüzey görsellefltirme<br />
teknikleri ile de ortaya konabilir. 9 E¤er hacim içerisinde s›v›<br />
mevcutsa, kat› alan ile arayüzüne yak›n bir noktaya bir<br />
görsellefltirme görüfl hatt› çizilerek, kat› alan›n topografik<br />
yüzeyi gösterilebilir. Alternatif olarak, hacim içerisindeki<br />
tüm veri, t›pk› bir BT veya MR görüntüsünde oldu¤u gibi,<br />
birbirinden efl uzakl›kta tomografik kesitler al›narak ortaya<br />
konabilir. 10<br />
Multipl tomografik kesitlerin al›nabilmesi için hacim içerisinden<br />
tek bir plan seçilir ve tüm hacim bu yönde kesilir.<br />
Ayr›ca hacim, kat› k›s›mlar›n kayboldu¤u ve kistik alanlar›n<br />
hacim içerisinde modellendirildikleri bie invers modda da
1264 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME MODAL‹TELER‹<br />
fiekil 47-1. Uterusun her iki kornual bölgesinin ve alt uterin segmentinin<br />
de dahil oldu¤u normal triangüler kavitesinin gösterildi¤i koronal görüntü.<br />
gösterilebilir. 11,12 Hacim elde edildikten donra, veri setleri<br />
içerisinde hacimsel ölçümler de yap›labilir ve anatominin çeflitli<br />
bölgeleri ile ilgili spesifik kantitatif ölçümler yap›labilir. 13<br />
Son olarak, hacim eldesi esnas›nda Doppler de kullan›labilir,<br />
ve kan ak›m› verisi hacim içerisine yerlefltirilebilir. 14 Daha<br />
sonra Doppler görüntüsü kalitatif olarak haritalama amaçl›<br />
veya kantitatif olarak kan ak›m h›z› ve dalga formu aç›s›ndan<br />
de¤erlendirilebilir. 14-17<br />
fiekil 47-2. Normal uterusun X plan›nda transvers görünümünü (veya A),<br />
Y plan›ndaki longitüdinal görünümünü (veya B), ve Z plan›nda tamam›yla<br />
rekonstrükte görünümünü (veya C) gösteren multiplanar rekonstrüksiyon.<br />
fiekil 47-3. Belirgin assiti bulunan bir hastada uterus ve adnekslerin üç boyutlu<br />
yüzeysel görsellefltirmesi. Uterus fundusunun, her iki yan›nda adneskleri<br />
ile izlenmekte olan kubbesine dikkat ediniz. Uterusun ventralinde mesane<br />
izleniyor.<br />
Tüm bu görsellefltirme teknikleri ve daha fazlas›, elde<br />
edilifl fleklinden ba¤›ms›z olarak hacim içerisindeki de¤erli<br />
ham sonografik verinin ortaya konmas› için kullan›lmaktad›r.<br />
Bu durum pelvisin 3B hacimsel görüntülemesini, tek tek<br />
2B US görüntülerin al›nd›¤› geleneksel yöntem ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda<br />
çok daha kapsaml› bir hale sokmaktad›r. 1,2 Hacim<br />
bir kez elde edildikten sonra, tüm bilgi hacim içerisinde,<br />
sanki hasta hala oradaym›fl gibi mevcuttur. Daha sonra hacim<br />
taraman›n yap›ld›¤› merkezden farkl› bir merkeze gönderilerek,<br />
sanki hasta o merkeze gitmifl gibi, bir veya daha<br />
fazla uzman taraf›ndan de¤erlendirilebilir. 1,2,4 Hacmin içerisinde<br />
mevcut olan ham veri ultrasonun daha az kullan›c›ya<br />
ba¤›ml› ve daha otomatize olmas›n› sa¤layarak, görüntüleri<br />
kaydeden kiflinin o anda farketmemifl olabilece¤i tan›lar›n<br />
konulabilmesine imkan verir. Geleneksel 2B ultrasonografide,<br />
operatör hangi görüntülerin bas›ld›¤› veya kaydedildi¤i<br />
konusunda tüm kontrole sahip olup, bazen önemli anatomik<br />
detaylar› gözden kaç›r›p kaydetmeyebilir. Di¤er taraftan,<br />
hacimsel görüntülemede hacimin tümü, operatör taraf›ndan<br />
önemli kabul edilsin veya edilmesin, kaydedilebilir.<br />
Operatörün filmleri de¤erlendiren kifli kadar deneyimli olmasa<br />
bile, operatör için çok bariz olmayan bir veri, hacim<br />
içerisinden oluflturulabilir. Bu durum, geçmiflte ultrasonografinin<br />
en önemli sorunlar›ndan biri olan operatöre ba¤›ml›l›¤›<br />
ortadan kald›r›r.<br />
Dört boyutlu sonografi (4B), hareketli 3B görüntüyü veya<br />
gerçek zamanl› 3B görüntülemeyi temsil eder. 1 Güncel cihazlar›n<br />
ço¤unlu¤u hala mekanik 3B transdüserler sunmaktad›rlar,<br />
ve bu sebeple 4B görüntüler kesintilidir. Bu durumlarda<br />
görüntünün çözünürlülü¤ü veya çerçeve h›z›ndan<br />
ödün verilmesi gerekecektir ki bu da görüntüyü bulan›k ve<br />
sars›nt›l› hale sokacakt›r. Hacimleri an›nda kaydedebilen, bir<br />
uçtan di¤erine mekanik olarak taramaya ihtiyaç duymayan<br />
matriks dizilimli transdüserlerin kullan›ma girmeleri ile çözünürlülük<br />
iyileflecek ve kesintisiz gerçek zamanl› görüntüler<br />
elde edilebilecektir. Dolay›s›yla, gelecekte kullan›lacak ci-
Bölüm 47 Jinekolojide Üç-Boyutlu Hacimsel Sonografi<br />
fiekil 47-4. Uterusun koronal görüntüsünden geçen çok say›da kesitte kollar› boynuzlar›n hemen alt›nda myometriyuma k›smi olarak gömülmüfl<br />
bir RIA’y› gösteren tomografik görüntüleme.<br />
fiekil 47-5. Büyük bir uterus polibinin Doppler kullan›larak gerçeklefltrilen multiplanar rekonstrüksiyonunda<br />
polipin damarsal beslenmesi gösteriliyor. Kan damarlar›n›n merkezi bir konumdan d›fla do¤ru yelpaze<br />
fleklinde yay›ld›klar›na dikkat ediniz.<br />
1265
Bölüm 48 Pelviste Manyetik Rezonans Görüntüleme: Sonografik Belirsizliklerin Çözümünde<br />
Bölüm 48<br />
Tan›mlar<br />
PELV‹STE MANYET‹K REZONANS<br />
GÖRÜNTÜLEME: SONOGRAF‹K<br />
BEL‹RS‹ZL‹KLER‹N ÇÖZÜMÜNDE<br />
1. Fibröz Stroma: servikste bulunan, uterin korpus geçifl<br />
zonu ile devaml›l›k gösteren ve servikal kanser evrelemesinde<br />
önemli belirleyicilerden olan, T2 a¤›rl›kl›<br />
görüntülerde düflük sinyalli bant.<br />
2. Geçifl zonu: T2 a¤›rl›kl› görüntülerde koyu görünen<br />
myometrium iç tabakas›.<br />
3. Mülleryan anomaliler: pelvik a¤r› ve/veya infertilite<br />
öyküsü ile prezente olan konjenital uterus malformasyonlar›.<br />
4. Submukozal leiyomyoma: endometriyal tabaka ile yüzeyinin<br />
%50’sinden fazlas› ba¤lant›l› olan leiomyoma.<br />
5. T2 gölgelenme: endometriyomalara özgü, T1 a¤›rl›kl›<br />
görüntülerde yüksek sinyal insentisitesinin T2 a¤›rl›kl›<br />
görüntülerde düflük hale gelmesi.<br />
G‹R‹fi<br />
Magnetik rezonans görüntüleme (MRG) tekniklerindeki<br />
geliflmeler, MRG’yi genitoüriner ve jinekolojik görüntülemede<br />
daha da önemli hale getirmifltir. Sadece doku karakterizasyonu<br />
ve tümör evrelemede de¤il, ayn› zamanda pelvik<br />
taban relaksasyonu, üriner inkontinans ve <strong>fetal</strong> görüntülemede<br />
de MRG modern t›pta ana yol gösterici haline<br />
gelmifltir.<br />
Ultrasonografi (USG), MRG’den daha ucuz, h›zl› ve kolay<br />
ulafl›labilirdir. Ancak küçük görme alan›, barsak gaz› ya da<br />
ya¤l› doku nedeni ile gizlenen bulgular ve operatör ba¤›ml›l›-<br />
¤› ultrasonografinin dezavantajlar›d›r. Obez hastalarda ve derin<br />
yerleflimli lenf nodlar›n›n görüntülenmesinde ultrasonografi<br />
yetersiz olabilmektedir.<br />
MRG, ultrasonografiye göre üstün kontrast rezolüsyonuna,<br />
volümetrik- multiplanar görüntüleme kapasitesine ve daha<br />
büyük görüntüleme alan›na sahiptir ancak MRG’nin maliyeti<br />
kullan›m›n› k›s›tlayan bir nedendir.<br />
MRG, ultrasonografi sonras› problem çözücü olarak kullan›lmaktad›r<br />
(fiekil 48-1). Birçok pelvik bozukluk için pelvik<br />
Bu bölüm FIGO 2007 standartlar› referans al›narak haz›rlanm›flt›r.<br />
Marcia C. Javitt ● Arthur C. Fleischer<br />
Çeviri: Dr. Bar›fl Bak›r, Dr. Vinil Akbulut<br />
1295<br />
sonografi ilk inceleme yöntemi olmakla beraber baz›lar›<br />
MRG ile daha iyi de¤erlendilir. Bu durumlara örnek olarak<br />
adenomyozis, büyük kitleler, dermoidler ve pelvik tümörlerin<br />
evrelenmesi verilebilir. 1,2<br />
Üç boyutlu (3D) ultrasonografi klinik uygulamada yeni<br />
kabul görmeye bafllamaktad›r. Üç boyutlu ultrasonografi<br />
her hangi bir görüntüleme plan›nda volümetrik görüntüleme<br />
sa¤lamaktad›r ve operatör ba¤›ml›l›¤›n› neredeyse ortadan<br />
kald›rmaktad›r. Daha kesin ve tekrarlanabilir volüm<br />
datas› yard›m› sayesinde tedaviye yan›t› de¤erlendirmede<br />
kesin tümör volümü ölçümleri ve biyopsiye yol gösterici<br />
olarak kullan›l›r. Daha büyük data gruplar›, ek ö¤renim ve<br />
yaz›l›m gerektirmekle beraber 3D ultrasonografinin pelvik<br />
görüntülemede en çok kabul gören uygulamalar› <strong>fetal</strong> anomalilerin<br />
tan›mlanmas›, konjenital uterin anomaliler ve 3D<br />
sonohistografidir. 3<br />
Dört boyutlu (4D) ultrasonografi, yani gerçek zamanl›<br />
3D ultrasonografi, power doppler ile kombine edilmifltir ve<br />
over kanseri gibi lezyonlar›n vasküleritelerinin belirlenmesi<br />
ile doku karakterizasyonunda geliflme sa¤lam›flt›r. Vasküler<br />
yap›lar›n 4D görüntülenmesi tümör yeni damarlanmas›n›<br />
gösterebilmektedir. 4,5<br />
Pelvik MRG’nin birçok avantaj› vard›r. ‹ki boyutlu ultrasonografiye<br />
göre daha az operatör ba¤›ml›d›r ve pelvik<br />
patolojileri çoklu görüntüleme planlar›nda ay›rt eder. T1 ve<br />
T2 a¤›rl›kl› sekanslar›n birlikte kullan›lmas› baz› doku spesifik<br />
paternlerin belirlenmesini sa¤lar. Gadolinyumun kontrast<br />
madde olarak kullan›lmas› doku planlar›n›n daha iyi<br />
belirlenmesi ve biyopsi veya cerrahi için canl› tümör bölgelerinin<br />
seçilmesine yard›mc› olur. Ancak ek maliyet kontrastl›<br />
görüntülemenin selektif kullan›m›n› gerektirmektedir.<br />
Bu bölümde MRG’nin problem çözücü olarak kullan›ld›¤›<br />
pelvik hastal›klar vurgulanacakt›r. Görüntüleme modalitelerinin<br />
kullan›m› merkezden merkeze tan›sal görüntüleme<br />
uzmanlar›n›n deneyimine göre de¤ifliklik göstermektedir.
1296 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLER‹<br />
fiekil 48-1. Over kitlesi ile kar›flan broad ligaman fibroidleri. A: Aksiyel T2<br />
a¤›rl›kl› MRG’de sol broad ligaman fibroidi (f) sol overe (o) komflu olarak<br />
görülmektedir. B: Sa¤da bir baflka broad ligaman fibroidi (f) sa¤ overe (o)<br />
komflu olarak görülmektedir. Pelvik muayenede ve transabdominal ultrasonografide<br />
bu fibroidler over kitlelerinden ay›rt edilememektedir.<br />
MANYET‹K REZONANS GÖRÜNTÜLEME<br />
TEKN‹⁄‹<br />
Görüntüleme s›ras›nda kullan›lacak sekanslar pelvik<br />
MRG’nin amac›na göre seçilir. T1 a¤›rl›kl› gradient eko; nefes<br />
tutmal› triplanar T2 a¤›rl›kl› [half-Fourier acquisition<br />
single shot turbo spin echo (HASTE)] veya single shot fast<br />
spin eko (SSFSE) gibi yeni h›zl› görüntüleme teknikleri büyük<br />
lezyonu olan veya olas› benin lezyonu bulunan hastalarda<br />
doku karakterizasyonu yap›lmas› için yararl›d›r. Ancak bu<br />
h›zl› görüntüleme yöntemlerinde daha yüksek rezolüsyona<br />
sahip echo-train tekniklere göre rezolüsyon azd›r. 6,7 Ya¤ bask›lama<br />
tekni¤i kullan›lmas› lezyonun ya¤ ya da kan ürünü<br />
içeri¤inin ayr›m›nda önemlidir. 1,2<br />
Tablo 48-1<br />
S›n›f 1: Hipoplazi/Agenezi<br />
S›n›f 2: Unikornuat uterus<br />
S›n›f 3: Uterus didelfis<br />
S›n›f 4: Bikornuat uterus<br />
S›n›f 5: Septat uterus<br />
S›n›f 6: Arkuat uterus<br />
S›n›f 7: DES maruziyeti<br />
MÜLLERYEN ANOMAL‹LER‹N<br />
SINIFLANDIRILMASI<br />
UTERUSUN SEL‹M PATOLOJ‹LER‹<br />
Mülleryen Anomaliler<br />
Mülleryen anomaliler genel popülasyonda %1 ve infertil hastalarda<br />
%3 insidansta görülmektedir. Konjenital uterin malformasyonu<br />
bulunan hastalar pelvik a¤r› ve/veya infertilite<br />
flikayeti ile baflvurmaktad›r. Uterin malformasyonlu hastalar›n<br />
ilk de¤erlendirilmesi transabdominal ve transvaginal<br />
USG’yi içerir. Endometrial kanal› de¤erlendirmek için sonohisterografi<br />
kullan›labilir. Uterin morfolojinin do¤ru belirlenmesi<br />
uygun tedavi seçiminde önemlidir. Bu konuda<br />
MRG’nin güvenirlili¤i %100’e ulaflmaktad›r.<br />
American Society of Reproductive Medicine taraf›ndan<br />
mülleryen anomaliler 3 kategoriye ayr›lm›flt›r: (1) agenezi veya<br />
hipoplazi (2) mülleryen kanal çiftlerinin füzyonunun olmamas›<br />
(3) füzyon oluflmufl kanallar aras› dokunun reZorpsiyonunun<br />
olmamas›. Yedi anomali s›n›f› bulunmaktad›r<br />
(Tablo 48-1).<br />
En s›k görülen anomali septat uterustur (fiekil 48-2). Tedavilerinin<br />
farkl› olmas› nedeniyle septat uterus ile bikornuat<br />
uterus ayr›m›n›n yap›lmas› önemlidir. Bu ayr›m uterin fundusun<br />
dikkatli incelenmesi ile yap›labilir (fiekil 48-3). Bikornuat<br />
uterusta, fundus düzeyinde iki uterin boynuz aras›nda anlaml›<br />
derinlikte (>1 cm) bir çentik bulunur. Septat uterusta, fun-<br />
fiekil 48-2. Septat uterus. A: 34 yafl›nda infertil hasta. Transvajinal ultrasonografi<br />
septat ile bikornuat uterusu ay›rt edemez. ‹ki endometrial kanal (E)<br />
görülmektedir.
Bölüm 48 Pelviste Manyetik Rezonans Görüntüleme: Sonografik Belirsizliklerin Çözümünde<br />
fiekil 48-2. (Devam›) B: Histerosalfingografide iki boynuz görülmekte ancak fundal kontur ay›rt edilmemektedir. C: Koronal T2 a¤›rl›kl› MRG’de fundal<br />
konturun indentasyon olmadan neredeyse normal oldu¤u görülmekte. Bu vakada septum, serviks komflulu¤unda fibröz dokudan ve fundus komflulu¤unda<br />
myometriumdan oluflmufltur.<br />
dus normaldir ya da fundal çentik 1 cm) fundal çentik görülmektedir.