20.06.2013 Views

fetal ‹skelet anomal‹ler‹ - UniFlip.com

fetal ‹skelet anomal‹ler‹ - UniFlip.com

fetal ‹skelet anomal‹ler‹ - UniFlip.com

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Yazarlar ix<br />

Önsöz xv<br />

Çeviri Editörü Önsözü xvii<br />

Çeviriye Katk›da Bulunanlar xix<br />

Teflekkürler xxi<br />

I. GENEL OBSTEKR‹K SONOGRAF‹<br />

1. Ultrasonun Etkileri ve Güvenlili¤i:<br />

Uygulay›c›n›n Bilmesi Gerekenler 2<br />

Çeviri: Dr. Gökhan Y›ld›r›m, Dr. Verda Alpay<br />

2. Transvaginal Sonografi ile Normal Pelvik<br />

Anatomi De¤erlendirilmesi 21<br />

Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Selen Gürsoy<br />

3. Erken Rahimiçi Gebelikte<br />

Transvajinal Sonografi 39<br />

Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Samet Topuz<br />

4. Ektopik Gebeli¤in Transvajinal<br />

Sonografi 71<br />

Çeviri: Dr. ‹smet Gün, Dr. Samet Topuz<br />

5. Fetal Biyometri 99<br />

Çeviri: Dr. Selim Büyükkurt<br />

6. Do¤umsal Kalp Hastal›klar›n›n Prenatal<br />

Tan›s› 121<br />

Çeviri: Dr. Rukiye Eker Ömero¤lu<br />

7. Plasenta, Kordon ve Zarlar 155<br />

Çeviri: Dr. Mahmut Tuncay Özgün<br />

8. Plasenta Akreatan›n Prenatal Tan›s› 187<br />

Çeviri: Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu, Dr. Cihan Çetin<br />

9. Fetal Büyüme Gerili¤i 195<br />

Çeviri: Dr. Bilge Çetinkaya Demir, Dr. Yalç›n Kimya<br />

10. Uteroplasental Dolafl›m›n Doppler<br />

Velosimetrisi 223<br />

Çeviri: Dr. Halil Aslan<br />

11. Fetal Dolafl›m›n Doppler ‹ncelenmesi 257<br />

Çeviri: Dr. ‹smail Özdemir<br />

12 Obstetrikte Renkli Doppler Sonografi 309<br />

Çeviri: Dr. Özgür Deren, Dr. Mert Tur¤al<br />

13. Ço¤ul Gebelikte Sonografi 337<br />

Çeviri: Dr. Murat Yayla, Dr. Rahime Nida Ergin<br />

‹Ç‹NDEK‹LER<br />

II. FETUSTAK‹ ANORMALL‹KLER VE<br />

BOZUKLUKLAR<br />

14 Fetusun Anomalileri: Genel Bak›fl 376<br />

Çeviri: Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu, Dr. Ayfle Filiz Gökmen<br />

15 Merkezi Sinir Sistemi Anomalilerinin<br />

Prenatal Tan›s› 413<br />

Çeviri: Dr. Selim Büyükkurt<br />

16 Fetal Boyun ve Toraks Anomalileri 441<br />

Çeviri: Dr. Cem Batukan<br />

17 Fetal Gastrointestinal Sistem<br />

Anomalileri 461<br />

Çeviri: Dr. Meryem Hocao¤lu, Dr. At›l Yüksel<br />

18 Fetal Ürogenital Sistem 509<br />

Çeviri: Dr. Meryem Hocao¤lu, Dr. At›l Yüksel<br />

19 Fetal <strong>‹skelet</strong> Anomalileri 523<br />

Çeviri: Dr. Semih Özeren, Dr. Yi¤it Çak›ro¤lu<br />

20 Fetal Sendromlar 593<br />

Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />

21 Kromozom Anomalilerinin Ultrason ile<br />

Saptanmas› 651<br />

Çeviri: Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu, Dr. Asl› Nehir<br />

III. R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />

22. ‹lk Trimester Taramas› 682<br />

Çeviri: ‹smail Özdemir<br />

23 Fetal Biofizik Skorlama: Teorik Düflünceler<br />

ve Pratik Uygulama 705<br />

Çeviri: Dr. Elif Demirci, Dr. Oya Demirci,<br />

Dr. Fuat Demirci<br />

24 Koryonik Villus Örneklemesi 715<br />

Çeviri: Dr. Mert Kazand›<br />

25 Amniyosentez 733<br />

Çeviri: Dr. Ayfle F. Gökmen Karasu, Dr. Alkan Y›ld›r›m<br />

26 Fetal Kan Örneklemesi 775<br />

Çeviri: Dr. Lemi ‹brahimo¤lu<br />

27 Fetal Tedavi: Konjenital Anomaliler için<br />

Maternal Fetal Cerrahi ve Perkütan Ultrason<br />

Eflli¤inde Fetal Tedavi Teknikleri 793<br />

Çeviri: Dr. Ahmet fiahbaz, Dr. Ahmet Gül


‹çindekiler viii<br />

IV. MATERNAL HASTALIKLAR<br />

28 Uterin Serviksin Sonografik ‹ncelenmesi 816<br />

Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />

29 Trofoblastik Hastal›klar›n Sonografisi 849<br />

Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />

30 Postpartum Ultrason 859<br />

Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />

V. JINEKOLOJIK SONOGRAFI<br />

31 Transabdominal ve/veya Transvajinal<br />

Ultrasonografi ile Pelvik Kitlelerin<br />

Ultrasonografik De¤erlendirmesi 870<br />

Dr. Özlem Ç›nar Dural, Dr. A. Cem ‹yibozkurt<br />

32. Pelvik Kitlelerin Renkli Doppler<br />

Ultrasonografisi 897<br />

Çeviri: Dr. Fuat Demirk›ran, Dr. fi. Onur Güralp<br />

33. Uterin Hastal›klar›n Sonografik<br />

De¤erlendirilmesi 933<br />

Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. O¤uzhan Kuru<br />

34. Endometrial Hastal›klar›n Transvaginal<br />

Sonografisi 961<br />

Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Serhat fien<br />

35 Over ve Endometrium Kanseri Erken<br />

Tan›s›nda Ultrasonografik Teknikler 979<br />

Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Mehmet Özsürmeli,<br />

Dr. Murat Do¤an<br />

36 Akut Pelvik A¤r›: Transvaginal ve Doppler<br />

ile De¤erlendirme 1001<br />

Dr. Selen Gürsoy, Dr. A. Cem ‹yibozkurt<br />

37 Jinekolojik ‹nfertilitede Transvaginal<br />

Sonografi 1011<br />

Çeviri: Dr. Faruk Buyru, Dr. Zeki Duman<br />

38 Sonohisterografi ve<br />

Sonohisterosalfingografi 1043<br />

Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Bülent Baysal<br />

39. Transvajinal, Transperineal ve Transrektal<br />

Sonografi ile Yap›lan ‹fllemler 1063<br />

Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Cemil Akgül<br />

40. Pelvis Taban› Ultrasonografisi 1087<br />

Çeviri: Dr. Önay Yalç›n<br />

41 Temel Meme Sonografisi 1111<br />

Çeviri: Dr. Memduh Dursun<br />

42. Geliflmifl Meme Ultrasonu 1119<br />

Çeviri: Dr. Memduh Dursun<br />

VI. TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME<br />

MODALITELERI<br />

43. Hacim Sonografisi: Klinik Uygulama için<br />

Temel Kavramlar 1134<br />

Çeviri: Dr. Artür Salmasl›o¤lu<br />

44. Üç Boyutlu Ultrasonografinin Obstetride<br />

Kullan›m› 1171<br />

Çeviri: Dr. Funda Güngör U¤urlucan<br />

45. 3D ve 4D Ultrasonografi ile Fetal Kardiyak<br />

De¤erlendirme 1205<br />

Çeviri: Dr. Rukiye Eker Ömero¤lu<br />

46. Obstetrikte Manyetik Rezonans<br />

Görüntüleme 1235<br />

Çeviri: Dr. Bar›fl Bak›r, Dr. Erdem Y›lmaz<br />

47. Jinekolojide Üç-Boyutlu Hacimsel<br />

Sonografi 1263<br />

Çeviri: Artür Salmasl›o¤lu<br />

48. Pelviste Manyetik Rezonans Görüntüleme:<br />

Sonografik Belirsizliklerin Çözümünde 1295<br />

Çeviri: Dr. Bar›fl Bak›r, Dr. Vinil Akbulut<br />

‹ndeks 1319


Alt›nc› bask›n›n yay›nlanmas›ndan sonra major yeni<br />

geliflmeler olmufl ve çeflitli obstetrik ve jinekolojik hastal›klar<br />

daha iyi anlafl›lm›flt›r. Ayn› zamanda sonografik görüntülemede<br />

önemli iyileflmeler ve yeniliklere tan›k olunmufltur.<br />

Birkaç örnek vermek gerekirse; 3D/”canl› 3D” görüntüleme,<br />

daha duyarl› Doppler teknikleri ve 3D/4D sonografi ile pelvik<br />

taban›n de¤erlendirilmesi say›labilir.<br />

Editörler bu “mega-projeyi” hem standart bir konu kitab›<br />

olacak hem de dinamik çal›flmalar ve bir dizi konu hakk›nda<br />

güncel bilgi içeren iliflkili Web adreslerini içerecek flekilde<br />

revize etmeye ve güçlendirmeye çal›flm›flt›r. Umut ediyorum<br />

ki bu e¤itim materyalini kullanan okuyucu/Web kullan›c›s›<br />

ÖNSÖZ<br />

obstetrik ve jinekolojide sonografi uygulamalar› ile ilgili<br />

yeterli bilgiyi edinecektir. Her bölümde önemli tan›mlar› ve<br />

klinik korelasyonlar› dahil ederek ve önemli referanslar› vurgulayarak<br />

ö¤renme potansiyelini optimal hale getirmeye<br />

çal›flt›k. Bu kitap ve Web adresini kullan›rken lütfen sorgulamaya<br />

ve yarat›c› flekilde düflünmeye devam edin ve nihai<br />

olarak kad›nlar›n sa¤l›klar›na katk›da bulunun.<br />

Arthur C. Fleischer, MD<br />

Nashville, Tennessee


Say›n Meslektafllar›m›z,<br />

Ultrasonografi, Obstetri ve Jinekoloji prati¤inin her alan›nda<br />

gittikçe önemini art›rmakta ve muayenenin ayr›lmaz bir parças›<br />

haline gelmektedir. Bu alandaki çal›flmalar ve ultrasonografi<br />

teknolojisinde geliflmeler sayesinde bilgi birikimi her<br />

geçen gün artmaktad›r. Fleischer Ultrasonografi kitab› bilimsel<br />

içeri¤i, bilgi zenginli¤i, yazarlar›n›n konular›nda öncü rolünü<br />

üstlenmesi ve bask› kalitesi aç›s›ndan bu alanda büyük<br />

bir bofllu¤u doldurmaktad›r. Böylesine önemli bir kitab›n çeviri<br />

yoluyla Türk T›bb›na kazand›r›lmas›n›n onurunu ve<br />

mutlulu¤unu yafl›yoruz.<br />

Bu vesile ile kitab›n orijinal yazarlar›na, büyük bir özveri<br />

ve titizlikle çeviride görev alan meslektafllar›m›za, bir önceki<br />

çevirinin editörü hocam Prof. Dr. At›l Yüksel’e, Günefl T›p<br />

Kitabevlerinin de¤erlerli çal›flanlar›na, yetiflmemde çok bü-<br />

ÇEV‹R‹ ED‹TÖRÜ ÖNSÖZÜ<br />

yük eme¤i olan baflta Prof. Dr. Sinan Berkman olmak üzere<br />

tüm hocalar›m›za teflekkür ederim. Bu kitab›n tüm meslektafllar›m›za<br />

ve hastalara faydal› olmas› dile¤i ile..<br />

Ülkemizde her geçen gün, gerek çal›flma koflullar›, gerek<br />

özlük haklar› ve gerekse kamuoyunda sayg›nl›¤› aç›s›ndan<br />

hekimlik yapmak ne yaz›k ki zorlaflmaktad›r. Hekimlere yönelik<br />

fliddet artarak devam etmektedir. Bu kitab› tam da bu<br />

günlerde vahfli cinayetlerle kaybetti¤imiz sevgili arkadafl›m<br />

Doç. Dr. Bilgin Güratefl ve genç meslektafl›m›z Uzm. Dr.<br />

Ersin Arslan’›n aziz ruhlar›na ithaf ediyorum.<br />

Sayg›lar›mla<br />

Doç. Dr. Samet Topuz


Dr. Vinil Akbulut<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Radiodiagnostik Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. Cemil Akgül<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Dr. Verda Alpay<br />

Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve<br />

Araflt›rma Hastanesi Kad›n Hastal›klar›<br />

ve Do¤um Klini¤i<br />

Doç. Dr. Halil Aslan<br />

Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve<br />

Araflt›rma Hastanesi<br />

Perinatoloji Klini¤i<br />

Doç. Dr. Bar›fl Bak›r<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Radiodiagnostik Anabilim Dal›<br />

Op. Dr. Ercan Bafltu<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Doç. Dr. Cem Batukan<br />

Ac›badem Maslak Hastanesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Bölümü<br />

Prof. Dr. Bülent Baysal<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. Faruk Buyru<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Yrd. Doç. Dr. Selim Büyükkurt<br />

Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve<br />

Do¤um Anabilim Dal›<br />

ÇEV‹R‹YE KATKIDA BULUNANLAR<br />

Yrd. Doç. Dr. Yi¤it Çak›ro¤lu<br />

Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Op. Dr. Cihan Çetin<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Uzm. Dr. Bilge Çetinkaya Demir<br />

Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Uzm. Dr. Elif Demirci<br />

Zeynep Kamil Kad›n ve Çocuk<br />

Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma<br />

Hastanesi, Perinatoloji Klini¤i<br />

Prof. Dr. Fuat Demirci<br />

Kad›köy fiifa Hastaneler Grubu<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i<br />

Uzm. Dr. Oya Demirci<br />

Zeynep Kamil Kad›n ve Çocuk<br />

Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma<br />

Hastanesi, Perinatoloji Klini¤i<br />

Prof. Dr. Fuat Demirk›ran<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

Cerrahpafla T›p Fakültesi Kad›n<br />

Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. Özgür Deren<br />

Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Dr. Murat Do¤an<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Uzm. Dr. Yasemin Do¤an<br />

Kars Do¤umevi<br />

Uzm. Dr. Zeki Duman<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Uzm. Dr. Özlem Ç›nar Dural<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Doç. Dr. Memduh Dursun<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Radiodiagnostik Anabilim Dal›<br />

Uzm. Dr. Rahime Nida Ergin<br />

‹çerenköy Özel Bay›nnd›r Hastanesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Bölümü<br />

Dr. Ayfle Filiz Gökmen<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Doç. Dr. Ahmet Gül<br />

Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve<br />

Araflt›rma Hastanesi Kad›n Hastal›klar›<br />

ve Do¤um Klini¤i<br />

Yrd. Doç. Dr. ‹smet Gün<br />

Gülhane Askeri T›p Akadamesi<br />

Haydarpafla E¤itim Hastanesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i<br />

Dr. fi. Onur Güralp<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

Cerrahpafla T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Op. Dr. Selen Gürsoy<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›


Prof. Dr. Recep Has<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Dr. Meryem Hocao¤lu<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. Lemi ‹brahimo¤lu<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Doç. Dr. A. Cem ‹yibozkurt<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Op. Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Dr. Ayfle F. Gökmen Karasu<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. Mert Kazand›<br />

Ege Üniversitesi T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. Yalç›n Kimya<br />

Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Uzm. Dr. O¤uzhan Kuru<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Dr. Asl› Nehir<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. Rukiye Eker Ömero¤lu<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar›<br />

Anabilim Dal›, Pediatrik Kardiyoloji<br />

Bilim Dal›<br />

Prof. Dr. ‹smail Özdemir<br />

Düzce Üniversitesi T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. Semih Özeren<br />

Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim<br />

Dal›-Emekli<br />

Doç. Dr. Mahmut Tuncay Özgün<br />

Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Dr. Mehmet Özsürmeli<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Yrd. Doç. Dr. Artür Salmasl›o¤lu<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Radiodiagnostik Anabilim Dal›<br />

Op. Dr. Ahmet fiahbaz<br />

Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve<br />

Araflt›rma Hastanesi<br />

Perinatoloji Klini¤i<br />

Op. Dr. Serhat fien<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Doç. Dr. Samet Topuz<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Uzm. Dr. Mert Tur¤al<br />

Hacettepe Üniversitesi T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Uzm. Dr. Funda Güngör U¤urlucan<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. Önay Yalç›n<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi Kad›n<br />

Hastal›klar› Do¤um Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. Murat Yayla<br />

Serbest Hekim<br />

Prof. Dr. Alkan Y›ld›r›m<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um<br />

Anabilim Dal›<br />

Uzm. Dr. Gökhan Y›ld›r›m<br />

Kanuni Sultan Süleyman E¤itim ve<br />

Araflt›rma Hastanesi<br />

Perinatoloji Klini¤i<br />

Uzm. Dr. Erdem Y›lmaz<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Radiodiagnostik Anabilim Dal›<br />

Prof. Dr. At›l Yüksel<br />

‹stanbul Üniversitesi<br />

‹stanbul T›p Fakültesi<br />

Kad›n Hastal›klar› Do¤um<br />

Anabilim Dal›


Sayg› duyulan kitab› bir Web adresine sahip olan Steven Gabbe,<br />

MD bu çal›flmaya cömertçe rehberlik etmifl ve desteklemifltir.<br />

Ben kiflisel olarak Dekan Gabbe’ye, bafllang›c›ndan tamamlanmas›na<br />

dek proje boyunca yapt›¤› öneri ve desteklerinden<br />

dolay› müteflekkirim. Dr. Gabbe’ye ek olarak ben bu<br />

çal›flmay› yarat›c› çal›flmalar›mda beni sürekli destekleyen<br />

ebeveynlerim Lucille ve Gene Fleischer ve gece geç ve sabah<br />

erken saatlerde söndürmeyi unuttu¤um ›fl›klar› kapatan ailem<br />

Lynn, Braden, Jared ve Amy’e ithaf etmek istiyorum.<br />

Kitab›n son haline getirilmesine birçok insan yard›m etmifl<br />

ve önemli katk›larda bulunmufltur. McGraw-Hill Yay›nlar›<br />

editörleri olan Marsha Loeb ve Alyssa Fried, ayr›ca Vera<br />

Merriweather ve Area Young’un yan›nda departman›m›zdaki<br />

iflitsel-görsel uzman olan John Bobbitt çok yard›mc› oldular.<br />

Rajni Pisharody ve Glyph International personeline taslak<br />

ve görüntüleri güzel bir ürüne dönüfltürmekteki çabalar›ndan<br />

dolay› teflekkürler.<br />

Arthur C. Fleischer, MD<br />

Metodist Hastanesi Houston’da çal›flan Dr. Alan Kaplan<br />

ve Southwest Toplum Sa¤l›k Merkezi, Houston’da çal›flan<br />

Patricia Fernandez’e, RDMS kitaba yapt›¤› yard›mlardan dolay›<br />

flükranlar›m›z› sunuyoruz.<br />

Eugene C. Toy, MD<br />

TEfiEKKÜRLER<br />

Yolculu¤umda bana halen rehberlik yapan ve <strong>fetal</strong> görüntülemeye<br />

yapt›klar› katk›lardan dolay› ö¤retmenlerim ve<br />

e¤itimime katk›da bulunanlara –özellikle de Dr. Christine<br />

Comstock ve Roberto Romero’ya- içten teflekkürlerimi sunuyorum.<br />

Ve tabii ki gösterdi¤i tüm flarts›z deste¤inden dolay›<br />

sevgili eflim Pam’e özel olarak “teflekkürü” etmek istiyorum.<br />

Wesley Lee, MD<br />

Motivasyonumu korumam› sa¤layan Annie ve k›zlar›ma<br />

ve bana ilham veren tüm meslektafllar›ma çok müteflekkirim.<br />

Frank A. Manning, MD<br />

Elde etti¤im fleyleri mümkün k›lan eflim Ginny, ebeveynlerim<br />

Asdrubal ve Zoila, erkek ve k›z kardefllerim ve ninem<br />

Angela Galue’ye; ayr›ca NICHD/NIH Perinatoloji Araflt›rma<br />

Dal›, Wayne Devlet Üniversitesi, Yale Üniversitesi, AIUM ve<br />

ISUOG’da beraber çal›flt›m ola¤an üstü ve yetenekli meslektafllar›m<br />

ve arkadafllar›ma flükranlar›m› sunuyorum.<br />

Roberto J. Romero, MD


KISIM<br />

1<br />

GENEL OBSTETRiK<br />

SONOGRAFi


2 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

Bölüm 1<br />

Tan›mlar 1<br />

ULTRASONUN ETK‹LER‹ VE GÜVENL‹L‹⁄‹:<br />

UYGULAYICININ B‹LMES‹ GEREKENLER<br />

1. Akustik ak›m: ultrason dalgalar›n›n pozitif ve negatif<br />

de¤iflken geçifline ba¤l› oluflan doku veya s›v› hareketi.<br />

2. ALARA kural›: “As Low As Reasonably Achievable”<br />

(kabul edilebilir en düflük dozda) söz grubunun bafl<br />

harflerinden oluflan k›saltma, ultrasonun yo¤unlu¤unu<br />

ve maruziyetini olabilecek en düflük düzeyde tutarak<br />

klinik aç›dan en anlaml› görüntüyü elde etme<br />

yolu anlam›na gelir.<br />

3. Kavitasyon: Ultrasonun insonasyonuna ba¤l› oluflan<br />

baloncuk aktivitesi. Ultrason dalgalar›n›n pozitif taraf›<br />

baloncuklar›n bask›lanmas›na yol açarken, negatif<br />

taraf›, di¤er bir deyiflle yo¤unlu¤u azalm›fl olan<br />

k›sm› (rarefaksiyonel) baloncuklar›n oluflmas›na veya<br />

var olanlar›n genifllemesine yol açar. Kavitasyon stabil<br />

veya hareketsiz olabilir.<br />

• Stabil kavitasyon: baloncuklar›n sönmedi¤i (bak›n›z<br />

afla¤›da, inert kavitasyon) ancak doku veya s›v›n›n<br />

içinde ileri-geri hareket etti¤i baloncuk aktivitesidir;<br />

böylece ak›m için uygun ortam oluflur.<br />

(sürekli ak›m)<br />

• ‹nert (hareketsiz) (eskiden bilinen ad›yla geçici) kavitasyon:<br />

baloncuklar›n bask›land›¤› ve geniflledi-<br />

¤i, her bask›lay›c› (pozitif) komponent ile hacmen<br />

küçülmenin biraz daha ilerledi¤i ve sonunda baloncuklar›n<br />

sönmesinin gerçekleflti¤i baloncuk aktivitesi.<br />

Bu sönme esnas›nda çok k›sa bir zaman diliminde<br />

ve çok dar bir alanda (buna adyabatik<br />

tepkime denir) çok yüksek bir ›s› ve bas›nç art›fl›<br />

ortaya ç›kar. Buna ba¤l› biraz daha baloncuk oluflabilir,<br />

bölgesel hücre hasar› ve/veya serbest radikal<br />

oluflumu izlenebilir.<br />

4. Kapasitenin Azalt›lmas›: ak›m›n geçti¤i dokunun ultrason<br />

tarama alan›na göre attenüasyonunu belirlemek<br />

için bir düzeltici faktör ile standart yöntemlerle<br />

suda ölçülen bir de¤erle çarp›larak yeniden düzenlenmesi<br />

(genellikle 0.3 dB/cm/MHz).<br />

5. Yerleflme zaman›: ultrason dalgalar›n›n belirli bir organa,<br />

vücut parças›na veya bütün organizmaya çarpmas›<br />

için geçmesi gereken süre.<br />

6. Mekanik indeks (MI): dokuya ulaflan ultrason dalgalar›n›n<br />

termal olmayan (mekanik de denebilir) etki potansiyelini<br />

ifade eder. Bas›nç ve frekansa ba¤l›d›r. (= P/√f)<br />

Jacques S. Abramowicz ● Eyal Sheiner<br />

Dr. Gökhan Y›ld›r›m, Dr. Verda Alpay<br />

7. Üretilen Görüntünün Standart› (Output display standard<br />

= ODS): güncel ismi tan›sal ultrason ekipman›nda<br />

termal ve mekanik akustik iflaretlerin gerçek zamanl›<br />

görüntüleme standard›. Ultrasonun dokulardaki<br />

potansiyel etkileri hakk›nda efl zamanl› olarak kullan›c›lar›n<br />

haberdar olmas› anlam›na gelir. Ayr›ca bak›n›z<br />

mekanik indeks ve termal indeks.<br />

8. Radyasyon gücü: akustik dalga enerjisinin bir k›sm›n›n<br />

doku taraf›ndan emilmesi ve ›s›ya dönüfltürülmesiyle<br />

oluflan güç<br />

9. Taramal› mod: B-mod ve renkli ak›m Doppler’de odu-<br />

¤u gibi yüzeye genifl hacimli bir enerjiyle yay›lan ultrason<br />

dalgalar›na iflaret eder.<br />

10. Termal indeks (TI): ultrason dalgas›n›n geçti¤i dokudaki<br />

›s› art›fl potansiyelini ifade eder. Transduser’den<br />

yay›lan güç ile özel maruziyet flartlar›nda doku ›s›s›n›<br />

1°C artt›rmak için gereken ultrason gücünün oran›d›r.<br />

Relatif bir beliteçtir ve güncel ›s› art›fl›n› yans›tmak<br />

zorunda de¤ildir. Üç termal iflaretten biri görüntülenmifltir,<br />

bunlar yumuflak doku (T‹S, s›kl›kla ilk trimester<br />

ve ikinci trimesterin erken dönemi), kemik<br />

(T‹B, ikinci trimesterin geç dönemi ve üçüncü trimester)<br />

ve yetiflkin kafatas› dokusudur (T‹C).<br />

11. Taramas›z mod: M-mod ve spektral Doppler’de oldu-<br />

¤u gibi ultrason ›fl›nlar› tek bir hat üzerinde yo¤unlaflm›flt›r.<br />

G‹R‹fi<br />

“Bebe¤im için güvenli mi?” Ultrason yapanlar günlük uygulamalarda<br />

bu soruyu neredeyse her gün duyarlar. S›kl›kla verilen<br />

cevap fludur: “Tabii ki. Ultrason, x-ray ›fl›nlar› içermez,<br />

invaziv bir ifllem de¤ildir, yaklafl›k 50 y›ld›r kullan›lmaktad›r<br />

ve tamamen güvenlidir.” Her ne kadar bu cevap baz› do¤ru<br />

gerçekleri içerse de (ultrason x-ray de¤ildir), tamamen güvenli<br />

olma kavram› bilimsel olarak geçerli de¤ildir ve dahas›<br />

klinisyenlerin ultrasonun dokulardaki potansiyel etkileri<br />

üzerindeki bilgisi oldukça k›s›tl›d›r. Ultrasonun obstetride<br />

kullan›m› rahatt›r, a¤r›s›zd›r ve sonuçlara h›zl› ulafl›l›r. Gebe<br />

ve fetus için herhangi bir risk teflkil etmedi¤ine inan›l›r. Ancak,<br />

ultrason bir enerji formudur ve buna ba¤l› olarak biyolojik<br />

dokular üzerinde bir tak›m etkileri vard›r (biyoetkiler).


Bölüm 1 Ultrasonun Etkileri Ve Güvenlili¤i: Uygulay›c›n›n Bilmesi Gerekenler<br />

Bu etkilerden sorumlu fiziksel mekanizmalar termal veya<br />

non-termal (mekanik) olabilir. Termal olmayan mekanizmalar,<br />

akustik kaviasyon (hareketsiz veya hareketli) ve akustik<br />

radyasyon gücü (ultrason dalgalar›n›n uygulad›¤› zaman<br />

ayarl› güç), akustik radyasyon dönme gücü (ultrasona maruz<br />

kalan dokuda dönme veya burulmaya e¤ilim yaratma)<br />

veya akustik ak›m (dolaflan ak›m) gibi örnekleri olan kavitasyon<br />

ba¤›ms›z mekanizmalar olarak ikiye ayr›l›r. Bu biyoetkilerin<br />

zararl› olup olmad›¤›n› göstermek bilimin iflidir. Bu<br />

soru, ultrasonun klinik obstetride kullan›lmaya bafllanmas›ndan<br />

beri sorulmaktad›r, özellikle de <strong>fetal</strong> sinir sistemi 2,3<br />

ile iliflkisi araflt›r›lmaktad›r ve günümüzde de halen tart›fl›lan<br />

bir konudur. 4-9<br />

Bu bölüm, ultrasonla iliflkili sesbilim (akustik) ve fizik<br />

kavramlar›n›, biyoetkiler üzerine çeflitli bilgileri ve ultrasonla<br />

iliflkili kurulufllar›n üzerinde fikir birli¤ine vard›klar› yarg›lar›<br />

içermektedir. Ayr›ca tan›sal ultrasona (DUS) maruz kalan<br />

bir fetustaki potansiyel risklerin s›n›rlar›na pratik bir yaklafl›m<br />

sunmaktad›r.<br />

ULTRASONUN TEMEL F‹Z‹K KURALLARI<br />

Ultrasonun fizik kurallar›na iliflkin detayl› bir tan›m bir çok<br />

yay›nda bulunabilir. 10-12 Ancak ultrasonun baz› özellikleri,<br />

biyoetkilerini ve güvenlili¤ini anlamada çok önemlidir. Doku<br />

özellikleri de, örne¤in atenüasyon (güçsüzlefltirme) sabiti, ayn›<br />

derecede önem arz eder. Araçlar›n kontrolü üzerine temel<br />

bilgiler de (knoboloji) sadece klinik kullan›m aç›s›ndan de¤il,<br />

potansiyel zararlar›n önüne geçmek aç›s›ndan da, kritik<br />

önem tafl›r.<br />

Ultrason Dalgas›<br />

Ses, enerjinin mekanik titreflimler içeren bir formudur. Belli<br />

bir kaynaktan ç›kar ve bir ortamda, o ortamdaki partiküllerin<br />

hareketi arac›l›¤›yla dalgan›n pozitif ve negatif bileflenlerinin<br />

etkisine ba¤l› de¤iflkenlik göstererek yay›l›r. Bas›nc›n<br />

birimi megapaskal’d›r (MPa). Ultrason arac› 5 MPa ve üzerinde<br />

bir Pik bas›nc› oluflabilir. Bu de¤er 0.1 MPa olan atmosfer<br />

bas›nc› ile karfl›laflt›r›labilir. Ultrason dalgalar›n› belirleyen<br />

baz› karakteristik özellikler vard›r. Ultrason dalgas›,<br />

uyguland›¤› dokuda sesin ve dokunun özelliklerinin belirledi¤i<br />

bir h›zda ilerler. Pratik uygulamada, sesin biyoloik dokulardaki<br />

ortalama ilerleme h›z› 1540 ms/sn’dir. Frekans,<br />

bir saniyedeki devir say›s›d›r ve Hertz (Hz) ile ölçülür. ‹nsan<br />

kula¤›n›n duyabildi¤i sesler 20 ila 20000 Hz aras›ndad›r.<br />

Tan›sal ultrasonda kullan›lan ses, genel olarak, 2 ila 10 milyon<br />

Hz (megahertz, MHz) civar›ndad›r. Dalgaboyu, belirli<br />

bir dalga üzerindeki 2 ard›fl›k nokta aras›ndaki mesafedir.<br />

Frekans ile ters orant›l›d›r. Cihaz›n çözünürlü¤ü (iki nesneyi<br />

veya bir nesnenin iki parças›n› gösteren iki ayr› ses aksi<br />

aras›ndaki en k›sa mesafe) dalgaboyuna ba¤l›d›r: aksiyel çözünürlük<br />

2-4 dalgaboyu aras›nda de¤iflir. Bu yüzden, dalgaboyu<br />

k›sald›kça (di¤er bir deyiflle frekans artt›kça), çözünürlük<br />

iyileflir(iki nesne aras›ndaki mesafe k›sal›r). Baflka<br />

bir deyiflle söylenecek olursa, frekans artt›kça (daha iyi çözünürlükte),<br />

ultrason dalgas›n›n dokuya nüfuz etme oran›<br />

azal›r (fiekil 1-1).<br />

Rezolüsyon<br />

Penetrasyon<br />

fiekil 1-1. Artan frekans (X ekseninde gösterilen) ile çözünürlük (kesiksiz<br />

çizgi) ve penetrasyon (kesikli çizgi) iliflkisi. Y eksenindeki say›lar gereçek birimleri<br />

yans›tmamaktad›r, sadece artan de¤erleri göstermektedir. K›rm›z ok,<br />

daha yüksek frekansta gerçekleflen penetrasyona iflaret etmektedir.<br />

Tan›sal ultrason vuru tarz›ndad›r, “sessiz” boflluklarla birbirinden<br />

ayr›lan ses enerjisi vurular› fleklinde düflünülebilir. 1<br />

saniyede oluflan vuru say›s› vuru tekrar frekans› (pulse repetition<br />

frequency = PRF) olarak adland›r›l›r ve B-mod’da cihaz<br />

taraf›ndan kontrol edilir. Doppler modunda ise kullan›c› taraf›ndan<br />

de¤ifltirilebilir. Di¤er bir önemli parametre ise, görev<br />

gücü (duty factor)’dür: vurulu (pulse) ultrasonun kullan›mda<br />

oldu¤u zaman›n oran›n› gösterir. PRF artt›kça, duty factor<br />

de art›fl gösterir. Vuru büyüklü¤ü (puls amplitüdü) bas›nc›<br />

yans›t›r ve taban de¤ere göre en fazla de¤iflkenlik gösteren noktad›r,<br />

megapaskal (MPa) olarak ifade edilir. Ultrason dalgas›<br />

sinüzoidal patern gösterdi¤i için, bas›nc›n negatif ve pozitif dönemleri<br />

vard›r. Ultrason dalgas› direnç gösteren dokuya bas›nç<br />

uygulad›¤› zaman, ifl oluflur. Dalga, enerjisi (birimi joule) sayesinde<br />

ifl yapabilir. Enerjiyi bir formdan di¤erine dönüfltü¤ü h›z,<br />

güçtür (birimi watt veya miliwatt). fiiddet (yo¤unluk), birim<br />

alana düflen enerji oran›d›r. Bir dalgan›n fliddeti, dalga gücünün<br />

(miliwatt, mW olarak), dalgan›n kesit alan›na (cm 2 olarak)<br />

bölünmesi ile elde edilir ve mW/cm 2 olarak ifade edilir.<br />

Daha önce belirtildi¤i gibi, DUS (tan›sal ultrason) vurular halinde<br />

geline dalgalar uygular. fiiddet, bir ultrason dalgas›n›n o<br />

anki bas›nc›n›n karesi ile orant›l›d›r. Enerji vurular›, hiç enerji<br />

yay›lmayan dönemlerle bir aradad›r. O yüzden ölçüm zaman›na<br />

ve yerine ba¤l› olarak, baz› parametreler zamanla ve yerle<br />

iliflkilendirilerek tan›mlanabilir: zamansal pik fliddet (temporal<br />

peak intensity) (en yüksek fliddet), belirli bir zamandaki ortalama<br />

fliddet, vurular aras›ndaki “sessiz” dönemleri de içerir<br />

(zamansal ortalama fliddet, belirli bir noktadaki maksimum<br />

fliddet (uzaysal pik fliddet spatial-peak intensity) ve ayr›ca<br />

uzaysal ortalama fliddet (average-spatial intensity). Zaman ve<br />

yer kavramlar› birlefltirilerek, 6 fliddet tan›mlanabilir: uzaysal<br />

ortalama-zamansal ortalama (spatial average-temporal average)<br />

(I SATA ), uzaysal ortalama-vuru ortalama (spatial averagepulse<br />

average) (I SAPA ), uzaysal ortalama-zamansal pik (spatial<br />

3


4 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

Tablo 1-1<br />

MODAL‹TEYE VE TANIMLANMA<br />

YILINA GÖRE I SPTA DE⁄ERLER‹<br />

Modalite/ 1976 1986 1992<br />

Uygulama De¤erleri De¤erleri De¤erleri<br />

Fetal görüntüleme 46 94 720<br />

Kardiyak 430 430 720<br />

Periferik damarlar 720 720 720<br />

Oftalmik 17 17 17<br />

Not: Tüm de¤erler mW/cm 2 cinsindedir.<br />

Kaynaklar: Nyborg WL. Biological effects of ultrasound: development of safety<br />

guidelines. Part II: general review. Ultrasound Med Biol 2001;27:301-33;<br />

Abramowicz JS. Prenatal exposure to ultrasound waves: is there a risk? Ultrasound<br />

Obstet Gynecol 2007;29:363-7; Gressens P, Huppi PS. Are prenatal ultrasounds<br />

safe for the developing brain? Pediatr Res 2007;61:265-6.<br />

average-temporal peak) (I SATP ), uzaysal pik-zamansal ortalama<br />

(spatial peak-temporal average) (I SPTA ), uzaysal pik-vuru ortalama<br />

(spatial peak-pulse average) (I SPPA ), uzaysal pik-zamansal<br />

pik (spatial peak-temporal peak) (I SPTP ). Kullan›m› en pratik<br />

olan ve en çok baflvurulan I SPTA de¤eridir.<br />

‹zin verilen en yüksek de¤er, klinik uygulamaya göre de-<br />

¤iflkenlik gösterir. Bu de¤er ilk olarak 1976’da Birleflik Devletler’de<br />

Amerikan G›da ve ‹laç Dairesi (FDA) (13) taraf›ndan<br />

belirlenmifltir, ancak 1986’da yeniden düzenlenmifltir. 14<br />

En son tan›mlamalar 1992 y›l›nda yap›lm›flt›r. 15 Bu de¤erler<br />

Tablo 1-1’de gösterilmifltir. Tabloda dikkat çeken en önemli<br />

nokta fludur: 1992’de <strong>fetal</strong> görüntüleme için I SPTA de¤erinin,<br />

1976’da ilk aç›klanan de¤ere göre 16 kat, 19862da aç›klanan<br />

de¤ere göre 8 kat artmas›na izin verilmifltir ve <strong>fetal</strong> etkilere<br />

dair tüm epidemiyolojik veriler 1992 y›l›na aittir. Çarp›c› bir<br />

gerçek ise, oftalmik de¤erlendirme için kabul edilen fliddet<br />

de¤erinin ilk tan›mland›¤› 17 mW/cm 2 de¤erine göre hiç de-<br />

¤iflmedi¤idir, bu de¤er günümüzde <strong>fetal</strong> görüntüleme için<br />

izin verilenden yaklafl›k 42.5 kat daha düflüktür.<br />

Doku Özellikleri<br />

Ultrason dalgas› bir ortamda ilerlerken, fliddeti, kat etti¤i<br />

mesafe artt›kça azal›r. 16 Tamamen homojen, ideal maddelerde<br />

sinyalin fliddeti sadece dalga yay›ld›¤› için azal›r. Ancak<br />

biyolojik dokular farkl›d›r, emilim ve saç›lma (attenüasyon<br />

ad› verilen bir etki) ve yans›tma gibi etkiler yoluyla bu azalman›n<br />

oran›n› daha da artt›r›r. Özellikle obstetrik taramada<br />

attenüasyonu hesaplamak için pek çok model gelifltirilmifltir,<br />

17 ancak en çok kullan›lan modeldeki ortalama attenüasyon<br />

miktar› 0.3 dB/cm/MHz’dir. 18 Attenüasyonun frekansa<br />

ve kat edilen mesafeye ba¤l› olarak logaritmik olarak artt›¤›<br />

unutulmamal›d›r. Teknik olarak, akustik güce dair pek çok<br />

ölçüm, attenüasyonun olmad›¤› suda yap›lm›flt›r. Bu ölçümleri<br />

dokuya uygulamak için, elde edilen sonuçlar bu de¤erle<br />

çarp›lm›flt›r, buna kapasitenin azalt›lmas› etkisi denir. 19<br />

Emilim [absorpsiyon], baflka enerji formlar›na dönüfltürülen<br />

ses enerjisi, saç›lma ise kendi ilerleme do¤rultusu d›fl›nda<br />

baflka yönlere yans›t›lan sestir. Attenüasyon sesin frekans›n›n<br />

karesi ile orant›l› oldu¤u için, daha yüksek frekansl›<br />

transduser’lerin nas›l daha az penetrasyona (ancak<br />

daha iyi çözünürlü¤e; bak. fiekil 1-1) neden oldu¤u aç›kl›k<br />

kazanmaktad›r. Bu durumda bir çözüm, ilgilenilen organa<br />

daha yak›n olmakt›r, buna transözofagial ulrason veya obstetrik<br />

ve jinekolojide transvajinal tarama gibi örnekler verilebilir.<br />

Di¤er bir olas›l›k ise, arac›n gücünü artt›rmak ve buna<br />

ba¤l› çözünürlü¤ün daha iyi olmas›d›r; flekil 1-1’de bu etki<br />

k›rm›z› ok ile gösterilmifltir. Bu flekilde bak›ld›¤›nda olay›n<br />

çözümü basit gibi durmaktad›r, ancak ultrason araçlar›n›n<br />

ç›k›fl ayarlar› Birleflik Devletler’de yap›lmaktad›r (bak.<br />

Üretilen Görüntünün Standard› bölümü). Di¤er bir önemli<br />

parametre ise, ultrason dalgas›na karfl› uygulanan direnç<br />

olarak tan›mlanan akustik empedans’d›r. Sesin dokudaki<br />

h›z›yla (1540 ms/sn olarak kabul edilir) ve doku yo¤unlu-<br />

¤uyla do¤ru orant›l›d›r.<br />

Araç Ç›kt›lar›<br />

Araç ç›kt›lar› üzerine birçok yay›n bulunsa da, 20-22 bunlar<br />

genel olarak, üreticiler süratle geliflen beklentileri karfl›lamak<br />

amac›yla yeni ticari makineleri pazara sunar sunmaz<br />

(veya var ola üzerinde de¤ifliklikler yapar yapmaz) çok h›zl›<br />

bir flekilde güncelli¤ini kaybeder. Klinik aç›dan bak›l›rsa,<br />

kullan›mdaki araçlar›n güncel ç›kt›lar›n› do¤rulamaktan<br />

daha kolay bir yol yoktur. Farkl› araçlara ek olarak, kullan›lan<br />

her transduser de ayr› bir output gerektirir; bunlara, uygulanan<br />

de¤iflik modaliteler de eklenince tablo hayli kar›fl›k<br />

bir hal al›r.23 Kullan›lan modaliteler karfl›laflt›r›ld›¤›nda,<br />

I de¤eri B-moddan (ortalama 34 mW/cm SPTA 2 ), M-moda,<br />

renkli Doppler’e ve spektral Doppler’e (ortalama 1180<br />

mW/cm2 ) do¤ru giderek art›fl gösterir. Doppler modda zamansal<br />

ortalama fliddetin ortalama de¤erleri 1 W/cm2 ’dir<br />

ancak 10 W/cm2 ’ye kadar ulaflabilir. 23 Bu yüzden, Doppler<br />

mod uygulamas›nda özellikle de ilk trimesterde büyük dikkat<br />

gösterilmelidir. Renkli Doppler, B-moddan daha yüksek<br />

fliddete sahipse de, spektral Doppler’den çok daha düflük<br />

fliddete sahiptir. Bunun nedeni temelde ilgilenilen alan›n taramas›<br />

boyunca at›mlar›n operasyon sekans modudur. Ölçümlerin<br />

ço¤u laboratuar flartlar›nda yap›lm›flt›r, bunlara<br />

üreticilerin yay›nlad›¤› el kitaplar›ndan ulafl›labilir. Ancak<br />

gerçek hayatta flartlar farkl›d›r. 24 Dahas›, cihaz›n kontrolü<br />

de output’u etkileyebilir. Ak›lda tutulmas› gereken en<br />

önemli nokta, s›cakl›k art›fl›n›n derecesinin ultrasonun bir<br />

vurusunun uzunlu¤u ve PRF taraf›ndan belirlenen ses dalgas›n›n<br />

büyüklü¤ü ile do¤ru orant›l› oldu¤udur. Dolay›s›yla,<br />

bu özelliklerden herhangi birinde oluflabilecek bir de¤ifliklik<br />

(yükselme), s›cakl›k art›fl› aç›s›ndan artm›fl risk tafl›r<br />

ve çeflitli biyoetkiler yönünden potansiyel mekanizmay›<br />

oluflturur (bak. Termal etkiler). Kullan›c›n›n kontrolü alt›nda<br />

bulunan 3 önemli parametre flunlard›r: tarama (iflletme)<br />

modu, tranduser seçimini de içerir, sistem ayarlar› ve<br />

output kontrolü yerleflme zaman›.<br />

1. Taramal› mod: B- mod en düflük riske sahipken,<br />

Spektral doppler en yüksek riski tafl›r (M-mod ve<br />

renkli Doppler ikisinin ortas›nda risk düzeyine sahiptir).<br />

Vurulu Doppler tekniklerinde, yüksek vuru tekrar<br />

frekans› kullan›l›r, dolay›s›yla daha yüksek zamansal<br />

ortalama fliddet ve güç gerektirir, yani daha yüksek<br />

›s›t›c› potansiyele sahiptir. ‹lave risk oluflturan bir durum<br />

daha vard›r, spektral Doppler’de ultrason dalgas›,<br />

ilgilenilen damar üzerinde görece sabit pozisyonda<br />

tutulmas› gerekti¤i için, zamansal ortalama fliddette


Bölüm 2<br />

Bölüm 2 Transvaginal Sonografi ‹le Normal Pelvik Anatomi De¤erlendirilmesi<br />

TRANSVAG‹NAL SONOGRAF‹ ‹LE NORMAL<br />

PELV‹K ANATOM‹ DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹<br />

Tan›mlar<br />

1. Koronal: “elevasyonel” planda elde edilen kesitler.<br />

2. E¤ri (konveks) transduser: e¤ri flekilde düzenlenmifl<br />

transduser elemanlar.<br />

3. Linear dizi: do¤rusal olarak düzenlenmifl transuserler.<br />

4. Faz ayarl› transduserler: transduser elemanlar›n selektif<br />

aktivasyonu ile seçilen ›fl›n demeti.<br />

5. Sagital: vücudun uzun ekseninde al›nan kesitler.<br />

6. Sektör transduser: görüntünün turta dilimi fleklinde<br />

al›nmas›n› sa¤lar.<br />

7. Tranvers: vücudun k›sa ekseninde al›nan kesitler.<br />

G‹R‹fi<br />

Transvaginal sonografi (TVS), konvansiyonel transabdominal<br />

sonografiye (TAS) göre uterus ve overlerin rezolusyonunu<br />

daha iyi ortaya koyar. Her ne kadar TVS’ de transduser/prob<br />

pelvik organlara daha yak›n olsa ve daha detayl› inceleme<br />

sa¤lasa da, sonografiyi yapan kifli için konvansiyonel<br />

TAS ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda TVS’ de görüntü elde etmeye al›flmak,<br />

görüntü alan›n›n k›s›tl› olmas›ndan ve al›fl›lmad›k tarama<br />

planlar›ndan ötürü daha zordur. Uterus ve overlerin sistemik<br />

de¤erlendirilmesi TVS ile yap›ld›¤› takdirde muayene<br />

kolaylafl›r. Ek 2-1 Amerikan Ultrason Enstitüsünün (AIUM)<br />

tüm pelvik sonografinin kurallar›n› listeler.<br />

Bu bölümde uterus, over ve di¤er adneksiyel ve pelvik yap›lar›n<br />

sonografik görüntüleri anlat›lacak, ayr›ca TVS ile bu<br />

yap›lar›n en iyi nas›l de¤erlendirildikleri ayr›nt›l› olarak vurgulanacakt›r.<br />

TARAMA VE KULLANMA TEKN‹⁄‹<br />

(fiekil 2-1’den fiekil 2-3’e kadar)<br />

TVS’de tarama için kullan›lan 3 manevra vard›r:<br />

1. Sagital görüntüleme için üst vaginada prob bir taraftan<br />

di¤er tarafa do¤ru hareket ettirilir.<br />

2. De¤iflik derecelerde yar› aksiyal, yar› koronal planlarda<br />

görüntüleme için prob transvers yerlefltirilebilir.<br />

Arthur C. Fleischer<br />

Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Selen Gürsoy<br />

21<br />

3. Fundustan servikse kadar en uygun görüntüleme için<br />

de¤iflik derecelerdeki derinli¤e prob yerlefltirilebilir. Serviksin<br />

görüntülenmesi için prob a¤›r a¤›r alt vaginaya<br />

do¤ru çekilebilir.<br />

Konvansiyonel TAS’›n aksine TVS için mesane dolumu<br />

gerekli de¤ildir. Esasen, mesanenin afl›r› dolumu TVS’de görülmesi<br />

istenen alana mani olabilir. Uterusu afl›r› antefleksiyonda<br />

olan hastalarda mesanenin minimal distansiyonu ile<br />

uterus düz bir plana getirilebilir.<br />

Konvansiyonel sonografik ekipmanda yeterli penetrasyon<br />

ve ilgi alan›n› iyi de¤erlendirme için mümkün oldu¤unca en<br />

yüksek frekansl› transduser kullan›lmal›d›r. Bundan dolay›,<br />

yüksek santral frekansa sahip transduserler tercih edilmektedir<br />

(genifl bant 5.5–7.8 MHz). Daha yüksek frekansl›<br />

(>8MHz) transucerler görüntü alan›n› probun sadece 6 cm<br />

ötesinde s›n›rlar.<br />

TVS’de kullan›lan bafll›ca transduser/ problar tek eleman<br />

içeren dalgal› transduser içerenler, multipl küçük transduser<br />

elemanlar›n e¤ri çizgi halinde dizildi¤i ve multipl küçük<br />

transduserlerin elektonik aflamal› dizi tarafndan yön verildi¤i<br />

problard›r. Tüm bu problar, anatomiyi genellikle 100–120<br />

derece içine alacak flekilde incelemeyi sa¤lar. Deneyimlerimize<br />

göre en iyi rezolusyon multipl (200’ye kadar) birbirinden<br />

ayr›, verici elemanlar›n e¤ri linear dizide topland›¤› prob ile<br />

sa¤lan›r. Mekanik sektör dönüfltürücülerde, histereze ba¤l›<br />

(durdurmada ve bafllatmada gecikme efekti) görüntü alan›n›n<br />

kenarlar›nda imajda küçük bozulmalar oluflabilir. Yans›yan<br />

artefaktlar kondom, prob ve vagina yüzeyleri aras›ndaki<br />

uyumsuzluktan kaynaklan›r. Her ne kadar faz ayarl› transduserlerde<br />

uzak alanda imaj kalitesi bozuk olsa da, yak›n alanda<br />

anlaml› derecede bozulma olmaz. Bu nedenle, faz ayarl›<br />

transduserler transvaginal muayenelerde sektör ve e¤ri lineer<br />

dizi dönüfltürücülere benzer rezolusyona sahiptirler.<br />

Transvaginal problar›n dezenfeksiyonunda AIUM k›lavuzu<br />

uygulanmal›d›r. Bu k›lavuz Apendiks 2-2’ de anlat›lm›flt›r.<br />

‹nfeksiyonu kontrol etmek amac›yla, prob bir defa kullan›l›p<br />

at›labilecek koruyucu k›l›f ile örtülmelidir. Prob, kon-


22 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

A<br />

B<br />

C<br />

Uzun aksen Kısa aksen<br />

fiekil 2-1 A-C. Tarama planlar› (A) ve örnek transabdominal sonogramlar<br />

(B ve C). Sagital ve transvers planlarda uterus ve sa¤ overi gösteren uzun<br />

(B) ve k›sa (C) aksta al›nan transabdominal sonogramlar (TAS) (imleçler<br />

aras›). Kural olarak, transvers planda imaj›n sol taraf› hastan›n sefalik veya<br />

superiorunu gösterirken hastan›n sa¤ taraf› ise imaj›n sol taraf›nda tan›mlan›r.<br />

A<br />

B<br />

Uzun aksen Kısa aksen<br />

C<br />

fiekil 2-2 A-C. Transabdominal (TAS) ve transvaginal sonografide (TVS)<br />

majör tarama planlar›. A: Do¤um yapm›fl eriflkin kad›nda mesane dolu iken<br />

uzun ve k›sa aksta al›nan transabdominal sonografi (TAS). B: Transvaginal<br />

sonografide (TVS) uzun aksta antefleksiyondaki uterus. Probu tutmayan di-<br />

¤er el optimal görüntü için uterus ve overleri yönlendirecek flekilde hafifçe<br />

bast›rabilir. C: Retrofleksiyondaki uterus, TVS. Prob vagina arka forniksinde;<br />

uterin korpus ve fundus ile ayn› do¤rultuda.


A<br />

Bölüm 2 Transvaginal Sonografi ‹le Normal Pelvik Anatomi De¤erlendirilmesi<br />

C D<br />

fiekil 2-3 A-D. Uterusu incelemek için kullan›lan tipik TVS tarama planlar›. A: Birinci olarak, uzun aksta uterus görüntüsü. B: Yar› sagital planda prob önce<br />

sa¤ korna sonra sola korna do¤ru aç›land›r›l›r. Uzun aksta sonohisterografi kateteri görülmekte. C: ‹kinci olarak, prob uterusu k›sa aksta görüntülemek için<br />

döndürülür; fundustan servikse do¤ru taran›r. D: Yar› koronal planda proba yön verilerek ilave görüntüler al›nabilir. Bu planda, transvers endometriyal kal›nl›k<br />

ölçülür.<br />

dom gibi bir k›l›f ile örtüldükten sonra paket lasti¤i ile ba¤lan›r,<br />

probun tepesine ve çevresine kayganlaflt›r›c› jel sürülüp<br />

vaginaya yerlefltirilir, servikal dudaklar ve forniks etraf›nda<br />

en iyi, en ayr›nt›l› görüntü elde edilinceye kadar dolaflt›r›l›r.<br />

Prob longitudinal veya sagital düzlemde yerlefltirildi¤inde<br />

uterusun uzun ekseni genellikle orta hatta hafif aç›land›r›ld›-<br />

¤›nda de¤erlendirilir. Uterus di¤er adneksiyel yap›lar›n de-<br />

¤erlendirilmesinde nirengi noktas›d›r. Uterus bulundu¤unda<br />

prob sagital planda orta hattan sa¤a veya sola aç›land›r›larak<br />

overler bulunabilir. ‹nternal iliak arter ve ven, pelvik yan duvar<br />

boyunca uzanan tübüler yap›lar olarak izlenir. Bu damarlar<br />

içinde düflük seviyedeki kan ak›m›na iliflkin ekolar görülebilir.<br />

Overler tipik olarak bu damarlar›n medialinde yer almaktad›r.<br />

Sagital planda uygun görüntülerin elde edilmesin-<br />

B<br />

23<br />

den sonra prob saate ters yönde 90 derece döndürülürse bu<br />

yap›lar aksiyal veya yar›-koronal planlarda incelenir.<br />

Özellikle obez hastalarda, bir el tarama için kullan›l›rken<br />

di¤er elin nazikçe abdominal palpasyonla yap›lar› hareket ettirmesi,<br />

overlerin bu hareket sayesinde mümkün oldu¤unca<br />

proba yaklaflt›r›lmas›, oldukça yard›mc›d›r.<br />

UTERUS (fiekil 2-4’den fiekil 2-5’e kadar)<br />

Uterus de¤erlendirmesi uzun eksende inceleme ile bafllar. Tipik<br />

olarak ekojenik olan endometriyal yüz, uzun eksende de-<br />

¤erlendirme için nirengi noktas›d›r. Endometriyumun sonografik<br />

görüntüsü, daha sonraki bölümlerde de anlat›laca¤›


Bölüm 3<br />

Tan›mlar<br />

Bölüm 3 Erken Rahimiçi Gebelikte Transvajinal Sonografi<br />

ERKEN RAH‹M‹Ç‹ GEBEL‹KTE<br />

TRANSVAJ‹NAL SONOGRAF‹<br />

1. Embryo: pekçok organ›n olufltu¤u erken geliflim (8 hafta).<br />

3. Subkoryonik hemoraji: koriyon alt›nda kanama.<br />

GENEL BAKIfi<br />

Arthur C. Fleischer<br />

Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Samet Topuz<br />

Erken gebeli¤in anlafl›lmas› ve de¤erlendirilmesi için transvajinal<br />

sonografi (TVS) standart bir uygulama haline gelmifltir.<br />

Embryo, fetüs ve koriyondesiduas›n›n ayr›nt›l› fleklini<br />

ortaya koyarken, yaflayan embryo ve fetüsün, ölü embryo<br />

ve fetüsten kalp hareketleri sayesinde ay›rt edilmesini sa¤lar.<br />

Transabdominal sonografi (TAS) ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda tüm<br />

erken gebelik ölçümleri TVS ile bir hafta öncesinden yap›labilir.<br />

1<br />

Bu bölüm rahim içi gebeli¤in ilk üç ay›nda TVS’nin rolünü<br />

irdelemektedir. Bölüm 4 ise ektopik gebel¤in sonografik<br />

de¤erlendirmesi üzerinedir. Bölüm 22 gebeli¤in ilk trimestrinde<br />

anuplidi ve anomalilerin taranmas›n› kapsar. ‹lk<br />

10 haftada Obstetrik Sonografi ile ilgili Amerikan T›bbi Ultrason<br />

Enstitüsü (AIUM)’nün yönergesi Ek 3-1’de yer almaktad›r.<br />

KL‹N‹K END‹KASYONLAR<br />

Gebeli¤in ilk trimestrinde transvajinal sonografi birçok klinik<br />

endikasyon tafl›r. Bunlar›n ço¤u gebeli¤in yerinin tespiti<br />

ve embriyonik ve <strong>fetal</strong> hayat›n belirlenmesi üzerinedir. Di¤er<br />

endikasyonlar ise vajinal kanaman›n belirlenmesini ve gebelik<br />

prognozu hakk›nda bilgilendirmeyi kapsar.<br />

Gebeli¤in ilk birkaç haftas›nda hastalar›n %20-50’si kanama<br />

yaflayabilir. 2 Bu kanaman›n sebebi desidüalize endometriyumun<br />

içine blastokistin girmesiyle koriyodesiduanin<br />

sabitleflmesi olarak nitelendirilmifltir. Bu tür kanamalar rahim<br />

kramplar›yla genellikle s›n›rl›d›r ve iliflkili de¤ildir. Öte<br />

yandan hastalar›n %20-30’u kanama sonras› abortus ihtima-<br />

39<br />

li yaflayacakt›r. 2 Bu durum büyük ihtimalle retrokoriyonik<br />

hemoraj›n uzant›s›d›r (implantasyon bölgesinin daha ço¤unu<br />

kapsama ad›na). Retrokoriyonik hemoraj›n büyüklü¤ü,<br />

klinik sonuçla korele edilebilir. 3<br />

Ektopik gebelik flüphesi olan hastalar›n de¤erlendirilmesinde<br />

tranvajinal sonografi büyük rol oynar. En önemlisi,<br />

TVS rahimiçi gebeli¤i net olarak görüntüleyerek, ektopik<br />

ihtimalini elimine edebilir. Mens sonras› 4-5 hafta içinde<br />

bile rahimiçi gebelik transvajinal görüntüleme ile belirlenebilir.<br />

4,5<br />

‹lk trimestirde TVS’in en önemli endikasyonlar› flunlar›<br />

içerir:<br />

1. Özellikle ektopik gebelik flüphesi oldu¤unda rahimiçi<br />

gebeli¤in teyidi<br />

2. Retrokoriyononik hemoraj, inkomplet abortus, erken<br />

gebelik termini rezorpsiyon ile veya komplet abortus<br />

gibi erken gebelik komplikasyonlar›n›n de¤erlendirilmesi<br />

3. Embriyonik ve <strong>fetal</strong> hayat›n belirlenmesi<br />

4. Erken gebelik ile ilintili rahimiçi araçlar›n›n tam yerlerinin<br />

belirlenmesi<br />

5. Klinik olarak flüphelenildi¤inde çoklu gebeliklerin belirlenmesi<br />

ENSTRÜMASYON VE<br />

TARAMA TEKN‹⁄‹<br />

Gebeli¤in ilk trimestrinde vakalar›n ço¤unda TAS yerine<br />

TVS tercih edilir. Bunun sebebi, hastalar›n bu yöntemi artan<br />

kabulü ve rahimiçi ö¤elerin daha iyi çözünürlükle izlenebilmesidir.<br />

4 Aktif kanama veya dilate olmufl d›fl servikal<br />

os durumlar›nda artan enfeksiyon riskinden dolay› TVS<br />

tercih edilmemelidir. 8-10 haftal›ktan fazla gebeliklerde<br />

transabdominal sonografigebeli¤in yeri ve teyidi için güvenilir<br />

bilgi verir ve TVS ile birlikte veya tek bafl›na kullan›labilir.<br />

TVS tekni¤i sonografi probunun kondom v.b. bir ö¤e<br />

ile kaplanarak üzerine ultrasonik jel sürülmesi ile bafllar.<br />

Bu sayede prob lubrike olur ve sonras›nda orta vajinaya sokulur.<br />

Vajinada prob semikoronal ve sagital yüzeylerde,


40 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

adnekste ise uzun ve k›sa akslarda manipüle edilip rahimin<br />

flekillenmesi sa¤lan›r. ‹drar torbas› öne flekse olmufl rahmi<br />

görüntülemede yard›mc› olabilir, ancak daha büyük idrar<br />

torbalar› rahimi probun görüntü alan›ndan d›flar› ç›kar›r<br />

ve embriyo ve koriyodesiduan›n ayr›nt›l› de¤erlendirilmesini<br />

zorlaflt›r›r.<br />

‹lk trimestirdeki rutin TVS taramas›nda, baz› olgular erken<br />

tan›mlanabilir. Bulunan olgular ‚-human koriyonik gonadotropin<br />

(β-hCG) de¤erlerinin ilgili aral›¤›na korole edilebilir.<br />

6,8 Tan›mlanan olgular aras›nda gestasyon kesesinin yeri<br />

ve koriyodesiduas›n›n normalli¤i, embriyonun ve yolk sacnin<br />

varl›¤› yada yoklu¤u, adneksin ve cul-de-sac›n de¤erlendirilmesi<br />

gerekir. Embriyo bulundu¤unda, bafl-popo mesafeside<br />

ayr›nt›l› ölçülebilir. Embriyo tam flekillenmediyse, gestasyon<br />

kesesi ölçüleride gebelik sürecinin belirlenmesinde fikir verebilir.<br />

Bu ölçüm için içten içe 3 ölçüm al›n›r (uzun, k›sa, anteriyor-posteriyor)<br />

ve ortalamas› bulunur. Embriyo belli de¤ilken,<br />

gestasyon kesesinde yumurtal›k kesesinin sonografik<br />

olarak belirlenmesi gebeli¤in rahimiçi gerçekleflti¤inin teyidi<br />

için önemli bir veridir. 10<br />

Erken gebelikte genelde TVS yeterlidir, ancak rahim d›fl›nda<br />

ve probun görüfl mesafesi d›fl› alanlar›n görüntülenmesi<br />

için transabdominal görüntülemede faydal› olabilir.<br />

Normal ‹lk Trimestir Gebeli¤i<br />

Normal geliflim süreci üçe ayr›l›r: 4-6 hafta, 7-8 hafta ve 9-11<br />

hafta (Tablo 3-1 A-D).<br />

Tablo 3-1A<br />

GESTASYONAL YAfiA KARfiIN<br />

BAfi-POP MESAFES‹ (CM) 11<br />

Gestasyonal 5. 50. 95.<br />

Yafl (Hafta) Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik<br />

6 0.15 0.28 0.47<br />

7 0.47 0.70 1.03<br />

8 0.95 1.32 1.82<br />

9 1.61 2.13 2.83<br />

10 2.43 3.14 4.07<br />

11 3.43 4.34 5.52<br />

12 4.60 5.74 7.20<br />

13 5.94 7.33 9.10<br />

14 7.44 9.11 11.22<br />

Tablo 3-1B<br />

GESTASYONAL YAfiA KARfiIN<br />

B‹PAR‹TEYAL ÇAP (CM)<br />

Gestasyonal 5. 50. 95.<br />

Yafl (Hafta) Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik<br />

7 0.15 0.28 0.47<br />

8 0.62 0.63 0.64<br />

9 0.82 0.86 0.91<br />

10 1.07 1.16 1.28<br />

11 1.40 1.56 1.82<br />

12 1.83 2.11 2.57<br />

13 2.37 2.85 3.64<br />

14 3.08 3.85 5.15<br />

Tablo 3-1C<br />

GESTASYONAL YAfiA KARfiIN<br />

BAfi ÇAPI (CM)<br />

Gestasyonal 5. 50. 95.<br />

Yafl (Hafta) Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik<br />

9 2.05 3.20 4.78<br />

10 3.23 4.57 6.35<br />

11 4.42 5.91 7.92<br />

12 5.59 7.26 9.49<br />

13 6.78 8.61 11.06<br />

14 7.96 9.95 12.63<br />

Tablo 3-1D<br />

GESTASYONAL YAfiA KARfiIN<br />

ABDOM‹NAL ÖLÇÜM (CM)<br />

Gestasyonal 5. 50. 95.<br />

Yafl (Hafta) Yüzdelik Yüzdelik Yüzdelik<br />

9 1.89 2.85 3.16<br />

10 2.32 3.62 6.95<br />

11 2.85 4.62 9.36<br />

12 3.49 5.88 12.61<br />

13 4.28 7.59 16.98<br />

14 5.25 9.55 22.86<br />

Kaynak: Lasser DM, Peisner DB, Vollebergh J, Timor-Tritsch I. Firsttremester<br />

<strong>fetal</strong> biometry using transvaginal sonography. Ultrasound Obstet Gynecol<br />

1993;3:104-8’den izinle


Embriyonik dönemde tüm iç organlar oluflur. Fetal dönemde<br />

oluflan bu yap›lar büyür ve fonksiyonel geliflimlerini<br />

tamamlar. Ayr›m daha çok teoriktir ve embriyolojideki terminolojiyi<br />

temel al›r. Embrjiyolojik metinlerde kullan›lan<br />

gestasyonal yafl tabiri klinik kullan›mdan farkl›d›r. Embrjiyolojik<br />

metinler geliflimi gestasyonal yaflla tan›mlarken (gebe<br />

kal›nan an), klinik kullan›mda kay›t edilebilir oldu¤undan<br />

mens yafl› tercih edilir. Fertilizasyon günü ve son mens günü<br />

aras›nda genelde 2 haftal›k bir süre olsa da, bu dönem ±8 gün<br />

Endoderm<br />

‹ç hücre kütlesi<br />

Blastosel<br />

RENKL‹ OLACAK...<br />

Koryon<br />

Bölüm 3 Erken Rahimiçi Gebelikte Transvajinal Sonografi<br />

oynayabilir. Bu bölümde tan›mlanan olaylar mens tarihleri<br />

ile s›n›fland›r›lm›flt›r.<br />

4-6 Hafta<br />

Dördünce hafta ile alt›nc› mens haftas› aral›¤› genelde geliflimin<br />

orta embriyonik dönemi olarak tan›mlan›r (fiekil 3-1 ve<br />

3-2). Erken embriyonik geliflim dönemindeki embriyonik<br />

anatomi genelde düzgün bir çözünürlükte günümüz görüntüleme<br />

sistemleri ile taranabilir.<br />

Ba¤<br />

dokusu<br />

Amnionik<br />

kavit<br />

Embryonic<br />

disk<br />

Endoderm<br />

fiekil 3-1 Embriyonik ve <strong>fetal</strong> geliflimin diyagramsal betimlemesi. A: Fertilizasyon esnas›nda insan oositi (x420). B: ‹mplantasyon öncesi maymum embriyosu<br />

(insan embriyosuna benzer), morula, blastokiste dönüflürken. Ok: sütun segmentasyon bofllu¤u. PV: perivitelin bölge. ZP: zona pelusida. C: Erken iç hücre<br />

kitlesi ve trofoblastlar› gösteren blastokist çizimi. D: Hücresel ve sinsisyal trofoblast› gösteren 11 günlük insan embriyo kesiti.<br />

Uterus<br />

epiteli<br />

41<br />

Kan<br />

damar›<br />

Uterin<br />

gland<br />

Selüler<br />

trofoblast<br />

mezoderm<br />

Primer<br />

yolk sak<br />

Sinsityal<br />

trofoblast<br />

Girifl<br />

Bölgesinde<br />

p›ht›


Bölüm 4<br />

Tan›mlar<br />

G‹R‹fi<br />

EKTOP‹K GEBEL‹⁄‹N TRANSVAJ‹NAL<br />

SONOGRAF‹S‹<br />

Arthur C. Fleischer ● Michael P. Diamond ● Peter S. Cartwright ● Melinda New<br />

1. Ay›rt edici bölge: ‹ntrauterin gebeli¤in transvajinal<br />

sonografi ile görülmesi gereken β-hCG de¤eri.<br />

2. ‹kiye katlanma zaman›: Normal erken intrauterin<br />

gebelikte β-hCG seviyelerinin ikiye katlanmas› için<br />

beklenen zaman aral›¤›. β-hCG’nin beklenen normal<br />

art›fl›, 48 saat içinde %50’ye eflit veya daha fazlad›r.<br />

3. “Bilinmeyen Konum” Gebeli¤i”: Yerleflimleri (intra-<br />

veya ekstrauterin) sonografik olarak tespit edilemeyen<br />

gebelik.<br />

Uterin ve adneksiyal yap›lar›n transvajinal sonografi ile sonografik<br />

olarak tan›mlanmas›ndaki son geliflmeler ve insan<br />

koryonik gonadotropin (hCG) testlerinde yap›lan iyilefltirmeler<br />

hekimin erken gebeli¤in lokalizasyonunu tan›mlama<br />

yetene¤ini art›rm›flt›r. Ektopik gebelikte sonografik bulgular›n<br />

izlenmesi zor olabilse de, ço¤u vakada sonografik bulgular<br />

tek bir hCG testi veya seri hCG testleri sonuçlar›yla kombine<br />

edildi¤inde bu oluflumun kesin tan›s› mümkündür. En<br />

önemlisi, sonografi ektopik gebelik flüphesi olan hastalar›n<br />

de¤erlendirmesinde hem intrauterin gebeli¤in varl›¤› veya<br />

yoklu¤unu do¤rulamak, hem de adneksiyal ektopik gebeli¤i<br />

tan›mlamak için kullan›fll›d›r. Erken tan› ço¤unlukla daha az<br />

invaziv tedavi seçene¤ine ve cerrahi bir acil olan rüptürün<br />

önlenmesine olanak sa¤lar.<br />

Erken ve kesin tan› ektopik gebeli¤i olan kad›nlar›n sonuçlar›n›<br />

optimize etmede hayati öneme sahiptir. Üstelik, sonografi<br />

ektopik gebeli¤i olan kad›nlardan medikal yolla tedavi<br />

edilebilecekler ile cerrahi giriflim gerektirenlerin ay›rt edilmesinde<br />

hayati bir rol oynar. Ayr›ca, ektopik gebelik içeren<br />

fallop tüpünün parsiyel veya komplet salpenjektomiye karfl›n<br />

lineer salpingostomi ile kurtar›lma ihtimali ektopik gebeli¤in<br />

tespit edilme evresiyle yak›ndan iliflkilidir. Tüp bir kez rüptüre<br />

oldu¤unda, ço¤unlukla kurtar›lamaz. Bu yüzden en çok istenen,<br />

ektopik gebelik tan›s›n›n mümkün olabildi¤i kadar erken<br />

konulmas›d›r.<br />

Bölüm 4 Ektopik Gebeli¤in Transvajinal Sonografisi 71<br />

Çeviri: Dr. ‹smet Gün, Dr. Samet Topuz<br />

E¤er tan› konulmazsa, ektopik gebelik ciddi maternal<br />

mortalite ve morbiditeye neden olabilir. Ektopik gebelik tüm<br />

maternal ölümlerin %4 ile %10’undan sorumludur. 1,2 Alt bat›n<br />

a¤r›s› ve amenore ile baflvuran kad›nlarda ektopik gebelik<br />

tan›s› ço¤unlukla düflünülmesine ra¤men, ilk muayene eden<br />

hekim taraf›ndan olgular›n yaklafl›k %70’inde tan› atlanmaktad›r.<br />

3 Ektopik gebeli¤i oldu¤undan flüphelenilen hastalar›n<br />

h›zl› ve do¤ru konulan tan›s› önemlidir, böylece zaman›nda<br />

müdahale ve uygun yönetimn sa¤lanabilir. E¤er erken tespit<br />

edilebilirse, tubal ruptür öncesi gestasyonel kesenin lineer<br />

salpingostomi ile cerrahi olarak ç›kar›lmas›, böylelikle tüpün<br />

ve gelecekte elde edilebilecek gebelik flanslar›n›n korunmas›<br />

mümkün olabilir. ‹lerlemifl ektopik gebelikler tubal yap›ya,<br />

ço¤unlukla salpenjektomiyle sonuçlanan önemli zararlar verebilir.<br />

E¤er kalan tüp de kötü durumda ise, sonuç olarak fertilite<br />

önemli oranda azalabilir. Hasta bir kez ektopik gebelik<br />

geçirdi¤inde, gelecekteki gebeliklerinde belirgin bir tekraralama<br />

riski (yaklafl›k 4’te 1) vard›r. 3<br />

Erken tan› ektopik gebeli¤in medikal tedavisini alan hastalarda<br />

da oldukça önemlidir. Medikal tedavi baflar› oran›n›n,<br />

düflük hCG seviyelerinde (≥10,000) ve <strong>fetal</strong> kardiyak aktivite<br />

yoklu¤unda en yüksek oldu¤u izlenmektedir ki bu da tahminen<br />

serum hCG seviyelerinin yans›tt›¤› tubal muskuler tabakaya<br />

trofoblastik infiltrasyonun miktar›n› ve konseptusun intrensek<br />

viabilitesini iflaret eder. Ektopik gebeliklerin önemli<br />

bir k›sm›n›n karyotip olarak anormal oldu¤u ve spontan olarak<br />

regrese olabilece¤i ak›ldan ç›kar›lmamal›d›r. 1 Transvajinal<br />

renkli doppler sonografi (CDS), koryodesiduan›n tüpün içindeki<br />

rölatif vaskülaritesine ve embriyonik kardiyak aktivitenin<br />

varl›¤›na veya yoklu¤una dayanarak, hangi tedavi fleklinin en<br />

uygun oldu¤unun seçiminde (medikal, lokal, metotreksat veya<br />

KCl enjeksiyonu) önemli bir rol oynayacakt›r.<br />

Transvajinal sonografinin (TVS) kullan›m›, ektopik gebelikten<br />

flüphelenilen hastalarda sonografik de¤erlendirilmeyi<br />

büyük ölçüde gelifltirmifltir. Özellikle intrauterin bir gebeli-<br />

¤in varl›¤› veya yoklu¤u TVS ile transabdominal sonografiden<br />

(TAS) yaklafl›k olarak 1 hafta daha önceden saptanabilir.<br />

Buna ek olarak, ektopik gebelikler taraf›ndan oluflturulan adneksiyal<br />

kitleler TVS ile daha s›k tespit edilebilirler.<br />

Ek olarak transvajinal renkli doppler sonografinin (TV-<br />

CDS) kullan›m›n›n, TVS’de izlenemeyen ektopik gebeliklerin


72 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

tespitini daha da gelifltirece¤i görülmektedir. 4,5 Canl› trofoblastik<br />

dokular tüpün içinde, TV-CDS ile tan›nabilen, tipik bir<br />

vaskuler halka yap›s› olufltururlar. Bu halka overden ayr›ym›fl<br />

gibi izlenebilir, ancak fonksiyonel bir korpus luteuma benzer<br />

flekilde de görülebilir. CDS’nin obstetrik uygulamalar› daha<br />

sonra 12. bölümde tart›fl›lacakt›r.<br />

Transvajinal CDS, koryodesiduan›n tüpün içindeki rölatif<br />

vaskülaritesine ve embriyonik kardiyak aktivitenin varl›¤›na<br />

veya yoklu¤una dayanarak, hangi tedavi fleklinin en uygun<br />

oldu¤unun seçiminde (medikal, lokal, metotreksat veya KCl<br />

enjeksiyonu) önemli bir rol oynayabilir. Asl›nda TV-CDS, etkili<br />

bir tedavi ile kan ak›m› de¤iflece¤inden, gelecekte medikal<br />

tedavinin efektifli¤ini takip etmekte rol alabilir. 6<br />

Bu modalite ve laboratuar testleri ile, ektopik gebelik olas›l›¤›n›<br />

d›fllama veya varl›¤›n› ortaya koymada çok yüksek bir<br />

do¤ruluk derecesi (>%90) mümkündür. 7<br />

‹NS‹DANS<br />

Farkl› epidemiyolojik çal›flmalar, k›smen tedavi edilmifl salpenjitin<br />

artm›fl prevalans›n›n oldu¤u kadar gebeli¤in erken<br />

tan›s› ve hCG seviyelerinin takibinin bir yans›mas› olarak, ektopik<br />

gebelik insidans›n›n artt›¤›n› göstermektedir. 8,9 Örne-<br />

¤in ektopik gebeli¤in yafla göre düzeltilmifl insidans› kuzey<br />

Kaliforniya’da yaflayan 100,000 kad›n için 1972’den 1978’e<br />

kadar 55.5’ten 84.2’ye yükseldi. 8 Ulus çap›nda ektopik gebeliklerin<br />

say›s› 1970’te 17,800’den 1978’de 42,000’e yükseldi. 9<br />

Buna ra¤men ölüm oran› bu periyotta, hasta ve sa¤l›k çal›flanlar›n›n<br />

ektopik gebelik flüphelerindeki art›fl ve bu durumun<br />

erken evrelerde tan›s›n›n konulma kabiliyetindeki geliflmenin<br />

yans›mas› olarak %75 azald›. Ektopik gebeliklerin insidans›,<br />

salpenjit, geçirilmifl tubal cerrahi, geçirilmifl ektopik<br />

gebelik veya mevcut progesteron bask›n kontrasepsiyon kullan›m›<br />

hikayesi olan hastalarda en yüksektir. 10,12<br />

PATOGENEZ<br />

Ektopik gebelik terimi, konseptusun endometrial kavitenin<br />

d›fl›nda bir implantasyonunu ifade eder. Ektopik gebeliklerin<br />

yüzde doksanbefli tubaldir, ve bunlar›n ço¤unlu¤u da tüpün<br />

ampuller veya istmik bölümünde oluflur. Geri kalan %5’lik<br />

non-tubal ektopik gebelikler ise abdomen, over, serviks ve<br />

retroperitoneal bofllukta oluflur.<br />

Ampuller tubal gebelikte konseptus, tüpün duvar›nda<br />

trofoblastik dokuyla çevrili s›v› dolu bir gestasyonel kese<br />

oluflturmak için fallop tüpü epitelinin alt›na implante olur.<br />

Fallop tüpü sadece iki ince kas tabakas› içerdi¤inden, trofoblastik<br />

hücreler tubal duvara derin invazyon yaparak gerilmesine<br />

ve sonuçta da rüptüre olmas›na neden olabilmektedir.<br />

Tubal rüptüre ektopik gebelikte gestasyonel kese, komflu damarlar›n<br />

erozyonuna ba¤l› olarak ço¤unlukla s›v› ve kanla<br />

çevrelenmifltir. Vakalar›n büyük ço¤unlu¤unda, desiduan›n<br />

tubal duvardan ayr›lmas› embriyonun ölümüne neden olur.<br />

Ender vakalarda embriyonun abdomende reimplantasyonu<br />

ve kan deste¤ini omentum ve mezenterden yeniden sa¤lanmas›yla<br />

sa¤ kalabilece¤i öne sürülmüfltür.<br />

Hafif uterin büyüme ve endometrial desidualizasyon ço-<br />

¤unlukla ektopik gebelikte mevcuttur ve bazen klinik olarak<br />

saptanabilir. Heterotopik gebelik yoklu¤unda ektopik gebeli-<br />

¤i olan bir hastaya dilatasyon ve küretaj (D&C) uyguland›-<br />

¤›nda koryonik villus olmaks›z›n sadece desidual materyal izlenecektir.<br />

Çal›flmalar gösteriyor ki, bütün ektopik gebeliklerin üçtebiri,<br />

desidual destek yetersizli¤i ve <strong>fetal</strong> kay›ba neden olan bir<br />

faktör olarak, anormal karyotipe sahiptir. 1,12 Ektopik olarak<br />

implante olan embriyo alt›nc› gebelik haftas›ndan önce öldü-<br />

¤ü için, desidualizasyon kesintiye u¤ram›fl veya hatal› olabilir.<br />

13<br />

Rekürren ektopik gebeli¤in bir di¤er olas› etyolojisi ise<br />

spermin veya fertilize yumurtan›n kontralateral tüpe transperitoneal<br />

göçüdür. Muhtemelen bu da tubal duvara gecikmifl<br />

ve kusurlu bir implantasyonla sonuçlanacakt›r. Ektopik<br />

gebeli¤in geliflimine katk›s› olan bu faktörler daha iyi anlafl›ld›kça,<br />

ektopik gebeli¤i önleyebilecek tedbirler tespit edilebilir.<br />

14<br />

KL‹N‹K BAKIfi<br />

Ektopik gebeli¤in geliflimi için önerilen aç›klamalar flunlar›<br />

içerir; gecikmifl fertilizasyon veya fallop tüpü malfonksiyonuna<br />

ba¤l› olarak fertilize zigotun gecikmifl geçifli; zigotun tüpten<br />

gecikmifl pasaj› ile birlikte kontralateral overden ovulasyon;<br />

zigot pasaj›n›n, pelvik inflamatuar hastal›¤a ba¤l› intratubal<br />

adezyonlara sekonder obstruksiyonu; endometriozis,<br />

cerrahi ve di¤er pelvi-abdominal enfeksiyonlar ve uterin kornuya<br />

komflu tüpün anormal aç›lanmas›. 1<br />

Pelvik inflamatuar hastal›k için antibiyotiklerin kullan›m›<br />

öncesinde, tubal inflamasyon, çok daha yüksek oranda<br />

komplet tubal t›kan›kl›k ve takip eden sterilite insidans›na<br />

neden oluyordu. Daha önce gebe kalan hastalar aras›nda, ektopik<br />

gebelik insidans›ndaki son dönemdeki 2-3 katl›k art›fl,<br />

paradoksik olararak tubal enfeksiyon tedavisi için antibiyotik<br />

kullan›m›na ba¤lanm›flt›r. 15 Antibiyotikler tubal oklüzyon ve<br />

k›s›rl›k insidans›n› azaltmakta, ancak ço¤u kad›nda aç›k ancak<br />

malfonksiyone tüplere neden olmaktad›r. Bunun sonu<br />

ise, geçirilmifl tubal enfeksiyona sahip olan hastalarda artm›fl<br />

ektopik gebelik insidans›d›r. Pelvik inflamatuar hastal›k öyküsüne<br />

sahip hastalara ek olarak, tubal cerrahi geçirmifl, infertilite<br />

öyküsü olan veya rahim içi araç (IUD) kullanm›fl hastalar,<br />

artm›fl ektopik gebelik geçirme flans›na sahiptirler. 10 Ektopik<br />

gebelik iki ucu keskin k›l›ç gibidir, çünkü hem non-viable<br />

gebelikle sonuçlan›r, hem de hastay› infertil yapabilme<br />

kabiliyeti vard›r. 11 Hasta bir kez ektopik gebelik geçirmifl ise,<br />

gelecekteki gebeli¤inde rekürrens flans› 4’te 1 veya 15% veya<br />

daha fazlad›r. 3<br />

Birleflik Devletler’de ektopik gebelik insidans› 100’de 1 ile<br />

400’de 1 aras›ndad›r, ancak baz› populasyonlarda bu oran 32<br />

canl› do¤umda 1 kadar yüksek olabilmektedir. 1,3 Klinik olarak<br />

alt abdominal a¤r› ile baflvuran her hastada ay›r›c› tan›da


ektopik gebelik düflünülmelidir, çünkü bazen d›fl gebelik rüptürü<br />

ile iliflkili ciddi bir komplikasyon olan yo¤un intraperitoneal<br />

bir kanama olabilir. 16 1990’l› y›llardaki ektopik gebelik<br />

ve 1930’lu y›llardaki pulmoner tüberküloz aras›nda bir k›yaslama<br />

yap›labilir; yani tan›mlamadaki klinik semptomlar tip<br />

ve fliddet aç›s›ndan çok büyük farkl›l›k gösterir. 1 Nitekim, klinisyenler<br />

art›k “ektopik gebelik de¤erlendirmesini” alt kar›n<br />

a¤r›s› ile baflvuran do¤urganl›k yafl›ndaki herhangi bir kad›n<br />

için veya intrauterin bir gebelik teyit edilene kadar düflünmektedirler.<br />

D›fl gebeli¤in en s›k görülen baflvuru semptomlar› hafifintermitan<br />

veya devaml›-fliddetli olabilen pelvik a¤r› ve anormal<br />

vajinal kanamad›r. 17 D›fl gebeliklerdeki klinik semptomlar<br />

ve rutin laborotuvar bulgular› tek bafl›na tan› için yeterli<br />

olmamaktad›r. Anormal vaginal kanama hemen hemen bu<br />

tarz gebelikteki kad›nlar›n dörtte üçünde görülebilir ve düflük<br />

tehdidi veya spontan düflük gibi birinci trimesterin kanamalar›yla<br />

kar›flt›r›labilir. Ancak, d›fl gebelik ile uyuflmayan<br />

kanama veya menstrual geçmifli bulunmamaktad›r. ‹statistiksel<br />

olarak, vaginal kanamalar ektopik gebelik yerine daha çok<br />

birinci trimester bulgular›yla ba¤lant›l›d›r (örne¤in; spontan<br />

tehdit edici düflük, servikal polip veya enfeksiyon). 18 Difüz<br />

abdominal a¤r› görülmesinin yan› s›ra, serbest intraperitoneal<br />

kanamadan ötürü peritoneal irritasyon kaynakl› rebaund<br />

hassasiyet de mevcut olabilir.<br />

Adneksiyal bir kitlenin varl›¤› ektopik gebeli¤in tan›s› için<br />

spesifik de¤ildir, gebe hastada olan korpus luteum kisti gibi<br />

adneksiyel kitleler s›kl›kla gebeli¤in bafl›nda görülebilmektedir.<br />

Palpabl adneksiyal kitle, tüm vakalar›n üçte birinden daha<br />

az›nda görülmüfltür ve gebeli¤in rüptüre olup olmad›¤›n›<br />

göstermez. 19 Her ne kadar yayg›n olmasa da, palpabl adneksiyal<br />

kitlenin varl›¤› (uterin fundusdan ve her iki overden ayr›<br />

olmas›), d›fl gebeli¤i yüksek oranda düflündürür.<br />

Acil durumlarda kuldosentez (arka cul-de-sac’dan s›v›n›n<br />

transvajinal aspirasyonu); rüptüre d›fl gebelik flüphesi olan<br />

hastalar›n de¤erlendirilmesinde bir alternatif olmaktad›r. P›ht›laflmam›fl<br />

kan›n aspirasyonu, hemoperitoneumun mevcut<br />

oldu¤unu gösterir. Ancak bu bulgular tek bafl›na d›fl gebeli¤in<br />

tan›s›nda yeterli de¤ildir ve hemorajik korpus luteum, komplet<br />

ya da inkomplet abortus, ovulasyon ya da kuldosentez neticesinde<br />

oluflmufl olabilir. Deneyimlerimize göre bu prosedürlerin<br />

uyguland›¤› ektopik gebeli¤e sahip hastalar›n<br />

%70’inde pozitif tap mevcut olmas› hastaneye baflvurmalar›ndaki<br />

en temel sebeptir. 20 Yinede bu hastalar›n %56’s›nda tüpler<br />

rüptüre olmufltur; intak tubal gebelik tüpün fimbrial<br />

ucundan kanama yoluyla birkaç litre hemoperitoneum üretebilir.<br />

Negatif bir kuldosentez genellikle tubal rüptürü d›fllar.<br />

Yak›n zamanda yay›mlanan bir çal›flmaya göre; hemoperitoneumun<br />

sonografik bulgular› d›fl gebeli¤i kuldosenteze<br />

göre daha iyi tespit edebilmektedir. Otörler d›fl gebeli¤in de-<br />

¤erlendirilmesi esnas›nda TVS uygulanamad›¤› ola¤and›fl›<br />

durumlar haricinde kuldosentezin aktif rolü olmamas› gerekti¤i<br />

sonucuna varm›fllard›r. 21<br />

D›fl gebeli¤in klinik seyri, implante oldu¤u bölgeye ba¤l›d›r.<br />

22 Tüpün ampullas› ektopik implantasyonun en yayg›n<br />

Bölüm 4 Ektopik Gebeli¤in Transvajinal Sonografisi<br />

oldu¤u bölgedir. Di¤er bölgelerde ise d›fl gebelik tüpün duvar›n›<br />

rüptüre edinceye kadar yay›labilmektedir. Tüpün fimbria<br />

ucundan peritoneal kaviteye do¤ru kese içeri¤i çekilmifl halde<br />

tam veya k›smi tubal abort görülebilir. E¤er tüpün fimbrial<br />

ucu t›kanm›flsa, hematosalpenks ile sonuçlan›r. Tüpün dar<br />

istmik bölümünde oluflan d›fl gebelikler genellikle tüpün çap›n›n<br />

küçük olmas›ndan ötürü d›fla do¤ru fliflme yapt›¤›ndan<br />

gebeli¤in erken safhas›nda rüptüre olur.<br />

Tüpün interstisyel bölümünde d›fl gebelik oluflmas› yayg›n<br />

de¤ildir (ektopik gebeliklerin 3%-4%’ü), fakat en ciddi<br />

potansiyel komplikasyonlara sahiptir. Majör uterin damarlara<br />

yak›n olan uterusun kasl› bölgesindeki lokalizasyondan<br />

ötürü gebelik 3-4 ayl›k gestasyona kadar devam edebilmektedir.<br />

Bunun sonucu uterin arter ve venlerde çok ciddi kanamayla<br />

sonuçlanabilir.<br />

Cul-de-sac’taki hematom formasyonu ile sonuçlanan<br />

kronik d›fl gebelikler oluflabilir. 23 Bu tip hastalarda genellikle<br />

tekrarlay›c› ve intermitant düflük atefl ile birlikte palpabl solid<br />

bir kitle mevcuttur. Fizik muayenede genellikle orta hatta belirmifl<br />

sert pelvik bir kitle mevcuttur ve uterustan ay›rt etmek<br />

zordur. Cul-de-sac’taki kan›n p›ht›laflm›fl olmas›ndan ötürü<br />

kuldosentez negatif olabilir. Çok nadir vakalarda konsepsiyona<br />

ba¤l› embriyo ve bileflenleri hücre içi s›v› kayb› ile litopedyon<br />

gebeli¤e yol açar.<br />

‹mplantasyonun nadiren gerçekleflti¤i di¤er bölgeler; intraabdominal,<br />

ovaryan, servikal ve ekstraperitonealdir. Gerçek<br />

ve ileri düzeydeki abdominal d›fl gebelikleri normal intrauterin<br />

gebeliklerden ay›rt etmek zor olabildi¤inden uterusun<br />

amniyotik keseden ve içeri¤inden ayr› olarak ele al›nmas› gerekmektedir.<br />

24 Abdominal gebeliklerin baz›lar›; abort olan fetusun<br />

tüpün fimbrial ucundan geçerek mezenter veya omentuma<br />

tekrar implante olmas›yla oluflur. 24 Bu gebelikler semptomsuz<br />

olarak terme kadar devam edebilir ve do¤umun bafllang›c›nda<br />

zorluklar, büyüme sorunlar›, a¤r› veya do¤umun<br />

sonlanmas› görülebilir. Ekstraperitoneal d›fl gebelikler çok<br />

nadirdir ve muhtemelen broad ligament yapraklar› aras›nda<br />

kesenin patlamas›yla oluflan tubal rüptür sonucu geliflir.<br />

Rüptür, tüpün fimbrial ucu (peritoneum ile kaplanmam›fl)<br />

ile z›t tarafl› gevflek 2 kez katlanm›fl broad ligament bölgesi<br />

aras›nda olur. 24 Tubal içerikler, yumuflak dokuya ve mezosalpinkse<br />

boflalarak daha sonra o bölgede kalmaya devam ederler.<br />

HCG ÖLÇÜMÜ<br />

Erken d›fl gebelik flüphesi olan hastalar›n büyük ço¤unlu¤unu<br />

do¤ru bir flekilde de¤erlendirebilmek için, sonografik bulgular›n<br />

kantitatif serum gebelik testi sonucu ile korele edilmesi<br />

kesinlikle zorunludur. Buna ilave olarak sonografiyi yapan<br />

kiflinin kullan›lan ölçüm metodunu ve duyarl›l›¤›n› bilmesi<br />

önemlidir.<br />

‹drar insan koryonik gonadotropini (hCG) tespit eden<br />

enzimle ba¤dafl›k immuno ölçümler niceliksel de¤ildir ancak<br />

çok duyarl›d›r ve klinik ortam›nda rahatl›kla yap›labilir. Bu<br />

testler gebeli¤in varl›¤›n› veya yoklu¤unu tan›mlarken fayda-<br />

73


Bölüm 5<br />

Tan›mlar<br />

G‹R‹fi<br />

FETAL B‹YOMETR‹<br />

1. Biyometri: fetusun bedensel yap›lar›n› ölçerek gebelik<br />

yafl›n› hesaplayabilmeyi hedefler.<br />

2. Bipariyetal çap (BPD): transtalamik planda fetusun<br />

kafatas›n›n yak›n olan taraftaki en ç›k›nt›l› k›sm›n d›fl<br />

kenar›ndan, uzak olan taraf›n en ç›k›nt›l› k›sm›n›n iç<br />

kenar›na uzanan enlemesine çapt›r.<br />

3. Kar›n çevresi (AC): umbilikal ven ile hepatik venin<br />

birleflti¤i seviyeden geçen, gerçek bir enlemesine kesitte<br />

kar›n çevresinin d›fl çeperinin ölçümüdür.<br />

4. Dolikosefali: daha düzleflmifl görünümlü anormal<br />

kafatas› flekli.<br />

5. Brakisefali: daha yuvarlaklaflm›fl görünümlü anormal<br />

kafatas› flekli.<br />

6. Bafl katsay›s› (sefalik indeks): BPD’nin, oksipitofrontal<br />

çapa (OFD) oran›d›r. Bu sayede bafl›n normal,<br />

brakisefalik ya da dolikosefalik olup olmad›¤›n›n ayr›m›<br />

yap›l›r.<br />

Gebeliklerin takibinde, do¤ru hesaplanm›fl gebelik yafl›ndan<br />

daha de¤erli bir bilgi yoktur. Gebelik yafl›n› bilmek sa¤l›k hizmeti<br />

verenlere do¤ru zamanda serum testlerini önermeyi, diyabet<br />

taramas› yapmay›, anti-D immünoglobulin uygulamay›,<br />

grup B streptokok testini yapmay› ve do¤um zaman›n› belirlemeyi<br />

sa¤lar. Gebelik yafl›n› hesaplarken son adet tarihini<br />

(SAT) kullanmak bir y›¤›n belirsizli¤i de beraberinde getirir.<br />

Bu karmafla özellikle oligoovülasyon, emzirme, hormonal<br />

kontrasepsiyon kullan›m›na ba¤l› düzensiz ovülasyonu olanlarda<br />

daha belirgindir. Ayr›ca kad›n SAT’›n› her zaman do¤ru<br />

hat›rlayamayabilir. Sonuç olarak kesin SAT, ancak baz›<br />

k›staslar›n varl›¤›nda geçerlidir (Tablo 5-1). Kesin SAT’›n<br />

varl›¤›nda bile, ilk üçay ya da ikinci üçay›n erken döneminde<br />

ultrasonografiyle elde edilen bilgiler daha do¤ru bir gebelik<br />

yafl› hesaplanmas›n› sa¤lar. Biyometri ölçümleri ve gebelik<br />

yafl›n› birlikte veren; titizlikle ve dikkatlice haz›rlanm›fl tablolar<br />

oldukça kullan›fll›d›r.<br />

T‹T‹Z YAKLAfiIMIN ÖNEM‹<br />

Literatürde BPD, AC, femur ve orbita gibi ölçümler üzerinden<br />

fetusun normal büyümesini de¤erlendirmeye yarayan<br />

Eugene C. Toy ● Philippe Jeanty<br />

Çeviri: Dr. Selim Büyükkurt<br />

Bölüm 5 Fetal Biyometri<br />

99<br />

pek çok tablo ve nomogram bulunmaktad›r. Bu tablolar›n bir<br />

k›sm› büyük bir özenle ve temel matematik ilkelerine uyularak<br />

haz›rlanm›flt›r. Ancak bu titizlikten yoksun olarak haz›rlanm›fl<br />

tablolar da bulunmaktad›r. Günlük kullan›mda hangi<br />

tablonun seçilece¤i ve o tablonun s›n›rlar›n› bilmek bu aç›dan<br />

ayr›ca önemlidir. Buna örnek olarak “güvenlik s›n›r›”<br />

matematiksel bir veri olarak de¤il de, grafik olarak çizilmiflse<br />

(ya da daha kötüsü güvenlik s›n›r› olmayan bir tablo kullan›l›yorsa)<br />

do¤ru de¤erlendirme yapmaya engel olabilir. Kullan›lan<br />

temel ilkeler ortaya konmufl olup, günümüzde bunlarla<br />

ilgili yaz›l›m programlar› pek çok bilgisayar için haz›r haldedir.<br />

Bu bölümde sunulan temel tan›mlar, ultrasonografi literatüründeki<br />

karmafl›k ve sadece ifli bilenlerin anlayabilece¤i<br />

bir dili çözümlemeye yarayacakt›r. Bu sayede incelenen çal›flman›n<br />

uygun yap›l›p, yap›lmad›¤›n› de¤erlendirebilme imkan›<br />

do¤acakt›r.<br />

NEDEN FETAL B‹YOMETR‹?<br />

Ultrasonografi geliflmeden önceki zamanlarda fetusun ölçümleri<br />

radyolojik tekniklerle yap›labilmekteydi. Ultrasonografinin<br />

geliflimiyle fetusun kemik ve yumuflak dokular›n›,<br />

X ›fl›n›yla yap›landan, daha do¤ru ve h›zl› flekilde ölçmek<br />

mümkün olmufltur. Fetusun büyümesi çok h›zl› oldu¤undan<br />

BPD ve femur uzunlu¤u (FL), 1–2 hafta içinde belirgin olarak<br />

de¤iflmektedir. Bu ölçümler sayesinde afla¤›daki sorulara<br />

yan›t bulunur:<br />

1. Fetusun yafl› nedir?<br />

2. Fetusun boyutlar› gebelik yafl›yla uyumlu mu?<br />

3. Malformasyon içeriyor mu?<br />

‹lk soru modern do¤um hekimli¤i içinde mutlak bir öneme<br />

sahiptir. Rutin ultrasonografi uygulamas›n›n olmad›¤› ülkelerde<br />

en s›k ultrasonografi indikasyonu da yine bu soruya<br />

aranan yan›tt›r.<br />

Fetusun büyümesinin de¤erlendirilip, varsa geliflme gerili¤inin<br />

saptanmas› da çok önemlidir. Zira geliflme gerilikli<br />

bebeklerde ölüm ve ciddi hastal›k (morbidite) riski artm›flt›r.<br />

Perinatal ölümlerin geleneksel nedenlerinde ciddi bir<br />

azalma olmas›nda, konjenital anomalilerin tan›s› önemli bir<br />

yere sahiptir. Anomalinin varl›¤› fetusun ölçümlerini de etkileyebilir.<br />

Üstelik <strong>fetal</strong> biyometrik ölçümleri yaparken fetusun<br />

organlar›n›n da de¤erlendirmesi yap›lmal›d›r. Amerikan Ul-


100 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

Tablo 5-1<br />

Düzenli adet olma öyküsü<br />

Adetler aras›nda normal zaman aral›¤›n›n olmas› (22–34 gün)<br />

SAT’tan önceki son 3 ayda hormon tedavisinin (oral kontraseptifler<br />

veya di¤erleri) kullan›lmam›fl olmas›<br />

Hastan›n SAT konusunda emin olmas› (takvime iflaretleme yapmas›)<br />

SAT’tan bu yana lekelenme ya da kanama görmemesi<br />

SAT’›n yap› ve süre olarak normal olmas›<br />

trasonografi Enstitüsü (AIUM) bu konuda bir k›lavuz haz›rlam›flt›r<br />

(Tablo 5–2).<br />

FETAL B‹YOMETR‹N‹N ‹LKELER‹<br />

Normal De¤erler Ne Kadar Sapma<br />

Gösterir?<br />

Her gebelik haftas›na göre incelenen de¤iflkenin normal de-<br />

¤erlerinin elde edilmesi (ortalama, normalin alt ve üst limitleri),<br />

incelenen fetusun ölçülen de¤iflken aç›s›ndan gebelik<br />

yafl›yla uyum içinde oldu¤unu gösterir. Bu amaçla veri toplan›rken<br />

kesitsel ya da uzunlamas›na yöntemler seçilebilir. Bu<br />

iki yöntem aras›ndaki farklar afla¤›da aç›klanm›flt›r.<br />

Tablo 5-2<br />

Kafa, bafl, boyun<br />

● Beyincik<br />

● Koroid pleksus<br />

● Sisterna magna<br />

● Beyin yan ventrikülleri<br />

● Orta hatta falks<br />

● Kavum septum pellisidum<br />

● Üst dudak<br />

Gö¤üs kafesi<br />

AIUM’UN FETUSUN ANATOM‹K<br />

DE⁄ERLEND‹RMES‹ ‹Ç‹N ÖNER‹LER‹<br />

● Kalbin 4 odac›k görüntüsü ve e¤er teknik olarak mümkünse kalbin<br />

ç›k›fl yollar›<br />

Kar›n<br />

● Mide (varl›¤›, boyutu, yerleflimi)<br />

● Böbrekler<br />

● Mesane<br />

● Umbilikal kordonun bat›na girifl yeri<br />

● Umbilikal kordondaki damar say›s›<br />

Ekstremiteler<br />

● Kollar ve bacaklar: varl›klar› ya da yokluklar›<br />

KES‹N SAT ‹Ç‹N KISTASLAR<br />

Cinsiyet<br />

● Düflük riskli gebelerdeki tek t›bbi indikasyonu ço¤ul gebeliklerin<br />

de¤erlendirilmesidir.<br />

Kaynak: Obstetrik Ultrasonografi Muayenesi için AIUM’un Uygulama K›lavuzu<br />

Hasta seçimi<br />

Gebelik yafl›n›n ± 1 gün farkla hesaplanabildi¤i, in vitro fertilizasyon<br />

yap›lan hastalar, tarihlerin kesine yak›n hat›rlanabildi¤i<br />

hasta grubudur. Ovülasyon indüksiyonu ve inseminasyonun<br />

yap›ld›¤› hastalarda ise hata pay› biraz daha belirgindir<br />

(± 3 gün). E¤er düzenli bir flekilde vücut s›cakl›¤› ölçümü<br />

yap›larak yumurtlaman›n zaman› tayin edildiyse ya da<br />

döllenme zaman›ndan kesin olarak emin olmak mümkünse,<br />

bu bilgiler arac›l›¤›yla da gebelik yafl› kesin olarak hesaplanabilir.<br />

Hasta seçimindeki bir di¤er yol da düzenli adetleri olan,<br />

SAT’›ndan emin ve gebeli¤in erken dönemlerinde (< 14 hafta)<br />

ultrasonografi çekilerek sa¤lamas› yap›lan hastalar› kullanmakt›r.<br />

Adetlerinin zaman› konusunda kuflkular› olan<br />

hastalar, <strong>fetal</strong> biyometri çal›flmalar›na dahil edilmemelidirler.<br />

Bu k›staslara ek olarak, hastalarda gebelik yafl›n›n do¤rulu¤una<br />

etki edebilecek t›bbi, cerrahi ve obstetrik komplikasyonlar›n<br />

bulunmad›¤›ndan da emin olunmal›d›r. Tercihen hastalar,<br />

do¤umu 38–42 haftalar aras›nda gerçekleflen ve konjenital<br />

anomali veya büyüme gerili¤ine ait bulgu tafl›mayanlar<br />

aras›ndan seçilmelidir.<br />

Çal›flma Türleri: Kesitsel ya da<br />

Uzunlamas›na?<br />

Fetusun büyümesi iki ayr› türdeki çal›flmayla incelenebilir:<br />

kesitsel ya da uzunlamas›na. Kesitsel çal›flmada pek çok özelli¤e,<br />

gebelik boyunca sadece bir kez bak›l›r. Uzunlamas›na<br />

çal›flmada ise az say›daki fetus, ard›fl›k olarak incelenir.<br />

Kesitsel çal›flmalar baz› önemli yararlar sa¤lamaktad›rlar:<br />

(1) nispeten k›sa bir zamanda tamamlanabilir, (2) hastalar<br />

sadece bir kez muayene edildi¤inden verilerin toplanmas› kolayd›r<br />

ve (3) istatistiksel de¤erlendirme kolayd›r. Di¤er taraftan<br />

önemli zaaflar› da vard›r: (1) bireysel büyüme özelliklerini<br />

tafl›mazlar (“toplumun” büyüme özelliklerini gösterirler),<br />

(2) kesitsel çal›flmalardaki verilerin istatistiksel incelemesi,<br />

uzunlamas›na çal›flmalarda elde edilenlerinki kadar uygun<br />

sonuçlar vermeyebilir, (3) anormal büyüme e¤risine sahip fetuslar›n<br />

ve/veya gebelik yafl›n›n iyice de¤erlendirilemedi¤i<br />

hastalar›n çal›flmaya al›nmas› tehlikesi vard›r ve (4) olgu say›s›n›n<br />

fazlal›¤› nedeniyle yenido¤anlar›n takibi sorunludur.<br />

Bu sonuncu durum nedeniyle e¤rinin erken ve geç gebeli¤e<br />

ait bölümlerinde uç de¤erler ortaya ç›kar.<br />

Oldukça s›k yap›lan bir hata, her fetusun sadece 1 kez incelenmifl<br />

olmas› kural›n›n çi¤nenmesidir. Bu kurala uyulmad›¤›nda<br />

sapma de¤erlerinde bozulma ve güvenlik s›n›rlar›n›n<br />

do¤rulu¤unda kuflku meydana gelmektedir. Buna ra¤men<br />

makalelerde hala “150 hasta toplam 215 kez muayene edildi”<br />

ifadesine rastlanmaktad›r.<br />

Uzunlamas›na çal›flmalar›n birçok yarar› vard›r: (1) gebelik<br />

yafl› az say›daki hasta için hesaplan›r, (2) gebelik yafl› sadece<br />

erken gebelikte, bir kez hesaplan›r, (3) anormal büyüme<br />

e¤rileri kolayca tan›n›r, (4) istatistiksel incelemelerde kuvvetli<br />

uyum ve hesaplama kolayl›¤› vard›r. Ne yaz›k ki, çal›flmalar›n<br />

do¤as› nedeniyle ayn› fetusun tüm gebelik boyunca incelenmesi<br />

flartt›r. Bu nedenle veri toplanmas› uzun zaman al›r<br />

ve annelerin takipleri aksatmadan gelmesini sa¤lamak gerekir.<br />

Matematiksel, biyolojik ve epidemiyolojik olarak uzunlamas›na<br />

çal›flmalardan elde edilen verilerin daha de¤erli oldu-<br />

¤unu gösteren pek çok kan›t bulunmaktad›r.


Denklemlerden Tahmin Etme<br />

Fetal biyometrinin amac› fetusa ait bilgilerin tahmin edilmesi<br />

ve sonras›nda yap›lan tahminin ne kadar uyumlu oldu¤unun<br />

do¤rulamas›n›n yap›lmas›d›r. Grafiklerin x do¤rusu üzerinde<br />

ya da nomogramlar›n sol ucunda belirtilen de¤iflkenler (ör:<br />

gebelik yafl›) saptanan de¤er ad›n› al›r. y do¤rusundaki de¤iflken<br />

ise tahmin edilen de¤er olarak an›l›r. S›k yap›lan bir hata<br />

da tahmin edilen de¤eri kullanarak, saptanan de¤eri bulmaya<br />

çal›flmakt›r. Buna örnek olarak BPD ölçüldükten sonra, yaz›y›<br />

sa¤dan sola do¤ru okumaya çal›flarak, gebelik yafl› kolonunda<br />

bak›p yafl› elde etmeye çal›flmak gösterilebilir. Matematiksel<br />

olarak “iki yönlü” okuma do¤ru de¤ildir. Bu flekilde yap›lacak<br />

uygulaman›n uygunsuzlu¤unun bir di¤er nedeni de güvenlik<br />

s›n›r›n›n hatal› ölçekte temsil edilmesidir (ya da bulmak<br />

mümkün olmaz). Bu durum biraz kafa kar›flt›r›c› gibi görünmektedir.<br />

Veriler toplan›rken saptanan de¤er ile tahmin<br />

edilen de¤er aras›ndaki iliflki, tahmin edilen de¤erle saptanan<br />

de¤er aras›ndakinden farkl›d›r! E¤er BPD 45 mm ölçüldüyse<br />

buna karfl›l›k gelen gebelik haftas› 19’dur. Buradan hareketle<br />

19 hafta için ortalama BPD de¤eri 45 mm olmal›d›r. Gerçekte,<br />

Tablo 5–3’te gösterilen ve yukar›da anlat›lan karelerin toplam›<br />

tekni¤ine göre tahmin edilen de¤er 46 mm olacakt›r.<br />

Güvenlik S›n›rlar› Nas›l Hesaplanmal›<br />

Ortalama büyümeyi hesaplayabildikten sonra, bireyin normalden<br />

ne kadar sapma gösterebilece¤i ve bunun nereye kadar<br />

hala normal kabul edilebilece¤i sorusu gündeme gelmektedir.<br />

Ayn› soruyu istatistik terimleri içinde soracak olursak, “Normale<br />

göre da¤›l›m nedir?” demek gerekir. Bu da¤›l›m› de¤erlendiren<br />

istatistiksel de¤iflken standart sapmad›r. Standart sapma<br />

küçüldükçe, ele al›nan örne¤in ortalamaya göre farkl›l›¤›<br />

da azalmaktad›r. Standart sapma ayr›ca normalli¤in istatistiksel<br />

s›n›rlar›n› tan›mlamada da kullan›lmaktad›r. Bu de¤erler<br />

güvenlik s›n›r› olarak adland›r›lmaktad›r (fiekil 5–1 ve 5–2).<br />

Geleneksel olarak güvenlik s›n›rlar› 5. ve 95. yüzdelik dilimler<br />

(± 1.66 standart sapma) ya da 1. ve 99. yüzdelik dilimler (±<br />

2.38 standart sapma) olarak kabul edilirler. ‹ki standart sapma<br />

toplumun %95’ine karfl›l›k gelmektedir ve bu da %2.5’u normalin<br />

alt›nda, %2.5’u da normalin üzerinde demektir. En alt<br />

ve üstteki yüzdelik dilimlerin d›fl›ndaki de¤erler anormal kabul<br />

edilmektedir. Ak›lda tutulmas› gereken bir baflka konuysa<br />

s›kl›kla kullan›lan 5. ve 95. yüzdelik dilimlerin, incelemeye al›nan<br />

toplumun %10’unu normal de¤erlerin d›fl›nda tutaca¤›d›r.<br />

Fakat bu durum, incelenen kiflinin anormal oldu¤u fleklinde<br />

yorumlanmamal›d›r. Yap›lan ölçümlerde elde edilen de¤erlerdeki<br />

farkl›l›klara ra¤men, standart sapmada anlaml› de¤ifliklikler<br />

olmuyorsa ele al›nan denklemin öngörme yetene¤inin<br />

yüksek oldu¤u kabul edilir. Standart sapmada de¤iflkenli¤in<br />

olmamas› Bartlett testi veya Levene testiyle irdelenebilir.<br />

Çal›flman›n yöntemi ve yap›lan istatistiksel inceleme, elde<br />

edilecek biyometrik bilginin güvenilirli¤ini ve en iyi biyometri-gebelik<br />

yafl› uyumunu verecek matematiksel modelin oluflumunu<br />

etkileyebilir. Ultrasonografi yapan kifli için hangi<br />

denklemin kullan›laca¤› önemli bir konudur. Seçilecek olan<br />

denklem genifl örneklem büyüklü¤üne sahip bir çal›flmadan<br />

elde edilmifl ve çok say›da ba¤›ms›z de¤iflkeni kullanan bir yap›da<br />

olmal›d›r. Denklem, e¤rinin uçlar›n› eflit flekilde temsil<br />

etmelidir. E¤er tüm bu k›staslar› karfl›layan birden fazla<br />

denklem varsa, kesitsel çal›flma yerine e¤ri temelli uzunlamas›na<br />

yap›lm›fl olan çal›flma seçilmelidir. Dikkat edilmesi gere-<br />

Bölüm 5 Fetal Biyometri<br />

101<br />

ken bir baflka konuysa çal›flman›n incelenen gebelik haftas›n›<br />

kapsayacak flekilde yap›l›p yap›lmam›fl oldu¤udur. Baz› çal›flmalar<br />

femurun sadece 12.-22. haftalar aras›ndaki büyümesini<br />

tarif ederler. Tan›mlanan haftalar›n d›fl›nda bu çal›flmay›<br />

kullanmak uyumsuz sonuçlar do¤uracakt›r.<br />

Bir de¤erden gebelik yafl›n›n hesaplanmas›n› sa¤layan<br />

tablo tersine bir ifllem için, yani gebelik yafl›ndan elde edilmifl<br />

de¤erin uygunlu¤unu hesaplamak için kullan›lmamal›d›r.<br />

Afla¤›da sunulan denklemler, aksi belirtilmedikçe Jeanty<br />

ve arkadafllar›na aittir. E¤ri kullan›lmas›n›n mant›¤› yukar›da<br />

aç›klanm›flt›r. Yay›nlanm›fl tüm e¤rileri tart›flmak, bu bölümün<br />

hedefinin d›fl›ndad›r. K›lavuzlar okuyucuya hangi e¤rinin<br />

kullan›m aç›s›ndan kullan›fll› oldu¤unu anlamada yard›mc›<br />

olacakt›r. Tek bafl›na yeterince uygun olmay›p, bir araya<br />

getirildi¤inde ortalama olarak mükemmelleflen “birlefltirilmifl”<br />

e¤rilerden kaç›n›lmal›d›r.<br />

Tüm nomogramlarda ölçülen de¤er sol kolonda, tahmin<br />

edilen de¤erse sa¤ kolonda listelenmektedir. Bunu standart<br />

hale getirmek için geçmiflte yo¤un emek harcanm›flt›r. Tüm<br />

ölümler ayn› üniteler kullan›larak belirtilmektedir: milimetre,<br />

SAT’›n ilk gününden itibaren hafta + gün ve gram.<br />

GEBEL‹K YAfiININ TAHM‹N ED‹LMES‹<br />

Tan›m<br />

Gebelik yafl›n› tahmin etmede farkl› yollar kullan›labilir. Döllenme<br />

yafl› SAT’›n ilk gününden hesaplanmaktad›r. Teorik<br />

olarak yumurtlaman›n meydana geldi¤i zamana 2 hafta eklenerek<br />

hesaplanan gebelik yafl›, genellikle kabul edilen de¤iflkendir.<br />

Bu yöntemin adete göre hesaplanan gebelik süresine<br />

üstünlü¤ü, oligomenore ve gecikmifl yumurtlama gibi sorunlar›<br />

ortadan kald›rmas›d›r.<br />

Haftalar say›l›rken, içinde bulunulan hafta yerine tamamlanm›fl<br />

hafta üzerinden hesap yap›l›r. Bu hesapla SAT’› 1 Ocak<br />

olan hasta, 1 fiubat’ta gebeli¤inin 4. haftas›nda olacakt›r.<br />

Gebelik Yafl›n›n De¤erlendirilmesinde<br />

Önerilen De¤iflkenler<br />

Bu bölümdeki tüm tablolarda gebelik yafl› teorik olarak normal<br />

adet döngüsüne göre (döllenme tarihinden 15 gün öncesi),<br />

hafta ve gün olarak gösterilmektedir. Günler haftalar›n<br />

yan›nda ondal›k sistem yerine (+ gün) olarak gösterilerek dönüfltürme<br />

s›ras›nda meydana gelecek kar›fl›kl›klar›n önüne<br />

geçilmeye çal›fl›lm›flt›r. Ölçümler santimetre yerine milimetre<br />

olarak verilmektedir. Bunun nedeni Uluslararas› Üniteler<br />

Sistemi’nin birincil üniteden ikincil üniteye do¤ru 103 olarak<br />

artacak flekilde (bin, milyon, milyar, binde bir, piko, vs.) yapt›¤›<br />

düzenlemenin santimetreyi içermemesidir1 .<br />

Gebelik yafl›n› tahmin etmek için önerilen de¤iflkenler<br />

afla¤›da verilmifltir.<br />

Gebelik kesesi<br />

Endovajinal probla yap›lan ultrasonografik incelemede, tipik<br />

olarak embriyo ya da yolk kesesi görülmeden önce içi anekoik,<br />

çevresi ekojenik halka fleklinde bir yap› olarak gözlemlenir.<br />

Ortalama çap›n›n hesaplanmas› için üç ortogonal planda al›nan<br />

ölçümler kullan›l›r. Bu yolla elde edilmifl ortalama kese


Bölüm 6<br />

Tan›mlar<br />

G‹R‹fi<br />

DO⁄UMSAL KALP HASTALIKLARININ<br />

PRENATAL TANISI<br />

1. Kardiyovasküler profil skoru: <strong>fetal</strong> kalbin iyilik durumunu<br />

gösteren ve zay›f prognoz ile iliflkili bulunan<br />

semikantitatif skorlard›r. Befl kategoriden oluflur: Hidrops,<br />

venöz Doppler, arteriyel Doppler, kalp boyutu<br />

ve anormal myokard fonksiyonu.<br />

2. Do¤umsal kalp hastal›¤›: kalbin gelifliminin bafllay›p tamamland›¤›<br />

4-8 haftalar aras›nda (konseptüel yafl) ortaya<br />

ç›kan ve do¤umda mevcut olan kalp defektleridir.<br />

3. Doppler ekokardiyografi: fetusda ultrasonik görüntüleme<br />

rehberli¤inde fizyolojik de¤erlendirme yap›lmas›n›<br />

sa¤layan tekniktir. Fetal dolafl›mda seçilen herhangi<br />

bir bölgeden kan ak›m h›z› örneklenebilir ve<br />

renk veya velosite (pulsed Doppler sonografi) ile gösterilebilir.<br />

Fetusda triküspid kapak regürjitasyonu gibi<br />

yüksek h›zdaki jetlerin de¤erlendirilmesinde kontinü<br />

Doppler sonografi kullan›l›r.<br />

4. Disritmi: normal kardiyak siklusde, her biri ventriküler<br />

kontraksiyon ile devam eden düzenli atriyal kontraksiyonlar<br />

söz konusudur, bunun d›fl›ndaki herhangi bir<br />

anormal ritim disritmidir.<br />

5. Fetal konjestif kalp yetersizli¤i: <strong>fetal</strong> dolafl›mdaki yetersiz<br />

doku perfüzyonu durumudur. Fetal sirkülasyon<br />

ve vital organlardaki kan ak›m› sensörleri taraf›ndan<br />

tetiklenen reflekslerle ortaya ç›kar.<br />

6. Fetal ekokardiyografi: <strong>fetal</strong> kardiyak anatomi ve fizyolojinin,<br />

ekstrakardiyak damarlar›, periferal arter ve<br />

venleri de kapsayacak flekilde detayl› ultrasonik muayenesidir.<br />

Fetusda do¤umsal kalp hastal›klar› ve konjestif<br />

kalp yetersizli¤inin tan›s›nda kullan›lan bir testtir.<br />

7. Fetal kalp taramas›: <strong>fetal</strong> kalbin 4 boflluk görüntüsü<br />

(temel) ve ç›k›fl yolu görüntülerini (geniflletilmifl temel)<br />

de¤erlendirmelerini içeren k›sa sonografik muayenesidir.<br />

Kardiyovasküler sistem fetusun iyilik hali hakk›nda çok genifl<br />

bilgiler sa¤lar. Noninvaziv tekniklerin, özellikle ultrasonografinin<br />

h›zl› geliflmesi bu de¤erlendirmeyi kolaylaflt›rmaktad›r.<br />

Fetus, ultrasonik teknoloji ve di¤er <strong>fetal</strong> de¤erlen-<br />

Bölüm 6 Do¤umsal Kalp Hastal›klar›n›n Prenatal Tan›s› 121<br />

James Huhta ● Ana Luisa Neves<br />

Çeviri: Dr. Rukiye Eker Ömero¤lu<br />

dirme tekniklerindeki h›zl› de¤iflimler nedeniyle yeni bir<br />

hasta grubu haline gelmifltir. Fetal biofiziksel profil <strong>fetal</strong> iyilik<br />

halindeki de¤ifliklikleri saptamakta faydal›d›r ve beyin<br />

fonksiyonlar›ndaki de¤ifliklikleri de de¤erlendirebilir. 1,2 Fetusun<br />

kardiyak de¤ifliklikler nedeniyle erken do¤urtulma<br />

karar›, pre ve postnatal risklerin birlikte hesaplanmas› sonucu<br />

verilmelidir. Fetusta kardiyovasküler de¤iflikliklerin<br />

di¤er organ fonksiyonlar›yla etkileflimi henüz tam anlafl›lamam›flt›r.<br />

Bu nedenle herhangi bir de¤erlendirme obstetrisyen,<br />

perinatolojist, kardiyolog ve neonatolojilerden oluflmufl<br />

bir ekip gerektirir. 3,4<br />

Kardiyak defektler Amerika Birleflik Devletlerinde bebek<br />

ölümlerinin en s›k nedenidir. 5 Yaklafl›k 1000 canl› do¤umda<br />

8 olan s›kl›k oran›, spontan abortuslarda, ölü do¤anlarda ve<br />

erken gebelik haftalar›ndaki bebeklerde daha yüksektir. 6<br />

Kalp defektlerinin etyolojisinin bilinmemesine ra¤men, populasyon<br />

çal›flmalar› çok say›da faktörün do¤umsal kalp hastal›¤›<br />

riskini artt›rd›¤›n› düflündürmektedir. Do¤umdan<br />

sonra ilk 1 yaflda kalp cerrahisi gerektiren ciddi do¤umsal<br />

kalp hastal›¤› s›kl›¤› ise 1000 canl› do¤umda 2,5-3 civar›ndad›r.<br />

Orta derecede ciddi olan formlar ise 1000’de 3’lük k›sm›<br />

oluflturur. 7<br />

Maternal folat eksikli¤i gibi çeflitli faktörler konotrunkal<br />

defektler, nöral tüp defektleri, orofasiyal defektler ve<br />

ekstremite anormallikleri gibi anomalilerle beraber olabildi¤i<br />

gibi artm›fl spontan düflük oran› ile de beraberdir. 8-11<br />

Do¤umsal kalp hastal›klar›n› engelleyecek herhangi bir<br />

strateji prekonsepsiyonel folik asid deste¤i ve dengeli bir<br />

beslenme içermelidir. 12,13 Diyafragma hernisi, kistik adenomatoid<br />

malformasyon, omfalosel ve atrioventriküler<br />

malformasyonlar gibi yap›sal malformasyonlar kadar intrauterin<br />

büyüme gerili¤i, hidrops, indometasin ile tokolitik<br />

tedavi ve <strong>fetal</strong> anemi gibi patofizyolojik durumlar da<br />

azalm›fl efektif kardiyak output ile birlikte olabilir. 14 Bu durumlarda<br />

kardiyovasküler profil skorunu, <strong>fetal</strong> konjestif<br />

kalp yetersizli¤inin varl›¤› ve ciddiyetinin de¤erlendirilmesinde<br />

kullan›r›z. 15<br />

KARD‹YAK ANATOM‹ VE FETAL DOLAfiIM<br />

Kardiyak anatominin iyi anlafl›lm›fl olmas›, klinik ekokardiyografinin<br />

uygun yorumu için flartt›r. Normal kalpte, sa¤ atriyum<br />

kardiyak kitlenin sa¤ ön k›sm›n› oluflturur. D›fl duvar-


122 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

lar› venöz komponentler taraf›ndan yap›land›r›lm›flt›r (superior<br />

ve inferior vena cava ve koroner sinüsün boflald›¤›) ve ön<br />

k›s›mda üçgen fleklindeki apendaj› aortan›n sa¤ duvar›n› çevreleyecek<br />

flekilde uzan›r. Dahili olarak atriyumun düz yüzeyli<br />

venöz komponenti ile birleflir. Terminal krestten bafllayan<br />

taraks› kaslar sa¤ atriyumun serbest duvar ön yüzü boyunca<br />

paralel seyrederler. 16<br />

Atriyal septum interatriyal (sa¤ ve sol atriyum aras›) ve<br />

atriyoventriküler (sa¤ atriyum ve sol ventrikül aras›) olmak<br />

üzere iki komponente sahiptir. ‹nteratriyal k›s›m nisbeten<br />

küçüktür ve en belirgin özelli¤i fossa ovalisdir. Fetal ve neonatal<br />

dönemde, fossa ovalisin valvi ka¤›t inceli¤inde, translüsen<br />

bir membran fleklindedir. Fossa ovalisin tersine, foramen<br />

ovale iki atriyum aras›nda bir geçifl sa¤lar. Limbusun anterosuperior<br />

yüzü ile fossa ovalis valvi aras›ndan uzan›r, ard›ndan<br />

naturel valvüler perforasyon arac›l›¤›yla (ostium sekundum)<br />

sol atriyuma aç›l›r.<br />

Sol atriyum, orta hatta posterosuperior bir odac›kt›r,<br />

pulmoner venöz kan› alarak mitral kapak kanal›yla sol ventriküle<br />

ulaflt›r›r. Sol superior vena kava persiste etti¤i zaman,<br />

direne oldu¤u koroner sinüs genellikle oldukça genifltir,<br />

baz› vakalarda sol atriyal duvar›n belirginleflmesine neden<br />

olabilir bu da desendan torasik aorta ile kar›flt›r›labilir.<br />

Sa¤ tarafda oldu¤u gibi sol atriyum da serbest duvar ve septuma<br />

sahiptir. Serbest duvar kubbe flekillidir, pulmoner<br />

venleri al›r ve parmak fleklinde bir apendaj› vard›r. Sol atriyum<br />

taraks› kaslara sahip de¤ildir ve krista terminalis<br />

yoktur. 16<br />

Atriyoventriküler kapaklar kan ak›m›n›n tek yönlü<br />

olmas›n› sa¤lar ve atriyum ve ventrikülleri elektriksel olarak<br />

ay›r›r. Her kapak 5 komponente sahiptir. Anulus, lifletler,<br />

kommissurlar valvüler aparatusu flekillendirir, tendinöz<br />

kordlar (chordae tendineae) ve papiller adeleler ise<br />

tensör aparatlar› oluflturur. Her iki kapa¤›n da anülüsü,<br />

tam planar olmaktan çok biraz eyer fleklindedir ve lifletlerin<br />

bafllad›¤›, fibroz dokudan oluflan bir halka fleklindedir.<br />

16<br />

Anatomik olarak, sa¤ ventrikül inlet, trabeküler ve outlet<br />

olarak üçe ayr›labilir. Üç parçal› odac›k yap›s›, sa¤ ventrikülün<br />

embriyolojik geliflimi ile iliflkilidir. ‹nlet k›s›m triküspid<br />

kapa¤›n oldu¤u bölgedir ve s›n›rlar› kordal insersiyon<br />

ile belirlenir. Anteroapikal olarak belirgin kas bandlar›<br />

septumdan serbest duvara do¤ru geçer ve trabeküler bölgeyi<br />

ay›r›rlar. Septal band, genifl ve uzun köke ilaveten küçük<br />

inferior ve anterior limbleri ile Y fleklinde bir yap›d›r.<br />

Bu iki limb, s›ras›yla outlet septumu kucaklar ve medial triküspid<br />

papiller adeleyi meydana getirir. Apikal olarak, septal<br />

band apikal trabekülasyonlarla birleflir ve anterior triküspid<br />

papiller adele taban›na eklenen moderatör band›<br />

oluflturur.<br />

Sol ventrikül, septal ve serbest duvar komponentlerinden<br />

oluflan sol arka boflluktur, girifli ve ç›k›fl›, s›ras›yla<br />

mitral kapak ve aort kapa¤› taraf›ndan oluflturulur.<br />

Ventriküler apeks düz, yüzeysel trabekülasyonlarla karakterizedir<br />

ve septal yüzeyin 1 / 2 -1/3 apikal k›sm› ince trabeküllüdür.<br />

16<br />

‹ntrauterin hayatta, vena kava superiordan gelen oksijeni<br />

düflük kan sa¤ atriumdan triküspid kapak arac›l›¤› ile<br />

sa¤ ventriküle geçerken, inferior vena cava yoluyla gelen<br />

yüksek oksijenli plasental ak›m östakian valv taraf›ndan foramen<br />

ovale ve sol atriyuma yönlendirilir. Sonuçta, iyi oksijenlenmifl<br />

kan sol kalp taraf›ndan koroner arterlere, üst<br />

ekstremitelere ve h›zla geliflen santral sinir sistemine tafl›n›r<br />

(fiekil 6-1).<br />

Fetal hayat boyunca, patent duktus arteriyozus varl›¤›<br />

aort ve pulmoner arter bas›nçlar›n›n eflit olmas›na ve fizyolojik<br />

pulmoner hipertansiyona yol açar. Böylece <strong>fetal</strong> ve neonatal<br />

hayat boyunca sa¤ ventriküler hipertrofi mevcuttur ve sa¤<br />

fiekil 6-1. Fetal dolafl›m. Fetal kalbin yolaklar› ve örnek oksijen satürasyon<br />

de¤erleri (rakamla). Sol taraf yolu (k›rm›z›), umblikal venden(UV) gelen iyi<br />

oksijenleflmifl kan duktus venozus (DV) (veya karaci¤erin sol yar›s›), inferior<br />

vena kava (IVC), foramen ovale (FO), sol atriyum (LA) ve ventrikül (LV),<br />

asendan aort (AO), aortik istmus yoluyla desandan AO ya ulafl›r. Superior<br />

vena kava (SVC) ve IVC’den gelen deoksijene kan ise sa¤ atriyum (RA), ventrikül<br />

(RV), pulmoner kök (PA) ve duktus arteriyozus (DA) dan oluflan sa¤<br />

taraf yolunu (mavi) oluflturur. (CA, kommon karotis arter, FOV, foramen<br />

ovale valvi, LHV, sol hepatik ven; LP, sol portal branfl; MHV, medial hepatik<br />

ven; MP, portal ana kök; PV, pulmoner ven, RHV, sa¤ hepatik ven; RP,<br />

sa¤ portal branfl (Kriserud T.Physiology of the <strong>fetal</strong> circulation. Seminars in Fetal<br />

and Neonatal Medicine 2005; 10(6): 493-503).


ventrikül kal›nl›¤› sol ventrikül gibidir. Fetal ventriküler bas›nçlar,<br />

<strong>fetal</strong> duktal konstriksiyon gibi sa¤ ventrikül ve pulmoner<br />

arter bas›nçlar›n› sol ventrikül bas›nc›n›n üstüne ç›kartan<br />

nadir haller d›fl›nda eflittir. Fetusda, pulmoner ve sistemik<br />

dolafl›mlar ayr› oldu¤u için, her ventrikülün at›m hacmi<br />

kendi ön yük, arka yük ve kontraktilitesine ba¤l›d›r. Ventriküller<br />

ortak kalp h›z› ve foramen ovale sayesinde benzer<br />

olan atriyal bas›nçlarla ba¤lant›l›d›r. Ba¤lant›l› olduklar› bir<br />

baflka fley de ventriküler septum ve geniflçe duktus arteriyozus<br />

aç›kl›¤› sonucu ortak arteriyel bas›nçlard›r. Sa¤ ve sol atriyal<br />

bas›nçlar foramen ovale nedeniyle daima eflittir, ventrikül<br />

bas›nçlar› da duktus arteriyozus nedeniyle eflittir. Sol ventrikül<br />

vücudun üst k›sm›na ve serebral dolafl›ma kan gönderirken,<br />

sa¤ ventrikül pulmoner arterlere ve duktus arteriyozus<br />

kanal›yla vücudun alt k›sm›na ve plasentaya gönderir.<br />

Vücudun üst ve alt vasküler yataklar› ise aortik istmus yoluyla<br />

iliflkilidir. 17<br />

Paralel ventriküler ejeksiyona özgü özellik, bir ventrikülün<br />

ön yükünün artmas› durumunda, o ventrikülün<br />

outputu düflerken, di¤er ventrikül outputunun kompansatuvar<br />

olarak artmas›d›r. Do¤umsal kalp hastal›klar›nda s›kl›kla<br />

görülen kalp boflluklar›n›n disproporsiyone büyümelerinin<br />

nedeni budur. Paralel dolafl›mda ventriküler outputlar farkl›<br />

olabilir ve kalbin bir yan›n›n obstrüksiyonunda, di¤er taraf<br />

çal›flmas›n› art›rabilir, hatta bütün dolafl›m› tek bafl›na<br />

sa¤layabilir (Bkz. fiekil 6-1). 17<br />

Tablo 6-1<br />

Bölüm 6 Do¤umsal Kalp Hastal›klar›n›n Prenatal Tan›s›<br />

123<br />

Kalp h›z›n›n <strong>fetal</strong> kombine kardiyak output üzerine etkisi<br />

postnatal dönemden daha belirgindir. Fetus 50-200 aras›nda<br />

de¤iflen kalp h›z›na sahiptir ve bu düzeylerde ventriküllerin<br />

at›m hacimleri yeterli kombine kardiyak outputu ve doku<br />

perfüzyonunu idame ettirmeye adapte olabilir. Bu s›n›rlar›n<br />

d›fl›ndaki h›z s›kl›kla kalp yetersizli¤i ile sonuçlan›r. Kardiyak<br />

outputun major belirleyicisi <strong>fetal</strong> ventrikülün arka yüküdür.<br />

Ejeksiyona direnç oluflturan herhangi bir etki hem sistolik<br />

hem de diyastolik fonksiyonlar üzerine etki ederek ventriküler<br />

at›m hacmini düflürecektir.<br />

FETAL KALP ‹NCELEMES‹<br />

Fetal ekokardiyogram <strong>fetal</strong> kalp taramas› ile kar›flt›r›lmamal›d›r.<br />

‹kisi aras›ndaki fark tablo 6-1’de gösterilmifltir. ‹nternasyonal<br />

Obstetrik Jinekoloji Ultrason Derne¤i’nin önerileri<br />

göz önünde bulundurulmal›d›r. 18,19<br />

Fetal Kalp Taramas›<br />

“Temel” ve “geniflletilmifl temel” <strong>fetal</strong> kardiyak tarama muayenesi<br />

düflük risk gebelerde 18-22 gebelik haftalar›nda, do¤umsal<br />

anomaliler için yap›lan genel <strong>fetal</strong> anatomik ultrason görüntülemesidir.<br />

“Temel” kardiyak tarama muayenesi <strong>fetal</strong> kalbin 4<br />

boflluk görüntüsünün spesifik kriterlerle dikkatli de¤erlendirmesine<br />

dayan›r. “Geniflletilmifl temel” kardiyak muayene ise<br />

ç›k›fl yollar›n›n gösterilmesini gerektirir. 18 Sorumlu personeli<br />

obstetrisyenler, radyolojistler ve sonograf›rlar oluflturur.<br />

FETAL KALP TARAMASI ‹LE FETAL EKOKARD‹YOGRAMIN KARfiILAfiTIRILMASI<br />

Fetal Kalp Taramas› Fetal Ekokardiyogram<br />

Süre 15 dk 45 dk<br />

Endikasyon Herkese Kardiyak anomali riski artm›fl gebelere<br />

Sorumlu Personel Obstetrisyen veya radyolog Do¤umsal kalp hastal›klar› konusunda bilgili uzmanlar<br />

De¤erlendirme Kalbin 4 boflluk görüntüsü Kardiyak aks ve situs<br />

Kalp sol gö¤üs kafesinde görülür, Ventriküler morfoloji<br />

Kardiyak apeks yaklafl›k 45 derece Perikardiyal efüzyon<br />

solu gösterir, Venöz-atriyal, atriyoventriküler ve ventriküloarteriyel ba¤lant›lar<br />

LV/RV oran› yaklafl›k 1:1’dir, Sa¤ ve sol ventrikül ç›k›fl yolu traktlar›n›n büyüklükleri<br />

Sol ve sa¤ ç›k›fl yolu traktlar› birbirini ve iliflkileri<br />

çaprazlamal›d›r, pulmoner arter hafifçe genifl Duktal ve aortik arklar<br />

olmak üzere benzer çaptad›rlar. ‹nterventriküler septum<br />

Atriyal septum, atriyal boflluk boyutlar› ve foramen ovale<br />

Atriyoventriküler ve seminüler kapaklar<br />

Her ba¤lant›dan geçen ak›m, Doppler ak›m haritalamalar›<br />

görünümü


124 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

Fetal ekokardiyografi, <strong>fetal</strong> anatominin detaylar›na<br />

odaklan›r ve do¤umsal kalp hastal›klar›n›n prenatal tesbiti<br />

ve yorumu konusunda ilave tecrübesi olan hekimler taraf›ndan<br />

yap›l›r. Öyküde anomali varl›¤›, biyokimyasal anormallikler<br />

veya <strong>fetal</strong> patoloji düflündüren standart görüntüleme<br />

nedeniyle yap›l›r. Fetal kalp taramas› 4 boflluk planda<br />

kardiyak situs, aks, pozisyonun ve atriyoventriküler kapaklar›n<br />

de¤erlendirmesine dayan›r. Normal 4 boflluk görünümün<br />

anahtar komponentleri intakt interventriküler septum<br />

ve atriyal septum primumdur. Genellikle, sol ve sa¤<br />

ventrikül aras›nda disproporsiyon yoktur. Moderatör band<br />

morfolojik sa¤ ventrikülün tan›nmas›nda yard›mc› olur<br />

(fiekil 6-2).<br />

Normal kalp gö¤üsün 1/3’ünden daha fazla bir alan kaplamaz.<br />

Kalp yetersizli¤i geliflme riski olan yap›sal ya da fonksiyonel<br />

kalp hastal›klar›nda kalbin gö¤se oran› faydal› prognostik<br />

bir bulgudur. Kalp çevresi ve toraks çevresi ölçülür ve<br />

oranlan›r. Bu oran en az bir kaburgan›n bütünüyle görüldü-<br />

¤ü, abdominal bir yap›n›n görülmedi¤i, 4 boflluk görüntüyü<br />

de içine alan gö¤üs enine kesit plan›nda yap›labilir. Kardiyotorasik<br />

çevre oran› 17 haftal›kta 0.45, miadda 0.5’dir. 20 Kalp<br />

alan› ve gö¤üs alan› hesaplanabilir ve oranlanabilir, bütün gebelik<br />

boyunca 0.35 veya daha az olan oran› nisbeten sabittir.<br />

(fiekil 6-3). Bu metodlar <strong>fetal</strong> kalp kardiyomegalisini de¤erlendirmede<br />

basit yöntemlerdir. 21<br />

Kalp normalde fetusun 45 ± 20 derece (2 standart deviyasyon)<br />

sol taraf›na deviyedir. 22 Kardiyak aks ve pozisyon<br />

dikkatle gözden geçirilmelidir. Fetal kalp ve/veya mide sol tarafda<br />

olmad›¤› zaman situs anomalilerinden flüphe edilmelidir.<br />

Anormal aks özellikle ç›k›fl yolu anormalliklerini kapsayan<br />

kalp anomalisi riskini art›r›r. Baz› kalpler gö¤sün ön sol<br />

fiekil 6-2. 31 gestasyon haftas›nda normal bir fetusun dört boflluk görüntüsü.<br />

Morfolojik sa¤ ventrikül (RV) moderatör band (*) ve trikuspid kapa-<br />

¤›n ventriküler septuma afla¤›da yap›flmas›yla karakterizedir. Atriyoventriküler<br />

septum mitral kapa¤a (MV) göre düflük triküspid kapak (TV) anüler insersiyonu<br />

ile karakterizedir. Sol ventrikül (LV) ve RV aras›nda orans›zl›k<br />

yoktur.<br />

fiekil 6-3. 25 gestrasyon haftas›nda normal bir fetusda 4-boflluk görünüm<br />

düzeyinden elde edilen kalp (1) ve toraks (2). Kardiyotorasik alan oran›<br />

(2.61/11.95= 0.22) ve çevre oran› (5.74/12.32= 0.47) normal limitler içindedir.<br />

santral bölgesindeki normal yerinden farkl› bir pozisyonda<br />

olabilir, bu durum diyafragma hernisi, kistik adenomatoid<br />

malformasyon gibi yer kaplayan bir lezyon nedeniyle ortaya<br />

ç›kabilir. Pozisyon anormallikleri <strong>fetal</strong> akci¤er hipoplazisine<br />

sekonder olarak da görülebilir.<br />

Her iki atriyal boflluk, benzer genifllikte görülür ve foramen<br />

ovale flepi sol atriyuma aç›lmal›d›r. Pulmoner venlerin<br />

sol atriyuma dönüflü s›kl›kla görülebilir. Atriyal septal<br />

dokunun alt rimi, septum primum görülmelidir. Moderatör<br />

band morfolojik sa¤ ventrikülün tan›nmas›nda yard›mc›d›r.<br />

Ventriküller de, duvar kal›nl›klar›nda art›fl olmaks›z›n<br />

benzer boyuttad›r. Disproporsiyon, <strong>fetal</strong> konjenital<br />

kalp hastal›klar›n›n en iyi belirtisidir. 23 Sa¤ ventrikül genifllemesi<br />

sonucu olan hafif ventriküler disproporsiyon normal<br />

bir variyasyon olabilir, ancak daha ciddi disproporsiyon,<br />

hipoplastik sol kalp sendromu ve aort koarktasyonu<br />

sonucu ortaya ç›kabilir. 23-25<br />

Ventriküler septum, defekt yönünden dikkatlice incelenmelidir.<br />

Transdüser’in insonasyon aç›s› ventrikül duvar›na<br />

paralel oldu¤unda septal duvar defektini görmek güç olabilir.<br />

Bu durumda akustik “drop-out” artefakt› nedeniyle, hatal›<br />

olarak defektten kuflkulan›labilir.<br />

‹ki ayr› atriyoventriküler kapa¤›n ayr› ve serbestçe aç›ld›¤›<br />

görülmelidir. Triküspid kapa¤›n septal lifleti ventrikül<br />

septumuna, mitral kapa¤a k›yasla daha apikal yap›fl›r. Atriyoventriküler<br />

septal defekt gibi kardiyak anomalilerde atriyoventriküler<br />

kapaklar›n anormal yerleflimi anahtar bir bulgu<br />

olabilir.<br />

Aort ve pulmoner arter çaplar› de¤erlendirilmelidir ve<br />

boflluk geniflliklerinde orant›s›zl›k ya da herhangi bir yap›<br />

anormal boyutta ise arter çaplar›n›n yaklafl›k ölçümleri normal<br />

de¤erlerle k›yaslanmal›d›r. ‹ki boyutlu ölçümler standart


Bölüm 7<br />

Tan›mlar<br />

Joan M. Mastrobattista ● Eugene C. Toy<br />

Çeviri: Dr. Mahmut Tuncay Özgün<br />

Bölüm 7 Plasenta, Kordon ve Zarlar<br />

PLASENTA, KORDON VE ZARLAR<br />

1. Bazal tabaka: plasentan›n maternal yüzeyi.<br />

2. Koryoanjioma: plasentan›n <strong>fetal</strong> yüzeyinden kaynaklanan<br />

selim tümörler.<br />

3. Koryal tabaka: plasentan›n <strong>fetal</strong> yüzeyi.<br />

4. Plasenta previa totalis: Plasentan›n internal osu tamam›yla<br />

kapatmas› durumu.<br />

5. Ekstrakoryal plasenta (plasenta sirkummarginata ve<br />

sirkumvallata: plasental zarlar›n villöz plasental s›n›r<br />

yerine plasentan›n <strong>fetal</strong> yüzeyine yap›flmas› durumudur.<br />

6. Low-lying plasenta/afla¤› implantasyon: plasentan›n<br />

afla¤› ucu ile internal os aras›nda 2 cm veya daha az<br />

mesafe olmas› durumu.<br />

7. Marjinal plasenta previa: plasentan›n servikse uzan›p,<br />

internal servikal osa ulaflmas› durumu.<br />

8. Parsiyel plasenta previa: plasentan›n internal osu k›smi<br />

olarak kapatmas› durumu.<br />

9. Ablasyo plasenta: normal implante olmufl olan plasentan›n<br />

ayr›lmas›.<br />

10. Plasenta suksentriata: ana plasental yap›dan ayr› olarak<br />

bir ya da daha çok aksesuvar lobun bulunmas›d›r.<br />

11. Trofotrofizm: vaskülaritesi kötü olan alanlar›n atrofiye<br />

oldu¤u ve perfüzyonu iyi olan alanlar›n büyüdü-<br />

¤ü plasentan›n yeniden biçimlendirildi¤i dinamik süreç.<br />

12. Uterin sinefli (amniyotik yaprak): amniyotik kavitede<br />

uzanan ancak amniyon ve koriyonun d›fl›nda olan<br />

genifl tabanl› doku.<br />

13. Vasa Previa: <strong>fetal</strong> zarlarda bulunan <strong>fetal</strong> damarlar›n<br />

internal servikal os üzerinden geçmesi durumu.<br />

G‹R‹fi<br />

Plasenta, kordon ve zarlar gebeli¤in temelleridir. De¤iflikliklerin<br />

büyük bölümü ilk üç ayda meydana gelmekte ve bunlar gebelik<br />

boyunca sonografik olarak izlenebilmektedir. Plasenta<br />

anne ve geliflmekte olan fetus aras›nda temel ba¤lant›y› sa¤lamaktad›r.<br />

Patolojik inceleme ile her zaman aç›klanamamas›na<br />

ra¤men, birçok klinik problem plasentaya ba¤lanmaktad›r.<br />

155<br />

Normal plasenta ve bunun varyasyonlar›n›n anatomisi ile<br />

birlikte, oluflabilecek patolojik durumlar›n kavranmas› sonografik<br />

görüntülerin do¤ru yorumlanmas› için gereklidir.<br />

Özellikle artan sezeryan oran› ve anormal plasentasyonun ›fl›-<br />

¤›nda internal servikal os ve maternal mesaneye göre plasental<br />

yerleflim yeri gözden geçirilecektir. Umbilikal kordon ve<br />

zarlar ayn› geliflimsel kökeni paylaflmaktad›r ve dikkate al›nacakt›r.<br />

Intrauterin zarlar kanamas› olan hastalarda ve komplikasyonsuz<br />

gebeliklerde ultrasonografi ile görüntülenebilir.<br />

Zarlar›n de¤erlendirilmesi ço¤ul gebeliklerde klinik olarak<br />

önemlidir.<br />

Bu bölümde plasenta, kordon ve zarlar›n embriyolojisi<br />

incelenecektir. Plasentasyon ve umbilikal kordun geliflimi ile<br />

ilgili normal ve anormal durumlar gözden geçirilecek. ‹lgili<br />

klinik yönler vurgulanacakt›r.<br />

PLASENTANIN GEL‹fi‹M‹:<br />

EMBR‹YOLOJ‹<br />

Desidual De¤ifliklik<br />

Endometriyum embriyo implantasyonuna haz›rl›k için,<br />

sekretuar endometriyumun desiduaya dönüfltü¤ü, desidual<br />

reaksiyon veya desidualizasyon olarak adland›r›lan de¤iflikliklere<br />

maruz kal›r. 1,2 Bu de¤ifliklikler östrojen, progesteron<br />

ve invaze olmakta olan blastokist taraf›ndan salg›lanan faktörler<br />

taraf›ndan harekete geçirilmektedir. Desiduan›n üç<br />

bölümü vard›r: (1) desidua bazalis, implantasyon alan›n›n<br />

tam alt›nda desiduan›n de¤ifltirilmifl bölümü; (2) desidua<br />

kapsüllaris, blastokistin üzerindeki bölüm; ve (3) desidua<br />

pariyetalis, geri kalan endometriyum bölümünü kaplayan<br />

bölüm (fiekil 7-1). Önceleri, gestasyonel kese tüm uterusu<br />

doldurmad›¤›ndan desidua kapsüllaris ile desidua pariyetalis<br />

aras›nda boflluk bulunmaktad›r. 2 Santral uterin kavitenin<br />

gestasyonel kese taraf›ndan deforme edilmemesi veya<br />

itilmemesinin erken sonografik görüntüsü intradesidual<br />

belirti olarak tan›mlanmaktad›r (fiekil 7-2A). Gestasyonel<br />

kese santral uterin kaviteye do¤ru büyümeye devam edince,<br />

ekojen desidua kapsüllaris ve periferik desidua pariyetalis<br />

ile çift desidual kese belirtisi izlenir (fiekil 7-2B). 3


156 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

Desidua vera<br />

Koryon<br />

villusu<br />

Desidua<br />

kapsülaris<br />

Eksoçölemik<br />

kavite<br />

Uterin kavite<br />

fiekil 7-1. Desiduan›n üç bölümü (bazalis, kapsüllaris, ve vera veya pariyetalis)<br />

resmedilmifltir. Çizim amniyotik kavitenin desidua ve koryonla birleflme<br />

öncesi iliflkilerini göstermektedir. (Cunningham FG, Leveno KJ, Bloom<br />

SL, Hauth JC, Gilstrap LC, Wenstrom K. Implantation, embryogenesis, and<br />

placental development Williams Obstetrics. 23rd ed. New York McGraw-Hill,<br />

2010:39-90’den izin ile bas›lm›flt›r.)<br />

Fertilizasyon ve ‹mplantasyon<br />

Yolak kesesi<br />

Emniyotik kese<br />

içinde fetus<br />

Koryon villusu<br />

Desidua bazalis<br />

Servikal<br />

kanal<br />

Ovumun fertilizasyonu genellikle tuba uterin›n ampulla bölümünde<br />

meydana gelir ve iç hücre kitlesi ve d›fl hücre kitlesini<br />

içeren kompakt hücre topu veya morula fertilizasyondan üç<br />

gün sonra uterin kaviteye ulaflmaktad›r (fiekil 7-3). Uterin kaviteden<br />

s›v› içine girince morula blastokiste dönüflür ve blastokist<br />

kavitesi iki bölüme ayr›l›r. D›fltaki hücre tabakalar› ço¤alarak<br />

trofoblast veya plasentan›n embriyonal bölümünü meydana<br />

getirir ve iç hücre kitlesinden embriyo meydana gelir. 2,4,5<br />

Trofoblastlar blastokistin fertilizasyondan yaklafl›k 6 gün<br />

sonra endometriyal dokuya yap›flmas›yla prolifere olur ve iç<br />

tabaka (sitotrofoblast) ve d›fl tabaka (sinsiyotrofoblast) olarak<br />

iki bölüme ayr›l›r. Blastokist içinde bir boflluk oluflur, bu<br />

erken amniyotik kavitedir. Sinsisyotrofoblastlar eroziv enzimler<br />

salg›layarak ikinci haftan›n sonunda blastokistin tamamen<br />

implante olmas›na ve endometriyal kan damarlar›n›<br />

afl›nd›rmas›na imkan sa¤lar (fiekil 7-4). Sinsiyotrofoblastlar<br />

aras›ndaki lakünler birleflerek intervillöz boflluklar› oluflturarak<br />

embriyonik taraftaki laküner flebekeyi meydana getirir.<br />

Koryon villuslar› desidua bazalisi invaze eder ve intervillöz<br />

boflluklar genifller. Maternal damarlar›n sinsisyotrofoblastlar<br />

taraf›ndan daha da afl›nd›r›lmas› ile maternal kan laküner flebekeyi<br />

kanland›r›r. 1<br />

Plasenta ve Fetal Zarlar<br />

Embriyo prekürsörlerinden trofoblastik hücrelerin farkl›laflmas›<br />

yaklafl›k konsepsiyondan 5 gün sonra meydana gelir.<br />

Trofoblastlar iki ö¤eye farkl›lafl›r: sitotrofoblast ve sinsiyotrofoblast.<br />

Sitotrofoblastlar tek çekirdekli sinsiyotrofoblastlar<br />

ise çok çekirdeklidir. Sinsiyotrofoblastlar human koriyonik<br />

gonadotropin salg›larlar ve desiduaya proteolitik invazyondan<br />

sorumludur. Trofoblastik doku ço¤ald›kça, koryon villuslar›<br />

tüm koryonik keseyi kaplar. Kesenin devaml› büyümesi<br />

ile, desidua kapsüllaristeki villuslar bask› alt›nda kal›r ve<br />

dejenere olarak sonunda koryonik zar haline gelen koryon<br />

leve veya düz koryon oluflur. Villöz koryon (koryon frondosum)<br />

yada plasentan›n <strong>fetal</strong> bölümü maternal bölüme (desidua<br />

bazalis) sitotrofoblastik yap› ile s›k›ca ba¤lanmaktad›r<br />

(fiekil 7-5). 6 Koryon frondosum ilk trimesterde sonografik<br />

olarak, geliflmekte olan plasentan›n belirtisi olarak, gebelik<br />

kesesinin bir bölümünde s›n›r›n ekojenik kal›nlaflmas› olarak<br />

izlenebilir. Gebelik büyüdükçe, desidua kapsüllaris uterus<br />

bofllu¤una do¤ru büyür ve uterus bofllu¤unu doldurarak desidua<br />

pariyetalis ile birleflir. Sonografik olarak bu durum bir<br />

gebelik kesesi fleklinde izlenir (fiekil 7-6). Klinik olarak, bu<br />

zarlar›n yap›flmas›n›n zay›f bir ba¤lant› oldu¤u bilinmelidir,<br />

ve intervillöz aral›ktan gelen kan birleflmifl olan koryonik zar›<br />

desidua pariyetalisten ay›rarak hematom oluflumuna neden<br />

olabilir (fiekil 7-7A dan C’ye). Amniyotik kese koryon<br />

leve ile birleflerek amniyokoryonik zar› meydana getirir (fiekil<br />

7-8A ve B, ve 7-9). 6<br />

Desidua bazalisteki spiral endometriyal arterler besin ve<br />

gaz de¤iflimi için intervillöz aral›¤› maternal kan ile kanland›r›rlar.<br />

Bu alanlar› endometriyal venler drene eder (fiekil 7-<br />

10). 6 Oksijeni azalm›fl <strong>fetal</strong> kan iki umbilikal arter ile plasentaya<br />

gelmekte, ve oksijenlenmifl kan fetusa tek umbilikal ven<br />

ile dönmektedir.<br />

fiekil 7-2. A: ‹ntradesidual belirti. Gestasyonel kese (koyu halka) santral uterin kaviteyi deforme etmez<br />

ve desidua içinde gömülüdür. B: Çift desidual kese belirtisi. Gestasyonel kese santral uterin kaviteye<br />

ç›k›nt› yapar ve santral uterin kaviteyi iter. (Laing FC, Brown DL, Price JF, Teeger S, Wong ML. Intradecidual<br />

sign: is it effective in diagnosis of an early intrauterine pregnancy? Radiology. 1997;204(3): 655-<br />

60’dan izinle bas›lm›flt›r.)


Bölüm 8<br />

Tan›mlar<br />

PLASENTA AKREATANIN<br />

PRENATAL TANISI<br />

1. Plasenta akreata: uterus duvar›na plasentan›n<br />

s›k› ve anormal flekilde yap›flarak yerleflimi.<br />

2. Plasenta inkreata: plasentan›n myometriyum<br />

içine kadar ilerleyen anormal yerleflimi.<br />

3. Plasenta perkreata: plasentan›n myometriyum<br />

içinden serozaya kadar olan anormal yerleflimi<br />

G‹R‹fi<br />

Plasenta akreata, masif kan kayb› ve ölüme yola açabilen ciddi<br />

klinik problemler ortaya ç›kartabilir. Uterus duvar›na<br />

anormal yerleflimli plasentan›n zorla ayr›lmas› esnas›nda çok<br />

fliddetli kanama oluflur. Plasenta akreata ve varyasyonlar›<br />

(plaseanta inkreata ve plasenta perkreata) tüm acil peripartum<br />

histerektomilerin %33-50’sini oluflturur. 1-3 Ana risk faktörü<br />

olan geçirilmifl sezaryan say›s› h›zl› bir flekilde artmaktad›r;<br />

Amerika Birleflik Devletleri’ndeki baz› hastanelerde sezaryanlar<br />

do¤umlar›n oran› %40’› aflm›flt›r. Chicago Üniversitesi’nde,<br />

plasenta akreata 1982-2002 y›llar›nda 10 kat artm›flt›r,<br />

plasenta previal› kad›nlar›n ise %9.3’ünde izlenmifltir.<br />

4<br />

Plasenta akreatan›n yönetiminde, k›sa zamanda büyük<br />

miktarlarda kan transfüzyonu ihtiyac› gibi fazla imkanlar gerekti¤inden<br />

, do¤umdan önce do¤ru tan›n›n konmas› yararl›d›r.<br />

Prospektif yönetimde, kan kayb› ve di¤er morbiditeleri<br />

azaltacak yeni metotlar mevcuttur. Her üç trimesterde de ultrasonla<br />

tan›n›n konmas›nda ciddi geliflmeler kaydedilmifltir.<br />

MR’›n yeri tam olarak belirlenememifltir fakat ilerde ultrasonda<br />

kuflku duyulan hastalar›n de¤erlendirilmesinde önemli<br />

olacakt›r.<br />

PATOLOJ‹<br />

Plasenta akreatada, trofoblastlarla myometriyumu do¤rudan<br />

iliflki içinde b›rakacak flekilde, myometriyumla plasenta aras›ndaki<br />

desidua paryetalisin bir k›sm› veya tamam› eksiktir.<br />

Desiduan›n eksik olmas› demek do¤al ayr›lma plan›n›n ol-<br />

Bölüm 8 Plasenta Akreatan›n Prenatal Tan›s› 187<br />

Christine H. Comstock<br />

Çeviri: Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu, Dr. Cihan Çetin<br />

mamas› demektir, bu yüzden de plasenta myometriyuma s›k›ca<br />

yap›fl›kt›r. Plasenta inkreatada , myometriyum içine do¤ru<br />

trofoblast geliflimi varken plasenta perkreatada myometriyumun<br />

tamam›nda bu geliflim izlenir. Plasenta perkreatada,<br />

plasenta mesaneyi de invaze ederek uterusun ayr›lmas›n› oldukça<br />

zorlaflt›r›r hatta ço¤u zaman mesanenin bir k›sm›n›n<br />

da kayb›na yol açar. Perkreata, broad ligaman, serviks veya<br />

uterusun arterlerini de içerebilir. Ço¤unlukla desiduadaki bu<br />

eksiklik sadece plasentan›n tutundu¤u bir k›s›m myometriyal<br />

yüzeyde izlenmesine ra¤men plasentan›n zorla myometriyumdan<br />

ayr›lmaya çal›fl›lmas› problem yaratmaktad›r. Plasentan›n<br />

tamamen ayr›lmas›n›n gerçekleflmedi¤i, plasentan›n<br />

myometriyumda b›rak›ld›¤› vakalarda, uterus kontrakte olamaz;<br />

do¤um sonras› homeostaz› sa¤layan esas mekanizma<br />

uterusun kas›lmas›d›r.<br />

Plasenta akreata, inkreata ve perkreata plasental yap›flma<br />

bozukluklar› (PYB) olarak adland›r›l›r. Tart›flman›n ilerleyen<br />

k›s›mlar›nda, plasenta akreata terimi, her üç tip plasental yerleflim<br />

bozuklu¤unu da kapsamaktad›r. Sebebi belli de¤ildir,<br />

çünkü implantasyon birçok moleküler ve hücresel mekanizmalar›n<br />

kontrolündedir. 5 Fakat servikse yak›n, alt uterus segmentine<br />

olan yerleflimleri problem yaratabilmektedir çünkü<br />

geçirilmifl cerrahisi olmasa bile plasenta previal› hastalarda<br />

plasenta yap›flma bozukluklar› insidans› daha yüksektir.<br />

R‹SK FAKTÖRLER‹<br />

Plasenta previan›n kendisi bir risk faktörüdür. 6,7 Geçirilmifl<br />

cerrahisi olmayan plasenta previal› hastalarda dahi plasenta<br />

akreata riski bazal risk olan 4/100000’in üzerinde olmakta ve<br />

anne yafl›n›n 35 alt› veya üstü olmas›na göre de¤iflmekle birlikte<br />

%2 ile 6.3 aras›nda bildirilmektedir. 6 Wu ve ark. plasenta<br />

previa’n›n PYB için olas›l›k oran›n› 51.42 olarak bulmufltur<br />

ki bu katk›s› araflt›r›lan faktörlerden en yüksek olan›d›r.4<br />

Sezaryan, myomektomi veya rekonstrüksiyon gibi uterus<br />

cerrahileri plasenta previal› hastalarda plasenta akreata için<br />

yüksek risk faktörleridir. 4,6,7 Silver ve ark.’lar›na göre plasenta<br />

previal› hastalarda, plasenta akreata riski bazale göre birinci,<br />

ikinci, üçüncü, dördüncü, beflinci ve daha fazla sezaryanlarda<br />

s›ras›yla 3, 11, 40, 61 ve 67 kat artm›flt›r. 8 Clark ve ark.<br />

plasenta previal› hastalarda, geçirilmifl bir sezaryanda risk<br />

%24 iken, dört veya daha fazla sezaryanda riskin %67’e ç›kt›-


188 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

¤›n› (plasenta uterus skar› üzerinde yerleflmemesine ra¤men<br />

artm›flt›r) bulmufllard›r. Fakat, plasenta skar›n üzerinde yer<br />

ald›¤›nda risk 5 kat artmaktad›r, 6 bu da muhtemelen, plasenta<br />

previada plasentan›n alt uterus segmentinde myometriyuma<br />

cerrahi müdahale edilmifl alana yerleflmesinin katk›s›yla<br />

gerçekleflmektedir.<br />

Geçirilmifl plasenta akreata, ayr›ca bir risk faktörüdür.<br />

Plasentan›n ayr›lmas›ndaki güçlükten dolay› plasenta akreata<br />

düflünülen bir grup hastan›n %16’s›nda geçirilmifl plasenta<br />

akreata hikayesi vard›r. 10 Eski küretaj ve abortus öyküsü bir<br />

çok yay›nda risk faktörü olarak bildirilmekteyken, bir vaka<br />

kontrol serisinde bunlar›n hiçbirinin anlaml› olmad›¤› saptanm›flt›r.4<br />

Gielchinsky ve ark. dilatasyon küretaj›n(D&C)<br />

sadece daha az a¤›r vakalarda etkili bir faktör oldu¤unu bulmufllard›r;<br />

histerektomiye giden daha a¤›r vakalarda ise artm›fl<br />

parite, anteriyor afla¤› yerleflimli plasenta ve tekrarlayan<br />

sezaryanlar› önemli risk faktörleri olarak saptam›fllard›r. 10<br />

Plasenta previa vakalar›nda anne yafl› çeflitli nedenlerden<br />

dolay› riski artt›rmaktad›r. Otuzbeflin üzerinde anne yafl› bazal<br />

riski ikiye veya üçe katlar. 6<br />

Plasenta akreatal› hastalar›n ço¤unda plasenta previa olmas›na<br />

ra¤men, plasenta previa ve geçirilmifl cerrahi öyküsü<br />

olmayan(bunlarda ço¤unlukla fundal veya arka duvarda)<br />

hastalarda nadiren plasenta akreata olabilir. Gielchinsky ve<br />

ark.’lar›n›n serisinde %20’si hiçbir risk faktörü olmayan primipar<br />

kad›nlard›r. 10<br />

De¤erlendirmeye bafllamadan önce tüm hastalara geçirilmifl<br />

uterus cerrahisi öyküsünü sorun. Daha sonra skar›n<br />

üzerinde olabilir mi diye plasentan›n yerleflimine bak›n.<br />

B‹R‹NC‹ TR‹MESTERDA TANI<br />

Plasenta akreata, muhtemelen implantasyon esnas›nda bafllar.<br />

Yedi hafta gibi erken bir dönemde ilk trimesterde dilatasyon<br />

küretaj s›ras›nda, s›kl›kla da uterus cerrahisi geçirmifl<br />

hastalarda saptanabilmektedir. 12-15<br />

Bu hastalarda, eski sezaryan skar›na yerleflik kese, ilk trimesterde<br />

plasenta akreatan›n tipik görüntüsüdür. Normal<br />

gestasyonel kesenin s›kl›kla yerleflim yeri fundustur (fiekil 8-<br />

1A); sadece ara s›ra gestasyonel kese, uterusta daha afla¤› yerleflim<br />

gösterir.(fiekil 8-1B). Erken tarama yap›lan, patolojisi<br />

kan›tlanm›fl plasenta akreata serilerinde, eski sezaryan› olanlar›n<br />

hepsinde kesenin alt uterus segmentine yerleflti¤i saptanm›flt›r<br />

(6 tanenin 6’s›)(fiekil 8-2 ve 8-3). Eski sezaryanl›<br />

hastalar›n ortalama alt uterus segmenti kal›nl›klar› 7mm kadar<br />

ince bulunsa da17, bildirilen erken akreata vakalar›n›n<br />

hemen hepsinde ön uterus duvar› nerdeyse izlenememifl, ço-<br />

¤u vakada da duvar kesenin hemen üzerinde oldukça ince izlenmifltir.<br />

‹ki yay›ndaki erken akretal› 8 gebeli¤in 5 tanesi<br />

üçüncü trimestere ulaflm›flt›r. 16,18 Anormal vasküler lakünler<br />

ilk trimesterde de görülmüfltür. 19 Yak›n zamanda, birinci trimesterde<br />

yap›lan D&C sonras›nda bir hastada 2 hafta sonra,<br />

bir di¤erinde ise 4 ay sonra uterus ve mesane aras›nda izlenen<br />

kitlenin PYB oldu¤u bulunmufltur. Vakalara tekrar uygulanan<br />

D&C’lerde belirgin kanama olmufltur ve her ikisi de<br />

total abdominal histerektomiye gitmifltir. Patoloji, bir vakada<br />

plasenta akretan›n kal›nt›lar›n› di¤erinde ise sezaryan skar›n›<br />

perfore eden dejenere plasental dokunun oldu¤u plasenta<br />

fiekil 8-1 A: ‹ntrauterin gebeli¤in normal yerleflimi; uterusun üst üçte birlik<br />

k›sm›ndad›r. C,serviks. B,mesane. B: Afla¤› yerleflimli normal bir gebelik.<br />

Ön myometriyumun normal inceli¤ine dikkat ediniz (ok) .F, fundus<br />

fiekil 8-2 Plasenta akreatada afla¤› yerleflim. Kese ve mesane (beyaz çizgi)<br />

aras›nda myometriyum (ok) olmamas›na dikkat ediniz.


fiekil 8-3 Plasenta akreatada afla¤› yerleflim. Myometriyumun (ok) daralmas›na<br />

dikkat ediniz.<br />

perkreatay› göstermifltir. 20,21 Sonuç olarak, D&C’den sonra, ön<br />

uterus duvar›nda izlenen kitle, persiste hcg pozitifli¤i ve geçirilmifl<br />

cerrahi öyküsü olanlarda, plasenta akreata olabilir.<br />

Oldu¤u düflünülen bir fistül arac›l›¤› ile as›l skar dokusuna<br />

ulaflarak gerçekleflen gebelikler olabilir. Bunlara “skar gebeli¤i”<br />

denir ve bunlar endometriyal kavitede de¤ildir. Bunlar<br />

mevcut tart›flmaya dahil edilmemifltir.<br />

Akreta için risk faktörü olan 22 veya olmayan, 23 bat›n içinde<br />

serbest s›v› izlenen bir erken gebelikte plasenta perkreatadan<br />

flüphelenilmelidir. Rüptürler 20-25 haftalarda rapor edilmekle<br />

birlikte, 27-28 rüptür en s›k 9-16 haftalarda perforasyonu<br />

takiben izlenmektedir. 24-26 Bat›n içi serbest s›v› ile baflvuran<br />

riskli hastada, en muhtemel tan› perforasyondur (fiekil 8-<br />

4). Eski sezaryanl› hastada fliddetli kar›n a¤r›s› da bu tan›y›<br />

düflündürmelidir.<br />

‹K‹NC‹ VE ÜÇÜNCÜ TR‹MESTERLAR<br />

Y›llar içinde plasenta akreatay› tahmin edecek birçok ultrason<br />

bulgusu tan›mlanm›flt›r. En duyarl› bulgu, lakün olarak<br />

bilinen, türbülan ak›ml›, lineer, düzensiz plasenta boflluklar›n›n<br />

olmas›d›r. Bunlar›n do¤alar› tam olarak bilinmemektedir;<br />

kimi zaman dakikadaki h›zlar› <strong>fetal</strong> orijinli olduklar›n›<br />

gösterse de ço¤u zaman h›zlar› maternal orijini göstermektedir.<br />

Vasküler Boflluklar<br />

Oniki y›ll›k dönemde uterus cerrahisi öyküsü olan, obstetrik<br />

ultrason için gelen tüm hastalar›n prospektif bir analizinde,<br />

plasenta akreata geliflen hastalar›n ço¤unun taramalar›nda<br />

veya 18. hafta randevular›nda, akreatan›n ultrason bulgular›<br />

izlenmifltir.11 En duyarl› belirteç, yuvarlak (fiekil 8-5B) ve<br />

içinde kan ak›m› olan boflluklardan(fiekil 8-6 ve 8-7) ziyade,<br />

uzun, ince, (fiekil 8-5A) radyolusen boflluklar olan vasküler<br />

lakünlerdir. Plasenta lakünleri ve vasküler bofluklar birçok<br />

Bölüm 8 Plasenta Akreatan›n Prenatal Tan›s›<br />

189<br />

fiekil 8-4. Uterusun erken perforasyonu. 16 haftal›kta plasentan›n(oklar)<br />

uterustan d›flar› ç›k›fl›n› gösteriyor.<br />

yay›nda plasenta akreatan›n bulgusu olarak tan›mlanm›flt›r.<br />

29-31 Finburg ve Williams plasentalar› anormal vasküler<br />

boflluklar›na göre derecelendirmifl ve plasentadaki lakünlerin<br />

miktar› ile plasenta akreata riskinin do¤ru orant›l› olarak artt›¤›n›<br />

bulmufllard›r. Bu çal›flma, Yang ve ark. taraf›ndan, Finburg<br />

ve Williams’›nkine benzer bir metod ile 51 riskli vaka ile<br />

derecelendirilerek desteklenmifltir.32 ‹kinci derece(4-6 düzensiz<br />

lakün) veya daha fazlas› için plasenta inkreata ve plasenta<br />

perkreata riskinin duyarl›l›¤› %100, özgüllü¤ü %97.2,<br />

pozitif prediktif de¤eri(PPV) %93.8 ve negatif prediktif de¤eri(NPV)<br />

%100 olarak bulunmufltur. Sezaryan histerektomi<br />

gerektiren vakalar›n›n hepsinde lakünler izlenmifl, iki tanesinde<br />

1.derece, di¤erlerinde ise 2.- 4.derece olarak bulunmufltur.<br />

Lakün say›s› artt›kça daha s›k ve daha fazla miktarlarda<br />

transfüzyon ihtiyac› do¤maktad›r. Lakün varl›¤›nda %23’ünde<br />

dissemine intravasküler koagülasyon (DIK) geliflmekte,<br />

%46’s› yo¤un bak›mda takip edilmek zorunda kalmaktad›r.<br />

Finburg ve Williams plasenta akreatan›n bazen lakün olmadan<br />

da olabilece¤ini göstermekle birlikte, 4 veya daha fazla<br />

say›da lakün varl›¤›nda plasenta akreata tüm vakalarda izlenmifltir.<br />

Ekosuz Alan<br />

Bir di¤er s›kça bahsedilen bulgu ise plasenta ve myometriyum<br />

aras›ndaki ekosuz alan›n incelmesi veya kayb›d›r. Plasenta<br />

ve uterus duvar› aras›ndaki bu bofl ve ekolusen alan›n<br />

desidua paryetalisi temsil etti¤i düflünülmektedir (fiekil 8-8).<br />

Fakat normal hastalarda da s›kl›kla önde, nadiren de fundus<br />

ve arka duvarda da bu alan izlenmemektedir. 33 Dolay›s›yla,


Bölüm 9<br />

Tan›mlar<br />

FETAL BÜYÜME GER‹L‹⁄‹<br />

1. Fetal büyüme gerili¤i: ultrasonografik olarak tahmini<br />

<strong>fetal</strong> a¤›rl›¤›n, gestayonel yafl›n 10. persentilinin alt›nda<br />

olmas›.<br />

2. Fetal büyüme potansiyeli (Garlosi): tahmini <strong>fetal</strong> a¤›rl›k<br />

yüzdesi maternal vücut yap›s› ve <strong>fetal</strong> karakteristikler<br />

taraf›ndan belirlenir.<br />

3. Placental Ünite: <strong>fetal</strong> vasküler elemanlar›n interaktif <strong>fetal</strong><br />

ve plasental çevreleri tan›mlad›¤› hemokoryonal<br />

plasental yatak (maternal çevreyi gösteren maternal<br />

vasküler elemanlar) ve plasentan›n kendisinden oluflur.<br />

4. Çoklu Damar ‹ncelemesi: Fetal, maternal ve plasental<br />

hemodinamik durumun de¤erlendirilmesi için umblikal<br />

arter, orta serebral arter ve duktus venosus dalga<br />

formlar›n›n ve maternal uterin arter dalga formunun<br />

incelenmesi.<br />

5. Biyofizik Profil Skorlamas›: anl›k <strong>fetal</strong> iyilik halinin de-<br />

¤erlendirilmesi için elektronik <strong>fetal</strong> kalp at›m›/ hareket<br />

korelasyonu, <strong>fetal</strong> solunum hareketi, vücut/ekstremite<br />

hareketi, <strong>fetal</strong> tonus ve amniotik s›v› hacminden<br />

oluflan 5’li skorlama sistemi.<br />

6. Entegre Fetal De¤erlendirme: komplike <strong>fetal</strong> büyüme<br />

gerili¤i olan gebenin yönetiminin en uygun yap›lmas›<br />

için çoklu doppler ve biyofizik skorlamas›n›n birlikte<br />

de¤erlendirilmesi.<br />

G‹R‹fi<br />

Fetal büyümenin düzenlenmesi kompleks bir olayd›r. Fetal<br />

büyümeyi ›rksal ve ailesel girdilerin direktiflerinden bölgesel<br />

<strong>fetal</strong> hepatik dolafl›mda besinden zengin kan›n yönlendirilmesine<br />

kadar, kal›tsal, maternal, plasental, <strong>fetal</strong> ve edinsel<br />

pek çok faktör etkiler. Fetal büyüme gerili¤i (FBG) endifle<br />

uyand›rmak için bir endikasyon olsa da bu bulgu tan›mlaman›n<br />

bir sonucu de¤il bafllang›c›d›r.<br />

Fetal büyüme gerili¤inde ultrasonografi tan›da, monitorizasyonda<br />

ve yönetimde kritik bir rol oynar. Bu bölüm <strong>fetal</strong><br />

büyüme gerili¤inin yönetiminde <strong>fetal</strong> görüntünün, biyometrinin,<br />

doppler velosimetri, biyofizik skoru ve <strong>fetal</strong> kalp at›m<br />

h›z›n›n (FKH) birlikte de¤erlendirilmesini incelenmektedir.<br />

Konunun komplike olmas› göz önüne al›nd›¤›nda ultraso-<br />

Christopher Harman ● Ahmet A. Baschat<br />

Çeviri: Dr. Bilge Çetinkaya Demir, Dr. Yalç›n Kimya<br />

Bölüm 9 Fetal Büyüme Gerili¤i<br />

195<br />

nografi de¤erlendirmenin sadece bir boyutunu oluflturmaktad›r.<br />

Fetal büyüme gerili¤inin bak›m› annenin, fetusun, obstetrik<br />

ve yenido¤an kaynaklar›n›n birlikte kapsaml› de¤erlendirilmesini<br />

gerektirir.<br />

FETAL BÜYÜME GER‹L‹⁄‹N‹N ETK‹S‹<br />

Fetal büyüme gerili¤i perinatal ölümlerin prematüriteden<br />

sonra ikinci s›radaki sebebidir. Prematürite ve FBG birlikte<br />

seyreder ancak FBG gestasyonel yafl› hesapland›¤›nda dahi<br />

perinatal mortaliteyi 6 ila 10 kat artt›r›r. 1 Yenido¤an ölümleri<br />

genellikle FBG ve prematüritenin birlikteli¤i sonucu<br />

oluflur yine de termde bir FBG de perinatal asfiksi, anormal<br />

dolafl›m ceavplar›, k›sa süreli dekompansasyon ve kal›c› organ<br />

hasarlar› riskini tafl›r (fiekil 9-1). Fetal malnutrisyonun<br />

ve bu durumun belirledi¤i kurban›n uzun dönem sonuçlar›<br />

Barker Hipotezinde özetlenmifltir. 2 Fetal dönemde maruz<br />

kal›nan yoksunlu¤un eriflkin dönemde hipertansiyon, diabet,<br />

kardiak hastal›klar, immunite anormallikleri, baz› kanser<br />

türleri ve k›salm›fl ömür ile iliflkili oldu¤unu belirten veriler<br />

artmaktad›r.<br />

Bu sebeple FBG tan›mlamak, düzeltmek, kesmek ya da<br />

mümkünse patolojiyi tedavi etmek birçok aç›dan fayda sa¤layacakt›r.<br />

Burada bahsi geçen metodlar FBG yönetiminde<br />

önem arzetmektedir ancak öncelik gerili¤in önlenmesine yönelik<br />

olmal›d›r.<br />

NORMAL FETAL BÜYÜME<br />

Normal <strong>fetal</strong> büyüme ve geliflme maternal, <strong>fetal</strong> ve plasental<br />

etkileflimin efl zamanl› kareografisini ifade eder. Maternal cevaplar<br />

implantasyon öncesinden, plasental yata¤›n perfüzyonunun<br />

ve böylece besinlerin fetus ve plasentaya sa¤lanmas›n›n<br />

artt›r›lmas›na odaklan›r.<br />

Bu ihtiyaçlar›n birçok parakrin ve endokrin seviyedeki<br />

iletiflimi plasental invazyona ba¤›ml›d›r. Plasental yap›flma,<br />

invazyon, vasküler de¤iflim, yüzey alan›n›n büyümesi ve<br />

maturasyonu gelifltikçe her iki taraf›n vasküler etkileri de<br />

de¤iflmektedir. Trofoblastlar›n invazyonu ile maternal vasküler<br />

bütünlük bozulur ve bas›nca duyars›z uterin arter kanallar›<br />

do¤ruca plasental yata¤a aç›l›r. 3 Plasental kütlenin<br />

büyümesi artan metabolik kapasiteye, de¤iflim için yüzey


196 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

%50<br />

%40<br />

%30<br />

%20<br />

%10<br />

%0<br />

Sol<br />

IVK 3/4<br />

T’peni<br />

NEK<br />

BW FGH G Yafl<br />

Bil<br />

PDA<br />

ROP<br />

NICU<br />

fiekil 9-1. Küçük prematür yenido¤anlar›n morbiditesi FBG, prematurite<br />

veya düflük do¤um a¤›rl›¤›na ba¤lanabilir. FBG olan vakalar (yeflil renkle<br />

gösterilen) ayn› do¤um a¤›rl›¤›ndaki prematür yenido¤anlar (± 100 gr DA<br />

mavi bar) ve ayn› gestasyonel haftada normal do¤um a¤›rl›¤› (AGA) ile do-<br />

¤an yenido¤anlarla (± 1 gestasyonel hafta, k›rm›z› bar) karfl›laflt›r›lm›flt›r.<br />

Do¤um a¤›rl›¤›na göre efllefltirilen kontroller her zaman haftaca daha küçük<br />

olduklar›ndan grade 3-4 intraventriküler kanama gibi morbiditeler gestasyonel<br />

haftay› yans›t›r. Tüm morbiditeler için FBGlikli yenido¤anlar AGA l› do-<br />

¤an akranlar›na göre her zaman daha kötü sonuçlara sahiptirler. Sol, kronik<br />

solunum yetmezli¤i; IVK 3/4, intraventriküler kanama grade 3 veya 4; T’peni,<br />

trombositopeni; NEK, nekrotizan enterekolit; Bil, tedavi gerektiren yenido¤an<br />

sar›l›¤›; PDA, tedavi gerektiren patent duktus arteriozus; ROP, prematuritenin<br />

retinopatisi; NICU, yenido¤an klini¤inde toplam kal›fl süreleri,<br />

s›ras›yla ortalama 87, 84 ve 48 gün. (Aucott SW, Donohue SW, Northington<br />

FJ. Increased morbidity in severe early intrauterine growth restriction. J Perinatol<br />

2004; 24:435-40’dan modifiye edilmifltir.)<br />

alan›n›n artmas›na ve <strong>fetal</strong> hemodinamik durumlara cevap<br />

verme olana¤› sa¤lar. Artan plasental invazyon ile maternal<br />

vasküler dirençler düflerken <strong>fetal</strong> umblikal kan ak›m rezistans›<br />

da düfler.<br />

Bu durum fetus için geliflimsel bir süreçtir. Kesitsel villöz<br />

vasküler alan katlanarak art›nca fetoplasental vasküler<br />

direnç düfler ve bu iki farkl› damarsal olayla s›n›rlan›r. ‹lk<br />

süreç–dallanan anjiogenez- trimester›n sonlar›na yaklaflt›kça<br />

14 ten 18inci haftaya kadar tamamlan›r. ‹kinci süreçdo¤rusal<br />

anjiogenez- yüksek hacimli düflük dirençli fetoplasental<br />

dolafl›m› sa¤lar ve 28-32 haftalarda tamamlan›r. 4<br />

Bu koordineli hemodinamik de¤iflikliklerin sonucu matür<br />

üçüncü trimester intrauterin dolafl›mla sonuçlan›r; 12<br />

m 2 ’lik de¤iflim alan› ve 200-300 ml/kg/dk’l›k düflük dirençli<br />

fetoplasental perfüzyonunu sa¤layan 600 ml/dk maternal<br />

kan ak›m›. Plasental transportu bu iki yüksek volümlü sistemi<br />

ay›ran 2 endotelyal tabaka en uygun flekilde gerçeklefltirir.<br />

Plasental kütle artt›kça besin transportu geliflir. Maternal<br />

<strong>fetal</strong> mesafe 4 μ a kadar düfltü¤ü için basit difüzyon bu transportta<br />

önemli rol oynar. Maternal metabolizman›n fetoplasental<br />

endokrin faktörler taraf›ndan manipulasyonunda aktif<br />

transportu yap›lan üç primer metabolit rol al›r; glukoz,<br />

amino asitler, serbest ya¤ asitleri. Glukoz en temel yak›t› sa¤lar,<br />

amino asitler proteinlerin yap› tafllar›n› oluflturur ve her<br />

ikisi de <strong>fetal</strong> büyümenin en önemli uyaran› olan insülin ve<br />

insülin benzeri büyüme faktörü (ILGFs) ile iliflkilidir. 5 Her<br />

iki metabolit için de plasental transport h›zlan›r ve bu transplasental<br />

ak›m üçüncü trimesterda maternal katabolizmay›<br />

destekler. Koordineli üçparçal› metabolizman›n en önde gelen<br />

örne¤i, hücre zar›n›n ve nöronal yap› tafllar›n›n ve prostaglandinler<br />

gibi düzenleyici komplekslerinin yap›s›nda bulunan<br />

ya¤ asitlerinin sa¤lanmas›d›r. Maternal ya¤ metabolizmas›<br />

gebeli¤in ilk yar›s›nda insulin ve plasental ILGFs etkisi<br />

ile, lipojeniktir. ‹lerleyen haftalarda fetusun uzun-zincirli<br />

doymam›fl çoklu ya¤asitlerine olan ihtiyac› art›kça aktif<br />

transport ve enerji tüketen plasental metabolizma, maternal<br />

lipoliz, maternal lipoprotein lipaz enziminde azalma ve<br />

esansiyal ya¤ asitlerine plasental eriflimin art›fl› ile birliktelik<br />

gösterir. 6<br />

Da¤›t›m sistemindeki maturasyonla efl zamanl› olarak<br />

<strong>fetal</strong> metabolizma da özelleflir. Plasenta nas›l aktif bir kat›l›mc›<br />

ise (anneden gelen oksijenin %40 n› ve glukozun<br />

%70ini kullan›r) fetus da aktif kat›l›mc›d›r. Plasentadan<br />

dönen besinden zengin kan h›z k›s›tlay›c› duktus venosus<br />

taraf›ndan karaci¤ere yönlendirilir ve kan›n %55i dominant<br />

sol loba, %20si sa¤ loba ve kalan %18-25 lik k›s›m sa¤<br />

atr›uma da¤›t›l›r. 7 Foramen ovale taraf›ndan yönlendirilme<br />

ve duktus venosus taraf›ndan h›z›n k›s›tlanmas› myokard<br />

ve beyne en az at›k ve en yüksek besin içeren kan›n ulaflmas›n›<br />

sa¤lar.<br />

Plasenta, anne ve fetus birbirinden farkl› büyür. Plasenta<br />

h›zla büyür ve tepe noktaya ulafl›r, ard›ndan maternal de¤ifliklikler<br />

ve en son katlanarak artan <strong>fetal</strong> büyüme gelir. Üçüncü<br />

trimesterda <strong>fetal</strong> ya¤ birikimine ba¤l› olarak son 8 haftada<br />

5 katl›k bir art›fl olur.<br />

Bu fizyolojik de¤ifliklikler a¤›nda, annenin beslenme durumunun,<br />

etnik kökeninin ve genetik durumun flartlar›na<br />

ba¤l› olarak annenin çevresel faktörleri (sigara içimi, vazokonstrüktör<br />

madde kullan›m›), fetusun cinsiyeti ve gestasyonel<br />

yafl nihai do¤um kilosunu belirler.<br />

Fetal büyüme gerili¤i bu yelpazedeki birçok anormallikle<br />

iliflkilidir. Birçok FBG vakas›n›n merkezinde olan yetersiz<br />

plasentasyon, seri doppler ultrasonografi ile tan›mlanabilir.<br />

Normal büyüme için gerekli etkileflimler düflünüldü¤ünde<br />

normalden sapmalar ve kompanzasyonlar için<br />

birçok seçene¤in oldu¤u aflikard›r. Normal büyümenin anlafl›lmas›<br />

gerili¤in tan›nmas› ve de¤erlendirilmesinde<br />

önemlidir.<br />

FETAL BÜYÜME GER‹L‹⁄‹N‹N<br />

TERM‹NOLOJ‹S‹<br />

Büyüme gerili¤inde kullan›lan tan›mlar konu anlafl›ld›kça<br />

ortaya ç›kmaktad›r. Net do¤um a¤›rl›¤› (DA) s›n›flamalar›<br />

(çok çok düflük DA


Tablo 9-1<br />

FETOPLASENTAL DURUMUN<br />

‹L‹fiK‹LER‹<br />

Fetal biometri<br />

Abdominal Çevre<br />

Bafl Çevresi<br />

Transserebellar Çap<br />

Ayak Uzunlu¤u<br />

Fetal Oranlar<br />

HC/AC oran›<br />

Ponderal ‹ndeks<br />

Fetal A¤›rl›k Tahmini<br />

Multifaktorial do¤um a¤›rl›¤› persentilleri<br />

Gardosi büyüme potansiyeli<br />

Amniotik s›v› hacmi<br />

Fetal Davran›fl<br />

Biyofizik profil skorlamas›<br />

Non stres test<br />

Komputarize kardiotokografi<br />

Doppler Velosimetresi<br />

Uterin arter PI/ çentiklenme<br />

Umblikal arter PI/ EDV<br />

Orta Serebral arter PI/PSV<br />

Duktus venosus PIV/ a- dalgas›<br />

Umblikal ven pulsasyonlar›<br />

Entegre Fetal Test<br />

Kombine doppler ve davran›flsal de¤ifliklikler<br />

yaflla uyumlu (AGA), 10-90. Persentil aras›) ile ilgili riskler<br />

ile daha yak›nen iliflkilidir. 8<br />

Fetal büyüme gerili¤inin mekanizmas› ‘beyin koruyucu etki’ye<br />

neden olarak zay›f ancak kafas› büyük bir bebekle sonlan›r<br />

ki bu sadece kilo ile de¤erlendirilme yap›ld›¤›nda FBG’li-<br />

¤inin tan›nmas›n› engelleyebilir. 9 Ponderal indeksleri veya basit<br />

bafl- abdomen çevresi oran›n›n kullan›lmas› asimetrik FBG<br />

olan fetuslar›n tan›nmas›n› sa¤larken simetrik küçük fetuslar›n<br />

tan›nmas›n› kaç›r›r. 10 Do¤um kilo referans de¤erlerinin ilk<br />

trimester maternal boy, ›rk, do¤um s›ras› ve <strong>fetal</strong> cinsiyetle<br />

düzeltilmesi ile daha hassas sonuçlar elde edilir. 11 Do¤um kilosunun<br />

kaç olaca¤› ile ilgili tahmini yaparken Gardosi büyüme<br />

potansiyeli, “küçük normal fetus/bebek” ile sonuçlanacak<br />

birçok faktörü iflaret eder ve perinatal sonuçlarla standart DA<br />

persentillerinden daha iyi korelasyon gösterir.<br />

Tablo 9-1 <strong>fetal</strong> durumun ultrasonografik de¤erlendirilmesi<br />

için kullan›lan s›ralamay› göstermektedir. Tart›flmalar<br />

gelifltikçe <strong>fetal</strong> durum ve FBG olan fetusu (tan›mlamas› nas›l<br />

olursa olsun sadece boyutunu de¤il) etkileyen patofizyolojik<br />

mekanizmalar perinatal sonuçlar› öngörmede ve yenido¤an<br />

bak›m›n› belirlemede daha fazla önem kazanacakt›r.<br />

FETAL BÜYÜME GER‹L‹⁄‹N‹N SEBEPLER‹<br />

Büyümeye etki eden faktörlerin düzenlenmesindeki komplike<br />

yap›, bu faktörlerin sonuçlar›n›n öngörülmesini engeller.<br />

Fetal hemostaz ve büyüme çok esnek yap›dad›r; birçok hipoksemik<br />

kad›n›n normal do¤um kilosunda bebekleri mevcuttur.<br />

Gestasyonel etkiler kritik rol oynar; ilk trimesterda<br />

karfl›lanmam›fl hiperglisemi hipoplastik embriyolara neden<br />

Bölüm 9 Fetal Büyüme Gerili¤i<br />

olurken 12 gebeli¤in ilerleyen haftalar›ndaki sa¤lam insulin-<br />

ILGF aks› ile hiperplazi ve hipetrofi gerçekleflir. Büyümedeki<br />

bozulma birçok yolla gerçekleflir; CMV’nin sistemik etkisiyle<br />

oluflan hepatit, enterit ve plasental enfeksiyon hepsi<br />

FBG’ne yol açar. FBG’nin sebepleri maternal, <strong>fetal</strong> veya plasental<br />

olarak a¤›r bassa da birbirine ba¤l› birçok mekanizma<br />

mevcuttur.<br />

MATERNAL SEBEPLER<br />

Damarsal Hastal›klar<br />

197<br />

Maternal vasküler hastal›klar özellikle de lupus, agreve diabet,<br />

renal hastal›klar, komplike hipertansiyon plasental yata-<br />

¤›n perfüzyonunun azalmas›na ve sonuçta FBG’ne yol açar.<br />

Uterin kan ak›m›n›n azalmas› ve plasental invazyonun engellenmesi<br />

(ve akabinde artacak uterin kan ak›m›n›n engellenmesi)<br />

maternal vasküler hastal›klar›n önemli özelliklerindendir.<br />

13<br />

Trombofililer<br />

Bu grup FBG mikrovasküler trombotik oklüzyon nedeniyle<br />

erken bafllar ve ciddi olur hatta midtirmester kay›plara<br />

neden olur. Primer olay plasental invazyonun engellenmesidir.<br />

Maternal Hipoksemi<br />

Orak hücreli anemi, maternal siyanotik kalp hastal›klar›,<br />

orta derecede solunum yetmezli¤i ve yüksek rak›mda yaflamak<br />

hepsi FBG ile birliktelik gösterir. Azalan oksijenlenme<br />

<strong>fetal</strong> büyüme gerili¤inin direkt etkisi gibi görünmekle birlikte<br />

küçük damarlarda t›kan›kl›k, hiperviskozite ya da belirgin<br />

polisitemi ve gebeli¤e maternal adaptasyonda defektler<br />

hepsi rol oynar ve bu durum iliflkileri daha komplike<br />

hale getirir.<br />

Yetersiz Kaynak<br />

Yetersiz besin al›m›n›n etkisi aç›k gözükmekle birlikte <strong>fetal</strong><br />

büyümeye etki edecek kalori azl›¤›n›n ciddi boyutlarda olmas›<br />

gereklidir ki günlük 900 kalorinin alt›daki g›da al›m›n›n<br />

bile do¤um kilosuna etkisi s›n›rl›d›r. 14 Spesifik diet k›s›tlamalar›n›n<br />

etkisi daha fazla olabilir. Erken gebelik haftas›ndaki<br />

protein k›s›tlamas› simetrik FBG’ne yol açabilir.<br />

Kronik hiperglisemi ve episodik hipoglisemi ataklar› gibi 3<br />

saatlik glukoz tolerans testinde gösterilebilen anormal glukoz<br />

da¤›l›m›, <strong>fetal</strong> büyümenin k›s›tlanmas› riskini belirgin<br />

flekilde artt›r›r. 15<br />

‹laçlar<br />

Kokain, eroin ve di¤er narkotik ba¤›ml›l›¤›; alkol (çok düflük<br />

düzeyde bile olsa); ve sigara içilmesi hepsi birden FBG’nin


Bölüm 10<br />

UTEROPLASENTAL DOLAfiIMIN<br />

DOPPLER VELOS‹METR‹S‹<br />

Lami Yeo ● Luís F. Gonçalves ● Roberto J. Romero ● Maria-Teresa Gervasi ● Percy Pacora<br />

Çeviri: Dr. Halil Aslan<br />

Tan›mlar<br />

1. Anormal uterin arter Doppleri: mutlak bir kesme<br />

de¤erin (örne¤in, rezistans indeksi> 0.58), ya<br />

da belirli bir referans aral›¤›na ait persantilin<br />

üzerindeki ölçümler, ve/veya diastolik çentik<br />

varl›¤› olarak tan›mlan›r.<br />

2. Aç›dan ba¤›ms›z Doppler indeksleri: Kan ak›fl›na<br />

karfl› olan direnci yans›t›r. Örnek: S/D (sistol/diyastol)<br />

oran›, RI (rezistans indeksi), PI (pulsatilite<br />

indeksi) içerir<br />

3. Erken diastolik çentik: Erken diyastolik kan ak›m<br />

h›z›nda diyastolik tepe h›z›n›n alt›nda kalan<br />

persistan bir azalma olarak tan›mlan›r.<br />

4. ‹nhibin A: A¤›rl›kl› olarak plasenta taraf›ndan<br />

salg›lanan, transforme edici büyüme faktörü ailesinin<br />

bir üyesidir.<br />

5. PAPP-A (gebelikle iliflkili plazma protein A): A¤›rl›kl›<br />

olarak plasenta taraf›ndan üretilen büyük<br />

bir glikoprotein kompleksi.<br />

6. Plasental büyüme faktörü: Bir pro-anjiyogenik<br />

protein.<br />

7. PP-13 (plasental protein 13): A¤›rl›kl› olarak plasenta<br />

taraf›ndan üretilen galektin ailesinin bir<br />

üyesi.<br />

G‹R‹fi<br />

Doppler etkisi ad›n›, y›ld›zlar›n dünyadan uzaklaflmalar› ve yak›nlaflmalar›na<br />

ba¤l› olarak renk de¤iflimlerini tan›mlam›fl olan<br />

Avusturyal› bilim adam› Johann Christian Andreas Doppler’den<br />

alm›flt›r. Doppler sinyalleri sesi yayan ultrason probuna<br />

geri dönen dalgalar›n oluflturdu¤u, böylece kompleks bir<br />

dalga formu yaratan birçok frekans kaymas›ndan oluflur.<br />

Uteroplasental dolafl›m›n Doppler velosimetrisi çeflitli<br />

nedenlerden ötürü önemli bir yöntemdir. Bu yöntem aç›k<br />

anlafl›l›r bilgiler veren ve dolafl›mdaki kan ak›m›na karfl› direncin<br />

de¤erlendirilebildi¤i invazif olmayan bir tan› arac›d›r.<br />

Bu yöntem preeklampsi ve SGA fetüsler yönünden yüksek<br />

risk tafl›yan kad›nlar› belirlemede kullan›lacak bir tarama testi<br />

olarak düflüünlmüfltür. Ayr›ca, uterin arter Doppleri, bu<br />

hastal›klar›n ilk trimester taramalar› için daha fazla kullan›lmaya<br />

bafllanm›flt›r.<br />

Bölüm 10 Uteroplasental Dolafl›m›n Doppler Velosimetrisi 223<br />

Bu bölümde uteroplasental dolafl›m›n anatomisi ve geliflimini,<br />

plasental implantasyon kusuru ile ilgili patolojik de¤ifliklikleri,<br />

bu de¤ifliklikleri tespit etmek için Doppler velosimetrisinin<br />

kullan›lma mant›¤› ve bu yöntemin birinci ve<br />

ikinci trimesterdeki preeklampsi ve SGA gibi kötü perinatal<br />

sonuçlar›n taranmas›ndaki etkinliklerini inceleyen çal›flmalar›<br />

gözden geçirece¤iz.<br />

UTEROPLASENTAL DOLAfiIMIN<br />

ANATOM‹S‹ VE GEL‹fi‹M‹<br />

Uterusun kanlanmas› ovaryan arterlerden gelen küçük bir<br />

katk›yla birlikte esas olarak uterin arterler taraf›ndan sa¤lan›r.<br />

Uterin arterler internal iliak arterin dallar›d›r. Uterusun<br />

istmik k›sm›na ulaflt›ktan sonra uterus kornusunda ovaryan<br />

arterlerle anastomoz yapmadan önce yan duvar boyunca<br />

yükselirler (fiekil 10-1). 1 Ön ve arka duvarlar›n kanlanmas›<br />

uterusun etraf›n› saran arkuat arterler taraf›ndan sa¤lanmaktad›r.<br />

Radyal arterler arkuat arterlerden ayr›l›r ve endometriuma<br />

dik aç› yapacak flekilde ilerleyerek iki ya da daha fazla<br />

say›da spiral arterlere dallan›rlar (fiekil 10-2). 2-6.<br />

Gebelikte yaklafl›k 100 adet spiral arter arac›l›¤› ile maternal<br />

dolafl›mla plasentan›n intervilöz alan› bribirine ba¤lanm›fl<br />

olur. 2 Bu damarlar fetüs ve plasentan›n metabolik ihtiyaçlar›n›<br />

karfl›layabilmek amac›yla 10 kat artan kan ak›m›na uyum<br />

sa¤lamak için önemli fizyolojik de¤iflimler gösterirler. Spiral<br />

arterlerin uteroplasental arterlere dönüflmesine “fizyolojik<br />

de¤ifliklik” ad› verilir. ‹lk üç ayl›k dönemde endovasküler trofoblast›n<br />

ilk dalgas› desiduada bulunan spiral arter duvarlar›n›<br />

invaze eder ve yaklafl›k. 15 Gebelik haftas›nda desidual miyometriyal<br />

kesiflme noktas›nda ilk dalga son bulur. Daha<br />

sonra, ikinci üç ayl›k dönemde ikinci endovasküler trofoblast<br />

dalgas› spiral arterlerin miyometriyal segmentlerini iflgal eder<br />

ve radyal arterlerin terminal segmentiyle etkileflime geçerek<br />

müsküloelastik duvar dokular›n›n fibrinoid ve fibröz doku<br />

kar›fl›m›yla yer de¤ifltirmesi sa¤lanm›fl olur. 3 Bu ikinci faz gebelik<br />

döneminin 14-24 haftalar› aras›nda gerçekleflir. Bu nedenle,<br />

küçük musküler spiral arterlerin genifl vasküler kanallar<br />

halini almas›yla uteroplasental dolafl›m yüksek dirençten<br />

alçak dirençli bir vasküler sisteme dönüflmüfl olur.<br />

Preeklampsi ve/veya SGA fetüslarla komplike olan gebeliklerde<br />

trofoblastik invazyon neredeyse tamamen spiral arterlerin<br />

desidual segmentiyle s›n›rl›d›r, desidua d›fl›nda in-


224 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

Fallop tüpü<br />

Uterin arter<br />

Uterin ven<br />

Servikal arter<br />

Ovaryan arter<br />

Uterin horn<br />

Ovaryan ven<br />

Uterin istmus<br />

Serviks<br />

Vajen<br />

Over<br />

fiekil 10-1. Uterusun kanlanmas› (Cunningham FG, MacDonald PC, Gant<br />

NF, et al. In: Cunningham FG, MacDonald PC, Leveno K, Gilstrap LC II, eds.<br />

Williams Obstetrics. Norwalk, CT: Appleton & Lange; 1993:57–79’den izinle<br />

al›nm›flt›r).<br />

vazyon izine neredeyse rastlanmaz. 24-26 haftalardan sonra<br />

normal trofoblastik invazyonun baflar›s›zl›¤› uteroplasental<br />

dolafl›mda yüksek impedansl› ak›ma neden olur ki, bu da<br />

ilerleyen haftalarda preeklampsi geliflimi ile ba¤lant›l›d›r. Bu<br />

nedenle, uterin arter Doppler velosimetrisinin kan ak›m›ndaki<br />

yüksek impedans› ve dolay›s›yla preeklamsi ve SGA fetüs<br />

geliflim riski bulunan hastalar› da saptama potansiyeli bulunmaktad›r.<br />

4-10<br />

ENSTRÜMANTASYON VE ‹NCELEME<br />

TEKN‹⁄‹<br />

Uteroplasental dolafl›m çal›flmalar›nda hem sürekli dalga<br />

(CW) hem de pulse dalga (PW) Doppler yöntemleri kullan›lmaktad›r.<br />

CW Doppler daha ucuz olmas›na ra¤men örnekle-<br />

Ana uterin arter<br />

Arkuat arter<br />

ARKUAT ARTER<br />

PER‹TON<br />

Radyal arter<br />

Spiral<br />

arter<br />

M‹YOMETR‹YUM<br />

DES‹DUA<br />

BAZAL PLAK<br />

PLASENTANIN ‹NTERV‹LLÖZ<br />

BOfiLU⁄U<br />

fiekil 10-2. Endometriyumun kanlanmas› (Brosens I, Robertson WB,<br />

Dixon HG. J Obstet Gynecol Br Commonw. 1966; 73:357–63’den izinle al›nm›flt›r).<br />

nen damarlar›n görüntülenmesine olanak vermez. Bu nedenle,<br />

yöntemin tekrarlanabilirli¤i konusunda kayg› uyand›ran<br />

dalga formu paterninden görsel ve iflitsel flekilde tan›mlanmas›<br />

gerekir. Bu konu 20-40 hafta aras›ndaki 35 normal gebelikte<br />

sa¤ uterin arterin gözlemciler aras› varyasyonu azaltmak<br />

için ayn› araflt›rmac› taraf›ndan CW ve PW ile de¤erlendirildi¤i<br />

çal›flmada araflt›r›lm›flt›r.11 CW veya PW Doppler ile<br />

elde edilen sistol-diyastol (S/D) oranlar› 2.03 ± 0.67 karfl›<br />

2.03 ± 0.46; P > 0,10) aras›nda hiçbir farkl›l›k gözlenmedi. ‹ki<br />

yöntem aras›ndaki korelasyon düflük olmas›na ra¤men, istatistiksel<br />

olarak anlaml› idi (r = 0.58, P 3.0), CW<br />

Doppler ile elde edilen endeksler, PW ile elde edilen endekslerden<br />

belirgin flekilde yüksekti; bu da uterin arter S/D oran›<br />

yüksek oldu¤u zaman bu dalga formu paterninden görsel ve<br />

iflitsel flekilde tan›mlanma yönteminin daha az güvenilir olabilece¤ini<br />

düflündürmektedir. Bu durumda elde edilen dalga<br />

formu iliak arter sinyaliyle benzerlik gösterdi¤inden kar›flt›r›labilir.<br />

Renkli Doppler görüntüleme uterin arterlerin eksternal<br />

iliak arterleri çaprazlad›¤› noktada do¤ru ve gerçek zamanl›<br />

incelemesine olanak sa¤lar. Pulse Doppler ölçüm aral›¤›n›n<br />

da do¤ru yerlefltirilmesi ile uterin arter Doppler velosimetrisi<br />

için tercih edilen yöntedir. 12 Ikinci trimesterde araflt›rma yap›laca¤›<br />

zaman, önce genel bir obstetrik ultrasonla plasentan›n<br />

konumu belirlenir. Daha sonra prob iliak fossaya do¤ru<br />

yönlendirilir, external iliak arteri uzunlamas›na görüntülenir<br />

ve renkli Doppler ile uterin arter external iliak arteri çaprazlad›¤›<br />

noktada görüntülenir (fiekil 10-3). Bu yöntemle pulse<br />

Doppler ölçüm aral›¤›n›n damar lümeni içine do¤ru flekilde<br />

yerlefltirilmesi ve spektral analiz için uygun dalga formlar›n›n<br />

elde edilmesi mümkün olmaktad›r (fiekil 10-4). Transvajinal<br />

ultrasonografi, birinci trimester (fiekil 10-5) s›ras›nda yap›lan<br />

çal›flmalarda kullan›l›r. Pelvik yap›lara yak›nl›k, yüksek frekansl›<br />

problar, ve düflük insonasyon aç›s› gibi unsurlar Doppler<br />

sinyallerini ve görüntü kalitesini art›rmaktad›r.<br />

Uterin Arter<br />

Eksternal iliak arter<br />

fiekil 10-3. Uteri arterin eksternal iliak arterle çapraz yapt›¤› noktadaki<br />

renkli Doppler görüntüsü. Buras› dalga formu elde etmek için tercih edilen<br />

bir bölgedir.


fiekil 10-4. Normal uterin arter ak›m h›z› dalga formu. Diyastol s›ras›ndaki<br />

yüksek h›zlara dikkat edin.<br />

Doppler ak›m h›z› dalga formlar›ndan yap›lan ölçümler<br />

örnekleme bölgesindeki kan ak›m›na karfl› direnç derecesini<br />

yans›tan aç›dan ba¤›ms›z Doppler indekslerinin hesaplanmas›n›<br />

sa¤lar: (1) sistol /diyastol oran› (S/D), (2) rezistans indeksi<br />

(RI) ve (3) pulsatilite indeksi (PI). Defektif trofoblast<br />

invazyonu ve uterin damarlar›n fizyolojik dönüflümündeki<br />

yetersizlik uterin arterlerde persistan çentik ve/veya uterin<br />

arter Doppler indekslerinde art›fla neden olmaktad›r. Vasküler<br />

direnç, sistolik ve diyastolik dalga formlar›<br />

karfl›laflt›r›larak hesaplanmaktad›r. Normalde, uterin vasküler<br />

yatak düflük dirençli devre gibidir ve kan ak›m› diyastol<br />

boyunca devam eder. Ancak, direnç artt›kça sistolik ak›ma<br />

göre diyastolik h›z azal›r. Anormal uterin arter Doppleri<br />

mutlak bir kesme de¤erin (örne¤in, rezistans indeksi>0.58),<br />

ya da belirli bir referans aral›¤›na ait persantilin üzerindeki<br />

ölçümlerin varl›¤› olarak tan›mlan›r. ROC e¤rileri kullan›larak<br />

yap›lan çal›flmalar, preeklampsi ve SGA geliflimini öngörmede<br />

PI >1.5, 13 RI >0.68 14 veya 90 persantilin 15 üzerindeki<br />

de¤erlerin anlaml› oldu¤unu göstermifltir.<br />

fiekil 10-5. Transvaginal görüntüleme ile ilk trimesterde (11 hafta) elde<br />

edilen uterin arter ak›m h›z› dalga formu. Diyastolik çentik bu dalga formunun<br />

özelli¤idir.<br />

Bölüm 10 Uteroplasental Dolafl›m›n Doppler Velosimetrisi<br />

225<br />

Pulsatilite indeksi uterin arter Doppler dalga formu paternlerinin<br />

de¤erlendirilmesi için en yayg›n olarak kullan›lan<br />

endekstir. 16 Genel olarak, arteriyel ve venöz Doppler ak›m h›z›<br />

dalga formlar› analizi için PI kullanman›n çeflitli yararlar›<br />

vard›r. PI ak›m h›z› dalga formunun fleklini formüldeki e¤rinin<br />

alt›ndaki bölgeyi de içerdi¤i için daha iyi tan›mlar. Örne-<br />

¤in, uterin arter çentik varl›¤› ortalama h›z›n zaman içinde<br />

yans›mas›d›r ve buna göre, PI d›fl›ndaki S/D oran›, RI gibi indeksler<br />

taraf›ndan kaç›r›lm›fl olacakt›r. Buna ek olarak, S/D<br />

oran› ile yap›sal sorunlar vard›r. Bu D s›f›ra yaklaflt›kça oran›n<br />

da sonsuza yaklaflma e¤ilimidir. Böylece, düflük diyastol<br />

sonu h›zlarda, PI (S/D oran› yerine) kullan›l›r ve ölçümlerin<br />

hata marj›nda bir azalma olacakt›r.<br />

Uterin arter dalga formu elde edildikten sonra, ayn› zamanda<br />

sübjektif bir de¤erlendirme ilerleyen haftalarda preeklampsi<br />

geliflimi ile iliflkili olan erken diyastolik çentik varl›¤›<br />

bak›labilir. 17-21 (fiekil 10-6). Erken diastolik çentik, erken<br />

diyastolik kan ak›m h›z›nda diyastolik tepe h›z›n›n alt›nda<br />

kalan kal›c› bir azalma olarak tan›mlan›r. 16 Diyastolik<br />

çentik yüksek dirençli damarlar›n karakteristik özelli¤idir<br />

ve damarlar›n esnekli¤ini temsil etti¤i düflünülmektedir. 22<br />

Her ne kadar diastolik çentik subjektif de¤erlendirmesinde<br />

özellikle deneyimli operatörlerin 19,23 gözlemciler aras› uyumunun<br />

iyi oldu¤unun gösterilmesine ra¤men özellikle uterin<br />

arter dalga fleklini objektif olarak de¤erlendirmek için<br />

yeni Doppler indeksleri ileri sürülmüfltür (fiekil 10-7). 13,24,25<br />

Bu endeksler tepe sistolik/ protodiastolik oran› (A/C) 13,24,25<br />

maksimum diastolik h›z› eksi protodiastolik/ maksimum<br />

diastolik h›z› (D–C/B) (fiekil 10-8 ve 10-9). 13 Irion ve ark. 25<br />

A/C oran›n›n >2.5 oldu¤u durumlar›n çentik saptamada<br />

%88 duyarl›l›k ve %86 özgüllü¤e sahip oldu¤unu bildirdi.<br />

Bower ve ark. 13 50 anormal uterin Doppler dalga formu<br />

üzerinden objektif ve subjektif de¤erlendirmeleri karfl›laflt›ran<br />

çal›flmalar›nda (D-C/B) oran› 0.15’den daha fazla oldu-<br />

¤unda subjektif diastolik çentik tan›s›yla en yak›n uyuma<br />

ulaflt›¤›n› bildirmifllerdir.<br />

fiekil 10-6. Yirmi alt›nc› gebelik haftas›ndaki anormal uterin arter ak›m<br />

h›z› dalga formu. Dalga formu düflük diyastolik h›z, artm›fl rezistans indeksi,<br />

pulsatil indeksi ve sistol/diyastol oranlar› ve persistan diyastolik çentik<br />

(ok) ile karakterizedir.


G‹R‹fi<br />

Bölüm 11<br />

Bölüm 11 Fetal Dolafl›m›n Doppler ‹ncelenmesi<br />

FETAL DOLAfiIMIN DOPPLER<br />

‹NCELEMES‹<br />

Francesca Gotsch ● Laura Cruciani ● Fabio Ghezzi ● Giovanna Ogge’<br />

● Lami Yeo ● Roberto J. Romero<br />

Çeviri: Dr. ‹smail Özdemir<br />

Bu bölüm, <strong>fetal</strong> dolaşımın Doppler incelemesine odaklanmaktadır.<br />

Bu kitabın diğer bölümleri ise uterin arterlerin<br />

Doppler velosimetrisi ile <strong>fetal</strong> ekokardiyografiye odaklanmaktadır.<br />

Randomize klinik çalışmalar, umbilikal arterlerin<br />

Doppler tetkiklerinin perinatal mortaliteyi azaltabileceğini<br />

ve bu nedenle, bu teknik artık araştırma aşamasında olarak<br />

düşünülmemektedir. Üstelik umbilikal arterin anormal bir<br />

Doppler velosimetrisinin saptanması, SGA’lı (gebelik yaşına<br />

göre küçük bebekler) fetüslerin “plasental hastalığı” (anormal<br />

bir umbilikal arter Doppler dalga formu olarak tanımlanır)<br />

bulunanlar ve küçük boyutlarının nedeni olabilecek diğer<br />

kondisyonlara sahip olanlar olarak sınıflandırılmasına<br />

olanak sağlamaktadır. SGA’lı fetüslerin bir bölümüne doğumda<br />

tanı konmakta ve sıklıkla herhangi bir umbilikal arter<br />

Doppler anormallikleri bulunmamaktadır, ancak serebral<br />

dolaşımda (anterior serebral arter ya da orta serebral arter)<br />

değişiklikler bulunabilir. Bu nedenle de uygulayıcıların, bu<br />

damarlardan örnekleme, yorumlama ve klinik önemlerine<br />

aşina olmaları gerekmektedir. Benzer şekilde venöz sistemin<br />

(duktus venozus, inferior vena kava (IVC) ve umbilikal ven)<br />

Doppler tetkikleri, kardiyak fonksiyon ve yaklaşan intrauterin<br />

ölüm için riski bulunan fetüsün saptanması konusunda<br />

bilgilendiricidir. Son olarak, orta serebral arterin pik sistolik<br />

hızının incelenmesi, <strong>fetal</strong> anemiyi değerlendirmede önemli<br />

hale gelmiştir. Böylelikle bu bölüm, ayrıntılı bir şekilde anatomi,<br />

fizyoloji, Doppler dalga formu morfolojisi, normal aralıklar<br />

ve klinik uygulamada anormal bir dalga formunun yorumlanmasını<br />

incelemektedir.<br />

UMB‹L‹KAL ARTER<br />

Umbilikal arter Doppler velosimetrisi (UADV), obstetrik uygulamada<br />

önemli bir klinik araç haline gelmiştir. UADV,<br />

plasentadaki kan akışına empedansı incelemektedir ve bu nedenle<br />

de plasental aşamaların bir testidir. Umbilikal damarların<br />

örneklenmesi kolaydır, çünkü uzun ve dalsız olup, amniyotik<br />

sıvı ile çevrelenmişlerdir.<br />

Umbilikal Arterlerin Anatomisi<br />

Umbilikal arterler, <strong>fetal</strong> mesanenin etrafında pelvik bir segment<br />

olarak iliak arterin dallarıdır (Şekil 11-1). Bundan son-<br />

257<br />

ra, umbilikal kordonun bir parçası olmak üzere umbilikusa<br />

doğru gittiklerinden, umbilikal arterlerin <strong>fetal</strong> abdomen içinde<br />

yukarı doğru bir yörüngeleri vardır. Damarlar, plasenta<br />

insersiyonuna kadar umbilikal kordonda giderler. Umbilikal<br />

arterlerin, plasental insersiyonun yaklaşık 3 cm uzağında bulunan<br />

ve basınç eşitleyici bir sistem işini gören anastomozları,<br />

ultrasonla gösterilebilir ve buna “Hyrtl anastomozu” adı<br />

verilir. 1,2<br />

Umbilikal kordon 2 arterle 1 ven içerir. Arterler oksijensiz<br />

kanı fetüsten plasentaya taşır. Bu kan, villöz ağaçta oksijenle<br />

zenginleştirilir ve daha sonra umbilikal ven aracılığıyla<br />

fetüse geri döner. Bu nedenle umbilikal arterler PO 2 ve pH’ı,<br />

umbilikal vendekinden daha düşük olan bir kan içerirler.<br />

Umbilikal Arterlerin Fizyolojisi<br />

Umbilikal dolaşım, düşük dirençli bir vasküler yataktır. Plasentaya<br />

kan akışı gebelik yaşı ile birlikte artar ve bu artış, plasentanın<br />

vasküler direncindeki bir azalma ile elde edilir. Umbilikal<br />

damarlar ve plasental damarlar innervasyondan yoksun<br />

olup, vazokonstriktörlere cevap vermezler.<br />

Örnekleme Teknikleri<br />

Doppler sinyalleri, görünen herhangi bir segmentten elde<br />

edilebilir: <strong>fetal</strong> mesanenin çevresinde, umbilikal kordonun<br />

abdominal insersiyonunda, serbest bir kıvrımda ya da umbilikal<br />

kordonun plasental insersiyonunda. Doppler indekslerinin<br />

sinyallerin alındığı yere bağlı olarak değiştiği üzerine<br />

bulgular vardır. 3-6 Genel olarak Doppler indeksleri, umbilikal<br />

kordonun abdominal insersiyonunda, plasental innersiyondan<br />

daha yüksektir. 5,6 Fazla fark olmamakla birlikte standart<br />

bir öneri, özellikle riski bulunan bir fetüste seri çalışmalar yapıldığında,<br />

örneklemek için aynı bölgenin kullanılmasıdır.<br />

Çoğu olguda, akizyon kolaylığı nedeniyle Doppler sinyalleri,<br />

umbilikal kordonun serbest bir kıvrımından alınır. Plasental<br />

insersiyon ile abdominal insersiyonun, yerleşim yerine<br />

bağlı dezavantajları vardır. Örneğin, posterior plasentalarda<br />

plasental insersiyon bölgesinden umbilikal kordonu örneklemek<br />

zor olacaktır. Benzer şekilde fetüsün pozisyonu abdomen<br />

girişinde umbilikal kordon, örneklem için uygun olma-


258 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

fiekil 11-1. Fetus mesanesini çevreleyen iki umbilikal arter.<br />

yabilir (fetüs yüz üstü pozisyonda iken). Tersine, umbilikal<br />

arterler mesanenin her iki yanında güvenilir bir şekilde saptanabilir<br />

ve örneklenebilir. Bu, tek umbilikal arterin dışlanmasına<br />

(Şekil 11-2) ve standardizasyona da imkân sağlar.<br />

A<br />

B<br />

fiekil 11-2. ‹ki damarl› kord. Bir umbilikal ven ve tek umbilikal arteri<br />

içeren umbilikal kordonun aksiyal kesiti.<br />

Bununla birlikte bu işlem daha fazla beceri gerektirdiğinden,<br />

uygulamada serbest kıvrımın kullanılmasına devam edilmektedir.<br />

Pulse Doppler sistemini, örneklem hacmini 1 umbilikal<br />

arter ve 1 ven (Şekil 11-3A) içerecek şekilde yerleştirerek<br />

Doppler dalga formlarını elde ederiz. Ancak diyastol sonu<br />

akım hızı yokluğunda, ters akımın atlanmasından kaçınmak<br />

için yalnızca umbilikal arterden örneklemeyi tercih ederiz. 7<br />

Ayrıca damar duvarı tarafından oluşturulan düşük frekanslı<br />

sinyalleri elimine eden (yüksek frekanslar›n geçmesine izin<br />

veren sinyal filtresini) (high-pass filter) (wall thump filter)<br />

fiekil 11-3. Umbilikal arter dalga formlar›. A: Normal. B: Diyastol sonu ak›m yoklu¤u. C: Diyastol sonu ters<br />

ak›m.<br />

TEK UMB. ARTER


C<br />

fiekil 11-3. (Devam›)<br />

kaldırmak da önemlidir. İyi bilinen bir artefakt, yüksek geçirgen<br />

filtresinin açık olmasından dolayı zayıf diyastol sonu sinyali<br />

suprese eden diyastol sonu hızların artifisyal yokluğunun<br />

oluşumudur (Şekil 11-4A ve B).<br />

Elde edilecek dalga formları sayısının 3 ila 5 arasında olması<br />

önerilmektedir. 8-10 Önemli bir konu, akışa karşı vasküler<br />

direncin doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için dalga<br />

formlarının düzenli olması gerektiğidir. İdeal olarak bu<br />

dalga formları, fetüs nefes alıp vermezken ve hareketsizken<br />

elde edilmelidir. Fetal soluma, dalga formunda değişikliğe<br />

neden olabilir (Şekil 11-5). 10,11 Benzer şekilde irregüler <strong>fetal</strong><br />

kalp atış hızı yapay Doppler sinyalleri üretebilir. 11-17 Normal<br />

aralıkta olduğunda <strong>fetal</strong> kalp atış hızı için Doppler indekslerinin<br />

düzeltilmesi gerekmemektedir. 14 Umbilikal arter akış<br />

A<br />

B<br />

Bölüm 11 Fetal Dolafl›m›n Doppler ‹ncelenmesi<br />

fiekil 11-4. Umbilikal arter dalga formlar›. A: High-pass filter kapal›. B: High-pass filter aç›k.<br />

259<br />

hız dalga formu diurnal değişkenliğe bağlı olmadığı gibi 18-21<br />

maternal egzersizden de etkilenmez. 22,23 Maternal supin pozisyonun<br />

anlamlı derecede yüksek sistolik/diyastolik (S/D)<br />

oranı ile ilişkili olduğu bildirilmiştir; 24 ancak bu bulgu doğrulanmamıştır.<br />

18<br />

Geçmişte Doppler sinyalleri bir alan ölçer (planimetre)<br />

kullanılarak ya da manuel olarak hesaplanmıştır. Bugün ise<br />

AutoTrace fonksiyonu, çeşitli dalga formlarına dayalı olarak<br />

hesaplamanın yapılmasına imkân sağlamaktadır. Benzer şekilde<br />

modern ekipmanlar S/D oranı, rezistans indeks (RI) ve<br />

pulsatilite indeksini (PI) vermektedir. Bu indeksler açıdan<br />

bağımsızdır. Artık klinisyenlerin çoğu dalga formlarını analiz<br />

etmek için PI’i kullanmaktadır. Hesaplanmasının kolay olu-


Bölüm 12<br />

Tan›mlar<br />

OBSTETR‹KTE RENKL‹ DOPPLER<br />

SONOGRAF‹<br />

1. Aliasing: ‘Nyquist limiti’ afl›ld›¤›nda bir<br />

Doppler sinyal örtüflmesi oluflur. Pals veya renkli<br />

Doppler sinyallerinden ikisi de bu ‘çevresi sar›lm›fl’<br />

görünüm ak›m yönü ve bilgisinin görülmesinde<br />

belirsizli¤e neden olur.<br />

2. ‹nsonasyon aç›s›: Ultrason ›fl›n›n›n yönü ile damar›n<br />

uzun ekseni aras›ndaki aç›d›r. Bu de¤er<br />

<strong>fetal</strong> pozisyon üzerine transduserin yerleflimine<br />

ba¤l›d›r.<br />

3. B-flow: Damar içindeki k›rm›z› kan hücrelerinin<br />

hareketinin sinyal amplitütleri analiz edilerek<br />

tespit edildi¤i aç› ba¤›ms›z bir tekniktir. Bu teknik<br />

sadece hareketli kan ak›fl› izlendi¤i algoritma<br />

ç›karmay› kullan›r, ancak damar duvar› gibi<br />

hareketsiz yap›lar› göstermez.<br />

4. RDUS/PDUS: Renkli Doppler ultrasonografi/Power<br />

Doppler ultrasonografi.<br />

5. Glassbody rendering: Renkli veya pals Doppler<br />

ultrasonografi kullan›larak damarlar›n görüldü¤ü<br />

teknik, üç boyutlu hacmi verir. Bu vasküler<br />

yap›lar, çevreleyen anatomik yap›lar ile efl<br />

zamanl› görülürler ve gri-skala fleffaf üç boyutlu<br />

pikseller de¤iflerek yeniden infla edilir.<br />

6. Nyquist s›n›r›: Belirlenmifl maksimum frekansl›<br />

data içeren bir ultrason sinyal örneklemesi için<br />

gereken oran için teorik limit. Tamamen ultrason<br />

sinyalini yeniden yap›land›rmak için verilen<br />

bir örnekleme oran› (PRF) ile kodlanabilen en<br />

yüksek frekans› belirtir. Ferekans örneklenen<br />

frekans›n yar›s›ndan daha büyükse Nyquist limiti<br />

afl›l›r.<br />

7. Pals tekrarlama frekans› (PRF): Saniyede iletilen<br />

Doppler dalga say›s›d›r. PFR’ de oldu¤u gibi belirli<br />

bir transduser taraf›ndan ölçülebilen en büyük<br />

h›z prob ile damar aras›ndaki uzakl›¤a ba¤l›d›r.<br />

8. Umbilikal sarmal indeksi (UCI): UCI, toplam<br />

komplet vasküler sarmal say›s›n›n umbilikal<br />

kord uzunlu¤una bölünmesi ile elde edilir.<br />

Hypercoiling UCI> 0.3 sarmal/cm olarak tan›mlan›rken,<br />

hypocoiling UCI< 0.1 sarmal/cm’dir.<br />

Bölüm 12 Obstetrikte Renkli Doppler Sonografi<br />

Dario Paladini ● Gabriella Sglavo ● Paolo Volpe<br />

Çeviri: Dr. Özgür Deren, Dr. Mert Tur¤al<br />

309<br />

G‹R‹fi<br />

Ultrasonografik inceleme genellikle iki boyutlu (2D) gri-skala<br />

ultrasonografi ile gerçekleflir, ancak daha ileri çal›flmalar üç<br />

boyutlu (3D) ultrasonografi, renkli Doppler sonografi, pals<br />

Doppler sonografi, de¤iflken dalga Doppler sonografi, sürekli<br />

dalga Doppler sonografi, doku Doppler sonografi ve B-flow<br />

görüntülemeyi kapsayan genifl bir teknoloji dizisi günümüzde<br />

kullan›lmaktad›r. Bu tekniklerin ço¤u sadece tecrübeli<br />

operatörlerce uygulan›r, ama renkli Doppler (RDUS) ve power<br />

Doppler (PDUS), özellikle maternal obezite nedeniyle<br />

yetersiz akustik pencere olan olgularda, ultrasonografi tan›sal<br />

güvenirli¤i artt›rmak ve inceleme süresini k›saltmak için kullan›labilir.<br />

Son zamanlarda RDUS/PDUS, kalp ve çeflitli organlar›n<br />

vasküler mimarisini göstermek için 3D ve dört boyutlu (4D)<br />

teknikler ile birlikte de kullan›lmaktad›r. Bu bölümde,<br />

RDUS/PDUS kullan›m›n›n günlük pratikteki baz› yararl›<br />

araçlar› sonografistlere sa¤lanmas› gösterildi. Konjenital kalp<br />

hastal›klar›n›n ve vasküler anomalilerin prenatal tan›s› için<br />

3D ve 4D RDUS/PDUS kullan›lmas› da tart›fl›ld›.<br />

RDUS/PDUS ileri prenatal tan›da afla¤›da listelendi¤i gibi<br />

çeflitli yollar ve farkl› amaçlarla kullan›labilir.<br />

1. Normal/anormal <strong>fetal</strong> kardiyovasküler anatomiyi göstermek<br />

için: RDUS, <strong>fetal</strong> ekokardiyografide hem kardiyak<br />

fonksiyonlar›n de¤erlendirilmesi hem de ard›fl›k analiz<br />

için kullan›labilir. ‹kinci bir durumda, kapak yetmezli-<br />

¤i ve darl›¤›n› göstermek veya komplet t›kan›kl›k olgular›nda<br />

retrograd kan ak›m›n›n tan›s› için kullan›l›r. 1<br />

Ard›fl›k analize göre RDUS/PDUS pulmoner ve sistemik<br />

venöz dönüfllerin ve normal/anormal ventriküloarterial<br />

ba¤lant›larun daha h›zl› tan›mlanmas›na izin<br />

verir. Galen veni anevrizmas› gibi <strong>fetal</strong> arteriovenöz<br />

malformasyonlar, ikizden ikize transfüzyon sendromu,<br />

TRAP (twin reversed arterial perfusion) sendromu ve<br />

sakrokoksigeal teratomun ileri incelemesi için RDUS<br />

gerekmektedir.<br />

2. Non-vasküler <strong>fetal</strong> organlar›n dolafl›msal özelliklerinin<br />

tan›mlanmas›na yard›m için: RDUS özellikle küçük<br />

akustik pencere olgular›nda <strong>fetal</strong> organlar›n gri-skala<br />

tan›mlanmas›n› artt›rmak için de kullan›labilir. Örne-


310 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

¤in, yumuflak dokular›n vizualizasyonu fliddetli obez<br />

hastalarda çok zor olabilir. Bu vakalarda RDUS baz› organlar›n<br />

varl›¤› veya yoklu¤unu kan›tlamak için damarlanmay›<br />

göstermek amac›yla kullan›labilir. Bu ilkenin<br />

yayg›n bir uygulamas› böbreklerin varl›¤›n› do¤rulamak<br />

için renal arterlerin izlendi¤inin gösterilmesidir.<br />

Bir baflka örnekte; <strong>fetal</strong> mesanenin varl›¤›n›n do¤rulanmas›<br />

için <strong>fetal</strong> pelviste her iki umbilikal arterin izlenmesidir.<br />

3. Maternal ve <strong>fetal</strong> damarlar›n Pals Doppler örneklemesinde<br />

yol göstermek için: Özellikle uterin arter velositometrisinin<br />

de¤erlendirilmesinde gri-skala görüntüleme ile<br />

saptanamayan eksternel iliak arteri çaprazlayan uterin<br />

arterlerin gövdesinin belirlenmesi RDUS kullan›m›n›<br />

gerektirir. 2 Ayn› flekilde orta serebral arterde optimal<br />

pik sistolik velosite ölçümü Willis halkas›na bitiflik olan<br />

damar segmentinin RDUS incelemesini gerektirir. 3<br />

4. Plasenta, umbilikal kord ve <strong>fetal</strong> adneksial anormalliklerden<br />

flüphelenilen nadir durumlar› de¤erlendirmek için:<br />

Plasenta akreata, vasa previa veya velamentöz kord insersiyonunu<br />

içerir. 4,5 Ayr›ca RDUS/PDUS kord morfolojisini<br />

(tek umbilikal arter, coiling indeks vb.) de¤erlendirmeyi<br />

kolaylaflt›rmak içinde kullan›labilir.<br />

TEMEL FAKTÖRLER<br />

RDUS/PDUS s›kl›kla kesin tan›ya götüren eflsiz klinik bulgular<br />

sa¤layan önemli bir tekniktir. Bununla birlikte<br />

RDUS/PDUS’ den yararl› bilgilerin ç›kar›lmas› do¤ru ayarlara<br />

ba¤l›d›r. Asl›nda uygulamalar›n de¤iflik tipleri tamamen<br />

farkl› ve s›kl›kla karfl›t ayarlar› gerektirir. Temel faktörler ultrasonografik<br />

transduserin vasküler yap›lara uzakl›¤›, kan<br />

ak›m velosite ve pulsatilitesi ile incelenen anatomik bölgede<br />

hareketlerin ihtimalini içerir. Tüm bu de¤iflkenler maternal<br />

ve <strong>fetal</strong> damarlar›n RDUS/PDUS kullan›larak Doppler incelemesinde<br />

öncelikle dikkate al›nmal›d›r. ‹nceleyiciler<br />

Doppler fizi¤i ilkelerini ve kendi ultrasonografi sistemleri ile<br />

ilgili ayarlar› nas›l optimize edeceklerini pratik olarak anlamal›d›r.<br />

Bu bölümde, RDUS/PDUS hassasiyetini optimize<br />

etmeyi ve obstetrik araflt›rmalar›n belirli türlerinde kullan›lan<br />

anahtar ayarlar› k›saca gözden geçirece¤iz.<br />

1. ‹nsonasyon aç›s›. Baflar›l› bir RDUS/PDUS incelemesi<br />

için anahtar, insone damardaki ak›fl ekseni ile ultrasonografi<br />

›fl›n› aras›ndaki do¤ru bir uyumdur. Bu aç› 0<br />

dereceye kadar mümkün oldu¤unca yak›n olmal›d›r;<br />

yaklafl›k 20 derecenin üzerinde mutlak kan ak›m› ölçülür<br />

ise örnekleme hatas› ve ak›fl de¤erlendirme giderek<br />

güvenilmez hale gelir.<br />

2. Arteriyel kan ak›m›. Arteriyel kan ak›m› midgestasyonda<br />

ana arterlerde 40-80 cm/sn aras›nda de¤iflir ve pulsatil<br />

olarak tan›mlan›r. Doppler ayarlar›n› yaparken bu<br />

iki faktör göz önüne al›nmal›d›r. Özellikle arteriyel kan<br />

ak›m› için pals tekrarlama frekans› nispeten yüksek ve<br />

duvar filtresi orta düzeyde tutulmal›d›r. Prob iletim frekans›,<br />

daha derin incelemeler için düflük frekans ile belirli<br />

bir bölge üzerine hedeflenmelidir. Görüntü sabit-<br />

fiekil 12-1. Arteriyel kan ak›m› için Renkli Doppler ayarlar› (22 haftal›k fetus).<br />

A: ‹nterventriküler septumu geçen ‘kanama’n›n olmad›¤› tek renk griskala<br />

sinyalin önceli¤i ve yeterli renkli Doppler gain, nispeten yüksek pals<br />

tekrarlama frekans› (PRF) ile do¤ru ayar. B: Düflük PRF nedeniyle görünüflte<br />

türbülan kan ak›m› ve interventriküler septumu geçen ‘renkli dopler kanamas›’<br />

ile yanl›fl ayar. (LV, sol ventrikül; RA sa¤ atrium).<br />

lenmesi, görüntünün optimal olmas› için genellikle<br />

pulsatil ak›m›n düflük-orta olarak ayarlanmas› ile oluflur<br />

(fiekil 12-1). Bu ayarlar›n benimsenmesinden sonra,<br />

<strong>fetal</strong> kalp ve periferik dolafl›m›n orta derecede iyi<br />

RDUS/PDUS görüntüleri elde edilebilir. ‹kincisi, kan<br />

ak›m h›z›n›n kalpten perifere do¤ru azald›¤› dikkate al›narak<br />

PRF biraz azalt›lmal›d›r. Son olarak öncelik<br />

(priority) ve ‘balans’, optimal renkli Doppler bilgisi bitiflik<br />

gri skala anatomiyi anlafl›lmas› güç olmayacak flekilde<br />

görüntülenmeyi sa¤lamak için ayarlanmal›d›r.<br />

3. Venöz kan ak›m›. Venöz kan ak›m› arteriyel olandan<br />

daha az pulsatildir ve h›z 10-30 cm/sn aral›¤›nda görünür.<br />

Bu nedenle, Doppler ayarlar› düflük PRF ve düflük<br />

duvar filtresi fleklinde ayarlanmal›d›r. Öncelikli olarak,<br />

gri-skala görüntülemede vizüalize edilmesi tipik olarak<br />

güç olan intraparankimal pulmoner venler gibi küçük<br />

damarlar› görüntülemek için renkli Doppler sinyali uygulanmal›d›r<br />

(fiekil 12-2).<br />

fiekil 12-2. Venöz kan ak›mlar›n›n Renkli Doppler ayar› (22 haftal›k fetus).<br />

A: ‹leri derecede düflük boyutlar› nedeniyle gri-skalada mevcut damarlar›n<br />

görünmemesine ra¤men nispeten düflük Pals tekrarlama frekans›<br />

(PRF), gri-skala görüntü üzerinde renkli sinyal önceli¤i ve yeterli Doppler<br />

gain ile iki pulmoner venden (okucu) gelen sinyalin görünmesine izin veren<br />

do¤ru ayar. B: Renkli Doppler kayd› ve pulmoner venöz kan ak›m›n›n yüksek<br />

PRF blokaj› ile yanl›fl ayar. Sol atriuma aç›lan iki pulmoner venin girifli<br />

görülmektedir (okucu). (LV, sol ventrikül; RA, sa¤ atrium).


4. RDUS ve PDUS aras›ndaki farklar. RDUS ve PDUS aras›nda<br />

okuyucunun bilincinde olmas› gereken baz› temel<br />

farklar vard›r. Bu farklar de¤iflik amaçlar ve uygulamalar<br />

için iki Doppler metodundan birisinin tercihli<br />

kullan›m›n›n aç›klanmas›d›r. RDUS ve PDUS aras›ndaki<br />

ana teknik farklar velosite, yön ve kan ak›m türbülans›<br />

ile ilgilidir. RDUS özellikle yüksek h›zlarda aç›k<br />

renkli izlenen mavi ve k›rm›z› renkler ile damar içindeki<br />

ak›m yönünü göstermektedir. Baz› ultrasonografi<br />

sistemlerinde mevcut olan ak›m›n türbülans derecesi<br />

hakk›nda ek bilgi sa¤layan de¤iflik renkli haritalar›n<br />

özel türleri mevcuttur. Ayn› zamanda laminar ak›m ile<br />

karfl›laflt›r›ld›¤›nda turbulan ak›m mavi ve k›rm›z› piksellerin<br />

kar›fl›m› olan mozaik ak›m olarak görülür. Aksine<br />

PDUS, RDUS’ye göre daha az aç› ba¤›ml›d›r ve küçük<br />

damarlar ile düflük ak›mlar› göstermede daha etki-<br />

Bölüm 12 Obstetrikte Renkli Doppler Sonografi<br />

fiekil 12-3. Renkli Doppler sonografi ile santral kardiyak ak›mlar›n gösterilmesi (24. gebelik haftas›ndaki fetüs). A: Diastol s›ras›nda atriumdan ventriküle<br />

laminar kan ak›m›n›n görünümü. B: Kan›n sol ventrikül ç›k›fl› boyunca sol ventrikülden aortaya sistolik ejeksiyonu. Valvuler stenoz yoklu¤unda laminar kan<br />

ak›m› gözlenir. C: Kan›n sa¤ ventrikül ç›k›fl› boyunca sa¤ ventrikülden pulmoner trunka sistolik ejeksiyonu. Bu olguda da valvuler stenozun yoklu¤undaki laminar<br />

kan ak›m› gözlenmektedir. (Ao, ç›kan aorta; LV, sol ventrikül; RV, sa¤ ventrikül; Pa, pulmoner arter; RA, sa¤ atrium)<br />

311<br />

lidir. PDUS’nin baz› daha yeni hibrid formlar› sadece<br />

düflük kan ak›m h›z›n›n saptanmas›nda de¤il ak›m›n<br />

yön bilgisi hakk›nda da nispeten geliflmifl hassasiyet<br />

sa¤lamaktad›r. Sonuç olarak, RDUS genellikle santral<br />

kardiyovasküler ba¤lant›lar› (fiekil 12-3) ve kapak yeterlili¤ini<br />

(fiekil 12-4) de¤erlendirmede kullan›l›rken<br />

PDUS ise venöz dönüfl, aortik ark dallanma paternleri<br />

ve periferik dolafl›m› (fiekil 12-5) de¤erlendirmede daha<br />

uygun flekilde kullan›l›r.<br />

3D ve 4D ultrasonografi ile birlikte kullan›ld›¤›nda<br />

RDUS/ PDUS için kullan›lan terminoloji ile ilgili son bir not:<br />

Literatürde birkaç tan›m kullan›lmaktad›r, ancak bu bölümde<br />

sadece basit ‘glassbody’ mod, yumuflak doku ve damarlardaki<br />

ayn› hacim verilerini efl zamanl› tan›mlamak için kullan›lacakt›r.<br />

Bu modalite kardiyovasküler yap›lar›, bu ba¤lam-<br />

fiekil 12-4. Fetal ekokardiyografide kapak stenoz veya yetmezli¤ininin gösterilmesi için renkli Doppler görüntüleme kullan›l›r. A: 4 oda görününmünde intakt<br />

ventriküler septum olan pulmoner atrezi ile birliktelik gösteren displastik triküspit kapa¤›n fliddetli yetmezlik görüntüsü. B: Sa¤ ç›k›fl yolunda 3 boyutlu<br />

teknik ile pulmoner kapak anulusundan hemen sonra bafllayan aliasing ve türbülans›n hafif kapak stenozuda gösterimi (ok). (LA, sol atrium; Pa, pulmoner arter;<br />

RV, sa¤ ventrikül).


Bölüm 13<br />

Tan›mlar<br />

ÇO⁄UL GEBEL‹KTE SONOGRAF‹<br />

Alexandra Matias ● Philippe Jeanty ● Eugene C. Toy<br />

Çeviri: Dr. Murat Yayla, Dr. Rahime Nida Ergin<br />

1. Monozigot ikizler: fertilizasyon günü ile sonras›ndaki<br />

14.gün aras›nda ayn› zigottan bölünerek oluflan 2 fetuslu<br />

gebelik. Fenotip ve genotip farkl›l›klar› olabilir<br />

ve dikoryonik ya da monokroyonik plasenta yap›s›na<br />

sahip olabilirler.<br />

2. Dizigot ikizler: ayn› siklusta oluflan 2 oositin fertilizasyonu<br />

ile 2 farkl› zigottan geliflen 2 fetuslu gebelik.<br />

Daima dikoryonik plasenta yap›s›na sahiptirler.<br />

3. Koryonisite: ço¤ul gebelikte koryon say›s› ile tan›mlanan<br />

plasenta yap›s›<br />

4. Lambda iflareti: dikoryonik ikiz gebelikte 2 amniyon<br />

tabakas› ve 2 koryon tabakas›n›n yan yana gelmesinden<br />

kaynaklanan sonografik bulgu.<br />

G‹R‹fi<br />

Ço¤ul gebelikler tüm gebeliklerin yaklafl›k %1.2’sini kapsamaktad›r.<br />

‹kiz do¤um prevalans›ndaki 15 kata kadar de¤iflebilen<br />

genifl bölgesel ve ›rksal farkl›l›klar uzun y›llard›r bilinmektedir<br />

(fiekil 13-1). Çevresel ve beslenme faktörleri, mevsimsellik<br />

ve ailesel kümelenme önemli ölçüde ikiz oluflma<br />

oran›n› etkilemektedir.<br />

Bat› ülkelerinde ço¤ul gebeliklerin yaklafl›k %30’u iyatrojeniktir<br />

(hipotetik 10.000 yenido¤an popülasyonunda 84 tanesi<br />

spontan ikiz olup 36 tanesi yard›mc› üreme kaynakl›d›r), ki<br />

bunlardan 27 ikiz spontan monozigot ve 2 tanesi iyatrojenik<br />

olacakt›r. 1 Artan ovülasyon indüksiyonu ve yard›mc› üreme<br />

tekniklerinin (YÜT) kullan›m›, gebe kad›nlar›n üreme yafl›ndaki<br />

gecikme ile birilikte ço¤ul gebeliklerde art›fla neden olmufltur.<br />

1-3 Bu iyatrojenik gebelikler sadece dizigot ikiz (DZ) oran›nda<br />

de¤il ayn› zamanda monozigot ikiz (MZ) oran›nda da art›fla<br />

neden olmufltur. 2,3 ‹yatrojenik gebeliklerde oran de¤iflmifltir ve<br />

MZ ikiz gebelikler daha s›k görülmektedir (6 kat art›fl). 2-5<br />

Ço¤ul gebelikler ile ilgili artan endifle, tekil gebeliklere<br />

göre daha yüksek mortalite ve olumsuz perinatal sonuç insidans›nda<br />

art›fl, 6 yap›sal defekt riskinin iki kat›na ç›kmas›<br />

7,8 ve kromozomal anomali riskinin daha yüksek olmas›ndan<br />

9 kaynaklanmaktad›r. Ço¤ul gebelikler popülasyonun<br />

%1.2’sini temsil etmesine ra¤men, toplam perinatal mortalitenin<br />

%10-14’ünden sorumludur ki bu oran tekillere gö-<br />

Bölüm 13 Ço¤ul Gebelikte Sonografi 337<br />

re 5-10 kat daha fazlad›r (fiekil 13-2A ve B). Monokoryonik<br />

ikizlerin perinatal mortalitesi 26/100’dür ve bu oran dikoryonik<br />

(DK) gebeliklere (9/100) göre 3 ile 5 kat daha fazlad›r.<br />

Yirmi dört hafta öncesinde perinatal kay›p oran› DK<br />

gebeliklerdeki %1.8’e karfl›n monokoryoniklerde<br />

%12.2’dir. 6<br />

Ço¤ul gebeliklerin ve iliflkili komplikasyonlar›n›n erken<br />

tan›s›ndaki amaç perinatal mortalite ve morbiditenin azalt›lmas›d›r.<br />

Sonografi fetus say›s›n›n, amniyositenin, koryonisitenin,<br />

plasenta yerlefliminin, <strong>fetal</strong> prezantasyonun tayinine<br />

ve büyüme uyumsuzlu¤u, anormal vasküler anastomozlar,<br />

amniyotik s›v› hacim dengesizli¤i, <strong>fetal</strong> malformasyonlar<br />

ve kordon dolanmas› gibi komplikasyonlar›n saptanmas›na<br />

yard›mc› olur. Bu bölümde, ultrasonografik incelemenin<br />

farkl› yönlerini, en s›k görülen komplikasyonlar›<br />

ve ço¤ul gebeliklerin takibinde invaziv ifllemlerin rolünü<br />

tart›flaca¤›z.<br />

EMBR‹YOLOJ‹<br />

Tipik insan siklusu sadece bir yumurta üretir. Bu nedenle,<br />

spontan gebeliklerin yaklafl›k %99’unda bir benzersiz fetus<br />

bir tek zigottan geliflir. Spontan gebeliklerin %0.8’inde var<br />

olan bir üreme varyant›n›n sonucu olarak bir siklusta birden<br />

daha fazla oosit üretilir ve bunlar döllenerek çok zigotlu ço-<br />

¤ul gebelik oluflur. Bu tip ikiz geliflimi genetik olarak farkl› bireylerin<br />

oluflmas›na neden olur (polizigot, özdefl olmayan ya<br />

da kardefl ikiz olarak tan›mlan›r) ve kal›tsal e¤ilim gösterir.<br />

Genel popülasyona göre 3 kat daha yüksek tekrarlama riskine<br />

sahiptir. Her zigot kendi fetus-plasenta-amniyon kompartman›n›<br />

oluflturur ve aralar›nda vasküler ba¤lant› hiç yoktur<br />

(veya çok nadirdir).<br />

Spontan gebeliklerin di¤er %0.4’ünde üreme anomalisinin<br />

bir sonucu olarak normalde sadece bir embriyo oluflturmas›<br />

gereken tek bir yumurta MZ ço¤ullar› oluflturmak üzere<br />

bölünür. MZ ikiz geliflimi birden fazla bireyin bir tek zigottan<br />

olufltu¤u bir üreme fleklidir.<br />

Bir zigotun bölünmesi neden olmaktad›r? Günümüzde,<br />

zigot bölünmesinin mekanizmas›n› aç›klayan dört teori mevcuttur:<br />

itme hipotezi, yard›mc› bask›n eksenlerin varl›¤›, erken<br />

embriyoda bask›lanm›fl kalsiyum seviyeleri ve zona pellusida<br />

içindeki aç›kl›ktan blastomer herniasyonu. Ancak, bu<br />

teorilerin hepsi MZ üçüz ve dördüzlerin kökenini izah etmek


338 K›s›m 1 GENEL OBSTETR‹K SONOGRAF‹<br />

fiekil 13-1. Farkl› toplumlarda DZ ikizlerin insidans› de¤iflkenlik göstermektedir.<br />

Soldan sa¤a do¤ru: Japonya, Avrupa-Amerikan toplumu, Afrika-<br />

Amerikan toplumu ve Nijerya.<br />

için inand›r›c› derecede aç›k de¤ildir ve YÜT tekniklerine<br />

ba¤l› yüksek MZ ikiz oran›n› ayd›nlatmamaktad›r. Çok daha<br />

yak›n bir zamana ait bir hipoteze göre, t›pk› 9 bantl› armadillo’da<br />

oldu¤u gibi, bölünmeye-meyilli döllenmifl insan oositleri<br />

1 ya da 2 ard›fl›k ikili bölünmeye 10 ya da takip eden ikin-<br />

Tekiller<br />

Genel<br />

mortalite<br />

‹kizler Monokoryonik Dikoryonik<br />

Ölü<br />

do¤umlar<br />

Neonatal<br />

ölümler<br />

fiekil 13-2. A: ‹kizlerdeki afl›r› yüksek mortalite önemli oranda monokoryonik<br />

ikizlere ba¤l›d›r. B: Tekiller ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, ikizlerin mortalitesi<br />

4 ile 11 kat yüksektir, ölü do¤umlar 3 ile 13 kat yüksektir ve neonatal ölüm<br />

6 ile 7 kat daha yüksektir.<br />

cil bölünmeler ile oluflan çeflitli kombinasyonlara u¤rayabilme<br />

kapasitesine sahiptir (fiekil 13–3). Bu sonuncu teori MZ<br />

üçüz ve dördüzleri, “ayna-görüntüsü” karakteristiklerini ve<br />

yine MZ ikizlerindeki baz› orta hat asimetrilerini aç›klayabilmektedir.<br />

BÖLÜNME ZAMANLAMASI<br />

MZ ikiz oluflma süreçlerinin zamanlamas›, plasenta tipi, k›z<br />

MZ ikizlerde X kromozom inaktivasyonu, serebral hemisferlerde<br />

asimetrik dil fonksiyonu ve asimetrik dermatogliflerden<br />

anlafl›labilir.<br />

Dizigot (kardefl ya da özdefl olmayan) ikizler 2 yumurtan›n<br />

farkl› spermatozoidler ile fertilizasyonundan oluflur ki<br />

neticede farkl› genetik içeri¤e sahiptirler. Yumurta implantasyonundan<br />

önce trofoblast oluflumunun görüldü¤ü bu fertilizasyon<br />

sürecinden kaynaklanan plasenta tipinde 2 koryon<br />

2 amniyon kesesi bulunur ve dikoryonik diamniyotik gebelik<br />

olarak tan›mlan›r. Bu nedenle, DZ ikizlerinde her zaman dikoryonik<br />

plasenta bulunur.<br />

Monozigot ikizler tüm ikiz gebeliklerin üçte birini oluflturur.<br />

Bu özdefl ya da tek yumurta ikizleri (bir oosit ile bir tek<br />

spermatozoidin fertilizasyonundan köken alan) tek bir yumurtan›n<br />

erken dönemde, (heterokaryotip monozigotlar hariç)<br />

ayn› genotipi içeren az çok birbirine yak›n 2 hücre kümesine<br />

bölünmesinden kaynaklan›r. Bu bölünme fertilizasyon<br />

ile gastrülasyon dönemi aras›nda olur (fiekil 13–4). Bireysel<br />

farkl›l›klar zigot sonras› mutasyonlara ve mitokondri<br />

DNA’s›n›n rasgele bölünmesinden kaynaklanmaktad›r. Bu<br />

ikizlere özgü plasenta oluflum süreci bölünmenin gerçekleflti-<br />

¤i zamana ba¤l› olan daha karmafl›k bir süreçtir. Çok daha az<br />

s›kl›kla, MZ ve DZ ikiz oluflumu 3 ya da daha fazla embriyolu<br />

gebeliklerde efl zamanl› olabilir (fiekil 13-5).<br />

MZ dördüz MZ ikiz MZ ikiz<br />

MZ ikiz Kaybolan ikiz Kaybolan ikiz<br />

fiekil 13-3. Monozigot bölünmeyi aç›klayan ikili bölünme teorisi. (O.<br />

Blickstein’›n katk›s› ile. Blickstein I, Keith LG. On the possible cause of monozygotic<br />

twinning: lessons from the 9-banded armadillo and from assisted reproduction.<br />

Twin Res Hum Genet 2007;10(2):394-9.)


4 gün<br />

4-8 gün<br />

fiekil 13-4. Erken embriyolojik hayattaki farkl› evrelerde ikiz gelifliminin<br />

sonucunu gösteren flematik çizim. (Üstte) ‹ç hücre kümesinin ve herhangi<br />

bir farkl›laflman›n oluflmas›ndan önceki bir bölünme, 2 ayr› koryon, amniyon<br />

ve plasental› 2 embriyo meydana getirecektir. (Ortada) ‹ç hücre kümesinin<br />

geliflmesinden sonra erken blastokist evresinde ikiz oluflumu 1 plasenta<br />

ve 1 koryonlu ancak 2 farkl› amniyonlu 2 embriyo geliflmesine neden olur.<br />

(Altta) Embriyonik disk olufltuktan sonra ayr›lma gerçekleflirse, amniyonun<br />

çoktan geliflmifl olmas› nedeni ile monoamniyotik monokoryonik gebelik<br />

oluflur. Bu evrede veya daha sonras›nda tam olmayan bölünme yap›fl›k ikiz<br />

geliflimine neden olacakt›r.<br />

Simetrik<br />

8-16 gün<br />

> 13 gün<br />

Ayr› Yap›fl›k<br />

Monozigot ‹kizler<br />

(D›fl) Akardiyak<br />

(TRAP)<br />

fiekil 13-6. Simetrilerine göre veya simetri içermemelerine göre monozigot ikizlerin bir s›n›flamas›.<br />

Bölüm 13 Ço¤ul Gebelikte Sonografi<br />

339<br />

fiekil 13-5. Trikoryonik diamniyotik üçüz gebeli¤e ait üç-boyutlu tarama<br />

(K. Baba ve A. Kurjak’›n katk›s› ile).<br />

Do¤al geliflen MZ ikizlerin yaklafl›k üçte birinde, bölünme<br />

gebelik oluflmas›ndan sonraki ilk 72 saat içerisinde (2-8 hücre<br />

aras›ndaki evrelerde) olur ve dikoryonik diamniyotik gebelik<br />

oluflur (fiekil 13-6). Her ikizin hücre kitleleri içerisinde<br />

trofoblastik ve somatik kök hücreler bulunur. Bu nedenle,<br />

konsepsiyon sonras› yaklafl›k 3. günündeki kavitasyon gösteren<br />

blastokist evresinde, somatik ve trofoblastik hücrelerin<br />

s›ras›yla iç ve d›fl hücre kümeleri fleklinde farkl›laflmas› ve fiziksel<br />

ayr›m›ndan önce ikiz oluflumu gerçekleflmifl olmal›d›r.<br />

Dikoryonik diamniyotik plasentalar yaklafl›k 8 blastomerin<br />

bölünmesinden oluflur.<br />

Asimetrik<br />

(Birleflik) Ekto-<br />

Heteroparazit<br />

(‹ç) Fetus içinde<br />

fetus


KISIM<br />

375<br />

2<br />

FETUSTAK‹ ANORMALL‹KLER<br />

VE BOZUKLUKLAR


376 K›s›m 2 FETUSTAK‹ ANORMALL‹KLER VE BOZUKLUKLAR<br />

Tan›mlar<br />

Bölüm 14<br />

FETUSUN ANOMAL‹LER‹: GENEL BAKIfi<br />

Lami Yeo ● Roberto J. Romero ● Sun Kwon Kim ● Luís F. Gonçalves<br />

Çeviri: Dr. ‹brahim Kalelio¤lu, Dr. Ayfle Filiz Gökmen<br />

1. Asosiyasyon: Bir politopik alan defekti, bir sendrom<br />

ya da bir sekans› temsil etmedi¤i bilinen<br />

iki veya daha fazla kiflide bulunan rastlant›sal<br />

olmayan multipl anomali.<br />

2. Deformasyon: Disrüptif olmayan mekanik kuvvetlerin<br />

neden oldu¤u vücudun anormal form,<br />

flekil veya pozisyonu.<br />

3. Disrüpsiyon: Normal geliflimsel süreçte meydana<br />

gelen aksakl›klar veya geliflimin engellenmesiyle<br />

ortaya ç›kan bir organ›n, organ parças›n›n<br />

veya vücudun daha genifl bir k›sm›n›n morfolojik<br />

bozuklu¤u.<br />

4. Displazi: Hücrelerin doku(lar)da anormal organizasyonu<br />

ve bunun morfolojik sonuçlar›.<br />

5. Malformasyon: ‹ntrinsik anormal geliflimsel sürecin<br />

yol açt›¤›; bir organ›n, organ parças›n›n<br />

veya vücudun daha genifl bir k›sm›n›n morfolojik<br />

bozuklu¤u.<br />

6. Sekans: Daha önceden bilinen veya olas› bir<br />

anomalinin veya mekanik faktörün yol açt›¤›<br />

multipl anomaliler paterni.<br />

7. Sendrom: Tek bafl›na bir sekans›n veya politopik<br />

alan defektinden kaynaklanmad›¤› bilinen birbiriyle<br />

patojenik olarak iliflkili olan anomaliler<br />

paterni.<br />

G‹R‹fi<br />

Anatomik konjenital anomalilerin tespiti prenatal tan›n›n<br />

hedeflerindendir. 1 Fetusunda konjenital anomali olan hastan›n<br />

fetusunun tan›s›n›n koyulmas› ve yönetimi için multidisipliner<br />

alanlarda bilgi gerekir; embriyoloji, anatomi, genetik,<br />

obstetri, pediatrik cerrahi, teratoloji ve diyagnostik görüntüleme.<br />

Bu bölümün amac› okuyucuya konjenital anomalileri<br />

tan›tmak ve gros konjenital anomalilerin tan›m›, yaratabilece¤i<br />

problemlerin önemi ve patogenetik mekanizmas›na genel<br />

bak›fl kazand›rmakt›r. Ultrasonla prenatal tan›n›n ilkeleri,<br />

ultrasonun konjenital anomalilerin tan›nmas›nda tarama<br />

testi olarak kullan›lmas› ve konjenital anomali saptand›¤›nda<br />

yönetim seçenekleri de ayr›ca tart›fl›lacakt›r.<br />

TEMEL KAVRAMLAR<br />

Konjenital anomali bir organ›n veya sistemin normal anatomik<br />

yap›s›ndan sapmay› içerir. Anomaliler ya intrinsik olarak<br />

anormal bir primordiyumdan kaynaklan›r veya normal bir<br />

primordiumun geliflim s›ras›nda eksternal faktörler taraf›nda<br />

etkilenmesiyle oluflur. 2-4 Prenatal geliflime dair duyulan gittikçe<br />

artan ilgi ve morfogenezde meydana gelen aksakl›klara<br />

at›fta bulunmak için ortak bir terminoloji gereklili¤i uluslararas›<br />

bir çal›flma grubunun anatomik konjenital anomalilerin<br />

s›n›fland›r›lmas›nda faydal› olabilecek terimler kümesi<br />

önermesine yol açt›. Biçim ve form aç›s›nda ayr› de¤ifliklikler<br />

böylece malformasyon, deformasyon, disrüpsiyon olarak s›n›fland›r›labiliyor.Fakat<br />

her anomalinin her zaman spesifik<br />

bir s›n›fa dahil edilemeyece¤i vurgulanmal›d›r. Malformasyonlar,deformasyonlar<br />

ve disrüpsiyonlar asl›nda örtüflebilirler<br />

(bkz: Sekanlar ile ilgili bölüm)<br />

Malformasyon<br />

Malformasyon intrinsik anormal geliflimsel sürecin yol açt›¤›;<br />

bir organ›n, organ parças›n›n veya vücudun daha genifl bir<br />

k›sm›n›n morfolojik bozuklukdur. “‹ntrinsik anormal geliflim<br />

süreci” terimi bir organ›n primordiumunda bir anomaliye<br />

iflaret eder. Bu anomali geliflimin erken evrelerinde tan›nmayabilir.<br />

Bunun tipik örne¤i embryonik dönemde normal olarak<br />

gözlenen bir ekstremite tomurcu¤unun sonradan ekstra<br />

bir parmak kazanmas›d›r. Malformasyonlar›n primordiumun<br />

geliflimsel duraklamas› (inkomplet morfogenez), gereksiz<br />

morfogenez veya aberant morfogenez kaynakl› oldu¤u kabul<br />

edilebilir. (fiekil 14-1). Bu malformasyonlar›n örnekleri<br />

Tablo 14-1’de verilmifltir. Malformasyonlar genelde embryonik<br />

dönemde ortaya ç›ksa da 5 baz›lar› geliflimin erken evrelerinde<br />

de ortaya ç›kabilir. Genel prensip olarak malformasyon<br />

ne kadar erken bafllam›flsa ortaya ça›kacak olan anomali o kadar<br />

kompleks olacakt›r.<br />

Deformasyon<br />

Deformasyon disrüptif olmayan mekanik kuvvetlerin neden<br />

oldu¤u vücudun anormal form, flekil veya pozisyonunu iflaret<br />

eder. Organ›n primordiumu normaldir fakat geliflimi fetusa<br />

intrinsik veya ekstrinsik olan mekanik güçler taraf›ndan<br />

etkilenmektedir. Örne¤in club-foot deformitesi (fiekil 14-2)<br />

oligohidramniyosa ba¤l› intrauterin bask›(eksternal faktör)


fiekil 14-1. ‹nkomplet Morfogeneze ba¤l› bir malformasyon örne¤i. Bu<br />

ayakta 4 parmak izleniyor.<br />

veya spina bifidayla iliflkili nöral tüp defektinin (intrinsik faktör)<br />

yol açt›¤› hareket k›s›tl›l›¤›n›n sonucu olabilir. Tablo 14-<br />

2 deformasyonlara yol açan genel faktörleri göstermektedir.<br />

Deformasyonlar›n patogenezini 4 ana faktör etkilemektedir:<br />

bas›nç, fetus plastisitesi, fetusun hareketlili¤i ve fetun geliflim<br />

h›z›. Deformasyonlar gestasyonun geç evresinde oluflma e¤limindedirler<br />

çünkü bu dönemde k›s›tl› bir intrauterin ortamda<br />

fetusun h›zl› büyümesi söz konusudur. Deformasyona yol<br />

açan mekanik faktörün ortadan kald›r›lmas›yla anomalinin<br />

normalleflmesi veya iyileflmesiyle olur. Deformasyonlar›n<br />

%90’unda do¤um sonras› spontan rezolüsyon görülür. 12 Tab-<br />

Tablo 14-1<br />

Bölüm 14 Fetusun Anomalileri: Genel Bak›fl<br />

377<br />

lo 14-3 malformasyonlar ve deformasyonlar› karfl›laflt›rmaktad›r.<br />

Bu nedenle genelde malformasyon terimi organogenez<br />

döneminde oluflan defektleri, deformasyon terimi ise embryonik<br />

dönemden sonra ortaya ç›kan defektleri ifade eder.<br />

Disrüpsiyon<br />

Disrüpsiyon normal geliflimsel süreçte meydana gelen aksakl›klar<br />

veya geliflimin engellenmesiyle ortaya ç›kan bir organ›n,<br />

organ parças›n›n veya vücudun daha genifl bir k›sm›n›n<br />

morfolojik bozuklu¤udur. Bunun tipik örne¤i amniotik band<br />

sendromu ile iliflkili dijital amputasyondur (fiekil 14-3) (13-<br />

15). Disrüpsiyonlar sporadik olaylard›r.<br />

MALFORMASYONLARA YOL AÇAN ANORMAL MORFOGENEZ TÜRLER‹<br />

Anormal Morfogenez Tipleri Malformasyon Örnekleri Göreceli S›kl›k<br />

‹nkomplet Morfogenez S›k<br />

Geliflme eksikli¤i Nostril yoklu¤u, renal agenezi<br />

Hipoplazi Mikrosefali, mikrognati<br />

‹nkomplet kapanma Yar›k damak, iris kolobomu<br />

‹nkomplet ayr›flma Sindaktili<br />

‹nkomplet septasyon Ventiküler septal defekt<br />

‹nkomplet migrasyon Kloaka ekstrofisi<br />

‹nkomplet rotasyon Barsak malrotasyonu<br />

Embryolojik formun inkomplet rezolüsyonu Meckel divertikülü, koanal atrezi<br />

Embryolojik formun persistans› Düflük kulak, inmemifl testis<br />

Gereksiz Morfogenez Polidaktili, ekstra kulak memesi Nadir<br />

Aberant Morfogenez Mediyastinal tiroid bezi, paratestiküler dalak Ender<br />

Kaynak: Cohen MM.The Child with Multiple Birth Defects. New York : Raven Press;1982:2 izniyle yay›nlanm›flt›r<br />

fiekil 14-2. Three-dimensional image of club foot, an example of deformation.


378 K›s›m 2 FETUSTAK‹ ANORMALL‹KLER VE BOZUKLUKLAR<br />

Displazi<br />

Tablo 14-2<br />

DEFORMASYONLARIN NEDENLER‹<br />

Ekstrinsik<br />

Anneye ait<br />

K›sa anne boyu<br />

Dar anne pelvisi<br />

Uterus malformasyonu (örn: bikornuat uterus)<br />

Uterus leimyomu<br />

Fetusa ait<br />

Bafl›n erken pelvik angajman›<br />

Pozisyon anomalisi<br />

Oligohidramniyos<br />

‹ri fetus<br />

Ço¤ul gebelik<br />

‹ntrinsik<br />

Malformasyona Ba¤l›<br />

CSantral sinir sistemi malformasyonu (örn: spina bifida)<br />

Üriner sistem malformasyonu ( örn: bilateral renal agenezi<br />

veya bilateral polikistik böbreklerin yol açt›¤›<br />

oligohidramniyos ve sonuçlar›)<br />

Fonksiyonel<br />

Nöromusküler hastal›klara ba¤l› konjenital hipotoni ( örn: artrogripozis)<br />

Kaynak: DCohen MM.The Child with Multiple Birth Defects. New York : Raven<br />

Press;1982:2, Smith DW. In: Schaffer AJ, Markowitz M,eds. Major Problems in Clinical<br />

Pediatrics, vol 21. Philadelphia: WB Saunders 1981:101 izniyle yay›nlanm›flt›r<br />

Dismorfoljistler taraf›ndan s›kça kullan›lan baflka bir kavram<br />

ise “displazi”dir. Hücrelerin doku(lar)da anormal organizasyonu<br />

ve bunun morfolojik sonuçlar›n› ifade etmek için kullan›lan<br />

bir terimdir. Dismorfolojideki kullan›m› daha yayg›nd›r<br />

ve herhangi bir doku düzensizli¤ini kasteder. Osteogenezis<br />

imperfekta primer olarak kollajenin etkilendi¤i bir disolazidir.<br />

Bu durumda etkilenen kolajen tipini anlaml› miktarlarda<br />

içeren dokular etkilenmektedir.<br />

fiekil 14-3. Bir disrüpsiyon örne¤i. Amniyotik bant sendromu olan bir çocukta<br />

parmaklar›n ampütasyonu<br />

Tablo 14-3<br />

MALFORMASYON VE DEFORMAS-<br />

YONLARIN KARfiILAfiTIRILMASI<br />

Malformasyon Deformasyon<br />

Oluflma zaman› Embryonik dönem Fetal dönem<br />

Etkilenme düzeyi Organ Bölge<br />

20. gebelik haftas›ndan<br />

önce insidans›<br />

%5 (tahmini) %0.1<br />

28. gebelik haftas›ndan<br />

sonra insidans›<br />

%3.7 %2<br />

Perinatal mortalite + %(41) – (%6)<br />

Spontan düzelme — +<br />

Düzelme — +<br />

Kaynak: Cohen MM.The Child with Multiple Birth Defects. New York : Raven<br />

Press;1982:2. Dunn PM: Congenital postural deformities:perinatal associations,<br />

Proc R Soc Med. 1972;65:735 izniyle yay›nlanm›flt›r<br />

Multipl Anomalileri Olan Fetus<br />

Bir Fetusta multip konjenital anomaliler olabilir. Bu tesadüfi<br />

olabilir veya patogenetik olarak ba¤›nt›l› bir olayla iliflkili olabilir.<br />

Eflzamanl› mevcut olan anomalileri tarif etmek için bir<br />

terimler kümesi oluflturulmufltur: politopik geliflimsel alan defekti,<br />

sekans, sendrom ve assosiyasyon.<br />

Politopik Alan Defekti<br />

Politopik alan defekti tek bir geliflim alan›n›n bozulmas›ndan<br />

kaynaklanan bir anomali grubudur. Geliflimsel alan embriyonik<br />

etkileflimlere tek bir birim olarak yan›t verdi¤i embriyonun<br />

bir alan veya bölgesidir çok say›da ve kompleks anatomik<br />

yap›y› oluflturur. Opitz geliflimsel alan kavram›n›n anlam<br />

ve yorumlar›n› ayr›nt›l› olarak ele alm›flt›r. 4,16-19 Embriyo belirli<br />

bir zamana kadar omnipotenttir (primer alan). Sonras›nda<br />

ise farkl› otonom geliflimsel alanlarda daha ileri farkl›laflma<br />

ve organizasyon (sekonder alan) izlenir. Geliflimsel alanda<br />

meydana gelen bozukluklar genelde çok say›da birbirine<br />

komflu olan(monotopik alan defekti) veya çok say›da birbirinden<br />

uzak lokalizasyonlarda anomalilere neden olabilirler(politopik<br />

alan defekti). Monotopik alan defektine bir örnek<br />

santral sinir sistemiyle efl zamanl› olarak yüz anomalilerinin<br />

de tespit edildi¤i holoprosansefalidir (fiekil 14.4 ve<br />

14.5). Akrorenal alandaki anomaliler ise politopik alan defektleri<br />

için bir örnektir. Embriyogenez s›ras›nda mezonefroz<br />

ve ekstremite tomurcuklar› aras›ndaki iliflki aç›klanarak böbrek<br />

ve ekstremitelerin beraber etkilendi¤i en az 24 genetik<br />

durum tan›mlanm›flt›r. Bu kavram böbrek ve ekstremitelerin<br />

erken dönemde biribirleriyle komflulu¤u ve mezonefrozun<br />

ekstremite tomurcu¤u k›k›rda¤›n›n proliferasyonu ve diferansiyasyonu<br />

üzerindeki indükleyici etkisinin deneysel çal›flmalarla<br />

gösterilmesiyle desteklenmifltir. ‹nsan embriyosunun<br />

geliflimsel alanlar›n›n tüm haritas› mevcut de¤ildir fakat insanlarda<br />

görülen bütün malformasyonlar› s›n›fland›rarak ve


Bölüm 15<br />

Tan›mlar<br />

Bölüm 15 Merkezi Sinir Sistemi Anomalilerinin Prenatal Tan›s›<br />

MERKEZ‹ S‹N‹R S‹STEM‹<br />

ANOMAL‹LER‹N‹N PRENATAL TANISI<br />

1. Arnold-Chiari ya da Chiari tip II malformasyonu*: Aç›k<br />

spina bifida spektrumu içinde yer alan kranium ve<br />

beyincik anomalileri<br />

2. Kapal› spina bifida: Omurgan›n arka k›sm›ndaki elemanlar›n›n,<br />

üzeri cilt ile kapl› aç›kl›¤›d›r. Buna ço¤unlukla<br />

ciltalt›ndaki kistik bir lezyon da efllik eder.<br />

3. Dandy-Walker süreklili¤i: Arka boflluktaki anomaliler<br />

spektrumudur. Tümünde arka bofllukta s›v› art›fl›<br />

ve/veya yerleflimi ya da flekli anormal vermis vard›r.<br />

4. Holoprozensefali: Beyin yar›kürelerinin tam olmayan<br />

ayr›flmas›n› içeren bir beyin anomalisi spektrumudur.<br />

5. Aç›k spina bifida: Omurgan›n arka k›sm›ndaki elemanlar›n<br />

yoklu¤una ba¤l› olarak nöral kanal içeri¤inin<br />

d›flar›da olmas›d›r. Ço¤u kez dismorfik nöral kanal<br />

ve meninkslerden oluflan bir kistik lezyon da arkada<br />

izlenmektedir (meningomyelosel).<br />

6. Ventrikülomegali: Yan ventriküllerin genifllemesidir.<br />

Genellikle atriumun iç çap›n›n 10 mm’den fazla olmas›<br />

olarak tan›mlan›r.<br />

G‹R‹fi<br />

Merkezi sinir sistemi (MSS) malformasyonlar›, en s›k görülen<br />

konjenital anomalilerden biridir. Nöral tüp defektleri<br />

(NTD) ise do¤umda en s›k görülen MSS malformasyonudur<br />

ve 1000 do¤umda 1–2 olguya rastlan›r. Nöral tüpün sa¤lam<br />

oldu¤u hastalardaki kafa içi anomalilerin insidans› ise belli<br />

de¤ildir. Bunun nedeniyse ço¤unun do¤umda tan›s›n›n konulamay›p,<br />

hayat›n ilerleyen dönemlerinde belirgin hale gelmesidir.<br />

Uzun dönemli takibin yap›ld›¤› çal›flmalara göre insidans›n<br />

100 do¤umda 1 kadar yüksek olabilece¤i düflünülmektedir.<br />

1<br />

MSS, belki de, fetusun ultrasonografiyle incelemeye al›nd›¤›<br />

ilk önemli organ sistemidir. O zamanlardan beri fetusun<br />

nöral aks›n›n incelenmesi, do¤um öncesi sonografinin ana<br />

konular›ndan biri olmufltur. Bu yo¤un ilgi için pek çok neden<br />

bulunmaktad›r. MSS anomalileri hem s›kt›r, hem de sonuçlar›<br />

ço¤u kez a¤›rd›r. Ço¤u olguda genetik alt yap›ya dayan›r.<br />

Buna ba¤l› olarak da risk alt›ndaki çok say›daki çiftin do¤um<br />

öncesi tan› talebi bulunmaktad›r. Modern, yüksek çözünür-<br />

Gianluigi Pilu<br />

Çeviri: Dr. Selim Büyükkurt<br />

413<br />

lüklü ultrasonografi cihazlar› ise fetusun nöral aks›n›n gelifliminin<br />

çok erken aflamalar›ndan itibaren normal ve anormal<br />

yap›lar›n saptanmas› konusunda tek bafl›na önemli rol üstlenmektedir.<br />

Yine de seçilmifl anomalilerin tan›s›, ço¤u olguda,<br />

zordur.<br />

Son y›llarda <strong>fetal</strong> magnetik rezonans görüntüleme<br />

(MRG) seçilmifl olgularda önemli bilgilerin elde edilebilece¤i<br />

umut verici, yeni bir teknik olarak belirmifltir. 2,3 Ancak bunun<br />

ultrasonografiye olan üstünlü¤ü halen tam olarak tan›mlanamam›flt›r.<br />

4,5 Bu bölümde fetusun beyninin sonografik<br />

incelemesi ve MSS anomalilerinin tan›nmas› ele al›nm›flt›r.<br />

FETUSUN MERKEZ‹ S‹N‹R S‹STEM‹N‹N<br />

NORMAL SONOGRAF‹K ANATOM‹S‹<br />

Yüksek frekansl› ve yüksek çözünürlüklü transvajinal problar,<br />

geliflmekte olan beyin hakk›nda ince detaylar sunmaktad›r<br />

(fiekil 15–1). Son adet tarihine göre 7. haftadan itibaren<br />

birincil beyin kesecikleri transvajinal sonografide içi s›v› dolu<br />

yap›lar olarak görüntülenmeye bafllan›r. 11. haftadan itibarense<br />

genifl ventriküllerin içini dolduran, parlak ve ekojenik<br />

koroid pleksuslar, kafa içindeki en belirgin yap›lar olarak dikkati<br />

çekerler. ‹kinci üçayda büyük ölçüde geliflmifl olan serebral<br />

yap›lar›n detayl› bir flekilde sonografik incelemesiyle birçok<br />

anomalinin tan›s› mümkündür. Ancak, yap›lacak bir<br />

obstetrik sonografinin sonuçlar› esas olarak incelemeyi yapan›n<br />

bilgisine ve ay›rd›¤› zamana ba¤l›d›r. Fetusun beynini incelerken<br />

temel muayeneyle (standart tarama ya da 1. düzey<br />

olarak adland›r›l›r) nörosonogram› (2. düzey) birbirinden<br />

ay›rmak gerekir. Temel muayene düflük riskli hastalara uygulanan<br />

1. basamak de¤erlendirmedir. Bu muayenede fetusun<br />

bafl› 2 ya da 3 aksiyel kesitte de¤erlendirilip yan ventriküller,<br />

bazal gangliyonlar ve arka boflluk gösterilir (fiekil 15–2). 6,7 Bu<br />

s›rada bipariyetal çap, kafa çevresi ve atriumun iç çap›n›n ölçülmesi<br />

de önerilmektedir. Baz›lar›ysa bunlara ek olarak beyinci¤in<br />

enine çap›n›n ve/veya sisterna mangan›n geniflli¤inin<br />

de ölçülmesi gerekti¤ini düflünmektedirler.<br />

Nörosonogram ise tan› koymaya yönelik olarak, <strong>fetal</strong><br />

anomali için yüksek riskli hastalara uygulanan bir ifllemdir.<br />

Elde edilmesi göreceli olarak daha güç olan koronal ve sajital<br />

planlar da kullan›l›r. Bu sayede kafa içi anatomi hakk›nda da-


414 K›s›m 2 FETUSTAK‹ ANORMALL‹KLER VE BOZUKLUKLAR<br />

ha detayl› bilgi edinilebilmektedir. Bafl geliflindeki fetuslarda<br />

vajinal probun kullan›lmas›yla elde edilen görüntüler daha<br />

da kaliteli olmaktad›r (fiekil 15–3 ve 15–4). 7 2 boyutlu ultrasonografiyle<br />

elde edilmesi çok zor, belki de imkans›z olan, inceleme<br />

planlar› 3 boyutlu ultrasonografiyle elde edilebilmektedir<br />

(fiekil 15–5). 8<br />

Fetusun omurgas›n›n de¤erlendirilmesiyse deneyim ve<br />

özen gerektirir. Fetusun pozisyonu da sonuçlar üzerine oldukça<br />

etkilidir. Sonografide omurlar›n parlak, ekojenik kemikleflme<br />

merkezleri gösterilir (iç k›s›mda bir adet omurun<br />

gövdesine ait ve her iki yanda birer adet lamina ve pedikülün<br />

birleflme noktas›nda). Omurgan›n bütünlü¤ünü incelemede<br />

3 plan kullan›labilir.<br />

Transvers planlarda omurlar›n de¤iflik anatomik yap›lanmalar›<br />

vard›r (fiekil 15–6). Toraks ve lumbar omurlar üçgen<br />

flekillidirler. Kemikleflme merkezleri nöral kanal› çevrelemektedirler.<br />

‹lk servikal omur dörtgen flekillidir ve sakral omurlar<br />

ise yass›d›r. Omurgan›n incelenmesi dinamik bir süreçtir.<br />

Aksiyel kesitler kullan›l›rken ultrasonun probu omurga boyunca<br />

kayd›r›larak bir inceleme yap›l›r.<br />

Sajital planlarda omurlar›n gövdesi ve arka k›sm›ndaki<br />

kemersi yap›n›n kemikleflme merkezleri, sakrumda birleflen<br />

iki paralel çizgi olarak uzan›r. Fetusun yüzüstü oldu¤u pozisyonlarda<br />

gerçek sajital kesitler elde edilebilir. Ultrasonun ses<br />

hafta hafta hafta<br />

Koroid pleksuslar<br />

fiekil 15-1. Embriyon ve erken fetus evresindeki beynin sonografik bulgular›. Üst dizide sajital,<br />

alt dizide aksiyel kesitler görülmektedir. 7 haftal›k gebelikte (transvajinal inceleme) ileride 4.<br />

ventrikülü (4v) oluflturacak olan rombansefalik kese gösterilebilen tek yap›d›r. 8. haftada (transvajinal<br />

inceleme) beynin di¤er 2 ilkel kesesi de gösterilebilmektedir: ileride akuaduktus Sylvius’u<br />

(AS) oluflturacak mezensefalik kese ve ileride 3. ventrikülün (3v) geliflebilece¤i porensefalik kese.<br />

Yan ventriküllerin (LV) ince bofllu¤u da görülebilmektedir. 10. haftada yan ventriküllerin<br />

koroid pleksuslar› da görülebilir.<br />

dalgalar› henüz kemikleflmemifl spinöz ç›k›nt›ya yönlendirildi¤inde<br />

nöral tüp ve içindeki nöral kord görüntülenebilir.<br />

Gebeli¤in 2. ve 3. üçay›nda konus medüllaris s›kl›kla L2-L3<br />

seviyesinde bulunur (fiekil 15–7). 9<br />

Koronal planlardaysa ses dalgas›n›n yönlendirildi¤i aç›ya<br />

ba¤l› olarak, birbirine paralel uzanan 1, 2 ya da 3 çizgi izlenir<br />

(fiekil 15–8).<br />

Nöral kanal›n bütünlü¤ünü tayin etmek için omurlar›n<br />

kemikleflme merkezlerinin düzenli dizilimi ve omurgan›n üstünü<br />

kaplayan yumuflak dokunun varl›¤› gösterilmelidir.<br />

E¤er gerçekten do¤ru bir sajital kesit elde edilir ve bu s›rada<br />

konus medüllaris normal yerinde gösterilebilirse, bu durum<br />

normalli¤in tan›s›n› için oldukça kuvvetli bir dayanak olacakt›r.<br />

Temel bir inceleme s›ras›nda omurgan›n uzunlamas›na<br />

görüntüsü mutlaka gösterilmelidir. Detayl› inceleme karmafl›k<br />

bir süreç oldu¤undan deneyim de gerektirir. 10<br />

VENTR‹KÜLOMEGAL‹<br />

Beynin yan ventriküllerinin genifllemesi (fiekil 15–9), anormal<br />

beyin gelifliminin özgün olmayan bir belirteci olarak kabul<br />

edilebilir. Ventrikülomegaliye pek çok beyin anomalisi<br />

efllik edebilir. Bu nedenle yan ventriküllerin normalli¤inin<br />

de¤erlendirilmesi, fetusunun beyninin anomaliler aç›s›ndan


Bölüm 15 Merkezi Sinir Sistemi Anomalilerinin Prenatal Tan›s›<br />

fiekil 15-2. Bafl›n aksiyel kesitleri: (A) ventriküllerden geçen plan; (B) talamuslardan geçen plan; (C) beyincikten<br />

geçen plan. (Sonographic examination of the <strong>fetal</strong> central nervous system: guidelines for performing the “basic<br />

examination” and the “<strong>fetal</strong> neurosonogram”. Ultrasound Obstet Gynecol 2007; 29 (1): 109-16’dan izinle al›nt›lanm›flt›r.)<br />

Frontal boynuzlar<br />

Kavum suptum pellisidum<br />

Frontal boynuz<br />

Talamuslar<br />

Beyincik<br />

fiekil 15-3. Bafl›n koronal kesitleri: (A) al›ndan geçen kesit; (B) kaudat çekirdekten geçen kesit; (C) talamuslardan geçen kesit; (D) beyincikten geçen kesit.<br />

IHF: yar›küreler aras› fissür, CSP: kavum septum pellisidum. (Sonographic examination of the <strong>fetal</strong> central nervous system: guidelines for performing the “basic<br />

examination” and the “<strong>fetal</strong> neurosonogram”. Ultrasound Obstet Gynecol 2007; 29 (1): 109-16’dan izinle al›nt›lanm›flt›r.)<br />

Atrium<br />

Talamuslar<br />

Hipokompal<br />

girus<br />

Koroid<br />

pleksus<br />

Sisterna magna<br />

Oksipital boynuzlar<br />

Beyincik<br />

415


Bölüm 16<br />

Tan›mlar<br />

FETAL BOYUN VE TORAKS<br />

ANOMAL‹LER‹<br />

1. Konjenital diafragmatik herni (KDH): gestasyonun dokuzuncu<br />

haftas›nda meydana gelir ve abdominal<br />

organlar›n torasik kaviteye herniye olmas›na neden<br />

olur. Bu durum pulmoner hipoplazi ve/veya hipertansiyon<br />

geliflmesine neden olur.<br />

2. Ekstrakorporal membran oksijenasyonu (EKMO): kan›<br />

oksijenasyon sa¤layan bir üniteden geçiren bir yaflam<br />

destek sistemidir. Bu teknik esas›nda kalp ve akci¤erlerin<br />

görevini üstlenen bir makinedir. Konjenital<br />

diyafragmatik hernisi olan fetuslarda, periferik<br />

dokular›n konvansiyonel ventilasyon ile yeterince<br />

oksijenlenemedi¤i durumda, postnatal hayat›n ilk<br />

günlerinde endikedir.<br />

3. Fetal endoskopik trakeal oklüzyon (FETO): <strong>fetal</strong> trakeaya<br />

perkütan yolla sistemden ayr›labilen balon<br />

yerlefltirilmesini sa¤layan minimal invaziv prenatal<br />

cerrahi teknik. Özellikle izole a¤›r diyafragmatik hernisi<br />

olan fetuslar›n akci¤er geliflimini iyilefltirmede<br />

endikedir.<br />

4. Akci¤er alan›n›n bafl çevresine oran› (ABO): konjenital<br />

diyafragmatik hernisi olan fetuslarda kullan›l›r. Akci¤er<br />

alan›n›n (diyafragmadaki defektin karfl›s›ndaki<br />

akci¤er) bafl çevresine oran› olarak ifade edilir. Akci-<br />

¤er alan› kalbe ait dört odac›k görüntüsünün izlendi¤i<br />

toraksa ait aksial kesitte iki boyutlu ultrason ile<br />

ölçülür. ABO konjenital diyafragmatik hernisi olan<br />

fetuslarda indirekt olarak akci¤er büyüklü¤ünü de-<br />

¤erlendirmek için kullan›l›r.<br />

5. Hesaplanan/beklenen ABO (h/b ABO): hesaplanan/beklenen<br />

ABO konjenital diyafragmatik hernisi<br />

olan fetuslarda akci¤er büyüklü¤ünün gestasyonel<br />

yafltan ba¤›ms›z olarak belirlenmesini sa¤layan bir<br />

yöntemdir. Ultrasonla elde edilen ABO’nun o gebelik<br />

haftas›ndaki normal ortalama ABO’ya bölmek suretiyle<br />

elde edilir.<br />

6. Hesaplanan/beklenen total <strong>fetal</strong> akci¤er hacmi (h/b<br />

TFAH): konjenital diyafragmatik hernili fetuslarda<br />

akci¤er hacmi üç boyutlu ultrasonografi veya manyetik<br />

rezonans görüntüleme yard›m› ile belirlenmesini<br />

sa¤lar. Total <strong>fetal</strong> akci¤er hacminin, gebelik haftas›na<br />

göre normal ortalamaya bölmek suretiyle hesaplan›r.<br />

Bölüm 16 Fetal Boyun ve Toraks Anomalileri<br />

Mieke Cannie ● Jacques Jani<br />

Çeviri: Dr. Cem Batukan<br />

G‹R‹fi<br />

441<br />

Fetal boyun kitleleri iyi ve kötü prognoza sahip olabilir. Ultrasonografi<br />

ve/veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) <strong>fetal</strong><br />

boyun kitlelerinin ay›r›c› tan›s›nda fayda sa¤layabildi¤inden,<br />

bu tip anomalileri olan fetusa sahip çiftlere uygun dan›flma<br />

verilmesinde yard›mc› olabilir. Baz› durumlarda boyundaki<br />

kitlelerin gerilemesini sa¤layacak prenatal tedaviler<br />

mevcut olabilir. Bazen ise, boyundaki kitle çok büyük oldu-<br />

¤unda solunum yollar›n› daraltarak do¤umdan sonra ölüme<br />

neden olabilir. Bu gibi durumlarda prenatal dönemde kitlenin<br />

hava yollar›n› oluflturan yap›lar ile iliflkisi belirlenerek,<br />

do¤umdan sonra <strong>fetal</strong> ak›betin optimize edilmesini sa¤lamak<br />

amac›yla, daha fetomaternal dolafl›m devam ederken <strong>fetal</strong> hava<br />

yollar›na müdahale edilebilmesini sa¤layacak “ex-utero<br />

intrapartum treatment” (EX‹T)’e ihtiyaç olup olmayaca¤›n›n<br />

belirlenmesi önemlidir.<br />

Erken perinatal dönemde, yenido¤an›n hayatta kalabilmesinde<br />

en önemli rolü kuflkusuz kardiyovasküler ve pulmoner<br />

sistem oynar. Akci¤er geliflimi, gebeli¤in erken döneminde,<br />

fertilizasyondan yaklafl›k 26 gün sonra, primitif foreguttan<br />

iki ventrolateral tomurcu¤un belirmesi ile bafllayan çok<br />

titiz bir süreçtir.<br />

Akci¤erler, postnatal dönemde kan›n oksijenlenmesini<br />

sa¤layan bir organa dönüflmek için, gebelik süresince giderek<br />

daha karmafl›k ve ileri derecede özelleflmifl bir hal al›r. Bunu<br />

etkin bir flekilde yapabilmek için akci¤erlerin 5 farkl› matürasyon<br />

evresinden geçmesi gerekir. 1 Her bir evreyi etkileyen<br />

farkl› olaylar›n heterojen bir grup akci¤er patolojilerinin geliflmesine<br />

neden olmas› mant›kl›d›r. Pseudoglandüler evrenin<br />

yetersiz geliflmesi bronflial ve arteriyel yap›lar›n dallanmas›n›<br />

etkiler. 2 Akci¤er gelifliminin kanaliküler faz›ndaki etkiler<br />

respiratuar asinuslar›n geliflimini olumsuz etkileyerek<br />

akci¤er matürasyonunu bozulmas›na neden olur.<br />

Bu bölümün amac› öncelikle <strong>fetal</strong> boyun anomalilerini<br />

tan›mlamakt›r, ki bunlar anteroservikal ve posteroservikal<br />

patolojilere ayr›l›r. Biz burada primer olarak akci¤er geliflimi<br />

ve fonksiyonu ile iliflkili gö¤üs anomalilerinden bahsedece¤iz.<br />

Konjenital diyafragmatik herni (KDH) gibi diyafragmaya ait<br />

patolojiler, abdominal organlar›n toraks içine f›t›klaflmas›na<br />

neden olur, ve yer kaplay›c› etkilerinden dolay› normal akci-<br />

¤er geliflimini olumsuz etkileyebilir. A¤›r KDH olgular›nda<br />

<strong>fetal</strong> tedavi imkanlar›n›n ortaya ç›kmas›yla bu alanda çok fazla<br />

araflt›rma yap›lm›fl ve bunlar bu bölümde özetlenmifltir.


442 Part 2 FETAL ANOMALIES AND DISORDERS<br />

FETAL BOYUN ANOMAL‹LER‹<br />

Fetal boyun anomalilerini do¤um eylemi s›ras›nda bafl›n pozisyonunu<br />

etkileyebilmeleri ve do¤um sonras› solunum yolu<br />

obstrüksiyonuna neden olabilmeleri bak›m›ndan klinik öneme<br />

sahiptir. Bunlar anteroservikal ve posteroservikal patolojiler<br />

olarak ikiye ayr›l›rlar.<br />

Anteroservikal Patolojiler<br />

Tiroid Gland›n Büyümesi veya Guatr<br />

Fetal guatr hipertiroidik, hipotiroidik veya ötiroidik bir duruma<br />

neden olabilir. Olas› nedenler intrauterin dönemde antitiroid<br />

ilaçlara maruziyet, tiroid sentezi ile ilgili konjenital<br />

hastal›klar ile iod fazlal›¤› veya azl›¤› olabilir.<br />

Prenatal sonografik incelemede boyunun ön k›sm›nda<br />

bafl›n hiperekstansiyona gelmesine neden olan simetrik solid<br />

kitle izlenir. Ösefagusun mekanik obstrüksiyonuna ba¤l›<br />

olarak polihidramnios izlenebilir. T1 a¤›rl›kl› MR görüntülemede<br />

normal tiroid bezinin kolayl›kla seçilebilir oluflu,<br />

boyuna ait baflka kitlelerin ay›r›c› tan›s›nda faydal›d›r (fiekil<br />

16-1).<br />

Prognoz, guatra neden olan primer nedene ba¤l›d›r. Ço-<br />

¤u olgu tiroid hastal›¤› hikayesi olan annelerde ortaya ç›kar.<br />

Özellikle Graves hastal›¤› nedeni ile tiroid ilaçlar›n veya tiroid-stimülan<br />

antikorlar›n transplasental geçerek <strong>fetal</strong> guatra<br />

neden olabildi¤i durumlarda, <strong>fetal</strong> kan örneklemesi <strong>fetal</strong> tiroid<br />

durumunun belirlenmesinde yard›mc› olabilir.<br />

Annenin tedavi edilmesi genelde <strong>fetal</strong> hipertiroidinin düzelmesini<br />

sa¤lar. Fetal hipotiroidi durumunda amniyosentez<br />

fiekil 16-1. T1-a¤›rl›kl› MR’da (sagital plan) 26. gebelik haftas›ndaki bir<br />

fetusta normal tiroid bezi hiperintens sinyal fleklinde görülüyor.<br />

veya kordosentez ile do¤rudan <strong>fetal</strong> tedavi yap›larak <strong>fetal</strong> guatr›n<br />

gerilemesi sa¤lanabilir.<br />

Servikal Teratom<br />

Teratomlar birden fazla germ tabakas›ndan kaynak alan çeflitli<br />

parankimal hücre tiplerinden meydana gelir. Totipotent<br />

hücrelerden kaynaklanan bu tümörler, tipik olarak orta hatta<br />

veya paraaksiyal konumdad›r. Benign karaktere sahip iyi<br />

differansiye kistik lezyonlardan, solid olup malign davranan<br />

lezyonlara kadar farkl› tipte olabilirler. Teratomlar en s›k sakrokoksigeal<br />

bölgede lokalizedir. Servikal yerleflim gösterenler<br />

yenido¤anlarda görülen teratomlar›n %5’ini oluflturur. 3<br />

Sonografik olarak tek tarafl› iyi s›n›rl› ve k›smen solid k›smen<br />

kistik multiloküle kitle fleklindedirler. Olgular›n<br />

%50’sinde kalsifikasyonlar vard›r. Servikal teratomlar tiroid<br />

bezi ile yak›nl›k gösterebilir ve trakeal obstrüksiyonun yan› s›ra<br />

ösefagusa da bas› yaparak polihidramniosa neden olabilir.<br />

MR görüntüleme, özellikle servikal teratomlarda en uygun<br />

do¤um fleklinin belirlenmesinde yard›mc›d›r. Buradan<br />

elde edilen bilgi olas› bir EX‹T prosedürü için olgular›n klinik<br />

yönetiminde faydal›d›r (fiekil 16-2). 4<br />

Fetal hidrops varl›¤›nda prognoz kötü olup intrauterin<br />

veya neonatal mortalite yaklafl›k %75 dir. 5 Bu, özellikle lezyonlar<br />

nedeni ile hava yollar›n›n obstrüksiyona u¤ramas›na<br />

ba¤l›d›r. Hidropsun efllik etmedi¤i olgularda cerrahi sonras›<br />

sa¤ kal›m oran› yüksektir, ancak bu tümörler büyük oldu-<br />

¤undan kitlenin tamam›yla rezeksiyonu ile birlikte kabul edilebilir<br />

fonksiyon ve kozmetik sonuç elde edilmesi için genifl<br />

boyun diseksiyonu ve çok say›da ek giriflimlere ihtiyaç vard›r.<br />

Di¤er nadir anteroservikal kitleler brakial yar›klara ait<br />

kistler ve hemangiomlar gibi vasküler anomalilerdir. 6<br />

fiekil 16-2. T2-a¤›rl›kl› MR’da servikal teratomu (kare uçlu ok) olan 36.<br />

gebelik haftas›ndaki bir fetusta sagital (A), aksiyal (B) ve koronal (C) planlarda<br />

üst hava yollar›n›n (ok) ve trakean›n (aç›k ok) laterale deviye oldu¤u izleniyor.<br />

Bu bulgular tedavi öncesi “ex utero intrapartum treatment” prosedürünün<br />

planlanmas› gerekti¤ini gösterir.


Posteroservikal Patolojiler<br />

‹kinci Trimester Ense Pilisi Kal›nl›¤›<br />

Ense pilisi kal›nl›¤›, 11-13 +6 hafta ultrason incelemesi s›ras›nda<br />

ölçülen nukal saydaml›k kal›nl›¤›n›n ikinci trimesterdeki<br />

karfl›l›¤›d›r. Ense pilisini ölçerken dikkat edilmesi gereken<br />

anatomik yap›lar kavum septum pellusidum, serebral pediküller<br />

ve cerebellar hemisferlerdir. Ense pilisi kal›nl›¤›n› ölçerken,<br />

kaliperler kafa kemi¤inin d›fl kenar› ve üzerindeki cildin<br />

d›fl yüzüne yerlefltirilmelidir (fiekil 16-3). Ölçümün 6 mm<br />

den büyük olmas› patolojik kabul edilmektedir. Tek bafl›na<br />

artm›fl ense pilisi kal›nl›¤› trizomi 21’e ait bazal riski 10 kat<br />

art›rabilir. Bu bulgu kromozom anomalisi, kardiyak anomali,<br />

enfeksiyon ve genetik sendromlar ile iliflkili olabilir. 7-11<br />

Ensefalosel<br />

Ensefalosel, genifl bir grup olan nöral tüp defektlerinin<br />

(NTD) bir parças›d›r. NTD s›kl›¤› yaklafl›k 1000 do¤umda 1<br />

olup, ensefalosel bu gruptaki anomalilerin %10’nunu oluflturur.<br />

Bu tipteki NTD’lerin kesin etyolojik nedeni olgular›n<br />

%90’›nda bilinmemektedir. Kromozom anomalileri, Meckel-<br />

Gruber, von Voss, Chemke, Roberts ve Knobloch sendromu<br />

gibi de¤iflik genetik sendromlar, maternal diyabet veya warfarin<br />

gibi teratojen ajanlara maruziyet bilinen nedenlerdir. Spina<br />

bifida, kallosal disgenezi, Arnold-Chiari tip II malformasyon,<br />

Dandy-Walker malformasyonu ve beyin migrasyon<br />

anomalileri tek bafl›na veya baflka genetik veya non-genetik<br />

sendromlar›n bir parças› olarak efllik edebilir. En s›k rastlanan<br />

kromozom anomalisi trizomi 18’dir.<br />

Ensefaloseller ultrasonda kranial defektlerden herniye<br />

olan beyin dokusu veya s›v› ile dolu kistler fleklinde görülür<br />

(fiekil 16-4). En s›k olarak oksipital bölgede bulunurlar (olgular›n<br />

%75’i), ancak frontoetmoidal ve pariyetal bölgelerde<br />

fiekil 16-3. 22. gebelik haftas›ndaki bir fetusta kavum septum pellusidum,<br />

serebral pediküller ve serebellar hemisferler hizas›ndan geçen bir aksiyal kesite<br />

ait ultrason görüntüsünde, kaliperlerin kafa kemi¤in ve cildin d›fl yüzeyine<br />

yerlefltirilerek ense pilisi kal›nl›¤›n›n ölçülmesi.<br />

Bölüm 16 Fetal Boyun ve Toraks Anomalileri<br />

443<br />

fiekil 16-4. 25. gebelik haftas›ndaki bir fetusta beyin seviyesinden geçen<br />

aksiyal kesitte görünen (A) oksipital omfaloselde (ok) kemik defekti (aç›k<br />

ok) görünmesi bu lezyonun (B) saçl› deriye ait basit kistten (ok) ay›rt edilmesini<br />

sa¤lar. Burada kranial defekt olmad›¤›na dikkat ediniz (aç›k ok).<br />

de bulunabilirler. Saçl› deriye ait selim epidermal kistlerle ayr›c›<br />

tan›s› yap›lmal›d›r, ki bu durumda kranial kemiklerde<br />

defekt izlenmez (fiekil 16-4). 12<br />

Ensefaloselin prognozu herniye olan beyin dokusu miktar›<br />

ile ters orant›l›d›r. Genel olarak neonatal mortalite incelenen<br />

serinin pediatrik mi <strong>fetal</strong> mi olmas›na göre %10 ile %80<br />

aras›nda de¤iflir; sa¤ kalmay› baflaran olgular›n %50’sinden<br />

fazlas›nda hafif ile a¤›r derecede nöromotor retardasyon vard›r.<br />

12,13<br />

E¤er ebeveynlerden veya daha önceki kardefllerden birisinde<br />

NTD varsa tekrarlama riski %5’dir. Maternal diyetin


G‹R‹fi<br />

Bölüm 17<br />

Tan›mlar<br />

Paolo Volpe ● Dario Paladini ● Valentina De Robertis ● Cristina Rossi<br />

● Georgios Rembouskos<br />

Çeviri: Dr. Meryem Hocao¤lu, Dr. At›l Yüksel<br />

1. Atrezi: yunanca aç›lman›n olmamas› anlam›na<br />

gelen ‘α−τρησια’den çevrilmifltir. Gastrointestinal<br />

sistem atrezisinde gastrointestinal ‘tüpün’<br />

bir bölümünde lümenin devaml›l›¤›nda<br />

kesinti ve geride kalan kör parçada geniflleme<br />

izlenir. Bilinen en s›k gastrointestinal atreziler,<br />

özofagus atrezisi, duedonum atrezisi ve anal<br />

atrezidir.<br />

2. Omfalosel ve gastroflizis: her iki terim Yunanca’<br />

dan al›nm›flt›r; ‘ομϕαλο’ ve ‘γαστρσ−σχισιç’<br />

demek olan bat›n içi yap›lar›n ‘umbilikal kordon<br />

girifl yerinden’ve ‘bat›n duvar›n›n zay›f<br />

noktas›ndan d›flar›ya ç›k›fl›’anlam›na gelmektedir.<br />

Her iki patolojide,<strong>fetal</strong> gastrointestinal<br />

yap›lar bat›n duvar›ndan f›t›klafl›rlar. Omfaloselde<br />

f›t›klaflan yap›lar periton ve umbilikal<br />

kordonun amniyon zar› ile örtülüdür. Ancak<br />

gastrofliziste bu yap›lar do¤ruca amniyos s›v›s›<br />

ile temas halindedirler.<br />

3. Fizyolojik ba¤›rsak f›t›¤›: S›kl›kla 7-11. gebelik<br />

haftalar›nda, bat›n bofllu¤unun göreceli olarak<br />

küçük olmas› nedeniyle orta ba¤›rsak anslar›n›n,<br />

umbilikal kordun proksimal parças›na<br />

do¤ru f›t›klaflt›¤› görülür (fizyolojik omfalosel).<br />

Ancak 11. haftalarda orta ba¤›rsak tamamen<br />

bat›n bofllu¤una dönmüfl olmal›d›r.<br />

Rutin ultrason incelemesinde gastrointestinal sistem organlar›n›n<br />

(G‹S) büyük k›sm› ‘sessiz’yap›lar olarak izlenir; anomali<br />

sözkonusu ise, ekojenite art›fl› veya t›kan›kl›¤a ikincil<br />

geniflleme meydana gelip, bu yap›lar belirginlik kazan›r. Bununla<br />

birlikte dikkatli bir ultrason muayenesi ile <strong>fetal</strong> gastrointestinal<br />

sistemin kendine has özellikleri saptanarak di¤er<br />

sistemlerden ay›r›c› özellikleri belirlenir. Tek bir ultrason in-<br />

Bölüm 17 Fetal Gastrointestinal Sistem Anomalileri<br />

FETAL GASTRO‹NTEST‹NAL S‹STEM<br />

ANOMAL‹LER‹<br />

celemesi s›ras›nda bile yutkunma, mide boflalmas› ve ba¤›rsak<br />

peristaltizmi gibi de¤ifliklikler de¤erlendirilebilir.<br />

Bat›n bofllu¤unda G‹S, genitoüriner sistem, adrenal bezler,<br />

dalak, karaci¤er, pankreas ve akci¤erleri içeren birçok sistem/organ›n<br />

yer almas› nedeniyle bat›n içinde çok çeflitli<br />

anomali görmek mümkün, bu anomalileri araflt›rmak ilgi çekicidir.<br />

Bu anomalilerin ço¤u ultrason incelemesi s›ras›nda<br />

bize do¤rudan bir iflaret vermez, ancak de¤erlendirme s›ras›nda<br />

dolayl› bir tak›m anormal de¤iflikliklerden flüphe edebiliriz.<br />

Anomalinin kayna¤›n› saptamada, yerleflimi, fetusun<br />

cinsiyeti ve gebelik yafl› gibi bilgiler yol göstericidir.<br />

G‹S anomalilerinin bir di¤er özelli¤i de, ultrason muayenesinde<br />

s›kl›kla üçüncü trimestirden önce bulgu vermemeleri<br />

nedeniyle antenatal tan›lar›n›n zor olmas›d›r..Bununla birlikte<br />

baz› anomaliler tüm gebelik boyunca yap›lan ultrason<br />

incelemeleri ile saptanamaz; örne¤in midenin ço¤unlukla s›v›<br />

ile dolu olmas› nedeniyle, trakeal fistül ile birlikte olan özofagus<br />

atrezisi bu grup anomalilerdendir.<br />

Gastrointestinal sistem anomalilerinin perinatal ak›beti<br />

di¤er sistemlerde oldu¤u gibi cerrahi müdahalenin mümkün<br />

olufluna, hasar›n büyüklü¤üne ve di¤er yap›sal anomaliler ve<br />

kromozom anomalileri ile birlikteliklerine ba¤l›d›r.<br />

Dalak ile ilgili bilgiler bu bölümde yer almaktad›r. Dala-<br />

¤›n gastrointestinal sistemine ait bir organ olmamas›na ra¤men<br />

ultrason aç›s›ndan bak›ld›¤›nda dalak ve immun sistemin<br />

ayr› bir bölümde incelenmesi gereklili¤i yoktur.<br />

Bir konjenital anomaliyi anlamak için normal embriyolojik<br />

gelifliminin ve ultrasonografik normal görüntüsünün<br />

bilinmesi gerekir.<br />

GASTRO‹NTEST‹NAL S‹STEM‹N<br />

EMBR‹YOLOJ‹K GEL‹fi‹M‹<br />

461<br />

‹lkel Ba¤›rsak<br />

Döllenmeden sonraki üçüncü hafta boyunca embriyo, amniyotik<br />

boflluk ve ikincil yolk kesesi aras›nda yer alan bir üç tabakal›<br />

germ diski olarak belirir. Üç embriyonik tabaka mevcuttur;<br />

amniyotik bofllu¤a bakan ektoderm; yolk kesesine bakan<br />

endoderm ve bu iki tabaka aras›nda bulanan mezoderm<br />

(fiekil 17-1). Fetusun dördüncü haftas›nda, ikiye katlanarak


462 K›s›m 2 FETAL ANOMAL‹LER VE BOZUKLUKLARI<br />

Amniyon<br />

OP<br />

Yolk sak duvar›<br />

Allantois<br />

Endoderm<br />

fiekil 17-1. Embriyonun üç tabakal› yap›s›. Endoderm tabakas›, ilkel ba-<br />

¤›rsak tüpünü oluflturacak. Orofaringeal (OP) ve kloaka tabakalar› (CP), ilkel<br />

gastrointestinal sistemin iki parças›n› temsil ederlerler. Ayr›ca endoderm<br />

ve ektoderm tabakalar› yaln›zca bu iki noktada birbirine temas ederler. (Mor<br />

alan ektodermi; k›rm›z› alan intra ve ekstraembriyonik mezodermi; yeflil<br />

alan ise endodermi temsil eder).<br />

üstten afla¤›ya ve yan- yan yönlerde büyümesi ile bafllang›çta<br />

yass› olan embriyonik disk k›vr›lm›fl, tübüler flekilde bir embriyo<br />

haline gelir. Bu süreçte embriyonun yan ve ön duvarlar›<br />

ikincil yolk kesesinin dorsal parças›n› oluflturmak üzere de-<br />

¤iflir. Yolk kesesinin intraembriyonik parças› olarak biçimlenmifl<br />

endoderm tabakas› ilkel ba¤›rsak tüpünü oluflturur.<br />

Di¤er taraftan kalan ekstraembriyonik parça yolk kesesinin<br />

son halini oluflturur. Yolk kesesinin iki parças› aras›ndaki<br />

ba¤lant›lar giderek daha s›k› hale gelir; ‘yolk stalk’(yolk stalk)<br />

di¤er de¤iflle omfalomezenterik veya vitellin kanal denilen dar<br />

bir kanala dönüflür. Embriyonun alt ucundaki yolk kesesinin<br />

endoderm tabakas› bir ç›k›nt› meydana getirir; ‘body<br />

stalk’(body stalk) (vücut birleflme noktas›)’na do¤ru ilerler ve<br />

allantoisi oluflturur (fiekil 17-2). Gebeli¤in 7-8. haftalar›nda<br />

‘yolk stalk’ tamamen yok olur. ‘yolk stalk’ (yolk stalk) ve allontoisi<br />

içeren ‘body stalk’ (body stalk) birleflerek umbilikal<br />

kordonu olufltururlar.<br />

Daha önce bahsedilen ilkel ba¤›rsa¤›n üst taraf› ön ba¤›rsak<br />

(foregut), orta taraf› orta ba¤›rsak (midgut) ve alt taraf› arka<br />

ba¤›rsak (hindgut) olarak flekillenir. fiekil 17-1’de görüldü-<br />

¤ü gibi ilkel ba¤›rsa¤›n her bir bölümü gastrointestinal ve solunum<br />

sistemine ait yap›lar›n tamam›n› oluflturacakt›r.<br />

Orofaringeal zar ilkel G‹S’in bafl taraftaki parçalar›n›<br />

oluflturuken alt ucu kloakal veya anal zar olarak sonlan›r. Bu<br />

zarlar embriyoda arada mezoderm olmadan endoderm ve<br />

ektoderm tabakalar›n›n do¤rudan birbiriyle iliflkili oldu¤u iki<br />

noktay› oluflturur (fiekil 17-1’de görülüyor). Orofaringeal zar›n<br />

erken delinmesi G‹S’in üst parças›n›n aç›lmas›na ve içinin<br />

amniyos s›v›s› ile dolmas›na olanak tan›r. Alt uçta arka barsa-<br />

¤›n son k›s›mlar›n›n allontoisle birleflmesi sonucunda ise<br />

kloakal boflluk meydana gelir. Kloakal zar, kloakal bofllu¤u<br />

anüsün ektoderm parças› ve proktodeum olarak ay›r›r. Döllenmeden<br />

sonraki dördüncü haftada bir tanesi üstte yerleflen,<br />

di¤eri kloakal zar› kapatmak üzere geliflen iki mezodermal<br />

katlant›dan ürorektal septum oluflur. Orta düzeyde birleflince-<br />

CP<br />

‹ntraembryonik<br />

mezoderm<br />

Body stalk<br />

Allantois<br />

Orofaringeal<br />

membran<br />

Klokal<br />

membran<br />

fiekil 17-2. ‹lkel gastrointestinal tüp. Üç ayr› parçaya ayr›l›r; ön ba¤›rsaktan<br />

farinks (P), özefagus, mide (S), duedonumun proksimal üçte ikilik k›sm›,<br />

karaci¤er (L), safra kesesi, ön pankreas (vp) ve arka pankreas (dp); orta<br />

ba¤›rsaktan duedonumun distal üçte birlik bölümünden transvers kolonun<br />

proksimal üçte ikilik k›sm›na kadar olan, G‹S’in orta bölümü; arka ba¤›rsaktan<br />

ise ba¤›rsaklar›n geriye kalan bölümü oluflur. (FBA, f›t›klaflan orta ba¤›rsak<br />

ans›; vk, vitellin kanal›; a, allontois).<br />

ye kadar bu iki katlant› yavaflça, karfl› yönlerde büyümeye devam<br />

ederler. Oluflan ürorektal septum kloakay› iki ayr› bofllu-<br />

¤a böler: önde ürogenital sinus arkada ise rektum oluflmufltur.<br />

Ürorektal septumun distal ucu, kloakal zar› önde ürogenital,<br />

arkada anal zar olmak üzere iki parçaya ay›r›r. Daha sonra bu<br />

iki zar›n delinmesi s›ras›yla ürogenital ve anal orifisleri oluflturur.<br />

Orta Ba¤›rsa¤›n Fizyolojik F›t›klaflmas› ve<br />

Bat›na Geri Dönüflü<br />

Mensturasyondan sonraki 6-7. haftalarda <strong>fetal</strong> bat›n bofllu-<br />

¤unun (karaci¤er ve böbrekler taraf›ndan doldurulur) görece<br />

küçük olmas› nedeniyle orta ba¤›rsak ans›, umbilikal kordon<br />

proksimal k›sm›na do¤ru f›t›klafl›r (fizyolojik omfalosel). 8-9.<br />

haftalara gelindi¤inde ise orta ba¤›rsak ans› umbilikal söloma<br />

do¤ru ilerleyerek en genifl çap›na ulafl›r. Bu aflamadan sonra<br />

f›t›klaflm›fl orta ba¤›rsak ans› kademeli olarak <strong>fetal</strong> bat›n bofllu¤una<br />

geri döner, 11. hafta civar›nda ise orta ba¤›rsak tamamiyle<br />

<strong>fetal</strong> bat›n bofllu¤unda yer al›r. Bu süreçte meydana gelen<br />

anormallikler Meckel divertikülü, umbilikoileal fistül veya<br />

vitellin kisti oluflumuna neden olur. Fizyolojik f›t›klaflma


Tablo 17-1<br />

GASTRO‹NTEST‹NAL S‹STEM‹N<br />

EMB‹R‹YOLOJ‹S‹<br />

Oluflan Ba¤›rsak ile<br />

Oluflan Ba¤›rsak ‹liflkili Yap›lar, Solunum<br />

‹lkel Ba¤›rsak Yap›lar› Sistemi Yap›lar›<br />

Farinks<br />

Ön Ba¤›rsak Mide<br />

Orta Ba¤›rsak<br />

Arka Ba¤›rsak<br />

Özofagus Trakea, akci¤erler<br />

Duedonum proksimal Karaci¤er<br />

2/3’lük k›sm› Safra yollar›<br />

Pankreas<br />

- Duedonum distal<br />

1/3’lük k›s›m<br />

- Jejunum<br />

- ‹leum<br />

- Çekum<br />

- Ǜkan kolon<br />

- Transvers kolon proksimal<br />

2/3’lük k›s›m<br />

- Transvers kolon distal<br />

1/3’lük k›s›m<br />

- ‹nen kolon<br />

- Sigma<br />

- Rektum<br />

- Anal kanal›n prepektinat<br />

çizgi bölümü<br />

sürecinde orta ba¤›rsak, kademeli olarak kendi ekseninde dönecek<br />

ve ard›ndan <strong>fetal</strong> bat›n bofllu¤una yerleflecektir.<br />

F›t›klaflm›fl orta ba¤›rsak ans› bafllang›çta orta sajittal<br />

planda bulunmaktad›r ve tepesi vitellin kanal› ile ba¤lant›l›d›r.<br />

Üst ve alt bölümleri s›ras›yla ba¤›rsak ans›n›n kraniyal ve<br />

kudal bölümüne denk gelir. Ba¤›rsak ans› umbilikal kordon<br />

içinde embriyoya göre saat yönünde ve kendi ekseninde 90°<br />

dönüfl yapar. Dönüfl ekseni süperior mezenterik arteri gösterir.<br />

Böylece orta ba¤›rsak horizontal planda yerleflmifl olur;<br />

üst parças› süperior mezenterik arterin embriyoya göre sa¤›na,<br />

alt parças› ise soluna yaslanm›flt›r. Üst parça ileri do¤ru<br />

uzayarak birden fazla bölüme ayr›l›r; bu yap›dan duedonum<br />

(postduedonal papilla parças›), jejenum ve ileumun büyük<br />

k›sm› meydana gelir. Alt parça üst parçan›n aksine ayn› süreci<br />

takip etmeyerek daha yavafl biçimde uzar; ileumun geriye<br />

kalan küçük parças›n› ve çekum/kolonu verir. Bat›n bofllu¤unun<br />

giderek genifllemesi, f›t›klaflm›fl orta ba¤›rsa¤›n kendili-<br />

¤inden bat›na dönmesine izin verir. Bu süreçte ayr›ca saat yönünde<br />

180°’lik bir dönüfl gerçekleflir; ilk bölüm olan üst parçan›n<br />

proksimal bölümü umbilikal sölomdan içeri girer, alta<br />

Bölüm 17 Fetal Gastrointestinal Sistem Anomalileri<br />

463<br />

do¤ru yer de¤ifltirir, süperior mezenterik arterin soluna geçer.<br />

Böylelikle <strong>fetal</strong> bat›n›n sol kadran›na yerleflir. Geriye kalan<br />

küçük ba¤›rsak parças› giderek süperior mezenterik arterin<br />

üzerine do¤ru yer de¤ifltirir, <strong>fetal</strong> abdomenin sa¤ yar›s›na<br />

do¤ru yerleflir. Çekal divertikülum bölümü, f›t›klafl›p geri dönen<br />

ba¤›rsa¤›n son parças›d›r ve bafllang›çta karaci¤erin alt›nda,<br />

<strong>fetal</strong> abdomenin sa¤ üst kadran›nda yer alm›flt›r. Son ba-<br />

¤›rsak göçü çekumun bafllang›çta yer ald›¤› karaci¤er alt› bölgeden<br />

as›l yeri olan sa¤ alt kadrana harekettir. Böylece ç›kan<br />

kolon ve hepatik fleksura oluflur.<br />

Bu yerleflme sürecinde G‹S bölümleri ikincil retroperitoneal<br />

yap›lar› ve mezenterleri meydana getirirler. Bu flekilde<br />

ba¤›rsak anslar› pariyetal ve viseral peritonun birleflmesi ile<br />

bat›n arka duvar›na s›k›ca as›lm›fllard›r. Böylece ba¤›rsa¤›n<br />

özel baz› bölümlerinin, peristaltik hareketler ile kendi ekseninde<br />

dönüfl yaparak bo¤ulmamas› için (volvulus) sabitlendi¤i<br />

bilinmektedir. Birleflmifl periton yapraklar› sayesinde bat›n<br />

duvar›na sabitlenmifl ba¤›rsak yap›lar› aras›nda duedonumun<br />

alt bölümü, pankreas, transvers mezokolon, k›sa ba¤›rsak<br />

mezenteri ve omentum majus yer al›r.<br />

Orta ba¤›rsa¤›n dönüflü ve bat›na yerleflmesi s›ras›nda<br />

meyana gelen anomaliler (dönüflün olmamas›, tersine dönüfl,<br />

kontrolsüz dönüfl ve yanl›fl dönüfl) ba¤›rsa¤›n tümünde veya<br />

bir parças›nda pozisyon anomalisi ile sonuçlan›r. Üstelik,<br />

normal sürecin d›fl›na ç›k›ld›¤› durumlar bat›n duvar› defektlerine,<br />

diafragma hernisine, volvulusa veya ba¤›rsak bo¤ulmas›n›n<br />

di¤er çeflitlerine yol açabilir. Ayr›ca aspleni veya polispleniden<br />

birisi ile birlikte olan heterotaksi sendromlar›n›n<br />

ba¤›rsak dönüfl anomalileri ile yak›ndan iliflkili oldu¤unu bilmek<br />

gerekir.<br />

Karaci¤er, Safra Yollar›, Pankreas ve Dalak<br />

Döllenmeden sonraki otuzuncu gün civar›nda, duedonumun<br />

ön yüzünde tomurcuklanan endoderm ç›k›nt›s› üç divertiküle<br />

ayr›l›r; distal bölümünden karaci¤er divertikülü, orta bölümünden<br />

sistik divertikül ve proksimal bölümünden ön pankreas<br />

tomurcu¤unu geliflir (fiekil 17-2).<br />

Karaci¤er divertikülü, transvers septumun (midenin mezenterik<br />

ön yüzü) içinden tomurc›klanarak perikard ve yolk<br />

stalk aras›nda yer alan mezoderm diskini oluflturur. Karaci-<br />

¤er divertikülünün endoderm kökenli hepatoblastlar› ve mezoderm<br />

hücreleri, transvers septumun kapiller a¤› ile karaci-<br />

¤erin karmafl›k yap›s›n›n oluflumuna katk›da bulunur. Di¤er<br />

taraftan sistik divertikülden safra kesesi ve safra yollar› meydana<br />

gelir.<br />

Karfl› taraftan duedonumun arka yüzündeki endoderm<br />

tabakas›, arka pankreas tomurcu¤unu oluflturur. Dönüfl sonras›<br />

ön ve arka pankreas tomurcu¤u birleflirler; arka tomurcuk<br />

pankreas›n gövde ve kuyru¤unu, pankreas bafl›n›n ön yüzünü<br />

oluflturur. Ön tomurcuk ise unsinat ç›k›nt›y› ve pankreas<br />

bafl›n›n arka yüzünü oluflturur. ‹ki tomurcu¤un kanal›<br />

oluflturacak k›s›mlar› tekrar birleflirler, büyük duedonal papillaya<br />

dökülen ve safra kanal› ile birleflen büyük pankreatik<br />

kanal› olufltururlar. Baz› insanlarda arka pankreas tomurcu-<br />

¤unun kanal k›sm› sebat eder ve küçük pankreatik kanal›<br />

oluflturur. Bu kanal, küçük duedonal papilladan, büyük kanaldan<br />

ayr› olarak do¤rudan duedonuma dökülür. ‹ki bafll›


Bölüm 18<br />

Tan›mlar<br />

FETAL ÜROGEN‹TAL S‹STEM<br />

1. Renal agenezi: böbreklerin yap›sal yoklu¤u.<br />

2. Potter sendromu: böbreklerin yoklu¤u nedeniyle geliflen<br />

a¤›r oligohidroamniyos sonucu meydana gelen<br />

akci¤er hipoplazisi, yüz ve iskelet sistemi anomalileri<br />

ile seyreden <strong>fetal</strong> ve neonatal komplikasyonlar› olan<br />

bir sendrom.<br />

3. Hidronefroz: ço¤unlukla üriner sistemde k›smi t›kan›kl›¤a<br />

ba¤l› olarak geliflen böbre¤in toplay›c› sisteminde<br />

meydana gelen geniflleme.<br />

G‹R‹fi<br />

Fetal böbrekler, gebeli¤in yaklafl›k 7. haftas›nda, pelviste, metanefrik<br />

mezoderm ve üreter tomurcu¤undan geliflmeye bafllarlar.<br />

Metanefrik dokudan böbrek nefronlar›; üreter tomurcu¤undan<br />

ise toplay›c› kanallar, kalisler, renal pelvis ve üreterler<br />

geliflir. 7-11. gebelik haftalar›nda fetus uzunlamas›na<br />

büyürken kaudal yap›lar›n›n görece daha fazla geliflimi nedeniyle<br />

böbrekler, normal anatomik konumlar›na do¤ru yer<br />

de¤ifltirirler. 1<br />

Bafllang›çta böbrek, birbirlerine hafifçe ba¤l› ve her birinin<br />

ince bir korteksi olan birkaç adet lobtan oluflur. ‹kinci trimestir<br />

boyunca bu loblar birbirleri ile kaynaflarak daha az belirgin<br />

hale gelirler, korteks kal›nlafl›r ve böbrek, lobullere ayr›l›r;<br />

bu durum do¤umdan sonra birkaç y›l sürer. 1-2 Gebeli¤in<br />

10-11. haftas›ndan itibaren idrar üretmeye bafllayan böbre¤in<br />

bu fonksiyonu, gebelik büyüdükçe artarak süregelir.<br />

‹kinci trimestirden itibaren amniyos s›v›s›n›n en önemli<br />

kayna¤› <strong>fetal</strong> böbreklerdir. 3,4 Böylece oluflan normal miktardaki<br />

amniyos s›v›s› <strong>fetal</strong> akci¤erlerin ve iskelet sisteminin geliflimi<br />

için önemlidir. Yeterli miktarda amniyos s›v›s› <strong>fetal</strong> hareketler<br />

ve büyüme için mekan oluflturur. Fetal akci¤erlerin<br />

ve iskelet sisteminin normal geliflimi için amniyos s›v›s› miktar›<br />

normal s›n›rlarda olmal›d›r. 5-7<br />

Vajinal ultrason ile <strong>fetal</strong> böbrekler gebeli¤in 9. haftas›ndan<br />

itibaren görüntülenebilirse de ilk trimestir sonlar›ndan<br />

itibaren görülebilmelidir. Abdominal ultrason ile 13-14. haftadan<br />

itibaren görülebilen <strong>fetal</strong> böbrekler ço¤u fetusta 16-18.<br />

haftalarda ay›rtedilebilmektedirler (fiekil 18-1). Maternal fliflmanl›k<br />

ve büyük uterus myomlar›nda böbreklerin görüntülenebilmesi<br />

gecikebilir. Fetal mesane ise vajinal yaklafl›mla 11.<br />

Carol B. Benson ● Peter M. Doubilet<br />

Çeviri: Dr. Meryem Hocao¤lu, Dr. At›l Yüksel<br />

Bölüm 18 Fetal Ürogenital Sistem<br />

509<br />

gebelik haftas›nda görülebilir. Abdominal ultrasonda 16. gebelik<br />

haftas›nda mesane neredeyse tüm fetuslarda görülmelidir.<br />

8-9<br />

Do¤umda ürogenital sistem anomalilerine rastlanma<br />

oran› %0.2-0.6’d›r. 10-12 Ürogenital sistem anomalileri, yap›sal<br />

konjenital anomalilerin yaklafl›k dörtte birini oluflturur.<br />

12 Bu anomaliler organogenez döneminde geliflimin<br />

durmas›, böbreklerin pelvisten kraniyale do¤ru yer de¤ifliminin<br />

olamamas›, toplay›c› sistemde veya idrar ç›k›fl›nda<br />

obstrüksiyonlar olmas› ve renal tübüllerin anormal geliflimi<br />

ile oluflabilmektedir. Ürogenital sistem anomalileri genellikle<br />

izoledir ancak di¤er sistem anomalileri ile birliktelik<br />

gösterebilir veya bunlara neden olabilir. Ürogenital sistem<br />

anomalilerinin di¤er organ anomalileri ile birliktelikleri,<br />

genifl bir spektrum içinde, kal›tsal ve sporadik sendromlar<br />

ya da kromozom anomalilerini içerebilir. 4,5,13,14<br />

Ayr›ca, üriner sistem anomalilerinde idrar ç›k›fl› azl›¤›na<br />

ba¤l› olarak geliflebilen oligohidramniyos di¤er <strong>fetal</strong> organlarda<br />

deformasyonlara neden olabilir. Özellikle 20. gebelik<br />

haftas›ndan önce bafllayan a¤›r oligohidramniyosta akci¤er<br />

hipoplazisi, talipes, di¤er ekstremite pozisyon anomalileri<br />

ile bas›k burun, afla¤› yerleflimli kulaklar gibi yüz anomalileri<br />

geliflebilir. 15<br />

Prenatal ultrason ile ürogenital sisteme ait birçok anomalinin<br />

tan›s› koyulabilir. ‹kinci ve üçüncü trimestirlerde ultrason<br />

ile ürogenital sistem anomalilerinin en az %80-85’i tan›nabilmektedir.<br />

11,16 Böylece antenatal evrede dan›flma verilebilece¤i<br />

gibi, do¤um sonras› erken evrede de¤erlendirme ve<br />

tedavi imkan› do¤ar. Bu ise tedavideki gecikmeler nedeni ile<br />

geliflebilecek böbrek fonksiyon hasar›n›n önüne geçilmesine<br />

imkan sa¤lar. 17<br />

RENAL AGENEZ‹<br />

Üreter tomurcu¤unun gelifliminin olmamas› renal ageneziye<br />

yol açar. Renal agenezi, tek tarafl› ya da iki tarafl› olabilir. Tek<br />

tarafl› agenezi 0.3/1000 s›kl›kla görülür ve mükemmel prognoza<br />

sahiptir. Prenatal ultrason incelemesinde, etkilenmifl tarafta<br />

renal fossa boflken, karfl› taraftaki böbrek gebelik haftas›na<br />

göre beklenenden büyük izlenir. Abdominal aortan›n<br />

renkli Doppler ile de¤erlendirilmesinde tek tarafl› renal arter<br />

görülürken di¤er taraf izlenmemektedir. Etkilenmifl tarafta<br />

kolumda vertebralisin yan›ndaki düzleflmifl ve “alt ucu kaudale<br />

do¤ru uzam›fl” böbrek üstü bezinin böbrekle kar›flt›r›lmamas›<br />

önemlidir (fiekil 18-2). Uzunlamas›na planda <strong>fetal</strong>


510 K›s›m 2 FETAL ANOMAL‹LER VE BOZUKLUKLARI<br />

fiekil 18-1. Normal böbrekler. A: Kendisine has flekli ve hipoekojen piramitleri<br />

ile normal bir böbre¤in (oklar) uzunlamas›na kesiti. B: Her iki böbre¤in<br />

enlemesine kesiti (oklar). Böbrekler, omurga (S) ve omurgaya ait akustik<br />

gölgenin her iki yan›nda yer al›r. Her iki böbre¤in renal pelvisinde az<br />

miktarda s›v› izleniyor.<br />

böbre¤e ait santral sinus ekosunun görülmemesi ve <strong>fetal</strong> böbreküstü<br />

bezinin böbre¤e ait tipik görüntüden yoksun olmas›<br />

ay›r›ma yard›mc› olur. Di¤er taraftan <strong>fetal</strong> pelvisin dikkatli<br />

bir flekilde incelenmesi, ektopik böbre¤in olmad›¤›n›n ve gerçek<br />

anlamda böbrek yoklu¤unun anlafl›lmas› aç›s›ndan önem<br />

tafl›r. 19,20<br />

Bilateral renal agenezi ise her iki böbre¤in geliflmedi¤i<br />

ölümcül bir anomalidir. Bu durumun görülme s›kl›¤› 1-<br />

4/10.000’dir ve erkek/k›z oran› 2.5/1’dir. Bu anomalide, ikinci<br />

trimestirin bafl› ya da ortalar›ndan itibaren bafllayan a¤›r<br />

fiekil 18-2. Tek tarafl› renal agenezi. A: Böbrekler düzeyindeki enlemesine<br />

kesitte, omurgan›n (S) sa¤ taraf›nda normal böbrek (ok) izlenirken; sol taraf›nda<br />

böbrek görülememektedir. B: Sajittal planda sol adrenal bez (ok) vertebraya<br />

paralel olarak “alt ucu kaudale do¤ru uzam›fl” olarak izleniyor. C:<br />

Uzunlamas›na planda renkli Doppler ultrason ile abdominal aortan›n de¤erlendirmesinde<br />

sa¤da renal arter izlenirken (ok) solda izlenmiyor.


fiekil 18-3. ‹ki tarafl› renal agenezi. Renal agenezili 17 haftal›k fetusun koronal<br />

planda de¤erlendirilmesinde fliddetli oligohidroamniyos mevcut, böbrekler<br />

ve mesane görülmüyor. Her iki adrenal bez vertebraya paralel olarak<br />

(alt ucu kaudale do¤ru uzam›fl) (oklar) görülüyor.<br />

oligohidramniyos söz konusudur. Bilateral renal agenezi, oligohidramniyosa<br />

ba¤l› olarak geliflen akci¤er hipoplazisi, yüz<br />

ve pozisyona ba¤l› ekstremite deformiteleri gibi anomalilerle<br />

birlikte Potter sendromu olarak adland›r›l›r. 15 Bilateral renal<br />

agenezili bebek tipik olarak do¤umdan hemen sonra akci¤er<br />

hipoplazisine ba¤l› olarak yaflam›n› yitirir. Sonraki gebeliklerde<br />

tekrarlama nadirdir.<br />

Bilateral renal agenezinin prenatal ultrason ile tan›s›,<br />

a¤›r oligohidramniyoslu bir vakada, her iki böbre¤in ve<br />

mesanenin görülememesi ile mümkün olur (fiekil 18-3).<br />

Oligohidramniyos nedeni ile görüntü kalitesi bozulaca¤›ndan<br />

incelemenin çok dikkatli yap›lmas› gerekir. Di¤er ultrason<br />

bulgular› ise azalm›fl amniyos s›v›s› nedeniyle oluflan<br />

uterus bas›s› sonucu ortaya ç›kan dolikosefali ve ufak torakst›r.<br />

21,22<br />

EKTOP‹K BÖBREK<br />

Bir ya da iki böbrek geliflirken renal fossadaki normal konumuna<br />

yükselemezse ektopik böbrek söz konusu olacakt›r.<br />

Bu anomalinin do¤umda görülme s›kl›¤› 1/1200’dür. En s›k<br />

rastlanan ektopik böbrek tipi pelvik lokalizasyonlu olan›d›r.<br />

Daha seyrek olarak, her iki böbre¤in alt kutuplar›ndan birbirleri<br />

ile ifltirakli oldu¤u ve böbreklerin renal fossalardaki<br />

normal konumlar›na k›smen yükselebildi¤i at nal› böbrek<br />

görülebilir. Bu anomalide, böbreklerin uzunlamas›na eksenleri<br />

alt uçta birbirleri ile çaprazlafl›r. Nadir olarak bir<br />

böbrek karfl› taraftaki böbre¤in alt kutbuna yap›fl›k olabilir.<br />

Torasik böbrek gibi di¤er ektopik böbrek tipleri çok daha<br />

nadirdir. 19,21<br />

Pelvik böbre¤in ultrason bulgular› içinde; böbre¤in pelviste<br />

mesaneye komflu olarak görülmesi ve etkilenmifl tarafta<br />

renal fossan›n bofl olup, yass›laflm›fl böbreküstü bezinin izlenmesi<br />

say›labilir (fiekil 18-4). 19-21 Pelvik böbrekte üriner<br />

obstrüksiyon riski artt›¤›ndan hidronefroz görülebilir. 23 Bir<br />

böbre¤in karfl› taraftaki böbre¤in alt kutbuna yap›fl›k olmas›<br />

Bölüm 18 Fetal Ürogenital Sistem<br />

511<br />

fiekil 18-4. Pelvik böbrek. A: Alt abdomen ve pelvisin koronal planda de-<br />

¤erlendirmesinde sa¤ (RT) böbrek (ok) mesane (BLAD) ile komflu izleniyor.<br />

Sa¤ renal bofllukta böbrek görülmüyor. B: Uzunlamas›na planda sa¤ adrenal<br />

bez vertebraya paralel (alt ucu kaudale do¤ru uzam›fl) pozisyonda görülüyor.<br />

halinde renal fossalardan biri bofltur, di¤er tarafta ise normalden<br />

uzun ve tuhaf flekilli bir böbrek görülür. 21 Bu taraftaki<br />

böbreklerin altta bulunan› hidronefrotik olabilece¤i gibi<br />

obstrüksiyona ba¤l› kistik dispazi bulgular› gösterebilir. 24<br />

Ultrason incelemesinde atnal› böbre¤in lokalizasyonu alt<br />

abdomendedir ve alt kutuplar› orta hatta do¤ru yer de¤ifltirmifltir.<br />

Fetal omurgan›n önünden geçen renal parenkim görüntülenebilir<br />

(fiekil 18-5). 21 Bu böbreklerde obstrüksiyon<br />

riski artm›fl olup kistik displazi saptanabilir. 25


Bölüm 19<br />

Bölüm 19 Fetal <strong>‹skelet</strong> Anomalileri<br />

Lami Yeo ● Roberto J. Romero ● Francesca Gotsch ● Edi Vaisbuch ● Gianluigi Pilu<br />

Çeviri: Dr. Semih Özeren, Dr. Yi¤it Çak›ro¤lu<br />

Tan›mlar<br />

FETAL ‹SKELET ANOMAL‹LER‹<br />

1. Amelia: ekstremite ya da ekstremitelerin yoklu¤u.<br />

2. Disostozis: kemiklere ait tekli ya da kombine bozukluk;<br />

lezyonlar lokaldir ve ilerleyici de¤ildir.<br />

3. Hemimelia: radial hipoplazi ya da aplazi gibi bir ekstremitenin<br />

longitudinal segmentinin yoklu¤u.<br />

4. Mikromeli: mevcut ekstremitenin k›sal›¤›.<br />

5. Osteokondroplazi: kemik ve/veya k›k›rdak dokunun<br />

anormal büyüme ve geliflimi sonucunda ortaya ç›kar;<br />

lezyonlar generalize ve ilerleyici tarzdad›r.<br />

6. Fokomeli: ekstermitelerin hipoplazisi ile birlikte omuz<br />

ve kalçalara, el ve ayaklar›n tutunmas› durumu.<br />

7. Polidaktili: beflten fazla parmak varl›¤›.<br />

G‹R‹fi<br />

‹nsan iskeleti (Yunanca skeletos, kurutulmufl kelimesinden<br />

gelmektedir) toplam 206 kemikten oluflan karmafl›k bir organd›r.<br />

Birçok embryonik kaynaktan köken al›r ve hareket<br />

için mekanik destek, vital organlar›n korunmas›, kan ve mineraller<br />

için depo görevi gibi birçok fonksiyonu mevcuttur. 1<br />

Fetal iskelet displazileri heterojen bir grup bozukluk olup büyüme,<br />

geliflme ve/veya farkl›laflmada bozulmaya ba¤l› olarak<br />

iskeletin farkl› segmentlerinde boyut ve flekil anomalilerine<br />

yol açar. Bu grupta yaklafl›k 300 bozukluk yer almaktad›r;büyük<br />

bölümünü kal›t›msal hastal›klar oluflturur. 2 Hastal›klar›n<br />

büyük k›sm› nadir olmas›na karfl›l›k iskelet displazisi genel<br />

anlamda s›k bir bozukluktur. ‹ki çeflit iskelet displazisi mevcuttur:<br />

osteokondroplazi ve disostozis. 2 Osteokondroplazi,<br />

kemik ve/veya k›k›rdak dokunun anormal büyüme ve geliflmesi<br />

sonucunda ortaya ç›kar, lezyonlar yayg›n ve progresifdir.<br />

Örnekler aras›nda akondrodisplazi ve osteogenezis imperfekta<br />

yer al›r. Bunun aksine, disostozis tek bafl›na ya da<br />

kombine halde kemiklerin bozuklu¤udur; lezyonlar lokal ve<br />

ilerlemeyici tarzdad›r. Örnek hastal›klar aras›nda poli/sindaktili<br />

ve kraniosinostozis yer al›r. Daha önceleri iki durumun<br />

farkl› oldu¤u ve osteokondrodisplazinin genetik bir bozukluk<br />

oldu¤u kabul edilirken, disostozisin embryonik geliflim<br />

s›ras›nda hatal› düzenlenme sonucunda ortaya ç›kt›¤›<br />

(genlerden ba¤›ms›z) düflünülürdü. 2 Ancak, bugün için her<br />

ikisinin de genetik anomaliler sonucunda ortaya ç›kt›¤› bilinmektedir.<br />

<strong>‹skelet</strong> displazisinden sorumlu genler pozisyonel<br />

klonlama ile 150’den fazla hastal›kta tan›mlanm›flt›r. 2 Son<br />

y›llarda kondrodisplazi ile iliflkili mutasyonlar›n belirlenme-<br />

523<br />

sinde önemli ilerlemeler kaydedilmifltir. Bu bölümde bu<br />

alanda kaydedilen ilerlemeler, do¤umdaki prevalanslar› ve iskelet<br />

displazilerinin klasifikasyonu derlenmifl ve bu durumlara<br />

in utero tan›sal yaklafl›m tan›mlanmaya çal›fl›lm›flt›r.<br />

KONDROD‹SPLAZ‹LER‹N MOLEKÜLER<br />

GENET‹K TEMELLER‹<br />

<strong>‹skelet</strong> oluflum ve gelifliminde mezenkimal hücreler, kemik<br />

enkondral ossifikasyonu için k›k›rdak oluflturmak üzere farkl›lafl›rlar.<br />

Uzun kemiklerin geliflimi büyüme plaklar›ndaki<br />

kondrositlerin farkl›laflmas› ve intramembranöz ossifikasyon<br />

arac›l›¤›yla gerçekleflir. 3,4 Bu süreçlerin herhangi bir aflamas›nda<br />

ortaya ç›kabilecek bozukluklar iskelet anomalileri ile<br />

sonuçlan›r. 5 Osteokondrodisplaziler ile birliktelik gösteren<br />

birçok fenotipik bozukluk tan›mlanm›fl olmas›na karfl›l›k, iskelet<br />

displazilerinin moleküler temellerini anlamaya yönelik<br />

son zamanlardaki geliflmeler bir grup fenotipik bozuklu¤un<br />

benzer genetik temeli paylaflt›¤›n› göstermifltir. 6,7 Her ne kadar<br />

kondrodisplazilere ailesel yatk›nl›k uzun zamand›r bilinmesine<br />

karfl›l›k, baz› durumlar için moleküler temel son birkaç<br />

y›lda netlik kazanm›flt›r (Tablo 19.1). 8,9<br />

ANORMAL MEZENK‹MAL FARKLILAfiMA<br />

Kemik Morfogenetik Proteinler<br />

Kemik Morfogenetik Proteinler (BMP) erken mezenkimal<br />

hücrelerin kondrojenik ve osteogenik hücre dizilerine dönüflmesini<br />

düzenleyen ve iskelet elemanlar›n›n boyut ve fleklinin<br />

belirlenmesinde rol alan bir grup gen ailesinin ürünüdür. 10,11<br />

Cilt alt› implante edildi¤inde ya da kas içine uyguland›¤›nda<br />

BMP’lerin ektopik kemik oluflumunu uyarma yetene¤i mevcuttur.<br />

12,13 BMPler transforme edici büyüme faktörleri-‚ üst<br />

ailesi ile homojenite gösterirler. 14-16 K›k›rdak-kaynakl› morfojenik<br />

protein-1 (CDMP-1)’deki materyallerin akromezomelik<br />

kondrodisplazilere (Hunter-Thompson tip) ve otozomal<br />

dominant brakidaktili tip C’ye (Tablo 19-1’e bak›n›z)<br />

neden oldu¤u gösterilmifltir. 17-20<br />

Transkripsiyon Faktör Genlerinde<br />

Mutasyon<br />

Transkripsiyon faktörleri, düzenleyici gen ekspresyonunda<br />

önemli rol alan bir grup proteindir.


524 K›s›m 2 FETAL ANOMAL‹LER VE BOZUKLUKLARI<br />

Tablo 19-1<br />

‹NSAN ‹SKELET D‹SPLAZ‹LER‹NDEK‹<br />

MUTASYONLAR<br />

Gen Sendrom<br />

Mezenkimal kondensasyon ve farkl›laflma bozukluklar›<br />

SSOX-9 Kampomelik displazi<br />

HOX-13 Sinpolidaktili<br />

PAX-3 Waardenburg Sendromu<br />

CDMP-1 Hunter-Thompson tip akromezomelik<br />

displazi<br />

Brakidaktili tip C<br />

TBX-5 Holt-Oran Sendromu<br />

Kartilaj maturasyon bozukluklar›<br />

FGFR1 Pfeiffer Sendromu<br />

FGFR2 Pfeiffer Sendromu<br />

Apert Sendromu<br />

Jakcson-Weiss Sendromu<br />

Crouzon Sendromu<br />

FGFR3 Tanatotrofik displazi<br />

Akondroplazi<br />

Hipokondroplazi<br />

PTHrPR Jansen metafizyel kondrodisplazi<br />

Blomstrand osteokondrodisplazi<br />

Kollajenöz ve kollajenöz olmayan ekstraselüler<br />

matriks bozukluklar›<br />

COL1A1, A2 Osteogenezis imperfekta tip I-IV<br />

COL2A1 Akondrogenez<br />

Hipokondrogenez<br />

Kniest displazi<br />

Stickler displazi<br />

COL9A2 Multipl epifizyal displazi<br />

COL10A1 Schmid metafizyel kondrodisplazi<br />

COMP Pseudoakondroplazi<br />

DTDST Akondrogenez tip IB<br />

Atelosteogenez tip II<br />

Diastrofik displazi<br />

DNA promotor ya da yükselticileri, düzenleyici elemanlara<br />

ba¤lanarak gen transkripsiyonu ve mRNA oluflumunda<br />

stimülasyon ya da inhibisyona yol açarlar. 21-23 Farkl› domainlere<br />

ayr›lm›fllard›r ve embryo geliflimi için önem tafl›rlar. Bu<br />

grup proteinleri kodlayan genlerdeki mutasyonlar kondrodisplazilere<br />

yol açabilir.<br />

Homeotik Genler<br />

Homeotik de¤iflim, bir vücut bölümünün di¤erine transformasyonu<br />

demektir. Homeotik (HOX) genler morfogenezi<br />

kontrol ederler. Bu genler homeodomain ya da homeobox<br />

olarak isimlendirilen DNA ba¤lay›c› domainlere sahip protein<br />

ailelerini (transkripsiyon faktörleri) kodlarlar. 24-28 Transkripsiyon<br />

faktörleri gen ekspresyonunu DNA’ya ba¤lanarak<br />

düzenlerler ve iskelet sisteminin oluflumunda esas rol üstlenirler.<br />

28-33 Bu genlerin inaktivasyonu ya da patolojik ekspresyonu<br />

iskelet elemanlar›nda delesyon ya da art›fla yol açar. 31-32<br />

HOXA ve HOXD komplekslerinin 5’ k›sm›nda yer alan homeobox<br />

genleri ekstremitelerin iskelet progenitör hücre proliferasyonu<br />

için gereklidir. Gen ürünlerinin özel kombinas-<br />

yonlar› üst kol (9 ve 10. gruba ait genler), alt kol (Grup<br />

10,11,12) ve parmaklar›n (Grup 11,12 ve 13) uzunlu¤unu belirlerler.<br />

34 ‹nsanlarda HOXD-13 geninde mutasyon heterozigot<br />

bireylerde sindaktiliye (perdeleflme ve ekstra parmak yerleflmesi)<br />

yol açar. 35<br />

PAX (homeobox geni içerir gibi çiftleflmifl) genleri paired<br />

box isimli sekans› paylaflan gen ailesi olup DNA ba¤lay›c› yap›lar<br />

ile bir protein domaini kodlar. 36,37 Bu transkripsiyon<br />

faktörü ayn› zamanda iskelet oluflumunda da yer al›r. PAX-3<br />

mutasyonu kraniofasiyal anomaliler ile birlikte seyreden otozomal<br />

dominant bir iskelet displazisi olan Waardenburg Sendromu’nda<br />

gösterilmifltir. 38-42 Bir di¤er transkripsiyon faktör<br />

geni olan MSX2’de mutasyon Boston tipi kraniosinostoza<br />

neden olur. 43,44<br />

SOX ve TBX Genleri<br />

Kampomelik displaziden sorumlu gen 17. kromozomda tan›mlanm›flt›r.<br />

45-47 Kampomelik displazili XY hastalar›n bir<br />

k›sm›nda (%75) cinsiyet-de¤iflim sendromu gösterilmifltir.<br />

Memelilerde testis geliflimi sex belirleyici bölge Y (SRY) genine<br />

ihtiyaç gösterir ve bu gen taraf›ndan kodlanan protein<br />

HMG box olarak tan›mlanan yüksek mobilite grup (HMG)<br />

domaini içerir. JRY HMG Box, DNA transkripsiyon faktörlerini<br />

belirleyen spesifik DNA sekans›na ba¤lan›r. HMG Box ile<br />

iliflkili proteinleri kodlayan çok say›da di¤er baflka genler de<br />

tan›mlanm›flt›r ve SRY HMG bölgesi ile %60’dan fazla benzerlik<br />

gösteren proteinleri kodlayan genler SOX (SRY box)<br />

olarak tan›mlanm›flt›r. 52-54 SRY geni hemen yan›ndaki SOX-9<br />

geni ile etkileflerek etkisini gösterir. 55 SOX-9 k›k›rdak oluflumu<br />

için gereklidir ve birkaç hastada SOX-9’da mutasyon gösterilmesi<br />

hem kampomelik displazinin hem de cinsiyet de¤iflininin<br />

bu mutasyondan kaynaklanabilece¤ini göstermektedir.<br />

58-69<br />

Holt-Oram Sendromu kardiyak septasyon defektleri ve<br />

üst ekstermite malformasyonlar› ile karakterizedir. Ba¤lant›<br />

çal›flmalar› bu durumdan sorumlu genin haritas›n› 12q2<br />

kromozom olarak belirlemifltir. ‹nsan T-box transkripsiyon<br />

faktör aile genlerinden (TBX-5) birisinde ortaya ç›kan<br />

mutasyonlar bu iskelet bozuklu¤unun alt›nda yatmaktad›r.<br />

70-74<br />

ANORMAL KONDROS‹T MATURASYONU<br />

Fibroblast Büyüme Faktör Reseptörleri<br />

Fibroblast büyüme faktörleri geliflimin farkl› evrelerinde birçok<br />

farkl› hücre tipine pleotropik etki gösteren, en az 9 heparin<br />

ba¤lay›c› polipeptid büyüme faktöründen oluflan bir<br />

gruptur. 75,76 Bu proteinlere hücresel cevap hücre yüzey reseptörleri<br />

arac›l›¤›yla gerçeklefltirilir. 77 Farkl› genler farkl› fakat<br />

yüksek oranda homolog reseptörler taraf›ndan kodlan›r.<br />

Fibroblast büyüme faktör reseptör (FGFR) mutasyonlar› reseptör<br />

aktivasyon derecesine ba¤l› birtak›m bozukluklara yol<br />

açar. 78 FGFR3’ün transmembran domainindeki tek amino<br />

asit üzerindeki tekrarlay›c› mutasyonlar birtak›m bozukluklara<br />

yol açar. Akondroplazi, tanatotrofik displazi ve hipokondroplazi<br />

FGFR3 mutasyonundan kaynaklanan iskelet<br />

displazileridir. 70-85 Mutasyon sonras›nda FGFR3 aktivasyo-


nu akondroplazi ve tanatotrofik displaziye neden olur. 80<br />

Ölümcül olmayan akondroplazi tirozin kinaz reseptörünün<br />

transmembran domanininde 380. pozisyonda glisinden arjinine<br />

de¤iflim sonucunda ortaya ç›kar. 81 FGFR3’de mutasyon<br />

iki farkl› tipte tanatotrofik displaziye yol açar. 82 Di¤er taraftan<br />

FGFR1 ve FGFR2’de mutasyonlar Pfeiffer Sendromun’nda<br />

83 tan›mlanm›flken Apert Sendromu 84-88 , Jackson-<br />

Weiss Sendromu 89 ve Crouzon Sendromu FGFR2 mutasyonlar›<br />

ile iliflkilidir.<br />

Paratroid Hormon ‹liflkili Protein<br />

Reseptörü<br />

Jansen metafizyel kondroplazisi büyüme pla¤›n›n anormal<br />

geliflimi nedeniyle ortaya ç›kan k›sa ekstremiteli bir cücelik<br />

tipidir. Hiperkalsemi ve hipofosfotemi ile birlikte normal ya<br />

da düflük paratroid hormon (PTH) ve PTH-iliflkili protein<br />

reseptör (PTHrPR) seviyeleri bu bozuklu¤un karakteristi¤idir.<br />

96 Schipani ve ark. Jansen metafizyel kondrodisplazili bir<br />

hastada bu reseptörü kodlayan gende mutasyon saptam›fllard›r.<br />

97 Mutasyon bu iki hormon taraf›ndan paylafl›lan reseptörde<br />

devaml› aktivasyona yol açar ve Jansen metafizyel kondrodisplazisine<br />

neden olur. 98,99 Mutasyon histidinin arjinine<br />

rezidu ile de¤iflimine yol açarak reseptörün ligand-ba¤›ms›z<br />

aktivasyonuna yol açar. 100,101 Yak›n zamanda Jansen hastal›¤›<br />

olan alt› hastadan elde edilen genomik DNA analiz edilmifl ve<br />

PTH/PTHrPR’de ikinci bir aktivasyon mutasyonu belirlenmifltir.<br />

102 Bu mutasyon treoninin proline (T10P) de¤iflimine<br />

yol açar. 103,104<br />

Blomstrand osteokondrodisplazi (BOCD) akselere endokondral<br />

ve intramembranöz ossifikasyon ile karakterize nadir<br />

bir letal iskelet displazisidir. 105,106 BOCD ile tip 1<br />

PTH/PTHrPR-ablate edilmifl farelerin özellikleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda,<br />

en belirgin olarak büyüme pla¤›nda olmak üzere<br />

benzerlik özellikler saptanm›flt›r. Bu sebepten dolay› toplamdaki<br />

bu benzerlik, BOCD’ye neden olan genetik bozuklu¤un<br />

PTH/PTHrPR’de inaktive edici mutasyon olabilece¤ini düflündürmüfltür.<br />

PTH/PTHrPR’yi inaktive edici mutasyonlar<br />

yak›n geçmiflte bildirilmifltir. 106-111<br />

EKSTRASELÜLER MATR‹KS<br />

B‹LEfiENLER‹NDEK‹ BOZUKLUKLAR<br />

Kollajen<br />

Kollajen en yayg›n ekstraselüler matriks proteinidir. α zincir<br />

olarak bilinen üç promolekülden sentezlenir. 112,113 Tip 1<br />

kollajen 1 (α1) ve 2 (α2) zincirlerinin heterotrimeridir ve<br />

kemikte bulunan en yayg›n proteindir. 114 Bir homotrimer<br />

olan tip 2 kollajen k›k›rda¤›n en s›k major yap›sal bileflenidir.<br />

Vitröz cisim, intervertebral disk, iç kulaktaki tentoryal<br />

membran gibi baz› di¤er yap›lar›n da yap›s›nda yer<br />

al›r. 115,117 Tip 1 kolajen gen lokusu α1 (COL1A1) ve<br />

COL1A2 genlerindeki mutasyonlar osteogenezis imperfektaya<br />

yol açar. 118-126 Mutasyonun kayna¤› ve ard›ndaki protein<br />

yap› fenotipik bozuklu¤un derecesini etkiler. 127 Mutasyon<br />

molekülün amino terminal k›sm›na do¤ru kayd›kça bu<br />

etki azal›r. Tip 2 kollajen gen lokusunda (COL2A1) 30’dan<br />

Bölüm 19 Fetal <strong>‹skelet</strong> Anomalileri<br />

525<br />

fazla mutasyon tespit edilmifltir. 128-132 Çoklu epifizyal displazi<br />

ve Schmid metafizyel kondrodisplazisi ile birlikte di¤er<br />

kollajen tiplerine ait mutasyonlar tan›mlanm›flt›r. 133-146<br />

Tablo 19-1’de önemli mutasyonlar ve onlarla iliflkili klinik<br />

fenotipik bozukluklar sunulmufltur.<br />

K›k›rdak Oligomerik Matriks Proteini<br />

K›k›rdak oligomerik matriks proteini (COMP) k›k›rdak matriksin<br />

non-kollajenöz bir bileflenidir. 147 Trombospondin ailesine<br />

ait 5 idantik alt unitenin pentameridir ve kondrositler<br />

yer al›r. 148-150 GMP için gen 19. kromozomda lokalize edilmifltir.<br />

GMP geninde ortaya ç›kan bir mutasyon otozomal<br />

dominant bir kondroplazi olan pseudoakandroplaziye yol<br />

açar. 151-158<br />

PROTEOGL‹KAN SULFATASYON<br />

BOZUKLUKLARI<br />

Diastrofik Displazi (DTD) cücelik, 159,160 spinal deformasyon161<br />

ve eklem anomalileri162,163 ile karakterize otozomal resesif<br />

bir osteokondrodisplazidir. K›k›rdak matriksde proteoglikanlar›n<br />

yetersiz sülfatasyonu, 164 kondrositlerde anomaliler<br />

ve kollajen fibrillerin desorganizasyonu bu bozuklukta<br />

bildirilmifltir. 163-166 Hastal›k Finlandiya’da oldukça yayg›nd›r.<br />

167 Sülfat transport proteinini kodlayan gen DTDST (distrofik<br />

displazi sülfat tafl›y›c›) olarak isimlendirilir ve DTD<br />

(kromozom 5q) geni ile ayn›d›r. Bu gende mutasyonlar proteoglikanlar›n<br />

hatal› sülfatasyonuna neden olur. 168-170<br />

DTDST’de mutasyonlar akondrogenezis IB ve atelosteogenezis<br />

tip II’de saptanm›flt›r. 171-176<br />

DO⁄UMDAK‹ PREVALANSI VE<br />

PER‹NATAL MORTAL‹TEYE KATKISI<br />

Tan›mlanabilir iskelet displazilerinin tahmini prevalans› ekstremite<br />

amputasyonlar› hariç tutuldu¤unda 10000 do¤umda<br />

2.4 s›kl›¤›ndad›r. 177 Genifl bir seride, etkilenmifl infantlar›n<br />

%23’ünün ölü do¤umla sonuçland›¤› ve %32’sinin hayat›n<br />

ilk haftas›nda öldü¤ü bildirilmifltir. <strong>‹skelet</strong> displazilerinin perinatal<br />

ölümler içerisindeki toplam s›kl›¤› 1000 do¤umda<br />

9.1’dir. Bu çal›flmadaki farkl› iskelet displazilerinin do¤um<br />

prevalans› ve perinatal ölümler içerisindeki rölatif s›kl›¤›<br />

Tablo 19-2’de gösterilmifltir. En s›k 4 iskelet displazisi tanatotrofik<br />

displazi, akondroplazi, osteogenezis imperfekta ve<br />

akondrogenezis olarak saptanm›flt›r. Tanatotrofik displazi<br />

ve akondrogenezis tüm lethal iskelet displazilerinin %62’ni<br />

oluflturur. 177 Lethal olmayan en s›k iskelet displazisi ise akondroplazidir.<br />

Bat› ‹skandinavya’da lethal neonatal iskelet displazilerinin<br />

prevalans ve klasifikasyonunu rapor eden daha genifl di-<br />

¤er bir seride prevalans 10000 do¤umda 1.1 olarak bildirilmifltir<br />

ve en s›k tan› alm›fl bozukluklar tanatotrofik displazi<br />

(1/42000), osteogenezis imperfekta (1/56000), kondrodisplazi<br />

punktata (1/84000), kampomelik sendrom (1/112000) ve<br />

akondrogenezis (1/111000) olarak tan›mlanm›flt›r. 178 Rasmussen<br />

ve ark. elektif gebelik terminasyonu, 20. gebelik haf-


G‹R‹fi<br />

Bölüm 20<br />

FETAL SENDROMLAR<br />

bir kaynakt›r. Bu a¤ sitesinde 2000’den fazla hasta organizasyonu<br />

ve di¤er yard›m kaynaklar› bulunmaktad›r. 2<br />

Son 10 y›lda hekimin görevi baz› bulgular› saptamaktan<br />

ziyade aktif olarak ay›r›c› tan›y› yapmak ve tedavi plan›n› ortaya<br />

koymak fleklinde de¤iflmifltir. Ço¤u kez sonologlar hastal›¤›<br />

ilk saptayanlard›r ve genetik bölümü, dismorfoloji uzmanlar›,<br />

kardiyolog ve cerrahlarla ba¤lant›y› sa¤layacak olanlard›r.<br />

Aileye net yönler çizebilmek önemlidir ve aile için bu<br />

telafll› zamanda geri dönebilecekleri bir baflvuru noktas› olmak<br />

önemlidir. Biz rutin olarak hastalar›m›za araflt›rma ve<br />

kaynak sa¤lar›z. Daha önce benzer durumdan etkilenmifl ailelerden<br />

“destek gruplar›” oluflturmaya çal›fl›r›z ki, bu ailelerden<br />

al›nan bilgiler, anne-baba aday› için sa¤l›k sisteminin<br />

sa¤lad›¤› bilgilerden daha gerçekçidir.<br />

AKONDROGENEZ‹<br />

Bölüm 20 Fetal Sendromlar<br />

Juliana Moyses L Abdalla ● Sandra R. Silva ● Philippe Jeanty<br />

Konjenital anomaliler tipik olarak organ sistemi taraf›ndan<br />

organize edilir. Bu, benzer hastal›klar›n birlikte grupland›¤›<br />

mükemmel bir organizasyondur. Multi-sistem sendromlar<br />

ise, organ kategorisindeki düzene uymaz. Genellikle en çarp›c›<br />

bulgu, ya da ender görülen bir bulgu, sendromun belirli bir<br />

gruba dahil edilmesine sebep olur. Günümüzde, art›k daha<br />

kesin bilgiler elde edilebildi¤i için, sendromlar›n ayr› bir konu<br />

olarak ifllenmesi gerekmektedir.<br />

‹lerleyen sayfalarda, s›k görülen, karakteristik, ya da tan›s›<br />

gebeli¤in yönetimini etkiledi¤i için hekimlerin aflina oldu-<br />

¤u birçok sendromu inceleyece¤iz. Bahsedilen sendromlar›n<br />

seçimi rastgeledir, ancak hepsi prenatal dönemde tan›nabilir<br />

ve gebeli¤i etkiler.<br />

Aç›kças›, bu derleme çok genifl kapsaml› de¤ildir. Do-<br />

¤um Defektleri Ansiklopedisi yaklafl›k 2000 sendrom içermektedir.<br />

Aral›k 1995’te oluflturulan OMIM’deki (Online ‹nsan<br />

Mendel Kal›t›m›) sendromlar 18,000’i geçmifltir. 1 Bu<br />

alanla ilgilenen hekimler için bile bu bilgi miktar› çok fazlad›r.<br />

Okumaya çal›flmak yerine ender olgular›n nas›l araflt›r›lmas›<br />

gerekti¤ini ö¤renmek daha önemlidir. Bu bölümde göstermeye<br />

çal›flt›¤›m›z fley budur. Kritik bulgular nelerdir? Onlar›<br />

baz› görüntülerle karfl›laflt›r›p ve spesifik tan›y› bulmaya<br />

çal›flmal›s›n›z. Daha fazla bilgiye ihtiyac›n›z varsa, internet<br />

a¤› yoluyla OMIM’de arayabilirsiniz. 1<br />

Bir sendromun prenatal tan›s›n›n ak›lda tutulmas› gereken<br />

baflka bir yönü de moleküler genetikteki inan›lmaz geliflmelerdir.<br />

Fibroblast büyüme faktörü reseptörü (FGFR) bozukluklar›n›n<br />

tan›nmas› ile iskelet displazileri (bak›n›z Akondroplazi)<br />

s›n›fland›rmas› tamamen yenilenmifltir. Bu hastal›klar›n<br />

tan›s›n› kesin olarak koymak için biyokimyasal ya da<br />

genetik test yap›labilece¤inden, bu nedenler araflt›r›lmal›d›r.<br />

Son olarak, prenatal tan›n›n önemli bir yönü de, ailenin<br />

yönetim karar›na yard›mc› olmakt›r. Bu, en iyi flekilde, destek<br />

gruplar›yla iletiflimleri sa¤lanarak yap›l›r ve burada da önceden<br />

dünyan›n farkl› yerlerinde izole gruplar halindeyken,<br />

internet aileler aras›ndaki iletiflimi gelifltirmifltir. Ender hastal›klar›<br />

bulunan insanlara yard›m amaçl› kurulmufl bir a¤ sitesi<br />

olan NORD (Ulusal Ender Hastal›klar Organizasyonu) iyi<br />

Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />

593<br />

EfiANLAMLILARI: Tip IA Houston-Harris tipidir; tip IB<br />

Parenti-Fracco tipidir; tip II Langer-Saldino tipidir ve kondrogenezis<br />

imperfekta, akondrogenezi-hipokondrogenezi tip<br />

II olarak da isimlendirilir, tip IB akondrogenezi idi. Tip III ve<br />

tip IV daha seyrek görülmektedir. Tip II ve IV Whitley ve<br />

Gorlin taraf›ndan femoral ölçümde bulunmufltur. Bu son 2<br />

tipin geçerlili¤i sorgulanabilir, tip III olas›l›kla tip II’yi temsil<br />

etmektedir ve tip IV olas›l›kla hipokondrogeneziyi temsil etmektedir.<br />

Bu radyolojik kategoriler defalarca kez de¤ifltirilmifl<br />

ve yerini genetik s›n›flamaya b›rakm›flt›r (afla¤›ya bak›n›z)<br />

ve geçmiflte kalm›flt›r. 3,4<br />

TANIMLAMA: K›sa ekstremite displazisiyle giden bu letal<br />

neonatal kondrodisplazi grubu birçok hastal›¤› içermektedir.<br />

5<br />

SIKLIK: 100’den az vaka bildirilmifl olup nadirdir.<br />

ETYOLOJ‹: Otozomal resesif (IB) ve dominant (II)<br />

TANI:<br />

• Tip I akondrogenezi radyografik olarak omur (fiekil 20-1)<br />

ve pelvik kemiklerin zay›f ossifikasyonuyla karakterize<br />

ölü do¤um ya da erken ölüme sebep olan a¤›r bir kondro-


594 K›s›m 2 FETAL ANOMAL‹LER VE BOZUKLUKLARI<br />

fiekil 20-1. Omurgada mineralizasyon yoklu¤u (spinal kordda de¤il).<br />

distrofidir. Ultrason bulgular› çok k›sa ekstremiteler ve<br />

k›sa, ince ve k›r›klar›n olabildi¤i kaburgalard›r. K›sa kaburgalar,<br />

letal pulmoner hipoplaziden ve özofagus bas›s›na<br />

ba¤l› polihidramniyostan sorumludur. Anormal mineralizasyon<br />

sonografik olarak saptanabilir veya saptanamayabilir,<br />

kemikler ekopenik olabilir ya da her iki kortikal<br />

yüz görüntülenebilir (fiekil 20-2). Normalde sadece<br />

proksimal kortikal taraf görüntülenir ve distal taraf proksimal<br />

yüz taraf›ndan gölgelenir. 6-9<br />

• Tip II ayn› bulgularla ortaya ç›kar fakat mineralizasyon<br />

eksikli¤i daha az a¤›rd›r ve uzun kemikler daha az k›sad›r<br />

(fiekil 20-3 ve 20-4).<br />

fiekil 20-2. Her iki kortikal yüzün görülebildi¤i kemiklerin saydam görüntüsü.<br />

fiekil 20-3. Mikromeli ve gö¤sün önünde birleflmeyen kollar.<br />

ANAHTAR NOKTALAR: Afl›r› k›sa ekstremiteler, kafatas›<br />

ossifikasyonunun normal veya zay›f olmas›, pelvis ve omurlar›n<br />

zay›f ossifikasyonu ve a¤›r pulmoner hipoplazi.<br />

GENET‹K ANOMAL‹LER: Tip IA:bilinmiyor. Tip IB: 5. kromozomun<br />

uzun kolundaki (lokus 32-33) diastrofik displazi<br />

sülfat transport geninde (DTDST) mutasyon. Bu durumlarda<br />

hücre zar›nda sülfat transportu bozulur, k›k›rdak proteog-<br />

fiekil 20-4. 19. gebelik haftas›nda fetusun görünümü.


likanlar›n›n sülfatlanmas›n›n yetersiz olmas›na yol açar ve<br />

böylece k›k›rda¤›n sülfat içeri¤i anormal düzeyde düflük olur.<br />

Diastrofik displazi sülfat transport geni resesif olarak kal›t›l›r<br />

ve diastrofik displazi geninin alelidir. Bu önemlidir çünkü tip<br />

II otozomal dominant bir mutasyondur (böylelikle her vakada<br />

yeni mutasyon oluflmaktad›r çünkü hastal›k letaldir) ve<br />

tekrarlama ihtimali %25 olan tip IB’nin tekrarlama riskinden<br />

oldukça azd›r. Riskli çiftlerde tan› koryon villus örneklemesi<br />

(CVS) ile koyulur. Tip II akondrogenezi Langer-Saldino tipidir<br />

ve 12. kromozomdaki tip II kollajen geninde (COL2A1<br />

geni) yeni bir dominant mutasyonla ortaya ç›kar. 13 Hipokondroplazi,<br />

spondiloepifizyal displazi ve Kniest-Stickler sendromu<br />

ile daha yak›ndan iliflkilidir. 14 Hipokondroplazi akondroplazi<br />

ile iliflkili oldu¤undan, bunlar da, hipokondrogenezisin<br />

akondrogenezi ile iliflkili allelik varyantlar› olabilir.<br />

AYIRICI TANI: Osteogenezis imperfekta (tip II ve bazen<br />

IIIc) ve hipofosfatazya da demineralizasyon ile prezente olabilir,<br />

ancak ekstremite k›sal›¤› genellikle a¤›r de¤ildir.<br />

PROGNOZ: Pulmoner hipoplaziye ba¤l› ölümcül hastal›kt›r.<br />

4<br />

YÖNET‹M: Viabiliteden önce gebeli¤in sonland›r›lmas›<br />

önerilebilir. Gebeli¤in devam›n›n tercih edildi¤i olgularda<br />

standart prenatal takip de¤ifltirilmez. Genetik dan›flma için<br />

do¤um sonu tan›n›n do¤rulanmas› önemlidir.<br />

AKONDROPLAZ‹<br />

EfiANLAMLILARI: Yok.<br />

TANIMLAMA: Frontal bossing ve bas›k burun kökü ile iliflkili<br />

rizomelik mikromelidir. 1<br />

SIKLIK: S›kt›r: 10,000’de 0.5-1.5’tir.<br />

ET‹YOLOJ‹: Kemik öncüsü olan k›k›rda¤›n defektif bir kal›p<br />

oluflturmas›d›r. Tam penetrasyon gösteren otozomal dominant<br />

bir hastal›kt›r. Olgular›n yaklafl›k %80’i yeni mutasyonlara<br />

ba¤l›d›r. Paternal yafl›n etkisi mevcuttur. 15,16<br />

TANI: 20. haftadan sonra 5. persantilden k›sa ekstremitelerin<br />

oldu¤u mikromeli en belirgin bulgudur (fiekil 20-5).<br />

Frontal bossing (fiekil 20-6) ve bas›k burun kökü saptanabilir.<br />

Bazen trident el (üçüncü ve dördüncü parmaklar aras›ndaki<br />

bofllu¤un genifl olmas›) ya da lumbar kanalda genifllemenin<br />

olmamas› gibi daha hafif anomaliler izlenebilir (fiekil 20-<br />

7). 15-17<br />

ANAHTAR NOKTALAR: Frontal bossing, megalensefali, rizomelik<br />

k›sal›k, trident el.<br />

GENET‹K ANOMAL‹LER: Akondroplazi 4. kromozomun<br />

k›sa kolundaki 16.3 lokusunda yerleflen fibroblast büyüme<br />

faktörü reseptörü-3 genindeki mutasyona ba¤l› oluflan otozomal<br />

dominant iskelet displazisidir. 15,18 Bellus anomalinin<br />

380.kodonda glisin yerine arjinin geçmesi nedeniyle olufltu-<br />

¤unun kan›tlam›flt›r. 19 Bu yay›nlar iskelet displazileri konusundaki<br />

bilgilerimiz aç›s›ndan dönüm noktas›d›r. Bu yay›nlardan<br />

önce iskelet displazileri radyolojik ölçütlere göre s›n›f-<br />

Bölüm 20 Fetal Sendromlar<br />

595<br />

fiekil 20-5. K›sa ekstremiteler (bu görüntüde kollar). Polihidramniyosa<br />

(k›sa kaburgalar›n özofagus bas›s›na ba¤l›) dikkat ediniz.<br />

land›r›lmaktayd›. Bu yaz›lar iskelet displazilerinin yo¤un ve<br />

baflar›l› gen haritalanmas›n›n bafllang›c›na iflaret etmektedir,<br />

ço¤unun fibroblast büyüme faktöründeki bozukluklar (I-III)<br />

sonucu ortaya ç›kt›¤› tespit edilmifltir. 15,16,18<br />

AYIRICI TANI: Afla¤›daki gibi bir çok hastal›k ay›r›c› tan›ya<br />

girmektedir.<br />

• Tanatoforik displazi (dar toraks, platispondili, daha a¤›r<br />

mikromeli, daha a¤›r polihidramniyos, trident el yoktur)<br />

• Akondrogenezi (çok zay›f mineralizasyon—kemiklerde<br />

ekojenite yoklu¤u—daha a¤›r mikromeli, daha a¤›r polihidramniyos)<br />

• Osteogenezis imperfekta tip II (zay›f mineralizasyon—<br />

beynin proksimal taraf› transparan kafatas› sebebiyle ço-<br />

fiekil 20-6. Frontal bossing.


Bölüm 21<br />

Bölüm 21 Kromozom Anomalilerinin Ultrason ‹le Saptanmas›<br />

KROMOZOM ANOMAL‹LER‹N‹N<br />

ULTRASON ‹LE SAPTANMASI<br />

Philippe Jeanty ● Werther Adrian Clavelli ● Silvia Susana Romaris<br />

Çeviri: Dr. ‹brahim H. Kalelio¤lu, Dr. Asl› Nehir<br />

Yirminci bölümde (Fetusa ait Sendromlar), genelinde genetik<br />

anomaliler saptanan baz› sendromlar› incelemifltik. Bu<br />

bölümde ise kromozom anomalilerine götürebilecek bulgular›<br />

ve sendromlar› inceleyece¤iz. Bu bölümü yazmak için bir<br />

çok standart ders kitab› 1-7 ve farkl› kaynaklar 8,9 kullan›ld›. Bu<br />

yüzden, çok özel belirli noktalara de¤inilmedi; bunlar temel<br />

kaynaklar olarak nitelendirildi¤i için her kütüphanede bulunmal›d›r.<br />

fiekil 21-1 ilerleyen anne yafl›na ba¤l› olan anöploidi frekans›ndaki<br />

art›fl› göstermektedir. 10,11 Otuzbefl yafl›ndan sonra,<br />

genel olarak sadece trizomi 21 için de¤il ayr›ca baflka<br />

anöploidiler de dereceli olarak artar. Trizomi 13, 18 ve 21’i de<br />

kapsayan baz› kromozom anomalilerinin riski ilerleyen anne<br />

yafl› ile birlikte artarken, baz›lar›n›n da anne yafl› ile alakas›<br />

yoktur; özellikle triploidi ve seks kromozom anöploidilerinin<br />

anne yafl›na ba¤l› olarak riskleri artmaz.<br />

Yap›sal anomalileri olan fetuslarda genelde kromozom<br />

anomalileri de bulunmaktad›r (fiekil 21-2). Wladimiroff 12 ve<br />

arkadafllar› ve Palmer 13 ve arkadafllar›, yap›sal anomalileri<br />

olan fetuslar›n %10-30’unda ayr›ca kromozom anomalilerinin<br />

de oldu¤unu göstermifllerdir. Çal›flmalar›nda, fetuslar›n<br />

neredeyse yar›s›nda trizomi, dörtte birinde monosomi, neredeyse<br />

%10’u ile %15’inde mozaisizm ve geri kalanlar›ndaysa<br />

triploidiler ve çeflitli anöploidiler bulunmaktad›r.<br />

Ayr›ca, Nicolaides 14 ve arkadafllar› da anomalileri birden<br />

fazla olan bebeklerde büyük olas›l›kla kromozom anomalileri<br />

oldu¤unu göstermifltir ve çal›flmalar›ndaki grafikler de bu<br />

ba¤lant›y› aç›k bir flekilde gösterir.<br />

Plachot 15 ve arkadafllar› enteresan bir çal›flma gerçeklefltirmifltir.<br />

Bu çal›flmas›nda in vitro döllenen yumurtalar fertilize<br />

yumurtalardaki kromozom anomali frekans›n› belirlemek<br />

için kullan›lm›flt›r. Bu deneylerde, fertilize yumurtalar›n<br />

%38’inde anöploidi oldu¤u belirlenmifltir (anöploid oositlerinden<br />

dolay› %26, anöploid spermden dolay› %8, poliploidden<br />

dolay› %2 ve partenogenezden dolay› da %6’d›r). Ancak<br />

gerçekte embriyolar›n %38’inde anöploidiler görülmez çün-<br />

∗ Adapted from The Ultrasound Detection of Chromosomal<br />

Anomalies—A Multimedia Lecture by Philippe Jeanty. ISBN<br />

(0-9667878-0-3). Available from: http://www.prenataldiagnosis.<br />

<strong>com</strong> and http://www.TheFetus.net. (Reprinted with permission from<br />

http://www.TheFetus.net.)<br />

651<br />

kü embriyolar›n neredeyse dörtte biri yok olur ve implantasyon<br />

gerçeklefltiremezler. ‹mplante olanlar›n neredeyse yar›s›<br />

ilk trimesterde hayatta olabilir. ‹lk trimester süresince bu embriyolar›n<br />

ço¤u düflükler s›ras›nda kaybolur ve ikinciyle<br />

üçüncü trimesterlerde de anöploidilerin say›s› neredeyse<br />

%1’e kadar düfler.<br />

TAMAMLAYICI ARAfiTIRMALAR<br />

Genel anöploidi bulgular› biyokimyasal farkl›l›klar›, yap›sal<br />

anomalileri ve sonraki bölümlerde incelenecek olan büyüme<br />

k›s›tl›klar›n› da içerir. Fetusta anöploidi oldu¤undan flüphelenilirse<br />

karyotip koryon villus biyopsisi, aminosentez ya da<br />

<strong>fetal</strong> kan öeneklemesi ile temin edilir. Önceden bu fetuslara<br />

ekokardiyografi uygulanm›flt›r, ama günümüzde ekokardiyografi<br />

rutin de¤erlendirmenin bir parças› olarak tercih edilir.<br />

Üçlü Tarama<br />

Genelde biyokimyasal farkl›l›klar üçlü tarama denilen bir test<br />

ile de¤erlendirilir. Bu anneye uygulanan, anne serum de¤erlerinin<br />

belirlendi¤i ve mediyan›n katlar› olarak ifade edildi¤i<br />

kan testidir. Üçlü tarama testinin üç bilefleni vard›r ve bunlar<br />

flunlard›r; α-fetoprotein, β-human koryonik gonadotropin<br />

(β-hCG) ve konjuge olmam›fl östriol. Bu serum bileflenlerinin<br />

de¤erlerinin kombinasyonu trizomi 21 ve 18’in öngörüsünde<br />

de¤erlidir (fiekil 21-3).<br />

Araflt›r›lan baflka belirteçler de vard›r. Örne¤in, serbest αhCG,<br />

α- hCG ve gebelikle iliflkili plazma proteini A (PAPP-<br />

A). Baflka araflt›rmac›lar da kan testlerine karfl› idrar testlerini<br />

araflt›r›yorlar. Ayr›ca baz› çal›flmalarda üçlü test ya da baz›<br />

farkl› kombinasyonlar yerine dörtlü test öne ç›kar›l›r. Tüm<br />

uygulanan üçlü testin neredeyse %5’i pozitifken, bu pozitiflik<br />

%95’inde yanl›fl pozitifliktir. 16 Üçlü tarama testi sayesinde<br />

trizomi 21’li fetuslar›n 35 yafl›n alt›ndaki kad›nlarda %60’› ve<br />

35 yafl›n üzerindeki kad›nlarda neredeyse %100’ü, trizomi<br />

18’li fetuslar›n %40’›, nöral tüp defektli fetuslar›n %85’i ve<br />

abdominal duvar defektli fetuslar›n %75’i saptan›r. K›sacas›<br />

basit kan testleriyle hamileli¤e ba¤l› olan önemli bilgiler ortaya<br />

ç›kar›labilinir. Ortada klinisyenlere ve hastalara için<br />

önemli bir soru vard›r. Normal ultrason bulgular›n›n varl›¤›<br />

üçlü tarama testindeki riskleri ne dereceye kadar düflürür? Ne<br />

yaz›k ki literatürde bu soruyu cevaplayacak tutarl› veriler bu-


652 K›s›m 2 FETAL ANOMAL‹LER VE BOZUKLUKLARI<br />

fiekil 21-1. Do¤um s›ras›ndaki anne yafl›na ba¤l› olarak, 10.000 do¤umda<br />

bir olan anöplodi frekans› (Hecht CA, Hook EB. Prenat Diagn. 1994;14:<br />

729–738; Bray I, Wright DE, Davies C, Hook EB. Prenat Diagn.<br />

1998;18:9–20’den izinle).<br />

lunmamaktad›r; Nyberg 17 ve arkadafllar› risk düflüflünün yaklafl›k<br />

%45 oldu¤unu bildirirken, Bahado-Singh 18 ve arkadafllar›<br />

bu düflüflün neredeyse %800 oldu¤unu bildirmifltir. Doktorlar<br />

olarak, bizler hastalar›m›zla konuflurken Nyberg’in<br />

sundu¤u de¤erleri kullan›yoruz; böylece 1/180’lik bir risk kabaca<br />

1/270’e düflüyor.<br />

GENET‹K KAVRAMLARIN YEN‹DEN ELE<br />

ALINMASI VE TERM‹NOLOJ‹<br />

Kromozom p harfinin temsil etti¤i k›sa kol ve p den sonra gelen<br />

q harfinin temsil etti¤i uzun kolun sentromer ile birbirine<br />

ba¤land›¤› linear bir yap›d›r (fiekil 21-4).<br />

Normal say›da kromozom tak›m› içeren hücreye öploid<br />

denir. Bu yüzden 23 kromozom içeren gamatlerde (ovum ya<br />

da sperm) hücrede tek tak›m kromozom olmas› nedeni ile<br />

haploid denir. Vücuttaki di¤er hücreler iki tak›m kromozom<br />

içermektetir ve bunlara da diploid denir.<br />

Kromozomlar, k›sa kol p yukar›da ve uzun kol q altta olmak<br />

üzere karyotiplemede azalan boyutlar›na göre gösterilir.<br />

Karyotipte gösterilen en son çift ise seks kromozomudur. Di-<br />

¤er 22 çift kromozom otozom olarak adland›r›l›r.<br />

Floresan in situ hibridizasyonu kromozomlar›n floresanl›<br />

proplarla etiketlenerek tan›mland›¤› tekniktir. Bu tekni¤in<br />

fiekil 21-2. Anomali say›lar› ile anöploidi s›kl›¤›, (Nicolaides KH, Brizol<br />

All, Smjders RJ’den Uyarlanan Veriler: Fetal ense fleffafl›¤›: hamileli¤in ilk<br />

trimesteri s›ras›nda <strong>fetal</strong> trizomi için yap›lan ultrason taramas›. Br I Obstet<br />

Jinekol. 1994:101: 782-786)<br />

α-Fetoprotein<br />

β-human koryonik<br />

gonadotropin<br />

Unkonjuge östriol<br />

Trizomi 21<br />

0.7 MoM<br />

2<br />

0.6<br />

Trizomi 18<br />

0.75 MoM<br />

sonuçlar› çok h›zl› bir flekilde al›n›r, yani aminosentezden<br />

günler sonra yerine saatler sonra sonuca ulafl›labilinir, ancak<br />

sadece kromozomlar›n seçilen k›s›mlar›na ait bilgileri sa¤lar.<br />

Mitoz<br />

Hücre bölünmesinin en önemli formlar›ndan biri mitozdur.<br />

Mitoz bölünmede ana hücreyle özdefl iki kardefl hücre ortaya<br />

ç›kar. DNA içeren hücre, bölünmeden önce kromatidlerine<br />

ayr›l›r. Özdefl hücrelerin her ikisi de anneden bir kromozom,<br />

babadan bir kromozom içermektedir, bunlara homolog kromozomlar<br />

denir. ‹nsan hücrelerinde 23 çift kromozom bulunmaktad›r,<br />

bu totalde 46 kromozom demektir. Hücre bölünmesinin<br />

ilk aflamalar›nda kromotidler kardefl kromatid denilen<br />

özdefl kopyalar› üretirler. Kardefl kromatidler birbirinden<br />

ayr›larak kardefl hücrelere geçerler. Bölünmenin sonunda<br />

birbiriyle ayn› iki ana hücre üretilmifl olur.<br />

Mayoz<br />

Mayoz hücre bölünmesinin gametlerde (germ hücrelerinde)<br />

gerçekleflmesidir. Mayozda ortaya ç›kan kardefl hücreler ana<br />

hücreye ait olan genetik materyalin yar›s›n› içermektedir.<br />

Mayoz ve mitoz aras›ndaki fark; mayozun ilk faz›nda gametositlerin<br />

(oosit ya da spermatositten herhangi birinin) bölünmemifl<br />

kromozomlar tafl›yan ikincil gametositlere bölünmesidir.<br />

Mayozun ilk faz›ndaysa, homolog kromozom sinapsis<br />

ile rekombinasyon olarak adland›r›lan iki olay s›ras›nda<br />

çiftleflir ve segmentleflir. Böylece, bir kromozomun segmenti<br />

di¤er homolog kromozoma geçmifltir. Mayoz bölünmenin<br />

0.6<br />

0.55<br />

fiekil 21-3. Üçlü tarama testi bileflenlerinin anormal de¤erlerinin kombinasyonlar›n›n<br />

trizomi 18 ve 21’in belirlenmesinde öngörü de¤eri vard›r.<br />

fiekil 21-4. Linear yap›l› kromozom tasla¤›.


Bölüm 23<br />

Tan›mlar<br />

Bölüm 23 Fetal Biofizik Skorlama: Teorik Düflünceler Ve Pratik Uygulama<br />

FETAL B‹OF‹Z‹K SKORLAMA:<br />

TEOR‹K DÜfiÜNCELER VE<br />

PRAT‹K UYGULAMA<br />

Frank A. Manning<br />

Çeviri: Dr. Elif Demirci, Dr. Oya Demirci, Dr. Fuat Demirci<br />

1. Antepartum <strong>fetal</strong> testler: do¤umun bafllang›c›ndan<br />

önce normal fetuslar› tehlikede olanlardan ay›rt etmek<br />

için kullan›lan yöntemlerin derlemesidir. Bu<br />

yöntemler maternal serumdaki endokrin belirteçlere,<br />

doppler ultrason bazl› sürekli <strong>fetal</strong> kalp h›z› monitörizasyonuna<br />

ya da eflzamanl› ultrasonla <strong>fetal</strong> biofizik<br />

de¤iflkenleri ve amniotik s›v› volümünün de-<br />

¤erlendirilmesine dayal›d›r.<br />

2. Fetal biyofizik skorlama: dört ayr› dinamik <strong>fetal</strong> biofizik<br />

de¤iflkenlerinin (<strong>fetal</strong> hareketlere tepki olarak<br />

kalp h›z›nda art›fl [non-stres test ya da NST], <strong>fetal</strong> solunum,<br />

büyük vücut haraketleri, tonus) ve bir sabit de-<br />

¤iflkenin (amniotik s›v› volümü) gözlenmesinden türetilen<br />

bir skordur. Skor 10/10 (tüm de¤iflkenler normal)<br />

dan 0/10 (tüm de¤iflkenler anormal)a kadar de¤iflebilir.<br />

Bu yöntem sa¤l›kl› olanlar› tehlikedeki fetuslardan<br />

ay›rt etmede yüksek oranda do¤rulu¤a sahiptir.<br />

3. Perinatal asfiksi: hipoksi veya iskemiye maruz kalarak<br />

hipoksemi ve metabolik asidoz(anormal baz a盤›)<br />

sergileyen fetuslar› tan›mlamada kullan›lan genel bir<br />

terimdir. Perinatal asfiksi akut ya da kronik olabilir.<br />

Fetusun perinatal asfiksiye adaptasyon için verdi¤i<br />

yan›t <strong>fetal</strong> dinamik biofizik de¤iflkenlerinin ve amniotik<br />

s›v› volümünün de¤erlendirilmesinin temelini<br />

oluflturur. Perinatal asfiksi perinatal ölümle tan›nabilece¤i<br />

gibi etkilenmifl ama yaflayan bebeklerde serebral<br />

palsi gibi morbiditelere de neden olabilmektedir.<br />

G‹R‹fi<br />

Anne karn›nda <strong>fetal</strong> ölüm ya da zarar görme riski olan fetuslar›n<br />

saptanabilmesi için objektif klinik yöntemlar›n gelifltirilmesi<br />

maalesef son birkaç y›lda olmufltur. ‹lk çal›flmalar<br />

plasentadan anne dolafl›m›na salg›lanan ürünlerin ölçümüyle<br />

bafllam›flt›r. Plasental enzimler (alkalen fosfataz, lösin<br />

aminopeptidaz), plasental spesifik hormonlar (plasental<br />

laktojen), plasental dönüflüm ürünleri (östriol, estetrol)<br />

gibi pekçok bileflik çal›fl›lm›flt›r. Ço¤unun <strong>fetal</strong> iyilik haliyle<br />

ilgisi olsa da bu ölçümler yeterli do¤rulu¤u sa¤lay›p klinik<br />

yaklafl›ma faydal› olamam›flt›r.1960’lar›n bafllar›nda biri<br />

Yale’den Hon’un di¤eri Uruguay’dan Caldero-Barcia’n›n<br />

bafl›n› çekti¤i iki klinik araflt›rma grubu <strong>fetal</strong> kalp h›-<br />

705<br />

z›n›n sürekli kay›t metotlar›n› bildirmifllerdir. 1,2 Bu yenilik<br />

dinamik biofiziksel monitorizasyona ba¤l› <strong>fetal</strong> de¤erlendirme<br />

ça¤›n› bafllatt›. Her nekadar intrapartum dönem için<br />

tasarlanm›fl olsa da antepartum dönemde de kalp h›z› monitorizasyonunun<br />

uygulanabilirli¤i çabucak farkedilmifl ve<br />

kontraksiyonlara, (CST) <strong>fetal</strong> hareketlere (NST) ya da her<br />

ikisine kalp h›z› tepkisine dayal› testler çok kullan›l›r olmufl<br />

ve biokimyasal testlere üstün gelmifltir. 1960’lar›n sonlar›nda<br />

Oxford’dan Dawes ve Paris’ten Tchobroutsky <strong>fetal</strong><br />

solunum hareketlerinin intrauterin hayatta normal olarak<br />

izlendi¤ini göstermifllerdir. 3,4 Dawes ve arkadafllar› kronik<br />

<strong>fetal</strong> kuzu preparatlar›nda pek çok iyi planlanm›fl deney<br />

yapm›fllar ve deneysel hipoksemiye 5 <strong>fetal</strong> solunum merkezinin<br />

mükemmel duyarl›l›¤›n› göstermifllerdir. Bu bulgular<br />

insan <strong>fetal</strong> iyili¤inin tahmininde bu ölçümlerin kullan›m<br />

potansiyeli hakk›nda ilgi uyand›rm›flt›r. Bu gözlemlerin<br />

klinik uygulan›mlar› insan <strong>fetal</strong> solunumunun do¤ru olarak<br />

kaydedilememesinden dolay› uygulamaya girmemifltir.<br />

1970’lerin ortalar›nda, devrim niteli¤inde bir klinik<br />

araç olan dinamik real-time B-mod ultrason kullan›lmaya<br />

baflland›. Bu alet sayesinde dinamik <strong>fetal</strong> biyofiziksel aktivitelerin<br />

büyük k›sm› klinik olarak uygulanabilir oldu. Klinik<br />

de¤erlendirmeler <strong>fetal</strong> solunum hareketlerinin varl›¤›<br />

veya yoklu¤unun gözlemlenmesinin NST 6 kadar öngörülebilir<br />

oldu¤unu ve CST’nin gerçek ve yalanc› pozitifli¤ini<br />

ay›rt etmede faydal› oldu¤unu 7 , kalp h›z› testleriyle kombine<br />

edildi¤inde herhangi bir tek testten 8 daha iyi belirteç oldu¤unu<br />

göstermifltir. Ayr›ca gros vücut hareketlerinin objektif<br />

kayd›, <strong>fetal</strong> hastal›k 9 ve sa¤l›¤›n göstergesi oldu¤u gibi<br />

di¤er biyofiziksel de¤erlerle birlefltirildi¤inde öngörü<br />

do¤rulu¤u artmaktayd›. Gözlemlerin ön sonuçlar› antepartum<br />

risk de¤erlendirilmesi için temel görüfl yaklafl›m›n›<br />

oluflturdu. Fetal de¤erlendirme yöntemlerinin öngörü do¤rulu¤u,<br />

<strong>fetal</strong> parametrelerin say›s› artt›kça artar. Bugünün<br />

standartlar›na göre bu kaba görüntülerle bile anlafl›ld› ki<br />

fetusla ilgili elde edilebilecek bilgi çok geniflti. Gros vücut<br />

hareketlerinden ince parmak kontrolüne, amniyotik s›v›<br />

da¤›l›m›n›n objektif de¤erlendirilmesine, <strong>fetal</strong> yap›lar›n<br />

dikkatli ölçümüne (morfometri), organ sistemlerinin yap›sal<br />

ve fonksiyonel birli¤ine (morfoloji) kadar genifl ve akut<br />

bir dinamik biyofiziksel aktivite spektrumunu içermekteydi.<br />

Fetal biyofizik profil skorlama yöntemi(BPS) bu zengin<br />

klinik ortam› ve dinamik biyofiziksel aktiviteleri çal›fl›labi-


706 K›s›m 3 R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />

lir bir klinik formatla 10 birlefltirme ihtiyac›ndan do¤mufltur.<br />

BPS’n›n bulunmas›ndan itibaren sonuçlar›n dinamik<br />

<strong>fetal</strong> ultrason görüntüleriyle elde edilen bilgilerle yorumlanmas›<br />

önemlidir.<br />

Bu bölümün amac› <strong>fetal</strong> BPS’nun klinik rolünü hat›rlatmak,<br />

antenatal asidozla yans›t›lan ani neonatal risk ve uzun<br />

dönem sekelleri olan perinatal morbidite ve mortaliteyi öngörüp<br />

önlemek ve riskli gebelik katagorileri oluflturarak bu<br />

test yönteminin uygulanmas›n› an›msatmakt›r.<br />

FETUSUN AKUT VE KRON‹K H‹POKSEM‹<br />

VEYA AS‹DEM‹YE VERD‹⁄‹ ADAPTASYON<br />

YANIT MEKAN‹ZMALARI<br />

Seksen iki bin kat›l›ml› genifl bir klinik çal›flma temel al›nd›¤›nda,<br />

yüksek riskli gebeliklerin ço¤unda plasental solunum<br />

fonksiyonunda ciddi bozulma yada fonksiyon bozan<br />

Normal oksijen taşınım<br />

Normal metabolizma<br />

Anormal oksijen taşınımı<br />

Hipoksemi<br />

Anemi<br />

İskemi<br />

Substrat açığı<br />

Hipoglisemi<br />

Normal biyofizik<br />

değer<br />

Sinyal çıkışının<br />

baskılanışı ya<br />

da yokluğu<br />

Anormal biyofizik<br />

değer<br />

olaylar olsa bile ya hiç ya da %2-3 gibi küçük bir yüzdede<br />

kötü <strong>fetal</strong> sonuçlar izlenmektedir. Kendine düflman bu çevreden<br />

kendini kurtaramayan memeli fetuslar etkileyici<br />

kompansatuar koruma mekanizmalar› gelifltirmifllerdir.<br />

Hipoksemi ve asidemiye karfl› gelifltirilen adaptasyonlar<br />

BPS’in komponentlerinin normalden sapmas›na neden<br />

olur. Ölümcül preeklempsi veya dekolmanda oldu¤u gibi<br />

akut hipoksemiye yan›t olarak fetusun hayatta kalmas› için<br />

o an gerekli olmayan tüm akut biyofizik aktivitelerini keser,<br />

hareket etmez, solunum yapmaz ve fleksiyon tonusunu<br />

kaybeder. Fetal kuzuda, ilaçla ayak taban› blokaj› sonucu<br />

(gallamine ile) tüm iskelet kaslar›n›n aktivitesinin kayb›,<br />

oksijen tüketimini aniden %17 kadar azaltarak <strong>fetal</strong> PO 2 ’yi<br />

artt›r›r. 11 ‹nsan fetuslar›nda da benzer bir etki gözlemledik.<br />

Alloimmun anemik fetuslarda intravasküler transfüzyon<br />

yap›ld›¤›nda venöz kanda ölçülen PO 2 pancuronium blokaj›<br />

sonras› yükselir. 12 Bu adaptasyon tepkisi santral sinir<br />

sistemi nöronlar›nda geliflen akut doku hipoksisi taraf›ndan<br />

düzenlenir ve biyofiziksel aktivitelerde devams›zl›k<br />

bafllar (fiekil 23-1). Yüksek riskli insan fetuslar›ndaki bu<br />

adaptasyon tepkilerinin kan›t› antenatal venöz kordon kan›<br />

analiziyle gösterilir. Herhangi bir ba¤›ms›z, akut biyofi-<br />

Normal sinyal çıkışı<br />

Merkezi Sinir Sistemi Ritim<br />

Jeneratörlerinin Baskılayıcı<br />

etkisi<br />

Anormal metabolik ürünler<br />

Hidrojen iyonu fazlası<br />

(asidoz)<br />

Laktik asit birikimi<br />

Prostaglandinler<br />

İnterlökin 2<br />

Ekzojen farmoaktif ajanlar<br />

Trankilizanlar<br />

Nikotin<br />

Alkol<br />

Narkotikler<br />

Anormal<br />

fiekil 23-1. A: Dinamik <strong>fetal</strong> biofizik aktiviteleri düzenleyen normal ve patolojik intrensek faktörlerin flemas›. Normal biofiziksel aktivitenin<br />

gözlenmesi MSS düzenleyici nöronlar›n hipoksik olmad›¤›n›n güçlü olas› tan›s›d›r. Tersine bir de¤erin gözleminin kayb› ay›r›c› tan› gerektirir.<br />

(Reproduced with permission from Manning FA, ed. Fetal Medicine: Principles and Practice. Norwalk, CT: Appleton & Lange, 1995.)


Anteparium umblikol ven PH’ı<br />

Bölüm 23 Fetal Biofizik Skorlama: Teorik Düflünceler ve Pratik Uygulama<br />

Beofiziksel değer<br />

fiekil 23-2. Antenatal kordon kan›nda (kordosentez) biyofizik profil skor<br />

komponentlerinin her biri için [ortalama pH ± 2SD], (normal aç›k renk daireler)<br />

ve anormal de¤erler (koyu renkli daireler)]. Ay›r›c› etki en az pH de¤iflikli¤ini<br />

gösteren NST’de izlenirken, <strong>fetal</strong> hareketlerde en fazla düfler. (ASV:<br />

amniyotik s›v› volümü, FSH: <strong>fetal</strong> solunum hareketleri, FH: <strong>fetal</strong> hareket,<br />

FT: <strong>fetal</strong> tonus) (Manning FA, Snijders RL, Harman CR et al’›n izniyle kopyalanm›flt›r:Fetal<br />

biophysical profile score 6. Correlation with antepartum umblical<br />

venous <strong>fetal</strong> PH. Am J Obstet Gynecol 1993;165:755.<br />

ziksel de¤er için ortalama pH, aktivite izlendi¤inde izlenmedi¤ine<br />

oranla anlaml› olarak daha yüksektir (fiekil 23-<br />

2). 13 Ayr›ca bu akut de¤iflkenler aras›nda diferansiyel sensitivite<br />

vard›r: pH’da en hafif düflme NST’de <strong>fetal</strong> solunum<br />

hareketleri yokken izlenirken, büyük <strong>fetal</strong> hareketlerden ve<br />

anormal tonus oluflumundan önce büyük düflmeler izlenir.<br />

Hafif ve orta dereceli stabil asidemik olmayan hipoksemiden<br />

zarar gören hayvan fetuslar›nda, daha az s›kl›kla olsa da<br />

akut biyofizik aktivitelerde geri dönüfl olabilir. 14 Bu parsiyel<br />

iyileflmenin fizyolojik temeli kar›fl›kt›r, artm›fl oksijen tafl›ma<br />

kapasitesini, daha iyi oksijen ç›kar›m›n›, reseptör efli¤inin<br />

yeniden yap›lanmas›n› ve serebral kan ak›m›nda art›fl›<br />

içerir. Ayr›ca BPS doku hipoksemisinin yans›mas›d›r ancak<br />

dolafl›mdaki PO 2 ’yi öngöremez. Fetal BPS ve antenatal venöz<br />

PO 2 aras›ndaki istatistiksel olarak anlaml› ama klinik<br />

olarak ba¤lant›s›zl›k bu aç›klamay› destekler. ‹lerleyici hipoksemi,<br />

asidemik hipoksemi(asfiksi) veya her ikisinin insan<br />

veya hayvan fetuslar›nda akut biyofizik de¤erlerin tekrar<br />

ortaya ç›k›fl›yla iliflkili bulunamamas› klinik olarak anlaml›d›r.<br />

707<br />

Fetusun hipoksemiye ikincil adaptasyon tepkisi aort topuzundaki<br />

kardiyak outputun da¤›t›m›n› düzenleyen kemoreseptör<br />

reflekstir. Bu refleks ciddi asidemi ya da hipoksemi<br />

taraf›ndan tetiklenerek kan ak›m›n› hayati olmayan<br />

organlardan kalp, beyin, plasenta ve adrenaller gibi hayati<br />

organlara yönlendirir. 15 Ölçülebilen klinik etkiler günler<br />

içinde ortaya ç›kan oligohidramnios ve haftalar içinde geliflen<br />

intrauterin büyüme k›s›tlanm›fll›¤›d›r (‹UGR). Bu refleks<br />

BPS ile <strong>fetal</strong> de¤erlendirmede önemli bir kural oluflturur:<br />

sa¤lam membranlar ve fonksiyon gören genitoüriner sistem<br />

varl›¤›nda oligohidramnios <strong>fetal</strong> s›k›nt›n›n muhtemel göstergesidir.<br />

Bu hükmün istisnalar› olsa da çok nadirdir, bizim<br />

grubumuzda 160,000’in üzerindeki testlerin yaln›zca 1’inde<br />

saptanm›flt›r.<br />

Hipoksemi, asidemi (akut biyofiziksel de¤erlerin kayb›)<br />

veya her ikisine ani adaptasyon tepkisi ile (oligürik oligohidramnios)<br />

geç refleks cevap aras›ndaki zaman aral›¤› s›k›nt›n›n<br />

kronikleflti¤ini gösterir. Düzenleme merkezlerinin<br />

farkl› sensitiviteleri olay›n ciddiyetine iç görü sa¤lar. Bu iki<br />

komponent, test s›kl›¤›n› belirlemede ve spesifik risk kategorilerinin<br />

yorumlanmas›nda kritik öneme sahiptir. Örne-<br />

¤in <strong>fetal</strong> flartlar›n çabuk de¤iflti¤i durumlarda (insuline ba-<br />

¤›ml› DM) testler akut biyofizik de¤erler aç›s›ndan s›k bak›l›r<br />

(haftada iki). Fetal tehlikenin çabuk ilerledi¤i ciddi alloimmun<br />

anemi gibi durumlarda testler akut de¤erlere<br />

önem vererek s›k yap›l›r (günlük veya sabah-akflam) ve tedavi<br />

normal oksijen tafl›ma kapasitesini onarana dek devam<br />

edilir. Postterm gebelik gibi yavafl ilerleyen plasental<br />

yetmezlikte biyofizik skorlamada amaç kronik adaptasyon<br />

bulgular›n› saptamak (oligohidramniyos) ve kronik hipoksemi<br />

üzerine akut hipokseminin eklenmesini (tüm ya da<br />

baz› de¤erlerin kayb›) de¤erlendirmektir. Bu durumlarda<br />

gerileme h›zl› olabilece¤inden test aral›¤› haftada ikiye al›n›r.<br />

Di¤er anormal <strong>fetal</strong> kondisyonlar›n patofizyolojisini<br />

anlamam›z ilerledikçe <strong>fetal</strong> biyofizik profilin önemi ve kullan›m<br />

s›kl›¤› de¤iflecektir.<br />

FETAL B‹YOF‹Z‹K PROF‹L SKORU:<br />

YÖNTEM VE MOD‹F‹KASYON<br />

Fetal biyofizik skorlaman›n orjinali befl kesin de¤iflkenin birleflimidir:<br />

<strong>fetal</strong> solunum, gros vücut hareketleri, tonus, <strong>fetal</strong><br />

hareketlerle kalp h›z›nda akselerasyon (NST), yar› kantitatif<br />

olarak en genifl vertikal cepten amniyotik s›v› volümü ölçümüdür.<br />

Fetal tonus harici her de¤er farkl› çal›flmalarla de¤erlendirilmifl<br />

ve normlar ve do¤ruluk öngörüleri karfl›laflt›r›lm›flt›r.<br />

6,16,17 Deneyimlerimizin birikimi sonucu olarak orijinal<br />

kriterlere modifikasyon getirdik; oligohidramniyos tan›m›<br />

1 cm’lik cepten 2 cm’lik18 cebe ç›kar›ld›, ve <strong>fetal</strong> tonusun<br />

tan›m› <strong>fetal</strong> elin aç›l›p kapan›fl›n› ve aktivite olmad›¤›nda19 kapal› kal›fl›n› kapsad›. BPS de¤erlerinin yorumlanmas› için<br />

güncel kriterler Tablo 23-1’de verilmifltir. Prospektif bir çal›flmaya<br />

dayanan modifikasyonda, di¤er de¤erleri dinamik ultrasonla<br />

monitorize edilerek normal bulunan fetuslarda NST<br />

ç›kart›ld› 20 ve böylece 8/8’lik yeni bir modifikasyon sistemi<br />

oluflturuldu.


Bölüm 24<br />

Tan›mlar<br />

Ronald J. Wapner ● Eugene C. Toy<br />

Çeviri: Dr. Mert Kazand›<br />

Bölüm 24 Koryonik Villus Örneklemesi<br />

KORYON‹K V‹LLUS ÖRNEKLEMES‹<br />

1. Koryonik villus örneklemesi (CVS): birinci trimesterde<br />

prenatal tan› amac›yla yap›lan invaziv bir prosedürdür.<br />

CVS, genellikle son menstrüel periyottan sonraki<br />

70. ve 91. günler aras›nda yap›l›r. Bu prosedürde plasentan›n<br />

bir parças› olan koryon villuslar›ndan doku<br />

al›n›r ve incelenir.<br />

2. Koryon frondozum: ekstraembriyonik membran›n en<br />

d›fl k›sm›nda, trofoblastik hücrelerden oluflmufl ve villular›n<br />

geliflti¤i plasentan›n <strong>fetal</strong> komponentidir.<br />

3. Floresan in situ hibridizasyon (FISH): trizomi 21,18 ve<br />

13 gibi kromozomal anomalilerin h›zl› bir flekilde belirlenmesinde<br />

kullan›lan h›zl› bir metoddur.<br />

4. Birinci trimester taramas›: birinci trimesterde kromozomal<br />

anomalileri tarama amac›yla PAPP-A ve hCG<br />

gibi iki biyokimyasal test ve ense kal›nl›¤›n›n (Nuchal<br />

Translucency, NT) ultrasonografik olarak ölçümünden<br />

oluflan bir metottur.<br />

G‹R‹fi<br />

Sonografi eflli¤inde koryon villus örneklemesi, ABD’de<br />

1980’lerin bafllar›ndan itibaren genetik riski olan çiftlere erken<br />

ve h›zl› prenatal tan› arac› olarak önerilmektedir. 1 Gebeli¤in<br />

ilk 10 haftas› gibi erken dönemde yap›labilen bu prosedürde<br />

ilk aflamada 48 saat içerisinde sitogenetik sonuçlar, ard›ndan<br />

7 gün içerisinde kültür sonuçlar› al›n›r. Buna karfl›l›k<br />

7-10 günlük amniyotik s›v› hücre kültürü gerektiren genetik<br />

amniyosentez ifllemi 16. gebelik haftas›na kadar rutinde uygulanmaz.<br />

Floresan in situ hibridizasyon tekni¤i (FISH) her<br />

iki teknikte kullan›labilinir. Bu nedenle amniyosentezle tan›mlay›c›<br />

bir tan› oluflturulmadan önce gebeli¤in neredeyse<br />

yar›s› tamamlanm›fl olmaktad›r. Amniosentezle belirgin bir<br />

<strong>fetal</strong> anomali saptand›¤› takdirde ebeveynleri gebeli¤in sonland›r›lmas›<br />

yada devam› konusunda zor bir karar beklemektedir.<br />

Bu karar›n ikinci trimestire b›rak›lmas› çok zordur<br />

çünkü bu dönemde bebek hareketleri alg›lanmaya bafllanmakta<br />

ve anne ile fetüs aras›nda belirgin bir ba¤ kurulmaktad›r.<br />

Ek olarak gebelik toplum taraf›ndan bilinen bir durumdur<br />

ve karar verme özgürlü¤ünü engelleyen bir durumdur.<br />

Terminasyon seçildi¤i takdirde maternal riskler ilk trimestere<br />

göre yaklafl›k 5 kata kadar art›fl göstermektedir. 2<br />

715<br />

CVS’nin avantajlar›na ra¤men prosedürün evrensel olarak<br />

kabul görebilmesi için çok çaba harcanm›flt›r. Bunun alt›nda<br />

yatan esas neden ise örnek al›nmas› ve ard›ndan yap›lan<br />

laboratuvar ifllemlerinin amniyosenteze göre daha kompleks<br />

olmas› ve bu ifllemin <strong>fetal</strong> ekstremite deformitelerine yol<br />

açabilece¤ine dair endiflelerde bulunmas›d›r. Yak›n zamanda<br />

CVS’e karfl› yeniden bir flevk ve ilgi olufltu. ‹lk olarak yap›lan<br />

uzun soluklu çal›flmalar laboratuvar sonuçlar›n›n do¤rulu¤unu,<br />

örneklemenin güvenilirli¤ini ve gebeli¤in 10. haftas›ndan<br />

sonra deneyimli hekimler taraf›ndan uyguland›¤›nda prosedürün<br />

güvenlili¤ini ortaya koymufltur. ‹kinci olarak çal›flmalar,<br />

güvenlilik aç›s›ndan ilk trimester amniyosentezine göre<br />

CVS’nin üstünlü¤ünü ortaya koymufltur. 3-5 Ek olarak son on<br />

y›lda CVS’e ba¤l› problemlerde azalmayla birlikte komplikasyon<br />

oranlar› aç›s›ndan amniyosentez ile karfl›laflt›r›labilir de-<br />

¤erlerdedir. 6 Üçüncü olarak birinci trimesterde <strong>fetal</strong> kromozomal<br />

anomali taramalar›ndaki baflar›lar birinci trimester <strong>fetal</strong><br />

karyotip tayini amaçl› tan›sal prosedürler için itici güç olmufltur.<br />

7<br />

KORYON V‹LLUS ÖRNEKLEMES‹ ‹Ç‹N<br />

GÖRÜfi VE END‹KASYONLAR<br />

Uzun y›llar boyunca prenatal tan›, <strong>fetal</strong> genetik yap›n›n indirek<br />

yans›mas› olan amniyotik s›v› fibroblastlar›n›n analizine<br />

dayan›larak yap›ld›. Benzer flekilde koryonik villuslar da <strong>fetal</strong><br />

orjinlidir ve <strong>fetal</strong> genetik hastal›klar›n de¤erlendirilmesinde<br />

uygun ve yararl› bir doku kayna¤›d›r. Bunlar›n sitogenetik,<br />

moleküler ve biyokimyasal özellikleri fetüsü yans›t›r. Ek olarak<br />

villuslar k›smen sitotrofoblast hücrelerinden oluflur ki bu<br />

hücreler spontan olarak bölünebilme yetene¤ine sahip olduklar›<br />

için h›zl› kromozomal analizinde kullan›labilirler.<br />

Son olarak villuslardan koryonik membran ya da amniyotik<br />

membran› delmeye gerek kalmadan da kolayl›kla örnek al›nabilir.<br />

Alfa fetoprotein analizi hariç tutuldu¤unda CVS için olan<br />

endikasyonlar temelde amniyosentez endikasyonlar› ile benzerlik<br />

gösterir. Majör endikasyonlar tablo 24-1’de listelenmifltir.<br />

‹leri anne yafl› (35 yafl üstü) en s›k endikasyondur ve<br />

prosedürün yap›lmas›nda %90 nedendir. 8 Ayr›ca daha önceden<br />

<strong>fetal</strong> kromozomal anomalili bebek öyküsü olan hastalarda,<br />

kromozomal translokasyonu olan ya da otozomal resesif<br />

biyokimyasal veya moleküler hastal›k tafl›y›c›l›¤› olan çiftlerde<br />

erken invaziv testler yap›labilir. Birinci trimester prenatal<br />

tan› s›kl›kla cinsiyet ba¤l› genetik hastal›k tafl›y›c›s› olan ka-


716 K›s›m 3 R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />

Tablo 24-1<br />

CVS IÇIN MAJÖR<br />

ENDIKASYONLAR<br />

Maternal yafl: 35 yafl ve üstü gebelikler,<br />

Nondisjunctional kromozomal anomalili bebek öyküsü,<br />

Dengeli translokasyonu ya da di¤er kromozomal hastal›¤› olan<br />

ebeveynler,<br />

Her iki ebveynde de otozomal resesif hastal›¤› olan çiftler,<br />

Cinsiyete ba¤l› kal›t›m gösteren hastal›¤› olan kad›nlar,<br />

Pozitif birinci trimester trizomi 21 ve 18 taramas› sonucu olanlar.<br />

d›nlar taraf›ndan talep edilmektedir bu hastalar›n erkek çocuklar›nda<br />

hastal›¤›n görülme oran› %50’dir. Son dönemde<br />

birinci trimesterde <strong>fetal</strong> trizomi 21 ve 18 taramas›, PAPP-A<br />

(gebelikle iliflkili plazma proteini -A) ve hCG (insan koryonik<br />

gonadotropini)’nin biyokimyasal analizi ve <strong>fetal</strong> NT(ense kal›nl›¤›)<br />

ölçümünün kombine edilmesi ile mümkün hale gelmifltir.<br />

7 Bafllang›ç çal›flmalar› yaklafl›k %90 sensitivite gösterdi¤i<br />

takdirde pozitif tarama sonucu CVS için majör endikasyon<br />

olabilir.<br />

KORYON V‹LLUS ÖRNEKLEMES‹N‹N<br />

TAR‹H‹<br />

Birinci trimester taramas› yeni bir konu de¤ildir. Villus dokular›n›n<br />

örneklenmesi ve analizi ifllemi 25 y›ldan daha fazla<br />

bir süre önce Çinliler taraf›ndan, <strong>fetal</strong> cinsiyetin önceden belirlenmesi<br />

amac›yla, uterus içerisine ince bir kateterle sadece<br />

dokunma duyusu kullan›larak girilmesiyle ortaya konmufltu.<br />

9 Gestasyonel kesenin direnci hissedildi¤inde kateterden<br />

küçük villus parçalar› aspire edilerek örnek al›n›rd›. Günümüzde<br />

ultrason eflli¤inde invaziv ifllemlerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda<br />

kaba bir metod olarak görünmesine ra¤men diyagnostik<br />

baflar›s› ve düflük gebelik kayb› oran›yla ilk trimester taramas›nda<br />

yararl› oldu¤unu göstermifltir.<br />

1968’de Hahnemann ve Mohr, 12 hasta üzerinde 6 mm<br />

çapl› bir enstrüman kullanarak kör transservikal (TC) trofoblast<br />

biyopsisi yapm›fllard›r. 10 Baflar›l› hücre kültürleri elde<br />

edilmesine ra¤men hastalar›n yar›s›nda düflük görülmüfltür.<br />

1973’te Kullander ve Sandhal, 5 mm çapl› fiberoptik endoservoskop<br />

ile biyopsi forsepsi kullanarak gebelik terminasyonu<br />

talep eden hastalarda TC CVS ifllemini yapm›fllard›r. 11 Vakalar›n<br />

yar›s›nda baflar›l› kültür sonuçlar› al›nmakla birlikte 2<br />

vakada sepsis geliflmifltir.<br />

1974’te Hahnemann 2.5 mmlik histereskop ve silindirik<br />

biyopsi b›ça¤› kullanarak birinci trimester prenatal tan›s›nda<br />

yeni bir yol denemifltir. 12 Bir kez daha amniyotik membran›n<br />

rüptürü gibi önemli komplikasyonlar görülmüfltür. Bu s›rada<br />

2. trimester genetik amniyosentezin güvenli¤inin görülmesi<br />

üzerine, birinci trimester prenatal tan› uygulamalar› bir süreli¤ine<br />

Do¤u Hempshire’da yasaklanm›flt›r.<br />

1980’lerde CVS için iki yeni teknolojik ilerleme gelifltirilmifltir.<br />

Bunlardan ilki gerçek zamanl› sonografinin gelifltirilmesidir<br />

ki eflzamanl› ve sürekli rehberli¤i mümkün k›lm›flt›r.<br />

Ayn› zamanda örnekleme araçlar› daha da küçülmüfl ve basitleflmifltir.<br />

1982’de Kazy ve ark. taraf›ndan ilk gerçek zamanl›<br />

sonografi rehberli¤inde TC CVS bildirilmifltir. 13 Ayn› y›l sonografi<br />

eflli¤inde 1.5 mm çapl› polietilen kateter kullan›larak<br />

TC aspirasyonu ile koryonik villuslardan elde edilen DNA ile<br />

β-talasemi majör tan›s› konmufltur. 14 Benzer bir tekni¤i kullanarak<br />

Brambati ve Simoni 11. gebelik haftas›nda trizomi 21<br />

tan›s›n› koymufllard›r. 15<br />

Bu ilk çal›flmalar›n ard›ndan avrupa ve birleflik devletler’de<br />

pek çok CVS program› kurulmufl ve sonuçlar› Dünya<br />

Sa¤l›k Örgütü(DSÖ) taraf›ndan desteklenen Jefferson T›p<br />

Okulu’nda raporlanm›flt›r. 1989’a kadar bu tek merkezli raporlar<br />

CVS’in güvenilirli¤ini göstermek için kullan›lm›fl, daha<br />

sonra 1’i Kanada’dan 16 ve di¤eri Birleflik Devletler’den 17<br />

olan prosedürün güvenilirli¤ini destekleyen iki prospektif çal›flma<br />

yay›nlanm›flt›r.<br />

KORYON V‹LLUS ÖRNEKLEMES‹:<br />

PROSEDÜR<br />

Prosedürle ‹liflkili Anatomi (fiekil 24-1)<br />

Son adet tarihinden sonraki 9 ile 12 haftalar aras›nda geliflen<br />

gebelik henüz uterin kaviteyi doldurmam›flt›r. Kese, içerisinde<br />

hem amniyotik kavite hem de ekstraembriyonik çölom<br />

bulunan kal›n koryonik membranlar ile sar›lm›flt›r. Amniyotik<br />

kavite embriyoyu içerir ve ince, serbestçe hareket edebilen<br />

amniyotik membran ile çevrelenmifltir. Ekstraembriyonik<br />

çölom amniyotik ve koryonik membranlar aras›nda yerleflmifltir<br />

ve yap›flkan, mukus benzeri madde içerir ve amniyotik<br />

kese koryona do¤ru büyüdükçe kaybolur ve iki membran<br />

birleflir.<br />

9. gebelik haftas›ndan önce koryonik villuslar gestasyonel<br />

kesenin tüm d›fl yüzeyini çevreler. Haftalar ilerledikçe geliflen<br />

kese uterin kaviteyi doldurmaya bafllar ve desidua basalis ile<br />

iliflkili implantasyon bölgesi haricindeki villuslar›n ço¤u regrese<br />

olmaya bafllar (fiekil 24-1). ‹mplantasyon bölgesindeki<br />

villuslar h›zla prolifere olarak koryon frondosumu veya plasentan›n<br />

<strong>fetal</strong> komponent k›sm›n› oluflturur. 9 ve 12. gebelik<br />

haftalar› aras›nda villuslar intervillöz boflluktaki kan içerisinde<br />

serbestçe bulunur ve altta yatan desidua basalise zay›fça<br />

ba¤lanm›fllard›r.<br />

Örnekleme Tekni¤i<br />

CVS ile örnek al›nmas› genellikle son adet tarihinden sonraki<br />

70 ile 91. günler aras›nda yap›l›r. Bu aral›¤›n seçilmesinin<br />

amac› erken gebelikteki spontan düflük oran›n›n minimize<br />

edilmesidir. Koryon frondosum ultrasonografi ile bu gebelik<br />

haftas›nda kolayl›kla hiperekojen homojen bir alan olarak izlenir<br />

(fiekil 24-2). Ek olarak amniyon ve koryonun füzyonu<br />

henüz gerçekleflmedi¤i için ifllem esnas›nda amniyotik membran›n<br />

rüptür olas›l›¤› azal›r. Erken gebelikte örnekleme yap›lmas›n›n<br />

<strong>fetal</strong> anomalilerle iliflkili olabilece¤i bildirilmifl ve<br />

rutin olarak yap›lmamas› önerilmektedir. 18 Uterusun büyümesi<br />

ile birlikte plasenta ve serviks aras›ndaki mesafenin artmas›<br />

nedeniyle transservikal örnekleme 12. haftadan sonra<br />

daha zor olmaktad›r.<br />

Koryonik villus örneklemesi (CVS), transservikal (TC) ya<br />

da transabdominal (TA) yaklafl›mla uygulanabilir (fiekil 24-<br />

3). Her iki yaklafl›m da eflit güvenilirlik ve etkinliktedir ve hastalar›n<br />

ço¤u herhangi biriyle örneklenebilir. 19 Ço¤u vakada<br />

hekim ya da hastan›n seçimi yaklafl›m› belirler, bazen hastalar›n<br />

yaklafl›k %3-5’inde klinik nedenler bir yaklafl›m› di¤erine


Ekstroembryonik<br />

s›n›r<br />

Amniotik<br />

membran<br />

fiekil 24-1. ‹lk trimester gebelikte iliflkili anatomik yap›lar› gösteren diyagram.<br />

üstün k›lar (Tablo 24-2) bu nedenle operatör her iki yöntemde<br />

de tecrübeli olmal›d›r 19-20 Transservikal CVS, plasenta uterin<br />

duvar›n posteriorunda yerleflmifl ise tercih edilir. Transabdominal<br />

yaklafl›m ise özellikle plasenta fundal ya da üstön<br />

yerleflimli oldu¤unda tercih edilir. TC yaklafl›m hastan›n<br />

konforu aç›s›ndan daha avantajl› olmakla birlikte ö¤renilmesi<br />

daha zordur. 21 Her iki yaklafl›m da en iyi 2 kifliyle birlikte<br />

uygulan›r. Bir kifli ultrasonografi ile rehberlik yaparken di¤er<br />

kifli örnekleme yapar. Ultrasonografiyi yapan kifli ve örneklemeyi<br />

yapan kifli aras›ndaki iletiflim flartt›r ve çok önemlidir.<br />

En iyi sonuçlar, s›n›rl› say›daki ultrasonografi yapan ve örnekleme<br />

yapan kiflilerin bulundu¤u merkezlerde elde edilmifltir.<br />

fiekil 24-2 10.8 gebelik haftas›nda ultrasonografi görüntüsü. Koryon frondosum(plasenta)<br />

posteriorda yerleflmifl ve homojen hiperekojen alan olarak<br />

izlenmekte.<br />

Yolk sac<br />

Koryon leave<br />

Bölüm 24 Koryonik Villus Örneklemesi<br />

Koryon frondozun<br />

Tenekulum<br />

(opsiyonel)<br />

Desidual s›n›r<br />

3.5 mHz biyopsi k›lavuzu<br />

sektör transduser<br />

Transabdominal koryon villus örneklenmesi<br />

5 cc RPMI ile<br />

birlikte 20 cc<br />

enjektör<br />

Transabdominal koryon villus örneklenmesi<br />

717<br />

5 cc RPMI ile<br />

birlikte 20 cc<br />

enjektör<br />

iç çap› 0.58 mm<br />

olan 20 G<br />

spinal i¤ne<br />

‹ç çap› 0.89<br />

mm olan<br />

porteks<br />

kateter<br />

fiekil 24-3. Ultrasonografi rehberli¤inde koryonik villus örneklemesi görülmekte.<br />

(A) Transabdominal koryonik villus örneklemesi, (B) Transservikal<br />

koryonik villus örneklemesi.


Bölüm 25<br />

Bölüm 25 Amniyosentez<br />

Juan Pedro Kusanovic ● Cristiano Jodicke ● Lami Yeo ● Roberto J. Romero ● Luís F. Gonçalves<br />

● Maria-Teresa Gervasi ● Mark Redman ● Fabio Ghezzi<br />

Çeviri: Dr. Ayfle F. Gökmen Karasu, Dr. Alkan Y›ld›r›m<br />

Tan›mlar<br />

AMN‹YOSENTEZ<br />

1. Filtrasyon tekni¤i ile amniyosentez: amniyosentez<br />

enjektörü ile i¤ne aras›nda kurulan bir filtrasyon<br />

membran› arac›l›¤›yla amniyotik hücre elde edilmesi<br />

ve amniyos mayinin geri amniyotik kaviteye verilmesi.<br />

2. Erken amniyosentez: 15. gebelik haftas›ndan önce<br />

uygulanan amniyosentez.<br />

3. Floresan in situ hibridizasyon (FISH): kromozomlarda<br />

spesifik DNA sekanslar›n›n varl›¤›n› veya yoklu¤unu<br />

tespit etmek için kullan›lan sitogenetik teknik. Floresan<br />

problar kromozomlar›n sadece benzerlik gösteren<br />

bölümlerine ba¤lan›r. Bu yöntem genetik dan›flma<br />

alan›nda kullan›l›r.<br />

4. Gram boyama: bakteriyolojide en yayg›n olarak kullan›lan<br />

metottur. Bakterilerin hücre duvar›n›n kristal<br />

viyole tutmas›na dayanarak bakteriler gram pozitif<br />

ve gram negatif olarak adland›r›l›rlar. Gram pozitif<br />

bakteriler kristal viyole boyas›n› tutarlar ve mikroskop<br />

alt›nda mor gözükürler. Gram negatif bakteriler<br />

ise kristal viyole uyguland›ktan sonra organik bir çözücünün<br />

ard›ndan karbol fuksin boyamas› uygulamas›yla<br />

mikroskop alt›nda pembe gözükürler.<br />

5. Klehauer-Betke testi: düflük, ölü do¤um, invazif giriflimler,<br />

travma veya do¤um sonras› fetomaternal<br />

transfüzyonun miktar›n› belirlemek için anne kan›nda<br />

<strong>fetal</strong> hemoglobin miktar›n› tayin etmek için yap›lan<br />

bir testtir. Bu test ayn› zamanda Rh izoimmunizasyonunu<br />

önlemek amaçl› uygulanacak olan anti-D<br />

immunglobulin miktar›n› belirlemekte kullan›l›r.<br />

6. Membran çad›rlaflmas›: i¤ne girifli s›ras›nda koryoamniyotik<br />

zar›n uterus ön duvardan ayr›flmas›. Membranlar<br />

i¤ne taraf›ndan yayland›r›l›r ancak penetrasyon<br />

olmaz.<br />

7. MMP-8 PTD check: intraamniyotik inflamasyon ve infeksiyon<br />

varl›¤›n› belirlemek için oldukça sensitif ve<br />

spesifik bir testtir. Az miktarda amniyotik mayi yeterlidir,<br />

labaratuar teçhizat› gerekmemektedir ve 15 dakika<br />

içerisinde sonuç vermektedir. Kullan›m› kolayd›r<br />

ve Standard labaratuar test sonuçlar› ile koreledir.<br />

733<br />

8. Polimeraz zincirleme tepkimesi (polymerase chain reaction-PCR):<br />

az miktarda DNA fragman›n›n kopyalanmas›yla<br />

çok say›da DNA kopyas› elde edilmesi yöntemidir.<br />

Moleküler mikrobiyoloji ve çok say›da DNA<br />

kopyas› elde edilmesi gereken di¤er alanlarda kullan›lan<br />

sensitif, spesifik kalitatif ve kantitif bir tekniktir.<br />

9. Ultrason rehberli¤inde amniyosentez: amniyosentez<br />

i¤nesinin girifli için uygun lokalizasyonu belirlenmesinin<br />

ard›ndan amniyotik kaviteye körlemesine i¤ne<br />

giriflini ifade etmektedir<br />

10. Ultrasonla monitörize amniyosentez: fetüsün hareketlerini<br />

gözeterek; i¤ne giriflinden itibaren ultrasonun<br />

amniyosentez ifllemi s›ras›nda devaml› kullan›lmas›n›<br />

ifade etmektedir<br />

TAR‹H‹ GEL‹fi‹M<br />

Amniyosentez prenatal tan› için kullan›lan en eski invazif<br />

prosedürdür. Polihidramniyosun tedavisinde ilk olarak 19.<br />

yüzy›lda kullan›lmas›ndan bu yana yüzy›ldan fazla bir süre<br />

geçmifltir. 1-3 Sonras›nda ise amniyosentez amniografi ve<br />

elektif gebelik terminasyonu amaçl› kullan›lm›flt›r Amniyosentez<br />

son 50 y›ld›r genetik hastal›klar ve izoimmünizasyonla<br />

beraber seyreden gebelikler gibi durumlar›n yönetiminde<br />

önem kazanm›flt›r. 7 Fuchs ve Riis8 1956’da amniyosentez yoluyla<br />

elde edilen hücrelerin seks kromatinlerini inceleyerek<br />

cinsiyet tayini elde edebildiklerini rapor etmifllerdir. 1966’da<br />

Steele ve Breg’in9 amniyosentezle elde edilmifl olan hücre<br />

kültürlerinden insan karyotipinin belirlenebildi¤ini rapor<br />

etmesiyle insan sitogeneti¤i yeni bir disiplin olarak ortaya<br />

ç›kt›. Bir y›l sonra 1967’de dengeli translokasyon prenatal tan›<br />

alan ilk kromozomal anomali olarak tan›mlanm›flt›r. 10<br />

Trizomi 21 Valenti ve ark11 taraf›ndan ilk olarak 1968’de<br />

tan›mlanm›flt›r. Prenatal olarak ilk teflhis edilen metabolik<br />

hastal›k olan adrenogenital sendrom ise 1965’de tan› alm›flt›r.<br />

12<br />

END‹KASYONLAR<br />

Tablo 25-1’de amniyosentezin en s›k endikasyonlar› gösterilmifltir.<br />

En s›k endikasyonu prenatal tan› teflkil etmektedir.<br />

Son trimesterde ise <strong>fetal</strong> akci¤er matürasyonu tayini ilk s›ra-


734 K›s›m 3 R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />

Tablo 25-1<br />

AMN‹YOSENTEZ<br />

END‹KASYONLARI<br />

Amaç Endikasyon<br />

Geç ilk trimester ve Sitogenetik tan›<br />

ikinci trimester tan› Nöral tüp defektleri tan›s›<br />

Metabolik hastal›k tan›s›<br />

Geç ikinci trimester ve ‹zoimmünizasyonun ciddiyetini belirleme<br />

üçüncü trimester tan› isoimmunization<br />

Fetal akci¤er matürasyonunu de¤erlendirme<br />

‹ntraamniyotik enfeksiyon tan›s›<br />

Membran rüptürü tan›s›n›n konfirmasyonu<br />

Teröpöfik Polihidramiyön drene edilmesi<br />

Fetal anomalilerin medikal tedavisi<br />

y› almaktad›r. ‹ntrauterin enfeksiyon tan›s›nda amniyotik s›v›<br />

analizi son on y›lda giderek daha fazla önem kazanm›flt›r ve<br />

bu bölümde tart›fl›lacakt›r. Amniyosentezin endikasyonundan<br />

ba¤›ms›z olarak bütün hastalara ifllem Öncesi amniyosentezin<br />

amac›, ifllemin nas›l uygulanaca¤› ve olas› komplikasyonlar<br />

hakk›nda bilgi verilmelidir ayr›ca öncesinde bilgilendirilmifl<br />

onam formu imzalanmal›d›r.<br />

PROSEDÜRÜN TEKN‹K YÖNLER‹<br />

Amniyosentez öncesi <strong>fetal</strong> viabiliteyi, gestasyonel yafl›, plasenta<br />

yerleflimini, amniyos mayi yeterlili¤ini, fetüs say›s›n› ve<br />

ifllemi etkileyebilecek anomali varl›¤›n› tespit etmek amaçl›<br />

ultrason muayenesi flartt›r.<br />

Gestasyonel Yafl<br />

Genetik amniyosentez genelde 15. gebelik haftas›ndan sonra<br />

(en s›k 16-18 hafta aras›) uygulanmaktad›r. Amniyosentezin<br />

ultrason rehberli¤inde yap›lmas›ndan önce; 15. Gebelik<br />

haftas› ve daha öncesinde yap›lan amniyosentezde amniyotik<br />

s›v› elde etmekte daha düflük baflar› sergilenmekteydi.<br />

Geç ikinci trimester amniyosentezle iliflkilendirilen olas›<br />

maternal riskler, ultrasonda izlenen ve <strong>fetal</strong> hareketlerin<br />

hissedildi¤i dönemde gebelik terminasyonun annede yarataca¤›<br />

psikolojik travma daha erken prenatal tan› için alternatif<br />

prosedürler aramaya yol açm›flt›r. Bunlar s›ras›yla koryon<br />

villüs örneklemesi (CVS) ve erken amniyosentezdir. 13-<br />

35 Erken amniyosentez bu bölümde tart›fl›lacakt›r. CVS için<br />

24. bölüme bak›n›z.<br />

‹¤ne Seçimi<br />

Amniyosentez normal bir spinal i¤ne ile uygulanmaktad›r.<br />

Genelde 20-22 gauge bir i¤ne kullan›lmaktad›r. Daha büyük<br />

i¤neler artm›fl <strong>fetal</strong> kay›p ile iliflkilendirilmifllerdir. 13,15 Daha<br />

küçük i¤neler ise hem ifllem süresini uzatmakta hem de intrauterin<br />

operatif prosedür gerekti¤inde manipülasyonu<br />

zorlaflt›rmaktad›r. Spinal i¤nenin standart uzunlu¤u 8.89<br />

cm’dir (Sap› hariç olmak üzere). Obez hastalar için daha<br />

uzun i¤neler gerekmektedir. Ticari olarak kullan›lmakta<br />

olan i¤neler sonografik olarak görünebilir niteliktedir. ‹¤nenin<br />

afl›nd›r›lmas›yla akustik vizualizasyon artt›rabilir ve teflon<br />

kaplamayla sürtünme azalt›labilir. Kenarlara eklenmifl<br />

ekstra delikli i¤neler de mevcuttur. Bunlar oligohidramniyos<br />

gibi baz› durumlarda avantajl› olabilmektedir. ‹n vitro çal›flmalarda<br />

yan delikleri olan 22 gaugeluk i¤nelerle ak›m h›z›n›n<br />

iki kat›na ç›kt›¤› gösterilmifl olsa da i¤ne seçimi yeterli<br />

klinik çal›flmalar mevcut olana kadar operatörün seçimine<br />

ba¤l›d›r.<br />

Ultrason<br />

Ultrason amniyosentezin ayr›lmaz bir parças› olmufltur.<br />

“Ultrason rehberli¤inde amniyosentez” terimi amniyosentez<br />

i¤nesinin girifli için uygun lokalizasyonun belirlenmesinin<br />

ard›ndan amniyotik kaviteye körlemesine i¤ne giriflini<br />

ifade etmektedir. “Ultrasonla monitörize amniyosentez”<br />

ise fetüsün hareketlerini gözeterek; i¤ne giriflinden itibaren<br />

ultrasonun devaml› kullan›lmas›n› ifade etmektedir. 36 Ultrasonun<br />

ifllem boyunca devaml› kullan›lmas› yöntemiyle;<br />

mayi elde edebilmek için çok say›da i¤ne girifli kanl› mayi<br />

elde edilmesi ve mayi elde edilememesinin azald›¤› gösterilmifltir.<br />

36 Ultrasonun sürekli kullan›lmas› operatörün<br />

karfl›labilece¤i uterin kontraksiyonlar veya membranlar›n<br />

çad›rlaflmas› gibi çeflitli zorluklarla mücadele edebilmesini<br />

kolaylaflt›r›r. Bu yöntem ayr›ca hastan›n ifllemi anlamas›n›,<br />

ifllemin yararl›¤›n› kavrayabilmesini kolaylaflt›r›r.<br />

Operatif Yöntem<br />

fiekil 25-1’de amniyosentez uygulamas› için gerekli araçlar<br />

sergilenmektedir. Ultrason muayenesinin ard›ndan genifl<br />

bir alan asepsi uygulanarak örtülmelidir (fiekil 25-2). Amniyosentez<br />

için çeflitli teknikler uygulanmaktad›r. Bizim<br />

kurumumuzda halen uygulamakta oldu¤umuz yöntemi tarif<br />

edece¤iz. 36,37 Cilde steril su bazl› bir jel uygulan›r. Ultrason<br />

probuna nonsteril bir jel uyguland›ktan sonra proba<br />

steril eldiven veya steril bir k›l›f geçirilir (fiekil 25-4 ve 25-<br />

5). ‹¤ne girifli için umblikustan ve myomlardan uzak bir<br />

alan seçilir. Girifl yeri seçildikten sonra ultrason probunun<br />

alt›na bir parmak yerlefltirilir. Parma¤›n cilt yüzeyinden ayr›lmas›yla<br />

ultrasonda bir gölgelenme oluflur ve bu gölgelenme<br />

i¤nenin geçifl güzergah› hakk›nda yard›mc› olur. Direk<br />

sonografik görüntülemeyle i¤ne ultrason probunu hemen<br />

yan›ndan ilerletilir. ‹¤nenin ucu ultrasonda hiperekojen<br />

olarak izlenir ve ifllem boyunca sürekli monitörize edilir<br />

(fiekil 25-7). ‹¤nenin stilesi ç›kar›l›r ve amniyotik s›v›y›<br />

aspire etmek için bir enjektör yerlefltirilir (fiekil 25-8) Alternatif<br />

olarak i¤nenin cildin üzerinde kalan di¤er ucuna


fiekil 25-1. Amniyosentez tepsisi; steril eldiven, steril jel, 22 gauge i¤ne,<br />

enjektör, toplama kaplar› ve ekstansiyon tüpü.<br />

fiekil 25-2. Antiseptik solüsyon ve steril örtü kullan›larak steril saha preparasyonu.<br />

fiekil 25-3. Cilde steril su bazl› jel uygulamas›.<br />

Bölüm 25 Amniyosentez<br />

735<br />

fiekil 25-4. Ultrason probuna nonsteril jel uyguland›ktan sonra prob steril<br />

bir eldivene geçirilir.<br />

bir uzatma tüpü yerlefltirildikten sonra enjektöre ba¤lanabilir<br />

(fiekil 25-9). ‹¤nenin ucuna gelen ilk 0.5 cc maternal<br />

hücrelerle kontaminasyon olas›l›¤› oldu¤u düflünülerek<br />

at›l›r. Yeterli miktarda amniyotik s›v› elde edildikten sonra<br />

stile yerine yerlefltirilerek i¤ne ç›kar›l›r. ‹fllem sonras› <strong>fetal</strong><br />

kardiak aktiviteye mutlaka bak›lmal›d›r. ‹nvazif prenatal<br />

fiekil 25-5. Ultrason probu steril eldivenle tamamen örtülmüfltür.


Bölüm 26<br />

Tan›mlar<br />

FETAL KAN ÖRNEKLEMES‹<br />

Bölüm 26 Fetal Kan Örneklemesi<br />

Fabio Ghezzi ● Antonella Cromi ● Francesca Gotsch ● Gabriele Siesto<br />

● Edi Vaisbuch ● Roberto J. Romero<br />

Çeviri: Dr. Lemi ‹brahimo¤lu<br />

1. Fluoresan in situ hibridizasyon (FISH):Kromozomlardaki<br />

spesifik DNA sekanslar›n›n varl›¤›n› veya yoklu¤unu<br />

görme, varl›¤› halinde yerini saptamak için<br />

kullan›lan sitogenetik teknik.<br />

2. Perkutan umblikal kord örneklemesi (PUBS): Kordosentez<br />

ve funipuncture olarak da bilinir.<br />

3. Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR): DNA zincirindeki<br />

spesifik bölgelerin ço¤alt›lmas› için moleküler biyolojide<br />

kullan›lan teknik<br />

G‹R‹fi<br />

‹lk <strong>fetal</strong> kan örneklemesi 30 y›ldan daha eskiye dayan›r ki; fetoskopik<br />

görüntüleme alt›nda yap›lm›flt›. 1 80’lerin bafl›nda<br />

perkutan umblikal kord örneklemesi olarak da bilinen USG<br />

alt›nda kordosentez ifllemi yap›lmaya baflland› ve <strong>fetal</strong> de¤erlendirme<br />

ve tedavi için yeni bir alan aç›lm›fl oldu. Kordosentez<br />

ile elde edilen <strong>fetal</strong> kan, <strong>fetal</strong> hematolojik, metabolik ve<br />

endokrin parametreleri ölçmek için optimal materyaldir.<br />

Kordosentez ile elde edilen kanda genetik testler de yap›labilir<br />

(kromozom ve tek gen çal›flmalar›), <strong>fetal</strong> hipoksemi ve/veya<br />

asidoz tespit edilebilir, konjenital enfeksiyonlar›n tan› ve<br />

takibi yap›labilir. 3-5<br />

Son y›llarda moleküler geneti¤in ilerlemesi ve antenatal<br />

takipte non invaziv tetkiklerin geliflmesi kordosentez ihtiyac›n›<br />

art›rd›. Ayr›ca <strong>fetal</strong> dolafl›ma müdahale etmeden FISH ve<br />

kantitatif floresan PCR gibi h›zl› tekniklerin geliflmesi ile birkaç<br />

saatte <strong>fetal</strong> kromozom incelemesi mümkün oldu. Paternal<br />

geçiflli <strong>fetal</strong> genlerin anne kan›ndaki serbest <strong>fetal</strong><br />

DNA’dan incelenebilmesi ve anöploidinin invaziv ifllem kullanmadan<br />

antenatal takiplerde tan›nabilmesi gelecekteki kordosentez<br />

ihtiyac›n› azaltacak gibi durmaktad›r. Toksoplaz-<br />

775<br />

mozis, CMV ve VZV gibi enfeksiyonlar için yüksek riskli gebeliklerde<br />

amniotik s›v›n›n bakterial veya viral RNA/DNA<br />

için PCR ile incelenebilmesinin düflük riskli ve yüksek pozitif<br />

ve negatif prediktif de¤ere sahip oldu¤u gösterilmifltir. Kordosentezin<br />

en s›k endikasyonlar›ndan olan anemi riski olan<br />

fetusun taranmas›, saptanmas› ve takibi Doppler USG ile orta<br />

serebral arterde PSV (peak systolic velocity) bak›lmas› ile<br />

azalt›ld›. Hatta kal›t›msal hematolojik patolojilerin fenotipik<br />

tan›s› ve primer immün yetersizliklerin tan›s› 1. trimesterde<br />

CVS ile yap›labilir oldu. Son 10 y›lda alloimmün trombositopenide<br />

de hasta bazl› yaklafl›mlar oluflturulmufl, riske göre<br />

yaklafl›m ve tedavi planlanm›fl ve invaziv tetkiklere baflvuru<br />

azalm›flt›r. 19<br />

Sonuç olarak daha az invaziv veya tamamen invaziv olmayan<br />

tetkikler kordosentez ihtiyac›n› azaltsa da <strong>fetal</strong> kana<br />

ulafl›m diagnostik ve terapotik amaçla hala kimi hastalarda<br />

esast›r (intrauterin trombosit ve eritrosit transfuzyonu gibi).<br />

Bu bölümün amac› kordosentez endikasyonlar› ve tekniklerini<br />

incelemek, klinik pratikteki rolünü tart›flmakt›r.<br />

FETAL KAN ÖRNEKLEME TEKN‹KLER<br />

Kordosentez<br />

Viabilite s›n›r›n›n alt›nda kordosentez günübirlik ifllem olarak<br />

yat›r›labilir fakat <strong>fetal</strong> viabilite s›n›r› afl›l›nca ameliyathane<br />

koflullar›n›n oldu¤u yerde ifllem yap›lmal› çünkü ifllem esnas›nda<br />

veya sonras›nda acil sezeryan gerekebilmektedir.<br />

‹fllem öncesi <strong>fetal</strong> USG yap›lmal›, <strong>fetal</strong> kalp at›m›, <strong>fetal</strong><br />

pozisyon incelenmeli, <strong>fetal</strong> ölçümler al›nmal›, <strong>fetal</strong> anatomiye<br />

bak›lmal›, umblikal kordun plasentaya girifl yeri belirlenmeli.<br />

Fetal kordun insersiyonu önemlidir çünkü ço¤u hekim<br />

e¤er mümkünse kordun plasentaya giriminden 1-2 cm uzakl›kta<br />

umblikal vene girmeye çal›fl›rlar (fiekil 26-1) Plasenta<br />

arka duvar yerleflimli ise <strong>fetal</strong> umblikal korda ulafl›m zor ola-


776 K›s›m 3 R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />

fiekil 26-1. Fetal kan elde etme tekni¤i. En favori ponksiyon yeri kordun<br />

en az hareketli oldu¤u plasentaya insersiyon yeridir. Ön yerleflimli plasentada,<br />

i¤ne plesanta insersiyon yerinin 1-2 cm yak›n›ndaki umbilikal vene do¤ru<br />

ilerletilir.<br />

bilir. Fetusun hareketini sa¤lamak amac› ile d›fltan maternal<br />

abdomene manuplasyon uygulanmas›na ra¤men giriflim<br />

baflar›l› olmaz ise uygun looptan ifllem uygulanabilir (fiekil<br />

26-2)<br />

Abdomen antiseptik solusyonla temizlendikten sonra<br />

örtülür,kullanacagimiz lokal anestezik maddeler secti¤imiz<br />

diagnostik ifllem aç›s›ndan önem tafl›makla beraber uzayan<br />

ifllemlerde hastan›n konforuna yard›mc›d›r. Uzayabilicek<br />

olan tedavi prosedürlerinde maternal sedasyon (diazepam)<br />

kullan›labilir. Diazepam meperidine tercih edilir çünkü meperidin<br />

bulant› ve kusma oluflumuna neden olabilir. Birçok<br />

merkez profilaktik antibiyotik tedavisi rutinde vermekte çünkü<br />

koryoamnionit riski bulunmaktad›r. Baz› yay›nlarda kor-<br />

fiekil 26-2. Plasenta posterior yerleflimli oldu¤undan, i¤ne amnion içinden<br />

geçerek umbilikal kordun plasentaa yap›flma yerine ulaflt›r›larak, umbilikal<br />

venden örnekleme yap›l›r.<br />

yoanmionit gelifliminin %40 <strong>fetal</strong> kay›pla sonlanaca¤› bildirilmifltir<br />

ve antibiyotik kullan›m›n›n yan etkileri bu riskin yan›nda<br />

cok da önem arzetmemektedir. ‹fllem öncesi maternal<br />

kan örneklerini toplamak <strong>fetal</strong> kan örneklerinin kalite kontrolünün<br />

guvenli¤ini göstermede etkindir.<br />

Kordosentez için birkaç farkl› yaklafl›m bulunmaktad›r.<br />

Deneyimli operatorler ”free hand “tekni¤ini tercih etmekte,çünkü<br />

bu teknikte i¤nenin yolu boyunca esnekli¤i ayarlanabilir.<br />

Tüm yaklafl›mlalrda i¤ne ultrason k›lavuzlu¤u alt›nda<br />

sokulur, bununla birlikte transduser seçimi, operatöür veya<br />

sistem taraf›ndan tutulmas›, proba i¤neyi ba¤layan i¤ne k›lavuzunun<br />

seçimi, serbest el tekni¤i opsiyoneldir. ‹¤ne k›lavuzunun<br />

avantaj› kord lazerasyonunu önlemesi ve i¤ne uçunun<br />

yer de¤ifltirmesini önlemesidir. Fakat i¤nenin lateral hareketini<br />

engeller ki i¤ne tekrar pozisyon vermede bu sorun olur.<br />

Böyle durumlarda k›lavuzu ç›karmak gerekebilir.<br />

Kordosentezde 20 ile 25 gauge spinal i¤neler kullan›lmaktad›r.<br />

20 ile 22 gauge i¤neler ço¤u merkezde daha çok<br />

tercih edilmektedir. Büyük çapl› i¤nelerin diagnostik ya da<br />

terapatik kullan›m› gerekli de¤ildir. Küçük çapl› i¤neler ise<br />

uzayan ifllemlerde <strong>fetal</strong> kan örneklemesinde avantajl› de¤ildir.Bununla<br />

beraber bu i¤nelerin kullan›m› intraoperatif manuplasyonlar›n<br />

monitörde gösterimi oldukça zordur. Amnyiotik<br />

kavite örneklemesinde 20 gauge,ancak i¤ne ile e¤er<br />

umbilikal kord yak›n›nda çal›fl›lacaksa 25 gauge i¤ne tercih<br />

edilmelidir. Umbilikal vende çal›fl›lacaksa 20 gauge i¤neler<br />

daha avantajl›d›r. Bu ifllemle ilgili komplikasyonlar›n i¤ne ve<br />

i¤ne kullan›m tekni¤inden geliflti¤i iddia edilmektedir. Tek<br />

i¤nenin kullan›ld›¤› ifllemlerde riskler daha azalm›flt›r (‹fllem<br />

bölgesinde delinmeye ba¤l› kanama %23.1; <strong>fetal</strong> bradikardi<br />

%0; ve gebelik kayb› oran› %0.9).<br />

Spinal i¤nenin standart uzunlu¤u 8.89 cm’dir. ‹¤ne<br />

uzunlu¤u hesaplan›rken maternal cilt kal›nl›¤›, adipoz doku<br />

ve lokalize edilen segmentin kord ile uterus mesafesi göz<br />

önüne al›nmal›d›r.ifllem s›ras›nda uterus kontraksiyonlar›n›n<br />

da oluflabilece¤i düflünülürse birkac cm de bunun için eklenmelidir.<br />

Ifllem esnas›nda p›ht›laflmay› önlemek aç›s›ndan ifllem<br />

öncesi i¤ne sodyum sitrat solüsyonuna bat›r›lmal›d›r.<br />

E¤er efl zamanl› amniosentez planlan›yorsa spesmen ile<br />

amnion mayi kontaminasyonu olmamas› için kordosentez<br />

öncesinde yap›lmal›d›r. Bu vakalarda i¤nenin tek bir girifl yerinden<br />

elverdigi ölçüde amniosentez ve kordosentez yap›lmal›d›r.<br />

Öncelikle i¤ne ile amniotik kaviteye girirlir ve amniotik<br />

s›v› aspire edilir.plasentan›n ön duvar yerleflimli oldu-<br />

¤u vakalarda i¤ne kordun içerisine do¤ru ilerletilirken beraberinde<br />

plasental kütle de çekilebilir.Umbilikal kord ven örneklemesi<br />

arterden hem daha güvenilir hem de daha kolayd›r.<br />

Arter yaralanmalar›nda <strong>fetal</strong> bradikardi ve ifllem sonras›<br />

kanama insidans› daha yüksektir. 23<br />

Umblikal kord girifl yerinde <strong>fetal</strong> kan› toplarken fl›r›nga<br />

i¤nenin merkezine yerlefltirilir. fi›r›nga örnekleme yapmadan<br />

önce az miktarda heparin ya da sitrat benzeri antikoagulan<br />

bir madde ile y›kan›r. Kan örneklemesi yap›ld›ktan


Hücre say›s›<br />

A<br />

1000<br />

800<br />

600<br />

400<br />

200<br />

0<br />

60 80 100 120 140 160 180 200<br />

Hücre hacmi (fl)<br />

Hücre say›s›<br />

sonra <strong>fetal</strong> ve maternal kan hücrelerini incelemek için elektronik<br />

hücre analizatorlerine(Coulter Electronics, Hialeah,<br />

FL, USA) teslim edilir (Tablo 26.3). 25,26 ‹¤nenin uygun pozisyonda<br />

oldu¤unu do¤rulamak için i¤neden salin solusyonu<br />

verilir ve bu ifllem boyunca damarda turbulan ak›m izlenir.<br />

Paralitik ajanlar›n kullan›m› fetusun hareketlerinde azalmaya<br />

yol açabilmesi nedeniyle kullan›m› operatore kalm›flt›r.<br />

Atrakuronyum (0.4 mg/kg <strong>fetal</strong> a¤›rl›k, IV) ya da pankuronyum<br />

(0.1 mg/kg <strong>fetal</strong> a¤›rl›k) kullan›labilir. I¤neden örnek<br />

al›rken farkl› fl›r›ngalara birden çok örnek al›narak farkl› tüplere<br />

transfer edilmelidir. Etilen-diaminetetraastik asit ile mu-<br />

C<br />

1000<br />

800<br />

600<br />

400<br />

200<br />

Fetal<br />

0<br />

Maternal<br />

Bölüm 26 Fetal Kan Örneklemesi<br />

60 80 100 120 140 160 180 200<br />

Hücre hacmi (fl)<br />

fiekil 26-3. A: Maternal ve <strong>fetal</strong> kanda hücre boyutu da¤›l›m›. A: %100 hücre hacmi, B: %100 maternal kan, C: maternal ve <strong>fetal</strong> kan›n (30%) kar›fl›m›. (A<br />

ve C De Vore GR, Venus I, Hobbins JC, et al. Fetoscopy: general clinical approach. In: Rocker I, Laurence KM, eds. Fetoscopy. Amsterdam: Elsevier/North Holland<br />

Biomedical Press; 1981;60’izniyle B reprinted with permission from Romero R, Hobbins JC, Mahoney MJ. Fetal blood sampling and fetoscopy. In: Milunsky A, ed.<br />

Genetic disorders and the fetus: diagnosis, prevention and treatment. New York: Plenum; 1986;579 izniyle)<br />

Hücre say›s›<br />

B<br />

1000<br />

800<br />

600<br />

400<br />

200<br />

0<br />

Fetal<br />

Maternal<br />

60 80 100 120 140 160 180 200<br />

Hücre hacmi (fl)<br />

777<br />

amele edilmifl tüpe al›nan örnekte tam kan hücrelerinin say›m›<br />

ve tiplendirmesi yap›l›r, karyotip ve molekuler biyolojik<br />

analiz için heparin ile antikoagulasyon gereklidir. Kan gaz›<br />

analizini heparinli fl›r›nga ile al›nan örnekten yap›l›r. Kan volumu<br />

ve al›nan örneklerin sonuçlar›n›n hesaplamas› gebelik<br />

haftas› gözönüne al›narak yap›lur. Fetal a¤›rl›¤›n her kilosu<br />

bafl›na fetoplasental kan volumu ml cinsinden eksprese edilir,bu<br />

durum gestasyonel yafl ilerledikçe azal›r. 28 Birkaç cal›flmada<br />

fetoplasental kan volumu farkl› yöntemler kullan›larak<br />

ölçülmüfl. Yaklafl›k olarak fetoplasental kan volumu fetusun<br />

ultrasonda ölçülen tahmini a¤›rl›¤›na göre 125 mL/kg olarak<br />

hesaplanm›fl.


Bölüm 27<br />

Tan›mlar<br />

Bölüm 27 Maternal Fetal Cerrahi ve Perkütan Ultrason Eflli¤inde Fetal Tedavi Teknikleri<br />

FETAL TEDAV‹: KONJEN‹TAL<br />

ANOMAL‹LER ‹Ç‹N MATERNAL FETAL<br />

CERRAH‹ VE PERKÜTAN ULTRASON<br />

EfiL‹⁄‹NDE FETAL TEDAV‹ TEKN‹KLER‹<br />

1. Bipolar kord koterizasyonu: 4.0-mm trokar k›l›f›ndan<br />

3.0-mm bipolar koter aleti geçirilerek endoskopik<br />

de¤erlendirme özelli¤i ile ve ultrason rehberli¤inde<br />

perkütan ultrason-rehberlikli uygulanan teknik, umbilikal<br />

kord bipolar aletin ‘’çeneleri’’ aras›nda kavran›r<br />

ve Doppler de¤erlendirmesinde umbilikal kord<br />

kan ak›m›n›n olmad›¤› görülünceye kadar kord/vasküler<br />

oklüyoz oluflturmak için 2 ile 3 bölgeye 60 ile<br />

100 W’l›k güç uygulan›r; kord koterizasyon bölgeleri<br />

endoskopik olarak görüntülenebilir ancak tam oklüzyon<br />

görsel olarak do¤rulanamaz.<br />

2. Konjenital anomaliler/do¤um kusurlar› terminolojisi:<br />

a. Deformasyon: <strong>fetal</strong> organ veya vücut k›sm›n›n yüzey/pozisyon<br />

anormalli¤ine (konjenital diafragma<br />

hernisi veya plevral efüzyonlar›n, veya konjenital<br />

adenomatoid malformasyonlar›n veya uzam›fl<br />

erken bafllang›çl› oligohidramniosa ikincil geliflen<br />

pulmoner hipoplazi) neden olan normal geliflim<br />

sürecini bozabilecek mekanik kuvvet.<br />

b. Bozulma: <strong>fetal</strong> organ ve vücut k›s›m›n›n anormal<br />

yap›sal/geliflimsel sonuçlar›na(ikizden-ikize transfüzyon<br />

sendromunda al›c› ikizde kardiak patoloji,<br />

nöral kayb›n efllik etti¤i germinal matriks kanamas›<br />

veya viral nedenlere ikincil geliflen serebral ventrikülomegali)<br />

neden olan normal geliflim sürecine<br />

müdahelede bulunan teratojenik olay veya y›k›c›<br />

sald›r› (vasküler, enfeksiyöz, metabolik, ilaç).<br />

c) Displazi/aplazi/hipoplazi: hücre yap›s›n›n patolojik<br />

organizasyon bozuklu¤u veya doku veya belli<br />

yap›lardaki dokular içindeki hücrelerin yap›sal<br />

anomazliye nede olabilecek organizasyon bozuklu¤u;<br />

eksik hücresel geliflme ba¤l›, doku veya organ<br />

eksikli¤i; geliflim eksikli¤ine (renal displazi;<br />

renal agenezi, renal hipoplazi) neden olan yetersiz<br />

hücresel ço¤alma.<br />

d) Malformasyon: genellikle embriyonik 8. haftadan<br />

önce, <strong>fetal</strong> organ veya vücut k›sm›n›n birincil yap›sal/geliflimsel<br />

yanl›fl organizasyonu (konjenital<br />

kalp hastal›klar›, myelomeningosel, sakrokoksigeal<br />

teratom, uretral obstrüksiyon)<br />

R. Douglas Wilson<br />

Çeviri: Dr. Ahmet fiahbaz, Dr. Ahmet Gül<br />

793<br />

3. Endoskopik lazer koagülasyon: plasental/umbilikal<br />

kord yerleflim ‘’haritalanmas›’’ ile ilk ultrason de¤erlendirmesini<br />

takiben, bu perkütan ultrason-rehberlikli<br />

teknikte, lokal anestezi veya bilinçli maternal sedasyon<br />

ile ikizden ikize transfüzyon sendromlu monokoryonik<br />

ikizler aras›ndaki plasental yüzey üzerindeki<br />

vasküler anastomozlar›n araflt›r›lmas› ve belirlenmesi<br />

için uterin kavite içine 2.0-mm fiber optik<br />

endoskop yerlefltirilir; lazer koagülasyon ile ‘’cerrahi’’<br />

olarak dikoryonik plasenta oluflturulmas› suretiyle<br />

anastomozlar ayr›l›r.<br />

4. EXIT do¤um: ex utero intrapartum (gebelikte uterus<br />

d›fl›) tedavi (EXIT) ilk olarak, ciddi diafragma hernili<br />

fetuslarda trakeal okluzyonun tersine çevrilmesi için<br />

gelifltirildi; <strong>fetal</strong> boyun ve toraks›n cerrahisine 50 ile<br />

70 dakika olanak sa¤layan uteroplasental bypass’l›<br />

fetusda bu do¤um stratejisi optimal bir ortam sa¤lar.<br />

5. Maternal-<strong>fetal</strong> cerrahi: artm›fl maternal ve <strong>fetal</strong> riskli<br />

fetusa eriflilmesini sa¤layan maternal laparatomi ve<br />

histerotomi gerektiren <strong>fetal</strong> tedavi.<br />

6. Radyofrekans ablasyon: perkütan ultrason rehberlikli<br />

teknik 2- ile 3-mm’lik radyofrekans cihaz›n›n<br />

do¤ru vasküler/doku lokalizasyonuna yerlefltirilmesine<br />

olanak sa¤lar ve elektrodlar aras›nda yüksek<br />

frekans artm›fl de¤iflken ak›m ile s›cakl›k de¤ifliklikleri<br />

oluflturur ve koagülasyon, doku kurumas›n›<br />

sa¤lar, sonras›nda Doppler incelemesi ile vasküler<br />

oklüzyonu de¤erlendirmek mümkün olabilmektedir.<br />

7. Torakoamniotik flant: tek yönlü s›v› ak›m ‘’pigtailed’’<br />

flant, perkütan ultrason rehberli¤inde bir ucu s›v› dolu<br />

gö¤üs lokalizasyonuna di¤er ucu amniotik s›v› bofllu¤una<br />

yerlefltirilir; torasik yer kaplayan lezyonda küçülme<br />

ile birlikte gö¤üsteki s›v›n›n amniotik s›v›ya<br />

drenaj›na olanak sa¤lar.<br />

8. Torakosentez/vezikosentez/<strong>fetal</strong> kist aspirasyonu:<br />

bu tan›sal/terapotik ultrason-rehberlikli teknikler<br />

amniosenteze benzer ancak i¤ne fetusa yerlefltirilir<br />

ve hücre, biyokimya veya hormonal inceleme için s›v›,<br />

<strong>fetal</strong> gö¤üs, mesane veya kistik boflluktan aspire<br />

edilir.


794 K›s›m 3 R‹SK DE⁄ERLEND‹RMES‹ VE TERAP‹<br />

9. Vezikoamniotik flant: yukar›da tarif edilen ayn› flant<br />

ve teknik, t›kanm›fl ve genifllemifl mesaneden amniotik<br />

s›v›ya mesane boyun t›kan›kl›¤›n› atlayarak <strong>fetal</strong><br />

idrar›n drene edilmesinde kullan›l›r.<br />

G‹R‹fi<br />

Fetal terapi alan› oldukça genifltir ve di¤er çok özel deneysel<br />

tekniklerden farkl› olarak, multidisipliner yaklafl›m› gerektirir.<br />

Çal›flmalar› ilerletmek ve <strong>fetal</strong> yaflamdan neonatal morbiditiye<br />

kadar olan beklentileri de¤ifltirmek için konsepsiyondan<br />

neonatal yo¤un bak›m ünitesine kadar uzmanlaflmak gereklidir.<br />

Gerçek zamanl› ultrason görtülemenin, 1980 bafllar›nda<br />

obstetri prati¤ine girmesiyle prenatal tan› teknikleriyle<br />

konjenital anomali ve genetik hastal›klar›n deneysel tedavisine<br />

kadar uzanan maternal/<strong>fetal</strong>/uterin unite olufltu. Prenatal<br />

tan› yöntemlerini (amniosentez, erken amniosentez, koryonik<br />

villüs örneklemesi) de¤erlendiren randomize klinik çal›flmalar<br />

(RKÇ) olmas›na ra¤men, <strong>fetal</strong> tedaviyi de¤erlendiren<br />

RKÇ s›n›rl› say›dad›r. Fetal tedaviyi monokoryonik diamniotik<br />

ikiz gebelik komplikasyonlar›nda, özellikle ikizden ikize<br />

transfüzyon sendromunda, amnioredüksiyon ile septostomiyi<br />

ve lazer vasküler koagulasyon ile amnioredüksiyonu karfl›laflt›ran<br />

RKÇ vard›r. Fetal tedavinin ço¤u yaln›zca kohort<br />

karfl›laflt›rma ve uzman görüflü olarak de¤erlendirilmifltir. Fetal<br />

tedavi için ‘’Kan›ta dayal› sonuç analizlerinin’’ gelifltirilmesine<br />

gerek vard›r. Kan›t kalitesi ve tavsiye de¤eri her k›s›m<br />

için belirlenmifltir (Tablo 27-1).<br />

Bu bölüm yarar/zarar olarak afla¤›daki gibi 2 k›sma ayr›lm›flt›r:<br />

K›s›m I: maternal-<strong>fetal</strong> cerrahi ile (<strong>fetal</strong> kötülük/yaflam<br />

için acil cerrahi veya neonatal morbiditeyi düzeltmek için<br />

Tablo 27-1<br />

KANIT SINIFLANDIRMA<br />

KAL‹TES‹<br />

Kan›t (Düzeyi) Kalitesi<br />

Ia Randomize Kontrollü çal›flmalar›n metaanalizinden elde edilen<br />

kan›t<br />

Ib En az 1 randomize kontrollü çal›flmadan elde edilen kan›t<br />

IIa En az 1 adet iyi-tasarlanm›fl randomize olmayan kontrollü çal›flmadan<br />

elde edilen kan›t<br />

IIb En az 1 adet iyi-tasarlanm›fl yar›-deneysel çal›flmalardan elde edilen<br />

kan›t<br />

III Karfl›laflt›rma çal›flmas›, korelasyon çal›flmas› ve vaka çal›flmas› gibi<br />

deneysel olmayan tan›mlay›c› çal›flmalardan elde edilen kan›t<br />

IV Eksper komite raporlar› veya görüflleri ve/veya sayg›n otorlerin<br />

klinik deneyimlerinden elde edilen kan›t<br />

Öneri Derecesi<br />

A Genel olarak iyi kalite bir literatürün parças› ve belirli öneriye<br />

hitap eden tutarl›l›kta en az 1 adet randomize kontrollü çal›flma<br />

(Kan›t Düzeyi Ia veya Ib)<br />

B ‹yi-kontrollü klinik çal›flmalar mevcut ancak önerinin konusu<br />

üzerinde randomize kontrollü çal›flma yok (Kan›t Düzeyleri IIa,<br />

IIb, veya III)<br />

C Uzman komite bildirilerinden veya görüfllerinden ve/veya<br />

sayg›n otorlerin klinik deneyimlerinden elde edilen kan›tlar. ‹yi<br />

kaliteli do¤rudan uygulanabilir klinik çal›flmalar›n olmad›¤›n›<br />

gösterir. (Kan›t Düzeyi IV)<br />

Kaynak: James DK, Weiner CP, Steer PH, et al. Evidence-Based Summary of High<br />

Risk Pregnancy, 3rd ed. Philadelphia, PA: Saunders Elsevier, 2006:xvii.<br />

elektif cerrahi) maternal laparatomi ve uterin histerotomi,<br />

histerotomi saha lokalizasyonu ve girifli için ultrason<br />

katk›s› ve <strong>fetal</strong> kardiak fizyoloji/gözetimi için intraoperatif<br />

ultrason (fiekil 27-1).<br />

fiekil 27-1. A: Maternal-<strong>fetal</strong> cerrahide, 23. gebelik haftas›nda <strong>fetal</strong> myelomeningosel. B: EXIT do¤umda 37. gebelik haftas›nda <strong>fetal</strong> boyun teratomu.


K›s›m II: ultrason eflli¤inde perkütan veya kapal› teknikler<br />

ve tan› için fetoskopik görüntüleme, fetusun tedavisi,<br />

gözetimi, lokalizasyonu ve önerilen maternal morbidite/riskte<br />

azalma.<br />

Bu kitab›n önceki bask›s›nda, Giriflimsel ve Di¤er Tedaviler<br />

bölümü <strong>fetal</strong> üropati, obstruktiktif hidrosefali ve izole<br />

plevral efüzyon ile s›n›rl› idi. Bu yeni bask› <strong>fetal</strong> tedavi<br />

konusunda okuyucunun ilgisine geniflletilmifl ve yeni konular<br />

için referans destekli ayr›nt›l› bir derlemesini sunmaktad›r.<br />

Bu bölüm cerrahi <strong>fetal</strong> tedavi yaklafl›m› ile s›n›rl›d›r.<br />

Fetal anemi, kardiak aritmi veya endokrin yetmezlik<br />

gibi durumlar için ultrason efllikli düzeltmelerden bahsedilmemifltir.<br />

BÖLÜM I: MATERNAL FETAL CERRAH‹<br />

Kan›t Kalitesi IIa<br />

Önerinin Gücü B<br />

Ultrasonun katk›s›:<br />

1. Fetal anomali/durumun, Doppler çal›flmalar dahil ayr›nt›l› görüntülenmesiyle<br />

prenatal tan›s›<br />

2. Maternal laparatomi ve histerotomi lokalizasyonun<br />

planlanmas›nda plasentan›n yeri, amniotik s›v›n›n tahmini ve <strong>fetal</strong><br />

pozisyonu<br />

3. ‹ntravasküler resüsitasyon kullan›m› veya <strong>fetal</strong>/kord poziyonunu<br />

düzeltmek için operasyon s›ras›nda <strong>fetal</strong> kardiak ve fizyolojik takip<br />

4. Transuterin ultrason görüntüleme histerotomi sonras›nda normal<br />

amniotik s›v› hacminin yeniden kurulmas›n› sa¤lamak ve anne<br />

bat›n›n kapat›lmas› sonras›nda transabdominal ultrason, <strong>fetal</strong><br />

durumu de¤erlendirmek için kullan›l›r (kalp h›z›, umbilikal<br />

arter/umbilikal ven [UA/UV] ve duktus venozus [DV] Doppleri)<br />

5. Do¤uma kadar, antepartum <strong>fetal</strong> ultrason ile izlem haftal›k olarak<br />

devam eder.<br />

Cerrahi bir hasta olarak fetusun, kliniklede deneysel tedavi<br />

olana¤› ancak koyun ve maymunlarda, yayg›n cerrahi deneyler<br />

yap›ld›ktan sonra 1990 bafllar›ndan itibaren yap›lmaya<br />

bafllanm›flt›r. 5 Harrison, <strong>fetal</strong> tedaviyi seçim, uygulanabilirlik<br />

ve risk aç›s›ndan gerekçelerini gözden geçirmifltir. 6 ‹n utero<br />

tesbit edilen ancak term do¤umda en iyi düzeltilen konjenital<br />

anomaliler flunlard›r; gastrointestinal atrezi, mekonyum<br />

ileusu, enterik duplikasyon/kistleri, küçük sa¤lam omfalosel,<br />

küçük sa¤lam meningosel, unilateral hidronefroz, kraniofasial/ekstremite/gö¤üs<br />

duvar anomalileri, kistik higroma, küçük<br />

konjenital tümör ve benign kistler (ovaryan, mezenterik, koledok).<br />

Plasental bypass ile maternal derin genel anestezi alt›nda<br />

do¤um (EXIT; uterus d›fl› intrapartum tedavi) ile düzeltmeden<br />

faydan görecek di¤er konjential anomaliler; servikal<br />

teratom ile neonatal havayolu t›kan›kl›¤›, kistik higroma<br />

veya konjenital üst solunum yolu t›kan›kl›¤› (CHAOS), yeterli<br />

ventilasyonu önleyen akci¤er kitleleri (kistik adenomatoid<br />

malformasyon, bronkopulmoner sekastrasyon, mediastinal<br />

teratom, bronflial atrezi). Düzeltmeye olanak sa¤layacak<br />

erken do¤umdan fayda görecek konjenital anomaliler hakk›nda<br />

tart›flma halen devam etmekte ancak vaka bazl› uygulamalar<br />

ile s›n›rl›d›r ve neonatal prematurite morbiditesi ile<br />

dengelenmifltir. Bu uygulama henüz yayg›n olarak kabul görmemekle<br />

beraber üriner sistem obstrüksiyonlar›, hidrosefali,<br />

Bölüm 27 Fetal Tedavi: Konjenital Anomaliler ‹çin Maternal Fetal Cerrahi<br />

795<br />

gastrosifliziz, rüptüre omfalosel, hidrops <strong>fetal</strong>is, in utero geliflim<br />

gerili¤i, baz› kardiak aritmilerde önerilmektedir.<br />

Maternal-<strong>fetal</strong> cerrahi için düflünülen konjenital anomaliler<br />

2 ana kategoriye ayr›l›r- <strong>fetal</strong> hayat› tehdit eden defektler<br />

ve <strong>fetal</strong> ölümcül olmayan defektler-neonatal/çocukluk ça¤›<br />

morbiditesini azaltmak amaçl›. Fetal hayat› tehdit edici konjenital<br />

defektler, baz› konjenital anomalilerin (tedavisi olmayan)<br />

do¤al seyri de¤erlendirildikten sonra belirlenmifl ve sonras›nda<br />

cerrahi müdaheleyle do¤al seyrin de¤iflmesi aç›s›ndan<br />

muhtemel risk/yarar de¤erlendirilmifltir. Maternal-<strong>fetal</strong> tedavi<br />

endikasyonu olan konjenital anomaliler 1) konjenital kistik<br />

adenomatoid malformasyona ikincil (CCAM) <strong>fetal</strong> hidrops<br />

(mevcut veya fizyolojik olarak tahmin edilen), bronkopulmoner<br />

sekestrasyon (BPS), ve sakrokoksigeal teratom<br />

(SCT) (tip 1) ve (tip 2), nonhidropik konjenital diafragma<br />

hernisi. Günümüzde maternal-<strong>fetal</strong> cerrahi uygulanan ölümcül<br />

olmayan tek konjenital anomali myelomeningoseldir<br />

(MMC) (“alt›n” standart postnatal MMC tamiri ile deneysel<br />

in utero MMC tamirinin karfl›laflt›ran randomize araflt›rma<br />

çal›flmas›n bir parças› olarak).<br />

Aç›k <strong>fetal</strong> cerrahi teknikleri di¤er yay›nlarda özetlenmifltir<br />

ve bu bölümde detayl› olarak anlat›lmayacakt›r. 5 Risk alt›ndaki<br />

fetusda prenatal görünteleme ile belirli bir konjenital<br />

anomali saptand›¤›nda “kan›ta dayal›” yaklafl›m ile dan›flmanl›k<br />

sunulan ailelere fetus için yarar/risk ve anne için<br />

risk/yarar, yay›nlanan sonuçlar özetlenmifltir.<br />

Maternal-<strong>fetal</strong> cerrahi için endikasyonlar merkezdenmerkeze<br />

de¤iflebilir ancak Philadelphia Çocuk Hastanesi için<br />

endikasyonlar tablo 27-2’de verilmifltir (fiekil 27-2).<br />

Tablo 27-2<br />

MATERNAL-FETAL CERRAH‹ VE EXIT<br />

DO⁄UM END‹KASYONLARI: ÇOCUK<br />

HASTAKLARI HASTANES‹,<br />

PHILEDELPH‹A , PA<br />

Maternal Fetal Cerrahi (Fetal Kötülük Halinde)<br />

1. Gebelik haftas›: 23 ile 30.gebelik haftas›<br />

2. Plasentamegali olmadan <strong>fetal</strong> hidrops: SCT, CCAM, BPS<br />

3. Belirtilen baz› çoklu konjenital anomali(MCA) modelleri/iliflki/<br />

sekanslar(örnek, 22Q bitiflik gen lokusu) için delesyon analizlerinide<br />

içeren normal <strong>fetal</strong> karyotip<br />

4. Operasyon s›ras›nda veya postnatal morbidite/mortaliteyi<br />

etkileyebilecek di¤er ciddi konjenital anomalilerin bulunmamas›<br />

5. Maternal medikal, cerrahi, veya genetik kontraendikasyonun<br />

bulunmamas›<br />

6. Anestezi riskinin bulunmamas›<br />

EXIT Do¤um (Plasental Bypass ile<br />

Maternal-Fetal Cerrahi)<br />

1. Gebelik haftas› 32 haftadan büyük<br />

2. Solunum ile ilgi <strong>fetal</strong> anomaliler: trakeal obstruksiyon ve boyun,<br />

mediasten veya akci¤er kitleleri (s›kl›kla izole)<br />

3. Normal <strong>fetal</strong> karyotip<br />

4. Maternal medikal, cerrahi veya genetik kontraendikasyonun<br />

bulunmamas›<br />

5. Anestezi riskinin bulunmamas›<br />

BPS, bronkopulmoner sekestrasyon; CCAM, konjenital kistik adenomatoid malformasyon;<br />

SCT, sakrokoksigeal teratom.BPS, bronkopulmoner sekestrasyon; CCAM,<br />

konjenital kistik adenomatoid malformasyon; SCT, sakrokoksigeal teratom.


KISIM<br />

815<br />

4<br />

MATERNAL HASTALIKLAR


816 K›s›m 4 MATERNAL HASTALIKLAR<br />

Bölüm 28<br />

Tan›mlamalar<br />

G‹R‹fi<br />

UTER‹N SERV‹KS‹N<br />

SONOGRAF‹K ‹NCELENMES‹<br />

Sonia S. Hassan ● Tinnakorn Chaiworapongsa ● Edi Vaisbuch<br />

● Maria-Teresa Gervasi ● Roberto J. Romero<br />

1. Servikal huni: huni servikal kanal›n üst k›sm›n›n genifllemesi<br />

olarak tan›mlanm›flt›r.<br />

2. Servikal uzunluk: uterus serviksinin internal ve eksternal<br />

osu aras›ndaki mesafe, endoservikal kanal<br />

olarak da bilinir.<br />

3. Servikal olgunlaflma: serviks k›vam›, efasman ve dilatasyonda<br />

de¤iflikliklere yol açan, spontan do¤um<br />

öncesinde ortaya ç›kan anatomik, biyofizik ve biyokimyasal<br />

süreçtir.<br />

4. Çamur: serviksin transvajinal sonografik incelemesinde<br />

internal servikal osa yak›n amniyotik s›v›n›n<br />

partiküllü saptanmas›d›r.<br />

Uterus serviksi normal gebeli¤in devam›nda ve do¤umda<br />

önemli rol oynamaktad›r. Bu nedenle, “servikal yetersizlik,” 1<br />

preterm eylem, anormal term do¤um 2 gibi s›k görülen obstetrik<br />

komplikasyonlarda servikal hastal›klar suçlanmaktad›r.<br />

Gebelikte zamans›z servikal efasman ve dilatasyonun fizyoloji<br />

ve patolojisi tam olarak anlafl›lamam›flt›r. ‹kinci trimesterde<br />

serviks dilatasyonunun tan›s› ve tedavisi zordur ve araflt›rmac›<br />

ve klinisyenler aras›nda farkl› görüfller mevcuttur.<br />

Normal gebelik sürecinin ço¤unda fetusun büyüklü¤ündeki<br />

art›fla ve uterusun büyümesine ra¤men serviks sert ve<br />

kapal›d›r. Gebeli¤in sonunda ve do¤umda serviksin k›vam›<br />

de¤iflir (yumuflar), k›sal›r (efase olur) ve fetusun ç›kabilmesi<br />

için dilate olur. Eylem, do¤um ve postpartum dönem uterus<br />

serviksinde dramatik de¤iflikliklerle birliktedir. 3-10 Servikal<br />

olgunlaflma terimi, serviksin k›vam›, efasman ve dilatasyonda<br />

de¤iflikliklere yol açan, spontan do¤um öncesinde ortaya ç›kan<br />

anatomik, biyofizik ve biyokimyasal süreci tan›mlamaktad›r.<br />

Y›llarca inan›lan›n aksine, servikal olgunlaflma, servik-<br />

Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />

sin hücred›fl› matriks bileflenlerini etkileyen aktif metabolik<br />

bir süreçtir. Bu de¤ifliklikler serviksin dayan›kl›l›¤›n› art›r›r.<br />

Erken servikal olgunlaflma gebelik komplikasyonlara yol açabilir.<br />

Örne¤in, termde miyometriyal aktivasyondan önce servikal<br />

olgunlaflman›n gerçekleflmemesi (örn. art›fl uterin kontraklilite<br />

bafllang›c›nda) eylemin latent faz›n›n uzamas›na yol<br />

açabilir; preterm erken servikal olgunlaflma ikinci trimester<br />

spontan düflüklerine ve spontan preterm eylem ve do¤uma<br />

neden olur.<br />

GEBEL‹KTE SERV‹KAL DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹N<br />

F‹ZYOLOJ‹S‹<br />

Uterus serviksi temelde konnektif doku organ›d›r, düz kas<br />

hücreleri serviksin distal k›sm›n›n sadece %10-15’ini oluflturmaktad›r.<br />

11 Serviksin gebelik boyunca fetusu tutmas› geleneksel<br />

sfinkter mekanizmas›na ba¤l› de¤ildir. Asl›nda insan<br />

serviks parçalar›n›n düz kas kas›lmas›n› uyaran vazopressin<br />

ile perfüzyonu, daha çok kas içeren uterus istmus ve fundusa<br />

oranla daha hafif kontraktil cevaba yol açar. 12<br />

Gebelikte uterus serviksinin normal ifllevinin büyük<br />

oranda konnektif doku metabolizmas›na ba¤l› oldu¤u<br />

anlafl›lm›flt›r. Bu doku hücrelerin etraf›ndaki ekstraselüler<br />

matriks taraf›ndan oluflturulur. Ekstraselüler matriksin ana<br />

bileflenleri kollajen, proteoaminoglikan, elastin ve fibronektin<br />

gibi de¤iflik glikoproteinlerdir. 11 Fibröz ba¤ dokusunun<br />

gerilim gücünü belirleyen kollajen, ekstraselüler matriksin en<br />

önemli bilefleni olarak kabul edilmektedir. Gebelikte servikal<br />

karakteristiklerin de¤iflimi kollajen içerik ve metabolizmas›na<br />

ba¤l›d›r. 13 Proteoaminoglikanlar da serviks fizyolojisinde<br />

suçlanm›flt›r. Dekorin proteoglikan›n›n kollajene yüksek afinitesi<br />

vard›r ve kollajen fibrillerinin yüzeyini kaplar, onlar›<br />

sabitler ve daha kal›n kollajen bantlar› ve lifleri oluflmas›n›<br />

sa¤lar. Gebelik olmayan durumda en çok bulunan proteoglikan<br />

dekorindir, gebelik durumunda biglikand›r. 14


Servikal Olgunlaflma<br />

Gebelikte, eylemde ve do¤umda servikal de¤ifliklikten sorumlu<br />

biyokimyasal olaylar flunlard›r, olgunlaflmam›fl servikse<br />

oranla (1) kollajen lif s›ralanmas›nda azalma, (2) kollajen çözünürlü¤ünde<br />

art›fl, (3) artm›fl kollajenolitik aktivite (kollajenaz<br />

ve lökosit elastaz), (4) artm›fl interlökinler (IL-1, IL-8, tümör<br />

nekroz faktörü α) ve (5) artm›fl matriks metalloproteinazlar›<br />

[MMPler] (matriks y›k›c› enzimler), MMP-1 ve<br />

MMP-8. 6,7,11,15<br />

Peterson ve Uldbjerg 16 “servikal yetersizlik” öyküsü olan<br />

gebe olmayan kad›nlarla, gebe kad›nlar›n servikal kollajen<br />

içeri¤ini karfl›laflt›rm›fllard›r. Servikal yetersizlik, “öykü hariç<br />

di¤er servikal yetersizlik nedenleri olmaks›z›n 12. gebelik haftas›ndan<br />

sonra geç spontan abort ve preterm do¤um” olarak<br />

tan›mlanm›flt›r. Servikal yetersizlik öyküsü olan hastalarda<br />

normal do¤um yapanlara k›yasland›¤›nda daha düflük servikal<br />

hidroksiprolin konsantrasyonu ve daha yüksek oranda<br />

ekstrakte edilebilir kollajen vard›r (kollajen çözünürlü¤ünü<br />

gösterdi¤i düflünülmektedir). Ayr›ca, do¤um yapm›fl kad›nlarda<br />

serviksin hidroksiprolin içeri¤i nulligravid ve nullipar<br />

kad›nlara göre önemli düzeyde düflüktür. Yazarlar servikal<br />

yetersizli¤i olan kad›nlar›n saptanmas›nda 0.9 duyarl›l›k ve<br />

0.8 özgünlükle hidroksiprolin eflik de¤er düzeyini 13 mg olarak<br />

tan›mlam›fllard›r. 16<br />

Liggins servikal olgunlaflmay› ilk enflamatuvar süreçlere<br />

benzetmifltir. 17 Bu kavram serviks biyolojisi araflt›rmalar›n›<br />

etkilemifltir. Bununla beraber, yeni gözlemler servikal olgunlaflmada<br />

enflamasyonun önemine karfl› ç›kmaktad›r. 9,10,18,19<br />

Sakamoto ve ark. 9 servikal olgunlaflman›n derecesi ile servikal<br />

dokudaki IL-8 konsantrasyonlar› aras›nda iliflki olmad›¤›n›<br />

göstermifllerdir (servikal dokudaki IL-8 düzeyleri eylem ve<br />

do¤umda artmas›na ra¤men).<br />

Word ve ark. 10 uterin kontraksiyonlara ra¤men termde<br />

sert esnek olmayan serviks nedeniyle do¤umun gerçekleflmedi¤i<br />

hayvan modeli bildirmifllerdir. Bu dokuya nötrofil ve<br />

makrofaj infiltrasyonuna ra¤men servikal olgunlaflma gerçekleflmez<br />

(farelerde 6. kromozomda transgen insersiyonu<br />

bulunur). 10 Timmons ve Mahendroo 18 enflamatuvar hücre<br />

ak›n›n›n servikal olgunlaflman›n bafllat›lmas›nda esas düzenleyici<br />

olay oldu¤una, steroid 5 α redüktaz tip 1 olmayan fareleri<br />

(Srd5a1 – / – ) kullanarak karfl› ç›km›fllard›r. Araflt›rmac›lar,<br />

servikal olgunlaflma için tipik enflamatuvar cevap aktivasyonu<br />

gerekmedi¤ini bulmufllard›r, çünkü makrofajlar, eozinofiller<br />

ve myeloperoksidaz aktivitesi servikal olgunlaflma sürecinde<br />

artmaz. Do¤umdan önce nötrofil say›lar›n›n azalmas›,<br />

do¤um zamanlamas› ya da baflar›s›na etkisi yoktur. Yazarlar,<br />

normal servikal olgunlaflman›n tipik enflamatuvar yan›t gerektirmedi¤ini<br />

öne sürmüfllerdir ve do¤umdan sonra servikal<br />

remodelling için haz›rl›k aflamas›nda, hyaluronan ve di¤er<br />

hücred›fl› matriks bileflenlerinin (kollajen) kald›r›lmas› için<br />

enflamatuvar hücrelerin geldi¤ini ifade etmifllerdir. 18 Term<br />

Bölüm 28 Uterin Serviksin Sonografik ‹ncelenmesi<br />

817<br />

gebelerde olgunlaflm›fl ve olgunlaflmam›fl serviks dokusunun<br />

mikroarray analizi, enflamasyonla iliflkili genlerin farkl› ekspresyon<br />

göstermedi¤ini do¤rulam›flt›r. 19 Gen ontoloji analizi,<br />

servikal olgunlaflman›n özel biyolojik ifllemler (hücre adezyonu,<br />

hareketin düzenlenmesi) ve metabolik fonksiyonlarla<br />

(fosfat transferi) iliflkili oldu¤unu göstermifltir. Yolak analizleri<br />

fokal adezyon, ekstraselüler matriks (ECM) reseptör iliflkisi,<br />

hücre iletiflimi ve hücre adezyon molekül yollar›n›n rol<br />

ald›¤›n› saptam›flt›r. 19<br />

Bir çok kan›t steroid hormonlar›n servikal olgunlaflmadaki<br />

rolünü desteklemektedir, bu kavram›n önemli klinik sonuçlar›<br />

vard›r. Bu kan›tlar: (1) 17 β-östradiolün intravenöz<br />

olarak verilmesi servikal olgunlaflmay› uyar›r, 6 (2) östrojen in<br />

vitro kollajen y›k›m›n› uyar›r, 6 (3) progesteron ve 17 β-östradiol<br />

uterin servikal fibroblastlarda metalloproteinaz doku inhibitörü<br />

yap›m›n› art›rarak ve kollajenaz ile stromelizin üretimini<br />

azaltarak kollajenolizi inhibe eder 20 ve (4) progesteron<br />

reseptör antagonisti verilmesi gebeli¤in ilk trimesterinde servikal<br />

olgunlaflmay› bafllat›r. 21 Bununla beraber, yeni deneysel<br />

kan›tlar, steroid hormonlar›n servikal olgunlaflmadaki rolünün<br />

daha karmafl›k oldu¤unu ortaya koymaktad›r. Örne¤in,<br />

kobaylarda servikal olgunlaflman›n serum progesteron düzeyleri<br />

azalmadan çok önce bafllamas›, bu türlerde progesteron<br />

ba¤›ms›z bir mekanizman›n servikal olgunlaflmay› bafllatabilece¤ini<br />

düflündürmektedir. 22 Gebe kad›nlara östrojen<br />

verilmesi her zaman servikal olgunlaflma ile sonuçlanmaz.<br />

Kobaylara östradiol ya da öncüsünün (androstenedion) verilmesi,<br />

progesteron düzeyleri yüksekse, servikal olgunlaflmaya<br />

yol açmaz. 22 Baflka bir kafa kar›flt›r›c› gözlem ise onapriston<br />

(servikal olgunlaflmay› uyaran progesteron reseptör antagonisti)<br />

ile tedavi edilmifl kobaylara östradiol verilmesi servikal<br />

olgunlaflmay› h›zland›r›r. Dolay›s›yla,cinsiyet steroidlerinin<br />

servikal olgunlaflmadaki kesin rolünün tespiti için ileri<br />

çal›flmalara ihtiyaç vard›r.<br />

Serviks Dilatasyonu<br />

Servikal olgunlaflman›n aksine, servikal dilatasyon sürecine<br />

ve do¤um sonu servikal remodellinge enflamatuvar hücre istilas›<br />

efllik eder. IL-8,CXCL1, CXCL2, CXCL3, CXCL5 ve<br />

CCL20 gibi kemokinler nötrofillerin servikse birikmesinden<br />

sorumludur. 5,7,17,23-33<br />

Gebelik ve do¤umdaki servikal de¤ifliklikler, fizyolojik ve<br />

biyokimyasal (yumuflama) olanlarla k›s›tl› de¤ildir, ultrason<br />

ile de¤erlendirilebilen anatomik de¤ifliklikleri de (efasman ve<br />

dilatasyon) kapsar.<br />

UTER‹N SERV‹KS‹N SONOGRAF‹K<br />

DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹<br />

Serviksin sonografik görüntülemesi, serviksin durumunu tufleye<br />

oranla daha az invazif, daha kesin ve objektif olarak de-<br />

¤erlendirir. Efasman (ya da servikal k›salma), internal os ana-


818 K›s›m 4 MATERNAL HASTALIKLAR<br />

tomisindeki de¤ifliklikler (hunileflme), endoservikal kanal dilatasyonu<br />

ve spontan ya da uyar›ya ba¤l› (transfundal bas›nç)<br />

de¤ifliklikler ultrason incelemesi ile tan›nabilir.<br />

Teknik ve Özellikler<br />

Serviks transabdominal, endovajinal ve transperineal yaklafl›mla<br />

incelenebilir. Biz serviksin optimal de¤erlendirmesi<br />

için endovajinal tekni¤i tercih ediyoruz. Probun servikse yak›nl›¤›<br />

ve yüksek frekansl› transdüser kullan›m› görüntü kalitesini<br />

art›rabilir. Transabdominal sonografide serviksin yeterli<br />

olarak görüntülenebilmesi için mesanenin dolu olmas›<br />

gerekir. Mesanenin afl›r› dolu olmas› servikse bas› yaparak<br />

yanl›fll›kla uzun gösterir. 34,35 Andersen’in 186 gebe kad›ndan<br />

elde etti¤i transabdominal servikal uzunluk ölçümleri endovajinale<br />

oranla daha uzundur (ortalama 5.2). Transabdominal<br />

ultrasonun aksine, endovajinal görüntülemede mesane<br />

dolulu¤una gerek yoktur.<br />

Endovajinal transdüser yoksa transperineal teknik kullan›labilir<br />

ve dolu mesane gerektirmez. 36-41 Transperineal sonografi<br />

ile servikal uzunluk hastalar›n %80’inde yeterli olarak<br />

izlenebilir ve ölçülebilir. Bununla beraber, vajende hava varsa,<br />

inceleme bilgi vermeyebilir. Bir çal›flmada servikal uzunluk<br />

aç›s›ndan endovajinal ve transperineal yöntemler aras›nda<br />

yüksek uyum saptanm›flt›r [s›n›flararas› korelasyon katsay›s›<br />

0.83 (%95 güven aral›¤› 0.79-0.86)]. Meijer-Hoogeveen<br />

ve ark. 41 yeni bir çal›flmada transvajinal sonografik görüntüleme<br />

transperineale göre daha tercih edilebilir oldu¤unu bildirmifllerdirir.<br />

Hertzberg ve ark. 39 14 ile 38.2 gebelik haftalar›<br />

aras›ndaki 64 gebeyi transvajinal ve transperineal ultrason<br />

ile prospektif olarak de¤erlendirmifllerdir. Araflt›rmac›lar taraf›ndan<br />

transvajinal sonografi uygulamas›n›n transperineale<br />

tercih edilmesinin (p


Bölüm 29<br />

TROFOBLAST‹K HASTALIKLARIN<br />

SONOGRAF‹S‹<br />

Arthur C. Fleischer ● Howard W. Jones III ● Eugene C. Toy<br />

Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />

Tan›mlar<br />

1. Komplet mol: hidropik villuslar, trofoblastik proliferasyon<br />

ve <strong>fetal</strong> doku bulunmamas› ile karakterize<br />

gestasyonel trofoblastik hastal›k (GTH) tipidir. Karyotip<br />

genellikle tamam› paternal olan 46 XX’dir.<br />

2. Gestasyonel trofoblastik hastal›k: plasentadan kaynaklanan<br />

çeflitli hastal›klar› betimlemektedir. En s›k<br />

görüleni mol hidatiformdur.<br />

3. Gestasyonel trofoblastik neoplazi: Lokal invazyon<br />

ve/veya metastaz yetene¤ine sahip oluflumlard›r ve<br />

invaziv mol, gestasyonel koryokarsinom ve plasental<br />

site tümörlerini kapsamaktad›r.<br />

4. Parsiyel mol: <strong>fetal</strong> doku veya <strong>fetal</strong> eritrositlerin bulundu¤u<br />

bir gestasyonel trofoblastik neoplazidir.<br />

Karyotip genellikle, hem maternal hem de paternal<br />

kaynakl› 69XXX veya 69XXY’dir.<br />

G‹R‹fi<br />

Gestasyonel trofoblastik hastal›k (GTH) plasentadan kaynaklanan<br />

çeflitli hastal›klar› betimlemektedir. En s›k görüleni<br />

mol hidatiformdur. Gestasyonel trofoblastik neoplazi<br />

(GTN), lokal invazyon ve/veya metastaz yetene¤ine sahip<br />

oluflumlar› tan›mlamaktad›r ve ve invaziv mol, gestasyonel<br />

koryokarsinom ve plasental site tümörlerini kapsamaktad›r. 1<br />

Birleflik Devletler’de mol hidatiform insidans› yaklafl›k 1000<br />

ile 1200 gebelikte 1’dir. Mol tahliyesinin ard›ndan yaklafl›k<br />

%20 habis sekel ortaya ç›kmaktad›r. Gestasyonel koryokarsinom<br />

20,000 ile 40,000 gebelikte 1 ortaya ç›kmaktad›r. Bu hastal›klar<br />

s›k olmamas›na ra¤men, GTH’l› kad›nlar gebelik için<br />

tetkik edilirken ya da kanamayla acile baflvurduklar›ndan hemen<br />

her zaman yap›lan ilk görüntüleme yöntemi sonografidir.<br />

1<br />

Gestasyonel trofoblastik hastal›klar, ovumun bir ya da<br />

daha fazla sperm taraf›ndan normal veya anormal flekilde fertilizasyonu<br />

ile ortaya ç›kt›¤› düflünülen bir hastal›klar grubudur.<br />

Bu, over ya da testisten kaynaklanabilen ve fertilizasyonla<br />

veya önceki gebelik durumu ile iliflkisiz gestasyonel olmayan<br />

koryokarsinom tiplerinin tersidir. Trofoblastik neop-<br />

Bölüm 29 Trofoblastik Hastal›klar›n Sonografisi 849<br />

lazmlar, geliflen blastokistin trofoblastik elemanlar›ndan kaynaklanmaktad›r<br />

ve böylece alt›ndaki dokulara yay›labilme,<br />

insan koryonik gonadotropini sentezleyebilme gibi özelleflmifl<br />

yeteneklerini korumaktad›r.<br />

Gestasyonel trofoblastik hastal›kta sonografinin ana rolü<br />

mol hidatiform tan›s›n›n koyulmas›d›r. 2 Hidropik villuslar›n<br />

karakteristik sonografik görüntüsü molar gebeliklerin ço¤unda<br />

izlenmektedir. Malign trofoblastik hastal›kta sonografi,<br />

seri β−hCG ölçümlerine önemli bir yard›mc› yöntem olarak<br />

kabul edilmektedir. Sonografi ile, bazen, uterusun trofoblastik<br />

doku taraf›ndan invazyonunu göstermek mümkündür. 3<br />

Tümörün tedaviye yan›t›n›n takip edilmesi için de kullan›labilmektedir<br />

ve di¤er metastatik alanlar›n varl›¤› saptanabilir. 4<br />

Renkli Doppler sonografi miyometriyumdaki anormal kan<br />

ak›m› alanlar›n›n saptanmas›na olanak sa¤lamakta ve kemoterapinin<br />

etkinli¤inin izlenmesinde bir yöntem olarak kullan›labilmektedir<br />

(fiekil 29-1). 5<br />

Gestasyonel trofoblastik hastal›k farkl› flekillerde s›n›fland›r›lm›flt›r<br />

(Tablo 29-1). ‹lk s›n›fland›rma histopatolojik<br />

ölçütlere dayanmaktayd›. Günümüzde, hCG takibinin kullan›lmas›yla,<br />

hastalar klinik evreleme sistemine göre s›n›fland›r›lmaktad›r.<br />

Farkl› s›n›fland›rma sistemlerinin kullan›lmas›,<br />

hekimler aras›ndaki sonografik grupland›rma ile iliflkili fikir<br />

uyuflmazl›klar›na olas›l›kla katk›da bulunmaktad›r. Bu bölümde,<br />

patolojik ve klinik s›n›flamalarla ilgili olarak farkl›<br />

GTH flekillerinin ultrasonografik özellikleri sunulmaktad›r.<br />

‹nvaziv mol ve koryokarsinomun sonografik görüntüleri<br />

benzer oldu¤undan ayn› bafll›k alt›nda sunulmufltur. Buna<br />

göre, konunun tart›flma k›sm› iki ana GTH bölümüne ayr›lm›flt›r:<br />

molar gebelikler ve habis GTH. Sadece ultrasonografik<br />

görüntülerine göre farkl› gestasyonel trofoblastik hastal›klar›n<br />

patolojik tiplerinin ayr›m› zor olsa da, klinik, laboratuvar<br />

ve sonografi bulgular›n›n birleflimi, mevcut trofoblastik<br />

hastal›¤›n tipi ve yay›l›m›n› genellikle belirlemektedir.<br />

SINIFLANDIRMA CETVEL‹<br />

Histopatolojik<br />

Bu s›n›fland›rma histopatolojik ölçütlere göre trofoblastik<br />

hastal›klar›, hidatiform mol, invaziv mol ( koryoadenoma<br />

destruens), koryokarsinom, plasental site trofoblastik tümör<br />

alt tiplerine ay›r›r.


850 K›s›m 4 MATERNAL HASTALIKLAR<br />

fiekil 29-1. Parsiyel molün renkli Doppler sonogram› (RDS) A: Noktasal hipoekoik alanlarla yayg›n plasenta kal›nlaflmas› gösteren transvajinal sonogram.<br />

B: Ayn› hastan›n molar dokuda artm›fl ak›m gösteren transabdominal RDS incelemesi. C: B’deki alan›n düflük impedans-yüksek diyastolik ak›m gösteren transabdominal<br />

RDS incelemesi. D: B ve C’deki alan›n transvajinal RDS incelemesi.<br />

Tablo 29-1<br />

Patolojik Klinik<br />

GESTASYONEL TROFOBLAST‹K<br />

HASTALIKLARIN<br />

SINIFLANDIRMA fiEMALARI<br />

Mol hidatiform Mol gebeli¤i<br />

Komplet Komplet<br />

Parsiyel Parsiyel<br />

Fetus ile birlikte Fetus ile birlikte<br />

‹nvaziv mol (koryoadenoma Malign, metastatik olmayan<br />

destruens) trofoblastik hastal›k<br />

Koryokarsinom Malign, metastatik<br />

trofoblastik hastal›k<br />

Kaynak: Adapted with permission from Jones H III. In: Jones H Jr, Jones S, eds.<br />

Novak’s Textbook of Gynecology, 10th ed. Baltimore: Williams & Wilkins; 1981;<br />

659–689.<br />

Hidatiform mol, veziküllü yap›lar oluflturacak flekilde,<br />

koryon villuslar›n›n belirgin olarak ödemli ve büyümüfl olmas›<br />

ile tan›mlanmaktad›r. Sonografik olarak saptanmas›na<br />

olanak sa¤layan özellik veziküllerdir. Bu de¤iflikliklere villus<br />

kan damarlar›n›n kayb› ve villusu çevreleyen trofoblastlar›n<br />

(sitotrofoblast ve sinsityotrofoblast) proliferasyonu efllik eder<br />

(fiekil 29-2). Ço¤alan trofoblastlar›n yo¤un oldu¤u mollerin<br />

habis olma ihtimali daha fazla olsa da, histolojik görüntüye<br />

dayanarak molün malignite potansiyelini do¤ru olarak kestirmek<br />

mümkün de¤ildir. Komplet mollerin yaklafl›k %20’sini<br />

invaziv mol ya da koryokarsinom gibi habis bir sekel takip<br />

etmektedir. 6 Histopatolojik ölçütlere göre daha ileri bir s›n›flaman›n,<br />

mol gebeli¤inin habis hastal›¤›n ortaya ç›kacak<br />

%20’sinin belirlenmesinde do¤ru bir prognostik gösterge oldu¤u<br />

kan›tlanamam›flt›r. 7


fiekil 29-2. Hidatiform molün mikroskopik görüntüsü. Büyük avasküler<br />

ödemli villuslara ve ince s›n›r yapan proliferatif trofoblastik hücrelere dikkat<br />

ediniz.<br />

‹nvaziv mol (koryoadenoma destruens) miyometriyuma<br />

invazyonun oldu¤u trofoblastik hastal›¤› tan›mlamak için<br />

kullan›lan terimdir. Makroskopik olarak veziküler yap› korunmufltur<br />

(fiekil 29-3). Mikroskopik incelemede miyometriyumu<br />

invaze eden ödemli villuslar saptan›r. Ço¤unlukla geri<br />

kalan villuslarda belirgin trofoblastik ço¤alma mevcuttur.<br />

Villuslar›n altta yatan miyometriyumu invaze etti¤i yerde bir<br />

miktar kanama oluflur. Bununla beraber, nekroz yoktur. Günümüzde<br />

trofoblastik hastal›¤›n tedavisinde histerektomi nadiren<br />

kullan›lmaktad›r. Bu nedenle invaziv molün tan›s› nadiren<br />

cerrahi patolojiye dayanarak koyulur.<br />

Koryokarsinom villus yap›s›n›n olmamas› ile karakterizedir.<br />

Mikroskopik incelemede sitotrofoblast ve sinsityal trofoblastlar›n<br />

proliferasyonunun oldu¤u ileri derecede habis<br />

trofoblast tabakalar› gözlenir (fiekil 29-4). Koryokarsinomun<br />

baflka bir ay›r›c› özelli¤i olan kanama ve nekroz alan› vard›r.<br />

Koryokarsinom tüm GTH’lar›n yaklafl›k %5’ini oluflturur. 7<br />

En s›k metastazlar lokal pelvik ve akci¤er metastazlar›d›r, an-<br />

fiekil 29-3. Koryokarsinom. Büyük büyütmede pleomorfik trofoblastik<br />

hücre tabakalar› görülmektedir. Villus yoktur.<br />

Bölüm 29 Trofoblastik Hastal›klar›n Sonografisi<br />

cak karaci¤er, beyin, böbrek ve barsak metastazlar› da ortaya<br />

ç›kabilir.<br />

Plasental site trofoblastik tümörler (PSST) oldukça nadirdir<br />

ve plasenta yap›flma alan›ndan geliflir, sinsityal endometrite<br />

benzer. Miyometriyum trofoblast hücreleri taraf›ndan<br />

invaze edilir ve s›kl›kla damar invazyonu görülür. ‹nsan<br />

koryonik gonadotropin düzeyleri düflüktür, oysa hücreler taraf›ndan<br />

insan plasental laktojeni salg›lan›r. Di¤er GTN tipleri<br />

kemoterapiye yan›t verirken, PSST’ler medikal tedaviye<br />

yan›ts›zd›r ve histerektomi ile tedavi edilir. 1<br />

Klinik Yönleri<br />

851<br />

fiekil 29-4. ‹nvaziv molde miyometriyumun veziküler doku taraf›ndan<br />

perforasyonu.<br />

hCG ölçümü ile hastalar›n dikkatli bir flekilde takibi ve kemoterapinin<br />

cerrahi yerine ana tedavi yöntemi olmas›, histopatolojik<br />

s›n›fland›rman›n yerini daha pratik olan klinik<br />

GTH s›n›fland›rmas›na b›rakmas›na sebep olmufltur. Bu klinik<br />

s›n›fland›rma halen, hem komplet hem de parsiyel tip hidatiform<br />

molleri içermektedir.<br />

2000 FIGO evrelemesinde tan›mland›¤› gibi, plato çizen<br />

ya da artan hCG düzeylerinde oldu¤u gibi, koryokarsinom ya<br />

da invaziv mol patolojik tan›s› alan hastalarda da habis GTH<br />

düflünülür. Hastalar sadece hidatiform mol patolojik tan›s›na<br />

dayanarak habis GTH olarak s›n›fland›r›lmazlar; bu hastalar<br />

habis klinik seyir gösterebilir veya göstermeyebilir. 4 Habis<br />

GTH’l› hastalar ek olarak metastatik ve metastatik olmayan<br />

gruplara ayr›l›r. Trofoblastik hastal›¤› bulunan olgular›n tedavisinde<br />

klinik deneyim ile, metastatik hastal›¤› bulunan bir<br />

grup ayr›ca yüksek riskli olarak tan›mlanm›flt›r. 8,9 Bunlar, karaci¤er<br />

ya da beyin metastazl› hastalar, tedaviden önce 40,000<br />

mIU/mL’den yüksek bHCG düzeyi, tedavi bafllanmas› ile gebelik<br />

aras›ndaki sürenin 4 aydan fazla olmas›, önceki kemoterapi<br />

baflar›s›zl›¤› ve term gebelik sonras› geliflen trofoblastik<br />

hastal›kt›r. 10 Bu yüksek riskli hastalar›n takibinde özellikle<br />

dikkatli radyolojik ve sonografik de¤erlendirme gereklidir.


Bölüm 30<br />

Tan›mlamalar<br />

POSTPARTUM ULTRASON<br />

1. Endomiyometrit: endometriyum ve miyometriyumu<br />

kapsayan puerperal enfeksiyondur, genellikle gram<br />

negatif enterik bakterileri ve anaerobik bakterileri<br />

içeren çoklu bakteriyel organizmalarca oluflturulur.<br />

Hastada genellikle atefl, uterin hassasiyet bulunur ve<br />

sezaryen yap›lm›flt›r.<br />

2. Hepatik subkapsüler hematom: karaci¤er kapsülünün<br />

gerilmesine sebep olan karaci¤er parenkimi içine<br />

olan kanamad›r. Bu durum preeklampsinin bir komplikasyonu<br />

olup hastay› hematom rüptürü ve<br />

kanama aç›s›ndan riske sokar.<br />

3. Over ven trombozu: gonadal veni de içeren pelvik<br />

venlerde genellikle enfekte trombüsün (p›ht›)<br />

bulundu¤u bir durumdur. Hasta genellikle atefl, yan<br />

a¤r›s› ile baflvurur ve palpabl pelvik kitlesi olabilir.<br />

4. Plasenta akreata: plasentan›n endometriyumun<br />

desidua tabakas›na anormal penetrasyonu sonucu<br />

plasentan›n uterusa anormal yap›flmas›d›r. Bu<br />

durum geçirilmifl sezaryen say›s› ile artmaktad›r.<br />

5. Postpartum kanama: vajinal do¤um sonras› 500<br />

mL’den, sezaryenden sonra 1000mL’den fazla olan<br />

kanamad›r. Erken postpartum kanama do¤umdan<br />

24 saat önce, geç postpartum kanama do¤umdan 24<br />

saat sonra anlam›na gelir.<br />

6. Lohusal›k: do¤umdan sonra postpartum 6. haftaya<br />

kadar olan süredir.<br />

7. Plasenta retansiyonu: tipik olarak kanama ve enfeksiyona<br />

yol açacak flekilde uterusta belli bir miktar<br />

koryonik villus ve gebelik ürününün kalmas›d›r.<br />

G‹R‹fi<br />

Gebelik süresince bir çok fizyolojik de¤ifliklik meydana gelir,<br />

vajinal veya sezaryen de olsa do¤um sonras› bu de¤ifliklikler<br />

h›zl› bir flekilde geriye döner. Bu geriye dönüfl süreci do¤um<br />

sonras› 6 hafta olan lohusal›kta olur. 1972’de Robinson ilk<br />

kez postpartum pelvik organlar›n görüntülenmesinde tan›sal<br />

ultrasonun kullan›m›n› tarif etmifllerdir. 1 O zamandan beri<br />

Eugene C. Toy<br />

Çeviri: Dr. Yasemin Do¤an, Dr. Recep Has<br />

Bölüm 30 Postpartum Ultrason 859<br />

postpartum anatomik yap›lar›n tan›s›nda özellikle enfeksiyon,<br />

kanama ya da plasenta retansiyonu flüphesi gibi durumlarda<br />

önemli rol oynamaya devam etmektedir; görüntüleme<br />

gerektiren durumlar, sebat eden postpartum endomiyometrit,<br />

pelvik abse, plasenta parçalar›n›n retansiyonu, uterus,<br />

mesane, periton flebi ya da bat›n duvar› hematomlar›d›r.<br />

Postpartum kad›nlar›n %5 ila %10’unda bu komplikasyonlar<br />

görülebilir. 2<br />

Bu bölüm, özellikle pelvik organlar olmak üzere, üriner<br />

sistem, hepatobilier sistem ve damarlanmay› da içerecek flekilde,<br />

lohusal›k sürecindeki normal ve patolojik sonografik<br />

bulgular› incelemektedir. Varyasyonlar, normal anatomi, gebelikle<br />

ilgili de¤ifliklikler ve çeflitli hastal›klardaki ortaya ç›kan<br />

bozukluklar gözden geçirilmifltir.<br />

J‹NEKOLOJ‹K ORGANLAR<br />

Normal Anatomi<br />

Uterus<br />

Gebe olmayanda uterus yaklafl›k 8 cm uzunlukta orta hat yerleflimlidir.<br />

Uterus büyüklü¤ü pariteden ya da leiomiyom ve<br />

adenomiyozis gibi patolojik durumlardan etkilenebilir. 3 Uterus<br />

termde gebelik öncesi a¤›rl›¤› olan 140 g’dan 1 kg’a ulafl›r;<br />

termde uterus kan ak›m› 50 mL/dk’dan 500 mL/dk’a yükselir.<br />

2 Lohusal›kta uterus hücre y›k›m› olmaks›z›n belirgin olarak<br />

küçülür; bunun yerine doku s›v›s› ve kontraktil proteinlerin<br />

kayb› ve emilimi ile hücre boyutlar›nda küçülme olur.<br />

Benzer flekilde, hayvan modelleri hücresel yap›lanman›n doku<br />

nekrozu olmaks›z›n programl› flekilde sitoplazma ve kollajenin<br />

parçalanmas› ile oldu¤unu göstermektedir. Beklenen<br />

uterus büyüklü¤ünün bilinmesi ultrason bulgular›n›n yorumlanmas›nda<br />

esast›r (fiekil 30-1). Uterus involusyonunun<br />

en h›zl› gerçekleflti¤i zaman, boyutta yaklafl›k %50 küçülmenin<br />

görüldü¤ü postpartum ilk 2 haftad›r. 4-7 Wachsberg ve<br />

ark. 6 postpartum uterusun do¤umdan sonra 6 ila 8 haftada<br />

normale döndü¤ünü göstermifllerdir. Bu araflt›rmac›lar, uterus<br />

kontraksiyonlar› ve mesane dolulu¤unun ölçümleri etkileyebilece¤ini<br />

bildirmifllerdir. Do¤um flekli postpartum uterus<br />

boyutlar›n› etkilemez.


860 K›s›m 4 MATERNAL HASTALIKLAR<br />

fiekil 30-1. Do¤umdan 12 saat sonra (A1 ve 2) ve 36 saat sonra (B1 ve 2) regrese olan normal uterusun sonografik görüntüleri. Transabdominal sonografi<br />

ile longitudinal ve transvers kesitler gösterilmifltir. (A1)’deki endometriyal çizgi mesane boyutuna ve sakruma ba¤l› aç›lanma göstermektedir.<br />

Postpartum uterus h›zla küçülür. 4<br />

• 24. saat: U 17.5 cm x G 12.3 cm x ön arka (ÖA) 9.0 cm;<br />

endometriyal ÖA kavite=1.2 cm<br />

• 1. hafta: U 12.9 cm x G 11.3 cm x ÖA 8.7 cm; endometriyal<br />

ÖA kavite=1.3 cm<br />

• 2. hafta: U 11 cm x G 7.7 cm x ÖA 7.8 cm; endometriyal<br />

ÖA kavite=1.0 cm<br />

Postpartum miyometriyum gebeli¤e ba¤l› de¤iflikliklerle<br />

iliflkili heterojen eko gösterir:artm›fl damarlanma, ödem ve<br />

s›v› içeri¤inin çözünmesi gibi. Damarlanma genellikle do¤um<br />

sonras› 3 ila 4 hafta gibi k›sa bir sürede geriye döner (bak›n›z<br />

fiekil 30-2), vasküler kanallar gebelik öncesi görüntüsüne döner.<br />

6 Uterus fibroidleri genellikle heterojen görüntüyü bozar.<br />

Erken lohusal›k döneminde endometriyal kal›nl›k 2<br />

cm’den ince ve düzenlidir. Varyasyanlar olabilir. Örne¤in,<br />

normal postpartum uteruslar›n bir ço¤unda az miktarda s›v›<br />

izlenebilir ve patolojik olarak kabul edilmemelidir. Ayr›ca,<br />

endometriyal-miyometriyal bileflke de¤iflken olabilir, s›n›rlar›<br />

net ve düzenli olabilir ya da düzensiz ve heterojen olabilir.<br />

Sonografinin postpartum uterusta en önemli rollerinden biri<br />

kalan plasenta ve gebelik ürünlerini saptamakt›r. Artm›fl en-


Chapter 30 Postpartum Ultrasound<br />

fiekil 30-2. ‹nvolüsyona u¤rayan uterusta erken dönemde büyük vasküler kanallar longitudinal (A) ve transvers (B) kesitlerde gösterilmifltir. Bu kanallar zamanla<br />

kapan›r.<br />

dometriyal kal›nl›k (transabdominal sonografide ön arka<br />

çap>2.5cm) s›kl›kla hipotonik uterus ya da plasenta retansiyonu<br />

ile iliflkilidir. Kan p›ht›lar›n› plasenta parçalar›ndan<br />

ay›rt etmek s›kl›kla zordur; bununla beraber, postpartum kanaman›n<br />

varl›¤›nda uterin kavitedeki ekojen kitle, plasenta<br />

retansiyonu aç›s›ndan oldukça güçlü bir kan›tt›r. 9,10 Deans ve<br />

Dietz 11 prospektif olarak 94 postpartum kad›n üzerinde çal›flma<br />

yapm›fllar ve normal uterus bulgular› ile klinik seyri iliflkilendirmifllerdir<br />

ve sonografik bulgular›n› üst ve alt uterus<br />

olarak ay›rm›fllard›r. Üst uterin segmentin ortalama kal›nl›¤›<br />

13.8 mm ve ortalama hacmi 35.6 cm 3 ve alt segment/servikal<br />

alan ortalama 54.8 cm 3 olmak üzere daha fazla kütleye sahiptir.<br />

Endometriyal eko görüntüsü uterus büyüklü¤üne ve<br />

postpartum olufluna göre de¤iflir.<br />

Vulva, Vajen ve Pararektal Boflluk<br />

Vajen, vulvar vestibülden uterusa uzanan içi bofl müsküler<br />

bir tüptür. Vajenin alt üçte biri ürogenital diyafram ve pelvik<br />

diyaframa yaslan›rken, vajenin üst ve orta üçte biri levator<br />

ani ve kardinal ba¤larla desteklenir. Vajen do¤um eylemi s›ras›nda<br />

belirgin derecede genifllemektedir. Vajen laserasyonlar›<br />

ya da vajene komflu kan damarlar›nda hasar meydana gelebilir.<br />

Operatif vajinal do¤um yapan kad›nlarda ya da plasenta<br />

dekolman› gibi durumlarla iliflkili koagülasyon bozuklu¤u<br />

olan hastalarda, vulvar, vajinal hematomlar seyrek de-<br />

¤ildir. Ultrason vajinal hematomun s›n›rlar›n›n belirlenmesine<br />

yard›m edebilir, ancak muhtemelen manyetik rezonans<br />

görüntüleme (MRI) retroperitoneal alana uzan›m›n de¤erlendirilmesinde<br />

daha üstündür. 11 Ayr›ca, yönetimi genellikle<br />

klinik bulgular belirlemektedir.<br />

Benzer biçimde, distal vajen ve vulva hematomlar› paravajinal<br />

ya da pararektal bofllu¤a uzanabilir. Bu flekilde kad›nlar<br />

d›fla kanama veya hematom bulgular› olmaks›z›n bu po-<br />

861<br />

tansiyel boflluklara do¤ru ciddi kan kaybedebilirler. Anatomik<br />

bofllu¤un yap›s›na ba¤l› olarak ve genital yol hematomlar›n›n<br />

hassas olmas› sebebiyle bilgisayarl› tomografi (BT) ya<br />

da MR ile görüntüleme bu durumlar›n de¤erlendirilmesinde<br />

ultrasona üstündür.<br />

Genifl Ligament<br />

Genifl ba¤lar pelvik yan duvardan uterusa uzanan çift kat parietal<br />

peritondur. Uterus damarlar›n›, fallop tüplerini ve k›smen<br />

overleri sarar. Normal bir kiflide genifl ba¤lar sonografide<br />

kolayl›kla seçilemez. Yine de, genifl ligamentteki hematom,<br />

abse, s›v› kolleksiyonu ya da fibroid gibi patolojik durumlar<br />

kolayl›kla gözlenir (fiekil 30-3).<br />

fiekil 30-3. Uterus, tüpler ve overleri örten genifl ligamentin flematik<br />

görüntüsü. U, uterus; O, over; FT, fallop tüpü; TOV, tuboovaryen venler;<br />

BL, genifl ligament; IV, iliak venler; BP, kemik pelvis.(Reprinted with permission<br />

from Fleischer AC, Romero R, Manning FA et al, eds. The Principles and<br />

Practice of Ultrasonography in Obstetrics and Gynecology, 4th ed. Norwalk,<br />

CT: Appleton and Lange, 1990).


KISIM<br />

869<br />

5<br />

JiNEKOLOJiK<br />

SONOGRAFi


870 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAP‹<br />

Bölüm 31<br />

Tan›mlar<br />

TRANSABDOM‹NAL VE/VEYA<br />

TRANSVAJ‹NAL ULTRASONOGRAF‹ ‹LE<br />

PELV‹K K‹TLELER‹N ULTRASONOGRAF‹K<br />

DE⁄ERLEND‹RMES‹<br />

1. Adneksiyel: tüp ve oveR ile ilgili.<br />

2. KomplekS kitle: hem kistik hem solid komponetler<br />

içerir.<br />

3. Kistik kitle: içinde s›v› olan ve ince düzenli bir duvar›<br />

olan kitle.<br />

4. Solid kitle: orta k›sm› solid yap›da olan kitle.<br />

5. Torsiyon: adneksin kendi etraf›ndan dönmesi.<br />

Genelde kan ak›m›n›n bozulmas›na yol açar.<br />

G‹R‹fi<br />

Ultrasonografi, özellikle iyi huylu oldu¤u düflünülen birçok<br />

pelvik kitlenin ön de¤erlendirmesinde kullan›lan bir tan›<br />

yöntemidir. Bir pelvik kitlenin ultrasonografik özellikleri genellikle<br />

kesin bir histopatolojik tan› konmas›na izin vermese<br />

de ultrasonografi, pelvik kitleler için klinik aç›dan önemli parametreler<br />

sunmaktad›r. 1 Bu parametreler:<br />

1. Pelvik kitlenin varl›¤›n›n veya yoklu¤unun teyit edilmesi<br />

2. Kitlenin boyut, iç yap›s› ve s›n›rlar›n›n gösterilmesi<br />

3. Kitlenin orijininin ve di¤er pelvik yap›lar ile anatomik<br />

iliflkisinin saptanmas›<br />

4. Asit ve metastatik lezyonlar gibi malign hastal›klara<br />

ba¤l› anomalilerin varl›¤› veya yoklu¤unun saptanmas›<br />

5. Belirlenen pelvik kitlelerin aspirasyon veya biyopsileri<br />

için yol gösterme<br />

Belirli pelvik kitle tipleri de dahil olmak üzere bu parametrelerin<br />

her birinin üzerinde durulacakt›r. Bu bölüm, klinik<br />

aç›dan önemli parametrelerden spesifik lezyonlar›n de-<br />

¤erlendirilmesini kapsayan bir yelpazede pelvik kitlelerin ultrasonografik<br />

de¤erlendirme fleklini vurgulamak amac›yla<br />

haz›rlanm›flt›r.<br />

Ultrasonografi kullan›larak edinilen bilgiler, cerrahi müdahaleye<br />

karar vermede jinekolo¤u yönlendirmesi aç›s›ndan<br />

çok yararl›d›r. Genellikle, ortalama ebatlar› 5 cm’nin üzerinde<br />

Arthur C. Fleischer<br />

Dr. Özlem Ç›nar Dural, Dr. A. Cem ‹yibozkurt<br />

olan, düzensiz solid alanlar içeren veya ciddi miktarlarda interperitoneal<br />

s›v› içeren (20 ml’nin üzerinde) kitleler cerrahi müdahale<br />

gerektirir. 2 Benzer olarak, akut pelvik a¤r›ya sebebiyet<br />

veren pelvik kitleler de, adneksiyal torsiyon ile iliflkilendirilebilece¤inden<br />

acil cerrahi müdahale gerektirebilirler. 3 Buna karfl›n,<br />

4 ila 5 cm’den daha küçük olan ve tamamen kistik kitleler,<br />

boyutlar›ndaki muhtemel de¤iflikliklerin izlenmesi kayd›yla<br />

birkaç ay tekrarlayan ultrasonografiler ile gözlem alt›nda tutulabilir.<br />

Küçük adneksial kitleler (


SONOGRAF‹K PARAMETRELER<br />

Pelvik Kitlenin Varl›¤› veya Yoklu¤u<br />

Pelvik ultrasonografi, pelvik muayene esnas›nda palpe edilen<br />

veya flüphe edilen bir pelvik kitlenin varl›¤›n› saptamada<br />

önemli bir role sahiptir. Bu yöntem özellikle, yeterli pelvik<br />

muayene uygulanamayan veya muayene esnas›nda saptanan<br />

pelvik kitlenin belirgin olmad›¤› hastalarda çok faydal›d›r.<br />

Baz› kitlelerin muayene eden kiflinin parmak mesafesinin<br />

d›fl›nda olmas› sebebiyle ultrasonografi, elle yap›lan muayeneyle<br />

saptanamayan kitleleri belirleyebilmektedir. Bu gibi durumlarda,<br />

herhangi bir kitlenin varl›¤›n› veya yoklu¤unu saptamak<br />

için pelvik muayene ile efl zamanl› bir ultrasonografik inceleme<br />

yap›labilir. 10 Obez hastalarda uterus ve overin görüntülenmesi<br />

esnas›nda transvajinal sonografinin kullan›lmas› ise avantaj<br />

Bölüm 31 Transabdominal ve/veya Transvajinal Ultrasonografi ‹le<br />

Pelvik Kitlelerin Ultrasonografik De¤erlendirmesi<br />

871<br />

sa¤lamaktad›r. Esasen, normal overlerin saptanmas› için ultrasonografi<br />

kullan›m›n›n, postmenopozal kad›nlarda da elle muayeneden<br />

daha güvenilir oldu¤u öngörülmektedir. 11<br />

Peristaltizme ba¤l› ba¤›rsak anslar›ndaki hareketlilik, gerçek<br />

bir pelvik kitleyi ba¤›rsak anslar›n›n oluflturduklar›ndan<br />

ay›rmada çok faydal›d›r. Feçes ile dolu bir çekum, adneksiyal<br />

bölgedeki yap›fl›k omentum veya ya¤ dokusu varl›¤›nda da<br />

görülebilece¤i gibi, bazen solid bir adneksiyal kitleye benzeyebilir.<br />

Transvajinal ultrasonografi ise bu gibi durumlarda<br />

gerçek pelvik kitleleri ba¤›rsaklar taraf›ndan oluflturulanlardan<br />

ay›rmada yard›mc›d›r.<br />

Boyut ve Lokalizasyon<br />

Pelvis içindeki bir kitlenin yerinin belirlenmesi s›ras›nda uterus,<br />

santral bir nirengi noktas› görevi görür (fiekil 31-1). Uterusun<br />

içindeki ekojenik endometriyal katman ise, s›n›rlar›n›n<br />

fiekil 31-1. Tamamen kistik kitleler. A: Tamamen kistik bir kitlenin (RT OV, sa¤ over) longitudinal uzunlamas›na transabdominal ultrasonografisi. B:<br />

(A)’daki hasta, 1 ay sonra neredeyse tam bir rezolüsyon göstermekte. C: Kistik sa¤ adneksiyal kitlenin (+’lar aras›ndaki) transabdominal sonogram›. D: Sa¤<br />

over içerisinde ince duvarl› foliküler kistin görüldü¤ü, (C)’nin transvajinal sonogram› (TVS). Çevreleyen over dokusu (Okla gösterilen), kist taraf›ndan s›k›flt›r›lm›fl<br />

durumdad›r.


872 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAP‹<br />

fiekil 31-1. (Devam›) E: Peritoneal kist, sol overi (okla gösterilen) çevreleyen kistik dominant komponentli kitlenin transvers ultrasonografisi. F: Hidrosolpenkste<br />

tubal katlant›lar sonucu oluflan küçük intraluminal projeksiyonlu (okla gösterilen) kistik kitlenin transvajinal ultrasonografisi. G: Yer yer<br />

immatür foliküller içeren ovaryan dokunun çevreledi¤i ve foliküler kistten daha kal›n bir duvara sahip luteal kistin transvajinal ultrasonografisi. H: Cul de<br />

sac’da ekojenik kan p›ht›s› ile çevrelenmifl rüptüre hemorajik korpus luteum kistinin transvajinal ultrasonografisi. I: Kistik kitlenin içerisindeki ince septasyon<br />

(okla gösterilen). Bu, TVS’nin kontrolü alt›nda sorunsuz bir flekilde aspire edilmifltir. J: Büyük bölümü kistik bir kitle içerisindeki küçük kabart›. Aspirasyon<br />

materyelinde benign sitoloji bulunmufltur.


Bölüm 32<br />

Tan›mlar:<br />

1. Fraktal matematik: Do¤adaki süreçleri say›sal (kantitatif)<br />

hale getiren yöntemdir. Tümörlerin kanlanmas›n›n<br />

fraktal ölçümü, tekrarlanabilen dallar›n<br />

göreceli olarak ölçülmesini tan›mlamaktad›r.<br />

2. Güç a¤›rl›kl› piksel yo¤unlu¤u: Renk sinyalinin fliddetine<br />

göre damarlanman›n yo¤unlu¤unun belirlenmesidir.<br />

3. Tümörün neovaskularitesi: Kona¤›n damar sisteminden<br />

köken alan ve tümörü besleyen anormal damarlardan<br />

oluflan mikroskopik damar a¤›.<br />

4. Damarlanma indeksi: Renk içeren piksellerin toplam<br />

doku hacmine bölümünün say›sal olarak ifade edilmesi.<br />

Bölüm 32 Pelvik Kitlelerin Renkli Doppler Ultrasonografisi<br />

PELV‹K K‹TLELER‹N RENKL‹ DOPPLER<br />

ULTRASONOGRAF‹S‹<br />

G‹R‹fi<br />

Transvajinal ultrasonografi (TVUSG) pelvik kitlelerin morfolojileri<br />

hakk›nda detayl› bilgi sa¤lar ancak bu bilgiler bazen<br />

kitlenin morfolojisisine özgün olmaz. Spektral renkli Doppler<br />

sonografi (RDUSG) bu kitlelerin damarlanma fleklinin<br />

belirlenmesinde ve da¤›l›m›n›n de¤erlendirilmesinde ilave<br />

bilgiler verir. ‹ki boyutlu ve/veya üç boyutlu RDUSG kullan›larak<br />

kitlelerin köken ald›klar› bölge ve anormal neovaskularizasyon<br />

da¤›l›m› belirlenebilir.<br />

RDUSG ile overler ve uterusu besleyen pelvik damarlar<br />

görüntülenebilir. Spektral inceleme bir çok anatomik ve fizyolojik<br />

parametre içermektedir. Bu parametreler:<br />

1. Damarlar›n kas tabakas› içerip içermedi¤i<br />

2. Vazodilatasyon veya vazokonstriksiyon gibi baz› fizyolojik<br />

özellikler<br />

3. Parankimal dokunun vasküler yap›s›<br />

4. Tümör içindeki interstisyel bas›nç<br />

Genelde RDUSG morfolojik de¤erlendirmeye ilave veriler<br />

sa¤lar (fiekil 32-1). Klini¤imizde yap›lan bir çift kör çal›flmada,<br />

TVUSG ile pelvik kitlelerde elde edilen verilere<br />

RDUSG’nin sadece %40 oran›nda önemli ek klinik yarar verdi¤i<br />

gösterilmifltir. 1 TVUSG ile RDUSG’nin birlikte kullan›-<br />

Arthur C. Fleischer<br />

Çeviri: Dr. Fuat Demirk›ran, Dr. fi. Onur Güralp<br />

897<br />

m›, adneksiyel kitlelerin morfolojilerini belirlemekten çok<br />

fizyolojik özlelliklerini belirlemeyi sa¤lamaktad›r. 2,3<br />

Bu bölümde pelvik kitle görülen hastalarda RDUSG’nin<br />

kullan›m› tart›fl›lacak ve teknikleri anlat›lacak, ayn› zamanda<br />

adneksiyel kitlelerin iyi huylu ve kötü huylu ayr›m›nda<br />

RDUSG’nin kullan›m›na de¤inilecek ve iyi huylu ile kötü<br />

huylu tümör ayr›m›ndaki k›s›tl›l›k ve incelemedeki püf noktalar›<br />

irdelenecektir. 4,5 Ayr›ca tarama programlar› ve adneksiyel<br />

kitlesi olan postmenopozal kad›nlardaki özel kullan›m<br />

endikasyonlar› anlat›lacakt›r. 6<br />

OVERLER‹N ANATOM‹S‹ VE KAN AKIMI<br />

Over, orta hatta uterus ile lateral pelvik yan duvar boyunca<br />

seyreden internal iliyak damarlar aras›nda yer alan ovoid flekilli<br />

bir yap›d›r. Hormonal duruma ba¤l› olarak overin hacmi<br />

de¤iflir ve adolesan dönemde yaklafl›k 4.2 cm3 , perimenopozal<br />

dönemde 9.8 cm3 ve postmenopozal kad›nda ise yaklafl›k<br />

5.8 cm3 hacime sahiptir. 2 Overin boyutlar›n›n hesaplanmas›nda<br />

kullan›lan formül, 0.523’e (uzunluk x yükseklik x<br />

genifllik) eflit olan yumurta fleklindeki bir elips için kullan›lan<br />

formüldür. 7 Reprodüktif dönemdeki kad›nlarda overlerde<br />

küçük, yuvarlak, anekojen alanlar ile karakterize folikül veya<br />

korpus luteum bulunmaktad›r. Postmenopozal kad›nlarda<br />

barsaklar ile olan komflulu¤u ve boyutlar›n›n küçülmesi nedeniyle,<br />

overler olgular›n sadece %60’›nda görülebilir. 8 Bazen<br />

inklüzyon kistleri gibi görünen ve 3 cm’e kadar ulaflabilen<br />

kistik yap›lar içermektedir.<br />

Overler çift kaynaktan kanlanmaya sahiptirler. Bu kan<br />

ak›mlar›ndan biri abdominal aorta ve a. ovarica’dan köken<br />

alan ve infindubulopelvik ligament boyunca seyrederek overlere<br />

ulaflan damarlardan oluflur. Di¤er kan ak›m› ise a. uterina’n›n<br />

adneksiyel dallar›ndan sa¤lan›r. Besleyici damarlar<br />

over kapsülünü geçtikten sonra over içine giren, özellikle folikülerin<br />

geliflti¤i alanlarda, burgusal ve k›vr›ml› bir hal al›r.<br />

Korpus luteum olufltu¤unda, küçük damarlardan oluflan bir<br />

kemer ortaya ç›kmaktad›r. Damarlardan oluflan bu kemerde,<br />

kan ak›m›n›n diyastolik bas›nc› göreceli olarak yüksektir ve<br />

zay›f pulsasyona sahiptir. Bu özelliklerinden dolay› damar<br />

halkas› (atefl halkas›) fleklinde görünür (fiekil 32-2).


898 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />

fiekil 32-1. fiemada transvajinal renkli Doppler sonografi gösterilmektedir. Görüntü alan›ndaki anatomiyi<br />

gösteren siyah-beyaz görüntü, iki boyutlu Dopplerde overe ait bir damar ve dalga formu görülmektedir.<br />

Bu anatomik yap›lanman›n anlafl›lmas›, adneksiyel kitlelerin<br />

incelenmesinde TV-RDUSG’nin herkes taraf›ndan ayn›<br />

flekilde kullan›lmas›n› sa¤lar. ‹lk olarak, e¤er inceleme luteal<br />

fazda yap›l›rsa premenopozal kad›nlar›n overlerinde ak›ma<br />

karfl› düflük dirençli damarlar›n oldu¤u bilinmelidir. Bu nedenle<br />

adneksiyel kitlelerin incelemesi bu fazda yap›lmamal›d›r.<br />

Bu damarlar›n varl›¤› hangi damar›n örneklendi¤ine veya<br />

damar›n tümöre uzakl›¤›na ba¤l› olarak de¤iflir. Premenopozal<br />

kad›nlarda overlerdeki kan ak›msal de¤iflim, ifllevsel bir<br />

korpus luteumun bulunmas›na, neovaskulariteye ve menstruel<br />

siklus boyunca de¤iflen hormon düzeyleri ile ilgilidir.<br />

Menstruel ve foliküler fazlarda diyastolik kan ak›m›na karfl›<br />

büyük bir direnç vard›r. Korpus luteumun oluflumundan<br />

sonra neovaskularite art›fl›na ba¤l› düflük dirençli ak›m flekli<br />

ortaya ç›kar. 9,10 Postmenopozal kad›nlarda overlerde damarlanma<br />

azal›r ve sadece ana dallar görüntülenebilir. Östrojen<br />

replasman›n›n, over kan ak›m› üzerine etkisinin RDUSG ile<br />

belirlenmesi için daha fazla çal›flma yap›lmas› gerekmektedir.<br />

RDUSG taray›c›lar›n›n duyarl›l›¤› artt›kça, daha yavafl ak›ma<br />

sahip küçük damarlardaki ak›m gösterilebilecektir.<br />

ADNEKS‹YEL K‹TLELER‹N MORFOLOJ‹S‹<br />

Bu bölüm adneksiyel kitlelerinin de¤erlendirilmesinde<br />

RDUSG’nin kullan›m›na odaklanm›flt›r. Ancak bu ifllem öncesinde<br />

siyah-beyaz (konvansiyonel) USG ile adneksiyel kitlelerin<br />

morfolojilerinin bilinmesi önemlidir ve burada bu konuda<br />

ifllenecektir. Tüm overiyal kitlelerin %80’i iyi huylu,<br />

%10 ila %15’i kötü huylu ve %5’i metastatik tümörlerdir. Yafla<br />

göre s›n›fland›r›rsak 40 yafl alt›nda iyi huylu, 40 yafl üstün-<br />

de ise kötü huylu kitlelerin görülme olas›l›¤› daha yüksektir.<br />

Over histolojik olarak üç hücre grubundan, baflka bir deyiflle<br />

tabakadan oluflur. Bunlar çölemik epitel tabakas›, germ hücre<br />

tabakas› ve stromal tabakad›r.<br />

Epitelyal olanlar tüm over neoplaz›mlar›n›n %75 ila<br />

%80’ini ve tüm over malignitelerinin %90’dan fazlas›n› oluflturur.<br />

Seröz tümörler over tümörlernin %30’undan, müsinöz<br />

tümörler ise %20’sinden sorumludur. Endometrioid<br />

karsinom ve Brenner hücre tümörü gibi di¤er epitelyal tümörler<br />

overiyal kitlelerin %14’ünü oluflturur. En s›k görülen<br />

malign epiteliyal tümör seröz kistadenokanserdir. Genel olarak<br />

overiyal kitlelerin %20’si germ hücre tümörleridir. Bunlar›n<br />

büyük ço¤unlu¤u iyi huylu teratomlard›r fakat kötü<br />

huylu formlar› genç populasyonda görülebilir. Stromal veya<br />

seks-kord tümörleri overiyal kitlelerin %10’unu oluflturur ve<br />

hormonal olarak aktiftirler. Tipik olarak bu tümörlerde düflük<br />

impedansl› kan ak›m› vard›r. Çünkü bu kitlelerin perfüzyonu<br />

artm›flt›r ve damarlarda vazodilatasyon vard›r.<br />

Kistik adneksiyel kitlelerin büyük bölümü fizyolojik kistler,<br />

endometriomalar ve paratubal kistlerdir. Ayn› zamanda<br />

kistik adneksiyel kitlelerin bir bölümü iyi huylu ve kötü huylu<br />

over tümörlerinden oluflur. Günümüz ultrasonlar›n›n sahip<br />

oldu¤u çözünürlük derecesinde pek çok iyi huylu kitle,<br />

içinde düflük seviyede eko verirler. Bu eko kist içindeki proteinöz<br />

s›v›dan kaynaklan›r. Bir çok ovariyal kitle kompleks<br />

kitleler fleklinde görüntü verir. Bunlar over teratomlar›, tubaovariyal<br />

kistler-apseler, endometriyomalar ve p›ht› içeren hemorajik<br />

kistler gibi iyi huylu ovariyal kitleler olabilir. Solid<br />

adneksiyel kitlelerin ço¤unlu¤u malign tümörlerdir. Bunlar<br />

s›kl›kla germ veya stromal hücrelerden kaynaklanmaktad›r.


B<br />

A<br />

Bölüm 32 Pelvik Kitlelerin Renkli Doppler Ultrasonografisi<br />

fiekil 32-2. Overin transvajinal renkli doppler sonografisi (TV-RDS). A: fiema overin arteryal damarlanmas›n› göstermektedir. Overin besleyici damarlar›<br />

uterin artein adneksiyal dal›ndan köken alan ve infindubulopelvik ligaman boyunca seyreden ovaryen arterlerdir. Intraovaryen arteriyoller k›vr›ml› ve iç içedir.<br />

Korpus luteumun oluflmas›yla duvarda damarlanma miktar›nda art›fl görülür. B: Sa¤ overin de¤iflik dalga formlar› TV-RDS gösterilmifl (sol üst) korpus<br />

luteum duvar› içindeki düflük dirençli ak›m; (sa¤ üst) kapsüler arterdeki yüksek dirençli ak›m; (sol alt) hipogastrik arter içindeki trifazik ak›m; (sa¤ alt) korpus<br />

luteum içindeki düflük dirençli ak›m.<br />

899


Bölüm 33<br />

Tan›mlar<br />

G‹R‹fi<br />

Transvajinal sonografide (TVS) daha belirgin olmak üzere<br />

ultrasonun, endometrium ve myometriumdaki ufak de¤ifliklikleri<br />

bile tesbit etmedeki kabiliyeti, onu birçok uterus hastal›klar›nda<br />

tan›sal görüntülemede tercih sebebi yapar. Ultrason<br />

yard›m› ile uterus, birçok düzlemde görüntülenebilir.<br />

Görüntüler gerçek zamanl› elde edildi¤inden, ultrasonu yapan<br />

kifli, endometrium ve myometriumun ideal görüntülenmesi<br />

için tarama düzlemini de¤ifltirebilir ve ayarlamalar yapabilir.<br />

Uterusa olan yak›nl›¤› nedeniyle transvajinal bir prob<br />

veya transduser, uterus ve endometriumun sonografik görüntülenmesini<br />

kolaylaflt›r›r.<br />

Klinik olarak uterin bir lezyondan flüphelenildi¤inde;<br />

lezyonun varl›¤›n›, boyutlar›n›, uzan›m›n›, iç yap›s›n› ve efllik<br />

edebilecek bir patolojiyi tesbit etmede transvajinal ultrason<br />

kullan›labilir. Ele gelen uterin kitleleri adneksiyel kitlelerden<br />

ay›rt etmede ultrasonun önemi büyüktür. Spesifik tan›; dilatasyon<br />

ve küretaj (D&C) yard›m›yla endometrial biopsi al›narak,<br />

histerosalfingografi gibi görüntüleme yöntemleriyle<br />

veya baz› durumlarda direkt histeroskopik görüntülemeyle<br />

do¤rulanabilir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve<br />

bilgisayarl› tomografi (BT); uterin ve parauterin anatomiyi<br />

gösterebilir ve özellikle bilinen uterin neoplazmlar›n evrelendirmesinde<br />

faydal›d›r.<br />

Bölüm 33 Uterin Hastal›klar›n Sonografik De¤erlendirilmesi<br />

UTER‹N HASTALIKLARIN SONOGRAF‹K<br />

DE⁄ERLEND‹R‹LMES‹<br />

1. Uterin bikornis: 2 ayr› uterin horn ile sonuçlanan<br />

uterin füzyon anomalisi.<br />

2. Füzyon anomalisi: Normal birleflmeyi sa¤layarak uterusu<br />

oluflturacak embriyolojik dokunun birleflme<br />

bozuklu¤u neticesinde oluflan uterin malformasyon.<br />

3. Hidrometrokolpos/hematometrokolpos: Uterus lümeninde<br />

veya üst vajende s›v› (hidro) veya kan (hemato)<br />

birikmesi.<br />

4. Septat uterus: Fundusun düz fleklinin korundu¤u,<br />

kal›n septum ile iliflkili uterin malformasyon.<br />

5. T-flekilli uterus: T fleklinde endometrial kaviteye sahip,<br />

normalden daha genifl olan malforme uterus.<br />

6. Uterin arter (fibroid) embolizasyonu: Myomlara giden<br />

kan ak›m›n› embolize etmek için kateterlerin<br />

kullan›ld›¤› giriflimsel radyolojik teknik.<br />

Arthur C. Fleischer ● Rochelle F. Andreotti<br />

Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. O¤uzhan Kuru<br />

933<br />

Transvajinal ultrasonun; pelvik a¤r›n›n yayg›n bir sebebi<br />

olan, adenomyozis varl›¤›n› göstermede de önemli rolü vard›r.<br />

TVS bulgular› belirleyici olmayabilir ama a¤r›n›n uterusun<br />

görüntülenmesi esnas›nda fliddetlenmesi olas› adenomyozis<br />

için bir ipucudur.<br />

Transrektal (TRS) ve transabdominal sonografi (TAS);<br />

zorlan›lan D&C veya lokal radyoterapi uygulanmas› amac›yla<br />

uterin kavite içerisine tandem yerlefltirilmesi gibi baz› operatif<br />

ifllemlerde yard›mc› olabilir.<br />

3 boyutlu (3B) sonografinin uterin anomalilerin de¤erlendirilmesinde<br />

faydal› oldu¤u gösterilmifltir. 3 boyutlu ultrason<br />

(US), uterin bikornisin septat uterustan ayr›m›nda<br />

kritik bir öneme sahip olan, koronal düzlemde uterin fundusun<br />

tasvir edilmesine yard›mc› olur. Daha ayr›n›t›l› bilgi için<br />

Bölüm 47’ye bakabilirsiniz.<br />

Bu bölümde; en s›k görülen uterin malformasyonlar ve<br />

hastal›klar›n sonografik özellikleri tart›fl›lm›fl ve flekillerle<br />

gösterilmifltir. Endometriumun sonografik de¤erlendirmesi<br />

ise bölüm 34’te tart›fl›lm›flt›r. Ultrasonu yapan›n, normal ve<br />

patolojik bulgular› ay›rt edebilmesi için; görüntüleme tekni¤i<br />

ile ilgili yorumlar› takiben normal uterusun sonografik özellikleri<br />

ile ilgili de k›sa bir tart›flma sunulmufltur.<br />

GÖRÜNTÜLEME TEKN‹⁄‹<br />

Hem TVS’nin hem de TAS’›n uterusun de¤erlendirmesinde<br />

rolü vard›r. TVS, uterusun ayr›nt›l› görüntülenmesini sa¤lasa<br />

da büyük uteruslarda veya 5 cm’den büyük kitlelerde TAS<br />

daha iyi görüntü sa¤layabilir.<br />

TAS’da, uterusun sonografik görüntülenmesi, mesane<br />

tam doldurularak yap›l›r. Tam dolu bir mesane, gaz dolu barsak<br />

anslar›n› pelvisten uzaklaflt›r›r ve uterusu daha yatay bir<br />

düzleme oturtur. Uterusun transdusera göre bu duruflu<br />

avantajl›d›r çünkü uterus; lateral rezolüsyona karfl›n daha iyi<br />

özellikleri olan aksiyal rezolüsyon ile görüntülenir. Bazen<br />

tam dolu mesane; uterusu, odaklanm›fl transduser›n etki alan›n›n<br />

d›fl›na kayd›r›r. Bu durumda, bir miktar idrar boflaltma,<br />

uterusu istenilen odak alan›na getirecektir. Çok büyük<br />

uterin kitleleri olan hastalarda, mesaneyi tam olarak doldurmak<br />

mümkün olmayabilir ve bu durumda uterusun sonografik<br />

görüntülenmesi mesaneyi tam doldurmadan yap›lmal›d›r.


934 K›s›m 5 GYNECOLOGIC SONOGRAPHY<br />

Uterus kaynakl› oldu¤u düflünülen bir pelvik kitleyi de-<br />

¤erlendirirken bu kitlenin uterus ile devaml›l›¤›n› göstermek<br />

önemlidir. 1 Bir kitlenin uterus oldu¤unu söyleyebilmek için<br />

bu yap›n›n vagina ile devaml›l›¤› olmal› ve lineer, ekojenik bir<br />

arayüzü yani endometriumu içermelidir. Transvajinal sonografi<br />

bu özellikleri tesbit etmede kullan›labilir.<br />

TVS’de mesane tam olarak dolu olmamal›d›r. Uterus ilk<br />

olarak, prob aç›land›r›l›p sa¤dan sola döndürülerek uzun ekseninde<br />

görüntülenmelidir. K›sa eksenli görüntüler daha<br />

sonra elde edilebilir. Uterusu en iyi görüntüleyen prob do¤rultusu,<br />

uterusun pozisyonu hakk›nda fikir verir. Örne¤in,<br />

uterus e¤er en iyi arkaya do¤ru aç›lanmayla görüntüleniyorsa<br />

muhtemelen retrofleks pozisyondad›r.<br />

Endometrium, hastalar›n ço¤unda ekojenik bir arayüz<br />

veya uterusun merkezinde bir grup arayüzler olarak gözükür.<br />

Menstruasyon ile dökülen endometrium parçalar› genellikle<br />

ince, devaml›l›¤› olmayan ekojen bir arayüz oluflmas›na neden<br />

olur. Sekretuar dönemin geliflmesiyle endometrium kal›nlafl›r<br />

ve ekojen bir hal al›r. Endometrium kal›nl›¤›; endo-<br />

metriumu çevreleyen hipoekoik hale (s›k› ve hipovasküler<br />

olan myometrium iç tabakas›na karfl›l›k gelir) ile daha ekojen<br />

olan endometrium aras›ndaki, proksimalden distale olan aral›¤›n<br />

ölçülmesiyle tahmin edilebilir. Endometrium ile sa¤lanan<br />

do¤al ayr›m; uterusu çevreleyen ya da yap›s›n› bozan kitleler<br />

ile uterusun iliflkisini kesin olarak belirlemede kullan›labilir.<br />

2<br />

3 boyutlu US, uterus bikornisi septat uterustan ay›rt etmede<br />

kullan›fll›d›r. 3 boyutlu US, serbest el tekni¤i veya otomatik<br />

dönebilen transduser yard›m›yla yap›labilir.<br />

NORMAL UTERUSUN SONOGRAF‹K<br />

ÖZELL‹KLER‹<br />

Sonografi, uterusun pozisyonunu, boyutunu, fleklini ve içeri-<br />

¤ini kesin olarak ortaya koyar. Bu özelliklerin herbiri dikkatlice<br />

de¤erlendirilmeli ve not edilmelidir (fiekil 33-1’den fiekil<br />

33-4’e kadar).<br />

fiekil 33-1. Normal uterus. A: Nullipar bir hastada normal uterusun longitudinal sonogram› (TAS). Endometrium (ok) uterusun ortas›nda bir grup lineer,<br />

ekojenik arayüzler olarak görünür. B: Uterusa yap›lan transvers TAS’da myometriumun d›fl›nda seyreden arkuat damarlar (ok) görünmekte. C: Transvajinal<br />

sonogramda myometriumun d›fl›nda seyreden arkuat ven (ok) görünmekte. D: Semikoronal düzlemde transvajinal sonogramda bütün uterus görüntülenmekte.<br />

Endometrium (düz oklar›n aras›) erken sekretuar faz ile uyumlu olarak kal›n ve ekojenik izlenmekte. Periovulatuar dönemde endoservikal kanalda<br />

s›v›ya benzer mukus (e¤ri ok) bulunmakta.


Bölüm 33 Uterin Hastal›klar›n Sonografik De¤erlendirilmesi<br />

fiekil 33-1. (Devam›) E: Uterin ve adneksiyel damarlanmay› gösteren transvajinal Doppler sonografinin flemas›. F: Transvajinal renkli Doppler sonogram;<br />

uterin arter ve veni, arkuat damarlara dahil olmas›yla birlikte göstermekte. G: Bileflik transvajinal renkli Doppler sonogram, ana uterin damarlanmay› ve<br />

myometrium içindeki damarlar› göstermekte.<br />

935


Bölüm 34<br />

Tan›mlar<br />

1.Bilateral kal›nl›k: Ön arka boyutta endometriumun her<br />

iki yapra¤›n›n birlikte ölçülmesi<br />

2.Endometrial genifllik: Koronal boyutta endometriumun<br />

en kal›n yernin milimetre cinsinden ölçülmesi<br />

3.Sonohistererografi: Serum fizyolojik kullanarak endometrial<br />

yüzeylerin de¤erlendirilmesi<br />

G‹R‹fi<br />

Son y›llarda olas› endometrial problemi olan hastalar›n de-<br />

¤erlendirilmesinde transvaginal ultrasonografi (TVS) vazgeçilmez<br />

bir araç olmufltur. 1 TVS endometrial kal›nl›¤›n s›n›rlar›n›<br />

ve yap›s›n› ayr›nt›l› olarak incelenmesine olanak sa¤lar.<br />

Sonografik bulgular hangi hastalardan biyopsi al›naca¤›na<br />

veya dilatasyon küretaj yap›laca¤›na, hangi hastalarda gözlem<br />

veya ilaç tedavisi verilece¤ine karar vermede önemli veriler<br />

ortaya koyar. Sonohisteregorafinin (SHS) (endometrial lümenin<br />

s›v› ile doldurulmas›)endometrial problemi olan hastalara›n<br />

de¤erlendirmesini önemli oranda de¤ifltirmifltir. Bu<br />

bölümde endometrial hastal›klar›n de¤erlendirilmesinde klinik<br />

olarak önemli bir uygulama olan TVS’yi tart›fl›lacak ve<br />

ortaya konacak. Ayn› zamanda bu tekni¤in baz› k›s›tlamalar›<br />

ve teknik özellikleri tart›fl›lacak.<br />

KL‹N‹K BAKIfi<br />

Jinekologlar taraf›ndan en çok karfl›lafl›lan ve de¤erlendirilen<br />

sorunlardan bir tanesi beklenmeyen veya afl›r› uterin kanamad›r.<br />

Postmenopozal kanama ile gelen hastalar›n ancak<br />

%10-15’inde endometrial kanser oldu¤unu vurgulamak gerekir;<br />

ço¤unlukla kanamalar›n sebebi endometrial hiperplazi,<br />

atrofi gibi benign sebeplerdir. 2 Ultrasonun rolü hangi hastalardan<br />

biyopsi al›naca¤›na, tamoksifen veya hormon tedavilerinin<br />

di¤er flekillerinin alan hastalarda hangilerinin takip<br />

edilece¤ine karar vermede çok önemlidir. Kombine hormon<br />

replasman tedavisi (HRT) alan hastalar›n yaklafl›k %30’unda<br />

fazla kanama olur. Bu hastalardan kimlerin endometrial biyopsi<br />

veya dilatasyon küretaja gidce¤ine veya hangilerinde<br />

ilac›n de¤ifltirilece¤ine veya takip yap›laca¤›na karar ermede<br />

ultrason çok önemli bir role sahiptir.<br />

Bölüm 34 Endometrial Hastal›klar›n Transvaginal Sonografisi<br />

ENDOMETR‹AL HASTALIKLARIN<br />

TRANSVAG‹NAL SONOGRAF‹S‹<br />

Arthur C. Fleischer<br />

Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Serhat fien<br />

961<br />

Endometrium kanseri over kanserinden daha s›k görülmesine<br />

karfl›n mortalitesi daha azd›r. Bu çok aç›k olarak endometium<br />

kanserinin erken bulgular›ndan birisi olan vaginal<br />

kanaman›n varl›¤› ile iliflkilidir. Bunun yan›nda endometrium<br />

kanseri tan› an›nda ço¤unlukla uterus ile s›n›rl›d›r, oysa<br />

over kanserli hastalar›n üçte ikisi tan› aflamas›nda ileri evrede<br />

bulunurlar (Bölüm 35’te over ve endometrium kanseri erken<br />

tan›s›na bak›n›z).<br />

Premenapozal kad›nlar peri veya postmenapozal ça¤daki<br />

kad›nlarla k›yasland›¤›nda uterin kanamalar›n sebeplerinin<br />

ayr›m› kavramsal olarak önemlidir. Do¤urgan ça¤daki bir kad›nda<br />

kanamalar genellikle anovulatuar sikluslara ba¤l›d›r.<br />

Bu da tipik olarak yetersiz korpus luteum fonksiyonu ve endometriuma<br />

zay›f progesteron deste¤i ile iliflkilidir. Fibroidler<br />

de bu yafl grubunda oldukça s›k görülen bir di¤er sebeptir.<br />

Fibroidlerin endometrium yüzeyini soyarak afl›r› kanamaya<br />

neden oldu¤u düflünülmektedir. Postmenapozal kad›nda<br />

kanama atrofi, hiperplazi, polipler, kanser, fibroidleri<br />

kapsayan çeflitli bozukluklara ba¤l› oluflabilir. Atrofi kanaman›n<br />

en s›k nedeni olup endometriumun afl›r› incelmesine<br />

ba¤l› k›r›lgan ve hassas hale gelmesiyle kanama oluflur. Poliplerin<br />

SHG ile veya SHG’siz olarak TVS ile taramas› histeroskopik<br />

polipektomi yolunu açarak kanamay› tedavi eder. Aksine<br />

SHG’ de diffüz kal›nlaflm›fl endometrium görüldü¤ünde<br />

endometriyal biyopsi yeterlidir.<br />

HRT alan kad›nlar›n yaklafl›k %30 kadar›nda tedavinin<br />

ilk birkaç ay›nda kanama gözlenir. Siklik HRT kullanan baz›<br />

kad›nlarda oluflan yalanc› siklusta 12. ile 14. günler civar›<br />

progesteron seviyelerinin azalmas›na ba¤l› kanama görülmesi<br />

hiç de seyrek de¤ildir. Bu günler haricinde oluflan kanamalar<br />

endometriyal patolojiye ba¤l› olabilir. TVS bu hastalarda<br />

endometriumda kal›nl›k art›fl› veya anormal görünüm aç›s›ndan<br />

de¤erlendirmeye yard›mc› olabilir.<br />

Tamoksifen kullanan kad›nlarda hiperplazi ve kanser riskinde<br />

art›fl olmas› nedeniyle TVS bu grup hastalarda da kullan›fll›d›r.<br />

Öte yandan endometrium kal›nlaflmas› olan hastalar›n<br />

hepsinde biyopsi pozitif gelmez. Bu durum örnekleme<br />

hatas›ndan veya kistik atrofiye ba¤l› endometriumun multipl<br />

ara yüz üretmesi sonucu endometrium çizgisinin kal›n olarak<br />

tariflenebilmesinden kaynaklan›r. Ek olarak tamoksifen maruziyeti<br />

adenomyozis reaktivasyonu olarak düflünülen iç mometrium<br />

tabakas›nda noktasal kistik alanlar›n oluflumuna<br />

neden olur. 3


962 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAF‹<br />

Son zamanlarda üç boyutlu (3D) sonografi koronal planda<br />

da görüntü saptayabilmesi sayesinde tüm endometriumu<br />

daha iyi izlemeye imkan sa¤lamaktad›r. Üç boyutlu ultrasonografi<br />

serbest taray›c› veya daha iyisi otomatik taray›c›yla<br />

uygulan›r. Her iki teknikte de koronal plan da dahil multiplanar<br />

görünümler saptanmaktad›r. Tarama aç›s› tüm endometrial<br />

geniflli¤i de¤erlendirebilecek flekilde de¤ifltirilebilir.<br />

3D ultrasonografinin jinekolojide kullan›m› ile ilgili daha detayl›<br />

tart›flma için Bölüm 47’yi inceleyiniz.<br />

ENSTRÜMANTASYON VE<br />

TARAMA TEKN‹⁄‹<br />

Endometriumun geometrik olmayan bir flekli vard›r. Bu nedenle<br />

e¤er uygun aç›dan de¤erlendirme yap›lmazsa ölçüm<br />

hatalar› olur. Ek olarak 2 mm kadar gözlemciler aras› ölçüm<br />

farklar› rapor edilmifltir. K›sa eksen kesitinde oblik yap›lan<br />

ölçümler yanl›fl yüksek de¤erler bulmaya neden olur. Ayn› flekilde<br />

myometriyumun hipoekoik iç bölgesinin ölçüme dahil<br />

edilmesi sonucu de¤ifltirir. Bu nedenle uzun eksende çift tabakan›n<br />

do¤ru ölçümüne gayret edilmelidir.<br />

Endometriumun yap›s› ve kal›nl›¤› mutlaka de¤erlendirilmelidir.<br />

Do¤urgan ça¤daki kad›nlarda siklusun erken foliküler<br />

faz›ndan midsekretuar faza geçiflte hipoekoik görünümün<br />

ekojenitesinde belirgin art›fl oldu¤u gözlemlenebilir.<br />

Sekretuar veya luteal fazda stromada s›v› art›fl› (ödem) nedeniyle<br />

endometrium genifller. Normal postmenapozal bir kad›ndaki<br />

endometrium, myometriumun spiral (orta) tabakas›na<br />

k›yasla biraz daha ekojen görünür.<br />

Endometriumun de¤erlendirilmesi uzun eksende uterusun<br />

görüntülenmesiyle bafllar. Uzun eksende myometriumun<br />

iç, spiral veya orta, d›fl kas liflerinden oluflan yap›s›n›n<br />

gözlenmesi do¤ru ölçüm yap›lmas› için uygun bir referanst›r<br />

(fiekil 34-1). Endometrium en uygun uzun eksende anteroposterior<br />

boyuttan ölçülür. Bu ölçüm hipoekoik iç myometriyal<br />

tabakay› d›fllayarak çift tabakay› temsil etmektedir. Endometrium<br />

sagital planda en ince haliyle görüntülendikten<br />

sonra prob 90 derece çevrilerek endometrium k›sa eksende<br />

de¤erlendirilmelidir. Bu ölçüm de¤iflkenli¤e aç›k olup endometrium<br />

oblik olarak de¤erlendirilebilece¤inden endometrial<br />

kal›nl›k yanl›fl yüksek ölçülebilir. Endometrium özellikle<br />

sekretuar fazda olmak üzere tubal ostium çevresine yay›lm›fl<br />

halde de izlenebilir, bu bölge endometriumun de¤erlendirmesinde<br />

anatomik belirteç vazifesi görür. Endometrium “geniflli¤i”<br />

koronal planda tubal ostiyum civar›nda ölçülen endometrium<br />

kal›nl›¤›n› tan›mlar. E¤er yükseklik olarak ölçülürse<br />

endometriyal kal›nl›k abart›l› bulunur. Yine de bu ölçümler<br />

endomertium hacmi ölçülmesi planland›¤›nda faydal›<br />

olur ki endometrium uzunlu¤u, anteroposterior yüksekli¤i<br />

ve geniflli¤i hesaba kat›l›r.<br />

A<br />

B<br />

C<br />

fiekil 34-1. Endometriyal geometri. A: Üç boyutlu diyagram endometriumu<br />

göstermekte (mavi renkli). Serviko-korporal bileflkede incelmekte, fundusa<br />

yaklaflt›kça kornular düzeyinde incelip fundus etraf›nda kal›nlaflmaktad›r<br />

(Paul Gross çizimleriyle, MS). B: Retrovert uterusta uzun eksende endometriyal<br />

tabaka tariflenmifltir. C: Endometriyal kal›nl›k (yükseklik) ve genifllik<br />

B resmindeki ayn› hastada k›sa eksende gösterilmektedir. Endometrium<br />

hacmi (cc) uzunluk x yükseklik x genifllik x 0.5 formülüyle hesaplan›r.


Sonografiyi yapan kifli uterusun fleksiyon (fundus ile korpus<br />

aras›ndaki aç›) ve versiyonunu (serviks ile vagina aras›ndaki<br />

aç›) ampirik olarak atayabilecek deneyimde olmal›d›r.<br />

Çok antefleksiyonda olan uterusta probu posterior fornikse<br />

kadar itilip keskin anterior aç›lanma oluflturulmal›d›r; retrofleksiyonda<br />

probu keskin bir aç›yla posteriora çevrilmelidir.<br />

Endometrium yerini de¤ifltiren fibroidleri olan hastalarda<br />

endometriumun yorumlanmas› güçleflir.<br />

Bizim çal›flmam›z üç boyutlu (3D) ultrasonun, en çok iki<br />

boyutlu USG’de kuflkulu anormal görünüm halinde kullan›fll›<br />

oldu¤unu ve iki boyutlu sonografide normal görünüm halinde<br />

3D US’ ye ihtiyaç olmad›¤›n› göstermifltir. Üç boyutlu<br />

US özellikle poliplerini submukozal fibroidlerin ve adezyonlar›n<br />

tan›mlanmas›nda yard›mc›d›r.<br />

A Left<br />

Bölüm 34 Endometrial Hastal›klar›n Transvaginal Sonografisi<br />

NORMAL (fiekiller 34-1, 34-2 ve 34-3)<br />

963<br />

Endometriumun yap›s› ve kal›nl›¤› do¤urganl›k ça¤›nda<br />

postmenapozal döneme göre oldukça farkl›d›r. Do¤urganl›k<br />

ça¤›ndaki bir kad›nda endometrium d›flta dökülmeyen bazal<br />

tabaka ve içte stromal ve glanduler elemanlar› olan fonksiyonel<br />

tabakadan oluflur. Serviksten reflü olan mukus tipik ince<br />

ve ekojen median ekoyu oluflturur. Tersine postmenapozal<br />

bir kad›nda endometrium yanl›zca bazal tabakadan oluflur ve<br />

düzenli yap›da ve ince (


Bölüm 35 Over Ve Endometrium Kanseri Erken Tan›s›nda Ultrasonografik Teknikler<br />

Bölüm 35<br />

Tan›mlar<br />

OVER VE ENDOMETR‹UM KANSER‹<br />

ERKEN TANISINDA ULTRASONOGRAF‹K<br />

TEKN‹KLER<br />

Arthur C. Fleischer ● Debbie J. Lee ● Andréj Lyshchik ● Howard W. Jones, III<br />

● Marta Crispens ● Phillip K. Williams ● David A. Fishman<br />

Çeviri: Dr. Samet Topuz, Dr. Mehmet Özsürmeli, Dr. Murat Do¤an<br />

1. Erken tan›: Özel bir hastal›k için risk alt›nda olanlar›<br />

de¤erlendirme.<br />

2. “Lead time” bias: hastal›¤›n tan›s› ile klinik bulgular›n<br />

ortaya ç›kmas› aras›nda zaman›n etkisi<br />

3. “Lenght time” bias: sa¤kal›ma intrensek büyüme<br />

faktörlerinin etkisi<br />

4. Tarama: Özel bir hastal›k için seçilmemifl bir toplulu¤un<br />

de¤erlendirilmesi<br />

GENEL BAKIfi<br />

Bu bölümde transvaginal sonografi (TVS) ve bununla ba¤lant›l›<br />

teknikler olan renkli Doppler sonografi (RDS), üç boyutlu<br />

sonografi (3DS) ve kontrastl› harmonik TVS’nin (CE-<br />

TVS) over ve endometrium kanseri erken tan›s›nda ve taramas›nda<br />

etkinli¤ini etkileyen faktörler üzerinde durulacakt›r.<br />

Ultrasonografi ile her iki kanseri birlikte de¤erlendirebilme<br />

olana¤› oldu¤u için, bu iki jinekolojik kanser ayn› bölümde<br />

tart›fl›lacakt›r. Ultrasonografi çoklu düzlemde görüntü elde<br />

edebilmeye olanak sa¤lad›¤› için laboratuar tahlilleri ile birlefltirildi¤inde<br />

bu iki kanserin tan›s›nda ve de¤erlendirmesinde<br />

muhtemelen en uygun görüntüleme tekni¤idir. 1-12<br />

Bu iki kanserden over kanserinde ultrasonografinin erken<br />

tan›da daha önemli bir rolü vard›r. Çünkü over kanserinin<br />

semptomlar› ya nonspesifiktir ya da minimaldir, buna<br />

karfl›l›k endometrium kanseri genellikle tipik olarak postmenopozal<br />

kanama ile kendini belli eder.<br />

Bu bölümde biz TVS’nin over ve endometrium kanseri<br />

erken tan›s›nda potansiyel rolünü, bu iki kanserin bulgular›n›,<br />

klinik gidifllerini ve erken tan›daki farkl›l›klar›n› vurgulamak<br />

amac›yla tan›mlad›k. Bu iki kanserin bu bölümde birlikte<br />

tart›fl›lmas›n›n bir di¤er nedeni her iki kanserinde erken tan›s›nda<br />

TVS’nin tan›nabilir bulgular›n›n mevcut olmas›d›r.<br />

Her iki klinik antite ayn› hastada TVS ile ayn› zamanda de-<br />

¤erlendirilebilir. Di¤er yandan bu iki kanserin prevalans›,<br />

mortalitesi ve klinik bulgular› oldukça farkl›d›r.<br />

979<br />

Bu bölümde over kanseri için klinik öykü, CA-125 de-<br />

¤erleri, meme/over kanseri genetik analizleri (BRCA1 ve<br />

BRCA2) ve proteomiksler aç›s›nda yüksek risk grubu oluflturan<br />

uygun tarama popülasyonu tan›mlanacakt›r. Endometrium<br />

kanseri için risk grubunu oluflturan, obez, hipertansiyonlu,<br />

anovulatuvar ve polikistik overli hastalar erken taramadan<br />

yararlanmak için ideal hastalard›r. 1,2 Bu amaçla kullanmak<br />

için TVS’nin yüksek negatif belirleyicilik de¤eri vard›r ancak<br />

di¤er yandan nispeten yüksek yanl›fl pozitiflik oran› kullan›m›n›<br />

k›s›tlar.<br />

Üç boyutlu ve/veya kontrastl› sonografik tetkiklerin eklenmesi<br />

over kanseri erken yakalama oran›n› art›rabilir. 13-16<br />

‹lerleyen bölümlerde, bu yeni tekniklerin tarama gücünü art›rmas›,<br />

maliyeti art›rmas› ve yüksek teknik gerektirmeleri<br />

konusundan bahsedilecektir.<br />

G‹R‹fi<br />

Tablo 35-1’de görüldü¤ü gibi over ve endometrium kanserlerinin<br />

her biri Amerikal› kad›nlarda y›ll›k 22.000 ölüme sebep<br />

olur ki bu yaklafl›k meme kanserinden ölenlerin yar›s›na<br />

eflittir. Bununla birlikte meme kanserinin aksine bu ölümleri<br />

azaltmak için hali haz›rda çok etkili bir tarama yöntemi bulunmamaktad›r.<br />

Bu bölümün girifl k›sm›nda bu kanserlerin<br />

erken tan›s›nda zorluklar ve f›rsatlardan bahsederek ve ultrasonografinin<br />

bu amaçla kullan›labilirli¤ini tart›flmaya açt›k,<br />

bu tart›flma over ve endometrium kanserinin her biri için ayr›<br />

ayr› devam edecek.<br />

OVER VE ENDOMETR‹UM KANSER‹N‹N<br />

MULT‹MODAL TARAMASINDA<br />

ULTRASONOGRAF‹N‹N ROLÜ<br />

Yak›n zamandaki çal›flmalar TVS’nin RDS, 3D ve/veya kontrastl›<br />

ultrasonografi ile birlikte kullan›m›n›n over ve endometrium<br />

kanseri sekonder taramas›nda etkili olabilece¤i ve<br />

bu sayede kanserlerin erken aflamada tan›nabilece¤ini belirtmektedirler.<br />

Hatta ultrasonografi ile over ve endometrium<br />

kanseri tarama sonuçlar›n›n mamografi ile meme kanseri ya-


980 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />

Tablo 35-1<br />

kalama oran›na ulaflabilece¤ini iddia ettiler (Tablo 35-1). Asl›nda<br />

laboratuar testlerinin ve görüntülemenin birlikte kullan›lmas›n›n<br />

gerçek etkinli¤i, Birleflik Devletler, Birleflik Krall›k,<br />

‹skandinav ülkeleri ve Japonya gibi dünyan›n de¤iflik ülke<br />

ve bölgelerinde flu an yürütülen genifl ölçekli çal›flmalar›n<br />

5-10 y›l sonra sonuçlanmas›yla belirlenecektir. Bununla birlikte<br />

baz› jinekologlar hastalar›na ultrasonografi ile rutin tarama<br />

önerirken baz›lar› ise bu öneriyi sadece yüksek riskli<br />

grup ile s›n›rl› tutmaktad›rlar. 3,4<br />

Ultrasonografik görüntülemede ve serum taramas›ndaki<br />

yenilikler multimodal taramaya ilgiyi art›rm›flt›r. Serum biyomarker<br />

de¤erlendirmeleri, baz› serum proteinlerinin immunulojik<br />

incelemesini, proteinlerin toplu spektroskopisini,<br />

gen ürünlerininin (proteomiksler) ölçümünü içerir. Yüksek<br />

performansl› mikrokapiller s›v› kromotografisi (HPLC) yöntemini<br />

kullanan proteomik analizler ve kitle spektroskopisi,<br />

serum proteinlerini fentomolar konsantrasyonlarda saptayabilir<br />

ve hayli hassast›r. 5 Over kanserli oldu¤u bilinen 50 kad›n<br />

ve kanseri olmayan 66 kad›n› içeren bir çal›flmada duyarl›l›k<br />

%100, özgüllük %99, pozitif belirleyicilik de¤eri %94 bulunmufl.<br />

5 Leptin, prolaktin, osteopontin ve insülin benzeri büyüme<br />

faktörünü içeren 106 kontrol grubu ve 100 bilinen over<br />

kanserli hastada yap›lan bir çal›flmada duyarl›l›k %95, özgüllük<br />

%95, pozitif belirleyicilik de¤eri %95 ve negatif belirleyicilik<br />

de¤eri %94 bulunmufl. 6 Bu testlerin hiç birisi flu an klinik<br />

kullan›mda de¤ildir, ancak TVS’yi de içeren multimodal<br />

taraman›n komponenti olmak için büyük potansiyel tafl›rlar.<br />

70 yafl öncesi over kanser riskini art›ran (%30-40) di¤er<br />

bir faktör BRCA1 ve BRCA2 mutasyonlar›d›r. 7 Over ve meme<br />

kanserine neden olan genler kromozom 13 ve 17’nin<br />

uzun kolunda birbirlerine komflu olarak bulunurlar. 17<br />

Pelvik kitlesi olan hastalar›n de¤erlendirmesinde RDS<br />

TVS’nin önemli bir yard›mc›s› olarak kabul edilir. 2,8,9 RDS<br />

morfolojik olarak anormal alanlardaki düflük dirençli, yüksek<br />

h›zl› ak›mlar› saptayarak malignite saptanmas›na yard›mc›<br />

olur (fiekil 35.1). Bununla birlikte RDS ile yanl›fl-pozitif ve<br />

yanl›fl-negatif sonuçlar ortaya ç›kabilir. Ara s›ra RDS morfolojik<br />

olarak flüpheli olmayan alanlarda da maligniteyi iflaret<br />

B‹RLEfi‹K DEVLETLERDE KADINLARDA 2007 YILINDA SIK GÖRÜLEN KANSERLER<br />

Tarama kanser<br />

‹nsidans Prevalans Mortalite prevalans›/1000<br />

Meme 178,480 2,407,943 40,460 5.3<br />

Endometrial 39,080 568,407 7400 1.04-2.23<br />

(uterin korpus) 1.35-2.54<br />

Over 22,430 172,765 15,280 0.31<br />

Serviks 11,150 250,726 3670 5.69<br />

Kaynak: Gözetim epidemiyolojisi ve nihai sonuçlar (SEER)<br />

A<br />

B<br />

fiekil 35-1. Transvaginal Doppler sonografi (TV-RDS) ile tümör yakalama<br />

prensipleri A: Over arter ve veninin tipik dalga formlar›. Dalga formu verilerin<br />

folikülogenez bölgesinden veya korpus luteum alan›ndan al›nmas›na<br />

göre de¤iflkenlik gösterir. Foliküllerin olmad›¤› alanlarda direnç yüksektir,<br />

damarlanman›n çok oldu¤u korpus luteum bölgesinde düflük direnç ve yüksek<br />

ak›m saptan›r (Paul Gross taraf›ndan çizilmifltir). B: Fonksiyonel korpus<br />

luteum çevresindeki intaovarian arterioldeki düflük ak›m› gösteren normal<br />

TV-RDS


Bölüm 35 Over ve Endometrium Kanseri Erken Tan›s›nda Ultrasonografik Teknikler<br />

C Sol C Sağ<br />

D E<br />

F G<br />

fiekil 35-1. (Devam›) C: Over mikro damarlanmas›n›n yeniden oluflturulmufl üç boyutlu görüntüsü. Sol tarafta normal over dokusu içinde normal dallanmaya<br />

ve sa¤da torsiyone over içinde kaotik damarlanmaya dikkat edin. (Schoenfeld A, LevaniH, Tempperal L, ve ark. Ultrasound Obstet Gynecol 1994;4:516-8<br />

den izinle ço¤alt›lm›flt›r) D: Mikrofoto¤raf normal over dokusunda arteriolün içindeki kas tabakas›n› (ok) gösteriyor. E: Erken aflamada over tümörü. Damarlar›n<br />

düzensiz dallanma flekilleri mevcut (Paul Gross, MS taraf›ndan çizildi) F: Over tümörünün transvaginal Doppler sonografisinde anormal dalga formu.<br />

G: Tümör damarlar›nda tipik kas tabakas›n›n (ok) olmad›¤› izleniyor<br />

981


Bölüm 36<br />

Tan›mlar<br />

Bölüm 36 Akut Pelvik A¤r›: Transvaginal ve Doppler ‹le De¤erlendirme<br />

AKUT PELV‹K A⁄RI: TRANSVAG‹NAL VE<br />

DOPPLER ‹LE DE⁄ERLEND‹RME<br />

Akut pelvik a¤r›: genellikle aniden bafllayan fliddetli<br />

a¤r› olarak tan›mlan›r.<br />

G‹R‹fi<br />

Akut pelvik ço¤u zaman diagnostik bir ikilem olarak ortaya<br />

ç›kabilir. Bu ikilem s›kl›kla bulant›, kusma ve lökositoz gibi<br />

benzer semptom ve bulgular›n ço¤u hastada mevcut olmas›ndan<br />

kaynaklan›r. Ay›r›c› tan›da hemorajik ovaryan kistler,<br />

pelvik inflamatuar hastal›k, ektopik gebelik, ovaryan torsiyon<br />

gibi birçok jinekolojik neden olabilece¤i gibi akut<br />

apandisit, üriner kalkül, inflamatuar barsak hastal›¤›, divertikülit,<br />

mezenterik lenfadenit gibi jinekolojik olmayan etyolojiler<br />

de yer almaktad›r. Transvaginal (TVS) ve transabdominal<br />

(TAS) pelvik sonografi ay›r›c› tan›lar› daraltmakta ve<br />

jinekolojik etyoloji flüphesinde görüntülemede esas seçenekleri<br />

oluflturmaktad›r. Ultrason, noninvaziv olmas›, radyasyon<br />

içermemesi ve maliyetinin uygun olmas›n›n yan› s›ra<br />

uterus ve overlerin yap›s›n› ortaya ç›kar›r. 1 Bilgisayarl› tomografi<br />

(BT) ise daha s›kl›kla gastrointestinal veya genitoüriner<br />

hastal›klar düflünülüyorsa kullan›l›r.<br />

Akut pelvik a¤r›da pelvik sonografinin rolü çok iyi tan›mlanm›flt›r.<br />

Anatomik rezolusyonunun daha iyi olmas› nedeniyle<br />

mümkün oldukça TAS’dan çok TVS kullan›lmal›d›r.<br />

TAS ise TVS ile uterin ve adneksiyel yap›lar›n görüntü alan›na<br />

girmedi¤i örne¤in yalanc› pelvis lokalizasyonlu patolojilerde<br />

kullan›l›r. Vaginal probun vaginaya yerlefltirilmesi ile<br />

pelvik yap›lar›n birbiri üzerinden ba¤›ms›z olarak kay›p kaymad›¤›na<br />

ve probun hareketi s›ras›nda hastan›n a¤r›s›n›n nereden<br />

kaynakland›¤›na bak›lmal›d›r. Buna ek olarak duplex<br />

ve renkli veya power Doppler görüntüleme, overlerin, adnekslerin<br />

ve uterusun vaskülarizasyonunu göstererek ay›r›c›<br />

tan›y› daralt›r.<br />

Serumda‚ human koriyonik gonadotropin (hCG)<br />

seviyeleri reprodüktif ça¤daki akut pelvik a¤r›l› kad›nda bak›lmal›d›r.<br />

Gebeli¤in bilinmesi tan› (a¤r› ektopik gebeli¤e<br />

Rochelle F. Andreotti<br />

Çeviri: Dr. Selen Gürsoy, Dr. A. Cem ‹yibozkurt<br />

ba¤l› olabilir) ve güvenlik aç›s›ndan (BT planlanan hasta gebeyse<br />

iyonize radyasyondan korunmufl olur)son derece<br />

önemlidir. hCG konsepsiyondan yaklafl›k 9 gün sonra pozitifleflti¤inden<br />

hCG test sonucu negatifise canl› intrauterin<br />

gebelik ve akut ektopik gebelik ekarte edilir. 1980’li y›llarda<br />

yap›lan çal›flmalarda‚ hCG seviyesi ile ba¤lant›l› olacak flekilde<br />

TVS’de gestasyonel kese görülmesinin tan›da oldukça<br />

önemli oldu¤u belirtilmifltir. Bu çal›flmalar›n sonucunda<br />

hCG seviyesi 1000 ile 2000 mIU/mL(IRP [‹nternasyonnel<br />

Referans Preparasyon]) 2-4 aras›nda oldu¤u zaman gestasyonel<br />

kesenin görülmesi beklenir. Bu seviyenin üzerindeki<br />

hCG de¤erinde mutlaka gestasyonel kesenin görülmesi gerekmektedir,<br />

görülmemesi yüksek olas›l›kla ektopik gebeli-<br />

¤e iflaret eder. Klasik tubal halka olarak bilinen adneksiyel<br />

bulgular›n varl›¤› özgüllü¤ü artt›r›r. Daha ayr›nt›l› tart›flma,<br />

Bölüm 4’te “Ektopik gebelik” bafll›¤› alt›nda anlat›lm›flt›r.<br />

Konunun devam›nda akut pelvik a¤r›da s›k karfl›lafl›lan<br />

etyolojideki karakteristik sonografik bulgular anlat›lacakt›r.<br />

Sonografi jinekolojik olan ve olmayan etyolojileri efl zamanl›<br />

de¤erlendirme imkan› tan›d›¤›ndan s›k karfl›lafl›lan jinekolojik<br />

olmayan nedenler de ayr›ca tart›fl›lacakt›r. Bu etyolojiler:<br />

1. Adneksiyel torsiyon<br />

2. Ovaryan folikül kistleri<br />

3. Pelvik inflamatuar hastal›k<br />

4. Üreteral kalkül<br />

5. Apandisit<br />

6. ‹nflamatuar barsak hastal›¤› (iskemik barsak)<br />

AKUT PELV‹K A⁄RININ J‹NEKOLOJ‹K<br />

NEDENLER‹<br />

1001<br />

Adneksiyel Torsiyon<br />

A¤r›n›n jinekolojik aç›dan de¤erlendirilmesinde, TVS etyolojiyi<br />

belirlemeye yard›mc› olmakla beraber cerrahi gerektirebilecek<br />

durumlar› medikal tedavi uygulanacak durumlardan<br />

ay›rt etmeye de yarar. Örne¤in fonksiyonel over kistleri veya<br />

pelvik inflamatuar hastal›k medikal tedavi gerektirirken<br />

ovaryan torsiyon cerrahi bir acildir. Ovaryan torsiyon flüphe-


1002 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAF‹<br />

fiekil 36-1. Bir over kistinin mirengi noktas› gibi davranarak torsiyonu<br />

tetikledi¤i fliddetli sa¤ alt kadran a¤r›s› olan 19 yafl›nndaki hasta. A: Sa¤ overin<br />

sagital kesitinde hemorajik fonksiyonel kist içeren büyümüfl ödematöz<br />

over dokusu izlenmekte. B: Sa¤ overin renkli Doppler incelemesinde overde<br />

ak›m görülmemekte. Komflu iliak damarlarda ise renkli Doppler’de ak›m izlenmekte.<br />

si olan hastalarda sonografinin birinci rolü, apandisit, pelvik<br />

inflamatuar hastal›k, over kist rüptürü, ektopik gebelik gibi<br />

di¤er akut bat›n oluflturabilecek nedenlerini ekarte etmektir.<br />

5-6 Transvaginal ve transabdominal sonografide rutin olarak<br />

karakteristik bulgular görülebilece¤i gibi nonspesifik bulgular<br />

da izlenebilir. Örne¤in, ovaryan torsiyonda en s›k saptanan<br />

bulgu, genifllemifl over veya ovaryan kitle kompleksidir<br />

(fiekil 36-1A). Çeflitli çal›flmalarda, tüm vakalarda adneksiyel<br />

kitle veya genifllemifl over dokusu izlenmifltir. Bu çal›flmalarda<br />

ovaryan volüm 26-4308 cm 3 7-10 aras›nda bulunmufltur.<br />

Ancak sa¤ alt kadranda lokalize olmufl bir over torsiyonu<br />

apendiks absesi olarak yanl›fl tan› alabilir.<br />

fiekil 36-2. Puberte öncesi hastada periferik foliküler kistler içeren büyümüfl<br />

over dokusu. 9 yafl›ndaki hasta sa¤ alt kadran a¤r›s› ile baflvurmufl.<br />

Transabdominal sonografide sagital (A) ve transvers (B) kesitlerde puberte<br />

öncesi yafl grubunda torsiyonun karakteristik bulgusu, periferinde foliküler<br />

kistler içeren ödematöz over dokusu.<br />

Çocuklarda ve adölesanlarda ovaryan torsiyonun çeflitli<br />

ay›rt edici bulgular› transabdominal sonografide izlenebilir.<br />

Yenido¤anlarda içinde internal debris olan büyük kistik kitle<br />

torsiyon aç›s›ndan oldukça özgüldür. 11-14 Daha büyük çocuklarda<br />

ve adölesanlarda, vakalar›n yaklafl›k %74’ünde periferik<br />

foliküler kistleri olan unilateral genifllemifl over dokusu, torsiyon<br />

aç›s›ndan karakteristik bulgu olarak tan›mlanm›flt›r.<br />

(fiekil 36-2) Weed ve Collins hayvan modeli kullanarak yapt›klar›<br />

çalflmada ovaryan damarlar›n ligasyonunu takiben pasif<br />

kongesyon ve foliküllerde kistik dilatasyon görmifllerdir.<br />

Foliküler genifllemenin parsiyel olarak damarlanman›n bozulmas›n›<br />

takiben s›v›n›n transüdasyonu olarak geliflti¤i düflü


Bölüm 36 Akut Pelvik A¤r›: Transvaginal ve Doppler ‹le De¤erlendirme<br />

fiekil 36-3. ‹ntraovaryan hemorajide overin düzensiz iç yap›s› izlenmekte.<br />

22 yafl›ndaki hasta, rekürren sa¤ alt kadran a¤r›s› mevcut. Laparoskopide hemorajik<br />

kistin efllik etti¤i hemorajik, ödematöz over dokusuna ba¤l› torsiyon<br />

olgusu izlenmifl. Kist drenaj› ile birlikte detorsiyon yap›lm›fl. Transvaginal<br />

sonografide sagital (A) ve transvers (B) planda parenkimal hemoraji ve ödeme<br />

ba¤l› (uzun oklar) periferde düzensiz, heterojen yap›, santralde ise kist<br />

içinde hemorajiye ba¤l› k›smen daha iyi s›n›rl›, ekojenik alan (k›sa oklar) izlenmekte.<br />

nülmüfltür. Parsiyel over torsiyonu olarak atfedilen masif<br />

ovaryan ödem vakalar›nda, genifllemifl overin korteksinde<br />

benzer foliküler yap›lar tan›mlanm›flt›r. 17 Bu bulgular› birlefltirecek<br />

olursak puberte öncesi yafl grubunda foliküler genifllemenin<br />

beklenmemesi ola¤and›r ve ovaryan torsiyon aç›s›ndan<br />

özgül olabilir.<br />

Menarfl sonras› populasyonda ise ovaryan sonografik görüntüyü<br />

yorumlamak daha zordur. Overin düzensiz iç yap›s›<br />

intraovaryan hemoraji ile uyumlu olabilir (fiekil 36-3). Büyümüfl<br />

ovaryan dokuda ödem ile uyumlu periferik yerleflmifl foliküller<br />

ve santralde homojen ekolar bildirilmifl olmas›na ra¤men<br />

bu bulgular özgül de¤ildir. Endometrioma, hemorajik<br />

kistler, tubo-ovaryan kompleksler ve ovulasyon indüksiyonu<br />

sonras› geliflen hiperstimule overler gibi durumlarda da ço¤u<br />

kez benzer sonografik bulgular izlenebilir. Douglasta serbest<br />

s›v›n›n görülmesi de ovaryan torsiyona s›kl›kla efllik eden bir<br />

di¤er özgül olmayan bulgudur. 15 Douglastaki bu serbest s›v›,<br />

1003<br />

venlerin ve lenfatiklerin obstrüksiyonuna sekonder olarak<br />

ovaryan kapsülden kaynaklanan transüda vasf›nda birs›v›d›r.<br />

18 Di¤er bir taraftan az miktarda serbest s›v›n›n reprodüktif<br />

ça¤daki kad›nlarda görülmesi s›kl›kla fizyolojiktir.<br />

Renkli Doppler ve spektral Doppler’in kullan›lmas›yla<br />

beraber ovaryan arteriyel ve venöz dalga formlar› analizi yap›labilmekte<br />

ve bunun ovaryan torsiyon de¤erlendirmesinde<br />

kullan›lan hassas bir araç olaca¤› kabul edilmektedir. Gerçekte,<br />

çal›flmalarda torsiyondaki Doppler ak›m paternleri torsiyon<br />

derecesine ve olay›n üzerinden geçen süreye göre de¤iflkenlik<br />

göstermektedir. Baz› torsiyon vakalar›nda fokal kan<br />

ak›m› mevcut iken di¤er baz› vakalarda ise intraovaryan venöz<br />

veya arteriyel ak›m›n tamamen yok oldu¤u saptanm›flt›r<br />

(fiekil 36-1B). Arteriyel ve venöz Doppler ak›m›n›n yoklu¤u,<br />

tan›y› güvenilir k›lmas›na ra¤men ultrasonun mevcut yetene-<br />

¤inden daha derin penetrasyon seviyesinde ölçüm yap›lmas›,<br />

uygunsuz Doppler veya öncelikli gri ölçe¤i ayarlar› ve yüksek<br />

filtreli vurum tekrarlama frekans› ayarlar› (PRF) nedeniyle<br />

yanl›fl pozitif sonuçlar elde edilebilmektedir. 19-21 Bunun tersine,<br />

cerrahi olarak kan›tlanm›fl torsiyon vakalar›nda ovaryan<br />

renkli Doppler s›kl›kla pozitif olarak bildirilmifltir. 7,8<br />

Ço¤u çal›flmada torsiyon de¤erlendirilmesinde, overin<br />

Doppler incelenmesi desteklenmektedir. Ben-Ami ve arkadafllar›<br />

19 venöz ak›m yoklu¤unda pozitif prediktif de¤erin<br />

%94 oldu¤unu, ancak venöz ak›m›n ortaya kondu¤u Doppler<br />

incelemelerinde ise torsiyonun yüksek olas›l›kla ihtimal dahilinde<br />

olmad›¤›n› belirtmifllerdir. Fleisher ve arkadafllar› 20 ile<br />

Lee ve arkadafllar› 21 adnekslerde arteriyel ve venöz ak›m varl›-<br />

¤›n›n, sonradan yap›lan cerrahi eksplorasyon s›ras›nda torsiyon<br />

saptanan olgularda organlar›n nihai viabilitesini belirledi-<br />

¤ini ileri sürmüfllerdir. Lee ve arkadafllar›n›n yapt›klar› çal›flmada<br />

cerrahi olarak do¤rulanm›fl 32 torsiyon vakas›n›n 28’inde<br />

preoperatif gri-ölçek ve renkli Doppler sonografi ile do¤ru<br />

olarak torsiyon tan›s› konulabilmifltir (fiekil 36-4). Ayn› çal›flmada,<br />

vakalar›n %57’sinde vasküler pedikül içinde hem arteriyel<br />

hem de venöz ak›m›n var oldu¤u ancak daha sonras›ndaki<br />

patolojik bulgularla veya detorsiyon sonras›ndaki klinik<br />

takip s›ras›nda bu 16 overin 15’nin viabl oldu¤u gösterilmifltir.<br />

Fleisher ve arkadafllar› taraf›ndan yap›lan araflt›rmada, 10<br />

tane cerrahi olarak do¤rulanm›fl nonviabl over vakas›nda venöz<br />

Doppler ak›m› gösterilememifltir. Buna ek olarak, 3 tane<br />

cerrahi olarak kan›tlanm›fl viabl over vakas›nda santralde venöz<br />

Doppler ak›m›n›n varl›¤› gösterilmifltir. Ancak bu bulgular<br />

Tepper ve arkadafllar›n›n 22 yapt›klar› di¤er çal›flmalarda teyit<br />

edilememifltir.<br />

Di¤er araflt›rmalarda Doppler bulgular› daha az güvenilir<br />

bulunmufltur. Çeflitli olgu sunumlar›nda ve retrospektif olarak<br />

yap›lan cerrahi s›ras›nda teflhis edilmifl adneksiyel torsiyon<br />

çal›flmalar›nda, overin anormal görünümünün yan›s›ra<br />

normal arteriyel ve venöz Doppler bulgular› saptanm›flt›r<br />

(fiekil 36-5). 7,8,23,24 Bir retrospektif çal›flmada, Albayram ve<br />

Hamper 8 15 tane patolojik olarak do¤rulanm›fl torsiyone<br />

overin %53’ünde arteriyel, %27’sinde ise venöz bulgular saptanm›flt›r.<br />

‹lginç olarak 15 vakan›n 14’ünde normal kontralateral<br />

overe k›yasla torsiyone overde anormal Doppler ak›m›<br />

saptanm›flt›r. Vanderbilt Üniversitesi’nde patolojik olarak<br />

do¤rulanm›fl over torsiyonunu içeren 39 hastal›k retrospektif<br />

çal›flmada benzer sonuçlara rastlanm›flt›r. 25 Torsiyone overli<br />

yirmibir (%54) hastada arteriyel, 13 hastada (%33) ise venöz<br />

Doppler ak›m varl›¤› gösterilmifltir.


Bölüm 37<br />

Tan›mlar<br />

Elizabeth E. Puscheck ● Michael P. Diamond ● Arthur C. Fleischer<br />

● Jaime M. Vasquez ● Anna K. Parsons ● Jill Herzog<br />

Çeviri: Dr. Faruk Buyru, Dr. Zeki Duman<br />

1. ‹nfertilite: bir y›l korunmas›z iliflki sonras› gebelik<br />

oluflmamas›.<br />

2. IVF (in vitro fertilizasyon): ovulasyon indüksiyonu,<br />

follikül aspirasyonu ve zigotun in vitro fertilizasyonu<br />

ile fertilize zigotun uterus lümenine<br />

transferini kapsayan t›bbi ifllem<br />

3. Ovaryen Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS):<br />

Ovulasyon indüksiyonu taraf›ndan bafllat›lan over<br />

büyümesi ve asit semptomatolojisi ile birlikte s›v›<br />

yer de¤ifltirmesi ve olas› elektrolit dengesizli¤ini<br />

kapsayan bir grup semptom<br />

Bölüm 37 Jinekolojik ‹nfertilitede Transvaginal Sonografi<br />

J‹NEKOLOJ‹K ‹NFERT‹L‹TEDE<br />

TRANSVAG‹NAL SONOGRAF‹<br />

G‹R‹fi<br />

‹nfertilite, bir y›ll›k sürede korunmas›z iliflki ile gebelik elde<br />

edilememesidir, çiftlerin yaklafl›k %10-15’ini etkiler ve s›kl›¤›<br />

giderek artmaktad›r. Son ony›lda infertilite de¤erlendirme ve<br />

tedavisinde çarp›c› ilerlemeler olmufltur. Ayn› zamanda,<br />

transvajinal sonografi (TVS) baz› jinekolojik hastal›klarla iliflkili<br />

olarak infertilite de¤erlendirme ve yönetiminde hayati bir<br />

öneme sahip olmufltur. 1,2 Transvajinal ultrason son 20 y›lda<br />

infertilite prati¤inde devrim yaratm›flt›r.<br />

Özellikle TVS’nin en büyük klinik uygulamalar› folikül<br />

monitorizasyonu ve rehberli folikül oosit aspirasyonudur.<br />

Transabdominal sonografi (TAS) ve TVS ayn› zamanda infertilitenin<br />

ilk de¤erlendirmesi ve rehberli embriyo transferine<br />

de önemli ölçüde girmifltir. ‹nfertilitenin ilk de¤erlendirmesi<br />

pelvis, uterin kavite ve tubal geçirgenli¤in de¤erlendirilmesini<br />

kapsar. Bu temel pelvik sonogram fertiliteyi etkileyen miyom,<br />

konjenital uterin anomaliler ve ovaryen veya tubal etyolojili<br />

adneksiyel kitleler (örn. Edrometriomalar,<br />

dermoitler, di¤er neoplazmlar ve hidrosalpenks gibi) herhangi<br />

mevcut bir patolojinin belirlenmesini sa¤lar. Ek olarak, bu<br />

temel de¤erlendirme infertilite dan›flmanl›¤›nda over rezervinin<br />

belirlenmesinde ve ovulasyon indüksiyonu dozunun rehberli¤inde<br />

çok önemli bir duruma gelmifltir. S›v› verilmesi ile<br />

birlikte sonografi, uterin dolufl defektlerini belirlemede ve tu-<br />

1011<br />

bal geçirgenli¤i de¤erlendirmede yard›mc› olabilir. ‹nfertilite<br />

ile iliflkili endometriyozis, miyom ve overkistleri gibi hastal›klar<br />

da TVS ile izlenebilir. Bu bölüm en s›k kullan›lan uygulamalara<br />

de¤inmekte ve özellikle transvajinal<br />

transduser/problar›n rolünü vurgulamaktad›r.<br />

ALETLER<br />

Transvajinal sonografi, pek çok durumda uterus ve overlerin<br />

ilk de¤erlendirmesi için seçkin bir yöntemdir. Bununla<br />

birlikte transabdominal taraman›n aksine, transvajinal tarama<br />

gelenksel olmayan görüntüleme kesitleri sunar. Ek olarak<br />

ilgilenilen bölgeler probtan yaklafl›k 6-10 cm ile s›n›rl›d›r ve<br />

transabdominal taramada oldu¤u gibi baz› olgularda pelvik<br />

yap›lar›n tümünün s›n›rlar›n›n belirlenmesinde global olarak<br />

belirlenmesinde yeterli olmayabilir. TVS tipik olarak bofl mesane<br />

ile yap›l›r, asl›nda dolu mesane jinekolojik yap›lara bask›<br />

yaparak anatomiyi bozabilir ve görüntüleri<br />

uzaklaflt›rabilir. TVS’de çevredeki barsak anslar› genellikle<br />

prob ve adneksler aras›na girmez. E¤er girerse, nazik manuel<br />

abdominal palpasyon veya probun manipülasyonu veya<br />

her ikisi birlikte komflu barsaklar› uzaklaflt›rmak için kullan›labilir.<br />

Ek olarak, bu teknik pelvik muayenenin devam› gibi<br />

kullan›labilir ve ‘ultrason rehberli¤inde pelvik muayene’<br />

olarak tan›mlanabilir. Bu yaklafl›m uterus ve overler aras›nda<br />

adezyon ve olup olmad›¤›n› belirlemede yard›mc› olabilir.<br />

Overler mobil olmal› ve uterustan serbestlefltirilebilmelidir.<br />

Bununla birlikte, overler uterusa bitiflik ise ve TVS esnas›nda<br />

abdominal palpasyonla hareket etmiyorlarsa, overler<br />

muhtemelen uterusa yap›fl›kt›r. Bazen bu teknik, e¤er adezyonlar<br />

varsa hasta için hafif rahats›zl›¤a neden olur. Ek<br />

37.1’de donan›m ve dökümentasyon k›lavuzlar› ve infertilite<br />

hastalar›nda transa sonografi uygulamas› için Amerikan Ultrason<br />

Enstitüsü (American Institute of Ultrasound-AIUM)<br />

taraf›ndan önerilen k›lavuzlar› listelenmektedir. E¤imli lineer<br />

›fl›nl›, fazl› ›fl›nl› ve mekanik sektör olmak üzere çeflitli tiplerde<br />

transvajinal transduser/problar mevcuttur. Bu<br />

problar›n ço¤unun tarama alan› 100 derecedir. E¤imli lineer<br />

taray›c› problar genifl bir alan›n taramas›n› sa¤lar. Fazl› ›fl›nl›<br />

problar›n yan lob artefaktklar› nedeni ile imaj›n lateral görüntülenmesinde<br />

rezolusyon problemi olabilir. Ço¤u<br />

transvajinal taray›c›ya renkli Doppler yetene¤i eklenmifltir.


1012 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAF‹<br />

Renkli Doppler sonografinin eklenmesi, birçok vakan›n görüntülenmesinde<br />

kullan›lan termal yo¤unluklar› önemli ölçüde<br />

artt›rmaz ve renkli Doppler vasküler yap›lar› ortaya<br />

koyar. RDS damarlar›n ve pulsed Doppler tekni¤i ile araflt›r›lan<br />

alanlar›n spesifik seçimini sa¤lar. Ak›m, ak›ma göre relatif<br />

impedans› ortaya koyan dalga formu analizi ve özellikle<br />

baz› alanlarda relatif damar yo¤unlu¤u ile iliflkili olarak uterus<br />

alan›nda gösterilen renk genel de¤erlendirilmesi ile saptanabilir.<br />

Üç boyutlu (3D) sonografi baz› transvaginal ultrason<br />

problar›nda mevcuttur. Üç boyutlu sonografi uterin anomalilerin<br />

ve myomlar›n de¤erlendirilmesinde kullan›labilir ve<br />

sonohisterografiye eklenebilir. Di¤er uygulamalar araflt›rma<br />

aflamas›ndad›r.<br />

KL‹N‹K BAKIfi AÇISI VE END‹KASYONLAR<br />

Bir y›l korunmas›z iliflki sonras› gebe kalamama olarak tarif<br />

edilen infertilite, Birleflik Devletler’deki çiftlerin yaklafl›k olarak<br />

%10 ile %15’ini etkiler. Yafllar› 18 ile 28 aral›¤›ndaki çiftlerin<br />

%80’i bir y›l içinde, %10’u da takip eden bir y›l içinde<br />

gebe kal›r, Birleflik Devletler’deki çiftlerin %10’unda (yaklafl›k<br />

olarak 2.4 milyon çift) üreme bozukluklar› vard›r. Olgular›n<br />

üçte ikisinde infertilite kad›na ait etkenlerle, üçte<br />

birinde erke¤e ait etkenlerle ve yaklafl›k %25’inde birden çok<br />

etkenle iliflkilidir. ‹nfertilite ile iliflkisi olan jinekolojik bozukluklar›n<br />

en s›k görülenleri t›kay›c› tipte tüp hastal›klar› veya<br />

endometriyozis (%30-%50), ovulasyon bozukluklar› (%40)<br />

ve uterus ve serviksle ilgili etkenlerdir (%10).3 Yüzde 10 ile<br />

%15 kadar olguda infertilitenin nedeni belli de¤ildir. 3,4<br />

‹nfertilitenin bafllang›ç de¤erlendirmesi bu etkenlerin her<br />

birinin de¤erlendirilmesini içerir. 5,6 Çiftin t›bbi öyküsünün<br />

al›nmas› ve fizik muayenesinin yap›lmas›ndan sonra genellikle<br />

spermiyogram çal›flmas› yap›l›r, luteal dönem ortas›<br />

progesteron düzeyi ölçümü veya ovulasyonu tahmin eden<br />

setlerle ovulasyonun olup olmad›¤› hakk›nda kan›tlar toplanmaya<br />

çal›fl›l›r, uterus bofllu¤u ve tüplerin aç›kl›¤› hakk›nda<br />

(geleneksel olarak histerosalpingografi ile) bilgi edinilir, hormonal<br />

inceleme (Tiroid uyar›c› hormon (TSH), prolaktin ve<br />

bazen gonadotropinler) yap›l›r. 1990’l› y›llar›n bafllar›nda endometriyozis<br />

ve pelvik yap›fl›kl›klar›n de¤erlendirilmesi için<br />

bafllang›çta tan›sal laparoskopi yap›lmas› da bu incelemelerin<br />

bir parças›yd›. Ama sonografi teknolojisindeki geliflmeler ve<br />

gonadotropinlerle yap›lan ovulasyon indüksiyonlar› ve in vitro<br />

fertilizasyon (IVF) gibi baflar›l› tedaviler nedeni ile, t›bbi<br />

endikasyon yoksa (pelvik a¤r›, adneksiyal kitle gibi) infertilite<br />

incelemesinin bafllang›c›nda laparoskopik inceleme yapmak<br />

kullan›mdan kalkm›flt›r.<br />

Sonografinin infertilite tedavisi ve incelemesindeki yeri<br />

daha da önemli hale gelmifltir. ‹nfertilitede sonografi kullan›m›n›n<br />

en s›k endikasyonlar› flunlard›r:<br />

1. Temel pelvik sonografi<br />

a. Adneksler veya uterusa ait patolojileri d›fllamak<br />

b. Over rezervini de¤erlendirmek<br />

2. Uterusu, endometriyumu, uterus bofllu¤unu ve tüplerdeki<br />

aç›kl›¤› de¤erlendirmek<br />

3. Tedavi s›ras›nda follikül geliflimini izlemek<br />

4. Endometriyumun geliflimini de¤erlendirmek7 5. Folliküler oosit aspirasyonuna rehberlik etmek<br />

6. Embriyo transferine rehberlik etmek<br />

7. Uterus içi gebeli¤i saptamak (daha fazla tart›flma için Bölüm<br />

3 ve 4’e bak›n›z)<br />

Seyrek olarak intrafallopian transluminal gamet transferinde<br />

(GIFT) ve endometriyotik kistlerin de¤erlendirilmesinde<br />

de transvajinal sonografi kullan›l›r.<br />

Temel sonografi s›ras›nda konjenital uterus malformasyonlar›n›n<br />

tan›s› ve uterus içindeki kitlelerin de¤erlendirilmesinde<br />

üç boyutlu (3D) sonografiden faydalan›l›r.9<br />

Giriflimsel olmayan ultrasonografi yöntemi s›ras›nda en<br />

do¤ru sonucu alabilmek için, 3D sonografi myometriyumun<br />

daha fazla hiperekojen olup kontrast yaratt›¤› luteal<br />

dönemde gerçeklefltirilmelidir. Buna ek olarak uterus içi<br />

anormalliklerin ayr›nt›lar›n›n belirlenmesi için erken folliküler<br />

dönemde steril su veya serum fizyolojik infüzyon sonohisterografisi<br />

ile 3D ultrasonografi birlikte kullan›labilir. Son<br />

zamanlarda General Electric (GE) firmas› taraf›ndan “sono-<br />

AVC” isimli bir 3D sonografi teknolojisinin tan›t›m› yap›lm›flt›r.<br />

Bu yöntemle yap›lan 3D sonografide negatif<br />

görüntüleme modunda yap›lan görüntüleme ve ek yaz›l›mlar<br />

sayesinde overin içindeki bütün folliküller birkaç dakika içinde<br />

otomatik olarak ölçülmektedir. Bu teknoloji flu an mevcuttur.<br />

Bu sayede follikülleri ölçmek için gerekli zaman<br />

azal›r, stimulasyon s›ras›nda folliküllerin günlük geliflimi daha<br />

hassas bir flekilde ölçülebilir, ama bu teknolojinin infertilite<br />

merkezlerindeki etkilerini veya gebelik sonuçlar›n›<br />

gerçekten artt›r›p artt›rmad›¤›n› anlamak için henüz çok erkendir.<br />

Renkli Doppler sonografi (RDS) overlerin veya endometriyumun<br />

fizyolojik de¤erlendirmesi için kullan›labilir. Korpus<br />

luteumun içindeki tipik düflük dirençli, yüksek diyastolik<br />

ak›mla birlikte uterus veya endometriyal kanlanmadaki azalma<br />

luteal dönem yetmezli¤ine iflaret edebilir. 10 Gri ölçekte<br />

veya sonohisterografide endometriyal anormallikler saptand›¤›<br />

zaman renkli Doppler, içlerindeki damar yap›lar›n› kullanarak<br />

bir polip veya myomu tan›mlayabilir. Renkli Doppler<br />

sonografisi serum fizyolojik veya kontrast maddenin tüplere<br />

verilmesi ile oluflan ak›m› saptamada oldukça duyarl› oldu-<br />

¤undan tüpteki aç›kl›¤›n de¤erlendirilmesinde faydal› olabilir.<br />

Spontan Sikluslar<br />

‹nfertilitede yap›lan temel sonografinin önemini daha iyi<br />

kavramak için do¤al spontan siklusun fizyolojisini anlamak<br />

gereklidir. Do¤um zaman›nda k›z yenido¤an›n her bir yumurtal›¤›nda<br />

yaklafl›k 2 milyon oosit vard›r. Menarfl bafllad›-<br />

¤›nda her overde geriye 200.000 oosit kal›r. Çocuk do¤urma<br />

ça¤›nda yaklafl›k olarak 200 oosit yumurtlanacakt›r. Bu durum<br />

primer oositlerin yaklafl›k olarak %99,9’unun atreziye<br />

u¤rayaca¤›n› veya hiçbir zaman geliflmeyece¤ine iflaret eder.<br />

Oosit ve follikülün olgunlaflmas› esas olarak dolafl›mdaki folllikül<br />

uyar›c› hormon (FSH), lüteinlefltirici hormon (LH) seviyesi<br />

ve dolafl›mdaki estradiol (E2) seviyesine duyarl›d›r.


Geç sekretuvar dönemdeki hassas FSH sal›n›m› ile bafllat›lan<br />

olaylar zinciri, takip eden spontan siklusta 1 veya bazen 2 tane<br />

bask›n follikül geliflimine neden olur. Yaklafl›k 10 mm büyüklü¤üne<br />

eriflen 2 follikülün bir tanesinin bask›n ç›k›p<br />

büyümeye devam ederken di¤erinin geriledi¤ini gözlemlemek<br />

seyrek görülen bir olay de¤ildir. Estradiol, granuloza<br />

hücreleri taraf›ndan sentezlenir ve hipofizin FSH ve LH üretmesinde<br />

önemli geri bildirim sa¤lar. Artm›fl estradiol düzeylerinin<br />

LH düzeyindeki ani art›fllar› tetikleyen sürecin bir<br />

parças› oldu¤u düflünülmektedir. Lutenlefltirici hormon oosit<br />

miyozunu tekrardan bafllat›r ve dolafl›mdaki LH düzeylerindeki<br />

“ani art›fla” ba¤l› olarak 36 ile 40 saat aras›nda<br />

ovulasyon olur. Ovulasyon sonras› geri kalan follikül korpus<br />

luteum olur. Korpus luteumun oluflmas› ile over kist duvar›nda<br />

damarlanmada art›fl olur ve TV-RDS incelemesinde<br />

baz› kimseler bu durumu “atefl halkas›” olarak tarifler.<br />

Bölüm 37 Jinekolojik ‹nfertilitede Transvaginal Sonografi<br />

1013<br />

Menarfl›n bafllamas› ile ortaya ç›kan spontan sikluslar 3 ile<br />

5 mm aras› boylarda olan bir dizi follikülün geliflmesi ile bafllar.<br />

Spontan siklusta genellikle 1 veya en fazla 2 follikül 10<br />

mm boyuta ulafl›r. Follikül olgunlaflt›kça merkezinde s›v› birikmesi<br />

ve follikül duvar›ndaki granuloza hücrelerinin birikmesi<br />

ile günlük olarak ortalama 1.5 ile 2 mm büyümeye<br />

devam eder. Oositin kendisi granuloza hücreleri kümesi ile<br />

çevrilidir ve büyüklü¤ü yaklafl›k olarak 1 milimetredir. Bu<br />

çok parçal› yap›ya cumulus oophorus ad› verilir. Yaklafl›k olarak<br />

1 mm büyüklü¤ündedir ve seyrek olarak olgun folliküllerin<br />

içinde gösterilebilir (fiekil 37-1 ve 37-2B). Olgunlu¤a<br />

eriflmifl follikülün iç çap› 17 ile 25 mm aras›nda de¤iflir.12 Ayn›<br />

kiflinin olgunlaflm›fl follikül çap› bütün sikluslarda göreceli<br />

olarak sabittir. Olgun folliküllerde ovulasyona yak›n<br />

zamanlarda muhtemelen duvardan ayr›lm›fl granuloza hücreleri<br />

kümelerinin art›fl›na ba¤l› olarak follikül içi ekojenite-<br />

fiekil 37-1. Normal follikül geliflimi. A: Spontan bir siklusta sa¤ overdeki olgun follikülün transvajinal sonografisi (TVS) B: Muhtemelen korpus luteum içine<br />

olan bir kanamadan kaynaklanan düflük-düzeyli ekojeniteler içeren erken korpus luteumun transvajinal sonografisi (+ iflaretlerinin aras›nda) C: Ovulasyona<br />

ba¤l› periton içi serbest s›v›y› (*) gösteren transvajinal sonografi D: Olgun follikülün TVS ile ayr›nt›l› görüntüsü (imleçler aras›nda)


Bölüm 38<br />

Tan›mlar<br />

Bölüm 38 Sonohisterografi ve Sonohisterosalfingografi<br />

SONOH‹STEROGRAF‹ VE<br />

SONOH‹STEROSALF‹NGOGRAF‹<br />

1. Sonohisterografi: kontrast madde kullanarak,<br />

uterusun sonografik görüntülenmesi.<br />

2. Sonohisterosalfingografi: Kontrast madde kullanarak,<br />

fallop tüplerinin sonografik görüntülenmesi<br />

ve fallop tüp aç›kl›¤›n›n de¤erlendirilmesi<br />

G‹R‹fi<br />

Kad›nlar›n çare arad›¤› jinekolojik problemlerin bafl›nda afl›r›<br />

ya da zamans›z adet kanamalar› gelmektedir. TVUSG fizik<br />

muayenede görülmeyen d›fl genital ve serviks üzerindeki bölgelere<br />

ait patolojilerin de¤erlendirilmesine olanak sa¤lar. Bu<br />

yolun jinekolojik tan›larda mükemmellik sa¤lamas›n›n bir<br />

nedeni kontrastl› ortam› kullan›yor olmas›d›r. S›v›lar uterin<br />

ve pelvik kavitedeki yumuflak doku anormalliklerinin lokalizasyonunu<br />

net tan›mlamay› sa¤lamaktad›r. Ekojenik kontrast<br />

ortam Doppler yard›ml› olsun yada olmas›n tubal aç›kl›¤›<br />

kabul edilebilir bir biçimde ortaya koyabilmektedir. Asl›nda<br />

sonohisterografi ve sonohisterosalfingografi transservikal<br />

yoldan iyotlu kontrast madde verilerek floroskopi alt›nda<br />

uterin kavitenin de¤erlendirildi¤i histerosalfingografinin birer<br />

varyant›d›r. Uterin kavitenin sonografik ve kontrasl› de-<br />

¤erlendirilmesi tüplerin de¤erlendirilmesi ile kombine edildi-<br />

¤inde sono histerosalfingografi (SONO HSG) olarak adland›r›lmaktad›r.<br />

“Çift kontrast” teriminin kullan›m› transservikal<br />

yoldan salin enjeksiyonu salinin uterin kavitenin d›fl›na ç›kmas›<br />

ve cul de sac’ta göllenmesini ifade etmektedir. Tubal lümen<br />

bu flekilde ortaya ç›kart›lm›fl olup fimbrial ucun over ile<br />

olan iliflkisi belirlenmifl olmaktad›r.<br />

Kontrast destekli TVUSG detayl› yap›sal özellikleri ortaya<br />

koyarken iyonize radyasyon ve iyotlu kontrast madde maruziyetini<br />

de engellemifl olur. Küçük bir muayene odas›nda uy-<br />

Daniel M. Breitkopf<br />

Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Bülent Baysal<br />

1043<br />

gulanabilir. Standart ayakl›kl› bir jinekolojik masada uygulanmas›<br />

önerilir. Tek bir asistan yeterlidir ve kullan›lan alet<br />

ve ekipman kolay ulafl›labilir, ucuzdur.<br />

Sonohisterografi ayr›ca histerosonografi ya da salin infüzyon<br />

sonografisi olarak adland›r›lmaktad›r. En önemlisi SHG<br />

ödemeler için bir CPT kodu içerir. SHG, HSG ile kar›flabilir.<br />

Bu da yanl›fl uygulama ve planlamalara yol açabilir.<br />

SONOH‹STEROGRAF‹<br />

Transabdominal Tekni¤in Kullan›m›n›n<br />

Tarihsel Geliflimi<br />

‹ntrauterin kavitenin detaylar›n›n amniyotik s›v› ya da intrauterin<br />

s›v› varl›¤›nda kolay seçilebildi¤i iyi bilinen bir fleydir.<br />

TAUSG kullan›larak intrauterin kavitenin artifisyal s›v› varl›-<br />

¤›nda de¤erlendirilmesini amaçlayan çabalar efektif fakat<br />

kullan›fls›z bulunmufltur. 1984’te Richmann ve arkadafllar› rijit<br />

uterin kanülden %70 dekstran göndererek 34 hastay›, henüz<br />

standart HSG kullan›ma girmeden TAUSG ile de¤erlendirmifllerdi.<br />

Ancak onlar›n ilgi alanlar› tubal obstrüksiyona<br />

ba¤l› uterin kavitede olan genifllemeyi tespit edebilmekle s›n›rl›yd›.<br />

34 hastan›n 25’inde görülen peritoneal kavitede s›v›<br />

birikimi en az›ndan tek tarafl› tubal aç›kl›¤›n tabi oldu¤unu<br />

%97 do¤rulukla saptam›flt›r.<br />

Rahndoup ve arkadafllar› da benzer bir yaklafl›m› 1986’da<br />

L/S ve H/S yap›lacak kad›nlarda steril salin arac›l›¤›yla patolojik<br />

bulgular› tespit etmek için kulland›. 54 uterusun 53’ünü<br />

tan›mlayarak unikornuat uterus, septum, polipler ve intrakaviter<br />

ya da submukoz myom gibi patolojileri tariflediler. Sadece<br />

tek bir unikorn uterus küçük normal bir uterus olarak<br />

tan›mlanm›fl olup %98 sensitivite ve %100 spesivite ile intrauterin<br />

anomalileri tan›mlam›fl oldular. Ayr›ca posterior cul<br />

de sac’ta s›v› birikiminin en az›ndan tek tarafl› tubal aç›kl›¤›n<br />

varl›¤›n›n gösterdi¤i %100 sensitivite ve %91 spesivite ile gösterilmifl<br />

oldu. Tüpleri ve fimbrialar› görüntüleyebilmek için<br />

cul de sac’ta 100 cc s›v› göllenmesine ihtiyaç duyuyorlard›.<br />

Ayr›ca fundus üzerinde izole s›v› birikiminin adezyonu ya da<br />

cul de sac’› oblitere eden bir kitlenin varl›¤›n› gösterece¤ini


1044 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K SONOGRAF‹<br />

belirtmifllerdi. Kolayl›kla tan›nan hidrosalfinksler de yapt›klar›<br />

distal obstrüksiyon ile identifiye ediliyordu.<br />

Di¤er küçük seriler de abdominal USG’nin cul de sac’ta<br />

s›v› birikimi ile beraber kullan›m›n› tek bir görüntüleme tekni¤inde<br />

birlefltirmenin tek tarafl› uterin aç›kl›k için iyi bir<br />

yöntem oldu¤unu ancak uterin kavite için küçük bir katk›da<br />

bulundu¤unu desteklediler. 1.3<br />

Belçika’da Von Roussel ve arkadafllar› 30 uterusta dekstran<br />

ile yap›lan histeroskopiyi USG ve endoskopik tan› ile<br />

k›yaslad›. Küçük prosedürel artefaktlar d›fl›nda sadece 2<br />

mm’lik bir polip gözden kaçt›. 8 normal uterus tamamen<br />

normal olarak tespit edildi, 3 myom, 3 septum, 6 polipoid<br />

lezyon tan›mland›. Al›fl›lm›fl›n d›fl›nda k›rm›z› çizgilenme<br />

gösteren 7 uterustan 1 tanesi kanser, 3 tanesi hiperplazi, 3<br />

tanesi normal proliferatif endometriumdu. Kontrast madde<br />

ile yap›lan USG hem polipoid lezyonlar› hem de normalden<br />

kal›n ya da irregülar endometriumlar›n tan›mlanmas›na olanak<br />

sa¤lad›. Biri myometriuma gömüldü¤ü için histeroskopide<br />

görülemeyen 2 R‹A’n›n yeri tam olarak tespit edildi. 3<br />

adet septat uterus tan›s› kondu ve 2 vakada USG alt›nda rezeksiyon<br />

laparoskopiye göre daha baflar›l› bir biçimde gerçeklefltirildi.<br />

Ancak uterin distansiyon nedeniyle di¤er kanserlerin<br />

tan›s›nda baflar›s›z kald›. Normal gözüken 21 uterusun<br />

10’unda uterin kavitenin fliflirilmesi sayesinde anormallik tespit<br />

edildi. Ayr›ca konvansiyonel USG’nin anormal dedi¤i 9<br />

uterustan 5’inde de tan›y› destekledi.<br />

Tv-USG’nin S›n›rl›l›klar›<br />

Yüksek çözünürlüklü TV USG’nin yayg›n kullan›m› 1980lerin<br />

sonlar›na do¤ru pelvik organ görüntülenmesinde ilgi çekici<br />

detaylar› ortaya koymufltur. Önceleri siklik endometrial<br />

de¤ifliklikler ve endometrial kal›nl›¤›n normal de¤erleri sadece<br />

TA USG ile tan›mlanabiliyordu. 5,7 Uterin anomaliler ve sinefli<br />

gibi distansiyon, kanser veya hiperplaziye ba¤l› patolojik<br />

kal›nlaflma da ayr›ca tan›mlanabiliyordu. Günümüzde endometrium<br />

ve overlerin TV USG ile detayl› görüntülenmesi ile<br />

hormonal de¤ifliklik ya da yap›sal nedenli anormal uterin kanama,<br />

11,12 amenore13,15 ve infertilite16 tan›s›nda TVUSG, rutin<br />

kullan›ma girmifltir.<br />

Ama yüksek çözünürlüklü transduserlere ra¤men bir uterin<br />

kanaman›n nedeni her zaman görüntülenemeyebilir. Fedele<br />

ve arkadafllar› submukoz myom tan›s›nda HSG ve TV<br />

USG yi karfl›laflt›r›labilir bulsa da myom ve poliplerin ayr›m›nda<br />

zorlukla karfl›laflm›fllard›r. 17 Tipik olarak hiperekojen<br />

endometrial polipler en iyi proliferatif faz s›ras›nda görüntülenebilir.<br />

Ancak kendisi de ekojen olan sekratuar bir endometriumdan<br />

ay›rmak zor olabilir. Dolay›s›yla hipoekojen<br />

olan myomlar en iyi sekratuar endometrium varl›¤›nda görüntülenebilir.<br />

Ancak akustik gölgelenmesiyle uterin girifli ve<br />

kaviteyi belirsizlefltirebilir. Sinefliler ve kaviter anomaliler en<br />

iyi periovulatuar ve sekratuar dönemde görüntülenebilir. ‹ntrauterin<br />

sinefli, hematometra birikimi ile parlayabilir ama<br />

bazen endometrial defekt çok belirsiz olabilir.<br />

Datson anormal uterin kanamas› olan 45 kad›n› de¤erlendirdi<br />

ve 1/3’ünde yap›sal anormallikler tespit etti. 12 Zemindeki<br />

fonksiyonel ovulatuar anormallikleri tespit etmek<br />

için ovaryal ve endometrial inceleme yapt›. ‹ntermenstrüel<br />

kanamas› olan 3 ovulatuar hastada kal›nlaflm›fl hiperekoik<br />

endometrium tespit etti. Büyük olas›l›kla sekretuar endometriumun<br />

gizledi¤i poliplerin varl›¤› düflünüldü.<br />

Narayan ve Goswamy TV USG’yi infertilite tan›s›nda<br />

kullanmay› önerdiler ve 193 kad›n›n 183’ünde (%94) anormallik<br />

saptad›lar. 16 200 kad›n› sikluslar›n› histeroskopi ile<br />

takip ederek 1 hafta izledikten sonra periovulatuar çok tabakal›<br />

endometriumun intra kaviter lezyonlar› ve uterotubal<br />

ba¤lant›lar› en iyi gösterdi¤ini buldular. 14 hastada USG de<br />

non spesifik irregülarite gösterdiler ve tan›sal histeroskopi<br />

yapt›lar. Histeroskopide 2 tanesi normal kavite, 4 tanesi polipoid,<br />

2 tanesinde sinefli, 1 tanesinde septum ve 3 tanesinde<br />

endometrit tespit edildi. Ayr›ca USG’de gözlenen 51 submukoz<br />

myomdan sadece 44’ü gerçekten intrakaviterdi. 76’dan<br />

sinefli’den 71’i, 49’da 43 polip ve 6’da 5 septa ultrasonla gözlemlenmifltir.<br />

Yanl›fl pozitiflik oran› %5.5’ti. Bunlar terapötik<br />

cerrahi öncesinde salin infüzyonla tan›dan fayda gören<br />

vakalard›.<br />

Postmenapozal dönemdeki endometrial atrofi, do¤rudan<br />

bir myom ve adenomyozisin yoklu¤u fleklinde de¤erlendirmeye<br />

yol açar. Endometrial kal›nl›k ölçümü endometrial<br />

plazilerin tan›s›n› koymada etkili bir yoldur. Simith Bindman<br />

ve arkadafllar› postmenapozal kad›nlarda endometrial<br />

kal›nl›¤›n ölçümüyle ilgili 3500 kad›n ve 35 çal›flmay› bir araya<br />

getirerek bir metaanaliz oluflturmufllard›r. 5 mm ve üstü<br />

%96 sensitivite ile endometrial kanser tan›s›nda anlaml› bulunmufltur.<br />

Kanama ile gelen post menopozal bir kad›nda<br />

4.5 mm’lik endometrium kal›nlaflmas› %90 oran›nda endometrium<br />

ca için primer risk kabul edilebilir. 18,19<br />

Öncesinde kanser oldu¤u bilinen 3 olguda 7 MHZ vajinal<br />

USG’de çift duvar ölçüm kal›nl›¤› 3.3 ve 2 mm olan uteruslarda<br />

kanseri destekleyen herhangi bir bulgu tespit edilemememifltir.<br />

Bu nedenle atrofik endometriumlarda distorsiyon<br />

ya da uterin pozisyondan dolay› uygun görüntüleme yap›lamad›¤›nda,<br />

teknik bir hata yap›labilece¤inden gözden<br />

kaçan bir endometrial kanser olabilece¤i unutulmamal›d›r.<br />

Endometrial kavite 3 boyutlu bir yap›d›r, patolojik de¤ifliklikler<br />

fokal olabilir, tek tarafl› frozen kesisi anormalli¤i gözden<br />

kaç›rabilir, bu nedenle 3 boyutlu yap›y› kurgulayabilmek<br />

için multipl görüntülemeler al›nmal›d›r. Etkili kavite<br />

izlem yolu ise 3 boyutlu USG’nin en büyük avantaj›d›r.<br />

‹ncelmifl endometriumu olanlardan biyopsi örne¤i alman›n<br />

zor olmas› fokal alanlar›n tan›s›n›n yetersiz olmas›na yol<br />

açmaktad›r. Bu belki de fokal hiperplazili alanlarda da uygun<br />

olmayabilir. Mesela atrofik endometriumdan 2 mm’lik bir<br />

suction 21 ile fibröz polip ç›kart›lmas›, myom distorsiyonu 22


ya da tamoksifen kullanan kad›nlarda görülen kaviter de¤ifliklikler<br />

23 gibi.<br />

Bu yüzden endometrial kavite görüntülemesinde<br />

konsvansiyonel TVUSG, alt›n standart olan histeroskopik<br />

de¤erlendirme ile yaklafl›k efl sensitiviteye sahiptir ancak<br />

onun kadar spesifik de¤ildir. SHG sonografik tan›mlama lokalizasyon<br />

ve intrakaviter lezyonlar›n tespitine yard›m etmektedir.<br />

Transvaginal Sonohisterografi<br />

Dünya çap›nda birçok araflt›rmac› uterin kaviteye s›v› verilerek<br />

elde edilen görüntünün kalitesini artt›rmaya çal›flm›fllard›r.<br />

Genellikle uterin kaviteye ince bir kateterin ucundan steril<br />

salin infüze edilmesi yöntemi kullan›lm›flt›r. 1988’de Deichart<br />

ve arkadafllar› uterin kavitede s›v›n›n etkileri üzerine<br />

olan, Alman literatüründe bu konuda öncülük etmifl olan çal›flmalar›n›<br />

yay›nlam›fllard›r. Ama ard›ndan çal›flmay› kontrastl›<br />

ajanlar›n etkisi yönüne çevirmifllerdir. 25,26<br />

1991’de Güney Afrika’da Mitri ve arkadafllar› 8 Frenchlik<br />

foley kateter kullanarak SHG nin HSG den daha tan›mlay›c›,<br />

tan› koydurucu oldu¤unu göstermifllerdir. 27 50 tane normal<br />

kavite 2 metotla da görüntülenmifl ancak 9 kad›nda bu yöntemlerle<br />

tespit edilemeyen sadece USG ile görüntülenebilmifl,<br />

ekstrauterin myom bulunmufltu. Tüm submukoz myomlar<br />

iki metotla da tespit edilmiflti. 4 tane bifid uterus HSG taraf›ndan<br />

septat olarak tan›mlanm›fl, USG taraf›ndansa 3 septat<br />

ve 1 intramural myomlu uterus olarak tan› alm›flt›. 2 metott<br />

da bir adet intra uterin sineflili uterusa ortak karar vermiflti. 1<br />

tane HSG kontrast maddenin intravazasyonuna ba¤l› olarak<br />

baflar›s›z olmufltu.<br />

‹spanya’da Bonilla-Musoles ve arkadafllar› HSG’nin sensitivitesini<br />

%96 spesivitesini %97 pozitif prediktif de¤erini<br />

%96 negatif prediktif de¤erini %97 olarak buldu. 28 22 normal<br />

sa¤l›kl› kad›n 16 menometrorajili kad›n ve 16 infertil kad›n<br />

çal›flmaya dahil edildi. A¤r› ve stenoz nedeniyle 2 vaka d›flar›da<br />

b›rak›ld›. Submukoz myom, hiperplazi, sinefli ve septum<br />

tan›lar› konuldu. Fokal hiperplaziler d›fl›nda SHG ve histeroskopi<br />

tan› koyma aç›s›ndan eflit olarak de¤erlendirildi.<br />

Syrop ve Sahakian ‹VF öncesi USG incelemeleri s›ras›nda<br />

anormal görüntüleri olan 14 infertil hastaya rijit Rubin kanülü<br />

ve ringer laktat ya da tubal s›v› kullan›larak HSG yapm›fl ve<br />

polipleri, ölçümlerini, yerleflimlerini do¤ru olarak HSG ile tan›mlam›fllard›r.<br />

29<br />

Parson ve Lense anormal kanama ve HSG ya da histerektomi<br />

materyalinde anormal endometrial görüntülemeleri<br />

olan 39 hastay› rapor etmifllerdir. 30 Polipler, myom, sinefli ve<br />

irregüler kal›nlaflmalar (kanser ya da hiperplazi) tan›mlam›fllard›.<br />

Kanser – hiperplazi ayr›m› net yap›lmam›flt›. Çünkü<br />

ikisi de endometrial yüzeyin irregüler kal›nlaflmas› ile kendini<br />

gösteriyordu. SHG ile normal kaviteli olarak tan› alan 20<br />

Bölüm 38 Sonohisterografi ve Sonohisterosalfingografi<br />

1045<br />

infertil hasta HSG ve histeroskopi ile de normal olarak de¤erlendirildi.<br />

Goldstein anormal uterin kanama ile baflvuran 21 postmenopozal<br />

hastada SHG ile do¤ru tan›lar› koydu. 11 fokal<br />

lezyon tespit etti. 8’i polip 3’ü submukoz myom olarak bulundu.<br />

31 Geriye kalan 10 hastan›n 9’unda histeroskopi ya da<br />

D/C ile al›nan biyopside erken proliferatif lezyonlara rastland›.<br />

Di¤er bir hastada hiperplazi tespit edildi. Tamoksifen tedavisi<br />

alt›nda USG monitorizasyonu yap›lan 5 hastaya da<br />

HSG yap›ld›. Birinde kal›nlaflm›fl ve delik delik bir endometrium,<br />

dolay›s›yla yetersiz HSG ya da küretaj materyaline rastland›.<br />

‹nfüzyon sonras›nda endometrium simetrik olarak<br />

gözlemlenerek myometrial anormallik saptanan her olgu biyopsi<br />

ile do¤ruland›.<br />

Farquar ve arkadafllar› anormal uterin kanama ile baflvuran<br />

hastalar› TV USG, SHG ve HSG ile incelediler. 32 Submukoz<br />

fibroid tan›s› alanlar› yaklafl›k olarak 29.7 olarak buldular.<br />

Histeroskopi ile de benzer bir oran elde edildi.<br />

Dueholm ve arkadafllar› 189 kad›n› TV USG ve SHG ile<br />

incelediler. Ve bulgular›n› histeroskopi ve histerektomi materyalleri<br />

ile k›yaslad›lar. 33 Anormal kanamal› kad›nlarda polip<br />

tan›s› %99 sensitivite ve %72 spesivite ile kondu. Yazarlar<br />

SHG’nin anormal uterin kanamal› kad›nlarda güvenilir bir<br />

tan› yöntemi oldu¤unu kararlaflt›rd›lar. Benzer flekilde<br />

Krample ve arkadafllar› anormal uterin kanamal› 100 hastada<br />

TV USG, sonografi, SHG ve operatif HS’yi k›yaslad›lar. 34 Fokal<br />

intrauterin patolojilerin taramas›nda SHG nin kullan›m›n›<br />

tek bafl›na TV USG kullan›m›na göre tan›sal olarak daha<br />

de¤erli buldular. Histeroskopi ile görüntülemede SHG’nin<br />

bulgular›n›n d›fl›nda farkl› bir görüntüye rastlanmad›. Sonuç<br />

olarak 5 mm’den daha az endometrial kal›nl›¤› olmas›na ra¤men<br />

anormal uterin kanama ile baflvuran kad›nlarda SHG ile<br />

görüntülenen ancak TV USG’nin gözden kaç›rd›¤› %20 oran›nda<br />

intrakaviter patoloji oldu¤u tespit edildi. 35<br />

SHG’nin Endikasyonlar›<br />

En belirgin endikasyonu anormal uterin kanaman›n nedenini<br />

tespit etmektir. Ana kontrendikasyon ise bilinen ya da flüpheli<br />

intrauterin gebeliktir. Ço¤u vakada periovulatuar dönemde<br />

yap›lan SHG’nin daha h›zl› tan› koydurdu¤u tespit<br />

edilmifltir. Anormal hormonal profiline ba¤l› olan disfonksiyonel<br />

uterin kanamalar ço¤unlukla anovulasyon ve dolay›s›yla<br />

periovulatuar multi katmanl› endometriumun yoklu¤u ile<br />

sonuçlan›r. Endometrium asimetrik, afl›r› kal›nlaflm›fl, ya da<br />

zorla görüntülenebilir oldu¤u zaman SHG anatomiyi oldukça<br />

netlefltirebilir. Tabi afl›r› kanama sonucu oluflan p›ht›lar<br />

kar›fl›kl›¤a yol açmamak için öncelikle uzaklaflt›r›lmal›d›r.<br />

Endometrial kitlelere tan› konmas›nda as›l yöntem D/C<br />

ya da ofis biyopsi ile al›nan örnekten histolojik örnekleme oldu¤u<br />

için SHG problemin fokal mi global m› oldu¤unu ay›rt


Bölüm 39 Transvajinal, Transperineal ve Transrektal Sonografi ile Yap›lan ‹fllemler<br />

Bölüm 39<br />

Tan›mlar<br />

TRANSVAJ‹NAL, TRANSPER‹NEAL<br />

VE TRANSREKTAL SONOGRAF‹ ‹LE<br />

YAPILAN ‹fiLEMLER<br />

1. Kompleks yumurtal›k kistleri: Basit morfoloji d›fl› yap›ya<br />

sahip olan her türlü kist.<br />

2. Ektopik gebelik: Normal endometriyal yer d›fl›nda oluflan<br />

her türlü gebelik.<br />

3. Ekstraembriyonik kolum: Koriyon içinde olmas›na ra¤men<br />

amniyotik boflluk aras›nda olan erken gebeli¤in<br />

bir k›sm›.<br />

4. Multi-<strong>fetal</strong> gebelik redüksiyonu: Herhangi bir gebelikte,<br />

fetüs say›s›n› daha az ve istenen bir say›ya indirme<br />

prosedürü.<br />

5. Peritoneal inklüzyon kisti: Genelde genifl, multi-lokülasyonlu<br />

s›v› ve pelvik yap›fl›kl›k koleksiyonu.<br />

6. Basit yumurtal›k kistleri: Anekoik, ince, düzgün duvarl›,<br />

septasyonsuz ve duvar düzensizlikleri olmayan yumurtal›k<br />

kistleri.<br />

G‹R‹fi<br />

Vajinal ultrasonografi tekni¤i ve ekipman›ndaki güncel geliflimler<br />

sayesinde vajinal ultrason rehberli¤indeki i¤nesel ifllemler,<br />

bir çok olguda abdominal yoldan geçmiflten beri<br />

uygulanan giriflimlerin yerini alm›flt›r. Muhakkak ki, amniyosentez<br />

gibi ifllemler her zaman abdominal yoldan uygulanacakt›r.<br />

Fakat özellikle in vitro fertilizasyon ve insan<br />

yumurtas› toplanmas›ndaki gibi yard›mla üreme tekniklerindeki<br />

belirgin de¤ifliklikler, vajinal ultrason rehberli¤indeki<br />

teknikler için flartlar›n olgunlaflmas›n› sa¤lam›flt›r. Günümüzde<br />

halen uygulanmakta olan yada üzerinde deneysel olarak<br />

çal›fl›lmakta olan vajinal ultrason rehberli¤indeki çeflitli<br />

i¤nesel ifllemleri ve bugüne kadar kazan›lm›fl olan deneyimi<br />

tan›mlamak bu bölümün amac›n› oluflturmaktad›r.<br />

GENEL KAVRAMLAR<br />

1974’de Smith ve Bartrum’un1 bat›n içi absenin perkutan yol<br />

ile aspirasyonunu, Gerzof ve arkadafllar›n›n ise ultrasonografi<br />

eflli¤inde abdominal kateter yerlefltirerek pürülan koleksiyon<br />

drenaj›n› 2,3 gerçeklefltirmesinden beri ultrasonografi<br />

eflli¤inde yap›lan ifllemler hem diagnostik, hem terapötik<br />

amaçlarla kullan›lmaktad›r. Bu ifllemlerin klasik cerrahi anla-<br />

Jodi P. Lerner ● Ana Monteagudo<br />

● Ilan E. Timor-Tritsch ● Arthur C. Fleischer<br />

Çeviri: Dr. Ercan Bafltu, Dr. Cemil Akgül<br />

1063<br />

y›fla olan üstünlükleri: teknik olarak uygulaman›n kolay olmas›,<br />

kullan›lan i¤nenin do¤ru yere yerleflimi, çevre organlarda<br />

nadiren yaralanma olmas›, tafl›nabilir olmas›, ucuz olmas›,<br />

bunlar›n hepsine ilave olarak hastan›n memnuniyeti ve rahat›<br />

fleklinde s›ralanabilir. Nadir olmakla beraber olas› riskleri:<br />

kanama, enfeksiyon, baflka organlar›n delinmesi ve ço¤ul gebelik<br />

redüksiyonundaki düflük geliflmesi halidir.<br />

Delme ifllemi, ‘ultrason’ ekran›ndaki sadece iki boyutlu<br />

görüntüde de¤il, üç boyutta gerçekleflir. Bu üçüncü boyut, sesin<br />

özelliklerinden dolay› probun fokal kaplama alan›nda en<br />

incedir ve transduser kristalinin frekans› ile ters orant›l›d›r.<br />

Bu kavram dilim kal›nl›k artefakt› olarak adland›r›l›r ve<br />

operatörün görüntüye ait üçüncü boyutu dikkate almas› gerekti¤i<br />

anlam›na gelir: Bazen i¤nesel giriflimler s›ras›nda i¤nenin<br />

ucu hedeflenmifl yap›n›n içinde görülürken, gerçekte<br />

görüntülenen yap›n›n önünde yada arkas›ndad›r.<br />

TEMEL B‹LG‹LER<br />

Delme ifllemi abdominal yoldan yap›laca¤› zaman i¤ne rehberi<br />

kullan›m› yada serbest el tekni¤i olmak üzere iki teknikten<br />

biri kullan›l›r. ‹¤ne bir vücut bölümüne yönlendirilecek<br />

ise, operatör s›kl›k ile transabdominal i¤ne rehberi kullan›r.<br />

‹¤ne tutuluflunda ve onu görüntü alan›nda tutmada sa¤lad›¤›<br />

kolayl›kla, serbest el tekni¤i giderek artan tecrübe ile baflar›l›<br />

bir biçimde kullan›lmaktad›r. Bununla beraber bu tekni¤e ait<br />

bir s›n›rlama vard›r ki, nadiren i¤nenin ucun haricindeki görüntüsü<br />

i¤nenin transvers kesitidir ve i¤ne ucunun o anda ki<br />

yeri operatör taraf›ndan bilinmeyebilir. Delme ifllemi abdominal<br />

yoldan yap›l›yorsa i¤ne ucunu bulmak üzerek tarama<br />

sahas›nda h›zla yeniden uyum göstermek gerekebilir.<br />

Delme ifllemi transvajinal yoldan yap›l›yor ise, prob ve i¤nenin<br />

k›s›tl› mobilitesi serbest el tekni¤ini s›k›c› hale getirir.<br />

Prob eksenine tutturulmufl sabit bir i¤ne rehberi görüntü alan›ndaki<br />

i¤nenin tüm uzunlu¤unca daha kolay görüntülenmesini<br />

ve do¤ru i¤ne yerleflimininin daha iyi kontrolünü<br />

sa¤lar. Yeni gelifltirilen otomatik yayl› delici alet (Labotect,<br />

Götingen, Germany) laboratuvar›m›zda i¤ne rehberi kullan›m›<br />

ve manuel inersiyon tekniklerinin yerini alm›flt›r (fiekil<br />

39-1). Bu alet vajinal probun eksenine sabitlenerek, güvenlik


1064 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />

fiekil 39-1. Vajinal proba ba¤lanm›fl otomatik delme aleti. 1. ‹¤ne. 2. ‹¤ne<br />

yön gösterici. 3. Derinlik göstergeci. 4. Trigger. 5. Güvenlik dü¤mesi. Ufak<br />

resim: Santimetreli biyopsi rehberi.<br />

ve kesinlik sa¤layarak anestezi veya analjezi kullanmadan<br />

yüksek h›zl› serbestlefltirici mekanizmalar› ile a¤r›s›z ifllemleri<br />

gerçeklefltirmektedir. Bir yaz›l›m program›n›n sa¤lad›¤› kesik<br />

çizgili yönlendirme fonksiyonu ekranda görünerek<br />

biyopsiye rehberlik yapar. Bu rehber, yeterli penetrasyon için<br />

geçerli olan derinli¤i ölçer ve buna göre delici aletin derinli¤i<br />

ayarlan›r. Aletin üzerindeki tetik serbestlefltirildi¤inde (uygun<br />

olan i¤neler no: 16, 19 ve 21) i¤ne istenen alana tatbik<br />

edilmifl olur ve aspirasyon veya enjeksiyon ifllemi gerçeklefltirilebilir.<br />

Tarihsel olarak, bu teknik ilk kez yard›mla üreme<br />

teknikleri programlar›nda ovum toplanmas› için kullan›lm›flt›r<br />

(4), fakat her yeni folikül aspirasyonu için yeni bir iflleme<br />

ihtiyaç oldu¤undan dolay› k›sa zamanda terkedilmifltir.<br />

Transvajinal prob rehberli¤i ve kontrolünde i¤ne uygulan›fl›nda<br />

yüksek titizli¤in gösterildi¤i bölümümüzde, otomatik<br />

delici aletlerin kullan›m› elzem görülmektedir. 5-10 ‹¤nenin<br />

yüksek h›zla girmesinden dolay› a¤r›s›z olan bu teknikte<br />

anestezi ve analjezi kullan›lmaktad›r. ‹n vitro olarak i¤nenin<br />

uygulama güvenli¤i test edildi¤inde 1-2mm olarak bulunmufltur.<br />

‹¤nenin rölatif olarak daha yavafl ileri hareketinin<br />

hedefe do¤rudan penetre olmak yerine mobil organlar› itmesinden<br />

ötürü, manuel i¤ne uygulamas› daha az güvenilir ve<br />

potansiyel olarak daha a¤r›l›d›r. Manuel giriflimin uyguland›-<br />

¤› birçok olguda analjezi kimi zaman da lokal anestezi kullan›l›r.<br />

Bu ifllemde parenteral yol ile Meperidin (25 ile 50mg)<br />

ve Diazepam (5 ile 10mg) verilir. Delinecek olan alana yak›n<br />

vajinal mukozaya i¤ne rehberi yard›m›yla %1’lik lidocaine<br />

lokal olarak 2-3 ml enjekte edilir.<br />

TEKN‹K<br />

Burada yayg›n delme ifllemlerinin ço¤unda kullan›lan teknik<br />

hakk›nda genel bilgi verilmifltir. Ancak birçok ifllem farkl›<br />

protokoller gerektirmektedir. Bunlar›n hepsi ayr› ayr› tart›fl›lacakt›r.<br />

Delme ifllemi, s›kl›kla probun eksenine tutturulmufl i¤ne<br />

rehberi ile 5.0-7.5 Mhz’lik vajinal probun rehberli¤inde yap›l›r.<br />

Birçok flirket tek kullan›ml›k i¤ne rehberlerini ve eklerini<br />

tavsiye etmektedir. Ancak, biz her kullan›mdan sonra otoklavda<br />

sterilize edilen çelik aletleri kullanmaktay›z. Yaz›l›m<br />

programlar›n›n gerçeklefltirdi¤i sabit ‘biyopsi rehberi’ çizgisi<br />

ultrason ekran›nda görünür ve i¤nenin derinli¤ini ölçmek<br />

için operatöre cm olarak bir ölçek verir (fiekil 39-1). ‹fllemin<br />

özelli¤ine ba¤l› olarak 14-21 numara aras›nda i¤neler kullan›l›r.<br />

‹fllemde uygun olan en ince i¤ne kullan›lmaktad›r. ‹yi bir<br />

görüntüleme için kullan›lan alette ‘zoom’ fonkisyonu bulunmal›d›r.<br />

Yak›n zamanda zor dilatasyon ve küretaj vakalar›nda, intrauterin<br />

araç yerlefltirildi¤inde ve servikal serklaj ifllemlerinde<br />

transrektal ve transperineal ultrasonografinin rehberli¤i<br />

yararl› bulunmufltur. Bu ifllemin temel tekni¤i ve uygulanmas›,<br />

delme ifllemleri detayl›ca anlat›ld›ktan sonra bu bölümün<br />

sonunda tart›fl›lacakt›r.<br />

Hastaya ifllemden önce bilgi verilmeli, hastan›n izni yaz›l›<br />

olarak al›nmal›d›r. Ço¤ul gebelik redüksiyonu, ektopik gebelik<br />

ponksiyonu gibi özel ifllemlerde özel olarak haz›rlanm›fl<br />

hasta izin formlar› kullan›l›r.<br />

Yap›lan ifllem, resim veya video ile kaydedilmelidir. ‹¤ne<br />

ç›kart›ld›ktan sonra muhtemel bir kanamay› saptamak amac›<br />

ile pelvik yap›lar ve Douglas 10 dakika veya gerekli bir süre ile<br />

izlenmelidir. Hasta 2-3 saat gözlemden sonra daha önce saptanamam›fl<br />

bir komplikasyonu yada bir kanamay› belirlemek<br />

amac› ile tekrar ultrasonografi ile de¤erlendirilmelidir. Yap›lan<br />

ifllemi anlatan ayr›nt›l› bir rapor yaz›larak ifllem bitirilmelidir.<br />

TRANVAJ‹NAL DELME ‹fiLEMLER‹<br />

En çok kullan›lan delme ifllemleri, endikasyonlar› ve özel uygulama<br />

alanlar› belirtilerek k›saca tan›mlanacakt›r.<br />

1. Yard›mc› üreme tekniklerinde transvajinal delme kateterizasyon<br />

ifllemi<br />

2. Over kisti ponksiyonu<br />

3. Ço¤ul gebelik redüksiyonu<br />

4. Ektopik gebelik tedavisi<br />

5. Pelvik (s›v›) içeri¤inin drenaj›<br />

6. Kuldosentez<br />

7. Kalosentez<br />

Yard›mc› Üreme Tekniklerinde Transvajinal<br />

Delme/Kateterizasyon ‹fllemleri<br />

Oosit Toplanmas›<br />

Rutin transabdominal ve transvesikal folikül aspirasyonundan<br />

sonra ilk transvajinal delme ifllemi oosit toplanmas› amac›yla<br />

olmufltur. Transvajinal oosit toplanmas› tüm dünyaca<br />

tercih edilen bir tekniktir. 11-14 Bu teknikte vajinal proba i¤ne<br />

rehberi tutturulmufltur ve ‘real time’ ultrason eflli¤inde i¤ne


Bölüm 39 Transvajinal, Transperineal ve Transrektal Sonografi ile Yap›lan ‹fllemler<br />

fiekil 39-2. Oosit aspirasyonu. A: Çoklu folikülle stimüle olmufl yumurtal›k. B: Folikülün aspirasyonu. C: Tam aspire olmufl yumurtal›k.<br />

yönlendirilebilmektedir. 15,16 (fiekil 39-2). Baz› programlarda<br />

vajinal prob eksenine tutturulmufl otomatik yayl› delme aleti<br />

kullan›lmaktad›r.+<br />

Pelvik bir damar›n delinmesi ya da ifllem sonras› pelvik<br />

enfeksiyon gibi komplikasyonlar az da olsa delme ifllemi sonras›<br />

görülebilmektedir. 17-20 1996’da Coccia ve arkadafllar›<br />

transvajinal oosit toplama ifllemi görmüfl bir hastan›n dermoid<br />

kist rüptürü sonras› yaflad›¤› akut bat›n komplikasyonunu<br />

paylaflm›fllard›r. 21 Vajinal perforasyon ve rektus k›l›f›<br />

hematomu gibi komplikasyonlar da literatürde paylafl›lm›flt›r.<br />

22,23<br />

Ludwig ve arkadafllar›, 100 oosit toplama ifllemi sonras›<br />

hastalar›n operasyon öncesi ve sonras› komplikasyonlar›n›<br />

prospektif olarak de¤erlendirmifltir. Sedasyona veya genel<br />

anesteziye ba¤l› hiçbir komplikasyon bulmam›fllard›r (24).<br />

%2,8’de vajinal kanama görülürken, hiçbir bat›n içi kanama<br />

vakas›na rastlanmam›flt›r. Bir tane üretral lezyon görülmüfltür.<br />

Pelvik enfeksiyona hiç rastlanmam›fl, bir hastada aç›klanamayan<br />

atefl olmufltur. A¤›r ovaryan hiperstimülasyon<br />

sendromu (OHSS) hastalar›n %2,7’sinde görülmüfltür. Hastalar›n<br />

ço¤u oosit toplanmas›n› iyi tolere edebilmiflken, ifllem<br />

sonras› hastalar›n %3’ü a¤›rla çok a¤›r efli¤inde a¤r›, hastalar›n<br />

%2’si ise ifllemden 2 gün sonra dahi a¤r› flikayetinde bulunmufllard›r.<br />

Toplanan oosit say›s›n›n artmas›yla a¤r›<br />

seviyeside artm›flt›r.<br />

Shalev ve arkadafllar› transvajinal sonografi eflli¤inde oosit<br />

aspirasyonundan 3-5 gün sonras›ndaki s›v› hacmini incelemifltir.<br />

25 S›v› hacminin a¤r›, muhtemel intraperitoneal<br />

kanama, OHSS oluflumu ile ilintili olabildi¤i bilinmektedir.<br />

Pelvik kan hacmi, üç boyutlu ulturason arac›l›¤› ile, aspirasyondan<br />

3-5 saat sonra, embriyo transferinden önce (toplamadan<br />

2-3 gün sonra) ölçülmüfltür. Tüm çal›flma verileri<br />

sabit tutuldu¤unda, oosit say›s›n›n ve serum östradiol seviyelerinin,<br />

pelvisteki s›v› miktar› tahmininde önemli ölçütler oldu¤u<br />

görülmüfltür. ‹ki boyutlu ultrason kullan›lsayd›, s›v›<br />

1065<br />

hacmi tahmininde en iyi ölçütün pelviste taranm›fl s›v›n›n eni<br />

oldu¤u belirlenmifltir. Bu çal›flma grubu, transvajinal oosit<br />

toplanmas› sonras› pelviste olan kan toplanmas›n›n klinik<br />

olarak kabul edilebilir limitlerde oldu¤u karar›na varm›fllard›r.<br />

Bu ç›kar›m ifllem sonras› bak›m›n iyileflmesinde önemli<br />

faydalar sa¤lar.<br />

Fertilize Oositin ‹ntrauterin Transferi<br />

Bu ifllem kesinlikle bir delme olay› olmasa da, burada bahsedilme<br />

nedeni embriyo transferinin yönlendirilmesinde transvajinal<br />

ultrasonografinin (TVS) nadiren kullan›lmas›d›r.<br />

Birçok merkez bu ifllem esnas›nda ultrason kullanmamaktad›r.<br />

E¤er kullan›rsa da, uygulama kolayl›¤›ndan ve eksternal<br />

os manüplasyon ile daha az ilgili olmas›ndan ötürü s›kl›kla<br />

transabdominal ultrasonografi tercih edilen yöntem olmaktad›r.<br />

26 Transvajinal prob kullan›larak embriyonun do¤rudan<br />

myometrimu geçerek kavite içine transferi nadiren ugulanmaktad›r.<br />

27,28<br />

Tubal Kateterizasyon veya Embriyo Transferi<br />

Transvajinal ultrason rehberli¤inde kateter serviksten ilerletilerek<br />

fallop tüplerine eriflilebilinir29 ve bu flekilde diagnostik<br />

veya terapötik teknikler uygulanabilir. Tubal aç›kl›¤›n tan›s›<br />

enjekte edilen s›v›n›n pelviste görülmesi ile konulabilir. 30 Fertilize<br />

ovum tuban›n ampulla k›sm›na tafl›nabilir. 31,32 Otoritelerin<br />

bir k›sm› transvajinal yaklafl›mdan tatmin olmamakta<br />

ve transabdominal yolu tercih etmektedirler. 33<br />

Over Kisti Ponskiyonu<br />

Over kisti ponksiyonu, tüm delme ifllemleri aras›nda muhtemelen<br />

en kolay olan›d›r ve bu tekni¤in uyguland›¤› en yayg›n<br />

endikasyonlardan birisidir. Teknik olarak kistin merkezi hedeflenir,<br />

i¤ne yerlefltirilir ve ucunun yavaflça fulan sonolüsen<br />

yap›n›n ortas›nda kalmas› sa¤lanarak tüm aspirasyon boyunca<br />

izlenir (fiekil 39-3). Teknik olarak oldukça iyi tolere edilir


Bölüm 40<br />

Tan›mlar<br />

1. Balonlaflma: valsalva s›ras›nda levator hiatusun 25<br />

cm 2 veya daha fazla genifllemesi,<br />

2. Mesane boynununda afla¤›ya do¤ru inifli (mobilite):<br />

maksimal valsalva ile mesane boynunun semfizden<br />

kaudal yönde inmesi,<br />

3. Detrusor duvar kal›nl›¤›: mesane duvar kal›nl›¤›n›n 50<br />

ml alt›nda bir idrar völümünde fundusda mukoza-periton<br />

mesafesi aras› ölçümü,<br />

4. Hunileflme: valsalva ile mesane boynunun aç›lmas›,<br />

5. Levatorun Ayr›lmas›: puborektal kas›n pelvis yan<br />

duvar›na (inferior ramus pubislere) yap›flt›¤› yerden<br />

ayr›lmas›,<br />

6. Levator Hiatus: semfiz pubis ve inferior pubik ramuslar<br />

önde, arkada ve yanlarda puborektal kas yap›lar›<br />

aras›ndaki minimal aç›kl›k düzlemi,<br />

7. Gerçek Rektosel: valsalva ile vaginaya rektal muhtevan›n<br />

hernizasyonuna neden olan, anal kanal ve rektal<br />

ampulan›n birleflti¤i yerde ön rektal duvar›n<br />

90°’lik bir aç›lanma ile oluflturdu¤u divertukulum.<br />

Hans Peter Dietz<br />

Çeviri: Dr. Önay Yalç›n<br />

Bölüm 40 Pelvis Taban› Ultrasonografisi<br />

PELV‹S TABANI ULTRASONOGRAF‹S‹<br />

G‹R‹fi<br />

Kad›n pelvik organ prolapsusu, üriner ve fekal inkontinans ve<br />

defekasyon disfonksiyonlar›n›n araflt›r›lmas›nda görüntülemenin<br />

bir temel tan›sal yöntem olarak yerini almas› 20 y›l› aflan<br />

bir süreç gerektirmifltir. Hekimler, pelvis taban› fonksiyon ve<br />

anatomisinin sadece klinik olarak de¤erlendirilmesinin çok yetersiz<br />

olaca¤› gerçe¤ini anlamakta geç kalm›fllard›r. Muayene<br />

ile elde edilen bilgiler sadece yüzey anatomi odakl› oldu¤u ve<br />

gerçek yap›sal anamalileri de¤erlendirmedi¤i için yetersiz kalmakta<br />

ve pelvis rekonstrüktif cerrahiden sonra rekürrenslere<br />

s›k olarak rastlanmaktad›r. 1 Klinisyenlerin pelvis taban ultrasonografisi<br />

konusundaki fark›ndal›¤›, bir uzmanl›k dal›ndan<br />

di¤erine de¤iflmektedir; obstetrik-jinekoloji uzmanlar›n›n günümüz<br />

jenerasyonunun tümü ultrasonografik görüntüleme ile<br />

birlikte yetiflti¤i için ürolog ve kolorektal cerrahlara göre daha<br />

avantajl› görünmektedirler. Ultrasonografi hem obstetrik hem<br />

de jinekolojinin hemen bütün klinik de¤erlendirmelerinde yerini<br />

alm›fl olan bir yöntemdir; dolay›s›yla bu durum niye ürojinekoloji<br />

ve kad›n ürolojisi için gerçek olmas›n?<br />

1087<br />

Teorik olarak, bir çok olguda, klinik de¤erlendirme becerileri<br />

görüntülemeyi gereksiz k›lacak kadar gelifltirilmifl olabilir.<br />

Ancak bugün için bu durum söz konusu de¤ildir ve görüntüleme<br />

tekniklerinin yard›m› ile gerçek sorunun ne (ve nerede)<br />

oldu¤unu gösterene kadar da mümkün görünmemektedir.<br />

Buna bir örnek vermek gerekirse; vaginal do¤um ve prolaps<br />

aras›ndaki gözden kaçan iliflki; pelvis yan duvar›ndan puborektal<br />

kas›n anteromedial yönünde ayr›lmas›na neden olan<br />

major levator travma; 2,3 Bu durum palpasyonla fark edilebilir;<br />

ancak levator travma bulgusunun palpasyonu önemli bir beceri<br />

ve ö¤renim gerektirir, 4-6 tercihen görüntüleme ile teyit<br />

edilmelidir. Do¤al olarak, görüntüleme ile tan›lama tekrar›<br />

mümkün oldu¤u için palpasyonla tan›lamaya göre daha uygun<br />

6 ve ö¤retilmesi de daha kolayd›r. Levator travma veya<br />

anormal gerilme (“balonlaflma”) flüphesi varsa pelvik taban<br />

görüntüleme endikasyonu da vard›r. (Tablo 40-1)<br />

METODOLOJ‹ VE ENSTÜRÜMANTASYON<br />

‹ki Boyutlu Görüntü<br />

Translabial pelvis taban› ultrasonografisi için temel gereçler;<br />

cine loop fonksiyonuna sahip B mode kapasitesi olan iki boyutlu<br />

(2D) ultrason (US) sistemi, 3.5-6 MHz curved array<br />

transduser ve bir video printerden ibarettir. Midsagittal bir<br />

görüntü elde etmek için 3.5-8 MHz frekans aral›¤›nda, genellikle<br />

curve array transduser; bir eldiven, kondom veya ince<br />

plastik bir k›l›fa sar›ld›ktan sonra perineye uygulan›r. (fiekil<br />

40-1) ‹ntrakaviter uygulamalarda oldu¤u gibi transduserin<br />

sterilizasyonun gereksiz oldu¤u genelde düflünülmektedir.<br />

Kendi prati¤imizde her hastadan sonra transduser alkolle silinerek<br />

temizlenir, ancak uygulamada düzenlemeye göre<br />

farkl›l›klar olabilir.<br />

Pudralanm›fl veya baflka türlü kaplanm›fl eldivenlerle görüntü<br />

kalitesi bozuldu¤u için yan›lmalara neden olur ve bundan<br />

kaç›n›lmal›d›r. De¤iflik prob k›l›flar›n› uygulama kolayl›¤›<br />

ve elde edilen görüntü kalitesi aç›s›ndan de¤erlendirmek uygun<br />

olur. Görüntüleme genellikle dorsal litotomi pozisyonunda,<br />

kalçalar fleksiyonda ve hafifçe abdüksiyon durumunda veya<br />

ayakta iken yap›l›r. Hastalar, topuklar›n› kalçalar›na yak›n<br />

tutmal› ve daha sonra kalçalar›n› pelvis e¤imini artt›racak flekilde<br />

kayd›rmal›d›rlar. Mesanenin dolulu¤u duruma göre ayarlanmal›d›r;<br />

genellikle muayene öncesi boflalt›lmas› tercih edilir.<br />

Rektumun dolulu¤u tan›sal do¤rulu¤u olumsuz etkiler ve bazen<br />

barsa¤›n boflalt›lmas›ndan sonra yeniden de¤erlendirme<br />

gerektirebilir. Labiumlar›n ayr›larak iki yana itilmesi görüntü


1088 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />

Tablo 40-1<br />

PELV‹S TABANI ULTRASON<br />

END‹KASYONLARI<br />

Tekrarlayan üriner sistem infeksiyonlar›,<br />

Afl›r› aktif mesane semptomlar›: s›k›flma, s›k idrara ç›kma, nokturi,<br />

ve/veya s›k›flma inkontinans›,<br />

Stres üriner inkontinans,<br />

Fark etmeden idrar kaç›rmas›,<br />

Mesane kaynakl› a¤r›,<br />

Persistan dizuri,<br />

Miksiyon disfonksiyonlar› semptomlar›: idrar boflaltmada güçlük,<br />

yavafl idrar ak›m›, ›k›narak idrar yapma, kesik kesik idrar yapma,<br />

Pelvik organ prolapsusu semptomlar›: Kitle hissi veya afla¤›ya do¤ru<br />

bas›nç hissi,<br />

Defekasyon güçlü¤ü semptomlar›: Ik›narak d›flk›lama, kronik<br />

konstipasyon, vaginal veya perineal dijitasyon ve barsa¤›n tam<br />

boflalt›lamad›¤› hissi,<br />

Fekal inkontinanas,<br />

‹nkontinans veya prolapsus cerrahisi sonras› geliflen pelvik veya<br />

vaginal a¤r›,<br />

‹nkontinans veya prolapsus cerrahisi sonras› geliflen vaginal ak›nt›<br />

veya kanama,<br />

Disparoni, vaginal gevflekli¤e ba¤l› seksüel disfonksiyon.<br />

kalitesini artt›rabilir; bu durum en iyi gebelikte söz konusudur.<br />

Menapozal kad›nlarda belirgin atrofi, dokular›n muhtemelen<br />

de¤iflik derecede hidratasyonuna ba¤l›d›r; ve sonucu olumsuz<br />

etkileyebilir. Vaginal skar dokular› da görüntüyü bozabilir, buna<br />

karfl›l›k obezite gerçekte bir problem oluflturmaz.<br />

‹leri derecede bir atrofi söz konusu de¤ilse transduser, perine<br />

ve semfiz pubise herhangi bir rahats›zl›¤a yol açmadan<br />

s›k›ca uygulanabilir. Neticede önde semfiz pubis, uretra, mesane<br />

boynu, vagina, serviks ve rektumla anal kanala ait görüntüler<br />

elde edilir (bak›n›z fiekil 40-1). Anorektal bileflkenin<br />

posteriorundaki hiperekojenik alan, levator plate sentral bölümünü<br />

gösterir, örne¤in: puborektal kas, kul-de sak içinde<br />

az miktarda s›v›, ekojenik intraperitoneal ya¤ veya peristaltik<br />

hareketlerle ince barsaklarla dolu olarak görülebilir. Parasagital<br />

veya transvers görüntüler ek bilgiler verebilir, örne¤in;<br />

levator an› kas› ve arkus tendineus levator aniye insersiyonu<br />

veya implantlar›n görüntüleri elde edililebilir.<br />

Sismfisis<br />

Kranial<br />

Midsagital plan görüntü oriyentasyonuna ait fikir birli-<br />

¤i olmamas›na ra¤men otörler konvansiyonel transvaginal<br />

ultrasona benzer yöntem (sola kranioventral sa¤a dorsokaudal<br />

yönde) tercih ederler. Üç boyutlu (3D) ve dört boyutlu<br />

(4D) ultrason sistemlerinde de bu uygulama daha<br />

kullan›fll›d›r.<br />

Üç Boyutlu/Dört Boyutlu Görüntü<br />

Pelvis taban› görüntülemesinde, 4D ultrasonun uygulamaya<br />

girmesi büyük de¤iflikliklere yol açm›flt›r. 4D ultrasonunun<br />

Obstetrik-Jinekoloji alan›nda tan›ya olan katk›s› tart›flmas›z<br />

di¤er bütün branfllara göre daha fazla olmufltur. Bunun bafll›ca<br />

sebebi 4D ultrasonun, geçmiflte intrakavital transduserlerle<br />

sa¤lan›ndan kat kat üstün bir flekilde ve kolayl›kla aksial<br />

planda görüntü sa¤layabilmesidir. ‹stirahatte 70 derece veya<br />

üzerindeki aç›kl›k ve uyum aç›lar›nda tek volümde, semfiz<br />

pubisle bütün levator hiatus, üretra, paravaginal dokular, vagina,<br />

anorektum, pelvik yan duvarlardan arka yönde anorektal<br />

bileflkeye kadar uzanan levator ani kas›n› içine alana ait<br />

görüntü elde edilebilmektedir.<br />

3D/4D pelvis taban› ultrasonu temel gereksinimi,belirli<br />

bir volümde mesafe ve alanlar› ölçebilen ve setlerine ulaflma,<br />

düzeltme ve analiz edebilen bir sistemi içeren ultrasonografi<br />

olmas›d›r. Bu kapsamda motorize ve eksternal pozisyon<br />

sensörü ile serbest elle verilere ulafl›m söz konusudur<br />

ki, asl›nda son seçenek flimdilerde modas› geçmifl olarak de-<br />

¤erlendirilmektedir. Zaman›m›zda 3D problar› ço¤u zaman<br />

mekanik sektör teknolojisi ile 3-8 MHz elektronik curved<br />

array kombine tiplerinden oluflmaktad›r ki,bu vizyon alan›n<br />

h›zla motorize taranmas›n› sa¤lar. Görünen o ki gelecekte<br />

bu transduserler, elektronik 3D arraylar veya daha<br />

h›zl› görüntü elde etme özelli¤ine sahip matrix transduserler’e<br />

b›rakacaklard›r.<br />

Asl›nda yeterli 3D görüntü sa¤layabilen herhangi bir abdominal<br />

obstetrik prob uygun görüntü elde etme aç›s› ile (örne¤in<br />

700 veya üstü) bütün levator hiatusu görüntüleyebilir .<br />

Optimal olarak 80-85 derecelik ulafl›m aç›s› ile volümler elde<br />

edilebilir ve en az 5 saniye depolayabilir. Bu daha sonra de-<br />

Üretra Vagina<br />

Mesane<br />

Uterus<br />

Kul de sak<br />

Anal<br />

kanal<br />

Ampulla<br />

rekti<br />

fiekil 40-1. Translabial/perineal ultrasonografi, midsagital plan.Transduserin yerlefltirilmesi (solda) ve görüntü<br />

alan› (sa¤da) (Dietz HP. Pelvic floor ultrasound. ASUM Ultrasound Bulletin 2007; 10: 17-23, izniyle).


¤erlendirme için sistemin hard diskinde peflis›ra gelen volümlerin<br />

biriktirilmesine uygundur.<br />

Görüntü Elde Etme fiekilleri<br />

Günümüzde 3D ultrason sistemlerinde kullan›lan 2 temel<br />

görüntü elde etme fleklini (fiekile 40-2’de) bulmak mümkündür.<br />

Multiplanar veya orthogonal görüntü modu ile bofllu¤u<br />

bafltan bafla cross-sectional planda göstermesi flüphelidir.<br />

Pelvik taban›n en yeterli görüntüleri midsagital (üst sol), koronal<br />

(üst sa¤da) ve aksial (alt sol) planlarda elde edilir. 3D<br />

ultrasonda ister görüntü elde etmede, isterse daha sonra offline<br />

aflamas›nda görüntü planlar› ve kalitesini artt›rmak tamamen<br />

kifliye özgüdür. Örne¤in levator ani hafifce ventrokaudalden<br />

dorsokranial yönde e¤ildi¤i için genellikle aksial<br />

planda de¤erlendirilmesi gerekir.<br />

Özellikle de¤erlendirilecek alan› olan ve “kutu” olarak<br />

keyfi bir tan›mlama ile bütün volxellerin yan sunumlar›n›<br />

kaps›yan bölüm, tamamlay›c› olarak 3 orthogonal görüntüye<br />

kat›l›rlar. (fiekile 40-2D) Levator hiatusun standart görüntüsünü<br />

vermektedir; buarada hiatusun en uygun görüntüleri,<br />

kaudaldan kraniale uzanan bu görüntüler zinciri do¤rultusunda<br />

sunulmaktad›r. ‹fllem sonras› imkanlar sadece bu maksatla<br />

kullan›lan yaz›l›m taraf›ndan s›n›rland›r›labilir.<br />

Dört Boyutlu (4D) Görüntü<br />

Dört boyutlu görüntünün kapsam›nda; orthogonal planlarda<br />

veya ilgili volümlerde gösterilebilen real time ultrason görüntüleri<br />

vard›r. Zaman›m›zda bir çok sistem çok say›da volüm<br />

sine loplar›n› depolama kapasitesine sahiptir; bu durum pel-<br />

Bölüm 40 Pelvis Taban› Ultrasonografisi<br />

‹nferior pubik kol<br />

fiekil 40-2. 3D Pelvik taban ultrasonografisinde standart görüntüler.Voluson tipi sistemlerde görüntü elde<br />

etme ve de¤erlendirme taramas› 3 ortogonal planda sa¤lan›r: Sagital (A), koronal (B), ve aksial (C) ayn› zamanda<br />

yeterli volüme ulaflma (D), yeterli volüm içinde bütün gri skala verilerin semi- transparan görüntüsü<br />

(örn: kutu A-C içinde görülebilir) (Dietz HP. Pelvic floor ultrasound. ASUM Ultrasound Bulletin 2007; 10:17-<br />

23, izniyle).<br />

1089<br />

vis taban› için son derecede önemlidir, çünkü fonksiyonel<br />

anatominin dokumantasyonunu daha ileri bir boyuta tafl›maya<br />

imkan verir. Sadece 2D tek plan görüntüsünde, istirahattaki<br />

statik bir görüntü ile çok daha yetrsiz kalmaktad›r.<br />

Hareketle elde edilebilen görüntüler, valsalva veya levatorun<br />

kontraksiyonu ile elde edilen verilerde, levator veya fasiyal<br />

travman›n fleklini daha net olarak ortaya ç›karmaktad›r.<br />

Pelvis taban yap›lar›n›n, real-time 3D (veya 4D) ile de¤erlendirilebilmesi,<br />

magnetik rezonans görüntüleme (MRI) ye<br />

göre daha üstün bir teknolojiyi ortaya koymufltur. Prolapsusun<br />

MRG ile de¤erlendirilmesi ultra h›zl› bir ulafl›m gerektirir<br />

ki MRG’da bu s›n›rl› olmakta ve optimal düzeyde elde edilememektedir.<br />

Baz› sistemler oturur veya ayakta durur pozisyonda<br />

görüntü almaya imkan vermekte ise de ancak yak›n<br />

gelecekte bu imkanlara kolay ulafl›lacak gibi görünmemektedir.<br />

MRI sistemleri gerçek fiziksel karakteristiklerinin, operatörün<br />

yeterli manevralar yapt›rabilmesi konusunda güçlükleri<br />

vard›r; çünkü kad›nlar›n % 50’sinden fazlas› istenildi¤i zaman<br />

yeterli düzgün bir pelvik taban kontraksiyonu yapamamakta<br />

ve valsalva s›k›l›kla birlikte yap›lan levator aktivitesi<br />

taraf›ndan de¤ifltirilerek bozulmaktad›r. 9<br />

Bu kar›fl›kl›klar›n real-time görüntüleme olmadan kontrol<br />

edilmesi imkans›zd›r. Dolay›s›yla ultrason prolapsusun tan›mlanmas›nda<br />

büyük bir avantaja sahiptir. Özellikle fasiyal veya<br />

müsküler defekt ile birlikte olmas› ve fonksiyonel anatominin<br />

tan›mlanmas›nda önem kazanmaktad›r. Offline analiz paket<br />

programlar›, kullan›c› taraf›ndan belirlenmifl planda (oblik veya<br />

ortogonal) mesafe, alan ve volum ölçümlerini mümkün k›lmaktad›r.<br />

Elde edilen veriler, günümüzde tek plan MRG görüntülerinin<br />

standart setine ait T›pta Digital Görüntüleme ve<br />

Kominikasyonlar (DICOM)’un al›c› yaz›l›m ile sa¤lanan görüntülerden<br />

çok daha üstün oldu¤u görülmektedir.


Tan›mlar<br />

1. Elastografi: kitlelerin belirlenmesinde kullan›lan, doku<br />

sertli¤i ölçümüne dayal› giriflimsel olmayan bir<br />

teknik.<br />

2. Fibroadenom: hem epitel hem de mikst stromal elemanlar<br />

içeren benign fibroepitelyal bir tümör.<br />

3. Papilloma: fibrovasküler bir sap ile desteklenmifl miyoepitelyal<br />

ve epitelyal hücre proliferasyonu ile meydana<br />

gelen duktal kökenli benign bir tümör.<br />

4. Filloides tümör: borderline olgu da dahil, benignden<br />

maligne kadar de¤iflebilen bir tümör. Çift fazl› bir tabiat›<br />

olup, prolifere stromalar taraf›ndan çevrili iki<br />

katl› bir epitelyal bileflene sahiptir.<br />

5. Mastodini: meme a¤r›s›<br />

6. Neoadjuvant kemoterapi: cerrahi müdahale öncesi<br />

kemoterapi uygulanmas›.<br />

G‹R‹fi<br />

Bölüm 41<br />

TEMEL MEME SONOGRAF‹S‹<br />

Sonografi, meme de¤erlendirmesinde önemli bir yöntemdir.<br />

‹lk olarak, solid kitleleri kistik yap›daki kitlelerden ay›rmak<br />

için mamografinin yan›nda kullan›lan bir modalite olmas›na<br />

ra¤men, kullan›lan cihazlardaki geliflmeler ve genifl klinik deneyimi;<br />

sonografinin solid kitlenin belirlenmesi, giriflimsel<br />

prosedürlere rehberlik etme ve görüntüleme gibi görevler<br />

edinmesini sa¤lam›flt›r.<br />

Sonografi, uygulay›c›ya ba¤›ml› bir yöntemdir. 1 Bu durum<br />

özellikle standart anatomik referanslar›n s›n›rl› oldu¤u<br />

memede daha da önemlidir. Kabul edilebilir seviyelerde bir<br />

duyarl›l›k ve özgüllük elde edebilmek için teknik parametreleri<br />

en iyi hale getirmek, standart inceleme protokollerini gelifltirmek<br />

ve dikkatli bir flekilde sonografik bulgular› di¤er görüntüleme<br />

yöntemleri ve klinik bulgularla birlikte de¤erlendirmek<br />

çok önemlidir.<br />

END‹KASYONLAR<br />

Tan›sal Endikasyonlar<br />

Tan›sal de¤erlendirme, meme sonografisi için temel endikasyon<br />

olup, birincil görüntüleme testi veya di¤er görüntüleme<br />

yöntemlerine ek olarak kullan›labilir. Sonografi, genç kad›nlarda<br />

ve hamile kad›nlarda yeni bir kitle veya baflka fokal me-<br />

John G. Huff ● Tamarya L. Hoyt<br />

Çeviri: Dr. Memduh Dursun<br />

Bölüm 41 Temel Meme Sonografisi<br />

me hastal›klar› için yap›lan ilk testtir. 2 Sonografik de¤erlendirme<br />

klinik sorunu yeterince aç›kl›yorsa, baflka herhangi bir<br />

testin yap›lmas›na gerek kalmayabilir. Sonografi herhangi bir<br />

bulgu ortaya koyam›yorsa, ek olarak bir mamografi de¤erlendirmesi<br />

gerekecektir.<br />

Di¤er kad›nlarda, klinik sorunun tan›sal olarak de¤erlendirilmesi<br />

genellikle mamografiyle bafllar, sonografi ek de¤erlendirme<br />

için kullan›l›r. Bu ek de¤erlendirme mamografik bir<br />

bulgunun netlefltirilmesi veya hiçbir anormallik bulunmamas›<br />

halinde de¤erlendirmenin duyarl›l›¤›n› art›rmak için<br />

yap›l›r.<br />

‹mplant de¤erlendirmesi; mamografi, sonografi veya<br />

manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile yap›labilir. Sonografi,<br />

MRG kadar duyarl› olmamas›na ra¤men, bir silikon<br />

implant rüptüründen flüphelenildi¤inde ilk olarak yap›lan<br />

basit bir testtir.<br />

Asemptomatik kad›nlarda sonografi, mamografi taramas›ndaki<br />

patolojileri netlefltirmek için kullan›labilir. Sonongrafi,<br />

mamografide görülmeyen ancak MRG ile saptanm›fl<br />

patolojilerin de¤erlendirilmesinde kullan›lacak bir<br />

sonraki yöntem haline gelmektedir. (“second look” ultrasonografi)<br />

Görüntüleme<br />

1111<br />

Sonografinin tarama amaçl› kullan›lmas› tart›flma konusudur.<br />

Sonografinin bu alanda, özellikle de meme dokusu yo-<br />

¤un olan yüksek riskli hastalarda kullan›m›n› destekleyecek<br />

yeterli kan›t bulunmaktad›r 4,5 ; fakat uygulay›c›ya ba¤›ml›<br />

bir yöntem olmas› rutin klinik uygulamada kullan›lmas›na<br />

engel oluflturmufltur. Amerikan Radiology Imaging Network<br />

School 6 taraf›ndan yay›mlanan bir haber son zamanlarda<br />

bir yandan bu grup için duyarl›l›¤›n artt›¤›n›, öte yandan<br />

birçok yanl›fl pozitif çal›flma ve gereksiz biyopsilerin<br />

masraf›n›n da artt›¤›n› do¤ruluyor. Sonografi, güvenilir flekilde<br />

mikrokalsifikasyonlar› veya malign tümör belirtisi<br />

olan di¤er mamografik iflaretleri göstermedi¤i için mamografi<br />

taramas› yerine kullan›lmamal›d›r. Meme MRG, yüksek<br />

risk tafl›yan kad›nlar için güvenilir bir görüntüleme arac›<br />

olarak ortaya ç›kt›¤› için tarama sonografisinin rolü tart›flma<br />

konusudur.


1112 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />

Mamografi, 30 yafl üstü kad›nlarda meme hastal›¤›n›n<br />

taramas›nda kullan›lan standart bir yöntemdir. Standart bilateral<br />

CC (kraniokaudal) ve MLO (mediyolateral oblik)<br />

görüntüleri, ara de¤ifliklikler veya flüpheli temel bulgular<br />

için de¤erlendirilir. Daha fazla de¤erlendirmeye ihtiyaç duyulursa,<br />

spot kompresyon ve magnifikasyon görüntüleri gibi<br />

ek mamografik görüntüler yap›labilir. Ek görüntüleme<br />

sadece bunlarla s›n›rl› de¤ildir, mamografik bulgulara dayanarak<br />

sonografiyle ek bir de¤erlendirme daha yap›lmas› uygun<br />

olabilir.<br />

Giriflimsel Prosedürler<br />

Günümüzde meme biyopsilerin ço¤u, görüntüleme rehberli-<br />

¤inde gerçeklefltirilir. Sadece mamografide görülebilen lezyonlar<br />

için biyopsiler stereotaktik yöntemle yap›l›r. Sonografide<br />

iyi bir flekilde görülebilen lezyonlar için ise hastan›n rahat<br />

bir pozisyon almas›n› ve noktasal hedef yap›labilmesini<br />

sa¤layan ultrason yöntemi kullan›l›r. 7 Sonografi, ince i¤ne aspirasyon<br />

biyopsisi, trucut biyopsi veya vakumlu cor biyopsilerine<br />

klavuz olarakda kullan›labilir. 8 Kal›n i¤neli (8-12 gauge)<br />

vakumlu cor biyopsiler, küçük fibroadenomlar›n yok<br />

edilmesinde oldukça uygun bir yöntemdir ve bu yöntemle<br />

hastay› takip etmeye gerek kalmayabilir.<br />

Sonografik yöntem özellikle kistlerin, seromalar›n, apselerin<br />

ve gö¤üsteki di¤er s›v› birikintilerin aspirasyonunda oldukça<br />

faydal›d›r. Bu yöntem meme kanseri için neo-adjuvan<br />

terapi gören hastalarda iflaretleme klipslerinin yerlefltirilmesi<br />

için giderek artan s›kl›kta kullan›lmaktad›r. 9<br />

ALETLER<br />

Sonografinin meme görüntülemede çok fazla ilerlemesi, kullan›lan<br />

cihazlardaki teknik geliflmelere ba¤l›d›r. Meme sonografisi,<br />

ço¤u standart transdüserde bulunmayan yüksek<br />

çözünürlüklü yak›n alan görüntüleyebilmeyi gerektirir. Meme<br />

için kullan›lan transdüserler rutin olarak lineer dizilimlidirler<br />

ve 5-10 MHz’den 8-10 MHz’e kadar de¤iflen bant geniflli¤i<br />

frekanslar›nda çal›fl›r. Renkli ve Power Doppler’ler<br />

memede vaskülarite de¤erlendirmesinde kulla›lmaktad›r, fakat<br />

ayr›nt›l› Doppler karakterizasyonu ultrasonun di¤er alanlar›<br />

kadar sa¤lam bir temele sahip de¤ildir.<br />

Uzaysal birlefltirme ve doku harmonik görüntüleme, daha<br />

yüksek frekans ve bant genifllikleri taraf›ndan üretilen artefaktlar›<br />

engelleyerek daha fazla ayr›nt›ya ulaflmam›z› sa¤lam›flt›r.<br />

Birleflik görüntüleme, transdüser yüzeyi boyunca üretilen<br />

çoklu ses huzmesinden bilgi ifllenmesi yoluyla gerçeklefltirilir.<br />

Harmonik görüntüleme, ana frekans ve iliflkili artefaktlardan<br />

alg›lan›labilen ve ayr›labilen harmonik frekanslar›n<br />

yans›malar›ndan faydalan›r.<br />

En az 7-10 Mhz13 ’de çal›flabilen ve yak›n alana iyi bir flekilde<br />

odaklanabilen iyi bir lineer dizilimli transdüser kullan›lmal›d›r.<br />

TARAMA TEKN‹⁄‹ VE RAPOR VERME<br />

Birçok hata yanl›fl tekni¤e ba¤l› oldu¤u için, bu bölüme oldukça<br />

önem verilmifltir. 13,14<br />

Teknik, incelemenin amac›na göre uygulan›l›r. Ço¤u meme<br />

ultrasonografi incelemesi, belirli bir klinik sorun veya gö-<br />

rüntüleme anormalli¤i üzerine yo¤unlafl›lm›fl de¤erlendirmelerdir.<br />

Devaml› ve fokal bir klinik anormallik de¤erlendirildi-<br />

¤inde sonografik incelemenin odaklamas› genellikle kolay<br />

olur. Ancak gizli veya tutars›z bir flekilde tekrarlayan klinik<br />

bulgular için ise odaklanma daha zor olabilir. Fakat tüm koflullarda<br />

her bir de¤erlendirme sonografik bulgunun eldeki<br />

klinik bulguyla ba¤lant›l› olup olmad›¤›na karar vermek<br />

amac›yla yap›lmal›d›r.<br />

Sonografi, baflka bir görüntüleme testinde saptanan bir<br />

anormallik için yap›l›yorsa, saptanan sonografik patolojinin<br />

mamografi veya meme MRG’de saptanan patoloji ile örtüflüp<br />

örtüflmedi¤ine karar vermek de önemlidir. Kadran pozisyonu,<br />

memede bir dereceye kadar lokalizasyon sa¤lanmas›n›n<br />

uluslar aras› yoludur, ama radyal bilgi veya derinlik bilgisi<br />

vermez. Radyal koordinatlar meme ucuna olan uzakl›¤a göre<br />

verilebilir (örn. meme ucundan bafllayan 3 konsantrik daire).<br />

Gerçek uzakl›k hastan›n pozisyonuna göre de¤iflebilece¤i<br />

için, derinlik koordinatlar› 3 bölge veya deriden gö¤üs duvar›na<br />

uzanan 3 katman olarak verilir.<br />

Hasta pozisyonu genellikle s›rt üstü olur, ancak özellikle<br />

s›rt üstü durumda iken hastadan palpasyonla bir bulgu elde<br />

etmek zorsa, hastay› ayakta muayene etmek baz› durumlarda<br />

yararl› olabilir. ‹psilateral kol, meme dokusunu gerdirmek<br />

ve doku kal›nl›¤›n› azaltmak için uzat›larak kald›r›l›r.<br />

‹lk olarak memenin pozisyonu, memenin ortas›ndaki meme<br />

bafl›yla gö¤üs duvar› simetrik olacak flekilde ayarlanmal›d›r.<br />

Radyal ve derinlik koordinatlar› di¤er pozisyonlarda büyük<br />

ölçüde de¤iflebilece¤i için, multiplanar koordinatlar bu pozisyondan<br />

elde edilmelidir. Daha sonra taramay› daha ayr›nt›l›<br />

hale getirmek için hastan›n pozisyonu de¤ifltirilebilir.<br />

Örne¤in memenin üst d›fl kadran derinliklerindeki bir lezyonu<br />

de¤erlendirirken, hastay› doktordan uzak olacak flekilde<br />

döndürmek yararl› olabilir. Böylece meme dokusu ortada<br />

bulunur, doku yana do¤ru incelir, derinlik azal›r ve tarama<br />

ayr›nt›s› artar.<br />

Tüm fokal anomaliler 2 düzlemde kaydedilmelidir.<br />

Transvers ve sagittal tarama planlar› vücudun ço¤u bölgesinde<br />

yayg›nken, meme ve memenin duktal sistemi radyal olarak<br />

düzenlenir. Radyal ve radyal olmayan düzlemlerin kullan›m›<br />

konumland›rmada faydal› olup, benzer flekilde radyal<br />

tarama agresif malign tümörlerde görülebilen damar genifllemesi<br />

gibi bir duktal patolojiyi belirlemede de yard›mc›d›r.<br />

Tercih edilen tarama düzlemi ne olursa olsun bütün lezyonlar<br />

3 boyutlu olarak ölçülmelidir ve bütün görüntüler uygun<br />

tan›mlay›c› bilgiler içermelidir.<br />

Gain, görüntülenen dokunun derinli¤i boyunca hala<br />

ekojenli¤in bulunabilece¤i ve meme ya¤› orta gri renk olacak<br />

flekilde ayarlanmal›d›r. 15 Dokunun meme ya¤›na k›yasla<br />

hipoekoik veya hiperekoik oldu¤una karar verilir. Doppler<br />

de¤erlendirmesi tamamen anekoik olmayan bütün kitleler<br />

için önerilir. Bu de¤erlendirme, kan ak›m›n›n do¤as›n›<br />

belirlemek için de¤il, sadece kitle içerisinde kan ak›fl›<br />

olup olmad›¤›na karar vermek için yap›l›r. Kan ak›fl›n›n olmas›<br />

bu kitlenin solid kitle oldu¤unu gösterir. Yüzeyde bu-


lunan lezyonlar için ise bir ultrason prob bafll›¤› kullan›lmal›<br />

veya daha detayl› bilgi almak için kal›n bir tabaka jel<br />

kullan›lmal›d›r.<br />

Transdüser bas›nc› ve aç›s› alttaki dokunun görünümünü<br />

önemli derecede etkileyebilir. Transdüser üzerinde hafif veya<br />

orta derece bas›nç uygulamak genellikle en iyi yöntemdir. Bas›nc›<br />

art›rmak kenar gölgelerinin ve di¤er artefaktlar›n kald›r›lmas›n›<br />

sa¤layabilirken, bas›nc› azaltmak ise fazla bas›nçla<br />

gözükmeyebilecek ince vaskülerizasyonu belirlemede yard›mc›<br />

olabilir. Transdüsere aç› vermek ya da transdüseri ileri<br />

geri hareket ettirmek daha fazla alan›n de¤erlendirilmesini<br />

sa¤lar. Transdüserin döndürülmesi ise bulgunun üç boyutlu<br />

oldu¤unun do¤rulanmas›n› sa¤lar.<br />

Meme sonografi taramas› yap›l›rken, tüm memenin 2<br />

düzlemde tarand›¤›ndan emin olmak için sistemli bir yaklafl›m<br />

gelifltirmek gerekir. Bu yöntem, özellikle büyük memelerde<br />

fazla zaman alabilir. Benign sonografik bulgulara taramalarda<br />

s›kça rastlanmaktad›r, fakat bu bulgular doktoru ilk<br />

amac›ndan sapt›rmamal›, flüpheli sonografik lezyonlar› araflt›rmaktan<br />

al›koymamal›d›r. Hemen göze çarpmayan kanserler<br />

hafife al›n›r veya benign bulgular abart›l›rsa sonografi taramas›n›n<br />

hiçbir önemi kalmaz.<br />

Sonografik bir bulguyu bütün olarak nitelendirmek için görüntü<br />

üretmek ne kadar önemliyse, meme görüntüleme raporundaki<br />

bu bulguyu do¤ru olarak tan›mlamak da o kadar<br />

önemlidir. Amerikan Radyoloji Koleji Meme Görüntüleme Raporlama<br />

ve Veri Sistemi (BI-RADS) veri sözlü¤ü, mamografi,<br />

meme sonografisi ve meme MRG’si üzerine standart hale getirilmifl<br />

raporlama sa¤lamak amac›yla gelifltirilmifltir. Standart<br />

sözlük terminolojisini kullanmak sonuçlar› bildirmek ve anlayabilmek<br />

aç›s›ndan tavsiye edilir. BI-RADS sonuç kodlamas›<br />

sadece mamografi için yap›lsa da, sonografi ve di¤er meme görüntüleme<br />

yöntemlerindeki kullan›m› teflvik edilmektedir.<br />

NORMAL ANATOM‹<br />

Memenin makroskopik anatomisi oldukça basittir. Yüzeyden<br />

derine do¤ru s›ras›yla cilt, cilt alt› ya¤ dokusu, meme ba¤ dokusu<br />

tabakas›, retromamaryan ya¤ dokusu ve pektoral kastan<br />

oluflur (fiekil 41-1 ile 41-2). Cooper ba¤lar›, meme ba¤ doku-<br />

fiekil 41-1. Anatomi deriyi (A), Cooper ba¤lar›n› (B), ya¤ lobullerini (C),<br />

glandüler dokuyu (D) ve kas› (E) göstermektedir.<br />

Bölüm 41 Temel Meme Sonografisi<br />

1113<br />

fiekil 41-2. Anatomi meme önü ya¤› (A), ön meme fasyas›n› (B), glandüler<br />

dokuyu (C), arka meme fasyas›n› (D) ve retromammarian ya¤› (E) göstermektedir.<br />

sunun s›ras›yla deriye ve gö¤üs duvar›na do¤ru ön ve arka<br />

uzant›lar›n› gösterir. Meme bafl› areola kompleksi 10 ile 20<br />

aras›nda laktifer duktusun orijin ald›¤› meme bafl›n› ve çeflitli<br />

pigment ve boyutlarda olabilen çevresindeki areolay› içerir.<br />

Montgomery bezleri areolada bulunurlar ve bitifli¤indeki laktifer<br />

duktuslarla ifltirakl› olmas› nedeniyle iltihaplanabilir veya<br />

enfeksiyon kapabilir.<br />

Subareolar duktuslar de¤iflik çaplarda izlenebilirler ve<br />

duktusun çap›n›n önemi duruma ba¤l›d›r. Asimetrik, izole<br />

veya artan duktal dlatasyon; s›kl›kla duktal ektazi veya normal<br />

varyasyonu gösteren bilateral çok say›da duktusun belirginleflmesinden<br />

çok daha önemlidir. Duktuslar arka bölgede<br />

dizildi¤i için, dahada küçülürler ve zor görüntülenirler. Sonunda,<br />

terminal duktal-lobuler üniteleri oluflturan küçük<br />

terminal duktuslar olarak sonlan›rlar. Meme bafl›ndaki laktifer<br />

duktuslar›n bir a¤ac›n kökü oldu¤unu düflününürsek; arkas›ndaki<br />

dallanan duktuslar a¤ac›n dallar›na, terminal duktuslar<br />

ile terminal duktal-lobuler üniteler ise a¤ac›n yapraklar›na<br />

benzerler. Terminal duktal-lobuler üniteler; kistler, fibroadenomlar<br />

ve ço¤u meme kanserleri dahil olmak üzere meme<br />

patolojisinin meydana geldi¤i yer olmas› aç›s›ndan oldukça<br />

önemlidir.<br />

Normal terminal duktal-lobuler ünite yaklafl›k 3 mm çap›nda<br />

olup, zemin dokuya ba¤l› olarak yüksek kalitede mamografi<br />

ve sonografi ile görüntülenebilir (fiekil 41-3).<br />

Koltuk alt› ve meme içi lenf nodlar› memedeki di¤er benign<br />

patolojilerdendir. Meme içi lenf nodlar›n›n önceden<br />

yayg›n olmad›¤› san›l›yordu, fakat meme MRG’sinin kullan›lmas›yla<br />

asl›nda yayg›n olduklar›n›n fark›na varm›fl bulunmaktay›z.<br />

Memedeki lenf nodlar›n›n, özellikle de koltuk alt›ndakilerin<br />

boylar› çok büyük de¤ifliklikler gösterir, bu yüzden<br />

nodlar›n boydan ziyade morfolojik olarak de¤erlendirilmesi<br />

daha iyidir. Benign lenf nodlar› tipik olarak korunmufl<br />

ya¤l› hiluslar› ve simetrik kortikal kal›nl›klar› ile birlikte genellikle<br />

böbrek fleklini al›rlar.<br />

Derinin sonografik görüntüsünü anlayabilmek birçok yüzeysel<br />

lezyon dermal orijinli oldu¤u için çok önemlidir. Deri,<br />

ince bir hipoekoik flerit taraf›ndan ayr›lm›fl 2 ekojen çizgi ola-


Bölüm 42<br />

Tan›mlar<br />

David O. Cosgrove ● William E. Svensson<br />

Çeviri: Dr. Memduh Dursun<br />

Bölüm 42 Geliflmifl Meme Ultrasonu<br />

GEL‹fiM‹fi MEME ULTRASONU<br />

1. Elastografi: elastografide bas›nç = uygulanan güç,<br />

stres = karfl›l›k olarak dokunun deformasyonu. Young'›n<br />

esneklik modülü gerilme/bas›nç (gerginlik)'d›r.<br />

Kesme dalgas›, bir akustik radyasyon kuvvetinden<br />

itme kuvvetine do¤ru hareket eden enine bir<br />

bas›nçt›r.<br />

2. Tsukuba elastografi puanlamas›: bir lezyonun sertli¤inin<br />

miktar›n› ve derecesini ölçen 1'den 5'e kadar yap›lan<br />

subjektif bir puanlama sistemi.<br />

3. Fibroadenom: glandüler ve fibröz dokudan oluflan s›k<br />

görülen benign bir tümör.<br />

4. Neovaskülarizasyon: tümör taraf›ndan sal›nan anjiyogenez<br />

faktörlerince uyar›lan kanseri çevreleyen dokulardan<br />

kaynaklanan yeni damarlard›r.<br />

5. Dezmoplastik reaksiyon: meme dokusu taraf›ndan<br />

içerisindeki maligniteye karfl› verdi¤i verdi¤i yo¤un<br />

fibröz cevap.<br />

6. Granülom: kronik inflamasyona reaksiyon olarak oluflan<br />

fibrotik kitle.<br />

7. Jinekomasti: ya¤ veya glandüler doku birikimi nedeniyle<br />

erkek memesinin büyümesi.<br />

8. Benign meme de¤ifliklikleri: yeterince tan›mlanamayan<br />

ve anlafl›lamayan periyodik olarak sanc›l› olabilen,<br />

meme yap›s›ndaki benign de¤ifliklikler.<br />

9. Filloides tümörler: fibroadenoma benzer bir yap›ya<br />

sahip, ama malign olma potansiyeli olan nadir görülen<br />

bir meme tümörü.<br />

10. ‹nsitu karsinom: bazal membran› infiltre etmemifl<br />

preinvazif bir malignite.<br />

G‹R‹fi<br />

Ultrason; meme lezyonlar›n› çevresindeki normal dokudan<br />

yap›sal, dinamik ve vasküler farkl›l›klar›n› göstererek tespit<br />

eder. 1-6 Yap›sal farkl›l›klar gri skalada; dinamik farkl›l›klar,<br />

geleneksel olarak prob palpasyonu ve parmakla lezyonu hareket<br />

etirmeye çal›flarak veya en iyisi elastografi kullanarak<br />

(Bkz. fiekil 42-1B); vasküler farklar ise, kontrast madedede<br />

kullan›labilen Doppler yöntemiyle gösterilir. Çap› 1 cm'den<br />

1119<br />

daha fazla olan az say›da lezyon bütün bu farklar› içermez<br />

(bu lezyonlar, tespit edilemeyen “kitle olmayan” lezyonlard›r”.<br />

Ayr›ca küçük lezyonlarda, (


1120 K›s›m 5 J‹NEKOLOJ‹K ULTRASONOGRAF‹<br />

El ile yap›lan elastografide, ham veri incelenirken ve önceki<br />

görüntü ekranlar› ile karfl›laflt›r›l›rken dokulara transdüserle<br />

bask› uygulan›r. Probla dokuya bas›nç uygulan›rken<br />

muayene edilen alan ekranda gösterilir. Yer de¤ifltirmeyi ölçmek<br />

amac›yla çeflitli yöntemler gelifltirilmifltir. 15 Yöntemlerden<br />

biri ekranlar aras›ndaki küçük çaptaki yer de¤ifltirmeleri<br />

(%0.5-%1) takip eder, di¤eri faz alan iflleme yöntemi (puls<br />

Doppler'a benzer bir yöntem) ile birlikte otokorelasyon kullan›r.<br />

16 Bir di¤eri ise aktif kompresyon s›ras›nda doku sertli-<br />

¤ini ölçmek için düflük frekansta doku doppler kayma de¤iflikli¤i<br />

yöntemini kullan›r. 17<br />

Akustik radyasyon güç görüntülemede (transient elastografi)<br />

farkl› bir yaklafl›m kullan›l›r: Odakl› ultrason, enine kesme<br />

dalgas› üretmek için itici bir güç oluflturur. 18-19 Ultra h›zl›<br />

ultrason görüntülemesi, en küçük doku hareketlerini alg›lar,<br />

dokunun esneklik katsay›s›na orant›l› olan kesme dalgas›n›n<br />

h›z›n›n hesaplanmas›n› sa¤lar.<br />

Kullan›lan yöntem hangisi olursa olsun, hareket miktar›<br />

dokular›n sertli¤iyle ba¤lant›l›d›r. Hareketteki de¤ifliklikler,<br />

ya¤, Cooper ba¤lar› ve normal parenkim aras›ndaki sertlik<br />

aç›s›ndan farkl›l›klar anlafl›lacak flekilde orant›l› esnekli¤in<br />

uzama haritas›n›n kurulmas›n› sa¤lar. Malign lezyonlar memeden<br />

daha sert iken, beningn lezyonlar›n sertlik de¤erleri<br />

genellikle düflüktür.<br />

NORMAL BULGULAR<br />

Meme, süperfisyal fasyan›n yüzeyel ve derin katmanlar› aras›nda<br />

bulunan tabakal› bir yap›d›r. 20 Deri ve fibroglandüler<br />

tabaka (meme parenkimi) nispeten ekojendir, öte yandan<br />

deri alt› ve retromamarian ya¤ tabakalar› yeterince eko içermez.<br />

Glandüler tabaka, d›fl üst kadranda daha kal›nd›r. (fiekil<br />

42-1) Gö¤üs duvar› kaslar› da genç kad›nlarda yeterince<br />

eko içermez, fakat yafllanma sonucu ya¤ infiltrasyonuyla git-<br />

fiekil 42-1. Normal meme. A: Meme bafl›ndan bir kesitte, huni fleklindeki fibroglandüler tabaka ekodan fakir subkütan ve retromamarian ya¤ tabakalar› ile<br />

birlikte görülmektedir. Meme bafl›nda normal gölgelenme gerçekleflti¤ine dikkat ediniz. Cooper ba¤lar› da burada görülmektedir. (ok bafllar›) B: Elastografide<br />

(sa¤ panel), sert glandüler tabaka, daha az sert olan, yüzeysel ve derin tabakalardan oluflan ya¤l› dokunun aksine koyu bir flerit olarak görülmektedir. Söz konusu<br />

ya¤l› doku daha aç›k gri alanlarda tarif edilmifltir. Bu meme ayr›ca basit bir kist içerirk, elastogramda çevre dokunun yapt›¤› bask›dan kaynaklanan daha<br />

sert bir kenar taraf›ndan çevrelenmifltir. (ok bafllar›) Kist içerisinde 3 bandl› bir patern görülmektedirki: bu görünümün orijini tam olarak tespit edilememiflti,kitab›n<br />

yaz›m› aflamas›nda, ancak büyük ihtimalle bir çeflit artefaktt›r. Bu patern, flekline göre hamburger, hedef veya halka iflareti olarak adland›r›l›r. (C, kist;<br />

F, ya¤; G, gland; M, kaslar; N, meme bafl›; P, plevra; S, gölge.)


tikçe daha ekojen hale gelir. Cooper'›n as›c› ba¤lar›, süperfisyal<br />

fasyadan derinin alt›na do¤ru giden ekojen bantlar› oluflturur.<br />

Laktifer duktuslar areola alt›nda son noktalar›nda en<br />

genifl çaplar›n› al›rlar. Bu duktuslar, eko bak›m›ndan yoksun<br />

olan ince çizgi fleklindeki glandlar›n çevresine do¤ru gidebilirler.<br />

Duktal sisteme göre hizalanm›fl radyal projeksiyon taramalar,<br />

memenin lober anatomisini ve içerdi¤i lezyonlar›<br />

gösterir.<br />

Memedeki hormon kaynakl› de¤ifliklikler sonucu, tabakalar›n<br />

orant›l› boyutlar› büyük oranda çeflitlilik gösterir. Yetiflmekte<br />

olan genç k›zlarda ve genç kad›nlarda ya¤ olmayabilir,<br />

ayr›ca glandüler katman›n afl›r› derecede büyüdü¤ü hamilelik<br />

ve emzirme dönemlerinde de ya¤ olmayabilir. Menopoz sonras›<br />

atrofi ile birlikte glandüler katman incelir ve k›smen veya<br />

tamamen ya¤l› doku yerini al›r.<br />

Elastografide normal parenkim ya¤dan daha serttir ve<br />

Cooper ba¤lar› sertlik oran› daha yüksek olan çizgisel alanlar<br />

olarak görülür.<br />

Renkli Doppler'de, normal damarlar do¤rusal veya hafifçe<br />

k›vr›lm›fl seyir gösteren Cooper ba¤lar› gibi do¤rusal ve<br />

düzgün dallanan flekillerde izlenirler. 3 ayr› vasküler dal görülür:<br />

memenin ön k›sm›nda bulunan lateral torasik arterden<br />

ç›kan dallar, parasternal bölgeden memeye do¤ru uzanan internal<br />

mamarian arterinden ç›kan dallar ve gland›n arka yüzeyinin<br />

içine giren interkostal arterler.<br />

PATOLOJ‹K ÖZELL‹KLER<br />

Benign lezyonlar›n düzgün s›n›rlar› ve üniform iç ekolar›<br />

vard›r ve genellikle basit yap›l›d›r. Memeyi çevreleyen yap›ya<br />

zarar vermezler. 4 Prob ile kompresyon veya palpasyon s›ras›nda<br />

lezyonlar dokular›n içinden serbestçe geçerler veya<br />

flekilleri bozulur. Benign lezyonlar genellikle basit damar<br />

yap›s›yla vaskülarize olmazlar. Ueno veya Tsukuba skor<br />

metodu kullan›ld›¤›nda düflük elastografi de¤erleri gösterirler21-23<br />

ve B-mod'da ayn› boyutta veya daha küçük olarak<br />

görünürler.<br />

Malign lezyonlar ise, tam tersine genellikle karmafl›k ve<br />

düzensiz bir yap›ya sahiptir. Düzensiz, belirsiz s›n›rlar› ve infiltre<br />

eden köfleleri vard›r. 24,25 ‹ç ekolar› heterojendir ve fibröz<br />

doku içerdikleri takdirde, yo¤unluk bak›m›ndan da düzensiz<br />

olan akustik bir gölge olufltururlar. Çevresindeki meme yap›s›na<br />

zarar verirler ve infiltre edici olduklar› için hareket ettikçe<br />

çevresindeki dokular› da beraberinde çekerler. Serttirler ve<br />

elastogramda B-mod'da oldu¤undan daha büyük görünürler.<br />

26 Genellikle vasküler olup, vasküler yap›lar› tortiöz ve düzensizdir<br />

ve radyal olarak lezyonun içine do¤ru girerler. 27-28<br />

Bazen intervasküler flantlar görülebilir.<br />

Bütün bu görüntüler, benign ve malign lezyonlar›n ay›rt<br />

edilmesinde kullan›lan BIRADS'in meme ultrasonu tan›mlay›c›<br />

sözlü¤ünde daha ayr›nt›l› olarak anlat›lm›flt›r. BIRADS<br />

sistemi, normal lezyonlar› 1. s›n›f, benign lezyonlar› 2. s›n›f,<br />

muhtemelen benign bulgular› 3. s›n›f, flüpheli anormallikleri<br />

4. s›n›f ve yüksek ihtimal malign lezyonlar› 4. s›n›f olarak s›n›fland›rm›flt›r.<br />

Her bir lezyon türünün klasik ultrason özellikleri<br />

ve önemli istisnalar› afla¤›da anlat›lm›flt›r.<br />

K‹STLER<br />

Normal kistler, düzgün duvarlar ile çevrilmifl ekosuz alanlar<br />

ve artm›fl ses iletimiyle (“akustik güçlenme) iyi tan›mlanm›fl<br />

Bölüm 42 Geliflmifl Meme Ultrasonu<br />

1121<br />

fiekil 42-2. Meme kisti. Artm›fl ses iletimine sahip, iyi s›n›rl› ve ekosuz<br />

lezyon tipik bir basit kisttir. Daha baflka bir incelemeye gerek yoktur. Yeri<br />

de¤iflmifl normal duktusa dikkat ediniz. (D, duktus.)<br />

alanlard›r (fiekil 42-2). 30 Genellikle yuvarlakt›rlar, fakat gevflek<br />

hale geldiklerinde düzleflebilirler. Genellikle demet halinde<br />

oluflurlar. Duktal ve glandüler yap›lardan olufltuklar› için,<br />

çevresindeki meme dokusuna k›smen ba¤l›d›rlar, bu yüzden<br />

çok hareket etmezler. Her zaman damars›zlard›r. Kistlerin<br />

elastografik görüntüleri kullan›lan tekni¤e göre de¤iflir. Kompresyon<br />

elastografisinde, kistteki viskozite çeflitleri ve parçac›klar,<br />

geri dönen sinyallerin hareketlerinde farkl›l›klara sebep<br />

olur ve sonuç olarak farkl› elastografik flekiller ortaya ç›kar.<br />

Ak›flkan kistteki reflektörlerin hareketi, prob hareketinden<br />

veya sertlik d›fl›nda akustik ak›m güçlerinden kaynaklan›r.<br />

Esneklik algoritmalar› kist içeriklerinin küçük hareketlerini<br />

bozukluklara neden olan bir tür deformasyon olarak yorumlayabilir<br />

(Bkz. fiekil 42-1B). Gerçek ak›flkan kistler, kat›<br />

doku gibi enine dalga iletmezler ve geçici elastografide geçersiz<br />

sinyal olarak görülür. Fakat, birçok kist yap›flkan madde<br />

içerir ve bu yüzden düflük seviyelerde enine dalga sertli¤i gösterebilir.<br />

Yüksek çözünürlüklü ultrason 1 mm kadar küçük kistleri<br />

güvenilir bir flekilde alg›layabilir. Mamografiden veya palpasyondan<br />

daha çok kistin ultrasonda görülmesi flafl›rt›c›d›r. Bütün<br />

ultrason kriterleri karfl›land›¤› takdirde, teflhis tamamen<br />

güvenilir ve daha fazla araflt›rmaya ihtiyaç duyulmasada a¤r›y›<br />

gidermek için ya da hastaya veya doktorun endiflesini gidermek<br />

amac›yla aspirasyon yap›labilir.<br />

Bu mutlak kriterlere dahil olmayan kistlere aspirasyon yap›lmal›<br />

ve sitoloji için numune gönderilmelidir, çünkü intrakistik<br />

bir tümör bulunabilir veya nadir de olsa nekrotik malign<br />

tümör veya tesadüfen bir kistin yan›nda bir tümör ç›kabilir.<br />

Duvar›n kal›nlaflmas› veya düzensizli¤i damarlanma gibi<br />

endifle verici bir durumdur. Bu görüntülerin benzeri i¤ne<br />

aspirasyonundan sonra kistin içine kanamas› ile olabilir: ultrason<br />

(ve mamografi) i¤ne ile ifllemden önce yap›lmal›d›r. 31<br />

Baz› basit kistler düflük seviyede ekolar gönderir, çünkü selüler<br />

debris, kolestrol kristalleri, ya¤/su emilsiyonlar› veya kan


KISIM<br />

1133<br />

6<br />

TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME<br />

MODALiTELERi


1134 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME MODAL‹TELER‹<br />

Tan›mlar<br />

Bölüm 43<br />

HAC‹M SONOGRAF‹S‹: KL‹N‹K<br />

UYGULAMA ‹Ç‹N TEMEL KAVRAMLAR<br />

1. Üç-boyutlu ultrasonografi (3BUS veya hacim sonografisi):<br />

temel olarak dijital 2B resim elementlerini (pikseller)<br />

3B voksellere çeviren görüntüleme yöntemi.<br />

2. Dört-boyutlu ultrasonografi: 3BUS’de elde edilen hacim<br />

verilerine zaman boyutunu ekleyen, özellikle <strong>fetal</strong><br />

kalp ve hareketli ekstremiteler için faydal› olan<br />

bir görüntüleme yöntemi.<br />

3. Multiplanar görüntüleme: birbirlerine dik aç› yapan<br />

üç görüntünün (sagittal, transvers ve koronal görüntüler)<br />

efl-zamanl› ve etkileflimli gösterimi<br />

4. Voksel: volüm pikseli teriminin k›saltmas›. 2B bir görüntüde<br />

piksele efl de¤er olan, üç-boyutlu bir görüntünün<br />

en küçük birimi.<br />

5. Rendering (görsellefltirme): ard-ifllem yaz›l›m›yla voksel<br />

gruplar›n›n yüzey özelliklerini (yüzey görsellefltirmesi)<br />

veya internal anatomik yap›lar› (hacimsel<br />

görsellefltirme) temsil edecek flekilde gösterilmeleri.<br />

6. Tekrar biçimlendirme: Multiplanar veya görsellefltirilmifl<br />

görüntüden elde edilmifl özel görüntü planlar›nda<br />

hacimsel inceleme.<br />

7. STGK (spasyo-temporal görüntü korrelasyonu): Fetal<br />

kalbin hareketli hacimsel görüntülerinin elde edilmesi<br />

ve gösterilmesi için gelifltirilmifl bir hacim analizi<br />

tekni¤i.<br />

8. Matriks 2B dizilim: <strong>fetal</strong> kalp gibi hareketli cisimlerin<br />

gerçek-zamanl› görüntülerinin elde edilmesini ve<br />

elektronik yönlendirmeyi sa¤layan, çok say›da piezoelektirk<br />

elementten meydana gelen bir transdüser.<br />

9. Hacim kontrast görüntüleme: 2B ultrasonografide<br />

kullan›lan ince bir piksel tabakas› yerine birkaç tabaka<br />

vokselden meydana gelen (“kal›n kesit”) 3B bir<br />

görüntü projeksiyonu.<br />

G‹R‹fi<br />

Konvansiyonel iki-boyutlu, yüksek çözünürlülüklü ultrasonografi<br />

(2BUS) farkl› endikasyonlarla obstetrik ve jinekolojide<br />

s›k olarak kullan›lan ve klinik faydas› genel olarak kabul<br />

görmüfl bir tekniktir. Bu görüntüleme teknolojisinde operatörün,<br />

kesitsel planlar oluflturabilmek için hasta anatomisini<br />

2B bir ultrason dalgas› ile taramas› gerekir. 2B görüntüleme<br />

George Bega<br />

Çeviri: Dr. Artür Salmasl›o¤lu<br />

planlar› tipik olarak incedirler ve sadece kesitsel bilgiyi gösterirler.<br />

Ultrasonografi operatörleri ilgilenilen bölgenin derinlik<br />

ve perspektifini içeren üç boyutlu (3B) bir görüntü<br />

konseptini zihinsel olarak oluflturmak için çok efor sarfederler<br />

ve uzun bir zamana ihtiyaç duyabilirler. Ayr›ca baz› görüntüleme<br />

planlar› 2BUS tekni¤i ile çok zor elde edilebilirler<br />

veya elde edilmeleri mümkün olmayabilir.<br />

3B hacim eldesi ve gösterimi ile ilgili ilk araflt›rmalar<br />

1970’lerde bafllam›flt›r. 1 ‹lk prototipler, o zamana göre sofistike<br />

say›labilecek kurulumlara sahip olup, daha ileride elde<br />

edilen 2B verinin zaman ve uzaydaki konumunun daha güvenilir<br />

bir flekilde kaydedilmesini sa¤layan pozisyon sensörleri<br />

ile donat›lacak olan statik kollar içermekteydiler. Bu teknoloji<br />

ancak 1990’lar›n bafl› ile ortalar›nda endüstrinin araflt›rma<br />

ve gelifltirme laboratuarlar›ndan ç›karak daha cazip bir klinik<br />

araç olmaya bafllad›. 2-6 Transdüser teknolojilerindeki önemli<br />

geliflmeler ve bilgisayarlar›n sinyal iflleme ve görüntü gösterme<br />

alanlar›nda katedilen ilerlemeler sayesinde ultrasonografide<br />

hacimlerin elde edilme ve görsellefltirilmesini sa¤layacak<br />

güvenilir tekniklerin gelifltirilmeleri mümkün oldu. 7<br />

Üç-boyutlu ultrasonografi (3BUS) ilgilenilen bölgenin anatomisini<br />

statik ve hatta hareketli görüntüler halinde gösterebilir.<br />

Ekranlar tamam›yla etkileflimli olarak operatöre tarama<br />

planlar üzerinde tam bir kontrol sa¤lamakta ve anatominin<br />

üniplanar, biplanar, ortogonal ve multiplanar görüntülere ek<br />

olarak 3B görsellefltirmeler ile de de¤erlendirilmesini sa¤lamaktad›r.<br />

Hacimsel görüntüleme teknikleri yeni teknikler de¤ildirler.<br />

Radyologlar bilgisayarl› tomografi (BT) ve magnetik<br />

rezonans (MR) kesitlerini y›llard›r 3 boyutlu olarak elde etmekte<br />

ve görsellefltirmektedir. 3BUS ile hacim eldesi ve gösterimi<br />

için eflsiz olan nokta, klasik hacimsel görüntüleme tekniklerinin<br />

çok daha küçük ölçekli bir anatomide, hatta intrakaviter<br />

olarak, ultrasonografinin bilinen verimlili¤i ve ekonomik özellikleri<br />

ile birlikte kullan›labilmesine imkan tan›malar›d›r.<br />

Literatürde 3B ultrasonografi ve hacim ultrasonografisi<br />

terimleri birbirleri yerine s›kça kullan›lmaktad›r. Burada da<br />

iki terim benzer flekilde, ayn› konsepti temsil ettikleri ak›lda<br />

tutularak kullan›lacaklard›r. 3BUS’de (bir kesit yerine) ultrasonik<br />

bir hacim elde edilir ve saklan›r. Saklanan veri farkl› flekillerde<br />

görsellefltirilebilir, tekrar biçimlendirilebilir ve analiz<br />

edilebilir. Hacimsel veri nicellefltirilebilir. Günümüzde herhangi<br />

bir organ sisteminin hacimleri, hacim eldesi kutusuna<br />

s›¤mas› ve organ›n s›n›rlar›n›n iyi bir arayüze sahip olmas›<br />

flart›yla, güvenilir bir flekilde hesaplanabilmektedir. Bu bilgiler<br />

dijital olarak kaydedilip, daha ilerde tekrar yüklenebilir.<br />

Bu hacimlerin, derinlik alg›s›n› kuvvetlendiren farkl› projeksiyonlar›nda<br />

kaydedilmifl k›sa filmleri oluflturulabilir ve de<br />

kaydedilebilir.


3BUS’nin obstetrik ve jinekolojideki klinik uygulamalar›<br />

çeflitli bas›l› çal›flmalarda araflt›r›lm›flt›r.8-19 3BUS’nin obstetrik<br />

uygulamalar› üzerine çok daha fazla çal›flma mevcut olmakla<br />

birlikte, literatürde 3BUS’nin jinekolojide de çok<br />

önemli uygulamalar› oldu¤una dair kan›tlar artmaktad›r. 10,20-24<br />

3BUS’de hacimsel veri belli say›da 2B verinin eldesini<br />

gerektirir ve konvansiyonel tekni¤in bir uzant›s›n› temsil<br />

eder. Bu haliyle, 3BUS 2BUS’nin yerini tutmaz ama yeteneklerini<br />

artt›r›r. 3BUS’nin klinik uygulamada kullan›lmas›<br />

inceleme süresinin uzamas›na neden olabilir (tipik olarak 3<br />

ile 5 dakika). Baz› uygulamalarda bu süre olgunun karmafl›kl›¤›na<br />

ve inceleyicinin deneyimine ba¤l›d›r. Ek süre tarama<br />

ve hacim eldesinden çok kaydedilen hacim verisinin<br />

araflt›r›lmas› için gereklidir. Sonuçta, ifllenen veri miktar›n›n<br />

fazlal›¤› sebebiyle tetkikin toplam süresi uzamakla birlikte,<br />

tarama süresi veya hastan›n ultrasonografik dalgalara<br />

maruz kald›¤› süre, deneyim ile birlikte daha k›sal›r. ‹nceleme<br />

esnas›nda elde edilen hacim sadece k›sa bir süre için, ilgilenilen<br />

alan›n uygun bir flekilde görüntü içerisinde oldu¤u<br />

ve artefaktlar›n mevcut olmad›klar›n› ortaya koymak için<br />

de¤erlendirilmektedir. E¤er bu durum gerçekleflmiflse hacim<br />

cihaz›n sabit diskine kaydedilmekte ve bir arfliv sunucusuna<br />

veya görüntü arflivi ve iletiflim sistemine (Picture<br />

Archive and Communication System – PACS) gönderilmektedir.<br />

Kaydedilen hacimlerin incelenmesi, hasta odadan<br />

ç›kt›ktan, hatta evine gönderildikten sonra yap›labilir.<br />

3BUS sisteminin kullan›ld›¤› tipik bir sonografik incelemenin<br />

ifl ak›fl› (1) konvansiyonel gerçek zamanl› 2BUS ile anatominin<br />

taranmas›, görsellefltirilecek organlar›n konum ve<br />

yönelimlerinin ses dalgas› aks›na ba¤l› olarak haritalanmalar›,<br />

ve hacim kayd› için standart görüntü planlar›n›n elde<br />

edilmesi; (2) hacimlerin istenilen planlarda gösterilmelerini<br />

sa¤lad›klar› bilinen spesifik planlarda, yavafl veya h›zl› olarak<br />

(hedefin hareketli olup olmamas›na ba¤l› olarak) kaydedilmeleri;<br />

(3) istenilen artefakts›z planlarda hacimsel<br />

inceleme; (4) kaydedilen hacim verisinin multiplanar inceleme,<br />

görsellefltirme, hacim hesaplama, ve ihtiyaç halinde<br />

k›sa film klipleri oluflturma gibi nitel ve nicel analizlerinin<br />

gerçeklefltirilmesi; ve (5) hacim verisinin sabit diskte depolanmas›<br />

basamaklar›n› içerir (fiekil 43-1).<br />

HAC‹M SONOGRAF‹S‹ KULLANIMI ‹Ç‹N<br />

GEREKÇELER<br />

Ultrasonografi operatörleri taraf›ndan s›kl›kla sorulan bir soru,<br />

herhangi bir klinik olguda 3BUS kullan›m›n›n neden gerekli<br />

olabilece¤idir. Özellikle deneyimli 2BUS operatörleri,<br />

y›llar boyunca baflar›l› bir flekilde kullan›lm›fl olan 2BUS’ye ek<br />

olarak neden 3BUS’ye ihtiyaç duyabilecekleri konusunda<br />

kendilerini ikna etme zorunlulu¤unu hissetmektedir. E¤er<br />

3BUS’nin faydal› oldu¤u kan›tlan›rsa, bu kiflilerin günlük klinik<br />

pratiklerinde 3B US’yi ö¤renmek, sat›n almak ve kullanmak<br />

için ciddi efor sarfetmeleri gerekecektir.<br />

Bir klinisyenin 3BUS kullan›m›n› gerektirebilecek 2 ana<br />

sebep mevcuttur (fiekil 43-2):<br />

1. Hacim sonografisi, elde etmesi imkans›z veya çok güç<br />

olan görüntü planlar›nda görüntü elde edebilir.<br />

2. Hacim ultrasonografisinde, 2B ultrasonografi ile<br />

sa¤lanamayan derinlik bilgisi mevcuttur.<br />

Bölüm 43 Hacim Sonografisi: Klinik Uygulama ‹çin Temel Kavramlar<br />

1135<br />

fiekil 43-1. 2B ve 3B/4B ultrasonografide taraman›n ana basamaklar›n› tarif<br />

eden ak›fl flemas›. Taramaya her zaman 2B’de bafllan›r ve ilgilenilen alan<br />

3B/4B ultrasonografi ile haritalan›r.Hacim eldesi plan›n›n uygunlu¤u öncelikle<br />

konvansiyonel 2B ile de¤erlendirilir. Hacim elde edildikten sonra kullan›c›<br />

taraf›ndan seçilen veya üreticinin belirledi¤i görüntüleme modunda<br />

gösterilir. Veri h›zl› bir flekilde incelenilerek istenilen görüntü planlar›n›n<br />

hacime dahil olduklar›ndan ve artefakt bulunmad›¤›ndan emin olunur. Klinik<br />

ihtiyaca göre, bazen k›sa bir video klibi de oluflturularak, kalitatif veya<br />

kantitatif analiz yap›l›r. ‹fllenmifl verinin karfl›laflt›rma için yeterli ve faydal›<br />

bilgi içerdi¤ine karar verilirse, öncelikle makinenin sabit diskine kaydedilip<br />

daha sonra bir sunucu veya DVD disk gibi daha uzun süreli bir kay›t ortam›na<br />

aktar›l›r.<br />

Günlük klinik çal›flma ortam›nda, bir ultrasonografi operatörü<br />

standart ultrasonografi görüntü planlar› elde edip bu<br />

görüntülerden klinik olarak faydal› bilgileri süzmek zorundad›r.<br />

Bu standart görüntüler, uygun e¤itime sahip operatörlerin<br />

büyük ço¤unlu¤u taraf›ndan elde edilebilme özelli¤ine<br />

sahiptirler. Ayr›ca majör anomalilerin ekarte edilebilmeleri<br />

aç›s›ndan da faydal›d›rlar. Örnekler aras›nda <strong>fetal</strong> baflta bipariyetal<br />

çap (BPD), posterior fossa, lateral ventriküllerin atriumlar›,<br />

4-boflluk görüntüsü, ve ç›k›fl traktlar›, umbilikal<br />

insersiyon, jinekolojide uterus ve endometriyal kavitenin sagittal<br />

ve transvers görüntüleri gibi planlar yer al›r. Bu stan-<br />

3B/4B<br />

Hacim<br />

keflfi<br />

Çok planl›<br />

görsellefltirme<br />

Kulitatik<br />

ardifllem<br />

3B/4B<br />

hacil eldesi<br />

2B/3B/4B<br />

Ultrason<br />

siklusu<br />

‹mkansiz<br />

plantar<br />

2B hedefleme<br />

iyilefltirme<br />

Konvansiyonel veya<br />

nonkovansiyonel<br />

plantar<br />

Zor plantar<br />

Kuantitatif<br />

ardifllem<br />

Anahtar kareli<br />

video sekans›<br />

Sabit diste<br />

depolama<br />

Derinlik<br />

fiekil 43-2. 3B ve 4B hacim ultrasonografisi 2B ultrasonografinin yeteneklerine<br />

göre çok daha derin bilgiler elde edebilir.


1136 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME MODAL‹TELER‹<br />

fiekil 43-3. Bu görüntüde 27. gebelik haftas›ndaki bir fetusun posterior fossa’s›n›n multiplanar görüntüsü izlenmektedir. Hacim aksiyal görüntüde, (A) penceresinde<br />

de izlenebildi¤i gibi, ultrason probu serebellumu en iyi flekilde gösterecek pencereyi sa¤layan lambdoid suturun hemen üstüne yerlefltirilerek kaydedilmifltir.<br />

(C) penceresinde serebellar vermisin, tentoryumun, ve sisterna magnan›n görsellefltirilmesine ek olarak beyin sap›n›n üst k›sm› da (beyaz oklar)<br />

dördüncü ventrikülün önünde gösterilebilmektedir. Bu olguda beyin sap› ultrason huzmesine 90 derece aç› yapan bir görüntüde, ki 24-28. gebelik haftalar›<br />

aras›nda mümkündür, görsellefltirilmektedir. Her halukarda beyin sap› her zaman ultrason ile gösterilemeyebilir ancak hacim 22 ile 28. gebelik haftalar› aras›nda<br />

, ideal olarak probun oksipital sagittal yönlendirilmesi ile veya alternatif olarak (bu olguda oldu¤u gibi) lambdoid sutur üzerinden aksiyal planda daha<br />

kolay gösterilebilir.<br />

dart planlar, hastalar›n büyük bir ço¤unlu¤unda baflar›l› bir<br />

flekilde elde edilebilmekle birlikte, <strong>fetal</strong> pozisyon gibi baz›<br />

faktörler bu planlar›n gösterimini çok güç ve hatta imkans›z<br />

hale getirebilir. Görüntülenememe dolay›s›yla hasta tekrar<br />

kontrol ultrasonografiye ça¤›r›lmak zorunda kal›nabilir. Hacim<br />

ultrasonografisinin kullan›m› bu baflar›s›zl›klar› önemli<br />

ölçüde azaltabilir. Ayr›ca normalde uzun süreli tarama ve<br />

prob manipülasyonu gerektiren baz› anatomik görüntülerin<br />

de daha k›sa sürede elde edilmelerini sa¤lar. Bu görüntüler,<br />

2B modda istenen planlara do¤rudan eriflim mevcut olmasa<br />

bile, taranan hacim verisi kullan›larak yarat›labilirler. Buna<br />

ek olarak hacimsel ultrasonografik görüntüleme, standart kabul<br />

edilmeyen baz› nonkonvansiyonel görüntü planlar›na<br />

eriflimi sa¤lar. Bu nonkonvansiyonel görüntüleme planlar› tipik<br />

olarak ya elde edilmesi güç olan (ama imkans›z olmayan),<br />

korpus kallozumun gösterilmesi için <strong>fetal</strong> beynin orta hat sagittal<br />

görüntüsü, serebellar vermisin ve/veya beyin sap›n›n<br />

uzun aks görüntüsü (fiekil 43-3) gibi planlar veya elde edilmesi<br />

imkans›z olan planlard›r. ‹mkans›z görüntü planlar› tipik<br />

olarak ultrasonografi dalgalar›na dik olan veya dike yak›n<br />

derecede aç›l› olan planlard›r (fiekil 43-4). Buna ba¤l› olarak<br />

2B ultrasonografide elde edilmeleri fiziksel aç›dan mümkün<br />

de¤ildir ve dolay›s›yla protokollerde gerekli olarak kabul edil-<br />

3B Mulltiplanar<br />

Tarama<br />

fiekil 43-4. Bu görüntüde konvansiyonel 2B ve 3B ultrasonografide al›nmas›<br />

mümkün olan ve imkans›z olan planlar izlenmektedir. Konvansiyonel<br />

bir 2B transdüser, ultrason huzmesinin aks› içerisinde yer ald›klar›ndan, <strong>fetal</strong><br />

omurgan›n sadece transvers ve sagittal görüntülerini gösterebilir. Hacim<br />

probu, 2B transdüser ile ayn› aksta tarama yapmas›na ra¤men, 2B veriden<br />

oluflan bir hacim tarar. Bu hacimden, fiziksel olarak 2B bir transdüser ile elde<br />

edilmeleri imkans›z olan, ultrason huzmesine dik (veya dike yak›n) planlar<br />

elde edilebilir (örne¤in koronal planda).


G‹R‹fi<br />

Bölüm 44<br />

Bölüm 44 Üç Boyutlu Ultrasonografinin Obstetride Kullan›m›<br />

ÜÇ BOYUTLU ULTRASONOGRAF‹N‹N<br />

OBSTETR‹DE KULLANIMI<br />

Üç boyutlu ultrasonografi (3DUS), normal ve anormal <strong>fetal</strong><br />

anatominin de¤erlendirilmesinde iki boyutlu ultrasonografi<br />

(2DUS) ile kombine edilerek kullan›labilir. Yüksek performansl›<br />

ve nispeten ucuz bilgisayar programlama sistemlerinin<br />

ve görüntü analiz yöntemlerinin gelifltirilmesi üç boyutlu<br />

de¤erlendirmenin standart yöntemlere eklenebilmesine olanak<br />

vermifltir. Bir önceki bölümde ultrasonografik hacim verilerinin<br />

elde edilmesindeki temel kavramlar anlat›lm›flt›r. Bu<br />

bölümde ise, bu verilerin gebelikte karfl›lafl›lan özel problemlerde<br />

kullan›m› anlat›lacakt›r.<br />

3DUS yöntemleri 20 y›ld›r bilinmesine ra¤men, karfl›laflt›¤›m›z<br />

ilk problem geliflmekte olan teknolojik yöntemler<br />

aras›nda 3DUS’nin klinik öneminin belirlenmesi olmufltur.<br />

2005 y›l›nda, 500 makalenin derlemesinde; yüz<br />

anomalileri, nöral tüp defektleri ve iskelet malformasyonlar›n›n<br />

tan›nmas›nda ek yarar sa¤lad›¤› gösterilmifltir. 1 Di-<br />

¤er potansiyel yararlar› erken gebeli¤in de¤erlendirilmesi,<br />

ense plisi kal›nl›¤› ölçümü, <strong>fetal</strong> a¤›rl›k ölçümü, <strong>fetal</strong> akci-<br />

¤er volüm hesaplanmas›, büyüme de¤erlendirmesi ve maternal-<br />

<strong>fetal</strong> ba¤›n kuvvetlenmesi olarak say›labilir. Spatiotemporal<br />

görüntü korrelasyon (STIC) algoritmalar› gibi<br />

teknik geliflmeler <strong>fetal</strong> kalp h›z›ndaki h›zl› de¤iflimlerin<br />

gözlenebilmesini sa¤lamaktad›r. Bölüm 45’te ise dört boyutlu<br />

ultrasonografi tart›fl›lacakt›r.<br />

VOLÜM ULTRASONOGRAF‹S‹NDE<br />

ÖNEML‹ NOKTALAR<br />

Görüntü analiz yöntemlerinde son y›llarda önemli geliflmeler<br />

kaydedilmifltir. Bu teknoloji, Bölüm 43’te anlat›ld›¤› gibi, uygulay›c›n›n<br />

çeflitli görüntüleme teknikleri ve bunlar›n çeflitli<br />

ç›kt› flekillerinden en uygun olan›n›n› seçmesini sa¤lar. Ço¤u<br />

durumda, 3DUS, 2DUS’yi tamamlay›c› olarak kabul edil-<br />

Wesley Lee ● Dolores Pretorius<br />

Çeviri: Dr. Funda Güngör U¤urlucan<br />

mektedir. Gebelikte 3DUS kullan›m›na geçmeden önce, birkaç<br />

genel noktadan bahsedilecektir.<br />

2 Boyutlu Ultrasonografinin ‹lk<br />

De¤erlendirmede Kullan›m›<br />

1171<br />

Sa¤l›k çal›flanlar› 2DUS ile elde ettikleri verileri, hacim görüntülerine<br />

dönüfltürerek konjenital anomali tan›s› koyma e¤itimi<br />

almaktad›r. Volüm sonografisi ise, ultrasonografiyi yapan<br />

kiflinin, kifliden kifliye fark azalt›larak, anatomik yap›lar› sistematik<br />

olarak de¤erlendirmesini sa¤lar. Bu bazen konvansiyonel<br />

2DUS ile mümkün olmayabilir. Bafllang›ç taramas›nda<br />

2DUS kullan›m› flüpheli <strong>fetal</strong> anomalilerin de¤erlendirilmesinde<br />

yararl›d›r ve elde edilen veriler 3DUS’yi yönlendirebilir.<br />

Ay›r›c› tan› gelifltirilebildi¤inde, tan› olas›l›¤›n›n kesinlefltirilmesinde<br />

3DUS’nin yararl› olup olmayaca¤› çeflitli noktalar<br />

de¤erlendirilerek sorgulanmal›d›r. Örnek olarak, spina bifida<br />

saptand›ysa, defektin anatomik seviyesinin saptanmas›<br />

önemli olabilir. Bu seviyenin tespiti, hareket k›s›tl›l›¤› ve ba-<br />

¤›rsak ve mesane fonksiyonlar› hakk›nda bilgi verebilir.<br />

Konvansiyonel görüntüleme yöntemlerinin 3DUS’ye<br />

katk›lar›n› anlamak için, Gonçalves et al 2 ortalama gestasyonel<br />

haftalar› 24.4 ± 6.5 hafta olan 99 fetusta kör olarak 2 modaliteyi<br />

karfl›laflt›rm›flt›r. Olgular›n %90.4’ünde 2DUS ve<br />

3DUS bulgular› tam olarak örtüflmektedir. Volüm sonografi<br />

ile 6 anomali atlanm›flt›r (ventriküler septal defekt (n = 2),<br />

azigos ile devaml›l›k gösteren interrupted inferior vena cava<br />

(n = 1), Fallot tetralojisi ( n =1), kistik adenoid malformasyon.<br />

(n = 1) 12 tan›da 2DUS ve 3DUS aras›nda diskordans<br />

saptanm›flt›r. Postnatal tan›lar ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda<br />

(n=106), volüm ultrasonografinin duyarl›l›¤› %92.2, özgüllü¤ü<br />

ise %76.4 olarak bulunmufltur. Ancak 2DUS ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda<br />

duyarl›l›k (%96.1) ve özgüllük (%72.7) aç›s›ndan<br />

anlaml› fark saptanmam›flt›r (p = .23) Bu çal›flman›n<br />

sonucunda 2DUS ile 3DUS’nin tan› sonuçlar›n›n uyumlu<br />

oldu¤u saptanm›flt›r.


1172 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLER‹<br />

3 Boyutlu Ultrasonografinin Özel Sorun<br />

‹le ‹liflkilendirilmesi<br />

Volüm sonografinin getirece¤i fayda, taramay› yapan kiflinin<br />

beklentileri ve tarama yap›lma nedeni ile do¤ru orant›l›d›r.<br />

Ço¤u hastan›n, volüm sonografiyi isteme nedeni <strong>fetal</strong><br />

yüzün görülerek fetusa ba¤lanma hislerinin artmas› olsa<br />

da, düflük riskli gebeliklerde bu bir endikasyon olarak kabul<br />

edilemez. 3DUS’nin <strong>fetal</strong> yüzün gösterilmesi d›fl›nda<br />

faydalar› oldu¤u kabul edilmelidir. Daha önceki bölümlerde<br />

anlat›ld›¤› gibi, temel teknolojik geliflmeler sonucunda<br />

mevcut soruna çözüm bulabilecek veya bulamayacak çeflitli<br />

görüntüleme yöntemleri yarat›lm›flt›r. Multiplanar görüntüleme,<br />

yüzey rendering, hacim rendering, thick-slice<br />

kal›n kesit tarama, tomografik kesitler, inversiyon modu ve<br />

3D Doppler ultrasonografi (fiekil 44-1’den 44-7’ye dek)<br />

olarak s›ralanabilir. Örnek olarak, 2DUS’de hemivertebra<br />

flüphesi olan bir olguda maksimum intensite projeksiyon<br />

algoritmas› en uygun inceleme yöntemi olabilir. Yard›mc›<br />

görüntüleme biçimleri (multiplanar görüntüleme, paralel<br />

tomografik kesitler) de fayda sa¤layabilir. Aksine, yüzeyrendering<br />

algoritmas› kranial sütürler veya spina anomalileri<br />

gibi kemik yap›lar›n›n de¤erlendirmesinde yeterli bilgi<br />

vermeyecektir. Bu mod daha çok yumuflak doku problemlerinde<br />

(yar›k dudak gibi) yarar sa¤lamaktad›r. Baz› volüm<br />

analiz programlar› çeflitli algoritmalar› kombine ederek volüm<br />

rekonstrüksiyonlar›n›n incelenmesini sa¤layabilir.<br />

Bundan baflka, artrogripozis flüphesi olan bir vakada bilek<br />

eklem hareketinin gösterilebilmesi için dört boyutlu ultrasonografi<br />

(4DUS) kullanabilir. Dolay›s›yla, taramay› yapan<br />

kiflinin 2DUS ile flüphelenilen noktalar› tespit etmesi en<br />

uygun görüntülemenin seçilmesine olanak verir.<br />

Çok-Planl› Görüntüleme<br />

fiekil 44-1. Fetal yüzün üç boyutlu muliplanar görüntüsü. Her bir pencere<br />

ayn› hacim veri setinden al›nan ortogonal tarama planlar›n› göstermektedir.<br />

fiekil 44-2. Hacim sonografisi. Normal 14 haftal›k fetusun bileflik görüntüleri,<br />

3DUS’nin hem yüzey hem de hacim imgeleri oluflturma (rendering) imkan›<br />

oldu¤unu göstermektedir. Normal <strong>fetal</strong> dolafl›m ve bilateral yar›k dudak (üstsoldan<br />

sa¤a pencereler) Alttaki görüntüler (soldan sa¤a) normal kardiyak ventriküller<br />

ve bunlar›n anatomik iliflkisi (3D power Doppler ultrasonografi ile); dilate<br />

üriner toplay›c› sistem (3D inversiyon modu ile) ve akardiyak ikiz.<br />

3D Multiplanar Görüntülemeyi Gözard›<br />

Etmeyin<br />

Volüm rendering’e çok önem verildiyse de, standard ortogonal<br />

görüntülerden elde edilen multiplanar görüntü kesitlerin<br />

incelenmesinin önemi oldu¤u unutulmamal›d›r. Bizim prati-<br />

¤imizde, <strong>fetal</strong> organ de¤erlendirmesinde ilk olarak bu yöntemin<br />

kullan›lmas› da nadir de¤ildir. Standart ortogonal planlar<br />

görüntülendikten sonra, anatominin daha net gösterilmesi<br />

için sistemik de¤erlendirme yap›lmas› mümkündür. Bu<br />

modalitenin en s›k kullan›ld›¤› yerlerden biri <strong>fetal</strong> yüz de¤erlendirmesidir.<br />

Bu görüntüler ile, uzakl›k ölçümleri, aç› ve<br />

alan ölçümleri yapmak mümkündür.<br />

fiekil 44-3. Fetal anatomide yüzey hacim imgeleri oluflturma (rendering).<br />

Üçüncü trimesterdeki fetusta normal <strong>fetal</strong> yüz (sol) ve eller (sa¤).


‹yi Bir 2 Boyutlu Görüntüleme Yeterli 3<br />

Boyutlu Volüm Edinilmesini Sa¤lar<br />

En faydal› volüm veri setleri, teknik faktörlerin görüntüyü<br />

bozmad›¤› optimal sonografik teknik ile elde edilir. Sistem<br />

gain ve akustik fokus gibi tarama parametrelerinin ayarlanma<br />

prensipleri hat›rlanmal›d›r. ‹lgilenilen alan, ekran›n<br />

2/3’ünü kaplamal›d›r. De¤iflik perspektiflerden optimal görüntüler<br />

elde edilmelidir. Örnek olarak, <strong>fetal</strong> spina ve üs-<br />

Bölüm 44 Üç Boyutlu Ultrasonografinin Obstetride Kullan›m›<br />

Hacim Kontrast Görüntüleme<br />

‹nce Kesit Tarama<br />

Kal›n Kesit Tarama<br />

fiekil 44-4. Hacim kontrast görüntülemenin temel prensipleri. Fetal yüzün ve burun deliklerinin koronal<br />

görüntüsü daha kal›n vokseller ile daha kal›n tarama plan› al›narak daha net görüntülenebilir. Görüntüyü<br />

çevreleyen yüz dokusu, her voksele çeflitli derecelerde transparanl›k eklenerek daha derin sahada görüntülenmektedir.<br />

1173<br />

tündeki deri hatt› ayakta fetusta al›nmal›d›r, supin pozisyonda<br />

de¤il.<br />

S›kl›kla sorulan soru fludur: “E¤er taramay› yapmak için<br />

yaln›zca probu annenin karn›na yerlefltirmemiz ve start tufluna<br />

basmam›z yeterliyse, ultrasonografiste ihtiyaç var m›?”<br />

Tabii ki var çünkü, görüntülerin do¤ru olarak yorumlanabilmesi<br />

için görüntülerin orijinal kalitesinin iyi olmas›<br />

önemlidir. Ultrasonografiyi yapan kifli, maternal kar›na afl›r›<br />

bas›nç uygulamadan uygun prob pozisyonlar› bularak ka-<br />

fiekil 44-5. Hacim kontrast görüntüleme örnekleri. Normal anal k›vr›m (A) ve polidaktili (B); kal›n-kesit tarama tekni¤i ile elde<br />

edilmifltir.


G‹R‹fi<br />

Bölüm 45<br />

Bölüm 45 3D ve 4D Ultrasonografi ‹le Fetal Kardiyak De¤erlendirme<br />

3D ve 4D ULTRASONOGRAF‹ ‹LE FETAL<br />

KARD‹YAK DE⁄ERLEND‹RME<br />

Fetal ekokardiyografi M-mod, gerçek zamanl› rehberli¤inde<br />

M-mod ve gerçek zamanl› ultrason kullan›larak <strong>fetal</strong> kalbin<br />

anatomi ve aritmilerinin de¤erlendirildi¤i raporlar›n bildirilmeye<br />

baflland›¤› erken 1980’li y›llarda klinik t›p uygulamalar›na<br />

sokulmufltur. 1-21<br />

Bafllang›çta araflt›r›c›lar›n amac› do¤umsal kalp hastal›klar›n›n<br />

prenatal tan›s› olsa da, yap›sal malformasyon riski<br />

alt›ndaki fetuslar›n saptanmas› için 4 boflluk görünümün<br />

ilk ad›m tarama olarak kullan›lmas› önerilinceye kadar<br />

tutarl› bir yaklafl›m mevcut de¤ildi. 22-26 Bu uygulama<br />

epeyce umut verici oldu, ancak baflar› oranlar› çok de¤iflikti.<br />

27-32 Bunun en önemli nedeni ço¤u major kalp anomalilerinin<br />

kalbin boyutlar›n›, fleklini veya 4 boflluk planda görülebilen<br />

yap›lar› etkilememesiydi. Bundan dolay› araflt›r›c›lar,<br />

<strong>fetal</strong> kardiyovasküler sistemin tarama muayenesinde<br />

ç›k›fl yollar›n›n incelenmesini de önerdiler. 29-32 American<br />

Institute of Ultrasound Medicine (AIUM Practice Guideline<br />

for the Performance of an Antepartum Obstetric Ultrasound<br />

Examination, 2003), American College of Radiology<br />

(ACR Practice Guidelines for the Performance of the Antepartum<br />

Obstetrical Ultrasound, 2003) ve American College<br />

of Obstetricians and Gynecologists (ACOG Practice<br />

Bulletin #58: Ultrasonography in Pregnancy, December<br />

2005) gibi bir çok kurulufl düflük riskli fetus taramalar›nda<br />

ç›k›fl yollar›n›n da incelenmesi gerekti¤i hakk›nda öneriler<br />

yay›mlad›.<br />

Günümüzde, M-mod, pulsed Doppler, kontinü Doppler,<br />

renkli Doppler ve doku Doppleri gibi ilave görüntüleme modaliteleri<br />

kullan›lmas›na ra¤men fetus kalbinin de¤erlendirilmesi<br />

hala güçtür. 33,33-84 On y›l› aflk›n bir zaman önce, araflt›r›c›lar<br />

<strong>fetal</strong> kalbin üç boyutlu (3D) imaj toplama olas›l›¤›n›<br />

de¤erlendirmeye bafllad›lar. 85-94 Son birkaç y›lda 3D ve dört<br />

boyutlu (4D) ultrasonografi kalp defektlerinin prenatal tan›s›nda<br />

kullan›labilecek ticari ürünler haline geldi. 95-133 Konjenital<br />

kalp hastal›klar›n›n prenatal tan›s› çeflitli uzmanl›klar<br />

Greggory R. DeVore<br />

Çeviri: Dr. Rukiye Eker Ömero¤lu<br />

(radyololog, obstetrisyen, maternal-<strong>fetal</strong> t›p uzmanlar› ve pediatrik<br />

kardiyologlar) taraf›ndan paylafl›ld›¤› için bütün ekipman<br />

ve yaklafl›mlar aras›nda birlik olmayabilir. Bu iletiflim,<br />

tarama veya <strong>fetal</strong> ekokardiyogram için yap›lan <strong>fetal</strong> kalp incelemesine<br />

3D ve 4D ultrasonografik yaklafl›m›n kullan›m› üzerine<br />

odaklanacakt›r.<br />

ÜÇ BOYUTLU ULTRASONOGRAF‹N‹N<br />

TEMEL GÖRÜNTÜLEME PRENS‹PLER‹<br />

1205<br />

Mekanik Array Transdüser<br />

3D ultrasonografi ticari bir ürün olarak piyasaya girdi¤inde<br />

ilgilenilen bölgeden manüel ya da otomatize olarak taranarak<br />

elde edilen, birbiri ard›s›ra dizilmifl çok say›da iki boyutlu<br />

(2D) görüntüler içerirdi (Bkz. fiekil 45-1). Bu birbine dik X,<br />

Y, Z düzlemlerinden simultane incelenebilen kardiyovasküler<br />

ve kardiyovasküler olmayan anatominin statik imajlar›yla<br />

sonuçland› (fiekil 45-2). X plan en yüksek rezolusyona sahipti<br />

ve 3D volüm toplamas› boyunca elde edilen 2D imaja eflitti<br />

(Bkz. fiekil 45-2). X plan imaj, tipik 2D imaja eflde¤er aksiyal<br />

ve lateral rezolüsyon özelliklere sahip pikseller ihtiva eder.<br />

Aksiyal rezolüsyon ultrason hüzmesi içindeki dokular›n ayr›nt›l›<br />

detaylar›n› sa¤layabilirken, lateral rezolüsyon daha az<br />

detay sa¤layabilir çünkü ultrason hüzmesi lateralindeki dokular›<br />

gösterir (Bkz. fiekil 45-2). Yani X-plan imaj fetusun 3D<br />

olmayan incelemesi s›ras›nda elde edilen 2D imaja eflittir. 3D<br />

volüm toplama esnas›nda 2D imajlar birbiri ard›na istiflenirken<br />

X, Y ve Z komponentlere sahip voksel yarat›l›r (Bkz. fiekil<br />

45-2). Vokselin boyutu Y ve Z planlar›ndaki imajlar›n rezolusyonunu<br />

tayin eder (Bkz. fiekil 45-2). 3D, Y plan› X plana<br />

dik imajlar› vertikal oryantasyonda gösterir (Bkz. fiekil 45-2).<br />

Bu imaj, X plan imajdan daha az detayl›d›r çünkü volüm bilgi<br />

seti içindeki voksellerden yeniden yap›land›r›lm›flt›r. Yplan<br />

imaj, X-plan imajdan daha az detayl› olmas›na ra¤men<br />

Z-plan imajdan daha detayl›d›r. Z-plan imaj X-plana diktir<br />

ve horizontaldir (Bkz. fiekil 45-2).


1206 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLER‹<br />

2D tek<br />

plan tarama<br />

3D volüm<br />

tarama<br />

fiekil 45-1. A: Bu resim tek 2D imaj toplama (sol panel) ve transdüser gö¤sü tararken çok say›da 2D imajlardan oluflturulan 3D volüm toplamay› k›yaslamaktad›r.<br />

B: Bu resim transdüserin <strong>fetal</strong> kalbi taramas› s›ras›nda elde edilen çoklu 2D imajlar›n toplanmas›n› göstermektedir. Bu görüntüler kalbin 3D ve 4D<br />

görüntülerini yap›land›ran voksel bilgi setlerinin oluflturulmas›nda kullan›lmaktad›r. Bu teknik pediatrik olmayan 3D ve 4D ultrason makinelerinin mekanik<br />

transdüserlerinde kullan›l›r.<br />

ÜÇ BOYUTLU STAT‹K VOLÜM TARAMA<br />

Güncel 3D ultrason sistemleri, ilgilenilen alandan bir defada<br />

tarayarak geçen transdüser hüzmesiyle kazan›lan voksellerden<br />

tek volüm elde ederler (Bkz. fiekil 45-2). Kardiyovasküler<br />

olmayan yap›lar için bu standart bir yaklafl›m olmas›na<br />

ra¤men gerçek zamanl› 2D imaj görüntülemeye göre 2 k›s›t-<br />

l›l›¤› vard›r. Birincisi bu imaj statiktir, böylece duvar hareketleri<br />

ve kapaklar›n aç›l›m› gibi kardiyak yap›lar›n gerçek zamanl›<br />

imajlar›n› göstermez. Bu, video-teyp oynat›c›s›n› durdurup<br />

imaj dondurulunca veya canl› gerçek-zamanl› 2D inceleme<br />

yap›l›rken imaj dondurmaya eflittir. ‹kinci k›s›tl›l›k ise<br />

fiekil 45-2. Ard›fl›k, paralel 2D imajlar›n›n toplanmas›n› takiben, vokselleri içeren volüm bilgi setleri oluflturulur. Her<br />

voksel X, Y ve Z komponente sahip imaj pikselleri volümü içerir. X plan bafllang›ç toplama s›ras›nda elde edilir ve transdüser<br />

hüzmesinin karakteristik bir fonksiyonu olan 2D imaj›n karakteristik aksiyal (A) ve lateral (L) rezolüsyona sahiptir.<br />

Y ve Z planlar› da keza aksiyal ve lateral rezolüsyona sahiptir. Ancak bu planlardaki rezolüsyonlar transdüserin fonksiyonu<br />

oldu¤u kadar orijinal volüm bilgi setinden yarat›lan voksellerin boyutunun da bir fonksiyonudur. Bu nedenle Y<br />

ve Z imajlar›n›n rezolüsyonu X plan imaj›ndan daha düflüktür.


volüm bilgi seti elde edilmenin h›z›d›r. Bütün 3D ultrason cihazlar›<br />

imaj toplama esnas›nda, kullanana tarama h›z›n› kontrol<br />

etme imkan› verir. Tarama h›z› yavafllad›kça, Y ve Zplanlar›nda<br />

görünen imajlar›n rezolüsyonu artar. Ancak yavafl<br />

h›zlarda <strong>fetal</strong> somatik ve kardiyak hareketler nedeniyle Y<br />

ve Z planlar›nda artefaktlar oluflur (Bkz. fiekil 45-3), bu da<br />

3D volum bilgi setinin yarar›n› olumsuz etkiler. Tersine h›z<br />

art›nca X ve Y planlar›nda rezolüsyon azal›r. Ancak yüksek<br />

Bölüm 45 3D ve 4D Ultrasonografi ‹le Fetal Kardiyak De¤erlendirme<br />

Yüksek rezolüsyon - düflük tarama h›z›<br />

fiekil 45-3. Kardiyak yap›lar› kapsayan <strong>fetal</strong> gö¤sün statik 3D taramas›. Bu imaj toplama sagital soldan sa¤ad›r. Y plan yap›land›r›lm›fl<br />

5-boflluk kalp görüntüsüdür. Tarama h›z›, 3D bilgi setine çok say›da 2D imaj kazand›rmak için düflük h›za ayarlanm›flt›r. Ancak düflük<br />

tarama h›z› nedeniyle imaj toplama s›ras›nda kalbin kontraksiyonlar›na ba¤l› olarak Y planda artefakt vard›r.<br />

Düflük rezolüsyon - yüksek tarama h›z›<br />

Artefakt<br />

4- boflluk görünüm<br />

1207<br />

h›zda kardiyak hareketlere ba¤l› artefakt girifl flans› azal›r<br />

(Bkz. fiekil 45-4). 3D statik tarama, kardiyak siklus içinde<br />

kardiyak yap›lar› randomize olarak yakalad›¤› için, odac›k ve<br />

ç›k›fl yollar›n›n sistol sonu ve diyastol sonu ölçümleri yap›lamaz.<br />

Bundan dolay› <strong>fetal</strong> kalbin 3D statik volüm bilgi seti elde<br />

edilirken, transdüser tarama h›z›, Y ve Z planlar›nda hareket<br />

artefakt›n›n girmesine izin vermeyen optimal imaj rezolüsyonu<br />

sa¤layacak h›zda olmal›d›r.<br />

4. boflluk görünüm<br />

fiekil 45-4. Kardiyak yap›lar› kapsayan <strong>fetal</strong> gö¤sün statik 3D taramas›. Bu imaj toplama sagital, soldan sa¤ad›r. Y plan yap›land›r›lm›fl<br />

4-boflluk kalp görüntüsü göstermektedir. fiekil 45-3 ile k›yasland›¤›nda tarama h›z› art›r›lm›flt›r, bu da Y plan içindeki artefaktlar›<br />

azalm›fl olabilir. Bu örnekte, Y plan artefakt göstermez. Y plan imajdaki interventriküler septumun incelemesi fiekil 45-3’deki imajdan<br />

daha düflük rezolüsyon gösterir.


Bölüm 46<br />

Tan›mlar<br />

Bölüm 46 Obstetrikte Manyetik Rezonans Görüntüleme<br />

OBSTETR‹KTE MANYET‹K<br />

REZONANS GÖRÜNTÜLEME<br />

1. Difüzyon a¤›rl›kl› görüntüleme: su difüzyonu görüntüleriyle<br />

oluflan, beyinde hipoksik ödemi gösteren MR<br />

sekans›.<br />

2. MR Görüntüleme: vücut anatomisinin detayl› olarak<br />

görüntülenmesini sa¤layan yüksek alan güçlü m›knat›s,<br />

radyofrekans ve bilgisayar analizinin kullan›ld›¤›<br />

modalite.<br />

3. Ortogonal görüntüler: tipik olarak fetusta aksiyal, koronal<br />

ve sagittal planlarda birbirlerine dik aç›larla<br />

oluflturulan MR görüntüleri.<br />

4. Sinyal void (Sinyalsiz alan): dokular›n ve s›v›lar›n belirli<br />

sekanslarda karakterizasyonunu sa¤layan, düflük MR<br />

sinyalleri sonucu oluflan imajlardaki siyah görünüm.<br />

5. T2-a¤›rl›kl› görüntüleme: Uzun tekrarlama zamanl› (repetation<br />

time) ve uzun eko zamanl› (echo time) özel<br />

spin eko sekans› kullan›larak kendine özgü doku karakterizasyonuyla<br />

<strong>fetal</strong> anatomi ve dismorfilerini<br />

gösteren MR tekni¤i.<br />

6. T1-a¤›rl›kl› görüntüleme: k›sa tekrarlama zamanl› (repetation<br />

time) ve k›sa eko zamanl› (echo time) özel<br />

spin eko sekans› kullan›larak anatomi için daha az<br />

spesifik olan ancak ya¤, kanama zaman›, karaci¤er<br />

ve geç gestasyon haftalar›nda kolondaki mekonyumu<br />

belirgin olarak gösteren MR tekni¤i.<br />

7. Volumetri: kesit kal›nl›¤›yla alanlar›n çarp›larak hesapland›¤›<br />

hacim ölçümü.<br />

G‹R‹fi<br />

MR görüntü elde edimi 1980’in ortalar›nda ilk olarak kullan›lmaya<br />

baflland›¤›nda çok yavaflt›, maternal sedasyon ve hareket<br />

artefakt›n› s›n›rland›rmak için geçici <strong>fetal</strong> paraliziye yönelik<br />

intramuskuler enjeksiyon gerektirmekteydi. Son birkaç<br />

on y›lda birçok teknik ilerleme sayesinde h›zl› MR görüntü<br />

elde edilmesi sa¤lanm›flt›r. Yeni özel firma protokolleri fetus<br />

görüntülemede baflar›l› olarak kullan›lm›flt›r. Sedasyona gerek<br />

kalmadan görüntüler 1 saniye veya daha az zamanda elde<br />

edilebilmifltir. Hareket artefakt› hala olmas›na ra¤men belirgin<br />

olarak azalt›lm›flt›r. Kemik gölgelerine sebep olmamas›,<br />

maternal obezite, oligohidramnios veya angaje fetus kafas› gibi<br />

durumlardan etkilenmemesi sebebiyle MR, US’a göre tek-<br />

Diane M. Twickler<br />

Çeviri: Dr. Bar›fl Bak›r, Dr. Erdem Y›lmaz<br />

1235<br />

nik olarak daha iyi görüntü rezolüsyonuna sahiptir. MR de-<br />

¤erlendirme için baflvurularda, en s›k flüpheli <strong>fetal</strong> santral sinir<br />

sistemi, toraks, genitoüriner ve gastrointestinal sistem<br />

anomalileriyle karfl›lafl›lmaktad›r. Maternal endikasyonlar›<br />

aras›nda flüpheli pelvik kitle, plasenta invazyonu, pelvimetri,<br />

pelvik taban ve serviks de¤erlendirmesi bulunmaktad›r.<br />

Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Kurulu afla¤›da da tart›fl›ld›¤›<br />

gibi <strong>fetal</strong> görüntüleme teknolojisi, günümüzdeki ve gelecekteki<br />

<strong>fetal</strong> MR uygulamalar›n› da içeren Ulusal Sa¤l›k<br />

Enstitüsü uygulamal› çal›flmas›n›n özetini yay›nlanm›flt›r.<br />

GÜVENL‹K<br />

Hekim ve hastalar›n en temel ilgilendi¤i konu anne ve fetusun<br />

güvenli¤idir. MR‘da iyonizan radyasyon kullan›lmamas›na<br />

ra¤men ifllem süresince elektromanyetik alan dalgalanmalar›,<br />

yüksek ses fliddeti düzeyleri ve <strong>fetal</strong> kalp at›m paternleri<br />

sebebiyle soru iflaretleri ortaya ç›kmaktad›r.<br />

Elektromanyetik alan›n biyolojik etkilerini belirlemek<br />

için birbiriyle uyuflmayan raporlar› olan birkaç hayvan ve doku<br />

çal›flmas› yürütülmüfltür. Bir çal›flmada insan akci¤er fibroblastlar›nda<br />

tekrarlayan 1.5 tesla (T) manyetik alan maruziyetinin<br />

uzun dönem etkilerine bak›lm›flt›r. 2 Çal›flma ve<br />

kontrol grubu sonuçlar› benzer olup tekrarlayan MR maruziyetinin<br />

yan etkisinin olmad›¤› gösterilmifltir. ‹nsan çal›flmalar›<br />

ise nadirdir. Genifl epidemiyolojik retrospektif bir çal›flma<br />

MR hemflireleri ve MR teknisyenlerinde MR’la çal›flma öncesinde<br />

ve sonras›nda spontan düflük, infertilite, düflük do¤um<br />

a¤›rl›¤› ve prematür do¤um oranlar› karfl›laflt›r›lm›flt›r. 3 MR<br />

maruziyeti olan grupta yan etki insidans›nda art›fl izlenmemifltir.<br />

Anne karn›nda MR maruziyeti olan çocuklar›n takibinin<br />

rapor edildi¤i iki çal›flma bildirilmifltir. ‹lkinde Baker ve<br />

arkadafllar› 20 çocu¤un 3 y›ll›k takiplerinde kan›tlanabilir<br />

hastal›k ve sakatl›kta art›fl meydana gelmedi¤ini göstermifltir.<br />

4 Bu hastalar 0.5 T süperiletken m›knat›sla 21 haftadan<br />

terme dek görüntülenmifllerdir. ‹kincisinde ekoplanar görünütüleme<br />

uygulanan 20 infanta kontrollü prospektif gözlem<br />

çal›flmas› yap›lm›fl, 9 ayl›kken pediatrik de¤erlendirme normal<br />

bulunmufl ve çal›flma tamamlanm›flt›r. 5<br />

Ses yo¤unlu¤u ve maruziyeti ile ilgili, MR ifllemi süresince<br />

fetus kula¤›n›n maruz kald›¤› ses düzeyini belirlemek için<br />

amniotik keseyi taklit edecek bir mideye bir litre s›v› doldurulup<br />

ince kurfluna ba¤lanm›fl mikrofon gönüllüye yutturularak<br />

çal›flma yap›lm›flt›r. Akustik ses bas›nc›n› tehlikeli eflik


1236 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLER‹<br />

de¤er olan 120 dB’den kabul edilebilir 90 dB’e indiren su dolu<br />

mide ile vücut yüzeyi aras›nda en az 30 dB’e ulaflan yo¤unlukta<br />

azalma saptanm›flt›r. Vibroakustik uyar›mla bu ses yo-<br />

¤unlu¤una maruz kalan 450 bebekte yap›lan çal›flmada duyma<br />

kayb› bulgusu saptanmam›flt›r. 7 MR ifllemleri s›ras›nda<br />

<strong>fetal</strong> kalp at›m oranlar› incelenen çal›flmalarda kalp at›m paternlerinde<br />

veya <strong>fetal</strong> hareket insidanslar›nda de¤ifliklik saptanmam›flt›r.<br />

8<br />

Amerikan Radyoloji Kurulu taraf›ndan son günlerde haz›rlanan<br />

güvenli MR uygulama ile ilgili önerilerin gebelikte<br />

fetus ve annenin bak›m›n› etkileyecek bilgiler gerekti¤inde<br />

MR’›n uygulanabilece¤i belirtilmifltir. 9 Amniotik s›v›da flelat<br />

moleküllerinin ayr›flma potansiyeli sebebiyle MR kontrast<br />

maddeleri rutin olarak kullan›lmamal›d›r. Eriflkinlerde nefrojenik<br />

sistemik fibroz riski belli olan potansiyel toksik gadolinyum<br />

iyonunun flelat molekülleri amniotik kese gibi s›n›rl›<br />

bir alanda ne kadar uzun süre kal›rsa ayr›flma potansiyeli o<br />

kadar artmaktad›r. 9 Ayr›ca gebelik sürecinde MR görüntüleme<br />

yap›lacak kad›nlara prosedürün potansiyel riskleri ve faydalar›n›<br />

anlad›klar›n› dokümante eden yaz›l› ayd›nlat›lm›fl<br />

onam formlar›n›n sa¤lanmas› önerilmektedir.<br />

TEKN‹K<br />

1.5–T veya alt› magnette uygulanan tüm <strong>fetal</strong> ve maternal<br />

çal›flmalarda enstitü denetim heyeti- onay protokolü veya<br />

klini¤in gösterdi¤i prosedüre uyularak tüm hastalardan ayd›nlat›lm›fl<br />

onam al›nmal›d›r. Ek olarak tüm kad›nlar çal›flmay›<br />

etkileyebilecek metalik implant, pacemaker, di¤er metaller<br />

veya demir içeren araçlar› sorgulayan yaz›l› MR güvenlik<br />

görüntüleme sorular›n› tamamlamal›d›r. 9 Demir takviyesi<br />

kolonda nadiren artefaktlar yapabilir ancak ço¤unlukla <strong>fetal</strong><br />

rezolüsyona etki etmez. Tafl›nabilir cihazlar ve monitörler<br />

güvenli olmayan MR alanlar›ndan demir cisimlerin geçmesini<br />

engellemek için FDA kriterleriyle de¤erlendirilmelidir. 9<br />

Geçen 8 y›lda 1500’den fazla MR iflleminde klostrofobiye<br />

sekonder maternal anksiyete ve/veya MR ekipman korkusu<br />

bizim hastalar›m›z›n %1’den az›nda ortaya ç›km›flt›r. Bu küçük<br />

gruptaki kad›nlarda maternal anksiyeteyi azaltmada sedasyon<br />

için oral Valium (5-10 mg) veya Ativan (1-2 mg) reçete<br />

edildi ve obstetrisyen ifllem esnas›nda haz›r bulunmufltur.<br />

Bunun d›fl›nda anksiyolitikler rutin olarak kullan›lmam›flt›r.<br />

Mevcut MR ünitemizde önerilen a¤›rl›k limiti 158 kilo<br />

(350 pound) oldu¤undan afl›r› obez kad›nlar MR görüntüleme<br />

için aday olamam›flt›r.<br />

Kad›nlar supin ve sa¤ lateral dekübit pozisyonda yat›r›lm›flt›r.<br />

En s›k olarak gövde coil’i kullan›lmakla beraber ara s›ra<br />

maternal boyuta, <strong>fetal</strong> boyuta ve ilgilenilen alana ba¤l› olarak<br />

vücut ve kardiyak coiller de kullan›lm›flt›r. Maternal koronal,<br />

sagittal ve aksiyal 3 plan seri olarak yer saptay›c› görüntüler<br />

(localizer) elde edilmifltir. Her <strong>fetal</strong> olguda gebe uterusu<br />

maternal aksiyel planda (7 mm kesit, 0 boflluk) cihaz<br />

markas› ve imalatç›lara ba¤l› olarak T2 a¤›rl›kl› h›zl› görüntüleme,<br />

tipik single-shot fast spin eko (SSFSE), half-Fourier acquisition<br />

single-shot turbo spin eko (HASTE) veya RARE<br />

(rapid acquisition with relaxation enhancement) ile görüntülenebilir<br />

(Tablo 46-1 ve 46-2). Bu sekanslar özellikle <strong>fetal</strong> ve<br />

maternal anatomiyi iyi belirler. Sonra h›zl› T1 a¤›rl›kl› spoiled<br />

gradient eko (SPGR) ile görüntü elde etme uygulanm›flt›r<br />

(7 mm kal›nl›k, 0 aral›k). MR hasta raporlar›na bu sekanslardaki<br />

uygun <strong>fetal</strong> ve maternal anatomik parametreler eklenmifltir.<br />

Sonra <strong>fetal</strong> ve maternal yap›lar›n hedeflendi¤i ortogonal<br />

görüntüler elde edilmifltir. Bu olgularda 3-5 mm kesit kal›nl›¤›,<br />

0 aral›kta T2 a¤›rl›kl› görüntüler koronal, sagittal ve aksiyal<br />

planlarda elde edilmifltir (fiekil 46-1). Anatomiye ve alttaki<br />

flüphelenilen anomaliye ba¤l› olarak subakut hemoraji ve<br />

ya¤ için T1 a¤›rl›kl› görüntüler elde edilebilir veya bu sekansda<br />

normal yap›lardan daha parlak görülen karaci¤er ve kolondaki<br />

mekonyum de¤erlendirilebilir (fiekil 46-2). Short T1<br />

inversion recovery görüntüler (STIR) torasik kitle ve normal<br />

akci¤er gibi birbirine benzeyen s›v› içeri¤indeki olgularda<br />

normal ve anormal yap›lar› ay›rmay› sa¤layabilir. Bazen fluid-attenuated<br />

inversion recovery (FLAIR) görüntüler santral<br />

sinir sistemi anomalilerinde ventriküler sistem ve di¤er serebral<br />

spinal s›v› içeren boflluklar› de¤erlendirmede, difüzyon<br />

a¤›rl›kl› görüntüler (DWI) k›s›tlanm›fl difüzyon ve iskemi de-<br />

¤erlendirmede kullan›labilir. 10,11<br />

Bizim serimizde tüm olgularda bafl biyometrisiyle uygun<br />

gestasyonal yafl› belirlemek için biparietal çap ve bafl çevresi<br />

T2 a¤›rl›kl› sekansta 3-5 mm aksiyel görütülerle elde edilmifltir<br />

(fiekil 46-1A’ya bak›n). 12 Kesit kal›nl›¤› fetus boyutu, ilgilenilen<br />

alan geniflli¤i, sinyal gürültü oran› ve görüntü potansiyeli<br />

de¤erlendirilerek uygulanmal›d›r. Kesit kal›nl›¤› azald›kça<br />

rezolüsyonu etkileyen daha az sinyal gürültü oran› oluflur.<br />

Sadece beyni içeren baz› kafa nomogramlar› yap›lm›flt›r,<br />

ancak gerçek beyin volümünü daha iyi belirleyebilecek kalvaryumu<br />

da içeren çal›flmalar yap›lmam›flt›r. 13 Çal›flmam›zda<br />

gestasyonel yafl› belirlemek için tarihi ultrasonografik nomogramlarda<br />

oldu¤u gibi daha standart olan kalvaryumu<br />

içeren normogramlar› tercih ettik. 14,15 Beyinde anomali oldu-<br />

¤unda ve flüpheli parenkim kayb› düflünüldü¤ünde beyin ölçümü<br />

yap›labilir.<br />

FETAL SANTRAL S‹N‹R S‹STEM‹<br />

USG de¤erlendirmede saptanan flüpheli santral sinir sistemi<br />

anomalileri en s›k <strong>fetal</strong> MR endikasyonu olup rutinimizin<br />

%70’ini oluflturmaktad›r. Artm›fl rezolüsyondan dolay›<br />

<strong>fetal</strong> santral sinir sistemi MR görüntülemenin US’dan daha<br />

iyi oldu¤u düflünülmektedir. Santral sinir sistemi anomalileri<br />

tan›s›nda USG hala tercih edilen modalitedir. Ancak<br />

MR, flüpheli santral sinir sistemi anomalilerinde antenatal<br />

tan›da faydal› yard›mc› görüntüleme yöntemidir. H›zl› T2<br />

a¤›rl›kl› görüntüler serebrospinal s›v› içeren yap›lar› parlak<br />

göstererek mükemmel doku kontrast› oluflturur. Bu arka<br />

fossada, orta hat yap›lar›nda ve kortekste mükemmel detaylar<br />

sa¤lar. US’de <strong>fetal</strong> kafatas› komflulu¤undaki alanda<br />

görüntü kalitesinde azalma MR ile izlenmez ve böylece


Tablo 46-1<br />

TEMEL MR PROTOKOLLER‹<br />

santral sinir sistemi lezyonlar›n›n iki tarafl› kolayca saptanmas›na<br />

izin verir.<br />

MR’›n di¤er major avantaj› fetus veya maternal pelvisi aksiyal,<br />

sagittal ve koronal planlarda görüntüleyebilmektir. Örne¤in<br />

hafif ventrikülomegali olgular›nda korpus kallozumu<br />

de¤erlendirmede sagittal <strong>fetal</strong> görüntüler çok yard›mc›d›r<br />

Bölüm 46 Obstetrikte Manyetik Rezonans Görüntüleme<br />

Edinilen Kesit Eko Tekrarlama Çevirme Görüntü<br />

Çal›flma Görüntü Plan Tekni¤i Zaman› Zaman› Aç›s› Alan›<br />

Türü Skalas› Oryanstasyonu (mm, boflluk) (TE) (msn) TR (msn) (derece) (mm) Matriks<br />

Genel temel 3-plan 6,0 4.3 1.74 54 350 256<br />

görüntü localizer b<br />

H›zl› T-2 Gebe uterusa aksiyel 7,0 1110 77 171 300 256<br />

A¤›rl›kl› (1)<br />

H›zl› T-1 Gebe uterusa aksiyel 7,0 112 4.76 70 300 256<br />

A¤›rl›kl› (2)<br />

Fetal H›zl› T-2 Fetal bölümde aksiyel, 3-5,0 1110 87 150 300 256<br />

beyin A¤›rl›kl› sagital, koronal<br />

Nefes Tutmal› Fetal bölümde aksiyel 5,0 112 4.76 70 300 256<br />

H›zl› T1 veya koronal<br />

A¤›rl›kl› (3)<br />

FLAIR (4) Fetal bölümde aksiyel 5,0 87 2690 150 300 256<br />

veya koronal<br />

DWI (5) Fetal bölümde aksiyel 5,0 5100 104 150 300 192<br />

veya koronal<br />

Fetal H›zl› T-2 Fetal bölümde 3-5,0 1110 87 150 300 256<br />

omurga A¤›rl›kl› aksiyel ve sagital<br />

Fetal H›zl› T-2 Fetal bölümde aksiyel, 3-5,0 1110 87 150 300 256<br />

toraks A¤›rl›kl› sagital ve koronal<br />

STIR (6) Fetal bölümde aksiyel, 5,0 1600 70 150 300 256<br />

sagital ve koronal<br />

Nefes tutmal› Fetal kesimde koronal 5,0 112 4.76 70 300 256<br />

h›z› T-1<br />

a¤›rl›kl› (7)<br />

Fetal Fast T-2 Fetal bölümde aksiyel, 3-5,0 1110 87 150 300 256<br />

Abdomen Weighted sagital ve koronal<br />

STIR Fetal bölümde aksiyel, 5,0 1600 70 150 300 256<br />

sagital ve koronal<br />

Nefes tutmal› Fetal bölümde koronal 5,0 112 4.76 70 300 256<br />

h›z› T-1<br />

a¤›rl›kl› (8)<br />

Fetal Fast T-2 Fetal bölümde aksiyel, 3-5,0 1110 87 150 300 256<br />

Boyun Weighted sagital ve koronal<br />

STIR Fetal bölümde aksiyel, 5,0 1600 70 150 300 256<br />

sagital ve koronal<br />

Nefes tutmal› Fetal bölümde aksiyel, 5,0 112 4.76 70 300 256<br />

h›z› T-1 ve koronal<br />

a¤›rl›kl›<br />

a Siemens Magnetom Avanto Syngo MRB 15’e dayal› bilgilerdir. Özellikler cihaza ba¤l› olarak de¤iflebilir; sekanslar›n tüm özellikleri gösterilmemifltir.<br />

b Localizer’a paralel edinilen sekanslar görüntüleme süresini azalt›r.<br />

(1) “H›zl›” sekans, single-shot turbo spin eko.<br />

(2) “H›zl›” sekans, single-shot spoiled gradient eko.<br />

(3) Nefes tutma sekans süresi 25 sn ve daha azken uygulan›r; belirli serebral olgularda kan ve ya¤ varl›¤› de¤erlendirilir.<br />

(4) Fluid-attenuated inversion recovery.<br />

(5) Difüzyon a¤›rl›kl› görüntüleme.<br />

(6) Short T1 inversion recovery.<br />

(7) Herni flüphesinde karaci¤erin herniye efllik edip etmedi¤i de¤erlendirilir.<br />

(8) Belirli olgularda kolonda mekonyum varl›¤› de¤erlendirilir.<br />

1237<br />

(fiekil 46-3). T1 a¤›rl›kl› görüntüler de ya¤ veya hemoraji içeren<br />

santral sinir sistemi lezyonlar›nda kullan›l›r (fiekil 46-4).<br />

Sonografik de¤erlendirmelere benzer olarak, santral sinir<br />

sistem biyometri ölçümü yap›labilir ve bizim olgular›m›zda<br />

da rutin olarak yap›lm›flt›r. Rutin ölçümler biparyetal mesafe,<br />

oksipito-frontal mesafe, serebellar genifllik, sisterna mag-


Bölüm 47<br />

Tan›mlar<br />

Bölüm 47 Jinekolojide Üç-Boyutlu Hacimsel Sonografi<br />

J‹NEKOLOJ‹DE ÜÇ-BOYUTLU<br />

HAC‹MSEL SONOGRAF‹<br />

1. Koronal plan: koronal akstan geçen görüntü.<br />

2. Yüzey görsellefltirmesi: 3B bir hacimde yüzey özelliklerinin<br />

bir resmi.<br />

3. Üç-boyutlu inversiyon görüntüsü: bir hacmin içerisindeki<br />

tüm kistik alanlar›n bir kal›b›n›n ç›kart›ld›¤› ve solid<br />

alanlar›n fleffaf hale getirilerek sadece kal›b›n görünür<br />

hale geldi¤i yöntem. Anekoik yap›lar›n pozitif<br />

gösterimi.<br />

4. Hacimsel görüntüleme: hacimsel özelliklerin de¤erlendirilmesi.<br />

G‹R‹fi<br />

Kad›nda pelvisin üç boyutlu (3B) hacimsel görüntülemesi son<br />

on y›lda jinekolojik görüntülemedeki en önemli geliflmelerden<br />

biridir. 1,2 Hacimsel görüntüleme, bilgisayarl› tomografi<br />

(BT) ve magnetik rezonans (MR) görüntülemenin bir parças›<br />

olarak yayg›n bir flekilde kullan›lmakta oldu¤undan radyoloji<br />

için yeni bir kavram de¤ildir. Ancak ultrasonografi 30 y›ldan<br />

uzun bir süredir iki boyutlu (2B) görüntülerin, operatöre çok<br />

ba¤›ml› ve çok zaman gerektiren bir flekilde tek tek al›nmalar›na<br />

mahkum olarak kalm›flt›r. 3 Bu 2 boyutlu görüntüler, onlar›<br />

oluflturan operatörün deneyimine çok ba¤l› olup, operatör<br />

bulguyu farketmemifl ise, anatominin bu tekli görüntüler<br />

taraf›ndan ortaya konmas› mümkün de¤ildir.<br />

Yak›n zamanlarda 3B sonografi ultrasonografiyi h›zl›,<br />

otomatize, ve genifl alanlar› görüntüleyebilen bir modalite<br />

haline getirmifltir. 1-4 Pelvisin tümünün sadece 3 hacim eldesi<br />

ile görüntülenebilmesi mümkündür: uterus için 1, ve her bir<br />

over için birer tane tarama. 4 Bu hacimsel taramalar tipik olarak<br />

pelvisin tüm sonografik anatomisini içerirler ve o anda ifllem<br />

bölgesinde bulunmayan baflka bir operatör taraf›ndan,<br />

daha sonra, herhangi bir planda elektronik olarak tekrar taranabilirler.<br />

1-4<br />

TEKN‹KLER (fiEK‹L 47-1‘DEN 47-7’YE)<br />

Günümüzde sonografik hacim eldesi için güncel yöntem,<br />

probun bir yan›ndan öbür yan›na do¤ru mekanize bir flekilde<br />

2B ultrason bilgisini toplayan, bu ifl için özel tasarlanm›fl<br />

otomatize 3B problar›n kullan›m›d›r. Kullan›c› probu<br />

Beryl R. Benacerraf ● Arthur C. Fleischer<br />

Çeviri: Artür Salmasl›o¤lu<br />

1263<br />

sabit tutarken prob muhafazas› içerisinde bir taraftan öbürüne<br />

do¤ru tarama yaparak sistematik ve tekrarlanabilir bir<br />

flekilde hacim eldesi gerçeklefltirilir. Ancak bu mekanik<br />

yöntemin h›z› artt›kça, görüntülerin çözünürlülü¤ü azal›r.<br />

Ayr›ca harmoniklerin kullan›m› ve di¤er görüntü de¤ifltirici<br />

ayarlar›n kullan›m› gibi farkl› iflleme yöntemleri, elde<br />

edilen hacim verisinin kalitesini ve görünümünü de¤ifltirebilir.<br />

3B hacim elde edildikten sonra, bu genifl miktardaki sonografik<br />

veri çok farkl› flekillerde gösterilebilir: Hacimlerin<br />

içerisindeki ham veri herhangi bir yönlenim plan›nda –<br />

hatta direkt olarak elde edilemeyecek olan ve tamamen hacim<br />

verisinden tekrar infla edilmeleri gereken planlarda izlenebilir.<br />

1,2,4-6 Bu planlar aras›nda t›pk› pelvik anatomiyi en<br />

iyi flekilde gösteren Netter’in anatomik diagramlar›nda oldu¤u<br />

gibi, uterus ve adnekslerin koronal görüntüsü yer<br />

al›r. 7 Diflide pelvisin bu flekilde koronal plandaki görüntüsü<br />

uterus ve tuba patolojilerinin tan›s›nda en do¤ru ve en<br />

fazla bilgi sa¤layan görüntüdür. Bir hacimin de¤erlendirilmesinde<br />

bafllang›ç evresinde en s›k kullan›lan görünüm<br />

birbirlerine dik aç› yapan 3 ayr› resimden oluflan çok planl›<br />

görüntü setidir. Bu 3 plan›n kesiflmesini temsil eden tek<br />

bir nokta mevcut olup kullan›c› hacim içerisinde 4 temel<br />

alet olan X, Y, ve Z rotasyonu ve hacimin bir ucundan di-<br />

¤er ucuna kesitler tarz›nda ilerleme yöntemleri ile gezinebilir.<br />

8 Bu 3 adet birbirine dik plan›n gösterimi genellikle<br />

hacimlerin operatöre manipulasyon öncesi ilk kez sunuldu¤u<br />

flekildir.<br />

3B bilgi hacimleri ayr›ca s›v›n›n bir organ›n yüzeyini<br />

göstermede ara yüz olarak kullan›ld›¤› yüzey görsellefltirme<br />

teknikleri ile de ortaya konabilir. 9 E¤er hacim içerisinde s›v›<br />

mevcutsa, kat› alan ile arayüzüne yak›n bir noktaya bir<br />

görsellefltirme görüfl hatt› çizilerek, kat› alan›n topografik<br />

yüzeyi gösterilebilir. Alternatif olarak, hacim içerisindeki<br />

tüm veri, t›pk› bir BT veya MR görüntüsünde oldu¤u gibi,<br />

birbirinden efl uzakl›kta tomografik kesitler al›narak ortaya<br />

konabilir. 10<br />

Multipl tomografik kesitlerin al›nabilmesi için hacim içerisinden<br />

tek bir plan seçilir ve tüm hacim bu yönde kesilir.<br />

Ayr›ca hacim, kat› k›s›mlar›n kayboldu¤u ve kistik alanlar›n<br />

hacim içerisinde modellendirildikleri bie invers modda da


1264 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME MODAL‹TELER‹<br />

fiekil 47-1. Uterusun her iki kornual bölgesinin ve alt uterin segmentinin<br />

de dahil oldu¤u normal triangüler kavitesinin gösterildi¤i koronal görüntü.<br />

gösterilebilir. 11,12 Hacim elde edildikten donra, veri setleri<br />

içerisinde hacimsel ölçümler de yap›labilir ve anatominin çeflitli<br />

bölgeleri ile ilgili spesifik kantitatif ölçümler yap›labilir. 13<br />

Son olarak, hacim eldesi esnas›nda Doppler de kullan›labilir,<br />

ve kan ak›m› verisi hacim içerisine yerlefltirilebilir. 14 Daha<br />

sonra Doppler görüntüsü kalitatif olarak haritalama amaçl›<br />

veya kantitatif olarak kan ak›m h›z› ve dalga formu aç›s›ndan<br />

de¤erlendirilebilir. 14-17<br />

fiekil 47-2. Normal uterusun X plan›nda transvers görünümünü (veya A),<br />

Y plan›ndaki longitüdinal görünümünü (veya B), ve Z plan›nda tamam›yla<br />

rekonstrükte görünümünü (veya C) gösteren multiplanar rekonstrüksiyon.<br />

fiekil 47-3. Belirgin assiti bulunan bir hastada uterus ve adnekslerin üç boyutlu<br />

yüzeysel görsellefltirmesi. Uterus fundusunun, her iki yan›nda adneskleri<br />

ile izlenmekte olan kubbesine dikkat ediniz. Uterusun ventralinde mesane<br />

izleniyor.<br />

Tüm bu görsellefltirme teknikleri ve daha fazlas›, elde<br />

edilifl fleklinden ba¤›ms›z olarak hacim içerisindeki de¤erli<br />

ham sonografik verinin ortaya konmas› için kullan›lmaktad›r.<br />

Bu durum pelvisin 3B hacimsel görüntülemesini, tek tek<br />

2B US görüntülerin al›nd›¤› geleneksel yöntem ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda<br />

çok daha kapsaml› bir hale sokmaktad›r. 1,2 Hacim<br />

bir kez elde edildikten sonra, tüm bilgi hacim içerisinde,<br />

sanki hasta hala oradaym›fl gibi mevcuttur. Daha sonra hacim<br />

taraman›n yap›ld›¤› merkezden farkl› bir merkeze gönderilerek,<br />

sanki hasta o merkeze gitmifl gibi, bir veya daha<br />

fazla uzman taraf›ndan de¤erlendirilebilir. 1,2,4 Hacmin içerisinde<br />

mevcut olan ham veri ultrasonun daha az kullan›c›ya<br />

ba¤›ml› ve daha otomatize olmas›n› sa¤layarak, görüntüleri<br />

kaydeden kiflinin o anda farketmemifl olabilece¤i tan›lar›n<br />

konulabilmesine imkan verir. Geleneksel 2B ultrasonografide,<br />

operatör hangi görüntülerin bas›ld›¤› veya kaydedildi¤i<br />

konusunda tüm kontrole sahip olup, bazen önemli anatomik<br />

detaylar› gözden kaç›r›p kaydetmeyebilir. Di¤er taraftan,<br />

hacimsel görüntülemede hacimin tümü, operatör taraf›ndan<br />

önemli kabul edilsin veya edilmesin, kaydedilebilir.<br />

Operatörün filmleri de¤erlendiren kifli kadar deneyimli olmasa<br />

bile, operatör için çok bariz olmayan bir veri, hacim<br />

içerisinden oluflturulabilir. Bu durum, geçmiflte ultrasonografinin<br />

en önemli sorunlar›ndan biri olan operatöre ba¤›ml›l›¤›<br />

ortadan kald›r›r.<br />

Dört boyutlu sonografi (4B), hareketli 3B görüntüyü veya<br />

gerçek zamanl› 3B görüntülemeyi temsil eder. 1 Güncel cihazlar›n<br />

ço¤unlu¤u hala mekanik 3B transdüserler sunmaktad›rlar,<br />

ve bu sebeple 4B görüntüler kesintilidir. Bu durumlarda<br />

görüntünün çözünürlülü¤ü veya çerçeve h›z›ndan<br />

ödün verilmesi gerekecektir ki bu da görüntüyü bulan›k ve<br />

sars›nt›l› hale sokacakt›r. Hacimleri an›nda kaydedebilen, bir<br />

uçtan di¤erine mekanik olarak taramaya ihtiyaç duymayan<br />

matriks dizilimli transdüserlerin kullan›ma girmeleri ile çözünürlülük<br />

iyileflecek ve kesintisiz gerçek zamanl› görüntüler<br />

elde edilebilecektir. Dolay›s›yla, gelecekte kullan›lacak ci-


Bölüm 47 Jinekolojide Üç-Boyutlu Hacimsel Sonografi<br />

fiekil 47-4. Uterusun koronal görüntüsünden geçen çok say›da kesitte kollar› boynuzlar›n hemen alt›nda myometriyuma k›smi olarak gömülmüfl<br />

bir RIA’y› gösteren tomografik görüntüleme.<br />

fiekil 47-5. Büyük bir uterus polibinin Doppler kullan›larak gerçeklefltrilen multiplanar rekonstrüksiyonunda<br />

polipin damarsal beslenmesi gösteriliyor. Kan damarlar›n›n merkezi bir konumdan d›fla do¤ru yelpaze<br />

fleklinde yay›ld›klar›na dikkat ediniz.<br />

1265


Bölüm 48 Pelviste Manyetik Rezonans Görüntüleme: Sonografik Belirsizliklerin Çözümünde<br />

Bölüm 48<br />

Tan›mlar<br />

PELV‹STE MANYET‹K REZONANS<br />

GÖRÜNTÜLEME: SONOGRAF‹K<br />

BEL‹RS‹ZL‹KLER‹N ÇÖZÜMÜNDE<br />

1. Fibröz Stroma: servikste bulunan, uterin korpus geçifl<br />

zonu ile devaml›l›k gösteren ve servikal kanser evrelemesinde<br />

önemli belirleyicilerden olan, T2 a¤›rl›kl›<br />

görüntülerde düflük sinyalli bant.<br />

2. Geçifl zonu: T2 a¤›rl›kl› görüntülerde koyu görünen<br />

myometrium iç tabakas›.<br />

3. Mülleryan anomaliler: pelvik a¤r› ve/veya infertilite<br />

öyküsü ile prezente olan konjenital uterus malformasyonlar›.<br />

4. Submukozal leiyomyoma: endometriyal tabaka ile yüzeyinin<br />

%50’sinden fazlas› ba¤lant›l› olan leiomyoma.<br />

5. T2 gölgelenme: endometriyomalara özgü, T1 a¤›rl›kl›<br />

görüntülerde yüksek sinyal insentisitesinin T2 a¤›rl›kl›<br />

görüntülerde düflük hale gelmesi.<br />

G‹R‹fi<br />

Magnetik rezonans görüntüleme (MRG) tekniklerindeki<br />

geliflmeler, MRG’yi genitoüriner ve jinekolojik görüntülemede<br />

daha da önemli hale getirmifltir. Sadece doku karakterizasyonu<br />

ve tümör evrelemede de¤il, ayn› zamanda pelvik<br />

taban relaksasyonu, üriner inkontinans ve <strong>fetal</strong> görüntülemede<br />

de MRG modern t›pta ana yol gösterici haline<br />

gelmifltir.<br />

Ultrasonografi (USG), MRG’den daha ucuz, h›zl› ve kolay<br />

ulafl›labilirdir. Ancak küçük görme alan›, barsak gaz› ya da<br />

ya¤l› doku nedeni ile gizlenen bulgular ve operatör ba¤›ml›l›-<br />

¤› ultrasonografinin dezavantajlar›d›r. Obez hastalarda ve derin<br />

yerleflimli lenf nodlar›n›n görüntülenmesinde ultrasonografi<br />

yetersiz olabilmektedir.<br />

MRG, ultrasonografiye göre üstün kontrast rezolüsyonuna,<br />

volümetrik- multiplanar görüntüleme kapasitesine ve daha<br />

büyük görüntüleme alan›na sahiptir ancak MRG’nin maliyeti<br />

kullan›m›n› k›s›tlayan bir nedendir.<br />

MRG, ultrasonografi sonras› problem çözücü olarak kullan›lmaktad›r<br />

(fiekil 48-1). Birçok pelvik bozukluk için pelvik<br />

Bu bölüm FIGO 2007 standartlar› referans al›narak haz›rlanm›flt›r.<br />

Marcia C. Javitt ● Arthur C. Fleischer<br />

Çeviri: Dr. Bar›fl Bak›r, Dr. Vinil Akbulut<br />

1295<br />

sonografi ilk inceleme yöntemi olmakla beraber baz›lar›<br />

MRG ile daha iyi de¤erlendilir. Bu durumlara örnek olarak<br />

adenomyozis, büyük kitleler, dermoidler ve pelvik tümörlerin<br />

evrelenmesi verilebilir. 1,2<br />

Üç boyutlu (3D) ultrasonografi klinik uygulamada yeni<br />

kabul görmeye bafllamaktad›r. Üç boyutlu ultrasonografi<br />

her hangi bir görüntüleme plan›nda volümetrik görüntüleme<br />

sa¤lamaktad›r ve operatör ba¤›ml›l›¤›n› neredeyse ortadan<br />

kald›rmaktad›r. Daha kesin ve tekrarlanabilir volüm<br />

datas› yard›m› sayesinde tedaviye yan›t› de¤erlendirmede<br />

kesin tümör volümü ölçümleri ve biyopsiye yol gösterici<br />

olarak kullan›l›r. Daha büyük data gruplar›, ek ö¤renim ve<br />

yaz›l›m gerektirmekle beraber 3D ultrasonografinin pelvik<br />

görüntülemede en çok kabul gören uygulamalar› <strong>fetal</strong> anomalilerin<br />

tan›mlanmas›, konjenital uterin anomaliler ve 3D<br />

sonohistografidir. 3<br />

Dört boyutlu (4D) ultrasonografi, yani gerçek zamanl›<br />

3D ultrasonografi, power doppler ile kombine edilmifltir ve<br />

over kanseri gibi lezyonlar›n vasküleritelerinin belirlenmesi<br />

ile doku karakterizasyonunda geliflme sa¤lam›flt›r. Vasküler<br />

yap›lar›n 4D görüntülenmesi tümör yeni damarlanmas›n›<br />

gösterebilmektedir. 4,5<br />

Pelvik MRG’nin birçok avantaj› vard›r. ‹ki boyutlu ultrasonografiye<br />

göre daha az operatör ba¤›ml›d›r ve pelvik<br />

patolojileri çoklu görüntüleme planlar›nda ay›rt eder. T1 ve<br />

T2 a¤›rl›kl› sekanslar›n birlikte kullan›lmas› baz› doku spesifik<br />

paternlerin belirlenmesini sa¤lar. Gadolinyumun kontrast<br />

madde olarak kullan›lmas› doku planlar›n›n daha iyi<br />

belirlenmesi ve biyopsi veya cerrahi için canl› tümör bölgelerinin<br />

seçilmesine yard›mc› olur. Ancak ek maliyet kontrastl›<br />

görüntülemenin selektif kullan›m›n› gerektirmektedir.<br />

Bu bölümde MRG’nin problem çözücü olarak kullan›ld›¤›<br />

pelvik hastal›klar vurgulanacakt›r. Görüntüleme modalitelerinin<br />

kullan›m› merkezden merkeze tan›sal görüntüleme<br />

uzmanlar›n›n deneyimine göre de¤ifliklik göstermektedir.


1296 K›s›m 6 TAMAMLAYICI GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLER‹<br />

fiekil 48-1. Over kitlesi ile kar›flan broad ligaman fibroidleri. A: Aksiyel T2<br />

a¤›rl›kl› MRG’de sol broad ligaman fibroidi (f) sol overe (o) komflu olarak<br />

görülmektedir. B: Sa¤da bir baflka broad ligaman fibroidi (f) sa¤ overe (o)<br />

komflu olarak görülmektedir. Pelvik muayenede ve transabdominal ultrasonografide<br />

bu fibroidler over kitlelerinden ay›rt edilememektedir.<br />

MANYET‹K REZONANS GÖRÜNTÜLEME<br />

TEKN‹⁄‹<br />

Görüntüleme s›ras›nda kullan›lacak sekanslar pelvik<br />

MRG’nin amac›na göre seçilir. T1 a¤›rl›kl› gradient eko; nefes<br />

tutmal› triplanar T2 a¤›rl›kl› [half-Fourier acquisition<br />

single shot turbo spin echo (HASTE)] veya single shot fast<br />

spin eko (SSFSE) gibi yeni h›zl› görüntüleme teknikleri büyük<br />

lezyonu olan veya olas› benin lezyonu bulunan hastalarda<br />

doku karakterizasyonu yap›lmas› için yararl›d›r. Ancak bu<br />

h›zl› görüntüleme yöntemlerinde daha yüksek rezolüsyona<br />

sahip echo-train tekniklere göre rezolüsyon azd›r. 6,7 Ya¤ bask›lama<br />

tekni¤i kullan›lmas› lezyonun ya¤ ya da kan ürünü<br />

içeri¤inin ayr›m›nda önemlidir. 1,2<br />

Tablo 48-1<br />

S›n›f 1: Hipoplazi/Agenezi<br />

S›n›f 2: Unikornuat uterus<br />

S›n›f 3: Uterus didelfis<br />

S›n›f 4: Bikornuat uterus<br />

S›n›f 5: Septat uterus<br />

S›n›f 6: Arkuat uterus<br />

S›n›f 7: DES maruziyeti<br />

MÜLLERYEN ANOMAL‹LER‹N<br />

SINIFLANDIRILMASI<br />

UTERUSUN SEL‹M PATOLOJ‹LER‹<br />

Mülleryen Anomaliler<br />

Mülleryen anomaliler genel popülasyonda %1 ve infertil hastalarda<br />

%3 insidansta görülmektedir. Konjenital uterin malformasyonu<br />

bulunan hastalar pelvik a¤r› ve/veya infertilite<br />

flikayeti ile baflvurmaktad›r. Uterin malformasyonlu hastalar›n<br />

ilk de¤erlendirilmesi transabdominal ve transvaginal<br />

USG’yi içerir. Endometrial kanal› de¤erlendirmek için sonohisterografi<br />

kullan›labilir. Uterin morfolojinin do¤ru belirlenmesi<br />

uygun tedavi seçiminde önemlidir. Bu konuda<br />

MRG’nin güvenirlili¤i %100’e ulaflmaktad›r.<br />

American Society of Reproductive Medicine taraf›ndan<br />

mülleryen anomaliler 3 kategoriye ayr›lm›flt›r: (1) agenezi veya<br />

hipoplazi (2) mülleryen kanal çiftlerinin füzyonunun olmamas›<br />

(3) füzyon oluflmufl kanallar aras› dokunun reZorpsiyonunun<br />

olmamas›. Yedi anomali s›n›f› bulunmaktad›r<br />

(Tablo 48-1).<br />

En s›k görülen anomali septat uterustur (fiekil 48-2). Tedavilerinin<br />

farkl› olmas› nedeniyle septat uterus ile bikornuat<br />

uterus ayr›m›n›n yap›lmas› önemlidir. Bu ayr›m uterin fundusun<br />

dikkatli incelenmesi ile yap›labilir (fiekil 48-3). Bikornuat<br />

uterusta, fundus düzeyinde iki uterin boynuz aras›nda anlaml›<br />

derinlikte (>1 cm) bir çentik bulunur. Septat uterusta, fun-<br />

fiekil 48-2. Septat uterus. A: 34 yafl›nda infertil hasta. Transvajinal ultrasonografi<br />

septat ile bikornuat uterusu ay›rt edemez. ‹ki endometrial kanal (E)<br />

görülmektedir.


Bölüm 48 Pelviste Manyetik Rezonans Görüntüleme: Sonografik Belirsizliklerin Çözümünde<br />

fiekil 48-2. (Devam›) B: Histerosalfingografide iki boynuz görülmekte ancak fundal kontur ay›rt edilmemektedir. C: Koronal T2 a¤›rl›kl› MRG’de fundal<br />

konturun indentasyon olmadan neredeyse normal oldu¤u görülmekte. Bu vakada septum, serviks komflulu¤unda fibröz dokudan ve fundus komflulu¤unda<br />

myometriumdan oluflmufltur.<br />

dus normaldir ya da fundal çentik 1 cm) fundal çentik görülmektedir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!