DÎVÂN - e-Kitap - Kültür ve Turizm Bakanlığı

Yakînî merhûmuñ fevtine târîhdür
reh-i ‘ukbâya ‘azm itdi yakînî
göçüp ser-menzil-i mülk-i fenâdan
cinânî didi pes fevtine târîh
yakînî gitdi dehr-i bî-vefâdan [976] 10 (Cinânî: Dîvân: 4.
Tarih)
[= Yakînî, bu yokluk ülkesinin konağından göçüp, âhiret yoluna
yöneldi; Cinânî onun ölümüne şöyle bir tarih söyledi: Yakînî gitti bu
vefasız dünyadan.]
1.6. Yakînî Mahlâslı Öbür Şairler
Aynı mahlâsı kullanan şairlerin çağdaş olmaları ve
birbirine yakın zaman diliminde yaşamış bulunmaları çeşitli
karışıklıklara yol açmaktadır. Böyle durumlarda şairler
arasındaki ayrımı kesin olarak belirlemek güçtür. Yakînî
hakkında da böyle bir durum söz konusudur. Yakînî’den başka
aynı mahlâsı kullanan, aynı dönemde yaşayan ve Edirneli
olduğu söylenen bir şair daha vardır. Kaynaklarda iki Yakînî ile
ilgili bilgilerin birbirine karıştığı görülüyor. Bu yüzden Yakînî
mahlâsıyla şiirler yazan öbür şairleri de kısaca tanıtmak yerinde
olacaktır:
Yakînî: Adı Hüseyin olup Edirnelidir. Takye-dûz diye
anılmasından takkeci esnafından olduğu anlaşılmaktadır.
Babasından kalan dünyalığı kısa zamanda tüketip geçimini bu
meslekle sağlamak yolunu tutmuştur. Takkecilik yaparken şiire
heves etmiş, ömrünün çoğunu, yeteneğini fark edip kendisine
sahip çıkan Sehî Beğ’in yanında geçirmiştir. Üslûbunun hezl
söylemeğe yatkın olduğu, kaside ve gazellerinin beğenildiği,
tarih söylemedeki ustalığı, Edirnedeki Lâri camiine “Beytü’l-
‘ibâdet” tarihini düşürdüğü, Mürettep Dîvân sahibi olduğu
kaynakların verdiği bilgiler arasındadır. Tasavvufa ilgi
10 Yâ: 10+Kâf: 100+Yâ: 10+Nûn: 50+Yâ: 10+Kâf:20+Tâ: 400+Dâl:
4+Yâ: 10+Dâl: 4+Hâ: 5+Râ: 200+Bâ: 2+Yâ:10+Vâv: 6+Fâ: 80+Elif:
1+Dâl: 4+Nûn: 50=976/1568.
18