Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi - ATAUM BÜLTEN KASIM 2011

More documents

Recommendations

Info

Kasım'da Avrupa BBC TV Yayınına Başlıyor (2 Kasım 1936) Pınar Dilan SÖNMEZ İnsanlar, kendi varlıklarının mu hizmetini, ticari amaçla- oldukça zor olacaktı. Reith, ulusal ve uluslararası alanda üretimini sağlasa da kendi rın önüne koyan ve ulusal her ne kadar öncelikli işinin enformasyonun önemli bir bilinçlerinden, dileklerinden kapsamlı, merkezileşmiş bir her zaman radyoculuk oldu- halkası oldu. Dünyanın pek bağımsız olacak şekilde kontrole bağlı bir anlayışı ğu na inanmışsa da televiz- çok yerindeki temsilcilikleri, yaşamları süresince belli iliş- öneren Reith, yüksek kaliteli yon alanında da yeni açılım- çalışanlarıyla birlikte bir ankilere girerler. Çoğunlukla standartlardaki programla- lara ön ayak olmak istedi ve lamda siyasal, ekonomik, Marx’a atfedilse de epey yay- rın geliştirilmesi gerektiğine i- bu alanda yapılan araştır- toplumsal olayların tespiti ve gın kabul gören kanaate ba- nanıyordu. Bu kapsamda, ah- maları da takip etti. Nitekim aktarılmasında ciddi bir güç kılırsa, bu bağlamda toplu- laki değerlere -ki bundan ka- BBC de TV alanındaki elekt- elde etti. Medyanın dördünmun ekonomik yapısı her tür- sıt çoğunlukla dini değerler- ronik gelişmelerin etkileyici cü güç olarak nitelendirildilü ilişkinin ve toplumsal di- önem verilmesi gerektiği- hale gelmesiyle 2 Kasım ğini göz önünde bulundururçıktının temelini oluşturmak- ni ve özellikle 1927’deki 1936’da ilk düzenli TV yayı- sak, BBC’nin bunun çok ta; yasal ve siyasal üst yapı kamulaşmanın ardından si- nın açılışını yaptı. Britan- önemli bir örneği olduğu orda bu temel üzerinde yüksel- yasi baskılardan bağımsız ha- ya’nın İkinci Dünya Sava- tadır. Ne var ki, dördüncü mekte. Bir anlamda insanları reket edilmesinin gerekliliği- şı’na gireceği 1939’a kadar güçten kastımızın ne olduğu, dahası toplumu var eden iliş- ni vurguluyordu. Ne var ki, sürecek bu yayın hayatı bo- küresel dünyanın içinde bukiler ağı zaman içinde yöneticisi Kral tarafından y unca yapılan programlar, lunduğu rekabetçi koşullar, çeşitlenmiş ve gelişen tekno- atanan, parlamentoya karşı ma ga zin, ha ber ler ve karşılıklı bağımlılık ağları düloji, kurumlaşmalar ve bun- sorumlu olan bir kuruluşun si- belgeseller çerçevesinde şünülerek sorgulanmaya ların da ötesinde ulusal ya yasal anlamda bağımsızlığı- şekillendi. 1946’da yeniden açık. Dördüncü güç olarak da uluslararası ekonomik, si- nı koruyabilmesi hele hele yayın hayatına başlayan medya, insanların gözü, kuyasal, sosyal dinamiklerdeki de Britanya gibi küresel B BC, 19 54’te TV tekelini kay- lağı, ağzı mıdır; yoksa ekodönüşümle karşılıklı bağım- alanda etkisi olan ve bu et- betti ve ticari yayınlar başla- nomik, siyasal, ideolojik lılıkların artması gibi etken- kinliği tam da gücünü yitir- dı. Bugünün medya ağları amaç lara hizmet eden egelerle karmaşık bir yapı ka- meye başladığı bir dönemde içinde başı çeken yayın kuru- menlik rolleriyle ilişkili bir zanmış durumda. Özellikle sürdürmek isteyen bir ülkede luşlarından biri olarak BBC, araç mı? Belki de hepsi… 20. yüzyılla birlikte başlayan bu hızlı teknolojik gelişimin en önemli taşlarından birini, radyolarla televizyonlar oluşturmakta; bu yeni odaklarsa kendi endüstriyel, siyasal, ekonomik ve sosyal alanlarını doğurmuşlar. Bu çerçevede gerek ulusal gerekse uluslararası alandaki faaliyetleriyle kitle iletişim alanında öncü sayılan BBC, ilk olarak akla gelen yayın kuruluşu. BBC, British Broadcasting Company Ltd. adıyla 1922’de özel bir şirket olarak kuruldu. 1927’de kamu kuruluşu niteliği kazanarak parlamentoya karşı sorumlu hale getirilen yayın kuruluşunun yöneticileriyse Krallık tarafından atanmaya başladı. Kuruluşun kamulaşmasının ardından atanan ilk yöneticiyse John Reith oldu ve Reith, BBC tarihi açısından çok önemli bir rol oynadı. Ka- Georgios Papandreou (13 Şubat 1888- 1 Kasım 1968) 20. yüz yı la sa vaş lar la, dreou’nun PASOK’u devral- yaset sahnesinin her alanın- halkasından bizzat etkileneişgallerle, siyasi çekişmelerle mış ve Papandreou ailesi ye- da yer almış dede Georgios cek ve yaşamı buna göre girmiş ve neredeyse yarım niden iş başına gelmişti. Tüm Papandreou… 1888’de şekillenecek olan Papanyüzyıl boyunca istikrarsızlık- ülkeyi kasıp kavuran ekono- Kaletzi’de doğmuş olan dreou, önce 1923’te Mytilini lar içinde yüzmüş bir ülkenin m i k k r i z l e b o ğ u ş a n Giorgos Papandreou, eğitim vekili olarak parlamentoya tarihinin canlı tanıkları ola- Yunanistan’da henüz geçti- hayatına Atina Üniversitesi girecek, hemen ardından da rak, halkın gözünde adeta ğimiz günlerde istifasını ve- Hukuk Fakültesi’nde başla- 1930-1932 yılları arasında ilahlaşmış Karamanlis ve rerek geri plana çekilmiş eski mış ve sonrasında Alman- Kral karşıtı, liberal Venizelos Papandreou aileleri sahip ol- başbakan, dışişleri bakanı ve ya’ya giderek yüksek lisan- hükümetinin Eğitim Bakanı dukları mirası kuşaktan ku- PASOK lideri, torun Giorgos sını burada tamamlamıştı. olarak görev yapacaktı. Kısa şağa aktararak bugün hala A. Papandreou; popülist, Almanya’da bulunduğu dö- bir süre sonraysa liberal par- Yunanistan siyasi hayatında retorik ustası, 1980’li yılların nem içinde siyasi faaliyetleri- tinin sol kanadından ayrılarol almaya devam ediyor. tek ismi ve PASOK’un kuru- ne başlamış, 1915’de Ege ra k 1935’de Demokratik Sos- 2009’da yapılan genel se- c u s u , b a b a A n d r e a s Adaları valiliği göreviyle de yalist Parti’yi kuracak, ne var çimlerin ardından yönetimi Papandreou; nihayet yüzyı- siyasi kariyerine ilk adımı at- ki İtalyan ve Alman işgali, K a r a m a n l i s ’ i n Ye n i lın başlarından 1968’de öl- mıştı. Yunanistan’ı bekleyen onun başlattığı bu süreci sek- Demokrasisi’nden, Papan- düğü 1 Kasım gününe dek si- olaylar zincirinin her bir teye uğratacaktı. Metaxas dö-
ATAUM e-bülten KASIM 2011 Kasım'da Avrupa Pınar Dilan SÖNMEZ 19 neminde tutuklanacak olan ğu arasındaki ideolojik çatış- meti, pek çok alanda önemli Birliği’nin yeniden çoğunlu- Papandreou, 2 yıllık bir masının, tek bir ülke içindeki reformlar gerçekleştirecek ğu elde etmesi olasılığının tutukluluğun ardından ha- tezahürüydü. Bu koşullar al- ve özellikle Papandreou’nun yüksekliğinden korkan mupisten kaçarak Kahire’ye gi- tında görevinden çekilen baş- büyük hassasiyete sahip ol- hafazakâr kesim, bu fikre bir de cek ti. İkinci Dün ya bakan, önce 1950’de kendi duğu “Eğitim” üzerinde türlü yanaşmayacak ve süreç Savaşı’nın sonuna gelindiği adını verdiği Georgios duracaktı. Bu arada Kıbrıs’ta de 1967 Darbesi’yle sonuçve nihayet işgal ordularının Papandreou Partisi’ni sonra patlak veren gelişmeler ve ül- lanacaktı. Albaylar Cunta- Yunanistan’dan çekilmeye da 1961’de yeni ve Yunanis- ke içinde yapılan reformların sı’nın ardından Georgios başladığı 1944’te Georgios tan tarihinde önemli bir yere Kral ve yanlılarının hoşuna Papandreou yaşamının son Papandreou, Ortadoğu’da sahip olan partiyi, Merkez gitmemesiyle ortaya çıkan günleri ev hapsinde geçecek sürgündeki koalisyon hükü- Birliği’ni kuracaktı. 1950’ler a n l a ş m a z l ı k , 1 9 6 5 ’ t e ve salıverilmesinin kısa bir sümetinin başbakanı olarak boyunca çeşitli pozisyonlar- Papandreou’nun Kral tara- re sonra da ölecektir. Ati- Yunanistan’a geri dönecekti. da ve genellikle de muhale- fından görevinden alınma- na’nın yarısından çoğunun Oysa onu bekleyen yeni ve fette kalmış olan eski başba- sıyla neticelenecekti. Ortaya katıldığı cenaze töreniniyse, zorlu bir dönem savaşın he- kan, 1963 genel seçimleriyle çıkan boşluk ve istikrarsızlı- diktatörlük yönetimine karşı men ertesinde ara vermeden birlikte oyların çoğunluğunu ğın çözümünün yeni bir ge- ilk büyük gövde gösterisi ve başlamış ve ülke bir iç savaşa elde edecek ve yeniden baş- nel seçim olduğu hususunda tam anlamıyla bir direniş sürüklenmişti. Bu iç savaş ba kan olarak göreve başla- ısrar eden Papandreou’nun olarak tarihe geçecekti. adeta Soğuk Savaş’ın iki blo- yacaktı. Merkez Birliği hükü- baskılarına rağmen, Merkez Norveç’te AB’ye Üyelik Referandumu (28 Kasım 1994) Bugün yaşam standartlarının yapılan referandumda, Nor- önemli nedense, tamamıyla bildiğini yapmayı yeğleyen en iyi olduğu ülkelerden biri veç halkı, AB’ye “hayır” de- ekonomik faktörlere dayanı- ve fakat yine de Schengen ve o la rak bi li nen Nor veç, miş ve ülkesinin birliğe girişi- yor. Bir defa Norveç refah se- Avrupa Ekonomik Alanı üyesi İskandinav yarımadasında, ne izin vermemişti. Referan- viyesi oldukça yüksek bir ül- olarak AB direktiflerini kendi Avrupa’nın kuzey ucunda bu- dumdan çıkan sonucun be- ke olarak ekonomisini doğ- hukukuna yansıtmaya çalılunmakta. Dünya balıkçılık lirli ve geçerli nedenleri bu- rudan etkileyen balıkçılık sek- şarak tamamen birliğin dısektörünün merkezi olarak lunmaktaydı. En başta, yüz- törüyle doğal kaynaklarına şında da kalmayan Norveç’ görülen ülkede, zengin pet- yıllarca işgale uğramış ve ni- yönelik politikalarını kendi te en son Kasım 1994’te gerrol yatakları, doğalgaz, de- hayet 1905’te İsveç’ten ka- yararına belirlemek istiyor ve çekleşen referandumun da mir, bakır gibi doğal kaynak- zandığı bağımsızlığına ka- AB üyeliğinin özellikle ortak gösterdiği gibi, halk hala lar da çıkarılmakta. Jeopoli- vuşmuş bir ülke olarak balıkçılık politikası kapsa- AB’ye tereddütle yaklaşıyor. tik konumu da ülke toprakla- “bağımsızlık” kavramına bü- mında kendi çıkarlarını Özellikle 2009’da başlayan rının önemini arttıran bir un- yük önem atfediyor ve AB’ye zedeleyebileceğinden çeki- ve hala -üstelik büyüyereksur olarak karşımıza çıkar- üyelik dâhilinde bu bağım- niyor. Kaldı ki, Norveç’te kişi devam eden krizle birlikte, ken bu durum doğal olarak s ızlığın zarar göreceğine b aş ın a düşen gelirin yüksek- bugün üyeliğe ilişkin yeni bir onun diğer devletlerle kur- inanıyordu. Avrupa ülkele- liği de göz önünde bulun- referandum yapılsa ülkede duğu ilişkileri de doğrudan riyle entegrasyonuna karşı duruluyor ve bu zenginliğin “hayır” diyenlerin oranının belirleyebilmekte. EFTA, ç ıkma makla birlikte -ki bu- 27 ülkeyle paylaşmanın pek geçtiğimiz yıllara oranla ar- NATO, CE, WTO gibi önemli n u n kanıtı EFTA’dır- asıl ola- de kolay olmadığına dikkat tacağı yönündeki haberler uluslararası örgütlere üye r ak AB idealinde somutlaşan çekiliyor. AB içinde, belirli ül- de, Norveç’in AB’yi zorlaolan Norveç, dünden bugü- bu sıkı merkezileşmeye yö- kelerin kendi çıkarları doğ- maya devam edeceğinin en ne, Avrupa Birliği’ni en çok nelik entegrasyon fikri, rultusunda empoze etmeye büyük göstergesi. zorlayan ülkelerden biri. AB Norveç’i AB’den uzaklaş- çalışabileceği politikaları uyüyeliği için ilk kez 1972’de tırmıştı. İkinci ve belki de en gulamak yerine kendi doğru
Page 1 and 2: Avrupa Gündemi... ATAUM e-bülten
Page 3 and 4: ATAUM e-bülten Goldman Sachs proje
Page 5 and 6: ATAUM e-bülten İki vitesli AB KAS
Page 7 and 8: ATAUM e-bülten Çizgilerdeki Irkç
Page 9 and 10: ATAUM e-bülten KASIM 2011 Bağıms
Page 11 and 12: ATAUM e-bülten KASIM 2011 Yunanist
Page 13 and 14: ATAUM e-bülten KASIM 2011 Avrupa'd
Page 15 and 16: ATAUM e-bülten Tarih(çe) Noel Erb
Page 17: ATAUM e-bülten KASIM 2011 Portre:
Page 21 and 22: Avrupa`nın Bayrakları Yiğit KÖS
Page 24: Avrupa Gündemi... ATAUM e-bülten

Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi - ATAUM BÜLTEN KASIM 2011

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?