28.03.2014 Views

29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

29 - Bilgi İşlem Daire Başkanlığı - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Senato Kararı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Senatosu, 18.05.2006<br />

tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, Danıştay üyesi Mustafa<br />

Yücel Özbilgin’in hayatını kaybetmesine ve diğer üyelerinde<br />

yaralanmasına neden olan hain saldırı ile ilgili aşağıdaki bildirinin<br />

kamu oyuna duyurulmasına karar vermiştir.<br />

Mustafa Yücel Özbilgin<br />

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ<br />

SENATO BİLDİRİSİ<br />

17.05.2006 tarihinde devletimizin önemli bir anayasal<br />

kurumu olan Danıştay’ı hedef alan ve Danıştay üyesi Mustafa<br />

Yücel Özbilgin’in hayatını kaybetmesine ve diğer üyelerin de<br />

yaralanmasına neden olan hain saldırıyı nefretle kınıyoruz.<br />

Ülkemizin her tarafında olduğu gibi Üniversitemizde de<br />

büyük bir infial yaratan bu karanlık eylem, her şeyin üstünde<br />

tuttuğumuz hukuka, Cumhuriyetimizin asla vazgeçemeyeceğimiz<br />

temel niteliklerine ve ulusumuzun birlik ve beraberliğine<br />

yönelmiştir. Daha önce de devletimizin önemli kurumlarına<br />

yönelen terör ve şiddet, bu defa silahını Yüce Türk ulusu adına<br />

karar veren bir yüksek yargı organımıza çevirmiştir. Sabrımızın<br />

denenmeye çalışıldığı açıktır.<br />

Bu noktada hepimize düşen görev ihanet odaklarına ve<br />

çirkin emellerin sahiplerine karşı birlik içinde kalarak anayasal<br />

kurumlarımıza ve onlarla ayakta olan devletimize sahip<br />

çıkmaktır.<br />

Biz Üniversite olarak suçluların ve onların karanlık emellerinin<br />

en kısa sürede ortaya çıkarılacağına yürekten inanıyoruz. Bir<br />

şeye daha inanıyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti tüm kurumlarıyla<br />

giderek artan hukuk dışı eylem, terör ve şiddet heveslilerine hak<br />

ettikleri dersi verecek, ülkemizin kaos ortamına sürüklenmesine<br />

asla müsaade etmeyecektir.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi olarak menfur saldırıda<br />

hayatını kaybeden değerli hukukçumuzun ailesine, Danıştay’a,<br />

yargı mensuplarına ve ulusumuza başsağlığı, yaralılara acil<br />

şifalar diliyoruz.<br />

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SENATOSU


SDÜ Adına Sahibi<br />

Prof.Dr.Metin Lütfi BAYDAR<br />

Rektör<br />

Genel Koordinatör<br />

A.Tevfik KÖSE<br />

Genel Sekreter<br />

Sorumlu Müdür<br />

Öğr.Gör.M.Zafer ÇAĞLAR<br />

Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü<br />

Görsel Yönetmen<br />

Hakan Mahmut NEĞİŞ<br />

Grafik Tasarım ve Uygulama<br />

Serdar DURAN<br />

Haber Koordinatörü<br />

Ayşegül DAĞLI<br />

05<br />

SDÜ’de Mezuniyet<br />

Coşkusu<br />

<strong>29</strong><br />

Fikret Bila’dan Konferans:<br />

“Medya ve Siyaset”<br />

98<br />

Türk Sinemasının<br />

Dört Yapraklı Yoncasına<br />

Fahri Doktora<br />

16 Tarımsal Öğretimin 160. Yılı Kutlandı<br />

38 SDÜ’de Hasta Hakları Sempozyumu<br />

78 27 Mart Tiyatro Haftası Etkinlikleri<br />

10<br />

I. Uluslararası Stratejik<br />

Eğilimler Kongresi<br />

34<br />

Takım Doktorluğu & Yeni<br />

Ufuklar Sempozyumu<br />

100<br />

Şarık Tara’ya<br />

Fahri Doktora<br />

23 SDÜ’de Türkçe Konferansı<br />

50 SDÜ’de Kariyer Günleri<br />

108 Tıp Fakültesi 42 Mezun verdi<br />

14<br />

Jerzy Buzek’e<br />

Fahri Doktora<br />

42<br />

Tıp<br />

Bayramı<br />

Kutlandı<br />

102<br />

Ahmet Kanneci’ye<br />

Fahri Doktora<br />

Muhabirler<br />

A.Candaş ÇORÇOK<br />

Ezgi SERTSARI<br />

Kamile BEKTAŞ<br />

Mutlu DOĞAN<br />

Emine AKGÜL<br />

Leyla SÖNMEZ<br />

Fotoğraflar / Soner ARIK<br />

31 Türk Dünyası ve Türkiye<br />

66 Dünya Ormancılık Haftası<br />

53<br />

Gönen MYO’da<br />

66. Yıl Coşkusu<br />

115 “Üniversiteler Gelecek Demektir”<br />

120<br />

Isparta MYO<br />

30 Yaşında<br />

Katkıda Bulunanlar<br />

Mustafa KÖSE<br />

Numan BÜYÜKÜNSAL<br />

Narin NADİRGİL<br />

70 SDÜ’de Ebeler Günü Kutlandı<br />

128 10. Gençlik Kurultayı Yapıldı<br />

Adres<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü<br />

32260 / ISPARTA<br />

Tel: (0 246) 211 10 37<br />

Faks: (0 246) 211 17 83<br />

www.sdu.edu.tr<br />

Email : basin@sdu.edu.tr<br />

ISSN 1301-8337<br />

56<br />

9. Bahar Şenliği<br />

75 Türkiye’de Hemşireliğin Durumu<br />

126<br />

146 SDÜ’de Spor<br />

Rauf Denktaş:<br />

“Kıbrıs Milli Davamız”<br />

Baskı<br />

Pelin Ofset Ltd. Şti. / ANKARA<br />

2500 adet basılmıştır


SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 <br />

SDÜ’de<br />

Mezuniyet<br />

Coşkusu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi 2005-2006<br />

öğretim yılı mezuniyet töreni 23 Haziran 2006<br />

Cuma günü Isparta Atatürk Stadyumu’nda<br />

gerçekleştirildi. Törende binlerce genç yürek,<br />

mezun olmanın sevincini bir arada yaşadı.<br />

Fakülte ve yüksekokullardan mezun olan 7 bine<br />

yakın öğrenci diploma almanın haklı gururunu<br />

aileleri ile paylaştı.<br />

Tören ilk olarak Valilik önündeki Atatürk Anıtı’na SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından çelenk<br />

sunulmasıyla başladı. Törenin ardından kortej Atatürk<br />

Stadyumu’na geçti. Mezuniyet törenine 9. Cumhurbaşkanı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong>, Polonya eski Başbakanı Jerzy Buzek,<br />

Isparta Valisi Şemsettin Uzun, CHP Genel Başkanı Deniz<br />

Baykal, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Belediye Başkanı Hasan<br />

Balaman, rektörler, dekanlar, öğretim üyeleri, binlerce öğrenci<br />

ve öğrenci aileleri katıldı. Tören kortejindeki Fakülte Dekanları,<br />

Meslek Yüksekokulları Müdürleri, öğretim elemanları ve<br />

öğrenciler protokol ve tribünleri selamladıktan sonra sahada<br />

yerlerini aldılar. Mezuniyet töreni saygı duruşu ve İstiklal<br />

Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Törende ilk konuşmayı<br />

Rektör Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar yaptı. Rektör Baydar’ın<br />

duygusal konuşması sırasında bazı öğrenci ve öğrenci ailelerinin<br />

gözyaşlarını tutumadığı gözlendi. Daha sonra kürsüye<br />

gelen Vali Şemsettin Uzun yaptığı konuşmasında, “Sevgili<br />

gençler sizler önemli bir bilim yuvası olan Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi’nin mezunu oldunuz artık. Birikimlerinizi<br />

kullanma, uygulama vaktidir. Hayat mücadelesinde bir adım<br />

öne geçebilmek için ayrıcalıklar oluşturmak zorundasınız. Bunun<br />

için üniversite hayatınız boyunca kazandığınız değerler<br />

sizlere ışık olacaktır. İnanıyorum ki bu ışığı her zaman insanların<br />

çıkarları doğrultusunda ve milli değerlerimizin, birlik ve<br />

beraberliğimizin devamından yana kullanacaksınız. Umarım,<br />

iyi hatıralarla yapacağınız bu güzel işleri yaparken ilimizi en<br />

güzel şekilde hatırlar ve anlatırsınız. Sizlere mutluluklar dilerken<br />

okul hayatınız boyunca büyük fedakarlık gösteren değerli<br />

anne ve babalarınıza, başta sayın rektörümüz olmak üzere değerli<br />

öğretim görevlilerimize takdirlerimi iletmek istiyorum”<br />

diyerek konuşmasını tamamladı.


SDÜ’de<br />

Mezuniyet Coşkusu<br />

SDÜ’de<br />

Mezuniyet Coşkusu<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 <br />

Törende mezun olan öğrenciler adına Eğirdir Su Ürünleri<br />

Fakültesi’nden Mustafa Ceylan konuştu. Ayrıca, Anavatan<br />

Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ve 9. Cumhurbaşkanı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> öğrencilere hitaben birer konuşma yaptılar.<br />

Konuşmaların ardından Mühendislik Mimarlık Fakültesi<br />

birincisi Ayşe Arslan, Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi birincisi<br />

Adile Halıcı ve Fen Edebiyat Fakültesi birincisi Alev <strong>Bilgi</strong>n’e<br />

9. Cumhurbaşkanı Süleyman <strong>Demirel</strong> tarafından ödülleri verildi.<br />

Diğer Fakülte birincilerine konuk rektörler, Erkan Mumcu,<br />

Vali Şemsettin Uzun ve Rektör Baydar tarafından ödüllerinin<br />

verilmesi ile devam eden törende Cumhurbaşkanı Ahmet<br />

Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından<br />

gönderilen tebrik mesajları da okundu.<br />

Öğrenciler Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir eşliğinde<br />

mezuniyet andını okudular ve mezuniyet belgelerini<br />

aldılar. Havai fişek gösterisi ile binlerce kepin havada uçuştuğu<br />

törende öğrenciler bu mutlu anı ölümsüzleştirmek için<br />

aileleriyle bol bol fotoğraf çektirdiler.<br />

SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ın<br />

2005-2006 Eğitim Öğretim yılı<br />

mezuniyet töreni konuşması<br />

Sayın Cumhurbaşkanım, yurt içinden ve yurt dışından<br />

gelen değerli konuklar, mezunlarımızın yetişmesinde emeği<br />

olan değerli çalışma arkadaşlarım, özveriyi ilke edinmiş değerli<br />

anneler, babalar, üniversitemizin sevgili 2006 mezunları<br />

sevgili gençler 2006 mezuniyet törenine hoş geldiniz diyorum.<br />

Değerli çalışma arkadaşlarım öncelikle sizlere seslenmek istiyorum.<br />

Mezunlarımızın bugünleri görmesinde en büyük<br />

emek sizlerin. Üniversitede çalışmanın tüm ekonomik güçlüklerine,<br />

zorluklarına karşın sizler onurlu bir Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi çalışanı ve öğretim üyesi olarak mezunlarımızın<br />

yetişmesine katkı verdiniz. Emeğinize, aklınıza, beyninize<br />

sağlık diyorum. Değerli anneler ve babalar, önce ağlayarak<br />

geldi dünyaya biricik evladınız. Günlerce uyumadınız. Gülümsemesinde<br />

dünyalar sizin oldu. O ağladığında ise sizin<br />

içiniz parçalandı, ateşi çıktığında sizden kederlisi yoktu. Derken<br />

önce anne dedi; önce baba dedi diye böbürlendiniz. Ve<br />

o yürümeye başladığında sizin de ayaklarınız yerden kesildi.<br />

İlkokula başladığında sizden mutlusu, sizden gururlusu<br />

yoktu. Annesi olarak ilkokul önlüğünü biricik evladınızın her<br />

şeyden daha özenli ütülediniz. Babası olarak en iyi ayakkabıyı<br />

aldınız .Oğlunuza, kızınıza cebinizde olmasa da harçlık verdiniz.<br />

İlkokul bitti, lise derken üniversite seçme sınavı öncesi<br />

elinizdeki avucunuzdakini dershanelere yatırdınız ve biricik<br />

evladınız Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’ni kazanınca mutlu<br />

oldunuz . Kendinizde olmasa da açta kalsanız açıkta kalsanız<br />

yavrunuzun harçlığını eksiksiz gönderdiniz. Artık mutlusunuz<br />

çünkü onlar bugün mezun oluyorlar. Bugüne kadar evlatlarınıza<br />

ve bizlere hep güvendiniz, güç verdiniz. Sizlere sağ<br />

olun, var olun sağlıklı yaşayın diyorum.<br />

Sevgili gençler, Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin 2006<br />

mezunları , son sözüm sizlere; üniversitemizin diplomasını<br />

gururla taşıyan 70 bin mezunumuzun oluşturduğu bir büyük<br />

aileye katılacaksınız. Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi olarak<br />

sizleri iş arayan değil; işini kurabilme becerisi olan yaşamla<br />

başa çıkabilen bireyler olarak yetiştirdik.<br />

Sizlere öğrenmeyi öğrettik. Eğitim felsefemizi, Atatürk ilke<br />

ve devrimlerini benimsemiş, ulusal bilinç ve değerleri özümsemiş,<br />

ulusumuzun kültürel kimliğini kazanmış iyi insan ve<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir<br />

“Eğitim felsefemizi Atatürk ilke<br />

ve devrimlerini benimsemiş,<br />

ulusal bilinç ve değerleri<br />

özümsemiş, ulusumuzun<br />

kültürel kimliğini kazanmış iyi<br />

insan ve iyi yurttaş yetiştirme<br />

temeli üzerine kurduk.”<br />

iyi yurttaş yetiştirme temeli üzerine kurduk.<br />

Sevgili gençler, artık sıra sizde. Öncelikle amacınızı<br />

bilmelisiniz. İzlemeye değecek bir amaç<br />

edinin. Yaşamınızı planlayın. İnsan nereye yelken<br />

açtığını bilmedikçe, hiçbir rüzgar doğru<br />

rüzgar değildir. Hayal edin, hayallerinizde<br />

hep zirve olsun; ancak zirve içinde mücadele<br />

etmek gerektiğini unutmayın. İlkeleriniz ve<br />

inançlarınız olsun ön yargılarınız değil, iş ortamında<br />

taraf değil takım olun. Sorumluluğu<br />

kabul edin. Doğru zamanda doğru yerde olun.<br />

Kendiniz olun, yardım etmeyi hiç bir zaman<br />

unutmayın. Teşekkür etmesini ve özür dilemesini<br />

bilin. Yaşamın özü sevgidir. Birbirinizi<br />

ve doğayı sevin. Mezunlarımızda emeği geçen<br />

tüm akademik ve idari personelimize, Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi’ne destek veren<br />

bütün kurum ve kişilere en içten saygı ve sevgilerimi<br />

sunar, mezunlarımızın varolan başarılarının<br />

devamını diler, ulus ve vatan sevgimin<br />

olanca ateşi ile kucaklarım. Diplomalarınız<br />

umutlarınıza yol olsun, yolunuz açık olsun .<br />

Kutlama Mesajı<br />

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER<br />

Üniversiteyi bitirdiğiniz, yoğun uğraşlarınızın ve disiplinli çalışmalarınızın<br />

ödülünü aldığınız bu mutlu gününüzde hepinizi yürekten<br />

kutluyorum.<br />

Önümüzdeki süreçte devlet ve toplum yaşamında roller üstlenecek,<br />

yönetime, üretime ülkenin gelişmesine doğrudan katkıda bulunacaksınız.<br />

Sizlerin toplumsal sorumluluklarınıza sahip çıkacağınıza,<br />

bilgi toplumu düzeyine ulaşılması için çalışacağınıza, yeniliklere<br />

ve değişimlere öncülük ederek, ülkemizi aydınlık yarınlara taşıyacağınıza<br />

inancımız sonsuzdur.<br />

Aklın ve bilimin egemen olduğu, bilginin üretilerek insanlığın<br />

hizmetine sunulduğu, özgür düşüncenin yaratıcı düşünceye dönüştürüldüğü<br />

üniversitelerimiz Türkiye’nin çağdaşlaşma sürecinin en<br />

önemli gücüdür.<br />

Gençlerimizin, yalnız Türkiye’de değil, dünyanın her yanında<br />

kendilerini kanıtlayabilecek nitelikte yetişmeleri en büyük isteğimizdir.<br />

Aldığınız akademik eğitimin temel amaçlarından biri de budur.<br />

Ulusumuzun umudu geleceğimizin güvencesi olan sizler, araştırmaktan<br />

ve öğrenmekten vazgeçmemeli, teknolojinin sunduğu her<br />

türlü bilgi kaynağını en iyi biçimde kullanabilecek düzeye gelmelisiniz.<br />

Düşünceye saygılı, ülke ve dünya sorunlarına duyarlı, insanı<br />

her türlü değerin üzerinde tutan bireyler olarak, bilgi ve birikimlerinizi<br />

insanlık ve toplum yararına kullanmayı ilke edinmelisiniz.<br />

Akademik eğitim olanağından yararlanmanın ayrıcalığını yaşayan<br />

sizlerin insan haklarına saygılı, laik ve demokratik Türkiye<br />

Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarınızı en iyi biçimde yerine<br />

getiren yurttaşlar olacağınızdan kuşku duymuyoruz.<br />

Sizlere düşen en büyük görev büyük bedeller ödenerek kurulan<br />

laik cumhuriyeti korumak, özverili çabalarla yüceltmek, Atatürk ilke<br />

ve devrimlerini ödün vermeden sonsuza kadar yaşatmaktır.<br />

Sizleri kutluyor, yarınlara en iyi biçimde hazırlanabilmeniz için<br />

çaba gösteren değerli öğretim elemanlarımıza teşekkür ediyor, bundan<br />

sonraki yaşamınızda başarılar ve esenlikler diliyorum.<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar


SDÜ’de<br />

Mezuniyet Coşkusu<br />

SDÜ’de<br />

Mezuniyet Coşkusu<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 <br />

9. Cumhurbaşkanı Süleyman DEMİREL’in Konuşması<br />

Kutlama Mesajı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi 2005-<br />

2006 eğitim öğretim yılı mezuniyet törenine<br />

davetiniz için teşekkür ederim. Özverili ve<br />

disiplinli çalışmalarıyla bu başarıyı elde eden,<br />

Türkiye’yi daha aydınlık yarınlara taşıyacak<br />

gençlerinizi tebrik eder size ve tüm konuklara<br />

selam ve sevgilerimi sunarım.<br />

Anavatan Partisi Genel Başkanı<br />

Erkan MUMCU’nun Konuşması<br />

Isparta Valisi<br />

Şemsettin UZUN’un Konuşması<br />

Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN<br />

Değerli misafirler Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin değerli yöneticileri,<br />

değerli bilim heyetleri ülkemizin ve geleceğimizin teminatı,<br />

her şeyimiz siz sevgili gençler, hepinizi sevgi ile saygı ile selamlıyorum.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi kuruluşunun 14. yılında millet<br />

ve devlet hizmetine gönderdiği 70 bin öğrencisine bugün 7 bin öğrenci<br />

daha eklemiştir. Hepinizi kutluyorum. Ne mutlu size, devletimize<br />

milletimize hizmet edecek insanlar yetiştirdiniz, sizlere güveniyoruz.<br />

Büyük Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği sizleri seviyoruz. Sizleri<br />

geleceğin teminatı olarak görüyoruz. Yolunuz açık olsun, bahtınız<br />

açık olsun. Bugün uğurlandığınız hayatta hep başarılı olun hepinizi<br />

kucaklıyorum, hepinizin gözlerinden öpüyorum.<br />

Sevgili hemşerilerim ve çok değerli arkadaşlarım sizi<br />

saygı ile selamlıyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, adınızla<br />

hayat verdiğiniz bu üniversite, bir bilim yuvası olarak<br />

onbinlerce gencin hayata hazırlanması için olağanüstü<br />

bir hayat pınarı ve kaynağı olmuştur. Dolayısıyla<br />

bütün hemşehrilerim adına, genç arkadaşlarım adına<br />

9. Cumhurbaşkanmız Sayın Süleyman <strong>Demirel</strong>’e,<br />

Isparta’ya ve üniversitemize katkılarından dolayı Isparta<br />

Milletvekili olarak saygılarımı sunuyorum. Dileğim;<br />

sizin gibi bu memlekete böyle güzel üniversiteler<br />

kazandıracak bu insanların zihninde ve kalbinde hak<br />

edilmiş bir onurlu yere sahip olmaktır. Dolayısıyla bütün<br />

Isparta halkına şükranlarımı yüksek müsaadelerinizle<br />

bir kez daha ifade etmek istiyorum.<br />

Birkaç söz de genç arkadaşlarıma söyleyerek<br />

huzurlarınızdan ayrılmak istiyorum. Sevgili arkadaşlar,<br />

her yeni kuşağın görevi kendisinden bir önceki<br />

kuşağın öncelikle değerini azaltmak olmalıdır. Biz<br />

bunu başardıkça Büyük Atatürk’ün bize gösterdiği<br />

çağdaş uygarlık düzeyinin önüne geçmek hedefi<br />

gerçekleşecektir. Bizden önceki kuşakların önemini ve<br />

değerini geçecek ve sizden sonraki kuşakların da önüne<br />

çıkaracaksınız. Atatürk, Cumhuriyeti gençliğe emanet<br />

ederken sürekli ilerleme, sürekli gelişme ve yarışma<br />

arzusu olan bir toplumun, bir milletin dinamik gücünü<br />

işaret ediyordu. Size güveniyor ve sizleri çok seviyorum<br />

ve hayatta çok büyük başarılar diliyorum.<br />

Sayın Cumhurbaşkanım ve dost ülke eski başbakanım sevgili arkadaşlar<br />

hepinizi kutluyorum. Üniversiteler yapıcı bilim gücü ile ülkesine<br />

içtimai, iktisadi ve teknik dinamizm kazandırmaktadır. İçinde<br />

bulunduğu ve oluşturduğu toplumdan yük alır ve ona hayatiyet verir<br />

onun örf adet ve geleneklerini ve milli karakterini yansıtır. Onlardan<br />

esinlenip yaptığı çalışmaları , ürettiği bilgileri, ilmi buluş ve görüşlerini<br />

öncelikle yine onların hizmetine sunar. Çünkü devlet ve milleti tarafından<br />

desteklenen bir üniversitenin o devletin benliğini kültürel değerlerini<br />

benimsemesi kadar tabii bir şey olamaz ve olmamalıdır. Özerklik<br />

üniversiteler için olmazsa olmazlardandır. Ancak üniversite özerkliğinden<br />

hedef, üniversiteyi dinamik ve güçlü kılmak ve zorlanmadan<br />

topluma daha fazla yaklaşma ve daha yararlı olmaktır. Kaldı ki devlet<br />

özerkliği millet için bir gayedir halbuki üniversite özerkliği topluma<br />

daha fazla yararlı olabilme ve daha fazla hizmet edebilme vasfına ulaşmaktır.<br />

Bu vasfın temelinde milli çıkarları savunan bir eğitim konusu<br />

olduğu bir bütün olarak devlet eğitim stratejisi içinde yer aldığı onun<br />

ilkelerinden ayrılmayacağı gerçekleri ile çerçevelenmiştir. İşte bu bağlamda<br />

SDÜ içte ve dışta öz değerlerimize karşı yapılan en küçük bir<br />

saldırıyı milli refleks çerçevesinde cevaplamakta senato kararları ile<br />

bunu bütün dünyaya bildirmektedir. Sevgili gençler sizler önemli bir<br />

bilim yuvası olan Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesinin mezunu oldunuz<br />

artık. Bunun için üniversite hayatınız boyunca kazandığınız değerler<br />

sizlere ışık olacaktır. İnanıyorum ki bu ışığı her zaman insanların çıkarları<br />

doğrultusunda ve milli değerlerimizin ve birlik beraberliğimizin<br />

devamından yana kullanacaksınız. Umarım iyi hatıralarla yapacağınız<br />

bu güzel işleri yaparken ilimizi en güzel şekilde hatırlar ve anlatırsınız.<br />

Gençler yolunuz açık olsun hepinizi kucaklıyorum.


10 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 11<br />

“1. Uluslararası Yüksek Öğretimde Stratejik Eğilimler Kongresi”<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde yapıldı. Kongreye SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Prof.<br />

Dr. İsmail Karaca, YÖK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Aybar Ertepınar,<br />

Dünya Üniversiteler Birliği Genel Sekreteri Eva Egron Polak,<br />

Sakarya Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Mehmet Durman, Pamukkale<br />

Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kazdağlı ile yurt içi ve yurt<br />

dışından çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenciler katıldı.<br />

Burdur Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü Öğretim Üyeleri<br />

tarafından sunulan müzik dinletisinin ardından açılış konuşmasını<br />

yapmak üzere kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

“Günümüz dünyası baş döndüren, nefes kesen bir değişim dalgası ile yüz<br />

yüzedir. Değişim dinamikleri yönetilememekte, tam aksine kontrolsüz<br />

bir dönüştürme süreci yaşanmaktadır. Bireyler kadar kurumlar, hatta<br />

ülkeler de bundan etkilenmektedir. Değişimi doğru kavrayan, tasarımını<br />

doğru yapan birey ve kurumlar için bu durum bir fırsat haline gelecek<br />

ve değişimin öncüsü olarak bu dalgadan güçlenerek çıkabileceklerdir.<br />

Proaktif olmak, eğilimleri analiz etmek ve değişimi yönetmek kurum ve<br />

bireylerin başarısının temel yöntemi olacaktır. Yüksek öğretim alanında<br />

stratejik planlamanın tartışılması yeni bir olgu değildir. Ülkemizin bütün<br />

kurumları gibi yüksek öğretim kurumları olan üniversitelerimiz de<br />

geleceği öngörmek, belirsizlikleri ve riskleri azaltmak için hazırlıkları<br />

olmalıdır. Fakat bu yöntemin üniversitelere nasıl aktarılacağı ile<br />

Türkiye’deki mali yönetim de yaşanan son yasal gelişmeler stratejik<br />

planlamayı bir yönetim felsefesi olarak daha derinden incelemeyi ve<br />

yaşanan deneyimlerin paylaşılmasını gerektirmektedir SDÜ ise yalnızca<br />

yeni yasal düzenlemelerden kaynaklanan zorlamalarla bu sürece<br />

katılmamıştır. Önceliklerini belirlemek, bugünkü konumu ile gelecekte<br />

hedeflediği arasındaki farkı görmek ve özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

kuruluşunun 100. yılında nasıl bir üniversite , nasıl bir Türkiye ve dünya<br />

sorularına yanıt aramak için bu sürece katılmıştır. Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi stratejik planlamayı bir süreç ve yolculuk olarak görmektedir.<br />

Bu yolculuk yalnızca yüksek öğretimin temel eğilimlerini görmemizi<br />

değil; dünyada, çevremizde ve en önemlisi içimizdeki fırsat ve tehditleri<br />

değerlendirerek geleceğe yeniden, sürekli hazırlanmamızı sağlamaktadır.<br />

Bunun karşılığında stratejik amacımızı ve bu amaca ulaşmamızı sağlayacak<br />

ara istasyonları belirleme fırsatı elde ettik. Böylelikle ara istasyonlar bize<br />

performansımızı ölçme ve eksikliklerimizi sürekli iyileştirme fırsatı sundu.<br />

Burada 3 gün süresince yapacağımız tartışmalar ve deneyim paylaşımları<br />

hepimiz için aynı zamanda bir dışsal değerlendirme ve üniversitelerimizi<br />

konumlandırma ortamını bize sunacaktır. Böylelikle hep birlikte<br />

Cumhuriyetin 100. yılına yapacağımız yürüyüşte daha emin adımlarla<br />

ilerleyeceğiz.”diye konuştu.<br />

Daha sonra kürsüye gelen YÖK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Aybar<br />

Ertepınar Türk Öğretim Sistemi’nin gelişimi hakkında bilgi vererek<br />

başladığı konuşmasında “Ülkemiz üniversiteleri ile dünyanın diğer<br />

üniversiteleri arasında yoğun bir işbirliği mevcuttur. Ülkemizde bugün için<br />

yeni kurulan 15 üniversite ile birlikte toplam 93 üniversite bulunmaktadır.<br />

Üniversitelerimizde 2 milyona yakın öğrenci vardır. Bunların yaklaşık 900<br />

bini lisans, 700 bini açık öğretim, geri kalanı ise meslek yüksekokullarında<br />

eğitim almaktadır. Üniversitelerimizde idari ve mali özerklik ihtiyaç<br />

duyulan bir husustur. Akademik özgürlük ise Anayasa’nın teminatı<br />

altındadır. Ülkemiz 2001 yılından itibaren Bologna Süreci’nin bir üyesi<br />

olmuştur. Bu süreçte 10 eylem noktası var. Türkiye özellikle öğrenci dolaşımı<br />

konusundaki tüm hususları yerine getirmiştir. Avrupa Kredi Transfer<br />

Sistemi ile uyum sağlamıştır. Değişim programı ile öğrencilerimiz bir dönem<br />

Avrupa’da eğitim alma imkanını yakalamışlardır. Bugün için çok sayıda<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar<br />

Prof. Dr. Aybar Ertepınar


12 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 13<br />

öğrencimiz bu kapsamda çeşitli Avrupa üniversitelerine<br />

gitmektedir. Öte yandan Akademik Değerlendirme ve<br />

Kalite Güvencesi konusunda Avrupa Kalite Güvencesi<br />

Ajansı, Ulusal Akademik Değerlendirme kitapçığını<br />

çıkarmış ve bütün üniversitelere dağıtımını yapmıştır.<br />

Bu çerçevede tüm üniversitelerimizin stratejik planları<br />

hazırlanmış ve hazırlanmaktadır. YÖK ise Ulusal Yüksek<br />

Öğretim Stratejisi Raporunu hazırlamak üzeredir. Bu rapor<br />

daha sonra tartışmaya açılarak son şekli verilecektir. Bu<br />

süreç sanıyorum sonbahara kadar sürecektir. Diğer önemli<br />

bir nokta ise üniversitelerimizin ulusal öğrenci birlikleri<br />

yoktu. 10 ay önce Ulusal Öğrenci Birliğimiz de resmen<br />

kuruldu. Sözün kısası eğitim öğretimde Bologna sürecinde<br />

Türkiye’nin, Yüksek Öğretimde hiçbir sorunu yoktur.<br />

Türkiye Avrupa Yüksek Öğretim Alanının bir parçasıdır.”<br />

dedi.<br />

Konuşmasının son bölümünde Türk Yüksek<br />

Öğretimindeki zorluklara değinen Ertepınar şöyle devam<br />

etti: ”Yüksek öğretim sistemimiz de birtakım zorluklar<br />

bulunmaktadır. Gerçi bu sıkıntılar biz de ve Avrupa’nın<br />

diğer üniversitelerinde de görülmektedir. Bunlar; mali<br />

özerklik ve kaynak kıtlığı konularıdır. Bu arada yeri<br />

gelmişken tüm bu imkansızlıklara rağmen 3 büyük<br />

şehirdeki üniversitelerimiz dışında kalan üniversitelerimizi<br />

“Anadolu Kaplanları” olarak nitelendirmek istiyorum.<br />

Ayrıca ülkemizdeki üniversitelerin 1995 yılından itibaren<br />

özellikle bilimsel makaleler sayısı itibariyle aldığı yol çok<br />

büyüktür. Ülkemizdeki üniversitelerde 1995 yılında sadece<br />

2 bin 307 makale yayınlanmışken bu rakam 2005 Mayıs sonu<br />

itibariyle 17 bin 222 rakamına ulaşmıştır. Böylelikle ülkemiz<br />

dünya üniversiteleri arasında 42.likten, 19’unculuğa<br />

yükselmiştir. Ancak Anadolu’daki üniversitelerimizin<br />

konsorsiyumlar oluşturarak bölgelerinin sorunları için<br />

akademik çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Bu arada<br />

1992 yılında kurulan ve çok hızlı bir gelişme gösteren<br />

SDÜ’nün 1995 yılında sadece 3 bilimsel yayını var iken,<br />

bu rakam 2005 yılında 325’e yükselmiştir. Bu müthiş bir<br />

gelişmedir. Tüm emeği geçenleri kutluyorum.”Açılış<br />

konuşmalarının ardından Prof. Dr. Aybar Ertepınar’a<br />

Rektör Baydar tarafından, SDÜ amblemli minyatür<br />

halı hediye edildi. Konferansın ilk bilimsel oturumu<br />

Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman<br />

Başkanlığı’nda devam etti. Konferans çeşitli oturumlarla<br />

üç gün sürdü.<br />

1. Uluslararası Yüksek Öğretimde Stratejik Eğilimler Konferansı’nın son<br />

gününde ise “Türk Dünyası Yüksek Öğretim Alanı Oluşturulması” konulu<br />

toplantı yapıldı. Toplantıya SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Türk<br />

Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan, Azerbaycan<br />

Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazim Ziyadoğlu Hüseyinli, Kazakistan<br />

Çimkent Miras Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bolat Mirzaliyev, Kırgızistan<br />

Naryn Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akmataliev Almasbek, Kazakistan<br />

Ahmet Yesevi Türk-Kazak Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mümin<br />

Köksoy, Kırgızistan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bakhtjan Nsanbaiyev, diğer<br />

davetliler ve öğretim üyeleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Türk Dünyası’ndaki üniversiteleri,<br />

modern üniversite eğitimi ve bu konuda Türkiye’nin deneyimlerinden<br />

yararlandırmak için böyle bir toplantı düzenlediklerini söyledi. Bu toplantının<br />

bir çekirdek olduğunu kaydeden Baydar, “Başlangıcına ev sahipliği yaptığımız<br />

bu toplantı bir çekirdek oluşturmaktadır. Amacımız bu çekirdeğin toprağa<br />

atılarak zaman içinde bir ağaca dönüşmesidir.” dedi. Daha sonra kürsüye<br />

gelen Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan ise Türk<br />

dünyasında bugün için en önemli konunun alfabe birliği olduğunu belirterek<br />

başladığı konuşmasında, “Bugün Türk dünyasında 30’u kiril, 8’i ise latin olmak<br />

üzere toplam 38 alfabe bulunmaktadır. Bu nedenle Türk dünyasının birbiri<br />

ile anlaşmasında çeşitli zorluklar ortaya çıkmaktadır. Bu zorluklar Yüksek<br />

Öğretim Alanı’nda da mevcuttur. Tek alfabe isteği tabii bir istektir. Başka bir<br />

amacı yoktur. Üniversitelerimiz bu konuya el atmalıdır. Isparta’dan yükselen<br />

bu sesle, Türk dilinde alfabe birliği ve yazı dilinde teklik sağlanmalıdır. Bu<br />

yapıldıktan sonra üniversiteler arasında beyin gücü ortaklığı ve bilimsel<br />

çalışma ortamı da kendiliğinden gelişecektir. Türk dünyası yeniden öze dönüş<br />

yolunda, kendi kaynaklarını kendi kontrol etmeli ve kullanmalıdır. Bugün Türk<br />

dünyası soyulmaya ve sömürülmeye devam ediliyor. Buna ilaveten horlanıyor.<br />

Bu asla olmamalıdır. Türk dünyası üniversiteleri beyin gücü sayesinde bunu<br />

engelleyebilir. 300 milyonluk güç, kendi kaynaklarını kendisi kullanabilir.<br />

Irak’ta Amerikalıların ne aradığını sorabilir. Orada ABD’nin istediği şey Musul<br />

ve Kerkük petrolleridir. Aslında orası da bizim babamızın malıdır. Misak-ı<br />

Milli sınırlarımız içindedir. Bu topraklar Atatürk’ün bize vasiyetidir. Demin de<br />

belirtiğim gibi beyin gücü çok önemlidir. Türkler bugün beyin gücü itibarıyla<br />

dünyada yüzde 50’den fazla bir yer işgal etmektedirler. Beyin gücümüzü ortak<br />

olarak geliştirdiğimiz ve bilim üretmeye başladığımız zaman kalkınmamız daha<br />

kolay olacaktır. Bizim üniversitelerarası birliktelikten kastımız aslında beyin<br />

gücü birlikteliğidir. Isparta Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin öncülüğünde<br />

gerçekleştirilen bu program gerçekten çok önemlidir. Üniversiteler Birliği,<br />

Türk coğrafyasının sömürülüp, soyulmasının son bulmasında, suni şekilde<br />

ayrılan milletlerin bir araya getirilmesinde, kaynakların iyi kullanılmasında<br />

önemli bir rol oynayacaktır. Bu toplantı bir çekirdektir. Şu an tarihe geçecek bir<br />

anı yaşıyoruz. O çekirdek dev bir ağaç olabilir. Onun gölgesinde bütün Türk<br />

dünyası rahat yaşayabilir. Dil birliğimiz, fikir birliğine o da sömürülmemize<br />

son verecektir. Bu toplantımız tüm Türk dünyasına hayırlı uğurlu olsun.” diye<br />

konuştu. Daha sonra toplantıya katılan davetliler kendi üniversitelerindeki<br />

eğitim durumları ile ilgili ayrıntılı bilgi verdiler. Toplantının sonunda SDÜ ile<br />

Kırgızistan Naryn Devlet Üniversitesi ve Güney Kazakistan Açık Üniversitesi<br />

arasında Bilimsel İşbirliği Protokolü imzalandı. Protokole, SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Naryn Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akmataliev Almasbek,<br />

Güney Kazakistan Açık Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bakhtjan Nsanbaiyev imza<br />

koydular.<br />

Prof. Dr. Turan Yazgan


14<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 15<br />

Jerzy Buzek’e<br />

SDÜ’den Fahri Doktora<br />

1. Uluslararası Yüksek Öğretimde Stratejik Eğilimler<br />

Konferansı’na katılmak üzere Isparta’ya gelen Polonya eski<br />

Başbakanı ve Avrupa Birliği, Endüstri Araştırma ve Enerji Komisyonu<br />

üyesi Prof. Dr. Jerzy Buzek’e Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

tarafından “Fahri Doktora” payesi verildi. Doktora<br />

töreni öncesinde Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’ndeki Stratejik<br />

Planlama çalışmaları hakkında bilgi veren SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, SDÜ’nün diğer üniversitelerden<br />

çok önce stratejik planını hazırlayarak önemli bir avantaj elde<br />

ettiğini söyledi. Stratejik planın başarılı olabilmesi için mekanik<br />

unsurların ötesine geçilmesi ve plana ruh verilmesi gerektiğini<br />

kaydeden Baydar, “Yani, mekanik bir varlıktan, yaşayan<br />

bir organizmaya dönüştürülmesi, stratejik planı, sürekli<br />

gelişen bir hayat damarı haline getirir. Yönetim aracı olmasının<br />

ötesinde bir anlam kazandırır. Bunun yapılabilmesi için<br />

stratejik planın, farklı düzeylerde anlamının ve karşılığının<br />

olması gerekmektedir.” dedi. Daha sonra kürsüye gelen Jerzy<br />

Buzek ise “Avrupa’nın Rekabet Edilebilirliği: Yedinci Çerçeve<br />

Programı Lizbon Stratejilerinin Başarılmasına Yardımcı<br />

Olacak mı?” konulu bir konuşma yaptı. 6 yıl önce başlatılan<br />

ve 2010 yılında sona erecek olan Lizbon Stratejisi’ndeki ana<br />

amacın, AB ülkelerinde dinamik ve bilgi temelli ayrıca çevreye<br />

saygılı bir ekonomiye yaklaşmak olduğunu söyleyen<br />

Buzek, “Bu çerçeve içinde araştırma ve yenilik alanlarında<br />

neler yapılabileceğini hep birlikte değerlendireceğiz. AB ülkelerinin<br />

çoğunda, bugün için Amerika ve Japonya’ya göre,<br />

patent sayısı, milli gelirden fert başına düşen pay daha düşüktür.<br />

Ayrıca, ABD ve Japonya’ya oranla kaynak yetersizliği<br />

ve yeterince büyük şirketlere sahip olamama gibi eksikliklerde<br />

görülmektedir. Bunun yanısıra geçen yıl Çin, aldığı patent<br />

sayısı itibarıyla tarihinde ilk defa öne geçmiş bulunmaktadır.<br />

Araştırma ve Geliştirmede AB, ABD’nin gerisindedir. AB’de<br />

yenilikçi araştırma henüz tatmin edici seviyeye ulaşmamıştır.<br />

İşte bu nedenlerden dolayı AB ülkeleri AR-GE’ye yeterince<br />

önem vermeli, AB’nin dışına giden bilim adamı akışını durdurmalı<br />

ve hatta tersine çevirmelidir. Dışarıya beyin göçünü<br />

önlemek için yenilik konusundaki harcamalar oranı milli gelirin<br />

yüzde 3’ü mertebesine ulaşmalıdır. Bu arada Türk Yüksek<br />

Öğretimi ile ilgili konuşmam gerekirse; AB ile yapılan programda<br />

iyi gittiğinizi söyleyebilirim. Bologna sürecine uygun,<br />

kredi transfer sistemi, hesap verilebilirlik, kalite ve araştırma<br />

programlarındaki sayı itibarıyla 5 yıllık planın gereklerini yerine<br />

getirmektesiniz. Bu açıdan bakıldığında, AB ile eğitimde<br />

bütünleşme konusunda ülkeniz iyi bir gelişme sağlamaktadır.<br />

Türkiye aday ülke olarak AB’nin bütün bilimsel proje ve<br />

araştırmalarına katılabilmektedir.” diye konuştu. Daha sonra<br />

doktora payesi törenine geçildi. SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, senato kararını okuyarak, Jerzy Buzek’e; Mekanik<br />

Enerji ve Kimya Mühendisliği alanlarında akademisyenlik<br />

yapması, ülkesinin demokratikleşme çabalarına katkıda<br />

bulunması, 1997-2001 yılları arasında Polonya Başbakanlığı<br />

yaparak ülkesini NATO ve AB’ye taşımış olması ve ayrıca<br />

çevre konusunda yaptığı çalışmalardan dolayı fahri doktora<br />

payesi verilmesinin kararlaştırıldığını söyledi. Buzek’e binişi,<br />

Rektör Baydar tarafından giydirildikten sonra, fahri doktora<br />

belgesi ile SDÜ Seramik Araştırma Merkezi tarafından üretilmiş,<br />

seramik fötr şapka takdim edildi. Doktora belgesi töreni<br />

sonunda bir teşekkür konuşması yapan Buzek, “Gerçekten<br />

duygularımı ifade edecek sözü bulmakta güçlük çekiyorum.<br />

Bugün benim için çok önemli bir gün. Bu yüzden saygıdeğer<br />

rektörün bana yönelttiği övgü dolu sözlere teşekkür<br />

ediyorum. Tarihimize baktığımızda bizim Türkiye ile ortak<br />

noktalarımız bulunmaktadır. 18. yüzyılda Polonya, Avrupa<br />

haritasından silinmişti. Türkiye bu gerçeği kabul etmeyen<br />

tek ülke idi. 123 yıl boyunca, Türkiye, Polonya’dan gelecek<br />

heyeti bekledi. Ayrıca benim ülkem 1999’da NATO’ya kabul<br />

edildi. Ben de o zaman, zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong>’e teşekkür etme fırsatı buldum. İki ülke arasındaki<br />

dostluğun her zaman devam edeceğine inanıyorum. Ayrıca<br />

AB yolunda Türkiye’ye en büyük desteği Polonya’nın vereceğine<br />

inancım tamdır. Biz de, sizin AB’ye gireceğiniz günü<br />

sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi.


16 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 17<br />

Tarımsal Öğretimin<br />

160. Yıldönümü Kutlandı<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi BAYDAR Prof. Dr. M. Atilla AŞKIN Prof. Dr. Kamil Okyay SINDIR<br />

Tarımsal Öğretimin 160. yıldönümü Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin gerçekleştirdiği etkinlikle<br />

kutlandı. Ziraat Fakültesi Hafız İbrahim Demiralay<br />

Amfisi’nde gerçekleştirilen törene Vali Vekili Bekir Kaya,<br />

SDÜ Rektörü Prof.Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı<br />

Prof.Dr. İsmail Karaca, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Atilla<br />

Aşkın, Orman Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Koray Sönmez,<br />

Ziraat Odası Başkanı Ünal Kökmen, Ziraat Mühendisleri<br />

Odası Isparta İl Temsilcisi Ziraat Yüksek Mühendisi İsmail<br />

Şevik, çok sayıda öğretim elemanı ve öğrenci ile konuşmacı<br />

konuk olarak Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof.Dr.<br />

Kamil Okyay Sındır katıldı.<br />

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Aşkın’ın açılış konuşması<br />

ile başlayan etkinlikte Aşkın, SDÜ Ziraat Fakültesinin<br />

tanıtımını yaptı. Aşkın “120 akademik personeli, 823 öğrencisi<br />

ile fakültemiz öğretimine devam etmektedir. Bu sene<br />

itibariyle Anadolu üniversiteleri arasında en büyük puan<br />

sıralamasına göre 8., en küçük puan sıralamasına göre de 11.<br />

sırada yer almaktadır. Ayrıca fakültemiz, bünyesinde Çiftçi<br />

Eğitim Merkezi bulunduran ilk ve tek fakülte olarak ayrı bir<br />

özelliğe sahiptir.”dedi Daha sonra kürsüye gelen SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar kendisinin de zeytin çiftçisi<br />

bir aileden geldiğini belirterek başladığı konuşmasında<br />

Türkiye’nin tarım politikasına değindi. Baydar, “Biz hedef<br />

olarak fakültemizi en iyi ziraat fakültesi yapacağız en iyi<br />

öğrenciler yetiştireceğiz dediğimizde bu hedefe önce kendimizin<br />

inanması gerekmektedir. Yaşamla başa çıkabilen, kaliteli<br />

insanlar yetiştirebilecek düzeyde kendi programımızı<br />

yenilememiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti bilim ve akla<br />

dayalı olarak kurulmuştur. Bu bağlamda tarımda da ancak<br />

bilim ve akılla ilerleyebiliriz.” diye konuştu. Isparta Ziraat<br />

Odası Başkanı Ünal Kökmen ise tarım sektöründeki sorunları<br />

anlattığı konuşmasında, “Bilimsel gerçekliğe dayanmayan<br />

politikalarla maalesef ülkemiz tarımı bugün diğer ülkelere<br />

göre oldukça geride kalmıştır. Ülkemizdeki çiftçi nüfusunun<br />

yüzde 35 gibi düşük bir rakamda seyretmesinden yakınırken<br />

bu gün yüzde 10’a düşürülmesi istenmektedir. Ayrıca çiftçilere<br />

verilen destekler gün geçtikçe azalırken üretim maliyetleri<br />

giderek artmaya devam ediyor. Bunun gibi size bir çok<br />

örnek sunabilirim. Asıl soru bu sorunları nasıl aşacağımızdır.<br />

Bu konudaki en büyük görev politikacılarımıza ve bilimsel<br />

yol gösterecek olan üniversitelerimize düşmektedir.” diyerek<br />

sözlerini tamamladı. Kölemen’in ardından kürsüye gelen<br />

Ziraat Mühendisleri Odası Isparta İl Temsilcisi Ziraat Yüksek<br />

Mühendisi İsmail Şevik, tarımsal sorunlara değinerek<br />

günümüzde mezun olan ziraat mühendislerinin iş bulmakta<br />

güçlük çektiklerini ve bu bağlamda kendilerini yabancı dil,<br />

bilgisayar gibi niteliklerini geliştirerek mesleki açıdan da günün<br />

yenilikleri ile doğru orantılı araştırmacı bir ruha sahip<br />

olmaları gerektiğini söyledi. Açılış konuşmalarında son olarak<br />

kürsüye gelen Vali Vekili Bekir Kaya ise “Bugün burada<br />

ülkemizin tarım alanındaki eksiklikleri gündeme getirildi.<br />

Ülkemiz, her gerçeği ile bir tarım ülkesi olmakla birlikte<br />

bugüne kadar yürütülen politikalarla bu gerçeklikten uzaklaştık.<br />

Sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmemiz ve bu sorunlara<br />

çözüm bulabilmemiz açısından sadece tarımsal alanda değil<br />

idarenin her alanında üniversitelere ve bilgiye ihtiyacımız var<br />

ve oluşturulacak tarım politikalarında bilimsel yöne ağırlık<br />

vermeliyiz.” dedi.<br />

“Türkiye ve Dünyada Tarımsal Yüksek Öğrenim Durumu”<br />

konulu konferansını sunan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir<br />

Şube Başkanı Prof.Dr. Kamil Okyay Sındır ise “Tarım sektörü<br />

ülkemiz için çok önemli bir sektördür” diyerek başladığı<br />

konuşmasında “Tarım sektörü açısından ziraat mühendislerinin<br />

eğitimi çok önemlidir. Ve tarım sektöründeki sorunların<br />

birçoğu eğitimdeki yetersizliklerden kaynaklanmaktadır. Tarım,<br />

toplamadan üretime geçildiği günden bu yana bir sektör<br />

haline gelmiş ve tarım üretimi önem kazanmıştır. Bizler<br />

de sonsuza kadar önemini kaybetmeyecek olan bir mesleğin<br />

mensuplarıyız. Tarım ülkemiz açısından GSMH’nın yüzde 12-<br />

13’ünü ifade etmekle birlikte ihtiyacımıza cevap verememektedir.<br />

Bununla birlikte tohumdan fidana kadar birçok alanda<br />

dışa bağlı bir ülke haline geldik. Bu hale gelmemizde tarım<br />

sektörünün, politikacıların yanlış hesaplarıyla bilimsel gerçeklikten<br />

uzak kalmasının önemi çok büyüktür. Maalesef ülke<br />

olarak birçok teknolojiyi uzaktan seyretmekle yetiniyoruz.<br />

Bu konuda biz bilim adamları ve araştırmacılara büyük görev<br />

düşüyor.” dedi. Hayvansal ve bitkisel gen kaynaklarının<br />

korunması gerektiğini ifade ederek konuşmasına devam eden<br />

Sındır, “Ülkemizde tarım eğitimi Avrupa’ya göre geri kalmakla<br />

birlikte elimizdeki doğal kaynakların değerlendirilmesi açısından<br />

hızlı bir şekilde bilgi üretmeli ve bizden sonra gelecek<br />

olan bu mesleğin adaylarını da bu yönde eğitmeliyiz. Ancak<br />

bu şekilde tarım sektörümüz dışa bağlı olmaktan kurtulup<br />

kendine yeten ve üreten bir ülke haline gelebilir.” diyerek konuşmasını<br />

tamamladı.<br />

Etkinliğin son bölümünde ise Doktor unvanı alan Araş.<br />

Gör. Dr. Metin Müjdeci ve Araş. Gör. Dr. Muhammet Tonguç<br />

ile Yardıncı Doçenliğe yükselen Bayram Çevik, Mehtap Şahin<br />

Çevik, Yaşar Karakurt, Sebahattin Albayrak, Ali Coşkan ile<br />

Doçentliğe yükselen Zeynep Banu Seydim, Birol Kılıç ve Profesörlüğe<br />

yükselen İlknur Akgün ve Mesut Akgül’e belgeleri<br />

verilerek binişleri giydirildi. Ayrıca başarılı çalışmaları nedeniyle<br />

Doç. Dr. Cahit Balabanlı’ya plaket verildi. Son olarak ise<br />

mesleklerinde 25 yılını dolduran Yrd.Doç.Dr. Zübeyde Öner,<br />

Prof. Dr. Bülent Yaşar ve Üniversitemiz Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca’ya plaketleri takdim edildi.


18 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 19<br />

SDÜ Kamu Mali Yönetimi ve<br />

Kontrol Kanunu Semineri<br />

“Aral’dan Öğrencilere<br />

Okuyun Tavsiyesi”<br />

Kamile BEKTAŞ<br />

Yazar İnci Aral, Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür<br />

Merkezi’nde “Okumak, Yazmak ve Edebiyat” konulu söyleşiye<br />

katıldı. Aral, okumanın insana kazandırdıkları konusunda<br />

bilgi verirken, “ Elli yıldır okuyorum ve bunun meyvelerini<br />

almak çok güzel. Eğer ben okumasaydım yazamazdım, hala<br />

okumaya devam etmezsem yine yazamam.” dedi.<br />

Günümüzde gençlerin yeterince okumadıklarını<br />

belirten Aral, “Sizin yaşınızdaki gençlere şimdiye kadar<br />

neler okudunuz ya da neler okuyorsunuz diye soruyorum.<br />

Ama bana cevap veremiyorsunuz. Kitap okumayanlar belli<br />

bir yaştan sonra boşluğa düşerler. Kitaplar ve dolayısıyla<br />

edebiyat insanın kendisini ve başkalarını tanımasına yardımcı<br />

olur. İnsanların davranışlarını ve ruhsal yapısını anlamak ve<br />

boşluğa düşmemek için sizleri kitap okumaya davet ediyorum.<br />

Öğrencilerimizi kitaplardan soğutan en önemli etken, son<br />

20 yıldan bu yana eğitim sistemimizin çocukları zorunlu<br />

sınavlara yönlendirmesidir. Bu zorlu ve zorunlu sınavlar<br />

hayal dünyamızı geliştirecek, bizi besleyecek yanlarımızı<br />

ihmal etmemize sebep oluyor. İşte bu yüzden gençlerimiz<br />

okumadan uzaklaşıyor.” diye konuştu. Konuşmasının<br />

ardından öğrencilerin sorularını yanıtlayan Aral, daha sonra<br />

kitaplarını imzaladı. SDÜ Kitap Kulübü’nün düzenlediği<br />

etkinliği çok sayıda öğrenci izledi.<br />

İnci ARAL<br />

SDÜ’de<br />

Work and Travel<br />

Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ekonomi Yönetim<br />

Kulübü ve Üniversite Girişimci İşbirliği Koordinatörlüğü<br />

(UGİK) organizasyonuyla, Advis Akademik Danışmanlık<br />

firması tarafından “Work & Travel” adlı programın<br />

tanıtım semineri düzenlendi.<br />

Öğrencilerin ABD’de çalışarak hem dil geliştirme<br />

hem de seyahat etmelerini amaçlayan programa ait seminer<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde yapıldı. Çok sayıda öğrencinin<br />

katıldığı tanıtım seminerinde Advis Akademik Danışmanlık<br />

firmasının yetkilisi Beyza Sezer sunum yaptı.<br />

“Work & Travel” programının amacı ile ilgili konuşan<br />

Sezer, “Öğrenciler bu program çerçevesinde hem çalışıp<br />

para kazanabilecekler, hem de yabancı dillerini geliştirebilecekler.<br />

Gittikleri ülkelerde farklı kültürlere tanık<br />

olup, Türk Kültürü’nü Amerika’da temsil edecekler. Bu<br />

yüzden işin ekonomik kısmından çok, kültür paylaşımının<br />

önde olması gerekiyor.” dedi. Seminerde öğrencilere,<br />

program ve vize konularında ayrıntılı bilgiler verildi.<br />

Beyza SEZER<br />

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun<br />

üniversitelerdeki uygulamalarına yönelik olarak düzenlenen<br />

seminer SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Maliye<br />

Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Dr. Ahmet Kesik ve beraberindeki<br />

daire başkanlarından oluşan heyetin sunumu ile<br />

gerçekleştirilen seminere <strong>Daire</strong> Başkanı Mehmet Sait Arcagök,<br />

Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü <strong>Daire</strong><br />

Başkanı Ertan Erüz, Devlet Bütçe Uzmanı Fikret Dikici ve<br />

Ertan Tosun ile 20 üniversiteden gelen akademik ve idari personel<br />

katıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Genel Sekreter Vekili Aziz<br />

Bayrak’ın açılış konuşmasıyla başlayan seminerde; Bayrak,<br />

“5018 sayılı kanun ilk zamanlarda bir tasarı iken bugün karşımıza<br />

kanun olarak çıktı. Bu kanunun çıkması ile birlikte<br />

uygulamada yaşanacak olan sorunların çözümü için bu seminerlerin<br />

önemi büyük. Bu yüzden bu seminerlerin geleneksel<br />

hale gelmesinin herkes için faydalı olacağını düşünüyorum.”<br />

dedi. Aziz Bayrak’ın ardından kürsüye gelen Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar konuşmasında,<br />

“1.5 yıl önce rektör olarak göreve geldiğimde ve<br />

Türkiye mali sistemini daha yakından tanımaya başladığımda<br />

şunun farkına vardım ki artık deniz gerçekten de bitmişti. Herkes<br />

söylüyordu ama kendi gözlerimle bunun farkına vardım.<br />

Artık devir ayağı yorgana göre uzatma devriydi. Biz bir buçuk<br />

senedir hemen hemen her gün üniversitemizdeki akademik<br />

ve idari personel arkadaşlarımızla, öğrencilerimizle; üniversitemizi<br />

nereye götürelim, neler yapalım, elimizdeki imkanları<br />

en iyi nasıl değerlendirelim diye bir çaba içerisine girmiştik.<br />

Sonunda 2006 yılında bu çabalarımız ile örtüşen, performans<br />

ve verimliliğe dayalı 5018 sayılı kanun çıkarıldı ve uygulamaya<br />

kondu. Bu sebepten dolayı çok mutluyum. Çünkü çalışan<br />

ile çalışmayanı ve çalışanın eldeki kaynakları ne derece verimli<br />

kullandığını ifade edebilecek bir sistem bu. Bu yasanın bir<br />

öğrenme, alışma döneminin atlatılmasının ardından ülkemiz<br />

açısından kanunun faydalı olacağına ve kanunun oturtulması<br />

içinde bu seminerlerin oldukça önemli olacağına inanıyorum”<br />

diye konuştu.<br />

Açılış konuşmalarının ardından sinevizyon gösterisi ve<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından teşekkür<br />

plaketi verilmesi ile seminer başladı. İlk konuşmayı yapan<br />

Ahmet Kesik “Bütün sorunları ile yeni kanun uygulanmaya<br />

başlandı. Türkiye’de kamu reformu tartışmaları yeni değil<br />

çok eskilere dayanıyor. Son 25 yıldır bu sorun hep tartışıldı<br />

ve değişikliklere ihtiyaç duyuldu. Kamu iktisadi teşebbüsleri<br />

ve sosyal güvenlik kurumlarında yaşanan iktisadi sorunlar ile<br />

yeni bir kanunun çıkarılması zorunluluk haline geldi. Ülkemizde<br />

ekonomiyi kamu ve özel sektör olarak ayırmak gerekirse<br />

kamu hep sorun olarak karşımıza çıktı ve kamu maliyesi<br />

sorgulanır oldu. Yakın tarihimizdeki krizlerden sonra kamu<br />

maliyesi ile ilgili olan çalışmalar hızlandırıldı. Tüm bunların<br />

sonucunda 5018 sayılı kanun ile birlikte köklü değişiklikler<br />

geldi. 5018 sayılı kanunun getirdiği en önemli yenilik, uzun<br />

vadede düşünme yapısını ortaya koymasıdır. Çünkü artık<br />

günübirlik yönetim devri bitmiştir. Bu nedenle her ne kadar<br />

kamunun mali reformu dense de bu bir yönetim felsefesinin<br />

değişimidir ve yeni bir yönetim anlayışıdır. Elbette bazı eksiklikler<br />

olabilir bunlarda zamanla düzelecektir.” dedi.<br />

Diğer konuşmacıların kanunla ilgili olarak açıklamalarının<br />

ardından soru cevap bölümüyle seminer sona erdi.<br />

Engelli Çocuklardan<br />

Ziyaret<br />

Isparta Merkez Eğitim Uygulama Okulu ve<br />

İş Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde eğitim<br />

gören zihinsel engelli çocuklar öğretmenleriyle<br />

birlikte SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar’ı makamında ziyaret ettiler.Ziyarette öğretmenler,<br />

toplumda özürlülük bilincinin arttırılması<br />

nedeniyle bu tip faaliyetler düzenlediklerini<br />

ifade ettiler. Rektör Baydar ise minik öğrencileri<br />

teker teker öperek, sorunlarının çözümünde üniversite<br />

olarak üzerlerine düşenleri yapmaya devam<br />

edeceklerini söyledi.


20 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 21<br />

SDÜ’de Kuş Gribi Paneli<br />

Prof. Akay’dan Konferans<br />

SDÜ’de “<strong>Bilgi</strong> Çağında<br />

Muhasebe” Paneli<br />

Türk Toplumunda<br />

Kadın Konferansı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları<br />

Anabilim Dalı tarafından ”Kuş Gribi” konulu panel<br />

düzenlendi.<br />

Panelin açılış konuşmasını Tıp Fakültesi Dekanı Prof.<br />

Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan yaptı. Aydoğan, panelle ilgili<br />

olarak; “Bu tip etkinliklerin düzenlenmesi güzel ve gerekli.<br />

Buraya konuşmacı olarak katılan hocalarıma teşekkür<br />

ediyorum.” diye konuştu.<br />

Dekan Aydoğan’ın ardından kürsüye İstanbul<br />

Üniversitesi Viroloji ve Temel İmmünoloji Anabilim Dalı<br />

Hekimi Prof. Dr. Osman Şadi Yenen kuş gribi virüsü<br />

hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Kuş gribi virüsünün<br />

H5N1 virüsü olduğunu söyleyen Yenen, “Tüm dünyanın<br />

yakından ilgilendiği bu konuyu iyi bilmek gerekiyor.Biz<br />

sağlıkçıların öncelikle bu virüslerin yapılarını incelememiz<br />

gerekiyor.”dedi. Yenen ayrıca dünya üzerindeki hayvanlarda<br />

olması muhtemel virüsleri de anlattı.<br />

Yenen’in ardından İstanbul Üniversitesi Klinik<br />

Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı<br />

Hekimi Prof. Dr. Haluk Eraksoy kuş gribinin dünyada<br />

görüldüğü ülkeleri, bu gribin insanlar üzerindeki klinik<br />

özelliklerini ve kuş gribinden korunma yolları konusunda<br />

bilgi verdi.<br />

SDÜ Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen<br />

panele İl Sağlık Müdürü Dr. Levent Yılmazer, öğretim<br />

üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.<br />

CAD/CAM Araştırma<br />

Merkezi’nde<br />

Mekatronik Eğitimi<br />

Üniversitemiz CAD/CAM Araştırma ve Uygulama<br />

Merkezi’nde 2005 yılında Festo A.Ş tarafından kurulan<br />

mekatronik laboratuvarında 28 Şubat-2 Mart 2006 tarihleri<br />

arasında üniversitemizin değişik birimlerinden katılan<br />

öğretim üyeleri ve elemanlarının katılımı ile mekatronik<br />

semineri yapıldı. CAD/CAM Merkezi personellerinden<br />

Uzman Oğuz Çolak’tan alınan bilgiye göre, yoğun<br />

bir katılımın olduğu seminerlerde pnömatik, hidrolik,<br />

elektropnömatik, PLC ve mekatronik sistemleri hakkında<br />

bilgiler kursiyerlere sunuldu.<br />

Prof. Dr. Metin AKAY<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Mühendislik Mimarlık<br />

Fakültesi Elektronik Haberleşme Mühendisliği ve Tıp<br />

Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı işbirliğiyle “İnme Sonrası<br />

Hemiplejik Hastalarda Vücut Hareketlerinin ve Motor<br />

Fonksiyonların Dinamiği” konusunda konferans düzenlendi.<br />

SDÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Konferans Salonu’nda<br />

gerçekleştirilen konferansa Prof. Dr. Metin Akay konuşmacı<br />

olarak katıldı. Akay sunumunda Akselerometre ve<br />

Elektromiyografi yöntemleriyle hemiplejik hastalarda vücut<br />

hareketlerinin normal ve patolojik özelliklerinin monitorize<br />

edilmesi ile ilgili araştırmaları hakkında bilgi verdi. Erken<br />

bebek ölümlerinin teşhisi ve sebepleri ile inme hastalığının<br />

tedavisinde kullanılan araçlar konusunda da dinleyenleri<br />

bilgilendiren. Akay, “Erken bebek ölümlerinin sebeplerini<br />

ve bebeklerin solunumla ilgili problemlerini Harward<br />

Üniversitesi ile ortaklaşa yaptığımız çalışmalarla inceliyoruz<br />

ve bu konuda çeşitli ilaçlar geliştirmeye çalışıyoruz.” dedi.<br />

İnme(stroke) hastalığının tedavisinde de çeşitli çalışmalar<br />

yaptığını belirten Akay, “İnme hastalığı terapilerinin yeterli<br />

olup olmadığını araştırmak için çeşitli çipler geliştirdik.<br />

Bu çipleri hastaların üzerine koyarak onların iyileşme<br />

süreçlerini kontrol ediyoruz.” diye konuştu.<br />

Konferansa, SDÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Namık<br />

Delibaş, Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Yorgancıgil,<br />

Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstün Güldağ<br />

öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

Yabancı Diller<br />

Yüksekokulu’ndan Seminer<br />

Yabancı Diller Yüksekokulunda bahar yarıyılı eğitim<br />

seminerleri Yüksekokul Müdürü Yrd. Doç. Dr .Oya<br />

Büyükyavuz tarafından verilen “Teaching Speaking Skills<br />

and Strategies” konulu seminerle başladı.<br />

Bu çalışmaların düzenli olarak dönem sonuna kadar<br />

devam edeceğini belirten Büyükyavuz, “Seminerler Yabancı<br />

Diller Yüksekokulundaki öğretim elemanları arasında bir<br />

bilgi paylaşımı platformu oluşturacaktır. Seminerleri ayrıca,<br />

yaz döneminde, üniversite okul işbirliği çerçevesinde Isparta<br />

İl ve İlçelerinde görev yapan İngilizce öğretmenlerine de<br />

vermeyi düşünüyoruz.” dedi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde ‘<strong>Bilgi</strong><br />

Çağında Muhasebe’ konulu panel düzenlendi.<br />

Isparta Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler<br />

Odası, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Isparta Meslek<br />

Yüksekokulu organizasyonuyla düzenlenen panelde<br />

muhasebecilerin sorunları ve muhasebeciler yasası tartışıldı.<br />

Oturum başkanlığını Prof. Dr. Durmuş Acar’ın yaptığı panele<br />

konuşmacı olarak Isparta Serbest Muhasebeciler ve Mali<br />

Müşavirler Odası Başkanı Şükrü Kaya, Yrd.Doç .Dr İsmail<br />

Bekçi, Öğretim Görevlisi Feyyaz Coşar, Yrd.Doç. Dr. Hayrettin<br />

Usul katıldı.<br />

Panelin ilk konuşmasını yapan Prof. Dr. Durmuş Acar,<br />

değişen dünyada işletmelerin küreselleştiğini buna bağlı olarak<br />

da şirketlerin birbirleriyle kıyasıya rekabet içinde olduklarına<br />

değinerek, “Küreselleşen dünyada yabancı şirketlerle alış<br />

verişlerimiz hızla ilerliyor bu alış verişlerin doğru biçimde<br />

yürütülebilmesi için çok kaliteli muhasebe sistemlerine<br />

ihtiyaç vardır. Muhasebecilerin bu düşünceyle hareket edip<br />

planlı çalışmaları gerekir.” diye konuştu. Oda başkanı Şükrü<br />

Kaya ise 3568 sayılı muhasebeciler yasasıyla ilgili dinleyenleri<br />

bilgilendirdi. Kaya, “Bu yasayla birlikte biz muhasebecilerin<br />

hakları ve görevleri tam olarak belirlenmiştir. Her önüne<br />

gelenin muhasebeci olmasına engel olan bu yasayı öğrencilerin<br />

de iyi bilmesi gerekir.” dedi. Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Usul bilgi<br />

çağında muhasebenin nasıl olması gerektiğini anlattı.<br />

Öğretim Görevlisi Feyyaz Coşar da öğrencilere kredi kartı,<br />

akıllı kart ve sanal kartlarla ilgili bilgiler verdi.<br />

Panelin ardından İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Bilal Murat Özgüven ve Isparta Meslek<br />

Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Kezban Işık katılımcılara çiçek<br />

takdim ettiler.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kadın Sorunları<br />

Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) tarafından<br />

“Dünya Kadınlar Günü” etkinlikleri çerçevesinde “Türk<br />

Toplumunda Kadın” konulu konferans düzenlendi.<br />

SDÜ Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Seminer Salonu’nda<br />

düzenlenen konferansı İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Bilal Murat Özgüven sundu. Geçmişten<br />

günümüze kadınların doğduklarından itibaren ne gibi<br />

zorluklarla karşılaştıklarına değinen Özgüven, “Çocukluk<br />

döneminden itibaren kadınlar birçok şiddete maruz kalırlar.<br />

Toplumlar kadınlarına, kız çocuklarına şiddet uygulamamalı<br />

ve onları ikinci sınıf vatandaş olarak görmemelidirler. Kadın<br />

ikinci plana atıldığı zaman o toplumda kölelik ve alt sınıf<br />

düzenleri ortaya çıkar. Bizim tarihimizde buna benzer bir<br />

şey görülmemiştir. Batı medeniyetlerinin tarihinde ise bu tip<br />

olaylara rastlamak mümkündür.” diye konuştu.<br />

Konferansı öğretim elemanı ve öğrenciler izledi.<br />

SDÜ’de<br />

KÖY-KOOP<br />

Üyelerine Eğitim Programı<br />

SDÜ Ziraat Fakültesi ve Köy-Koop işbirliğiyle<br />

düzenlenen “Ortak Eğitim Programı” dahilinde, süt<br />

sığırcılığı konusunda faaliyet gösteren üreticiler eğitim<br />

sertifikalarını aldılar. Köy-Koop Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Emel Tuğruz; çiftçilerin Bursa, Edirne, Çanakkale ve<br />

Mersin’den geldiğini belirterek, “Bu illerden gelen<br />

45 üreticimiz 5 gün süre ile süt sığırcılığı konusunda<br />

eğitildiler. Bu eğitimin işletmelerinde üretim sırasında<br />

kendilerine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.<br />

Bu sertifika programı sırasında bizlere destek olan Ziraat<br />

Fakültesi yetkililerine teşekkür ederim.” dedi.


22 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 23<br />

Doğu Batı İkileminde<br />

Türkiye’nin Vizyon Arayışları<br />

“Bizler ortaya konan kurguları gerçek sanarak yanıltılıyoruz.<br />

Bizlere sunulanla, gerçekler arasında ciddi farklar var.”<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından<br />

organize edilen ve Prof. Dr. Mahir Kaynak’ın konuşmacı<br />

olarak katıldığı “Doğu-Batı İkileminde Türkiye’nin Vizyon Arayışları”<br />

konulu konferans ilgi gördü. SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

düzenlenen konferansa Vali Şemsettin Uzun, Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

Dünya’da halen çatışmaların var olduğunu ancak kimin kiminle<br />

mücadele ettiğinin kesin olarak bilinmediğini kaydeden<br />

Kaynak, “Bizler ortaya konan kurguları gerçek sanarak yanıltılıyoruz.<br />

Bizlere sunulanla, gerçekler arasında ciddi farklar var.<br />

Buna bir örnek vermek gerekirse ABD geldiği günden itibaren<br />

Irak’ın bölünmesini kafasına koymuş durumda. ABD’nin amacı<br />

Irak’a demokrasi filan getirmek değil, bölmekten ibarettir. Benim<br />

buradaki amacım ABD’yi eleştirmek değil. Dünya’daki olaylara<br />

ilişkin bir durum tespiti yapmaktan ibarettir. Ben, mevcut olayların<br />

fotoğraflarını çekerek, gerçeklerin görülmesini sağlamaya<br />

çalışıyorum.” dedi.<br />

“ABD Dünya’nın en borçlu ülkesi” ABD’nin dünyanın en<br />

borçlu ülkesi olduğunu ileri süren Mahir Kaynak, bu ülkenin<br />

içinde bugün için iki akımın mevcut olduğunu bunlardan birinin<br />

“Küresel Sermaye” diğerinin ise “Ulusal Sermaye” olduğunu belirtti.<br />

Küresel sermayenin devleti ve ordusu olmadığı halde, var<br />

olanlara yakın gücü bulunduğuna değinen Kaynak şunları söyledi:<br />

“Bugün ABD’de Başkan Bush ile Rusya Federasyonu Başkanı<br />

Putin, bir gün aniden kendilerini terk edeceklerine inandıkları<br />

küresel sermaye ile mücadele ediyorlar. Yani bu iki devlet adamı<br />

ulusal sermayeden yana tavır içindeler. Biliyorsunuz; küresel sermaye<br />

Rusya’ya giderek onları bir kurşun dahi atmadan 180 milyar<br />

dolarla iktisadi açıdan ele geçirdi. Putin iktidara gelir gelmez, bu<br />

sermayenin Rusya’daki bazı temsilcilerini tutuklattı ve paralarına<br />

el koydurdu. Bir kısmı ise yurt dışına kaçtılar. Küresel sermaye<br />

derken sadece nakit olarak servetleri bulunanlardan bahsediyoruz.<br />

Bush’un da destek verdiği ulusal sermayeciler içinde petrolcü,<br />

sanayici gibi üretim yapan sermaye sahipleri bulunmaktadır.<br />

Gürcistan ve Ukrayna’daki devrimler küresel sermaye tarafından<br />

gerçekleştirilmiştir. Demin de söylediğim gibi ABD dünyanın en<br />

borçlu ülkesidir. Ancak, destek olduğu Çin, Japonya ve Almanya<br />

gibi ülkelerin üretimleri ile hem kendisinin refahını artırmaktadır,<br />

hem de o ülkelerin paralarını sermaye piyasalarına sokarak<br />

sıkıntısını gidermektedir.<br />

“ABD Türkiye’yi kaybetmek istemez” Dünyayı takip<br />

etmediğimiz zaman Türkiye’de olup bitenin anlaşılamayacağını<br />

hatırlatan Prof. Dr. Mahir Kaynak, “ABD Türkiye’yi<br />

kaybetmek istemez. Belki biraz abartılı söylüyorum ama<br />

ABD Türkiye’yi kaybederse ABD’liler Atlantiği turist<br />

olarak bile geçemezler. Türkiye, dünya üzerindeki dengeleri<br />

etkileyebilecek bir potansiyele sahiptir. Ancak<br />

bunu kullanamıyor zira gücünün farkında değil.”<br />

diye konuştu.<br />

“Türkiye AB’ye yeni bir boyut katacak güç<br />

ama...” Türkiye’nin AB’ye girmek için 1963’te<br />

başvuruda bulunduğunu hatırlatan Mahir<br />

Kaynak, Almanya ve Fransa’nın Türkiye’yi<br />

siyasi nedenlerle birliğe istemediklerini,<br />

İngiltere’nin ise buna istekli olduğunu<br />

kaydetti. Kaynak şöyle devam etti: “Türkiye<br />

AB’ye yeni bir boyut katacak bir<br />

güç ama demin de belirttiğim gibi özellikle<br />

Almanya ve Fransa bunu siyasi nedenlerle istemiyor. Zira<br />

Türkiye’nin dünyada savaşabilecek ciddi bir ordusu var. Türkiye<br />

elindeki askeri güç ile AB’ye yeni bir boyut katacaktır. Ama buna,<br />

küresel sermayenin temsilcisi konumundaki İngiltere istemesine<br />

rağmen, diğerlerinin isteksizliği engel oluyor. Kendilerine göre,<br />

Almanya ve Fransa haklı; zira bu ülkeler AB’nin kuruluşu sırasında<br />

da aynı gerekçelerle İngiltere’nin üyeliğine bile karşı çıkmışlardı.”<br />

“Kurgulardan kurtulup gerçekleri görmek lazım” Konferansın<br />

son bölümünde, dünyada olup bitenin farkına varmak için,<br />

insanların çelişkilerini giderinceye kadar soru sorması gerektiğine<br />

değinen Kaynak, “Soru sorun, çelişkilerinizi giderinceye kadar<br />

buna devam edin ve gerçeklere ulaşın. Siz şu anda aslında bir<br />

kurguyu yaşıyorsunuz. Kurgulardan kurtulup gerçekleri görmek<br />

lazım. Bugün için ekonomik konularda duyduğunuz rakamların<br />

tümü yanlıştır. Dünyayı küreselleştirmek isteyenlerle ulus devlet<br />

olarak tutmak isteyenler arasındaki mücadele tüm hızıyla sürmektedir.<br />

Türkiye’nin gelişmesini ve kalkınmasını kimse istemez.<br />

Zira; bu mümkün olursa ülkemizin siyasi ve felsefik açıdan bir<br />

takım istekleri olabilir. Bunun için kalkınmasını istemezler. Ancak<br />

Türkiye’nin ekonomik alandan başka dünyaya vereceği medeniyet<br />

ve kültürel mesajları olduğunu da düşünmemiz gerek.” diye<br />

sözlerini tamamladı.<br />

SDÜ’de<br />

Türkçe<br />

Konferansı<br />

Prof. Dr. Şükrü Haluk AKALIN<br />

BMYO’da<br />

Muhasebecilik<br />

Mesleğinin Geleceği<br />

Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Türkçe Topluluğu tarafından<br />

“Türkçe’nin Gücü ve Türk Dil Kurumu” konulu konferans<br />

düzenlendi. Konferansa Isparta Valisi Şemsettin Uzun, Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, çok sayıda öğretim üyesi ve<br />

öğrenci katıldı.<br />

Türkçe’nin tarihini anlatan belgesel ile başlayan etkinlikte, ilk<br />

konuşmayı SDÜ Türkçe Topluluğu Öğrenci Temsilcisi Ali Rıza İnan<br />

yaptı. İnan, “Yakın çevremizde sık sık karşılaşmakta olduğumuz iş<br />

yerleri adlarına verilen yabancı ve özellikle İngilizce isimler gün<br />

geçtikçe sayısını arttırıyor. Bu gidişe ne zaman dur diyeceğiz? Bunun<br />

için Türkçe Topluluğu olarak gereken önlemleri alıp, toplumun bu<br />

konuda bilinçlendirilmesine yardımcı olmalıyız.” dedi. Ardından<br />

kürsüye gelen Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk<br />

Akalın dilin önemini anlatan kısa bir film gösterisi ile sunumuna<br />

başladı. Akalın, “Dil, konuşma, anlaşma, iletişim ve düşünme aracı<br />

olmakla beraber; kültürün oluşturulması, yaşatılması ve kuşaktan<br />

kuşağa aktarılmasında, bilim ve uygarlığın yaratılmasında görev<br />

almaktadır. Dil olmasaydı insanlık bugünkü toplum hayatına ve<br />

uygarlık düzeyine sahip olamazdı. Dil demek insan demektir.” diye<br />

söyledi ve şöyle devam etti; “Son yıllarda gözden kaçan bir gerçek<br />

var. O da Türkçe’nin gücüdür. Şu an Türkçe kötü bir durumda<br />

ama geçmişte çok daha kötü günleri oldu. Buna rağmen, Türkçe<br />

o günlerden bu günlere geldi. Günümüzde Türkçe’de kirlenme<br />

ve yabancılaşma yaşıyoruz. Bu yabancılaşma genellikle ürün,<br />

öğretim, müzik dilinde, ticari hayatımızda, iş yerlerinin adlarında<br />

karşımıza çıkıyor.” diye konuştu.<br />

“Türkçe’nin 5 bin yıllık Bir Geçmişi Vardır” Akalın, Türk<br />

Dili’nin tarihiyle ilgili şunları söyledi; “Bugünkü dillerin büyük bir<br />

bölümü yokken Türkçe konuşma ve yazı dili olarak kullanılıyordu.<br />

Türkçe’nin en az 5 bin yıllık bir geçmişi vardır. Bir bilim dili olarak<br />

Türkçemiz 9. yüzyıldan beri kullanılmaktadır. Türkçe güçlü bir<br />

dildir ve bu gücüne yapısından, söz varlığından ve etkisinden<br />

dolayı sahip olmuştur. Türkçe’nin yok olma tehlikesi kesinlikle söz<br />

konusu değildir; ama dilimizde kirlenme, yozlaşma ve yabancılaşma<br />

yaşanıyor. Biz Türk Dil Kurumu olarak, Türkçe’nin maruz kaldığı<br />

olumsuzlukları engellemeye çalışıyoruz. Bunların yanı sıra Türkçe<br />

sözcükleri ağ ortamında kullanıma açtık. Türkçe hepimizin kutsal<br />

varlığıdır, gelecek kuşaklara Türk’e yakışır bir Türkçe bırakalım.<br />

Konferans sonunda ilimizde işyerlerinde Türkçe isim kullanan<br />

üç esnafa teşekkür belgesi verildi. Konferansa konuşmacı olarak<br />

davet edilen Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk<br />

Akalın’a Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca tarafından<br />

seramik Atatürk heykeli ve çiçek takdim edildi.<br />

SDÜ Burdur Meslek Yüksekokulu tarafından , Burdur Meslek<br />

Yüksekokulu Konferans Salonu’nda “ Muhasebecilik Mesleğinin<br />

Geleceği” konulu bir konferans düzenlendi.<br />

Konferansa, Burdur Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler<br />

Odası Başkanı İlyas Anaç, Oda Genel Sekreteri Ahmet Rıfat Korur<br />

ve Oda Saymanı Cihat Çavuşoğlu katıldı.<br />

Oda Başkanı İlyas Anaç 3568 sayılı muhasebeciler yasasıyla<br />

mesleğin yasal bir kimlik kazandığını ifade etti. Anaç, bu yasayla<br />

muhasebecilerin haklarının ve görevlerinin net olarak ortaya<br />

konduğunu ve söz konusu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte,<br />

muhasebecilik mesleğine belli bir düzen ve standart geldiğini,<br />

dolayısıyla; artık muhasebecilik mesleğinin her önüne gelenin<br />

yapabileceği sıradan bir meslek olmaktan çıktığını belirtti.<br />

Günümüzde muhasebecilik mesleğinin saygınlığının ve itibarının<br />

her geçen gün daha da arttığını söyleyen Anaç, öğrencilere “Artık<br />

devletimiz iş kapısı olmaktan çıkmıştır, mesleğinizin kıymetini<br />

bilin, mesleğe girişteki sınavlara şimdiden hazırlanın.” dedi.<br />

Konferans sonrası Burdur MYO Müdür Yrd. Öğrt. Gör. Hüseyin<br />

Göz, İktisadi ve İdari Prog. Bölüm Başkanı Dr. Osman Tuğay ve<br />

Öğr. Gör. Nermin Başgül tarafından katılımcılara çiçek takdim<br />

edildi.<br />

Prof. Dr. Mahir KAYNAK


24 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 25<br />

SDÜ’de Sınav<br />

Yönetmeliği<br />

2004 yılında değişen sınav sistemi sonrasında, öğrencileri<br />

bilgilendirmek amacıyla Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca tarafından “SDÜ Eğitim<br />

Öğretim ve Sınav Yönetmeliği” konulu bir konferans verildi.<br />

Öğrencilere sınav yönetmeliğini anlatan ve neden bu sisteme<br />

geçildiğini açıklayan Karaca, “Avrupa’daki üniversitelerle<br />

aynı dili konuşmak, Avrupa Kredi Transfer Sistemi’ne uyum<br />

sağlamak, Türkiye’deki üniversiteler ile öğrenci değişimlerinde<br />

yaşanan uyumsuzluğu ortadan kaldırmak ve SDÜ öğrencilerinin<br />

rekabette mağduriyetlerinin giderilmesi için üniversitemiz bu<br />

sisteme geçti. Bu sistemle beraber öğrencilerimize çift ana dal ve<br />

yan dal imkanları da sağlanmış oldu.” diye konuştu. Konferans<br />

sonunda Prof. Karaca ve Öğrenci İşleri <strong>Daire</strong> Başkanı İlksel Bağcı<br />

öğrencilerin sorularını yanıtladılar.<br />

Sınav Heyecanı<br />

Nasıl Yenilir...<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Sürekli Eğitim Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi tarafından organize edilen ve Öğretim<br />

Görevlisi A. Celil Koç’un konuşmacı olarak katıldığı “ÜDS’de<br />

Pozitif Sınav Heyecanı Yaratmak” konulu bir konferans<br />

düzenlendi. Konferansa, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci<br />

katıldı. Isparta Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi A.<br />

Celil Koç katılımcılara, bu konferansın bilimsel bir nitelik<br />

taşımadığını ancak kişisel gelişim ve ilerleme söz konusu<br />

olduğunda büyük önem taşıdığını söyledi. Sınav günü öncesi,<br />

sınav anı ve sınavdan sonra neler yapılması gerektiğini anlatan<br />

Koç, “Korkular ayağımızdaki prangalardır. Öncelikle korkuyu<br />

yenmeliyiz ki başarıya ulaşabilelim. Başarının adresinin inanmak<br />

ve çaba göstermekten geçtiğini unutmamalıyız Kişiler sınavlara<br />

hazırlanırken kendilerine bir hedef belirlemeli, bilinçlerini ve<br />

bilinçaltlarını paranoyak düşüncelerle doldurmadan, rahat bir<br />

yol izlemelidir.” diye konuştu. Konferans “İçimize Yolculuk” adlı<br />

bir meditasyon gösteri ile son buldu.<br />

“Dilbilgisinden Kelimeye<br />

Geçiş” Konulu Seminer<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yabancı Diller<br />

Yüksekokulu’nda “Dilbilgisinden Kelimeye Geçiş” konulu<br />

seminer düzenlendi.<br />

Seminere konuşmacı olarak Westminster Üniversitesi<br />

Öğretim Görevlisi Hugh Dellar katıldı. Dellar konuşmasında,<br />

yabancı dil eğitiminde dilbilgisinden kelimeye geçiş konularında<br />

dinleyenleri bilgilendirdi. Dellar konuşmasında, geleneksel<br />

dilbilgisi eğitimine yeni bir bakış açısı olarak, kelime bazlı eğitime<br />

geçilmesi görüşünü savundu.<br />

Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oya<br />

Büyükyavuz, İngiltere’den üniversitemize seminer için gelen<br />

Dellar’a teşekkür ederek , bu tip seminerlere devam edeceklerini<br />

söyledi.<br />

Seminere öğretim üyeleri, öğrenciler ve konuya ilgi duyan<br />

çok sayıda davetli katıldı.<br />

Prof. Dr. İsmail KARACA<br />

Öğr. Gör. A. Celil KOÇ<br />

Hugh Dellar<br />

“Anne Sütü Türkçe” Konulu Konferans<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde Kitap Kulübü tarafından “Anne<br />

Sütü Türkçe” konulu konferans düzenlendi. Yazar Feyza<br />

Hepçilingirler’in konuk olarak katıldığı konferansa çok<br />

sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Türkçe konusundaki<br />

sorunlardan bahsederek konuşmasına başlayan Hepçilingirler,<br />

“Bu sorunlar içerisinde birçok dal var; ama bunların içinde en<br />

önemlisi İngilizce’nin dilimizi sadece kelime olarak değil tümce<br />

yapısını da bozarak zarar vermesidir. Bu bağlamda eminim<br />

ki, Isparta’da da tabela kirliliği vardır ve bu kirlilik ülkemiz<br />

genelinde ciddi boyutlara ulaşmış durumdadır. Yaratıcılığımızı<br />

ortaya koyuyoruz diyerek yarattığımız bu kirlilik yerine keşke<br />

yaratıcılığımızı, Türkçe’mizi geliştirmek için kullanabilsek.<br />

Bütün bunlar özentiden kaynaklanıyor galiba. Bunun dışında<br />

küreselleşme ve AB’ye girme çabalarımız için bunların olması<br />

gerektiği söylenmekte. Peki ; gerçektende olay böyle mi? Hayır,<br />

AB için böyle bir şey kesinlikle yok. AB’ye girmemiz için<br />

kimse bize kendi dilinizi bırakın demiyor, AB’nin içerisinde<br />

20’ye yakın resmi dil bulunmakta. Peki; küreselleşme için mi<br />

yapıyoruz? Küreselleşme adına bütün dünya İngilizce’yi mi<br />

kullanıyor. Hayır bizim dışımızda dilini değiştirmeye meraklı<br />

olan başka bir ülke yok. Bütün ülkeler kendi dillerini korumak<br />

için çaba gösteriyor. Bir tek dil bütünleşmeyi sağlar diyorlar.<br />

Geçmişte Latince hemen hemen her yerde kullanılmaktaydı.<br />

Neden bütünleşmeyi sağlayamadı? Diğer diller İngilizce<br />

karşısında teslim olmuş değil. Dünya teslim olmadı ve<br />

olmayacak.” dedi. Tek dil İngilizce üzerine örnekler vererek<br />

konuşmaya devam eden Hepçilingirler “Belki ben yanılıyorum<br />

ve bütün dünya İngilizce tek dil dedi. Bu sizce güzel mi olur?<br />

Her dil bir kültürü yansıtır ve dillerin yok olması demek<br />

dünya üzerindeki kültürlerin de terk edilerek yok edilmesi<br />

anlamına gelir. Dilimizi kaybedersek bütün edebiyatımızı,<br />

kültürümüzü yok ederiz. Zaten İngilizce’yi sonradan öğrenen<br />

birisi; bu hangi dil olursa olsun , ana dili gibi konuşamaz ve bu<br />

hayallerle hazırlık sınıfları vasıtasıyla insanların ömürlerinden<br />

yılları çalmaktayız.” diye konuştu.<br />

Dilin kötü kullanımına sebep olan popüler kültür ve<br />

televizyonun etkilerini anlatarak konuşmasına devam eden<br />

Hepçilingirler, bu konuda örnekler vererek konuşmasını<br />

tamamladı. Feyza Hepçilingirler, konuşmasının ardından<br />

Kültür Merkezi Fuayesinde kitaplarını imzaladı.<br />

“Kaliteli Yaşam ve Yaşam Sevinci”<br />

Konulu Konferans<br />

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi, Psikolog-Yazar Prof. Dr. Üstün<br />

Dökmen Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde “Kaliteli Yaşam ve Yaşam<br />

Sevinci” konulu bir konferans verdi.<br />

SDÜ Kitap Kulübü’nün davetlisi olarak üniversitemize gelen Dökmen,<br />

davetlilere yaşama çeşitli yönlerden bakış açılarıyla ilgili bilgiler aktardı.<br />

Dökmen, insanoğlunun tarih boyunca bilgisi az; fakat fikri çok olarak<br />

yaşam sürdüğüne değinerek, “Biz insanoğlu çok fazla bilgimiz olmadan,<br />

fikir üretiyoruz ve birçok konuda yorum yapıyoruz. Örneğin; hepimiz<br />

Çinlilerin birbirlerine benzediklerini söyleriz. Ama hiç birimiz Çin’e gidip<br />

de o insanlarla bir süre yaşamış değiliz. <strong>Bilgi</strong>ye kesin olarak ulaşmadan<br />

fikir üretip yorum yapıyoruz. Oysa bir Çinli de bizim toplumumuzun<br />

birbirine benzediğini sanır.” diye konuştu. Dökmen, ayrıca aile yaşantısı,<br />

iş yaşantısı, insanlarla olan diyaloglarımız ve çocuk yetiştirirken<br />

sergilediğimiz davranışların önemini belirtti. Dökmen, çocuklara yalan<br />

söylenmesi konusunda şöyle konuştu; “Hepimiz çocuklarımıza yalan<br />

söyleriz. Üstelik bu yalanlara bir de beyaz yalanlar diye isim takıp<br />

zararsız olduğunu savunuruz. Halbuki; bu davranış biçimi çok yanlış.<br />

Çocuklarımız küçük yaşlarda bizden böyle yalanlar duymaya alıştığında<br />

büyüdüklerinde aynı davranışları bize yapacaklardır. Bizim söylediğimiz<br />

şekilde yalanları hem bize, hem arkadaşlarına, hem de hocalarına onlar<br />

da söyleyeceklerdir.” dedi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansı Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci izledi.<br />

Dökmen, konferansın ardından kitaplarını imzaladı.<br />

Prof. Dr. Üstün DÖKMEN


26 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 27<br />

Rusya Büyükelçisi’nden<br />

Konferans<br />

Rusya Federasyonu’nun Ankara Büyükelçisi Petr Stegniy, Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde “Cumhuriyet Dönemi Türk-Rus<br />

İlişkileri” konulu bir konferans verdi. Konferansa, SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Prof. Dr. Vecihi<br />

Kırdemir, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı.<br />

Açılış konuşmasını yapan Rektör Baydar, Rusya Federasyonu’nun Ankara<br />

Büyükelçisi’nin aramızda bulunmasından kıvanç duyduğunu belirterek,<br />

SDÜ Kütüphanesi’ne yaptıkları 450 kitaplık bağıştan dolayı teşekkürlerini<br />

dile getirdi. Ardından kürsüye gelen Büyükelçi Stegniy, “ Türkiye’de görev<br />

yaptığım süre boyunca, üniversiteleri gezme imkanım oldu. Üniversite<br />

öğrencilerini gördükçe Cumhuriyetin ülkeye neler kazandırdığını daha<br />

yakından anlama imkanı buldum.. Rusya’dan getirdiğimiz kitapları hediye<br />

etmek için buradayız. Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkiler gün geçtikçe daha<br />

iyi bir konuma taşınmaktadır. Bunun temeli iki ülke arasındaki karşılıklı<br />

güven, anlayış ve ortak demokrasi kültürüdür. Bizim ilişkilerimizin yüzyıllara<br />

uzanan tarihi vardır. İkili ilişkilerimiz ticari, ekonomik, enerji, bilim ve<br />

kültür alanlarında yoğun bir şekilde devam etmektedir. Siyasi diyaloğumuz<br />

artmaktadır. Geçen yıl, Samsun’da “Mavi Akım Hattı” açılış töreni iki ülke<br />

başbakanının katılımıyla gerçekleşmiştir. 2007 yılında Türkiye’de Rus Kültür<br />

yılı, 2008 yılında Rusya’da Türk Kültür yılı düzenlenecektir. Bu yıl içinde<br />

Rusya’dan Türkiye’ye 2 milyonu aşkın turistin gelmesi beklenmektedir. 2010<br />

yılında Türkiye’nin Rusya ile ilgili ticaret hacmi, Bakan Kürşat Tüzmen’in de<br />

açıkladığı gibi 25 milyar doları aşacaktır. Zaten son 3 yılda mevcut ticaret<br />

hacmi 3 kat artış göstermiştir. 1972 yılında Seydişehir Aliminyum Tesisleri<br />

ve İskenderun Demir Çelik Fabrikaları’nın tamamlandığı yıllarda sadece<br />

80 milyon dolar olan ticaret hacmi 2005 yılı sonu itibarıyle 15 milyar dolar<br />

seviyesine ulaşmıştır. Bunun temeli iki ülke halkı ve iki ülke arasındaki<br />

güven, anlayış ve serbest demokrasiden geçmektedir. Türk işadamları ve<br />

müteahhitlerinin Rusya’da yapacakları işler için imzaladıkları anlaşmalar<br />

tutarı 16 milyar dolar civarındadır. Aynı şekilde Rus sermayesi de Türkiye’ye<br />

girmiştir. Alfa Şirketler Gurubu, Turkcell şirketine 3 milyar dolarlık yatırım<br />

yapmıştır. İkili ilişkilerimizin aynı zamanda insanı boyutu da bulunmaktadır.<br />

İkili ilişkilerimizin biraz önce de söylediğim gibi yüzyıllar süren bir tarihi<br />

vardır. Rusya ilk büyükelçisini Osmanlı’ya 1492 yılında göndermiştir. Rusya<br />

ve Türkiye, Avrasya Coğrafyası’nın liderleri olarak değişen ve gelişen<br />

şartlara daha kolay adapte olmuşlardır. ” diye konuştu.<br />

İkili ilişkilerdeki amacın aynı zamanda sağlam bir güvenlik mimarisi<br />

oluşturmak olduğunu belirten Büyükelçi Stegniy, şöyle devam etti:<br />

“İki ülkenin uluslararası terörizm ve asimetrik tehditlere karşı ortak<br />

çalışmaları vardır. Karadeniz Bölgesi’nde birliği teşvik etmeye çalışıyoruz.<br />

Sınırlarımıza yakın Kafkaslar, Orta Asya ve Balkanlardaki demokratikleşme<br />

sürecinde 5-10 yıl önce konuşamadığımız konuları artık rahatça<br />

konuşabiliyoruz “<br />

Büyükelçiden sonra kürsüye gelen Rusya Devlet Kütüphanesi Doğu<br />

Dilleri Başkanı Başkanı Mary Trifenenko, “ Bugün size hediye edeceğimiz<br />

kitapların Rusya’yı tanıtacağına ve halklarımız arasında bir köprü kuracağına<br />

inanıyorum ve bu tip etkinliklerin devam etmesini diliyorum.” dedi. Son<br />

olarak kürsüye gelen Rusya- Türkiye İş ve Dostluk Derneği Genel Sekreteri<br />

Ertuğrul İncekul, derneği ve faaliyetlerini anlattığı konuşmasında “Rusya’ya<br />

gelen ve giden iş adamlarımıza danışmanlık yapıyoruz. Bu çalışmaları Rusya<br />

Devlet Kütüphanesi işbirliği ile yapıyoruz. Çalışmaların amacı iki ülkenin<br />

birbirini anlamasını kolaylaştırmak .” diye konuştu.<br />

SDÜ Rektörü Metin Lütfi Baydar tarafından Büyükelçi Stegniy ve<br />

beraberindeki heyete SDÜ Seramik Araştırma ve Uygulama Merkezi<br />

tarafından yapılan seramik şild ve Isparta’yı simgeleyen gül seti paketleri<br />

hediye edildi.<br />

Konuk heyet üyeleri ayrıca SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ni<br />

gezdiler.<br />

“ Türkiye’de görev yaptığım<br />

süre boyunca, üniversiteleri gezme<br />

imkanım oldu.<br />

Üniversite öğrencilerini<br />

gördükçe Cumhuriyetin ülkeye<br />

neler kazandırdığını daha yakından<br />

anlama imkanı buldum...”<br />

Rus Büyükelçi, Petr Stegniy<br />

Abdülkadir Konukoğlu<br />

Adnan Ener<br />

Tekstil Sektörünün<br />

Dünü Bugünü ve Yarını<br />

SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu,<br />

Türkiye’nin tekstil sektöründe hala önemli bir ülke olduğunu vurgulayarak,<br />

“Tekstilden ümidinizi kesmeyin.” dedi. Kariyer Günleri Etkinlikleri<br />

kapsamında SDÜ Tekstil Mühendisliği Bölümünün organize ettiği, “Tekstil<br />

Sektörünün Dünü Bugünü ve Yarını” konulu bir konferans veren Konukoğlu,<br />

bu sektörde devleşen Çin’in, Türkiye tarafından dize getirilebileceğini iddia<br />

etti. SDÜ Kültür Merkezi’nde çok sayıda öğrenci ve öğretim üyesinin katıldığı<br />

konferansta Çin’in ucuz hammadde ve işgücü nedeniyle pek çok dalda<br />

üstünlüğü ele geçirdiğini kaydeden Konukoğlu, “Çin komünizm ile yönetilen<br />

bir ülke. Yarın orada da demokrasi yerleştiği zaman, tek tip elbise kalmayacak.<br />

O kadar insan kravat isteyecek, güzel giyinmek isteyecek. Nüfuslarına elbise<br />

ve ham maddesi pamuk yetmeyecek ve işte o an Çin’e ihracat yapacağız. Şimdi<br />

de Çin’e ihracat yapıyoruz. Kot pantolonu ve ekolojik pamuk ipliği ihracatı<br />

yapıyoruz. Ama çok daha ötesi olacak, tekstilden ümidinizi kesmeyin. Türkiye<br />

kabuk değiştiriyor. Bu değişimden dolayı, ülke düzlüğe çıkacak ve işsizlik<br />

zaman içinde azalacak. Türkiye’nin geleceğine baktığımız zaman her gün biraz daha yükselme olduğunu görüyoruz. Türkiye’de<br />

enflasyonun düşüşünden dolayı ve doların istikrarla yerinde seyir etmesiyle tabi olarak gelişme kaydedeceğiz. Ekonomideki bu<br />

gelişme belki belli olmuyor; ama artık Türk insanı giyimi yüzde 10 daha ucuza alıyor. Katma değer vergisi yüzde 18’den, yüzde<br />

10’a düştü. Bazı kayıtsız çalışanlara yaramadı bu düşüş, şikayet ettiler. Ancak biz tekstilci olarak, tekstille mücadele edeceğiz<br />

ve markalaşmaya gideceğiz. Yeter ki siz yeni teknolojiler geliştirerek, değişik ürünler üretin. İşte o zaman ülkemizi çok daha iyi<br />

mevkiilere taşıyabileceğiz” diye konuştu.<br />

Biz kazandığımızı paylaşıyoruz SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, holding bünyesinde 14 bin<br />

kişi çalıştırdıklarını ve on farklı sektörde faaliyet gösterdiklerini söyleyerek, bir hastane, bir vakıf, 18 okul, bir Ar-Ge fabrikası ve<br />

bir tekstil bölümü yaptırdıklarını vurguladı. 1200 üniversite öğrencisine burs verdiklerini, yılda 15 bin kişiye giyim ve 35 bin kişiye<br />

erzak yardımı yaptıklarını belirten Konukoğlu, “Biz kazandıklarımızı halkımızla aynı zamanda paylaşıyoruz” dedi.<br />

“Tekstilde Tasarım ve Yeni Fırsatlar”<br />

Konulu Konferans<br />

Tekstil Mühendisliği Bölümü Sanko Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Abdülkadir Konukoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı Tekstil Sektörünün<br />

“Dünü Bugünü ve Yarını” ve Tekstil Maraton Dergisi Editörü Tekstil<br />

Yüksek Mühendisi Tuğrul Madran’nın konuşmacı olarak katıldığı<br />

“Tekstilin Tarihçesi” konulu konferansların ardından Nilüfer Tekstil Sanayi<br />

Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı ve Tekstil Sektörünün<br />

duayenlerinden Adnan Ener’in konuşmacı olarak katıldığı “Tekstilde<br />

Tasarım ve Yeni Fırsatlar” konulu bir konferans düzenledi.<br />

Uçak paraşütü imalatı, kurşungeçirmez yelek, iletken kumaş... vb. teknik<br />

tekstil üretiminde Türkiye’de ilklere imza atan Adnan Ener, konuşmasında<br />

Çin’i tekstil sektöründe bir tehdit olarak görmediğini belirterek, sadece<br />

biraz hayal gücü ve araştırma isteğiyle ülkemizde yapılamayacak şey<br />

olmadığını söyledi. Bugüne kadar pek çok üniversiteden davet aldığını<br />

ancak zaman kısıtlılığı nedeniyle pek çoğuna gidemediğine değinen Ener,<br />

SDÜ gibi gelişen bir üniversitede konferans vermekten duyduğu mutluluğu<br />

dile getirdi. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi bir nolu amfide düzenlenen<br />

konferansı öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci ilgi ile izledi.


28 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 <strong>29</strong><br />

“Sorun Olan Ermeniler” Konulu Panel<br />

“Medya ve Siyaset” Konulu Konferans<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve<br />

İnkılap Tarihi Bölümü ve Tarih Kulübü tarafından ortaklaşa<br />

düzenlenen ‘Sorun Olan Ermeniler’ konulu panel SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde yapıldı. Panele Vali Şemsettin Uzun, SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, İl Emniyet Müdürü Kemal<br />

Seyhan, öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

Konferans Rektör Baydar’ın konuşmasıyla başladı. Baydar,<br />

“Türkiye ne yazık ki çok haklı olduğu uluslararası konularda<br />

kendini ifade etmekte sorun yaşıyor. Bunlardan biri de Ermeni<br />

meselesidir. Aslında Türkler’in tarihinde anlatacak çok şey var.<br />

Bunları anlatmak için bizim çok iyi yabancı dil bilen tarihçiler<br />

yetiştirmemiz gerekir. O zaman başka ülkelerde tarihimizi<br />

kolayca anlatabiliriz.”dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen Vali Şemsettin Uzun, Ermenilerin<br />

yaklaşık 600 yıl Türklerle iç içe yaşadığını belirterek,<br />

dış kaynaklı tahrik sonucu Ermenilerin Türklere karşı<br />

ayaklandığını söyledi. Türklerin tarihte herkese hoşgörü<br />

gösterdiğine değinen Uzun, “24 Nisan Ermeniler tarafından<br />

sözde soykırımın yıldönümü olarak anılmakta. Tarihte<br />

Türkler Ermenilere karşı her türlü toleransı gösterdi ve uzun<br />

yıllar birlikte yaşadılar. Tarih boyunca birlikte yaşayan bu<br />

insanları Türkler niçin katletmişlerdir. Bu akla sığmayan<br />

bir iddiadır. Ermeniler bu iddiaları haklı göstermek için<br />

dünyada bir çok şehirde anıt yaparken biz sadece Iğdır’da<br />

bir anıt kurabildik ve ona da ne yazık ki sahip çıkmıyoruz.<br />

Ermenilerin iddialarında haksız olduğunu kanıtlamak ve<br />

dünyaya anlatabilmek için bu konuda daha fazla çalışmalıyız<br />

diye konuştu.Vali Şemsettin Uzun’un konuşmasından sonra<br />

başlayan panele SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Atatürk İlkeleri<br />

ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şenol Kantarcı<br />

başkanlık etti. Panele konuşmacı olarak, Akdeniz Üniversitesi<br />

Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsrafil<br />

Kurtcephe ve Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi<br />

Öğretim Görevlisi Dr. Berna Türkdoğan katıldılar.<br />

Panel başkanı Kantarcı “Son iki yıldır gerek yurt dışında<br />

gerekse yurt içinde ve bazı üniversitelerde çatlak sesler<br />

yükseliyor. Dışarıdan bu seslerin gelmesine alıştık ama içerden<br />

çıkan bu sesler bizleri tedirgin ediyor. Bu sebeple bu konularda<br />

biraz daha aydınlanmak ve yanlış görüşler yerine bu konudaki<br />

gerçekleri aktarmak amacı ile böyle bir panel düzenledik”<br />

dedi. Panelin ilk konuşmacısı Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, tarihte<br />

yaşanan olaylar ve örneklerle Türk Ermeni ilişkilerini anlattı.<br />

Tarih boyunca Türklerin hiçbir ulusa soykırım uygulamadığını<br />

belirten Kurtcephe şunları söyledi: “Tarih boyunca bir çok<br />

devlet kuran Türklerin bugün kurdukları en büyük devlet<br />

Türkiye’dir ve bu sebepten dolayı rahatsız olan emperyalist<br />

devletler Türkiye’ye karşı karalama kampanyaları açmaktan<br />

çekinmemektedirler. Bu durum tarih boyunca bu hep böyle<br />

devam etmiştir ve bugün de karşımıza sözde ermeni soykırımı<br />

ile çıkmaktadırlar. Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki,<br />

hakkımızda bu iddiaları çıkartanlar tarihi gerçeklere başvurma<br />

gereği bile duymadan dünya kamuoyunu etkilemiş ve bir<br />

çok parlamento da bu tasarının geçmesini sağlamışlardır.<br />

Bu sebeple en iyi savunma yolu olan karşı taarruzla tarihi<br />

gerçekleri bizler anlatmalıyız. Tarihte, Ermeni ve Türk ilişkileri<br />

çok sıcak bir şekilde başlamış ve Bizanslılara karşı Ermeniler<br />

Türkleri bir kurtarıcı olarak görmüşlerdir. 800 yıl hiçbir<br />

çatışma olmadan yaşamışlardır. Ancak her türlü malzemeyi<br />

kendi çıkarları için kullanan batı emperyalizmi bu malzemeyi<br />

de eline almış ve önce Osmanlı şimdi de ülkemiz aleyhine<br />

kullanmaktadır. Batılıların kışkırtması sonucu 1890’lı yıllarda<br />

başlayan isyanlar 30 yıl sürmüş ve bu süre içinde 96 ayaklanma<br />

çıkmıştır. Bu ayaklanmalar sırasında Ermeni çeteleri Türklere<br />

kıymış ve toplu katliamlar gerçekleştirmişlerdir. Bunlar tarihi<br />

kanıtlarıyla birlikte yaşanan olaylardır. Fakat daha sonra<br />

Türkler Ermenileri rahat durmaları konusunda uyarmış ve<br />

karşılık alamayınca da mecburi göçe zorlamıştır. İşin aslı<br />

budur. Türk devleti kendisine isyan eden , yüz binlerce Türk’ü<br />

katleden Ermenilere karşı asla bir soykırım uygulamamıştır.”<br />

Kurtcephe’nin ardından kürsüye gelen Dr. Berna Türkdoğan<br />

ise batılı devletlerin sözde Ermeni Soykırımını bir politika<br />

malzemesi olarak kullandıklarını belirterek, bu iddiaların<br />

tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını kaydetti. Türkdoğan<br />

konuşmasında, “Bu tasarı Türkiye’yi uluslararası arenada<br />

kıskaca almak ve zor durumda bırakmak için hazırlanmış bir<br />

tasarıdır. Ermeniler bu tasarının tanıtımı ve kendi tanıtımları<br />

için gerçekten çok çalıştılar. Birçok ülkede anıtlar kurarak<br />

çeşitli yürüyüşlerle bu tasarıyı gündemde tutmayı çok iyi<br />

bildiler. Bugün ise bu sözde soykırım iddiasının devamında<br />

Türkiye’den tazminat ve toprak taleplerinde bulunacaklardır.<br />

O nedenle bu asılsız iddialara karşı Türk Milleti ortak bir<br />

duruş sergilemelidir.” diye konuştu..”<br />

“Siyaset ve<br />

medya, biri halk<br />

adına haber<br />

alma, diğeri ise<br />

bilgilendirme için<br />

birbirlerine muhtaç<br />

kurumlardır.”<br />

Milliyet gazetesi köşe yazarı, gazeteci Fikret Bila basının<br />

yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü kuvvet<br />

olduğunu belirterek, “Basın, demokratik rejimlerde halk adına<br />

bu erkleri denetleyen bir kurumdur. Yaptığı denetim resmi<br />

değildir; ama meşrudur. Zira gücünü halktan alır.” dedi.<br />

Kariyer Günleri Etkinlikleri kapsamında Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde “Medya ve Siyaset” konulu bir<br />

konferans veren Bila, bir ülkede özgür basın bulunmadığı<br />

sürece demokrasiden de söz edilemeyeceğini söyledi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde çok sayıda öğrenci ve öğretim<br />

üyesine hitabeden Bila, Türkiye’de medya-siyaset ilişkisinde<br />

sorunlar yaşandığına da değinerek, “1982 Anayasası yürütme<br />

erkini diğer erkelere göre aşırı güçlendirmiştir. Aynı süreçte de<br />

medya, küçük sermayenin yapacağı iş olmaktan çıkıp büyük<br />

sermaye gerektiren bir hal almıştır. Yani bir iki erk güçlenmiştir.<br />

Gelişen süreç içinde yürütme ve medya erkelerinin faaliyetleri<br />

karşılıklı çıkar ilişkilerine göre şekillenmeye başlayınca,<br />

sorunlar yaşanmıştır. Yürütme erkini elinde bulunduranlar<br />

siyasi güç elde etmek için basının gücünü kullanmaya<br />

kalkmışlar, bazı medya kuruluşları ise elindeki gücü bir silah<br />

olarak kullanıp, bunu ticari işlerinde kullanmaya başlamıştır.<br />

1982 sonrasında yaşanan bu sorunlar yüzünden basın sektörü<br />

yaralı duruma düşmüştür. Basının üçte birini kapsayan bu<br />

durum yüzünden pek çok gazeteci işsiz kalmıştır. Ayrıca bu<br />

çıkar ilişkileri yüzünden basın kuruluşlarının yürütmeden<br />

baskı ve tehdit gördüğü de bir gerçektir. Bu karşılıklı kötü<br />

ilişki henüz sonlanmış değildir.” diye konuştu.<br />

BASIN’IN TEMELİNDE AYKIRILIK VARDIR<br />

Basının temel işlevinin muhalefet ve aykırılık olduğuna<br />

değinen Fikret Bila, siyasi otoritelerin bu yüzden medyayı<br />

eleştirdiklerini belirterek şöyle devam etti: “Siyasi otoritelerin,<br />

bu özelliğinden dolayı basına tahammül etmeyi öğrenmeleri<br />

gerekmektedir. Siyaset ve medya, biri halk adına haber alma,<br />

diğeri ise bilgilendirme için birbirlerine muhtaç kurumlardır.<br />

Biliyorsunuz haberin özünde aykırı olanı yazmak vardır.<br />

Olağan şey haber yapılmaz. İşte bu yüzden siyasetçilerin bu<br />

durumu bilmeleri gerekmektedir.”<br />

“SİYASİLER GENELDE SORGULAMAYA AÇIK<br />

DEĞİLLER”<br />

Konferansta, öğrencilerin “Siyasetçiler medya tarafından<br />

yeterince sorgulanabiliyor mu ?” sorusunu cevaplayan Bila,<br />

şunları söyledi: “Türkiye’de siyasiler genelde sorgulamaya<br />

açık değiller. Bu basın tarafından zorla yapılabilen bir şey<br />

değildir. Siyasetçinin buna izin vermesi ile bu mümkün<br />

olabilir. Ülkemizde liderler ya da bakanlar ayaküstü bilgiler<br />

vererek olayı geçiştirirler. Ayaküstü açıklamalarla bir konu<br />

hakkında etraflıca bilgi edinilemez. Biz, basın olarak imkan<br />

bulduğumuz her zaman bunu yapmaya çalışıyoruz. Ancak<br />

çok sağlıklı işleyen bir sistem yok.”<br />

Konferans bitiminde Gazeteci Fikret Bila’ya, SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından üniversitenin bir şildi<br />

ve seramikten yapılmış Atatürk heykeli hediye edildi.<br />

Bila, daha sonra kitaplarını öğrenciler için imzaladı.<br />

Fikret Bila


30 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 31<br />

Avrupa Ülkeleri ve Türkiye’de<br />

“Türk Dünyası ve Türkiye”<br />

Yüksek Öğretimde<br />

Son Gelişmeler<br />

Prof. Dr. Burhan Şenatalar<br />

Isparta Öğretim Üyeleri Derneği tarafından düzenlenen<br />

“Avrupa Ülkeleri ve Türkiye’de Yüksek Öğretimde Son<br />

Gelişmeler” konulu konferans Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Ziraat Fakültesi Toplantı Salonu’nda yapıldı.. <strong>Bilgi</strong> Üniversitesi<br />

Öğretim Üyesi Prof Dr. Burhan Şenatalar tarafından verilen<br />

konferansa SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca<br />

Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, dekanlar ve çok<br />

sayıda öğretim üyesi katıldı.<br />

Avrupa yüksek öğretim sistemlerindeki dönüşümleri<br />

anlatarak konuşmasına başlayan Burhan Şenatalar “Bu<br />

dönüşüm sadece Avrupa ile sınırlı olmamakla birlikte ben,<br />

sadece Avrupa kısmını ve Türkiye’yi ele alacağım. Öncelikle<br />

yüksek öğretim sistemini etkileyen süreçleri anlatarak<br />

konuşmama başlayacağım. Artan yüksek öğretim talebi ki,<br />

bu talep artışı batılı ülkelerde bile yüksek oranlara ulaşmış<br />

durumda ve teknolojik ilerleme iş gücünün niteliğinin<br />

değişmesindeki başlıca faktörler. Kalifiye eleman talebinin<br />

artması düşük eğitimlileri iş gücünden çıkarmakta ve onları<br />

dışarıda bırakmaktadır. Bunlarla birlikte üniversitelerin<br />

uzmanlık konularının artması, bilimsel bilginin genişlemesi,<br />

yayın sayısının artması ve bunların sonucu giderlerin<br />

artması ile küreselleşmenin sosyal harcamalara baskısı<br />

üniversiteleri yeni yönlere doğru götürmektedir. Günümüzde<br />

üniversitelerin üzerinde piyasa gereksinimleri de büyük<br />

rol oynamaktadır. Üniversitelerden değişen şartlara uyum<br />

sağlayan beyinler istenmektedir. Bütün bu yukarıda saydığım<br />

nedenler üniversitelerin finansman modelini etkilemektedir.<br />

Üniversiteler sadece piyasanın isteklerine uyum sağlayıp<br />

bu şekilde finansman sağlamaya çalıştıkları zaman bu sefer<br />

de temel araştırmalarda sorun yaşanabilir. Bunun dışında<br />

katılım payı arayışı bir alternatif olarak gözükse de bu da<br />

devlet politikalarına göre değişmektedir. Üniversiteler bu<br />

sorunlar arasında sıkışmış durumdadır. Bu konuda çözüm<br />

arayışları farklı alternatifleri beraberinde getirmektedir.<br />

Ülkemizde ise bu dönüşüm biçimsel olarak oluşmakta. Bunda<br />

YÖK’ün üniversiteler üzerindeki baskısının azalması önemli<br />

bir rol oynamaktadır. Üniversiteler artık bir çok kararı kendi<br />

başlarına alabiliyorlar. Ancak, ülkemiz kalite değerlendirme<br />

sisteminde geride. Bologna Süreci çerçevesinde ortak<br />

araştırma programları oluşturuldu. Kurumsal yapılardaki<br />

değişimler ile birlikte üniversiteler arasındaki rekabet kurum<br />

içi ve dışı, kurum kimliği ve odaklaşmayı da beraberinde<br />

getirdi. Bu bağlamda saydamlık ve hesap verebilme, kalite<br />

ölçme ve geliştirme, öz değerlendirme ve dış değerlendirme<br />

ve performans göstergeleri öne çıkan faktörler arasında yer<br />

almaktadır. Tüm bu değerlendirmeler ve faktörler arasında<br />

derecelendirme ve sıralama yapılmakta ve kalite kültürü<br />

gelişmektedir. Ülkemiz üniversiteleri bu konuda çalışmalarını<br />

sürdürmelidirler.” dedi.<br />

Prof. Dr. Turan Yazgan<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi<br />

Sosyoloji bölümü tarafından düzenlenen ve Prof. Dr. Turan<br />

Yazgan’ın konuşmacı olarak katıldığı “Türk Dünyası ve<br />

Türkiye” konulu konferans SDÜ Kültür Merkezi’nde yapıldı.<br />

Konferansa; SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, öğretim üyeleri<br />

ve öğrenciler katıldı.<br />

Kürsüye gelen, İstanbul Üniversitesi Emekli Öğretim<br />

Üyesi ve Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof.<br />

Dr. Turan YAZGAN, “Isparta benim memleketim ve benim<br />

memleketimde kurulmuş olan bu mükemmel üniversitede<br />

bulunmaktan dolayı kıvanç duyuyorum.” diye başladığı<br />

konuşmasında, Türk Dünyası terimini açıkladı. Yazgan,<br />

“Dünyanın iktisadi hayatı belli başlı iki başlık altında<br />

toplanıyor. Bunlar makineli ve makinesiz üretimden<br />

oluşuyor. Birinci dönem makinenin ortaya çıkmasıyla son<br />

buldu. İki dönem arasındaki farklar büyük olsa da, bu iki<br />

dönemin dayandığı temel unsur kritik maddelerdir. Kritik<br />

maddeler olmazsa üretim olamaz. Üretimin olmadığı<br />

yerde işsizlik artar, huzur kaybolur ve anarşi ortaya çıkar.<br />

Makinesiz dönemde kritik madde baharattı ve bu maddenin<br />

kontrolü “Baharat Yolu” sayesinde Türk’lerdeydi ve Türk’ler<br />

bu döneme damgasını vurdu. Fakat dönem değişti, makineli<br />

dönemin kritik maddesi enerji oldu ve bunun kaynağını petrol<br />

ve gaz oluşturuyor. Kritik madde yollarını kontrol altında<br />

tutan ülke, akılcı davranışlar sergileyerek ilerler. Şu anda<br />

kritik maddeyi kontrol altında tutan Amerika’dır. Allah’ın<br />

bir lütfu olarak geçmişte olduğu gibi bugün de petrol ve<br />

doğal gaz gibi kritik maddeler yine Türk Dünyası coğrafyası<br />

içinde bulunmaktadır. Türk Dünyası coğrafyasındaki<br />

rezervler dünya rezervlerinin yaklaşık yüzde 60’ı kadardır.<br />

Ancak bunları yıllardan beri büyük ölçüde Rusya elinde<br />

tutmaktaydı. Fakat Afganistan ve Irak olayından sonra kontrol<br />

Amerikalıların eline geçmeye başladı. Bu devam da edecek.<br />

Bizler ise böylesine önemli bir konumda olmamıza rağmen<br />

akılcı davranışlar yerine duygusal tepkilerle göstererek<br />

bunlardan yeterince yararlanamıyoruz. Özellikle Türk<br />

Dünyası ile bugüne kadar ne alfabe ne de dil birliği olmak<br />

üzere bir birliktelik sağlayamadık. Türk Dünyası ütopik bir<br />

terim değildir, Türk Dünyası dil birliği, fikir birliği ve iş birliği<br />

demektir. Türk Dünyası akılcı, akla dayanan bir meseledir.<br />

Hislere bırakılırsa sömürme devam eder ve bugün olduğu<br />

gibi horlanırız. Kendi kültürümüzü bir tarafa bırakarak, bu<br />

işlerin altından kalkamayız. 17. yüzyıldan itibaren özellikle<br />

batılı devletler ele geçirdikleri üstünlükleri koruyabilmek<br />

için özellikle Türk Dünyasını acımasızca sömürüyorlar. Bu<br />

sömürü halen devam ediyor. Aynı zaman da horlanıyoruz. Bu<br />

işleri başarmak için akılcı siyaset uygulamamız lazım. Yani<br />

ipin ucu siyasettir, siz gençlere sesleniyorum, siyasete girin ve<br />

anlattığım gerçeklerin ışığında ülkemizi ve Türk Dünyasını<br />

yüceltin.” dedi.<br />

Konferansın sonunda Prof. Dr. Turan Yazgan’a SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından seramik şilt<br />

ve çiçek takdim edildi.<br />

Aday Memurlara<br />

“Temel Eğitim” Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin çeşitli birimlerine<br />

açıktan atanan 19 aday memura, adaylık eğitimlerinin ilk<br />

aşaması olan “Temel Eğitim” semineri verildi. SDÜ Personel<br />

<strong>Daire</strong> Başkanlığı Hizmet İçi Eğitim Şubesi tarafından<br />

düzenlenen seminerde, adaylara yasa ve yönetmelikte<br />

belirlenen konular anlatıldı. Yetkililer, seminer sonunda<br />

eğitime katılan aday memurların sınava tabii tutulacaklarını<br />

ve ardından da hazırlık eğitimi alacaklarını söylediler.


32 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 33<br />

Ulusal Felsefe ve<br />

Çağımızın Sorunları Sempozyumu<br />

“Günümüz toplumunda bilgiyi üreten ve kusursuz hale getiren en önemli<br />

merkezler, üniversitelerdir. Felsefe, insan düşüncesiyle oluşan bir bilimdir.”<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

Felsefe Bölümü tarafından “Ulusal Felsefe ve Çağımızın<br />

Sorunları” konulu sempozyum düzenlendi. SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde gerçekleştirilen sempozyumun açılışına Isparta<br />

Vali Yardımcısı Atila Durmuş, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İsmail Karaca, Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />

Nurten Özçelik, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

Sempozyumda açılış konuşmasını Sempozyum Başkanı<br />

Yrd. Doç. Dr. Işıl Bayar Bravo yaptı. Bravo, bu sempozyumla<br />

birlikte felsefenin ne olduğunu ve onu diğer bilim dallarından<br />

ayıran özelliklerin neler olduğunu belirterek, “Felsefenin bilgi<br />

edinme araçları; akıl yürütme ve düşüncedir. Felsefe, insanlarla<br />

ve onların yaşayışlarıyla biçimlenir, diğer bilim dalları gibi<br />

deneylere dayanmaz. 20. yüzyılın başlarında pozitivist bilim<br />

anlayışıyla felsefe sadece ne olduğu ile sınırlandırılmıştır. Fakat<br />

felsefe insana ait düşüncenin yine insandan ayrılamayacak<br />

niteliklerle oluştuğunu kanıtlamıştır. Bu sempozyumun amacı,<br />

felsefenin niteliğini yeniden ele alarak işe başlayıp, insanın<br />

değişik etkinlik alanlarında kendine konu edinmiş belli başlı<br />

felsefe disiplinlerinde çağımıza özgü sorunlara getirilmiş ve<br />

getirilebilecek olanaklı çözümleri sergilemektir.” dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Nurten Özçelik, SDÜ Felsefe Bölümü’nün<br />

kuruluşunun birinci yılında üniversite olarak böyle bir<br />

sempozyuma ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını<br />

belirterek, “Günümüz toplumunda bilgiyi üreten ve kusursuz<br />

hale getiren en önemli merkezler üniversitelerdir. Felsefe, insan<br />

düşüncesiyle oluşan bir bilimdir. Bu bölümün üniversitemiz<br />

bünyesinde bulunması öğrencilerimiz için gerçekten faydalı<br />

oldu. “ diye konuştu.<br />

SDÜ tanıtım filminin sunumuyla devam eden etkinlikte son<br />

konuşmayı SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar yaptı.<br />

Baydar, “Üniversitemiz 45 bin öğrencisiyle Türkiye’deki 78<br />

üniversite arasında ilk on arasında yer almaktadır. Hepimizin<br />

bildiği gibi, yaşamı algılama biçimi nereden baktığımıza<br />

bağlıdır. Olayları farklı boyutlardan görebiliriz. İşte bu yaşamı<br />

anlama ve onu anlamamızı sağlayan felsefedir. Herkesin<br />

kendine özgü bir felsefesi vardır. Üniversitemizde Felsefe<br />

Bölümünün kurulmasıyla sadece bu bölümün öğrencileri<br />

değil, tüm öğrencilerimiz objektif kriterler ile yaşamın nasıl<br />

anlam kazandığını ve amaçlarını farklı bakış açılarıyla elde<br />

etme olanağını kazandılar. Bu nedenle, sempozyumun tüm<br />

katılımcılarını kutluyor bu sempozyumun felsefe bilimi adına<br />

başarılı geçmesini diliyorum.” dedi.<br />

Açılış konuşmaları sonrasında, SDÜ Güzel Sanatlar<br />

Fakültesi Müzik Bilimleri Öğretim Görevlisi Beste Esen<br />

tarafından konuklara müzik dinletisi sunuldu.<br />

Sempozyumun ilk oturumunda A. Kadir Çüçen<br />

“Heidegger ve Felsefe”, Ali Taşkın “Felsefenin İlk Yüzü:<br />

Felsefenin Neliği Tartışmalarına bir katkı”, Burçak İsmet<br />

“Eylem Sözün Bittiği Yerde mi?” konularında açıklama<br />

ve sunumlar yaptılar. Sempozyumun ikinci oturumunda<br />

ise; Meral Işıldak “Felsefenin Mahiyeti”, Mustafa Dağlı<br />

“Felsefe Uygulanabilen Bir şey midir?”, Özgür Uçak “Felsefi<br />

Farklılaşma Sorulardan Değil Cevaplardan Doğar: Sofistler ve<br />

Platon” konularında sunum yaptılar.<br />

Prof. Dr. Nurten Özçelik<br />

Alzheimer Hastalığı ile Yaşamak<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Merkezi (KASAUM)<br />

tarafından “Alzheimer Hastalığı ile Yaşamak” konulu bir söyleşi düzenlendi. SDÜ Tıp<br />

Fakültesi Morfoloji binasında gerçekleştirilen söyleşiye çok sayıda öğretim elemanı<br />

katıldı.<br />

Doç.Dr. Serpil Demirci’nin sunumunu yaptığı söyleşide Demirci; “Alzheimer,<br />

beyin sinir hücrelerinin rejenarasyonlarıyla türeyen ve ilerleyen; başlangıç, orta<br />

ve ileri evreler olarak üç kısımdan oluşan bir hastalıktır. Klinik belirti ve bulguları<br />

arasında bellek kaybı, soyut düşünme bozukluğu, duygu ve davranış bozuklukları,<br />

karar verme becerisini kaybetme ve lisan sisteminde bozulma gibi belirtiler görülebilir.<br />

Ancak bu bulgular sadece Alzheimer hastalarında değil, metabolik hastalıklarda,<br />

vitamin eksikliklerinde, tiroid hastalıkları ve depresyonda da kendisini gösterebilir.<br />

Erken tanı şu anda kullanılan ilaçlarla, hastalık bulgularının ilerleme hızını bir miktar<br />

yavaşlatabileceği için önemlidir.” dedi. Hastalığın önemli ölçüde yaşa bağlı olduğunu<br />

belirten Demirci; “Hastalık yaygınlığı 65 yaş ve üzerinde nüfusun yüzde 5 ile10 arası,<br />

85 yaş ve üzerinde ise yüzde 40 ile 50’sinde görülebilmektedir. Tedavi edilebilecek<br />

nedenlerinin saptanması için bellek kaybı, soyut düşünme bozukluğu, duygu ve<br />

davranış bozuklukları, karar verme becerisini kaybetme ve lisan sisteminde bozulma<br />

gibi belirtiler gözlenildiğinde bir hekime başvurulmalıdır.” diye konuştu. Söyleşi soru<br />

cevap şeklinde son buldu. Pazartesi söyleşileri, 6 Mart Pazartesi günü Bilal Murat<br />

Özgüven tarafından ‘Türk Toplumunda Kadın’ konulu konferansla devam etti.<br />

Tıp Fakültesi Araştırma Görevlilerine Kurs<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri<br />

tarafından 01-03 Şubat tarihleri arasında Tıp Fakültesi Araştırma Görevlilerine yönelik<br />

olarak 3. Temel Epidemiyoloji ve Biyoistatistik kursu düzenlendi. Halk Sağlığı Anabilim<br />

Dalı Başkanı Doç.Dr. Mustafa Öztürk, Yrd.Doç.Dr. Ersin Uskun, Arş.Gör.Dr. Ertan Uzun,<br />

Arş.Gör.Dr. Hakan Türkoğlu, Arş.Gör.Dr. Tufan Nayir, Arş.Gör.Dr. Esra Nur Tola ve Arş.<br />

Gör.Dr. Osman Bakan’dan oluşan kurs ekibi; araştırma planlama, temel istatistik analizleri,<br />

araştırma verilerinin sunulması, rapor ve makale yazma konularındaki bilgileri katılımcılara<br />

aktardılar.<br />

Eğitim kursu ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim<br />

Dalı Başkanı Doç.Dr. Mustafa Öztürk, “Kursumuz süresince araştırma görevlisi arkadaşlara,<br />

uzmanlık dönemlerinde tez hazırlamalarını kolaylaştıracak bilgiler vermeye çalışıyoruz.. Bu<br />

bilgiler lisans döneminde de verilmesine rağmen yeterli olmuyor. Bu yüzden kursiyerlerimize<br />

hem tekrar amacıyla hem de konunun pekiştirilmesi için eğitim verme gereği duyuyoruz. 12<br />

kişinin katıldığı kurslarımızı, yeni araştırma görevlileri için önümüzdeki aylarda da açmayı<br />

planlıyoruz.” dedi.<br />

Hastalara Moral Çiçeği<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi’nde yatan hastalara yeni yıl dolayısıyla çiçek<br />

takdim edildi.<br />

Hastane Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin<br />

Yorgancıgil, Hastane Müdür Yardımcısı Nazım Yıldırım ve<br />

Halkla İlişkiler Birimi görevlileri hastanede yatan yaklaşık 400<br />

hastayı odalarında ziyaret ederek hem yeni yıllarını hem de<br />

bayramlarını kutladılar bunun yanında hastalarla görüşerek<br />

onlara moral verdiler. Başhekim Yardımcısı Yorgancıgil,<br />

“Hastanemiz her ne kadar modern ve insan merkezli olsa<br />

bile, hastalar özellikle yılbaşı veya bayram günleri gibi<br />

özel günlerde aileleri ile birlikte olamadıkları için sıkıntı<br />

yaşayabilirler. İşte bizler onların bu sıkıntılarını bir nebze<br />

dahi olsa giderebilmek ve moral aşılamak için bu etkinliği<br />

düzenledik. Bütün hastalarımız bu jestimizden dolayı bize<br />

memnuniyetlerini dile getirdiler.” diye konuştu.<br />

Hastanede yatan yetişkin hastalara çiçek verilirken, minik<br />

hastalara ise çiçeğin yanı sıra, kitap, oyuncak ya da kırtasiye<br />

malzemesi türünden hediyeler takdim edildi.<br />

Doç. Dr. Songül Sallan Gül<br />

Doç. Dr. Serpil Demirci


34<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 35<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi, Spor<br />

Hekimliği, Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalları<br />

tarafından ortaklaşa düzenlenen uluslararası katılımlı “Takım<br />

Doktorluğu ve Yeni Ufuklar Sempozyumu” başladı. SDÜ<br />

Kültür Merkezi’ndeki sempozyuma SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Prof. Dr. Savio Woo (ABD), Prof. Dr.<br />

Werner Müller (İsviçre), Prof. Dr. Bas Pijnenburg (Hollanda),<br />

Prof. Dr. Jose Huylebroek (Belçika) ve Prof. Dr. Gidoen Mann<br />

(İsrail), Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral, Prof. Dr. Veli Lök,<br />

Prof. Dr. Burhan Uslu, Prof. Dr. Ethem Gür, Prof. Dr. Aziz<br />

Alturfan ve Prof. Dr. Mustafa Karahan, çok sayıda bilim<br />

adamı ve davetli katıldı.<br />

Bilimsel Komite Başkanlığını EFOST (European Federation<br />

of Sports Traumatology-Avrupa Spor Travmatolojisi<br />

Federasyonu) eski Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi<br />

Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mahmut<br />

Nedim Doral’ın yürüttüğü iki günlük sempozyumun açılış<br />

konuşmasını Rektör Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar yaptı.<br />

Takım<br />

Doktorluğu<br />

Yeni<br />

Ufuklar<br />

&<br />

Sempozyumu<br />

Üniversiteyi tanıtarak konuşmasına başlayan Prof.<br />

Dr. Metin Lütfi Baydar “45 bin öğrencisi, bine yaklaşan<br />

öğretim üyesi, 12 fakültesi, 3 yüksekokulu, 4 enstitüsü, 17<br />

meslek yüksekokulu, 30’a yakın araştırma ve uygulama<br />

merkezi ve teknokenti ile SDÜ, Anadolu’nun parlayan<br />

bir yıldızıdır. Bu yıl bitireceğimiz 18 bin metrekarelik<br />

kapalı spor salonumuz, açık spor alanlarımız ve Davraz<br />

Kayak Merkezi’miz ile Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

ve Isparta olarak milli takımlar kamp merkezi olmaya<br />

adayız.<br />

Bu toplantı, bu yöndeki çalışmalarımızın bir ürünü<br />

olarak ortaya çıkmıştır. Pratisyen hekimlerin, spor<br />

hekimlerinin, aile hekimlerinin, ortopedi ve travmatoloji<br />

uzmanlarının ve diğer tüm branşlardan hekimlerin temel<br />

çalışma alanlarından birisi de takım doktorluğu olmuştur.<br />

Takım doktoru genellikle problemi olan sporcuyu<br />

ilk değerlendiren hekimdir. Bunun yanında lisans<br />

muayeneleri, yaralanmaların önlenmesi, ergojeniklerin<br />

kullanımı, performans analizi ve geliştirilmesi gibi birçok<br />

alanda bilgili olması beklenmektedir. Bu nedenle takım<br />

doktoru ilgi alanındaki bilgileri sürekli yenilemeli ve<br />

geliştirmelidir. Bu noktadan hareketle takım doktorluğu<br />

Prof. Dr. Mahmut Nedim DORAL


36<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 37<br />

SDÜ’de Biyomedikal Semineri<br />

Dünya’nın en büyük bilimsel organizasyonlarından biri olan<br />

IEEE-Engineering in Medicine and Biology Society Türkiye Kolu<br />

ve SDÜ Elektronik-Haberleşme Mühendisliği bölümü tarafından<br />

organize edilen “Biyomedikal Mühendisliği’nin Günümüzdeki<br />

Anlam ve Önemi” konulu seminer SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

düzenlendi. Seminere SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Rektör Danışmanı Prof.<br />

Dr. Yusuf Ayvaz, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenciler katıldı.<br />

Seminere konuşmacı olarak Arizona State Üniversitesi Öğretim<br />

Üyeleri’nden Prof. Dr. Metin Akay katıldı. Türkiye’deki öğrencilerin<br />

Biyomedikal Mühendisliği konusunda ufuklarını açmak için bu<br />

konferansa katıldığını belirten Akay, Biyomedikal Mühendisliğinin<br />

önümüzdeki 5 ile 10 yıl içerisinde hangi konumlara taşınacağını,<br />

mevcut durumunu ve biyomedikal alandaki kendi çalışmalarını<br />

anlattı. Biyomedikal ve Rehabilitasyon Mühendisliklerinin geleceğin<br />

meslekleri olduğunu belirten Akay, “Öncelikle temel bilgilere önem<br />

verilmesi gerekiyor. Bu esnada da değişen teknoloji takip edilmelidir.<br />

Matematik ve Moleküler Biyoloji bilmeyen kişilerin Biyomedikal<br />

alanda ilerlemeleri beklenemez. Çaba gösterildiği takdirde herkes<br />

mutlaka başarıya ulaşılır.” dedi. Eğitimin ve araştırmacı ruhun<br />

bilimdeki önemini vurgulayan Akay, SDÜ’de bulunmaktan büyük<br />

bir onur duyduğunu da sözlerine ekledi. SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar tarafından Prof. Dr. Metin Akay’a seramik Atatürk<br />

heykeli takdim edildi. Seminerin sonunda soru cevap bölümüne<br />

geçilerek, katılımcıların soruları yanıtlandı.<br />

Prof. Dr. Metin Akay<br />

Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerine Seminer<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk<br />

Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri tarafından geçtiğimiz<br />

günlerde araştırma görevlilerine yönelik olarak düzenlenen<br />

Temel Epidemiyoloji ve Biyoistatistik kursu, Tıp Fakültesi<br />

Öğretim Üyelerine yönelik olarak da düzenlendi. Halk<br />

Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Mustafa Öztürk, Yrd.<br />

Doç.Dr. Ersin Uskun, Arş.Gör.Dr. Ertan Uzun, Arş.Gör.Dr.<br />

Hakan Türkoğlu, Arş.Gör.Dr. Tufan Nayir, Arş.Gör.Dr. Esra<br />

Nur Tola ve Arş.Gör.Dr. Osman Bakan’dan oluşan kurs ekibi,<br />

2 gün süren seminerde, araştırma planlama, temel istatistik<br />

analizleri, araştırma verilerinin sunulması, rapor ve makale<br />

yazma konularında 12 katılımcıyı bilgilendirdiler.<br />

Mamografi Ünitesi Hizmete Girdi<br />

ile ilgili güncel bilgileri Türk Hekimleri ile paylaşmak için<br />

bu toplantıyı düzenledik ve bilgilerimizi her yıl güncellemek<br />

için de bu toplantılara devam edeceğiz. Bu ilk toplantımızda<br />

bizleri kırmayarak bilgilerini paylaşmak için burada bulunan<br />

ulusal ve uluslararası katılımcı arkadaşlarıma çok teşekkür<br />

ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ın konuşmasının ardından<br />

“Takım doktorluğunun geçmişi, bugünü ve geleceği,<br />

Türkiye’de spor travmatolojisi, diz cerrahisi ve artroskopi”<br />

konulu panel düzenlendi. Panele Prof. Dr. Veli Lök, Prof. Dr.<br />

Ethem Gür, Prof. Dr. Burhan Uslu, Prof. Dr. Aziz Alturfan,<br />

Prof. Dr. Levent Köstem, ve Prof. Dr. Mustafa Karahan<br />

konuşmacı olarak katıldı. Konuşmacılar özetle Türkiye’de<br />

takım doktorluğu konusunda yapılan ve yapılması gereken<br />

çalışmaları anlattılar. Türkiye’de 3-4 büyük kulüp ötesinde<br />

ciddi anlamda bu sistemin bulunmadığına değinen<br />

konuşmacılar, konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmasını<br />

istediler. Açılış konuşması ve panelin ardından başlanılan<br />

bilimsel oturumlara geçildi. İlk oturuma Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, ikinci oturuma ise Prof. Dr. Werner Müler<br />

başkanlık ettiler. Bu oturumlarda sporcularda kıkırdak<br />

tamiri, sporcularda stres kırıkları, dirsek artroskopisi ve<br />

tekniği, ayak bileği yaralanmalarının önlenmesi, Teakwondo<br />

yaralanmaları, eklemlerde ısı şoku gibi konular ele alındı.<br />

Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Konferans<br />

Salonu’nda yapılan sempozyumun ikinci gününde ise Prof.<br />

Dr. Ahmet Turan Aydın, Prof. Dr. Mustafa Karahan, Prof. Dr.<br />

Ömer Taşer ve Prof. Dr. Halit Pınar başkanlıklarında dört<br />

oturum gerçekleştirildi. Bu oturumlarda “Profesyonel takım<br />

doktorluğu ve etiği, spora katılım öncesi değerlendirme,<br />

akut ayak bileği burkulması, ayak bileği kırıklarında yeni<br />

tedavi modaliteleri gibi konularda bilim adamları tarafından<br />

sunumlar yapıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Namık Delibaş<br />

ve Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Oyar<br />

tarafından basın toplantısı düzenlendi. Araştırma ve<br />

Uygulama Hastanesi Radyoloji bölümündeki çalışmalar<br />

ve yenilenen cihazlarla ilgili olarak düzenlenen toplantıda<br />

konuşan Başhekim Prof. Dr. Namık Delibaş,“Çalışan ve<br />

hasta memnuniyetini arttırmak için yaptığımız çalışmaların<br />

başında tıbbi cihazların yenilenerek daha kaliteli ve hızlı<br />

bir hizmet verilmesi oldukça önem taşıyor. Bu çalışmalar<br />

içerisinde önemli birimlerimizden biri olan radyoloji<br />

birimizdeki cihazların büyük bir kısmını yeniledik ve bu<br />

ünitenin yerleşim planını da daha iyi bir hizmet için yeniden<br />

düzenledik.” dedi.<br />

Prof. Dr. Namık Delibaş’ın ardından sözü alan Radyoloji<br />

Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Oyar Radyoloji<br />

ünitesinin hemen hemen bütün branşlara tanısal hizmet veren<br />

önemli bir ünite olduğunu belirterek başladığı konuşmasında<br />

“Radyoloji birimi olarak yaptığımız tanılarda cihazlarımızın<br />

özellikleri oldukça önemli bir yer tutuyor. Bununla birlikte<br />

ilerleyen teknolojiye ayak uydurarak bu teknolojileri<br />

uygulama mecburiyetimiz var. Başta rektörümüz olmak üzere<br />

başhekimliğimizin de yardımları ile radyoloji ünitemizde<br />

bulunan Doppler Ultrasonografi ve Mamografi cihazlarımızı<br />

yeniledik. Bunlardan özellikle Mamografi cihazı kadınlarda<br />

en büyük sorunlardan biri olan meme kanserinin erken tanı ve<br />

teşhisi açısından oldukça önem taşımakta. Ülkemizde her 11<br />

kadından biri maalesef bu hastalığa yakalanmakta. Oldukça<br />

yüksek olan bu orana karşılık olarak bu hastalığın teşhisinde<br />

önemli bir yer tutan bu cihazımızın yenilenmesi, daha hızlı ve<br />

kaliteli bir hizmet verilmesi açısından oldukça önem taşıyor.<br />

1998 yılında kurulan mamografi ünitemiz şu anda yılda 2600<br />

hastaya hizmet verebilecek kapasiteye ulaşmıştır. “ diyerek<br />

sözlerini tamamladı. Basın toplantısının ardından Başhekim<br />

Prof. Dr. Namık Delibaş ve Prof. Dr. Orhan Oyar basın<br />

mensuplarını radyoloji bölümünde gezdirerek yeni cihazları<br />

tanıttılar.


38 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 39<br />

SDÜ’de Hasta Hakları<br />

Sempozyumu Yapıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi, Isparta ve Burdur Tabip Odası ve İl Sağlık<br />

Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği “Hasta Hakları Sempozyumu” SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde yapıldı. Sempozyuma; Vali İsa Parlak, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, SDÜ Tıp Fakültesi Başhekim Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Hüseyin Yorgancıgil, İl Sağlık Müdürü Dr. Levent Yılmazer, Hasta Hakları İl<br />

Koordinatörü Dr. Ercan Şimşek, Gazeteci-Yazar Kazım Kanat ve Nevval Sevindi’nin yanı sıra<br />

çok sayıda doktor, hemşire ve öğrenci katıldı.<br />

Açılış konuşmaları ile başlayan sempozyumda ilk konuşmayı Hasta Hakları İl Koordinatörü<br />

Dr. Ercan Şimşek yaptı. Hastaların neler istediğini ve hekimlerin de hastalardan neler istediğini<br />

belirterek konuşmasına başlayan Şimşek, “ Hasta hakları konusunda Hipokrat’tan bu yana tarih<br />

boyunca çeşitli kurallar kabul görmüş ve uygulanmıştır. Hasta haklarının, yaşam hakkı ve sağlık<br />

hakkı başta olmak üzere anayasa ve uluslararası belgelerde tanımı bulunmaktadır.Esas olarak insan<br />

haklarının sağlık hizmetlerine uygulanması gerekmektedir. Bunun içinde Sağlık Tesislerinde Hasta<br />

Uygulamalarına İlişkin Yönerge hazırlayarak 38 il ve 60 hastanede pilot uygulamaya başlandı. Isparta<br />

Devlet Hastanesi bu uygulamanın yürütüldüğü pilot hastanelerdendir.” diye konuştu. Dr. Ercan Şimşek’in<br />

ardından, kürsüye gelen İl Sağlık Müdürü Dr. Levent Yılmazer, Isparta’da hasta hakları ile ilgili yapılan<br />

çalışmalar konusunda ayrıntılı bilgiler verdi.<br />

Babacan Hekimler<br />

Levent Yılmazer’in ardından kürsüye gelen SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ise “Benim hekimliğe başladığım<br />

yıllarda Türkiye’de böyle bir konu konuşulmuyordu, hatta<br />

böyle bir konuyu konuşmaya gerek bile duyulmuyordu.<br />

Çünkü; hastalarına şefkat ile yaklaşan ve hastalarını bir müşteri<br />

olarak görmeyen babacan hekimler vardı. Çağdaşlaşmanın ve<br />

modernleşmenin getirmiş olduğu bazı olumsuzluklar insan<br />

ilişkilerini zedelediği gibi, hekim hasta ilişkisine de zarar<br />

vermiştir.” dedi. Konuşmasına hasta hakları neyi ifade ediyor<br />

diye devam eden Baydar, “Sağlık hizmetlerinden faydalanma<br />

ihtiyacı bulunan bireylerin sadece insan olmaları nedeniyle<br />

sahip oldukları, T.C. Anayasası, milletlerarası anlaşmalar ve<br />

kanunlar ile teminat altına alınmış hakları ifade eder. Sağlık<br />

hakkı kişinin toplumdan ya da devletten sağlığının korunmasını,<br />

geliştirilmesini hastalık durumunda tedavi edilmesini istemek<br />

ve toplumsal sağlık kuruluşlarından yararlanma hakkı olarak<br />

tanımlanmaktadır. Sonuç olarak her şeyden önce temel sağlık<br />

hizmetleri için kaynak oluşturulmalı ve bu kaynaklardan adil<br />

olarak yararlanılması sağlanmalı, eşitsizlikler önlenmelidir.<br />

Gelir dağılımındaki adaletsizlik sağlığa ayrılan kaynakların<br />

paylaşımındaki dengesizlikleri artırdığı gibi, buna ek olarak<br />

bölgesel, sınıfsal ve coğrafi eşitsizlikler, uçurumu derinleştirmekte<br />

ve esasen acil çözüm bekleyen önemli bir sosyal sorun olarak<br />

karşımızda durmaktadır. Hasta hakları; daha iyi bir sağlık<br />

ortamının yaratılması ve sağlıklı bir toplum yetiştirilmesi<br />

için hastaların, hasta yakınlarının, hekimlerin ve tüm sağlık<br />

çalışanlarının birlikte sahip çıkması gereken haklardır. Bunların<br />

uygulamaya geçirilmesinde toplumdaki tüm bireylerin aktif<br />

katılımına gereksinim duyulmaktadır.” diye konuştu.<br />

“Sağlık hizmetlerinde öncüyüz”<br />

Son olarak kürsüye gelen Vali İsa Parlak ise “Ülkemiz<br />

gelişmekte olan bir ülke. Bu gelişim sürecinde mutlak suretle<br />

sağlık hizmetleri de pay görecektir. Sağlık hizmetlerinde<br />

problemlerle karşılaşıyoruz. Memur maaşları ile yine memurlar<br />

için harcanan sağlık paraları hemen hemen aynı miktarda ve<br />

bununla birlikte hastanelerdeki yığılmalar da cabası. Isparta<br />

sağlık hizmetleri konusunda öncü. Bu, insana verilen bir<br />

hizmet ve böyle bir hizmet söz konusu olduğu için herkesin<br />

bu konuda üstüne düşeni yapması gerekmekte. Günümüzde<br />

hasta haklarının ortaya çıkması sistem içindeki bozuklukların<br />

giderilmesi bakımından çok önemlidir. Bu sempozyumda emeği<br />

geçen herkese özellikle teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerini<br />

tamamladı. 3 oturum şeklinde gerçekleştirilen sempozyumun<br />

ilk oturumunda SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi<br />

Kırdemir başkanlığında Prof. Dr. Erdem Aydın “Paternalizm<br />

ve Aydınlatılmış Onam”, Dr. Mehmet Dinçtürk “Hasta Hakları<br />

Tanımı ve Tabip Odalarının Konuya yaklaşımı”, Öğretim<br />

Görevlisi Sedat Bostan “Sağlık Hizmetlerinin Hasta Odaklı<br />

Yapılandırılması” konularında bilgi verdiler.<br />

“Hastaydık, Haklı mıydık?”<br />

Ayrıca sempozyuma misafir olarak katılan Gazeteci Yazar<br />

Kazım Kanat ve Nevval Sevindi “Hastaydık, Haklı mıydık?”<br />

başlığı altında kendi hastalıkları sırasında başlarından geçenler<br />

ile kendi gözlerinden sağlık sektöründeki olumsuzlukları<br />

ve yanlışları anlattılar. Türk Doktorlarına sonsuz güvenleri<br />

olduğunu belirten yazarlar kendi hastalıkları sırasında<br />

morallerini yüksek tuttuklarını ve doktorlarını kendilerinin<br />

seçtiklerini belirterek, “Hastalar olarak tedavinin ortağıyız ve<br />

eşit ortaklar olarak bu tedaviyi devam ettirmemiz gerekli. Hasta<br />

olmak istenilir bir şey değildir; ancak hasta olduysanız haklarınıza<br />

sahip çıkın. Unutmayınız ki hep birlikte var olabiliriz.” dediler.<br />

Sempozyumun İkinci oturumunda ise Isparta İl Sağlık<br />

Müdürü Dr. Levent Yılmazer Başkanlığında, Refik Aktem<br />

“Sağlık Bakanlığı Hasta Hakları Uygulama Süreci”, Hüseyin<br />

Çelik “Hasta Hakları Bakımından Yeni Sosyal Güvenlik Reformu<br />

Sisteme Neler Getirmektedir”, Öğretim Görevlisi Hasan<br />

Kırmızı “Empatik İletişim” konularında, son oturumda ise<br />

Uzm. Dr. Mehmet Karataş Başkanlığında Hakan Hakeri “Hasta<br />

Hakları Bakımından Yeni TCK”, Doç. Dr. Gamze Çan “Hasta<br />

Hakları Bağlamında Koruyucu Hekimlik ve Hasta Rolünün<br />

Etkinleştirilmesi” ve Dr. Ercan Şimşek “Hasta Hakları ve<br />

Akreditasyon” konularında tebliğlerini sundular. Sempozyum<br />

katılımcılara sertifikalarının dağıtılması ile sona erdi.


40 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 41<br />

Rektör’den Basın Toplantısı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar SDÜ’nün yer aldığı Avrupa Üniversiteler Birliği<br />

Kurumsal Değerlendirme Programı (EUA-IEP) ve SDÜ Öz<br />

Değerlendirme Raporu ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.<br />

Rektör Danışmanı ve Üniversite Dış İlişkiler Koordinatörü Doç.<br />

Dr. Fatma Göktepe’nin de katıldığı basın toplantısında Baydar;<br />

“SDÜ, 15-17 Mart tarihleri arasında Avrupa Üniversiteler<br />

Birliği’nin (EUA) kurumsal değerlendirmesinden geçecektir.<br />

SDÜ’ de “I.Bilim Kurulu Toplantısı”<br />

Önümüzdeki yıl 22.si düzenlenecek olan Türkiye Maliye Sempozyumu’nun<br />

1. Bilim Kurulu Toplantısı SDÜ’de yapıldı. Üniversitemizde gerçekleştirilecek<br />

sempozyumun hazırlık toplantısının organizasyonunu İktisadi ve İdari<br />

Bilimler Fakültesi Öğretim üyelerinden, Yrd. Doç İbrahim Acar ve Yrd.<br />

Doç. Ali Yavuz üstlendi. Yetkililer, 22 Mayıs 2007’ de yapılacak olan Türkiye<br />

Mali Sempozyumu’nun 3 hazırlık toplantısının yapılacağını belirttiler.<br />

Sempozyuma ev sahipliği yapmanın gerek üniversitemiz ve gerekse Isparta<br />

için büyük bir tanıtım imkanı sağlayacağına değinen yetkililer, ilk toplantıya<br />

20 bilim adamı ve davetlinin katıldığını ifade ettiler. Toplantıda sempozyumun<br />

organizasyonuna ilişkin konular ele alındı. Toplantının başkanlığını Prof. Dr.<br />

Aykut Herekman yaptı.<br />

3 Rektör, 1 Raportör ve 1 Gözlemciden oluşan toplam 5<br />

kişilik bir heyetin üniversitemize gelmesiyle başlayacak<br />

olan değerlendirme çalışmaları, temmuz ayında yapılacak<br />

olan ikinci ziyaret ile devam edecek olup, çalışmalar eylül<br />

ayında heyetin hazırlayacağı nihai rapor ile son bulacaktır.<br />

Biz de üniversitemizi objektif olarak değerlendirip, diploma<br />

denkliği; yani SDÜ’den mezun olan bir öğrencinin Avrupa’da<br />

çalışmalar yapabilmesi , kalite standardımızın yükseltilmesi<br />

ve teknokentle birlikte başlayan öğretim üyelerimizin<br />

yaratıcı sürecinin daha üst düzeye taşınabilmesi konusunda<br />

kendimizi geliştirme arzusundayız. Hazırladığımız Öz<br />

Değerlendirme Raporunda üniversitemizin tanıtımını, coğrafi<br />

konumunu, finansman ve yönetim misyonunu, vizyonunu<br />

ve eksikliklerini belirttik. Eylül ayında üniversitemiz adına<br />

açıklanacak rapordan olumlu yanıt bekliyoruz.” dedi.<br />

Ardından söz alan Rektör Danışmanı Fatma Göktepe EUA<br />

hakkında bilgi vererek; “EUA Tüm Avrupa Üniversitelerinin<br />

tek çatı altında toplandığı bir kuruluştur. 45 farklı ülkeden 775<br />

üyesi bulunan EUA’ya biz de üyeyiz. EUA’nın bizden istediği<br />

Öz Değerlendirme Raporu’nu 2005 yılı Ekim ayı itibariyle 9<br />

kişiden oluşan bir ekiple yazmaya başladık. 2006 Eylül ayında<br />

EUA’nın açıklayacağı rapor ile üniversitemizin kurum kültürü<br />

ortaya konmuş olacaktır.” diye konuştu.<br />

SDÜ’de Uyku Laboratuvarlarının Tanıtımı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Göğüs Hastalıkları<br />

Ana Bilim Dalı’na bağlı olarak faaliyet gösteren “Göğüs<br />

Hastalıkları Solunum Fonksiyon ve Uyku Laboratuvarları”<br />

basına tanıtıldı.<br />

Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Namık Delibaş ve<br />

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ünal Şahin tarafından<br />

yapılan tanıtımda, uyku düzensizlikleri, tedavisi ve<br />

solunum fonksiyonları ile ilgili bilgiler verildi. Doç. Dr.<br />

Ünal Şahin, “Uyku problemleri son yıllarda önemini<br />

arttıran bir konu olarak gündemimize geldi. Özellikle<br />

kadınların yaşadığı uyuyamama sorunu; ertesi günün<br />

gücünü azaltırken, yorgunluğun ve halsizliğin başlıca<br />

nedenini oluşturuyor. Laboratuvarlarımız 2005 yılı<br />

sonlarında kuruldu ve yeni faaliyete geçti. Uyku halinde<br />

horlayan, uykusunda nefesinin durduğu fark edilen<br />

ve sürekli gündüz uykusuna meyilli kişilerin mutlaka<br />

uyku laboratuvarlarına gelmesi gerekmektedir.” diye<br />

konuştu. Uzman Dr. Önder Öztürk ise solunum fonksiyon<br />

laboratuvarını tanıtarak “Bu laboratuvarda solunum<br />

fonksiyon testleri uygulanmaktadır. Bu testler hastalığın<br />

varlığını saptamak, derecesini belirlemek ve tedavide yanıtı<br />

izlemek amacıyla kullanıyor.”dedi.<br />

SDÜ Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi’nde Değerlendirme Toplantısı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi 2005 yılı değerlendirme toplantısı basın<br />

mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Hastane Başhekimi<br />

Prof. Dr. Namık Delibaş tarafından gerçekleştirilen toplantıya<br />

Hastane Baş Müdürü Doç. Dr. Erol Eroğlu, Hastane Müdürü<br />

Mehmet Uygur, Müdür Yardımcıları Yüksel Hatırlı, Nazım<br />

Yıldırım, Osman Sinan ve hastane halkla ilişkiler personeli<br />

katıldı.<br />

Hastanede yapılan hizmetleri duyurmak amacıyla toplantı<br />

düzenlediklerini belirterek konuşmasına başlayan Delibaş,<br />

“Bugün burada geçen yıl gerçekleştirdiğimiz işlemlerin<br />

bir tanıtımını yapacağız. Hastanemiz sadece Isparta’ya<br />

değil, bölgemize hitap eden bir hastane ve hastanemizde<br />

yapılan işlemlerin hizmet kalitesi olarak kendimize oldukça<br />

güveniyoruz. Hastanemiz kurulduğu günden beri yaptığı<br />

atılımlarla kadrosunu genişletmiştir. Bugün itibari ile 31’i<br />

profesör, 41’i doçent ve 91’i yardımcı doçent olmak üzere<br />

422 akademik personel, 382, 657’ye tabi kadrolu personel<br />

ve 582 İşçi statüsündeki personel olmak üzere toplam 1386<br />

personel hastanelerimizde hizmet vermektedir. Oldukça<br />

büyük bir işletme olan hastanemiz özel hastaneler gibi<br />

kar amacı gütmemekle birlikte yapılan araştırmalar ve<br />

eğitimler bakımından da devlet hastanelerinden ayrı bir<br />

yapıya sahiptir.” Hastanelerdeki teknolojik gelişmelerden<br />

bahsederek konuşmasını sürdüren Delibaş, “Hastanelerimize<br />

yeni alınan alet ve ekipmanlarla birlikte bölgemizde<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel<br />

Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Erol Eroğlu ve<br />

Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Şenol Coşkun<br />

tarafından “Meme Kanserinde Erken Tanı ve Tedavi” konulu<br />

bir konferans verildi. Kanser Haftası nedeniyle düzenlenen<br />

ve Isparta Öğretmenevi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen<br />

konferansa çok sayıda vatandaş ve sağlık görevlisi katıldı.<br />

İlk olarak kürsüye gelen Eroğlu, meme kanserinin<br />

nedenlerini, risk faktörlerini ve hastalığın gelişimini<br />

anlatarak, “Meme kanseri özellikle görülme sıklığı açısından<br />

toplum sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden bir kanser<br />

türüdür. Genel toplum sağlığı ve sağlıklı nesillerin gelişmesi<br />

yapamayacağımız tetkik ve test bulunmamaktadır. Bütün<br />

bunlarla birlikte hizmet kalitemiz ve her türlü olanağa sahip<br />

olmamız açısından yoğun bir taleple karşılaşıyoruz. Bu talep<br />

karşısında kapasitemiz zorlanıyor, maalesef yer ve mekan<br />

sıkıntısı çekiyoruz.” dedi. Hastanede yürütülen eğitim<br />

hizmetlerinden bahsederek konuşmasına devam eden Delibaş,<br />

“Hastanemiz, eğitim ve araştırma konularında da oldukça<br />

ileri seviyededir. Türkiye’de başka örneği olmayan sağlık<br />

yüksekokullarındaki hemşire öğrencilerine pratik eğitimler<br />

hastanemizde verilmektedir. Bu uygulama Türkiye’de sadece<br />

hastanemizde gerçekleştirilmektedir. Eğitim hizmetlerimiz<br />

içerisinde kan merkezi ve diyaliz merkezimiz Sağlık Bakanlığı<br />

onaylı, ulusal çapta sertifika verme yetkisine sahiptir. Maddi<br />

olarak bakıldığında ise hastanemizde geçen yıl itibari ile 45<br />

milyon 503 bin YTL karşılığı hizmet üretilmiştir. “dedi. Son<br />

olarak 2006 hedeflerine değinen Delibaş şunları söyledi:<br />

“2006 yılı hedeflerimiz içerisinde en önemli çalışmalarımız<br />

ISO Kalite Yönetim Sistemi çalışmaları üzerine olacaktır. Bu<br />

bağlamda hasta ve çalışan memnuniyeti bizim için oldukça<br />

önemli. Ayrıca 2006 yılı içerisindeki hedeflerimiz arasında<br />

hastane ve bölümlerinin tanıtım videolarının hazırlanması<br />

ve tüm hastane yazılı belgelerinin düzenlenerek tanıtım<br />

ve markalaşma konularında atılımlarda bulunmak yer<br />

almaktadır. Hizmet kalitesinin arttırılması için internet<br />

sayfamız güncellenerek otomasyon çalışmalarının daha da<br />

geliştirilmesine çalışıyoruz.”<br />

Meme Kanserinde Erken Tanı ve Tedavi<br />

adına kadınlarımızın meme kanserine karşı bilinçlenmeleri<br />

ve düzenli muayeneleri önemlidir. Meme kanseri bazı<br />

etkenlere bağlı olarak hızlı ilerlememekle birlikte geç fark<br />

edildiğinde ölüm riski yüksek olan bir kanser türüdür.” dedi.<br />

Eroğlu, cerrahi açıdan yapılan tedavileri anlatarak devam<br />

ettiği konuşmasında “Meme kanseri tedavisinde etkin bir<br />

tedavi yöntemi bulunmuş değil. Özellikle cerrahi açıdan<br />

değerlendirdiğimizde imkanlarımız çok kısıtlı. Tüm bunlara<br />

karşı ülkemizde meme kanseri oranı giderek artmakta ve bu<br />

hastalıktan kurtulmanın en önemli şartı erken teşhis” diyerek<br />

sözlerini tamamladı<br />

Daha sonra kürsüye gelen Doç.Dr. Şenol Coşkun meme<br />

kanserinde kullanılan mevcut tedavi yöntemlerini ve yan<br />

etkilerini anlatarak başladığı konuşmasında, “Meme kanseri<br />

diğer kanser türlerinde olduğu gibi, hastalığın tedavisinden<br />

sonra tekrarlama riski yüksek bir tür. Ayrıca tedavisi sırasında<br />

ve sonrasında vücudun başka bölümlerinde de kanser<br />

vakaları görülmekte. Bu sebeplerden dolayı tedaviyi etkileyen<br />

en önemli faktör erken tanı olarak karşımıza çıkmakta.<br />

Isparta ve bölgesi için il sağlık müdürlüğü ile yürüttüğümüz<br />

çalışmalarla gerek cihaz gerekse sağlık personeli bakımından<br />

yeterli duruma ulaşmış durumdayız. Bu konuda geriye<br />

kalan halkımızın gerekli önemi gösterip belirli periyotlarla<br />

taramadan geçmeleridir. Bu konuda duyarlı olunması hayat<br />

kurtarır.” diye konuştu.


42 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 43<br />

Dr. Levent Yılmazer Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar Isparta Valisi Şemsettin Uzun<br />

SDÜ’de Tıp Bayramı Kutlandı<br />

14 Mart Tıp Bayramı Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Kültür Merkezi’nde kutlandı. Çok sayıda davetlinin katıldığı<br />

kutlama, SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü<br />

Öğretim Elemanı Mustafa Erhan’ın gitar resitaliyle başladı.<br />

Programın açılış konuşmasını Isparta-Burdur Tabip Odası<br />

Başkanı Opr. Dr. Mehmet Karataş yaptı. Karataş, ülkemizde<br />

1935 yılından beri Tıp Bayramı kutlamalarının yapıldığına<br />

değinerek, “Geçen yıllara oranla, son yıllarda biz hekimlerin<br />

üzerinde matem havası var. Ben, önceki görev yaptığım<br />

dönemlerden hatırlıyorum bu bayramı coşkuyla kutlardık,<br />

artık sorunlarımız arttı ve kutlamalarımızın da seyri değişti.”<br />

diye konuştu.<br />

Karataş, ülkenin sağlık sorunlarıyla ilgili olarak şunları<br />

söyledi; “Ülkemizde sağlık hizmetlerine bütçeden daha yüksek<br />

pay ayrılmasıyla geçmiş yılların kayıplarını azaltmaya yönelik<br />

çalışmalar yapmayı, hastalarımızı Dünya Sağlık Örgütü’nün<br />

belirlediği üzere en az 15 dakika muayene etmeyi, ihtiyaçtan<br />

fazla fakülte açılması yerine, varolanların kalitesini arttırmayı,<br />

hastanelerdeki kuyrukları azaltmayı ve birinci basamak sağlık<br />

kuruluşlarının yani sağlık ocaklarının güçlendirilmesini<br />

istiyoruz.” Karataş’ın ardından kürsüye gelen üniversitemiz<br />

Öğrenci Konsey Başkanı İntörn Doktor Afşin Emre Kayıpmaz,<br />

Tıp Bayramı’nın tarihini anlattı ve tıp camiasının bayramını<br />

kutladı.<br />

Daha sonra kürsüye gelen İl Sağlık Müdürü Dr. Levent<br />

Yılmazer, “Sağlık hayatımızın temel taşıdır. Attığımız her<br />

adımda, aldığımız her nefeste sağlık çok önemli bir unsurdur.<br />

Günümüzde devletin vatandaşa sunduğu en iyi hizmetlerden<br />

birisi sağlıktır. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler devam ettikçe<br />

sağlık standartları da katlanarak artmaktadır. Hepimizin<br />

amacı mevcut kaynakları en iyi şekilde kullanarak vatandaşa<br />

sağlık hizmeti vermektir.” diye konuştu.<br />

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan<br />

da, ülkemizdeki tıp eğitimine değinerek şöyle konuştu; “Tıp<br />

fakültelerinde yapılan eğitimin temel amacı, öğrencilere<br />

mezuniyet öncesinde verilen eğitimi mezun olduktan sonra<br />

nasıl kullanması gerektiğini öğretmek, bilgiyi analiz ve entegre<br />

etme yöntemlerinin geliştirilmesine olanak sağlamaktır. Ayrıca<br />

ülkemizde sağlık sektöründeki sıkıntı, hekim sayısında değil<br />

hekimlerin dağılımındadır. Son zamanlardaki tıbbi gelişmeler<br />

heyecan verici ve ilginç olarak takip ediliyor. Ancak tıp<br />

eğitimi ve hekim kalitesinin arttırılması yoluna gidilmeli. Tıp,<br />

insanlarla ilişki kurma sanatıdır.”<br />

Daha sonra kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, hazırladığı slaytta, “Çanakkale’deki Tıbbiyeli Şehitler”<br />

konulu bir sunu yaptı. “18 Mayıs 1915’de Çanakkale’de şehit<br />

düşen tıbbiyeliler unutulmamalıdır. Çanakkale’de destan<br />

yazarak şehit düşen tüm tıbbiyelilerimizin ruhları şad olsun.<br />

“ dedi.<br />

Kutlamanın son konuşmasını yapan Isparta<br />

Valisi Şemsettin Uzun , ülkemizde geçmiş yıllara<br />

oranla tıp çalışanı sayısında artış sağlandığına<br />

değinerek, “Son zamanlarda sağlık konusunda<br />

yapılan yenilikler büyük bir devrimdir.<br />

Türkiye’de sağlık konusunda bütün sorunlar<br />

bitmiştir demiyorum; ama önemli gelişmeler<br />

sağlanmıştır. Ülkemizde bütün vatandaşlara<br />

yeşil kart imkanı sağlanmıştır, bu gelişmeyi<br />

bugün Almanya’da bile görmek zordur.<br />

Hastanelerin birleştirilmesi ve tıp hizmetlerinin<br />

özel sektöre devredilmesi iyi bir şeydir.<br />

Özellikle Isparta sağlık konusunda bir marka<br />

olmuş, sizleri kutluyorum.” diye konuştu.<br />

Konuşmalarının ardından üniversitemiz<br />

doktorlarından Çetin Lütfi Baydar, Cem Öz,<br />

Ahmet Özşimşek ve İsmihan Gülden Karataş’ın<br />

eserlerinin sergilendiği ‘14 Mart Tıp Bayramı<br />

Karma Sergisi’ davetliler tarafından gezildi.<br />

Hastane Çalışanlarına<br />

Özlük Hakları ve Diksiyon<br />

Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Personel <strong>Daire</strong> Başkanlığı ve Hizmet<br />

İçi Eğitim Şubesi organizasyonuyla Araştırma ve Uygulama Hastanesinde<br />

bir seminer düzenlendi. Seminerin ilk bölümünde hastane otomasyon<br />

çalışanlarına SDÜ Kültür Müdürü Okutman Neşe Okur tarafından<br />

“Diksiyon” dersi verildi. SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi<br />

konferans salonunda gerçekleştirilen seminerin ikinci bölümünde ise<br />

Personel <strong>Daire</strong> Başkanlığı Sicil Şube Müdürü Mehmet Erem , 657’ye tabi<br />

250 memuru, özlük hakları konusunda bilgilendirdi.<br />

SDÜ Tıp’ta Öğretim Üyeleri<br />

Binişlerini Giydi<br />

14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle akademik yükseltme yapılan SDÜ Tıp<br />

Fakültesi Öğretim Üyelerine binişleri giydirildi.<br />

Doçentlikten Profesörlüğe yükseltilen Öğretim Elemanlarının isimleri şöyle;<br />

Nejat İmirzalıoğlu, Yıldıran Songür, Uğur Koçer, Tamer Mungan, Tansu Sipahi,<br />

Hakan Kaya, Selmin Karademir, Fehmi Özgüner, Tekin Ahmet Serel, Erdoğan<br />

İbrişim, Ahmet Öcal, Yavuz Kamil Bardak, Aşkın Görgülü, Hüseyin Vural.<br />

Profesörlüğe yükseltilen öğretim üyelerine binişleri SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar tarafından giydirildi.<br />

Yardımcı Doçentlikten Doçentliğe yükselen Öğretim Elemanlarına ise<br />

binişlerini Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan giydirdi.<br />

Doçentliğe yükseltilen öğretim üyelerinin adları şöyle: Mesut Özsoy, Ünal Şahin,<br />

Hüseyin Okutan, Ahmet Yeşildağ, Turhan Yavuz, M. Sunay Yavuz .


44 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 45<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesi tarafından “Sigara ve Kanser”<br />

konulu panel düzenlendi. Prof. Dr. Ali Ayata’nın yönettiği panele,<br />

konuşmacı olarak Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim<br />

Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ünal Şahin, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı<br />

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şenol Coşkun katıldı.<br />

“Sigara ve Akciğer Kanseri” konusunda sunum yapan Doç.<br />

Dr. Ünal Şahin, konuşmasına akciğer kanserinin nedenlerini ve<br />

hastalığın gelişimini anlatarak başladı. Şahin, “Sigara, akciğer<br />

kanserinin en önemli sebebi olup benzeri olmayan bir sağlık<br />

sorunudur ve her dozu zararlıdır. Yüksek bağımlılık yapıcı<br />

etkisi olan bu maddeden doğan kanser türleri ve hastalıklardan<br />

ülkemizde yılda 100 bin kişi hayatını kaybetmektedir. Çevresel<br />

ve genetik faktörlerle birlikte akciğer kanseri erkeklerde görülen<br />

kanser türlerinde birinci, kadınlarda ise her yıl artan bir grafikle<br />

altıncı sırada yer almaktadır.” dedi. Sigara üreticilerinin taktiklerini<br />

ve ülkemizdeki sigara kullanımını anlatarak konuşmasına<br />

devam eden Şahin, “Gelişmiş ülkelere ait çok uluslu sermayeye<br />

sahip sigara firmalarının asıl pazarı gelişmekte olan ülkelerdir.<br />

Gelişmiş ülkelerde özellikle Amerika’da sigara kullanımı 40 yıl<br />

önceki değerlere düşmekteyken, çok uluslu şirketlerin gelişmekte<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp<br />

ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı tarafından kalp hastaları<br />

için oluşturulan “Kardiyak Rehabilitasyon Ünitesi” hizmete<br />

açıldı.<br />

SDÜ Hastanesi Başhekimi Prof .Dr. Namık Delibaş bu<br />

ünitede kalp hastalarına yönelik olarak kontrollü ve düzenli<br />

egzersizler yapılacağını belirterek,”Gelişmiş ülkelerde<br />

en sık görülen hastalıklar kalp damar hastalıklarıdır. Bu<br />

hastalıklar da, hastalık öncesi ve sonrası ile ameliyat öncesi<br />

ve sonrası hastaların hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla bu<br />

üniteyi hizmete açtık. Biz de Ispartalı hastalarımıza maliyeti<br />

200 milyar civarında olan bu serviste hizmet verebilmek<br />

için sizin aracılığınızla merkezimizi halkımıza duyurmak<br />

istiyoruz.”dedi.<br />

“Sigara ve Kanser”<br />

Konulu Panel<br />

olan ülkelere yaptıkları baskılar nedeniyle alınamayan tedbirler<br />

sonucu, sigara tüketimi artmaktadır. Özellikle ülkemizde sigara<br />

kullanım yaşı 12’ye kadar düşmüştür. Bu ciddi sağlık sorununun<br />

çözümlenmesi için herkesin üzerine düşen görevi en iyi şekilde<br />

yapması ve toplumun bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir.”<br />

diye konuştu. “Sigara ve Diğer (akciğer dışı) Kanserler” konulu<br />

sunusuyla ikinci konuşmayı yapan Doç. Dr. Şenol Coşkun ise<br />

sigaranın neden olduğu diğer kanser türlerini anlattı.Coşkun;<br />

“Sigara tüm kanser türlerinin yüzde 80’ini etkileyen bir faktör ve<br />

ciddi bir toplum sağlığı sorunudur. Sigara nedeniyle ortaya çıkan<br />

kanser türlerinin dezavantajı ise geç tanı konulması ve beraberinde<br />

de tedavide geç kalınmasıdır. Ayrıca sigara nedeniyle ortaya çıkan<br />

kanser türlerinde yaşama şansı da diğer türlere göre azdır. Bu<br />

konuda toplum olarak daha duyarlı olmamız gerekir. Özellikle<br />

sigaranın hekimler ve önde gelen meslek gurupları arasındaki<br />

yüzde 50’ye varan kullanım oranı, inandırıcılık açısından oldukça<br />

kötü bir tablo çizmektedir.” dedi.<br />

SDÜ Kardiyak Rehabilitasyon Ünitesi Açıldı<br />

Dünya Astım Günü<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs<br />

Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet<br />

Akkaya, “Dünya Astım Günü” nedeniyle bir basın toplantısı<br />

düzenlendi.<br />

Coğrafi özellikleri nedeniyle Isparta’da astım hastalığının<br />

sıkça görüldüğüne dikkati çeken Akkaya, “Globalleşen<br />

dünyada sağlık hizmetleri de globalleşiyor. Amacımız bugün<br />

de astım hastalığı hakkında insanların bilinçlendirilmesi ve<br />

bilgilendirilmesidir. Astım, solunum yaptığımız hava yollarının<br />

daralmasıyla oluşur. En önemli belirtisi ani nefes darlığıdır.<br />

Bu nefes darlığı bazen öksürük bazen şok ve komaya sebep<br />

olmaktadır. Astım hastalığı genellikle çocukluk döneminde<br />

görülse de ileriki yaşlarda da bu hastalığa yakalanmak<br />

olasıdır. Hafif, orta ve ağır astım dönemleri vardır. Eğer hasta<br />

hafif dönemde hekime başvurursa, tedavide kesin sonuç<br />

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim<br />

Üyesi Yrd.Doç. Dr. Feray Soyipek Isparta’da sadece SDÜ Tıp<br />

Fakültesi’nde bulunan cihazın tanıtımını yaptıktan sonra<br />

konuyla ilgili şunları söyledi: “ Kalp hastalarının çoğu hangi<br />

düzeyde ve ne kadar egzersiz yapacaklarını bilmemekte, hatta<br />

egzersiz yapmaktan gereksiz yere korkmaktadırlar. Günlük<br />

yaşamlarında adaptasyon güçlüğü çekmektedirler. Ünitemizde<br />

hastalara kan basıncı ölçümü, kalp hastalarının yapabilecekleri<br />

egzersizler hakkında bilgi ve eğitim verilmektedir. Ünitemizde<br />

hastalara doktor kontrolü altında yürüme bandında, koşma<br />

ve yürüme egzersizleri yaptırılmaktadır. Tüm seanslarda<br />

hastaların kalp hızı kan basıncı ve kalp ritmi değişiklikleri<br />

devamlı takip edilmektedir. Program üç ay boyunca haftada<br />

3 gün 30 dakika sürmektedir.<br />

almak mümkündür. Astım hastalığı genellikle genetik olup,<br />

hamileyken annenin sigara içiyor olması, hava kirliliğinin çok<br />

olduğu bölgelerde yaşanması gibi nedenler de astıma neden<br />

olan faktörler arasındadır. Gelişen teknoloji ve sanayileşmenin<br />

artması da astım hastalığı riskini arttırmaktadır. Bölgemizde,<br />

Toros Dağları’nın varlığı nedeniyle polen oluşturan çok geniş<br />

bir bitki örtüsü bulunmaktadır. Bu bitki örtüsünden yayılan<br />

polenler her yıl nisan ayı gibi başlayıp eylül ayı sonuna kadar<br />

rüzgarlarla kolayca yayılmaktadır. Polenler solunum yollarıyla<br />

akciğerlere ulaşıp, daralmaya neden olur ve öksürükle beraber<br />

alerjik astım ortaya çıkar. Isparta’da nüfusun yüzde 10’u astım<br />

hastasıdır. Öksürük, hırıltı, nefes darlığı ve zaman zaman<br />

göğsünde sıkıntı gibi şikayetlere sahip olanlar mutlaka bir<br />

hekime başvurmalıdırlar. “ diye konuştu.<br />

EUA Heyeti SDÜ’de<br />

Avrupa Üniversiteler Birliği’nden (EUA) gelen 5 kişilik<br />

heyet Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar’ı makamında ziyaret etti. Paris Üniversitesi’nden<br />

Prof. Dr. Helene Lamicq başkanlığında dün akşam Isparta’ya<br />

gelen heyet, ilk olarak bu sabah Rektör Baydar’ı makamında<br />

ziyaret ederek nezaket ziyaretinde bulundu.<br />

Rektör Danışmanı ve SDÜ Dış İlişkiler Koordinatörü Doç.<br />

Dr. Fatma Göktepe’nin de yer aldığı ziyaret sırasında, heyet<br />

üyeleri Rektör Baydar’dan üniversitenin imkanları, altyapısı<br />

ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi edindiler.Kendilerine<br />

gösterilen misafirperverlik ve SDÜ’nün imkanları konusunda<br />

edindikleri izlenimden memnuniyet duydukları belirten<br />

heyet üyeleri daha sonra günün anısına toplu bir fotoğraf<br />

çektirdiler.<br />

Nezaket ziyaretinden sonra heyet üyeleri, Dış İlişkiler<br />

Koordinatörlüğü binasına geçerek, SDÜ’nün tanıtım<br />

filmini izlediler ve Rektör Baydar Başkanlığında SDÜ Öz<br />

Değerlendirme Komitesi Üyeleri ile görüşmeler yaptılar.<br />

Heyet üyeleri bugün ve yarın Mühendislik-Mimarlık, Tıp,<br />

Teknik Eğitim, İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri ile Isparta<br />

Meslek Yüksekokulu ve CAD-CAM Araştırma ve Uygulama<br />

Spor Bilimleri Derneği’nden<br />

Rektör Baydar’a Ziyaret<br />

Türkiye Spor Bilimleri Derneği, Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ı<br />

makamında ziyaret etti. Spor Bilimleri Derneği Başkanı<br />

Prof. Dr. Hasan Kasap, ziyaret amaçlarını, ülkemizde beden<br />

eğitimi ve sporun yeniden yapılandırılması konusunda<br />

görüş alış verişinde bulunmak ve Rektör Baydar’a, Türk<br />

sporuna vermiş olduğu destekten dolayı teşekkür etmek<br />

olarak açıkladı.<br />

Ziyarete Muğla Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erdal<br />

Zorba, Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kamil Özer,<br />

Gazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Şenel ve Marmara<br />

Üniversitesi’nden Doç. Dr. Salih Pınar da katıldı.<br />

Merkezlerini ziyaret ederek, yöneticileriyle görüştüler.<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar; heyetin,<br />

SDÜ’nün yer aldığı Avrupa Üniversiteler Birliği Kurumsal<br />

Değerlendirme Programı (EUA-IEP) gereğince Isparta’ya<br />

geldiğini belirterek, “3 üye, bir raportör ve bir gözlemciden<br />

oluşan 5 kişilik heyet, SDÜ’nün Öz Değerlendirme Raporunu<br />

görüşmek için üniversitemize geldi. Bu ziyaret bir ön görüşme<br />

anlamını taşıyor. Üyeler temmuz ve eylül aylarında da<br />

üniversitemize gelerek nihai raporlarını verecekler. Nihai<br />

rapor olumlu çıktığı takdirde, SDÜ’den mezun olan bir<br />

öğrencinin diploması tüm AB ülkelerinde de geçerli olacak.<br />

Yani diploma denkliği sağlanacak. Hazırladığımız Öz<br />

Değerlendirme Raporunda, üniversitemizin tanıtımını yaptık.<br />

Ayrıca coğrafi konumunu, finansman, yönetim misyonu ve<br />

vizyonumuzu anlattık. Eksikliklerimizi belirttik. Eylül ayında<br />

üniversitemiz adına yayınlanacak rapordan olumlu yanıt<br />

bekliyoruz. Biliyorsunuz EUA tüm Avrupa Üniversitelerinin<br />

tek çatı altında toplandığı bir kuruluştur. 45 farklı ülkeden 775<br />

üyesi bulunan EUA’ya biz de üyeyiz.”dedi.


46 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 47<br />

SDÜ’lü Öğrencilerden Örnek Davranış<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık<br />

Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin<br />

oluşturduğu “Grup Marsyas” ve “Grup Turkuaz” Büyük<br />

Gökçeli Kasabası İlköğretim Okulu’na yardım amaçlı bir<br />

konser verdi. Öğrenciler, SDÜ Kültür Merkezi’nde yapılan<br />

konser öncesi Büyük Gökçeli Kasabası İlköğretim Okulu için<br />

oluşturdukları yardım masasında kırtasiye malzemesi ve<br />

giyim eşyası topladılar.<br />

Grup temsilcisi Onur Dağ, Büyük Gökçeli Kasabası<br />

İlköğretim Okulu’na yardım etmelerinin sebebini şöyle<br />

dile getirdi; “Biz, Isparta Belediyesi ve İl Milli Eğitim<br />

Müdürlüğü’nden bu okuldaki öğrencilerin bir bölümünün<br />

maddi bakımdan sıkıntı çektiklerini öğrendik. 50 Öğrencisi<br />

Rektör Gürbüz’ü Andık<br />

SDÜ’nün kurucu Rektörü Prof. Dr. Hasan Gürbüz,<br />

ölümünün 10. yılında doğum yeri olan Sütçüler’de törenle<br />

anıldı.<br />

Belediye Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma programı<br />

kapsamında SDÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Yakıt, SDÜ<br />

Genel Sekreteri Ahmet Tevfik Köse ve Isparta Meslek Yüksek<br />

okulu eski Müdürü Çetin Büyükvanlı tarafından “Hatıralarla<br />

Prof. Dr. Hasan Gürbüz” konulu panel düzenlendi. Panele<br />

merhum Hasan Gürbüz’ün kardeşi Muammer Gürbüz, oğlu<br />

Recep Gürbüz, üniversite görevlileri ve sevenleri katıldı.<br />

Saygı duruşu ile başlayan programın açılış konuşmasını<br />

Sütçüler MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kürşad Özkan yaptı.<br />

Özkan, “Üniversitemizin kurucusu olan ve meslek yüksek<br />

okulumuzun burada olmasını sağlayan Prof. Dr. Hasan<br />

Gürbüz hocamıza Allah’tan rahmet, sevdiklerine başsağlığı<br />

diliyorum” dedi.<br />

Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaman ise, konuşmasında<br />

merhum Rektör Hasan Gürbüz ile yaşadığı hatıraları anlattı.<br />

Isparta halkının merhum Gürbüz’ü gerçekten sevdiğini<br />

vurgulayan Başkan Balaman, “Marmara Üniversitesi’nde<br />

kendisinin 4 yıl boyunca öğrencisiydim. Bize, hayat çizgimizde<br />

yön vermekte büyük katkıları oldu. Onu unutmamız mümkün<br />

değil” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından<br />

“Hatıralarla Prof. Dr. Hasan Gürbüz” konulu panele geçildi.<br />

İlk sözü Isparta MYO eski Müdürü Çetin Büyükvanlı aldı.<br />

Merhum Hasan Gürbüz’ün 10 yıldır anıldığını ve anma<br />

programına tüm sevenlerinin koşarak katıldığını söyleyen<br />

Büyükvanlı, Gürbüz’ü erken kaybetmenin üzüntüsünü<br />

yaşadıklarını söyledi. Büyükvanlı, “Buraya gönülden geldik.<br />

Kimse buraya zorla gelmedi. Her yıl Gürbüz hocamızı sevenler<br />

koşarak geliyor. Ne yapsak Hasan Bey için azdır. İnşallah, daha<br />

çok Hasan Gürbüzler çıkacak buradan” dedi.<br />

SDÜ Genel Sekreteri Ahmet Tevfik Köse ise konuşmasında,<br />

panele katılanları duygulandırdı. Köse, ilk olarak merhum<br />

Gürbüz’ün ölümüne değindi. Bu anı, hayatında bir daha<br />

yaşamak istemediği bir an olarak adlandıran Köse, Gürbüz<br />

ile yaşadığı hatıraları anlattı. Ahmet Tevfik Köse’nin Gürbüz<br />

ile olan anıları, panele katılanların yanı sıra Hasan Gürbüz’ün<br />

kardeşi Muammer Gürbüz tarafından gözyaşları ile dinlendi.<br />

Ahmet Tevfik Köse, “O, bir görev adamıydı. Öleceği ana kadar<br />

çalışma azmi içinde olan bir insandı.” diye konuştu.<br />

SDÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Yakıt<br />

ise konuşmasında, “Hasan Gürbüz hocamızı ne kadar anlatsak<br />

bitiremeyiz. Kendisi hepimize çalışma azmi verdi. Hiçbir<br />

zaman işten kaçmadı. İş takibi mükemmeldi. Üniversiteler<br />

olan bu okula yardımlarımızın çabuk ulaşacağını düşündük.<br />

Dolayısıyla bu okula yardım etmeye karar verdik. ‘Bir Kalem<br />

Bir Defter de Senden Olsun’ diyerek çalışmalara başladık.”<br />

dedi. Konsere katılan Büyük Gökçeli Kasabası İlköğretim<br />

Okulu Müdürü Yücel Özdemir ise, “Öğrencilerin bu örnek<br />

davranışını kutluyorum. Herkes maddi sıkıntılar çeken köy<br />

okullarına yardım etmeli. Bu etkinliği düzenleyen öğrenciler<br />

beni çok mutlu ettiler ve gururlandırdılar.” diye konuştu.<br />

Yardım konserini izlemeye gelen öğretim üyeleri ve öğrencilerin<br />

de elleri boş değildi. Büyük Gökçeli Kasabası İlköğretim Okulu<br />

Öğrencileri için onlar da ‘Bir Kalem Bir Defter Bizden Olsun’<br />

dediler. Konser sonunda toplanan kırtasiye malzemeleri ve<br />

giyim eşyaları okul müdürüne teslim edildi.<br />

hakkında bilgisi, hafızası olan insanlarla çalışmayı severdi.<br />

Fakülteler arasındaki denge onun için önemliydi.” dedi. Panelin<br />

ardından merhum Prof. Dr. Hasan Gürbüz’ün kabri ziyaret<br />

edildi. Ziyaretin ardından Sütçüler Meslek Yüksekokulu’nda<br />

yemek verilmesiyle anma programı son buldu.<br />

TODAYK’lı<br />

Öğrencilerden<br />

Engellilere Destek<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi, Toplumsal Duyarlılık ve<br />

Dayanışma Kulübü (TODDAYK) Zihinsel Engelliler Eğitim ve<br />

Rehabilitasyon Merkezi’ndeki engelliler için yılbaşı eğlencesi<br />

düzenledi.<br />

TODDAYK’ın düzenlediği yılbaşı eğlencesinde, engelli<br />

çocuklar, kulüp öğrencilerinin gösterilerinin yanı sıra modern<br />

dans ve halk oyunları kulüplerinin danslarıyla da moral<br />

depoladılar. Rehabilitasyon Merkez Müdürü İbrahim Demirkale,<br />

“Merkezimizde engelli çocuklara eğitim ve rehabilitasyon<br />

hizmeti sunuluyor. Bu hizmet çok boyutlu bir süreç ve süreç<br />

içerisinde çocuklarımızın sosyalleşerek bu tür eğlencelerle<br />

moral depolamaları da bizim için çok önemli. Bu nedenle kulüp<br />

öğrencilerine ve bugün burada emeği geçen herkese çok teşekkür<br />

ediyorum” dedi.<br />

Organizasyonla ilgili olarak bilgi veren TODDAYK<br />

Kulübü Başkanı Serdar Yılmaz ise, “Kulüp olarak öğrenci<br />

arkadaşlarımızla birlikte hem üniversite içinde faaliyet göstermek<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık ve<br />

Dayanışma Kulübü (TODDAYK) Öğrencileri, Yaşlılar Haftası<br />

nedeniyle Isparta Huzurevi’ni ziyaret ettiler. Kulüp öğrenci<br />

temsilcisi Serhat Sömer ve 35 kişilik öğrenci topluluğu huzurevinde<br />

bulunan yaşlıları ziyaret ederek, onlarla sohbet ettiler ve<br />

hem de üniversitenin dışında, yardım eli bekleyen insanların<br />

sorunlarını paylaşmak ve bu sorunlara birlikte çalışarak çözüm<br />

üretmek istiyoruz. Zihinsel Engelliler Eğitim ve Rehabilitasyon<br />

Merkezi fazlasıyla önemsediğimiz bir kurumdur. Bugün de<br />

buraya engelli kardeşlerimizle eğlenceli dakikalar geçirmeye<br />

ve yeni yıllarını kutlamaya geldik.” dedi. Programın son<br />

bölümünde TODDAYK’lı öğrenciler tarafından alınan hediyeler<br />

engellilere dağıtıldı.<br />

TODDAYK’lı Öğrencilerden Huzurevi Ziyareti<br />

SDÜ Dans Kulübünden<br />

Bir Başarı Daha<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Dans Kulübü Öğrencileri,<br />

İstanbul Yeditepe Üniversitesi tarafından organize edilen 1.<br />

Yeditepe Kupası ve Federasyon Kupası dans yarışmalarında<br />

2 altın, 2 gümüş ve 2 bronz madalya kazandılar. 70 çiftin katıldığı<br />

yarışmalarda “Hobi Class’ta” Taner Ogan ve Seval Kilit<br />

çifti birinci, “D Class’ta” Ömer Diler ve Gamzegül <strong>Bilgi</strong>ner çifti<br />

ikinci, yine “Hobi Class’ta” Sezer Can Karan ve Nuriye Diler<br />

çifti üçüncü oldular.<br />

Şubat ayında Ankara’da düzenlenen 2. Başkent Kupası yarışmalarında<br />

da Türkiye birinciliği kazanan SDÜ Dans Kulübü<br />

Öğrencileri’nin bu başarısı takdirle karşılandı.<br />

Yarışmalara Kulüp Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Murat<br />

Şentürk ve Eğitmen Engin Orhan’la katılan toplam 8 öğrenciden,<br />

Erkan Aykut ve Özlem Sözen çifti ise D Class’ta Türkiye<br />

onunculuğunu elde ettiler.<br />

onların yalnızlıklarını gidermeye çalıştılar. Ziyaret sırasında<br />

huzurevi sakinlerine yönelik bir eğlence programı da düzenleyen<br />

öğrenciler, huzurevi sakinleriyle eğlendiler ve onlara çiçek<br />

takdim ettiler.<br />

SDÜ’lü Dansçılar<br />

Madalyaları Topladı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Dans Kulübü Ankara Atatürk<br />

Spor Salonu’nda düzenlenen 2. Başkent Latin Dansları<br />

Kupası’nda madalyaları topladı. Türkiye’nin çeşitli üniversite<br />

ve dans okullarından 66 çift dansçının katılımıyla gerçekleşen<br />

yarışmada; SDÜ Dans Kulübü 2 altın, 4 gümüş, 2 bronzdan<br />

oluşmak üzere toplam 8 madalya ve bir kupa kazandı. Hobi<br />

Class’ta Türkiye birinciliğini alan Salih Laka, Çiğdem Üstün<br />

çifti kupa ve altın, Taner Oğan ve Seval Kilit gümüş, Sezer Can<br />

Karan ve Nuriye Diler çifti bronz madalya kazandı.<br />

D Class’ta yarışan Ömer Diler ve Gamzegül <strong>Bilgi</strong>ner çifti<br />

gümüş madalya kazanarak ikinciliği, Erkan Yakut ve Özlem<br />

Sözen çifti altıncılığı, Murat Tutar, Selin Çankaya çifti ise onunculuğu<br />

elde ettiler. SDÜ’lü dansçılar yarışmaya, Türkiye A<br />

Class 5.si Engin Orhan’ın eğitmenliğinde hazırlandılar. Genç<br />

dansçıları kutlar başarılarının devamını dileriz.


48 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 49<br />

ITSO’dan Ekonomi ve Yönetim Kulübüne Destek<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ekonomi ve Yönetim Kulübü<br />

Öğrencileri, Akademik Danışmanları Yrd.Doç. Dr. Ertan<br />

Beceren’le birlikte Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı<br />

(ITSO) Hasan Hüseyin Kaçıkoç’u ziyaret ettiler. Beceren, Ticaret<br />

ve Sanayi Odası işbirliği ile Isparta’nın ekonomi ve çeşitli<br />

sorunlarıyla ilgili ortaklaşa bir toplantı ve Dış Ticaret Eğitim<br />

Semineri düzenlemek istediklerini belirterek, “Ekonomi ve<br />

Yönetim Kulübü olarak bu seminer için şimdiden hazırız ve<br />

ITSO’dan destek bekliyoruz . Bu tür seminerlerle Isparta’da<br />

hem ticaret ile uğraşanları, hem de öğrencileri ticaret alanında<br />

en iyi şekilde eğitmeyi amaçlıyoruz. Zaman içinde kulübümüzün<br />

üyeleri yurdun dört bir yanında iş hayatına atılarak bizleri<br />

yöreleri hakkında bilgi sahibi kılacak.” diye konuştu. ITSO<br />

Başkanı Hasan Hüseyin Kaçıkoç ise SDÜ ile her zaman çalışma<br />

içerisine girmeye hazır olduklarının altını çizerek, Isparta’nın<br />

ve geleceğin teminatı gençlerin kendilerini daha iyi yetiştirebilmeleri<br />

için istenen her türlü desteği vereceklerini söyledi.<br />

SDÜ Ekonomi Yönetim ve Gıda Kulübü’nden<br />

yeni bir uygulama<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ekonomi Yönetim ve<br />

Gıda Kulübü Öğrencileri fahri olarak, Ispartalı esnafları denetleyecek.<br />

Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şube Müdürü Oğuzhan<br />

Tanyeli ve Lokantacılar Odası Başkanı Mehmet Taşçıoğlu<br />

Isparta’da gıda konusunda yapılacak denetimlerde SDÜ Ekonomi<br />

Yönetim Kulübü ve Gıda Kulübü Üyeleri’nin de yer alacağını<br />

açıkladı.<br />

Konuyla ilgili bilgi veren kulüp akademik danışmanları<br />

Yrd. Doç.Ertan Beceren ve Yrd. Doç. Yeşim Ekinci Kitiş, bu<br />

denetimler sonucunda hijyen ve kalite konusunda yeterlilik<br />

gösteren kuruluşlara, kulüpler tarafından yıllık 100 YTL karşılığında<br />

“SDÜ Dostu” logolu çıkartma verileceğini, yıl içinde<br />

devam edecek denetimlerde aynı koşulları sağlayamadığı belirten<br />

kuruluşlardan bu logoların geri alınacağını kaydettiler.<br />

Tamamen gönüllülük esasına dayalı bu uygulamanın bir deneme<br />

amacı taşıdığını belirten yetkililer, uygulamanın firmalararası<br />

haksız rekabeti asgari düzeye indirmek ayrıca hijyene<br />

uygun ve kaliteli üretim yapmalarını sağlamaya yönelik olduğunu<br />

sözlerine eklediler.<br />

SDÜ Gıda Kulübü En Aktif Kulüp Seçildi<br />

Üniversite Kampüs Rehberi ve Toplum Gönüllüleri Vakfı<br />

(TOG), üniversite kulüpleri ve toplulukları arasında bir rekabet<br />

oluşturarak; öğrencilerin sosyal alanda katılımlarını arttırmak<br />

ve girişimci ruhu destekleyen etkinliklerin artmasına katkıda<br />

bulunmak amacıyla sanal ortamda “En Aktif Kulüp/Topluluk<br />

Yarışması” düzenledi. Bu yıl ikincisi düzenlenen yarışmaya<br />

Türkiye ve KKTC’deki üniversitelerden 400 öğrenci kulübü<br />

ve topluluğu katıldı. Üniversite kulüpleri Bilim ve Teknoloji,<br />

İş ve Kariyer, Spor ve Sanat, Düşünce ve Genel Kültür, Sosyal<br />

Sorumluluk olmak üzere 6 kategoride yarıştılar. Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi Gıda Kulübü, Türkiye’nin En Aktif Bilim<br />

ve Teknoloji Kulübü kategorisinde ikinciliği aldı.TOG Vakfı<br />

tarafından SDÜ Gıda Kulübü’ne ikincilik plaketi gönderildi.<br />

SDÜ Münazara Turnuvası<br />

SDÜ Türkçe Topluluğu’ndan<br />

Yalvaç’ta Konferans<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Türkçe Topluluğu, Yalvaç<br />

Meslek Yüksekokulu’nda “Türk Dilinin Kişi ve Toplum Hayatındaki<br />

Yeri” konulu bir konferans düzenledi.<br />

Türkçe Topluluğu Akademik Danışmanı Abdülkadir Bulgurcu<br />

tarafından gerçekleştirilen konferansta; dil-kültür, dil-düşünce,<br />

dil-millet ilişkisi üzerinde duruldu. Bulgurcu, bu bağlamda<br />

Türkçemizi nasıl koruyup geliştirebileceğimiz, bu konuda neler<br />

yapabileceğimiz konusuna değindi ve düşüncelerini şöyle açıkladı:<br />

“Dilimizin korunup geliştirilmesi adına Türk Dil Kurumu’nun<br />

önerdiği görüşlerin dikkate alınması, dilimizin güzel kullanılması<br />

açısından oldukça önemlidir. Bununla birlikte yabancı dille<br />

eğitimin kaldırılması ve halkımızın kitap okuma alışkanlığını<br />

kazanabilmesi için ortaöğretim müfredatının insanları okumaya<br />

yönlendirmesi ve onların kelime hazinesini geliştirecek şekilde<br />

düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca kültürel bağlamda son zamanlarda<br />

yaşanan kültürden uzaklaşmanın önüne geçilebilmesi<br />

için eğitimin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Bulgurcu,<br />

kültürümüzü tanıtmakta turistlere, misafirperverlik adı altında<br />

sergilenen yanlış tavrın bir an önce bırakılması ve gerçek Türk<br />

Misafirperverliği’nin gösterilmesi için çalışılması gerektiğini sözlerine<br />

ekledi.<br />

Satranç Turnuvası<br />

İlgi Gördü<br />

SDÜ Satranç Topluluğu tarafından organize edilen “1. Geleneksel<br />

Yeni Yıla Merhaba Satranç Turnuvası” 50 satranççının katılımı<br />

ile Eğirdir ilçesinde yapıldı.<br />

Eğirdir Mavigöl Oteli’nde düzenlenen ve 2 gün süren turnuvada<br />

birinciliği Bülent Buğday kazandı. SDÜ Satranç Topluluğu<br />

Başkanı Murat Sert, Eğirdir Belediyesi ve Meslek Yüksek<br />

okulu’nun destekleriyle gerçekleştirilen turnuvanın en genç<br />

oyuncusunun 7 yaşındaki Musa Çelik olduğunu söyledi. Sert,<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ekonomi ve<br />

Yönetim Kulübü’ne bağlı Münazara Topluluğu<br />

tarafından düzenlenen “1. Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Münazara Turnuvası” sona erdi. .<br />

On beş üniversitenin katıldığı turnuva dört eleme<br />

müsabakası, çeyrek final, yarı final ve final<br />

etaplarından oluştu. Süleyman <strong>Demirel</strong>, Ege,<br />

Muğla, Adnan Menderes, Dokuz Eylül, İzmir<br />

Ekonomi, Koç, İstanbul Ticaret, Boğaziçi, Bilkent,<br />

Hacettepe, Orta Doğu Teknik, Niğde, Konya<br />

Selçuk ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin<br />

katılımları ile gerçekleşen Turnuvaya 28 takım<br />

katıldı. Münazara turnuvasında ODTÜ’den<br />

Umut Eryılmaz ve Arzu Şahin ekibi birinci, İstanbul<br />

Ticaret Üniversitesi’nden Mahir Durmaz<br />

ve Erdem Çağlar ikinci, Ege Üniversitesi’nden<br />

Seçil Solmaz ve Gökay Sonkur üçüncü ve Koç<br />

Üniversitesi, Arda Ozansoy ve İbrahim Adil<br />

Güllü dördüncü oldular. Ayrıca en iyi konuşmacı<br />

unvanını Koç Üniversitesi’nden Arda Ozansoy<br />

kazandı.<br />

Turnuva ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız<br />

Münazara Topluluğu Temsilcisi ve Organizasyon<br />

Başkanı Ramazan Yıldız, “Üniversitemiz<br />

Münazara Topluluğu 7 Ocak 2004 yılında<br />

kuruldu. Bugüne kadar birçok özel, bölge ve<br />

ulusal turnuvalara katıldık ve önemli başarılar<br />

aldık. Düzenlemiş olduğumuz organizasyonun<br />

Ulusal Münazara’ya büyük bir katkı sağladığını<br />

düşünüyoruz. Daha başarılı ve güzel<br />

organizasyonların artmasını temenni ediyor,<br />

bu organizasyonun diğerlerine örnek olmasını<br />

diliyoruz.”dedi.<br />

Musa Çelik’in turnuvada 9. olduğunu açıkladı. Turnuvada dereceye<br />

giren 10 sporcuya kupa, madalya ve çeşitli ödüller verildi.<br />

1.Geleneksel Yeni Yıla Merhaba Satranç Turnuvası’nda ilk<br />

10’a giren satranççıların adları şöyle:<br />

1. Bülent BUĞDAY<br />

2. Tanfer ERDİL<br />

3. Erdem ÖZTÜRK<br />

4. Faruk ÇELİK<br />

5. Şefik TEKİN<br />

6. Arda GÜMÜŞ<br />

7. Ali ÖZTÜRK<br />

8. Musa Emin MÜFTÜOĞLU<br />

9. Musa ÇELİK<br />

10.Alamettin BAYAV


50 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 51<br />

TOSFED’den Eğitim<br />

Semineri<br />

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED), Isparta<br />

İl Gözcü-Gözetmen Kurulu ve SDÜ Otomobil Sporları Kulübü<br />

işbirliğiyle, otomobil yarışlarında gözetmen olacak öğrencilere<br />

Ziraat Fakültesi Konferans Salonu’nda eğitim semineri verildi.<br />

TOSFED İcra Kurulu Başkanı ve Eğitim Sorumlusu Mahzar<br />

Demiralp öğrencilere, Otomobil Sporları Federasyonu’nu<br />

tanıttı. Demiralp, “Dünyada otomobil ve motor sporlarını<br />

yöneten kuruluş FIA’dır. FIA’nın Türkiye’deki yetkilisi ise<br />

TOSFED’dir. TOSFED, Türkiye genelinde otomobil sporlarını<br />

sevk ve idare etmek maksadıyla 1991 yılında kurulmuştur.”<br />

dedi. Demiralp; ayrıca yarışlarda görev alacak öğrencileri nelerin<br />

beklediğini ve yarış sırasında hangi kurallara uyulması<br />

gerektiğine de değinerek, 2005 yılında 74 mahalli, 55 ulusal ve<br />

9 uluslararası olmak üzere toplam 138 müsabakaya katıldıklarını<br />

ifade etti. Seminere katılan 150 öğrenciye gözetmenlik<br />

konularında bilgiler aktaran Demiral, bu öğrencileri seminer<br />

sonrasında yazılı sınava alarak, başarılı olanlara gözetmenlik<br />

sertifikası verileceğini söyledi.<br />

SDÜ’de Kariyer Günleri<br />

hayatı ne kadar zor geçerse kendine olan saygısı ve üretme<br />

isteği o denli artar.” dedi.<br />

“SDÜ AB Yolunda Şans”<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’ni çok başarılı bulan Öke,<br />

“Avrupa Birliği bu üniversiteyi görse, gerçekten bizim AB’ye<br />

girişimiz kolaylaşır. Bu üniversite çok güzel gelişmeler göstermiş<br />

başarılı bir üniversite.” dedi.<br />

Kariyer Günleri’nin aynı gün süren etkinliğine Gazeteci<br />

–Yazar Hıfzı Topuz, Varan Turizm Yönetim Kurulu Danışmanı<br />

Taner Acar, Koteks Anonim Şirketi İşletme Müdürü Dilek Erdal<br />

ve Duranlar Süt Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Süleyman Duran katıldı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği<br />

etkinlikte; üçüncü oturumun ilk konuşmasını yapan Hıfzı Topuz,<br />

SDÜ Öğrencileri’nin şanslı olduklarını belirterek “Benim<br />

öğrencilik yıllarım otuzlu kırklı yıllardı. Biz de okuyorduk ama<br />

fakirlik vardı, bizim bu gibi özel girişimlerde bulunma gibi bir<br />

şansımız olamadı.” dedi. Öğrencilere tavsiyelerde de bulunan<br />

Topuz, “Ben para kazanmak için meslek seçmedim, mesleğimde<br />

hep maaş aldım, artı gelirlerim olmadı. Arkadaşlar hiçbir<br />

işi para için yapmayın, meslek için yapın. Zaten o meslek size<br />

para kazandıracaktır.” diye konuştu. Ardından kürsüye gelen<br />

konuşmacılar öğrencilere bulundukları konuma nasıl geldiklerini<br />

anlatarak, meslekleri hakkında geniş bilgiler vererek öğrencilere<br />

tavsiyelerde bulundular.<br />

Kariyer Günleri Etkinlikleri’nin üçüncü ve son gününe<br />

konuşmacı olarak Reiki Eğitmeni Merkez <strong>Bilgi</strong> Alanı Eğitim<br />

Vakfı Başkanı Yüksek Mimar Nurettin Ersoy, Nobel İlaç Pazarlama<br />

Müdürü Aile Hekimi Uzman Doktor Berk Cantimur,<br />

Akça Otomotiv ve Makine A.Ş. Genel Müdürü Levent Doyurga,<br />

TRT Spor <strong>Daire</strong>si Başkanı Tansu Polatkan ve Price Water-<br />

House Coopers- Limit Uluslarası Danışmanı İsmail Dalaman<br />

katıldı. Konuşmacılar; iş hayatlarından örnekler vererek, öğrencilerin<br />

kendilerini geliştirmek için neler yapabileceklerini<br />

anlattılar.<br />

ülkeler, milli kültürünü koruyan ülkelerin egemenliği altına<br />

girmişlerdir. Türkçe’nin yanlış kullanılmasını önlemekle yükümlüyüz.<br />

Türk, Türkçe ve Türkiye birbirinden ayrılmaz üç<br />

kavramdır.” dedi.<br />

Kariyer Günleri’nde son konuşmayı yapan, Price Water<br />

House Coopers- Limit Uluslarası Danışmanı İsmail Dalaman,<br />

”Hayatımda hiç kurulu bir işte çalışmadım, hep bir şeyleri kurmak<br />

için çabaladım. Herkesin de çabası sayesinde bir yerlere<br />

gelebileceğine inanıyorum.” dedi. Dalaman; gençlere kendi<br />

deneyimlerini anlatarak tavsiyede bulundu. Konuşmasına<br />

öğrencilerin sorularını yanıtlayarak son verdi.<br />

Rektör Baydar, Polatkan ve Dalaman’a konuşmalarının<br />

bitiminde seramikten yapılmış Atatürk Heykeli ve SDÜ Şildi<br />

hediye etti.<br />

UGİK’ten sertifika töreni<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi, Girişimci İşbirliği Koordinatörlüğü<br />

(UGİK) tarafından düzenlenen, 1. Girişimcilik<br />

Sertifika Programı’nı tamamlayan 40 öğrenciye, törenle sertifikaları<br />

verildi.<br />

Kültür Merkezi’ndeki törene SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

SDÜ Girişimci İşbirliği Koordinatörü Yrd.Doç. Dr. İlker<br />

Çarıkçı; amaçlarının girişimcilik kültürünün geliştiği günümüzde<br />

kendine güveni artmış girişimci öğrenciler yetiştirmek<br />

olduğunu söyledi.Daha sonra sertifika programı başarıyla<br />

tamamlayan 40 öğrenciye sertifikaları verildi. Emeği geçen<br />

öğretim üyelerine de Rektör Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından<br />

plaket takdim edildi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ekonomi ve Yönetim Kulübü<br />

tarafından düzenlenen Kariyer Günleri Etkinlikleri SDÜ<br />

Kültür Merkezi’nde yapıldı.<br />

Programın açılış konuşmasını Ekonomi ve Yönetim Kulübü<br />

Başkanı Kazım Yüksel yaptı. Yüksel, konuşmasında SDÜ’nün<br />

düşünen ve üreten üniversiteler arasında yer aldığını belirterek,<br />

“21.YY’da üniversiteler ciddi bir yol ayrımında, bazı<br />

üniversiteler sadece eğitim verir bazı üniversiteler ise eğitim<br />

vermenin yanında üretim yaparlar. Biz SDÜ olarak kendimizi<br />

üreten üniversite olarak görüyoruz.” Bu çerçevede de Kariyer<br />

Günleri’ni yapıyoruz, umarım buraya katılan herkes kendisi<br />

için fayda sağlar.” diye konuştu.<br />

Kariyer Günleri’nin birinci oturumuna katılan, Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca, Genel Sekreter Ahmet Tevfik<br />

Köse ve Isparta Emniyet Personel Eğitim Şube Müdürü Tamer<br />

Yerlikaya yaptıkları konuşmalarda, etkinliğe katılacak konukların,<br />

öğrencilere; yaşadıkları deneyimleri anlatacaklarını belirttiler.<br />

İkinci oturuma konuşmacı olarak katılan Seramik Sanatçısı<br />

Lerzan Öke öğrencilere iş deneyimlerini, sanatçılık ve muhabirlik<br />

yaşantısını anlattı. Seramik sanatında ilk kez çimentoyu<br />

kullanan, ilk kez gökyüzünde sergi açan, Sanatçılar ve Sanat<br />

Sevenler Derneği’ni kuran, Kıbrıs’ta savaş muhabirliği yapan,<br />

uluslararası turizm yazarlığı unvanına sahip ve yoga ve<br />

reiki’yle meşgul olan başarılı sanatçı öğrencilere tavsiyelerde<br />

de bulundu. Öke, “Benim sanatçılık hayatım çok zor başladı.<br />

Böyle olduğu da iyi oldu; çünkü bir takım zorluklar yaşanmadan<br />

kaliteli şeyler üretmek mümkün değildir. Bir insanın<br />

Tansu Polatkan<br />

“Dil milletin ses bayrağıdır”<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte TRT<br />

Spor <strong>Daire</strong>si Başkanı Tansu Polatkan dilin önemini belirten bir<br />

konuşma yaptı. Polatkan, Türkçe’nin yozlaştırılması konusuna<br />

da değinerek,”Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan, canlı<br />

bir varlık gibi kendini geliştiren en önemli kültür unsurudur.<br />

Dil, düşünceleri şekillendirir, konuşanın mantığını öne koyar,<br />

o olmadan hiçbir kavramın gelişmesi mümkün değildir.<br />

Türkçe, geçmişi 5. yüzyıla dayanan ve şu an 104 bin kelimeye<br />

ulaşmış zengin söz dağarcığıyla diğer tüm dillerin önüne<br />

geçebilecek düzeydedir. Dille düşünce arasındaki bağ ulusal<br />

bir ruhun oluşturulması ve milli bilincin geliştirilmesinde çok<br />

önemlidir. Tarihe baktığımız zaman milli kültürünü kaybeden


52 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 53<br />

Ağlasun MYO’da<br />

“Alternatif Gençlik Fuarı”<br />

Düzenlendi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’ne bağlı Ağlasun Meslek<br />

Yüksekokulu Öğrencileri “1. Alternatif Gençlik Fuarı” düzenledi.<br />

Okul Müdürü Yrd. Doç. Adem Korkmaz tarafından açılışı<br />

gerçekleştirilen fuara, ilçe esnafı ile işletmeciler katıldı.<br />

Ağlasun MYO Müdürü Korkmaz, MYO’nun açılmasının<br />

ardından ilçede köklü değişikler gözlemlediklerini belirterek,<br />

şunları söyledi: “İlçe halkıyla öğrenciler kaynaştı. Öğrencilerimize<br />

verdiğimiz görevlere ilçe halkı hem yardımcı oluyor, hem<br />

de iştirak ediyor. Bu durumdan son derece memnunuz.” dedi.<br />

Fuarda bilgisayar malzemelerinden giyim eşyalarına kadar<br />

birçok ürün sergilendi.<br />

Bucak Hikmet Tolunay<br />

MYO Ek Binası Hizmete<br />

Açıldı<br />

Gönen MYO’da<br />

yıl coşkusu<br />

Şarkikarağaç MYO<br />

Öğrencileri’nden<br />

Depremzedelere<br />

Yardım<br />

Şarkikaraağaç Meslek Yüksekokulu Öğrencileri, kendi aralarında<br />

düzenledikleri yardım kampanyası ile Pakistanlı Depremzedeler<br />

için 425 YTL topladılar.<br />

Okul yönetiminin de katılımı ile gerçekleştirilen kampanyada<br />

toplanan paralar, Ziraat Bankası’nın ilgili hesabına yatırıldı.<br />

Okul Müdürü Doç.Dr. Musa Koçar, öğrencilerin kendi<br />

inisiyatifleri ile gerçekleştirdikleri bu faaliyetten duyduğu<br />

memnuniyeti dile getirerek, kendilerine teşekkür etti.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi (SDÜ) Hikmet Tolunay<br />

Meslek Yüksekokulu ek binası Bucak’ta düzenlenen törenle<br />

açıldı.<br />

Burdur Valisi Can Direkçi, eğitimde işbirliğinin önemine<br />

değinerek, ‘’Burdur’da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ve Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi olarak yerel imkanlarımızı birleştirerek<br />

iki üniversitesinin kardeş üniversite olarak sadece ülkemizde<br />

değil Avrupa’nın en iyi iki üniversitesi haline gelmesini<br />

sağlayacağız’’ dedi.<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar da konuşmasında<br />

Bucak’ın kendileri için çok önemli olduğunu belirterek,<br />

‘’İlçenin hızlı sanayi gelişimiyle eğitime büyük önem verilmektedir.<br />

Kanunlaşan ve süreç takip eden Mehmet Akif Ersoy<br />

Üniversitesi hayata geçirildiği zaman Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

olarak her zaman yanında olacağız’’ diye konuştu.<br />

Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç.<br />

Dr. Hasan Kalyoncu ise ek binanın yapımına 2001 yılında<br />

başlandığına değinerek, “Okulumuz üç bin metrekarelik ek<br />

binanın hizmete girmesiyle altı bin metre kare kapalı sahaya<br />

ulaşmıştır. Okulumuzda işletme, pazarlama, dış ticaret, büro<br />

yönetimi ve sekreterlik, bilgisayar teknolojileri ve programlama,<br />

hazır giyim, çocuk gelişimi olmak üzere sekiz branşta iki<br />

bin üç yüz seksen beş öğrenci öğretim görmektedir.” ifadesini<br />

kullandı.<br />

Gelendost MYO<br />

Öğrencileri’nden İhtiyaç<br />

Sahiplerine Destek<br />

24 Aralık 2005 Cumartesi günü Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Gelendost Meslek Yüksekokulu Öğrencileri’nden oluşan<br />

34 kişilik bir topluluk, Yüksekokul Müdür Yardımcıları Öğr.<br />

Gör. Uğur Çiçek ve Öğr. Gör. Mahmut Tokmak önderliğinde,<br />

Gelendost İlçe merkezinde yardıma ihtiyacı olan yaşlılara kömür,<br />

gıda maddeleri dağıtımı yaptılar ve ev sahiplerine yemek<br />

pişirdiler. Ayrıca evlerinde temizlik, tamirat vb. konularda desteğe<br />

ihtiyacı olanlara da hep birlikte gönüllü hizmet sundular.<br />

Ziyaret sırasında hüzünle karışık bir sevinç duyan yaşlılar;<br />

özellikle manevi destek anlamında bu tür ziyaretlerin öneminin<br />

ve sürdürülmesinin gerekliliğini vurguladılar.<br />

Köy Enstitülerinin kuruluşunun 66. yıldönümü etkinlikleri<br />

15-17 Nisan tarihlerinde Gönen’de gerçekleştirildi. 15-16<br />

Nisan’daki çalıştay programının ardından 17 Nisan da Gönen<br />

Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda yapılan kutlama<br />

programına Isparta Valisi Şemsettin Uzun, SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, YÖK Başkan Vekili İsa Eşme, rektör yardımcıları,<br />

dekanlar, köy enstitüsü mezunları, öğretim üyeleri ve çok<br />

sayıda öğrenci katıldı.<br />

Burdur Eğitim Fakültesi Çok Sesli Korosu tarafından seslendirilen<br />

konser programının ardından Prof. Dr. Oğuz Makal’ın<br />

hazırladığı “Eğitim Tarihinin Sessiz Kahramanları Eğitmenler”<br />

konulu belgesel beğeniyle izlendi. Etkinliğin açılış konuşmaları<br />

bölümünde kürsüye gelen Gönen MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr.<br />

Musa Türkoğlu, “ Bu yıl ikincisini yaptığımız etkinliğe hoş geldiniz.<br />

Köy Enstitülerinde yetişmiş kişiler tarafından yapılan bu<br />

mekanları korumak, yenilemek ve bu ruhu yaşatmak bize düşmektedir.<br />

Bizler de görevimizi eksiksiz yapmaya çalıştık. SDÜ<br />

olarak sayın rektörümüzün gayretiyle Köy Enstitüleri Araştırma<br />

ve Eğitim Merkezi’ni kurduk. Bu hazırlıklarda başta rektörümüz<br />

olmak üzere, öğrencilerimiz, hocalarımız, esnafımız, halkımız<br />

hep yanımızda oldu. Köy Enstitüleri Cumhuriyet’in sembolüdür.<br />

Bizler Cumhuriyet çocukları olarak Cumhuriyet’in kazanımlarına<br />

sonsuza kadar sahip çıkacağız.” dedi. Ardından kürsüye gelen<br />

Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Kemal<br />

Kocabaş “Geçen yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz etkinliğin ardından<br />

buradaki çürümeye terk edilen binalar yeniden işlerliğe kavuşturulmuştur.<br />

Bu amaçla Gönen MYO’nun içinde bulunan alan<br />

Gönen Köy Enstitüsü Kampüsü” adını aldı. Ayrıca SDÜ Köy Enstitüsü<br />

Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Köy enstitüleri<br />

aydınlık, demokratik Türkiye imecesinin ortak adıdır.”<br />

dedi. Daha sonra konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği Başkan<br />

Yardımcısı Ali Nejat Ölçen “Köy Enstitülerinin amacı: Mustafa<br />

Kemal Atatürk’ün yarattığı aydınlanmanın, halk ve genç kesimleri<br />

sürekli kılması idi. Ancak kısa sürede Türkiye bundan yoksun<br />

kaldı. Eğer halkevleri ve köy enstitüleri kapatılmasaydı bugünkü<br />

kültür sığlığına tanık olmazdık. Mustafa Kemal’e özür borçlu olmazdık.<br />

Gençlere sorunlu bir Türkiye’yi emanet etmenin utancını<br />

duyuyorum, hepimiz bu utancı duymalıyız. Köy enstitülerimizin


54<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 55<br />

eğitim modelini, bütün eğitim sistemimize uygulamamız gerekir.<br />

Kültür varoldukça, kültürümüze sahip çıktıkça bizler varolacağız.<br />

Düşünceye düşünce ile karşı çıkmalıyız. Merak yaratan eğitimi<br />

keşfetmeliyiz.” dedi.<br />

Burdur Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Gökay Yıldız ise yaptığı<br />

konuşmada, “Türk eğitim tarihinde büyük izler bırakan köy<br />

enstitüleri medar-ı iftiharımız olarak kalacaktır. Bugün, vatan<br />

dediğimiz varlığa sahip olma zorunluluğumuz vardır. Ülkeyi<br />

kucaklayan aydın insanımızı bilme, onlardan güç alma sorumluluğumuz<br />

vardır. Etkinliklerimizin Türk eğitim sistemine katkılar<br />

getirmesi dileği ile 17 Nisan bayramınızı kutluyorum.”dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, Köy Enstitülerindeki eğitim anlayışının günümüzde de<br />

uygulanması gerektiğini belirterek, SDÜ olarak, konuşan değil<br />

yapan, ülke ve bölge sorunlarına eğilen, ileriye bakabilen üniversite<br />

hayal ettiklerini ve bu doğrultuda çalıştıklarını kaydetti.<br />

Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da yaşanan sorunların eğitimsizlikten<br />

kaynaklandığını söyleyen Baydar, “Güneydoğu ve Doğu<br />

Anadolu’daki sıkıntıları eğitimle aşabiliriz. Köy Enstitülerindeki<br />

eğitim anlayışını oralarda uygulayabiliriz. Taş atan çocukları<br />

Cumhuriyete bağlı olarak yetiştirebiliriz. Eğitimle sadece oradaki<br />

değil, tüm sorunlarımızı çözebiliriz.” dedi. Programın son konuşmasını<br />

yapan YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. İsa Eşme Türkiye’nin<br />

Köy Enstitülerine ihtiyacı olduğunu belirterek, “Köy Enstitüleri<br />

Cumhuriyetin ışıltılı projelerindendir. Eğitimde bu ruhun yeniden<br />

canlandırılması lazım. YÖK olarak üniversitelerde Köy Enstitüsü<br />

Araştırma Merkezleri’nin kurulması için tüzük değişikliği<br />

yaptık. İlk olarak da SDÜ tarafından Köy Enstitüleri Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi kuruldu. Bunu Gazi Üniversitesi takip etti.<br />

Dokuz Eylül Üniversitesi’nde de bu merkez kurulma aşamasına<br />

geldi. Böyle bir adımı ilk olarak SDÜ atmamış olsaydı, bugün bu<br />

kadar geniş kapsamlı bir çalışma yapamazdık” dedi. Eşme; ayrıca<br />

Köy Enstitüsü ruhunu bilmeyenlerin öğretmen olamayacağına<br />

değinerek, “ Öğretmen adayları gördükleri eğitim sırasında genel<br />

kültür dersleri alacak. Köy Enstitüleri destanını öğrenip göreve<br />

öyle başlayacaklar,” diye konuştu. Etkinlik, konuklara geleneksel<br />

helva-kabune ikramı ve Tolga Çandar-Seza Kırgız Konseri ile<br />

sona erdi.<br />

Yalvaç MYO’dan Kış Eğlencesi<br />

SDÜ Kreşinde<br />

Yeni Yıl Kutlaması<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kreş ve Gündüz Bakımevi’nde<br />

eğitim gören çocuklar yeni yılı erken kutladılar. 2006 ‘ya bir gün<br />

kala SDÜ Kreşi’ndeki çocuklar için yeni yıl partisi düzenlendi. Yaklaşık<br />

100 çocuk yeni yıl partisinde öğretmenlerinin düzenledikleri<br />

yarışmalara katılıp, müzik eşliğinde dans ettiler. Kreş Müdürü Sema<br />

Eroğlu, geleneksel olarak her yıl başında düzenlenen kutlamalara<br />

öğrencilerin yanı sıra öğrenci velilerinin de katıldığını söyledi.<br />

Kreş’te<br />

23 Nisan Coşkusu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kreş ve Gündüz<br />

Bakımevi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk<br />

Bayramı kutlandı. Etkinlikte kreşte bulunan çocukların<br />

hazırlamış olduğu gösteriler sergilendi.100 çocuğun<br />

bulunduğu kreşte çocuklar 23 Nisan Ulusal Egemenlik<br />

ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir coşkuyla karşıladılar.<br />

Renkli gösterilere sahne olan etkinlik çocukların 23<br />

Nisan şarkıları ve kendi aralarında oynadığı oyunlarla<br />

son buldu.<br />

Yalvaç Meslek Yüksekokulu’nun geleneksel ‘Kış Eğlencesi’<br />

etkinliklerinin ikincisi SDÜ Kültür Merkezi’nde yapıldı.<br />

Program öncesi konuşan Yalvaç MYO Müdürü Doç. Dr.<br />

Cahit Balabanlı, meslek yüksekokullarının çeşitli sektörlere ara<br />

eleman yetiştirmeyi amaçlayan öğretim kurumları olduğunu<br />

söyledi. Balabanlı’nın konuşmasından sonra öğrencilerin hazırladıkları<br />

gösteriler başladı. Pop Müzik dinletisi, Rap Müzik<br />

ve Türk Halk Müziği korosunun konserinin ardından Yalvaç’ın<br />

geleneksel kına gecesi öğrenciler tarafından canlandırıldı Daha<br />

sonra sahneye gelen Rock müzik grubu ve Türk Sanat Müziği<br />

korosu programlarını sundular. Ayrıca, Aydın ve Elazığ yöresi<br />

ekipleri halk oyunlarını sergilediler.<br />

Programa çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Öğrenciler<br />

gecede gönüllerince eğlendiler.<br />

SDÜ’de Satranç<br />

Turnuvası<br />

14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />

Dekanlığı, Sağlık Bilimleri Enstitüsü ve Satranç Kulübü işbirliği ile<br />

Satranç Turnuvası düzenlendi.<br />

Beş tur üzerinden yapılan turnuva Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres<br />

Hürriyet Aydoğan’ın e4 hamlesi ile başladı.<br />

Turnuvanın organizatörü Prof. Dr. Halis Köylü öğrencileri satranç<br />

sporuna yönlendirmek istediklerini belirterek, “Amacımız, Tıp Fakültesi<br />

Öğrencileri’ndeki satranç potansiyelini ortaya çıkarmak, boş zamanlarını<br />

değerlendirmede öğrencileri satranç sporuna yönlendirmektir.” diye konuştu.<br />

İki gün süren turnuvanın sonuçları ise şöyle; birinci Burhan Karadam,<br />

ikinci Ahmet Mert, üçüncü ise Bilgehan Öztop.<br />

Turnuva da ilk üç dereceye giren öğrenciler, Ünlü Satranç Sporcusu<br />

Kasparov’un “En İyi Satranç Partileri” adlı kitabı ve satranç takımı ile<br />

ödüllendirildiler. Turnuvaya 46 öğrenci katıldı.<br />

Satranç Severler<br />

Turnuvası<br />

SDÜ Satranç Topluluğu ve Yabancı Diller Yüksekokulu’nun<br />

ortaklaşa düzenlediği Satranç Severler Turnuvası yapıldı.<br />

Merkezi Derslikler’de gerçekleştirilen turnuvaya 22 sporcu<br />

katıldı. 2 gün süren turnuvada birinciliği hazırlık sınıfı öğrencisi<br />

Arda Gümüş elde etti. Turnuvada ilk 6’ya giren öğrencilere<br />

ödüllerini Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Yrd.<br />

Doç. Dr. Oya Büyükyavuz ve Okutman Faruk Çelik takdim<br />

etti. Turnuvada ilk altıya giren sporcuların adları şöyle: Arda<br />

Gümüş, Metin Doğan, Erdem Yiğit, Emrah Tunçer, İbrahim<br />

Öztürk, Yakup Baz.


56 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 57<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi 9. Bahar<br />

Şenliği 24-25 Mayıs tarihlerinde yapıldı. Tören<br />

Cam Kafe önünde toplanan kortejin yürüyüşü ve<br />

Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başladı. Batı<br />

Kampüsü’ndeki şenlik alanında iki gün boyunca<br />

devam eden etkinlikte öğrenciler doyasıya eğlendiler.<br />

Düzenlenen yarışmalar ve kurulan standlar<br />

öğrenciler tarafından yoğun ilgi ile karşılandı. Renkli<br />

görüntülerin yaşandığı şenliklerde halk oyunları<br />

gösterileri, çeşitli öğrenci gruplarının konserleri,<br />

gitar dinletileri ve söyleşiler yapıldı.<br />

Şenliğin ilk günü Ogan Aydın ve Gece Yolcuları,<br />

ikinci günü ise Murat Göğebakan’ın konserleri büyük<br />

ilgi gördü. İki gün süren şenliklerde öğrenciler final<br />

sınavları öncesi eğlenerek stres attılar.


58 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 59


60 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 61<br />

Kenan İmirzalıoğlu’ndan Söyleşi<br />

Bahar Şenlikleri kapsamında, Isparta’ya gelen<br />

ünlü televizyon oyuncusu Kenan İmarzalıoğlu,<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde öğrencilerle buluştu. Yoğun<br />

ilgi nedeniyle izdihamın yaşandığı etkinlikte<br />

İmirzalıoğlu, öğrencilerin çeşitli sorularını cevapladı.<br />

Bir soru üzerine kısaca hayatını anlatan İmirzalıoğlu,<br />

gençlere ailelerinin kıymetini bilmelerini<br />

öğütledi. “Hayatta her şey yalan. Anne, baba ve<br />

aile gerçek.” diyen İmirzalıoğlu, bir soru üzerine,<br />

Türkiye’de sinemanın gelişmesi için, yabancı film<br />

şirketlerinin ülkemize gelmesi gerektiğini söyledi.<br />

Bunun için de vergi ve KDV indirimi türünden<br />

çeşitli kolaylıkların yapılması gerektiğini belirten<br />

Kenan İmirzalıoğlu, böylelikle ülkemizdeki sinema<br />

tekniği ve kültürünün de olumlu yönde gelişeceğini<br />

kaydetti. Samimi ve rahat tavırlarıyla öğrencilerden<br />

bol bol alkış alan İmirzalıoğlu, ilk kez<br />

gördüğü SDÜ’den etkilendiğini sözlerine ekledi.<br />

Kültür Merkezi’ndeki söyleşiye, SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Sağlık Yüksekokulu Müdürü<br />

Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, diğer yetkililer<br />

ve çok sayıda öğrenci katıldı. Söyleşi bitiminde<br />

Rektör Baydar, İmirzalıoğlu’na çiçek ve teşekkür<br />

plaketi takdim etti.


62 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 63<br />

SDÜ’den Vali Parlak’a<br />

Veda Yemeği<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yönetim Kurulu, Merkez<br />

Valiliği’ne atanan Isparta Valisi İsa Parlak’a SDÜ Konukevi’nde<br />

bir veda yemeği verdi.<br />

Yemeğe Vali İsa Parlak ve eşi Raife Parlak, SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcıları, dekanlar,<br />

SDÜ Genel Sekreteri, İl Genel Meclisi Başkanı Kadir Dal, İl Genel<br />

Meclisi Üyesi Muhlis Tuncay ve diğer yetkililer katıldı.<br />

Yemekte konuşan SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

3 yıldan beri Isparta Valisi olarak görev yapan İsa Parlak’la<br />

SDÜ olarak uyum içinde bir çalışma yürüttüklerini belirterek,<br />

Parlak’a yeni çalışma hayatında başarılar diledi.<br />

Yemekte konuşan Vali Parlak ise üniversitelerin olmadığı<br />

yerlerde sosyal ve kültürel faaliyetlerin artmasının mümkün<br />

olmadığını dile getirerek, “SDÜ ile gerek önceki Rektör Lütfi<br />

Çakmakçı ve gerekse şimdiki Rektör Metin Lütfi Baydar ile<br />

gayet iyi ilişkiler içinde çalıştık. Tabii bundan da Isparta karlı<br />

çıktı. SDÜ 12 yıl önce kurulmuş olmasına rağmen hem bilimsel,<br />

hem fiziki ve hem de öğrenci sayısı itibarıyla hızla büyüdü<br />

vc gelişti. İnanıyorum ki; bu büyüme ve ivme daha da<br />

hızlanarak devam edecektir. Bilindiği gibi herşeyin bir sonu<br />

SDÜ Halk Oyunları ve<br />

Halk Müziği Festivali<br />

vardır. Biz de hükümetimizin takdiri ile bu göreve başladık.<br />

Bir göreve atanmak ne kadar şeref ise o görevden alın açıklığı<br />

ile ayrılmakta bir o kadar şereftir. Ben iki şerefi de yaşadım. 3<br />

yıldan beri Isparta’da olmaktan ve sizlerle birlikte görev yapmaktan<br />

büyük mutluluk duyuyorum ve hepinize teşekkür<br />

ediyorum.” dedi.<br />

Daha sonra Rektör Baydar, Vali Parlak’a bir şükran plaketi<br />

ile seramikten yapılmış minyatür Atatürk Heykeli hediye etti.<br />

Bayan Raife Parlak’a ise SDÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Afşin<br />

Emre Kayıpmaz tarafından SDÜ’lü öğrenciler adına bir buket<br />

çiçek takdim edildi.<br />

SDÜ’de<br />

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği<br />

Üniversitelerarası ‘1.Halk Oyunları ve Halk Müziği Festivali’<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde<br />

yapıldı.<br />

SDÜ Halk Oyunları Kulübü tarafından düzenlenen festivale,<br />

SDÜ Halk Oyunları Kulübü, Sakarya Üniversitesi Devlet<br />

Konservatuvarı Halk Oyunları Topluluğu, Muğla Üniversitesi<br />

Halk Oyunları Topluluğu ve Ankara Üniversitesi Halk<br />

Müziği ve Halk Oyunları Topluluğu katıldı.<br />

İki gün süren festivalin ilk gününde şefliğini Kültür Bakanlığı<br />

Halk Müziği Sanatçısı Düzgün Uçkaç’ın yaptığı Ankara<br />

Üniversitesi Halk Müziği Korosu sahne aldı. Gösteriye<br />

katılan Genel Sekreter Yardımcısı Nafiz Akgün Uçkaç’ a seramikten<br />

yapılmış Atatürk Heykeli takdim etti.<br />

İkinci günkü etkinlikte SDÜ Halk Oyunları Kulübü;<br />

Burdur, Gaziantep Yöresi oyunlarıyla birlikte çeşitli skeçler,<br />

Sakarya Üniversitesi, Karadeniz ve Artvin Yöresi, Muğla<br />

Üniversitesi, Muğla Yöresi, Ankara Üniversitesi de Seğmen<br />

oyunu, ve Halk Müziği Korosuyla izleyenleri coşturdular.<br />

SDÜ yetkilileri bu etkinliğin önümüzdeki yıl daha geniş katılımla<br />

olarak yapılacağını ifade ettiler.<br />

SDÜ’de Dans Gösterisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Dans Kulübü tarafından<br />

Kültür Merkezi’nde ‘Dans Gösterisi’ düzenlendi. Gösteride modern<br />

danslardan salsa, çaça, cayv, tango, vals, ruba’yla sahneye<br />

çıkan kulüp öğrencileri izleyenleri büyüledi .Dansçılar grup ve<br />

solo performanslarıyla sergiledikleri danslarda oldukça başarılıydılar.<br />

Yoğun ilgi gören gösteriye çok sayıda öğretim üyesi ve<br />

öğrenci katıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi (KASAUM) tarafından 1. Kuruluş yıl<br />

dönümü programı çerçevesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü<br />

Etkinlikleri düzenlendi.<br />

KASAUM Seminer Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe,<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Fatma<br />

Göktepe, fakülte dekanları ve çok sayıda öğretim görevlisi katıldı.<br />

Açılış konuşmasını KASAUM Müdürü Doç. Dr. Songül<br />

Sallan Gül’ün gerçekleştirdiği etkinlikte, SDÜ Rektörü Prof.<br />

Dr. Metin Lütfi Baydar, “Ülkemizde özel bir tarih atfedilerek<br />

kutlanan birçok gün vardır ve bu günlerin büyük bir kısmı da<br />

yabancı kültürlerden kaynaklanmıştır. Eğitim ve bilinçlenme<br />

açısından bugünleri önemseyeceğiz; ancak ben konuya başka<br />

bir pencereden bakmak istiyorum. Biz genel anlamda kadını<br />

insanlığın olmazsa olmaz bir yarısı olarak gören, onun biyolojik<br />

ve duygusal yapısına saygı göstererek onu yücelten, doğurganlık<br />

özelliğinden dolayı yaratıcılık gibi yüksek bir meziyeti<br />

ona layık gören bir gelenekten geliyoruz. Batıdan bize<br />

intikal eden önemli günler esasen bizim sahip olduğumuz<br />

;ama yitirdiğimiz davranış biçimleriydi. Şimdi yitirdiklerimizi<br />

buluyoruz. Arka planını doldurmuş olduğumuz bu tip özel<br />

günleri, bir gün değil hayatın her günü hatırlamalıyız ve biz<br />

bunu yapıyoruz.” diye konuştu. Ardından söz alan KASAUM<br />

Müdürü Doç. Dr. Songül Sallan Gül eğitimde, çalışma alanlarında,<br />

siyasette, toplumda kadının yerini ve önemini anlatarak,<br />

yapılan araştırmaların çarpıcı sonuçlarını dinleyenlere<br />

özetledi. Sallan Gül, “Türkiye’de kadının işgücüne katılımı<br />

1955’de yüzde 72 iken, 1985’de yüzde 43’e, 1990 yılında yüzde<br />

34’e, 2004’te ise yüzde 22.5’e düşmüştür. Ülkemizde ücretli<br />

çalışan kadınların yüzde 52.6’sının sağlık sigortası, yüzde<br />

88,9’unun sosyal güvenliği yoktur. Bu üzücü sayılara kulak<br />

verilerek kadınlara yönelik istihdam olanaklarını arttırıcı çalışmalar<br />

yapılmalı, iş ve aile yaşamını uyumlaştırıcı yasal ve<br />

kurumsal çabalara hız verilmelidir.” dedi. Etkinlikte “Kadın<br />

Sağlığı” ve “Kadına Yönelik Şiddet” konularında dinleyenlere<br />

bilgiler verildi.”Kadın Sağlığı” konusunda yaptığı konuşmada<br />

Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun “Türkiye’de kadın sağlığında<br />

son yıllarda büyük bir iyileşme söz konusudur. Elbette istenen<br />

düzeye ulaşmış olmasa da, kadınların doğuşta beklenen yaşam<br />

süresinin artması, doğurganlık düzeyindeki azalma, evlenme<br />

yaşının düşmüş olması ve aile planlaması için yapılan<br />

başvuruların artması sağlık alanındaki önemli gelişmeleri bize<br />

gösteriyor.” diye söyledi. Uskun’un ardından söz alan Yrd.<br />

Doç. Dr. Duru Gündoğar, kadının fiziksel, ekonomik, sözel,<br />

psikolojik ve sosyal şiddetlere maruz kaldığını ifade ederek<br />

“Kadına yönelik şiddet ister kamusal, isterse özel yaşamda<br />

meydana gelsin, kadının duygusal açıdan zarar görmesine ve<br />

acı çekmesine yol açan, kadının temel hak ve özgürlüklerini<br />

ve onurunu zedeleyen bir eylemdir.” diye konuştu.


64 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 65<br />

İİBF’den 1. Yerli Malı Günü<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,<br />

Fakülte Temsilciler Kurulu tarafından “I. İktisat Fakültesi Yerli<br />

Malı Günü” düzenlendi. Fakülte girişinde stand açan öğrenciler fakülte<br />

temsilcileri ve gönüllü öğrenciler tarafından hazırlanan yiyecekleri<br />

öğrencilere sattılar.<br />

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Fakülte Temsilcisi Kamu<br />

Yönetimi Son Sınıf Öğrencisi Serdar Yılmaz, “Fakülte Temsilciler Kurulu<br />

olarak geleneksel hale getirmeyi düşündüğümüz I. Yerli Malı<br />

Günü’nü gerçekleştirdik. Temsilci ve fakültemizdeki gönüllü arkadaşlarımızın<br />

el emeği ile yaptıkları ürünleri yine fakültemizdeki arkadaşlarımıza<br />

cüzi bir fiyatla sattılar. Buradan elde ettiğimiz geliri de<br />

fakültemizdeki öğrencilerin bir kısım ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla<br />

fakülte bünyemizdeki ekonomi ve yönetim derneğine bağışlayacağız”<br />

dedi.<br />

SDÜ Hazırlık Sınıfı<br />

Öğrencileri Yarıştılar<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi İngilizce Hazırlık Sınıfı Öğrencileri<br />

“Silent Movie” adlı İngilizce aktivite ile yarıştılar. Derste öğrenilen<br />

teorik bilgilerin pratiğe dökülmesini ve öğrenci motivasyonunu<br />

arttırmayı amaçlayan aktiviteler, Merkezi Derslikler’deki amfide gerçekleştirildi.<br />

Aktivitelerin hazırlık sınıfı süresince öğrencilere düzenli<br />

bir şekilde sunulduğunu dile getiren SDÜ Yabancı Diller Meslek<br />

Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oya Büyükyavuz, “Bu tarz aktiviteleri<br />

düzenlemek üzere bir komite oluşturduk. İngilizce konuşma<br />

becerilerini ders dışında geliştirmek isteyen öğrencilerimize yönelik<br />

‘Konuşma Kulüplerimiz” bulunmaktadır. Bu kulüplerimizden tüm<br />

üniversite öğrencileri faydalanabilir.” dedi.<br />

İngiliz<br />

Kısa Film Günleri<br />

British Council ve Ankara Film Derneği’nin<br />

katkılarıyla düzenlenen “İngiliz Kısa Film Günleri”<br />

15-16 Mart 2006 tarihlerinde Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

Geçtiğimiz dört yıl içinde canlandırma, kurmaca<br />

ve belgesel türünde yapılmış İngiliz kısa filmleri,<br />

kültürel çeşitlilik, sanat ve teknoloji gibi konuları<br />

ele alan en yaratıcı örnekleri ile gösterime sunuldu.<br />

24 filmin yer aldığı ve iki gün süren gösterimlere<br />

öğrenci ve öğretim görevlileri büyük ilgi gösterdi.<br />

Kültür Merkezi’ndeki gösterimler öğrencilere ücretsiz<br />

olarak sunuldu.<br />

SDÜ’de Lale Üretimi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğrencileri seralarda<br />

lale yetiştirip satışa sundu. Lale yetiştiriciliği sorumlularından<br />

Peyzaj Mimarı Gamze Yaşar, saksı içinde; sarı, kırmızı, pembe<br />

ve ebruli renklerde 1000’e yakın lale yetiştirdiklerini, bu laleleri<br />

Ziraat Fakültesi’ne maddi destek olması için satışa sunduklarını<br />

belirtti. Ziraat Fakültesi Uygulama Seraları’nda satışa sunulan lalelerin<br />

fiyatı 3 YTL.<br />

DILEMMA İlgi Gördü<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde Radyo Kulübü<br />

öğrencilerinden Yasin Öztürk ve Onur Birol” un hazırlamış oldukları<br />

DILEMMA (İKİLEM) adlı kısa film öğrencilerin ilgisini topladı.<br />

DILEMMA adlı kısa filmin yapım ve yönetmenliğini üstlenen Onur<br />

Birol ve Yasin Öztürk yurt içinde ve yurt dışında çeşitli yarışmalara<br />

katılmayı hedeflediklerini belirttiler. Film şizofren bir gencin içinde<br />

yarattığı ikinci bir kişilikle yaşadığı ikilemi anlatıyor. Öztürk ve Birol<br />

daha önceden de kısa metrajlı film çalışmalarının olduğunu, ilerleyen<br />

zaman içerisinde uzun metrajlı film çekmeyi düşündüklerini ifade<br />

ettiler.<br />

Çanakkale Şehitleri Anıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap<br />

Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından “Çanakkale<br />

Savaşı ve Önemi”konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa<br />

Isparta Valisi Şemsettin Uzun, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, Emniyet Müdürü Ali Kemal Seyhan, Kültür Bakanlığı<br />

Eski Müsteşarı ve Türk Dil Kurumu Eski Başkanı Prof.<br />

Dr. Şerafettin Turan, çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenci<br />

katıldı.<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ın<br />

“Çanakkale’deki Tıbbiyeliler” adlı sunumuyla başlayan konferansta;<br />

Baydar, “Bir hekim olarak, bugünü Tıbbiyeliler açısından<br />

değerlendirmek istiyorum. Hekimi, lise öğrencisi, tıbbiyelisi,<br />

vatandaşı, toplumun tüm insanları bir araya gelerek,<br />

bu zafer kazanılmıştır. Canlarından başka verecek hiçbir şeyi<br />

olmayan Türk Milleti canını ortaya koymuştur. 4 yıl süren bu<br />

savaş sonrasında, Tıbbiye 1921 yılında hiç mezun verememiştir.<br />

Çanakkale bir kahramanlık destanıdır. Buradan herkese o<br />

günleri hatırlatarak, hiç unutmamaları gerektiğini vurgulamak<br />

istiyorum.” diye konuştu. Ardından konferansı vermek üzere<br />

kürsüye gelen Prof. Dr. Şerafettin Turan Çanakkale Savaşı’nın<br />

tarihini anlattı. Turan, “Zafer bir taraftan yenilgi diğer taraftan<br />

övgüdür. Önemli olan bu zaferin nasıl kazanıldığını, ne<br />

zorluklarla mücadele edildiğini bilmektir. Çanakkale Zaferi de<br />

böyledir; çok şehit verilmiş, çok kan dökülmüştür. Çanakkale<br />

SDÜ Otomobil Sporları<br />

Kulübü’nün Başarısı<br />

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun takviminde<br />

yer alan “Uluslararası Le Mans 1000 km. Dayanıklılık Yarışı”<br />

geçtiğimiz hafta İstanbul Park’ta yapıldı. Bu yarışlara Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi Otomobil Sporları Kulübü’nden 52<br />

lisanslı gözetmen katıldı. SDÜ Görevlileri yarışlara fire man<br />

(yangın söndürme görevlisi) olarak katıldılar. Yarış sırasında<br />

pistte çıkan yangına zamanında müdahale ettikleri için Fevzi<br />

Demiralp ve Nazım Kırıcı’ya yarış direktörü Mahzar Demiralp<br />

tarafından teşekkür plaketi verildi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversite Otomobil Sporları Kulübü<br />

Akademik Danışmanı Saygın Uslu, organizasyonu başarı ile tamamladıkları<br />

için mutlu olduklarını belirterek “İstanbul Park’ta<br />

yarış esnasında çıkan yangına müdahale eden arkadaşlarımı<br />

İİBF’den Tavla Turnuvası<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi<br />

tarafından “3. Geleneksel Tavla Turnuvası” düzenlendi.<br />

İİBF Fakülte Temsilcileri tarafından düzenlenen turnuvaya 32<br />

öğrenci katıldı. Geleneksel hale getirilen ve fakülte çapında yapılan,<br />

ödüllü tavla turnuvası, vize sınavlarından önce öğrencilerin<br />

moral-motivasyonlarını arttırmak amacıyla gerçekleştirildi.<br />

Turnuvada birinci olan yarışmacıya madalya ve tavla,<br />

ikinciye madalya ve kitap, üçüncüye madalya ve dördüncüye<br />

dolma kalem hediye edildi.<br />

Zaferi gibi hem yenenin hem de yenilenin ortaklaşa kutladığı<br />

bir başka zafer yoktur. Bunu da Büyük Önder Atatürk’ün<br />

Çanakkale’de evlatlarını yitiren annelere hitaben söylediği,<br />

bu topraklarda ölen yabancıların Mehmetçikle koyun koyuna<br />

yattığını belirten ve onlarında bizim evlatlarımız olduğunu<br />

kaydeden veciz açıklamasının önemi büyüktür. Çanakkale’nin<br />

her milimetresi de dökülen şehitlerimizin kanlarıyla kazanılmıştır.”<br />

dedi. Yoğun ilgi gösterilen konferansın bitiminde SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr Metin Lütfi Baydar tarafından Prof. Dr. Şerafettin<br />

Turan’a seramik Atatürk Heykeli takdim edildi.<br />

takdirle karşılıyorum. SDÜ’nün adını dünya çapında önemli<br />

bir organizasyonda duyuran 52 gözetmenle, üniversite olarak<br />

gurur duyuyorum. Bu arkadaşlarımızı bir başarı sertifikası ile<br />

ödüllendireceğiz. Le Mans Uluslararası bir yarıştı. Bundan sonraki<br />

yarışımız ise 8-10 Mayıs 2006 tarihleri arasında İstanbul’da<br />

yapılacak olan Avrupa Ralli Şampiyonası(ERC). Bizler bu yarışa<br />

da gidip üniversitemizin ismini en iyi şekilde duyurmaya<br />

devam edeceğiz. Bu yarışlar esnasında yerli ve yabancı yüzlerce<br />

medya mensubu ile konuşma imkanımız oluyor. Katıldığımız<br />

yarışları tüm dünya izliyor ve SDÜ ismini duyuyor. 26-27<br />

Ağustos 2006 tarihlerinde ise F1 Türkiye etabı yapılacak. Bizler<br />

yine bu yarışta görev alacağız.” diye konuştu.<br />

Turnuvada dereceye giren öğrencilerin adları şöyle:<br />

1.Ercan SALTABAŞ: İşletme 4. Sınıf, II. Öğr.<br />

2.Efe GÖREN: Kamu: Yönetimi 4. Sınıf, II. Öğr.<br />

3.İbrahim YÜREKLİ: İşletme 4. Sınıf, II. Öğr.<br />

4.Alper CUMALI: Kamu Yönetimi 3. Sınıf, II.Öğr.<br />

Prof. Dr. Şerafettin Turan


66 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 67<br />

Dünya Ormancılık Haftası<br />

ve Su Günü Etkinlikleri<br />

Prof. Dr. Koray Sönmez Osman Kahveci Prof. Dr. Uçgun Genay Prof. Dr. İsmail Karaca<br />

Dünya Ormancılık Haftası ve Su Günü Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikle kutlandı.<br />

Etkinliğe Vali Şemsettin Uzun, Orman Genel müdürü<br />

Osman Kahveci, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca,<br />

Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Koray Sönmez, çok sayıda<br />

öğretim görevlisi ve öğrenci katıldı.<br />

“Odun Dışı Orman Ürünleri” konulu sinevizyon gösterisiyle<br />

başlayan etkinlikte açılış konuşmasını Orman Fakültesi<br />

Öğrencileri adına Sultan Çelik yaptı. Çelik, “Orman bir ağaç<br />

topluluğu değildir. İnsanlar yüzyıllardır ormanlardan yararlanmışlardır.<br />

Ancak nüfus ve tahribatların artması ormanların<br />

azalmasına neden olmuştur. Ormanlar dünyanın hayat damarlarından<br />

biridir. Günümüzde hava kirliliğinin yarısı ormanlar<br />

tarafından temizlenmektedir. Bilinçsizce yok edilmesine neden<br />

seyirci kalalım?” dedi. Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />

Koray Sönmez konuşmasında dünya nüfusunun hızla artması<br />

ve insan ihtiyaçlarının çoğalmasıyla orman alanlarının yetersizliğinden<br />

bahsederek, “Bunun önüne geçmek için ormanlık<br />

alanların artırılması gerekmekte. Dünyada çeşitli nedenlerle<br />

dakikada 50 dekar ormanın yok olduğunu öğrenmekteyiz.<br />

Bu azalmalar ve tahribat dünya dengelerini etkileyip küresel<br />

ısınmayı beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte su sorunu<br />

da ortaya çıkmaktadır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen<br />

orman teşkilatımız elinden gelenin en iyisini yapmaktadır”<br />

diyerek konuşmasını tamamladı.<br />

“Saatte 1700 hektar orman alanı yok oluyor.” Ardından<br />

kürsüye gelen Orman Genel Müdürü Osman Kahveci yaptığı<br />

konuşmada, “Bugün insanlık tarihi için olmazsa olmaz olan<br />

iki önemli günü kutluyoruz. Ormancılık Haftası ve Dünya Su<br />

Günü. 17. Yüzyıldan 20. Yüzyıla geldiğimizde ormancılık ilmi,<br />

insanlar için olmazsa olmaz noktasına gelmiştir. 21. yüzyılda<br />

tehlike çanları çalmaya başlayınca ormancılığa toplumun ve<br />

dünyanın bakış açısı değişmiştir.” dedi. Kahveci, ormancılığın<br />

gelişim süreçlerini anlatarak devam ettiği konuşmasını şöyle<br />

sürdürdü: “Dünyada ormansızlaşma paralelinde çevresel sorunların<br />

endişe verici boyutlara gelmesi sonucu, 1972 Stockholm<br />

Konferansı ile birlikte ormanlar uluslararası gündemin<br />

üst sıralarına çıkmıştır. 1992’de Birleşmiş Milletler etkin tedbirler<br />

almaya davet edilmiştir. 1992 Birleşmiş Milletler Rio<br />

Çevre ve Kalkınma Konferansı’na gelindiğinde; ormanların<br />

yüzde 40’ı, son 30 yılda ise yaklaşık 450 milyon hektarı yok olmuştur.<br />

Ormansızlaşma halen sürmekte olup bütün tedbirlere<br />

rağmen dünyada yıllık orman kaybı 15 milyon hektarı bulmakta,<br />

yani saatte 1700 hektar alan orman yok olmaktadır.”<br />

Orman Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarını ve projelerini<br />

anlatarak konuşmasına devam eden Osman Kahveci; kent<br />

ormanları, Torosları sedirle yeşillendirmek, bozuk meşe sahalarının<br />

rehabilitasyonu, bataklıkların koruya dönüşümü gibi<br />

projeleri hayata geçirmeye çalıştıklarını sözlerine ekledi.<br />

Konferansta son olarak konuşma yapan İstanbul Üniversitesi<br />

öğretim üyelerinden Prof. Dr. Uçgun Genay “Su Politikası”<br />

konulu konferansında suyun önemine değinerek “Su,<br />

günümüzde daralmış olan finans ve kapital sistemler için bir<br />

kurtuluş olarak görülebilir. Suyun iktisadi bir nitelik olması<br />

çok önemlidir ve giderek azalan orman kaynaklarının suyun<br />

kıtlaşmasına neden olmaktadır. Suyun pazara kavuşması ve<br />

fiyatının olması onun iktisadi bir nitelik taşıdığını gösterir. Su<br />

sadece kamu hizmeti değildir artık. Suyu gerçekte sanayi, tarım<br />

ve belediyeler kullanır. Fakat suyu üreten yağmurlar ve<br />

dolayısıyla ormanlardır.” dedi.<br />

Ormanların ve havzaların önemine değinen Genay, son<br />

olarak suyun sadece bir gereksinim olmadığını, stratejik bir<br />

güç olduğunu vurguladı. Konferansın ardından yapılan<br />

plaket töreninde ilk olarak Orman Fakültesi Dekanı Koray<br />

Sönmez’e meslekteki kırkıncı yılını doldurması nedeniyle<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca tarafından plaket<br />

takdim edildi. Kendi kategorilerinde bilimsel yayınlar ve teşvik<br />

destekleme ödülü kazanan öğretim üyeleri Doç. Dr. Serdar<br />

Calus , Yrd. Doç. Dr. Halil Turgut Şahin ve Arş. Gör. Cengiz<br />

Yücedağ’ın ödülleri Orman Genel Müdürü Osman Kahveci<br />

tarafından verildi. Ayrıca akademik unvan kazanan öğretim<br />

üyeleri , Doç. Dr. Serdar Calus , Yrd. Doç. Dr <strong>Bilgi</strong>n Güler, Yrd.<br />

Doç. Dr. Mehmet Eker , Yrd. Doç. Dr. Abdullah Sütçü, ve Yrd.<br />

Doç. Dr. Yasin Karatepe’ye, Prof. Dr. Uçgun Geray tarafından<br />

binişlerinin giydirilmesi ile tören sona erdi.


68 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 69<br />

Tiyatro Kulübü Kısa Film Yarışması<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tiyatro Kulübü tarafından<br />

düzenlenen kısa film yarışması sonuçlandı. İki<br />

filmin katılımıyla gerçekleşen yarışmada Makine Mühendisliği<br />

4. Sınıf Öğrencisi Mehmet Emin Yıldırım’ın<br />

yönettiği “Dost Kazığı” adlı film birinci oldu. Kültür<br />

Merkezi’nde düzenlenen galada gösterime sunulan film<br />

öncesi konuşma yapan Tiyatro Kulübü Başkanı Şehmuz<br />

Karaşin, “Tiyatro Kulübü olarak üniversitemizde<br />

ilk defa böyle bir yarışma gerçekleştirdik. Film çekmek<br />

zor ve zaman isteyen bir çalışma olduğu için ilk yarışmaya<br />

katılım fazla olmadı. Fakat üniversitemizde bu işi<br />

yapabilecek arkadaşlarımızın var olduğunu görmekten<br />

mutluyuz.”dedi.<br />

Senaryosunu İsmail Özer’in yazdığı “Dost Kazığı”<br />

adlı 20 dakikalık kısa filmde, bir emniyet görevlisinin<br />

birlikte çalıştığı amiriyle ilişkileri anlatılıyor.<br />

Galada, filmin yönetmeni Mehmet Emin Yıldırım’a<br />

plaketi SDÜ Kültür Müdürü Okutman Neşe Okur tarafından<br />

takdim edildi.<br />

Ziraat Fakültesi Dekanları SDÜ’de<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin koordine<br />

ettiği “Tarım Eğitim Konseyi Dekanlar Toplantısı” SDÜ<br />

Çiftçi Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

23 Ziraat Fakültesi Dekanının katılımı ile gerçekleşen toplantıda,<br />

Ziraat Fakültelerindeki genel eğitim durumu, eğitim<br />

kalitesinin yükseltilmesi ve Bologna süreci çerçevesinde eğitimin<br />

nasıl etkileneceği konuları ele alındı.<br />

Tarım, Orman ve Su Ürünleri Konsey Başkanı Harran Üniversitesi<br />

Rektörü Prof. Dr. Uğur Büyükburç yaptığı konuşmada,<br />

“Bu toplantılarla eğitimle ilgili sorunları görüşerek yeni<br />

fikirler üretiyoruz. Ziraat fakültelerinin eğitim durumlarını<br />

kıyaslayarak, fakülteler arasında ortaklaşa bir eğitim sistemi<br />

kurmaya çalışıyoruz. Türkiye tarımında kaliteli eğitim gerçekleştirerek,<br />

Avrupa Birliği ile entegrasyonu sağlamaya yönelik<br />

çalışmaktayız. Mevcut sistemi gözden geçirip, AB üyesi ülkelerdeki<br />

eğitime paralel eğitim vermek ana hedefimizi oluşturuyor.”<br />

diye konuştu. Toplantıda tarım öğretiminin yeniden<br />

yapılandırılması konusunda söz alan SDÜ Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca ise kendisinin de eski Ziraat Fakültesi<br />

Dekanı olduğunu belirterek, son günlerde Ziraat Fakültesi<br />

öğrencilerinin Erasmus öğrenci değişiminde, lisans düzeyinde<br />

çift ve yan ana dallarla ilgili sorun yaşamakta olduklarını ve<br />

bu sorunların giderilmesi için bir çözüm aranması gerektiğini<br />

söyledi.<br />

İnternet Haftası<br />

Etkinlikleri Yapıldı<br />

İnternet Haftası Etkinlikleri kapsamında üniversitemiz<br />

<strong>Bilgi</strong> İşlem <strong>Daire</strong> Başkanlığı ve Anadolu Kız Meslek ve Kız<br />

Meslek Lisesi tarafından organize edilen “Bilişim Günleri<br />

2006” 13-14 Nisan 2006 tarihleri arasında yapıldı.<br />

Anadolu Kız Meslek Lisesi Müdürü Bilal Feyizoğlu tarafından<br />

yapılan açılış konuşmasında, günümüzde internet<br />

kullanımının önemi ve yeni yetişen nesillerin bilişim konularında<br />

bilgi sahibi olmaları gerektiğini belirtti.<br />

Daha Sonra <strong>Bilgi</strong> İşlem <strong>Daire</strong> Başkanlığı’nda görevli,<br />

Okutman K.Koray Üçtop İnternetin tarihçesi ve nasıl çalıştığı<br />

hakkında ve günümüzde internet kullanımına ilişkin<br />

istatistiki bilgiler verdi.<br />

Uzman İsmail Kavak, açık kodlu bir işletim sistemi<br />

olan Linux hakkında genel bilgiler vererek Linux İşletim<br />

Sistemi’nin kullanımı ile ilgili uygulamalar gösterdi.<br />

Programcı İbrahim Kuş, Web Tasarımı’nın nasıl yapıldığı,<br />

hangi programların kullanıldığı ile ilgili bilgiler vererek,<br />

çeşitli web sitelerinin tarihsel süreçte tasarımsal açıdan nasıl<br />

geliştirildiğini örnekler vererek anlattı.<br />

Çözümleyici Sertaç Selim Sarıca, Dinamik Web Tasarımında<br />

kullanılan PHP internet programlama dili hakkında<br />

bilgiler vererek PHP’nin uygulama alanları ile ilgili uygulama<br />

örnekleri gösterdi.<br />

YDYO’dan<br />

Futbol Turnuvası<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu<br />

tarafından sosyal etkinlikler çerçevesinde 3. Geleneksel Futbol<br />

Turnuvası düzenlendi. Müdür Yardımcısı Okutman Recai<br />

Kapusuz ve Yüksekokul Sekreteri Mustafa Kahya tarafından<br />

organize edilen etkinliğe, yüksekokulda öğrenim gören<br />

öğrencilerden oluşan 21 takım katıldı. 9 gün süren turnuvada,<br />

birinciliği; 1. Öğretim C 4 sınıfı, ikinciliği 1. Öğretim C 7-8<br />

sınıfları karması, üçüncülüğü ise 2. Öğretim C 2 sınıfı takımları<br />

kazandı. Fair Play Ödülü ise ferdi olarak Mehmet Levent Erdaş<br />

adlı öğrenciye verildi. Ödüller, okul yöneticileri tarafından<br />

düzenlenen bir törenle öğrencilere takdim edildi.<br />

SDÜ’de 23 Nisan<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.<br />

Vecihi Kırdemir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı<br />

dolayısıyla makamında Yedi Şehitler İlköğretim Okulu Öğrencisi<br />

Merve Akar’ı temsili Rektör olarak ağırladı.<br />

Rektör Yardımcısı Kırdemir, makamını kısa süreliğine sekizinci<br />

sınıf öğrencisi Merve Akar’a devretti. Temsili Rektör Akar,<br />

Rektör Yardımcısına; SDÜ’nün çok iyi bir üniversite olduğunu,<br />

Isparta’nın üniversiteyle gurur duyduğunu söyledi. Akar<br />

ayrıca Rektör yardımcısına okuduğu okulda bilgisayar, projektör<br />

makinesi gibi bir takım eksiklikler olduğunu da söyledi.<br />

23 Nisan kutlamaları nedeniyle Yedi Şehitler İlköğretim<br />

okulu Müdürü Yahya Alpaydın, öğretmenler Asiye Demir,<br />

Muharrem Küçük ve öğrenciler Merve Akar ile Ahmet Demir<br />

ziyaret etti.<br />

Hastanede<br />

Anneler Günü<br />

Kutlaması<br />

SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Servisi, Hastane<br />

İlköğretim ve Anaokulu sınıfı öğrencileri ve öğretmenlerinin<br />

katılımıyla ‘Anneler Günü’ programı düzenledi. Etkinliğe<br />

çocuk servisinde tedavi gören çocuklar, aileleri ve hastane çalışanları<br />

katıldı. Etkinlikte bir konuşma yapan Prof. Dr. Ali Ayata,<br />

“ Anneler Gününün tarihini hep merak etmişimdir; ama önemli<br />

olan bugünün daimi olmasıdır. İdeal olan budur. Savaşların<br />

olduğu bu dünyada bütün çocukların anne sevgisi ve şefkatiyle<br />

büyümesi gerekmektedir. İşte o zaman dünya daha barışçıl bir<br />

düzen içinde olacaktır. Bu etkinlik dolayısıyla tüm annelerin<br />

anneler gününü kutlarım.” dedi. Ayata’nın ardından anneler<br />

gününe özel hazırladıkları şiirleri okuyan çocuklar katılımcılara<br />

duygulu anlar yaşattılar. Folklor gösterisinin de sunulduğu<br />

etkinlikte Hastane Müdürü Osman Kesmen katılımcılarara<br />

teşekkür ederek ve herkesin anneler gününü kutladı..Etkinlik<br />

pasta ve içecek ikramıyla son buldu .


70 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 71<br />

Yrd. Doç. Dr. Süleyman Kaleli<br />

Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu<br />

SDÜ’de<br />

Ebeler Günü Kutlandı<br />

Dr. Levent Yılmazer<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve<br />

Uygulama Hastanesi ve Isparta İl Sağlık Müdürlüğü<br />

organizasyonu ile “Dünya Ebeler Günü” etkinlikleri<br />

düzenlendi. SDÜ Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen<br />

etkinliğe Isparta Vali Yardımcısı Volkan Köksal,<br />

SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet<br />

Aydoğan, Isparta İl Sağlık Müdürü Dr. Levent<br />

Yılmazer, SDÜ Sağlık Yüksekokulu Müdürü<br />

Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu, çok sayıda öğretim<br />

üyesi ve öğrenciler katıldı.<br />

Müzik dinletisiyle başlayan etkinlikte açılış<br />

konuşmasını yapan Isparta Sağlık Yüksekokulu<br />

Ebelik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Süleyman<br />

Kaleli, “Uluslararası Ebeler Konfederasyonu<br />

1987 yılında her yıl mayıs ayının beşinci gününün<br />

Dünya Ebeler Günü olarak kutlanmasına<br />

karar vermişti. Bu federasyon yıllık olağan toplantısında<br />

bir tema üzerinde durmayı geleneksel<br />

hale getirdi. 2006 yılındaki tema ise, dünyanın<br />

ebelere her zamankinden daha çok ihtiyacı var<br />

olduğu. Bu konudaki çalışmaların başarıyla sonuçlanmasını<br />

diliyorum.” dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ ISYO Müdürü<br />

Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu ebeliğin sadece doğum<br />

anında geçerli olan bir meslek olmadığını<br />

belirterek yaptığı konuşmada, “Doğum anında<br />

anne ve bebek ölümleri, gelişen eğitim ile azalmakta<br />

olsa da, UNICEF’in yaptığı araştırmaya<br />

göre ülkemizde bebek ölümleri her yıl yüzde 3.7,<br />

Nazan Karahan<br />

anne ölümleri yüz binde 130’dur. Dünyada her yıl altıyüz<br />

bin kadın gebelik ve doğum nedeniyle yaşamlarını<br />

yitirmektedirler. Ebelerin sağlığın korunmasında, aşılar<br />

ve tedavinin geliştirilmesinde rolü büyüktür.” diye konuştu.<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir ise ebelik<br />

mesleğinin kutsallığına ve zorluğuna değinerek yaptığı<br />

konuşmada, ‘Geçmiş yıllarda az bir eğitim almış 17-18<br />

yaşında gencecik kızlarımız Anadolu’nun her bir kıyısına<br />

gönderilerek mesleklerini yapmışlardır. Bebek ölümlerini<br />

en aza indirgeyen bu kızlarımızdır. Onlara ve tüm<br />

ebelerimize bu bağlamda çok teşekkür ediyoruz. Toplumumuzda<br />

ebeliğin öneminin büyük ve saygıdeğer olduğu<br />

unutulmamalıdır.” şeklinde konuştu.<br />

Son açılış konuşmasını yapan Isparta İl Sağlık Müdürü<br />

Dr. Levent Yılmazer, “Ebelik, doğum öncesi, sırası<br />

ve sonrasında görev alan, aile planlamasına katkıda<br />

bulunan, gebelikte normal ve riskli durumlarda dahili<br />

sorunların tespiti ve çözümünde yer alan bir meslektir.<br />

Ebeliği sadece doğum anında çerçevelemek doğru değildir.<br />

Sağlık için çalışmak sabır, şefkat ve sevgi gerektirir.<br />

Ülkemizde de bu nitelikleri taşıyan ebelere hala ihtiyaç<br />

vardır.” dedi.<br />

Türk Ebeler Derneği Genel Başkanı Nazan Karahan’a<br />

ve mesleğinde yirmi yılı aşan ebelere plaket takdim edilmesiyle<br />

devam eden etkinlikte, Marmara Üniversitesi<br />

Hemşirelik Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hediye<br />

Arslan tarafından “Ebelik Rollerinin Değiştirilmesindeki<br />

Öncelikler” konulu bir konferans verildi. Arslan, uluslararası<br />

ebelik ve hemşirelik sınıflandırılması, ebeliğin<br />

tarihi, ebeliğin rolleri ve gelişim önerileri, hemşirelik ve<br />

ebelik için Socrates Erasmus öğrenci değişim programları<br />

hakkında bilgi vererek sunum yaptı. Arslan, “Ebelik bakım<br />

modeli, kadın merkezli, güvenli ve zamanında, sağ<br />

kalım oranını arttıran, sadece doğum zamanında değil<br />

tüm yaşam döneminde toplumun üreme sağlığını kontrol<br />

altında tutan bir model olmalıdır. Günümüzde dört yıllık<br />

lisans eğitimi kapsamında 30 üniversitede ebelik bölümü<br />

bulunması, Sağlık Bakanlığı ve Avrupa Birliği’nin ebeliği<br />

önemli görmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin hızla<br />

gelişmesi bu mesleğin fırsatlarını oluşturmaktadır. Eksik<br />

noktaları ise akademisyen ve bilimsel yayın azlığı, kamusal<br />

destek yetersizliğidir.” diye konuştu.<br />

Daha sonra kürsüye gelen Türk Ebeler Derneği Genel<br />

Başkanı Nazan Karahan, “Ebelikte Örgütlenmenin<br />

Önemi” konulu sunum yaptı. Tüm ebelerinis örgütlü<br />

çalışmak için dernek çatısı altında çalışmaya davet eden<br />

Karahan, “Ebelerimizin anne baba ölümlerini azaltan,<br />

ülkenin sağlık politikasında söz sahibi, toplum için her<br />

alanda aktif, profesyonel meslek üyeleri olmaları gerektiğine<br />

inanıyorum.”dedi.


72 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 73<br />

“Hemşirelik, özveri, sabır<br />

ve hoşgörü mesleğidir...”<br />

Türk Hemşireler Derneği Isparta Şubesi, 12-16 Mayıs “Dünya Hemşireler<br />

Haftası” nedeniyle bir etkinlik düzenledi. Çok sayıda hemşirenin katıldığı etkinlikte<br />

hemşireler Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koyarak<br />

saygı duruşunda bulundular.<br />

Ardından SDÜ Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Araştırma Görevlisi<br />

ve Türk Hemşireler Derneği Isparta Şube Başkanı Gülferah Şahin tüm hemşirelerin<br />

ortak sesi olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ülkemizde ve dünyada<br />

1954 yılından bu yana modern hemşireliğin kurucusu Florance Nightingale’in<br />

doğum günü olan 12 Mayıs “Dünya Hemşireler Günü” olarak kutlanmaktadır.<br />

Profesyonel bir meslek grubu olan hemşireler, sağlık hizmetlerinin en önemli<br />

yürütücüsü ve en kalabalık mensubudur.<br />

Özveri, sabır ve hoşgörü içinde her koşulda mesleklerini<br />

icra eden hemşireler, kişinin potansiyel yeteneklerinin ortaya<br />

çıkarılması, sağlığının korunması, sürdürülmesi ve hastalık<br />

halinde iyileşmesine yönelik gerekli bakımın verilmesi ve tedavinin<br />

uygulanmasının yanı sıra her zaman hasta haklarının<br />

en önemli savunucusudurlar. Dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde<br />

en saygın ve en çok kazanan meslekler arasında olan<br />

hemşirelik mesleği ne yazık ki ülkemizde hak ettiği yeri kazanamamıştır.<br />

1954 yılında çıkarılmış yasaya bağlı olan hemşireler<br />

değişen ve gelişen meslek tanımlarının, sorumluluk ve haklarının<br />

yeniden belirlenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin<br />

bir an önce oluşturulmasını talep etmektedir.”<br />

Şahin, konuşmasında ülkemizde temel hemşirelik eğitimi<br />

sonrası üniversitelerde akademik çalışmalar dışında branşlaşma<br />

olmaması konusuna da değinerek, “Diyaliz, Onkoloji,<br />

Ameliyathane, Kardiyoloji, Hematoloji vb. gibi özel dallarda<br />

uzun yıllar çalışmış, belli bir birikim, eğitim ve tecrübe edinmiş<br />

hemşireler, meslekte branşlaşma olmaması nedeniyle istendiğinde<br />

çok farklı alanlarda çalıştırılabilmektedir.Bu durum mesleki<br />

doyumu azaltarak tükenmişliği artırmakta ve mesleğin<br />

gelişimini etkilemektedir.” dedi.<br />

SDÜ’deki Kutlamalar<br />

12-16 Mayıs Hemşireler Günü etkinlikleri kapsamında ayrıca<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi Koordinatörlüğü’nde de bir etkinlik düzenlendi.<br />

SDÜ Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, SDÜ Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Namık Delibaş,<br />

Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu,<br />

öğretim üyeleri, hemşireler ve öğrenciler katıldı.<br />

Etkinlikte, açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Hemşirelik<br />

Hizmetleri Müdürü Halime Hacıhimmetoğlu, “Hemşirelik<br />

bireyin, ailenin, toplumun sağlığını koruyan ve geliştiren<br />

profesyonel bir meslektir.Hemşirelik kendi görev standartlarını<br />

belirleyebilen, mesleki ahlak değerleri üretebilen, yönetim ve<br />

denetim mekanizmaları işletebilen, sağlık politikası geliştirebilen,<br />

araştırıp okuyup değerlendirebilen bir meslek olmalıdır.<br />

Bu bağlamda 1954 yılında çıkarılan yasanın bugünkü koşullara<br />

ve değişen meslek tanımına göre tekrar düzenlenmesini istiyoruz.<br />

Unutulmamalıdır ki, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde<br />

de sağlık hizmetlerinin gelişme ve ilerlemesi ancak sağlık elemanlarıyla<br />

sağlanır.” diye konuştu.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi<br />

Başhekim Yardımcısı Doç Dr. Erol Eroğlu, “Uzun yıllardır<br />

beraber çalıştığımız hemşire arkadaşlarımızdan karşılıklı<br />

olarak hem mesleki hem de sosyal anlamda çok şey öğrendik.<br />

Onlarla bugün burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Tüm<br />

hemşirelerimizin bu güzel gününü kutluyorum.” dedi..<br />

SYO Müdürü Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu ise, “Hemşirelik<br />

mesleği ülkemizde 1911 yılında açılan Hilal-i Ahmer<br />

Cemiyeti’nin kurulmasıyla ilk hemşirelik kursu açılarak başlamış,<br />

oradan eğitim alan hemşirelerimiz savaş zamanında yaralı<br />

ve hastalarımızın tedavisinde önemli rol oynamışlardır. 2000<br />

yılında Türk Hemşireler Derneği’nin yapmış olduğu araştırmaya<br />

göre hemşirelerin yüzde 51.9’unun mesleğinden memnun<br />

olmadığı anlaşılmıştır. Bu memnuniyetsizliğin temelini oluşturan<br />

nedenler ise ücret yetersizliği, risk fazlalığı ve meslekte<br />

ilerleyememeleridir. “ şeklinde konuştu.<br />

Açılış konuşmaları sonrasında mesleğinde yirminci yılını<br />

dolduran 16 hemşireye plaket takdim edildi. Etkinlikte verilen<br />

arada, hemşireler için düzenlenen kokteylde pasta kesildi.<br />

Etkinlik, Isparta Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi A.<br />

Celil Koç tarafından verilen “Hemşirelikte Gelişim” semineri<br />

ile sona erdi.


74 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 75<br />

Türkiye’de Hemşireliğin Durumu<br />

Yrd. Doç. Dr. Sevgi Gökdemirel<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir<br />

Prof. Dr. Saadet Ülker<br />

Doç. Dr. Aytolan Yıldırım<br />

Dünya Hemşireler Haftası çerçevesinde Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Kültür Merkezi’nde bir konferans düzenlendi.<br />

“Türkiye’de Hemşireliğin Durumu” ve “5237 sayılı Türk Ceza<br />

Kanunu ve Hemşirelik” konulu konferanslara SDÜ Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Vali Yardımcısı Volkan<br />

Köksal, çeşitli hastanelerin başhemşireleri ve çok sayıda öğrenci<br />

katıldı.<br />

Konferanslar öncesinde açılış konuşması yapan SDÜ Sağlık<br />

Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Sevgi Gökdemirel,<br />

hafta boyunca gerçekleştirilen etkinlikleri anlatarak<br />

etkinliklerin gerçekleştirilmesinde yardımcı olan Gülkent<br />

Devlet Hastanesi, Askeri Hastane, SDÜ Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi ve Doğumevi görevlilerine teşekkür etti. İkinci<br />

konuşmayı gerçekleştiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi<br />

Kırdemir ise hemşirelik mesleğinin kutsal bir meslek olduğuna<br />

değinerek, “Ben de bir sağlık kuruluşu çalışanı olarak hemşire<br />

ve ebelerin öneminin hiçbir zaman unutulmaması gerektiğine<br />

inanıyorum. Memleketin en ücra köşelerinde zor şartlar<br />

altında bu kutsal ve onurlu görevlerini yapan bu insanları canı<br />

gönülden kutluyorum. Bu mesleği yapacak olan genç arkadaşlarıma<br />

da şimdiden çok teşekkür ediyorum.” dedi.<br />

“Türkiye’de Hemşireliğin Durumu” konulu konferansa<br />

konuşmacı olarak katılan Türk Hemşireleri Derneği Genel<br />

Başkanı Prof. Dr. Saadet Ülker, ülkemizde sağlık sektörü içerisinde<br />

hemşireliğin gelişimini anlatarak başladığı konuşmasında<br />

“1960 yılı sonrası başlayan sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi<br />

sırasında bazı sorunlar yaşandı. Bu zamandan sonra<br />

ebelerin görev alanları genişletilirken hemşirelerin yapması<br />

gereken görev ve hizmetler de ebeler tarafından yapılmaya<br />

başlandı. Bu bağlamda hemşirelik mesleği için donatılmamış<br />

kişiler enjeksiyon yapıp tansiyon ölçerek adeta hemşire unvanını<br />

almaya başladılar. Bunun yanında birde sağlık memuru<br />

olarak yetiştirilen teknisyenlerde hemşirelerin görevlerini yapmaya<br />

başladılar. Bütün bunlarla birlikte mesleklerin birbirine<br />

karışması ile hemşirelik mesleği daralmış duruma geldi. Bütün<br />

bunların dışında hemşirelik mesleğinin eğitim sisteminde<br />

de bazı sorunlarla karşı karşıyayız. Şu an geçerli olan yasa ile<br />

hemşire olmak için temel eğitimden sonra 3 yıllık bir eğitim<br />

almış olmak yeterli. Hemşirelerin ön görülen görevi sadece<br />

doktorların tedavisi sırasında reçeteyi uygulamak. Hemşireler<br />

maalesef sadece denileni yapmakla görevliler. Bu bağlamda<br />

eğitim sisteminde de bazı değişikliklerin yapılması ve hemşirelerin<br />

özlük haklarının iyileştirilmesi çok önemli” diyerek<br />

sözlerini tamamladı.<br />

“5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu ve Hemşirelik” konulu<br />

ikinci konferansı sunan İstanbul Üniversitesi Florence Nighingale<br />

H.Y.O. Hemşirelik Yönetimi Ana Bilim Dalı Öğretim<br />

Üyesi Doç.Dr. Aytolan Yıldırım ise yeni çıkan Türk Ceza Kanunu<br />

ve beraberindeki sorunlara değinerek başladığı konuşmasında<br />

“Yeni çıkan Türk Ceza Kanunu Yasası maalesef sağlık<br />

sektöründe bir çok soruna yol açmakta. Bu sorunlardan biri de<br />

hemşirelerin bu yasa ile tedirgin olmaları. Hemşirelerin görevi<br />

sadece doktorların yazdıkları reçete doğrultusunda uygulama<br />

olduğu için doğacak herhangi bir sorunda cezadan kurtulamıyorlar.<br />

Bu yasa sayesinde görev, yetki ve sorumluluk açısından<br />

yerimizi daha iyi gördük. Birey ve meslek üyesi olarak<br />

hemşireler hangi eylemlerin suç olduğunu bilmek zorundalar.<br />

Yasayı bu bağlamda iyice öğrenmeniz çok önemli. Bizler açısından<br />

yasadaki en önemli sorun hekim kararını uygulayan<br />

hemşireler, karardan ve uygulama sürecinden kaynaklanan<br />

hatalardan sorumlu tutulabilmekte. Bu yasanın bu bağlamda<br />

tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir.” diyerek sözlerini<br />

tamamladı.


76 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 77<br />

SDÜ’de Engelliler Orienteering’i<br />

SDÜ’de Genç Turkcell Festivali<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Orienteering Kulübü, SDÜ<br />

Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Gençlik ve Spor<br />

İl Müdürlüğü’nün organizasyonuyla engelliler için harita ve<br />

pusulayla yön bulma sporu olarak bilinen “Trail Orienteering”<br />

etkinliği düzenlendi.<br />

Türkiye’de ilk kez engellilere yönelik düzenlenen Trail<br />

Orienteering, SDÜ Batı Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. İzcilik<br />

Federasyonu Orienteering Branşı Eğitim Kurulu’ndan Hidrojeoloji<br />

Mühendisi Canan Hoşafçı ve SDÜ Orienteerig Kulübü<br />

Akademik Danışmanı Okutman Oğuzhan Özaltın IOF (International<br />

Orienteering Federation) kurallarına göre hedef ve<br />

parkurları hazırladılar. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız<br />

Özaltın, Trail Orienteering’in diğer orienteeringten farkını<br />

anlatarak “Orienteering’in tüm türleri rekabetçi bir yapıya sahiptir.<br />

Trail’in farkı zamana karşı yapılmamasıdır. Trail Orienteering<br />

tamamen zihinsel rekabete dayanmaktadır. Burada engelli<br />

yarışmacılarımız tekerlekli sandalyelerini itmek zorunda<br />

olmayıp, yardım alabilme şansına da sahiptirler.” dedi.<br />

SDÜ Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü<br />

Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun ise, “Engelliler birçok alanda faaliyet<br />

göstererek dünya gündeminde bir konu olmaya başladı.<br />

Merkez olarak hedefimiz Orienteering dalında Türk Milli<br />

Takımı’nı oluşturmaktır. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası çerçevesinde<br />

gerçekleşen bu etkinlikte fiziksel engellilerimiz zihinsel<br />

faaliyetlerini göstermektedirler. Toplumda engellilerimizin<br />

sosyal anlamda yer almaları için etkinliklerimiz devam edecektir.”<br />

diye konuştu.<br />

15 engellinin katılımıyla gerçekleşen yarışmada birinci<br />

Evra Yıldız, ikinci Ahmet Günaydın ve üçüncü Bayram Aslan<br />

oldu.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi öğrencileri sınav sonrasında Genç Turkcell’in<br />

etkinlikleriyle doyasıya eğlenip, stres attılar.. Gnçtrkcll etkinlikleri kapsamında<br />

üniversitemizde Young Guru Academy’nin kurucusu Sinan Yaman verdiği ‘Sıra<br />

Dışı Bir Lider’ seminerinde gençlere hayatla ilgili ipuçları verdi ve deneyimlerini<br />

paylaştı.<br />

Aynı gün süren etkinliklerde Tiyatro Sanatçısı Ali Poyrazoğlu ‘Ödünç<br />

Yaşamlar’ isimli gösterisini öğrencilere sundu. Poyrazoğlu, gösterisinde<br />

kendisiyle ilişkisini kesmeyenlerin, kendine yabancılaşmayan insanların,<br />

yaşama meydan okudukları için daha sağlıklı ve başarılı olduklarını<br />

kendine özgü üslubuyla anlatarak öğrencileri hem güldürüp hem de<br />

düşündürdü.<br />

Etkinliklerde aynı günün akşamında ünlü rock grubu<br />

Kargo konser verdi. Konsere katılan SDÜ’lü öğrenciler Kargo<br />

Grubu’nun şarkılarıyla coştular.


78 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 79<br />

SDÜ GSF Sahne Sanatları Bölümü<br />

27 Mart Tiyatro Haftası Etkinlikleri<br />

Woyzeck<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi<br />

Sahne Sanatları Bölümü tarafından sahneye konulan “Woyzeck”<br />

adlı oyun izleyenleri adeta büyüledi. Georg Bünchner’in<br />

yazdığı oyun, Sahne Sanatları Bölümü öğrencileri tarafından<br />

tiyatroseverlerin beğenisine sunuldu.<br />

Bilinen ama bir türlü karşı gelinemeyen güçler tarafından,<br />

kuklalaştırılan insanların dramını anlatan oyunu,<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, GSF Dekanı Prof.<br />

Dr. Kubilay Aktulum, Öğretim Üyeleri ve çok sayıda öğrenci<br />

izledi.<br />

GSF Tiyatro Salonu’nda sergilenen oyunun sonunda Rektör<br />

Baydar , ‘Woyzeck’i canlandıran Oyunculuk Anasanat Dalı 4.<br />

Sınıf öğrencisi Mustafa Kayabaşı’na “Arda Kanpolat Oyunculuk<br />

Ödülü” nü kazandığı için teşekkür belgesi verdi. Ayrıca GSF<br />

Dekanı Aktulum oyunu canlandıran tüm öğrencilere teşekkür<br />

belgesi takdim etti.<br />

Ayaktakımı Arasında<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü<br />

tarafından düzenlenen 9. Tiyatro Haftası Etkinlikleri<br />

kapsamında sahnelenen Maksim GORKİ’nin “Ayaktakımı<br />

Arasında” adlı oyunu 27-<strong>29</strong>-31 Mart 2006 tarihlerinde<br />

Grotesk Anlatım Üslubu ve Karagöz<br />

Tiyatro Haftası etkinlikleri kapsamında GSF Tiyatro Bölümü<br />

Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nil Ünlü Aycıl, “Grotesk Anlatım Üslubu<br />

ve Karagöz” konulu bir konferans verdi. Aycıl, Grotesk Anlatım<br />

Üslubunu açıkladığı konuşmasında şunları söyledi:<br />

“Groteskin, sınırları belirgin günlük yaşantımızda farkında<br />

olmadığımız örneklerinin varoluşu, sanat metinlerinde neden<br />

tekrar (ve elbette farklı biçimde) bu olgunun vurgulanmak<br />

gereğini açıklar.<br />

Grotesk olarak duyumsadığımız şeyler her dönemde<br />

farklı biçimlerde kendini açığa çıkarsa da, onun belirli<br />

dinamiklerini insanın özneleşme ve kendi bedenini bu sürece<br />

uyumlama diyalektiğinde bulabiliriz. Bu süreç günümüzde<br />

insan bedeninin ve yaşamının bizzat groteskleşmiş olduğu bir<br />

görünüm sunmaktadır. Bu groteskleşmenin nedeni özne-nesne<br />

ayrışımının derinleştirilmeye çalışıldığı her çabanın sonunda,<br />

nesnenin iktidarı paylaşma ve tanım gereği, kendisinden<br />

ayrılamaz olan özneyi yeniden konumlandırma potansiyeli<br />

olması gerekir. Marquez’in dediği gibi “insanı kaçınılmaz<br />

olarak grotesk haline getiren şey onun tam da kargaşalı doğal<br />

dünya üzerine kültürünü empoze etme çabasının niteliğidir”.<br />

O halde çağımızın metinlerinde sanat özelde Türk<br />

Tiyatrosunda groteski ele alacak her çabanın üretim ilişkileri<br />

ve özneleşme sürecinde insanın makineleşme, yabancılaşma<br />

ve giderek ötekileşme duraklarında vurgulanan, uzam ve<br />

zamana göre her defasında değişen vektörlerini –oryantasyondezoryantosyon-<br />

ele alması zorunludur. Bu şekilde farklı<br />

tarihlerde konunun başka yönlerini ele alan farklı tanımların<br />

ve işlevlerin nedenselliğinin açığa çıkması umulabilir. Seyirci/<br />

seyirciyle buluştu.<br />

Seyirciden olumlu tepkiler alan oyun, “Ayaktakımı<br />

Arasında”, dönemin burjuva ideolojisine eleştirel bir bakışı<br />

anlatıyor. Oyunda, toplumun dibine itilmiş çarpık ekonomik<br />

sistemin dayattığı koşullarda var olmaya çalışan insanlar ve<br />

onların yaşama tutunma çabaları ele alınıyor.<br />

okuyucuda çift değerlikli etki, olasılıklar dünyası, karnaval<br />

ruhu, bilinen ve bilinmeyenin arasındaki sınırların bozulması,<br />

karikatürleştirme,kaba güldürü, abartma, korku ile gülmenin<br />

ayrışmazlığı, “uncanny”, oyunsallık, alışılmadık derece çirkin,<br />

yapıt ve yanıttaki çelişkilerin çözümlenemez çarpışması,<br />

anındalık, insanı yiyecek zinciri içindeki yeri ve bunun<br />

gibi çeşitli grotesk tanım ve işlevlerine ait sözlerin arasında<br />

kaybolmamak için, bu yolculukta yanıma alacağım rehber<br />

Bakhtin’in “karnaval ruhu” olacaktır.”<br />

Aycıl, karnaval ruhu ve Bakhtin’in grotesk yaklaşımı<br />

konusunda detaylı aktarımda bulunduktan sonra Karagöz<br />

metinlerinden örneklerle konferansını tamamladı.<br />

Yrd. Doç. Dr. Nil Ünlü AYCIL


80 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 81<br />

Geleneksel Gölge Oyunu<br />

UNIMA (Uluslararası Kukla ve Gölge oyunu Birliği ) üyesi olan<br />

Antalya Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Ali Meriç, 27 Mart Tiyatro Haftası<br />

Etkinlikleri’nde geleneksel kültürümüzün ortaoyunu, meddah ile birlikte<br />

en önemli köşe taşlarından biri olan gölge oyunumuz KARAGÖZ ve<br />

HACIVAT’ı örnekleriyle anlattı. Günümüzden yüz yıllarca önce ortaya<br />

çıkmış, insanları eğlendirirken düşündürmüş, zaman zaman toplumsal<br />

bilinç oluşmasında öncü bir rol oynamış olan gölge oyunu, sanatçı<br />

tarafından, karagöz oyunlarının tarihçesi, oyunların bölümleri, tekniği,<br />

karagöz oyunlarının dağarcığı, karagöz oyununun tipleri,karagöz<br />

musikisi konularında irdelendi.<br />

Oyun Yazarlığı Stüdyo Çalışması<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü tarafından<br />

düzenlenen 9.Tiyatro Haftası Etkinlikleri kapsamında Öğretim Görevlisi<br />

Evren N. Arat tarafından gerçekleştirilen oyun yazarlığı stüdyo çalışması,<br />

öğrencilerin ve halkın katılımıyla başladı. Oyun yazımında yapılan<br />

ön hazırlık evreleri, tema seçiminde uygulanan teknikler, kişileştirme<br />

ve olay örgüsü çalışmalarıyla örnek model oluşturma, katılımcıların<br />

da etkinlik içinde birebir yer alarak beyin fırtınası oluşturmasıyla<br />

desteklendi.<br />

Shakespeare ve Romans<br />

Tiyatro Haftası etkinlikleri kapsamında GSF Öğretim<br />

Görevlisi A. Bülent Özbirgül tarafından “Shakespeare ve<br />

Romans” konulu bir konferans verildi. Özbirgül konferansta<br />

özetle şunları söyledi: “Slıakespeare’in geç dönem komedyaları<br />

diye adlandırılan Pericles, Cymbeline, Kış Masalı ve Fırtına<br />

Oyunları Romance adıyla anılmaktadır. Aynı zamanda<br />

Veronalı İki centilmen oyunu da Shakespearyen Romans<br />

olarak da değerlendirilir. Yaklaşık 1607 ile 1613 yılları arasında<br />

yazılmış olan bu romanslar Shakespeare’in oyun yazarlığının<br />

son dönemini teşkil eder. Romanslarında trajedinin öğeleri,<br />

komedinin geleneksel mutlu sonu ile çözümlenir. Tüm<br />

Romance’lar bir dizi temayı en yüksek ya da en aşağı derecede<br />

paylaşırlar. Aile bireylerinin ayrılması ve sonunda tekrar<br />

birleşmesi en önemli unsurdur. Oyunlardaki sürgün teması<br />

diğer önemli hususlardan biridir. Sürgüne gönderilen ya da<br />

gönderilecek olan oyun kişileri oyunun sonunda kendi haklı<br />

yerlerini yeniden alırlar. Cymbeline ve Kış Masalı oyunu’nda<br />

göze çarpan diğer bir tema da kıskançlıktır. Oyunlardaki en<br />

önemli anlam ise; zorluklar içinde sabrın denenmesi ve insanla<br />

ilgili olan bu olaylarda doğaüstü güçlerin takdirinin ön plana<br />

çıkmasıdır. Shakespeare’in diğer oyunlarıyla kıyaslandığında<br />

Romance’lardaki karakterizasyon zayıf kalır. Bunun yerine<br />

karakterlerin sembolik anlamı daha güçlüdür. Oyunların<br />

konuları episodiktir. Ve beklenmeyen olaylar egzotik yerlerde<br />

sunulur. Oyun karakterleri sık sık uzun yolculuklara ve<br />

deniz kazalarına mağdur kalırlar. Bütün bu özellikleriyle<br />

Romance’lar, Yunan dönemine kadar giden, sıra dışı maceralarla<br />

dolu romantik edebiyatın gelenekselliğinden etkilenmiştir.<br />

Bu gelenekte karakterler sıra dışı olaylara maruz kalırlar.<br />

Egzotik yerlere fantastik yolculuklar yaparlar, cesur ve nazik<br />

şövalyelerle. Canavarların alegorik görünümleriyle, doğaüstü<br />

oluşumlarla ve pagan tanrı-tanrıçalarla karşılaşırlar. Saçma<br />

tesadüfler ve hatalı kimlikler konuyu karıştırır, yine de her şey<br />

geleneksel olarak mutlu sonla çözülür. Başkahramanların ana<br />

ayırt edici özellikleri asillikleri ya da kraliyet kanı taşımalarıdır.<br />

Ali Meriç<br />

Öğr. Gör. Evren N. Arat<br />

Bu tür özellikteki hikâyeler Shakespeare döneminde son<br />

derece popülerdi. Özellikle de Kral I. James’in hüküm<br />

sürdüğü yıllarda. Shakespeare Romance’larında daha önceki<br />

komedilerinde göze çarpan bir temaya geri dönmüştür: Genç<br />

aşıklar çeşitli sıkıntılardan sonra birleşirler. Yine de genç âşıklar<br />

üzerine odaklanmaz, aynı zamanda bir zamanlar var olan<br />

aşkın yaşlı jenerasyonunu da içine alır. Oyunların sonu genç<br />

âşıkların evlenmesi, büyüklerin ise kavgalarının yok olmasıdır.<br />

Oyunlarda odak nokta bireysellik ya da çift olmaktan ziyade<br />

aile bütünlüğüdür. Olaylar dizisi ise yıllara yayılmıştır. (Fırtına<br />

ve Cymbeline daha kısa zamanda geçer).Antik kültüre karşı<br />

duyulan hayranlık, antik dönemdeki insani değerlere verilen<br />

önem ve yüceltilen insanlık, Rönesans Dönemi’nin önemli bir<br />

parçası olmuştur. Antik dönemin, insanların yaşamını yöneten,<br />

denetim altında tuttuğu ve kaderlerini belirlediği varsayılan<br />

mitolojik tanrı-tanrıçaların Shakespeare’in romanslarında yer<br />

alması kaçınılmaz bir sonuçtur. Shakespeare, insan yaşamına<br />

yön veren ve denetleyen doğaüstü güçleri, oyunlarında ahlak,<br />

erdem, adalet, namus gibi kavramları seyirciye aktarmak için<br />

kullanmıştır.”<br />

Öğr. Gör. A. Bülent Özbirgül<br />

“Acı Biber” SDÜ’de...<br />

Samsun Sanat Tiyatrosu tarafından, Recep Rodop’un yazıp Yaşar<br />

Gündem’in yönettiği ‘Acı Biber’ adlı çocuk oyunu Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Kültür Merkezi’nde sahnelendi.<br />

Oyun, bir bahçıvanın yetiştirdiği sebze ve meyveleri anlatıyor. Bu<br />

sebzelerin arasında ise oyuna ismini veren acı biberin maceraları yer<br />

alıyor. Acı biber önce diğer sebze arkadaşları tarafından dışlanıyor,<br />

sevilmiyor. Fakat daha sonra arkadaşlarını canavarlardan kurtardığı<br />

için bahçenin en sevilen sebzesi oluveriyor. Arkadaşları ondan özür<br />

dileyip onunla dost oluyorlar.Acı biber ve diğer sebzelerin maceralarını<br />

çok sayıda çocuk beğeniyle izledi.<br />

SDÜ’de<br />

Kuvay-ı Milliye Kadınları<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde Atatürkçü<br />

Düşünce Kulübü tarafından, Nezihe Araz’ın ‘Kuvay-ı Milliye Kadınları’<br />

isimli tiyatro oyunu sahnelendi.<br />

Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın anısına sahnelenen oyunu,<br />

Burdur Eğitim Fakültesi öğrencileri oynadı. İzmir’in Yunanlılar<br />

tarafından işgali sırasında, vatan sevgisi uğruna Türk Kadınları’nın<br />

fedakarlıklarını ve düşmanla mücadelesini anlatan oyunu çok sayıda<br />

öğrenci izledi. BEF’li öğrencilerin başarıyla sergiledikleri oyun izleyenler<br />

tarafından ayakta alkışlandı.<br />

“Ah Şu Büyükler”<br />

Çocuk Oyunu Sergilendi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi<br />

Tiyatro Bölümü tarafından “Ah Şu Büyükler” adlı çocuk<br />

oyunu GSF Tiyatro Salonu’nda sahnelendi. Tiyatro Bölüm<br />

Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nil Ünlü Aycıl tarafından yazılan oyun<br />

Öğr. Gör. A. Bülent Özbirgül tarafından yönetildi. Geleneksel<br />

Türk Tiyatrosu’nun iki başat figüranı Hacivat ve Karagöz’ün<br />

canlandırıldığı oyunda, çocuk gözüyle büyüklerin hataları<br />

ve çocuklara yapılmaması söylenen hareketleri kendilerinin<br />

yapması eleştirildi. 23 Nisan Çocuk Bayramı etkinlikleri<br />

kapsamında canlı performans ve gölge oyunu olarak<br />

sahnelenen oyun, 6-12 yaş arası ilköğretim öğrencileri<br />

tarafından beğeni ile izlendi.<br />

“Arda Kanpolat<br />

Oyunculuk Ödülü”<br />

Genç yaşta aramızdan ayrılan Tiyatro Oyuncusu Arda<br />

Kanpolat adına bu yıl ilk kez verilen “Arda Kanpolat<br />

Oyunculuk Ödülü’nü” GSF Sahne Sanatları Anabilim Dalı<br />

4. Sınıf öğrencimiz Mustafa Kayabaşı ile Kocaeli Büyükşehir<br />

Belediyesi Şehir Tiyatroları oyuncusu Burcu Güner paylaştı.<br />

Doğru tanımlanan bir sanat kültürü oluşturmayı, toplum<br />

yaşamının getirdiği sorumlulukları paylaşmayı, bireysel<br />

duyarlılıkları geliştirmeyi ve genç tiyatrocuları desteklemeyi<br />

amaçlayan ödül, başarılı bu iki tiyatrocuya İstanbul’da<br />

verildi.<br />

Tiyatro:<br />

“Ayışığında Şamata”<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tiyatro Festivali<br />

dolayısıyla çeşitli oyunlara ev sahipliği yaptı. Festivalin<br />

ilk oyunu Kültür Merkezi’nde sahnelendi. ‘Ay Işığında<br />

Şamata’ isimli komediyi Dumlupınar Üniversitesi Tiyatro<br />

Kulübü Öğrencileri oynadı.<br />

Haldun Taner’in yazıp Ali Yüce Ekşi’nin yönettiği oyun<br />

değişik yaşamları olan insanların şamatalarını, hayatla olan<br />

ilişkilerini komik bir dille anlatıyor. 3 gün süren festivalde 4<br />

ayrı oyun sahnelendi.<br />

Cüneyt Gökçer, Sevda Şener, Ayşegül Yüksel, Lemi <strong>Bilgi</strong>n,<br />

Arif Yeşilkaya, Ayfer Kanpolat, ve Yücel Kanpolat’tan oluşan<br />

jüri , öğrencimiz Mustafa Kayabaşı ve Kocaeli Büyükşehir<br />

Belediyesi Şehir Tiyatroları oyuncusu Burcu Güner’i birincilik<br />

ödülüne layık gördü.<br />

Başarısından dolayı genç üniversiteli oyuncuya teşekkür<br />

belgesi veren Rektör Baydar, Mustafa Kayabaşı’nı kutlayarak,<br />

başarılarının devamını diledi.


82 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 83<br />

YDYO’dan Eğlence Gecesi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’nun 3.<br />

Geleneksel Eğlence Gecesi SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

Etkinlikte, Yabancı Diller Yüksekokulu hazırlık sınıfı öğrencileri<br />

İngilizce şarkılar söyledi, şiirler okudu ve Willliam Shakespeare’in ünlü<br />

oyunu Romeo ve Juliet’i sahnelediler.<br />

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan YDYO Müdürü Yrd. Doç. Dr.<br />

Oya Büyükyavuz , “Biz Yabancı Diller Yüksekokulu olarak bu eğlence<br />

gecesinin üçüncüsünü düzenliyoruz. Geleneksel hale getirdiğimiz bu<br />

etkinlikle amacımız yıl boyunca İngilizce eğitim alan öğrencilerimizin,<br />

yıl sonunda öğrendiklerini pekiştirmeleri ve ders stresini üzerlerinden<br />

atmalarıdır.” diye konuştu.<br />

Eğlenceye SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, öğretim<br />

elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

SDÜ’den<br />

melezleme yoluyla çilek üretimi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe<br />

Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kahraman<br />

Kepenek melezleme yoluyla yayla koşullarına uygun çilek<br />

çeşitleri yetiştiriyor.<br />

Şimdiye kadar 2 bin 557 çilek melezleyen ve bunların<br />

içerisinden üstün nitelikli 57 çeşit çileği SDÜ Ziraat Fakültesi<br />

Deneme ve Uygulama Çiftliği’nde yetiştiren Kepenek, yeni tür<br />

çilekler yetiştirmelerindeki amacı şöyle anlattı; “Yabancı çilek<br />

çeşitlenin tat ve kokularının az olmasına rağmen verimli ve<br />

kaliteli olduklarını, yerli çeşitlerin ise tat ve koku bakımından<br />

üstün nitelikli ancak çok verimli olmadıklarını gözlemledik.<br />

Bu gözlemlerden sonra yabancı çeşitlerin üstün verim ve<br />

kaliteleri ile yerli çeşitlerimizin tat ve kokularını birleştirerek<br />

üretime geçtik. Deneme Çiftliği’nde yetiştirilen 57 çeşit çileğin<br />

altısı için üretim izni aldık ve şu anda çiftçilere fidan satışı<br />

yapabilecek duruma geldik.<br />

Halen fidan üretimi yapılan çilek çeşitlerinin adları ve<br />

özellikleri şöyle:<br />

Çünür Ziraat 2006: Selva’ya göre (Selva, sanayiye uygun<br />

ve sofralık çeşit)orta geççi, verimli, sanayiye uygun ve sofralık,<br />

meyveleri iri, parlak koyu kırmızı, bitki gelişimi kuvvetli,<br />

kloraza dayanıklı(toprağın kireç ve tuzuna dayanıklı.)<br />

Kepenek 2006:verimli, Selva’yla aynı zamanda<br />

olgunlaşmakta, meyveleri orta irilikte, açık parlak kırmızı,<br />

meyveleri orta sert, kokulu, bitki gelişimi orta kuvvette,<br />

kloraza orta dayanıklı.<br />

Zuhal 2006: verimli, Selva’ya göre geççi, sofralık, bitki<br />

gelişimi kuvvetli, kloraza çok dayanıklı, meyveleri iri, parlak<br />

kırmızı, meyveleri sert.<br />

Aşkın 2006: verimli, Selva’yla aynı zamanda olgunlaşmakta,<br />

sanayiye uygun ve sofralık, meyveleri orta irilikte, parlak koyu<br />

kırmızı, bitki gelişimi orta, bodur, kloroza orta dayanıklı.<br />

Engin 2006: verimli, Selva’yla aynı zamanda olgunlaşmakta,<br />

sanayiye uygun ve sofralık, bitki gelişimi orta kuvvette,<br />

kloroza orta dayanıklı, meyveleri orta irilikte, koyu parlak<br />

kırmızı, meyveleri orta sertlikte.<br />

İsim verilecek çeşit: verimli, Selva’yla aynı zamanda<br />

olgunlaşmakta, sanayiye uygun ve sofralık, bitki gelişimi orta<br />

kuvvetli, kloroza orta dayanıklı, meyveleri orta irilikte, parlak<br />

koyu kırmızı, kokulu.<br />

Çelik Yapılar Çalıştayı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Mühendislik<br />

ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği<br />

Bölümü tarafından “Çelik Yapılar” konulu çalıştay<br />

düzenlendi. SDÜ Mühendislik ve Mimarlık<br />

Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim<br />

Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zeki Ay’ın organizasyonu ile<br />

gerçekleşen çalıştay programı, üniversitemizin<br />

tanıtım filminin gösterimi ile başladı.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ve üç<br />

oturumdan oluşan çalıştayda açılış konuşmalarını<br />

Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğretim<br />

Üyesi Prof. Dr. Gülay Altay ve SDÜ Mühendislik<br />

ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet<br />

Saim Saraç yaptı. Altay yaptığı konuşmada,<br />

“Çelik yapılar yıllardır ülkemizin ihmal ettiği<br />

yapı sistemleri oldu. Özellikle deprem tehlikesi<br />

yaşayan ülkelerde göz ardı edilemeyecek bir<br />

konu olmalıdır Marmara depreminden sonra bir<br />

takım gelişmeler olduysa da yeterli olmadı. Çelik<br />

yapılarla ilgili yeni projelerin ortaya konulması<br />

ancak bu tip toplantılarla gerçekleşiyor. Bugün<br />

burada toplanma amacımız üniversitelerdeki<br />

çalışma olanaklarını gözden geçirip, birbirine<br />

yakın olan bilim dallarını buluşturarak çelik<br />

yapılar ile ilgili farklı bakış açıları elde etmektir.”<br />

diye konuştu. Dekan Mehmet Saim Saraç ise<br />

diğer üniversitelerden gelen misafirler için kısaca<br />

üniversitemizi tanıtarak başladığı konuşmasında,<br />

“Umuyorum ki, bu çalıştay üniversiteler arası bir<br />

dirsek teması oluşturur.” dedi. Ardından kürsüye<br />

gelen SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca da, “Deprem kuşağında olan ülkemiz<br />

adına bu çalıştay yararlı olur.” diye konuştu.<br />

Çalıştayın birinci oturumunda, İstanbul<br />

Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin<br />

Yardımcı “Türkiye’de ve Dünyada Çelik Sektörü“<br />

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mühendislik ve<br />

Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.<br />

Çetin Yılmaz “Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı<br />

ve Çelik Yapılar” , Selçuk Üniversitesi Öğretim<br />

Üyesi M. Soner Taştekin “Sanayi Yapılarında<br />

Prefabrik Betonarme, Kompozit ve Çelik<br />

Konstrüksiyon” , SDÜ Mühendislik ve Mimarlık<br />

Fakültesi Yüksek Lisans Öğrencisi Devran Çelik<br />

“Isparta ve Çevresinde Yapısal Çelik Sektörü”,<br />

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Özgür Eğilmez “Trapez Saçların<br />

Çelik Köprü KirişlerininYanal Burkulmasına<br />

Etkileri” konulu sunum yaptılar.<br />

İkinci oturumda SDÜ Teknik Eğitim<br />

Fakültesi Araştırma Görevlisi İffet Çırak<br />

“Endüstri Yapılarında Dolgu Duvarların Yapısal<br />

Davranışa Etkisi”, SDÜ Mühendislik ve Mimarlık<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Saadet<br />

Toker “Mimaride Çelik Uygulamaları”, Ege<br />

Üniversitesi Araştırma Görevlisi Kanat Burak<br />

Bozdağ “Çok Katlı Düzlem Çelik Çerçevelerin<br />

Kritik Burkulma Yüklerinin Tayini için Pratik<br />

Bir Yaklaşım” ve Dokuz Eylül Üniversitesi<br />

Araştırma Görevlisi Dr. Armağan Korkmaz “Rijit<br />

ve Yarı Rijit Bağlantılı Çelik Yapıların Doğrusal<br />

Olmayan Analizi” konulu sunum yaptılar.<br />

Üçüncü oturum tartışma oturumu<br />

olarak değerlendirildi. Tartışma konuları<br />

ise “Üniversitelerdeki Lisans ve Lisansüstü<br />

düzeyde Çelik Yapılar Eğitimi Nasıl Olmalıdır?”,<br />

“Çelik Yapılar Üzerine Dünyada ve Ülkemizde<br />

Yapılan Araştırmalar ve Gelişmeler” ve “Çelik<br />

Yapılar Konusunda Geleceğe Yönelik Araştırma<br />

Konularının Tespiti” oldu. Çalıştay Çelik Yapılar<br />

Laboratuvar Açılışı ve Deneysel Uygulamalarla<br />

son buldu.<br />

Prof. Dr. Nesrin Yardımcı Prof. Dr. Gülay Altay<br />

Prof. Dr. M. Saim Saraç<br />

SDÜ’de “Atilla İlhan” Gecesi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Atatürkçü Gençlik<br />

Kulübü tarafından “Atilla İlhan’ı Anlama” gecesi düzenlendi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, çok sayıda öğretim üyesi ve<br />

öğrenciler katıldı. Müzik dinletisi ile başlayan etkinlikte Atilla<br />

İlhan şiirlerinin besteleri seslendirildi. Kulüp öğrencileri<br />

tarafından şiirleri okundu. Yoğun ilgi gösterilen etkinlikte<br />

yazarın “Aysel Git Başımdan, Ben Sana Mecburum, Mahur<br />

Beste, Belki Gelmem Gelemem, Cebber Oğlu Mehemmed”<br />

adlı şiirleri dakikalarca alkışlandı.


Sanat<br />

Açılış<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Yarışma<br />

SDÜ Demiralay<br />

Sanatevi Hizmete Açıldı<br />

Isparta Valiliği tarafından restore edildikten<br />

sonra SDÜ’ye devredilen Hafız İbrahim<br />

Demiralay Konağı “SDÜ Demiralay Sanat Evi”<br />

adıyla hizmete açıldı. Isparta Valisi Şemsettin<br />

Uzun, Belediye Başkanı Hasan Balaman, SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ve Güzel<br />

Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kubilay<br />

Aktulum tarafından açılışı gerçekleştirilen<br />

sanat evinde, karma sergi düzenlendi. Sanat<br />

Evi ile ilgili görüşlerini aldığımız SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar Isparta Valiliği<br />

ile birlikte bu sanat evinin hizmete açıldığını<br />

belirterek, “Isparta’da böyle önemli bir şahsın<br />

evini restore ettirip sanat evi olarak hizmete<br />

sokmaktan büyük bir gurur duyuyoruz.<br />

Esas olarak üniversite ve Isparta halkı bu<br />

sanat evinde buluşacaklar, bu sebeple büyük<br />

bir ilgi bekliyoruz. Ayrıca bu sanat evinin<br />

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde hizmete<br />

girmesinin de öneminin büyük olduğunu<br />

düşünüyorum. Kadınların kent yaşamı, bilim<br />

ve sanat konularında büyük bir önemi var ve bu<br />

bağlamda SDÜ olarak kadın sanatçıların yerinin<br />

ayrı olduğunu düşünüyoruz.” dedi.<br />

Rektör Baydar’la birlikte görüşlerini<br />

aktaran Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof.<br />

Dr. Kubilay Aktulum, “Fakülte olarak sanatsal<br />

ürünlerimizi rahatlıkla sergileyebileceğimiz bir<br />

sanat evine kavuştuk. Geleneksel ve modern<br />

kültürün buluşmasıyla tarihi bir konakta böyle<br />

bir sanat evinin oluşturulması da bizim için<br />

önemli. Bu sanat evinde öğrenci ve öğretim<br />

elemanlarımızın eserleri yılın her günü<br />

sergilenebilecek. Ayrıca düzenlenen sergi ve<br />

kurslarla Isparta halkı açısından da önemli bir<br />

yer olacağını düşünüyorum.” diyerek sözlerini<br />

tamamladı.<br />

Çelebiler Mahallesi Damgacı Sokaktaki<br />

SDÜ Demiralay Sanatevi, Isparta’da Milli<br />

Mücadeleye kurduğu birliklerle katılan Hafız<br />

İbrahim Demiralay’ın yaşadığı 2 katlı ahşap<br />

G. Sanatlar Fakültesi<br />

Öğretim Elemanlarından<br />

El Sanatları Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyeleri<br />

tarafından “Geleneksel Türk El Sanatları<br />

Öğretim Elemanları Sergisi” düzenlendi.<br />

Demiralay Konağı Sanat Evi’nde dün<br />

açılan sergide Türk El Sanatları’ndan<br />

hat, tezhip, ebru, minyatür, kaligrafi<br />

tekniklerinde 50’yi aşkın eser sergilendi.<br />

Sergi’nin açılışına SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vehici Kırdemir, GSF Dekanı Prof. Dr.<br />

Kubilay Aktulum, üniversitemize konuk<br />

olan Gazeteci-Yazar Fikret Bila öğretim<br />

üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.<br />

15 gün sanatseverlere açık tutulacak<br />

olan sergiyi düzenleyen Öğretim<br />

Elemanları’nın isimleri şöyle; Yrd.Doç.<br />

Rengin Oyman, Yrd. Doç. Dr. N. Filiz<br />

Ölmez, Öğretim Görevlisi Abdullah Pak,<br />

Araştırma Görevlisi Çiğdem Önkol, Zeliha<br />

Alav, İbrahim Yıldırım, Öğretim Görevlisi<br />

Habibe Şimşek, Banu Tunçbilek Cahan,<br />

İhsan Akkuş, Ünal Erdinç, Abdulbaki Yeşil,<br />

Adem Sakal.<br />

G. Sanatlar Fakültesi<br />

Anneler Günü için<br />

Ebru Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel<br />

Türk El Sanatları Bölümü tarafından<br />

“Renklerin Sudaki Dansı” adlı ebru<br />

sanatı sergisi Isparta Valilik Binası<br />

arkasında sergilendi. Öğretim<br />

Görevlisi Ünal Erdinç serginin<br />

Geleneksel Türk El Sanatları<br />

Bölümü 2.sınıf öğrencileri tarafından<br />

gerçekleştirildiğini belirterek, “Ebru,<br />

Orta Asya’dan gelen bir sanattır.<br />

Osmanlılarda kitap resimlerinde<br />

yer alan ebru soyut bir anlam<br />

taşımaktadır. Anneler Gününe özel<br />

olarak, her yıl sergimizi açıyoruz ve<br />

bu faaliyeti geleneksel hale getirdik.<br />

Bölümümüzde hat, minyatür, tezhip,<br />

ahşap işleri, çini, özgün baskı, halıkilim,<br />

tekstil gibi çeşitli konularda<br />

eğitim veriliyor. Ayrıca Geleneksel<br />

Türk El Sanatları Bölümü’nden mezun<br />

olan öğrencilerimiz turistik bölgelerde<br />

rahat iş bulabilmektedirler.” diye<br />

konuştu.<br />

100’e yakın ebrunun yer aldığı<br />

sergide; ayrıca öğrenciler tarafından<br />

ebrunun nasıl yapıldığı konusunda<br />

uygulamalı bilgiler verildi.<br />

Basında En iyiler<br />

Sergileniyor<br />

Hürriyet Gazetesi ve SDÜ Güzel Sanatlar<br />

Fakültesi tarafından ortaklaşa düzenlenen<br />

“Basında En İyiler” konulu grafik tasarım<br />

sergisi SDÜ Demiralay Konağı Sanatevi’nde<br />

açıldı. Hürriyet Gazetesi’nin hayata<br />

geçirdiği bu proje Hacettepe, Çukurova,<br />

9 Eylül Üniversiteleri’nden sonra SDÜ<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi organizasyonuyla<br />

Isparta’da da sanatseverlerle buluştu. 39<br />

eserin yer aldığı serginin açılışına GSF Dekanı<br />

Prof. Dr. Kubilay Aktulum, SDÜ Güzel<br />

Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyeleri, öğretim<br />

elamanları ve öğrenciler katıldı.<br />

Dekan Aktulum, “Bu sergi grafik tasarımı<br />

öğrencilerinin ve kentteki bütün sanat<br />

severlerin görmesi gereken bir sergidir. Böyle<br />

kaliteli bir sergiyi, fakülte olarak Isparta’da<br />

düzenlemekten mutluluk duyuyorum.”dedi.<br />

8 Mart<br />

“Dünya Kadınlar Günü”<br />

Karma Sergisi<br />

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesi Sergi Salonu’nda<br />

karma sergi düzenlendi. SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Güzel<br />

Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kubilay<br />

Aktulum, Mühendislik Mimarlık Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Saim Saraç ve Orman<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Koray Sönmez’in<br />

katılımları ile açılışı gerçekleştirilen<br />

sergide, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde<br />

öğretim elemanı olarak görev yapan 11<br />

bayan sanatçının 35 eseri sergilendi.<br />

Photoshop Magazin<br />

Dergisi Ödülü<br />

Türk tasarımcıların ve Photoshop<br />

kullanıcılarının öncü ve referans<br />

dergisi olan Photoshop Magazin’in,<br />

Türk grafik sanatlarının gelişimi ve bu<br />

sektörde buluşan insanların birbirleriyle<br />

etkileşimini sağlamak amacı ile ilk<br />

defa düzenlediği “Photoshop Foto<br />

Manipulasyon Yarışması”nı SDÜ’lü bir<br />

sanatçı kazandı.<br />

SDÜ Basın ve Halkla İlişkiler<br />

Müdürlüğü’nde Uzman olarak görev<br />

yapan Serdar Duran “Surat” isimli<br />

çalışması ile 99 eser arasından birinci<br />

oldu. Yarışmada bütün katılımcılara<br />

verilen ortak bir görsel malzemeyi,<br />

Photoshop programını kullanarak<br />

yorumlamaları istenmişti. Yapılan<br />

çalışmalar internet sitesinden<br />

yayınlanarak oylamaya sunuldu.<br />

Oylama sonucunda en çok oyu alan<br />

ve jüri tarafından değerlendirilen<br />

çalışmalar ödüllendirildi.<br />

Türkiye genelinde grafik tasarım<br />

ve masaüstü yayıncılık alanında<br />

çalışanların büyük ilgisini ve beğenisini<br />

kazanan Photoshop Magazin Dergisi,<br />

her ay yenilediği bu yarışmaya katılan<br />

ve dereceye giren çalışmaları binlerce<br />

photoshop kullanıcısının ziyaret ettiği<br />

internet sitelerinde ve dergi sayfalarında<br />

yayınlıyor. Böylece sektörde bir sinerji<br />

oluşturuyor ve Türk grafik sanatlarına<br />

katkı sağlıyor.


Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Sergi<br />

Kamil Abi Yurt Sergisi<br />

Açıldı...<br />

Anadolu Üniversitesi Öğretim<br />

Üyeleri ile Eskişehir’de görev yapan<br />

resim öğretmenlerinin kurduğu ve on<br />

ressamdan oluşan “Kamil Abi Sanatçıları”<br />

topluluğu tarafından düzenlenen Kamil<br />

Abi Yurt Sergisi, SDÜ Demiralay Konağı<br />

Sanatevi’nde açıldı.<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Resim<br />

Bölümü’nün organizasyonuyla açılan<br />

sergiye, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, öğretim üyeleri ve çok<br />

sayıda öğrenci katıldı. Sergide heykel ve<br />

resimlerden oluşan 88 eser yer aldı.<br />

GSF Öğrencilerinden<br />

Resim Sergisi<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi<br />

Resim Bölümü B-1 atölyesi öğrencileri<br />

tarafından ortaklaşa düzenlenen “Bir”<br />

konulu resim sergisi, 31 Mayıs Çarşamba<br />

günü açılışı yapılarak sanatseverlerle<br />

buluştu.<br />

GSF’li öğrencilerden<br />

Seramik Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik<br />

Bölümü Öğrencileri tarafından üçüncüsü<br />

düzenlenen ‘Geleneksel Yıl Sonu Sergisi’<br />

açıldı.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde açılışı yapılan<br />

sergiye SDÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr.<br />

İsmail Karaca, Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

Genel Sekreter Ahmet Tevfik Köse, GSF<br />

Dekanı Prof. Dr. Kubilay Aktulum,<br />

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Saim Saraç, öğretim üyeleri ve<br />

öğrenciler katıldı.<br />

Birinci, ikinci ve üçüncü sınıf örencileri<br />

tarafından hazırlanan sergide 500 seramik<br />

eser yer aldı.<br />

GSF’li öğrencilerden<br />

Karma Sergi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel<br />

Türk El Sanatları Bölümü son sınıf<br />

öğrencilerinin mezuniyet sergisi SDÜ<br />

Araştırma ve Uygulama Hastanesi<br />

Sergi Salonu’nda açıldı.<br />

Serginin açılışına SDÜ Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

GSF Dekanı Prof. Dr. Kubilay<br />

Aktulum, öğretim elemanları ve<br />

öğrenciler katıldı.<br />

Tezhip, hat, minyatür, ebru,<br />

halı, kilim, serbest dokuma ve şark<br />

köşesinden oluşan, 80 eserin yer<br />

aldığı sergi 12-19 Haziran tarihleri<br />

arasında açık kaldı. Ayrıca sergide<br />

yer alan eserler satışa sunuldu.<br />

Öğrencilerden<br />

Müzede Sergi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Resim ve<br />

Grafik Bölümü Öğrencileri tarafından<br />

Isparta Arkeoloji ve Etnografya<br />

Müzesi’nde mezuniyet sergisi açıldı.<br />

Serginin açılışına GSF Dekanı<br />

Prof. Dr. Kubilay Aktulum, öğretim<br />

elemanları ve öğrenciler katıldı.<br />

Sergiyle ilgili bilgi veren Resim<br />

Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr.<br />

Nevin Güven, “Sergi, son sınıf<br />

öğrencilerinin bitirme projelerinden<br />

oluşuyor.Öğrencilerimiz teorik olarak<br />

seçtikleri bir konu üzerinde bir<br />

yıllık uygulama yaptılar. Buradaki<br />

resimler bu çalışmaları gösteriyor. Bu<br />

sergiye sadece öğrencilerin değil tüm<br />

sanatseverlerin katılımını bekliyoruz.”<br />

dedi. 64 yağlı boya resmin yer aldığı<br />

sergi 21 Haziran’a kadar açık kaldı.<br />

Öğretim Teknolojileri<br />

ve Materyal<br />

Geliştirme Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Teknik<br />

Eğitim Fakültesi tarafından ‘Öğretim<br />

Teknolojileri ve Materyal Geliştirme’ konulu<br />

bir sergi düzenledi. SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

gerçekleştirilen sergiye Teknik Eğitim<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilay Keskin,<br />

öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci<br />

katıldı.<br />

Açılış konuşmasını yapan Keskin<br />

“Gerçekten çok ilginç çalışmalar burada<br />

toplanmış. Öğrencilerimize gerekli<br />

teşvik ve destek verildiği takdirde çok<br />

başarılı olacaklarına inanıyorum.” dedi.<br />

Yrd. Doç. Dr. Muhammed Demirbilek’in<br />

organizasyonunda düzenlenen sergide;<br />

<strong>Bilgi</strong>sayar, Yapı ve Tesisat Öğretmenliği<br />

Öğrencileri’nin hazırladıkları maket güneş<br />

enerjisi panelleri, kartondan yapılmış kalıp<br />

ve beton çeşitleri ve bilgisayar gibi çeşitli<br />

ders materyalleri sergilendi.<br />

Sergi ile ilgili olarak bilgi veren<br />

Demirbilek, öğrencilerini gündemdeki<br />

önem verilmesi gereken konulara<br />

yönlendirdiklerini belirterek, “Amacımız<br />

öğrencilerimizin motivasyonunu arttırarak<br />

yaratıcılıklarını geliştirmek, bu materyalleri<br />

derslerimizde kullanmak ve görselliği öne<br />

çıkarmaktır.” diye konuştu.<br />

Mühendislik Mimarlık<br />

Fakültesi’nden Sergi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Şehir ve<br />

Bölge Planlama Bölümü Yüksek Lisans<br />

Öğrencileri, “Isparta Kent Merkezi Kuzey<br />

Gelişme Aksı Kentsel Tasarım Projesi”<br />

konulu bir sergi düzenlediler. Sergideki<br />

çalışmalar; Prof. Dr. M. Ilgar Kırzıoğlu,<br />

Yrd. Doç .Dr Ali Türk ve Yrd.Doç. Dr.<br />

Ekrem Polat tarafından tasarlandı.<br />

Güller Diyarına<br />

Merhaba Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Araştırma ve Uygulama Hastanesi,<br />

Emekli Öğretmen Müzehher<br />

Aloğlu’nun resim sergisine ev sahipliği<br />

yaptı. Hastane Başhekimi Prof. Dr.<br />

Namık Delibaş ile çok sayıda öğretim<br />

görevlisinin katılımıyla açılan sergide,<br />

sanatçının sulu boya tekniği ile son<br />

yıllarda yapmış olduğu 24 çalışma<br />

sergilendi. “Güller Diyarına Merhaba”<br />

adlı, gökyüzü ve doğanın anlatıldığı<br />

sergi 2 Haziran 2006 Cuma gününe<br />

kadar açık kaldı.


88 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 89<br />

SDÜ’de<br />

Klasik Gitar Konseri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Güzel Sanatlar<br />

Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Elemanı; Mustafa<br />

Erhan, SDÜ Kültür Merkezi’nde Klasik Gitar Konseri<br />

verdi. Erhan, konserinde; İspanyol ezgilerinden, Latin<br />

Amerika ezgilerine, Anadolu türkülerinden, dünyaca ünlü<br />

gitaristlerin bestelerine kadar pek çok eserle dinleyenleri<br />

adeta büyüledi.<br />

Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği konsere, Çetin Koruk<br />

da konuk sanatçı olarak bağlamasıyla katıldı.<br />

SDÜ’de<br />

Sanat Musikisi Konseri<br />

SDÜ’de<br />

Tasavvuf Musikisi Konseri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi İlahiyat Fakültesi<br />

tarafından Kutlu Doğum Haftası nedeniyle SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde Tasavvuf Musikisi konseri düzenlendi. Konser<br />

öncesinde konuşma yapan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.<br />

Dr. Ekrem Sarıkçıoğlu, dinimizde müziğin çok önemli bir<br />

yer tuttuğunu belirterek; “İslam dininde müziğin önemli bir<br />

yeri vardır. Biz, bu sebeple okulumuzda da Din Musikisi,<br />

Tasavvuf Musikisi gibi dersler okutuyoruz. Bu dersleri<br />

okutmamızın sebebi ise öğrencilerimizin Kur’an ve ezanı<br />

doğru okuyabilmeleri içindir. Bugün de sizlere bir Tasavvuf<br />

Musikisi dinletisi sunmak istedik. Katıldığınız için teşekkür<br />

ediyorum.”diye konuştu.<br />

Konseri, İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Şef Erdoğan<br />

Ateş yönetti. Segah ve Hicaz makamındaki eserlerden oluşan<br />

konseri çok sayıda davetli izledi.<br />

Isparta Musiki Derneği<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Kültür Merkezi’nde “34.Yıl Bahar<br />

Konseri” verdi.<br />

Şef Avukat Çetin Aköz’ün<br />

yönettiği koro, Acem Kürdi,<br />

Muhayyer ve Karcığar makamında<br />

22 eser seslendirdi. Ayrıca 6 koro<br />

elemanı da solo eserler okudular.<br />

Dernek Başkanı ve Koro Şefi Çetin<br />

Aköz, 34 yıl önce Dr. Teoman Önadlı<br />

tarafından kurulan derneğin, Türk<br />

Musikisi’nin halkımıza sevdirilmesi<br />

konusunda önemli bir görev<br />

yaptığını söyledi. Salonu dolduran<br />

musikiseverler, koro elemanlarını<br />

ayakta alkışladılar.<br />

MÜZMER’den<br />

Türk Halk Müziği Konseri<br />

SDÜ Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi<br />

(MÜZMER) Türk Halk Müziği Topluluğu tarafından,<br />

10.uncu kuruluş yıldönümü nedeniyle Türk Halk Müziği<br />

Konseri düzenlendi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde verilen konser öncesinde<br />

MÜZMER’in faaliyetlerini anlatan kısa bir tanıtım filmi<br />

yayınlandı. Daha sonra Şef Çetin Koruk yönetimindeki<br />

koro konserine başladı. Konserde Doğu Anadolu, Orta<br />

Anadolu, Karadeniz, Ege ve Teke Yörelerinden 13 eser<br />

seslendirildi. Konseri çok sayıda öğretim elemanı ve<br />

öğrenci izledi.<br />

SDÜ Tanıtım Fuarında<br />

Üniversitemiz, TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi’nin<br />

düzenlediği 3. üniversite tanıtım fuarına katıldı. İncek<br />

Kampüsü‘ndeki kapalı alanda kurulan fuarda üniversitemizi<br />

SDÜ Kültür Merkezi Müdürü Okutman Neşe Okur ve Uzman<br />

Hatice Baysal başkanlığındaki üç kişilik öğrenci grubu temsil<br />

etti. SDÜ standda yaptığı tanıtımla kendisini en iyi şekilde<br />

öğrencilere tanıttı.TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi’nin<br />

sorularını da yanıtlayan SDÜ stand sorumluları , üniversitenin<br />

taban-tavan puanları ve sosyal aktiviteleri konusunda bilgi<br />

verdi. Bu konuyla ilgili broşürler dağıtıldı. Üniversitemiz<br />

standı fuara katılan özel ve devlet üniversiteleri, ortaöğretim<br />

ve lise öğrencileri, veliler, yöneticiler, çalışanlar ve çevre okul<br />

öğrencilerinden büyük ilgi gördü. Ziyaretçilere üniversitemiz<br />

tanıtım kataloğu, kalem ve minyatür seramik heykeller hediye<br />

edildi.<br />

SDÜ’de Oryantasyon Programı<br />

Socrates-Erasmus öğrenci değişim programı<br />

çerçevesinde yurt dışındaki üniversitelerden<br />

toplam 12 öğrenci SDÜ’ye geldi. Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi Dış İlişkiler ve Socrates<br />

Ofisi’nin düzenlediği oryantasyon programında,<br />

ilk olarak Dış İlişkiler ve Socrates Koordinatörü<br />

Doç. Dr. Fatma Göktepe ziyaret edildi. Göktepe<br />

misafir öğrencilerle tanışarak, ihtiyaç duydukları<br />

her konuda yardımcı olacaklarını belirtti. Misafir<br />

öğrenciler daha sonra Vali Şemsettin Uzun’u<br />

makamında ziyaret etti. SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

gerçekleştirilen tanıtım ile devam eden<br />

oryantasyon programında misafir öğrencilere;<br />

üniversitemizin tanıtımı ile Türk kültürü, tarihi<br />

ve sosyal yaşamı hakkında bilgiler aktarıldı.<br />

Program, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca ve Prof. Dr. Vecihi Kırdemir’e yapılan<br />

ziyaretler ile son buldu.


90 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 91<br />

SDÜ Bahar Yarıyılında<br />

63 Öğrenciyi Yurt dışına Gönderdi<br />

SDÜ’de Erasmus<br />

Bahar Toplantısı Yapıldı<br />

Bologna Süreci<br />

Tanıtım Toplantısı Yapıldı<br />

Ömer Ayçiçek<br />

Prof. Dr. Sermin Örnektekin<br />

Prof. Dr. Nejat Erk<br />

Erasmus Programı çerçevesinde üniversitemiz<br />

bahar yarıyılında 63 öğrencisini yurt dışına gönderdi.<br />

Öğrencilere gerekli bilgilerin verilmesi amacıyla Dış İlişkiler<br />

Koordinatörlüğü tarafından Kültür Merkezi’nde bir toplantı<br />

düzenlendi. Toplantıya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca, İİBF Dekanı Prof. Dr. Bilal Murat Özgüven, Doç. Dr.<br />

Fatma Göktepe, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.<br />

Dış İlişkilerden Sorumlu Rektör Danışmanı Doç. Dr.<br />

Fatma Göktepe toplantıda yaptığı konuşmada, “Erasmus<br />

Programı’nda SDÜ’yü Anadolu Üniversiteleri arasında başarılı<br />

bir üniversite olarak görüyoruz. Bu başarının devamı olarak<br />

bahar yarıyılında 63 öğrencimizi daha yurtdışına gönderdik.<br />

Bu başarının temelinde, genç arkadaşlarımızın cesareti ve ikili<br />

anlaşmaları sağlayarak öğrencilerimize yol açan hocalarımızın<br />

yeri büyüktür. Güz yarıyılında <strong>29</strong> öğrenci gönderirken bahar<br />

yarıyılında bu sayının 63’e çıkması bizim için büyük bir<br />

başarı olmakla birlikte asıl hedefimiz bu sayının 200-300 gibi<br />

rakamlara varmasıdır. Bu konuda ikili anlaşmaları sağlayan<br />

hocalarımıza daha da büyük görevler düşmektedir. Bu yıl<br />

göndereceğimiz öğrencilerin 44’ü lisans, 9’u yüksek lisans 10’u<br />

da doktora öğrencisidir. Yani önemli bölümünü daha genç olan<br />

lisans öğrencileri oluşturmaktadır. Ayrıca üniversitemize geçen<br />

dönem yurt dışından 9 öğrenci gelmiştir. Bu sayının bu yıl 15<br />

öğrenci olmasını bekliyoruz.” dedi.<br />

Türkçe Topluluğu’ndan Etkinlik<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Türkçe Topluluğu<br />

tarafından “Ses Bayrağım Türkçe” adlı bir etkinlik düzenledi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’ndeki etkinlik, Türkçe Topluluğu’nun<br />

bugüne kadar yaptıkları ve Türkçe’yi korumak adına<br />

yapacaklarını anlatan sunumla başladı.<br />

Daha sonra Socrates Erasmus Programıyla okulumuza<br />

gelen on iki yabancı öğrenciye Türkçe öğrendikleri için<br />

sertifika verildi.<br />

Sertifika töreninin ardından günümüzde Türkçemizin<br />

ne kadar fazla yozlaştığını anlatan ‘Full Time Türkçe’ isimli<br />

oyun sahnelendi. Türkçe Topluluğu öğrencilerinin sergilediği<br />

oyunda, Kurtuluş Savaşı’na katılmış bir dedenin torunlarıyla<br />

verdiği Türkçe savaşı komik bir dille anlatılıyor.<br />

Çok sayıda öğretim elemanı ve öğrencinin izlediği<br />

etkinlik şiir dinletisiyle son buldu.<br />

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkez<br />

Başkanlığı Erasmus Bahar Toplantısı Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi Kültür Merkezi’nde yapıldı. SDÜ Dış İlişkiler<br />

Koordinatörlüğü’nün ev sahipliğinde iki gün süren toplantının<br />

ilk gününe SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Rektör Danışmanı ve Dış<br />

İlişkiler Koordinatörü Doç. Dr. Fatma Göktepe, 68 üniversitenin<br />

Erasmus Koordinatörleri ve öğretim üyeleri katıldı.<br />

Açılış konuşmalarıyla başlayan toplantıda, ilk olarak<br />

kürsüye gelen Doç. Dr. Fatma Göktepe, “Böyle bir organizasyona<br />

üniversitemizin ev sahipliği yapması bizi çok mutlu etti. 2004-<br />

2005 yılında öğrenci değişim programı çerçevesinde yurt dışına<br />

öğrenci göndermeye başladık. 1.5 yılda 14 ayrı ülkeye 110 öğrenci<br />

gönderdik, 28 öğrenci de misafir ettik. AKTS (Avrupa Kredi<br />

Transfer Sistemi) çalışmalarıyla ders bilgi formunu tamamladık.<br />

Üniversitemiz öz değerlendirme raporunu hazırladık. Avrupa<br />

Üniversiteler Birliği heyeti ile ilk görüşmelerimizi geçtiğimiz ay<br />

içinde yaptık.”diye konuştu. Ardından kürsüye gelen Erasmus<br />

Program Koordinatörü Ömer Ayçiçek üniversiteler arasında<br />

artık bir Erasmus ailesi oluştuğunu belirterek, “Geçen yıl 68<br />

üniversitemiz fiilen öğrenci değişimi yaptı. Türk üniversiteleri<br />

artık kendilerine güveniyorlar. Burada toplanarak bugüne kadar<br />

neler yaptık, bundan sonra neler yapacağız konularını tartışıp,<br />

Ulusal Erasmus Planı oluşturacağız.”dedi. Kürsüye gelen<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ise, “Biz üniversite<br />

olarak diğer üniversitelerden gelen koordinatörlerimizi<br />

ağırlamaktan çok mutlu olduk, toplantının başarıyla geçmesi bu<br />

mutluluğumuzu perçinleyecektir.” şeklinde konuştu.<br />

Açılış konuşmalarının ardından Ömer Ayçiçek yaptığı<br />

sunumla 2004-2005 değerlendirmesi ve istatistikleri vurgulayarak,<br />

“Türkiye genelinde ilk yıl 1142 öğrenci ve 339 öğretim elemanı<br />

gönderdik. En çok öğrenci gönderilen ülke Almanya, Hollanda,<br />

Fransa ve İtalya oldu. Erasmus kapsamında giden öğretim<br />

elemanlarının yüzde 45’i profesör, yüzde 31’i yardımcı doçent ve<br />

araştırma görevlisi, yüzde 24’ü doçent; öğrencilerin yüzde 77’si<br />

lisans düzeyinde, yüzde 15’i yüksek lisans ve yüzde 8’i doktora<br />

düzeyindedir.” dedi.<br />

Erasmus Bahar Toplantısı AB Eğitim ve Gençlik Programı<br />

Başkanlığından Selen Tokgöz, İlyas Ülgür ve Özlem Yücel’in<br />

sunumlarıyla devam etti.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Dış İlişkiler Koordinatörlüğü<br />

tarafından, Bologna Süreci Tanıtım Toplantısı yapıldı.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda Mustafa<br />

Kemal, Mersin ve Çukurova Üniversiteleri’nden gelen<br />

Bologna Rehberleri yurt dışıyla öğrenci değişimi konusunda<br />

dinleyenleri bilgilendirdiler. SDÜ Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir yaptığı konuşmada üniversitemizdeki<br />

öğrenci değişimleri konusuna değinerek, “Biz SDÜ olarak<br />

üniversitemizdeki öğrenciler ve öğretim elemanlarıyla yurt<br />

dışındaki öğrenci ve öğretim elemanlarının kaynaşması için<br />

Sokrates Programı’yla yurt dışına geliş gidişler yaptık. Bu<br />

değişimler daha da artacaktır. Çünkü; biz ,uluslararası düzeyde<br />

daha rekabetçi bir SDÜ yaratmayı planlıyoruz.” dedi.<br />

Kırdemir’in ardından Çukurova Üniversitesi’nden Bologna<br />

Rehberi Prof. Dr. Nejat Erk ‘Bologna Süreci’nin Tanıtımı’<br />

konusunda konuştu. Erk; “Bologna Süreci Türkiye’nin eğitimi<br />

için bir devrimdir. Ama tabii ki bundan yararlanmayı bilirsek.<br />

Aslında Bologna, Türkiye için hazırlanmış bir şey değildir.<br />

Avrupa iyi beyinleri kaçırmak istemiyor o yüzden bu beyinleri<br />

öğrenci değişimleriyle takip ediyor ve içerisine hapsediyor. Biz<br />

de yurt dışından bize gelen öğrencileri iyi değerlendirmeliyiz.<br />

Günümüzde savaşların silahla değil beyinle yapıldığını<br />

düşünürsek kendimize çok iyi beyinler yetiştirmeliyiz. Bu tip<br />

eğitim reformları da bunun için zemin hazırlar.” diye konuştu.<br />

Mustafa Kemal Üniversitesi’nden toplantıya katılan<br />

Bologna Rehberi Prof. Dr. Sermin Örnektekin de Bologna<br />

Süreci’nin öğrenciler tarafından tanınması konusuna değindi.<br />

Örnektekin, öğrencilerin değişim programlarına olan ilgilerini<br />

anlatarak şunları söyledi; “Başlangıçta öğrenciler bu değişime<br />

sıcak bakmıyorlar. Yurt dışında birçok aksaklıkların onları<br />

beklediğini biliyorlar. Öğrencilerimiz başka bir ülkeye<br />

okumaya gittiklerinde ilk başta maddi sıkıntı yaşıyorlar sonra<br />

da bulundukları ortamlara göre bu sıkıntılar farklılık gösteriyor.<br />

Ama bizler öğrencilerimize bu sıkıntılara katlanmalarını<br />

söylemeliyiz, onları değişim programlarına yönlendirip bunun<br />

sonucunun iyi olacağını onlara hatırlatmalıyız.” diye konuştu.<br />

Toplantıda Bologna Süreci’ni Kalite Güvencesi ve<br />

Akademik Değerlendirme yönünden ele alan Prof. Dr. Tamer<br />

Gök ise, bilgiyi, kaliteyi paylaşmak ve çoğaltmak gerekir.<br />

Türkiye’de birçok üniversitede laboratuvarlarda deneyler,<br />

araştırmalar yapılıyor. Ama birçoğu olduğu yerde kalıyor<br />

kendini gösteremiyor, pazarlanamıyor. Eğer biz bunların<br />

değerlendirmesini yaparsak üniversitelerimizde kaliteli eğitimi<br />

teşvik etmiş oluruz.” dedi.<br />

Toplantıyı çok sayıda öğretim elemanı ve öğrenci izledi.


92 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 93<br />

SDÜ-MINEVRA Projesi<br />

SDÜ’de<br />

Yapay Kar Makinesi Üretildi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’nde,<br />

yapay kar makinesi üretildi.<br />

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Küçükkömürler, Teknik Eğitim<br />

Fakültesi’nde tasarlanan ve prototip olarak üretilen yapay<br />

kar makinesinin, çeşitli ihtiyaçlara uygun tiplerinin de<br />

üretilebileceğini kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Küçükkömürler,<br />

tamamı SDÜ’de üretilen yapay kar makinesinde, memelere<br />

yüksek basınç verebilmek için yüksek basınçlı su pompası,<br />

sıkıştırılmış hava için de hava kompresörü kullanıldığını<br />

bildirdi.<br />

Yrd. Doç. Dr. Küçükkömürler, Davraz’da tanıtımı yapılan<br />

makineyle ilgili şu bilgileri verdi: ‘Hava kompresörünün<br />

kullanım sebebi, pulvarize olmuş su taneciklerinin kuru hava<br />

ile teması sonucu kristalleşmeyi -1 C sıcaklıkta sağlamak<br />

içindir. Deneysel gözlemler sonucu üretimi yapılan prototip<br />

makine, 10 metrekarelik bir alanı 1 saat içerisinde ortalama<br />

-2 C derecede 2 santimetre kalınlığında karla kaplama<br />

kapasitesine sahiptir. Bu makinenin endüstriyel tasarımı ve<br />

üretiminin Teknokent üzerinden yapılması düşünülmektedir.<br />

Vali Şemsettin Uzun, Davraz Kayak Festivali’nde bu<br />

sistemle ilgilenmiş ve bu gibi makinelerin kayak merkezine<br />

kazandırılması arzusunda olduğunu belirtmiştir. Yapılan<br />

prototip makine hava kompresörü hariç yaklaşık 1.000YTL’ye<br />

mal olmuştur. Fakat Davraz Dağı için düşünülen makineler<br />

yüksek kapasiteli olup birim fiyatları 20.000-30.000YTL arası<br />

değişebileceği öngörülmektedir.<br />

Bu proje kapsamında Teknik Eğitim Fakültesi bünyesinden;<br />

SDÜ-COMENIUS Projesi<br />

Almanya’dan State Institute for School Northrhine-<br />

Westfalia,Çek Cumhuriyeti’nden Masaryk University of Brno<br />

ve Litvanya’dan Siauliai University Qualification Institute ile<br />

birlikte üniversitemiz adına İktisadi İdari Bilimler Fakültesinin<br />

ortak olduğu ve 2005 yılı içinde Brüksel TAO tarafından<br />

kabul edilen projeler arasında yer alan AB Socrates Comenius<br />

2.1 ECOLAB projesinin ilk uzmanlar toplantısı Almanya’nın<br />

Soest kentinde 04.12.2005-08.12.2005 tarihleri arasında yapıldı.<br />

İspanya’nın yürütücülüğünde üniversitemizin de proje ortağı<br />

olduğu AB Socrates/Minerva “Mobil <strong>Bilgi</strong> ve İletişim Teknolojilerinin<br />

Okullara Uygulaması” AITMES adlı projenin ilk toplantısı<br />

İspanya’nın A Caruna kentinde yapıldı.<br />

Üniversitemiz adına Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik-<strong>Bilgi</strong>sayar<br />

Eğitim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Akif KUTLU (proje koordinatörü)<br />

ve Yrd. Doç. Dr. Hakan ÇALIŞ (proje yürütücüsü) ın<br />

katıldığı toplantıda proje amaçları, yönetimi ve elde edilecek kazançlar<br />

tartışıldı.<br />

Doç. Dr. Akif Kutlu konuyla ilgili olarak şunları şöyledi: “AIT-<br />

MES projesinin amacı farklı erişim tekniklerinin kullanılmasına<br />

olanak sağlayan elektronik öğrenmenin ve bilgi-iletişim teknolojilerinin<br />

kullanıldığı yeni eğitim modeli oluşturmaktır.<br />

Bu proje ile öğretmenlerin 3G CEP TELEFONLARI, GPS, EL<br />

BİLGİSAYARLARI veya PDA’ ların kullanıldığı yeni eğitim materyalleri<br />

oluşturma, mevcut bilgi ve kaynaklara erişebilme ve<br />

bunları GPRS, WAP WI FI veya UMTS gibi iletişim ağları üzerinden<br />

gerçek zamanlı olarak paylaşabilme yeterliliklerini kazanmaları<br />

sağlanacaktır.”<br />

Yrd. Doç. Dr. Arif Emre Özgür, Arş. Gör. Kubilay Taşdelen,<br />

Öğr Gör. Ecir Uğur Küçüksille, Öğr. Gör. Mehmet Albayrak<br />

görev almıştır. Ayrıca Mühendislik Fakültesinden Prof. Dr. Erol<br />

Keskin, Prof.Dr. Remzi Varol ve Yrd. Doç. Dr. Ramazan Selver’e<br />

yardımlarından ötürü şahsım ve grubum adına çok teşekkür<br />

ediyorum. Ayrıca projelerimiz için her zaman bizden desteğini<br />

esirgemeyen Dekanımız Prof. Dr. Nilay Keskin ve Rektörümüz<br />

Prof. Dr. Lütfi Baydar’a teşekkürlerimizi sunuyoruz.”<br />

Üniversitemiz adına projenin Türkiye koordinatörleri<br />

Doç.Dr. Murat Dulupçu ve Yrd.Doç.Dr.İlker H. Çarıkçı’nın<br />

katıldığı toplantıda ECOLAB Projesi çerçevesinde ekonomi ve<br />

AB perspektifi konusunda eğitilecek olan 4 ülkeden 20 öğretmenle<br />

ilgili eğitim planlaması ve organizasyonuyla ilgili çalışmalar<br />

yapıldı.<br />

Fen Bilimleri<br />

Proje Yarışması Sonuçlandı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından,<br />

13. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen<br />

‘1.Proje Yarışması’ sonuçlandı.<br />

22 Yüksek lisans ve doktora öğrencisinin katıldığı yarışmada,<br />

Biyoteknoloji Biyomalzeme alanında 4, Enerji ve Teknolojileri<br />

alanında 3, Doğa ve Çevre Bilimleri alanında 15 olmak<br />

üzere toplam 22 proje değerlendirildi.Yarışma sonucunda<br />

Doğa ve Çevre Bilimleri alanında Elif Dinçtürk Atalay birinci,<br />

Biyoteknoloji Biyomalzeme alanında Ali Güleç ikinci ve yine<br />

Doğa ve Çevre Bilimleri alanında Evrim Çelik üçüncü oldu.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül töreni Isparta<br />

Musiki Cemiyeti’nin müzik dinletisiyle başladı. Dinletinin<br />

ardından Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Çiğdem<br />

Savaşkan proje yarışmasıyla ilgili bilgiler verdi. Savaşkan;<br />

“34 anabilim dalında doktora ve yüksek lisans öğrencilerimiz<br />

arasında böyle bir yarışma düzenledik. Enstitümüzün 13. Kuruluş<br />

Yıldönümü kapsamında ilki düzenlenen bu yarışmaya,<br />

geleceğin öğretim üyesi arkadaşlarımız katıldı. Bu yarışmanın<br />

SDÜ’den Gagauz Belgeseli<br />

Projesine Destek<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi, Gagauz Radyo Televizyon<br />

Kurumu’nun yaptığı başvuru üzerine, Gagauz Türkleri’nin yaşantılarını<br />

tarihsel süreç içinde anlatan bir belgeselin çekimi projesine<br />

destek verecek.<br />

SDÜ, GRT ve İdil Prodüksiyon şirketi tarafından ortaklaşa<br />

çekilmesi kararlaştırılan “Gagauz Türkleri Belgeseli” ile ilgili ilk<br />

toplantı Eğirdir’deki SDÜ Araştırma ve Uygulama Oteli’nde yapıldı.<br />

Toplantıya Gagauz Otonom Bölgesi’nden 6 yetkili ile Erciyes,<br />

Atatürk, Ankara ve Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nden akademisyenler<br />

katıldı. Toplantı sonunda belgeselin; Gagauz tarihi,<br />

Gagauz Kültürü ve Edebiyatı ile Yaşayan Gagauzya konularında<br />

3 bölüm halinde çekilmesi kararlaştırıldı.<br />

Toplantıda akademisyenler bu bölümlerde yer alacak konular<br />

hakkında da görüş alış verişinde bulundular. Toplantıya,<br />

SDÜ’den Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Genel Sekreter<br />

Ahmet Tevfik Köse ve Genel Sekreter Yardımcıları Aziz Bayrak,<br />

Nafiz Akgün, Yrd.Doç.Dr. Şenol Kantarcı ve Okutman Fatih Kurt<br />

katıldı.<br />

düzenlenmesinde başta rektörümüz olmak üzere bize destek<br />

veren herkese teşekkür ediyorum.” dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, “Ülkemizin gelişmesi ve kalkınması için çok sayıda<br />

düşünce insanına ihtiyacımız var. Ancak bunları yetiştirmek<br />

çok kolay değil. Üniversitemizin bilimsel düşünce fundalığı<br />

olarak saydığımız enstitülerimizde çalışan, araştırma görevlileri,<br />

doktora ve yüksek lisans öğrencileri arasında düzenlenen<br />

bu tip yarışmalar bizlere bu kolaylığı sağlayacaktır. Üniversitemizi<br />

bilgi ve bilim adamı üreten bir üniversite haline getirmek<br />

için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu yarışmaya katılan tüm<br />

arkadaşlarımı, jüri üyelerini ve enstitü yöneticilerini kutluyorum.”<br />

diye konuştu.<br />

Törenin sonunda Rektör Baydar, dereceye giren öğrencilere<br />

başarı belgelerini verdi. Yarışmada ilk üç sırayı paylaşan<br />

öğrenciler toplam 9 bin YTL:’lik proje desteği almaya hak kazandılar.<br />

SDÜ Öğrencisinin<br />

Projesi 4. Oldu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi<br />

‘Robotikte Bilim ve Teknoloji’ konulu ‘Necdet Eraslan Proje<br />

Yarışması 2005’e’ katıldı.<br />

İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen yarışmada,<br />

SDÜ Elektronik <strong>Bilgi</strong>sayar Eğitimi Bölümü son<br />

sınıf öğrencisi Yücel Pendik’in, Yrd. Doç. Dr. Abdülkadir<br />

Çakır danışmanlığında yaptığı ‘Engelli ve Yaşlılar İçin Kaldırım<br />

ve Merdiven Çıkabilen Akülü Sandalye Tasarımı ve<br />

Gerçekleştirilmesi’ adlı çalışması, finale kalan 30 proje arasından<br />

dördüncü seçildi.<br />

Gerçekleştirdiği proje için başarı plaketi alan Pendik,<br />

“Biz daha iyi bir sonuç hedeflemiştik ama olmadı. Hedefimiz<br />

bundan sonraki yarışmalarda daha iyi bir derece elde<br />

etmektir.” diye konuştu. Proje Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Abdülkadir<br />

Çakır ise, istedikleri sonucu alamamalarına karşılık,<br />

fakülte olarak bu tür proje yarışmalarına bundan sonra<br />

da katılmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.


94 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 95<br />

BEF Şiir Topluluğu Eğirdir Şiir Dinletisi<br />

SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi Şiir Topluluğu Öğrencileri,<br />

Su Ürünleri Fakültesi’nin davetlisi olarak Eğirdir’de şiir dinletisi<br />

sundular.<br />

Burdur Eğitim Fakültesi Müzik Anasanat Dalı öğrencilerinin<br />

de eşlik ettiği dinleti, büyük ilgi gördü. Burdur Eğitim<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Zeki Yıldırım ve Öğretim<br />

Görevlisi Mustafa Karaca’nın başkanlığında Eğirdir’e gelen<br />

öğrenciler önce Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Öznur<br />

Diler’i ziyaret ettiler. Daha sonra öğrenci arkadaşlarına şiir<br />

dinletilerini sunan BEF’li öğrenciler, yoğun alkış aldılar. Çeşitli<br />

türkü ve halk oyunları gösterileriyle de renklendirilen dinleti<br />

yaklaşık 2 saat sürdü.<br />

BEF’te Akademik Genel Kurul Yapıldı<br />

BEF’li Öğretmen Adayları<br />

Yazır Köyü’nde Uygulama Eğitimi Yaptı<br />

SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim<br />

Dalı 3-B sınıfı Öğrencileri, Burdur’un Yazır Köyü’ndeki ilköğretim<br />

okulunu ziyaret ederek, uygulama eğitimi yaptılar.<br />

İlköğretim Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Yıldırım<br />

Başkanlığı’ndaki ekipte 35 öğrenci ve 4 öğretim elemanı yer aldı.<br />

BEF ekibini Yazır İlköğretim Okulu bahçesinde karşılayan öğrenciler,<br />

öğretmenler ve köy halkı bu ziyaretten duydukları memnuniyeti<br />

dile getirdiler.Daha sonra BEF’li öğrenciler, minik öğrencilere<br />

çeşitli kitap ve kırtasiye malzemelerinden oluşan hediye paketlerini<br />

dağıttılar ve sınıflara girerek Fen <strong>Bilgi</strong>si derslerinin uygulamasını<br />

yaptılar. Akşam saatlerine kadar süren ziyaret sırasında, toplu<br />

olarak “Yerli Malları Haftası” etkinliği de gerçekleştirildi.<br />

Ekip Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Yıldırım, öğretmenliğin bir gönül<br />

işi olduğunu belirterek, “Yetiştirdiğimiz öğretmen adaylarını<br />

daha iyi motive etmek amacıyla, değişik köy okullarına uygulama<br />

amaçlı bu tür ziyaretler yapıyoruz. Bu ziyaretler hem bizim öğrencilerimiz,<br />

hem minik öğrenciler ve hem de köy halkı üzerinde<br />

olumlu etkiler yapıyor. Bu ziyaretlerimiz sırasında bize destek<br />

olan rektörlüğümüze, dekanlığımıza valilik ve emniyet müdürlüğümüze<br />

teşekkür ediyorum.” dedi.<br />

BEF Öğrencilerinden Bağış<br />

Prof. Gökay Yıldız<br />

Kurula SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Genel Sekreter Ahmet Tevfik<br />

Köse, BEF Dekanı Prof. Gökay Yıldız ve öğretim elemanları<br />

katıldı. Dekan Prof. Gökay Yıldız’ın sunumu ile başlayan Akademik<br />

Genel Kurul’da, fakültenin öğrenci ve öğretim elemanı<br />

sayıları, bilimsel çalışmalar ve ihtiyaçlar dile getirildi. Dekan<br />

Yıldız, Burdur Eğitim Fakültesi’nde 2’si profesör ve 28’i yardımcı<br />

doçent, 36’sı öğretim görevlisi, 4’ü araştırma görevlisi,<br />

6’sı okutman ve 2’si ise uzman olmak üzere toplam 78 öğretim<br />

elemanının görev yaptığını söyledi. Öğrenci sayısının 3277 olduğuna<br />

değinen Yıldız, buna karşılık fakültede sadece 23 idari<br />

personelin görev yaptığını ancak bunun yeterli olmadığını<br />

kaydetti.<br />

Fakültede başarı ortalamasının 87 olduğunu vurgulayan<br />

Dekan Yıldız,”Öğrenci sayımızın fazlalığına rağmen mevcut<br />

öğretim elemanı ve idari personelimizle yoğun bir tempoda<br />

hizmet veriyoruz. Öğretim elemanlarımız 2005 yılında 20<br />

uluslarası, 47 ulusal makale yayınladılar, 39 sempozyum ve<br />

seminer, 74 çeşitli türde etkinlik düzenlediler. Bu rakamlar bir<br />

önceki yıla göre artış gösteriyor.<br />

Bu nedenle arkadaşlarımızın özverili çalışmaları ortadadır.”<br />

diye konuştu.Daha sonra kürsüye gelen SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ise, üniversitelerin bulundukları<br />

şehrin dünyaya açılan pencereleri olduğunu hatırlatarak,<br />

SDÜ’nün Türkiye’deki 77 üniversite arasında hem eğitim hem<br />

de bilimsel çalışma anlamında ön sıralarda olduğunu söyledi.<br />

Burdur Eğitim Fakültesi’nde 28 yardımcı doçente karşılık hiç<br />

doçent olmamasını eleştiren Baydar, “Fakültemizdeki yardımcı<br />

doçent arkadaşların dil problemlerini halledip bir an önce<br />

doçent olmaları gerekir. Bir fakültede kaliteyi artırmak için<br />

sadece yüksek lisans programları yetmez, doktora programları<br />

da olmalıdır. Bunun için de profesör ve doçent kadrolarına<br />

ihtiyaç vardır. Bildiğiniz gibi üniversitemizde bugün için 32<br />

dalda doktora programı bulunmaktadır. Bu önemli bir sayıdır.<br />

İşte bu yüzden Türkiye’de ÖYP yani Öğretim Üyesi Yetiştirme<br />

Programı veren 4. üniversite olduk. Bu gerçekten önemli<br />

bir başarıdır. SDÜ’de, Aydın, Denizli, Muğla ve Kütahya’daki<br />

üniversitelerden gelen doktora öğrencilerini yetiştireceğiz.”<br />

dedi.<br />

Konuşmasının son bölümünde, üniversite öğretim elemanların<br />

dünyadaki değişim ve dönüşümü iyi algılamaları<br />

gerektiğine dikkati çeken Rektör Baydar, “Bunu anlayabilmek<br />

için, uluslararası iletişim dili olan İngilizce’yi her öğretim<br />

elemanının mutlaka bilmesi gerekir. Hatta bir kaç dil bilmesi<br />

daha iyi olur. Ancak şunu belirtmek istiyorum ki, ben İngilizce<br />

eğitimden bahsetmiyorum. Eğitim dilimizin Türkçe olmasından<br />

yanayım. Ancak dünyadaki gelişmeleri takip etmek,<br />

kendimizi daha iyi anlatabilmek için yabancı dile ihtiyaç var”<br />

diye konuştu.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi<br />

Türkçe Bölümü Öğrencileri, gerçekleştirdikleri tiyatro gösterisinden<br />

elde edilen bin YTL’yi Burdur Sosyal Yardımlaşma ve<br />

Dayanışma Vakfı’na bağışladılar.<br />

SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümü Öğrencileri<br />

Atatürk Kültür Merkezi’nde sergiledikleri tiyatro oyunundan<br />

elde edilen bin YTL’yi Vali Can Direkçi’ye verdiler. Vali<br />

Direkçi’yi makamında ziyaret eden öğrenciler, paranın Sosyal<br />

Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla, eğitim hizmetlerinde<br />

kullanılmasını istediler.<br />

Vali Can Direkçi ziyarette yaptığı konuşmada, üniversite<br />

öğrencilerinin örnek bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirterek,<br />

bağışlanan paranın Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı<br />

hesabına ekleneceğini kaydetti. Vali Direkçi, ‘’Türkçe Bölümü<br />

Öğrencileri’ne çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.2 yıldır<br />

SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi ile birlikte güzel çalışmalar<br />

gerçekleştiriyoruz.’’ dedi.<br />

Vali Can Direkçi daha sonra Burdur Eğitim Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Gökay Yıldız’a bir plaket verdi.


96 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 97<br />

Teknokent Yönetici Şirketi Kuruldu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin önderliğinde oluşturulan<br />

Göller Bölgesi Teknokenti’nin Yönetici Şirketi düzenlenen<br />

imza töreni ile resmen faaliyete geçti.<br />

Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu’nda düzenlenen<br />

imza törenine yönetici şirkette yer alan kurumların<br />

yöneticileri hazır bulundu. Şirket kuruluş protokolüne SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Burdur Belediye Başkanı<br />

Sabahattin Akkaya, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı<br />

Hasan Hüseyin Kaçıkoç, Burdur Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı<br />

Yusuf Keyik,Isparta Borsası Başkanı Murat Dolmacı ve<br />

Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Aydemir imza koydular.<br />

İmza töreni öncesi konuşan SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, 500 milyar lira sermaye ile kurulan şirketin<br />

Türkiye’nin 19. Teknokent’i unvanını alan Göller Bölgesi<br />

Teknokenti’ni yöneteceğini söyledi. Teknokentler sayesinde<br />

bilimin teknolojiyle yoğrularak ülkenin kalkınmasına katkıda<br />

bulunacağını kaydeden Baydar, “SDÜ olarak yıllardır bu<br />

projenin ortaya çıkması için uğraş verdik. Sonunda bunu başardık.<br />

Isparta ve Burdur’un el ele vererek bölgemizin sanayileşmesine<br />

destek olacak Teknokent’i daha hızlı geliştirmek<br />

için ortak çaba göstereceklerine inanıyorum.” diye konuştu.<br />

Teknokent Yönetici Şirketi’nin yönetim kurulu ise şu üyelerden<br />

oluştu: Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca, Prof. Dr. Saim Saraç, Doç. Dr. Murat Ali Dulupçu, Hasan<br />

Hüseyin Kaçıkoç, Murat Dolmacı, Yusuf Keyik.<br />

Teknokent’te 10 Firma Yer Talebinde Bulundu<br />

Göller Bölgesi Teknoloji Bölgesi Yönetim Kurulu ilk<br />

toplantısını Isparta Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde<br />

gerçekleştirdi. SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar<br />

başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Isparta Ticaret Odası<br />

Başkanı Hasan Hüseyin Kaçıkoç, Burdur Ticaret Odası Başkanı<br />

Yusuf Keyik, Ticaret Borsası Başkanı Murat Dolmacı, Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Mimarlık Mühendisik<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saim Saraç, Doç. Dr. Murat<br />

Dulupçu katıldı. Toplantısı öncesinde basına kısa bir açıklama<br />

yapan SDÜ Rektörü Baydar, bu toplantının Teknokent’e start<br />

anlamı taşıdığını söyledi. SDÜ Kampüs alanında bulunan<br />

Teknokent’ten şu ana kadar 10 firmanın yer talebinde<br />

bulunduğunu açıklayan Baydar, taleblerin sadece Isparta ve<br />

Burdur illerindeki müteşebbislerden gelmediğinin altını çizdi.<br />

Antalya, İzmir ve İstanbullu işadamlarının da Göller Bölgesi<br />

Teknoloji Bölgesi’ne ilgi gösterdiğini kaydeden Rektör Baydar,<br />

bu taleplerin Yönetim Kurulu’nda değerlendirilebileceğini<br />

bildirdi. Rektör Baydar, Teknokent konusunda başlattığı<br />

çalışmalar için eski Rektör Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı’ya<br />

teşekkür etti. Baydar, “Eski rektörümüz, değerli hocamız<br />

Lütfü Çakmakçı’nın temelini attığı çalışmaları tamamlama ve<br />

daha üst noktalara taşıma gayreti içerisindeyiz.” dedi.<br />

Bu arada toplantıda SDÜ Rektörü Baydar, Göller Bölgesi<br />

Teknokenti Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirildi.<br />

Teknokent’e Müracatlar Başladı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi, Isparta Ticaret ve Sanayi<br />

Odası (ITSO), Isparta Ticaret Borsası (ITB), Burdur Ticaret<br />

ve Sanayi Odası (BTSO), Yüksek Öğretim Vakfı ile Isparta<br />

Belediyesi’ni temsilen ISBAŞ AŞ’nin ortaklığı ile kurulan ve<br />

Isparta Özel İdaresi ile Burdur Özel İdaresi’nin kısa zamanda<br />

ortak olması beklenen Göller Bölgesi Teknokenti Yönetici Anonim<br />

Şirketi faaliyete başladı.<br />

Konuyla ilgili bilgi veren Teknokent Koordinatörü Doç. Dr.<br />

Murat Ali Dulupçu, şirkete ilk başvuruların yazılım alanında 2<br />

genç müteşebbis tarafından yapıldığını belirterek,Teknoket’te<br />

çalışma yapmak isteyen müteşebbislerin başvurularını beklediklerini<br />

söyledi. Bölgemizin gelişmesi için teknokentin çok<br />

önemli bir fırsat olduğuna değinen Dulupçu şunları ekledi:<br />

“Ar-Ge ve yazılım alanlarında çalışmayı ve teknokentte faaliyette<br />

bulunmayı planlayan girişimler taleplerini http://<br />

teknokent.sdu.edu.tr adresindeki taslak bilgileri okuduktan<br />

sonra teknokent@sdu.edu.tr adresine e-posta göndererek yapabilirler.<br />

Üniversite içinden veya üniversite dışından talepler<br />

değerlendirildikten sonra başvuruda bulunanlarla iletişime<br />

geçilecektir. Her türlü sorunuz için +90 246 211 1840 nolu telefonu<br />

arayabilir ya da teknokent@sdu.edu.tr adresine e-posta<br />

yollayabilirsiniz.<br />

Teknokentin sunduğu fırsatlarını öğrenmek için lütfen<br />

http://teknokent.sdu.edu.tr adresindeki 4691 sayılı Teknoloji<br />

Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile kanunun uygulama yönetmeliğini<br />

okuyunuz.”<br />

Isparta, Üniversitesi İle Gurur Duymalı<br />

Doç. Dr. Murat Ali Dulupçu<br />

Teknokent Koordinatörlüğü tarafından “Teknokent’te bir<br />

başarı hikayesi olarak GATE Elektronik ve Üniversite-Sanayi<br />

İşbirliği Olanakları” konulu bir konferans düzenlendi. Ülkemizde<br />

teknokentte gelişen ve üstün bir başarı sergileyerek<br />

KOSGEB tarafından örnek gösterilen GATE Elektronik Anonim<br />

Şirketi’nin başarılı Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Maleri<br />

tarafından verilen konferansa, Denizli KOSGEB Başkanı Nedim<br />

Kara, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca öğretim üyeleri ve öğrenciler<br />

katıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen<br />

konferansın açılış konuşmasını yapan Teknokent<br />

Koordinatörü Doç. Dr. Murat Ali Dulupçu, üniversitemizin<br />

teknoloji alanında kendini geliştirmeye çalıştığını ve yatırımlarını<br />

bu yönde yaptığını belirterek, “2004 yılında başlanılan<br />

bu proje sonucunda 2006 yılında Göller Bölgesi Teknokenti’ni<br />

kurduk. Teknokentler ülkemizin gelişimi için hayati öneme sahip<br />

kuruluşlardır. 2001 yılında Türkiye’nin aldığı patent sayısı<br />

7 iken bu sayı Almanya’da 7 bin ve ABD’de 17 bin civarındadır.<br />

Bu rakamlar AR-GE konularında ülkemizin ciddi açıkları<br />

olduğunu göstermektedir.” dedi.<br />

Daha sonra kürsüye gelen Turgay Maleri “Girişimci ruhumu<br />

fark edip dokümansız arıza tespiti fikrimi hayata geçirme<br />

çabası içerisindeyken ODTÜ’de kurulan ilk Teknoloji Geliştirme<br />

Merkezi bana yardımcı oldu ve ofis ortamında üniversitenin<br />

birikimlerinden yararlanarak çalışma imkanı buldum.<br />

Girişimcilik ruhumu üniversitede varolan deneyim ve tecrübe<br />

ile birleştirerek başarılı oldum. Teknoloji Geliştirme Merkezi<br />

(TEKMER) bize üniversite ile işbirliği imkanı verdi. Projelerimle<br />

ilgili olarak temasta bulunduğum şirketlerde arkamda<br />

üniversite olmasının önemi de oldukça büyüktü ve üniversiteyi<br />

kendilerine bir garanti olarak gördüler. Tüm bunlarla birlikte<br />

bir çok fondan AR-GE faaliyetlerimiz için yardım aldık.<br />

Sıfır faizli bu krediler ile bu gün Türkiye’de önemli AR-GE<br />

faaliyetlerinde bulunan yüzde yüz yerli sermayeli 5 şirket arasında<br />

bulunmaktayız. Bununda faydasını özellikle savunma<br />

sanayi gibi kuruluşlarda görmekteyiz. Girişimci ruh olduktan<br />

sonra ülkemizde bunu değerlendirmek aslında oldukça kolay<br />

ve bu bağlamda Ispartalı iş adamlarına oldukça şanslı olduklarını<br />

söylemek istiyorum. Üniversitemizde siz iş adamlarının<br />

da rahatlıkla kullanabilecekleri birçok modern laboratuvar ve<br />

size destekte bulunacak deneyimli bilim adamları mevcut. Isparta,<br />

üniversitesi ile gurur duymalı. Üniversitenizin sizlere<br />

sunduğu bu imkanları en iyi şekilde değerlendirmek sizlerin<br />

elinizde. Modern düşüncenin kabul gördüğü, öğrenci merkezli,<br />

bilime önem veren ve teknolojik araştırmaların ülkemizin<br />

geleceği açısından önemini kavramış bir yerde her türlü yatırım<br />

olanağının olduğunu sizlere tekrar hatırlatmak istiyorum.”<br />

diye konuştu.<br />

Turgay Maleri


98 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 99<br />

Türk Sinemasının<br />

Dört Yapraklı Yoncasına<br />

“Fahri Doktora”<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Senatosu,<br />

Türk sinemasına katkılarından dolayı sinema sanatçıları<br />

Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Filiz Akın’a<br />

‘’Fahri Doktora’’ unvanı verdi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi (SDÜ) Senatosu, Türk Sineması’na katkılarından<br />

dolayı Sinema Sanatçıları Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray<br />

ve Filiz Akın’a ‘’Fahri Doktora’’ unvanı verdi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene, Isparta Valisi Şemsettin<br />

Uzun, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, Türk sinemasının ‘’Dört<br />

Yapraklı Yoncası’’ olarak adlandırılan Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan<br />

Şoray ve Filiz Akın ile çok sayıda üniversite öğrencisi katıldı.<br />

Törende SDÜ Senatosunun kararını okuyan Rektör Baydar, Türk toplumunun<br />

bir dönemine damgalarını vuran sinema sanatçılarına ‘’Fahri Doktora’’<br />

unvanı vermekten onur duyduklarını söyledi. Rektör Baydar; Girik,<br />

Koçyiğit, Şoray ve Akın’ın Atatürk önderliğinde başlayan sosyo ekonomik<br />

kalkınma ve modernleşme çabasına filmleriyle katkı verdiğini kaydetti.<br />

Baydar, ‘’Senatomuz toplumsal ve ekonomik yaşamda, köyde, kentte, fabrikada,<br />

okulda, yani yaşama dair her mekanda Cumhuriyet Kadını’nı temsil<br />

eden kadın sanatçılarımıza “Fahri Doktora” payesi verilmesine oy birliğiyle<br />

karar vermiştir. Onur duyuyoruz’’ dedi.<br />

Törende sahneye davet edilen Girik, Koçyiğit, Şoray ve Akın’a, SDÜ Rektörü<br />

Baydar tarafından cübbeleri giydirildi.<br />

Fatma Girik, törende yaptığı konuşmada, bugüne kadar birçok ödül aldığını,<br />

ancak en anlamlı ödülün SDÜ tarafından verildiğini söyledi. Girik, ‘’Bugüne<br />

kadar aldığımız ödüller, insana işini yapması için çok büyük enerji veriyor.<br />

Ama bu ödül bambaşka, taçlandırılmak gibi bir şey.’’ dedi. Türkan Şoray<br />

da fahri doktora payesinin, ‘’yıllarca taşıyacağı bir onur’’ olduğunu belirtti.<br />

Sinemanın kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu ifade eden Şoray, ‘’Bugün<br />

yaşadığım her şey, sinema sayesinde oldu. Onun için önce sinemaya,<br />

ardından üniversiteye çok teşekkür ediyorum. Çok sevdiğim değerli arkadaşlarımla<br />

birlikte bu payeye layık görüldüğümüz için çok mutluyum.’’ diye<br />

konuştu.<br />

-’’KANSERİ YENMEMDE EN BÜYÜK PAY’’-<br />

Filiz Akın ise, kanseri yenmesinde en büyük paya sahip olduğunu belirttiği<br />

Türk Seyircisine teşekkür etti. Uzun süredir bir sinema filminde oynamamasına<br />

rağmen, ödüle layık görülmesinin kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını<br />

belirten Akın, şunları kaydetti:<br />

‘’Ben bu payeyi, oyunculuk ve ustalık adına düşünmüyorum. Sinemamızda<br />

çok usta ve bunu hak eden başarılı oyuncular var. Ama galiba sizinle aramızda<br />

kurduğumuz sevgi ve saygı bağının sonucu bu paye. Sinema sanatçısının<br />

belki örnek olma gibi bir zorunluluğu yok, ama biz böyle olmayı seçtik.<br />

Hep sevgi ve saygı gördük. Bize bu onuru layık gören herkese çok teşekkür<br />

ediyorum.’’<br />

- “DOKTOR HÜLYA KOÇYİĞİT’’<br />

Sahneye davet edilen Hülya Koçyiğit de ‘’Artık beni ‘Doktor Hülya Koçyiğit’<br />

diye çağırabilirsiniz’’ diye espri yaptı. SDÜ Rekörü Baydar ve senato üyelerine<br />

teşekkür eden Koçyiğit, ‘’Biz, eğitim konusunda bugünün öğrencileri<br />

kadar şanslı değildik. Bizim en büyük hocamız Türk halkının kendisi oldu.<br />

Onlara layık, Türk insanı temsil eden insanlar olduk’.’ diye konuştu.<br />

Törende, SDÜ Radyo-Televizyon Merkezi tarafından hazırlanan, ‘’Dört<br />

Yapraklı Yonca’’ adlı belgesel film, duygulu anların yaşanmasına neden oldu.<br />

Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Filiz Akın’ın filmlerinden parçaların<br />

gösterildiği belgesel, üniversite öğrencilerinden büyük alkış aldı.


100 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 101<br />

ENKA Holding kurucusu ve Onursal Başkanı Şarık<br />

Tara’ya Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Senatosu<br />

tarafından SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir<br />

törenle fahri doktora payesi verildi. Törene Vali İsa<br />

Parlak, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

Rektör Baydar, SDÜ Senatosu’nun Tara’ya, küçük<br />

bir şirketten ENKA Holding’e uzanan yolda gösterdiği<br />

çalışkanlığı, şirketinde çalışan çok sayıda elemanla<br />

istihdam yaratma çabalarına destek olması, eğitime,<br />

spora, kültür-sanat dünyasına ve ülkenin diplomatik<br />

ilişkilerine katkı sağlaması nedeniyle fahri doktora<br />

unvanı verilmesini kararlaştırdığını söyledi.Daha<br />

sonra Tara’nın binişi Rektör Baydar tarafından giydirildi<br />

ve Şarık Tara’ya fahri doktora belgesi verildi.<br />

“DÜRÜST ÇALIŞIN”<br />

Törenden sonra bir konuşma yapan Şarık Tara,<br />

hayatta en önemli şeyin çalışmak ve dürüstlük olduğunu<br />

belirterek, bu düşünce ile ENKA Holding’i<br />

dünyanın her tarafından aranılan ve iş yapılan bir<br />

holding haline getirdiğini belirtti. ENKA Holding’in<br />

1970’li yıllardan sonra ülkedeki istikrarsızlıklar nedeniyle<br />

dışarıya açılma kararı aldığını kaydeden<br />

Tara, “ENKA bugün için Hollanda’dan Rusya’ya,<br />

Kazakistan’dan Nepal’e, Cezayir’den Mori, Gine ve<br />

Kamerun’a kadar pek çok ülkede inşaatlar yapmaktadır.”<br />

dedi.<br />

“GELECEKTEN UMUTLU OLUN”<br />

Herkese gelecekten umutlu olmalarını öğütleyen<br />

Şarık Tara, Türkiye’nin imkanı olan bir ülke olduğunu<br />

ancak bunun görülmesi lazım geldiğini söyledi.<br />

Geçmişte inşaat konusunda Almanlar’dan çok<br />

şey öğrendiğini belirten işadamı Tara, “Bugün Alman<br />

ya da Fransız şirketlerinden inşaat konusunda<br />

15-20 yıl öndeyiz. Dünya’da inşaat konusunda aranan<br />

bir firmayız. Ülkemiz demin de belirttiğim gibi<br />

imkanları geniş olan bir ülke, özellikle AB ile ülkemize<br />

yeni ufuklar açılacak. AB’nin bizden istediklerinden<br />

gocunmamamız lazım. Onlar bizden ne istiyor?<br />

Daha temiz bir çevre, daha fazla demokrasi ve hak.<br />

Bunlar kötü şey mi? Ülkemizin yabancı sermayeye<br />

de, yabancı krediye de ihtiyacı var. Son günlerde duyuyorsunuz<br />

bir yabancı gelip İstanbul’da 300 metre<br />

yüksekliğinde bina yapacağım dedi, kıyametler koptu.<br />

Biz ENKA olarak Moskova’da 250 metre yüksekliğinde<br />

bir inşaat yapıyoruz, herkes bize medyun-u<br />

şükran. Kimse bunları sırtına vurup gitmeyecek ki.<br />

Eğer ülke olarak özellikle endüstriyel tarım faaliyetlerini<br />

geliştirebilirsek, 3 milyon işsizimize iş buluruz.<br />

işte o zaman doğu problemi diye bir şey kalmaz.”<br />

diye konuştu.<br />

“YABANCI DİL ÖĞRENİN”<br />

Konuşmasının son bölümünde öğrencilere hitap<br />

eden Tara, şöyle devam etti: “Özellikle sizlerin en ez<br />

bir yabancı dili, yani İngilizceyi çok rahat konuşmanızı<br />

istiyorum. Benim şirketimde 1350 tane mühendis<br />

çalışıyor hepsi yabancı dil biliyor. Yabancı dil<br />

bilen mühendislere ya da başka kişilere ihtiyacımız<br />

var. Benim şirketimde hiç kimse bana Şarık Bey diye<br />

hitap etmez. Bana Şarık abi derler, zira biz bir aileyiz.<br />

Aynı zamanda bu üniversiteye ismini veren Sayın<br />

<strong>Demirel</strong> de benim dostum ve ağabeyimdir. Kendisi<br />

bu ülkeye hizmet etmiş bir insandır.”


102 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 103<br />

Ünlü gitar virtüözü Ahmet Kanneci’ye SDÜ Senatosu tarafından<br />

Fahri Doktora payesi verildi. Kültür Merkezi’ndeki<br />

törene, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, rektör yardımcıları,<br />

dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

Kanneci için hazırlanan tanıtım filminin izlenmesinden<br />

sonra kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

daha önce alınmış olan senato kararını okudu. Baydar,<br />

Kanneci’ye; dünyaca ünlü konser salonlarında 1500’ü aşkın<br />

konser vermesi, pek çok ülkeden başarı ve takdir ödülleri<br />

alması, yabancı dilde yayınlanan “Bir Gitar Metodu” isimli<br />

eseriyle müzik bilgisini kitaplaştırması, yurt içinde ve dışında<br />

5 müzik albümü yayınlaması, ulusal ve uluslararası gitar yarışmalarında<br />

daimi jüri üyelikleri yapması, çok sayıda radyotelevizyon<br />

programlarına katılması ve müzikal çalışmalarıyla<br />

ülkemizi uluslararası platformlarda başarıyla temsil etmesi<br />

nedeniyle “Fahri Doktora” payesi verilmesinin kararlaştırıldığını<br />

söyledi.<br />

Daha sonra Kanneci’ye Rektör Baydar tarafından binişi<br />

giydirildi ve fahri doktora belgesi verildi.<br />

Daha sonra kürsüye gelen Ahmet Kanneci, bugünün hayatının<br />

en heyecanlı günü olduğunu belirterek başladığı konuşmasında,<br />

“Bilim ve sanat birlikte kültürü oluştururur. Kültür<br />

kişiliktir, gelecektir, toplumları tanımlar. Bilimsel kişilik;<br />

meraklı olmayı, araştırmayı, sonuca ulaşmayı ve kanıtlamayı<br />

gerektirir. Bu davranış biçimi, sanatçı kişilik için de geçerlidir.<br />

Unutmamak gerekir ki, dönemleri sanatçılar temsil eder. Sanatçı<br />

korkuyu tanımaz; ama özgürlükleri bilir.” dedi.<br />

Kanneci, konuşmasının ardından davetlilere kısa bir gitar<br />

dinletisi sundu.<br />

Ahmet<br />

Kanneci’ye<br />

SDÜ’den<br />

Fahri Doktora


104 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 105<br />

Çelik Yapılar Laboratuvarı<br />

Hizmete Açıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi,<br />

İnşaat Mühendisliği Bölümü Çelik Yapılar Laboratuvarı hizmete<br />

girdi.<br />

Laboratuvarın açılışı SDÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. M. Saim Saraç ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi<br />

İnşaat Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin<br />

Keyder tarafından gerçekleştirildi. Laboratuvar hakkında bilgi veren<br />

SDÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.<br />

Zeki Ay, “50 milyara mal olan laboratuvarımız çelik yapıların deprem<br />

etkisi altında davranışlarının incelenmesi amacı ile kuruldu.<br />

Laboratuarımız teknik özellikleri ve kapasitesi ile hem özel sektörün<br />

ihtiyacını karşılayacak hem de akademik olarak öğrenci ve öğretim<br />

elemanlarımızın çalışmalarına yardımcı olacak.” dedi. Ay’ın<br />

konuşmasının ardından, laboratuvarda Pushover Analizi olarak<br />

adlandırılan ilk deney gerçekleştirildi. Yanal yük altında 3 boyutlu<br />

çelik yapının davranışları hem görsel olarak hem de bilgisayar ortamında<br />

izlendi.<br />

SDÜ’de Girişimcilik Eğitimi<br />

Sertifika Programı<br />

SDÜ Hastanesi’nde<br />

Ana Sınıfı Açıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi Çocuk Servisi’nde, tedavi gören çocukların okul<br />

öncesi eğitimleri için ‘Hastane Anaokulu’ açıldı.<br />

Anaokulunun açılışına SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, SDÜ Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin<br />

Yorgancıgil, İl Milli Eğitim Müdürü Tacettin Yılmaz ve<br />

İşadamı Bedri Ayhan katıldı.<br />

Açılışta konuşma yapan Başhekim Yardımcısı Prof. Dr.<br />

Hüseyin Yorgancıgil hastane anaokulu ile ilgili olarak şunları<br />

söyledi; “Yaklaşık altı ay önce hastanemizde yatan çocuklarımız<br />

için Hastane İlköğretim Okulu’muzu faaliyete geçirmiştik,<br />

daha sonra anasınıfı öğretmenimiz atandı ve bugün<br />

de anasınıfımızın açılışını yapıyoruz. Bizim amacımız hastane<br />

hizmetinin yanında çocuklarımızın eğitimlerini de aksatmadan<br />

yürütmektir.” Yorgancıgil’in ardından söz alan İl<br />

Milli Eğitim Müdürü Tacettin Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı<br />

ve Eğitim Müdürlüğü’nün eğitime ihtiyaç olan her yere gitmek<br />

ve eğitim vermekle yükümlü olduğunu belirterek, “SDÜ<br />

Rektörlüğü’nün istek ve katkılarıyla hastanede okul öncesi<br />

eğitimin gerekliliğine karar verdik.Biz eğitime ihtiyaç duyulan<br />

her yere okul yaptırmakla ve eğitim vermekle görevliyiz”<br />

dedi.<br />

SDÜ Rektörü Baydar ise başta hastane personeli olmak<br />

üzere hastanede eğitim ve anasınıfı projesini gerçekleştirenlere<br />

teşekkür ederek “SDÜ olarak bizim hedefimiz hasta ya<br />

da sağlıklı tüm vatandaşlarımıza en iyi hizmeti vermektir.”<br />

diye konuştu.<br />

Açılışın ardından hastanede tedavi gören öğrenciler şiir<br />

okudular ve birlikte pasta kestiler.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Girişimci İşbirliği Koordinatörlüğü<br />

tarafından düzenlenen “Girişimcilik Eğitimi Sertifika<br />

Programı” yapıldı. SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen<br />

ve 35 kursiyerin katıldığı ücretsiz sertifika programının<br />

açılışında konuşan SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

amaçlarının öğrenci merkezli bir üniversite yaratmak olduğunu<br />

belirterek, “Bu söz çok söylenir ama gereği bir türlü yerine<br />

getirilmez. Ama biz bunu yapıyoruz. Üniversitemizde öğrenci<br />

konseyi başkanının senato ve yönetim kurulu toplantılarına<br />

girip görüş beyan etme hakkı var. Yakında bu uygulamayı<br />

fakülte yönetim kurullarında da uygulayacağız. Ben basın ve<br />

yayın organlarının insan kaynakları sayfalarını okuyan bir<br />

rektörüm. Oradaki özelliklere uygun öğrenci yetiştirilmesi<br />

için gayret sarfediyorum. Çağın şartlarına uygun öğrenci ilk<br />

olarak bir dil bilmelidir. Ben İngilizceyi bir yabancı dil olarak<br />

kabul etmiyorum. İngilizce günümüzde bir iletişim lisanıdır.<br />

Yani bir öğrenci en azından uluslararası iletişim lisanı olan İngilizceyi<br />

bilmek zorundadır. Ayrıca öğrencilerimizin yaratıcı<br />

düşünceye sahip olmalarını çevrelerine 180 değil 360 derece<br />

açıyla bakabilecek ölçüde yetişmelerini istiyorum. Bu arada<br />

girişimci ruhuna sahip olanların girişimci, akademik ruha sahip<br />

olanların ise akademik kariyer yapmaları doğru olacaktır.<br />

Biz bütün bunları başarabilmek için sağlam bir eğitim alt yapısı<br />

oluşturduk. Oluşturduğumuz altyapıda yetişecek öğrencilerimizin<br />

başarı öyküleri, üniversitemizin en büyük reklamı<br />

olacaktır. Hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”<br />

dedi.<br />

Seminerde “Türkiye de Girişimcilik ve Strateji Geliştirme”<br />

konulu bir sunum yapan İİBF Öğretim Üyeleri’nden Doç.Dr.<br />

Murat Ali Dulupçu girişimciliğin günümüzdeki önemine değinerek,<br />

“ Ülkemizin ekonomik koşullarında yeni iş imkanları<br />

yaratmak oldukça güç bir olay. Bu yüzden ülke olarak rekabet<br />

gücünün arttırılabilmesi için girişimciliğe önem vermek zorundayız.”<br />

diye konuştu. Daha sonra konuşan SDÜ Girişimci<br />

İşbirliği Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. İlker Çarıkçı ise öğrencileri,<br />

mezuniyet sonrasında iş bulmaları için zorlu aşamaların<br />

beklediğini anlatarak, girişimciliğin bu bağlamda önemini<br />

vurguladı.<br />

SDÜ’lü Öğrencilerden<br />

ÇEK Isparta Yurdunu Ziyaret<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Türkçe Topluğu Öğrencileri<br />

Çocuk Esirgeme Kurumu Isparta Yurdu’nu ziyaret ettiler.<br />

Çocuklarla kaynaşan SDÜ’lü gençler, çocukların daha önce<br />

belirlenen ihtiyaçlarını da karşıladılar. Türkçe Topluluğu Başkanı<br />

Haluk Yörük’ün başkanlığında yapılan ziyarete 60 SDÜ’lü genç<br />

katıldı.<br />

Daha önce Huzurevi ve Şehit ailelerini de ziyaret ederek, onlar<br />

adına konserde görev alan Türkçe Topluluğu Öğrencileri, bu tür<br />

etkinlikleri sürdüreceklerini belirttiler.<br />

Kayıpmaz YÖK Başkanı<br />

Teziç’i Ziyaret Etti<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Öğrenci Konseyi<br />

Başkanlığı’na seçilen Afşin Emre Kayıpmaz,<br />

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’i,<br />

makamında ziyaret etti. Nezaket ziyaretinde Kayıpmaz,<br />

Teziç’e Öğrenci Konseyi hakkında bilgi verdi.<br />

Ziyaretten duyduğu memnuniyetini dile getiren<br />

YÖK Başkanı Teziç ise Anadolu’daki üniversitelerin<br />

önemine, Avrupa Birliği ile ilişkilere, Bologna Süreci’ne<br />

ve bu süreçte Ulusal Öğrenci Konseyi’nin önemine<br />

vurgu yaptı.


106<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Orman Fakültesi’nde<br />

Sertifika Töreni<br />

<strong>Bilgi</strong>sayarlı Muhasebe Kursu<br />

Sertifika Töreni<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 107<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Orman Fakültesi Orman<br />

Endüstri Mühendisliği ve Peyzaj Mimarlığı bölümleri tarafından,<br />

Avrupa Birliği ve Türkiye İş kurumu (İŞKUR) destekleriyle<br />

“Aktif İşgücü Programlar Projesi ve Yeni Fırsatlar<br />

Programı” başlığı altında sürdürülen “Hafif İskeletli Ahşap<br />

Konut Yapımı ve Dış Mekan (peyzaj) Düzenleme Projesi tanıtıldı.<br />

Etkinliğe SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca,<br />

SDÜ Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Koray Sönmez, Isparta<br />

İŞKUR İl Müdürü İsmail Deveci, çok sayıda öğretim üyesi,<br />

kursiyerler ve öğrenciler katıldı.<br />

Etkinlikte proje ile ilgili genel bilgi verilerek, kısa bir tanıtım<br />

filmi sunuldu. AB’nin, Türkiye’nin katılım öncesi Mali<br />

Destek Programlarından biri olan bu programa başvuran 1500<br />

projeden 245’inin kabul edildiği bildirildi. Üniversitemiz projesi<br />

olan ,”Hafif İskeletli Ahşap Konut Yapımı ve Dış Mekan<br />

Düzenleme Projesi, Ahşap Yapı Elemanları ve Üretimi, <strong>Bilgi</strong>sayar<br />

Destekli Tasarım ve Dış Mekan Düzenleme” olmak<br />

üzere üç ana başlık altında toplanıyor. 186 kişinin katıldığı bu<br />

proje kapsamında gerçekleştirilen sertifika programında 141<br />

TEF’in Başarısı<br />

kişi belge almaya hak kazandı.<br />

Etkinlikte kürsüye gelen SDÜ Orman Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Koray Sönmez, “Üniversitemizde yeni açılan bu iki<br />

bölümün bu tip bir organizasyonda bulunması gerçekten çok<br />

sevindirici bir olay. Orman Endüstri Mühendisliği ve Peyzaj<br />

Mimarlığı Bölümü ortak bir proje hazırlayıp, Avrupa Birliği<br />

ve Türkiye İş kurumu (İŞKUR) destekleriyle eğitim vermeye<br />

başladılar. Bu tip organizasyonların hem üniversitemiz hem<br />

de toplumumuz adına devam etmesini diliyor ve kursiyerlerimizi<br />

kutluyorum.” dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen Isparta İŞKUR İl Müdürü İsmail<br />

Deveci de bu projede en önemli faktörün geniş katılımlarla<br />

gerçekleşen toplantılar olduğunu belirtti.<br />

Etkinliğin sonunda kursiyerlere SDÜ Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca tarafından sertifikaları dağıtıldı. Ayrıca<br />

katkılarından dolayı, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca ve Orman<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Koray Sönmez’e, teşekkür belgesi<br />

verildi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi<br />

24- 25 Mart tarihlerinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde<br />

düzenlenen ‘ODTÜ Robot Günleri 2006’ yarışmasında bir<br />

çok dalda ödül aldı.<br />

<strong>29</strong> üniversiteden 150 yarışmacının katıldığı etkinliğe üniversitemiz<br />

Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik – <strong>Bilgi</strong>sayar<br />

bölümü öğrencileri bitirme projeleri ile SDÜ Teknoloji Kulübü<br />

adına 15 projeyle yarışmaya katıldılar.<br />

<strong>Bilgi</strong>sayar Bölümü dördüncü sınıf öğrencisi Adem Baş’ın<br />

“Yeniçeri” adlı robotu rakiplerini geride bırakarak birinci<br />

oldu. Ayrıca Sumo Robot kategorisinde Gökhan Yüksel ve<br />

Süleyman Yılmaz’a ait “Sir Legend” ve “Mersinli Ahmet<br />

Pehlivan” adlı robotlar yapılan karşılaşmalarda rakiplerini<br />

yenerek ilk sekizde yer aldı. Serbest kategoride ise M. Murat<br />

Yaman ve Yenal Geçitoğlu tarafından tasarlanan, yürüyen ve<br />

takla atabilen iki ayaklı robot “Ulubatlı Hasan” ilgi gördü.<br />

Yarışmalarda öğrencilerin danışmanlıklarını Öğretim<br />

Görevlileri Mehmet Albayrak, Ümit Albayrak ve Yrd. Doç.<br />

Dr. Abdülkadir Çakır yaptı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi<br />

tarafından düzenlenen <strong>Bilgi</strong>sayarlı Muhasebe Kursunu bitirenlere<br />

sertifikaları verildi. SDÜ İktisadi ve İdari Bilimler<br />

Fakültesi Dekanlık makamında gerçekleştirilen törene SDÜ<br />

Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü ve İİBF Kamu Yönetimi Bölümü<br />

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Gül, İİBF İşletme Bölümü<br />

Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmet Titiz, sertifika almaya<br />

hak kazanan kursiyerler katıldı.<br />

Mühendislik Mimarlık Fakültesinde<br />

Ödül Töreni<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Mühendislik Mimarlık<br />

Fakültesi’nde 2004-2005 yılında dereceye giren öğrenciler ve<br />

akademik yükseltme yapan öğretim elemanları için ödül töreni<br />

düzenledi. Mühendislik Mimarlık Fakültesi Amfisi’nde<br />

düzenlenen ödül töreninde konuşan Fakülte Dekanı Prof. Dr.<br />

Saim Saraç, fakültelerinin bir aile ortamı gibi olduğununu belirterek,<br />

“Biz Mühendislik Mimarlık fakültesi olarak bir aileyiz.<br />

Sevinçleri ve üzüntüleri hep birlikte paylaşıyoruz. Bugün<br />

de başarılı öğrenci ve öğretim elemanlarımızla duyduğumuz<br />

mutluluğu paylaşıyoruz.” dedi.<br />

Dekanın konuşmasının ardından ödül törenine geçildi.<br />

Törende, Mühendislik Mimarlık Fakültesi’ne yeni katılan ve<br />

Gül ve Titiz ortaklaşa yaptıkları açıklamada 15 Mart tarihinde<br />

başlayan kursun 12 hafta sürdüğünü belirterek, “Her<br />

öğrenciye bilgisayarlı eğitim uygulamaları sunduk. Günümüz<br />

bilgisayar çağı olduğu için, bu tip paket programların<br />

öğrenilmesi şart oldu. Bu bağlamda katılımcılara bu konularda<br />

destek verdiğimizi düşünüyoruz.” diye konuştular.<br />

Daha sonra sertifika almaya hak kazanan 47 kursiyere<br />

sertifikaları dağıtıldı.<br />

akademik ünvanı yükseltilen öğretim elemanlarının takdimi,<br />

fakültede 2004 yılı bilimsel yayınlarıyla ilk üç sırayı alan öğretim<br />

elemanlarına teşvik ödülü, 2004-2005 yılı spor faaliyetlerinde<br />

dereceye giren öğretim elemanı ve öğrencilere sertifika<br />

ve kupa, son dönemde emekli olan personele plaket ve fakülte<br />

bölümlerinden dereceye giren dönem mezunlarına ödülleri<br />

verildi.<br />

Ödül Töreninin ardından Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa<br />

Kuşçu’nun “Göller Yöresinin Çiçekleri” konulu fotoğraf<br />

sergisi açıldı. 60 fotoğrafın yer aldığı sergi bir hafta süreyle<br />

açık kaldı.


108 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 109<br />

Tıp Fakültesi<br />

42 mezun verdi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Tıp Fakültesi sekizinci dönem<br />

mezunlarını verdi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen mezuniyet törenine<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, SDÜ Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Prof. Dr. İsmail Karaca,<br />

SDÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet<br />

Aydoğan, SDÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Namık<br />

Delibaş, çok sayıda öğretim üyesi, öğrenci aileleri ve öğrenciler<br />

katıldı.<br />

Bu yıl sekizincisi gerçekleştirilen mezuniyet töreninde<br />

bölüm birincisi Dr. Gökçen Ay, ikincisi Dr. Hatice Daldal<br />

ve üçüncüsü Dr. Bahriye Küçükkılınç eğitim meşalesini<br />

Öğrenci Konseyi Başkanı Dr.Afşin Emre Kayıpmaz’a teslim<br />

ettiler.<br />

Bölüm birincisi Dr. Gökçen Ay ve Dr. Arzu Delibaş, mezunlar<br />

adına birer konuşma yaparak emeği geçen herkese<br />

teşekkür ettiler.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ Tıp Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan, “Bugün burada mezun<br />

olan öğrencilerimiz SDÜ Tıp Fakültesi’nin sekizinci dönem<br />

mezunları olmakla beraber, 2006’lılar olarak anılacaklardır.<br />

1993-94 yılında eğitime başlayan tıp fakültemizden, 268<br />

mezun verdik. Bugün 42 mezunumuz daha bu sayıya katılacak.<br />

Fakültemiz; 42 profesör, 47 doçent, 79 yardımcı doçent<br />

kadrosuyla eğitim vermektedir. Mevcut öğretim üyesi<br />

sayısıyla ülkemizin eğitim alt yapısı sağlam tıp fakülteleri<br />

arasındayız. Öğrencilerimize uygulamalarda en iyi koşulları<br />

sağladık, kaliteli eğitimin yanı sıra bilimsel nitelikte<br />

eğitim verdik. Bu uzun süreçte öğrencilerimizi destekleyen<br />

ailelerini ve öğretim üyelerimizi tebrik ediyorum.” dedi.<br />

Meslektaşlarına öğütler veren Dekan Aydoğan şöyle devam<br />

etti: “Bilim ve teknolojinin son derece hızlı geliştiği<br />

günümüzde kendinizi güncel tutmalısınız. Artık çok ciddi bir rekabet var,<br />

bu rekabet koşulları arasında SDÜ Tıp Fakültesi’nden aldığınız eğitim size<br />

yetecektir. Yolunuz açık olsun”<br />

Daha sonra kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar<br />

yaptığı konuşmada, “ Öğretim üyeliği zor bir mücadeledir. Öğretim üyeliği<br />

sadece hasta bakmak değildir, bu arkadaşlarımız insan yetiştirmenin<br />

onurunu ve gururunu yaşayan insanlardır. Öğretim üyesi arkadaşlarım,<br />

tüm tecrübelerini öğrencileriyle paylaşarak onlara hem tıp eğitimi hem de<br />

hayat dersi verdiler.” dedi. Öğrenci anne ve babalarına da teşekkür eden<br />

Baydar, öğrencilere seslenerek, “ Artık ağaçların ağaç olduğunu anlama<br />

zamanı geldi. Hekim mesleğini seçerek kendinize onurlu bir hayat seçtiniz.<br />

Artık hekimliğin ne kadar zor bir meslek olduğunu ve kendinizi devamlı<br />

yenilemeniz gerektiğini bilmelisiniz. Hekimlerin tatili yok, bayramı<br />

yoktur. Bu alanda başarılı olacağınıza inanıyorum ve varolan başarınızın<br />

devamını diliyorum. Diplomanız umutlarınıza yol olsun, yolunuz açık olsun.”<br />

diye konuştu.<br />

Tıp Fakültesinden mezun olan 42 doktor, Dekan Prof. Dr. Nevres Hürriyet<br />

Aydoğan’ın okuduğu “Hipokrat Yemini”ni hep bir ağızdan tekrar<br />

ettiler. Ardından bölüm birincisi Dr. Gökçen Ay yaş kütüğe plaket çaktı.<br />

Duygulu dakikaların yaşandığı törende, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar Bölüm Birincisi Dr. Gökçen Ay’a, SDÜ Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir Bölüm İkincisi Dr. Hatice Daldal’a, SDÜ Tıp Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Nevres Hürriyet Aydoğan, bölümden üçüncü olarak mezun<br />

olan Dr. Bahriye Küçükkılınç’a diplomalarını takdim ettiler.<br />

Mezuniyet pastasının kesilmesi ve keplerin havaya atılmasıyla SDÜ<br />

Tıp Fakültesi Mezuniyet Töreni son buldu.


110 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 111<br />

“Aile Hekimliği”<br />

Konferansı<br />

“Küresel Emperyalizm İnsanları<br />

Köleleştirir” Ülkeleri Yok Eder<br />

Prof. Dr. Zafer Öztek<br />

KASAUM’dan “Üniversite Gençliği,<br />

Kadın ve Depresyon” Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi’nde (KASAUM) ‘Üniversite Gençliği Kadın<br />

ve Depresyon’ konulu seminer verildi.. Konferansa konuşmacı<br />

olarak Yrd. Doç. Dr. Duru Gündoğar katıldı. Gündoğar<br />

konuşmasında kadınlarda ve üniversite gençlerinde görülen<br />

depresyon konusuna değinerek, “Kadınların erkeklere oranla<br />

daha çok depresyon şikayetleri oluyor. Bu sebeple kadınlar<br />

daha da önemle ele alınması gereken bir sorun alanıdır. Kadınlar<br />

erkeklere göre daha genç yaşta depresyona yakalanır, daha<br />

sık yinelenir ve uzun süreli rahatsızlıkları olur.” diye konuştu<br />

Ergenlik döneminde görülen depresyonlara da değinen<br />

Gündoğar, “Ne yazık ki ülkemizde gençler ergenlik döneminde<br />

yaşadıkları duygusal ve ruhsal fırtınalara ek olarak bir de<br />

üniversite sınavı sebebiyle sıkıntıya girmekte ve kimliklerini<br />

geliştirebilmeleri için gerekli sosyal beceri ve bireysel eğilimlerini<br />

geliştirme olanakları açısından kısıtlanmaktadırlar. Gençler<br />

günümüzde kendilerini üniversite sınavını kazanmaya odaklamış<br />

ve istedikleri mesleği seçmek yerine puanlarının yettiği<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı<br />

Ana Bilim Dalı tarafından organize edilen “Aile Hekimliği<br />

Uygulamaları ve Genel Sağlık Sigortası” konulu bir<br />

konferans SDÜ Tıp Fakültesi Salonu’nda gerçekleştirildi.<br />

Konferansa konuşmacı olarak Hacettepe Üniversitesi Halk<br />

Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Öztek katıldı.<br />

Öztek yaptığı konuşmada, “Ülkemizde sağlık hizmetleri konusunda<br />

bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Bir takım sorunların olduğu<br />

kesin ve bunları düzeltmek için hükümetimizin başlıca iki girişimi<br />

var. Birincisi, kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması<br />

diğeri ise sağlıkta dönüşüm programıdır. Aile hekimliği, genel<br />

sağlık sigortası, özel sigortacılığı teşvik, özerk hastaneler,<br />

ulusal ilaç ve tıbbi cihaz kurumları başlıkları bu girişimlerin<br />

içerisinde yer alıyor. Aile hekimliği ile ilgili kanun 24 Kasım<br />

2004’te “Pilot Uygulama “ olarak kabul edildi. 10 maddeden<br />

oluşan bu kanunda iki yönetmelik var. Çalışma esasları ve<br />

sözleşme- ücretlendirme. Aile Hekimliği pilot uygulaması ise<br />

şu anda Düzce’de uygulanıyor.” dedi.<br />

Aile Hekimliği uygulamalarının İngiltere, Hollanda ve<br />

Danimarka’da da yıllardır sürdürüldüğünü söyleyen Öztek<br />

bu yeni uygulamanın olumlu ve olumsuz yönlerini de dile getirerek,<br />

“Bu uygulamada hekimlerin hasta, hastaların hekim<br />

seçme hakları vardır. Her aile hekimliği en az bin en çok 4 bin<br />

hastaya tedavi uygulayabilecektir. Hasta sayısı binin altına düşer<br />

ve iki ay boyunca bini aşmazsa, aile hekimliği sözleşmesi<br />

iptal olacaktır. Birinci basamaktan sevki sadece aile hekimleri<br />

yapacağı için iş hekimliğinin sonu da diyebiliriz. Sağlık Bakanlığı<br />

bütçesinin yarısı aile hekimliği uygulamasına ayrılacak ve<br />

bu parayı da bulmak gerçekten zor.” diye konuştu.<br />

mesleği seçmek zorunda bırakılmışlardır.” dedi.<br />

KASAUM’da yapılan etkinliğe KASAUM Müdürü Yrd.<br />

Doç.Dr. Songül Sallan Gül, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Kubilay Aktulum, ve öğretim elemanları katıldı. Konferansın<br />

sonunda KASAUM Müdürü Gül, düzenledikleri seminerlere<br />

katılanlara teşekkür belgesi verdi.<br />

“Küresel Emperyalizm’den<br />

kurtulmanın en önemli<br />

yolu Mustafa Kemal’in de<br />

dediği gibi bağımsızlığı<br />

paylaşmamaktır. Egemenlik<br />

hiçbir şekilde paylaşım<br />

kabul etmez. Emperyalizmin<br />

ekonomik tuzaklar başta<br />

olmak üzere ülkemiz üzerinde<br />

bir çok tuzağı vardır.”<br />

Atatürk’ün 125. Doğum Yılı etkinlikleri kapsamında Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde ‘Küresel Emperyalizm<br />

Türkiye’den Ne İstiyor?’ konulu konferans düzenlendi. Konferansa<br />

konuşmacı olarak Atatürkçü Düşünce Derneği Genel<br />

Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Saltık katıldı.<br />

“Küreselleşme Amerikan hegemonyasının öteki adıdır.”<br />

diye konuşmasına başlayan Saltık, “Türkiye’nin jeopolitik<br />

konumu dünya ülkeleri için çok önemli. Ülkemiz petrol kaynakları<br />

başta olmak üzere bir çok doğal güzelliğe sahip. Bu<br />

yüzden sorumluluğumuz çok büyük ülkemizi korumak için<br />

çok çalışmalıyız.”dedi.<br />

Saltık, “Küresel Emperyalizm’den kurtulmanın en önemli<br />

yolu Mustafa Kemal’in de dediği gibi bağımsızlığı paylaşmamaktır.<br />

Egemenlik hiçbir şekilde paylaşım kabul etmez. Emperyalizmin<br />

ekonomik tuzaklar başta olmak üzere ülkemiz<br />

üzerinde bir çok tuzağı vardır. Bu tuzaklar şimdi küçük gibi<br />

gözükse de sonunda ülke bağımsızlığımızın ciddi şekilde tehlikeye<br />

girmesi kaçınılmazdır. Emperyalist devletler bize tabi<br />

ki bağımsızlığınızı bizimle paylaşın demiyorlar; ama gerek<br />

ekonomimizi ellerinde tutarak, gerek üretimimizi kısıtlayarak<br />

bu yolda hızla ilerliyorlar. Eğer bir an önce tedbir almazsak<br />

bağımsızlığımızı paylaşır duruma geleceğiz. ‘Egemenlik<br />

hiç bir renkte, hiçbir biçimde, hiçbir anlam ve yolla paylaşım<br />

kabul etmez.’ demişti Mustafa Kemal. Biz de bu sözden yola<br />

çıkarak bağımsızlığımızı kısıtlayacak her türlü yolu kapatıp<br />

önlem almalıyız.” diye konuştu.<br />

“AB Emirleri Sevr’den tehlikeli”<br />

Avrupa Birliği’nin bizi alma yolunda çok ciddi emirleri<br />

olduğunu söyleyen ve bunların günümüzde Sevr’den çok<br />

daha tehlikeli bir hal aldığını kaydeden Saltık konuşmasına<br />

şöyle devam etti; “AB’nin Türkiye’den, Kıbrıs’ı Rumlar’ın<br />

temsil edeceği, Ege Sorunu’nun Yunanistan’ın isteklerine göre<br />

çözüleceği, Türkiye’nin Güneydoğusu’nda Kürdistan Devleti<br />

kurularak ülkeden ayrılması, Ermeni Soykırımı’nın kabul<br />

edileceği, Fırat ve Dicle sularının uluslararası denetime tabi<br />

tutulacağı konularında çok tehlikeli istekleri var. Bu istekler<br />

‘Uyum Yasaları’ adı altında TBMM’den geçirilmek istenmektedir.<br />

Tabi bunlar isteklerin çok küçük bir kısmı. Bu uyum<br />

yasaları adıyla önümüze sürülen hain istekler Sevr’den daha<br />

tehlikeli gözüküyor gözüme.”<br />

“Küreselleşmenin en etkili silahı<br />

borçlandırmadır.”<br />

Saltık konuşmasında küreselleşmenin ülkeleri borçlandırarak<br />

savaştığını belirterek, “Biz 47 yıldır kapıda bekliyoruz.<br />

Bakın bakalım tarihe, hangi ülke bizim kadar beklemiş. AB’ye<br />

girmemiz için özgürlüğümüz, zenginliklerimiz, her şeyimiz<br />

isteniyor . Girmemiz ise çok zor gözüküyor. Aslında asıl amaç;<br />

ülkemizi borçlandırmak, yoksul bırakıp bağımsızlığı paylaşmaktır.<br />

Hayatımıza IMF girdiğinden bu yana ekonomimize<br />

bir bakın 350 milyar doların üzerinde dış borcumuz var. İşin<br />

kötüsü hala borçlanmaya devam ediyoruz. İşte burada küreselleşmenin<br />

en etkili silahı olan borçlanma karşımıza çıkıyor.<br />

Böyle giderse AB bizi borçlandırıp kendine mahkum ederek<br />

daha çok uyum yasaları hazırlayacağa benziyor.<br />

Küresel Emperyalizm insanlarımızı yoksullaştırdı, örgütlenmeden<br />

uzaklaştırdı bizleri borçlu yaşamak zorunda bıraktı.<br />

Ama zaten onun amacı da budur. Küresel Emperyalizm insanları<br />

giderek köleleştirir, ülkeleri de giderek yok eder.”dedi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde yapılan konferansa Tıp Fakültesi<br />

Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ali Altuntaş, Rektör Danışmanı<br />

Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta<br />

Şubesi Başkanı Mahmut Özyürek, öğretim elemanları ve<br />

öğrenciler katıldı. Konferansın sonunda Rektör Danışmanı<br />

Ayvaz, Ahmet Saltık’a üniversitemiz Seramik Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezince hazırlanan minyatür Atatürk Heykeli<br />

armağan etti.<br />

Prof. Dr. Ahmet Saltık


112 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 113<br />

“Aileler Engelli Çocuklarını<br />

Toplumdan Uzaklaştırmamalı”<br />

SDÜ Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından<br />

10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde ‘Toplum Bilincinin Artırılması Bağlamında<br />

Engellilik” konulu panel düzenlendi. Panelde, engellilerin<br />

dünyada ve ülkemizde karşılaştığı sorunlar tartışıldı ve bu<br />

sorunlara çözüm yolları arandı.<br />

Panel başkanlığını yapan, Engelliler Araştırma ve Uygulama<br />

Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun, engellilerin<br />

sorunlarının ülkemizde çok fazla olduğunu ve engellilerin<br />

sosyal hayata katılmayıp evlerine kapandığını belirtti.<br />

Uskun, “Gelişmiş ülkelerde, engelli bireylere; eğitim, sağlık<br />

güvencesi, yasal düzenlemeler gibi birçok konuda destek<br />

sağlanmaktadır. . Bizim ülkemizde ise bu çok farklıdır. Eğitim<br />

ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği , yasal düzenlemelerin<br />

yeterli olmaması ya da tam anlamıyla uygulanmaması en<br />

belli başlı sıkıntılar arasındadır. Engelliler genellikle evlerine<br />

kapanıp oturmakta ya da oturtulmaktadırlar. Ülkemizde engellilik<br />

çok yaygın olmasına rağmen sokakta çok az engelli<br />

görürüz.” dedi.<br />

Ersin Uskun’un konuşmasının ardından panelistler engelliler<br />

konusundaki araştırmalarını aktardılar. SDÜ İlahiyat<br />

Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

Dr. Adem Efe, ‘Engelli ve Ailelerinin Mevcut Sorunları ve<br />

Öneriler’ konulu sunumunda engellilere sokakta farklı gözle<br />

bakıldığını ve bu durumdan engelli ailelerinin olumsuz yönde<br />

etkilendiklerine değindi. Efe, “Engelli bireylerimize farklı<br />

gözle bakılması aileleri çok rahatsız etmektedir. Fakat aileler<br />

bir şeyin farkında olmalıdırlar, engelli bireyin topluma uyum<br />

sağlaması konusunda onlara çok iş düşmektedir. Aileler engelli<br />

çocuklarından utanmamalı, onları eve kapatmak yerine<br />

toplum içine çıkarmalıdır.” diye konuştu.<br />

Panel’in ikinci konuşmacısı SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi<br />

Sosyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit<br />

Akça, ‘Engelliler ve Ailelerinin Kabullenme Sürecine Yönelik<br />

Öneriler’ konusunda sunum yaptı. Akça; “Engellilik bir farklılıktır<br />

bunu kabul ederek nasıl davranmak gerektiğini bilmek<br />

gerekir. Engelli bireylerin yakınları onlardan utanmak<br />

yerine onların farklı olduklarını kabullenmelidirler. Bunu<br />

bir farklılık olarak görürsek bu durumdan asla utanmayız.<br />

Unutmayın engellilerin tek istediği biraz anlayış ve sevgidir.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Ardından SDÜ İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim<br />

Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Certel, ‘Engelliler<br />

Psikoloji Açısından Dinin Önemi’ konusuna değindi. Certel,<br />

“Din, engellerin aşılması, engelin kabullenilmesi bakımından<br />

önemlidir. İnsanlar engellilikten kaynaklanan sebeplerle hırçınlaşabilir,<br />

farklı tepkiler gösterebilir. Bunun için inançlı olmak<br />

ve dua etmek engelli bireyleri sakinleştirir.” dedi.<br />

‘Engelliler Bağlamında Toplum Bilincinin Geliştirilmesi’<br />

konusuna değinen SDÜ İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim<br />

Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Açıkel ise engelliler<br />

konusunda toplumun her kesimine görev düştüğüne değinerek<br />

şunları söyledi: “Engellilerin toplum hayatına katılması<br />

konusunda herkese önemli görevler düşmektedir. İhmal etmek,<br />

görmezlikten gelmek ve acımak yerine sosyal ilişkilerin<br />

arttırılması gereklidir. Ülkemizde engelliler için yapılan<br />

çalışmalar çok azdır. Bu insanlarımız için aileler, çeşitli sosyal<br />

kurum ve kuruluşlar, medya ve sivil toplum kurumları çalışmalar<br />

yapmalıdırlar.”<br />

Panelin son konuşmacısı Burdur Eğitim Fakültesi Okul<br />

Öncesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Şahbaz,<br />

‘Engellilik Eğitiminde Kaynaştırma Uygulamaları ve Sorunlar”<br />

başlığı altında konuştu. Şahbaz; “Engelli çocukların<br />

normal çocuklarla aynı okullarda eğitim görmelerine kaynaştırmalı<br />

eğitim diyoruz. Bu tip eğitimde normal öğrencilerle<br />

engelli öğrenciler kaynaşır, eğitimde çeşitlilik artar. Fakat bu<br />

uygulamalar incelendiğinde öğrenciler arasında bir etkileşim<br />

olmadığı gözlenmiştir. Normal arkadaşlarıyla okuyan engelli<br />

çocuklar kendilerini yalnız hissetmişlerdir Bu da yanlış uygulamalardan<br />

kaynaklanmaktadır. Bu eğitimin temelleri düzgün<br />

atıldığında ve doğru şekilde uygulandığında inanıyoruz<br />

ki çocuklar arasında etkileşim olacaktır. Engelli çocukların<br />

herkes gibi normal okullarda okumaları, onları toplumun içine<br />

karıştıkları için daha mutlu edecektir.”diye konuştu.<br />

SDÜ’de Jeotermal Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Jeotermal Enerji, Yeraltı<br />

Suyu ve Mineral Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi<br />

ile Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği<br />

Bölümü tarafından “Salihli-Kurşunlu Kaplıcaları ve civarının<br />

Jeotermal Potansiyelinin Araştırılması” konulu bir konferans<br />

düzenlendi.<br />

SDÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi 101 nolu Amfide<br />

yapılan konferansa konuşmacı olarak, Dokuz Eylül Üniversitesi<br />

Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun<br />

Sarı katıldı. Prof. Sarı yaptığı sunumda jeotermal enerjinin<br />

tarihini, dünyadaki ve Türkiye’deki konumunu anlatarak,<br />

“Salihli-Kurşunlu Kaplıcaları bölgesini tanımlarken, jeolojiyi<br />

de anlatmak gerekiyor. Bizim yaptığımız araştırmalar jeofizikledir.<br />

Dünyada yapılan çalışmalar sonrasında jeotermal<br />

enerjiyle çalışan ilk turbo jeneratör 1912 yılında kuruldu. Jeotermal<br />

enerji 1930 yılında ısıtma amaçlı, 1940 yılında sıcak su<br />

temininde kullanıldı ve 1956 yılında da ilk jeotermal santrali<br />

kullanılmaya başlandı. Dünyada jeotermal kuşaklara bakarsak,<br />

Ant, Alp-Himalaya, Karayip ve Orta Amerika Volkanik<br />

Kuşağı olmak üzere dört bölümde oluşmaktadır. Ülkemiz<br />

ise jeotermal kaynaklar bakımından dünyada yedinci olarak<br />

konumunu sürdürmektedir ve 1980’den bu yana 170 jeotermal<br />

alan ve buna ek olarak 400 adet üretim kuyusu ve 300<br />

adet araştırma kuyusu saptanmıştır. Salihli-Kurşunlu Kaplıcası<br />

Batı Anadolu’da yüksek sıcaklığa sahip bir alandır. Bu<br />

sahada kuyu ağzı sıcaklığı 96 santigrat derecedir. Jeotermal<br />

Görme Engelliler Yararına<br />

SDÜ’den Konser<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Engelliler Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezi ve Altı Nokta Körler Derneği Isparta Şubesi<br />

organizasyonuyla SDÜ Kültür Merkezi’nde Türk Sanat<br />

Müziği konseri düzenlendi.<br />

Altı Nokta Körler Derneği Isparta Şubesi’nin açılışı nedeniyle<br />

düzenlenen konsere, Altı Nokta Körler Derneği Genel<br />

Başkanı Süha Sağlam, Altı Nokta Hizmet Vakfı Başkanı<br />

Turhan İçli, Ankara Şube Başkanı Fethi Kalıpçı, Isparta Şube<br />

Başkanı İsmail Er, SDÜ Engelliler Araştırma ve Uygulama<br />

Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ersin Uskun, görme engelli<br />

vatandaşlar ve aileleri katıldı.<br />

alan bir hazinedir. Yeraltı sularının sıcaklığı arttıkça içerisinde<br />

çözünen mineral miktarı ve dolayısıyla iletkenlik artar. Bu<br />

bağlamda düşük öz direnç elverişli jeotermal alan oluşmasına<br />

yardımcı olur.” diye konuştu.<br />

Konser öncesinde kısa bir teşekkür konuşması yapan Isparta<br />

Şube Başkanı İsmail Er, “Isparta’daki görme engelli vatandaşlarımızın<br />

sorunlarına çözüm bulup, bir nebze de olsa<br />

onların sıkıntılarını paylaşmak amacıyla bu derneği kurduk.”<br />

dedi.<br />

Konuşmanın ardından TRT Ankara Radyosu Görme Engelli<br />

Ses Sanatçısı Sema Önder Türk Sanat Müziği eserlerinden<br />

oluşan bir konser verdi. Birbirinden güzel şarkıların seslendirildiği<br />

konserde, davetliler gönüllerince eğlendiler.<br />

Konser sonunda, Sanatçı Sema Önder’e katılımlarından<br />

dolayı İsmail Er tarafından çiçek takdim edildi.


Tevfik <strong>Bilgi</strong>n<br />

114 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 115<br />

Türk Bankacılık Sistemindeki Gelişmeler<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde Bankacılık Düzenleme<br />

ve Denetleme Kurumu Başkanı (BDDK) Tevfik <strong>Bilgi</strong>n’in<br />

konuşmacı olarak katıldığı “Türk Bankacılık Sistemindeki<br />

Gelişmeler” konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa<br />

Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Vecihi Kırdemir ve Prof. Dr. İsmail<br />

Karaca ile Isparta Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Hasan<br />

Hüseyin Kaçıkoç, dekanlar, öğretim üyeleri, banka müdürleri<br />

ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

Türk finans sistemini anlatarak konuşmasına başlayan<br />

Tevfik <strong>Bilgi</strong>n, “Türk finans sistemi bankalar, sigorta şirketleri,<br />

katılım bankaları, bireysel emeklilik şirketleri ve yatırım<br />

ortaklıkları gibi şirketlerden oluşmakta. 2005 verilerine göre,<br />

575 milyar dolar mevcut aktiflere sahip bu sektör ülkemiz<br />

GSMH’nın yüzde 81.3’üne karşılık gelmekte ve en önemlisi<br />

bu miktarın yüzde 85’ini önde gelen 10 banka yönetmektedir.<br />

Bankacılık böylesine önemli bir sektör olduğundan , en ufak<br />

bir sorun ekonomiye olumsuz şekilde yansımaktadır. Bu durum<br />

karşısında BDDK’nın denetleyici ve düzenleyici yetkisi<br />

önem kazanmaktadır.” dedi. Bankaların fiziksel özelliklerinden<br />

bahseder konuşmasına devam eden <strong>Bilgi</strong>n, “Bankacılık<br />

sektöründeki büyümenin devam etmesine orantılı olarak<br />

şube sayısı artmaktadır Bugün için 47’si banka, dördü ise katılım<br />

bankası olmak üzere ülkemizde toplam 51 banka bulunmaktadır.<br />

Bu bankaların 4568 şubesinde toplam olarak 138 bin<br />

718 personel görev yapmaktadır. Kriz öncesinde 170 binlerde<br />

olan çalışan sayısı kriz döneminde 120 binlere gerilemişti. Son<br />

yıllarda ise demin de belirttiğim gibi bankalar faaliyetlerini<br />

artırmaya başladı. .Siz öğrencilerimize bir müjde olarak istihdamın<br />

bu sektörde daha da artacağını söyleyebilirim.”diye<br />

konuştu.<br />

Türk bankacılık sisteminin genel sorunları ve ekonomimize<br />

yansımalarını anlatarak konuşmasını sürdüren <strong>Bilgi</strong>n şunları<br />

söyledi: “Bankalarda toplanan mevduatın yüzde 61,7’si<br />

krediye gidiyor. Kriz döneminde bu pay yüzde 20 idi. Bununla<br />

birlikte kriz döneminden sonra kredilerdeki artış yüzde 50<br />

iken bankalarda toplanan mevduattaki artış sadece yüzde 27<br />

civarında kaldı. Sonuç olarak halkımız yeterince tasarruf etmiyor.<br />

Buna rağmen tüketime devam ediyor.<br />

Bankalar reel sektörü fonlamıyor, yani yeterli kredi vermiyor<br />

deniliyor. Ancak 5 Mayıs 2006 tarihi itibarıyla ülkemizdeki<br />

bankalar 119.3 katrilyon lira kurumsal kredi vermiş. Bu<br />

oran genel toplamın yüzde 68’inin oluşturuyor. Ayrıca 55.8<br />

katrilyon bireysel kredi sağlamış. Bu da yüzde 32’yi oluşturuyor.<br />

Yani aslında bankalar kredi veriyor. Zaten bankalar için<br />

çıkış yolu kredi vermektir. Yani topladıkları mevduatı satmalarıdır.<br />

Burada bireysel kredileri konuşurken vatandaşlarımıza<br />

bir tavsiyem olacak. Özellikle kredi kartları konusunda<br />

vatandaşlarımız dikkatli olmalı. Gelirinden fazla tüketime yönelmeleri<br />

kendileri için sıkıntı yaratır. Kredi kartı bir ödeme<br />

aracıdır. Sadece hayatı kolaylaştırır. Ancak asla hayati idame<br />

yani sürdürme amacıyla kullanılmaz. Bu konuya dikkat etmek<br />

gerekiyor. Burada bir başka bireysel kredi türü de konut<br />

kredileridir. Konut kredileri 2006 Şubat itibarıyla 334 bin 465<br />

kişi tarafından kullanılmıştır. 2004 yılında bu rakam 112 bin<br />

189 idi. Bunda artış vardır. Ancak kullanılan konut kredileri<br />

oranı milli gelirin yüzde 2’si büyüklüğündedir. Yani daha<br />

da artması rahatlıkla mümkündür. Ayrıca ülkemizin insanları<br />

akıllı olarak davranıyorlar. Bugün için kullanılan konut<br />

kredilerinin ortalama vadesi büyük bir çoğunlukla 5-6 yıllık<br />

oluyor. Biliyorsunuz vade azaldıkça ödenecek toplam tutar ve<br />

faiz azalır.”<br />

“BANKACILIK ZOR ZANAAT”<br />

Türkiye’deki bankacılığın 1990-2000 arasındaki karlı günlerinin<br />

geride kaldığına değinen Tevfik <strong>Bilgi</strong>n, “Bankacılık<br />

risk alma sanatıdır. Risk almadan bankacılık yapamazsınız.<br />

Bankaların karlılık oranları düşüyor. Eski günler geride kaldı.<br />

Bankacılar adeta sinekten yağ çıkarıyorlar. Bizlere bazı şikayetler<br />

geliyor. Bankalar havale masrafı alıyor diye. Almayıp<br />

ne yapacaklar. Bu doğal bir şey. Bedava bankacılık yapamazlar.<br />

2001 krizi bankacılık için bir milattır. O tarihlerde 80 olan<br />

banka sayısı deminde belirttiğim gibi katılım bankaları da<br />

dahil olmak üzere 51’e düşmüştür. Bankacılık sektörü son 15-<br />

20 yılın en sağlıklı dönemini yaşıyor. Türkiye genç bir nüfusa<br />

sahip, büyüme potansiyeli fazla ve bankacılık kültürüne sahip<br />

bir ülke, krizlerden geçe geçe kriz deneyimine de sahip.<br />

Bu sektörün bugünkü konumunu devam ettirebilmesi için en<br />

önemli şart siyasi ve ekonomik istikrardır.” diye konuştu.<br />

Konferans bitiminde <strong>Bilgi</strong>n’e SDÜ Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir tarafından seramik Atatürk Heykeli ve çiçek<br />

takdim edildi.<br />

“Üniversiteler<br />

Gelecek Demektir”<br />

Sanayi çağından bilgi çağına geçtiğimiz bu dönemde,<br />

üniversitelerin bilgi üretme konusunda en önemli<br />

müesseseler olduklarına değinen Ağar, “Üniversiteler<br />

gelecek demektir, üniversiteler hayat demektir.<br />

Üniversiteler üretim demektir.” dedi.<br />

Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, sanayi çağından bilgi çağına geçtiğimiz<br />

bu dönemde, üniversitelerin bilgi üretme konusunda en önemli müesseseler olduklarına<br />

değinerek, “Üniversiteler gelecek demektir, üniversiteler hayat demektir. Üniversiteler<br />

üretim demektir.” dedi.<br />

SDÜ’nün davetlisi olarak Isparta’ya gelen Mehmet Ağar, SDÜ Kültür Merkezi’nde<br />

üniversite öğrencileri ile bir sohbet programına katıldı. Sanayi çağından bilgi<br />

çağına geçtiğimiz dönemde üniversitelere çok önemli görevler düştüğünü<br />

kaydeden Ağar, bunun için üniversitelere de gereken önemin verilmesi<br />

gerektiğini hatırlattı. Ülkenin sıkıntılı bir süreçten geçtiğine işaret eden<br />

Ağar, sorunların demokrasi ve hukuk kuralları içinde ve halktan da<br />

destek alınarak çözülebileceğini söyledi. Ülkenin sorunlarının çözümü<br />

için temel konularda uzlaşma gerektiğini kaydeden Ağar, “Ülkede<br />

böyle bir uzlaşma kültürü yok. Dolayısıyla sorunlara çözüm<br />

de yok. Ancak bunu söylerken ülkemizin geleceğinin çaresiz olduğunu<br />

kabul edemeyiz. Ülke gençlerinin, elçilik kapılarında iş için<br />

beklemelerini kabul edemeyiz. Ülkemizin sorunlarını faiz artırımları<br />

ile, sıcak para politikaları ile çözemeyiz. Bu tip politikalar daha<br />

çok işsizlik, daha çok güvenlik problemi ve daha çok sıkıntı yaratır.<br />

Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların ortaya koyduğu tablo demokrasinin<br />

dışında hiçbir şey olmayacağıdır. Türkiye’nin bütün<br />

sorunlarının çözümü vardır ve bunun için demokrasinin sağladığı<br />

özgürlük ve hukuk zemininin iyi kullanılması gerekir. Ayrıca,<br />

bu noktada gerçek iradenin ve gücün sadece millette olduğunu da<br />

unutmamak gerekir.” diye konuştu.<br />

Söyleşinin son bülümünde öğrencilerin sorularını<br />

da cevaplayan Ağar, DYP’nin iktidara talip<br />

bir parti olduğunu belirterek, “Siyaset muhalefet<br />

olmak için yapılmaz. Biz iktadar olmak<br />

için siyaset yapıyoruz. Tabi bunu bize sağlayacak<br />

olan da halkın kendisidir.” dedi.<br />

Söyleşinin sonunda Ağar’a SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar tarafından,<br />

üniversitenin Seramik Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezi’nde yapılmış minyatür<br />

Atatürk Heykeli ile seramik bir fotr<br />

şapka hediye edildi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’ndeki<br />

söyleşiye SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Rektör<br />

Yardımcıları, öğretim üyeleri,<br />

DYP Genel Başkan<br />

Yardımcıları Orhan Keçeli,<br />

Gültekin Uysal, İl<br />

Başkanı Tahir Alan ve<br />

öğrenciler katıldı.<br />

Mehmet Ağar


116 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 117<br />

VI. Ulusal<br />

Temiz Enerji<br />

Sempozyumu Yapıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi İnşaat ve<br />

Makine Mühendisliği Bölümleri tarafından<br />

organize edilen VI. Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu<br />

başladı. SDÜ Kültür Merkezi’ndeki<br />

düzenlenen sempozyumun açılış törenine<br />

SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı adına<br />

Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdür Yardımcısı<br />

Atilla Gürbüz, öğretim üyeleri ve çok<br />

sayıda öğrenci katıldı. Sempozyumda Biyogaz-Biyodizel-Taşıtlar,<br />

Biyokütle, Hidroelektrik,<br />

Hidrojen, Güneş, Jeotermal ve Rüzgar<br />

enerjileri ile Enerji-Çevre ilişkileri konularında<br />

toplam 86 adet bildiri sunuldu.<br />

Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

SDÜ Makine Mühendisliği Bölümü<br />

Öğretim Üyesi ve Sempozyum Başkan<br />

Yardımcısı Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu<br />

sempozyumun gerçekleştirilmesinde emeği<br />

geçenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında,<br />

“Günümüzde enerji kaynağı olarak<br />

kullanılan fosil yakıtlar sınırlı ve tükenmeye<br />

yüz tutmuş durumdalar ve çevreyi kirletmeyen<br />

temiz enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulmaktadır.<br />

Sempozyumdaki genel hedefimiz,<br />

bu bağlamda sunulacak olan bildirilerden<br />

ülkemiz ve dünya adına somut projeler üretmektir.”<br />

dedi.<br />

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu’nun ardından<br />

söz alan İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat<br />

Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai<br />

Şen ise konuyla ilgili olarak geçmişte yapılan<br />

çalışmalardan bahsederek, “Geçmişte<br />

Anadolu’da gerçekleştirilen o zamanın ihtiyaçlarına<br />

göre yapılmış bir çok çalışma var.<br />

Bunlar bizim kültür mirasımız olmasına rağmen<br />

maalesef bunları sadece yabancı bilim<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir<br />

kitaplarında görmekteyiz. Cizre’de eski bilim<br />

adamları temiz enerji kaynakları ile ilgili bir<br />

çok çalışma yapmışlar ve en az bizim kadar<br />

bilim kullanmışlar; fakat bunlardan yararlanamıyoruz.<br />

Sempozyum boyunca temiz<br />

enerjiyi konuşacağız, fakat ben bir de elimizdeki<br />

enerji kaynaklarının akıllıca kullanılmasının<br />

da önemli olduğunu düşünüyorum.”<br />

diye konuştu.<br />

Çevre ve Orman Bakanlığı İklim Değişikliği<br />

Ulusal Bildirim Proje Koordinatörü Dr.<br />

Günay Apak ise Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği<br />

Çerçeve Sözleşmesi ve Türkiye’nin<br />

durumunu anlattığı konuşmasında şunları<br />

söyledi: “Kyoto ve AB uyum süreci kapsamında<br />

temel amaç sera gazının önlenmesi ve<br />

bu bağlamda adaptasyon programları, politika<br />

ve stratejiler belirlenmektedir. Bu yüzden<br />

Türkiye için bu parametrelerin belirlenmesi<br />

ve masaya oturulduğunda ön koşulların<br />

görüşülmesi açısından yapılacak yerel ve<br />

ulusal çalışmaların önemi büyüktür. Türkiye<br />

sera gazı etkisi olarak ve havaya yaydığı CO2<br />

miktarı olarak diğer ülkelerin oldukça gerisinde<br />

kalmaktadır. Fakat yine de bu kozu iyi<br />

kullanıp gelişen nüfus ve sanayimizle ileride<br />

çıkabilecek olan sorunların şimdiden önüne<br />

geçip önlemlerimizi almamız gerekiyor. Bu<br />

dünya hepimizin ve bu dünyayı kurtarmak<br />

için hepimizin duyarlı olması gerekir.”<br />

Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürü<br />

Atilla Gürbüz ise, “Tüm dünyada yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarına bir yönelme başlamış<br />

durumdadır. Fosil Kaynakların ömrünün<br />

azalması da bu yönelmeyi tetikleyen faktörler<br />

arasında yer almaktadır. Ülkemizde ise<br />

var olan temiz enerji üretme potansiyelinin<br />

Prof. Dr. Nejat Veziroğlu<br />

Prof. Dr. Zekai Şen<br />

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu<br />

Dr. Günay Apak<br />

Atilla Gürbüz<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi ve Maliye Bakanlığı işbirliğiyle<br />

düzenlenen, “5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol<br />

Kanunu kapsamında değişiklikler ve Döner Sermaye İşletme<br />

Faaliyetlerinin kapsamı, ekonomisi, Taşınır Mal Yönetmeliği”<br />

konulu seminer SDÜ Kültür Merkezi’nde yapıldı.<br />

Seminere Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdür Yardımcısı<br />

Eyüp Kızılkaya, <strong>Daire</strong> Başkanları Haydar Kulaksız,<br />

Hikmet Tosun, Şube Müdürü Mutlu Önder ve Strateji Geliştirme<br />

<strong>Daire</strong> Başkanı Nazmi Gürkan konuşmacı olarak katıldı.<br />

Açılış konuşmasını yapan SDÜ Genel Sekreter Yardımcısı<br />

Aziz Bayrak, 5018 Sayılı Kanunun yeni uygulamaya başlandığını<br />

belirterek, “Her yeni uygulamanın beraberinde birtakım<br />

sıkıntıları getirmesi beklenmektedir.Bu tür olumsuzlukları<br />

burada konuşarak fikir üreterek aşabileceğimize ve yaşanacak<br />

sıkıntıları ortadan kaldırabileceğimize inanıyorum.Bugün döner<br />

sermaye işletme gelirlerinin disipline edilmesi için neler<br />

ancak yüzde 33 ‘ünü kullanabilmekteyiz. Bu kaynakların<br />

daha da verimli kullanılabilmesi için yapılacak olan çalışmaların<br />

önemi büyüktür.” diye konuştu.<br />

Uluslararası Hidrojen Enerjisi Birliği Başkanı Prof. Dr.<br />

Nejat Veziroğlu ise temiz yakıt olarak hidrojenin öneminden<br />

bahsederek başladığı konuşmasında, “21. Yüzyılın enerji kaynağı<br />

hidrojen olmakla birlikte Türkiye içinde bu konuda yapılacak<br />

araştırmalar gelecek açısından oldukça önemli. Fosil<br />

enerji kaynaklarının verdiği zarar ortada ve bu konuda dünya<br />

zaten yeterince zarar görmüş durumda. Ülke olarak en az<br />

kirletenler arasında bulunsak da gelecek için bu çalışmaların<br />

yapılması oldukça önemli. Bu konuda BM’nin yürüttüğü bir<br />

proje çerçevesinde hidrojen araştırmaları için bir merkez kurulacak<br />

ve bu merkez için en önemli aday ülke Türkiye. Bu<br />

merkezin ülkemizde kurulmasının yararları büyük olmakla<br />

birlikte araştırmalarımızı da tetikleyici bir faktör olacaktır.<br />

Hidrojen enerjisinin yaygın kullanımı ile birlikte dünya üzerindeki<br />

tahribat hızla azalacak ve hidrojen medeniyetinin<br />

getireceği kalıcı çözümler ile dünya tekrar eski haline dönecektir.”<br />

dedi.<br />

Son olarak kürsüye gelen SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr.<br />

Vecihi Kırdemir ise yaptığı konuşmada hücre içi enerji üretimi<br />

ile insanların enerji kaynağı arayışlarını birbirine benzeterek<br />

şunları söyledi: “Konuya bir sağlık mensubu gözüyle<br />

bakarak konuşmamı gerçekleştirmek istiyorum. Dünyanın<br />

var oluşundan ve 3.5 milyar yıllık bir süreçte var olan bütün<br />

hücreler en verimli ve temiz enerji kaynağını kullanabilmek<br />

için değişikliklere uğramışlardır. Son zamanlarda hücre yapısının<br />

daha da aydınlatılması ile hücrelerin kullandıkları<br />

yöntemlere özen duyularak bazı yöntemler geliştirilmiştir.<br />

Ama unutulmamalıdır ki, hücreler en verimli yolu kullanmak<br />

isterlerken bile kendilerine zarar verecek yöntemleri kullanabiliyorlar.<br />

(Kanser oluşumunda olduğu gibi). Bu yüzden doğanın<br />

dengesiyle oynamadan ve kirletmeden bulunabilecek<br />

en iyi yöntem için bu ve benzeri sempozyumların öneminin<br />

büyük olduğuna inanıyorum. Bizden sonraki nesillere temiz<br />

bir dünya bırakabilmek için lütfen daha çok çalışalım”<br />

İki gün sürecek sempozyumda Biyogaz-Biyodizel-Taşıtlar,<br />

Biyokütle, Hidroelektrik, Hidrojen, Güneş, Jeotermal ve<br />

Rüzgar enerjileri ile Enerji-Çevre ilişkileri konularında toplam<br />

86 adet bildiri sunuldu.<br />

SDÜ’de<br />

Kamu Mali Yönetimi Semineri<br />

yapılmalı, borç yönetimi nasıl olmalı ve döner sermaye işletmelerinden<br />

yapılan alış ve satışlarda iç denetim nasıl olmalıdır<br />

konularına değineceğiz.” dedi. Daha sonra kürsüye gelen<br />

Rektör Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, 5018 sayılı Kanunu önemsediğini<br />

kaydederek, “ Üniversitelerin yatırımlarını kontrol<br />

açısından da bu kanunun önemli olduğunu düşünüyorum.<br />

5018 sayılı yasayı çok önemsiyorum. Bu toplantıda döner sermaye<br />

konusundaki sıkıntının netleşeceğini ve yetkililerin de<br />

bu konuları teker teker ele alacaklarını düşünüyorum ve bu<br />

toplantının faydalı olacağına inanıyorum. “ diye konuştu.<br />

Seminerde konuşmacılar, kendi konularına ilişkin geniş<br />

açıklamalarda bulundular. Toplantıya SDÜ’nün yanı sıra<br />

20’ye yakın üniversiteden ilgili birim yetkilileri katıldı. Seminer<br />

bitiminde Rektör Baydar, konuşmacılara Seramik Araştırma<br />

Merkezi tarafından üretilen seramik ürünler hediye etti.


118 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 119<br />

TEF’ten “6.Ulusal Öğrenci Sempozyumu”<br />

Yabancı Diller Yüksekokulu’ndan Seminer<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen<br />

‘6. Ulusal Öğrenci Sempozyumu’ SDÜ’de yapıldı.<br />

Kültür Merkezi’nde açılışı yapılan sempozyuma SDÜ Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilay<br />

Keskin, Gazi, Sakarya, Marmara, Mersin, Muğla, Selçuk, Fırat ve Kocatepe<br />

Üniversiteleri’nden Teknik Eğitim Fakültesi Dekanları, öğretim üyeleri ve<br />

öğrencileri katıldı.<br />

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı<br />

Prof. Dr. Nilay Keskin, Teknik Eğitim Fakülteleri’nin nitelikli teknik<br />

öğretmenler yetiştirebilmek için değişen dünyada bilgi ve teknolojiyi izlemek<br />

ve bu teknolojiyi uygulamak zorunda olduğunu belirterek; “Düşünen,<br />

araştıran, proje üreten bireyler yetiştirmek hepimizin vazgeçilmez hedefi<br />

olmalıdır. Düzenlediğimiz bu sempozyumlarla, bilgi, düşünce ve deneyimlerimizi<br />

paylaşmak, öğrencilerimizin proje çalışmalarını değerlendirmek<br />

ve onları daha çok üretmeleri yönünde teşvik etmeyi amaçlıyoruz.” dedi.<br />

Ardından kürsüye gelen Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Öğretim<br />

Üyesi Prof. Dr. İsmail Coşkun Teknik Eğitim Fakültelerinden mezun<br />

olanların unvan sorunu yaşadıklarını, kaydederek, “Üniversitelerimizden<br />

mezun olan öğrencilerimiz çoğu zaman öğretmen olarak atanamadıkları<br />

için endüstri sektöründe çalışıyorlar. Fakat böyle olduğunda mezunlarımız<br />

unvan sıkıntısına düşüyorlar. Bu kadar eğitim aldıktan sonra ne olarak çalıştıklarını<br />

bilmemek onları umutsuzluğu sürüklüyor.” şeklinde konuştu.<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir ise konuşmasında öğrenciler<br />

için hazırlanan bu sempozyumlara ev sahipliği yapmaktan memnun<br />

olduğunu belirterek, “Öğrenciler bu tip etkinliklere katıldıklarında vizyonları<br />

gelişir. Okuldan diploma almakla iş bitmiyor. Okul sadece sizin eğitim<br />

almanızı sağlar böyle ortamlar ise bilgiye ulaşmanıza yardımcı olur.”<br />

dedi.<br />

Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. Oturumlarda<br />

TEF”li öğrencilerin bitirme projeleri sunuldu. Sempozyum etkinlikleri<br />

gün boyu SDÜ Kültür Merkezi ve TEF Konferans Salonu’nda devam etti.<br />

Sempozyum da toplam 10 oturum yapıldı.<br />

Prof. Dr. Nilay Keskin Prof. Dr. İsmail Coşkun<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu<br />

tarafından düzenlenen “İngilizce Öğretiminde Açılımlar”<br />

konulu seminer SDÜ Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Seminere;<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Genel Sekreteri Ahmet<br />

Tevfik Köse, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Yrd.<br />

Doç. Dr. Oya Büyükyavuz, öğretim üyeleri, ortaöğretim kurumlarında<br />

çalışan İngilizce öğretmenleri ve bu konuya ilgi<br />

duyan çok sayıda davetli katıldı.<br />

Seminer , Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Müzik Kültürü<br />

Araştırma ve Uygulama Merkezi Öğretim Görevlisi Çetin<br />

Koruk’un davetlilere müzik dinletisi sunmasıyla başladı.<br />

İlk olarak kürsüye gelen SDÜ Genel Sekreteri Ahmet Tevfik<br />

Köse, “Küreselleşmenin buna bağlı olarak da bilginin öneminin<br />

arttığı bir dönemdeyiz.Artık iş başvurularında çeşitli<br />

belgeler istenmeye başladı.Bu belgelerden biri de dil pasaportudur.<br />

Eğitim ana dilde mi, yoksa yabancı dilde mi yapılsın?<br />

Tartışmasının yaşandığı şu günlerde ben şunu söylemek<br />

istiyorum:Tabii ki eğitimimiz ana dilde yapılsın; ama bunun<br />

yanında dil pasaportumuz da olsun.Avrupa Birliği yolunda<br />

ilerlediğimiz şu günlerde bu kaçınılmaz bir gerçektir. Burada<br />

en büyük görev, bu eğitimin içinde bulunan öğretmenlerimize<br />

düşüyor.” dedi.<br />

Daha sonra kürsüye gelen Yabancı Diller Yüksekokulu<br />

Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oya Büyükyavuz, 24 Haziran 2004 tarihinde,<br />

“İngilizce öğretiminde yeni yaklaşımlar konulu” bir<br />

seminer düzenlemiştik. Bugün ise “Bits and Pieces in English”<br />

adında daha geniş, daha kapsamlı ve katılımcıların daha fazla<br />

olduğu bir seminer düzenliyoruz. Bu seminerimizi Yüksekokulumuzda<br />

görev yapan 6 İngilizce Okutmanımız veriyor.<br />

Seminere Aydın, Denizli, Muğla’daki üniversitelerin İngilizce<br />

okutmanları, Isparta’daki ortaöğretim kurumlarında görev<br />

yapan İngilizce öğretmenleri katılıyor. Seminerin amacı, İngilizce<br />

öğretmenlerini bir araya getirerek eğitimde karşılaştıkları<br />

problemleri bilimsel açıdan değerlendirmek ve kaynaşmalarını<br />

sağlamaktır.” diye konuştu. Büyükyavuz seminere 100’e<br />

yakın öğretmen ve okutmanın katıldığını sözlerine ekledi.<br />

Yrd. Doç. Dr. Oya Büyükyavuz Ahmet Tevfik Köse<br />

Havacılık Şenliği<br />

Yapıldı<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Havacılık Kulübü<br />

tarafından düzenlenen “4. Geleneksel Atatürk Gençliği<br />

Havacılık Şenliği” 19-21 Mayıs 2006 tarihleri arasında<br />

Eğirdir Gölü kıyısındaki Karatepe’de (650 m ) gerçekleştirildi.<br />

15 üniversite ve 18 özel kulüpten toplam 350 yamaç<br />

paraşütçüşü Eğirdir Bedre Koyu DSİ Sosyal Tesisleri’nde<br />

kurulan çadır kampında konakladılar. Şenlikle ilgili görüşlerini<br />

aldığımız Havacılık Kulübü Akademik Danışmanı<br />

Kenan Oruç, “Gerçekleştirdiğimiz organizasyon<br />

katılımcı sayısı ve mekan özellikleri ile yılın en büyük<br />

organizasyonu olma özelliğine sahip. Katılımcılar Eğirdir<br />

Gölü’nün muhteşem manzarasında uçarak, buranın<br />

en az Fethiye, Kaş gibi yamaç paraşütü alanlarından<br />

farksız olduğunu gördüler ve sorunsuz bir şekilde şenliği<br />

tamamladık.” dedi.


120 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 121<br />

yaşında<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Görevlisi Mustafa<br />

Erhan’ın klasik gitar eşliğiyle sunduğu müzik dinletisiyle başlayan etkinlik,<br />

Isparta MYO’nun 1976 dan bu yana gelişimini anlatan sinevizyon gösterisiyle<br />

devam etti.<br />

Kürsüye gelen Isparta MYO Müdürü Prof. Dr. Kezban Işık, “Isparta<br />

MYO’nun yirmi iki yıllık tanığı olarak, bugün eriştiği noktaya bakmak istiyorum.<br />

Bugün, 14 birinci öğretim, 12 ikinci öğretim programıyla Isparta MYO<br />

hem fiziki hem de eğitim anlamında üniversitemizin köklü ve büyük bir kurumudur.<br />

Bu iki öğe kurumsal kimliğimizi ortaya koymaktadır. Uygulamalı<br />

eğitimin temel olduğu okulumuzda, sanayi ve ticaret hayatının aradığı kişiler<br />

yetiştirmeyi amaç edindik ve bu bağlamda başarılı olduğumuzu söylemek istiyorum.<br />

Yüksekokulumuz nitelikli, bilgili ve uygulama becerileri olan öğrenciler<br />

mezun ediyor. Mezun ettiğimiz öğrencilerimizden aldığımız geri bildirimler<br />

bizi teşvik ediyor. Bugüne kadar okulumuzdan 11 bin 867 öğrencimizi<br />

mezun ettik.” diye konuştu.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, “Kurum<br />

kültürünü geliştirmek açısından öngörülen süreci tamamlayan MYO’yu<br />

kutluyorum. Çünkü; kurumların kendi kimliklerini tanımlayabilmeleri için<br />

bir otuz yıl geçmesi gerekiyor. Bu otuz yıllık süreç içerisinde eğitim veren ve<br />

eğitim vermekte olan arkadaşlarımı gönülden kutluyorum. Bu arada MYO’lar<br />

için ara eleman yetiştiren okullar tanımı yapılıyor. Ben buna katılmıyorum.<br />

Ara eleman tanımı yanlıştır. Bir iş sürecinde işin başlangıcında ve sonunda<br />

görev alan ve bu esnada rol gösteren her eleman önemlidir. Üniversitemizin<br />

amacı işini kuran, bu beceriye sahip olan ve tercih edilebilen mezunlar vermektir.<br />

Yapacağınız işi planlarsanız başarılı olmamak mümkün değildir. Siz<br />

gençlere yapacaklarınızı önce hayal etmenizi istiyorum. Yaşam önce inanmak<br />

ve hayal etmekle başlar. Kurulan hayallerin gerçekleşebilmesi için, üniversiteler<br />

yol gösterici kurumlardır. Sizlerden istediğim ülkem için ne yapabilirim?<br />

sorusunu kendinize yöneltmeniz ve buna göre çalışmanızdır.” dedi.<br />

Rektör Baydar’ın sonrasında kürsüye gelen Isparta Meslek Yüksekokulu<br />

Kurucu Müdürü Çetin Büyükvanlı tarafından “Hayati Bilimlerden Isparta<br />

Meslek Yüksekokulu’na” konulu bir söyleşi yapıldı. Söyleşide Meslek Yüksek<br />

okullarını üniversitelere bağlanmadan ve üniversitelere bağlandıktan sonra<br />

olmak üzere iki dönemde değerlendiren Büyükvanlı, “ Meslek Yüksekokulları<br />

üniversitelere bağlandıktan sonra kişilik kazanmıştır. Özellikle rektörlerimizin<br />

bu okullara olumlu bakışları şevkimizi arttırdı. Isparta Meslek Yüksekokulu<br />

bu adı almadan önce hayati bilimler, sosyal bölüm ve teknik bölüm diye<br />

adlandırıldı.”dedi. Bu okulların bugünkü konumlarına gelene kadar ne gibi<br />

zorluklar yaşadıklarını anlatan ve öğrencilere öğütler veren Büyükvanlı, “Hocalarınızla,<br />

idarenizle, arkadaşlarınızla iyi geçinin. Birbirinize sahip çıkın. Yapılan<br />

konferans ve panellere katılın, geniş çevre edinin ve her şeyden önemlisi<br />

hep iyi bir insan olun. Ben ne kadar başarılı olmuşsam hep iyi olmamdandır.<br />

Almadan vermeyi öğrenin.” dedi.<br />

Etkinliğin sonunda, Meslek Yüksekokulu’nda yirminci yılını doldurmuş<br />

akademik ve idari personele Rektör Baydar ve Isparta MYO Kurucu Müdür<br />

Çetin Büyükvanlı tarafından teşekkür plaketleri takdim edildi. Ayrıca salonda<br />

bulunan eski mezunlara hatıra şildi verildi.<br />

Tören öncesinde Isparta Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen serginin<br />

açılışı yapıldı. Rektör Baydar ve diğer yetkililer tarafından açılışı yapılan<br />

sergide, okulda üretilen çeşitli ürünler yer alıyor. Sergi bir hafta süreyle gezilebilecek.<br />

Prof. Dr. Kezban Işık<br />

Çetin Büyükvanlı<br />

Isparta MYO’da<br />

30. yıl Coşkusu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

Isparta Meslek Yüksekokulu’nun otuzuncu<br />

kuruluş yıldönümü coşkuyla kutlandı. SDÜ<br />

Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

Isparta MYO Müdürü Prof.Dr. Kezban Işık,<br />

dekanlar, meslek yüksekokulu müdürleri,<br />

öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.


122 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 123<br />

Uluslararası<br />

VI. Dil, Yazın, Deyişbilim<br />

Sempozyumu<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Güzel Sanatlar, Fen Edebiyat ve Eğitim<br />

Fakültesi tarafından düzenlenen “Uluslararası VI. Dil, Yazın, Deyişbilim<br />

Sempozyumu” başladı. SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Güzel<br />

Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kubilay Aktulum ve Fen Edebiyat Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Nurten Özçelik’in katılımıyla gerçekleştirilen açılış törenine<br />

çok sayıda yabancı konuk, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

Müzik dinletileri ile başlayan etkinlikte açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

Prof. Dr. Kubilay Aktulum dilin önemini anlatarak başladığı konuşmasında<br />

“Dil, bilindiği gibi, günümüzde değişik kültürleri tanımak ve anlamak<br />

için kullanılan temel bir yoldur. Birisi olmadan ötekinin de olmayacağı<br />

sempozyum konumuzu oluşturan bu üç olgu yazınsal iletişimin<br />

sağlanmasında, yazılı ürünlerin okunup anlaşılması için<br />

gereksinim duyulan temel unsurlardır. Amacımız, ağırlıklı<br />

olarak yazın alanından yola çıkarak ve öteki disiplinlerde değişik<br />

biçem, dil olgularını çözümleyerek günümüzde sanatın, yazının,<br />

dilin temel yapılarını açığa çıkarmak, karşılaşılan sorunları ortaya<br />

koymak ve olabildiğince çözüm yolları üretmek, dilin potansiyellerini<br />

ortaya koymak olacaktır.” diye konuştu.. Ardından kürsüye gelen<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca ise açılış konuşmasında,<br />

kısaca katılımcılara teşekkür ederek, böyle bir konuda sempozyum<br />

gerçekleştirilmesinden mutlu olduğunu söyledi.<br />

Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen ilk oturumda<br />

Prof. Dr. Hüseyin Gümüş’ün başkanlığında Prof. Dr. Kemal Özmen,<br />

Yazar Erendiz Atasü ve Yazar Alper Akçam, Türk edebiyatının<br />

gelişimi ve günümüzdeki durumu konusunda konuşma<br />

yaptılar. İki gün süren sempozyumda 35 oturumda<br />

toplam 132 bildiri sunuldu.<br />

SDÜ’de<br />

Dünya Çevre Günü Kutlandı<br />

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nin<br />

ortaklaşa düzenlediği Dünya Çevre Günü kutlaması SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde yapıldı.<br />

Kutlamada ilk konuşmayı SDÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Çevre<br />

Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Mehmet Beyhan yaptı.<br />

Toplumun her kesiminde çevre bilincinin oluşturulması gerektiğine değinen<br />

Beyhan, “İnsanlar kendilerini çevrenin bir parçası olarak görmeliler.<br />

Çevre sorunları ancak bu şekilde çözülebilir. Toplumun her kesimi çevre<br />

konusunda bilinçlendirilmelidir. Biz fakültemizde öğrencilerimizi bu bilinçle<br />

eğitiyoruz, öğrencilerimize çevre bilincini aşılıyoruz.” dedi.<br />

Ardından İl Çevre ve Orman Müdür Vekili Mustafa Zorlu konuşma<br />

yaptı. Zorlu; “Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesi ancak sağlıklı çevreyle<br />

mümkün olabilir. Günümüz teknolojileri bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken<br />

diğer yandan çevremizde geri döndürülemez bir tahribata yol<br />

açmaktadır. Çevre sorunlarını yaratmada aktif rol oynayan insan bunu<br />

sorunu çözmek için de çalışmalıdır. Bu yüzden çevre eğitimi günümüzde<br />

zorunlu bir hal almıştır. Okullarımızda çocuklarımıza çevrenin önemini<br />

anlatan dersler verilmelidir.” diye konuştu.<br />

Zorlu’nun ardından kürsüye gelen SDÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Saim Saraç da sanayi devriminden sonra ülkemizdeki<br />

çevre kirliliği oranının daha da arttığını belirterek, “Sanayileşmiş ülkeler<br />

hızla bir takım çevre yasaları çıkartmaktadırlar. Çünkü; sanayinin kalesi<br />

olan batılı ülkeler çevre kirliliğinin çok ciddi bir tehlike olduğunu anladılar.<br />

Aslında burada ince bir çizgi var. Tabi ki çevreyi koruyacağız diye<br />

üretimi durduramayız. Bunun çözümü çevreyi de düşünerek, üretim yapmaktır.”<br />

dedi.<br />

Kutlama programında son olarak Vali Yardımcısı Bekir Kaya konuşma<br />

yaptı. Kaya, “Dünya artık hava, su, toprak kirliliği bakımından zor bir döneme<br />

girdi. Dünya Çevre Günü de sanırım bu yüzden ilan edildi ve hala<br />

kutlanıyor. Bu kirlenme bizim ülkemizle sınırlı değil, bugün tüm dünya<br />

çevre kirliliğinin tehdidi altında. Aslında insanlar bir bakıma kendi felaketlerini<br />

kendileri yaratıyorlar. Kendi bölgemizden örnek verecek olursak.<br />

Göller Bölgesi’ndeki büyük gölümüzden birisi olan Eğirdir Gölü’nün<br />

çevresinde çarpık yapılanma var, çoğu işyeri göle atıklarını döküyor. Biz<br />

bunlara çare bulmaya çalışıyoruz ama yasalarla bu işi yapmak yeterli olmuyor.<br />

Isparta halkı bu kirliliği önlemek için tepki göstermelidir o zaman<br />

biz daha çok faydalı olabiliriz.” diye konuştu.<br />

Konuşmaların ardından ‘Çevre ve Sağlık’ konulu bilgi yarışmasına katılıp<br />

dereceye giren, Mustafa Şener, IMKB ve Şehit Koray Akoğuz İlköğretim<br />

Okulu öğrencilerine Vali Yardımcısı Bekir Kaya tarafından teşekkür<br />

belgesi verildi.<br />

Prof. Dr. M. Saim Saraç<br />

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Bayhan Bekir Kaya<br />

Mustafa Zorlu


124 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 125<br />

Aktif Öğrenme Seminerleri<br />

Sona Erdi<br />

SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi ve Sürekli Eğitim Merkezi<br />

tarafından meslek yüksekokullarında görev yapan öğretim<br />

elemanlarına yönelik olarak düzenlenen “Aktif Öğrenme-Öğretme<br />

Stratejileri Seminerleri” sona erdi.<br />

Merkezi Dersliklerde 3 gün süren seminerlerin sonunda<br />

katılımcı 200 öğretim elemanına sertifikaları verildi. Sertifika<br />

törene Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.<br />

Dr. Vecihi Kırdemir, Meslek Yüksekokullarından Sorumlu<br />

Rektör Danışmanı Prof. Dr. Fuzuli Yağmurlu, Sürekli Eğitim<br />

Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Gül, Genel Sekreter Ahmet<br />

Tevfik Köse ve sertifika almaya hak kazanan öğretim elemanları<br />

katıldı.<br />

Törenden önce konuşan Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, “Bu seminerlerin<br />

amacı eğitici kültürü arttırmaktır.Üniversitelerin<br />

bilgi üretmek, araştırma yapmak ve eğitim hizmeti vermek<br />

gibi 3 önemli görevleri vardır. Tabi eğitimde belli standartlar<br />

vardır. Farklı düşünce ve bilgi üretmek için araştırmacıların<br />

özgür olmaları gerekir. Ancak lisans düzeyinde eğitim veren<br />

kuruluşlarda bu özgürlükten biraz uzak durmakta fayda vardır.<br />

Zira bizler, önce öğrencilere neler vereceğimizin planını ve<br />

programını yapmalıyız. <strong>Bilgi</strong>yi öğretmeliyiz, değerlendirmeliyiz<br />

ve daha sonra ise bunları onaylamalıyız.” dedi.<br />

Eğitim bilimindeki köklü değişikliklerin tüm dünyanın<br />

sorunu olduğuna da değinen Kırdemir, “Gelişmiş ülkeler,<br />

yeni ilkeleri yaşama geçirmede daha çabuk davranmış ve daha<br />

fazla yol almışlardır. Eğitim kurumunun yönetici ve eğitimcilerinin<br />

başarısı, toplumun her kesimini ilgilendirir. Toplumun<br />

tüm kurum ve kuruluşlarının başarısı toplamıyla çağdaş dünyada<br />

ileri ve gelişmiş bir toplum oluşturur.” diye konuştu.<br />

Kırdemir’in konuşmasının ardından seminere katılan<br />

SDÜ’ye bağlı 17 meslek yüksekokulunda görev yapan 200<br />

öğretim elemanına Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Prof. Dr. Fuzuli<br />

Yağmurlu, Doç. Dr. Hüseyin Gül ve Genel Sekreter Ahmet<br />

Tevfik Köse tarafından tarafından sertifikaları verildi.<br />

Ayrıca seminerlere öğretici olarak katılan, Burdur Eğitim<br />

Fakültesi elemanlarından; Yrd. Doç. Dr. Ekber Tomul, Yrd.<br />

Doç. Dr. Elife Doğan, Yrd. Doç. Dr. Hülya Şahin, Yrd. Doç.<br />

Ümit Şahbaz, Öğretim Görevlisi Ramazan Sağ ve Okutman<br />

Ali Suat Önal’a Prof. Dr. Vecihi Kırdemir tarafından teşekkür<br />

belgesi takdim edildi.<br />

Yetkililer, öğretim elemanlarına aktif öğrenme ve öğretme<br />

yöntemlerinin anlatıldığı seminerlerin üniversitede görev yapan<br />

diğer öğretim elemanları için periyodik olarak yeniden<br />

düzenleneceğini ifade ettiler.<br />

SDÜ’den Aktif Öğrenme Semineri<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma<br />

Bölümü tarafından SDÜ Ziraat Fakültesi Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezi’nde Bitki Koruma Bölümlerinin genel sorunlarının<br />

görüşüldüğü bir toplantı düzenlendi.<br />

SDÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölüm Başkanı Prof. Dr.<br />

Bülent Yaşar’ın yönettiği toplantıya, SDÜ Rektör Yardımcısı<br />

Prof. Dr. İsmail Karaca olmak üzere Türkiye’deki 15 üniversitenin<br />

Bitki Koruma Bölüm Başkanı katıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi tarafından<br />

düzenlenen “Aktif Öğrenme ve Öğretme Stratejileri”<br />

semineri başladı. Kültür Merkezi B Salonunda düzenlenen ve 3<br />

gün süren seminerlerin ilkine 30 öğretim üyesi katıldı.<br />

Seminerlerin ilk gününde Burdur Eğitim Fakültesi Öğretim<br />

Üyelerinden Yrd.Doç. Dr. Hülya Şahin “İletişim” , Adnan Menderes<br />

Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof.<br />

Dr. Adil Türkoğlu “Etkili Sınıf Yönetimi” ve yine Adnan Menderes<br />

Üniversite Eğitim Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof.<br />

Dr. Müfit Gömleksiz “Bir Dersin Planlanması ve Değerlendirilmesi”<br />

konularında katılımcıları bilgilendirdiler. Seminer sonrasında<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ve Rektör<br />

Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca tarafından katılımcılara sertifikaları<br />

dağıtıldı.<br />

Bölüm Başkanları SDÜ’de Buluştu<br />

Toplantıda, bitki koruma bölümlerinin eğitim,araştırma gibi<br />

genel sorunlarının üzerinde duruldu.Bitki koruma bölümlerinin<br />

en önemli sorunun bitki ilacı satan bayiler olduğuna değinen<br />

yetkililer, ilaç satan kişilerin daha deneyimli olması, hatta<br />

bitki koruma bölümü mezunlarının bu işi yapması gerektiğini<br />

vurguladılar.<br />

Toplantıda ayrıca; zirai mücadele çalışmaları için Tarım<br />

Bakanlığı’na sunulmak üzere öneriler hazırlandı.


126 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 127<br />

“Kıbrıs Milli Davamız”<br />

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı<br />

Rauf Denktaş, Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi’nde gençlerle<br />

bir araya geldi. Gençlere tavsiyelerde bulunan Denktaş, gençlerin<br />

Atatürk İlkelerinden kopmamalarını ve Avrupa Birliği ülkelerinden<br />

gelebilecek her türlü oyuna karşı dikkatli olmalarını<br />

istedi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde “Kıbrıs’ın dünü, bugünü ve yarını”<br />

konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Denktaş, gençlerin<br />

Nutuk ve Çılgın Türkler adlı eserleri iyi okumalarını isteyerek,<br />

“Kazanılan zaferleri, yaşanan mücadeleleri iyi bilin ki,<br />

Kıbrıs’ın Türkiye açısından ne derece önem arz ettiğini görün<br />

ve pes etmeyin.” şeklinde konuştu.<br />

Konferansa, Vali Şemsettin Uzun, SDÜ Rektörü Prof. Dr.<br />

Metin Lütfi Baydar, Eski Büyükelçilerden Ahmet Zeki Bulunç,<br />

Adalet Komisyonu Başkanı Vehbi Şekerci ile çok sayıda davetli<br />

katıldı.<br />

“ATATÜRK’E DİL UZATIYORLAR”<br />

Avrupa Birliği ülkelerine yüklenen Denktaş, “AB, Atatürk<br />

ilkelerinden vazgeçmemizi istiyor, neymiş Atatürk ilkeleri AB<br />

normlarına uymuyormuş. Bunlar Sevr Antlaşması’nı hortlatmak<br />

istiyorlar. Lozan’ı kabullenemiyorlar.Türkiye’yi içeriden<br />

yıkmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bir dönem sağcısı ,<br />

solcusu dediler, adeta iç savaş yaşandı, daha sonra terör örgütü<br />

birçok insanımızın canını aldı. Şimdi de Atatürk İlkelerini savunanlar<br />

dinsiz, savunanlar dinli oluyor. Temiz dinimizi bile<br />

başörtüsü gibi unsurlar öne sürerek bizi içeriden karıştırmak istiyorlar.<br />

Buradan Atatürk gençlerine sesleniyorum, Avrupa Birliği<br />

ülkeleri bizi yıkmak, yok etmek için savaş yaratmaya devam<br />

edecektir. Atatürk ilkelerine sıkı sıkı bağlanın, Nutuk ve Çılgın<br />

Türkler’i okuyun. Arkamızdan oynanan oyunları bilin ki dik-<br />

katli olun. Kıbrıs bize ne kazandırır gibi sözler ortaya<br />

atılıyor. Kıbrıs’ın Türkiye açısından ne derece önemli<br />

olduğunu görün. Biz yıllarca sabrediyoruz, mücadele<br />

yaşıyoruz. Bu kadar emeği yok saymayın. KKTC<br />

kanla canla kurulmuştur, bu millet bu kuruluşu yaşatmak<br />

zorundadır.” şeklinde uyarılarda bulundu.<br />

“TÜRKİYE KARARLILIĞINI KORUMALI”<br />

Hükümeti de eleştiren KKTC 1. Cumhurbaşkanı<br />

Denktaş, “Türkiye yaşanan bu olaylar karşısında<br />

kararlılığını açıkça belirtmelidir. Türkiye kararlılığını<br />

gösterir, ‘Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. AB konusuyla<br />

Kıbrıs konusunu bir tutamayız’ demesini bilmelidir.Böyle<br />

bir durum karşısında AB de yelkenleri suya<br />

indirecektir. Aksi takdirde taviz vere vere ulaştığımız<br />

noktada elimizde hiçbir şey kalmayacak. Bu tavizin<br />

sonu gelmeyecek. Şimdi Kıbrıs meselesi diyorlar, yarın<br />

Ege’yi, Ermenileri öne sürecekler. Türkiye taviz<br />

vermeye alışmamalı.” diye konuştu.<br />

“Türkiye, yaşanan bu olaylar karşısında<br />

kararlılığını açıkça belirtmelidir. Türkiye<br />

kararlılığını gösterir, ‘Kıbrıs’ta iki ayrı devlet<br />

vardır. AB konusuyla Kıbrıs konusunu bir<br />

tutamayız.’ demesini bilmelidir.Böyle bir<br />

durum karşısında AB de yelkenleri suya<br />

indirecektir. Aksi takdirde taviz vere vere<br />

ulaştığımız noktada elimizde hiçbir şey<br />

kalmayacak. Bu tavizin sonu gelmeyecek.<br />

Şimdi Kıbrıs meselesi diyorlar, yarın Ege’yi,<br />

Ermenileri öne sürecekler. Türkiye taviz<br />

vermeye alışmamalı.”<br />

“KIBRIS MİLLİ DAVAMIZ”<br />

Kıbrıs’ın Türkiye açısından önemli olduğunu vurgulayan<br />

Denktaş, “Kıbrıs giderse Türkiye’nin açık denizleri de gider.<br />

Kıbrıs, Türkiye için stratejik ve jeolojik bir önem arz eder. 1938<br />

yılında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Kıbrıs’ın ne derece<br />

önemli olduğunu belirtmiş, Kıbrıs’a dikkat edilmesi gerektiği<br />

yönünde uyarıda bulunmuştur.” şeklinde konuştu.<br />

Kıbrıs ile ilgili ek protokolün TBMM’sinden geçmemesi gerektiğini<br />

vurgulayan Denktaş, “Aksi takdirde geri dönüşü olmayan<br />

bir yola gireceğiz. Ek protokol Ankara Antlaşması’nın<br />

bir ekidir, AB ile Türkiye arasında bir ortaklık yaratan antlaşmadır.<br />

Ek protokol meclisten geçerse Türkiye tanımadığı Rum<br />

Devleti ile Kıbrıs aleyhinde işbirliği oluşturmuş olacaktır.O zaman<br />

fiilen tasfiye başlayacaktır.Ulusal davamız Kıbrıs’ın ikinci<br />

Girit olmasıyla sonuçlanabilir.” diye görüş belirtti.<br />

Rauf Denktaş


128 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 1<strong>29</strong><br />

10. Gençlik Kurultayı Yapıldı<br />

Prof. Dr. Türkan Saylan<br />

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği 10. Gençlik Kurultayı<br />

Isparta’da başladı.<br />

Kurultay’ın SDÜ Kültür Merkezi’nde saat 14.00’de başlayan<br />

açılış törenine SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar,<br />

ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, öğretim üyeleri,<br />

davetliler ve öğrenciler katıldı.<br />

Açılışta ilk konuşmayı yapan ÇYDD Genel Başkanı Prof.<br />

Dr. Türkan Saylan, Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini<br />

belirterek, Atatürk’ün gençlere armağan ettiği bu vatanın<br />

ve Cumhuriyetin sonsuza dek yaşayacağını söyledi. Büyük<br />

Önder Atatürk tarafından kurulan çağdaş, laik, demokratik,<br />

hukuk devletinin geriye götürülmek istendiğini ileri süren<br />

Saylan, “ O nedenle hepimizin gözünü dört açması lazım. Ülkemizdeki<br />

çağdaş, laik düzeni el birliği ile korumamız lazım.”<br />

dedi.<br />

“EĞİTİM HERKES İÇİN GEREKLİDİR”<br />

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin ülkeye yayılmış<br />

95 şubesi ile Mustafa Kemal ve çağdaş eğitimin ışığını<br />

Anadolu’nun dört bir yanına ulaştırmaya çalıştığına değinen<br />

Saylan, “Eğitim herkes için çok gereklidir. Derneğimizden burs<br />

alarak okuyan 20 bin gencimiz Anadolu’nun dört bir yanında<br />

görev alarak ışık saçıyorlar. Dernek olarak sloganımız ‘Sorunun<br />

değil çözümün parçası olmaktır.’ Bu nedenle burslu öğrencilerimizin<br />

sayısını 20 binlerden niye 100 binlere çıkarmayalım.<br />

Evet eğitim herkes için gereklidir. Ancak; fırsat eşitliği<br />

içinde bu gerçekleştirilmelidir. AB’ye girmeyi hedeflediğimiz<br />

2006 Türkiyesi’nde hala 6 milyona yakın kadın okuma-yazma<br />

bilmemektedir. Bir milyona yakın kızımız ilköğretim de<br />

okuyamamaktadır. Biz ÇYDD olarak çağdaş bir Türkiye örneği<br />

sergilemek istiyoruz. Biz, birbirimizin farklılıklarından<br />

yararlanarak çağdaş Türkiye’yi yaratmak zorundayız.” diye<br />

konuştu.<br />

Daha sonra konuşan SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi<br />

Baydar, Türkiye’yi karanlık bir yöne çekmek isteyenler olduğuna<br />

değinerek, “Ancak, Türk Gençliği buna asla geçit vermeyecektir.<br />

Yaşamı değerlendirmeniz nereden baktığınıza bağlıdır.<br />

Acaba ben ülkem için ne yapabilirim? Heyecanı bizleri<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar<br />

bugün burada topluyor. Böylesine düşünceli ve heyecanlı bir<br />

gençliğin varlığı bizlere güç veriyor.” dedi.<br />

Açılış konuşmalarından sonra kürsüye gelen Dr. Erdal<br />

Atabek ise “21. Yüzyılda Genç Olmak” konulu bir konferans<br />

verdi.<br />

“BURASI ATATÜRK’ÜN ÜLKESİDİR”<br />

Salonu dolduran gençlere, “Sizler birer sivil toplum görevlisi<br />

değil birer lidersiniz.” diye hitap ederek konuşmasına başlayan<br />

Erdal Atabek, son günlerde yaşanan olaylara değinerek,<br />

“Burası Atatürk’ün ülkesidir. Dünya geriye gitmez. Türkiye’de<br />

geriye gitmez. Türkiye’de herkes ve her şey yenilebilir ama<br />

Atatürk yenilemez. Atatürk’ün yanında yer alanların hepsi<br />

aslında bir anlamda Atatürk’tür. Enerjimizi sorunlarımızı çözmek<br />

için kullanalım, birbirimizle uğraşmak için değil.” dedi.<br />

Liderliğin kolay bir iş olmadığına işaret eden Atabek, liderliğin<br />

dayanıklılık, sarsılmaz bir irade, dürüstlük ve sorumluluk<br />

gerektirdiğini söyledi.<br />

“KÜREŞELLEŞME TÜM EVRENSEL DEĞERLE-<br />

Rİ YOZLAŞTIRDI”<br />

Günümüzde küreselleşmenin tüm evrensel değerleri yozlaştırarak<br />

onun yerine kendi tüketim değerlerini gençlere aşılamaya<br />

çalıştığını vurgulayan Erdal Atabek şöyle devam etti:<br />

“Tüketim toplumu yaratan tek kutuplu bir dünyada yaşıyoruz.<br />

Başkalarının dili sanki ana dilimiz oldu neredeyse. Tek<br />

kutupluluk yaratan ABD, insan hakları ve bağımsızlık sözcüklerini<br />

sömürerek, kendi çıkarlarını koruyor. Bu tuzaklara düşmememiz<br />

lazım. Türkiye’yi olumlu yönde değiştirmek istiyorsak,<br />

buna önce eğitimden başlamamız lazım. Anaokulundan<br />

üniversiteye kadar her aşamada değişiklik şart. Ayrıca ayırımcılığa<br />

karşı olmamız lazım. Zira; son zamanlarda içimize<br />

sokulan fitne budur. Atatürk Türkiyesi’ni yeniden dünyanın<br />

incisi haline getirmeliyiz. Bağımsız ve onurlu Türkiye’yi yeniden<br />

yaratmalıyız. Liderlik konusunda hiçbir yere bakmamıza<br />

gerek yok. Salondaki şu fotoğrafa bakın (Atatürk’ün fotoğrafını<br />

göstererek) işte odur lider. Şimdi de kendinizi içselleştirin,<br />

şimdi lider sizsiniz.”<br />

Dr. Erdal Atabek<br />

Rektör Baydar’dan<br />

Kosova’daki Türk Birliğini ziyaret<br />

Balkanlarda bazı üniversiteleri ziyaret etmek<br />

ve Türk Toplulukları’nın yüksek öğretimle ilgili sorunlarını<br />

yerinde incelemek amacıyla Kosova ve<br />

Makedonya’ya giden SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin<br />

Lütfi Baydar, beraberinde Trakya Üniversitesi Rektörü<br />

Pof.Dr. Enver Duran’la birlikte gezisinin ilk gününde<br />

Kosova’da görev yapmakta olan Türk Askeri<br />

Birliği’ni ziyaret etti.<br />

Balkanlardaki iç savaştan sonra Birleşmiş Milletler<br />

tarafından kurulan barış gücü bünyesinde yer alan ve<br />

Prizren’deki Birleşmiş Milletler ana karargahının korunması<br />

görevini yürüten Kosova Türk Tabur Görev<br />

Kuvvet Komutanlığı’nı, beraberinde Trakya Üniversitesi<br />

Rektörü Pof.Dr. Enver Duran’la birlikte ziyaret<br />

eden Rektör Baydar, birliğin komutanı Yarbay Bülent<br />

Çelik tarafından karşılandı.<br />

Birliğin şeref defterini yazarak, buradaki askerlerimize<br />

yüksek moral ve başarı dileklerinde bulunan<br />

Rektör Baydar, komutan Yarbay Çelik’e üniversite<br />

adına plaket sundu. Birlik Komutanı Yarbay Bülent<br />

Çelik ise, her iki rektöre bu anlamlı ziyaret anısına birer<br />

plaket verdi.<br />

Isparta Meslek Yüksekokulu<br />

Türkiye İkincisi<br />

Işıklar Klinker Tuğla Grubu tarafından düzenlenen<br />

“Tuğla Tasarım Yarışmasında” il birincisi olarak<br />

Türkiye finaline katılmaya hak kazanan Isparta MYO<br />

İnşaat Programı Öğrencileri Türkiye ikincisi oldu.<br />

Öğretim görevlisi İsmail Dülgerbaki başkanlığında;<br />

Engin Türk, Cüneyt Sever, Hakan Öner, Mustafa<br />

Koç, İsmet Subay ve İsmail Koç’tan oluşan ekip, 28<br />

Haziran’da Bartın’da yapılan Türkiye finalinde üniversitemize<br />

Türkiye ikinciliği kazandırdı. Birinciliği<br />

Dokuz Eylül üniversitesi’nin elde ettiği yarışmada,<br />

ilk üç dereceyi alan takımlara Antalya’da 3 günlük<br />

tatil imkanı sağlanacağı açıklandı.<br />

Isparta MYO’dan Yılsonu Yemeği<br />

Isparta Meslek Yüksekokulu’nun geleneksel yıl sonu yemeği<br />

Gölcük’te yapıldı. Akademik ve idari personelin yoğun geçen bir<br />

öğretim yılını geri de bırakmaları dolayısıyla son 10 yıldır geleneksel<br />

olarak düzenlenen yemeğe yaklaşık 150 kişi katıldı.<br />

Isparta MYO Müdürü Prof. Dr. Kezban Işık, 30. kuruluş yılını<br />

kutladıkları Isparta Meslek Yüksekoskulu’nun köklü ve gelenekleri<br />

olan bir öğretim kurumu olduğunu belirterek, “Dönem içinde<br />

öğrencilerimizin öğretim elemanları ile kaynaşmasını ve stres atmalarını<br />

sağlamak için helva şenliği düzenliyoruz. Dönem sonunda<br />

ise öğretim elemanlarımız, idari personellerimiz ve ailelerinin<br />

katılımları ile bir yemek veriyoruz. Artık geleneksel hale gelen bu<br />

etkinliklerimiz de kurum içi kaynaşmayı pekiştiriyoruz. Ayrıca arkadaşlarımız<br />

yoğun geçen bir öğretim döneminin yorgunluğunu<br />

üzerlerinden atıyorlar.” dedi.<br />

Isparta’nın geleneksel yemeği olan helva ve kabunenin ikram<br />

edildiği etkinlik sonunda, öğretim elemanları halat çekme yarışı<br />

yaptılar ve gitar eşliğinde canlı müzik dinlediler.


130 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 131<br />

ISYO’da Devir Teslim Töreni<br />

SDÜ Araştırma Ve Uygulama Hastanesi<br />

ISO Kalite Belgesini Yeniledi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Isparta Sağlık Yüksekokulu<br />

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü tarafından hot pack<br />

partisi düzenlendi. Fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümlerinde<br />

geleneksel olarak yapılan ve üniversitemizde ilk defa gerçekleştirilen<br />

partiye ISYO Müdürü Prof. Dr. Nejat İmirzalıoğlu<br />

öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.<br />

Partinin ilk konuşmasına yapan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon<br />

Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hasan Hallaçeli “hot<br />

pack”in geçmişini anlatarak başladığı konuşmasında “hot<br />

pack fizyoterapide sıcak su torbası anlamına gelen ve tedavide<br />

sıklıkla kullandığımız bir yöntem. Fizyoterapi dünyasında ilk<br />

olarak 1960’larda başlanan hot pack partileri artık bir gelenek<br />

haline gelmiş durumdadır. Bizde ilk mezunlarımızı verirken<br />

SDÜ Yalvaç Meslek Yüksekokulu; bir çok alanda olduğu<br />

gibi yine bir ilke imza atarak, Avustralya- Yeni Zelanda hükümetlerinin<br />

ortaklığı ile kurulmuş olan uluslararası belgelendirme<br />

kuruluşu TQCSI tarafından yapılan denetimlerde<br />

ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi’ni almaya hak<br />

kazandı.<br />

Yüksekokul Kalite Temsilcimiz Öğr.Gör. Dr. Mehmet Emin<br />

MERTER’ in koordinatörlüğünde gerçekleştirilen çalışmalar<br />

çerçevesinde;<br />

• Kalite El Kitabı<br />

• Prosedürler<br />

• Görev Tanımları<br />

• Talimatlar<br />

bu uygulamayı başlatmış oluyoruz.” dedi.<br />

Hallaçeli’in ardından konuşan ISYO Müdürü Prof. Dr.<br />

Nejat İmirzalıoğlu, “Fizyoterapi insan sağlığı üzerine önemli<br />

katkıları olan bir meslek. Siz ilk mezunlarımızı belki çok iyi<br />

koşullarda ağırlıyamadık ama elimizden gelenin en iyisini<br />

yapmaya çalıştığımızdan emin olun. Emekleriniz için teşekkür<br />

ediyor ve mezun arkadaşlarıma bundan sonraki hayatlarında<br />

başarılar diliyorum” diye konuştu.<br />

Açılış konuşmalarının ardından 4. sınıf temsilcisi Mustafa<br />

Yığılıtaş “hot pack”i 3. sınıf temsilcisi Deniz Patır’a teslim etti.<br />

“Hot Pack” devir teslim töreninin ardından öğrencilerin yaptıkları<br />

çeşitli animasyonlarla parti devam etti.<br />

Yalvaç MYO Kalite Belgesi aldı<br />

• Formlar<br />

• Makinelerin Kullanım Talimatları vb. dokumanlar hazırlanmıştır.<br />

Yine bu çerçevede Yüksekokulumuzun;<br />

• Vizyonu<br />

• Misyonu<br />

• Kalite Politikası<br />

• Kalite Hedefleri<br />

Belirlenmiş ve herkesin görebileceği yerlere asılarak ilan<br />

edilmiştir. 05 Mayıs 2006 tarihinde, Rektör yardımcımız Prof.<br />

Dr. Vecihi KIRDEMİR’ inde katıldığı bir tören ile Kalite Bayrağı<br />

asılmıştır.<br />

SDÜ Araştırma Uygulama Hastanesi, 2005 Mart ayında<br />

Orion Registar, Inc., USA adlı Belgelendirme kuruluşundan<br />

almış bulunduğu ISO 9001:2000 Kalite Sertifikasını , 20 Nisan<br />

2006 yılında yeni bir denetimden geçerek yeniledi.<br />

Kalite Denetimi öncesinde ;<br />

• Hastane hizmet sunumunu etkileyen süreçlerdeki tüm<br />

ölçme cihazlarının kalibrasyonları yapıldı. Bu safhada, bakım<br />

ve kalibrasyon işlemleri için oluşturulan sistem gözden geçirildi<br />

ve işlerliği kontrol edilerek, cihaz bakım kartları ve bakım<br />

planlarına çalışanların kolayca ulaşabilme imkanı sağlanmıştır.<br />

• Hastane bünyesinde kullanılan tüm cihazlar için kullanma<br />

talimatı oluşturulup, cihaz üzerine yerleştirildi. Kullanma<br />

talimatları çalışanın işini kolaylaştırmasıyla birlikte cihazların<br />

hatalı kullanılma olasılığını ortadan kaldırmış bulunmakta.<br />

• Tüm Çalışanlara Görev Tanımları oluşturulup, imza karşılığı<br />

teslim edildi. Her bir çalışana görev ve sorumlulukları<br />

yazılı olarak bildirilip, görev tanımlarının benimsenmesi sağlandı.<br />

• Prosedürler ve Çalışma Talimatları Revize Edildi. Hizmet<br />

süreçleri tek tek ele alınıp, tüm süreçler için oluşturulan<br />

prosedür ve talimatlar revize edilip, Birimlerin istekleri doğrultusunda<br />

standardize edilmiştir. Bu süreçte Kalite Çalışma<br />

Ekibi öncelikle Standardın istediği ana prosedürleri işlerliği<br />

ve içeriği açısından revize edip , işler hale getirmiştir. Bunlara<br />

Alanya’da Karma Seramik Sergisi<br />

SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü öğretim<br />

elemanları ve öğrencileri Alanya’da düzenlenen Alanya<br />

Turizm ve Sanat Şenliğine katıldı. Seramik Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Serap Ünal<br />

Başkanlığı’nda sergiye katılan 18 kişilik ekip, kendilerine<br />

tahsis edilen mekanda eserlerini sergilediler. Seramik malzemelerin<br />

pişirildiği ‘raku fırınını da’ Alanya’ya götüren<br />

ekip, deniz kenarında yakılan ateşlerde raku pişirimini de<br />

gösterdiler.<br />

ilaveten revize edilen diğer prosedürler Birim sorumlularına<br />

imza karşılığı teslim edilip, dağıtılmıştır. Yine Çalışanlarla ortak<br />

bir amaç geliştirmek için oluşturulan süreç performans kriterleri<br />

için tayin edilen hedefler değerlendirilmiştir.<br />

• Hastane bünyesinde kullanılan tüm formlar revize edilerek<br />

standart hale getirildi.<br />

• Bir yıl önce belirlenmiş olan kalite hedeflerine ulaşıldı.<br />

2005 Yılı Kalite Hedefleri 1 yıl süresince değerlendirilerek,<br />

Memnuniyet anketleri , İç tetkikler ve hizmet alanların geri<br />

bildirimleri ile hedefler değerlendirilmiştir.<br />

• 2006 yılı Eğitim Planı oluşturuldu.İnsan kaynaklarına<br />

verilen önem doğrultusunda,eğitim planı dahilinde eğitimler<br />

gerçekleşmiş olup, Bir sonraki yılın Eğitimleri planlandı.<br />

Personele belirli aralıklarla eğitim verilmekte ve bu eğitimler<br />

değerlendirilmektedir.<br />

• ISO 9001:2000 çerçevesinde periyodik olarak, kuruluş<br />

içi tetkikler yapılıp, Yönetim Gözden Geçirme toplantılarında<br />

tüm sonuçlar değerlendirilip, Gerekli Düzeltici ve Önleyici<br />

faaliyetlere başlanmıştır. Önceki yılda açık bulunan düzeltici<br />

faaliyetler kapatıldı.<br />

Her zaman hasta memnuniyetini ön planda tutan SDÜ<br />

Araştırma Uygulama Hastanesinin 2006 hedefinde de hasta<br />

memnuniyetinin birinci öncelik olacağı bildirildi. Bütün bu<br />

kalite çalışmalarının sonucunda hasta memnuniyetinin elde<br />

edilmesi amaçlanmaktadır.<br />

Süleyman Seydi’ye Ödül<br />

Üniversitemiz Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr.<br />

Süleyman Seydi, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üstün<br />

Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı kapsamında<br />

verilen Seçkin Genç Bilimci Ödülü’nü aldı. Yrd. Doç.<br />

Dr. Süleyman Seydi’ye ödülü 2 Haziran 2006 tarihinde Gazi<br />

Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet<br />

Sezer’in de katıldığı Akademi Günü’nde törenle verildi.


132 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 133<br />

Tekstil Sanayinde İş İmkanları<br />

ve Sanayinin Durumu<br />

SDÜ’den Engelliler İçin Konser<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Engelliler Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezi (EN-AR) Engelliler Haftası etkinlikleri<br />

kapsamında Türk Sanat Müziği konseri düzenledi.<br />

SDÜ Kültür Merkezi’nde düzenlenen konser öncesinde<br />

SDÜ Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

ve Engelliler Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Bülbül konuşma<br />

yaptı. Bülbül, bütün bu yapılan etkinliklerin engellilerle<br />

birlikte yaşamayı öğrenmek ve öğretmek için olduğunu belirterek<br />

, “Türkiye’de 8 buçuk milyon, Isparta’mız da ise 50-60<br />

SDÜ Ekonomi Yönetim Kulübü ve Üniversite Girişimci İşbirliği<br />

Kordinatörlüğü’nün (UGİK) ortaklaşa düzenlediği “Turizm<br />

Sektöründe Yılın Girişimcisi Ödül Töreni” SDÜ Ziraat<br />

Fakültesi Hafız İbrahim Demiralay Amfisinde yapıldı. Törene,<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, Ekonomi Yönetim<br />

Kulübü Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Ertan Beceren, Girişimci<br />

İşbirliği Koordinatörü Yrd. Doç.İlker Çarıkçı, Turizm<br />

İl Müdürü Abdullah Kılıç, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.<br />

Turizm sektöründe yılın girişimcisi seçilen Kayı Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Talha Görgülü törene konuşmacı<br />

olarak katıldı. Açılışı konuşmasını yapan Yrd. Doç. Dr. Ertan<br />

Beceren, öğrencilere bu tür programlara katılmalarının ileri ki<br />

dönemlerde mesleki gelişimleri için önemli rol oynayacağına<br />

değinerek, “Her zaman girişimcilik ruhunu içinizde barındırın<br />

ve sizi engelleyen her ne olursa olsun bu engelleri aşmak için<br />

çaba gösterin.” dedi. Ardından Ekonomi Yönetim Kulübü ve<br />

bin civarında engelli olduğunu düşünüyoruz. Ama bu sayının<br />

daha da çok olduğunun farkındayız. Geri kalan kısım su<br />

yüzüne çıkmamış. Bizler bunları araştırmaya devam edeceğiz.<br />

Bütün çabamız engellilerle birlikte yaşamayı öğrenmek ve öğretmek.”<br />

dedi.<br />

Bülbül’ün konuşmasının ardından SDÜ İlahiyat Fakültesi<br />

Öğretim Görevlisi Erdoğan Ateş’in yönetiminde Sanat Müziği<br />

konseri başladı. Üç bölümden oluşan konserde, Hicaz Faslı,<br />

Solo Şarkılar ve Hüseyni Makamı’nda 20 eser icra edildi.<br />

Turizmde Yılın Girişimcisi Ödülü<br />

Girişimci İşbirliği Koordinatörlüğü (UGİK) tarafından yılın girişimcisi<br />

seçilen Talha Görgülü’ye Yrd. Doç. Dr.. İlker Çarıkçı<br />

tarafından ödülü takdim edildi. Ödül törenin ardından konuşmasına<br />

başlayan Görgülü “Çok yoğun olduğum şu günlerde<br />

böyle bir davet benim için çok önemliydi. Başarımın ana malzemesi<br />

hayatıma anlam katmak ve bilmediğim şeyi öğrenmek<br />

için çaba harcamak oldu. Bu tarz organizasyonlara, fuarlara<br />

hep katılmaya çalıştım. Çünkü her saniye bilmediğiniz yeni<br />

bir şeyleri öğreniyorsunuz. Araştırmalısınız, araştırmacı, girişimci<br />

ve bilgiye aç olmalısınız. Eğer böyle yapmazsanız, hayatınızdan<br />

şikayet etmek gibi bir lüksünüz olamaz, olduğunuz<br />

yerde sayarsınız. Bir işte başarılı olmak istiyorsanız en aşağıdan<br />

işin özünü bilerek başlayınız.”diye konuştu. Konuşmanın<br />

ardından 1- 12 Mayıs tarihleri arasında SDÜ’de düzenlenen<br />

“2. Girişimcilik Eğitim Sertifika Programı”na katılan 31 öğrenciye<br />

sertifikaları dağıtıldı.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Tekstil Kulübü tarafından<br />

“Tekstil Sanayinde İş İmkanları ve Sanayinin Durumu” konulu<br />

bir konferans düzenlendi. ATAÇ Şirketleri Yönetim Kurulu<br />

Başkanı ve ANTEKS Genel Müdürü Halil Ataman tarafından<br />

verilen konferansa Tekstil Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr.<br />

Fatma Göktepe, Tekstil Bölümü Başkanı Doç.Dr. Özer Göktepe,<br />

çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenci katıldı.<br />

ANTEKS şirketinin ortaya çıkışı ve tarihi ile Türkiye’de<br />

tekstilin gelişimini anlatarak sözlerine başlayan Ataman “1989<br />

yılında kurduğumuz fabrika ile bu sektörle tanıştık. O zamanlar<br />

büyüyen bir güç olan Türk sektörü ülkeler arası anlaşmalar<br />

ve kotalarla büyük sıkıntılar atlattı. Her zaman gelişen sanayi<br />

ve teknolojiye ayak uydurarak bu sektör ayakta kaldı. Bu<br />

gün ise giderek büyüyen Çin faktörü ile başka başka çözümler<br />

bulmak için uğraş vermekteyiz. Bu gün piyasada önemli<br />

hale gelen güven ve risk faktörlerinin mümkün olduğu kadar<br />

minimuma indirilmesi. 3. Dünya ülkeleri özellikle bu sektöre<br />

Muszaki Foiskola Üniversitesi<br />

Öğretim Üyeleri SDÜ’de<br />

Macaristan’ın Budapesti, Muszaki Foiskola Universitesi<br />

öğretim üyelerinden Dr. Rudolf Szabo, Dr. Livia Palicska Kokas<br />

ve aynı Üniversite’nin Dış İlişkiler Bölümü personeli Katalin<br />

Suranyi Sokrates programı dâhilinde Mühendislik-Mimarlık<br />

Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nün misafiri olarak<br />

22–23 Mayıs 2006 tarihleri arasında öğrencilere ve öğretim<br />

üyelerine yönelik 3 farklı seminer sundular.<br />

22 Mayıs 2006 tarihinde Katalin Suranyi’nin Macaristan’ın<br />

Budapeşte şehrini ve Muszaki Foiskola Üniversitesi’ni tanıtan<br />

ilk semineri; Erasmus programıyla gitmeyi planlayan öğrenciler<br />

tarafından oldukça büyük ilgi gördü. Üniversitede bulunan<br />

bölümler ve ders içerikleri hakkında ayrıntılı bilgilerin<br />

anlatıldığı bu seminerde, öğrenciler yurt dışı ve Macaristan<br />

hakkında akıllarına takılan önemli soruların cevaplarına ulaşma<br />

olanağı buldular<br />

Aynı gün hemen ardından gerçekleşen ikinci seminerde,<br />

aynı zamanda Budapesti, Muszaki Foiskola Universitesi Dış<br />

girecekler ve nitelikli eleman ihtiyacı gittikçe artacak. Çünkü<br />

tekstil sektörü tarih boyunca hep önemli olan bir sektör olmuştur<br />

ve böyle de devam edecektir.” dedi. Değişen piyasa<br />

koşulları ve istenilen nitelikleri öğrencilere anlatarak konuşmasına<br />

devam eden Halil Ataman “Bu sektörde var olabilmek<br />

için tasarım ve marka yolunda adım atmak önemli. Bu yüzden<br />

tasarımcılara büyük görev düşüyor. Bu gün maliyeti 10 dolar<br />

olan bir gömlek tasarımı ve özgünlüğü ile 40 dolara alıcı bulabilir.<br />

Bununla birlikte piyasada sağladığınız güven de çok<br />

önemli. Hemen hemen hergün yeniliklerle karşılaştığımız bu<br />

piyasaya uyum sağlamak çok önemli. Sizlerin bir çok görevi<br />

var. Piyasadaki olumsuz koşulları yıkacak olan sizlersiniz. Bu<br />

yüzden kendinizi dünyaya yeniliklere ve teknolojiye açıp kendinizi<br />

her zaman güncelleyin ve yabancı dillerin önemini asla<br />

göz ardı etmeyin diyerek sözlerini tamamladı.”<br />

Konferans sonunda konuşmacıya Doç. Dr. Özer Göktepe<br />

tarafından çiçek takdim edildi.<br />

İlişkiler koordinatörü olan Tekstil Bölümü öğretim görevlisi<br />

Dr. Livia Palicska Kokas “Innovations in the Textile Industry”<br />

seminerinde Macaristan’daki Tekstil Sanayi hakkında bilgi<br />

verirken, öğrencilere Türkiye’de Tekstil Sektörünün Sanayide<br />

geniş yer tutmasından dolayı çok şanslı olduklarını söyledi.<br />

Seminerinde Teknik tekstiller ve akıllı tekstiller hakkında bilgi<br />

veren Dr. Kokas, Üniversitelerde gerçekleştirilecek olan çalışmalar<br />

ışığında elde edilecek olan Know-How ile Türkiye’nin<br />

de bir süre sonra bu alanda söz sahibi ülkelerden biri haline<br />

gelebileceğini belirtti.<br />

23 Mayıs 2006 tarihinde, Dr. Rudolf Szabo’nun sunduğu<br />

“New Technologies and Machines for Weaving” konulu son<br />

seminerde dokuma teknolojileri ve gelişmeleri hakkında bilgi<br />

verildi. Sine vizyon görüntüleriyle renk katılan seminerde<br />

dokuma tezgahlarındaki son gelişmeler ve piyasaya sunulan<br />

ürünler ayrıntılarıyla açıklandı.


134 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 135<br />

İlahiyat Fakültesi<br />

Bir İlki Gerçekleştirdi<br />

Socrates programı kapsamında SDÜ İlahiyat Fakültesi ile<br />

İngiltere Exeter Universitesi İslam Araştırmaları Bölümü arasında<br />

öğretim üyesi değişimini öngören anlaşma imzalandı.<br />

SDÜ İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

ve Sokrates Bölüm Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Bilal Gökkır,<br />

yapılan anlaşmanın önemine değinerek, “Bu anlaşma konu itibarıyla<br />

SDÜ’nün Sokrates Kapsamında bir İngiliz Üniversitesi<br />

ile yaptığı ilk anlaşmadır.” dedi.<br />

Yrd. Doç. Dr. Gökkır, ayrıca Socrates programı çerçevesinde<br />

Çek Cumhuriyeti’nin Masaryk Ünivesitesi’ne 2006-2007 öğretim<br />

döneminde SDÜ’ İlahiyat Fakültesi’nden 7 öğrenci gönderileceğini<br />

sözlerine ekledi.<br />

IMYO’da Ağaç ve<br />

Gül Fidanı Dikimi<br />

Isparta Meslek Yüksek Okulu tarafından 30. kuruluş yılı<br />

etkinlikleri kapsamında okul önünde bulunan boş araziye<br />

ağaç ve gül fidanı dikimi gerçekleştirildi. MYO Müdürü<br />

Prof. Dr. Kezban Işık, öğretim görevlileri ve öğrencilerin katılımıyla<br />

gerçekleştirilen etkinlikte 30 gül, 40 ıhlamur ve 30<br />

adet sedir ağacı fidanı olmak üzere toplam 100 fidan dikildi.<br />

Etkinlik sırasında konuşan Işık, öğrencilere ağacın ve yeşilin<br />

insan hayatındaki önemini anlatarak, doğanın ve yeşilin<br />

sürekli korunması ve gelecek kuşaklara düzgün bir şekilde<br />

aktarılması gereken en önemli varlık olduğunu söyledi.<br />

YDYO’dan Yardım<br />

Kampanyası<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu<br />

hazırlık sınıfı öğrencileri tarafından düzenlenen “Kardeş<br />

Köylere Yardım Kampanyasında” 4 köy ilköğretim okulunda<br />

okuyan öğrencilere kırtasiye yardımı yapıldı.<br />

Kampanya ile ilgili bilgi veren YDYO Müdürü Yrd. Doç.<br />

Dr. Oyu Büyükyavuz, hazırlık sınıfı öğrencileri ve öğretim elemanları<br />

ile birlikte Yukarı Yaylabel, Aşağı Yaylabel, Belence ve<br />

Çukur Köylerine gittiklerini, ilköğretim okulu öğrencileri ve<br />

öğretmenleri ile görüştüklerini ve hazırladıkları kırtasiye paketlerini<br />

öğrencilere dağıttıklarını açıkladı.<br />

Bu kampanyanın önümüzdeki yıllarda daha organize şekilde<br />

ve daha çok sayıda ilköğretim okulunu kapsayacak biçimde<br />

düzenleneceğine değinen Büyükyavuz, “ilköğretim okullarındaki<br />

öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizin bu kampanyadan<br />

büyük memnuniyet duyduklarını belirttiler. Çok mutlu olduk.<br />

Önümüzdeki yıl bu etkinliğimizi daha geniş kapsamlı olarak<br />

yapacağız” diye konuştu.<br />

SDÜ Triatlon’da<br />

Türkiye İkincisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Su Sporları Kulübü takımı<br />

Ankara’da düzenlenen Üniversitelerarası Triatlon Türkiye Birinciliğinde,<br />

ikinci oldu.<br />

Kulüp Akademik Danışmanı Mehmet Mahir Sofu başkanlığında<br />

Bahadır Tama, Cihan Tuncel ve Buğra Karslıoğlu’ndan<br />

oluşan takım, Kara Harp Okulu Tesislerinde düzenlenen, 800<br />

metre yüzme, 21 kilometre bisiklet ve 6 kilometre koşudan<br />

oluşan üçlü yarışmada Kara Harp Okulu’nun andından ardından<br />

Türkiye ikincisi oldu.<br />

Triatlon takımını bu başarılarından dolayı kutlayan SDÜ<br />

Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, üniversitemizin yüzünü<br />

ağartan sporcu ve kulüp yöneticilerine teşekkür etti.<br />

GSF’de “Bir” Sergisi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi<br />

Resim Bölümü ikinci sınıf öğrencileri tarafından hazırlanan<br />

sergi açıldı. Bir atölyenin tavla figürüne dönüştürülmesi ve<br />

şansın hayatın içinde yer aldığını anlatan “bir” konsepti üzerine<br />

hazırlanan sergide 36 resim ve desen çalışması 5 video ve 2<br />

heykel çalışması yer alıyor.<br />

Hastane Emeklilerine Plaket<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi’nden emekli olan Şef Ali Özdemir, Şef Zehra Özdemir<br />

ve Şoför İsmail Çürükkaya için plaket töreni düzenlendi.<br />

Araştırma ve Uygulama Hastanesinin kuruluşundan<br />

bu yana büyük emekleri geçen memurlar için düzenlenen törende<br />

plaketleri Hastane Başhekimi Prof. Dr. Namık Delibaş<br />

ve Başhekim Yardımcıları Doç. Dr. Erol Eroğlu ve Doç. Dr.<br />

Mustafa Demirci verdi.<br />

23 Haziran 2006 Cuma günü Süleyman <strong>Demirel</strong> Kongre ve<br />

Sergi Sarayında SDÜ Isparta Sağlık Yüksekokulu’nun mezuniyet<br />

töreni yapıldı. Ebelik Bölümünden 49, Hemşirelik Bölümünden<br />

45, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünden 25 öğrencinin<br />

mezun olduğu törene Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevres H.<br />

AYDOĞAN, Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof.<br />

Dr. Namık DELİBAŞ, Üniversite Genel Sekreteri Ahmet Tevfik<br />

KÖSE, İl Sağlık Müdürü ve birçok öğretim elemanı ve öğrenci<br />

aileleri katıldı.<br />

Her bölüm adına bir öğrenci temsilcisi ve Yüksekokul Müdürü<br />

Prof. Dr. Necat İMİRZALIOĞLU açılış konuşmalarını yaptı.<br />

Ebelik Bölümü Birincisi Nihal IŞIK, Hemşirelik Bölümü Birincisi<br />

Teberdar’ı Uğurladık<br />

19 Haziran Çarşamba günü 84 yaşında vefat eden,<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

Kimya Bölümü kurucu Başkanı, emekli öğretim üyesi<br />

Prof. Dr. H. Turgut Teberdar için bugün Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

önünde bir tören düzenlendi.<br />

Törene SDÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Vecihi Kırdemir,<br />

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Karaca, dekanlar, öğretim<br />

üyeleri, yakınları ve öğrenciler katıldı.<br />

Teberdar’ın çalışma arkadaşları ve eski öğrencilerinin<br />

konuşmalarından sonra merhumun cenazesi öğle namazını<br />

müteakip merkeze bağlı Sav Kasabası’nda toprağa<br />

verildi.<br />

Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve SDÜ camiasına<br />

başsağlığı dileriz.<br />

ISYO Mezuniyet Töreni<br />

Elif Ok, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Birincisi Emine<br />

YETİŞKEN’e Üniversite Genel Sekreteri Ahmet Tevfik KÖSE’den<br />

plaket ve diplomalarını aldılar. Bölüm ikincilerine Tıp Fakültesi<br />

Dekanı Prof. Dr. Nevres H. AYDOĞAN, Bölüm üçüncülerine<br />

Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Necat İMARZALIOĞLU tarafından<br />

plaket ve diplomaları verildi. Dereceye giren öğrencilerin<br />

plaket ve diploma takdiminden sonra sırayla Ebelik, Hemşirelik,<br />

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümlerindeki diğer öğrenciler<br />

diplomalarını aldılar. Ebelik Andı Öğr. Gör. Banu ASLAN, Hemşirelik<br />

Andı Öğr. Gör. Hacer ERTEN, Fizyoterapistlik Andı Yrd.<br />

Doç. Dr. Hasan HALLAÇELİ tarafından okutuldu. 10. Yıl Marşı<br />

eşliğinde keplerin havaya atılmasıyla program sona erdi.


136 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 137<br />

Gelendost MYO’da Mezuniyet Coşkusu<br />

Emniyet Mensuplarına Seminer<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Gelendost Meslek Yüksek<br />

okulunda yapılan mezuniyet törenine daire amirleri, yüksek<br />

okul personeli, öğrenciler ve öğrenci aileleri katıldı.<br />

Mezuniyet töreni saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından<br />

sonra Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Kemaleddin<br />

TAŞ’ın konuşmasıyla devam etti , Yüksekokul birincisi mezuniyet<br />

kütüğüne ismini çaktıktan sonra dereceye giren öğrencilere<br />

ödülleri verildi.<br />

Mezuniyet töreni , öğrencilerin hazırlamış olduğu şiir ve<br />

müzik dinletisinin sunulması, öğrencilerin mezuniyet andını<br />

okuyarak keplerini havaya atması ile sona erdi . Ardından<br />

öğrenci ve öğrenci velileri ile beraber yemek yenildi.<br />

SDÜ’de Yakıt Hücreleri Konferansı<br />

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü<br />

tarafından düzenlenen ve Kanada Ontario Üniversitesi<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Dinçer’in konuşmacı olarak<br />

katıldığı, “Yakıt Hücreleri” konulu konferans SDÜ Kültür<br />

Merkezi’nde yapıldı.<br />

Konferansa Rektör Vekili Prof. Dr. Vecihi Kırdemir, Mühendislik<br />

Mimarlık Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Nilay Keskin,<br />

öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.<br />

2 saate yakın süren konferansta Dinçer, çevresel etkiler nedeniyle<br />

dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru eğilim<br />

bulunduğunu belirterek, Kanada’da 2015 yılından itibaren hidrojen<br />

enerjisi ile çalışan sistemlerin hayata geçirilmesinin planlandığını<br />

söyledi.<br />

Petrol ve kömür gibi fosil yakıtların hem çevresel etkileri<br />

hem de zaman içinde azalmaları nedeniyle dünyadaki tüm gelişmiş<br />

ülkelerin yeni enerji kaynakları konusunda ar-ge çalışmalarını<br />

yoğunlaştırdıklarına değinen Dinçer, “Benim alanım Fuel<br />

Cell diye adlandırılan yakıt pilleri konusundadır. Ayrıca hidrojen<br />

enerjisinin kullanılması konusunda da çalışmalarım var.<br />

Hidrojenin kullanılmasında önemli avantajlar olduğu gibi dezavantajlarda<br />

mevcut. Mesela bugün için, hidrojen enerjisinin<br />

kullanımında en önemli sorun hidrojenin depolanmasıdır. Bu<br />

sorun henüz tam çözümlenmiş durumda değildir. Bu nedenle<br />

konuya ilgi duyan araştırmacıları konu üzerinde çalışma yapmaya<br />

davet ediyorum.” dedi.<br />

Konferansında çalıştığı üniversite, Kanada’daki yüksek öğrenim<br />

ve bilimsel araştırmalar konularına da değinen Dinçer<br />

şöyle devam etti:<br />

“Ontario Üniversitesi’nde gerçek anlamda bilgisayar destekli<br />

bir eğitim verilmektedir. Zira bizim üniversitemize kayıt<br />

yaptıran bir öğrenciye, kayıt sırasında bir diz üstü bilgisayar<br />

verilir. Öğrenci tüm derslerini ve araştırmalarını bu sistemi<br />

kullanarak yapar. Kanada’daki üniversitelerin amacı; bilimsel<br />

araştırma yapmak, eğitim faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetlerinde<br />

mükemmeliyeti sağlamaktır. Biz, diz üstü bilgisayar<br />

kullanımına mobil öğrenme metodu adı da veriyoruz. Mobil<br />

öğrenmede amaç, geleneksel öğretim sistemini yok etmek değil,<br />

bu sistemi daha da geliştirmektir. Bu sistemle öğrencinin<br />

bilgiye 7 gün 24 saat ulaşma imkanı vardır. Bizim üniversitelerimiz<br />

de öğrencilerimiz teknolojiyi yüzde yüz öğrenerek mezun<br />

oluyorlar. Bizim üniversite olarak asıl amacımız, bilginin paylaşıldığı<br />

bir ortam yaratmaktan ibarettir. Kanada da araştırma<br />

programlarına önem verilmektedir. Bu sistem sayesinde patent<br />

üretimi de artmaktadır. Ancak burada şu hususu dile getirmek<br />

istiyorum. Kanada’daki öğrenciler sizlerden daha akıllı ya da<br />

çalışkan değiller. Orada kurulmuş olan sistem bu başarıyı yaratıyor.<br />

Sistemde hiç kimse kendi başına karar vermiyor. Bir örnek<br />

vermem gerekirse, gerek üniversitelerde ve gerekse devlet<br />

birimlerinde her birimde danışma kurulları bulunuyor. Konular<br />

burada ele alındıktan ve tartışıldıktan sonra, yöneticiler ya da<br />

siyasetçiler bunu uygulamaya koyuyorlar’<br />

Konferansın bitiminde Prof. Dr. İbrahim Dinçer’e Rektör Vekili<br />

Prof. Dr. Vecihi Kırdemir tarafından çiçek takdim edildi.<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi<br />

ve Isparta İl Emniyet Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği<br />

“Yönetim, Devlet ve Cumhuriyet” konulu seminer SDÜ Tıp<br />

Fakültesi Salonu’nda gerçekleştirildi. Seminere, SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, SDÜ İktisadi ve İdari Bilimler<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Bilal Özgüven, SDÜ Sürekli<br />

Eğitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Gül, çok sayıda öğretim<br />

üyesi ve emniyet mensubu katıldı.<br />

Üniversitelerin bilgi birikiminin toplum ve diğer kuruluşlarla<br />

paylaşılmasının amaçlandığı seminerde konuşmacı olarak<br />

kürsüye gelen Rektör Baydar, insan vücudunu oluşturan<br />

ve vücudun en küçük yapı taşı olan hücrenin yaşam biçimiyle,<br />

günümüzün yönetimini karşılaştırdı. Bir yönetimin nasıl<br />

olması gerektiği hakkında emniyet mensuplarına bilgi veren<br />

Baydar, “ Hücrenin her birimi önemlidir. Hücre içinde sürdürülen<br />

hiçbir olay tesadüf değildir ve her şey doğru zamanda<br />

doğru yerde gerçekleşir. Hücrede torpil ve kayırma yoktur.<br />

<strong>Bilgi</strong>sini saklamaz ve diğer birimlerle iktidarı paylaşır. Hücrede<br />

dayanışma ve demokrasi vardır. Hücrenin beyni olan çekirdek,<br />

geleceğe yönelik program yapar. Çekirdek, işe göre o işi<br />

Mustafa Şenerli Öğrencilerden Ziyaret<br />

Mustafa Şener İlköğretim Okulu 5/C sınıfı öğrencileri<br />

SDÜ’yü ziyaret etti.<br />

Sınıf öğretmenleri Ahmet Kürkçü nezaretinde ilk olarak<br />

üniversitenin Binicilik Merkezi’ne gelen öğrenciler, at yetiştiriciliği<br />

ve binicilik konusunda yetkililerden bilgi aldılar. Binicilik<br />

merkezinde ayrıca ata da binen öğrenciler daha sonra<br />

Seramik Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni gezdiler.<br />

yapacak birimi seçer, birime göre iş yoktur. Çekirdek suçluyu<br />

arama değil, sorunun nedenini arama kültürüne hakimdir. Sorunlar<br />

zamanla fark edilip önlem alınır. Hücrenin birimleriyle,<br />

birimlerinde kendi aralarında iletişimi vardır. Çekirdek şeffaf,<br />

dürüst, sözünde duran, otorite sahibi, yetkin, bilgili ve büyük<br />

tevazu sahibidir. İşte yönetimde, hücre ve çekirdek gibi olmalıdır.<br />

“ diye konuştu.<br />

Ardından kürsüye gelen SDÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat<br />

Bilal Özgüven üniversitelerin toplum ve kamu kuruluşlarına<br />

bilim ışığı altında yön gösteren kurumlar olduğunu belirterek,<br />

devlet kavramını açıkladı. Emniyet mensuplarının görevlerinin<br />

stresli olduğuna da değinen Özgüven, “Toplumlar tarih<br />

boyunca ittifak ve çatışma toplumu olmak üzere iki farklı model<br />

oluşturmuşlardır. İyiliğe ve insana hizmet sürdürmekte<br />

olan mesleklerde, çatışma toplumu öne çıkmakta ve stres artmaktadır<br />

“ dedi.<br />

Seminer, emniyet mensuplarının sorularının cevaplandırılması<br />

ve SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’a teşekkür<br />

çiçeği verilmesiyle son buldu.<br />

Öğrencilere Merkez Müdürü Yrd. Doç. Dr. Serap Ünal tarafından<br />

merkezde üretilen seramikten yapılmış minik uğur<br />

böcekleri hediye edildi. Son olarak SDÜ Basın ve Halkla İlişkiler<br />

Müdürlüğü’ne gelen öğrencilere burada yapılan çalışmalar<br />

Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü M. Zafer Çağlar tarafından<br />

anlatıldı. Minik öğrencilere SDÜ’nün birer tanıtım<br />

katoloğu hediye edildi.


138 SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 139<br />

Binicilik Merkezi’nin İlktay’ı Doğdu<br />

SDÜ Spor Birliği Başkanlığı bünyesinde 2005 yılında<br />

kurulan Binicilik Merkezi’nin ilk tayı doğdu. SDÜ Rektörü<br />

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ın “İlktay” adını koyduğu<br />

safkan arap atı cinsi tay, binicilik merkezinin adeta maskotu<br />

oldu.<br />

Halen 24 eğitimli atın bulunduğu eğitim merkezinde öğrenci<br />

ve öğretim elemanlarının yanısıra, normal ve engelli<br />

çocuklara binicilik eğitimi veriliyor.<br />

Merkez Sorumlusu Okutman Hüseyin Işık, her geçen<br />

gün gelişen Binicilik Merkezi ile ilgili şunları söyledi:<br />

Üniversitemiz Spor Birliği Başkanlığı bünyesinde kurulan<br />

Binicilik Merkezi, öncelikli olarak at hobisi ve binicilik<br />

sporunun yerleştirilmesini sağlamak amacı ile 2005 yılında<br />

kurulmuştur. Bu merkez, binicilik sporunu üniversitenin<br />

tüm öğrencileri, akademik personeline ve idari personeline<br />

sevdirmek ve onların boş zamanlarını değerlendirmede iyi<br />

bir alternatif sunabilmek için yapılmıştır. Bunun yanı sıra<br />

ileriki aşamalarda mani, konkur komple ve uzun yol yarışı<br />

çalışmaları ile binicilik sporunu daha anlamlı hale getirilmesi<br />

amaçlanmıştır.<br />

Binicilik merkezi tesis olarak birçok birimden oluşmaktadır.<br />

Tesis; Spor Merkezinin güneyinde yaklaşık 25.000 m2 ’lik<br />

bir alana yerleştirilmiştir. Tesiste; taylık, 3 adet padoklu aygırhane,<br />

2 adet yedişerli ahır bloğu, sağlık odası, seyis odası,<br />

eyer odası, 20 m. çapında eğitim maneji, 60x60m. ebadında<br />

dresaj-mani maneji ve biniciler için dinlenmelerin ve eğitimlerin<br />

yapıldığı bir adet kafeterya bulunmaktadır. Ayrıca merkezimizde<br />

yaklaşık 24 adet eğitimli at bulunmaktadır.<br />

SDÜ’lü Öğrencilerden Kitap Yardımı<br />

Öğrencilere Katılım Belgesi<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Toplumsal<br />

Duyarlılık ve Dayanışma Kulübü<br />

(TODDAYK) ‘Geleceğe Yatırım Projesi’<br />

kapsamında Büyükhacılar Köyü İlköğretim<br />

Okulu’na kitap yardımı yaptı.<br />

Proje kapsamında okulda oluşturulan<br />

kitaplığa, temel kaynaklar, hikaye, roman,<br />

sözlük ve test kitaplarından oluşan yaklaşık<br />

500 eğitici kitap bağışlandı. Kitaplar ve diğer<br />

kırtasiye malzemeleri kulüp öğrencileri<br />

tarafından temin edildi..Kulüp Akademik<br />

Danışmanı Dr. Cevdet Yılmaz, bu etkinlikten<br />

amacın, Büyükhacılar İlköğretim Okulu<br />

öğrenci ve öğretmenleriyle SDÜ öğrencileri<br />

arasında etkileşim yaratmak olduğunu söyledi.<br />

Doğanın Ritmi Projesi<br />

“Doğanın Ritmi” başlıklı AB Gençlik Programı Eylem I Projesi Isparta Sivil<br />

Gençlik Meclisi tarafından gerçekleştirildi. Projeye Bulgaristan, Polonya, Çek<br />

Cumhuriyeti, Letonya ve Türkiye’den 15-25 yaş arasında toplam 28 genç öğrenci<br />

katıldı.<br />

Isparta’nın ilk AB projesi olma özelliğini taşıyan proje genel olarak çevre ve<br />

geri dönüşüm konularında katılımcı ülkelerin yaptıkları çalışmaları aktarmasının<br />

yanı sıra, ritim olgusuna da dikkat çekiyor. Katılımcılar yaptıkları çevre<br />

gezilerinde doğadan buldukları materyalleri profesyonel bir müzik eğitmeni<br />

eşliğinde birer müzik aletine dönüştürdüler.<br />

Proje içerisinde Isparta çevresindeki doğal alanların gezilmesi, Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesindeki Orientering grubu ile üniversite içerisinde orientering<br />

aktivitesi yapılması, katılımcılara profesyonel bir eğitmen tarafından ritim<br />

üzerine eğitim verilmesi, doğadan bulunacak materyallerle ritim aletleri yapılması,<br />

katılımcı ülkelerin organize edilecek kültürel gecelerde daha yakından tanınması<br />

gibi faaliyetler yer aldı.<br />

Bu faaliyetler kapsamında düzenlenen Orientering etkinliği SDÜ Batı kampusünde<br />

gerçekleştirildi. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen 28 konuk öğrenci<br />

haritayla koşarak ve yürüyerek yön bulma sporu olarak adlandırılan Orientering<br />

yaptılar. SDÜ Orienteering Akademik Danışmanı Okutman Oğuzhan Özaltın<br />

nezaretinde yapılan etkinliğe katılan öğrencilere birer katılım belgesi verildi.<br />

Özaltın, belge töreninde yaptığı konuşmada “Bu faaliyete yabancı konuklarımızın<br />

yanı sıra üniversitemizdeki Orientering Kulübüne kayıtlı öğrencilerimiz de<br />

katıldı. Öğrencilerimizin uluslar arası bir etkinlikte bulunabilmesi, üniversitemiz<br />

için bir başarı ölçütüdür.” dedi.<br />

Projenin son gününde katılımcılar tarafından sergilenen performans gösterisinde,<br />

ritim aletleri eşliğinde ücretsiz bir halk konseri gerçekleştirildi.<br />

Projenin destekleyicileri arasında Isparta Valiliği, Isparta Belediyesi ve Süleyman<br />

<strong>Demirel</strong> Üniversitesi bulunuyor.<br />

Merkezi Ankara’da bulunan Gençlik Servisleri Merkezi ile<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi tarafından ortaklaşa organize<br />

edilen 4. Uluslararası Çalışma Kampı sona erdi.<br />

SDÜ Kültür Müdürlüğü’nün koordinasyonunda sürdürülen<br />

kampa Fransa, Slovenya, Sırbistan ve Kore’den 8,<br />

Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden 7 olmak üzere toplam<br />

15 öğrenci katıldı.<br />

Evrensel dostluk bağlarını güçlendirmek, toplumsal bilinci<br />

yükseltmek, gençlerin sosyal ve kültürel gelişmelerine katkıda<br />

bulunmak amacıyla düzenlenen kampta, öğrenciler; gezi,<br />

spor, gibi aktivitelerle kendilerini sosyal ve kültürel açıdan<br />

geliştirme imkanı buldular. Konaklama, yeme, içme ve ulaşım<br />

ihtiyaçlarının üniversite tarafından karşılandığı kampta,<br />

öğrenciler ayrıca üniversitenin çeşitli birimlerinde çalıştılar.<br />

ÖĞRENCİLERE KATILIM BELGESİ<br />

15 gün süren kamp çalışmalarına katılan öğrencilere SDÜ<br />

Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir törenle katılım belgesi<br />

verildi. Öğrenciler daha sonra Rektör Vekili Prof. Dr. Vecihi<br />

Kırdemir’le birlikte pasta kestiler. Isparta’yı ve Süleyman <strong>Demirel</strong><br />

Üniversitesi’ni çok beğendiklerini belirten öğrenciler,<br />

hafta sonlarında ise Antalya ve Denizli’ye gitme imkanı bulduklarını<br />

söylediler.


140<br />

Atamalar<br />

Atamalar<br />

141<br />

Birim Adı Dekan / Müdür Adı Tarih<br />

Prof. Dr. A.Ergün Türker Deprem ve Jeoteknik Arş.Mrk. Müdürü (V) 06.01.2006<br />

Prof. Dr. Necat İmirzalıoğlu Isparta Sağlık Yüksekokulu Müdürü 31.01.2006<br />

Prof. Dr. Mehmet Zeki Yıldırım Burdur Sağlık Yüksekokulu Müdürü 31.01.2006<br />

Prof. Dr. Kubilay Aktulum Güzel Sanatlar Enstitüsü Müdürü 31.01.2006<br />

Yrd. Doç. Dr. Çetin Lütfi Baydar Başhekim Yardımcısı 08.03.2006<br />

Doç. Dr. Özer Göktepe Rektör Danışmanı 02.05.2006<br />

Yrd. Doç. Dr. Dilek Karaaslan Dış İlişkiler ve Sokrates Koordinatörü 02.05.2006<br />

Prof. Dr. S. Nilay Keskin Mühendislik ve Mimarlık Fak. Dekanı (V) 26.06.2006<br />

Prof. Dr. İbrahim GÜNGÖR İşletme Sayısal Yöntemler<br />

Doç. Dr. Abdullah EROĞLU İşletme Sayısal Yöntemler<br />

Yrd. Doç. Dr. Cemal BALTACI Kamu Yönetimi Siyaset ve Sosyal Bil.<br />

Yrd. Doç. Dr. Abdulah UZ Kamu Yönetimi Hukuk Bilimleri<br />

Prof. Dr. Hüseyin AKYILDIZ Çalışma Eko.ve End.İliş. Çalışma Ekonomisi<br />

Ziraat Fakültesi<br />

Prof. Dr. Fatma KOYUNCU Bahçe Bitkileri Bahçe Bitkileri<br />

Prof. Dr. Mehmet Ali KOYUNCU Bahçe Bitkileri Bahçe Bitkileri<br />

Prof. Dr. Nilgün GÖKTÜRK BAYDAR Bahçe Bitkileri Bahçe Bitkileri<br />

Prof. Dr. Cahit BALABANLI Tarla Bitkileri Tarla Bitkileri<br />

Prof. Dr. Hasan BAYDAR Tarla Bitkileri Tarla Bitkileri<br />

Prof. Dr. Ahmet Ali IŞILDAR Toprak Toprak<br />

Prof. Dr. İbrahim ERDAL Toprak Toprak<br />

Prof. Dr. Murat Bilal Özgüven İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Dekanı 30.06.2006<br />

Prof. Dr. Mustafa Erol Keskin Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı (V) 03.07.2006<br />

Prof. Dr. Fatma Göktepe Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü 13.07.2006<br />

Okutman Çetin Koruk Müzik Kültürü Arş. ve Uyg. Mrk. Müdürü 17.07.2006<br />

Zümriye Irlayıcı SKS <strong>Daire</strong> Başkanı (V) 17.08.2006<br />

Teknik Eğitim Fakültesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Okan BİNGÖL Elektrik Eğitimi Enerji Tesisleri Eğitimi<br />

Yrd. Doç. Dr. Mehmet UZUNKAVAK Elektrik Eğitimi Aydınlatma ve Tes.Eğit.<br />

Yrd. Doç. Dr. Tuncay AYDOĞAN Elektronik ve Bil.Eğitimi Kontrol Eğitimi<br />

Yrd. Doç. Dr. Ahmet ÖZSOY Makine Eğitimi Tesisat (Enerji) Öğrt.<br />

Yrd. Doç. Dr. Emre SANCAK Yapı Eğitimi Yapı Tasarımı Eğitimi<br />

Akademik Yükseltmeler<br />

Unvan/Ad-Soyad Birimi/Bölümü Anabilim Dalı<br />

Mühendislik Mimarlık Fakültesi<br />

Prof. Dr. Fatma Göktepe Tekstil Mühendisliği Tekstil Bilimleri<br />

Doç. Dr. Ertuğrul Durak Makine Mühendisliği Konstrüksiyon-İmalat<br />

Yrd. Doç. Dr. Ayşe Öndürücü Makine Mühendisliği Mekanik<br />

Yrd. Doç. Dr. Servet Demirdağ Maden Mühendisliği Maden İşletmesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Bayram Çetişli <strong>Bilgi</strong>sayar Mühendisliği <strong>Bilgi</strong>sayar Donanımı<br />

Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi<br />

Doç. Dr. Yunus Ömer Boyacı Su Ürünleri Temel Bil. Deniz Bİyolojisi<br />

Yrd. Doç. Dr. İskender Gülle Su Ürünleri Temel Bil. İç Sular Biyolojisi<br />

Yrd. Doç. Dr. Behire Işıl Didinen Su Ürünleri Yetiştiriciliği Hastalıklar<br />

Burdur Eğitim Fakültesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özcan Yabancı Diller Eğitimi İngiliz Dili Eğit.Öğrt.<br />

İlahiyat Fakültesi<br />

Doç. Dr. Hüseyin Certel Felsefe ve Din Bİlimleri Din Psikolojisi<br />

Tıp Fakültesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Esra Çetin Temel Tıp Bilimleri Anatomi<br />

Prof. Dr. Mehmet Fehmi Özgüner Temel Tıp Bilimleri Fizyoloji<br />

Prof. Dr. Hüseyin Vural Temel Tıp Bilimleri Biyokimya<br />

Prof. Dr. Mustafa Naziroğlu Temel Tıp Bilimleri Biyofizik<br />

Doç. Dr. Mehmet Yildirim Dahili Tıp Bilimleri Dermatoloji<br />

Yrd. Doç. Dr. Yasemin Soysal Dahili Tıp Bilimleri Tıbbi Genetik<br />

Doç. Dr. Hasan Erol Eroğlu Cerrahi Tıp Bilimleri Genel Cerrahi<br />

Prof. Dr. Ahmet Öcal Cerrahi Tıp Bilimleri Kalp-damar Cerrahisi<br />

Prof. Dr. Erdoğan Ibrişim Cerrahi Tıp Bilimleri Kalp-damar Cerrahisi<br />

Yrd. Doç. Dr. Ilker Kiriş Cerrahi Tıp Bilimleri Kalp-damar Cerrahisi<br />

Prof. Dr. Aşkın Görgülü Cerrahi Tıp Bilimleri Nöroşirürji<br />

Yrd. Doç. Dr. Ragıp Özdemir Cerrahi Tıp Bilimleri Plastik Ve Rekonstrüktif Cerrahisi<br />

Prof. Dr. Ali Altuntaş Cerrahi Tıp Bilimleri Kulak-burun-boğaz Hastalıkları<br />

Prof. Dr. Yavuz Kamil Bardak Cerrahi Tıp Bilimleri Göz Hastalıkları<br />

Prof. Dr. Tekin Ahmet Serel Cerrahi Tıp Bilimleri Üroloji<br />

Yrd. Doç. Dr. Veli Çağatay Eren Cerrahi Tıp Bilimleri Çocuk Cerrahisi<br />

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sirmali Cerrahi Tıp Bilimleri Göğüs Cerrahisi<br />

Fen-Edebiyat Fakültesi<br />

Prof. Dr. Abdülkadir Ceylan Çöken Matematik Geometri<br />

Doç. Dr. İskender AKKURT Fizik Nükleer Fizik<br />

Doç. Dr. İsmail ÖZMEN Kimya Biyokimya<br />

Doç. Dr. Ali GÖK Biyoloji Zooloji<br />

Yrd. Doç. Dr. Bilge HÜRMÜZLÜ Arkeoloji Klasik Arkeoloji<br />

Yrd. Doç. Dr. Mehmet ÖZHANLI Arkeoloji Klasik Arkeoloji<br />

Diş Hekimliği Fakültesi<br />

Doç. Dr. Ülkem AYDIN Klinik Diş Hek.Bilimleri Diş Hastalıkları Tedavisi<br />

Yrd. Doç. Dr. H. Cenker KÜÇÜKEŞMEN Klinik Diş Hek.Bilimleri Protetik Diş Tedavisi<br />

Doç. Dr. Timuçin BAYKUL Klinik Diş Hek.Bilimleri Ağız-Diş-Çene Hast.Cer.<br />

Prof. Dr. Fatma Yeşim BOZKURT Klinik Diş Hek.Bilimleri Periodontoloji<br />

Isparta Meslek Yüksekokulu<br />

Prof. Dr. Mübariz TAPDIGOĞLU İktisadi ve İdari Prog.<br />

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi<br />

Prof. Dr. Ömer EROĞLU İktisat İktisat Politikası<br />

Doç. Dr. Murat Ali DULUPÇU İktisat İkt.Geliş.ve Ulus.İktisat<br />

Prof. Dr. Hasan İBİCİOĞLU İşletme Yönetim ve Organizasyon


142<br />

143<br />

http://www.sdu.edu.tr/yayin/<br />

ERMENİ SORUNU<br />

Yrd.Doç.Dr. Şenol KANTARCI<br />

Yayın No: 54<br />

ISBN : 975 79<strong>29</strong> 85-3<br />

Sayfa : <strong>29</strong>0<br />

Fiyatı : 700 YTL<br />

Türkiye’nin karşısına Batı tarafından<br />

‘Ermeni sorunu’, ‘Kıbrıs sorunu’, ‘Ege<br />

Sorunu’ vb.gibi uluslararası alana taşınan<br />

pek çok sun’i sorun çıkarılmaktadır.<br />

Bunlar, aslında, geçmişten yani, tarihi<br />

süreçten bu güne intikal eden konulardır.<br />

Mevcut sorunların anlaşılabilmesi ve<br />

çözülebilmesi için önce, tarihi evre içerisinde<br />

nasıl ortaya çıktığı, nasıl geliştiği,<br />

ne gibi önlemler alındığı, uluslararası<br />

alanda ne gibi ihtilaflara sebep olduğu<br />

ve bunların çok taraflı bağlantılarının<br />

neler olduğunun bilinmesi zorunludur.<br />

Çünkü, geçmişi iyi bilmek, gelecekte de<br />

bu sorunlarla baş edebilmesi için gereklidir.<br />

Dolayısıyla, henüz yeni girdiğimiz<br />

21. yüzyılda, Türkiye’nin karşı karşıya<br />

olduğu sorunlar, bu ülkeyi seven bütün<br />

insanları, Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

bugünü ve geleceği konusunda sağlıklı,<br />

akıllı, tutarlı tespitler ve değerlendirmeler<br />

yapmaya, çözüm bulmaya mecbur<br />

bırakmıştır. Dr. Şenol KANTARCI’nın<br />

“Ermeni Sorunu: Pencereden Bakmak<br />

Ya Da Manzaranın Bütününü Görmek”<br />

adlı kitabı, Ermeni iddialarını hem tarihi<br />

hem de uluslararası ilişkiler açısından<br />

bütün yönleriyle irdelemektedir.<br />

SÜS BİTKİSİ YETİŞTİRİCİLİĞİ<br />

Prof.Dr. Musa GENÇ<br />

Yayın No: 55<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 16-7<br />

Sayfa: 382<br />

Fiyatı: 12.00 YTL<br />

Süs bitkisi yetiştiriciliği öğrenimi<br />

ve profesyonel işletmeciliği için hazırlanan<br />

369 sayfalık bu kitapta, sırasıyla,<br />

açık ve kapalı alan süs bitkisi işletmeleri<br />

kuruluş esasları, tohum teknolojisi,<br />

eşeyli (tohumdan) çıplak köklü, şaşırtılmış,<br />

kaplı ve yaşlı süs bitkisi üretimi;<br />

çelikten, daldırma ve diğer tam eşeysiz<br />

(autovejetatif) yöntemlerle süs bitkisi<br />

üretimi; kalem, göz, ve kök aşısı uygulamaları,<br />

özel aşı yöntemleri; fidan<br />

tipleri, fidan envanteri, fidan seçiminde<br />

dikkate alınacak önemli fidan özellikleri,<br />

fidan seleksiyonu, gömü ve ambalajlama<br />

konuları kapsamlı bir şekilde<br />

işlenmiştir. Ek çizelgelerde ise, dış ve iç<br />

mekân süs bitkilerinden yaklaşık 380<br />

adet ağaç, ağaççık, çalı ve otsu-sukulent<br />

cinsin/türün tohum verme yaşları, bol<br />

tohum yılı aralıkları; çiçeklenme yaşları<br />

ve dönemleri; tohum toplama yöntemleri,<br />

zamanları ve bazı tohum özellikleri;<br />

tohumlara ekim öncesi uygulanması<br />

gereken işlemler; eşeyli, eşeysiz ve aşı<br />

ile üretimi ve kaplı fidan üretiminde<br />

kullanılan karışımlar verilmiştir. Ayrıca,<br />

kitapta geçen cinslerin/türlerin Türkçe<br />

ve İngilizce isimleri ile süs bitkisi yetiştiriciliği<br />

terminolojisinde yer alan pek çok<br />

kavramın İngilizce karşılığı da eserde<br />

mevcuttur.<br />

TARIM EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ<br />

Prof.Dr. Zeynep DERNEK<br />

Yayın No: 56<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 16-7<br />

Sayfa: 256<br />

Fiyatı: 7.80 YTL<br />

Üniversitemizde Tarım Ekonomisi<br />

ve İşletmeciliği dersi, Ziraat Fakültesinin<br />

Ziraat Mühendisliği Programında lisans<br />

eğitimi düzeyinde verilmektedir. Bu ders<br />

için değerlendirilmek üzere hazırlanan<br />

‘Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği kitabı<br />

üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde<br />

tarımsal üretimin tanımı ve özellikleri,<br />

önemi, üretim faktörleri, ülkenin tarımsal<br />

yapısını oluşturan unsurlar anlatılmıştır.<br />

İkinci bölümde, üretim ekonomisi kapsamında<br />

yer alan konular açıklanmaktadır.<br />

Diğer bir deyişle, uygun üretim faktörleri<br />

ile maksimum karı sağlayacak üretim<br />

miktarını saptamada yararlanılan ekonomi<br />

prensiplerine yer verilmiştir. Böylece,<br />

bir işletmede üretimde kullanılan üretim<br />

faktörlerinin miktarlarının saptanması,<br />

üretimin kollarının ekonomik olup olmadığı,<br />

üretim seçenekleri arasında en uygun<br />

üretim şekli ve üretim düzeyinin belirlenmesi,<br />

işletmede üretimi ve geliri artıracak<br />

düzenlemelerin yapılması gibi konularda<br />

bilgilenmek mümkün olmaktadır. Son bölümde<br />

ise Tarım Ekonomisinin bazı alt bilim<br />

dalları ile ilgili bilgiler yer almaktadır.<br />

Bunlardan Tarımsal İşletmecilik, Tarımsal<br />

Pazarlama, Tarımsal Kooperatifçilik,<br />

Tarım Politikası konularına değinilmiş, AB<br />

ile tarım sektörü arasındaki ilişkiler genel<br />

olarak açıklanmıştır.<br />

ORMAN AĞACI TOHUMLARI VE<br />

TOHUMDAN FİDAN YETİŞTİRME<br />

TEKNİĞİ<br />

Prof. Dr. Abdullah GEZER ve<br />

Arş.Gör.Cengiz YÜCEDAĞ<br />

Yayın No: 57<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 88-3<br />

Sayfa: 149<br />

Fiyatı: 5.00 YTL<br />

Eserde, Türkiye’de yapay gençleştirme<br />

çalışmalarında ağırlıklı olarak kullanılan<br />

asli iğne yapraklı ile geniş yapraklı<br />

ağaç türleri ve ikincil bazı geniş yapraklı<br />

ağaç türlerimizin tohum özellikleri ile<br />

nitelikli tohum ve fidan üretimine ilişkin<br />

esaslar anlatılmıştır. Bu kapsamda,<br />

fidanlıklarımızın tarihsel gelişimi, fidanlığın<br />

tanımı ve çeşitleri, yeni orman<br />

fidanlığı kurulurken dikkate alınması<br />

gereken hususlar, fidanlıklarda mekanizasyon,<br />

tohuma ilişkin tanım ve kavramlar,<br />

tohum/meyve üretim esasları,<br />

bazı ağaç türü tohumlarında karşılaşılan<br />

fiziksel ve fizyolojik çimlenme engellerinin<br />

giderilme yöntemleri, tohumların<br />

canlılığını saptama yöntemleri, fidecik<br />

ve fidanlara ilişkin temel kavramlar,<br />

kurulu fidanlıklarda tohumdan fidan<br />

üretim esasları, doğal ağaç türlerimizin<br />

tohum özellikleri ve fidan yetiştirme<br />

tekniği, orman fidanlıklarında bakım<br />

çalışmaları, koruma önlemleri, fidan sökümü<br />

ve söküm sonrası işlemler, fidan<br />

maliyetinin hesaplanması konularına<br />

yer verilmiştir<br />

İSTATİSTİK DERS NOTLARI<br />

Okutman Saim TÜREL<br />

Yayın No: 58<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 84-0<br />

Sayfa: 195<br />

Fiyatı: 3.30 YTL<br />

Bu çalışma Meslek Yüksekokullarında<br />

İktisadi ve İdari Programlar bünyesinde<br />

okutulmakta olan İstatistik<br />

dersine kaynak olması amacıyla hazırlanmıştır.<br />

10 bölümden oluşan çalışmamızın 1.<br />

bölümünde Temel Kavramlar ve İstatistik<br />

süreç üzerinde durulmuş olup 2. bölüm<br />

İstatistik araştırmanın ilk basamağı<br />

verilerin derlenmesi, 3. bölüm verilerin<br />

düzenlenmesi, 4. bölüm verilerin sunulması<br />

konularına ayrılmıştır.<br />

5 ve 6. bölümler istatistik analizin<br />

temel konuları olan Ortalamalar ve Sapmalara<br />

ayrılmıştır. 7. ve 8. bölümler iki<br />

seri arasındaki ilişkilere ve özellikle iktisadi<br />

hayatın önemli konularından trende<br />

ve trende dayalı tahmine ayrılmıştır.<br />

9. bölümde indeksler, 10. bölümde<br />

de İhtimal Hesabı ve Tesadüfi Değişkenler<br />

konularına göz atılmıştır.<br />

MİNERAL FLOTASYONU<br />

Yayın No: 59<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 89-1<br />

Sayfa: 158<br />

Fiyatı: 5.00 YTL<br />

Mineral Flotasyonu kitabı, hem öğrencilerimize<br />

ve belki sektör çalışanlarına da<br />

faydalı olabileceği düşüncesinden hareketle<br />

hazırlanmıştır. Mineral endüstrisindeki serüveni<br />

yaklaşık yüz yıl önce başlayan ve halen<br />

anlaşılma ve gelişme aşamasında olan flotasyon<br />

yöntemi, Cevher Hazırlama süreçleri<br />

içinde minerallerin yüzey/arayüzey özelliklerinden<br />

yararlanarak, değerli mineralleri<br />

değersiz (gang) minerallerden ayırmak amacıyla<br />

yaygın olarak kullanılan zenginleştirme<br />

yöntemlerinden biridir.<br />

Bu kitabın konuları ve bölümleri arasındaki<br />

bağlantı belirlenirken, hem flotasyon<br />

yönteminin teorik temelleri hem de flotasyon<br />

uygulamaları ayrıntılı olarak değil, ana<br />

hatlarıyla ele alınarak okuyucu tarafından<br />

“Mineral Flotasyonu”nun temelleri ile laboratuvar<br />

ve endüstriyel ölçekte nasıl uygulandığı<br />

konularının amaca uygun bir çerçeve<br />

içerisinde anlaşılması hedeflenmiştir. Böylece,<br />

flotasyonun madencilik endüstrisindeki<br />

uygulamalarında karşılaşılan sorunların<br />

kaynaklarının belirlenmesi, çözüm yollarının<br />

bulunması ve neden-sonuç ilişkisinin doğru<br />

bir mantıkla kurulması için temel bilgi ve/<br />

veya yönlendirme hedefine de ulaşılabileceği<br />

ümit edilmektedir. Ayrıca, Tüm konular<br />

elden geldiğince şekillerle zenginleştirilerek<br />

teorik ve uygulamaya dönük bazı konuların<br />

daha kolay anlaşılır olması sağlanmıştır.<br />

Kitap içinde altı bölümde sunulan konuların<br />

ilk dördü flotasyon temel bilgilerine, geri kalan<br />

iki bölüm ise flotasyonun laboratuvar ve<br />

endüstriyel uygulamalarına yönelik olarak<br />

hazırlanmıştır.


144<br />

145<br />

http://www.sdu.edu.tr/yayin/<br />

GENEL TIBBİ HİSTOLOJİ<br />

Doç.Dr.Alpaslan GÖKÇİMEN<br />

Yayın No: 60<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 82-4<br />

Sayfa: 218<br />

Fiyatı: 7.50 YTL<br />

Elinizdeki bu kitap, içerik yönünden<br />

sadece genel histolojiye değil, aynı zamanda<br />

yaşayan hücre, doku, organizma<br />

ve sistemlerde değişikliklere yol açan<br />

çeşitli klinik durumlara da değinilmesi<br />

bakımından, temel ve klinik bilimlere<br />

ait mevcut bilgi birikimlerinin kesişme<br />

noktalarından birini temsil etmektedir.<br />

Dokulara ait bilgilerin verildiği kısım,<br />

on ayrı bölümden oluşmaktadır. Burada,<br />

günümüzdeki doku biliminde takip<br />

edilen konu sıralaması göz önünde tutulmuştur.<br />

Vücudun birer parçası olan<br />

epitel, kas, sinir, bağ dokusu, deri ve<br />

diğerlerine ait bilgilerin, sistematik ve<br />

akıcı bir dille ve kolay anlaşılır bir Türkçe<br />

ile okuyucuya aktarılmasına gayret<br />

edilmiştir. Aynı zamanda, söz konusu<br />

bölüme ait en güncel bilgilere de yer verilmiş<br />

ve bu sahadaki bilgi açığı giderilmeye<br />

çalışılmıştır.<br />

Kitapta, ayrıca histolojide kullanılan<br />

laboratuvar yöntemlerinin ve histokimyasal<br />

tekniklerin anlatıldığı “Ekler” bölümü<br />

de mevcuttur. Bu bölümde, pratik<br />

uygulamalarda kullanılabilecek çeşitli<br />

formüller, protokol örnekleri ve yöntemlere<br />

ait açıklamalar bulunmaktadır. Sonuç<br />

olarak, bu yayının sadece öğrencilerin<br />

değil, aynı zamanda akademisyen ve<br />

araştırmacıların da faydalanabilecekleri<br />

bir eser olması amaçlanmıştır.<br />

KENTSEL COĞRAFYA<br />

Yrd.Doç.Dr. Erkan POLAT<br />

Yayın No: 62<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 91-3<br />

Sayfa: 172<br />

Fiyatı: 5.00 YTL<br />

Kentsel Coğrafya, kenti tüm zaman<br />

ve mekan koordinatlarının ya da enlem<br />

ve boylamların kesişim yerleri -yaşamsal<br />

odaklar- olarak ele alır. Farklı zamanlarda<br />

farklı mekanlardaki olayların gerçekleştiği<br />

birer sahnedir kentler. Doğan<br />

bebeğin ilk ağlamasının ya da ölen bir<br />

insanın arkasından ağlanmasının duyulduğu<br />

bir yaşam sahnesi. Bu kesişim<br />

noktasının odağında ise hem kenti hem<br />

de coğrafyayı birleştiren bir kavram karşımıza<br />

çıkıyor: Kentsel Coğrafya.<br />

Bu kitap, farklı ya da aynı zaman ve<br />

mekan kesitlerinde, boyutlarında ve düzeylerinde<br />

kenti sorgulamaktadır. Ne,<br />

Nerede, Ne zaman, Nasıl, Niçin ve Kim<br />

gerçekleştirmiş sorularının yanıtlarını<br />

kentte aramaktadır.<br />

‘Kentsel Coğrafya’, birçok disiplinin<br />

kesişim noktası olması bakımından,<br />

aslında oldukça detaylı ve zaman<br />

gerektiren bir çalışmanın ürünüdür.<br />

Kent coğrafyasının kent planlama içerisindeki<br />

değişen bağlamı ise, bir varlık<br />

olarak kentleri artık gerçekçi olarak<br />

inceleyebilme olanağı sağlamıştır. <strong>Bilgi</strong>,<br />

iletişim, kültür ve ekonomik etkinlik<br />

bağlamında kentsel “durağan örüntüler”<br />

in yerine “dinamik akışkanlıklar”<br />

olarak incelendiği kentsel coğrafya bu<br />

anlamda özetle, dinamik bir yer olarak<br />

kentleri ve kentsel alanları yorumlar ve<br />

kentlileri ele alır.<br />

ORMANCILKTA EKİM DİKİM VE<br />

DİKİM YOLU İLE AĞAÇLANDIRMA<br />

Prof.Dr.Abdullah GEZER<br />

Arş.Gör. Cengiz YÜCADAĞ<br />

Yayın No: 63<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 96-4<br />

Sayfa: 158<br />

Fiyatı: 5.25 YTL<br />

Eserde, ülkemizde yapay (sun-i)<br />

yolla orman yetiştirmenin tarihsel gelişimi,<br />

ağaçlandırmayı gerektiren hususlar,<br />

ağaçlandırmaya ilişkin tanım<br />

ve kavramlar, amaçlarına göre ağaçlandırma<br />

çalışmalarının planlanması,<br />

ağaçlandırmalarda kullanılan makine<br />

ve ekipmanların özellikleri ve işlevleri,<br />

ağaçlandırmaya konu olan alanların<br />

ekim ve dikime hazırlanması, bakım ve<br />

korunması konuları işlenmiştir. Bu bağlamda,<br />

özel nitelikli ağaçlandırmalar<br />

kapsamında olmak üzere, kavak ağaçlandırmaları,<br />

kurak ve yarıkurak mıntıka<br />

ağaçlandırmaları, kolektif-kültürel<br />

amaçlı ağaçlandırmalar bağlamında<br />

kent ağaçlandırmaları, botanik bahçeleri<br />

ve arberetum konularına yer verilmiştir.<br />

Eserde ayrıca, özel ağaçlandırma<br />

uygulama projesi örneği ile ülkemizin<br />

yarıkurak mıntıkalarında kullanılacak<br />

nitelikte onlarca çok amaçlı odunsu takson<br />

önerilmiştir. Bu yönleriyle eser, yeni<br />

ormanların tesisi açısından eğitici, uyarıcı<br />

ve aydınlatıcı nitelikte bilgiler içeren<br />

temel kaynak niteliğindedir.<br />

TÜRK DİLİ VE YAZILI SÖZLÜ<br />

ANLATIM BİLGİLERİ<br />

Okt. Abdülkadir BULGURCU<br />

Yayın No: 64<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 97-2<br />

Sayfa: 257<br />

Fiyatı: 4.00 YTL<br />

Kitabımız üniversitelerimizde okutulan<br />

“ortak-zorunlu” Türk Dili dersinin<br />

“çerçeve program”ı esas alınarak hazırlanmıştır.<br />

Bunun yanında, dil ve Türkçe<br />

hakkında doğru bilgi, doğru fikir, doğru<br />

kanaat edinmek; Türkçeyi doğru ve<br />

güzel konuşup yazmak isteyen herkese<br />

faydalı olmak gayesi ön planda tutulmuştur.<br />

Kitap on beş bölüm olarak düzenlenmiştir.<br />

Dokuzuncu bölüme kadar<br />

dil kavramı, dil-kültür-millet münasebeti,<br />

Türkçe ile ilgili genel bilgiler, dilbilgisi<br />

kuralları ve yazım kuralları ele<br />

alınmıştır. Onuncu bölümden itibaren<br />

daha çok uygulamaya dönük, sözlü ve<br />

yazılı kompozisyonda başarı için nelere<br />

dikkat edilmesi gerektiği üzerinde durulmuş;<br />

yazı türleri ve resmî yazışmalar<br />

konusunda, ilmî yazıların hazırlanması<br />

hakkında bilgi verilmiştir.<br />

GASTROENTROLOJİYE GİRİŞ<br />

Prof.Dr. Ülkü SARITAŞ<br />

Yayın No: 65<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 95-6<br />

Sayfa: 153<br />

Fiyatı: 3.90 YTL<br />

Gastoenterolojiye Giriş” kitabı yemek<br />

borusu, mide, barsaklar, karaciğer,<br />

safra kesesi, safra yolları ve pankreas<br />

gibi sindirim sistemi ile ilgili organların<br />

muayene şekli, hastalık belirtileri<br />

ve laboratuvar yöntemlerini ana hatları<br />

ile anlatmak için yazıldı. Kitabın tıp fakültesi<br />

öğrencileri, pratisyen doktorlar<br />

ve iç hastalıkları asistanlarına yönelik<br />

olması hedeflendi. Hekimlik sanatının<br />

esasını iyi bir anamnez ve dikkatli fizik<br />

muayene oluşturduğundan bunlar üzerinde<br />

daha fazla duruldu. Laboratuvar<br />

tetkiklerinin pahalı, kolayca ulaşılamaz<br />

oluşları ve bazı istenmeyen yan etkilerinin<br />

olabilmesi nedeniylede özellikle endikasyonları<br />

vurgulandı. Böylece genç<br />

doktor adayları ve genç doktorların<br />

laboratuvarın yönlendirdiği değil laboratuvarı<br />

yönlendiren hekimler olmaları<br />

gerektiği mesajı verilmeye çalışıldı<br />

ORMAN HASILAT BİLGİSİ<br />

Prof.Dr.Ünal ELER<br />

Doç.Dr. Serdar CARUS<br />

Yayın No: 66<br />

ISBN: 975 79<strong>29</strong> 98-0<br />

Sayfa: 201<br />

Fiyatı: 5.40 YTL<br />

Orman Hasılat <strong>Bilgi</strong>si orman kaynaklarından<br />

mümkün olan en kısa sürede, en<br />

yüksek ekonomik değerin elde edilebilmesi<br />

için gerekli kuralları belirleyen Ormancılık<br />

Bilim Dalıdır. Orman bir yaşam birliği olduğundan,<br />

ormancılık çalışmalarında her<br />

faaliyetin, tüm etkenler dikkate alınarak<br />

yapılması zorunluluğu vardır.<br />

Orman Hasılat bilgisinin önemi, aşırı<br />

kullanım, savaşlar, yangınlar, doğal dengenin<br />

bozulmasından kaynaklanan yıkımlar<br />

sonucu, ormanların yapısı bozulmuş, giderek<br />

alanları azalmasıyla ön plana çıkmıştır.<br />

İlk çözüm yolu olarak, ormanların alanlarının<br />

genişletilerek, daha fazla ürün elde<br />

edilmesi düşünülmüştür. Düşünce olarak<br />

uygun ve yerinde olan durum, uygulamada,<br />

doğal dengenin bozulması, sahaların niteliklerini<br />

yitirmiş bulunmaları, en önemli<br />

olumsuz etken olarak da mülkiyet sorunları<br />

ortaya çıkmıştır. İkinci çözüm yolu, var olan<br />

ormanlarda birim alanda verimi artırarak,<br />

ormanların alanlarının genişletilmesiyle<br />

sağlanacak ürün fazlalığını bu yoldan elde<br />

etmek olarak görülmüştür. Ormanların korunması,<br />

var olan alanlarda, birim sahadan<br />

mümkün olan en yüksek verimin elde edilmesi<br />

gereği ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda,<br />

planlı ormancılık yapılması, gelişen teknolojiye<br />

paralel olarak, tekniğin uygulamaya<br />

girmesi gündeme gelmiştir. Planlı, teknik<br />

ormancılık ve Ormancılık Bilimleri bu nedenle<br />

ortaya çıkmıştır. Orman Hasılat <strong>Bilgi</strong>si<br />

de bunlar arasında yerini almıştır.


146<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006<br />

SDÜ Bülteni / Eylül 2006 147<br />

Makedonya Şampiyonunun<br />

Performans Testleri SDÜ’de Yapıldı<br />

Makedonya Ligi şampiyonu ve ülkesinin Avrupa<br />

liglerindeki temsilcisi Kometal Rabotnicki futbol takımının<br />

performans testleri, Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Araştırma<br />

ve Uygulama Hastanesinde yapıldı.<br />

Isparta’da gerçekleştirilen testlere devre arası nedeniyle<br />

Antalya’da kamp yapmakta olan Kometal Rabotnicki futbol<br />

takımının 28 oyuncusu katıldı. SDÜ Spor Bilimleri Araştırma<br />

ve Uygulama Merkezi kapsamında test ve analizleri hayata<br />

geçiren Yrd.Doç.Dr.Cem Çetin, Yrd.Doç.Dr.Ali Erdoğan ve<br />

Yrd.Doç.Dr.Fatih Kılınç, verimli olacağına inandıkları bu<br />

bilimsel işbirliğinin devamı yönünde teknik direktör Gjorgi<br />

Jovanovski ile fikir birliğinde olduklarını bildirdiler.<br />

Öğretim Üyeleri, Rektör Metin Lütfi Baydar’ın başkanlığında<br />

2 yıldır faaliyet gösteren Spor Hekimliği Performans Analiz<br />

Laboratuarı’nın kadrosu ve gelişmiş teknik donanımıyla,<br />

bütün spor branşlarında hem yerel hem de uluslarası düzeyde<br />

birçok takıma benzer bilimsel desteği sağlayabilecek durumda<br />

olduğunu belirttiler. SDÜ Laborutavarlarında daha önce de<br />

Denizlispor futbol takımı ile Galatasaray Kürek takımının<br />

performans testleri yapılmıştı.<br />

Ankaraspor SDÜ’de<br />

Turkcell 1. Süper Ligi takımlarından Ankaraspor,<br />

sezon öncesi muayenelerini SDÜ Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi’nde yaptırdı.<br />

Sezon hazırlıkları için Isparta Davraz Dağı’nda bir<br />

hafta süresince kamp yapacak olan Ankaraspor’un,<br />

performans testleri de Tıp Fakültesi Spor Hekimliği<br />

Ana Bilim Dalı’nda gerçekleştirilecek. Teknik Direktör<br />

Aykut Kocaman nezaretinde SDÜ Tıp Fakültesi’ne gelen<br />

Ankaraspor’lu futbolcular hem hastaneden hem de<br />

kendilerine gösterilen ilgiden duydukları memnuniyeti<br />

dile getirdiler.


Antalyaspor SDÜ’de<br />

Turkcell 1. Süper Ligi’nin yeni takımlarından Antalyaspor, sezon<br />

öncesi performans testlerini SDÜ Araştırma ve Uygulama<br />

Hastanesi’nde yaptırdı.<br />

Sezon hazırlıkları için Isparta Davraz Dağı’nda kamp yapan<br />

Antalyaspor’un, performans testleri Tıp Fakültesi Spor Hekimliği<br />

Ana Bilim Dalı’nda<br />

gerçekleştirildi. Teknik Direktör Yılmaz Vural nezaretinde SDÜ<br />

Tıp Fakültesi’ne gelen Antalyaspor’lu futbolcular, hastaneden ve<br />

kendilerine gösterilen yakın ilgiden memnun olduklarını söylediler.<br />

SDÜ Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

Doç. Dr. Cem Çetin, Antalyaspor’lu 22 futbolcunun laktat ve izokinetik<br />

kuvvet testinden geçirildiğini ve sezon öncesi performanslarının<br />

gayet iyi olduğunu belirtti. Çetin, önceki gün genel sağlık kontrolünden<br />

geçen Ankaraspor takımının ise yarın performans testine<br />

alınacağını sözlerine ekledi.<br />

Manas Türkiye Şampiyonu<br />

31 Mart- 2 Nisan tarihlerinde Kastamonu’da düzenlenen<br />

ve 45 takımın katıldığı Türkiye Üniversiteler arası Taekwon do<br />

Şampiyonası’nda üniversitemizi temsil eden Funda Manas 59<br />

kiloda birinci oldu. Okutman Mert Tuncer antrenörlüğünde şampiyonaya<br />

hazırlanan SDÜ takımında Murat Bayram ise 62 kiloda<br />

üçüncülük elde etti.<br />

Konu hakkında bilgi edindiğimiz Mert Tuncer, 5’i erkek 2’si<br />

bayan olmak üzere toplam 7 sporcu ile katıldıkları şampiyonada<br />

bayanlarda takım halinde Türkiye dördüncüsü oldukları söyledi.<br />

59 kiloda Türkiye Şampiyonu olan Funda Manas’ın elde ettiği<br />

bu birincilik ile Mayıs ayında İspanya’da yapılacak Dünya<br />

Üniversiteler arası Taekwon do Şampiyonasına katılma hakkını<br />

kazandığını belirten Tuncer, önümüzdeki yıllarda daha çok<br />

şampiyon çıkarmak için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.<br />

SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar başarılı sporcuları ve<br />

antrenör Mert Tuncer’i makamında kabul ederek, başarılarından<br />

dolayı kutladı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!