24.10.2014 Views

Tıbbi Bilirkişiliğin Tarihi Gelişimi ve Adli ... - Düşünen Adam

Tıbbi Bilirkişiliğin Tarihi Gelişimi ve Adli ... - Düşünen Adam

Tıbbi Bilirkişiliğin Tarihi Gelişimi ve Adli ... - Düşünen Adam

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

T ıbbi Bilirkişiliğin <strong>Tarihi</strong> Geli şimi<br />

<strong>ve</strong> <strong>Adli</strong> Psikiyatride Bilirki şinin Özellikleri<br />

Salih Yaşar ÖZDEN<br />

ÖZET<br />

Bu makalede t ıp <strong>ve</strong> adalet ilişkisinin tarihi gelişimi anlatılm ıştır. Ülkemizde adli tibb ın tarihçesinden bahsedilmiştir.<br />

Tıbbi bilirkişinin tarifi yap ılm ıştır. Tıbbi bilirkişinin önemi <strong>ve</strong> görevleri anlatılm ıştır. Tibbi bi-<br />

&kişinin ne gibi özelliklere sahip olmas ı gerektiği vurgulanm ıştır.<br />

Anahtar kelimeler: T ıbbi bilirkişi, adalet <strong>ve</strong> tıp ilişkisi, bilirki şinin özellikleri<br />

Düşünen <strong>Adam</strong>; 1977, 10 (2): 44-47<br />

SUMMARY<br />

In this article the historical de<strong>ve</strong>lopment of the relation ship between medicine and justice is told. The history of<br />

forensic psychiatry in our country is mentioned. The definition of medical expert is made. The importance and<br />

duties of the medical expert is told. The peculiarities which the medical expert should ha<strong>ve</strong> are implicated.<br />

Key words: Medical expert, the relation ship between justice and medicine, the peculiarities of the expert<br />

GİRİŞ<br />

Adaletin tıp ilmine olan ihtiyac ının tarihi birçok toplumda<br />

çok eskilere gider. Hukuk ilmindeki gelişmelere<br />

paralel olarak t ıp biliminde de hukuku aydınlatabilmek<br />

amac ıyla <strong>Adli</strong> Tıp ayn bir disiplin<br />

olarak gelişmiştir. <strong>Adli</strong> psikiyatri ise adli t ıbbın bir<br />

alt dal ı olarak ortaya ç ıkmıştır (3,5 '6'8) .<br />

Mezopotamya'da Babil hükümdan Hamurabi'nin<br />

M.Ö. 18. yüzyılda ç ıkardığı kanunlar insanl ık tarihinin<br />

en eski kanunları olarak bilinir.<br />

pecya<br />

mamış çocukların cezai ehliyetleri yoktu. Vasi tayini<br />

de Roma Hukuku'nda yer alm ıştı .<br />

Julius Sezar' ın Senatoda şiş, bıçak, kama gibi kesici,<br />

delici aletler ile öldürülmesi üzerine cesedi Antistius<br />

isimli bir hekime muayene ettirilmi ştir. 23 adet<br />

b ıçak yaras ı tesbit edilmi ş, bunlardan sadece birisinin<br />

göğüs bo şluğuna girdiği yani öldürücü olduğu<br />

tesbit edilmi ş, diğer yaralar ın öldürücü olmadığı<br />

rapor edilmi ştir. Bu olay gerçek bir t ıbbi<br />

ekspertiz olarak düzenlenen ilk ilmi rapor olarak değerlendirilmektedir<br />

(8 '9) .<br />

Roma'da Juris Consulte tarafından haz ırlanan kanunlara<br />

göre yaralar ın öldürücü olup olmadığı araştınl<br />

ır, ihmal <strong>ve</strong> bak ıms ızl ıktan ölüm meydana gelirse<br />

bu adam öldürme olarak kabul edilmezdi.<br />

Nesep tayini için gebeli ğin asgari <strong>ve</strong> azami süreleri<br />

<strong>ve</strong>rilmi şti. Suçlu akıl hastalar ı ile puberteye var-<br />

Roma İmparatorlu ğu'nun dağılmas ı ile ortaya ç ıkan<br />

Bizans'da 1. Justinyen zaman ında ç ıkarılan <strong>ve</strong> Jii'ştinyen<br />

Kanunlar ı olarak adland ırılan kanunlarda "tabibler<br />

yalnız basit bir şahit olmayıp ayn ı zamanda<br />

bilirkişi olarak da hüküm <strong>ve</strong>rirler" denilmektedir.<br />

Bakırköy Ruh <strong>ve</strong> Sinir Hastal ıkları Hastanesi 6. Psikiyatri Klinik Şefi<br />

44


Tıbbi Bilirkişiliğin <strong>Tarihi</strong> Gelişimi <strong>ve</strong> <strong>Adli</strong> Psikiyatride<br />

Bilirkişinin Özellikleri<br />

Özden<br />

Almanya'da 1507 y ılında Bamberk Piskoposu tarafından<br />

haz ırlanan <strong>ve</strong> Coda Bambergenesis'de denilen<br />

kanun sisteminde ilk defa tıbbi ekspertiz - t ıbbi<br />

bilirkişilik deyimi kullan ılmıştır. Bilirki şi raporlarının<br />

mahkemede gözönünde tutulmas ı lazım<br />

geldiği belirtilmiştir.<br />

Almanya'da 1532 de imparator V. Şarl zaman ında<br />

hazırlanan Karolina düsturunn cinayetler bölümünde<br />

adam öldürme, çocuk öldürme, yaralama, çocuk düşürme,<br />

intiharlar, as ılma, suda bo ğulma, zehirlenmeler,<br />

hastal ık taklitleri yapanlar ın muayeneleri,<br />

suçu bir ak ıl hastalığının etkisi alt ında<br />

i şleyip i şlemedi ğinin tesbiti, hekimlerin mesleki bir<br />

hata yapmas ı halinde mahkemelerin bir karar <strong>ve</strong>rebilmesi<br />

için tıbbi ekspertiz yapmas ı <strong>ve</strong> al ınacak raporlara<br />

göre karar <strong>ve</strong>rilmesi mecburiyeti konulmuştur.<br />

<strong>Adli</strong> Tıp dersleri ilk defa 1650 y ılında Almanya'da<br />

Leipzig T ıp Fakültesinde okutulmaya ba şlamlm ıştır.<br />

1650 y ılından sonra Fransa, İtalya, İngiltere'de Tıp<br />

Fakültelerinde okutulmaya ba şlanılmıştır.<br />

Ülkemizde ise <strong>Adli</strong> Tıp derslerinin ilk defa 1839 y ı-<br />

lında yakla şık avrupadan 200 sene sonra Galatasaray'da<br />

aç ılan Mekteb'i T ıbbiye-i <strong>Adli</strong>ye Şahanesi'nin<br />

program ında Viyana% Dr. Kari Amros<br />

Bernard tarafından, daha sonra da yard ımcısı Siymond<br />

Spitzer taraf ından <strong>ve</strong>rildiği sanılıyor. 1836 y ı-<br />

lında ilk defa <strong>Adli</strong> Tıp profesörlü ğüne Dr. Serviçen<br />

Efendi tayin edilmi ştir.<br />

• 1879 yılında zab ıta Nezaretine ba ğlı bir "Zab ıta<br />

Tababeti-<strong>Adli</strong>yesi" kuruldu.<br />

• 1908 yılında Umuru T ıbbiye-i Mülkiye <strong>ve</strong> S ıhhiyei<br />

Umumiye teşkilatı içinde morg idaresi kurulmuştur.<br />

• 1912 tarih <strong>ve</strong> 84 say ılı kanunla S ıhhiye Müdüriyeti<br />

Umumiyesine ba ğlı "Tababeti <strong>Adli</strong>ye" şubesi kurulmuştur.<br />

• 1915 yılında 326 say ılı kanunla S ıhhiye Nezaretine<br />

bağlı "Tababeti <strong>Adli</strong>ye Müessesesi" kurulmu ştur.<br />

• 1917 tarihli <strong>ve</strong> 225 say ılı kanunla "Tababeti <strong>Adli</strong>ye<br />

Müessesesi" adliye Nezaretine devredilmi ştir. Bu<br />

kurumda Meclisi Tıbbi <strong>Adli</strong> kurulmuştur.<br />

• Cumhuriyet devrinde 1926 tarihli <strong>ve</strong> 813 say ılı kanunla<br />

Istanbul'da <strong>Adli</strong>ye Vekaletine ba ğlı "Tıbbi<br />

<strong>Adli</strong> Müessesesi" kurulmu ştur.<br />

pecya<br />

• 1953 yılında 6119 say ıl ı kanunla Adalet Bakanlığına<br />

bağlı <strong>Adli</strong> Tıp Müessesesi kuruldu.<br />

• 1982 y ılında 2659 say ılı kanunla <strong>Adli</strong> T ıp Kurumu<br />

Kanunu ile <strong>Adli</strong> Tıp Teşkilatı günün ihtiyaçlar ına<br />

göre yeniden düzenlendi.<br />

Dünyada bilirki şilik <strong>ve</strong> ülkemizde bilirki şilik kurumu<br />

olan <strong>Adli</strong> Tıp Kurumunun tarihi geli şimini kısaca<br />

gördükten sonra biraz da bugünkü konumuz<br />

olan <strong>Adli</strong> Psikiyatrik Bilirkişiliğin ülkemizdeki gelişiminden<br />

sözetmek istiyoruz.<br />

1859 Tarihli Ceza Kanunname-i Humayununda ak ıl<br />

hastalarının ceza sorumlulu ğu bulunmadığı yazılmış<br />

(madde-4) olduğundan bu tarihten ba şlamak üzere<br />

suçun bir akıl hastal ığının tesiri alt ında işlenmiş olup<br />

olmadığının tayini <strong>ve</strong>ya ak ıl hastal ığı şüphesi halinde<br />

suçlu Üsküdar'daki Topta şı Bimarhanesinde<br />

mü şahade altına alınarak karar <strong>ve</strong>rilmekte idi.<br />

Zamanla Topta şı Bimarhanesine yat ınlan hastalara<br />

<strong>ve</strong>ya mü şahade alt ına alınanlara yetmez hale geldiğinden<br />

1894 zelzelesinden beri harap duran tarihi<br />

Haseki Darü şşifas ı 1910 da Mecanin mü şahadehanesi<br />

oluyor <strong>ve</strong> hatta buraya özel bir kadro <strong>ve</strong>riliyor.<br />

Haseki Darü şşifasının onarımı ancak 1913 y ılında<br />

bittiğinden Haseki Müşahadehanesi o zaman aç ı-<br />

labilmiştir. 800 kişi için dü şünülen bu kurulu ş da<br />

kısa zamanda yetersiz hale gelince mü şahadehane<br />

1916 da Şişli'ye taşınmıştır. Bugünkü Lape Hastanesine.<br />

Bu suretle Haseki Mecanin mü şahadehanesindeki<br />

hastalar 1916 y ılında buraya ta şınmıştır.<br />

Mazhar Osman Hoca da ba şhekimi olmuştur.<br />

Ancak bu müşahadehanenin ömrü uzun olmam ış<br />

1919 yılında tekrar Topta şına dönülmüştür. Müstakil<br />

bir <strong>Adli</strong> Tıp müessesesi kurulduktan sora da müessese<br />

içinde bir mü şahadehane aç ılmıştır. 1917 yılında<br />

Bak ırköy Re şadiye Kışlasına taşınan akıl hastanesi<br />

günümüze kadar <strong>Adli</strong> Psikiyatri dal ında<br />

başarılı hizmetler <strong>ve</strong>rmi ştir (7 '9) .<br />

Halen günümüzde <strong>Adli</strong> T ıp Kurumunun Gözlem ihtisas<br />

Dairesi ile Bak ırköy Akıl Hastanesi Bilirki şilik<br />

görevini ülkemizdeki diğer ruh sağlığı <strong>ve</strong> hastal ıklan<br />

hastaneleri ile birlikte yerine getirmektedir.<br />

Bilimsel olarak Cerrahpa şa Tıp Fakültesi Psikiyatri<br />

Anabilim Dalına bağlı olarak bir <strong>Adli</strong> Psikiyatri<br />

45


Tıbbi Bilirkişiliğin <strong>Tarihi</strong> Gelişimi <strong>ve</strong> <strong>Adli</strong> Psikiyatride<br />

Bilirkişinin özellikleri<br />

Özden<br />

Bilim Dal ı ile Bakırköy Akil Hastanesinde bir adli<br />

psikiyatri servisi kurularak hem günlük rutin adli<br />

psikiyatri bilirki şilik görevini yapmakta hem de bilimsel<br />

çal ışmalar yürütmektedir.<br />

Bilirkişiliğin geli şim tarihine k ısaca göz att ıktan<br />

sonra biraz da bilirki şiliğin tarifi <strong>ve</strong> bilirki şinin özellikleri<br />

hakk ında bilgi <strong>ve</strong>rmek istiyoruz.<br />

Yarg ı yetkisinin Türk milleti ad ına bağımsız mahkemelerce<br />

kullan ılacağı hususuna anayasa emri çağdaş<br />

<strong>ve</strong> hukuk devleti olman ın en önemli ilkelerinden<br />

biridir. Bunun yanısıra bağıms ız olan hakimlerin kanunlara<br />

<strong>ve</strong> hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine<br />

göre hüküm <strong>ve</strong>recekleri, hiçbir makam <strong>ve</strong><br />

ki şi tarafından mahkemelere <strong>ve</strong> hakimlere emir <strong>ve</strong>rilemeyece<br />

ği telkin <strong>ve</strong> tavsiyelerde bulunulamayacağı<br />

hususlan da yukar ıda sözü edilen genel ilkelerin<br />

değişik yans ımalandır (1) .<br />

Bu hal ile hakimin çok geni ş yetkilerle donatıldığı<br />

hak dağıtım ında milletin yerine konuldu ğ aç ıktır.<br />

Böylesine geni ş yetkilerle donat ılmış hakim yarg ı<br />

yetkisini kullan ırken her türlü delilin yan ısıra bilirki<br />

şiden de yararlan ılabileceği usul kanunlannda<br />

aç ıklanm ıştır.<br />

Hukuk literatüründe bilirki şi en yakın bir ifade ile<br />

konulan en iyi bilen <strong>ve</strong> kendi mesleki alan ında<br />

uzman olan kimseler olarak tan ımlanmıştır (2) .<br />

Çağımızda bilim <strong>ve</strong> teknolojinin getirdi ği gelişim <strong>ve</strong><br />

deği şimlerin sonucunda bağlı hakimin bilirkişiye<br />

başvurma ihtiyac ı da gittikçe artmaktad ır.<br />

Yap ılan bir çal ışmada Ankara'da Asliye Ticaret<br />

Mahkemeleri ile Sulh Hukuk Mahkemelerindeki davaların<br />

yaklaşık % 75'inde Asliye Hukuk <strong>ve</strong> İş Mahkemelerindeki<br />

davalann yakla şık % 30'unda diğer<br />

mahkemelerdeki davalann % 5-10'unda bilirki şiye<br />

başvurulduğu tesbit edilmi ştir. Türkiye genelinde<br />

gözönüne al ınacak olursa bilirki şiliğin hak dağıtım<br />

ına nas ıl bir etken oldu ğu kendiliğinden meydana<br />

ç ıkacakt ır.<br />

Yerel mahkemelerde bilirki şilik en önemli etkenlerden<br />

birisidir. Uygulamada gözlenen odur ki, bilirkişi<br />

raporunda nas ıl bir sonuç <strong>ve</strong> kanaat öngörülmü<br />

ş ise mahkemelerce de o do ğrultuda karar<br />

pecya<br />

<strong>ve</strong>rilmektedir. Hal böyle olunca adaletin bir bakıma<br />

bilirki şi eliyle dağıtıldığı da söylenebilir.<br />

T ıbbi bilirkişinin rolü <strong>ve</strong> hukukçu ile ili şkileri<br />

Tıbbi bilirkişi adli t ıp alanındaki bilgi <strong>ve</strong> tecrübeleriyle<br />

bir davada gerçe ği arayan taraflar arasında<br />

yardımc ı olan, bağlantı kuran ki şidir. Bu rolü<br />

ile hiçbir zaman ispat ın kendisi de ğil ancak bir isbat<br />

arac ıdır. Bununla birlikte hakim için yard ımcı olan<br />

bu arac ın etkinliği gerçe ği bulabilmesi <strong>ve</strong> tanıyabilmesi<br />

oran ında mümkündür (4) .<br />

Bilirki şinin kendisine <strong>ve</strong>rilen yard ımc ılık süresince<br />

hakimin yetki <strong>ve</strong> sorumluluk yükünü k ısacas ı hakimin<br />

rolünü üstlenmesinden kaç ınmalıdır. Bilirki şi<br />

uzman ki şi olmakla beraber hiçbir zaman hakimin<br />

yerine geçmesi gereken ki şi değildir. Bilirki şinin görevi<br />

karar ı <strong>ve</strong>recek olan ki şiyi ihtiyaç duydu ğu bilgi<br />

ile donatmaktad ır (4) .<br />

Başvurulan ki şinin o alanda yeterli bilgi, görgü <strong>ve</strong><br />

tecrübe ile donanm ış olması bilirki şinin zorunlu tarifi<br />

içerisinde bulunan şartlard ır. Ancak bu şartlar<br />

gerekli olmakla birlikte yeterli de ğildir. Bunun yanında<br />

bilirkişinin karakter özellikleri ile bilirki şi <strong>ve</strong><br />

hakimin disiplin farklan da önemlidir.<br />

Bilirkişinin karakter özellikleri<br />

Bilirkişi herşeyden önce alçakgönüllü <strong>ve</strong> özele ştiriye<br />

aç ık olmal ıdır. Böyle bir kimse kendi yeteneklerinin<br />

<strong>ve</strong> bilgisinin s ınırlarını çizebilir. Gere ğinde sorunun<br />

kendi bilgi s ınırları içerisinde olmad ığını da aç ık yüreklilik<br />

ile söyleyebilir. Genellikle ki şiliğini <strong>ve</strong> prestijini<br />

arka plana itemeyen <strong>ve</strong> a şırı şekilde kendini beğenmiş<br />

<strong>ve</strong> kendisini tüm güçlü olarak gören bir<br />

bilirki şi bu duygular içerisinde bilgi alan ı üzerinde<br />

gereğinden fazla önem <strong>ve</strong> kesinlikle konu şan bir<br />

kimse kolayca gerçekleri unutma <strong>ve</strong> gerçekleri görmezlikten<br />

gelme tehlikesi içine girebilir.<br />

Bilirkişinin aç ık bir düşünce <strong>ve</strong> sağlam bir mantık<br />

düzeni olmal ıdır. Bu eldeki bilgi <strong>ve</strong> bilgilerin sorunu<br />

çözme yönünde gerçekçi olarak de ğerlendirilmesini<br />

sağlar. Dü şünce sisteminde aç ıklık, mant ık <strong>ve</strong> muhakemede<br />

sağlaml ık bir kişilik yeteneği olmakla beraber<br />

öğrenim <strong>ve</strong> tecrübe ile de de ğişip geli şebilir.<br />

46


Tıbbi Bilirkişiliğin <strong>Tarihi</strong> Gelişimi <strong>ve</strong> <strong>Adli</strong> Psikiyatride<br />

Bilirkişinin özellikleri<br />

Özden<br />

Kayıts ız şarts ız tarafs ızl ık <strong>ve</strong> bağımsızlık içinde olmal<br />

ıd ır. Bilirki şide aranan belki de en önemli hususlardan<br />

birisidir. Bu tavr ın gerek taraf gerekse<br />

kendisinden bilgi isteyenlere kar şı olmas ı gerekir.<br />

Hakimin bekledi ği yardımı alabilmesi için daha i şin<br />

başında isabetli seçimi yapmas ı gerekir. Hukukçu ile<br />

hekim bilirki şisinin disiplinleri kavram , <strong>ve</strong> ölçülerinde<br />

çok önemli farkl ılıklar vard ır. Bu uygulama<br />

alan ında bazı . anlaşmazl ıkları kaç ınılmaz<br />

kılar. Burada:yard ımc ı rolünde olan bilirki şinin daha<br />

çok hakimin görü ş aç ısına yaklaşma <strong>ve</strong> onu anlamaya<br />

çaba göstermesi gerekir.<br />

Hukukçu ile hekim aras ındaki anlayış farkları adli<br />

psikiyatri sahas ında daha belirginle şir. Akıl hastalığı,<br />

akıl zayıflığı, irade serbestisi fark <strong>ve</strong> temyiz<br />

kavramlar ı gibi. Eğer bilirki şi kaunun temelinde<br />

yatan anlam ı bilmez ise salt tek yönlü determinist<br />

aç ıdan yakla şır ise hukukçu ile aralar ındaki anlaşmazl<br />

ık daha da derinle şir. Kanunun sın ırları<br />

hakim için ölçü <strong>ve</strong> kanunla korunan haklar ise amaçtırlar.<br />

Bunlar ın dayandığı temel ilkeler uzun dönemler<br />

için geçerli olmak zorundad ırlar.<br />

Bu nedenle sürekli olarak değişip gelişen bilimsel<br />

kavramlara göre yoruma aç ık olamazlar. Bu sebeple<br />

pecya<br />

bilirkişi raporunu haz ırlarken kendi bilimsel e ğilimlerini<br />

<strong>ve</strong>ya o dönem için etkin yeni geli şmeleri<br />

değil yukarıda belirtilen ilkeler aç ısından hareket<br />

etme gere ğini unutmamas ı gerekir.<br />

Önemli olan diğer bir konu da hekim bilirki şinin<br />

vardığı sonucu hakime sunu ş biçimidir. Hakim bilirki<br />

şiden belli bir cevap ister, istedi ğini kesinlikle<br />

ifade etmesini bekler. Çünkü bu onun için karar <strong>ve</strong>rmede<br />

kolayl ık sağlar <strong>ve</strong> sorumluluklarını azaltır. Bu<br />

sebeple hakimler kendilerine fazla gü<strong>ve</strong>nli <strong>ve</strong> a şırı<br />

özbeğenili <strong>ve</strong> kesin kararl ı bilirki şileri tercih etme<br />

eğilimi gösterirler.<br />

KAYNAKLAR<br />

1.Aydemir E: Bilirki şilik. Milliyet Gazetesi, 1992.<br />

2. Gürelli N. Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Bilirki şilik. İst.<br />

Hukuk Fakültesi Yay ınları, No:284, Cezaevi bas ımevi, Istanbul,<br />

1967.<br />

3. Kamay BT: <strong>Adli</strong> T ıp. Güzel İstanbul Matbaas ı, Ankara,<br />

29:105, 1959.<br />

4. Özbek A: <strong>Adli</strong> Psikiyatri. Adalet Bakanl ığı Yay ınlar ı , Yeni seri<br />

44, Ankara, 1980.<br />

5. Özden SY: <strong>Adli</strong> T ıp El Kitab ı. 2. baskı, Nobel Tıp Kitabevi, İstabul,<br />

1-16, 1993.<br />

6. Özen C: K ısa adli t ıp ders kitab ı. İst Tıp Fak. Yay ınları no:<br />

111, İstanbul, 1-17, 1983.<br />

7. Öz en C: <strong>Adli</strong> Tıp. Tıp dallar ındalci ilerlemeler tarihi. Ed. EK<br />

Unat, Cerrahpa şa Tıp Fak. Vakfı Yay ınlar ı no:4, 14-25, 1988.<br />

8. Öztürel A: <strong>Adli</strong> Tıp. Olgaç Matbaas ı, Ankara, 1983.<br />

9. Şehsuvaroğlu B, Özen C: Dünyada <strong>ve</strong> yurdumuzda adli t ıbbın<br />

tarihçesi <strong>ve</strong> geli şmesi. İst Tıp Fak Mecm, 28(Suppl 60):1974.<br />

47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!