14.11.2014 Views

sistemik flor alınımının ortodontik diş hareketlerine etkilerinin ...

sistemik flor alınımının ortodontik diş hareketlerine etkilerinin ...

sistemik flor alınımının ortodontik diş hareketlerine etkilerinin ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

T.C.<br />

SÜLEYMAN DEMĐREL ÜNĐVERSĐTESĐ<br />

SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ<br />

ORTODONTĐ ANABĐLĐM DALI<br />

SĐSTEMĐK FLOR ALINIMININ ORTODONTĐK DĐŞ<br />

HAREKETLERĐNE ETKĐLERĐNĐN HĐSTOLOJĐK VE<br />

BĐYOKĐMYASAL OLARAK ĐNCELENMESĐ<br />

FATMA YALÇIN ZORLU<br />

DOKTORA TEZĐ<br />

DANIŞMAN<br />

Doç. Dr. HAKAN TÜRKKAHRAMAN<br />

2011-ISPARTA


T.C.<br />

SÜLEYMAN DEMĐREL ÜNĐVERSĐTESĐ<br />

SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ<br />

ORTODONTĐ ANABĐLĐM DALI<br />

SĐSTEMĐK FLOR ALINIMININ ORTODONTĐK DĐŞ<br />

HAREKETLERĐNE ETKĐLERĐNĐN HĐSTOLOJĐK VE<br />

BĐYOKĐMYASAL OLARAK ĐNCELENMESĐ<br />

FATMA YALÇIN ZORLU<br />

DOKTORA TEZĐ<br />

Bu tez Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi<br />

tarafından 1945-D-09 Proje numarası ile desteklenmiştir.<br />

Tez No: 58<br />

DANIŞMAN<br />

Doç. Dr. HAKAN TÜRKKAHRAMAN<br />

2011-ISPARTA<br />

i


KABUL VE ONAY SAYFASI<br />

Sağlık Bilimleri Enstitü Müdürlüğüne;<br />

Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Ortodonti<br />

Anabilim Dalı Doktora Programı çerçevesinde yürütülmüş olan bu çalışma,<br />

aşağıdaki jüri tarafından Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.<br />

Tez Savunma Tarihi: 28 / 04 / 2011<br />

Tez Danışmanı : Doç. Dr. Hakan TÜRKKAHRAMAN<br />

Süleyman Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi<br />

Üye<br />

: Prof. Dr. Tancan UYSAL<br />

Katip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi<br />

Üye<br />

: Prof. Dr. Mustafa Cihat AVUNDUK<br />

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi<br />

Üye<br />

: Doç. Dr. Efkan Uz<br />

Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />

Üye<br />

: Yrd. Doç. Dr. Elçin ESENLĐK<br />

Süleyman Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi<br />

ONAY: Bu doktora tezi, Enstitü Yönetim Kurulu’ nca belirlenen yukarıdaki jüri<br />

üyeleri tarafından uygun görülmüş ve kabul edilmiştir.<br />

Prof. Dr. Serpil DEMĐRCĐ<br />

Enstitü Müdürü<br />

ii


ÖNSÖZ<br />

Doktora eğitimim sırasında bana büyük emeği geçen, sabrını ve ilgisini benden<br />

esirgemeyen, kendisinden çok şey öğrendiğim ve kendisini her zaman örnek aldığım<br />

değerli tez danışmanım, Süleyman Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi<br />

Ortodonti Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hakan Türkkahraman’a,<br />

Doktora eğitimim boyunca emeği geçen diğer tüm hocalarıma,<br />

Tezimin bütün aşamalarında tecrübelerini ve yardımlarını bizden esirgemeyen Katip<br />

Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tancan Uysal’a,<br />

Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Araştırma<br />

Görevlisi Dt. Abdullah Ekizer’e ve tüm Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi<br />

Ortodonti Anabilim Dalı çalışanlarına,<br />

Deney safhalarının gerçekleştirilmesinde bilgi ve tecrübelerinden faydalandığım,<br />

Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim<br />

Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efkan Uz’a ve Süleyman Demirel Üniversitesi Deney<br />

Hayvanları Üretimi ve Deneysel Araştırma Laboratuvarı sorumluları ve çalışanlarına,<br />

Histolojik verilerin elde edilmesinde emeğini ve özverisini benden esirgemeyen,<br />

Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı<br />

Araştırma Görevlisi Hakan Darıcı’ya,<br />

Tezimin histomorfometrik verilerinin elde edilmesinde emeğini ve içten<br />

misafirperverliğini benden esirgemeyen, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi<br />

Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Cihat Avunduk’a,<br />

Biyokimyasal verilerin elde edilmesini sağlayan, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp<br />

Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Hüseyin Vural’a,<br />

Prof. Dr. Đrfan Altuntaş’a, ve Dr. Firdevs Aylak’a,<br />

Đstatistiksel değerlendirmedeki katkılarından dolayı, Süleyman Demirel Üniversitesi<br />

Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Koşkan’a,<br />

iii


Maddi destek sağlayarak tezimin gerçekleştirilmesini sağlayan Süleyman Demirel<br />

Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimine,<br />

En zor ve en güzel anlarımızı birlikte paylaştığımız, birlikte çalışmaktan büyük<br />

mutluluk duyduğum tüm asistan arkadaşlarıma ve ortodonti bölümü çalışanlarına,<br />

Bugünlere gelmem için maddi ve manevi tüm olanaklarıyla bana destek olan, her<br />

türlü zorluğa benim için katlanıp, başarılarımı en büyük mutluluk kaynağı yapan,<br />

canım babacığıma ve sevgili anneme,<br />

Her zaman kendisinden önce beni düşünen, benim başarılarım için çabalayan,<br />

kardeşi olmaktan her zaman gurur duyduğum canım abiciğime,<br />

Doktoramın en zorlu aşamalarında hayatımı kolaylaştırmak için elinden geleni<br />

yapan, her anımda yanımda olup ilgisini ve desteğini benden esirgemeyen, sevgisiyle<br />

beni her daim güçlü kılan sevgili eşime,<br />

Sonsuz minnet ve teşekkürlerimi sunarım.<br />

Fatma YALÇIN ZORLU<br />

iv


ĐÇĐNDEKĐLER<br />

Sayfa No<br />

Kabul ve Onay<br />

ii<br />

Önsöz<br />

iii<br />

Đçindekiler<br />

v<br />

Simgeler ve Kısaltmalar Dizini<br />

vii<br />

Şekiller Dizini<br />

ix<br />

Resimler Dizini<br />

x<br />

Tablolar Dizini<br />

xi<br />

1. GĐRĐŞ 1<br />

2. GENEL BĐLGĐLER 3<br />

2.1. Ortodontik Diş Hareketi Kavramı ve Biyolojisi 3<br />

2.1.1. Diş Hareketinde Rol Alan Hücreler ve Aktiviteleri 3<br />

2.2.1.1. Osteoblastlar 4<br />

2.2.1.2. Osteositler 5<br />

2.2.1.3. Osteoklastlar 5<br />

2.2.1.4. Fibroblastlar 6<br />

2.1.2. Kemik Remodellingi ve Diş Hareketi 6<br />

2.1.3. Periodontal Ligament Remodellingi ve Diş Hareketi 8<br />

2.1.4. Diş Hareketinin Safhaları 9<br />

2.1.4.1. Matriks Gerilmesi ve Sıvı Akışı 11<br />

2.1.4.2. Hücre Gerilmesi 12<br />

2.1.4.3. Hücre Aktivasyonu ve Farklılaşması 13<br />

2.1.4.4. Remodelling 14<br />

2.2. Osteoklastogenezisin Moleküler Regülasyonu 15<br />

2.3. Kemik Döngüsünü Gösteren Biyokimyasal Belirteçler 16<br />

2.3.1. Alkalen Fosfataz 17<br />

2.3.2. Osteokalsin 17<br />

2.4. Deneysel Ortodontik Diş Hareketi 18<br />

2.5. Diş Hekimliğinde Flor ve Florozis 20<br />

2.6. Florozis ve Diş Hareketi 23<br />

3. GEREÇ VE YÖNTEM 26<br />

v


3.1. Gereç 26<br />

3.1.1. Araştırmanın Deney Safhasında Kullanılan Malzemeler 26<br />

3.1.2. Araştırmada Kullanılan Farmakolojik Ajanlar 27<br />

3.2.Yöntem 27<br />

3.2.1. Deney Hayvanlarının Bakımı ve Apareyin Uygulanması 27<br />

3.2.2. Histolojik Đnceleme 31<br />

3.2.2.1. Fiksasyon ve Doku Takip Aşamaları 31<br />

3.2.3. Histomorfometrik Değerlendirme 32<br />

3.2.4. Biyokimyasal Değerlendirme 34<br />

3.2.5. Model Ölçümleri 34<br />

3.2.6. Gözlemsel Değerlendirmeler 35<br />

3.2.7. Đstatistiksel Değerlendirme 35<br />

4. BULGULAR 37<br />

4.1. Ratlar ve Kullanılan Apareyle Đlgili Gözlemsel Bulgular 37<br />

4.2. Ratların Ağırlık Ölçümüyle Đlgili Bulgular 37<br />

4.3. Ortodontik Diş Hareketi Ölçüm Bulguları 39<br />

4.4. Biyokimyasal Parametrelerin Ölçümüyle Đlgili Bulgular 42<br />

4.4.1. Osteokalsin Ölçümüyle Đlgili Bulgular 42<br />

4.4.2. Alkalen Fosfataz Ölçümüyle Đlgili Bulgular 43<br />

4.5. Histopatolojik Bulgular 47<br />

4.5.1. Kontrol Gruplarına Ait Histopatolojik Bulgular 47<br />

4.5.2. Deney Gruplarına Ait Histopatolojik Bulgular 49<br />

4.6. Histomorfometrik Bulgular 52<br />

4.6.1. Osteoblastlara Ait Histomorfometrik Bulgular 52<br />

4.6.2. Osteoklastlara Ait Histomorfometrik Bulgular 53<br />

4.6.3. Periodontal Aralığa Ait Histomorfometrik Bulgular 55<br />

5. TARTIŞMA 57<br />

6. SONUÇ VE ÖNERĐLER 71<br />

ÖZET 73<br />

ABSTRACT 74<br />

KAYNAKLAR 75<br />

EK 1<br />

ÖZGEÇMĐŞ<br />

93<br />

94<br />

vi


SĐMGELER VE KISALTMALAR DĐZĐNĐ<br />

% : Yüzde oranı<br />

(°) : Derece<br />

ab : Alveoler kemik<br />

CTx : C terminal kollajen telopeptidleri<br />

d : Dentin<br />

ECM : Ekstraselüler matriks<br />

FRI : Florozis Risk Đndeksi<br />

g : Gram<br />

kg : Kilogram<br />

l : Litre<br />

mg : Miligram<br />

mm : Milimetre<br />

MMP : Matriks metalloproteinaz<br />

NaF : Sodyum <strong>flor</strong>id<br />

NTx : N terminal kollajen telopeptidleri<br />

ob : Osteoblast<br />

oc : Osteoklast<br />

OPG : Osteoprotegerin<br />

P : Pulpa<br />

Pdl : Periodontal ligament<br />

PGE 2 : Prostoglandin E 2<br />

PINP : Prokollajen tip I N-terminal propeptid<br />

Ppm : Part per million<br />

RANK : Receptor activator of nuclear factor<br />

RANKL : Receptor activator of nuclear factor ligand<br />

SCTX : Serum karboksi terminal kollajen peptidleri<br />

T1 : Çalışma başı<br />

T2 : Çalışma sonu<br />

TFI : Thylstrup ve Fejerskov Đndeksi<br />

TNF : Tümör nekrozis faktör<br />

vii


TNFR<br />

TRAP<br />

TSIF<br />

v<br />

: Tümör nekrozis faktör reseptörü<br />

: Tartarata dirençli asit fosfataz<br />

: Florozis diş yüzey indeksi<br />

: Kan damarı<br />

viii


ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ<br />

Şekil 1 : Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve çalışma sonundaki ağırlık<br />

ölçümlerinin grafiksel gösterimi.<br />

Şekil 2 : Deney ve kontrol gruplarının çalışma başı ve çalışma sonu ağırlık<br />

ölçümlerinin grafiksel gösterimi.<br />

Şekil 3 : Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve sonu keser-molar arası uzaklık<br />

değerlerinin grafiksel gösterimi.<br />

Şekil 4 : Deney ve kontrol gruplarının çalışma başlangıcı ve çalışma sonundaki<br />

keser-molar arası mesafe değerlerinin grafiksel gösterimi.<br />

Şekil 5 : Deney ve kontrol gruplarında <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların alkalen fosfataz<br />

seviyelerinin grafiksel olarak gösterimi.<br />

Şekil 6 : Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve sonundaki alkalen fosfataz<br />

seviyelerinin grafiksel olarak gösterimi.<br />

Şekil 7 : Deney ve kontrol gruplarının çalışma başı ve çalışma sonundaki alkalen<br />

fosfataz seviyelerinin grafiksel olarak gösterimi.<br />

Şekil 8 : Deney ve kontrol gruplarının, distal ve mezial yönlerdeki osteoblast<br />

sayılarının grafiksel olarak gösterimi.<br />

Şekil 9 : Deney ve kontrol gruplarında, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların osteoklast<br />

sayılarının grafiksel olarak gösterimi.<br />

Şekil 10 : Deney ve kontrol gruplarının, mezial ve distal yönlerdeki osteoklast<br />

sayılarının grafiksel olarak gösterimi.<br />

ix


RESĐMLER DĐZĐNĐ<br />

Resim 1 : Laktasyon dönemindeki rat.<br />

Resim 2 : Apareyin uygulanması için kullanılan ekartör ve apareyin uygulanmış<br />

şekli.<br />

Resim 3 : Aparey uygulanmış rattan alınan sefalometrik film.<br />

Resim 4 : 1. molar dişe ait kökün mezial ve distalinden periodontal aralığın<br />

ölçülmesi<br />

Resim 5 : Kök yüzeyinin mezial ve distalinden 10 ölçüm yapılarak ortalama<br />

periodontal aralık mesafesinin belirlenmesi.<br />

Resim 6 : Rat dental modelinin yandan görünümü.<br />

Resim 7 : Rat dental modelinin okluzalden görünümü<br />

Resim 8 : Ortodontik kuvvet uygulanmamış <strong>flor</strong>lu gruba ait molar dişin<br />

histolojik görünümü.<br />

Resim 9 : Ortodontik kuvvet uygulanmamış <strong>flor</strong>suz gruba ait molar diş kökünün<br />

histolojik görünümü.<br />

Resim 10 : Ortodontik kuvvet uygulanmamış <strong>flor</strong>lu gruba ait molar diş kökünün<br />

histolojik görünümü.<br />

Resim 11 : Ortodontik kuvvet uygulanmış <strong>flor</strong>lu gruba ait molar diş kökünün<br />

histolojik görünümü.<br />

Resim 12 : Ortodontik kuvvet uygulanmış <strong>flor</strong>suz gruba ait molar diş kökünün<br />

histolojik görünümü.<br />

Resim 13 : Ortodontik kuvvet uygulanmış <strong>flor</strong>suz gruba ait molar diş kökünün<br />

histolojik görünümü.<br />

x


TABLOLAR DĐZĐNĐ<br />

Tablo 1<br />

Tablo 2<br />

Tablo 3<br />

Tablo 4<br />

Tablo 5<br />

Tablo 6<br />

Tablo 7<br />

Tablo 8<br />

Tablo 9<br />

: Deney ve kontrol grupları.<br />

: Fiksasyon ve doku takip aşamaları.<br />

: Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve sonu ağırlık ortalamaları.<br />

: Deney ve kontrol gruplarının çalışma başı ve sonu ağırlık ortalamaları.<br />

: Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve sonu k-m uzaklıkları.<br />

: Deney ve kontrol gruplarının çalışma başı ve sonu k-m uzaklıkları.<br />

: Deney ve kontrol gruplarının osteokalsin seviyeleri.<br />

: Deney ve kontrol gruplarında <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların alkalen fosfataz<br />

seviyeleri.<br />

: Florlu ve <strong>flor</strong>suz gruplarda çalışma başı ve sonundaki alkalen fosfataz<br />

seviyeleri.<br />

Tablo 10 : Deney ve kontrol gruplarının çalışma başı ve sonundaki alkalen fosfataz<br />

seviyeleri.<br />

Tablo 11 : Deney ve kontrol gruplarının distal ve mezial yönlerdeki osteoblast<br />

sayıları.<br />

Tablo 12 : Kontrol ve deney gruplarında <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların osteoklast<br />

sayıları.<br />

Tablo 13 : Deney ve kontrol gruplarının distal ve mezial yüzeylerdeki osteoklast<br />

sayıları.<br />

Tablo 14 : Deney ve kontrol gruplarındaki periodontal aralık genişlikleri.<br />

xi


1. GĐRĐŞ<br />

Günümüzde, estetiğe verilen önemin gittikçe artmasıyla, <strong>ortodontik</strong> tedaviler<br />

oldukça popüler hale gelmiştir. Ortodontik tedavi gerektiren anomaliler, dişsel ya da<br />

iskeletsel kaynaklı olabilecekleri gibi her ikisinin kombinasyonundan da oluşabilir<br />

(Proffit and Fields 2000). Dişsel anomaliler, bu sorunlar içerisinde geniş bir yer<br />

tutmakta olup, tedavisi diş hareketleriyle gerçekleştirilmektedir.<br />

Gelişmiş ülkelerde, koruyucu diş hekimliği uygulamaları kapsamında, <strong>flor</strong><br />

uygulaması yapılmakta ve dişlerin çürüğe karşı direncinin artırılması ve diş çürüğü<br />

prevelansının azaltılması amaçlanmaktadır (Jones et al., 2005, Arnold et al., 2006).<br />

Koruyucu diş hekimliği kapsamında sıklıkla kullanılan <strong>flor</strong>id, doğada, su<br />

kaynaklarında, havada, toprakta, balık ve çay gibi besinlerde bulunmaktadır (Levy et<br />

al., 1995). Doğal içme suyunda <strong>flor</strong> konsantrasyonunun düşük olduğu ülkelerde <strong>flor</strong><br />

<strong>sistemik</strong> ve topikal yollarla uygulanmaktadır. En ideal <strong>sistemik</strong> <strong>flor</strong> kaynağı içme<br />

suyu olup, <strong>sistemik</strong> <strong>flor</strong> uygulamaları tabletler, tuzun ve sütün <strong>flor</strong>lanması şeklinde<br />

yapılmaktadır (Künzel 1993).<br />

Florid, osteoblastlar için bir mitojenik ajan olarak etki ederken (Farley et al.,<br />

1983, Bellow et al., 1990), osteoklastlar için inhibitör bir stimulus olarak etki ederek<br />

kemik metabolizmasını etkileyebilmektedir (Inoue et al., 2005). Floridin rezorpsiyon<br />

lakünalarının sayısını ve osteoklast başına düşen rezorbe kemik miktarını da azalttığı<br />

tespit edilmiştir (Okuda et al., 1990).<br />

Dişlerin gelişimi sırasında aşırı <strong>flor</strong> alımı, bir tür mine ve dentin<br />

mineralizasyon bozukluğu olan diş <strong>flor</strong>ozisine neden olmaktadır. Isparta ili<br />

ülkemizde, endemik <strong>flor</strong>ozisin en sık rastlandığı illerden biri olup (Akyüz 1997, Oruç<br />

2008), kliniğimize gelen hastalarda <strong>flor</strong>ozise oldukça sık rastlanmaktadır.<br />

Klinik açıdan, şiddetli <strong>flor</strong>ozis olgularında kemikte osteojenik aktivite ve<br />

kemik kütlesinde artış görülmesi (Kleerekoper 1998), içme suyundaki <strong>flor</strong> miktarı<br />

artışının <strong>ortodontik</strong> diş hareketini etkileyebileceği sorusunu akla getirmektedir.<br />

Ortodontik tedaviler sırasında, diş ve çevre dokularda herhangi bir patolojik<br />

olay oluşmadan diş hareketinin gerçekleşebilmesi için, optimal kuvvet uygulanarak<br />

yavaş ve kontrollü diş hareketi gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir (Ten Cate 1994).<br />

Ortodontik tedavinin süresini kısaltmak amacıyla, kuvvetin şiddetinin artırılması<br />

1


tedaviyi geciktirmenin yanı sıra periodonsiyumda nekroz, diş köklerinde ve alveol<br />

kemiğinde rezorpsiyon gibi komplikasyonlara neden olmaktadır (Krishnan and<br />

Davidovitch 2009).<br />

Bu nedenle, diş hareketini etkileyebilecek <strong>sistemik</strong> ve lokal faktörlerin<br />

bilinmesi, <strong>ortodontik</strong> tedavilerde büyük önem taşımaktadır.<br />

Floridin osteogenik özelliğinin, osteoblastik aktiviteyi artırarak, <strong>ortodontik</strong> diş<br />

hareketini etkilediğine dair bazı çalışmalar bulunmaktadır (Hellsing and<br />

Hammarström 1991, Tyrovola and Spyropoulos 2001).<br />

Nonstreoidal antiinflamatuar ilaçların ve pek çok ajanın <strong>ortodontik</strong> diş<br />

hareketine etkisini inceleyen çok sayıda çalışma bulunmasına rağmen, <strong>flor</strong>idin<br />

<strong>ortodontik</strong> diş hareketine etkisini ayrıntılı olarak inceleyen az sayıda çalışma<br />

bulunmaktadır (Singer et al., 1967, Kebsch et al., 2007, Gonzales et al., 2011).<br />

Literatürdeki bu eksiklik göz önünde bulundurularak, <strong>sistemik</strong> olarak alınan <strong>flor</strong>idin<br />

<strong>ortodontik</strong> diş hareketine etkisinin değerlendirilmesi hedeflenmektedir. Bu<br />

çalışmanın amacı; <strong>sistemik</strong> <strong>flor</strong> alınımının <strong>ortodontik</strong> diş <strong>hareketlerine</strong> <strong>etkilerinin</strong><br />

histolojik ve biyokimyasal olarak incelenmesidir.<br />

2


2. GENEL BĐLGĐLER<br />

2.1. Ortodontik Diş Hareketi Kavramı ve Biyolojisi<br />

Ortodontik kuvvet uygulamasıyla gerçekleşen diş hareketi, dental ve paradental<br />

(pulpa, periodontal ligament, alveoler kemik, dişeti vb) dokuları içeren remodeling<br />

değişiklikleri ile karakterizedir (Krishnan and Davidovitch 2006a). Bu dokular,<br />

değişen büyüklük, sıklık ve sürede, mekanik yüklemeye maruz kaldıklarında<br />

kapsamlı makroskobik ve mikroskobik değişiklikler sergilerler.<br />

Ortodontik diş hareketi, fizyolojik diş hareketleri olan migrasyon ve<br />

erüpsiyondan oldukça farklıdır (Reitan 1960). Fizyolojik diş hareketi sırasında<br />

meydana gelen doku reaksiyonu, destek yapıların normal fonksiyonu sonucudur.<br />

‘Fizyolojik diş hareketi’ fonksiyon halindeki dişin soketi içerisindeki hafif tipping<br />

hareketlerini ve gençlerde diş sürmesi sırasında ve sonrasında görülen değişiklikleri<br />

tanımlamaktadır. Yetişkinlerde ve büyümekte olan bireylerde, diş pozisyonunda<br />

gözlenen minör değişiklikler ise ‘migrasyon’ olarak adlandırılır (Graber and<br />

Vanarsdall 2005). Ortodontik diş hareketi ise, periodontal ligamentte ani basınç ve<br />

gerilim alanları oluşması ile karakterizedir (Reitan 1960).<br />

Aslında, <strong>ortodontik</strong> diş hareketi ve fizyolojik diş hareketinde gözlenen doku<br />

reaksiyonları arasında, belirgin bir farklılık yoktur. Ancak, tedavi sırasında dişler<br />

daha hızlı hareket ettiğinden, <strong>ortodontik</strong> kuvvetlerle elde edilen doku değişiklikleri<br />

daha belirgin ve kapsamlıdır (Graber and Vanarsdall 2005).<br />

Reitan (1957), <strong>ortodontik</strong> tedaviye doku cevabının 1) uygulanan kuvvetin tipi<br />

(kesik ya da devamlı) ve şiddeti, 2) kullanılan mekanik (devrilme ya da parelel<br />

hareket) ve 3) doku reaksiyonundaki bireysel farklılıklara bağlı olduğunu<br />

belirtmiştir.<br />

2.1.1. Diş Hareketinde Rol Alan Hücreler ve Aktiviteleri<br />

Diş hareketinin hızı, kemik rezorpsiyonunun etkinliğiyle belirlendiğinden,<br />

alveoler yapıların korunması ve yeni kemik desteğinin oluşması, direk olarak<br />

<strong>ortodontik</strong> olarak başlatılmış osteogenezis ile ilişkilidir (Roberts and Ferguson 1989).<br />

3


Alveoler kemik, <strong>ortodontik</strong> diş hareketi boyunca uygulanan kuvvetin şiddeti,<br />

yönü ve süresine bağlı olarak hem rezorpsiyon hem de apozisyon olaylarına maruz<br />

kalır (Meikle 2006). Bu remodeling sürecinde yer alan başlıca hücreler, periodontal<br />

ligament ve kemik dokusu içerisinde bulunan fibroblastlar, osteositler, osteoblastlar<br />

ve osteoklastlardır.<br />

2.1.1.1. Osteoblastlar<br />

Osteoblastlar, temel olarak tip I kollagen ve osteopontin, osteokalsin gibi<br />

kollagen olmayan glikoproteinlerden meydana gelen, osteoidi sentezleyen ve<br />

salgılayan polarize olmuş hücrelerdir. Osteoblastlar, proteinlerin glikolizasyonu ve<br />

salgılanması için gerekli, çekirdeğe yakın iyi gelişmiş bir golgi kompleksi ve salgı<br />

ürününün atılabilmesi için gerekli vezikülleri içerirler. Osteoblastlar ve osteositler,<br />

kalsiyum, sitokinler ve prostoglandinler gibi habercilerin geçişine olanak sağlayan<br />

transmembran proteinler veya integrinler aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurarlar<br />

(Ovalle et al., 2008). Osteoblastlar, osteoklast aracılı yıkımı izleyerek osteoid<br />

materyalini yıkım olan alana depolar ve yeni kemik matriksini hazırlarlar.<br />

Osteoblastlar, günde 2-3 µm hızında organik matriks veya osteoid materyali sentezler<br />

ve günde 1-2 µm hızında mineralizasyon sağlayan alkalen fosfataz enzimini<br />

salgılarlar.<br />

Osteoblastlar;<br />

1) Organik kemik matriksinin kollajen ve non-kollajen proteinlerini<br />

sentezlerler.<br />

2) Ekstrasellüler matriks liflerinin düzenlenmesini yönlendirirler.<br />

3) Alkalen fosfataz vasıtasıyla osteoid materyalinin mineralizasyonuna<br />

katkıda bulunurlar.<br />

4) Spesifik sitokinlerin senteziyle osteoklastların gerçekleştirdiği<br />

rezorpsiyona aracılık ederler.<br />

5) Büyüme faktörü sentezlerler (Fernández-Tresguerres-Hernández-Gil<br />

et al., 2006).<br />

4


2.1.1.2. Osteositler<br />

Matriks mineralize olduğunda, bazı osteoblastlar osteosit formuna dönüşerek,<br />

matriksin içinde yer alırlar. Osteositler, kemikte en bol bulunan hücrelerdir. Satellit<br />

şeklinde olup, matriks lamelleri arasında bulunan lakünalar içinde yerleşmişlerdir.<br />

Komşu osteositler, sitoplazmik uzantılarının birbirleri arasında yaptıkları hücre<br />

bağlantıları ile temas oluşturup, bu yapılar aracılığıyla besin maddeleri ve oksijenin<br />

hücreden hücreye geçişini sağlarlar. Kemikte travma oluştuğu zaman, kan desteğinin<br />

kesilmesi hipoksiye ve osteositlerin nekrozuna neden olur (Ham 1952, Ovalle et al.,<br />

2008).<br />

Osteositler, osteoid matriksinin sentezine ve mineralizasyonuna katılırlar.<br />

Fakat, osteositlerin temel fonksiyonu, kemik remodelingini kontrol etmektir (Lanyon<br />

1993).<br />

2.1.1.3. Osteoklastlar<br />

Osteoklastlar, rezorpsiyondan sorumlu hücrelerdir. Bu hücreler, çok büyük<br />

boyutta ve çok çekirdekli olup, mitokondri ve vakuoller bakımından zengindirler.<br />

Osteoklastlar, proteinlerin defosforilasyonuna olanak sağlayan, tartarata dirençli asit<br />

fosfataz (TRAP) içerirler. Tartarata dirençli asit fosfataz, osteoklastların karakteristik<br />

enzimatik belirleyicisidir. Osteoklastlar ayrıca kalsitonin reseptörlerine sahiptirler<br />

(Ten Cate 1994, Fernández-Tresguerres-Hernández-Gil et al., 2006).<br />

Osteoklastlar, kemik iliği hematopoetik kök hücrelerinden köken alırlar<br />

(Mundy 1993). Bu hücreler, kemikte Howship lakünası adı verilen boşluklarda<br />

yerleşmişlerdir. Osteoklastların kemiğe bitişik yüzeylerinde, hücre yüzey alanının<br />

genişletilmesini sağlayarak, rezorpsiyonu kolaylaştıran fırça kenarlı hücre uzantıları<br />

gözlenir. Osteoklastlar, kemik matriksini etkileyen, asit, kollajenaz ve diğer<br />

proteolitik enzimleri salgılarlar. Böylece, kalsifiye olmuş temel maddeyi serbest hale<br />

getirirler ve kemik rezorpsiyonu sırasında meydana gelen artıkların ortadan<br />

kaldırılmasında aktif olarak rol alırlar (Ovalle et al., 2008).<br />

5


2.1.1.4. Fibroblastlar<br />

Diş hareketi esnasında, değişikliğe uğrayan yapılardan birisi olan periodontal<br />

ligamentin, bağ dokusunun ana hücreleri fibroblastlardır. Fibroblastlar,<br />

periodonsiyumda en sık bulunan hücrelerdir. Fibroblastlar, periodontal ligamentin ve<br />

komşu alveol kemiğinin normal yapısının korunması, tamir edilmesi ve<br />

rejeneresyonundan sorumlu olan ve osteojenik aktiviteye sahip olan bir hücre<br />

grubudur (Howard et al.,1998).<br />

Periodontal ligamentte, kollajen liflerin remodelingi, fibroblastlar tarafından<br />

sağlanır. Fibroblastlar, diş hareketi esnasında eş zamanlı kollajen yapım ve yıkımını<br />

gerçekleştirirler (Ten Cate 1994). Ayrıca, bu fibroblastlar, osteoblastlara veya<br />

sementoblastlara farklılaşma potansiyeline de sahiptirler (Basdra and Kombosch<br />

1997). Bu nedenle, fibroblastların formasyon ve diferansiyasyon hızı, kollajen,<br />

sement ve kemik formasyon hızını etkilemektedir (Güler et al., 1996).<br />

2.1.2. Kemik Remodelingi ve Diş Hareketi<br />

Kemik, mineral ve organik komponentlerden oluşan, vücudun destek yapısı<br />

rolüne göre hassas bir şekilde düzenlenmiş, özelleşmiş bir bağ dokusudur. Bu<br />

görevin üstesinden gelmek için stres noktalarında güçlendirilmiş, yoğun kompakt<br />

kemik ve kansellöz kemik kombinasyonundan oluşmaktadır. Đskelet ağırlığının<br />

yaklaşık 2/3’ü mineral kısmından oluşurken, kalan 1/3’ü başlıca tip I kollajen ve<br />

küçük miktarlarda non-kollajen proteinler (osteonektin, osteokalsin, kemik<br />

morfogenetik protein, kemik proteoglikan ve kemik sialoprotein) içeren organik<br />

matriksten oluşmaktadır (Ten Cate 1994, Hill 1998).<br />

Kemik dokusu, destek, koruma, hareket gibi belirgin iskeletsel fonksiyonlarına<br />

ek olarak önemli bir mineral kaynağı oluşturmaktadır (Ten Cate 1994).<br />

Kemik matriks döngüsünde başlıca etkiye sahip osteoblast ve osteoklastlar,<br />

kemiğin temel hücreleridir. Osteoblastlar, mineralize olacak matriksi üretirler. Bu<br />

mineralize olmuş matriks ise aktive olmuş osteoklastlar tarafından ortadan kaldırılır<br />

(Hill 1998).<br />

Remodeling, belirli bir yüzeyde kemik rezorpsiyonunu içeren ve kemik<br />

formasyonu ile devam eden karmaşık bir süreçtir. Normal yetişkinlerde, osteoklastlar<br />

6


tarafından rezorbe edilen kemik miktarı ile osteoblastlar tarafından şekillenen kemik<br />

miktarı arasında bir denge vardır (Frost 1964).<br />

Ortodontik tedavide kemik rezorpsiyonu, hareket etmekte olan diş kökü<br />

yönündeki alveoler kemiği ortadan kaldırması bakımından önem taşımaktadır.<br />

Kemik remodelingi için geçerli görüş, osteoklast öncülerinin aktive olduğu ve<br />

osteoklast şekline dönüştüğü ve böylece kemik rezorpsiyonunun başladığı<br />

şeklindedir. Remodelingi başlatan sinyal tam olarak belirlenememiştir. Ancak,<br />

kanıtlar, mekanik streslerin lokal kemik yapısını değiştirebileceğini göstermektedir<br />

(Hill 1998, Krishnan and Davidovitch 2006a). Rat periodontal ligamentinde yapılan<br />

çalışmalar, fizyolojik durumda matür osteoklastların bulunmadığını, ancak<br />

<strong>ortodontik</strong> kuvvet uygulandığında birkaç gün içinde ortaya çıktıklarını göstermiştir<br />

(Roberts and Ferguson 1989). Periodontal ligamentte osteoklast öncülerinin<br />

bulunduğu ve <strong>ortodontik</strong> mekanoterapi uygulandıktan sonra bu öncü hücrelerin<br />

aktive olduğu ya da matür osteoklastlara dönüştüğüne dair pek çok kanıt<br />

bulunmaktadır (Krishnan and Davidovitch 2006a). Roberts and Ferguson (1989),<br />

<strong>ortodontik</strong> kuvvet uygulandıktan yaklaşık 50 saat sonra kemik yüzey alanındaki<br />

osteoklast sayısının en yüksek sayıya ulaştığını göstermişlerdir. Ortodontik tedavi<br />

boyunca, yeni osteoklastlar, kan dolaşımı yolu ile hematopoetik organlardan ve<br />

alveoler kemik iliği kavitelerinden periodontal ligamente ulaşmaktadır (Krishnan and<br />

Davidovitch 2006a).<br />

Osteoklastlar, rezorpsiyon süresince kemikten lokal faktörler salgılamaktadır.<br />

Bu lokal faktörler, osteoklast fonksiyonunu inhibe etmekte ve osteoblastik aktiviteyi<br />

stimüle etmektedir. Hatta osteoklastlar kendi aktiviteleri için negatif düzenleyici<br />

etkiye sahip faktörler üretip salgılamaktadır. Sonuç olarak osteoklastlar, rezorptif<br />

döngülerini tamamladıklarında osteoblast ataşmanı için substrat görevi görecek<br />

proteinleri salgılarlar (Mc Kee et al., 1993).<br />

Kemik remodelingi, osteoblast ve osteoklast hücrelerini etkileyen <strong>sistemik</strong><br />

hormonlar (Paratiroid hormon, 1,25-dihidroksivitamin D3) ve lokal faktörlerle<br />

(büyüme faktörleri, sitokinler, prostoglandinler) düzenlenir (Canalis 1983).<br />

Kemik formasyonu, ilkel mezenşimal hücrelerden osteoblast öncü hücrelerin<br />

farklılaşmasını, osteoblastların matürasyonunu, matriks formasyonunu ve matriksin<br />

mineralizasyonunu içeren karmaşık süreçle sonuçlanır (Ten Cate 1994).<br />

7


Remodelingin sonuç ürünü, mineralize kemik matriksinin devamlılığıdır ve bu<br />

matriksin başlıca organik komponenti tip I kollajendir (Hill 1998).<br />

2.1.3. Periodontal Ligament Remodelingi ve Diş Hareketi<br />

Periodontal ligament, diş ve alveol kemiği arasında bulunan, yaklaşık 0.25 mm<br />

genişliğinde, damar ve sinir bakımından zengin özelleşmiş bir bağ dokusudur (Ten<br />

Cate 1994, Beertsen et al., 1997, Graber 2005).<br />

Periodontal ligament ve alveoler kemik hücreleri çiğneme, parafonksiyon ve<br />

<strong>ortodontik</strong> diş hareketine karşılık olarak fiziksel kuvvetlere maruz kalmaktadır<br />

(Beertsen et al., 1997).<br />

Periodontal ligamentteki kollajen lif demetlerinin bir kısmı kemik içinde<br />

yerleşmişken, diğer kısmı sementte yerleşmiştir. Bu bağ dokusunun temel<br />

fonksiyonu, dişleri soketlerinde desteklemek ve büyük miktardaki çiğneme<br />

kuvvetlerine karşı koymasını sağlamaktır. Periodontal ligament, dişleri kemiğe<br />

bağlamasının yanı sıra, çenelerin normal fonksiyonları sırasında, uygun<br />

pozisyonlanmaları için gerekli duyusal bir reseptör olarak davranır (Ten Cate 1994).<br />

Periodontal ligament alanının büyük kısmı kollajen lif demetlerinden<br />

oluşurken, kalan kısmı başlıca 2 komponentten oluşur: 1) Osteoblastlar,<br />

osteoklastlar, fibroblastlar, Malessez’in epitelyal artıkları, makrofajlar,<br />

farklılaşmamış mezenşimal hücreler ve sementoblastlardan oluşan hücresel kısım, 2)<br />

Normal fonksiyonda önemli bir rol oynayan ve <strong>ortodontik</strong> diş hareketini olası hale<br />

getiren doku sıvısı (Ten Cate 1994, Proffit 2000).<br />

Ortodontik kuvvet uygulaması, periodontal ligamentte hücresel proliferasyon<br />

ve farklılaşmayı içeren bir seri olayları başlatır. Periodontal ligamentte maksimum<br />

basınç, kuvvet uygulamasını takip eden ilk 1-3 saat içinde meydana gelir. Periodontal<br />

ligamentin sıkışıklığı, basınç altındaki alanlarda alveol kemiğinde bir rezorpsiyon<br />

meydana getirirken, periodontal ligamentin gerildiği alanlarda kemik depozisyonu<br />

meydana gelmektedir (Wise and King 2008).<br />

8


2.1.4. Diş Hareketinin Safhaları<br />

Burstone (1962), diş hareketinin zamana karşı hız grafiği çizildiğinde, diş<br />

hareketinin başlangıç, duraklama ve duraklama sonrası olmak üzere 3 fazının<br />

olacağını öne sürmüştür.<br />

Başlangıç fazı, dişe kuvvet uygulanmasından hemen sonraki hızlı diş<br />

hareketiyle karakterizedir. Bu hız, büyük oranda dişin periodontal ligament<br />

boşluğundaki yer değiştirmesiyle ilişkilendirilebilir. Başlangıç fazından hemen sonra,<br />

nispeten daha yavaş oranda bir yer değiştirmenin olduğu ya da hiç olmadığı bir<br />

duraklama periyodu bulunmaktadır. Duraklama periyodunun basınç alanlarındaki<br />

periodontal ligamentin hyalinizasyonu sonucu oluştuğu öne sürülmektedir. Nekrotik<br />

dokuların ortadan kaldırılması tamamlanana kadar yeni bir diş hareketi<br />

gerçekleşmez. Diş hareketinin duraklama periyodunu takip eden son fazında diş<br />

hareket hızında aşamalı ya da ani bir artış görülür (Krishnan and Davidovitch 2006a).<br />

Son zamanlarda yapılmış çalışmalarda oluşturulan zaman/yer değiştirme<br />

modelinde, diş hareketinin 4 fazda gerçekleştiği belirtilmiştir. Birinci faz, 24 saat–2<br />

gün arasında sonlanır ve dişin kemik soketi içerisinde başlangıç hareketi gerçekleşir.<br />

Diş hareketi durduğu zaman, bu fazı 20-30 gün süreyle diş hareketinin durduğu<br />

ikinci faz takip eder. Đkinci faz boyunca oluşan nekrotik dokunun<br />

uzaklaştırılmasından hemen sonra üçüncü fazda diş hareketi hızlanır ve dördüncü<br />

fazda devam eder. Üçüncü ve dördüncü fazlar, <strong>ortodontik</strong> tedavi boyunca<br />

gerçekleşen toplam diş hareketinin büyük kısmını oluşturur (Pilon et al., 1996, Van<br />

Leeuwen et al., 1999).<br />

Hücre ve doku reaksiyonları, kuvvet uygulamasını takiben diş hareketinin<br />

başlangıç fazında başlar. Periodontal ligamentin basınç ve gerilim alanlarında<br />

hücrelerin ve liflerin sıkışması ve gerilmesi sonucu inflamatuar hücrelerin<br />

ekstravazasyonu ve kemoatraksiyonunun yanı sıra osteoblast ve osteoklast<br />

takviyesinin yer aldığı karışık süreç başlar. Yapılan çalışmalarda, bu erken safhalarda<br />

bile, basınç alanında hyalinize alanların varlığı gösterilmiştir (Von Böhl et al., 2004a,<br />

Von Böhl et al., 2004b). Bu çalışmalarda, osteoklastik ve osteoblastik aktivitenin<br />

varlığı, TRAP ve alkalen fosfataz aktivitesiyle gösterilmiştir.<br />

Đkinci fazda, normal periodontal ligament lif düzeninin distorsiyona uğraması<br />

nedeniyle, basınç alanları kolayca ayırt edilir. Bu distorsiyon yüzünden kan akışının<br />

9


kesintiye uğraması, hyalinize alanların oluşmasına ve diş hareketinin 4-20 gün<br />

kesintiye uğramasına neden olur. Nekrotik dokunun uzaklaştırılması ve komşu kemik<br />

iliği boşluklarından (indirekt rezorpsiyon) ve periodontal ligament yönünden<br />

(undermining rezorpsiyon) kemik rezorpsiyonunun gerçekleşmesi diş hareketinin<br />

devam etmesini sağlar. Bu kapsamlı süreç, periodontal ligamentin hasar görmemiş<br />

komşu alanlarından ve alveoler kemik iliği kavitelerinden makrofajlar, yabancı dev<br />

vücut hücreleri ve osteoklastlar gibi fagositik hücrelerin ortama gelmesine neden<br />

olur. Bu hücreler, basınç altındaki periodontal ligament alanından ve komşu alveoler<br />

kemikten nekrotik dokuların uzaklaştırılması için sırayla görevlerini yaparlar.<br />

Periodontal ligamentin gerilim alanında pasif haldeki osteoblastlar büyür ve yeni<br />

kemik matriksi üretmeye başlar (osteoid). Yeni osteoblast öncüleri periodontal<br />

ligament kapilleri etrafındaki fibroblast benzeri hücre popülasyonundan takviye<br />

edilir. Bu preosteoblastlar, gerilmiş Sharpey lifleri boyunca alveoler kemik yüzeyine<br />

doğru çoğalır ve göç ederler. Aynı zamanda gerilim alanındaki periodontal ligament<br />

fibroblastları çoğalmaya ve etraflarını çevreleyen matriksi yeniden şekillendirmeye<br />

başlarlar (Krishnan and Davidovitch 2006a).<br />

Ortodontik diş hareketinin hızlanma fazı ve doğrusal faz olarak da bilinen<br />

üçüncü ve dördüncü fazı, başlangıç kuvvet uygulamasından 40 gün sonra başlar.<br />

Dişlerin basınç alanlarında düzensiz kollajen lifler bulunmaktadır. Ayrıca, direk ya<br />

da frontal rezorpsiyonun göstergesi olan düzensiz kemik yüzeyleri de içermektedir.<br />

Ancak, son zamanlarda yapılan bir çalışma yüksek kuvvetler uygulandığında diş<br />

hareketinin bu safhasında bile basınç bölgesindeki hyalinizasyon alanlarını<br />

göstermektedir (Von Böhl et al., 2004a). Bu bulgular, nekrotik dokuların gelişimi ve<br />

uzaklaştırılmasının diş hareketi boyunca gerçekleşen sürekli bir süreç olduğunu<br />

göstermektedir. Gerilim alanı ise, alkalen fosfataz pozitif osteoblastik hücrelerle<br />

kanıtlanmış kemik depozisyonu göstermektedir (Krishnan and Davidovitch 2006a).<br />

Henneman et al. (2008), diş hareketinin başlaması için gerçekleşen olayların 4<br />

safhada gerçekleştiğini öne sürmektedir. Bunlar; 1) matriks gerilmesi ve sıvı akışı, 2)<br />

hücre gerilmesi, 3) hücre aktivasyonu ve farklılaşması, 4) remodeling.<br />

10


2.1.4.1. Matriks Gerilmesi ve Sıvı Akışı<br />

Dişe bir kuvvet uygulandıktan sonra diş belli bir mesafe soketinde hareket<br />

eder. Bu hareketin miktarı, periodontal ligamentin biyomekanik özelliklerine ve<br />

boyutlarına bağlıdır. Bu hareket, apozisyon olacak taraftaki periodontal ligamentte<br />

pozitif bir gerilme (gerilmeye bağlı deformasyon) ve dişi kemiğe bağlayan kollajen<br />

liflerin gerilmesine neden olur. Rezorpsiyon olacak tarafta ise periodontal ligamentte<br />

negatif bir gerilme (basınca bağlı deformasyon) ve kollajen liflerin gevşemesi<br />

görülür (Melsen 1999). Gerilme, periodontal ligamentin materyal özelliklerine ve<br />

uygulanan kuvvete bağlıdır (Henneman et al., 2008). Periodontal ligamentin<br />

materyal özellikleri, hem hayvan hem de insan deneylerinde uygulanan kuvvetle<br />

ilişkili diş yer değiştirme miktarı ölçülerek analiz edilmiştir (Chiba and Komatsu<br />

1993, Van Driel et al., 2000, Yoshida et al., 2001, Cronau et al., 2006). Yapılan<br />

çalışmalarda, kuvvet ve yer değiştirme miktarı arasında doğrusal olmayan ve zamana<br />

bağımlı bir ilişkinin bulunması, periodontal ligamentin viskoelastik olduğunu<br />

göstermektedir (Yoshida et al., 2001, Cronau et al., 2006).<br />

Eksternal kuvvet, alveoler kemiğin apozisyon alanında, dişi kemiğe bağlayan<br />

kollajen lif demetleri boyunca bir gerilmeye neden olmaktadır (Cronau et al., 2006,<br />

Meikle, 2006 ). Kemiğin gerilmeye karşı reaksiyonunu tanımlayan önemli bir teori,<br />

sıvı akışının kemik hücreleri üzerindeki etkisini içermektedir. Kanaliküler sıvı<br />

akışının azaldığı bölgelerde, osteositlerin apoptozisinin gerçekleşmesini takiben,<br />

osteoklastlar bölgeye ulaşır ve kemik rezorpsiyonu gerçekleşir (Henneman et al.,<br />

2008).<br />

Kemikte meydana gelen mikrohasarlar da hücresel bir cevaba neden<br />

olmaktadır. Materyal yorulmasını takiben, kemikte mikroçatlaklar oluşması<br />

hipotezinden mikrohasar teorisi geliştirilmiştir. Hayvan çalışmaları, kemiğe mekanik<br />

yükleme yapıldıktan sonra, artmış sayıda osteoklastlarla birlikte artmış sayıda<br />

apoptotik osteositleri göstermiştir (Noble et al., 2003, Clark et al., 2005). Yapılan<br />

hayvan çalışmalarında, <strong>ortodontik</strong> diş hareketinin başlangıç fazı boyunca,<br />

rezorpsiyon alanında artmış sayıda mikroçatlaklar bulunmuştur (Verna et al., 2004).<br />

Bu durumda, sadece sıvı akışının azalması değil, mikroçatlaklar da osteositlerin<br />

apoptozisine sebep olmaktadır.<br />

11


Özetle, dişe eksternal bir kuvvet uygulanması, periodontal ligament matriksini<br />

gerer ve dokulardaki sıvı akışını harekete geçirir. Aynı zamanda sıvı akışı teorisine<br />

göre, kemikteki gerilme, osteositler üzerinde makaslama gerilimine neden olan<br />

kanaliküler sıvı akışını başlatır. Ayrıca, kuvvet uygulamasından sonra kemikte<br />

mikrohasar da görülebilir (Henneman et al., 2008).<br />

2.1.4.2. Hücre Gerilmesi<br />

Periodontal ligament hücrelerinin mekanik stimuluslara karşı oldukça hassas<br />

oldukları, in vitro çalışmalarda gösterilmiştir. Periodontal ligamentteki fibroblastlar<br />

direkt deformasyona, sitokinlerin ve diğer mediyatörlerin ve matriks<br />

metalloproteinazların üretimiyle tepki vermektedir (Van der Pauw et al., 2000,<br />

Yamaguchi et al., 2004).<br />

In vivo çalışmalarda, <strong>ortodontik</strong> kuvvetlerin yol açtığı mekanik stimülasyonun,<br />

periodontal ligamentte interlökinler gibi mediyatör seviyelerinin artmasına neden<br />

olduğu gösterilmiştir (Alhashimi et al., 2001). Periodontal ligamentteki<br />

fibroblastların yanı sıra, osteoblastların da mekanik stimülasyona duyarlı olduğu,<br />

direk ve indirek deformasyondan sonra prostoglandinler gibi sinyal moleküllerini<br />

açığa çıkardığı gösterilmiştir (Tang et al., 2006).<br />

Ortodontik kuvvet uygulaması sırasında, kanaliküler sıvı akışının bir sonucu<br />

olarak, kemikteki osteositlerin üzerinde bir makaslama geriliminin oluştuğu<br />

düşünülmektedir. Sıvı akışıyla, periodontal ligament hücrelerinin aktivasyonuna<br />

benzer şekilde, hücre iskeletinin deformasyonu ya da spesifik reseptörler vasıtasıyla<br />

sinyal, osteositlere iletilir (Duncan and Turner 1995). Osteositler sıvı akışına nitrik<br />

oksit ve prostoglandinler gibi mediatörlerin üretimiyle cevap verirler (Henneman et<br />

al., 2008).<br />

Sonuç olarak, <strong>ortodontik</strong> kuvvet uygulamasından sonra matriks gerilmesi ile<br />

periodontal ligament ve kemikteki sıvı akışı, hücrelerin deformasyonuna neden olur.<br />

Đntegrin sinyali ya da diğer transdüksiyon yolları vasıtasıyla, çeşitli tipteki hücreleri<br />

aktive eden mediyatörler üretilir.<br />

12


2.1.4.3. Hücre Aktivasyonu ve Farklılaşması<br />

Mekanik stimülasyon süresince, periodontal ligament ve kemik hücrelerinden<br />

mediyatörlerin üretimi, hücrelerin aktif olduğunu göstermektedir. Periodontal<br />

ligamentteki prekürsörler, aktif osteositler tarafından üretilen faktörler vasıtasıyla,<br />

osteoblastlara farklılaşmak için uyarılırlar. Osteositler gerilmeye, sitokinler, nitrik<br />

oksit, prostoglandinler ve tümör nekrozis faktör-α üretimiyle cevap verirler<br />

(Henneman et al., 2008).<br />

Rezorpsiyon alanında colony-stimulating factor, receptor activator of nuclear<br />

factor ligand (RANKL), osteoprotegerin ve kemik morfogenik proteinler gibi<br />

çözünebilen faktörlerin, osteoklast farklılaşmasını düzenlediği belirtilmektedir<br />

(Henneman et al., 2008). Bu faktörler, alveoler kemikteki osteositler ve periodontal<br />

ligamentteki osteoblastlar ve fibroblastlar tarafından üretilirler (Oshiro et al., 2002).<br />

Kemikte rezorpsiyon başlamadan önce, osteoblastlar osteoidin non-mineralize<br />

tabakasını parçalarlar. Ancak, bu tabakanın matriks metalloproteinazlar (MMP)<br />

tarafından parçalanmasından sonra, farklılaşmış osteoklastlar kemik yüzeyine<br />

yapışabilirler (Birkedal-Hansen et al., 1993).<br />

Dişin apozisyon alanında kemik formasyonu, ekstraselüler matriks (ECM)<br />

sentezi ve mineralizasyonun kombinasyonuyla gerçekleşir. In vitro çalışmalar,<br />

periodontal ligament hücrelerine yapılan yüklemenin, alkalen fosfataz, osteokalsin ve<br />

diğer non-kollajenöz matriks proteinlerinin artmış üretimiyle sonuçlandığını<br />

göstermiştir (Matsuda et al., 1998, Ozaki et al., 2005). Bu faktörler, periodontal<br />

ligamentteki prekürsörleri osteoblastlara farklılaşması için stimüle ederek kemik<br />

depozisyonunu başlatabilir.<br />

Periodontal ligament fibroblastları ve osteoblastlar, mekanik streslere karşı,<br />

prostoglandinler gibi inflamatuar mediyatörler ile MMP ve katepsin gibi enzimlerin<br />

üretimiyle karşılık vererek otokrin ve parakrin etkilerle ECM’in parçalanmasını<br />

stimüle ederler. Ortodontik kuvvet uygulaması sırasında, hem rezorpsiyon hem de<br />

apozisyon bölgelerinde MMP’ların artması, her iki bölgede de periodontal dokuların<br />

ekstraselüler matriksinin parçalandığını göstermektedir (Apajalahti et al., 2003,<br />

Takahashi et al., 2003, Ingman et al., 2005).<br />

Dişin etrafında periodontal yapıların remodelingi boyunca, ECM’in<br />

parçalanmasının yanı sıra, yeni ECM sentez edilir. Đnsanlarda <strong>ortodontik</strong> kuvvet<br />

13


uygulamasından sonra, hem rezorpsiyon hem de apozisyon alanlarında artmış<br />

kollajen sentezi bulunmuştur (Bumann et al., 1997). Aktif periodontal ligament ve<br />

kemik hücreleri tarafından üretilen çeşitli mediyatörler, ECM sentezini stimüle eder<br />

ve parçalanmasını azaltır.<br />

Özetle, fibroblastlar, osteoblastlar, osteositler ve osteoklastlar <strong>ortodontik</strong> diş<br />

hareketi boyunca periodontal ligament ve kemik remodelingini indükleyen karmaşık<br />

bir düzenleyici şebekenin parçalarıdır (Meikle 2006).<br />

2.1.4.4. Remodeling<br />

Fizyolojik şartlar altında, doku homeostasının sürdürülebilmesi için periodontal<br />

yapıların sentezi ve parçalanması düşük seviyede gerçekleşmektedir. Eksternal bir<br />

kuvvet uygulamasından sonra bu denge bozulur ve kemik ile periodontal dokuların<br />

artmış remodelingi diş hareketini başlatır. Rezorpsiyon alanında hareket eden dişe<br />

yer açmak için bir yandan periodontal ligament dokusu ve alveoler kemik<br />

parçalanırken, diğer yandan ataşmanın devam ettirilebilmesi için yeni periodontal<br />

ligament dokusu şekillenir. Periodontal ligament matriksinin kapsamlı remodelingi<br />

periodontal ligamentteki fibroblastların aktivasyonundan sonra başlar. Bu esnada<br />

osteoklast prekürsörleri kemik yüzeyine göç eder ve osteoklastlara farklılaşır.<br />

Farklılaşmadan sonra aktif osteoklastlar spesifik integrinler yardımıyla kemik<br />

yüzeyine yapışırlar. Yapışmış olan osteoklastlar morfolojik değişikliklere uğrar ve<br />

spesifik fonksiyonel özellikler geliştirirler. Osteoklastlar anorganik matriksin<br />

çözünmesini sağlayan hidrojen iyonları salarlar ve katepsin, MMP gibi enzimler<br />

tarafından organik matriksin rezorbe edilmesini takiben periodontal ligamenti<br />

kemiğe bağlayan temel lifler kaybedilir. Başlıca, tip 1 kollajen içeren nonfonksiyonel<br />

lifler parçalanır ve tip 3 kollajen içeren gevşek bir konnektif doku ile yer<br />

değiştirir (Henneman et al., 2008).<br />

Apozisyon alanında temel lifler gerilir ve periodontal ligamentin remodelingi<br />

gerçekleşir. Yeni kemik, aktif osteoblastlar tarafından şekillenir. Đlk olarak yeni ECM<br />

üretilir ve tek yönlü bir şekilde mineralize olur. Daha geç bir safhada yeni kemik<br />

tabakası daha kalın bir hale gelir ve bazı osteoblastlar osteosite dönüşür. Periodontal<br />

ligamentin temel lifleri de yeni oluşmuş kemikte Sharpey liflerine dönüşür. Bu arada<br />

14


periodontal ligament genişliğini sürdürebilmek için yeni periodontal ligament<br />

matriksi şekillenir ve dişin alveoler kemiğe yapışmasını sağlar. Bu yeni periodontal<br />

ligament, dişin kemiğe düzgün bir şekilde yapışmasını sağlamak için temel olarak tip<br />

1 kollajen içeren kalın lifler içerir (Henneman et al., 2008).<br />

2.2. Osteoklastogenezisin Moleküler Regülasyonu<br />

Ortodontik diş hareketi mekanik uyarılarla başlatılır ve periodontal ligament ve<br />

alveoler kemiğin remodelingi ile devam ettirilir. Bu remodeling aktivitelerinin ve diş<br />

hareketinin gerçekleşmesi için, inflamatuar sürecin gerçekleşmesi gereklidir.<br />

Ortodontik diş hareketi sırasında periodontal destek dokularda bulunan inflamatuar<br />

mediatör, büyüme faktörleri ve nöropeptidlerin seviyelerinin artması bu maddeleri<br />

üreten hücreler arasında etkileşim olduğunu göstermektedir (Krishnan and<br />

Davidovitch 2006).<br />

Ortodontik diş hareketinde, kuvvet uygulamasının meydana getirdiği doku<br />

hasarını takiben periodontal ligamentte inflamatuar sürecin oluşması ve alveoler<br />

yapıların deformasyonu birbiriyle ilişkili iki değişiklik olup osteoklastogenezisin<br />

başlamasına neden olmaktadır. Kuvvet uygulamasını takip eden günler içinde, basınç<br />

alanında osteoklast ve osteoklast öncü hücrelerin açığa çıktığı, TRAP ve H-ATPaz<br />

senteziyle gösterilmiştir (Yokoya et al., 1997, Rody et al., 2001).<br />

Osteoklastlar kemik ve kök rezorpsiyonunda önemli bir role sahip olduğundan,<br />

osteoklast farklılaşmasının moleküler karakterizasyonu büyük önem taşımaktadır<br />

(Thomas et al., 2001). Osteoklast farklılaşması ve aktivasyonu tümör nekrozis faktör<br />

(TNF) ve reseptörüyle (TNFR) ilişkili bir grup gen tarafından kontrol edilmektedir.<br />

Bu genler osteoprotegerin (OPG), receptor activator of nuclear factor (RANK) ve<br />

RANKL’ı içermektedir (Roberts et el., 2004). Osteoblast ve stromal hücrelerde<br />

bulunan RANKL ve osteoklast öncülerinde bulunan RANK reseptörü arasındaki<br />

hücrelerarası iletişim osteoklast formasyonu ve aktivasyonu ile sonuçlanmaktadır<br />

(Yasuda et al., 1999). Rezorpsiyon süreci, osteoblastların yüzeyindeki RANKL<br />

sitokininin, osteoklastlar üzerindeki RANK reseptörüne bağlanması ile aktive olur<br />

(Boyce and Lianping 2007, 2008). RANKL, osteoklast formasyonu ve aktivasyonu<br />

için bir düzenleyicidir ve çeşitli hormonlar ve sitokinler aracılığıyla kemik<br />

15


ezorpsiyonunu etkilemektedir. RANKL, kemik sisteminde osteoblast kökenli<br />

hücrelerden salınır ve etkisini osteoklast kökenli hücreler üzerindeki RANK<br />

reseptörüne bağlanarak gösterir. Bu bağlanma hematopoietik osteoklast öncülerinin<br />

hızlıca matür osteoklastlara dönüşmesini sağlamaktadır. OPG, osteoblastik hücreler<br />

tarafından üretilen tuzak bir reseptördür ve RANKL’a bağlanmak için RANK ile<br />

yarışır. Osteoprotegerinin RANKL’a bağlanması osteoklast öncüleri ve RANKL<br />

arasındaki hücre içi sinyal mekanizmasını engeller ve osteoklastogenezisin<br />

engellenmesine neden olur (Yasuda et al., 1998, 1999). Osteoprotegerinin kemik<br />

hücreleri üzerindeki biyolojik etkileri, osteoklast farklılaşmasının terminal<br />

safhalarının engellenmesi, matriks osteklastlarının aktivasyonunun baskılanması ve<br />

apoptozisin başlatılmasıdır. Bu nedenle kemik remodelingi RANK-RANKL<br />

bağlanması ve OPG üretimi arasındaki denge ile kontrol edilmektedir (Theoleyre et<br />

al., 2004).<br />

Ortodontik diş hareketi boyunca dişi destekleyen dokularda RANK, RANKL<br />

ve osteoprotegerin miktarlarında değişiklik olduğu (Kanzaki et al., 2001, Shiotani et<br />

al., 2001, Oshiro et al., 2002), uygulanan kuvvet sonucunda Prostoglandin E 2 (PGE 2 )<br />

yolu vasıtasıyla RANKL’ın osteoklastogezisi başlattığı, dişi destekleyen dokulara<br />

lokal osteoprotegerin gen transferinin ise osteoklastogezisi ve diş hareketini inhibe<br />

ettiği gösterilmiştir (Kanzaki et al., 2004, Dunn et al., 2007). Ayrıca şiddetli kök<br />

rezorpsiyonu olan vakalarda RANKL miktarında artış görülürken, osteoprotegerin<br />

miktarında azalma görülmüştür (Nishijima et al., 2006, Yamaguchi et al., 2006).<br />

2.3. Kemik Döngüsünü Gösteren Biyokimyasal Belirteçler<br />

Kemik remodelingi, osteoblastlar tarafından yeni kemik matriksi yapımı ve<br />

osteoklastlar tarafından kemik yıkımını içeren iki karşıt aktivitenin sonucu meydana<br />

gelmektedir. Kemik yapım ve yıkım oranları, osteoblastik veya osteoklastik enzim<br />

aktivitelerini ölçerek ya da kan ve idrarda açığa çıkan kemik matriks bileşenlerini<br />

tahlil ederek değerlendirilebilir (Garnero and Delmas 2004, Singer and Eyre 2008).<br />

Kemik formasyon belirteçleri serum alkalen fosfataz, serum osteokalsin, serum<br />

tip I kollajen peptidleri, C-terminal propeptid ve N- terminal propeptid olarak<br />

sıralanabilir. Son zamanlarda kullanılmakta olan en hassas kemik formasyon<br />

16


markerları serum osteokalsin, kemik alkalen fosfataz ve prokollajen tip I N-terminal<br />

propeptid (PINP)’dir (Eyre 1997, Hart and Eastell 1999, Pagani et al., 2005).<br />

Kemik rezorpsiyon belirteçleri, idrar hidroksiprolini, idrar hidroksilizin<br />

glikozidleri, pridinolin çapraz bağları, deoksipridinolin, N terminal (NTx) ve C<br />

terminal kollajen telopeptidleri (CTx), serum kalsiyumu, serum TRAP ve serum<br />

karboksi terminal kollajen peptidleri (sCTX) olarak sınıflandırılabilir. Günümüzde<br />

bu tahlillerin çoğu, elle çalışılan tahlillere göre daha hassas ve güvenilir sonuçlar<br />

gösteren otomatik platformlarda yapılabilmektedir (Hart and Eastell 1999, Garnero<br />

and Delmas 2004, Pagani et al., 2005).<br />

2.3.1. Alkalen Fosfataz<br />

Alkalen fosfataz, birçok dokuda ve özellikle kemikte, kalsifiye kıkırdakta,<br />

barsak mukozasında, plasenteda, karaciğer ve böbreklerde yaygın olarak bulunur<br />

(Garnero and Delmas 1998). Alkalen fosfatazın 4 izoenzimi vardır. Bunlar plasental,<br />

intestinal, germinal ve karaciğer/kemik/böbrek izoenzimleridir.<br />

Karaciğer/kemik/böbrek izoenzimi predominant formda bulunur. Kemik alkalen<br />

fosfataz, osteoblastların membranında lokalize bir enzimdir ve osteoblastlardan<br />

salgılanarak dolaşıma katılır (Garnero and Delmas 1998).<br />

Alkalen fosfataz, osteoblastik kemik formasyonunda en sık kullanılan<br />

biyokimyasal belirteçtir (Magnusson et al., 1999). Serumda kemik alkalen fosfataz<br />

aktivitesi, kemik mineralizasyonunu ve kemik formasyonunu yansıtmaktadır. Kemik<br />

demineralizasyonunda, kemik alkalen fosfataz konsantrasyonlarının arttığı<br />

bilinmektedir. Ayrıca Paget hastalığında primer hiperparatiroidizmde, osteomalaside,<br />

metastatik karsinomalarda kemik alkalen fosfataz konsantrasyonu artmaktadır.<br />

Hipotiroidizmde kemik alkalen fosfataz değerlerinin azaldığı gözlenmiştir (Tüzün<br />

1999). Kemik dışı hastalıklarda özellikle karaciğer ve safra bozukluklarında total asit<br />

fosfataz aktivitesi yükselir (Garnero and Delmas 1998).<br />

17


2.3.2. Osteokalsin<br />

Osteokalsin, diğer adıyla GLA proteini (BGP), kemik matriksini oluşturan<br />

nonkollagen bir proteindir. Osteokalsin, osteoblastlar, odontoblastlar ve<br />

sementoblastlar tarafından sentez edilir (Bronckers et al., 1998). Sentezin<br />

tamamlanmasından sonra, osteokalsinin büyük bir bölümü kemik matriksinde yer<br />

alır. Kalan kısmı da kan dolaşımına katılır. Osteokalsinin kan dolaşımına katılan<br />

miktarı kemik yapımını yansıtmaktadır. Kemik döngüsünün arttığı durumlarda serum<br />

düzeyi artar (Tüzün 1999).<br />

Osteokalsin, kalsiyum iyonunu kemik matriksine bağlayan bir proteindir.<br />

Osteokalsin gelişen kemikte mevcuttur ve kemik oluşumuna katkıda bulunur.<br />

Osteokalsin sentezi, vitamin D aracılığıyla olur. Vitamin D, osteokalsin gen<br />

transkripsiyonunu regüle eder. Osteokalsin, mineral depolanmasında ve kemik<br />

remodelinginin düzenlenmesinde önemli rol oynar. Bu peptidin kan düzeylerinin<br />

tespiti metabolik hastalıkların tanısında; kalsitonin, vitamin D3 ve kalsitriol<br />

tedavisinin etkinliğinin değerlendirilmesinde yardımcı olmaktadır (Haspolat and<br />

Söker, 2002).<br />

Kalsitriol ve K vitamininin osteokalsin oluşumunu arttırdığı bilinmektedir.<br />

Ayrıca, glukokortikoidlerin, insulin ve östrojeninde osteokalsin miktarını arttırdığı<br />

gözlenmiştir. Osteokalsin seviyelerinin osteoporozun yanı sıra Paget hastalığında,<br />

primer ve sekonder hiperparatiroidizmde, kemik metastaslarında ve böbrek<br />

yetersizliğinde arttığı bildirilmiştir (Tüzün 1999).<br />

2.4. Deneysel Ortodontik Diş Hareketi<br />

Günümüze kadar, <strong>ortodontik</strong> kuvvete verilen biyolojik cevabın daha iyi<br />

anlaşılabilmesi için rat, köpek, kedi, tavşan, kobay, maymun gibi çeşitli hayvan<br />

türlerinde pek çok çalışma yapılmıştır (Ren et al., 2003a). Hayvan deneyleriyle ilgili<br />

temel endişe, elde edilen bu bulguların insanlara uyarlanıp uyarlanamayacağı<br />

konusunda olmuştur (Ren et al., 2004, Meikle 2006).<br />

Deney hayvanlarıyla yapılan çalışmaların çoğu ratlar üzerinde yapılmaktadır.<br />

Bu nedenle, rat ve insan alveoler kemiği ve periodontal ligamentinin morfolojik ve<br />

fizyolojik farklılıkları göz önünde bulundurulmalıdır. Ratların alveoler kemiği<br />

18


genellikle insanlarınkinden daha yoğun olup, osteon ve kemik iliği içermemektedir<br />

(Jowsey 1966). Alveoler kemik yüzeyleri boyunca uzanan osteoid doku, genellikle<br />

insanlara göre daha az yoğundur (Reitan and Kvam 1971).<br />

Rat kemiğinin ekstraselüler matriksi daha az mukopolisakkarit içermektedir ve<br />

bu nedenle ratların kalsiyum dengesinin kemik dokuya göre daha fazla intestinal<br />

absorpsiyonla kontrol edildiği düşünülmektedir (Reitan and Kvam 1971). Klasik<br />

histolojik çalışmalar periodontal liflerin ve destek dokuların yapısal faklılıklarını da<br />

ortaya koymaktadır (Romanos and Bernimoulin 1990, Romanos et al., 1991).<br />

Ratlarda periodontal aralıkta elastik lif bulunmazken supraalveoler dokuda orta<br />

derecede bulunmaktadır. Đkinci bir dentisyon gelişimi olmaması rat molarlarında<br />

kuvvet uygulanmaksızın gözlenen kök rezorpsiyonu prevelansı için predispozan<br />

faktör olarak düşünülmektedir (Reitan and Kvam 1971).<br />

Ratlarda deneysel diş hareketleri esnasında dikkat edilmesi gereken konulardan<br />

birisi fizyolojik olarak molarların distale sürüklenmesi ve keserlerin süreklilik<br />

gösteren erüpsiyonudur. Distale sürüklenme, molarların deneysel mezial hareketinin<br />

gözden kaçmasına sebep olabilirken, keserlerin süregelen erüpsiyonu, kuvvet yönü<br />

kontrolünün ve ankrajın yetersiz olmasına neden olabilmektedir (Ren et al., 2004).<br />

Bu nedenle, yapılacak çalışmaların split mouth şekilde planlanıp, deney ve kontrol<br />

tarafları karşılaştırılarak <strong>ortodontik</strong> diş hareketinin belirlenmesi önerilmektedir (Ren<br />

et al., 2003b).<br />

Uygulanan kuvvetin dokulardaki etkisi kuvvet uygulanan dişin boyutuyla<br />

ilişkilidir. Bu nedenle uygulanan kuvvetin miktarı dişin kök yüzey alanına uygun<br />

olmalıdır (Isaacson et al., 1993). Đnsan ve rat molar dişi karşılaştırıldığında insan<br />

molar dişinin rat molar dişinin yaklaşık 50 katı olduğu görülmüştür (Ren et al.,<br />

2004). Bu durum ratlarda <strong>ortodontik</strong> kuvvet miktarı belirlenirken mutlaka göz<br />

önünde bulundurulmalıdır.<br />

Yapılan çalışmalar, diş hareketinin linear fazının özeliklerini ve biyolojik<br />

cevabını tanımlamayı amaçladığından, deney periyodu en az 2 hafta olmalıdır (Ren<br />

et al., 2004). Ayrıca deneysel araştırmalarda kesikli kuvvet uygulaması ve kuvvet<br />

miktarının değişmesi kuvvet ve diş hareketi arasındaki ilişkinin açıklanmasını<br />

engellediği için sabit ve devamlı kuvvetlerin uygulanması önerilmiştir (Van Leeuwen<br />

et al., 1999).<br />

19


Sonuç olarak, ratlarda kök formasyonu boyunca gerçekleşen doku gelişimi ve<br />

<strong>ortodontik</strong> tedaviyle oluşan doku değişiklikleri, insanlardan daha hızlı<br />

gerçekleşmekle birlikte temel mekanizmaları aynıdır (Rygh 1972).<br />

Ratlar, yapısal olarak insanlara göre çeşitli farklılıklar içermelerine rağmen<br />

<strong>ortodontik</strong> diş hareketi çalışmaları için iyi bir model olarak kabul edilmektedirler.<br />

Nispeten ucuz olmaları, büyük sayıda örneklerin oluşturulmasını kolaylaştırmakta ve<br />

uzun süreli barındırılmalarına olanak sağlamaktadır. Rat materyalinin histolojik<br />

preparasyonu, köpek gibi diğer hayvanlara göre daha kolay yapılabilmektedir. Diğer<br />

bir avantajları ise hücresel ve moleküler teknikler için gerekli antikorların çoğunun<br />

sadece fare ve rat türleri için ulaşılabilir olmasıdır. Fareler, <strong>ortodontik</strong> apareylerin<br />

etkili bir şekilde yerleştirilmesi için çok küçük olduğundan genellikle bu alanda<br />

yapılan çalışmalarda ratlar ilk seçenek olmaktadır (Ren et al., 2004).<br />

2.5. Diş Hekimliğinde Flor ve Florozis<br />

Flor iyonu, halojen ailesinden olup, sarı-yeşil renkte, keskin kokuya sahip,<br />

zehirli özellikleri olan bir gazdır ve periyodik tabloda bulunan en reaktif elementtir.<br />

Flor, oldukça reaktif bir gaz olduğu için, doğada bileşikler oluşturarak, <strong>flor</strong> tuzları<br />

(<strong>flor</strong>idler) şeklinde bulunur (Fejerskov 1996).<br />

Doğada, su kaynaklarında, havada, toprakta, balık ve çay gibi besinlerde <strong>flor</strong><br />

bulunmaktadır (Elliot and Smith 1960, Levy et al., 1995). Doğal içme sularında<br />

bulunan <strong>flor</strong>idler, vücuda alınan <strong>flor</strong>un en büyük kaynağıdır (Oruç 2008). Dental<br />

<strong>flor</strong>ozisin prevelansı ve şiddeti, içme suyundaki <strong>flor</strong> konsantrasyonunun artmasıyla<br />

birlikte artmaktadır (Kaminsky et al., 1990). Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği,<br />

içme sularında olabilecek en yüksek <strong>flor</strong> miktarı 1,5 mg/lt dir (WHO 2006). Yapılan<br />

çalışmalarda da içme suyunda bulunması gereken optimal <strong>flor</strong> konsantrasyonunun<br />

0.7-1.2 ppm olduğu bulunmuştur (Kaminsky et al., 1990).<br />

Gelişmiş ülkelerde, koruyucu dental uygulamalar kapsamında <strong>flor</strong> uygulaması<br />

yapılmakta ve dişlerin çürüğe karşı direncinin artırılması ve diş çürüğü prevelansının<br />

azaltılması amaçlanmaktadır (Lee 1975, Jones et al., 2005, Arnold et al., 2006).<br />

Florun kariyostatik etki mekanizması, dental plak ve enzimler üzerine inhibe edici<br />

20


etkisi, asit çözünürlüğünü azaltması ve demineralizasyonu önleyip remineralizasyon<br />

başlatması sayesinde gerçekleşmektedir (Keçeci 2001).<br />

Florid mineral yapısındaki hidroksil iyonlarıyla yer değiştirerek <strong>flor</strong>apatit<br />

bileşiklerini oluşturmaktadır (Grynpas 1990, Okuda et al.,1990). Florid iyonlarının<br />

hidroksil iyonlarıyla bu yer değişimi, apatit kristallerinin yapısal stabilitesi ve<br />

kristallerin şekli üzerine etkili olduğu kadar, çözünme ve çökelme kinetiklerine de<br />

etki etmektedir. Florapaptit ve hidroksiapatit izostrüktürel olarak birbirine benzer<br />

olmasına rağmen, <strong>flor</strong>apatitin yapısı daha basit ve daha stabildir (Grynpas 1990).<br />

Florapatit ve hidroksiapatit karışımından oluşan mineral içeriği, çözünmeye karşı<br />

daha dirençli olmaktadır (Grynpas and Cheng 1988).<br />

Florid bileşikleri, insan ve hayvanlarda gastrointestinal sistemden hızlı ve etkili<br />

bir şekilde emilir. Flor emildikten sonra, kan yoluyla proteinlere bağlı olmadan tüm<br />

vücuda dağılır. Vücutta <strong>flor</strong>, büyük oranda kalsifiye dokularda birikir. Vücuttaki<br />

<strong>flor</strong>un %99’unun kemik ve dişlerde biriktiği gösterilmiştir (Kaminsky et al., 1990).<br />

Mineralize dokuların <strong>flor</strong> miktarlarındaki farklılıklar; alınan <strong>flor</strong> miktarı, <strong>flor</strong>un<br />

alım süresi, doku gelişim aşaması, büyüme oranı, yüzey alanının damarlanması,<br />

mineral kristallerinin pörözitesi ve mineralizasyon derecesi gibi faktörlere bağlıdır<br />

(Smith et al., 1950, Grynpas 1990). Đçme sularında aynı miktarda <strong>flor</strong> bulunan<br />

farelerin kemiklerinde, ratlara göre 6 kat daha fazla <strong>flor</strong> bulunmuştur (Grynpas<br />

1990). Florid sadece kemik formasyonu sırasında kemiğin yapısına katılmaktadır<br />

(Zipkin and McClure 1952).<br />

Kemik formasyonunu uyararak, kemik kütlesinde bir artışa neden olan <strong>flor</strong>id,<br />

osteoblastlar için bir mitojenik ajan olarak etki ederken (Farley et al., 1983, Bellow<br />

et al.,1990) osteoklastlar için inhibitör bir stimulus olarak etki ederek kemik<br />

metabolizmasını etkileyebilmektedir (Inoue et al., 2005). Floridin rezorpsiyon<br />

lakünalarının sayısını ve osteoklast başına düşen rezorbe kemik miktarını da azalttığı<br />

bulunmuştur (Okuda et al., 1990). Florun bu özellikleri nedeniyle osteoporoz<br />

hastalığının tedavisinde kullanıldığı rapor edilmiştir (Dequeker and Declerck 1993).<br />

Doğal içme suyu ve kaynaklarındaki <strong>flor</strong> konsantrasyonu, günlük optimal <strong>flor</strong><br />

dozundan daha yüksek olan coğrafi bölgelerde yaşayan bireylerde görülen endemik<br />

<strong>flor</strong>ozis günümüzde majör bir halk sağlığı problemidir. Ülkemizde de yüksek<br />

düzeyde <strong>flor</strong> içeren kaynak sularına sahip olan bazı bölgelerde endemik <strong>flor</strong>ozis<br />

21


görülmektedir. Bu bölgeler Isparta, Samsun-Havza, Vezirköprü, Ağrı, Van,<br />

Tendürek volkanı çevresi (Doğubeyazıt ve Çaldıran yöresi), Eskişehir-Beylikova ve<br />

Uşak-Eşme ve Kırşehir-Çomalak köyü’dür (Akyüz 1997, Ulusu ve ark., 2003, Oruç<br />

2008).<br />

Diş gelişiminin olduğu dönemlerde (1–8 yaş), yüksek dozlarda <strong>flor</strong> alındığında<br />

dişlerde dental <strong>flor</strong>ozis denilen tablo oluşur. Klinik olarak, mat mine yüzeyi ve opak<br />

beyaz lekeler görülürken, bu lezyonlar ileri dönemde mine tabakasında oyuklara,<br />

koyu kahverengi renklenmelere ve dişlerde kırılganlığa yol açar (Kaminsky et al.,<br />

1990, Küçükeşmen ve Sönmez 2008). Flor, belirtilen üst limitlerin altında<br />

alındığında, mine gelişimini olumlu etkiler. Bununla birlikte <strong>flor</strong>, belirlenen dozun<br />

üzerinde alındığı takdirde, minenin gelişimi üzerine olumsuz etki gösterir. Alınan<br />

<strong>flor</strong> miktarına ve dişlerin gelişim dönemlerine göre <strong>flor</strong>ozisin şiddeti değişir<br />

(Whitford 1990). Dental <strong>flor</strong>ozisin şiddeti, genellikle Dean’in sınıflandırma indeksi<br />

kullanılarak çok hafif, hafif, orta veya şiddetli olarak sınıflandırılır (Dean 1934). Son<br />

zamanlarda dental <strong>flor</strong>ozisin prevelansı ve şiddetini değerlendirmek için <strong>flor</strong>ozis diş<br />

yüzey indeksi (TSIF) de kullanılmaktadır (Horowitz et al., 1984). Thylstrup ve<br />

Fejerskov Đndeksi (TFI) ile Florozis Risk Đndeksi (FRI) de <strong>flor</strong>ozisin klinik<br />

görünümü ve dokudaki patolojik değişiklikler arasındaki ilişkiye ortaya koyan diğer<br />

indekslerdir (Rozier 1994).<br />

Kas iskelet sistemi, <strong>flor</strong>un birincil depolanma yeri olduğundan, yararlı ve<br />

zararlı <strong>etkilerinin</strong> en sık gözlendiği yerdir (Chachra et al., 1999). Đnsan<br />

organizmasına verilen tüm maddeler gibi, doz aşımı <strong>flor</strong>da da zehirlenme belirtilerine<br />

yol açmaktadır (Keçeci 2001). Florid çok düşük dozlarda çürük gelişimini önlerken,<br />

daha yüksek dozlarda tip I osteoporozisin tedavisinde terapotik bir etkiye sahiptir.<br />

Aşırı yüksek dozlarda ise, toksik etkiler içererek çeşitli etyolojik orijinli iskeletsel<br />

<strong>flor</strong>ozis gelişimine sebep olmaktadır (Boivin et al., 1990).<br />

Đskeletsel <strong>flor</strong>ozis, yüksek dozlarda <strong>flor</strong>a uzun süre maruz kalınması nedeniyle<br />

oluşan kronik metabolik bir kemik ve eklem hastalığıdır. Florid kemik dokunun<br />

rezorpsiyonu ve apozisyonunu değiştirebilen, birikebilen bir toksindir. Ayrıca kemik<br />

mineral metabolizmasının homeostazını etkilemektedir. Maruz kalınan toplam <strong>flor</strong><br />

miktarı hastalığın klinik seyrini etkileyen en önemli faktördür (Krishnamachari<br />

1986).<br />

22


Đskeletsel <strong>flor</strong>ozis çeşitli safhalar içermektedir. Klinik öncesi asemptomatik<br />

safha, kemik kütlesinde radyolojik olarak hafif düzeyde saptanabilir artışla<br />

karakterizedir. Erken semptomatik safha, ara sıra görülen eklem ağrısı ve sertliği,<br />

pelvisin ve vertebraların osteosklerozisi ile karakterizeyken ikinci klinik safha kronik<br />

eklem ağrısı, artritik semptomlar, ligamentlerin hafif kalsifikasyonu ve kansellöz<br />

kemiğin artmış osteosklerozu, bazen de uzun kemiklerin osteoporozu ile birlikte<br />

görülmektedir. Sakatlayıcı iskeletsel <strong>flor</strong>ozis, eklem hareketlerinde belirgin<br />

sınırlamalar, ligamentlerin önemli ölçüde kalsifikasyonu, omurgaların ve ana<br />

eklemlerin sakatlayıcı deformiteleri, kasların aşırı zayıflaması ve omuriliğe baskıyla<br />

ilişkili nörolojik defektlerle karakterizedir (Kaminsky et al., 1990).<br />

Osteoskleroz, osteomalazi ve osteoporozun değişen miktarlardaki<br />

kombinasyonu ile ekzostoz formasyonu kemik lezyonlarını göstermektedir.<br />

Vakaların bir kısmında, ikincil hiperparatiroidizm, karakteristik kemik değişiklikleri<br />

ile ilişkili olarak gözlenir. Artmış metabolik kemik döngüsü ve bozulmuş kemik<br />

kollajen sentezi, <strong>flor</strong>id toksisitesinin özelliklerindendir. Osteosklerotik tablo, uzun<br />

süre boyunca küçük dozlarda <strong>flor</strong>a maruz kalındığında oluşurken, osteoporotik tablo<br />

genellikle, pediatrik yaş grubunda daha fazla miktarda <strong>flor</strong> alınmasıyla<br />

görülmektedir. Kemik mineral metabolizmasıyla ilişkili hormonal değişimler<br />

<strong>flor</strong>ozisde de görülmektedir (Krishnamachari 1986).<br />

Böbrekler, <strong>flor</strong>un atılmasını sağlayan primer organdır. Bütün <strong>flor</strong> bileşikleri<br />

özellikle idrar, dışkı ve ter ile vücuttan atılır. Yaş, cinsiyet, diyetle kalsiyum alımı,<br />

<strong>flor</strong>id alımının dozu ve süresi ve renal etkinlik, <strong>flor</strong> kullanımında sonucu etkileyen<br />

faktörlerdir. Kemik densitesi ölçümleri, erken tanı için etkili bir araçtır. Serum<br />

parametreleri ise nadiren tanıya yardımcı olmaktadır. Artmış üriner <strong>flor</strong>id ve artmış<br />

kemik <strong>flor</strong>id içeriği, <strong>flor</strong>id toksisitesinin belirteçlerindendir. Florozis önlenebilir<br />

sakatlayıcı bir hastalıktır ancak <strong>flor</strong>ozisi tedavi edecek etkili bir terapotik ajan<br />

bulunmamaktadır (Krishnamachari 1986).<br />

2.6. Florozis ve Diş Hareketi<br />

Diş hareket hızı, hormonlar, farmakolojik ajanlar, eser elementler ve metabolik<br />

kemik hastalıkları gibi faktörlerden etkilendiği için kemik dokusu üzerinde etkisi<br />

23


olan metabolik hastalıklar ve terapotik ajanlar, ortodontide merak konusu olmaya<br />

devam etmektedir (Kale ve Kocadereli 2003, Krishnan and Davidovitch 2006b,<br />

Bartzela et al., 2009).<br />

Tyrovola and Spyropoulos (2001), <strong>ortodontik</strong> diş hareketi ve kemik remodeling<br />

aktivitesinin, beslenme faktörleri, metabolik kemik hastalıkları, yaş ve ilaç kullanımı<br />

gibi <strong>sistemik</strong> faktörlere bağlı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca bifosfanatlar, vitamin D<br />

metabolitleri ve <strong>flor</strong>idin diş hareketinde bir azalmaya neden olduğunu da<br />

belirtmişlerdir.<br />

Ortodontik tedavi ihtiyacı duyan hastalar, metabolik hastalık ve ilaç kullanım<br />

durumlarında normal kemik döngüsünden sapmalar gösterebilirler. Verna et al.<br />

(2000) deneysel olarak hiperparatiroidizm ve hipotiroidizm oluşturulan ratlarla,<br />

kontrol grubu ratlarındaki diş hareketini karşılaştırdıkları çalışmalarında,<br />

hiperparatiroidizm grubunda daha hızlı diş hareketi oluştuğunu bularak, farklı kemik<br />

turnover hızlarında diş hareketi hızının da farklı olduğunu göstermişlerdir. Bu durum<br />

mekanik yükleme ile metabolik durum arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir.<br />

Flor, kemik dokusu üzerinde etkili bir element olup, vücuda fazla miktarda<br />

alındığında iskelet sisteminde kemik yapım ve yıkımı arasındaki dengeyi<br />

bozmaktadır (Alhava et al., 1980). Bu nedenle, <strong>flor</strong>un diş hareketine etkisi üzerine<br />

bazı çalışmalar yapılmıştır (Singer et al., 1967, Hellsing and Hammarström, 1991,<br />

Kebsch et al., 2007).<br />

Singer et al. (1967), ratlarda <strong>flor</strong>idin diş hareketine etkisini histolojik olarak<br />

değerlendirdikleri çalışmalarında, <strong>flor</strong> uygulanan ratlarda kontrol grubuna göre<br />

önemli ölçüde daha az kemik kaybı ve daha az osteoklastik aktivite olduğu sonucuna<br />

varmışlardır.<br />

Hellsing and Hammarström (1991), hamileliğin ve <strong>flor</strong>idin <strong>ortodontik</strong> diş<br />

hareketine etkisini inceledikleri çalışmalarında, sodyum <strong>flor</strong>id (NaF) uygulanan<br />

grupta, kontrol grubu ve hamile gruba göre daha az diş hareketinin meydana<br />

geldiğini bulmuşlardır.<br />

Kebsch et al. (2007), <strong>flor</strong> uygulanan ratlarda <strong>ortodontik</strong> diş hareketinin serum<br />

osteokalsin seviyelerine etkisini inceledikleri çalışmalarında, <strong>flor</strong>idin osteokalsin<br />

konsantrasyonlarını artırdığını fakat bu artışın istatistiksel olarak önemli olmadığını<br />

bulmuşlardır.<br />

24


Nonstreoidal antiinflamatuar ilaçların, bifosfanatların ve pek çok ajanın<br />

<strong>ortodontik</strong> diş hareketine etkisini ayrıntılı olarak inceleyen çok sayıda çalışma<br />

bulunmasına rağmen, <strong>flor</strong>idin <strong>ortodontik</strong> diş hareketine etkisini inceleyen sınırlı<br />

sayıda çalışma bulunmaktadır. Yapılan çalışmaların çoğunda, erişkin ratlar<br />

kullanılmış olup, <strong>flor</strong> uygulaması sadece kuvvet uygulanan süreyle sınırlı kalmıştır<br />

(Hellsing and Hammarström 1991, Kebsch et al., 2007). Sadece Gonzales et al.<br />

(2011), doğumdan itibaren <strong>flor</strong>lu su uygulaması yaparak diş hareketini ve kök<br />

rezorpsiyonunu incelemişlerdir. Literatürdeki bu eksiklik göz önünde bulundurularak<br />

bu çalışmada, dişi ratlara hamilelik başlangıcından itibaren <strong>flor</strong>lu su verilmesi, doğan<br />

yavruların da erişkin boyutlara ulaşana kadar <strong>flor</strong>lu suyla beslenerek <strong>sistemik</strong> olarak<br />

<strong>flor</strong>ozis oluşturulmuş rat modelinin kullanılması planlanmıştır.<br />

Ayrıca yapılan çalışmaların bir kısmında sadece histolojik değerlendirme<br />

yapılırken (Singer et al., 1967), bir kısmında sadece biyokimyasal değerlendirme<br />

yapılmıştır (Kebsch et al., 2007). Bu çalışmada ise, <strong>flor</strong>ozisin <strong>ortodontik</strong> diş<br />

<strong>hareketlerine</strong> etkisi belirlenirken, alkalen fosfataz ve osteokalsin parametreleri<br />

kullanılarak biyokimyasal değerlendirme, histolojik kesitler kullanılarak<br />

histomorfometrik değerlendirme ve alçı modeller üzerinden hesaplanan diş hareket<br />

miktarlarının bir arada kullanılması planlanmıştır.<br />

Bu çalışmanın amacı <strong>sistemik</strong> <strong>flor</strong> alımının <strong>ortodontik</strong> diş <strong>hareketlerine</strong><br />

<strong>etkilerinin</strong> histolojik ve biyokimyasal olarak değerlendirilmesidir.<br />

Bu çalışma için başlangıç hipotezi “<strong>sistemik</strong> olarak <strong>flor</strong> alınımının <strong>ortodontik</strong><br />

diş <strong>hareketlerine</strong> etkisi yoktur” şeklindedir.<br />

25


3. GEREÇ VE YÖNTEM<br />

Araştırmamıza Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Deney Hayvanları<br />

Üretimi ve Deneysel Araştırma Laboratuvarı’ndan temin edilen, ağırlığı 180-250 gr<br />

olan 3 aylık 16 adet Wistar albino cinsi dişi ratla başlandı. Bu çalışma, SDÜ Deney<br />

Hayvanları Yerel Etik Kurulu tarafından onaylandı (22 Aralık 2009, Karar No:05) ve<br />

SDÜ Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından desteklendi (Proje No: 1945-D–09).<br />

Çalışmanın bütün deneysel aşamaları, SDÜ Deney Hayvanları Üretimi ve Deneysel<br />

Araştırma Laboratuvarı’nda gerçekleştirildi. Biyokimyasal tetkikler, SDÜ Tıp<br />

Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı’nda, histolojik kesitlerin alınması SDÜ Tıp<br />

Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı’nda, histomorfometrik inceleme ise<br />

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı’nda yapıldı.<br />

3.1. Gereç<br />

3.1.1. Araştırmanın Deney Safhasında Kullanılan Malzemeler<br />

1. Đnsulin enjektörü<br />

2. Ligatür teli<br />

3. Portegü<br />

4. Nikel-titanyum kapalı yaylar<br />

5. Ligatür kesici pens<br />

6. Işıkla sertleşen kompozit<br />

7. Işık cihazı<br />

8. Dijital kumpas<br />

9. Asma motor ve klinik piyasemen<br />

10. Ront ve fissür frez<br />

11. Dijital tartı<br />

12. Ekartör<br />

13. Kuvvet ölçer<br />

14. Polisiloksan ölçü materyali<br />

15. Dental sert alçı<br />

16. Bol, bol kaşığı<br />

26


3.1.2. Araştırmada Kullanılan Farmakolojik Ajanlar<br />

1. Ketamin hidroklorür (Eczacıbaşı, Đstanbul, Türkiye)<br />

2. Xylazine (Bayer, Leverkusen, Almanya)<br />

3. Sodyum Florür (Merck, Darmstadt, Almanya)<br />

3.2. Yöntem<br />

3.2.4. Deney Hayvanlarının Bakımı ve Apareyin Uygulanması<br />

Bu çalışmada kullanılması planlanan deney hayvanlarının üretilmesi için<br />

kullanılan yetişkin ratlar, tartılarak kuyruklarından asetat kalemi ile boyanarak<br />

işaretlenmek suretiyle numaralandırıldı.<br />

Đşaretlenen ratlar, iki eşit gruba ayrılarak fertilizasyon için 2 dişi 1 erkek olmak<br />

üzere kafeslere yerleştirildi. Erkek ratların dişilerle aynı kafese konulmaya<br />

başlanmasının 3. gününden itibaren, 1. gruptaki dişi ratlara gavaj yoluyla günde 1,5<br />

ml 150 ppm <strong>flor</strong>lu (Merck, Darmstadt, Almanya) su uygulanmasına başlanırken 2.<br />

gruptaki ratların suluklarına ise şişe suyu (Erikli, Bursa, Türkiye) verilmeye başlandı.<br />

Bu araştırmada içme suyunda 150 ppm (part per million, mg/l) NaF oluşturmak için<br />

karıştırma kabına 5 litre distile su ve 750 mg NaF konularak <strong>flor</strong> tamamen çözülene<br />

kadar manyetik karıştırıcıda karıştırıldı. Florlu sular taze olarak hazırlandı ve güneş<br />

görmeyen ortamda muhafaza edildi.<br />

Her iki gruptaki hayvanlar standart pelet formundaki yemle beslendi. Bütün<br />

deney periyodu boyunca deney hayvanlarının istedikleri kadar (ad libitum) yem ve su<br />

almalarına izin verildi. Erkek ve dişi ratların aynı kafese konulmasının 5. gününde<br />

erkek ratlar kafeslerden alındı. Florlu gruptaki ratlara gavaj uygulamasına devam<br />

edilirken, suluklarına da <strong>flor</strong>lu su konulmaya başlandı.<br />

Günlük olarak takipleri yapılan ratların hamilelikleri tesbit edildiğinde ayrı<br />

kafese alındı. Hamile olmayan dişi ratlar ise tekrar erkek ratlarla aynı kafese<br />

konularak fertilizasyon gerçekleştirildi. Hamile olan ratların 21 günlük hamilelik<br />

süreci sonrasında doğumun gerçekleşmesi takip edildi. Yavru ratlar sütten<br />

kesilinceye kadar anneleriyle aynı kafeste barındırıldı (Resim 1). Laktasyon süresi<br />

boyunca annelere <strong>flor</strong>lu su verilmeye devam edildi. Yavru ratlar 2 haftalık<br />

27


olduklarında, gavajla <strong>flor</strong>lu su uygulanmasına başlanırken, 4 haftalık olduklarında<br />

annelerinden ayrılarak ayrı kafeslere alındılar. Bu ratlardan elde edilen yavrulardan<br />

sadece erkek olanları çalışmaya dahil edildi.<br />

Resim 1: Laktasyon dönemindeki rat.<br />

Çalışmamızın materyalini oluşturan erkek ratlar, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grup olmak<br />

üzere iki ayrı kafese konuldu ve 2 aylık olup maturasyonları tamamlanana kadar aynı<br />

su protokolleri uygulanarak bakımlarına devam edildi. Deney hayvanları çalışma<br />

sonuna kadar 12 saat aydınlık 12 saat karanlık ortamda, 19–21°C oda ısısı ve %45-60<br />

nem oranı olan özel odalarda bulunduruldular.<br />

Üç aylık olduklarında deney protokollerine başlanan ratlarda <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz<br />

grup kendi içlerinde 2’şer gruba ayrıldı ve 12’şer rattan oluşan 4 grup rastgele<br />

oluşturuldu (Tablo 1). Her iki grubun alt gruplarından birinin deney diğerinin ise<br />

kontrol grubu olarak kullanılması planlandı.<br />

28


Tablo 1: Deney ve kontrol grupları.<br />

Gruplar Su Hayvan Sayısı<br />

Grup I Deney Grubu Florlu Su 12<br />

Grup II Kontrol Grubu Florlu Su 12<br />

Grup III Deney Grubu Şişe Suyu 12<br />

Grup IV Kontrol Grubu Şişe Suyu 12<br />

Gruplardaki ratlar kuyruklarından numaralandırılarak ağırlıkları ölçüldü ve<br />

kaydedildi. Ratlara xylazin (10 mg/kg) ve ketamin (80 mg/kg) kombinasyonu<br />

kullanılarak genel anestezi uygulandı. Anestezi altındaki ratların maksillalarından<br />

polisiloksan ölçü materyali (Zetaplus, Brixen, Italy) kullanılarak ölçü alındı. Alınan<br />

ölçülere dental alçı dökülerek model elde edildi. Başlangıç biyokimyasal tetkikler<br />

için bütün ratların kuyruk veninden 0.7×19 mm boyutlarındaki intravenöz kanül<br />

(Bıçakçılar Tıbbi Cihazları, Đstanbul, Türkiye) kullanılarak alınan 1,5 ml kan,<br />

biyokimya tüplerine konuldu. Ratların genel sağlık durumlarının tehlikeye girmemesi<br />

için alınan kan miktarı kadar subkutan olarak serum fizyolojik enjeksiyonu yapıldı.<br />

Kan alma işlemini takiben çalışma gruplarındaki ratlar bu işlem için özel olarak<br />

tasarlanmış ekartöre (Houston 1964) yerleştirilerek yumuşak dokuların ekarte<br />

edilmesi ve başın sabit tutulması sağlandı (Resim 2). Daha sonra, ratların sol üst<br />

keser dişlerinin mezialine frez yardımıyla retansiyon oluğu açıldı. Anestezi altındaki<br />

ratların üst 1. molar dişlerini mezial yönde hareket ettirmek amacıyla, üst keser ve<br />

molar dişleri arasına 9 mm uzunluğundaki nikel-titanyum kapalı yaydan (American<br />

Orthodontics, Sheboygan, USA) oluşan sabit bir <strong>ortodontik</strong> aygıt uygulandı (Resim<br />

3). Ligatür teli üst keser dişlere mezial yüzeylerinde açılan retansiyon olukları<br />

vasıtasıyla bağlanırken, üst 1. molar dişlere 1. ve 2. molarlar arasındaki<br />

interproksimal bölgeden geçirilmek suretiyle bağlandı. Nikel titanyum kapalı yayın<br />

uyguladığı kuvvet, kuvvetölçer vasıtasıyla ölçüldü ve yaklaşık 75 g olacak şekilde<br />

ayarlandı. Molar ve keser dişin etrafındaki ligatür telinin çıkmaması için ligatür<br />

telinin üzerinden ve keser dişin ön yüzeyinden bondlama yapılıp ışık cihazıyla<br />

sertleşmesi sağlandı.<br />

29


Resim 2: Apareyin uygulanması için kullanılan ekartör ve apareyin<br />

uygulanmış şekli.<br />

Resim 3: Aparey uygulanmış rattan alınan sefalometrik film.<br />

Apareyin yerleştirilmesi tamamlandıktan sonra, deney hayvanlarının<br />

anesteziden uyanmaları takip edildi ve sonrasında dörder rattan oluşan kafeslere<br />

konuldu. Kapalı yaylarla kuvvet uygulanan grupların beslenmelerini sağlamak<br />

amacıyla kafeslerine toz yem konuldu. 18 gün süreyle kuvvet uygulanan ratlar her<br />

30


gün kontrol edildi ve apareyi çıkanların apareyleri aynı gün içerisinde yenilendi.<br />

Deney periyodu süresince aparey aktivasyonu yapılmadı.<br />

On sekiz günlük kuvvet uygulamasını takiben, xylazin (10 mg/kg) ve ketamin<br />

(80 mg/kg) kombinasyonu kullanılarak genel anestezi uygulanan ratların kalbinden<br />

kan alınarak sakrifiye edildi. Apareyleri çıkarıldıktan sonra polisiloksan ölçü<br />

materyali ile tekrar ölçü alınıp, alçı dökülerek dental model elde edildi. Ardından<br />

yumuşak dokular diseke edilip, hayvanların üst çeneleri, cerrahi makas kullanılarak<br />

çıkartıldı. Ratların sol taraftaki üst 1. molar dişleri histolojik inceleme için kesilerek<br />

çıkartıldı ve formaldehit solüsyonu içeren kaplara konuldu.<br />

3.2.2. Histolojik Đnceleme<br />

3.2.2.1. Fiksasyon ve Doku Takip Aşamaları<br />

Dokular fiksasyon işlemi için tamponlanmış %10’luk nötral formaldehit<br />

(Merck) içine alınarak 24-48 saat beklendikten sonra dekalsifikasyon için %10’luk<br />

EDTA (Merck) çözeltisi içerisine alındı. 6-7 haftalık dekalsifikasyon işlemi<br />

süresince solüsyonlar haftalık olarak yenilendi. Dekalsifikasyonu takiben, bir gece<br />

boyunca çeşme altında yıkama yapılarak fiksatiften arındırılan dokular, yükselen<br />

derecelerdeki alkollerden (Merck) geçirilerek dehidrate edildi. Daha sonra<br />

şeffaflaşmaları için ksilol (Merck) içerisinde bekletildi. Gömme işlemi için örnekler<br />

65°C’lik etüvde, 1:1 oranında ksilol-parafin ve parafin içerisinde bekletildikten sonra<br />

parafin bloklara gömüldü. Takip sırasında kullanılan kimyasallar ve süreleri Tablo<br />

2’de gösterilmiştir.<br />

31


Tablo 2: Fiksasyon ve doku takip aşamaları.<br />

Kullanılan kimyasal<br />

Çeşme suyunda yıkama<br />

%50’lik etil alkol<br />

%70’lik etil alkol<br />

%80’lik etil alkol<br />

%90’lık etil alkol<br />

%96’lık etil alkol<br />

%100’lük etil alkol<br />

%100’lük etil alkol<br />

Ksilol<br />

Ksilol-Parafin<br />

Parafin<br />

Süre<br />

1 gece<br />

2 saat<br />

1 saat<br />

1 saat<br />

1 saat<br />

1 saat<br />

1 saat<br />

1 saat<br />

1-10 dk<br />

1-10 dk<br />

3 saat<br />

Elde edilen parafin bloklardan kızaklı mikrotomda (Leica, Solms, Almanya), 1.<br />

moların uzun aksına parelel olacak şekilde, 4-5 µm kalınlığında sagittal kesitler<br />

alındı. Rutin histolojik incelemeler için dokular Hematoksilen-Eosin (HE) boyaları<br />

ile boyandı.<br />

3.2.3. Histomorfometrik Değerlendirme<br />

Hematoksilen-Eozin ile boyanarak hazırlanan preparatlar Nicon Eclipse E400<br />

ışık mikroskobu ile değerlendirildi. Bu değerlendirme esnasında ışık mikroskobuna<br />

bağlı bulunan Nikon Coolpix 5000 (Nikon, Tokyo, Japonya) dijital fotoğraf makinası<br />

ile de preparatların fotoğrafları çekildi. Fotoğraflar çekilirken aynı mikroskop<br />

büyütmesinde Nikon mikrometreli mikroskop kesit görüntüsü (MBM11100 Stage<br />

Micrometer Type A) görüntüsü de dijital olarak kaydedildi. Tüm görüntüler<br />

bilgisayar ortamına aktarıldı ve Clemex Vision Lite 3.5 Image Analysis programı<br />

(Clemex Technologies, Quebec, Kanada) ile değerlendirmeye başlandı.<br />

Değerlendirme başlangıcında Nikon mikrometreli mikroskop kesit görüntüsü ile<br />

uzunluk kalibrasyonu yapıldı.<br />

32


Đlk olarak, 1. molar diş kökünün mezial ve distalindeki periodontal aralık (kök<br />

yüzeyi ile alveoler kemik arası mesafe) kök yüzeyi boyunca rastgele seçilen on farklı<br />

noktadan ölçülerek, bu ölçümlerin ortalaması mezial ve distal yüzeyler için iki farklı<br />

değer olarak hesaplandı (Resim 4,5). Sol 1. molar dişlerin kesitte görünen her bir<br />

kökü için bu ölçümler tekrarlandı ve ortalamaları alınarak her bir diş için<br />

kullanılacak değerler saptandı.<br />

Daha sonra, diş köklerinin mezial ve distal yarılarında alveolar kemik<br />

yüzeyindeki osteoblast ve osteoklast yapıları işaretlenerek görüntü analizi sistemi ile<br />

otomatik olarak saydırıldı. Bu ölçümler kesitte görünen sol üst 1. molar dişe ait her<br />

bir kök için tekrarlanarak ortalamaları alındı. Bu çalışmaların tamamı her bir<br />

olgudaki her bir kök için 125280 µm 2 ‘lik alanda gerçekleştirildi. Görüntü analizini<br />

yapan kişi, grupları ve olguları bilmeden değerlendirildi.<br />

Resim 4: 1. molar dişe ait kökün mezial ve distalinden periodontal<br />

aralığın ölçülmesi.<br />

33


Resim 5: Kök yüzeyinin mezial ve distalinden 10 ölçüm yapılarak<br />

ortalama periodontal aralık mesafesinin belirlenmesi.<br />

3.2.4. Biyokimyasal Değerlendirme<br />

Biyokimyasal değerlendirme işlemleri SDÜ Tıp Fakültesi Biyokimya<br />

Anabilim Dalı’nda yapıldı. Ratlardan elde edilen kanlar +4°C’de bir süre<br />

bekletildikten sonra 400 Rpm (revolution per minute)’de 8–10 dk santrifüj edilerek<br />

(Rotanta 460, Hettich Zentrifugen, Almanya) serumlarına ayrıldı ve ependorf tüplere<br />

yerleştirilerek -20°C’de dondurularak saklandı. Değerlendirme yapılması için<br />

serumlar dolaptan çıkarıldı ve oda sıcaklığında çözülmeleri sağlandı. Serum<br />

osteokalsin düzeyi Elecsys 2010 (Roche, Chiba, Japonya) cihazında Eclia yöntemi<br />

(Elektrokemiluminesansimmünassay) kullanılarak tespit edildi. Bu tespit için N-Mid<br />

Osteocalsin (Roche, Mannheim, Almanya) kitleri kullanıldı. Serum alkalen fosfataz<br />

düzeyinin belirlenmesi için de Cobas C–501 hibrit sistem cihazında (Roche), Cobas-<br />

C alkalen fosfataz kiti (Roche) kullanıldı.<br />

34


3.2.5. Model Ölçümleri<br />

Aparey uygulanmadan önce ve aparey çıkarıldıktan sonra alınan ölçülerden<br />

elde edilen dental modeller, diş hareket miktarlarının tesbit edilebilmesi için<br />

kullanıldı. Bu modeller üzerinde yapılan ölçümler dijital kumpas (0.01 mm<br />

hassasiyetinde) kullanılarak, maksiller molar ünitesinin en mezial noktası ile aynı<br />

taraftaki maksiller kesicinin mine-sement sınırından olacak şekilde gingival seviyede<br />

yapıldı (Resim 6). Aynı ratın sağ tarafı kontrol grubu olarak kullanılarak, yapılan<br />

ölçümler sağ taraf için de tekrarlandı (Resim 7). Bireysel ölçüm hata düzeyinin<br />

kontrolü amacıyla bir hafta sonra bütün ölçümler tekrarlandı.<br />

Resim 6: Rat dental modelinin yandan görünümü.<br />

Resim 7: Rat dental modelinin okluzalden görünümü<br />

35


3.2.6. Gözlemsel Değerlendirmeler<br />

Ratların genel sağlık durumları, yem ve su tüketimleri, apareylerin stabiliteleri,<br />

deformasyonları ve yumuşak doku irritasyonları her gün kontrol edildi.<br />

3.2.7. Đstatistiksel Değerlendirme<br />

Çalışmamızın istatistiksel analizleri Statistical Package for Social Sciences<br />

(SPSS Inc, Chicago, Illinois, USA) 18.0 for Windows yazılımı kullanılarak yapıldı.<br />

Çalışmada, ratların ağırlıkları, diş hareket miktarı bakımından elde edilen veriler ve<br />

biyokimyasal parametrelerden elde edilen veriler, faktöriyel düzende tekrarlanan<br />

ölçümlü varyans analizi tekniğiyle (Repeated Measurement ANOVA)<br />

değerlendirildi.<br />

Ratların ağırlıkları ve biyokimyasal parametreler bakımından yapılan varyans<br />

analizinde, su faktörünün <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz olmak üzere 2 seviyesi, kuvvet<br />

faktörünün, kuvvet uygulanan ve uygulanmayan olmak üzere 2 seviyesi ve zaman<br />

faktörünün, kuvvet uygulamasından önce ve sonra olmak üzere 2 seviyesi mevcuttur.<br />

Tekrarlanan ölçümler, zaman faktörünün seviyelerinde gerçekleştirildi. Diş<br />

hareket miktarının analizinde ise tekrarlanan ölçümler, hem kuvvet hem de zaman<br />

faktörünün seviyelerinde gerçekleştirildi.<br />

Alçı modellerden elde edilen veriler 2’şer kez ölçüldü. Grup içi korelasyon<br />

katsayısı ile bu 2 rakamın benzerliği kontrol edildi ve grup içi korelasyon<br />

katsayılarının 0,85’den büyük olduğu, dolayısıyla rakamların benzer olduğu görüldü.<br />

Daha sonra yapılan 2 ölçümün ortalamaları alınarak analize dahil edildi.<br />

Alt gruplardaki gözlem adedi sayısı 12’dir.<br />

Histomorfometrik verilerde, parametrik testlerin ön şartlarını sağlayabilmek<br />

için sayılarak elde edilen veriler (osteoblast ve osteoklast sayıları) 3/8<br />

transformasonuna tabi tutularak analize dahil edildiler.<br />

Varyans analizinin sonucunda ortalamalar arasındaki farkların belirlenmesinde<br />

çoklu karşılaştırma yöntemlerinden Tukey testi kullanıldı.<br />

36


4. BULGULAR<br />

4.1. Ratlar ve Kullanılan Apareyle Đlgili Gözlemsel Bulgular<br />

Aparey uygulanan ratların gıda ve su tüketimlerinde ilk gün azalma olmuş,<br />

ancak sonraki günlerde normal gıda ve su tüketimine döndükleri gözlenmiştir.<br />

Çalışmada kullanılan apareyin tutuculuğunda zaman zaman problem çıksa da<br />

deney süresince istenen düzeyde kuvvet uygulandığı ve dişlerin hareket ettiği<br />

gözlenmiştir. Deney süresince, 5 ratta keserlerin ekstrüzyonuna bağlı olarak kesici<br />

dişlerdeki ligatür telinin çıktığı gözlenmiş ve aynı gün içerisinde ligatür teli<br />

yenilenerek keserlerin ön yüzeyi tekrar kompozitle kapatılmıştır.<br />

Her iki grupta da, ikişer ratta, apareyin uygulaması sırasında oluşan travmaya<br />

bağlı olarak göz çevresinde enfeksiyon görülmüş ve bu ratlar çalışmaya dahil<br />

edilmeyip yerine benzer ağırlıktaki başka ratlar kullanılmıştır.<br />

4.2. Ratların Ağırlık Ölçümüyle Đlgili Bulgular<br />

Ratların deney başlangıcında ve sonunda ölçülen ağırlıklarının istatistiksel<br />

değerlendirmesi yapılmış ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.<br />

Ağırlık özelliği bakımından yapılan varyans analizi sonucunda zaman x su<br />

interaksiyonu (p=0.00) ve zaman x kuvvet interaksiyonu (p=0.001) istatistiksel<br />

olarak önemli bulunmuştur. Bilindiği üzere, interaksiyon önemli ise, faktörlerden<br />

birinin seviye ortalamaları arasındaki farklar, diğer faktörün her bir seviyesinde ayrı<br />

ayrı bakılmalıdır. Bu nedenle, çalışma başlangıcı ve çalışma sonu ağırlık ortalamaları<br />

karşılaştırılırken, <strong>flor</strong>lu grupta ayrı, <strong>flor</strong>suz grupta ayrı karşılaştırılmalıdır. Yine<br />

çalışma başı ve sonu ağırlık ortalamaları arasındaki fark, kuvvet uygulananlarda<br />

(deney) ve uygulanmayanlarda (kontrol) ayrı ayrı karşılaştırılmalıdır.<br />

Nitekim Tukey testi de bu esasa göre yapılarak sonuçlar Tablo 3 ve Tablo 4‘de<br />

ortalamalar üzerinde Latin harfleriyle gösterilmiştir.<br />

Çalışma başlangıcında ve sonunda, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların ağırlık<br />

ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır (p>0.05)<br />

(Tablo 3, Şekil 1).<br />

37


Florlu grupta, çalışma başı ve sonu arasında ağırlık ortalamaları bakımından<br />

önemli bir farklılık bulunmazken, <strong>flor</strong>suz grupta çalışma sonunda ağırlık<br />

ortalamalarının arttığı görülmektedir (p=0.00) (Tablo 3, Şekil 1).<br />

Tablo 3: Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve sonu ağırlık ortalamaları (g)<br />

( x ±S x ).*<br />

T1<br />

T2<br />

Florlu 175,25±3,69 aA 176,88±4,41 aA<br />

Florsuz 166,38±3,69 bA 190,08±4,41 aA<br />

*Küçük harfler, çalışma başı ve çalışma sonu arasındaki farklılığı, büyük harfler <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz<br />

gruplar arasındaki farklılığı göstermektedir.<br />

195,00<br />

190,00<br />

185,00<br />

180,00<br />

175,00<br />

170,00<br />

165,00<br />

160,00<br />

155,00<br />

150,00<br />

T1<br />

T2<br />

Florlu<br />

Florsuz<br />

Şekil 1: Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve çalışma sonundaki<br />

ağırlık ölçümlerinin grafiksel gösterimi (g).<br />

Çalışma başlangıcında ve sonunda, deney ve kontrol gruplarının ağırlık<br />

ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır (p>0.05)<br />

(Tablo 4, Şekil 2).<br />

Deney grubunda, çalışma başı ve sonu arasında ağırlık ortalamaları bakımından<br />

önemli bir farklılığa rastlanmazken (p>0.05), kontrol grubunda, çalışma sonunda<br />

38


ağırlık ortalamalarının belirgin şekilde arttığı görülmektedir (p=0.001) (Tablo 4,<br />

Şekil 2).<br />

Tablo 4: Deney ve kontrol gruplarının çalışma başı ve sonu ağırlık ortalamaları (g)<br />

( x ±S x ).*<br />

T1<br />

T2<br />

Deney 180,17±3,69 aa 183,42±4,41 aa<br />

Kontrol 161,46±3,69 ba 183,54±4,41 aa<br />

*Küçük harfler, çalışma başı ve çalışma sonu arasındaki farklılığı, koyu italik küçük harfler ise deney<br />

ve kontrol grupları arasındaki farklılığı göstermektedir.<br />

190,00<br />

185,00<br />

180,00<br />

175,00<br />

170,00<br />

165,00<br />

160,00<br />

155,00<br />

150,00<br />

T1<br />

T2<br />

Deney<br />

Kontrol<br />

Şekil 2: Deney ve kontrol gruplarının çalışma başı ve çalışma sonu<br />

ağırlık ölçümlerinin grafiksel gösterimi (g).<br />

4.3. Ortodontik Diş Hareketi Ölçüm Bulguları<br />

Ratlardan çalışma başlangıcında ve sonunda alınan alçı modeller üzerinde<br />

ölçülen keser-molar arası uzaklıkların istatistiksel değerlendirmesi yapılmış ve<br />

aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.<br />

39


Diş hareket miktarı bakımından yapılan varyans analizi sonucunda zaman x<br />

kuvvet interaksiyonu istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p=0.00). Su faktörünün<br />

seviye ortalamaları arasındaki fark da istatistiksel olarak önemlidir (p=0.006). Tukey<br />

testi sonuçları Tablo 5 ve 6’da gösterilmektedir. Florlu grupta keser-molar arasındaki<br />

uzaklık, <strong>flor</strong>suz gruptan daha yüksek bulunmuştur (p=0.006) (Tablo 5, Şekil 3).<br />

Tablo 5: Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve sonu keser-molar uzaklıkları<br />

(mm) ( x ±S x ).*<br />

T1 T2 Genel<br />

Florlu 12,39±0,10 12,01±0,11 12,21±0,10 A<br />

Florsuz 11,99±0,10 11,55±0,11 11,77±0,10 B<br />

*Büyük harfler <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasındaki farklılığı göstermektedir.<br />

12,60<br />

12,40<br />

12,20<br />

12,00<br />

11,80<br />

11,60<br />

11,40<br />

11,20<br />

11,00<br />

T1<br />

T2<br />

Florlu<br />

Florsuz<br />

Şekil 3: Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve sonu keser-molar<br />

arası uzaklık değerlerinin grafiksel gösterimi (mm).<br />

Çalışma başlangıcında, deney ve kontrol grupları arasında keser-molar uzaklığı<br />

bakımından bir farklılığa rastlanmazken (p>0.05), çalışma sonunda kontrol grubunda<br />

keser-molar uzaklığı ortalamalarının daha fazla olduğu bulunmuştur (p=0.00). Hem<br />

40


deney hem de kontrol gruplarında, çalışma sonunda keser-molar uzaklığı arasındaki<br />

azalma istatistiksel olarak önemlidir (p=0.00). Ancak, deney grubunda 0,70 mm<br />

hareket gözlenirken, bu değer kontrol grubunda 0,12 mm’dir (Tablo 6, Şekil 4).<br />

Tablo 6: Deney ve kontrol gruplarının çalışma başı ve sonu keser-molar uzaklıkları<br />

(mm) ( x ±S x ).*<br />

T1<br />

T2<br />

Deney 12,21±0,07 aa 11,51±0,08 bb<br />

Kontrol 12,18±0,08 aa 12,06± 0,07 ba<br />

*Küçük harfler, çalışma başı ve çalışma sonu arasındaki farklılığı, koyu italik küçük harfler ise deney<br />

ve kontrol grupları arasındaki farklılığı göstermektedir.<br />

12,40<br />

12,20<br />

12,00<br />

11,80<br />

11,60<br />

11,40<br />

Deney<br />

Kontrol<br />

11,20<br />

11,00<br />

T1<br />

T2<br />

Şekil 4: Deney ve kontrol gruplarının çalışma başlangıcı ve çalışma<br />

sonundaki keser-molar arası mesafe değerlerinin grafiksel gösterimi<br />

(mm).<br />

41


4.4. Biyokimyasal Parametrelerin Ölçümüyle Đlgili Bulgular<br />

4.4.1. Osteokalsin Ölçümüyle Đlgili Bulgular<br />

Osteokalsin özelliği bakımından yapılan varyans analizi sonucunda, zaman x<br />

su x diş hareketi interaksiyonu istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p=0.017).<br />

Genel anlamda, üçlü interaksiyon önemli olduğunda, faktörlerden birinin seviye<br />

ortalamaları karşılaştırılırken, geriye kalan diğer 2 faktörün her bir kombinasyonunda<br />

ayrı ayrı yapılmalıdır. Nitekim Tukey testi sonuçları da bu esasa göre yapılarak<br />

Tablo 7’de gösterilmiştir.<br />

Florlu grupta, çalışma başında, deney ve kontrol gruplarının osteokalsin<br />

ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak önemli değilken (p>0.05), çalışma<br />

sonunda <strong>flor</strong>lu grupta, deney ve kontrol gruplarının osteokalsin ortalamaları<br />

arasındaki fark istatistiksel olarak önemlidir (p=0.017) (Tablo 7).<br />

Kontrol grubunda osteokalsin ortalamaları daha yüksek bulunmuştur<br />

(p=0.017). Florsuz grupta ise hem çalışma başında hem çalışma sonunda deney ve<br />

kontrol gruplarının osteokalsin ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak önemli<br />

değildir (p>0.05) (Tablo 7).<br />

Tablo 7: Deney ve kontrol gruplarının osteokalsin seviyeleri (ng/mL) ( x ±S x ).*<br />

Zaman Florlu Florsuz<br />

Deney Grubu<br />

Kontrol Grubu<br />

T1 7,00±1,58 Aaa 12,60±1,58 Aaa<br />

T2 15,51±3,12 Aab 19,54±3,12 Aaa<br />

T1 7,61±1,52 Aba 8, 04±1,58 Aba<br />

T2 37,22±3,00 Aaa 23,05±3,12 Baa<br />

*Büyük harfler, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasındaki farklılığı, küçük harfler, çalışma başı ve çalışma<br />

sonu arasındaki farklılığı, koyu italik küçük harfler ise deney ve kontrol grupları arasındaki farklılığı<br />

göstermektedir.<br />

Florlu grupta, deney grubunda çalışma başı ve sonu arasındaki osteokalsin<br />

ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak önemli değildir (p>0.05). Florlu<br />

42


grupta, kontrol grubunda ise çalışma sonu osteokalsin ortalamaları istatistiksel olarak<br />

daha yüksek bulunmuştur (p=0.017).<br />

Florsuz grupta, deney grubunda, çalışma başı ve sonu arasında fark<br />

bulunamamışken (p>0.05), <strong>flor</strong>suz grupta, kontrol grubunda çalışma sonunda<br />

osteokalsin ortalamaları daha yüksek bulunmuştur (p=0.017) (Tablo 7).<br />

Deney grubunda, çalışma başında ve sonunda, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların<br />

osteokalsin ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak önemli değildir (p>0.05)<br />

(Tablo 7).<br />

Kontrol grubunda, çalışma başında <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasındaki fark<br />

istatistiksel olarak önemli değilken (p>0.05), kontrol grubunda, çalışma sonunda<br />

<strong>flor</strong>suz grubun osteokalsin ortalamaları daha yüksek bulunmuştur (p=0.017) (Tablo<br />

7).<br />

4.4.2. Alkalen Fosfataz Ölçümüyle Đlgili Bulgular<br />

Alkalen fosfataz özelliği bakımından yapılan varyans analizi sonucunda zaman<br />

x diş hareketi (p=0,02), zaman x su (0,001) ve su x diş hareketi (p=0,00)<br />

interaksiyonları istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Tukey testi sonuçları Tablo<br />

8, 9 ve 10’da sunulmuştur.<br />

Deney grubunda, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasında alkalen fosfataz<br />

ortalamaları bakımından bir farklılığa rastlanmazken (p>0.05), kontrol grubunda ise<br />

<strong>flor</strong>suz grubun alkalen fosfataz ortalamaları daha yüksek bulunmuştur (p=0.00)<br />

(Tablo 8, Şekil 5).<br />

43


Tablo 8: Deney ve kontrol gruplarında <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların alkalen fosfataz<br />

seviyeleri (U/L) ( x ±S x ).*<br />

Florlu<br />

Florsuz<br />

Deney Grubu 285,26±17,28 Aa 244,37±17,99 Ab<br />

Kontrol Grubu 217,53±17,28 Bb 340,00±18,79 Aa<br />

*Büyük harfler, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasındaki farklılığı, koyu italik küçük harfler ise deney ve<br />

kontrol grupları arasındaki farklılığı göstermektedir.<br />

Florlu grupta, deney grubunun alkalen fosfataz ortalamaları kontrol grubundan<br />

daha yüksek bulunurken, <strong>flor</strong>suz grupta ise kontrol grubunun alkalen fosfataz<br />

ortalamaları daha yüksek bulunmuştur (p=0.00) (Tablo 8, Şekil 5).<br />

350,00<br />

300,00<br />

250,00<br />

200,00<br />

150,00<br />

Florlu<br />

Florsuz<br />

100,00<br />

50,00<br />

0,00<br />

Deney Grubu<br />

Kontrol Grubu<br />

Şekil 5: Deney ve kontrol gruplarında <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların alkalen<br />

fosfataz seviyelerinin grafiksel olarak gösterimi (U/L).<br />

44


Tablo 9: Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve sonundaki alkalen fosfataz<br />

seviyeleri (U/L) ( x ±S x ).*<br />

Florlu<br />

Florsuz<br />

T1 290,42±15,65 Aa 291,70±16,66 Aa<br />

T2 212,38±12,85 Bb 292,67±13,68 Aa<br />

*Büyük harfler, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasındaki farklılığı, küçük harfler çalışma başı ve çalışma<br />

sonu arasındaki farklılığı göstermektedir.<br />

Florlu grupta, çalışma başında alkalen fosfataz ortalamaları daha yüksek<br />

bulunurken (p=0.001), <strong>flor</strong>suz grupta çalışma başı ve sonu arasında bir farklılığa<br />

rastlanmamıştır (Tablo 9, Şekil 6).<br />

350<br />

300<br />

250<br />

200<br />

150<br />

100<br />

Florlu<br />

Florsuz<br />

50<br />

0<br />

T1<br />

T2<br />

Şekil 6: Florlu ve <strong>flor</strong>suz grupların çalışma başı ve sonundaki alkalen<br />

fosfataz seviyelerinin grafiksel olarak gösterimi (U/L).<br />

45


Çalışma başında, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplarda alkalen fosfataz ortalamaları<br />

bakımından bir farklılığa rastlanmazken, çalışma sonunda <strong>flor</strong>suz grubun alkalen<br />

fosfataz ortalamaları daha yüksek bulunmuştur (p=0.001) (Tablo 9, Şekil 6).<br />

Tablo 10: Deney ve kontrol gruplarının çalışma başı ve sonundaki alkalen fosfataz<br />

seviyeleri (U/L) ( x ±S x ).*<br />

T1<br />

T2<br />

Deney Grubu 270,94±15,97 aa 258,69±13,11 aa<br />

Kontrol Grubu 311,17±16,35 aa 246,36±13,42 ba<br />

*Küçük harfler, çalışma başı ve çalışma sonu arasındaki farklılığı, koyu italik küçük harfler ise deney<br />

ve kontrol grupları arasındaki farklılığı göstermektedir.<br />

Deney grubunda, çalışma başı ve sonu arasında alkalen fosfataz ortalamaları<br />

bakımından bir farklılığa rastlanmazken (p>0.05), kontrol grubunda, çalışma<br />

başlangıcındaki alkalen fosfataz ortalamalarının daha yüksek olduğu bulunmuştur<br />

(p=0.001) (Tablo 10, Şekil 7).<br />

Çalışma başlangıcında ve çalışma sonunda deney ve kontrol grupları arasında<br />

alkalen fosfataz ortalamaları bakımından bir farklılığa rastlanmamıştır (p>0.05)<br />

(Tablo 10, Şekil 7).<br />

46


350,00<br />

300,00<br />

250,00<br />

200,00<br />

150,00<br />

100,00<br />

Deney Grubu<br />

Kontrol Grubu<br />

50,00<br />

0,00<br />

T1<br />

T2<br />

Şekil 7: Deney ve kontrol gruplarının çalışma başı ve çalışma sonundaki<br />

alkalen fosfataz seviyelerinin grafiksel olarak gösterimi (U/L).<br />

4.5. Histopatolojik Bulgular<br />

4.5.1. Kontrol Gruplarına Ait Histopatolojik Bulgular<br />

Işık mikroskobunda yapılan incelemeler sonucunda, <strong>ortodontik</strong> kuvvet<br />

uygulanmayan gruplardan elde edilen HE ile boyanmış kesitlerde, sol üst 1. molar<br />

diş etrafında yer alan periodontal ligament ve alveoler kemiğin normal histolojik<br />

yapıda olduğu izlenmiştir (Resim 8). Periodontal ligamentin sıkı bağ dokusu<br />

yapısında olduğu, kollajen liflerden oluştuğu ve alveol kemiğine komşu yüzeylerinde<br />

az sayıda kan damarı içerdiği görülmüştür (Resim 9, 10). Periodontal ligament<br />

genişliklerinin normal sınırlarda olduğu görülmüştür. Periodontal ligamente komşu<br />

alveoler kemik yüzeyinde bol miktarda osteoblast ve az sayıda çok çekirdekli<br />

osteoklast gözlenmiştir (Resim 9). Kök yüzeylerinin düzgün yüzeyli sınırlara sahip<br />

olduğu izlenmiştir. Florlu ve <strong>flor</strong>suz gruplarda belirgin bir farklılığa rastlanmamıştır<br />

(Resim 9, 10).<br />

47


Resim 8: Ortodontik kuvvet uygulanmamış <strong>flor</strong>lu gruba ait molar<br />

dişin histolojik görünümü. Kesitte alveoler kemik (ab), pulpa (p),<br />

dentin (d) ve periodontal ligament (pdl) görülmektedir. Kesitler HE<br />

ile boyanmıştır. Bar = 0,5 mm.<br />

Resim 9: Ortodontik kuvvet uygulanmamış <strong>flor</strong>suz gruba ait molar<br />

diş kökünün histolojik görünümü. Kesitte alveoler kemik (ab), pulpa<br />

(p), dentin (d), osteoblast (ob), osteoklast (oc) ve kan damarı (v)<br />

görülmektedir. Kesitler HE ile boyanmıştır. Bar = 0,1 mm.<br />

48


Resim 10: Ortodontik kuvvet uygulanmamış <strong>flor</strong>lu gruba ait molar<br />

diş kökünün histolojik görünümü. Kesitte periodontal ligament (pdl),<br />

dentin (d), osteoblast (ob) ve kan damarı (v) görülmektedir. Kesitler<br />

HE ile boyanmıştır. Bar = 0,2 mm.<br />

4.5.2. Deney Gruplarına Ait Histopatolojik Bulgular<br />

Işık mikroskobunda yapılan incelemeler sonucunda, <strong>ortodontik</strong> kuvvet<br />

uygulanan gruplardan elde edilen HE ile boyanmış kesitlerde, diş kökünün hareket<br />

yönündeki yarısında rezorpsiyon olayları, dişin hareket yönünün tersinde ise<br />

depozisyon olayları incelenmiştir.<br />

Yapılan histolojik incelemeler sonucunda, dişin hareket yönünde periodontal<br />

aralığın daraldığı ve bu bölgedeki liflerin sıkıştığı gözlenmiştir. Hareket yönünün<br />

tersi yönde ise periodontal aralıkta bir genişleme meydana geldiği ve bu bölgedeki<br />

periodontal liflerin gerildiği gözlenmiştir (Resim 11, 12). Ayrıca gerilme<br />

bölgelerinde periodontal ligamenti oluşturan kollajen liflerin devamlılığında<br />

bozulmalar ve ayrılmalar izlenmiştir.<br />

Hareket yönünde, periodontal ligamente komşu alveol kemiği yüzeylerinde<br />

rezorpsiyon odakları bulunmaktadır. Bu rezorpsiyon odakları etrafında dizilmiş çok<br />

çekirdekli osteoklastlar gözlenmiştir.<br />

49


Histopatolojik inceleme sırasında, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplardan alınan kesitlerde<br />

periodontal ligament, alveoler kemik ve alveoler kemikte yer alan hücreler<br />

bakımından belirgin bir farklılığa rastlanmamıştır. Ancak <strong>flor</strong>suz grupta <strong>ortodontik</strong><br />

kuvvet uygulanan 1. molar diş köklerinde belirgin rezorpsiyon alanları izlenirken<br />

(Resim 13), <strong>flor</strong>lu gruptaki ratların 1. molar diş köklerinde rezorpsiyona<br />

rastlanmamıştır (Resim 11).<br />

Resim 11: Ortodontik kuvvet uygulanmış <strong>flor</strong>lu gruba ait molar diş<br />

kökünün histolojik görünümü. Đnce oklar gerilim bölgesinde<br />

periodontal liflerdeki ayrılmaları göstermektedir. Kalın oklar basınç<br />

bölgesindeki periodontal liflerin sıkışmasını göstermektedir. Kesitler<br />

HE ile boyanmıştır. Bar = 0,2 mm.<br />

50


Resim 12: Ortodontik kuvvet uygulanmış <strong>flor</strong>suz gruba ait molar diş<br />

kökünün histolojik görünümü. Đnce oklar gerilim bölgesinde<br />

periodontal liflerdeki ayrılmaları göstermektedir. Kalın oklar basınç<br />

bölgesindeki periodontal liflerin sıkışmasını göstermektedir. Kesitler<br />

HE ile boyanmıştır. Bar = 0,2 mm.<br />

Resim 13: Ortodontik kuvvet uygulanmış <strong>flor</strong>suz gruba ait molar diş<br />

kökünün histolojik görünümü. Đnce oklar kök rezorpsiyon alanlarını<br />

göstermektedir. Kesitler HE ile boyanmıştır. Bar = 0,1 mm.<br />

51


4.6. Histomorfometrik Bulgular<br />

4.6.1. Osteoblastlara Ait Histomorfometrik Bulgular<br />

Osteoblast sayısı bakımından yapılan varyans analizi sonucunda kuvvet x yön<br />

interaksiyonu istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p=0.00). Bunun gereği olarak,<br />

distal ve mezial yüzeylerdeki osteoblast sayıları karşılaştırılırken kontrol grubunda<br />

ayrı, deney grubunda ayrı karşılaştırılmalıdır. Yine kontrol ve deney grupları<br />

arasındaki fark, mezial yönde ayrı, distal yönde ayrı karşılaştırılmalıdır.<br />

Nitekim Tukey testi de bu esasa göre yapılarak sonuçlar Tablo 11‘de<br />

ortalamalar üzerinde Latin harfleriyle gösterilmiştir.<br />

Tablo 11: Deney ve kontrol gruplarının distal ve mezial yönlerdeki osteoblast<br />

sayıları ( x ±S x ).*<br />

Kontrol<br />

Deney<br />

Distal 14,25±0,99 Aa 13,58±0,99 Aa<br />

Mezial 13,94±0,86 Aa 8,53±0,86 Bb<br />

* Büyük harfler, yönler arasındaki farklılığı, küçük harfler ise kontrol ve deney grupları arasındaki<br />

farklılığı göstermektedir.<br />

Kontrol grubunda, distal ve mezial yönler arasında osteoblast sayısı<br />

bakımından bir farklılık bulunmazken (p>0.05), deney grubunda, distal yönde<br />

osteoblast sayısının önemli şekilde arttığı görülmüştür (p=0.00) (Tablo 11, Şekil 8).<br />

Distal yönde, deney ve kontrol grupları arasında bir farklılık bulunmazken<br />

(p>0.05), mezial yönde, kontrol grubundaki osteoblast sayısı önemli şekilde fazladır<br />

(p=0.00) (Tablo 11, Şekil 8).<br />

52


16<br />

14<br />

12<br />

10<br />

8<br />

6<br />

4<br />

2<br />

0<br />

Kontrol<br />

Deney<br />

Mezial<br />

Şekil 8: Deney ve kontrol gruplarının, distal ve mezial yönlerdeki<br />

osteoblast sayılarının grafiksel olarak gösterimi.<br />

4.6.2. Osteoklastlara Ait Histomorfometrik Bulgular<br />

Osteoklast sayısı bakımından yapılan varyans analizi sonucunda, su x kuvvet<br />

(p=0.006) ve kuvvet x yön interaksiyonları (p=0.00) istatistiksel olarak önemli<br />

bulunmuştur. Bunun gereği olarak, distal ve mezial yüzeylerdeki osteoklast sayıları<br />

karşılaştırılırken kontrol grubunda ayrı, deney grubunda ayrı karşılaştırılmalıdır.<br />

Yine kontrol ve deney grupları arasındaki fark, mezial yönde ayrı, distal yönde ayrı<br />

karşılaştırılmalıdır. Nitekim Tukey testi de bu esasa göre yapılarak sonuçları Tablo<br />

12 ve Tablo 13‘de ortalamalar üzerinde Latin harfleriyle gösterilmiştir.<br />

Tablo 12: Kontrol ve deney gruplarında <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların osteoklast sayıları<br />

( x ±S x ).*<br />

Florlu<br />

Florsuz<br />

Kontrol Grubu 0,47±0,20 Ba 0,83±0,19 Ba<br />

Deney Grubu 1,32±0,20 Ab 2,87±0,19 Aa<br />

* Büyük harfler, deney ve kontrol grupları arasındaki farklılığı, küçük harfler ise <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz<br />

gruplar arasındaki farklılığı göstermektedir.<br />

53


3<br />

2,5<br />

2<br />

1,5<br />

Florsuz<br />

1<br />

0,5<br />

0<br />

Kontrol Grubu<br />

Deney Grubu<br />

Şekil 9: Deney ve kontrol gruplarında, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların<br />

osteoklast sayılarının grafiksel olarak gösterimi.<br />

Kontrol grubunda, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasında osteoklast sayıları<br />

bakımından önemli bir farklılığa rastlanmazken (p>0.05), deney grubunda <strong>flor</strong>suz<br />

grubun osteoklast ortalamaları daha yüksek bulunmuştur (p=0.006). Florlu ve <strong>flor</strong>suz<br />

grubun ikisinde de çalışma grubundaki osteoklast sayıları daha yüksek bulunmuştur<br />

(p=0.006) (Tablo 12, Şekil 9).<br />

Tablo 13: Deney ve kontrol gruplarının distal ve mezial yüzeylerdeki osteoklast<br />

sayıları ( x ±S x ).*<br />

Distal<br />

Mezial<br />

Kontrol Grubu 0,62±0,15 Aa 0,68±0,20 Ab<br />

Deney Grubu 0,60±0,15 Ba 3,58±0,20 Aa<br />

* Büyük harfler, mezial ve distal yönler arasındaki farklılığı, küçük harfler ise deney ve kontrol<br />

grupları arasındaki farklılığı göstermektedir.<br />

54


4<br />

3,5<br />

3<br />

2,5<br />

2<br />

Mezial<br />

1,5<br />

1<br />

0,5<br />

0<br />

Kontrol grubu<br />

Deney Grubu<br />

Şekil 10: Deney ve kontrol gruplarının, mezial ve distal yönlerdeki<br />

osteoklast sayılarının grafiksel olarak gösterimi.<br />

Kontrol grubunda, distal ve mezial yönler arasında osteoklast sayısı<br />

bakımından önemli bir farklılığa rastlanmazken (p>0.05), deney grubunda mezial<br />

yöndeki osteoklast sayısının arttığı görülmektedir (p=0.00).<br />

Distal yönde kontrol ve deney grupları arasında önemli bir farklılık<br />

bulunamamışken (p>0.05), mezial yönde deney grubundaki osteoklast sayısının<br />

belirgin şekilde arttığı görülmektedir (p=0.00) (Tablo 13, Şekil 10).<br />

4.6.3. Periodontal Aralığa Ait Histomorfometrik Bulgular<br />

Periodontal aralık ölçümleri bakımından yapılan varyans analizi sonucunda,<br />

yön x su x kuvvet interaksiyonu istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p=0.022).<br />

Genel anlamda üçlü interaksiyon önemli olduğunda, faktörlerden birinin seviye<br />

ortalamaları karşılaştırılırken geriye kalan diğer 2 faktörün her bir kombinasyonunda<br />

ayrı ayrı yapılmalıdır. Nitekim Tukey testi de bu esasa göre yapılarak sonuçlar Tablo<br />

14’de gösterilmiştir.<br />

55


Tablo 14: Deney ve kontrol gruplarındaki periodontal aralık genişlikleri (µm)<br />

( x ±S x ).*<br />

Yön Florlu Florsuz<br />

Deney Grubu<br />

Kontrol Grubu<br />

Distal 101,69±13,92 Aaa 94,05±13,92 Aaa<br />

Mezial 68,92±10,12 Baa 42,82±10,12 Bbb<br />

Distal 70,97±15,04 Aba 75,98±13,02 Bba<br />

Mezial 65,13±10,93 Aab 101,45±9,47 Aaa<br />

* Büyük harfler, mezial ve distal yönler arasındaki farklılığı, küçük harfler deney ve kontrol grupları<br />

arasındaki farklılığı, koyu italik küçük harfler ise <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasındaki farklılığı<br />

göstermektedir.<br />

Deney grubunda, distal yönde <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasında önemli bir<br />

farklılığa rastlanmazken (p>0.05), mezial yönde <strong>flor</strong>lu grupta periodontal aralık<br />

genişliği daha fazla bulunmuştur (p=0.022) (Tablo 14).<br />

Kontrol grubunda, distal yönde <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasında önemli bir<br />

farklılığa rastlanmazken (p>0.05), mezial yönde <strong>flor</strong>suz grupta periodontal aralık<br />

genişliği daha fazla bulunmuştur (p=0.022) (Tablo 14).<br />

Florlu grupta, deney grubunda distal yöndeki periodontal aralık genişliği daha<br />

fazla bulunurken (p=0.022), kontrol grubunda distal ve mezial yönler arasında<br />

önemli bir farklılığa rastlanmamıştır (p>0.05) (Tablo 14).<br />

Florsuz grupta, deney grubunda distal yöndeki periodontal aralık genişliği daha<br />

fazla bulunurken (p=0.022), kontrol grubunda mezial yöndeki periodontal aralık<br />

genişliği daha fazla bulunmuştur (p=0.022) (Tablo 14).<br />

Distal yönde, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların her ikisinde de deney grubunun<br />

periodontal aralığı daha geniş bulunmuştur (p=0.022) (Tablo 14).<br />

Mezial yönde, <strong>flor</strong>lu grupta deney ve kontrol grupları arasında önemli bir<br />

farklılığa rastlanmazken (p>0.05), <strong>flor</strong>suz grupta kontrol grubunun periodontal<br />

aralığı daha geniş bulunmuştur (p=0.022) (Tablo 14).<br />

56


5. TARTIŞMA<br />

Ortodontik diş hareketi, dental ve paradental dokuları içeren remodeling<br />

değişiklikleri ile karakterizedir (Krishnan and Davidovitch 2006). Ortodontik<br />

tedavilerde diş hareketlerinin gerçekleşmesi, bu remodeling süreci nedeniyle uzun<br />

zaman almakta ve tedavi süresi de uzamaktadır. Bu nedenle, kemik rezorpsiyon ve<br />

depozisyon hızını etkileyebilecek <strong>sistemik</strong> ve lokal faktörlerin bilinmesi <strong>ortodontik</strong><br />

tedavilerde büyük önem taşımaktadır.<br />

Yapılan çalışmalar, uzun süreli <strong>ortodontik</strong> tedavilerin, mine<br />

demineralizasyonu, kök rezorpsiyonu ve periodontal hastalığa neden olduğunu ve bu<br />

hastalıkların insidansının, tedavi süresinin uzamasıyla orantılı olarak arttığını<br />

göstermektedir (McComb 1994, Abuabara 2007). Bu nedenle ortodontistler, dişin<br />

alveol kemiği içindeki hareket miktarını hızlandıracak ve buna bağlı olarak<br />

<strong>ortodontik</strong> tedavi süresini kısaltacak metotlar geliştirmektedir (Çağlaroğlu, 2006).<br />

Diş hareketini hızlandıracak stratejilerin geliştirilmesi için pek çok hayvan deneyi ve<br />

klinik araştırma yapılmaktadır. Bu stratejiler, braket ve ark telleri arasındaki<br />

sürtünmenin azaltılması (Henao and Kusy 2004), vitamin D (Kawakami and Takano-<br />

Yamamoto 2004), kortikosteroid (Kalia et al., 2004), prostoglandin (Lee 1990),<br />

interlökin (Hou et al., 1997) gibi ilaçların lokal ya da <strong>sistemik</strong> olarak verilmesi,<br />

distraksiyon osteogenezis (Đşeri et al., 2005) ya da gingival fiberotomi ile alveoler ve<br />

gingival doku direncinin ortadan kaldırılması, düşük enerjili lazer (Yoshida et al.,<br />

2009) ya da direk elektrik akımı (Kolahi et al., 2009) ile lokal, mekanik ya da<br />

fiziksel stimülasyon yapılması gibi uygulamaları içermektedir.<br />

Tyrovola ve Spyropoulos (2001), <strong>ortodontik</strong> diş hareketi ve kemik remodeling<br />

aktivitesinin, beslenme faktörleri, metabolik kemik hastalıkları, yaş ve ilaç kullanımı<br />

gibi <strong>sistemik</strong> faktörlere bağlı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca bifosfanatlar, vitamin D<br />

metabolitleri ve <strong>flor</strong>idin diş hareketinde bir azalmaya neden olduğunu da<br />

belirtmişlerdir.<br />

Östrojen, androjen ve kalsitonin gibi <strong>sistemik</strong> hormonlar, kemik mineral<br />

içeriğinde ve kemik kütlesinde bir artışa neden olurken kemik rezorpsiyon hızında<br />

bir azalmaya neden olarak <strong>ortodontik</strong> diş hareketini geciktirebilirler (Yamashiro and<br />

Takano-Yamamoto 2001, Arslan et al., 2007). Tiroid hormonları ve<br />

57


kortikosteroidler, daha hızlı bir diş hareketine neden olurken, daha az stabil sonuçlar<br />

ortaya çıkarırlar. Bifosfanatlar, vitamin D metabolitleri ve nonsteroidal<br />

antiinflamatuar ilaçlar da <strong>ortodontik</strong> diş hareketinde bir azalmaya sebep<br />

olabilmektedir. Bu ilaçların uzun süreli alınması gerekli kemik cevabını<br />

geciktirebilmektedir. Ayrıca <strong>ortodontik</strong> diş hareketinde prostoglandin ve<br />

lökotrienlerin etkisine de dikkat edilmelidir (Tyrovola and Spyropoulos 2001,<br />

Bartzela et al., 2009, Krishnan and Davidovitch 2009). PGE 2’nin de osteoblast ve<br />

osteoklast sayısını belirgin biçimde artırdığı, bunun sonucu olarak da <strong>ortodontik</strong> diş<br />

hareketini önemli ölçüde hızlandırdığı belirtilmiştir (Yamasaki et al., 1982b, Kale et<br />

al., 2004, Çağlaroğlu 2006).<br />

Verna and Melsen (2003), kemik metabolizmasındaki <strong>sistemik</strong> değişikliklerin<br />

<strong>ortodontik</strong> diş hareketini etkilediğini bildirmiştir. Araştırıcılar, hipertiroidizmli<br />

grupta, rezorpsiyon yüksek seviyelerde gerçekleşirken, formasyonun düşük<br />

seviyelerde gerçekleştiğini gözlemlemişlerdir. Bu nedenle, bu tür hastaların alveoler<br />

kemik dehisensleri açısından yüksek risk taşıyabileceklerini belirtmişlerdir. Ayrıca,<br />

bu grupta aparey reaktivasyonunun daha sık yapılması herhangi bir yan etkiye sebep<br />

olmazken, hipotiroidizmli grupta aparey aktivasyonunun daha seyrek yapılması<br />

gerektiği ve kemik formasyon periyodunun uzaması nedeniyle retansiyon süresinin<br />

daha uzun tutulması gerektiğini de belirtmişlerdir. Bu nedenle, kuvvet sistemleri<br />

planlanırken bireylerin periodontal dokularının lokal ve genel durumları göz önünde<br />

bulundurulmalıdır.<br />

Diş hareketi, alveoler kemikteki rezorpsiyon ve apozisyon olayları neticesinde<br />

gerçekleştiğinden, kemik döngüsünü etkileyen hormonal ve metabolik değişiklikler,<br />

diş hareketlerini de etkileyebilmektedir.<br />

Bifosfonatların osteoklast aracılı kemik rezorpsiyonunu baskıladığı ve aşırı<br />

kemik rezorpsiyonuyla karakterize osteoporozis, osteogenezis imperfekta ve Paget<br />

hastalığı gibi iskeletsel hastalıkların ve bazı tip metastatik kanserlerin tedavisinde<br />

yaygın şekilde kullanıldığı bilinmektedir (Licata 2005). Ortodontide bifosfonatların<br />

kullanımının nüksü kontrol etmek ve farmakolojik ankraj üretmek için kullanılması<br />

önerilmiştir (Adachi et al., 1994, Igarashi et al., 1994, Kim et al., 1999). Ancak<br />

bifosfonatların <strong>ortodontik</strong> tedavilerde kemik rezorpsiyonunu baskılayarak diş hareket<br />

hızında (Liu et al., 2004, Zahrowski 2007, Karras et al., 2009) ve kök<br />

58


ezorpsiyonunda azalmaya neden olabilmektedir (Igarashi et al.,1994, 1996, Liu et<br />

al., 2004, Fujimura el al., 2009).<br />

Osteoporozis en yaygın görülen metabolik kemik hastalıklarından birisidir. Bu<br />

hastalarda kemik rezorpsiyon ve formasyon hızı artmıştır ve <strong>ortodontik</strong> diş hareketi<br />

de hızlanmıştır. Kemik formasyonunu stimule ederek kemik kütlesini artıran <strong>flor</strong>id<br />

osteoporoz tedavisinde terapötik bir ajan olarak kullanılmaktadır (Kleerekoper 1998).<br />

Floridin osteoporoz tedavisindeki osteogenik özelliği, artmış osteoblastik aktivitenin<br />

<strong>ortodontik</strong> diş hareketini de etkileyeceğini düşündürmektedir. Bu sebeple, bu tez<br />

çalışmasının yapılması planlanmıştır.<br />

Günümüze kadar <strong>ortodontik</strong> kuvvete verilen biyolojik cevabın daha iyi<br />

anlaşılabilmesi için rat (Igarashi et al., 1994, Kawakami and Takano-Yamamoto<br />

2004), köpek (Van Leeuwen et al., 1999, Von Böhl et al., 2004, Deguchi et al.,<br />

2008), kedi (Mitchell et al., 1973, Collins and Sinclair 1988, Guajardo et al., 2000),<br />

tavşan (Roche et al., 1997, Poosti et al., 2009), kobay (Stark and Sinclair 1987,<br />

Wong et al., 1992), maymun (Yamasaki et al., 1982b, Murakami et al., 1989) gibi<br />

çeşitli hayvan türlerinde pek çok çalışma yapılmıştır. Hayvan çalışmalarında, genetik<br />

faktörler elimine edilebilmekte, değişkenler daha kolay kontrol edilebilmekte ve<br />

böylece çalışmaya etki eden faktörler azaltılabilmektedir (Foo et al., 2007).<br />

Çalışmamızda, alınan <strong>flor</strong> dozlarının değişkenlik göstermemesi için deney hayvanı<br />

kullanılması planlanmıştır.<br />

Ratlar, yapısal olarak insanlara göre çeşitli farklılıklar içermelerine rağmen<br />

<strong>ortodontik</strong> diş hareketi çalışmaları için iyi bir model olarak kabul edilmektedirler.<br />

Nispeten ucuz olmaları, büyük sayıda örneklerin oluşturulmasını kolaylaştırmakta ve<br />

uzun süreli barındırılmalarına olanak sağlamaktadır (Ren et al., 2004). Bu nedenle,<br />

çalışmamızda, deneysel diş hareketinin gerçekleştirilmesi için ratların kullanılması<br />

planlanmıştır. Ayrıca, cinsiyetler arası farklılıkların ve östrus ile ilişkili olarak<br />

gerçekleşen hormonal değişikliklerin elimine edilebilmesi için erkek ratlar tercih<br />

edilmiştir.<br />

Hem klinik çalışmalar (Rygh 1973), hem de hayvan çalışmaları (Pilon et al.,<br />

1996, Van Leeuwen et al., 1999) diş hareketinde çeşitli safhalar olduğunu<br />

göstermektedir. Ratlarda, diş hareketi döngüsünün, erken diş hareketi dönemi (1-4<br />

gün), gecikme dönemi (4-7 gün) ve geç diş hareketi dönemi (10-14 gün) olmak üzere<br />

59


3 karakteristik safhadan oluşan 14 günlük bir periyotta tamamlandığı gösterilmiştir<br />

(King and Fischlschweiger 1982). Bu nedenle, diş hareketine karşı oluşan biyolojik<br />

cevabın tanımlanabilmesi için deneysel diş hareketi çalışmalarının en az 2 hafta<br />

sürmesi gerektiği belirtilmiştir (Ren et al., 2004). Bu sebeple, çalışmamızda 18 gün<br />

süreyle kuvvet uygulanması planlanmıştır.<br />

Ratlarda, dentin, sement, periodontal ligament, alveoler kemik formasyonunun<br />

ve maksiller 1. molar dişin kök gelişiminin 8 haftada tamamladığı belirtildiğinden<br />

(Matias et al., 2003), çalışmamızda hamile dişi ratlardan elde edilen yavruların 8<br />

hafta süreyle <strong>flor</strong>lu su almaları planlanmıştır.<br />

Yapılan çalışmalarda ratlarda alveoler kemik döngüsü hızının yaşlanmayla<br />

birlikte azaldığı gösterilmiştir (Kyomen and Tanne 1997, Misawa et al., 2007).<br />

Ayrıca yetişkin ratlarla karşılaştırıldığında genç ratlarda, ilk anda gerçekleşen diş<br />

hareket miktarının daha fazla olduğu, gecikme periyodunun kısa olduğu ve geç diş<br />

hareketi miktarının fazla olduğu bulunmuştur (Bridges et al., 1988). Ortodontik diş<br />

hareketi çalışmalarında 13 hafta civarındaki genç ratların güvenilir deney modelleri<br />

olduğu belirtilmiştir (Shimpo et al., 2003). Bizim çalışmamızda da genç erişkin<br />

olarak kabul edilen 12-13 haftalık ratlar kullanılmıştır. Ayrıca, genç ratların<br />

<strong>ortodontik</strong> aparey yerleştirilmesi sırasında oluşan cerrahi yaralanmalarda, daha hızlı<br />

iyileştikleri gösterilmiştir (King et al., 1997). Bunun yanı sıra, 12-13 haftalık ratların,<br />

daha genç ratlara göre iri olmaları aparey uygulamasını da daha kolay hale<br />

getirmektedir (Erdem 2010).<br />

Ortodontik diş hareketi ile ilgili olarak ratlar üzerinde yapılan çalışmalarda<br />

kuvvet uygulayan apareylerin üst keser (Saito and Shimuzi 1997, Magdalena et al.,<br />

2004, Uysal et al., 2010) ya da üst 1. molar dişlere (Yamasaki et al., 1982a, Karsten<br />

and Hellsing 1997, Caniklioğlu ve ark., 1999, Milne et al., 2009, Akhoundi et al.,<br />

2010) uygulandığı görülmektedir. Ancak kemirgen deney hayvanlarında üst keser<br />

dişlerde sürekli bir uzamanın ve buna bağlı olarak bu dişleri çevreleyen dokularda<br />

sürekli bir remodeling aktivasyonunun olduğu bilinmektedir. Bu konular göz önünde<br />

bulundurulduğunda yapılacak uzun süreli çalışmalarda aparey stabilitesinin daha<br />

yüksek olması ve çevre dokularda meydana gelen değişikliklerin daha doğru<br />

değerlendirilebilmesi gibi nedenlerden dolayı üst keser dişler yerine 1. molar dişler<br />

üzerine kuvvet uygulamanın daha uygun olacağı belirtilmektedir (Caniklioğlu ve<br />

60


ark., 1999). Ayrıca molarlara uygulanan kuvvetin mezial yönde olması<br />

önerilmektedir. Çünkü ratların molar dişlerinin bukkal tarafındaki kemik miktarı<br />

oldukça sınırlı miktardadır ve mezial tarafa göre daha kompakt bir yapıya sahiptir<br />

(Ren et al., 2004). Bu nedenle, çalışmamızda molarları mezial yönde hareket<br />

ettirecek şekilde bir <strong>ortodontik</strong> aparey uygulanması planlanmıştır. Ancak belirtilen<br />

avantajların yanı sıra, çalışma sahasının küçüklüğünden dolayı, apareyin bu dişler<br />

üzerine uygulanmasındaki zorluk ve yönteme bağlı olarak alveol kemiğinde meydana<br />

gelen patolojik değişiklikler, bu apareyin dezavantajı olarak gözükmektedir<br />

(Caniklioğlu ve ark., 1999).<br />

Deney hayvanlarında <strong>ortodontik</strong> diş hareketinin gerçekleştirildiği çalışmalarda,<br />

elastik bandlar (Yamasaki et al., 1982a, Kabasawa et al., 1996, Erdem 2010), kapalı<br />

yaylar (Caniklioğlu et al., 1999, Hashimoto et al., 2001, Karras et al., 2009,<br />

Akhoundi et al., 2010) ve çelik telden bükülerek hazırlanmış zemberekler (Karsten<br />

and Hellsing 1997, Milne et al., 2009, Uysal et al., 2010) kullanılarak <strong>ortodontik</strong><br />

kuvvet uygulanmıştır.<br />

Waldo and Rothblatt (1954), elastik bandları maksiller 1. ve 2. molar dişler<br />

arasına yerleştirerek kuvvet uygulamışlardır. Bu yöntemin uygulanması kolay<br />

olmasına rağmen, kısa sürede kuvvetin ortadan kalkması ve lastiğin yerinden çıkması<br />

gibi dezavantajları bulunmaktadır (Çağlaroğlu 2006). Ayrıca, kontrollü bir kuvvet<br />

uygulamaması nedeniyle de elastiklerin kullanımı önerilmemektedir (Ren et al.,<br />

2004).<br />

Deneysel araştırmalarda, kesikli kuvvet uygulaması ve kuvvet miktarının<br />

değişmesi, kuvvet ve diş hareketi arasındaki ilişkinin açıklanmasını engellediği için<br />

sabit ve devamlı kuvvetlerin uygulanması önerilmiştir (Van Leeuwen et al., 1999).<br />

Ayrıca, maksiller 1. molar ve keser diş arasına kapalı yaylarla kuvvet<br />

uygulanmasının keser dişlerin erüpsiyonunu azalttığı ve <strong>ortodontik</strong> kuvvet yönünün<br />

sabit kalmasını sağladığı belirtilmiştir (Drevensek et al., 2009). Bu nedenle, kapalı<br />

yaylar kullanılarak sabit ve devamlı kuvvet uygulanmış olup, tekrar aparey<br />

aktivasyonu yapılmamıştır.<br />

Çalışmamızda split-mouth çalışma dizaynı kullanılmıştır. Bunun nedeni;<br />

ratlarda molarların fizyolojik distale sürüklenmesi, burnun fizyolojik büyümesi ve bu<br />

büyümeyi takiben keserlerin ileri hareketi, keserlerin devamlı erüpsiyonu ve ankraj<br />

61


olarak kullanılan keserlerin olası distale devrilmesidir (Ren et al., 2004). Bu etkiler,<br />

deney ve kontrol taraflarında keser-molar arası uzaklığın hesaplanmasıyla kompanze<br />

edilmiştir. Bu mesafedeki değişimler, <strong>ortodontik</strong> aparey kaynaklı gerçek deneysel diş<br />

hareketinin ölçülebilmesi için kullanılmıştır (Ren et al., 2004).<br />

Deneysel diş hareketinde uygulanacak kuvvet miktarı üzerine de pek çok<br />

çalışma yapılmış (King and Fischlschweiger 1982, King et al., 1991, Kohno et al.,<br />

2002, Ren et al., 2003, Gonzales et al., 2008), ancak uygulanması gereken ideal<br />

kuvvet miktarı konusunda bir görüş birliğine varılamamıştır (Ren et al., 2003a).<br />

King and Fischlschweiger (1982), maksimum diş hareketlerinin ortalama 40 g<br />

civarındaki kuvvetlerle gerçekleştiğini, 125 ve 200 g civarındaki daha şiddetli<br />

kuvvetlerde ise belirgin şekilde daha az diş hareketinin meydana geldiğini<br />

bulmuşlardır.<br />

King et al. (1991), ratlarda etkili molar diş hareketi için uygulanacak kuvvetin<br />

20-40 g arasında olması gerektiğini, 40 g üzerindeki kuvvetlerin de<br />

uygulanabileceğini, ancak bu kuvvetlerde diş hareketinin hızının ya da miktarının<br />

artmadığını belirtmişlerdir.<br />

Kohno et al. (2002), ratlarda molar dişin hareket ettirilmesi için uygulanması<br />

gereken kuvvetin 10 g’dan az olması gerektiğini belirtmişlerdir.<br />

Gonzales et al. (2008), ratlarda, kapalı yaylar vasıtasıyla 10, 25, 50 ve 100 g<br />

kuvvet uyguladıkları çalışmalarında, 28 günlük kuvvet uygulama süreci sonunda en<br />

fazla diş hareketinin 10 g kuvvet uygulanan grupta görüldüğünü (0.79 mm), 25 g, 50<br />

g ve 100 g kuvvet uygulananlarda ise diş hareket miktarlarının sırasıyla 0.65 mm,<br />

0.64 mm ve 0.66 mm olduğunu belirtmişlerdir.<br />

Noda et al. (2010), rat molar dişlerine 0.8, 1.6, 4 ve 8 g kuvvet uyguladıkları<br />

çalışmalarında optimal ve patolojik diş hareketinin gerçekleştiği sınırların 0.8-1.6 g<br />

arasında olduğunu, kuvvet miktarı 1.6 gramın üzerinde olduğunda belirgin kök<br />

rezorpsiyonu görüldüğünü belirtmiştir.<br />

Çalışmamızda molarları mezialize etmek için kapalı yaylar vasıtasıyla yaklaşık<br />

75 gr kuvvet uygulanması planlanmıştır.<br />

Bazı çalışmacılar, kök rezorpsiyonunun, kuvvet miktarının artmasıyla birlikte<br />

şiddetlendiğini belirtirken (Chan and Darendeliler 2005, Gonzales et al., 2008), bazı<br />

çalışmacılar kuvvet şiddetinin artmasının kök rezorpsiyonunu artırmadığını (Owman-<br />

62


Moll et al., 1996a, 1996b), ve kök rezorpsiyonuyla diş hareketi arasında bir ilişki<br />

olmadığını belirtmektedir (Owman-Moll 1995). Ayrıca, diş hareketi ve kök<br />

rezorpsiyonun oluşmasında geniş bireysel varyasyonların görüldüğü belirtilmiştir<br />

(Owman-Moll et al., 1996b).<br />

Darendeliler et al. (2004), mineral içeriğinin, sementin fiziksel özelliklerini<br />

etkileyebileceğini, bu nedenle <strong>ortodontik</strong> olarak indüklenmiş kök rezorpsiyonuna<br />

karşı direncini değiştirebileceğini öne sürmüşlerdir. Sementin <strong>flor</strong>id içeriği, yüksek<br />

oranda bireysel değişkenlik göstermektedir. Bu durum farklı miktarlarda <strong>flor</strong> alımına<br />

bağlanmaktadır (Darendeliler et al., 2004).<br />

Ratlarda <strong>flor</strong>la ilgili yapılan çalışmalarda, değişik dozlarda <strong>flor</strong> uygulamaları<br />

yapılmıştır (Savchuck and Armstrong 1951, Kondo et al., 1995, Çadır 2002, Siddiqi<br />

et al., 2011).<br />

Prince and Navia (1983), ratlarda 125 ppm NaF uyguladıkları çalışmalarında,<br />

bu dozun intoksikasyon ve ölüme neden olmadığını bildirmişlerdir.<br />

Ito et al. (1997) sementteki ortalama <strong>flor</strong>id konsantrasyonlarının, <strong>flor</strong> uygulama<br />

süresi ve dozunun artmasıyla belirgin şekilde arttığını belirtmişlerdir.<br />

Çadır (2002), ratlar üzerinde yaptığı çalışmasında 125 ppm NaF uygulamasının<br />

iskeletsel <strong>flor</strong>ozise özgü morfolojik, biyomekanik ve histolojik değişikliklerin<br />

oluşturulmasında etkili olduğunu bildirmiştir.<br />

Karaöz ve ark. (2003), 100 ppm ve 150 ppm NaF uyguladıkları grupların her<br />

ikisinde de kronik <strong>flor</strong>ozis bulgularının görüldüğünü, ancak bu bulguların 150 ppm<br />

NaF uygulanan grupta daha şiddetli olduğunu belirtmişlerdir.<br />

Çalışmamızda, deneysel <strong>ortodontik</strong> diş hareketi uygulanacak ratlara 150 ppm<br />

NaF içeren su verilmiştir. Çalışma süresince aşırı <strong>flor</strong> alımına bağlı sağlık<br />

problemleri ve ölüme rastlanmamıştır.<br />

Ratların deney başlangıcında ve sonunda ölçülen ağırlıklarının istatistiksel<br />

değerlendirmesi sonucunda, her iki gruptaki ratlarda çalışma sonunda ağırlıkların<br />

arttığı görülürken, bu artış <strong>flor</strong>lu grupta önemsiz bulunurken, <strong>flor</strong>suz grupta önemli<br />

bulunmuştur. Florlu grupta ağırlık artışının daha az olması önceki çalışmalarla da<br />

uyumludur (Turner et al., 2001, Kebsch et al., 2007).<br />

63


Kebsch et al. (2007), <strong>flor</strong>lu su tüketen ratların ağırlıklarının daha düşük<br />

olmasını, <strong>flor</strong>lu suyun tadının kötü olması nedeniyle bu gruptaki ratların su<br />

tüketimlerinin az olmasına bağlamıştır.<br />

Deney ve kontrol gruplarının çalışma başlangıcındaki ve çalışma sonundaki<br />

ağırlık ortalamaları değerlendirildiğinde, her iki gruptaki ratlarda çalışma sonunda<br />

ağırlıkların arttığı görülürken, bu artış deney grubunda önemsiz bulunurken, kontrol<br />

grubunda önemli bulunmuştur. Bu durum, deney grubundaki ratların apareyleri<br />

nedeniyle daha az yem tüketmesinden kaynaklanabilir. Ancak kilo kaybının<br />

olmaması apareyin tolere edildiğini göstermektedir.<br />

Ratlardan alınan alçı modellerden ölçülen keser-molar arası mesafe<br />

değerlendirildiğinde, istatistiksel olarak önemli farklılık olmasa da <strong>flor</strong>lu grupta 0,38<br />

mm hareket gözlenirken, <strong>flor</strong>suz grupta 0,44 mm hareket gözlenmiştir. Bu durum,<br />

<strong>flor</strong> uygulanan grupta osteoklastik aktivitenin azalmasından kaynaklanmış olabilir.<br />

Bazı çalışmacılar, (Singer et al., 1967, Hellsing and Hammarström 1991), <strong>flor</strong>lu<br />

grupta daha az diş hareketi gerçekleşmesini, osteoklastik aktivitenin azalmasıyla<br />

açıklarken, Gonzales et al. (2011), bu durumun, <strong>flor</strong>un kemikte oluşturduğu<br />

<strong>flor</strong>apapatit bileşiklerinin rezorpsiyona karşı daha dirençli olmasından<br />

kaynaklanabileceğini belirtmiştir.<br />

Hem kontrol grubunda hem de deney grubunda, çalışma sonundaki keser-molar<br />

uzaklığı arasındaki azalma istatistiksel olarak önemlidir (p


miktarının çıkarılması ile molar dişte gerçekleşen gerçek deneysel diş hareket<br />

miktarının 0.58 mm olduğu bulunmuştur.<br />

Ratlarda kök formasyonu boyunca gerçekleşen doku gelişimi ve <strong>ortodontik</strong><br />

tedaviyle oluşan doku değişiklikleri insanlardan daha hızlı gerçekleşmekle birlikte<br />

temel mekanizmaları aynıdır (Macapanpan et al., 1954, Rygh 1972).<br />

Bu çalışmada, <strong>ortodontik</strong> diş hareketi oluşturmak için rat molar dişine mezial<br />

yönde yaklaşık 75 g kuvvet uygulayan bir aparey uygulanmış ve yapılan<br />

histopatolojik incelemede molar dişten elde edilen kesitlerde, dişin hareket yönünde<br />

periodontal aralığın daraldığı ve bu bölgedeki liflerin sıkıştığı gözlenmiştir. Hareket<br />

yönünün tersi yönde ise, periodontal aralıkta bir genişleme meydana geldiği ve bu<br />

bölgedeki periodontal liflerin gerildiği gözlenmiştir. Ayrıca, gerilme bölgelerinde,<br />

periodontal ligamenti oluşturan kollajen liflerin devamlılığında bozulmalar ve<br />

ayrılmalar izlenmiştir. Hareket yönünde, periodontal ligamente komşu alveol kemiği<br />

yüzeylerinde rezorpsiyon odakları bulunmaktadır. Bu rezorpsiyon odakları etrafında<br />

dizilmiş çok çekirdekli osteoklastlar gözlenmiştir. Bu sonuçlar, <strong>ortodontik</strong> diş<br />

hareketinin karakteristik bulguları olup, <strong>ortodontik</strong> diş hareketi uygulanan diğer<br />

çalışmaların bulgularıyla uyum içindedir (Macapanpan et al., 1954, Zaki and<br />

Vanhuysen 1963, Ong et al., 2000, Jäger et al., 2005, Çağlaroğlu 2006, Koçoğlu<br />

Altan 2010).<br />

Histopatolojik inceleme sırasında, <strong>flor</strong>suz grupta, <strong>ortodontik</strong> kuvvet uygulanan<br />

1. molar diş köklerinde belirgin rezorpsiyon alanları izlenirken, <strong>flor</strong>lu gruptaki<br />

ratların 1. molar diş köklerinde rezorpsiyona rastlanmamıştır. Bu durum, <strong>flor</strong>lu<br />

grupta osteoklastik aktivitenin baskılanmasından ya da <strong>flor</strong>id içeriğinin, sementi kök<br />

rezorpsiyonuna karşı daha dirençli hale getirmesinden (Darendeliler et al., 2004)<br />

kaynaklanmış olabilir. Ancak, kök rezorpsiyonu hakkında daha net verilerin elde<br />

edilmesi, köklerin 3 boyutlu olarak incelendiği daha ayrıntılı çalışmalarla mümkün<br />

olabilmektedir.<br />

Bazı çalışmacılar, <strong>flor</strong>idin osteoklastlar üzerine direk etki ederek osteoklastik<br />

aktivitenin baskılanması, rezorpsiyon kraterlerinin şeklinde ve sementin<br />

mineralizasyonundaki değişiklikler yapması ile <strong>ortodontik</strong> olarak indüklenmiş kök<br />

rezorpsiyonuna karşı koruyucu olabileceğini gösterirken (Taylor et al., 1989, Taylor<br />

65


et al., 1990), bazı çalışmacılar da <strong>flor</strong>idin rezorpsiyon aktivitesini etkilemediğini<br />

belirtmiştir (Marie and Hott 1986, Modrowski et al., 1992).<br />

Okuda et al. (1990), <strong>flor</strong>idin osteoklastik rezorpsiyon lakünalarının sayısını ve<br />

osteoklast başına düşen rezorbe alanı önemli şekilde azalttığını göstermişlerdir.<br />

Foo et al. (2007), <strong>flor</strong> uygulanan ratlarda rezorpsiyon kraterlerinin hacminin<br />

daha az olduğunu, ancak bu bulgunun istatistikselsel olarak anlamlı olmadığını<br />

bildirmişlerdir.<br />

Gonzales et al. (2011), 45 ppm sodyum <strong>flor</strong>id uyguladıkları ratlarda, <strong>ortodontik</strong><br />

olarak indüklenmiş kök rezorpsiyonunun baskılandığını, rezorpsiyon kraterlerinin<br />

derinliği, hacmi ve yüzey pürüzlülüğünün belirgin şekilde azaldığını belirtmişlerdir.<br />

Lim et al. (2011), <strong>flor</strong>a maruz bırakılan ratlarda, kök rezorpsiyon lezyonlarının<br />

derinliğinin ve uzunluğunun belirgin şekilde daha az olduğunu tespit etmişlerdir.<br />

Çalışmamızın histomorfometrik verileri neticesinde, deney grubunda <strong>flor</strong><br />

uygulanmayan grubun osteoklast ortalamalarının daha yüksek bulunması, <strong>flor</strong>lu<br />

grupta osteoklastik aktivitenin baskılandığını gösteren çalışmaların bulguları ile<br />

uyum içindedir (Lindskog 1989, Taylor et al., 1989, Okuda et al., 1990, Hellsing and<br />

Hammarström 1991).<br />

Singer et al. (1967), <strong>flor</strong> uygulanan ratlarda osteoklastik aktivitenin ve alveoler<br />

kemik kaybının belirgin şekilde azaldığını göstermişlerdir.<br />

Okuda et al. (1990), osteoklast sayısındaki azalmanın, kullanılan <strong>flor</strong>id<br />

konsantrasyonunun osteoklastlar için toksik etki yaratmasından, <strong>flor</strong>idin<br />

osteoklastların ataşman özelliklerini etkilemesinden ya da direk olarak osteoklastik<br />

kemik rezorpsiyonunu inhibe etmesinden kaynaklanabileceğini belirtmişlerdir.<br />

Bazı araştırmacıların elde ettiği histolojik veriler, NaF uygulamasıyla birlikte<br />

görülen kemik formasyonundaki artışın, önemli ölçüde osteoblastik hücre sayısındaki<br />

artışla ilişkili olduğunu göstermektedir (Marie and Hott 1986, Bellows et al., 1990,<br />

Boivin et al., 1990, Modrowski et al., 1992).<br />

Ream (1981), 4 hafta süreyle 120 ppm <strong>flor</strong> uyguladığı çalışmasında, osteoblast<br />

sayısındaki artış nedeniyle osteoid dokunun arttığını, ancak osteoid<br />

mineralizasyonunun geciktiğini belirtmiştir. Osteoblastların metabolik aktivitesi,<br />

hücre içi asit ve alkalen fosfataz üretimi engellenmediği için etkilenmemiştir. Ancak,<br />

yüksek miktarda <strong>flor</strong>a maruz kalma nedeniyle, osteoid mineralizasyonundaki<br />

66


gecikmeden kaynaklanan kemik mineral yapısında değişim ve anormal kollajen<br />

depozisyonu görülmüştür.<br />

Marie and Hott (1986), farelerin kısa süreli NaF ile tedavisinin osteoblast<br />

yüzeyinde, osteoid yüzeyinde, osteoid kalınlığında ve matriks apozisyon hızında<br />

%20-30 artışa neden olduğunu belirtmişlerdir.<br />

Chavassieux (1990), <strong>flor</strong>id tedavisinden sonra osteoblast sayısının ve<br />

osteoblastların yaşam sürelerinin arttığını, fakat hücresel seviyede kemik formasyon<br />

hızı belirlenerek gösterildiği gibi, her osteoblastın daha az aktif olduğunu<br />

belirtmişlerdir. Bu etki, kullanılan çeşitli hayvan türleri ve çeşitli doz <strong>flor</strong>id<br />

uygulamalarında elde edilmiştir. Ancak, <strong>flor</strong>idin osteoblastlar üzerindeki toksik etkisi<br />

doz seviyesiyle birlikte artmaktadır. Bu durum, osteoblastların sayılarının artmasına<br />

rağmen aktivitelerinin azalmasına neden olmaktadır.<br />

Bizim çalışmamızdan elde edilen histomorfometrik veriler, <strong>flor</strong>idin osteoblast<br />

sayısında bir artışa neden olmadığını göstermektedir. Bu durumun sebebi tam olarak<br />

açıklanamamakla birlikte, aşırı dozda ve uzun süreli uygulanan <strong>flor</strong>idin sadece<br />

osteoklastlar için değil osteoblastlar için de toksik etki oluşturarak mitojenik<br />

aktivitelerini engelleyebileceğini düşündürmektedir.<br />

Bazı çalışmacılar da NaF uygulamasının osteoblast sayısında bir artışa neden<br />

olmadığını bulmuşlardır (Lundy et al. 1986, Kopp and Robey 1990).<br />

Kopp and Robey (1990), in vitro yaptıkları bir çalışmada, mitojenik aktivitede<br />

artış olmamasının, uygulanan metottan kaynaklanabileceğini belirtmişlerdir. Ayrıca<br />

<strong>flor</strong>idin, kemik hücrelerini, hücre kültür sisteminde yer almayan belirli büyüme<br />

faktörleri ya da başka moleküller aracılığıyla ile stimüle edebileceğini öne<br />

sürmüşlerdir.<br />

Qu et al. (2008), NaF tedavisinin osteoblastlar üzerindeki etkisinin doza<br />

bağımlı olduğunu, düşük dozlarda proliferasyonu uyarırken, yüksek dozlarda<br />

proliferasyonu engellediğini belirtmişlerdir.<br />

Yan et al. (2009), NaF uygulamasının osteoblast proliferasyonunu azalttığını,<br />

ve osteoblast apoptozisini artırdığını bulmuşlardır. Bu durumu, aşırı miktarda <strong>flor</strong>idin<br />

uzun süreli alımına bağlamışlardır.<br />

Her iki deney grubunda da, distal yöndeki osteoblast ve mezial yöndeki<br />

osteoklast sayılarının kontrol grubuna göre anlamlı şekilde arttığı görülmüştür. Bu<br />

67


ulgular, <strong>ortodontik</strong> kuvvet uygulaması sonucunda kuvvet yönünde rezorpsiyon,<br />

kuvvetin tersi yönünde ise apozisyon gerçekleştiğini göstermektedir ve <strong>ortodontik</strong> diş<br />

hareketi uygulanan diğer çalışmaların bulgularını desteklemektedir (Macapanpan<br />

1954, Rygh 1973, King et al., 1991b, Caniklioğlu ve ark. 1999a, Caniklioğlu ve ark.<br />

1999b, Ong et al., 2000, Çağlaroğlu 2006).<br />

Ortodontik kuvvet uygulaması sonucunda, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların ikisinde<br />

de distal yöndeki periodontal aralık daha geniş bulunmuştur. Bu durum, mezial<br />

yönde uygulanan kuvvet neticesinde mezial bölgenin basınç bölgesi, distal bölgenin<br />

ise gerilme bölgesi haline gelmesi sonucu oluşmakta olup diğer çalışmaların<br />

bulgularını destekler doğrultudadır (Waldo and Rothblatt 1954, Zaki and Van<br />

Huysen 1963, Ong et al., 2000, Tengku et al., 2000).<br />

Ortodontik kuvvet uygulanan grupların her ikisinde de, periodontal aralık<br />

genişliğinde, distal yönde önemli bir farklılık bulunamazken, mezial yönde <strong>flor</strong>lu<br />

grubun periodontal aralığının daha geniş olması <strong>flor</strong>lu grupta osteoklastik aktivitenin<br />

engellendiği ve hareketin daha az geliştiği yönündeki bulgularımızı destekler<br />

doğrultudadır.<br />

Ortodontik kuvvet uygulanmayan ratlarda, dişlerin fizyolojik distale<br />

sürüklenmeleri sırasında, periodontal ligament genişliği sabit kalmaktadır. Bu,<br />

alveoler kemik yüzeyi boyunca kemik rezorpsiyon ve formasyonunda bir denge<br />

olduğu anlamına gelmektedir (Vignery and Baron 1980, King et al., 1991a). Bizim<br />

çalışmamızda, <strong>ortodontik</strong> kuvvet uygulanmadığında, <strong>flor</strong>lu grubun mezial ve distal<br />

yöndeki periodontal ligament genişliği arasında bir farklılık bulunamaması bu<br />

bilgileri desteklerken, <strong>flor</strong>suz grupta mezial yöndeki periodontal ligamentin daha<br />

geniş bulunması bu bilgilerle çelişmektedir. Yine de, <strong>flor</strong> uygulanmayan grupta<br />

periodontal aralıkta, distal yönde görülen bu daralma, fizyolojik diş hareketlerinin<br />

periodontal ligament genişliklerini etkileyebileceğini düşündürmektedir. Bu durumun<br />

<strong>flor</strong>ozisli grupta görülmemesi, yine <strong>flor</strong>un osteoklastik aktiviteyi baskılaması<br />

nedeniyle diş hareketinin yavaşlamasından kaynaklanmış olabilir.<br />

Garnero and Delmas (2004), kemik yapım ve yıkım oranlarının, osteoblastik<br />

veya osteoklastik enzim aktiviteleri ölçülerek ya da kan ve idrarda açığa çıkan kemik<br />

matriks bileşenleri tahlil edilerek değerlendirilebileceğini belirtmişlerdir. Biz de<br />

68


çalışmamızda alkalen fosfataz ve osteokalsin parametrelerini kullanarak osteoblastik<br />

aktiviteyi belirlemeyi amaçladık.<br />

Ortodontik kuvvet uygulanmamış <strong>flor</strong>lu grupta osteokalsin ortalamalarının<br />

önemli şekilde arttığı görülürken, kuvvet uygulanan grupta önemli bir değişiklik<br />

gözlenmemiştir. Aynı şekilde <strong>ortodontik</strong> kuvvet uygulanmamış <strong>flor</strong>suz grupta<br />

osteokalsin ortalamalarının önemli şekilde arttığı görülürken, kuvvet uygulanan<br />

grupta önemli bir değişiklik gözlenmemiştir. Bu sonuçlar beklenin tam tersi<br />

doğrultusunda olup diğer çalışmaların sonuçları ile uyum göstermemektedir (Kebsch<br />

et al. 2007, Han et al., 2008). Bu durum, lokal bir alanda uygulanan kuvvetin,<br />

<strong>sistemik</strong> kanda değerlendirilmeye çalışılmasından ya da rata spesifik kit<br />

kullanılmamasından kaynaklanabilir.<br />

Swaminathan (2001), osteokalsinin in vitro ortamda belirgin şekilde kararsız<br />

olduğunu, örnekler oda ısısında ve 4°C’deyken hızlı bir şekilde bozulduğunu,<br />

donma-çözülme döngüsüne ve hemolize hassas olduğunu bildirmiştir.<br />

Kebsch et al. (2007), diş hareketinin osteokalsin seviyelerine <strong>etkilerinin</strong> daha<br />

net anlaşılabilmesi için, bu proteinin dişeti oluğu sıvısındaki lokal salınımının<br />

değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.<br />

Yılmaz (2007), osteoporoz oluşturdukları ratlarda osteokalsin seviyelerini<br />

inceledikleri çalışmalarında tutarsız sonuçlar bulmuşlar ve bu sonuçların ölçüm ya da<br />

kit hatasına bağlı olabileceğini belirtmişlerdir.<br />

Singer and Eyre (2008), serum örneklerinin uygun olmayan şekilde toplanması<br />

ve kullanılmasının tahlil sonuçlarını ciddi şekilde etkileyebileceğini belirtmiştir.<br />

Ayrıca, serumdaki osteokalsin seviyeleri diürnal değişiklik gösterdiğinden, serum<br />

örneklerinin toplanması için en uygun saatin sabah saatleri olduğunu bildirmiştir.<br />

Alkalen fosfataz seviyeleri değerlendirildiğinde ise, <strong>ortodontik</strong> kuvvet<br />

uygulanan grupta, çalışma sonunda alkalen fosfataz ortalamalarında bir değişiklik<br />

görülmezken, kontrol grubunda alkalen fosfataz seviyelerinin düştüğü görülmüştür.<br />

Bu sonuçlar da osteokalsin parametresinin bulgularıyla ve diğer çalışmalarla<br />

tutarlılık göstermemektedir (Keeling et al., 1993, King et al., 1997, Batra et al.,<br />

2006).<br />

Osteokalsin ve alkalen fosfatazın her ikisi de osteoblast ürünü olmasına<br />

rağmen, konsantrasyonları her zaman birbirine paralel değildir. Bu durumun, her iki<br />

69


parametrenin belirlenmesi için osteoblastlar üzerindeki farklı metabolik yolların<br />

kullanılmasından kaynaklandığı düşünülmektedir (Gundberg 2000).<br />

Serum total alkalen fosfataz, kemik formasyon belirteci olarak çok yaygın<br />

şekilde kullanılmaktadır. Ancak kemik izoformu total aktiviteye sadece %40<br />

civarında katkıda bulunduğundan hassasiyeti ve özgünlüğü sınırlıdır (Swaminathan<br />

2001).<br />

Keeling et al. (1993), kısa süreli <strong>ortodontik</strong> diş hareketi uygulayıp serum asit<br />

ve alkalen fosfataz değişikliklerini inceledikleri çalışmalarında, kemik döngüsünün<br />

dengeli bir şekilde gerçekleşmeyip aktivasyon, rezorpsiyon ve formasyondan oluşan<br />

ardışık periyodlardan oluştuğunu, alkalen fosfataz aktivitesinin de dengeli şekilde<br />

gerçekleşmeyen bu döngüyü yansıttığını belirtmiştir.<br />

King and Keeling (1995), apareyin aktivasyonu kaybolduktan sonra oluşan<br />

alveoler kemik döngüsünü inceledikleri çalışmalarında serum asit fosfataz, alkalen<br />

fosfataz ve osteokalsin seviyelerini değerlendirmişler, ancak histomorfometrik<br />

belirteçlerle biyokimyasal belirteçlerin aralarında tutarlı bir korelasyon<br />

göstermediğini bulmuşlardır.<br />

Bizim çalışmamızdaki sonuçlar da, <strong>flor</strong>ozisin diş hareketine etkisini<br />

biyokimyasal parametrelerle yorumlamanın her zaman tutarlı sonuçlar<br />

üretmeyebileceğini göstermektedir.<br />

70


6. SONUÇ VE ÖNERĐLER<br />

Sistemik <strong>flor</strong> alınımının <strong>ortodontik</strong> diş <strong>hareketlerine</strong> <strong>etkilerinin</strong> histolojik ve<br />

biyokimyasal olarak incelendiği bu çalışmada şu sonuçlara varılmıştır:<br />

1. Sistemik <strong>flor</strong> alınımı, <strong>ortodontik</strong> diş hareketine önemli ölçüde etki etmiştir.<br />

2. Ratların maksillalarında, keser ve molar diş arasına kapalı yay vasıtasıyla<br />

kuvvet uygulanmış ve uygulanan mekanikle diş hareketinin başarıyla<br />

gerçekleştiği görülmüştür.<br />

3. Alçı modeller üzerinde yapılan ölçümlerde, <strong>flor</strong> uygulanan ve uygulanmayan<br />

gruplar arasında diş hareketi bakımından önemli bir farklılık bulunamamıştır.<br />

4. Alçı modeller üzerinde yapılan ölçümlerde, hem deney hem de kontrol<br />

gruplarında istatistiksel olarak önemli miktarda hareket olduğu tespit<br />

edilmiştir. Deney grubunda 0,70 mm hareket gözlenirken, bu değer kontrol<br />

grubunda 0,12 mm’dir.<br />

5. Yapılan histopatolojik incelemede, <strong>ortodontik</strong> kuvvet uygulanan <strong>flor</strong>ozisli<br />

ratlarda kök rezorpsiyonuna rastlanmamıştır.<br />

6. Her iki deney grubunda da, distal yöndeki osteoblast ve mezial yöndeki<br />

osteoklast sayılarının kontrol grubuna göre önemli şekilde arttığı<br />

görülmüştür.<br />

7. Kontrol grubunda, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz gruplar arasında osteoklast sayıları<br />

bakımından önemli bir farklılığa rastlanmazken, deney grubunda <strong>flor</strong>suz<br />

grubun osteoklast ortalamaları daha yüksek bulunmuştur.<br />

8. Floridin osteoblast sayısında bir artışa neden olduğuna dair bir bulguya<br />

rastlanmamıştır.<br />

9. Ortodontik kuvvet uygulaması sonucunda, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların ikisinde<br />

de distal yöndeki periodontal aralıkta genişleme tespit edilmiştir.<br />

10. Osteokalsin ve alkalen fosfataz parametreleri kullanılarak yapılan<br />

biyokimyasal değerlendirmede uyumsuz sonuçlar elde edilmiştir. Đleride<br />

yapılacak olan çalışmalarda, lokal doku ekstratı ya da dişeti oluğu sıvısı<br />

kullanılmasıyla daha anlamlı sonuçlar elde edilmesi mümkün olabilir.<br />

11. Florozisli hastaların <strong>ortodontik</strong> tedavileri sırasında osteoklastik aktivitenin<br />

önemli şekilde azalması nedeniyle, diş hareketleri daha yavaş<br />

71


gerçekleşeceğinden, randevu aralıkları daha geniş tutularak, aparey<br />

aktivasyonları daha seyrek yapılabilir.<br />

72


ÖZET<br />

Sistemik Flor Alınımının Ortodontik Diş Hareketlerine Etkilerinin Histolojik ve<br />

Biyokimyasal Olarak Đncelenmesi<br />

Bu çalışmanın amacı <strong>sistemik</strong> <strong>flor</strong> alınımının <strong>ortodontik</strong> diş <strong>hareketlerine</strong><br />

<strong>etkilerinin</strong> histolojik ve biyokimyasal olarak incelenmesidir.<br />

Çalışmaya 16 adet Wistar albino dişi ratla başlanmış ve bu ratlar 2 eşit gruba<br />

ayrılarak fertilizasyon için 5 gün erkek ratlarla aynı kafeslere konulmuştur. 3. günden<br />

itibaren 1. gruptaki ratlara 150 ppm <strong>flor</strong>lu su uygulanırken diğer ratlara şişe suyu<br />

verilmiştir. Bu ratlardan elde edilen yavrulardan sadece erkek olanlar seçilmiştir.<br />

Florlu ve <strong>flor</strong>suz su grupları kendi içlerinde 2 gruba ayrılarak bir grup kontrol, diğer<br />

grup ise deney grubu olarak kullanılmıştır. Ratlar anestezi altındayken kuyruk<br />

venlerinden kan ve maksillalarından ölçü alınmıştır. Ratların sol maksiller 1. molar<br />

ve keser dişleri arasına kapalı yay yerleştirilmiştir ve 18 gün süreyle 75 g kuvvet<br />

uygulanmıştır. Deney bitiminde kan alma ve ölçü alma işlemleri tekrarlanmıştır. Sol<br />

üst 1. molar dişler histolojik inceleme için kullanılmıştır.<br />

Alçı modeller üzerinde yapılan ölçümlerde istatistikselsel olarak anlamlı<br />

olmasa da <strong>flor</strong>lu grupta daha az diş hareketi olduğu görülmüştür. Histomorfometrik<br />

incelemede her iki deney grubunda da, distal yöndeki osteoblast ve mezial yöndeki<br />

osteoklast sayılarının kontrol grubuna göre belirgin şekilde arttığı görülmüştür.<br />

Deney grubunda, <strong>flor</strong> uygulanmayan grubun osteoklast sayıları önemli şekilde fazla<br />

bulunmuştur. Ortodontik kuvvet uygulaması sonucunda, <strong>flor</strong>lu ve <strong>flor</strong>suz grupların<br />

ikisinde de distal yöndeki periodontal aralık daha geniş bulunmuştur. Yapılan<br />

histopatolojik incelemede, <strong>ortodontik</strong> kuvvet uygulanan <strong>flor</strong>ozisli ratlarda kök<br />

rezorpsiyonuna rastlanmamıştır.<br />

Sonuç olarak, <strong>sistemik</strong> <strong>flor</strong> alınımının, <strong>ortodontik</strong> diş hareketine önemli ölçüde<br />

etki ettiği tespit edilmiştir.<br />

Anahtar Sözcükler: Diş hareketi; Florozis; Histomorfometri; Rat.<br />

73


ABSTRACT<br />

Histological and Biochemical Evaluation of the Effects of Systemic Fluoride<br />

Intake on Orthodontic Tooth Movement<br />

The aim of this study was to determine the effects of systemic fluoride intake<br />

on orthodontic tooth movement with histologic and biochemical methods.<br />

At the beginnig of the experiment, 16 Wistar albino rats were divided into 2<br />

groups. Each rat were housed in a cage for fertilization during 5 days. After three<br />

days, the rats in the first group, received 150 ppm fluoridated water while the second<br />

group received bottled water. Only male pups were chosen for this experiment.<br />

Fluoridated and non-fluoridated groups were divided into two subgroups. First group<br />

was served as control, while second group was served experimental group. Under<br />

general anesthesia, phlebotomy were performed via the lateral tail vein and<br />

impressions were taken of the maxilla. A closed coil spring appliance was ligated<br />

between maxillary central incisors and maxillary first molar. The orthodontic force<br />

applied was approximately 75 g and the duration of the experimental period was 18<br />

days. At the end of the experimental period, phlebotomy and impressions were<br />

performed. Upper left first molars were used for histological examination.<br />

Dental model measurements revealed a statistically non-significant, smaller<br />

tooth movement in fluoridated group. Histomorphometrical evaluation revealed an<br />

increased osteoblastic activity at the distal side and increased osteoclastic activity at<br />

the mesial side in both experimental groups. At the experimental group, nonfluoridated<br />

group showed significantly increased osteoclastic activity. As a<br />

consequence of orthodontic force application both of groups exhibited wider<br />

periodontal space at the distal side than mesial side. At the histopathological<br />

examination, root resorption was not observed in fluoridated group.<br />

It was concluded that, systemic fluoride intake significantly affected<br />

orthodontic tooth movement.<br />

Key Words: Fluorosis; Histomorphometry; Rat; Tooth movement.<br />

74


KAYNAKLAR<br />

Abuabara A. Biomechanical aspects of external root resorption in orthodontic<br />

therapy. Med Oral Patol Oral Cir Bucal 2007; 12(8): 610–613.<br />

Adachi H, Igarashi K, Mitani H, Shinoda H. Effects of topical administration of a<br />

bisphosphonate (risedronate) on orthodontic tooth movements in rats. J Dent Res<br />

1994; 73(8): 1478–1486.<br />

Akhoundi MS, Dehpour AR, Rashidpour M, Alaeddini M, Kharazifard MJ, Noroozi<br />

H. The effect of morphine on orthodontic tooth movement in rats. Aust Orthod J<br />

2010; 26(2): 113–118.<br />

Akyüz S. Dünden Bugüne Flor. 1. Baskı. Cem Ofset. Đstanbul, 1997: 69-70.<br />

Alınmıştır: Aras Ş, Tunç EŞ, Şaroğlu I, Küçükeşmen Ç. Florozis tanısında hasta<br />

hikayesinin önemi. A.Ü. Diş Hek. Fak. Derg 2005; 32(1): 71–78.<br />

Alhashimi N, Frithiof L, Brudvik P, Bakhiet M. Orthodontic tooth movement and de<br />

novo synthesis of proinflammatory cytokines. Am J Orthod Dentofacial Orthop<br />

2001; 119(3): 307 – 312.<br />

Alhava EM, Olkkonen H, Kauranen P, Kari T. The effect of drinking water<br />

fluoridation on the fluoride content, strength and mineral density of human bone.<br />

Acta Orthop Scand 1980; 51(3): 413–420.<br />

Apajalahti S, Sorsa T, Railavo S, Ingman T. The in vivo levels of matrix<br />

metalloproteinase–1 and -8 in gingival crevicular fluid during initial orthodontic<br />

tooth movement. J Dent Res 2003; 82(12): 1018 – 1022.<br />

Arnold FA Jr, Dean HT, Jay P, Knutson JW. Effect of fluoridated public water<br />

supplies on dental caries prevalence. Bull World Health Organ 2006; 84(9): 761–<br />

764.<br />

Arslan SG, Arslan H, Ketani A, Hamamci O. Effects of estrogen deficiency on tooth<br />

movement after force application: an experimental study in ovariectomized rats. Acta<br />

Odontol Scand 2007; 65(6): 319–323.<br />

Bartzela T, Türp JC, Motschall E, Maltha JC. Medication effects on the rate of<br />

orthodontic tooth movement: a systematic literature review. Am J Orthod<br />

Dentofacial Orthop 2009; 135(1): 16–26.<br />

Basdra EK, Komposch G. Osteoblast-like properties of human periodontal ligament<br />

cells: an in vitro analysis. Eur J Orthod 1997; 19(6): 615–621.<br />

Batra P, Kharbanda O, Duggal R, Singh N, Parkash H. Alkaline phosphatase activity<br />

in gingival crevicular fluid during canine retraction. Orthod Craniofac Res 2006;<br />

9(1): 44–51.<br />

75


Beersten W, McColloch CA, Sodek J. The periodontal ligament: a unique multi<br />

functional connective tissue. Periodontol 2000 1997; 13(1): 20–40.<br />

Bellows CG, Heersche JN, Aubin JE. The effects of fluoride on osteoblast<br />

progenitors in vitro. J Bone Miner Res 1990; 5(1): 101–105.<br />

Birkedal-Hansen H, Moore WG, Bodden MK, Windsor LJ, Birkedal-Hansen B,<br />

DeCarlo A et al. Matrix metalloproteinases: a review. Critical Reviews in Oral<br />

Biology and Medicine 1993; 4(2): 197 – 250.<br />

Boivin G, Chavassieux P, Chapuy MC, Baud CA, Meunier PJ. Skeletal fluorosis:<br />

histomorphometric findings. J Bone Miner Res 1990; 5(1): 185–189.<br />

Boyce BF, Lianping X. Biology of RANK, RANKL, and osteoprotegerin. Arthritis<br />

Research & Therapy 2007; 9(1): 1–7.<br />

Boyce BF, Lianping X. Functions of RANKL/RANK/OPG in bone modeling and<br />

remodeling. Arch Biochem Biophys 2008; 473(2): 139–146.<br />

Bridges T, King G, Mohammed A. The effect of age on tooth movement and mineral<br />

density in the alveolar tissues of the rat. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1988;<br />

93(3): 245–250.<br />

Bronckers AL, Price PA, Schrijvers A, Bervoets TJ, Karsenty G. Studies of<br />

osteocalcin function in dentin formation in rodent teeth. Eur J Oral Sci 1998; 106(3):<br />

795–807.<br />

Bumann A, Carvalho RS, Schwarzer CL, Yen EH. Collagen synthesis from human<br />

PDL cells following orthodontic tooth movement. Eur J Orthod 1997; 19(1): 29 –<br />

37.<br />

Burstone CJ. Rationale of the segmented arch . Am J Orthodontics 1962; 48 : 805-<br />

822. Alınmıştır: Krishnan V, Davidovitch Z. Cellular, molecular, and tissue-level<br />

reactions to orthodontic force. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2006; 129(4): 1–32.<br />

Canalis E. The Hormonal and Local Regulation of Bone Formation. Endocr Rev<br />

1983; 4(1): 62–77.<br />

Caniklioğlu C, Kırlıç Y, Olgaç V. Lokal paratiroid uygulamasının <strong>ortodontik</strong> diş<br />

hareketi üzerine olan etkisinin incelenmesi. Türk Ortodonti Dergisi 1999; 12(1): 11–<br />

17.<br />

Caniklioğlu C, Kırlıç Y, Soydan N. Sıçan molar dişlerinde <strong>ortodontik</strong> diş hareketi<br />

oluşturabilmek amacıyla kullanılan apareyin tanıtımı ve uygulanması. Türk<br />

Ortodonti Dergisi 1999; 12(1): 5–10.<br />

Chachra D, Turner CH, Dunipace AJ, Grynpas MD. The Effect of Fluoride<br />

Treatment on Bone Mineral in Rabbits. Calcif Tissue Int 1999; 64(4): 345–351.<br />

76


Chan E, Darendeliler MA. Physical properties of root cementum: Part 5. Volumetric<br />

analysis of root resorption craters after application of light and heavy orthodontic<br />

forces. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2005; 127(2): 186–195.<br />

Chavassieux P. Bone effects of fluoride in animal models in vivo. A review and a<br />

recent study. J Bone Miner Res 1990; 5(1): 95–99.<br />

Chiba M, Komatsu K. Mechanical responses of the periodontal ligament in the<br />

transverse section of the rat mandibular incisor at various velocities of loading in<br />

vitro. J Biomech 1993; 26(4-5): 561-570.<br />

Clark WD, Smith EL, Linn KA, Paul-Murphy JR, Muir P, Cook ME. Osteocyte<br />

apoptosis and osteoclast presence in chicken radii 0–4 days following osteotomy.<br />

Calcif Tissue Int 2005; 77(5): 327–336.<br />

Collins MK, Sinclair PM. The local use of vitamin D to increase the rate of<br />

orthodontic tooth movement. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1988; 94(4): 278–<br />

284.<br />

Cronau M, Ihlow D, Kubein-Meesenburg D, Fanghänel J, Dathe H, Nägerl H.<br />

Biomechanical features of the periodontium: an experimental pilot study in vivo. Am<br />

J Orthod Dentofacial Orthop 2006; 129(5): 13–21.<br />

Çadır B. K1 vitamini ve iskeletsel <strong>flor</strong>ozis. Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri<br />

Enstitüsü, Doktora Tezi, Adana, (Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kürkçü), 2002.<br />

Çağlaroğlu M, Farklı yöntemlerle uygulanan prostaglandin E2’nin diş hareketi ve<br />

kemik metabolizması üzerine <strong>etkilerinin</strong> histopatolojik olarak incelenmesi. Atatürk<br />

Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora tezi, Erzurum (Prof. Dr. Abdulvahit<br />

Erdem), 2006.<br />

Darendeliler MA, Kharbanda OP, Chan EK, Srivicharnkul P, Rex T, Swain MV, et<br />

al. Root resorption and its association with alterations in physical properties, mineral<br />

contents and resorption craters in human premolars following application of light and<br />

heavy controlled orthodontic forces. Orthod Craniofac Res 2004; 7(2): 79–97.<br />

Dean HT. Classification of mottled enamel diagnosis. Am. Dent. Assoc 1934; 21,<br />

1421.<br />

Deguchi T, Takano-Yamamoto T, Yabuuchi T, Ando R, Roberts WE, Garetto LP.<br />

Histomorphometric evaluation of alveolar bone turnover between the maxilla and the<br />

mandible during experimental tooth movement in dogs. Am J Orthod Dentofacial<br />

Orthop 2008; 133(6): 889–897.<br />

Dequeker J, Declerck K. Fluor in the treatment of osteoporosis. An overview of<br />

thirty years clinical research. Schweiz Med Wochenschr 1993; 123(47): 2228–2234.<br />

77


Drevensek M, Volk J, Sprogar S, Drevensek G. Orthodontic force decreases the<br />

eruption rate of rat incisors. Eur J Orthod 2009; 31(1): 46–50.<br />

Duncan RL, Turner CH. Mechanotransduction and the functional response of bone to<br />

mechanical strain. Calcif Tissue Int 1995; 57(5): 344 – 358.<br />

Dunn MD, Park CH, Kostenuik PJ, Kapila S, Giannobile WV. Local delivery of<br />

osteoprotegerin inhibits mechanically mediated bone modeling in orthodontic tooth<br />

movement. Bone 2007; 41(3): 446–455.<br />

Elçi A. Postmenapozal kadınlarda serum total osteokalsin ve gamma karboksi<br />

glutamat kalıntısı taşımayan osteokalsin oranı ile kemik mineral dansitesi<br />

ölçümününün karşılaştırılması. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi.<br />

Uzmanlık tezi, Đstanbul, (Dr. Sacide Atalay), 2004.<br />

Elliot CG, Smith MD. Dietary fluoride related to fluoride content of teeth. J Dent Res<br />

1960; 39: 93–98.<br />

Erdem S. Sıçanlarda deneysel diş hareketi sonrası <strong>sistemik</strong> osteoprotegerin<br />

uygulamasının retansiyon sırasında kemik remodelingine etkisinin histomorfometrik<br />

olarak değerlendirilmesi. Yeditepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora<br />

tezi, Đstanbul, (Prof. Dr. Tülin Arun), 2010.<br />

Eyre DR. Bone biomarkers as tools in osteoporosis management. Spine 1997; 15(22):<br />

17–24.<br />

Farley JR, Wergedal JE, Baylink DJ. Fluoride directly stimulates proliferation and<br />

alkaline phosphatase activity of bone-forming cells. Science. 1983; 222(4621): 330–<br />

332.<br />

Fejerskov O, Ekstrand J, Burt BA. Fluoride in dentistry. 2nd Edition. Copenhagen:<br />

Munksgaard, 1996; 69–152.<br />

Fernández-Tresguerres-Hernández-Gil I, Alobera-Gracia MA, del-Canto-Pingarrón<br />

M, Blanco-Jerez L. Physiological bases of bone regeneration I. Histology and<br />

physiology of bone tissue. Med Oral Patol Oral Cir Bucal 2006; 11(1): 47–51.<br />

Foo M, Jones A, Darendeliler MA. Physical properties of root cementum: Part 9.<br />

Effect of systemic fluoride intake on root resorption in rats. Am J Orthod Dentofacial<br />

Orthop 2007; 131(1): 34–43.<br />

Frost HM. Dynamics of bone remodeling. Alınmıştır : Hill PA. Bone remodeling. Br<br />

J Orthod 1998; 25(2): 101–107.<br />

Fujimura Y, Kitaura H, Yoshimatsu M, Eguchi T, Kohara H, Morita Y, Yoshida N.<br />

Influence of bisphosphonates on orthodontic tooth movement in mice. Eur J Orthod<br />

2009; 31(6): 572–577.<br />

78


Garnero P, Delmas PD. Biochemical markers of bone turnover. Applications for<br />

osteoporosis. Endocrinol Metab Clin North Am 1998; 27(2): 303–323.<br />

Garnero P, Delmas PD. Contribution of bone mineral density and bone turnover<br />

markers to the estimation of risk of osteoporotic fracture in postmenopausal women.<br />

J Musculoskelet Neuronal Interact 2004; 4(1): 50–63.<br />

Gonzales C, Hotokezaka H, Karadeniz EI, Miyazaki T, Kobayashi E, Darendeliler<br />

MA, Yoshida N. Effects of fluoride intake on orthodontic tooth movement and<br />

orthodontically induced root resorption. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2011;<br />

139(2): 196–205.<br />

Gonzales C, Hotokezaka H, Yoshimatsu M, Yozgatian JH, Darendeliler MA,<br />

Yoshida N. Force magnitude and duration effects on amount of tooth movement and<br />

root resorption in the rat molar. Angle Orthod 2008; 78(3): 502–509.<br />

Graber TM, Vanarsdall RL. Orthodontics Current Principles and Techniques. 4th<br />

Edition. St. Louis. Mosby 2005.<br />

Grynpas MD, Cheng PT. Fluoride reduces the rate of dissolution of bone. Bone<br />

Miner. 1988; 5(1): 1–9.<br />

Grynpas MD. Fluoride effects on bone crystals. J Bone Miner Res 1990; 5(1): 169–<br />

175.<br />

Guajardo G, Okamoto Y, Gogen H, Shanfeld JL, Dobeck J, Herring AH, et al.<br />

Immunohistochemical localization of epidermal growth factor in cat paradental<br />

tissues during tooth movement. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2000; 118(2): 210–<br />

219.<br />

Gundberg CM. Biochemical markers of bone formation. Clin Lab Med 2000; 20(3):<br />

489–501.<br />

Güler G, Atalay NS, Özoğul C, Erdoğan D. Biochemical and structural approach to<br />

collagen synthesis under electric fields. Gen Physiol Biophys 1996; 15(6): 429–440.<br />

Ham AW. Some histophysiological problems peculiar to calcified tissues. J Bone<br />

Joint Surg Am 1952; 24(3): 701–728.<br />

Han XL, Meng Y, Kang N, Lv T, Bai D. Expression of osteocalcin during surgically<br />

assisted rapid orthodontic tooth movement in beagle dogs. J Oral Maxillofac Surg<br />

2008; 66(12): 2467–2475.<br />

Hart SM, Eastell R. Biochemical markers of bone turnover. Curr Opin Nephrol<br />

Hypertens 1999; 8(4): 421–427.<br />

79


Hashimoto F, Kobayashi Y, Mataki S, Kobayashi K, Kato Y, Sakai H.<br />

Administration of osteocalcin accelerates orthodontic tooth movement induced by a<br />

closed coil spring in rats. Eur J Orthod 2001; 23(5): 535–545.<br />

Haspolat K, Söker M. Kemiğe ait biyokimyasal değerler ve onkoloji. Dicle Tıp<br />

Dergisi (Journal of Medıcal School) 2002; 29(3): 83–90.<br />

Hellsing E, Hammarström L. The effects of pregnancy and fluoride on orthodontic<br />

tooth movements in rats. Eur J Orthod 1991; 13(3): 223–230.<br />

Henao SP, Kusy RP. Evaluation of the frictional resistance of conventional and selfligating<br />

bracket designs using standardized archwires and dental typodonts. Angle<br />

Orthod 2004; 74(2): 202–211.<br />

Henneman S, Von den Hoff JW, Maltha JC. Mechanobiology of tooth movement.<br />

Eur J Orthod 2008; 30(3): 299–306.<br />

Hill PA. Bone remodeling. Br J Orthod 1998; 25(2): 101–107.<br />

Horowitz H.S, Driscoll W.S, Meyers R.J, Heifetz S.B, and Kingman A, A new<br />

method for assessing the prevalence of dental fluorosis — the tooth surface index of<br />

fluorosis, J. Am. Dent. Assoc, 109, 37, 1984.<br />

Hou Y, Liang T, Luo C. Effects of IL-1 on experimental tooth movement in rabbits.<br />

Zhonghu Kou Qiang Yi Xu Za Zhi 1997; 32(1): 46–48.<br />

Houston WJB. A new design of rat mouth prop. Journal of Dental Research 1964;<br />

43: 458.<br />

Howard PS, Kucich U, Taliwal R, Korostoff JM. Mechanical forces alter<br />

extracellular matrix synthesis by human periodontal ligament fibroblasts. J<br />

Periodontal Res. 1998; 33(8): 500-508. Alınmıştır: Çağlaroğlu M, Farklı yöntemlerle<br />

uygulanan prostaglandin E2’nin diş hareketi ve kemik metabolizması üzerine<br />

<strong>etkilerinin</strong> histopatolojik olarak incelenmesi. Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri<br />

Enstitüsü, Doktora tezi, Erzurum (Prof. Dr. Abdulvahit Erdem), 2006.<br />

Igarashi K, Adachi H, Mitani H, Shinoda H. Inhibitory effect of the topical<br />

administration of a bisphosphonate (risedronate) on root resorption incident to<br />

orthodontic tooth movement in rats. J Dent Res 1996; 75(9): 1644–1649.<br />

Igarashi K, Mitani H, Adachi H, Shinoda H. Anchorage and retentive effects of a<br />

bisphosphonate (AHBuBP) on tooth movement in rats. Am J Orthod Dentofacial<br />

Orthop 1994; 106(3): 279–289.<br />

Ingman T, Apajalahti S, Mantyla P, Savolainen P, Sorsa T. Matrix<br />

metalloproteinase-1 and -8 in gingival crevicular fluid during orthodontic tooth<br />

movement: a pilot study during 1 month of follow-up after fixed appliance<br />

activation. Eur J Orthod 2005; 27(2): 202 – 207.<br />

80


Inoue M, Nagatsuka H, Tsujigiwa H, Inoue M, LeGeros RZ, Yamamoto T, et al. In<br />

vivo effect of fluoride-substituted apatite on rat bone. Dent Mater J 2005; 24(3):<br />

398–402.<br />

Isaacson RJ, Lindauer SJ, Davidovitch M. On tooth movement. Angle Orthod 1993;<br />

63(4): 305–309.<br />

Ito T, Nakagaki H, Kato K, Kondo K, Isogai A, Adachi K, et al. The cessation of<br />

fluoridated water administration and the fluoride distribution profiles in rat molar<br />

cementum. Caries Res 1997; 31(5): 390–396.<br />

Đşeri H, Kişnişçi R, Bzizi N, Tüz H. Rapid canine retraction and orthodontic<br />

treatment with dentoalveolar distraction osteogenesis. Am J Orthod Dentofacial<br />

Orthop 2005; 127(5): 533–541.<br />

Jäger A, Zhang D, Kawarizadeh A, Tolba R, Braumann B, Lossdörfer S, et al.<br />

Soluble cytokine receptor treatment in experimental orthodontic tooth movement in<br />

the rat. Eur J Orthod 2005; 27(1): 1–11.<br />

Jones S, Burt BA, Petersen PE, Lennon MA. The effective use of fluorides in public<br />

health. Bull World Health Organ 2005; 83(9): 670–676.<br />

Jowsey J. Studies of Haversian systems in man and some animals. J Anat 1966;<br />

100(4): 857–864.<br />

Kabasawa M, Ejiri S, Hanada K, Ozawa H. Effect of age on physiologic and<br />

mechanically stressed rat alveolar bone: a cytologic and histochemical study. Int J<br />

Adult Orthodon Orthognath Surg 1996; 11(4): 313–327.<br />

Kale S, Kocadereli I, Atilla P, Aşan E. Comparison of the effects of 1,25<br />

dihydroxycholecalciferol and prostaglandin E2 on orthodontic tooth movement. Am J<br />

Orthod Dentofacial Orthop 2004; 125(5): 607–614.<br />

Kale S, Kocadereli Đ. Farmakolojik ajanların <strong>ortodontik</strong> diş hareketi üzerindeki<br />

etkileri. Türk Ortodonti Dergisi 2003; 16(2): 142–151.<br />

Kalia S, Melsen B, Verna C. Tissue reaction to orthodontic tooth movement in acute<br />

and chronic corticosteroid treatment. Orthod Craniofac Res 2004; 7(1): 26–43.<br />

Kaminsky L, Mahony M, Leach J, Melius J, Miller MJ. Fluoride: Benefits and risks<br />

of exposure. Crit Rev Oral Biol Med 1990; 1(4): 261–281.<br />

Kanzaki H, Chiba M, Shimizu Y, Mitani H. Dual regulation of osteoclast<br />

differentiation by periodontal ligament cells through RANKL stimulation and OPG<br />

inhibition. J Dent Res 2001; 80(3): 887–891.<br />

81


Kanzaki H, Chiba M, Takahashi I, Haruyama N, Nishimura M, Mitani H. Local OPG<br />

gene transfer to periodontal tissue inhibits orthodontic tooth movement. J Dent Res<br />

2004; 83(12): 920–925.<br />

Karaöz E, Gülle K, Mumcu EF, Gökçimen A, Öncü M. Deneysel Kronik Florozis<br />

Oluşturulmuş 2. Kuşak Sıçan Böbrek ve Karaciğer Dokularında Yapısal<br />

Değişiklikler. T Klin Tıp Bilimleri 2003; 23: 129–134.<br />

Karras JC, Miller JR, Hodges JS, Beyer JP, Larson BE. Effect of alendronate on<br />

orthodontic tooth movement in rats. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2009; 136(6):<br />

843–847.<br />

Karsten J, Hellsing E. Effect of phenytoin on periodontal tissues exposed to<br />

orthodontic force--an experimental study in rats. Br J Orthod 1997; 24(3): 209–215.<br />

Kawakami M, Takano-Yamamoto T. Local injection of 1,25-dihydroxyvitamin D3<br />

enhanced bone formation for tooth stabilization after experimental tooth movement<br />

in rats. J Bone Miner Metab 2004; 22(6): 541–546.<br />

Kebsch M, Wilkinson M, Petocz P, Darendeliler MA. The effect of fluoride<br />

administration on rat serum osteocalcin expression during orthodontic movement.<br />

Am J Orthod Dentofacial Orthop 2007; 131(4): 515–524.<br />

Keçeci D. Dental Florozis. EÜ Dişhek Fak Derg 2001; 22: 91–102.<br />

Keeling SD, King GJ, McCoy EA, Valdez M. Serum and alveolar bone phosphatase<br />

changes reflect bone turnover during orthodontic tooth movement. Am J Orthod<br />

Dentofacial Orthop 1993; 103(4): 320–326.<br />

Kim TW, Yoshida Y, Yokoya K, Sasaki T. An ultrastructural study of the effects of<br />

bisphosphonate administration on osteoclastic bone resorption during relapse of<br />

experimentally moved rat molars. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1999; 115(6):<br />

645–653.<br />

King GJ, Fischlschweiger W. The effect of force magnitude on extractable bone<br />

resorptive activity and cemental cratering in orthodontic tooth movement. J Dent Res<br />

1982; 61(6): 775–779.<br />

King GJ, Keeling SD, McCoy EA, Ward TH. Measuring dental drift and orthodontic<br />

tooth movement in response to various initial forces in adult rats. Am J Orthod<br />

Dentofacial Orthop 1991a; 99(5): 456–465.<br />

King GJ, Keeling SD, Wronski TJ. Histomorphometric study of alveolar bone<br />

turnover in orthodontic tooth movement. Bone 1991b; 12(6): 401–409.<br />

King GJ, Keeling SD. Orthodontic bone remodeling in relation to appliance decay.<br />

Angle Orthod 1995; 65(2): 129–140.<br />

82


King GJ, Latta L, Rutenberg J, Ossi A, Keeling SD. Alveolar bone turnover and<br />

tooth movement in male rats after removal of orthodontic appliances. Am J Orthod<br />

Dentofacial Orthop 1997; 111(3): 266–275.<br />

Kleerekoper M. The role of fluoride in the prevention of osteoporosis. Endocrinol<br />

Metab Clin North Am 1998; 27(2): 441–452.<br />

Koçoğlu Altan B. Diyot lazer kullanımının <strong>ortodontik</strong> diş hareketi hızı üzerindeki<br />

<strong>etkilerinin</strong> deneysel olarak incelenmesi. Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri<br />

Enstitüsü, Doktora Tezi, Sivas, (Yrd. Doç. Dr Oral Sökücü), 2010.<br />

Kohno T, Matsumoto Y, Kanno Z, Warita H, Soma K. Experimental tooth movement<br />

under light orthodontic forces: rates of tooth movement and changes of the<br />

periodontium. J Orthod 2002; 29(2): 129–135.<br />

Kolahi J, Abrishami M, Davidovitch Z. Microfabricated biocatalytic fuel cells: a new<br />

approach to accelerating the orthodontic tooth movement. Med Hypothes 2009;<br />

73(3): 340–341.<br />

Kondo K, Nakagaki H, Kato K, Narita N, Ito T, Kanayama T, Robinson C. Fluoride<br />

distribution of rat molar cementum in relation to age and fluoride levels in the<br />

drinking water. Caries Res 1995; 29(3): 218–222.<br />

Kopp JB, Robey PG. Sodium fluoride lacks mitogenic activity for fetal human bone<br />

cells in vitro. J Bone Miner Res 1990; 5(1): 137–141.<br />

Krishnamachari, K. A. Skeletal fluorosis in humans: a review of recent progress in<br />

the understanding of the disease. Prog. FoodNutr Sci 1986; 10(3-4): 279-314.<br />

Krishnan V, Davidovitch Z. Biological Mechanisms of Tooth Movement. 1st Edition,<br />

Chichester, Wiley-Blackwell; 2009. p 25–26.<br />

Krishnan V, Davidovitch Z. Cellular, molecular, and tissue-level reactions to<br />

orthodontic force. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2006a; 129(4): 1–32.<br />

Krishnan V, Davidovitch Z. The effect of drugs on orthodontic tooth movement.<br />

Orthod Craniofac Res 2006b; 9(4): 163–171.<br />

Küçükeşmen Ç, Sönmez H. Diş Hekimliğinde Florun, Đnsan Vücudu ve Dişler<br />

Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesi. S.D.Ü. Tıp Fak. Derg 2008; 15(3): 43–53.<br />

Künzel W. Systemic use of fluoride--other methods: salt, sugar, milk, etc. Caries Res<br />

1993; 27(1): 16–22.<br />

Kyomen S, Tanne K. Influences of aging changes in proliferative rate of PDL cells<br />

during experimental tooth movement in rats. Angle Orthod 1997; 67(1): 67–72.<br />

83


Lanyon L.E. Osteocytes, strain detection, bone remodeling and remodeling. Calcified<br />

Tissue Int 1993; 53(1): 102–107.<br />

Lee JR. Optimal fluoridation--The concept and its application to municipal water<br />

fluoridation. West J Med 1975; 122(5): 431–436.<br />

Lee WC. Experimental study of the effect of prostaglandin administration on tooth<br />

movement with particular emphasis on the relationship to the method of PGE 1<br />

administration. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1990; 98(3): 231–241.<br />

Levy SM, Kiritsy MC, Warren JJ. Sources of fluoride intake in children. J Public<br />

Health Dent 1995; 55(1): 39–52.<br />

Licata A. Discovery, clinical development and therapeutic uses of bisphosphonates.<br />

Ann Pharmacother 2005; 39(4): 668–677.<br />

Lim E, Belton D, Petocz P, Arora M, Cheng LL, Darendeliler MA. Physical<br />

properties of root cementum: part 15. Analysis of elemental composition by using<br />

proton-induced x-ray and gamma-ray emissions in orthodontically induced root<br />

resorption craters of rat molar cementum after exposure to systemic fluoride. Am J<br />

Orthod Dentofacial Orthop 2011; 139(2): 193–202.<br />

Lindskog S, Flores ME, Lilja E, Hammarström L. Effect of a high dose of fluoride<br />

on resorbing osteoclasts in vivo. Scand J Dent Res 1989; 97(6): 483–487.<br />

Liu L, Igarashi K, Haruyama N, Saeki S, Shinoda H, Mitani H. Effects of local<br />

administration of clodronate on orthodontic tooth movement and root resorption in<br />

rats. Eur J Orthod 2004; 26(5): 469–473.<br />

Lundy MW, Farley JR, Baylink DJ. Characterization of a rapidly responding animal<br />

model for fluoride-stimulated bone formation. Bone 1986; 7(4): 289–293.<br />

Macapanpan LC, Weinmann JP, Brodie AC. Early tissue changes following tooth<br />

movement in rats. Angle Orthod 1954; 24: 79–95.<br />

Magdalena CM, Navarro VP, Park DM, Stuani MB, Rocha MJ. C-fos expression in<br />

rat brain nuclei following incisor tooth movement. J Dent Res 2004; 83(1): 50–54.<br />

Magnusson P, Larsson L, Magnusson M, Davie MW, Sharp CA. Isoforms of bone<br />

alkaline phosphatase: characterization and origin in human trabecular and cortical<br />

bone. J Bone Miner Res 1999; 14(11): 1926–1933.<br />

Marie PJ, Hott M. Short-term effects of fluoride and strontium on bone formation<br />

and resorption in the mouse. Metabolism 1986; 35(6): 547–551.<br />

Matias MA, Li H, Young WG, Bartold PM. Immunohistochemical localization of<br />

fibromodulin in the periodontium during cementogenesis and root formation in the<br />

rat molar. J Periodontal Res 2003; 38(5): 502–507.<br />

84


Matsuda N, Morita N, Matsuda K, Watanabe M. Proliferation and differentiation of<br />

human osteoblastic cells associated with differential activation of MAP kinases in<br />

response to epidermal growth factor, hypoxia, and mechanical stress in vitro.<br />

Biochem Biophys Res Commun 1998; 249(2): 350 – 354.<br />

McComb JL. Orthodontic treatment and isolated gingival recession: a review. Br J<br />

Orthod 1994; 21(2): 151–159.<br />

McKee MD, Farach-Carson MC, Butler WT, Hauschka PV, Nanci A.Ultrastructural<br />

immunolocalization of noncollagenous (osteopontin and osteocalcin) and plasma<br />

(albumin and alpha 2HS-glycoprotein) proteins in rat bone. J Bone Miner Res 1993;<br />

8(4): 485–496.<br />

Meikle MC. The tissue, cellular, and molecular regulation of orthodontic tooth<br />

movement: 100 years after Carl Sandstedt. Eur J Orthod 2006; 28(3): 221–240.<br />

Melsen B. Biological reaction of alveolar bone to orthodontic tooth movement. Angle<br />

Orthod 1999; 69(2): 151 – 158.<br />

Milne TJ, Ichim I, Patel B, McNaughton A, Meikle MC. Induction of osteopenia<br />

during experimental tooth movement in the rat: alveolar bone remodeling and the<br />

mechanostat theory. Eur J Orthod 2009; 31(3): 221–231.<br />

Misawa Y, Kageyama T, Moriyama K, Kurihara S, Yagasaki H, Deguchi T, et al.<br />

Effect of age on alveolar bone turnover adjacent to maxillary molar roots in male<br />

rats: A histomorphometric study. Arch Oral Biol 2007; 52(1): 44–50.<br />

Mitchell DL, Boone RM, Ferguson JH. Correlation of tooth movement with variable<br />

forces in the cat. Angle Orthod 1973; 43(2): 154–161.<br />

Modrowski D, Miravet L, Feuga M, Bannié F, Marie PJ. Effect of fluoride on bone<br />

and bone cells in ovariectomized rats. J Bone Miner Res 1992; 7(8): 961–969.<br />

Mundy GR. Cytokines and growth factors in the regulation of bone remodeling. J<br />

Bone Miner Res 1993; 8(2): 505–510.<br />

Murakami T, Yokota S, Takahama Y. Periodontal changes after experimentally<br />

induced intrusion of the upper incisors in Macaca fuscata monkeys. Am J Orthod<br />

Dentofacial Orthop 1989; 95(2): 115–126.<br />

Nishijima Y, Yamaguchi M, Kojima T, Aihara N, Nakajima R, Kasai K. Levels of<br />

RANKL and OPG in gingival crevicular fluid during orthodontic tooth movement<br />

and effect of compression force on releases from periodontal ligament cells in vitro.<br />

Orthod Craniofac Res 2006; 9(2): 63–70.<br />

Noble BS, Peet N, Stevens HY, Brabbs A, Mosley JR, Reilly GC, et al. Mechanical<br />

loading: biphasic osteocyte survival and targeting of osteoclasts for bone destruction<br />

in rat cortical bone. Am J Physiol Cell Physiol 2003; 284(4): 934 –943.<br />

85


Noda K, Nakamura Y, Kogure K, Nomura Y. Morphological changes in the rat<br />

periodontal ligament and its vascularity after experimental tooth movement using<br />

superelastic forces. Eur J Orthod 2009; 31(1): 37–45.<br />

Okuda A, Kanehisa J, Heersche JN.The effects of sodium fluoride on the resorptive<br />

activity of isolated osteoclasts. J Bone Miner Res 1990; 5(1): 115–120.<br />

Ong CK, Walsh LJ, Harbrow D, Taverne AA, Symons AL. Orthodontic tooth<br />

movement in the prednisolone-treated rat. Angle Orthod 2000; 70(2): 118–125.<br />

Oruc N. Occurrence and problems of high fluoride waters in Turkey: An overview.<br />

Environ Geochem Health 2008; 30(4): 315–323.<br />

Oshiro T, Shiotani A, Shibasaki Y, Sasaki T. Osteoclast induction in periodontal<br />

tissue during experimental movement of incisors in osteoprotegerin-deficient mice.<br />

Anat Rec 2002; 266(4): 218–225.<br />

Ovalle WK. Netter's Essential Histology. 1st Ed. Philadelphia, Elsevier, 2008.<br />

Owman-Moll P, Kurol J, Lundgren D. Effects of a doubled orthodontic force<br />

magnitude on tooth movement and root resorptions. An inter-individual study in<br />

adolescents. Eur J Orthod 1996a; 18(2): 141–150.<br />

Owman-Moll P, Kurol J, Lundgren D. The effects of a four-fold increased<br />

orthodontic force magnitude on tooth movement and root resorptions. An intraindividual<br />

study in adolescents. Eur J Orthod 1996b; 18(3): 287–294.<br />

Owman-Moll P. Orthodontic tooth movement and root resorption with special<br />

reference to force magnitude and duration. A clinical and histological investigation<br />

in adolescents. Swed Dent J Suppl 1995;105:1–45.<br />

Ozaki S, Kaneko S, Podyma-Inoue K A, Yanagishita M, Soma K. Modulation of<br />

extracellular matrix synthesis and alkaline phosphatase activity of periodontal<br />

ligament cells by mechanical stress. J Periodontal Res 2005; 40(2): 110 – 117.<br />

Pagani F, Francucci CM, Moro L. Markers of bone turnover: biochemical and<br />

clinical perspectives. J Endocrinol Invest 2005; 28(10): 8–13.<br />

Pilon JJAM, Kuijpers-Jagtman AM, Maltha JC. Magnitude of orthodontic forces and<br />

rate of bodily tooth movement: an experimental study in beagle dogs. Am J Orthod<br />

Dentofacial Orthop 1996; 110(1): 16–23.<br />

Poosti M, Basafa M, Eslami N. Progesterone effects on experimental tooth<br />

movement in rabbits. J Calif Dent Assoc 2009; 37(7): 483–486.<br />

Prince CW, Navia JM. Glycosaminoglycan alterations in rat bone due to growth and<br />

fluorosis. J Nutr 1983; 113(8): 1576–1582.<br />

86


Proffit WR, Fields HW. Contemporary Orthodontics, 3rd Ed. St. Louis. Mosby.<br />

2000.<br />

Qu WJ, Zhong DB, Wu PF, Wang JF, Han B. Sodium fluoride modulates caprine<br />

osteoblast proliferation and differentiation. J Bone Miner Metab 2008; 26(4): 328–<br />

334.<br />

Ream LJ. The effects of short-term fluoride ingestion on bone formation and<br />

resorption in the rat femur. Cell Tissue Res 1981; 221(2): 421–430.<br />

Reitan K. Some factors determining the evaluation of forces in orthodontics. Am J<br />

Orthod 1957; 43(1): 32 – 45.<br />

Reitan K, Kvam E. Comparative behavior of human and animal tissue during<br />

experimental tooth movement. Angle Orthod 1971; 41(1): 1–14.<br />

Reitan K. Tissue behavior during orthodontic tooth movement. Am J Orthod 1960;<br />

46(12): 881–900. Alınmıştır: Krishnan V, Davidovitch Z. Cellular, molecular, and<br />

tissue-level reactions to orthodontic force. Am J Orthod Dentofacial Orthop. 2006;<br />

129(4): 1–32.<br />

Ren Y, Maltha JC, Kuijpers-Jagtman AM. Optimum Force Magnitude for<br />

Orthodontic Tooth Movement: A Systematic Literature Review. Angle Orthod.<br />

2003a; 73(1): 86–92.<br />

Ren Y, Maltha JC, Kuijpers-Jagtman AM. The rat as a model for orthodontic tooth<br />

movement--a critical review and a proposed solution. Eur J Orthod. 2004; 26(5):<br />

483–90.<br />

Ren Y, Maltha JC, Van’t Hof MA, Kuijpers-Jagtman AM. Age effect on<br />

orthodontic tooth movement in rats. J Dent Res. 2003b; 82: 38–42.<br />

Roberts WE, Ferguson DJ. Cell kinetics of periodontal ligament. In: Krishnan V,<br />

Davidovitch Z. Cellular, molecular, and tissue-level reactions to orthodontic force.<br />

Am J Orthod Dentofacial Orthop 2006; 129(4): 1–32.<br />

Roberts WE, Huja S, Roberts JA. Bone modelling: Biomechanics, Molecular<br />

Mechanisms, and Clinical Perspectives. Semin Orthod 2004; 10(4): 123–161.<br />

Roche JJ, Cisneros GJ, Acs G. The effect of acetaminophen on tooth movement in<br />

rabbits. Angle Orthod 1997; 67(3): 231–236.<br />

Rody WJ Jr, King GJ, Gu G. Osteoclast recruitment to sites of compression in<br />

orthodontic tooth movement. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2001; 120(5): 477–<br />

489.<br />

Romanos GE, Bernimoulin JP. Collagen as a basic element of the periodontium:<br />

immunohistochemical aspects in the human and animal. 1. Gingiva and alveolar<br />

87


one. Parodontol 1990; 1(4): 363-375. Alınmıştır: Ren Y, Maltha JC, Kuijpers-<br />

Jagtman AM. The rat as a model for orthodontic tooth movement--a critical review<br />

and a proposed solution. Eur J Orthod 2004; 26(5): 483–490.<br />

Romanos GE, Schröter-Kermani C, Bernimoulin JP. Collagen as a basic element of<br />

the periodontium: immunohistochemical aspects in the human and animals. 2.<br />

Cementum and periodontal ligament. Parodontol 1991; 2(1): 47-59. Alınmıştır: Ren<br />

Y, Maltha JC, Kuijpers-Jagtman AM. The rat as a model for orthodontic tooth<br />

movement--a critical review and a proposed solution. Eur J Orthod 2004; 26(5):<br />

483–490.<br />

Rozier RG. Epidemiologic indices for measuring the clinical manifestations of dental<br />

fluorosis: overview and critique. Adv Dent Res 1994; 8(1): 39–55.<br />

Rygh P. Hyalinization of the PDL incident to orthodontic tooth movement. Acta<br />

Odontol Scand 1973; 31(2): 109–122.<br />

Saito S, Shimizu N. Stimulatory effects of low-power laser irradiation on bone<br />

regeneration in midpalatal suture during expansion in the rat. Am J Orthod<br />

Dentofacial Orthop 1997; 111(5): 525–532.<br />

Savchuck WB, Armstrong WD. Metabolic turnover of fluoride by the skeleton of the<br />

rat. J Biol Chem 1951; 193(2): 575–86.<br />

Shimpo S, Horiguchi Y, Nakamura Y, Lee M, Oikawa T, Noda K, et al.<br />

Compensatory bone formation in young and old rats during tooth movement. Eur J<br />

Orthod 2003; 25(1): 1–7.<br />

Shiotani A, Shibasaki Y, Sasaki T. Localization of receptor activator of NFkappaB<br />

ligand, RANKL, in periodontal tissues during experimental movement of rat molars.<br />

J Electron Microsc 2001; 50(4): 365–369.<br />

Siddiqi NJ, Al Omireeni EA, Alhomida AS. Effect of different doses of sodium<br />

fluoride on various hydroxyproline fractions in rat serum. Cell Mol Biol 2011; 57(1):<br />

93–99.<br />

Singer FR, Eyre DR. Using biochemical markers of bone turnover in clinical<br />

practice. Cleve Clin J Med 2008; 75(10): 739–750.<br />

Singer J, Furstman L, Bernick S. A histologic study of the effect of fluoride on tooth<br />

movement in the rat. Am J Orthod 1967; 53(4): 296–308.<br />

Smith FA, Gardner DE, Hodge HC. Investigations on the metabolism of fluoride. II.<br />

Fluoride content of blood and urine as a function of the fluorine in drinking water. J<br />

Dent Res 1950; 29(5): 596–600.<br />

SPSS Inc. SPSS for Windows. Version 18.00, Chicago, 2010.<br />

88


Stark TM, Sinclair PM. Effect of pulsed electromagnetic fields on orthodontic tooth<br />

movement. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1987; 91(2): 91–104.<br />

Swaminathan R. Biochemical markers of bone turnover. Clin Chim Acta 2001;<br />

313(1-2): 95–105.<br />

Takahashi I, Nishimura M, Onodera K, Bae JW, Mitani H, Okazaki M, et al.<br />

Expression of MMP-8 and MMP-13 genes in the periodontal ligament during tooth<br />

movement in rats. J Dent Res 2003; 82(8): 646–651.<br />

Tang L, Lin Z, Li Y M Effects of different magnitudes of mechanical strain on<br />

osteoblasts in vitro. Biochem Biophys Res Commun 2006; 344(1): 122 – 128.<br />

Taylor ML, Boyde A, Jones SJ. The effect of fluoride on the patterns of adherence of<br />

osteoclasts cultured on and resorbing dentine: a 3-D assessment of vinculin-labelled<br />

cells using confocal optical microscopy. Anat Embryol 1989; 180(5): 427–435.<br />

Taylor ML, Maconnachie E, Frank K, Boyde A, Jones SJ. The effect of fluoride on<br />

the resorption of dentine by osteoclasts in vitro. J Bone Miner Res 1990; 5(1): 121–<br />

130.<br />

Ten Cate A.R. Oral Histology: Development, Structure and Function. 4th Ed. St<br />

Louis, Mosby, 1994.<br />

Tengku BS, Joseph BK, Harbrow D, Taverne AA, Symons AL. Effect of a static<br />

magnetic field on orthodontic tooth movement in the rat. Eur J Orthod 2000; 22(5):<br />

475–87.<br />

Theoleyre S, Wittrant Y, Tat SK, Fortun Y, Redini F, Heymann D. The molecular<br />

triad OPG/RANK/RANKL: involvement in the orchestration of pathophysiological<br />

bone remodeling. Cytokine Growth Factor Rev 2004; 15(6): 457–475.<br />

Thomas GP, Baker SU, Eisman JA, Gardiner EM. Changing RANKL/OPG mRNA<br />

expression in differentiating murine primary osteoblasts. J Endocrinol 2001; 170(2):<br />

451–460.<br />

Turner CH, Hinckley WR, Wilson ME, Zhang W, Dunipace AJ. Combined effects of<br />

diets with reduced calcium and phosphate and increased fluoride intake on vertebral<br />

bone strength and histology in rats. Calcif Tissue Int 2001; 69(1): 51–57.<br />

Tüzün Ş. Osteoporozda Tanı Yöntemleri. Đ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp<br />

Eğitimi Etkinlikleri Osteoporoz Sempozyumu, Đstanbul, 1999.<br />

Tyrovola JB, Spyropoulos MN. Effects of drugs and systemic factors on orthodontic<br />

treatment. Quintessence Int 2001; 32(5): 365–371.<br />

Ulusu T, Ölmez S, Köse MR, Üstündağ M, Haznedaroğlu D, Aycan E. Türkiye’nin<br />

su fluor haritası. T.C Sağlık Bakanlığı, Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel<br />

89


Müdürlüğü, 2003, s. 3–442. Alınmıştır: Küçükeşmen Ç, Sönmez H. Diş<br />

Hekimliğinde Florun, Đnsan Vücudu ve Dişler Üzerindeki Etkilerinin<br />

Değerlendirilmesi. S.D.Ü. Tıp Fak. Derg 2008; 15(3): 43–53.<br />

Uysal T, Amasyali M, Enhos S, Karslioglu Y, Yilmaz F, Gunhan O. Effect of<br />

periosteal stimulation therapy on bone formation in orthopedically expanded suture<br />

in rats. Orthod Craniofac Res 2010; 13(2): 89–95.<br />

Van der Pauw M T, Klein-Nulend J, Van den Bos T, Burger E H, Everts V, Beertsen<br />

W. Response of periodontal ligament fibroblasts and gingival fibroblasts to pulsating<br />

fluid flow: nitric oxide and prostaglandin E 2 release and expression of tissue nonspecific<br />

alkaline phosphatase activity. J Periodontal Res 2000; 35(6): 335 – 343.<br />

Van Driel WD, Van Leeuwen EJ, Von den Hoff JW, Maltha JC, Kuijpers-Jagtman<br />

AM. Time-dependent mechanical behaviour of the periodontal ligament. Proc Inst<br />

Mech Eng H 2000; 214(5): 497–504.<br />

Van Leeuwen EJ, Maltha JC, Kuijpers-Jagtman AM. Tooth movement with light<br />

continuous and discontinuous forces in beagle dogs. Eur J Oral Sci 1999; 107(6):<br />

468–474.<br />

Verna C, Dalstra M, Lee T C, Cattaneo P M, Melsen B. Microcracks in the alveolar<br />

bone following orthodontic tooth movement: a morphological and morphometric<br />

study. Eur J Orthod 2004; 26(5): 459 – 467.<br />

Verna C, Dalstra M, Melsen B. The rate and the type of orthodontic tooth movement<br />

is influenced by bone turnover in a rat model. Eur J Orthod 2000; 22(4): 343–352.<br />

Verna C, Melsen B. Tissue reaction to orthodontic tooth movement in different bone<br />

turnover conditions. Orthod Craniofac Res 2003; 6(3): 155–163.<br />

Vignery A, Baron R Dynamic histomorphometry of alveolar bone remodeling in the<br />

adult rat. Anat Rec 1980; 196(2): 191–200.<br />

Von Böhl M, Maltha JC, Von den Hoff H, Kuijpers-Jagtman AM. Changes in the<br />

periodontal ligament after experimental tooth movement using high and low<br />

continous forces in beagle dogs. Angle Orthod 2004a; 74(1): 16–25.<br />

Von Böhl M, Maltha JC, Von Den Hoff JW, Kuijpers-Jagtman AM. Focal<br />

hyalinization during experimental tooth movement in beagle dogs. Am J Orthod<br />

Dentofacial Orthop 2004b; 125(5): 615–623.<br />

Waldo CM, Rothblatt JM. Histologic response to tooth movement in the laboratory<br />

rat; procedure and preliminary observations. J Dent Res 1954; 33(4): 481–486.<br />

Whitford GM. The physiological and toxicological characteristics of fluoride. J Dent<br />

Res. 1990; 69: 539–544.<br />

90


Wise GE, King GJ. Mechanisms of tooth eruption and orthodontic tooth movement.<br />

J Dent Res 2008; 87(5): 414–434.<br />

Wong A, Reynolds EC, West VC. The effect of acetylsalicylic acid on orthodontic<br />

tooth movement in the guinea pig. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1992; 102(4):<br />

360–365.<br />

World Health Organization. Guidelines for Drinking-Water Quality. 3rd Edition.<br />

Geneva. 2006, p. 221–459.<br />

Yamaguchi M, Aihara N, Kojima T, Kasai K. RANKL increase in compressed<br />

periodontal ligament cells from root resorption. J Dent Res 2006; 85(8): 751–756.<br />

Yamaguchi M, Ozawa Y, Nogimura A, Aihara N, Kojima T, Hirayama Y, et al.<br />

Cathepsins B and L increased during response of periodontal ligament cells to<br />

mechanical stress in vitro. Connect Tissue Res 2004; 45(3): 181–189.<br />

Yamasaki K, Shibasaki Y, Fukuhara T. Behavior of mast cells in periodontal<br />

ligament associated with experimental tooth movement in rats. J Dent Res 1982;<br />

61(12): 1447–1450.<br />

Yamasaki K, Shibata Y, Fukuhara T. The effect of prostaglandins on experimental<br />

tooth movement in monkeys (Macaca fuscata). J Dent Res 1982b; 61(12): 1444–<br />

1446.<br />

Yamashiro T, Takano-Yamamoto T. Influences of ovariectomy on experimental<br />

tooth movement in the rat. J Dent Res 2001; 80(9): 1858–1861.<br />

Yan X, Feng C, Chen Q, Li W, Wang H, Lv L, et al. Effects of sodium fluoride<br />

treatment in vitro on cell proliferation, apoptosis and caspase-3 and caspase-9 mRNA<br />

expression by neonatal rat osteoblasts. Arch Toxicol 2009; 83(5): 451–458.<br />

Yasuda H, Shima N, Nakagawa N, Mochizuki SI, Yano K, Fujise N, et al. Identity of<br />

osteoclastogenesis inhibitory factor (OCIF) and osteoprotegerin (OPG): a mechanism<br />

by which OPG/OCIF inhibits osteoclastogenesis in vitro. Endocrinology 1998;<br />

139(3): 1329–1337.<br />

Yasuda H, Shima N, Nakagawa N, Yamaguchi K, Kinosaki M, Goto M, et al. A<br />

novel molecular mechanism modulating osteoclast differentiation and function. Bone<br />

1999; 25(1): 109–113.<br />

Yılmaz N. Wistar albino suşu ratlarda oluşturulan glukortikoid osteoporozu<br />

modelinde, strontıum ranelate kullanımının kemik gücü ve kemik turnover<br />

göstergelerine etkisi. Dokuz Eylül Üniversitesi Đç Hastalıkları Anabilim Dalı,<br />

Uzmanlık tezi, Đzmir, (Doç. Dr. Fırat Bayraktar), 2007.<br />

Yokoya K, Sasaki T, Shibasaki Y. Distributional changes of osteoclasts and preosteoclastic<br />

cells in periodontal tissues during experimental tooth movement as<br />

91


evealed by quantitative immunohistochemistry of H(+)-ATPase. J Dent Res 1997;<br />

76(1): 580–587.<br />

Yoshida N, Jost-Brinkmann PG, Koga Y, Mimaki N, Kobayashi K. Experimental<br />

evaluation of initial tooth displacement, center of resistance, and center of rotation<br />

under the influence of an orthodontic force. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2001;<br />

120(2): 190–197.<br />

Yoshida T, Yamaguchi M, Utsunomiya T, et al. Low-energy laser irradiation<br />

accelerates the velocity of tooth movement via stimulation of the alveolar bone<br />

remodeling. Orthod Craniofac Res 2009; 12(4): 289–298.<br />

Zahrowski JJ. Bisphosphonate treatment: an orthodontic concern calling for a<br />

proactive approach. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2007; 131(3): 311–320.<br />

Zaki AE, Vanhuysen G. Histology of the periodontium following tooth movement. J<br />

Dent Res 1963; 42: 1373–1379.<br />

Zipkin I, McClure FJ. Deposition of fluorine in the bones and teeth of the growing<br />

rat. J Nutr 1952; 47(4): 611–620.<br />

92


EKLER<br />

EK 1: Çalışma için alınan etik kurul onay formu.<br />

93


ÖZGEÇMĐŞ<br />

8 Kasım 1983 tarihinde Ankara’da doğdum. Đlköğrenimimi Ayvalık Đstiklal<br />

Đlkokulu’nda, orta öğrenimimi Bayburt Đlköğretim Okulu’nda, lise öğrenimimi<br />

Gaziantep Lisesi’nde tamamladım. 2006 yılında Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği<br />

Fakültesi’nden mezun oldum. 2007 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Diş<br />

Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda doktora programına kabul edildim.<br />

94

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!