22.11.2014 Views

Tam Metin (PDF)

Tam Metin (PDF)

Tam Metin (PDF)

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Geleneksel portföy yaklaşımında, kişisel<br />

bilgilerin analiz edilmesi, yatırım için<br />

gereken kısıtların belirlenmesine ve sonuçta<br />

kapsamlı bir portföy amacının oluşturulmasına<br />

temel teşkil eder. Bundan<br />

dolayı, bir yatırımcının yatırım yapacağı<br />

menkul kıymetleri belirlemesinde kişisel<br />

bilgilerin analizi önemli bir yer tutar (Ceylan<br />

ve Korkmaz, 1998: 125-126).<br />

Yatırım yapmak için genellikle tasarruflar<br />

kullanılır. Yani, portföy yatırımları<br />

için ayrılan fonlar, zorunlu bir takım harcamalardan<br />

sonra bireysel gelirden arta<br />

kalan birikimlerden oluşturulmalıdır. Her<br />

ailenin yapacağı harcamalar kendilerine<br />

has bir öncelik sırasına göre yapılır. Ancak;<br />

yiyecek, giyim, barınma, herhangi bir<br />

sosyal güvence sigortası, ihtiyatî tedbir<br />

olarak bir miktar nakit ayrılması ve yatırımlar<br />

şeklinde yapılacak bir sıralama, bir<br />

çok aile için öncelik sırasını ifade etmektedir<br />

(Bekçioğlu, 1984: 10-11).<br />

Görüldüğü gibi, yatırım ihtiyacı son sırada<br />

yer almaktadır. Çünkü, temel ihtiyaçlar<br />

karşılanmadan, eldeki fonların<br />

hisse senetlerine yatırılması bir olumsuzluğa<br />

neden olabilir. Her an doğabilecek<br />

temel ihtiyaç harcamaları nedeniyle, uygun<br />

olmayan, yani borsanın düşük olduğu<br />

bir zamanda yatırımcı elindeki hisse senetlerini<br />

satmak zorunda kalarak büyük<br />

zararlar edebilir (Sprecher, 1975: 286-<br />

288).<br />

Genellikle yatırımcılarla ilgili olarak<br />

toplanacak bilgiler; yatırımcının portföy<br />

amacı, yaşı, sıhhati, medeni durumu ve<br />

bakmakla yükümlü olduğu kişiler, mesleği,<br />

ortalama geliri, bu gelirin kaynağı ve<br />

süresi, tasarruf alışkanlığı ve gayrimenkul<br />

sahipliği durumu gibi konuları içermelidir<br />

(Bekçioğlu, 1984: 11-12).<br />

Geleneksel portföy yönetiminin temel<br />

amacı, kabul edilebilir en yüksek risk düzeyinde,<br />

bir menkul kıymet portföyünden<br />

en yüksek getiri oranını sağlamaktır. Bir<br />

menkul kıymet portföyünde maksimum<br />

risk düzeyini sınırlayan faktörler vardır.<br />

Bunlar; yatırımcının menkul kıymet yatırımı<br />

neticesinde elde etmesi gereken gelir<br />

tutarı, anaparanın emniyetinin korunmasına<br />

yönelik faktörler ve yatırımcının riskleri<br />

kabullenme isteği(mizacı) dir. Portföy<br />

amacı belirlenirken bu faktörlerin göz<br />

önünde bulundurulması gerekir (Kaderli,<br />

2001: 10-13).<br />

Portföy amacı belirlendikten sonraki<br />

aşama, portföye dahil edilecek menkul<br />

kıymetlerin seçilmesidir. Bu noktada dikkat<br />

edilmesi gereken bazı önemli hususlar<br />

vardır. Çünkü, portföy içinde hisse senedinin<br />

ağırlığı fazla ise, her bir hisse senedinin<br />

seçimi daha karmaşık bir analizi<br />

gerektirmektedir. Hisse senedi seçimi<br />

yapılırken, nitel bilgilerin yanı sıra; büyüme,<br />

verimlilik, geçmişteki kazançlar,<br />

beklenen kâr payları ve fiyat/kazanç oranları<br />

gibi temel faktörlere dikkat edilmelidir.<br />

Hisse senedi yatırımlarında kullanılan<br />

bir başka önemli yaklaşım da modern<br />

portföy yaklaşımıdır.<br />

Geleneksel portföy yaklaşımına göre,<br />

portföye ne kadar çok menkul kıymet dahil<br />

edilirse, çeşitlendirme o kadar iyi yapılmış<br />

demektir. Yani, bu yaklaşımda<br />

portföy riskinin azaltılabilmesi için, portföye<br />

alınan menkul kıymet sayısının arttırılması<br />

yeterli olmaktadır. Ancak, modern<br />

portföy yaklaşımında durum farklıdır.<br />

Harry Markowitz (1952), “Portföy Seçimi”<br />

adlı çalışması ile finans dünyasında<br />

modern portföy yaklaşımının öncüsü olmuştur.<br />

Kendisi gibi finans dünyasına<br />

önemli katkılar sağlamış ve bazılarıyla da<br />

Nobel ödülünü paylaşacağı William<br />

Sharpe, James Tobin, Paul Samuelson,<br />

Jack Treynor ve Eugene Fama gibi bilim<br />

adamları ile Wall Street’in eski kurallarını<br />

yıkmışlar ve sermaye piyasalarına yeni<br />

kurallar koymuşlardır (Karan, 2001: 129).<br />

Markowitz (1952), belirtilen çalışmasında,<br />

menkul kıymetlerin getirileri arasındaki<br />

ilişkileri göz önünde bulundurarak,<br />

portföyde yer alan menkul kıymetlerin<br />

belirli bir risk seviyesinde, mümkün<br />

olan maksimum getiriyi veya belirli bir<br />

getiri seviyesinde mümkün olan minimum<br />

riskin nasıl sağlanabileceğini araştırmıştır<br />

(Canbaş ve Doğukanlı, 2007: 495).<br />

Markowitz çalışmalarında sadece bunlarla<br />

yetinmemiş, portföy yapısının temel<br />

prensiplerinin nasıl olması gerektiğini de<br />

araştırmaya devam etmiştir (Brealey and<br />

Myers, 2003: 187).<br />

215

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!