01.01.2015 Views

14c209bbde31721aeb246899ac3310b9f4ad2bce

14c209bbde31721aeb246899ac3310b9f4ad2bce

14c209bbde31721aeb246899ac3310b9f4ad2bce

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

nizde çıkan yazıya nasıl kızmıştınız Öyle sanıyorum ki kızılacak<br />

büyük bir tarafı da yoktu. Yani, şimdi söylediklerinizin doğruluğuna<br />

inanmam lâzım gelirse tabiî bulm anız icap eden bir yazıydı demek<br />

istiyorum. Hayatınızdan kendi anlattığınız şekilde bahsediyorlardı.<br />

Halbuki kızdınız. Demek ki öbürlerinden memnunsunuz!..<br />

Filhakika aleyhimdeki yazı da pek öyle kızılmayacak cinsten<br />

değildi. “Bütün İstanbul halkının tanıdığı bir meczubu öne sürm ekle<br />

işlenen bu hata” diye başlıyor, beni nasılsa adaletin elinden kurtulmuş<br />

alelâde bir sahtekâr olm akla itham ediyor, “Şerbetçibaşı Elması<br />

rezaleti henüz unutulm uşken, bir başka dalavere daha mı” diye<br />

hem bana, hem Halit Ayarcı’ya yükleniyordu. Bu yazının m u­<br />

harririne göre Halit Ayarcı efkârıum um iye ile alay eden bir iş adam<br />

ı, bir sergüzeşçi idi ve ben onun kuklasıydım!<br />

Salâhiyettar zatın ziyaretinin ertesi günü mükâfat olarak bana<br />

kendi kereste fabrikasında yüz liralık bir ücretle hiç işi olm ayan bir<br />

kontrollük veren Halit Ayarcı, bu yazı üzerine de sabun fabrikasında<br />

aynı şekilde bir vazife vermişti. Bu da gösteriyordu ki yazı hakikaten<br />

aleyhim de idi, ve doğrusu ben de hakikaten kızmıştım.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!