Farklı Kültürlerde Ebeveynlik - KASTAMONU EĞİTİM DERGİSİ
Farklı Kültürlerde Ebeveynlik - KASTAMONU EĞİTİM DERGİSİ
Farklı Kültürlerde Ebeveynlik - KASTAMONU EĞİTİM DERGİSİ
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Ekim 2005 Cilt:13 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi 333-338<br />
FARKLI KÜLTÜRLERDE EBEVEYNLİK<br />
Ayşe B.AKSOY<br />
G.Ü. Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi Böl., Ankara.<br />
Özet<br />
Bu çalışmada farklı kültürlerde ebeveyn davranışları incelenmiştir. <strong>Ebeveynlik</strong> bir çok önemli<br />
değişimlere uyum sağlama ve bir müessese olarak aile içindeki yerini korumuştur. <strong>Ebeveynlik</strong>;<br />
ebeveynlik uygulamaları ve ebeveynlik stili olarak iki kısma ayrılabilir. <strong>Ebeveynlik</strong> dönemi çeşitli<br />
doğal olay ve sosyal koşullardan etkilenmektedir. Amerika ve Japon kültürü temelinden farklı<br />
olduğu için, bu farklılıklar ebeveynin çocukları ile etkileşimine de yansımaktadır. Japon<br />
ebeveynler çocuklarını idare etmek için doğrudan olmayan ve psikolojik yöntemleri kullanırlar.<br />
Amerikalı ebeveynler ise daha çok doğrudan idareyi uygularlar.<br />
Anahtar Sözcükler: <strong>Ebeveynlik</strong>, Çocuk yetiştirme ve uygulamalar, Ebeveyn inanç ve<br />
tutumları, Ebeveyn kontrolü.<br />
PARENTING IN DIFFERENT CULTURES<br />
Abstract<br />
In this paper, parents behavior examined in different cultures. Parenting remains lodged in<br />
the family, as the family as an institution undergoes and adjusts to numerous significant changes.<br />
Parenting may be split into two parts, namely parenting practices and parenting style. The move<br />
into parenthood is affected by various phenomena and the social context. Since American and<br />
Japanese cultures are radically different, these differences must be reflected in the parents<br />
interaction with their children. Japanese parents use indirect and psychological methods to<br />
control their children. American parents exercise more direct control.<br />
Keywords: Parenting, Child-Rearing and Practices, Parents’ belief and attitudes, Parental<br />
Control<br />
Giriş<br />
Her toplumun kendine özgü kültürel değer yargıları vardır. Bunlar bir toplumdan<br />
diğerine değişiklik gösterebilir. Bu farklılıklar da toplumun en küçük birimini oluşturan<br />
ailelerin, ebeveynlik rollerini, çocuk yetiştirme tutumlarındaki uygulama, stil ve<br />
inançlarını etkiler.<br />
October 2005 Vol:13 No:2 Kastamonu Education Journal
334 Ayşe B. AKSOY<br />
Ebeveyn olma “gelişme ve hayatta kalma için bir çocuğun bakım, ihtiyaç ve<br />
desteğinin sürekli olarak sağlanması şeklinde tanımlanmaktadır (1). Merriam-<br />
Webster’s Collegiate Sözlüğünde de (1994) “çocuğun yetiştirilmesinde, birisinin<br />
bakım için üstlendiği rol” olarak belirtilmektedir (2). Genellikle ebeveynlik anneye<br />
atfedilmektedir. Bu nedenle de çalışmaların çoğunluğuna da babalar değil; anneler<br />
dahil edilmektedir. <strong>Ebeveynlik</strong>; ebeveynlik (anneye veya babaya ait) uygulamaları<br />
ve ebeveynlik (anneye veya babaya ait) stili olarak iki kısma ayrılabilir. Hart ve<br />
diğerleri (1998) tarafından ebeveynlik stili “etkileşimin niteliği açıs ından gerekli<br />
olan yön, yaratılan etkileşimsel iklim, ebeveyn-çocuk etkileşiminin takım yıldızları”<br />
olarak tanımlanmıştır (3). Hart ve diğerleri (1998) ebeveynlik uygulamalarını,<br />
çocuklara sosyal yetenek ve akademik hedef koyma gibi davranışlar kazandırmad a<br />
belirli sonuçları olan ebeveynlerin üstlendiği stratejiler olarak tanımlamaktadırlar.<br />
<strong>Ebeveynlik</strong> uygulamaları, davranışın niteliğinden çok sıklık ve içeriği ile<br />
değerlendirilmektedir (2). Hartmann ve Haavind (1981, 1995)’in Norveç’de<br />
boylamsal olarak yaptıkları bir çalışmada, annelik stilinin çocuğun okul yıllarındaki<br />
akademik başarı ve özerkliğinin önkoşulu olduğu saptanmıştır (4).<br />
Ebeveyn olmanın temel görevi; yalnızca çocukların yaşamını devam ettirmesine<br />
yardımcı olmak ya da uygun disiplin yöntemlerini kullanmak değil, aynı zamanda<br />
aile içi ve dışında çocukların tüm kapasitelerini geliştirmelerine olanak sağlayan<br />
koşulları yaratmaktır. Bu görüş ebeveynliğe geniş bir bakış açısı getirmektedir (2).<br />
<strong>Ebeveynlik</strong> bir yönü ile aşırı derecede doyum sağlayıcı, ödüllendirici,<br />
zenginleştirici, geliştirici, diğer yönü ile de sinirlendirici, endişe yaratıcı, ayrı ve<br />
yalnız bırakıcı bir etkinlik haline dönüşebilmektedir. <strong>Ebeveynlik</strong> dönemine bireysel<br />
geçişler güç ve çoğunlukla istenmeyen şekillerde de oluşabilmektedir. Bu geçiş<br />
dönemi kadın ve erkeklerde farklı yaşanmakla birlikte, erkeklerin daha güç geçiş<br />
yaptıkları bulunmuştur (5). <strong>Ebeveynlik</strong> dönemine girmenin kişisel bazı özelliklerin<br />
yanısıra, evliliğe ait ve ailesel beklentiler, deneyimler, yaş, eğitim düzeyi, meslek<br />
ve güvenlik, psikolojik, sosyal ve ekonomik kaynaklar gibi çeşitli doğal olay ve<br />
sosyal durumlardan da etkilenebildiği görülmektedir (5).<br />
Palacios (1991) ebeveynlerin çocuk yetiştirme ile ilgili inanışlarını incelemek<br />
amacı ile Güney İspanyol ebeveynlerle çalışmıştır. Geleneksel görüşe sahip<br />
ebeveynler, çocuklarının davranışlarının doğuştan geldiğine ve çocuğun gelişimine<br />
kendilerinin çok az etkisi olabileceğine inanmaktadırlar. Modern görüşlü<br />
ebeveynler ise; çocuklarının davranışlarına çevre ve genetiğin etkisi olduğunu<br />
ayrıca kolaylaştırıcı bir çevrenin yararları hakkında olumlu olarak<br />
düşünmektedirler. Mantık dışı görüşe sahip ebeveynler ise; çocuğun gelişiminde<br />
çevrenin fazlası ile etkili olduğunu düşünmektedirler (6). Palacios ve<br />
meslektaşlarının deneyimlerine göre mantık dışı düşünen ebeveynler çoğunlukla<br />
gerçekçi değildirler. Bu nedenle çocuklarının gelişimlerini etkileyebileceklerini<br />
farketmemektedirler. Bu tutumların doğrudan ve doğrudan olmayan şekilde<br />
nesilden nesile geçtiğine inanmaları açısından bir çok nedenleri vardır.<br />
Ebeveynlerin çocuklarını nasıl disipline etmeleri gerektiği düşüncesi, sadece kendi<br />
ebeveynleri tarafından nasıl yetiştirildikleri ile değil, kendi geçmişlerindeki bir çok<br />
görüşten de etkilenmektedir. (6).<br />
Ekim 2005 Cilt:13 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
<strong>Farklı</strong> <strong>Kültürlerde</strong> <strong>Ebeveynlik</strong> 335<br />
Son yıllarda araştırmacılar arasında çocukluk dönemini anlayabilmek için kültürel<br />
çalışmalara ilgi artmıştır. Çocuk gelişiminin bilişsel ve duygusal yönü çeşitli kültürel<br />
koşullardan etkilenebilir. Örneğin, Amerikan ve Japon çekirdek aileleri arasında göze<br />
çarpan en belirgin farklılık, çocuk gelişimine aile üyelerinin duygusal çizgisinin önemli<br />
etkilerinin olmasıdır. Japonya’da anne-bebek beraberliği varken, Amerika’da eşler<br />
arasındaki beraberlik daha yoğundur. Bunun anlamı, annenin çocuğunu ya da eşini daha<br />
fazla sevmesi değil, her iki ülkenin baba-çocuk-anne üçlüsünün farklı nitelikte olmasıdır<br />
(7, 8). Ayrıca Amerika kültüründe benlik-güvenliği vardır. Bunun için diğerlerinin<br />
yardımını istemez ve onlara güvenmezler (7, 9). Bunlar öncelikle temel ve güçlü<br />
kavramlardır. Nüfusun çoğunluğu bu görüşü savunduğundan, ebeveynler de<br />
benimsemiştir. Ebeveynler benlik-güvenliğine inandığı için, çocukları üzerinde etkileri<br />
olmaktadır. Amerika ve Japon kültürü temelinden farklı olduğu için, bu farklılıklar<br />
ebeveyn-çocuk etkileşimine yansımakta böylece büyümekte olan çocuk ülkenin<br />
kültürüne özgü görüş tarzlarından ister istemez etkilenmektedir. Genellikle ebeveynler<br />
benimsedikleri bu görüşleri, çocuklarının ilgisini çekerek öğrenmelerini sağlarlar (7).<br />
Amerikan kültürünün yapı taşlarından birisi de bireyselliktir. Bireysellik kavramında;<br />
benlik-güvenliği, bağımsızlık, özgürlük gibi görüşler bulunmaktadır. Amerikan<br />
kültürünün tanımında bu görüşler önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle bireysellik,<br />
kültürel diğer kavramlarla da yakından ilişkilidir (10). Amerikan kültürünün aksine<br />
diğer kültürlerin çoğunluğunda, toplum merkezli veya birbirine bağlı, diğerleri ile<br />
ilişkilerine önem veren özellikler bulunmaktadır. Batılı olmayan çeşitli kültürlerde<br />
çocuklar ile etkileşim ve anlayışı içeren uygulama ve inançlarda “birbirine bağlılık”ın<br />
anahtar rol oynadığını saptanmıştır (9).<br />
Amerika ve Japon kültüründe annelerin çocuklarının gelişim beklentilerinde bazı<br />
farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin Amerikalı anneler ayrı yatakta yatmanın bebeği<br />
daha bağımsız yapacağı düşüncesinde iken, Japon anneler çocukları ile aynı yatakta<br />
uyuyarak aralarında güçlü bağlar gelişeceğine inanmaktadırlar (11). Japonya’da bir<br />
arada uyuma için oda yeterince uygun değilse, oda veya yataktan ayrılan baba<br />
olmaktadır. Bu durum Japon kültüründe anne-bebek arasındaki bağlılığın, eşler<br />
arasındaki bağlılıktan daha güçlü olduğu anlamına gelmektedir. Japon anneler,<br />
bebeklerinin erken gelişimsel görevlerinden olan bağımsızlık için uyuma biçiminin<br />
önemli olmadığını belirtmişlerdir. Dio (1962), çoğunlukla düşkünlük veya bağımlılık<br />
olarak çevrilen bu kavrama Japonca bir kelime olan “amae” adını vermiştir. Japonya’da<br />
ise “amae” bağımlılık olarak görülmemektedir. Anneler bebekleri ile birlikte olmaya<br />
teşvik edilir. Böylece bebekleri gelecekteki sosyal gelişimleri için gerekli olan duygusal<br />
güvenliğe de sahip olacaklardır. Amerika kültüründeki anneler bu bağımlılığı çocuklar<br />
için doğru bulmamaktadırlar (11). Amerikalı ebeveynler çocukları hazır olmadan önce<br />
bile, bağımsızlık için tatlı sözlerle ikna etmeye başlamaktadırlar. Ebeveynler<br />
çocuklarına “kendi düşünceni oluşturmalısın; bu senin kararın” demektedirler. Çocuğun<br />
kararı başarı ile sonuçlanırsa, çocuğun doğru kararlar almaya başladığı<br />
düşünülmektedir. Tabiki gerçekte karar almada öğretmen, akran, ebeveynlerin görüş ve<br />
değerleri de etkili olmaktadır. Bununla birlikte bu etkiler bazen göz ardı da edilmektedir<br />
(7). Hess ve arkadaşları (1986), Japon annelerin çocuklarından duygusal olgunluk,<br />
Amerikalı annelerin; çocuklarından erken yaşta bağımsızlık beklentileri içerisinde<br />
olduğunu saptamışlardır (11).<br />
October 2005 Vol:13 No:2 Kastamonu Education Journal
336 Ayşe B. AKSOY<br />
Amerikan ve Japon kültürünün çocuk yetiştirme uygulamaları<br />
karşılaştırıldığında; her iki kültürde de annelerin, aile bireyleri arasında en önemli<br />
sosyalizasyon aracı oldukları görülmektedir. Ebeveynler her zaman çocuklarının en<br />
iyi olmasını beklemektedir (11). Amerikalı ebeveynler çocuklarının uysal<br />
olmamasına saygı göstermelerine rağmen, daha kontrol edici davranmaktadırlar.<br />
Japon ebeveynler ile karşılaştırıldığında Amerikalı anneler daha fazla emir ve baskı<br />
kullanmaktadır. Her iki kültürdeki annenin de uysal olmama ve sınır oluşturma için<br />
hoşgörü göstermeleri, çocuklarının otonomisini ve kişilerarası ilişkilerini<br />
güçlendirmektir. Japon ebeveynler, Amerikalı ebeveynlerden daha fazla<br />
çocuklarının yaptıklarına itiraz etmekten kaçınmakta ve çocukları karşıt<br />
davrandıklarında doğrudan olmayan şekilde olumsuzluğu gösterme<br />
eğilimindedirler. Çocukları kendi isteklerine karşı geldiğinde hemen kabul ederler<br />
(12).<br />
Japon anneler, Amerikalı annelerden daha fazla çocuklarının duygularını ve<br />
isteklerini denetim altında tutmak için doğrudan olmayan ve psikolojik yöntemleri<br />
kullanırlar. Çocuk sosyal kuralları anlamaya ve kabul etmeye hazır değilse,<br />
kuralların zorla kabul ettirilemeyeceğine inanmaktadırlar. Amerikalı anneler<br />
çocuklarına bir şey yaptırmak için emir kullanırken, Japon anneler çoğunlukla<br />
çocuklarına anlaşma için teklif sunmaktadırlar (12).<br />
Japon ebeveynler özellikle ev ortamında çocuklarına düşkün olma değerlerine<br />
inanarak, gevşek davranmaktadırlar. Amerikalı anneler ile karşılaştırıldıklarında<br />
daha kabul edici hatta okulöncesi çocuklarında bile bağımlı davranışı teşvik<br />
etmektedirler. Japon çocuk yetiştirme uygulamaları anneden geçen öğrenme, çabuk<br />
kavrayış ve empati ile güçlenmektedir. Amerika’da öncelik kendi aklına inanmak<br />
iken, Japonya’da diğerlerinin aklını okuma (anlama) daha değerlidir. Çocukluk<br />
dönemi boyunca Japon anneler sosyal kontrol ve nezakete daha önem vermektedir.<br />
Japon ebeveynler, Amerikalı ebeveynlerden daha fazla diğerlerine karşı iyi davranış<br />
ve kendilerine karşı daha az iyi davranış istemektedirler. Böylece ebeveynler ev içi<br />
ve dışı arasındaki kritik ayrımları öğrenmeleri açısından çocuklarına yardımcı<br />
olmaktadırlar (12).<br />
Bir Güney Amerika ülkesi olan Arjantin’in çocuk yetiştirme biçimleri<br />
incelendiğinde de; çocuk gelişimine yönelik bakım sağlama ve çocuğu doğru<br />
davranışa yöneltmek için otoriter eğilimi kabul ettiği görülmektedir. Arjantin’de<br />
çocuk yetiştirme değerleri Amerika kültüründeki “itaat etme” ve Japon kültüründeki<br />
“bağımlılık” göstermeye benzemektedir. Arjantin’de genellikle otoriter ilişkiler<br />
yaşanmaktadır. Evde ebeveyn, okulda öğretmen, işte denetçiler bulunmaktadır.<br />
Çocuklar üzerinde oluşturulan sınırlar olumsuz çağrışımlar meydana getirmektedir.<br />
Bununla birlikte, eğitimli orta sınıf ebeveynleri arasında çocukların özgürlüğünü<br />
kısıtlamama ve izin verici olma eğilimi vardır (13).<br />
Bir başka kültür olan Çin’de tek çocuklu ebeveynler genellikle çocuklarının<br />
şımarıklıkları, istekleri ve aksilikleri ile disiplin sağlayarak değil, onlara rica ederek<br />
üstesinden gelmeye çalışmaktadırlar. Tek çocuklu ebeveynler kendilerini ikilem<br />
içinde bulmaktadırlar. Bir yandan çocukları onların tek hazineleri olduğu için<br />
onlara sert davranmak istemezken bir yandan da yaşlandıklarında onlara bakacak<br />
Ekim 2005 Cilt:13 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi
<strong>Farklı</strong> <strong>Kültürlerde</strong> <strong>Ebeveynlik</strong> 337<br />
tek varlık çocukları olduğu için, aralarındaki sevgi bağlarını zayıflatacak hoş<br />
olmayan duyguların gelişmemesine de dikkat etmektedirler. Çinli ebeveynler<br />
çocuklarının disipline edilmesini öğretmenlerinin yapmasını beklerler. Bununla<br />
birlikte ebeveynler hem sosyal düzeni, hem de kendi çocuklarının iyiliğini<br />
düşünmektedirler. Ebeveynlerin çoğunluğu Çin’in çıkarına olan şeylerin kendi<br />
çıkarlarına da olduğuna inanmaktadırlar (14).<br />
Sonuç olarak; ebeveynler çocuklarının bilgi aktarıcısı olarak kültürel değer ve<br />
kuralların devamını sağlarlar. Çocuklar anne-babalarını model aldığı için aynı<br />
değerleri öğrenirler. Böylece de içinde bulundukları kültür ile çatışmayan, uygun<br />
davranışlara sahip olurlar. Tüm kültürlerde güvenli çocuk gelişimi ve eğitimi için<br />
aynı fikirde olunmasına rağmen, kültürel değer ve kurallar nedeni ile bazı<br />
farklılıklar yaşanır. Bu farklılıkların olması doğaldır. Bununla birlikte kültürel<br />
değer, inanç ve kurallarda çocuk gelişimini ve eğitimini olumsuz etkileyebilecek<br />
koşullar için yetişkin bireyler, özellikle de ebeveynler görev üstlenebilir. Ancak<br />
öncelikle bu değişime ebeveynlerin inandırılması gereklidir. Bu nedenle, bu alanda<br />
yapılacak çeşitli araştırma ve uygulamalara ihtiyaç vardır. Unutulmamalıdır ki<br />
ebeveynler sadece bakım ve yetiştirme için değil, çocuklarının gelişimlerinin en üst<br />
seviyeye çıkmasına olanak sağlayan koşulların yaratılmasından da öncelikli olarak<br />
sorumludur. Aile eğitim programları yolu ile ebeveynlerin çocuk gelişimi ve eğitimi<br />
konusunda bilinçlendirilmeleri ve bu programların ülke genelinde yaygınlaştırılması<br />
gereklidir. Hangi kültürde olursa olsun, çabalar gelecek neslin sağlıklı, mutlu ve<br />
başarılı bireyler olması yönünde gerçekleşmelidir.<br />
Kaynaklar<br />
1. Hanssen, E., Zimanyi, L. (Ed.). (2000) Coordinators’ Notebook. An International<br />
Resource for Early Childhood Development. No 24, p:3, Canada: Graphic Printing<br />
Company.<br />
2. Cowan, P.A., Powell, D., Cowan, C.P. Parenting Interventions: A Family Systems<br />
Perspective. Handbook of Child Psychology, Edited by W.Damon Fifth Edition.<br />
p:5-6; New York: John Wiley & Sons, Inc., 1998<br />
3. Stevenson-Hinde, J. (1998) Parenting in Different Cultures: Time to Focus.<br />
Developmental Psychology 34(4): 698-700.<br />
4. Lippe, A.L. (1999) The Impact of Maternal Schooling and Occupation on Child-<br />
Rearing Attitudes and Behaviours in Low Income Neighbourhoods in Cario,<br />
Egypt. International Journal of Behavioral Development 23(3): 703-729.<br />
5. Arendell, T. (1997) A Social Constructionist Approach to Parenting.<br />
Contemporary Parenting. Challenges and Issues, Edited by T. Arendell. p:22-23;<br />
New Delhi: Sage Publications.<br />
6. Schneider, B.H. (1993) Children’s Social Competence in Context. The Contributions<br />
of Family, School and Culture., p:53-54; New York. Pergamon Press.<br />
October 2005 Vol:13 No:2 Kastamonu Education Journal
338 Ayşe B. AKSOY<br />
7. Befu, H. (1986) The Social and Cultural Back ground of Child Development in<br />
Japan and the United States. Child Development and Education in Japan. Edited<br />
by H.Stevenson, H.Azuma, K.Hakuta. p:14, 21-22; New York: W.H. Freeman and<br />
Company.<br />
8. Lebra, T.S. (2000) New Insight and Old Dilemma: A Cross-Cultural Comparison<br />
of Japan and the United States. Child Development. September/October.<br />
71(5):1147-1149.<br />
9. Harwood, R.L., Schoelmerich, A., Schulze, P.A., Gonzales, Z. (1999). Cultural<br />
Differences in Maternal Beliefs and Behaviors: A Study of Middle-Class Anglo<br />
and Puerto Rican Mother-Infant Pairs in Four Everyday Situations. Child<br />
Development. July/August 70(4):1005-1016.<br />
10. Stevenson, H., Azuma, H., Hakuta, K., Child Development and Education in<br />
Japan, p.22; New York: W.H. Freeman and Company, 1986.<br />
11. Suzuki, M.J. (2000) Child-Rearing and Educational Practices in the United States<br />
and Japan: Comparative Perspectives. http://www.ceser.hyogou.ac.jp/suzukimj/paper<br />
9-99.html(2002-10.18)<br />
12. Rothbaum, F., Pott, M., Azuma, H., Miyake, K., Weisz, J. (2000). The<br />
Development of Close Relationships in Japan and the United States: Path of<br />
Symbiotic Harmony and Generative Tension. Child Development.<br />
September/October 71(5): 1121-1142.<br />
13. Bornstein, M.H., Tamis-Le Monda, Galperin, C.Z., Pecheux, M.G. (1996) Ideas<br />
About Parenting in Argentina, Fransa, and the United States. International Journal<br />
of Behavioral Development 19(2): 347-367.<br />
14. Tobin, J.J., Wu, D.Y.H., Davidson, D.H. (1989) Preschool in Three Cultures<br />
Japan, China and the United States. New York: Yale Universty Press.<br />
Ekim 2005 Cilt:13 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi