13.01.2015 Views

Farklı Kültürlerde Ebeveynlik - KASTAMONU EĞİTİM DERGİSİ

Farklı Kültürlerde Ebeveynlik - KASTAMONU EĞİTİM DERGİSİ

Farklı Kültürlerde Ebeveynlik - KASTAMONU EĞİTİM DERGİSİ

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

334 Ayşe B. AKSOY<br />

Ebeveyn olma “gelişme ve hayatta kalma için bir çocuğun bakım, ihtiyaç ve<br />

desteğinin sürekli olarak sağlanması şeklinde tanımlanmaktadır (1). Merriam-<br />

Webster’s Collegiate Sözlüğünde de (1994) “çocuğun yetiştirilmesinde, birisinin<br />

bakım için üstlendiği rol” olarak belirtilmektedir (2). Genellikle ebeveynlik anneye<br />

atfedilmektedir. Bu nedenle de çalışmaların çoğunluğuna da babalar değil; anneler<br />

dahil edilmektedir. <strong>Ebeveynlik</strong>; ebeveynlik (anneye veya babaya ait) uygulamaları<br />

ve ebeveynlik (anneye veya babaya ait) stili olarak iki kısma ayrılabilir. Hart ve<br />

diğerleri (1998) tarafından ebeveynlik stili “etkileşimin niteliği açıs ından gerekli<br />

olan yön, yaratılan etkileşimsel iklim, ebeveyn-çocuk etkileşiminin takım yıldızları”<br />

olarak tanımlanmıştır (3). Hart ve diğerleri (1998) ebeveynlik uygulamalarını,<br />

çocuklara sosyal yetenek ve akademik hedef koyma gibi davranışlar kazandırmad a<br />

belirli sonuçları olan ebeveynlerin üstlendiği stratejiler olarak tanımlamaktadırlar.<br />

<strong>Ebeveynlik</strong> uygulamaları, davranışın niteliğinden çok sıklık ve içeriği ile<br />

değerlendirilmektedir (2). Hartmann ve Haavind (1981, 1995)’in Norveç’de<br />

boylamsal olarak yaptıkları bir çalışmada, annelik stilinin çocuğun okul yıllarındaki<br />

akademik başarı ve özerkliğinin önkoşulu olduğu saptanmıştır (4).<br />

Ebeveyn olmanın temel görevi; yalnızca çocukların yaşamını devam ettirmesine<br />

yardımcı olmak ya da uygun disiplin yöntemlerini kullanmak değil, aynı zamanda<br />

aile içi ve dışında çocukların tüm kapasitelerini geliştirmelerine olanak sağlayan<br />

koşulları yaratmaktır. Bu görüş ebeveynliğe geniş bir bakış açısı getirmektedir (2).<br />

<strong>Ebeveynlik</strong> bir yönü ile aşırı derecede doyum sağlayıcı, ödüllendirici,<br />

zenginleştirici, geliştirici, diğer yönü ile de sinirlendirici, endişe yaratıcı, ayrı ve<br />

yalnız bırakıcı bir etkinlik haline dönüşebilmektedir. <strong>Ebeveynlik</strong> dönemine bireysel<br />

geçişler güç ve çoğunlukla istenmeyen şekillerde de oluşabilmektedir. Bu geçiş<br />

dönemi kadın ve erkeklerde farklı yaşanmakla birlikte, erkeklerin daha güç geçiş<br />

yaptıkları bulunmuştur (5). <strong>Ebeveynlik</strong> dönemine girmenin kişisel bazı özelliklerin<br />

yanısıra, evliliğe ait ve ailesel beklentiler, deneyimler, yaş, eğitim düzeyi, meslek<br />

ve güvenlik, psikolojik, sosyal ve ekonomik kaynaklar gibi çeşitli doğal olay ve<br />

sosyal durumlardan da etkilenebildiği görülmektedir (5).<br />

Palacios (1991) ebeveynlerin çocuk yetiştirme ile ilgili inanışlarını incelemek<br />

amacı ile Güney İspanyol ebeveynlerle çalışmıştır. Geleneksel görüşe sahip<br />

ebeveynler, çocuklarının davranışlarının doğuştan geldiğine ve çocuğun gelişimine<br />

kendilerinin çok az etkisi olabileceğine inanmaktadırlar. Modern görüşlü<br />

ebeveynler ise; çocuklarının davranışlarına çevre ve genetiğin etkisi olduğunu<br />

ayrıca kolaylaştırıcı bir çevrenin yararları hakkında olumlu olarak<br />

düşünmektedirler. Mantık dışı görüşe sahip ebeveynler ise; çocuğun gelişiminde<br />

çevrenin fazlası ile etkili olduğunu düşünmektedirler (6). Palacios ve<br />

meslektaşlarının deneyimlerine göre mantık dışı düşünen ebeveynler çoğunlukla<br />

gerçekçi değildirler. Bu nedenle çocuklarının gelişimlerini etkileyebileceklerini<br />

farketmemektedirler. Bu tutumların doğrudan ve doğrudan olmayan şekilde<br />

nesilden nesile geçtiğine inanmaları açısından bir çok nedenleri vardır.<br />

Ebeveynlerin çocuklarını nasıl disipline etmeleri gerektiği düşüncesi, sadece kendi<br />

ebeveynleri tarafından nasıl yetiştirildikleri ile değil, kendi geçmişlerindeki bir çok<br />

görüşten de etkilenmektedir. (6).<br />

Ekim 2005 Cilt:13 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!