eylül-ekim - Örme Sanayicileri Derneği
eylül-ekim - Örme Sanayicileri Derneği
eylül-ekim - Örme Sanayicileri Derneği
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Eylül - Ekim 2010<br />
Hasan GÜLVEREN / Editör<br />
TÜRK TEKSTİLİ, 5-10 YILDA<br />
BİTECEK BİR SEKTÖR DEĞİLDİR!<br />
Tekstil ve hazır giyim yarattığı moda ve<br />
binlerce kişiye sağladığı iş imkânı ile<br />
ülke ekonomisindeki yerini korumayı<br />
sürdürecektir. Bakın, bugün Avrupalı<br />
alıcılar, Çin’den beklediklerini bulamayınca<br />
Türkiye’nin kapsını çalmaya başladılar. Geç<br />
sevkiyat sorunu nedeniyle modanın hızına<br />
ayak uyduramayan bu alıcılar, Türk tekstilini<br />
yeniden tercih etmek durumunda kaldılar.<br />
Basında bu konuyla ilgili haberlere eminim<br />
rastlıyorsunuzdur: Evet, tekstilin yıldızı bir kez<br />
daha parlıyor, ancak maalesef önünde ‘yanlış<br />
kur politikası’ gibi büyük bir engel var…<br />
Değerli okuyucular; imalatçılar eskisi gibi<br />
kazanamıyor. İş yapıyor ama kazançlar çok<br />
cüzi kalıyor. Yatırıma çok fazla dönüşemiyor.<br />
Yani daha açık ifadeyle günü kurtarmaktan<br />
öteye geçemiyor. TL değerli oldukça, Euro ve<br />
dolar değer kaybettikçe, ihracatta istediğimiz<br />
başarıları yakalamamız hayal. Bu bir gerçek<br />
ve herkes bunun farkında ama Merkez<br />
Bankası değil. Enflasyonu düşük tutma adına<br />
faizleri artırmakta, sıcak paranın önünü<br />
açmaktadır. Sıcak para geliyor ama kime<br />
ne fayda sağlıyor. Yatırıma dönüşüyor mu<br />
Hayır!<br />
Değerli okuyucular, güncel olduğunu<br />
düşündüğüm birkaç rakamı sizlerle<br />
paylaşarak tekstilin ne kadar büyük ve önemli<br />
olduğunu anlatmak istiyorum. Türkiye’nin<br />
iplik üretim kapasitesi; 2.300.000 ton kısa<br />
elyaf (pamuk ve benzeri) iplik, 400.000 ton<br />
uzun elyaf (yün ve benzeri) iplik ve 800.000<br />
ton filament (kesiksiz) iplik, olmak üzere<br />
toplam 3.500.000 tondur.<br />
Dokumada ise,<br />
Türkiye’deki toplam<br />
kurulu kapasite,<br />
1.350.000 ton<br />
civarında olduğu<br />
tahmin edilmektedir.<br />
Hepimizi yakından<br />
ilgilendiren örmeye gelince 2.250.000 ton’luk<br />
bir toplam kapasiteden söz ediliyor. Büyük bir<br />
rakam değil mi Gelin makine yatırımlarına<br />
da bir göz atalım: ITMF verilerine göre,<br />
Türkiye son 5 yılda, dünya yuvarlak örgü<br />
makinelerinin %10’unu satın alarak, Çin Hak<br />
Cumhuriyeti’nden sonra 2. büyük yatırımcı<br />
olmuştur. 25 ila 30 bin arasında yuvarlak<br />
örgü makinesi bugün tekstil sektöründe<br />
çalışır vaziyettedir. Yine, örme konfeksiyon<br />
ihracatına paralel olarak pamuklu örme<br />
kumaş üretimi de son 10 yılda hızlı bir<br />
şekilde artış göstermiştir. Daha fazla bir şey<br />
söylemeye gerek var mı<br />
Bu rakamlar göstermektedir ki, tekstil Türkiye<br />
insanı ve ekonomisi için çok önemlidir ve<br />
beş on sene içinde bırakacağı bir alan<br />
değildir.* Bu kısa değerlendirmeden sonra,<br />
bu sayımızda neler okuyacağınızı sizlere<br />
anlatmak istiyorum. Öncelikle pamuk ve<br />
iplik zamları bu sayımızın esas konusunu<br />
teşkil ediyor. Zira gündemi en çok meşgul<br />
eden konu bu olsa gerek. Bu sayımızda<br />
ayrıca Kurlar ve Merkez Bankasının bu<br />
yönde uyguladığı politikalar ve değerli TL’nin<br />
ihracatçılara yarattığı sorunlar bu sayımızın<br />
ana konularından bir diğeri. Tabi Ramazan<br />
döneminde gerçekleştirdiğimiz iftarla ilgili<br />
haberimiz de bu sayımızın önemli konuları<br />
arasında bulunuyor zira bugüne kadar<br />
yapılan iftarların en görkemlisi, en kalabalık<br />
olanıydı.<br />
Dergimizin bu sayısında ayrıca kısa haberler,<br />
sektörler makaleler ve araştırmalar da her<br />
zamanki gibi var. Röportajlara gelince. Bu<br />
sayımızda; yeni kurulan ve dernek üyemiz<br />
olan Subaşılar Kumaşçılığı sizlere tanıtmaya<br />
çalıştık. Ayrıca, iplik ve boyalı kumaşta<br />
yakından tanıdığınız Bostan Tekstil’in kuruluş<br />
hikâyesini ve faaliyetlerini de bu sayımızda<br />
okuyabilirsiniz.<br />
Sizleri dergimizle baş başa bırakırken, yılın<br />
bu son çeyreğinin hepiniz için başarılı,<br />
sorunlardan uzak, bol kazançlı geçmesini<br />
diliyorum.<br />
4<br />
ÖRME DÜNYASI<br />
ÖRME SANAYİCİLERİ DERNEĞİ<br />
Adına<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
Fikri KURT<br />
fikrikurt@orsad.org.tr<br />
Editör<br />
Hasan Gülveren<br />
orsad@orsad.org.tr<br />
Yayın Kurulu<br />
Fikri KURT<br />
S. Murat ÇETİN<br />
İlkan KUL<br />
Hikmet GÜLLE<br />
Mehmet ZENGİN<br />
Rahim İNAN<br />
Fuat YILMAZ<br />
Hasan GÜVEN<br />
Şinasi PARLAK<br />
Oğuz SATICI<br />
Danışma Kurulu<br />
Prof. Dr. Işık TARAKÇIOĞLU<br />
Prof. Dr. Bülent ÖZİPEK<br />
Prof. Dr. Arzu MARMARALI<br />
Prof. Dr. Faruk BOZDOĞAN<br />
Prof. Dr. Hüseyin KADOĞLU<br />
Prof. Dr. Arif KURBAK<br />
Prof. Dr. Cevza CANDAN<br />
Doç. Dr. Erkan İŞGÖREN<br />
Doç. Dr. Fatma ÇEKEN<br />
Grafik Tasarım<br />
Vitamin Ajans İnanç AKBULAK<br />
www.vitamindizayn.com<br />
Tel: 0212 637 59 59<br />
Baskı<br />
Şan Ofset<br />
Yönetim Adresi<br />
Fatih Cad. Akasya Sok. Dirican İş<br />
Merkezi No: 7/33 Kat: 3<br />
Merter - Güngören/İSTANBUL<br />
Tel: (0212) 637 68 05 - 06<br />
Faks: (0212) 637 68 07<br />
www.orsad.org.tr<br />
e-mail:orsad@orsad.org.tr<br />
Dergimiz iki ayda bir<br />
yayınlanmaktadır. <strong>Örme</strong> Dünyası,<br />
basın yayın ahlak ilkelerine uymaya<br />
söz vermiştir. Yazılardaki tüm<br />
görüşlerin sorumluluğu yazarlara<br />
aittir. İzin alınmadan yazı ve resim<br />
alıntısı yapılamaz.
İÇİNDEKİLER<br />
KISA HABERLER<br />
TEKSTİLİN KALBİ<br />
PARİS’TE ATTI<br />
Tekstil ve moda tasarımı<br />
alanında dünyanın dört bir yanından birçok<br />
firmanın katıldığı fuara bu yıl ilgi oldukça<br />
fazla oldu.<br />
İHRACATÇI<br />
KONFEKSİYONCU HAVLU<br />
ATMAK ÜZERE<br />
TGSD Başkanı Cem Negrin ekonomi<br />
yönetimini uyararak “harç bitti yapı paydos<br />
dememek için ekonomi yönetimi artık bizi de<br />
görmeli!..” dedi.<br />
ÖRSAD İFTARINA REKOR<br />
KATILIM OLDU<br />
Türk örme sektörünün en önemli<br />
sivil toplum kuruluşu olan ÖRSAD’ın<br />
her yıl ramazan ayında düzenlediği ve<br />
gelenekselleşen iftar davetine örme ve tekstil<br />
sektöründen<br />
büyük ilgi oldu.<br />
İTHALATA SIKI DENETİM<br />
GELİYOR<br />
Riske Dayalı Denetim Sistemi (RDDS)<br />
çerçevesinde bugüne kadar kanserojen azo<br />
boyar madde içeren 155 bin 911 adet hazır<br />
giyim eşyası bertaraf edildi.<br />
İHRACATÇI<br />
KONFEKSİYONCULAR<br />
FASON ATÖLYE BULMAKTA<br />
ZORLANIYOR<br />
6<br />
20<br />
22<br />
24<br />
28<br />
30<br />
ÇİFTÇİ BEYAZ ALTINA<br />
YÖNELDİ<br />
Son yıllarda gerek girdi maliyetlerinin<br />
yükselmesi gerekse fiyatının düşük olması<br />
sebebiyle pamuktan uzaklaşan üretici, rekor<br />
fiyat üzerine tekrar beyaz altına döndü.<br />
TEKSTİL DİKEN ÜSTÜNDE<br />
Yıllardır fiyatı 3 TL'nin üzerine çıkmayan ancak bu yıl<br />
arz sıkıntısı nedeniyle fiyatları hızla tırmanışa geçen pamuktan,<br />
yeni bir rekor daha geldi. İzmir Ticaret Borsası'nda (İTB) pamuk 4<br />
TL'den işlem gördü.<br />
PAMUKTA, ABD’NİN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK<br />
PAZARI TÜRKİYE<br />
Dünya pamuk stokları tahminlerinde keskin bir düşüşe işaret<br />
eden geçen ayın ABD Tarım Bakanlığı raporu pamuk fiyatlarında<br />
Temmuz ortalarında başlayan tırmanışa dikkat çekti.<br />
RÖPORTAJ: BOSTAN TEKSTİL’İN YÖNETİM<br />
KURULU BAŞKANI HASAN BOSTAN:<br />
“2011’DEN ÇOK UMUTLUYUM”<br />
İLK YARIDA HAZIRGİYİM VE<br />
KONFEKSİYON İHRACATI %13,3 ARTTI<br />
Yılın ilk yarısını değerlendiren İTKİB’e göre,<br />
örme giyim ihracatta ilk sırada geliyor.<br />
UZUN ÇALIŞMA SAATLERİ, İŞSİZLİĞİ<br />
OLUMSUZ ETKİLİYOR<br />
RÖPORTAJ: SUBAŞILAR KUMAŞCILIK<br />
YÖNETİM KURULU BAŞKANI BÜLENT<br />
SUBAŞI:<br />
“TÜRKİYE’DE İTHALAT DA, İMALAT DA ZOR”<br />
32<br />
36<br />
38<br />
42<br />
48<br />
52<br />
54<br />
REKLAM İNDEKSİ<br />
HKM DIŞ TİCARET ÖN KAPAK<br />
HERBOY<br />
ÖN KAPAK İÇİ<br />
HATFİL 1<br />
CREORA 7<br />
LEYBA 9<br />
TANBOOCEL 11<br />
GÜNGÖREN 13<br />
ALBAYRAKLAR 15<br />
RETAŞ-NAMSEO 17<br />
GROZ-BECKERT 19<br />
GEMSAN 21<br />
KERN-LIEBERS 23<br />
KÜÇÜKARSLAN 25<br />
CENGİZ TEKSTİL 27<br />
ORTEKS TEKSTİL 29<br />
COTTON USA 31<br />
KÜÇÜKARSLAN 33<br />
ONUR ÖRME 35<br />
KÜÇÜKARSLAN 37<br />
ERTEKS 40-41<br />
MTM İPLİK 47<br />
VEFA ÖRME 51<br />
KÜÇÜKARSLAN 53<br />
İZMİR TEKSTİL SEMPOZYUMU 71<br />
ÖRME PARKURU 73<br />
VİTAMİN DIZAYN 77<br />
DALKIRAN TEKSTİL 80<br />
5
ÖRME DÜNYASI I BASYAZI<br />
Eylül - Ekim 2010<br />
FİKRİ KURT<br />
GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN<br />
ÜRETİM VE İHRACAT ŞART<br />
Değerli meslektaşlarım, yılın<br />
üçüncü çeyreğinden itibaren<br />
işlerimizin yolunda gittiğini<br />
söyleyebilmem maalesef mümkün<br />
değil. Gerek yaz sezonu olması,<br />
gerek ramazan ayı ve gerekse<br />
de tüm bunların üstüne gelen ve<br />
gündemi meşgul eden referandum<br />
süreci; üçüncü çeyrekte işlerimizi<br />
sekteye uğratmış, beklediğimiz<br />
ölçüde kazançlı olmasına mani<br />
olmuştur.<br />
Bu zor dönemdeki sıkıntılarımızın bir<br />
diğer kaynağı da sürekli artan pamuk<br />
fiyatları oldu. Hepinizin malumu,<br />
2010 başlarından itibaren bugüne<br />
kadar hem pamuğa, hem de pamuk<br />
ipliğine yüzde 80’nin üzerinde zam<br />
geldi. Hala da geliyor ve nerede<br />
duracağı belli değil! Bu belirsizlik<br />
ortamı bizleri gerçek anlamda<br />
umutsuzluğa hatta yeni bir krize<br />
sürüklemektedir.<br />
Değerli meslektaşlarım, 2008<br />
yılından itibaren kriz ortamını en<br />
ağır şekilde yaşayan hazır giyim<br />
ihracatçıları 2009 yılında toparlanma<br />
imkânı elde ettiyse de, 2010’dan<br />
itibaren rüzgar tersine esmiş, dış<br />
talepte artış olmasına rağmen,<br />
değerli TL ve buna bağlı zayıf<br />
rekabet gücümüz nedeniyle 2010<br />
kayıp bir yıl olmuştur. Pamuğa gelen<br />
zamlar da bunun tuzu biberi oldu.<br />
Bana göre, pamuğa ve ipliğe gelen<br />
zamlar nedeniyle tekstil sektörü<br />
yeniden krizin eşiğine gelmiştir.<br />
<strong>Örme</strong>ci için de, konfeksiyoncu<br />
için de gelecek kaygısı artmıştır<br />
ama iplik üreticileri için aynı şeyi<br />
söylememeyiz. 2010 yılı, bence<br />
iplik fabrikaları için en parlak<br />
dönem olmuştur. Bildiğiniz gibi, tüm<br />
dünyada pamuk fiyatlarında artışlar<br />
oluyor. Bunun çeşitli sebepleri var:<br />
kimine göre arz talebi karşılamıyor<br />
bu sebeple pamuk fiyatları artıyor.<br />
Kimine göre, iklim şartlarının yarattığı<br />
olumsuzluklar(Pakistan’daki sel<br />
felaketi gibi). Kimine göre de, Çin’in<br />
artan pamuk talebi…<br />
Sebep ne olursa olsun pamuk<br />
fiyatlarını etkiliyor. Kimi az, kimi çok.<br />
Doğal olarak da Türk pamuğu da bu<br />
ortamda zamlanıyor. Bunu anlıyor<br />
ve hak da veriyoruz ancak anormal<br />
olan şey, konfeksiyon ve hazır giyim<br />
ihracatçılarının bu zamları önceden<br />
öngörerek fiyat verememeleridir.<br />
Bildiğiniz gibi koleksiyon fiyatları<br />
önceden verilmektedir. Dolayısıyla<br />
konfeksiyon firmaları o günkü iplik<br />
maliyetlerini dikkate alarak fiyatlarını<br />
belirlemektedirler. İpliğe gelecek her<br />
yeni zam ihracatçıların kazançlarını<br />
eritiyor. İhracatçı kazancından<br />
olurken biz örmeciler de ister istemez<br />
sıkıntının içine çekiliyoruz.<br />
Değerli meslektaşlarım, ülkemiz bir<br />
zamanlar 900 bin tonlar seviyesinde<br />
pamuk üreten ve ihraç eden bir ülke<br />
idi. Ne yazık ki, yanlış politikalar<br />
nedeniyle bu rekolte azaldı ve bugün<br />
400 bin tonların dahi altına kadar<br />
geriledi. Bugün yaşanan sıkıntının<br />
kaynağında işte bu var. Bu soruna<br />
devlet olarak çareler üretmeliyiz.<br />
Mutlaka pamuk rekoltesini yine<br />
eskisi gibi 900 bin tonlar seviyesine<br />
çıkarmalıyız. Bu stratejik açıdan<br />
önemli bu konu.<br />
Bakın Hindistan ve Pakistan pamuk<br />
sıkıntısı nedeniyle ihracata sınırlama<br />
getirdiler. Vergileri artırarak ihracatın<br />
6<br />
önünü kesmeye çalışıyorlar. Peki,<br />
biz ülke olarak ne yapıyoruz Önlem<br />
alıyor muyuz Yeterince değil. Bu<br />
yıl beklenen rekolte 550 bin ton<br />
olması tahmin ediliyor. Bu iyiye işaret<br />
ama yeterli değil, üretimin 1 milyon<br />
tonlar seviyesine çıkması gerekiyor.<br />
Ancak o zaman tekstil sektörü olarak<br />
pamuğun fiyatını belli bir noktada<br />
tutabiliriz.<br />
Rüzgârın ülkemizden yana estiği<br />
bir dönemde; bir taraftan pamuğun<br />
ve ipliğin zamlanması diğer taraftan<br />
değerli TL nedeniyle rekabet<br />
gücümüzdeki azalma, büyük<br />
fırsatların elimizden kaçmasına<br />
neden oluyor. Bakın, son zamanlarda<br />
yurtdışından çok sayıda sipariş<br />
geliyor. Ama bunu fırsata çevirmek<br />
için ortam müsait değil. Fiyat<br />
tutturmakta zorlanan ihracatçı gelen<br />
siparişleri geri çevirmek zorunda<br />
kalıyor.<br />
İhracatçı kazanamıyor, örmeci<br />
kazanamıyor. Peki, bu ortamda kim<br />
kazançlı çıkıyor Tabiî ki yerli iplik<br />
fabrikalarımız Hem iç piyasaya hem<br />
de dış pazarlara satış yaptıklarından<br />
fiyatlarını yüksek tutmaktan<br />
çekinmiyorlar. Hal böyle olurken fiyatı<br />
belirlemek kendilerine kalıyor.<br />
Değerli arkadaşlar, Yerli konfeksiyon<br />
sanayimizin mutlaka korunması<br />
lazım. Zira ipliği doğrudan satmak<br />
yerine katma değere dönüştürmek;<br />
yani konfeksiyon mamulü olarak<br />
ya da kumaş olarak satmak çok<br />
daha kazançlı değil mi Neden bu<br />
gerçeği görerek dış ticaretimize yön<br />
vermiyoruz. Neden ihracatçımıza<br />
imkân yaratmıyoruz Değerli<br />
meslektaşlarım, şunu sizlerle
paylaşmak istiyorum: Bu ülkenin<br />
huzuru ve refahı siz değerli<br />
sanayiciler sağlıyorsunuz. Çünkü<br />
istihdam ve iş yaratıyorsunuz. Öyle<br />
ise, sizler bu ülkenin en güzide<br />
cevherlerisiniz. Biz sanayiciler aynı<br />
zamanda bu ülkenin finansörleriyiz.<br />
Bankaların her dönem biz<br />
sanayicilerden para kazandıkları bir<br />
gerçek değil mi Hala da kazanmaya<br />
da devam etmiyorlar mı<br />
Devletin yasalarla biz sanayicileri<br />
korumasını bekliyoruz. Bizim<br />
devletten beklentimiz, hizmet ve<br />
mal üretip satan bizlere güvence<br />
sağlaması, satışlarımızın garanti<br />
altına alınmasıdır. Sanayici<br />
korunursa, sanayiciye sahip çıkılırsa,<br />
o zaman kayıtdışılık biter vergisini<br />
zamanında ve eksiksiz öder duruma<br />
gelir.<br />
Şikayetçi olduğum konulardan biri<br />
de mali milat değerli meslektaşlarım.<br />
Biz sanayiciler canla başla çalışıp<br />
iş yaratırken, vergimizi muntazam<br />
öderken; diğer taraftan devletimiz<br />
mali milat uygulamasını başlatıp<br />
ülkeye hiçbir katkısı olmamış,<br />
vergisini ödemeyenlere yeni fırsatlar<br />
yaratıyor. Üstelik bunu seçim<br />
malzemesi olarak kullanıyor. Bunu<br />
tasvip etmiyorum.<br />
Bu ülke topraklarında yaşayan<br />
her birey üzerine düşen görevi<br />
yapmalıdır. İşte o zaman vergide<br />
adalet olur. Herkes eşit ortamda<br />
olduğunu bilirse, vergisini, elektriğini<br />
ve sigorta primlerini düzenli öder.<br />
Güçlü bir Türkiye’nin yolu da buradan<br />
geçmektedir.<br />
Değerli sanayiciler, hepiniz<br />
farkındasınız, paramız her geçen<br />
gün daha da değerleniyor. Bu belki<br />
bir ülkenin itibarı için iyi ama diğer<br />
taraftan dış pazarlardaki rekabet<br />
gücümüzü zayıflatıyor. TL değerli<br />
oldukça ithalat daha cazip hala<br />
geliyor. Yani tüketen bir toplum<br />
haline geliyoruz. Bu bir ülkenin<br />
başına gelebilecek en kötü şeylerden<br />
biri bana göre.<br />
Dolarla mal ve hizmet satanlar<br />
da, Euro ile satanlar da zarar<br />
ediyorlar. Bunun nedeni ise Merkez<br />
Bankası’nın para politikasıdır. Eğer<br />
ithalat cazip hale gelirse, kim bu<br />
ülkede üretim yapacak, kim istihdam<br />
yaratacak Dünyanın en genç<br />
nüfusuna sahibiz. Bu gençlere kim<br />
istihdam yaratacak sormak isterim<br />
sizlere.<br />
Dünya ülkeleri artık kur savaşına<br />
başlamış durumda, kimi ülke<br />
parasının değersizleştirip üretim ve<br />
ihracatı artırmaya çalışıyor kimi ise<br />
bizim gibi parasını değerli yapmaya<br />
çalışıyor.<br />
Çin para biriminin değerini ABD’nin<br />
tüm eleştirilerine ve şikâyetlerine<br />
rağmen istenen oranda artırmıyor.<br />
Sürekli düşük tutuyor. Hal böyle<br />
olunca ABD ile Çin arasında kıyasıya<br />
bir kur savaşı başlamış durumda.<br />
Bizler böyle bir ortamda hangi tarafta<br />
olacağımıza iyi karar vermeliyiz.<br />
Değerli TL’den mi yana olacağız,<br />
ihracatın önünü açacak zayıf<br />
TL’den mi Değerli meslektaşlarım,<br />
sözlerimi tamamlamadan önce bir<br />
kez daha tekstille ilgili duygu ve<br />
düşüncelerimi sizlerle paylaşmak<br />
istiyorum. Bana göre, tekstil bu<br />
ülkenin lokomotifidir ve olmayı da<br />
sürdürecektir. Yarattığı istihdam,<br />
sağladığı döviz girdisi bunun en iyi<br />
7<br />
kanıtı değil mi<br />
Bizler tüm sıkıntılara rağmen üretim<br />
yapmaya çalışıyoruz. Her geçen gün<br />
şartlarımız daha da zorlaşıyor. Çekler<br />
karşılıksız çıkıyor, senetler protesto<br />
oluyor. Bunların hepsi aflar yüzünden<br />
bu hale geldi. Soruyorum şimdi<br />
sizlere: Aflarla ne çözüldü Çekleri<br />
tahsil edebildik mi Alacaklarımızı<br />
alabildik mi Hayır!<br />
Diğer taraftan vergisini ve sigorta<br />
primlerini ödeyemeyenlere de af<br />
çıkarıldı. Ne oldu sorun çözüldü mü<br />
Vergiler daha düzenli ödenmeye<br />
mi başladı Hayır! Bu şekilde<br />
bir neticeye varılamaz değerli<br />
meslektaşlarım. Çünkü bu milleti<br />
affederseniz, bu millet borcunu<br />
ödemez.<br />
Son olarak Maliye Bakanlığı’na<br />
ve değerli bakanımız Mehmet<br />
Şimşek’e buradan seslenmek<br />
istiyorum: Değerli bakanım, vergisini<br />
ödemeyen, yani vatandaşlık<br />
görevini yerine getirmeyenlere<br />
devamlı af çıkarılıyor. Vergisini,<br />
primini düzenli ödeyen, istihdam<br />
yaratan, gerçek anlamda vatandaşlık<br />
görevini ifa edenlere neden pozitif<br />
ayrımcılık yapılmıyor Neden<br />
çeşitli teşvik indirimleri ve imkânları<br />
sağlanmıyor. Sizce bu kadarını hak<br />
etmiyor muyuz Sözlerimi burada<br />
tamamlarken hepinize sağlık ve<br />
huzur dolu günler diler; saygı ve<br />
sevgilerimi sunarım.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />
Kısa haberler<br />
Hindistanlı örme giyimciler<br />
vergi iade oranlarının<br />
düşürülmesinden rahatsız<br />
Hindistan Tirpur İhracatçılar Birliği-TEA, hükümetten<br />
örme hazır giyim ihracatlarını desteklemek amacıyla<br />
vergi iadelerinde oranı % 10 yükseltmesi için başvuruda<br />
bulundu. TEA başkanı A Sakthivel geçtiğimiz aylarda<br />
hükümetin geri iade oranını % 8,8’den % 7,5’e çektiğini<br />
ifade etti.<br />
Başkan, indirim kararının tam da, örme hazır giyim<br />
ihracatçılarının geri iade oranlarında artış beklediği bir<br />
döneme denk geldiğini ifade ederek, örme hazır giyim<br />
ihracatçılarının, iplik fiyatları, boya ücretleri gibi bir çok<br />
problemle karşı karşıya olduklarını ve petrol ürünlerine<br />
gelen % 5’lik ek verginin de maliyetlerini artırdığını belirtti.<br />
Bu nedenle Çin, Bangladeş gibi ülkelerle rekabet etmekte<br />
hayli zorlandıklarını ifade eden başkan, hükümetten destek<br />
beklediklerini yineledi. Kaynak: İTKİB<br />
Almanya’nın tekstil<br />
ithalatı arttı,<br />
hazır giyim düştü<br />
Uluslararası Ticaret Merkezi verilerine göre, 2010 yılının<br />
ilk beş ayında Almanya’nın tekstil ve hazır giyim ithalatı %<br />
1 oranında artarak 12,779 milyar Avro’ya yükseldi. İlk beş<br />
aylık verilere göre tekstil ithalatı % 8,4 oranında artarak<br />
3,392 milyar Avro’ya yükselirken hazır giyim ithalatı % -1,4<br />
oranında gerileyerek 9,386 milyar Avro’ya düştü.<br />
Almanya’nın tekstil ithalatı Ocak ayında % -5,4 oranında<br />
düştükten sonra, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında<br />
sürekli olarak artış gösterdi.<br />
Aynı dönemde hazır giyim ithalatı Mart ve Mayıs aylarında<br />
sırasıyla % 9,4 ve % 1 oranlarında artarken diğer üç<br />
ayda ise geriledi. Bu nedenle istatistiklere göre ilk beş ay<br />
toplamında hazır giyim ithalatında % -1,4’lük bir gerileme<br />
göze çarpmakta.<br />
Kaynak: İTKİB<br />
8
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />
Tekstil hisseleri kıymetlendi<br />
Tekstil sektörü hisseleri son iki yılda<br />
atağa geçerek borsa performansının<br />
üzerinde bir performans gösterdi.<br />
Özbek Pamuk Fuarı yapıldı<br />
Dünya pamuk üretiminde yüzde 4<br />
ile altıncı, ihracatında ise yüzde 8 ile<br />
ABD ve Hindistan’dan sonra üçüncü<br />
sırada yer alan Özbekistan, pamuk<br />
fuarına ev sahipliği yaptı.<br />
6’ıncısı düzenlenen Özbekistan<br />
Uluslararası Pamuk Fuarı 13-14<br />
Ekim tarihleri arasında Taşkent’te<br />
gerçekleştirildi. Fuara 40'a yakın<br />
ülkeden tekstil alanında faaliyet<br />
Milliyet’in haberine gore, son 2 yılda<br />
borsa endeksi yüzde 82.62 değer<br />
kazanırken, tekstil sektörü hisseleri<br />
yüzde 130 değer kazandı. 2010 yılı<br />
Ocak-Haziran döneminde ise bir<br />
önceki yılının aynı dönemine göre<br />
yüzde 18.6 ve 12.6 gibi bir oranda<br />
artış gösterdi. Sanayi ciro endekslerine<br />
bakıldığında tekstil ve giyim eşyası için<br />
önceki yıllara göre olumlu yönde ciddi<br />
bir gelişme var.<br />
gösteren 400<br />
civarında firma<br />
yöneticisi ve temsilcisi katıldı.<br />
Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un<br />
inisiyatifiyle her yıl geleneksel olarak<br />
<strong>ekim</strong> ayında yapılan ve Özbekistan<br />
hükümetinin destek verdiği 6.<br />
Özbekistan Uluslararası Pamuk<br />
Fuarı’nda yerli ve yabancı firma<br />
temsilcileri arasında iş görüşmeleri<br />
de yapıldı.<br />
Saygın Tekstil,<br />
Etiyopya’da<br />
tekstil<br />
fabrikası açtı<br />
Etiyopya Hükümeti ile Saygın Tekstil<br />
firması ortak bir yatırımla 78,5 milyon<br />
ABD Doları değerinde yeni bir tekstil<br />
üretim tesisi kurdular. 2011 Ocak<br />
ayında faaliyete geçecek olan tesis,<br />
Başkent Addis Abba kentine sadece<br />
24 km uzaklıkta olan Sebeta kentinde,<br />
Oromia Özel Bölgesinde kuruldu.<br />
Etiyopya Özelleştirme ve Kamu<br />
Teşebbüsleri İdaresinin %60’ına sahip<br />
olduğu tesiste, eğirme, dokuma ve<br />
boyama gibi tekstil işlemleri yapılacak.<br />
Tesisin üretiminin en az %45-50’sinin<br />
ihraç edilmesi zorunlu tutuluyor.<br />
Etiyopya Ticaret ve Sanayi Bakanlığı<br />
(MOTI), bir önceki mali yılda 2 milyar<br />
ABD Doları olarak gerçekleşen toplam<br />
ihracatı, bu yıl sonuna kadar iki katına<br />
çıkarmayı hedefliyor. Kaynak: İTKİB<br />
Brezilya’da pamuk ithalatına uygulanan vergi kaldırıldı<br />
Brezilya dış ticaret odası<br />
(CAMEX), pamuk ithalatına<br />
uygulanan %10 oranındaki<br />
verginin kaldırıldığını açıkladı.<br />
Vergilerin kaldırılmasında<br />
ülkedeki pamuk arzının<br />
talepleri karşılamayacak<br />
seviyede azalması etkili oldu.<br />
Vergiler, Ekim ayından 2011<br />
yılının Mayıs ayına kadar<br />
geçerli olacak. Vergisiz<br />
ithal edilebilecek pamuk<br />
miktarı ise 250 bin ton olarak<br />
belirlendi.<br />
pamuk sıkıntısı sona erene<br />
kadar bu uygulamanın devam<br />
edebileceğini söyledi.<br />
Brezilya Pamuk Üreticileri<br />
Birliği (Abrapa), Brezilya’nın<br />
bir önceki sezon 1,19 milyon<br />
ton seviyesinde gerçekleşen<br />
toplam pamuk üretiminin<br />
2009/10 sezonunda 1,07<br />
milyon tona gerileyeceğini<br />
tahmin ettiklerini açıkladı.<br />
Hava koşulları, pamuk<br />
üretiminin azalmasına neden<br />
oluyor. Kaynak: İTKİB<br />
Camex Yönetici Sekreter<br />
Yardımcısı Andre Alvim de<br />
Paula Rizzo, ülkede yaşanan<br />
10
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />
Hindistan’dan pamuk ihracatına sınırlama<br />
Hindistan hükümeti, pamuk ihracatına<br />
konulan yasağın 1 Ekim itibariyle<br />
kaldırılacağını açıklamıştı.<br />
Ancak, pamuk piyasasında yaşanan<br />
gelişmeler ve Pakistan’daki sel<br />
felaketi nedeniyle pamuk sıkıntısının<br />
yaşanacağı ihtimali üzerine hükümet,<br />
pamuk ihracatına 5,5 milyon balyaya<br />
kadar vergiden muaf olacak şekilde<br />
sınırlama getirme kararı aldı.<br />
Öte yandan, Hindistan Tekstil Sanayi<br />
Konfederasyonu ise 1 Ekim tarihinden<br />
itibaren tüm pamuk ihracatlarına 168<br />
Euro değerinde vergi uygulanmasını<br />
öneriyor. Pakistan’da yaşanan sel<br />
felaketinin pamuk üretimini %18,5<br />
oranında azaltacağı tahmin ediliyor.<br />
Kaynak: İTKİB<br />
Biliciler Group halka açılıyor<br />
Adana'da pamuk <strong>ekim</strong>inden, kumaş<br />
üretimine, iplik, büküm, dokuma ve<br />
boya tesisleriyle tekstil sektöründe<br />
önemli bir yeri olan Bilici Group,<br />
holdingleşmenin ardından borsaya<br />
girmeyi planlıyor. Misis Tekstil ve<br />
Biltaş'ı aynı çatı altında birleştiren<br />
Bilici Holding, Sermaye Piyasası<br />
Kurulu'nun (SPK) onayının ardından<br />
halka arz olacak. Biliciler, gelecek<br />
yıllarda da sayısı 10'u bulan<br />
şirketlerini de birleştirerek Türkiye'de<br />
ilk 500 firma arasında yerini almayı<br />
hedefliyor.<br />
Gediz İplik’ten<br />
kiralık ring tesisi<br />
Gediz İplik ve Mensucat Sanayii<br />
A.Ş. Yönetim Kurulu, işletmenin<br />
Ring Bölümü'nün en az 1 yıllığına<br />
kiralanarak fabrikanın üretime<br />
açılmasına karar verdi.<br />
TİM ve ÖRSAD’dan Pakistan’a yardım<br />
TİM ve ihracatçı birlikleri,<br />
Pakistan’daki sel felaketi nedeniyle<br />
bir yardım kapmanyası başlatılar.<br />
Kampanya için TİM 1 milyon TL’lik<br />
bir bağış yaptı. Yapılan bu bağışın<br />
500 bin lirası ile Mevlana Evleri<br />
projesi, 150 ev yapılacak. 500 bin<br />
lirası ile de 200 tonluk gıda yardımı<br />
yapılacak. Bu arada ÖRSAD da<br />
Pakistan için Kızılay aracılığıyla<br />
5000 TL’lik bir katkıda bulundu.<br />
12
Web : www.jghx.cn<br />
tel: 00 86 311 88128044<br />
fax: 00 86 311 88043526<br />
email: jghx@jghx.cn<br />
newstarlionel@hotmail.com<br />
evabamboo@yahoo.cn<br />
TANBOOCEL<br />
TANBOOCEL bamboo fiber is the new type of cellulose fiber<br />
manufactured with renewable bamboo resources. TANBOOCEL<br />
bamboo fiber that accredited by State Intellectual Property Bureau has<br />
become a new highlight in home and abroad textile markets and well<br />
received by these customers. After a short period of four or five years<br />
time, bamboo fiber products have been exported to Japan, Korea,<br />
India, Pakistan, Turkey, Germany, France, Italy, the United States and<br />
other countries and regions.<br />
TANBOOCEL bamboo fiber is that Hebei Jigao Chemical Fiber Co.,<br />
Ltd. taking advantage of abundance of bamboo as raw material in<br />
Sichuan by using proprietary patent technology to produce a new<br />
type of cellulose fiber. TANBOOCEL bamboo fiber can be natural<br />
degradation in the soil, and no pollution to the environment. It maintains<br />
intrinsic nature of bamboo of bacteriostasis effect, but also good<br />
moisture absorption and ventilation, soft feel, natural drape, excellent<br />
anti-ultraviolet effect, easy care, excellent dyeing properties, abrasion<br />
resistance. Compared with general bamboo fiber products, although<br />
the cost is higher, it has wonderful natural property of antibacterial,<br />
antimicrobial ability, good smooth and rate of perspiration is also<br />
particularly fast.<br />
High value-added in Bamboo fiber textile has become a driving force<br />
of R&D to factories. Bamboo fiber has been well received by vast<br />
customers since its variety of property. As one of cellulose fibers, the<br />
big advantage is its sound serviceability.<br />
All products can be made from bamboo fiber and other cellulose fibers,<br />
but the key is what appropriate technical tools are used. The end<br />
products include bamboo fiber textile, underwear, women’s and men<br />
clothing category, visually no different from ordinary clothing, while the<br />
feel is very soft. At present bamboo fiber products have been more and<br />
more accepted by consumers.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />
Brezilya pamuk ithal edecek<br />
AB’nin hazır<br />
giyim ithalatı<br />
%3.8 düştü<br />
AB’yi etkileyen durgunluk nedeniyle<br />
birliğe bağlı ülkelerin hazır giyim<br />
ithalatında gerilemeler yaşınıyor.<br />
Son açıklanan raporlara göre, AB’nin<br />
hazır giyim ithalatında yüzde 3.8<br />
gerileyerek yaklaşık 80 milyar dolar<br />
seviyelerine düştü. Son 10 yıldaki<br />
ilk düşüş olarak kayıtlara geçen bu<br />
gerileme, Avrupa’da görülen durgunluk<br />
nedeniyle meydana geldi.<br />
Brezilya’da son yıllarda pamuk<br />
üretiminde artış yaşanmasına rağmen,<br />
tekstil ve hazır giyim sektörünün küresel<br />
çapta 1,7 milyon kişinin istihdam<br />
edildiği beşinci büyük sektör konumuna<br />
gelmesi, pamuğa olan talebin daha<br />
fazla artmasına neden oluyor. Brezilya<br />
Pamuk Üreticileri Birliği (ABRAPA)<br />
ve Ulusal Pamuk İhracatçıları Birliği<br />
(ANEA) hükümete başvurarak 150.000<br />
ton pamuğun ithal edilmesine onay<br />
verilmesini talep etmişlerdi. Aynı sanayi<br />
kuruluşları, kısa bir süre önce bu miktarı<br />
250.000 tona çıkardılar. Ayrıca, pamuk<br />
ithalatına uygulanan vergilerin Ekim’den<br />
Mayıs ayına kadar sürede geçici olarak<br />
kaldırılmasını talep ediyorlar.<br />
Kaynak: İTKİB<br />
Dystar’ın yeni<br />
mümessili Setaş<br />
Kimya<br />
Dünyaca ünlü reaktif boya üreticisi<br />
Dystar, Setaş Kimya ile distribütörlük<br />
anlaşması imzalandı. Yeni anlaşma ile<br />
bundan böyle Levafix Ca ve Remazol<br />
boyaların satış ve pazarlamasını Setaş<br />
Kimya yapacak.<br />
Groz-Beckert<br />
yeni teknoloji<br />
merkezini açtı<br />
İğne pazarının lideri Groz-Beckert,<br />
Albstadt’ta modern bir teknoloji<br />
merkezinin açılışını yaptı. 5000<br />
metrekare kapalı, 25 bin metrekare<br />
açık alana sahip olan yeni araştırmageliştirme<br />
merkezi, yeni ürünlerin<br />
geliştirilmesinde ve mevcut ürünlerin<br />
performanslarının artırılmasında önemli<br />
bir rol üstleneceği belirtiliyor.<br />
Makine üreticileriyle ortak projeler<br />
geliştirilmesi ve eğitim konularında da<br />
önemli bir misyonu yerine getirecek<br />
yeni merkezin, örme teknolojilerin de<br />
birçok yeniliğe imza atması bekleniyor.<br />
Tekstil<br />
sempozyumu<br />
İzmir’de yapılacak<br />
Ege’nin tekstil ihracatı sevindirdi<br />
Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre,<br />
tekstil ve hazır giyim sektörü Ağustos<br />
ayında 85 milyon 974 bin dolarlık,<br />
tekstil ve hammaddeleri sektörü ise 16<br />
milyon 290 bin dolarlık ihracat yaptı.<br />
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan<br />
Ege Hazır giyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Emre Kızılgüneşler, tekstil ve<br />
hazır giyim sektörünün hala Türkiye<br />
için büyük önem taşıdığını söyledi.<br />
Kızılgüneşler, “İhracat rakamlarına<br />
bakılırsa bizim bir şey söylememize<br />
gerek yok. Gerçekler ortada” dedi.<br />
14<br />
Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği<br />
Bölümü tarafından 3 yılda bir<br />
gerçekleştirilen Uluslararası Tekstil<br />
Sempozyumu, 28-30 Ekim 2010 tarihleri<br />
arasında İzmir'de yapılacak. Katılım ve<br />
bilgi için: http://www.iitas.ege.edu.tr/
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />
Bursa'nın tekstil ihracatı arttı<br />
Bursa'nın tekstil ve hazır giyim<br />
ihracatı yılın 8 ayında arttı. Artış<br />
tekstilde yüzde 9,3, hazır giyim ve<br />
konfeksiyonda da yüzde 7,5 oldu.<br />
Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB)<br />
kayıtlarına göre, ocak-ağustos<br />
döneminde tekstil ihracatı yüzde<br />
9,3'lük artışla 597 milyon 887 bin<br />
dolara yükseldi. Bu dönemde, yüzde<br />
7,5 oranında artarak 320 milyon<br />
470 bin doları bulan hazır giyim ve<br />
konfeksiyon ihracatı ise geçen yılın<br />
aynı döneminde 298 milyon 130 bin<br />
dolar olarak gerçekleşti.<br />
Atölyeler 3 vardiya çalışıyor<br />
Asteks Tekstil<br />
örmecilerin<br />
hizmetinde<br />
<strong>Örme</strong> sektörüne sarf malzemeleri<br />
tedarik eden yeni bir firma kuruldu.<br />
Asteks Tekstil adıyla kurulan firma,<br />
aslında 21 yıllık tecrübeye sahip. İğne,<br />
Platin ve örmecilerin ihtiyaç duyduğu<br />
birçok sarf malzemesini tedarik eden<br />
Asteks Tekstil, Neetex iğnelerinin ve<br />
Cristoph Liebers platinlerinin satış ve<br />
pazarlamasını yürütüyor. Firmanın<br />
sitesi: www.astekstekstil.com.tr<br />
Hazır giyim ve konfeksiyonda büyük<br />
bir pastanın yeniden Türkiye'ye<br />
döndüğüne dikkat çeken Merter<br />
Sanayici ve İşadamları <strong>Derneği</strong><br />
Başkanı Ercan Tan siparişler<br />
nedeniyle duran fason atölyelerinin<br />
yeniden iş yapmaya başladıklarını<br />
söyledi. Tan, "Sektörde iş hacmi<br />
arttı. Biliyorsunuz kriz nedeniyle<br />
son 5 yılda birçok fason atölyesi<br />
kapanmıştı. Bunlara şimdi yeniden<br />
ihtiyaç duyuluyor. Artan siparişler<br />
nedeniyle şu ana kadar kapanan<br />
atölyelerin yüzde 20'si kapılarını<br />
yeniden açtı" diye konuştu.<br />
Bugün birçok fason atölyesinin<br />
3 vardiya çalışmaya başladığına<br />
dikkat çeken Tan, şunları söyledi:<br />
"Bunun yanında eskiden çark<br />
dönsün diye işçi parasına üretim<br />
yapıyordu. Şimdi ise siparişlerin<br />
artması onlar içinde bir fırsat oldu.<br />
Fiyatlarına yüzde 10-20'lik karlar<br />
koymaya başladılar. Yine üretim<br />
yaptıracak firmalar arasında<br />
yaşanan rekabette fasonculara<br />
yaradı. Örneğin bugün ben 100 bin<br />
adet malı 5 bin TL'ye diktireceğim.<br />
Ama atölye dolu olduğu için yer<br />
bulamıyorum"<br />
Tekstil ve konfeksiyon sektörünün<br />
en önemli ayağı olarak tanımlanan<br />
fason atölyelerin kapanması 2005<br />
yılından itibaren hızlandı. 2005<br />
yılında hem yurtdışında hem iç<br />
piyasadan gelen siparişlere çalışan<br />
fason imalat atölyelerinin sayısı<br />
200 binlerdeydi. Bugün bu sayı 100<br />
bin civarına kadar düştü. Dört yıl<br />
öncesine kadar sadece İstanbul'da<br />
60-70 bin olan fason imalat atölyesi<br />
sayısı da 15 bine kadar düştü.<br />
Kaynak: Referans<br />
16<br />
Pamuk fiyatları<br />
son 15 yılın<br />
en yüksek<br />
seviyesinde<br />
Pamuk arzında yaşanan problemler<br />
ve hazır giyim fiyatlarındaki artışlar<br />
nedeniyle pamuk fiyatları son 15 yılın<br />
en yüksek seviyesine yükseldi. ICE<br />
Ekim ayı pamuk fiyatı, pound(453 gram)<br />
başına 91.80 cente yükseldi. Bu 1995<br />
Ekim’inden bu yana görülen en yüksek<br />
fiyat. Uluslararası Pamuk İstişare<br />
Komitesi-ICAC, talepteki artış ve<br />
üretimdeki sıkıntılar nedeniyle 2010/11<br />
sezonunda pamuk fiyatlarının % 15<br />
oranında artmasını bekliyor.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />
İthal giysiye etiket denetimi başladı<br />
Türkiye, dünyanın önde gelen tekstil<br />
üreticisi ülkelerinden biri olmasına<br />
karşın piyasada Çin’den ve Bangladeş<br />
gibi Asya ve Uzak Doğu ülkelerinden<br />
gelen tekstil ürünleriyle dolu. Tekstilde<br />
kullanılan tehlikeli b oyar maddeler<br />
nedeniyle buralardan gelen ürünlere<br />
karşı ciddi bir çalışma yürüten DTM,<br />
ithal ürüne etiket uygulaması başlattı.<br />
Yeni uygulama ile ithal giysilerin,<br />
üzerindeki etikette belirtilen içeriğe<br />
sahip olup olmadıkları kontrol edilecek.<br />
Böylece hem vatandaşın sağlığı<br />
korunacak hem de giysilerin kalitesi<br />
güvence altına alınacak. Dış Ticaret<br />
Müsteşarlığı, vatandaşa düşük fiyat<br />
sunan tekstil ürünlerinin kalitesi ve<br />
ne derece sağlıklı olduğu konusunda<br />
önemli iki çalışma başlattı.<br />
ABD ile Çin arasında kur tartışması<br />
ABD, yasaklanan<br />
kimyasallar<br />
listesini güncelledi<br />
Amerikan Hazır Giyim ve Ayakkabı<br />
Birliği (AAFA), hazır giyim, ayakkabı<br />
ve ev tekstili üretiminde kullanılması<br />
yasaklanan kimyasallar listesini<br />
güncelledi. Yedinci versiyonu<br />
AAFA’nın internet sitesinde yayınlanan<br />
Yasaklı Maddeler Listesi (RSL),<br />
tedarik zincirinde izlenebilirliğin hem<br />
üreticiler hem de tüketiciler açısından<br />
sağlanmasında önem taşıyor.<br />
Sanayinin kimyasallar yönetimi<br />
stratejisinin bir parçası olan liste,<br />
ürün güvenliği hakkında ortaya çıkan<br />
endişeleri gidermeyi amaçlıyor. Ayrıca,<br />
konu ile ilgili yerli ve uluslararası<br />
düzenlemeleri toparlayarak sanayinin<br />
rekabetçiliğini devam ettirmesine<br />
katkıda bulunuyor. Kaynak: İTKİB<br />
Kongre’de görüşülmeye devam eden<br />
Çin para birimi yasası, istihdam yaratma<br />
ve ekonomik büyüme konularında,<br />
tekstil üreticilerinin ve hazır giyim<br />
ithalatçılarının kutuplaşmasına neden<br />
oldu.<br />
Temsilciler Meclisi’nde 29 Eylül<br />
tarihinde oylanan yasa, ABD’li firmalara<br />
Çin’in para birimini manipüle etmesi<br />
karşısında Çin’den yapılan belirli ürün<br />
ithalatlarına karşı telafi edici vergi<br />
koyma yetkisi veriyor.<br />
Adil Ticaret için Para Birimi Reformu<br />
Yasası adındaki yasa, Ulusal Tekstil<br />
Kuruluşları Konseyi (NCTO) tarafından<br />
tekstil üretiminin yeniden ABD’ye<br />
getirilmesi çabaları çerçevesinde önemli<br />
bir adım olarak niteleniyor.<br />
Ancak, Amerikan Hazır Giyim ve<br />
Ayakkabı Birliği (AAFA), yasanın<br />
tek taraflı olduğunu ve ABD ve<br />
Çin arasında ticaret savaşına yol<br />
açabileceğini düşünüyor. AAFA Başkanı<br />
Kevin M Burke, yasanın iddia edildiği<br />
gibi ABD’de istihdamı arttıracağına<br />
inanmadıklarını, ayrıca Çin’in para<br />
birimini manipüle etmesini engellemek<br />
için yeterli olmadığını belirtiyor.<br />
NCTO Başkanı Cass Johnson ise,<br />
Çin’in para birimini piyasa değerine<br />
yükseltmesi halinde, ABD’nin<br />
tekstil sektöründe istihdam artışının<br />
yaşanacağına inandıklarını açıklıyor. Bu<br />
çerçevede yasa sayesinde Çin’e güçlü<br />
bir mesaj verildiğini düşünüyor.<br />
Yasa’nın Kongre’de kabul edilmesi ve<br />
Obama tarafından imzalanması halinde<br />
yürürlüğe gireceği belirtiliyor.<br />
Kaynak: İTKİB<br />
18<br />
Hindistan, pamuk<br />
ihracatına koyduğu<br />
sınırlamayı hafifletti<br />
Hindistan hükümeti 27 Eylül’de aldığı<br />
bir kararla pamuk ihracatına koyduğu<br />
yasağı kaldırdığını duyurdu. Hindistan<br />
Hükümeti’nin kararına göre, 1 Kasım<br />
2010 tarihinden itibaren pamuk<br />
ihracatına izin verilecek. Bu çerçevede<br />
5,5 milyon balya(178kg/balya)<br />
pamuğun serbest şekilde ihraç edilmesi<br />
bekleniyor. Uzmanlar bu kotanın 8<br />
milyon balyaya bile çıkarılabileceğini<br />
iddia ediyorlar.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />
Mısır’da yeni bir tekstil sanayi bölgesi daha kuruluyor<br />
Mısır Hükümeti, Kafr El Dawar<br />
bölgesinde tekstil üretiminin çağdaş<br />
metotlarla yapılacağı bir sanayi<br />
bölgesi kurmaya hazırlanıyor.<br />
Bölgenin seçilmesinde, limanlara<br />
yakınlığı gibi ülkedeki bölgesel<br />
konumun yanı sıra işgücü piyasasının<br />
canlılığı da etkili oldu.<br />
Her biri 600 metrekareden oluşacak<br />
fabrikaların 430 metrekaresi<br />
üretim faaliyetleri için, kalan 170<br />
metrekaresi ise depo ve eğitim gibi<br />
faaliyetler için ayrılacak. Ancak bölge<br />
için ayrılan fonun yeterli olmayacağı<br />
ifade ediliyor. Bu nedenle, inşa<br />
edilmesi planlanan 45 tesisin sadece<br />
altı tanesinin ilk etapta, 23 tanesinin<br />
ise gelecek iki yıl içinde faaliyete<br />
geçmesi planlanıyor. Hükümet,<br />
sanayi bölgesinin altyapısı için<br />
önemli miktarda fon ayırdı. Faaliyete<br />
geçmesiyle birlikte bölge, istihdam<br />
açısından da önem kazanacak.<br />
Kaynak: İTKİB<br />
Jiunn Long yetkilileri ÖRSAD’ı ziyaret etti<br />
Türkiye piyasasında yaklaşık 1000<br />
civarında örme makinesi bulunan<br />
Tayvan’ın önde gelen yuvarlak örgü<br />
makine imalatçısı Jiunn Long’un<br />
yetkilileri ÖRSAD’ı ziyaret ederek<br />
başkanımız Fikri Kurt ile bir araya<br />
geldiler.<br />
1 Ekim Cuma günü dernek merkezinde<br />
gerçekleşen ziyarette Jiunn Long’un<br />
satış müdürü bayan Li Yuan Huang<br />
ve teknik müdürü Liang Chi Hsu ile<br />
birlikte, firmanın Türkiye distribütörü<br />
Senteks Makine’den bölge pazarlama<br />
müdürleri Hakan Rona ve Birol Civelek<br />
20<br />
hazır bulundular.<br />
İstanbul ve Anadolu’daki müşterilerini<br />
ziyaret eden firma yetkilileri,<br />
müşterilerine yenilikler ve yeni<br />
işbirliği olanakları konusunda bilgi<br />
paylaşımında bulundular.
Benteks Tekstil Makineleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi<br />
Fatih Caddesi, Ladin Sokak No: 19/1 Keresteciler Sitesi Merter 34010 İstanbul<br />
Tel: 0212 504 80 31 Fax: 0212 504 97 86 - 0212 555 51 73 www.benteks.net
ÖRME DÜNYASI I FUAR Eylül - Ekim 2010<br />
Premiere Vision’a dünya genelinde 1500 civarında firma katıldı.<br />
TEKSTİLİN KALBİ PARİS’TE ATTI<br />
Tekstil ve moda tasarımı alanında dünyanın dört bir yanından birçok firmanın katıldığı<br />
fuara bu yıl ilgi oldukça fazla oldu. Nord Villepinte’de düzenlenen fuar, moda tasarımcılarının<br />
gelecek sezonlardaki eğilimlerinin belirlenmesinde oldukça etkiliydi.<br />
Fuara Katılan Kumaş Firmaları<br />
Dünya tekstilinin önemli etkinliklerinden<br />
biri olarak kabul edilen<br />
Premiere Vision ve Expofil,<br />
Fransa’nın Paris şehrinde yapıldı. 14-16<br />
Eylül günleri arasında düzenlenen her<br />
her iki etkinliğe, öncekilere göre daha<br />
fazla ilgi oldu.<br />
Dünya tekstil piyasasındaki yerini her<br />
geçen gün daha da sağlamlaştıran Türk<br />
tekstil firmaları da bu etkinliklerin katılımcıları<br />
arasındaydı. Türk firmalar fuara<br />
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin<br />
ulusal organizasyonuyla katıldılar.<br />
Premiere Vision’a 82, Expofil’e ise 3<br />
Türk firma katılarak ürünlerini tanıttı.<br />
Premiere Katılan firmaların 49’u tekstil<br />
ve kumaş alanında; Expofil fuarına katılanlar<br />
ise ağırlıklı iplik ve elyaf ürünlerini<br />
sergilediler.<br />
22<br />
Akbaşlar Tekstil<br />
Aker<br />
Akın Tekstil A.Ş.<br />
Aksu<br />
Almodo Tekstil Altınyıldız<br />
Anteks<br />
Att Concorde<br />
Bahariye Mensucat<br />
Bak-Ay Tekstil<br />
Bezsan Tekstil<br />
Bossa<br />
BTD Textile<br />
Bur-er Tekstil<br />
Can Tekstil<br />
Confetti Tekstil<br />
Doruk Tekstil<br />
Dynamo Denim Kumaşçılık Ltd.<br />
Gülle Tekstil<br />
İlay Textile,<br />
İlteks Tekstil A.Ş.<br />
İpekiş Jakar Tekstil (Tan Group)<br />
Jersan Knitting Co. Inc.<br />
Karma Kokteyl <strong>Örme</strong><br />
Kimteks Tekstil Kipaş Mensucat<br />
Kıvanç Tekstil<br />
Korat Tekstil Meridyen<br />
Özdoku Tekstil<br />
Palateks Platin Kumaşçılık<br />
Sanko Tekstil<br />
Saydam Tekstil<br />
Shamrock Tekstil<br />
Soktas A.Ş.<br />
Tüp Merserize Tekstil<br />
Turan Tekstil<br />
Yarangümeli Tekstil A.Ş.<br />
Yekpa - S.Y.K. Tekstil A.Ş.<br />
Yılmaz Kumaçılık Tekstil<br />
Yünsa A.Ş.
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
İHRACATÇI KONFEKSİYONCU<br />
HAVLU ATMAK ÜZERE<br />
Türk hazır giyim<br />
sektörünün 2008’in ilk 8<br />
ayında 11.5 milyar dolar<br />
ihracatı yakalayamadığını<br />
belirten TGSD Başkanı<br />
Cem Negrin ekonomi<br />
yönetimini uyararak<br />
“harç bitti yapı paydos<br />
dememek için ekonomi<br />
yönetimi artık bizi de<br />
görmeli!..” dedi.<br />
Türkiye Giyim <strong>Sanayicileri</strong><br />
<strong>Derneği</strong> (TGSD) Başkanı Cem<br />
Negrin, ihracatta lider görünen<br />
Türk hazır giyim sektörünün 2008 rakamlarını<br />
dahi yakalayamadığını belirterek,<br />
“2008 yılının Ocak-Ağustos<br />
döneminde yüzde 6 artış ile 11, 1<br />
milyar dolar olan ihracatımız 2010<br />
Ağustosunda yüzde 11,6 artmasına<br />
karşın 9.5 milyar dolarla sınırlı kaldı.<br />
Biz tüm imkanlarımızı seferber edip<br />
canla başla çalışırken, ekonomi<br />
yönetiminin de artık bizleri görmesi<br />
gerekiyor. Biz harç bitti yapı paydos<br />
dememek için direniyoruz, sesimize<br />
ses verilmesini istiyoruz” dedi<br />
TGSD Başkanı Cem Negrin yaptığı<br />
yazılı açıklamada hazır giyimin 1.18<br />
milyar dolar ihracat ile Ağustos ayında<br />
ilk sıraya çıktığını hatırlatarak, kur ve<br />
üretim maliyetlerinde yaşanan tüm<br />
olumsuzluklara rağmen aylık ortalama<br />
1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini<br />
kaydetti.Türk hazır giyim sektörünün,<br />
küresel pazarların başta gelen<br />
aktörleri arasında bulunduğuna dikkat<br />
çeken Negrin, sektörün ürünlerinin<br />
yüzde 60’ını küresel pazarlara ihraç<br />
ettiğini bildirdi.<br />
Cem Negrin, Türkiye’nin dünya hazır<br />
giyim ihracatında Çin, Hong Kong,<br />
İtalya ve Almanya’dan sonra 5. sırada<br />
bulunduğunu, Avrupa’nın ise 2. büyük<br />
tedarikçisi olduğuna işaret ederek,<br />
24<br />
şunları söyledi: 2009 yılında 285 milyar<br />
dolara ulaşan dünya hazır giyim ihracatının<br />
yüzde 4,6’sı Türk giyim sanayine<br />
ait. Avrupa ülkeleri ise ihracatımızın<br />
yüzde 75-80’ini oluşturuyor. Türk hazır<br />
giyim sektörü, Avrupa hazır giyim pazarının<br />
Çin’den sonra en büyük ikinci<br />
ihracatçısı konumunda. Türkiye’nin AB<br />
hazır giyim ithalatı içinde payı 2009<br />
yılında yüzde 6,7’dır.<br />
Dünya hazır giyim ihracatında 4. sırada<br />
bulunan Almanya’nın da en önemli<br />
tedarikçi ülkesi de Türkiye. Avrupa<br />
kullanılan her 100 hazır giyim ürününün<br />
ortalama 6-7 adeti Türkiye’de<br />
üretilmekte.<br />
Bu sayı örme ve bayan giyiminde daha<br />
yüksek. Türkiye jean üretiminde ise<br />
2 milyar doları aşan üretim değeriyle<br />
dünyanın lideri durumunda.<br />
Bu kadar önemli başarılara imza atan<br />
bir sektörün göz ardı edilmesi düşünülemez.<br />
Bu nedenle ekonomi yönetimine<br />
‘Bizi daha fazla görmezden gelmeyin.<br />
Sıra bize de gelsin. Türk hazır<br />
giyim sektörüne Türkiye ekonomisinin<br />
üvey evladı muamelesi uygulamaktan<br />
vazgeçin’ diyoruz.”<br />
Cem Negrin, Türkiye’nin kısır siyasal<br />
tartışmalarla zaman kaybettiğini ifade<br />
ederek, herkesin üretim, istihdam<br />
ve ihracata odaklanması gerektiğini<br />
belirtti.<br />
Geçen hafta içinde büyük başarıyla<br />
düzenlenen Fashion’s Night Out etkinliğinin<br />
yaratıcı fikirlere destek verilmesi<br />
halinde Türkiye’nin önünün ne kadar<br />
açık olduğunu gösterdiğini kaydeden<br />
Negrin, ekonomi yönetimine “artık bizi<br />
de görün” dedi.
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
ÖRSAD İFTARINA<br />
REKOR KATILIM OLDU<br />
Türk örme sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşu olan ÖRSAD’ın her yıl ramazan<br />
ayında düzenlediği ve gelenekselleşen iftar davetine örme ve tekstil sektöründen<br />
büyük ilgi oldu.<br />
ÖRSAD’ın her yıl ramazan<br />
ayında düzenlediği ve<br />
gelenekselleşen iftar davetine<br />
rekor katılım oldu. Geçmişte yapılan<br />
iftarlar kıyaslandığında katılımın daha<br />
fazla olduğunu belirten ÖRSAD Başkanı<br />
Fikri Kurt, “meslektaşlarımızı bir araya<br />
getirmekten dolayı çok mutlu olduk”,<br />
dedi.<br />
İftara katılanların büyük kısmını<br />
ÖRSAD üyeleri oluşturdu. Üyelerin<br />
yanı sıra örme sektörünün değerli<br />
müşterileri, iplik dünyasının önde gelen<br />
firmaları ile tekstil dünyasının birlik ve<br />
derneklerinden de önemli katılım oldu.<br />
İftarın en önemli konuklarından biri AK<br />
Parti Milletvekili sayın Burhan Kuzu idi.<br />
İftar davetlileri arasında ayrıca, İTHİB’in<br />
Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle,<br />
İHKİB Başkan Yardımcısı Kemalettin<br />
Güneş, MESİAD başkanı Ercan Tan,<br />
ÇSD başkan yardımcıları Ahmet Bilal<br />
Kıymaz ve Bülent İyikülah da vardı.<br />
ÖRSAD iftarında sunuculuğu televizyon<br />
dünyasının tanınmış ismi sayın<br />
Müge Oruşkaptan yaptı. Oruçkaptan<br />
hoşgeldiniz konuşmasının hemen<br />
ardından Ramazan ayının birleştirici<br />
tarafına vurgu yaparak her yıl<br />
26
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
gelenekselleşen bu önemli gecenin düzenlenmesinde katkıları<br />
olan sponsorlarımızın isimlerini tek tek okuyarak kendilerine<br />
ÖRSAD adına teşekkür etti.<br />
İftar akşamında konuşmalar da oldu. İlk konuşmayı yapmak<br />
için kürsüye ÖRSAD Başkanı sayın Fikri KURT çıktı.<br />
ÖRSAD Başkanı önce davetlilere ve değerli misafirlerimize<br />
katılımlarından dolayı teşekkür etti. Ardından Pakistan ve Rize<br />
ilimizde yaşanan felaket nedeniyle ölenlere rahmet, yakınlarına<br />
başsağlığı dileklerini iletti. Bu felaketlerin tarihsel ve kültürel<br />
geçmişleri aynı olan toplumları daha fazla kaynaştırdığının<br />
altını çizen ÖRSAD Başkanı, özellikle de ramazanın anlamına<br />
uygun şekilde bu felaketlerde acı çeken, zarar görenlere<br />
yardım için iyi bir fırsat olduğunu söyledi.<br />
ÖRSAD Başkanı,<br />
şöyle konuştu,<br />
“Ramazan, her türlü<br />
yardımlaşmanın en<br />
çok bereklendiği<br />
bir aydır. Bu ayda<br />
insanlar kendilerini<br />
başkalarının yerine<br />
koyarlar. Açlığın ve yoksulluğun dilini öğrenirler. Yaratılışın ve<br />
yeryüzü serüvenin sırrına ererler. Bilindiği üzere, Pakistan’daki<br />
sel felaketi nedeniyle müslüman kardeşlerimiz büyük sıkıntılar<br />
çekmektedirler. Benzer biro lay da rize ilimizde yaşandı. Çok<br />
sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Ölenlere allahtan<br />
rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Değerli misafirlerimiz,<br />
biliyorsunuz; 1919-1922 yılları arasında milli mücadelemize en<br />
büyük katkılardan birini dost ve kardeş ülke Pakistan yapmıştı.<br />
Şimdi sıra bizde. İnanıyorum ki, üyelerimiz bu kardeşlerimizin<br />
acısını bir nebze de olsa hafifletecek katkıları ve yardımları<br />
bu kardeşlerimizden esirgemeyeceklerdir. Biz ÖRSAD olarak<br />
bu kardeşlerimize Kızılay aracılığıyla 5000 TL’lik katkıda<br />
bulunuyoruz. Duyarlı herkesi bu kardeşlerimize destek<br />
vermeye davet ediyorum”<br />
ÖRSAD Başkanı daha sonra, 2008, 2009 ve 2010’nun ilk<br />
yarısını değerlendiren konuşmasına geçti. 2098 yılının zor<br />
bir yıl, 2009’un ise toparlanma yılı olduğunu belirten Fikri<br />
Kurt, 2010 yılının ilk yarısının ise beklentilerin çok ötesinde<br />
başarılı geçtiğini söyledi. Gerek makine girişinde gerekse de<br />
örme kumaş ihracatında önemli artışların olduğu 2010 yılının<br />
iplik ticareti açısından çok hareketli geçtiğini belirten ÖRSAD<br />
Başkanı bu hareketli dönemde pamuk ve iplik fiyatlarının ciddi<br />
oranda arttığına dikkat çekti ve bu artışların bazı fırsatçı iplik<br />
fabrikalarından kaynaklandığını ifade etti. Fikri Kurt, şöyle<br />
konuştu: “Tekstil sektörünün temel sıkıntılarından biri, pamuk<br />
ve iplikteki ani fiyat artışlarıdır. Evet, dünyada pamuk fiyatları<br />
artıyor; pamuk zamlanınca, iplik de zamlanıyor, buna diyecek<br />
bir şeyimiz yok. Ancak şunu anlamakta zorlanıyoruz: geçmişte<br />
dolar ve euro artınca pamuk ve iplik fiyatları artardı. ama bakın
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
İFTAR SPONSORLARIMIZ<br />
Bu İftar, Aşağıdaki Firmaların Katkılarıyla<br />
Verilmektedir. Kendilerine Katkılarından<br />
Dolayı Teşekkür Ederiz.<br />
Alfabetik Sıraya Göre<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
•<br />
ACARSOY TEKSTİL<br />
ADIM TEKSTİL<br />
AKKOZA MENSUCAT<br />
BENTEKS TEKSTİL<br />
BEŞLER TEKSTİL<br />
BİRTEKS TRİKO<br />
BİSKA TEKSTİL<br />
CENGİZ TEKSTİL<br />
ÇETİNKAYA MENSUCAT<br />
ÇIRAKLAR TEKSTİL<br />
ÇMS-BALSUYU MENSUCAT<br />
DOĞA TEKSTİL<br />
ENA TEKSTİL<br />
FIRAT ENTEGRE<br />
GÖRTEKS TEKSTİL<br />
GÜNTAŞ İPLİK A.Ş.<br />
HERBOY ÖRME<br />
HYOSUNG İSTANBUL TEKSTİL<br />
İSKUR TEKSTİL<br />
İTHİB<br />
KANDEMİR TEKSTİL<br />
KARSU TEKSTİL<br />
MELANJ İPLİK<br />
MEM TEKSTİL<br />
MURAT YAPI TEKSTİL<br />
PAMUK İPLİK TEKSTİL<br />
RAMA ÖRME TEKSTİL<br />
RETAŞ MAKİNA<br />
TEKSMEN MENSUCAT<br />
YEKTAŞ TEKSTİL<br />
ZÜMRÜT TEKSTİL<br />
bugün dolar ve euro düşüyor. öyle<br />
ise, pamuk ve iplikte fiyatların aşağı<br />
inmesi gerekmez mi ama maalesef<br />
böyle olmuyor. Pamuk da iplik de<br />
zamlanmaya devam ediyor. ortada bir<br />
haksız durum söz konusu. bu aşikar<br />
bir şekilde görülüyor. Bakınız, ilk altı<br />
ayda iplik fiyatları sürekli arttı. şimdi ise<br />
işler azaldı diye, el altından değişmeye<br />
başladı. Bu fiyat politikası; üretimimizi<br />
ve sanayimizi zora sokuyor, rekabet<br />
gücümüzü zayıflatıyor, müşterilerimizin<br />
başka pazarlara kaçmasına neden<br />
oluyor, daha da önemlisi ithalatın önünü<br />
açmaktadır”<br />
ÖRSAD başkanının dikkat çektiği<br />
bir diğer konu fa iplikte yaşanan<br />
sorunlardan bir olan “net-brüt” konusu<br />
oldu. Tüm dünyada iplik net kilogram<br />
olarak satılırken, ülkemizde tam tersi<br />
bir uygulama söz konusu olmasını<br />
anlayamadığını belirten ÖRSAD<br />
Başkanı Fikri Kurt, iplik alırken etiketine<br />
de, çuvalına da, kartonuna da, plastiğine<br />
de para verilmesini büyük bir haksızlık<br />
olarak gördüğünü ve bununu mutlaka<br />
düzeltilmesi gerektiğini söyledi.<br />
ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt<br />
konuşmasının sonunda yerli üretimin<br />
önemine dikkat çekerek “eğer<br />
tekstil dünyası olarak iplikçisinden<br />
kumaşçısına, boyahanecisinden hazır<br />
giyim ihracatçısına kadar herkes<br />
üzerine düşeni yaparsa ithalata ihtiyaç<br />
kalmadan kendi yerli mallarımızı<br />
alabiliriz. Bu hem bizler hem de ülke<br />
menfaatleri için hayati önem taşıyor. İş<br />
ve aş yaratmanın tek yolu üretmek ve<br />
ihraç etmektir” dedi.<br />
İTHİB Başkanı İsmail Gülle: “İhracat<br />
hedefimizi yakalayacağız”<br />
ÖRSAD Başkanının konuşmasının<br />
ardından kürsüye İTHİB Başkanı sayın<br />
İsmail Gülle çıktı. Gülle konuşmasında<br />
ihracatta yaşanan artışın herkesi<br />
ziyadesiyle memnun ettiğini, böyle<br />
devam etmesi halinde yılsonunda<br />
6 milyar dolarlık ihracat hedefine<br />
ulaşacaklarını belirtti.<br />
İhracatta yakalanan başarının tekstilin<br />
bu ülke için vazgeçilmez bir sektör<br />
olduğunu bir kez daha gösterdiğini<br />
ifade eden İsmail Gülle, örme kumaş<br />
ihracatının bu yıl tekstil ihracatının en<br />
başarılı kalemi olduğunu söyledi.<br />
İTHİB Başkanının konuşmasında<br />
değindiği konulardan bir diğer<br />
de, sorunlarımıza yeterince sahip<br />
çıkılmaması ile ilgiliydi. Tekstilde faaliyet<br />
gösteren hemen herkes sorunlar<br />
karşı şikâyet ediyor ancak sorunların<br />
çözümü için atılacak adımlara aynı<br />
kararlılıkla davranmıyor eleştirisinde<br />
bulunan İsmail Gülle, şunları söyledi,<br />
“sorunlarımıza kolektif bir şekilde<br />
sahip çıkmazsak, başımıza gelenlere<br />
katlanmak durumunda kalırız. Değerli<br />
meslektaşlarım, kumaş ihracatı attığı<br />
gibi ithalatı da artıyor aynı hızda. Bu,<br />
sektörün geleceği için ciddi bir sorun<br />
olarak karşımızda duruyor. Kumaş<br />
ithalatına karşı antidamping çıkarmak<br />
için bir çalışma başlattık. İTKİB üyesi<br />
tüm kumaş üreticilerinden ithalatın<br />
yarattığı soruna karşı harekete<br />
geçmesini ve istenen belgeleri bizlere<br />
teslim etmelerini istedik ancak örme<br />
sektöründen bu konuya yeterince ilgi<br />
olmadı maalesef. Hazır giyimde de<br />
sorun aynı. Sürekli ucuz hazır giyim<br />
ürünleri geliyor yurtdışından. Eğer yarın<br />
öbür gün ithalat daha da artarsa hepimiz<br />
işimizi kaybedecek hale geliriz. O<br />
zamanda çok geç olacaktır. Bu sebeple<br />
herkesi soruna sahip çıkmaya ve<br />
kendine düşen görevi yerine getirmeye<br />
çağırıyorum”<br />
İTHİB Başkanı İsmail Gülle’den sonra<br />
son konuşmayı AK Parti milletvekili<br />
sayın Prof. Dr. Burhan Kuzu yaptı.<br />
Kuzu tüm davetlileri selamlayarak<br />
başladığı konuşmasında son dönemde<br />
kamuoyunu çokça meşgul eden<br />
referanduma yer verdi. Anayasa<br />
değişiklerinde bizzat komisyon başkanı<br />
olarak görev aldığını ve bu 26 maddelik<br />
değişiklik paketinin ülkenin geleceği için<br />
önemli olduğunu söyledi.<br />
28
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
İTHALATA<br />
SIKI DENETİM<br />
GELİYOR<br />
Dış Ticaret Müsteşarlığının<br />
(DTM) Ocak 2010’dan itibaren<br />
uygulamaya koyduğu,<br />
ithal tekstil ve hazır giyim eşyalarında<br />
Riske Dayalı Denetim Sistemi’nin<br />
(RDDS) tanıtımı ve bugüne kadar<br />
yapılan denetimlerin sonuçların bir<br />
basın toplantısıyla anlatıldı.<br />
Toplantıda konuşan Devlet Bakanı<br />
Zafer Çağlayan, tekstil, hazır giyim,<br />
halı ve deri sektöründe en uygun<br />
yöntemin riske dayalı denetim sistemi<br />
olduğunu söyledi. Riske dayalı<br />
denetim sisteminin, 2 önemli avantaj<br />
sağladığını, bunların “kaynak kullanımında<br />
verimliliğin sağlanması” ve<br />
“ticaretin doğal akışına en az etki<br />
yapılması” olduğunu vurgulayan<br />
Çağlayan, şunları kaydetti: Halkın<br />
sağlığını tehdit eden, tüketici haklarını<br />
ihlal eden ve yerli üreticiler için haksız<br />
rekabet oluşturan nitelikteki tüm ürünlerin<br />
ithalatının önlenmesi için gerekli<br />
tedbirleri aldıklarını ifade eden Çağlayan,<br />
“Sektörümüzde tüketici refahını<br />
kollamak için getirilmiş olan azo boyar<br />
madde ve etiketleme ile ilgili kurallar<br />
toplumumuzun sağlığı ve tüketicilerin<br />
bilgilendirilmesi açısından büyük<br />
önem arz etmektedir. Tekstil ve hazır<br />
giyim sektöründe tüketici tercihlerini<br />
belirleyen en önemli unsurlardan birisi<br />
ürün çeşitliliğidir. Bu nedenle boyar<br />
madde ve etiket ile ilgili kurallar ürün<br />
çeşitliliği üzerinde maliyetler açısından<br />
doğrudan etkili kurallardır”<br />
RDDS en iyi denetim yöntemi<br />
İthalata konu tekstil, hazır giyim, deri<br />
Riske Dayalı Denetim Sistemi (RDDS) çerçevesinde<br />
bugüne kadar kanserojen azo boyar madde içeren 155<br />
bin 911 adet hazır giyim eşyası, 14 bin 503 çift ayakkabı<br />
ve eldiven, 2 bin 311 kilogram tekstil boyası, 29 bin 2<br />
metre kumaş, 859 metrekare halı ve 631 set iç giyim<br />
eşyasının bertaraf edildi.<br />
ve halı eşyasının tümünün denetlenmesi<br />
kaynak açısından imkânsız<br />
olduğunu söyleyen Çağlayan, “Bu<br />
sektörde bir günde ortalama 2 ile 3<br />
bin adet ithalat kalemi eşya işlem<br />
görüyor. Bir kalem eşya yüzlerce<br />
çeşit eşya içerebilir, her çeşit eşya<br />
birden fazla bileşenden oluşabilir. En<br />
iyimser tahminle bir ithalat kaleminin<br />
ortalama 5 çeşit eşya kapsadığı<br />
varsayıldığında dahi günde 15 bin<br />
çeşit eşyanın denetime tabi tutulması<br />
gerekmektedir. Bu miktarın normalde<br />
denetim maliyeti karşılığı günde 1,5<br />
milyon dolarlık bir harcama gerektirir.<br />
Riske dayalı olarak geliştirdiğimiz sistemde<br />
günlük denetim maliyeti ortalama<br />
sadece 5 bin dolar seviyesindedir.<br />
Yani RDDS, denetimin maliyetini<br />
azaltmaktadır. Riske dayalı denetimin<br />
ikinci avantajı ticaretin doğal akışına<br />
en az etkiyi yapmasıdır. Tüm eşyanın<br />
denetlendiği bir sistemde denetimler<br />
uzun süreler almaktadır. Uzun süren<br />
denetim süreçleri kurallara uygun<br />
hareket eden işletmeler açısından<br />
bir cezalandırma ve kaynak israfı anlamına<br />
gelmektedir. RDDS’de eşya<br />
aksi ispat edilmediği sürece olumsuz<br />
kabul edilmemekte böylece kurallara<br />
uyanlar, uymayanlar yüzünden cezalandırılmamaktadır”<br />
diye konuştu.<br />
RDDS’de sektörel katkının İstanbul<br />
Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri<br />
(İTKİB) tarafından sağlandığını<br />
belirten Çağlayan, RDDS sürecince<br />
denetim hizmetlerini Dış Ticaret<br />
Müsteşarlığı’nın (DTM) belirlediği<br />
yüksek standartlara uygun olarak<br />
veren ihtisas kuruluşunun EKOTEKS<br />
olduğunu açıkladı.<br />
İthalat tebliğinde yapılan değişiklikle<br />
ithal tekstil ve hazır giyim<br />
eşyaları, üzerlerindeki etiketleri<br />
uygun olup olmadıklarına yönelik<br />
olarak denetleneceğini vurgulayan<br />
Çağlayan, “Etiket denetimlerinin<br />
RDDS kapsamına alınmasıyla, ithal<br />
hazır giyim eşyasında sıkça rastlanan<br />
etiketlendirme zorunlulukları ile<br />
etiketlerdeki bilginin eşya ile olan<br />
uyumluluğu denetlenecektir. Bu yolla,<br />
örneğin giysinin etiketinde yazan<br />
(yüzde 70 yün, yüzde 30 polyester)<br />
olup olmadığı incelenecektir. Tüketicinin<br />
yanıltılması ve haksız kazanç<br />
elde edilmesine yol açan bu durumun<br />
etkin bir şekilde denetlenmesiyle,<br />
sektörde sağlıklı rekabet şartlarında<br />
bir düzen oluşacaktır” dedi.<br />
30
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
İHRACATÇI KONFEKSİYONCULAR FASON<br />
ATÖLYE BULMAKTA ZORLANIYOR<br />
Avrupalı markaların siparişlerini yetiştirebilmek için Kasım ayına kadar kapasiteleri<br />
dolan konfeksiyon üreticileri, daha önce çalıştıkları fason atölyelere ‘acil iş başı”<br />
çağrısı yapıyor.<br />
Çin nedeniyle fiyat rekabetine<br />
giremediği için hükümet<br />
üyelerinin bile ‘gelecekte<br />
çekilmek gereken sektör' olarak<br />
gördükleri tekstil ve hazır giyimde bahar<br />
havası geri döndü. Global krizle birlikte<br />
özellikle Avrupalı markaların stoktan<br />
kaçmak amacıyla Türkiye'ye yönelmesi,<br />
bu arada sektörün tasarımlarla kaliteyi<br />
arttırıp koleksiyon ihraç eder hale<br />
gelmesi tekstilin yönünü değiştirdi.<br />
Yaklaşık 3 yıldır süren bu trende bu yıla<br />
özgü bazı koşullar da eklendi. Ocak<br />
ayından bu yana artan pamuk fiyatlarını<br />
Uzakdoğu'daki üreticilerin fiyatlarına<br />
hemen yansıtması, Türkiye'de ise<br />
tekstilcilerin pamuğu 1 yıllık kontratlarla<br />
alması sonucu avantajlı fiyatlarla pazara<br />
girmesi etkili olurken, Pakistan'daki<br />
sel felaketi de siparişlerin Türkiye'ye<br />
yönelmesinde etkili oldu.<br />
Referans Gazetesine demeç veren<br />
Türkiye Moda ve Hazır Giyim<br />
Federasyonu Başkanı Nedim Örün,<br />
"Şu anda en büyük sıkıntımız fason<br />
atölye bulmak. Sipariş var fakat bunları<br />
ürettirecek atölye yok" derken, Merter<br />
Sanayici ve İşadamları <strong>Derneği</strong> Başkanı<br />
Ercan Tan da "Artan siparişler nedeniyle<br />
şu ana kadar kapanan atölyelerin<br />
yüzde 20'si kapılarını yeniden açtı" diye<br />
konuştu.<br />
Pek çok kent ve bölgenin giyim<br />
sanayicileri dernekleri ile çorap<br />
sanayicileri, nakışcılar, konfeksiyon<br />
yan sanayicileri, moda tasarımcıları,<br />
iç giyimciler ve triko sanayicilerinin<br />
derneklerinden oluşan Türkiye Moda ve<br />
Hazır Giyim Federasyonu'nun Başkanı<br />
Nedim Örün, Türkiye'deki hazır giyim ve<br />
konfeksiyon firmalarının tam kapasite<br />
çalıştığını ve siparişleri de seçmeye<br />
başladığını söyledi. "Kapasite olarak<br />
kasım sonuna kadar doluyuz. Artık<br />
sektör olarak gelen siparişleri ‘hangisi<br />
daha kârlı' diye seçiyoruz" diyen<br />
Örün, fason atölyelere çağrı yaparak<br />
şunları söyledi: "Bir zamanlar ihracatta<br />
yaşanan sıkıntı nedeniyle kapanan<br />
fason atölyeler için yeni bir fırsat<br />
var. Eğer işçilerini işten çıkardılarsa,<br />
fakat makine parkı yerinde duruyorsa<br />
bu atölyelere makine başı bir para<br />
ödeyerek onlara üretim yaptırmak<br />
istiyoruz. Onlar açısından da para<br />
kazanmak için iyi bir dönem. Çünkü artık<br />
atölyelerinde kârlılıkları arttı. Eskiden<br />
0.65 TL'ye dikilen bir bluz artık 1.65<br />
TL'ye dikiliyor."<br />
Örün, bölgelerindeki fason<br />
atölyelerindeki atıl kapasiteyi ortaya<br />
çıkarmak için Ege Giyim <strong>Sanayicileri</strong><br />
<strong>Derneği</strong> olarak bir çalışma başlattıklarını<br />
32<br />
da belirterek şöyle devam etti:<br />
"Bu çalışma sayesinde fasoncu<br />
ile sanayiciyi bir araya getirip atıl<br />
kapasiteleri meydana çıkarmak<br />
istiyoruz. Bunu hem fiziki buluşma<br />
hem de elektronik ortamda yapmak<br />
için altyapıyı hazırlıyoruz. Diyelim ki bir<br />
atölyenin iki günlük boşluğu var. Bunu<br />
ihtiyacı olan sanayiciye veriyoruz. Bunu<br />
önümüzdeki dönemde tüm Türkiye'ye<br />
yaymak istiyoruz." Siparişlerin artması<br />
ile birlikte artık daha seçici olduklarını<br />
da kaydeden Örün, "Öncelikli olarak<br />
eski müşterilerimize öncelik veriyoruz.<br />
Yenileri alırken fiyat önemli bir kriter<br />
oluyor. Artık daha karlı siparişleri tercih<br />
ediyoruz" dedi. Bundan bir yıl önce iş<br />
olmadığı için intiharlarla gündeme gelen<br />
Denizli'de bile üretimin canlanmaya<br />
başladığına dikkat çeken Örün, özellikle<br />
ev tekstili, kumaş ve konfeksiyonda bu<br />
şehirdeki tüm kapasitelerin dolduğunu<br />
söyledi.
ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Eylül - Ekim 2010<br />
ÇİFTÇİ BEYAZ ALTINA YÖNELDİ<br />
Son yıllarda gerek girdi maliyetlerinin yükselmesi gerekse fiyatının düşük olması<br />
sebebiyle pamuktan uzaklaşan üretici, rekor fiyat üzerine tekrar beyaz altına döndü.<br />
Pamuk fiyatları son yılların en<br />
yüksek seviyesine çıktı. Aralık<br />
2008'de kilogram fiyatı 1,77 lira<br />
olan pamuk, 2010 Ağustos ayında rekor<br />
kırarak 3,6 TL'ye ulaştı. Eylül sonunda<br />
ise 4 lirayı buldu. Pamuk fiyatlarındaki<br />
bu rekor artışlar, çiftçinin yüzünü<br />
güldürürken, tekstil sektörünü endişeye<br />
sevk etti.<br />
Para etmediği, toprağının verimini<br />
düşürdüğü için pamuk ekmeyi bırakıp<br />
tarlasına mısır ve buğday eken<br />
çiftçi, yüksek fiyatı görünce tekrar<br />
beyaz altına yöneliyor. Ekim alanları<br />
Çukurova'da yarı yarıya arttı. Antalya'da<br />
ise iki katına çıktı. Dünya genelinde<br />
fiyatların yükselmesinde Pakistan'daki<br />
sel felaketinde tarlaların sular altında<br />
kalması, Çin'in talebinin sürekli artması<br />
ve Hindistan'ın ihracatı durdurması da<br />
bu süreçte etkili oldu.<br />
Pamuk üretiminde dünyada yedincisi,<br />
tüketiminde ise dördüncü sırada gelen<br />
Türkiye, her yıl pamuğa 1 milyar<br />
dolardan fazla para ödüyor.<br />
Çukurova bölgesinde pamuk ekili<br />
alanlar yüzde 50 civarında artarak<br />
220 bin dekardan 330 bin dekara<br />
çıktı. Antalya bölgesindeki üretim<br />
34<br />
artışı ise yüzde 100'ü aştı. Antbirlik'in<br />
verilerine göre pamuk üretim alanı<br />
22 bin dekardan 55 bin dekara ulaştı.<br />
Türkiye genelindeki üretimin ise<br />
yüzde 35 civarında artacağı tahmin<br />
ediliyor. Pamuk fiyatlarındaki artışın<br />
sebebi, Çin'in talebinin sürekli artması,<br />
dünyanın en büyük pamuk üreticisi<br />
Hindistan'ın iç piyasadaki yüksek fiyatı<br />
gerekçe göstererek ihracatı durdurması<br />
ve ABD'deki stokların son yılların en<br />
düşük seviyesine gerilemesi olarak<br />
gösteriliyor. Pakistan'da meydana gelen<br />
sel felaketinin de, pamuk fiyatlarının<br />
son 15 yılın zirvesine çıkmasında etkili<br />
olduğu belirtiliyor.
ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM<br />
Kim ne dedi<br />
Adana Ticaret Odası Başkanı Muammer Çalışkan:<br />
Türkiye’nin pamuk rekoltesi 550 bin tonu bulabilir Pamuk<br />
üretimindeki artışı değerlendiren Adana Ticaret Odası<br />
Başkanı Muammer Çalışkan, "Tespitlere göre Türkiye<br />
genelinde 2009'da 400 bin tonun üzerinde pamuk<br />
üretilmişti. 2010-2011 sezonunda bu miktara yüzde<br />
40 ilave olacak. Yani bu sezon 550 bin ton dolayında<br />
üretim bekliyoruz. Adana'da, Ceyhan ve Tarsus'ta<br />
da geçen yıl kütlü pamukta 100 bin tona yakın olan<br />
üretimin yüzde 50 oranında artmasını bekliyoruz.<br />
Hükümet desteği ve çiftçinin çabasıyla pamuk üretiminin<br />
artacağına inanıyoruz." diye konuştu. Beyaz altın diye<br />
bilinen dönemlerde Çukurova'da 1 milyon dönüm pamuk<br />
<strong>ekim</strong>i yapıldığını hatırlatan Çalışkan, 10 yıl öncesinde<br />
Türkiye'de 900 bin ton lif pamuk üretimi yapılırken<br />
geçtiğimiz yıl bu rakamın 400 bin tonun altına düştüğünü<br />
açıkladı. Fiyatlar ve devletin desteğinin böyle devam<br />
etmesi halinde, pamuğun talep artışıyla eski ihtişamına<br />
kavuşacağını ifade eden Çalışkan, "Piyasadaki gidişat<br />
bu yıl pamuk eken üreticinin kazanacağını gösteriyor."<br />
dedi. Çalışkan, yeni sezonda lifli pamuk fiyatının 3,20 TL<br />
civarında olmasını beklediklerini kaydetti.<br />
Antbirlik Genel Müdürü Atila Diniz: Türkiye'deki pamuk<br />
üretiminin tekstil sektörünün ihtiyacını karşılayamadığını,<br />
bu nedenle her yıl 1 milyar dolar değerinde pamuk<br />
ithalatının yapıldığını söyledi. Türkiye'nin üretiminin<br />
tüketimini karşılayamaması sebebiyle dünyanın en<br />
fazla pamuk ithal eden ikinci ülkesi olduğuna dikkat<br />
çeken Diniz, "Tekstil sektöründe yaşanan genişlemeye<br />
paralel olarak, pamuk tüketimindeki artış, iç üretimle<br />
karşılanamadığından dolayı ithalat miktarı da arttı.<br />
1990 yılına kadar pamuk ihracatçısı olan Türkiye,<br />
pamuk ithalatçısı ülkelerden biri konumuna geldi. Her<br />
yıl yaklaşık 850 bin ton pamuk ithalatına karşılık, yıllara<br />
göre değişmekle birlikte 1 milyar dolar civarında döviz<br />
ödeniyor." diye konuştu.<br />
Söke Ziraat Odası Başkanı Muhsin Örnek: pamuk<br />
üreticilerinin 15 yıldır ürün fiyatlarının maliyetlerin altında<br />
kalması nedeniyle zor günler geçirdiğini anlatarak,<br />
üreticilerin bu sezon dünya piyasalarıyla birlikte yükselen<br />
fiyatları sevinçle karşıladığını dile getirdi. Pamuk fiyatların<br />
olması gereken rakamlara geldiğini söyleyen Örnek,<br />
Bu sene üreticiler için dönüm noktasıydı, üreticilerin<br />
ölüm kalım arasında hareket alanı vardı, fiyatların<br />
yükselmesiyle bu nedenle bizi çok memnun etti.<br />
Fiyatların biraz daha yükseleceğini tahmin ediyorum.<br />
Böylece çiftçilerin 15 yıllık borçlarını ödeyebileceğini<br />
düşünüyoruz dedi.
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
TÜRK TEKSTİLİ, AFRİKA<br />
PAMUĞUNA GÖZ DİKTİ<br />
Birleşmiş Milletler bünyesinde<br />
faaliyet gösteren Uluslararası<br />
Ticaret Merkezi (ITC)’nin<br />
organizasyonu ile Afrika’nın önde gelen<br />
pamuk üreticisi ülkelerinden bir heyet<br />
Ege İhracatçı Birlikleri'ni ziyaret etti.<br />
Uganda, Tanzanya ve Zambiya'nın<br />
pamuk üreticilerinden oluşan heyet,<br />
Türk tekstilinin yıllık 1.5 milyon tonu<br />
aşan pamuk talebinin bir kısmını<br />
karşılayabilmek için Türkiye ile işbirliği<br />
yollarını görüşmek üzere geldi.<br />
Toplantıya ev sahipliği yapan Ege<br />
Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları<br />
Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Jak<br />
Eskinazi, Türk tekstil ve konfeksiyon<br />
sektörlerinin yerli üretimin yeterli<br />
olmamasından dolayı ağırlıkla ABD,<br />
Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden<br />
ithalat yoluyla karşıladığını ancak şu<br />
günlerde Pakistan’ın ve Hindistan’ın<br />
pamuk ihracatlarında bir takım sorunlar<br />
yaşandığını bu sebeple de alternatif<br />
tedarikçi arayışlarına gittiklerini söyledi.<br />
Türkiye’nin, Afrika ülkeleri için çok iyi<br />
bir pazar olduğunu ancak bu ülkelerin<br />
pamuk kalitesini daha da artıracak<br />
çalışmalara hız vermesinin büyük<br />
zorunluluk olduğunu belirten Eskinazi,<br />
şunları söyledi; “Afrika kıtasında pamuk<br />
üreticisi ülkelerin ihtiyaç duyduğu<br />
teknoloji ve bilgi birikimi Türkiye'de var.<br />
Düzenlenen bu tarz organizasyonlar;<br />
sahip olduğumuz bu bilgi birikiminin<br />
Afrikalı dostlarımızla paylaşılması<br />
açısından önemli ve yapıcı bir adım.<br />
Günümüz şartlarında Afrika kıtasında<br />
36<br />
üretilen pamuk tekstil ve konfeksiyon<br />
sanayicilerimiz için pahalı bir girdi olarak<br />
değerlendirilmekte, aynı zamanda<br />
mevcut kalite problemleri nedeniyle<br />
de yeterince tercih edilmemektedir.<br />
Esasen Afrika pamuğu fiyatlarının<br />
tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün<br />
küresel pazarlardaki rekabet gücünü<br />
arttıracak rekabetçi bir fiyat seviyesine<br />
gelmesi ve kalite ile ilgili sorunlarının<br />
giderilmesi halinde tercih edilmemesi<br />
için bir neden görünmemektedir.<br />
Afrika açılımı kapsamında ülkemiz ile<br />
gerçekleştirilecek benzer işbirliklerinin<br />
Afrika pamuğunun bilinirliliğini<br />
geliştireceğini ve dolayısıyla karşılıklı<br />
ticaret hacminin pamuk konusundaki<br />
geliştirilen işbirlikleri paralelinde<br />
arttırılabileceği görüşündeyim"
ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Eylül - Ekim 2010<br />
PAMUK BİR YILDA %100 ZAMLANDI;<br />
TEKSTİL DİKEN ÜSTÜNDE<br />
Yıllardır fiyatı 3 TL'nin üzerine çıkmayan ancak bu yıl arz sıkıntısı nedeniyle fiyatları<br />
hızla tırmanışa geçen pamuktan, yeni bir rekor daha geldi. İzmir Ticaret Borsası'nda<br />
(İTB) pamuk 4 TL'den işlem gördü.<br />
Tekstil fabrikalarından gelen<br />
talebin arz miktarını aşması,<br />
iklime bağlı olarak üretim<br />
miktarının düşmesi, Pakistan’daki sel<br />
felaketi ve küresel stoklarda azalmaya<br />
neden olması, pamuğun fiyatını New<br />
York'taki işlemlerde 1995'ten beri ilk<br />
defa 1 doların üzerine çıkardı.<br />
New York'taki işlemlerde Aralık teslimi<br />
pamuğun pound fiyatı yüzde 3,8 artarak<br />
1,0198 dolara çıktı ve 1995 yılından<br />
beri en yüksek seviyeyi gördü. Çin'de<br />
ise Mayıs teslimi kontratlarda pamuğun<br />
ton fiyatı yüzde 3,4 yükselerek 3,068<br />
dolara çıktı. Pamuk fiyatlarında geçen<br />
yıl da yüzde 62'ye varan değer artışı<br />
yaşanmıştı. ABD Vadeli Emtia İşlem<br />
Komisyonu'nun verilerine göre ise<br />
hedge fonlar ve büyük çaplı işlemler<br />
yapan spekülatörler, 14 Eylül ile biten<br />
haftada pamukta aldıkları uzun vadeli<br />
net pozisyonlarını yüzde 2 artırdı.<br />
Avustralya merkezli danışmanlık<br />
şirketi FCStone Australia'dan piyasa<br />
uzmanı David Watson artan fiyatlarla<br />
ilgili olarak, "Bir ay daha beklenen<br />
seviyede gelmesi beklenmeyen hasat<br />
öncesinde, Hindistan, Pakistan ya da<br />
Çin fark etmeksizin tekstil fabrikalarına<br />
sunulan ham pamuk miktarında gerçek<br />
bir kıtlık yaşanıyor" dedi. Bloomberg'in<br />
düzenlediği bir araştırmaya katılan Çin<br />
merkezli beş analist, pamukta dünyanın<br />
hem en büyük tedarikçisi hem de alıcısı<br />
olan Çin'in, düşük sıcaklık ve yağmurun<br />
kalite ve miktarda düşüşe neden<br />
olması yüzünden, pamuk ithalatını<br />
artırabileceğini belirtti.<br />
Bu analistlere göre Çin'deki toplam<br />
pamuk üretim miktarı, ikinci yılında<br />
da 6.4 ile 6.8 milyon ton arasında<br />
gerçekleşebilir. Geçen sene üretim,<br />
önceki yıla göre yüzde 13 düşerek<br />
6.8 milyon tona gerilemişti. Yoğun<br />
şekilde yağan yağmurlar rekoltedeki bu<br />
düşüşün başlıca nedeni olmuştu.<br />
Watson, "Küresel çapta pamuk<br />
stoklarında büyük azalma var var<br />
önceden olduğu gibi açığı ABD'den<br />
yapılan alımlarla kapatamıyorsunuz.<br />
Ekim sonu, Kasım başında yeni hasadın<br />
gelmesiyle ve fiyatların düşeceğini<br />
tahmini ediyorum" dedi.<br />
Hindistan Tekstil Sanayi<br />
Konfederasyonu'ndan geçen hafta<br />
yapılan açıklamada, tekstil üretimi ve<br />
ihracatında dünyada ikinci sırada yer<br />
alan Hindistan'da da hasadın, muson<br />
yağmurları normalden uzun sürerse<br />
tahmin edilenden az olacağı belirtildi.<br />
Bombay merkezli pamuk ticareti yapan<br />
Gill & Co'nun başkanı Kantilal Shah,<br />
fiyatların gelecek 15 gün ile bir aylık<br />
süreçte 10 ile 15 sent arasında artış<br />
gösterebileceğini belirtti. Kaynak:<br />
Bloomberg.com<br />
38<br />
COTLOOK: Toplam rekolte 24.4<br />
milyon tonu bulacak<br />
Araştırma kuruluşu Cotlook'un son<br />
açıkladığı rapora göre, 2010-2011<br />
dünya ham pamuk üretim tahmini 24<br />
milyon 428 bin ton, tüketimi ise 24<br />
milyon 784 bin ton olacak. Türkiye'de<br />
ise yeni sezonda yaklaşık 500 bin<br />
ton pamuk üretimi bekleniyor. TÜİK<br />
verilerine göre, Türkiye'nin 2002-2007<br />
yılları ortalama lif pamuk üretimi 925<br />
bin ton. Son iki yılın ortalama üretimi<br />
ise 655 bin ton seviyesinde gerçekleşti.<br />
Türkiye, dünyanın en fazla pamuk<br />
üreten ilk 7 ülkesi arasında yer almasına<br />
rağmen üretimi ihtiyacın oldukça altında<br />
gerçekleşiyor.<br />
Üretimin tüketimi<br />
karşılayamamasından dolayı her yıl<br />
yaklaşık 1 milyar dolar değerinde<br />
700-850 bin ton pamuk ithal ediliyor.<br />
Bu durum Türkiye'yi Çin'den sonra en<br />
fazla pamuk ithal eden ülke konumuna<br />
sürüklüyor. Yükselen fiyatlara bağlı<br />
üretim artışı sebebiyle 2010-2011<br />
sezonunda pamuk ithalatında azalma<br />
bekleniyor. Sektör temsilcilerinin<br />
verdiği bilgilere göre, tarlasına mısır<br />
ve buğday eken çiftçi yüksek fiyatı<br />
görünce tekrar beyaz altına sarıldı.<br />
Aktif olmayan üreticiler bile pamuk<br />
ekti. Tarlasını yıllarca boş bırakan<br />
çiftçi pamuğa yöneldi. Ekim alanları<br />
Çukurova'da yüzde 50 arttı. Antalya'da<br />
ise iki katına çıktı. Yeni sezonda<br />
Çukurova'da 180 bin ton, Antalya'da<br />
da 45 bin ton kütlü pamuk üretimi<br />
bekleniyor.
ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM<br />
Tekstil sektöründe kim ne dedi<br />
Penye iplik fiyatlarının Eylül’den itibaren 40-45 kuruş<br />
zamlanarak 7,5 TL’nin üzerine çıkması ihracatçıları ve<br />
örmecileri endişelendiriyor. Fiyatların spekülasyonlar<br />
nedeniyle 8 TL’yi dahi bulacağını belirten sektör temsilcileri<br />
bu durumdan çok kaygılılar. Devletin bir an önce pamuk<br />
politikasını sektörün beklentileri doğrultusunda belirleyip<br />
uygulamaya sokması gerektiğini dile getiren tekstilin önde<br />
gelen isimleri bakın neler söylediler:<br />
ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt: Son bir yılda pamuğun<br />
fiyatı yüzde 100 arttı. Fiyatlarının nerede duracağını<br />
bilemiyoruz. Sürekli yeni bir zam haberi alıyoruz. Bayram<br />
öncesi 5.70 TL’lere kadar gerileyen penye ipliğin fiyatı<br />
Eylül itibariyle 7,5 TL’ye kadar çıktı. Aldığımız bilgilere<br />
göre ( TL fiyat verenler bile varmış. Bu nedenler,<br />
ihracatçılar da bizler de sıkıntı içindeyiz. İhracatçı<br />
konfeksiyon firmaları müşterilerine fiyat veremiyorlar. Bu<br />
sebeple bizler de sipariş alamıyoruz. Daha da kötüsü bu<br />
müşterilerimiz bizlerden indirim talep ediyorlar. Bir tarafta<br />
iplikçilerin baskısı diğer tarafta ihracatçıların baskısı var.<br />
Her iki taraftan da biz örmecileri olumsuz etkiliyor..<br />
İTHİB Başkanı İsmail Gülle: Dünya devleri Türkiye'den<br />
pamuk almak için araştırma yapıyorlar. Fabrikaların atıl<br />
kalmaması ve siparişlerin kaçmaması için Türkiye mutlaka<br />
elindeki pamuğa sahip çıkmalı.Hindistan'da kuraklık<br />
olmuştu, ABD'de de az üretim çıkınca, arz-talep dengesi<br />
karşılanamadığından fiyatlar kiloda 1,20 dolardan 1,75<br />
dolarlara çıkmıştı. Bu sene mahsul bollaşıp fiyatların<br />
düşmesi beklenirken şu anda fiyatlar 3 dolara doğru bir<br />
seyir izliyor ve sürekli artıyor. Bakın geçen yıl Türkiye'de<br />
380 bin ton pamuk üretildi. Bu sene 500 bin tonluk rekolte<br />
bekleniyor. Pamuk ihracatına bir an evvel vergi konulması<br />
gerekli yoksa bu dünya devleri elimizdeki hammaddeyi<br />
alabilirler.<br />
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği<br />
(İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi: Pamuk fiyatları son<br />
bir yılda ikiye katlandı. Bu artış nedeniyle sipariş bağlantılı<br />
firmaları ciddi zarara uğrattı. Ülkemizde 1.3 milyon<br />
tondan 400 bin tona gerileyen pamuk üretimi bir an önce<br />
desteklenmelidir. Sektörün geleceği için hayati bir mesele<br />
bu.<br />
Yeşim Tekstil’in CEO’su Şenol Şankaya: İplik fiyatları,<br />
2009'un temmuz ayından bu yana yüzde 100 oranında<br />
arttı. Türkiye olarak rekabet gücümüzü kaybetmemek ve<br />
bu sektördeki sürdürülebilirliğimizi sağlamak için önlem<br />
almalıyız, üretmeyen ülkeler sürdürülebilir büyümeyi<br />
sağlayamaz.
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
DÜNYA PAMUK RAPORU / Kaynak: Cotton Incorporated<br />
PAMUKTA, ABD’NİN<br />
ÜÇÜNCÜ BÜYÜK PAZARI TÜRKİYE<br />
Geçen ayın yükselme eğilimli raporuna<br />
karşılık Eylül’de yapılan düzenlemeler<br />
göreceli olarak nötr kaldı. Tahmin edilen<br />
dünya kapanış stokları 174.000 balya<br />
düşerken dünya stok/kullanım oranı<br />
değişmeden<br />
1993/94’ten beri görülen en düşük<br />
seviye olan %37,7’de kaldı. Dünya<br />
üretim rakamları hafifçe yukarı yönlü<br />
düzeltilerek 116,9 milyondan 117,0<br />
milyona 102.000 balya artırıldı. Ülke<br />
bazında üretim tahminleri Avustralya<br />
(+700.000 balya) ve ABD (+307.000<br />
balya) artırılırken Çin (-500.000),<br />
Pakistan (-200.000) ve Tanzanya<br />
(-175.000 balya) düşürüldü.<br />
Sel, Pakistan’ın İplik Sektörünü<br />
Olumsuz Etkiledi<br />
Dünya pamuk stokları tahminlerinde keskin<br />
bir düşüşe işaret eden geçen ayın ABD Tarım<br />
Bakanlığı raporu pamuk fiyatlarında Temmuz<br />
ortalarında başlayan tırmanışa dikkat çekti.<br />
Bu yıl ABD'nin 18,84 milyon<br />
balya pamuk üreteceğinin<br />
ve 15,5 milyon balya pamuk<br />
ihraç edeceği tahmin ediliyor. 10 Eylül<br />
itibariyle ABD 7,03 milyon balya sattı<br />
ve bunun 1,065 milyonunun sevkiyatını<br />
gerçekleştirdi. Bu satış, tüm yıl için<br />
tahmini toplam satışların %45,4'ünü<br />
teşkil ediyor.<br />
En büyük alıcılar ise şöyle: Çin 1,729<br />
milyon balya birinci; Meksika 0,988<br />
milyon balya ile ikinci ve Türkiye 0,638<br />
milyon balya ile üçüncü sırada. Buna<br />
ilave olarak, 2011/2012 sezonu için<br />
de 233.000 balyalık anlaşma sağlandı<br />
gelen haberlere göre.<br />
Genel Gümrük İdaresi'nin yayımlamış<br />
olduğu rakamlara göre, yılın ilk sekiz<br />
ayında Çin'in elyaf ithalatı, bir yıl<br />
öncesine göre ikiye katlandı. Tarım<br />
Dairesi’nin raporuna göre ise, ABD<br />
mahsulünün 19 Eylül tarihi itibarıyla bir<br />
hafta öncesinde yüzde 59 olan oranın<br />
biraz azalarak yüzde 58'e indiği bildirdi.<br />
Raporun yayınlandığı 12 Ağustos<br />
tartihinden itibaren en aktif olarak<br />
işlem gören Aralık New York vadeli<br />
kontratların fiyatı neredeyse 10 cent/lb<br />
yükselerek 90 cent/lb seviyesini geçti.<br />
Aynı zaman içinde A Endeksi de hızla<br />
tırmanarak 89 cent/lb’den 1 dolar/lb<br />
değerlerine yaklaştı.<br />
Selin ülkenin altyapısına da zarar<br />
vermesi ile iplik üretim endüstrisi<br />
bundan olumsuz etkilendi. Pakistan’da<br />
sel felaketinin başlamasından beri<br />
ABD Tarım Bakanlığı ülkenin üretim<br />
tahminlerini 900.000 balya düşürdü<br />
(%9,3’ü kadarlık bir düşüş).<br />
ABD Tarım Bakanlığının Pakistan<br />
işletme talebi tahminini de 500.000<br />
balya düşürdü. Dünya çapında Pakistan<br />
rakamlarındaki düşüşü dengeleyen<br />
ABD (+200.000) ve Hindistan (+100.000<br />
balya) için yapılan artışlar oldu. Küresel<br />
tüketim tahmini 338.000 balyalık<br />
düşüşle120,9 milyondan 120,5 milyona<br />
geriledi.<br />
Global olarak daralan arzla birlikte<br />
2010/11 yılı için ticaret önemini<br />
artıracaktır. Elyaf arzındaki daralma<br />
ülkelerin yerel tekstil endüstrilerini<br />
korumak için ticari kısıtlamalara<br />
gitmelerine sebep olabilir. Böyle bir<br />
40
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
uygulamaya örnek olarak Hindistan’ın<br />
2010/11’de ihracatları, 2009/10<br />
toplamından %30,0 daha düşük<br />
olan, sadece 5,0 milyon balya ile<br />
sınırlandıracağını açıklaması verilebilir.<br />
Diğer ihracatçı ülkelerin Hindistan’ın<br />
kısıtlamasıyla doğacak olan pazar<br />
payını doldurması beklenmektedir.<br />
Bu ay yapılan revizyonlarda Avustralya<br />
(+500.000 balya), ABD (+500.000) ve<br />
Brezilya (+300.000) ihracat rakamları<br />
artırıldı. İthalat<br />
rakamları da Brezilya (+300.000 balya)<br />
ve Çin (+250.000) için artırılırken<br />
Pakistan (-500.000 balya), Hindistan<br />
(-125.000) ve Bangladeş (-100.000) için<br />
düşürüldü.<br />
ABD, Pamuk Pazarının Kaderini<br />
Belirliyor<br />
Ticari kısıtlamalar ve daralan arz<br />
dürümü ABD’nin dünyanın en büyük<br />
ihracatçısı olarak rolünün önemini daha<br />
da artırmaktadır. Dünyadaki en büyük<br />
ihraç edilebilir fazlalığa ev sahipliği<br />
yapan ABD (2010/11 ABD üretiminin<br />
işletme talebi hariç 15,2 milyon balyaya<br />
ulaşması beklenmektedir) <strong>ekim</strong> alanları<br />
ve üretimi dünya pamuk fiyatlarına<br />
duyarlı şekilde hareket etmiştir.<br />
Son birkaç hasat yılı fiyatlar düşük<br />
seyrederken ABD <strong>ekim</strong> alanları<br />
azaldı. Bu sezon, pamuk fiyatlarındaki<br />
ribaunt ile ABD <strong>ekim</strong> alanı %20 arttı<br />
ve üretimin 2009/10’a göre %55<br />
(12,2 milyondan 18,8 milyon balyaya)<br />
artması beklenmektedir. Eylül ayı başı<br />
itibarıyla rekor seviyedeki 7,3 milyon<br />
balyanın ihracat kontratları halihazırda<br />
tamamlandı. Bu rakam 2010/11 için<br />
yapılan 15,5 milyon balyalık tahminin<br />
neredeyse yarısını temsil etmektedir.<br />
ABD işletme kullanımının 3,6 milyon<br />
balyaya ulaşması beklenmektedir.<br />
Kombine edilince ABD işletme<br />
kullanımının ve ihracat satışları ABD<br />
rekoltesinin neredeyse %60’ına (18,8<br />
milyon balyanın 10,9 milyonuna) tekabül<br />
etmektedir.<br />
Yeni hasat yılının içindeki ilk<br />
ayında ABD arzında taahhüt edilen<br />
teslimatların bu oranı dünya çapındaki<br />
tedarik endişelerini vurgularken hava<br />
durumunun hasadı tehlikeye atması<br />
veya başka hükümetlerin ithalatlara<br />
ulaşmayı kısıtlaması ile daralmış olan<br />
durumun daha da daralabileceğinin<br />
altını çizmektedir.<br />
Bu endişelerin yükselen pamuk<br />
fiyatlarına 2010/11 boyunca destek<br />
vermesi ve mevcut arz beklentilerinin<br />
kısıtlanması yönünde tehdit edilmesi<br />
durumunda dalgalanmalara sahne<br />
olması beklenebilir.<br />
41
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />
Bostan Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Bostan:<br />
“2011’DEN ÇOK UMUTLUYUM”<br />
İplik ve örme yatırımlarıyla tanıdığımız Bostan Tekstil, 25 yıldır tekstil sektöründe faaliyet<br />
gösteriyor. Firma, çeyrek asrı bulan varlığını, kaliteli üretim ve hızlı hizmete borçlu.<br />
Bugün hem iplik, hem de örme<br />
kumaş imalatında hatırı sayılır<br />
firmalardan biri olan Bostan<br />
Tekstil, çok sayıda örmecinin ve tekstil<br />
firmasının bulunduğu Güneşli’nin Bağlar<br />
Mahallesi’nde 6 katlı bir binada faaliyet<br />
gösteriyor. Her bir katı 1500 metrekare<br />
olmak üzere toplam 9 bin metrekarelik<br />
kapalı alanda örme kumaş imalatı yapan<br />
firma, örmede 130, Çorlu’daki iplik tesisinde<br />
ise 110 kişiyi istihdam ediyor.<br />
Kaliteyi ve müşteri memnuniyetini kendine<br />
öncelikli bir hedef olarak belirleyen<br />
Bostan Tekstil, kriz döneminde dahi<br />
kaliteden ödün vermeden müşterilerine<br />
hizmet etmeyi sürdürmüş, bu sayede<br />
krizden en zararla çıkmayı başardı.<br />
Firmanın yönetim kurulu başkanı Hasan<br />
Bostan, “başarıyı kaliteli üretimle, doğru<br />
ve hızlı hizmetle yakaladık” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Tekstil sektöründe 25 yılı aşkın bir geçmişe<br />
sahip olan Bostan Tekstil, sürekli<br />
kendini geliştiren, yenileyen bir firma<br />
olarak dikkat çekiyor. Hasan Bostan’ın<br />
yönetiminde tüm engelleri aşarak gerek<br />
iplik olsun gerekse de örme kumaşta büyümesini<br />
sürdüren Bostan Tekstil’i sizler<br />
için ziyaret ettik. Çeyrek yılı devirmek<br />
üzere olan firmayı şirketin en başındaki<br />
kişiye, Hasan Bostan’a sorduk. Bakın<br />
Hasan Bostan firması ve örme sektörü<br />
hakkında neler söylemdi:<br />
1985 yılında iplik satışıyla başladık<br />
Bostan Tekstil, bundan 25 yıl önce<br />
babam Rıfat Bostan tarafından kuruldu.<br />
Babam, dört oğluyla beraber Mahmutpaşa<br />
Kürkçü Han’da pamuk ipliği alım<br />
44
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />
satımıyla iştigal ederken müşterilerden<br />
tavsiyeler geliyordu. Çevreden “Neden<br />
siz de girmiyorsunuz Bu işi çok rahat<br />
yapabilirsiniz,” gibi sürekli soru ve<br />
öneriler karşısında daha fazla duyarsız<br />
kalamadık ve 4 adet örme makinesi<br />
alarak kumaş imalatına adım atmaya<br />
karar verdik.<br />
<strong>Örme</strong>ye Keresteciler Sitesi’nde<br />
başladık<br />
Keresteciler Sitesi’nde bu amaçla bir<br />
yer kiraladık ve ilk etapta 4 adet süprem<br />
makineyle kumaş imalatına fiili olarak<br />
başladık. Makinelerin hepsini yurtdışından<br />
sıfır aldık ve 32 pus 28 fayn<br />
süprem makinelerdi. Bu makineleri<br />
tercih etmemizin nedeni, 1990’larda<br />
piyasada ağırlıklı olarak 30 Pus 26 Fayn<br />
çalışıyordu. Farklı bir makineyi piyasada<br />
görmek ya da bulmak zordu. Yakın bazı<br />
dostlarımız, piyasada bu makinelerden<br />
zaten çok var, bunlar yerine kumaşı<br />
çok daha iyi ören ve henüz yeterince iç<br />
piyasada olmayan 32 pus 28 fayn makinelerden<br />
almamızı tavsiye ettiler. Biz de<br />
bu tavsiyeleri dikkate alıp bu makineleri<br />
almaya karar verdik. Her halde bu makineleri<br />
alan bir kaç firmadan biri biz olduk<br />
o tarihlerde…<br />
Yerimiz dar gelince Merter’den<br />
taşındık<br />
Dört makine fabrikaya gelir gelmez<br />
çalıştırmaya başladık. Bu arada Cengiz<br />
Bey isminde bir ortağımız vardı. Onun<br />
da 3 adet makinesi vardı. Bunlarla<br />
beraber parkurumuzdaki makine sayısı<br />
7 oldu,<br />
O tarihlerde Merter’de sanayileşme pek<br />
yoktu. Mevcut binalar ise imalat için çok<br />
yeterli gelmiyordu. Bizim imalat yaptığımız<br />
bina mesela 730 metrekare idi. Bu<br />
bize yetmedi, zira burada örme bölümü<br />
var, iplik bölümü var, depo var, yine<br />
keza çalışan personelin kaldığı yer var.<br />
Hal böyle olunca bu yer bize yetmez<br />
oldu. Biz de hemen yeni yatırımlar yapabilmek<br />
hem de daha rahat bir ortamda<br />
üretimimize devam edebilmek için yeni<br />
bir yer arayışına girdik.<br />
Bir tanıdığımızın vasıtasıyla, Güneşli’de<br />
şimdi üzerinde bulunduğumuz ve boş<br />
olan araziyi satın aldık ve üzerine binamızı<br />
yaptık. Binayı 1995’te tamamladık<br />
ve bu tarihte Merter’den buraya taşındık.<br />
İşi bilen de bilmeyen de örme işine girdi<br />
90’lı yıllarda örme işinin ihracat nedeniyle<br />
çok iyi olduğunu hatırlatan Hasan<br />
Bostan, bu hareketli piyasayı gören<br />
birçok kişinin örme işine girdiğini söyledi.<br />
<strong>Örme</strong> sektörünün yeni yeni geliştiği<br />
bu dönemi anlatan Hasan Bostan,<br />
geçmişte yapılan bazı hatalara değindi.<br />
Bostan’ın üstünde durduğu en önemli<br />
konu, sektöre dışarıdan bu işi bilmeden<br />
girenlerdi.<br />
Tekstilin ve bunun bir kolu olan örmeciliğin<br />
zor bir meslek olduğunun altını<br />
çizen Hasan Bostan bakın neler anlattı:<br />
“Merter Keresteciler Sitesi’nde içinde<br />
bulunduğumuz binanın sahibi bir gün<br />
gelip babamla sohbet etti. Babama<br />
dönüp, Rıfat Bey; “Bakıyorum işleriniz<br />
bayağı iyi. Bir hareketlilik var” dedi.<br />
Şimdi, işlerde hareketlilik vardı ama<br />
nasıl vardı. Kimse ne olduğunu bilmezdi.<br />
Nedir bu açıklayayım Diyelim ki, buraya<br />
bir kamyon iplik gelir, ne kadar olsun;<br />
10 ton diyelim. Bu iplik kumaş olarak<br />
örülür ve 10 ton kumaş olarak çıkar mı<br />
çıkar ama nasıl çıkar, 10 araçla çıkar,<br />
40 araçla çıkar.<br />
Yani hepsi aynı yere gitmez, farklı yerlere<br />
dağılırlar. Bu da sanki, işler çok hareketli<br />
imiş gibi görünür. Bu aslında böyle<br />
değil. İşte geçmişte bu durumu görüp<br />
bu sebeple örmecilik işine girenler çok<br />
oldu. İlgili ilgisiz birçok kişi bu işe adım<br />
attı. O zaman birkaç örme makinesi, bir<br />
kompresör, bir hava tesisatı yeterli idi<br />
örme için. Bunları tedarik ederek iki-üç<br />
günde bir tesis çalışır hale gelebiliyordu.<br />
O günlerde bu rüzgâra kapılıp örmeye<br />
girenler olduğunu gördük. Kimler girmedi<br />
ki Diş doktoru girdi, kuyumcu girdi,<br />
polis dahi örme işine girmiş. Ama sonra<br />
işin içine girdikçe, işin zorluğu anlaşıldı.<br />
45<br />
Çok farklı bir iş olduğunu herkes anladı.<br />
Anlayıncaya kadar da hem sektör<br />
zarar gördü, hem de örmeciliği layıkıyla<br />
yapmak isteyenler istedikleri başarıyı<br />
yakalayamadılar”<br />
Geçmişe yönelik bu kısa değerlendirme<br />
ve eleştiriden sonra Hasan Bostan,<br />
Güneşli’deki tesislerde hangi teknolojiyle<br />
ne tür kumaşlar ürettikleri hakkında bilgi<br />
verdi. Bostan şunları söyledi: Bostan<br />
Tekstil olarak ağırlıklı boyalı kumaş<br />
satışı yapıyoruz.<br />
Müşterilerimizin büyük bir kısmı ihracatçı<br />
konfeksiyoncular. Geçmişte bir<br />
ara ihracatımız da vardı ama şu anda<br />
pek fazla yok. Satışlarımızı ağırlıkla iç<br />
piyasadaki ihracatçılara boyalı ve ham<br />
kumaş olarak yapmaktayız. <strong>Örme</strong> tesisimizde<br />
süprem makineler ağırlıktadır.<br />
Bunun haricinde ribana makinelerimiz<br />
var. Ancak zaman zaman teknolojimizi<br />
yenilemekte ve yeni makineleri bünyemize<br />
katmayı ihmal etmiyoruz. Kaliteli<br />
ve katma değerli kumaşları talep eden<br />
müşterilerimize sağlamak için bunun<br />
önemli olduğunu düşünüyoruz.<br />
<strong>Örme</strong>de hep öncü olmaya çalıştık<br />
<strong>Örme</strong>ye başladığımız 1990’dan buyana<br />
farklı makineleri bünyesine katıp müşterilerine<br />
kaliteli ve hızlı hizmet veren<br />
az sayıda firmadan biri olduğumuzu<br />
düşünüyorum. İlk 32 Pus 28 Fayn süprem<br />
makinesini getirenlerden biri biziz.<br />
Yine ribanadan örnek vereyim: İlk ribana<br />
makinesini alanlardan biri biziz. 30 pus<br />
15 fayn aldık önce, sonra 34/16, 34/18,<br />
36/18, 38/18 yani, tüm ribana makinelerini<br />
seri halinde bünyemize kattık.<br />
Bir süre sonra çizgili kumaşlarda 38<br />
pus makineler yetmeyince bu sefer<br />
ringel ribana makinesi aldık, çalıştırdık.<br />
Ardından ringel süprem makinesi lazım<br />
oldu, gittik aldık. Bu da yetmedi ringel<br />
interlock makinesi aldık. Bu şekilde<br />
müşterinin talepleri doğrultusunda<br />
makine parkurumuzu sürekli yeniledik,<br />
genişlettik. Yeniliği takip eden bir firma<br />
olduk hep.
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />
Son yatırımızı 2009’da yaptık<br />
Geçen sene iki adet açık en 30 pus 28<br />
fayn Mayer marka makine aldık. Gelecek<br />
yıldan itibaren işlerin açılacağını<br />
düşünüyorum. Bu sebeple yeni yatırımlara<br />
devam edeceğiz.<br />
Öncelikli hedeflerimizden biri; eski<br />
teknolojimizi elden çıkarıp yeni makineleri<br />
alarak, farklı ve daha karlı kumaşlar<br />
üretip satmak. Yatırım olarak açık en<br />
süprem, jakarlı makineler ve ringel<br />
makineleri düşünüyoruz. Bu makinelerle<br />
daha kaliteli ve katma değerli kumaşlar<br />
üretebileceğimize inanıyorum. Trend<br />
zaten bu yönde.<br />
İplik fabrikasına büyük bir yatırım yapmıştık.<br />
Bu yatırımın borcu nihayet bu<br />
sene doldu. Önümüzdeki en büyük engel<br />
ortadan kalktı. Şimdi daha rahat bir<br />
şekilde yeni yatırımlarımızı gerçekleştirme<br />
imkânımız olacak. Hedeflerimizden<br />
bir diğeri de ince kumaşlar üretecek ince<br />
fayn makineleri alıp, çalıştırmak. Bildiğiniz<br />
gibi küresel ısınma sorunu yaşıyor<br />
dünya. Artık kalın kumaşlardan çok ince<br />
kumaşlara doğru bir eğilim söz konusu.<br />
Son dönemde 50 numara, 60 numara<br />
ve hatta 70 numara ipliklerle örülen kumaşlara<br />
talepler oldu. Bu da gösteriyor<br />
ki, faynlar giderek inceliyor. Bu sebeple<br />
ince faynlara yatırım yapmak hedeflerimiz<br />
arasında yer alıyor.<br />
İplikte örnek bir tesis kurduk<br />
Hasan Bostan örme ilgili bu önemli bilgileri<br />
verdikten sonra Çorlu’da bulunan<br />
iplik tesisleri hakkında da sorularımızı<br />
yanıtladı. Hasan Bostan şunları söyledi:<br />
“2003 yılının 10’nucu ayında iplik fabrikamız<br />
faaliyete geçti. O dönemde Ege<br />
pamuğunu kullanarak Türkiye’nin en<br />
kaliteli ipliğini yapıyorduk.<br />
Bunu sadece biz söylemiyoruz, müşterilerimiz<br />
de bunu defalarca bize söylediler.<br />
Biz, iddia ediyorum, Türkiye’nin<br />
en kaliteli ipliklerini üreten firmalardan<br />
biriyiz. Bu konuda çok iddialıyız çünkü<br />
müşterilerimiz bunu bize rahatlıkla<br />
söylüyorlar. Bakın karde iplikten kumaş<br />
yaptık, alın bu kumaşı kime götürseniz<br />
penye kumaş der size, nerdeyse hiç fark<br />
46<br />
yok aralarında. İşte biz bu kadar iddialı<br />
ve kalitemizden eminiz. Ama ne oluyor<br />
Bu kaliteye rağmen gelip ipliği bizden piyasa<br />
malı imiş gibi değerinin çok altında<br />
fiyatla almaya kalkıyorlar.<br />
Bu şekilde hareket edenler gidip daha<br />
ucuz iplikle örülmüş kumaşları alıyorlar<br />
ama sonra kumaş üretildikten sonra bir<br />
bakıyorlar ki bir sürü sorun var, kumaş<br />
istenen kalitede değil.<br />
Sonra yine bize geliyorlar, “sizin ipliklerinizle<br />
daha kaliteli kumaş elde ediyorduk,<br />
sorun çıkmıyordu”, diyorlar. Ya kardeşim,<br />
şimdi kalitenin bir bedeli var. Sen<br />
bunu nasıl gidip bir başka piyasa malıyla<br />
aynı kefeye koyarsın ki. Bu durum bizi<br />
gerçekten çok rahatsız ediyor. Maalesef<br />
kalitenin anlamını ve değerini bilen çok<br />
az kişi var ülkemizde”<br />
İplik kalitesi düştü<br />
Hasan Bostan’ın iplik üreticisi olması vesilesiyle<br />
iplik ve pamukla ilgili çok önemli<br />
birkaç konuya dikkat çekti. Bostan’ın<br />
üzerinde en çok durduğu konu iplik kali-
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />
tesiydi. Pamuk ve iplik fiyatlarının sürekli<br />
artmasının önemli bir sorun olarak değerlendiren<br />
Hasan Bostan, bir bu kadar<br />
da önemli olan sorunun iplik kalitesinin<br />
giderek azalması olduğunun altını çizdi.<br />
Kalitesiz iplikle kaliteli kumaş örülemeyeceğini<br />
belirten Hasan Bostan şunları<br />
söyledi: “Tekstil yapan bir ülkeyiz hem<br />
de Avrupa’nın en önemli tedarikçisiyiz.<br />
Aynı zamanda dünyadaki sayılı tekstil<br />
ülkelerinden biriyiz. Fakat maalesef<br />
Türkiye’de sorunlarımızı yeterince<br />
bilmeyen yöneticiler ve kuruluşlar var.<br />
Biz hem örmeci hem de iplikçi olarak<br />
bu sorunu iki taraflı yaşıyoruz. Bakın<br />
pamuğa aşırı talep olduğunda ve fiyatlar<br />
artmaya başladıktan sonra pamuk kalitesi<br />
giderek düştü.<br />
Pamuk kalitesi düşünce iplik kalitesi<br />
düştü. Bu otomatikman kumaşa buradan<br />
da konfeksiyona yansıyor. Konfeksiyon<br />
ülkemizin en önemli sektörlerinden biridir.<br />
Binlerce insana iş imkanı sunuyor.<br />
Bu sektör imaj kaybederse hepimiz<br />
kaybederiz. Bu sebeple kalite bilinci içimize<br />
yerleştirmeli ve bu doğrultuda çaba<br />
göstermeliyiz. İtalya bu noktada bizim<br />
için iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum”<br />
Pamukta spekülasyon var<br />
İplikçi gözüyle bakarsak bu sefer pamuk<br />
fiyatlarının tüm dünyada artığını görüyoruz.<br />
Artışın gerekçesi olarak diyorlar<br />
ki, “pamuk üretimi az olduğundan ipliğe<br />
talep artınca fiyatı da artıyor” yine<br />
diyorlar ki, Pakistan’da sel felaketi oldu<br />
bu sebeple pamuk rekoltesi düşük kalacak.<br />
Bana göre, Pakistan’daki bu sel, o<br />
ülkenin pamuk üretimine çok fazla zarar<br />
vermemiştir. Dolayısıyla dünya piyasalarını<br />
çok etkileyeceğini düşünmüyorum.<br />
Bana kalırsa spekülatif bir durum var<br />
ortada. Bir diğer önemli nokta da Hindistan<br />
bence. Hindistan pamuk ihracatını<br />
durdurunca, Çin’in bu ülkeden yaptığı<br />
alımlar tehlikeye girdi. Dolayısıyla Çin,<br />
başka ülkelerden, büyük olasılıkla,<br />
ABD’den daha fazla alım yapmaya<br />
çalışacak. Dünyanın en büyük pamuk<br />
alıcısı Çin olunca, doğal olarak fiyatlarda<br />
da ciddi oynamalar oluyor. Çin faktörü<br />
bu noktada çok önemli bence. Şunu da<br />
47<br />
eklemek istiyorum: Dünya krizi nedeniyle<br />
pamuğa ve ipliğe talep az oldu.<br />
Bu sebeple de iplikçiler ciddi bir kayıp<br />
yaşadılar. İşte bu kayıplarını telafi etmek<br />
isteyen iplik satıcıları fiyatları suni yoldan<br />
artırmaya başladılar. Buna da dikkat<br />
çekmek isterim.<br />
Pamuk fiyatlarındaki artış duracak<br />
Aldığım bilgilere göre, tüm dünyada ve<br />
Türkiye’de de pamuk üretiminde geçen<br />
yıla göre bir önemli artış söz konusu.<br />
Türkiye’de bu oranın yüzde 20 olduğunu<br />
sanıyorum. Yine Yunanistan’da<br />
da pamuk rekoltesinde artış olduğunu<br />
duyuyoruz. Bunları dikkate alırsak bu<br />
yeni hasat döneminde pamuk rekoltesinin<br />
tüm dünyada artacağı kesin.<br />
Önümüzdeki dönemde yeni mahsul<br />
toplanmaya başlanırsa bu yılın 12’inci<br />
ayından itibaren pamuk fiyatlarındaki<br />
artışın duracağı, hatta düşeceği öngörüsünde<br />
bulunan Hasan Bostan’a göre,<br />
pamuk üretimi hem ülkemizde hem<br />
de yurtdışında artacak. Bu da fiyatları<br />
otomatikman aşağı çekecek.
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />
Yeni nesil emeğin değerini bilmiyor<br />
Hasan Bostan, tekstilde engin deneyime<br />
sahip bir iş adamı ve sanayici. O<br />
aynı zamanda, doğruluk ve dürüstlük<br />
noktasında da çok duyarlı bir kişi.<br />
Geçmişte emeğin ne kadar kutsal ve<br />
kıymetli olduğunu yaşayarak öğrendiğini<br />
belirten Hasan Bostan, bugün<br />
bunu fazla göremediğini söyledi.<br />
Yeni nesilin işe ve emeğe bakışını<br />
bakın Hasan Bostan nasıl anlattı:<br />
“Biz hem boyalı kumaş, hem de<br />
iplik üreten bir firmayız. Konfeksiyon<br />
firmalarında çalışan gençler bize gelir,<br />
sipariş verirler. Bunlarla zaman zaman<br />
sohbetlerimiz olur. Şunu görüyorum;<br />
Bu yeni jenerasyon (nesil) alın terinin,<br />
emeğin ne olduğunu bilmiyor. <strong>Örme</strong><br />
nasıl yapılır, bir kumaş nasıl boyatılır,<br />
nasıl konfeksiyon haline gelir. Tam<br />
bilemedikleri için de düşünmeden<br />
karar verirler. Bir bakıyorsunuz ki; çok<br />
basit bir sebeple size reklamasyon<br />
kesebiliyorlar. Ya da çıkıp “bu siparişi<br />
iptal ediyorum”, diyebiliyorlar. Buradan<br />
sormak istiyorum. Bu iş bu kadar kolay<br />
mı Kolay mı üretim yapmak, örme<br />
yapmak. Hangi emekle, hangi zorluklarla<br />
yapılıyor, biliyor musunuz<br />
Bakın bunu, yaşadığım bir örnekle<br />
anlatayım: Bir müşterimize bir kumaş<br />
yaptık. Rapor vermişler, bir tanesi 2.2<br />
cm çizgi, diğeri de 0.5 cm çizgi olacak<br />
şekilde kumaş istemişler. Biz de bu<br />
kumaşları ördük, ardından boyahanede<br />
boyattık.<br />
Kumaşı bitmiş halde teslim alıp inceledikten<br />
sonra bize döndü dediler ki,<br />
“kumaşta 0.2 cm eksiklik var, bu sebeple<br />
biz bu kumaşı alamayız, siparişi<br />
iptal etmek durumundayız” Soruyorum<br />
şimdi: Ya kardeşim niye iptal<br />
ediyorsun. Bu iş için onca çaba, onca<br />
emek harcandı, milli bir servet bu, bu<br />
kadar kolay olmamalı bu. Bunlar bu<br />
işin, bu emeğin değerini bilmiyorlar.<br />
Emeği bir anda çöpe atabiliyorlar. Bu<br />
ipliğe para veriliyor, buraya geliyor<br />
örülüyor; sonra götürülüp boyanıyor<br />
hepsi için paralar harcanıyor. Bu iş<br />
zor bir süreçten geçiyor. Bu sebeple bu<br />
kadar kolay harcanabilir mi”<br />
Benzer bir durumun da reklamasyonda<br />
olduğunu belirten Hasan Bostan, bazı<br />
uyanık kişilerin keyfi reklamasyon çıkararak<br />
örmeciler zor duruma düşürdüğünü<br />
ve haksız kazanç elde ettiklerini söyledi.<br />
Hasan Bostan şöyle konuştu<br />
“Şimdi böyle bir sektör çıktı ortaya.<br />
Art niyetli insanların oluşturduğu bir<br />
sektör bu. Trend olmuş yani. Amaç<br />
kısa yoldan para kazanmak. Bizleri en<br />
çok rahatsız eden konulardan biri de<br />
bu. Bir de kaliteyi görmeden onu ucuza<br />
alma tavrı ve yaklaşımı var. Bu da bizi<br />
çok rahatsız ediyor. Müşterimiz geliyor<br />
bize örme işi veriyor, biz de onu en iyi<br />
şekilde tamamlayıp teslim ediyoruz.<br />
Sonra bir bakıyoruz masa başında<br />
oturmuş, ne yaparım ne ederim hangi<br />
örmeciye ne kadar reklamasyon keserim<br />
diye kafa yoruyorlar. Sonra da size<br />
şu kadar reklamasyon kestim haberiniz<br />
olsun diyorlar. Bu büyük haksızlık bana<br />
48<br />
göre. <strong>Örme</strong>ci zaten az kazanıyor. Bin<br />
türlü sıkıntıyla boğuşuyor. Bu şekilde<br />
yapılan her haksızlık bizi daha da<br />
çıkmaza sokuyor” Hasan Bostan, konuşmasını<br />
tamamlamadan önce yeni<br />
jenerasyona(nesil) da bir çift sözü oldu:<br />
“Her kaliteli malın bir değeri, bir bedeli<br />
var, farklı kalitede iki ürünün fiyatını<br />
kimse aynı kefeye koyulmamalıdır. Her<br />
30/1 penye ya da karde aynı değildir.<br />
Her biri ayrı ayrı değerlendirilmelidir.<br />
Kalp ile söz bir olmalı<br />
Bostan Tekstil’in yönetim kurulu başkanı<br />
sayın Hasan Bostan, röportajın sonunda<br />
hepimizin hemfikir olacağını tahmin<br />
ettiğim birkaç önemli noktaya daha<br />
değindi. İş yaşamında en önemli şeyin<br />
dürüstlük olduğunu belirten Hasan Bostan<br />
röportajı,“Ticarette ana amaç elbette<br />
kar etmek, para kazanmak ancak bunu<br />
yaparken kar hırsıyla yanlış yapmamaya<br />
da özen gösterilmesi lazım. Eğer kalp<br />
başka, dil başka söylerse, orada dürüstlük<br />
ve doğruluk görmek mümkün değil”<br />
şeklinde konuştu.
ÖRME DÜNYASI I RAPOR Eylül - Ekim 2010<br />
İLK YARIDA HAZIRGİYİM<br />
VE KONFEKSİYON<br />
İHRACATI %13,3 ARTTI<br />
Yılın ilk yarısını<br />
değerlendiren İTKİB’e<br />
göre, örme giyim<br />
ihracatta ilk sırada<br />
geliyor.<br />
Türkiye İhracatçılar Meclisi<br />
tarafından açıklanan verilere<br />
göre, 2010 yılının Ocak-Haziran<br />
döneminde, Türkiye’den 7 milyar dolar<br />
değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon<br />
ihracatı yapılmıştır. 2009 yılının Ocak-<br />
Haziran dönemine kıyasla ihracatta,<br />
dolar bazında %13,3 oranında artış<br />
meydana gelmiştir.<br />
Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü,<br />
2010 yılının ilk altı ayında, ihracatı<br />
%31,38 oranında artan otomotiv<br />
endüstrisinin ardından, en fazla ihracat<br />
yapan ikinci sektör konumunu halen<br />
korumaktadır.<br />
Diğer yandan, 2010 yılının Ocak-<br />
Haziran döneminde Türkiye genel<br />
ihracatı %21,6 oranında artarak 53,3<br />
milyar dolara, sanayi ihracatı ise %21,1<br />
oranında artışla 37 milyar dolardan 44,7<br />
milyar dolara yükselmiştir. 2010 Ocak-<br />
Haziran döneminde, hazırgiyim ve<br />
konfeksiyon ihracatının Türkiye genel<br />
ihracatındaki payı %14’ten %13,1’e,<br />
sanayi ihracatındaki payı ise %16,7’den<br />
%15,6’ya gerilemiştir.<br />
50<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde,<br />
Türkiye’den AB ülkeleri, diğer OECD<br />
ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, eski SSCB<br />
ülkeleri ile Afrika ülkeleri ve diğer Asya<br />
ülkeleri gibi başlıca ülke gruplarına<br />
yapılan hazırgiyim ve konfeksiyon
ÖRME DÜNYASI I RAPOR Eylül - Ekim 2010<br />
ihracatı, %0,1 ile %51,4 arasında<br />
değişen oranlarda artmıştır. 7 milyar<br />
dolarlık Türkiye toplam hazırgiyim ve<br />
konfeksiyon ihracatının %80,2’lik kısmı,<br />
diğer bir ifade ile beşte dördü 27 AB<br />
ülkesine yapılmıştır.<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />
27 AB ülkesine %12,8 oranında<br />
artışla 5,6 milyar dolarlık hazırgiyim ve<br />
konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. ABD,<br />
Kanada, Meksika, Norveç, İsviçre gibi<br />
ülkelerin yeraldığı “Diğer OECD Ülke<br />
Grubu”na hazırgiyim ve konfeksiyon<br />
ihracatı, 2010 yılının Ocak-Haziran<br />
döneminde bir önceki yılın aynı<br />
dönemine kıyasla %23,5 oranında artış<br />
ile 285,3 milyon dolardan 352,2 milyon<br />
dolara yükselmiştir.<br />
Suudi Arabistan, Irak, İran, İsrail, Kuveyt<br />
gibi ülkelerin gruplandırıldığı “Ortadoğu<br />
Ülkeleri”ne 2010 yılının Ocak-Haziran<br />
döneminde 2009 yılının Ocak-Haziran<br />
dönemine kıyasla %21,6 oranında<br />
artışla 283,5 milyon dolarlık hazırgiyim<br />
ve konfeksiyon ihracatı yapılmıştır.<br />
Ortadoğu ülkelerinin Türkiye’nin toplam<br />
hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatından<br />
aldığı pay %3,8’den %4,1’e yükselmiştir.<br />
Rusya Federasyonu, Ukrayna,<br />
Azerbaycan, Kazakistan gibi ülkelerin<br />
yeraldığı Eski SSCB Ülke Grubu’na<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />
243,2 milyon dolarlık hazırgiyim ve<br />
konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. İhracat,<br />
2009 yılının eş dönemine kıyasla %37,8<br />
oranında artarken, ülke grubunun<br />
toplam hazırgiyim ve konfeksiyon<br />
ihracatında payı %3,5’e yükselmiştir.<br />
Diğer yandan, Mısır, Tunus, Cezayir,<br />
Libya gibi ülkelerin gruplandırıldığı<br />
“Afrika Ülkeleri’ne hazırgiyim ve<br />
konfeksiyon ihracatı, %3,5 oranında<br />
artışla 144 milyon dolara yükselmiştir.<br />
Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon<br />
ihracatında ağırlıklı ürün grubu, örme<br />
konfeksiyon mamulleridir. 2010 Ocak-<br />
Haziran döneminde örme konfeksiyon<br />
mamullerinin toplam hazırgiyim ve<br />
konfeksiyon ihracatındaki payı %55,2,<br />
dokuma konfeksiyon mamullerinin payı<br />
%32,4 ve hazır eşyaların payı %12,4<br />
olarak hesaplanmaktadır.<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />
hazırgiyim ve konfeksiyonun üç temel<br />
ürün grubunda da ihracat artışları<br />
olmuştur. Yılın ilk üç ayında, %14,8<br />
oranında artışla 3,8 milyar dolarlık örme<br />
konfeksiyon mamulü ihraç edilirken,<br />
dokuma konfeksiyon mamulleri ihracatı<br />
%8,9 oranında artarak 2,1 milyar<br />
dolardan 2,2 milyar dolara çıkmış,<br />
hazır eşya ihracatı ise %17,5 artış ile<br />
860,5 milyon dolar olmuştur. En yüksek<br />
oranlı ihracat artışı hazır eşyalarda<br />
görülmüştür.<br />
Türkiye’den en fazla örme konfeksiyon<br />
mamulü ihraç edilen ülkeler Almanya,<br />
İngiltere, Fransa, İspanya ve İtalya<br />
olarak sıralanırken, dokuma konfeksiyon<br />
mamullerinin en fazla ihraç edildiği<br />
ülkeler Almanya, İngiltere, İspanya,<br />
Fransa ve Hollanda olmuştur. Hazır<br />
eşya ihracatında önde gelen pazarlar<br />
ise Almanya, Fransa, ABD, Hollanda ve<br />
İtalya olarak görülmektedir.<br />
Konfeksiyon İthalatı Artıyor<br />
2010 Ocak-Mayıs dönemi TÜİK kaynaklı<br />
veriler incelendiğinde Türkiye’nin<br />
temel hammaddeler itibariyle 1,2<br />
51<br />
milyon ton elyaf, iplik, dokuma ve<br />
örme kumaş ile dokusuz yüzey ithal<br />
ettiği ve bu ithalatın değer olarak 3,6<br />
milyar doları bulduğu anlaşılmaktadır.<br />
Sözkonusu ithalatta, 2010 yılının<br />
Ocak-Mayıs döneminde, 2009 yılının<br />
aynı dönemine kıyasla miktar olarak<br />
%71,3 oranında, dolar bazında<br />
ise %81,1 oranında artış olmuştur.<br />
Temel hammaddeler itibarıyla<br />
çıkarılan ithalat istatistiklerine göre,<br />
2010 yılının Ocak-Mayıs döneminde<br />
Türkiye’ye yapılan ithalatın miktar<br />
olarak %53,4’ü elyaf, %30,3’ü iplik,<br />
%9,3’ü dokuma kumaş,%1,3’ü örme<br />
kumaş, %3,3’ü dokusuz yüzeyler ile<br />
vatka ve keçe ve %2,4’ü diğer tekstil<br />
materyalleridir. Diğer yandan, Dış<br />
Ticaret Müsteşarlığı Bilgi Sistemi’nden<br />
alınan, TUİK kaynaklı kesinleşmiş<br />
ithalat istatistiklerine göre, 2010 yılının<br />
Ocak-Mayıs döneminde Türkiye’ye<br />
124 farklı ülkeden 920,8 milyon dolar<br />
değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon<br />
ithalatı yapılmıştır. 2009 beş aylık<br />
dönemine kıyasla 2010 yılının ilk beş<br />
ayı içerisinde ithalat, dolar bazında<br />
%20 oranında artmıştır.<br />
Yapılan ithalatın dolar değer<br />
üzerinden %58’i dokuma konfeksiyon<br />
mamullerinden, %35’i örme konfeksiyon<br />
mamullerinden ve %6’sı diğer hazır<br />
eşyalardan oluşmaktadır.
ÖRME DÜNYASI I RAPOR Eylül - Ekim 2010<br />
Sabra Tekstil<br />
2010 Ocak-Mayıs döneminde örme<br />
giyim eşyası ve aksesuarı ithalatı %20<br />
oranında artarak 326,7 milyon dolar<br />
olmuştur. Dokuma giyim eşyası ve<br />
aksesuarları ithalatı %19 artışla 538<br />
milyon dolara yükselirken, ev tekstili<br />
ürünlerinin de içerisinde yeraldığı<br />
mensucattan mamul diğer hazır<br />
eşyaların ithalatı %38 oranında artarak<br />
56,2 milyon dolara çıkmıştır.<br />
Performansa Etki Eden Faktörler<br />
Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün<br />
ihracat performansına etki eden en<br />
temel husus euro/dolar paritesidir.<br />
2010 yılı Ocak-Haziran döneminde<br />
Türkiye’den yapılan %13,3’lük artışla<br />
6,98 milyar dolarlık hazırgiyim ve<br />
konfeksiyon ihracatının, 5,8 milyar<br />
dolarla %80’i ihracatın Euro üzerinden<br />
gerçekleştirildiği AB27 ülkelerine<br />
yapılmaktadır.<br />
2009 yılı Ocak-Haziran döneminde 1<br />
Euro 1,333 ABD Dolarına eşit iken,<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />
Euro’nun değeri ABD Dolarına karşı %<br />
0,01’lik küçük bir düşüşle 1,331 dolar<br />
düzeyine yükselmiştir. Bu durumda,<br />
2010 yılı Ocak-Haziran döneminde Euro<br />
bazında yapılan ihracat, dolar olarak<br />
istatistiklerde yeralırken, 2009 yılının<br />
aynı ayına göre %0,1 daha az<br />
yansımakta ve dolar bazındaki<br />
istatistiklerde %0,1 oranında fiktif bir<br />
düşüş yaratmaktadır. Fiktif düşüş<br />
dikkate alınarak yapılan hesaplamalar,<br />
2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />
hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün<br />
ihracat performansında hem reel hem<br />
de cari olarak %13,3’lük artış meydana<br />
geldiğini ortaya koymaktadır.<br />
Sektörün ihracat performansı üzerinde<br />
etkili olan bir diğer husus da uluslararası<br />
pazarlarda değişen koşullardır. Küresel<br />
kriz sonrasında hazır giyim ve moda<br />
dünyasında rekabetin artmasıyla, tekstil<br />
ve hazır giyim ihracatçıları yeni pazar<br />
arayışları için gelişmekte olan ülkelere<br />
yönelmişlerdir. Bu yeni dönemde<br />
firmalar pazarlarını çeşitlendirmekle<br />
beraber, ürün çeşitliliği sağlayarak<br />
gelirlerini arttırmaya çalışmaktadır.<br />
Artık, ürün yönetimi sadece maliyetle<br />
bağlantılı olarak değerlendirilmemekte,<br />
52<br />
Sabra Tekstil<br />
ürünün tasarımı ve kalitesi ile teslim<br />
süresi gibi etkenler büyük önem<br />
taşımaktadır.<br />
2010 yılı Ocak-Nisan ayları arasında<br />
ABD’nin tekstil ve hazırgiyim ürünleri<br />
ithalatı, bir önceki yılın aynı dönemine<br />
göre %6,1 artarak 26 milyar doları<br />
geçmiştir. Ülkeye ithal edilen tekstil<br />
ve hazırgiyim ürünlerinde başı Çin<br />
çekmektedir. Çin’i Endonezya ve<br />
Tayland takip etmektedir.<br />
Avrupa Birliği için son açıklanan verilere<br />
göre 2010 yılının ilk çeyreğinde 2009’un<br />
aynı dönemine göre tekstil ithalatı<br />
değer bazında %9,1, miktar bazında ise<br />
%14,7 artış gösterirken hazırgiyim ve<br />
konfeksiyon ithalatında miktar bazında<br />
%0,7’lik küçük bir artış olmuş, değer<br />
bazında %7,8’lik düşüş meydana<br />
gelmiştir.<br />
Dolayısıyla, 2010 yılı ikinci çeyreğinde<br />
Türk ihracatçılarının dış pazarlarda<br />
yavaş ve kademeli genişleyecek bir<br />
talep artışı ile karşı karşıya olduğu<br />
anlaşılmaktadır. Dış pazarlarda<br />
önümüzdeki dönemde de rekabet<br />
artmaya devam edecektir. Böyle bir<br />
ortamda firmaların tasarruf ve verimlilik<br />
önlemlerini azami ölçüde kullanarak<br />
yeni ürünlere ve yenilikçiliğe ağırlık<br />
vermeleri, etkin pazarlama yoluyla<br />
yeni pazarlara ulaşmaları, değişen<br />
tüketici davranışlarını ve eğilimlerini<br />
çözümleyerek fiyat farklılaştırmalarına<br />
gitmeleri gerekmektedir.
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
UZUN ÇALIŞMA SAATLERİ,<br />
İŞSİZLİĞİ OLUMSUZ ETKİLİYOR<br />
ücret 531 lira iken emekçilerin yüzde<br />
50'sinin aylık brüt ücretinin 698 liranın<br />
altında olmasının, Türkiye'de ücretlerin<br />
düşük olma nedenlerinin en açık<br />
göstergelerinden biri olduğuna yer<br />
verildi.<br />
Genellikle fazla mesailerin<br />
ücretlendirilmediğine ya da fazla mesai<br />
ücretinin yüzde 50 zamlı ödenmesi<br />
gerekirken standart saatlik ücret<br />
üzerinden ödeme yapıldığına işaret<br />
edilen raporda, şu değerlendirmelerde<br />
bulunuldu:<br />
Türkiye'de son yıllarda giderek<br />
uzayan çalışma saatleri işsizlik<br />
sorununun daha da büyümesine<br />
neden oluyor. Alınan bilgiye göre,<br />
DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikası, 1<br />
Mayıs'ın doğuş nedeni olan "8 saatlik iş<br />
günü" mücadelesi ekseninde, Türkiye'de<br />
fiili çalışma sürelerinin uzaması,<br />
nedenleri ve sonuçlarını içeren bir rapor<br />
hazırladı.<br />
Raporda, Türkiye'de emekçilerin fiili<br />
çalışma sürelerinin son 20 yıldır arttığına<br />
dikkat çekilerek, iş kanunlarında haftalık<br />
çalışma süresinin 45 saat olarak<br />
tanımlandığı, bir yılda yapılacak fazla<br />
çalışmaların toplam süresinin ise 270<br />
saat ile sınırlandırıldığı belirtildi.<br />
Fazla çalışmaların üst sınırı olan 270<br />
saatin haftada ortalama 5,2 saate<br />
karşılık geldiğine yer verilen raporda,<br />
dolayısıyla işçilerin bir yıl içinde haftalık<br />
ortalama çalışma süresinin en fazla 50,2<br />
saat olabildiğine işaret edildi. Raporda,<br />
kamu personelinin haftalık çalışma<br />
süresinin ise 40 saat olduğu kaydedildi.<br />
"Artış Ücretlere Yansımıyor"<br />
Raporda, Türkiye'de fiili çalışma<br />
sürelerinde yaşanan artışın belli başlı<br />
nedenleri şöyle sıralandı:<br />
"Özelleştirmeler, kamunun işçi<br />
istihdamındaki payının gerilemesi,<br />
taşeronlaştırma uygulamaları, özel<br />
sektör teşvik edilirken özel sektördeki<br />
hukuka aykırı çalışma düzenlemelerine<br />
göz yumulması, çalışma yaşamının fiilen<br />
kuralsızlaştırılması, esnek çalışma ve<br />
istihdamın hızla yaygınlaşması, işsizlik<br />
ve yoksullukta yaşanan artış, gerçek<br />
ücretlerin gerilemesi, özel sektörde<br />
çalışan her üç işçiden birinin hala kayıt<br />
dışı olması, sendikalaşma oranının son<br />
20 yılda yüzde 22,2'den yüzde 5,8'e<br />
kadar düşmesi, iş denetim ve teftiş<br />
sisteminin yeterli, etkili ve caydırıcı<br />
olmaması"<br />
Çalışma sürelerindeki artışın emekçilerin<br />
gelirine yansımadığı, çalışma sürelerinin<br />
artmasının işverenlere yaradığı<br />
belirtilen raporda, 2006'da brüt asgari<br />
54<br />
"Çalışma sürelerindeki artış, emekçilere<br />
daha fazla sömürü ve yaşamaya ayrılan<br />
daha az zaman olarak geri dönmektedir.<br />
Çoğu zaman emekçiler, gönüllü<br />
olarak değil zorunlu olarak yasal üst<br />
sınırın üzerinde çalışmak durumunda<br />
kalmaktadır.<br />
Her iki durumda da kazançlı çıkanlar<br />
işverenler olmaktadır. Fazla mesai<br />
ücreti ödemeyen, işçiler ne kadar süre<br />
çalışırsa çalışsın aynı ücreti ödeyen<br />
işverenler, yasal sınırı aşan çalışmaları<br />
bedavaya getirmektedir. Örneğin<br />
işçilerini haftada 60 saat çalıştıran<br />
ancak işçilerine sadece asgari ücret<br />
ödeyen bir işveren, bir işçiyi haftada 15<br />
saat ücretsiz çalıştırmakta, çalıştırdığı<br />
her üç işçi başına haftada 45 saat<br />
ücretsiz çalışma elde etmektedir. 45<br />
saat ise İş Kanunu'na göre haftalık<br />
çalışma süresine eşit olduğu için,<br />
bu işveren üç işçisine dört işçinin<br />
yapacağı işi yaptırmakta ve her üç<br />
işçide bir işçi 'kara' geçmektedir.<br />
Böylece işveren işçilerini yasaya uygun<br />
çalıştırması durumunda çalıştırmak<br />
zorunda kalacağı dördüncü işçiye<br />
ödeyeceği ücret, sigorta primi ve benzeri<br />
harcamalardan, üç işçiyi dört işçilik<br />
çalıştırarak tasarruf etmektedir."
ÖRME DÜNYASI I HABER<br />
TÜRKİYE’DE<br />
YENİ ATAMA<br />
Paolo Briatore, üstlendiği yeni görevlerle<br />
birlikte INVISTA Apparel Türkiye, Ortadoğu<br />
ve Afrika (MEA) Bölge Müdürlüğü’ne<br />
atanırken, Ebru Pirinçcioğlu da Türkiye,<br />
Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Değer Zinciri<br />
Müdürü olarak görevlendirildi.<br />
INVISTA’nın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika<br />
(EMEA) Hazır Giyim Satış Müdürü Paolo<br />
Briatore, halen yürüttüğü görevine ek olarak<br />
INVISTA Apparel Türkiye, Ortadoğu ve<br />
Afrika (MEA) Bölge Müdürü göreviyle yeni<br />
pozisyonuna atandı.<br />
Briatore “INVISTA, müşterilerine yüksek<br />
kalitede pazarlama ve teknik hizmet sunarak,<br />
bölgede liderliğini sürdürüyor. Bu bölgeye odaklanılması ve<br />
yatırım yapılması, Türkiye pazarı ve Kuzey Afrika’nın INVISTA için<br />
önemini göstermektedir” diye konuştu.<br />
Ebru Pirinçcioğlu ise Türkiye, Ortadoğu ve<br />
Afrika (MEA) Bölgesi Değer Zinciri Müdürü<br />
olarak atandı. Pirinçcioğlu’nun, INVISTA<br />
Apparel kapsamında çorap, çözgülü örgü<br />
ve dar dokuma segment müdürlüğü görevi<br />
de devam edecek. Pirinçcioğlu, yeni pozisyonunda<br />
satış ve pazarlama ekipleriyle<br />
birlikte üreticiler ve giyim firmaları ile daha güçlü bir network kurulmasını<br />
hedefleyecek.<br />
INVISTA’nın İstanbul Ofisi, LYCRA® elyaf ve LYCRA® T400® elyaf<br />
gibi markalar için yüksek kalitede teknik ve pazarlama hizmeti sunmayı<br />
sürdürürken, INVISTA’nın kişisel bakım ve hijyen pazarındaki<br />
en son inovasyonu LYCRA HyFit elyaf markasına da destek verilecek.<br />
Aynı zamanda INVISTA, Türkiye’de LYCRA® elyaf, LYCRA®<br />
T400® elyaf ve ELASPAN® elyaf satışı için yeni distribütörler görevlendirdi.<br />
Yeni dağıtım kanalı, Türkiye pazarına INVISTA Apparel<br />
ürünleri sunan satış ve teknik temsilciler ile hizmet verecek. Bu yeni<br />
yapılanma, INVISTA’nın ülke genelinde müşteri ihtiyaçlarına daha<br />
iyi cevap verebilmek amacıyla tüm bölgelerde faaliyet göstermesine<br />
olanak sağlayacak.
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />
Subaşılar Kumaşcılık Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Subaşı:<br />
“TÜRKİYE’DE İTHALAT DA,<br />
İMALAT DA ZOR”<br />
1990 yılında Laleli’de tekstil işine başlayan Subaşılar Kumaşçılık, 1997’de kumaş<br />
işine girdi. <strong>Örme</strong> ve raşel kumaşları Çin’den ithal ederek kumaş piyasasına adım<br />
atan firma, 20 yıldır aralıksız bu işi yapıyor. 20 yıllık tecrübesini avantaja çevirmek<br />
isteyen Subaşılar Kumaşçılık 4 milyon euro yatırım yaparak örme imalatına da<br />
yöneldi.<br />
56
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />
bir kısmını boyalı olarak satıyoruz, geri<br />
kalan ise ham kumaş olarak piyasaya<br />
sunuyoruz”<br />
Neden açık en makineler<br />
<strong>Örme</strong> kumaş sektöründe her gün<br />
bir firma kapanırken yenileri de<br />
açılıyor. Sektöre katılan son<br />
firmalardan biri de Subaşılar Kumaşçılık.<br />
İsmini firmanın kurucusu olan Bülent<br />
Subaşı’nın soyadından alan firma,<br />
2010’nun Temmuz ayında faaliyete<br />
geçti.<br />
Arnavutköy’de yeni inşa edilen kendi<br />
binasında faaliyete geçen Subaşılar<br />
Kumaşçılık, bu yatırım için örme tesisi<br />
ve bina inşaatı dahil yaklaşık 4 milyon<br />
euro harcadı.<br />
<strong>Örme</strong> piyasasına hızlı bir giriş yapan ve<br />
ilk andan itibaren makinelerinin büyük<br />
bir kısmını siparişleri karşılamak için çalıştıran<br />
firmanın başında Bülent Subaşı<br />
bulunuyor.<br />
kalite yönünden avantajları olduğunu<br />
söyledi.<br />
Subaşı, yatırımın riskli olduğu bir ortamda<br />
sanayici olmaya karar verdiklerini<br />
ancak piyasayı çok iyi bilmelerinden<br />
aldıkları güçle imalatta istedikleri başarıyı<br />
kısa zamanda yakalayabileceklerini<br />
belirten Bülent Subaşı, şöyle konuştu:<br />
“1 yıllık bir araştırmanın neticesinde<br />
en doğru alanın açık en makinelerle<br />
örme kumaş imalatı olduğunu ve en iyi<br />
makine markasının da Pilotelli olduğuna<br />
karar vererek 10 adet örgü makinesiyle<br />
imalata başladık. Hedefimiz bu alanda<br />
büyümek ve büyük bir imalatçı olmak.<br />
Kaliteli üretim ve uygun fiyat politikasıyla<br />
satış yapmak ilk etaptaki hedefimiz.<br />
Bunu da başardık. Şu anda aylık 100<br />
ton kumaş kapasitemiz var ve bunun<br />
Müşterilerimize yıllardır eşofmanlık<br />
kumaş satışı yapıyorduk. Aynı müşterilerimizin<br />
örme kumaş bilhassa iki iplik<br />
ve süprem kumaş talepleri de oluyordu.<br />
Likralı iki iplik ve süprem makinelerin her<br />
ikisi de açık enlerde olduğu için bu makinelerle<br />
başlayalım dedik. Ancak sadece<br />
açık ende kalmayı düşünmüyoruz. Şu<br />
anda ribana makinesi de araştırıyoruz.<br />
İyi durumda makineler bulabilirsek<br />
onlardan da birkaç tane alıp üretim<br />
hattımıza eklemeyi planlıyoruz. Yine<br />
ayrıca tüp örme makineleri ve üç iplik<br />
makineleri de üretim hattımıza katmayı<br />
düşünüyoruz.<br />
Bu yatırımın değeri nedir<br />
Üretimin bulunduğu bina bize ait. Yeni<br />
inşa ettik. Bu bina için yaklaşık 3 milyon<br />
euroluk bir yatırım yaptık. 1800 metrekare<br />
üzerine kurulu olan binamız 4 kattan<br />
oluşuyor. En alt katı kiraya verdik. Orta<br />
iki katta depomuz ve üretim hattımız<br />
bulunuyor. En üst katı da kiraya verdik.<br />
Binamız büyümeye elverişli konumda.<br />
Makineler ve imalathanenin kuruluşu<br />
için ise toplam 1 milyon euroluk bir harcama<br />
yaptık. Böylece, toplam yatırımımız<br />
4 milyon euroyu buldu.<br />
Subaşılar Kumaşçılık’ın, derneğimiz<br />
üyeleri arasında katılması üzerine,<br />
<strong>Örme</strong> Dünyası olarak 21 Eylül günü<br />
firmaya bir ziyaret gerçekleştirdik. Yeni<br />
üyemizin gerçekleştirdiği yatırımları<br />
ve hedeflerini firmanın yönetim kurulu<br />
başkanı Bülent Subaşı’ya sorduk. İşte<br />
yanıtlar:<br />
Neden örme tesisi kurdunuz<br />
Bülent Subaşı, imalatın artan maliyetler,<br />
zor piyasa koşullarına rağmen girmeye<br />
karar verdiklerini bunun en önemli sebebinin;<br />
gerek ithalattaki artan zorluklar<br />
ve gerekse de yerli kumaşların fiyat ve<br />
57
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />
Hedefleriniz nedir<br />
İlk hedeflerinden birinin iç piyasaya<br />
kaliteli ve uygun fiyatla kumaş tedarik<br />
etmek olduğunu söyledi. İthalattan<br />
sonra örme kumaş imalatına girdiklerini,<br />
bu adımı da sahip oldukları piyasa<br />
bilgisiyle attıklarını Bülent Subaşı şunları<br />
söyledi, “Başarılı olma konusunda hiç<br />
şüphemiz olmadı. İlk hedefimiz iç piyasada<br />
kalitesiyle adından söz ettiren bir<br />
örme firması olmak. İkinci hedefimiz ise<br />
ihracat da büyümek. İlk etapta Rusya’yı<br />
kendimize hedef pazar olarak belirledik.<br />
Bu pazarda ciddi bağlantılarımıza güveniyoruz.<br />
Yakın bir zamanda bu pazara<br />
girmek için adımlar atacağız”<br />
Yerli üretim hakkında ne düşünüyorsunuz<br />
Yıllarca örme ve diğer kumaş türlerini<br />
Çin’den getirdik. Son yıllarda şunu gördük<br />
ki, gerek fiyat yönünden gerekse de<br />
kalite yönünden yerli kumaşlarımız çok<br />
daha iyi konumda. Bunu görünce üretimi<br />
burada bizzat bu işin içine girerek yapmaya<br />
karar verdik.<br />
Yaklaşık bir yıl önce bu yönde çalışma<br />
başlattık ve Temmuz 2010’dan itibaren<br />
de üretime geçtik. İthalatımız durmuş<br />
değil. Raşel olsun, farklı özelliklerde<br />
örme kumaş ithalatımız yine devam<br />
edecek ancak aynı zamanda iç piyasada<br />
sanayileşmek istiyoruz. Bu tesisi<br />
kurak bu yönde en önemli adımımızı<br />
attık. Tesisimizde 10 adet 2010 model<br />
Pilotelli marka açık en makinesi bulunuyor.<br />
Makinelerin 5 tanesi 34/28, 5 tanesi<br />
de 32/28 makineler. Hepsi full likralı.<br />
Müşteri bulmakta zorlandınız mı<br />
çok kolay. Bir yıl para kazanmayı düşünmüyoruz.<br />
Bu dönemde tek düşüncemiz<br />
var: Müşteriyi kaliteli mal yaptığımız<br />
konusunda ikna etmek.<br />
Bu işe adım attığınızda ilk hangi<br />
sorunlarla karşılaştınız<br />
<strong>Örme</strong> imalatında ilk etapta fazla bir sorunla<br />
karşılaşmadık. Eleman sıkıntısı da<br />
çekmedik. İyi bir örme ustamız ve işinde<br />
tecrübeli bir kadromuz var. Tek sorunumuz<br />
kaliteli boyahane bulamamak oldu.<br />
Yeni olmamız sebebiyle doğru ve iyi<br />
iş yapabilen boyahane bulmada biraz<br />
sıkıntımız oldu sadece. Bir de iplikte<br />
sıkıntı yaşadık. Bildiğiniz gibi, pamuk<br />
ve iplik fiyatları sürekli artıyor. Müşterilerimize<br />
zaten kar amacı gütmeden mal<br />
tedarik ediyoruz. Böyle olurken, bir de<br />
iplik zamları art arda gelince sıkıntıda<br />
kalabiliyoruz. Biz bu işe ilk başladığımızda<br />
penye ipliğin fiyatı 6.6 TL idi. Aradan<br />
yaklaşık 3 ay geçti şimdi fiyatı 8 TL’ye<br />
dayandı. Fiyatta bu sorunlar yaşanırken,<br />
ipliğin brüt satılması da ayrı bir sorun!<br />
Tüm dünyada iplik net olarak satılıyor<br />
ama maalesef ülkemizde brüt satış yapılıyor.<br />
Bu da bizleri olumsuz etkilemektedir.<br />
Temennimiz bu uygulamanın bir<br />
an önce değişmesi ve dünya ile aynı<br />
koşullara gelmesidir.<br />
İthalat mı zor, imalat mı<br />
Firma olarak uzun yıllar Çin’den kumaş<br />
ithal ettik. Raşel getirdik, örme kumaş<br />
getirdik sattık. Gönül isterdik ki, ithalatı<br />
hiç yapmasak ancak maalesef ülkemizin<br />
şartları buna zorluyor. Bakın biz 4 dolara<br />
raşel getirip sattık. Ama bu fiyatı ülkemizde<br />
hiç kimse yakalayamaz, kazancı<br />
bir tarafa bırakın imal bile edemez.<br />
Ne oluyor bu durumda biz bu malları<br />
getirtip burada satıyoruz, konfeksiyoncu<br />
bunlardan aşofman yapıyor, giysi<br />
yapıyor ihraç ediyor. Bakın bugün imalat<br />
gibi ithalat da zorlaştı. Gümrüğe bir mal<br />
geliyor. İTKİB bir referans fiyat belirlemiş.<br />
Siz 4 dolara getirdim deseniz bile.<br />
Bu kurum buna referans fiyatı diyelim 6<br />
dolar belirlemiş. Biz bu rakam üzerinden<br />
vergimizi vermek, tüm gümrük işlemlerini<br />
tamamlamak durumunda kalıyoruz.<br />
Bu zorluklar da bizi imalata yöneltti<br />
doğal olarak.<br />
Yatırım yapmak da, imalata girmek de<br />
güç bu ülkede. Bir sürü sorun çıkıyor<br />
karşınıza. 10 makineyle başladık ama<br />
hiç kolay olmadı bu süreç.<br />
Binanın bulunduğu yerde yol lazım oldu,<br />
belediye yapmadı biz yaptık. Trafo lazım<br />
oldu, elektrik idaresi ben yapmam dedi,<br />
biz yaptık. Kimse, “bu insan yatırım yapıyor,<br />
elini taşın altına koyuyor, istihdam<br />
yaratıyor, şuna biz de destek olalım ya<br />
da zorluk çıkarmayalım”, demedi! Aksine<br />
bize bir sürü sıkıntı çıkardılar. Böyle<br />
olmaması lazım. Devlet sanayiciye,<br />
yatırım yapana sahip çıkmalı ki, vergi<br />
20 yıldır tekstil sektöründe olduğumuz<br />
için zaten müşteri portföyümüz var. Ancak<br />
bunu yeterli görmüyoruz. Bunu daha<br />
da çoğaltmak için çalışmalar yapıyoruz.<br />
Üretim ve pazarlamadaki hedefimiz<br />
kaliteli kumaş üretmek ve müşterinin<br />
beklentilerine en iyi şekilde yanıt verebilmek.<br />
Bize göre en iyi kaliteyi, en uygun<br />
fiyata satabilirsek müşteriyi kazanmak<br />
58
ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />
verelim, istihdam yaratalım.<br />
Eleman bulmakta zorlandınız mı<br />
Makineler için yaklaşık 500 bin euroluk<br />
yatırım yaptık. Hepsi son teknoloji<br />
makineler. Biz bu yüksek teknolojili<br />
makineleri kullanacak makinecilerin de<br />
ustanın da işini iyi bilmesi gerektiğini hesaplayarak<br />
hareket ettik. Seçerken çok<br />
dikkatli davrandık. Şu anda kadromuzda<br />
15 kişi çalışmakta ve hepside alanında<br />
çok iyiler. Ustamız Mehmet İbrahim Yorgancı<br />
mesela alanında çok tecrübeli bir<br />
kişi. Keza makinecilerimiz de uzun yıllar<br />
çalışmış uzman kişilerden oluşuyor.<br />
Fiyat tutturmakta zorlanıyor musunuz<br />
Şu anda müşterilerimizin siparişlerini<br />
kendi belirledikleri fiyatları kabul ederek,<br />
itiraz etmeden alıyoruz. Çünkü ilk amacımız<br />
kalitemizi ispatlamak, işimiz en iyi<br />
şekilde yaptığımızı ispatlamak. Bunu da<br />
şu ana kadar en iyi şekilde yaptık. Aylık<br />
100 ton civarında kumaş üretimimiz var.<br />
Ağırlıklı olarak boyalı kumaş satışı yapıyoruz.<br />
Mevcut müşteri portföyümüz çok<br />
iyi. Satışlarımızın çoğu bu müşterilerimize<br />
gitmektedir. Ayrıca kapasitemizin bir<br />
kısmını da fason örgü için ayırdık. Her<br />
iki ayağı da kullanmaya gayret ediyoruz.<br />
Şu anda makinelerimizin büyük kısmı<br />
stok ve gelen siparişler için çalışıyor.<br />
Hemen hemen tamamının çalıştığını<br />
söyleyebilirim.<br />
SUBAŞILAR KUMAŞÇILIK VE İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. MAKİNA PARKURU<br />
No Pus Fine Model Marka İğne S. Örgü Cinsi Elastan<br />
1 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />
2 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />
3 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />
4 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />
5 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />
6 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />
7 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />
8 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />
9 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />
10 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />
59
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Tarık Bozbey, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği<br />
Başkanı Emre Kızılgüneşler, Hazırgiyim Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları<br />
Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman Kocasert<br />
Bir yılda 60 bin insanı daha işe alıp Başbakan’a verdikleri sözü<br />
tuttuklarını belirten hazır giyim ihracatçılarından ekonomi yönetimi,<br />
Merkez Bankası ve Eximbank’a ortak çağrı:<br />
İHRACATÇININ<br />
BAŞARISI KURA BAĞLI<br />
İstanbul, Ege, Denizli ve Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birliklerinin<br />
başkanları, her defasında topu bir başkasına atarak çözümden uzaklaşan ekonomi<br />
yönetimi, Merkez Bankası (MB) ve Eximbank’a ortak çağrıda bulunarak eşgüdüm<br />
içinde hareket etmelerini istedi.<br />
Türkiye’nin üretim, ihracat ve istihdam<br />
deposu olan hazır giyim<br />
sektörü İzmir’de gerçekleştirdiği<br />
zirvede, bu özelliklerini sürdürebilmeleri<br />
için ekonomiye yön veren aktörlere<br />
çağrı yaparak, acil önlem ve destek<br />
talebinde bulundular.<br />
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları<br />
Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />
Denizli Tekstil ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman<br />
Kocasert, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği Başkanı Emre<br />
Kızılgüneşler, Akdeniz Hazırgiyim ve<br />
60<br />
Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı<br />
Tarık Bozbey 2010-2014 Hazırgiyim<br />
Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık<br />
ile Hazırgiyim Sektör Kurulu üyelerinin<br />
katıldığı toplantıda, hükümet, Merkez<br />
Bankası ve Eximbank’a yönelik talepler<br />
dile getirildi. İstanbul Hazırgiyim ve
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB)<br />
Başkanı Hikmet Tanrıverdi, düzenlenen<br />
ortak basın toplantısında yaptığı<br />
konuşmada, kendilerinin Başbakan<br />
Recep Tayyip Erdoğan’a verdikleri<br />
sözü tuttuklarını ve bir yılda 60 bin<br />
insana istihdam sağladıklarını söyledi.<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a<br />
verdikleri sözü tuttuklarını vurgulayan<br />
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />
“Şimdi sıra, ihracatçının global pazarlarda<br />
elini güçlendirecek kararları<br />
alacak ekonomi yönetiminde” dedi<br />
2009 yılında hazır giyim ihracatı dünyada<br />
yüzde11,9, Türkiye’de ise 15,6<br />
daralmasına karşın tekstil ve hazır<br />
giyim sektörü olarak 723 bin sigortalı<br />
sayısına ulaştıklarının altını çizen<br />
Tanrıverdi, sektördeki 42 bin firmanın<br />
Türkiye’nin geleceği için özveri ile<br />
çalıştığını vurguladı.<br />
Hikmet Tanrıverdi, aileleriyle birlikte<br />
milyonlarca insanın umut, iş ve aş<br />
kapısı olan hazır giyim sektörünün<br />
sorunlarının sadece tek bir kurumun<br />
alacağı kararlarla çözülemeyeceğini<br />
belirterek, ekonomi yönetimi, Merkez<br />
Bankası ve Eximbank’ın eş güdüm<br />
içinde birbirini destekleyen bir anlayışla<br />
çalışması gerektiğini ifade etti.<br />
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />
Cumhuriyet’in 100. Yılı olan 2023’teki<br />
60 milyar dolarlık ihracat hedefi söyleminin<br />
altını doldurabilmek için bir dizi<br />
kararların alınması gerektiğini bildirdi.<br />
Sektörün yeni yol haritasının omurgasını<br />
oluşturmak için ekonomi yönetimi,<br />
Merkez Bankası ve Eximbank’ın puzzle<br />
mantığıyla hareket etmesini isteyen<br />
Tanrıverdi, bu kurumlardan beklentilerini<br />
şöyle dile getirdi:<br />
Ekonomi yönetimine;<br />
• Hazır giyim sektörü bir yılda 60 bin<br />
yeni istihdam yarattı.<br />
• Hedefimiz 2011 yılı sonunda bu<br />
sayıyı 100 bine, ihracatı ise 15 milyar<br />
doların üzerine çıkarmak<br />
• Bunun için sektörün nefes almasını<br />
sağlayacak enerji, SSK ve girdi maliyetlerini<br />
düşürecek düzenlemeler hızla<br />
hayata geçirilmeli.<br />
• Merkez Bankası’nın görev ve sorumluluklarını<br />
enflasyon planlaması ile<br />
sınırlayan yasa değiştirilmeli. MB yasası,<br />
büyümeyi ve istihdamı gözetecek<br />
şekilde yeniden düzenlenmeli.<br />
• Pamuk fiyatlarında son bir yılda<br />
yüzde 100’e varan artış yaşandı. Bu<br />
nedenle özellikle siparişini alıp bağlantılarını<br />
yapan firmalar ciddi zarara<br />
uğradı.<br />
• 1,3 milyon tondan 300 bin tona<br />
gerileyen pamuk üretimi desteklenmeli.<br />
Böylece hem çiftçimiz hem de tekstil<br />
ve hazır giyimcimiz ithalata mahkûm<br />
olmaktan kurtarılmalı.<br />
• İhracatçılar, türev ürünleriyle (forward,<br />
opsiyon ve vob) yapılan riskten<br />
korunma (hadge) işlemleri nedeniyle<br />
oluşan karlar veya doğan vergilerden<br />
muaf tutulmalı<br />
• Kıdem tazminatı yükünün firmalar<br />
üzerinden kaldırılması için daha önce<br />
yapılan çalışmalar (kıdem tazminatı<br />
fonu gibi) yeniden gözden geçirilerek,<br />
gündeme getirilmeli.<br />
• Aynı şekilde esnek saat uygulaması<br />
ve istihdam büroları konusu tekrar<br />
gündeme alınıp, özellikle tekstil ve<br />
konfeksiyon sektörü için uygulanabilir<br />
hale getirilmeli.<br />
• Bu konuda sivil toplum örgütleriyle<br />
sendikalar bir araya getirilerek ortaya<br />
çıkacak uzlaşma çerçevesinde yeni bir<br />
kanun hazırlanmalı.<br />
• İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon<br />
Borsası’ndaki (VOB) pamuk kontratlarının<br />
aktif hale gelmesi maliyetlerdeki<br />
dalgalanmaların azalmasına, uzun<br />
vadeli fiyatlardaki bilinirliğin artmasına<br />
imkan sağlayacağından bu konuda<br />
hazırlıklar yapılmalı.<br />
Merkez Bankası’na;<br />
• MB zorunlu karşılık oranlarını 1<br />
puan arttırarak, kurun gerçek değerine<br />
gelmesine yönelik talebimize katkı<br />
sağlayacak bir adım atmış oldu.<br />
• MB’ye bu katkısından dolayı teşekkür<br />
ediyoruz. Ancak bu kararın tam anlamıyla<br />
ihracatçıya nefes aldıracak bir<br />
hamle olmadığı göz ardı edilmemeli.<br />
61
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
TÜM SEKTÖRLER 2009 İŞYERİ SAYISI SİGORTALI SAYISI TEKSTİL HAZIRGİYİM<br />
2009<br />
İŞYERİ SAYISI<br />
SİGORTALI<br />
SAYISI<br />
May.08 1.194.344 9.703.722 May.08 49.222 862.978<br />
Haz.08 1.173.956 9.188.005 Haz.08 48.015 801.162<br />
Tem.08 1.167.689 9.127.041 Tem.08 47.595 801.005<br />
Ağu.08 1.166.892 9.117.005 Ağu.08 47.219 779.885<br />
Eyl.08 1.178.843 9.163.639 Eyl.08 47.320 783.454<br />
Eki.08 1.176.538 9.119.936 Eki.08 44.100 757.970<br />
Ara.08 1.170.248 8.802.989 Ara.08 43.190 734.773<br />
Oca.09 1.143.517 8.481.011 Oca.09 41.716 704.890<br />
Şub.09 1.142.570 8.362.290 Şub.09 41.086 685.221<br />
Mar.09 1.147.158 8.410.234 Mar.09 40.826 671.507<br />
Nis.09 1.152.660 8.503.053 Nis.09 40.628 662.665<br />
May.09 1.164.429 8.674.726 May.09 40.715 661.130<br />
Haz.09 1.175.746 8.922.743 Haz.09 40.765 663.959<br />
Tem.09 1.179.550 9.013.349 Tem.09 40.708 667.005<br />
Ağu.09 1.181.814 8.977.653 Ağu.09 40.604 662.965<br />
Eyl.09 1.189.115 8.950.211 Eyl.09 40.486 659.173<br />
Eki.09 1.201.980 9.046.769 Eki.09 40.806 674.832<br />
Kas.09 1.207.004 8.975.981 Kas.09 40.919 679.755<br />
Ara.09 1.216.308 9.030.202 Ara.09 40.961 689.554<br />
Oca.10 1.197.779 8.874.966 Oca.10 40.320 687.441<br />
Şub.10 1.203.272 8.900.113 Şub.10 40.393 691.390<br />
Mar.10 1.219.254 9.136.036 Mar.10 40.541 699.428<br />
Nis.10 1.236.469 9.361.665 Nis.10 40.987 705.872<br />
May.10 1.254.188 9.604.589 May.10 41.281 711.457<br />
Haz.10 1.267.316 9.743.072 Haz.10 42.106 722.759<br />
DEĞİŞİM 91.570 820.329<br />
OCA 08 - OCA 09<br />
DEĞİŞİM<br />
1.341 58.800<br />
% DEĞİŞİM 7,79% 9,19% % DEĞİŞİM 3,29% 8,86%<br />
KADIN İŞÇİ ORANI<br />
ERKEK (I) KADIN (II) TOPLAM (I+II) KADIN ORANI<br />
(Male) (Female) (Total)<br />
Tekstil Ürünleri İmalatı 251.104 99.449 350.553 28,37%<br />
Giyim Eşyaları İmalatı 204.469 167.737 372.206 45,07%<br />
TEKS+HG 455.573 267.186 722.759 36,97%<br />
Giyim Eşyaları İmalatı 204.469 167.737 372.206 45,07%<br />
62
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
yapan firmalar, siparişlerinin hızlı<br />
teslim edilmesinin yanı sıra fiyat avantajlı<br />
ülkelere de rağbet gösteriyor. İlk<br />
etapta Tunus, Fas ve Mısır daha sonra<br />
ise Uzakdoğu ülkeleri bu noktada ön<br />
plana çıkıyor. Bu durum, kur ve girdi<br />
maliyetlerinin yüksekliği gerçeklikleriyle<br />
birleşince sektörümüz için riskler<br />
oluşturuyor.<br />
• Ruble’de olduğu üzere İran Riyali ve<br />
diğer komşu ülkelerin para birimleriyle<br />
ticaret yapılması için Merkez Bankası<br />
daha fazla aktif olmalı. Sürecin yönetimine<br />
destek vermeli.<br />
• Döviz kuru üzerinde asıl belirleyici<br />
olan politika faizi yüzde 7’den yüzde<br />
6’ya indirilmeli.<br />
Eximbank’a;<br />
• Toplam ihracatın sadece yüzde<br />
4,3’ünün sigortasını yapan Eximbank<br />
daha aktif olmalı. Yavaş işleyen ihracat<br />
sigortası sistemi hızlandırılmalı.<br />
• Eximbank, kullandığı enstrümanlar<br />
arasına “kur riski sigortasını” dâhil<br />
etmeli.<br />
• Kullandırdığı kredilere uyguladığı<br />
yüksek faiz nedeniyle temel işlevinden<br />
uzaklaşan Eximbank, ihracatı desteklemek<br />
için bu oranları hızla aşağıya<br />
çekmeli.<br />
• Eximbank’ın, yurtdışı tahsilat sigortası<br />
(kredi sigortası) konusunda yeni<br />
ürünler geliştirilmeli, sigorta limitleri ve<br />
sigorta şemsiyesi altındaki ülkelerin<br />
sayısı artırılmalı.<br />
• Eximbank’ın yönetimi bankacılık<br />
yasasından çıkartılarak, ihracatçıya<br />
destek verecek özerk bir yapıya kavuşturulmalı.<br />
Ahmet Akbalık: Mb Görev Alanını<br />
Genişletsin<br />
Hazırgiyim Sektör Kurulu Başkanı<br />
Ahmet Akbalık ise konuşmasında<br />
şunlara yer verdi: “2008 krizi sonrası<br />
sektörümüz, özellikle AB’deki şirketlerin<br />
küçülmeleri ve kendilerini revize<br />
etmeleri sonucu avantajlı hale geldi.<br />
Bu firmaların, kendilerine yakın olan<br />
coğrafyalardan hızlı mal alımları ve<br />
bizim de bu alandaki gücümüz, sektörümüzün<br />
ihracatı artırdı.<br />
Euro, dolar karşısında değer kaybetmesine<br />
rağmen sektörümüz bir artış<br />
yakalamıştı. Fakat alımların artması<br />
ve piyasaların rahatlaması, şartları<br />
2008 öncesi noktaya getirdi. Gelinen<br />
bu noktada, artık daha hacimli alımlar<br />
Kura bir müdahale yapılmazsa ve ulaşım,<br />
hız ve kaliteli mal avantajlarımız<br />
fiyatla örtüşmezse; sektörümüz zora<br />
girecektir. 2011 başlarında ya da ikinci<br />
çeyreğinden itibaren, yakın coğrafyadaki<br />
ve Uzakdoğulu rakiplerimiz avantajlı<br />
konuma geçmeye başlayacaktır.<br />
Sektör son 5 yıldır ciddi bir mücadele<br />
vermektedir, avantajlarımızı kaçırmayalım.<br />
Öte yandan Merkez Bankası enflasyonla<br />
sınırlı olan görev tanımına<br />
iktisadi büyüme, istihdam ve dış ticaret<br />
hedeflerini de eklemeli. Bunların tamamında<br />
başarı sağlanması halinde iyi bir<br />
yönetim göstermiş olacaktır.”<br />
Emre Kızılgüneşler: Bertaraf Olmak<br />
İstemiyoruz<br />
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler<br />
ise şunları söyledi: “Dün<br />
medyada yer alan Başbakanımızın<br />
“değerli TL onurumuzdur” beyanatını<br />
okuduk. Eğer aldığımızın fazlasını<br />
satabileceksek, sanayi tesislerimizin<br />
kapanmasını engelleyecekse, işsizlik<br />
rakamlarını arzuladığımız değerlere<br />
çekebileceksek dünyanın BRIC olarak<br />
adlandırdığı gelecek dönemin yıldızı<br />
olacak ülkelerin isminiTürkiye’yi<br />
ilave ederek dünyaya “BRICT” olarak<br />
kabul ettirebileceksek bu değişimde<br />
üretimini korumayan, istihdam<br />
yaratmayan ve büyüme için rekabet<br />
gücü ortamını oluşturmayan ülkeler<br />
günümüzün moda tabiriyle bertaraf<br />
olacaktır. Biz ihracatçılar, MB ve<br />
hükümetin kur politikasına bitaraf değiliz.<br />
Bunun sonucunda da bertaraf<br />
olmak istemiyoruz.”
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
Mango’nun efsane patronu İsak Andic Ermay:<br />
MANGO TÜRKİYE,<br />
PERFORMANSTA ÇİN’İ GEÇTİ<br />
Türkiye’de her yıl yaklaşık 15 mağaza açmayı hedeflediklerini açıklayan İsak Andic<br />
Ermay, en iyi performansı gösterdikleri ülkeler sıralamasında Türkiye, Çin’i geçerek<br />
birinci oldu.<br />
Türkiye’den İspanya’ya göç ederek<br />
dünyaca ünlü giyim markası<br />
Mango’yu kuran İsak Andic<br />
Ermay, Birleşmiş Markalar <strong>Derneği</strong>’nin<br />
(BMD) davetlisi olarak İstanbul’a<br />
geldi. BMD’nin CEO Club ile ortaklaşa<br />
gerçekleştirdiği ‘Farkı Ne Yarattı‘<br />
toplantılarının konuğu olan Ermay,<br />
Mango’nun kuruluş hikâyesini, “Mango<br />
Kadını” kavramını nasıl yarattığını ve<br />
liderlik sırlarını paylaştı.<br />
1970’lerde Türkiye’den şile bezi<br />
gömlekleri İspanya’ya ithal ederek<br />
64<br />
başladığı kariyerinde bugün Mango’nun<br />
efsane patronu olarak anılan İsak Andic<br />
Ermay, bu işe şans eseri giriştiğini<br />
bildirdi.<br />
Ermay, Mango’da 9 bini aşkın insan<br />
çalıştığını, ayrıca 25 bin kişinin de
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
sadece Mango için üretim yaptığını<br />
belirterek, “Türkiye’de ise her<br />
yıl yaklaşık 15 mağaza açmayı<br />
hedefliyoruz. En iyi performans<br />
gösterdiğimiz ülkeler sıralamasında<br />
Türkiye birinci, Çin ikinci konumda” dedi.<br />
14 yaşında Türkiye’den İspanya’ya<br />
göç eden Ermay, Türk yatırımcılara<br />
da tavsiyelerde bulundu. Türk hazır<br />
giyim markalarının yurt dışına mutlaka<br />
açılmalarını öneren İsak Andic Ermay,<br />
“Korkak olmayın, gidin diğer ülkelerde<br />
de mağazalarınızı açın. Siz Türkleri<br />
çok iyi biliyorum yüzde 100 başarılı<br />
olacaksanız. Çünkü gerekli tüm<br />
hazırlığınız ve birikiminiz zaten var”<br />
şeklinde konuştu.<br />
2010 yılında yaklaşık 2 milyar euro ciro<br />
hedeflediklerini kaydeden İsak Andic<br />
Ermay, bu yıl içinde dünya genelinde<br />
450 mağaza açacaklarını dile getirdi.<br />
Ermay, Türk firmalara yönelik önerilerini<br />
ise şöyle sıraladı:<br />
• Mağazalaşmaya en yakınınızdan,<br />
komşu ülkelerden başlayın.<br />
• ABD ve Çin gibi uzak pazarlarda<br />
ilerlemektense kontrol imkanının daha<br />
fazla olduğu yakın Avrupa ülkelerini<br />
tercih edin.<br />
• Organizasyon altyapınızı her zaman<br />
güçlü tutun.<br />
• Türk markalarının son derece<br />
rekabetçi olduğunu düşünüyorum.<br />
Çekinmeyin korkak olmayın gidin<br />
mağazalarınızı açın.Gerçekten başarılı<br />
olacaksınız.<br />
• Riskten daha da önemli olan şey<br />
doğru insanlarla çalışmak. Eğer doğru<br />
insanları seçerseniz başarılı olursunuz.<br />
• Kalite, fiyatlandırma ve lokasyon son<br />
derece önemli. Ancak bunlar arasında<br />
en önemlisi doğru yer seçimi yapmanız<br />
yani doğru lokasyonu bulmanız lazım.<br />
• Gittiğiniz ülkede mutlaka yerel değer<br />
ve paydaşlarınıza önem verin. İş<br />
arkadaşlarınızla iyi iletişim kurmanız<br />
lazım. Güzel bir mutfağımız olsun.<br />
Mango’da 14.00 ile 16.00 arasında<br />
düzenlediğimiz öğle yemekleri yönetim<br />
kurulu toplantısına dönüşüyor. Herkes<br />
aynı bilgiye sahip oluyor.<br />
“Moda her şeyin güncellenmiş halidir.<br />
Her şeyi değiştirmeniz ve o değişen<br />
şey olmanız gerekir” diyen İsak Andic<br />
Ermay, Mango isminin doğuş hikâyesini<br />
ise şöyle anlattı:<br />
“Filipinler’e tatile gittim orada ilk kez<br />
mango meyvesiyle tanıştım. O zaman<br />
İspanya’da kimse mangoyu bilmiyordu.<br />
Üstelik mango meyvesi bütün<br />
65<br />
dünyanın her yerinde aynı ismi taşıyor;<br />
değişmiyor. İspanya’ya döndüğümde<br />
Mango ismini tescil ettirdim.”<br />
BMD Başkanı Yılmaz Yılmaz ise yaptığı<br />
konuşmada tüm dünyada yaklaşık bin<br />
700 mağazası bulunan Mango’nun, yurt<br />
dışına açılmak isteyen Türk markaları<br />
için önemli bir örnek oluşturduğunu<br />
söyledi.<br />
Dünyada bu denli büyük başarılara<br />
imza atan bir yatırımcıyla bir araya<br />
gelerek deneyimlerini dinlemenin Türk<br />
perakende sektörü için son derece<br />
önemli olduğunu belirten Yılmaz,<br />
“Mango, Türkiye’de doğmuş bir<br />
girişimcinin yarattığı dünya markası.<br />
Aynı zamanda satın almasının<br />
önemli bir kısmını Türkiye’den<br />
yapan, üretiminde önemli oranlarda<br />
Türkiye’den yararlanan bizden biri…<br />
İsak Andic Ermay, bu anlamda için<br />
çok iyi bir model. Bu nedenle bize de<br />
cesaret veriyor. ‘Mango yaptıysa biz de<br />
yapabiliriz’ dedirtiyor” dedi.<br />
Yılmaz Yılmaz, BMD olarak yurtdışında<br />
Türk marklarına ait 2 bin mağaza<br />
sayısını 10 yılda 20 bine arttırma<br />
hedefleri için Mango’nun efsane patronu<br />
İsak Andic Ermay’ın birikimlerinin faydalı<br />
olacağını anlattı.
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
Yılın ilk 8 ayında başarılı<br />
bir ihracat performansı<br />
gösteren tekstil ve hazır<br />
giyim sektörü, bu başarısını<br />
koruyabilmek için bu<br />
günlerde alıcılarla sıkı pazarlık<br />
içinde. Zayıf Euro<br />
kuru nedeniyle maliyet<br />
baskısıyla karşı karşıya<br />
kalan tekstil ve hazır giyim<br />
ihracatçısı, zarar etmemek<br />
için Avrupalı müşterileriyle<br />
yeniden pazarlık masasına<br />
oturuyor.<br />
ZAYIF EURO İHRACATÇILARI<br />
TEDİRGİN EDİYOR<br />
Geçmişte kurun yükseldiği<br />
dönemlerde alıcıların fiyatların<br />
aşağı çekilmesi yönünde<br />
baskısıyla karşılaşan ihracatçı, şimdi<br />
de euronun 2.20'den 1.90'a kadar<br />
gerilemesi nedeniyle yüzde 15-20 fiyat<br />
artışı için bastırıyor. Fiyat artışını kabul<br />
etmeyen müşteriyle ise sözleşmeler iptal<br />
ediliyor.<br />
Konuyla ilgili açıklamada bulunan<br />
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı<br />
Hikmet Tanrıverdi, üretim girdilerinin<br />
sürekli artması nedeniyle tekstilcinin<br />
dayanacak gücünün kalmadığını<br />
belirterek "Firmalar artık sözleşmeleri<br />
iptal etmeyi tercih ediyor. Avrupa'ya<br />
genel ihracatımızda yüzde 10 düşüş<br />
olabilir. Şu an yaşanan sıkıntı 3 ay<br />
sonra ortaya çıkacak" dedi. Özellikle<br />
hazırgiyim sektöründe ihracatın yüzde<br />
80'inin Avrupa'ya yapıldığını belirten<br />
Tanrıverdi, şöyle devam etti, “Yılbaşıyla<br />
bugün arasında yüzde 10'un üzerinde<br />
kur farkı oluştu. Bu kaybı karşılayacak<br />
indirimler bugüne kadar olmadı.<br />
Artık Üretim girdilerimiz dolarla, satış<br />
euroyla. Paritedeki değişim bunu<br />
66<br />
olumsuz etkiliyor. Fiyat tutturabilme<br />
şansına sahip olamıyoruz. Firmalar ya<br />
sözleşmeleri iptal etmeyi tercih ediyor<br />
ya da yeni sözleşmeleri yapamıyor.<br />
Bu maliyetle yapmaktansa siparişi<br />
kaptırmayı göze alıyor. Siparişler<br />
zayıflıyor. Bir an önce tedbir alınmazsa,<br />
önümüzdeki dönemde Avrupa'ya<br />
ihracatta yüzde 10 azalma olabilir”.<br />
İstanbul Tekstil ve Hammadde<br />
İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı<br />
İsmail Gülle: Geçmişte Avrupalı<br />
alıcıların, kurlardak artışları bahane<br />
ederek Türk firmalardan indirimler talep<br />
ettiklerini hatırlatarak benzer sorunla<br />
karşı karşıya olduklarını söyledi.<br />
Gülle, “ Devalüasyon yaşadığımızda<br />
alıcılar bu fırsatı hiç kaçırmamıştı.<br />
Fiyatları yüzde 20'ye varan oranlarda<br />
düşürmüşlerdi. Şimdi de parite bazında<br />
bir para değerini kaybediyorsa, fiyatların
ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />
güncellenmesi son derece doğal.<br />
Hatta kurun yansıması da gerekmez,<br />
bu koşullarda üretici zarar ediyor.<br />
Hammadde fiyatları ciddi oranda<br />
arttı. Artık zararına iş yapmaktansa<br />
sözleşmeyi iptal etmek daha doğru.<br />
Zaten işin üzücü tarafı, fiyatlarımızın<br />
son derece ucuz olması. Daha fazla<br />
dayanamayıp sözleşmelerini iptal<br />
edenleri tebrik etmek lazım” dedi.<br />
Sanko Holding Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Abdulkadir Konukoğlu: Bizim<br />
yıllık genel ihracatımız 400 milyon dolar<br />
civarında. Sadece tekstil ihracatı değil<br />
tüm yeni sözleşmelerimizde fiyatları<br />
yüzde 15-20 arttırdık. Eski sözleşmeleri<br />
yerine getiriyoruz ancak yeniler için<br />
fark istiyoruz. "Bu fiyatı kabul ederseniz<br />
çalışabiliriz" diyoruz. Kaç yıldır bir<br />
tek tekstilde fiyatlar aynı kalıyor.<br />
Memnun olan yok ama bu fiyatlarla<br />
iş yapılamayacağının artık herkes<br />
farkında. Vadelerimiz genelde 90 ile 120<br />
gün arasında değişiyor. Bu oranda bir<br />
artış makul diye düşünüyoruz. Özellikle<br />
pamuk fiyatları anormal yükseldi,<br />
dünyada pamuk <strong>ekim</strong>i çok azaldı. Bir<br />
süredir ölü sezondu, Avrupa tatildeydi.<br />
Esas sezon şimdi başlıyor. Artık akışına<br />
bıraktık gidiyoruz. Euro/dolar paritesini<br />
kendi içimizde dengeliyoruz.<br />
TGSD Başkanı Cem Negrin:<br />
Türkiye Giyim <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong><br />
Başkanı Cem Negrin, Türk hazır<br />
giyim sektörünün pazar kaybetmemek<br />
için zararına satış dahil tüm yolları<br />
denediğini belirterek, “Bugün ihracatta<br />
liderlik koltuğuna oturmanın buruk<br />
sevincini yaşıyoruz. Kardan fedakarlık<br />
ederek ayakta kalmamız mümkün değil.<br />
Sabırla taleplerimizin dikkate alınmasını<br />
bekliyoruz” dedi.<br />
Hazır giyimin 1.18 milyar dolar<br />
ihracat ile Ağustos ayında ilk sıraya<br />
çıktığını hatırlatan Cem Negrin, kur<br />
ve üretim maliyetlerinde yaşanan tüm<br />
olumsuzluklara rağmen aylık ortalama 1<br />
milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini<br />
söyledi.<br />
TGSD Başkanı Cem Negrin: “İhracat<br />
performansının gelişmiş ülkeler ile<br />
özellikle Avrupa ekonomilerinde<br />
durgunluk ve ikinci dip tartışmalarının<br />
yaşandığı Ağustos ayında da sürmesi<br />
ayrıca dikkate değer” şeklinde konuştu.<br />
TGSD Eski Başkanı Ahmet Nakkaş:<br />
Maliyetler artık o kadar zorluyor ki,<br />
fiyatların revize edilmesi yönünde<br />
talepler giderek arttı. Özellikle son<br />
3 aydır görüşmeler yapılıyor, sıkı<br />
pazarlıklar var. Müşteriden fiyat artışı<br />
istiyoruz. Ortak bir nokta bulmaya<br />
çalışıyoruz.<br />
Sonuçta yine şartları müşteri belirliyor.<br />
Üreticinin çok fazla hareket yapma şansı<br />
yok. Dengeyi dizayn ve tasarımda fark<br />
yaratarak sağlamaya çalışıyoruz. Sipariş<br />
iptal etmedik ancak fiyat nedeniyle artık<br />
siparişi kabul edemeyeceğimiz durumlar<br />
oluyor. Ayda en az 4-5 kez 40 bin<br />
adede yakın miktarlarda siparişi kabul<br />
edemiyoruz. Talepleri geri çeviriyoruz.<br />
Her ay bu kadar bir iş kaybımız söz<br />
konusu oluyor.<br />
Koton Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Yılmaz Yılmaz: Biz fason ihracatı<br />
yapmıyoruz, yurtdışındaki Koton<br />
mağazalarına ve franchise<br />
mağazalarımıza ürün gönderiyoruz.<br />
Alacak ve borçlarımızın yapısını<br />
birbirine benzettik. Yani euro bazında<br />
ithalat yapıyorsak, ihracatı da eurodan<br />
67<br />
yapıyoruz. Dolarda da aynı. Bir nevi<br />
doğal denge sağladık. Kendimizi olası<br />
dalgalanmalara karşı koruma altına<br />
aldık. Dolayısıyla kurdaki düşüş ya<br />
da yükselişler bizim bilançomuzu<br />
etkilemiyor. Ticaretin genel olarak bu<br />
tarz risklerden arındırılması lazım.<br />
Ancak döviz kurlarının dengelenmesi<br />
ve bir miktar daha yükselmesi Türkiye<br />
açısından daha doğru. Mevcut durum<br />
işleri dengeli bir şekilde sürdürmeye pek<br />
uygun değil.<br />
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği Başkanı Emre<br />
Kızıltan: kapasitelerin yıl başına kadar<br />
dolu olduğunu, Avrupa pazarından<br />
talep gelmesine rağmen rekabetçi<br />
fiyat verilememesi nedeniyle sıkıntı<br />
yaşamaya başladıklarını ifade etti.<br />
Kızıltan, ihracat rakamlarındaki artışın<br />
bir iki ay daha devam edebileceğini<br />
kaydetti.<br />
Ege Tekstil ve Hammaddeleri<br />
İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı<br />
Jak Eskinazi: “Döviz kurlarının ihracat<br />
aleyhine gelişimi ve dünyada pamuk<br />
üretiminin azalmasından kaynaklanan<br />
fiyat artışı nedeniyle sektörü sıkıntılı<br />
günler bekliyor” diyen Eskinazi,<br />
İhracat rakamlarındaki artışa rağmen,<br />
sektörün tedirgin bir bekleyiş içinde<br />
olduğunu ileri sürdü.<br />
Eskinazi, şöyle konuştu: “Yeni<br />
siparişler gelse de fiyat vermek<br />
mümkün değil. Türkiye'den<br />
büyük alım yapan bir çok marka,<br />
siparişlerini çeşitli Uzakdoğu<br />
ülkelerine kaydırmaya başladı. Sipariş<br />
kayıplarının sektördeki kapasiteleri de<br />
düşürmeye başlayacağından endişe<br />
ediyoruz. Şu anki hedefimiz mevcudu<br />
korumak”<br />
Pamuk konusunda Türkiye'nin<br />
üretiminin bu yıl önemli oranda artarak<br />
480 bin tona ulaşacak olmasının<br />
rahatlatıcı olduğunu kaydeden<br />
Eskinazi, Türk pamuğunun özellikle bu<br />
yıl tekstil ve konfeksiyon sanayisi için<br />
çok önemli olduğuna işaret etti.
ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />
SUSUZ CO BOYAMADA SON<br />
2<br />
TİCARİ GELİŞMELER<br />
Tercüme ve Düzenleme: Osman Başar<br />
Kaynak: International Dyer dergisi Ağustos,2010 sayısından tercüme edilmiştir.<br />
Hollanda Firması “DUTCH<br />
COMPANY DyeCoo Textile<br />
Systems BV” bu sektörde<br />
devrim sayılacak araştırmaları<br />
konusundaki sırlarını açıkladı.<br />
Hollanda Firması DyeCoo Textile<br />
Systems BV, süper kritik CO2<br />
boyama konusunda, su kullanımının<br />
yerine geçebilecek ilk ticari boyutdaki<br />
makinası (scCO2) hakkında açıklama<br />
yapmıştır.<br />
Bu makine 11 yıldır geliştirme<br />
aşamasında olup, başlangıç<br />
aşamasında Dye Coo’nun<br />
kardeş firması “FeyeCon<br />
Development&Implementation”<br />
firması tarafından başka endüstriyel<br />
uygulamalar için tasarlanmıştır.<br />
Bu endüstriyel faaliyetler; kozmetik<br />
sektöründe üretim süreçinde kimyasal<br />
madde (koku v.s gibi) özünün<br />
çıkarılmasıdır.<br />
Teknik ve mühendislik uzmanlıkları<br />
konusunda Stork Prints firması ve<br />
“Delft” Üniversitesin’ den destek<br />
alınmıştır. Dispers boyalardaki<br />
uygulamalar için ise özellikle Triade<br />
Firması özel bir boya geliştirmiştir<br />
ve kontrol sistemleri için ise Setek<br />
firmasından destek alınmıştır.<br />
Halihazırda, geliştirilen proses temiz<br />
polyester kumaş boyama ile sınırlı<br />
kalmıştır, fakat DyeCoo temiz olmayan<br />
polyester kumaşlar üzerinde de<br />
çalışmalarına devam etmektedir ve<br />
kendi beklentilerine göre; Selülozik<br />
kumaşlar(Pamuklu) içinde 3 yıldan<br />
daha kısa bir sürede reaktif boyalar<br />
ile bu sistemde boyamanın mümkün<br />
olabileceğidir.<br />
İlk üretim yapan sistem(Makine) bu<br />
yıl içinde Tailand’da Tong Siang Co.<br />
Ltd. Firmasında (Yeh Grubu şirketidir.)<br />
çalışmaya başlayacaktır ve bu yeni<br />
çalışma sistemini “DryDye”-“Kuru<br />
Boyama” olarak tanımlamıştır. Bu<br />
yeni sistem ile 100-125 kg ağırlığında<br />
parti sisteminde, 60-80 inch enindeki<br />
kumaş boyama yapılabilecektir.<br />
DyeCoo, 2007 yılında kurulmuş<br />
bir firmadır ve daha büyük çaplı bir<br />
boyama kapasitesi, (200kg.) için plan<br />
yapmaktadır.<br />
Kurallar Ve Prensipler;<br />
Süperkritik akışkanlar yüksek<br />
basınçda sıkıştırılmış gazlar olup<br />
bunlar sıvı veya gaz şeklinde olabilir.<br />
Bu durum tekstillerin prosesinde büyük<br />
avantaj yaratır.<br />
Süperkritik CO2, aynı zamanda hem<br />
çözücü, hemde çözülen vazifesi<br />
görebilir. Süperkritik akışkanlar, daha<br />
yüksek düfüzyon katsayısı ve diğer<br />
sıvılara göre daha düşük viskoziteye<br />
sahiptir. Aynı zamanda, yüzey<br />
tansiyonu düşük olduğu durumlarda<br />
işlem görecek malın bünyesine daha<br />
iyi nüfusiyet sağlanmasına müsaade<br />
ederler.<br />
Suyun scCO2 ile ikame edilmesi,<br />
çevresel bakımdan boyama<br />
endüstrisinde birçok avantajlar elde<br />
edilmesine yol açar.<br />
Su kaynaklarının kullanımı dünyanın<br />
birçok bölgesinde çok büyük bir<br />
problemdir ve atık su ve bu atık<br />
suyun geri kazanımı hem ekonomik<br />
bakımdan hem de çevresel yönden<br />
büyük bir sıkıntı yaratmaktadır. Yeni<br />
sistem boyama süresini kısaltacak<br />
ve genelde CO2 emisyonunun<br />
azaltılmasına imkan sağlayacaktır.<br />
Birçok diğer araştırma projesi ile<br />
scCO2 boyama imkanları üzerinde<br />
araştırmalar yapılmış fakat hiçbirisi bu<br />
kadar bir ilerleme göstermemiş ve<br />
ticari olarak bir realiteye ulaşmamıştır.<br />
DyeCoo firması’na göre CO2<br />
boyama sistemi için yatırım maliyeti,<br />
ıslak boyama yöntemine göre önceki<br />
dönemlerde, oldukça yüksekti. Fakat,<br />
maliyet bazlı mühendislik çalışmaları<br />
ve kendi makinelerini geliştirme<br />
çalışmaları ve makinenin bazı<br />
parçalarının dünya pazarından tedarik<br />
edilmesi neticesinde; Makine ve tüm<br />
prosesin sistem olarak kurulabilme<br />
maliyeti makul bir seviyeye<br />
gerilemiştir.<br />
Tüm bu gelişmelere rağmen;<br />
“DyeCoo” firması yetkililerine göre,<br />
yatırım maliyeti halen yüksektir, fakat<br />
düşük işletme maliyeti ve hızlanmış<br />
boyama süresi, bu yeni prosesin<br />
Pazar tarafından kabul edilebilmesini<br />
kolaylaştıracaktır.<br />
Yeni Boyama Prosesi<br />
Silindirik boyama kabini içerisine;<br />
Rulo olarak sarılmış kumaş, hareket<br />
edebilen mekanizma vasıtası ile<br />
sokulur. DyeCoo firması yetkilileri<br />
ifadesine göre; karbon dioksit(CO2)<br />
310 C’nin üzerinde ısıtıldığında ve<br />
74 bar basınç ve üzeri bir değerde<br />
sıkıştırıldığı takdirde; süperkritik<br />
yöntemin esası olan, genleşen sıvı<br />
veya aşırı düzeyde sıkışmış gaz<br />
durumuna dönüşüm sağlanmış<br />
olmaktadır.<br />
Süperkritik sıvının bir özelliği de,<br />
yüksek( sıvı gibi) yoğunluğa sahip<br />
68
ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />
olması ve neticede maddeyi çözeltici<br />
bir rol oynamasıdır. Boyama<br />
esnasında, scCO2 250 bar basınç<br />
altında, 120 0C’ye kadar ısıtılır.<br />
CO2 sentetik elyafının içine nüfus<br />
eder, böylece boyama prosesindeki<br />
şişme etkisi ile, boyanın sentetik<br />
kumaş elyafı üzerindeki difüzyon etkisi<br />
artmış olur.<br />
Diğer bir ifade ile; DyeCoo firması<br />
yetkililerinin belirttiği üzere, CO2<br />
moleküllerinin polymerin içine penetre<br />
etmesi neticesinde, elyafın cam-geçiş<br />
ısısı düşürülmektedir. Bu yöntem<br />
neticesinde proses polyester için<br />
sözkonusu iki faktör neticesinde<br />
hızlanmış olur. Neticede, CO2 gerekli<br />
ısıyı ısı eşanjöründen elyafa iletmiş<br />
olmaktadır.<br />
Polymer elyafının boyanması<br />
esnasında, boya ile yüklü CO2<br />
molekülleri elyafın derin gözenekleri<br />
ve kılcal yapısına nüfus eder.<br />
Bu yoğun penetrasyon malzeme<br />
üzerinde etkin bir boyama yapılmasına<br />
imkan sağlar ve işlem gerçekten<br />
susuz bir işlemdir. Boyama prosesi ve<br />
fazladan kullanılan boyanın bertaraf<br />
edilmesi aynı tesis içinde mümkün<br />
olmaktadır.(Boya kolayca CO2 den<br />
ayrıştırılmaktadır.<br />
Boyama esnasında, CO2 ısı eşanjörü<br />
içinden bir tank vasıtası sirküle<br />
ettirilmektedir ve bu esnada boya<br />
eritilerek kap içinde ayrıştırılıp, tekstil<br />
boyaması için kullanılabilmektedir.<br />
Boya prosesi sonrasında, CO2 tekrar<br />
gaz haline dönüştürülmektedir.<br />
Şöyleki; boya çökeltilip, temiz CO2<br />
tekrar pompa vasıtası ile boyama tankı<br />
içine sirküle edilmektedir.<br />
Yan Faktörler Ve Avantajlar<br />
(Özgürlükler-Çevresel Açıdan)<br />
maddeler , (hydrophobic) boyaların<br />
klasik yöntem ile boyamada<br />
kullanılmasında, suda eriyebilme<br />
özelliği verirler. Karbon dioksid ile<br />
boyama yöntemi kullanıldığında<br />
ise, yukarıda bahis edilen yardımcı<br />
maddelere ihtiyaç duyulmaz, yalnızca<br />
saf boya kullanılır.<br />
Özellikle, polyester boyamadaki diğer<br />
bir avantaj ise; süperkritik şartlar<br />
altında, CO2 molekülleri polymerlerin<br />
içine penetre ederek, elyafın<br />
şişmesine neden olur.<br />
Bu şekilde, elyafın esnekliği ve<br />
boyaların nüfus edilebilme değerleri(<br />
diffusion coefficients), ıslak boyama<br />
değerlerine göre önemli bir değerde<br />
arttırılır.<br />
Suda çözülen reaktif boyalar ile<br />
ıslak yöntem ile yapılan Pamuk<br />
kumaş boyamalarında, DyeCoo<br />
firması yetkilileri halihazırda birçok<br />
yan tesirin (atık su ve diğer)<br />
oluştuğuna dikkat çekmişler ve<br />
pamuk boyama içinde susuz<br />
terbiyenin geliştirilmesi neticesinde;<br />
bu teknolojinin pazarda scCO2<br />
yöntemi ile boyama yapma ve<br />
başarılı olma şansını arttıracağını<br />
ifade etmektedirler.<br />
Genel olarak, teknik yapılabilirlik<br />
konusunda başarılı sonuçların elde<br />
edildiği ancak tüm boyama sürecinde<br />
henüz geliştirilmesi gereken sorunların<br />
bulunduğuna dikkat çekilmiştir.<br />
Pamuk üzerinde ve diğer yün ve ipek<br />
elyafı üzerinde yapılan denemelerde,<br />
DyeCoo firmasının kendi geliştirdiği<br />
sentezler neticesi oluşturulan reaktif<br />
boyalar kullanılmıştır ve CO2 yöntemi<br />
ile yapılan bu boyamalarda %99-100<br />
seviyesinde fiksasyon başarısı elde<br />
edilmiştir.<br />
Aynı boyamanın başarısı, klasik<br />
ıslak yöntem ile boyamada %50-<br />
80 seviyesindedir- Bunun diğer bir<br />
ifadesi ise; daha etkin ve verimli boya<br />
kullanımı ve neticede hiçbir atığa yol<br />
açmamak demektir. Şirket (DyeCoo)<br />
olarak; Pamuk boyama konusunda,<br />
üç farklı patent başvurusu yapılmış<br />
durumdadır.<br />
DyeCoo firması tarafından belirtildiği<br />
üzere, geliştirilen reaktif boyalar aynı<br />
zamanda sentetik elyafın boyanması<br />
içinde uygundur.<br />
Bu sayede, Boyahaneler, pamukpolyester<br />
karışımı elyafı tek seferde ve<br />
tek çeşit bir boya ile boyama imkanına<br />
sahip olmaktadırlar- bu sayede;<br />
proses süresi, faktör 5 katsayısı<br />
oranında düşmekte ve büyük miktarda<br />
enerji ve su sarfiyatında tasarrufa<br />
imkan sağlamaktadır.<br />
DyeCoo Firması’na göre mevcut<br />
disperse boyalar %40 seviyesinde<br />
deterjan ve tuz ihtiva etmektedir. Bu<br />
69
ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />
AKILLI GİYSİLER<br />
EKREM HAYRİ PEKER / KİMYA MÜHENDİSİ<br />
NANO; Elence cüceleştirmek<br />
anlamına gelir. Nano bir ölçüdür.<br />
Nanometre metrenin milyarda<br />
birine eşittir. Zenginleşen ülkeler hangi<br />
din, millet ve ırktan olurlarsa olsunlar<br />
şu ortak noktada buluşuyorlar; nüfus<br />
artış hızının yavaşlaması. Nüfus artışları<br />
yok denecek seviyede kalıyor. Zengin<br />
Avrupa ülkeleri gerekli nüfus ihtiyaçlarını<br />
diğer ülkelerin yetenekli gençlerini<br />
bünyelerine alarak çözüyorlar.<br />
Yetmişli yıllara gelmeden çevreyi<br />
kirleten çimento, lastik, kablo üretimi<br />
gibi sektörleri bizim ülkelere gönderdiler.<br />
Daha sonra topraklarından gönderdikleri<br />
bu sektörlere tekstilin boya kısmını da<br />
eklediler. Seksenli yılardaysa üretimden<br />
vazgeçtikleri çok sayıda nitelikli elemana<br />
ihtiyaç duyulan beyaz eşya, demir-çelik<br />
üretimi, gemi yapımı gibi sanayi dallarını<br />
bizim gibi kendilerine yakın ülkelere<br />
veya çevre sorunlarına aldırmayan<br />
Çin’e yönelttiler. Kısacası Avrupa<br />
çevreyi kirleten; enerji tüketimi fazla<br />
ve çok sayıda çalışana gerek duyulan<br />
sektörlerden kuruldu. Yaşam süresinin<br />
uzaması, hasta bakım masraflarının<br />
artması, iklim değişiklikleri başta tıp<br />
alanında olmak üzere günlük yaşamda<br />
kullanılan araç gereçlerde,yaşlı<br />
insanların tedavilerinde kullanılan<br />
teknolojik gelişmeleri artırdı.<br />
Dünya ısınması, giysilerin incelmesine<br />
yol açtı. Sonrasında nano teknolojilerinin<br />
yaygınlaşması, bu teknolojilerin<br />
insan yaşamına hızla girmesini<br />
sağladı. Doksanlı yıllardan sonra<br />
tekstil ürünlerinde kir ve yağ itici, güç<br />
tutuşur, buruşmazlık gibi uygulamalar<br />
başlamıştı. Nano teknolojiler zamanla<br />
giysilerimize ve günlük yaşamda<br />
kullandığımız ürünlere de uygulandı.<br />
Öncelikle askeri kıyafetlerde ve spor<br />
teknolojilerde giysilere uygulanabilecek<br />
yeni ürünler konusunda araştırmalar<br />
kısa sürede olumlu sonuçlar verdi. Bu<br />
araştırmalar sonucunda özellikli giysiler<br />
günlük yaşamımıza da girmeye başladı.<br />
Bu ürünleri ve bu ürünlerden yapılan<br />
giysileri şu şekilde sınıflandırabiliriz.<br />
Askerlerin Ve Sporcuların Kullandığı<br />
Ürünler<br />
• Su ve ısı geçirmeyen çadırlar,<br />
serinlik, sıcaklık hissi veren, teri<br />
dışarı atan, kir tutmayan giysiler<br />
• Anti-bakteriyel ürünler<br />
• Güç tutuşur giysiler, bilhassa<br />
itfaiyeciler için yanmaz tabir edilen<br />
kıyafetler<br />
• Asker ve sporcular için yapılan iç<br />
giysiler.<br />
Ev Tekstili Sektörünün Ürettiği<br />
Ürünler<br />
• Anti-bakteriyel, stres alıcı, tedavi<br />
edici özellik taşıyan yastık,<br />
nevresim kılıfı ve çarşaflar.<br />
• Kir, su yağ itici; kötü kokuları<br />
absorbe eden döşemelik ve<br />
perdelik kumaşlar<br />
Yeni Kir Ve Leke Tutmazlar<br />
Kir ve leke tutmazlık alanındaki<br />
70<br />
son gelişmeler:Yeni geliştirilen tüm<br />
florokarbonlar milyarda birden daha az<br />
PFOA free – perfloroalkil asit içerir. Bu<br />
değer ölçülebilir limitin altındadır. Buna<br />
rağmen Amerika çevre koruma ajansı<br />
tarafından yasaklanmıştır.<br />
• Yeni üretilen leke tutmazlık<br />
sistemleri C 6 esaslı olup C 8 fazlı<br />
PFOA içeren florokarbonlardan çok<br />
daha akıllı çalışır.<br />
• Işığı yansıtan perdelik kumaşlar<br />
• Böcekleri ve sinekleri kovan<br />
perdelik kumaşlar<br />
• Günlük giysilere gelirsek bunları şu<br />
şekilde sınıflandırabiliriz;<br />
Konforlu Tabir Edeceğimiz Ürünler<br />
Nefes Alabilen Kumaşlar:<br />
Bu uygulama özellikle spor kıyafetler<br />
ve asker kıyafetleri gibi su geçirmez<br />
ve nefes alabilme özelliği isteyen<br />
kumaşlara uygulanır. Bu kumaşlar<br />
suyun kumaşa girmesini engeller ama<br />
vücudun oluşturduğu nemi dışarı atar.<br />
Serinlik Hissi Veren Özel Apreler:<br />
Klitol, skualan, ipek proteini ve eritritol<br />
içerir.<br />
Sıcaklık Hissi Veren Özel Apreler<br />
Papatya özü ve capsikum eriyiği içerir.<br />
• Likrasız giysilere streç özelliği<br />
kazandırmak (uzun süre kalacak<br />
kalıcı esneklik kazandırmak).<br />
Elastansız ama vücudu saran<br />
ürünler.<br />
• Giysiye damlayan leke yapıcıları<br />
absorbe eden, ovalamayla<br />
üzerinden atan yada ilk yıkamada<br />
lekeleri atan ürünler<br />
• Teri dışarı atma özelliği olan spor<br />
giysiler<br />
• Sıhhi giysilerde de bahsedeceğimiz<br />
toz ve polen tutmama özelliği<br />
• Yazın serinlik kışın sıcaklık hissi<br />
veren eşofmanlar
ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />
• Ortamdaki kötü kokuları absorbe<br />
eden giysiler<br />
• Böcekleri ve keneleri vücuda<br />
yanaştırmayan giysiler<br />
Nano teknolojik ürünler sporcular<br />
için yapılan kıyafetlere uygulanmaya<br />
başlamıştır. Amaç sporcularının<br />
performansını arttırmaktadır. Sporcunun<br />
vücut ağırlığının %02’sine tekabül eden<br />
bir sıvı kaybının atlet performansını<br />
%20’ye yakın oranda düşürdüğü<br />
saptanmıştır. Öncelikle bisiklet<br />
yarışçılarına uygulanmıştır. Yapılan<br />
araştırmalar bisiklet yarışları sırasında<br />
bisikletçilerin performansının üzerindeki<br />
giysinin iç ve dış sıcaklıklarından<br />
doğrudan etkilendiği saptanmıştır.<br />
Bisikletçilerden sonra sıranın<br />
yüzücülerin giydiği mayolarda olduğunu<br />
söyleyebiliriz.<br />
Cilt Bakımı İçin Geliştirilen Ürünler<br />
Bu nano partiküller aloe özü, skualen,<br />
ipek proteini, seramid, kolojen peptit<br />
gibi maddelerden yapılır. Bilindiği gibi<br />
aloe özü sakinleştirici, nemlendirici,<br />
antioksidan ve cilt koruyucu özelliğe<br />
sahiptir. İpek proteinin en büyük özelliği<br />
nemlendirici ve cildi yumuşatıcı özelliğe<br />
sahip olmasıdır. Kolojen peptit gibi<br />
nemlendirme ve cildin yaşlanmasına<br />
sebep olan etkilere karşı savaşır.<br />
Seramid; cilt bakımı ve nem kontrolünde<br />
kullanılan bu madde cildin yüzeyini<br />
yeniden şekillendirerek ipeksi ve<br />
yumuşak hale getirir. Cildi daha genç<br />
ve pürüzsüz gösterir. Skualen; zeytin<br />
elde edilen en kuvvetli antioksidanlardan<br />
biridir. Penatrasyon özelliği çok<br />
yüksektir. Cildin kurumasını önler, dirilik<br />
ve esneklik kazandırır. Bu partiküller<br />
çok katman, yağ ve su esaslı fazlarda<br />
bulunan kesecikler halindedir.<br />
Vücudu Dış Etkilere Karşı Koruyan<br />
Giysiler<br />
• Nano teknolojinin en iyi bilinen ticari<br />
uygulama alanı nano partikülleri<br />
kullanarak kumaş ve giysilere sıvı<br />
itici, yağ ve leke dayanımı kazandırmaktır.<br />
Yaratılan hidrofobik<br />
yüzey, su damlacığını kolaylıkla<br />
•<br />
•<br />
üzerinden akabilmekte ve kendi<br />
kendine uzaklaştırmaktadır. Bunu<br />
kendi kendini temizlemek olarak<br />
ifade edebiliriz.<br />
Sivrisineklerin, sineklerin kenelerin<br />
ve diğer böceklerin oluşturduğu<br />
başta malarya hastalığı olmak<br />
üzere, sivrisineklerin taşıdığı<br />
çeşitli virüsler dünyada bilhassa<br />
Asya ve Afrika’da yüz milyonlarca<br />
insan hayatını yitirmektedir. Nano<br />
teknoloji kapsüllerince prosesiyle<br />
kumaşa bağlanan nano partiküller<br />
insan derisinin sivrisinek tarafından<br />
ısırılmasını önleyen sivrisinek<br />
materyalin salımını kontrol<br />
edebilmektedir. Ülkemizde her yıl<br />
onlarca kişi kene ısırmasından<br />
ölmekte ve binlerce kişi hastanelere<br />
koşmaktadır.<br />
Polen tutmaz giysiler, polen ve<br />
toz zerreleri dişlidir. Rahatlıkla<br />
giysiye yapışırlar ve uzaklaşmazlar.<br />
Oysa yapacağımız nano kimyasal<br />
uygulamasıyla kumaş üzerinde<br />
bir film tabakası oluşturacağız.<br />
Bu şekilde polen ve tozlar<br />
kumaşa tutunamayacak hafif bir<br />
silkelemeyle giysimizin üzerinden<br />
uzaklaşacaktır.<br />
Konforlu Giysiler<br />
• Teri dışarı atan giysiler<br />
• Toz tutmayan giysiler<br />
• Kışın sıcaklık veren eşofmanlar<br />
• Yazın serinlik hissi veren<br />
eşofmanlar<br />
• Hiç leke tutmayan ürünler<br />
• Elastikiyet (izi-streç) özelliği olan<br />
giysiler<br />
Streç özelliği veren mikro kapsüllerle<br />
yapılan uygulamalar: Bu işlemde<br />
örgü kumaşların elastikiyetini %20-25<br />
arttırabiliriz. Kullanılan elyaflar arasında<br />
nano poliüretan sayesinde likrasız<br />
kumaş elastikiyet kazanır.kumaşa özel<br />
bir tuşe verir. Bu özel apreyi likralı<br />
kumaşlara uygulayabiliriz. Bu şekilde<br />
kumaşın zıplama özelliğini ve esnekliğini<br />
daha da arttırır. Bu apre t-shirt ve<br />
kazakların yaka, kol ve manşetlerine<br />
uygulanırsa deformasyonu önler ve<br />
71<br />
ürünlerin kullanım süresini arttırır.<br />
Kumaşın vücuda masaj etkisi vardır.<br />
Kötü kokuları absorbe eden giysiler:<br />
Kötü koku giderici özel apreler: Bu<br />
sistem üç farklı şekilde çalışır. İlk önce<br />
kokuların buhar basıncımı düşürür.<br />
Sonra reseptör etkileşimi sayesinde kötü<br />
kokuları nötralize eder ve saklar. En son<br />
olarak çok düşük konsantrasyonda hoş<br />
ve belirgin olmayan bir koku ile ortamın<br />
havası yenilenir.<br />
• Güneş ışıklarına karşı dayanıklı,<br />
rengi solmayan giysiler<br />
Vitamin Esaslı Nano Kimyasallarla<br />
Üretilen, Cilt Bakımı Yapan Giysiler<br />
Gül, lavanta gibi aromatik kokulu giysiler<br />
Cilt Bakımı Yapan Ürünler Vitamin Esaslı<br />
Bu kapsüller, A,C ve E vitamini içeren<br />
ve bağışıklık sistemini destekleyen<br />
antioksidanlardır.<br />
C vitamini vücudumuzun sağlığını<br />
korumak için almamız gereken temel<br />
bir vitamindir. Bu vitaminin bizi toksik<br />
minerallere karşı korur. E vitamini,<br />
vücudumuzun gençliğini korur ve genç<br />
hissetmesi için gereken en önemli<br />
vitaminlerdendir.<br />
Aloevera’lı Mikrokapsüller<br />
Aloevera bitkisi içeriği ve etkisi<br />
açısından çok zengin bir bitkidir. Cildi<br />
nemlendirir, doğal dengesine ulaşmasını<br />
sağlar ve anti-aging etkisi vardır. Ayrıca<br />
anti-inflamatuar etkisi vardır ve kas<br />
ağrılarını azaltmakta kullanılır.<br />
Vücut Losyonları<br />
Gül, yasemin taze çiçekler ve ylangylang<br />
bitkisinin özelliklerinden oluşan bu<br />
özel karışımlar vücut ve zihin arasındaki<br />
doğal dengeyi güçlendirir, nemlendirici<br />
etkisiyle cildi canlandırır.<br />
Ginsengli Mikrokapsüller<br />
Ginseng canlandırıcı etkisiyle ünlenmiş<br />
en doğal bitkidir. Stres ve kas ağrılarını<br />
azaltmaya yarayan özellikleri vardır.
ÖRME DÜNYASI I MAKALE Mayıs - Haziran 2010<br />
Vücuda zindelik verir. Ayrıca doğal<br />
bağışıklık sistemini yeniler.<br />
Lavanta Özlü Mikrokapsüller<br />
Bu bitkinin antiseptik, analjezik ve antiinflamatuar<br />
etkisi vardır. Rahatlatma ve<br />
sakinleştirme özelliğine sahiptir.<br />
Cildin En Üst Tabakasında Oluşan<br />
Tahrişi Onaran Ürünler<br />
Zambak Kokulu Mikrokapsüller<br />
Zambağın hafızayı güçlendirdiği,<br />
konuşma yeteneğinin iyileşmesine<br />
yardımcı olduğuna inanılır.<br />
Sıhhi Giysiler<br />
Ultra viyole ışınları bloke eden ve<br />
derinizi UV koruyan nano ürünlerle<br />
yapılan giysiler. Küresel ısınma ve<br />
ozon tabakasının incelmesi sonucu<br />
deri kanseri hızla yayılmaktadır.<br />
İnsan sağlığı için UV ışınlarından<br />
derimizi korumamız gerekmektedir.<br />
Titanyumdioksit pigment zararsız<br />
beyaz ince bir tozdur. Titanyumdioksit<br />
nanometre boyutuna indirildiğinde<br />
fiziksel ve kimyasal özellikleri<br />
değişmekte ve transparan bir hale<br />
gelmektedir. Kumaş yüzeyine nano<br />
partikül aplike ederek derimizi (UPF) rot<br />
düzeyinde koruyabiliriz.<br />
• Bakterilerin diğer bulaşıcı<br />
hastalıklar yüzünden her yıl<br />
milyonlarca insan ölmektedir. Oysa<br />
gümüş doğal antibakteriyel ve<br />
antifungaldır. Lif ve kumaş üzerine<br />
nano-gümüş partiküller aplike<br />
edildiğinde E. Coli gibi bakteriler<br />
elimine edilmektedir.<br />
• Anti-stress özelliği taşıyan giysiler<br />
• - Aloevera özlü yaşlanma<br />
geciktirici özellik taşıyan giysiler<br />
• Anti oksidan özelliği taşıyan giysiler<br />
• Zayıflatma özelliği taşıyan giysiler<br />
• Çöl ortamında bile giyilebilecek<br />
güneş ışığını yansıtan giysiler<br />
(coldblack)<br />
Coldblack teknolojisini özel kılan<br />
uygulandığı üründe ısı birikimini azaltıp,<br />
aynı zamanda güneş ışınlarına karşı<br />
koruyuculuk sağlamasıdır. Giysi hem<br />
termal konfor sağlıyor, hem vücudu UV<br />
ışınlarından koruyor. Bu uygulamadan<br />
geçmiş ürünler vücudu 12 0C serin<br />
tuttuğunu , güneş ışınlarını %80’e kadar<br />
yansıttığı belirtiliyor.<br />
Bu proses ürününün görünüşünde bir<br />
değişiklik meydana getirmemektedir.<br />
Coldblack uygulaması kıyafetlerinde,<br />
çadır, tente, şemsiye gibi güneşten<br />
koruyan ürünlerde uygulanmaktadır.<br />
Amaç zor iklim şartlarına uygun ürünler<br />
üretmek. Coldblack teknolojisi özellikle<br />
vücudu daha serin tutmasına yardımcı<br />
olması bakımından önemlidir.<br />
Yağ yakıcı ve zayıflatıcılar: Bu<br />
uygulama yapılmış kumaşlar aynı<br />
zamanda selülitleri gidermeye yardımcı<br />
olur. Uygulanan madde termolojik yağ<br />
yakıcı ve zayıflatıcıdır. Cilt tarafından<br />
kolaylıkla emilir. Cildi nemlendirir,<br />
ferahlık hissi verir, vücuttaki oksijeni<br />
arttırarak vücudun savunma sistemini<br />
güçlendirir. Hücre yenilenmesine<br />
katkıda bulunur. Bağışıklık sistemini<br />
güçlendirir. Vücuttaki toksinlerin<br />
atılmasına yardımcı olur.<br />
Sonuç<br />
Giysi üretiminde kullanılacak lif ve<br />
boyalı kumaş yüzeylerine uygulanan<br />
aplikasyonun şu avantajları vardır.<br />
• Aplikasyon işlemi yaş işlemler<br />
için mevcut makine parkıyla<br />
gerçekleştirilebilir. Yeni bir yatırıma<br />
gerek yoktur.<br />
• Kullanılan nano kimyasallar çevre<br />
dostudur. Çoğu biyolojik olarak<br />
72<br />
parçalanabilir.<br />
• Çevreye zararlı kimyasal kullanımı<br />
minumuma indirir.<br />
• Kumaş nefes alabilirliğini korur.<br />
Yüzey aplikasyonu ürünün temel<br />
özelliğini değiştirmez. Pantolon<br />
hala pantolondur, ancak nano<br />
partiküller onları kirlere karşı kendini<br />
temizleyebilmesini sağlar.<br />
Nano teknoloji uygulamaları için<br />
kullanılacak kumaşlar pamuk, keten,<br />
Poliamid, rayon ve polyesterden<br />
yapılmış kumaşlardır.<br />
Günlük giysiler, spor giysileri,<br />
üniformalar gibi kıyafetler; perde, yastık,<br />
yatak çarşafları ve halılar gibi ev tekstili<br />
kumaşları, askeri kıyafetler ve benzeri<br />
ürünlerin oluşturduğu pazarın büyüklüğü<br />
2015 yılında yüz milyar doları geçmesi<br />
beklenmektedir.<br />
ABD, Rusya, Çin ve AB ülkeleri bu<br />
alandaki araştırmalara milyarlarca<br />
dolar yatırmışlardır. Elde edilen nano<br />
partiküller yaşamın her alanına girmiştir<br />
Öneri<br />
Bugün tekstil sektörünün içinde bulunduğu<br />
krizin bence en büyük sebebi<br />
klasik ürünleri üretimine takılıp kalınmasıdır.<br />
Tekstil sektörünün ilk kuşak sanayicileri<br />
mühendis çalıştıran ve bilgiye<br />
saygı duyan işadamlarıydı.<br />
Doksanlı yıllardan sonra sektöre giren<br />
küçük ve orta esnaf kökenli sanayiciler<br />
firmalarının büyümesini konjektüre değil<br />
kendi yeteneklerine yordular ve mühendislik<br />
ve araştırma istemeyen ürünleri<br />
üretmeyi sürdürdüler. Rakiplerimiz aynı<br />
ürünleri daha düşük maliyetle üretince<br />
sektör çıkmaza girdi.<br />
Sektörün çıkışı rakiplerinden farklı<br />
nitelikte ürün üretmesine;yapacağı AR-<br />
GE ve ÜR-GE çalışmalarına bağlıdır.<br />
Bu konuda sektördeki firmalara,üst<br />
düzey teknik adamlara proje üreterek<br />
TUBİTAK-TEYDEB desteği almalarını<br />
tavsiye ederim.
ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />
RENKLİ TARAYICI İLE<br />
KUMAŞTA RENK ANALİZİ<br />
Makale: CAN CANSEVER<br />
Cep Tel: 0533 766 84 99<br />
Günümüzde kumaşların<br />
rengi reflektans (=yansıma)<br />
ataçmanı olan filtreli veya<br />
monokromatörlü spektrofotometrelerle<br />
ölçülmektedir. Bu cihazlarda,<br />
polikromatik olan eşdeği ışık, ölçü alanı<br />
yüzeyine dik açı ile gelmekte, yüzeyden<br />
yansıyan ışık ise genel olarak 2°, 10°<br />
ve 45° gibi açılarla konumlandırılmış<br />
özel tipteki kırmızı, yeşil ve mavi renk<br />
filtrelerinden geçerek foto detektörlerde<br />
ışık şiddetinin elektriksel sinyali olarak<br />
elde edilip, sonraki elektronik devrelerde<br />
sayısal değerlere dönüştürülmektedir.<br />
Elde edilen elektrik değerler CIE<br />
standartlarında belirtilen hesaplama<br />
kriterlerine göre yapılmakda olup bir iç<br />
veya dış bilgisayarda, ölçüm programları<br />
ile kumaşın Beyazlık İndeksi, Sarılık<br />
İndeksi, Parlaklığı, Lekeleme Haslığı,<br />
Renk Farklığı, Metamerizm Değeri,<br />
Reçete Hesaplanması gibi birçok<br />
parametre verilmektedir. Bütün bunlara<br />
karşı, artık ucuzladığı iddia edilse bile,<br />
bu cihazların hala pahalı olduğu ve<br />
doğru kullanımı için eğitilmiş personel<br />
gerektiği de bir gerçektir.<br />
Aşağıda ise, bu cihazlara oranla daha<br />
dar kapsamlı veri elde edilebilen ancak<br />
ucuz ve daha pratik olan alternatif bir<br />
diğer sistemin tanıtımı yapılmaktadır.<br />
1- Sistem; bir renkli tarayıcı (=scanner)<br />
+ bir bilgisayar + ölçü değerlendirme<br />
yazılımından ibarettir. Bu haliyle,<br />
yansıyan ışığın ~2° olduğu kabul<br />
edilebilir.<br />
2- Kullanılacak bilgisayarın Tarayıcı ile<br />
uyumlu çalışabilecek yapıda olmasına<br />
dikkat edilmelidir,<br />
3- Ölçüme hazırlama aşamaları diğer<br />
cihazlardakinin tamamen aynıdır ve<br />
ölçüm programı PC ‘ye yüklendiğinde,<br />
PC, Monitörü ve renk ölçüm değerleri<br />
yazılım paketi yapısında bulunan<br />
KODAK Precision Color Configure<br />
yazılımı ile hem kalibre edilir ve hem de<br />
eşleştirilir. Böylece çalışma sırasında<br />
elde edilecek bütün değerler CIE<br />
Standardı ile uyumlu olmaktadır.<br />
4- Renk Ölçüm Programı, söz konusu<br />
ana yazılımın programlanmış bir alt<br />
yazılımıdır, yani ana program olmadan<br />
Renk Ölçüm Programı çalışmaz. Test<br />
edilecek kumaş veya kumaşlar önce<br />
renkli tarayıcıda taranıp ana programa<br />
aktarılır. Ve buradan da Renk Ölçüm<br />
Programına transfer edecek alt program<br />
tuşlanarak ölçüme hazır hale getirilir.<br />
Ölçüm tarayıcıdan gelen alan ila seçilen<br />
herhangi bir veya iki alanda yapılabilir.<br />
Yukarıdaki fotoğrafta aşağıda analiz<br />
edilip sonuçları verilen boyama hatalı<br />
bir kumaş örneği verilmiştir. Burada,<br />
özellikle sol üst bölge ile sağ alt bölge<br />
arasında ciddi renk farkı olduğu<br />
rahatça seçilebilir. Bu resim Renk<br />
Ölçüm Programına aktarılıp analizi<br />
yapıldığında; yukarıdaki resimde<br />
görülen sonuçlar elde edilir;<br />
a- Kumaşın orta bölgesindeki bir<br />
74<br />
noktanın #HTML değeri E61762 olup<br />
R=230;G=23;B=98 ve eşdeğer CIELab<br />
değerleri de L≈ 50; a= +75; b= 14.5<br />
olarak hesaplanmıştır.<br />
b- Kumaşın sol üst bölgesinde taranan<br />
alanın ortama renk değerleri #HTML=<br />
ED1069, R=236, G=27, B=111 olup<br />
CIELab değerleri de L≈ 51.7; a= +76.25;<br />
b= 12.92 olmuştur.<br />
c- Kumaşın sağ alt bölgesinde taranan<br />
alanın ortama renk değerleri de<br />
#HTML= D2135A, R=215, G=20, B=92<br />
olup CIELab değerleri de L≈ 45.5; a=<br />
+70.15; b= 12.76 olmuştur.<br />
d- Kumaşın ölçülen iki bölgesi<br />
arasındaki Ortalama Renk değerlerinin<br />
FARKI ise, CIELab Standardına göre<br />
hesaplandığında (ekranın sağ alt<br />
bölgesi) dE≈ 8.5 olduğu ve bu değerin<br />
2.3 ‘ten büyük olması sebebi ile<br />
başarısız bir boya işlemi olduğu tespit<br />
edilmektedir.<br />
e- Ana programın analiz yapan alt<br />
programlarının kullanılması ile de,<br />
HSB Renk setinden boyanmamış veya<br />
beyaz/beyazlatılmış kumaşların bu<br />
sistemdeki renk açıları H°, S= % Renk<br />
Doyumu ile B= % Parlaklık Dereceleri<br />
ölçülebilir. Aynı ölçü değerlerini boyalı<br />
kumaşın renk değerlerini ilgili alanlara<br />
girerek elde etmek de mümkündür.<br />
f- Yukarıdaki karşılaştırmalı ölçümler<br />
boyanmamış kumaş + boyama<br />
işlemi datası ve fotoğrafları ile birlikte<br />
sistematik olarak yapıldığında ve<br />
kaydedildiğinde, gelişmiş cihazlardakine<br />
benzer bir sonuca ulaşılacaktır. Bu<br />
konuda, gelişmiş cihazlarda, iyi bir<br />
sonuca ulaşmak için en az 16 renk<br />
değerinin ölçülmesi gerektiği ifade<br />
edilmektedir. Bazı çalışmalarda, 34 adet<br />
ölçüm yapıldığına da rastlanmıştır.<br />
g- Yazılımı ham kumaşın sarılık indeksi<br />
ile boyaya hazırlanan kumaşın beyazlık<br />
indekslerini ölçen menülerde ilave<br />
edilmiştir.
ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />
Av. MUSTAFA YÖRÜK<br />
TİCARET HUKUKUNDA ŞİRKETLER VE<br />
TİCARİ HAYATTAKİ UYGULAMALARI-II<br />
Bir önceki yazımızda şirketin<br />
tanımı, şirketin nevileri, ticari<br />
şirketler, ticari şirketlerin nevileri,<br />
ticari şirketlerin kuruluşu, sermaye<br />
koyma mükellefiyeti, sermaye olarak<br />
konulacak şeyler, ortakların koymakla<br />
yükümlü olduğu sermayeyi koymaması<br />
halinde şirketin yapabileceği işler vs.<br />
durumlar detaylı olarak anlatılmıştı.<br />
Bu yazımızda kaldığımız yerden devam<br />
ediyoruz. Şirket ortağının sermaye<br />
olarak kendi alacaklarının devretmiş<br />
olması halinde bu alacağın şirketçe<br />
alacağın temliki hükümleri gereği tahsil<br />
edilmiş olması lazımdır ki şirket ortağı<br />
sermaye koyma mükellefiyetini yerine<br />
getirmiş olsun. Aksi halde sermaye<br />
koyma mükellefiyeti yerine getirilmemiş<br />
olur.<br />
Devredilen alacak mueccel ise vade<br />
gününden, muaccel ise ortaklık<br />
sözleşmesi (tescili) tarihinden itibaren 1<br />
ay içinde tahsil edilmesi gerekmektedir.<br />
(TTK. 142/2)<br />
Ortaklık sözleşmesinin tesciliyle<br />
birlikte şirket, tüzelkişiliğe sahip olacak<br />
ve bir tüzelkişi olarak tabiri caizse<br />
ticari bir aktör olarak ticari faaliyette<br />
bulunabilecektir.<br />
Alacak kısmen tahsil olunmuşsa kalan<br />
kısım yönünden ortağın sermaye koyma<br />
mükellefiyeti devam etmektedir.<br />
Ödenmeyen kısım için ortak faiziyle<br />
birlikte mükellefiyetini yerine getirmelidir.<br />
Faiz talep edebilmek için, sermaye<br />
olarak konulan alacağın muaccel olması<br />
yeterlidir. Ayrıca ortağın kusurlu olması<br />
veya ortaklığın herhangi bir zarara<br />
uğraması gerekmez.<br />
Sermaye borcunun yerine getirilmemesi<br />
halinde şirket, TTK 188.maddesi gereği<br />
şirket ortaklığın feshini isteyebilir. Bu<br />
konuda bir Yargıtay kararı sunacak<br />
olursak;<br />
HGK. 11.12.1963 gün.E.4/26, K. 96<br />
sayılı kararında; “karşılıklı taahhütleri<br />
kapsayan sözleşmelerde olduğunun<br />
aksine, ortaklık sözleşmesinde<br />
temerrüt veya bir tarafın borcunu<br />
yerine getirmemesi halinde diğerinin de<br />
borcunu yerine getirmekten kaçınması<br />
söz konusu olamaz.<br />
Ortaklık karşılıklı taahhütleri kapsayan<br />
bir sözleşme olmayıp, herkesin ortak<br />
bir amacına ulaşmak için birtakım<br />
borçlar altına girdiği bir sözleşmedir.<br />
Ve buradaki borçlar, hukuki bakımdan<br />
birbirinin karşılığı sayılmaz. Bir ortağın<br />
sermaye borcunu yerine getirmekten<br />
kaçınması, diğer ortağa ancak haklı<br />
nedenlerle ortaklığın feshini dava<br />
etme yetkisini verir ve ortaklık hakimin<br />
kararı ile ortadan kalkar. Fesih<br />
istenmedikçe, sermaye koyma borcunu<br />
yerine getirmemiş ortağa kar payı<br />
ödenmesinden kaçınılamaz.” (Erdoğan<br />
Moroğlu, Notlu İçtihatlı TTK. Ve ilgili<br />
mevzuat, s.139)<br />
Bu kararda önemli bir nokta şudur<br />
ki, bir ortağın sermaye koyma<br />
yükümlülüğünü yerine getirmemesi<br />
diğer ortaklara sermaye yükümlerine<br />
yerine getirmeme hakkını vermez.<br />
Böyle bir durumda neler yapılabileceği<br />
yukarda tafsilatlı olarak belirtilmiştir.<br />
Ortak haklı nedenlerle sermaye<br />
koyma borcunu yerine getirememişse,<br />
diğer ortaklar bir araya gelerek bu<br />
ortağın sermaye koyma yükümlüğünü<br />
değiştirebilir, bu kişiyi başka bir<br />
sermaye koyma yükümlülüğü altına<br />
sokabilirler. Ama ortak kötüniyetli<br />
olarak bilerek ve isteyerek durum ve<br />
76<br />
imkanı olduğu halde taahhüt ettiği<br />
sermayeyi koymakta direniyorsa<br />
TTK.188 maddesi gereği öncelikle<br />
ihtar ederek ortağın şirketten atılması<br />
mümkündür.<br />
Bu maddelerin konulmasındaki amaç,<br />
ticari piyasanın sağlıklı büyümesi<br />
ve ticari piyasanın önemli aktörleri<br />
olan ticari şirketlerin güçlü olmasının<br />
önündeki en büyük engel olan<br />
sermayenin önündeki engellerin<br />
kaldırılmasıdır. Zira sermaye olmadan<br />
ticari şirketler hiçbir şey yapamazlar.<br />
İçi boşaltılmış bir banka durumuna<br />
düşerler.<br />
TTK. 143.maddesinde ise sermaye<br />
olarak konulan ayınların değerlerinin<br />
şirket sözleşmesinde tespit edilmemiş<br />
olması haline yer verilmiştir. Bu<br />
kapsamda ayınların, sermaye olarak<br />
konulduğu tarihteki borsa/piyasadaki<br />
cari fiyatlarının veya bunlar bulunmadığı<br />
tarihte bilirkişi tarafından yapılacak<br />
kıymet takdirlerinin ilgililerce kabul<br />
edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.<br />
Bir başka husus, bir önceki yazımızda<br />
da belirttiğimiz üzere ortakların<br />
şahsi alacaklılarının TTK 145.<br />
madde kapsamında ortağın şirketteki<br />
kar payına ve tasfiye payına haciz<br />
koydurabileceği hususudur. Bu husus ile<br />
bu konuyu bitiriyoruz.<br />
Yeni ve kapsamlı bir konu olan Şirketleri<br />
birleşmesi konusuna adım atmak<br />
istiyoruz. Şöyle ki;<br />
Şirketlerin birleşmesi ticari hayatta<br />
özellikle büyük firmaların kullandığı bir<br />
yöntemdir. Birleşme iki şekilde olur.<br />
İlki, mevcut bir şirkete diğer şirket/lerin<br />
iltihakı iledir. İkincisi, iki veya daha<br />
fazla şirketin yeni bir isim adı altında
ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />
kendi isim ve varlıklarından vazgeçerek<br />
oluşturacakları yeni bir şirket şeklinde<br />
teşekkül eder. (TTK.146.m)<br />
Birleşmek için bazı şartlar<br />
gerekmektedir. Bunlarda sonraki<br />
maddelerde düzenlenmiştir. Zira<br />
birleşme aynı nev’iden şirketler arasında<br />
mümkündür.<br />
Yani limited şirketler limited şirketlerle,<br />
anonim şirketler anonim şirketlerle,<br />
kollektif şirketler kollektif şirketlerle,<br />
komandit şirketler komandit şirketlerle<br />
birleşebilir. Şu kadar ki, birleşme<br />
bakımından kolektif ve komandit<br />
şirketler ve anonim ile sermayesi<br />
paylara bölünmüş komandit şirket<br />
aynı nev’iden sayılmaktadır. Bunlar<br />
birbirleriyle birleşebilirler.<br />
Bir diğer şart, şirket sözleşmelerinde<br />
karar alınması ve bunun ticaret sicilinde<br />
tescil ve ilanıdır. Ayrıca birleşen<br />
şirketlerin bilançolarının aralarında<br />
anlaşacakları bir usule göre tanzim<br />
ederek ilan etmeleri ve birleşme neticesi<br />
varlığı sona eren şirketin borçlarının<br />
ne şekilde ödeneceğinin bu bilançoda<br />
beyan etmeleri gerekmektedir.<br />
Birleşme kararını ilan tarihinden itibaren<br />
üç ay sonra hüküm ifade eder. İlan<br />
tarihinden önce birleşmek isteyen<br />
şirketlerin borçlarını ödemesi veyahut<br />
borca tekabül eden parayı TCMB’ye<br />
veya muteber bir diğer bankaya tevdi<br />
etmesi, eğer bunları yapamıyorsa şirket<br />
alacaklılarının birleşmeye muvafakat<br />
etmeleri gerekmektedir ki ilan günü<br />
itibariyle birleşme hüküm ifade etmiş<br />
olsun. Borç karşılığının TCMB veya<br />
muteber bir bankaya tevdi edildiğininde<br />
ilanı lazımdır.<br />
Birleşen şirketlerin alacaklılarından her<br />
biri ilandan itibaren üç ay içerisinde<br />
birleşmeye karşı itiraz edebilirler. Dava<br />
kesinleşmedikçe veyahut mahkemenin<br />
öngördüğü teminat yatırılmadığı<br />
müddetçe birleşme hüküm ifade etmez.<br />
Birleşme neticesi, birleşen veyahut<br />
iltihak eden şirketlerin tüzelkişilikleri<br />
kalkar, İltihak edilen veya yeni kurulan<br />
ticari şirket, diğer şirket/lerin bütün hak<br />
ve borçlarına halef olur.<br />
Bu açıklamalarla sözümü son veriyor,<br />
kaldığımız yerden devam edeceğimize<br />
bildiriyor, saygılarımı sunuyorum.<br />
ÖRME PARKURU 2011 KİTAPÇIĞIMIZIN<br />
HAZIRLIĞI BAŞLAMIŞTIR.<br />
LÜTFEN PARKURUNUZUN SON HALİNİ EN<br />
KISA ZAMANDA 0212 637 68 07 NOLU<br />
FAKSA GÖNDERİNİZ.<br />
ÖRME PARKURU 2011 KİTAPÇIĞINDA YER ALABİLMEK İÇİN<br />
DERNEĞİMİZE ÜYE OLMANIZ GEREKMEKTEDİR. ÜYELİK İŞLEMLERİ<br />
İÇİN LÜTFEN BAŞVURUNUZU GECİKTİRMEYİNİZ.<br />
www.orsad.org.tr<br />
77
ÖRME DÜNYASI I ÖRMECI GÖZÜYLE Eylül - Ekim 2010<br />
Bu yazımda, tekstilin en önemli<br />
sorunlarından biri olarak<br />
gördüğüm iplikte brüt-net<br />
satışları konusunu bu yazımda ayrıntılı<br />
NİYAZİ YILDIRIM bir şekilde değinmek istiyorum. Değerli<br />
meslektaşlarım, yıllar yılı iplik üreticileri<br />
ile örmeciler arasında bu brüt net tartışması sürüp gitmiştir.<br />
Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama görülmediği<br />
halde Türkiye’de iplik üreticileri tarafından, örme imalatı<br />
yapan firmalarımıza bu iplikler brüt sevkiyat yapılmakta.<br />
Yaptığımız araştırmalarımıza göre, 46 kiloluk bir çuval iplik<br />
daha kapıdan girerken 2,7 kg fireli. Düşünün 10 ton iplik<br />
alıyorsunuz bir çuvalı 46 kilo olarak hesaplarsak, bu iplik 218<br />
çuval yapıyor demektir. Bir çuval iplik 2,7 kg fireli giriyorsa,<br />
218 çuval ipliğin 585 kilosu fireli demektir. Yarım tondan<br />
fazla değil!<br />
Şimdi gelelim bu fireli ipliğin parasal karşılığına. Eğer<br />
ipliğin bugünkü kilosu 7.00 TL olarak kabul edersek 585<br />
x 7= 4,095 TL, işe yaramayan atacağımız iplik harici<br />
malzeme demektir. Yani 585 kilo kağıt konik, naylon<br />
poşet, çuval…. 4 bin liranın da üzerinde bir kayıp… Ne<br />
zaman ve ne amaçla uygulandığını hatırlamadığım bu<br />
haksız uygulama, derneğimizin Sanayi Bakanlığı ve diğer<br />
mesleki kuruluşlarla yürüttüğü görüşmeler ve yazışmalar<br />
neticesinde, yavaş yavaş uygulamadan kalkmaya başladı.<br />
Sanko ve Garanti İplik buna öncülük ettiler. Diğer iplikçilerde<br />
istemelerse de bu uygulamayı dünya ile aynı standartlara<br />
getirmek durumundalar. Zira cezai müeyyidesi var. <strong>Örme</strong><br />
sanayicileri derneğinin gündeminden hiç düşmeyen ve<br />
değerli başkanımız Fikri Kurt’un yoğun çabaları ve uğraşları<br />
sayesinde yıllar yılı süregelen bu kâbus kanunen bitmiştir.<br />
Her ne kadar şu anda normal yani net satış uygulamasını<br />
beş altı iplik firması yapsa da bu sayı artacaktır. Bu aşamada<br />
çok ciddi bir görev değerli meslektaşlarım sizlere düşüyor.<br />
<strong>Örme</strong> <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong> olarak sektörümüzden önemle<br />
rica ediyoruz: Çuvalların üzerinde net brüt konusuna karşı<br />
duyarlı olun ve lütfen iplik alım tercihlerinizi net satış yapan<br />
firmalardan yana kullanınız. Sözlerimi burada tamamlamadan<br />
önce sizlerle ÖRSAD İFTARI i le ilgili görüşlerimi de<br />
paylaşmak istiyorum.<br />
ÖRSAD’ın Kuruluşundan bu güne kadar, gelenek halinde<br />
devam eden iftar davetlerinin en olağan üstü olanı bu<br />
seneki ramazan ayında gerçekleşmiştir. Tarihinde böyle<br />
kalabalık ve ilgi görmeyen organizasyonumuzun sunumuzu<br />
ünlü haber spikerlerinden müge Oruçkaptan gerçekleştirdi.<br />
Bu iftar davetimize 500’e yakın davetli katıldı. İçten,<br />
sıcak ve samimi bir ortamla gerçekleşen bu muhteşem<br />
organizasyona katkıda bulunan tüm sponsorlarımıza<br />
huzurlarınızda teşekkür. Önümüzdeki sene inşallah daha<br />
büyük bir katılımla bu geleneğimizi sürdüreceğiz. Sağlık ve<br />
esenlik diler, saygılar sunarım.<br />
ÖRSAD DANIŞMANLARI<br />
<strong>Derneği</strong>miz sizlere farklı konularda çözümler sunabilmek için<br />
alanlarında uzman kişi ve firmaları sizlere yardımcı olmaları için<br />
bir<br />
danışmanlık hizmetini devreye sokmuştur.<br />
Aşağıda isimleri yer alan danışmanlarımız kendi alanlarında<br />
sundukları hizmetleri çeşitli oranlarda indirimler<br />
uygulamaktadırlar.<br />
Lütfen indirimlerden yararlanmak için lütfen ÖRSAD üyesi<br />
olduğunuzu belirtin ve indirim talep ediniz.<br />
Danışmanlarımızdan aldığınız hizmetlerden memnun<br />
kalmadığınızda ya da fiyatlarda özel indirim uygulanmadığı<br />
takdirde lütfen bize haber veriniz.<br />
1- ÖRME TEKNİK DANIŞMANI<br />
“NADİR MUSTAFA ALACA”<br />
Tel: +90 216 372 82 58<br />
GSM: 0533 727 84 66<br />
- Desen çizimi, kumaş tasarımı<br />
- Ar-Ge - Ür-Ge araştırma analizi<br />
- İplik tansiyon kontrol ve ayarı<br />
- May, Çelik, Mekik ayarı<br />
- Kovan, platin tablası tamiri ve merkez ayarları<br />
- Kumaş, iplik analizleri ve boya analizleri<br />
2- MALİ DANIŞMAN<br />
“FARUK CEYHAN- MURAT HOZMAN”<br />
Tel: +90 212 546 48 93-94<br />
GSM: 0535 966 27 82 (Faruk bey)<br />
GSM: 0533 226 88 53 (Murat bey)<br />
faruk_ceyhan@ismmmo.org.tr<br />
hozman_murat@ismmmo.org.tr<br />
3- HUKUK DANIŞMANI<br />
“YÖRÜKLER HUKUK BÜROSU”<br />
SEMİH YÖRÜK (0532 785 69 26)<br />
MUSTAFA YÖRÜK (0532 503 44 60)<br />
Alemdağ Cad. Çakıroğlu İşhanı<br />
A Blok No:202- Ümraniye-İstanbul<br />
Tel: +90 216 412 07 45 /+90 216 412 07 46<br />
yoruklerhukuk@hotmail.com<br />
4- GRAFİK TASARIM VE MATBAA DANIŞMANI<br />
“VİTAMİN DİZAYN”<br />
İNANÇ AKBULAK<br />
Fatih Cad. Akasya Sokak Dirican İş Merkezi No: 7-46 Merter -<br />
İstanbul<br />
Tel: +90 212 637 59 59<br />
www.vitamindizayn.com info@vitamindizayn.com<br />
Firma, grafik tasarım, fotoğraf ç<strong>ekim</strong>i, katalog çalışmaları gibi<br />
alanlarda hizmet vermektedir.<br />
78
seri<br />
ilanlar<br />
Değerli ÖRSAD Üyeleri,<br />
Makine alım satım ilanlarınızı, kumaş<br />
ve fason iş taleplerinizi, iplik ve yedek<br />
parça alım satımlarınızı dergimizin bu<br />
bölümünü ücretsiz yayınlayabilirsiniz.<br />
Tek yapmanız gereken ilanlarınızı email<br />
ya da faks yoluyla bizlere ulaştırmak<br />
olacak.<br />
Üye olmayan firmalar ise 50 TL<br />
karşılığında ilanlarını yayınlabilirler.<br />
İrtibat Tel: 0212 637 68 05 -06
ÖRME DÜNYASI I İLANLAR Eylül - Ekim 2010<br />
Kumaş Aranıyor<br />
Hertürlü <strong>Örme</strong> Dokuma Kumaş<br />
Alınır Satılır...<br />
Telefon: 0532 642 11 23<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
1 Adet 30 Pus E20 Orizio Marka 1998<br />
Model Havlu <strong>Örme</strong> Makinesi<br />
1 Adet 30 Pus E20 Ssangyong Marka<br />
1995 Model Havlu <strong>Örme</strong> Makinesi<br />
1 Adet 30 Pus E16 Albi Marka Ribana<br />
<strong>Örme</strong> Makinesi<br />
Fiyat Toplam 30.000 Tl’dir.<br />
Zarif Usta<br />
Telefon: 0532 422 99 26<br />
<strong>Örme</strong> Makinaları Alınacak<br />
2 Ad 34”18e Terrot C Kasa <strong>Örme</strong><br />
Makinası Alınacak.<br />
İbrahim Usta<br />
Telefon: 0533 568 23 67<br />
Satılık SsangYong <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
2 Adet Ringel 6 Renk 48 Sistem<br />
2008 Model 30 Pus 28 Fayn<br />
Ssangyong <strong>Örme</strong> Makinesi Satılıktır.<br />
İrtibat Tel: 0532 205 19 55<br />
Yetkili: Ahmet Erkin Eren<br />
Telefon: 0532 205 19 55<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
3 Adet 2007 Model Terrot Marka<br />
34 Pus 20 Fine 108 Sistem<br />
Üç İplik Makinesi<br />
Gsm:0544 834 01 21<br />
Telefon: 0 212 507 16 93<br />
Satılık Üç İplik Makinesi<br />
3 Adet 34 Pus 20 Fine Terrot Marka<br />
Üç İplik Makinesi Satılmaktadır.<br />
108 Sistem.<br />
0544 834 01 21<br />
Telefon: 0212 507-16-93<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
26 Pus 20 Fayn Orizyo<br />
Havlu 1998 Model<br />
Telefon: 0531 587 95 28<br />
Satılık Örgü İğneleri<br />
Satılık Likra Aparatları<br />
Uygun Fiyata<br />
Telefon: 0531 587 95 28<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
30 Pus, 32 Pus<br />
Çok Uygun Makinalar<br />
1996 Model Muhtelif Markalarda<br />
Telefon: 0531 587 95 28<br />
Satılık 10 Feın Kovan Pilotelli<br />
İğne Ve Platini Üzerinde (2,5 Ay<br />
Çalışmış)<br />
10 Fein Pilotelli Kovan Satılıktır<br />
Telefon: 0212 652 19 64<br />
Açık En Makinacılar Aranıyor<br />
Açık En Makinada Tecrübeli Makinacılar<br />
Alınacaktır.<br />
(Pilotelli-Orizio-Jiunn Long)<br />
Yer Yenibosnadadır (Çobançeşme)<br />
Telefon: 0212 652 19 64<br />
2. El Makine Alınacak<br />
Açık En Makinalar Alınacaktır.<br />
32/28 Açık En <strong>Örme</strong> Makinaları<br />
Alınacaktır.<br />
Marka Önemli Degil Temiz Olması<br />
Önemli<br />
Telefon: 0532 565 51 59<br />
Satılık Dar Pus Ribana<br />
2 Adet 18/16 Fein Vanguard<br />
1998 Model Rıbana Çok Temiz<br />
Telefon: 05548968996<br />
Satılık Tüp Kalite Kontrol<br />
Güven Çelik Marka Çok Temiz<br />
Kalite Kontrol Makinası Satılık<br />
Telefon: 0554896 89 96<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makinaları<br />
2 Adet 32/28 Sanyong<br />
Açıken 2010 Model<br />
1 Adet 34/28 Welknıt Açıken 2006 Model<br />
1 Adet 30/28 Pılotelli Açıken 2006 Model<br />
Telefon: 0 554 896 89 96<br />
Satılık Darpus Süpremler<br />
20 Pus 28 Fein<br />
22 Pus 28 Fein<br />
24 Pus 28 Fein<br />
Vanguard Makinalar Satılık<br />
95 Model 4 Çelik<br />
Telefon: 0 554 896 89 96<br />
Satılık Komprösör Çok Temiz<br />
15 Kw 20 B.Takım Halinde 2006 Model 6<br />
Ay Çalışması Var Satılık<br />
Telefon: 0554 896 89 96<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
Wellknıt 34 / 10 Fayn<br />
34 /10 Çift Besleme Kalın Fayn<br />
<strong>Örme</strong> Makineleri 34 / 28 34/22<br />
Yedek Kovanlarıyla Birlikte<br />
Üstündeki İşiyle Birlikte Verilir<br />
Telefon: 05327382636<br />
2. El Makine Alınacak<br />
İki Adet Süprem Örgü Makinesi Alınacak.<br />
Peşin Fiyat Temiz Makina Olmalı<br />
32/28 Ve 30/28 (Yedek Kovanı<br />
22 Fein Olmalı)<br />
2 Adet Makineye İhtiyacım Var<br />
1998 Modelin Altında Olmamalı<br />
Tercihim Mayer Pilotelli Terottur<br />
Makineler Çok Temiz Olmalı<br />
İğne Sayısı Yedekleri Tam Olmalı<br />
2-3-4 Çelikli Olmalı Likra Aparatı Olmalı<br />
Açık En Yada Tüp Olabilir Saygılar<br />
Telefon: 0533 925 10 14<br />
Satılık Kovan<br />
Çamlar Tekstil<br />
4 Adet 30 20 Meteks Kovanı<br />
1 Adet 30 24 Meteks Kovanı<br />
Kovanlar Meeksin Orjinal Olup Çok<br />
Temiz<br />
Telefon: 0532 6637592<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
Çamlar Tekstil<br />
30 28 108 Sistem İnterlok<br />
30 20 108 Sistem İnterlok<br />
Telefon: 0532 6637592<br />
Satılık Darpus Süprem Makineler<br />
12/28 Pilotelli 2003 Model<br />
14/28 Çıngıllar 1996 Model<br />
16/28 Çıngıllar 1996 Model<br />
17/28 Çıngıllar 1997 Model<br />
18/28 Çıngıllar 1996 Model<br />
22/28-22 Pai-Lung 1994 Model<br />
Tecom Vidalı Kompresör 22kw<br />
Telefon: 05336324103<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
5 Adet Full Lycra Aparatlı<br />
Vanize Mekikli Kalın Fein<br />
Telefon: 05323132598
www.vitamindizayn.com