14.01.2015 Views

eylül-ekim - Örme Sanayicileri Derneği

eylül-ekim - Örme Sanayicileri Derneği

eylül-ekim - Örme Sanayicileri Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Eylül - Ekim 2010<br />

Hasan GÜLVEREN / Editör<br />

TÜRK TEKSTİLİ, 5-10 YILDA<br />

BİTECEK BİR SEKTÖR DEĞİLDİR!<br />

Tekstil ve hazır giyim yarattığı moda ve<br />

binlerce kişiye sağladığı iş imkânı ile<br />

ülke ekonomisindeki yerini korumayı<br />

sürdürecektir. Bakın, bugün Avrupalı<br />

alıcılar, Çin’den beklediklerini bulamayınca<br />

Türkiye’nin kapsını çalmaya başladılar. Geç<br />

sevkiyat sorunu nedeniyle modanın hızına<br />

ayak uyduramayan bu alıcılar, Türk tekstilini<br />

yeniden tercih etmek durumunda kaldılar.<br />

Basında bu konuyla ilgili haberlere eminim<br />

rastlıyorsunuzdur: Evet, tekstilin yıldızı bir kez<br />

daha parlıyor, ancak maalesef önünde ‘yanlış<br />

kur politikası’ gibi büyük bir engel var…<br />

Değerli okuyucular; imalatçılar eskisi gibi<br />

kazanamıyor. İş yapıyor ama kazançlar çok<br />

cüzi kalıyor. Yatırıma çok fazla dönüşemiyor.<br />

Yani daha açık ifadeyle günü kurtarmaktan<br />

öteye geçemiyor. TL değerli oldukça, Euro ve<br />

dolar değer kaybettikçe, ihracatta istediğimiz<br />

başarıları yakalamamız hayal. Bu bir gerçek<br />

ve herkes bunun farkında ama Merkez<br />

Bankası değil. Enflasyonu düşük tutma adına<br />

faizleri artırmakta, sıcak paranın önünü<br />

açmaktadır. Sıcak para geliyor ama kime<br />

ne fayda sağlıyor. Yatırıma dönüşüyor mu<br />

Hayır!<br />

Değerli okuyucular, güncel olduğunu<br />

düşündüğüm birkaç rakamı sizlerle<br />

paylaşarak tekstilin ne kadar büyük ve önemli<br />

olduğunu anlatmak istiyorum. Türkiye’nin<br />

iplik üretim kapasitesi; 2.300.000 ton kısa<br />

elyaf (pamuk ve benzeri) iplik, 400.000 ton<br />

uzun elyaf (yün ve benzeri) iplik ve 800.000<br />

ton filament (kesiksiz) iplik, olmak üzere<br />

toplam 3.500.000 tondur.<br />

Dokumada ise,<br />

Türkiye’deki toplam<br />

kurulu kapasite,<br />

1.350.000 ton<br />

civarında olduğu<br />

tahmin edilmektedir.<br />

Hepimizi yakından<br />

ilgilendiren örmeye gelince 2.250.000 ton’luk<br />

bir toplam kapasiteden söz ediliyor. Büyük bir<br />

rakam değil mi Gelin makine yatırımlarına<br />

da bir göz atalım: ITMF verilerine göre,<br />

Türkiye son 5 yılda, dünya yuvarlak örgü<br />

makinelerinin %10’unu satın alarak, Çin Hak<br />

Cumhuriyeti’nden sonra 2. büyük yatırımcı<br />

olmuştur. 25 ila 30 bin arasında yuvarlak<br />

örgü makinesi bugün tekstil sektöründe<br />

çalışır vaziyettedir. Yine, örme konfeksiyon<br />

ihracatına paralel olarak pamuklu örme<br />

kumaş üretimi de son 10 yılda hızlı bir<br />

şekilde artış göstermiştir. Daha fazla bir şey<br />

söylemeye gerek var mı<br />

Bu rakamlar göstermektedir ki, tekstil Türkiye<br />

insanı ve ekonomisi için çok önemlidir ve<br />

beş on sene içinde bırakacağı bir alan<br />

değildir.* Bu kısa değerlendirmeden sonra,<br />

bu sayımızda neler okuyacağınızı sizlere<br />

anlatmak istiyorum. Öncelikle pamuk ve<br />

iplik zamları bu sayımızın esas konusunu<br />

teşkil ediyor. Zira gündemi en çok meşgul<br />

eden konu bu olsa gerek. Bu sayımızda<br />

ayrıca Kurlar ve Merkez Bankasının bu<br />

yönde uyguladığı politikalar ve değerli TL’nin<br />

ihracatçılara yarattığı sorunlar bu sayımızın<br />

ana konularından bir diğeri. Tabi Ramazan<br />

döneminde gerçekleştirdiğimiz iftarla ilgili<br />

haberimiz de bu sayımızın önemli konuları<br />

arasında bulunuyor zira bugüne kadar<br />

yapılan iftarların en görkemlisi, en kalabalık<br />

olanıydı.<br />

Dergimizin bu sayısında ayrıca kısa haberler,<br />

sektörler makaleler ve araştırmalar da her<br />

zamanki gibi var. Röportajlara gelince. Bu<br />

sayımızda; yeni kurulan ve dernek üyemiz<br />

olan Subaşılar Kumaşçılığı sizlere tanıtmaya<br />

çalıştık. Ayrıca, iplik ve boyalı kumaşta<br />

yakından tanıdığınız Bostan Tekstil’in kuruluş<br />

hikâyesini ve faaliyetlerini de bu sayımızda<br />

okuyabilirsiniz.<br />

Sizleri dergimizle baş başa bırakırken, yılın<br />

bu son çeyreğinin hepiniz için başarılı,<br />

sorunlardan uzak, bol kazançlı geçmesini<br />

diliyorum.<br />

4<br />

ÖRME DÜNYASI<br />

ÖRME SANAYİCİLERİ DERNEĞİ<br />

Adına<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Fikri KURT<br />

fikrikurt@orsad.org.tr<br />

Editör<br />

Hasan Gülveren<br />

orsad@orsad.org.tr<br />

Yayın Kurulu<br />

Fikri KURT<br />

S. Murat ÇETİN<br />

İlkan KUL<br />

Hikmet GÜLLE<br />

Mehmet ZENGİN<br />

Rahim İNAN<br />

Fuat YILMAZ<br />

Hasan GÜVEN<br />

Şinasi PARLAK<br />

Oğuz SATICI<br />

Danışma Kurulu<br />

Prof. Dr. Işık TARAKÇIOĞLU<br />

Prof. Dr. Bülent ÖZİPEK<br />

Prof. Dr. Arzu MARMARALI<br />

Prof. Dr. Faruk BOZDOĞAN<br />

Prof. Dr. Hüseyin KADOĞLU<br />

Prof. Dr. Arif KURBAK<br />

Prof. Dr. Cevza CANDAN<br />

Doç. Dr. Erkan İŞGÖREN<br />

Doç. Dr. Fatma ÇEKEN<br />

Grafik Tasarım<br />

Vitamin Ajans İnanç AKBULAK<br />

www.vitamindizayn.com<br />

Tel: 0212 637 59 59<br />

Baskı<br />

Şan Ofset<br />

Yönetim Adresi<br />

Fatih Cad. Akasya Sok. Dirican İş<br />

Merkezi No: 7/33 Kat: 3<br />

Merter - Güngören/İSTANBUL<br />

Tel: (0212) 637 68 05 - 06<br />

Faks: (0212) 637 68 07<br />

www.orsad.org.tr<br />

e-mail:orsad@orsad.org.tr<br />

Dergimiz iki ayda bir<br />

yayınlanmaktadır. <strong>Örme</strong> Dünyası,<br />

basın yayın ahlak ilkelerine uymaya<br />

söz vermiştir. Yazılardaki tüm<br />

görüşlerin sorumluluğu yazarlara<br />

aittir. İzin alınmadan yazı ve resim<br />

alıntısı yapılamaz.


İÇİNDEKİLER<br />

KISA HABERLER<br />

TEKSTİLİN KALBİ<br />

PARİS’TE ATTI<br />

Tekstil ve moda tasarımı<br />

alanında dünyanın dört bir yanından birçok<br />

firmanın katıldığı fuara bu yıl ilgi oldukça<br />

fazla oldu.<br />

İHRACATÇI<br />

KONFEKSİYONCU HAVLU<br />

ATMAK ÜZERE<br />

TGSD Başkanı Cem Negrin ekonomi<br />

yönetimini uyararak “harç bitti yapı paydos<br />

dememek için ekonomi yönetimi artık bizi de<br />

görmeli!..” dedi.<br />

ÖRSAD İFTARINA REKOR<br />

KATILIM OLDU<br />

Türk örme sektörünün en önemli<br />

sivil toplum kuruluşu olan ÖRSAD’ın<br />

her yıl ramazan ayında düzenlediği ve<br />

gelenekselleşen iftar davetine örme ve tekstil<br />

sektöründen<br />

büyük ilgi oldu.<br />

İTHALATA SIKI DENETİM<br />

GELİYOR<br />

Riske Dayalı Denetim Sistemi (RDDS)<br />

çerçevesinde bugüne kadar kanserojen azo<br />

boyar madde içeren 155 bin 911 adet hazır<br />

giyim eşyası bertaraf edildi.<br />

İHRACATÇI<br />

KONFEKSİYONCULAR<br />

FASON ATÖLYE BULMAKTA<br />

ZORLANIYOR<br />

6<br />

20<br />

22<br />

24<br />

28<br />

30<br />

ÇİFTÇİ BEYAZ ALTINA<br />

YÖNELDİ<br />

Son yıllarda gerek girdi maliyetlerinin<br />

yükselmesi gerekse fiyatının düşük olması<br />

sebebiyle pamuktan uzaklaşan üretici, rekor<br />

fiyat üzerine tekrar beyaz altına döndü.<br />

TEKSTİL DİKEN ÜSTÜNDE<br />

Yıllardır fiyatı 3 TL'nin üzerine çıkmayan ancak bu yıl<br />

arz sıkıntısı nedeniyle fiyatları hızla tırmanışa geçen pamuktan,<br />

yeni bir rekor daha geldi. İzmir Ticaret Borsası'nda (İTB) pamuk 4<br />

TL'den işlem gördü.<br />

PAMUKTA, ABD’NİN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK<br />

PAZARI TÜRKİYE<br />

Dünya pamuk stokları tahminlerinde keskin bir düşüşe işaret<br />

eden geçen ayın ABD Tarım Bakanlığı raporu pamuk fiyatlarında<br />

Temmuz ortalarında başlayan tırmanışa dikkat çekti.<br />

RÖPORTAJ: BOSTAN TEKSTİL’İN YÖNETİM<br />

KURULU BAŞKANI HASAN BOSTAN:<br />

“2011’DEN ÇOK UMUTLUYUM”<br />

İLK YARIDA HAZIRGİYİM VE<br />

KONFEKSİYON İHRACATI %13,3 ARTTI<br />

Yılın ilk yarısını değerlendiren İTKİB’e göre,<br />

örme giyim ihracatta ilk sırada geliyor.<br />

UZUN ÇALIŞMA SAATLERİ, İŞSİZLİĞİ<br />

OLUMSUZ ETKİLİYOR<br />

RÖPORTAJ: SUBAŞILAR KUMAŞCILIK<br />

YÖNETİM KURULU BAŞKANI BÜLENT<br />

SUBAŞI:<br />

“TÜRKİYE’DE İTHALAT DA, İMALAT DA ZOR”<br />

32<br />

36<br />

38<br />

42<br />

48<br />

52<br />

54<br />

REKLAM İNDEKSİ<br />

HKM DIŞ TİCARET ÖN KAPAK<br />

HERBOY<br />

ÖN KAPAK İÇİ<br />

HATFİL 1<br />

CREORA 7<br />

LEYBA 9<br />

TANBOOCEL 11<br />

GÜNGÖREN 13<br />

ALBAYRAKLAR 15<br />

RETAŞ-NAMSEO 17<br />

GROZ-BECKERT 19<br />

GEMSAN 21<br />

KERN-LIEBERS 23<br />

KÜÇÜKARSLAN 25<br />

CENGİZ TEKSTİL 27<br />

ORTEKS TEKSTİL 29<br />

COTTON USA 31<br />

KÜÇÜKARSLAN 33<br />

ONUR ÖRME 35<br />

KÜÇÜKARSLAN 37<br />

ERTEKS 40-41<br />

MTM İPLİK 47<br />

VEFA ÖRME 51<br />

KÜÇÜKARSLAN 53<br />

İZMİR TEKSTİL SEMPOZYUMU 71<br />

ÖRME PARKURU 73<br />

VİTAMİN DIZAYN 77<br />

DALKIRAN TEKSTİL 80<br />

5


ÖRME DÜNYASI I BASYAZI<br />

Eylül - Ekim 2010<br />

FİKRİ KURT<br />

GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN<br />

ÜRETİM VE İHRACAT ŞART<br />

Değerli meslektaşlarım, yılın<br />

üçüncü çeyreğinden itibaren<br />

işlerimizin yolunda gittiğini<br />

söyleyebilmem maalesef mümkün<br />

değil. Gerek yaz sezonu olması,<br />

gerek ramazan ayı ve gerekse<br />

de tüm bunların üstüne gelen ve<br />

gündemi meşgul eden referandum<br />

süreci; üçüncü çeyrekte işlerimizi<br />

sekteye uğratmış, beklediğimiz<br />

ölçüde kazançlı olmasına mani<br />

olmuştur.<br />

Bu zor dönemdeki sıkıntılarımızın bir<br />

diğer kaynağı da sürekli artan pamuk<br />

fiyatları oldu. Hepinizin malumu,<br />

2010 başlarından itibaren bugüne<br />

kadar hem pamuğa, hem de pamuk<br />

ipliğine yüzde 80’nin üzerinde zam<br />

geldi. Hala da geliyor ve nerede<br />

duracağı belli değil! Bu belirsizlik<br />

ortamı bizleri gerçek anlamda<br />

umutsuzluğa hatta yeni bir krize<br />

sürüklemektedir.<br />

Değerli meslektaşlarım, 2008<br />

yılından itibaren kriz ortamını en<br />

ağır şekilde yaşayan hazır giyim<br />

ihracatçıları 2009 yılında toparlanma<br />

imkânı elde ettiyse de, 2010’dan<br />

itibaren rüzgar tersine esmiş, dış<br />

talepte artış olmasına rağmen,<br />

değerli TL ve buna bağlı zayıf<br />

rekabet gücümüz nedeniyle 2010<br />

kayıp bir yıl olmuştur. Pamuğa gelen<br />

zamlar da bunun tuzu biberi oldu.<br />

Bana göre, pamuğa ve ipliğe gelen<br />

zamlar nedeniyle tekstil sektörü<br />

yeniden krizin eşiğine gelmiştir.<br />

<strong>Örme</strong>ci için de, konfeksiyoncu<br />

için de gelecek kaygısı artmıştır<br />

ama iplik üreticileri için aynı şeyi<br />

söylememeyiz. 2010 yılı, bence<br />

iplik fabrikaları için en parlak<br />

dönem olmuştur. Bildiğiniz gibi, tüm<br />

dünyada pamuk fiyatlarında artışlar<br />

oluyor. Bunun çeşitli sebepleri var:<br />

kimine göre arz talebi karşılamıyor<br />

bu sebeple pamuk fiyatları artıyor.<br />

Kimine göre, iklim şartlarının yarattığı<br />

olumsuzluklar(Pakistan’daki sel<br />

felaketi gibi). Kimine göre de, Çin’in<br />

artan pamuk talebi…<br />

Sebep ne olursa olsun pamuk<br />

fiyatlarını etkiliyor. Kimi az, kimi çok.<br />

Doğal olarak da Türk pamuğu da bu<br />

ortamda zamlanıyor. Bunu anlıyor<br />

ve hak da veriyoruz ancak anormal<br />

olan şey, konfeksiyon ve hazır giyim<br />

ihracatçılarının bu zamları önceden<br />

öngörerek fiyat verememeleridir.<br />

Bildiğiniz gibi koleksiyon fiyatları<br />

önceden verilmektedir. Dolayısıyla<br />

konfeksiyon firmaları o günkü iplik<br />

maliyetlerini dikkate alarak fiyatlarını<br />

belirlemektedirler. İpliğe gelecek her<br />

yeni zam ihracatçıların kazançlarını<br />

eritiyor. İhracatçı kazancından<br />

olurken biz örmeciler de ister istemez<br />

sıkıntının içine çekiliyoruz.<br />

Değerli meslektaşlarım, ülkemiz bir<br />

zamanlar 900 bin tonlar seviyesinde<br />

pamuk üreten ve ihraç eden bir ülke<br />

idi. Ne yazık ki, yanlış politikalar<br />

nedeniyle bu rekolte azaldı ve bugün<br />

400 bin tonların dahi altına kadar<br />

geriledi. Bugün yaşanan sıkıntının<br />

kaynağında işte bu var. Bu soruna<br />

devlet olarak çareler üretmeliyiz.<br />

Mutlaka pamuk rekoltesini yine<br />

eskisi gibi 900 bin tonlar seviyesine<br />

çıkarmalıyız. Bu stratejik açıdan<br />

önemli bu konu.<br />

Bakın Hindistan ve Pakistan pamuk<br />

sıkıntısı nedeniyle ihracata sınırlama<br />

getirdiler. Vergileri artırarak ihracatın<br />

6<br />

önünü kesmeye çalışıyorlar. Peki,<br />

biz ülke olarak ne yapıyoruz Önlem<br />

alıyor muyuz Yeterince değil. Bu<br />

yıl beklenen rekolte 550 bin ton<br />

olması tahmin ediliyor. Bu iyiye işaret<br />

ama yeterli değil, üretimin 1 milyon<br />

tonlar seviyesine çıkması gerekiyor.<br />

Ancak o zaman tekstil sektörü olarak<br />

pamuğun fiyatını belli bir noktada<br />

tutabiliriz.<br />

Rüzgârın ülkemizden yana estiği<br />

bir dönemde; bir taraftan pamuğun<br />

ve ipliğin zamlanması diğer taraftan<br />

değerli TL nedeniyle rekabet<br />

gücümüzdeki azalma, büyük<br />

fırsatların elimizden kaçmasına<br />

neden oluyor. Bakın, son zamanlarda<br />

yurtdışından çok sayıda sipariş<br />

geliyor. Ama bunu fırsata çevirmek<br />

için ortam müsait değil. Fiyat<br />

tutturmakta zorlanan ihracatçı gelen<br />

siparişleri geri çevirmek zorunda<br />

kalıyor.<br />

İhracatçı kazanamıyor, örmeci<br />

kazanamıyor. Peki, bu ortamda kim<br />

kazançlı çıkıyor Tabiî ki yerli iplik<br />

fabrikalarımız Hem iç piyasaya hem<br />

de dış pazarlara satış yaptıklarından<br />

fiyatlarını yüksek tutmaktan<br />

çekinmiyorlar. Hal böyle olurken fiyatı<br />

belirlemek kendilerine kalıyor.<br />

Değerli arkadaşlar, Yerli konfeksiyon<br />

sanayimizin mutlaka korunması<br />

lazım. Zira ipliği doğrudan satmak<br />

yerine katma değere dönüştürmek;<br />

yani konfeksiyon mamulü olarak<br />

ya da kumaş olarak satmak çok<br />

daha kazançlı değil mi Neden bu<br />

gerçeği görerek dış ticaretimize yön<br />

vermiyoruz. Neden ihracatçımıza<br />

imkân yaratmıyoruz Değerli<br />

meslektaşlarım, şunu sizlerle


paylaşmak istiyorum: Bu ülkenin<br />

huzuru ve refahı siz değerli<br />

sanayiciler sağlıyorsunuz. Çünkü<br />

istihdam ve iş yaratıyorsunuz. Öyle<br />

ise, sizler bu ülkenin en güzide<br />

cevherlerisiniz. Biz sanayiciler aynı<br />

zamanda bu ülkenin finansörleriyiz.<br />

Bankaların her dönem biz<br />

sanayicilerden para kazandıkları bir<br />

gerçek değil mi Hala da kazanmaya<br />

da devam etmiyorlar mı<br />

Devletin yasalarla biz sanayicileri<br />

korumasını bekliyoruz. Bizim<br />

devletten beklentimiz, hizmet ve<br />

mal üretip satan bizlere güvence<br />

sağlaması, satışlarımızın garanti<br />

altına alınmasıdır. Sanayici<br />

korunursa, sanayiciye sahip çıkılırsa,<br />

o zaman kayıtdışılık biter vergisini<br />

zamanında ve eksiksiz öder duruma<br />

gelir.<br />

Şikayetçi olduğum konulardan biri<br />

de mali milat değerli meslektaşlarım.<br />

Biz sanayiciler canla başla çalışıp<br />

iş yaratırken, vergimizi muntazam<br />

öderken; diğer taraftan devletimiz<br />

mali milat uygulamasını başlatıp<br />

ülkeye hiçbir katkısı olmamış,<br />

vergisini ödemeyenlere yeni fırsatlar<br />

yaratıyor. Üstelik bunu seçim<br />

malzemesi olarak kullanıyor. Bunu<br />

tasvip etmiyorum.<br />

Bu ülke topraklarında yaşayan<br />

her birey üzerine düşen görevi<br />

yapmalıdır. İşte o zaman vergide<br />

adalet olur. Herkes eşit ortamda<br />

olduğunu bilirse, vergisini, elektriğini<br />

ve sigorta primlerini düzenli öder.<br />

Güçlü bir Türkiye’nin yolu da buradan<br />

geçmektedir.<br />

Değerli sanayiciler, hepiniz<br />

farkındasınız, paramız her geçen<br />

gün daha da değerleniyor. Bu belki<br />

bir ülkenin itibarı için iyi ama diğer<br />

taraftan dış pazarlardaki rekabet<br />

gücümüzü zayıflatıyor. TL değerli<br />

oldukça ithalat daha cazip hala<br />

geliyor. Yani tüketen bir toplum<br />

haline geliyoruz. Bu bir ülkenin<br />

başına gelebilecek en kötü şeylerden<br />

biri bana göre.<br />

Dolarla mal ve hizmet satanlar<br />

da, Euro ile satanlar da zarar<br />

ediyorlar. Bunun nedeni ise Merkez<br />

Bankası’nın para politikasıdır. Eğer<br />

ithalat cazip hale gelirse, kim bu<br />

ülkede üretim yapacak, kim istihdam<br />

yaratacak Dünyanın en genç<br />

nüfusuna sahibiz. Bu gençlere kim<br />

istihdam yaratacak sormak isterim<br />

sizlere.<br />

Dünya ülkeleri artık kur savaşına<br />

başlamış durumda, kimi ülke<br />

parasının değersizleştirip üretim ve<br />

ihracatı artırmaya çalışıyor kimi ise<br />

bizim gibi parasını değerli yapmaya<br />

çalışıyor.<br />

Çin para biriminin değerini ABD’nin<br />

tüm eleştirilerine ve şikâyetlerine<br />

rağmen istenen oranda artırmıyor.<br />

Sürekli düşük tutuyor. Hal böyle<br />

olunca ABD ile Çin arasında kıyasıya<br />

bir kur savaşı başlamış durumda.<br />

Bizler böyle bir ortamda hangi tarafta<br />

olacağımıza iyi karar vermeliyiz.<br />

Değerli TL’den mi yana olacağız,<br />

ihracatın önünü açacak zayıf<br />

TL’den mi Değerli meslektaşlarım,<br />

sözlerimi tamamlamadan önce bir<br />

kez daha tekstille ilgili duygu ve<br />

düşüncelerimi sizlerle paylaşmak<br />

istiyorum. Bana göre, tekstil bu<br />

ülkenin lokomotifidir ve olmayı da<br />

sürdürecektir. Yarattığı istihdam,<br />

sağladığı döviz girdisi bunun en iyi<br />

7<br />

kanıtı değil mi<br />

Bizler tüm sıkıntılara rağmen üretim<br />

yapmaya çalışıyoruz. Her geçen gün<br />

şartlarımız daha da zorlaşıyor. Çekler<br />

karşılıksız çıkıyor, senetler protesto<br />

oluyor. Bunların hepsi aflar yüzünden<br />

bu hale geldi. Soruyorum şimdi<br />

sizlere: Aflarla ne çözüldü Çekleri<br />

tahsil edebildik mi Alacaklarımızı<br />

alabildik mi Hayır!<br />

Diğer taraftan vergisini ve sigorta<br />

primlerini ödeyemeyenlere de af<br />

çıkarıldı. Ne oldu sorun çözüldü mü<br />

Vergiler daha düzenli ödenmeye<br />

mi başladı Hayır! Bu şekilde<br />

bir neticeye varılamaz değerli<br />

meslektaşlarım. Çünkü bu milleti<br />

affederseniz, bu millet borcunu<br />

ödemez.<br />

Son olarak Maliye Bakanlığı’na<br />

ve değerli bakanımız Mehmet<br />

Şimşek’e buradan seslenmek<br />

istiyorum: Değerli bakanım, vergisini<br />

ödemeyen, yani vatandaşlık<br />

görevini yerine getirmeyenlere<br />

devamlı af çıkarılıyor. Vergisini,<br />

primini düzenli ödeyen, istihdam<br />

yaratan, gerçek anlamda vatandaşlık<br />

görevini ifa edenlere neden pozitif<br />

ayrımcılık yapılmıyor Neden<br />

çeşitli teşvik indirimleri ve imkânları<br />

sağlanmıyor. Sizce bu kadarını hak<br />

etmiyor muyuz Sözlerimi burada<br />

tamamlarken hepinize sağlık ve<br />

huzur dolu günler diler; saygı ve<br />

sevgilerimi sunarım.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Kısa haberler<br />

Hindistanlı örme giyimciler<br />

vergi iade oranlarının<br />

düşürülmesinden rahatsız<br />

Hindistan Tirpur İhracatçılar Birliği-TEA, hükümetten<br />

örme hazır giyim ihracatlarını desteklemek amacıyla<br />

vergi iadelerinde oranı % 10 yükseltmesi için başvuruda<br />

bulundu. TEA başkanı A Sakthivel geçtiğimiz aylarda<br />

hükümetin geri iade oranını % 8,8’den % 7,5’e çektiğini<br />

ifade etti.<br />

Başkan, indirim kararının tam da, örme hazır giyim<br />

ihracatçılarının geri iade oranlarında artış beklediği bir<br />

döneme denk geldiğini ifade ederek, örme hazır giyim<br />

ihracatçılarının, iplik fiyatları, boya ücretleri gibi bir çok<br />

problemle karşı karşıya olduklarını ve petrol ürünlerine<br />

gelen % 5’lik ek verginin de maliyetlerini artırdığını belirtti.<br />

Bu nedenle Çin, Bangladeş gibi ülkelerle rekabet etmekte<br />

hayli zorlandıklarını ifade eden başkan, hükümetten destek<br />

beklediklerini yineledi. Kaynak: İTKİB<br />

Almanya’nın tekstil<br />

ithalatı arttı,<br />

hazır giyim düştü<br />

Uluslararası Ticaret Merkezi verilerine göre, 2010 yılının<br />

ilk beş ayında Almanya’nın tekstil ve hazır giyim ithalatı %<br />

1 oranında artarak 12,779 milyar Avro’ya yükseldi. İlk beş<br />

aylık verilere göre tekstil ithalatı % 8,4 oranında artarak<br />

3,392 milyar Avro’ya yükselirken hazır giyim ithalatı % -1,4<br />

oranında gerileyerek 9,386 milyar Avro’ya düştü.<br />

Almanya’nın tekstil ithalatı Ocak ayında % -5,4 oranında<br />

düştükten sonra, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında<br />

sürekli olarak artış gösterdi.<br />

Aynı dönemde hazır giyim ithalatı Mart ve Mayıs aylarında<br />

sırasıyla % 9,4 ve % 1 oranlarında artarken diğer üç<br />

ayda ise geriledi. Bu nedenle istatistiklere göre ilk beş ay<br />

toplamında hazır giyim ithalatında % -1,4’lük bir gerileme<br />

göze çarpmakta.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

8


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Tekstil hisseleri kıymetlendi<br />

Tekstil sektörü hisseleri son iki yılda<br />

atağa geçerek borsa performansının<br />

üzerinde bir performans gösterdi.<br />

Özbek Pamuk Fuarı yapıldı<br />

Dünya pamuk üretiminde yüzde 4<br />

ile altıncı, ihracatında ise yüzde 8 ile<br />

ABD ve Hindistan’dan sonra üçüncü<br />

sırada yer alan Özbekistan, pamuk<br />

fuarına ev sahipliği yaptı.<br />

6’ıncısı düzenlenen Özbekistan<br />

Uluslararası Pamuk Fuarı 13-14<br />

Ekim tarihleri arasında Taşkent’te<br />

gerçekleştirildi. Fuara 40'a yakın<br />

ülkeden tekstil alanında faaliyet<br />

Milliyet’in haberine gore, son 2 yılda<br />

borsa endeksi yüzde 82.62 değer<br />

kazanırken, tekstil sektörü hisseleri<br />

yüzde 130 değer kazandı. 2010 yılı<br />

Ocak-Haziran döneminde ise bir<br />

önceki yılının aynı dönemine göre<br />

yüzde 18.6 ve 12.6 gibi bir oranda<br />

artış gösterdi. Sanayi ciro endekslerine<br />

bakıldığında tekstil ve giyim eşyası için<br />

önceki yıllara göre olumlu yönde ciddi<br />

bir gelişme var.<br />

gösteren 400<br />

civarında firma<br />

yöneticisi ve temsilcisi katıldı.<br />

Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un<br />

inisiyatifiyle her yıl geleneksel olarak<br />

<strong>ekim</strong> ayında yapılan ve Özbekistan<br />

hükümetinin destek verdiği 6.<br />

Özbekistan Uluslararası Pamuk<br />

Fuarı’nda yerli ve yabancı firma<br />

temsilcileri arasında iş görüşmeleri<br />

de yapıldı.<br />

Saygın Tekstil,<br />

Etiyopya’da<br />

tekstil<br />

fabrikası açtı<br />

Etiyopya Hükümeti ile Saygın Tekstil<br />

firması ortak bir yatırımla 78,5 milyon<br />

ABD Doları değerinde yeni bir tekstil<br />

üretim tesisi kurdular. 2011 Ocak<br />

ayında faaliyete geçecek olan tesis,<br />

Başkent Addis Abba kentine sadece<br />

24 km uzaklıkta olan Sebeta kentinde,<br />

Oromia Özel Bölgesinde kuruldu.<br />

Etiyopya Özelleştirme ve Kamu<br />

Teşebbüsleri İdaresinin %60’ına sahip<br />

olduğu tesiste, eğirme, dokuma ve<br />

boyama gibi tekstil işlemleri yapılacak.<br />

Tesisin üretiminin en az %45-50’sinin<br />

ihraç edilmesi zorunlu tutuluyor.<br />

Etiyopya Ticaret ve Sanayi Bakanlığı<br />

(MOTI), bir önceki mali yılda 2 milyar<br />

ABD Doları olarak gerçekleşen toplam<br />

ihracatı, bu yıl sonuna kadar iki katına<br />

çıkarmayı hedefliyor. Kaynak: İTKİB<br />

Brezilya’da pamuk ithalatına uygulanan vergi kaldırıldı<br />

Brezilya dış ticaret odası<br />

(CAMEX), pamuk ithalatına<br />

uygulanan %10 oranındaki<br />

verginin kaldırıldığını açıkladı.<br />

Vergilerin kaldırılmasında<br />

ülkedeki pamuk arzının<br />

talepleri karşılamayacak<br />

seviyede azalması etkili oldu.<br />

Vergiler, Ekim ayından 2011<br />

yılının Mayıs ayına kadar<br />

geçerli olacak. Vergisiz<br />

ithal edilebilecek pamuk<br />

miktarı ise 250 bin ton olarak<br />

belirlendi.<br />

pamuk sıkıntısı sona erene<br />

kadar bu uygulamanın devam<br />

edebileceğini söyledi.<br />

Brezilya Pamuk Üreticileri<br />

Birliği (Abrapa), Brezilya’nın<br />

bir önceki sezon 1,19 milyon<br />

ton seviyesinde gerçekleşen<br />

toplam pamuk üretiminin<br />

2009/10 sezonunda 1,07<br />

milyon tona gerileyeceğini<br />

tahmin ettiklerini açıkladı.<br />

Hava koşulları, pamuk<br />

üretiminin azalmasına neden<br />

oluyor. Kaynak: İTKİB<br />

Camex Yönetici Sekreter<br />

Yardımcısı Andre Alvim de<br />

Paula Rizzo, ülkede yaşanan<br />

10


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Hindistan’dan pamuk ihracatına sınırlama<br />

Hindistan hükümeti, pamuk ihracatına<br />

konulan yasağın 1 Ekim itibariyle<br />

kaldırılacağını açıklamıştı.<br />

Ancak, pamuk piyasasında yaşanan<br />

gelişmeler ve Pakistan’daki sel<br />

felaketi nedeniyle pamuk sıkıntısının<br />

yaşanacağı ihtimali üzerine hükümet,<br />

pamuk ihracatına 5,5 milyon balyaya<br />

kadar vergiden muaf olacak şekilde<br />

sınırlama getirme kararı aldı.<br />

Öte yandan, Hindistan Tekstil Sanayi<br />

Konfederasyonu ise 1 Ekim tarihinden<br />

itibaren tüm pamuk ihracatlarına 168<br />

Euro değerinde vergi uygulanmasını<br />

öneriyor. Pakistan’da yaşanan sel<br />

felaketinin pamuk üretimini %18,5<br />

oranında azaltacağı tahmin ediliyor.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

Biliciler Group halka açılıyor<br />

Adana'da pamuk <strong>ekim</strong>inden, kumaş<br />

üretimine, iplik, büküm, dokuma ve<br />

boya tesisleriyle tekstil sektöründe<br />

önemli bir yeri olan Bilici Group,<br />

holdingleşmenin ardından borsaya<br />

girmeyi planlıyor. Misis Tekstil ve<br />

Biltaş'ı aynı çatı altında birleştiren<br />

Bilici Holding, Sermaye Piyasası<br />

Kurulu'nun (SPK) onayının ardından<br />

halka arz olacak. Biliciler, gelecek<br />

yıllarda da sayısı 10'u bulan<br />

şirketlerini de birleştirerek Türkiye'de<br />

ilk 500 firma arasında yerini almayı<br />

hedefliyor.<br />

Gediz İplik’ten<br />

kiralık ring tesisi<br />

Gediz İplik ve Mensucat Sanayii<br />

A.Ş. Yönetim Kurulu, işletmenin<br />

Ring Bölümü'nün en az 1 yıllığına<br />

kiralanarak fabrikanın üretime<br />

açılmasına karar verdi.<br />

TİM ve ÖRSAD’dan Pakistan’a yardım<br />

TİM ve ihracatçı birlikleri,<br />

Pakistan’daki sel felaketi nedeniyle<br />

bir yardım kapmanyası başlatılar.<br />

Kampanya için TİM 1 milyon TL’lik<br />

bir bağış yaptı. Yapılan bu bağışın<br />

500 bin lirası ile Mevlana Evleri<br />

projesi, 150 ev yapılacak. 500 bin<br />

lirası ile de 200 tonluk gıda yardımı<br />

yapılacak. Bu arada ÖRSAD da<br />

Pakistan için Kızılay aracılığıyla<br />

5000 TL’lik bir katkıda bulundu.<br />

12


Web : www.jghx.cn<br />

tel: 00 86 311 88128044<br />

fax: 00 86 311 88043526<br />

email: jghx@jghx.cn<br />

newstarlionel@hotmail.com<br />

evabamboo@yahoo.cn<br />

TANBOOCEL<br />

TANBOOCEL bamboo fiber is the new type of cellulose fiber<br />

manufactured with renewable bamboo resources. TANBOOCEL<br />

bamboo fiber that accredited by State Intellectual Property Bureau has<br />

become a new highlight in home and abroad textile markets and well<br />

received by these customers. After a short period of four or five years<br />

time, bamboo fiber products have been exported to Japan, Korea,<br />

India, Pakistan, Turkey, Germany, France, Italy, the United States and<br />

other countries and regions.<br />

TANBOOCEL bamboo fiber is that Hebei Jigao Chemical Fiber Co.,<br />

Ltd. taking advantage of abundance of bamboo as raw material in<br />

Sichuan by using proprietary patent technology to produce a new<br />

type of cellulose fiber. TANBOOCEL bamboo fiber can be natural<br />

degradation in the soil, and no pollution to the environment. It maintains<br />

intrinsic nature of bamboo of bacteriostasis effect, but also good<br />

moisture absorption and ventilation, soft feel, natural drape, excellent<br />

anti-ultraviolet effect, easy care, excellent dyeing properties, abrasion<br />

resistance. Compared with general bamboo fiber products, although<br />

the cost is higher, it has wonderful natural property of antibacterial,<br />

antimicrobial ability, good smooth and rate of perspiration is also<br />

particularly fast.<br />

High value-added in Bamboo fiber textile has become a driving force<br />

of R&D to factories. Bamboo fiber has been well received by vast<br />

customers since its variety of property. As one of cellulose fibers, the<br />

big advantage is its sound serviceability.<br />

All products can be made from bamboo fiber and other cellulose fibers,<br />

but the key is what appropriate technical tools are used. The end<br />

products include bamboo fiber textile, underwear, women’s and men<br />

clothing category, visually no different from ordinary clothing, while the<br />

feel is very soft. At present bamboo fiber products have been more and<br />

more accepted by consumers.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Brezilya pamuk ithal edecek<br />

AB’nin hazır<br />

giyim ithalatı<br />

%3.8 düştü<br />

AB’yi etkileyen durgunluk nedeniyle<br />

birliğe bağlı ülkelerin hazır giyim<br />

ithalatında gerilemeler yaşınıyor.<br />

Son açıklanan raporlara göre, AB’nin<br />

hazır giyim ithalatında yüzde 3.8<br />

gerileyerek yaklaşık 80 milyar dolar<br />

seviyelerine düştü. Son 10 yıldaki<br />

ilk düşüş olarak kayıtlara geçen bu<br />

gerileme, Avrupa’da görülen durgunluk<br />

nedeniyle meydana geldi.<br />

Brezilya’da son yıllarda pamuk<br />

üretiminde artış yaşanmasına rağmen,<br />

tekstil ve hazır giyim sektörünün küresel<br />

çapta 1,7 milyon kişinin istihdam<br />

edildiği beşinci büyük sektör konumuna<br />

gelmesi, pamuğa olan talebin daha<br />

fazla artmasına neden oluyor. Brezilya<br />

Pamuk Üreticileri Birliği (ABRAPA)<br />

ve Ulusal Pamuk İhracatçıları Birliği<br />

(ANEA) hükümete başvurarak 150.000<br />

ton pamuğun ithal edilmesine onay<br />

verilmesini talep etmişlerdi. Aynı sanayi<br />

kuruluşları, kısa bir süre önce bu miktarı<br />

250.000 tona çıkardılar. Ayrıca, pamuk<br />

ithalatına uygulanan vergilerin Ekim’den<br />

Mayıs ayına kadar sürede geçici olarak<br />

kaldırılmasını talep ediyorlar.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

Dystar’ın yeni<br />

mümessili Setaş<br />

Kimya<br />

Dünyaca ünlü reaktif boya üreticisi<br />

Dystar, Setaş Kimya ile distribütörlük<br />

anlaşması imzalandı. Yeni anlaşma ile<br />

bundan böyle Levafix Ca ve Remazol<br />

boyaların satış ve pazarlamasını Setaş<br />

Kimya yapacak.<br />

Groz-Beckert<br />

yeni teknoloji<br />

merkezini açtı<br />

İğne pazarının lideri Groz-Beckert,<br />

Albstadt’ta modern bir teknoloji<br />

merkezinin açılışını yaptı. 5000<br />

metrekare kapalı, 25 bin metrekare<br />

açık alana sahip olan yeni araştırmageliştirme<br />

merkezi, yeni ürünlerin<br />

geliştirilmesinde ve mevcut ürünlerin<br />

performanslarının artırılmasında önemli<br />

bir rol üstleneceği belirtiliyor.<br />

Makine üreticileriyle ortak projeler<br />

geliştirilmesi ve eğitim konularında da<br />

önemli bir misyonu yerine getirecek<br />

yeni merkezin, örme teknolojilerin de<br />

birçok yeniliğe imza atması bekleniyor.<br />

Tekstil<br />

sempozyumu<br />

İzmir’de yapılacak<br />

Ege’nin tekstil ihracatı sevindirdi<br />

Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre,<br />

tekstil ve hazır giyim sektörü Ağustos<br />

ayında 85 milyon 974 bin dolarlık,<br />

tekstil ve hammaddeleri sektörü ise 16<br />

milyon 290 bin dolarlık ihracat yaptı.<br />

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan<br />

Ege Hazır giyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Emre Kızılgüneşler, tekstil ve<br />

hazır giyim sektörünün hala Türkiye<br />

için büyük önem taşıdığını söyledi.<br />

Kızılgüneşler, “İhracat rakamlarına<br />

bakılırsa bizim bir şey söylememize<br />

gerek yok. Gerçekler ortada” dedi.<br />

14<br />

Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği<br />

Bölümü tarafından 3 yılda bir<br />

gerçekleştirilen Uluslararası Tekstil<br />

Sempozyumu, 28-30 Ekim 2010 tarihleri<br />

arasında İzmir'de yapılacak. Katılım ve<br />

bilgi için: http://www.iitas.ege.edu.tr/


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Bursa'nın tekstil ihracatı arttı<br />

Bursa'nın tekstil ve hazır giyim<br />

ihracatı yılın 8 ayında arttı. Artış<br />

tekstilde yüzde 9,3, hazır giyim ve<br />

konfeksiyonda da yüzde 7,5 oldu.<br />

Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB)<br />

kayıtlarına göre, ocak-ağustos<br />

döneminde tekstil ihracatı yüzde<br />

9,3'lük artışla 597 milyon 887 bin<br />

dolara yükseldi. Bu dönemde, yüzde<br />

7,5 oranında artarak 320 milyon<br />

470 bin doları bulan hazır giyim ve<br />

konfeksiyon ihracatı ise geçen yılın<br />

aynı döneminde 298 milyon 130 bin<br />

dolar olarak gerçekleşti.<br />

Atölyeler 3 vardiya çalışıyor<br />

Asteks Tekstil<br />

örmecilerin<br />

hizmetinde<br />

<strong>Örme</strong> sektörüne sarf malzemeleri<br />

tedarik eden yeni bir firma kuruldu.<br />

Asteks Tekstil adıyla kurulan firma,<br />

aslında 21 yıllık tecrübeye sahip. İğne,<br />

Platin ve örmecilerin ihtiyaç duyduğu<br />

birçok sarf malzemesini tedarik eden<br />

Asteks Tekstil, Neetex iğnelerinin ve<br />

Cristoph Liebers platinlerinin satış ve<br />

pazarlamasını yürütüyor. Firmanın<br />

sitesi: www.astekstekstil.com.tr<br />

Hazır giyim ve konfeksiyonda büyük<br />

bir pastanın yeniden Türkiye'ye<br />

döndüğüne dikkat çeken Merter<br />

Sanayici ve İşadamları <strong>Derneği</strong><br />

Başkanı Ercan Tan siparişler<br />

nedeniyle duran fason atölyelerinin<br />

yeniden iş yapmaya başladıklarını<br />

söyledi. Tan, "Sektörde iş hacmi<br />

arttı. Biliyorsunuz kriz nedeniyle<br />

son 5 yılda birçok fason atölyesi<br />

kapanmıştı. Bunlara şimdi yeniden<br />

ihtiyaç duyuluyor. Artan siparişler<br />

nedeniyle şu ana kadar kapanan<br />

atölyelerin yüzde 20'si kapılarını<br />

yeniden açtı" diye konuştu.<br />

Bugün birçok fason atölyesinin<br />

3 vardiya çalışmaya başladığına<br />

dikkat çeken Tan, şunları söyledi:<br />

"Bunun yanında eskiden çark<br />

dönsün diye işçi parasına üretim<br />

yapıyordu. Şimdi ise siparişlerin<br />

artması onlar içinde bir fırsat oldu.<br />

Fiyatlarına yüzde 10-20'lik karlar<br />

koymaya başladılar. Yine üretim<br />

yaptıracak firmalar arasında<br />

yaşanan rekabette fasonculara<br />

yaradı. Örneğin bugün ben 100 bin<br />

adet malı 5 bin TL'ye diktireceğim.<br />

Ama atölye dolu olduğu için yer<br />

bulamıyorum"<br />

Tekstil ve konfeksiyon sektörünün<br />

en önemli ayağı olarak tanımlanan<br />

fason atölyelerin kapanması 2005<br />

yılından itibaren hızlandı. 2005<br />

yılında hem yurtdışında hem iç<br />

piyasadan gelen siparişlere çalışan<br />

fason imalat atölyelerinin sayısı<br />

200 binlerdeydi. Bugün bu sayı 100<br />

bin civarına kadar düştü. Dört yıl<br />

öncesine kadar sadece İstanbul'da<br />

60-70 bin olan fason imalat atölyesi<br />

sayısı da 15 bine kadar düştü.<br />

Kaynak: Referans<br />

16<br />

Pamuk fiyatları<br />

son 15 yılın<br />

en yüksek<br />

seviyesinde<br />

Pamuk arzında yaşanan problemler<br />

ve hazır giyim fiyatlarındaki artışlar<br />

nedeniyle pamuk fiyatları son 15 yılın<br />

en yüksek seviyesine yükseldi. ICE<br />

Ekim ayı pamuk fiyatı, pound(453 gram)<br />

başına 91.80 cente yükseldi. Bu 1995<br />

Ekim’inden bu yana görülen en yüksek<br />

fiyat. Uluslararası Pamuk İstişare<br />

Komitesi-ICAC, talepteki artış ve<br />

üretimdeki sıkıntılar nedeniyle 2010/11<br />

sezonunda pamuk fiyatlarının % 15<br />

oranında artmasını bekliyor.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

İthal giysiye etiket denetimi başladı<br />

Türkiye, dünyanın önde gelen tekstil<br />

üreticisi ülkelerinden biri olmasına<br />

karşın piyasada Çin’den ve Bangladeş<br />

gibi Asya ve Uzak Doğu ülkelerinden<br />

gelen tekstil ürünleriyle dolu. Tekstilde<br />

kullanılan tehlikeli b oyar maddeler<br />

nedeniyle buralardan gelen ürünlere<br />

karşı ciddi bir çalışma yürüten DTM,<br />

ithal ürüne etiket uygulaması başlattı.<br />

Yeni uygulama ile ithal giysilerin,<br />

üzerindeki etikette belirtilen içeriğe<br />

sahip olup olmadıkları kontrol edilecek.<br />

Böylece hem vatandaşın sağlığı<br />

korunacak hem de giysilerin kalitesi<br />

güvence altına alınacak. Dış Ticaret<br />

Müsteşarlığı, vatandaşa düşük fiyat<br />

sunan tekstil ürünlerinin kalitesi ve<br />

ne derece sağlıklı olduğu konusunda<br />

önemli iki çalışma başlattı.<br />

ABD ile Çin arasında kur tartışması<br />

ABD, yasaklanan<br />

kimyasallar<br />

listesini güncelledi<br />

Amerikan Hazır Giyim ve Ayakkabı<br />

Birliği (AAFA), hazır giyim, ayakkabı<br />

ve ev tekstili üretiminde kullanılması<br />

yasaklanan kimyasallar listesini<br />

güncelledi. Yedinci versiyonu<br />

AAFA’nın internet sitesinde yayınlanan<br />

Yasaklı Maddeler Listesi (RSL),<br />

tedarik zincirinde izlenebilirliğin hem<br />

üreticiler hem de tüketiciler açısından<br />

sağlanmasında önem taşıyor.<br />

Sanayinin kimyasallar yönetimi<br />

stratejisinin bir parçası olan liste,<br />

ürün güvenliği hakkında ortaya çıkan<br />

endişeleri gidermeyi amaçlıyor. Ayrıca,<br />

konu ile ilgili yerli ve uluslararası<br />

düzenlemeleri toparlayarak sanayinin<br />

rekabetçiliğini devam ettirmesine<br />

katkıda bulunuyor. Kaynak: İTKİB<br />

Kongre’de görüşülmeye devam eden<br />

Çin para birimi yasası, istihdam yaratma<br />

ve ekonomik büyüme konularında,<br />

tekstil üreticilerinin ve hazır giyim<br />

ithalatçılarının kutuplaşmasına neden<br />

oldu.<br />

Temsilciler Meclisi’nde 29 Eylül<br />

tarihinde oylanan yasa, ABD’li firmalara<br />

Çin’in para birimini manipüle etmesi<br />

karşısında Çin’den yapılan belirli ürün<br />

ithalatlarına karşı telafi edici vergi<br />

koyma yetkisi veriyor.<br />

Adil Ticaret için Para Birimi Reformu<br />

Yasası adındaki yasa, Ulusal Tekstil<br />

Kuruluşları Konseyi (NCTO) tarafından<br />

tekstil üretiminin yeniden ABD’ye<br />

getirilmesi çabaları çerçevesinde önemli<br />

bir adım olarak niteleniyor.<br />

Ancak, Amerikan Hazır Giyim ve<br />

Ayakkabı Birliği (AAFA), yasanın<br />

tek taraflı olduğunu ve ABD ve<br />

Çin arasında ticaret savaşına yol<br />

açabileceğini düşünüyor. AAFA Başkanı<br />

Kevin M Burke, yasanın iddia edildiği<br />

gibi ABD’de istihdamı arttıracağına<br />

inanmadıklarını, ayrıca Çin’in para<br />

birimini manipüle etmesini engellemek<br />

için yeterli olmadığını belirtiyor.<br />

NCTO Başkanı Cass Johnson ise,<br />

Çin’in para birimini piyasa değerine<br />

yükseltmesi halinde, ABD’nin<br />

tekstil sektöründe istihdam artışının<br />

yaşanacağına inandıklarını açıklıyor. Bu<br />

çerçevede yasa sayesinde Çin’e güçlü<br />

bir mesaj verildiğini düşünüyor.<br />

Yasa’nın Kongre’de kabul edilmesi ve<br />

Obama tarafından imzalanması halinde<br />

yürürlüğe gireceği belirtiliyor.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

18<br />

Hindistan, pamuk<br />

ihracatına koyduğu<br />

sınırlamayı hafifletti<br />

Hindistan hükümeti 27 Eylül’de aldığı<br />

bir kararla pamuk ihracatına koyduğu<br />

yasağı kaldırdığını duyurdu. Hindistan<br />

Hükümeti’nin kararına göre, 1 Kasım<br />

2010 tarihinden itibaren pamuk<br />

ihracatına izin verilecek. Bu çerçevede<br />

5,5 milyon balya(178kg/balya)<br />

pamuğun serbest şekilde ihraç edilmesi<br />

bekleniyor. Uzmanlar bu kotanın 8<br />

milyon balyaya bile çıkarılabileceğini<br />

iddia ediyorlar.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Mısır’da yeni bir tekstil sanayi bölgesi daha kuruluyor<br />

Mısır Hükümeti, Kafr El Dawar<br />

bölgesinde tekstil üretiminin çağdaş<br />

metotlarla yapılacağı bir sanayi<br />

bölgesi kurmaya hazırlanıyor.<br />

Bölgenin seçilmesinde, limanlara<br />

yakınlığı gibi ülkedeki bölgesel<br />

konumun yanı sıra işgücü piyasasının<br />

canlılığı da etkili oldu.<br />

Her biri 600 metrekareden oluşacak<br />

fabrikaların 430 metrekaresi<br />

üretim faaliyetleri için, kalan 170<br />

metrekaresi ise depo ve eğitim gibi<br />

faaliyetler için ayrılacak. Ancak bölge<br />

için ayrılan fonun yeterli olmayacağı<br />

ifade ediliyor. Bu nedenle, inşa<br />

edilmesi planlanan 45 tesisin sadece<br />

altı tanesinin ilk etapta, 23 tanesinin<br />

ise gelecek iki yıl içinde faaliyete<br />

geçmesi planlanıyor. Hükümet,<br />

sanayi bölgesinin altyapısı için<br />

önemli miktarda fon ayırdı. Faaliyete<br />

geçmesiyle birlikte bölge, istihdam<br />

açısından da önem kazanacak.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

Jiunn Long yetkilileri ÖRSAD’ı ziyaret etti<br />

Türkiye piyasasında yaklaşık 1000<br />

civarında örme makinesi bulunan<br />

Tayvan’ın önde gelen yuvarlak örgü<br />

makine imalatçısı Jiunn Long’un<br />

yetkilileri ÖRSAD’ı ziyaret ederek<br />

başkanımız Fikri Kurt ile bir araya<br />

geldiler.<br />

1 Ekim Cuma günü dernek merkezinde<br />

gerçekleşen ziyarette Jiunn Long’un<br />

satış müdürü bayan Li Yuan Huang<br />

ve teknik müdürü Liang Chi Hsu ile<br />

birlikte, firmanın Türkiye distribütörü<br />

Senteks Makine’den bölge pazarlama<br />

müdürleri Hakan Rona ve Birol Civelek<br />

20<br />

hazır bulundular.<br />

İstanbul ve Anadolu’daki müşterilerini<br />

ziyaret eden firma yetkilileri,<br />

müşterilerine yenilikler ve yeni<br />

işbirliği olanakları konusunda bilgi<br />

paylaşımında bulundular.


Benteks Tekstil Makineleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi<br />

Fatih Caddesi, Ladin Sokak No: 19/1 Keresteciler Sitesi Merter 34010 İstanbul<br />

Tel: 0212 504 80 31 Fax: 0212 504 97 86 - 0212 555 51 73 www.benteks.net


ÖRME DÜNYASI I FUAR Eylül - Ekim 2010<br />

Premiere Vision’a dünya genelinde 1500 civarında firma katıldı.<br />

TEKSTİLİN KALBİ PARİS’TE ATTI<br />

Tekstil ve moda tasarımı alanında dünyanın dört bir yanından birçok firmanın katıldığı<br />

fuara bu yıl ilgi oldukça fazla oldu. Nord Villepinte’de düzenlenen fuar, moda tasarımcılarının<br />

gelecek sezonlardaki eğilimlerinin belirlenmesinde oldukça etkiliydi.<br />

Fuara Katılan Kumaş Firmaları<br />

Dünya tekstilinin önemli etkinliklerinden<br />

biri olarak kabul edilen<br />

Premiere Vision ve Expofil,<br />

Fransa’nın Paris şehrinde yapıldı. 14-16<br />

Eylül günleri arasında düzenlenen her<br />

her iki etkinliğe, öncekilere göre daha<br />

fazla ilgi oldu.<br />

Dünya tekstil piyasasındaki yerini her<br />

geçen gün daha da sağlamlaştıran Türk<br />

tekstil firmaları da bu etkinliklerin katılımcıları<br />

arasındaydı. Türk firmalar fuara<br />

Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin<br />

ulusal organizasyonuyla katıldılar.<br />

Premiere Vision’a 82, Expofil’e ise 3<br />

Türk firma katılarak ürünlerini tanıttı.<br />

Premiere Katılan firmaların 49’u tekstil<br />

ve kumaş alanında; Expofil fuarına katılanlar<br />

ise ağırlıklı iplik ve elyaf ürünlerini<br />

sergilediler.<br />

22<br />

Akbaşlar Tekstil<br />

Aker<br />

Akın Tekstil A.Ş.<br />

Aksu<br />

Almodo Tekstil Altınyıldız<br />

Anteks<br />

Att Concorde<br />

Bahariye Mensucat<br />

Bak-Ay Tekstil<br />

Bezsan Tekstil<br />

Bossa<br />

BTD Textile<br />

Bur-er Tekstil<br />

Can Tekstil<br />

Confetti Tekstil<br />

Doruk Tekstil<br />

Dynamo Denim Kumaşçılık Ltd.<br />

Gülle Tekstil<br />

İlay Textile,<br />

İlteks Tekstil A.Ş.<br />

İpekiş Jakar Tekstil (Tan Group)<br />

Jersan Knitting Co. Inc.<br />

Karma Kokteyl <strong>Örme</strong><br />

Kimteks Tekstil Kipaş Mensucat<br />

Kıvanç Tekstil<br />

Korat Tekstil Meridyen<br />

Özdoku Tekstil<br />

Palateks Platin Kumaşçılık<br />

Sanko Tekstil<br />

Saydam Tekstil<br />

Shamrock Tekstil<br />

Soktas A.Ş.<br />

Tüp Merserize Tekstil<br />

Turan Tekstil<br />

Yarangümeli Tekstil A.Ş.<br />

Yekpa - S.Y.K. Tekstil A.Ş.<br />

Yılmaz Kumaçılık Tekstil<br />

Yünsa A.Ş.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

İHRACATÇI KONFEKSİYONCU<br />

HAVLU ATMAK ÜZERE<br />

Türk hazır giyim<br />

sektörünün 2008’in ilk 8<br />

ayında 11.5 milyar dolar<br />

ihracatı yakalayamadığını<br />

belirten TGSD Başkanı<br />

Cem Negrin ekonomi<br />

yönetimini uyararak<br />

“harç bitti yapı paydos<br />

dememek için ekonomi<br />

yönetimi artık bizi de<br />

görmeli!..” dedi.<br />

Türkiye Giyim <strong>Sanayicileri</strong><br />

<strong>Derneği</strong> (TGSD) Başkanı Cem<br />

Negrin, ihracatta lider görünen<br />

Türk hazır giyim sektörünün 2008 rakamlarını<br />

dahi yakalayamadığını belirterek,<br />

“2008 yılının Ocak-Ağustos<br />

döneminde yüzde 6 artış ile 11, 1<br />

milyar dolar olan ihracatımız 2010<br />

Ağustosunda yüzde 11,6 artmasına<br />

karşın 9.5 milyar dolarla sınırlı kaldı.<br />

Biz tüm imkanlarımızı seferber edip<br />

canla başla çalışırken, ekonomi<br />

yönetiminin de artık bizleri görmesi<br />

gerekiyor. Biz harç bitti yapı paydos<br />

dememek için direniyoruz, sesimize<br />

ses verilmesini istiyoruz” dedi<br />

TGSD Başkanı Cem Negrin yaptığı<br />

yazılı açıklamada hazır giyimin 1.18<br />

milyar dolar ihracat ile Ağustos ayında<br />

ilk sıraya çıktığını hatırlatarak, kur ve<br />

üretim maliyetlerinde yaşanan tüm<br />

olumsuzluklara rağmen aylık ortalama<br />

1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini<br />

kaydetti.Türk hazır giyim sektörünün,<br />

küresel pazarların başta gelen<br />

aktörleri arasında bulunduğuna dikkat<br />

çeken Negrin, sektörün ürünlerinin<br />

yüzde 60’ını küresel pazarlara ihraç<br />

ettiğini bildirdi.<br />

Cem Negrin, Türkiye’nin dünya hazır<br />

giyim ihracatında Çin, Hong Kong,<br />

İtalya ve Almanya’dan sonra 5. sırada<br />

bulunduğunu, Avrupa’nın ise 2. büyük<br />

tedarikçisi olduğuna işaret ederek,<br />

24<br />

şunları söyledi: 2009 yılında 285 milyar<br />

dolara ulaşan dünya hazır giyim ihracatının<br />

yüzde 4,6’sı Türk giyim sanayine<br />

ait. Avrupa ülkeleri ise ihracatımızın<br />

yüzde 75-80’ini oluşturuyor. Türk hazır<br />

giyim sektörü, Avrupa hazır giyim pazarının<br />

Çin’den sonra en büyük ikinci<br />

ihracatçısı konumunda. Türkiye’nin AB<br />

hazır giyim ithalatı içinde payı 2009<br />

yılında yüzde 6,7’dır.<br />

Dünya hazır giyim ihracatında 4. sırada<br />

bulunan Almanya’nın da en önemli<br />

tedarikçi ülkesi de Türkiye. Avrupa<br />

kullanılan her 100 hazır giyim ürününün<br />

ortalama 6-7 adeti Türkiye’de<br />

üretilmekte.<br />

Bu sayı örme ve bayan giyiminde daha<br />

yüksek. Türkiye jean üretiminde ise<br />

2 milyar doları aşan üretim değeriyle<br />

dünyanın lideri durumunda.<br />

Bu kadar önemli başarılara imza atan<br />

bir sektörün göz ardı edilmesi düşünülemez.<br />

Bu nedenle ekonomi yönetimine<br />

‘Bizi daha fazla görmezden gelmeyin.<br />

Sıra bize de gelsin. Türk hazır<br />

giyim sektörüne Türkiye ekonomisinin<br />

üvey evladı muamelesi uygulamaktan<br />

vazgeçin’ diyoruz.”<br />

Cem Negrin, Türkiye’nin kısır siyasal<br />

tartışmalarla zaman kaybettiğini ifade<br />

ederek, herkesin üretim, istihdam<br />

ve ihracata odaklanması gerektiğini<br />

belirtti.<br />

Geçen hafta içinde büyük başarıyla<br />

düzenlenen Fashion’s Night Out etkinliğinin<br />

yaratıcı fikirlere destek verilmesi<br />

halinde Türkiye’nin önünün ne kadar<br />

açık olduğunu gösterdiğini kaydeden<br />

Negrin, ekonomi yönetimine “artık bizi<br />

de görün” dedi.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

ÖRSAD İFTARINA<br />

REKOR KATILIM OLDU<br />

Türk örme sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşu olan ÖRSAD’ın her yıl ramazan<br />

ayında düzenlediği ve gelenekselleşen iftar davetine örme ve tekstil sektöründen<br />

büyük ilgi oldu.<br />

ÖRSAD’ın her yıl ramazan<br />

ayında düzenlediği ve<br />

gelenekselleşen iftar davetine<br />

rekor katılım oldu. Geçmişte yapılan<br />

iftarlar kıyaslandığında katılımın daha<br />

fazla olduğunu belirten ÖRSAD Başkanı<br />

Fikri Kurt, “meslektaşlarımızı bir araya<br />

getirmekten dolayı çok mutlu olduk”,<br />

dedi.<br />

İftara katılanların büyük kısmını<br />

ÖRSAD üyeleri oluşturdu. Üyelerin<br />

yanı sıra örme sektörünün değerli<br />

müşterileri, iplik dünyasının önde gelen<br />

firmaları ile tekstil dünyasının birlik ve<br />

derneklerinden de önemli katılım oldu.<br />

İftarın en önemli konuklarından biri AK<br />

Parti Milletvekili sayın Burhan Kuzu idi.<br />

İftar davetlileri arasında ayrıca, İTHİB’in<br />

Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle,<br />

İHKİB Başkan Yardımcısı Kemalettin<br />

Güneş, MESİAD başkanı Ercan Tan,<br />

ÇSD başkan yardımcıları Ahmet Bilal<br />

Kıymaz ve Bülent İyikülah da vardı.<br />

ÖRSAD iftarında sunuculuğu televizyon<br />

dünyasının tanınmış ismi sayın<br />

Müge Oruşkaptan yaptı. Oruçkaptan<br />

hoşgeldiniz konuşmasının hemen<br />

ardından Ramazan ayının birleştirici<br />

tarafına vurgu yaparak her yıl<br />

26


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

gelenekselleşen bu önemli gecenin düzenlenmesinde katkıları<br />

olan sponsorlarımızın isimlerini tek tek okuyarak kendilerine<br />

ÖRSAD adına teşekkür etti.<br />

İftar akşamında konuşmalar da oldu. İlk konuşmayı yapmak<br />

için kürsüye ÖRSAD Başkanı sayın Fikri KURT çıktı.<br />

ÖRSAD Başkanı önce davetlilere ve değerli misafirlerimize<br />

katılımlarından dolayı teşekkür etti. Ardından Pakistan ve Rize<br />

ilimizde yaşanan felaket nedeniyle ölenlere rahmet, yakınlarına<br />

başsağlığı dileklerini iletti. Bu felaketlerin tarihsel ve kültürel<br />

geçmişleri aynı olan toplumları daha fazla kaynaştırdığının<br />

altını çizen ÖRSAD Başkanı, özellikle de ramazanın anlamına<br />

uygun şekilde bu felaketlerde acı çeken, zarar görenlere<br />

yardım için iyi bir fırsat olduğunu söyledi.<br />

ÖRSAD Başkanı,<br />

şöyle konuştu,<br />

“Ramazan, her türlü<br />

yardımlaşmanın en<br />

çok bereklendiği<br />

bir aydır. Bu ayda<br />

insanlar kendilerini<br />

başkalarının yerine<br />

koyarlar. Açlığın ve yoksulluğun dilini öğrenirler. Yaratılışın ve<br />

yeryüzü serüvenin sırrına ererler. Bilindiği üzere, Pakistan’daki<br />

sel felaketi nedeniyle müslüman kardeşlerimiz büyük sıkıntılar<br />

çekmektedirler. Benzer biro lay da rize ilimizde yaşandı. Çok<br />

sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Ölenlere allahtan<br />

rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Değerli misafirlerimiz,<br />

biliyorsunuz; 1919-1922 yılları arasında milli mücadelemize en<br />

büyük katkılardan birini dost ve kardeş ülke Pakistan yapmıştı.<br />

Şimdi sıra bizde. İnanıyorum ki, üyelerimiz bu kardeşlerimizin<br />

acısını bir nebze de olsa hafifletecek katkıları ve yardımları<br />

bu kardeşlerimizden esirgemeyeceklerdir. Biz ÖRSAD olarak<br />

bu kardeşlerimize Kızılay aracılığıyla 5000 TL’lik katkıda<br />

bulunuyoruz. Duyarlı herkesi bu kardeşlerimize destek<br />

vermeye davet ediyorum”<br />

ÖRSAD Başkanı daha sonra, 2008, 2009 ve 2010’nun ilk<br />

yarısını değerlendiren konuşmasına geçti. 2098 yılının zor<br />

bir yıl, 2009’un ise toparlanma yılı olduğunu belirten Fikri<br />

Kurt, 2010 yılının ilk yarısının ise beklentilerin çok ötesinde<br />

başarılı geçtiğini söyledi. Gerek makine girişinde gerekse de<br />

örme kumaş ihracatında önemli artışların olduğu 2010 yılının<br />

iplik ticareti açısından çok hareketli geçtiğini belirten ÖRSAD<br />

Başkanı bu hareketli dönemde pamuk ve iplik fiyatlarının ciddi<br />

oranda arttığına dikkat çekti ve bu artışların bazı fırsatçı iplik<br />

fabrikalarından kaynaklandığını ifade etti. Fikri Kurt, şöyle<br />

konuştu: “Tekstil sektörünün temel sıkıntılarından biri, pamuk<br />

ve iplikteki ani fiyat artışlarıdır. Evet, dünyada pamuk fiyatları<br />

artıyor; pamuk zamlanınca, iplik de zamlanıyor, buna diyecek<br />

bir şeyimiz yok. Ancak şunu anlamakta zorlanıyoruz: geçmişte<br />

dolar ve euro artınca pamuk ve iplik fiyatları artardı. ama bakın


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

İFTAR SPONSORLARIMIZ<br />

Bu İftar, Aşağıdaki Firmaların Katkılarıyla<br />

Verilmektedir. Kendilerine Katkılarından<br />

Dolayı Teşekkür Ederiz.<br />

Alfabetik Sıraya Göre<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

ACARSOY TEKSTİL<br />

ADIM TEKSTİL<br />

AKKOZA MENSUCAT<br />

BENTEKS TEKSTİL<br />

BEŞLER TEKSTİL<br />

BİRTEKS TRİKO<br />

BİSKA TEKSTİL<br />

CENGİZ TEKSTİL<br />

ÇETİNKAYA MENSUCAT<br />

ÇIRAKLAR TEKSTİL<br />

ÇMS-BALSUYU MENSUCAT<br />

DOĞA TEKSTİL<br />

ENA TEKSTİL<br />

FIRAT ENTEGRE<br />

GÖRTEKS TEKSTİL<br />

GÜNTAŞ İPLİK A.Ş.<br />

HERBOY ÖRME<br />

HYOSUNG İSTANBUL TEKSTİL<br />

İSKUR TEKSTİL<br />

İTHİB<br />

KANDEMİR TEKSTİL<br />

KARSU TEKSTİL<br />

MELANJ İPLİK<br />

MEM TEKSTİL<br />

MURAT YAPI TEKSTİL<br />

PAMUK İPLİK TEKSTİL<br />

RAMA ÖRME TEKSTİL<br />

RETAŞ MAKİNA<br />

TEKSMEN MENSUCAT<br />

YEKTAŞ TEKSTİL<br />

ZÜMRÜT TEKSTİL<br />

bugün dolar ve euro düşüyor. öyle<br />

ise, pamuk ve iplikte fiyatların aşağı<br />

inmesi gerekmez mi ama maalesef<br />

böyle olmuyor. Pamuk da iplik de<br />

zamlanmaya devam ediyor. ortada bir<br />

haksız durum söz konusu. bu aşikar<br />

bir şekilde görülüyor. Bakınız, ilk altı<br />

ayda iplik fiyatları sürekli arttı. şimdi ise<br />

işler azaldı diye, el altından değişmeye<br />

başladı. Bu fiyat politikası; üretimimizi<br />

ve sanayimizi zora sokuyor, rekabet<br />

gücümüzü zayıflatıyor, müşterilerimizin<br />

başka pazarlara kaçmasına neden<br />

oluyor, daha da önemlisi ithalatın önünü<br />

açmaktadır”<br />

ÖRSAD başkanının dikkat çektiği<br />

bir diğer konu fa iplikte yaşanan<br />

sorunlardan bir olan “net-brüt” konusu<br />

oldu. Tüm dünyada iplik net kilogram<br />

olarak satılırken, ülkemizde tam tersi<br />

bir uygulama söz konusu olmasını<br />

anlayamadığını belirten ÖRSAD<br />

Başkanı Fikri Kurt, iplik alırken etiketine<br />

de, çuvalına da, kartonuna da, plastiğine<br />

de para verilmesini büyük bir haksızlık<br />

olarak gördüğünü ve bununu mutlaka<br />

düzeltilmesi gerektiğini söyledi.<br />

ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt<br />

konuşmasının sonunda yerli üretimin<br />

önemine dikkat çekerek “eğer<br />

tekstil dünyası olarak iplikçisinden<br />

kumaşçısına, boyahanecisinden hazır<br />

giyim ihracatçısına kadar herkes<br />

üzerine düşeni yaparsa ithalata ihtiyaç<br />

kalmadan kendi yerli mallarımızı<br />

alabiliriz. Bu hem bizler hem de ülke<br />

menfaatleri için hayati önem taşıyor. İş<br />

ve aş yaratmanın tek yolu üretmek ve<br />

ihraç etmektir” dedi.<br />

İTHİB Başkanı İsmail Gülle: “İhracat<br />

hedefimizi yakalayacağız”<br />

ÖRSAD Başkanının konuşmasının<br />

ardından kürsüye İTHİB Başkanı sayın<br />

İsmail Gülle çıktı. Gülle konuşmasında<br />

ihracatta yaşanan artışın herkesi<br />

ziyadesiyle memnun ettiğini, böyle<br />

devam etmesi halinde yılsonunda<br />

6 milyar dolarlık ihracat hedefine<br />

ulaşacaklarını belirtti.<br />

İhracatta yakalanan başarının tekstilin<br />

bu ülke için vazgeçilmez bir sektör<br />

olduğunu bir kez daha gösterdiğini<br />

ifade eden İsmail Gülle, örme kumaş<br />

ihracatının bu yıl tekstil ihracatının en<br />

başarılı kalemi olduğunu söyledi.<br />

İTHİB Başkanının konuşmasında<br />

değindiği konulardan bir diğer<br />

de, sorunlarımıza yeterince sahip<br />

çıkılmaması ile ilgiliydi. Tekstilde faaliyet<br />

gösteren hemen herkes sorunlar<br />

karşı şikâyet ediyor ancak sorunların<br />

çözümü için atılacak adımlara aynı<br />

kararlılıkla davranmıyor eleştirisinde<br />

bulunan İsmail Gülle, şunları söyledi,<br />

“sorunlarımıza kolektif bir şekilde<br />

sahip çıkmazsak, başımıza gelenlere<br />

katlanmak durumunda kalırız. Değerli<br />

meslektaşlarım, kumaş ihracatı attığı<br />

gibi ithalatı da artıyor aynı hızda. Bu,<br />

sektörün geleceği için ciddi bir sorun<br />

olarak karşımızda duruyor. Kumaş<br />

ithalatına karşı antidamping çıkarmak<br />

için bir çalışma başlattık. İTKİB üyesi<br />

tüm kumaş üreticilerinden ithalatın<br />

yarattığı soruna karşı harekete<br />

geçmesini ve istenen belgeleri bizlere<br />

teslim etmelerini istedik ancak örme<br />

sektöründen bu konuya yeterince ilgi<br />

olmadı maalesef. Hazır giyimde de<br />

sorun aynı. Sürekli ucuz hazır giyim<br />

ürünleri geliyor yurtdışından. Eğer yarın<br />

öbür gün ithalat daha da artarsa hepimiz<br />

işimizi kaybedecek hale geliriz. O<br />

zamanda çok geç olacaktır. Bu sebeple<br />

herkesi soruna sahip çıkmaya ve<br />

kendine düşen görevi yerine getirmeye<br />

çağırıyorum”<br />

İTHİB Başkanı İsmail Gülle’den sonra<br />

son konuşmayı AK Parti milletvekili<br />

sayın Prof. Dr. Burhan Kuzu yaptı.<br />

Kuzu tüm davetlileri selamlayarak<br />

başladığı konuşmasında son dönemde<br />

kamuoyunu çokça meşgul eden<br />

referanduma yer verdi. Anayasa<br />

değişiklerinde bizzat komisyon başkanı<br />

olarak görev aldığını ve bu 26 maddelik<br />

değişiklik paketinin ülkenin geleceği için<br />

önemli olduğunu söyledi.<br />

28


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

İTHALATA<br />

SIKI DENETİM<br />

GELİYOR<br />

Dış Ticaret Müsteşarlığının<br />

(DTM) Ocak 2010’dan itibaren<br />

uygulamaya koyduğu,<br />

ithal tekstil ve hazır giyim eşyalarında<br />

Riske Dayalı Denetim Sistemi’nin<br />

(RDDS) tanıtımı ve bugüne kadar<br />

yapılan denetimlerin sonuçların bir<br />

basın toplantısıyla anlatıldı.<br />

Toplantıda konuşan Devlet Bakanı<br />

Zafer Çağlayan, tekstil, hazır giyim,<br />

halı ve deri sektöründe en uygun<br />

yöntemin riske dayalı denetim sistemi<br />

olduğunu söyledi. Riske dayalı<br />

denetim sisteminin, 2 önemli avantaj<br />

sağladığını, bunların “kaynak kullanımında<br />

verimliliğin sağlanması” ve<br />

“ticaretin doğal akışına en az etki<br />

yapılması” olduğunu vurgulayan<br />

Çağlayan, şunları kaydetti: Halkın<br />

sağlığını tehdit eden, tüketici haklarını<br />

ihlal eden ve yerli üreticiler için haksız<br />

rekabet oluşturan nitelikteki tüm ürünlerin<br />

ithalatının önlenmesi için gerekli<br />

tedbirleri aldıklarını ifade eden Çağlayan,<br />

“Sektörümüzde tüketici refahını<br />

kollamak için getirilmiş olan azo boyar<br />

madde ve etiketleme ile ilgili kurallar<br />

toplumumuzun sağlığı ve tüketicilerin<br />

bilgilendirilmesi açısından büyük<br />

önem arz etmektedir. Tekstil ve hazır<br />

giyim sektöründe tüketici tercihlerini<br />

belirleyen en önemli unsurlardan birisi<br />

ürün çeşitliliğidir. Bu nedenle boyar<br />

madde ve etiket ile ilgili kurallar ürün<br />

çeşitliliği üzerinde maliyetler açısından<br />

doğrudan etkili kurallardır”<br />

RDDS en iyi denetim yöntemi<br />

İthalata konu tekstil, hazır giyim, deri<br />

Riske Dayalı Denetim Sistemi (RDDS) çerçevesinde<br />

bugüne kadar kanserojen azo boyar madde içeren 155<br />

bin 911 adet hazır giyim eşyası, 14 bin 503 çift ayakkabı<br />

ve eldiven, 2 bin 311 kilogram tekstil boyası, 29 bin 2<br />

metre kumaş, 859 metrekare halı ve 631 set iç giyim<br />

eşyasının bertaraf edildi.<br />

ve halı eşyasının tümünün denetlenmesi<br />

kaynak açısından imkânsız<br />

olduğunu söyleyen Çağlayan, “Bu<br />

sektörde bir günde ortalama 2 ile 3<br />

bin adet ithalat kalemi eşya işlem<br />

görüyor. Bir kalem eşya yüzlerce<br />

çeşit eşya içerebilir, her çeşit eşya<br />

birden fazla bileşenden oluşabilir. En<br />

iyimser tahminle bir ithalat kaleminin<br />

ortalama 5 çeşit eşya kapsadığı<br />

varsayıldığında dahi günde 15 bin<br />

çeşit eşyanın denetime tabi tutulması<br />

gerekmektedir. Bu miktarın normalde<br />

denetim maliyeti karşılığı günde 1,5<br />

milyon dolarlık bir harcama gerektirir.<br />

Riske dayalı olarak geliştirdiğimiz sistemde<br />

günlük denetim maliyeti ortalama<br />

sadece 5 bin dolar seviyesindedir.<br />

Yani RDDS, denetimin maliyetini<br />

azaltmaktadır. Riske dayalı denetimin<br />

ikinci avantajı ticaretin doğal akışına<br />

en az etkiyi yapmasıdır. Tüm eşyanın<br />

denetlendiği bir sistemde denetimler<br />

uzun süreler almaktadır. Uzun süren<br />

denetim süreçleri kurallara uygun<br />

hareket eden işletmeler açısından<br />

bir cezalandırma ve kaynak israfı anlamına<br />

gelmektedir. RDDS’de eşya<br />

aksi ispat edilmediği sürece olumsuz<br />

kabul edilmemekte böylece kurallara<br />

uyanlar, uymayanlar yüzünden cezalandırılmamaktadır”<br />

diye konuştu.<br />

RDDS’de sektörel katkının İstanbul<br />

Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri<br />

(İTKİB) tarafından sağlandığını<br />

belirten Çağlayan, RDDS sürecince<br />

denetim hizmetlerini Dış Ticaret<br />

Müsteşarlığı’nın (DTM) belirlediği<br />

yüksek standartlara uygun olarak<br />

veren ihtisas kuruluşunun EKOTEKS<br />

olduğunu açıkladı.<br />

İthalat tebliğinde yapılan değişiklikle<br />

ithal tekstil ve hazır giyim<br />

eşyaları, üzerlerindeki etiketleri<br />

uygun olup olmadıklarına yönelik<br />

olarak denetleneceğini vurgulayan<br />

Çağlayan, “Etiket denetimlerinin<br />

RDDS kapsamına alınmasıyla, ithal<br />

hazır giyim eşyasında sıkça rastlanan<br />

etiketlendirme zorunlulukları ile<br />

etiketlerdeki bilginin eşya ile olan<br />

uyumluluğu denetlenecektir. Bu yolla,<br />

örneğin giysinin etiketinde yazan<br />

(yüzde 70 yün, yüzde 30 polyester)<br />

olup olmadığı incelenecektir. Tüketicinin<br />

yanıltılması ve haksız kazanç<br />

elde edilmesine yol açan bu durumun<br />

etkin bir şekilde denetlenmesiyle,<br />

sektörde sağlıklı rekabet şartlarında<br />

bir düzen oluşacaktır” dedi.<br />

30


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

İHRACATÇI KONFEKSİYONCULAR FASON<br />

ATÖLYE BULMAKTA ZORLANIYOR<br />

Avrupalı markaların siparişlerini yetiştirebilmek için Kasım ayına kadar kapasiteleri<br />

dolan konfeksiyon üreticileri, daha önce çalıştıkları fason atölyelere ‘acil iş başı”<br />

çağrısı yapıyor.<br />

Çin nedeniyle fiyat rekabetine<br />

giremediği için hükümet<br />

üyelerinin bile ‘gelecekte<br />

çekilmek gereken sektör' olarak<br />

gördükleri tekstil ve hazır giyimde bahar<br />

havası geri döndü. Global krizle birlikte<br />

özellikle Avrupalı markaların stoktan<br />

kaçmak amacıyla Türkiye'ye yönelmesi,<br />

bu arada sektörün tasarımlarla kaliteyi<br />

arttırıp koleksiyon ihraç eder hale<br />

gelmesi tekstilin yönünü değiştirdi.<br />

Yaklaşık 3 yıldır süren bu trende bu yıla<br />

özgü bazı koşullar da eklendi. Ocak<br />

ayından bu yana artan pamuk fiyatlarını<br />

Uzakdoğu'daki üreticilerin fiyatlarına<br />

hemen yansıtması, Türkiye'de ise<br />

tekstilcilerin pamuğu 1 yıllık kontratlarla<br />

alması sonucu avantajlı fiyatlarla pazara<br />

girmesi etkili olurken, Pakistan'daki<br />

sel felaketi de siparişlerin Türkiye'ye<br />

yönelmesinde etkili oldu.<br />

Referans Gazetesine demeç veren<br />

Türkiye Moda ve Hazır Giyim<br />

Federasyonu Başkanı Nedim Örün,<br />

"Şu anda en büyük sıkıntımız fason<br />

atölye bulmak. Sipariş var fakat bunları<br />

ürettirecek atölye yok" derken, Merter<br />

Sanayici ve İşadamları <strong>Derneği</strong> Başkanı<br />

Ercan Tan da "Artan siparişler nedeniyle<br />

şu ana kadar kapanan atölyelerin<br />

yüzde 20'si kapılarını yeniden açtı" diye<br />

konuştu.<br />

Pek çok kent ve bölgenin giyim<br />

sanayicileri dernekleri ile çorap<br />

sanayicileri, nakışcılar, konfeksiyon<br />

yan sanayicileri, moda tasarımcıları,<br />

iç giyimciler ve triko sanayicilerinin<br />

derneklerinden oluşan Türkiye Moda ve<br />

Hazır Giyim Federasyonu'nun Başkanı<br />

Nedim Örün, Türkiye'deki hazır giyim ve<br />

konfeksiyon firmalarının tam kapasite<br />

çalıştığını ve siparişleri de seçmeye<br />

başladığını söyledi. "Kapasite olarak<br />

kasım sonuna kadar doluyuz. Artık<br />

sektör olarak gelen siparişleri ‘hangisi<br />

daha kârlı' diye seçiyoruz" diyen<br />

Örün, fason atölyelere çağrı yaparak<br />

şunları söyledi: "Bir zamanlar ihracatta<br />

yaşanan sıkıntı nedeniyle kapanan<br />

fason atölyeler için yeni bir fırsat<br />

var. Eğer işçilerini işten çıkardılarsa,<br />

fakat makine parkı yerinde duruyorsa<br />

bu atölyelere makine başı bir para<br />

ödeyerek onlara üretim yaptırmak<br />

istiyoruz. Onlar açısından da para<br />

kazanmak için iyi bir dönem. Çünkü artık<br />

atölyelerinde kârlılıkları arttı. Eskiden<br />

0.65 TL'ye dikilen bir bluz artık 1.65<br />

TL'ye dikiliyor."<br />

Örün, bölgelerindeki fason<br />

atölyelerindeki atıl kapasiteyi ortaya<br />

çıkarmak için Ege Giyim <strong>Sanayicileri</strong><br />

<strong>Derneği</strong> olarak bir çalışma başlattıklarını<br />

32<br />

da belirterek şöyle devam etti:<br />

"Bu çalışma sayesinde fasoncu<br />

ile sanayiciyi bir araya getirip atıl<br />

kapasiteleri meydana çıkarmak<br />

istiyoruz. Bunu hem fiziki buluşma<br />

hem de elektronik ortamda yapmak<br />

için altyapıyı hazırlıyoruz. Diyelim ki bir<br />

atölyenin iki günlük boşluğu var. Bunu<br />

ihtiyacı olan sanayiciye veriyoruz. Bunu<br />

önümüzdeki dönemde tüm Türkiye'ye<br />

yaymak istiyoruz." Siparişlerin artması<br />

ile birlikte artık daha seçici olduklarını<br />

da kaydeden Örün, "Öncelikli olarak<br />

eski müşterilerimize öncelik veriyoruz.<br />

Yenileri alırken fiyat önemli bir kriter<br />

oluyor. Artık daha karlı siparişleri tercih<br />

ediyoruz" dedi. Bundan bir yıl önce iş<br />

olmadığı için intiharlarla gündeme gelen<br />

Denizli'de bile üretimin canlanmaya<br />

başladığına dikkat çeken Örün, özellikle<br />

ev tekstili, kumaş ve konfeksiyonda bu<br />

şehirdeki tüm kapasitelerin dolduğunu<br />

söyledi.


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Eylül - Ekim 2010<br />

ÇİFTÇİ BEYAZ ALTINA YÖNELDİ<br />

Son yıllarda gerek girdi maliyetlerinin yükselmesi gerekse fiyatının düşük olması<br />

sebebiyle pamuktan uzaklaşan üretici, rekor fiyat üzerine tekrar beyaz altına döndü.<br />

Pamuk fiyatları son yılların en<br />

yüksek seviyesine çıktı. Aralık<br />

2008'de kilogram fiyatı 1,77 lira<br />

olan pamuk, 2010 Ağustos ayında rekor<br />

kırarak 3,6 TL'ye ulaştı. Eylül sonunda<br />

ise 4 lirayı buldu. Pamuk fiyatlarındaki<br />

bu rekor artışlar, çiftçinin yüzünü<br />

güldürürken, tekstil sektörünü endişeye<br />

sevk etti.<br />

Para etmediği, toprağının verimini<br />

düşürdüğü için pamuk ekmeyi bırakıp<br />

tarlasına mısır ve buğday eken<br />

çiftçi, yüksek fiyatı görünce tekrar<br />

beyaz altına yöneliyor. Ekim alanları<br />

Çukurova'da yarı yarıya arttı. Antalya'da<br />

ise iki katına çıktı. Dünya genelinde<br />

fiyatların yükselmesinde Pakistan'daki<br />

sel felaketinde tarlaların sular altında<br />

kalması, Çin'in talebinin sürekli artması<br />

ve Hindistan'ın ihracatı durdurması da<br />

bu süreçte etkili oldu.<br />

Pamuk üretiminde dünyada yedincisi,<br />

tüketiminde ise dördüncü sırada gelen<br />

Türkiye, her yıl pamuğa 1 milyar<br />

dolardan fazla para ödüyor.<br />

Çukurova bölgesinde pamuk ekili<br />

alanlar yüzde 50 civarında artarak<br />

220 bin dekardan 330 bin dekara<br />

çıktı. Antalya bölgesindeki üretim<br />

34<br />

artışı ise yüzde 100'ü aştı. Antbirlik'in<br />

verilerine göre pamuk üretim alanı<br />

22 bin dekardan 55 bin dekara ulaştı.<br />

Türkiye genelindeki üretimin ise<br />

yüzde 35 civarında artacağı tahmin<br />

ediliyor. Pamuk fiyatlarındaki artışın<br />

sebebi, Çin'in talebinin sürekli artması,<br />

dünyanın en büyük pamuk üreticisi<br />

Hindistan'ın iç piyasadaki yüksek fiyatı<br />

gerekçe göstererek ihracatı durdurması<br />

ve ABD'deki stokların son yılların en<br />

düşük seviyesine gerilemesi olarak<br />

gösteriliyor. Pakistan'da meydana gelen<br />

sel felaketinin de, pamuk fiyatlarının<br />

son 15 yılın zirvesine çıkmasında etkili<br />

olduğu belirtiliyor.


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM<br />

Kim ne dedi<br />

Adana Ticaret Odası Başkanı Muammer Çalışkan:<br />

Türkiye’nin pamuk rekoltesi 550 bin tonu bulabilir Pamuk<br />

üretimindeki artışı değerlendiren Adana Ticaret Odası<br />

Başkanı Muammer Çalışkan, "Tespitlere göre Türkiye<br />

genelinde 2009'da 400 bin tonun üzerinde pamuk<br />

üretilmişti. 2010-2011 sezonunda bu miktara yüzde<br />

40 ilave olacak. Yani bu sezon 550 bin ton dolayında<br />

üretim bekliyoruz. Adana'da, Ceyhan ve Tarsus'ta<br />

da geçen yıl kütlü pamukta 100 bin tona yakın olan<br />

üretimin yüzde 50 oranında artmasını bekliyoruz.<br />

Hükümet desteği ve çiftçinin çabasıyla pamuk üretiminin<br />

artacağına inanıyoruz." diye konuştu. Beyaz altın diye<br />

bilinen dönemlerde Çukurova'da 1 milyon dönüm pamuk<br />

<strong>ekim</strong>i yapıldığını hatırlatan Çalışkan, 10 yıl öncesinde<br />

Türkiye'de 900 bin ton lif pamuk üretimi yapılırken<br />

geçtiğimiz yıl bu rakamın 400 bin tonun altına düştüğünü<br />

açıkladı. Fiyatlar ve devletin desteğinin böyle devam<br />

etmesi halinde, pamuğun talep artışıyla eski ihtişamına<br />

kavuşacağını ifade eden Çalışkan, "Piyasadaki gidişat<br />

bu yıl pamuk eken üreticinin kazanacağını gösteriyor."<br />

dedi. Çalışkan, yeni sezonda lifli pamuk fiyatının 3,20 TL<br />

civarında olmasını beklediklerini kaydetti.<br />

Antbirlik Genel Müdürü Atila Diniz: Türkiye'deki pamuk<br />

üretiminin tekstil sektörünün ihtiyacını karşılayamadığını,<br />

bu nedenle her yıl 1 milyar dolar değerinde pamuk<br />

ithalatının yapıldığını söyledi. Türkiye'nin üretiminin<br />

tüketimini karşılayamaması sebebiyle dünyanın en<br />

fazla pamuk ithal eden ikinci ülkesi olduğuna dikkat<br />

çeken Diniz, "Tekstil sektöründe yaşanan genişlemeye<br />

paralel olarak, pamuk tüketimindeki artış, iç üretimle<br />

karşılanamadığından dolayı ithalat miktarı da arttı.<br />

1990 yılına kadar pamuk ihracatçısı olan Türkiye,<br />

pamuk ithalatçısı ülkelerden biri konumuna geldi. Her<br />

yıl yaklaşık 850 bin ton pamuk ithalatına karşılık, yıllara<br />

göre değişmekle birlikte 1 milyar dolar civarında döviz<br />

ödeniyor." diye konuştu.<br />

Söke Ziraat Odası Başkanı Muhsin Örnek: pamuk<br />

üreticilerinin 15 yıldır ürün fiyatlarının maliyetlerin altında<br />

kalması nedeniyle zor günler geçirdiğini anlatarak,<br />

üreticilerin bu sezon dünya piyasalarıyla birlikte yükselen<br />

fiyatları sevinçle karşıladığını dile getirdi. Pamuk fiyatların<br />

olması gereken rakamlara geldiğini söyleyen Örnek,<br />

Bu sene üreticiler için dönüm noktasıydı, üreticilerin<br />

ölüm kalım arasında hareket alanı vardı, fiyatların<br />

yükselmesiyle bu nedenle bizi çok memnun etti.<br />

Fiyatların biraz daha yükseleceğini tahmin ediyorum.<br />

Böylece çiftçilerin 15 yıllık borçlarını ödeyebileceğini<br />

düşünüyoruz dedi.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

TÜRK TEKSTİLİ, AFRİKA<br />

PAMUĞUNA GÖZ DİKTİ<br />

Birleşmiş Milletler bünyesinde<br />

faaliyet gösteren Uluslararası<br />

Ticaret Merkezi (ITC)’nin<br />

organizasyonu ile Afrika’nın önde gelen<br />

pamuk üreticisi ülkelerinden bir heyet<br />

Ege İhracatçı Birlikleri'ni ziyaret etti.<br />

Uganda, Tanzanya ve Zambiya'nın<br />

pamuk üreticilerinden oluşan heyet,<br />

Türk tekstilinin yıllık 1.5 milyon tonu<br />

aşan pamuk talebinin bir kısmını<br />

karşılayabilmek için Türkiye ile işbirliği<br />

yollarını görüşmek üzere geldi.<br />

Toplantıya ev sahipliği yapan Ege<br />

Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları<br />

Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Jak<br />

Eskinazi, Türk tekstil ve konfeksiyon<br />

sektörlerinin yerli üretimin yeterli<br />

olmamasından dolayı ağırlıkla ABD,<br />

Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden<br />

ithalat yoluyla karşıladığını ancak şu<br />

günlerde Pakistan’ın ve Hindistan’ın<br />

pamuk ihracatlarında bir takım sorunlar<br />

yaşandığını bu sebeple de alternatif<br />

tedarikçi arayışlarına gittiklerini söyledi.<br />

Türkiye’nin, Afrika ülkeleri için çok iyi<br />

bir pazar olduğunu ancak bu ülkelerin<br />

pamuk kalitesini daha da artıracak<br />

çalışmalara hız vermesinin büyük<br />

zorunluluk olduğunu belirten Eskinazi,<br />

şunları söyledi; “Afrika kıtasında pamuk<br />

üreticisi ülkelerin ihtiyaç duyduğu<br />

teknoloji ve bilgi birikimi Türkiye'de var.<br />

Düzenlenen bu tarz organizasyonlar;<br />

sahip olduğumuz bu bilgi birikiminin<br />

Afrikalı dostlarımızla paylaşılması<br />

açısından önemli ve yapıcı bir adım.<br />

Günümüz şartlarında Afrika kıtasında<br />

36<br />

üretilen pamuk tekstil ve konfeksiyon<br />

sanayicilerimiz için pahalı bir girdi olarak<br />

değerlendirilmekte, aynı zamanda<br />

mevcut kalite problemleri nedeniyle<br />

de yeterince tercih edilmemektedir.<br />

Esasen Afrika pamuğu fiyatlarının<br />

tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün<br />

küresel pazarlardaki rekabet gücünü<br />

arttıracak rekabetçi bir fiyat seviyesine<br />

gelmesi ve kalite ile ilgili sorunlarının<br />

giderilmesi halinde tercih edilmemesi<br />

için bir neden görünmemektedir.<br />

Afrika açılımı kapsamında ülkemiz ile<br />

gerçekleştirilecek benzer işbirliklerinin<br />

Afrika pamuğunun bilinirliliğini<br />

geliştireceğini ve dolayısıyla karşılıklı<br />

ticaret hacminin pamuk konusundaki<br />

geliştirilen işbirlikleri paralelinde<br />

arttırılabileceği görüşündeyim"


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Eylül - Ekim 2010<br />

PAMUK BİR YILDA %100 ZAMLANDI;<br />

TEKSTİL DİKEN ÜSTÜNDE<br />

Yıllardır fiyatı 3 TL'nin üzerine çıkmayan ancak bu yıl arz sıkıntısı nedeniyle fiyatları<br />

hızla tırmanışa geçen pamuktan, yeni bir rekor daha geldi. İzmir Ticaret Borsası'nda<br />

(İTB) pamuk 4 TL'den işlem gördü.<br />

Tekstil fabrikalarından gelen<br />

talebin arz miktarını aşması,<br />

iklime bağlı olarak üretim<br />

miktarının düşmesi, Pakistan’daki sel<br />

felaketi ve küresel stoklarda azalmaya<br />

neden olması, pamuğun fiyatını New<br />

York'taki işlemlerde 1995'ten beri ilk<br />

defa 1 doların üzerine çıkardı.<br />

New York'taki işlemlerde Aralık teslimi<br />

pamuğun pound fiyatı yüzde 3,8 artarak<br />

1,0198 dolara çıktı ve 1995 yılından<br />

beri en yüksek seviyeyi gördü. Çin'de<br />

ise Mayıs teslimi kontratlarda pamuğun<br />

ton fiyatı yüzde 3,4 yükselerek 3,068<br />

dolara çıktı. Pamuk fiyatlarında geçen<br />

yıl da yüzde 62'ye varan değer artışı<br />

yaşanmıştı. ABD Vadeli Emtia İşlem<br />

Komisyonu'nun verilerine göre ise<br />

hedge fonlar ve büyük çaplı işlemler<br />

yapan spekülatörler, 14 Eylül ile biten<br />

haftada pamukta aldıkları uzun vadeli<br />

net pozisyonlarını yüzde 2 artırdı.<br />

Avustralya merkezli danışmanlık<br />

şirketi FCStone Australia'dan piyasa<br />

uzmanı David Watson artan fiyatlarla<br />

ilgili olarak, "Bir ay daha beklenen<br />

seviyede gelmesi beklenmeyen hasat<br />

öncesinde, Hindistan, Pakistan ya da<br />

Çin fark etmeksizin tekstil fabrikalarına<br />

sunulan ham pamuk miktarında gerçek<br />

bir kıtlık yaşanıyor" dedi. Bloomberg'in<br />

düzenlediği bir araştırmaya katılan Çin<br />

merkezli beş analist, pamukta dünyanın<br />

hem en büyük tedarikçisi hem de alıcısı<br />

olan Çin'in, düşük sıcaklık ve yağmurun<br />

kalite ve miktarda düşüşe neden<br />

olması yüzünden, pamuk ithalatını<br />

artırabileceğini belirtti.<br />

Bu analistlere göre Çin'deki toplam<br />

pamuk üretim miktarı, ikinci yılında<br />

da 6.4 ile 6.8 milyon ton arasında<br />

gerçekleşebilir. Geçen sene üretim,<br />

önceki yıla göre yüzde 13 düşerek<br />

6.8 milyon tona gerilemişti. Yoğun<br />

şekilde yağan yağmurlar rekoltedeki bu<br />

düşüşün başlıca nedeni olmuştu.<br />

Watson, "Küresel çapta pamuk<br />

stoklarında büyük azalma var var<br />

önceden olduğu gibi açığı ABD'den<br />

yapılan alımlarla kapatamıyorsunuz.<br />

Ekim sonu, Kasım başında yeni hasadın<br />

gelmesiyle ve fiyatların düşeceğini<br />

tahmini ediyorum" dedi.<br />

Hindistan Tekstil Sanayi<br />

Konfederasyonu'ndan geçen hafta<br />

yapılan açıklamada, tekstil üretimi ve<br />

ihracatında dünyada ikinci sırada yer<br />

alan Hindistan'da da hasadın, muson<br />

yağmurları normalden uzun sürerse<br />

tahmin edilenden az olacağı belirtildi.<br />

Bombay merkezli pamuk ticareti yapan<br />

Gill & Co'nun başkanı Kantilal Shah,<br />

fiyatların gelecek 15 gün ile bir aylık<br />

süreçte 10 ile 15 sent arasında artış<br />

gösterebileceğini belirtti. Kaynak:<br />

Bloomberg.com<br />

38<br />

COTLOOK: Toplam rekolte 24.4<br />

milyon tonu bulacak<br />

Araştırma kuruluşu Cotlook'un son<br />

açıkladığı rapora göre, 2010-2011<br />

dünya ham pamuk üretim tahmini 24<br />

milyon 428 bin ton, tüketimi ise 24<br />

milyon 784 bin ton olacak. Türkiye'de<br />

ise yeni sezonda yaklaşık 500 bin<br />

ton pamuk üretimi bekleniyor. TÜİK<br />

verilerine göre, Türkiye'nin 2002-2007<br />

yılları ortalama lif pamuk üretimi 925<br />

bin ton. Son iki yılın ortalama üretimi<br />

ise 655 bin ton seviyesinde gerçekleşti.<br />

Türkiye, dünyanın en fazla pamuk<br />

üreten ilk 7 ülkesi arasında yer almasına<br />

rağmen üretimi ihtiyacın oldukça altında<br />

gerçekleşiyor.<br />

Üretimin tüketimi<br />

karşılayamamasından dolayı her yıl<br />

yaklaşık 1 milyar dolar değerinde<br />

700-850 bin ton pamuk ithal ediliyor.<br />

Bu durum Türkiye'yi Çin'den sonra en<br />

fazla pamuk ithal eden ülke konumuna<br />

sürüklüyor. Yükselen fiyatlara bağlı<br />

üretim artışı sebebiyle 2010-2011<br />

sezonunda pamuk ithalatında azalma<br />

bekleniyor. Sektör temsilcilerinin<br />

verdiği bilgilere göre, tarlasına mısır<br />

ve buğday eken çiftçi yüksek fiyatı<br />

görünce tekrar beyaz altına sarıldı.<br />

Aktif olmayan üreticiler bile pamuk<br />

ekti. Tarlasını yıllarca boş bırakan<br />

çiftçi pamuğa yöneldi. Ekim alanları<br />

Çukurova'da yüzde 50 arttı. Antalya'da<br />

ise iki katına çıktı. Yeni sezonda<br />

Çukurova'da 180 bin ton, Antalya'da<br />

da 45 bin ton kütlü pamuk üretimi<br />

bekleniyor.


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM<br />

Tekstil sektöründe kim ne dedi<br />

Penye iplik fiyatlarının Eylül’den itibaren 40-45 kuruş<br />

zamlanarak 7,5 TL’nin üzerine çıkması ihracatçıları ve<br />

örmecileri endişelendiriyor. Fiyatların spekülasyonlar<br />

nedeniyle 8 TL’yi dahi bulacağını belirten sektör temsilcileri<br />

bu durumdan çok kaygılılar. Devletin bir an önce pamuk<br />

politikasını sektörün beklentileri doğrultusunda belirleyip<br />

uygulamaya sokması gerektiğini dile getiren tekstilin önde<br />

gelen isimleri bakın neler söylediler:<br />

ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt: Son bir yılda pamuğun<br />

fiyatı yüzde 100 arttı. Fiyatlarının nerede duracağını<br />

bilemiyoruz. Sürekli yeni bir zam haberi alıyoruz. Bayram<br />

öncesi 5.70 TL’lere kadar gerileyen penye ipliğin fiyatı<br />

Eylül itibariyle 7,5 TL’ye kadar çıktı. Aldığımız bilgilere<br />

göre ( TL fiyat verenler bile varmış. Bu nedenler,<br />

ihracatçılar da bizler de sıkıntı içindeyiz. İhracatçı<br />

konfeksiyon firmaları müşterilerine fiyat veremiyorlar. Bu<br />

sebeple bizler de sipariş alamıyoruz. Daha da kötüsü bu<br />

müşterilerimiz bizlerden indirim talep ediyorlar. Bir tarafta<br />

iplikçilerin baskısı diğer tarafta ihracatçıların baskısı var.<br />

Her iki taraftan da biz örmecileri olumsuz etkiliyor..<br />

İTHİB Başkanı İsmail Gülle: Dünya devleri Türkiye'den<br />

pamuk almak için araştırma yapıyorlar. Fabrikaların atıl<br />

kalmaması ve siparişlerin kaçmaması için Türkiye mutlaka<br />

elindeki pamuğa sahip çıkmalı.Hindistan'da kuraklık<br />

olmuştu, ABD'de de az üretim çıkınca, arz-talep dengesi<br />

karşılanamadığından fiyatlar kiloda 1,20 dolardan 1,75<br />

dolarlara çıkmıştı. Bu sene mahsul bollaşıp fiyatların<br />

düşmesi beklenirken şu anda fiyatlar 3 dolara doğru bir<br />

seyir izliyor ve sürekli artıyor. Bakın geçen yıl Türkiye'de<br />

380 bin ton pamuk üretildi. Bu sene 500 bin tonluk rekolte<br />

bekleniyor. Pamuk ihracatına bir an evvel vergi konulması<br />

gerekli yoksa bu dünya devleri elimizdeki hammaddeyi<br />

alabilirler.<br />

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği<br />

(İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi: Pamuk fiyatları son<br />

bir yılda ikiye katlandı. Bu artış nedeniyle sipariş bağlantılı<br />

firmaları ciddi zarara uğrattı. Ülkemizde 1.3 milyon<br />

tondan 400 bin tona gerileyen pamuk üretimi bir an önce<br />

desteklenmelidir. Sektörün geleceği için hayati bir mesele<br />

bu.<br />

Yeşim Tekstil’in CEO’su Şenol Şankaya: İplik fiyatları,<br />

2009'un temmuz ayından bu yana yüzde 100 oranında<br />

arttı. Türkiye olarak rekabet gücümüzü kaybetmemek ve<br />

bu sektördeki sürdürülebilirliğimizi sağlamak için önlem<br />

almalıyız, üretmeyen ülkeler sürdürülebilir büyümeyi<br />

sağlayamaz.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

DÜNYA PAMUK RAPORU / Kaynak: Cotton Incorporated<br />

PAMUKTA, ABD’NİN<br />

ÜÇÜNCÜ BÜYÜK PAZARI TÜRKİYE<br />

Geçen ayın yükselme eğilimli raporuna<br />

karşılık Eylül’de yapılan düzenlemeler<br />

göreceli olarak nötr kaldı. Tahmin edilen<br />

dünya kapanış stokları 174.000 balya<br />

düşerken dünya stok/kullanım oranı<br />

değişmeden<br />

1993/94’ten beri görülen en düşük<br />

seviye olan %37,7’de kaldı. Dünya<br />

üretim rakamları hafifçe yukarı yönlü<br />

düzeltilerek 116,9 milyondan 117,0<br />

milyona 102.000 balya artırıldı. Ülke<br />

bazında üretim tahminleri Avustralya<br />

(+700.000 balya) ve ABD (+307.000<br />

balya) artırılırken Çin (-500.000),<br />

Pakistan (-200.000) ve Tanzanya<br />

(-175.000 balya) düşürüldü.<br />

Sel, Pakistan’ın İplik Sektörünü<br />

Olumsuz Etkiledi<br />

Dünya pamuk stokları tahminlerinde keskin<br />

bir düşüşe işaret eden geçen ayın ABD Tarım<br />

Bakanlığı raporu pamuk fiyatlarında Temmuz<br />

ortalarında başlayan tırmanışa dikkat çekti.<br />

Bu yıl ABD'nin 18,84 milyon<br />

balya pamuk üreteceğinin<br />

ve 15,5 milyon balya pamuk<br />

ihraç edeceği tahmin ediliyor. 10 Eylül<br />

itibariyle ABD 7,03 milyon balya sattı<br />

ve bunun 1,065 milyonunun sevkiyatını<br />

gerçekleştirdi. Bu satış, tüm yıl için<br />

tahmini toplam satışların %45,4'ünü<br />

teşkil ediyor.<br />

En büyük alıcılar ise şöyle: Çin 1,729<br />

milyon balya birinci; Meksika 0,988<br />

milyon balya ile ikinci ve Türkiye 0,638<br />

milyon balya ile üçüncü sırada. Buna<br />

ilave olarak, 2011/2012 sezonu için<br />

de 233.000 balyalık anlaşma sağlandı<br />

gelen haberlere göre.<br />

Genel Gümrük İdaresi'nin yayımlamış<br />

olduğu rakamlara göre, yılın ilk sekiz<br />

ayında Çin'in elyaf ithalatı, bir yıl<br />

öncesine göre ikiye katlandı. Tarım<br />

Dairesi’nin raporuna göre ise, ABD<br />

mahsulünün 19 Eylül tarihi itibarıyla bir<br />

hafta öncesinde yüzde 59 olan oranın<br />

biraz azalarak yüzde 58'e indiği bildirdi.<br />

Raporun yayınlandığı 12 Ağustos<br />

tartihinden itibaren en aktif olarak<br />

işlem gören Aralık New York vadeli<br />

kontratların fiyatı neredeyse 10 cent/lb<br />

yükselerek 90 cent/lb seviyesini geçti.<br />

Aynı zaman içinde A Endeksi de hızla<br />

tırmanarak 89 cent/lb’den 1 dolar/lb<br />

değerlerine yaklaştı.<br />

Selin ülkenin altyapısına da zarar<br />

vermesi ile iplik üretim endüstrisi<br />

bundan olumsuz etkilendi. Pakistan’da<br />

sel felaketinin başlamasından beri<br />

ABD Tarım Bakanlığı ülkenin üretim<br />

tahminlerini 900.000 balya düşürdü<br />

(%9,3’ü kadarlık bir düşüş).<br />

ABD Tarım Bakanlığının Pakistan<br />

işletme talebi tahminini de 500.000<br />

balya düşürdü. Dünya çapında Pakistan<br />

rakamlarındaki düşüşü dengeleyen<br />

ABD (+200.000) ve Hindistan (+100.000<br />

balya) için yapılan artışlar oldu. Küresel<br />

tüketim tahmini 338.000 balyalık<br />

düşüşle120,9 milyondan 120,5 milyona<br />

geriledi.<br />

Global olarak daralan arzla birlikte<br />

2010/11 yılı için ticaret önemini<br />

artıracaktır. Elyaf arzındaki daralma<br />

ülkelerin yerel tekstil endüstrilerini<br />

korumak için ticari kısıtlamalara<br />

gitmelerine sebep olabilir. Böyle bir<br />

40


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

uygulamaya örnek olarak Hindistan’ın<br />

2010/11’de ihracatları, 2009/10<br />

toplamından %30,0 daha düşük<br />

olan, sadece 5,0 milyon balya ile<br />

sınırlandıracağını açıklaması verilebilir.<br />

Diğer ihracatçı ülkelerin Hindistan’ın<br />

kısıtlamasıyla doğacak olan pazar<br />

payını doldurması beklenmektedir.<br />

Bu ay yapılan revizyonlarda Avustralya<br />

(+500.000 balya), ABD (+500.000) ve<br />

Brezilya (+300.000) ihracat rakamları<br />

artırıldı. İthalat<br />

rakamları da Brezilya (+300.000 balya)<br />

ve Çin (+250.000) için artırılırken<br />

Pakistan (-500.000 balya), Hindistan<br />

(-125.000) ve Bangladeş (-100.000) için<br />

düşürüldü.<br />

ABD, Pamuk Pazarının Kaderini<br />

Belirliyor<br />

Ticari kısıtlamalar ve daralan arz<br />

dürümü ABD’nin dünyanın en büyük<br />

ihracatçısı olarak rolünün önemini daha<br />

da artırmaktadır. Dünyadaki en büyük<br />

ihraç edilebilir fazlalığa ev sahipliği<br />

yapan ABD (2010/11 ABD üretiminin<br />

işletme talebi hariç 15,2 milyon balyaya<br />

ulaşması beklenmektedir) <strong>ekim</strong> alanları<br />

ve üretimi dünya pamuk fiyatlarına<br />

duyarlı şekilde hareket etmiştir.<br />

Son birkaç hasat yılı fiyatlar düşük<br />

seyrederken ABD <strong>ekim</strong> alanları<br />

azaldı. Bu sezon, pamuk fiyatlarındaki<br />

ribaunt ile ABD <strong>ekim</strong> alanı %20 arttı<br />

ve üretimin 2009/10’a göre %55<br />

(12,2 milyondan 18,8 milyon balyaya)<br />

artması beklenmektedir. Eylül ayı başı<br />

itibarıyla rekor seviyedeki 7,3 milyon<br />

balyanın ihracat kontratları halihazırda<br />

tamamlandı. Bu rakam 2010/11 için<br />

yapılan 15,5 milyon balyalık tahminin<br />

neredeyse yarısını temsil etmektedir.<br />

ABD işletme kullanımının 3,6 milyon<br />

balyaya ulaşması beklenmektedir.<br />

Kombine edilince ABD işletme<br />

kullanımının ve ihracat satışları ABD<br />

rekoltesinin neredeyse %60’ına (18,8<br />

milyon balyanın 10,9 milyonuna) tekabül<br />

etmektedir.<br />

Yeni hasat yılının içindeki ilk<br />

ayında ABD arzında taahhüt edilen<br />

teslimatların bu oranı dünya çapındaki<br />

tedarik endişelerini vurgularken hava<br />

durumunun hasadı tehlikeye atması<br />

veya başka hükümetlerin ithalatlara<br />

ulaşmayı kısıtlaması ile daralmış olan<br />

durumun daha da daralabileceğinin<br />

altını çizmektedir.<br />

Bu endişelerin yükselen pamuk<br />

fiyatlarına 2010/11 boyunca destek<br />

vermesi ve mevcut arz beklentilerinin<br />

kısıtlanması yönünde tehdit edilmesi<br />

durumunda dalgalanmalara sahne<br />

olması beklenebilir.<br />

41


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

Bostan Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Bostan:<br />

“2011’DEN ÇOK UMUTLUYUM”<br />

İplik ve örme yatırımlarıyla tanıdığımız Bostan Tekstil, 25 yıldır tekstil sektöründe faaliyet<br />

gösteriyor. Firma, çeyrek asrı bulan varlığını, kaliteli üretim ve hızlı hizmete borçlu.<br />

Bugün hem iplik, hem de örme<br />

kumaş imalatında hatırı sayılır<br />

firmalardan biri olan Bostan<br />

Tekstil, çok sayıda örmecinin ve tekstil<br />

firmasının bulunduğu Güneşli’nin Bağlar<br />

Mahallesi’nde 6 katlı bir binada faaliyet<br />

gösteriyor. Her bir katı 1500 metrekare<br />

olmak üzere toplam 9 bin metrekarelik<br />

kapalı alanda örme kumaş imalatı yapan<br />

firma, örmede 130, Çorlu’daki iplik tesisinde<br />

ise 110 kişiyi istihdam ediyor.<br />

Kaliteyi ve müşteri memnuniyetini kendine<br />

öncelikli bir hedef olarak belirleyen<br />

Bostan Tekstil, kriz döneminde dahi<br />

kaliteden ödün vermeden müşterilerine<br />

hizmet etmeyi sürdürmüş, bu sayede<br />

krizden en zararla çıkmayı başardı.<br />

Firmanın yönetim kurulu başkanı Hasan<br />

Bostan, “başarıyı kaliteli üretimle, doğru<br />

ve hızlı hizmetle yakaladık” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Tekstil sektöründe 25 yılı aşkın bir geçmişe<br />

sahip olan Bostan Tekstil, sürekli<br />

kendini geliştiren, yenileyen bir firma<br />

olarak dikkat çekiyor. Hasan Bostan’ın<br />

yönetiminde tüm engelleri aşarak gerek<br />

iplik olsun gerekse de örme kumaşta büyümesini<br />

sürdüren Bostan Tekstil’i sizler<br />

için ziyaret ettik. Çeyrek yılı devirmek<br />

üzere olan firmayı şirketin en başındaki<br />

kişiye, Hasan Bostan’a sorduk. Bakın<br />

Hasan Bostan firması ve örme sektörü<br />

hakkında neler söylemdi:<br />

1985 yılında iplik satışıyla başladık<br />

Bostan Tekstil, bundan 25 yıl önce<br />

babam Rıfat Bostan tarafından kuruldu.<br />

Babam, dört oğluyla beraber Mahmutpaşa<br />

Kürkçü Han’da pamuk ipliği alım<br />

44


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

satımıyla iştigal ederken müşterilerden<br />

tavsiyeler geliyordu. Çevreden “Neden<br />

siz de girmiyorsunuz Bu işi çok rahat<br />

yapabilirsiniz,” gibi sürekli soru ve<br />

öneriler karşısında daha fazla duyarsız<br />

kalamadık ve 4 adet örme makinesi<br />

alarak kumaş imalatına adım atmaya<br />

karar verdik.<br />

<strong>Örme</strong>ye Keresteciler Sitesi’nde<br />

başladık<br />

Keresteciler Sitesi’nde bu amaçla bir<br />

yer kiraladık ve ilk etapta 4 adet süprem<br />

makineyle kumaş imalatına fiili olarak<br />

başladık. Makinelerin hepsini yurtdışından<br />

sıfır aldık ve 32 pus 28 fayn<br />

süprem makinelerdi. Bu makineleri<br />

tercih etmemizin nedeni, 1990’larda<br />

piyasada ağırlıklı olarak 30 Pus 26 Fayn<br />

çalışıyordu. Farklı bir makineyi piyasada<br />

görmek ya da bulmak zordu. Yakın bazı<br />

dostlarımız, piyasada bu makinelerden<br />

zaten çok var, bunlar yerine kumaşı<br />

çok daha iyi ören ve henüz yeterince iç<br />

piyasada olmayan 32 pus 28 fayn makinelerden<br />

almamızı tavsiye ettiler. Biz de<br />

bu tavsiyeleri dikkate alıp bu makineleri<br />

almaya karar verdik. Her halde bu makineleri<br />

alan bir kaç firmadan biri biz olduk<br />

o tarihlerde…<br />

Yerimiz dar gelince Merter’den<br />

taşındık<br />

Dört makine fabrikaya gelir gelmez<br />

çalıştırmaya başladık. Bu arada Cengiz<br />

Bey isminde bir ortağımız vardı. Onun<br />

da 3 adet makinesi vardı. Bunlarla<br />

beraber parkurumuzdaki makine sayısı<br />

7 oldu,<br />

O tarihlerde Merter’de sanayileşme pek<br />

yoktu. Mevcut binalar ise imalat için çok<br />

yeterli gelmiyordu. Bizim imalat yaptığımız<br />

bina mesela 730 metrekare idi. Bu<br />

bize yetmedi, zira burada örme bölümü<br />

var, iplik bölümü var, depo var, yine<br />

keza çalışan personelin kaldığı yer var.<br />

Hal böyle olunca bu yer bize yetmez<br />

oldu. Biz de hemen yeni yatırımlar yapabilmek<br />

hem de daha rahat bir ortamda<br />

üretimimize devam edebilmek için yeni<br />

bir yer arayışına girdik.<br />

Bir tanıdığımızın vasıtasıyla, Güneşli’de<br />

şimdi üzerinde bulunduğumuz ve boş<br />

olan araziyi satın aldık ve üzerine binamızı<br />

yaptık. Binayı 1995’te tamamladık<br />

ve bu tarihte Merter’den buraya taşındık.<br />

İşi bilen de bilmeyen de örme işine girdi<br />

90’lı yıllarda örme işinin ihracat nedeniyle<br />

çok iyi olduğunu hatırlatan Hasan<br />

Bostan, bu hareketli piyasayı gören<br />

birçok kişinin örme işine girdiğini söyledi.<br />

<strong>Örme</strong> sektörünün yeni yeni geliştiği<br />

bu dönemi anlatan Hasan Bostan,<br />

geçmişte yapılan bazı hatalara değindi.<br />

Bostan’ın üstünde durduğu en önemli<br />

konu, sektöre dışarıdan bu işi bilmeden<br />

girenlerdi.<br />

Tekstilin ve bunun bir kolu olan örmeciliğin<br />

zor bir meslek olduğunun altını<br />

çizen Hasan Bostan bakın neler anlattı:<br />

“Merter Keresteciler Sitesi’nde içinde<br />

bulunduğumuz binanın sahibi bir gün<br />

gelip babamla sohbet etti. Babama<br />

dönüp, Rıfat Bey; “Bakıyorum işleriniz<br />

bayağı iyi. Bir hareketlilik var” dedi.<br />

Şimdi, işlerde hareketlilik vardı ama<br />

nasıl vardı. Kimse ne olduğunu bilmezdi.<br />

Nedir bu açıklayayım Diyelim ki, buraya<br />

bir kamyon iplik gelir, ne kadar olsun;<br />

10 ton diyelim. Bu iplik kumaş olarak<br />

örülür ve 10 ton kumaş olarak çıkar mı<br />

çıkar ama nasıl çıkar, 10 araçla çıkar,<br />

40 araçla çıkar.<br />

Yani hepsi aynı yere gitmez, farklı yerlere<br />

dağılırlar. Bu da sanki, işler çok hareketli<br />

imiş gibi görünür. Bu aslında böyle<br />

değil. İşte geçmişte bu durumu görüp<br />

bu sebeple örmecilik işine girenler çok<br />

oldu. İlgili ilgisiz birçok kişi bu işe adım<br />

attı. O zaman birkaç örme makinesi, bir<br />

kompresör, bir hava tesisatı yeterli idi<br />

örme için. Bunları tedarik ederek iki-üç<br />

günde bir tesis çalışır hale gelebiliyordu.<br />

O günlerde bu rüzgâra kapılıp örmeye<br />

girenler olduğunu gördük. Kimler girmedi<br />

ki Diş doktoru girdi, kuyumcu girdi,<br />

polis dahi örme işine girmiş. Ama sonra<br />

işin içine girdikçe, işin zorluğu anlaşıldı.<br />

45<br />

Çok farklı bir iş olduğunu herkes anladı.<br />

Anlayıncaya kadar da hem sektör<br />

zarar gördü, hem de örmeciliği layıkıyla<br />

yapmak isteyenler istedikleri başarıyı<br />

yakalayamadılar”<br />

Geçmişe yönelik bu kısa değerlendirme<br />

ve eleştiriden sonra Hasan Bostan,<br />

Güneşli’deki tesislerde hangi teknolojiyle<br />

ne tür kumaşlar ürettikleri hakkında bilgi<br />

verdi. Bostan şunları söyledi: Bostan<br />

Tekstil olarak ağırlıklı boyalı kumaş<br />

satışı yapıyoruz.<br />

Müşterilerimizin büyük bir kısmı ihracatçı<br />

konfeksiyoncular. Geçmişte bir<br />

ara ihracatımız da vardı ama şu anda<br />

pek fazla yok. Satışlarımızı ağırlıkla iç<br />

piyasadaki ihracatçılara boyalı ve ham<br />

kumaş olarak yapmaktayız. <strong>Örme</strong> tesisimizde<br />

süprem makineler ağırlıktadır.<br />

Bunun haricinde ribana makinelerimiz<br />

var. Ancak zaman zaman teknolojimizi<br />

yenilemekte ve yeni makineleri bünyemize<br />

katmayı ihmal etmiyoruz. Kaliteli<br />

ve katma değerli kumaşları talep eden<br />

müşterilerimize sağlamak için bunun<br />

önemli olduğunu düşünüyoruz.<br />

<strong>Örme</strong>de hep öncü olmaya çalıştık<br />

<strong>Örme</strong>ye başladığımız 1990’dan buyana<br />

farklı makineleri bünyesine katıp müşterilerine<br />

kaliteli ve hızlı hizmet veren<br />

az sayıda firmadan biri olduğumuzu<br />

düşünüyorum. İlk 32 Pus 28 Fayn süprem<br />

makinesini getirenlerden biri biziz.<br />

Yine ribanadan örnek vereyim: İlk ribana<br />

makinesini alanlardan biri biziz. 30 pus<br />

15 fayn aldık önce, sonra 34/16, 34/18,<br />

36/18, 38/18 yani, tüm ribana makinelerini<br />

seri halinde bünyemize kattık.<br />

Bir süre sonra çizgili kumaşlarda 38<br />

pus makineler yetmeyince bu sefer<br />

ringel ribana makinesi aldık, çalıştırdık.<br />

Ardından ringel süprem makinesi lazım<br />

oldu, gittik aldık. Bu da yetmedi ringel<br />

interlock makinesi aldık. Bu şekilde<br />

müşterinin talepleri doğrultusunda<br />

makine parkurumuzu sürekli yeniledik,<br />

genişlettik. Yeniliği takip eden bir firma<br />

olduk hep.


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

Son yatırımızı 2009’da yaptık<br />

Geçen sene iki adet açık en 30 pus 28<br />

fayn Mayer marka makine aldık. Gelecek<br />

yıldan itibaren işlerin açılacağını<br />

düşünüyorum. Bu sebeple yeni yatırımlara<br />

devam edeceğiz.<br />

Öncelikli hedeflerimizden biri; eski<br />

teknolojimizi elden çıkarıp yeni makineleri<br />

alarak, farklı ve daha karlı kumaşlar<br />

üretip satmak. Yatırım olarak açık en<br />

süprem, jakarlı makineler ve ringel<br />

makineleri düşünüyoruz. Bu makinelerle<br />

daha kaliteli ve katma değerli kumaşlar<br />

üretebileceğimize inanıyorum. Trend<br />

zaten bu yönde.<br />

İplik fabrikasına büyük bir yatırım yapmıştık.<br />

Bu yatırımın borcu nihayet bu<br />

sene doldu. Önümüzdeki en büyük engel<br />

ortadan kalktı. Şimdi daha rahat bir<br />

şekilde yeni yatırımlarımızı gerçekleştirme<br />

imkânımız olacak. Hedeflerimizden<br />

bir diğeri de ince kumaşlar üretecek ince<br />

fayn makineleri alıp, çalıştırmak. Bildiğiniz<br />

gibi küresel ısınma sorunu yaşıyor<br />

dünya. Artık kalın kumaşlardan çok ince<br />

kumaşlara doğru bir eğilim söz konusu.<br />

Son dönemde 50 numara, 60 numara<br />

ve hatta 70 numara ipliklerle örülen kumaşlara<br />

talepler oldu. Bu da gösteriyor<br />

ki, faynlar giderek inceliyor. Bu sebeple<br />

ince faynlara yatırım yapmak hedeflerimiz<br />

arasında yer alıyor.<br />

İplikte örnek bir tesis kurduk<br />

Hasan Bostan örme ilgili bu önemli bilgileri<br />

verdikten sonra Çorlu’da bulunan<br />

iplik tesisleri hakkında da sorularımızı<br />

yanıtladı. Hasan Bostan şunları söyledi:<br />

“2003 yılının 10’nucu ayında iplik fabrikamız<br />

faaliyete geçti. O dönemde Ege<br />

pamuğunu kullanarak Türkiye’nin en<br />

kaliteli ipliğini yapıyorduk.<br />

Bunu sadece biz söylemiyoruz, müşterilerimiz<br />

de bunu defalarca bize söylediler.<br />

Biz, iddia ediyorum, Türkiye’nin<br />

en kaliteli ipliklerini üreten firmalardan<br />

biriyiz. Bu konuda çok iddialıyız çünkü<br />

müşterilerimiz bunu bize rahatlıkla<br />

söylüyorlar. Bakın karde iplikten kumaş<br />

yaptık, alın bu kumaşı kime götürseniz<br />

penye kumaş der size, nerdeyse hiç fark<br />

46<br />

yok aralarında. İşte biz bu kadar iddialı<br />

ve kalitemizden eminiz. Ama ne oluyor<br />

Bu kaliteye rağmen gelip ipliği bizden piyasa<br />

malı imiş gibi değerinin çok altında<br />

fiyatla almaya kalkıyorlar.<br />

Bu şekilde hareket edenler gidip daha<br />

ucuz iplikle örülmüş kumaşları alıyorlar<br />

ama sonra kumaş üretildikten sonra bir<br />

bakıyorlar ki bir sürü sorun var, kumaş<br />

istenen kalitede değil.<br />

Sonra yine bize geliyorlar, “sizin ipliklerinizle<br />

daha kaliteli kumaş elde ediyorduk,<br />

sorun çıkmıyordu”, diyorlar. Ya kardeşim,<br />

şimdi kalitenin bir bedeli var. Sen<br />

bunu nasıl gidip bir başka piyasa malıyla<br />

aynı kefeye koyarsın ki. Bu durum bizi<br />

gerçekten çok rahatsız ediyor. Maalesef<br />

kalitenin anlamını ve değerini bilen çok<br />

az kişi var ülkemizde”<br />

İplik kalitesi düştü<br />

Hasan Bostan’ın iplik üreticisi olması vesilesiyle<br />

iplik ve pamukla ilgili çok önemli<br />

birkaç konuya dikkat çekti. Bostan’ın<br />

üzerinde en çok durduğu konu iplik kali-


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

tesiydi. Pamuk ve iplik fiyatlarının sürekli<br />

artmasının önemli bir sorun olarak değerlendiren<br />

Hasan Bostan, bir bu kadar<br />

da önemli olan sorunun iplik kalitesinin<br />

giderek azalması olduğunun altını çizdi.<br />

Kalitesiz iplikle kaliteli kumaş örülemeyeceğini<br />

belirten Hasan Bostan şunları<br />

söyledi: “Tekstil yapan bir ülkeyiz hem<br />

de Avrupa’nın en önemli tedarikçisiyiz.<br />

Aynı zamanda dünyadaki sayılı tekstil<br />

ülkelerinden biriyiz. Fakat maalesef<br />

Türkiye’de sorunlarımızı yeterince<br />

bilmeyen yöneticiler ve kuruluşlar var.<br />

Biz hem örmeci hem de iplikçi olarak<br />

bu sorunu iki taraflı yaşıyoruz. Bakın<br />

pamuğa aşırı talep olduğunda ve fiyatlar<br />

artmaya başladıktan sonra pamuk kalitesi<br />

giderek düştü.<br />

Pamuk kalitesi düşünce iplik kalitesi<br />

düştü. Bu otomatikman kumaşa buradan<br />

da konfeksiyona yansıyor. Konfeksiyon<br />

ülkemizin en önemli sektörlerinden biridir.<br />

Binlerce insana iş imkanı sunuyor.<br />

Bu sektör imaj kaybederse hepimiz<br />

kaybederiz. Bu sebeple kalite bilinci içimize<br />

yerleştirmeli ve bu doğrultuda çaba<br />

göstermeliyiz. İtalya bu noktada bizim<br />

için iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum”<br />

Pamukta spekülasyon var<br />

İplikçi gözüyle bakarsak bu sefer pamuk<br />

fiyatlarının tüm dünyada artığını görüyoruz.<br />

Artışın gerekçesi olarak diyorlar<br />

ki, “pamuk üretimi az olduğundan ipliğe<br />

talep artınca fiyatı da artıyor” yine<br />

diyorlar ki, Pakistan’da sel felaketi oldu<br />

bu sebeple pamuk rekoltesi düşük kalacak.<br />

Bana göre, Pakistan’daki bu sel, o<br />

ülkenin pamuk üretimine çok fazla zarar<br />

vermemiştir. Dolayısıyla dünya piyasalarını<br />

çok etkileyeceğini düşünmüyorum.<br />

Bana kalırsa spekülatif bir durum var<br />

ortada. Bir diğer önemli nokta da Hindistan<br />

bence. Hindistan pamuk ihracatını<br />

durdurunca, Çin’in bu ülkeden yaptığı<br />

alımlar tehlikeye girdi. Dolayısıyla Çin,<br />

başka ülkelerden, büyük olasılıkla,<br />

ABD’den daha fazla alım yapmaya<br />

çalışacak. Dünyanın en büyük pamuk<br />

alıcısı Çin olunca, doğal olarak fiyatlarda<br />

da ciddi oynamalar oluyor. Çin faktörü<br />

bu noktada çok önemli bence. Şunu da<br />

47<br />

eklemek istiyorum: Dünya krizi nedeniyle<br />

pamuğa ve ipliğe talep az oldu.<br />

Bu sebeple de iplikçiler ciddi bir kayıp<br />

yaşadılar. İşte bu kayıplarını telafi etmek<br />

isteyen iplik satıcıları fiyatları suni yoldan<br />

artırmaya başladılar. Buna da dikkat<br />

çekmek isterim.<br />

Pamuk fiyatlarındaki artış duracak<br />

Aldığım bilgilere göre, tüm dünyada ve<br />

Türkiye’de de pamuk üretiminde geçen<br />

yıla göre bir önemli artış söz konusu.<br />

Türkiye’de bu oranın yüzde 20 olduğunu<br />

sanıyorum. Yine Yunanistan’da<br />

da pamuk rekoltesinde artış olduğunu<br />

duyuyoruz. Bunları dikkate alırsak bu<br />

yeni hasat döneminde pamuk rekoltesinin<br />

tüm dünyada artacağı kesin.<br />

Önümüzdeki dönemde yeni mahsul<br />

toplanmaya başlanırsa bu yılın 12’inci<br />

ayından itibaren pamuk fiyatlarındaki<br />

artışın duracağı, hatta düşeceği öngörüsünde<br />

bulunan Hasan Bostan’a göre,<br />

pamuk üretimi hem ülkemizde hem<br />

de yurtdışında artacak. Bu da fiyatları<br />

otomatikman aşağı çekecek.


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

Yeni nesil emeğin değerini bilmiyor<br />

Hasan Bostan, tekstilde engin deneyime<br />

sahip bir iş adamı ve sanayici. O<br />

aynı zamanda, doğruluk ve dürüstlük<br />

noktasında da çok duyarlı bir kişi.<br />

Geçmişte emeğin ne kadar kutsal ve<br />

kıymetli olduğunu yaşayarak öğrendiğini<br />

belirten Hasan Bostan, bugün<br />

bunu fazla göremediğini söyledi.<br />

Yeni nesilin işe ve emeğe bakışını<br />

bakın Hasan Bostan nasıl anlattı:<br />

“Biz hem boyalı kumaş, hem de<br />

iplik üreten bir firmayız. Konfeksiyon<br />

firmalarında çalışan gençler bize gelir,<br />

sipariş verirler. Bunlarla zaman zaman<br />

sohbetlerimiz olur. Şunu görüyorum;<br />

Bu yeni jenerasyon (nesil) alın terinin,<br />

emeğin ne olduğunu bilmiyor. <strong>Örme</strong><br />

nasıl yapılır, bir kumaş nasıl boyatılır,<br />

nasıl konfeksiyon haline gelir. Tam<br />

bilemedikleri için de düşünmeden<br />

karar verirler. Bir bakıyorsunuz ki; çok<br />

basit bir sebeple size reklamasyon<br />

kesebiliyorlar. Ya da çıkıp “bu siparişi<br />

iptal ediyorum”, diyebiliyorlar. Buradan<br />

sormak istiyorum. Bu iş bu kadar kolay<br />

mı Kolay mı üretim yapmak, örme<br />

yapmak. Hangi emekle, hangi zorluklarla<br />

yapılıyor, biliyor musunuz<br />

Bakın bunu, yaşadığım bir örnekle<br />

anlatayım: Bir müşterimize bir kumaş<br />

yaptık. Rapor vermişler, bir tanesi 2.2<br />

cm çizgi, diğeri de 0.5 cm çizgi olacak<br />

şekilde kumaş istemişler. Biz de bu<br />

kumaşları ördük, ardından boyahanede<br />

boyattık.<br />

Kumaşı bitmiş halde teslim alıp inceledikten<br />

sonra bize döndü dediler ki,<br />

“kumaşta 0.2 cm eksiklik var, bu sebeple<br />

biz bu kumaşı alamayız, siparişi<br />

iptal etmek durumundayız” Soruyorum<br />

şimdi: Ya kardeşim niye iptal<br />

ediyorsun. Bu iş için onca çaba, onca<br />

emek harcandı, milli bir servet bu, bu<br />

kadar kolay olmamalı bu. Bunlar bu<br />

işin, bu emeğin değerini bilmiyorlar.<br />

Emeği bir anda çöpe atabiliyorlar. Bu<br />

ipliğe para veriliyor, buraya geliyor<br />

örülüyor; sonra götürülüp boyanıyor<br />

hepsi için paralar harcanıyor. Bu iş<br />

zor bir süreçten geçiyor. Bu sebeple bu<br />

kadar kolay harcanabilir mi”<br />

Benzer bir durumun da reklamasyonda<br />

olduğunu belirten Hasan Bostan, bazı<br />

uyanık kişilerin keyfi reklamasyon çıkararak<br />

örmeciler zor duruma düşürdüğünü<br />

ve haksız kazanç elde ettiklerini söyledi.<br />

Hasan Bostan şöyle konuştu<br />

“Şimdi böyle bir sektör çıktı ortaya.<br />

Art niyetli insanların oluşturduğu bir<br />

sektör bu. Trend olmuş yani. Amaç<br />

kısa yoldan para kazanmak. Bizleri en<br />

çok rahatsız eden konulardan biri de<br />

bu. Bir de kaliteyi görmeden onu ucuza<br />

alma tavrı ve yaklaşımı var. Bu da bizi<br />

çok rahatsız ediyor. Müşterimiz geliyor<br />

bize örme işi veriyor, biz de onu en iyi<br />

şekilde tamamlayıp teslim ediyoruz.<br />

Sonra bir bakıyoruz masa başında<br />

oturmuş, ne yaparım ne ederim hangi<br />

örmeciye ne kadar reklamasyon keserim<br />

diye kafa yoruyorlar. Sonra da size<br />

şu kadar reklamasyon kestim haberiniz<br />

olsun diyorlar. Bu büyük haksızlık bana<br />

48<br />

göre. <strong>Örme</strong>ci zaten az kazanıyor. Bin<br />

türlü sıkıntıyla boğuşuyor. Bu şekilde<br />

yapılan her haksızlık bizi daha da<br />

çıkmaza sokuyor” Hasan Bostan, konuşmasını<br />

tamamlamadan önce yeni<br />

jenerasyona(nesil) da bir çift sözü oldu:<br />

“Her kaliteli malın bir değeri, bir bedeli<br />

var, farklı kalitede iki ürünün fiyatını<br />

kimse aynı kefeye koyulmamalıdır. Her<br />

30/1 penye ya da karde aynı değildir.<br />

Her biri ayrı ayrı değerlendirilmelidir.<br />

Kalp ile söz bir olmalı<br />

Bostan Tekstil’in yönetim kurulu başkanı<br />

sayın Hasan Bostan, röportajın sonunda<br />

hepimizin hemfikir olacağını tahmin<br />

ettiğim birkaç önemli noktaya daha<br />

değindi. İş yaşamında en önemli şeyin<br />

dürüstlük olduğunu belirten Hasan Bostan<br />

röportajı,“Ticarette ana amaç elbette<br />

kar etmek, para kazanmak ancak bunu<br />

yaparken kar hırsıyla yanlış yapmamaya<br />

da özen gösterilmesi lazım. Eğer kalp<br />

başka, dil başka söylerse, orada dürüstlük<br />

ve doğruluk görmek mümkün değil”<br />

şeklinde konuştu.


ÖRME DÜNYASI I RAPOR Eylül - Ekim 2010<br />

İLK YARIDA HAZIRGİYİM<br />

VE KONFEKSİYON<br />

İHRACATI %13,3 ARTTI<br />

Yılın ilk yarısını<br />

değerlendiren İTKİB’e<br />

göre, örme giyim<br />

ihracatta ilk sırada<br />

geliyor.<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi<br />

tarafından açıklanan verilere<br />

göre, 2010 yılının Ocak-Haziran<br />

döneminde, Türkiye’den 7 milyar dolar<br />

değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon<br />

ihracatı yapılmıştır. 2009 yılının Ocak-<br />

Haziran dönemine kıyasla ihracatta,<br />

dolar bazında %13,3 oranında artış<br />

meydana gelmiştir.<br />

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü,<br />

2010 yılının ilk altı ayında, ihracatı<br />

%31,38 oranında artan otomotiv<br />

endüstrisinin ardından, en fazla ihracat<br />

yapan ikinci sektör konumunu halen<br />

korumaktadır.<br />

Diğer yandan, 2010 yılının Ocak-<br />

Haziran döneminde Türkiye genel<br />

ihracatı %21,6 oranında artarak 53,3<br />

milyar dolara, sanayi ihracatı ise %21,1<br />

oranında artışla 37 milyar dolardan 44,7<br />

milyar dolara yükselmiştir. 2010 Ocak-<br />

Haziran döneminde, hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatının Türkiye genel<br />

ihracatındaki payı %14’ten %13,1’e,<br />

sanayi ihracatındaki payı ise %16,7’den<br />

%15,6’ya gerilemiştir.<br />

50<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde,<br />

Türkiye’den AB ülkeleri, diğer OECD<br />

ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, eski SSCB<br />

ülkeleri ile Afrika ülkeleri ve diğer Asya<br />

ülkeleri gibi başlıca ülke gruplarına<br />

yapılan hazırgiyim ve konfeksiyon


ÖRME DÜNYASI I RAPOR Eylül - Ekim 2010<br />

ihracatı, %0,1 ile %51,4 arasında<br />

değişen oranlarda artmıştır. 7 milyar<br />

dolarlık Türkiye toplam hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatının %80,2’lik kısmı,<br />

diğer bir ifade ile beşte dördü 27 AB<br />

ülkesine yapılmıştır.<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

27 AB ülkesine %12,8 oranında<br />

artışla 5,6 milyar dolarlık hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. ABD,<br />

Kanada, Meksika, Norveç, İsviçre gibi<br />

ülkelerin yeraldığı “Diğer OECD Ülke<br />

Grubu”na hazırgiyim ve konfeksiyon<br />

ihracatı, 2010 yılının Ocak-Haziran<br />

döneminde bir önceki yılın aynı<br />

dönemine kıyasla %23,5 oranında artış<br />

ile 285,3 milyon dolardan 352,2 milyon<br />

dolara yükselmiştir.<br />

Suudi Arabistan, Irak, İran, İsrail, Kuveyt<br />

gibi ülkelerin gruplandırıldığı “Ortadoğu<br />

Ülkeleri”ne 2010 yılının Ocak-Haziran<br />

döneminde 2009 yılının Ocak-Haziran<br />

dönemine kıyasla %21,6 oranında<br />

artışla 283,5 milyon dolarlık hazırgiyim<br />

ve konfeksiyon ihracatı yapılmıştır.<br />

Ortadoğu ülkelerinin Türkiye’nin toplam<br />

hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatından<br />

aldığı pay %3,8’den %4,1’e yükselmiştir.<br />

Rusya Federasyonu, Ukrayna,<br />

Azerbaycan, Kazakistan gibi ülkelerin<br />

yeraldığı Eski SSCB Ülke Grubu’na<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

243,2 milyon dolarlık hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. İhracat,<br />

2009 yılının eş dönemine kıyasla %37,8<br />

oranında artarken, ülke grubunun<br />

toplam hazırgiyim ve konfeksiyon<br />

ihracatında payı %3,5’e yükselmiştir.<br />

Diğer yandan, Mısır, Tunus, Cezayir,<br />

Libya gibi ülkelerin gruplandırıldığı<br />

“Afrika Ülkeleri’ne hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatı, %3,5 oranında<br />

artışla 144 milyon dolara yükselmiştir.<br />

Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon<br />

ihracatında ağırlıklı ürün grubu, örme<br />

konfeksiyon mamulleridir. 2010 Ocak-<br />

Haziran döneminde örme konfeksiyon<br />

mamullerinin toplam hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatındaki payı %55,2,<br />

dokuma konfeksiyon mamullerinin payı<br />

%32,4 ve hazır eşyaların payı %12,4<br />

olarak hesaplanmaktadır.<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

hazırgiyim ve konfeksiyonun üç temel<br />

ürün grubunda da ihracat artışları<br />

olmuştur. Yılın ilk üç ayında, %14,8<br />

oranında artışla 3,8 milyar dolarlık örme<br />

konfeksiyon mamulü ihraç edilirken,<br />

dokuma konfeksiyon mamulleri ihracatı<br />

%8,9 oranında artarak 2,1 milyar<br />

dolardan 2,2 milyar dolara çıkmış,<br />

hazır eşya ihracatı ise %17,5 artış ile<br />

860,5 milyon dolar olmuştur. En yüksek<br />

oranlı ihracat artışı hazır eşyalarda<br />

görülmüştür.<br />

Türkiye’den en fazla örme konfeksiyon<br />

mamulü ihraç edilen ülkeler Almanya,<br />

İngiltere, Fransa, İspanya ve İtalya<br />

olarak sıralanırken, dokuma konfeksiyon<br />

mamullerinin en fazla ihraç edildiği<br />

ülkeler Almanya, İngiltere, İspanya,<br />

Fransa ve Hollanda olmuştur. Hazır<br />

eşya ihracatında önde gelen pazarlar<br />

ise Almanya, Fransa, ABD, Hollanda ve<br />

İtalya olarak görülmektedir.<br />

Konfeksiyon İthalatı Artıyor<br />

2010 Ocak-Mayıs dönemi TÜİK kaynaklı<br />

veriler incelendiğinde Türkiye’nin<br />

temel hammaddeler itibariyle 1,2<br />

51<br />

milyon ton elyaf, iplik, dokuma ve<br />

örme kumaş ile dokusuz yüzey ithal<br />

ettiği ve bu ithalatın değer olarak 3,6<br />

milyar doları bulduğu anlaşılmaktadır.<br />

Sözkonusu ithalatta, 2010 yılının<br />

Ocak-Mayıs döneminde, 2009 yılının<br />

aynı dönemine kıyasla miktar olarak<br />

%71,3 oranında, dolar bazında<br />

ise %81,1 oranında artış olmuştur.<br />

Temel hammaddeler itibarıyla<br />

çıkarılan ithalat istatistiklerine göre,<br />

2010 yılının Ocak-Mayıs döneminde<br />

Türkiye’ye yapılan ithalatın miktar<br />

olarak %53,4’ü elyaf, %30,3’ü iplik,<br />

%9,3’ü dokuma kumaş,%1,3’ü örme<br />

kumaş, %3,3’ü dokusuz yüzeyler ile<br />

vatka ve keçe ve %2,4’ü diğer tekstil<br />

materyalleridir. Diğer yandan, Dış<br />

Ticaret Müsteşarlığı Bilgi Sistemi’nden<br />

alınan, TUİK kaynaklı kesinleşmiş<br />

ithalat istatistiklerine göre, 2010 yılının<br />

Ocak-Mayıs döneminde Türkiye’ye<br />

124 farklı ülkeden 920,8 milyon dolar<br />

değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon<br />

ithalatı yapılmıştır. 2009 beş aylık<br />

dönemine kıyasla 2010 yılının ilk beş<br />

ayı içerisinde ithalat, dolar bazında<br />

%20 oranında artmıştır.<br />

Yapılan ithalatın dolar değer<br />

üzerinden %58’i dokuma konfeksiyon<br />

mamullerinden, %35’i örme konfeksiyon<br />

mamullerinden ve %6’sı diğer hazır<br />

eşyalardan oluşmaktadır.


ÖRME DÜNYASI I RAPOR Eylül - Ekim 2010<br />

Sabra Tekstil<br />

2010 Ocak-Mayıs döneminde örme<br />

giyim eşyası ve aksesuarı ithalatı %20<br />

oranında artarak 326,7 milyon dolar<br />

olmuştur. Dokuma giyim eşyası ve<br />

aksesuarları ithalatı %19 artışla 538<br />

milyon dolara yükselirken, ev tekstili<br />

ürünlerinin de içerisinde yeraldığı<br />

mensucattan mamul diğer hazır<br />

eşyaların ithalatı %38 oranında artarak<br />

56,2 milyon dolara çıkmıştır.<br />

Performansa Etki Eden Faktörler<br />

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün<br />

ihracat performansına etki eden en<br />

temel husus euro/dolar paritesidir.<br />

2010 yılı Ocak-Haziran döneminde<br />

Türkiye’den yapılan %13,3’lük artışla<br />

6,98 milyar dolarlık hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatının, 5,8 milyar<br />

dolarla %80’i ihracatın Euro üzerinden<br />

gerçekleştirildiği AB27 ülkelerine<br />

yapılmaktadır.<br />

2009 yılı Ocak-Haziran döneminde 1<br />

Euro 1,333 ABD Dolarına eşit iken,<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

Euro’nun değeri ABD Dolarına karşı %<br />

0,01’lik küçük bir düşüşle 1,331 dolar<br />

düzeyine yükselmiştir. Bu durumda,<br />

2010 yılı Ocak-Haziran döneminde Euro<br />

bazında yapılan ihracat, dolar olarak<br />

istatistiklerde yeralırken, 2009 yılının<br />

aynı ayına göre %0,1 daha az<br />

yansımakta ve dolar bazındaki<br />

istatistiklerde %0,1 oranında fiktif bir<br />

düşüş yaratmaktadır. Fiktif düşüş<br />

dikkate alınarak yapılan hesaplamalar,<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün<br />

ihracat performansında hem reel hem<br />

de cari olarak %13,3’lük artış meydana<br />

geldiğini ortaya koymaktadır.<br />

Sektörün ihracat performansı üzerinde<br />

etkili olan bir diğer husus da uluslararası<br />

pazarlarda değişen koşullardır. Küresel<br />

kriz sonrasında hazır giyim ve moda<br />

dünyasında rekabetin artmasıyla, tekstil<br />

ve hazır giyim ihracatçıları yeni pazar<br />

arayışları için gelişmekte olan ülkelere<br />

yönelmişlerdir. Bu yeni dönemde<br />

firmalar pazarlarını çeşitlendirmekle<br />

beraber, ürün çeşitliliği sağlayarak<br />

gelirlerini arttırmaya çalışmaktadır.<br />

Artık, ürün yönetimi sadece maliyetle<br />

bağlantılı olarak değerlendirilmemekte,<br />

52<br />

Sabra Tekstil<br />

ürünün tasarımı ve kalitesi ile teslim<br />

süresi gibi etkenler büyük önem<br />

taşımaktadır.<br />

2010 yılı Ocak-Nisan ayları arasında<br />

ABD’nin tekstil ve hazırgiyim ürünleri<br />

ithalatı, bir önceki yılın aynı dönemine<br />

göre %6,1 artarak 26 milyar doları<br />

geçmiştir. Ülkeye ithal edilen tekstil<br />

ve hazırgiyim ürünlerinde başı Çin<br />

çekmektedir. Çin’i Endonezya ve<br />

Tayland takip etmektedir.<br />

Avrupa Birliği için son açıklanan verilere<br />

göre 2010 yılının ilk çeyreğinde 2009’un<br />

aynı dönemine göre tekstil ithalatı<br />

değer bazında %9,1, miktar bazında ise<br />

%14,7 artış gösterirken hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ithalatında miktar bazında<br />

%0,7’lik küçük bir artış olmuş, değer<br />

bazında %7,8’lik düşüş meydana<br />

gelmiştir.<br />

Dolayısıyla, 2010 yılı ikinci çeyreğinde<br />

Türk ihracatçılarının dış pazarlarda<br />

yavaş ve kademeli genişleyecek bir<br />

talep artışı ile karşı karşıya olduğu<br />

anlaşılmaktadır. Dış pazarlarda<br />

önümüzdeki dönemde de rekabet<br />

artmaya devam edecektir. Böyle bir<br />

ortamda firmaların tasarruf ve verimlilik<br />

önlemlerini azami ölçüde kullanarak<br />

yeni ürünlere ve yenilikçiliğe ağırlık<br />

vermeleri, etkin pazarlama yoluyla<br />

yeni pazarlara ulaşmaları, değişen<br />

tüketici davranışlarını ve eğilimlerini<br />

çözümleyerek fiyat farklılaştırmalarına<br />

gitmeleri gerekmektedir.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

UZUN ÇALIŞMA SAATLERİ,<br />

İŞSİZLİĞİ OLUMSUZ ETKİLİYOR<br />

ücret 531 lira iken emekçilerin yüzde<br />

50'sinin aylık brüt ücretinin 698 liranın<br />

altında olmasının, Türkiye'de ücretlerin<br />

düşük olma nedenlerinin en açık<br />

göstergelerinden biri olduğuna yer<br />

verildi.<br />

Genellikle fazla mesailerin<br />

ücretlendirilmediğine ya da fazla mesai<br />

ücretinin yüzde 50 zamlı ödenmesi<br />

gerekirken standart saatlik ücret<br />

üzerinden ödeme yapıldığına işaret<br />

edilen raporda, şu değerlendirmelerde<br />

bulunuldu:<br />

Türkiye'de son yıllarda giderek<br />

uzayan çalışma saatleri işsizlik<br />

sorununun daha da büyümesine<br />

neden oluyor. Alınan bilgiye göre,<br />

DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikası, 1<br />

Mayıs'ın doğuş nedeni olan "8 saatlik iş<br />

günü" mücadelesi ekseninde, Türkiye'de<br />

fiili çalışma sürelerinin uzaması,<br />

nedenleri ve sonuçlarını içeren bir rapor<br />

hazırladı.<br />

Raporda, Türkiye'de emekçilerin fiili<br />

çalışma sürelerinin son 20 yıldır arttığına<br />

dikkat çekilerek, iş kanunlarında haftalık<br />

çalışma süresinin 45 saat olarak<br />

tanımlandığı, bir yılda yapılacak fazla<br />

çalışmaların toplam süresinin ise 270<br />

saat ile sınırlandırıldığı belirtildi.<br />

Fazla çalışmaların üst sınırı olan 270<br />

saatin haftada ortalama 5,2 saate<br />

karşılık geldiğine yer verilen raporda,<br />

dolayısıyla işçilerin bir yıl içinde haftalık<br />

ortalama çalışma süresinin en fazla 50,2<br />

saat olabildiğine işaret edildi. Raporda,<br />

kamu personelinin haftalık çalışma<br />

süresinin ise 40 saat olduğu kaydedildi.<br />

"Artış Ücretlere Yansımıyor"<br />

Raporda, Türkiye'de fiili çalışma<br />

sürelerinde yaşanan artışın belli başlı<br />

nedenleri şöyle sıralandı:<br />

"Özelleştirmeler, kamunun işçi<br />

istihdamındaki payının gerilemesi,<br />

taşeronlaştırma uygulamaları, özel<br />

sektör teşvik edilirken özel sektördeki<br />

hukuka aykırı çalışma düzenlemelerine<br />

göz yumulması, çalışma yaşamının fiilen<br />

kuralsızlaştırılması, esnek çalışma ve<br />

istihdamın hızla yaygınlaşması, işsizlik<br />

ve yoksullukta yaşanan artış, gerçek<br />

ücretlerin gerilemesi, özel sektörde<br />

çalışan her üç işçiden birinin hala kayıt<br />

dışı olması, sendikalaşma oranının son<br />

20 yılda yüzde 22,2'den yüzde 5,8'e<br />

kadar düşmesi, iş denetim ve teftiş<br />

sisteminin yeterli, etkili ve caydırıcı<br />

olmaması"<br />

Çalışma sürelerindeki artışın emekçilerin<br />

gelirine yansımadığı, çalışma sürelerinin<br />

artmasının işverenlere yaradığı<br />

belirtilen raporda, 2006'da brüt asgari<br />

54<br />

"Çalışma sürelerindeki artış, emekçilere<br />

daha fazla sömürü ve yaşamaya ayrılan<br />

daha az zaman olarak geri dönmektedir.<br />

Çoğu zaman emekçiler, gönüllü<br />

olarak değil zorunlu olarak yasal üst<br />

sınırın üzerinde çalışmak durumunda<br />

kalmaktadır.<br />

Her iki durumda da kazançlı çıkanlar<br />

işverenler olmaktadır. Fazla mesai<br />

ücreti ödemeyen, işçiler ne kadar süre<br />

çalışırsa çalışsın aynı ücreti ödeyen<br />

işverenler, yasal sınırı aşan çalışmaları<br />

bedavaya getirmektedir. Örneğin<br />

işçilerini haftada 60 saat çalıştıran<br />

ancak işçilerine sadece asgari ücret<br />

ödeyen bir işveren, bir işçiyi haftada 15<br />

saat ücretsiz çalıştırmakta, çalıştırdığı<br />

her üç işçi başına haftada 45 saat<br />

ücretsiz çalışma elde etmektedir. 45<br />

saat ise İş Kanunu'na göre haftalık<br />

çalışma süresine eşit olduğu için,<br />

bu işveren üç işçisine dört işçinin<br />

yapacağı işi yaptırmakta ve her üç<br />

işçide bir işçi 'kara' geçmektedir.<br />

Böylece işveren işçilerini yasaya uygun<br />

çalıştırması durumunda çalıştırmak<br />

zorunda kalacağı dördüncü işçiye<br />

ödeyeceği ücret, sigorta primi ve benzeri<br />

harcamalardan, üç işçiyi dört işçilik<br />

çalıştırarak tasarruf etmektedir."


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

TÜRKİYE’DE<br />

YENİ ATAMA<br />

Paolo Briatore, üstlendiği yeni görevlerle<br />

birlikte INVISTA Apparel Türkiye, Ortadoğu<br />

ve Afrika (MEA) Bölge Müdürlüğü’ne<br />

atanırken, Ebru Pirinçcioğlu da Türkiye,<br />

Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Değer Zinciri<br />

Müdürü olarak görevlendirildi.<br />

INVISTA’nın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika<br />

(EMEA) Hazır Giyim Satış Müdürü Paolo<br />

Briatore, halen yürüttüğü görevine ek olarak<br />

INVISTA Apparel Türkiye, Ortadoğu ve<br />

Afrika (MEA) Bölge Müdürü göreviyle yeni<br />

pozisyonuna atandı.<br />

Briatore “INVISTA, müşterilerine yüksek<br />

kalitede pazarlama ve teknik hizmet sunarak,<br />

bölgede liderliğini sürdürüyor. Bu bölgeye odaklanılması ve<br />

yatırım yapılması, Türkiye pazarı ve Kuzey Afrika’nın INVISTA için<br />

önemini göstermektedir” diye konuştu.<br />

Ebru Pirinçcioğlu ise Türkiye, Ortadoğu ve<br />

Afrika (MEA) Bölgesi Değer Zinciri Müdürü<br />

olarak atandı. Pirinçcioğlu’nun, INVISTA<br />

Apparel kapsamında çorap, çözgülü örgü<br />

ve dar dokuma segment müdürlüğü görevi<br />

de devam edecek. Pirinçcioğlu, yeni pozisyonunda<br />

satış ve pazarlama ekipleriyle<br />

birlikte üreticiler ve giyim firmaları ile daha güçlü bir network kurulmasını<br />

hedefleyecek.<br />

INVISTA’nın İstanbul Ofisi, LYCRA® elyaf ve LYCRA® T400® elyaf<br />

gibi markalar için yüksek kalitede teknik ve pazarlama hizmeti sunmayı<br />

sürdürürken, INVISTA’nın kişisel bakım ve hijyen pazarındaki<br />

en son inovasyonu LYCRA HyFit elyaf markasına da destek verilecek.<br />

Aynı zamanda INVISTA, Türkiye’de LYCRA® elyaf, LYCRA®<br />

T400® elyaf ve ELASPAN® elyaf satışı için yeni distribütörler görevlendirdi.<br />

Yeni dağıtım kanalı, Türkiye pazarına INVISTA Apparel<br />

ürünleri sunan satış ve teknik temsilciler ile hizmet verecek. Bu yeni<br />

yapılanma, INVISTA’nın ülke genelinde müşteri ihtiyaçlarına daha<br />

iyi cevap verebilmek amacıyla tüm bölgelerde faaliyet göstermesine<br />

olanak sağlayacak.


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

Subaşılar Kumaşcılık Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Subaşı:<br />

“TÜRKİYE’DE İTHALAT DA,<br />

İMALAT DA ZOR”<br />

1990 yılında Laleli’de tekstil işine başlayan Subaşılar Kumaşçılık, 1997’de kumaş<br />

işine girdi. <strong>Örme</strong> ve raşel kumaşları Çin’den ithal ederek kumaş piyasasına adım<br />

atan firma, 20 yıldır aralıksız bu işi yapıyor. 20 yıllık tecrübesini avantaja çevirmek<br />

isteyen Subaşılar Kumaşçılık 4 milyon euro yatırım yaparak örme imalatına da<br />

yöneldi.<br />

56


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

bir kısmını boyalı olarak satıyoruz, geri<br />

kalan ise ham kumaş olarak piyasaya<br />

sunuyoruz”<br />

Neden açık en makineler<br />

<strong>Örme</strong> kumaş sektöründe her gün<br />

bir firma kapanırken yenileri de<br />

açılıyor. Sektöre katılan son<br />

firmalardan biri de Subaşılar Kumaşçılık.<br />

İsmini firmanın kurucusu olan Bülent<br />

Subaşı’nın soyadından alan firma,<br />

2010’nun Temmuz ayında faaliyete<br />

geçti.<br />

Arnavutköy’de yeni inşa edilen kendi<br />

binasında faaliyete geçen Subaşılar<br />

Kumaşçılık, bu yatırım için örme tesisi<br />

ve bina inşaatı dahil yaklaşık 4 milyon<br />

euro harcadı.<br />

<strong>Örme</strong> piyasasına hızlı bir giriş yapan ve<br />

ilk andan itibaren makinelerinin büyük<br />

bir kısmını siparişleri karşılamak için çalıştıran<br />

firmanın başında Bülent Subaşı<br />

bulunuyor.<br />

kalite yönünden avantajları olduğunu<br />

söyledi.<br />

Subaşı, yatırımın riskli olduğu bir ortamda<br />

sanayici olmaya karar verdiklerini<br />

ancak piyasayı çok iyi bilmelerinden<br />

aldıkları güçle imalatta istedikleri başarıyı<br />

kısa zamanda yakalayabileceklerini<br />

belirten Bülent Subaşı, şöyle konuştu:<br />

“1 yıllık bir araştırmanın neticesinde<br />

en doğru alanın açık en makinelerle<br />

örme kumaş imalatı olduğunu ve en iyi<br />

makine markasının da Pilotelli olduğuna<br />

karar vererek 10 adet örgü makinesiyle<br />

imalata başladık. Hedefimiz bu alanda<br />

büyümek ve büyük bir imalatçı olmak.<br />

Kaliteli üretim ve uygun fiyat politikasıyla<br />

satış yapmak ilk etaptaki hedefimiz.<br />

Bunu da başardık. Şu anda aylık 100<br />

ton kumaş kapasitemiz var ve bunun<br />

Müşterilerimize yıllardır eşofmanlık<br />

kumaş satışı yapıyorduk. Aynı müşterilerimizin<br />

örme kumaş bilhassa iki iplik<br />

ve süprem kumaş talepleri de oluyordu.<br />

Likralı iki iplik ve süprem makinelerin her<br />

ikisi de açık enlerde olduğu için bu makinelerle<br />

başlayalım dedik. Ancak sadece<br />

açık ende kalmayı düşünmüyoruz. Şu<br />

anda ribana makinesi de araştırıyoruz.<br />

İyi durumda makineler bulabilirsek<br />

onlardan da birkaç tane alıp üretim<br />

hattımıza eklemeyi planlıyoruz. Yine<br />

ayrıca tüp örme makineleri ve üç iplik<br />

makineleri de üretim hattımıza katmayı<br />

düşünüyoruz.<br />

Bu yatırımın değeri nedir<br />

Üretimin bulunduğu bina bize ait. Yeni<br />

inşa ettik. Bu bina için yaklaşık 3 milyon<br />

euroluk bir yatırım yaptık. 1800 metrekare<br />

üzerine kurulu olan binamız 4 kattan<br />

oluşuyor. En alt katı kiraya verdik. Orta<br />

iki katta depomuz ve üretim hattımız<br />

bulunuyor. En üst katı da kiraya verdik.<br />

Binamız büyümeye elverişli konumda.<br />

Makineler ve imalathanenin kuruluşu<br />

için ise toplam 1 milyon euroluk bir harcama<br />

yaptık. Böylece, toplam yatırımımız<br />

4 milyon euroyu buldu.<br />

Subaşılar Kumaşçılık’ın, derneğimiz<br />

üyeleri arasında katılması üzerine,<br />

<strong>Örme</strong> Dünyası olarak 21 Eylül günü<br />

firmaya bir ziyaret gerçekleştirdik. Yeni<br />

üyemizin gerçekleştirdiği yatırımları<br />

ve hedeflerini firmanın yönetim kurulu<br />

başkanı Bülent Subaşı’ya sorduk. İşte<br />

yanıtlar:<br />

Neden örme tesisi kurdunuz<br />

Bülent Subaşı, imalatın artan maliyetler,<br />

zor piyasa koşullarına rağmen girmeye<br />

karar verdiklerini bunun en önemli sebebinin;<br />

gerek ithalattaki artan zorluklar<br />

ve gerekse de yerli kumaşların fiyat ve<br />

57


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

Hedefleriniz nedir<br />

İlk hedeflerinden birinin iç piyasaya<br />

kaliteli ve uygun fiyatla kumaş tedarik<br />

etmek olduğunu söyledi. İthalattan<br />

sonra örme kumaş imalatına girdiklerini,<br />

bu adımı da sahip oldukları piyasa<br />

bilgisiyle attıklarını Bülent Subaşı şunları<br />

söyledi, “Başarılı olma konusunda hiç<br />

şüphemiz olmadı. İlk hedefimiz iç piyasada<br />

kalitesiyle adından söz ettiren bir<br />

örme firması olmak. İkinci hedefimiz ise<br />

ihracat da büyümek. İlk etapta Rusya’yı<br />

kendimize hedef pazar olarak belirledik.<br />

Bu pazarda ciddi bağlantılarımıza güveniyoruz.<br />

Yakın bir zamanda bu pazara<br />

girmek için adımlar atacağız”<br />

Yerli üretim hakkında ne düşünüyorsunuz<br />

Yıllarca örme ve diğer kumaş türlerini<br />

Çin’den getirdik. Son yıllarda şunu gördük<br />

ki, gerek fiyat yönünden gerekse de<br />

kalite yönünden yerli kumaşlarımız çok<br />

daha iyi konumda. Bunu görünce üretimi<br />

burada bizzat bu işin içine girerek yapmaya<br />

karar verdik.<br />

Yaklaşık bir yıl önce bu yönde çalışma<br />

başlattık ve Temmuz 2010’dan itibaren<br />

de üretime geçtik. İthalatımız durmuş<br />

değil. Raşel olsun, farklı özelliklerde<br />

örme kumaş ithalatımız yine devam<br />

edecek ancak aynı zamanda iç piyasada<br />

sanayileşmek istiyoruz. Bu tesisi<br />

kurak bu yönde en önemli adımımızı<br />

attık. Tesisimizde 10 adet 2010 model<br />

Pilotelli marka açık en makinesi bulunuyor.<br />

Makinelerin 5 tanesi 34/28, 5 tanesi<br />

de 32/28 makineler. Hepsi full likralı.<br />

Müşteri bulmakta zorlandınız mı<br />

çok kolay. Bir yıl para kazanmayı düşünmüyoruz.<br />

Bu dönemde tek düşüncemiz<br />

var: Müşteriyi kaliteli mal yaptığımız<br />

konusunda ikna etmek.<br />

Bu işe adım attığınızda ilk hangi<br />

sorunlarla karşılaştınız<br />

<strong>Örme</strong> imalatında ilk etapta fazla bir sorunla<br />

karşılaşmadık. Eleman sıkıntısı da<br />

çekmedik. İyi bir örme ustamız ve işinde<br />

tecrübeli bir kadromuz var. Tek sorunumuz<br />

kaliteli boyahane bulamamak oldu.<br />

Yeni olmamız sebebiyle doğru ve iyi<br />

iş yapabilen boyahane bulmada biraz<br />

sıkıntımız oldu sadece. Bir de iplikte<br />

sıkıntı yaşadık. Bildiğiniz gibi, pamuk<br />

ve iplik fiyatları sürekli artıyor. Müşterilerimize<br />

zaten kar amacı gütmeden mal<br />

tedarik ediyoruz. Böyle olurken, bir de<br />

iplik zamları art arda gelince sıkıntıda<br />

kalabiliyoruz. Biz bu işe ilk başladığımızda<br />

penye ipliğin fiyatı 6.6 TL idi. Aradan<br />

yaklaşık 3 ay geçti şimdi fiyatı 8 TL’ye<br />

dayandı. Fiyatta bu sorunlar yaşanırken,<br />

ipliğin brüt satılması da ayrı bir sorun!<br />

Tüm dünyada iplik net olarak satılıyor<br />

ama maalesef ülkemizde brüt satış yapılıyor.<br />

Bu da bizleri olumsuz etkilemektedir.<br />

Temennimiz bu uygulamanın bir<br />

an önce değişmesi ve dünya ile aynı<br />

koşullara gelmesidir.<br />

İthalat mı zor, imalat mı<br />

Firma olarak uzun yıllar Çin’den kumaş<br />

ithal ettik. Raşel getirdik, örme kumaş<br />

getirdik sattık. Gönül isterdik ki, ithalatı<br />

hiç yapmasak ancak maalesef ülkemizin<br />

şartları buna zorluyor. Bakın biz 4 dolara<br />

raşel getirip sattık. Ama bu fiyatı ülkemizde<br />

hiç kimse yakalayamaz, kazancı<br />

bir tarafa bırakın imal bile edemez.<br />

Ne oluyor bu durumda biz bu malları<br />

getirtip burada satıyoruz, konfeksiyoncu<br />

bunlardan aşofman yapıyor, giysi<br />

yapıyor ihraç ediyor. Bakın bugün imalat<br />

gibi ithalat da zorlaştı. Gümrüğe bir mal<br />

geliyor. İTKİB bir referans fiyat belirlemiş.<br />

Siz 4 dolara getirdim deseniz bile.<br />

Bu kurum buna referans fiyatı diyelim 6<br />

dolar belirlemiş. Biz bu rakam üzerinden<br />

vergimizi vermek, tüm gümrük işlemlerini<br />

tamamlamak durumunda kalıyoruz.<br />

Bu zorluklar da bizi imalata yöneltti<br />

doğal olarak.<br />

Yatırım yapmak da, imalata girmek de<br />

güç bu ülkede. Bir sürü sorun çıkıyor<br />

karşınıza. 10 makineyle başladık ama<br />

hiç kolay olmadı bu süreç.<br />

Binanın bulunduğu yerde yol lazım oldu,<br />

belediye yapmadı biz yaptık. Trafo lazım<br />

oldu, elektrik idaresi ben yapmam dedi,<br />

biz yaptık. Kimse, “bu insan yatırım yapıyor,<br />

elini taşın altına koyuyor, istihdam<br />

yaratıyor, şuna biz de destek olalım ya<br />

da zorluk çıkarmayalım”, demedi! Aksine<br />

bize bir sürü sıkıntı çıkardılar. Böyle<br />

olmaması lazım. Devlet sanayiciye,<br />

yatırım yapana sahip çıkmalı ki, vergi<br />

20 yıldır tekstil sektöründe olduğumuz<br />

için zaten müşteri portföyümüz var. Ancak<br />

bunu yeterli görmüyoruz. Bunu daha<br />

da çoğaltmak için çalışmalar yapıyoruz.<br />

Üretim ve pazarlamadaki hedefimiz<br />

kaliteli kumaş üretmek ve müşterinin<br />

beklentilerine en iyi şekilde yanıt verebilmek.<br />

Bize göre en iyi kaliteyi, en uygun<br />

fiyata satabilirsek müşteriyi kazanmak<br />

58


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

verelim, istihdam yaratalım.<br />

Eleman bulmakta zorlandınız mı<br />

Makineler için yaklaşık 500 bin euroluk<br />

yatırım yaptık. Hepsi son teknoloji<br />

makineler. Biz bu yüksek teknolojili<br />

makineleri kullanacak makinecilerin de<br />

ustanın da işini iyi bilmesi gerektiğini hesaplayarak<br />

hareket ettik. Seçerken çok<br />

dikkatli davrandık. Şu anda kadromuzda<br />

15 kişi çalışmakta ve hepside alanında<br />

çok iyiler. Ustamız Mehmet İbrahim Yorgancı<br />

mesela alanında çok tecrübeli bir<br />

kişi. Keza makinecilerimiz de uzun yıllar<br />

çalışmış uzman kişilerden oluşuyor.<br />

Fiyat tutturmakta zorlanıyor musunuz<br />

Şu anda müşterilerimizin siparişlerini<br />

kendi belirledikleri fiyatları kabul ederek,<br />

itiraz etmeden alıyoruz. Çünkü ilk amacımız<br />

kalitemizi ispatlamak, işimiz en iyi<br />

şekilde yaptığımızı ispatlamak. Bunu da<br />

şu ana kadar en iyi şekilde yaptık. Aylık<br />

100 ton civarında kumaş üretimimiz var.<br />

Ağırlıklı olarak boyalı kumaş satışı yapıyoruz.<br />

Mevcut müşteri portföyümüz çok<br />

iyi. Satışlarımızın çoğu bu müşterilerimize<br />

gitmektedir. Ayrıca kapasitemizin bir<br />

kısmını da fason örgü için ayırdık. Her<br />

iki ayağı da kullanmaya gayret ediyoruz.<br />

Şu anda makinelerimizin büyük kısmı<br />

stok ve gelen siparişler için çalışıyor.<br />

Hemen hemen tamamının çalıştığını<br />

söyleyebilirim.<br />

SUBAŞILAR KUMAŞÇILIK VE İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. MAKİNA PARKURU<br />

No Pus Fine Model Marka İğne S. Örgü Cinsi Elastan<br />

1 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

2 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

3 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

4 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

5 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

6 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

7 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

8 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

9 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

10 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

59


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Tarık Bozbey, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği<br />

Başkanı Emre Kızılgüneşler, Hazırgiyim Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları<br />

Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman Kocasert<br />

Bir yılda 60 bin insanı daha işe alıp Başbakan’a verdikleri sözü<br />

tuttuklarını belirten hazır giyim ihracatçılarından ekonomi yönetimi,<br />

Merkez Bankası ve Eximbank’a ortak çağrı:<br />

İHRACATÇININ<br />

BAŞARISI KURA BAĞLI<br />

İstanbul, Ege, Denizli ve Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birliklerinin<br />

başkanları, her defasında topu bir başkasına atarak çözümden uzaklaşan ekonomi<br />

yönetimi, Merkez Bankası (MB) ve Eximbank’a ortak çağrıda bulunarak eşgüdüm<br />

içinde hareket etmelerini istedi.<br />

Türkiye’nin üretim, ihracat ve istihdam<br />

deposu olan hazır giyim<br />

sektörü İzmir’de gerçekleştirdiği<br />

zirvede, bu özelliklerini sürdürebilmeleri<br />

için ekonomiye yön veren aktörlere<br />

çağrı yaparak, acil önlem ve destek<br />

talebinde bulundular.<br />

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları<br />

Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />

Denizli Tekstil ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman<br />

Kocasert, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği Başkanı Emre<br />

Kızılgüneşler, Akdeniz Hazırgiyim ve<br />

60<br />

Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı<br />

Tarık Bozbey 2010-2014 Hazırgiyim<br />

Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık<br />

ile Hazırgiyim Sektör Kurulu üyelerinin<br />

katıldığı toplantıda, hükümet, Merkez<br />

Bankası ve Eximbank’a yönelik talepler<br />

dile getirildi. İstanbul Hazırgiyim ve


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB)<br />

Başkanı Hikmet Tanrıverdi, düzenlenen<br />

ortak basın toplantısında yaptığı<br />

konuşmada, kendilerinin Başbakan<br />

Recep Tayyip Erdoğan’a verdikleri<br />

sözü tuttuklarını ve bir yılda 60 bin<br />

insana istihdam sağladıklarını söyledi.<br />

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a<br />

verdikleri sözü tuttuklarını vurgulayan<br />

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />

“Şimdi sıra, ihracatçının global pazarlarda<br />

elini güçlendirecek kararları<br />

alacak ekonomi yönetiminde” dedi<br />

2009 yılında hazır giyim ihracatı dünyada<br />

yüzde11,9, Türkiye’de ise 15,6<br />

daralmasına karşın tekstil ve hazır<br />

giyim sektörü olarak 723 bin sigortalı<br />

sayısına ulaştıklarının altını çizen<br />

Tanrıverdi, sektördeki 42 bin firmanın<br />

Türkiye’nin geleceği için özveri ile<br />

çalıştığını vurguladı.<br />

Hikmet Tanrıverdi, aileleriyle birlikte<br />

milyonlarca insanın umut, iş ve aş<br />

kapısı olan hazır giyim sektörünün<br />

sorunlarının sadece tek bir kurumun<br />

alacağı kararlarla çözülemeyeceğini<br />

belirterek, ekonomi yönetimi, Merkez<br />

Bankası ve Eximbank’ın eş güdüm<br />

içinde birbirini destekleyen bir anlayışla<br />

çalışması gerektiğini ifade etti.<br />

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />

Cumhuriyet’in 100. Yılı olan 2023’teki<br />

60 milyar dolarlık ihracat hedefi söyleminin<br />

altını doldurabilmek için bir dizi<br />

kararların alınması gerektiğini bildirdi.<br />

Sektörün yeni yol haritasının omurgasını<br />

oluşturmak için ekonomi yönetimi,<br />

Merkez Bankası ve Eximbank’ın puzzle<br />

mantığıyla hareket etmesini isteyen<br />

Tanrıverdi, bu kurumlardan beklentilerini<br />

şöyle dile getirdi:<br />

Ekonomi yönetimine;<br />

• Hazır giyim sektörü bir yılda 60 bin<br />

yeni istihdam yarattı.<br />

• Hedefimiz 2011 yılı sonunda bu<br />

sayıyı 100 bine, ihracatı ise 15 milyar<br />

doların üzerine çıkarmak<br />

• Bunun için sektörün nefes almasını<br />

sağlayacak enerji, SSK ve girdi maliyetlerini<br />

düşürecek düzenlemeler hızla<br />

hayata geçirilmeli.<br />

• Merkez Bankası’nın görev ve sorumluluklarını<br />

enflasyon planlaması ile<br />

sınırlayan yasa değiştirilmeli. MB yasası,<br />

büyümeyi ve istihdamı gözetecek<br />

şekilde yeniden düzenlenmeli.<br />

• Pamuk fiyatlarında son bir yılda<br />

yüzde 100’e varan artış yaşandı. Bu<br />

nedenle özellikle siparişini alıp bağlantılarını<br />

yapan firmalar ciddi zarara<br />

uğradı.<br />

• 1,3 milyon tondan 300 bin tona<br />

gerileyen pamuk üretimi desteklenmeli.<br />

Böylece hem çiftçimiz hem de tekstil<br />

ve hazır giyimcimiz ithalata mahkûm<br />

olmaktan kurtarılmalı.<br />

• İhracatçılar, türev ürünleriyle (forward,<br />

opsiyon ve vob) yapılan riskten<br />

korunma (hadge) işlemleri nedeniyle<br />

oluşan karlar veya doğan vergilerden<br />

muaf tutulmalı<br />

• Kıdem tazminatı yükünün firmalar<br />

üzerinden kaldırılması için daha önce<br />

yapılan çalışmalar (kıdem tazminatı<br />

fonu gibi) yeniden gözden geçirilerek,<br />

gündeme getirilmeli.<br />

• Aynı şekilde esnek saat uygulaması<br />

ve istihdam büroları konusu tekrar<br />

gündeme alınıp, özellikle tekstil ve<br />

konfeksiyon sektörü için uygulanabilir<br />

hale getirilmeli.<br />

• Bu konuda sivil toplum örgütleriyle<br />

sendikalar bir araya getirilerek ortaya<br />

çıkacak uzlaşma çerçevesinde yeni bir<br />

kanun hazırlanmalı.<br />

• İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon<br />

Borsası’ndaki (VOB) pamuk kontratlarının<br />

aktif hale gelmesi maliyetlerdeki<br />

dalgalanmaların azalmasına, uzun<br />

vadeli fiyatlardaki bilinirliğin artmasına<br />

imkan sağlayacağından bu konuda<br />

hazırlıklar yapılmalı.<br />

Merkez Bankası’na;<br />

• MB zorunlu karşılık oranlarını 1<br />

puan arttırarak, kurun gerçek değerine<br />

gelmesine yönelik talebimize katkı<br />

sağlayacak bir adım atmış oldu.<br />

• MB’ye bu katkısından dolayı teşekkür<br />

ediyoruz. Ancak bu kararın tam anlamıyla<br />

ihracatçıya nefes aldıracak bir<br />

hamle olmadığı göz ardı edilmemeli.<br />

61


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

TÜM SEKTÖRLER 2009 İŞYERİ SAYISI SİGORTALI SAYISI TEKSTİL HAZIRGİYİM<br />

2009<br />

İŞYERİ SAYISI<br />

SİGORTALI<br />

SAYISI<br />

May.08 1.194.344 9.703.722 May.08 49.222 862.978<br />

Haz.08 1.173.956 9.188.005 Haz.08 48.015 801.162<br />

Tem.08 1.167.689 9.127.041 Tem.08 47.595 801.005<br />

Ağu.08 1.166.892 9.117.005 Ağu.08 47.219 779.885<br />

Eyl.08 1.178.843 9.163.639 Eyl.08 47.320 783.454<br />

Eki.08 1.176.538 9.119.936 Eki.08 44.100 757.970<br />

Ara.08 1.170.248 8.802.989 Ara.08 43.190 734.773<br />

Oca.09 1.143.517 8.481.011 Oca.09 41.716 704.890<br />

Şub.09 1.142.570 8.362.290 Şub.09 41.086 685.221<br />

Mar.09 1.147.158 8.410.234 Mar.09 40.826 671.507<br />

Nis.09 1.152.660 8.503.053 Nis.09 40.628 662.665<br />

May.09 1.164.429 8.674.726 May.09 40.715 661.130<br />

Haz.09 1.175.746 8.922.743 Haz.09 40.765 663.959<br />

Tem.09 1.179.550 9.013.349 Tem.09 40.708 667.005<br />

Ağu.09 1.181.814 8.977.653 Ağu.09 40.604 662.965<br />

Eyl.09 1.189.115 8.950.211 Eyl.09 40.486 659.173<br />

Eki.09 1.201.980 9.046.769 Eki.09 40.806 674.832<br />

Kas.09 1.207.004 8.975.981 Kas.09 40.919 679.755<br />

Ara.09 1.216.308 9.030.202 Ara.09 40.961 689.554<br />

Oca.10 1.197.779 8.874.966 Oca.10 40.320 687.441<br />

Şub.10 1.203.272 8.900.113 Şub.10 40.393 691.390<br />

Mar.10 1.219.254 9.136.036 Mar.10 40.541 699.428<br />

Nis.10 1.236.469 9.361.665 Nis.10 40.987 705.872<br />

May.10 1.254.188 9.604.589 May.10 41.281 711.457<br />

Haz.10 1.267.316 9.743.072 Haz.10 42.106 722.759<br />

DEĞİŞİM 91.570 820.329<br />

OCA 08 - OCA 09<br />

DEĞİŞİM<br />

1.341 58.800<br />

% DEĞİŞİM 7,79% 9,19% % DEĞİŞİM 3,29% 8,86%<br />

KADIN İŞÇİ ORANI<br />

ERKEK (I) KADIN (II) TOPLAM (I+II) KADIN ORANI<br />

(Male) (Female) (Total)<br />

Tekstil Ürünleri İmalatı 251.104 99.449 350.553 28,37%<br />

Giyim Eşyaları İmalatı 204.469 167.737 372.206 45,07%<br />

TEKS+HG 455.573 267.186 722.759 36,97%<br />

Giyim Eşyaları İmalatı 204.469 167.737 372.206 45,07%<br />

62


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

yapan firmalar, siparişlerinin hızlı<br />

teslim edilmesinin yanı sıra fiyat avantajlı<br />

ülkelere de rağbet gösteriyor. İlk<br />

etapta Tunus, Fas ve Mısır daha sonra<br />

ise Uzakdoğu ülkeleri bu noktada ön<br />

plana çıkıyor. Bu durum, kur ve girdi<br />

maliyetlerinin yüksekliği gerçeklikleriyle<br />

birleşince sektörümüz için riskler<br />

oluşturuyor.<br />

• Ruble’de olduğu üzere İran Riyali ve<br />

diğer komşu ülkelerin para birimleriyle<br />

ticaret yapılması için Merkez Bankası<br />

daha fazla aktif olmalı. Sürecin yönetimine<br />

destek vermeli.<br />

• Döviz kuru üzerinde asıl belirleyici<br />

olan politika faizi yüzde 7’den yüzde<br />

6’ya indirilmeli.<br />

Eximbank’a;<br />

• Toplam ihracatın sadece yüzde<br />

4,3’ünün sigortasını yapan Eximbank<br />

daha aktif olmalı. Yavaş işleyen ihracat<br />

sigortası sistemi hızlandırılmalı.<br />

• Eximbank, kullandığı enstrümanlar<br />

arasına “kur riski sigortasını” dâhil<br />

etmeli.<br />

• Kullandırdığı kredilere uyguladığı<br />

yüksek faiz nedeniyle temel işlevinden<br />

uzaklaşan Eximbank, ihracatı desteklemek<br />

için bu oranları hızla aşağıya<br />

çekmeli.<br />

• Eximbank’ın, yurtdışı tahsilat sigortası<br />

(kredi sigortası) konusunda yeni<br />

ürünler geliştirilmeli, sigorta limitleri ve<br />

sigorta şemsiyesi altındaki ülkelerin<br />

sayısı artırılmalı.<br />

• Eximbank’ın yönetimi bankacılık<br />

yasasından çıkartılarak, ihracatçıya<br />

destek verecek özerk bir yapıya kavuşturulmalı.<br />

Ahmet Akbalık: Mb Görev Alanını<br />

Genişletsin<br />

Hazırgiyim Sektör Kurulu Başkanı<br />

Ahmet Akbalık ise konuşmasında<br />

şunlara yer verdi: “2008 krizi sonrası<br />

sektörümüz, özellikle AB’deki şirketlerin<br />

küçülmeleri ve kendilerini revize<br />

etmeleri sonucu avantajlı hale geldi.<br />

Bu firmaların, kendilerine yakın olan<br />

coğrafyalardan hızlı mal alımları ve<br />

bizim de bu alandaki gücümüz, sektörümüzün<br />

ihracatı artırdı.<br />

Euro, dolar karşısında değer kaybetmesine<br />

rağmen sektörümüz bir artış<br />

yakalamıştı. Fakat alımların artması<br />

ve piyasaların rahatlaması, şartları<br />

2008 öncesi noktaya getirdi. Gelinen<br />

bu noktada, artık daha hacimli alımlar<br />

Kura bir müdahale yapılmazsa ve ulaşım,<br />

hız ve kaliteli mal avantajlarımız<br />

fiyatla örtüşmezse; sektörümüz zora<br />

girecektir. 2011 başlarında ya da ikinci<br />

çeyreğinden itibaren, yakın coğrafyadaki<br />

ve Uzakdoğulu rakiplerimiz avantajlı<br />

konuma geçmeye başlayacaktır.<br />

Sektör son 5 yıldır ciddi bir mücadele<br />

vermektedir, avantajlarımızı kaçırmayalım.<br />

Öte yandan Merkez Bankası enflasyonla<br />

sınırlı olan görev tanımına<br />

iktisadi büyüme, istihdam ve dış ticaret<br />

hedeflerini de eklemeli. Bunların tamamında<br />

başarı sağlanması halinde iyi bir<br />

yönetim göstermiş olacaktır.”<br />

Emre Kızılgüneşler: Bertaraf Olmak<br />

İstemiyoruz<br />

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler<br />

ise şunları söyledi: “Dün<br />

medyada yer alan Başbakanımızın<br />

“değerli TL onurumuzdur” beyanatını<br />

okuduk. Eğer aldığımızın fazlasını<br />

satabileceksek, sanayi tesislerimizin<br />

kapanmasını engelleyecekse, işsizlik<br />

rakamlarını arzuladığımız değerlere<br />

çekebileceksek dünyanın BRIC olarak<br />

adlandırdığı gelecek dönemin yıldızı<br />

olacak ülkelerin isminiTürkiye’yi<br />

ilave ederek dünyaya “BRICT” olarak<br />

kabul ettirebileceksek bu değişimde<br />

üretimini korumayan, istihdam<br />

yaratmayan ve büyüme için rekabet<br />

gücü ortamını oluşturmayan ülkeler<br />

günümüzün moda tabiriyle bertaraf<br />

olacaktır. Biz ihracatçılar, MB ve<br />

hükümetin kur politikasına bitaraf değiliz.<br />

Bunun sonucunda da bertaraf<br />

olmak istemiyoruz.”


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

Mango’nun efsane patronu İsak Andic Ermay:<br />

MANGO TÜRKİYE,<br />

PERFORMANSTA ÇİN’İ GEÇTİ<br />

Türkiye’de her yıl yaklaşık 15 mağaza açmayı hedeflediklerini açıklayan İsak Andic<br />

Ermay, en iyi performansı gösterdikleri ülkeler sıralamasında Türkiye, Çin’i geçerek<br />

birinci oldu.<br />

Türkiye’den İspanya’ya göç ederek<br />

dünyaca ünlü giyim markası<br />

Mango’yu kuran İsak Andic<br />

Ermay, Birleşmiş Markalar <strong>Derneği</strong>’nin<br />

(BMD) davetlisi olarak İstanbul’a<br />

geldi. BMD’nin CEO Club ile ortaklaşa<br />

gerçekleştirdiği ‘Farkı Ne Yarattı‘<br />

toplantılarının konuğu olan Ermay,<br />

Mango’nun kuruluş hikâyesini, “Mango<br />

Kadını” kavramını nasıl yarattığını ve<br />

liderlik sırlarını paylaştı.<br />

1970’lerde Türkiye’den şile bezi<br />

gömlekleri İspanya’ya ithal ederek<br />

64<br />

başladığı kariyerinde bugün Mango’nun<br />

efsane patronu olarak anılan İsak Andic<br />

Ermay, bu işe şans eseri giriştiğini<br />

bildirdi.<br />

Ermay, Mango’da 9 bini aşkın insan<br />

çalıştığını, ayrıca 25 bin kişinin de


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

sadece Mango için üretim yaptığını<br />

belirterek, “Türkiye’de ise her<br />

yıl yaklaşık 15 mağaza açmayı<br />

hedefliyoruz. En iyi performans<br />

gösterdiğimiz ülkeler sıralamasında<br />

Türkiye birinci, Çin ikinci konumda” dedi.<br />

14 yaşında Türkiye’den İspanya’ya<br />

göç eden Ermay, Türk yatırımcılara<br />

da tavsiyelerde bulundu. Türk hazır<br />

giyim markalarının yurt dışına mutlaka<br />

açılmalarını öneren İsak Andic Ermay,<br />

“Korkak olmayın, gidin diğer ülkelerde<br />

de mağazalarınızı açın. Siz Türkleri<br />

çok iyi biliyorum yüzde 100 başarılı<br />

olacaksanız. Çünkü gerekli tüm<br />

hazırlığınız ve birikiminiz zaten var”<br />

şeklinde konuştu.<br />

2010 yılında yaklaşık 2 milyar euro ciro<br />

hedeflediklerini kaydeden İsak Andic<br />

Ermay, bu yıl içinde dünya genelinde<br />

450 mağaza açacaklarını dile getirdi.<br />

Ermay, Türk firmalara yönelik önerilerini<br />

ise şöyle sıraladı:<br />

• Mağazalaşmaya en yakınınızdan,<br />

komşu ülkelerden başlayın.<br />

• ABD ve Çin gibi uzak pazarlarda<br />

ilerlemektense kontrol imkanının daha<br />

fazla olduğu yakın Avrupa ülkelerini<br />

tercih edin.<br />

• Organizasyon altyapınızı her zaman<br />

güçlü tutun.<br />

• Türk markalarının son derece<br />

rekabetçi olduğunu düşünüyorum.<br />

Çekinmeyin korkak olmayın gidin<br />

mağazalarınızı açın.Gerçekten başarılı<br />

olacaksınız.<br />

• Riskten daha da önemli olan şey<br />

doğru insanlarla çalışmak. Eğer doğru<br />

insanları seçerseniz başarılı olursunuz.<br />

• Kalite, fiyatlandırma ve lokasyon son<br />

derece önemli. Ancak bunlar arasında<br />

en önemlisi doğru yer seçimi yapmanız<br />

yani doğru lokasyonu bulmanız lazım.<br />

• Gittiğiniz ülkede mutlaka yerel değer<br />

ve paydaşlarınıza önem verin. İş<br />

arkadaşlarınızla iyi iletişim kurmanız<br />

lazım. Güzel bir mutfağımız olsun.<br />

Mango’da 14.00 ile 16.00 arasında<br />

düzenlediğimiz öğle yemekleri yönetim<br />

kurulu toplantısına dönüşüyor. Herkes<br />

aynı bilgiye sahip oluyor.<br />

“Moda her şeyin güncellenmiş halidir.<br />

Her şeyi değiştirmeniz ve o değişen<br />

şey olmanız gerekir” diyen İsak Andic<br />

Ermay, Mango isminin doğuş hikâyesini<br />

ise şöyle anlattı:<br />

“Filipinler’e tatile gittim orada ilk kez<br />

mango meyvesiyle tanıştım. O zaman<br />

İspanya’da kimse mangoyu bilmiyordu.<br />

Üstelik mango meyvesi bütün<br />

65<br />

dünyanın her yerinde aynı ismi taşıyor;<br />

değişmiyor. İspanya’ya döndüğümde<br />

Mango ismini tescil ettirdim.”<br />

BMD Başkanı Yılmaz Yılmaz ise yaptığı<br />

konuşmada tüm dünyada yaklaşık bin<br />

700 mağazası bulunan Mango’nun, yurt<br />

dışına açılmak isteyen Türk markaları<br />

için önemli bir örnek oluşturduğunu<br />

söyledi.<br />

Dünyada bu denli büyük başarılara<br />

imza atan bir yatırımcıyla bir araya<br />

gelerek deneyimlerini dinlemenin Türk<br />

perakende sektörü için son derece<br />

önemli olduğunu belirten Yılmaz,<br />

“Mango, Türkiye’de doğmuş bir<br />

girişimcinin yarattığı dünya markası.<br />

Aynı zamanda satın almasının<br />

önemli bir kısmını Türkiye’den<br />

yapan, üretiminde önemli oranlarda<br />

Türkiye’den yararlanan bizden biri…<br />

İsak Andic Ermay, bu anlamda için<br />

çok iyi bir model. Bu nedenle bize de<br />

cesaret veriyor. ‘Mango yaptıysa biz de<br />

yapabiliriz’ dedirtiyor” dedi.<br />

Yılmaz Yılmaz, BMD olarak yurtdışında<br />

Türk marklarına ait 2 bin mağaza<br />

sayısını 10 yılda 20 bine arttırma<br />

hedefleri için Mango’nun efsane patronu<br />

İsak Andic Ermay’ın birikimlerinin faydalı<br />

olacağını anlattı.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

Yılın ilk 8 ayında başarılı<br />

bir ihracat performansı<br />

gösteren tekstil ve hazır<br />

giyim sektörü, bu başarısını<br />

koruyabilmek için bu<br />

günlerde alıcılarla sıkı pazarlık<br />

içinde. Zayıf Euro<br />

kuru nedeniyle maliyet<br />

baskısıyla karşı karşıya<br />

kalan tekstil ve hazır giyim<br />

ihracatçısı, zarar etmemek<br />

için Avrupalı müşterileriyle<br />

yeniden pazarlık masasına<br />

oturuyor.<br />

ZAYIF EURO İHRACATÇILARI<br />

TEDİRGİN EDİYOR<br />

Geçmişte kurun yükseldiği<br />

dönemlerde alıcıların fiyatların<br />

aşağı çekilmesi yönünde<br />

baskısıyla karşılaşan ihracatçı, şimdi<br />

de euronun 2.20'den 1.90'a kadar<br />

gerilemesi nedeniyle yüzde 15-20 fiyat<br />

artışı için bastırıyor. Fiyat artışını kabul<br />

etmeyen müşteriyle ise sözleşmeler iptal<br />

ediliyor.<br />

Konuyla ilgili açıklamada bulunan<br />

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı<br />

Hikmet Tanrıverdi, üretim girdilerinin<br />

sürekli artması nedeniyle tekstilcinin<br />

dayanacak gücünün kalmadığını<br />

belirterek "Firmalar artık sözleşmeleri<br />

iptal etmeyi tercih ediyor. Avrupa'ya<br />

genel ihracatımızda yüzde 10 düşüş<br />

olabilir. Şu an yaşanan sıkıntı 3 ay<br />

sonra ortaya çıkacak" dedi. Özellikle<br />

hazırgiyim sektöründe ihracatın yüzde<br />

80'inin Avrupa'ya yapıldığını belirten<br />

Tanrıverdi, şöyle devam etti, “Yılbaşıyla<br />

bugün arasında yüzde 10'un üzerinde<br />

kur farkı oluştu. Bu kaybı karşılayacak<br />

indirimler bugüne kadar olmadı.<br />

Artık Üretim girdilerimiz dolarla, satış<br />

euroyla. Paritedeki değişim bunu<br />

66<br />

olumsuz etkiliyor. Fiyat tutturabilme<br />

şansına sahip olamıyoruz. Firmalar ya<br />

sözleşmeleri iptal etmeyi tercih ediyor<br />

ya da yeni sözleşmeleri yapamıyor.<br />

Bu maliyetle yapmaktansa siparişi<br />

kaptırmayı göze alıyor. Siparişler<br />

zayıflıyor. Bir an önce tedbir alınmazsa,<br />

önümüzdeki dönemde Avrupa'ya<br />

ihracatta yüzde 10 azalma olabilir”.<br />

İstanbul Tekstil ve Hammadde<br />

İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı<br />

İsmail Gülle: Geçmişte Avrupalı<br />

alıcıların, kurlardak artışları bahane<br />

ederek Türk firmalardan indirimler talep<br />

ettiklerini hatırlatarak benzer sorunla<br />

karşı karşıya olduklarını söyledi.<br />

Gülle, “ Devalüasyon yaşadığımızda<br />

alıcılar bu fırsatı hiç kaçırmamıştı.<br />

Fiyatları yüzde 20'ye varan oranlarda<br />

düşürmüşlerdi. Şimdi de parite bazında<br />

bir para değerini kaybediyorsa, fiyatların


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

güncellenmesi son derece doğal.<br />

Hatta kurun yansıması da gerekmez,<br />

bu koşullarda üretici zarar ediyor.<br />

Hammadde fiyatları ciddi oranda<br />

arttı. Artık zararına iş yapmaktansa<br />

sözleşmeyi iptal etmek daha doğru.<br />

Zaten işin üzücü tarafı, fiyatlarımızın<br />

son derece ucuz olması. Daha fazla<br />

dayanamayıp sözleşmelerini iptal<br />

edenleri tebrik etmek lazım” dedi.<br />

Sanko Holding Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Abdulkadir Konukoğlu: Bizim<br />

yıllık genel ihracatımız 400 milyon dolar<br />

civarında. Sadece tekstil ihracatı değil<br />

tüm yeni sözleşmelerimizde fiyatları<br />

yüzde 15-20 arttırdık. Eski sözleşmeleri<br />

yerine getiriyoruz ancak yeniler için<br />

fark istiyoruz. "Bu fiyatı kabul ederseniz<br />

çalışabiliriz" diyoruz. Kaç yıldır bir<br />

tek tekstilde fiyatlar aynı kalıyor.<br />

Memnun olan yok ama bu fiyatlarla<br />

iş yapılamayacağının artık herkes<br />

farkında. Vadelerimiz genelde 90 ile 120<br />

gün arasında değişiyor. Bu oranda bir<br />

artış makul diye düşünüyoruz. Özellikle<br />

pamuk fiyatları anormal yükseldi,<br />

dünyada pamuk <strong>ekim</strong>i çok azaldı. Bir<br />

süredir ölü sezondu, Avrupa tatildeydi.<br />

Esas sezon şimdi başlıyor. Artık akışına<br />

bıraktık gidiyoruz. Euro/dolar paritesini<br />

kendi içimizde dengeliyoruz.<br />

TGSD Başkanı Cem Negrin:<br />

Türkiye Giyim <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong><br />

Başkanı Cem Negrin, Türk hazır<br />

giyim sektörünün pazar kaybetmemek<br />

için zararına satış dahil tüm yolları<br />

denediğini belirterek, “Bugün ihracatta<br />

liderlik koltuğuna oturmanın buruk<br />

sevincini yaşıyoruz. Kardan fedakarlık<br />

ederek ayakta kalmamız mümkün değil.<br />

Sabırla taleplerimizin dikkate alınmasını<br />

bekliyoruz” dedi.<br />

Hazır giyimin 1.18 milyar dolar<br />

ihracat ile Ağustos ayında ilk sıraya<br />

çıktığını hatırlatan Cem Negrin, kur<br />

ve üretim maliyetlerinde yaşanan tüm<br />

olumsuzluklara rağmen aylık ortalama 1<br />

milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini<br />

söyledi.<br />

TGSD Başkanı Cem Negrin: “İhracat<br />

performansının gelişmiş ülkeler ile<br />

özellikle Avrupa ekonomilerinde<br />

durgunluk ve ikinci dip tartışmalarının<br />

yaşandığı Ağustos ayında da sürmesi<br />

ayrıca dikkate değer” şeklinde konuştu.<br />

TGSD Eski Başkanı Ahmet Nakkaş:<br />

Maliyetler artık o kadar zorluyor ki,<br />

fiyatların revize edilmesi yönünde<br />

talepler giderek arttı. Özellikle son<br />

3 aydır görüşmeler yapılıyor, sıkı<br />

pazarlıklar var. Müşteriden fiyat artışı<br />

istiyoruz. Ortak bir nokta bulmaya<br />

çalışıyoruz.<br />

Sonuçta yine şartları müşteri belirliyor.<br />

Üreticinin çok fazla hareket yapma şansı<br />

yok. Dengeyi dizayn ve tasarımda fark<br />

yaratarak sağlamaya çalışıyoruz. Sipariş<br />

iptal etmedik ancak fiyat nedeniyle artık<br />

siparişi kabul edemeyeceğimiz durumlar<br />

oluyor. Ayda en az 4-5 kez 40 bin<br />

adede yakın miktarlarda siparişi kabul<br />

edemiyoruz. Talepleri geri çeviriyoruz.<br />

Her ay bu kadar bir iş kaybımız söz<br />

konusu oluyor.<br />

Koton Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yılmaz Yılmaz: Biz fason ihracatı<br />

yapmıyoruz, yurtdışındaki Koton<br />

mağazalarına ve franchise<br />

mağazalarımıza ürün gönderiyoruz.<br />

Alacak ve borçlarımızın yapısını<br />

birbirine benzettik. Yani euro bazında<br />

ithalat yapıyorsak, ihracatı da eurodan<br />

67<br />

yapıyoruz. Dolarda da aynı. Bir nevi<br />

doğal denge sağladık. Kendimizi olası<br />

dalgalanmalara karşı koruma altına<br />

aldık. Dolayısıyla kurdaki düşüş ya<br />

da yükselişler bizim bilançomuzu<br />

etkilemiyor. Ticaretin genel olarak bu<br />

tarz risklerden arındırılması lazım.<br />

Ancak döviz kurlarının dengelenmesi<br />

ve bir miktar daha yükselmesi Türkiye<br />

açısından daha doğru. Mevcut durum<br />

işleri dengeli bir şekilde sürdürmeye pek<br />

uygun değil.<br />

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği Başkanı Emre<br />

Kızıltan: kapasitelerin yıl başına kadar<br />

dolu olduğunu, Avrupa pazarından<br />

talep gelmesine rağmen rekabetçi<br />

fiyat verilememesi nedeniyle sıkıntı<br />

yaşamaya başladıklarını ifade etti.<br />

Kızıltan, ihracat rakamlarındaki artışın<br />

bir iki ay daha devam edebileceğini<br />

kaydetti.<br />

Ege Tekstil ve Hammaddeleri<br />

İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı<br />

Jak Eskinazi: “Döviz kurlarının ihracat<br />

aleyhine gelişimi ve dünyada pamuk<br />

üretiminin azalmasından kaynaklanan<br />

fiyat artışı nedeniyle sektörü sıkıntılı<br />

günler bekliyor” diyen Eskinazi,<br />

İhracat rakamlarındaki artışa rağmen,<br />

sektörün tedirgin bir bekleyiş içinde<br />

olduğunu ileri sürdü.<br />

Eskinazi, şöyle konuştu: “Yeni<br />

siparişler gelse de fiyat vermek<br />

mümkün değil. Türkiye'den<br />

büyük alım yapan bir çok marka,<br />

siparişlerini çeşitli Uzakdoğu<br />

ülkelerine kaydırmaya başladı. Sipariş<br />

kayıplarının sektördeki kapasiteleri de<br />

düşürmeye başlayacağından endişe<br />

ediyoruz. Şu anki hedefimiz mevcudu<br />

korumak”<br />

Pamuk konusunda Türkiye'nin<br />

üretiminin bu yıl önemli oranda artarak<br />

480 bin tona ulaşacak olmasının<br />

rahatlatıcı olduğunu kaydeden<br />

Eskinazi, Türk pamuğunun özellikle bu<br />

yıl tekstil ve konfeksiyon sanayisi için<br />

çok önemli olduğuna işaret etti.


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

SUSUZ CO BOYAMADA SON<br />

2<br />

TİCARİ GELİŞMELER<br />

Tercüme ve Düzenleme: Osman Başar<br />

Kaynak: International Dyer dergisi Ağustos,2010 sayısından tercüme edilmiştir.<br />

Hollanda Firması “DUTCH<br />

COMPANY DyeCoo Textile<br />

Systems BV” bu sektörde<br />

devrim sayılacak araştırmaları<br />

konusundaki sırlarını açıkladı.<br />

Hollanda Firması DyeCoo Textile<br />

Systems BV, süper kritik CO2<br />

boyama konusunda, su kullanımının<br />

yerine geçebilecek ilk ticari boyutdaki<br />

makinası (scCO2) hakkında açıklama<br />

yapmıştır.<br />

Bu makine 11 yıldır geliştirme<br />

aşamasında olup, başlangıç<br />

aşamasında Dye Coo’nun<br />

kardeş firması “FeyeCon<br />

Development&Implementation”<br />

firması tarafından başka endüstriyel<br />

uygulamalar için tasarlanmıştır.<br />

Bu endüstriyel faaliyetler; kozmetik<br />

sektöründe üretim süreçinde kimyasal<br />

madde (koku v.s gibi) özünün<br />

çıkarılmasıdır.<br />

Teknik ve mühendislik uzmanlıkları<br />

konusunda Stork Prints firması ve<br />

“Delft” Üniversitesin’ den destek<br />

alınmıştır. Dispers boyalardaki<br />

uygulamalar için ise özellikle Triade<br />

Firması özel bir boya geliştirmiştir<br />

ve kontrol sistemleri için ise Setek<br />

firmasından destek alınmıştır.<br />

Halihazırda, geliştirilen proses temiz<br />

polyester kumaş boyama ile sınırlı<br />

kalmıştır, fakat DyeCoo temiz olmayan<br />

polyester kumaşlar üzerinde de<br />

çalışmalarına devam etmektedir ve<br />

kendi beklentilerine göre; Selülozik<br />

kumaşlar(Pamuklu) içinde 3 yıldan<br />

daha kısa bir sürede reaktif boyalar<br />

ile bu sistemde boyamanın mümkün<br />

olabileceğidir.<br />

İlk üretim yapan sistem(Makine) bu<br />

yıl içinde Tailand’da Tong Siang Co.<br />

Ltd. Firmasında (Yeh Grubu şirketidir.)<br />

çalışmaya başlayacaktır ve bu yeni<br />

çalışma sistemini “DryDye”-“Kuru<br />

Boyama” olarak tanımlamıştır. Bu<br />

yeni sistem ile 100-125 kg ağırlığında<br />

parti sisteminde, 60-80 inch enindeki<br />

kumaş boyama yapılabilecektir.<br />

DyeCoo, 2007 yılında kurulmuş<br />

bir firmadır ve daha büyük çaplı bir<br />

boyama kapasitesi, (200kg.) için plan<br />

yapmaktadır.<br />

Kurallar Ve Prensipler;<br />

Süperkritik akışkanlar yüksek<br />

basınçda sıkıştırılmış gazlar olup<br />

bunlar sıvı veya gaz şeklinde olabilir.<br />

Bu durum tekstillerin prosesinde büyük<br />

avantaj yaratır.<br />

Süperkritik CO2, aynı zamanda hem<br />

çözücü, hemde çözülen vazifesi<br />

görebilir. Süperkritik akışkanlar, daha<br />

yüksek düfüzyon katsayısı ve diğer<br />

sıvılara göre daha düşük viskoziteye<br />

sahiptir. Aynı zamanda, yüzey<br />

tansiyonu düşük olduğu durumlarda<br />

işlem görecek malın bünyesine daha<br />

iyi nüfusiyet sağlanmasına müsaade<br />

ederler.<br />

Suyun scCO2 ile ikame edilmesi,<br />

çevresel bakımdan boyama<br />

endüstrisinde birçok avantajlar elde<br />

edilmesine yol açar.<br />

Su kaynaklarının kullanımı dünyanın<br />

birçok bölgesinde çok büyük bir<br />

problemdir ve atık su ve bu atık<br />

suyun geri kazanımı hem ekonomik<br />

bakımdan hem de çevresel yönden<br />

büyük bir sıkıntı yaratmaktadır. Yeni<br />

sistem boyama süresini kısaltacak<br />

ve genelde CO2 emisyonunun<br />

azaltılmasına imkan sağlayacaktır.<br />

Birçok diğer araştırma projesi ile<br />

scCO2 boyama imkanları üzerinde<br />

araştırmalar yapılmış fakat hiçbirisi bu<br />

kadar bir ilerleme göstermemiş ve<br />

ticari olarak bir realiteye ulaşmamıştır.<br />

DyeCoo firması’na göre CO2<br />

boyama sistemi için yatırım maliyeti,<br />

ıslak boyama yöntemine göre önceki<br />

dönemlerde, oldukça yüksekti. Fakat,<br />

maliyet bazlı mühendislik çalışmaları<br />

ve kendi makinelerini geliştirme<br />

çalışmaları ve makinenin bazı<br />

parçalarının dünya pazarından tedarik<br />

edilmesi neticesinde; Makine ve tüm<br />

prosesin sistem olarak kurulabilme<br />

maliyeti makul bir seviyeye<br />

gerilemiştir.<br />

Tüm bu gelişmelere rağmen;<br />

“DyeCoo” firması yetkililerine göre,<br />

yatırım maliyeti halen yüksektir, fakat<br />

düşük işletme maliyeti ve hızlanmış<br />

boyama süresi, bu yeni prosesin<br />

Pazar tarafından kabul edilebilmesini<br />

kolaylaştıracaktır.<br />

Yeni Boyama Prosesi<br />

Silindirik boyama kabini içerisine;<br />

Rulo olarak sarılmış kumaş, hareket<br />

edebilen mekanizma vasıtası ile<br />

sokulur. DyeCoo firması yetkilileri<br />

ifadesine göre; karbon dioksit(CO2)<br />

310 C’nin üzerinde ısıtıldığında ve<br />

74 bar basınç ve üzeri bir değerde<br />

sıkıştırıldığı takdirde; süperkritik<br />

yöntemin esası olan, genleşen sıvı<br />

veya aşırı düzeyde sıkışmış gaz<br />

durumuna dönüşüm sağlanmış<br />

olmaktadır.<br />

Süperkritik sıvının bir özelliği de,<br />

yüksek( sıvı gibi) yoğunluğa sahip<br />

68


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

olması ve neticede maddeyi çözeltici<br />

bir rol oynamasıdır. Boyama<br />

esnasında, scCO2 250 bar basınç<br />

altında, 120 0C’ye kadar ısıtılır.<br />

CO2 sentetik elyafının içine nüfus<br />

eder, böylece boyama prosesindeki<br />

şişme etkisi ile, boyanın sentetik<br />

kumaş elyafı üzerindeki difüzyon etkisi<br />

artmış olur.<br />

Diğer bir ifade ile; DyeCoo firması<br />

yetkililerinin belirttiği üzere, CO2<br />

moleküllerinin polymerin içine penetre<br />

etmesi neticesinde, elyafın cam-geçiş<br />

ısısı düşürülmektedir. Bu yöntem<br />

neticesinde proses polyester için<br />

sözkonusu iki faktör neticesinde<br />

hızlanmış olur. Neticede, CO2 gerekli<br />

ısıyı ısı eşanjöründen elyafa iletmiş<br />

olmaktadır.<br />

Polymer elyafının boyanması<br />

esnasında, boya ile yüklü CO2<br />

molekülleri elyafın derin gözenekleri<br />

ve kılcal yapısına nüfus eder.<br />

Bu yoğun penetrasyon malzeme<br />

üzerinde etkin bir boyama yapılmasına<br />

imkan sağlar ve işlem gerçekten<br />

susuz bir işlemdir. Boyama prosesi ve<br />

fazladan kullanılan boyanın bertaraf<br />

edilmesi aynı tesis içinde mümkün<br />

olmaktadır.(Boya kolayca CO2 den<br />

ayrıştırılmaktadır.<br />

Boyama esnasında, CO2 ısı eşanjörü<br />

içinden bir tank vasıtası sirküle<br />

ettirilmektedir ve bu esnada boya<br />

eritilerek kap içinde ayrıştırılıp, tekstil<br />

boyaması için kullanılabilmektedir.<br />

Boya prosesi sonrasında, CO2 tekrar<br />

gaz haline dönüştürülmektedir.<br />

Şöyleki; boya çökeltilip, temiz CO2<br />

tekrar pompa vasıtası ile boyama tankı<br />

içine sirküle edilmektedir.<br />

Yan Faktörler Ve Avantajlar<br />

(Özgürlükler-Çevresel Açıdan)<br />

maddeler , (hydrophobic) boyaların<br />

klasik yöntem ile boyamada<br />

kullanılmasında, suda eriyebilme<br />

özelliği verirler. Karbon dioksid ile<br />

boyama yöntemi kullanıldığında<br />

ise, yukarıda bahis edilen yardımcı<br />

maddelere ihtiyaç duyulmaz, yalnızca<br />

saf boya kullanılır.<br />

Özellikle, polyester boyamadaki diğer<br />

bir avantaj ise; süperkritik şartlar<br />

altında, CO2 molekülleri polymerlerin<br />

içine penetre ederek, elyafın<br />

şişmesine neden olur.<br />

Bu şekilde, elyafın esnekliği ve<br />

boyaların nüfus edilebilme değerleri(<br />

diffusion coefficients), ıslak boyama<br />

değerlerine göre önemli bir değerde<br />

arttırılır.<br />

Suda çözülen reaktif boyalar ile<br />

ıslak yöntem ile yapılan Pamuk<br />

kumaş boyamalarında, DyeCoo<br />

firması yetkilileri halihazırda birçok<br />

yan tesirin (atık su ve diğer)<br />

oluştuğuna dikkat çekmişler ve<br />

pamuk boyama içinde susuz<br />

terbiyenin geliştirilmesi neticesinde;<br />

bu teknolojinin pazarda scCO2<br />

yöntemi ile boyama yapma ve<br />

başarılı olma şansını arttıracağını<br />

ifade etmektedirler.<br />

Genel olarak, teknik yapılabilirlik<br />

konusunda başarılı sonuçların elde<br />

edildiği ancak tüm boyama sürecinde<br />

henüz geliştirilmesi gereken sorunların<br />

bulunduğuna dikkat çekilmiştir.<br />

Pamuk üzerinde ve diğer yün ve ipek<br />

elyafı üzerinde yapılan denemelerde,<br />

DyeCoo firmasının kendi geliştirdiği<br />

sentezler neticesi oluşturulan reaktif<br />

boyalar kullanılmıştır ve CO2 yöntemi<br />

ile yapılan bu boyamalarda %99-100<br />

seviyesinde fiksasyon başarısı elde<br />

edilmiştir.<br />

Aynı boyamanın başarısı, klasik<br />

ıslak yöntem ile boyamada %50-<br />

80 seviyesindedir- Bunun diğer bir<br />

ifadesi ise; daha etkin ve verimli boya<br />

kullanımı ve neticede hiçbir atığa yol<br />

açmamak demektir. Şirket (DyeCoo)<br />

olarak; Pamuk boyama konusunda,<br />

üç farklı patent başvurusu yapılmış<br />

durumdadır.<br />

DyeCoo firması tarafından belirtildiği<br />

üzere, geliştirilen reaktif boyalar aynı<br />

zamanda sentetik elyafın boyanması<br />

içinde uygundur.<br />

Bu sayede, Boyahaneler, pamukpolyester<br />

karışımı elyafı tek seferde ve<br />

tek çeşit bir boya ile boyama imkanına<br />

sahip olmaktadırlar- bu sayede;<br />

proses süresi, faktör 5 katsayısı<br />

oranında düşmekte ve büyük miktarda<br />

enerji ve su sarfiyatında tasarrufa<br />

imkan sağlamaktadır.<br />

DyeCoo Firması’na göre mevcut<br />

disperse boyalar %40 seviyesinde<br />

deterjan ve tuz ihtiva etmektedir. Bu<br />

69


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

AKILLI GİYSİLER<br />

EKREM HAYRİ PEKER / KİMYA MÜHENDİSİ<br />

NANO; Elence cüceleştirmek<br />

anlamına gelir. Nano bir ölçüdür.<br />

Nanometre metrenin milyarda<br />

birine eşittir. Zenginleşen ülkeler hangi<br />

din, millet ve ırktan olurlarsa olsunlar<br />

şu ortak noktada buluşuyorlar; nüfus<br />

artış hızının yavaşlaması. Nüfus artışları<br />

yok denecek seviyede kalıyor. Zengin<br />

Avrupa ülkeleri gerekli nüfus ihtiyaçlarını<br />

diğer ülkelerin yetenekli gençlerini<br />

bünyelerine alarak çözüyorlar.<br />

Yetmişli yıllara gelmeden çevreyi<br />

kirleten çimento, lastik, kablo üretimi<br />

gibi sektörleri bizim ülkelere gönderdiler.<br />

Daha sonra topraklarından gönderdikleri<br />

bu sektörlere tekstilin boya kısmını da<br />

eklediler. Seksenli yılardaysa üretimden<br />

vazgeçtikleri çok sayıda nitelikli elemana<br />

ihtiyaç duyulan beyaz eşya, demir-çelik<br />

üretimi, gemi yapımı gibi sanayi dallarını<br />

bizim gibi kendilerine yakın ülkelere<br />

veya çevre sorunlarına aldırmayan<br />

Çin’e yönelttiler. Kısacası Avrupa<br />

çevreyi kirleten; enerji tüketimi fazla<br />

ve çok sayıda çalışana gerek duyulan<br />

sektörlerden kuruldu. Yaşam süresinin<br />

uzaması, hasta bakım masraflarının<br />

artması, iklim değişiklikleri başta tıp<br />

alanında olmak üzere günlük yaşamda<br />

kullanılan araç gereçlerde,yaşlı<br />

insanların tedavilerinde kullanılan<br />

teknolojik gelişmeleri artırdı.<br />

Dünya ısınması, giysilerin incelmesine<br />

yol açtı. Sonrasında nano teknolojilerinin<br />

yaygınlaşması, bu teknolojilerin<br />

insan yaşamına hızla girmesini<br />

sağladı. Doksanlı yıllardan sonra<br />

tekstil ürünlerinde kir ve yağ itici, güç<br />

tutuşur, buruşmazlık gibi uygulamalar<br />

başlamıştı. Nano teknolojiler zamanla<br />

giysilerimize ve günlük yaşamda<br />

kullandığımız ürünlere de uygulandı.<br />

Öncelikle askeri kıyafetlerde ve spor<br />

teknolojilerde giysilere uygulanabilecek<br />

yeni ürünler konusunda araştırmalar<br />

kısa sürede olumlu sonuçlar verdi. Bu<br />

araştırmalar sonucunda özellikli giysiler<br />

günlük yaşamımıza da girmeye başladı.<br />

Bu ürünleri ve bu ürünlerden yapılan<br />

giysileri şu şekilde sınıflandırabiliriz.<br />

Askerlerin Ve Sporcuların Kullandığı<br />

Ürünler<br />

• Su ve ısı geçirmeyen çadırlar,<br />

serinlik, sıcaklık hissi veren, teri<br />

dışarı atan, kir tutmayan giysiler<br />

• Anti-bakteriyel ürünler<br />

• Güç tutuşur giysiler, bilhassa<br />

itfaiyeciler için yanmaz tabir edilen<br />

kıyafetler<br />

• Asker ve sporcular için yapılan iç<br />

giysiler.<br />

Ev Tekstili Sektörünün Ürettiği<br />

Ürünler<br />

• Anti-bakteriyel, stres alıcı, tedavi<br />

edici özellik taşıyan yastık,<br />

nevresim kılıfı ve çarşaflar.<br />

• Kir, su yağ itici; kötü kokuları<br />

absorbe eden döşemelik ve<br />

perdelik kumaşlar<br />

Yeni Kir Ve Leke Tutmazlar<br />

Kir ve leke tutmazlık alanındaki<br />

70<br />

son gelişmeler:Yeni geliştirilen tüm<br />

florokarbonlar milyarda birden daha az<br />

PFOA free – perfloroalkil asit içerir. Bu<br />

değer ölçülebilir limitin altındadır. Buna<br />

rağmen Amerika çevre koruma ajansı<br />

tarafından yasaklanmıştır.<br />

• Yeni üretilen leke tutmazlık<br />

sistemleri C 6 esaslı olup C 8 fazlı<br />

PFOA içeren florokarbonlardan çok<br />

daha akıllı çalışır.<br />

• Işığı yansıtan perdelik kumaşlar<br />

• Böcekleri ve sinekleri kovan<br />

perdelik kumaşlar<br />

• Günlük giysilere gelirsek bunları şu<br />

şekilde sınıflandırabiliriz;<br />

Konforlu Tabir Edeceğimiz Ürünler<br />

Nefes Alabilen Kumaşlar:<br />

Bu uygulama özellikle spor kıyafetler<br />

ve asker kıyafetleri gibi su geçirmez<br />

ve nefes alabilme özelliği isteyen<br />

kumaşlara uygulanır. Bu kumaşlar<br />

suyun kumaşa girmesini engeller ama<br />

vücudun oluşturduğu nemi dışarı atar.<br />

Serinlik Hissi Veren Özel Apreler:<br />

Klitol, skualan, ipek proteini ve eritritol<br />

içerir.<br />

Sıcaklık Hissi Veren Özel Apreler<br />

Papatya özü ve capsikum eriyiği içerir.<br />

• Likrasız giysilere streç özelliği<br />

kazandırmak (uzun süre kalacak<br />

kalıcı esneklik kazandırmak).<br />

Elastansız ama vücudu saran<br />

ürünler.<br />

• Giysiye damlayan leke yapıcıları<br />

absorbe eden, ovalamayla<br />

üzerinden atan yada ilk yıkamada<br />

lekeleri atan ürünler<br />

• Teri dışarı atma özelliği olan spor<br />

giysiler<br />

• Sıhhi giysilerde de bahsedeceğimiz<br />

toz ve polen tutmama özelliği<br />

• Yazın serinlik kışın sıcaklık hissi<br />

veren eşofmanlar


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

• Ortamdaki kötü kokuları absorbe<br />

eden giysiler<br />

• Böcekleri ve keneleri vücuda<br />

yanaştırmayan giysiler<br />

Nano teknolojik ürünler sporcular<br />

için yapılan kıyafetlere uygulanmaya<br />

başlamıştır. Amaç sporcularının<br />

performansını arttırmaktadır. Sporcunun<br />

vücut ağırlığının %02’sine tekabül eden<br />

bir sıvı kaybının atlet performansını<br />

%20’ye yakın oranda düşürdüğü<br />

saptanmıştır. Öncelikle bisiklet<br />

yarışçılarına uygulanmıştır. Yapılan<br />

araştırmalar bisiklet yarışları sırasında<br />

bisikletçilerin performansının üzerindeki<br />

giysinin iç ve dış sıcaklıklarından<br />

doğrudan etkilendiği saptanmıştır.<br />

Bisikletçilerden sonra sıranın<br />

yüzücülerin giydiği mayolarda olduğunu<br />

söyleyebiliriz.<br />

Cilt Bakımı İçin Geliştirilen Ürünler<br />

Bu nano partiküller aloe özü, skualen,<br />

ipek proteini, seramid, kolojen peptit<br />

gibi maddelerden yapılır. Bilindiği gibi<br />

aloe özü sakinleştirici, nemlendirici,<br />

antioksidan ve cilt koruyucu özelliğe<br />

sahiptir. İpek proteinin en büyük özelliği<br />

nemlendirici ve cildi yumuşatıcı özelliğe<br />

sahip olmasıdır. Kolojen peptit gibi<br />

nemlendirme ve cildin yaşlanmasına<br />

sebep olan etkilere karşı savaşır.<br />

Seramid; cilt bakımı ve nem kontrolünde<br />

kullanılan bu madde cildin yüzeyini<br />

yeniden şekillendirerek ipeksi ve<br />

yumuşak hale getirir. Cildi daha genç<br />

ve pürüzsüz gösterir. Skualen; zeytin<br />

elde edilen en kuvvetli antioksidanlardan<br />

biridir. Penatrasyon özelliği çok<br />

yüksektir. Cildin kurumasını önler, dirilik<br />

ve esneklik kazandırır. Bu partiküller<br />

çok katman, yağ ve su esaslı fazlarda<br />

bulunan kesecikler halindedir.<br />

Vücudu Dış Etkilere Karşı Koruyan<br />

Giysiler<br />

• Nano teknolojinin en iyi bilinen ticari<br />

uygulama alanı nano partikülleri<br />

kullanarak kumaş ve giysilere sıvı<br />

itici, yağ ve leke dayanımı kazandırmaktır.<br />

Yaratılan hidrofobik<br />

yüzey, su damlacığını kolaylıkla<br />

•<br />

•<br />

üzerinden akabilmekte ve kendi<br />

kendine uzaklaştırmaktadır. Bunu<br />

kendi kendini temizlemek olarak<br />

ifade edebiliriz.<br />

Sivrisineklerin, sineklerin kenelerin<br />

ve diğer böceklerin oluşturduğu<br />

başta malarya hastalığı olmak<br />

üzere, sivrisineklerin taşıdığı<br />

çeşitli virüsler dünyada bilhassa<br />

Asya ve Afrika’da yüz milyonlarca<br />

insan hayatını yitirmektedir. Nano<br />

teknoloji kapsüllerince prosesiyle<br />

kumaşa bağlanan nano partiküller<br />

insan derisinin sivrisinek tarafından<br />

ısırılmasını önleyen sivrisinek<br />

materyalin salımını kontrol<br />

edebilmektedir. Ülkemizde her yıl<br />

onlarca kişi kene ısırmasından<br />

ölmekte ve binlerce kişi hastanelere<br />

koşmaktadır.<br />

Polen tutmaz giysiler, polen ve<br />

toz zerreleri dişlidir. Rahatlıkla<br />

giysiye yapışırlar ve uzaklaşmazlar.<br />

Oysa yapacağımız nano kimyasal<br />

uygulamasıyla kumaş üzerinde<br />

bir film tabakası oluşturacağız.<br />

Bu şekilde polen ve tozlar<br />

kumaşa tutunamayacak hafif bir<br />

silkelemeyle giysimizin üzerinden<br />

uzaklaşacaktır.<br />

Konforlu Giysiler<br />

• Teri dışarı atan giysiler<br />

• Toz tutmayan giysiler<br />

• Kışın sıcaklık veren eşofmanlar<br />

• Yazın serinlik hissi veren<br />

eşofmanlar<br />

• Hiç leke tutmayan ürünler<br />

• Elastikiyet (izi-streç) özelliği olan<br />

giysiler<br />

Streç özelliği veren mikro kapsüllerle<br />

yapılan uygulamalar: Bu işlemde<br />

örgü kumaşların elastikiyetini %20-25<br />

arttırabiliriz. Kullanılan elyaflar arasında<br />

nano poliüretan sayesinde likrasız<br />

kumaş elastikiyet kazanır.kumaşa özel<br />

bir tuşe verir. Bu özel apreyi likralı<br />

kumaşlara uygulayabiliriz. Bu şekilde<br />

kumaşın zıplama özelliğini ve esnekliğini<br />

daha da arttırır. Bu apre t-shirt ve<br />

kazakların yaka, kol ve manşetlerine<br />

uygulanırsa deformasyonu önler ve<br />

71<br />

ürünlerin kullanım süresini arttırır.<br />

Kumaşın vücuda masaj etkisi vardır.<br />

Kötü kokuları absorbe eden giysiler:<br />

Kötü koku giderici özel apreler: Bu<br />

sistem üç farklı şekilde çalışır. İlk önce<br />

kokuların buhar basıncımı düşürür.<br />

Sonra reseptör etkileşimi sayesinde kötü<br />

kokuları nötralize eder ve saklar. En son<br />

olarak çok düşük konsantrasyonda hoş<br />

ve belirgin olmayan bir koku ile ortamın<br />

havası yenilenir.<br />

• Güneş ışıklarına karşı dayanıklı,<br />

rengi solmayan giysiler<br />

Vitamin Esaslı Nano Kimyasallarla<br />

Üretilen, Cilt Bakımı Yapan Giysiler<br />

Gül, lavanta gibi aromatik kokulu giysiler<br />

Cilt Bakımı Yapan Ürünler Vitamin Esaslı<br />

Bu kapsüller, A,C ve E vitamini içeren<br />

ve bağışıklık sistemini destekleyen<br />

antioksidanlardır.<br />

C vitamini vücudumuzun sağlığını<br />

korumak için almamız gereken temel<br />

bir vitamindir. Bu vitaminin bizi toksik<br />

minerallere karşı korur. E vitamini,<br />

vücudumuzun gençliğini korur ve genç<br />

hissetmesi için gereken en önemli<br />

vitaminlerdendir.<br />

Aloevera’lı Mikrokapsüller<br />

Aloevera bitkisi içeriği ve etkisi<br />

açısından çok zengin bir bitkidir. Cildi<br />

nemlendirir, doğal dengesine ulaşmasını<br />

sağlar ve anti-aging etkisi vardır. Ayrıca<br />

anti-inflamatuar etkisi vardır ve kas<br />

ağrılarını azaltmakta kullanılır.<br />

Vücut Losyonları<br />

Gül, yasemin taze çiçekler ve ylangylang<br />

bitkisinin özelliklerinden oluşan bu<br />

özel karışımlar vücut ve zihin arasındaki<br />

doğal dengeyi güçlendirir, nemlendirici<br />

etkisiyle cildi canlandırır.<br />

Ginsengli Mikrokapsüller<br />

Ginseng canlandırıcı etkisiyle ünlenmiş<br />

en doğal bitkidir. Stres ve kas ağrılarını<br />

azaltmaya yarayan özellikleri vardır.


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Mayıs - Haziran 2010<br />

Vücuda zindelik verir. Ayrıca doğal<br />

bağışıklık sistemini yeniler.<br />

Lavanta Özlü Mikrokapsüller<br />

Bu bitkinin antiseptik, analjezik ve antiinflamatuar<br />

etkisi vardır. Rahatlatma ve<br />

sakinleştirme özelliğine sahiptir.<br />

Cildin En Üst Tabakasında Oluşan<br />

Tahrişi Onaran Ürünler<br />

Zambak Kokulu Mikrokapsüller<br />

Zambağın hafızayı güçlendirdiği,<br />

konuşma yeteneğinin iyileşmesine<br />

yardımcı olduğuna inanılır.<br />

Sıhhi Giysiler<br />

Ultra viyole ışınları bloke eden ve<br />

derinizi UV koruyan nano ürünlerle<br />

yapılan giysiler. Küresel ısınma ve<br />

ozon tabakasının incelmesi sonucu<br />

deri kanseri hızla yayılmaktadır.<br />

İnsan sağlığı için UV ışınlarından<br />

derimizi korumamız gerekmektedir.<br />

Titanyumdioksit pigment zararsız<br />

beyaz ince bir tozdur. Titanyumdioksit<br />

nanometre boyutuna indirildiğinde<br />

fiziksel ve kimyasal özellikleri<br />

değişmekte ve transparan bir hale<br />

gelmektedir. Kumaş yüzeyine nano<br />

partikül aplike ederek derimizi (UPF) rot<br />

düzeyinde koruyabiliriz.<br />

• Bakterilerin diğer bulaşıcı<br />

hastalıklar yüzünden her yıl<br />

milyonlarca insan ölmektedir. Oysa<br />

gümüş doğal antibakteriyel ve<br />

antifungaldır. Lif ve kumaş üzerine<br />

nano-gümüş partiküller aplike<br />

edildiğinde E. Coli gibi bakteriler<br />

elimine edilmektedir.<br />

• Anti-stress özelliği taşıyan giysiler<br />

• - Aloevera özlü yaşlanma<br />

geciktirici özellik taşıyan giysiler<br />

• Anti oksidan özelliği taşıyan giysiler<br />

• Zayıflatma özelliği taşıyan giysiler<br />

• Çöl ortamında bile giyilebilecek<br />

güneş ışığını yansıtan giysiler<br />

(coldblack)<br />

Coldblack teknolojisini özel kılan<br />

uygulandığı üründe ısı birikimini azaltıp,<br />

aynı zamanda güneş ışınlarına karşı<br />

koruyuculuk sağlamasıdır. Giysi hem<br />

termal konfor sağlıyor, hem vücudu UV<br />

ışınlarından koruyor. Bu uygulamadan<br />

geçmiş ürünler vücudu 12 0C serin<br />

tuttuğunu , güneş ışınlarını %80’e kadar<br />

yansıttığı belirtiliyor.<br />

Bu proses ürününün görünüşünde bir<br />

değişiklik meydana getirmemektedir.<br />

Coldblack uygulaması kıyafetlerinde,<br />

çadır, tente, şemsiye gibi güneşten<br />

koruyan ürünlerde uygulanmaktadır.<br />

Amaç zor iklim şartlarına uygun ürünler<br />

üretmek. Coldblack teknolojisi özellikle<br />

vücudu daha serin tutmasına yardımcı<br />

olması bakımından önemlidir.<br />

Yağ yakıcı ve zayıflatıcılar: Bu<br />

uygulama yapılmış kumaşlar aynı<br />

zamanda selülitleri gidermeye yardımcı<br />

olur. Uygulanan madde termolojik yağ<br />

yakıcı ve zayıflatıcıdır. Cilt tarafından<br />

kolaylıkla emilir. Cildi nemlendirir,<br />

ferahlık hissi verir, vücuttaki oksijeni<br />

arttırarak vücudun savunma sistemini<br />

güçlendirir. Hücre yenilenmesine<br />

katkıda bulunur. Bağışıklık sistemini<br />

güçlendirir. Vücuttaki toksinlerin<br />

atılmasına yardımcı olur.<br />

Sonuç<br />

Giysi üretiminde kullanılacak lif ve<br />

boyalı kumaş yüzeylerine uygulanan<br />

aplikasyonun şu avantajları vardır.<br />

• Aplikasyon işlemi yaş işlemler<br />

için mevcut makine parkıyla<br />

gerçekleştirilebilir. Yeni bir yatırıma<br />

gerek yoktur.<br />

• Kullanılan nano kimyasallar çevre<br />

dostudur. Çoğu biyolojik olarak<br />

72<br />

parçalanabilir.<br />

• Çevreye zararlı kimyasal kullanımı<br />

minumuma indirir.<br />

• Kumaş nefes alabilirliğini korur.<br />

Yüzey aplikasyonu ürünün temel<br />

özelliğini değiştirmez. Pantolon<br />

hala pantolondur, ancak nano<br />

partiküller onları kirlere karşı kendini<br />

temizleyebilmesini sağlar.<br />

Nano teknoloji uygulamaları için<br />

kullanılacak kumaşlar pamuk, keten,<br />

Poliamid, rayon ve polyesterden<br />

yapılmış kumaşlardır.<br />

Günlük giysiler, spor giysileri,<br />

üniformalar gibi kıyafetler; perde, yastık,<br />

yatak çarşafları ve halılar gibi ev tekstili<br />

kumaşları, askeri kıyafetler ve benzeri<br />

ürünlerin oluşturduğu pazarın büyüklüğü<br />

2015 yılında yüz milyar doları geçmesi<br />

beklenmektedir.<br />

ABD, Rusya, Çin ve AB ülkeleri bu<br />

alandaki araştırmalara milyarlarca<br />

dolar yatırmışlardır. Elde edilen nano<br />

partiküller yaşamın her alanına girmiştir<br />

Öneri<br />

Bugün tekstil sektörünün içinde bulunduğu<br />

krizin bence en büyük sebebi<br />

klasik ürünleri üretimine takılıp kalınmasıdır.<br />

Tekstil sektörünün ilk kuşak sanayicileri<br />

mühendis çalıştıran ve bilgiye<br />

saygı duyan işadamlarıydı.<br />

Doksanlı yıllardan sonra sektöre giren<br />

küçük ve orta esnaf kökenli sanayiciler<br />

firmalarının büyümesini konjektüre değil<br />

kendi yeteneklerine yordular ve mühendislik<br />

ve araştırma istemeyen ürünleri<br />

üretmeyi sürdürdüler. Rakiplerimiz aynı<br />

ürünleri daha düşük maliyetle üretince<br />

sektör çıkmaza girdi.<br />

Sektörün çıkışı rakiplerinden farklı<br />

nitelikte ürün üretmesine;yapacağı AR-<br />

GE ve ÜR-GE çalışmalarına bağlıdır.<br />

Bu konuda sektördeki firmalara,üst<br />

düzey teknik adamlara proje üreterek<br />

TUBİTAK-TEYDEB desteği almalarını<br />

tavsiye ederim.


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

RENKLİ TARAYICI İLE<br />

KUMAŞTA RENK ANALİZİ<br />

Makale: CAN CANSEVER<br />

Cep Tel: 0533 766 84 99<br />

Günümüzde kumaşların<br />

rengi reflektans (=yansıma)<br />

ataçmanı olan filtreli veya<br />

monokromatörlü spektrofotometrelerle<br />

ölçülmektedir. Bu cihazlarda,<br />

polikromatik olan eşdeği ışık, ölçü alanı<br />

yüzeyine dik açı ile gelmekte, yüzeyden<br />

yansıyan ışık ise genel olarak 2°, 10°<br />

ve 45° gibi açılarla konumlandırılmış<br />

özel tipteki kırmızı, yeşil ve mavi renk<br />

filtrelerinden geçerek foto detektörlerde<br />

ışık şiddetinin elektriksel sinyali olarak<br />

elde edilip, sonraki elektronik devrelerde<br />

sayısal değerlere dönüştürülmektedir.<br />

Elde edilen elektrik değerler CIE<br />

standartlarında belirtilen hesaplama<br />

kriterlerine göre yapılmakda olup bir iç<br />

veya dış bilgisayarda, ölçüm programları<br />

ile kumaşın Beyazlık İndeksi, Sarılık<br />

İndeksi, Parlaklığı, Lekeleme Haslığı,<br />

Renk Farklığı, Metamerizm Değeri,<br />

Reçete Hesaplanması gibi birçok<br />

parametre verilmektedir. Bütün bunlara<br />

karşı, artık ucuzladığı iddia edilse bile,<br />

bu cihazların hala pahalı olduğu ve<br />

doğru kullanımı için eğitilmiş personel<br />

gerektiği de bir gerçektir.<br />

Aşağıda ise, bu cihazlara oranla daha<br />

dar kapsamlı veri elde edilebilen ancak<br />

ucuz ve daha pratik olan alternatif bir<br />

diğer sistemin tanıtımı yapılmaktadır.<br />

1- Sistem; bir renkli tarayıcı (=scanner)<br />

+ bir bilgisayar + ölçü değerlendirme<br />

yazılımından ibarettir. Bu haliyle,<br />

yansıyan ışığın ~2° olduğu kabul<br />

edilebilir.<br />

2- Kullanılacak bilgisayarın Tarayıcı ile<br />

uyumlu çalışabilecek yapıda olmasına<br />

dikkat edilmelidir,<br />

3- Ölçüme hazırlama aşamaları diğer<br />

cihazlardakinin tamamen aynıdır ve<br />

ölçüm programı PC ‘ye yüklendiğinde,<br />

PC, Monitörü ve renk ölçüm değerleri<br />

yazılım paketi yapısında bulunan<br />

KODAK Precision Color Configure<br />

yazılımı ile hem kalibre edilir ve hem de<br />

eşleştirilir. Böylece çalışma sırasında<br />

elde edilecek bütün değerler CIE<br />

Standardı ile uyumlu olmaktadır.<br />

4- Renk Ölçüm Programı, söz konusu<br />

ana yazılımın programlanmış bir alt<br />

yazılımıdır, yani ana program olmadan<br />

Renk Ölçüm Programı çalışmaz. Test<br />

edilecek kumaş veya kumaşlar önce<br />

renkli tarayıcıda taranıp ana programa<br />

aktarılır. Ve buradan da Renk Ölçüm<br />

Programına transfer edecek alt program<br />

tuşlanarak ölçüme hazır hale getirilir.<br />

Ölçüm tarayıcıdan gelen alan ila seçilen<br />

herhangi bir veya iki alanda yapılabilir.<br />

Yukarıdaki fotoğrafta aşağıda analiz<br />

edilip sonuçları verilen boyama hatalı<br />

bir kumaş örneği verilmiştir. Burada,<br />

özellikle sol üst bölge ile sağ alt bölge<br />

arasında ciddi renk farkı olduğu<br />

rahatça seçilebilir. Bu resim Renk<br />

Ölçüm Programına aktarılıp analizi<br />

yapıldığında; yukarıdaki resimde<br />

görülen sonuçlar elde edilir;<br />

a- Kumaşın orta bölgesindeki bir<br />

74<br />

noktanın #HTML değeri E61762 olup<br />

R=230;G=23;B=98 ve eşdeğer CIELab<br />

değerleri de L≈ 50; a= +75; b= 14.5<br />

olarak hesaplanmıştır.<br />

b- Kumaşın sol üst bölgesinde taranan<br />

alanın ortama renk değerleri #HTML=<br />

ED1069, R=236, G=27, B=111 olup<br />

CIELab değerleri de L≈ 51.7; a= +76.25;<br />

b= 12.92 olmuştur.<br />

c- Kumaşın sağ alt bölgesinde taranan<br />

alanın ortama renk değerleri de<br />

#HTML= D2135A, R=215, G=20, B=92<br />

olup CIELab değerleri de L≈ 45.5; a=<br />

+70.15; b= 12.76 olmuştur.<br />

d- Kumaşın ölçülen iki bölgesi<br />

arasındaki Ortalama Renk değerlerinin<br />

FARKI ise, CIELab Standardına göre<br />

hesaplandığında (ekranın sağ alt<br />

bölgesi) dE≈ 8.5 olduğu ve bu değerin<br />

2.3 ‘ten büyük olması sebebi ile<br />

başarısız bir boya işlemi olduğu tespit<br />

edilmektedir.<br />

e- Ana programın analiz yapan alt<br />

programlarının kullanılması ile de,<br />

HSB Renk setinden boyanmamış veya<br />

beyaz/beyazlatılmış kumaşların bu<br />

sistemdeki renk açıları H°, S= % Renk<br />

Doyumu ile B= % Parlaklık Dereceleri<br />

ölçülebilir. Aynı ölçü değerlerini boyalı<br />

kumaşın renk değerlerini ilgili alanlara<br />

girerek elde etmek de mümkündür.<br />

f- Yukarıdaki karşılaştırmalı ölçümler<br />

boyanmamış kumaş + boyama<br />

işlemi datası ve fotoğrafları ile birlikte<br />

sistematik olarak yapıldığında ve<br />

kaydedildiğinde, gelişmiş cihazlardakine<br />

benzer bir sonuca ulaşılacaktır. Bu<br />

konuda, gelişmiş cihazlarda, iyi bir<br />

sonuca ulaşmak için en az 16 renk<br />

değerinin ölçülmesi gerektiği ifade<br />

edilmektedir. Bazı çalışmalarda, 34 adet<br />

ölçüm yapıldığına da rastlanmıştır.<br />

g- Yazılımı ham kumaşın sarılık indeksi<br />

ile boyaya hazırlanan kumaşın beyazlık<br />

indekslerini ölçen menülerde ilave<br />

edilmiştir.


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

Av. MUSTAFA YÖRÜK<br />

TİCARET HUKUKUNDA ŞİRKETLER VE<br />

TİCARİ HAYATTAKİ UYGULAMALARI-II<br />

Bir önceki yazımızda şirketin<br />

tanımı, şirketin nevileri, ticari<br />

şirketler, ticari şirketlerin nevileri,<br />

ticari şirketlerin kuruluşu, sermaye<br />

koyma mükellefiyeti, sermaye olarak<br />

konulacak şeyler, ortakların koymakla<br />

yükümlü olduğu sermayeyi koymaması<br />

halinde şirketin yapabileceği işler vs.<br />

durumlar detaylı olarak anlatılmıştı.<br />

Bu yazımızda kaldığımız yerden devam<br />

ediyoruz. Şirket ortağının sermaye<br />

olarak kendi alacaklarının devretmiş<br />

olması halinde bu alacağın şirketçe<br />

alacağın temliki hükümleri gereği tahsil<br />

edilmiş olması lazımdır ki şirket ortağı<br />

sermaye koyma mükellefiyetini yerine<br />

getirmiş olsun. Aksi halde sermaye<br />

koyma mükellefiyeti yerine getirilmemiş<br />

olur.<br />

Devredilen alacak mueccel ise vade<br />

gününden, muaccel ise ortaklık<br />

sözleşmesi (tescili) tarihinden itibaren 1<br />

ay içinde tahsil edilmesi gerekmektedir.<br />

(TTK. 142/2)<br />

Ortaklık sözleşmesinin tesciliyle<br />

birlikte şirket, tüzelkişiliğe sahip olacak<br />

ve bir tüzelkişi olarak tabiri caizse<br />

ticari bir aktör olarak ticari faaliyette<br />

bulunabilecektir.<br />

Alacak kısmen tahsil olunmuşsa kalan<br />

kısım yönünden ortağın sermaye koyma<br />

mükellefiyeti devam etmektedir.<br />

Ödenmeyen kısım için ortak faiziyle<br />

birlikte mükellefiyetini yerine getirmelidir.<br />

Faiz talep edebilmek için, sermaye<br />

olarak konulan alacağın muaccel olması<br />

yeterlidir. Ayrıca ortağın kusurlu olması<br />

veya ortaklığın herhangi bir zarara<br />

uğraması gerekmez.<br />

Sermaye borcunun yerine getirilmemesi<br />

halinde şirket, TTK 188.maddesi gereği<br />

şirket ortaklığın feshini isteyebilir. Bu<br />

konuda bir Yargıtay kararı sunacak<br />

olursak;<br />

HGK. 11.12.1963 gün.E.4/26, K. 96<br />

sayılı kararında; “karşılıklı taahhütleri<br />

kapsayan sözleşmelerde olduğunun<br />

aksine, ortaklık sözleşmesinde<br />

temerrüt veya bir tarafın borcunu<br />

yerine getirmemesi halinde diğerinin de<br />

borcunu yerine getirmekten kaçınması<br />

söz konusu olamaz.<br />

Ortaklık karşılıklı taahhütleri kapsayan<br />

bir sözleşme olmayıp, herkesin ortak<br />

bir amacına ulaşmak için birtakım<br />

borçlar altına girdiği bir sözleşmedir.<br />

Ve buradaki borçlar, hukuki bakımdan<br />

birbirinin karşılığı sayılmaz. Bir ortağın<br />

sermaye borcunu yerine getirmekten<br />

kaçınması, diğer ortağa ancak haklı<br />

nedenlerle ortaklığın feshini dava<br />

etme yetkisini verir ve ortaklık hakimin<br />

kararı ile ortadan kalkar. Fesih<br />

istenmedikçe, sermaye koyma borcunu<br />

yerine getirmemiş ortağa kar payı<br />

ödenmesinden kaçınılamaz.” (Erdoğan<br />

Moroğlu, Notlu İçtihatlı TTK. Ve ilgili<br />

mevzuat, s.139)<br />

Bu kararda önemli bir nokta şudur<br />

ki, bir ortağın sermaye koyma<br />

yükümlülüğünü yerine getirmemesi<br />

diğer ortaklara sermaye yükümlerine<br />

yerine getirmeme hakkını vermez.<br />

Böyle bir durumda neler yapılabileceği<br />

yukarda tafsilatlı olarak belirtilmiştir.<br />

Ortak haklı nedenlerle sermaye<br />

koyma borcunu yerine getirememişse,<br />

diğer ortaklar bir araya gelerek bu<br />

ortağın sermaye koyma yükümlüğünü<br />

değiştirebilir, bu kişiyi başka bir<br />

sermaye koyma yükümlülüğü altına<br />

sokabilirler. Ama ortak kötüniyetli<br />

olarak bilerek ve isteyerek durum ve<br />

76<br />

imkanı olduğu halde taahhüt ettiği<br />

sermayeyi koymakta direniyorsa<br />

TTK.188 maddesi gereği öncelikle<br />

ihtar ederek ortağın şirketten atılması<br />

mümkündür.<br />

Bu maddelerin konulmasındaki amaç,<br />

ticari piyasanın sağlıklı büyümesi<br />

ve ticari piyasanın önemli aktörleri<br />

olan ticari şirketlerin güçlü olmasının<br />

önündeki en büyük engel olan<br />

sermayenin önündeki engellerin<br />

kaldırılmasıdır. Zira sermaye olmadan<br />

ticari şirketler hiçbir şey yapamazlar.<br />

İçi boşaltılmış bir banka durumuna<br />

düşerler.<br />

TTK. 143.maddesinde ise sermaye<br />

olarak konulan ayınların değerlerinin<br />

şirket sözleşmesinde tespit edilmemiş<br />

olması haline yer verilmiştir. Bu<br />

kapsamda ayınların, sermaye olarak<br />

konulduğu tarihteki borsa/piyasadaki<br />

cari fiyatlarının veya bunlar bulunmadığı<br />

tarihte bilirkişi tarafından yapılacak<br />

kıymet takdirlerinin ilgililerce kabul<br />

edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.<br />

Bir başka husus, bir önceki yazımızda<br />

da belirttiğimiz üzere ortakların<br />

şahsi alacaklılarının TTK 145.<br />

madde kapsamında ortağın şirketteki<br />

kar payına ve tasfiye payına haciz<br />

koydurabileceği hususudur. Bu husus ile<br />

bu konuyu bitiriyoruz.<br />

Yeni ve kapsamlı bir konu olan Şirketleri<br />

birleşmesi konusuna adım atmak<br />

istiyoruz. Şöyle ki;<br />

Şirketlerin birleşmesi ticari hayatta<br />

özellikle büyük firmaların kullandığı bir<br />

yöntemdir. Birleşme iki şekilde olur.<br />

İlki, mevcut bir şirkete diğer şirket/lerin<br />

iltihakı iledir. İkincisi, iki veya daha<br />

fazla şirketin yeni bir isim adı altında


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

kendi isim ve varlıklarından vazgeçerek<br />

oluşturacakları yeni bir şirket şeklinde<br />

teşekkül eder. (TTK.146.m)<br />

Birleşmek için bazı şartlar<br />

gerekmektedir. Bunlarda sonraki<br />

maddelerde düzenlenmiştir. Zira<br />

birleşme aynı nev’iden şirketler arasında<br />

mümkündür.<br />

Yani limited şirketler limited şirketlerle,<br />

anonim şirketler anonim şirketlerle,<br />

kollektif şirketler kollektif şirketlerle,<br />

komandit şirketler komandit şirketlerle<br />

birleşebilir. Şu kadar ki, birleşme<br />

bakımından kolektif ve komandit<br />

şirketler ve anonim ile sermayesi<br />

paylara bölünmüş komandit şirket<br />

aynı nev’iden sayılmaktadır. Bunlar<br />

birbirleriyle birleşebilirler.<br />

Bir diğer şart, şirket sözleşmelerinde<br />

karar alınması ve bunun ticaret sicilinde<br />

tescil ve ilanıdır. Ayrıca birleşen<br />

şirketlerin bilançolarının aralarında<br />

anlaşacakları bir usule göre tanzim<br />

ederek ilan etmeleri ve birleşme neticesi<br />

varlığı sona eren şirketin borçlarının<br />

ne şekilde ödeneceğinin bu bilançoda<br />

beyan etmeleri gerekmektedir.<br />

Birleşme kararını ilan tarihinden itibaren<br />

üç ay sonra hüküm ifade eder. İlan<br />

tarihinden önce birleşmek isteyen<br />

şirketlerin borçlarını ödemesi veyahut<br />

borca tekabül eden parayı TCMB’ye<br />

veya muteber bir diğer bankaya tevdi<br />

etmesi, eğer bunları yapamıyorsa şirket<br />

alacaklılarının birleşmeye muvafakat<br />

etmeleri gerekmektedir ki ilan günü<br />

itibariyle birleşme hüküm ifade etmiş<br />

olsun. Borç karşılığının TCMB veya<br />

muteber bir bankaya tevdi edildiğininde<br />

ilanı lazımdır.<br />

Birleşen şirketlerin alacaklılarından her<br />

biri ilandan itibaren üç ay içerisinde<br />

birleşmeye karşı itiraz edebilirler. Dava<br />

kesinleşmedikçe veyahut mahkemenin<br />

öngördüğü teminat yatırılmadığı<br />

müddetçe birleşme hüküm ifade etmez.<br />

Birleşme neticesi, birleşen veyahut<br />

iltihak eden şirketlerin tüzelkişilikleri<br />

kalkar, İltihak edilen veya yeni kurulan<br />

ticari şirket, diğer şirket/lerin bütün hak<br />

ve borçlarına halef olur.<br />

Bu açıklamalarla sözümü son veriyor,<br />

kaldığımız yerden devam edeceğimize<br />

bildiriyor, saygılarımı sunuyorum.<br />

ÖRME PARKURU 2011 KİTAPÇIĞIMIZIN<br />

HAZIRLIĞI BAŞLAMIŞTIR.<br />

LÜTFEN PARKURUNUZUN SON HALİNİ EN<br />

KISA ZAMANDA 0212 637 68 07 NOLU<br />

FAKSA GÖNDERİNİZ.<br />

ÖRME PARKURU 2011 KİTAPÇIĞINDA YER ALABİLMEK İÇİN<br />

DERNEĞİMİZE ÜYE OLMANIZ GEREKMEKTEDİR. ÜYELİK İŞLEMLERİ<br />

İÇİN LÜTFEN BAŞVURUNUZU GECİKTİRMEYİNİZ.<br />

www.orsad.org.tr<br />

77


ÖRME DÜNYASI I ÖRMECI GÖZÜYLE Eylül - Ekim 2010<br />

Bu yazımda, tekstilin en önemli<br />

sorunlarından biri olarak<br />

gördüğüm iplikte brüt-net<br />

satışları konusunu bu yazımda ayrıntılı<br />

NİYAZİ YILDIRIM bir şekilde değinmek istiyorum. Değerli<br />

meslektaşlarım, yıllar yılı iplik üreticileri<br />

ile örmeciler arasında bu brüt net tartışması sürüp gitmiştir.<br />

Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama görülmediği<br />

halde Türkiye’de iplik üreticileri tarafından, örme imalatı<br />

yapan firmalarımıza bu iplikler brüt sevkiyat yapılmakta.<br />

Yaptığımız araştırmalarımıza göre, 46 kiloluk bir çuval iplik<br />

daha kapıdan girerken 2,7 kg fireli. Düşünün 10 ton iplik<br />

alıyorsunuz bir çuvalı 46 kilo olarak hesaplarsak, bu iplik 218<br />

çuval yapıyor demektir. Bir çuval iplik 2,7 kg fireli giriyorsa,<br />

218 çuval ipliğin 585 kilosu fireli demektir. Yarım tondan<br />

fazla değil!<br />

Şimdi gelelim bu fireli ipliğin parasal karşılığına. Eğer<br />

ipliğin bugünkü kilosu 7.00 TL olarak kabul edersek 585<br />

x 7= 4,095 TL, işe yaramayan atacağımız iplik harici<br />

malzeme demektir. Yani 585 kilo kağıt konik, naylon<br />

poşet, çuval…. 4 bin liranın da üzerinde bir kayıp… Ne<br />

zaman ve ne amaçla uygulandığını hatırlamadığım bu<br />

haksız uygulama, derneğimizin Sanayi Bakanlığı ve diğer<br />

mesleki kuruluşlarla yürüttüğü görüşmeler ve yazışmalar<br />

neticesinde, yavaş yavaş uygulamadan kalkmaya başladı.<br />

Sanko ve Garanti İplik buna öncülük ettiler. Diğer iplikçilerde<br />

istemelerse de bu uygulamayı dünya ile aynı standartlara<br />

getirmek durumundalar. Zira cezai müeyyidesi var. <strong>Örme</strong><br />

sanayicileri derneğinin gündeminden hiç düşmeyen ve<br />

değerli başkanımız Fikri Kurt’un yoğun çabaları ve uğraşları<br />

sayesinde yıllar yılı süregelen bu kâbus kanunen bitmiştir.<br />

Her ne kadar şu anda normal yani net satış uygulamasını<br />

beş altı iplik firması yapsa da bu sayı artacaktır. Bu aşamada<br />

çok ciddi bir görev değerli meslektaşlarım sizlere düşüyor.<br />

<strong>Örme</strong> <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong> olarak sektörümüzden önemle<br />

rica ediyoruz: Çuvalların üzerinde net brüt konusuna karşı<br />

duyarlı olun ve lütfen iplik alım tercihlerinizi net satış yapan<br />

firmalardan yana kullanınız. Sözlerimi burada tamamlamadan<br />

önce sizlerle ÖRSAD İFTARI i le ilgili görüşlerimi de<br />

paylaşmak istiyorum.<br />

ÖRSAD’ın Kuruluşundan bu güne kadar, gelenek halinde<br />

devam eden iftar davetlerinin en olağan üstü olanı bu<br />

seneki ramazan ayında gerçekleşmiştir. Tarihinde böyle<br />

kalabalık ve ilgi görmeyen organizasyonumuzun sunumuzu<br />

ünlü haber spikerlerinden müge Oruçkaptan gerçekleştirdi.<br />

Bu iftar davetimize 500’e yakın davetli katıldı. İçten,<br />

sıcak ve samimi bir ortamla gerçekleşen bu muhteşem<br />

organizasyona katkıda bulunan tüm sponsorlarımıza<br />

huzurlarınızda teşekkür. Önümüzdeki sene inşallah daha<br />

büyük bir katılımla bu geleneğimizi sürdüreceğiz. Sağlık ve<br />

esenlik diler, saygılar sunarım.<br />

ÖRSAD DANIŞMANLARI<br />

<strong>Derneği</strong>miz sizlere farklı konularda çözümler sunabilmek için<br />

alanlarında uzman kişi ve firmaları sizlere yardımcı olmaları için<br />

bir<br />

danışmanlık hizmetini devreye sokmuştur.<br />

Aşağıda isimleri yer alan danışmanlarımız kendi alanlarında<br />

sundukları hizmetleri çeşitli oranlarda indirimler<br />

uygulamaktadırlar.<br />

Lütfen indirimlerden yararlanmak için lütfen ÖRSAD üyesi<br />

olduğunuzu belirtin ve indirim talep ediniz.<br />

Danışmanlarımızdan aldığınız hizmetlerden memnun<br />

kalmadığınızda ya da fiyatlarda özel indirim uygulanmadığı<br />

takdirde lütfen bize haber veriniz.<br />

1- ÖRME TEKNİK DANIŞMANI<br />

“NADİR MUSTAFA ALACA”<br />

Tel: +90 216 372 82 58<br />

GSM: 0533 727 84 66<br />

- Desen çizimi, kumaş tasarımı<br />

- Ar-Ge - Ür-Ge araştırma analizi<br />

- İplik tansiyon kontrol ve ayarı<br />

- May, Çelik, Mekik ayarı<br />

- Kovan, platin tablası tamiri ve merkez ayarları<br />

- Kumaş, iplik analizleri ve boya analizleri<br />

2- MALİ DANIŞMAN<br />

“FARUK CEYHAN- MURAT HOZMAN”<br />

Tel: +90 212 546 48 93-94<br />

GSM: 0535 966 27 82 (Faruk bey)<br />

GSM: 0533 226 88 53 (Murat bey)<br />

faruk_ceyhan@ismmmo.org.tr<br />

hozman_murat@ismmmo.org.tr<br />

3- HUKUK DANIŞMANI<br />

“YÖRÜKLER HUKUK BÜROSU”<br />

SEMİH YÖRÜK (0532 785 69 26)<br />

MUSTAFA YÖRÜK (0532 503 44 60)<br />

Alemdağ Cad. Çakıroğlu İşhanı<br />

A Blok No:202- Ümraniye-İstanbul<br />

Tel: +90 216 412 07 45 /+90 216 412 07 46<br />

yoruklerhukuk@hotmail.com<br />

4- GRAFİK TASARIM VE MATBAA DANIŞMANI<br />

“VİTAMİN DİZAYN”<br />

İNANÇ AKBULAK<br />

Fatih Cad. Akasya Sokak Dirican İş Merkezi No: 7-46 Merter -<br />

İstanbul<br />

Tel: +90 212 637 59 59<br />

www.vitamindizayn.com info@vitamindizayn.com<br />

Firma, grafik tasarım, fotoğraf ç<strong>ekim</strong>i, katalog çalışmaları gibi<br />

alanlarda hizmet vermektedir.<br />

78


seri<br />

ilanlar<br />

Değerli ÖRSAD Üyeleri,<br />

Makine alım satım ilanlarınızı, kumaş<br />

ve fason iş taleplerinizi, iplik ve yedek<br />

parça alım satımlarınızı dergimizin bu<br />

bölümünü ücretsiz yayınlayabilirsiniz.<br />

Tek yapmanız gereken ilanlarınızı email<br />

ya da faks yoluyla bizlere ulaştırmak<br />

olacak.<br />

Üye olmayan firmalar ise 50 TL<br />

karşılığında ilanlarını yayınlabilirler.<br />

İrtibat Tel: 0212 637 68 05 -06


ÖRME DÜNYASI I İLANLAR Eylül - Ekim 2010<br />

Kumaş Aranıyor<br />

Hertürlü <strong>Örme</strong> Dokuma Kumaş<br />

Alınır Satılır...<br />

Telefon: 0532 642 11 23<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

1 Adet 30 Pus E20 Orizio Marka 1998<br />

Model Havlu <strong>Örme</strong> Makinesi<br />

1 Adet 30 Pus E20 Ssangyong Marka<br />

1995 Model Havlu <strong>Örme</strong> Makinesi<br />

1 Adet 30 Pus E16 Albi Marka Ribana<br />

<strong>Örme</strong> Makinesi<br />

Fiyat Toplam 30.000 Tl’dir.<br />

Zarif Usta<br />

Telefon: 0532 422 99 26<br />

<strong>Örme</strong> Makinaları Alınacak<br />

2 Ad 34”18e Terrot C Kasa <strong>Örme</strong><br />

Makinası Alınacak.<br />

İbrahim Usta<br />

Telefon: 0533 568 23 67<br />

Satılık SsangYong <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

2 Adet Ringel 6 Renk 48 Sistem<br />

2008 Model 30 Pus 28 Fayn<br />

Ssangyong <strong>Örme</strong> Makinesi Satılıktır.<br />

İrtibat Tel: 0532 205 19 55<br />

Yetkili: Ahmet Erkin Eren<br />

Telefon: 0532 205 19 55<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

3 Adet 2007 Model Terrot Marka<br />

34 Pus 20 Fine 108 Sistem<br />

Üç İplik Makinesi<br />

Gsm:0544 834 01 21<br />

Telefon: 0 212 507 16 93<br />

Satılık Üç İplik Makinesi<br />

3 Adet 34 Pus 20 Fine Terrot Marka<br />

Üç İplik Makinesi Satılmaktadır.<br />

108 Sistem.<br />

0544 834 01 21<br />

Telefon: 0212 507-16-93<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

26 Pus 20 Fayn Orizyo<br />

Havlu 1998 Model<br />

Telefon: 0531 587 95 28<br />

Satılık Örgü İğneleri<br />

Satılık Likra Aparatları<br />

Uygun Fiyata<br />

Telefon: 0531 587 95 28<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

30 Pus, 32 Pus<br />

Çok Uygun Makinalar<br />

1996 Model Muhtelif Markalarda<br />

Telefon: 0531 587 95 28<br />

Satılık 10 Feın Kovan Pilotelli<br />

İğne Ve Platini Üzerinde (2,5 Ay<br />

Çalışmış)<br />

10 Fein Pilotelli Kovan Satılıktır<br />

Telefon: 0212 652 19 64<br />

Açık En Makinacılar Aranıyor<br />

Açık En Makinada Tecrübeli Makinacılar<br />

Alınacaktır.<br />

(Pilotelli-Orizio-Jiunn Long)<br />

Yer Yenibosnadadır (Çobançeşme)<br />

Telefon: 0212 652 19 64<br />

2. El Makine Alınacak<br />

Açık En Makinalar Alınacaktır.<br />

32/28 Açık En <strong>Örme</strong> Makinaları<br />

Alınacaktır.<br />

Marka Önemli Degil Temiz Olması<br />

Önemli<br />

Telefon: 0532 565 51 59<br />

Satılık Dar Pus Ribana<br />

2 Adet 18/16 Fein Vanguard<br />

1998 Model Rıbana Çok Temiz<br />

Telefon: 05548968996<br />

Satılık Tüp Kalite Kontrol<br />

Güven Çelik Marka Çok Temiz<br />

Kalite Kontrol Makinası Satılık<br />

Telefon: 0554896 89 96<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makinaları<br />

2 Adet 32/28 Sanyong<br />

Açıken 2010 Model<br />

1 Adet 34/28 Welknıt Açıken 2006 Model<br />

1 Adet 30/28 Pılotelli Açıken 2006 Model<br />

Telefon: 0 554 896 89 96<br />

Satılık Darpus Süpremler<br />

20 Pus 28 Fein<br />

22 Pus 28 Fein<br />

24 Pus 28 Fein<br />

Vanguard Makinalar Satılık<br />

95 Model 4 Çelik<br />

Telefon: 0 554 896 89 96<br />

Satılık Komprösör Çok Temiz<br />

15 Kw 20 B.Takım Halinde 2006 Model 6<br />

Ay Çalışması Var Satılık<br />

Telefon: 0554 896 89 96<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

Wellknıt 34 / 10 Fayn<br />

34 /10 Çift Besleme Kalın Fayn<br />

<strong>Örme</strong> Makineleri 34 / 28 34/22<br />

Yedek Kovanlarıyla Birlikte<br />

Üstündeki İşiyle Birlikte Verilir<br />

Telefon: 05327382636<br />

2. El Makine Alınacak<br />

İki Adet Süprem Örgü Makinesi Alınacak.<br />

Peşin Fiyat Temiz Makina Olmalı<br />

32/28 Ve 30/28 (Yedek Kovanı<br />

22 Fein Olmalı)<br />

2 Adet Makineye İhtiyacım Var<br />

1998 Modelin Altında Olmamalı<br />

Tercihim Mayer Pilotelli Terottur<br />

Makineler Çok Temiz Olmalı<br />

İğne Sayısı Yedekleri Tam Olmalı<br />

2-3-4 Çelikli Olmalı Likra Aparatı Olmalı<br />

Açık En Yada Tüp Olabilir Saygılar<br />

Telefon: 0533 925 10 14<br />

Satılık Kovan<br />

Çamlar Tekstil<br />

4 Adet 30 20 Meteks Kovanı<br />

1 Adet 30 24 Meteks Kovanı<br />

Kovanlar Meeksin Orjinal Olup Çok<br />

Temiz<br />

Telefon: 0532 6637592<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

Çamlar Tekstil<br />

30 28 108 Sistem İnterlok<br />

30 20 108 Sistem İnterlok<br />

Telefon: 0532 6637592<br />

Satılık Darpus Süprem Makineler<br />

12/28 Pilotelli 2003 Model<br />

14/28 Çıngıllar 1996 Model<br />

16/28 Çıngıllar 1996 Model<br />

17/28 Çıngıllar 1997 Model<br />

18/28 Çıngıllar 1996 Model<br />

22/28-22 Pai-Lung 1994 Model<br />

Tecom Vidalı Kompresör 22kw<br />

Telefon: 05336324103<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

5 Adet Full Lycra Aparatlı<br />

Vanize Mekikli Kalın Fein<br />

Telefon: 05323132598


www.vitamindizayn.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!