431-440 Febril Notropeni
431-440 Febril Notropeni
431-440 Febril Notropeni
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Türk Toraks Derne¤i Okulu<br />
<strong>Febril</strong> Nötropeni (Nötropenik Atefl)<br />
Yrd. Doç. Dr. Metin AKGÜN<br />
Atatürk Üniversitesi T›p Fakültesi, Gö¤üs Hastal›klar› Anabilim Dal›, ERZURUM<br />
e-mail: akgunm@gmail.com<br />
‹nsidans<br />
ÖZET<br />
• Kanserli hastalarda hem hastal›€a hem de tedaviye<br />
ba€l› nötropeni s›k görülür.<br />
• ‹nfeksiyöz komplikasyon s›kl›€› nötropeninin süresine<br />
ve a€›rl›€›na göre de€iflir.<br />
• <strong>Febril</strong> hastalar›n sadece %40’›nda infeksiyon (klinik<br />
ve/veya mikrobiyolojik olarak) ortaya konabilir, geriye<br />
kalan k›sm›nda herhangi bir etken gösterilemez. Her iki<br />
durumda da ampirik antibiyotik tedavi gereklidir.<br />
Patogenez<br />
• En s›k ortaya tespit edilen infeksiyon etkenleri, grampozitif<br />
koklardan koagülaz-negatif stafilokoklar, viridans<br />
streptokoklar ve Staphylococcus aureus, gram-negatif<br />
patojenlerden Escherichia coli, Klebsiella türleri ve Pse -<br />
udomonas aeroginosa’d›r.<br />
• Fungal infeksiyonlar solid organ tümörlerinde hematolojik<br />
malignitelere göre daha az görülür. En s›k görülen<br />
etkenler Candida ve Aspergillus türleridir.<br />
Tedavi<br />
• Nötropenik atefli olan her olguda gerekli kültürler<br />
al›nmal› ve gecikmeksizin ampirik uygun antibiyotik tedavisi<br />
bafllanmal›d›r.<br />
• Antibiyotik tedavisi s›k görülen gram-pozitif ve negatifleri<br />
kapsamal›d›r. Hastan›n durumuna göre monoterapi<br />
veya kombinasyon tedavisi verilebilir. Vankomisin sadece<br />
uygun endikasyonlarda ampirik tedavide yer almal›d›r.<br />
• Düflük riskli hastalar ayaktan oral siprofloksasin ve<br />
amoksisilin/klavulanik asit kombinasyonu ile tedavi edilebilir.<br />
• Hastaneye özgü s›k görülen patojenler ve duyarl›l›klar›<br />
antibiyotik seçiminde göz önünde bulundurulmal›d›r.<br />
• ‹nfeksiyon belirlenemeyen ve tedavinin üçüncü-dördüncü<br />
gününde atefli devam eden olgularda hasta klinik<br />
olarak stabil de€ilse veya tedavi de€iflikli€ini gerektiren<br />
yeni klinik-mikrobiyolojik bulgu elde edilmiflse tedavi<br />
de€iflikli€i yap›labilir.<br />
• Tedavinin beflinci-yedinci gününde atefl hala devam<br />
ediyorsa ampirik antifungal tedavi bafllanabilir.<br />
• Fungal infeksiyonlar›n tedavi baflar›s›nda nötropeninin<br />
düzelmesi önemlidir.<br />
• Koloni stimülan faktörler klinik olarak dokümante<br />
edilmifl infeksiyonu bulunan fakat antimikrobiyal tedaviye<br />
yan›t al›namayan olgularda kullan›labilir.<br />
G‹R‹fi<br />
Kanserler bafll›ca iki ana gruba ayr›l›r: Solid organ tümörleri<br />
ve hematolojik maligniteler. Yeni tan› konulan<br />
olgular›n %90’n› solid organ tümörleri, kalan %5-10’luk<br />
k›sm›n› ise hematolojik maligniteler oluflturmaktad›r (1).<br />
Solid organ tümörleri hastal›€›n özelli€ine göre cerrahi,<br />
kemoterapi, radyoterapi veya bunlar›n kombinasyonlar›yla<br />
tedavi edilmektedir. Akci€er kanserinde de erken<br />
tan› giriflimlerine ra€men, hastalar›n %20’den az bir k›sm›,<br />
tan› an›nda küratif cerrahi tedaviye adayd›r (2,3).<br />
Cerrahi tedavi, küçük hücreli d›fl› akci€er kanserli olgularda<br />
kür aç›s›ndan halen en iyi tedavi seçene€ini oluflturmas›na<br />
ra€men, çok az say›da hastaya küratif rezeksiyon<br />
yap›labilmektedir. Dolay›s›yla akci€er kanserli hastalar›n<br />
büyük bir k›sm›nda tedavi seçene€i hastan›n performans<br />
durumuna göre kemoterapi ve/veya radyoterapi<br />
olmaktad›r (4).<br />
Nötropeni, ço€u sitotoksik kemoterapi ilac›n›n s›k karfl›-<br />
lafl›lan ve öngörülen bir sonucu, kemik ili€ini etkileyen<br />
malignitelerin de s›k bir komplikasyonudur. Sitotoksik<br />
ajanlar malign hücreleri öldürürken, h›zl› bölünme özelli€i<br />
olan kemik ili€i ve müköz membranlardaki normal<br />
hücreleri de ortadan kald›rarak kemik ili€inin bask›lanmas›na<br />
ve fizyolojik bariyerlerin bozulmas›na yol açmaktad›r.<br />
Nötrofiller konak savunmas›nda, özellikle bakteriyel ve<br />
fungal patojenlere karfl› önemli rol oynamaktad›r. ‹nvazyon<br />
yapan organizmalar›n s›n›rland›r›lmas›nda ve infeksiyonlar›n<br />
elimine edilmesinde rolü olan birçok inflamatuvar<br />
yan›ta arac›l›k ederler. Dolay›s›yla, nötopeni olufltu€unda<br />
hem infeksiyonlara duyarl›l›k artmakta hem de<br />
infeksiyonlara karfl› oluflacak olan inflamatuvar yan›t<br />
azalmaktad›r. Nötropenik bir hastada aktif bir infeksiyon<br />
varl›€›nda dahi klinik semptom ve bulgular silik ola-<br />
TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›<br />
<strong>431</strong>
Türk Toraks Derne¤i Okulu<br />
bilir. Nötrofil yan›t› yetersiz kalaca€› için infeksiyon h›zla<br />
ilerleyip, yüksek morbidite ve mortalite ile seyredebilmektedir.<br />
Bu yüzden nötropenik hastalardaki riskin<br />
fark›nda olunmas›, gereken özenin ve uyan›k tutumun<br />
sergilenmesi önemlidir (1).<br />
Atefl<br />
TANIMLAMALAR<br />
Genellikle atefl ölçümünün oral veya d›fl kulak yolundan<br />
yap›lmas› önerilmektedir.<br />
Consensus Expert Panel of International Immunocompromised<br />
Host Society’e göre (5);<br />
• Tek seferde > 38.5°C olmas›,<br />
• Oniki saatlik dönemde iki veya daha fazla ≥ 38.0 olmas›.<br />
Infectious Society of America’ya göre ise -daha çok tercih<br />
edilmektedir (6);<br />
• Tek seferde > 38.3 °C olmas›,<br />
• Bir saat süreyle ≥ 38.0 olmas›.<br />
Nötropeni<br />
• Nötrofil say›s›n›n 500/mm 3 ’ün alt›nda olmas›,<br />
• Nötrofil say›s› 500-1000/mm 3 aras›nda olup 48 saat içerisinde<br />
500/mm 3 ’ün alt›na düflmesinin beklenmesi (7).<br />
‹nfeksiyon Tipleri<br />
Mikrobiyolojik olarak tan›mlanm›fl infeksiyon; kan kültürünün<br />
pozitif olmas› veya kan kültürü negatif olmas›na<br />
ra€men klinik odakta mikrobiyolojik etkenin gösterildi€i<br />
infeksiyon,<br />
Klinik olarak belirlenmifl infeksiyon; klinik olarak belirlenmifl,<br />
ancak mikrobiyolojik olarak patojenin gösterilemedi€i<br />
infeksiyon (pnömoni gibi) ve nedeni belirlenemeyen<br />
atefl; klinik olarak infeksiyon oda€› bulunamayan ve<br />
mikrobiyolojik etkenin gösterilemedi€i atefl olarak tan›mlanmaktad›r<br />
(8).<br />
‹NFEKS‹YON AÇISINDAN B‹R R‹SK FAKTÖRÜ<br />
OLARAK NÖTROPEN‹<br />
Nötropeni ile infeksiyon riskinin artt›€› ilk kez 1966 y›-<br />
l›nda belirlenmifltir (9). Sonraki çal›flmalarda da nötrofil<br />
say›s› ile infeksiyon s›kl›€› aras›nda ters bir iliflki oldu€u<br />
ortaya konulmufltur. Nötrofil say›s› 1000/mm 3 ’ün<br />
alt›na düfltü€ü zaman infeksiyon s›kl›€› belirgin bir flekilde<br />
artmakta, say› 100/mm 3 ’ün alt›na düfltü€ünde ise<br />
ciddi infeksiyöz komplikasyon geliflme riski en üst düzeye<br />
ç›kmaktad›r (10).<br />
Ayr›ca, nötropeni oluflma h›z› ve süresi de infeksiyon<br />
riskinin önemli belirleyicilerindendir. Nötropeni süresi<br />
uzad›kça, buna paralel olarak infeksiyon geliflme riski<br />
de artmaktad›r. Örne€in bir çal›flmada k›sa süreli nötropenide<br />
atefl ve infeksiyon riski < %1’ken süre iki haftay›<br />
geçti€inde risk %38’e kadar ç›kmaktad›r (6,10).<br />
Nötropenisi uzun süren hastalar sadece infeksiyon geliflmesi<br />
aç›s›ndan de€il, infeksiyona ba€l› morbidite ve<br />
mortalite aç›s›ndan da risk alt›ndad›r. Nötropeni süresi<br />
uzad›kça fungal infeksiyon geliflme riski de artmaktad›r.<br />
Bafllangݍta infeksiyondan sadece bakteriler sorumlu<br />
iken, sonradan antibiyoti€e dirençli bakteriler, mantarlar<br />
ve virüsler tabloya eklenebilmektedir. Sonradan eklenen<br />
infeksiyonlar›n mortaliteyle daha fazla iliflkili oldu€u<br />
gösterilmifltir (6,11).<br />
D‹⁄ER R‹SK FAKTÖRLER‹<br />
Kanserli hastalarda mikrobiyal invazyon ve infeksiyon<br />
geliflimini kolaylaflt›ran baz› faktörler bulunmaktad›r. Örne€in<br />
ek hastal›k varl›€›, kanserin kendisinin yol açt›€›<br />
veya kemoterapi sonucu geliflen immünsüpresyon ve<br />
anatomik bariyerlerde bozulma, tümöre ba€l› obstrüksiyon<br />
sonucu (örne€in obstrüktif pnömoni) sekresyonlar›n<br />
at›lamamas› ve buna ba€l› olarak mikrobiyal ço€alma<br />
için uygun zemin oluflmas›. Sitotoksik ilaçlar epitelyal<br />
hücrelere zarar verdi€inden müköz membran bariyerlerinin<br />
bozulmas›na ve mukozada yer alan endojen floran›n<br />
veya kolonize olan patojenlerin infeksiyona yol açmas›na<br />
zemin haz›rlamaktad›r. Bu hastalarda venöz<br />
ponksiyon, kateter yerlefltirilmesi veya cilt bütünlü€ünü<br />
bozabilecek invaziv ifllemler cilt ve yumuflak doku infeksiyonlar›n›<br />
kolaylaflt›r›r (10).<br />
‹NFEKS‹YON KAYNAKLARI<br />
Geçmifl y›llarda gram-negatif etkenler ön planda iken<br />
zamanla (antibakteriyel profilaksinin yayg›n kullan›m›yla)<br />
gram-pozitif bakteriler ön plana ç›kmaya bafllam›flt›r.<br />
Son y›llarda her iki grup bakteri infeksiyonu s›kl›-<br />
€›nda eflitlik sa€lanmas›na ra€men yeniden gram-negatif<br />
bakteri infeksiyonlar›nda art›fl görülmektedir.<br />
Nötropenili hastalarda infeksiyon, ço€unlukla endojen florada<br />
yer alan mikroorganizmalar taraf›ndan oluflturulur<br />
(12). Ciltte kolonize olan koagülaz negatif stafilokoklar<br />
ile S. aureus, a€›z floras›nda bulunan viridans streptokoklar<br />
ile herpes simpleks ve ba€›rsakta kolonize olan<br />
gram-negatif bakteriler infeksiyon nedeni olabilir. Kandida<br />
infeksiyonlar› s›kl›kla cilt, gastrointestinal sistem ve<br />
kad›n genital floras›ndan kaynaklanmaktad›r (13).<br />
‹mmünsüpresyona ba€l› olarak viral veya mikobakteriyal<br />
latent infeksiyonlar aktive olabilmektedir. Kontamine kan<br />
ürünleri, hastane ekipmanlar›, su kaynaklar›, hastane<br />
personeli az görülen fakat ciddi infeksiyona yol açabilen<br />
kaynaklard›r. Hastane kökenli s›k karfl›lafl›lan patojenler<br />
Clostridium difficile, respiratuar virüsler, vankomisine dirençli<br />
enterokoklar ve di€er multirezistan organizmalard›r.<br />
Musluklar ve dufl bafll›klar› lejyonella yay›l›m›na neden<br />
olabilmektedir. Y›kanmam›fl meyve ve sebzeler, pifl-<br />
432<br />
TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›
Türk Toraks Derne¤i Okulu<br />
memifl g›dalar, saks› çiçekleri, kuru yaprakl› yapma çiçekler,<br />
asma tavanlar ve hastanede yap›lan onar›mlar›n<br />
infeksiyon kayna€› olabilece€i gösterilmifltir (13).<br />
Bakteremi<br />
SPES‹F‹K ‹NFEKS‹YON BÖLGELER‹<br />
Nötrofil say›s› 100/mm 3 ’ün alt›na düflen hastalar›n %10-<br />
20’sinde bakteremi oluflmaktad›r (1). Bakteremi riski<br />
nötropeninin derinli€i, vasküler yatakta kateter olmas›<br />
ve herhangi bir dokuda infeksiyon varl›€›yla yak›ndan<br />
iliflkilidir. Ço€unlukla gram-pozitif bakteriler sorumludur.<br />
Bakteremi doku tutulumunun varl›€›na ve boyutuna göre<br />
komplike ve basit bakteremi fleklinde ikiye ayr›l›r<br />
(14). Komplike bakteremide akci€er, karaci€er, dalak,<br />
böbrek, kolon, kemik, eklem, venler, kalp ve meninkslerin<br />
infeksiyonu veya > 5 cm cilt ve yumuflak doku<br />
tutulumu varken, basit bakteremide minimal doku tutulumu<br />
(bakteriüri, otit, farenjit, < 5 cm cilt ve yumuflak<br />
doku tutulumu) bulunmaktad›r. Baktereminin tipi ile<br />
sa€kal›m aras›nda dramatik bir iliflki bulunmaktad›r. Yap›lan<br />
bir çal›flmada komplike bakteremili hastalarda 21.<br />
günde %20 mortalite görülürken, basit bakteremili hastalarda<br />
mortalite %5 civar›ndad›r. Ayr›ca, basit<br />
bakteremili hastalarda iyileflme süresi daha k›sad›r (13).<br />
Akci€erler<br />
Spesifik bir patojen belirlenmedi€i durumlarda bile, akci€er<br />
infeksiyonlar› yüksek oranda morbidite ve mortalite<br />
ile iliflkilidir. Afebril nötropenik epizotlar›n yaklafl›k<br />
%25’ini, dokümante edilen infeksiyonlar›n ise %50’sini<br />
pnömoniler oluflturmaktad›r. Dinleme bulgular› minimal<br />
olabilece€i gibi bazen hiç olmayabilir. Nötropenik hastalarda<br />
semptomlar›n bafllang›ç döneminde akci€er filmi<br />
%30 oran›nda normaldir (15). Pulmoner infeksiyon flüphesi<br />
varsa, toraks BT çekilmesinde yarar vard›r. Nötropeniden<br />
dolay› pürülan balgam görülmeyebilir. ‹ndükte<br />
balgam veya uygun olgularda bronkoalveoler lavaj tan›<br />
baflar›s›n› art›rmaktad›r.<br />
Akci€erde infiltrasyon yapabilecek noninfeksiyöz nedenler<br />
de ak›lda tutulmal›d›r (tümör metastaz›, radyoterapi,<br />
ilaç toksisitesi ve pulmoner hemoraji gibi) (16).<br />
Vasküler Kateterler<br />
Kanserli hastalarda farkl› nedenlerle damaryolu aç›lmas›<br />
ve kateter kullan›m› gerekmektedir (kemoterapi uygulanmas›,<br />
kan ürünlerinin transfüzyonu, paranteral beslenme,<br />
vb.). ‹nfeksiyon s›k görülen bir kateter komplikasyonudur.<br />
Kullan›lan kateterin türüne, süresine ve<br />
hastan›n immünsüpresyon durumuna göre infeksiyon s›kl›€›<br />
de€ifliklik gösterir. Kateter tak›lan bölgede eritem,<br />
hassasiyet gibi lokal bulgular her zaman infeksiyon anlam›na<br />
gelmemekle beraber bu bulgular infeksiyonun<br />
önemli ipuçlar› olabilir. Kateter infeksiyonlar› ç›k›fl-yeri<br />
infeksiyonu, cep infeksiyonu, tünel infeksiyonu ve kateter<br />
iliflkili sistemik infeksiyon fleklinde grupland›r›lmaktad›r<br />
(8).<br />
Ç›k›fl yeri infeksiyonlar› sadece uygun antibiyotik kullan›m›<br />
ile tedavi edilebilirken cep ve tünel infeksiyonlar›nda<br />
vankomisin içeren ampirik tedavi yan› s›ra kateterin<br />
ç›kar›lmas› da gerekmektedir (13).<br />
Üst Gastrointestinal Sistem<br />
Oral kavitede ve sindirim sisteminde mukozit, birçok sitotoksik<br />
kanser tedavisinden sonra görülebilir. Gastrointestinal<br />
mukozan›n bütünlü€ünün bozulmas›, kolonize<br />
olan mikroorganizmalar›n invazyonunu kolaylaflt›racakt›r.<br />
Ancak hastada ortaya ç›kan odinofaji, disfaji, retrosternal<br />
ve epigastrik flikayetlerin infeksiyona m›, ilaca m›<br />
sekonder geliflti€ini anlamak zordur. En s›k görülen etkenler<br />
herpes simpleks ve kandida türleridir (13).<br />
Alt Gastrointestinal Sistem<br />
Nötropenili hastalarda klinik olarak diyareye yol açan<br />
enterokolit görülebilir. Üst gastrointestinal sistemde oldu€u<br />
gibi infeksiyöz noninfeksiyöz neden ay›r›m›n› yapmak<br />
güçtür. Bu hastalarda görülen C. difficile infeksiyonu<br />
kemoterapiden çok, önceden kullan›lan antibiyotik<br />
tedavisiyle iliflkilidir. E€er C. difficile belirlenmiflse tedaviye<br />
oral metranidazol eklenmelidir (17).<br />
Di€er alt gastrointestinal sistem infeksiyonlar›ndan tiflit<br />
(nötropenik enterokolit olarak da bilinir) ve perirektal<br />
infeksiyonlar daha çok hematolojik malignitelerden sonra<br />
görülür. Tiflit yaflam› tehdit edici ciddi komplikasyonlarla<br />
seyredebilmektedir. Tan›s›nda BT kullan›lmakta;<br />
ba€›rsak duvar›nda kal›nlaflma görülmektedir (18).<br />
Sinüsler<br />
Sitotoksik tedavi sinüslerin do€al klirens mekanizmalar›-<br />
n› ve nazal geçifli bozarak sinüslerin patojenik mikroorganizmalarla<br />
kolonize olmas›na yol açmaktad›r. Sinüs<br />
infeksiyonlar›nda BT oldukça sensitif bir yöntemdir. Aspergillus<br />
flüphesinde sinüs biyopsisi gerekli olabilmektedir<br />
(13).<br />
NÖTROPEN‹K HASTAYA YAKLAfiIM<br />
Atefl belirlenen olgular›n üçte ikisinden fazlas›nda olas›<br />
neden infeksiyondur. ‹nflamatuvar yan›t azald›€› için<br />
klasik infeksiyon bulgular› (a€r›, ›s› art›fl›, k›zar›kl›k,<br />
ödem) görülmeyebilir. Bu nedenle atefl, infeksiyonun genellikle<br />
ilk, s›kl›kla da tek bulgusudur. Nötropenili bir<br />
olguda baflka bir neden belirlenmedikçe infeksiyon belirtisi<br />
olarak kabul edilmelidir. Bu hastalarda ateflin di-<br />
€er olas› nedenleri malignitenin kendisi, kemoterapi,<br />
kan transfüzyonu, antifungal veya nadiren antibiyotik<br />
kullan›m›, hematopoietik büyüme faktörlerinin kullan›m›<br />
ve allerjik reaksiyon olabilir.<br />
Az görülmesine ra€men nötropenili bir hastada abdominal<br />
a€r›, belirgin mukozit, perirektal a€r› gibi infeksi-<br />
TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›<br />
433
Türk Toraks Derne¤i Okulu<br />
yon bulgular› varsa, atefl olmaks›z›n infeksiyon lehine<br />
yorumlanabilir. Hasta steroid kullan›yorsa atefl bask›lanabilir.<br />
‹lk De€erlendirme<br />
‹lk de€erlendirme olas› infeksiyon bölgeleri, patojenler<br />
ve hastan›n infeksiyonla iliflkili komplikasyon riskine yönelik<br />
olmal›d›r. Spesifik infeksiyon bölgeleri sistematik<br />
olarak muayene edilmelidir. Anamnezde yak›n zamanda<br />
antibiyotik kullan›m›, cerrahi, invaziv ifllemler (biyopsi,<br />
kateter vb.) yan› s›ra infeksiyon maruziyeti aç›s›ndan aile<br />
üyeleri, hayvan besleme, ald›€› g›dalar ve seyahat<br />
öyküsü sorgulanmal›d›r.<br />
Fizik bak›da s›k görülen infeksiyon bölgeleri de€erlendirilmeli<br />
(a€›z ve farenks, cilt ve yumuflak doku, solunum<br />
sistemi, gastrointestinal sistem), ancak inflamatuvar<br />
hücreler azald›€› için klinik bulgular›n silik olabilece€i<br />
ak›lda tutulmal›d›r.<br />
Laboratuvar de€erlendirmede ilk olarak hemogram, karaci€er<br />
ve böbrek fonksiyon testleri, oksijen satürasyonu,<br />
idrar analizi gibi rutin tetkikler yap›lmal›d›r. Yine<br />
ilk de€erlendirmede her ne kadar baz› olgularda bulgu<br />
vermese de akci€er filmi çekilmesinde yarar vard›r.<br />
‹ki kez kan kültürü al›nmas› etken izolasyon flans›n› art›rd›€›<br />
için önerilmektedir. Kan kültürünün birinin kateterden<br />
di€erinin periferik venden al›nmas› konusu tart›flmal›d›r.<br />
Bu flekilde efl zamanl› al›nmas›n›n kateter<br />
iliflkili infeksiyon tan›s›nda yarar› oldu€u bildirilmektedir.<br />
Ancak yap›lan metaanalizde klinik de€erinin çok az<br />
oldu€u bildirilmektedir (19). Bununla ba€›nt›l› olarak baz›<br />
otörler periferik venden iki seri kültür al›nmas› önerilmektedir.<br />
‹nfeksiyon flüphesi olan bölgelerden mutlaka kültür yap›lmal›d›r.<br />
Diyare varsa, C. difficile toksini araflt›r›lmal›,<br />
olanakl› ise oral ve perianal bölgeden herpes simpleks<br />
virüsü için, k›fl aylar›nda ise klinik flüphe do€rultusunda<br />
nazal sürüntü ve respiratuvar materyallerde viral<br />
kültür yap›lmal›d›r.<br />
Risk De€erlendirmesi<br />
Nötropenik ateflli bir hastan›n hastaneye baflvurusunda<br />
ampirik tedavi planlan›rken ilk yap›lmas› gereken fley<br />
hastan›n risk grubunun belirlenmesidir. Risk grubu belirlenirken<br />
en s›k “Multinational Association of Supportive<br />
Care in Cancer (MASCC)” kriterleri kullan›lmaktad›r<br />
(Tablo 1) (20). Risk de€erlendirmesi, hastada febril dönemde<br />
ciddi komplikasyon geliflme olas›l›€›n› öngördü€ü<br />
gibi, düflük riskli hastalar›n belirlenerek tedavilerinin<br />
ayaktan oral antibiyotikle yap›labilmesine olanak sa€lar.<br />
Tablo 1. Ateflle baflvuran nötropenik hastada düflük risk varl›¤›n›<br />
belirlemede kullan›lan skorlama sistemi (MASCC Skorlama<br />
Sistemi).<br />
Özellik<br />
Bir di€er s›k kulan›lan risk de€erlendirme sistemi de<br />
“Talcott Risk De€erlendirmesi” dir (21). Her iki skorlama<br />
sisteminde de gözard› edilmifl olan nötropeni derinli€i<br />
ve süresi de hastada infeksiyonla iliflkili komplikasyon<br />
geliflimi aç›s›ndan önem tafl›maktad›r.<br />
Ampirik Antibiyotik Tedavisi<br />
Elimizde mevcut olan tan›sal testler, bir infeksiyon varl›€›n›<br />
ortaya koymada veya ekarte etmede yeterince<br />
h›zl›, duyarl› veya spesifik olmad›€› için bu hastalarda<br />
infeksiyona ait bulgu (örne€in atefl) belirlenir belirlenmez,<br />
genifl spektrumlu antibiyotiklerle ampirik tedavi<br />
yaklafl›m› bir zorunluluktur. Çünkü ciddi bir infeksiyon<br />
varl›€›nda tedavideki gecikme mortaliteyi art›rmaktad›r<br />
(22,23). Ampirik tedavi için antibiyotik seçilirken en s›k<br />
görülen potansiyel mikroorganizmalar (gram-negatifler<br />
ve gram-pozitifler), potansiyel infeksiyon bölgeleri, izole<br />
edilen patojenlerin lokal antibiyotik duyarl›l›klar›,<br />
hastan›n infeksiyon riski, klinik instabilite varl›€› (örne-<br />
€in hipotansiyon), hastan›n ilaç allerjisi öyküsü, organ<br />
disfonksiyonu ve varsa önceden ald›€› antibiyotik tedavisi<br />
göz önünde bulundurulmal›d›r.<br />
Önerilen Yaklafl›mlar (6-8)<br />
Skor<br />
Hastal›¤›n yayg›nl›¤›*<br />
Semptom yok 5<br />
Hafif semptomlar 5<br />
Orta derecede semptom 3<br />
Hipotansiyonu yok 5<br />
KOAH’› yok 4<br />
Solid organ tümörü var veya<br />
fungal infeksiyon öyküsü yok 4<br />
Dehidratasyonu olmamas› 3<br />
Atefl bafllad›¤›nda hastane d›fl›nda olmas› 3<br />
Altm›fl yafl alt›** 2<br />
En yüksek skor 26’d›r. Skorun ≥ 21 olmas› düflük riski göstermektedir.<br />
* Sadece birisi seçilir.<br />
** Onalt› yafl ve alt›ndakiler için geçerli de¤ildir.<br />
Antibiyotik tedavisinin seçiminde izlenecek yol fiekil<br />
1’de özetlenmifltir.<br />
Tek ilaçla intravenöz tedavi (intravenöz monoterapi):<br />
Karbapenem, imipenem-silastatin, meropenem, genifl<br />
spektrumlu antipsödomonal sefalosporin (seftazidim veya<br />
sefepim) veya bir beta-laktam/beta-laktamaz inhibötörü<br />
(sefoperazon-sulbaktam veya piperasilin-tazobaktam)<br />
kullan›labilir.<br />
Piperasilin/tazobaktam kombinasyonu kullan›lan hastalarda<br />
aspergillus tan›s›nda kullan›lan galaktomannan so-<br />
434<br />
TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›
Türk Toraks Derne¤i Okulu<br />
fiekil 1. Antibiyotik tedavisinin seçiminde izlenecek yol.<br />
nuçlar›n›n etkilenece€i (yanl›fl pozitiflik görülebilece€i)<br />
ak›lda tutulmal›d›r. Son çal›flmalarda baz› gram-negatif<br />
organizmalarda (örne€in; P. aeroginosa) sefepim ve seftazidime<br />
direnç geliflti€i gösterilmifltir. Bu nedenle lokal<br />
antibiyotik duyarl›l›klar›na ait veriler oldukça önem tafl›maktad›r.<br />
Ayr›ca, seftazidimin gram-pozitiflere etkinli-<br />
€i yoktur. Genifllemifl spektrumlu beta-laktamaz sentezleyen<br />
bakteri infeksiyonlar›na s›k rastlanan merkezlerde<br />
monoterapide karbapenem türevlerinin seçilmesi daha<br />
uygun olabilir.<br />
Yüksek riskli hastalar›n da kat›ld›€›, çok say›daki kontrollü<br />
klinik çal›flmada tekli antibiyotik tedavisinin kombinasyon<br />
tedavisi kadar etkili oldu€u gösterilmifltir. Monoterapi<br />
uygulanacak hasta grubunda beklenen nötropeni<br />
süresinin 10 günden az olmas› ve hastan›n nötrofil<br />
say›s›n›n 100/mm 3 ’ün alt›na düflmemifl olmas› önerilmektedir.<br />
‹kili kombinasyon tedavisi (intravenöz dual tedavi): Aminoglikozid<br />
(amikasin, tobramisin, netilmisin veya gentamisin)<br />
ile birlikte bir antipsödomonal karboksi-penisilin<br />
veya üreidopenislin (tikarsilin-klavulonik asit veya piperasilin-tazobaktam)<br />
veya genifl spekturumlu antipsödomonal<br />
sefalosporin (seftazidim veya sefepim) veya karbapenem<br />
kullan›labilir. Önceden kinolon profilaksisi yap›lmayan<br />
olgularda ve kinolon direnci az olan merkezlerde<br />
siprofloksasin ile birlikte antipsödomonal penisilin<br />
de alternatif olarak kullan›labilir.<br />
Aminoglikozidlere ba€l› renal toksisite ve ototoksisite<br />
aç›s›ndan dikkatli olunmal›d›r. Aminoglikozidli kombinasyonda<br />
günlük aminoglikozid dozu tek seferde verilebilir.<br />
Menenjit veya endokardit varl›€›nda aminoglikozidlerin<br />
bu flekilde günlük tek doz kullan›m› önerilmemektedir.<br />
Kombinasyon tedavisi ile gram-negatif bakterilere karfl›<br />
sinerjik bir etki elde edildi€i ve tedavi s›ras›nda direnç<br />
geliflme olas›l›€›n›n düflük oldu€u varsay›l›r. P. aerogino -<br />
sa’n›n etken olma olas›l›€›n›n yüksek oldu€u hastanelerde<br />
de kombinasyon tedavisi iyi bir seçenektir. Kural<br />
olarak P. aeroginosa ile infeksiyon riski yüksek olan hastalarda<br />
(önceden P. aeroginosa ile infeksiyon öyküsü veya<br />
ektima gangrenozum varl›€› gibi) lokal veriler de göz<br />
önüne al›narak en etkili antipsödomonal antibiyotikler<br />
kombine edilmelidir.<br />
Kombinasyon tedavisi özellikle a€›r nötropenili olgularda<br />
(nötrofil say›s› < 100/mm 3 ) ve nötropenisi on günden<br />
uzun sürmesi beklenen olgularda önerilmektedir.<br />
Glikopeptidli kombinasyonlar: Nötropenili hastalarda<br />
glikopeptidlerin (vankomisin, teikoplanin) kullan›m› en<br />
TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›<br />
435
Türk Toraks Derne¤i Okulu<br />
tart›flmal› konulardan birisidir. Glikopeptidlerin ampirik<br />
tedavide rutin olarak kullan›lmamas›, sadece uygun endikasyonda<br />
kullan›lmas› önerilmektedir. Ampirik vankomisin<br />
kullan›lan olgularda hastalar›n ateflinin oldu€u gün<br />
say›s›n› azaltt›€›, ancak sa€kal›m aç›s›ndan bir avantaj<br />
sa€lamad›€› görülmüfltür. Son dönemde metisiline dirençli<br />
stafilokoklar, koagülaz negatif stafiloklar, penilindirençli<br />
viridans streptokoklar ile enterokoklar ve Corynebacterium<br />
jeikeium gibi etkenlerin yol açt›€› betalaktam<br />
dirençli gram-pozitif infeksiyonlar›n s›kl›€›nda art›fl<br />
olmas› nedeniyle vankomisinin uygun endikasyonda<br />
kullan›m› daha fazla önem kazanm›flt›r. Vankomisin direncindeki<br />
art›fl, do€rudan yatan hastalardaki uygunsuz<br />
vankomisin kullan›m›yla iliflkilidir. Bu nedenle glikopeptidler<br />
sadece ciddi gram-pozitif infeksiyon aç›s›ndan<br />
yüksek riskli hastalarda kullan›lmal›d›r.<br />
Glikopeptidler flu durumlarda kullan›labilir:<br />
• Hastada a€›r, klinik olarak belirgin, kateter ile iliflkili<br />
infeksiyon varsa (çünkü bu hastalarda infeksiyon nedeni<br />
ço€unlukla beta-laktamlara dirençli koagülaz-negatif<br />
stafilokoklard›r),<br />
• Etkenin ve antibiyotik duyarl›l›€›n›n henüz belirlenmedi€i,<br />
ancak kültürde gram-pozitif bakteriler üredi€inde,<br />
• Beta-laktam dirençli pnömokok veya metisilin-dirençli<br />
S. aureus ile kolonize oldu€u biliniyorsa,<br />
• Siprofloksasin veya trimetoprim/sül f o m e t o k s a z o l<br />
profilaksisisi yap›lm›flsa (bu hasta grubunda gram-pozitif<br />
infeksiyon riskinin artt›€› gösterilmifltir, ancak yeni kuflak<br />
kinolon -örne€in; levoflokasin- kullan›m› ile ilgili yeterli<br />
veri bulunmamaktad›r),<br />
• Hipotansiyon veya septik flok tablosu olan bir hastada<br />
etken belirlenememiflse.<br />
Yukar›daki endikasyonlara uygun olarak bafllanan ampirik<br />
glikopeptid tedaviden sonra iki-üç gün içerisinde tedavinin<br />
tekrar de€erlendirilmesi, dirençli gram-pozitif<br />
patojen belirlenmemesi durumunda klinik olarak da uygunsa<br />
tedavinin kesilmesi önerilmektedir.<br />
A€›r mukozitlerde viridans streptokoklarla sepsis oluflabilme<br />
riskine ra€men, glikopeptid kullan›m›na gerek olmad›€›<br />
ve yukar›da önerilen intravenöz monoterapinin<br />
(sefepim, imipenem ve piperasilin-tazobaktam) yeterli<br />
oldu€u belirtilmektedir.<br />
Yukar›da belirtilen endikasyonlarda ampirik olarak yeni<br />
jenerasyon ilaçlar›n (linezolid, kinupristin-dalfopristin ve<br />
daptomisin) rutin kullan›m› önerilmemekte; bu ilaçlar›n<br />
sadece vankomisine-dirençli olgularda alternatif tedavi<br />
olarak kullan›lmas› önerilmektedir. Linezolidin özellikle<br />
vankomsine dirençli enterokoklar›n tedavisinde önemli<br />
yeri vard›r. Ayr›ca, mekanik ventilasyon uygulanan hastalardaki<br />
metisilin-dirençli S. aureus pnömonisi tedavisinde<br />
kullan›labilir. Ancak nötropenik ateflli hastalardaki<br />
etkinli€i konusunda yeterli veri bulunmamaktad›r. Kinupristin-dalfopristin’e<br />
direnç geliflimi ve yol açt›€› kasiskelet<br />
sistemi semptomlar› kullan›m›n› k›s›tlamaktad›r.<br />
Daptomisin ço€u gram-pozitif bakterilere karfl› etkilidir.<br />
Ancak akci€er dokusuna pentrasyonu az oldu€u için pnömonili<br />
olgularda kullan›lmamas› önerilmektedir.<br />
Klinik olarak stabil olmayan olgularda tedavi: Klinik<br />
olarak stabil olmayan, genel durumu bozuk olgularda<br />
ampirik olarak ikili kombinasyon tedavisine vankomisin<br />
eklenmesi önerilmektedir. Yine bu olgulardaki ikili kombinasyon<br />
seçiminde lokal antibiyotik duyarl›l›klar› ve<br />
psödomonas riski göz önünde bulundurulmal›d›r.<br />
Oral tedavi: Oral tedavi verirken hastan›n gerekti€inde<br />
hastaneye ulaflabilme olana€› ve tedaviye uyumu göz<br />
önünde bulundurulmal›d›r. Nötropeni s›ras›nda infeksiyon<br />
geliflme riski aç›s›ndan düflük risk grubunda yer alan<br />
hastalarda intravenöz monoterapiye alternatif olarak,<br />
siprofloksasin ve amoksisilin/klavulonik asit kombinasyonu<br />
oral yoldan kullan›labilir. Penisilin allerjisi bulunanlarda<br />
siprofloksasin klindamisinle kombine edilebilir.<br />
Oral monoterapi aç›s›ndan yüksek doz siprofloksasin ile<br />
yap›lm›fl az say›da çal›flma bulunmaktad›r. Artan kinolon<br />
direnci yan› s›ra, siprofloksasinin gram-pozitiflere karfl›<br />
(S. aureus, viridans streptokoklar gibi) etkinli€i bulunmamaktad›r.<br />
Baz› merkezlerde florokinolonlar (örne€in;<br />
levoflokasin) monoterapide yayg›n olarak kullan›lmaktad›r.<br />
Ancak florokinolonlar›n bu grup hastalarda rutin<br />
kullan›m›n› destekleyen veri bulunmad›€› gibi psödomonaslar<br />
etki spektrumunun d›fl›nda kalmaktad›r. Dolay›s›yla<br />
hem siprofloksasinin hem de florokinolonlar›n oral<br />
monoterapide kullan›m› önerilmemektedir.<br />
‹zlem<br />
Hastalarda günlük de€erlendirme yap›lmal›d›r. Olas›<br />
infeksiyon bölgeleri de€erlendirilmeli, komplike veya<br />
progresif infeksiyonlarda infeksiyon hastal›klar› uzman›-<br />
n›n görüflü al›nmal›d›r. Ampirik antibiyotik tedavisinin<br />
etkinli€ini de€erlendirmek için en az›ndan üç-dört günlük<br />
bir süre gereklidir. Uygun tedavi alan hastalarda bile<br />
yan›t›n yedi güne kadar uzad›€› ak›lda tutulmal›d›r<br />
(22). Antibiyotik de€ifltirmeye karar verirken de atefl yan›t›<br />
dikkate al›nmal›d›r.<br />
Hastan›n klini€inde bozulma gözlenmedi€i durumlarda,<br />
ilk kan kültürü sonuçlar› elde edilmeden yeni kültür<br />
al›nmas› önerilmemektedir. Hastan›n durumu de€erlendirildi€inde<br />
önceki kültür sonuçlar›n›n dikkate al›nmas›<br />
ve kan kültürü pozitif olgularda izlemde negatifli€in<br />
gösterilmesi de öneriler aras›nda yer almaktad›r (13).<br />
Antibiyotik Tedavisinde De€ifliklik<br />
Hiçbir ampirik tedavinin do€al olarak tüm olas› patojenleri<br />
kapsamas› beklenemez. Bu nedenle bazen tedavi<br />
de€iflikli€i gerekebilmektedir. Tedavinin dördüncü gü-<br />
436<br />
TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›
Türk Toraks Derne¤i Okulu<br />
nünde atefli hala devam eden olgular ister klinik veya<br />
mikrobiyolojik olarak belirlenmifl infeksiyona sahip olgular<br />
olsun ister nedeni bilinmeyen atefl olsun antimikrobiyal<br />
tedavi aç›s›ndan yeniden de€erlendirilmelidir. Antibiyotik<br />
de€iflikli€i gerekip gerekmedi€i hastan›n klinik<br />
durumu, fizik bak› bulgular›, kültür sonuçlar› ve nötropeninin<br />
düzelme süresi göz önüne al›nmal›d›r. Atefl yan›t›<br />
baz› olgularda gecikebilece€i gibi, devam eden ateflin<br />
nedeni bakteri d›fl› bir infeksiyonu, ampirik tedaviye<br />
dirençli bir bakteri infeksiyonunu, sekonder bir<br />
infeksiyonu, kapal› boflluk infeksiyonunu, antibiyotik düzeyinin<br />
yetersiz olabilece€ini veya ilaç atefli olabilmektedir.<br />
Klinik olarak stabil olan bir hastada, atefl devam etse<br />
bile antibiyotik de€iflikli€i yap›lmadan izlenmesi, ampirik<br />
olarak önceden vankomisin bafllanm›flsa ve kullan›m<br />
endikasyonu yoksa kesilmesi önerilmektedir. Atefl beflyedi<br />
güne kadar uzarsa antibiyotik de€iflikli€i veya antifungal<br />
tedavi düflünülmelidir.<br />
Klini€i stabil olmayan hastada atefl devam ediyorsa antibiyotik<br />
de€iflikli€i gerekebilir. Hastan›n klinik durumuna<br />
göre gram-negatif etki spektrumu geniflletilebilir veya<br />
uygun endikasyon varsa vankomisin eklenebilir. Örne€in;<br />
daha önce aminoglikozid almayan olgularda tedaviye<br />
bu antibiyoti€in eklenmesi, e€er bafllang›çta bir<br />
sefalosporin verilmiflse bunun yerine bir karbapenem verilmesi<br />
fleklinde de€ifliklik bir de€ifliklik yap›labilir. Bu<br />
hastalar grubunda da atefl befl-yedi gün sürüyorsa tedaviye<br />
antifungal ilavesi düflünülmelidir.<br />
Atefli düflen olgularda ise klinik stabil ve düflük risk grubuna<br />
giriyorsa oral tedaviye geçilebilir. Klinik olarak<br />
stabil olmayan olgularda atefl düflse bile tedaviye IV olarak<br />
devam edilmesi önerilemktedir.<br />
Antibiyotik Tedavisinin Süresi<br />
Antimikrobiyal tedavinin süresi infeksiyon bölgesi, etken<br />
mikroorganizma(lar), hastan›n klinik durumu, tedaviye<br />
yan›t ve nötropeninin düzelmesi gibi özellikler de€erlendirilerek<br />
belirlenir. Ancak antibiyotik tedavi süresinin<br />
belirlenmesinde en önemli parametreler infeksiyonun<br />
klinik ve/veya mikrobiyolojik olarak ortaya konulmufl olmas›<br />
ve hastan›n nötrofil say›s›d›r. Tedavi süresini her<br />
durum için kesin olarak formülize etmek, eldeki verilerle<br />
olas› de€ildir. Genel yaklafl›m olarak nedeni bilinmeyen<br />
atefl varl›€›nda tedaviye nötrofil say›s›<br />
500/mm 3 ’ün üzerine ç›k›ncaya kadar devam edilmesi<br />
önerilmektedir.<br />
Dokümante edilen infeksiyon varl›€›nda ise tedavi genellikle<br />
infeksiyon bölgesine ve patojene göre de€ifliklik<br />
göstermektedir. Ancak bu hastalarda da en az›ndan nötrofil<br />
say›s›nda iyileflme gözleninceye kadar tedaviye devam<br />
edilmelidir. Bu hastalarda tedavi süresi belirlenirken<br />
hem nötropeni süresi hem de infeksiyon bölgesi veya<br />
patojen dikkate al›nd›€›ndan duruma göre tedavi süresi<br />
nötropeniden daha uzun olabilmektedir. Örne€in;<br />
komplike olmayan cilt ve mukozal infeksiyonlarda 7-14<br />
günlük tedavi yeterlidir. Ço€u bakteremili olguda da 7-<br />
10 günlük tedavi yeterli olabilmektedir. E€er gram-negatif<br />
bir bakteremi tespit edilmiflse tedavi süresi 10<br />
günden az olmamal›d›r (ortalama 10-14 gün). Daha uzun<br />
süreli tedavi (14-21 gün) akci€er veya sinüs infeksiyonu<br />
oldu€unda veya bakteremi ile birlikte majör bir organ<br />
tutulumu (komplike bakteremi) varsa tercih edilmektedir.<br />
Tiflit gibi kompleks bir intraabdominal infeksiyon<br />
söz konusu ise infeksiyona ait tüm bulgular ortadan kalk›ncaya<br />
kadar tedavinin sürdürülmesi önerilmektedir. S.<br />
aureus bakteremisi varsa kan kültürü negatiflefltikten<br />
sonra iki hafta daha tedaviye devam edilmesi önerilmekte,<br />
süre dört-alt› haftaya kadar uzayabilmektedir.<br />
Ampirik Antifungal Tedavi<br />
<strong>Febril</strong> nötropenik hastalarda invaziv fungal infeksiyonlar›n<br />
morbidite ve mortalitesi yüksektir. Bu infeksiyonlar›n<br />
erken tan›s›nda karfl›lafl›lan güçlükler nedeni ile tedavi<br />
gecikti€i zaman genellikle etkisiz kalmaktad›r. Ampirik<br />
antifungal tedavinin kime uygulanmas› gerekti€ine<br />
karar verilirken, invaziv fungal infeksiyon riskinin büyüklü€ü,<br />
hedeflenen fungal patojenler ve hastan›n daha önceden<br />
antifungal profilaksi al›p almad›€› gibi risk faktörler<br />
göz önüne al›nmal›d›r. Fungal infeksiyonlar hematolojik<br />
malignitesi olan hastalarda daha s›k görülmekle<br />
birlikte akci€er kanserli olgularda da nötropeni uzun<br />
sürdü€ünde, derin nötropeni oldu€unda, a€›r mukozitli<br />
olgularda ve primer hastal›€› kontrol alt›nda olmayan<br />
veya nüks geliflen olgularda görülebilmektedir.<br />
Ampirik antifungal tedaviye hangi hastalarda, ne zaman<br />
bafllanmas› gerekti€i konusunda kesin bir görüfl birli€i<br />
olmamakla birlikte tedavinin beflinci-yedinci gününde<br />
antibiyotik tedavisine yan›t al›namayan, baflka bir infeksiyon<br />
kayna€› saptanamayan febril nötropenik hastalar<br />
ampirik fungal tedavi adaylar›d›r. ‹nvaziv fungal infeksiyon<br />
flüphesi olan hastalarda daha erken tedavi bafllanabilir.<br />
Buna karfl›l›k hiçbir infeksiyon oda€› saptamanayan,<br />
klini€i stabil olan ve birkaç gün içinde nötropeniden<br />
ç›kmas› beklenen hastalarda antifungal tedavi geciktirilebilir.<br />
Ampirik antifungal tedavide bütçe uygulama talimatnamesi<br />
gere€i ilk seçenek olarak ülkemizde amfoterisin B<br />
deoksilat (konvansiyonel amfoterisin B) veya flukonazol<br />
kullan›labilmektedir. Ancak konvansiyonel amfoterisin<br />
B’nin toksisitesinin yüksek olmas› nedeniyle, flukonazolün<br />
ise baz› kandida türlerine (Candida krusei ve Can -<br />
dida glabrata) karfl› etkinli€inin az olmas› ve profilakside<br />
yayg›n kullan›m›na ba€l› direnç geliflimi nedeniyle<br />
ampirik kullan›mlar›nda k›s›tlanma söz konusudur. Bu<br />
nedenle son y›llarda baflka antifungal ilaçlar ampirik te-<br />
TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›<br />
437
Türk Toraks Derne¤i Okulu<br />
davide de€erlendirilmifltir. Lipid formülasyonlar›n etkinli€inin<br />
genel olarak konvansiyonel amfoterisin B ile ayn›,<br />
ancak nefrotoksisite riskinin daha az oldu€u gösterilmifltir.<br />
Di€er alternatif ilaçlar yeni azoller (vorikonazol,<br />
itrakonazol) ve ekinokandinlerdir (kaspofungin). Ancak<br />
yeni tedavilerin daha pahal› olmas› nedeniyle afla-<br />
€›daki endikasyonlarda kullan›lmas› önerilmektedir:<br />
• Bafllang›ç serum kreatinin de€erinin ≥ 2.0 mg/dL veya<br />
kreatin klirensinin < 40 mL/dakika olmas›,<br />
• Tedavi s›ras›nda serum kreatininde artma veya kreatin<br />
klirensinde azalma,<br />
• Birlikte birde fazla nefrotoksik ajan›n kullan›lmas›,<br />
• 500 mg kümülatif amfoterisin B’ye yan›t al›namamas›<br />
(invaziv aspergillozis).<br />
Kullan›m s›ras›nda kontrol edilemeyen ve tolere edilemeyen<br />
ciddi reaksiyonlar olmas› (maksimum premedikasyona<br />
karfl›n kontrol edilemeyen infüzyonla iliflkili yan<br />
etkiler, maksimum elektrolit replasman›na karfl›n a€›r<br />
hipokalemi ve/veya hipomagnezemi vb.).<br />
Vorikonazolün amfoterisin B ile karfl›laflt›r›ld›€› bir çal›flmada<br />
amfoterisin B’nin daha etkili bulunmas› nedeni ile<br />
vorikonazol ampirik tedavide FDA onay› alamam›flt›r<br />
(24). Buna ra€men invaziv küf mantarlar› için yüksek<br />
riskli hastalarda kullan›lacak ampirik tedavi seçeneklerinden<br />
biri olarak kabul edilmektedir.<br />
Kaspofungin kandida ve Aspergillus türlerine etkili bir<br />
ajan olmas›na ra€men di€er birçok f›rsatç› mantar<br />
infeksiyonuyla ilgili veriler s›n›rl›d›r. Kaspofunginin amfoterisin<br />
B’nin lipid formülasyonlar›yla yap›lan karfl›laflt›rmal›<br />
bir çal›flmada ise sa€kal›m ve toksisite aç›s›ndan<br />
kaspofunginin daha iyi oldu€u gösterilmifltir (25).<br />
Flukonazol de ampirik tedavide kullan›lmaktad›r. Ancak<br />
yukar›da belirtilen çekincelerin yan› s›ra küf mantarlar›na<br />
etkisi zay›ft›r. ‹trakonazolün IV bafllan›p daha sonra<br />
oral olarak verilmesi de bir baflka tedavi alternatifidir.<br />
Ancak ›trakonazolün negatif inotropik etkisi oldu€u<br />
için kardiyak fonksiyonlar› bozuk olan hastalarda önerilmemektedir.<br />
Fungal ‹nfeksiyonlar›n Erken Tan›s›<br />
Erken tan›da toraks BT’nin yararl› oldu€u gösterilmifltir.<br />
Genel yaklafl›m olarak ikinci haftadan sonra önerilmekle<br />
birlikte riskli hasta grubunda daha erken dönemde<br />
de kullan›labilir. Fungal hücre duvar› bileflenlerinden<br />
olan galaktomannan erken tan›da kulan›lan bir baflka<br />
yöntemdir. Pozitif prediktid de€eri %88, negatif prediktif<br />
de€eri %90’d›r. Seri ölçümler yap›ld›€›nda sensitivitesi<br />
%65’ten 90’a ç›kmaktad›r. Küf mantarlar›na etkili<br />
ilaçlar sensitivitesini düflürürken, piperasilin/tazobaktam<br />
kullan›m› yanl›fl pozitifliklere yol açmaktad›r. Bu nedenle<br />
pozitif test sonras› kesin tan› için invaziv tan›sal giriflimlerle<br />
do€rulanmas› gerekebilir. Pozitif test sonras›<br />
mutlaka toraks BT çekilmelidir. Erken tan›da kullan›lan<br />
bir baflka parametre (1→3)-beta-D-glukan’d›r. Negatif<br />
prediktif de€eri %100, spesifitesi %90 olarak bildirilmektedir.<br />
PROF‹LAKS‹<br />
Akci€er kanserli hastalarda rutin olarak antibakteriyel,<br />
antifungal veya antiviral profilaksi önerilmemektedir.<br />
FEBR‹L NÖTROPEN‹DE KOLON‹ ST‹MÜLAN<br />
FAKTÖR KULLANIMI<br />
[ASCO ve EORTC 2006 Rehberlerinin Özeti (26,27)]<br />
Primer Profilakside Kullan›m<br />
Tedavi öncesi profilaktik olarak koloni stimülan faktör<br />
(KSF) kullan›m›na primer profilaksi denir. Yafl, medikal<br />
öykü, hastal›€›n özellikleri, kullan›lan kemoterapi rejiminin<br />
miyelotoksisitesine göre yüksek risk grubundaki<br />
hastalara primer profilaksi önerilmektedir. Önceden<br />
%40’›n üzerinde nötropeni beklendi€inde önerilirken, son<br />
rehberlerde %20’nin üzerinde nötropeni beklenen olgularda<br />
primer profilakside KSF kullan›m› önerilmektedir.<br />
Ancak özel bir kemoterapi rejimi uygulanmayacak ise<br />
rutinde kullan›lan kemoterapötiklerle febril nötropeni<br />
riski genelde %20’den azd›r.<br />
Profilaktik kullan›mda sadece optimal tedavi rejimi de-<br />
€il, hastaya özel risk faktörleri ve tedavi ile amaçlanan<br />
fley (küratif tedavi, sa€kal›m avantaj› veya semptom<br />
kontrolü ve palyasyon) de göz önüne al›nmal›d›r. Afla€›-<br />
da s›ralanan baz› klinik özellikler nedeniyle nötropeninin<br />
uzamas›ndan dolay› komplikasyon riski artabilir:<br />
• Altm›flbefl yafl üstü,<br />
• Performans durumunun kötü olmas›,<br />
• Önceden febril nötropeni geçirme öyküsü olmas›,<br />
• Önceye ait genifl alan radyasyon tedavisi almas›,<br />
• Komine kemoradyoterapi,<br />
• Kemik ili€ine tümör metastaz› sonucu sitopeni geliflimi,<br />
• Beslenme durumunun iyi olmamas›,<br />
• Aç›k yara veya aktif infeksiyon varl›€›,<br />
• Çok ilerlemifl kanser.<br />
Bu tür hastalar genelde klinik çal›flmalara al›nmad›klar›ndan<br />
bu hasta gruplar›na ait yeterli veri bulunmamaktad›r.<br />
Bu durumlar›n varl›€›nda febril nötropeni riski<br />
%20’den az olsa bile (özellikle 65 yafl üstü grupta) KSF<br />
kullan›m›n›n düflünülmesi önerilmektedir. Ancak bu genel<br />
yaklafl›m›n akci€er kanserli olgular için geçerlili€i<br />
konusunda yeterli veri bulunmamaktad›r.<br />
Doz “dense” ve “intense” tedavilerde primer KSF<br />
kullan›m›: Rehberlere yeni girmifl bir konudur. Son zamanlarda<br />
daha iyi etki elde etmek amac›yla doz aral›k-<br />
438<br />
TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›
Türk Toraks Derne¤i Okulu<br />
lar›n›n azalt›ld›€› (örne€in üç haftal›k yerine iki haftal›k<br />
aral›klarla) veya doz miktarlar›n›n art›r›ld›€› (“dense”<br />
ve “intense”) kemoterapi rejimleri denenmektedir.<br />
Temel prensip bu hastalarda tedaviyle sa€kal›m avantaj›<br />
elde edilmiflse artan toksisiteyi azaltmak için primer<br />
KSF kullan›m› fleklindedir. Meme kanseri ve non-Hodgkin<br />
lenfomada doz “dense” tedavilerde KSF kullan›m› ile<br />
sa€kal›m avantaj› sa€land›€› halde akci€er kanserlerinde<br />
yap›lan çal›flmalar›n metaanalizinde sa€kal›m avantaj›<br />
gösterilememifltir. Dolay›s›yla akci€er kanserinde flimdilik<br />
böyle bir uygulama söz konusu de€ildir.<br />
Sekonder Profilakside Kullan›m<br />
Önceki siklusta profilaksi almayan ve febril nötropeni geliflen<br />
hastalarda, tedavi dozunun azalt›lmas› veya geciktirilmesi<br />
hastal›ks›z sa€kal›m ve tedavi sonuçlar› üzerine<br />
olumsuz etki yapacaksa sekonder profilaksi yap›lmas› endikedir.<br />
Ancak ço€u zaman doz azalt›lmas› veya tedavinin<br />
bir süre ertelenmesi daha uygun bir yaklafl›md›r.<br />
KSF’nin Terapötik Amaçl› Kullan›m›<br />
Afebril nötropenili hastalarda kullan›m› kesinlikle önerilmemektedir.<br />
Ayn› flekilde febril nötropenili hastalarda<br />
da rutin kullan›m önerilmemektedir. Sadece infeksiyonla<br />
iliflkili komplikasyon aç›s›ndan yüksek risk bulunan veya<br />
klinik olarak kötüleflmesi beklenen hastalarda kullan›labilir.<br />
Bu hastalar;<br />
• Nötropeninin 10 günden fazla sürmesi bekleniyorsa,<br />
• Derin nötropeni varsa (100/mm 3 ),<br />
• Altm›flbefl yafl üstü,<br />
• Primer hastal›€›n kontrol alt›nda olmamas›,<br />
• Pnömoni,<br />
• Hipotansiyon,<br />
• Multiorgan disfonksiyonu (sepsis sendromu),<br />
• ‹nvaziv fungal infesksiyon,<br />
• Atefl geliflti€inde hastanede bulunmak.<br />
Terapötik amaçla yap›lan çal›flmalarda KSF alan ve almayan<br />
hastalar aç›s›ndan afla€› yukar› benzer sonuçlar<br />
elde edilmifl; ço€unda sa€kal›m fark› bulunamam›flt›r.<br />
Ayr›ca, KSF kullanan hastalarda kemik-eklem a€r›s› ve<br />
atralji daha s›k görülmüfltür. Ancak bu risk faktörlerinin<br />
baz›lar› daha fazla mortaliteye yol açmaktad›r (örne€in<br />
hipotansiyon ve bakteremi birlikteli€i). fiok tablosu geliflenlerde<br />
ise mortalite %82’ye kadar ç›kabilmektedir.<br />
Radyoterapi Alan Hastalarda KSF Kullan›m›<br />
Efl zamanl› kemoradyoterapi alanlarda özellikle mediasten<br />
bölgesi radyoterapi alan› içerisinde ise kullan›lmamas›<br />
önerilmektedir. Tek bafl›na radyoterapi uygulanan<br />
olgularda ise nötropeniye ba€l› radyoterapinin fazla ertelenmesi<br />
söz konusu ise kullan›labilir.<br />
Yafll› Hastalarda KSF Kullan›m›<br />
Yafll›larda (özellikle 65 yafl üstü) nötropeni geliflme riski<br />
daha yüksektir. Performans durumu kötü olan yafll›<br />
olgularda febril nötropeni geliflme riski iki kat daha fazlad›r.<br />
Bu nedenle yafll› ve performans durumu kötü, ancak<br />
kemoterapiden yarar görmesi (kür, sa€kal›m avantaj›)<br />
beklenen hastalarda KSF kullan›m› mant›kl› gibi gözükmektedir.<br />
Ancak akci€er kanserli olgularla ilgili bu<br />
konuda yeterli veri bulunmamaktad›r. Bu olgularda doz<br />
azalt›lmas› daha fazla tercih edilen bir yaklafl›md›r.<br />
KAYNAKLAR<br />
1. Rubin P, Williams J, Okunieff P, Rosenblatt J, Sitzmann J.<br />
Statement of the clinical oncologic problem. In: Rubin P (ed).<br />
Clinical Oncology. Philadelphia: WB Saunders, 2001: 1-31.<br />
2. Bastarrika G, Garcia-Velloso MJ, Lozano MD, et al. Early lung<br />
cancer detection using spiral computed tomography and po -<br />
sitron emission tomography. Am J Respir Crit Care Med 2005;<br />
171: 1378-83.<br />
3. Jemal A, Clegg LX, Ward E, et al. Annual report to the na -<br />
tion on the status of cancer, 1975-2001, with a special fe -<br />
ature regarding survival. Cancer 2004; 101: 3-27.<br />
4. Spiro SG, Porter JC. Lung cancer-where are we today Am J<br />
Respir Crit Care Med 2002; 166: 1166-96.<br />
5. Report of a Consensus Panel, from the Immunocompromised<br />
Host Society: The design, analysis, and reporting of clinical<br />
trials on the empirical antibiotic management of the neutro -<br />
penic patient. J Infect Dis 1990; 161: 397-401.<br />
6. Hughes WT, Armstrong D, Bodey GP, et al. 2002 guidelines<br />
for the use of antimicrobial agents in neutropenic patients<br />
with cancer. Clin Infect Dis 2002; 34: 730-51.<br />
7. NCCN practice guidelines in oncology: Fever and neutropeni -<br />
a. Eriflim adresi: http://www.nccn.org/professionals/physici -<br />
an_gls/default.asp. Son eriflim tarihi: 03.04.2007.<br />
8. <strong>Febril</strong> Nötropeni Çal›flma Grubu. <strong>Febril</strong> Nötropenik hastalarda<br />
Tan› ve Tedavi Klavuzu. Flora 2004; 9: 5-28.<br />
9. Bodey GP, Buckley M, Sathe YS, et al. Quantitative relations -<br />
hips between circulating leukocytes and infection in patients<br />
with acute leukemia. Ann Intern Med 1966; 64: 328-40.<br />
10. Marchetti O, Calandra T. Infections in the neutropenic can -<br />
cer patients. Lancet 2002; 359: 723-5.<br />
11. Glauser MP, GGlauser MP, Calandra T. Infections in patients<br />
with hematologic malignancies. In: Glauser MP, Pizzo PA<br />
(eds). Management of infections in immunocompromised pati -<br />
ents, London: WB Saunders, 2000: 141-88.<br />
12. Segal B, Walsh T, Holland S. Infections in the cancer pati -<br />
ent. In: DeVita V, Hellman S, Rosenberg S (eds). Cancer. Prin -<br />
ciples and Practice of Oncology. Philadelphia: Lippincott Wil -<br />
liams & Wilkins, 2001: 2815-68.<br />
13. Freifeld A, Kalil A, Rubinstein E. Fever in the neutropenic<br />
cancer patient. In: Abeloff M, Armitage J, Niederhuber J,<br />
Kastan M, McKenna W (eds). Clinical Oncology. 3 rd ed. Phila -<br />
delphia: Elsevier Churchill Livingstone, 2004: 925-40.<br />
TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›<br />
439
Türk Toraks Derne¤i Okulu<br />
14. Cometta A, Calandra T, Bille J, et al. Escherichia coli resis -<br />
tant to fluoroquinolones in patients with cancer and neutro -<br />
penia. N Engl J Med 1994; 330: 1240-1.<br />
15. Valdivieso M, Gil-Extremera B, Zornoza J, Rodriquez V, Bo -<br />
dey GP. Gram-negative bacillary pneumonia in the compromi -<br />
sed host. Medicine (Baltimore) 1977; 56: 241-54.<br />
16. Whimbey E, Goodrich J, Bodey GP. Pneumonia in cancer pa -<br />
tients. Cancer Treat Res 1995; 79: 185-210.<br />
17. Bartlett JG. Clostridium difficile-associated Enteric Disease.<br />
Curr Infect Dis Rep 2002; 4: 477-83.<br />
18. Kirkpatrick ID, Greenberg HM. Gastrointestinal complications<br />
in the neutropenic patient: Characterization and differenti -<br />
ation with abdominal CT. Radiology 2003; 226: 668-74.<br />
19. Siegman-Igra Y, Anglim AM, Shapiro DE, et al. Diagnosis of<br />
vascular catheter-related bloodstream infection: A metaanalysis.<br />
J Clin Microbiol 1997; 35: 928-36.<br />
20. Klastersky J, Paesmans M, Rubenstein EB, et al. The Multina -<br />
tional Association for Supportive Care in Cancer risk index: A<br />
multinational scoring system for identifying low-risk febrile<br />
neutropenic cancer patients. J Clin Oncol 2000; 18: 3038-51.<br />
21. Talcott JA, Finberg R, Mayer RJ, Goldman L. The medical co -<br />
urse of cancer patients with fever and neutropenia. Clinical<br />
identification of a low-risk subgroup at presentation. Arch In -<br />
tern Med 1988; 148: 2561-8.<br />
22. Pizzo PA. Management of fever in patients with cancer and<br />
treatment-induced neutropenia. N Engl J Med 1993; 328:<br />
1323-32.<br />
23. Wade JC. Management of infection in patients with acute le -<br />
ukemia. Hematol Oncol Clin North Am 1993; 7: 293-315.<br />
24. Walsh TJ, Pappas P, Winston DJ, et al. Voriconazole compa -<br />
red with liposomal amphotericin B for empirical antifungal<br />
therapy in patients with neutropenia and persistent fever. N<br />
Engl J Med 2002; 346: 225-34.<br />
25. Walsh TJ, Teppler H, Donowitz GR, et al. Caspofungin versus<br />
liposomal amphotericin B for empirical antifungal therapy in<br />
patients with persistent fever and neutropenia. N Engl J Med<br />
2004; 351: 1391-402.<br />
26. Smith TJ, Khatcheressian J, Lyman GH, et al. 2006 update of<br />
recommendations for the use of white blood cell growth fac -<br />
tors: An evidence-based clinical practice guideline. J Clin On -<br />
col 2006; 24: 3187-205.<br />
27. Aapro MS, Cameron DA, Pettengell R, et al. EORTC guideli -<br />
nes for the use of granulocyte-colony stimulating factor to<br />
reduce the incidence of chemotherapy-induced febrile neut -<br />
ropenia in adult patients with lymphomas and solid tumors.<br />
Eur J Cancer 2006; 42: 2433-53.<br />
<strong>440</strong><br />
TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›