okuy ucular la - Cahit ZarifoÄlu
okuy ucular la - Cahit ZarifoÄlu
okuy ucular la - Cahit ZarifoÄlu
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
OKUYUCULARLA MAVERA 24<br />
Abdülkadir Öztekin, ELMALI<br />
«Göl Kıyısında Secde İzleri isimli şiirim hakkındaki görüşleriniz beni<br />
şaşırttı» diye başlıyorsunuz mektubunuza. Ve sürdürüyorsunuz : «...<br />
şiirde hiç bir şairden etkilenmek istemiyordum. Sevmekle etkilenmek<br />
arasında cılız bir bağ var ama, öylesine çok sevdiğim şairler var ama, ben<br />
on<strong>la</strong>rdan etkilenmeyi özenti kabul ediyordum. (...) Şimdi etkilenmenin<br />
taklit olmadığını an<strong>la</strong>maya çalışıyorum.» Böylece geçen bir sayımızda<br />
şiiriniz üzerine söylediklerimizi nasıl değerlendirdiğinizi bize<br />
an<strong>la</strong>tıyorsunuz Güzel. Bir de şöyle bir cümleniz var : «Özür dilerim, hep<br />
kendimden söz ettim. Aslında insanın kendisinin kendinden söz etmesi<br />
garip.» (Bize çalışma<strong>la</strong>rını yol<strong>la</strong>yan<strong>la</strong>rın mektup<strong>la</strong>rı paragraf başına özür<br />
dilemelerle dolu. Öylesine çok ki bun<strong>la</strong>r, asıl an<strong>la</strong>m<strong>la</strong>rı bakımından, alçak<br />
gönüllülüğün, gerekli bir nezaket tavrının dışına düşüyor<strong>la</strong>r. Bir ezilip<br />
büzülme tomarı halinde mektup<strong>la</strong>rdaki rahat soluğu tıkıyor<strong>la</strong>r. Şöyle<br />
söyliyeyim: Bir şey söylediniz mi onun sorumluluğunu omzunuza alın.<br />
Kendi zayıf çelimsiz eserinizi, koruyucusu olmadan vahşi bir dünyaya<br />
yolluyormuş gibi bir nevi panik duygusuy<strong>la</strong> kaçıp durmayın. Bize her<br />
türlü çalışmanızı yol<strong>la</strong>yın, kendinizden söz edin, düşüncelerinizi uzun<br />
uzun yazın diyen biziz. Bunu yapıyorsunuz az çok. Tamam. Ama<br />
«vaktinizi aldım, değersiz şiirlerimden do<strong>la</strong>yı beni affedin, bir iki<br />
kara<strong>la</strong>mamı yolluyorum...» gibi cümlelerle attığınız düğümleri inanın<br />
çözemiyorum. Aslında anlıyorum tabii, anlıyorum, damar<strong>la</strong>rınızdaki genç<br />
ve sıkılgan kanın kendini açık<strong>la</strong>mak için nasıl delice o uygun ve her şeyi<br />
deyiverecek kelimeleri aradığını ve on<strong>la</strong>rı bu<strong>la</strong>mayınca gelişigüzel özür<br />
kelimelerine tos<strong>la</strong>dığını. Çok az ve uykuda gezer gibi okuduğunuz, kendi<br />
küçük dünyanızdan dışarı çıkmaya korktuğunuz için oluyor bun<strong>la</strong>r,<br />
önünüzdeki yıl<strong>la</strong>rın size getireceği haklı cesaretleri, geniş ve kavrayıcı<br />
açı<strong>la</strong>rı bekleyemeden, günübirlik hayatın, politik kasnağın ve eşyanın<br />
arkasına sarkın.)<br />
İki kısa şiirinizle size dönelim yeniden : «Anı<strong>la</strong>rıma Hatır Koyuyorum» ve<br />
«Yay<strong>la</strong> Kentlerine Yo<strong>la</strong> Çıktı<strong>la</strong>r». İlk başlıkta sanırım bölgesel bir deyimi<br />
kul<strong>la</strong>ndınız, belki de kendi buluşunuz. Yadırganıyor. Tüm<br />
çalışma<strong>la</strong>rınızda «yazı dilini» kul<strong>la</strong>nın. Hiç olmazsa başka türlü olmasına<br />
karar verebileceğiniz bir duruma gelinceye kadar. Bu ilk şiirinizde<br />
algı<strong>la</strong>dığımız çocuk safiyetinin dışında şiir kokusu yok. Sözcükleri yazmış<br />
ve ham halleriyle bırakmışsınız.<br />
Taşta o ceviz kırdığım günler<br />
Saymak<strong>la</strong> bitiremediğim yıldız<strong>la</strong>r