okuy ucular la - Cahit ZarifoÄlu
okuy ucular la - Cahit ZarifoÄlu
okuy ucular la - Cahit ZarifoÄlu
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
A<strong>la</strong>ca karanlık an<strong>la</strong>ra değin<br />
Arkasından koştuğum çember küflenince<br />
diye sürüp gidiyor şiiriniz. Bakın sesler nasıl birbirini ezip durmuş. Kafiye<br />
imkan<strong>la</strong>rı nasıl görülememiş. En önemlisi de bun<strong>la</strong>ra şiir olmaya doğru<br />
yüceltici hiç bir şey eklenmemiş. Bir şair gibi düşünmemişsiniz hiç. Evet<br />
doğru kul<strong>la</strong>ndım, şair gibi düşünmek dedim. Düşünmemişsiniz, bir bağ<br />
evinin yakınında, şehir hayatının üzerinde, bir ceviz ağacının yanında,<br />
elinde bir taş, daha büyükçe bir taşın üzerinde ceviz kıran çocuğun kim<br />
olduğunu derinlemesine, iç içe ağaç damar<strong>la</strong>rı gibi barındırdığımız<br />
çocukluğu, yıldız<strong>la</strong>rı sayarken sayı<strong>la</strong>rı bir elimizden alıp ötekine<br />
verdiğimizi, sonunda yıldız<strong>la</strong>rın kendi yerlerinde sayı<strong>la</strong>rın ise işe<br />
yaramadan orta<strong>la</strong>rda kaldığını, insan<strong>la</strong> evren arasında yak<strong>la</strong>şmak<strong>la</strong><br />
eritmediğimiz buzu<strong>la</strong> rağmen, bu durgun sürece rağmen çember<br />
arkasında koştuğumuzu, bir çemberin bir bizim döndüğümüzü ve<br />
«şimdi»ye doğru büyüdüğümüzü ve bir köşeye atılıp unutu<strong>la</strong>nın,<br />
çemberden başka bir şey olduğunu…Yine de derinlemesine<br />
algılıyabilirdik bun<strong>la</strong>rı. Fakat kul<strong>la</strong>nabildiğiniz kelimelerdeki sesleri bile<br />
görmek istemediniz.<br />
Kendi kelimelerinizle yeniden düzenliyelim yazdık<strong>la</strong>rınızı.<br />
Taş üstünde ceviz kırdığım günler<br />
Say say bitmeyen yıldız<br />
A<strong>la</strong>ca karanlık<strong>la</strong>ra kadar arkasından<br />
Koştuğum çember<br />
An<strong>la</strong>tmak istediğiniz şeyin, kul<strong>la</strong>ndığınız kelimelerin önünü açmak<br />
istedim bir parça. Şiirin bulunduğu yöne kımıldasın<strong>la</strong>r diye. Herhangi bir<br />
iddiam yok yanlış an<strong>la</strong>mayın, sadece göstermek istedim. Küçücük<br />
değişikliklerle, an<strong>la</strong>tı<strong>la</strong>n her şey, ilk satırdaki «günler» kelimesi ile, gizli<br />
gizli bağ<strong>la</strong>ntılı hale gelebilir. Böylece bu kelimenin an<strong>la</strong>mı sadece ceviz;<br />
kırı<strong>la</strong>n günler olmaktan taşarak, hatıra<strong>la</strong>rımızı barındıran «geçmişi»<br />
an<strong>la</strong>tabilir. İkinci satır<strong>la</strong> hem saymak<strong>la</strong> bitmeyen yıldız<strong>la</strong>r, hem de<br />
hatır<strong>la</strong>maktan yorulmadığımız yok. A<strong>la</strong>ca karanlığa kadar arkasından<br />
koşu<strong>la</strong>n çember ise, hem çocukluk<strong>la</strong> ilgili bir anıyı, hem de durup durup,<br />
geçmişi yaşayışımıza özlem duyarken, içimizin hareketini gösterebilir.<br />
Şiirinizi yine kendi kelimelerinizi kul<strong>la</strong>narak ona şiir olmaya doğru küçük<br />
bir adım yeri açtık, daha doğrusu üzerinde düşündük. Ve «üzerinde<br />
çalışın» derken ne demek istediğimizi an<strong>la</strong>tmak istedik. Kuşkusuz hiç<br />
kimsenin şiirini değiştirmeye, üzerinde çalışmaya hakkımız yok. Bir fikir<br />
versin istedik. İkinci şiiriniz nisbeten daha iyi. Ama o da neticede aynı<br />
seviyede. Yine bekleriz.<br />
Se<strong>la</strong>m<strong>la</strong>rımız<strong>la</strong>.