You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
18 27/09/<strong>2009</strong> 19<br />
Umut Kart<br />
umut@kaletasarimmerkezi.com<br />
Sibel Baştimur<br />
sbastimur@gmail.com<br />
AVRUPA TASARIM YÖNETİMİ ÖDÜLLERİ JÜRİSİNDE BU BAUHAUS BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL!<br />
Daha önceki senelerde T-Box’un<br />
kategorisinde ilk üçe girdiği, Nurus,<br />
Gaia& Gino, Hisar, Demirden Design gibi<br />
markaların ise onur ödülüne layık<br />
görüldüğü Design Management Europe<br />
yani Avrupa <strong>Tasarım</strong> Ödülleri –görüldüğü<br />
gibi- bir açıdan çok tanıdık. Yeni olan,<br />
son derece seçilmiş bir jüriyle faaliyet<br />
gösteren organizasyonun içinde Sertaç<br />
Ersayın’ın jüri tarafında konumlanması.<br />
Ersayın ile tasarım yönetimi konusunu<br />
masaya yatırdık:<br />
DME diğer tasarım yarışmalarından ne<br />
şekilde ayrışıyor?<br />
Design Management Europe ödülünü salt<br />
tasarım ödülü olarak isimlendirmek<br />
doğru olmaz. <strong>Tasarım</strong>ı ticari başarıya<br />
giden yolda iş alanları içinde doğru<br />
yöneterek, diğer süreçlerle<br />
ilişkilendirerek, yönetsel özellikleri de<br />
ilave ederek basarı öyküleri yazabilen bir<br />
iş ödülü seklinde tariflemek mümkündür.<br />
Bu anlamda yalnız AB üyesi ve aday<br />
ülkelerin küçük, orta ve büyük ölçekli<br />
firmaları ve diğer organizasyonlar bu<br />
yarışmaya başvurabiliyorlar. DME,<br />
tasarımı Avrupa'nın en güçlü kaynağı ve<br />
gittikçe güçlenen yenilikçi düşünce ve<br />
başarılı iş hikâyeleri yaratma peşinde<br />
olan ana unsuru olarak görüyor.<br />
Türk tasarımcıları son dönemde çok<br />
sayıda uluslararası ödülü sırtladı;<br />
hayırdır inşallah?<br />
Bu kaçınılmaz bir gelişme. Daha çok<br />
proje üretiliyor, daha rekabetçi, daha<br />
özgün ürünler üretiliyor. <strong>Tasarım</strong>cılar ve<br />
de işverenler uluslararası ödüller almayı<br />
daha çok benimser hale geldiler. Burada<br />
önemli olan kurumsal stratejinin bir<br />
parçası olarak tasarımın yönetilmesi ve<br />
tasarımcıların tasarım surecinde daha<br />
özgür olabilmeleridir.<br />
“Bizim diyarda” düzenlenen<br />
yarışmalara biraz özeleştiri yapsak mı?<br />
Ülkemizde düzenlenen tasarım<br />
yarışmaları ulusal platformda<br />
düzenlendiği için etkisi de yerel ve sınırlı<br />
SÜPRİZ İSİM<br />
Avrupa <strong>Tasarım</strong> Yönetimi Ödülleri (DME)’nin jürisinde bu sene bir Türk<br />
tasarımcı/tasarım yöneticisi de bulunuyor. Bu zamana değin çok sayıda farklı<br />
şapkayla karşımıza çıkan ETMK İstanbul Şube Başkanı Sertaç Ersayın’ın katılımıyla<br />
Türkiye de, İngiltere, Almanya, ABD, Hollanda, Fransa, Estonya, Portekiz, İsveç’in<br />
yanında, organizasyonun jüri tarafında temsil edilmiş oluyor.<br />
kalıyor. Yarışmalar için hazırlanan<br />
fikirler çok kavramsal kalıyor ve bu<br />
platformlardan gerçek urun haline<br />
dönüşebilecek fikirlerin sayısı çok sınırlı<br />
kalıyor.<br />
Türkiye'de tasarım yönetimi nerede<br />
duruyor sizce?<br />
<strong>Tasarım</strong> yönetimini ülkemizde uygulayan<br />
02<br />
01<br />
firma sayısı çok çok az. Evrensel rekabet<br />
ve yönetim ölçüleri içinde tasarımı iyi<br />
yönetmek gerekir. Kurumlar için önemli<br />
bir değer olan tasarımın stratejik bir<br />
çerçevede yönetilmesi gerekir. Yeni iş<br />
modelleri üretebilmek, yenilikçi<br />
olabilmek, pazarlama ve fiyatlandırma<br />
faaliyetlerinde tasarım ile yaratılan<br />
değerlerin etkilerinin yönetimi gibi<br />
fikirden sonuç urun ve hizmete kadar<br />
gecen tüm surecin aslında kendisidir bu<br />
süreç. <strong>Tasarım</strong>ın kültürel, stratejik ve<br />
operasyonel kullanımının kurum içi ve<br />
dışı kaynaklarla yapılması ve şirket<br />
stratejilerini görünür kılması da diğer<br />
önemli bir özelliktir.<br />
Sizin hayatınızda nerede duruyor?<br />
<strong>Tasarım</strong>cı kimliğiniz mi ağır basıyor,<br />
tasarım yöneticisi kimliğiniz mi?<br />
<strong>Tasarım</strong>cı kimliğim ile yönetici kimliğim<br />
bu anlayış içinde uzlaşmak zorunda<br />
kalıyor. Ancak proje yönetmek ekip<br />
çalışmasını zorunlu kılan ve ekibin<br />
üyelerinin özelliklerini en üst seviyede<br />
verimliliğe getirerek yürütülmesi gereken<br />
bir süreç. Bu nedenle ben yerine biz<br />
diyebilen ekibi ve diğer süreç<br />
paydaşlarını ancak tasarım yöneticiliği<br />
özelliğinizi verimli değerlendirerek<br />
başarabilirsiniz. Ben de bu profilde<br />
sorunları çözmeye çalışıyorum.<br />
<strong>Tasarım</strong> yöneticisi olmak için mutlaka<br />
tasarım kökenli olmak şart mıdır sizce?<br />
Çok güzel bir soru. İnanın bu sorunun<br />
yanıtı, sektöre, urun ailesine, tasarımın<br />
kurum kültürü içinde ne kadar stratejik<br />
olduğuna, kurumun stratejik planına,<br />
vizyonuna ve de olası tasarım<br />
yöneticisinin profiline bağlıdır. Ama<br />
tüm bunlardan arındırır isek ben<br />
tasarım yöneticisinin tasarım kökenli<br />
olmasına daha kabul edilebilir<br />
buluyorum. Ama sunu eklemem gerekir<br />
tasarım yöneticisi olarak doğulmuyor bir<br />
dizi eğitim, diğer iş süreçlerini<br />
anlayabilecek bir deneyim, üretim,<br />
pazarlama, marka, strateji, satış<br />
politikaları içinde sinerji ve verimlilik<br />
üretebilecek bir yönetim politikası<br />
gerektiriri tasarım yöneticiliği.<br />
Unutmayalım bolumun gücü de beraber<br />
çalışılan tasarımcıların en üst seviyede<br />
verimlilikte yaratıcılığa ulaşmasını<br />
sağlamaktan geçmektedir.<br />
Bu sene sizin için hareketli olacak gibi;<br />
<strong>Tasarım</strong> Kültürü ve Yönetimi<br />
Programı’nda ders vermeye<br />
başlıyorsunuz, yeni kurulan bir<br />
şirketiniz var... Bu değişimin sebebine<br />
gelelim mi?<br />
Endüstriyel <strong>Tasarım</strong>, <strong>Tasarım</strong> Yönetimi,<br />
<strong>Tasarım</strong> Marka Konumlandırması<br />
konularında hizmet vereceğim bir yapıyı<br />
oluşturmuş oldum. Bu yapı yurtiçi ve<br />
yurtdışındaki kaynakları ile farklı birçok<br />
sektörde kurumsal büyük markalara<br />
hizmet verebilecek bir yapı oluyor.<br />
Ayrıca yine bu yıl İstanbul Bilgi<br />
Üniversitesi ile beraber ismini daha<br />
sonra açıklayacağım başka bir eğitim<br />
kurumunda profesyonel deneyimlerimi<br />
paylaşacağım platformlar<br />
oluşturabileceğim için mutluyum.<br />
Öğrenciler ile oluşturacağımız enteraktif<br />
ilişkinin her iki taraf için de çok öğretici<br />
ve etkileyici olacağına inanıyorum.<br />
01ETMK İstanbul ŞŞube Başkanı tasarım<br />
yöneticisi Sertaç Ersayın<br />
02 DME ödülü.<br />
Doğu Almanya’nın Weimar kentinde doğan<br />
modern tasarım hareketi Bauhaus’un 90. yılı<br />
kutlanıyor. 90. yılına girmesine rağmen<br />
tasarım hareketinin hayranları Bauhaus’un<br />
etkilediği sanat, mobilya ve mimarinin hala<br />
yeni ve canlı göründüğünü savunuyor.<br />
Bauhaus Okulu, “dünya tarihinin felaketi”<br />
olarak tanımladığı Birinci Dünya Savaşı<br />
başlarında, cesur ve ileri görüşlü bir şeyler<br />
yapmak isteyen, mimar Walter Gropius<br />
tarafından 1919’da kuruldu. Gropius, Weimar<br />
kentine burada bir akademi kurmak için<br />
başvurduğunda 35 yaşındaydı. İzni aldığında,<br />
sınırları Almanya’yı aşacak ve bir estetik<br />
başkaldırının başlangıcını oluşturacak bir<br />
manifesto kaleme alacaktı. “Bilinmeyen<br />
Mimarların Sergisi” başlıklı Nisan 1919’da<br />
açılan serginin broşüründe Gropius amacını<br />
şöyle dile getirmişti: “Sanatçı ve zanaatkarlar<br />
arasına kibirli bir bariyer çeken sınıf farkını<br />
ortadan kaldırarak bir zanaatkarlar birliği<br />
yaratmak.” Bauhaus farklılaştırıcı değil eşitlikçi<br />
bir tasarım anlayışının ve sanatta modernizmin<br />
en büyük okullarından biriydi. 20. yüzyılda<br />
mimari, tasarım, sanat alanlarında yeni akımlar<br />
yaratan okul, kurulduğu zaman dünyanın en<br />
seçkin ve çağdaş sanatçılarını, bir araya<br />
getirerek, yalnızca bir eğitim kurumu<br />
yaratmadı, aynı zamanda bir üretim merkezi ve<br />
tüm bunların konuşulup tartışıldığı bir yer<br />
haline geldi.<br />
Süse ve İsrafa Savaş<br />
Başta mimarlık ve endüstriyel tasarım olarak<br />
yirminci yüzyılın başında gerçekleşen<br />
modernist devrimin en büyük sloganı,<br />
aristokrasiyi ve burjuvaziyi hedef alan, yeni bir<br />
dünyanın tasarımını deklare eden süse karşı<br />
açılan savaştı.<br />
Rokoko ve barok mobilyalar, işlevsizliği,<br />
ezen güç gösterisi, gözü yoran sonsuz<br />
kıvrımları ve en önemlisi de kazanmayı ve<br />
ekonomik gücü gösteren altın yaldız<br />
varaklarıyla sosyalist ve komünist esinler<br />
taşıyan modernistlerin en büyük<br />
hedefleriydi. Özellikle 1917 Ekim devriminin<br />
yarattığı rüzgar, endüstrideki gelişmeler ve<br />
umutlarla birleşince yeni bir sanatın ve<br />
estetiğin çağrısını yapıyordu. Özellikle<br />
mimariye ve mobilyalara yansıyan yeni<br />
estetik artık makineler gibi akılcı, işlevsel,<br />
sade, kolay kavranabilir ve ucuza seri<br />
üretilebilir eşitlikçi formlardı. Aristokrasinin<br />
köle emeği gerektirecek kadar titiz ve ince<br />
şaşaalı koltuklarına karşı, basit, geometrik,<br />
nasıl yapıldığı bakıldığında anlaşılabilen<br />
`emeği gizlemeyen` sandalyelerin sınıf<br />
savaşı anlayacağınız. Özellikle mimaride<br />
modernizm, işlevsel ve toplu konutu<br />
hedefleyen, ışıklı ve seri üretilebilir, bir<br />
makine kadar akılcı evler düşünmüştü.<br />
Biçimlerde Eşitlik! Bu modernist yeni ütopya,<br />
ikinci dünya savaşı sonrası uluslararası bir<br />
stile dönüşerek ve kapitalizmle eklemlenerek<br />
yeni kentler de üretecekti.<br />
Biçimleri demokratikleştiren, kolay, anlaşılabilir<br />
ve `güzel` nesneleri hayatın her anına<br />
yerleştirerek, yaşamı bir sanat eseri gibi<br />
kurgulayan modernist düş, gerçek uygulamasını<br />
günümüz tasarım standartlarını oluşturan<br />
Bauhaus Okulu`da buldu. Okul mimaride<br />
olduğu kadar endüstriyel tasarım ve şehir<br />
planlama gibi konularda yenilikler getirdi, yeni<br />
bir mimari akım yaratarak, sanatın tüm dallarını<br />
etkiledi.<br />
Bauhaus`a göre mimarlık, ressamlık,<br />
heykeltraşlık ve zanaatkarlık içiçe olmalıydı.<br />
Walter Gropius; sanatçıyı, zanaatkarın yücesi<br />
olarak görülüyordu. Okulun büyük<br />
hedeflerinden biri de on sekizinci yüzyıldan<br />
günümüze kadar gelen, dehâ, biricik, özgün,<br />
büyülü ve anlaşılmaz sanatçı ve sanat<br />
anlayışını yıkmaktı. Bu anlamda sanatlardan<br />
daha aşağı görülen ve yararlılıkla tanımlanan<br />
zanaatı sanatla birleştirerek egemen sanat<br />
anlayışını ortadan kaldırmaktı. Yaratıcı tanrısal<br />
sanatçı değil yapıcı ve inşa edici yeni bir<br />
anlayışı benimsiyorlardı. Sanat yararsız, amacı<br />
sadece kendi olan bir şey olamazdı, aynı<br />
zamanda kullanabileceğimiz işlevli ve yaralıydı.<br />
Eğitim atölyelerdeki eğitim uygulamadan ve<br />
üretimden bağımsız değildi.<br />
02<br />
01<br />
Bauhaus`un en temelinde sanatsal ve<br />
uygulamalı öğretim yatıyordu. Her öğrenci<br />
kendi seçtiği çalışma atölyesine katılıp<br />
bitirdikten sonra, mecburi hazırlık kursunu<br />
tamamlamak zorundaydı. Böylelikle temel<br />
zanaat bilgisi, tasarım parametreleri ve<br />
uygulama bir araya getirilmişti. Makine okul<br />
tarafından pozitif bir eleman olarak<br />
değerlendiriliyordu. Bu sebeple endüstri<br />
ürünleri tasarımına da önem veriyorlardı. Temel<br />
tasarım dersi fikri ilk burada oluştu ve<br />
günümüzde dünyadaki çoğu tasarım okullarınca<br />
benimsendi. 1930`dan 1933`e kadar Ludwig<br />
Mies Van der Rohe başkanlığa geldi. Mies Van<br />
der Rohe`ye göre bir öğrencinin Bauhaus`a<br />
girebilmesi için bir takım dersleri almış ve<br />
belirli bir yetkinliğe ulaşmış olması<br />
gerekiyordu. İlk öğretmenler sanatçılardı.<br />
Modern resimle ilgili sonsuz sayıda fikir<br />
üretildi. Wassily Kandinsky, Paul Klee ve diğer<br />
sanatçılar resimlerin geleneksel<br />
kavramlarından uzaklaşarak, soyutlamaya ve<br />
sanatsal tasarımın teorilerini ve yasalarını<br />
analiz etmeye yöneldiler. Daha sonra Desau<br />
kentine taşınan okul, kızıl yıldızlı öğrencileriyle,<br />
yükselen Nazilerin nefretini çekmekte<br />
gecikmeyecek, Naziler iktidara geldiğinde ilk iş<br />
olarak okulu kapatacaktı. Öğretmenlerin çoğu<br />
Amerika`ya gitti ve Bauhaus ekolünü tüm<br />
dünyaya yaydı. Bunlardan Walter Gropius,<br />
03<br />
Harvard mimarlık okulunda, Mies Van der Rohe<br />
Illinois Yüksek Teknoloji Enstitüsü`de<br />
öğretmenliğe devam etti; düzenlediği eğitim<br />
programı tüm dünya okulları tarafından<br />
kopyalandı. Nispeten kısa ömrüne rağmen,<br />
Bauhaus Okulunun prensipleri ve estetik<br />
anlayışı uzun süre devam etti ve özellikle<br />
Amerika’da birçok tasarım okuluna ilham verdi.<br />
Günümüzde…<br />
Bugün Bauhaus Okulu Weimar Bauhaus<br />
Üniversitesi olarak anılıyor. Weimar genellikle<br />
Goethe ve Schiller gibi büyük Alman<br />
edebiyatçılarının beşiği olarak kabul edilse de,<br />
son yıllarda Bauhaus da kentin popüler bir<br />
turist mekanı olmasına katkı veriyor. Birçok<br />
tasarımcı 90. yıl kutlamalarını, Bauhaus<br />
klasiklerini tekrar pazara sunmak için<br />
değerlendiriyor. Şubat ayının ortalarında<br />
Frankfurt’ta düzenlenen Ambiente <strong>Tasarım</strong><br />
fuarında, bir dizi porselen ve cam üreticisi<br />
Bauhaus okulundan doğan tasarımların bir<br />
çeşitlemesini sergiledi. KPM ve Rosenthal<br />
üreticilerinden çay setleri bunlara bir örnek.<br />
Gropius TAC koleksiyonunu 1969’da Rosenthal<br />
için tasarlamıştı. Firma Bauhaus’un 90. yılını<br />
kutlamak amacıyla seti, mavi, sarı ve kırmızı<br />
renklerde yeniden sunuyor. Bauhaus 90. yıl<br />
kutlamalarının önemli bir etkinliği Weimar’da<br />
gerçekleştirilecek olan 11. Uluslararası Bauhaus<br />
Kolokyumu olacak. Küreselleşmenin politik ve<br />
etik zorluklarını ve mimarlığın bunlarla nasıl<br />
baş edebileceğini tartışmak üzere tüm<br />
dünyadan mimarlık uzmanlarını buluşturacak<br />
etkinlik 1976’dan beri mimarlık teorisi<br />
hakkında önemli konferanslara ev sahipliği<br />
yapıyor. Bu arada Weimar kenti, Bauhaus’un<br />
100. yılı için yeni bir müze hazırlıklarına da<br />
başladı.<br />
01 Bauhaus okulu<br />
02 Ludwig Mies Van Der Rohe tasarımı<br />
Brno Chair<br />
03 Le Corbusier’nin Basculante Chair’ı.