Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
I- Dünyada Demiryollarının Durumu<br />
Dünyada ve Avrupa’da, İkinci Dünya Savaşı’ndan başlayarak otomotiv sanayinin<br />
gelişmesi ile karayolunun esneklik ve kapıdan kapıya taşımayı gerçekleştirmesiyle birlikte<br />
demiryolunun ulaştırmadaki tekel dönemi sona ermiştir. Artık demiryolu sektörü, ulaştırma<br />
alanında varlığını sürdürme mücadelesini vermeye başlamıştır. Bu süreçten neredeyse tüm<br />
ülkelerin demiryolları etkilenmiştir.<br />
Yolcu taşımacılığı açısından demiryolu sektöründeki sıçrama noktası, 1964 yılında<br />
Japonya’da 210 km/s. hız yapılabilen Tokyo-Osaka hattının işletmeye açılmasıyla<br />
gerçekleşmiştir. Bu önemli gelişme ile Japonya’nın yanı sıra Fransa, İtalya, Almanya,<br />
İspanya ve Güney Kore gibi ülkelerde 250–300 km/s hızlara elverişli demiryolu hatları<br />
yaygınlaşmıştır.<br />
Bilindiği gibi hem yüksek hızlı demiryolu, hem de klasik demiryolu; madeni<br />
tekerleklerin madeni çubuklar üzerindeki hareketi esasına dayanmaktadır. Teknolojinin<br />
gelişmesiyle manyetik kuvvetlerin etkisiyle adeta hava yastığı üzerinde kayarak hareket eden<br />
trenlerin demiryolu kapsamı içinde ele alınması ile 1990’larda test amaçlı 500 km/s’in<br />
üstünde hızlar gerçekleştirilmiştir. Özetle teknoloji, demiryollarında karayollarındaki normal<br />
yol ile otoyol arasındaki farklılıklardan daha büyük farklılıklar yaratmaktadır.<br />
Bu çerçevede amaç; güvenli, etkin, rekabetçi ve aynı zamanda sosyal yararları göz<br />
önünde bulunduran ve çevreye saygılı bir ulaştırma politikası geliştirmek olmalıdır.