10.07.2015 Views

Hz. Peygamber - Türkiye Diyanet Vakfı

Hz. Peygamber - Türkiye Diyanet Vakfı

Hz. Peygamber - Türkiye Diyanet Vakfı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

GÜNDEMTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının 17. Olağan Genel Kurul Toplantısı 14 Nisan 2007Cumartesi günü Kocatepe Camii Konferans Salonunda yapıldı. Saygı duruşuve İstiklal Marşının okunmasıyla açılan toplantıya Genel Kurul Üyelerinintamamına yakını iştirak etti.17. Olağan Genel Kurul toplantısının Divan Başkanlığına Emekli <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkan Yardımcısı Halit Güler, Başkan Yardımcılığına Adana İl Müftüsü MehmetBarış, katip üyeliklere de <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı Personel Dairesi BaşkanıRüştü İnan ile <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı İdari ve Mali İşler Daire Başkanı NiyaziGüneş seçildi.Genel Kurul Toplantısı’nın açış konuşmasını <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı ve Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu yaptı.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 5 >


Ali Bardakoğlu “Yurt dışı eğitim faaliyetleri;Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfıöteden beri büyük bir özveriyle, sorumlulukla,ibadet aşkıyla yürüttüğübir hizmet ve ben bunu da çokönemsiyorum. Balkanlardan, Türkdünyasından, Afrika’dan Uzakdoğu’yakadar, gelen çocukların Türkiye’deokuması, buranın havasını teneffüsetmesi, suyundan içmesi, biziminsanımızın güzelliğini görmesiayrı bir anlam taşıyor ve onların herbiri, bizim ülkemizin kültür elçileriolarak yetişiyor, bizim tarzımızı, bizimkıvamımızı tanıyorlar. Bizim,Türkiye olarak İslami anlayışımız,İslam’a bakışımız, Müslümanlıkhakkındaki birikimimiz, emin olun,hem İslam’a sadakat hem de dünyayayeni bir ufuk olacaktır. Bu açıdan,insanlar bizim tarzımızla, bizim kıvamımızladini ve dindarlığı anlarlarsa,hem İslam’ın asli kaynaklarınadaha uygun, ama dünyaya da bir bakımaböyle gerilim üreten, kavgaeden, dini ya hayatın dışarısına çıkarmayaçalışan, ya da bütün işlerinearaç kılan anlayışlar yerine, soğukkanlıama dengeli bir din anlayışı yerinegelecektir. Biz, bugün, herhaldedünyada, dini hayatın bütün alanlarındandışarı çıkarıp insanların içdünyasına hapsetmek isteyen bir tarafile bir de dini her işin aracı kılanve küçük hesapların, küçük çıkarlarınaracı kılmaya çalışan gruplarınçatışmasını yaşıyoruz ve ikisi arasındakalıp, ikisinin de çare olmadığını“Din, sadecegönül dünyam›zda kalan biriç tercih olmaktan ç›ks›n.Hayat›n her alan›na,bir rahmet olarak,bir inayet olarak,ilahi nimet olarak ulafls›n.”anlatabilmenin sorumluluğunu veya tereddüdünü yaşıyoruz.Bu itibarla da, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının, o Türkiyekelimesi önemli. <strong>Diyanet</strong> kelimesi önemli; çünkü, biz,netice itibariyle Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, <strong>Diyanet</strong> Vakfıdır.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıyla adeta paralel çalışan, birbirininhedeflerini destekleyen, birbirinin çalışmalarını açaniki kurumdur. Ama, <strong>Diyanet</strong> Vakfı, elbette hepimiz biliyoruz,bir kamu kurumu değildir, bir kamu vakfı değildir,gayet özgürce kurullarını oluşturmaktadır. Vakıf, hiçbirzaman kamu vakfı gibi algılanmamalıdır, değildir ve çalışmasıda ona göre değildir. Ama, şu anda güzel bir noktayageldik. Benim için büyük bir mutluluk vesilesi. HemTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı, hem Dini ve Sosyal Hizmet Vakfı,hem de <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı büyük bir ahenk içerisindeçalışıyor, birinin yetişemediği alanı diğeri dolduruyor.Bir rekabet değil, bir karşılıklı çekişme değil, karşılıklıdestek, sevgi ve saygı içerisinde hizmetler yürüyor.Öyle olması lazım. Zaten, ikisinin de amacı, kanunlarımızın,devletimizin, milletimizin ortak paydaları üzerindeinsanımızı mutlu edecek bir din hizmetini, hayri hizmetlerisunmak.” dedi.Bir gölgeler dünyasında yaşanıldığını, bazen gölgelerinhakikat, hakikatlerin de gölge olarak algılandığını belirtenProf.Dr. Ali Bardakoğlu “Aslında gölge zannedilen şeylerinhakikat, hakikat zannedilen şeylerin de gölge olduğunuinsanlar biraz uyandıktan sonra anlayacaklar galiba.İnsanlar o kadar gölgeler ve fani şeyler için kıyasıya mücadeleediyorlar ki, adeta biraz gafletten berî kalabilmişinsanlar, herhalde bu gölgeler savaşını ve gölgeler uğrunainsanların hakikatleri feda etmesini büyük bir hayretle izliyordur,seyrediyordur. Ama, belki bir gün gelir, insanlargözlerini açtığı vakit, uğruna mücadele ettikleri birçokboş şeyin, aslında bir seraptan ibaret olduğunu, ihmal ettiğibirçok değerin de hakikat olduğunu fark eder. İştebiz, emin olun, o gerçek hakikatin mücadelesini, gerçekhakikatin daha çok tanınmasını, bilinmesini ve insanlarınhayatlarına, gönül dünyalarına ulaşmasını hedefliyoruz.Bu bakımdan, yaptığımız çalışma, bana göre çok kalıcı çalışmadır.Kur’an’ın el bâkiyat, es salihat nitelendirmesi,teşviki vardır. Allah katında kalıcı olan hayırlı işlerdir, salihamellerdir. Salih amelleri insanlar merak ediyorlarsa,<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınınyapmaya çalıştığı işlere baksınlar. Yoksa, elli, altmış, yetmişyıllık hayatımız çok kolay tükeniyor, çok kolay geçiyorve bir de geriye bakıyoruz ki, sadece yapabildiğimizüç beş güzel işin dışında bir ömür, bir emek, büyük biremek boşa geçmiş.” dedi.Prof.Dr. Ali Bardakoğlu konuşmasının sonunda GenelKurulun hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 7 >


GÜNDEMFaaliyetRaporununOkunmas›Dönem içerisinde gerçekleştirilen hizmetlerin GenelKurul üyelerine aktarılması amacıyla Mütevelli HeyeteÜyesi Şükrü Öztürk tarafından faaliyet raporu okundu.Faaliyet raporunda Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının gerçekleştirdiğihizmetler ana başlıklar halinde dile getirildi.Vakfın bu dönem içerisinde, eğitim-öğretim, sosyal,kültürel, dini, ilmi ve sağlık alanında yürüttüğü hizmetleranlatıldı. Daha sonra Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının işletme veiştirakleri hakkında da bilgi verilerek, karşılaşılan problemlerdile getirildi.Faaliyet raporunun okunmasını müteakip Denetim KuruluBaşkanı Ahmet Uzunoğlu tarafından denetim kuruluraporu okundu. Raporda Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınca bu dönemiçerisinde yürütülen iş ve işlemlerin mevzuatlara uygunolarak gerçekleştirildiği, faaliyetlerin memnuniyetverici olduğu belirtilerek, yapılması teklif edilen hususlardile getirildi.Müzakereler, Dilek ve TemennilerYakup ÜstünTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının istikraradoğru süratle bir mesafe katetmesindenduyduğu memnuniyeti dilegetirerek konuşmasına başlayan YakupÜstün, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınınkuruluş amacının <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıhizmetlerini desteklemek olduğunubelirterek, “Vakfımızın kuruluşamacında <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıhizmetlerini, özellikle <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığının eğitim hizmetlerinidestekleme ilk planda zikredilmiştir.Bu hizmetin devam ettiğini görmekten de ayrıca mutlulukduyuyorum. <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığının hizmet içi eğitimlerinin,daha yoğun bir şekilde devam etmesinde yarargörüyorum. Vakfın, böyle bir imkânı varsa bu sahaya sarfetmesi, elbette kuruluş amacına uygundur.” dedi.Eğitim ve kültür hizmetlerinin yoğunluk kazandığınıgörmekten mutluluk duyduğunu belirten Yakup Üstün“Bildiğiniz gibi, okutan millet olmak, bir milletin büyüklüğününen önemli göstergesidir. Okutan millet olmak,bir millet için en büyük şereftir. Bu konuda Vakfımızıngösterdiği hizmetler, yurt dışından getirdiği öğrencilerlebariz bir şekilde görülmektedir.” dedi.Vakfın sağlık alanında sunduğu hizmetlerin de çok yerindeolduğuna vurgu yapan Yakup Üstün “Vakfımızınsağlık konusundaki faaliyetleri son derece yararlıdır, vatandaşlartarafından övgüyle karşılanmaktadır. Bu hizmetlerindevamında da mutlaka çok hayır vardır.” dedi.İSAM hizmetlerinin de gurur verici olduğunu belirtenYakup Üstün “İSAM bizim gururumuz. Gerek ansiklopediçalışması, gerek dokümantasyon ve kütüphane hizmetleriherkesin takdirle andığı, takdirle hizmetini övdüğü birkurum olmuştur. İSAM aracılığıyla yurt dışında, yurt içindeyaptırılan doktoralar neticesinde yetişen gençlerimizçok güzel hizmetler sunuyorlar. Gerek vakıf için, gerekİSAM için, gerekse eğitim öğretim için, irfan hayatımıziçin güzel hizmetler üretiyorlar. Bu da bizi ayrıca mutluediyor.” dedi.< 8 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Emrullah Aksar›Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının, gerçekleştirdiği hizmetlerleTürkiye’ye mâlolmuş bir vakıf olduğunu belirtereksözlerine başlayan Emrullah Aksarı, “Bu vakıfTürkiye’ye mal olmuş, sadece Türkiye’de de kalmamış,yurt dışında, gerek Asya’da, gerek Avrupa’da, gerekBalkan ülkelerinde çok büyük hizmetler veren, milletingönlüne nakşetmiş, mührünü vurmuş bir vakıftır.”dedi.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının gelişip büyümesinde <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığı elemanlarının büyük katkısının bulunduğunadikkat çeken Emrullah Aksarı “Ben istiyorumki bu genel kurulda il müftülerimizin tamamı hazır bulunsun,genel kurul faaliyetlerini müzakere etsinler, dinlesinler,görüşlerini aktarsınlar.” dedi.Kurucu üye olan Dr. Lütfi Doğan, Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının kurulduğu günden bu yana büyük bir gelişimgösterdiğini, yokluk yıllarından, her alanda önemli hizmetlereimza atan bir vakıf haline geldiğini belirterek, “İdealistdört kişinin kurduğu, teşkilatın katılarak büyüttüğü bu vakıf,artık milletin malı oldu. Bu vakıf milletin malı oldu, İslamalemine mal oldu. Çok şükür, Tokyo’dan Washington’akadar her yerde, inanmış Türk milletinin hayırlarıylaortaya konmuş olan <strong>Diyanet</strong> Vakfının eli var.” dedi.Vakfın hizmetlerinin daha ileriye götürülmesi için birdanışma kurulunun teşekkül ettirilmesi gerektiğini belirtenLütfi Doğan, yapılacak her hizmet için bir proje hazırlanmasınınelzem olduğunu dile getirerek, tecrübelerinpaylaşılması gerektini söyledi.Dr. Lütfi Do¤anMehmet ÇiçekGenel Kurulun hayırlı olması temennisinde bulunarakkonuşmasına başlayan Mehmet Çiçek, özellikleyurt dışında misyonerlik faaliyetlerinin hızla devamettiğini, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının da, yurt dışında büyük hizmetler yapabileceğinibelirterek “Biz, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı olarak,hamdolsun Avrupa’dayız. Yüzlerce camimizde görevlimizvar. Ama her türlü donanıma sahip AvrupaBirliğinin ideolojik karakterli, Hristiyan Kulübü olduğunuaçıkça ilan eden çalışmaları karşısında bizim gücümüz,imkânımız, teşkilatlarımız ve bu teşkilatlarımızıniçerisinde sevk ve idare ettiğimiz elemanlarımızınkonumu ne? Bunu çok iyi belirleyip, <strong>Diyanet</strong> Vakfımızınfaaliyetlerini kesinlikle bu yöne aktarmamız lazım.”dedi.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 9 >


GÜNDEM<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığında görevlibulunduğu dönemlerde Avrupanınbütün ülkelerini görev gereği gezdiğinibelirten Mehmet Çiçek “Hependişemiz şuydu: Acaba biz üçüncükuşaktan itibaren Türk varlığını ve İslâmvarlığını kaybedecek miyiz? Gördükki, ikinci kuşaktan sonra, üçüncükuşak tekrar aslına dönmüş. Artık,sahneye çıkıp saçı boyalı, kıyafetlerison derece bize göre garip gözüken oçocuklar, Müslümanlıklarını ve Türklüklerini,Türk Milletine mensup olduklarınıRap şarkılarıyla haykırıyorlar.Ama, donanımlı değiller, hazırlıklıdeğiller. Onlara yön verecek, istikametverecek çalışmalar maalesef arzu ettiğimiz noktada değil.Bence, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığımız bu noktada donanımlıhale getirilmek suretiyle, ister DİTİB’e bağlı dernekler,ister bunun dışındaki dernekler olsun, bunların tamamınaöncülük yapabilecek mükemmellikte, hem stratejik çalışmalargeliştirecek, hem de imkânları artıracak bir donanımaVakfın sahip olması lazım gelir düşüncesindeyim.” dedi.Dünyayı lobilerin idare ettiğini belirten Mehmet Çiçek“Bugün dünyada Yahudi Lobisi, Ermeni Lobisi, dünyanınher köşesinde bizi boğuyorsa, bu konuda Türk Milleti olarak,gerek devlet kuruluşlarımızın gerekse sivil toplum kuruluşlarımızın,vakıflarımızın lobi faaliyetlerinde başarılı olamadıklarınıgörüyor ve gösteriyor.” dedi.Mehmet Çiçek bu bağlamda, yayın, eğitim, radyo vetv alanında faaliyetlerin gerçekleştirilmesi gerektiğinivurguladı.Genel Kurulda il ve ilçe müftülerinin de temsil yetkisininolmasını savunarak konuşmasına başlayan OsmanŞarklı, şubelerde pek çok hizmetin yürütüldüğünü,bu hizmetlerin de şubelerin kısıtlı imkanlarıyla yürütülmeyeçalışıldığını, bu sebeple şubelerin gelirlerinin tamamınınmahallinde harcanmasının uygun olacağını belirterek,bu sayede şubelerin biraz rahat nefes alabilecekleriniifade ettiOsman Şarklı, Vakıf Genel Merkezinin şubelerle ilgilikarar alırken idari konularda şubelere fazla yük binmeyecekyönde karar almasının faydalı olacağını dile getirdi.Osman fiarkl›Abdullah KaplanUzun süre Şırnak ve çevresinde görev yaptığını belirterekkonuşmasına başlayan Abdullah Kaplan, bubölgeye yatırım yapılmasının gerektiğini savunarak, “Obölgeye sivil toplum örgütlerinin son derece ilgileri artmış,özellikle eğitim konusunda son derece hizmetleri olmuştur.Biz, Başkanlığımızı büyük bir onurla temsil ettiğimiziifade etmek istiyorum. Bornova Koleji’nin aynısınıŞırnak’a yapabiliriz. Bugün orada gözyaşı varsa, eğerbugün hepimiz orası için düşünüp duruyorsak, cehaletin,bilgisizliğin en büyük unsur olduğunu da unutmayalım.Bunu yenmek için yapacağımız en kutsal görev, böyle bireğitim yuvasının, bir eğitim merkezinin, özellikle ilköğretimeyönelik, daha çocuk yaştaki çocuklarımızın istifadeedeceği bir kolejin yapılmasını ben teklif ediyorum ve hertürlü desteği yapmaya da hazırım.” dedi.< 10 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Dr. Tayyar Alt›kulaçTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının bugünküseviyeye gelmesinden büyükmutluluk duyduğunu ifade ederekkonuşmasına başlayan Tayyar Altıkulaç,“Belli niyetlerle ve maksatlarlakurulan bu Vakfın, bu niyet vemaksatlara uygun olarak gelişimini,hizmetlerini geliştirmek suretiyle,herhangi bir aksamaya ve tökezlemeyeçok şükür uğramadan bugünlereulaşmış olmasını görmekten büyükmutluluk duyduğumu belirtmekistiyorum.” dedi.Eğitim konusu üzerinde duranTayyar Altıkulaç, özellikle Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafından Azerbaycan’ınBakü şehrinde açılan Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Bakü Türk Lisesi’ninbaşarılarından söz ederek, “Halihazırdabu lisemizin 400 öğrencisi var. Fiziki yapıda meydanagetirilen genişleme sonunda bu kapaside 700’e,800’e ulaşacak inşallah. Bu lise, değerli arkadaşlarım, üçsenedir 5434 Azerbaycan Lisesi içinde birinci oluyor.Vakfın mezun ettiği öğrencilerden hiç biri, şu fakülteyegirmek istiyorum deyip de giremediği fakülte yok; ya dagirmek istediği fakülteye giremeyen hiçbir öğrenci yok.Azerbaycan radyoları, televizyonları, basını, bu rakamlaraçıklandığı zaman, hep Türkiye diye…gururla bu liseyiAzerbaycan halkına anlatıyor ve bizi tebrik ediyor, Vakfımızıtebrik ediyor.” dedi.Türk cumhuriyetleri ile ilgili kısa bir değerlendirmeyapan Tayyar Altıkulaç, “Bu dünyanın insanı büyük tahribeuğramıştır. Yani, 70 yıllık bir geçmişi var biliyorsunuz.Bu 70 yıllık geçmiş içerisinde bu nesil, inşallah, bu türeğitimle, bu türlü faaliyetlerle ancak değişecek ve düzelecektir.Kadınıyla, erkeğiyle ciddî bir dejenerasyon budünyada vardır. Ben bunlardan sadece Azerbaycan şartlarınıbiraz bilen bir arkadaşınızım. Tabiî, bu dünyayı göz ardıetmek, ne halleri varsa görsün deme şansımız yoktur.Bu dünya, gerek siyasî bakımdan, gerek ekonomik bakımdan,bizim göz ardı edemeyeceğimiz, ilgi alanımız dışındamütalaa edemeyeceğimiz bir dünyadır.Bu bakımdan, Vakfımızın bu dünyaya yönelik hizmetlerini-tabii ki ülkemizin pek çok ihtiyaçları bulunmaklabirlikte- çok çok önemsediğimi belirtmek istiyorum. Geçtiğimizdönemde Mütevelli Heyetimiz, gerek bu liseninfizik şartlarını iyileştirmek, gerekse orada Bakû DevletÜniversitesinde yine Vakfımızın yönetiminde diyebileceğimizİlahiyat Fakültesinin daha iyi fizik şartlarda eğitimve öğretimini sürdürmesi konusunda yaptıkları destek, ortayakoydukları kararlılık dolayısıyla başta Sayın Başkanave Mütevelli Heyetinin diğer üyelerine ben de şükranlarımıarz ediyorum.” dedi.TDVwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 11 >


KUTLAMA MESAJIRecep Tayyip Erdo¤anBaflbakan“Sevgili <strong>Peygamber</strong>imizin Kutlu Do¤umHaftas› Program›na davetiniz için teflekkürederim.Alemlere rahmet olarak gönderilen,gözlerimizin nuru, gönüllerimizin süruru, varl›knuru Sevgili <strong>Peygamber</strong>imizin Kutlu Do¤umGününü en içten dileklerimle kutluyorum. Tüminsanl›k için örnek bir flahsiyet olan<strong>Peygamber</strong>imiz Kutlu Do¤um Haftas›vesilesiyle düzenlenen etkinliklerle daha da iyianlafl›lmaktad›r.Nas›l bir <strong>Peygamber</strong>'in ümmeti oldu¤umuznoktas›nda kendisinden sonra onuanlatanlar›n flu tespitleri gerçekten dikkatçekicidir. O bir merhamet ve flefkat abidesiydi.‹nsanlar›n en alçak gönüllüsü, en güleryüzlüsüydü. Son derece cömert, sözüne sad›kve merhametliydi. Ümmetinin en küçük birkederlenmesi onu çok üzerdi. O, insanlar›n enyumuflak huylusu, en yi¤idi ve en adiliydi.Hayada da insanlar›n en mükemmeliydi.Allah-u Teala ahlak›n›n bütün güzellikleriniüstün olarak yaratm›flt›. ‹nsanl›¤›n huzurakavuflmas› ad›na yapt›¤›, özünde sevgi vemuhabbet olan kutlu ça¤r›s›na kulak vererekbar›fl dini ‹slam› yaflamaya, maddeye ramolarak ruhi bunal›mla yaflayan toplumlar nekadar muhtaçt›r.Onun bu evrensel ça¤r›s›n› hayat›m›zageçirmek dile¤iyle, varl›k nuru Sevgili<strong>Peygamber</strong>imizin Kutlu Do¤umunu tekrarkutluyor, size ve tüm kat›l›mc›lara sevgi veselamlar›m› sunuyorum.Prof.Dr. Ali Bardako¤lu<strong>Diyanet</strong> ‹flleri Baflkan›Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakf›Mütevelli Heyeti Baflkan›Bizi insan olarak mükerrem bir varlıkkılarak yaratıp İslamla şereflendiren,Yüce Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun. O’nun bütün resullerine,Efendimiz Muhammed Mustafa’ya,sayısız salat ve selam olsun.Bu hafta Mevlidi Nebi Haftası. İstanbulMüftülüğümüzün çıkışta sizleredağıtacağı kitabı, <strong>Peygamber</strong> Efendimizeözel olarak hazırladığı kitaba gözatarsanız değerli dostlar, <strong>Peygamber</strong>aşıkları İslam dünyasında ondört asırdır<strong>Peygamber</strong> Efendimizin dünyayı şereflendirmesinindeğişik şekillerde bircoşkuyla, bir duayla, bir sevgiyle, birrahmetle kutlandığını göreceksiniz. Endonezya’dan,Malezya’dan Balkanlara,Kanada’ya kadar bütün insanlık,bütün Müslümanlar âdeta onu, onundünyayı şereflendirmesini anlamayaçalışmakta, onun getirdiği rahmetle buluşmayaçalışmakta.Hemen yanı başımızda Balkanlarabakalım; bugün Balkanlardaki ogüzel insanlarımız kimliklerini, kişiliklerini,çizgilerini bugüne kadarkoruyabilmiş iseler, var oluşlarınısürdürebilmiş iseler bunun önemlibir payı da Mevlidi Nebiye aittir.Orada Mevlidi Nebinin ayrı bir özellikteve güzellikte kutlandığını göreceksiniz.Diğer hatim merasimleri,sünnet merasimleri gibi. Biz, iştewww.diyanetvakfi.org.trTÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹13 >


asıl dindarlık, asıl Müslümanlık ikincisindedir.Belki bugün dünyanın budeğerleri, insanî, ahlakî değerleri veerdemleri konuşmaya değil, yaşamayave davranışlarını aksettirmeye ihtiyacıvar. Çünkü, bir bakıyorsunuzdünyada ne kadar acı varsa, ne kadaryoksulluk ve yoksunluk varsa, hepinsanlığın ortak değerlerinin arkasınasığınarak yapılan bir iş. Önemli olano değerlerin hayatımıza bir düsturolarak, davranış bilinci olarak, sorumlulukolarak gelebilmesi.Evet, biz İslamı o Resulü ZişanEfendimizin rahleyi tedrisinde öğrendik.Ondan aldığımız ilmi insanlaraaktarmayı bir vazife bildik. Biliyoruzki, bu ahlak eksenli bir dindarlıktır,hikmet yüklü bir rahmettir, rahmetyüklü bir adalettir. Kur'an-ı Kerim’ebir göz atalım: “Şayet Rabbimdileseydi, bütün insanları tek birinanç üzerinde yaratırdı” diyor Rabbimiz.Biz dünyayı böyle gördük.Böyle gördüğümüz için de yaratılıştakihikmeti kavradık. Hikmeti kavradığımıziçin de bütün dünyaya ohoşgörüyle, o sevgiyle bakmasınıbildik. Sadece insanlara değil, bütüneşyaya, bütün tabiata ve bütün tabiatıRabbimizin bize verdiği bir emanetolarak aldık ve imar etmeye çalıştık.Aslında biz bu sevgiyi yüreğimizdeyakalayabilirsek emin olun cennetidünyada yakalarız. Dünyayı da, ahiretide imar ederiz; hem imar ederizhem saadeti yakalarız. Zaten din de,iki cihan saadetini yakalayabilme değilmidir? Din de dünyanın nihai varoluşanlamını kavrayabilme değilmidir? Bana sorsanız “Dini, dindarlığıve Müslümanlığı bir cümleyleözetle” diye, derim ki: Dindarlık veMüslümanlık var oluşu, yaratılışı derinanlamıyla kavrayabilmektir. Yani,dünyanın bir gölgeler yarışı olduğunu,gölgeler ve hayaller, fani zevklerve faniler peşinde koşuşturmadanibaret olmadığını görebilmektir. Keşkeinsanlar, 21. Yüzyılda insanlargölgeler peşinde koşmayı, gölgelerleyarışmayı, faniler peşinde nefes tüketmeyibiraz derinden fark etselerde ebedi hakikatleri, kalıcı hakikatleribiraz daha yakından tanıyabilseler.İşte, o Resul bize, değerli dostlar,ebedi hakikati, kalıcı mutluluğu öğretti.Geçici hevesleri değil, kalıcımutluluğu bize gösterdi. Öyle olduğuiçin de, bugün İstanbul Müftülüğümüzüngüzel bir çalışmasıyla başladığımızKutlu Doğum Haftası, o YüceEfendimizi daha yakından tanıma,sevme, anlama ve hayatımıza onungetirdiği ahlakı yaşatma, getirmehaftası olacak. O öyle bir bilincinhaftası olacak.Aslında biz Müminler, biz Müslümanlar365 gün, günün her saati, gününher dakikası o Resulü sevmenin,o Resulün peşinden gitmenin hazzınıve sorumluluğunu taşıyoruz. O Haftabelki de biraz daha kendimizi değerlendirme,test etme, ne kadar anlayabildiğimizikontrol etme Haftası olacak.Öyle olduğu için de, lütfen buHafta çocuklarınıza, ailelerinize,<strong>Peygamber</strong> Efendimizin hayatını vegüzel ahlakını tanıtan eserler okutunuz.O hafta özellikle <strong>Peygamber</strong>Efendimizi daha yakından tanımaya,sevmeye, anlamaya ve anlatmaya çalışalım.Değerli <strong>Peygamber</strong> dostları, üçgün önce Köln’de bir toplantı oldu.Bu hatıramı da, bu mutlu hatırayı dasizinle paylaşmak istiyorum. Köln’de19 bin kişilik bir salonda bütün grupların,sivil, yarı sivil, Almanya'da veAvrupa'da ne kadar bizim insanımızve kuruluşumuz, kurumumuz varsahepsinin birleştiği, hiç istisnasız herkesinbirleştiği bir Kutlu Nebi Gecesidüzenlediler. Gördüm ki, o Resul sevgisi,<strong>Peygamber</strong> sevgisi insanlarınhepsini birleştirmiş, o salonda âdetalisanı hal ile: “Canım Kurban olsunsenin yoluna” diyordu insanlar. Hazreti<strong>Peygamber</strong>'in ismi okunuyordu,herkes salat ve selam getiriyordu.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 15 >


KUTLU DO⁄UMHazreti <strong>Peygamber</strong>'in adı anılıyordu,herkes yüreğinden o coşkuyla, onunsevgisi etrafında ellerini, gönüllerinibirleştiriyordu. Bu mutluluğu yaşadım.İnanıyorum ki, <strong>Peygamber</strong> Efendimizinsevgisi, <strong>Peygamber</strong> Efendimizinrahmeti ve onun insanlığa getirdiğiilahî mesaj, kutlu mesaj hepimizibirleştirecektir. Gönüllerimizibirleştirecektir, bizi birbirimize dahaçok sevdirecektir. Aramızda hiçbiryoksul, hiçbir yoksun, hiçbir kimsesizve garip kalmayıncaya kadar bizibirbirimizle bütünleştirecektir. Başkaçaresi yoktur. O Resul sevgisi etrafındabirleşmeliyiz ve ondan aldığımızsevgiyi bir insan sevgisine dönüştürmekzorundayız. Bütün insanımızı, dili,dini, cinsiyeti, kültürü, kökeni neolursa olsun, bütün insanımızı sevmeyi,bütün insanlarımızı kucaklamayı,<strong>Peygamber</strong>imizden aldığımız bir emanetolarak taşımadıkça herhalde biz orahmeti hakkıyla teslim etmiş olmayız.Yine, burada Kur'an-ı Kerim’in,<strong>Peygamber</strong> Efendimizi nasıl tanıttığınabir göz atalım. Birincisi, o ResulüZişan Efendimizi Kur'an-ı Kerim,yani Rabbimiz; üsveyi hasene olarakbize tanıtıyor. Güzel ahlak örneğiolarak tanıtıyor. Alemlere rahmetolarak tanıtıyor. Size acıyan ve sizedüşkün olan birisi olarak tanıtıyor.Alemlere rahmetti, çünkü Taif’e gitti;daha Risaletinin ilk yıllarında İslamıno engin rahmetini Yüce Rabbitanımanın, Allah'ı tanımanın ve bilmeninsorumluluğunu, hazzını insanlaraanlatabilmek için, son din, sonmükemmel din İslamı anlatabilmekiçin Taif’e gitti, ama o insanlar onubilmediler, tanımadılar, taşa tuttular.Cibril geldi: “Ey Nebi, isterseniz buinsanları helak ederim” dedi, ResulüZişan Efendimiz: “Hayır, ben lanetiçin değil, azap için değil, rahmetiçin gönderildim” buyurdu. “Ya Rabbi,bu insanlar bilmiyorlar, tanımıyorlar,farkında değiller, gafiller, senonlara acı” dedi. Böyle bir rahmet <strong>Peygamber</strong>'i; bize böylebir sevgiyi bıraktı.Kur'an-ı Kerim <strong>Peygamber</strong> Efendimizi; “Harisün aleyküm”,yani size çok düşkün bir nebi olarak tanıtıyor. Nedemek bize düşkün olması? <strong>Peygamber</strong> Efendimiz bir hadisindebunu şöyle açıklıyor: “Benim sizin aranızdaki misalim,kırda ateş yakmış bir kimsenin misaline benzer.Kırda bir kimse ateş yaktığı vakit ne kadar mahlukat varsakendini o ateşe atmaya hazırlar. Adeta kendini fedaedercesine o ateşin cazibesine kapılır ve helak olur. O şahısda o mahlukatın ateşe düşmemesi için ateşin başındaçırpınır durur. İşte ben, sizin aranızda sizin ateşe düşmeniziönlemek için, sizin ebedi hüsrana uğramanızı önlemekiçin çırpınıp duruyorum. Ama siz farkında değilsiniz.Siz, hangi tehlikenin ucunda olduğunuzu fark etmiyorsunuz.Ben ise, sizin hem dünyanızı hem ahiretinizi mamureylemek için, sizleri iki cihanda aziz ve mesut eylemekiçin, size o ilahî hakikati göstermek için çabalıyorum, uğraşıyorum”Evet, Yüce Rabbimizi tanımadan, Yüce Rabbimizi bilmeden,onu sevmeden, onun kutlu elçisini tanımadan,sevmeden ve ona tabi olmadan yaşanan bir hayat, sıradan,anlamsız bir hayattır. Değerli dostlar, hayatımızı, yaşadığımızhayatı değerli kılmak istiyorsak, herhalde en önemlizenginliğimiz, vazgeçemeyeceğimiz zenginliğimiz, YüceRabbimizi tanıma, onun kutlu elçisini tanıma ve sevmeolacaktır.Ben inanıyorum ki; bu Kutlu Doğum Haftası ResulüZişan Efendimizi daha yakından tanıma, daha yakındansevme konusunda bize yeni ufuklar açacaktır. Mevlit Haftanızkutlu olsun. Allah'ın selamı, Yüce Rabbimizin rahmeti,bereketi, o Resulü Zişan Efendimizin şefaati hepbizimle olsun, bizlerle olsun.< 16 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


KUTLU DO⁄UMBu yıl açılış startı İstanbul’da verilen Kutlu DoğumHaftası’nın “İnsan Sevgisi” konulu sempozyumuKahramanmaraş’ta yapıldı. İki gün sürensempozyumun açılışı münasebetiyle bir tören düzenlendi.Törene, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong> VakfıMütevelli Heyeti Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu,Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır,Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz,akademisyenler, Vakfımız Mütevelli Heyeti II. BaşkanıLütfi Şentürk, daire amirleri, civar il ve ilçe müftüleri ilekalabalık bir topluluk iştirak etti.Tören münasebetiyle Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, MustafaPoyraz ve Dr. Mustafa Akın birer konuşma yaptılar.< 20 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Prof.Dr. Ali Bardako¤lu<strong>Diyanet</strong> ‹flleri Baflkan›Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakf›Mütevelli Heyeti Baflkan›Bizleri mükerrem bir varlık olarakyaratıp İslamla şereflendiren, Habibinibize sevgili kılan Yüce Rabbimizesonsuz hamdü senalar olsun.O’nun bütün resullerine ve EfendimizMuhammed Mustafa’ya, aline, ashabına,Ehlibeytine, sayısız salat ve selamolsun.Gerçekten bu çağda o rahmet elçisini,rahmet <strong>Peygamber</strong>ini daha yakındantanımaya, sevmeye, onu anlatmayahem bizim katılaşan gönüllerimizinihtiyacı var, hem toplumumuzunve bütün insanlığın ihtiyacı var.İnanıyorum ki, bu yıl “İnsan Sevgisi”konulu Kutlu Doğum programımız,Maraş’ta başlayan Kutlu Doğumprogramımız bu amacı gerçekleştirmedebir nebze bize fayda sağlar, katkısağlar da toplumda insanlarımızınyüzü biraz daha güler, gönüllerine barış,sevgi işler ve toplumda giderekdaha saygı dolu, sevgi dolu, kardeşlikdolu bir havayı teneffüs ederiz.Kutlu Doğum Haftamızın konusu,<strong>Peygamber</strong> Efendimizi anma ve onuninsanlığa getirdiği insan sevgisini yakındankavrama olduğu halde; mesela iki gün önce Malatya’dameydana gelen hadise bizim bu konuyu ne kadar dahaçok işlememiz gerektiğini bize bir kez daha hatırlattı.Gerçekten insan sevgisini işlemeye, insan sevgisini sadecekonuşmaya değil, kalplerimize nakşetmeye hepimizin ayrıbir ihtiyacı var. Bu tür olaylara üzülüyoruz, çünkü inancımızagöre bir masum insanı öldürmek âdeta bütün insanlığıkatletmek gibi ağır bir günah ve vebaldir. Bu tür olaylardansarsılıyoruz, çünkü biz bu topraklarda, bu coğrafyadaasırlardır dini, dili, ırkı, cinsi, rengi ne olursa olsun, barışiçerisinde yaşamaya alıştık, onu bir gelenek haline getirdik,onu biz haslet olarak dünyaya tanıttık ve bu geleneğimizigüçlendirerek korumamız gerekiyor.Bu tür gelişmelerden, üzücü olaylardan endişe duyuyoruz;çünkü İslam ve Müslümanlar hakkında genelleme birtaanda bulunmak isteyenler için çok ucuz ve kolay fırsatlarverilmiş oluyor. Ama inanıyorum ki, biz yanlışta mücadeleetmekten daha çok doğru bildiğimizi yapmak, doğru bildiğimizisöylemek ve insanlığın önüne doğru örnekler koymakzorundayız. Zaten Kur’an-ı Kerim de o Yüce EfendimizMuhammed Mustafa’yı, güzel ahlakın timsali olaraktanıtmıyor mu? Alemlere rahmet olarak tanıtmıyor mu?Bizim medeniyetimizin merkezinde <strong>Peygamber</strong> Efendimizeolan sevgi yatar, insan sevgisi yatar, tabiat ve evrensevgisi yatar. Aslında bunların hepsi birbiriyle irtibatlı kavramlardır.Dünyanın yaratılışının başlangıcında marifetkavramı vardır. Hani bilirsiniz, bir kudsi hadiste <strong>Peygamber</strong>Efendimizin diliyle, “Yüce Rabbimiz buyurur ki, bengizli bir hazineydim, tanınmayı, bilinmeyi murat ettim,onun için de insanoğlunu yarattım, insanoğlunu akılla,izanla, irfanla donatarak dünyaya gönderdim.” Bu marifet,aynı zamanda, dünyanın, yaratılışın hikmetini, gayesiniaçıklar. Bir yönüyle de Rabbimizin bize güvendiğini, Rabbimizinbizi sevdiğini, bize duyduğu güvenle bizi dünyayagönderdiğini hatırlatır. Öyle ya, insanoğlu aslında Allah'ınbize bahşettiği o basireti, o irfanı, o kalp gözünü yeterincekullanabilirse, hem Rabbini tanıyacak, Rabbini sevecek vehem de O’nun yarattığı her şeyi sevecektir. Rengi, dili, dini,ırkı ne olursa olsun. Böyle olduğu için de, marifetin biradım ötesi muhabbettir, sevgidir; tanıyarak sevmektir, bilereksevmektir. Rabbimizin bizi sevmesi, bizim de onu sevmemizdir.Hatta, O’nun eseri olan her şeyi sevebilmektir.Dünyayı böyle bir hikmet gözüyle görebilmektir. Dünyadakibu çeşitliliği, bu farklılığı, bu rengarenk manzarayı birahenk içerisinde kavrayabilmek ve yaratılışın bir hikmetiolarak tanıyabilmek, fark edebilmektir. Böyle olduğu içinde bu rengarenk ortam içerisinde herhalde bize düşen, oYüce Rabbimizi ve O’nun güzel elçisi resulleri tanımak,sevmek ve onların getirdikleri ışığında en iyi olmaya gayretsarf etmektir. En iyi biz olmak, o Resulun getirdiğiwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 21 >


KUTLU DO⁄UM“Rahmet elçisini,rahmet<strong>Peygamber</strong>inidaha yak›ndantan›maya,sevmeye,onu anlatmayahem bizimkat›laflangönüllerimizinihtiyac› var, hemtoplumumuzunve bütüninsanl›¤›nihtiyac› var.”daveti, onun getirdiği rahmeti, onungetirdiği sevgiyi kendi hayatımızda,kendi dünyamızda yaşatmak ve temsiletmek zorundayız. Böyle olduğu içinde, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı ve <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanlığının 19 yıldır düzenlediğiKutlu Doğum Haftaları, bir bakıma,hem <strong>Peygamber</strong> Efendimizi anma,hem anlama, hem de onun getirdiklerinihayatımıza aksettirme cehtimiziifade ediyor. Onu anmaya ihtiyacımızvar, çünkü onu andıkça biz yüceliyoruz.Aradaki sevgi bağı, bizi tazeliyor,bizi bağlıyor. Hem marifetteilerliyoruz, hem sevgide ilerliyoruz.Aslında marifet ve sevginin bir adımötesi de, rızadır. Onu da söylemeyi ihmalettim; bir iki cümle ona temasedeyim:Yaratılışın özünde marifet, bir adım ötesinde sevgi, devamındada rıza vardır. Hem bizim Yüce Rabbimizden razı olmamızO’nun da bizden razı olması. Kulun, bireyin Allah'tanrazı olması demek, bu kadar ihtimalat arasında, bukadar mümkünat arasında bize seçtiği kader yolunu, bizeverdiği vazifeyi kabullenmek, onun kadri kıymetini bilmekve o imkânlar içerisinde üzerimize düşen en iyi şeyi üretebilmek,yapabilmektir. İsyan etmek değil, karşı koymak değil;bulunduğumuz şartlar içerisinde en iyiyi, en doğruyu,en güzeli gerçekleştirebilmektir. Yüce Yaratandan rıza demek;O’nun getirdikleri, O’nun gönderdikleri ışığında üzerimizedüşeni yapabilmek, daha doğrusu dünyayı ve ahiretiimar edebilmek, gönül dünyamızı imar edebilmek, cennetibu dünyaya getirebilmektir. Zaten biz böyle yaparsak, eminolun Rabbimiz de, Mevla da bizden razı olacaktır. İşte buKutlu Doğum Haftaları, hem <strong>Peygamber</strong> Efendimizi anma,hem anlama, hem de onun getirdiklerini hayatımıza aksettirmeşuuru kazandıran bir hatırlatmalardır. Yoksa ki, bu Haftaile <strong>Peygamber</strong> Efendimizi tanıma ve anlama gayretimizkapanacak değildir. O bizim için günümüzün, ayımızın, yılımızınher dakikasını dolduran bir ilahiyat rehberidir. Onungetirdiği güzel ahlaka, onun getirdiği aile düsturlarına, hayattarzına, sevgiye, şefkate her zaman ihtiyaç duyuyoruz.<strong>Peygamber</strong> Efendimizi sadece anmakla değil, anlamaklada ona yakınlığımızı, bağlılığımızı göstermeliyiz.Onu anlamak için de, onun getirdiklerini, söylediklerini,yaptıklarını tarihle, toplumla bütünleştirerek, Kur’an’labütünleştirerek, İslamın, Müslümanların 14 asırlık dinîtecrübesi ışığında onu değerlendirerek 21. Yüzyılın şartları,ihtiyaçları, beklentileri doğrultusunda yeni bir bakışladeğerlendirerek anlayabiliriz. Böyle olduğu için de, bizsünneti sadece belli şekillerden, bellikalıplardan ibaret değil, aynı zamandabize gösterilmiş bir ufuk olarak dagörüyoruz, bize gösterilmiş bir hedefolarak da görüyoruz. Biz koştukça obizi daha uzaklara doğru götürecek,daha çok yükseltecektir. Böyle olduğuiçin de, <strong>Peygamber</strong> Efendimizinsözlerini, davranışlarını tarihle bütünleştirerek,toplumla bütünleştirerek,14 asırlık dinî tecrübeyle bütünleştirerekve 21 inci Yüzyılın şartları, gelişmelerive beklentileri ışığında değerlendirerekanlamalıyız. Yani, bizkendimizi hicri 6 ncı, 7 nci Asra götürmekdeğil, o Resulü 21 inci Yüzyılagetirmek zorundayız. Onu 21 inciYüzyılda yeniden anlamak, ona yenidenonun getirdiklerine hayat vermekzorundayız. Herhalde Akif’in “Asrıidraki” dediği şey de budur. Biz, sünnetiRasulun getirdiklerini böyle anlayabilirsek,o hayatın değişkenliğiiçerisinde, gelişen şartlar içerisindekendi dindarlığımızı, kendi Müslümanlığımızıyeniden inşa etme ve bütüninsanlığa rahmet olacak şekildeanlama ve anlatma imkânına sahipoluruz. O zaman işte, asıl o insan sevgisini,tabiat sevgisini, evren sevgisinita derinden, kökünden kavrayabilirizve yüreğimizde yaşarız, davranışlarımızayansıtırız ve dalga dalga bütüntopluma yayılır. Gerçekten böylebir sevgiye ihtiyaç var.<strong>Peygamber</strong> Efendimiz, zaten kurubir ahlak öğreticisi değildi, teorisyenideğildi. Söylediği her şeyi kendi özelhayatında, kendi davranışlarında gösteren,örnek olan, öğreten, eğiten birmuallimdi, bir rehberdi. Böyle olduğuiçin de, bizim bu çağda yaşayan Müslümanlarolarak, bu çağı idrak edeninsanlar olarak sadece ahlakı, insanîdeğerleri konuşan değil, yaşayan, içselleştirmişbir davranış bilinci halinegetirmiş insanlar olmamız gerekiyor.Toplumun bunlara ihtiyacı var. Bazenahlakî değerler, insanî erdemler konuştukçaeskir. Ama, onlar yaşandık-< 22 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


ça, hayata aksettikçe bir davranış bilinci haline geldikçegüzelleşir, derinleşir ve kökleşir. Bizim herhalde 21 inciYüzyılda Hazreti <strong>Peygamber</strong>'i anmak, anlamak ve getirdikleriniyaşamak derken, önce kendi bireysel hayatımızın,kendi gönül dünyamızın imarından başlamamız büyükönem taşımaktadır. Ondan sonra zaten iyi anlayabilirsek,iyi örnek olabilirsek, emin olun dalga dalga ailemizi, komşularlailişkilerimizi, sokağımızı, caddemizi, şehrimizi, ülkemizive bütün insanlığı kapsayan bir rahmet dalgası halinegelecektir. Zaten Resulü Zişan Efendimiz, o örnek insanâlemlere rahmet olarak gönderilmedi mi? Örnek ahlakınmisali ve timsali olarak gönderilmedi mi? Biz de, bu KutluDoğum Haftasında onu yeniden anlamaya çalışıyoruz.Getirdiklerini tanımaya ve tanıtmaya çalışıyoruz ve Müslümanlarolarak iyi örnek olmaya çalışıyoruz.Böylece, hem kendimize karşı, hem marifet bilinciylebizi dünyaya gönderen Rabbimize karşı, hem de rahmetigetiren Resulü Zişan Efendimize karşı sorumluluğumuzuyerine getirmiş, vazifemizi ifa etmiş oluruz.Bu duygu ve düşüncelerle, programın, Kutlu DoğumSempozyumunun hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.Sempozyuma şeref veren, Sempozyuma asıl zenginlik sağlayanilim adamlarımızı, teşrifleri sebebiyle, hazırlıkları sebebiyletebrik ediyorum, ev sahiplerimiz Sayın Valimizi,Belediye Başkanımızı, Sayın Rektörümüzü, İl Müftümüzüve diğer arkadaşları bu güzel ve sıcak alakalarından dolayıkutluyorum ve Maraş’ta olmaktan, Maraş’ta Kutlu DoğumHaftasının ilmi seminerini yapmaktan dolayı da ben memnuniyetimibir kez daha sizinle paylaşmak istiyorum.Sempozyumumuz hayırlı olsun, Kutlu Doğum Haftasıhayırlı olsun. İnşallah insan sevgisi konusunda bir adım ilerigötürür bizi. İnsan sevgisi sadece burada değil, bütündünyada egemen olur da gözyaşı ve acı sona erer, dünyayı21. Yüzyıla böyle bir barış atmosferinde taşırız.Mustafa PoyrazKahramanmarafl Belediye Baflkan›Kutlu Doğum Haftası münasebetiyledüzenlenen sempozyumunKahramanmaraş’ta yapılmasındanbüyük mutluluk duyduğunu ifadeederek konuşmasına başlayan KahramanmaraşBelediye Başkanı MustafaPoyraz “Sevgisi her zaman gönlümüzdeolan ve hayatımıza yön verenSevgili <strong>Peygamber</strong>imizin doğum yıldönümükutlamalarının şehrimizdenbaşlatılması münasebetiyle gönüllersultanını kentimizde misafir etmenin,onun adına hazırlanan programı icraetmek, onu bizlere anlatmak ve farklılıklarıylatanıtmak için ona gönülvermiş, gıdasını ondan almış değerlisunumcuları da birlikte misafir ediyorolmanın onurunu ve mutluluğunuyaşadığımızı belirtmek istiyorum.”dedi.Her kademeden her ihtiyaç sahibinin,samimi olmaları durumunda<strong>Peygamber</strong> Efendimizden bir şeyalacaklarını belirten Mustafa Poyraz,“Her kademeden her ihtiyaç sahibininonun söz ve davranışlarındakendisi veya toplumları için mutlakaalacakları vardır. Niçin baktığımızıve baktığımızda da ne aradığımızıwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 23 >


KUTLU DO⁄UMbilmek kaydıyla baktığımız nesnede ihtiyacımız olanı görmemizmümkündür. Yani, arayan bulacak, bakan görecek,erişmek isteyen istediğine erişecektir. Yeter ki, istenenleryürekten, samimiyetle istenmiş olsun. Bu programakışında, bu doğrultuda alacağımız çok şey olduğunave burada bulunmakla çok kârlı çıkacağımıza inanıyorum.”dedi.Herkesin sorumluluğunun farkında olması gerektiğineişaret eden Mustafa Poyraz, sorumluluk sahibi kişilerinde sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmeleri gerektiğinibelirterek, “Değerli katılımcılar, yöneticiler, eğitimciler,yorumcular, anneler, babalar; velhasıl sorumluluğubir şekilde omuzlamış olan kişiler olarak sorumluluğunutaşıdığımız toplumların veya kişilerin huzurlu ve verimlibir hayat yaşamalarını temin etmenin, yine sorumluluğunutaşıdığımız kişi ve toplumların istenmeyen ve hoşlanılmayandurumlardan zarar görmelerini bertaraf etmeninüzerimize bir görev olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla butür içerikli toplantıların çok verimli geçeceğini ümit ediyorum.”dedi.Toplum düzenini bozacak her davranış ve harekettendoğacak zararın bütün insanlığa dokunacağından endişeedilmesi gerektiğini belirten Mustafa Poyraz, <strong>Peygamber</strong>Efendimizin hayatının hakkıyla tanıtılması gerektiğinevurgu yaparak “Bu yüzden, tartışılması mümkün olmayan<strong>Peygamber</strong>imizin hayatının, onun yaşantısının ve onunyönlendirmelerinin hakkıyla anlatılmasına ve yorumlanmasınatoplumun ihtiyacının bulunduğu gerçeğini anlamamızgerektiğini düşünüyorum. Bu gerçeğin anlaşılmasıiçin ilim adamlarımızın bizzat konuyla ilgilenmeleri,halkımızın da yorumları ilim adamlarımızdan almaları gerektiğinikabul ediyorum. İnşallah bu toplantı, kentimizve insanlık için hayırlı olacaktır.” dedi.Dr. Ahmet Ak›nKahramanmarafl ‹l MüftüsüButlu Doğum Haftası sempozyumprogramının Kahramanmaraş’tayapılmasından büyük mutluluk duyduğunubelirterek konuşmasına başlayanKahramanmaraş İl Müftüsü veTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Şube YönetimKurulu Başkanı Dr. Ahmet Akın,“2007 yılı Kutlu Doğum Haftasınınağırlıklı programının, Sütçü İmamların,Rıdvan Hocaların istiklal mücadelesinibaşlattığı, nice kahramanlarımızınkahramanlıklarının destanlaştığı,kahraman kentimiz, Kahramanmaraş’tayapılmasına tensip buyuran <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkanımız Sayın ProfesörDoktor Ali Bardakoğlu’na huzurlarınızdaşükranlarımı arz ediyorum.”dedi.Maraş’ta düzenlenen Kutlu DoğumProgramı çerçevesinde insan sevgisi,sevgi kavramı, Allah ve <strong>Peygamber</strong>sevgisi konularının, ülkemizinseçkin ilim adamları tarafından çeşitliyönleriyle tartışılıp anlatılacağını belirtenDr.Ahmet Akın, günümüz toplumununproblem ve sıkıntılarının insanlarınbirbirini yeteri kadar sevmemektenve sevgisizlikten kaynaklandığınıTDVbelirtti.< 24 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


PANEL“‹man etmedikçecennetegiremezsiniz.Birbirinizisevmedikçe dekâmil mü’minolamazs›n›z.”Hadis-i fierifKutlu Doğum Haftası münasebetiyle bu yılKahramanmaraş’ta düzenlenensempozyum programının ilk oturumundanönce “İnsan Sevgisi” konulu bir panel düzenlendi.Oturum Başkanlığını <strong>Diyanet</strong> İşleri BaşkanlığıDin İşleri Yüksek Kurulu Üyesi ve Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Yayın Kurulu Başkanı Prof.Dr.Saim Yeprem’in yaptığı panele konuşmacı olarak,İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat FakültesiÖğretim Üyesi Prof.Dr. Cemal Sofuoğlu veEmekli <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkan YardımcısıNecmettin Nursaçan katıldı.www.diyanetvakfi.org.tr 25 >


PANELProf.Dr. Saim YepremTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının KutluDoğum Haftasını 1989 yılındanitibaren çeşitli etkinliklerle kutladığınıbelirterek konuşmasına başlayanProf.Dr. Saim Yeprem, Kutlu Doğumprogramlarının anmadan anlamayadoğru yöneldiğini ifade ederek “1989yılından itibaren Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı ve <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığınınmüştereken hazırladığı Kutlu DoğumHaftaları, önce anma toplantıları olarakbaşlamıştı. Sonra sadece anmanınyeterli olmadığı, bunun anlamaya yö-nelmesi gerektiği görülünce, “Anmaktan Anlamaya” sloganıyladevam ettirildi. Geçen yıl anlamanın <strong>Peygamber</strong>sevgisinin vazgeçilmez unsuru olan Ehlibeyt sevgisiylebirlikte olması gerektiği düşünüldü ve “<strong>Peygamber</strong> ve EhlibeytSevgisi” adı altında devam etti. <strong>Peygamber</strong> sevgisi,ehlibeyt sevgisinden hiç ayrılmamıştır. Getirdiğimiz bütünsalavatlarda “Allahümme salli ala seyyidina Muhammedinve ala ali seyyidina Muhammed” ifadeleri vardır. Devamlısurette Hazreti Muhammed Aleyhisselama salavat getirirkenonun âline, ehlibeytine ve ashabına beraber bütün birsalavat getirilir. Bunun özel bir anlamı var. İşte, bu anlamavurgu yapmak üzere geçen yılki genel konu bütün Türkiyeçapında “<strong>Peygamber</strong> ve Ehlibeyt Sevgisi” olarak ifadeedildi. <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığımız, <strong>Peygamber</strong> ve Ehlibeytsevgisini vurgulayıcı faaliyetleri sadece Kutlu DoğumHaftalarına inhisar ettirmemiş, yayın faaliyetinde de önplana çıkarmıştır.” dedi.<strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>i anmakla beraber, O’nun sünnetinin veörnekliğinin hayata intikal ettirilmesi gerektiğini belirtenProf.Dr. Saim Yeprem “Tabiî, <strong>Peygamber</strong>'i anladıktan sonrada, orada kalmak yeterli değildi. Onun sünnetini, onungüzel örnekliğini hayata intikal ettirmek gerekiyordu. Bununiçin, bu yıl özellikle son günlerde çok ihtiyacımız olandaha geniş çaplı, “İnsanlık Sevgisi” şeklinde genişletildive bu yılki tema İnsanlık Sevgisi. <strong>Peygamber</strong> sevgisi, Ehlibeytsevgisi, artık din, dil, ırk, cinsiyet, cemaat, mezhepfarkı ayırt etmeksizin en geniş çapıyla “İnsanlık Sevgisi”şeklinde ele alınması, Kutlu Doğum Haftalarının gayesi olmalıydıve bu yıl işte en geniş çapıyla “İnsanlık Sevgisi”şeklinde yürütülüyor.” dedi.Prof.Dr. Cemal Sofuo¤luSevgisi, şefkat ve merhameti her şeyi kuşatan Allah’ınadıyla… İfadeleriyle konuşmasına başlayan Prof.Dr.Cemal Sofuoğlu, kainattaki yaratılan her şeyin insan içinyaratıldığını söyledi.Tebliğini bir şiir akıcılığı içinde sunan Sofuoğlu, “Söyleyin,bu kuşlar, bu ağaçlar, bu dereler, bu nehirler, bu denizlerkimin için yaratılmıştır? Söyleyin, bu toprak, bu hava,bu gökyüzü, bu ay, bu güneş, gökyüzünü süsleyen buyıldızlar kimin için yaratılmıştır? Söyleyin, bu elmalar, buayvalar, bu kiraz, şu karpuz, şu nar kim içindir? Şu koyunlar,şu keçiler, şu atlar, şu eşekler, şu develer kimin içindir?Şu ceylan gözlü kızlar, şu kaytan bıyıklı delikanlılarkimin için yaratılmıştır? Söyleyin bu otomobiller, tren veuçaklar kim içindir? Şu güzelim kumaşlar kimin için dokunmuştur?Çaylar, kahveler, güzelim dondurmalar kiminiçindir?” dedi.< 26 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


İnsanın yaratılışta; akıl, şuur, bilim yapma yeteneği gibipek çok yetenekle donatıldığını ve yeryüzünün imarındansorumlu tutulduğunu belirten Cemal Sofuoğlu, “İnsanınbaşarabileceği bir görevi, yüce bir görevi vardı: Emanetiyüklenmek ve emanetin hakkını vermek. “Biz emanetigöklere, yeryüzüne, dağlara arz ettik. Onlar bunu yüklenmektenimtina ettiler. Fakat insanoğlu yüklendi. Bununlabirlikte o, zalimlik ve cahillik etmektedir.” Bu öyle yüksekdeğer ifade eden bir görevdi ki, bunun hakkını şu sonsuzgökyüzü yerine getiremezdi; bu uçsuz bucaksız yeryüzüde, şu kocaman dağlar da… zira bunun için akıl gerekti, dilgerekti, şuurlu bir varlık olmak gerekti, İlahi bir ruh taşımakgerekti. O da ruhundan insana üfledi. Yani akıl verdi,dil verdi, ilim verdi ve insanoğlu Allah’ın verdiği bu nimetlerleyeryüzünü güzelleştirdi, imar etti. Ve bu güçle insanbu emaneti yüklendi.” dedi.Emanet yüklenen insanın hatadan beri olmayan, ancakhatasının farkına varabilen bir varlık olduğuna işaret edenProf.Dr. Cemal Sofuoğlu, “Fakat yüklenmekle birlikte, insanhatasız, günahsız, yanlış yapmayan, isyan etmeyen birvarlık değildi. Zaman zaman zalimlik, zaman zaman cahilliketmekle birlikte, bu emaneti yüklenebilecek durumdaolan tek varlık o idi. Önemli olan onun yanlışlar yapmasıdeğil, yanlış yaptığını anladığı an hemen Rabbine pişmanlığınıbildirip yönelmesiydi.” dedi.İnsanın görevini yaparken mutlu ve huzurlu olabilmesiiçin Allah’ın insana sevgi, merhamet ve aşk verdiğini ifadeeden Cemal Sofuoğlu, zaman zaman erkeklerin kadınlarakarşı bu duygularla yaklaşmadığından yakınarak;“Ama erkek cinsi çoğu zaman zalimlik etti, cahillik etti. İlkinsanın yaratılışının üzerinden kim bilir kaç yüz bin senegeçti; hala kendi cinsinden olan bu kutsal varlığa gerekendeğeri vermedi; onu hor gördü, hakir gördü, ezdi. Şu üzerindeyaşadığımız dünyanın ufuklarında bin beş yüz senedirbir ses çınlıyor: “Cennet anaların ayaklarının altındadır”diye! İnsanlık hala bu sesi duymuyor! Hala bu sese sağırmı sağır!” dedi.Bu yaklaşımların <strong>Peygamber</strong>imizi yeterince anlayamamaktankaynaklandığını belirten Prof.Dr. Cemal Sofuoğlu,“Oysa o <strong>Peygamber</strong>, o sevgili <strong>Peygamber</strong>, o algıları hakikateen açık insan, Yüce Yaratıcıya o en yakın kişi, kendisinehakikat tecelli eden Tanrı’nın sevgilisi ve güvendiğiinsan, nasıl muamele ediyordu eşlerine, kızına ve toplumdakidiğer kadınlara?” dedi.Sadece kadın konusunda değil; diğer konularda da <strong>Peygamber</strong>imizinsevgi ve merhametli yaklaşımlarının yeterincealgılanamadığını belirten Sofuoğlu, “O rahmet peygamberi,sevgi peygamberi, şefkat ve merhamet peygamberi,adalet peygamberi, bir insanı güzelleştirecek bütünhasletleri kendisinde toplayan güzellik peygamberi… Yabiz? Allah’ın ve O’nun emrettiği güzelliklerdenhangilerini kendimizdetoplayıp, eşimize, dostumuza, tanıdığımız-tanımadığımızinsanlara yansıtabildik?”dedi.İnsanların “Kendiniz için istediğinizidin kardeşiniz için de istemedikçekamil mümin olamazsınız.” Hadisinihatırlayıp, kendinden başkalarınave çevreye hoşgörü ve sevgiyle yaklaşmalarınıngereği üzerinde duranProf.Dr. Cemal Sofuoğlu, “Empatikurma, bilincimizin bir yeteneğidir.Yani Allah bize böyle bir yetenek bahşetmiştir.Başkalarını anlayabilelim,yargıda bulunurken iyice ölçüp tartabilelim,kendimizi başkalarının yerinekoyabilelim diye. Eğer kendimizi karşımızdakininyerine koyabilen hoşgörülüinsanlar olabilseydik, kendimiziyormadan dümdüz düşünmeyi, yargılamayıseçmeseydik, sizce bunca kavga,bunca düşmanlık, insanın insana,erkeğin kadına zulmü bunca ağır olurmuydu?” dedi.Yunus Emre gibi kültürümüzünönemli şahsiyetlerinin insan sevgisive Allah sevgisini nasıl anladıklarınıve hayatlarında nasıl yaşadıklarını örneklerleanlatan Sofuoğlu, tebliğinimilli şairimiz Mehmed Akif’in “İnsan”adlı şiiriyle noktaladı.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 27 >


PANELNecmettin NursaçanKur’an’ın insana büyük önem verdiğinibelirterek konuşmasınabaşlayan Necmettin Nursaçan,Kur’an ve sünnetin konusunun insanolduğunu, gayesinin de insanın iki cihanmutluluğu olduğunu söyledi.İnsanoğlunun çok şerefli bir varlıkolduğuna dikkat çeken NecmettinNursaçan “Kur’an’ın bir ayetinde:‘Biz, insanoğlunu en güzel biçimde,en güzel kıvamda yarattık’ Mana yönüitibariyle ‘Venefahtu fihimin ruhi’Ona biz ruhumuzdan üfledik. Yeryüzündeinsanoğlu benim vekilimbuyuruluyor.” dedi.İslam dininde insanın çok değerlibir varlık olduğuna ve saygıya layıkbulunduğuna dikkat çeken NecmettinNursaçan “İnsanın ölüsüne de dirisinede saygı göstermek gerekir.” dedi.İslam dinine göre insanoğlununhayat hakkı bulunduğunu belirtenNecmettin Nursaçan “Bir kişinin yaşamasınasebep olan bütün insanlarınyaşamasına sebep olmuş gibidir. Birkişinin ölümüne sebebiyet veren debütün insanların ölümüne sebep olmuşgibidir.‘Zimmi’yi öldüren kişiye cennetkokusu haramdır. İmza: Allah Elçisi.’Zimmi kim? Devletimizin güvenceverdiği gayri Müslim; ‘Gel benimyurdumda, bayrağımın gölgesinde,güvence içerisinde yaşayabilirsin’ dediği; gayri müsliminölümüne sebep olana cennet kokusu haramdır.Efendim, değil böyle öldürmek, insanoğlunu incitmekbile uygun değildir.Gönül çalabın tahtıÇalap gönüle baktıİki cihan bedbahtıKim gönül yıktı ise.Gönül arşı rahmandırOnu yıkmak ziyade tuyandır. Sinan Paşa da böyle söylemiş.Kimseye baki değildir mülkü devlet, sim-u zer,Bir harap olmuş gönül tamir etmektir hünerdeğil kötülük, hatta kötülük edene iyilik!..Sevgili <strong>Peygamber</strong>imiz Hazreti Ali Efendimize soruyor:‘Ali, birisi sana kötülük etse ne yaparsın?’ İyilik ederim…‘Aynı adam tekrar kötülük etse ne yaparsın?’ Yine iyilikederim… ‘Aynı adam tekrar kötülük etse ne yaparsın?’ Yineiyilik ederim. Müslüman bir misk kutusu gibidir, ondanancak güzel koku çıkar. Ve buyuruyor ki Efendimiz: ‘HazretiAli’yi sevdiğimin sebebini anladınız mı?’” dedi.<strong>Peygamber</strong>imizin bir sevgi ve rahmet elçisi olduğunubelirten Necmettin Nursaçan, <strong>Peygamber</strong>imizin Mekke’yifethettikten sonraki durumunu örnek göstererek “Sevgili<strong>Peygamber</strong>imiz, hem de bakın kendisine kötülük edenlereo ikbal gününde, zafer gününde: Size Hazreti Yusuf’unkardeşlerine dediğini diyorum: Olmadık entrikalar, suikastlar,zulümler yapan, dünkü caniler, dünkü katiller başeğmiş Kâbe’nin önünde bulunuyorlar. Her türlü fırsatlarAllah Elçisinin elinde: ‘Genel af ilan ediyorum; isteyenMüslüman olsun, isteyen de zarar vermemek şartıyla kendiinancında kalsın…’Amcasının katilini affediyor. Kızının katilini affediyor.Baş düşman Ebu Cehl’in gelinini, bilahare de oğlu İkrime’yiaffediyor.” dedi.Müslümanların birbirini sevmelerinin gerekliliği üzerindeduran Necmettin Nursaçan, “<strong>Peygamber</strong>imiz ‘Ümmetiminfesada gittiği zaman sünnetime yapışana 100 şehitsevabı var’ buyuruyor. Peki, onun sünnetinde ne var?Sevgi var, merhamet var, muhabbet var, selam var, selam…Allah'a yemin ederim, iman etmedikçe cennete giremezsiniz.Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınızve birbirinizi sevmenin yolunu göstereyim mi? ‘Aralarınızdaselamı yayınız.’Abdullah İbn-i Ömer’in evinde kurban kesiliyor, ‘Yahudikomşumuza verdik mi?’ diye eşine de böyle soruyor.Demek, selamlaşma, ziyaretleşme… ‘Benim için birbiriniseven, benim için birbirini ziyaret edenlere benim sevgimhak olmuştur.’ Allah tarafından sevilmek istiyorsak, Allah'ınkullarını seveceğiz.”TDV< 28 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


SEMPOZYUMBu yıl açılışı İstanbul’da yapılan Kutlu Doğum Haftası’nın“İnsan Sevgisi” konulu sempozyumu Kahramanmaraş’tadüzenlendi. Kahramanmaraş’ta Arsan Center’de iki gün boyuncasüren sempozyuma Türkiye genelinden katılan sahasının uzmanıilim adamları tarafından sunulan tebliğlerde Allah sevgisi, peygambersevgisi ve insan sevgisi geniş boyutlarıyla ele alındı.Bütün oturumları dolu geçen sempozyuma Kahramanmaraşlılarıngösterdiği ilgi gözden kaçmayacak derecede büyüktü.Her zaman olduğu gibi bu sempozyumda sunulan tebliğler kitapolarak bastırılarak kamuoyunun bilgisine sunulacaktır. Kaoslariçerisinde kıvranan insanlık için tek çarenin birbirini sevmek olduğununvurgulandığı sempozyum metinlerinin kitaplaştırılması ve herkes tarafından paylaşılması hiç şüphesiz büyük bir kazanç olacaktır.Oturum başkanlığını Prof.Dr. Mahmut Kaya’nın yaptığı “SevgiKavramı” konulu I. oturuma tebliğci olarak; (Kavramlarda SevgiBuketi “Sevgi, ülfet, muhabbet, rahmet, şefkat, aşk, gönül vs.) konusuylaProf.Dr. Ahmet İnam, (İnsan Sevgisinin Anlamı Nedir?) konusuylaProf.Dr. Kenan Gürsoy, (Kur’an Perspektifinde İnsan) konusuylaProf.Dr. M.Saim Yeprem ve (İslam Düşünürlerine GöreSevgi/Sevginin Teolojisi “Gazali, İbn-i Arabi, Mevlana, Yunus, İbrahimHakkı, Hacı Bektaş) konusuyla Prof.Dr. Mehmet Bayraktarkatıldı.Oturum başkanlığını Prof.Dr. Hüsnü Ezber Bodur’un yaptığı“Sevgi Problematiği” konulu II. oturuma tebliğci olarak; (Dinlerdeİnsan Sevgisi) konusuyla Prof.Dr. Şinasi Gündüz, (Felsefe Geleneğindeİnsan Sevgisi) konusuyla Prof.Dr. Zeki Özcan, (TasavvufGeleneğinde İnsan Sevgisi) konusuyla Prof.Dr. Erhan Yetik ve(Alevilikte İnsan Sevgisi) konusuyla Mehmet Yaman katıldı.Oturum Başkanlığını Prof.Dr. Cemal Sofuoğlu’nun yaptığı“Sevgi ve Kültür” konulu III. oturuma tebliğci olarak; (İslam KültüründeSevgi ve Dostluk) konusuyla Prof.Dr. Osman Türer, (EdebiyatımızdaSevgi Teması/Sevginin Poetikası) konusuyla Prof.Dr.Ali Yılmaz, (Aşık Mahsuni DüşüncesindeTanrı ve İnsan Sevgisi) konusuyla Prof.Dr.Kemal Atik, (<strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>de Çocuk Sevgisi)konusuyla Prof.Dr. Fahri Kayadibi ve(Sevgi ve Toplumsal Bütünlük) konusuylaProf.Dr. Kemal Sayar katıldı.Oturum başkanlığını Prof.Dr. Ali Yılmaz’ınyaptığı “Sevgi ve Modernite” konuluIV. oturuma tebliğci olarak; (Moderniteninİnsan Sevgisine Etkileri) konusuylaProf.Dr. Cafer Sadık Yaran, (Sevgi ve AşkınProfan Alana İndirgenmesi “Cinsellik”) konusuylaProf.Dr. Celal Türer, (Çağdaş EğitimdeSevginin Yeri) konusuyla Prof.Dr. M.Şevki Aydın ve (Sevginin İstismarı ve SevgideAşırılık “Kültler”) konusuyla Prof.Dr.Şaban Ali Düzgün katıldı.Oturum başkanlığını Prof.Dr. M.ŞevkiAydın’ın yaptığı “Allah ve <strong>Peygamber</strong>Sevgisi” konulu V. oturuma tebliğci olarak;(Mahbubu Hüda Muhammed Mustafa) konusuylaProf.Dr. Mahmut Kaya, (Allah ve<strong>Peygamber</strong> Sevgisinin Mahiyeti) konusuylaDoç.Dr. İsmail Karagöz, (Alevi Telakkide<strong>Hz</strong>. Muhammed Sevgisi) konusuylaMehmet Ocak ve (Alevi Telakkide <strong>Hz</strong>. MuhammedSevgisi) konusuyla Dr. CenksuÜçer katıldı.Oturum başkanlığını Doç.Dr. İsmail Karagöz’ünyaptığı son oturum olan değerlendirmeoturumuna Prof.Dr. M.Saim Yepremve Dr. Ahmet Akın katıldı.TDVwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 29 >


PANELKutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesindeKahramanmaraş’ta düzenlenen sempozyumprogramının devamı olarak “Kadın Bakış Açısıyla<strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong> Sevgisi” konulu bir panel düzenlendi.Oturum Başkanlığını Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı KadınFaaliyetleri Müdürü Ayşe Sucu’nun yaptığı panelekonuşmacı olarak, Prof.Dr. Emine Yeniterzi, Yard.Doç.Dr.Hülya Alper ve Yard.Doç.Dr. Gülgün yazıcı katıldı.Özellikle kadınların büyük ilgi gösterdiği panelde<strong>Peygamber</strong>imizin kadına bakış açısı ele alınarak örnekşahsiyeti anlatıldı.< 30 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Ayfle Sucuİnsanlık tarihinin en önemli hadiselerindenbirisinin <strong>Peygamber</strong> Efendimizindoğumu olduğunu belirterekkonuşmasına başlayan Ayşe Sucu“Çünkü o doğum, insanlık için bir dönümnoktası oluşturacak geleceğimüjdelemektedir. O doğum, beşereinsanlığını hatırlatacak, Yüce Allah’ınmesajını insanlara aktaracak, güzellergüzeli insan-ı kamilin doğumudur.”dedi.<strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>in, <strong>Peygamber</strong>liksüreci içerisinde çok büyük sıkıntılaramaruz kaldığını dile getiren AyşeSucu “610’dan 632 yılına kadar geçen23 yıllık peygamberlik sürecivar. Bu dönem içerisinde yaşadığı bireysel-toplumsalpek çok sıkıntılar,tecrübeler var. Evlat acısı görmüş,yakınlarını kaybetmiş, hakaretlerişitmiş, boykot edilmiş, hürriyetindenolmuş, vatanından kovulmuş, savaşmış,devlet kurmuş vs. Bu sıkıntılarıdönem dönem bizlerde yaşıyoruz.Eşimizi, evladımızı, yakınlarımızıkaybediyoruz. İç dünyamızdasarsıntılar, sıkıntılar yaşıyoruz. Sosyalhayatta zaman zaman ailevi ya datoplumsal pek çok problemlerle karşıkarşıya kalabiliyoruz. İşte tam da burada <strong>Peygamber</strong>imizibir model olarak karşımıza alabilmeliyiz. Bu bir şeklitaklit anlamında değil.Yaşam sürecinde geçirdiği sıkıntılara nasıl direndi, nasıltepki verdi, nasıl sabretti, nasıl konuştu. Her davranışbiçimi bizim için bir modeldir. İşte ‘sünnet’ dediğimiz olgubudur.“O olsaydı burada nasıl davranırdı” anlayışını hayatımızageçirebilmek…” dedi.<strong>Peygamber</strong>imizi takip etmenin O’nun sözlerini okumaktanziyade davranışlarından geçtiğini belirten AyşeSucu, <strong>Peygamber</strong>imizin yüksek ahlakında hayatımızınher aşamasında reçete olabilecek davranış örneklerininbulunduğunu ifade ederek “O’nun varlığa bakışını, yaratıklaraşefkatini, insanlara olan merhametini Kur’an’daYüce Mevla şöyle beyan eder “Size kendi içinizden öylebir <strong>Peygamber</strong> geldi ki, sizin hüsranınıza üzülür, saadetinizicidden ister, müminler için yüreği rikkatle ve merhametleçarpar!” Tevbe/128” dedi.<strong>Peygamber</strong>imizin yakın çevresi ve ailesinden başlayarak,bütün arkadaşları, O’na inanan inanmayan dahil hiçkimseyi asla incitmediğini belirten Ayşe Sucu “Gördüğüyanlışlıklar ve hatalar karşısında “Kardeşlerim böyleyapmaz, ben herhalde yanlış görüyorum” diyerek nezaketin,nezahetin en güzel inceliklerini sergileyen tavırlarıylainsanların hayranlığını nasıl celbettiğine tarih tanıktır.”dedi.Kutlu Doğum Haftasının, <strong>Peygamber</strong> Efendimizin örnekşahsiyeti ve getirdiği mesajın algılanmasına yönelikbir kutlama olduğunu belirten Ayşe Sucu “Kutlu DoğumHaftası, <strong>Peygamber</strong>imizin peygamber olarak ne dediği,insanlığa ne sunduğu ve bu mesajın mahiyetinin ne olduğutekrar hatırlanması bağlamında okunmalıdır. Vahiy tarihisürecine baktığımızda (ki 125 bin <strong>Peygamber</strong>den bahsediliyor)akan bir vahiy var. Hatta buna “tekamül edenbir vahiy süreci” de diyebiliriz. Bu süreç <strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>imizlebitiyor. Bundan sonra peygamber gelmeyecek…Bunu biliyoruz. Peki bu nasıl akacak, nasıl devam edecek…Yeniden bu mesajı okuyarak… yeniden anlamayaçalışarak bu günden hareketle fert olarak bana, toplumolarak bize ne diyor… sorularına cevap arayarak. Bunudevam ettirmek, 125 bin peygamberin geleneğini devamettirmektir. Tarihi perspektifi dikkate alarak, dondurmadan,bulandırmadan Allah’ın dinini anlamak, anlatmak veyaşatmak… Bugünkü yaşantımızı gözden geçirmek, doğrultmak,düzeltmek içinde bu hafta hepimize bir fırsat olmalıdırdiye düşünüyorum.” dedi.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 31 >


PANELKad›n fiairlerimizin Gözüyle<strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>Prof.Dr. Emine YeniterziTebliğine dünyada ve ülkemizdeDenemeler adlı eseriyle büyükşöhret kazanmış olan Fransız yazar vebilge Montaigne’nin kadınlar hakkındaki:“Bir kadın için en faydalı ve enonurlu bilim ve meşguliyet, ev işleribilimidir” sözü ile meşhur bir Fransızşairi olan Charles Baudlaire’nin kadınlarlailgili “Kadınların kiliseleregirmelerine izin verilmiş olmasına herzaman şaşırmışımdır. Onlar Allah’lahangi diyalogu kuruyorlar?” sözlerineatıfta bulunarak başlayan Prof.Dr.Emine Yeniterzi, medeniyetin ve modernliğinöncüsü kabul edilen batıdakadınlar hakkındaki bu söylemlerinbenzerlerinin yirminci yüzyıla kadardevam ettiğini ifade etti.Batıda yakın zamanlara kadar kadınlarınşiir yazmasının yadırgandığı,bu yüzden kadın şairlerin takma erkekadlarıyla ya da şiirlerin kendilerine aitolduğunu gizleyerek başka dillerdentercüme gibi göstermesine mukabil;edebiyatımızda sayısı az bile olsa onbeşinci yüzyıldan bu yana kendi adını kullanarak şiir yazan,dîvan tertipleyen, on dokuzuncu yüzyıldan itibaren şiirleriniveya dîvanlarını yayımlayan kadın şairlerimizin varlığınadikkat çeken Emine Yeniterzi, bunun toplumumuzun hemkadına hem de sanata bakış açısı bakımından önemli olduğunusöyledi.Kültür ve edebiyatımızda elinin hamuru ile şiirin büyüleyicidünyasından nasibini alan hanım şairlerimizin varlığındanövünerek söz edilebileceğini ifade eden Prof.Dr.Emine Yeniterzi, şiire gönül vermiş, edebiyatın er meydanındaşiirlerini terennüm etmiş bu şairelerin, toplumdanhiçbir tepki görmediklerini, aksine ilgi ve takdirle takipedildiklerini belirtti.Baudlaire’in aksi yöndeki görüşüne rağmen, kadın şairlerimizinyalnızca Cenab-ı Hak ile diyalog kurmakla kalmadığını,mümin bir kul ve ümmet olma bilinciyle <strong>Hz</strong>.<strong>Peygamber</strong>’e olan bağlılıklarını, sevgilerini, şefaat taleplerinimısralara işlediklerini, na’tlar kaleme aldıklarına işareteden Yeniterzi, “hanım şairlerimizin na’tları, edebî yöndendeğerlendirildiği zaman; muhteva, dil ve üslup bakımındanbaşarılı oldukları görülür.” dedi.Daha sonra na’t’ın anlamı üzerinde duran Emine Yeniterzi,“Öncelikle na’t kelimesi üzerinde duracak olursak;na’t; <strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>’i övmek için yazılan şiirlere verilenisimdir. Başlangıcından günümüze kadar Türk edebiyatınınher alanına yayılmış olan binlerce na’t, asırlar boyuncamilletimizin <strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>’e duyduğu samimi sevgininen belirgin tezahürüdür.” dedi.Kültürümüzde na’atların yaygın olmasının sebeplerinede değinen Prof.Dr. Emine Yeniterzi, na’tların bu dereceyaygın olmasının birçok sebebi olduğunu belirterek, “Bunlardanbiri şekil ve tertip hususiyeti olarak bütün İslâmedebiyatlarında ortak bir geleneğin mevcudiyeti; hacimliveya küçük; dinî, ilmî ve edebî bütün eserlerde; özellikledivan ve mesnevîlerde tevhid ve münâcâttan sonra <strong>Hz</strong>.<strong>Peygamber</strong> methinde bir na’tın bulunmasıdır. Bu yüzdenklasik edebiyatımızda dîvan sahibi her şair kendisini bugeleneğe uymak zorunda hissetmiştir.” dedi.Tebliğinde; şiirleri arasında na’tlara yer veren tarihtekisekiz hanım şairin hayat hikayelerinden ve na’tlarından örneklersunan Prof.Dr. Emine Yeniterzi, günümüzde de na’tyazan hanım şairlerin bulunduğunu belirterek, “Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfının 3 Ekim 1990’da Kutlu Doğum Haftasınınaçılışında sonucunu ilân ettiği, birinciliği NurullahGenç’in “Yağmur” başlıklı şiirinin aldığı Na’t-ı Şerif Yarışmasına2500 adet şiirin gönderilmesi de; Türklerin gönlündeki<strong>Peygamber</strong> sevgisi ve edebî zevki içinde na’tlaraverdiği yer için benzersiz bir tablo oluşturmaktadır. Bu yarışmadailk yüze giren na’tlar bir kitapta toplanmıştır. Bukitapta 9 hanımefendinin na’tı yer almaktadır.” dedi.< 32 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


<strong>Peygamber</strong>imizin Kad›nlarlaDiyalo¤undakiSevgi TezahürleriYrd.Doç.Dr. Gülgün Yaz›c›<strong>Peygamber</strong>imizin ebedi sevgili olarakkalplerimizde taht kurduğunuifade ederek Tebliğine başlayan GülgünYazıcı, “<strong>Peygamber</strong>imiz MuhammedMustafa aleyhisselam efendimizdenbahsederken hepimiz, onu sevgipeygamberi olarak nitelendiririz, sevgilipeygamberimiz deriz. Onun adınıanarken duyduğumuz heyecandankalbimiz yerinden çıkmasın diye elimizigöğsümüze bastırırız. O peygamber,gönüllerimize sevgi peygamberi,sevgili peygamber ve ebedi sevgiliolarak taht kurmuştur.” dedi.<strong>Peygamber</strong>imizin sadece kullarındeğil, Allah’ın da sevgilisi olduğunubelirten Yrd.Doç. Gülgün Yazıcı, “ÜstelikO, sadece bizim sevgilimiz, yanihabib-i ibad (kulların sevgilisi) de değildir,O, aynı zamanda “habibullah”tır,Allah'ın sevgilisidir.” dedi.Kültür hayatımızın <strong>Peygamber</strong>imizeçok şey borçlu olduğunu ifadeeden Yazıcı, “Ona olan bu derin sevgimiz, ona duyduğumuzbu tükenmez özlemimiz bizlere ciltler dolusu kitaplaryazdırmış, uğrunda en sevgili, ey sevgili diye naatlar söyletmiş,bu naatların bestelenmesiyle muazzam bir dini musikihazinesi teşekkül etmiş, yine O'na dair her türlü yazılılevhayı süslemek üzere hat, tezhip, minyatür, ebru gibisüsleme sanatlarında pek çok şaheser vücuda getirilmiştir.Velhasıl kültür ve edebiyatımız O'na ve O'na olan sevgimizeçok şey borçludur.” dedi.<strong>Peygamber</strong> sevgimizin, <strong>Peygamber</strong>imizin bizi çok sevmesindenkaynaklandığını ifade eden Yrd.Doç.Dr. GülgünYazıcı, “Bizim peygamber sevgimizin kaynağı peygamberinbizi sevmesidir. O, bizi, ümmetini çok sevdiği ve bütünhayatı boyunca bu sevgiyi söz ve davranışlarıyla yansıttığıiçindir ki biz O'nu severiz. Onun kadın-erkek, çocuk-yaşlıayırmaksızın bütün insanlara hatta canlı-cansız bütün varlıklarayönelttiği sevgisinin yansımalarını, tezahürlerinigördüğümüz içindir ki peygamber sevgimiz bu kadar kuvvetlidir.”dedi.İslam peygamberi hakkındaki en sağlıklı bilgilerin kaynağınınKur'an-ı Kerim olduğuna işaret eden Gülgün Yazıcı,tebliğinde Kur'an-ı Kerim’den hareketle İslam peygamberiMuhammed Mustafa ve kadınlara yaklaşımını örneklerleele aldı.Konuyu ayetlerin ışığında detaylı bir şekilde anlatanYrd.Doç.Dr. Gülgün Yazıcı, Kur'an'da alemlere rahmetolarak gönderildigi buyurulan <strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>in insanlıkiçin örnek olduğuna işaret ederek, “<strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong> 622'deMekke'den Medine'ye hicret emri geldikten sonra kendiyasalarıyla aşikare bir cemiyet önderi olmuş, cemiyet kurmuştur.Kurduğu bu cemiyette kadın, erkek bütün Müslümanlarıneşit hak ve sorumluluklarla yaşadıklarını müşahedeetmekteyiz. Kur'an-ı Kerim’den seçtiğimiz bütün buayetler ve bu ayetlerin uygulayıcısı olan peygamberimizinhayatı bize gösteriyor ki peygamberimizin kadınlarla diyaloğuinsan sevgisi temeline dayanmakta hak ve adalet ölçüleriile de icrasını bulmaktadır. Kocasının zıhar uyguladığıkadının hakkının aranması, kocasından dayak yiyenkadının boşanmasına hükm edilmesi, iftiraya uğrayan kadınıniffetinin korunmasına yönelik arayışlar ve sitemlerbize gösteriyor ki <strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong> kadın ve erkek ayrımıyapmadan toplumun her ferdiyle ilgilenmiş, ne kimsenincinsiyet ve sosyal konumları dolayısıyla öne çıkmasına nede mağdur olmasına izin vermiştir.” dedi.Tebliğinin sonunda herkesin <strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>i örnekalabilmesi temennisinde bulunan Yazıcı, “<strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>inşefkat, merhamet ve rahmet varlığının iki cihanda alemlerinnuru olarak yaratılmış olmasının sırrını inşaallah bizlerde bugünün şartlarında yaşar, öğrenir ve öğretir insanlardanoluruz.” dedi.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 33 >


PANEL<strong>Peygamber</strong>i SevmeninAnlam›Yrd.Doç.Dr. Hülya AlperTebliğinde <strong>Peygamber</strong> sevgisiniele alan Yrd.Doç.Dr. Hülya Alper,bu sevginin tanımında kelimelerinkifayetsiz olduğunu ifade etti.<strong>Peygamber</strong> sevgisinin sınırlanamayacağınaişaret eden Hülya Alper,“<strong>Peygamber</strong>i sevmek, alemlere rahmetolarak gönderilen o kutlu nebiyisevmek, bütün insanlığın hidayet rehberini,Yaratıcının “nur saçan kandil “diye isimlendirdiği mevcudatın efendisinisevmek, kelimelerin sınırlı alanıiçinde tanımlanabilir mi? Bütünmüminlerin gönüllerini şenlendirenbu engin sevgi söze dökülebilir mi?“Kalbin azığı, ruhun gıdası, gözün nuruolan sevgi”, herhangi bir sınır içinehapsedilebilir mi? Öyle ya tanımlamakbir anlamda sınırlamak değilmi?” dedi.<strong>Peygamber</strong> sevgisini kendi sözleriyleifade etmek yerine İlahi vahyinışığında anlatmaya çalışacağını belirtenHülya Alper, “<strong>Peygamber</strong> sevgisinikendim söze dökmek yerine, o elçiyigönderenin sözlerine yani İlâhi vahyin anlatımına sığınmayıve onun öğretisiyle şekillenen inananların gösterdiklerisevgi örneklerinden tasvirler yapmayı daha uygun buluyorum.Zaten İslâm tarihine, sadece <strong>Peygamber</strong> dostlarınınyaşadıklarına değil Müslümanların günlük hayatınaşöyle detaylı bir bakış, peygamber sevgisinin izlerini bizeaçıkça göstermektedir.” dedi.Kur’an’da Allah ve <strong>Peygamber</strong> sevgisinin önemineişaret edildiğine dikkat çeken Alper, “Yüce kitabımızKur’an “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz,hısım akrabanız, kazandığınız mallar, kötüye gitmesindenkaygılandığınız ticaret, hoşlandığınız meskenler,size Allah’tan, Resûlünden ve O’nun yolunda cihad etmektendaha sevgili ise o halde Allah emrini getirinceyekadar bekleyin! Allah, yoldan çıkmış topluluğa asla hidâyetetmez” âyetiyle Allah ve resûlünün sevgisinin dindekiönemini gözler önüne sermektedir.” dedi.<strong>Peygamber</strong>in müminlere öz nefislerinden daha yakınolduğunu ifade eden Hülya Alper, “Neden peygamber müminlerekendi nefislerinden daha yakın olarak tanımlanmıştır?Çünkü o, bu âyetin tefsirlerinde ve hatta bazı kıraatlardayeraldığı gibi “onların babası”dır (Açıktır ki buradamanevî olarak ümmetin babası olarak isimlendirilmiştir).O peygamber bütün konularda insanların iyiliklerinisalâhlarını, kurtuluşlarını gözetir ve bunları gerçekleştirmelerinisağlayacak hususları emreder ve insanlara zararıdokunacak şeylerden de vaz geçirmeye çalışır. Halbukiinsanın kendisi dahi kendisine zarar verebilir. İnsanın nefsikendi kendini, kemaline değil de felaketine götürecekyollara sürükleyebilir. Oysa Allah’ın en seçkin kulu olan<strong>Peygamber</strong> her zaman insanlar için iyi ve güzel yollarıaçar ve insanların kendilerinden daha fazla onlar için kaygıduyar.” dedi.<strong>Peygamber</strong>in insanlık için bir örnek olduğunu belirtenHülya Alper, “<strong>Peygamber</strong> yine vahyin ifadesi ile tüm insanlıkiçin en güzel örnektir. En mükemmel insanlık timsalidir.O halde onu sevmek, aynı zamanda en mükemmel insanı,bedeni ve ruhu ile insan olmanın en üst mertebesine ulaşanısevmektir. Zaten insan güzel ve kemal sahibine karşı sevgibesleyen bir tabiatta yaradılmıştır. Nitekim FahreddinRâzî bizim peygamberleri, velileri sevmemizi insanın tabiatolarak kemali sevmesiyle açıklamıştır..” dedi.<strong>Peygamber</strong>in yaşayan Kur’an olduğunu ifade edenHülya Alper, “Diğer taraftan bir beşer olan <strong>Peygamber</strong> dininen güzel uygulayıcısı olarak, insanın müşahhas modelgörme ihtiyacına cevap vermektedir. Zira sadece teorikolarak belirli bilgilere muhatap olmak insana yetmez. İnsanoğluonun uygulamasını da görmek ister. YaşayanKur’ân olan <strong>Peygamber</strong> bu noktada önemli bir fonksiyonicra etmektedir.” dedi.TDV< 34 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


AÇILIfiÖzellikleüniversitesi bulunan illerdeyayınevi açma gayretinde olan Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı, Konya Hacıveyiszade Camii altındaaçtığı yayınevi ile yayınevi halkasına bir yenisini ekledi.Halkımızın güvenilir kaynaklardan ucuz kitap temin etmelerive okuma alışkanlığının kazandırılmasına yönelik açılanyayınevleri sayısı Hacıveyiszade Yayınevi ile 17’ye yükseldi.Konya Hacıveyiszade Yayınevinin açılışı için düzenlenen törene KonyaVali Yardımcısı Mehmet Mızrak, Konya Büyükşehir Belediye BaşkanVekili Mithat Büyükalim, Konya İl Müftüsü Mustafa Kutlu, Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Genel Müdürü A.İhsan Sarımert ve kalabalık bir toplulukkatıldı.Törenin açış konuşmasını Hacıveyiszade Yayınevi Müdürü YusufBekir yaptı. Yusuf Bekir Konya’da büyük bir kesime hitabedecekyayınevinin açılmasından büyük mutluluk duyduklarını dilegetirerek, yayınevinin açılışına destek veren herkeseteşekkür etti. Yusuf Bekir yayınevinde kitaplarınyanısıra sesli ve görüntülü yayınlarınsatışına da yer verileceğinibildirdi.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 35 >


AÇILIfiA. ‹hsan Sar›mertTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakf› Genel MüdürüTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafından,Konya’da yayınevi zincirinebir yenisini eklemesinden büyükbir mutluluk duyduğunu dilegetirerek konuşmasına başlayanA.İhsan Sarımert, kültürün yapısınıntoplum ve toplumsal mekanizmalarolduğuna vurgu yaparak“Modern toplum; kültür yapan,kültürü üreten değil, başka pek çokşey gibi kültürü de alabildiğine tüketenbir yapısal özellik arz etmektedir.Yaşadığımız hayat gittikçedaha mekanize, daha pratik bir halalmakta ama hayatı güzelleştiren,dünyayı daha yaşanılır kılan ayrıntılarda yok olup gitmektedir. Bu, biraçıdan baktığımızda milletler arasındakifarklılıkları ortadan kaldıranbir gidiştir ama, bir başka değerlendirmeylede bütün bir insanlığıtek bir kimlikte buluşturmaya matufbir süreçtir. Dünyanın siyasi, iktisadive kültürel yönden entegrasyonunuön gören ve hiç şüphesizhakim kültürler lehine bir takım sonuçlardoğuracak olan bu yeni oluşumiçerisinde; tıpkı ileri ülkelergibi bizim de dini-milli kültürümüzüevrensel alanlara taşımak, eğerbir müşterek dünya kültürü oluşacaksa,orada Türk-İslam varlığınınen geniş manada temsilini sağlamak mecburiyetimizvardır. Aksi halde ülkemizin ve insanımızın, baskın kültürlerinyıkıcı ve bozucu etkilerine daha fazla maruz kalması,daha açık hale gelmesi kaçınılmazdır.” dedi.Bütün vakıflarımızın ve gönüllü kuruluşlarımızın,kendi faaliyet sahalarını adeta bir mühendislik alanınadönüştürmeleri gerektiğini belirten A.İhsan Sarımert“Evrensel alanda kıymet ifade eden bir bilgi ve tecrübeseviyesi tutturulması, şimdiye kadarki etkinliklerini dahada artırmaları, kültürel değerlerin taşıyıcı unsurlarınıgeliştirmeye kaynak ayırmaktan kaçınmamaları ve bualana ciddi kaynak ayırmaları şarttır. Aksi takdirde kültürümüzbasılı, sesli ve görüntülü saldırılar karşısındaciddi zarar görecektir. Etkinliğini kaybetmiş bir millikültürün, bütün muhafazakar tedbirlere rağmen, dış etkilerdenkendini koruyamayacağı, eninde sonunda baskınkültürlere yenik düşeceği, bütün teknik imkanlarıylaüzerimize gelen kültürlerin karmaşasından pasif korumayöntemleriyle yakamızı kurtaramayacağımız açıktır.Bu sebeple bütün kurum, kuruluş ve özel teşebbüsebu alanda çok önemli görev düşmektedir. Daima iftiharettiğimiz kültürümüzün yaşatılması, gelecek kuşaklarasağlam şekilde intikal ettirilmesi noktasında hepimizinsorumluluğu olduğu kanaatindeyim.” dedi.Gelecek nesillerin, kendi geçmişleriyle kültürel manadairtibatını sağlayacak, milli hayatı temel çizgileri vedinamikleri itibariyle sürekli kılacak en etkili aracın kitapolduğuna vurgu yapan A.İhsan Sarımert “Ancak sondönemlerde kitaba olan ilginin de azaldığını hep birlikteüzülerek müşahade etmekteyiz. Ülkemizde son yıllardayaşanan kültürel ve ekonomik gelişmeler; televizyonkanallarının hızla artması, kültüre ve kültürlü insana verilendeğerin azalması vb. gibi sebeplerle kitap okumayave kitaba ilgide gözle görülür bir düşüş yaşanmaktadır.Bir nevi kültürün ve bilginin taşıyıcılığını yapan yayınevleribu ilgiyi canlandırmaya matuf bir fonksiyonifa etmektedir. Bu sebeple, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı olarakçeşitli şehirlerimizde yayınevleri açarak, halkımızıngüvenilir kaynaklardan ve ucuza kitap temin etmelerinisağlamaktayız.” dedi.A.İhsan Sarımert konuşmasının sonunda yayınevininhayırlı olması temmennisinde bulunarak, “Kültürümüzünetkinliğini muhafaza etmesi, daima dünya kültürleriyleyarışacak düzeyde olması temennisiyle, açılışınıyapacağımız yayınevinin Konyamıza ve Ülkemize hayırlıolmasını temenni ediyorum.” dedi.< 36 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Mustafa KutluKonya ‹l MüftüsüKonya İl Müftüsü Mustafa Kutlu Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfının Konya’da bir yayınevi açmasından duyduğumemnuniyeti dile getirerek, yayınevinin açılışıiçin gayret gösterenlere teşekkür etti.Okumanın ve kültürün önemine değinen Mustafa Kutlu“Dinimizin ilk emri okudur, bu bakımdan okumaya veöğrenmeye çok ihtiyacımız vardır.” dedi.Kutlu Doğum Haftası etkinlikleriyleaynı döneme gelen yayınevininaçılışının ayrı bir önem taşıdığınavurgu yapan Mustafa Kutlu“Bu yayınevini Kutlu Doğum Haftasımünasebetiyle KonyamızaTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının bir hediyesiolarak kabul ediyoruz. Bu sebepleVakfımıza teşekkür ediyoruz”dedi.Mithat BÜYÜKAL‹MBüyükflehir Belediye Baflkan VekiliTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafındanKonya’da yayınevi açılışındanduyduğu memnuniyeti dilegetirerek konuşmasına başlayan Konya Büyükşehir BelediyeBaşkanı Mithat Büyükalın “Ankara’ya her gidişimdeKocatepe Camii ve yayınevine uğrardım. Şimdiburada böyle bir yayınevinin açılmış olması beni çokmemnun etti. Bu yayınevinin açılışında emeği geçenherkesi kutluyorum.” dedi.Mehmet M›zrakVali Yard›mc›s›Dini öğretilerin sağlam kaynaklardan öğrenilmesiningerekliliğini belirten Mehmet Mızrak “Bu yayınevininanlamı nedir? Bundan sonra İslamiyeti, Müslümanlığıdoğru kaynaktan, doğru şekilde öğrenmeliyizdemektir. Adres burasıdır.” dedi.İslam adına yayınlanan, karalama ve hurafeler içerenyayınların bulunduğunu ve bundan toplumun bü-yük zarar gördüğünü belirtenMehmet Mızrak “İslam adına yayınlananhurafe ve kasıtlı çıkarılanbir çok yayınlar olabilir. Buyayanlardan dinimiz ve Müslümanlarzarar görür. Bunun önlenmesiiçin doğru adres burasıdır.”dedi.Tören konuşmalarından sonraTDVyayınevi hizmete açıldı.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 37 >


YATIRIMTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakf›Matbaa TesisleriYeni Yat›r›mlarlaGüçleniyor!Ömer Kara‹flletme Müdürü1982yılında kurulan İşletmenin ilk on yılıyayın üretim faaliyetlerinin ağırlıklıolarak gerçekleştirildiği yıllardır.İşletmenin ilk matbaacılık faaliyeti, 1992 yılındaBayındır sokakta başlamıştır. Günün şartlarına göregelişen tesisimiz için geniş mekanlara ihtiyaç duyulmuşve bu ihtiyaca paralel olarak 1993 yılından sonraDikmen İlker mahallesindeki yere nakledilen matbaanınmakine parkuruna; 1 adet 50 x 70 ebadındaiki renkli Man Roland ofset baskı makinesi, 1 adet70 x 100 ebadında dört renkliMan Roland marka ofset baskımakinesi, 1 adet 50 x 70 ebadındaStahl marka kırım-katlama makinesi,1 adet Wohlenberg marka üçağızlı kesim makinesi satın alınarakyapılan ilave yatırımlarla sektörününilkleri arasına girmiştir.Matbaa sektöründeki gerekteknolojik gelişmeler, gereksepiyasa şartları İşletme Müdürlüğüncedikkatletakip edilmiş vedaha büyük< 38 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Roland 700 Bask› Makinesi Özellikleri- Kal›p takma : Yar› otomatik- Ebat ayarlar› : Otomatik- Boya ayarlar› : Otomatik- Boya ve Kauçuk Y›kama : Otomatik- Bilgisayar sistemi : 5000 adet ifl haf›za kapasiteli- Makinan›n maksimum ebat› : 740x1040 mm- Makinan›n minumum ebat› : 340x480 mm- Makinan›n maksimum bask› alan› : 715x1020 mm- Makinan›n bask› sürat› (saatte) : 16.000 tabakamekanlarda bu hizmetin yürütülmesine karar verilmiştir.Bu doğrultuda yapılan araştırmalar sonucundaOstim Örnek Sanayi Sitesinde bulunan ve şu andahizmet verilen bina Vakfımız tarafından işletmeyetahsis edilmiştir. Gerekli tadilatların ardından2002 yılının Ekim ayında yeni hizmet binasındafaaliyete başlanmıştır.Bugün Yayın Matbaacılık ve Ticaret İşletmesi,toplam 4.500 m 2 . kapalı alanda, kalite ve deneyiminiteknolojik alt yapı ile özdeşleştirmiş bir kuruluşhaline gelmiştir.Bu alanın 1.300 m 2 . lik bölümü ofset baskı makineleriiçin, 1.200 m 2 . lik bölümü mücellithane için,200 m 2 . lik bölümü dizgi, montaj ve kalıphane için,1.000 m 2 . lik bölümü depo içinyaklaşık 800 m 2 . lik bölümü iseidari birimler ile yardımcı hizmetleriçin tahsis edilmiştir.Yeni matbaa tesisleri ile birlikteihtiyaç duyulan yatırımlara kalıphanedenbaşlanılmış ve İtalya'danithal edilen ve kalıbın noktadeğerlerini daha iyi pozlandırabilenİmaf marka kalıp pozlandırmamakinesi ile önemli bir yatırımaimza atılmıştır.Hem kendi yayınlarını hem dedışarıdan alınan işleri kaliteliwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 39 >


YATIRIMStahl Marka Katlama Makinesi Özellikleri- Maksimum Aç›k Sayfa format›(cm) : 78x116- Minumum Aç›k Sayfa format› (cm) : 14x18- Maksimum katlama h›z› (m/dak) : 230 paralel k›r›mda 200 balta ünitelerinde- Minumum Katlama h›z› (m/dak) : 25- Maksimum tur say›s› /saat : 50.000- Maksimum istif yüksekli¤i (cm) : 80- Katlama merdanesi çap› (mm) : 44basmak için matbaa sektöründeki gelişmeleri yakındantakip eden İşletme, yeni yatımlarına mücellithaneyealınan ve 50 x 70 ebadındaki selefon kaplamave kesme makinesi ile devam etmiştir. Bu makineile kitap kapakları, poster ve broşürlerin selefon işlerikendi tesislerimizde yapılmaya başlanmıştır.2006 yılında Almanya'dan İşletmenin kendi imkanlarıile ithal edilen Man Roland 700 marka 4renkli ofset baskı makinesi matbaa tesislerindeki yerinialmıştır. 43 tonluk teknoloji harikası bu ofsetbaskı makinesi tam otomatik olup, saatteki baskı hızı16.000 adet tabakadır.Teknolojik kapasitesi ve baskı sayısı yüksek bumakineden baskısı yapılarak çıkan tabakaların aynısüratle katlanıp kesilebilmesi için ihtiyaç duyulan 1adet elektronik katlama makinesiile 1 adet elektronik kesim makineside 2007 yılı Mart ayında satınalınarak matbaa tesislerine kazandırılmıştır.Sadece 2006 ve 2007yıllarında matbaa tesislerine yapılanyatırımın değeri 1.000.000EURO'dur.Hızla büyüyen Yayın Matbaacılıkve Ticaret İşletmesi, hemyayıncılık hem de matbaacılıkalanlarındaki yatırımları, kalitesi,teknolojisi ve güvenilirliği ilesektörünün lider kuruluşları arasınagirmeyi başarmıştır.TDV< 40 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Polar Marka Ka¤›t Kesme Makinesi Özellikleri- Maksimum ebat : 115 cm- Kumanda Paneli : 15” Renkli genifl ekran Kolay grafiksel kullan›ml›- Haf›za kapasitesi : 1990 program haf›zal›- Gövde yap›s› : Çok güçlü monoblok dökme demir, titreflime dayan›kl›MATBAA TES‹SLER‹ MAK‹NE PARKURUOFSETBÖLÜMÜMÜCELL‹THANEBÖLÜMÜD‹ZG‹BÖLÜMÜMAK‹NA C‹NS‹ MARKA EBAT BASKI HIZI4 Renkli 704 / 3-b ................................................Man Roland 700...................................................70 * 100 ........................................16,0004 Renkli Bask› Makinas›...........................................Roland Rekord...................................................70 * 100 ........................................12,0002 Renkli Bask› Makinas›...........................................Roland Rekord...................................................70 * 100 ........................................12,0002 Renkli Bask› Makinas›...........................................Roland Rekord.....................................................50 * 70 ........................................12,0001 Renkli Bask› Makinas›.........................................................Ryobi.....................................................33 * 47 ..........................................8,000Kal›p Pozland›rma...........................................................‹maf-Zeus.................................................115 * 125...................................................Kal›p Banyo Makinas› ................................................Glunz Jensen .....................................................70*100 .........................................90' l›kMAK‹NA C‹NS‹ MARKA EBAT HIZIKa¤›t Kesme Makines›.............................................................Polar.....................................................115 cm...................................................Katlama Makinas› ...................................................................Stahl....................................................78 *116 ........................................50.000K›r›m Makinas›........................................................................Stahl...................................................70 * 100 ..........................................5,000K›r›m Makinas›........................................................................Stahl.....................................................57 * 82 ...........................................5000Ka¤›t Kesme ( Giyotin )....................................................Schne›der...................................................70 * 100 ...........................................2000Tel Dikifl Makinas›....................................................Müller martini ............................................................30 ...........................................1000Kapak Takma Makinas›...................................Poli 5 müller martini ............................................................33 ...........................................1000Üç Ag›zl› Kitap Kesme.................................................Wohlenberg.....................................................16 * 24 ...........................................2000fiihring Paket Yapma..............................................................................................................................50' lik ...........................................2000Perforaj ve Konik.........................................................Mir-Aybakar.....................................................30 * 40...................................................Çember Makinas› ..............................................................Joinpack ..........................................................rulo...................................................Ka¤›t Toplama Makinas› .........................................................Emka...................................................70 * 100...................................................Selefon Makinas›...............................................................Remaksa.......................................................78' lik ...........................................1000Selefon Kopartma Makinas›...............................................Remaksa.......................................................78' lik ...........................................1000MAK‹NA C‹NS‹ MARKA ÖZELL‹⁄‹Dizgi Makinas› Macintos ...........................................................G5 ........................................................................170 GB Hard disk, 512 RamDizgi Makinas› Macintos ...........................................................G4..........................................................................30 GB Hard disk, 896 RamDizgi Makinas› PC .....................................................................PC..........................................................................40 GB Hard disk, 240 RamDizgi Makinas› Macintos .........................................Performa 5400............................................................................20 GB Hard disk, 80 RamDizgi Renkli Ç›k›fl ..........................................................HP 5500N.....................................................................................A3 / A4 Renkli Ç›k›flDizgi Siyah Beyaz Ç›k›fl...........................................XEROX 5500N............................................................................A3 / A4 Siyah Beyaz Ç›k›flwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 41 >


fiUBELER‹M‹ZAnadolu’nun KilidiAFYONKARAH‹SARTAR‹H‹ZafertepeAfyonkarahisar ilinin eski adı “Karahisar-i Sahib” olupKarahisar ismi, şehrin ortasında yükselen kayalığınrenginden ve üstünde bulunan Hisar'dan gelmiştir. Sahibise Anadolu Selçukluları'nın son devirlerinde yaşayan veMoğol istilası sırasında buraya sığınan Sahib Ata FahreddinAli Bey'in adıyla ilgilidir. Sonraları şöhret bulan Afyonkarahisaradı ise bu bölgede eskiden beri geniş ölçüde yapılanHaşhaş ekimine dayanır.1341'den sonra Afyonkarahisar Germiyanoğullarınınidaresine geçmiş, Germiyanoğlu Hızır Paşa burada Mevleviliğinyerleşmesinde önemli rol oynamıştır. II. Yakup Beyzamanında Yıldırım Beyazıt tarafından şehir Osmanlı ülkesinekatılmıştır.Afyonkarahisar, İstiklal Harbi'nde Türk askerî harekatınınen önemli cephesini teşkil etmiştir. Bizzat Atatürk'ünkumanda ettiği Büyük Taarruz sonunda Yunan kuvvetleribozguna uğratılmış ve şehir 27 Ağustos 1922'de kurtarılmıştır.Osmanlı İdari TeşkilatındaAnadolu (Sivas) eyaletine bağlı birsancak merkezi olan ve (Afyonkarahisar)Karahisar-i Sahib adıyla anılan busancak XIX. yüzyıla kadar bu durumunukorumuştur. 1839'da Hüdavendigar(Bursa) adı altında teşkil edileneyaletin içinde sayılmıştır. Öncelerimerkezden tayin edilen sancak beyleritarafından idare edilmekte iken buson tarihte Kaymakamlık, 1867'deMutasarrıflık olarak idari teşkilattakiyerini koruyan Afyonkarahisar, dahasonra ise Vilayet olmuştur.(1922)Bizanslılar zamanından kalan AfyonkarahisarKalesi II.Selim zamanındatamir edilmiştir. Kalenin içindeSelçuklulardan kalma bir mescid harabesi,200 kadar muhafızı olan kaledeayrıca siyasi suçluların konduğu bir deHapishane bulunduğu rivayet edilir.< 42 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


CO⁄RAF‹ KONUMU VE YAPISIAnadolu yarımadasının batısında, Ege bölgesinin İç BatıAnadolu bölümünde yer alan Afyon; doğu-batı vekuzey-güney aksları üzerinde önemli bir bağlantı merkezikonumundadır.Denizden yüksekliği 1.034 metre, toplam yüzölçümü14.230 km’dir. Doğuda Konya, batıda Uşak, kuzeybatıdaKütahya, güneybatıda Denizli, güneyde Burdur, güneydoğudaIsparta ve kuzeyde de Eskişehir illeri ile çevrelenir.Afyon coğrafi olarak Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerininbirleştiği bir noktada yerleşmiştir ve her üç bölgedede toprakları bulunmaktadır. İlin geniş bir kesimi Egebölgesinin İç Batı Anadolu bölümündedir. Güneydeki Başmakçı,Dinar, Dazkırı ve Evciler ilçelerinin toprakları Akdenizbölgesinin sınırları içerisine girer. Doğu ve kuzeydoğudayer alan arazinin bir bölümü de İç Anadolu bölgesinetaşar.Afyon’un iklimi yükselti ve denizden uzaklık nedeniyleİç Anadolu iklimine benzemektedir.NÜFUSUDevlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından belirlenen2000 nüfus sayımı sonuçlarına göre Afyon’un ilçe veköylerle birlikte toplam nüfusu 812.416’dır. Afyon kentmerkezinin nüfusu ise köy ve kasabalarla birlikte 200.212(ilçe merkezi: 128.516) olarak saptanmıştır. Afyon merkezini,köy ve kasabalar da dahil olmak üzere nüfus miktarıbakımından Dinar (87.977), Bolvadin (79.888), Sandıklı(76.719), Şuhut (59.284), Sincanlı (58.646) ve Emirdağ(47.388) ilçeleri izlemektedir. İlde en az nüfusa sahip ilçeKızılören’dir (4.132).EKONOM‹Afyonkarasihar Coğrafi konum itibariyleönemli bir yere sahip bulunmaktadır.Çünkü iller ve bölgelerarası önemli karayolları Afyon’dangeçmekte ve Türkiye genelinde 4 ayrıdemiryolu hattının birleştiği tek il konumundadır.Özellikle ülkemiz içinikinci önemli büyük merkez olan Ankarave İzmir güzergahında önemli birulaşım odağı olması Afyonkarahisariçin önemli bir üstünlüktür. Sanayileşmeveya turizm açısından önemligelişmeler kaydedip, büyük bir dinamizmiçine giren İzmir, Bursa, Manisa,Eskişehir, Antalya, Muğla, Aydın,Denizli, Konya, Uşak illerinin tam ortasındabulunmaktadır.Afyonkarahisar’da özellikle mermercilik,termal turizm ve hayvancılık(et, süt, yumurta vb. ürünler) gibi kollarınekonomiye katkısı büyüktür. AfyonkarahisarTürkiye’de termal turizminbaşkenti olma yolunda eminadımlarla ilerlemektedir.AyazınAyazınwww.diyanetvakfi.org.trTÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹43 >


fiUBELER‹M‹ZAhmet Gedik Paşa CamiiD‹N‹ YAPIOsmanlılar zamanında önemli bir kültür potansiyelinesahip olduğu anlaşılan şehirde birçok şair, ilim adamı,devlet adamı, sanatçı ve hattat yetişmiştir. Ayrıca buradaSelçuklu, Germiyan ve Osmanlı dönemlerinden kalma birçoktarihi eser mevcut olup bunlardan; Ulu cami (Selçuklu),İmaret – Gedik Ahmet Paşa Cami, Mevlevi Cami, MısriCami görülmeye değer eserlerdir.Afyonkarahisar halkı dinine, örf - adet ve geleneklerineçok bağlıdır. Özellikle Ramazan-ı Şerif ayında ve diğer mübarekgünlerde camiler tıklım tıklım dolar ve kabirler ziyaretedilir. Ramazan ayında binlerce hatim okunur ve bu hatimlerinduası Ulu Camiinde mahşeri bir kalabalığın katılımıile yapılır.Afyonkarahisar İlinin 17 İlçesi vardır. Bunlar; Başmakçı,Bayat, Bolvadin, Çay, Çobanlar, Dazkırı, Dinar, Emirdağ,Evciler, Hocalar, İhsaniye, İscehisar, Kızılören, Sandıklı,Sinanpaşa, Sultandağı ve Şuhut ilçeleridir.Afyonkarahisar Müftülüğü 1924 yılında kurulmuş veteşkilatlanmıştır. Bugünkü teşkilat yapısı ise ilçeler dahil ilhudutları içersinde 1058 adet cami, 114 adet Kur'an kursumevcut olup, personel sayısı toplam 1203 kişidir.Afyonkarahisar İl Müftülüğünde 1 Müftü, 2 Müftü Yardımcısı,1 Şube Müdürü, 1 Kur'an kursları Müdürü, 2 Vaiz,2 Murakıp, 3 Şef, 1 Sayman, 13 Memur, 1 Şoför, 5 Hizmetli,1 Kaloriferci görev yapmaktadır. Ayrıca Merkeze bağlı200 camide 152 İmam-Hatip ve 71 Müezzin-Kayyım, 32Kur’an Kursunda da 39 öğretici bulunmakta olup bugünekadar yüzlerce Hafıza belge verilmiştir.TÜRK‹YE D‹YANET VAKFIAFYONKARAH‹SAR fiUBES‹Vakıf Şubemiz 1981 yılında hizmeteaçılmış ve faaliyetlerinebaşlamıştır.2007 yılı Mart ayı Şubemiz YönetimKurulu : İlhami KEMALOĞLU(Şube Başkanı-İl Müftüsü), AhmetAŞGA (II. Başkan- İmam Hatip), HızırDOĞAN (Sekreter-İmam Hatip),İsmail KALELİ (Muhasip-MüftülükŞefi), H. Hakkı ÖZSOY (Üye- Gazeteci-Tüccar),Mehmet ALİMOĞLU(Üye- İşadamı), Galip LEBLEBİCİ-OĞLU (Üye-Esnaf) tan oluşmaktadır.Şube Temsilciliği görevini Raif TUĞ-CU yapmaktadır.Afyonkarahisarda vakıf şubelerimizinsayısı biri merkez ilçede olmaküzere toplam 18 dir. İl sınırları içerisindeher ilçede vakıf şubemiz bulunmaktadır.Afyonkarahisar Şubemiziile 13 ilçe şubelerdeki (Başmakçı,Bayat, Bolvadin, Dazkırı, Dinar,Hacı Cemal Eğretli CamiiMerkez Ulu Camii İç Görünüşü< 44 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Emirdağ, Evciler, İhsaniye, İscehisar, Sandıklı, Sinanpaşa,Sultandağı, Şuhut) müftülük hizmet binalarının mülkiyetiVakfımıza aittir.Vakıf şubesinin açılışından itibaren halkımızın da desteğiile ilk aşamada Sahipata Bölge Yatılı Kuran Kursu binasınıninşaatına başlanmış, 1985 yılında bu bina ikmaledilerek öğretime açılmıştır. 1990 yılında 3 blok halindehalk arasında Sarıkız Tesisleri diye bilinen binaların inşaatınabaşlanmıştır. Bu binaların ilk bloğu Sarıkız Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu, ikincisi Sarıkız Kız Kur’anKursu binası olarak faaliyetlerine devam etmektedir.Üçüncü blok bina ise Kız İmam Hatip Lisesi olarak yapılmışfakat öğrenci yokluğundan bina boşaltılmış ve özelbir eğitim kurumuna kiralanarak değerlendirilmiştir.Yatılı olarak eğitim veren Sarıkız Kız Kur’an Kursununher türlü giderleri ile diğer Kur’an kurslarından gelen taleplerdoğrultusunda giderleri imkanlar ölçüsünde vakıfşubelerinden karşılanmaktadır.İl Müftülüğünün hizmetlerini destekleme faaliyetlerikapsamında bir hizmet aracı alınmış ve ödenek yetersizliğindenkarşılanamayan haberleşme, kırtasiye, yakıt, demirbaşalımları gibi gider kalemlerinin alımları imkanlarölçüsünde vakıf şubemizden yapılmaktadır.Hoca Ahmet Yesevi Mahallesinde bulunan Vakıf arsasıüzerine cami derneğiyle protokol yapılarak Hacı CemalEğretli Camii inşaatı yaptırılmış ve ibadete açılmıştır.Ayrıca İlimizin bir üniversite (Afyonkarahisar KocatepeÜniversitesi) şehri olması hasebiyle, bu üniversitedeokuyan öğrenciler çoğunlukta olmak üzere diğer illerdekiüniversitelerden eğitim yardımı almak isteyen öğrencilere,durumları incelendikten sonra, Vakıf Şubemizin sosyalhizmet faaliyetleri kapsamında eğitim yardımı yapılmaktadır.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Afyonkarahisar Vakıf Şubesi;açıldığı yıldan günümüze kadar hayırsever Afyonkarahisarhalkının destek ve yardımları ile faaliyetlerini ilk günküistek, arzu ve heyecanla sürdürmektedir.TDVSarıkız Kız Öğrenci Yurduİlhami KEMALOĞLUAfyonkarahisar İl MüftüsüŞube Yönetim Kurulu Başkanı08.05.1955 tarihinde Bayburt İliDemirözü İlçesi Çatalçeşme Köyündedoğdu. İlkokulu 1966 yılında köyündebitirdi. İstanbul Yeşil Cami Kur'anKursunda hafızlığını tamamladı. Okuldışı imtihanlarına girerek Adapazarıİmam-Hatip okulu 1. devresini bitirdi.Gümüşhane İmam-Hatip Okulu 2.devresinden de 1977 yılında mezun oldu.Asker dönüşü 1977 yılında Bayburt'daİmam-Hatip olarak göreve başladı.Aynı yıl sınavlara girerek ErzurumYüksek İslam Enstitüsüne kayıt oldu.Mezuniyetinden sonra 1983 yılında ErzurumOltu İlçe Vaizliğine atandı. Dahasonra sınavla İstanbul Haseki EğitimMerkezi 4. Dönem Arapça Yüksekİhtisas Kursuna seçildi ve bu kursu başarıylabitirdi. 1986-1988 yılları arasındaMarmara Üniversitesi İlahiyat FakültesiSosyal Bilimler Enstitüsündeİslam Hukuku alanında “EkmelüttinBâbertî, Hayatı ve Eserleri” adlı tezi ileYüksek Lisans (Mastır) çalışmalarınıyaptı. 1986-1988 yılları arasında KarsSelim İlçe Müftülüğü, 1988-1992 yıllarıarasında Almanya T.C. BüyükelçiliğiDin Hizmetleri Müşavirliği SosyalYardımcılık görevinde bulundu.18.07.1992 tarihinde yurda dönüşündeKaramürsel İlçe Vaizliği görevini kısabir süre yaptıktan sonra 28.09.1992 tarihindeİstanbul Sultanbeyli İlçe Müftülüğügörevine, 1995 Eylül ayındaGümüşhane İl Müftülüğüne atandı.06.12.1999 tarihinde ise Zonguldak İlMüftülüğüne atanan İlhami Kemaloğlu,01.11.2002 tarihli Kararname ileAfyon İl Müftülüğüne tayin edildi.Halen bu görevi sürdüren KemaloğluArapça ve Almanca bilmekteolup evli ve üç çocuk babasıdır.www.diyanetvakfi.org.trTÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹45 >


fiENL‹KMilletleri millet yapan unsurların başında kültürgelmektedir. Dolayısıyla sanat faaliyetleri,inançlar, örf ve adetler, fikir, yaşayış ve davranışlaro milletin kültürünü oluşturmaktadır. Bu kültür değerlerimizdenbirisi de; fertleri ve toplulukları yakınlaştırarakbütünleştiren, millet bağını güçlendiren, kışın sert soğuğuve zorluğundan kurtulup, baharın yeşilliğini ve canlılığageçişini simgeleyen Nevruz bayramıdır.Bilindiği üzere doğanın canlanmasını, dayanışmayı, bollukve bereketi simgeleyen Nevruz 21 Mart tarihinde Nevruzbayramı olarak yıllardır kutlana gelmiştir.Nevruz; Türk boylarının büyük bölümünde ve akrabatopluluklarda değişik adlarla kutlanan, ortak bir kültür zenginliğimizdir.Türk dünyasının tamamında ve Türk dünyasınakomşu olan coğrafyada kutlanan Nevruz, bütün Türkdevlet ve topluluklarında bilinmektedir. Bir başka ifade ileNevruz'u tanımayan, yaşatmayan, uygulaması bulunmayanherhangi bir Türk devleti veya topluluğu yoktur. Bu yönüyleNevruz; birlik, beraberlik ve barışın sağlanmasındaönemli bir etkendir.Yurt dışındaki soydaşlarımızın eğitim ihtiyaçlarının karşılanabilmesiamacıyla YÖK, Dışişleri Bakanlığı ve MilliEğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılmak suretiyle Vakfımıztarafından Kırgızistan Osh Devlet Üniversitesi bünyesindeaçılan İlahiyat fakültesinde okuyanöğrenciler Nevruz münasebetiyle birkutlama töreni yaptılar.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı KocatepeCamii Konferans Salonunda gerçekleştirilentörene Vakfımız Genel MüdürüA.İhsan Sarımert, Kırgızistan BüyükelçiliğiKültür Ataşesi Fakit Bey,A.Ü.İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesive Kırgızistan Osh Devlet Üniversitesiİlahiyat Fakültesi Dekan YardımcısıProf.Dr. Ahmet Nedim Serinsu, DİBDin Eğitimi Dairesi Başkanı Dr. UlviAta ve kalabalık bir topluluk katıldı.Toplantıda Nevruz kutlamalarınıntarihi anlatılarak, nevruzun birlik veberaberliği, canlanmayı ve yeniden dirilişisimgelediği dile getirildi.< 46 www.diyanetvakfi.org.tr


Fakit BeyK›rg›zistan Büyükelçili¤iKültür AtaflesiDostluk, sevgi, kardeşlik, dayanışmaduygularının ve yaşama sevincininöne çıktığı baharın, Türk dünyasındayüzyıllardır Nevruz kutlamalarıylakarşılanmakta olduğunu dilegetiren Fakit Bey “Nevruz Bayramı,Yüce Türk kökenli halkların sahip olduğuve kuşaktan kuşağa aktararakbugünlere kadar yaşattığı önemli kültürdeğerlerinden birisidir. Nevruz aynızamanda tabiatın kıştan kurtulupbaharın geldiğini simgeleyen birlik veberaberliğin arttığı, dayanışmanın güçlendiği,bağışlama, sevgi, kardeşlik,hoşgörü gibi evrensel değerlerin yüceldiğibir gündür.” dedi.Nevruzun sevgi ve barış ortamındainsanları birbirlerine yaklaştıran kültürelbir değer olduğunu belirten FakitBey “Nevruz bizim için yeni bir gün,yeni bir yılın başlangıcı, yeni bir kurtuluş,yeni bir uyanış, yeni bir dirilişve yeni bir doğuştur. Geçmişle gelecekarasında köprü kuran, sevgi ve barışortamında toplumları ve insanlarıbirbirine yaklaştıran toplumsal birliğigüçlendiren kültürel zenginliklerimizinbirisi olan, güzel günlerin habercisikabul edilen Nevruzun barış, kardeşlik,umut getirmesini ve yaşamasevincinin artırmasını diliyor, Türkdünyasının ve Türk halkının NevruzBayramını kutluyorum.” dedi.A. ‹hsan Sar›mertTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakf›Genel MüdürüTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafındanMilli Eğitim Bakanlığı ve YüksekÖğretim Kurumu Başkanlığı ile işbirliğiyapılarak, Kırgızistan Osh DevletÜniversitesi bünyesinde açılan İlahiyatFakültesinde okuyan ve öğrenimlerininbir bölümünü ülkemizde AnkaraÜniversitesi İlahiyat Fakültesibünyesinde gören öğrencilerin tertipetmiş olduğu Nevruz Şenliğinden dolayıduyduğu memnuniyeti dile getirerekkonuşmasına başlayan Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Genel Müdürü A.İhsanSarımert Nevruzun barış ve mutlulukgetirmesi temennisinde bulundu.Günümüzün vazgeçilmez ve toplumuayakta tutan değerlerinden birisinikültürün oluşturduğuna vurgu yapanA.İhsan Sarımert “Günümüzde Milletlerhayatiyetlerini devam ettirebilmekiçin kültürlerini geliştirerek yeni nesillereaktarma faaliyetlerine büyükönem vermektedirler. Zira kendini yenileyemeyenkültürler yozlaşma veyok olmaya mahkumdur. Milletlerinkültür hayatlarının bir parçası olandini ve milli bayramların hayatımızdavazgeçilmezbir yeri ve önemivardır. Dinibayramlarve kazanılan“Kendiniyenileyemeyenkültürleryozlaflma veyok olmayamahkumdur.”www.diyanetvakfi.org.tr47 >


fiENL‹Kzaferlerle önemli tarihi olayların yıldönümünde kutlananmilli bayramlara ilave olarak, toplumun bağlarını güçlendiren,halkın bir araya gelmesine ve neşeli bir zaman dilimiyaşamasına yardımcı olan geleneklerimiz vardır. Bir milletinteşekkülünde ve birliğin sağlanmasında dil, din ve tarihkadar geleneklerin de önemi inkar edilemez. İşte bu önemligeleneklerden birisi de Nevruz kutlamalarıdır. Geçmişimizdenmiras olarak devraldığımız ve kültür olarak isimlendirdiğimizdeğerler bütününün bir parçasını da hiç şüphesiznevruz kutlamaları oluşturmaktadır. Her yıl 21 Marttarihinde tüm Türk Dünyasında ve bazı doğu ülkelerindekutlanan Nevruz; Orta Asya’dan Anadolu’ya, Anadolu’danBalkan Türklerine kadar uzanan bir gelenektir.” dedi.Nevruzun Türkler tarafından yıllardır coşkuyla kutlandığınaişaret eden A.İhsan Sarımert “Tabiat güzelliklerineduyulan sevgi ve ilkbahara ulaşmanın sevincini simgeleyenNevruz; tarih boyunca başta milletimiz olmaküzere çeşitli milletler tarafından şiir, masal, destan, atasözüve türkülere konu edilerek coşkuyla kutlanmıştır.”dedi.Türk milletinin tüm dünyaya örnek bir insanlık anlayışısunduğunu belirten A.İhsan Sarımert “Dünya milletlerineinsanlık anlayışıyla örnek olmuş olan milletimiz, dünyaüzerinde insanlık için verilmesi gereken en güzel yaşayışve davranış biçimini İslam dini ile bütünleşereksergilemiş bir millettir.Kardeşlik duygularıyla bir arada tümdünyaya örnek bir yaşam tarzı sunanmilletimiz asırlarca birlik ve beraberliğintesisi ve toplum içinde kardeşlikruhunun canlı tutulmasıyla bu günekadar gelmiştir. Bundan sonra da bubirlik ve beraberliğin sürdürülmesi;Devlet-Millet kaynaşması, Bayrak-Sancak ve Vatan sevgisinin toplu birşekilde yüreklerde hissedilmesi veNevruz gibi günlerin birlik, beraberlikve kardeşlik duygusuyla kutlanmasıyladevam edecektir.” dedi.A.İhsan Sarımert konuşmasının sonundaNevruzun kardeşlik ve barışduyguları içerisinde kutlanması gerekliliğinevurgu yaparak “Bu günü kardeşlik,birlik ve beraberliğimizin birsimgesi olarak gördüğümüz ve değerlendirdiğimizNevruz kutlamalarının;sağlık, mutluluk ve barış getirmesinitemenni ediyorum.” dedi.< 48 www.diyanetvakfi.org.tr


Prof.Dr. Ahmet Nedim SerinsuA.Ü. ‹lahiyat FakültesiTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafından Kırgızistan Osh Üniversitesibünyesinde açılan İlahiyat Fakültesi öğrencilerinineğitim-öğrenime başladıkları tarihten itibaren tefsirderslerini okuttuğunu belirterek konuşmasına başlayanProf.Dr. Ahmet Nedim Serinsu, fakülteyi bitirerek iş hayatınaatılan öğrencileri gördüğünde büyük bir mutluluk vegurur duyduğunu ifade ederek “Bu o kadar hayırlı bir iştiki, bunun ürünlerini Osh’da ve Bişkek’de mezunlarımızlatoplandığımızda gördüm. Öğrencilerimiz Kırgız devletinindeğişik kademelerinde görev almışlardı. O öğrencilerimizeşunu sordum: İlahiyat Fakültesindeki tahsiliniz sonuçlarınasıl dönüştü, hayata nasıl kattınız? dedim. O kadar güzelşeyler söylediler ki, her halde eğitim-öğretimle uğraşan insanlarıngörmek, duymak isteyecekleri, yapmak istediklerininürünlerini elleriyle gözleriyle müşahade edeceklerisomut bir durumdu. Gerçekten çok duygulandım.” dedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınıngerçekleştirdiği bu hizmetin hayırlı bir hizmet olduğunavurgu yapan Serinsu, “Ben bu kurumların yöneticilerinikutluyorum. <strong>Peygamber</strong> Efendimiz bu sürece katılan bütüninsanları insanların hayırlısı olarak nitelendiriyor. İnşallahbu sıfata layık olmak için sürekli çalışmamız gerekiyor. İnsanlarınhayırlısı olma sürecine katkıda bulunan <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığımıza, <strong>Diyanet</strong> Vakfımıza, Bolu Eğitim Merkezimizeteşekkür ediyorum.” dedi.Kırgızların manevi açıdan ayakta durmasını sağlayan direkleriolduğunu ifade eden Prof.Dr. Ahmet Nedim Serinsukonuşmasının sonunda “Yüce Tanrı bizlere ManasAta’nın, Bakay Ata’nın ve Umay Ene’nin bilgeliğini nasipetsin. Nevruzlar kıyamete kadar o topraklarda ve buralardakutlansın.” dedi.Dr. Ulvi AtaD‹B Din E¤itimi Dairesi Baflkan›<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı ve Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı tarafından Kırgızistan’dangetirilerek Türkiye’deeğitime tabi tutulan öğrencilerin başarılarındanbüyük bir memnuniyet duyduğunuifade ederek konuşmasınabaşlayan Dr. Ulvi Ata, öğrencilerinanne ve babalarının gönüllerinin rahatolması gerektiğini belirterek, “Ey analar,ey babalar! huzurlu ve rahat olun.Çocuklarınız güzel insanların, hayırlıve bereketli insanların yanında eminellerde. Bu insanlar sizin çocuklarınızakendi öz çocukları gibi bakmaktalar.”dedi.Dr. Ulvi Ata konuşmasının sonundanevruzun birlik ve kardeşlik getirmesitemennisinde bulunarak “Nevruzbize güzellikler, hayırlar, bereketler,kardeşlik getirsin. Aşkımız, sevgimiz,dostluğumuz, birliğimiz,beraberliğimiz dünya durdukça daimTDVve kaim olsun.” dedi.www.diyanetvakfi.org.tr49 >


Z‹YARETMAKEDONYA HEYET‹Makedonya Cumhuriyeti İslam Birliği Başkanı SüleymanEfendi Recebi başkanlığında, Makedonya İslam BirliğiÖzel Kalem Müdürü Muammer Veyseli ve Makedonya RenseMüftüsü Murteza Sülüola’dan oluşan heyet Vakfımızı ziyaretetti.Dini hizmetler ve vakıf hizmetleri hakkında incelemelerdebulunmak üzere <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığımızın daveti üzerineülkemize gelen heyet, Vakfımızı da ziyaretederek, Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfınınyapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi aldı.Makedonyada’ki Müslümanların yaşamtarzı, dini faaliyetler ve karşılaşılansıkıntılar hakkında bilgi veren MakedonyaCumhuriyeti İslam Birliği BaşkanıSüleyman Efendi, <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığıve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı’nınmükemmel bir yapıya sahip olduğunuvurgulayarak, Makedonya’da sunulacakhizmet alanlarında destek istedi.<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı ve Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfı Mütevelli Heyeti BaşkanıProf.Dr. Ali Bardakoğlu, imkanlar ölçüsündegereken her türlü yardım ve desteğinverileceğini belirtti.TATAR‹STAN HEYET‹Tataristan Dini İdare Başkan YardımcısıVeliyullah Yakubov başkanlığındabeş kişiden oluşan heyet; vakıf,zekat ve hac hizmetleri konusunda görüşalış verişinde bulunmak üzere ülkemizegeldi.Vakfımız Genel Müdürü A.İhsan Sarımert’inkatılımıyla bir toplantı düzenlendi.Toplantıda, Tataristan Dini İdareBaşkan Yardımcısı Veliyullah Yakuboy,Tataristan’ın dini, ekonomik vekültürel yapısı hakkında bilgi vererek,hac ve vakıf konusu üzerinde hassasiyetledurduklarını, yeni kurdukları vakfıngeniş sahada faaliyet yürütmesiiçin Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfını kendilerineörnek aldıklarını belirterek, Türkiye<strong>Diyanet</strong> Vakfının idari yapısı ve faaliyetlerihakkında bilgi almak istediklerinibelirttiler.Vakfımız Genel Müdürü A.İhsan Sarımert,Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı’nın 1975yılında <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı hizmetlerinedestek vermek amacıyla kurulduğunubelirterek, bugün vakfın sosyal,kültürel, sağlık, eğitim ve dini alandaçok büyük hizmetlere imza attığını, bu güzel hizmetleringerçekleşmesinde <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı ile koordineli olarakçalıştıklarını belirtti.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı tanıtım filmini izleyen heyet, Vakfınfaaliyetleri karşısında etkilendiklerini ifade ederek, gerçekleştireceklerihizmetlerde Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının kendilerinerehberlik yapması temennisinde bulundular.Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının sağlık alanında sunduğu hizmetlerinde takdire şayan olduğunu belirten Veliyullah Yakubov,Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfını kendilerine örnek aldıklarını ve bazıalanlarda müşterek hizmetler üretmek için Vakfın tecrübesindenfaydalanmak istediklerini belirtti.A.İhsan Sarımert; Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfının sistemli vedüzenli bir şekilde çalıştığını, faaliyetlerinin bir plan ve programdahilinde gerçekleştirildiğini ifade ederek, bu alandagerekli her türlü desteği vereceklerini belirtti.TDV< 50 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Bilgi Hatt› : (0.212) 453 29 29 / 2096 - 2960 - 2962 • Web : www.29mayis.com.trSA⁄LIK KÖfiES‹KARD‹YOLOJ‹KALP SA⁄LI⁄I KORUMASon II. yüzyılda endüstriyel ve teknolojik gelişmelerve bunun sebep olduğu ekonomikve sosyal değişiklikler kalp hastalıklarında dramatikbir artış oluşturdu. 20. yüzyılın başlangıcındatüm dünyada kalp damar hastalıklarınınneden olduğu ölümler tüm ölümlerin %10’undanaz olduğu halde 21. yy’a gelindiğinde gelişmişülkelerde ölümlerin %50’sinden, bizim deiçinde bulunduğumuz gelişmekte olan ülkelerdeise %25’inden sorumlu olacak şekilde artış göstermiştir.Tüm ölümlerin %13’ü ani ölüm olup erişkinlerde%80’den fazlası kalp hastalıkları nedeniyledir.Kalp hastalıkları içerisinde de%50’den fazla oranla kalp damar hastalığı oluşturmaktadır.Tüm dünyada bu kadar sık ölüm nedeniolan, aynı zamanda iş gücü kaybına neden olankalp hastalıklarının erken teşhisi, tedavisi vedaha da önemlisi hastalığın azaltılması için gerekliönlemlerin alınması büyük önem arz etmektedir.Kalp Hastal›klar›ndan Korunmak MümkünMüdür?Erişkin Kalp hastalıklarının en sık nedeni koronerarter hastalığı (KAH) olduğuna göre, bu hastalığınrisk faktörlerinden korunmakla hastalığayakalanma oranları azaltılabilir. Yine, hipertansiyondediğimiz, kan basıncı yüksekliğini etkilitedavisi de uzun dönemde bu hastalığınneden olduğu kalp hastalıklarısıklığının azalmasına neden olacaktır.Koroner arter hastalığının oluşumunaneden olan risk faktörlerini ikigrupta inceleyebiliriz.1. Değiştirilebilir, tedavi edilebilir,düzeltilebilir faktörler.2. Değiştirilmesi mümkün olmayanfaktörler.De¤ifltirilebilir, Tedavi Edilebilir,Düzeltilebilir Faktörler• Sigara içiciliği: Sigara ve diğer tütün mamüllerininkullanımı, koroner arter hastalığı riskini2-3 misli arttırmaktadır. Filtreli az nikotinve katranlı sigara içimi bu riski azaltmamaktadır.Pasif sigara içiciliği de koroner arterhastalığı riskini arttırmaktadır. Sigaranınbırakılması birkaç yıl içinde ciddi risk azalmasıoluşturmaktadır. (KAH bağlı hastalıklarda%36 azalma görülür.) Bugün dünyada1,3 milyon insan sigara ve diğer tütün mamullerinikullanıyor ve her yıl 5 milyon insanbu nedene bağlı olarak kaybediliyor.• Düşük dansiteli (Lipoprotein)- Kötü huylukolesterol: LDL yüksekliği koroner arter hastalığınınbilinen en ciddi risk faktörlerindendir.Yine koroner arter hastalığı gelişmişolanlarda da, LDL yüksekliği, artmış kalpkrizi ve ölüm oranları ile beraberdir. LDL seviyesinindüşürülmesi (diyet-ilaç-spor)KAHriskini önemli oranda azaltır.• Düşük HDL-(Yüksek dansiteli Lipoprotein)-İyi kolesterol: Düşük HDL seviyesi yüksekkoroner arter hastalığı, yüksek HDL seviyesidüşük koroner arter hastalığı ile beraberdir.HDL düzeyinin yükseltilmesi (fiziki aktivite,spor,ilaç) koroner arter hastalığı riskini azaltır.Türk toplumu, düşük HDL düzeyli toplumlararasındadır.• Yüksek Trigiliserid Seviyesi:Trigliserid yüksekliğinin tek başınaKAH için risk oluşturduğunadair kuvvetli deliller yoktur amayüksek trigiliserid seviyesi, düşükHDL kollestrol düzeyi ile birlikteolursa KAH riskinde artış meydanagetirmektedir.• Hipertansiyon (Arterier Kan BasıncıYüksekliği): Kan basıncınınwww.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 51 >


SA⁄LIK KÖfiES‹yüksekliği artmış, KAH, Kalp yetmezliğive inme riski ile birliktedir.Yüksek kan basıncının 5-6 mmdüşürülmesi bile %26 oranındaKAH riskinde azalma oluşturur.Yüksek tansiyon tedavisinde hedef,kan basıncını 140/90 mmHg’nın altına indirmek olmalıdır.• Şeker Hastalığı: Yüksek kan şekeriseviyesi, KAH riskini erkekler2-3, kadınlarda ise 3-5 misli arttırır.Egzersiz, ideal kiloya inme, diyetve kan şekerinin ilaçla tedavisisonrası koroner arter hastalığı riskiciddi oranda azaltılabilir.• Fiziki aktivite azlığı (Spor yapmama):Düşük fiziki aktivite, koronerarter hastalığı riskini arttırmaktadır.Haftada 5 kez, 30 dakika veüzeri düzenli olarak yapılan fizikiaktivite (yürüyüş, bisiklet, yüzmevs.) KAH riskini azaltır.• Kilo Fazlalılığı (Obezite): Kilo fazlalığı tek başına riskfaktörü değildir. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüksekkollestreol seviyesi ile birlikte olduğunda KAH riskiniciddi şekilde arttırır. Obez kişilere, düzenli egzersizdiyet ve gerekirse ilaç tedavisi ile ideal kiloya inmeleritavsiye edilir.• Menopoz: Kadınlarda menopozla birlikte KAH riskindeciddi şekilde artış görülür. Eğer menopozdaki kadınlaryüksek koroner arter hastalığı riski taşıyorlarsayada zaten KAH varsa östrojen tedavisi önerilir. (Memekanseri yoksa ve trigilisarid seviyesi 400 mg/dl altındaise)Koroner Arter Hastal›¤› ‹çin Düflük Dereceli RiskFaktörleriPsiko-Sosyal Faktörler- Stresli kişilik,- Sosyal destek yokluğu,- Depresif durum,KAH riskini arttırmaktadır. Bu kişilerde stres ve depresyonuntedavisi faydalı olabilir.Lipoprotein (a) Yüksekli¤iYüksek kollestrol seviyesi ile birlikte ise koroner arter hastalığıriskini arttırır. Bu kişiler LDL seviyesinin normal seviyesinedüşürülmelidir.Plazmahomosistein SeviyesiKAH olan kişilerde diğer risk faktörleri yoksa serum, homosisteinseviyeleri ölçülmeli yüksek bulunursa tedaviedilmelidir.De¤ifltirilmesi Mümkün Olmayan Risk FaktörleriKAH riskini arttıran fakat değişebilmesi mümkün olmayanfaktörler arasında yaşlılık, erkek cinsiyet, aile öyküsü sayılabilir.Sonuç olarak;Hastalarımıza sigara içmeyerek, içiyorsak hemen bırakarak,Doymuş yağ oranları ve kollestrol alımımızı kısıtlayarakhatta total kollestrol alımını sınırlayarak (ideal kiloyainerek)Haftanın 5 günü en az 30 dakika fiziki aktivite,Tuz alımını kısarak,Meyve ve sebze alımını arttırarak,Anti oksidan vitaminler (Vitamin C 500 mg/gün, VitaminE 1000 mg/gün, folik asit 1000 mg/gün) alarak hiç ilaçkullanmadan koroner arter hastalığı riskini ciddi orandaazaltabileceğimizi söylüyoruz.TDV< 52 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


fiUBELER‹M‹ZDEN FAAL‹YETLERAKSARAYAksaray Müftülüğüne bağlı MerkezKız Kur’an kursu öğreticilerive öğrencileri tarafından, İl merkezindebulunan mülkiyeti Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfına ait Somuncubaba Camii’nininşaatı yararına bir gıda kermesi düzenlendi.Büyük ilgi gören ve altı gün süren kermeste11.000.YTL. toplantı. Toplanan parayı İl Müftüsü ve VakfımızŞube Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Aydın’a makamındateslim eden kadınlar, bu yardımdan duydukları memnuniyetidile getirdiler. İlhan Aydın kadınları yardım konusundagösterdikleri hassasiyetten dolayı kutlayarak kendilerineplaket takdim etti.BURSAKutlu Doğum Haftası bu yıl Bursaİl Müftülüğü ve Türkiye <strong>Diyanet</strong>Vakfı Şubesi işbirliği ile bir dizi etkinliklekutlandı.Hafta münasebetiyle; İslamın İnsanaBakışı konulu bir panel ve konferansdüzenlendi.Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğiprogramlardan biri de Şef Erdinç Çelikkokidaresindeki Büyükşehir BelediyesiKonservatuarı icra heyetininsunduğu konserdi. <strong>Peygamber</strong> sevgisinindile getirildiği ilahilerle vatandaşlarıncoşkulu anlar yaşadığı gözlendi.Kutlu Doğum Haftasının bir parçası haline gelen KutluDoğum Aşı Bursa’da da dağıtıldı. Cuma günü Ulu Camiiönündeki Orhangazi Parkında 5000 kişilik olarak hazırlananKutlu Doğum Aşı vatandaşlara dağıtıldı.Bursa Müftülüğümüzün gerçekleştirdiği önemli faaliyetlerdenbirini de ücretsiz göz muayenesi ve kan bağışıkampanyası oluşturdu. Din görevlilerince yapılan kan bağışınailginin bir hayli fazla olduğu gözlendi.DÜZCEyılı Kutlu Doğum Haftasıbu yıl Düzce’de bir2007dizi etkinlikle kutlandı.İl Müftüsü Alaaddin Gürpınar, yapılanetkinliklerin, Düzce halkı tarafındançok beğenildiğini belirterekprogramlara yoğun ilgi gösterildiğiniifade etti.Büyük bir coşkuyla düzenlenenKutlu Doğum Açılış Programına ValiHalil Nimetoğlu’nun yanı sıra İl Milletvekilleri,Belediye Başkanı, EmniyetMüdürü, Siyasi Parti temsilcileri,daire amirleri ve din görevlileri katıldı.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 53 >


fiUBELER‹M‹ZDEN FAAL‹YETLERKutlu Doğum Haftasının bu yılkitemasının İnsan Sevgisi olması sebebiyleDurmazlar Düğün Salonu’nda“Şiddeti Önleme ve Mutluluk İçin Aileİçi İletişim” konulu panel düzenlendi.Panelde, İl Müftüsü AlaaddinGürpınar’ın başkanlığında, CumhuriyetÜniversitesi İlahiyat Fakültesi ÖğretimÜyesi Prof Dr. M. Zeki Aydın,Eğitim Bilimci Şaban Karaköse vePsikolog Rukiye Karaköse konuştu.Üç ayrı seansta 2500 kişi paneli izlemeimkanı buldu.Hafta münasebetiyle Emekli <strong>Diyanet</strong>İşleri Başkan Yardımcısı NecmettinNursaçan “Sevgili <strong>Peygamber</strong>inÖğretisinde İnsan Sevgisi” konulukonferans verdi. 18 Temmuz KapalıSpor Salonunda yapılan konferansa ilgiyoğun oldu.Bayanlara yönelik, İl Müftülükpersonelinden Din Hizmetleri UzmanıVildan Pehlivan ve Kur’an Kursu Öğreticileritarafında hafta içerisinde 12farklı cami ve salonlarda konferans vepanel düzenlendi.Düzce il ve ilçe müftülüklerinebağlı 8 yatılı Kız Kur’an Kursu arasındaKur’an-ı Kerim’i yüzünden ve ezbereokuma ile temel dini bilgiler kategorilerindeyarışma yapıldı. Dereceyegiren öğrencilere toplam 1230YTL para ödülü ile <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Yayınlarından kitapseti hediye edildi.Ayrıca, Düzce İmam Hatip Lisesi 10. sınıf öğrencileriarasında yapılan bilgi yarışmasına 5 sınıf katıldı. Yarışmasonunda dereceye giren öğrencilere 975 YTL para ödülü vekitap hediye edildi.Düzenlenen yarışmalardan birisi de ilköğretim öğrencilerineyönelik yarışma idi. Düzce Merkez İlköğretim Okulları8. sınıf öğrencilerinden oluşturulan guruplar arasında“Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” yarışması yapıldı. 42 İlköğretimokulunun kıyasıya yarıştığı yarışma sonunda dereceyegirenlere toplam 2.175 YTL para ödülü ile <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanlığı ve Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı Yayınlarından kitapseti hediye edildi.Öğrencilere yönelik şiir ve kompozisyon yarışmalarıdüzenleyen Düzce Müftülüğü, il ve ilçe müftülük personeliarasında da Kutlu Doğum Haftası Futbol Turnuvası düzenledi.Kutlu Doğum Haftası münasebeti ile Düzce genelindeokunan 1001 Hatim duasının ardından, Merkez Büyük Camii’nde2006 yılında <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanlığı organizasyonuile hac görevini yerine getiren hacılarımız tarafından10.000 kişiye Kutlu Doğum Aşı adı altında yemek ikramıyapıldı.Düzce Kutlu Doğum komitesi tarafından Düzce KapalıCezaevinde bulunan mahkumlara ziyaret yapıldı. İnsanSevgisi konulu konferansın ardından din görevlileri tarafındankonser verildi.Yapılan etkinliklerden birisi de Kutlu Doğum komitesitarafından Düzce Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunadüzenlenen ziyaretti. Kutlu Doğum ve <strong>Hz</strong>. <strong>Peygamber</strong>’deÇocuk Sevgisi konulu konferansın ardından dingörevlileri tarafından okunan ilahilere çocuklarda katıldı.< 54 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


GÜMÜfiHANEKutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde; Gümüşhaneİl Müftülüğünce kurulan “<strong>Diyanet</strong> Ormanı”sahasına, Çevre ve Orman İl Müdürlüğü ile işbirliği yapılarakyaklaşık 1000 adet fidan dikildi. Fidan dikimi kampanyasınaİl Müftüsü, Çevre Orman İl Müdürü, daire personeli,kurum müdürleri, din görevlileri ve vatandaşlar iştiraketti.Gümüşhane’de düzenlenen etkinliklerdenbirisi de “İslam’da İnsanSevgisi” konulu konferanstı. AtatürkKültür Merkezi Salonunda düzenlenenkonferansa Gümüşhane ValisiEnver Salihoğlu, Belediye BaşkanıMustafa Canlı, İl Müftüsü M. CüneytKavşut, daire müdürleri, ilçe müftüleri,din görevlileri ve kalabalık bir toplulukkatıldı.Açış konuşmasını İl Müftüsü M.Cüneyt Kavşut’un yaptığı konferansakonuşmacı olarak Rize İlahiyat FakültesiDekanı Prof.Dr. Kemal Sandıkçıkatıldı.Kur’an kursu öğreticilerinin sunumuyla,aynı panel bayanlara yönelikde düzenlendi.SAKARYASakarya Müftüğünden Muhteşem Kutlama. Her yıl KutluDoğum Haftasını değişik etkinliklerle kutlayan SakaryaMüftülüğü ve Vakfımız Şubesi bu yıl Atatürk SporSalonunda bir kutlama töreni düzenledi.Törene Sakarya Valisi Hüseyin Atak, Belediye BaşkanıAziz Duran, Vali Yardımcısı Orhan Alimoğlu, İlahiyat FakültesiDekanı Ali Erbaş, Sakarya İl Müftüsü ve VakfımızŞube Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Cihan ve büyük birkalabalık katıldı.Törenin açış konuşmasını yapan Müftü Sinan Cihan,günümüzde <strong>Hz</strong>. Muhammed (S.A.V.)’in tanınmasına büyükihtiyaç duyulduğunu dile getirerek “Çağımız insanıO’na bitkinin suya ihtiyaç duyduğu gibi muhtaçtır.” dedi.Kur’an-ı Kerim tilaveti ve ilahilerdensonra İlahiyat Fakültesi ÖğretimÜyesi Prof.Dr. Faruk Beşer tarafındankonferans verildi.<strong>Peygamber</strong> sevgisi ve insan sevgisiüzerinde duran Beşer “Sevgi bizidoğru yere götürüyorsa güzeldir. İnsanAllah’ın sanatıysa, sanatçıyla sanatıbirbirinden ayıramazsınız. Sevgininkaynağı dindir, Kur’an-ı Kerim’dir.<strong>Peygamber</strong> Efendimizin ahlakıKur’an ahlakıdır. İnsanı hakkıyla tanımadanonu sevemezsiniz. <strong>Peygamber</strong>imizisevmenin yolu da onu tanımaktangeçiyor.” dedi.www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 55 >


fiUBELER‹M‹ZDEN FAAL‹YETLERKitap Fuar›Kutlu Doğum Haftası çerçevesindeTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakfı ve Sakarya İlMüftülüğü organizesiyle I. SakaryaKitap, Kültür ve El Sanatları Fuarıaçıldı.Sakarya Valisi Hüseyin Atak, Sakaryaİl Müftüsü Sinan Cihan ve çoksayıda vatandaşın açılışına katıldığı fuarda 70 yayınevi 25stantda eserlerini sergilediler.Ayrıca Sakarya Müftülüğüne bağlı Kur’an kurslarındaokuyan bayan öğrencilerin hazırladığı bir de kermes düzenlendi.Düzenlenen etkinliklerden biri de Vakfımız MütevelliHeyeti Üyesi A. Zeki Elturan’ın konuşmacı olarak katıldığı“<strong>Peygamber</strong>imizde İnsan Sevgisi” konulu konferanstı.Kutlu Doğum Haftası açılış programı Belediye ŞairnabiKültür merkezi salonunda yapıldı. Açılış programınaŞanlıurfa Vali yardımcıları Bülent Karacan AbdülmuttalipAkdemir, Belediye Başkanı Dr.A.Eşref Fakıbaba,daire müdürleri, ilçe müftüleri, sivil toplum kuruluşlarıtemsilcileri, din görevlileri ve çok sayıda vatandaşkatıldı. Programda bir konuşma yapan ŞanlıurfaVali Yardımcısı Bülent Karacan, <strong>Peygamber</strong> efendimiziher kesimden insanın örnek alması gerektiğine vurgu yaparak“Çünkü O, iyi bir idareci, iyi bir baba ve iyi bir eşti.”dedi. Şanlıurfa Belediye Başkanı A.Eşref Fakıbabaise yaptığı konuşmada; <strong>Peygamber</strong> Efendimiz(S.A.V)’in sadece halk tarafından değil tüm idarecilertarafından da örnek alınması gerektiğini ifade etti. İlMüftüsü Hıdır Bayrak yaptığı konuşmada programagösterilen yoğun ilgiden dolayı tüm Şanlıurfa halkına vekatılımcılara teşekkür etti. Tasavvuf musikisi ve semagösterisinin de yer aldığı programda hafta münasebetiyfiANLIURFAle düzenlenen kompozisyon yarışmasındadereceye girenlere ödülleriverildi.KermesKutlu Doğum Haftası etkinlikleriçerçevesinde Şanlıurfa İl Müftülüğünebağlı Kız Kur’an Kursu öğrencive öğreticileri tarafından Balıklıgöl’dekermes düzenlendi. yardımamuhtaç öğrenciler yararına düzenlenenkermes, Şanlıurfa Valisi YusufYavaşcan’ın eşi Ayla Yavaşcan ,BelediyeBaşkan Vekili Gülender Açanal,İl Müftüsü Hıdır Bayrak ve eşiHatice Bayrak tarafından açıldı.Kermeste çeyiz eşyaları, çeşitli yiyecekve içecekler satışa sunuldu.< 56 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Kutlu Do¤um TiritiKutlu Doğum Haftası dolayısıyla düzenlenen mahallitirit yemeği Şanlıurfa’nın Sanayi ve Dergah camiinde halkaikram edildi.Giderleri Şanlıurfa halkı ve esnafı tarafından finanseedilen tirit yemeğinde 24 adet büyükbaş, 245 Adet küçükbaşhayvan, 2.000. Kg. Yoğurt, 1.000.Kğ Limon, 500 Kğ.Sarımsak ve 25.000 Adet yufka ekmek tüketildi.Sabah namazından itibaren uzun kuyrukların oluştuğutirit ziyafetine <strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu,D.İ.B. Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez,Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman, İl Müftüsü HıdırBayrak ve 7 den 77 ye her kesimden vatandaş katıldı.Ziyafete katılan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Bu organizedenduyduğu memnuniyetini dile getirerek emeği geçenleritebrik ederek “<strong>Hz</strong>. İbrahim’in bereketi ile Resulullah’ınRahmetinin birleştiğini görüyorum” dedi.Kan Ba¤›fl›Kutlu Doğum Haftasının son gününde Şanlıurfa İl Müftülüğüpersoneli ve çok sayıda din görevlisi kan bağışındabulundu. İl Müftüsü Hıdır Bayrak kan bağışı sırasında yaptığıkonuşmada şunları söyledi; “Kan vermenin faydasınainananlardanız. Kan vermek can kurtarmaktır. Kan vermekhayrın büyüğüdür” diyerek personelle birlikte kan bağışındabulundu.SempozyumŞanlıurfa İl Müftülüğü ve HarranÜniversitesi Geliştirme Vakfı işbirliğiile yapılan sempozyum, <strong>Diyanet</strong> İşleriBaşkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ve<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Görmez’in katılımlarıylagerçekleşti.D.S.İ XV. Bölge Müdürlüğü Konferanssalonunda yapılan sempozyumda<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanı Prof. Dr. AliBardakoğlu bir konuşma yaptı.Prof. Dr. Ali Bardako¤lu<strong>Diyanet</strong> ‹flleri Baflkan›“İnanıyorum ki bu topraklarda <strong>Hz</strong>.Eyyub un sabrı, Halil İbrahim’in bereketi,ilmi, efendimiz MuhammedMustafa’nın rahmeti ve bütün peygamberlerinduası birikmiş.” diyerekkonuşmasına başlayan Prof.Dr. AliBardakoğlu, <strong>Hz</strong>. Muhammed (s.a.v.)’inson peygamberler olduğunu belirterek“Resulü Ekrem (s.a.v) efendimizgerçekten <strong>Hz</strong>. Adem’le başlayan ilahilütfun ilahi inayetin son ve kemalnoktasıydı. Ceddi İbrahim’in ceddi,Musa’nın ceddi, İsa’nın ceddi, Eyyub’un getirdiği daveti yineledi vebizlere kıyamete kadar sürecek birrahmet olarak uzattı. Biz Allah’ahamd olsun ki o rahmetin gölgesi altındabüyüdük. O rahmetten feyizbulduk ve o rahmetin altında olmanıniftiharını, onurunu sorumluluğunuyaşıyoruz. İşte Kutlu Doğum haftalarımız,Mevlid-i nebi haftalarımızböyle bir anlam içeriyor. <strong>Peygamber</strong>efendimize ittibayı yeniden anlamak,www.diyanetvakfi.org.tr TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ 57 >


fiUBELER‹M‹ZDEN FAAL‹YETLERpeygamberimize tabii olmanın ne anlama geldiğinive ne kadar tabii olduğumuzu yenidentest etme imkânı bize veriyor.” dedi.İnsanların birbirini sevmesi gerektiğine vurguyapan Prof.Dr. Ali Bardakoğlu “Bir hadisişerifi hatırlayalım. <strong>Peygamber</strong>imiz buyuruyor“iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Bir birinizisevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.”Demek ki birbirimizi sevmek, imanın ayrılmazparçası. İman da ebedi mutluluğun ayrılmazparçasıdır. İşte o Resulü Zişan <strong>Peygamber</strong>Efendimiz (s.a.v) bize Allah ı tanıttı. Onu bildirdi.Onu öğretti. Onu sevdirdi. Kendisini tanıdık,kendisini sevdik. Sadece sevme değil,ona ittiba etmek, onun yolundan gitmek, sünnetiniahlakını benimsemek de bizim şiarımızoldu. Onun için, çocuklarınızı o Resulün sevgisiyleyetiştirin. O peygamber efendimizin hayatını,ahlakını, sünnetini, siyerini, güzel ahlakını,çocuklarımıza öğretin. Çocuklarımız,onun güzel ahlakıyla yetişsinler. Çünkü güzelahlak sadece konuşmak için değil, yaşatmakiçindir, hayatımıza yansıması içindir, hayatımızdameyve vermesi içindir.” dedi.Dünyamızda büyük sıkıntıların yaşandığınıdile getiren Prof.Dr. Ali Bardakoğlu “Dünyabugün büyük bir gözyaşı, büyük bir acı yaşıyor.İnsanoğlunun hırsının değişik kötü sonuçlarınıyaşıyor. Keşke efendimiz aramıza tekrarbütün güzel ahlakıyla, rahmetiyle, sevgisiylearamıza gelebilse de, bize sevgiyi, adaleti, saygıyıyeniden öğretse. Ona büyük ihtiyacımızvar. Bizim ülkemizde ihtiyacımız var. Gönüldünyamızda ihtiyacımız var. Dünyanın ona ihtiyacıvar. Aslında dünya; o sevgiyi kavrayabilsek,yaratılışı kavrayabilsek, fani olanı, geçiciolanı kalıcı olanla karıştırmazsak, önemli ileönemsizi birbiriyle karıştırtmazsak, bu dünyagölgesiyle bu dünyanın hakikatini karıştırmazsak,hakikati muhammediyeyi yakından tanıyabilsek,emin olun bu acıların, bu gözyaşlarınınhiç birinin yaşanmaması gerekir. Bu dünya buacıya değecek kadar önemli değil. Ama o Resulü-uZişan Efendimiz; sevecek kadar, ona tabiolacak kadar önemli ve değerlidir. Dünyayı değerlikılan, bizi değerli kılan da o çizgide yürüyebilmektir.İşte biz kutlu doğum haftasında buyâd etmelerle, bu anmalarda hep bütün bunlarıhatırlamak ve kendimiz yenilemek istiyoruz.”dedi.Yusuf Yavaflcanfianlıurfa Valisiİslam’da İnsan Sevgisi konulu sempozyumundüzenlenmesinden duyduğu memnuniyetidile getirerek konuşmasına başlayan ŞanlıurfaValisi Yusuf Yavaşcan “<strong>Peygamber</strong> Efendimizindünyaya teşriflerinin 1436. yıl dönümünükutluyoruz. Günümüzde dünya savaşlarla,kavgalarla, gözyaşlarıyla, mağdur vemazlum insanların feryatlarıyla inlemektedir.İnsanın üzerinde var olan sevgi kurutulmuş,hakkaniyet duyguları terk edilmiş, affetmehasleti ise rafa kaldırılmıştır. Böyle bir zamandakutlamakta olduğumuz Kutlu Doğum Haftasında<strong>Diyanet</strong> İşleri Başkanımızın da katılımıyla“İslam’da insan sevgisi” konulu sempozyumundüzenlenmesi ayrı bir mana taşımaktaolup, toplumumuzun yaralarını sarmakiçin sarf edilen gayreti göstermektedir. Eminimki burada olan ya da olmayan herkes, böylebir mesajın verilmesinden insanlık adınabüyük sevinç ve mutluluk duymaktadır.” dedi.<strong>Peygamber</strong>imizin hayatının her yönüyle insanlığaörnek olduğuna vurgu yapan Vali Yavaşcan“1436 sene evvel dünyamıza teşrif edip,müntesibi olmakla gurur duyduğumuz son hakdin İslamiyeti bize öğreten, birbirimizi sevmeyi,paylaşmayı, yardımlaşmayı, güzel ahlakı, dürüstlüğü,doğruluğu, hoş görmeyi, insana saygıyı,şefkat ve merhameti, adaleti ve hakkaniyetibize öğreten peygamberimizin hayatı, her yönüyletüm insanlığa örnek olmuştur. Türk milletide İslam dinini kabul ettikten sonra hep onungetirdiği evrensel mesaja sahip çıkmış; gittiğiher yere barış, sevgi, dürüstlük ve hakkaniyet tohumlarınısaçmıştır.” dedi.TDV< 58 TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI HABER BÜLTEN‹ www.diyanetvakfi.org.tr


Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakf›2008 Y›l› Kutlu Do¤um Haftas›‹SLAM ARAfiTIRMALARI ÖDÜLÜTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakf›, her y›l ‹slâm ve Türk dünyas›n›n dini, sosyal, ekonomik vb.konular›nda yap›lm›fl ilmi bir araflt›rmaya ödül vermeyi gelenek haline getirmifltir.2008 y›l› ödülü:Birinci : 10.000. YTL.‹kinci : 7.500. YTL.Üçüncü : 5.000. YTL.Dördüncü eserin bas›m› gerçeklefltirilecektir.KONU : SerbestARANAN N‹TEL‹KLERa) Günümüz problemlerine ›fl›k tutacak nitelikte olmas›,b) Özgün olmas›,c) Tahkik, terceme ve derleme olmamas›.KATILIM fiARTLARI1. Eserin önceden yay›mlanmam›fl olmas›,2. Eserlerin 10 (on) nüsha halinde teslim edilmesi ve yazar›n özgeçmiflinin eklenmesi,3. Eserin hacminin (sayfada 200 kelime itibariyle) 300 sayfadan az 400 sayfadan fazlaolmamas› gerekmektedir.4. Yar›flmaya gönderilen eserler yazarlar›na iade edilmeyecektir.5. Dereceye giren eserlerin yay›n hakk› sürekli olarak Vakfa ait olacakt›r ve yazaraTürkiye <strong>Diyanet</strong> Vakf› Telif Ücretleri Talimat› çerçevesinde telif ücreti ödenecektir.6. Yabanc› dildeki eserler yar›flmaya kat›lamayacakt›r.SÜREEserler en geç 30 Kas›m 2007 tarihinde Vakf›m›zda olacak flekilde gönderilecektir.Baflvurular "Türkiye <strong>Diyanet</strong> Vakf› Dr. Mediha Eldem Sokak No: 72/B Kocatepe/ANKARA"adresine elden veya posta ile yap›labilir. Postadaki gecikmeler dikkate al›nmaz.Sonuçlar 2008 y›l› Kutlu Do¤um Haftas›nda ilan edilecektir.


KUR’AN YOLU Türkçe Meal ve Tefsiri’ninHEDİYE ilk iki cildi 31 ve 32. ciltle birlikte dağıtılmaktadır.TÜRK‹YE D‹YANET VAKFI YAYIN MATBAACILIK VE T‹CARET ‹fiLETMES‹ABONEL‹K ‹Ç‹N B‹ZE ULAfiAB‹LECE⁄‹N‹Z TELEFONLAR‹fiLETME MERKEZ‹ Tel: (0.312) 354 91 31 Faks: 354 91 32 • ADANA YAYINEV‹ Tel: (0.322) 352 51 57 Faks: 352 69 18 • ANKARA fiUBE Tel: (0.312) 354 91 31 Pbx Faks: 354 91 32ANKARA / SIHH‹YE YAYINEV‹ Tel: (0.312) 229 73 36 Faks: 231 51 10 • ANTALYA YAYINEV‹ Tel: (0.242) 242 15 24 Faks: 243 28 09 • AYDIN YAYINEV‹ Tel & Faks: (0.256) 213 50 49BURSA fiUBE Tel: (0.224) 328 81 55 Faks: 328 81 56 • ÇORUM YAYINEV‹ Tel & Faks: (0.364) 213 37 26 • D‹YARBAKIR YAYINEV‹ Tel & Faks: (0.412) 224 40 91DEN‹ZL‹ YAYINEV‹ Tel: (0.258) 263 86 82 Faks: 263 60 78 • ELAZI⁄ YAYINEV‹ Tel: (0.424) 236 96 70 Faks: 236 99 08 • ERZURUM YAYINEV‹ Tel: (0.442) 234 36 96 Tel & Faks: 235 20 98‹STANBUL / CA⁄ALO⁄LU YAYINEV‹ Tel: (0.212) 511 44 32 Faks: 511 45 40 • ‹STANBUL I. fiUBE Tel: (0.212) 518 46 04 - 518 06 11 Faks: 518 83 07‹STANBUL II. fiUBE Tel: (0.216) 474 12 02 (3 Hat) Faks: 474 12 04 • ‹ZM‹R YAYINEV‹ Tel (0.232) 482 18 36 Tel & Faks: 441 82 04 • ‹ZM‹R ‹RT‹BAT BÜROSU Tel & Faks: (0.232) 246 05 91KAYSER‹ YAYINEV‹ Tel: (0.352) 222 51 95 Faks: 221 15 10 • KONYA HACIVEY‹SZADE YAYINEV‹ Tel: (0.332) 350 97 66 Faks: 353 09 75SAMSUN YAYINEV‹ Tel: (0.362) 447 29 10 Faks: 447 29 15 • TRABZON YAYINEV‹ Tel: (0.462) 326 17 47 Faks: 326 90 44 • www.diyanetvakfi.org.tr - e-mail: tdvyayin@diyanetvakfi.org.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!