11.07.2015 Views

2002 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2002 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2002 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sağlanmazsa, bugün gelişmiş birçok ülkede örneğini gördüğümüz gibi,ruhsuz teknoloji, medeniyete değil, vahşete yardımcı olur.Bize ne oldu? 8.3.<strong>2002</strong>Almanya’da yaşayanlar veya Almanya’ya gidip gelenler bilir.Almanya’da günlük hayat şöyledir: Sabahın beşinde, altısında herkessokaktadır. Ama herkes. Çalışanlar, işine gitmek için sokakta, yaşlılarsabahın temiz havasını teneffüs etmek ve köpeklerini dolaştırmak içinsokakta. Bizim tabirimizle, kimsenin üzerine güneş doğmaz. SadeceAlmanya’ya mahsus bir alışkanlık değil bu aslında. Bütün Avrupamilletlerinin geneli bu minval üzeredir.Çalışanlar, genelde saat 16 civarında işinden ayrılır. Yemeğini yerevine gider. Gece 10’da herkes yataktadır. Baktığınızda bütün evlerinışıklarının söndüğünü görürsünüz. Tek- tük ışığı yanan ev görürseniz bilinizki, bunlar genelde Türklerin evleridir. Bizimkiler eski alışkanlıklarınısürdürürler. Gece onikiye, bire kadar, televizyon seyrederler. Ertesi gün deyorgun argın işe giderler. Hal böyle olunca iş yerindeki verim de buna göreolur.Peki bu anlattıklarım size bir şeyi hatırlattı mı? Belkihatırlayamamışsınızdır. Hatırlayabilmek için çoktan unuttuğumuz eskiyaşayışlarımızı bilmek gerekir.Osmanlılar zamanında, yediden yetmişe herkes 6-7 civarında sabahnamazına kalkar. Namaz kılındıktan sonra, çalışanlar tarlasına, dükkanınagider işinin başına geçer. Yaşlılar, kuşluk vaktine kadar, Kur’an-ı kerimveya başka kitaplar okur. Kuşluk vaktine kadar mutlaka ayaktalar. Yanigüneş üzerlerine doğmaz. Devlet daireleri de dahil ikindi vakti mesai biter,herkes evine giderdi. Yatsıyı kıldıktan sonra da herkes yatağında olurdu.Geçenlerde ziyaretime gelen bir dost anlattı, çok dikkatini çekmiş.Diyor ki: Oturduğum sitede, sabah namazından sonra evime gelirkenbakıyorum; 40-45 ailenin oturduğu apartman bloklarında ışığı yanan evsayısı üçü, beşi geçmiyor.Bu arkadaş şunu da anlattı: Geçenlerde bir iş görüşmesi için Alman işadamı geldi. Kendisini otele yerleştirdim. Ertesi gün, temsilcisi olduğumşirkete gidip iş görüşmesi yapacak. Sabah 10’da otele gittiğimde, giyinmişotelin lobisinde volta atıyordu. Beni görünce, “ Nerede kaldın, sabahyedisinden beri ayaktayım, sıkıntıdan patladım” dedi. Ona bir özür beyanettim. Tabii ki işin aslını söyleyemedim: “Mr.Hans, bizim ülkede müdürler10’dan 11’den aşağı işinin başına gelmezler. Ha burada ha oradabeklemişsin.” diyemedim.Sabah erken saatte ayakta olmanın önemi diğer dinlerde de vardır.Bir öğrencimiz İtalya’ya gider. Otelde üç-beş kişinin kaldığı bir odayayerleşir. İki gün sonra, kendisi otel idaresine çağırılır. “Sabah erken saattekalkıp kitap okuyormuşsun. Odadakiler şikayetçi oldular, rahatsız olmuşlar.”denir. Öğrencimiz, ben Müslümanım, dininin emri gereği sabah erkenkalkıp namaz kılmak zorundayım” der.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!